1969 yılında aÜ sbf diplomasi ve dış münasebetler Şubesi ... · “siyasal teoriler”...

16
A. Raşit Kaya 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi’ni bitirdi. Doktorasını Paris Üniversitesi’nde (l’université de Paris 2-Panthéon /Assas) tamamladı. “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim dalında profesörlüğe yükseldi. ODTÜ’nün yanı sıra, Ankara ve Gazi Üniversitelerinde lisansüstü dersler verdi. ODTÜ Medya ve Kültürel Çalışmalar Yük- sek Lisans Programı ile Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü bölüm başkanı iken 2014 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. Halen emeritus profesör olarak ODTÜ’de derslerini sürdürmektedir. Yayımlanmış Kitapları: Kitle İletişiminde Temel Yaklaşımlar (Editör, Korkmaz Alemdar ile birlikte, Savaş Yayınları, 1983); Kitle İletişim Sistemleri (Teori Yayınları, 1985); Radyo Televizyonda Yeni Düzen (Korkmaz Alemdar ile birlikte, TOBB Yayınları 1993); İktidar Yumağı: Medya-Sermaye-Devlet (İmge Kitabevi Yayınları, 2. Baskı, 2016).

Upload: others

Post on 24-Jan-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

A. Raşit Kaya1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi’ni bitirdi. Doktorasını Paris Üniversitesi’nde (l’université de Paris 2-Panthéon /Assas) tamamladı. “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim dalında profesörlüğe yükseldi. ODTÜ’nün yanı sıra, Ankara ve Gazi Üniversitelerinde lisansüstü dersler verdi. ODTÜ Medya ve Kültürel Çalışmalar Yük-sek Lisans Programı ile Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü bölüm başkanı iken 2014 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. Halen emeritus profesör olarak ODTÜ’de derslerini sürdürmektedir. Yayımlanmış Kitapları: Kitle İletişiminde Temel Yaklaşımlar (Editör, Korkmaz Alemdar ile birlikte, Savaş Yayınları, 1983); Kitle İletişim Sistemleri (Teori Yayınları, 1985); Radyo Televizyonda Yeni Düzen (Korkmaz Alemdar ile birlikte, TOBB Yayınları 1993); İktidar Yumağı: Medya-Sermaye-Devlet (İmge Kitabevi Yayınları, 2. Baskı, 2016).

Page 2: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

Ayrıntı: 1344ScholaAyrıntı Dizisi: 46

İspanyaFaşizmden Demokrasiye

A. Raşit Kaya

Yayıma HazırlayanDerviş Aydın Akkoç

Son OkumaAhmet Batmaz

© A. Raşit Kaya, 2019

Bu kitabın tüm yayın haklarıAyrıntı Yayınları’na aittir.

Kapak FotoğrafıDolores Ibarruri (İspanya Komünist Partisi Başkanı) ve

Palmiro Togliatti (İtalya Komünist Partisi Başkanı)

Kapak TasarımıGökçe Alper

DizgiKâni Kumanovalı

Baskı ve CiltAli Laçin - Barış Matbaa-Mücellit

Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No. 286Topkapı/Zeytinburnu - İstanbul - Tel. 0212 567 11 00

Sertifika No.: 33160

Birinci Basım: Ekim 2019

Baskı Adedi 1000

ISBN 978-605-314-406-9Sertifika No.: 10704

AYRINTI YAYINLARIBasım Dağıtım San. ve Tic. A.Ş.

Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu-İstanbulTel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11

www.ayrintiyayinlari.com.tr & [email protected]

twitter.com/ayrintiyayinevi facebook.com/ayrintiyayinevi instagram.com/ayrintiyayinlari

Page 3: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

İspanyaFaşizmden Demokrasiye

(İspanya’dan Siyasal Tarih Dersleri)A. Raşit Kaya

Page 4: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

İletişim Bilimlerinin SerüveniMichel Bourse-Halime Yücel

Varlık TutulmasıAhmet Bozkurt

İmgeden YorumaHalime Yücel

Azınlıklar, Ötekiler ve MedyaProf. Dr. Yasemin İnceoğlu &

Dr. Savaş Çoban

Orpheus’un BakışıAhmet Bozkurt

Yeni Medya ÇalışmalarındaAraştırma Yöntem ve Teknikleri

Der. Mutlu Binark

Keçi MedeniyetiNeolitik Dönemden Günümüze

Uzanan Doğa KültürüCemal Ün

Türkiye’de Kapitalist Yöneticiler SınıfıKültür, Sınıf ve Sosyal Sınırlar

Özgür Budak

Neoliberal Muhafazakâr MedyaDer. U. Uraz Aydın

İnternet ve SokakSosyal Medya Dijital Aktivizm ve Eylem

Der. Prof. Dr. Yasemin İnceoğluDr. Savaş Çoban

Özyönetim DüşüncesiRousseau’dan Marx’a Özgürlük Arayışı

Caner Sancaktar

Skolastik FantazyaHayalden Endüstriye Popüler Kültür

Odağında Masal ÇözümlemeleriDer. Hüseyin Köse

Özne Hayatı KonuşuncaDer. Aytül Kasapoğlu

Göçler ÜlkesiDer. Lülüfer Körükmez

İlkay Südaş

Kadın ve BedeniDişilik, Güzellik ve Şiddet Sarmalında

Yasemin İnceoğlu & Altan Kar

Hayvan HaklarıÇetin Nerse

Roman Tütün İşçileriEgemen Yılgür

Bir Devlet İki CumhuriyetTürkiye’de Özyönetim ve

Merkeziliğin Anayasal DinamiğiDinçer Demirkent

Devrimci Bir Pusula: GeziDerya Fırat & Cihan Erdal

BahtinDiyaloji, Karnaval ve Politika

Fırat İlim

Sanatın Gölgedeki KadınlarıSanat ve Edebiyatta

Tarih Dışında BırakılanlarDer. Özlem Belkıs & Duygu Kankaytsın

Günahlarımızda YıkandıkÖrneklerle Gazetecilik Meslek Etiği

Faruk Bildirici

Dinamik AhlakSezgisel Akılcılık Temelinde Fenomenolojik Bir Yorum

Tahir M. Ceylan

Türkiye'de MilitarizmGüven Gürkan Öztan

LGBTİ Bireyler ve MedyaDer.: Savaş Çoban &Yasemin İnceoğlu

ScholaAyrıntı Dizisi

Page 5: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

İçindekiler

Sunuş ..............................................................................................................7

1 Güzergâh – Tarihsel Arka Planda Zorunlu Kısa Bir Gezinti ..........12 İspanya’da Mutlak Devlet ve Özgünlükleri ......................................14 İspanyol Kurtuluş Savaşı ve Sonrası ..................................................18

General Primo De Rivera’nın Diktatörlüğü ve 2. Cumhuriyet: İç Savaşa Götüren Yol ......................................................................34

2 İç Savaştan “Franco’cu Devlet’e” .........................................................49 Franco’cu (Francoist) Devlet ...............................................................52 A. Yeni Siyasal Yapı ..............................................................................54 B. Yargı ve Güvenlik Aygıtları .............................................................56 C. Düşünceyi İfade Özgürlüğü ve İletişim Kurumu ........................58

İç Savaş Sonrası İspanya: II. Dünya Savaşı ve Sonrasında Siyasal Gelişmeler ............................................................................62

Yeni Uluslararası Ortam ve İspanya ...................................................67 “İspanyol Mucizesi”ne Doğru Ön Adımlar: İspanya’da

“24 Ocak Kararları” ..........................................................................71

3 “Demokrasiye” Geçiş Süreci – “Transición .......................................81 İspanya’nın “Aydınlar Dilekçesi”.........................................................82

Demokrasiye Geçişte Temel Bir Parametre: İspanya’da Bölgesel ve Ulusal Sorun ................................................................83

Demokrasiye Geçişi Hazırlayan Sorunlar ya da Franco’cu Devlet’in Çözülmesi .........................................................................86

Franco’cu Devlet’in Sönümlenmesi: Mutabakata Açılan Yol .........90 A. Mutabakat Adımları .......................................................................93

Page 6: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

B. “La Magna Carta Española”: Yeni Bir Anayasa– Franco’cu Devlet’e Konulan Son Nokta ....................................... 101

C. Kısa Bir Ön Değerlendirme ....................................................... 104

4 Yeni İspanya – Yeni Kurumsal Yapı ................................................ 110 Demokratik Konsolidasyon ............................................................. 116 Demokrasiye Geçişten Sonra: “Yeni İspanya” ............................... 124 Yeni İspanya’da Ne(ler) Değişti? ...................................................... 126 A. Değişen Siyaset Alanı ve Aktörleri............................................. 127

B. Partido Socialista Obrero Español (PSOE: İspanyol Sosyalist İşçi Partisi) .................................................................... 129

C. Partido Comunista de España (PCE: İspanya Komünist Partisi) ......................................................................... 134

D. Unión de Centro Democratico (UDC: Demokratik Merkez Birliği) ............................................................................................ 137

E. Diğer Siyasal Partiler: Karmaşık Bir Siyasal Yapı ..................... 141 Eskimeyen Bir Sorun: Bölgesel/Ulusal Sorun ............................... 144

A. Özerk Toplulukların Münhasır yetkileri – Anayasa 148. madde .................................................................... 146

B. Merkezî Devletin Münhasır Yetkileri – Anayasa 149. Madde: 147 C. Yetkilerin Yerele Dağıtılması: Özerk Topluluklar ................... 149 D. Özerklik Devleti – Siyasetin Zor Pratiği .................................. 155

Bir Başka Önemli Parametre: Avrupa Birliği ile Bütünleşme Faktörü ........................................................................................... 159

Yeniden Bölgesel Sorun – Yeniden Şiddet Olayları ...................... 163 Yeni İspanya’da Din ve Siyaset ........................................................ 176

5 İspanya’da Siyasal Yaşamın Yeni Dinamikleri – Kısa Ön Değerlendirme .................................................................................. 180

Sonuç Yerine ............................................................................................. 189

EK: Opus Dei: Dev Ahtapot ve Kolları ................................................. 195 Papalıktan Gelen Destek ................................................................. 196 Hiyerarşik Örgütlenme ve Gizlilik ................................................. 197 Ve Ekonomik Güç ............................................................................ 199

Kaynakça................................................................................................... 200

Page 7: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

7

Sunuş

İspanya, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde 1978 yılından bu yana verdiğim Batı Avrupa Siyasal Yaşamı (Western European Politics) dersimin üç ana temasından birisidir. Öğrencilerimin en çok ilgisini çeken konu ise hep İspanya’nın siyasal yaşamı olmuştur. İlk başlarda bunun nedenini diğer konular olan Fransa ve İngiltere’ye göre İspanya’nın Türkiye’de daha az bilinmesine bağlıyordum. Ayrıca, o günlerde İspanya’da köklü değişimler, Franco diktatörlüğünden “demokrasiye” geçiş gündemlerdeydi. Daha sonraları, devam eden bu ilginin ardında başka etmenlerin de olduğunu düşün-meye, görmeye başladım. Özellikle 1980’li yıllarda derslerde sorulan sorulardan, tartışılması istenilen konulardan öğrencile-rimin, genç insanların, kendilerini soyutlamadan İspanya’da olup bitenlere yaklaştıklarını duyumsadım. Ödev konularını seçerken de öncelikle İspanya ile bağlantılı konulara talip oluyorlardı.

Page 8: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

8

İspanya - Faşizmden Demokrasiye

19. yüzyılın ortalarında Karl Marx ABD’de bir gazetede ya-yımlanan makalesinde “Türkiye ayrı tutulursa, Avrupa’da, İspan-ya gibi bu kadar az bilinen ve bu denli yanlış değerlendirilen bir başka ülke yoktur diyordu” (New York Daily Tribune, 21 Temmuz 1854). Bugün ise, İspanya yalnızca coğrafya olarak değil, her bakımdan Avrupa’nın bir parçası olarak ilk başlarda sayılıyor.

Türkiye’de çok sayıda kişinin “bir başkadır benim mem-leketim” diye düşündüğü hep söylenir. Ama böyle düşünülse de insanlar başka ülkeler üzerine bildiklerini, bu arada İspan-ya hakkında düşündüklerini de, özellikle de gördüklerini sık sık dile getirirler. Çünkü iletişim ve etkileşim olanaklarının tümüyle değiştiği günümüzde, İspanya’dan söz açıldığında, birçok kişinin söyleyeceği, söyleyebileceği epey şey vardır. İlgi alanlarına ya da sahip oldukları olanaklara göre çeşitli konular dile getirilebilir. Kimileri İspanya’da geçirdikleri tatil deneyim-lerinden söz açabilirler. Başkaları İspanya’nın tarihsel, kültürel zenginliklerinden, müzelerden, saraylardan, şatolardan dem vurabilir ya da İspanyol mutfağının zenginliklerine, yiyecek ve içeceklerin tadına değinebilirler. Azımsanamayacak sayıda kişi de mutlaka futbol sahalarındaki “Barça-Real Madrid” rekabetini anımsatıp, son “El Clasico”yu tartışan bir sohbet başlatacaktır. Bu konuların konuşulmasında elbette herhangi bir sakınca ya da sorun yoktur. Ancak, İspanya üzerinde konuşulabilecek çok daha başka şeyler de bulunmaktadır.

Kendilerine İspanyalıyım ya da İspanyolum diyenlerin de “bir başkadır benim memleketim” demek için pek çok nedeni ve/veya vesilesi vardır. Nitekim geçmiş siyasal yaşamları, tarihsel deneyimleri üzerlerinde durulmasını fazlasıyla hak eder.

Geçmişte kalmış, görkemli bir imparatorluğun somut sim-gelerine İspanya’da hemen her yerde rastlanır. Ancak, geçmişin acılarının, yitirilen değerlerinin ne anıları henüz belleklerden silinmiş, ne de görünürlükleri tümüyle kaybolmuştur. Hemen her yerde olduğu gibi, İspanya’da da “yenilgilerden”, “başarı-sızlıklardan” bahsedilmesinden hoşlanılmadığını varsaymak yanıltıcı olmayacaktır. Bu türden olumsuzluklar inkâr edilmese de, hatırlanmaları âdetten değildir. Günümüzde, “tek ve büyük” İspanya gibi bir imgelem peşinde koşacak insanları bulmak çok kolay değildir.

Page 9: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

9

A. Raşit Kaya

Önem verilen, egemen olan duygu ya da öncelikli yaklaşım “özgürce ve bir arada” yaşamaktır. Bu nedenle “şanlı ecdat” gibi nostaljik, hamasi duygulara artık geniş kesimlerde eskiden olduğu kadar itibar edilmiyor. Ayrıca, yaşanan her şeyi ilahi bir güce, kadere bağlayarak durumdan vazifeler çıkarmak da pek itibar görmüyor.

Nerelerden, nereye gelindi; nasıl gelindi diye düşünmeye değer. Çünkü İspanya’da yaşamış olaylar, gerçekleşmiş oluşumlar herkes için, özellikle de “demokrasi umurlarında olanlar” için önemli derslerle doludur.

Tarihsel ve yapısal genel faktörlerin yanı sıra, geçmişin gör-kemli imparatorluğunda, sonradan “ulusal” ya da “bölgesel” sorun olarak adlandırılarak ortaya çıkan bir başka temel yapısal sorun, İspanya’da despotik/monarşik merkezin tek yönlü eylem-lerini belirli bir biçimde dengeleyip sınırlamıştır. Bu durum, birçok Avrupa ülkesinde mutlak monarşiler çerçevesinde baş-latılan “pazarın bütünleştirilmesi” –uluslaşma/nation-building– sürecine İspanya’da sekte vurup, engellediği gibi, sanayileşme ve burjuva demokratik devrimi talep edebilecek ulusal ağırlığı olan bir sınıfsal oluşuma da set çekmiştir. Süreç içinde paradoksal gelişmeler hep bir arada ve aynı zaman diliminde yaşanmıştır.

Bu çalışmada anlatmaya, değerlendirmeye çalıştığım tüm bu hususların belirli bir ölçüde ilgi uyandıracağını umuyorum. Çünkü İspanya siyasal yaşamı, Siyaset Biliminin jargonuna yeni kavramlar armağan ederken, toplumsal/siyasal gelişme, değişme konularına ilgi duyacaklara da yeni ve farklı düşünme olanakları sunmaktadır.

Vurgulamaya çalıştığım bir başka nokta da, “bir başkadır benim memleketim” denilirken, ihtiyatlı olmakta yarar bulun-duğudur. Kuşkusuz, temel özgünlükler, hatta önemli olabilecek kimi küçük ayrıntılar bile hiçbir zaman göz ardı edilmemeli-dir. Ancak, yaşadıkça, öğrendikçe durumların tam da böyle olmadığı, derinlerde, ilk anda görünmeyen “ortak” bir şeylerin bulunduğu anlaşılabilir. Benzer nesnel koşulların, gelişmelerin benzer durumlar oluşturabildiği akıldan hiç çıkarılmamalıdır. İnsanların olduğu yerlerde her zaman ortak bir şeyler vardır. En başta da umut verebilecek bir şeyler. Okurların bunları gözden kaçırmayacağını ümit ediyorum.

Page 10: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

10

İspanya - Faşizmden Demokrasiye

Son olarak ve hataları kendimde saklı tutarak, bu çalışmanın tamamlanmasında katkısı olanlara içten teşekkürlerimi sun-mak isterim. Yazmaya başladığım ilk günlerde yaşadığım çok yönlü sağlık sorunlarına biricik yeğenim Doç. Dr. Burak Kaya ile sevgili eşi Doç. Dr. Cansın Tulunay Kaya’nın ilk müdahale ve sonraki ilgileri olmasa kitabı tamamlayabilmem olanaksız olurdu. Tanıyı koyup belirlenen tedavi, hastane, ameliyat gibi tüm süreçleri örgütlediler, yönettiler. Bu vesileyle Ankara Üni-versitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi ile Kardiyoloji Anabilim Dallarının hekimlerine; yoğun bakım ünitelerinin tüm çalışanlarına bir kez daha gönül borcumu iletirim.

Metnin yazımının teknik sorunlarını çözen Doç. Dr. Barış Çakmur ile Doç. Dr. Yılmaz Üstüner’e değerli yardımları için teşekkür ederim. Yazdıklarımı okuyarak yararlı düşüncelerini paylaşan Can Açıkgöz’e, yararlı uyarılarının yanı sıra, yazım hatalarını da düzelten Neşet Kocabıyıkoğlu ile Prof. Dr. L. Doğan Tılıç’a teşekkürlerimi bir kez daha iletmek isterim.

Şimdi hayatta olmayan Madame ve Monsieur Moninot’yu da burada saygıyla anmak istiyorum. Bu yaşlı çift 1970’li yılların başında, Paris’in en hareketli noktalarından St. Michel Mey-danındaki Fransa Türkiyeli Öğrenciler Birliği (FTÖB/UETF) lokalinin bir üst katının sakinleriydi. Birlik yönetimini temsilen katıldığım kat malikleri toplantılarında onların sahip çıkma-sıyla lokalimizin tahliyesi için karar alınamadığına hep tanık olmuştum. Mme Moninot 60 yaşını çoktan geçmiş, Sovyetler Birliğinde yayımlanan kitapların Fransa temsilciliğini de yapan Globe Yayınevi müdüreliğinden emekli, 1.80’e yaklaşan boyu, görünüşü ile hâlâ güzel, alımlı bir kadındı. Genel İş Konfederas-yonu’nda (CGT) ve Fransız Komünist Partisi’nde yönetici gö-revler yapmıştı. 1.60’a yakın boyu olan M. Moninot ise eşinden on yaş kadar büyüktü. Birlikteliklerini yeni öğrenenler önceleri bir tür “mantık evliliği” yapmış olduklarını düşünebilirlerdi. Başlangıçta böyle olduğunu kendileri de saklamazlardı. Çünkü, İspanyol kökenli M. Moninot İspanya İç Savaşı ve sonrasında fa-şist Franco yönetimine karşı mücadelesi nedeniyle yedi kez idam cezası almıştı ve sınır dışı edilerek cellatlara teslim edilmemesi için Fransız uyruğunu edinmesi gerekiyordu. Tanıdıkça onların nasıl birbirlerine saygı ve gerçek bir sevgi ile bağlı olduklarını

Page 11: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

11

A. Raşit Kaya

hayranlıkla görmüştüm. Bu kitap vesilesiyle onları da saygıyla anmak benim bir gönül borcumdur.

Page 12: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

12

1 Güzergâh – Tarihsel Arka Planda

Zorunlu Kısa Bir Gezinti

Bugün İspanya denildiğinde akla ekonomisi gelişmiş, ileri düzeyde sanayileşmiş bir (kapitalist) Batı Avrupa ülkesi gelir. Oysa İspanya’nın toplumsal-siyasal tarihini konu alan neredeyse tüm ciddi akademik incelemeler, çözümlemeler ortak bir sapta-madan hareketle söze başlarlar. Bu saptama, 19. yüzyılda günü-müz Batı Avrupa’sında “gelişmiş/ileri” olduğu kabul edilen tüm başka ülkelerin aksine, modern zamanları başlattığı kabul edilen Sanayi Devrimi’nin İspanya’da yaşanmadığıdır. Bu saptamanın uzantısı ise neredeyse 20. yüzyılın son çeyreği aşılana kadar ülkede prekapitalist, patriarkal (kişilere/zümrelere tanınmış) ayrıcalıklar tasfiye edilemediği için İspanya’nın ekonomik-si-yasal-toplumsal tüm açılardan gelişimini tamamlayamamış geri

Page 13: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

13

A. Raşit Kaya

ülke olarak kaldığıdır. Böyle bir değerlendirmenin doğal bir uzantısı olarak İspanya’da “bir burjuva demokratik devriminin” de (çağdaşı Avrupa coğrafyasındaki kimi ülkelerde olduğu gibi) yaşanmadığı hemen söylenenlere eklenebilir.

Tanılamada görüş birliği olsa da söz konusu durumun ne-denlerine gelince farklı anlatımlara yönelinir. Kimi çalışmalar-da bu nedenlerin irdelemesi bile yapılmaz. Tarihsel maddeci çözümlemeler dışında kalan değerlendirmelerde olup bitenler kuramsal bütünlüğü olan genel bir bağlam içine yerleştirilmek-sizin değişik faktörlerle açıklanmaya çalışılır. Coğrafi özellikler, tikel tarihsel olaylar, kişilerin rol ve etkileri, dışsal olaylar ve etkileri çok ayrıntılı olarak sıralanır ama sonrasında var olduğu söylenen gelişmelerin, yeni toplumsal-siyasal aşamalara geçiş süreçlerinin (transition) bütünsel bir kuramsal çerçeve içine yerleştirilmeksizin, irdelenmeksizin aktarımına geçilir. Oysa ülkede tüm 19. yüzyıl boyunca bile hüküm süren kurulu düzen (bir başka deyişle “prekapitalist/feodal” yapı), ilahi bir otoritenin iradesiyle kendiliğinden ve bir anda oluşmamış olduğu gibi sonraki (feodalizmden kapitalizme) geçiş süreci de kuşkusuz başka yerlerdekiyle aynı anda ve biçimde olmamıştır.

Feodalizmin Avrupa’da görkemli Roma İmparatorluğu’nun, onun köleci üretim biçimine dayalı ekonomik, politik, ideolojik tüm pratiklerinin, kısacası sosyal formasyonun çözülüşü ve çö-küşüyle oluştuğu kabul edilir. Ama unutulmamalıdır ki, Roma bir günde kurulmadığı gibi, bir günde de çökmemiştir...

Değişik anlatımları da olsa, feodalizmin toprak mülkiyeti ve elde edilen gelirin ortak/eşit temellükü çerçevesiyle bir diğerin-den ayrılan/ayrışan Romalı ve Germanik sosyal formasyonların katalizmik (cataclysmic) çarpışma (collision) ve füzyonundan doğduğu kabul edilir (Anderson, s. 111). Yeni oluşan bir sosyal formasyon olarak feodalizm, tüm özellik ve özgünlükleriyle, K. Marx’ın deyişiyle bir “sentezdir” (Grundrisse, s. 28). Kuşkusuz, böyle bir sentez olarak oluşan, çöken eski Roma’nın toprakları üzerinde günümüzün değişik ülkelerinde yer alan bölgesel “dev-letlerin” kimi genel özellikleri belirlenip, sıralanabilir. Ancak, hepsini tek tipe sığdırmak olanaklı ve açıklayıcılık açısından yerinde değildir. Tipik özellikler taşıyorlarsa da daha sonraki toplumsal değişim, gelişim aşamalarını önemli ölçüde belirleyen özgünlükleri de böylece gözden kaçırılabilir. Bu da kısacası, ka-

Page 14: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

14

İspanya - Faşizmden Demokrasiye

pitalizme geçiş sürecindeki gelişmelerin anlaşılıp kavranmasını zorlaştırıp engelleyebilir.1

İspanya’da Mutlak Devlet ve Özgünlükleri Kapitalist bir sosyal formasyonun feodal bir toplumsal yapı-

nın bağrından koparak, mutlak despotizm (merkezî monarşi) ve ulusal devlet uğraklarından oluşan bir geçiş süreciyle tarihsel sahneye çıktığının söylenmesinde kuşkusuz temel bir yanlış-lık yoktur. Kapitalizmi getiren gelişmelerin özgül unsurunun mülkiyet ilişkilerindeki dönüşüm olduğu anımsanır ve E.W. Wood’un sözleriyle anlatılırsa, “kapitalizm ne doğal bir sürecin ürünüydü ne de tarihin sonu” (Wood, s. 45). Ancak, bu çalış-manın tasarımının dışında kalan, konudaki geniş tartışmaların ayrıntısına hiç girmeksizin şöyle bir saptama yararlı olacaktır: Feodal toplumda “egemenliği” bölen hiyerarşik ilişkilerle bağlı aristokratik yapının içinde erki kullananların birbirlerine karşı sahip oldukları “bölücü/parçalayıcı/yıkıcı” potansiyel bir tehdit algısı, köylülerin (serflerin) (ve kentlerdeki kimi unsurların) varolan yapının doğasından dayanak bulan direnişleri ile bü-tünleştiğinde feodal yönetici sınıf ortak çıkarları için parçalı iktidarlarını birleştirmeye zorlanmış ve merkezî monarşik yeni yapıların ve “modern ulusal devletin” yolu açılmıştır. Durum, kimi yerlerde salt “merkezî bir odağın” oluşumuna giderken kimi yerlerde de toplumsal mülkiyet ilişkilerini de dönüştürerek belirli bir pazar bütünlüğüne, bir “ulusal pazarın” oluşumuna da ulaştıran gelişmeler yaratmıştır. İspanya’nın yolu birinci türden despotik bir merkezî yapıya geçiş, kapitalizmin yolunu tıkayan, en azından hemen açamayan özgün bir süreç olmuştur.

Günümüzün gelişmiş, ileri bir Batı Avrupa ülkesi olarak “görkemli” tarihsel geçmişinden söz açılınca İspanya’nın sö-mürge imparatorluklarının oluşmasının da öncüsü olduğu ve uzun yıllar boyunca en önemli “kolonyal” (sömürgeci) bir güç olarak kaldığı özellikle vurgulanır. Bu bağlamda yine ülkede

1. Esas itibariyle, tikel faktörlerin sıralanarak oluşumu kavrama çabalarının öte-sine geçilebilmesi, E.W. Wood’un “Marx’ın politik ekonomiyi ve onun ‘ilkel bi-rikim’ nosyonunu eleştirisi, sermayeyi yalnızca zenginlik ya da kâr olarak değil, ama aynı zamanda bir toplumsal ilişki olarak tanımlaması ve gerçek ‘ilkel biri-kim’ olarak mülkiyet ilişkilerindeki dönüşümü vurgulamasıyla gerçekleşmiştir” (E.M. Wood, s. 39-40).

Page 15: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

15

A. Raşit Kaya

geçerli olan sosyal formasyonun önemli kültürel ve dil ayrılık-larını bağrında taşıyan feodal bir yapıdan evrildiği dile getirilir. Bu türden ayrılıklar nedeniyle (ulusal) bütünlük oluşması için verilen uğraşların da hem çok zorlu hem de uzun mücadeleler gerektirmiş olduğu da haklı olarak söylenilir.

Katolik krallar olarak (Reyes Catolicos) olarak anılan Habs-bourg Hanedanı’ndan Kastilya kraliçesi Isabella ile Aragonya’nın kralı Ferdinand’ın evlenmeleri günümüz İspanya’sının başlangıç noktası olarak kabul edilir. Endülüslerin son kalıntıları olarak Mağribilerin (Moorların) elindeki yarımadanın güneyinde bu-lunan Granada’nın ele geçirilmesi (Reconquista: Geri kazanma) ile Amerika’ların keşfi ve kolonileştirilmesi de neredeyse eşza-manlıdır. Bütün bunlar kimilerine göre “modern bürokratik devletin” temellerinin de atılmasıdır (José M. Magone, s. 1). Oysa bu dönemin İspanya’sında özellikle Güney Amerika’daki madenlerden çıkarılan altın ve gümüşlerden oluşan muazzam bir servet/zenginlikler toplanıp ülkeye aktarılmasına karşın kapita-lizme yönelimi başlatıp, hızlandıracak “ilkel sermaye birikimi” sağlanamamıştır.2 Hem de maddi kaynak, “zenginlik” anlamında böyle bir birikimi getirebilecek başka olanaklar da süreç içinde elde tutulurken. Nitekim, Gota Almanaklarına3 kısa bir göz atış bile merkezî, güçlü bir monarşinin (mutlakçı devletin) oluşumu için yeni toprak edinimleri de dahil, merkezin gücünü, etkile-rini arttırabilecek yeni önemli maddi kaynakların evlilikler ve kurulan akrabalık ilişkileriyle edinilebildiğini göstermektedir.

Merkezî bir monarşinin mutlakçı bir devlet olarak inşasını kolaylaştıran başka etmenlerden de söz edilebilir. “Reconquis-ta” denilen Endülüs İslamlarının son kalıntılarının İberya’dan tümüyle kovulması da kuşkusuz egemen sınıf dışında kalan Katolik/Hıristiyan ahalinin desteğinin sağlanmasına ve mer-kezî bir otoritenin güçlenmesine araç olarak katkı yapmış bir

2. Marx, İspanya’da imparatorluğun duraklama ve çözülmesi ve mutlak devletin kurulması sürecinde egemen unsurların, diğer Avrupa ülkelerinde olanın aksi-ne “en kötü” ayrıcalıklarını yitirmediklerini, buna karşılık kentlerin ortaçağlar-dan kalan (medieval) güçlerini, yeni bir modern etkileme gücü elde etmeksizin yitirdiklerini ve mutlak monarşinin oluşmasından bu yana sürekli olarak bir çürüme ve solma süreci içinde olduklarını anlatır (New York Daily Tribune, 9 Kasım-2 Aralık 1854, (Marxist Internet Archive Library).3. Almanac de Gortha: Avrupa’da hüküm süren kraliyet sülaleleri hakkında tüm bilgilerin derlendiği bir referans kitabıdır.

Page 16: 1969 yılında AÜ SBF Diplomasi ve Dış Münasebetler Şubesi ... · “Siyasal Teoriler” alanında doçent unvanını aldı. “Siyaset Bilimi ve Yönetim Bilimleri” Anabilim

16

İspanya - Faşizmden Demokrasiye

etmendir. Daha 15. yüzyılda başlayan ve 16. ile 17. yüzyıllarda da süren emperyal savaşların Katolikliğin Anglikanizme ve Protestanlığa karşı savunusu gibi bir motifle, Papalıkla kol kola yürütülmesi de söz konusu desteğin bir başka kaynağı olarak değerlendirilebilir. Bu, ayrıca, daha sonraki dönemlerde de Katolikliğin (dinin) İspanya siyasal yaşamında ağırlıklı yerinin kaynakları arasında değerlendirilmelidir. Bütün bu etmenler İspanya’nın 17. yüzyıl sonlarına kadar Akdeniz’in Batı Yaka-sını tutan, Atlantik kıyılarında geniş sahilleri olan, denizaşırı sömürgelere uzanan görkemli bir imparatorluk olarak Batı Avrupa’da “hâkim” devlet statüsüne ulaşmasını sağlamışlardır. Ancak, aynı gelişmelerin bir başka ve karşı anlatımı da olasıdır: Ulusal bütünlük oluşturamadan “ulus üstü” bu görkemli gücü oluşturan etmenler çürüme ve çözülmenin dinamiklerini de üretip, parke taşlarını döşemiştir.4

Görkemli imparatorluğun “yükselme dönemindeki” kimi gelişmeler İspanya’da mutlak monarşi; aynı gelişmeler sanayi devrimine ve olası bir burjuva (demokratik) devrimine yönelimi engelleyen olay ve oluşumları da hazırlamıştır. Her şeyden önce, Güney Amerika’dan toplanan büyük zenginliğin (varlığın) katkı-sıyla bile, mülkiyet ilişkileri dönüştürülemediği için kapitalizme doğru bir gelişme de gerçekleşmemiştir. Tam tersine, sömür-gelerden akan (“fütuhatın” sağladığı) varlık esas olarak kurulu düzenin (feodal yapının) güçlenmesi doğrultusunda ekonomi dışı yollarla “artığa” el konulmasını kolaylaştırmıştır. Katolikliğin savunusu adına din uğruna mücadele ediliyor görünümüyle yaşanan savaşların gerçek nedenleri kuşkusuz Habsburg İmpa-ratorluğu’nun sürdürülmesi ve genişletilmesiydi. Bu parkurda imparatorluk genişliyor, yeni bölgeler kazanılıyordu ama merkezî harcamalar da o denli artıyor, “aşırılığı” tartışılamayacak yeni vergiler salınabiliyordu. Ayrıca, böyle sıkıntılar da getiren savaş ortamlarında “milliyetçilik” akımlarına kaynak olabilecek ortak algılar ve duygular, özellikle de çıkarlar tam oluşamıyordu. Böyle olunca da esasen farklı etnik köken, dil vb kültürel özelliklere sahip unsurlardan kurulu ülkede bir “ulusal devletin” oluşu-

4. Bir rastlantı olsa da Akdeniz’in öteki ucu da aynı tarihlerde “yükselme döne-mini” yaşadığı kabul edilen Osmanlı İmparatorluğu tarafından tutulmuş du-rumdadır. İlginç olan Osmanlı Devleti’nde de benzer çürüme nedenlerinin bu sıralarda oluşmaya başlamasıdır.