1. arasta mahallesi, - fsk · 2012. 2. 8. · 1. arasta mahallesi, sokaklar boyunca binaların...

5
"İnsanoğlu kenti icat etmemiş, daha çok kent, insanı, insana özgü gelenekleri ve alışkanlıkları yaratmıştır (Guillermo Cabrera Infante)." Bergama ile 2011 Haziran'ında tanıştım. Güneşli ama serin bir sabahta rüzgar karşıladı beni ilkin, üç günlük ziyaretim boyunca da hiç yalnız bırakmadı. Şehrin en işlek caddesinde, minik, sade ama konforu yerinde bir pansiyonda yer ayırtmıştım. Pansiyon sahibi sabahın erken saatinde zilin sesini duyup kapıyı açana kadar, ön bahçede beklerken rüzgar eşlik etti bana; böyle oldu Bergama ile ilk karşılaşmamız. Daha sonra arka bahçede yaptığım ballı, börekli, meyveli harika kahvaltı sırasında da eserek yol yorgunluğumu üzerimden alıverdi. Onca yolu Bergama'da eski Bedesten'de ilk sergisini açan genç bir fotoğrafçı arkadaşımın yanında olmak amacıyla geldiğimden, önümde beni bekleyen yorucu günü de düşünerek minnettar oldum ben de. Bergama'nın dosta selamıdır rüzgar ve de vedası uğurlarken. Dedim ya Bergama'yı ziyaret sebebim bir fotoğraf sergisi idi; sözkonusu sergi Türkiye'nin en eski festivali olarak kabul edilen Bergama Kültür ve Sanat Festivali kapsamında açılmıştı. Bergama'da tarihe yolculuğumun ilk durağı sergi mekanı olarak kullanılan Bergama Bedesten'i oldu haliyle. Kelime olarak aslı Farsça‟dan gelen “Bedestan” değerli, kıymetli kumaşlar, mücevherler ve buna benzer eşyaların satıldığı bir nevi eski zaman alışveriş merkezi aslında. Eh, tarihi yapılara meraklı olmanın yanısıra süsüne düşkün bir bayan olarak da Bedesten'i beğenmem kaçınılmazdı; gerçi binanın tavanı sonradan yeniden inşa edildiği için orjinalliğini yitirmiş ancak tarihi açıdan değerli olan bir yapı Bedesten; serin ve huzurlu bir yer olması da cabası. Günümüzde Bergama Belediyesi tarafından kültürel etkinliklerde kullanılıyor. 1 2 3 4 1. Arasta mahallesi, sokaklar boyunca binaların tente ve çatılarının yarattığı gölgelerde serinlemek mümkün, 2. Arasta mahallesinde dükkan sahibi, 3. Bergama sokaklarından genel bir görünüm, 4. Selçuklu Dönemi'ne ait bir taşköprü

Upload: others

Post on 20-Aug-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 1. Arasta mahallesi, - FSK · 2012. 2. 8. · 1. Arasta mahallesi, sokaklar boyunca binaların tente ve çatılarının yarattığı gölgelerde serinlemek mümkün, 2. Arasta mahallesinde

"İnsanoğlu kenti icat etmemiş, daha çok kent, insanı, insana özgü gelenekleri ve alışkanlıkları

yaratmıştır (Guillermo Cabrera Infante)."

Bergama ile 2011 Haziran'ında tanıştım. Güneşli ama serin bir sabahta rüzgar karşıladı beni

ilkin, üç günlük ziyaretim boyunca da hiç yalnız bırakmadı. Şehrin en işlek caddesinde,

minik, sade ama konforu yerinde bir pansiyonda yer ayırtmıştım. Pansiyon sahibi sabahın

erken saatinde zilin sesini duyup kapıyı açana kadar, ön bahçede beklerken rüzgar eşlik etti

bana; böyle oldu Bergama ile ilk karşılaşmamız. Daha sonra arka bahçede yaptığım ballı,

börekli, meyveli harika kahvaltı sırasında da eserek yol yorgunluğumu üzerimden alıverdi.

Onca yolu Bergama'da eski Bedesten'de ilk sergisini açan genç bir fotoğrafçı arkadaşımın

yanında olmak amacıyla geldiğimden, önümde beni bekleyen yorucu günü de düşünerek

minnettar oldum ben de. Bergama'nın dosta selamıdır rüzgar ve de vedası uğurlarken.

Dedim ya Bergama'yı ziyaret sebebim bir fotoğraf sergisi idi; sözkonusu sergi Türkiye'nin en

eski festivali olarak kabul edilen Bergama Kültür ve Sanat Festivali kapsamında açılmıştı.

Bergama'da tarihe yolculuğumun ilk durağı sergi mekanı olarak kullanılan Bergama

Bedesten'i oldu haliyle. Kelime olarak aslı Farsça‟dan gelen “Bedestan” değerli, kıymetli

kumaşlar, mücevherler ve buna benzer eşyaların satıldığı bir nevi eski zaman alışveriş

merkezi aslında. Eh, tarihi yapılara meraklı olmanın yanısıra süsüne düşkün bir bayan olarak

da Bedesten'i beğenmem kaçınılmazdı; gerçi binanın tavanı sonradan yeniden inşa edildiği

için orjinalliğini yitirmiş ancak tarihi açıdan değerli olan bir yapı Bedesten; serin ve huzurlu

bir yer olması da cabası. Günümüzde Bergama Belediyesi tarafından kültürel etkinliklerde

kullanılıyor.

1 2

3 4

1. Arasta mahallesi,

sokaklar boyunca

binaların tente ve

çatılarının yarattığı

gölgelerde serinlemek

mümkün, 2. Arasta

mahallesinde dükkan

sahibi, 3. Bergama

sokaklarından genel

bir görünüm, 4.

Selçuklu Dönemi'ne

ait bir taşköprü

Page 2: 1. Arasta mahallesi, - FSK · 2012. 2. 8. · 1. Arasta mahallesi, sokaklar boyunca binaların tente ve çatılarının yarattığı gölgelerde serinlemek mümkün, 2. Arasta mahallesinde

Bedesten'deki soluklanmanın ve gencecik bir fotoğrafçının ilk sergi heyecanına ortak olmanın

ardından arkadaş grubuyla kendimizi Arasta'ya köfte yemeğe atıyoruz. Osmanlı çarşısı olan

Arasta aslında geniş bir mahalle ve bana çok tanıdık geliyor; daha önce Antakya'da da

örneğini gördüğüm gibi sokakların tepesi tentelerle örtülerek serinlik ve bütünlük sağlanmış;

etraf oyuncakçı, ayakkabıcı, bakırcı gibi küçük esnaf ve masaları sokağa yayılmış esnaf

lokantaları ile dolu. Bir porsiyon köftenin kırk yıl hatırı var burada, yanında da bol sarımsaklı

cacık olacak tabi. Karnı tıkabasa doyan ekip günün kalanında eski Kale Mahallesine fotoğraf

çekmeye gidecek birazdan.

Kale Mahallesi adı üzerinde, Bergama Kalesi'nin eteklerinde kurulmuş; çok eski binaları ve

sıcak insanlarıyla tam bir Anadolu mahallesi. Halk arasında „Ne yerde ne gökte mahallesi‟

olarak da bilinen mahallede çok sayıda Osmanlı ve Rum evi bulunuyor; eski ama sağlam

evler bunlar. Tarih turizmine alışık olmaktan olsa gerek kimse beni çekme demiyor burada,

biz de bol bol binaları ve önlerinde oynayan çocukları, çocuklarına göz kulak olan anaları

çekiyoruz. Bu arada Bergama denince ilk akla gelen yapılardan olan ve Hristiyanlığın ilk yedi

kilisesinden biri olarak bilinen Bazilika da bu mahallenin girişinde bulunuyor. Zaten Bergama

adeta bir açıkhava müzesi, hemen her köşebaşında bir tarihi eser görmek mümkün; bu ya bir

Selçuklu hamamı, ya eski bir taşköprü, külliye ya da çeşme olabilir. Şehir Hellenistik

dönemden Selçuklu‟ya, Osmanlı‟dan günümüze uzanan tarihle o kadar iç içe ki, ilk günden

itibaren sanki tarihi bir şehirde yaşıyorum hissine kapılıyorum; dahası şehir halkının sıcaklığı

ve samimiyetleri sayesinde onlardan biriymişim gibi hissetmeye de başlıyorum.

1 2

3 4

1. Kale mahallesinden

bir görünüm,

2.Kadınlar Hamamı;

hamamın mimarisi

Selçuklu Dönemi'ne

aittir,

3. Bergama Kalesi'ne

çıkan teleferikten

indiğinizde karşınıza

çıkan eski evlere bir

örnek,

4. Bazilika nam-ı diğer

Kızıl Avlu

Page 3: 1. Arasta mahallesi, - FSK · 2012. 2. 8. · 1. Arasta mahallesi, sokaklar boyunca binaların tente ve çatılarının yarattığı gölgelerde serinlemek mümkün, 2. Arasta mahallesinde

Bergama'daki ikinci günümde, arkadaşlarımdan ayrıldıktan sonra, vaktimi Bazilika ve

Bergama Müzesi'ni gezerek değerlendiriyorum. M.Ö. 2. yüzyılda yapılmış olan Bazilika halk

arasında "Kızıl Avlu" olarak biliniyor. İnşa edildiği dönemde Mısır Tanrısı Serapise adanmış.

Eski Pergamon‟un en büyük yapısı olan Bazilika bir ana tapınakla iki yanındaki kuleli

yapılardan oluşuyor; günümüzde kulelerden biri camiye dönüştürülmüş. Bizans Dönemi'nde

ise kilise olarak kullanılmış. Gezerken adeta medeniyetler sergisinde hissediyorsunuz

kendinizi.

Bergama Müzesi ise küçük ama içi tarihle dopdolu bir yer. Tarih boyunca Bergama'yı

öğrenmenin en kestirme yolu diyebilirim. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne

bağlı olan Bergama Müzesi Türkiye'nin ilk arkeoloji müzesi olarak kabul ediliyor. Yapının

tamamlanması 1936 yılını bulmuş. Müze binasında sadece erken Tunç Dönemi'nden Bizans

Dönemi'ne kadar değişik arkeolojik eserler değil, aynı zamanda yöre el işleri, kilimleri, giyim

ve dokumaları gibi pek çok etnografik eser de sergileniyor. Geniş bir dış avluda ise yine pek

çok arkeolojik eser ve mezar taşları dikkati çekiyor.

1 2 3

4

Müze çıkışında kendimi festivalin kapanış kortejinin ortasında buluyorum, peşlerine takılıp

kendimi Cumhuriyet Meydanı'ndaki şenliğe atıyorum. Anfi tiyatroda minikler folklor

oynuyorlar, sahne kenarı ise heyecanla sırasını bekleyen başka minik folklorcularla dolu;

onları görüntülerken ben de bir parça çocukluğuma dönüyorum. Küçük şehir ve kasabaların

insanın ruhuna dokunan bir yanı var, burada hayat başka akıyor sanki. Zaman akıp gidiyor,

gece oluveriyor. Ana cadde üzerindeki standlar canlanıyor, hatta o kadar kalabalık oluyor ki,

bazı standların önlerine yanaşamıyorum bile. Bu esnada fotoğrafı hafızama kazıyıp kesemi

1. Bergama Müzesi'nden Hellenistik

Dönem'e ait bir detay,

2.Müze aynı zamanda etnoğrafik

eserlerin de sergilendiği bir mekan,

3. Kapanış şenliğinde sırasını bekleyen

minik folklorcular,

4. Cumhuriyet Meydanı'na ait genel

görünüm

Page 4: 1. Arasta mahallesi, - FSK · 2012. 2. 8. · 1. Arasta mahallesi, sokaklar boyunca binaların tente ve çatılarının yarattığı gölgelerde serinlemek mümkün, 2. Arasta mahallesinde

boşaltmaya başlıyorum. Turistik yerlerde bana en zor gelen şeylerden biri eve dönüş

hediyeleri edinmektir. Malum, el sanatları artık sönmeye yüz tuttuğu için genelde dükkan ve

tezgahlarda evinizde olmayan birşey bulunması hayli zordur. Neyse ki el yapımı bilezikler ve

yöre balları imdadıma yetişiyor. Rüzgarı ve köftesi kadar balı da güzel Bergama'nın. Geceyi

bir terastan, ellerinde Roma dondurmasıyla caddeyi tavaf edenleri izleyerek bitiriyorum.

Sabah yoğun bir gün beni bekliyor; Antik kentler Asklepieion ve Akropol gezilecek çünkü.

Bu iki antik kenti aynı gün içinde gezmek zor dediğinizi duyar gibiyim. Tarihi önemi bir

yana, hele de Akropol o kadar geniş bir alan ki, her bir taşı tek tek gezmek için aslında birkaç

gün ayırmak gerektiğini düşünüyorum. Yine de Bergama'daki son günüme antik kentlerin

yanısıra, pansiyon sahibi sayesinde tanıştığım İzmir'li bayan fotoğrafçı ile sohbeti, öğle arası

harika köfte ziyafetini, kale mahallesinde mahalleli hanımlarla sohbeti ve ufak bir şehir turunu

da ekleyiveriyorum; dedim ya burada hayat bir başka akıyor. Taş döşeli kaldırım ve yollarda

yürürken arabadan çok mobilete ve traktöre rastlıyorum, şehir adeta bir traktör cenneti; hemen

her garajda arabanın yanında bir de traktör var.

1 2

3 4

Gelelim antik kentlere; ilk olarak Asklepieion'a gidiyorum. Asklepieion Bergama'nın Antik

çağdaki sağlık merkezi, şehrin neredeyse içinde ve arabayla birkaç dakikada gidiliyor ancak

çok formda değilseniz yürümenizi tavsiye etmem. Kendi adıma -fotoğraf çekeceğim için- çok

da uygun olmayan bir ışıkta ziyaret etmiş bulunmama rağmen Asklepieion'daki gezintimden

memnun kaldım. Gerçi bir gece öncenin konser sonrası temizliği bitmediği için meydandaki

tiyatro sahnesinde amfi doluydu ama yine de fotoğrafladım. Asklepieion Tiyelti köyüne

mesafe olarak çok yakın, köy çocuklarını size rehberlik etmeye çalışırken ya da taşların

1. Şehir boyunca hemen

her garajda ya da yollarda

traktörlere rastlamak

mümkün,

2.Bergama'da mobilet ve

motorsikletler de çok

revaçta,

3.Asklepieion'dan bir

görünüm; poz veren

minikler Tiyelti köyünün

çocukları,

4. Asklepieion'a Antik

Tiyatro'nun tepesinden

genel bakış

Page 5: 1. Arasta mahallesi, - FSK · 2012. 2. 8. · 1. Arasta mahallesi, sokaklar boyunca binaların tente ve çatılarının yarattığı gölgelerde serinlemek mümkün, 2. Arasta mahallesinde

arasında oynarken bulmanız mümkün. Hatta bana yaptıkları gibi size de uzun uzun

Medusa'dan bahsedebilirler; çocukca bir saflıkla, eski taşların arasındaki yılancıkların aslında

Medusa olduğunu söyleyerek sizi de korkutmaya çalışabilirler. Fotoğraflarını çekmeniz ise

kaçınılmaz.

Hem Asklepieion, hem de Akropol Kültür Bakanlığına bağlı açık hava müzesi olduğundan

kapanış saatinden önce gezmek durumundayım, bu da Asklepieion'a veda etmek demek

oluyor. Eğer arabanız yoksa ve taksi seçeneğini de tercih etmemişseniz Akropol'e giden en

kestirme yol teleferikten geçiyor. Ancak bu çıkışın inişinde baştan bilinmesi gereken nokta,

teleferikten indikten sonra sizi şehir meydanına götürecek bir taşıt bulamayacak olmanız.

Artık teleferikteyim. Rüzgar tepeye doğru giderek şiddetleniyor, o kadar ki teleferikten

fotoğraf çekmekte zorlanıyorum, hatta bir ara direklere çarpacağımı sanıyorum ama macera

kısa sürüyor, birkaç dakikada Akropol'un giriş kapısındayım.

1 2

3 4

Akropol gerçekten çok büyük ve gösterişli, her köşesinde ayrı bir tarihi kalıntı var. Bugün

malesef bir çok parçası Berlin'de bulunan Athena Kutsal Alanı'nı, hemen alt terasta yer alan

Zeus Sunağı'nı, Agora'yı, Demeter Kutsal Alanı'nı, Traianus Tapınağı'nı, Büyük Antik

Tiyatro'yu bir nefeste geziyorum. Bu devasa antik şehrin tamamını gezmek, hele de çekmek

için bir öğleden sonra çok yetersiz ama malesef sürem akşam 19.00 a kadar, son teleferikle

aşağı inip Ankara otobüsüne yetişmek zorundayım. Dolayısıyla bu güzel antik şehirle beraber

artık Bergama'ya veda ediyorum.

Şehrin tadı damağımda kalıyor; Allianoi ve daha bir çok göremediğim tarihi yer,

deneyemediğim Roma dondurması, fotoğrafını çekemediğim Bedesten ve gece görüntüleri

için üzüntü duyarak bir başka sefere diyorum; ne de olsa artık Bergama'lıyım.

1.Akropol'e

çıkan teleferik,

2.Akropol'den

detay; Athena

kutsal alanı

3. Akropol'den

baraj gölüne

bakış,

4.Akropol'den

detay;Traianus

Tapınağı