038 - can akin - Çanakkale Şehitleri - ece amca

12
BALIKESİR’DE GAZİ ECE AMCA VE BEN

Upload: can-akin

Post on 16-Apr-2017

3.601 views

Category:

Business


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

BALIKESİR’DE GAZİ ECE AMCA VE BEN

Page 2: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

SÜVEYŞ VE ÇANAKKALE SAVAŞLARI KOMUTANI GAZİ BİNBAŞI ALİ SAİP ECE

BALIKESİRDE YAŞAYAN HERKESİ ETKİLEMİŞTİR..

BALIKESİRLİLER DE UNUTMAMAK İÇİN CADDELERİNE, SOKAKLARINA, OKULLARINA,

KÜTÜPHANELERİNE, ECE AMCA İSMİNİ KOYMUŞTUR..

Page 3: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

Okul yolumun daha yarısını gidebildiğim için aceleyle okula doğru koyuldum. Sınıfa vardığımda öğretmenimin yine erken bir vakitte geldiğini ve beni beklediğini gördüm. “Nerede kaldın Can. İyi misin?” dedi. O da benim erken gelmeme alışmıştı. Ben de nefes nefese bir sesle; ”Geldim öğretmenim. Yolda asker ağabeyler ile sohbet ettik. Onlar okuma yazma bilmediği için benim renkli hikaye kitaplarımı uzun, uzun incelediler ve çok hoşlarına gitti. On beş kişiydiler. Yazıları, resimlere bakarak okumaya çalıştılar ama yapamadılar. Bazı askerlerin gözlerinin dolduğunu gördüm. Benim görmemem için hemen yanımdan uzaklaştılar. “ Elimde ki kitapları sırama yerleştirdim ve anlatmaya devam ettim. “Dönüşte onlara hikaye kitabını okumak için söz verdim. Bu gün beş dakika erken çıkabilir miyim öğretmenim?” dedim. Öğretmen soran gözlerle bana baktı. Ben de heyecanla anlatmaya devam ettim; “Çünkü hikayeyi okurken yavaş okumamı isteyecekler. Ve hikayenin tadını çıkarmak için çok soru soracaklar. Bildiğiniz gibi eve geç gidersem babam kızar.” Diye boynumu büküp öğretmenime yalvaran gözlerle baktım.

Page 4: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

Öğretmenimde şefkatle başımı okşayarak bana; “Endişelenme. Bu gün öğretmenler toplantısı var hepinizi erken

çıkaracağım.” Dedi. Çok sevinmiştim. Askerlere onlar için seçtiğim ve benim okumaktan büyük bir sevinç duyduğum Çanakkale Geçilmez kitabını okuyabilecektim.

Hem de benden istedikleri kadar çok okuyabilirdim. Ne kadar güzel bir şeydi okumak. İlk defa okuma yazma öğrendikten sonra okumanın sevincini içimde hissettim. Başka birilerinin asla ve asla okuyamayacakları ve bilemeyecekleri bir şeyi onlar için okuyacak ve onlara aktaracaktım. Kendimle gurur duydum. Okumayı ve daha, daha çok okumayı ve her şeyi okumayı istiyordum. Orada, o dakikada kendime bir söz verdim.

Kendim için ve başkaları için okuyacaktım. Tıpkı Ece Amca gibi bir yerlerde, insanlara doğruyu ve insan onuruna

yakışır bir şekilde var olmasına yardımcı olacaktım. Bu gün kitap okuyor olabilirdim ama yarın kim bilir onlara nasıl bir yardımım dokunacaktı. Okuyamayanlar için, başaramayanlar için de başarmak zorundaydım. Artık bu dünyada tek kendim için değil, diğerleri için de yaşayacak, öğrenecek, başaracak ve doğru yolda olacaktım. Diğerlerine bildiklerimi ve sahip olduklarımı aktarabilmek için.

Page 5: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

Sabahçı olduğumuz için ilk üç dersimiz çabucak bitmişti. Öğretmenim; “Ders bitti. Çıkabilirsiniz çocuklar” dedi. Hemen çantamı kaptım ve tam kapıdan çıkmak üzereydim ki, öğretmenimin bana seslendiğini duydum. “Can oğlum çantan bu gün ağır, istersen çantanı eve götürme. Yarın nasılsa tekrar geleceksin. Hem ödevinde yok. Burada kalsın. Yarın alırsın. Bu gün biraz hasta gibisin ”dedi. Şefkatli bir anne sevgisiyle başımı okşayarak çantamı sırtımdan aldı. Öğretmenime hiçbir şey diyememiştim. Onun beni düşünmesi sevgiyle başımı okşaması beni çok derinden sarsmıştı. Adeta donup kalmış ne çantamı ne de onu eve götürmediğim için başıma gelecekleri düşünebilmiştim. İçinden hayal meyal “Çanakkale Geçilmez” kitabını aldım. Öğretmen onu ne yapacaksın diye sorduğunda; “Askerler kitabı okumam için beni bekliyor. İyi günler öğretmenim.” diyerek sınıftan çıktığımı hatırlıyorum. Gürültülü şehrin caddelerinden hızla geçtim. Birileri arkamdan seslendi ama ben bakmadım. Elimde kitabım ile koşarak askerlerin oraya varmaya çalışıyordum. Nihayet uzaktan askeri bölgenin başladığını gösteren tabelaları gördüm. Çok az kalmıştı. Biraz sonra orada olurdum.

Page 6: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

Nihayet uzaktan askeri bölgenin başladığını gösteren tabelaları gördüm. Çok az kalmıştı. Biraz sonra orada olurdum. Öğlen saatlerinde askerlerin yanına ulaştığımda, tel örgülerin arkasındaki yerde top oynuyorlardı. Birkaç asker ise elinde silahlarla nöbet devriyesinde oldukları için ileri geri dolaşıyordu. Beni görünce, nöbetçi askerlerin dışında olanlar hemen koşarak yanıma geldiler. İki kişi telden benim tarafıma zıpladı. Ve beni telin diğer tarafına geçirdi. Hepsi çok heyecanlıydı. Sabahtan beri beni beklediklerini görebiliyordum. Yüzlerinde kocaman bir aydınlık vardı. Orada bir yerlere oturduk. Elimdeki renkli kitabı açtım. Herkes merakla gözlerini kitabın içine çevirdi. Bir Mehmetciğin, Çanakkale Savaşı’nda nasıl savaştığını ve yaralı bir düşman askerini sırtında taşıyarak kurtarışını anlatan, Çanakkale Geçilmez öyküsünü okumaya başladım. Ve kitabı okuduktan sonra duygulanarak yazdığım şiiri de onlara okudum

Page 7: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

Çanakkale Şehitleri

Kaybolmuş bir geçmişten gelipBilinmez bir geleceğe gidenlerKalplerinde vatan sevgisiyleCanlarını vatana verenler

Şehit olmak için doğanlarVe kanlarını toprağa serenlerİsimleri unutulmuşEy İsimsiz kahramanlar

Her birinizde vatanınBir parçası özgürleşiyor.Bağımsızlık kaderimizAlın yazımız oluyor.

Siz vatana can verdikçeBiz ilelebet can buluyoruz..Kader bir kez daha yazılırSizin gibi vatan evladının ellerinde

Page 8: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

Her mısrada asker ağabeylerimin yüzü biraz daha hüzünlendi. Biraz daha omuzlarına ağırlık çöker gibiydi. Çanakkale Şehitleri şiirimi bitirdiğimde ayağa kalkarak beni alkışladılar.

Çok heyecanlandım. Ben de onlarla beraber sevinçten ve takdir edildiğim için çok duygulandım. Kendimle gurur duydum.

Kitap okumayı bitirdiğimde her birinin bir köşede hüzünle kendi yaşamına ve bana baktıklarını gördüm. Beni yaşamlarında bir daha asla unutamayacakları bir yere yerleştirdiklerini o an anlamıştım.

Beni asla unutmayacaklardı. Hatta beni çocuklarına ve torunlarına bile anlatacaklardı. Şiirimle onların

kanına işlemiştim. Balıkesir memur şehri ve askeriyenin yerleşim alanı olduğu için buraya bir sene için de binlerce insan gelip giderdi. Ve ben her dört ayda bir buradaki asker ağabeylerin değiştiğini görmüştüm.

Birden içimde belli belirsiz bir sevinç kabardı. Ben yalnız değildim. Şiirimle, insanlara olan saygımla ve küçük bir çocuğun iyi niyetiyle herkesle iletişim içindeydim. Ve ben büyüdüğümde on binlerce can dostum olacaktı. Beni, hikayemi ve şiirimi çocuklarına ve torunlarına anlatacaklardı. Çünkü benimle ağlayıp benimle gülmüşlerdi. Onlar, çocuklarının yerine bana ilgi göstermişlerdi. Yaşadığım acıları, çaresizliği görerek beni sonsuz zamanın kısa bir anında bile olsa sevgileri, bilgileri, ilgileriyle büyütmeye çalışmışlardı.

Page 9: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

Ve günü geldiğinde bu güzel dostlukların her birini tek, tek yaşadım. Mesleğim nedeniyle Türkiye’nin içinde ve yurtdışında ki gezilerimde can dostlarıma ve onların çocuklarına rastladım. Veya onlar gelip ısrarla beni buldular. Beni, babalarını veya dedelerini etkilemiş ve onların gönlünde yer etmiş dostu olarak tanımak istediler. Çünkü askerlik bitip memleketlerine geri döndüklerinde ve onlar asker anılarını; arkadaşlarına, çocuklarına, çevrelerine anlattıklarında, o anıların için de bir parçada ben vardım. Ve onlarda sadece can dostluğunun nasıl bir şey olduğunu; bir Çanakkale şiirinin paylaşımının derinliğinde ve manasında kaybolmak ve hissetmek istediler. Her zaman can dostlarım beni ve ben de onları buldum. Asker ağabeylerime sessizce baktım “Ne oldu, nedir sizi bu kadar üzen?” dedim. Ben de çok etkilendim onların bu halinden, sanki hepsi küçülmüş ve benim gibi bir çocuk olmuşlardı. İçlerinden birisi konuşmaya başladı; “Can biliyor musun biz hiç okula gitmedik. Gidemedik. Senin gibi böyle renkli kitaplarımız hiç olmadı. Senin oturduğun o sıralarda ve yazı yazdığın karatahtaya bir kez olsun dokunamadık. Biz okuma yazma bilmediğimiz için askeriyedeki her işte görevlendirilemiyoruz.

Page 10: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

Genelde bizi nöbete yazıyorlar ve burada nöbet tutuyoruz. Bize bu kitabı okuduğun için sana teşekkür ederiz. Yaşamımıza bir anlam kattın. Seni artık unutmamız ve yaşadığın sürece bırakmamız mümkün değil. İki elimiz kanda olsa gelir sana yetişiriz. Sen bizim can dostumuzsun. Bir gün erken geldiğinde yine bize kitap okursun değil mi? ” diye yalvaran gözlerle sordular. Ben de “Tabiî ki okurum” dedim. Ve sonrasında tel örgü boyunca bana eşlik ederek sessizce yürüdüler. Sanki aramızda gizli bir anlaşma doğmuş ve kendi kendime verdiğim sözü onlarla paylaşmış gibiydim. Çok sevinçliydim. Bu gün kendimi çok iyi hissediyordum. Fermuarı kapanmayan montumu çekiştirerek söyle sıkıca bir sarınıp ısınmaya çalıştım. Hava da iyiden iyiye soğumuştu. Bir an önce eve gitsem iyi olacaktı. Hızlı adımlarla evin yoluna koyuldum.

Page 11: 038 - Can Akin - Çanakkale Şehitleri  - Ece Amca

“GAZİ ECE AMCA

ATATÜRK İLE BİRLİKTE VATANI KURTARMAK İÇİN

DÜŞMANLARIMIZLA SAVAŞTIKTAN SONRA,

SAVAŞIN BİTİMİNDE GENÇ NESİLLERİN

İYİ YETİŞMESİ İÇİN HAYATINI ADIYAN

BİR KAHRAMANDIR…”

CAN AKIN