1000moda ağustos-2012

31
Sayı:4 Ağustos 2012 “görmek istediğiniz her şey” Sonbahar yaklaşırken

Upload: 1000moda-dergi

Post on 29-Mar-2016

222 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

1000Moda dijital olarak aylık yayınlanan moda ve yaşam dergisidir. www.1000moda.com'dan yayın yapmaktadır.

TRANSCRIPT

Page 1: 1000Moda Ağustos-2012

Sayı:4 Ağustos 2012

“görmek istediğiniz her şey”

Sonbaharyaklaşırken

Page 2: 1000Moda Ağustos-2012

00 00

Page 3: 1000Moda Ağustos-2012

Mevsim Geçişleri…Ağustos ayının tüm sıcaklığı devam ederken, yepyeni bir sezon kendini belli etmeye ve size göz kırpmaya başladı bile…

Güzel bir yaz dönemi geçirdikten, sıcağa ve renklere doyduktan sonra yüzümüzü sonbahar trendlerine, “Koleksiyonlarda neler var?” diye merakla markalara çevirdik. Kimi trendleri çok sevdik, kimi trendleri uygulasak mı -mesela Prada’nın etek altına pantolon giyme trendini- diye tartışmaya başladık. Aksesuarların yine başrolde olduğunu keşfettik! Şapkaların ise yeni sezonda vazgeçilmez bir parçamız olacağını…

1000Moda’nın bu yepyeni sayısında moda çekimimizle yaz aylarına veda ederken, “Podyum Raporu” yepyeni bir sezonu başlatıyoruz.

Keyfimiz gayet yerinde çünkü ekip olarak siz moda severler için mevsimlerin değil, modanın ve hayatın her alanında şıklığın önemli olduğunu biliyoruz.

Yepyeni bir sezon başlıyor. Hazır mısınız?

Keyifli Okumalar!

Nots:

P”Donna Karan’da takım elbise

ve kırmızı trendini takip edenlerden...

Binmoda

edito

05

Page 4: 1000Moda Ağustos-2012

içindekiler

5 EDİTÖR MEKTUBU

8WISH LISTAksesuar Aşkına!

18 PODYUM RAPORUDünyaca ünlü markalara ilk bakış…

30 PORTFOLYOSelda Başkaya ve dünyası…

48 TRENDSETTERO bir aksesuar ustası! HER AY…42BY M.

45LOKUM

54GÖKÇE DÖLEK

56ARZU ÖZTÜRK

1000MODA AĞUSTOS 2012

İMTİYAZ SAHİBİBE THINKER REKLAMCILIKErgün Aksu (Sorumlu Müdür)

Yayın Danışmanı: Funda Afşar [email protected] Direktör: Mert VuralYazı İşleri Müdürü: Rüya Öztürk [email protected]örsel Yönetmen: Melike Akyüz ŞenyurtKonular Editörü: Necla Yahşi [email protected]ı İşleri: Ayça Söyletir, Cansu Özkaya, Ezgi Hazal Oymak

Katkıda BulunanlarArzu Öztürk, Burçil Onur, By M., Gökçe Dölek, Hazel Koyuncuoğlu, Lokum, Selin Çayırlı, Tuğba Tunçkaya,Mehmet Ustaoğlu

Web Tasarım: Tarık KınınSosyal Medya Uzmanları: Bilinç Furkan, Gözde AtaFotoğraf Editörü: Münhan Çınar

Reklam Satış [email protected]

Yönetim Yeri ve Yazışma AdresiBaruthane Caddesi, No: 92/8 Şişli-İstanbulTEL: (0212) 240 71 [email protected]

Bayilikler verilecektir.Tel: (0212) 618 56 00 (7 Hat) Fax: (0212) 538 68 49

www.obasshoes.com

ÖBAŞ AYAKKABICILIK

Page 5: 1000Moda Ağustos-2012

00

wish list

Ayakkabı, çanta ve aksesuarlar bu sezonda da vazgeçilmeziniz olacak.

Bitmeyen tutku

AyakkabıBurak Uyan,

Çanta Bulgari

AyakkabıNicholas Kirkwood

Ayakkabı

Pollini, Çanta

MiuMiu

AyakkabıBalenciage,

Çanta Lanvin

Ayakkabı

Burak Uyan, Çanta

Rebecca Minkoff

AyakkabıAlexander McQueen,

Çanta DVF

AyakkabıGiuseppe Zanotti,

Çanta Marchesa

AyakkabıCharlotte Olympia,

Clutch DVF

AyakkabıManolo Blahnik,

Kolye MarniVale

ntin

o

Eldiven DVF, Çanta

Derek Lam, Ayakkabı

Devi Kroell

Ayakkabı Jimmy

Choo, Kolye

Erickson Beamon

Ayakkabı

Zoraide, Çanta

Pierre Hardy,

Bileklik MiuMiu

Ayakkabı ve

Çanta Christian Louboutin,

Bileklik Viktor&Rolf

Ayakkabı Jimmy

Choo, Çanta Loewe,

Kemer Louis Vuitton

Chan

el

Page 6: 1000Moda Ağustos-2012

soru cevap

Moda oteliModayla ilgili merak ettiğiniz her sorunun cevabı burada!Sizi stile götürecek her soru için [email protected] adresini kullanabilirsiniz.

S:En yakın arkadaşım evleniyor. Gözler benim de üzerimde olacak. Nasıl bir elbi-se tercih etmeliyim?

C: Eğer imkanınız varsa size özel tasarlan-mış bir elbise tercih edin. Böylelikle hem vücut tipinize uygun hem de istediğiniz renkleri e kumaşları kullanabildiğiniz bir modele sahip olursunuz. Farklı renkleri deneyebilirsiniz ancak unutmayın ki si-yah renkte her zaman hayat kurtarır.

09

S:Sonbahar gelmeden, son bir tatile çıkmak istiyorum. Bavu-

luma neler eklemeliyim?C: Hala yaz ayları içinde olduğu-muz düşünülürse yanınıza mut-laka beyaz bir parça almalısınız. Kalem etekler ve tulumlar bu yazın favorileriydi biliyorsunuz. Şimdi onları da yanınıza almanın tam za-manı… Pul detaylı ince kazaklar ya da uzun kollu saten gömlekler de küçük esintili akşamlar sizi eşlik edebilir.

S: Şortları çok seviyorum ancak şe-hir hayatında nasıl kullanmalıyım bilemiyorum. Yardımcı olur mu-

sunuz?C: Rahatlık ilk tercihinizse şortunu-zun boyunun çok kısa olmamasına özen gösterin. Hata şortunuzu alır-ken, mağazada oturarak deneme yapın! Gömlekler ve bol tişörtlerle kombinler yaratmak çok şık olacak-tır. Stilettolar yerine dolgu topuk ayakkabılar ya da şık sandaletler de uyumu yakalamanızı sağlar.10

Page 7: 1000Moda Ağustos-2012

Victoria Beckham, moda tutkusunun peşinde…

17 Nisan 1974 tarihinde İngiltere’de doğan Victo-ria Beckham’la tanışmamız,

90’lı yıllara damga vuran Spice Girl müzik grubuyla tanışmamız-la oldu. Grubun “Posh” lakaplı üyesinin kalbi o zamanlar sadece müzik için atıyordu.

David Beckham’la tanışması ve sonra evlenmesini hayatının dö-nüm noktası olarak belirleyen Victoria, doğurduğu 4 çocuğuna rağmen her daim kusursuz görü-nen vücudu ve bu kusursuzluğa

eşlik eden stiliyle göz önünde!

Dikkat çeken giyim tarzını bir süre sonra işi haline getiren Vic-tora Beckham, moda çalışma-larına önceleri bir jean defilesi ve eşi David Beckham’la birlikte tasarladıkları parfümlerle başla-dı. Ardından hızla gelişen kolek-siyonlarıyla “stil ikonu” imajına her sezon koleksiyon tasarlayan ve hem kıyafetleri, hem çanta ve güneş gözlükleriyle dikkat çeken bir markanın tasarımcısı ve kuru-cusu olarak anılıyor.

Koleksiyonlarında dikkat çeken her zaman elbiseler, dar panto-lonlar ve kusursuz çizgiler… Çün-kü o hem kendi duruşunda, hem de ürünlerini kullananlar da “ku-sursuz” görünüme önem veriyor. Kendi tarzında da güneş gözlük-lerinin, skinny pantolonların ve yüksek topuklu bootie’lerin öne-mi büyük…

Victoria gelecekte tahtını kızı ‘Harper Seven Beckham’a vere-ceğinin sinyallerini ise şimdiden gösteriyor.

sıfır hata

Yıldızlı pekiyi!

Page 8: 1000Moda Ağustos-2012

00

Puan kazanacağı en güzel golünü moda için atıyor.

Victoria Beckham’dan bahsetmişken her fo-toğrafta ona hem ya-

kışıklılığı, hem de göz alı-cı tarzıyla eşlik eden David Beckham’dan söz etmezsek olmaz…

Çok başarılı bir futbol kariyeri-ne sahip olan David Beckham, yakışıklılığını ve haklı ününü çok iyi kullananlardan… Yaptığı reklam anlaşmalarıyla ve yar-dımseverliğiyle bilinen Beck-ham aynı zamanda mekana göre doğru giyinen nadir erkek-lerden…

Günlük hayatında onun ayrıl-maz parçaları yün bereleri, deri ceketleri ve bol denim pantolon-ları… Özel davetlerde ise takım elbiseleri-hem de yelekli olan-lar- neredeyse tek tercihi…

Pırlanta tek taş küpe ve pırlanta taşlı yüzükleriyle içindeki moda tutkusunu ve farkını ortaya ko-yan Beckham, reklam anlaşması yapacağı marka bir moda marka-sıysa daha çabuk etkilendiğini ka-bul ediyor.

Zaten çok yakışıklı ve bunun ol-dukça farkında olan Beckham, “her şeye rağmen” tarzın önemli oldu-ğunu vurgulayıcı kıyafet seçimle-riyle bizi kalbimizden vuruyor.

sıfır hata

Altın gol...

Page 9: 1000Moda Ağustos-2012

Aksesuar ustası SiennaTarzında bu kadar istikrarlı davranıp, her defasında bu kadar farklı görünmeyi başarabilen bir “Trendsetter”in dünyasına hoş geldiniz!

Günümüzde her ne kadar çok fazla moda takipçisi olsa da, gerçek anlamda

birkaç stil ikonu var, Sienna Mil-ler da bunlardan biri. Evet, öyle. Kendisi bir defasında giyim ko-nusundaki becerisini şu sözlerle açıklamıştı: “Annem ve babam açık fikirli ve hoşgörülü idiler. Kardeşlerimi ve beni yetiştirir-ken hep yaratıcı ve özgür olma-ya teşvik ederlerdi. Yoksa ben muhteşem görünmek konusun-da çok iyi değilim.” Tabii ki onun

trend alarmı

bu cümlelerine karşı, şık bohem tarzı bunun tam aksini söylüyor. Kesinlikle usta olduğu konu ise, aksesuar seçimi ve kullanımı…

Sienna’nın Olmazsa Olmazları…• Zincir Saplı Chanel’leri• Fötr şapkaları•Güneş gözlükleri (genellikle Ray-ban)• Gösterişli küpeleri ve taşlı kolyeleri…

• İnce uzun fularları veya salaş büyük şalları• Kısacık şort veya kısa elbiselerini tamamlamayı tercih ettiği eski püskü “motorbike” yani motorcu tipi botları• Babetleri• Birkaç parmağına birden taktığı yüzükleri• Bereleri• Sarı dalgalı saçları ve ışık saçan gülümsemesi

“İşin Sırrı, ne yaptığını bilmektir.

Ben ne giyersem giyeyim, ra-hat olmak isterim. Gelişigüzel seçimler ve gösteriş bana göre değil.”

Bunları En Güzel O Taşıyor!Hani derler ya, ne giydiğinden çok nasıl taşıdığın önemli diye… Sienna Miller ister kıyafet, ister aksesuar olsun bunu %100 her seçimi ile doğruluyor. Neredeyse üzerine çuval geçirip sokağa çık-sa, hepimizi büyülemeyi başa-racak. Takip ettiğimiz kadarıyla bu aksesuarları en güzel o taşıdı veya taşıyor.

• Neredeyse tüm kadınların çok severek kullandıkları (erkeklerin de tam tersi pek hoşlanmadıkla-rını dile getirdikleri) büyük halka küpeleri en güzel, en göze batır-madan o kullanıyor.• Bereleri hem de her türlüsü. Çoğu zaman saçlarını berenin al-tında topluyor, dikkat çeken kü-peler takıyor.• Çizili olan her şey, tam onluk!• Her türlü çizmeyi en özgün o kullanıyor. Sanki yorumlamak için hiç uğraşmamış, giymiş çık-mış gibi görünüyor. Ya gerçekten öyle yapıyor ya da özeniyor ancak

bunu belli etmemeyi gayet güzel başarıyor.• Kemeri öyle sürekli kullanmı-yor. Ancak hangisini, ne zaman ve ne ile takacağını herkesten iyi biliyor.• Siyah opak çoraplar onun için vazgeçilmez…• Mavi, kırmızı ya da yeşil fark etmez. Renkli güneş gözlükleri en hoş Sienna’da durdu. Başka-larında sadece gözlük ön plana çıkarken hatta bazen renk ema-net gibi dururken, onunkiler İngi-liz güzelinin “cool”luğunu sadece biraz daha vurguladı.

16 17

Page 10: 1000Moda Ağustos-2012

00 00

podyum

18

Podyum raporuYepyeni bir sezon şu an bu sayfalarda start alıyor. Hazır mısınız?

BURBERRYİngilizlerin efendi tarzına biraz

asilik katarak modernize eden

Christopher Bailey sezonun yine

en başarılı ve iddialı isimlerinden.

Koleksiyonda kalem etekler, bas-

kılı tişörtler ve fiyonk detayları

dikkat çekiyor.

BALMAINMarkanın vazgeçilmezlerinden olan

mini strech elbiseler bu sezonunda

vazgeçilmezleri arasında… Düşük

bel kadife pantolonlar ve “oversize”

blazer ceketler ise yine favori olmaya

aday. Roustering’in inci ve kesme

taşlarla hazırladığı sweat-shirtler ise

zamansız şıklık isteyenler için…

GIVENCHY70’lerin zarif kalıplarıyla, binici de-

tayları birleştiren Ricardo Tisci, lüks

tutkunu karanlık bir prenses yarat-

mış. İncecik askılar, ipek saten ku-

maşlar, dantellerle Givenchy kadını

yine çok net!

Page 11: 1000Moda Ağustos-2012

00 21

podyum

DOLCE&GABBANAHer sezon bizi farklı dönemlerin bü-

yüsüne sürükleyen Dolce&Gabbana

bu sezon Sicilya’nın barok desenle-

rini ve işlemelerini detaycı bir işçi-

likle sunup, hem şıklık yakalamanızı

hem de sizi görenlere görsel bir şö-

len sağlıyor. Markanın vazgeçilmez

detayı dantel ise yepyeni yorumla-

malarla yine karşımızda!

CHLOEİngilizlerin elegan sportif tarzını, Fransız’ların feminen stiliyle harman-layan Britanyalı tasarımcı Claire Waight Keller, pastel tonlardaki yalın koleksi-yonuyla beğeni topluyor. Bilekte biten dar paça pantolonları, ipek ve dantel-lerle birleştiren markanın tarzı modern kadına dikkat çekici bir gönderme ya-pıyor.

CHANELHer sezon merakla beklediğimiz

“Chanel bu sezon ne yapmış?” so-

rusunun cevabı işte burada! Yenilik-

çi tavırla her sezon bizi şaşırtan Karl

Lagerfeld, etek ve ceket takımların

altına giydirdiği dar kesimli panto-

lonlarla bambaşka bir Chanel kadını

yaratıyor.

VALENTINOFarklı coğrafyalardan ilham alarak koleksiyonlarını hazırlayan Maria Grazia Chiuri ve Pier Paolo Piccioli yine sezonun tüm dikkatini üzerine çekmeyi başardı. Kırmızı renkle ar-tık bütünleşen Valentino, bu renkte hazırladığı kıyafetlerine, deri ve mo-nokrom siyahını kullanarak hazırla-dığı tasarımları ekleyerek iddiasını ve çarpıcılığını sürdürüyor.

Page 12: 1000Moda Ağustos-2012

00 23

HERMESChristophe Lemaire’in yeni Hermes

koleksiyonu taşıdığı gösterişin yanı

sıra doğal bir çoban şıklığıyla kar-

şımızda. Hareket halindeki yaşama

dair göçebe lüks anlayışının izini sü-

ren Hermes, çift yönlü giyilen kaşmir

paltolar, bol pantolonlar, etnik de-

senler ve kürk detaylarıyla göz alıcı

olmanızı sağlıyor.

ISABEL MARANTIsabel Marant genç seyyahlara ada-dığı yaz koleksiyonunun ardından Uzak Batı’ya yolculuk etmeyi sür-dürüyor. Siz, Rodeolardan salonla-ra uzanan bir Calamity Jane’siniz ve birlikte ya da ayrı giyilebilecek basit parçalardan oluşan Isabel Marant koleksiyonuyla eğlenceli bir sezon geçireceksiniz.

podyum

Page 13: 1000Moda Ağustos-2012

22 23

podyum

YVES SAINT LAURENT

YSL, kadınlara güç bahşediyor ve

bu kış Stefano Pilati giysilere şeh-

vetli, ihtiraslı bir dürtü kazandırarak

bu gücün doruğuna ulaşıyor. Geniş

omuzlar, daralan beller, siluetinizi

saran deriler ve zincirler... Pilati’nin

son kez tasarladığı YSL koleksiyon-

larıyla daha net, daha iddialı ve daha

dominantsınız…

MARC JACOBSBu sezon Dickens romanlarından fırla-mış bir karakterle, bir sokak rocker’ını bir araya getiren Marc Jacobs, tasa-rımlarıyla ilham vermenin ötesine ge-çiyor. Farklı tarzları sınır tanımadan birleştiren ve kusursuzca karıştıran Jacobs, hem kendini hem sizi mutlu ediyor ve moda oyunundan kimsenin elenmemesini düşlüyor.

Page 14: 1000Moda Ağustos-2012

0024

podyum

GUCCIGenellikle Gucci tarzını karakterize

eden seksilikten uzaklaşan Frida Gi-

anini, bu kez yumuşak hatlar taşıyan

bol miktarda transparan ve ışıltılı

parçayla şehvetli bohem tavrını ro-

mantik dişiliğin alanında konuştu-

ruyor. Siyah, bordo, dantel… Geceye

hazır mısınız?

STELLA McCARTNEYKendi koleksiyonlarının yanı sıra Bü-yük Britanya Takımı’nın 2012 Londra Olimpiyatları formalarını da tasarla-yan Stelle McCartney koleksiyonları bu nedenle enerjiyi ve yarış ruhunu çağrıştırıyor. Stella kadınını “denge” olarak yorumlayan tasarımcı, kıyafet-lerde de bu dengeyi koruduğunu ve ölçülü şıklığı yakalamaya çalışanlara hitap ettiğini söylüyor.

MICHAEL KORSTakipçilerinin ne istediğini çok iyi bi-

len Michael Kors, hangi ülkede, hangi

sıcaklıkta ya da hangi zaman kavra-

mında olmasının hiç önemi olmadan

sadece şıklık isteyen kadınlar için ta-

sarımlara imza atmış. Sıcacık deriler,

gösterişli kürkler, tüvit ya da kaşmir

dokular… Doğal, rafine ama eksi dere-

celerde bile üşütmeyen bir stil…

JIL SANDERÖlçülü dişiliğin özetini yapmaya ada-nan 7 yılın ardından, Raf Simons son kez imza attığı Jil Sander defilesinin bitiminde ayakta alkışlandı çünkü final koleksiyonu tek kelimeyle çar-pıcıydı. Doğal tonlar, parlak efektler, gecelik elbiseler ve orijinal tasarımlar ve görenlerin içinde uyanan merak… Her şey bu sezonda da tam kıva-mında!

27

Page 15: 1000Moda Ağustos-2012

xxxxxxa bakış

0024

podyum

MIU MIUMarka bu sezon pantolon-ceket ta-

kımın ne olduğunu dosta düşmana

ilan etti! Üstelik bu takımlar klasik

erkek takımlarının monotonluğunun

çok uzağındalar… Pantolon-ceket

takımların sabit kaldığı koleksiyon-

da asıl stil, detaylarda, renklerde ve

duvar kağıdı, retro hatta arabesk de-

senlerde kendini gösteriyor.

PRADA“Bir tema ya da konseptten yola çık-mak istemedim. Modaya konsantre olmayı ve sadece işimi yapmayı tercih ettim.” diyor Miuccia Prada. Sade-ce işini yapmak tasarımcı için sınırları zorlamayı ifade etse de, koleksiyona dikkatli baktığımızda retro stilin ipuç-larını yakalıyoruz. Altlarına pantolon giyilen kolsuz elbiseler, çok yukarıda kullanılan kemerler… Genel görünüm meselenin altını çizmeden, stil sahibi olmakta…

LOUIS VUITTONTıpkı diğer dikkat çeken tasarımcılar gibi

Marc Jacobs da Louis Vuitton için üç par-

çalık takım temasının; ceketler, paltolar

ve eteklerden ya da dar, biçimli pantolon-

ların üzerine giyilen elbiselerden oluşan

kombinasyonlarını sundu. Çan formuy-

la 19. Yüzyılı çağrıştıran koleksiyonlarda

şapkalar ve yuvarlak formdaki gözlükler

dikkatlerden kaçacak gibi değil.

JEAN PAUL GAULTIERYaratıcılığı ve terzilikteki ustalığıyla yıllar içinde bir marka haline gelen Jean Paul Gaultier, bu sezon ha-zırladığı koleksiyonlarda asi değil ama bağımsız olduğu-nu vurgulayacak kadar öz-güvenli… Modanın bir ipucu sanatı olduğunu vurgulaya-cak kadar detaycı...

29

Page 16: 1000Moda Ağustos-2012

00 31

Selda BaşkayaBiraz fotoğraf, biraz cümle… Necla Yahşi

Hayat hikayeniz nerde, nasıl başladı ve devam etti?1982 yılında İstanbul Şişli’de doğdum.

Ailemin tek çocuğuyum ve bundan da hiç şika-yet eden çocuklardan olmadım. Okul hayatında aşırı haylaz bir öğrenciydim, büyüyünce arkeo-log olmak istiyordum ki bu isteğimi reklamcılık takip etti ve kendimi fotoğraf okurken buldum. 2002 senesinden beri fotoğraf çekiyorum. Şimdi ise yavaş yavaş sinema sektörüne geçiş yapmaktayım.

Fotoğraf makinesiyle kaç yaşında tanıştınız?Bizim dönemde her ergenin evinde bir Kodak makine olmuştur. Bende öyle bir makineyle in-sanları çekmektense, kendimi çektirirdim. Son-ra mahalle fotoğrafçısında tab ettirip, fotoğ-raflarımı “Işık şöyle olsaymış, keşke şu tarafa baksaymışım.” diye eleştirirdim. Bir gün bir aile dostumuz yurt dışından bana (hala kullanıyo-rum) Polaroid getirdi. İşte o makineden sonra

portfolyo

kendimi değil başkalarını çekme-ye başladım ve böylelikle ilerle-dim.

Neyi fotoğraflamayı seviyorsunuz?Ben gözüme güzel gelen her şeyi çekmeyi seviyorum özellikle gü-zel kadın/erkek…

Konu fotoğraf olduğunda, trendler bu işin neresinde?Fotoğrafçılık zaten kendi başı-na trend bir meslek haline geldi. Elbette bizde de çekim trendle-ri oluyor; kullanılan ışık, filtreler, çekim teknikleri gibi konularda… Dünyada artık çekilmeyen veya denenmemiş hiç bir şey kalmadı. Bizler daha önceden yapılanlara yeni bir şeyler katarak çalışıyoruz.

Kimi, nasıl çekmenin hayalini kuruyor-sunuz?Bu soruya birkaç cevabım var! :) Gaspard Ulliel adında Fransız bir oyuncu var. Kendisini tam 24 saat boyunca karelemek isterim! Bu ismi takip eden Marilyn Man-son (idoldür), Winona Ryder, Mick Jagger (hayranı olduğum ender insanlardan…), Zeki Müren (çok isterdim.) bu şekilde liste uzar gider…

Bir gün yakalamayı hayal ettiğiniz kare ne?İntihar etmeye karar veren bir insanı bu eylemi gerçekleştirme-den önce ki saatlerinde çekmeyi çok isterdim. O psikolojiyi, aldığı kararı uygulamadan neler yaptığı

Page 17: 1000Moda Ağustos-2012

00 33

vs. Ölümde doğum gibi enteresan fakat sıra-dan bir şey. Kişinin kendi ölüm kararını alma-sını hiç bir zaman anlamadığım için (intiharı asla etik bulmadım sebebi ne olursa olsun.) bunu yapmadan önce neler yaşıyor görmek is-terdim.

Peki, yıllar sonra Selda Başkaya dendiğinde hangi kare gelsin insanların aklına? Hangi kareyle hep hatırlan-mak güzel olurdu?Aslında bu benden bağımsız cevaplanacak bir soru. Zaman gösterecek fakat henüz “kendi aşık olduğum” o kareyi çekmedim.

Siz fotoğraf çektirmeyi seviyor musunuz?Çok severim. Benim çektiğim fotoğraftan faz-la kendime ait fotoğrafım vardır. Boyum uzun olsaydı kesin model olurdum! :)

Moda ve alışveriş ne kadar yakın, ne kadar uzak…Estetik kelimesi benim için çok önemli… Mu-hakkak estetik görünmeliyim diye bir takıntım var. Modayı sadece iç giyim ve ayakkabıda ta-kip ediyorum. Ayakkabı koleksiyonum var ve bu konuda takıntılıyım. Giydiklerim değil ama ayakkabılarım hep güzel olmak zorunda.

En çok aldığınız parça? Tabii ki ayakkabı! Bu ara stiletto merakım oluştu. Bir de sezon modasını kıyısından ya-kalamak amacıyla çanta…

Neyle aranız fotoğrafla olduğu kadar iyi…Yazmakla… Yazı yazmayı çok severim. Bağım-sız olarak seneler önce yayınladığım bir kita-bımda mevcut.

Sizi anlatan aksesuar ya da stil parçası nedir? Kesinlikle topuklu ayakkabı!

Şu sıralar hızla yaklaşmakta olduğunu hissettiğiniz bir moda akımı var mı?Moda tek dişi kalmış canavar! Sürekli değişi-yor ve önümüze ne sunulursa kabul ediyoruz. İnsanların fotokopi gibi giyinip, dolaşmalarını sevmiyorum. O yüzden yaklaşan akım varsa da bana yaklaşmadığı kesin.

İstanbul dışında hangi ülkede kendinizi çok rahat his-

sedersiniz?Kesinlikle New York… Ben fena derecede İstanbul aşığıyım. Bu şehrin kalabalığını, metropoli-tanlığını çok seviyorum ve aynı düzen olmasa bile sürekli eğlen-ce ve kalabalığın olduğu yerlerin başında bence NYC geliyor. Ama kolay kolay İstanbul’a arkamı dö-nüp gitmem.

Hangi ülkeyi sizin fotoğraflarınızla ta-nıtmak şahane olurdu?Nepal. Çünkü Everest’in yakınla-rında bile olma düşüncesi adre-nalimi yükseltiyor. Ayrıca bildi-ğim kadarıyla fotoğraflamak için inanılmaz bir geçmişe sahip.

Başucu kitabınız?Şu sıra Zadie Smith’in “İnci Gibi Dişler” kitabına sarmış durumun-

dayım. Şiddetle tavsiye ederim.Şu sıralar hayatınızdaki an’lara hangi müzikler eşlik ediyor?Şu sıra sürekli Jeff Buckley din-liyorum. Lisede de kendisini çok severdim. Benim hayatımda ki özel anlarımın büyük kısmında genellikle bu adamın bir şarkısı vardır.

En sevdiğiniz çizi film kahramanı?Invader Zim. Hala internetten eski bölümlerini izlerim.

En acımasız eleştirmeniniz kim?Direk cevabım ANNEM. Kendisi idolümdür ve muazzam bir ka-dındır. Dürüstlüğe verdiğim öne-mi ondan aldığıma inanıyorum çünkü hiç bir zaman bana kızı olduğum için tolerans geçip, ger-çekleri saklama gereği duyma-

dı. En acımasız gerçekleri ondan duymuş ve doğru yolu bulmayı da ondan öğrendim.

Size tek bir soru sorulacak ve bu soru-dan çok şey beklenecek olsa, ne sorul-masını isterdiniz?Birisi bana ‘’Yaşamının hakkını vererek yaşıyor musun?’’ diye sorsa ona güzel bir cevabım ola-bilirdi ve bu cevaptan birçok şey çıkartılabilinirdi.

Sizden en sık duyulan kelime…Net Ol!

Sözlükten bir kelime çıkarmak hakkınız olsa...Bence sözlükten ‘’Para’’ kelime-sini çıkartmak gerek. Lidyalıların insanoğluna kestiği en büyük ceza sağ olsunlar! :)

Page 18: 1000Moda Ağustos-2012

xxxxxxa bakış

00 0018

Bir yaz vakti...

Fotoğraf:Cahit Baha ParsSaç&Makyaj:Önder Tiryaki

Bluz ve şort: Özgür MasurYelek: Özgür Masur

Etek: Özlem Süer

Page 19: 1000Moda Ağustos-2012

00

moda

Elbise : Özgür MasurGömlek ve Pantolon : Özgür Masur

Gömlek ve Etek : Özlem Süer

Page 20: 1000Moda Ağustos-2012

xxxxxxa bakış

00 0018Elbise : L ’Appart

Page 21: 1000Moda Ağustos-2012

xxxxxxa bakış

00 0018Bluz ve etek: Özlem Süer

Page 22: 1000Moda Ağustos-2012

Dikkat edin, bir gün yazılabilirsiniz.

köşe yazısıBy M.

https://twitter.com/umumifikirler

Okyanus… Bugün Pazar, yarın pazartesi... Günleri say-

mayacağım sadece sizin bu yazıyı okurken ki gününüzü bilmediğimden, Pazar olduğu-

nu söyleyeyim dedim. Pazar, ruhumun tatile girdiği, çoğunlukla dinlendiği bir gün olduğu için keyfinde bir yazı olmasını dilediğimden, günü söyleyerek ya-zıya başladım. Çalışmadığım Pazarları çok severim. Ayaklarımı deniz kenarında bir kafenin oturduğum masasının ekstra olan sandalyesini uzatır, etrafı seyrederim. Demlik çayda bana eşlik ederse mü-kemmel olur, o an…

Pazar günleri genelde rahat ayakkabılar giyer ya insanlar haklılar… Ama Cumartesi geceleri başka-dır. Eğer Pazar iş yoksa gece çıkılacaksa mutlaka ayakkabıya dikkat etmeli her iki cinste bence. Bu cumartesi attım kendimi sokağa, Ramazan dola-yısıyla mı bilmem eksikti eğlence mekanları… Bir de tabii yaz etkisi, insanlar kendini güneye atmış-tı güzel çift ayakkabılarıyla… Güney dedim aklıma geldi. Gençken gittiğim bir İbiza tatilim vardı. Ucuz bir kampanya turu yakalamıştım ve kaçmaz de-miştim tek başıma gittiğim en süper turlardan biri olacağını bilmeden… İbiza da geceler başkadır. Gidenler bilir, gitmeyenlere anlatılmaz, sadece orada yaşanır! :) Yine gece eğlenme hallerim, tatili de fırsat bilmiş ve beni İbiza kulüplerinden birine atmış. Yazlık, sıcak bir mekandı, ufak ama kalabalıktı. Ayakta sevişmeye uygunda her şey… Gözlerim kafa boyunda değildi yine! Ayakkabılara bakıyordum, hem de herkesin! Kadın, erkek fark etmiyordu; ilgimi çekecek bir model görme umu-duyla içiyordum. Alkol arası verdiğim bir sırada tık-lım tıklım olan bara ulaşmaya çalışırken bir de ne göreyim? Offf dedirtecek türden bir çift sanat ese-ri… İşte karşımda!O zaman bu kadar teknolojik değildi hayat çeke-medim güzellikleri ama eserin sahibine yaklaşmış

ve öğrenmiştim ayakkabıların hangi tasarımcı ya da markaya ait olduğunu… Önce şaşırsa da o melez İs-panyol dilberi, anlamıştı gözlerime bakınca aşk-ı… Sohbet ettik çat-pat İspanyolcamla… Yetmediğin-de İngilizceye geçiyordu tüm kibarlığı ile ve ayakka-bısından belliydi zaten kibarlığı...

O sanat eserleri kibarlık kokuyordu. Deniz kokuyor-du ama okyanus, uçsuz bucaksız bir su gibiydiler… Tasarlayan kesin deniz kenarında çizmişti diye geçti aklımdan, eser sahibinin beline dolanırken ellerim. Kalabalık mekandan çıktık daha sakin bir yerde konuşma ya da sevişme ihtiyacımız olduğundan, kumsala doğru yürüyüvermiştik bile... Yalnız dik-katimden kaçmamıştı o an, eser sahibinin, eserine gösterdiği saygı. Çıkarmıştı ayaklarından ve elleri-ne almıştı zarar görmesinler diye… Almasaydı zaten ben diyecektim bir kaç cümle sonra “Lütfen çıkar onları, bozulmasın güzellikleri…” diye...

Aynı bakış açı-sından, aynı modeli beğen-

me hallerin-

den, aynı deniz kokusuna karışıyordu öpüşmemiz… Bir sonraki gün olamayacaktık ikimizde birbirimiz-de... Ama gençtik ve ikimizin de sanat eseri merakı vardı, sevişme arası ayakkabılardan konuştuk, ta-sarımcılardan... Tercihlerimizden, seçerken dikkat ettiklerimizden...

O kısa tatil bana bir şey öğretmişti, kadın ayak-kabılarıyla her yerde aynı güzellikte... Aynı dili ko-nuşmamıza gerek yok bazen... Şimdi o tasarımcıya bana bu güzel anıyı, tekrar yaşatmakta olduğu için teşekkür ediyorum... Ve o gün gördüğüm değil ama yine beğendiğim bir modelini paylaşıyorum sizler-le… Yine çok kibar, yine çok zarif... Nicholas Kirk-wood.

Mis gibi kokan ayakkabıların sahibi, Nicholas Kirk-wood...

Şimdi yeni tatil zamanları, belki bir ara kaçarım ok-yanus kokan bir çift güzelliklere...

İyi tatiller yazılan, okuyan, bir çift sanat eseri sa-hibi...

42

Page 23: 1000Moda Ağustos-2012

00

Gözlerime bak!Merhaba,

Bu ay, sizlerle aslında tamamen başka bir konu paylaşmak istiyordum. Fakat rimeli-

min beni tatilin tam ortasında yarı yolda bırakma-sıyla birkaç değişik ürün deneme fırsatım oldu. İşte onları yazma kararı aldım! :) Benim en çok sevdiğim ve çabuk hayal kırıklığına uğradığım YSL Shocking ile başlamak istiyorum. Ben, konu maskara oldu-ğunda hem hacim, hem uzunluk olsun isteyenler-denim. Şu anda bu rimel, işte o rimel dediğinizi du-yar gibiyim! Bu rimelle yollarımı birleştirip, bir daha da ayırmak istemedim ama rimel beni 2. Haftanın sonunda yarı yolda bıraktı. Kurudu! Bir YSL kalite-sinde bu mümkün değil dedim. Küçük bir araştırma sonucunda anladım ki evet, herkes aynı sorundan şikayetçi: Rimel kuruyor! Eğer ben rimeli 2 hafta da bitiririm derseniz kaçırmayın ya da benim gibi ri-melin yenilenmesini bekleyin! :)

YSL Shocking’den o kadar memnun kalınca, klasik YSL rimeline şans vermek istedim. Ödüllü YSL- Volume Effect Faux Cils’I denemeye karar verdim. Şok etkisi yaratmadı, daha masum bir rimel. Gün-lük kullanım için ideal. Tek tek kirpikleri ayırıyor. Yaz etkisinden mi bilemiyorum, bu rimelde bir ay kadar dayanıp bana veda etmeye karar verdi. Çok mu açık sözlü olacak bilemiyorum ama tekrar satın almam. Bu arada YSL rimellerin en ünlü özelliği mis gibi gül kokması… Rimeli açar açmaz gül kokuyor, benim gibi hassas bir insanı bile rahatsız etmedi. Tatilde bu sorunla karşılışınca yeniliklere de açık bir kişi oldum! Arkadaşımın yanında olan Clinique

High Impact Curling rimelini kullanma şansım oldu. Tanıştırayım, işte karşınızda orta ekonomik yaz ri-meli! :) Ne demek mi istiyorum? Yüzümüzü akşam yıkıyoruz, eğer ayrı bir göz makyajı temizleyicisi kullanmadıysak, rimel orada! Sabah uyanıyoruz, rimel hala orada ki hem de hiçbir dökülme, akma

olmadan! Yani bu rimeli silmediğiniz sürece rimel hiçbir yere gitmiyor. :) İlk defa böyle kalıcı bir rimelle karşılaştım. Performans ola-rakta çok iyi. Abartı bir hacim, uzun-luk vermiyor ama günlük kullanım için kesinlikle yeterli… Ekonomik olsun, iyi bir rimel isterim der-seniz size Max Fac-tor- False Lash Effect Fusion öneririm. Bu rimel kesinlikle size yarı yolda bırakmıyor. Zaten bu ürünün ciddi hayranları, ondan baş-ka rimel kullanmayan fanları var! :) Tavsiye ederim ki fiyatıyla da şans vermeye değer. Benefit- They’re Real ise birçok kişinin yine çok beağendiği bir rimel. Fakat ben rimelin plastic fırçasıyla pek anlaşama-dım, bir kere kullanabildim. Belki biraz daha şans verebilseydim rimel benim de favorilerim arasına girebilirdi. Gelelim benim için artık klasikleşmiş olmazsa olmazlara … Dönüp, dolaşıp onlarda dur-duğum bir gerçek. DIOR Diorshow ve Giorgio AR-MANI Eyes to Kill Mascara… İkisi de mükemmel ve ikisinden de vazgeçemem. Şansınız varsa mutlaka deneyin derim.

Bu ay sizlerle kısacık kısacık rimellerden bahsetmek istedim. Umarım sizing için de mini bir rimel söz-lüğü olmuştur. :) Bir daha ki ay yepyeni bir konu ile görüşmek dileğiyle…Sevgiler,

Lokum

köşe yazısı

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Spectrum ilan.ok.pdf 1 21.05.2012 15:05

45

Page 24: 1000Moda Ağustos-2012

00

güzellik

Renklerin içindenSonbaharın hüznüne kapılmayın, renginizi soldurmayın… Burçil Onur

Nicole Kidman

Katie Holmes

Gwyneth Paltrow

YILDIZ IŞIĞIHollywood yıldızlarının güzelliğini gölgede bırakmaya hazırlanın! Nasıl mı? Birkaç basit taktikle…

• Saç ÖrgüsüSaçlarınızı şekle sokamadığınız zaman, saatlerinizi aynanın karşısında harcamayın. Saçlarınızı yandan ayırın, önlerini açık bırakıp yüzünüze düşürün ve saç örgüsü yapın. Bu arada, doğru bakım ürünlerini kullanmayı ihmal etmeyin. Deneyin: John Frieda Liquid Shine Şampuan& Saç Kremi: 22 TL.NICOLE KIDMAN

• Doğal YansımaGizli makyajın gizemli çekiciliğini teninize yansıtın. Ten renginizden bir ton koyu allıkla elmacık kemiklerinizi, çene ve burun çıkıntınızı gölgelendirin. Böylece, doğal ama çarpıcı bir ten rengi elde edebilirisiniz. Deneyin: NARS Liberte Blush: 73 TL. KATIE HOLMES

• Derin BakışlarMakyajınızın can alıcı noktası kirpiklerinizi belirginleştirmek için kullandığınız maskaranızdır. Göz makyajınızı yaptıktan sonra, kirpiklerinizi iki kat maskara sürerek ön plana çıkarın. Deneyin: Yves Rocher Sexy Pulp Ultra Hacim Veren Maskara: 44,90 TL. GYWNETH PALTROW

• Kusursuz dokunuşYazdan kalan cilt kusurlarınızı tek bir hamleyle yok edebilirsiniz. Nasıl mı? Tabi ki mineral fondöten ile… Deneyin: Priori Coffeeberry Perfecting Mineral Fondöten: 124 TL.

• Şeker tadıKate Moss’un yeni sezon rujlarıyla çekici dudaklara sahip olabilirsiniz. Yeni koleksiyonun pembe tonlardaki rujları şeker tatlılığında… Ayrıca, içeriğindeki ışığı yansıtan siyah pırlantalar dudaklara sıra dışı bir renk katıyor. Deneyin: Kate Moss Lasting Finish Lipstick: 12,99 TL.

• Doğal yanaklarMakyajınızın en önemli dokunuşu allığınızdır. O halde, doğallığınızı kaybetmemelisiniz. Rengini cildinizin ph seviyesinden alan allıkla doğal cilt tonunuzu yakalamaya ne dersiniz? Deneyin: Physicians Formula pH Matchmaker Allık: 65 TL.

• Buğulu bakışlarSadece iki adımda gölgeli göz makyajı yapabilirsiniz. İki renkli kalem far ile gözlerinizi belirginleştirerek bakışlarınızı derinleştirebilirsiniz. Deneyin: Max Factor Smokey Eye İki Renkli Kalem Far: 38 TL.

• 2’si 1 aradaHafta sonu şıklığınızı he krem allık hem de dudak nemlendiricisi olarak kullanabileceğiniz tek bir ürünle tamamlayabilirsiniz. Deneyin: MAC Casual Colour Lip&Cheeks Colour Pots: 58 TL.

• Sihirli kutuBirbirinden güzel renklerin bulunduğu makyaj paletinizi açın ve renklerin uyumuyla göz, dudak ve ten makyajınızı zevkle yapın. Deneyin: Gratis Makyaj Paleti: 35 TL.

Page 25: 1000Moda Ağustos-2012

trendmetre

36 37

Yeni bir siz... Sonbahar’da da güzelliğinizi ön plana çıkaracak ve makyaj stilinizle göz kamaştıracaksınız. Mehmet Ustaoğlu

Her ne kadar Ağustos ayı halen devam etse de, yeni sezon trendleri çoktan

yerini aldı.

Sonbahar dökülen sarı yaprak-larında etkisiyle hüznü çağrıştır-sa da, makyajınızdaki renkler bu hüznü alıp, götürecek.

Doğal cilt renginizi şeffaf ve do-ğal pudralarla vurgulayabilirsiniz. Cildiniz hem kusursuz, hem de dinlenmiş görünür. Yanaklarını-za, elmacık kemiklerinizin üzerine şeftali tonlarında pudralar uygu-layabilir ve güneşin o muhteşem ışıltısını hala yaşayabilirsiniz. Du-manlı gözler her sezonun olduğu

gibi bu sezonun da vazgeçilme-zi... Siyah far ve siyah kalemle bu etkiyi yaratabileceğiniz gibi, yenilikler deneyip gece mavileri-ni, mor tonlarını göz makyajını-za ekleyip, daha sıcak bir görü-nüm elde edebilirsiniz. Özellikle metalik tonlarla harmanlanmış göz makyajı sezonun en trend görüntüsü! Kirpikler yine olduk-ça hacimli... Etkileyici bakışların kirpiklerde başladığını unutma-yın ve bu sezon en doğru rimeli bulun.Kaşlarda doğal, alınmamış görüntü yine çok moda. Güçlü ve seksi imajınızı yansıtmak is-tiyorsanız sizde kaşlarınızı mut-laka kalınlaştırın. Dolgun ve çe-kici dudaklarasahip lmak için,

fondöteninizi dudaklarınıza da uygulayın. Bu sezon -daha önce hiç denemediyseniz-nen cesur uygulamayı dudaklarınıza kırmızı tonlar sürerek yapabilirsiniz. Yaz döneminde neon renkler kullanıl-sa da, ojeler sonbahar sezonunda yerini kahverengi ve pastel tonla-ra bırakacak. Özel davetlerde gü-zelliğinize şıklık katacak koyu yeşil tonları da tercih edebilirsiniz.

Son olarak saçlarınız hiç şüp-hesiz ki en çok ilgilendiğiniz ve Yeniliklere en açık olduğunuz konu... Feminenliğin simgesi saç modelleri bu sezon düşük topuz, bohem örgüler ve kahküllerden oluşuyor. Saçlarınızı süslemeyi de unutmayın ve çarpıcı saç ak-sesuarlarından mutlaka edinin.

Page 26: 1000Moda Ağustos-2012

xxxxxxa bakış sezona bakış

23

Mira Ece Akyıldız’ın görevi mutluluk dağıtmak… Nasıl mı?

aradık bulduk

Harikalar diyarıÖnce hikayenizi dinleyelim mi?

25 yaşındayım ve bir yaz akşamı dünyaya gözlerimi İstanbul’da açtım. Daha minicik-

ken keman çalmaya gönülden başlayan ben; İstan-bul Üniversitesi Devlet Konservatuarını kazanarak üniversiteye kadar müzik eğitimime devam ettim.Üniversite çağlarına geldiğimde ise aşçılık oku-maya karar verip, Beykent Üniversitesi Gastrono-mi bölümüne girdim. Daha sonra Le Cordon Bleu International’da eğitimimi tamamladım. Swiss Ho-tel, 360 İstanbul, W Hotel gibi işletmelerde hem mutfakta hem de F&B(yiyecek içecek) dalında Ma-nager Assist olarak görev aldım. Mike Norman, Jean George, Luigi Fracella gibi bir çok ünlü şef ile çalışma imkanı buldum. Mutlu Kekler Atölyesini hayata geçirdim ve bu işi yaparken ne kadar mutlu olduğumu her gün bir kez daha anlıyorum.

Yoğun keman eğitiminden sonra aşçılık… Yaptığınız yemek-lere hala müzikler eşlik ediyor mu?Müzikle birlikte aşçılık, dünyanın en keyifli anları-nı yaşatıyor bana… Çünkü müzikle yemek dünyanın her bir köşesinde birbirini bütünleyen en anlamlı olgu olduğu için cevabım, evet. :)

Uzmanlık alanınız makarnayken pastacılığa geçmişsiniz. Ne-den pastacılık?

Çünkü ben yaratıcılık denizinde hiçbir sınır olma-dığını düşünüyorum. Sıcak mutfak yerine, pasta dünyası bana sınırsız ve rengarenk bir dünya sun-du. Çalışırken kendimi “Alice Harikalar Diyarında” gibi hissetmek için pastacılık!

Peki, bu kadar pasta ve kurabiye tasarımı yapan varken “Mutlu Kekler”i onlardan farklı kılan nedir?Her şeyden önce ismimden de anlaşıldığı gibi MUT-LULUK. Daha sonrasında ise gurmelik ,mükemme-liyetçilik ve hijyen geliyor.Yaşadığım dünya, yaptı-ğım işte o kadar mutlu ve huzurluyum ki ürettiğim tüm ürünleri tasarlarken içerisine sevgimi katıp, mutlulukla yoğuruyorum.

Fiyat aralığı hakkında bilgi verir misiniz?Fiyat aralığı ürün tasarımlarına ve içeriklerine göre değişiyor. Kurabiye ve cupcakelerin fiyatları 4 – 8 TL., pastaların dilimi ise 8 ile 15 TL. arasında…

Kurs ve eğitim veriyor musunuz?Evet, eğitim veriyoruz. Eğitimlerimiz kurabiye, cup-cake eğitimlerinin yanı sıra; profesyonel pastacılık teknikleri, çiçek yapımı, Makaron, modelleme ve fi-gürleme eğitimlerimiz de bulunmaktadır.www.mutlukekler.com & [email protected]/mutlukekler

Page 27: 1000Moda Ağustos-2012

xxxxxxa bakış sezona bakış

0024

İnternet dedektifiWww.hadakishop.com

Dikkat bu siteden eğlence fışkırı-yor! Eğlenceli tasarımcı Hadaki’nin

kişisel web sitesi olan sitede bulununa çanta ve aksesuarlardan gözlerinizi alamayacaksınız. Üstelik iyi haber, siteden dilediğiniz ürünleri satın alabiliyorsunuz.

www.paperfashion.netÖzel bir dijital art sanatçısının web sitesi… Eğle-neceğiniz gibi, çizimlerine hayran kalacaksınız…

www.shoesofprey.com/designerKendinizi göstermenin tam sırası… Tasarım yapmayı sevenler için güzel ve bir o kadar keyif alabilecekleri bir site… Hadi, ayakkabınızı tasar-layın!

www.threadless.comİlginç tasarımlı tişörtler tam sizlikse yapmanız gereken bu siteyi tıklamak! Bize inanın, hepsini almak isteyeceksiniz! :)

Bu web sitelerini kaçırırsanız, üzülürsünüz. By. M

ajan

Page 28: 1000Moda Ağustos-2012

sezona bakış

00

ilişki

Kadının en güzel yaşı kendini en sevdiği yaşıdır...

Gökçe Dölek

Geçtiğimiz hafta 30 mumlu pastamı üfledim. Hayatımı temsil eden, o otuz tanecik

mumun, her birinin alevinde neler vardı, bir tek ben görebildim el-bette. Hayallerimin bir bölümünü gerçekleştirmiş olmanın mutlulu-ğu, henüz gerçek olmayan hayal-lerimi ömrümde ne kadar kaldığı-nı hiç bilmediğim zamana güvenle bırakmış olmanın yarı huzurlu, yarı tedirgin ve heyecanlı hali ile bir nefeste söndürdüm mumla-rımı...

Kadının yaşı neden sorulmaz hiçbir zaman anlamamışımdır. Zaman içinde fiziksel olarak de-forme olabilen kadın bana göre yaş aldıkça tecrübeleri ve o muhteşem kendini keşfetme ve bulma süreciyle çok daha fazla güzelleşir, bilgeleşir. Susma-yı, bakmayı öğrenir. İstedik-lerini yaptırmayı, vermekten çok almayı öğrenir. Kadının en güzel ve keyifli günlerinin 30 yaşından sonra başladı-ğına inananlardanım. Daha tecrübeli, daha mantıklı ama duygularını çok daha iyi ana-liz edebilen, sezgileri daha kuvvetli… Çok daha tutkulu ve ne istediğini bilen.Peki, bu sıfatlara “hangi

kadınlar” sahip olur. 30 yaşın-dan önce böyle hissedemez mi insan? Elbette ki hisseder ama biz kadınlar severiz kendimizi dibe çekmeyi, bazı şeyleri kanırta kanırta öğrenmeyi, aynı hataları defalarca yapmayı... Hırslarımız vardır bizim. Sevilmek isteriz, hep daha çok. Yıllar geçerken, geçemeyecek sandığımız yara-larımız olur bizim. Yaraya mı acır canımız, yarayı açana mı bileme-yiz. Gelsin, açtığı yarayı iyileş-tirsin diye geçirilen o süreç, aynı yarayı ona da açmak için yattığı-mız bir pusuya dönüşür. Korku-larımız vardır. Bir daha hiç kim-se tarafından sevilmemek, onca emekten sonra yaptıklarım boşa gitmesin ve her hatayı mutlaka iki üç kere yaptırtan “yalnız kal-mak” gibi.

Sonra ne olur biliyor musunuz? Yalnız kalırız, uzun bir süre kimse bizi sevmez, yaramızı kendimiz iyileştirmeyi öğreniriz. Kendimiz

olmak ve kendimizi tanıma süre-ci başlar. Ne istediğimizi ve belki de en önemlisi ne istemediğimizi bilme süreci ile devam eder. Artık yaralar açacak birini istemediği-mizi bilir ve küçücük bir sıyrıktan oluşabilecek yaraları görebilecek duruma geldiğimizde artık biz izin vermeyiz o yaraların açılma-sına. O yaraları hak etmediğimizi anlamaya başlarız. İşte ge-çen bu sürede pastanın mumları çoğalmaya baş-lar. Ve “Kendini seven ve karşısındaki erkekten önce kendi kendine değer veren bir kadın” ol-mayı başarmışsak o sıfatlar gelir bulur bizi.

Kendini seven kadın güzeldir. Bu güzel-lik bildiğimiz düzgün fizik hatları ile tarif edilip sınırlandırı-lamayacak kadar

büyüleyicidir. “Bu kadında bir şey var” dedirtir. 90-60-90 desen değil, saçından mı aca-ba, yok o da değil! Tırnağın-dan saçının teline kadar ken-dini kadın hisseden, seçimleri, hataları ve yaşadığı her şeyin sorumluluğunu üstüne almış, kendisini önce kendisi kabul etmiş kadının adlandırıla-mayan havasıdır o. Yalnızlık riskini göze alabilmiş, sevil-mek uğruna istemediği rolle-re kendini sokmamış kadının kendi ile savaşı değil, kendi ile dansıdır.

Ben yeni yaşıma, kendimle dans etmeyi öğrenmiş ve sırf bu yüzden bu dansta bana uyumla eşlik eden o özel kişinin sürpriz 30 yaş

partisi ile girdim. Önce çok şaşırdım sonra “bunu hak edi-yorsun.” dedim kendi kendime. Seven ve sevilen bir kadın olma-nın sihirli anahtarı benim için en güzel 30 yaş hediyesi oldu. Üs-telik bu anahtarı almam için çok uzak bir yere gitmeme gerek kal-madı. Sadece aynaya biraz daha sık ve dikkatli bakıyorum. Sizin

evde de ayna var değil mi?

Page 29: 1000Moda Ağustos-2012

00 33

Happy hourThe House Hotel Mutfak Koordinatörü Arzu Öztürk size sesleniyor: Farklı lezzetler denemek ister misiniz? ? Fotoğraf: Hazel Koyuncoğlu

yemekArzu Öztürk

34

Karpuz FrozenMalzemeler:500 gr. Karpuz2 cl. Hindistan cevizi şurubu2 cl. Gül suyu

Yapılışı: Tüm malzemeleri blender’a koyun

ve istediğiniz kıvamı alana kadar (çok sulu

olmaması gerekir.) buz ekleyip, karıştırın.

Daha önceden buz koyup soğuttuğunuz

martini kadehine kademeli şekilde koyup,

kendinize biraz görsel şölen yaşatmak için

taze nane yaprağı ve limon kabuğu ile süsle-

yin ve tadını çıkarın!

Yazın en sevilen meyvelerinden karpuz, sıcak Ağustos günlerinde içinizi ferahlatacak bir içecek olarak, karşı-nızda. Çok kolay bir şekilde hazırlayabileceğiniz “Karpuz

Frozen” bu ara en favori “drink”iniz olmaya aday…

Page 30: 1000Moda Ağustos-2012

xxxxxxa bakış

00

sezona bakış

Page 31: 1000Moda Ağustos-2012

xxxxxxa bakış

00