1914 kuşaği (çalli)

158
1914 KUŞAĞI (ÇALLI)

Upload: filizkaragozoglu

Post on 23-Jan-2017

191 views

Category:

Art & Photos


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 1914 kuşaği (çalli)

1914 KUŞAĞI (ÇALLI)

Page 2: 1914 kuşaği (çalli)

İbrahim Çallı (1882-1960)

Page 3: 1914 kuşaği (çalli)

Rüştiyeyi doğum yeri olan Çal'da, Mülki İdadisini ise İzmir'de bitirdikten sonra, ailesi tarafından askeri okula girmek üzere İstanbul'a gönderildi. Ancak; o, çocukluğunun tutkusu olan resim çalışmalarına yönelerek, o dönemde konaklamak için kaldığı handa konaklayan ve resim dersi alan Vefa İdadisi öğrencilerinin arasına katılarak resim dersleri almaya başladı. Parasını çaldırıp maddi sıkıntı içine girince arzuhalcilik ve daha sonra adliyede kâtiplik gibi farklı işlerde çalıştı. Ermeni asıllı bir ressamla tanıştı ve ondan resim dersleri aldı. Ressam Roben Efendi’den de resim dersleri alan Çallı, Şeker Ahmet Paşa’nın oğlu İzzet Bey’le tanıştı. İzzet Bey’in aracılığı ile Şeker Ahmet Paşa'nın önerisi üzerine 1906 yılında şimdiki adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan dönemin Sanayi-i Nefise Mektebi'ne girdi. Altı yıllık okulu üç yılda bitirdi.

Page 4: 1914 kuşaği (çalli)

İkinci Meşrutiyet'in ilanıyla Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda yapılan değişikliklerle birlikte, toplumun tüm kesimlerinde hemen hemen her alanda siyasal, sanatsal ve düşünsel yönden haklar verilince; Ressam Ruhi’nin önerisiyle çoğunluğu Sanayi-i Nefise Mektebi mezunu Sami Yetik, Şevket Dağ, Hikmet Onat, Agah Bey, Mehmet Ruhi Arel, Ahmet Ziya Akbulut, Halil Paşa, Hüseyin Zekai Paşa,Nazmi Ziya Güran, Hüseyin Avni Lifij, Feyhaman Duran, Mehmet Ali Laga ve Müfide Kadri gibi genç ressamlardan oluşan ve Türkressamlarının ilk örgütü olan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin üyesi oldu.

Page 5: 1914 kuşaği (çalli)

1910 yılında Maarif Vekaleti’nin açmış olduğu burs sınavını birinci olarak Çıplak Adam veHarekat Ordusunun Muhafız Alayı'ndan Maksut Çavuş adlı çalışmalarıyla kazandı ve Fransa’ya gönderildi. 1910 ile 1914 yılları arası Paris’teFernand Cormon’un atölyesinde öğrenimini sürdürdü.Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla yurda döndü. Vallaury’nin yardımcısı olarak Sanayi-i Nefise Mektebi’ne atanan sanatçı, müttefik ülkelere Türk toplumunun değişen yüzünü sanat yoluyla aktarmak amacıyla gerçekleştirilen “Şişli Atölyesi” etkinlikleri kapsamında ürettiği çalışmarının Viyana ve İstanbul sergilerinin 1917 yılında altı eseriyle katıldığı İstanbul sergisinde “Sanayi-i Nefise Madalyası” kazandı. 1914 Kuşağı onun adıyla “Çallı kuşağı” olarak anıldı.Çallı'nın, iyi sanatçı olmanın yanı sıra iyi bir öğretmen olduğunu da yetiştirdiği öğrencilerden anlamak olasıdır. Şeref Akdik, Refik Epikman,Saim Özeren, Elif Naci, Mahmut Cuda, Muhittin Sebati, Ali Avni Çelebi, Zeki Kocamemi ve Bedri Rahmi Eyüpoğlu yetiştirdiği öğrenciler arasında gösterilebilir.

Page 6: 1914 kuşaği (çalli)

1947 yılında, 65 yaşında akademiden emekliliğe sevk edilen Çallı, üzüntüsünü her vesilede ifade etmişti. Aynı yıl Her Hafta dergisinde yayımlanan röportajda "En verimli zamanımda çocuklarımdan ayrılmış olduğum için sahi müteessirim" diyordu. Heykeltraş İhsan Bey emekliliğe sevk edildiğinde akademi heyeti ve müdürüyle birlikte harekete geçip görev süresini üç yıl uzattıklarını hatırlattıktan sonra, öğrencilerinin böyle bir fırsat için kendisine destek vermemesinden yakınıyordu. Aynı röportajda, Çallı'nın emekliye sevk edilmesinde akademinin resim bölümü başkanı Leopold Levy'ye yönelttiği eleştirilerin etkili olduğu iddialarına da yer verilmişt

Page 7: 1914 kuşaği (çalli)
Page 8: 1914 kuşaği (çalli)
Page 9: 1914 kuşaği (çalli)
Page 10: 1914 kuşaği (çalli)
Page 11: 1914 kuşaği (çalli)
Page 12: 1914 kuşaği (çalli)
Page 13: 1914 kuşaği (çalli)
Page 14: 1914 kuşaği (çalli)
Page 15: 1914 kuşaği (çalli)
Page 16: 1914 kuşaği (çalli)
Page 17: 1914 kuşaği (çalli)
Page 18: 1914 kuşaği (çalli)
Page 19: 1914 kuşaği (çalli)
Page 20: 1914 kuşaği (çalli)
Page 21: 1914 kuşaği (çalli)
Page 22: 1914 kuşaği (çalli)
Page 23: 1914 kuşaği (çalli)

Ruhi Arel (1880-1931)

Page 24: 1914 kuşaği (çalli)

1900'de Bahriye Mektebi’ni bitirdi. 1909'da Sanayi-i Nefise'de, Avrupa'ya öğrenci göndermek amacıyla açılan sınavı kazanarak Paris'e resim öğrenimi için gitme hakkını elde etti.1914'te I. Dünya Savaşı başladığında Mehmet Ruhi Bey de arkadaşları gibi Türkiye'ye döndü. Sanat yaşamına Akademi'de öğretim üyesi olarak devam etti.Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nin kurucusu idi. Keman çalar, iyi derecede İngilizce ve Fransızca bilirdi. I. Dünya Savaşı sonunda İstanbul'da Enver Paşa tarafından açılan resim atölyesine Sami Yetik, Ali Cemal, Sami Boyar, Namık İsmail, Hikmet Cevat ve İbrahim Çallı ile birlikte o da devam etmiş, savaşın etkilerini de yansıtan tablolar üretmişti.

Page 25: 1914 kuşaği (çalli)
Page 26: 1914 kuşaği (çalli)
Page 27: 1914 kuşaği (çalli)
Page 28: 1914 kuşaği (çalli)
Page 29: 1914 kuşaği (çalli)
Page 30: 1914 kuşaği (çalli)
Page 31: 1914 kuşaği (çalli)
Page 32: 1914 kuşaği (çalli)
Page 33: 1914 kuşaği (çalli)
Page 34: 1914 kuşaği (çalli)
Page 35: 1914 kuşaği (çalli)
Page 36: 1914 kuşaği (çalli)
Page 37: 1914 kuşaği (çalli)
Page 38: 1914 kuşaği (çalli)

FEYMAN DURAN (1886-1970)

Page 39: 1914 kuşaği (çalli)

1886'da İstanbul'da dünyaya geldi. Babası, Rüsamet Emaneti (Gümrükler memur) Süleyman Hayri Bey'dir. [2]Annesini genç yaşta kaybetti. Babası, eşinin vasiyetini yerine getirerek oğlunu 1895 yılında, günümüzdeki adı Galatasaray Lisesi olan, Galata Sarayı Humayun Mektebi'ne kaydettirdi. Burada, ressam Şevket Dağ, Tevfik Fikret ve Viçen Arslanyan Efendi'nin öğrencisi oldu. Okulda tarama kalem ve çini mürekkebiyle, daha sonra da yağlıboya resimleriyle dikkat çekti ve özellikle Hüsn-ü Hat, yani Güzel Yazı dersinde başarılı oldu.1908 yılında okulu bitirir bitirmez Bab-ı Ali'ye kâtip olarak girdi. Aynı yıl Hüsn-ü Hat öğretmeni olarak, mezun olduğu Galata Sarayı Humayun Mektebi'ne atandı ve hocası hattat Tahsin Bey’in yerine bu dersi verdi. Mısırlı prens Abbas Halim Paşa'nın, güzel sanatların çeşitli bölümlerinde başarı gösterenler arasından yaptığı seçimle Avrupa'ya gönderdiği öğrenci grubuna girerek Paris’e gitt

Page 40: 1914 kuşaği (çalli)

1919 yılında İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'ne (Kız Güzel Sanatlar Akademisi) "Usul-ü Tersimé öğretmenliğine getirildi. Ömer Adil Bey'den sonra bu okulda müdürlük yaptı.1922 yılında öğrencisi Güzin Hanım'la evlendi. 1923'te Türk Ressamlar Cemiyeti'nin yönetim kurulu üyeliğine seçildi. 1926'da Sanayi-i Nefise Birliği, 1929'da Güzel Sanatlar Birliği adlarını alan dernekte yöneticiliği ömrünün sonuna kadar sürdürdü.Kız ve Erkek Sanayi-i Nefise Mekteplerinin birleştirilmesi sonucu İnas Sanayi-i Nefise Mektebi kapanınca, artık karma eğitim veren Sanayi Nefise Mektebi'nde 1927’de Usul-ü Tersim, 1933’te ise “Resim Atölyesi” öğretmenliğine atandı.Cumhuriyet Halk Partisi'nin düzenlediği yurt gezileri kapsamında 1938 yılında Gaziantep'e gönderildi. Buradan on yapıtla dönen Feyhaman Duran 1939 Ocak ayında İbrahim Çallı ve Ayetüllah Sümer birlikte İsmet İnönü'nün portresini yapmak üzere Ankara'ya çağrıldı.Deniz Müzesi için minyatürleri, 1940’larda eşi ile birlikte Topkapı Sarayı için resimler yaptı. Arkadaşı Sami Yetik’in “Ressamlarımız” adlı üç ciltlik kitap kapağı tasarladı. İbrahim Çallı ve Sami Yetik ile Vezneciler’de Zühal Kırtasiye Mağazası’ndaki atölyede resim dersleri verdi.1951 yılında emekli oldu. Emekliliğinde çalışmalarını sürdürdüğü Beyazıt'taki evini müze olarak İstanbul Üniversitesi'ne bağışladı. 6 Mayıs1970'te İstanbul'da öldü.

Page 41: 1914 kuşaği (çalli)
Page 42: 1914 kuşaği (çalli)
Page 43: 1914 kuşaği (çalli)
Page 44: 1914 kuşaği (çalli)
Page 45: 1914 kuşaği (çalli)
Page 46: 1914 kuşaği (çalli)
Page 47: 1914 kuşaği (çalli)
Page 48: 1914 kuşaği (çalli)
Page 49: 1914 kuşaği (çalli)
Page 50: 1914 kuşaği (çalli)
Page 51: 1914 kuşaği (çalli)
Page 52: 1914 kuşaği (çalli)
Page 53: 1914 kuşaği (çalli)
Page 54: 1914 kuşaği (çalli)
Page 55: 1914 kuşaği (çalli)
Page 56: 1914 kuşaği (çalli)
Page 57: 1914 kuşaği (çalli)
Page 58: 1914 kuşaği (çalli)
Page 59: 1914 kuşaği (çalli)
Page 60: 1914 kuşaği (çalli)
Page 61: 1914 kuşaği (çalli)

HİKMET ONAT (1882-1977)

Page 62: 1914 kuşaği (çalli)

Empresyonist akımın Türkiye'deki devamcılarından olan Hikmet Onat, Türk resim tarihinin büyük ustalarındandır. Bir asra yaklaşan yaşamında ancak bir kere sergi açabildi.İlk öğreniminden sonra, Heybeliada Deniz Harp Okulu'nu 1903 yılında bitirdi. Bir süre güverte subayı olarak görev yaptı. Ruhi Arel ile birlikteSanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi’nde resim derslerine devam etti. Bahriye fotoğrafçısı Ali Sami Bey'in yanında çalıştı. Bahriye'den ayrılarak 1905yılında İstanbul Sanayi-i Nefise Mektebi'ne girdi (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi). 1908’de Osmanlı Ressamlar Cemiyeti ve Güzel Sanatlar Birliği’nin kurucuları arasında yer alarak sergilerine katıldı. Mezuniyetinden sonra, 1910 yılında açılan Avrupa sınavlarını kazandı, burslu olarak Paris’e gitti. Paris Güzel Sanatlar Akademisi'nde Fernand Cormon Atölyesi'nde dört yıl çalıştı. I. Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine yurda döndü ve Mekteb-i Sultani’de (Galatasaray Lisesi) resim öğretmenliği görevine başladı. Müdür Halil Ethem’in isteği üzerine Sanayi-i Nefise Mektebi’ne geçti. Varnia Zarzecki’nin yerine hazırlık sınıfı hocalığına, ardından da atölye şefliğine atandı.1914-1918 yılları arasında, Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın desteklediği Şişli Atölyesi’nde diğer 1914 kuşağı sanatçıları gibi savaş ve asker konularında resimler yaptı.1922 yılında Güzel Sanatlar Cemiyeti'ne kurucu üye olarak katıldı. 1939 yılında Halkevleri aracılığıyla düzenlenen “Yurt Gezileri””nde Bursa’ya gitti.Yapıtları Devlet Resim ve Heykel Sergileri'nde yer aldı. 1973 ve 1974 yıllarında üst üste çalışmaları ödüle değer görüldü. İlk ve son sergisini ölümünden birkaç ay önce açan sanatçı, 13 Mart 1977’de İstanbulda öldü.

Page 63: 1914 kuşaği (çalli)
Page 64: 1914 kuşaği (çalli)
Page 65: 1914 kuşaği (çalli)
Page 66: 1914 kuşaği (çalli)
Page 67: 1914 kuşaği (çalli)
Page 68: 1914 kuşaği (çalli)
Page 69: 1914 kuşaği (çalli)
Page 70: 1914 kuşaği (çalli)
Page 71: 1914 kuşaği (çalli)
Page 72: 1914 kuşaği (çalli)
Page 73: 1914 kuşaği (çalli)
Page 74: 1914 kuşaği (çalli)
Page 75: 1914 kuşaği (çalli)
Page 76: 1914 kuşaği (çalli)

HÜSEYİN AVNİ LİFİJ (1886-1927)

Page 77: 1914 kuşaği (çalli)

Sanatçının ailesi 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Kafkasya'nın Kuban bölgesinden göç ederek önce Samsun'a yerleşti. H.Avni Lifij, Samsun'un Ladik ilçesine bağlı Karaaptalsultan köyünde doğdu.İlk öğrenimini 1893 yılında girdiği İstanbul Fatih Aşıkpaşa Mahalle Mektebini 1896 yılında resim ve müzik derslerine özel ilgi duyarak bitirdi. 1896 yılında başladığı orta öğrenimini Şehzadebaşı'ndaki "Numune-i Terakki Mektebi"nde 1898 yılında tamamlayarak; dönemin geçerli olan dili Fransızcayı idadi mezunu bir kişiden ders alarak öğrenmeye çalıştı. Aynı yıl hastalandığı için iki yıl okula gönderilmedi. 1901 yılında Osmanlı Nafıa Nezareti’nin Demiryolları Müdürlüğü’nde işe girdi. Fransızcasını pekiştirmek için Alyans İsraelit okuluna kısa bir süre devam etti. İskender Ferit Bey’den de özel Fransızca dersi aldı. 1904 yılına kadar Fransızca derslerine devam etti. Anatomi öğrenmek için Mülkiye Tıbbiyesi’ne, boya tekniğini öğrenmek için ise Eczacı Mektebi’nin fizik kimya derslerine dinleyici öğrenci olarak katıldı.1906 yılında Fransızca öğretmeni İskender Ferit ve yeni tanıştığı Henri Prost, resimlerini Müze Müdürü Osman Hamdi Beyegötürmesini önerince, dediklerini yaptı. Pipolu Otoportre adlı resmini beğenen Osman Hamdi Bey, bundan sonra da yaptığı resimleri kendisine göstermesini istedi. 1908’de Osman Hamdi Bey’in Paris’e göndermek istediği öğrenci adayları listesi, Hüseyin Avni Lifij’in de bulunduğu biçimiyle ve “Pipolu Otoportre" resmi ile Abdülmecid Efendi’nin beğenisine sunuldu

Page 78: 1914 kuşaği (çalli)

1909 yılında Paris’e giderek “I’Ecole Nationale Speciale des Beaux-Art”dan kurları izleme belgesi alarak Fernand Cormon Atölyesi’nde resim çalışmalarına başladı. Ressam Guillonnet ve Andre Lecomte Du Noüy ile dostluk kurarak serbest zamanlarında atölyelerine devam etti. 1912’de İstanbul’a geri çağırılınca, İstanbul Sultanisi (İstanbul Erkek Lisesi)’nde resim öğretmeni olarak görev yaptı. 1915'te Kandili İnas Sultanisi (Kandilli Kız Lisesi)'nde Fransızca öğretmenliği yaptı. Paris’te Louvre Müzesi’ndeLuca Giordano’nun “Mars ile Venüs” tablosunun Lifij tarafından yapılan kopyasının da bulunduğu koleksiyon Güzel SanatlarOkulu’nda toplanarak; 1915 Ekim ayında sergilendi. 1916 yılı ilkbaharında 1. Galatasaraylılar Yurdu Resim Sergisi’ne iki resmi ile katıldı. 1917 sonbaharında İstanbul'da Galatasaraylılar Yurdunda açılan "Savaş Resimleri ve Diğerleri" Sergisi'ne, 20 resim ile katıldı. 1918’de Viyana'da sergilenen "Savaş Resimleri ve Diğerleri Sergisi"ne 18 resim ile katıldı. İçinde sanatçının da beş eseri bulunan hükümete ait olan 56 adet tablo, Maarif Kurulunun 12. 3. 1921 tarihli mazbatası uyarınca "Resim Eserleri Koleksiyonu"na katıldı. Türk ressamlar Cemiyeti Tarafından düzenlenen 4. Galatasaray Resim Sergisi'ne üç resim ile ve aynı yıl kurulan Serbest "Resim Atelyesi"ndeki sergiye 7 poşad ve 1 eskizi ile katıldı

Page 79: 1914 kuşaği (çalli)

1924’te Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi Tezyini Sanatlar öğretmenliğine atandı. Ölümüne kadar Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi Tezyiniye Muallimi olarak görevde kaldı. “Mareşal Fevzi Çakmak Mesaide” tablosunu gerçekleştirdi. (İstanbul Resim ve Heykel Müzesinde), ancak bölümün ilk mezunlarını göremeden; 2 Haziran 1927’de Laleli’de Harikzedegan Apartmanı’ndaki odasında henüz 41 yaşında iken, hayata veda etti.

Page 80: 1914 kuşaği (çalli)
Page 81: 1914 kuşaği (çalli)
Page 82: 1914 kuşaği (çalli)

Fevzi Çakmak

Page 83: 1914 kuşaği (çalli)
Page 84: 1914 kuşaği (çalli)
Page 85: 1914 kuşaği (çalli)
Page 86: 1914 kuşaği (çalli)
Page 87: 1914 kuşaği (çalli)
Page 88: 1914 kuşaği (çalli)
Page 89: 1914 kuşaği (çalli)
Page 90: 1914 kuşaği (çalli)
Page 91: 1914 kuşaği (çalli)
Page 92: 1914 kuşaği (çalli)
Page 93: 1914 kuşaği (çalli)
Page 94: 1914 kuşaği (çalli)
Page 95: 1914 kuşaği (çalli)
Page 96: 1914 kuşaği (çalli)
Page 97: 1914 kuşaği (çalli)
Page 98: 1914 kuşaği (çalli)

NAZMİ ZİYA GÜRAN (1887-1937)

Page 99: 1914 kuşaği (çalli)

İlköğrenimini İstanbul Vefa Özel Şemsülmaarif adlı bir okulda tamamladı. Vefa İdadisi (Vefa Lisesi) ardından da Mülkiye Mektebi’nde öğrenim gördü. Çocukluğundan beri sanata düşkünlüğü olan Nazmi Ziya, Sanayi-i Nefise Mektebi Ali’si (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)’nde öğrenimi sürdürmek istedi. Ancak ailesi onun bu isteğine karşı çıktı. Resim öğretmeni amcası Binbaşı Hasip’ten ders aldığı öğrenilince engellendi. 1901 yılında Mülkiye Mektebi’nden mezun oldu. Aynı yıl babasının ölümü üzerine kendi kararını verebilecek duruma gelince 1902 yılında Sanayi-i Nefise’mektebi’ne kaydoldu. Ancak, okulda Osman Hamdi Bey yönetimindeSalvatore Valery, Varniya ve Osgan Efendi gibi hocaların verdikleri eğitime uyum sağlamada ciddi sıkıntılar yaşadı. Ders aldığı ve manzara (Peyzaj) resimleriyle tanınan Hoca Ali Rıza’nın Hertürlü etkiden kaçınması ve sadece doğaya yönelmesi konusundaki telkinleri akademideki uyumsuzluğun nedenleri arasında sayılabilir.Akademide öğrenciyken, İstanbula gelen ve kendisi ile tanışma fırsatı bulduğu Fransız Neo-Empresyonist ressam Paul Signac’ın etkilerini değerlendirecek yeterli veri bulunmamaktadır. Etkiler hangi kaynaktan gelirse gelsin; sanatçının daha akademide öğrenci iken eğitimi verilen sanat anlayışıyla ciddi bir çatışma yaşadığı anlaşılmaktadır. Nitekim: Eğitim kurallarına uymadığı gerekçesiyle hocası Valery tarafında şikayet edildi. 1907 öğretim yılı diploma sınavında resimleri Osman Hamdi Bey tarafından beğenilmeyerek mezuniyeti bir yıl gecikti.

Page 100: 1914 kuşaği (çalli)

1908 yılında mezun olan sanatçı aynı yıl kendi olanaklarıyla Paris’e gitti. Burada kısa bir süre Academie Julian’da Marcel Bachet veRoyer’in atölyesinde çalıştıktan sonra Ecole National Supérieur’da eğitimini sürdürdü. Cormonn’un atölyesindeki çalışmalarından artta kalan serbest zamalarında açık havada resim yaparak zamanını değerlendirdi. Bu arada Hoca Ali Rıza'nın kimseden etkilenmemesi yönündeki, hayatı boyunca sadık kaldığı öğüdünü aklının bir köşesinde tutarak müzeleri gezmekten geri kalmadı.Louvre Müzesi'nde iki ay çalışarak Antoine Coypel'in Democrite Başı kopyasını yaptı.1911 yılında atölye arkadaşı olan Fransız asıllı Marcel Chevalier ile evlenen sanatçı, yurt dışında bulunduğu süre içerisinde aynı zamandaAlmanya ve Avusturya'yı ziyaret etti. 1914 yılında yurda döndü. Hemen ardından İzmir Muallim Mektebi Müdürlüğü ve İstanbul İl Tedrisat Müfettişliği gibi görevlerde bulundu. Bu sırada savaşın nefesi tüm Avrupa'da hissedilmektedir. Mütareke yıllarında ailesinin geçimini sağlayabilmek için arkadaşlarıyla Çamlıca'da tavuk çiftliği kurmak ve kunduracılık yapmak gibi girişimlerde bulundu.

Page 101: 1914 kuşaği (çalli)

1918 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’ne Müdür oldu. 1921’e kadar süren müdürlüğünün ardından 1925 yılında iki yıl daha müdürlük görevinde bulundu. 1909 yılında kurulan, ilk adıyla Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, sonraki adıyla Güzel Sanatlar Birliği içerisinde yer alıp onların 1916 yılından itibaren her yıl düzenli olarak gerçekleştirdikleri sergilere katıldı. Nazmi Ziya, Akademi'deki hocalığı ve devletten aldığı resmi siparişleri yerine getirmekten arta kalan zamanlarında doğayla başbaşa kalarak açık havada manzara resimleri üretmeye devam etti.Kişisel sergilerin son derece sınırlı olduğu bu dönemde sanatçı, ancak 1937 yılında Akademi'de düzenlenen kapsamlı sergi sayesinde bu imkânı bulabildi.Resim, heykel, tezyini sanatlar, afiş ve tarihte Karagöz konulu beş ayrı bölümden oluşan serginin resim bölümü sadece sanatçıya ayrıldı. Büyük bir heyecanla çalışmaya koyuldu, resimlerini o sıcak yaz günlerinde kendi elleriyle taşıdı, 300'e yakın resmini yerleştirmek ve asmakla titiz bir şekilde uğraştı. Bu heyecan ve yorgunluk, 17 Ağustos 1937 günü açılan ve 35 yıllık sanat hayatını ortaya koyan büyük bir sergiyle sonuçlandı. Ancak, aynı zamanda sanatçının bitkin düşmesine yol açtı. Sergi henüz kapanmadan 11 Eylül 1937 tarihinde gelen bir kalp krizi ölümüne neden oldu.

Page 102: 1914 kuşaği (çalli)
Page 103: 1914 kuşaği (çalli)
Page 104: 1914 kuşaği (çalli)
Page 105: 1914 kuşaği (çalli)
Page 106: 1914 kuşaği (çalli)
Page 107: 1914 kuşaği (çalli)
Page 108: 1914 kuşaği (çalli)
Page 109: 1914 kuşaği (çalli)
Page 110: 1914 kuşaği (çalli)
Page 111: 1914 kuşaği (çalli)
Page 112: 1914 kuşaği (çalli)

NAMIK İSMAİL (1890-1935)

Page 113: 1914 kuşaği (çalli)

Çallı Kuşağı ressamlarından olan Namık İsmail, ilköğrenimine 1896 yılında Kabataş’taki Şemsülmekatip’te başladı; daha sonra Beşiktaş’taki Hamidiye Mektebi’ne geçti. Resim öğretmeni Arslanyan’ın öğrencisi oldu ve okulu ikincilikle bitirdi. Saint Benoit Lisesi’nde okudu. Galatasaray Lisesi yangın sonrası yeniden açılınca, Tevfik Fikret’in müdürlüğü sırasında ikinci sınıftan beşinci sınıfa kadar bu liseye devam etti. Resim öğretmeni Şevket Dağ’dan özel resim dersleri aldı. Bakalorya sınavını kazanamayan Namık İsmail’i, babası resim eğitimi için Paris’e göndermeye karar verdi.1911’de gittiği Paris’te resim öğrenimine başlayan Namık İsmail, Kısa süre Julian Akademisi’ne, sonra Fernand Cormon Atölyesi’ne devam etti. Birinci dönemi olarak nitelendirdiği sanat yaşamının, 1914 Fransa dönüşü, yaptığı resimlerde, Tekniğin zayıf, duygunun kuvvetli olduğunu, şiir ve düşgücünün teknikten önde geldiğini söyler. Akademik anlayışı benimseyen hocası Cormon’dan sanatçının fazla etkilenmediği görülür.

Page 114: 1914 kuşaği (çalli)

1911 tarihli Köy Evi çalışması, Paris’e gittiği yılda empresyonist etkilerle yaptığı bir tablodur. Barbizon Okulu ressamlarının ve Corot’nun yapıtlarını anımsatan resimde, birbirinin içinde eriyen renkler, yeşilin maviye, kahverenginin sarıya kaçan tonları kullanılmıştır. Ağaçlarda, evde, kırda detaya kaçan fırça vuruşları egemendir: renkler, pastelleriyle homojenleştirilerek kullanılmış, yumuşak geçişlerle perspektif sağlanmıştır. Kompozisyon, sol alt köşeden sağ üst köşeye ikiye ayrılarak düzenlenmiştir. Üstte gri renklerin içinde yeşillerin de yer aldığı gökyüzü, alttaysa karakteristik Namık İsmail tarzı lekeci anlayışla ön plana çıkmış ana tema görülür.[1] 1917 Haziran ayında Galatasaraylılar Yurdu’nda açılan serginin düzenlenmesinde emeği geçen kişilerden biri olan Namık İsmail’e bu hizmetinden dolayı, “alamet-i mahsusalı gümüş Hilal-ı Ahmer madalyası” verildi.

Page 115: 1914 kuşaği (çalli)

1928 tarihinde Güzel Sanatlar Akademisi’ne müdür olarak atanan Namık İsmail, ayrıca “resim atölyesi öğretmeni” görevini de üstlendi. 1935 yılından ölümüne değin bu görevini sürdürdü.İlk yapıtlarından başlayarak üslup ve teknik gelişimi, belli bir çizgide gitmediği açıkça görülmekte, aynı yıl içinde bile birbirinden farklı teknik ve üslupta resimler yaptığı gözlenmektedir. Sanatçı, Fransa’da empresyonist, Almanya’da akademik, empresyonist ve ekspresyonist ressamlardan etkilenmesine karşın, konuya göre içinden geldiği gibi çalışmayı yeğlemiştir. Bazen paletinde hafif fırça vuruşları ve ışıltılı renklerin görüldüğü empresyonist, zaman zaman parlak renklerin ve karşıt tonların egemenliğinin hissedildiği ekspresyonist bir doğa ressamı, bazen realist bir figür ressam, sırasında akademik bir çıplak ressamı olmuştur. İkinci dönem resimlerinde renklerin ve boya dokusunun, konunun önüne geçtiği yoğun boya tabakaları dikkati çekmektedir.[3]

Page 116: 1914 kuşaği (çalli)
Page 117: 1914 kuşaği (çalli)
Page 118: 1914 kuşaği (çalli)
Page 119: 1914 kuşaği (çalli)
Page 120: 1914 kuşaği (çalli)
Page 121: 1914 kuşaği (çalli)
Page 122: 1914 kuşaği (çalli)
Page 123: 1914 kuşaği (çalli)
Page 124: 1914 kuşaği (çalli)
Page 125: 1914 kuşaği (çalli)
Page 126: 1914 kuşaği (çalli)
Page 127: 1914 kuşaği (çalli)
Page 128: 1914 kuşaği (çalli)
Page 129: 1914 kuşaği (çalli)
Page 130: 1914 kuşaği (çalli)
Page 131: 1914 kuşaği (çalli)
Page 132: 1914 kuşaği (çalli)
Page 133: 1914 kuşaği (çalli)
Page 134: 1914 kuşaği (çalli)
Page 135: 1914 kuşaği (çalli)

SAMİ YETİK (1878-1945)

Page 136: 1914 kuşaği (çalli)
Page 137: 1914 kuşaği (çalli)
Page 138: 1914 kuşaği (çalli)
Page 139: 1914 kuşaği (çalli)
Page 140: 1914 kuşaği (çalli)
Page 141: 1914 kuşaği (çalli)
Page 142: 1914 kuşaği (çalli)
Page 143: 1914 kuşaği (çalli)

ALİ SAMİ BOYER (1880-1967)

Page 144: 1914 kuşaği (çalli)

1880 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Kafkasya'nın Ahıska kasabasından İstanbul’a göç etmiş Hacı Hayrullah adında bir tüccarın torunudur[2]

Resme ilgisi küçük yaşlarda ortaya çıktı. Ortaokulda Binbaşı Cemal Bey'den resim dersi aldı.[3]. Hocasının destek ve teşviki resim alanında sürekli oldu. 1892'de Bahriye Mektebi’ne girdi ve bu okulda Kaymakam Şükrü Bey'den yağlı boya ve sulu boya tekniklerini öğrendi. 1901 yılında mektebin İnşaiye sınıfından teğmen rütbesiyle okuldan mezun oldu ve Bahriye İnşaiye Resimhanesi'nde görevlendirildi, bu görevi beş yıl sürdürdü.Ali Sami Bey, resimhanedeki görevini sürdürürken bir yandan Sanayi-i Nefise Mektebi'nde öğrenimine devam etme imkanı buldu. 1902'de kaydolduğu bu okulda Osman Hamdi Bey, Salvatore Valeri, Ömer Adil Bey, Joseph Warnia Zarcecki’den dersler aldı. 1906'da Fatih semtindeki Rehber-i Tahsil Okulu 'nda yaptığı resim öğretmenliği yapan sanatçı 1908'de Sanayi-i Nefise'yi birincilikle bitirdi.1910'da Paris'e gönderilen sanatçı, o dönemde Paris'te bulunan Çallı Kuşağı sanatçıları ile Ulusal Güzel Sanatlar Akademisi’nde Fernand Cormon'un atölyesinde dört yıl kadar çalıştı. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla 1914 yılında yurda döndü.

Page 145: 1914 kuşaği (çalli)

stanbul'a döndükten sonra yüzbaşı rütbesiyle ordudan ayrıldı. O dönemde kız öğrenciler için de bir güzel sanatlar okulu açılması gündemdeydi. 1914 yılında kurulan İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'nin ilk müdürü oldu. Bu görevi bir ay sonra Mihri Müşfik Hanım'a devretti.Eski eserler konusundaki uzmanlığı nedeniyle Bahriye Nazırı Cemal Paşa tarafından Bahriye Müzesi'nin müdürlüğü getirildi. Paris'te olduğu dönemde özel bir uzmanlık dalı olan mum heykel ve mulaj sanatını öğrenmişti.[3] Müze içinde bir manken atölyesi kurarak bu sanatı müzede uygulama fırsatı buldu; ayrıca bir gemi atölyesi kurdu. Müze kataloğunu hazırladı.[3] Katalog, 1917'de yayımlandı. Onun çalışmaları müzenin gelişmesi ve bugünkü halini alması için temel oluşturdu[4]

II. Dünya Savaşı sırasında Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın emriyle Şişli'de açılan resim atölyesinde aynı dönem arkadaşları Sami Yetik Bey,İbrahim Çallı, Namık İsmail, Ali Cemal ve Avni Lifij ile beraber çalışarak askeri kompozisyonlar hamasi tablolar yapıp tarihi konularda eserler verdi.

Page 146: 1914 kuşaği (çalli)

1919’da Bahriye Mektebi'nde resim dersleri verdi. 1921 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi müdürü oldu. 1922 yılında ünlü yazar Halide Edip Hanım'ın kız kardeşi olan İngilizce öğretmeni Belkıs Hanım'la evlenen sanatçı, 1922'de Evkaf Müzesi müdürlüğünde getirildi.1925 yılında açılan yarışmada birinci olarak cumhuriyetin ilk pulların üzerindeki resim, yazı ve süslemeleri gerçekleştirdi. 1926'da Bakanlar Kurulu'nun verdiği bir kararla Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkardığı ilk banknotlarla ilgili çalışmaları yapmak için görevlendirildi.[5] Yazı ve resimlerin hazırlanmasından sonra ilk kağıt paraların basımını gerçekleştirmek üzere Londra'ya gönderildi. Bu görev sırasında Evkaf Müzesi'ndeki görevinden istifa etmiş sayıldı.[6] 5 Aralık 1927 yılında piyasaya çıkan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kâğıt parası olan 1 TL’nin üzerindeki resmin sahibi idi. 1926'da Londra'da; 1930'da Paris'te bir sergi açtı. 1931'de, iki eseri Paris salon sergisine kabul edildi.[3]

1935 yılında getirildiği Ayasofya Müze Müdürlüğü'nde çok yönlü çalışmalar yaptı. Yabancı uzmanlarca mozaikleri temizlenen müzede Mabedin Vaftiz Teknesi'nin bulunması dünyada geniş yankı buldu.[3] 1941’de Ayasofya” adlı kitabı yayımlandı; kitabı kendi yaptığı resimlerle süsledi. 1944 yılında emekli oldu.

Page 147: 1914 kuşaği (çalli)

Emeklilikten sonra kendini resme vererek serbest çalışan Boyar, Türkiye’de “Yedirme Kazı Resim Gravür” çeşidinin ilk yapımcısıdır.[7]Suluboya, karakalem, pastel, tarama, yağlı boya teknikleriyle yapılmış pek çok eser veren ve eserlerinin büyük bir kısmı tarihi belgesel değer taşıyan Ali Sami Boyar’ın portre, peyzaj ve natürmort başta olmak üzere hemen her türde resim yaptığı bilinmektedir. Emekli olduktan sonra gazete ve dergilerde sanat üzerine yazılar yayımlamış, Amerikan Kolejinde resim öğretmenliği yapmıştır.[8]

Askeri Müze, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Deniz Müzesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü gibi müzelerin yanı sıra yurt içinde ve yurt dışında özel resim koleksiyonlarında eserleri bulunmaktadır.

Page 148: 1914 kuşaği (çalli)
Page 149: 1914 kuşaği (çalli)
Page 150: 1914 kuşaği (çalli)
Page 151: 1914 kuşaği (çalli)
Page 152: 1914 kuşaği (çalli)
Page 153: 1914 kuşaği (çalli)
Page 154: 1914 kuşaği (çalli)
Page 155: 1914 kuşaği (çalli)
Page 156: 1914 kuşaği (çalli)
Page 157: 1914 kuşaği (çalli)
Page 158: 1914 kuşaği (çalli)