19 Mayıs bizim için de bir başlangıç…

u11'de

Türkiye iyi mi yönetiliyor?u5'de

Çakıltaşı Edebiyatıu3'de

Kutsal İsyan; Beyaz İhtilâl Ve Demokrasi Bayramı

u12'de

'Büyük Adam' olamam ben...

u11'de

Sahiplenmeu6'da

H. Prof. Dr.Nurullah

Aydın

Genç Bakış

EvrenKurban

22 Yıllık, Mühendislik ve İnşaat Tecrübemizden Aldığımız Güç İle Yozgat'ın Kentsel Dönüşümüne Farklı

ve Cesur Projeler ile Öncülük Ediyoruz...

Tanıtım ve Satış Ofisi: Yapıtur Emlak Ajansı

Belediye Sarayı AltıTel: 0 354 217 02 66

GSM: 0 532 461 33 86

100 m2'den 500 m2'ye kadar

SATILIK İŞYERİCafe, Plaza, Eczane, Market,

Mağaza, Showroom

Lezzet AnlatılmazTadılır.

"Yemediğimizi Yedirmeyiz"

ZAFER TÜRK

MUTFAĞI

ALO PAKET 212 00 00

www.zaferturkmutfagi.com.tr

Cumartesi 19 Mayıs 2012 GÜNLÜK SİYASÎ GAZETE Yıl:1 Sayı:15 50 Kr.

YENİGÜN

İnan Soyer

Abbas UYANDI

Şebnem Özbek

YakupTufan

Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü, uyuşturucu ve sigara kaçakçılarına yönelik başarılı operasyonlarına bir yenisini daha ekledi. Bugüne kadar gelen ihbarları değerlendirerek Doğu illerinden batı illerine yapılacak sevkleri önleyen Yozgat Emniyet ekipleri alkışı faz-lasıyla da haketmiş oldu. ►11'de

Emniyet kaçakçı avında

Yimpaş Yozgatspor Yönetimi-nin görevi bırakırken sözleş-

melerini feshettiği birçok oyuncu yeni gelecek yönetime gözünü çevirdi. Yeni sezon öncesinde tamamen yepyeni bir kadro kurul-masının getireceği sıkıntıları hesap etmesi beklenilen yeni yönetimin aksi takdirde çizilen hedeflere ulaşması imkansız olarak gösterili-yor. ►15'de

Futbolcular çıkmazda

Ölümüne eğitim!Müzeler Haftası’nın 31’inci kutlama etkin-

likleri dün start aldı. Müzelerin tarihimiz ve tarih bilincinin korunmasının açısından taşıdığı öneme vurgu yapılan törende, Müzelerin yeni ve çağdaş anlamda düzenlenmesi, sergilenme teknikleri, eserlerin korunması ve eğitim işlevlerine dikkat çekildi. ►5'de

Müzeler geçmişin aynası

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim görevlisi hemşehrimiz Prof. Dr. Nihat Boydaş’ın isminin SGK’nın karşısındaki caddeye verilmesi nedeniyle bir tören düzenlendi. Belediye Meclis kararı ile ismi memleketinde bir caddeye verilen Boydaş’ın böylece hem ismi hem de yaptıkları hizmetler böylece gelecek nesiller tarafından hayırla yadedilecek. ►5'de

Özel Ergin Koleji 2. Sınıf öğrencileri hayat bilgisi dersinde işledikleri geçmişte kabul gören meslekler ile günümüzde kabul gören meslekler arasındaki farklılıkları karşılaştırmak amacıyla Yozgat Tol Çarşı’yı gezerek meslekler hakkında bilgi aldılar.

Özel Ergin Koleji öğrencileri hayata erken-den hazırlamak ve meslek seçimindeki hatalarını en aza indirmek için çok farklı bir uygulamaya imza attı. ►11'de

Boydaş’a büyük onur

Tol Çarşı’da meslek dersi

MustafaNevruzSınacı

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Sosyal Güvenlik Haftası münasebetiyle Yozgat’ın Sorgun ilçesinde öğrencilere kitap ve şapka hediye etti.

SKG Sorgun Şube Müdürlüğü, Sosyal Güvenlik Haftası kutlama etkinlikleri kapsamında Sorgun Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Oku-lu öğrencilerine "Güven Ve Yarışçı Çocuklar" isimli eğitici hikaye ki-tabı ve şapka dağıttı. Kitap dağıtım

törenine katılan Sorgun SGK Müdürü Mustafa Sülbü, Sosyal güvenliğin önemi anlatan eğitici yayınları bulun-duğunu belirterek, "Biz bugün Sorgun ilçemizde bulunan öğrencilerimize bu kitaplardan dağıtıyoruz. Ayrıca yine sosyal güvenlik ile ilgili özel olarak hazırlanmış çizgi film CD’lerini de okul müdürlerimize verdik. Buradaki temel amacımız sosyal güvenliğin önemini çocuklarımızın küçük yaşta anlamaları-nı sağlamaktır" dedi.

SGK'dan haftaya özel hediye

Her ne kadar niteliği değiştirilme-ye çalışılsa da Türk halkı, kendilerine armağan edilen bu anlamlı güne 93’üncü kez ulaşmanın coşkusunu yürekten yaşayacak.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları prog-ramı bugün ilk kez farklı bir içerikle stadyum programının kaldırılmasına sahne olarak kutlanacak.

KUTLAMALAR BUGÜN BAŞLIYORAtatürk'ün Samsun'a çıkarak,

bağımsızlık ve özgürlük meşalesini yaktığı ve bunu Türk gençliğine arma-ğan ettiği 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlama-ları programı saat 09.00’da Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla başla-yacak. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü çalışanları, sporcuları

ve Milli Eğitim Müdürlüğüne Bağlı Okullardan Beden Eğitimi ve sporcu öğrencilerin hazır bulunmasıyla, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Oğuzhan Güneşer tarafından Atatürk Anıtına Çelenk konulmasının ardın-dan İstiklal Marşı ile birlikte Şanlı Bayrağımız göndere çekilecek.

ŞÖLEN GİBİ BAYRAMKutlamalara halkın katılımının

arttırılması, protokolden çıkartılması için organize edilen kutlamaların ikinci bölümü ise saat 10.00’da Cumhuriyet Alanı’nda başlayacak. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Sevgi Evleri jimnastik grubunun, Yozgat Güreş Eğitim Merkezi güreşçilerinin sembolik güreş gösterisini, Yozgat Valiliği Mehter Takımının konseri takip edecek. Engelliler arası jenga yarışması, Yozgat Kız Meslek Lisesi,

Zübeyde Hanım Kız Mes-lek Lisesi ve Yozgat Lisesi öğrencilerinden oluşan halk oyunları ekibinin gösterisinin ardından Cumhuriyet Alanı’nda törenler sona erecek.

Aynı gün öğleden sonra saat 17.00’de Kent Park’ta Mahalli THM müziği sanatçısı Erhan Özel konseri ile başlayacak törenlerin üçüncü bölümünde Evci Köyü Halk Oyunları ekibi gösterisi ile renk katacak. Kutlamaların saat 18.00’de ki son bölümü ise Cum-huriyet Alanı’nda Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Çocuk Mehter Takı-mı gösterisi, THM sanatçısı Hilmi Şahballı konseri, Ahmet Yanalak Ney dinletisi, sanatçı Gökhan Ay’ın Konseri ve havai fişek gösterisi ile tamamlanacak.

YeniGÜNYozgat

EĞİTİMSBS BİLİMTEKNOLOJİSOSYAL AKTİVİTELERÖĞRETİMOLİMPİYAT İNGİLİZCE

SPOR

BURADA

BAŞLA

R

PROJE Bu Okulda Hayat Varwww.ozelergin.k12.tr

KÜLTÜR

SANAT Avantajlı erken kayıtlar için acele ediniz!Profesyonel Site Yönetimi

YOZGAT’ı Evlendiriyoruz

Sinema Sok. Çelikkayalar Apt. Kat:1 No: 2 • Tel: 217 62 02

Medrese Mah. Mevlana Eser İş Merkezi Kat:4 No:42 • Tel: 217 62 01

grupBiz Herşeyi

Sizin İçin DüşündükYozgat'a hizmet, Yozgatlıya

hizmet için hep varız...

►

YenigünHaber

Kurtulu-şumuzu ve

Cumhuriye-timizi borçlu olduğumuz Büyük Atatürk'ü asla unutma-

yacağız, unut-turmayacağız

19 Mayıs kutlu olsun!.. Yozgat İl Milli Eğitim

Müdürlüğü’nün Van depreminin ardından depreme dayanıklılık tes-tinden geçemeyerek çürük raporu verildikten sonra eğitime kapatılan Saraykent İlköğretim Okulu'nun sağlamlaştırma yapılarak yeniden eğitime açılacak olmasına veliler, öğretmenler ve öğrenciler büyük tepki gösterdi. ►3'de

Hik

met

AK

SOY

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk'ün Samsun'a çıkarak, bağımsızlık ve öz-gürlük meşalesini yaktığı ve bunu Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları programı bugün kutlanacak.

Motorinde ÖTV

düşürüldü

Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararla bugünden itibaren 95 oktan katkılı ve katkısız kurşunsuz benzin-den litre başına alınan özel tüketim vergisi tutarı 1,8915 TL'den 1,8765 TL'ye düşürüldü. Motorin, kırsal motorin ve ağırlık itibarıyla kükürt oranı yüzde 0,05'i geçmeyen diğer motorinlerden litre başına alınan vergi tutarı 1,3045 TL'den 1,2945 TL'ye çekildi.

4760 Sayili Özel Tüketim Vergi-si Kanununa Ekli (I) Sayili Listenin (A) Ve (B) Cetvellerinde Yer Alan Bazi Mallarda Uygulanan Özel Tüketim Vergisi Tutarlarina İlişkin Karar Resmi Gazete'de Yayımlandı. Karar'la 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listenin "A" ve "B" cetvellerinde yer alan bazı mallara ilişkin özel tüketim vergisi tutarları düşürüldü.

İnşaat

SAFİR İKİZLER

Evleri

142konutluk

dev yapılarsizleri

bekliyor

Alışveriş Merkezi - Sosyal Faliyet Alanları - Spor ve Oyun Alanları - Dinlenme Alanları

Alışveriş Merkezi - Sosyal Faliyet AlanlarıSpor ve Oyun Alanları - Dinlenme Alanları

24000 M2 inşaat alanına sahip, 142 konutluk, 18 katlı, 2 bloktan oluşan

Safir İkizler ESG İnşaat güvencesiyle yükseliyor...

24550 M2 inşaat alanına sahip, 164 konutluk, 8 katlı, 6 bloktan oluşan

Turkuaz Evleri ESG İnşaat

güvencesiyle sizleri bekliyor...

"Doğru yerde kazandıran yapılar"

Ayrıntılı bilgi için sizi satış ofisimize davet ediyoruzAdres: Şeyhosman Mahallesi Cemil Çiçek Bulvarı No: 18 YOZGAT Tel: 0 354 217 08 88 - Fax: 0 354 217 08 87 - GSM: 0533 209 43 24

TURKUAZ

ESGİsmail Yılmaz Grup • İsmail Yılmaz Grup • İsmail Yılmaz Grup İsmail Yılmaz Grup • İsmail Yılmaz Grup • İsmail Yılmaz Grup

Cumartesi 19 Mayıs 2012reklâm2.sayfa

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Toplu Sözleşme görüşmelerindeki girişimlerimiz meyvelerini vermeye başladığını bildirdi.

Bostan yaptığı açıklamada, "Kamu İşve-ren heyeti ile kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonları arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinin 7. oturumu bugün gerçekleş-tirildi. Hizmet kollarının taleplerinin şekillen-dirildiği bu oturumun sonunda kamu görevli-lerinin tamamını ilgilendiren konulara geçildi. Türkiye Kamu-Sen'in talepleri arasında yer alan ve ısrarla üzerinde durduğu konulardan bir kısmı hakkında Bakan Faruk Çelik görüşlerini açıkladı. Buna göre 4/C'li personelin çalışma sürelerinin 11 ay 28 gün olarak belirlenmesi, sendika üyesi kamu görevlilerine ödenen Toplu Sözleşme İkramiyesinin artırılması, aile yar-dımı ödeneğine zam yapılması, kamu görevli-lerine 2012 yılının maaş zamlarının gecikmesi dolayısıyla gecikme zammı verilmesi, Eğitim-Öğretim tazminat tutarının artırılması, 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevli-lerine ilave 1 derece verilmesi, yerel yönetim-lerde ve TRT'de çalışan sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, emekliye ayrılan kamu görevlilerine ödenen emekli yolluğunun artırıl-ması konularında anlaşma sağlandı" dedi.

4/C’lilere müjde

Çakıltaşı edebiyatı

Düşündüm de, çıplak ayağıyla toprağı çiğnememiş adamlardan hayır gelmiyor., bir tarafı eksik kalıyor. Sera salatalığı gibi tatsız, kokusuz oluyor. Saksı çiçeği benzeri gürbüz oluyor belki, ama kır çiçeğinin cana yakınlığı yok onda. İki gün suyunu geciktirir, süzülür gider. Hep birilerinin eline bakar desteksiz ayakta duramaz. Doğada yolunu yitirse, bir hafta yaşayamaz.

Ayakkabıyla, çorapla değil, çıplak ayakla başmalı toprağa. Yalınayak çiğnemeli onu. Doğanın eti insanınkine değmeli. Toprak da öyle saksı toprağı ya da beton duvarlarla tutsak edilmiş, topraklığından utandırılmış küçük bahçe toprağı değil, dağ, orman, tarla gibi özgür toprak olmalı. Ki, dokunanın özgürlük bulaştırsın. Olgunlaşmış dengeli bilge insan için, “ayağı yere değmiş” deyimi kullanılır. Sahil kumundan söz etmiyorum, zaten toprak topraktan sayılsaydı adına kum denmezdi.

İnsan verimliliğinin şaşırtıcılığını görmek için elleriyle de mıncıklamalı toprağı. Yalnızca ayağı kayıp düştüğünde değil, sevgiyle saygıyla avuçlamalı onu. Bir tohum ekim on, yüz, bir milyon olmalı. Üretkenliği öğrenip, “benim sadık yarim” diyebilecek bilgeliğe ermeli.

Siz hiç görkemli bir ağacın dalına sarılarak salıncak kurup coşkuyla sallandınız mı? Tırmanıp dalından meyve yediniz mi? Kırılan dalı ile birlikte düştüğünüzde sağlıklı olduğunuzu anlayıp ağaç için üzüldünüz mü? Daha düşünmeden keyifle dalda gezerken gördüğünüz minik kuş yuvasındaki yumurtaları gözlerimizle sevdiniz mi?

-Hayır mı? Çocukluğunuzda bile mi?..Yani siz ağacı pencere doğramasında,

kapıda, masada, dolapta, tahtada… mı gördünüz? Budanan ağacın can havliyle, yeni sürgünler çıkararak yaşamaya çabaladığını da mı görmediniz? Aşılandığında oluşan şaşırtıcı değişimi de mi? Ağacın çiçek açtığını, üzerine kuşların, kelebeklerin, arıların konduğunu, meyveyle donandığını yalnızca filmlerde, fotoğraflarda mı gördünüz?

Demek ki, doğanın eğitiminden geçmediniz.

O zaman siz, orman yakar, hayvan keser, çiçek ezer, insan öldürürsünüz… Belki de, yanan köylerin üzerinden uçağınız ya da helikopteriniz ile atlayıp keyiflenir; dahası yüzlerce gencin kanına parmak basıp alnınıza sürer “çakıltaşı” edebiyatı yaparsınız.

Söyleminiz, eyleminiz, yaşam üzerine değil ölüm üzerinedir. Bir santim kalınlığının bir yılda oluşabildiğini, yılda beş yüz milyon tonunun erozyonla kayıp gittiğini bildiğiniz vatan toprağına kayıtsız kalıp, “çakıltaşım da çakıltaşım:” diye tutturursunuz. Toprağı koruyan orman alanlarını villa arsası olarak kapatırsınız: Sizin gözünüzde, gencecik insanların çakıltaşı kadar değeri kalmaz.

Besleniyor, barınıyor, seviniyor, büyüyor ve yaşlanıyorsunuz diye size insan mı diyeceğiz?

Bunları bir çekirge, kertenlere, tosbağa, sizin verdiğiniz zararın milyarda biri kadar başarmıyor mu?

Size son sözüm: Hay o çakıltaşlarının. Nasıl kalemimim freni güçlüymüş değil

mi?Aslında yazımın böyle belinin ortasından

kesilmiş gibi bitmesini istemezdim, ama sıkılacağınızı varsaydım.

Toprak gönüllü olasınız, dersem kızmazsınız herhalde..

İnsanca kalın!..

EvrenKURBAN

Genç Bakış

e-mail: erenkurban@ gmail.com

ATATÜRK'TENEy yükselen yeni nesil, istikbal sizindir.

Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.

***Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu

bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşün-ceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.

GÜNÜN FELSEFİ SÖZÜHayatta varolduğu için düşlenen şeyler

vardır ve düşlendiği için varolacak şeyler.***

Biz dünyaya anlaşılmak için değil anlamak için geldik. Anlaşılamamanın üzüntüsünü duyacağı-mız yerde bütün ruhumuzla başkalarını anlama-

ya çalışsaydık hayat ne kadar güzel olurdu.

Kurulan ve kapanan şirket sayısı

azaldı

Kurulan şirket sayısı Ocak-Nisan dö-neminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23.6 azalarak 15 bin 825'e geriledi. Söz konusu dönemde kapanan şirket sayısı ise yüzde 2.5 azalarak 4 bin 627'ye indi. -Nisan ayında kurulan şirket sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31.6 azalışla 3 bin 201'e, kapanan şirket sayısı yüzde 26.6 azalışla 767'e indi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Nisan ayına ait Kurulan ve

Kapanan Şirket İstatistiklerini açıkladı. Buna göre, 2012 yılının Ocak-Nisan dö-neminde kurulan şirket sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26.6 azalarak 20 bin 707'den 15 bin 825 adete geriledi. Söz konusu dönemde kurulan kooperatif sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23.8 azalışla 332'ye gerilerken kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı anılan dönemde yüzde 10.2 artarak 24 bin 882'ye çıktı.

Cumartesi 19 Mayıs 2012gündem3.sayfa

Kur’an Kursları yarıştıSorgun İlçe Müftülüğü tara-

fından Kuran Kursları arası Bilgi Yarışması düzenlendi. Sorgun Belediye Kültür Salonu'nda yapılan yarışmaya, 10 Kuran Kursu katıl-dı. Yarışmalar sonunda Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma dalında Mer-kez Kız Kuran Kursu'ndan Kevser Tekin birinci, Yusuf Yaman Yatılı Kız Kuran Kursundan İkbal Kılınç ikinci, Güzelyurt Mahallesi Fatih Cami Kız Kuran Kursundan Ayşe

Kaya üçüncü oldu. Dini Bilgiler dalında ise birincili-

ği Yusuf Yaman Yatılı Kız Kuran Kursu'ndan Bilgenur Aksan-Rukiye Karaman, ikinciliği Karakız Beldesi Kuran Kursu'ndan Döne Koçak-Hacer Boydaş, üçüncülüğü Merkez Kız Kuran Kursu'ndan Şeyma Ceylan-Dönser Yarar kazandı. Ya-rışmada birinci olanlara birer çeyrek altın, ikincilere 100'er lira, üçüncüle-re ise 50'şer lira ödül verildi.

Yapılan testler sonucunda çürük raporu verilen Saraykent İlköğretim Okulu'nun sağlamlaştırma ile yeniden eğitim öğretime açılacak olması velileri, öğretmenleri ve öğrencileri çileden çıkardı.

4 AYDIR REZİLLİK ÇEKİYORLARSaraykent İlköğretim Okulu'nda eğitim

gören öğrenci velilerinden Aslan Zam-bak, Okullarına Ocak ayında çürük raporu verilerek öğrencilerin tahliye edildiğini belirterek, "Ocak ayında Sarıkaya ilçesinde bir deprem meydana gelmişti. Bunun üze-rine yetkililer bizim okulumuzu çürük diye kapattılar. Çocuklarımız 4 aydır rezillik içerisinde eğitim görüyor. Saat 06.00’da yola düşüyorlar. Biz en kısa sürede Saray-kent ilçesine yakışır bir okul yapılmasını istiyoruz" dedi.

ÇÜRÜK RAPORU KAYBOLDUMesut Yücel isimli veli de, "Çocukları-

mız sabah 06.00’da kalkıyorlar. 20 kişilik otobüse 80-100 kişi doldurularak sıkışık vaziyette diğer okula götürüyorlar. Şimdi ise çürük raporu yok diyorlar. Yüzde 55 çürük raporu nereye gitti? Daha önce yeni okul yaptırmak isteyenler şimdi yok oldu.

Okulumuza güçlendirme yapacaklarmış ama biz kesinlikle bu okula çocuklarımızı okula göndermeyi düşünmüyoruz. Biz ilçe-mize yeni bir okul yapılmasını istiyoruz. Bu okul yıkılıp yerine yeni bina yapılsın. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’den, Başba-kanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan bize sahip çıkmalarını istiyoruz" diye konuştu.

ÇOCUKLARI OKULA GÖNDERMEYECEĞİZBekir Kavasoğlu isimli veli ise,

İstanbul’da birçok şehirde kentsel dönüşüm yapılarak devletin çürük binaları yıkıp yeri-

ne yenisini yaptığını ifade etti. Kavasoğlu, "Saraykent ilçesinde bin öğrencinin eğitim gördüğü çürük okulu yıkmak yerine güçlen-dirme yapıyorlar. Biz bu okula çocuğumu-zu göndermeyiz" dedi.

Meryem Öcal da torunlarının Saraykent İlköğretim Okulu'na gittiğini belirterek, "Bu okula önce çürük dediler, şimdi ise sağlam diyorlarmış, biz okulun yıkılıp yeni-den yapılmasını istiyoruz" diye konuştu.

Okulda incelemelerde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise konu ile ilgili olarak açıklama yapmaktan kaçındı.

Yozgat İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Van depreminin ardından depreme dayanıklılık testinden geçeme-yerek çürük raporu verildikten sonra eğitime kapatılan Saraykent İlköğretim Okulu'nun sağlamlaştırma yapılarak yeniden eğitime açılacak olmasına veliler, öğretmenler ve öğrenciler büyük tepki gösterdi. Tam 4 aydır bir başka okulda eğitim görebilmek için rezillik çeken öğrencilerini bu okula göndermeyecekleri-ni belirten veliler, “Biz en kısa sürede Saraykent ilçesine yakışır bir okul yapılmasını istiyoruz" dedi.

Ocak ayında çürük raporu verilen okula öğrenciler yeniden taşınacak

Ölümüne eğitim!

MÜŞTERİ HİZMETLERİ

ET % 100 Yerli Sağlıklı Güvenilir ET

Dana Rulo 16,90

İyi ki varsın

21,90

otolojiotomotiv

AÇILDIK

Güneş ışınlarından gözlerinizi koruyun!

Yaz aylarında güneş ışınla-rının kuvvetlenerek dik ve dike yakın açıyla gelmesi göz sağlı-ğını tehdit ediyor. Doruk Sağlık Grubu Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Tamer, yaz ayları-na girmeye hazırlandığımız şu günlerde göz sağlığına dikkat edilmesi konusunda uyardı.

Doruk Sağlık Grubu Göz

Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Tamer, yazın gelmesiyle birlikte artan güneş ışınlarının göz sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Dr. Ahmet Tamer, gözlerin güneş ışığına maruz kalmaması ve mevsim değişikliği sebe-biyle oluşacak alerjilere dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.

haberCumartesi 19 Mayıs 20124.sayfa

1090: Türk Deniz Kuvvetleri kuruldu. İlk Türk denizcisi, Selçuklu Devleti döneminde Çaka Bey, ilk deniz seferini Bizanslılara karşı yaptı ve Türkler ilk deniz zaferini kazandılar.

1515: Yavuz Sultan Selim Han döneminde Kemah Kalesi fethedildi. Kale Ocak ayından beri kuşatma altında tutuluyordu. Sultan, 19 Nisan 1515 tarihinde Amasya’dan yola çıktı. Kaleye geldiği gün büyük taarruz düzenlenip fetih tamamlandı. Kemal Kalesi’nin fethi, Doğu Anadolu’ya hâkimiyet açısından önemli bir başarı olarak değerlendirilir.

1568: Osmanlı Devletinin 11. Padişahı Sultan İkinci Selim Han ( Sarı Selim), İstanbul kadısına bir ferman göndererek, şehre getirilen kereste-lerin belirlenen ölçülerde olup olmadığını, eksik olup olmadığı ve kalite kontrolüne uyulmasını, ayrıca aynı önemin kiremit ve tuğla konusunda da gösterilmesini, buna riayet etmeyenlerin elindeki araçlara el konulmasını, kendilerinin de kürek cezasına çarptırılmasını emretti.

1622: Genç Osman olarak anılan Sultan İkinci Osman Han, tahttan indirildi. Yerine Birinci Mustafa Han tahta oturtuldu.

1897: Osmanlı Yunan Savaşı’nda, Rus çarının bizzat devreye girmesi sebebiyle ateşkes antlaş-ması imzalandı.

1920: T.B.M.M.’nde Damat Ferit’in ve arkadaş-larının yurttaşlıktan çıkarılmasına karar verildi.

1922: Türkistan Millî Ayaklanması’nın başına geçen Enver Paşa, Türkistan Türklerini de içine alan bir Türkistan İslâm Devleti kurmak amacıyla Sovyetlere karşı mücâdeleye başladı. Enver Paşa, Duşenbe yakınlarındaki Belcuvan köyüne yapılan ani bir Kızılordu baskını sonucu şehîd edildi. 1923 ve 1924 yıllarında Millî Ayaklanmaya katılan bölgelerin hemen hepsi Sovyet işgali altına girdi. Bu hareketlere Basmacılar Hareketi denildi.

1924: Musul konusunu karara bağlamak üzere Haliç Görüşmeleri başladı. Haliç Konferansı olarak da anılır. Görüşmeler Türkiye ile İngiltere arasında yapılıyordu. Konu: Musul’un hangi ülkeye ait olacağı

idi. Görüşmeler, 5 Haziran 1924’te, anlaşma sağlanamadan sona erdi. İngilizler, 6 Ağustos 1924’te konuyu Milletler Cemiyeti’ne intikal ettirmeyi teklif ettiler. Milletler Cemiyeti Musul’u Irak’a verdi. Gerçekte Türkiye Musul’u, konunun Milletler Cemiyeti’nde karara bağlanmasını kabul ettiği tarihte kaybetmişti. Kaybedilen yalnızca Musul değil, Irak’ın tamamında yaşayan Türk soyundan gelen insanların tüm hakları idi.

1939: Türk Milliyetçiliğinin önderlerinden Ahmed Ağaoğlu İstanbul’da hakkın rahmetine kavuştu. Doğumu: Azerbaycan - Karabağ’da Şuşa şehri, 1869. Demokrat Parti döneminde milletvekilliği ve bakanlık yapan, yazar ve fikir adamı Samet Ağaoğlu’nun babasıdır.

1957: Kayseri’de halka yaptığı açıklamada Menderes, camilerle ilgili açıklama yaptı. DP’nin iktidarda olduğu yedi yıl içinde yeni 15.000 cami inşa edildiğini ve başta Süleymaniye olmak üzere 86 caminin onarıldığını belirterek belirtti.

1986: İzmir eski belediye başkanı ve Sağlık eski bakanı, Behçet hastalığına adını veren hekim Behçet Uz, İzmir’de hakkın rahmetine kavuştu. Doğumu: Buldan, 1893. İstanbul’da Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra İzmir’deki Memleket Hastahânesi’nde çocuk kliniği şefi olarak göreve başladı. 1932’de İzmir Belediye Başkanı seçildi. Bu görevi 1942’ye kadar devam etti. 1942’de Denizli milletvekili olarak TBMM’de görev yaptı. 1942-1943 yıllarında Ticaret Bakanı, 1946-1948 yıllarında Sağlık Bakanı oldu. Milletvekilliği Demokrat Parti saflarında 1960 yılına kadar devam etti. Tekrar Sağlık Bakanlığı’na getirildi.

1994: Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi Alt Komitesi, Türkiye; insan hakları ve Kıbrıs meselelerinde ilerleme gösterinceye kadar askerî kredi yardımının % 25’ini askıya aldı.

2000: Atatürk Milletlerarası Barış Ödülü, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a verildi.

2004: Sabancı Holding Yönetim Kurulu, Sakıp Sabancı’nın vefatı ile boşalan Başkanlık görevini, Güler Sabancı’ya verdi.

1919: Mustafa Kemal Paşa, beraberindeki 47 kişilik heyetle birlikte Samsun’a çıktığında, kendi anlatımı ile: Vaziyet ve manzara-i umumiye şöyle idi: “Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin dâhil olduğu grup yenilmişti. Osmanlı Ordusu’nun elindeki silâhlar alınmış, devlet; şartları ağır bir mütâreke imzalamıştı. Millet yorgun ve fakirdi. Ülke âdetâ paylaşılmış ve işgal edilmişti.” Bu perişan ve ümitsiz duruma rağmen ülkenin vatansever evlâtları, kan ve can pahasına kazanılan aziz vatan topraklarını, aynı bedellerle korumak ve yeniden kazanmak maksadıyla

teşkilâtlanmışlardı. Millî Kongre Cemiyeti, Kilikyalılar Cemiyeti, Müdafaa-i Hukuk ve Hukuk-ı Milliye Cemiyetleri bu düşünce kurulmuştu. Mustafa Kemal Paşa bu cemiyetleri birleştirip Heyet-i Temsiliye dönemini başlattı ve çete-gerilla savaşı yapmakta olan eli silâh tutabilen insanlardan düzenli bir ordu oluşturdu. Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile Heyet-i Temsiliye dönemi, 23 Nisan 1920’ye kadar devam etti. Bu tarihte Türkiye Büyük Millet Meclisi ve hükümeti oluşturuldu.

19 Mayıs 1919’da sembolik olarak başlayan Kurtuluş Savaşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin aldığı kararla fiilen başlatıldı. Savaş 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Savaşı ile askerî alanda, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile de siyâsî anlamda sona erdi. Aynı yılın 29 Ekim’inde de yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulduğu dünyaya ilân edildi.

19 Mayıs öncesinin az bilinen kronolojisi aşağıdaki gibidir:

30 Nisan 1919: Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliği’ne tâyin emri, o zamanın Resmî Gazetesi olan Takvim-i Vekayi’de yayınlandı. Harbiye Nâzırlığı aynı gün Başbakanlıktan; Samsun, Sivas, Van, Trabzon ile Erzincan’daki mülkî memurların Mustafa Kemal Paşa tarafından yapılacak olan tebligata uymaları konusunda bir tamim çıkartılmasını istedi. Mustafa Kemal Paşa da o gün Samsun’a götüreceği karargâh mensuplarının isimlerinin yer aldığı taslak listeyi Harbiye Nâzırlığı’na sundu.

06 Mayıs 1919: Harbiye

Nâzırı Şâkir Paşa, Mustafa K. Paşa’ya Samsun’daki görevi ile ilgili bir talimatnâme verdi. Paşa o gün Harbiye Nâzırlığı’ndan bazı diplomatik yazışmaların kopyasını ve altı adet mühür kazdırılmasını istedi.

09 Mayıs 1919: Mustafa K. Paşa, Sivas’taki 3. Kolordu Kumandanlığı’na bir telgraf çekerek birkaç gün sonra Samsun’da olacağını yazdı.

13 Mayıs 1919: Hazırlıkların en yoğun olduğu gündür. Bu gün yapılan işler şunlardı: 1- Mustafa K. Paşa, Basın-Yayın Genel Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek Genelkurmay’da ertesi gün bir toplantı plânlandığını ve Samsun yolcularının toplantıdan haberdar olabilmeleri için toplantının günlük gazeteler aracılığıyla duyurulmasını istedi. 2- Mustafa K. Paşa, Harbiye

Nâzırlığı’na da bir yazı göndererek görevinin seferî olması sebebiyle üç aylık tahsisatının peşin ödenmesini, beklenmeyen masraflar için bir miktar ödeme yapılmasını ve iki binek otomobili tahsis edilmesini istedi. 3- O günlerde Karadeniz fiilen İngiliz donanmasının işgali altında bulunduğu için Boğazlardan ancak İngiliz

vizesi ile çıkılabiliyordu. 43 kişiden oluşan liste, 9. Ordu Müfettişliği’nin kurmay başkanı Albay Kâzım Bey tarafından mühürlenerek, vizelerin alınması için Harbiye Nâzırlığı’na gönderildi.

14 Mayıs 1919: Mustafa K. Paşa, Samsun’a bir telgraf çekerek; ‘Cuma günü öğleden sonra Bandırma Vapuru ile Hareket edeceğini, geçici olarak bir yer temin edilmesini’ bildirdi.

15 Mayıs 1919: İstanbul’daki İngiliz İrtibat Kumandanı Binbaşı Millingen, Samsun’a gidecek toplam 43 kişi ile 6 adet eğerli at için vize belgesini tasdik etti.

16 Mayıs 1919: İngiliz İrtibat Subayı Yüzbaşı John Godolphin Bennett, bir gün önce onaylanan isimlerin yazılı olduğu belgelerin arka sayfasına vize damgalarını bastı. Mustafa K. Paşa öğle saatlerinde Yıldız Sarayı’nda Sultan Mehmed Vahideddin ile son defa görüştü. Oradan Şişli’deki evine gitti, annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule Hanım ile vedalaştı. Sonra Galata rıhtımına gitti ve bir motora binerek açıkta bekleyen Bandırma Vapuru’na geçti.

GÜNÜN OLAYIMUSTAFA KEMAL PAŞA SAMSUN’A ÇIKTI

TARİHTEOğuz Çetinoğlu M. Şadi Polat

BUGÜN19 Mayıs’ı anlamayanlarTarihten ders almak gerekir!AKP yöneticilerinin Amerikalıları memnun

etmek için Türk subaylarını hiç endişe duymadan sorgusuz –sualsiz, iftira ve tertiplerle içeriye attıkları gibi geçmişte, Padişah Vahdettin de İngilizleri fazla tedirgin etmemek, onları memnun etmek için 60 kişi içerisinden 27 kişiyi seçerek, yeter ki beni deliğe süpürmeyin dercesine tutuklattı.

30 Mayıs 1919 tarihinde yasağa rağmen vatansever 100 bin kişi Sultanahmet’te toplanarak miting yapıyor, polisin emri dinlenilmiyor ve kalabalık bütün çevreyi kuşatıyor!

İzmir’in işgali ve Yunan bayraklarıyla kuşatılması karşısında o günlerde vatansever gazetelerin attıkları bir başlık dikkatlerimizi çekiyor: “Edirne İzmir için ağladı!” Pekiyi kendimiz için soralım bugün Kürecik’teki, İzmir Limanlarındaki, Adana İncirlik’teki, Ankara’daki, Silivri’deki Amerikan kuşatmaları karşısında kaç kişi ağladı?

Tarih 26 Haziran 1919... İstiklâl Gazetesi’nin attığı başlık onur kırıcı bir aşağılamayı bize duyuruyor... Amerikan Başkanı Vilson: Türkler İstanbul’dan atılmalıdır! Bu başlığın altındaki manşet ise: Damat Ferit heyeti Paris’ten kovuluyor!

Bugün için de Amerika aynı gayeleri güdüyor. Türkiye’yi, Türk Milleti’ni Türkiye’den atma projesi içerisinde şu an Türk Milletinin kahramanlarını AKP’yi kullanarak Silivri’ye attı. Bundan sonra ki etapları ise ben düşünmek bile istemiyorum. Tek kelime ile söylüyorum: AKP yöneticilerinin konuştuklarının, sergilediklerinin tamamı İslâm dışı... Sizi içlerine hapsettikleri, rahibeye benzettikleri türban da tamamıyla İslâm’ı temsil etmiyor. AKP’den uzaklaşarak başörtülerinize sahip çıkınız!

O tarihlerde Türkiye genelinde yapılan miting sayısı 96 iken, sadece İstanbul’daki miting sayısı ise 6 idi. Bugün sergilenen duyarsızlıkları o zamanki duyarlılıklarla kıyasladığımız zaman daha vahim bir yöne doğru gittiğimi görüyoruz! Bu da Süleyman Nazif’in diliyle vatana, bayrağa, devlete sahip çıkmayarak yaşayacaklarımızı hakedeceğimizi, zulümlere müstahak olacağımızı göstermektedir.

Yunanlılar Anadolu’da kasaplık yaparken Vahdettin ve mütareke basını onları savunuyordu!

Bu vahim işgal manzaraları karşısında, insan katliamları olurken 19 Mayıs 1919’dan tam 4 gün önce Harbiye Nazırı Şakir Paşa’nın bu gibi şayialara (söylentilere) önem vermeyin şeklinde katliamları umursamaz bir şekilde cevap verdiği gibi, masum çocuklarımıza kadar uzanan süt zehirlemelerine, imtihan skandallarına, deniz feneri vurgunlarına; Telekom’dan limanlarımıza kadar birçok stratejik, kâr eden kurumlarımızı ecnebilere satmalarına, AKP yöneticileri aynı duyarsızlıklarla cevap veriyorlar! Gerçeklere, bize yaşattıkları skandallara, vahim olaylara sırtlarını dönerek, bu gibi şayialara (söylentilere) önem vermeyin, diye suçlarını, ihmallerini örtbas etmeye çalışıyorlar!

Vahdettin, Yunanlılar’ın İzmir’i işgal ettikleri zaman, “bunlar bizim dostumuz, bize yardıma geliyorlar, bize medeniyet getiriyorlar” açıklaması yapıyordu. Bu zamanda mütareke basını da Vahdettin’i alkışlıyorlardı. Bugünkü yandaş basının AKP’ye ve işgalci ABD’ye, işgallerini gizleyerek övgü yağdırdıkları gibi… Gaflet örtüsünü kaldırmak yerine umursamazlıklarını sergileyenler açık açık ALLAH’a, ALLAH’ın emirlerine başkaldırdıklarını da ne yazık ki bilmiyorlar.

Vahdettin zamanında işgalin varlığını kabul eden ve her şey bizim hayrımıza diyen mütareke basını bugünkü yandaş basından daha dürüsttü.

1919’lu yıllarda Hadisat Gazetesi başyazarı olan Süleyman Nazif, o işgal günlerinde kahramanca yazılar yazıyor ve toplumu uyarıyordu.

Tıpkı bugün ABD talimatıyla tutuklanacak kahraman subayların, vatansever yazar ve gazetecilerin isimlerinin yandaş gazetelerde ve şom ağızlarda konu edinildiği gibi o zamanlarda bu durum işgal kuvvetleri tarafından organize ediliyor ve kahramanlar tutuklattırılıyordu. Vatansever Ermeni vatandaşlarımızdan Babikyan Efendi ve onun gibi olanlar da vatan savunması için, işgal kuvvetlerinin ve işgal kuvvetleriyle işbirliği yapan hain yöneticilerin içlerine sızarak Süleyman Nazif gibi birçok vatanseverin tutuklanacaklarını öğreniyorlar.

Bunu daha önceden “aman dikkat edin!” uyarılarıyla vatanseverlere duyuruyorlardı.

Süleyman Nazif, “Kara bir gün” başlıklı yazısında “müstahak olmasaydık bu felâkete duçar olmazdık” diyordu. Yıl 1919… Mütarekenin en zor ve acı günleri... Felâketi getiren, fertlerin ve milletlerin gafletidir bir ülkeye... Bizim felâketlerimizin temeli ise hafızasızlığımızdan gelir: Dertler önümüze dikildiği zaman şahlanan gururumuz, derdin sonuyla beraber gaflet uykusuna dalar. Bir yenisi kapımızı çalıncaya kadar...

Süleyman Nazif, “şımarık ecnebi bir generalin sahte Fatih azametiyle Beyoğlu caddelerinden geçişi sırasında, Türk’e ait ne varsa hepsini inkâr eden nankör ve alçak Rumluğa, Ermeniliğe, Yahudiliğe karşı bunu unutmayacağız. Yüzyıllar geçse de unutmayacağız. Biz ki onların millî varlıklarını âlicenablığımız (yüksek ahlâklılığımız) neticesi, onlara ihsan etmiştik. Amma bir daha unutmayacağız” diyordu.

Süleyman Nazif 1927 yılında hayata gözlerini yumdu. Ama 1919’dan 09 Eylül 1919’a kadar sel gibi akan Türk kanlarını ve Lozan’da yaşananları unutmadık.

Bugün “Sıkıcı resmî törenler” diyerek bayramlarımızı aşağılayanların “sıkıcı hâle geldiklerini” onların yüzlerine ve aziz Türk Milleti’ne haykırmak zorundayız.

Kapalı oda milliyetçiliği, masa başı ülkücülüğü, bilgisayar önü kahramanlığı, gerçekler dışında kalarak devrimcilik, yozlaşarak ya da ılımlılaşarak vatanseverlik ve dindarlık gösterileri, milletten koparak millete vekillik yapanlar, tarihi de, yaşanılanları da, sergilenen ihanetleri de, kendi gafletlerini de okuyamazlar!

1919 yılı öncesi, mütarekede Ayasofya’nın minarelerine çan, kubbelerine haç takılmasını Yenibahçeli Şükrü Oğuz nasıl önlemişti?

Anavatan düşman istilâsına uğramış,

İstanbul işgal edilmişti. 1918 Mütareke ahkâmının her vesile

ile galip devletler tarafından suiistimale uğratılması memleket aleyhinde gizli hıyanetlerin tertip edilmekte olduğu endişesini doğurmaktaydı. Bu hallerden cüret ve cesaret alan gayrimüslim unsurların bir kısmının küstahça taşkınlıkları almış yürümüş, hiçbir Türk de, malından, canından eminden değildi.

İşte yabancı bayrakların Beyoğlu caddelerinde dalgalandırıldığı o acı günlerde Ayasofya Camisi üzerinde ihtiraslar ve tertipler kabarmıştı. Minarelerine çan, kubbelerine haç dikme hazırlığında olanların olduğu duyurulmuştu. O günlerde ülkemizin kurtuluş mücadelesinde canla başla gayret gösteren rahmetli Kurmay Albay Kara Vasıf Bey’in komutasında çalışan gizli Karakol Mukavemet Teşkilatı da bu haberi doğruladı. Bu tertipleri önleme görevi de Hücum Taburu Kumandanı Binbaşı Şükrü Oğuz’a verildi.

O bir bildiri yayınlayarak bu konudaki duyarlılıklarını kötü niyetlilere sert bir kararla duyurdu:

“Ayasofya Camisi’ne karşı herhangi bir tecavüz silahla karşılanacaktır. Üstün kuvvetlerle hücum karşısında mukavemet kırılacak olursa minarelerine çan ve kubbesine haç takmalarına fırsat vermeden Ayasofya Camisi dinamitle berhava edilecektir (havaya uçurulacaktır, kullanılmaz hale getirilecektir). Hücum taburunun korkusuz kumandanının dehşet uyandıran ve her taraftan işitilen bu azimli ve kesin kararı karşısında Ayasofya’ya göz dikenler yılmış ve bu tasavvurlarından tamamen sarfınazar etmişlerdir.” (1)

Bugün AKP yöneticileri o zamanki duyarlılıkları, kahramanlıkları, fedakârlıkları unutturmak için bizi bayramlarımızdan, tarihimizden, özümüzden koparmak istiyorlar! Birlik olun, kararlı olun, ülkenize sahip çıkın, sessiz kalmayın, emperyalist ülkelerden talimat alarak ülke yönetenlere gereken onurlu cevabı verin:

Ne mutlu Türk’üm diyene!•Cemal Kutay, Tarih Konuşuyor

Mecmuası, Ağustos 1964, Sayı 7, Sayfa 568 (1)

Üzeyir LokmanÇAYCI

Sağlık harcamaları

arttı

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İzleme ve Değerlendirme Daire Baş-kanı Başmüfettiş Mehmet Özdemir, 2002 yılında 10 milyar lira olan sağlık harcamasının 45 milyar liraya çıktığını söyledi.

Özdemir, SGK ve Adana Eczacı Odası tarafından Hilton Oteli'nde ortaklaşa düzenlenen “E- Reçete ve Avuç İçi Damar Okuma Sistemi”

panelinde, yılda 304 milyon reçete-nin SGK kayıtlarına işlendiğini, 1.2 milyar kutu ilacın da hastalara ulaştı-rıldığına dikkat çekti. Özdemir, 2002 yılında 10 milyar lira olan sağlık har-camalarının 2011 yılına gelindiğinde 45 milyar liraya ulaştığını vurguladı.

SGK’nın 2012 yılının ilk 4 ayında 75 milyon liralık teknolojik yatırım yaptığını kaydetti.

güncelCumartesi 19 Mayıs 20125.sayfa

Türkiye iyi mi yönetiliyor?Türkiye’de yıllardan

beri ağızda çiğnenen ciklet demokrasi, özgürlük, statüko, irtica, türban.. beyinler bunlar için çalışıyor. Kafalar bunlar için yoruluyor. Zaman bunlar için harcanıyor.

Kin nefret öfke, sadakat bağlılık biat bunlar için veriliyor.

Gözü kapalı içeriği bilinmeden ısrarla ve inatla Türkiye gündemi bunlarla meşgul ediliyor.

Oysa Dünya ülkeleri halklar, beyinler insanların yaşam alanları konusunda çaba sarf ediyor.

Zaman zaman yapılan araştırmalarla da dünya insanların genel durumu istatistiki verilere yansıyor.

Bakın; Türkiye’de şunları yaptık bunları yapıyoruz hizmetimiz görülmüyor, takdir edilmiyor diye serzenişte bulunanlar insanın en temel gereksinimleri konusunda duyarsız kalmaya devam ediyorlar.

Nasıl mı?Hani biz dünya

ekonomisinde ilk 15’de idik? Ekonomide bile 69.uncu sırada imişiz!. Araştırmayı yapan uluslararası düşünce kuruluşu Legatum Institute’nün her düşünce kuruluşunun olduğu gibi bir internet sitesi var: “http://www.li.com”

Ülkeyi yönetenlerin hoşuna gitmeyen bu araştırmayı yapan siteye girdiğinizde sitenin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından yasaklandığını görüyorsunuz.

Oysa; Türkiye Refah Listesi’nde gerilerde kaldı

Merkezi Londra’da bulunan uluslararası düşünce kuruluşu Legatum Institute tarafından yapılan ve 110 ülkenin yer aldığı Refah Listesi’nde Türkiye ortalamada 80’inci sırada yer alırken, en iyi dereceyi ‘devlete güven’ kategorisinde elde etti.

Legatum, listeyi, ekonomi, fırsat eşitliği ve girişimcilik, yönetim, eğitim, sağlık, kişisel ve ulusal güvenlik, kişisel özgürlük ve sosyal sermaye kriterlerini dikkate alarak hazırladı. Legatum, ülkeleri bu sekiz kategorinin her biri için ayrı ayrı da sıraladı.

Türkiye en iyi dereceyi yönetim ve devlet kurumlarına güven kategorisinde 51’inci sırayı alarak elde etti. Bu sıralamanın alt kategorisinde

ise yargıya güven sıralamasında 23’üncü, orduya güven konusunda ise 29’uncu sırada yer aldık.

Türkiye’nin en kötü performans gösterdiği kategori ise sosyal sermaye oldu. Türkiye bu kategoride 108’inci sırayı aldı.

Legatum, sosyal sermaye, toplumun kendi içinde kurduğu sosyal etkileşim ağları ve sosyal birliktelik olarak tanımlıyor. Kuruluşa göre toplumsal ilişkiler de ülkedeki refahın önemli bir bileşimi.

Türkiye’nin alt sıralarda olduğu bir başka kriter ise kişisel ve ulusal güvenlik. Türkiye’nin 83. sırada yer aldığı bu kriter Legatum tarafından, devlet desteğiyle işlenen siyasi suçlar, iç savaş, toplulukların karşı karşıya olduğu sorunlar, gece korkmadan sokağa çıkabilme gibi alt kriterlerle ölçülüyor.

Refah Listesi’nin ilk üç sırasında ise kuzey Avrupa ülkeleri Norveç, Danimarka ve Finlandiya alırken, Amerika Birleşik Devletleri 10, İngiltere 13 ve Almanya ise 15’inciliği aldı.

Listenin en sonunda ise Orta Afrika Cumhuriyeti, Pakistan ve Zimbabwe yer alıyor.

İşte Türkiye’nin kategori sıralaması;

Kategori SıraYönetim 51Fırsat eşitliği ve 53girişimcilikSağlık 57Ekonomi 69Eğitim 82Güvenlik 83Kişisel Özgürlük 95Sosyal Sermaye 108Genel Sıralama 80Şimdi bu tablo karşısında,

şu kadar yol yaptık, ülkeyi demokratikleştirdik, özgürleştirdik sözlerinin bir anlamı kalıyor mu?

Refah düzeyi düşük insanların, özgürlük demokrasi kavramları gibi yaldızlı sözlere karnı tok.

Peki neye aç, yukarıda tablo belirtilen temel konularda aç Ancak kim düşünecek ki? İllizyonist yönetim anlayışı, kavram ve sloganlarla ülkeyi yönetmeye devam ediyor. Körükürüne biat endeler de yaşa varol sesleri arasında halini sorgulamıyor, sorgulayamıyor.

Ne diyelim ki!

NurullahAYDIN

H. Prof. Dr.

GÜNÜN SÖZÜ

Gerçekleri gizlesen de bir gün olan bitenler ortaya çıkar.

Yozgat Boğazlıyan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Zafer Türkoğlu, 'av-cılık ve atıcılık' kurslarının başladığını söyledi.

Zafer Türkoğlu, 32 saat sürecek olan kursa 25 kişinin katıldığını ifade etti. Türkoğlu, kurs süresince katılım-cılara doğayı koruma, avcılığın temel ilkeleri, ilk yardım, yaban hayatı gibi konularda uygulamalı ve teorik eğitim

verileceğini belirtti.Kursun amacının av ve yaban

hayvanlarının korunması, geliştiril-mesi ve devamlılığının sağlanmasına yönelik olduğunu ifade eden Türkoğlu, "Belgesiz avcı kalmaması, avcıları bilinçlendirmek ve doğanın dengesini sağlayan canlıları korumak amacıyla halk eğitim merkezi müdürlüğümüzde bu kursumuzu açtık." dedi.

Avcılar kursa alınacak

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim gö-revlisi hemşehrimiz Prof. Dr. Nihat Boydaş’ın ismi düzenlenen törenin ardından bir caddeye verildi.

İSMİ CADDEDE YAŞAYACAKTörene Vali Necati Şentürk, Belediye Başkanı

Yusuf Başer, Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlileri, Ak Parti İl başkanı Fahri Açıkgöz, SGK Müdürü Duran Cesur ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Yusuf Başer, “Hepinizin malumu olduğu üzere, Nihat Boydaş ho-camız hepimizin sevip saydığı Yozgat’ımızın bağrın-da çıkmış bir kıymettir. Akademik camiada ve sanat dünyasında seçkin bir yere sahiptir. Öğretmenliğe doyamadım diyecek kadar mesleğini sever ve hakiki sanatçılık yolunda kendisini talebe sayacak kadar mütevazidir. Hocamızın kadirşinas Yozgatlıların zaten gönlünde ve yadında olan ismini bir caddemize vermek istedik.

KÜLTÜR HAMLESİ YAPIYORUZYozgat Belediye meclisinin saygıdeğer üyeleri

oy birliği ile bu kararı almışlardı. Kendilerine bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum. Bu güne kadar caddelerimize verdiğimiz isimlere bakarsak, Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu, Prof. Dr. Ekmeleddin İhsa-noğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Dünya Şampiyonu Rıza Kayaalp, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçeğin isimlerinin yanında Sayın Hocamız Prof. D.r. Nihat Boydaş’ı da eklemiş olduk. Yozgat Belediyesi olarak göreve

geldiğimiz günden bu yana kıt imkânlarımızı hiçbir zaman bahane etmeden kültür hizmetlerini sürdür-dük. Muhterem Sezai Karakoç’un ifadesiyle ağır sanayi hamlesinden evvel ağır kültür ve medeniyet hamlesi diyeceğimiz işler yaptık yapıyoruz. Restore edilmiş konağımız ismi Yozgat adına tescillenmiş Yozgat mutfağına has yemeklerimiz halk ve sanat müziği koromuz Bozok konferansları büstlerimiz tamamlanmış işlerimize birer örnektir. Yeni sezonda Yozgat’ı Türk Dünyasının buluşma merkezi haline getirecek ve Türkiye’de Yozgat’ı hak ettiği mümtaz yerine taşıyacak projelerimiz var. Nihat Boydaş adına açacağımız bu caddenin bizlere Yozgat’ın yetiştirdiği kıymetlere sahip çıkmayı bir kere daha hatırlatmasını umuyorum” dedi.

VEFA GÖRMEK ÇOK ÖNEMLİProf Dr. Nihat Boydaş, “Sayın katılımcılar önce-

likle böyle güzel bir açılışı gerçekleştirmekten çok mutluyum. Sarıtopraklıkta yatan anneme ve meslek-taşlarıma hitap ediyorum. Bu emaneti kabul etmekle sevincimi ve üzüntümle birlikte kabul etmek isterim niçin emanet kelimesi kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de biz emaneti dağlara göklere arz eyledik. Tarihimiz yakın tarihimiz vefasızlıklarla doludur. Biz milletten korkan bir millet değiliz bizler vatanı-mızdan ayrılmaktan korkuyoruz. Sanattan bahsetmek şiirden bahsetmek derler çünkü sanat öyle güzel bir şeydir ki anlatılmaz. Bu güzel açılışı hazırlayan Yozgat Belediyesine çok teşekkür ediyorum.

Boydaş’a büyük onurHemşehrimizin adı memleketinde bir caddeye verildi

Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim görevlisi hemşehrimiz Prof. Dr. Nihat Boydaş’ın isminin SGK’nın karşısındaki caddeye verilmesi nedeniyle bir tören düzenlendi. Belediye Meclis kararı ile ismi memleketinde bir caddeye verilen Boydaş’ın böylece hem ismi hem de yaptıkları hizmetler böylece gelecek nesiller tarafından hayırla yadedilecek.

Müzeler geçmişin aynası

Müzeler Haftası’nın 31’inci kutlama etkinlikleri dün start aldı. Müzelerin tarihimiz ve tarih bilincinin korunmasının açısından taşıdığı öneme vurgu yapılan törende, Müze-lerin yeni ve çağdaş anlamda düzenlenmesi, sergilenme teknikleri, eserlerin korunması ve eğitim işlevlerine dikkat çekildi.

18-24 Mayıs tarihleri arasında kutla-nan Müzeler Haftası’nın ilk etkinliği Müze Müdürlüğü’nde yapıldı.

TARİHE GÖZ ATTILARYozgat Etnoğrafya Müzesinde düzenle-

nen törene İl Kültür ve Turizm Müdürü Lütfi İbiş, Müdür Yardımcıları ve Alacalıoğlu İlköğretim Okulu öğrencilerinin dışında kim-senin iştirak etmemesi dikkat çekti. Müzenin gezilmesi, Yozgat tanıtım filminin gösteri-minin ardından ‘Dünya Kültür Mirası’ isimli slayt gösterimi yapıldı. Çocuklar için Müze eğitimi etkinlikleri, müzik dinletisi ve koktel-yin ardından program öğrencilere hediyelerin verilmesi ile son buldu.

‘TOPLUMSAL BELLEĞİN ADRESİ’Müze Müdürü Hasan Kerim Şenyurt,

müzelerin sadece tarihi eserlerin sergilendiği bir yer olmadığını söyledi. 20’inci yüzyılın başlarından itibaren çağdaş müzeciliğin ağır bastığına dikkat çeken Şenyurt, “Aksine müzeler, toplumun tüm bireylerine kültürün aktarılmasında önemli hizmetler veren bir kurum olarak, toplumsal belleğin zihinlerde sürekliliğinin sağlanmasında önemli bir rol üstlenmektedir” dedi.

Alacalıoğlu ilköğretim Okulu’ndan gelen öğrencilerle bir program hazırladıklarını belirten Şenyurt, “Kendilerine dünya kültürel mirası adı altında bir belgesel izlettiriyoruz. Akabinde öğrencilerimizi kendi yaptıkları süs eşyalarını müzemizde sergileyecekler. Müzik dinletimiz olacak. Böylece çeşitli etkinliklerle müzeler günümüzü kutlamış olduk. Müzeleri-mize çocuklarımızı değil bütün Yozgat halkı-mızın gelmesini istiyorum” diye konuştu.

Cumartesi 19 Mayıs 2012gündem6.sayfa

SahiplenmeAtatürk’ün 19

Mayıs 1919 yılında başlattığı Kurtuluş mücadelesinin iç içe üç büyük eylemi vardır:

Emperyalizme karşı kurtuluş savaşı.

Padişaha karşı demokratik devrim.

Toplumun ümmet aşamasından millet aşamasına dönüşümü.

“Kuva-i milliye” aslında yirminci yüzyılın gördüğü ilk halk kurtuluş ordusudur.

“Müdafa-i hukuk” mazlum milletlerin hepsi için ilk kurtuluş öğretisidir.

Savaşın emperyalizme karşı verilişi; ulusallık bilincini pekiştirmiş padişah ve halifenin emperyalizmle işbirliği; hareketin demokratlaşmasını sağlamıştır.

Atatürk İstanbul’daki hükümete başkaldırdığı zaman ihtilalci, devraldığı toplumu dönüştürmeye koyulunca inkılapçıdır.(A. İLHAN)

Devrim anti emperyalist kurtuluş savaşıyla eşzamanlı yürüdüğünden O’nun kurtarıcılığı ağır basmış devrimciliğinin gerçek boyutları gözden kaçmıştır.

Neydi bu boyutlar: Anadolu ihtilali daima kongrelerle meclislerle yapılmıştır. Kesinlikle çoksesli özgürlükçü iştirakçidir. Kurtuluş ordusu daima TBMM’nin emrindedir.

İşte bizim gözümüzden kaçan bu önemli olgular batının gözünden kaçmamıştır. Günümüzde AB’nin Atatürk’ü unutmamız için ısrarla attığı adımların nedeni budur.

Resmi tarih olarak bize verilen Atatürk’ün sadece kurtuluş savaşındaki başarıları olmuştur. ilke ve devrimlerinden satır aralarında üstünkörü bahsedilmesi O’nun; sadece asker olarak hafızalarımızda yer etmesini zamanla da unutulmasını sağlamak amacı güder.

Atatürk’ün emperyalistlere karşı verdiği mücadele için basit bir “savaş” sözcüğü kullanılmakta başına da “kurtuluş” getirilmektedir. Yani “kurtuluş savaşı” .Bu kelimelerin içi o kadar boşaltılmıştır ki “Körfez Savaşı” ya da “Güney-Kuzey Kore Savaşı”ndan bir farkı kalmamıştır.

Bizim yapmış olduğumuz basit bir “kurtuluş” savaşı değildir. Aynı zamanda “kuruluş” savaşıdır. Yani ihtilaldir. İhtilal kelimesi daha çok sosyalizmle özleştirilerek savaşın bu yönü unutturulmuştur. Çünkü bir kere ihtilal kelimesini ve bize kazandırdıklarını hatırlarsak, AB ve ABD’nin isteklerine boy eğmeyeceğimizin farkındalar.

Kurtuluş ve kuruluş savaşı yani Anadolu İhtilalini öğrenmenin bize kazandıracağı şeylere bir bakalım:

Anadolu İhtilali iki ayak üzerine yükselmiştir.

Müdaffa-i Hukuk (yani antiemperyalizm)

Misak-ı Milli (yani üniter devlet)

Atatürk milliyetçiliğinin iki temelinde de ırk unsuru yoktur. Yurt unsuru vardır.

Müdafaa-i Hukuk; emperyalist istilacıya karşı bu yurtta yaşayanların ve bu yurdun, haklarının savunulması anlamına gelir.

Misak-ı Milli ise bu yurdun sınırlarının savunulması. Atatürk; milli mücadeleden bahsederken bir kere bile Türk ırkından söz etmez. Milletten söz eder. Gazi millet’ten tarih kültür çıkar birliği içindeki herkesi, milliyetçilikten de ırkı değil yurt milliyetçiliğini anladığını “ne mutlu türküm diyene” sözleriyle açıklamıştır.(A. İLHAN)

İşte Müdafaa-i Hukuk olgusundan uzaklaştığımızda onun ne anlama geldiğini bilmediğimizde; bu günkü Türkiye ile karşı karşıya kalıyoruz.

Müdafaa-i Hukuk Cumhuriyetinin öngördüğü; laik ve demokratik düzeydeki ulusal, sanat ve kültür politikaları günümüzde oluşturulamamakla kalmıyor, kültür emperyalizminin saldırganlığı karşısında; dil ve kültür bakımından savunmasız ve denetimsiz bırakılan halk; ulusal kişiliğini ve kimliğini kaybetmeye başlıyor.

Bir kesim tamamen Batı özentisi bir hal alırken diğer taraf ise kendine ve özellikle dinine aykırı bulduğu bu Batı taklitçiliğinden ümmet döneminin değerler sistemine sığınarak korunmaya çalışıyor.

Bu gün ulusal birlik ve bütünlüğümüzü kaybetmemizin temelinde; ulusal bilincimizi yitirmemiz ve batı taklitçiliğine karşı ümmetçiliğe sığınan bir halk kitlesi yaratılmasına neden olunması yatmaktadır.

Eğitim ve kültürde ulusallık maalesef kaybedilmiştir. Bugün kaybettirilmeye çalışılan diğer bir husus da bugünlere basıl geldiğimizi hatırlatan milli bayramlarımızdır.

Batılı emperyalist sistemine ve onun taşeronlarına direnebilmenin tek yolu; onlara inat milli bayramlarımıza sahip çıkmakta yatmaktadır.

Ancak bahsettiğim sahiplenme sadece maneviyat ortamında değil; maddiyat ortamında yani pozitivist teknolojiyle güçlenmeyi de içermektedir.

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, temel hak ve özgürlükler bölümünde yer alacak iki maddenin yazımında mutabakata vardı.

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyon üyesi, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, bugünkü toplantının ardından yaptığı açıklamada, temel hak ve hürriyetler başlığı altında, temel ilkeler alt başlığı içinde ''insan onur ve haysiyeti'' ile ''temel hak ve hürriyetlerin (özgürlüklerin) niteliği ve ve

bütünlüğü'' maddelerinde taslak yazımında mutabakata varıldığını açıkladı.

Kart'ın verdiği bilgiye göre, ''İnsan onur ve haysiyeti'' başlıklı maddede, ''İnsan onur ve haysiyeti dokunulmazdır. İnsan onur ve haysiyeti insan haklarının ve anayasal düzenin temelidir. Devlet, insan onur ve haysiyeti ile insanın maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına saygı duyar, bu değerleri korur ve bunların önündeki tüm engelleri kaldırır'' ifadesi yer aldı.

Anayasa'nın iki maddesi oybirliği ile kabul edildi

ŞebnemÖZBEK

Eğitimindeki başarı seviyesi bir türlü istenilen noktaya gelemeyen, zaman zaman sıçrama yapsa da bir türlü istikrarı yakalayamayan Yozgat’ın Saray-kent ilçesinde öğrencilerin bir otobüse neredeyse istiflenmesi büyük tepki topladı.

BİR OTOBÜSTE 200 ÖĞRENCİVan’da meydana gelen depremin ardından,

Yozgat İl Milli Eğitim Müdürlüğü okullarda depreme dayanıklılık testi yaptırdı. Yapılan testler sonucundan Saraykent İlköğretim Okulu'na çürük raporu verildi. Bunun üzerine Yozgat Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğünün kararıyla okul Ocak ayında eğitim öğretime kapatıldı. Öğrenciler ise

Fatih Mahallesi'nde bulunan Marziye İbrahim Ertek İlköğretim Okulu'nda eğitim görmeye başladı. Saraykent Belediyesi, Saraykent İlköğretim Okulu öğrencilerinin uzakta olan yeni okullarına rahat gidip gelmeleri için bir otobüs tahsis etti. Ancak bin öğrencinin bulunduğu okula bir servis aracı tahsis edilince otobüs yetersiz kaldı.

EZİLME TEHLİKESİ YAŞIYORLAROkula saatinde yetişmek isteyen öğrenciler,

otobüse mecburen binmek zorunda kaldıklarını ve küçük çocukların ezilme tehlikesi geçirdiklerini be-lirterek, "Bir otobüse 250-300 kişi biniyor, öğrenci-ler birbirini ezerek okula gidip geliyor. Bazen otobüs

almadığı için küçük çocuklar kapılara sıkışıyor. Servis sayısının artırılmasını ve kendi okulumuzun bir an önce yapılmasını istiyoruz" dedi.

BANA EMİR VERİYORLAROtobüs şoförü ise bin kişilik öğrenciyi 2 seferde

taşıdığını belirterek, "Bir otobüsle en az 450 öğrenci taşıyorum. Çok tehlikeli ancak yapacak bir şey yok. Bana emir veriyorlar, ben de taşıyorum. Polis sürekli beni çeviriyor, ben de zor durumda kalıyorum" diye konuştu.

Eğitime yön veren isimlerin muhtemel bir talih-siz olayı da gözönüne alarak bu sıkıntıya bir an önce çözüm bulunması bekleniyor.

Öğrenciler istifleniyorBir otobüste 200’e yakın öğrencinin taşınması akıllara durgunluk verdi

Geleceğimizin teminatı öğrencilere verdiğimiz değeri Saraykent’teki tablo ortaya koymak için yeterli oldu. Çürük raporu verilen okullarının kapatılması sonucu bir başka okula gitmek durumunda kalan öğrencileri taşımak için sadece 1 servis otobüsünün tahsis edilmesi, ortaya inanılmaz tablolar çıkardı. Bin öğrencili okula tahsis edilen otobüse en az 200 öğren-cinin ezilme tehlikesi yaşayarak binmesine eğitime yön veren isimlerin seyirci kalmaması bekleniyor.

Sorgun ilçesinde geçen yıl alter-natif ürün kapsamında ekilen kavun ve karpuzların elde kalması üzerine Sorgun Tarım Gıda ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü, bu yıl hasadın daha erken yapılmasını sağlamak için tohum dağıtmak yerine kavun ve karpuz fidesi dağıttı.

Sorgun Gıda Tarım ve Hayvancı-lık İlçe Müdürlüğü, Sorgun ilçesinde alternatif ürün çeşitlerinin artırılması

çalışmaları kapsamında çiftçilere 25 bin karpuz, 18 bin de kavun fidesi dağıttı.

Sorgun Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Murat Türkmen, geçen yıl başlatılan alternatif ürün ekiminin bu yılda sürdürüleceğini belirterek "İlçemizde alternatif ürün çeşitlerinin artırılması kapsamında köylerimizde karpuz, kavun, kabak, çilek ve yemlik ürünlerin ekimi yapılmıştı. Bu yıl 279 çiftçimiz Müdürlüğümüze müracaat

ederek elma, kavun, karpuz, çilek, Ma-car fiği ekmek ve üzüm çubuğu dikmek için başvuruda bulunmuştu. Geçtiğimiz ay içerisinde İlçemizde 18 bin 600 adet bodur elma fidesi dağıtımını yapmıştık. Şuanda yine alternatif ürün olan karpuz ve kavun fidelerimiz gelmiş bulunuyor. İlçemizde bu yıl 25 bin adet karpuz fidesi, 18 bin adet ise kavun fidesi ekimi yapılacak" dedi.

Bu yıl 70 dönüm karpuz tarlası, 50

dönüm ise kavun tarlası ekimi yapıla-cağını ifade eden Türkmen, "Geçen yıl ilk kez ekimi yapılan karpuz ve kavun beklediğimizden daha fazla verimli oldu. Geçen yıl tohum olarak verdiği-miz karpuz ve kavun, bu yıl fide olarak ekimini yapacağız. Yapacağımız fide di-kimi sayesinde hasat dönemini 1 ay öne çekmiş olacağız. Böylece çiftçilerimizin ürettiği ürünler elinde kalmayacak ve daha kolay pazarlanmış olacak" dedi.

Çiftçi karpuza yöneldi...

Vatandaşların yoğun olarak para çekme konusunda hizmet aldığı ban-kamatikler hesabından para çekmek isteyenleri çileden çıkarıyor.

ATM'lerin eksik para verildiğine dair gelen şikayetlere göre eksik para verildiğine dair şikayette bulunsanız da banka kasasında fazla para çıkmadıkça eksik paranın geri alınması gibi bir şansınız kalmıyor.

ATM'den para çektiğinizde paranızı saymadan cüzdanınıza koymayın. Şikayet Portalı Şikayetvar'a gelen şikayetlere göre ATM'ler eksik para veriyor ve hesabınızda eksik para görünmüyor. Hesap hareketlerine göre eksik para çektiği görünmeyen tüketi-ciler bankaların kapılarını çalıyor fakat ATM kasasında fazla para çıkmazsa eksik alınan paranın iadesi mümkün değil.

ATM'den para çekerken dikkat!

www.yozgatyenigun.comYozgat’ın en yeni ve güncel haber portalı

Cumartesi 19 Mayıs 2012Güncel7

Merkez: Belediye Düğün Salonu Altı YOZGAT . Şube: Yimpaş A.V.M. Kat:3 YOZGAT Tel: 0 354 217 76 59 - 217 83 70 - 0544 771 96 15

Eskilerinizi güzel anılarla hatırlayın...

BUNLARI

BİLİYOR MUSUNUZ?

B Ü T Ü N Ü R Ü N L E R P E Ş İ N F İ YAT I N A

1 2 T A K S İ T

PUREPOWER TPP 2321

PUREPOWER TPP 2310

TELIOS PLUSTTE 2303

CAPTURE TCP 1805

SENSORYTS 2050

CAPTURE TCP 2010

TELIOS PLUSTTE 2407

PUREPOWER TPP 2320

HOC 1060 X

HECH 616 X

HGL 64 SX

ANKASTRESET1

HOP 4060 X

HMB 60 X

HGH 64 SQCX

ANKASTRESET3

HOP 4060 X

HGL 64 SCX

HECH 616 X

ANKASTRESET2

HOS 4075 VX

HGV 6040 B

HGM 61 X

ANKASTRESET4

1O SEPET

3 .SEPET

BULAŞIK

X 15

2O SEPET 3O SEPET

MAKİNELERİ

TORBALISÜPÜRGELER

15 KİŞİLİK YIKAMA15 kişilik yıkama kapasitesi ile Hoover Bulaşık Makineleri büyük fark yaratıyor. Evinize davet ettiğiniz misafirlerle geçirilen keyifli dakikalardan sonra saatler süren bulaşık yıkama çilesi bitiyor.15 kişilik yıkama kapasitesi, tek seferde bütün bulaşıkları kolayca yıkıyor.

ÇAMAŞIRMAKİNELERİ

YIKAMA&KURUTMAWDYN 9646 PG

DYNAMIC 10+DST 10166 PG

YIKAMA&KURUTMAWDYN 854 DG

DYNAMIC 10+DYN 10146 PG

YIKAMA

9 6&KURUTMA 10 kg Buhar destekli

YIKAMA!

YIKAMA

8 5&KURUTMA

DALKILIÇBEYAZ EŞYAErcan&Ersoy DALKILIÇ

DALKILIÇ BEYAZ EŞYADALKILIÇ BEYAZ EŞYADALKILIÇ BEYAZ EŞYADALKILIÇ BEYAZ EŞYA

DA

LK

ILIÇ

BE

YA

Z E

ŞY

AD

AL

KIL

IÇ B

EY

AZ

EŞ

YA

DA

LK

ILIÇ

BE

YA

Z E

ŞY

AD

AL

KIL

IÇ B

EY

AZ

EŞ

YA

DA

LK

ILIÇ

BE

YA

Z E

ŞY

AD

AL

KIL

IÇ B

EY

AZ

EŞ

YA

DA

LK

ILIÇ

BE

YA

Z E

ŞY

AD

AL

KIL

IÇ B

EY

AZ

EŞ

YA

DA

LK

ILIÇ

BE

YA

Z E

ŞY

AD

AL

KIL

IÇ B

EY

AZ

EŞ

YA

DA

LK

ILIÇ

BE

YA

Z E

ŞY

AD

AL

KIL

IÇ B

EY

AZ

EŞ

YA

DÜNYANIN

İLK ÇAMAŞIR MAKİNASI

ÜRETEN MARKA!

EN İYİ BİLDİĞİNİZ

MARKADAN BİLE İYİ

103 YILLIK MARKA!

ARIZA ORANI

DÜŞÜKLÜĞÜ SAYESİNDE SERVİSİ

UNUTTURAN MARKA!

Cumartesi 19 Mayıs 2012Reklâm8

www.panoramaevleri.com.trpanorama evleri bir kuruluşudur

"Sizi Tanıtım Ofisimizde Kahve İçmeye Bekliyoruz"• Eski Tekel Bira Fabrikası Alanı / YOZGAT •Örnek Dairemizi Görmek için Servis İmkanı0 354 212 15 00

Yozgat'ın ilk kapalı otopark projesiyle,Yozgat'ın en özgür yaşam alanıyla,Mimarisiyle göz dolduran şekliyle,Her gün değer kazanan kalitesiyle,Sizleri "Evinize" Bekliyoruz...

30 AyVade İmkanı0 Faiz Oranı

140.000 TL'denBaşlayan Fiyatlarla

Kalitenin, Lezzetin, Güleryüzün Temiz Mekânın Ucuzlukla Buluştuğu Adres Bizim Kebap

İÇECEKLERAyran 0,50 Kutu Kola 1,50Kutu Fanta 1,50Kutu Meyve Suyu 1,50

KEBAPLARAdana Kebap – Pilav – Salata – Mantı 5.00 Tavuk Şiş – Pilav – Salata – Mantı 4,50 Patlıcan Kebap – Pilav – Salata – Mantı 5.00 Tavuk Kanat – Pilav – Salata – Mantı 5.00 Izgara Köfte – Pilav – Salata – Mantı 4.00

ÇORBALARTavuk Çorba 2,50 Mercimek Çorba 2,50 Ezogelin Çorba 2,50

SULU YEMEKLERDesti Kebabı – P. Pilavı – Salata – Mantı 7.00 Kavurma – P. Pilavı – Salata – Mantı 7,00 Kuru Fasülye – P. Pilavı – Salata – Mantı 5,00

Ankara Cad. Ses Turizm ve Hangar Ayakkabı Arkası,Savaş Elektrik (Veli Savaş) Karşısı Alpak Apt. YOZGAT

Tel: 0(354) 212 66 62 0 542 213 22 93

GÜNÜN MENÜSÜ 5 ÇEŞİT YEMEK 5

S İ M İ T B İ Z İ M İ Ş İ M

İ ZD

İR!

Konya’nın doğal unundan yapılan

her gün hafta içi 5:30 – 20:00,

hafta sonu 6:30-20:00 arası

sıcak, taze Simit mevcuttur.

Ayrı bir lezzet, ayrı bir damak tadı ile

Büyük Camii altı Çarşı Hamamı

karşısında hizmet veriyoruz.

Cumartesi 19 Mayıs 2012Reklâm9

Cumartesi 19 Mayıs 2012reklâm10

19 Mayıs bizim için de bir başlangıç…

Attila İlhan’ın tanımlamasıyla “Anadolu İhtilâli”nin çıngısının çakıldığı günün 93’üncüyıldönümü bugün. Bugün, Yozgat’ta ilk ulusal ebatta bir gazetenin yayınlandığı günün 4’üncü yıldönümü aynı zamanda.

Dün gibi hatırlıyorum, “yeni bir başlangıç”ın ‘start’ını verdiğimiz tarihi 19 Mayıs’a özellikle denk getirmiştik. Birçok fedakârlığı göğüsleyerek gerçekleştirdiğimiz yatırımı “ihtilâl”le özdeşleştirmek ve hele hele “Anadolu İhtilâli”inden esinlenmek gibi hatbilmezlik yapmayız elbette.. En mutlu, en gururlu, en anlamlı günümüzü Atatürk sevgisiyle taçlandırmak, O’nun kurduğu cumhuriyete sâhip çıkmak iradesini sürekli diri tutmak ve tabiî ki dâima minnetdar kalmak maksadıyla 19 Mayıs üzerinde karar kalmıştık.

Ne kadar isabet kaydettiğimiz çok daha iyi anlıyorum bugün.

Yaptığımızın “ihtilâl”le uzaktan yakından ilgisi yoktu ama doğrusunu isterseniz Yozgat gibi imkânları mütevazı bir ilde yatırım kararı almak ve bu yatırımı hatırı sayılır kritere uygun düşürmek epeyi bir risk üstlenmeyi gerektiriyordu. Bu riski ben ve arkadaşlarım sırtlanmakta tereddüt geçirmemişti.

Mevcutla yetinmemizin hayrımıza olacağına ilişkin dostlarımızın samimi uyarıları hâlâ hafızamızdadır. Bünyesinde “değmez”, “gerekmez”, “ne lüzumu var”, “rahat mı battı” gibi söz dizinlerini barındıran kısa ve uzun cümleler, yer yer tedirginlik yaratsa da, kavlimizden döndüremedi bizi.

Bugün gelinen noktada, yapılan değerlendirmelere “yanlıştı” ya da “gerçekleşmedi” diyemem. İtiraf etmeliyim ki zaman zaman “değmezmiş”, “gerekmezmiş”, “lüzumu yokmuş”, “rahat batmış” dediğim oluyor; lâkin kendimi toparlamam ve aklıselimle buluşmam fazlaca vaktimi almıyor.

İki gerekçeyle doğru mecraya kulaç attığımıza inanıyorum: Birincisi, üstlendiğimiz meslek çileyi sırtlanmak ölçüsünde değer kazandığına göre, kaliteyi arayan bizlere statükoyu aşmak yakışırdı; ikincisi, bu vasıftaki kıymetlerden oluşan kadro Yozgat basınını ileriye taşımak misyonu yüklenmekten kaçınamazdı.

Nitekim bu kriterler baz alınarak yola çıkıldı ve bugün çıkılan zorlu yolda 4 koca yıl devrilmiş oldu.

İlk günden bu yana, 4 koca yılı başarıyla devirmiş olmanın mutluluğu hâricinde pek bir şey düşmüş değil hissemize.

Çile aynen devam.. Küçük bir farkla, bu kez Yenigün’le.Statüko hâlâ başbelâsı.. Çelme

atmaya fırsat kolluyor âdeta.Seçkinler, muktedirler, mihnetsiz

ve minnetsiz duruşumuzdan rahatsız. Adam gibi gazetecilik yapma irademizi kırabilmek, zayıflatabilmek için elden gelen esirgenmiyor.

Varsın olsun!Çile bizi birbirimize daha bir

yakınlaştırıyor, çelmeler dikkat melekemizi güçlendiriyor, mihnetsiz ve minnetsiz duruşumuz özgüvenimizi perçinliyor.

Zaten başarı da bu kriterlerin biraraya

gelmesiyle ortaya çıkıyor.Bazen, meslekî kavgamız mazoşist

özellikler arzediyor kanaati hâsıl oluyor bende. Sanki çileden besleniyoruz, sanki heyecanı buradan alıyoruz… Çile tamam olsa o heyecan kaybolacak ve mesleği sürdürme iradesini bulamayacağız sanki.

O hâlde pes etmek yok!Yine ama bu kez Yenigün’le mihnetsiz

ve minnetsiz duruşumuzu sürdüreceğiz anlayacağınız.

Yalnızca habercilik yapma irademize sonuna kadar sâdık olacağız.. Alışkanlık yapan manşetlerimize sık aralıklarla yenilerini ekleyeceğiz.. Ne yazmışsak, ne yorumlamışsak “doğru” adına âzamî özeni göstereceğiz yine.

Hiç kimse heveslenmesin, beyhude bir çaba içerisine girmesin! Yozgat’ta “bir numara” gazetecilik Yozgat Yenigün’ün inhisarındadır. Yozgat Yenigün bu vasfını ne ulusal boyutuyla almıştır, ne sayfa sayısı, ne baskı kalitesiyle.. Ne abone gücü, ne reklâm geliriyle.. “Bir numara” özellik, üstün meziyetlere sâhip ve birbirine inanmış/kenetlenmiş kadro sâyesinde hakkıyla elde edilmiş bir imtiyazdır.

Elbette, bir gazete için boyutu, görüntüsü, sayfa düzeni, baskı kalitesi, kâğıdı, boyası, âdeti, dağıtım zenginliği, formatı ve özgünlüğü çok önemli bir kriter; ancak, bu hususiyetlerin topu birden bir gazeteyi “bir numara”ya taşımaya kâfi gelmez.

“Bir numara” gazete olmak başka artı meziyetler ister.

“O meziyetler nedir?” sorusu Yozgat Yenigün’e nazar etmekle cevabını bulur.

Yozgat Yenigün, özgün haberleriyle bir numaradır.. Yazar kalitesiyle bir numaradır. Yorum farkıyla bir numaradır. Mihnetsiz ve minnetsiz tavrıyla bir numaradır. Kabiliyeti ve kararlılığıyla bir numaradır. Sıfatı, kimliği kişiliği kim olursa olsun, ucu nereye değerse değsin hesap sorma cesaretiyle bir numaradır.

Bugün ya da yarın bir gün, bu vasıflarla mümeyyiz bir rakip çıkarsa ortaya, memnuniyet duyarız yalnızca.

Rekabet standardı yükseltir, arayışı tetikler, daha iyiye daha güzele kilitler, daha çok emeği mecbur kılar..

Yozgat Yenigün, her türlü rekabete hazır ve nâzırdır.

Bu bağlamda hep sahada olacaktır.Ki bu bir mecburiyet hâlidir. Kim ki

“değmez”, “gerekmez”, “ne lüzumu var”, “rahat mı battı?” kolaycılığına kaçarak mevcutla yetinir, kaybeder.. Kim ki standardı yükseltmek adına gereğini yapar, kazanır.

Mevcudu ileriye taşıyacak her girişime sempatiyle yaklaşırız ve alkışlamakta beis görmeyiz.

Konu, Yozgat basınının yanı sıra, Yozgat insanı ve bütünüyle “Yozgat” adlı şehri de çok yakından ilgilendiriyor aslında.

Mahallî basın -ilkelerin/erdemlerin emrine âmade kılmak kaydıyla- ne kadar güçlü olursa, bu garip memleket o ölçüde sorunlarını çözer, beklentilerini karşılar.

Yozgat’ın ilkelerle/erdemlerle yüklü güçlü bir mahallî basına fazlasıyla ihtiyacı var!

Gören göze, algılayan dimağa ne mutlu!Yozgat Yenigün’e çok çok uzun

ömürler diliyor, bu gazeteye ömürlerini vakfeden bütün arkadaşlarımı; Bilal Yeşilkaya’yı, Evren Kurban’ı, Kadir Görgülü’yü, Salih Arslan’ı, Halil İbrahim Yalçınsoy’u ve Recep Özkan’ı can ü gönülden kutluyorum!

YENİGÜN'den

İnan SOYER

TOBB genel kurula gidiyor

Türk özel sektörünün en büyük çatı kuruluşlarından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), kurulu-şunun 60. yılında 67. Genel Kurulu'na hazırlanıyor.

TOBB'un, hafta sonu Ankara'da gerçekleştirilecek 67. Genel Kurulu'na, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet üyeleri, muhalefet parti-lerinin başkan ve temsilcileri, Türkiye Kadın ve Girişimci Kurullarını üyeleri,

dış ülkelerin temsilcileri, üst düzey bü-rokratlar, illerdeki oda, borsa ve meclis başkanları olmak üzere 4 bin kişinin üzerinde katılım bekleniyor.

TOBB ikiz Kuleler'de yarın TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın katı-lacağı Hizmet Şeref Belgesi ve Plaket Töreni ile başlayacak TOBB Genel Kurul programı, daha sonra Anıtkabir ziyareti ile devam edecek.

Yerköy Müftülüğü tarafından Peygamber Efendimiz'in (sas) hayatıyla ilgili liseler arası düzenlenen yarış-mada dereceye giren öğrenciler ödüllendi-rildi.

Program, Pey-gamber Efendimiz'i (sas) anlatan şiir ve ilahilerin okunması ile başladı. Yerköy Müftüsü Ahmet İkbal Aydın, Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla liseler arası bir yarışma yapıldığını ve yarışmada dereceye giren öğrencilere ödüllerin verileceğini söyledi. Aydın, "Bizler de

müftülük olarak 500 kişiye, Efendimiz'in (sas) hayatını anlatan kitaplardan okuttuk. İslam'ın önemi gençle-rimize ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza iyi öğretilmelidir. İslam'ı, dinin emirlerini bilen bir insan zaten Peygamber Efendimiz'in örnek haya-tını da bilebilmektedir. Bu vesile ile programa katılan

okullarımıza, öğrencilerimize ve bizlere bu yarış-mada sponsor olan YESİAD'a, MHP, CHP ilçe baş-kanlarına ve Yerköy Ticaret Borsası Başkanlığı'na teşekkür ediyorum." dedi.

Ödüller sahiplerini buldu

Sorgun Belediyesi, düzen-lediği şiir yarışmasında yazılan 76’şiiri kitap haline getirdi. Sorgun Belediye Başkanı Ahmet Şişmek, Sorgun’u tanıtmak ve bir kültürel bir etkinlik düzenlemek amacıyla daha önce ödüllü bir şiir yarışması düzenlediklerini belirterek, "Dü-zenlediğimiz yarışmaya ilçemiz-den, ilimizden ve il dışından bir çok şair katıldı. Yapılan değerle-meler sonucunda birinci gelen şiire 2 bin 500, ikinciye bin 500, üçün-cüye 500 TL ödül verdik. Yarışma-

ya katılan tüm şiirleri ve ilçemiz adına daha önce yazılmış şiirleri de bir araya getirerek ‘Sorgun Güzel-lemesi’ ismiyle bir şiir kitabı haline getirdik" dedi.

Sorgun Güzellemesi kita-bından 5 bin adet bastırdıklarını ifade eden Belediye Başkanı Şimşek,"İlçemizden yurt dışında çok sayıda hemşehrimiz bulunmak-tadır. Yaz aylarında bizde gurbetçi şöleni düzenliyoruz. İnşallah bu kitapları bu şölende gurbetçilerimi-ze hediye edeceğiz" diye konuştu.

Sorgun şiirleri kitap oldu

Cumartesi 19 Mayıs 2012gündem11.sayfa

Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdür-lüğü ekipleri dün düzenledikleri operasyon-da yaklaşık 41 kilo esrar daha ele geçirdi.

41 KİLO ESRAR ELE GEÇİRİLDİEdinilen bilgiye göre Diyarbakır’dan

Ankara’ya yüklü miktarda uyuşturucu madde sevk edileceği istihbaratını Alan Yozgat Emniyet Müdürlüğü KOM Ekipleri belirlenen 34 plakalı aracı Yozgat Opet Kavşağında durdurdu. Araçta yapılan aramada 40 kilo 827 gram kubar esrar ele

geçirilirken araç sürücüsü F.İ isimli şahıs gözaltına alındı.

SİGARAYA DA GEÇİT YOKÖte yandan kaçak sigaraya da geçit

vermeyen Yozgat Emniyet Müdürlüğü Ekipleri, 26 Nisan’da bir TIR içerisinde 129 bin 400 paketin ardından dün yaptıkları operasyonda bir araç içerisinde 4 bin 720 paket sigara ele geçirdi. Doğu illerinden batı illerine gümrük kaçağı sigarası sevk edile-ceği bilgisini alan Yozgat Emniyet Ekipleri,

bahse konu araçların ard arda Yozgat’tan geçip Yerköy ilçesi yönüne gittiğini tespit etti. Yerköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ile irtibata geçen ekipler araçların Yerköy’de durdurulmasını sağladı. Araçlarda yapılan aramada 4 bin 720 paket gümrük kaçağı, bandrolsüz ve faturasız sigara yakalandı. Olayla ilgili olarak F.O., R.Ö., ve H.E. isimli şahıslar gözaltına alındı. Şahısların sorgulaması yapıldıktan sonra adliyeye sevk edildi.

Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdür-lüğü, uyuşturucu ve sigara kaçakçılarına yönelik başarılı operasyonlarına bir yenisini daha ekledi. Bugüne kadar gelen ihbarları değerlendirerek Doğu illerinden batı illerine yapılacak sevkleri önleyen Yozgat Emniyet ekipleri alkışı fazlasıyla da haketmiş oldu.

Yapılan operasyonlarla uyuşturucu ve sigara kaçakçılarına göz açtırmıyor

Emniyet kaçakçı avında

Özel Ergin Koleji öğrencileri hayata erkenden hazırlamak ve meslek seçimin-deki hatalarını en aza indirmek için çok farklı bir uygulamaya imza attı.

USTALARLA SOHBET ETTİLERGezide terzi, anahtarcı, bıçakçı,

kalaycı gibi meslek gruplarının çalışma şekli ve ortamlarını yakından inceleme ve gözlemleme imkanı bulan öğrenciler, ustalara sorular yönelterek meslekleri hakkında bilgi edinmeye çalıştılar. Öğ-

renciler, terzide nasıl elbise dikildiğini, bel ve boy ölçümünün nasıl alındığını, dikişlerin nasıl atıldığını, anahtarcıda, anahtarın nasıl yapıldığını, çeşitlerini, eski ve yeni anahtarlar arasındaki farkları gözlemlediler.

GERÇEK HAYAT BİLGİSİÖzel Ergin Koleji Müdürü Ali Acar,

öğrencilerinde daha başarılı olmalarını sağlamak amacıyla bir takım etkinlik-ler düzenlediklerini belirterek, "Bugün

2. Sınıf öğrencilerimiz, hayat bilgisi dersinde meslekler konusunu işliyorlar. Bu sebeple sınıf öğretmenimiz öğren-cilerimize meslekleri daha yakından tanımalarını, geçmişte hangi meslekler yapılıyordu, şimdi hangileri yapılıyor karşılaştırma yapmalarını sağlamak için bir gezi düzenledi. Çocuklarımız hem meslekleri tanıdı hem de mesleklerle ala-kalı kafalarında oluşan soruların yanıtını aradı" dedi.

Tol Çarşı’da meslek dersi

Özel Ergin Koleji 2. Sınıf öğrencileri hayat bilgisi dersinde işledikleri geçmişte kabul gören meslekler ile günümüzde kabul gören meslekler arasındaki farklılıkları karşı-laştırmak amacıyla Yozgat Tol Çarşı’yı gezerek meslekler hakkında bilgi aldılar.

Gençler yetişkinlere göre daha

mutlu

Türkiye İstatistik Kurumu'nun(TÜİK) ''İstatistiklerle Gençlik'' verileri, gençlerin yetişkinlere göre daha ''mutlu'' olduğunu ortaya koydu.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun(TÜİK) ''İstatistiklerle Gençlik'' verileri, gençlerin yetiş-kinlere göre daha ''mutlu'' olduğunu ortaya koydu. Gençlerin, yüzde 69,6'u kendisini ''mutlu'' olarak tanımlarken,

yetişkinlerde bu oran yüzde 60,8 sevi-yesinde kaldı.

Bu yılın başından itibaren Dünya Kadınlar Günü, Yaşlılara Saygı Haftası, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi özel günlerde, bu günlere atfen yayın TÜİK, bugün de 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı çerçevesinde, 2011 yılına ilişkin olarak ''İstatistiklerle Gençlik'' verilerini yayımladı.

güncelCumartesi 19 Mayıs 201212.sayfa

Öncelik Ekseni

Öncelik Ekseni 1

Öncelik Ekseni 2

Öncelik Ekseni 3

Tedbir Adı

Tarımsal İşletmelerin Yeniden Yapılandırılması ve Topluluk Standartlarına Ulaştırılmasına Yönelik Yatırımlar

Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanmasının Yeniden Yapılandırılması ve Topluluk Standartlarına Ulaştırılmasına Yönelik Yatırımlar

Kırsal Ekonomik Faaliyetlerin Çeşitlendirilmesi ve Geliştirilmesi

Alt Tedbir Adı ve Bütçe Kalemleri

Süt Üreten Tarımsal İşletmelere Yatırım

Et Üreten Tarımsal İşletmelere Yatırım

Süt ve Süt Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması

Et ve Et Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanması

Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve Geliştirilmesi(Arıcılık,Süs Bitkileri, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler)

Yerel Ürünlerin ve Mikro İşletmelerin Geliştirilmesi(El Sanatları, Yerel Tarım ve Gıda Ürünleri)

Kırsal Turizm

Bütçe Kalemi-1 (Kırmızı et)

Bütçe Kalemi-1 (Süt işleme tesisleri)

Bütçe Kalemi-1 Kırmızı et kesimhaneleri)

Bütçe Kalemi-2 (Süt toplayan üretici örgütleri)

Bütçe Kalemi-2 (Kırmızı et işleme tesisleri)

30.590.253,43

26.451.834,06 %50-%65

%50

%50

8.515.397,64

8.692.666,82

555.399,00

6.932.640,00

11.554.400,00

15.313.505,83

Toplam Destek Bütçesi

(AB+TC Katkısı) (Avro)

Destek Oranları

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme KurumuKırsal Kalkınma (IPARD) ProgramıALTINCI BAŞVURU ÇAĞRI İLANI

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili kuruluşu olan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), Türkiye Cumhuriyeti adına Avrupa Birliği’nin Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı olan IPA’nın Kırsal Kalkınma Bileşeni kapsamında uygulanacak yatırımlara ilişkin 15.05.2012 tarihinde Altıncı Başvuru İlanına çıkmış bulunmaktadır.

Başvuru kabulüne ilişkin bu çağrı, Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı kapsamında yatırım yapmak isteyen işletmeler tarafından destek almak üzere yapılacak başvurular ile ilgilidir.

KIRSAL KALKINMA (IPARD) PROGRAMININ AMACI VE ÖNCELİKLİ EKSENLERİAvrupa Komisyonu tarafından 25 Şubat 2008 tarihinde onaylanan Kırsal Kalkınma (IPARD) Programı; Türkiye’nin katılım öncesi dönemdeki öncelikleri ve ihtiyaçlarını dikkate

alarak, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için kapasite oluşturmayı hedeflemekte, işletmeleri Avrupa Birliği standartlarına yükseltmeyi amaçlamaktadır.

Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma (IPARD) Fonları, aşağıda yer alan öncelik eksenlerine yönelik olarak kullandırılacaktır.• Öncelik Ekseni 1: Ortak Tarım Politikası ve gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı ile ilgili alanlara ilişkin Topluluk standartlarının uygulanması ve tarım sektörünün

sürdürülebilir adaptasyonuna katkı sağlanması. • Öncelik Ekseni 2: Tarım-çevre tedbirlerinin ve yerel kırsal kalkınma stratejilerinin uygulanması için hazırlık niteliğinde faaliyetlere katkı sağlanması (IPARD Programının

ikinci döneminde uygulanacaktır).• Öncelik Ekseni 3: Kırsal ekonominin gelişimini destekleyerek, kırsal alanların sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlanması.PROGRAMIN KAYNAĞIFaydalanıcılara uygun harcamalar karşılığında sağlanacak olan mali desteğin kaynağı, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Eş-finansmanından oluşturulan IPARD Programı

Fonudur. Bu destek “Kamu Katkısı” olarak adlandırılmaktadır. Bu kamu katkısı, program çerçevesinde gerçekleşmiş yatırımlar için geri ödemesiz olarak kullandırılacaktır.DESTEKLENECEK TEDBİRLER VE DESTEK BÜTÇESİBu başvuru çağrı ilanı kapsamında desteklenecek tedbirler, alt tedbirler ve alt tedbir bazında dağıtılacak toplam destek bütçesi aşağıdadır.

BAŞVURU TARİHLERİ Başvurular 11.06.2012 tarihi saat 09.00’dan itibaren, iletişim bilgileri aşağıda yer alan TKDK Yozgat İl Koordinatörlüğünde kabul edilmeye başlayacak olup, başvuruların son

teslim tarihi 09.07.2012, saat 21.00’dir. Bu çağrı için son teslim tarihinden sonra yapılacak başvurular kabul edilmeyecektir.YATIRIM SÜRELERİ Altıncı Başvuru çağrı ilanı kapsamında hazırlanacak başvuruların toplam yatırım süresi 10 (On) ayı geçmemelidir.Eğer yatırım birden fazla taksit içeriyor ise tüm taksitlere ait Ödeme Talebi Paketlerinin 2013 yılı içerisinde ve son taksite ait ödeme talebi paketinin ise en geç 30 Eylül 2013

tarihinde İl Koordinatörlüğüne teslim edilecek şekilde planlama yapılmalıdır.BAŞVURULAR İLE İLGİLİ BİLGİLERProgram ve başvurular hakkında detaylı bilgiler ve başvuru kurallarının yer aldığı Başvuru Çağrı Rehberleri (versiyon 1.4) www.tkdk.gov.tr internet adresinden temin

edilmelidir. Ayrıca, bu başvuru çağrı döneminde Kurumumuz tarafından yapılacak ilave duyuru ve bilgilendirmeler de bu çağrı ilanı kapsamında dikkate alınmalı ve söz konusu duyuru ve

bilgilendirmeler, kurumumuzun resmi internet adresinden (www.tkdk.gov.tr) takip edilmelidir.

YOZGAT İL KOORDİNATÖRLÜĞÜ İLETİŞİM BİLGİLERİAdres: Aşağı Nohutlu Mah.Mevlana Cad.No.3 Tel: 0354 217 28 35 Faks: 0354 212 39 16Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, bu ilanda yer alan tüm hususları değiştirme hakkını saklı tutar. İlanen Duyurulur.

TOPLAM: 108.606.096,78

Nihayet DP, dünya konjonktüründen de yararlanılarak; 07 Ocak 1946’ da; Atatürk’ün Başvekili Celal Bayar, Aydın Mebusu Adnan Menderes, İçel Mebusu Refik Koraltan ve Kars Mebusu Ordinaryüs Profesör Dr. Fuat Köprülü tarafından kuruldu.

Bu, gerçek bir “açılım” ve Cumhuriyet tarihinin en büyük sivil “atılım” projesi idi…

Ancak, hayata geçmesi 4 buçuk yıl sürdü. 4.5 çileli, acı, efsanevi ve ıstıraplı yıl..

Devleti işgal ve tasallut altında tutan, bütün kurumlara yerleşen, çöreklenen (yeni) Halk Partisi’nin il başkanları Valiler, ilçe başkanlıklarını yürütenler de kaymakamlardı. Böylece, tam bir saadet zinciri biçimi organize olmuş, devleti fiilen ele geçirmiş, bu makam ve memuriyetler ile emir ve hizmetlerindeki bilumum kamu kaynak ve gücünün ezici tacizine maruz kaldıktan başka; partizanların hırs, husumet, kin, kıskançlık, ihtiras, fesat ve tefrikaları yüzünden “1946 Demokrasi Açılımı” çok büyük zorluklarla başarıldı…

Bu direniş; (11 Kasım 1938, Atatürk ilkeleri ve Türk İnkılâbına) “Karşı Devrim”in doğal gereği ve gerçekte Atatürk ilkeleri ile Türk İnkılâbına reddiye ve apaçık bir başkaldırı idi... Bu nedenle; Cumhuriyeti yürekten benimsemiş ve demokrasiyi hatmederek, hazmetmiş siyasi kitle ve kurumların “Demokrasi Bayramı” 14 Mayıs’tır “Demokrasi Bayramı’nın ana nedeni ise:, Bu antidemokratik mukavemetin, hakiki ve samimi Cumhuriyetçiler tarafından kırılmış olmasıdır…

Gelin şimdi “Demokrasiyi ret ve ifsat’a yönelik” asıl nedenlere bakalım:

ATATÜRK NE DEMİŞTİ: Daima hatırlamakta ve hatırlatmakta

yarar var. Ceddimizin ‘medeni, siyaset’ dedikleri ‘demokrasi’ uğruna kurulan “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası” ile “Serbest Cumhuriyet Fırkası” üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra 1937’de Atatürk: “Ekonomik kalkınma; Türkiye’nin, hür, bağımsız daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye ideali’nin bel kemiğidir. Kalkınma iki büyük kuvvete dayanır.

Bir; Toprağın iklimleri, zenginlikleri ve başlı başına bir servet olan coğrafi durumu;

İki: Türk milleti’nin silâh kadar makine tutmaya yarışan kudretli eli ve ‘milli olduğuna inandığı iş ve zamanlarda tarihin akışını değiştiren yiğitlikle beliren yüksek sosyal benlik duygusu...” (1937-Atatürk’ ün S. ve Demeçleri, 1-1945)

Atatürk’ün en büyük ve en verimli, cesur projeleri hayata geçirdiği bir sırada, hükümet ile arası iyice bozuldu. İsmet Paşa azledildi. Hükümeti tefessüh etti. Yerine Mahmut Celâl Bayar Başvekillik görevine atandı. Bayar, 8 Kasım 1937’de Hükümet Programını TBMM’ne sundu.

10 Kasım 1937 günü Atatürk, Bayar’a “Millete yepyeni bir program bildirdiniz. Bu program, benim millete vaat ettiğim hususlardır. Ben, milletle beraber, bizzat Celâl Bayar ile arkadaşlarının programının nokta, nokta tatbik edildiğini takip edeceğim” dedi. (AA, 11.11.1937)

İşte, 14 Mayıs sürecinin doğum günü olan 7 Ocak 1946’da, Atatürk’ün Galip Hocası, Başvekili ve İzmir Mebusu Celal Bayar başkanlığında; Aydın Mebusu Adnan Menderes, İçel Mebusu Refik Koraltan ve Kars Mebusu Ordinaryüs Profesör Dr. Fuat Köprülü olmak üzere; Halk Partisinin en akil, sadık ve âlim ‘duayenleri’ tarafından kurulan, tarihi ve kadim DP’nin “Parti Programı’nın” esası, özü, kaynak ve dayanağı budur.

ATATÜRK’ÜN PROGRAMI: Yani, bizzat Atatürk’ün telkin ve

tavsiyeleri yönünde kaleme alınan; Şahsen okuduğu, bütün safhalarıyla yazımında bulunduğu, yazılanları tekrar ve tekrar incelediği, çok hassas bir değerlendirme neticesinde üzerinde, kendi el yazısıyla ek ve değişiklikler yaptığı ve yaşadığı sürece sahiplendiği; 12 Kasım 1937’den itibaren Başvekil Bayar ile yerinde tetkik, tefhim ve uygulama amaçlı” olarak Şark Vilâyetlerinde inceleme gezisine çıktığı program ve demokrasi projesi budur;. Bu tarihi “DP PROGRAMI” Korkut Özal’a kadar Partinin fiili-resmi programı olup; Atatürk yaşadığı sürece, 10 Kasım 1938’e kadar kesintisiz uygulanmış, vefatından sonra Cumhurbaşkanı İ.İnönü tarafından önce engellenmiş, sonra durdurulmuş olan programdır...

NEDENİ: Programın “Karşıdevrim ve Kemalizm’i ilga” eylemine ters düşmesidir.

Zira; 11 Kasım, 27 Mayıs ve diğerleri bütünüyle Atatürk ve Türk İnkılâbı düşmanıdır..

Kutsal İsyan; Beyaz İhtilâl Ve Demokrasi Bayramı

Mustafa Nevruz Sınacı

Yozgat’ta kullanılmayan boş evde yangın çıktı. Taşköprü Mahallesinde bulunan ve kısa bir süre sonra yıkılıp yerine yeni bina yapılacağı için boşaltılan evde belirlenemeyen bir sebepten dolayı yangın çıktı. Mahallelinin haber vermesi üzerine kısa sürede olay ye-rine gelen itfaiye ekipleri müdahale ederek yangını söndürdü. Mahalle sakinlerini az da olsa endişelendiren yangının çıkış sebebi henüz belirle-nemedi.

Boş evde yangın

İKİZ KULELER İNŞAAT"Modern Yaşam Sunar" Güneyden Görünüm

BAHÇE(6000 m2)

KAT PLANI3 Oda 1 Salon1- Salon 28,20 m2

2- Oturma Odası 15,50 m2

3- Çocuk Odası 14,00 m2

4- Mutfak 15,50 m2

5- Kiler 2,00 m2

6- Yatak Odası 16,00 m2

7- Antre+Hol 19,00 m2

8- WC+Lavabo 4,50 m2

9- Banyo 6,50 m2

10- Duş 4,00 m2

11- Balkon 7,50 m2

12- Balkon 4,00 m2

Ortak Alan 11,30 m2

Toplam 148 m2Tanıtım - Satış Ofisi : SEVGİ EMLAK Lise Cad. Sayarlar İşhanı Ka.1/8 Tel: 0 506 357 13 50 0 542 582 85 30

MüteahhitBahri CEYLANOsman GÜMÜŞ

Büro : Köseoğlu Mah. Sivas Cad. Başaran Apt. No:90/b YOZGAT Şantiye : Şeyhosman Mah. Kandil Camii Yanı YOZGATTel : 0 354 217 10 04 • GSM: 0 532 385 47 60 e-mail: ikizkulelerins@hotmail.com • web: www.ikizkulelerinsaat.com

Ben babamı ne yapayım? Nerelere götürüp kimlere satayım…

Kızsam yakışık almıyor, sussam razı değilim.. Hakkımı nasıl isteyeceğimi bilemiyorum.

Şaşkınım velhâsıl..İsmimi ‘Abbas’ koymuş gadasını aldığım..

Nasıl bir garez içerisinde bana bu kötülüğü yaptı hâlen anlayabilmiş değilim.. ‘Baba’da yok, ‘dede’de yok.. Anne-baba tarafında esamisi okunmuyor. Araştırdım, ne eşinde, ne dostunda ‘Abbas’ adına rastladım..

Dine-diyanete çok fazla bağlı olmadığını biliyorum, bu yüzden ‘siyer kitaplarında bulup çıkarttı’ desem ihtimal vermiyorum..

Lügatlerde yok ‘Abbas’.. Şahsen ben bugüne kadar karıştırdığım onlarca sözlükte ‘Abbas’a rastlamadım. ‘Abbasiye’ var.. Karşısında, “Medyeniyenin kolu olan bir tarikat” yazıyor..

Dediğim gibi babamın dinle-diyanetle çok fazla teması yok ki, ‘tarikat’la olsun.

Ne zaman sordum kendisine hep azar işittim. Küçükken döverdi beni.. Aksilik, soru aklıma hep otururken gelirdi. O da elinin tersiyle çeneme indirirdi yıkıcı darbeyi..

Kaşları çatık, gözleri öfke dolu bir vaziyette, dilini tersine büküp ısırır ve saatte 100 kilometrelik bir hızla indirirdi kolunu..

Ben yüzükoyun nakavt..İşte böyle..Kendimi bildim bileli, ismimi problem

etmişimdir. Akranlarım saçlarını, sakallarını ve sivilcelerini sorun yapardı, ben ismimi. Soyadımı severim, ama ismimden hoşlanmam. Küçükken beni bu kadar hırpalasa da, bizim ihtiyarı gücendireceğim, kalbini kıracağım endişesiyle ‘isim tashihi’ne gitmeyi düşünmedim bugüne kadar.

Çapanoğlu, “bul iki yalancı şâhit değiştireyim” der hep ama iltifat den kim?

Babama sordum da anneme sormadım mı sanıyorsunuz?

Sordum elbet..Kaç kez yakındığını hatırlamıyorum. Zavallı kadın, her

serzenişimde, “Oğlum nesi var isminin? Hem güzellik isimde değil huyda olsun.. Sen iyi bir evladsın, takma böyle şeylere kafanı” der ve beni teselli etmeye çalışırdı.

Başarılı da olur hani.. Unuturum zaman zaman, ancak karşıma öyle olaylar çıkar ki, tekrar hatırlar ve hayıflanırım..

Küçüklüğümden beri ‘büyük adam’ olmaktı hayâlim. Bu hayâlle kalkar, bu hayâlle yatardım. Rüyâlarımı dahi süslerdi.

Bir gün vezir, bir gün din âlimi, bir gün büyük bir şâir, bir gün mütefekkir, bir gün büyük gazaların muzaffer kumandanı, bir gün yüreği ateşten kor bir âşık olurdum.

Kendimi her şeye lâyık görür, ismimi ise yakıştıramazdım..

Abbas Efendi.. Abbas Hazretleri.. Büyük Şâir Abbas.. Düşünür Abbas.. Kumandan Abbas.. Âşık Abbas.. vs.

Bana yakışık gelmezdi hiç.Zaten, imrendiğim, gıpta ile baktığım,

örnek aldığım hiçbir kişinin ismi ‘Abbas’ değildi.

Sanki benim için bu isme sahip olmak, ‘büyük adam’lık önündeki en büyük engeldi.

Haksız da değildim.Bakanlara, Başbakanlara göz attım bir

tane dahi rastlayamadım..Daha gerilere gittim. Padişahlar,

sadrazamlar, şâirler, ozanlar, âşıklar, mütefekkirler, beyler, beyzadeler, paşalar..

Yok.. Yok.. yok..Ben üzülmeyim de kim üzülsün; ben saç-

baş yolmayım da kim yolsun?..Bu yüzden tarama özürlü oldum galiba..Tam unutmuştum ki, bu seferde karşıma

bir gazete kupürü çıktı.Elim kırılaydı da çevirmeseydim..Okudum bir kere..Yaralarım depreşti, sancılarım arttı,

tansiyonum yükseldi.. Beyin travması geçirdim, âdeta şoke oldum..

Buz kesildim o an.. Bir titremedir aldı gitti beni.. Yanımda kimse yok ki yardım isteyeyim.. hemen ilerimdeki kolonyaya zor ulaştım..

Koca bir şişeyi başımdan aşağıya boşalttığımın sonradan farkına vardım..

Arkadaşlar işi gücü bırakmışlar, Meclis’te ne kadar Ali, Ne kadar Veli var O’nun çetelesini tutmuşlar.

550 milletvekili arasında bir tek Abbas olsun ya..

Ne gezer..Kör talinim burada da buldu beni..45 tane Mehmet var, 23 tane Ali, 12

tane Mustafa, 9 tane Ahmet, 11 tane Hüseyin, 5 tane İsmail, 4 tane Hasan, 8 tane Osman, 5 tane İbrahim, 8 tane Bülent, 4 tane Ömer, 4 tane Mahmut, 3 tane Abdullah, 4 tane Orhan, 8 tane Bülent, 2 tane İsmet, 2 hakan Hakan…

Zelkif’ten Gürkut’a, Ziver’den Fevai’ye, Muhyettin’den Durdu’ya, Afif’den Ecder’e, Faysal’dan Zeyid’e, Temel’den Sadir’e kadar yüzlerce isim sıralanıyor gözümün önünde..

Bir tanecik olsun Abbas yok. ‘Ön ad’, ‘göbek adı’ dahi razıyım, ama yok.

Yok.. Yok.. yok..Demek ki, büyük adamlar

‘Abbas’lardan çıkmıyor.. ‘Abbas’lar büyük adam olamıyor.

Ben de olamadım. İyi ki, İnan Soyer var.. Sâyesinde,

ancak 13’üncü sayfada bir köşe kapmışım.. İdare edip gidiyorum.

Büyüklük kim ben kim?Şimdi anlıyor ve hâlime şükrediyor, Alcılı

Kasım’ın dizeleriyle teselli buluyorum:Baş olanlar övünmesin/Ne gelirse

baş’a gelir/Diz toprağa dayanır ya/Baş düşerse taşa gelir.

‘Büyük Adam’ olamam ben..

KULİSAbbas Uyandı

güncelCumartesi 19 Mayıs 201213.sayfa

Economist, Türkiye'den alınıp yurt dışındaki müzelerde sergilenen eserleri geri almak için Ankara tarafından verilen mücadele için "Türkiye, yabancı müzelere sertleşti ve yeni bir kültür savaşı başlattı" iddiasında bulundu. Dergiye konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise, "Biz savaşmıyoruz ama bu, kesinlikte, kültür alanında verilen bir mücadeledir. Ve çaba-larımızı daha kararlı ve daha ısrarlı biçimde artırmaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.

Ankara'nın, Türkiye'den alınarak Batılı müzelerde sergilenen eserleri geri almak için verdiği mücadele, İngiliz Economist dergi-sinde geniş bir habere konu oldu. "Türkiye, yabancı müzelere sertleşti ve yeni bir kültür savaşı başlattı" iddiasında bulunan dergiye konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğ-rul Günay ise "Bir savaşmıyoruz ama bu, kesinlikte kültür alanındaki bir mücadeledir. Ve çabalarımızı daha kararlı ve daha ısrarlı biçimde artırmaya kararlıyız" dedi.

Kültür Savaşı başladı

Kurumlar Vergisi listesi-nin ilk 10 sırasında bankaların ağırlığı dikkati çekti. İlk 10'da 4'ü kamu olmak üzere 7 banka yer aldı.

Gelir İdaresi Başkanlığı, 2011 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi ilk 100 sıralamasını açıkladı.

Buna göre, 2011 yılının Kurumlar Vergisi rekortmeni TCMB olurken, TCMB'yi sıra-sıyla Türk Telekom, Turkcell, Garanti Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası, İş Bankası ve Tüpraş izledi.

Listenin ilk 10 sırasında bankaların hakimiyeti dikkati çekti. 4'ü kamu bankası olmak üzere 7 banka ilk 10'da yer aldı. Öte yandan ilk 100'de 19 banka yer aldı.

Listede bankacılığın yanı sıra enerji, inşaat, otomotiv, pera-kendecilik, madencilik, tekno-loji, telekomünikasyon ve tütün ürünleri sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ön plana çıktı.

İlk 100'deki mükelleflerin toplam ödeyeceği Kurumlar Vergisi tutarı da, 10 milyar 313 milyon 785 bin 809,88 lira ola-rak hesaplandı.

Rokertmenlerbelli olduİstanbul'un Anadolu

Yakası'nda sağanak yağmur etkili oluyor. Özellikle Kartal, Tuzla, Sultanbeyli gibi ilçelerde sağanak yağmur hayatı olumsuz etkiledi. TEM Otoyolu'nda trafik durma noktasına geldi. D-100 Kara-yolu Maltepe mevkiinde de su birikintileri yüzünden araçların ilerleyemediği kaydedildi.

Ayrıca Haliç Köprüsü'nün Halıcıoğlu-Avansaray istikame-tindeki sağ şerit suyla dolduğu için trafik, tek şeritten sağlanıyor.

Bu arada Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden akşam sa-atlerinde yapılan açıklamada İstanbul'un özellikle güney kesimi, şiddetli yağışa karşı uyarıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün internet sitesin-den yapılan açıklama şöyle:

Tahminlerimiz doğrultusunda halen İstanbul'un güney kesimle-rinde başlayan ve özellikle şu an (18.00 TSİ) Tuzla, Maltepe, Kar-tal, Pendik, Sultanbeyli, Avcılar ve Bakırköy çevrelerinde kuvve-tini artıran gökgürültülü sağanak yağış ve yer yer dolu yağışının, il genelinde gece yarısına kadar etkili olacağı tahmin edildiğinden yaşanabilecek olumsuz şartlara (lokal dolu yağışı, yıldırım, yağış anında anlık kısa süreli fırtına, lokal su bakını) karşı tedbirli olunması gerekmektedir.

İstanbul sele teslim

MÜŞTERİ HİZMETLERİ

İyi ki varsın

TURUNCU İNDİRİM!RTURUNCU İNDİRİM!RTURUNCU İNDİRİM!RTURUNCU İNDİRİM!RTURUNCU İNDİRİM!RTURUNCU İNDİRİM!RTURUNCU İNDİRİM!RTURUNCU İNDİRİM!RTURUNCU İNDİRİM!R

BAŞLADI

reklâmCumartesi 19 Mayıs 201214.sayfa

Merkez Bankası

şampiyon oldu

Kurumlar vergisi şampiyonu Merkez Bankası oldu. 2011 yılı vergilendirme döneminde 1 milyar 448.5 milyon TL kurumlar vergisi tahakkuku ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurumlar vergisi rekortmenleri listesinde ilk sırada yer aldı.

Kurumlar vergisi rekortmenleri listesinde ilk 20'de 10 banka yer alırken, ilk 100'de yer alan banka sayısı 19 oldu. 2011 yılı vergilendirme döneminde 1

milyar 448.5 milyon TL kurumlar vergisi tahakkuku ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurumlar vergisi rekortmenle-ri listesinde ilk sıraya yerleşti. Merkez Bankası'nı 600.7 milyon TL kurumlar vergisi tahakkuku ile Türk Telekomüni-kasyon A.Ş., 491.4 milyon TL kurumlar vergisi tahakkuku ile Turkcell izledi. 2010 yılının kurumlar vergisi rekortmeni Ga-ranti Bankası ise 419.4 milyon TL vergi tahakkuku ile 4. sırada yer alabildi.

Çiftlik Tavukçuluk

Aytaç Piliç Yozgat Bölge Bayii

MerkezMeydan Yeri No: 42 Yozgat Tel : 0 354 217 53 97

Afiyet OlsunŞubeMedan Yeri No: 18 Yozgat Tel : 0 354 217 80 60

"Yapana da Yiyene de

HELAL OLSUN!"Avrupa'nın en büyük et entegre tesisine sahip, lezzetli ve kaliteli geniş ürün yelpazesiyle sofranarımızın tadı tuzu olan, hem kırmızı et hem de beyaz et için TSE'den ilk helal et belgesini alan marka AYTAÇ.

Türkiye'nin tek tek Besmele ile ve Elle Kesilen Piliç'i.

www.aytac.com.tr

Çıkış Tarihi: 03 Mayıs 2012Kurucusu: İnan SOYER

İM Gazetecilik Matbaacılık ve İletişim AraçlarıSan. ve Tic. Ltd. Şti. adına Sahibi

Salihe SOYERGenel Yayın Yönetmeni : Evren KURBANSorumlu Yazı İşleri Müdürü : Kadir GÖRGÜLÜEditör : Salih ARSLANYENİGÜN HABER KADROSUH. İbrahim YALÇINSOY, Recep ÖZKAN

YAZAR KADROSUProf. Dr. Nurullah Aydın, Dr. Mehmet Güneş, Oğuz

Çetinoğlu, Şebnem Özbek, Fuat Yılmazer, İnan Soyer, Bülent Esinoğlu, Yrd. Doç. Dr. A. Emin Seyhan, Dr. Abdülkadir Sezgin, Yakup Tufan, Hikmet Aksoy, Nusret Kebapçı, Mustafa Nevruz

Sınacı, Uğur Kepekçi, Sacide Erçetin, Gültekin Öztürk

Yenigün, Basın Meslek İlkelerine uymaya söz verir.

İdare Yeri: Adnan Menderes Bulvarı Ümran Apt. Kat: 1 No: 1 YOZGAT

Tel: (0354) 217 09 04 - 217 00 91 Fax: 212 87 48Baskı: Yozgat Yenigün Baskı Tesisleri

Yeni Sanayi Sitesi 8-A Blok No: 7 YOZGATTel: (0354) 212 57 17 - 217 54 80

GÜNLÜK SiYASi GAZETE

sporCumartesi 19 Mayıs 201215.sayfa

EXTRA

Sp rBeşiktaş'da

UEFA depremi

Beşiktaş Kulübü'ne, yaklaşık 2 hafta önce UEFA Disiplin Müfettişi'nin raporu doğrultusunda soruşturma başlatılmıştı. Raporda, siyah beyazlı kulübün bir önceki sezon için aldığı UEFA lisansının yükümlülüklerini yerine getirmek için yaptığı bazı mali işlemlerin hatalı olduğu belirtilmişti.

Başkan Fikret Orman, konuyla ilgili olarak UEFA'nın Nyon'daki merkezine giderek kulübün savunmasını bizzat sunmuştu. Beşiktaş Kulübü'ne 1 yıl Avrupa kupalarından men ve 300 bin Euro para cezası öngörülürken, UEFA 500 bin Euro para cezası vermişti.

Yozgat İkinci Amatör Küme’de bu haftasonu birbirin-den önemli maçlara sahne olacak. A Grubu’nda şampi-yonluk mücadelesi veren Sarayspor ile Fakıbeylispor’un derbisine sahne olacak ligin B Grubu’nda da Boğazlıyan’ın iki güçlü ekibi kozlarını paylaşacaklar.

Beklenilen mücadele ve heyecan olmasa da bu sene 4 takımın bir üst kümeye yükseleceği için takımların ge-leceği açısından farklı bir statüye bürünen İkinci Amatör Küme’nin üçüncü haftasında birbirinden zorlu maçlar oynanacak.

SARAY ZORLU VİRAJDALigin A Grubu’na bu sezon istediği başlangıcı yapa-

mayan Bişekspor geçtiğimiz hafta Fakıbeylispor’a yeni-lerek şok yaşayan SHÇEKspor ile bugün saat 15.00’te kozlarını paylaşacak. Her iki takım için de sonucu büyük önem taşıyan maçta SHÇEK kazanırsa kaybettiği avantajı yakalayacak, Bişekspor ise yenilmesi halinde lige tama-men havlu atacak. Pazar günü şampiyonluğun en büyük adayı Sarayspor, geçtiğimiz hafta oynadığı ilk karşılaş-masında SHÇEKspor’u mağlup eden Fakıbeylispor ile final niteliğinde bir maç yapacak.

BOĞAZLIYAN DERBİSİB Grubu’nda ise haftanın en önemli maçında

Boğazlıyan’ın iki iddialı takımı Boğazlıyan Pansu ve Boğazlıyan Sağlıkspor Pazar günü, grubun iddialı takımlarından Saraykentspor ise Çayıralanspor ile bugün saat 15.00’te gruptaki sıralamalarını etkileyecek önemli maçlara çıkacaklar.

Amatörde final haftası

Yeni sezon öncesi tam bir belirsizliğin hakim olduğu Yimpaş Yozgatspor cephe-sinde bu durumdan en çok etkilenenler hiç kuşkusuz futbolcular oldu.

BEKLEMEYE GEÇTİLERHer ne kadar sözleşmeleri feshedilse

de birçok oyuncu yeni yönetimin vereceği kararları beklemeye koyuldular. Transfer sezonu başlamasa da kendilerine gele-cek teklifleri değerlendirmek durumunda

olduklarını belirten isimlerin Haziran ayının ilk haftasına kadar karar verilme-mesi halinde gelecek sezon için yollarını çizecekleri öğrenildi.

BU İSİMLER KALMALITakıma büyük emekleri geçen ve

Yozgat taraftarının sevgilisi olan Bora, Tayfun, Sarper, İbrahim Ethem, Fırat, Burak, Vehbi gibi oyuncularla yeniden masaya oturulması bekleniyor. Yeni sezon

öncesinde tamamen yepyeni bir kadro kurulmasının getireceği sıkıntıları hesap etmesi beklenilen yeni yönetimin aksi tak-dirde çizilen hedeflere ulaşması imkansız olarak gösteriliyor.

BÜYÜK TEHLİKE YAŞANABİLİR!Futbol otorileri ise mevcut durumun

Yimpaş Yozgatspor’un geleceği için oldukça tehlikeli olarak yorumladılar. Yönetimin 3 oyuncu haricinde diğer isim-

lerin sözleşmelerini feshetmesini doğru bulmadıklarını belirten futbol otoriteleri, “Yepyeni bir takım kurmak yeni gelecek yönetime çok büyük maliyetler getire-bileceği, uyum konusunda da sorunlar yaşanabilir. Bu nedenle takımda önemli işlere imza atan isimlerle yeniden görü-şülmesi ve kalmaları halinde yeni sezon için sözleşme imzalanmalıdır” şeklinde konuştular.

Futbolcular çıkmazdaYeni Yönetimin vereceği kararlar merakla beklenmeye başlandı

Yimpaş Yozgatspor Yönetiminin görevi bırakırken sözleşmelerini feshettiği birçok oyuncu yeni gelecek yöneti-me gözünü çevirdi. Yeni sezon öncesinde tamamen yepyeni bir kadro kurulmasının getireceği sıkıntıları hesap etmesi beklenilen yeni yönetimin aksi takdirde çizilen hedeflere ulaşması imkansız olarak gösteriliyor.

Yozgat İkinci Amatör Küme’nin henüz üçüncü haftası geride kalırken birçok oyuncunun Ceza Kurulu’na sevke-dilmesi centilmenlik söylemlerini gölgede bıraktı. Özel-likle Sarayspor - Yerköy Köseli Bağlarbaşı maçında çıkan olayların faturasını kesen Disiplin Kurulu, 8 oyuncuya 5 ila 1 hafta arasında değişen oranlarda ceza verdi.

9 takımın mücadele ettiği İkinci Amatör Küme’de geç-tiğimiz üç haftada oynanan maçlarda olay çıkaran, olaylara karışan oyuncuların gözünün yaşına bakılmadı.

KURUL ACIMADIFutbol İl Temsilciliği’nin hakem ve gözlemci rapor-

larına dayanarak Ceza Kurulu’na sevkettiği oyuncular hakkında Disiplin Kurulu ağır cezalara hükmeti. En ağır cezaları Sarayspor’un 6-1 önde götürdüğü ve çıkan olaylar nedeniyle tatil ettiği maçta hakeme yönelik fiili saldırıda bulunan Yerköy Köseli Bağlarbaşıspor’un oyuncuları aldı. Bu takımdan 5 oyuncuya 5 ila 4 hafta arasında ceza verilmesini öngören Kurul, Çayıralanspor’dan, Sarayspor ve SHÇEKspor’dan da 1’er oyuncuya 3 ila 1’er haftalık cezalar verdi.

Futbolculara ceza yağdı

Yozgat U-16 Ligi’nde şampiyon olan takım son hafta maçlarının ardın-dan belirlendi. 4 takımın katılımı ile organize edilen ancak Yerköy’ün maçla-rına çıkmaması nedeniyle yine beklenilen heyecanın yaşanmadığı ligde oynadığı üç maçtan ikisini kaza-nan, birinden de hükmen galibiyetle ayrılan Boğaz-lıyan Pansu, Yozgat’ı grup müsabakalarında temsil etme hakkı kazandı.

Sorgun Belediyespor, SHÇEK, Boğazlıyan Pansu ve Yerköy İdmanyurdu ta-kımlarının mücadele ettiği U-16 Ligi’nde müsabakalar sona erdi.

Futbol İl Temsilcisi Şe-

ref İbiş başkanlığında top-lanan Tertip Komitesi, lig-de hangi takımın Yozgat’ı temsil edeceğini belirle-yip, ismini Federasyon’a dün itibariyle bildirdi. SHÇEK ve Sorgun’u mağlup eden Boğazlıyan Pansuspor’u, Yerköy İdmanyurduspor’un sahaya çıkmaması ve ligden ihraç edilmesi nedeniyle hükmen galip ilan eden Komite, böylece tartışmalara da son noktayı koydu. Bu ay içerisinde yapılacak olan grup eleme müsabakaların-da Yozgat’ı temsil edecek olan Pansu, böylece uzun bir aradan sonra gençle-rinde de olsa önemli bir misyon üstlenmiş olacak.

Pansu Yozgat’ı temsil edecek

YenigünGazetesi'ni

www.yozgatyenigun.comadresinden

takip edebilirsiniz

Cumartesi 19 Mayıs 2012 www.yozgatyenigun.com Yıl:1 Sayı:15

YeniGÜNYozgat

Alo Tüp212 13 92

KIZILAYLAR SPOTElektrikli Küçük Ev AletleriArzum-Felix-Arnika-Fantom-Naturel-Simbo-Kumtel-Regal-Braun-Çetintaş

Masaüstü TV - Buzdolabı - Çamaşır Makinası - Bulaşık Makinası - Kettle Saç Kurutma Makinası - Elektrikli Süpürge Mikser - Elektrikli Soba

ve daha birçok ürün ile hizmetinizdeyiz...

Yozgat

Haber

Ö Z E L

MERKEZ: Yemenoğlu İnşaat Ltd. Şti.Medrese Mah. Lise Cad. Beşel Apt. Kat:1 No: 1 YOZGATTEL: 0.354. 212 8633Mail : yemenoglu@yemenoglu.com.tr

ŞUBE: Yemenoğlu İnşaat Mlz.Sungurlu Cad. M. Yazıcıoğlu Apt. Altı. No: 12 YOZGATTEL: 0.354. 217 7273

ŞANTİYE: Çapanoğlu Kent Park Karşısı Yemenoğlu İnşaat Telefon : 0354 - 217 92 08 Mail : santiye@yemenoglu.com.tr

YEMENOĞLU İNŞAAT

Ayrıntılı Bilgi Satış Ofisi

0 354 217 62 020 532 655 92 55

*** Geleceği İnşa Ediyoruz ***

% 50’si

83.000 TL’ye

Kampanyamıza göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür ederiz.

peşin teslimatta

Satışlarımız devam ediyor

YEMENOĞLU İNŞAATMerkez Ofis : Medrese Mah. Lise Cad. Beşel Apt. Kat 1/1 YOZGATTel/Fax: 0 354 212 86 33

İşte Fırsat!..

Tapu Hemen Teslim