2 bir baska gerceklik - carlos castaneda

153
$a$dag O$retiler {New Agel Dizisi: t I Bln BASKA GEReEKLix TUrkEesi: NEVZAT ERKM EN t*'X -..* ! *+..--'--e + --ra, *--r--g J

Upload: ugurbocee

Post on 07-Aug-2015

458 views

Category:

Documents


158 download

DESCRIPTION

Carlos Castaneda

TRANSCRIPT

$a$dag O$retiler {New Agel Dizisi: t I

Bln BASKA GEReEKLixTUrkEesi: NEVZAT ERKM EN

t*'X-..* !

*+..--'--e + --ra,

*--r--g J

-'ar.t

BIR BASKA GERCEKLIK... Bambagka bir dugunce dizgesineyoneltilen gok degigik bir bakrg.

Don Juan'rn Ojretileri adll birinci kitabln sonunda, CarlosCastaneda, korkung bir gecenin sabahtnda, Bilgi Adamr olmagabalanndan nas5l vazgeEtigini anlatmrgtr. Ama uq yrl sonra gerid6nUp, Yaqui brujosu ya da buyucusu don Juan'tnkrlavuzlu!unda gdmezli!ini surdurmugtur. Peyote, jimson otu vemantarlann neden oldulu gok guzel ama urkung deneyimleriarasrna, don Juan'la yaptl0t yer yer e!lenceli, yer yer dokunaklrs6ylegileri de serpigtirerek, Castaneda yatamrn yuzeysel gerqek-lerinin otesini gorebilme u$ragrnr surduruyor. Sannlandlncl bit-kiler yalnrzca bir yanr oluyor bu ugragrn; istenqli qaba g6ster-meyi, 6nyargllarr bir yana atmayl ve buyuk bir yureklilili gerek-tiriyor Castaneda'nln u!ra$t.

llk kitaptaki seruvenlerdaha da heyecanll bir bigimde bu kitapta suruyor.

I

I

"+I

I

tsBN 975-7190-1 5-02

, illtlllltltltillllltl|Ll[ tl

QAGDA$ OcnnrilER (NEw AcE) piZisi: r r

Ozgi.in Adr:A SEPARATE REALITY

F urther C onversations with don .l uan

Copyright @ l97l by Carlos Castaneda ONK Ajans Lrd. $ti. Aracrh[ryla

Trirkiye'de Yayrn Hakkr o 1998 soz yAytN OYUNAJANS LTD.Bu Qevirinin Yayrn Hakkr O 1998 Nevzat Erkmen

IffiIP. K. 7 Levent80622 istanbul

Biiro Telefon lan: (0212) 2g3 t0 40 & ([zt;) 244 0226 . Bi.iro Fzrksr: (0212 ) 245 4t oz

ISBN 975-7190-15-02

Birinci BasrmHaziran 1998

Kapak KompozisyonuNEMESIO ANTUNEZ

Dizg| Baskr ve Cilt:

Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. Ltd. $ti.istanbul (0 212) 212 03 39 (Pbx)

CARLOS CASTANEDAa

BiR BA$KA GEREEKLIK

Don Juan'la Yeni Sdylegileri

Qeviri:NEVZAT ERKMEN

tffit

Bir Bagka GerEektik

Carlos Castaneda Los Angeles'teki California Universite-

si'nde insanbilim dahnda uzman bir ci[renciydi. Yagh bir Ya-

qui yerlisi olan Don Juan'la tanrgtrfr zaman, Meksika'ntn So-

nora yoresindeki Krzrlderililerce kullanrlan gegitli trbbi bitki-

leri incelemekteydi. Birinci kitabr, Don Juan'm 6!,retileri,

bu iki insanrn usta ve Olrenci olarak gegirdikleri ilk beq ytltn

dykiistiydii. Carlos Castaneda, sonralan Bir BaSka Gergeklik,

Ixtlan Yolculufru (Don Juan'm Dersleri), Erk Oyktiteri, ikin'ci Erk Qemberi, Kartal'm Armafiaru ve igten Gelen AteS ad-

h kitapl anyla bu incelemelerinin 6yki.isUni.i si.irdiirmii gttir.

igindekiler

llSunuq

27

nOLuNa sin"Gdrme"nin Onko gullarr

l3lgOLUN{ iri"Gcirme" igi

306

Sonsciz

Sunug

on yrl rince kuzeybatr Meksikah bir Yaqui Krzrlderilisiyle tanrgmrgtrm.Adr "Don Juan"dr. Don, ispanyolcada saygrnhk belirten bir sandrr.Don Juan'la karqrla$mam tamamryla rastlantrsal olmuqtu. Bill adrndabir arkadagla Arizona'da bir srnrr kasabasrndaki otobtis terminalindeoturuyorduk. Konugmadan durmaktaydrk. olleden epey sonraydr; yazgiinegi dayanrlmaz bir srcakhk yaymaktaydr. Bill, birden bana dolrue[ilip omuzuma dokundu. Ve algak bir sesle:

"Sciziinii ettilim adam gurda..." dedi.

Bagryla terminalin kaprsrnr gcisteriyordu. Kaprdan igeriye yaghbir adamrn girmekte oldulunu gcirdiim.

"Ne demigtin o adam hakkrnda?" diye sordum.

"Peyoteyi bilen Krzrlderili, iqte bu adam! Unuttun mu?"

Ep"y zaman cince Bill'le birlikte biitiin gi.in arabayla dolagrp y6-rede oturan Meksikah "eksantrik" bir Krzrlderilinin evini arayrp dur-

BiR BA$KA GERQEKLIK

dulumuzu antmsadtm. Adamrn evini bulamamrqtrk. Sordufumuz Kr-

zrlderililer de bizi bile bile yanrltryorlar gibi gelmigti. Bill, bu adamtn

bir "yerbero" oldufunu, sanrllandrrrct kaktiis ile peyoteye de$gin de-

rin bilgisi oldulunu soylemigti. Yerbero diye trbbi otlar toplayrp satan

kimselere denirmiq. Bill, benim bu adamla tanlqmamrn gok yararh ola-

ca[r kanrsrndaydr. Ben, giineybatrda, o ydre Krzrlderililerince kullanr-

lan trbbi bitkilerden cimekler ve bu bitkiler iizerinde bilgi toplarken,

Bill de bana krlavuzluk yapryordu.

Bill, kalkarak adamt selamladr. Bu Krzrlderili orta boylu biriydi.

Beyaz,krsa saglan kulaklannr hafif 6rti.iyor; bciylece bagrntn yuvarlak-

lrlr daha da ortaya grkryordu. Yapn ytiziindeki derin krrrgrkhklar onu

gok yaqh gtisteriyorsa da govdesi gi.iglii ve dipdiriydi. Bir an ona bak-

trm. Devinimleri, yagh bir adamdan beklenmeyen bir geviklikteydi.

Bill, beni yanlanna ga$rrdr.

"iyi bir adam," dedi, "ama onunla anlagamryoruz. ispanyolcasr

acayip; kullandrlr deyimler daflr alzt mt ne!"

Yaqh adam Bill'e bakrp giiltimsedi. BildiEi ispanyolca birkag stiz-

ci.ilii gegmeyen Bill, o dilde anlamstz bir iki laf etti. Ardrndan da, an-

layrp anlamadrltmt gdrmek igin ytiztime baktr. Ne var, dediklerinden

higbir gey grkaramamtqttm. Bill, garesiz, giildii ve oradan uzaklaqtr.

Yagh adam bana bakarak gi.ilmeye bagladt. Ben de, arkadaqrmrn kimikez ispanyolca bilmedilini unutuverdi[ini sciyledim.

"Bizi tantqttrmayr da unuttu anlagtlan," diyerek adtmt soyledim.

"Benim adtm da Juan Matus. Emrinizdeyim."

Tokalaqtrk. Bir si.ire sessiz durduk. Sessizlifi bozarak, ona, ince-

leme konumu anlattrm. Bitkilere, iizellikle peyoteye defgin her ttirli.i

bilgi aramakta oldulumu belirttim. Boyuna konuguyor, bir ttirlli dura-

mryordum. Konuyu hig bilmedilim halde, bir peyote uzmanl oldulu-mu sciyli.iyordum. Ne denli gok bildilimi sciylersem, benimle konug-

mayr o denli gok ister diye diigi.inliyordum. Ama bir gey soyledi[i yok-

tu. Sabrrla dinliyordu. Bir ara bagrnr e[ip beni siizdii. Gozleri, sanki iE-

lerinden grkan bir rgrkla parlamaktaydr. Bagrmr gevirdim. Srkrlmrgtrm.

O an, sagmaladrlrmr gakmrg oldu$unu kesinlikle biliyordum.

Sonunda, g<izlerini benden aytrarak, "Bi giin evime gelsene", de-

di. "Ola ki orda daha rahat konuquruz".

suNU$ 9

Ne diyece[imi qagrrmrqtrm. Tedirgindim. Bir siire sonra, Bill ige-riye girdi. Tedirginlilimi sezmig olacak ki, bir qey demeden yanrmlzailigti. Uzun si.ire iiyle dut yemiq biilbiiller gibi oturugtuk. Sonra, yaglr

adam kalktr. Otobiisii gelmigti. Hoggakahn deyip ayrrldr.

Bill, "iyi gitmedi anlagrlan, di mi?" diye sordu.

"Evet."

"Bitkilerden scjz agtrn mr?"

"Agtrm, ama guvalladrm."

"Eksantrik oldulunu soylemigtim san. Burdaki Krzrlderililer onutanrrlar; ama kimse a$ztna almaz adrnr. Qok garip, di mi?"

"Ama evine galrrdr beni.""Assittir! Dalga gegmig senle. Evine gitsen ne grkar yani? Bigey

anlataca$rnl ml sanrrsrn? Ona ne sorarsan sor, genesini agmaz. Sen oy-le aprqrp kalrrsrn gene."

Bill, daha dnceleri de onun gibi pey gok qey biliyor gibi hava atankimseler rastlamrq oldulunu inandrncr bir bigimde sdyliiyordu. Bill'egcire, insanrn bu kimselerle vakit harcamasrna delmezmig; giinkti nasrlolsa aynr bilgileri verebilecek algak goniilli.i baqka kimseler er geg gl-karmrg. Boyle eski kafalr molozlarla ulraqacak sabn da, zamanr dayokmug. Belki de bu adamrn bitkilere delgin bilgisi bizimki kadarmrgda kendisini bir uzman gibi gosterrneye gabalryormug.

Bill konugmaslnl siirdiiriiyordu. Ne var, onu dinlemiyordum. Ka-famt o yagh Krzrlderiliye takmrqtrm. Benim kuru srkr attrlrmr bilmigti.Gozlerini anlmsryordum. Kendi rqrklarryla parlayan gcizlerini!

Birkag ay sonra, trbbi bitkileri inceleyen bir insanbilim cilrencisiolmaktan 6te, agrklanmasl zor bir merak tagryan bir kiqi olarak, onugcirmek igin gene geldim. Bana bakrqlarrnr, daha <jnceleri benzerinigrirmedi$im bir olay olarak nitelendiriyordum. Bu bakrqta neler vardr,bilmeyi oyle istiyordum ki! Nerdeyse bir saplantrya dciniigecekti bu is-te$im. Diigtiniip tagrnryor, dtiqi.indiikge daha da ola[antistii buluyor-dum bu bakrqlan.

Don Juan'la arkadag olduk. Bir yrl kadar evine birgok kez gittim.Davranrqlan bana ering veriyordu: Ntikteleri enfesti. Ama biiti.in bun-lardan daha tisttin olan yanl, edimlerindeki dingin uyumluluktu; dii-giindrikge beni daha da gagrrtan o uyumlululu. Onun yanrndayken $a-

10 BiR BA$KA GERQEKLIK

grlasr bir krvang duyuyor, ama bu duyguyu yabancr bir tedirginliklebirlikte algrhyordum. Birliktelifimiz, kendi davranrq bigimlerimi silbaqtan, kdkl{i bir delerlendirmeden gegirmeye itmigti beni. Yetiqmem,

herhalde herkes gibi, insanr asrlda zayfi ve garesiz olmayr kabullenme-mesiydi; ve srrf onunla birlikte olmam, onun davranrg bigimiyle be-

nimki arasrndaki aynmr apagrk ortaya grkarrveriyordu. O srralarda ba-na sciyledikleri arasrnda en etkileyici olanr, yaradrhglanmlz arasrndaki

ayrrmla ilgili olanrydr. Ona yaptrlrm bir ziyaretten cince, yagamlmlmakrgrndan ve beni ezen birkag kigisel gekiqmeden citiirii, bi.iyiik biriiziinttiye kaprlmrg bir durumdaydrm. Don Juan'rn evine vardr[rmda,karamsar ve sinirliydim.

Bilgiye olan ilgimden sriz agrlmrgtr; ama her zaman oldulu gibi,ikimiz de bagka yanlara gekiyorduk. Ben, deneyimi agan kuramsal bil-giyi amaghyordum; o ise dolaysrz diinya bilgisini anlatmak istiyordu.

"Seni saran bu di.inyaya de$gin ne biliyorsun bakahm?" diye sor-du.

"BirEok bildilim Sey var herhalde" yanrtr verdim.

"Demem gu ki, seni saran bu dtinyayr duyumsadrlrn oluyor mu

hig?"

"E, elimden geldifince bu di.inyayr duyumsuyorum igte."

"Yetmez bu. Her geyi duyman gerek. Yoksa bir anlamr kalmazdi.inyanrn."

Hemen, tarifini bilmek igin gorbayr igmek gerekmez... gibi bas-

makahp bir sdzle tartr$mayr stirdi.irdtim. Elektrili dfrenmek igin ille de

elektrik goku mu gegirmek gerekir, falan diye uzatryordum.

"Sagmaladrlrnrn farkrnda mlsln?" diye sozi.imii kesti. "Kanlmca,sana bi yaran olmasa da savlanna yapl;lp kahyorsun. Kendi esenli$inpahasrna da olsa, deligmek istemiyorsun."

"Ne dedilini anlamadrm ki!""Biiti.inliiEtine kavugamaml; oldufun gergefini dile getirmeye ga-

hqryorum. Kafan iyice karrgrk senin."

Bu sdziinden hoglanmaml$tlm. Danlmrgtrm. Benim edimlerim,benim kigili[im iizerine yargr kesmeye hakkr yok herhalde diye gegi-

riyordum.

"Qok sorunun var, bagrn belada." dedi. "Neden?"

SUNU$

Hrrgrnlaqarak, "Ben de bir insanrm, Don Juan," dedim.

Babam da bu gibi durumlarda bu srizleri sriylerdi. Ne vakit ben de

bir insanrm dese, rirtiiliice zayf oldufunu garesiz oldu$unu anlatmrg

olurdu; onun bu sozii de benimki gibi son kerte bir umutsuzluk duygu-suyla dolu olurdu.

Don Juan, ilk karqrlaqtrlrmrz giin yaptrlr gibi, beni bir stizdii.

"Akhn fikrin kendinde," diyerek giiliimsedi. "Bciylece kendiniiyice yormug oluyorsun. Bu yorgunluk da, gevrendeki diinyayr gcirme-

ne engel olur; ve seni, savlanna sanlmaya itiyor. igte bu ytizden gok

sorun var bagrnda. Ben de bir insanrm, canlm. Ne var ki, benim verdi-

lim anlam senin dedi$in bigimde de[iI.""Ya ne bigimde?"

"Sorunlarrmr yendim ben. Ne yazrk ki yaqam gok krsa! Biitiin o

istedifim geyleri kucaklamak igin zaman yok. Ama bunu gegelim. Neyazrk ki!"

Anlatrmrndaki hava beni gekmigti. Umutsuzluk ya da acrnmayoktu onda.

1961'de, ilk kez karqrlagmamrzdan bir yrl sonra, don Juan bana

ubbi bitkilere delgin kimi gizleri oldulunu agrklamrgtr. Bir "brujo" ol-dulunu sciylemigti. ispanyolca bir sozciik olan brujoyu, Tiirkge'de bti-yiicti, safaltrcr, iyilegtirici olarak tanrmlayabiliriz. O gi.inden sonra ara-

mrzdaki iligki defiiqti; ben onun gomezi oldum ve izleyen drirt yrl bo-yunca don Juan bana biiyiictiliifi.in gizlerini ofretmeye gahqtr. Bu gri-

mezlilimin ciykiisiin i D on J uan' rn O lre tite ri : Yaqui Ktnlde r ililer ininBilgi Yontemi adh kitabrmda yazmrgtrm.

Gciriigmelerimizi ispanyolca dilinde yapryorduk. Don Juan bu di-li gok iyi bildi[inden, kendi inanglar dizgesinin gapraprk anlamlannrbana aynntrh olarak agrklayabiliyordu. Bu karmagrk ve iyi dizgelen-mig bilgi derlemine biiyticiiliik, don Juan'a da btiyiicti dememin nede-ni, bunlarrn, glindelik konugmalanmrz srrasrnda kendisinin kullandrlrulamlar (kategori) olmasrdrr. Daha alrrbagh gririigmelerimiz ballamrn-daysa, don Juan btiyi.ici.iliik ulamrnr "bilgi adamt" ya da "bilen kigi" te-

rimleriyle yapryordu.

Don Juan, bilgisin rilretmek ve dofrulamak amacryla iyi bilinentig sanrrlandrncr bitkiyi kullanmaktaydr: Peyote, Lophophora william-

ll

12 BiR BA$KA GERqEKLIK

sii; jimson otu, Datura inoxia; bir de Psylocebe cinsinden bir tiir man-

tar. Bu sannlandtnctlan ayn ayrl zamanlarda igmek ya da yutmak, don

Juan'rn grimezi olarak bende, kimi yabansl algllama bozukluklan ya

da biling deligikligine yol agryordu. "Olalandr$r gergeklik durumlan"

diyordum bunlara. "Gergeklik" sozcti$iinti kullanmamln nedeni gudur:

Don Juan'rn inanElar dizgesinde bu iig bitkiden herhangi birinin alrn-

masryla ortaya grkan bilinglilik durumlan aslrnda sanrr delillerdir; ye-

rine, glindelik yagam gergekli$inin, ahgrlmrgrn drqrnda da olsa, somut

goriiniimleridir. Don Juan bu olalandrqr gergeklik durumlartnl "sanki"

gergekmiqler diye degil de, gergelin "kendisi" olarak gori.iyordu.

Bu bitkileri sannlandtrtct olarak stntflandtrmak ve neden olduk-

lan durumlan olalandrqr gergeklik diye nitelendirmek, benim yaptr-

lrm bir di.izenlemedir. Don Juan bu bitkilerin bir insant, kiqinin drgrn-

da bulunan kimi etken ya da "Giigler"e goti.iren araglar olduklannl; ya-

rattrklan durumlartn da bir btiyiictiniin bu giiglere egemen olabilmesi

igin o giiglerle yapmak zorunda oldu$u "karqtlagmalar" oldu$unu soy-

liiyordu.

Peyoteye "Mescalito" diyor, onun yardtmsever bir cilretmen ve

insanlann koruyucusu oldufunu belirtiyordu. Mescalito, "do$ru ya-

gam bigimi"ni dlretirmi$. Peyote genellikle, biiyiiciilerin "mitotes" de-

dikleri toplantrlarda yeniyordu. Bu toplantrlara katrlanlar ozellikle,

dolru ya$am bigimini bulmayr amaglarlardr.

Don Juan, jimson otuyla mantarlarrn bagka bagka giigler oldulu-nu soylerdi. Ona gdre bu gi.igler birer "dost"tu, ve onlart yonetmek ola-

srydr; nitekim, biiyiiciiler gtiglerini bu dostlardan yararlanarak elde

ederlerdi. ikisi arasrndan don Juan'rn tuttu!u, mantarlardr. Mantarlar-

daki gtici.in, kendi kiqisel dostu oldulunu stiyliiyor ve buna "duman"

ya da "dumanclk" diyordu.

Mantarlan, igilebilir duruma getirmek iEin don Juan once onlart

ktigiik bir sukabalrnrn iginde tozanncaya kadar kurumaya brrakryordu.

Sukabafrnrn alztnt trkayrp bir yrl bekletiyor ve ince mantar tozunu beg

bagka bitki kurusuyla kangtrrarak pipoyla igilen bir ttittiiri.im harmant

elde ediyordu.

Bir bilgi adamt olmak igin bu dostla birgok kez "karqtlaqmak" ge-

rekiyordu; onunla iyice tanrgmak kogulu vardt. Bu onkoqula gtire insa-

nrn, sannlandrncr harmanr srk srk tiittiirmesi gerekiyordu. "Tiitttirme"

suNU$ L3

siireci, harmanrn igerdigi kiillenmeyen ince mantar tozuyla obi.ir beq

bitki karrgrmrnrn ige gekilmesinden oluguyordu. Don Juan bu mantar-

lann insanrn sezgisel yetisinde yarattrfr derin etkileri, "dostun, insanrngovdesini yok etmesi" olarak tanrmhyordu.

Don Juan'rn cilretim yrintemi, grimezinin olafanristti bir gaba

gostermesini dngoriiyordu. Gergekten de istenen katrlma ve ballanmakertesi oylesine alrrdr ki, 1965 yrhnrn sonunda gomezlikten ayrrlmakzorunda kaldrm. O zamandan beri gegen beg yrldan sonra gene bakrn-ca, bunu qoyle sciyleyebilirim: Yani, don Juan'rn ri$retilerinin, "diinyagortiqii"mii gekinceli bir bigimde sarsmaya baqladrlr zaman, gomezlik-ten ayrrldrm. Hepimizde var olan o giindelik yagamrn gegekli[ini var-

sayma kesin duygusunu yitirmeye baqlamrqtrm.

Qekiligim srrasrnda bu karanmrn kesin olduluna; don Juan'r artrkhig gcirmek istemedifime inanryordum. Ne var ki, 1968 yrhnrn Nisan

ayrnda kitabrmrn cin baskrlanndan biri bana verildifinde, bunu ona

gcistermek tutkusuna kaprldrm.

Ona gittim. Usta-gomez balrmrz akl1, errnez bir bigimde yeniden

kuruluverdi. igte o zaman gomezlilimin ikinci donemine girmig ol-dum; hem de ilkine hig benzemezbir bigimde. Artrk eskiden oldugu gi-bi, korkularrm pek yelin olmuyordu. Don Juan'rn o$retilerinin genel

havasr gok daha yumu;amrgtr. Her firsatta giiliiyor, beni de giildiiri.i-yordu don Juan. Genel olarak, a$rrbaglrhlr, bile isteye en aza indirge-meye gahqrr gciriiniiyordu. Bu ikinci dcinemin en can alrcr noktalann-da iqi soytanhla dokliyor, benim igin gok srkrntrh olabilecek deneyim-

lerin iistesinden gelivermeme yardrmcr oluyordu. Bana olrettigi bilgi-nin garprcrhfrna ve yabansrhlrna katlanabilmek igin cinemsemeyen ve

yumugak bagh L'tutuma gerek oldulunu savhyordu.

Bir gtin, beg yrl cinceki ayrrhgrmdan sciz agrhnca, "Korkup kagma-

nrn nedeni, kendini ciyle aman aman cinemsemendir," demigti. "insanrn

kendisini onemsemesi, onu afrrlaqtrnr, beceriksiz krlar; kiqi kendinibe[enmigin biri olur grkar. Bilgi adamr olabilmek igin, kiqinin hafif ol-masl, akrcr olmasr gerektir."

Don Juan, gcimezlilimin bu ikinci doneminde bana ozellikle"g{irme"yi o[retmek istiyordu. Besbelli, onun bilgi dizgesinde iki ayrr

sezgisel yaklagrm olarak, "g{irme" ile "bakma" araslnda anlambilimselbir ayrrm yapmak olasrydr. "Bakma," di.inyayr ola[an bigimde, ahqa-

15I4 BiR BA$KA GERQEKLIK

geldi[imiz gibi sezme anlamrna geliyor;, "g{irme" ise, bir bilgi adamr-nrn diinyadaki geylerin "dzti"nti sezebilmesi igin gerekli olan gok kar-maqrk bir stireci belirtiyordu.

Ofrenim stirecinin bu gagrrtrcr kertedeki karmagrkhfrnr kolaycaokunur bir durumda sunabilmek amacryla tuttulum inceleme notlannryeniden di.izenleyerek uzun soru ve yantt bcililmlerini rizetlemiq bulu-nuyorum. Krsaltarak verdilim anlatrmrn, don Juan'rn rilretilerinin an-lamrndan herhangi bir gey yitirmesine neden olmayacafr inancrnda-yrm. inceleme notlanma akrcrhk vermek amacryla yaptrlrm diizenle-me sonucunda, notlanmrn, sciylegilerde olmasr gereken akrcrhla ka-vugtu$unu ve istedifim etkiyi verece$ini sanryorum. Yani, gergekteolanlan okuyucuya en dolaysrz bigimde, bir roportaj gibi iletmek iste-dim. Ayn ayn verdilim her krsrm, don Juan'la yaptr[rm bir oturumugcistermektedir. Genellikle, oturumlanmlzrn her birini beklenmedik birbigimde noktalardr. Bu bakrmdan, her krsmrn sonundaki garprcrhk, be-nim yazrnsal bir oyunum defildir; bunlar, don Juan'a rizgii konuqmabigiminin iiriinleridir. Derslerin garprcr nitelik ve cinemini bellelimeiyice sokmama yaramrgtrr bu anlmsatlcl ipuglarr.

Ne var ki, rciportajrmrn inandrrrcr olabilmesi igin kimi agrklama-lara gereksinim olacaktrr. Agrkhk sallamak igin kimi agkr nitelifinde-ki kavramlarr ya da vurgulanmasrnda yarar gcirdii[i.im kimi agkr birim-lerini aydrnlatmak gerekmektedir. Vurgulamayr ye$ediklerimin, top-lumsal bilimlere olan ilgime kogut olarak ortaya grkmalan do[aldrr.Deliqik beklentileri olan deliqik amagh bir baqka kipinin, benim ye!-lediklerimden biisbiitiin bagka kavramlarr segmiq olmasr pekdlA diiqi.i-

niilebilir.

Qcimezlifimin ikinci dcineminde, don Juan, ttittiiri.im harmanrnrkullanmanrn "grirme" igin zorunlu ilk kogul oldulunu kesinlikle belirt-migti. O yi.izden, srk srk kullanmrgrmdrr bunu.

Don Juan, "Bu 'fani'diinyayr bi krprhlrna da olsa grirebilmek iEingereksindi[in hrzr yalnrz ve yalnrz bu duman verebilir" derdi hep.

Don Juan, sannlandrncr harmanrn yardrmryla bende bir dizi ola-

[andrgr gergeklik durumlan yaratmrgtr. Bu ttir durumlann baghca ozel-li!i, bir "uygulanamazhk" durumuydu ki bu da don Juan'rn yapmaktaoldufu geye uymaktaydr. Bu de$igik bilinglilik durumlarrnda sezinle-di[im geyler, di.inyayr olalan bigimde algrlama yoluyla anlatrlabilecek

SUNU$

ve kavranrlabilecek geyler de[ildi. Yani, bu uygulanamazhk durumu,benim diinyaya bakrg bigimimi brrakmamr gerektiriyordu.

Don Juan, olalandrgr gergeklik durumlannln bu uygulanamazhktizellilinden, bir dizi rinceden diigi.iniilmiiq yeni "anlam birimleri"nisunmakta, yararlanryordu. Anlam birimleri, don Juan'rn bana iilretme-ye gabaladrlr bilgiye iligkin biiti.in o tek tek <ilelerden oluguyordu.

Bunlan anlam birimleri diye adlandrrmamrn nedeni, onlann duyusalverilerin temel ki.imesi olmalandrr ki daha karmaqrk anlamlar, bunlarrnyorumlart tizerine kurulur. Bu birimlere bir omek olarak sannlandrncrharmanrn fizyolojik etkilerinin anlagrlma bigimini gcisterebiliriz. Ne-den oldulu duygusuzluk ve devimsel denetim yitiklifi, don Juan'rndizgesinde dumanrn yaptrlr bir edim olarak yorumlanrr; ki bu durum-da dost, "uygulayrclnln gdvdesini yok etmigtir".

Anlam birimleri belirli bir bigimde ktimelendirirler. Ve ortaya gr-

kan her kiimeyi, "akla uygun bir yorum" diye adlandrrryorum. Kugku-suz, bi.iytici.ilerin dlrenmesi gereken, biiyiiciili.i[e defgin sayrsrz aklauygun yorum vardrr. Gi.indelik ya$amrmrzda bu konuyla ilgili sayrsrz

akla uygun yorumla yiz yize gelmekteyiz. Yahn bir timek olarak, hergiin yiizlerce kez yapadurdu[umuz pek de bilingli sayrlamayacak biryorumu gostereyim: "Oda" dedilimiz yapl. Kugkusuz ki, oda dedifi-miz yapryr oda olarak yorumlamayr <i$renmigizdir; bciylece oda, aklauygun bir yorum olmaktadrr, glinkii bu yorumu yaparken gu ya da bubigimde onu bileqimine giren ti.im oleleri bilmekte oldulumuz dngo-riiliir. Bir akla uygun yorum dizgesi, bagka bir deyimle, bir uygulayr-clnln, edimlerine delgin biittin durumlarla ilgili varsayrmlarr, grkanm-lan, onbilileri, vb. yapmak igin gereksindi[i tiim anlam birimlerini bil-mekte olmasr si.irecidir.

Burada "uygulayrcr" sozciifiini.i kendi belirli akla uygun yorumdizgesine de[gin anlam birimlerinin tiimi.inii ya da tiimiine yakrn birbcili,imtinii yeterince bilen bir kimseyi belirlemek iEin kullanryorum.don Juan bir uygulayrcrydr; yani, biiyticiiliigi.ini.in tiim agamalannr bi-len bir bi.iyi.iciiydii.

Don Juan, bir uygulayrcr olarak akla uygun yorum dizgesini bana

aktarmaya ufraqryordu. Bu dizgeyi alabilmem, bu durumda, sezgiselveriler yorumlamanrn yeni yollannrn iifrenildi[i bir yeniden toplum-sallagma si.ireciyle eq anlama geliyordu.

16 BIR BA$KA GERQEKLIK

Biiyiiciilii$e cizgii anlam birimlerini becerikli ve uygun bir bigim-de yorumlayabilme yetene$inden yoksun biriydim ben, bir "yaban-cr"ydtm.

Don Juan'rn gcirevi, dizgesini bana aktarrnaya gahgan bir uygula-ytcr olarak, baqka herkesle paylagtrlrm belli bir kesinlili da$rtmaktr.Oysa o kesinlik bize di.inyaya "saldryr" ile bakmamrzln son aqama ol-du$unu tilretmigtir. Don Juan, sannlandrrrcr bitkileri kullanarak ve ya-bancr bir dizgeyle benim aramda iyi hesaplanmr$ iligkiler kurarak,kendi dtinya goriigi.imiin kesin olamayacalr, bunun yalmzca bir yorumoldulunu bana gcistermeyi bagarmrqtrr.

Bizim bi.iyiictihik dedigimiz bu anlaqrlmaz gori.ingii, belki de bin-lerce yrldan beri Amerikah Krzrlderililer igin afrrbagh ve saygrn birufraqtr. Bizim bilim ulragrmrz gibi... Bunu anlamada gektifimiz gi.ig-

li.ik, kugkusuz konunun igerdili yabancr anlam birimlerinden kaynak-lanmaktadrr.

Don Juan bir zamanlar bana bilgi adamlannrn 6zel elilimleri ol-du[unu sciylemigti. Bunu agrklamasrnr istedim. Aldrfrm yanrt gciyley-di:

"Ornefin benim efilimim gormeye do$rudur."

"Ne anlama geliyor bu?"

"Gdrmek, zevkli bir ulrag! Bilgi adamr ancak gorerek bilir.""Ne gibi qeyler goniyorsun?""Her $eyi.""E, ben de her qeyi goriiyorum, ama bilgi adamr falan delilim.""Yok, senin gordiigtin falan yok."

"Gori.iyorum igte."

"Gormiiyorsun diyorum sana."

"Neden b<iyle diyorsun, Don Juan?"

"Sen yalmzca yi.izeyden gcirtiyorsun her ;eyi.""Yani biitiin bilgi adamlan baktrklarr her geyin igini goriir m[i?""Yok canrm. Demem o deme delil. Her bilgi adamrnrn kendi e[i-

limleri vardrr; benimkisi de gormektir. Bilmektir. Bagkalarr baqka qey-

ler yaparlar."

"Ne yaparlar cirnefin?"

SUNU$

"Ornelin Sacateca; o da bilgi adamt, ama e[ilimi dans etmek.

Dan eder. Bilir.""Bilgi adamrnrn elilimi, bilmek igin yaptrfr bir qey mi oluyor?"

"Evet, dolru sriyledin."

"Sacateca'nrn dansryla bilmesi arasrnda ne iligki olabilir ki?""Sacateca btitiin varh[ryla dans eder diyebiliriz.""Yani benim gibi mi? Dans sevmesi yani?"

"Benim gordiigtim gibi dans ediyor diyebiliriz; seninki gibi de-

Eil.""Senin gordiigiince d'e gbriir mi.i?"

"Evet, ama o dans da eder."

"Sacateca nasrl yapar dansrnr?"

"Bunu anlatmak zor. Bilmek isteyince yaptrlr yabansr bi danstrr

bu. Ama gu kadannr soyledim ki bilen bir adamrn ya$antlslnr anlama-

drkga dans etmekten ya da gormekten soz etmek olanaksrzdrr."

"Danslnl yaparken gdrdiin mii onu sen?"

"Gordiim. Ne var, onun dans edigine her bakan kimse, bunu ya-

bancr bir bilme ydntemi oldulunu anlayamaz."

Sacateca'yr tanrrdrm , ya da en azrndan kim oldufunu biliyordum.Bir yerde birlikte olmugtuk. Bira tsmarlamrqttm ona. ince bir adamdr,

ne zaman istesem evine ulrayabilecelimi soylemigti. Uzun siire, onu

ziyaret etmeyi diigiinmtig durmugtum. Ama hig agmamtgtrm bu konu-yu don Juan'a.

On dcirt Mayrs 1962 giinii olleden sonra Sacateca'nrn evine git-tim. Daha cince evinin yolunu tarif etmig oldu[u igin, hig zorluk gek-

memigtim. Kdqede bir evdi ve dcirt yanr gitle gevrilmigti. Evin kaprsr

kapahydr. Evin gevresini dolanrp, evde midir diye takmak istedim. Ev-de kimse vara benzemiyordu.

"Don Elias" diye yiiksek sesle seslendim. Urken tavuklar kagrg-

maya, grdaklamaya bagladrlar. Kiigiik bir kopefin gite dolru geldi[inigordiim. Havlayarak bana saldrraca[rnr sandrm. Yerine, oracrla goki.i-

verdi ve bana bakmaya bagladr. Bir kez daha seslendim, tavuklann gr!-hklarr yeniden alevlendi.

Evden yagh bir kadrn grkt. Don Elias'r galrrmasrnr sciyledim.

n

18 BrR BA$KA GERqEKLIK

"Burda deli1." dedi.

"Nerde bulabilirim onu?"

"Tarlaya gitti.""Hangi tarlaya?"

"Bilmem. Akgama dolru buyur. Saat beqte evde olur.""Siz don Elias'rn egi misiniz?"

Kadrn, "Evet. Kansr olurum," diyerek gi.iliimsedi.

Sacateca'ya de[gin soru soffnak istediysem de cjziir diledi, ispan-

yolcasrnrn pek iyi olmadrlrnr soyledi ve eve girdi. Ben de arabama at-

layrp oradan aynldrm.

Akgam saat altr sularrnda gene o eve gittim. "Sacateca," diye ses-

Iendim. Bu kez kendisi grktr evden. Ses alma aygltrmr gahqtrrdrm.

Kahverengi krhflr bu aygrt omuzumda asrh bir fotolraf makinasr sanl-

labilirdi. Sacateca beni tanrmrqtr.

"Oo, sen misin!" diyerek giildi.i. "Juan nasll?"

"iyidir. Asrl sen nasrlsrn, don Elias?"

Yanrt vermedi. Sinirli goriini.iyordu. Drq gciriiniiqii sakindi, ama

igten ige tedirgin oldulunu anlamrgtrm.

"Don Juan mr gdnderdi seni, bi gey mi istiyor?""Haylr, kendim geldim."

"O da neden yahu?"

Sorusu, gaqrrttsrnr iyice belli etmigti.

"Biraz konuquruz diye diigiinmiigtiim," diye yanrtladrm. Elimdengeldilince sakin goriinmeye galrqryordum. "Don Juan bana gok giizelqeyler anlattr senin hakkrnda. Ben de merak ettim. Birkag soru sorayrm

dedim."

Sacateca oni.imde durmaktaydr. Qevik, srnm gibi bir gdvdesi var-

dr. Haki renkte bir pantolonla gcimlek vardr iizerinde. Yan kapalr goz-

leriyle uykulu ya da esrik bir hali vardr. Alzrnr biraz aralamrgtr, alt du-

da[r sarkryordu. Derin derin solumakta oldu$unu gordiim. Hrrlamayabenzettim bunu. Birden Sacateca'nrn kagrrmrg oldufu geldi akhma.

Ama bu diigi.inceyi akhmdan kovdum; gtinkii daha iki dakika cince ev-

den grktrfrnda ayrk gdri.iniiyordu ve beni hemen tanlml$tr adam:

Sonunda, "Ne sorusu sormak istiyorsun?" dedi.

suNU$ re

Sesi yorgundu; sijzciikler alzrndan zorlukla grkar gibiydi. Qok te-

rlirgin olmuqtum. Yorgunlulu bulagrcrymr$ da beni de bitkinlegtirmig

gibiydi.

"Belli bir konu yok," diye yanrtladrm. "Arkadagga bir giiri'igme

y^parvdemigtim. Bir zamanlar beni evine galrrmrgtrn ya'"

"Evet galrrmrgtrm. Ama qimdi durum deliqik'"

"Ne oldu ki?""Juan'la konugmuYor musun?"

"Konuquyorum."

"O zaman benden ne istiYorsun?"

"Sana bir iki soru sorayrm demiqtim de..."

"Juan'a sor. Artrk olretmiyor mu?",'olretiyor, ama olsun; bana rifreteceli geyleri bir de sana sora-

yrm dedim. Senin fikrini alayrm dedim. O zaman ne yaprlacalrnr bile-

bilirdim.""Ne gerek var buna? Juan'a giivenmiyor musun?"

"Giiveniyorum."

"O zaman ne o[renmek istiyorsan git ona Sor, stiylesin sana."

.,soylemesine soyli.iyor da... Ama sen de don Juan'tn bana d[ret-

ti!i geylerle ilgili diigiincelerini sdylersen, belki daha iyi anlanm."

"Juan her geyi anlattr Sana. Bunu anca o yapar. Anlamryor mu-

sLln?"

"Evet, ama senin gibi kimselerle de konuqmak istedim, don Elias.

Bilgi adamt bulmak dyle kolay iq defil."

"Juan bilgi adamt iqte."

"Biliyorum.""O zaman ne diye benle konuquyorsun?"

"ArkadaqIrk ederiz diye diiqi'inmiiqttim."

"Yok efendim, bu kez baqka tiirlii bi hal var sende'"

Akhmdan gegenleri agrklamaya gahqtrm, ama tutarslza gevele*

mekten bagka bir qey yapamryordum. Sacateca bir qey demiyordu. Be-

ni dikkatte dinler gibiydi. Gtizlerini gene ktsrnrgtr, beni siizmekteydi

herhalde. Bagrnr belli belirsiz efiyordu. Sonra gozlerini agtr. $telere

bakarcastna gozlerini bana dolru gevrik tuttu. Sa[ ayafrnrn ucuyla sa$

I

-fiitilll

l

2I20 nin neqKA GERqerlir

topulunun gerisinde yere vurrnaktaydr. Rahattr. Hafif krvrrmrgtr ba-

caklannr. Kollarr gevgekge iki yanrna sarkrk duruyordu. Sonra sa! ko-lunu kaldrrdr; ellerini agtr, ellerinin ayalan yere dik tutuluydu. Parmak-

larrnt germekte ve bana dofru uzatmaktaydr. Ellerini birkag kez silkergibi titreyerek yiiziimi.in onrine kaldrrdr. Bir siire orda tuttu ve bir ikisozclik sciyledi. Sesinin gok net olmasrna kargrn scizciiklerini anlaya-

madrm.

Biraz sonra ellerini gene agafrya sarkrttr ve devinmeden durdu.

Yabancr bir durugu vardr. Ayakta duruyor, kendisini, sol ayak parmak-lannrn koki.i tistlinde dengeliyordu. Sa! ayalrnr, sol ayak topu[ununarkasrnda gapraz tutuyor; sa! ayalrnrn ucuyla tartrmh bir bigimde ha-

fif hafif vuruyordu.

Nedensiz bir korkuya kaprldrm; bir tiir tedirginlik... Diiglinceleri-mi toparlayamryordum. Sagma sapan dtigiinceler soki.in ediyordu akh-ma. Olup bitmekte olan durumla hiEbir ilintisi bulunmayan diigiince-ler... Tedirginligimi fark edip, diiqtincelerimi iginde bulundulum duru-ma gevirmeye gahgtrm; ama bunu bir tiirlii bagaramadrm. Sanki bir gtig

beni, dii gi.inceleri mi toparl amaktan, durum la i I gi I i geyler dligtinmektenalrkoymaktaydr.

Sacateca bir qey demeden duruyordu. Artrk ne yapacalrmr ne di-yecelimi bilmiyordum. Dontiverdim ve oradan ayrrldrm.

Daha sonralan don Juan'a Sacateca'yla kargrla$maml anlatrver-

dim. Don Juan kahkahayr bastrrdr.

"Ne oldu orda gerEekten?" diye sordum.

"Sacateca dans etmig!" dedi don Juan. "Seni gdrmiig, sonra da

dans etmig."

"Ne yaptr bana orda? Sersem tavufa donmiiqtiim bir ara."

"Seni belenmemig olacak ki ytiziine bir laf flrlatmrg, susturmug

seni."

$agkrnhlrmr gizleyemedim, "Nasrl olur oyle $ey?" diye balrrdrm."Qok kolay, istenciyle susturrnu$ seni."

"Ne dedin, ne dedin?"

"istenciyle susturmug seni."

Yeterli bir agrklama delildi bu. Anlattrklan gok sagma geliyordubana. Biraz daha degeyim dediysem de, anlayabilecefim bir agrklama

SUNU$

yapamadr.

Kuqkusuz, bu olay ya da bu yabancr akla uygun yorum diz_uesin-

deki herhangi bir olay, yalnrzcao diz_eeye dzgri anlam birimleri agrsrn-

dan agrklanabilir ve anlagrlabilir. Bu bakrmdan bu yaprt riiportajdrr ve

bir rciportaj gibi okunmahdrr. inceledilim bu dizgeyi anlayabilmiq de-

[ilim; o nedenle gcirdiiklerimi yazmaktan cite bir sav ileri siirmem ya-nrltrcr ve yersiz olur. O nedenle gciriingiibilimsel yrintemi seEtim ve bii-yiiciiliilii, sait, bana sunulan bir gdriingti olarak ele aldrm. Sezdim ve

sezdiklerimi yazdrm; yazarken de "ahkdm kesmemeye" dikkat ettim.

FLi

BOLUM BIR

I

t'Gdrme"nin Onkogullarr

I2 Nisan 1968

Don Juan bir an ytiziime bakh, onu son ziyaretimden bu yanaiki yrldan fazla bir stire gegmiq olmasrna karqm beni gordii-$tine ga$mrg goriinmiiyordu. Elini omuzuma koydu ve seve-cence gtilerek beni defigmig buldu$unu, giqmanlamrq, hrm-brllaqmrg oldu$umu soyledi.

Kitabrmrn bir kopyasrnr getirmiqtim ona. Girig falan yap-madan, kitabr gantamdan grkanp don Juan'a uzattrm.

"Seninle ilgili bu kitap, don Juan," dedim.Kitabr aldr ve iskambil kA[rdr gibi sayfalarrm qoyle bir

karrgtrrdr. Kitabrn boyutlarrnr, kabrndaki yegil rengi be$endi-lini sciyledi. Elinin ayasrnr kitaba bashrrp birkag kez givirdive kitabr bana luzato. Btiyiik bir ovting duygusu sarrnr$tr beni.

26 BIR BA$KA GERqEKLIK

"Sende kalsm, don Juan," dedim.Sessiz sessiz giilerek baqmr salladr."Kalmasm daha iyi," diyerek tiim ytiziine yayrlan bir gti-

Itimsemeyle, "Meksika'da k6$rdr ne iqte kullanrrrz, bilirsin,"diye ekledi.

Gtildtim. Qok gtizel buldum onun bu gizli alaymr.Orta Meksika'nrn daflrk bir bolgesindeki ktigiik bir ka-

sabarun parkrnda bir srraya oturmugtuk. Onu ziyaret etmekistedi$imi kendisine bildirebilmek iEin higbir yol yoktu. Ge-ne de onu bulacafrmdan emindim. Ve buldum da. O kasaba-da btraz oyalanmrqtrm ki; gok gegmeden don Juan da$daninmiq ve bir arkadaqrnrn tezg6hrnda goriigtirken onu bulmuq-tum.

Don Juan, pek iizerinde durmakstztn, benim onu Sono-ra'ya goti.irmek igin tam zamanlnda geldilimi soyledi. Sonrada konulu oldulu Mazatec Krzrlderilisi olan bir arkadagmrbeklemek igin parka gittik.

Don Juan, pek tizerinde durmakstzrn, benim onu Sono-ra'ya gottirmek igin tam zamantnda geldilimi sciyledi. Sonrada konu$u oldulu Mazatec Krzrlderilisi olan bir arkadaqlnlbeklemek igin parka gittik.

Ug saat kadar beklemiqtik. $undan bundan soz etmektey-dik. Giintin bitimine dofru, arkadagr gelmeden cince, don Ju-an'a birkag gtin cince tanrk oldu$um kimi olaylan anlattrm.

Onu ziyarete gelirken yolda, kente varrnaya az kala, ara-bam bozulmugtu. Ben de, arabam onarrlana dek kentte tig gi.ingegirmek zorunda kalmrqtrm. Arabamrn onanldr[r atcilyeninkarqrsrnda bir motel vardr; ne var ki, kentlerin drg mahallele-rinde hep srkrnfi basar beni. o nedenle kentin merkezindekisekiz kath turistik bir otelde kalmrgtrm.

Asanscircii, otelde bir restoran bulundu$unu sdyleyince,gittim. Masalann bir boltimtinii kaldrnma dizmiqler. Kcigeba-qrnda, ga$daq gdri.iniiqlti tulla kemerler altrnda gok ahmh birdtizeni vardr restoranrn. Birkag bog masa iligti goztime. Amadrgarrda hava serindi. O yiizden, havasrz da olsa, igerde otur-

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

mayr ye$edim. Igeri girer girmez, ayakkabr boyacrsr birkago$anrn, restorarun oniindeki kaldrnmln kryrsrnda oturmaktaoldufunu gordiim. Drqardaki masalardan birine otursaydrm,kugkusuz, baqrma iiqiiqeceklerdi.

Oturdulum yerdeki pencereden gocuklarr izleyebiliyor-dum. Kaldrrrmdaki masalardan birine iki delikanh oturdu;ayakkabrlannr boyamak isteyen ollanlar hemen Eevrelerinisanverdi. Delikanhlar boyatmak istemeyince, boyacr oflan-larrn, tistelemeden, dontip kaldnmrn kryrsrna oturmalarrepey gagrrtmrqtr beni. Az sonra, gisilerinden iqadamr oldukla-nnr grkardr[rm tig kiqi kalkrp gittiler. Boyacr oflanlar, onlarmkalktrklan masaya koqup artrklarr yemeye koyuldular. Birkagsaniye iginde tabaklardakini silip siipiirdiiler. Obi.ir masalar-dakiler gider gitmez kogugup onlann artrklannr da govdeyeindiriyorlardr.

Bu gocuklarrn oldukga diizenli bir bigimde davrandrklarrgoziimden kagmadr; masaya su dciktilse, hemen boyacr bezle-riyle siliveriyorlardr. Artrklan delerlendirmedeki diizenleride dikkatimi gekmigti. Su bardaklannda kalan buzlarr, gayfincanlarrndaki limon dilimlerini, krsacasl her geyi yiyorlardr.

Otelde kaldrlrm stire boyunca, bu boyacr ollanlarla res-toran yoneticileri arasrnda bir anlagma oldu[unu bulguladrm.Boyacrlarrn, oralarda kimseyi tedirgin etmemeleri ve bir qey-ler krnp dokmemeleri koguluyla, dolanmalarrna, milqteriler-den para kazanmalanna ve artrklan yemelerine izin veriliyor-du. Yaglarr begten on ikiye defiigen on bir boyacr gocuk say-drm. En btiytik olarunr, aralanna almadrklannr, kendilerindenuzak tuttuklarrnr goriiyordum. Bile bile odu drga stiriiyorlar,bir alrzdan "Sen biiyi.idiin, gottin krllanmrg, aramrza giremez-sin..." diyerek alay ediyorlardr.

Ug giin boyunca onlann boyle akbabalar gibi en de[ersizartrklara bile saldrrmalannr gormek, bende derin bir tiziintiiyaratmrqtr. O kentten ayrrlrrken, diinyalarr Allahrn gi.inii birkmntr kapmak igin savaqrm yapmakla yofrulmakta olan bugocuklar igin artrk bir umut kalmadrlrnr gegirmekteydim.

27

28 BiR BA$KA GERQEKLiK

Don Juan, slnarcaslna sordu: "Acryor musun onlara?""Elbette aclyorum," dedim."Neden?""Qiinkti insanhfrn esenlili beni kaygrlandrnyor da ondan.

Onlar daha gocuk; girkin, bayalr bir yaqam si.irdtirtiyorlar."Don Juan, yapmacrkh bir sesle, atrldr: "Dur bakahm, dur!

Nasrl dersin onlann yagamma girkin diye, baya[r diye? Ken-di yaqamlntn, onlannkinden daha iyi oldulunu sanryorsun, dimi?"

Oyle sandr[rmr soyledim; bu Eocuklarrnkine oranla be-nim diinyamm gok daha gegitli yagantrlarla dolu oldulunu,bana kigisel doyum ve geligme olanaklarr safladr$rnr ekle-dim.

Don Juan'rn bile bile inatgrhk yaptrlrnr sanryordum. Srrfbeni krzdrrmak igin karqrt bir gortigti savundu$unu di.igi.in-mekteydim. Bu Eocuklarrn ussal geligme olanaklannrn higbulunmadr[rna igtenlikle inanmrqtrm.

Goriiqtimii biraz daha agrkhyordum ki, don Juan pat diyesoruverdi: "Bir zamanlar sen kendin bana bir insan igin enbtiyiik bagarmrn 'bilgi adamr olmak' oldufunu soylememiqmiydin?"

Boyle bir qey soylemiqtim; kanrmca bilgi adamr olmanrnen bi.iytik ussal baqarr oldu[u yolundaki inancrml gene yine-ledim.

Don Juan, "Senin o varsrl diinyanrn, bilgi adamr olmanabi yardrmr olur mu saruyorsun?" diye sordu. Sesinde alaycrbir titrem vardr.

Yarut vermedim. Don Juan aynl soruyu, bu kez bagka birbigimde, gene sordu-anlamadr[rnr sandrfrm zaman benimona hep yaptrlrm gibi...

"Yani," dedi hilesini sezmiq oldulumu bildilini gosterir-cesine afzr kulaklanna vararak, "senin ozgiirliiltintirwe elin-deki olanaklarrn, senin bi bilgi adamr olmana bi yaran olabi-lir mi?"

"GORME"NIN ONKO$ULLARI 29

Kesin bir bigimde, "Hayrr!" dedim.

Don Juan, a[rrbaqhhkla: "O halde neden aclyorsun o go-cuklara?" dedi. "iElerinden herhangi bir bilgi adamt olabilir.Tanrdrlrm bilgi adamlarrrun ttimti de masalan yalayrp artrk-lan yerken gordiiltin o gocuklar gibiydiler."

Don Juan'rn bu gcirtiqti, beni epey tedirgin etmiqti. Buyoksul gocuklarrn yeterli beslenemediklerine delil de, kendidelerlendirmem agrsmdan onlarm dtinyasrntn bu gocuklanussal yetersizlile "mahkOm" etmiq bulunmastna actdrfrmraynmsadrm. Oysa, don Juan'a gore bu gocuklardan herhangibirisi, benim ussal geliqmenin doru$u saydrfrm amaca, bilgiadamhfr kertesine ulagabilirdi. Demek ki onlara aclmamlnnedeni gegersiz kahyordu. Don Juan tagr gediline yamanoturtmugtu.

"Belki de hakhsrn," dedim. ooAma bir insantn, baqkalannagergekten yardrm etme iste[ini yok edemeyiz ki!"

"Nasrl yardrm edilebilir dersin baqkalanna?""Yiiklerini hafifleterek. OUtir insanlar igin en aztndan ya-

pabilece[imiz qey, onlarr deliqtirmek gahgmak olabilir. Sen

kendin bunu yapmaktasrn zaten. De$il mi?""Yok carum! Baqka insanlann nesini defigtirecekmiqim

ki, neden defiqtirecekmiqim ki?""Ya beni, don Juan? Benim deliqmem igin olretmiyor

musun bana?"

"Hayrr. seni de[igtirmeye falan gahgtrlrm yok. Ola ki bigtin bilgi adamr olursun-kimse bilemez bunu-ama de[iqtir-mez ki seni! Ola ki bi gtin insanlan bagka bi gozle goriirsilnde, o zaman anlarsrn deliqtirilebilecek bi geyleri olmadrlrnr."

"insanlari baqka gozle gormek de ne demek, don Juan?"

"Gdrdii{tin zaman, insanlar baqka ttirlti gortini.irler. Du-mancrk, insanlan rqrk telcikleri olarak gormeni sa$layacak-tlr."

"Igrk telcikleri mi?"

I

30 BiR BA$KA GERqEKLIK

"Evet, beyaz ortimcek a[r gibi. Baqrndan gobeline do!rudolanan ipincecik iplikler. Bu ytizdendir insanrn telcik yuma-

lrndan olugan bi yumurta gibi gortinmesi. insanrn kollarrylabacaklan da her yana firlar gibi uzanan sert ve saydam krlla-ra benzer."

"Herkes oyle mi goriini.ir?""Herkes. Ustelik herkes, biiti.in obiir qeylere dokunmakta-

drr; ama elleriyle delil, karnrrun ortasmdan siiren uzun bi tel-cik demetiyle de[er obiir qeylere. Bu telcikler insanr gevresi-ne ballarlar, dengeli ve sallamca durmasrnr saflarlar. Ola kibi gtin sen de goriirsiin, dilenci de olsa kral da olsa insan say-dam bi yumurtadrr ve deligtirilecek bi yanr yoktur; daha dog-rusu neyini defiqtirebilirsin, o saydam yumurtarun? Neyini?"

2

Don Juan'r ziyaretimle yeni bir donem baglamrqtr. Onun o oz-ledilim eski garprcr tutumundan, ntiktelerinden ve toylufuma.sevecence katlanrqrndan oluqan havaya yeniden girmekte higgtigliik gekmemigtim. Onu gok daha srk ziyaret etmem gerek-ti$ini dtiqi.intiyordum. Don Juan'r gcirmemek, gergekten bir-gok geyi yitirmek demekti benim igin. Ustelik, onunla gorti-giilecek oldukga ilging bir qey bulunuyordu.

Olretilerine de$gin kitabr yazmayt bitirdikten sonra tuttu-Eum inceleme notlan arasrnda yararlanmadr[rm kimi boli.im-leri yeniden okumaya baglamrgilm. Yalnrzca olafandr$l ger-geklik durumlannr iglemig oldu[umdan, biiyiik oylum tutankimi verileri hig kullanmamrgtrm. Bu eski notlanml yenidengcizden gegirince, usta bir biiyiictiniin, salt "toplumsal igerik-

I32 BIR BA$KA GERQEKLIK

li kimi scizler"den yararlanarak, gcimezinde gok ozel bt diztsezgiler yaratabilecefi sonucuna vardrm. Biiytictintin bu sciz-lerden yararlanma stirecinin niteliklerine defgin savlm, btiti.i-ntiyle, amaglanan sezgi dizisinin yaratrlmasrnda bir krlavuzungereklilili varsayrmrna dayanmaktaydr. Bi.iyticiilerin peyoteoturumlannr cjzel bir deney konusu olarak inceledim. Bu otu-rumlarda btiyticiilerin agrk segik bir scizciik ya da iqaret ver-meden, gergeklifin nitelifine delgin bir anlaqmaya ulagtrkla-nnr savhyordum; ve bciyle bir anlaqmaya ulaqabilmeleri iginoturuma katrlanlann gok i.isti.in ve ince bir gizli iletigim igin-de bulunduklarr sonucuna vanyorum. Bu gtzli iletiqim yonte-minin niteliEini agrklamak amacryla karmagrk bir dizge kur-muqtum. Bu nedenle don Juan'a gidip, bu gahqmalanma d"E-gin firkini almak istiyordum.

2I Mayts 1968

Don Juan'r gormeye giderken yaptrfrm yolculuk srrasrndakayda deler bir gey olmamrqtr. Qolde rsr, krrk dereceyi gegi-yor insanr rahatsrz ediyordu. Akqam yaklagtrkga tsl dtiqmeyebaqladr; don Juan'rn evine vardrlrmda akqam olmuq, serin biryel esmeye baglamrgtr. Qok yorgun sayllmazdrm. Odasrndaoturup konuqtuk. Rahat ve gevgemig bir durumdaydrm; ko-nu$mamrz saatlerce stirdii. Notlarlma gegirmeye de[er birgeyler konuguldu[u yoktu. ille de anlamh bir qey sciyleyim yada koca koca anlamlar grkarayrm diye ulraqmryordum. Hava-dan, o yrlki tiriinden, torunundan, Yaqui Krzrlderililerinden,Meksika hi.ikiimetinden falan dem vuruyorduk. Don Juan'a,karanhkta boyle konuqmaktan ne kadar gok tat aldrfrmr soye-dim. O da, bunu sciylememin, konuqkan yaradrhqrma pek uy-gun dtiqttiltinti sriyledi. Orada otururken konuEmaktan bagkabir yapmadr$rm igin, karanhkta sdyleqmenin bina kolay gel-dilini de ekledi. Ben de hoqlandrfrm geyin, konugma edimin-den cite bir geyler oldu[unu ileri siirerek, aslmda bizi sarankaranhfrn yatrqtrrrcr rhkhlrnr sevdilimi soyledim. Don Juan,hava karannca evde neler yaptrlrmr sordu. Ben de, tabii rgrk-

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

Ian aghfrml ya da uykum gelene dek rqrkh cadddelerde do-laqtrfrmr soyledim.

"Oyle mi!" dedi $agrrml$ gibi, "Ben de karanhlr kullan-mayl o$rendifini sanmrgtrm. "

"Nasrl kullanrlrr karanhk?" diye sordum.Don Juan, karanhfrn-"gtintin karanhfr" diyordu buna-

"g{irme" igin en uygun zaman oldu$unu sciyledi. "Gdrme"sozci.i$iinii ahgrlmadrk bir ses titremiyle vurguluyordu. Bu-nunla ne demek istedi$ini ci$renmek istediysem de, artrk bukonuya girmek igin gok geg oldu$unu belirtti.

22 Mayts 1968Sabahleyin uyanrr uyanmaz, daha giinaydrn bile demeden,don Juan'a mitotelerde, peyote oturumlannda gegen geyleriagrklayrcr bir dizge kurmug oldufumu sciyledim. Notlanmlgrkarrp yazdrklanmt ona okudum. Ben tasalanmr agrklamayadidinirken o da sabrrla beni dinliyordu.

Hepsinin de belli bir anlagmaya varabilmelerinin, ancakoturuma katrlanlara gizli igaretler veren gizh bir baqkan'lnvarhlryla olasr bulundufuna inandr[rmr anlattrm. Bu kimse-lerin, Mescalito'nun varhlrnr ve onun do!ru yafam bigiminedelgin derslerini bulmak amacryla bir mitoteye katrldrklannr;oysa ordaki kigilerin birbirlerine higbir soz soylemediklerini,higbir igaret yapmadrklarrnr, buna karqrn Mescalito'nun var-lrfr ve verdi[i dersler tizerinde ortak bir anlaqmaya varabil-cliklerini belirttim. En azrndan benim katrldrlrm mitotelerdebunun boyle olmuq olmasr gerektilini soyledim. Yani her bi-ri, Mescalito'nun olmasr gerektilini soyledim. Yani her biri,Mescalito'nun kendisine gortindti[ti ve dersini verdi[i konu-sunda anlaqryorlardr. Benim kendi deneyimimde Mescali-to'nun herkese gortinme ve dersini verme bigimindeki ben-zerlik garplcr olmuqtu; oysa herkesin deneyiminin igerifi baq-ka baqkaydr. Bu benzeglili agrklayabilmenin tek yolu kanrm-ca ince, karmaqrk bir gizli iletiqim dizgesi olmahydr.

33

3534 nin nngKA GERQEKLIK

Dtizenlemiq oldulum tasanyt don Juan'a okuyup agrkla-mam iki saate yakrn siirmiiqtii. Konuqmaml, anlaqmaya ulaq-mada kullanrlan yontemin ne oldu[unu bana kendi a$zrylaanlatmasrnr rica ederek noktaladrm.

Sciztim bitince, don Juan kaqlarrnr qattr. Bunu, a.grklama-

lanmr tartrqmaya deler bulmuq oldu$una yordum. Iyice dii-qi.in{ip de dtiqi.incesini oyle soyleyecekmig gibi bir hali vardt.Bir siire sonra, sessizlifi bozarak, tezimi nastl buldu[unu sor-dum.

Bu sorum onu dtiqiincelerinden aytrdr. Ytiziinde bir gii-li.imseme belirdi; sonra da giimbiirdeyen bir kahkahaya do-ntiqti.i bu. Ben de giilmeye gahgtrm, sinirli sinirli, giihing olangeyin ne oldu[unu sordum.

"Beynin sulanmrq senin!" diye bafrrdr. "Mitote denlionemli bt zamanda ne diye birilerine qifre verrneye kalkrqsrnbu adamlar? Mescalito'yla dalga gegecek kadar manyak mtsanlrsln onlarr?"

Bir an igin akhmdan don Juan'tn kagamakh davrandr$rgegiverdi. Soyledikleri, soruma yanrt olamazdr ki!

Don Juan inatla, "Neden gifre versinler yahu!?" diye sdy-lendi. "Seni de gotiirdtik mitotelere. Kimse sana ne duyumsa-man gerekti[ini, ya da ne yapman gerektifini falan soyledimi, ha! Hig kimse, Mescalito'dan baqka hig kimse yapamazbunu ! "

Boyle bir agrklamanrn manttkstz oldulunu ileri siirerek,bu anlaqmaya nastl ulaqtrklartnt anlatmast ricamr yineledim.

Don Juan, gizemli bir sesle, "$imdi anladrm neden geldi-

[ini," dedi. "Sana yardtmct olamam; gtinkti gizlt, iqaretler, qif-reler falan yok ki!"

"Ama, hepsi birden, Mescalito'nun geldilini nasil anlaya-biliyorlar?"

Don Juan biiytik bir ciddiyetle, "Anlayabiliyorlar, giinkiigoriiyorlar," dedi ve yumuqayarak ekledi: "Bir mitoteye da-ha katrl, o zaman kendin gor[irsiin bunu."

Bir tuzakmrg gibi geldi bu onerisi. Bir qey demedim; not-

"GORME"NIN ONKO$ ULLARI

lanmr toplayrp kaldrrdrm. O da tistelemedi.

Bir si.ire sonra, don Juan onu bir arkadaqrntn evine gottir-memi istedi. Btit{in gtin orda kaldrk. Gori.igmeler strastnda,arkadagr John, peyoteyle aramrn nastl oldufunu sordtt. Sekizyrl kadar cince, ilk deneyimimde yedifim peyoteyi o vermiq-ti bana. Ne diyecefimi bilemedim. Don Juan yardtmtma yeti-qerek iqlerin yolunda gittifini soyledi.

Don Juan'rn evine dcinerken, laf strastnda, John'un o so-

rusuyla ilgili bir iki sciz soylemek istedim ve arttk peyoteyede[gin herhangi bir qey o[renmeyi dtiqiinmedifimi; peyote-nin, bende bulunmayan ttirden bir yiirekliligi gerektirdi[ini;bu u[raqr brraktrlrmr soyledi[imde iyice dtiqiiniip karartmtoyle vermiq bulundu[umu soyledim. Don Juan yalnrzca g.j-Itimstiyor, bir gey demiyordu. Evine varana dek konu$mamlstirdi.irdrim.

Kapr oniindeki dtizliikte oturduk. Hava tltktt, prnl prrrldr.Hafifge esen akqam yelini ciferlerimrze gekmekteydik.

Don Juan, birden, "Ne diye o denli iteleyip durursun, bil-mem ki!" dedi. "Artrk higbir qey ofrenmek istemiyorum de-

mektesin yrllardan beri. ""Ug yrldan beri.""Niye bu ofken, soyle bakaltm.""Sana ihanet etmiq gibiydim, don Juan. Bu yiizden soylii-

yorum bunlan hep.""Bana ihahet ettifin yoktur.""Sana layrk olamadtm. Brrakrp kagtrm. Yenik diiqtiim iq-

te!"

.. "Elinden geleni.yaparsrn; hentiz..yenik de sayrlmazsln.Olretmek istedifim gey oyle zor ki! Ornefin, bana, sana gel-difinden gok daha zor gelmiqti!"

"Ama siirdi.irdiin ufraqmr, don Juan. Benim durumumfarkh. ben gekip gittim; qimdi de geliqimin nedeni o[renmekde[il de, yalnrzca kendi Eahgmamdaki bir hususu agtklamzrntistememdir."

E

BiR BA$KA GERqEKLiK

Don Juan bir siire yiiziime baktr, sonra baqrnr oteye gevir-di:

"Brrak da duman yeniden krlavuzluk etsin sana," dedibastrra bastrra.

"Olmaz, don Juan," dedim. "istemem dumanrnr. Yeterin-ce yordu beni zaten."

"Daha baqlamrq bile sayrlmazsrn.""Qok korkutuyor beni.""Korkuyorsun ha? Korku do[al bi qeydir. Brrak korkuyu

diiqiinmeyi. Gorme'nin o benzersiz giizelli[ini dtiqi.in! ""O giizellikleri diiqtinebilmeyi gergekten isterdim, ama

yapamlyorum bunu. Akirma dumanrn gelir gelmez, ruhumkararrveriyor. Sanki diinyada tek bagrma, desteksiz kalmrq gi-bi oluyorum. Dumanrn banayalntzhfrn son kertesini goster-di, don Juan, baqka bir qey de[iI."

"Dofru de[il bu soylediklerin. Bana baksana! Duman be-nim dostumdur; yalnrzhk falan gektifim var mr benim?"

"Sen baqkasrn; korkunu yenmiqsin sen."Don Juan, omzumu okgayarak, yumuqak bir sesle: "Kork-

tu[un falan yok!" dedi. Sesinde beni suglayan yabancr bir tit-rem sezdim.

"Yani yalan mr soyliiyorum, korkuyorum derken?"Sertleqerek, "Yalan malan rrgaiamryor beni. Benim dti-

qiindi.ifiim $ey baqka. O[renmek istemenin nedeni, korkmanfalan defil. Bambaqka bi qey."

iyice meraklanmrqtrm. O qeyin ne oldulunu anlatmasrnristedim. Yalvardrm. Ama konuqmadr. Bunu bilmedilimeinanmazmrq gibi baqrnr sallamakla yetiniyordu.

Ola ki, beni cifrenmekten ahkoyan qeyin atalet oldulunusoyledim. Don Juan "atalet"in ne demeye geldifini sordu.Sozliikte bularak okudum: "Devinimsiz maddenin devinme-den durma elilimi, !a da devinmekteyse, bir drq etken yoksa,o yonde devinmesini siirdtirmesi."

"Bi drq etken yoksa..." diye yineledi. "Bundan daha iyi bi

"GORME"NIN OXrcOSULLARI -aJI

sozciik bulamazdrn. Soylemiqtim sana ya! insanrn durup du-

rurken bilgi adamt olmayr istemesi iEin kafadan gatlak olma-

sr gerekir diye... Akh baqrnda birinin bunu istemesi goriilmiiq

qey de[ildir.""Bu iqe giriqmeye can atan birgok kimse bulunaca[rna

eminim," dedim.,'Bulunmaslna bulunur. Ama, onlar sayrlmaz. Qiinkii ka-

fadan gatlaktrr goEu. Drqtam saflam goriinen sukabaklarl var-

drr hani, ama suyla doldur bir onlan, nastl su stzdtnriar! Ttp-

kr oyle..."Bi kez velinimetimin bana yaptr$r gibi, punduna getir-

miq sana ofretmeye baqiamrqtrm. Yoksa qu anda bildiklerininasrl oprenirdin? Seni yeniden baqlatmak igin bi yol bulmakgerekecek herhalde."

Bu punduna getirme dedi$i qey, gomezlifimin en can ah-

cr noktalartndan birini oluqturmuqtu. Bu olay, yrllar once ol-muqtu. Gene de daha bugiin olmug gibi capcanlt duruyordu

belle[imde. Don Juan bir zamanlar bir stiri.i ustaca manevra

sonunda, tirkiinE bir btiyiicii kadrnla karqr karqrya kalmama

neden olmuqtu. Aramrzda gegen gattqma, bu kadrntn bana

dtiqman kesilmesine yol aqmrqtr. Don Juan, bu kadrna olan

korkumu, Eomezli$imi stirdiirme nedeni olarak kullanmayayeltenmiq; o cadrnrn biiyiilii saldrrrlartna kargt kendimi savu-

nabilmem iqin btiyiictiltik ofrenimini stirdiirmem gerekti[iniiler siirmiiqtii. Bu "manevralar", sonunda oyle etkili olmuq-

lardr ki; oirnek istemiyorsam, elimden geldifince o$renmek-

ten baqka yapacak bir qeyim kalmadr[rna yiirekten inanmaya

baqlamrgttm."Beni gene o kadrnla korkutmayt tasarhyorsan, vallahi bir

daha gelmern." dedim.

Don Juan keyifli bir kahkaha koyuverdi."Uziilme sen," diye bana gi.iven verrneye ga1qtr. "Sana

korkuyla ig yaptrramam ki artrk! Korktu$un falan yok senin.

Ama seni ayartmak gerekirse, burda olmana gerek yok ki!Nerde olursan ol, ayarttnm ben seni."

38 BIR BA$KA GERQEKLiK

Don Juan kollannr baqmrn arkasrna koydu, uyumak iqinyere uzandr. iki saat kadar sonra uyandrlrnda, ben hAlA notia-nmr dtizenlemekteydim. Artrk hava iyice kararmrqtr. Don Ju-an, yazmakta oldu$umu gcirtince dikildi; giiltimseyerek yazayaza sorunumu gozmtiq miiytim diye sordu.

23 Mayts I968Oaxaca'dan soz etmekteydik. Don Juan'a, btr zamanlat pazarkuruldufu bir giin o kente gittifimde o yoreden gelen yiizler-ce Krzrlderilinin yiyecek ve rvlr zrvff bir siirii eqyayl satmakLErn pazaryerinde toplandrklannr anlatryordum. Safaltrcr bit-kiler satan bir adamrn, ilgimi ozellikle gekmiq oldulunu soy-ledim. Tahtadan yaprlmrq bir dolaptaki kiigtik kavanozlariginde kurutulmuq, kryrlmrg bitkileri satryordu. Sokak orta-srnda durmuq, elinde bir kavanoz tutuyor, ytiksek bir sesle birtekerleme soyltiyordu.

"Sivrisinek, pireye ve ayrrca bitlere,Domuz, at, inek igin, iqte getirdim size.

Bilumum sayrrh[r iyi eder bu otlar,Kabakulak, krzamrk, romatizma, gut mu var?

Yiirek, cifer, mide, bel ne afrrn varsa keser,

Ahn bayanlar baylar, srzrdan kalmaz eser.

Sivrisinek, pireye ve aynca bitlere."Durmuq, uzun Llzun dinlemigtim adamr. Once biittin has-

tahklan saylp dokiiyor, sonra da bitkilerin bu hastahklan iyiettigini soyltiyordu. Dort dize soyleyip duraksryor, bciylecetekerlemesine ilging bir tartrm veriyordu.

Don Juan, gengken, kendisinin de Oaxaca pazannda bitkisattrlrnr soyledi. Mtiqteri gekmekte kullandrfr "terane"yi hd-lA anrmsadrfrnr belirterek okumaya baqladr. Arkadagr Vicen-te'yle birlikte kimi ilag regeteleri hazrrladrklarmr anlattr.

"Bizim ilaglar gergekten iyiydi," diye siirdtirdii. "Arkada-grm Vicente'qahane hulasalar' qrkanrdr bitkilerden."

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

Don Juan'a Meksika'ya yaptrfrm yolcululardan birinde,bu arkadaqr Vicente'ye rastladr[rmr soyledim. Don Juan gokgaqrrmrg goriindii, daha anlatmamr istedi.

Brr zamanlar Durango'dan geEerken, don Juan'tn, o yore-de oturan bir arkada$lnl gormemi soyledilini antmsamtqttm.Ben de onu arayrp bulmuqtum. Bir stire konuqtuk. Ben ayn-lacalrm srrada, bana bir torba iginde kim bitkiler vermiq vebunlardan birisinin nasrl dikilece[ini anlatmrgtr.

Aquas Calientes kasabasrna giderken yolda durmuq, kim-se var mr diye gevreme bakmrqtrm. On dakika kadar yolu vegevresini gdzetlemiqtim. Goriintirlerde ev bark, higbir qeyyoktu. Oralarda otlayan srfirr falan da yoktu. Qevreyi kolaganedebilecefiim kiigiik bir tepede bulunuyordum. Gorebildigimyerlerde herhangi bir yerleqme izi bulunmuyordu. Kendimihazrlamak ve don Vicente'nin dikim tarifini anlmsamak iginbirkag dakika bekledim. Bitkiyi ahp don Vicente'nin soyledi-

[i tizre yolun do[u yakasrndaki kaktiis tarlasma girdim. Yanr-ma bir qiqe madensuyu da almrqtrm. Bu su bitkinin tizerineserpilecekti. $iqenin kapafrnr agmak igin topralr kazmaktakullandrfrm demir gubu[u qiqeye vurdum. $iqe patlayrverdi;sagrlan cam pargalanndan biri tist dudafrml slyrrarak kanat-mrgtr.

Bir qiqe daha almak igin arabaya dondtim; qiqeyi bagajdangrkanrken, yanrbaqrmda bir VW steyqrn belirdi. Arabayr sti-ren adam yardrm isteyip istemedigimi sordu. Teqekkiir edipadamr savdrm. Sonra gidip bitkiyi suladrm. Arabama doner-ken, otuz metre kala, kimi sesler igittim. Yamagtan aqa[ryakogar adrm inerken arabamtn yarunda iig Meksikah gordiim -

iki erkek ve bir kadrn. Adamlardan biri on tampona oturmuq-tu. Krrkrna yakrn, orta boylu siyah, dalgah sagh biriydi. Srr-trnda bir denk taqryordu; eskimiq, siyah, bol bir spor panto-lonla rengi atmrq pembe bir gomlek giymiqti. Ayaklarrna bolgelen pabuglarrnrn ba$arr gozi.iktil; onlarla rahat ytirtiyeme-digi belli oluyordu. Kan ter iginde kalmrqtr.

Oteki adam arabadan beq on metre otede duruyordu. incekemikli ve obiir adamdan daha krsa boyluydu. Diiz saglan,

39

40 BIR BA$KA GERQEKLIK

arkaya do[ru taranmrgtr. Krrk beq elli yaqlannda goriiniiyor-du. Giysileri biraz daha dtizgtinceydi. Srrtrnda lacivert bir ce-ket vardr, pantalonu ag.rk maviydi. Siyah ayakkabrlarr vardt.Terledi[i falan yoktu. Obiirlerine pek yaklaqmryor, onlarla il-gilenmez gcirtiniiyordu.

Kadrn da krrk yaqlannda kadardr. $iqman ve esmerdi. Si-yah etek, beyaz bluz ve ucu sivri siyah ayakkabr giymektey-di. Y{ik falan taqrmryordu; elinde gantah bir radyo vardr. Qokyorgun gori.ini.iyordu. Ytizii ter damlalanyla kaphydr.

Onlara yaklaqtrm. Adamlann geng olanryla kadrn yarumageldiler. Kendilerini arabama almamr istediler. Trka basa do-lu olan arka koltufu gostererek arabada yer olmadrfrnr soyle-dim. Adam, efer yavagga.siirersem, arka tampona takrlarakgidebileceklerini onerdi. Istersem on kaputun tizerine bileuzanabileceklerini belirtti. Qok sagma bulmuqtum bu onerile-ri. Ama oyle rsrarla yalvarryorlardr ki, iiztilmeye ve stktlma-ya bagladrm. Otobi.ise binmeleri igin biraz para verdim.

Geng olanr paralan ahp tegekkiir etti; ama yaqhsr, ki.igiim-seyerek srrtrnr dondii.

"Bana araba gerek, paranr istemiyorum," dedi.

Sonra bana dcinerek, "Bize yiyecek bir qey verebilir mi-sin, su var ml?" diye sordu.

Aksi gibi higbir qey yoktu yanrmda. Bir an durup banabaktrlar ve hep birlikte yiirtiyerek uzaklaqtrlar.

Arabama binip anahtan gevirdim. Srcak yi.iztinden moto-ra su taqmrq olacaktr. Basmayan mar$ln grcrrtrsrnr iqiten gengadam durdu. Sonra dciniip arabayr arkadan itmeye hazrr birduruma gegti. Briyiik bir korkuya kaprlmrqtrm. Solufum ke-silir gibi oluyordu. Az sonra motor gahqtr ve gekip gittim.

Bunlan anlattrktan sonra, don Juan bir siire diiqiinceyedaldr.

Gozlerini bana dikerek, "Neden daha once anlatmadtnbunu?" diye sordu.

Ne diyecefimi qaqrrmrqtrm. Omuzlanmr silkerek o denlionemli oldulunu di.iqiinmedi$imi soyledim.

'cORME"NIN ONTo5ULLARI 4t

"Onemli olmaz mr hig!" dedi don Juan, "Vicente birincismrf bi biiyiici.idi.ir. Sana dikilecek bi qey verdiline gcire var-drr bi nedeni. Ya bitkiyi diktikten sonra oyle gokten dtiqmiiq-cesine ortaya grkan o iig kiqiyle kargrlaqrvermen! Onun davardr bi nedeni. Ama sen aptal oldufundan onemsemedin buolayr ve soztinti bile etmedin."

Don Juan, Vicente'yi ziyaretim slrasrnda neler oldulunubiittin aynnfilarryla anlatmamr istedi.

Ben de, kasabadan gegerken pazann igine girdilimi; Vi-cente'yi ziyaret etmeyi o zaman dtigtindi.i[timii anlattrm. Ara-badan inip pazan dolagrrken salaltrcr otlar satrlan bciltimegelmiqtim. Yan yana tig tezgAh vardr, her birinin bagrnda bi-rer giqman kadrn duruyordu. Gegitten gegip kciqeyi doniincebir tezgdh daha gordtim. ince yaprh, beyaz sagh bir adam var-dr. Bir kadrna kuq kafesi satmaktaydr.

Kadrn gidesiye kadar bekledim. Adam yalnrz kahnca, Vi-cente Medrano diye birisini tanryrp tarumadrlrnr sordum. Ya-nrtlamadan, ytizi.ime baktr.

Sonunda, "Ne iqin var Vicente Medrano'yla?" diye sordu.Beni, onun bir arkadaqr olan don Juan'rn gcindermi$ oldu-

lunu soyledim. Yagh adam bir an yiiztime bakarak, kendisi-nin Vicente Medrano oldulunu ve hizmetimde oldufunu soy-ledi. Oturrnamr istedi. Qok sevinmige benziyordu. Rahat, ar-kadaq canhsr bir kimseydi. Don Juan'la olan arkadaqh[rmdansoz agtrm ona. Birden birbirimize rsrnrverdi[imizi gordtim.Don Juan'r yirmi yaqlarrndan beri tanrdr[rnr soyledi. Don Ju-an'r Eok befendifi belliydi. Gortigmemizin sonuna do!ru, ig-tenlikle, "Juan gergek bir bilgi adamrdr. Ben kendim de bit-ki gtigleriyle bir siire ufraqmrqtrm. Salaltrcr ozellikleri hep il-gimi gekmiqtir. Bir yrfrn botanik kitabr bile derlemigrim; da-ha gegen gi.in hepsini sattrm gitti."

Bir an sustu. Qenesini kagrdr. Uygun bir sozctik arryor gi-biydi.

"Ben herhalde yalnrzca bir lirik bilgi adamryrm," dedi."Krzrlderili kardeqim don Juan gibi degilim."

42 BiR BA$KA GERqEKLIK

Don Vicente bir si.ire daha sessiz durdu- Gozleri camlaq-

mrq, sol yanda bir yere dahp gitmiqti.

Sonra bana donerek fisrltr bir sesle: "Ah, ne doruklardrronlar! Krzrlderili kardeqimin trmandtEt..." dedi.

Don Vicente aya[a kalktr. Goriiqmemiz bitmiqe benziyor-du.

E[er, bir Krzrlderili kardeqe defigin boyle bir sozi.i bir baq-

kasr sciylemiq olsaydr, basmakahp bir laf olarak deferlendi-rirdim bunu. Ne var, don Vicente'nin sesindeki titrem oylesi-ne igtenlikli, gozleri oyle duruydu ki; beni kendimden gegirt-

miqti. Krzrlderili kardeqinin goklere yiicelen imgesini iqle-

miqti beynime. Bu dedigini inanarak soyledifine emindim.

Anlattrklanm bitince, don Juan, "Lirik bilgiymiq... Assit-tir!" diye homurdandr. "Vicente brujodur. Ne diye gittinona?"

Don Vicente'yi gormemi, kendisinin bana soyledilinianrmsattrm.

"Hadi cantm," diye alevlendi, "ben sana bi giin gormeyiofrenirsen, gider arkadaqrm Vicente'yi ararsrn demiqtim.Baqka bi qey demiq defilim. Dinlemiyordun herhalde."

Don Vicente'yle tanrqmamda bir sakrnca gciremedifimiileri siirerek onun gok iyi Eok ince bir adam oldu[unu ekle-dim.

Don Juan baqrnr iki yana salltyor, yan alayh bir biEimde"qaqrlast talih"im dedifi bu durum karqrsrnda duydu[u $a$-

krnlr[r dile getiriyordu. Don Vicente'yr ziyaretimin, elindeufak bir defnekle bir aslantn kafesine girmek oldufunu soy-

liiyordu. Don Juan sarstlmtq gibiydi; ne var, onu neyin bu du-ruma getirmiq oldufunu anlamtyordum. Don Vicente gizelbir insandt. ince, temiz bir adam... Derin bakrqlarryla insanr

etkileyen bir adam... Don Juan'a, boyle gtizel bir insanln na-

srl gekinceli olabilece[ini sordum."Senin bu ahmakhfrn yok mu ya!" diyerek sert sert yiizti-

me baktr. "Onun zarafl dokunmaz sana. Ama bilgi, gtig de-

mektir. insan bilgi yoluna girmeyiversin bi! Artrk onun baqr-

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

na gelecekleri onleyemezkr o. Sen ancak, kendini, ondan de-[il de, onun dizginlemiq oldu[u erkten koruyabilecek denlibilgi sahibi oldufun zaman ziyaret etmeliydin onu. Bu erklerde onun ya da herhangi bi kimsenin de[ildir. Bi baqlanna var-drr bu erkler. Sen Vicente'ye, arkadaqrm oldulunu sciyleyin-ce, adamcap.n kendini koruma yollannr bildifiini sanmrqtrr. Oyiizden vermiqtir o sana o arma$anr. Seni gok sevmiqtir her-halde, sana biiyiik bir armafan vermigtir. Berbat etmiqsinonu! Qok yazrk!"

24 Mayts 1968

Btitiin giin don Juan'a asrhp durdum; don Vicente'nin arrna-fanrndan sciz etmesini istiyordum. Aramrzdaki farkl an gozoniinde tutmasr gerekti[ini birkag kez ayn ayn agrklamalarlaanlatmaya gahqryordum. onun igin kolayca biliniveren birqeyin benim igin iginden grkrlmaz bir bilmece olabilecelinisdyledim.

Sonunda, "Sana kag bitki verdi?" diye sordu.Dort diye yanrtladrm. Ama kesinlikle antmsayamlyor-

dum. Ardrndan, don Juan don Vicente'den ayrrhgrmla yolunkryrsrnda park edigim arasrnda gegenleri tam olarak anlatma-mr istedi. Gelin gonin ki, bunu da anrmsayamadrm.

"Bitkilerin sayrsr onemlidir. Olaylann slrasl da ciyle," de-di. "Ne olup bittilini anlmsamazsan, nasrl soylerim ne arrna-fan verdi[ini?"

Olay slrasrnl goztimrin ontine getirmeye gabaladrm. Amaboquna.

"Olan biten her geyi anlmsamrq olaydrn," diyedon Juan, "o zaman, hiE olmazsa armalanrnr nasrltifini anlatabilecektim sana. "

siirdtirdiiberbat et-

Don Juan'rn keyfi kagmrga benziyordu. Sabrrsrzlanryor,anrmsamaya gahqmamt istiyordu. Ama akhm durmuq gibiydi.

Salt, gortiqmeyi stirdiirmek amacryla, "Ne yanhqhk yap-trm acaba, don Juan?" diye sordum.

43

1

44 BIR BA$KA GERqEKLIK

"Hepsi yanhq.""Ama don Vicente'nin soylediklerini harfi harfine yerine

getirmiqtim.""Ne grkar? Soylediklerini yapmarun anlamsrzh[rnr gore-

miyor musun?""Nasll?""Nasrl olacak! O sciyledikleri, gorebilen kimselere gore

sciylenmigtir. Senin gibi hayatrnr $ans eseri kurtarmrq bi ser-sem kaza gcire degil! Vicente'ye hazrrhksrz gitttin sen. Senibefendi; bir armafan verdi. O arma$an senin hayatrna malolabilirdi."

"Neden versin oyle sakrncah bir qey? Btiyticti oldulunagore, benim bir qey bilmedifimi anlamasr gerekmez miydi?"

"Ne bilsin! Bunu goremez ki! Sen biliyormuq gibi davra-nryorsun, oysa pek bi geyler bildigin yok."

Kendimi kesinlikle bagka tiirlti gostermedifimi, boyle birqeyi akhmdan bile gegirmedilimi belirttim.

"Demem o de[iI," dedi don Juan, "Bilgiglik taslasaydrn,Vicente gakardr bunu. Senin yaptrfrn, bilgiglik taslamaktanda kotii. Ben seni goriince, epey bi geyler biliyor gibi goriinti-yorsun. Ama pekdld biliyorum ki, bilmiyorsun."

"Neler biliyor gibi goriiniiyorum, don Juan?""Gtiglerin gizlerini, elbette; brujalann bildiklerini. Vicen-

te de sem goriince,br armafian vermiq sana. Sen de tokluktankarnr patlar durumdaki kopefin mamasrna ettiEi gibi yapmrg-srn. Kopelin karnt doyunca, gider mamaslna iger; obiir ko-pekler yemesin diye. Sen de armalana yaptrn igte! $imdi higbilemeyiz ne oldufunu. Qok gey yitirmiq oldun. Qok yazrk!"

Bir stire konuqmadrk. Sonra, don Juan omuz silkerek gti-liimsedi.

"Uziilmenin yaran yok," dedi. "Ama elden gelmiyor ki!insarun yagamrnda bciyle bir erk arma$anr pek seyrek Erkar.Eqi benzeri bulunmazbi qeydir bu. Kimse bana oyle bir arrna-

lan vermedi. Arma[an verilmig, yalmzca bir iki kigi tanryo-

"GORME"NIN oNroguLLARI 45

rum. Bciyle delerli bi qeyin gargur edilmesi koyuyor vallahiinsana."

"Seni anhyorum, don Juan," dedim, "Acaba o arma[anrkurtarmak igin yapabilecefim bir qey var mrdrr?"

Don Juan gtildii ve birkag kez, "Arma$anr kurtaracak-mlg," diye soylendi. "Aman ne iyi!" dedi, "Pek hoquma gittido!rusu. Ama ne yazrk ki arma[anrnl kurtarmak igin bi yolyok! "

25 Mayts 1968Don Juan bugiin btittin zamanlnr, kiigtik hayvanlan yakala-mak igin tuzaklann nasrl dtizenlenecefini gostererek gegirdi.Biittin sabah, dal kesmekle, bunlarr ayrklamakla geEti. Sor-mak istedi[im bir siiri.i soru vardr. Qahqrrken, birkag soru so-rayrm dedim. Don Juan, $aka yollu, ikimiz arasrnda yalnrzbenim aynr anda hem elimi hem a4nmr oynatabildilimi sciy-ledi. sonra dinlenmek igin oturdufumuz bir srrada, afizrmdan$u soru kagrverdi: "Bu gorme nasrl bir qey, don Juan?"

"Bunu bilmek igin gormen gerek Ben anlatamam ki!""Bilmem gereken brc grz mi yani?""Delil. Tanrmlayabilmem olanaksrz da...""Neden?""Bir anlam grkartamazsln.""Dene bir kez, don Juan. Ola ki grkartrnm bir anlam.""Olmaz. Kendin yapmahsrn bunu. Bir cilren bak, dtinya-

daki her geyi bambaqka bi bigim de goreceksin.""Yani, don Juan, sen artrk dtinyayr ola[an bigimde gcir-

mtiyor musun?""Hem 6yle gciriiyorum, hem de cjbi.ir tiirlti. Di.inyaya bak-

mak istedifimde, senin gordii$iin gibi gortiriim onu. Sonragrirmek isteyince, kendi bildigim o defiqik bigimde bakanmve sezerim diinyayr."

"onlan her gordiigiinde bu qeyler hep aynl ml gcirtiniir-

46 BIR BA$KA GERqEKLIK

ler?""Defiqmez kr qeyler. Onlara bakrq bigimini de[iqtirirsin,

hepsi o kadar.""Yani, don Juan, diyelim ki aynr a$acr birkag kez gordrin;

her kezinde aynr mr kalrr a$ag?""Hayrr. De[iqir, ama gene aynrdrr.""Ama aEag, onu her gorilEilnde defiqiyorsa, senin bu gor-

men yamlsama olabilir."Don Juan bir kahkaha attr, bir siire yanrt vermedi. Dtiqii-

niire benziyordu. Sonunda dedi ki: "Bi $eye bakrnca, goreme-yiz onu. Yalnrzca bakmrq oluruz; orda bi qeyler var ml diyebakar gibi bi Sey. Gormeyi bilmiyorsan, her qey her bakrqrn-da aynrymrg gibi gciri.intir sana. Oysa, gormeyi o[renince, bigey, onu her goriisiinde asla aynr olmaz. Ama gene de aynrqeydir. Demigtim ya, insan, cirnefin, bi yumurtaya benzer.Aynr kiqiyi her goriiqiinde, gordti[i.in bi yumurtadrr; ama ay-nr yumurta de[il."

"E, her qey boyle defiqik goriiniiyorsa, onlan tanrmanolana.kstzlaqrr; o zaman ne yaran var ki bt gormeyi olrenme-nin?"

"Karrqtrrmazsln canlm. Gergekte olduklan gibi gortirstino qeyleri."

"Yani ben nesneleri, gergekte olduklarr gibi goremiyo-rum, ha?"

.. "Gcirmiiyorsun ya! Gozlerin yalnl^;zcabakmayl ofrenmig.Ornelin rastlamrq oldu[un o iig kiqi, iig Meksikah... Ayrrntrholarak anlattrn onlarr, giysilerini falan anlattrn. bu da, onlarrgormemi; oldufiunu kanrtladr bana. Gorme yetin olsaydr, on-lann insan falan olmadrklarlnl hemen oracrkta anlardrn."

"insan defiller mi? Ya neydi onlar?""insan degil dedim ya! Hepsi o kadar.""Nasrl olur bu, don Juan? Onlar da senin benim gibi in-

sandl.""Hayr degildi. Biliyorum."

"GORME"NIN OXTO g ULLARI 41

Onlarm hayalet mi, hortlak mr yoksa cin falan mr olduk-lannr sordum. Aldrfrm yanrt, hayalet, hortlak, cin diye bir qey

bilmedigi bigimindeydi.Yarumda taqrdrfrm Webster sozlii[iinden, hayalet sozcii-

ftintin tanrmrnr okuyarak gevirdim: "Gergekte var olmadrfrhalde kimi zaman goriildti[ii santlan, olii bir kimsenin govde-sinden ayrrlmrq oldulu diiqiiniilen ruhu; cin, peri, hortlak gi-bi goriintiiler." Ardrndan, cinin tanrmrna gegtim: "(iyi ya da

kotii) nitelikleri oldulu sciylenilen, belli yerlerde bulunan, ha-yalet... gibi olafantisti.i bir varltk."

Don Juan, ola ki o iig kiqiye cin denilebilecefini, amaokudufum tanrmrn onlarr yeterince tarumlayamadr[rnr belirt-ri.

"Bir ttir koruyucu melek olmastnlar?" diye sordum."Yok. Bi qey koruduklan falan yok onlarln.""Bizi gozetleyen varhklar mt? Ne yaptrftmtzt izleyen?""Kimi giiElerdir onlar; ne iyidir ne de kotii. Brujolarrn,

uysallaqtrrnayr ofrendikleri kim, giigler... ""Dost dedi[in qey bunlar mtdrr, don Juan?""Evet. Bilgi adamrnrn dostlarrdtr onlar.'

Sekiz yrlhk birliktelifimiz boyunca, don Juan ilk kez bir"dost"u tarumlamaya yanaqryordu. On beq yirmi kez bir ta-nlm yapmasrnl istemiqimdir. Bu isteklerime hig kulak asma-mrq ve bir dostun ne oldufunu bildigimi, insanrn bildigi geyisorup durmasrnrn aptalca bir qey oldufunu soyleyegelmiqtir.Don Juan'ln, bir dostun niteliklerine delgin dolaysrz sozleribir yenilik sayrlrrdr. Bunu de[erlendirmenin, deqmenin tamzamaruydr.

"Dostlarrn bitkilerde bulundufunu soylemiqtin, jimsonotunda ve mantarlarda?" diye sordum.

"Oyle bi qey demedim ben," diye kesin bir yanrt verdi."Sen yanhq anlamakta birincisindir."

"Ama notlanmda oyle yazmlqlm, don Juan.""Ne istersen yaz, bana ne? Bana, oyle dedim, boyle de-

BIR BA$KA GERQEKLIK "GoRME"NIN ONtcoqULLARI

l

I

dim, deme de..."Bana, cince velinimetinin dostunun jimson otunda bulun-

dulunu, kendi dostunun da dumancrkta bulundu$unu; dahasonralarr da her iki bitkinin de dostu igerdifini soylemiq oldu-lunu anrmsattrm.

Don Juan, kaqlarrnr gatarak, "Hayrr. Yanrhyorsun," dedi."Benim dostum dumancrkhr. Bu, dostun, duman harmanrnda,ya da mantarlarda ya da pipoda bulundulu anlamlna gelmezki! Zaten o dosta dumancrk dememin cizel nedenleri var."

Don Juan, "onlar insan delildi"- los qud no son gente-de-difii o tig kiqinin, gergeklikte don Vicente'nin dostlan oldu[u-nu anlatryordu.

Ben de ona, bi dostla Mescalito arasrnda bir aynm yapmtqoldu[unu; bir dostun goriinmemesine karqm Mescalito'nunkolayhkla gori.ilebilecelini belirtmig bulundu$unu anrmsat-trm.

Ardrndan uzun bir tartrgrya gegtik. Don Juan, bir dostunherhangi bir bigime girmemesi nedeniyle gortilemeyeceli hu-susunu saptamrg bulundulunu ileri stirmekteydi. Ben de, birzamanlar, kendisinin bana Mescalito'nun herhangi bir krhlabiirtinebildi[ini soylemiq oldu[unu anrmsatrnca; don Juan,sciziinti ettili "g{irme"nin, ola[an biqimde "nesnelere bakma"eylemi olmadrfrnr ve zihnimdeki bulanrkh[rn konuqmayadiiqktinliiftimden kaynaklandr[rnr sciyleyerek, tartrqmayr ke-siverdi.

Saatlerce sonra don Juan, kendililinden, dostlar konusu-nu yeniden baglattr. Sorulanmln onu tedirgin etmiq olabilece-[ini dtiqiinerek, kendimi frenledim. O srrada tavgan tuzafmrnnasil yaprldr[rnr gostermekteydi. Uzun bir sopayr, olabildi-[ince biikerek tutuyordum; don Juan sopantn iki ucunu bir ip-le baflryordu. Sopa pek kahn degildi ya, gene biikiilii tutul-masl beni zorlamaktaydr. Baqrm ve kollarrm, harcadrfrm ga-badan otiirti, zangff zangff sallanryordu. Don Juan ipi bafaya-na dek, canlm grkmrqtr.

Oturup konuqmaya baqladrk. Don Juan, bir qeye delgin

konuqmadrkEa onu anlayamadrfrmr bildiEini; sorulanmr hoq

gordiifiinii ve bana dostlan anlataca[rnr soyledi."Dost, duman iginde de[ildir," dedi. "Duman seni dostun

bulundu$u yere gottiriir. Dostga birleqtifinde, artrk dumant

kullanmana gerek kalmaz. O anda baqlayarak, istedrpln za-

man dostuu gafrrrr, ona istedifini yaptrrtabilirsin."iyi ya da kotii defildir dostlar; btiyticiiler onlan uygun

butduklarr her amag igin kullanabilirler. Dost olarak duman-cr[r yeflememin nedeni, onun benden pek fazla bi gey iste-memesidir. Oynak de[ildir duman, dtiriistttir."

"Bir dost sana nastl gori.iniiyor, don Juan? Ornefin, o, tigkiqi bana stradan insanlar gibi gortinmiiqti.i; sana nastl gorti-niirlerdi onlar?"

"Bana da insan gibi goriini.irlerdi.""E, o zaman gergek insanlardan nasrl ayrrt edebilirdin on-

larr?"*Gergek insanlan gdriince, saydam yumurtalara benzer-

ler. Insandrqt varhklar da hep insan gibi goriintirler. Bi dostugoremezsin dedilim zaman, bunu demek istemigtim. Dostlarbi Eok krhklara girerler. Kopek, gakal, kuq krhftna, horozibr-

[i gige[i krhfma, her krh[a girerler. Tek ayrrm qudur ki, on-lan gordilliinde trpkr gortinmeyi tasladtklarr qey gibi gorti-nilrler. Gordiiglin zaman, her qey kendisine ozgii bigimini alrr.

Trpkr insanlann yumurtaya, obtir qeylerin bagka qeylere ben-

zedi$r gibi; ama, dostlar, yalnrzcaresmettikleri bigimde gorti-lebilir. Zaten gozii aldatan da bu bigimler olur ya! Ama, bizimgozi.imi.izii... Kopekler hig aldanmaz, kargalar da..."

"Ne diye aldatmak isterler brzT?"

"soytarthk kendimizde. Kendi kendimizi aldatrrv btz.Dostlar orda bi qeyin drq gortini.imtinii alrrlar; biz de onlan ol-madrklan bigimde goriiriiz. Brz gozlerimize yalnrzca bakma-yr ofretmiqsek, bu onlarrn kabahatl mt?"

"iqlevlerini pek anlayamadtm, don Juan. Bu dostlann ne

iqi var bu diinyada?""PekAlA! Ben de sana soraylm, ya bizim ne igimiz var bu

s0 BiR BA$KA GERQEKLiK

diinyada? Bildigim qeyler defil bunlar. iqte burd aytz, biittinbildi[im bu kadar. Dostlar da, bizim gibi, burda bulunmakta.Ola ki onlar bizden de cince varlardr."

"Nasrl bizden cince?"

"Biz insanlar hep burda defildik ya!""Yani bu tilkede mi, yoksa diinyada mr demek istiyor-

sun?"

Bu aqamada bir baqka uzun tartrqmaya girmigtik. Don Ju-an, kendisi igin yalntzca tek bir diinya, tizerine bastr$r yer,bulundu$unu sciyltiyordu. Hep bu dtinyada bulunmadr[rmrzrnasrl bildigini sordum.

"Nasrl olacak," diye yanrtladr, "biz bu dtinyayr pek az ta-rumaktayrz. Qakal onu bizden gok daha iyi bilir. Dtinyanrn drqgciriini.iqii kolay kolay aldatamaz onu."

"E, nasrl oluyor da onlan yakalayabiliyoruz, cildiirebiliyo-rua," diye sordum. "Gcirtintiqe aldanmryorlarsa, neden oyleciltiveriyorlar?"

Don Juan, ben utangtan terleyene dek, yiiziime baktr dur-du.

"Biz gakah tuza$a diiqiirebihrtz. Zehtleyebilir ya da vu-rabiliriz," dedi. "Hepsine de yenik dtiqer gakal; giinkti insanrnmakinalaqtrrma evresine girdi[inden habersizdir. Ama olmez-se gakal, artrk onu yakalayamazsrn. Tecrtibeli avcrlar bunu bi-lirler, bi tuza[r aynl yere iki kez kurmazlar. grinkii tuzakta bigakal olse, btitiin gakallar onun nasrl oldiiliinii goriirler. Ka-hcrdrr bu bilgi, artrk gitmezler o yere-yaruna bile yaklaqmaz-lar. Oysa bizim cjliimti gordilgiimliz yoktur; baqkalannrn oldii-lti yerde dciner dolagrrrz. Btraz kuqkulansak da, kesinliklegdrmeyiz."

"Qakallar bir dostu gorebilir mi?""Elbette.""Nasrl gortiniir bir dost bir gakala?""Bunu bilmek igin gakal olman gerekir. Ne var, kargalara

kiilah gibi gortindiiftinii biliyorum. Alt yaru yuvarlak ve ge-

"GoRME"NIN ONKO$ULLARI 5l

niq, tepesi sivri bi kiilah. Kimileri parlakttr, ama gofu matolur; gok afrrmrq gibi gortintirler. Islak pagavradan yaprlmrqgibidirler. Olaylan cinceden haber veren bigimdedirler."

"Ya sana nasrl gortiniir bunlar, don Juan, sen onlart gor-tlii!ilnde?"

"Bunu soylemiqtim. Tasladrklarr qey gibi gortiniirler bana.

Bunlar isteclikleri bigimde ve boyda krhklara girebilirler. is-terlerse Eakrla isterlerse dafa dcintigiirler."

"Bunlar konuqur mu hig? GUler mi? Ses falan gtkanr mt?""insanlarln yanlnda insan gibi davrantrlar. Hayvanlann

yanrnda da hayvan gibi davrantrlar. Hayvanlar gok korkar on-lardan. Ama, bi ahqmaya gorsiinler, o zaman bi baglartna bt-rakrlar onlarr. Brz de ciyle davranrrrz kimi kez. Aramtzdayiizlerce dost dolaqr durur; hig sesimizi grkarmayrz. Qi.inktigrizlerim tz, y alntzc a b akmaktadrr; ayrlm s ay amay LZ onl an buytizden."

Don Juan'rn bu sozleri beni sarsmtqtt; kendimi tutamayrp,"Yani sokakta rastladrlrm kimi insanlar ashnda insan defil,ciyle mi?" diye sordum.

Sozciiklere basa basa, "Kimileri de[ildir." dedi.

Bana gore bu sozler, sagmahlrn dik AlAsrydr. Ama don Ju-an'rn, salt beni etkilemek amactyla boyle qeyler soylemig ola-bilecefini diiqtinemezdim. Bu anlatttklartrun, akltma, bilim-kurgu oyktilerindeki baqka gezegenlerden gelen yaratrklartgetirdigini soyledim. O da, akltma gelen qeylerin onu rgala-madrlrnr , yalntzca, sokakta gezen kimi insanlann insan ol-madrfrnr soyledi. Son kerte bi afirrbaqhhkla, "Bi kalabahkta-ki insanlarm hepsinin de insan oldufunu nastl olup da diigii-nebiliyorsun?" diye sordu.

Bu soruyayanftbulamryordum. Ola ki inanglanmtn dtgt-

na grkamama ahqkrsrydt astl sorun.

Don Juan, insanlann toplu halde bulundufu yerlerde do-laqmayr Eok sevdilini soyleyerek konuqmasrnr si.irdi.irdii. De-vinmekte olan binlerce yumurtayt andran yaratrk arastnda,insan krhkh birini nastl gortiverdi[ini anlattr.

5352 BiR BA$KA GERQEKLIK

Sonra giilerek, "Qok hoq bi qeydir bu," diye ekledi, "be-nim gok hoquma gider. Parklarda, otobtis terminallerinde otu-rur, bakarrm gelip gegenlere. Kimi kez, hemen buluveririm bidostu. Kimi kez de yalnrzca gergek insanlar goriirilm. Bigiinotobi.iste, /?r yana oturan iki dost gormtiqttim. ikisini bi ara-da ilk kez orda gormiigti.im. Baqkaca da gcirmedim."

"iki dostu birden gcirmenin ozel bir anlamr var ml?""Tabii var Zaten her yaptrklarr anlamhdrr. Kimi kez bru-

jolar, gtiglerini onlann edimlerinden alrrlar. Bi brujonunken-di dostu olmasa bile, efer gormeyi biliyorsa, dostlann edim-lerine bakarak gtig kazanabilir. Velinimetim bana bunun nasrlyaprldrfrnr olretmiqti; kendi dostumu buluqumdan cince kala-balrk yerlerde dost arar; birini gorilr gormez de o bana bi qey-ler cilretirdi. Sen tigiinii bir arada gordiin. O gorkemli ders deboqa gitmiq oldu."

Tavqan tuzafrnr kurmayr bitirene dek baqkaca bir qey soy-lemedi. Sonra birden bana donerek, yeni anlmsamrq gibi, budostlann bir bagka onemli yanrnrn da, ikisi bi arada bulunu-yorlarsa, bu durumda ikisinin de hep aynr cinsten oldu$unuanlattr. Onun gordiipii iki dost, erkekmig; benim gordiikleri-min ikisi erkek birisi digi olduluna gore, bu, benim deneyi-mimin daha da cinemli oldu[unu gcisterirmig.

Bu dostlann gocuk krh[rna girip girmediklerini; iki gocukolursa bunlarrn aynr cinsten mi yoksa ayn cinsten mi olacak-lannr; dostlann her uktan insan krh[rna girip girmediklerini;ana, baba ve gocuktan olugan aile bigiminde gori.ini.ip gonine-meyeceklerini ve son olarak da araba, otobtis falan si.iren birdost gortip gormedigini soruyordum.

Don Juan higbirini yanrtlamadr, gtiltimseyerek konugma-larrmr dinliyordu. Son sorumu igitir igitmez bir kahkaha koy-verdi. Ve sorularrmr dikkatsizce sordulumu; sorumu, hig mo-torlu arag stiren bir dost gorilp gormedi{i bigiminde sorrnuqolmamrn daha yerinde olmug olacafrnr soyledi.

"Motosikletleri unutmamahytz, di mi?" derken gozlerin-de haylazca paritrlar gordiim.

"GORME"NIN ONTOSULLARI

Sorulanmla boyle neqeli bir biEimde dalga gegiqi gok ho-

flrma gitmiqti. Ben de gtilmeye baqladrm.

Don Juan daha sonra, dostlann kendi baglarrna bir qeye

giriqip, baqka qeyleri do!rudan dofruya etkilemediklerinii,grtctior. Bunlai, insanr dolayh bir bigimde etkilermiq. Birclosta dokunmak gok gekinceli bir geymiq; giinki'i bir dost in-

santn en koti.i yanlanrun ortaya gtkmastna neden olurmuq.

Qomezlik, uzun siiren stkmttlt bir ufraqmrq. Qtinkii boyle bir

farqrlaqmanm garprcr etkisine katlanabilmesi igin insaryn y.a-

qamrndaki gereksiz qeyleri en azrna indirmesi gerekirmiq.

kendi velinimeti bir dostla ilk karqrlaqtrfrnda kendisini az da-

ha yakryorrnuq; govdesi, bir dag aslanryla bofuqmu$gasma

yara bere iginde kalmrq. Kendi deneyiminde ise, dost onu ya-

nan odunlann igine itmiq de diziyle omuzu btraz yanml$; ama

zaman gegip de bir dostla btitiinlegince bu yaru tzlen de yok

olmuq.

on Ilaziran 1968'de, bir mitoteye katrlmak izere don Juan'lauzun bir yolculula grktrk. Aylardrr bu firsatr gozlemektey-dim, ama gene de gidip gitmemeye karar veremiyordum. Ki-rarszhfrmrn nedeni, sanrnm, peyote oturumunda bir siirti pe-yote yemek zorunda kalacafrmdan korkmamdr-ki buna dapek niyetim yoktu- Akhmdan gegenleri birkag kez anlatmrq-trm don Juan'a. onceleri yalmzca gtilmiiq, sonnuda da bukorku lafinr artrk igitmek istemedifini kesinlikle belirtmigti.

Aslmda, bir mitote, benim igin kurmug oldulum tasanla-n do[rulayabilmek bakrmrndan gok uygun bir firsattr. qiinkti,oturuma katrlanlann aralannda bir anlaqmaya ulaqabilmeleriigin gizli bir krlavuzun varhlrna olan inancrmr dL$iqtirebil-

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

rniq defildim. Don Juan, kendi gortiqleri gerefi, benim tezimikabul etmeye yana;mlyordu. O, mitotede olagelen bu geyleri"gcirme" agtsmdan agrklamantn daha yerinde olaafrna inant-yordu. Kendi goriiqtimden yola grkarak uygun bir aErklamabulma iste[imin, onun bana yaptrrtmayr istedifi qeye ters di.i-

.,sccefini dtiqiinmekteydim. O nedenle, don Juan, benim ana

ilkelerimi kabul etmiyordu; giinkii, kendi dizgesine uymayanqeyleri yok saymaya ahqmrqtr.

Yolculufa grkmadan hemen cince, don Juan, bu oturumasrrf izleyici olarak katrlacafrmr soyleyerek, peyote yemek zo-runda kalaca[rmdan otiirii duydu[um korkulan hafifletmiqti.igim agrlmrqtr. Arttk, oradakilerin bir anlaqmaya ulaqmalarrnayol agan grzli yontemi bulgulayaca[tma inantr olmuqtum.

Yola grktrfrmrzda akqam olmak i.izereydi; giinegin batma-srna biraz daha vardt. Giineq ensemi pigirmeye baqlayrncakeqke arabamrn arka camtna giineq perdesi taktrrsaydrm diyegeEirdim. Bir tepeye trrmanrnca oniimiizde koskoca bir vadigoriindii. yol, yerlere yamyasst serilmiq, siyah bir gerite ben-ziyordu-saylsv tepeleri ine grka saran... Tepeden iniqe geger-

ken gcizlerimle bir siire izledim bu qeriti. Giineye uzanryor,sonra da algak bir da[ silsilesine dahp yitiyordu.

Don Juan, gozleri yutmakta oldufumuz yola saplt, sessiz-ce oturuyordu. Uzun stire hig konuqmadrk. Arabanln igindekihava bunaltryordu beni. Biitiin pencereleri agmrqtrm, ama ha-va gok srcak oldulundan, bir yaran olmuyordu bunun. Sinir-liydim, igin srkrhyordu. Stcaktan yaktnmaya baqladrm.

Don Juan kaqlannr gatarak alayh alayh yiiziime baktr.

"Yrhn bu aylarrnda btitiin meksika stcaktan piqer," dedi."Bi qey gelmez ki elden!"

Ben ona bakmryordum; ama onun beni dikizledi[ini bili-yordum. Bir yamagtan inerken araba htzlanmtqtr. bir trafiklevhasr gortir gibi olmuqtum: Vado-gukur. Qukura yaklaqtr-

frmda oldukEa hrzh gitmekteydim. Yavaqlamaya gahqttysam

da gukur yerden gegerken bir sarstntr gegirdik. Sarsrntr, iki-nizi de zrplamrqtr. Artrk daha yavag siiri.iyordum. Bir ara yol

55

3

56 BiR BA$KA GERqEKLiK

kryrsrnda otlayan at ve srfrr stiriileri gordiik. Bu gibi yerlerdearag garpmrq at ya da inek leqlerine srk srk rastlanrr. Az sonraontimiizde, yolu gegmekte olan bir at stirtisi.i gorerek durmakzorunda kaldrm. Keyfim iyice kagmrgtr. Don Juan'a, srcakyiiziinden srkrntr bastr[rnr soyledim. Ktigiikliili.imden beri sr-ca$r sevmedi[imi, yaz geldi mi iqte boyie bofulur gibi oldu-lumu, soluk almamrn gtigleqtilini anlattrm.

Don Juan, "Artrk gocuk delilsin ki." dedi."Ama srcak gene bo[ucu geliyor bana."Don Juan, yumuqak bir sesle, "E, ben de kiigtikken aghk-

tan imanrm gevrerdi." dedi. "Qocukken aghktan bagka bildi-[im bi qey olmadr; ben de aghktan bolulurdum diyebilirim-soluksuz kalana dek! Ama gocukkendi o. Artrk bo[ulmuyo-rum, imanrm da gevremiyor."

Ne diyecelimi bilemedim. Kendimi savunulmasr gtig birduruma sokmak istemiyordum. Az sonra, bakarsrn, gergektensavunmayl istemedigim bir hususu savunmak zorunda kalrr-drm. Pek oyle aman aman srcak da de[ildi. Benim bozuldu-Eum qey, hedefimize ulaqmak igin bin beq ytiz kilometredenfazla araba si.irmek zorunda oluqumdu. Bciyle yorucu bir iqesokulrnuq olmayr bir ttirlii sindiremiyordum.

"Bir yerde durup bir qeyler yesek." dedim. "Belki giineqbatrnca bciyle srcak oImaz."

Don Juan giiliimseyerek bana baktr, daha gok uzun stireyemek yenilebilecek temiz bir koy bulunmadrlrnr, anrmsadr-

frna gore benim ona oyle yol iistii btifecilerinin yemekleriniyeme gibi ahqkrlanmrn olmadrlrnr sdyledi$imi belirtti.

"Artrk korkmuyor musun ishal olmaktan?" diye sordu.Gizliden alay etti[ini biliyordum. Gene de, yanrt bekledi-

!ini, tistelik alrrbaqh bir ifade takrndr[rnr gordi.im.

Don Juan, "Oyle davranryorsun ki, sanki sen arabadaniner inmez ishal yakana yaptglverecek." dedi. "Bir Erkmazagirmigsin; srcaktan kagsan, ishale tutulacaksln."

Don Juan bu scizleri ciyle afrrbaqh bir bigimde sdylemiqtiki, kendimi tutamayarak gi.ilmeye bagladrm. Sonra uzun stire

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

konuqmadan ilerledik. Los Vidrios-Cam-adh bir kamyon du-rafirna vardrfrmrzda, hava iyice kararmrqtr.

Don Juan arabadan seslendi: "Bugiin ne yeme[iniz vat?"Bir kadrn. igeriden, "Domuz eti," diye ba$rrdr.

Don Juan bana dondii ve gtilerek, "Umanm kamyonlarbugtin ezmigtir domuzu." dedi.

Arabadan grktrk. Yolun iki yanrnda algak daflar ytiksel-rnekteydi. Btiyiik bir yanardaf patlamasrnan yaydrlr lavlannkatrlaqmasryla oluqmuqa benziyordu bu da$ar. Sivri dorukla-n karanhkta, camdan dev krymrklar gibi karartrlar halindegcizda[r verircesine goklere ytikseliyordu.

Yemek yerken, don Juan'a, bu yere Cam denmesinin ne-clenini anladrfrmr soyledim. Herhalde bu yere bu adr camkrymr[rn a benzeyen dallar ytiztinden vermiq olacaklardt.

Don Juan, inandrncr bir sesle, bu yere los Vidrios adrnrn,cam yiiklii bir kamyonun orada devrilmesiyle ortah$a sagrlancam knklannrn yrllarca yerlerde kalmasr yiiziinden verildi[i-ni anlattr.

Gene dalga gegti[ini sanarak, gergek nedenin ne oldufu-nu anlatmaslnl istedim.

O da, "Git baqkasrna sor oyleyse." dedi.

Yanrmrzdaki masada oturan bir adama sordum; adam,lizir dilercesine, bilmedi[ini soyledi. Mutfa[a gittim, ordakikadrnlara bilip bilmediklerini sordum; ama hiEbiri bilmiyor-rnuq, biitiin bildikleri, buraya Cam dendi$iymig.

Don Juan algak bir sesle, "Sanrrlm benim dedi$im gibi-clir." dedi. "Meksikahlar, gevrelerinde olup bitenlere pek al-chrmazlar. O senin cam da$larr gciremezler onlar; ama yerecla! gibi yr$rlan cam krrrklannrn yrllarca ortahkta kalmasrnases grkartmazlar."

Bu imge, ikimizin de hoquna gitmiqti. Giiltiqtiik.Yeme[imizi yedikten sonra don Juan, artrk nastl hissetti-

[imi sordu. Iyi oldu$umu soyledim ama gerEekte iEirndeki sr-krntr az da olsa siirmekteydi. Don Juan tedirgin olup olmadr-

57

s8 nin nagKA GERqerlirc

lrmr arartrrrrcaslna, gozlerini dikmiq bakryordu.Sert bir grkrqla, "Meksika'ya gelmeye karar verdi[in an,

ufak tefek kuruntulannln tiimiinii ardmda brrakmahydrn." de-di. "Buraya gelme kararrn, yok etmeliydi onlan. Gelmek iste-digin igin geldin sen. Boyle yapar bi savaqEr da... Soyleyesdyleye dilimde tiiy bitti; en etkin ya$am bigimi, bi savaqgr-nrnkidir. Karar vermeden cince iyice dtiqiin, tiziil; ama, kara-nnr verdikten sonra, kov akhndan tasayr, di.iqiinceyi ve oyleilerle. Qiinkii verilecek daha milyonlarca karar beklemektedirseni. Boyledir bi savaqEmrn yontemi."

"Sanlnm ben de oyle yapmaktaydrm, don Juan, hig ol-mazsa ara slra. Ne var ki, bunu stirekli olarak anrmsamak zoroluyor."

"Kararsrzhk igindeyken, oliimii dtiqtiniir bi savaqgr.""En zoru da bu ya, don Juan. Qog, kimse oltimti uzak go-

ri.ir, diiqtinmez. Akhmrza bile getirmeyiz onu.""Neden?""Ne diye getirelim?"Don Juan, "Ne diye olacak!" diye siirdiirdii. "Qtinkii ru-

humuzu tavlayan, gelikleqtiren, yalntz, oltim dtiqiincesidir. "Los Vidrios'tan ayrrlrrken hava o denli kararmrqtr ki da!-

lann sivri karaltrlarr gofiin karanhlryla kaynaqmrqtr. Bir saatkadar hig konugmadan gittik. Yorulmuqtum. Sanki konuqula-cak bir qey yokmuq da ondan konuqmak istiyormuqum gibibir duygu igindeydim. Trafik pek seyrekti. Ara srra karqrmrz-dan birkag araba geliyordu. Yolda, giineye giden sanki yalmzbrz vardrk. Bunu tuhaf bularak, srk srk dikiz aynaslna bakr-yor, arkadan gelmekte olan bir araba var mr diye yokluyor-dum. Ama bir gey goremiyordum.

Bir stire sonra arabalara bakmayr brraktrm ve cintimrizde-ki yolculufu di.iqiinmeye baqladrm. Qok gegmeden, farlan-mln, gevredeki karanhfa oranla gok fazla parladrfrnl aynm-sayarak, gene dlkiz aynaslna baktrm. Once goztimti kamagtr-ran bir panltr, soffa da yerden bitmiq gibi gortinen iki rqrknoktasr gordtim. Arkamrzda uzakl arda bir tepenin tizerinde

cOnuE"NiN oNrcoquLLARI 59

bulunan bir arabarun farlanydr bunlar. Bir siire gortini.iyorlar,sonra da crmbrzla gekilmig gibi karanhfrn iginde yitiveriyor-lardr; sonra bir baqka tepede beliriveriyorlar, ardmdan geneyok oluyorlardr. Qrkrqlarrnr, yitiglerini aynadan, uzun stire iz-ledim. Bir ara o araba aramrzdaki uzakhlr gittikge kapatryorgibi geldi. Evet, yaklaqmaktaydr. Iqrklarr gittikge daha parlakgoriini.iyordu. Gaz pedahna iyice bashm. Tedirgin olmuqtum.Don Juan, bu halimi sezmigti, belki de dikkatini, yalnvcahr-zlmrztn artmakta olmasr gekmiqti. Bana bir baktr, sonra arka-ya doniip uzaktaki farlara baktr.

Bir srkrntrm olup olmadrlrnr sordu. Ben de, saatlerdir ar-drmrzdan higbir arabanrn gelmedi[ini, birdenbire, siirekli ola-rak bize yaklagmakta olan o arabanrn farlarrnr gordtiliimii an-lattrm.

Giilmesint zor tutarak, onu gergekten araba mr sandrfrmrsordu. Herhalde bir araba olmasr gerektilini soyledim; donJuan da, srkmtrh halime bakarak, benim o arkamrzdaki qeyinsrrf bir araba olmaktan cite bir qeyler oldulunu anlamrq bulun-du[umu sandrlrnr soyledi. Ben de, dayatarak, bunun yoldakibir araba, belki de bir kamyon oldu[unu soyledim.

Sesimi ytikselterek, "Baqka ne olacak ki?" dedim.Don Juan'rn scizleri sinirlendirmigti beni.Dontip ytiziime bakarak afrr afrr bagrnr salladr. Sanki

s oyleyeceklerini tartmaktaydr.

Yumugak bir sesle, "Onlar, ciliimiin baqrndaki rqrklardrr,"dedi. "Oltim, bir baqhk gibi giyinir onlan da, dcirtnala gelirardmdan. Onlar, sefirterek bize gittikge yaklagmakta olandltimiin rqrklandrr."

Srrtrmdan enseme bir iirperti yiikseldi. Biraz sonra ayna-ya baktrm; artrk rqrk falan gortinmiiyordu.

Don Juan'a, arabanrn durmug ya da bir yan yola sapmtgolabilecegini soyledim. Don Juan, arkaya bakmadr; yalntzcagerinip esnedi. Ve, "Hayr," dedi. "Oltim hig durmaz. Ara sr-ra rqrklarrnr scindtiri.ir. O kadar!"

lil

i

60 BIR BA$KA GERQEKLIK

On iig Haziran da Kuzeydofu Meksika bolgesine varmrqtrk.Birbirlerine gok benzeyen, kardeq olduklarrnr sandrfrm dortkrz, ktiEiik bir kerpig evin kaprsrnda toplanmrglardr. Evin ar-drnda bir kuliibeyle, gafisr gokm'iiq tek duvarr kalmrq yrkrk birambar bulunuyordu. Kadrnlar btzi bekler goriintiyorlardr.Birkag kilometre dnce asfalt yoldan grkrp bir toprak yola gi-ren arabamlzln grkardrfr tozu gormiig olacaklardr. Bu ev, de-rin bir vadide bulunuyordu; anayoldan bakrhnca, yeqil tepele-rin bir yamacrnda yama gibi goziikmekteydi.

Don Juan arabadan grktr ve yagh kadrnlarla bir qeyler ko-nuqtu. Kadrnlar, kaprnrn oni.indeki tahta oturaklarr gosteriyor-lardr. Don Juan gelip oturmamr imledi. Yaqh kadrnlardan biribizimle oturmugtu; obiirleri igeriye girmiglerdi. Krzlardan iki-si kaptnrn oniinde kaldrlar; beni merzrkla siizmeye koyuldular.Krzlara el salladrm; giili.iqerek igeriye kagrgtrlar. Birkag daki-ka sonra iki geng adam gelip don Juan'la selamlaqtrlar. Be-nimle konuqmuyorlardr; yiiziime bile baktrklarr yoktu. DonJuan'la yaptrklarr krsa bir goriiqmeden sonra, o kalkrnca, he-pimiz birlikte, kadrnlar da dahil, yedi sekiz yiiz metre uzak-hktaki bir baqka eve do$ru ytiriidiik.

Orada bir toplulukla daha karqrlaqtrk. Don Juan kaprdabeklememi soyleyerek iEeriye girdi. iEeri bakhm, tahta biroturakta oturmakta olan don Juan'rn yaqlannda bir Krzrlderi-li adam gordtim.

Heniiz hava kararmamrqtr. Bir ktime geng Krzrlderili er-kek ve kadrn, evin ontinde park etmiq olan kiiliisti.ir bir kam-yonun gevresinde sessizce duruyorlardr. Onlara ispanyolcabir qeyler soyledim; ne var, higbiri yanrt vermek istemedi. benbir gey soyledikge, kadmlar giiliigiiyor, erkekler de sessizcegiirimseyerek gozlerini bagka yanlara geviriyorlardr. Beni an-lamamrg gortiniiyorlardr; ama hepsinin de ispanyolca bildik-lerine emindim; gtinkti kendi aralarrnda yaptrklan konuqma-larr iqitmiqtim.

Bir si.ire sonra don Juan'la obtir adam drqanya grktrlar vekamyona binerek qofortin yanlna oturdular. Bunu goren her-kes, kamyonun i.isttine ve yanlan agrk kasasrna doluquverdi.

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

Yanlar da agrk oldufundan, kamyon ilerlemeye baqlayrnca,hepimiz gasideki kancalara balh uzun bir halata asrldrk.

Kamyon, toprak yolda yavaq yavag ilerliyordu. Bir ara

Eok dik bir yokuqu trrmanrrken, kamyon durdu; hepimiz yereindik ve kamyonun ardrndan gittik. Delikanhlardan ikisikamyonun arkasrna atlamrq, halatr tutmadan oturmuqlardr.Kadrnlar giiitiqerek onlann sallantrh durumu siirdiirmeleriigin krqkrrttrlar. Don Juan'la, don Silvio dedikleri obtir yaqherdam da bizimle birlikte yiiriiyorlar, genglerin bu maskarahk-larrnr gormezlikten geliyorlardr. Yol diizelince, hepimiz genekamyona trmandrk.

Bir saat kadar gittik. Kamyon kasasrnrn tabanr gok sert ol-dulundan, rahat edememiq, qofor mahallinin arkasrna tutuna-rerk ayakta gitmeyi yeflemiqtim. Kamyon, bir dizi kuliibeninoniinde durdu. Orada dabrzr bekleyen bir topluluk vardr. Ar-trk hava iyice karardr[r iEin, agrk kaprya asrh duran gaz lam-basrnrn soluk, sanmtrrak rqr$rnda yalnrz birkagrnr segebili-yordum.

Herkes kamyondan inmiq, oradakilerle sarrna$ dolaq o1-

muqtu. Don Juan gene drqarda kalmamr soyledi. Kamyonunon Eamurluluna yaslandrm; birkag dakika sonra yanrma iigclelikanh geldi. iglerinden biriyle dort yrl onceki bir peyoteoturumunda birlikte olmuqtuk. Kollarrmr srkarak bana sarildr.

ispanyolca konuqarak, "iyi gdrdi.im seni." diye fisrldacL.

Kamyonun baqrnda sessizce duruyorduk. Ihk, esintili birakqamdr. Yakrnlarda bir yerden akarsu ga[rltrsr gelmekteydi.Arkadaqrm gene fisrldayarak, sigaram olup olmadrfrnr sordu.herkese sigara sundum. Sigaralarrn krzartrsmda saatime bak-trm. Saat dokuzdu.

Qok gegmeden bir toplulufun evden drqarrya grkmakta ol-dufunu gordiik. Yanrmdaki iig delikanh hemen uzaklaqtrlar.Don Juan yanlma gelerek, herkese benim durumumu anlattr-

[rnr, herkesin razt geldi[ini, birlikte gidip mitotede su dafrta-bilece$imi soyledi. Hemen gitmemiz gerekiyormu$.

On kadrn ve on bir erkekten oluqan bir topluluk, yola dii-

61

62 BIR BA$KA GERqEKLIK

ziildiik. Krlavuzlu[umuzu iriyan, elli beq yaqlannda bir adamyapmaktaydr. "Kulaksrz" anlamrna gelen "Mocho" diye gag-rryorlardl onu. Krlavuzumrrz, sert Eevik adrmlaria ilerliyordu.O ytirtidiikge, elinde tuttu$u gaz feneri, bir o yana bir bu ya-na sallanrp duruyordu. Once, feneri geliqigtizel salladr$rnt sa-ruyordum; ama sonra feneri, yoldaki bir engeli ya da gegilme-si giig yerleri imleyecek bigimde saliadrlrnr bulguladrm. Birsaatten fazla yiiri.imi.iqttik. Kadrnlar aralannda konuquyorlar,yer yer yumuqak kahkahalar atlyorlardr. Don Juan'la cibiiryaqh adam en onde gidiyorlardr; ben de en arkadaydtm. Bas-tr[rm yeri gcirebilmek igin gozlerim siirekli olarak yola diki-li, oyle yiirtiyordum.

Don Juan'la geceleyin daflarda gezinmemizden bu yanadort yrl gegmiqti; o zamanlar kazanmr$ oldufum karanhktaytiriime yetimi biiytik gapta yitirmiqtim. Srk srk kostekleni-yor, istemeyerek kiigtik taqlara garplyordum. dizlerimde es-neklik diye bir qey kalmamrqtr; bir tiimsele gelince, iizerimeyrkrlacakmrq, bir gukura rastlayrnca da yol gcikecekmiq gibioluyordu. Yiiriirken, benden gok giir{iltii grkaran yoktu ara-mrzda; bu durum, ister istemez, oradakilerindalga gegmeleri-ne neden oluyordu. iglerinden birisi, her ayafrm takrhqrndao'Hoop" diye bagrrlyor, ardrndan herkes kahkahayr basryordu.Bir kezinde tekmeledifim bir taq, gidip bir kadrnrn topufunagarprverdi. Kadrn da, ytiksek sesle, "$, zavalh adama birkandil verin bari!" dedi ve biitiin millet gtilmeye baqladr.Ama gilemin sonu olmamrqtr bu; giinkii az sonra gene kostek-lenince, oniimdeki birisine tutunmak zorunda kalmrqtrm.Uzerine gullanmamla dengesini yitiren adam, oyle bir gr$rkkoparmrqfi ki, herkes, rahatEa gtilebilmek igin bir siire dur-mak zorunda kalmrqtr.

Bir stire sonra, onciiltik eden adam fenerini kaldrnp indir-meye baqladr. Gidecefimiz yere varrnr$ oldu[umuzu anla-drrn. Sa$rmda az otede algak bir evin karalhsmr gordiim. Top-luluktaki herkes defiiqik ycinlere da$rhverdi. Don Juan'r ara-drm. Karanhkta goremiyordum onu. Onu, bir kayaya oturmuggormeden cince, bir stire yerdeki taqlara garplp durdum.

"GORME"NIN ONKO$ ULLARI

Don Juan, oturuma katrlan adamlara su getirmekle gorev-lendirildi[imi yineledi. Bunun nasrl yaprldrfrnr bana yrllaronce ofretmiqti. Btittin aynntrlannt anlmsryordum; ama, ogene de, belle[imi tazelememi istedi ve neler yaprlacalrnr ba-na bir kez daha gosterdi.

Ardrndan evin, adamlarrn toplanmrg bulundu[u arka ya-nlna gegtik. Bir ateq yakmrqlardr. Ategten beg metre uzakta biragrkhla hasrrlar seriliydi. Hasra ilk olarak, bize krlavuzluketmiq olan Mocho oturdu. Sol kulalrnrn iist yarunrn kopuk ol-dufunu gordtim-demek o adr bu ytizden takmrglardr. Don Sil-vio; Mocho'nun sa$rna, don Juan da soluna yerlegtiler. Geng-lerden biri Mocho'ya do[ru ilerledi ve elindeki peyote man-tarlarryla dolu seleyi Mocho'nun ciniine brraktr; sonra daMocho'yla don Silvio'nun araslna oturdu. Bir bagka geng ikiktigtik sepetle gelip, onlarr peyote selesinin yanrna koydu, veMocho'yla don Juan'rn arasrna oturdu. Daha sonra iki deli-kanh daha geldi ve don Silvio'yla don Juan'rn yanlanna ge-gip oturdular. yedi kiqilik bir halka oluqmuqtu. Kadrnlar eviniginde kalmrqlardr. Ategin b{itiin gece sonmeden yanar du-rumda bulundurulmasmdan iki geng adam sorumluydu. Engencimiz olan bir gocukla ben de, oturuma katrlan yedi kiqi-ye, biittin gece siirecek olan torenden sonra verilecek olan su-yu bekliyorduk.

Baqkan Mocho peyote ezgisini soyledi; gozlen kapahydr;govdesi, ezgisiyle birlikte e[ilip dikilmekteydi. Qok uzunsi.irdti ezgisi, Ne dilde soyledilini anlamamrqtrm. Sonra hep-si teker teker kendi peyote ezgilerini soylediler. Onceden be-lirlenmiq bir sra izledikleri yoktu. Herhalde, iglerinden geldi-lizaman grkrq yaptp ezgilerini soyltiyorlardr. Sonra, Mocho,peyote selesini tutup iki parga aldr ve seleyi gene orta yere br-raktr. Onu, don Silvio, sonra da, don Juan izlediler. Aynr di.i-zeyde olduklan anlaqrlan dort geng de, saldakinden baqlaya-rak srayla, ikiqer mantar aldrlar.

Oturuma katrlan yedi kiqiden her biri art arda dortkez ez-gi sciyleyip ikiger peyote yediler; sonra da iginde kuru yemiqve et bulunan obiir iki sepeti dolaqtrrdrlar.

63

64 BiR BA$KA GERqEKLIK

Bu siireg biitiin gece boyunca yinelendi durdu. Ne var ki,onlarrn bu kiqisel devinimlerinin, herhangi bir dizge uyanncayaprldr$rna delgin higbir ipucu bulgulayamadrm. Birbirleriy-le konugmuyorlardr; her biri kendisiyle baq baqa ve kendinedontik gortiniiyorlardr. Btittin gece boyunca, bir kez bile ol-sun, higbirinin dbtirlerine, ne yaplyor diye baktrklarrnr gcir-medim.

Giin dofmadan once hepsi aya$a kalktr, yanrmdaki gock-la birlikte onlara su verdik. Sonra, kendime gelmek igin birazdolagtrm. Ev, tek kath bir kuliibeydi; saz damh, algak, kerpigbir yaprydr. Evin gevresi tam bir mezbeleydi. Ev, krrag birtoprak tizerine kurulmuqtu, her yant gahhklarla, kakti.islerlekaplrydr. Ama, a$ag diye bir gey bulunmuyordu. Qok uzalaytirtimek gelmedi igimden.

Sabahleyin, kadrnlar gitmiqlerdi. Adamlar, evin gevresin-de sessizce dolaqryorlardr. Ofleyin, hepimiz gene bir gececinceki dtizende yerlerimizi aldrk. Peyote mantan biiyiiklii-$iinde dofranmrq, bir sepet kuru et dolagtrnldr. Adamlardankimileri peyote ezgilerini soyitiyorlardr. Bir saat sonra dahepsi geqitli yonlere dafrldrlar.

Kadrnlar, ateqin ve suyun bagrndakiler igin, bir tencere la-pa brrakmrqlardr. Biraz yedim, ve ofleden sonrastru uyuyarakgeEirdim.

Karanhk bastrrrnca gorevliler ateqi tazelediler. Bir peyoteyeme doniisti daha baqladr. Bunda da sabaha dek aqa$r yuka-n bir onceki gecenin diizeni izlenmiqti.

Btitiin gece, oturumdaki yedi kiqinin her birinin ttim devi-nimlerini teker teker gcizlemlemeye Eabalamrqtrm; amaclm,aralannda yapmtg olabilecekleri belirli bir sozlii ya da sozstiziletigim dizgesi bulgulamaktr. Ne var ki, edimlerinin ardrndaboyle bir dizge goremedim.

Akqam erken saatlerde, peyote yeme doniisii yeniden baq-latrldr. Sabahleyin, artrk, grzli onci"iyri agrfa vuracak bir ipu-cu ya da aralarrnda gizlt bir iletiqim yoluna, anlaqma dizgesi-ne de$gin bir belirti bulamayacafrmr anlamrgtrm. Giiniin ge-

"GORME"NIN OXKO;ULLARI

ri kalan boliimiinii tek baqrma oturup notlanmr di.izenleyerekgegirdim.

Adamlar, dcirdiincti gece gene toplandrklannda, bununson gece oldu[u belliydi. HiE kimse bu konuya de[gin bir qeydememiqti, ama, ertesi giinii dalrlacaklannr biliyordum. Ge-ne suyun baqma gegtim; herkes de oturumdaki yerlerini aldr.Dizideki yedi kiqinin davranrqlan, daha cinceki iig gece bo-yunca gcizlemlediklerimin trpkrsrydr. Gene devinimlerini go-zetmeye vermiqtim kendimi. Yaptrklan her qeyi-her devinimi,her scizii, her davranrgr gormeye gahgryordum.

Bir an geldi, kulaklanmda bir vrzrltr igittim; olalan birkulak grnlamasrnr andrrdr[rndan, pek tizerinde durmadrm.Vrnlama daha da artmaktaydr; ne var, onu, kendi govdeminqrkardr[r bir grnlama gibi algrlamam siirtiyordu. Dikkatimiaynr anda hem adamlan izlemeye hem de igittilim vmlama-ya verrnekteydim. Sonra bir an geldi, ordakilerin ytizleri, san-ki bir ampul yanml$gaslna, aydrnlanrverdi. Ne var ki, bu ay-drnlanma, elektrik lambasmrn, fenerin ya da ateqteki alevlerinaydrnlatmasrna benzemiyordu. Renkli bir prrrltrydr bu; gokhafif, ama bulundufum yerden kolayca gorebildifim pembe,saydam bir parlakhk. Vrnlama artryor gibiydi. Yanrmdaki Eo-cufa baktrm; uyumaktaydr.

Pembe parlaklft gittikge artryordu. Don Juan'a baktrm;gcizleri kapahydr; don Silvio'nunkiler de, Mocho'nunkilerde... Dort geng adamrn gozlerini goremiyordum; gtinkii ikisi(ine dofru efilmiqlerdi, ikisinin de srrtlan dontiktii bana.

Kendimi biittiniiyle onlara bakmaya vermiqtim. Ama, ger-qckten bir vrnlama igittilimin ve adamlarr gergekten pembebir krzartrnrn biirtimiiq oldufunun bilincine tam olarak varmrqrlefildim. Bir siire sonra, bu pembe rgrkla vrnlamanrn siireklioldulunu aynmsadrm. Bir anhk bir qaqkrnhk gegirdim; son-ra, ne bu tanrk oldu$um sahneyle ne de orda bulunma nede-ttimle iligkisi olmayan bir dtiqiince gegti akhmdan. Qocuklu-fiumda, annemin bana anlattrfr bir qeyi anlmsamrqtrm. Bu di.i-

,stince dikkatimi dalrttrfr kadar, yersizdi de. Bu dtiqiinceyi ak-Irmdan kovup, kendimi, brkrp usanmadan stirdriregeldi[im

65

ir

^1ll

66 BiR BA$KA GERqEKLIK

incelemeye verrneye gahqtrm. Ama bir tiirlii bagaramryor-dum. Diiqtince gene dcintip geliyordu. Hem de daha keskinle-gerek, beni daha bir sararak... Ustelik annemin beni galrransesini de igitiyordum. Terliklerini stiriimesini, kahkahasmr daigitmeye bagladrm bu kez. ona bakmak igin dondiim. Bir ttirsannlanma ya da rlgrmrn (serap) bana, zamant agrtacafrna,ve annemi gcirecelime inanrr gibiydim. Ne var ki, yarumdauyumakta olan gocuktan bagka bir qey goremedim. Onu gcir-mek, sarsmrgtr beni; bir an olsun ayrlmrg ve rahatlamrgtrm.

Oturumdakilere baktrm gene. Durumlannda bir degiqiklikyoktu. AnJu, o parlakhk gitmig, kulaklarrmdaki o vrnlama yokolmugtu. Igim agrhverdi. Annemin sesini duyma sannsr dagegti saruyordum. Sesi nasrl da agrk ve canh gelmigti. Bu sesbeni nerdeyse biiyiileyecekti diye gegirip duruyordum. Bellibelirsiz, don Juan'rn bana bakmakta oldulunu goriir gibi ol-dum; ama aldrnq etmedim. Annemin beni galrran sesini geneigittim-hemen arkamda bir yerden geliyordu ses... Hrzla don-diim; ama, evin karaltrsryla ardrndaki gahhklan gordiim yal-ntzca. Annemin sesini iqitmek beni derin bir i.izi.inttiye itmig-ti. Kendimi tutamayarak inlemeye baglamrgtrm. Bir soluklukve yalruzhk duyarak, a[ladrm. Birinin bana bakmasr, koru-masr cjzlemi igindeydim. Bagrmr gevirip don Juan'a baktrm; oda bana bakryordu. onu gclrmek istemiyordum; gozlerimi ka-padrm. Sonra gene annemi gordtim. Annemi akhma getirdi-lim zamanlar oldulu gibi bir annem dtiqiincesi delildi bu.Yarumda durdu[unu apagrk gortiyordum. Acr veriyordu budurum bana. Titriyor, kagmak istiyordum. Annemin goriintti-sii, bu peyote oturumunda izledi$im konuya gok uzak kahyor,beni tedirgin ediyordu. Bundan kagabilmenin bilingli bir yo-lu, belli ki, yoktu... Belki de bu gori.inttintin yok olmasr igingozlerimi agmam yeterli olacaktr; ama, yerine, goriinttiy{i ay-nntrh bigimde incelemeye koyuldum. Bu inceleme, salt bakr-larak yaprlan bir incelemeden ote bir qeydi; zorunlu bir yok-lamaydr, bir de$erlendirmeydi. Bir drg etmenmigEesine, ya-bansr bir duygu sarrnr$tr beni; birden, annemin sevgisinin oiirk{ing ytiktintin beni ezmekte oldu[unu sezdim. Adrmrn gag-

"GORME"NIN ONKO$ULLARI 61

nldrfrnr igittilirnde, yiire$irn pargalanmrgtr; annemrn anlsligimi tiziinttiyle karakaygryla doldurmuqtu. Ama onu incele-clikten sonra, onu hig sevmemiq oldufumu anlamrqtrm. Sarsr-cr bir kavrayrq olmuqtu bu. Diigiince ve imgeler grf gibi gel-nreye baqladr. Bu arada annemin goriintiisti yok olmugtu; ar-trk onemsemedim bunu. Krzrlderililerin yaptrklanyla da ilgi-lenmeyi brrakmrqtrm. Bir dizi olagandrgr diigtinceler doluq-rnuqtu baqrma; olalandrqr dtigtincelerdi bunlar-gi.inkii diiqi.in-ceden ote bir qeylerdi... Bunlar, duygusal kesinlikler bigimin-clc eksiksiz duygu birimleriydi; annemle olan iliqkimin niteli-fine defgin yads tnamaz kanrtlar...

Bir an geldi, bu olafandrgr dtiqiincelerin ardr kesiliverdi.Akrcrhklannr ve eksiksiz duygu birimleri olma nitelikleriniyitirmiglerdi. Artrk baqka qeyler dtiqi.inmeye baqlamrgtrm. Da-

Irnrk da$rnrk geyler... Ailemdeki obtir kiqileri diiqiiniiyordum;nc var, diiqtincelerime eglik edecek imgeler yoktu. Sonra ge-ne don Juan'a baktrm. Aya[a kalkmrqtr; obtirleri de kalktrlar,hep birlikte suya do[ru geldiler. Yana gekildim ve uyumaktaolan o$anr diirtttim. Don Juan arabaya girer girrnez, ona gor-dtigiim, o qagrlasr qeyleri srrasryla anlattrm. Sevingle giilerekbunlan gormenin, Mescalito'yla ilk deneyimim denli onemlibir belirti oldupunu soyledi. Don Juan'rn, peyoteyi ilk kez ye-digim zamanki tepkileri de gok onemli bir belirti diye yorum-lirmrq oldu[unu anrmsadrm. Zaten, bilgisini bana ofretmeye,bLr ytizden karar vermiqti.

Don Juan mitotenin son gecesi srrasrnda Mescalito'nunbaqrmda agrk segik dolaqrp durdu[unu, herkesin doniip banabaktrlrnr, ona baktr[rm zaman beni gozetlemesinin nedenininrle bu oldu[unu anlattr.

Ne var, gordiiklerimi yorumlamasrnr isteyince, bu konuyarlelinmek istemedi. O gormtiq oldu[um qeylerin, bu belirtiyanrnda bir hig kaldrfrnr soyledi.

Don Juan durup durup Mescalito'nun baqrmrn tizerinderrasrl dolagtr[rnr, herkesin bunu nasrl izledi$ini anlatryordu.

"Bciylesini gormedim hig!" diyordu. "Bundan daha gi.izel

68 BiR BA$KA GERqEKLIK

bir belirti olamazdr."

Don Juan'la ben, besbelli, apayrr ycinlerde dtiqi.inmektey-dik. O, bir belirti diye yorumladr$r olaylarm onemini vurgu-luyor; oysa ben, gordtifiim geylerin aynnhlarma taktltp kah-yordum.

Dayanamayarak, "Belirtiden bana ne!" dedim. "Bana neoldu? Benim olrenmek istedilim qey bu!"

Don Juan, keyfi kagmrqgasrna kaqlannl gattr ve bir an ses-

siz durdu. Sonra bana baktr. Yefin bir gortini.igi.i vardr. Tekonemli geyin, Mescalito'nun bana sevecence davranmast, be-ni rqrla bolmasr ve salt orda bulunmak drgrnda bir gaba gos-termiq olmamama kargrn bana bir ders vermesi oldufunu soy-ledi.

4

l)ctrt Eyltil 1968'de, don Juan'r gormek igin Sonora'ya git-rrriqtim. Bir cinceki ziyaretim srasrnda benden istemiq oldu[uiizre, bacanora (kaktiis rakrsr) almak igin Hermosillo'da dur-rrrtrgtum. Bu isteli o zaman gok garip gelmigti bana; gi.inkti ig-kiden hoglanmadr[rnr biliyordum. Ama dort giqe ahp, ona go-ti.irdtili.im ribtir geylerle birlikte bir kutuya yerleqtirdim.

Don Juan, kutuyu aglnca, giilerek, "Ne diye dort qiqe al-rlrn!" dedi. "Ben sana bi gige al demigtim. Bacanorayrkendimigin istedi[imi sanml$srndrr; 'ama torunum Lucio igindi. Se-nin armalanrnmrg gibi, ona sen verirsin."

Don Juan'rn torunuyla iki yrl once tanrgmrgtrm. O zamanyirmi sekiz yaqrndaydr. Bir sekseni aqkrn uzun boylu, kazan-crna gcire yaqrtlanna oranla, her zaman gok iyi giyinen bir

70 nin nepKA cERqErlir

adamdr. Yaqui'lerin, go[unlukla spor pantolonlar ya da blu-cinler, hasrr qapkalar ve guarachos denilen ev yaplsl garrklargiymelerine karqrn, Lucio'nun giysileri mavi boncuktan fir-firh siyah parlak bir deri ceket, bir Teksah kovboy qapkasr,elle siislenmiq ve adrnrn baq harfleri iqlenmig gizmeler olur-du.

Lucio, igkileri verdi[imde, gok sevinmiqti ve gigeleri ahp,herhalde saklamak igin, igeriye girmiqti. Don Juan, insan ig-kiyi saklamamah ve tek baqrna igmemeli gibi bir laf edince;Lucio, igki falan saklamadrfirnr, akqamiistti arkadaqlarrnr ga-

[rrrp birlikte igeceklerini soyledi.O akgam, saat yedi srralannda Lucio'nun evine dondiim.

Hava karanhktr. Bodur bir a[acrn altrnda duran iki kiqinin ka-raltrsrnr gordiim. Lucio'yla bir arkadaqrydr bunlar. Beni bek-liyorlarmrq. Lucio, el feneriyle yolu aydrnlatarak bizi eve gci-ttirdii.

Lucio'nun evi iki odah, toprak tavanh, harg ve dallar-dan kurulu derme gatma bir yaprydr. Evin uzunlufu altrmetre kadar vardr ve mesquite dallanndan yaprlmrq direklertizerinde duruyordu. Btittin Yaqui evlerinde oldufu gibidtiz, gahlardan oriilti bir gatrsr, bir de iig metre eninde birramadasr vardr. Bu ramada evin ontinti golgeleyen bir tiirsundurma gibidir. Ramadaiarda gah, saz falan kullanrlmaz.Dallarrn geliqigtizel orttiifii bir gatrdrr; boylece hem golgeyapar, hern de arahklardan gegen esinti nedeniyle serin tu-tar.

Eve girerken, gantamdaki ses alma aygrtmr gahqtrrdrm.Lucio beni arkadaqryla tanlqtlrdr. Evde, don Juan da olmakizere, sekiz adam vardr. Odanrn ortasrna rahatga yayrlmrqlar-dr. Bir direle asrh gaz lambasrnrn parlak rgrfr, ytizlerini ay-drnlatryordu. Don Juan bir sandrfrn iizerine oturmuqtu. Bende, yere gakrh kazrklara givilenmiq bir kalastan olugan ikimetrelik bir srranln ucuna oturdum. Don Juan'rn karqasrnadiiqtiyordu bu yer.

Don Juan gapkasrnr yanrbaqlna, yere brrakmrqU. Gaz lam-

'cORME"NIN ONTo;ULLARI 7r

basrnrn rgr$r, krsa ak saglanna daha parlak bir beyazhk veri-yordu. Yiizi.ine baktrm; rqrk, boynundaki ve alrundaki krrrqrk-lrklan daha da derinlegtiriyor, onu daha yaprz ve daha yaghgosteriyordu.

Otekilere baktrm; gaz lambasrnrn yegilimtrrak-beyaz rqr$raltmda, hepsi de yorgun ve yaqh gortin{iyorlardr.

Lucio, hepimize ispanyolca olarak, ytiksek bir sesle, be-nim Hermosillo'dan getirdifim bir Sige bacanorayt igece$i-miz soyledi. Obtir odaya gegip bir qiqe getirdi. Mantannr gr-kardr ve kiigiik bir teneke fincanla birlikte bana verdi. Finca-na gok azbir miktar dcikiip igtim. Bu bacanora, bildilim re-quiladan daha gtizel kokulu ve daha yolun, i.istelik daha dasertmiq gibi gelmiqti. Okstirmeye bagladrm. $igeyi yanrmda-kine verdim; herkes srrayla fincana biraz dokerek igiyordu.Ama don Juan igmedi. Srra ona geldilinde qigeyi ahp en son-da oturan Lucio'nun oniine brrakmrqtr.

Hepsi de bu qiqenin gok gtizel grktrfirna delgin aregli ateq-li konugtular, bu igkinin Chihuahua'daki ytiksek dafhk bol-geden geldi$ini ileri stirtiyorlardr.

$iqe bir kez daha dolagtr. Adamlar ai.rzlarm qaprrdatryor-lar, civgtilerini yineliyorlar, Guadalajara yoresinde yaprlan te-quila ile Chinuahua'nrn yiiksek yaylalannda yaprlanrn arasln-daki biiytik farklan yiiksek sesle dile getirmeye gahgryorlar-ch.

$iqe ikinci kez dolaqrrken de don Juan igmemiqri. Ben deyalnrzca bir tadrmhk almrqtrm. Ama citekiler, fincanr a$znadek dolduruyorlardr. $ige bir kez daha dolaqrr ve bitti.

Don Juan, "Obtir gigeleri getir, Lucio," dedi.Lucio, ikircimli gortintiyordu; don Juan hig orah gcirtin-

miiyor, benim Lucio'ya dort gige birden getirmig oldu[umuitnlatryordu.

Lucio yaglarrnda bir geng adam olan Benigno, goze ga{p-nlasrn diye arka yaruma yerlegtirdigim gantama bakarak, te-cluila satrcrsr mlyrm diye sordu. Don Juan, satrcr falan olma-rlrlrmr, ashnda Sonora'ya, kendisini ziyaret etmek igin gel-

72 BIR BA$KA GERQEKLIK

miq bulundufumu soyledi."Carlos Mescalito'yu ofreniyor; ben ofretiyorum ona,"

diye ekledi.

Hepsi birden bana bakrp, kibarca gtiltimsediler. Yiizii kes-kin gizgilerle dolu, ufak, zay:f bir adam olan oduncu Bajea,gozlerini bir an bana dikti ve ambarclnln, beni, Yaqui toprak-lannda maden iqletmeyi tasarlayan bir Amerikan qirketinincasusu olmakla sugladrfrnr soyledi. Hepsi de, boyle bir sug-landrmaya igerlercesine soylendiler. Zaten, hepsi, bir Meksi-kalr ya da Yaqui'lerin dedikleri gibi bir Yori olan bu adamakrzarlarmrq.

Lucio obtir odaya gidip bir qiqe bacanora daha getirdi. Ag-tr; fincanrnt a$zna dek doldurdu. Sonra qiqeyi yanrndakilereverdi. Sciz, dolagrp, Amerikan qirketinin Sonora'ya gelmesiolasrfrna ve bunun Yagui'leri ne denli etkileyeceline gelmiq-ti. $ige, Lucio'ya doniince; Lucio qiqeyi kaldrnp, iqinde nekadar kaldr$rna baktr.

Don Juan bana do!ru elilerek, "Soyle iiziilmesin; bir da-ha geliqinde daha gok getirecelini sciyle," diye fisrldadr.

Ben de Lucio'ya do!ru elilip, obtir geliqimde en azmdanaltr giqe getirece[imi soyledim.

Bir ara konuqulacak bir qey kalmaml$ gibi susuqtuk.

Don Juan bana doniip ytiksek sesle, "Arkadaqlara, Mesca-lito'yla karqrlaqmalarrnr anlatsan a!" dedi. "Amerikan qirketiSonora'ya gelirse neler olur diye bir boq laf etmekten gok da-ha ilging olur bu."

Lucio, merakla, "Mescalito, peyote midir, dede?" diyesordu.

Don Juan kuru bir sesle, "Kimileri oyle der," yanrtrnr ver-di. "Ben Mescalito demeyi yellerim."

Uzun boylu, iri yan, orta yagh biri olan Genaro, "O Al-lah'm belasr qey insanr delirtir," dedi.

Don Juan, yumugak bir sesle "Mescalito'nun delilife yolagtr$rnr sciylemek sagma olur. E[er ciyle olsaydr, Carlos $im-di burada sizinle konuqacak yerde trmarhaneyi boylamrq olur-

"GORME"NIN oNroguLLARI 73

tlu. Carlos Mescalito kullandr. Bakrn iqte, sapasallam duru-yt)r."

Bajea griliimseyerek, gekingen, "Kim bilir?" deyince,lrcrkes giilmeye baqladr.

"Bir de bana bakrn," dedi don Juan, "hemen hemen btitiinyagamlm boyunca Mescalito'yla haqrr neqir oldum, biqeycik-lcr olmuq de[il bana."

Kimse giilmemiqti, ama, onun bu scizlerini pek ciddiye al-rnl ga da benzemiyorlardr.

Ote yandan, don Juan siirdiirdii: "Dedilin gibi, Mescali-to'nun insanr grldrrttrfr do[rudur. Ama, ne yaprlaca[rnr bil-rneden ona gidildi[inde olur bu."

Don Juan'la yaqrt bir yaqh adam olan Esquere, gtilmesinitutamryor, bagrnr iki yana sallayrp duruyordu. 'o'Ne yaprlaca-[rnr bilmeden'demekle neyi kastediyorsun, Juan?" diye sor-rlu. "Seni gegen gortiqiimde de aynr qeyi soyli.iyordun."

Genaro scjze karrgarak, "Bu peyote denilen nesneyi yutan-l:rr gergekten kegileri kagrrrrlar." dedi. "Huichol Krzrlderilile-rinin bunu yediklerini gormiiqttim. Kudurmuq gibi davranr-yorlardr. Kciptik sagryorlar, kusuyorlar, her yana iqeyip duru-yorlardr. O Allah'rn belasr nesne sarah yapar adamr. Bayrn-thrhkta mtihendislik yapan Bay Salas oyle soylemiqti. Saraolunca, artrk iyilegmezmiqsin."

Bajea, biiytik bir a[rrbaqhhkla, "Hayvan olmaktan kcitii,rlesen e!" dedi.

Don Juan, "Genaro, sen Huichol Krzrlderililerinde yalmz-ca gormek istedi[in qeyleri gormriqsiin." dedi. "Orne[in, higzahmet edip Mescalito'yla tanrqmanrn nasrl bi qey oldu[unusordun mu onlara? Bildi[ime gcire, Mescalito kimseyi sarahlirlan etmez. Bayrndrrhktaki mtihendis de zaten bir Yori; neanlar Yori Mescalito'dan! Mescalito'yu bilen btitiin o binler-cc insana da deli diyemezsiniz ya!"

Genaro, "PekAla derim; deli onlar, deli! Ya da onun gibibir qey... Yaptrklarrna bakrnca..." diye yanrtladr.

Don Juan sordu: "PekAld, o binlerce insan deliyse, kim

74 BiR BA$KA GERqEKLIK

kotanyor onlann iqlerini? Nasrl si.irdi.irebiliyorlar yaqamlan-nl?"

Esquere, soze karrqtp, "Karqt yakadan -ABD'den-gelenMacario, bir kez yiyenin yagam boyu ondan kurtulamayaca-

frnr soylemiqti," dedi.

Don Juan, "Macario oyle bi qey demiqse, yalan sciylemiq.Ne dedi[inin farktnda mt o acaba?" diye grkrgtr.

"Yalanctnrn tekidir o," dedi Benigno."Kim bu Macario?" diye sordum.

Lucio, "Buralarda oturan bir Yaqui Krzrlderilisi..." dedi."Arizonah oldufunu soyliiyor, savaqta Avrupa'da bulunmuq.Anlattrklannl bir dinlesen!.."

Benigno, "Albay oldufunu soyler durur!" diye atrldr.

Herkes gtilmeye baqlamrqtr; bir stire Macario'nun inanrl-maz ciykiilerine gegildi; ne var, don Juan scizi.i gene Mescali-to'ya dondtirdri.

"Hepiniz Macario'nun palavracr bi kimse oldu$unu bili-yorsunuz da, ne diye Mescalito'ya defgin sozlerine inantyor-sLlnuz?"

Lucio, bu sozcti[ti heniiz anlayamamt$ gibi, "Peyote miyani, dede?" diye soruverdi.

"Evet be! Hay Allahtn!."Don Juan'tn grkrqr gok sert ve ktrtctydr. Lucio irkilmigti.

Bir an igin hepsinin de korkmug olduklarlnl sezer gibi olmuq-tum. Sonra don Juan, yumuqak bir gtiliimsemeyle konuqma-srnr siirdtirdii.

"Macario'nun soyledifi qeylerin aslt astarr yok; bunu an-

lamryor musunuz? Mescalito'dan sciz etmek igin onu bilmekgerekir."

"iqte gene bagladrn," dedi Esquere, "bilmek, bilmek, bil-mek! Sen Macario'dan da betersin yahu! Hig olmazsa o, bil-se de bilmese de, akhndan gegenleri soyler. Ama, seni yrllar-ca dinlemiqimdir; bilmemiz gerekti[inden baqka bir qey grk-mamrqtrr a[zrndan. Neyi bilmemiz gerek Allahaqklna!"

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

Benigno, "Don Juan, peyoteden bir ruh grktrfrnr soylii-yof," dedi.

Bajea, "Tarlalarda peyote gormtiqltiltim olmuqtur; amaruh falan gormiig de$ilim," dedi.

Don Juan, "Evet, bi bakrma, Mescalito ruhlatabenzer,"rliye agrkladr. "Ama onu iyice bilmeden ne oldu[unu agrk-ga anlayamazsrnrz. Esguere, yrllardan beri hep bunlan soy-lemiq oldufumdan yakrnryor. Dolru soyltiyor. Ama siz an-lamryors anLZ, sug bende mi? Bajea, onu yiyenlerin hayvan-lagtrlrnr soyledi. Ama, ben oyle gcirmtiyorum bu iqi. Ka-nlmca, kendilerini hayvanlardan iisttin tutanlar, hayvanlar-dan kotti bi yaqam siirdiirtirler. Bakrn iqte torunumun hali-ne. Durup dinlenmeden gahqrr. Egek gibi gahqmak igin ya-

$lyor sanki. Hayvana benzemeyen tek yanl, igip sarhog ol-rnasldlr."

Hepimiz giiltiyorduk. Daha yirmisine varrnamrq gcirtinenVictor adh bir delikanh hepimizden fazla giilmekteydi.

Geng bir giftgi olan Eligio, hentiz hig soze karrqmamrqtr.Sa[ yanrmda yerde srrtr, ya[murdan rslanmasrn diye igeriyeyrfrlmrq kimi suni gtibre guvallarrna dayah, oturmaktaydr.Lucio'nun gocukluk arkadaqlanndan olan bu Eligio, Lu-cio'dan daha krsa boylu olmasma karqrn gi.iglii, pehlivan ya-prh bir adamdr. Eligio, don Juan'rn scjzlerini yutar gibi dinli-yordu. Bajea, tam bir qey soyleyecekken, Eligio onun soztiniikesti.

"Peyote bu sciyledigin geyleri nasrl deliqtirir?" diye sor-du. "Bildi[ime gore, ttim yaqamr boyunca eqek gibi gahqmakiEin yaratrlmrqtrr."

Don Juan, "Mescalito her geyi de$igtirir," dedi, "amabizde eqekler gibi gahqmak zorundayrudrc. Mescalito'nun igindebi ruh bulundufunu soyledim. Qilnkii, insanr de[iqtiren bi ru-ha benzer de ondan dedim bunu. Gorebilecelimiz, dokunabi-lccefimiz bi ruhtur o;bizi, kimi kez, istencimize kargrn de[iq-tiren bi ruh..."

Genaro, "Peyote akhnr bagrndan alrr gider: o zaman elbet-

75

nin naqKA GERqnzu-ir

te de[iqtifiini sanrrsrn, defil mi?" dedi.Eligio stirdiirdii: "Nasrl de[iqtirir bizr?""Bize dofru yagam bigimini o[reterek," dedi don Juan.

"Onu bilenlere yardrm eder, onlarr korur. Sizin siirdiirdtifii-ntiz bu yagama, yaqam denemez. Onu tanrmanrn verdi[i mut-lululu bilemezsrniz, gtinkti, yok sizin bi koruyucunuz!"

Genaro, ahnarak, "Ne demek oluyor bu?" dedi. "Hazrettisa'mtzla Meryem Ana'mrz , Hazreti Guadalupe'umuz var bi-zim de. Onlar koruyucu defiller mi?"

Don Juan, dudak biikerek, "Ne de korurlar ya!" diye soy-lendi. "Nasrl daha iyi bi yaqam si.irdtirebilecefini olretmiqmidir sana?" diye sordu.

Genaro, "insanlann onlan dinledifi yok ki!" diyerek kar-qr grktr. "Herkes qeytarun peqine diiqmtig, ne yazrk!"

Don Juan, "Onlar gergekten koruyucu olmuq olsalardr,dinlemeye zorlarlardr insanlarl," dedi. "Mescalito insanrn ko-ruyucusu oldufu zaman ister istemez dinletir kendini; insan-lar onu gozleriyle gortince de, onu dinlememezlik edemezler.Mescalito, insanr kendisine saygryla yaklaqtrrtrr. Sizlerin, ko-ruyuculannrza davrandr Pmz gibi defiil... "

Esquere, "Nasrl yani, Juan?" diye sordu."Yani, $unu demek istiyorum; siz, koruyucunuza gider-

ken kiminiz keman galar, cibtirtinriz suratrna maske, aya$rnatozluk gegirip dans edece[im diye tepinir, geri kalanlanruz dakafayr gekersiniz. Benigno, sen dansgrydrn bi zamanlar, an-latsana!"

"Ug ytl var ki yapmlyorum," dedi Benigno , *Zor iSt"

E,squere, alayh bir sesle, "Lucio'ya sor," dedi, "o bir haf-ta dayanabilmiqti."

Don Juan'rn drgmda, herkes gtiltiqtii. Lucio, srkrlmrq go-ri.iniiyor, gtiliimsiiyordu; iki fincan dolusu bacanora devirdiboIazrndan aqalrya.

Don Juan, "Zor iq de[il, aptalca bir iq," dedi. "Dansgr Va-lencio'ya sor bakahm, dans etmekten hoglaruyor mu? Ho$-

"GORME"NIN ONKO$ ULLARI 77

lanmryor elbette! Dans etmeye gahqmrq, hepsi o kadar. Yrllar-dan beri, yaptrlr danslara bakarrm, her bakrgrmda aynr hare-ketleri yaptr[rnr gcirtirtim; tistelik de koti.i mii kotii! Belli kizevk almryor sanatmdan; ama danslannr anlatrken qiqinir du-rur. Sevmiyor ki dansr! O ytizden yrllar yrh aynr hareketleriyineler durur. Ama, farkrnda bile defil bunun."

Eligio, "Oyle dans etmeyi o[retmiqler; ne yapsrn?" dedi."Bir zamanlar ben Torim kasabasrnda dansgrhk yapardrm.Nasrl o[retmiqlerse, oyle dans etmek zorundasrn-biliyo-rum."

"Evet, Valencio belki de aman aman bir dansgr de[il," de-di Esquere. "Ama iyileri de vardu. Sacateca'ya ne buyrulur?"

Don Juan, sertge, "Sacateca bi bilgi adamrdrr, sizlerle bitutamayrz onu," dedi. "Yaradrhqrnda dans etme efilimi var daonun igin dans ediyor. Benim demek istedifim, sizler dansgrolmadr[rnrzdan, dans zevk verrnez size. Danslar iyi yaprlsay-dr, kimilerrntz hoqlanrrdtnrz. Ama higbiriniz danstan o denlianlamryorsunuz. O yiizden hepiniz igmekten baqka bi qey bil-mezsiniz. Bakrn qu torunumun haline!"

Lucio, "Kes artrk, dede!" diye soylendi.

Don Juan si.irdiirdti, "Tembel defiil, aptal delil; ama ig-mekten baqka yaptrfr bi qey de yok."

Genaro, "Deri ceketler ahyor ya!" deyince, herkes kahka-hayr bastr.

Lucio bir bacanora daha yuvarladr.

Eligio sordu: "PekAld, peyote nasrl degiqtiriyor bu durum-lan?"

Don Juan, "Lucio, koruyucuyu arasaydr, yagamr gok de-giqik olurdu. Nasrl defiqirdi bilemem, ama ytizdeyi.iz deliqir-di."

"Yani igkiyi brrakarak... Bunu mu demek istiyorsun?" di-ye iisteledi Eligio.

"Belki de brrakrrdr. Yaqamrndan doyum sa$amak igin te-cluiladan baqka bi qeylere ihtiyacr var onun. iqte o geyi, herneyse, koruyucusu verirdi ona."

l"

78 BrR BA$KA GERQEKLIK

Eligio, "Gtizel tadr varmtq $u peyotenin de, haa!" dedi.Don Juan, "Oyle bi qey demedim ben," dedi.Eligio sordu: "Tadr iyi delilse, nasrl zevk verir ki?"Don Juan, "Yaqamrnr daha zevkli krlar da ondan," diye

yanrtladr.

Eligio asrhyordu: "Ama tadr iyi de$ilse, nasrl zevkli krlarinsanrn yagamlnr? Olur gey de[il!"

Genaro atrldr: "Nigin olmasrn? Peyote insanr delirtir; ozaman, sen de ne yaparsan yap, her qeyi tozpembe gosterir sa-na."

Gene giiliigttiler.Don Juan, ahnmaksrzrn, siirdi.irdii: "PekAlA olur; ne denli

az bildifimizi, ve gcirecek ne denli gok gey bulundu$unu bidi.igtintin. insanr delirten qey, igkidir. Akhmizr bulandrrrr. oy-sa Mescalito, her qeyi biler, keskinlegtirir. oyle bi gtizel gor-meni saflar-ciyle bi giizel ki!"

Lucio'yla Benigno, bunlan daha onceleri iqitmiq oldukra-nnr belirtircesine, birbirlerine bakrp giiltimsediler. Gena-ro'yla Esquere sabrrsrzlanarak aynr anda konuqmaya bagladr-lar. Victor'un kahkahasr btittin obiir sesleri bastrnyordu. Ara-lannda, tek ilgi duyan kimse, Eligio'ydu.

Eligio, "Peyote bi.ittin o qeyleri nasrl yapar?" diye sordu.Don Juan agrkladr: "dnce, onunla tanrgmayr istemen ge-

rektir; sanlrrm iqin en onemli yanr budur. Sonra onunla karqr-laqrsrn. onu iyice tanrmak igin onunla birgok kez kargrlaq-man gerekir. "

Eligio, "Sonra ne olur?" diye sordu.Genaro, araya girdi: "Krgrn yerde siiri.intirken gatrya eder-

sin bokunu." dedi.

Kahkahalar gene koptu.Don Juan aldrrmakslzln, "ondan sonrasr sana kahyor."

diye stirdiirdri. "ona giderken korkulannr bi yana atacaksrn;o da sana daha iyi bi yagamrn nasil yaqanabilecefini azar azarci!retecek."

"GORME"NiN OXTO$ULLARI 79

Uzun bir sessizlik oldu. Herkes yorgun goriiniiyordu. $i-;;e boqalmrqtr. Lucio, ister istemez, bi qiqe daha agtr.

Eligio, alayct bir sesle, "Peyote, Carlos'un da mr koruyu-cusu?" diye sordu.

"Orastnt bilemem." diye yanrtladr don Juan. "Ug kez geg-

ti baqrndan; kendisine sorsan a!"Hepsi merakla bana dondiiler. Eligio sordu: "Sahiden ye-

din mi?""Evet." dedim.

Don Juan, ilk rauntu kazanmrq oluyordu. Oradakiler, ya

deneyimlerimi dinlemek istiyorlardt, ya da ytiztime kargr giil-meye gekiniyorlardr.

Lucio, "Bir yerin alnmadr ml?" diye sordu.

"A[ndt. Tadr da berbat!"Benigno, "Oyleyse neden yedin?" diye sordu.

Ben de, bir batrh iEin, don Juan'm peyoteye de$gin bilgi-sinin Eok gekici oldu[unu inceden inceye agrklamaya Eahg-trm. Don Juan',rn peyoteyle ilgili olarak anlatmrq bulundu[uqeylerin ttimiiyle dofru oldufunu, isterlerse her birisinin bu

gerge[i dofrulayabilecefiini anlattrm.

Hepsinin, beni agafrlamalannt cirtercesine gtiltimsedikle-rini farkettim. Qok srkrlmrqtrm. Akhmdan geqenleri onlara

aktarmadaki beceriksizlifimin farkrndayrm. Bir si.ire daha ko-nuqtum. Ne var ki, htztmr yitirmigtim ve, yalntzca, don Ju-

an'rn soylemiq oldufu qeyleri yineleyebildim.

Don Juan yardrmrma koqarak, beni desteklercesine:"Mescalito'ya ilk geliqinde, koruyucu falan aradr$rn yoktu, di

mi?" diye sordu.

Ben de, onlara, Mescalito'nun bir koruyucu olabilecefinibilmedifimi; beni ona, yalnlzcamerakrmm ve konuyu o[ren-meye olan aqn istelimin gotiirmiiq oldu$unu anlatttm.

Don Juan, benim niyetimin kusursuz oldulunu ve bu yiiz-den, Mescalito'nun bana olumlu etkiler salladrlrnt vurgula-

dr.

8180 BIR BA$KA GERQEKLIK

Genaro, "Ama kusmuqsun, cintine gelen yere iqemiqsin,degil mi?" diye iteliyordu.

Yanrt olarak, gergekten bende boye bir davranrga yol aE-tr[rnr soyledim. Artrk kendilerini tutmaya gabalamadan kah-kahalan bastrlar. o anda beni iyice aqa[rlamakta olduklannrgormekteydim. Eligio drqmda, higbiri anlaftrklanmla ilgilen-miyordu.

Siirekli beni, dinlemekte olan Eligio sordu: "Neler gcir-dtin?"

Don Juan, deneyimlerimin hepsini, ya da en onemli aynn-trlannr anlatmamr istedi. Ben de sezgiledilim qeyleri, bigim-lerini srrasryla anlattrm. sciziim bitince, Lucio, "peyote bu an-lattr$rn gibi acayipse, iyi ki hig bulagmamr$rm bu iqe!" diyeyaprgtrrdr.

Genaro da Bajea'ya: "Dememiq miydim, o nesne adamrdelirtir diye?!" dedi.

Don Juan, "Ama Carlos deli delil iqte. Buna ne dersin?,'diye Genaro'ya sordu.

Genaro kargrhk vererek, "Olmadrfrnr nerden bilecepiz?,,diye sordu.

Bu kez, don Juan dahil, herkes gi.iliiyordu.Benigro, "Korkuyor muydun?" diye sordu."Evet. Hem de gok!"Eligio sordu: "Oyleyse neden yedin?""Ofrenmek istedigini soyledi ya!" diye Lucio benim ye-

rime yanrtladr. "carlos da dedem gibi oluyor gittikge. Higkimse onlarrn neyi bilmek istediklerini bilemez!"

Don Juan, Eligio'ya, "Bu bilgiyi agrklayabilmek olanak-slzdrr," dedi. "qunkti, her kigiye baqka bigimlerde verilir bubilgi. Hepimiz igin deligmeyen bi gey varsa, o da Mescari-to'nun, gizlerini her birimrze ozel olarak sundu[udur. Gena-ro'nun scizlerini dinledikten sonra, Mescalito'yla karqrlaq-maslnl onerecek de[ilim ona. Ama ben de, Genaro da, nedersek diyelim, Mescalito gok yararh olabilir onun igin. Ne

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

var ki, ancak onun istemesi gerekir; anlatmak istedifim ohilgiyi yani."

Iki giin sonra, 6 Eyliil'de, Lucio, Benigno ve Eligio, benimleava grkmak i.izere, kalmakta oldufum eve geldiler. Ben notla-rtmt yazarken, onlar bir si.ire sessizce oturdular. Az sonra, Be-nigno, onemli bir qey soyleyecekmiq gibi gtiliimseyerek banayaklaqtr. Ytiziine baktrm. Qekinerek, gene giiliimsedi, ve,"Lucio, peyote gilnemek istiyormuq." dedi.

"Sahi mi?" diyerek Lucio'ya baktrm.

Lucio, "Evet," diye yanrtladr.

Benigno kesik kesik giilmekteydi."Lucio dedi ki, e[er ona bir motosiklet altrsan, peyote yi-

yecekmiq."

Lucio'yla Benigno birbirlerine bakrp kahkahayt basttlar.

Lucio, "Amerika'da kaga bir motosiklet?" diye sordu.

"Yiz dolara falan ahnabilir," diye yanttladrm.

"Orda ucuzmug yahu! Bit tane getirsene ordan." dedi Be-nigno.

Lucio'ya dondiim, ve, "Once bir dedene sorayim." dedim.

Lucio karqr grktr: "Olmaz, olmaz. Sakrn soyleme ona. iqi-mizi bozar sonra, kaEr[rn tekidir o. Ustelik gok da yaqh vebunak... Ne yaptrfirnr bilmez."

Benigno ekledi: "Bir zamanlar gergek bir bi.iytictiydti o.

Gergekten diyorum yani. Bizim koyltiler, ondan i.istiinii yok-tu derler. Ama, peyoteye dadanrnca, siliniverdi gitti. $imdi de

gok yaqlandl."Lucio, "Brkmadan usanmadan o uyuz peyote oyki.ilerini

anlatr durur hep," dedi.

"Peyote de ne sagma gey yarabbim!" dedi Benigno, "Bizdenemiqtik bir kez. Lucio dedesinden bir torba yi.iriitmtiq. Birgece, kasabaya giderken yolda gifnemiqtik. Pezevenk! A!-zrm dolrandr sanmrqttm. O ne berbat tat oyle!"

"Yutmuq muydun?" diye sordum.

82 BIR BA$KA GERQEKLiK

Lucio, "Tiiktiriip atmrqtrm;" dedi, "torbayr da firlatrp at-trydrk."

itcisi de bu olayr gok gi.il{ing buluyorlardr. Eligio heniiz birgey dememiqti. Bir yana gekilmig durmaktaydr. Giildtigti bileyoktu.

"Sen denemek ister misin, Eligio?" diye sordum."Yoo, hayrr. Motosiklet versen bile..."Lucio'yla Benigno, bu sozii gok gtilting bulmuq olmahlar

ki, gene kahkahayr bastrlar.

Eligio siirdiirdti: "Ama gene de, don Juan qaqrrtryor beni."Lucio, biiyiik bir inangla, "Dedemin bir qey bildigi yok.

Qtinkii gok yaqlandr." dedi."Evet, gok yaglandl." diye mrnldandr Benigno.Bu iki geng adamrn don Juan'a delgin driqiincelerini go-

cukga ve yersiz buluyordum. Onun kiqili[ini savunmam ge-rekti$ini dtigi.inerek, kanrmca don Juan'rn qimdi de eskidenoldulu gibi btiytik bir btiyiicii oldulunu, belki de btiytictilerinen ulusu oldulunu soyledim. onun, gergekten ola[aniistti biryanr olduluna inandrlrmr anlattrm. Yetmiq yagml gegmiq ol-maslna karqrn, dordtimiiziin toplamrndan daha gevik ve giig-l{i oldu$unu unutmamalan gerekti[ini soyledim. Gidip hepbirlikte don Juan'rn i.izerine gullanmalarrnr onerdim; o zamandon Juan'rn onlan nasrl tepiverecelini belirttim.

Lucio, bobtirlenerek, "Hig kimse dedeme gullanamazki!"dedi. "Bir brujodur o."

Sonra da, onlara, don Juan'rn gok yagh ve bunamrq oldu-funu soylediklerini anrmsatarak, bunak birinin, gevresindeolup bitenleri bilemeyecelini anlattrm. Oysa, birgok kez, donJuan'rn ne denli uyaruk bir kiqi oldufuna tanrk oldu[umu veqaqakaldrfrmr belirttim.

Benigno, "Yagh olsa bile, hig kimse bir brujoyu yere se-remez, gullanamaz ona." diye bilgigce sciylendi. "Ancakuyurken, gidip tizerine atrlabilirler. Cevicas diye biri vardr;oyle yapmrqlardr ona. Millet, onun btiyi.isiinden usanmrqtr da,oldtirmtiqlerdi onu."

"GORME"NIN oNTO$ULLARI

Bu olayrn aynnttlartnt anlatmalarlnr istedim. Ne var, bu-nun Eok eskiden oldufiunu , o zamanlar Eok ktigiik olduklarrnrsoylediler. Eligio; herkesin gizliden gtzliye Cevicas'rn kagr-

[rn biri oldufunu soyledi[ini, kimsenin, gerEek bir biiytictiyeiliqemeyecefini ekledi. Biiytictilere defgin diiqtincelerini o[-renmek igin sorular sordum. Ama, bu konuya pek ilgi duyma-drklarr belliydi. Ustelik, getirmiq oldufum .22'I1k ttifekle atrq

yapmak igin sabrrsrzlaruyorlardr.

Bu ycirey e ozgi ytiksek kakti.islerden ve obrir bitkilerdenoluqan srk gahhklarrn iginde yavag yavag ilerlerken oldukqasessizdik. En onde giden Eligio, doniip, bana: "Belki de ka-

Erk olan bizleriz; belki de hakhdtr don Juan. Baksan a o qu

yaptrfrmrz iqlere!" dedi.

Lucio'yla Benigno karqr grktrlar. Araya girerek Eligio'yahak verdigimi soyledim; kendi yaqam bigimimim bir yerdeyanhq oldu[unu diiqtindiiftimti belirttim. Benigno, benim ya-qamrmda yakrnrlacak bir qey bulunmadr$rnl, param e bir ara-

bam oldu[unu soyledi. Ben de, aynr qeyleri onlar soyleyebi-lecefimi,. giinkii her birinin birer tarlast oldu[u karqrhlrnrverdim. Ugti de, koro halinde, tarlalarm federal bankantn ma-

h oldufunu soylediler. Ben de arabamtn sahibi olmadrfrmr;asrl sahibinin California'daki bir banka oldufunu agrkladrm;

yagamlmtn onlannkinden farklt, ama daha iyi olmadr[rnt be-

lirttim. Artrk gahhk iyice srklaqmrqtr.

Geyik ya da yabandomuzu goremedik, yalnrzca iig tavqan

vurduk. Donerken, Lucio'nun evinde durakladrk. Lucio, kart-slnln tavqan yahnisini yapacafrnr soyledi. Benigno, bir qiqe

tequila ve maden sodast olmak igin bakkala gitti. Dondii[iin-de, baktrm, don Juan vardt yantnda.

Lucio giilerek, "Dedeme, bakkaldan bira alrrken mi rast-

ladrn?" dedi.

Don Juan, "Bu toplanttntza Ea[rrh de$ilim." dedi, "Slrf,Carlos'a Hermosillo'ya gidip gitmeyecelini sormak igin u[-ramrqttm."

Don Juan'a, ertesi gtin gitmeyi tasarladr[rmr sciyledim.

83

8584 BiR BA$KA GERQEKLIK

Bu arada Benigno qiqeleri dafrtryordu. Eligio, kendisininkinidon Juan'a uzato; Yaqui toresine gore verilen bir qeyi, neza-keten bile olsa, almamak son kerte bir kabahk oldulundan,don Juan qigeyi aldr. Ben de kendiminkini Eligio'ya uzattrm;almak zorunda kaldr. Benigno da kendi qiqesini bana verdi.Ne var ki, Lucio, bu Yaqui toresinin, bagma neler agacalrnrsezmiq olacak ki, sodasrnr igip bitirmiqti. Lucio, Benigno'nunpek dokunakh bir duruma giren yiiztine bakrp gtildti ve "$i-qeni ytir{itttiler ha!" dedi.

Don Juan hig soda igmez oldufiunu soylerek qiqeyi Benig-no'nun eline verdi. Ramadarun altrnda sessizce oturduk.

Eligio sinirli gortiniiyordu. Huzursuzca, qapkasrnrn kena-rryla oynaylp duruyordu.

Sonra don Juan'a doniip, "Gegen gece anlattrklarrnr diiqti-ntip duruyorum da..." dedi, "peyote yagamlmrzr nasrl deligti-riyor? Nasrl?"

Don Juan yanrt vermedi. Gcjzlerini bir stire Eligio'nun yii-ztine dikti ve Yagui dilinde bn ezgiye baqladr. Bu, tam bir qar-kr bigiminde de[il de konuqma gibi bir qeydi. Uzun bir siiresessiz kaldrk. Sonra, don Juan'dan, Yaqui dilinde soyledikle-rini gevirmesini istedim.

"Yaquiler igin bi qey," deyip gegigtirdi.Uzrilmtiqtiim. Qok onemli bir geyler soylemiq oldufuna

emindim.Don Juan, dayanamaylp, "Eligio bi Krzrlderilidir," dedi.

"Bi Krzrlderili olarak hiEbi qeyi yoktur. Bi qeyimiz yok bizKrzrlderililerin... Buralarda gordtiltin en varsa, Yorilerindir,Yaquilerin, cifkelerinden baqka, topralrn onlara verdi[indenbaqka bi geycikleri yoktur."

Qok uzun bir si.ire kimse a[zmr agmadr. Sonra, don Juankalkrp vedalaqtr ve gitti. Yolun bir krvnmrnda yitip gidenedek ardrndan bakakaldrk. Hepimiz de tedirgindik. Lucio, ko-nu$muf olmak igin, dedesinin tavgan yahnisi sevmedilindencittirii kalrnamrq oldulunu soyledi. Eligio, derin dtiqiinceleredalmrg gori.intiyordu. Benigno bana doniip, yriksek sesle: "Al-

"GORME"NIN ONKO$ULLARI

lah, seni de, don Juan't da bu yaptrklarnrz yizinden cezalan-drracak." dedi.

Lucio gtilmeye baqladr, Benigno da katrldl ona.

Eligio, "sagmaladtn gene, Benigno," dedi srkrlmrqgastna."Be$ para etmez qu soylediklerin."

I5 Eyh.il 1968

Cumartesi gecesi saat dokuz stralartydr. Don Juan, Lucio'nunevindeki ramadamn altmda, Eligio'yla kargrhkh oturuyordu.Don Juan peyote torbastnr aralanna koymuq, govdesini hafifhafif one arkaya sallayarak bir ezgi soyliiyordu. Ben, Luciove Benigno, Eligio'nun bir buguk iki metre ardtnda, strtlart-mrz duv ara dayah oturuyorduk. Oturum baqladrfrnda havaiyice kararmrq durumdaydr. Igerde, gaz lambastnrn rqrfrndaoturrnug, don Juan't beklemiqtik. Don Juan gelince, bizi drqa-

rrya ramadaya ga[rrdr ve oturaca{rmrz yerleri gosterdi. Birstire sonra gozlerimizkaranhfa ahgmrqtr. Herkesi agrkga go-rebiliyordum. Eligio gok korkmuqa benziyordu. Tir tir titri-yor, diqlerinin gatrrdamasrnr tutamtyordu. Baqr ve strtt ani sil-kinmelerle sallanryor, igi katrhyor izlenimini veriyordu.

Don Juan onunla konugarak, korkmamaslnl koruyucuyagtivenmesini ve baqka higbir $ey dtiqiinmemesini soyledi.Torbadan bir peyote mantara alarak Eligio'ya uzata; yavagyavag gifinemesini buyurdu. Eligio bir kopek yavrusu gibizrlayarak geri geri Eekiliyordu. Hrzh hrzh solumast, kortikcrzrrtrsrnr andtnyordu. $apkasrnr grkarrp alntntn terini sildi.Elleriyle ytiztinii kapadr. Afladrfrnr sanryordum. Gene kendi-ne gelene dek uzunca bir stire oyle gergin durumda kaldr.Sonra, bir eli hala yfiztinde, baqtnt kaldrrarak mantarr aldt vegi[nemeye baqladr.

Biiytik bir korkuya kaprlmrqtrm. O ana dek, belki en aztn-dan Eligio denli korku iginde bulundufumu aynmsayama-mrqtrm. Peyotenin verdili bir kuruluk vardr a{ztmda. Eligio,Lrzun siire, qi[nedi durdu mantart. Gerginli[im gittikge artr-

I

--'r

i

86 BiR BA$KA GERQEKLIK

yordu. Soluk ahq veriqlerim arttrkga, tirkmeye baglamrqtrm.

Don Juan bu kez daha ytiksek sesle okumaya bagladr ez-gisini; ve Eligio'ya bir peyote daha verdi. Eligio, onu da biti-rince, don Juan, ona kuru yemiq vererek, yavag yavag gifne-mesini soyledi.

Eligio iki parga peyote mantan daha gignedikten sonra,don Juan bu kez ona kurutulmuq et verdi.

Eligio onuncu mantan bitirdifi srrada tedirginlifim sonkertesine ulagmrqtr.

Birden, Eligio'nun, one dofru yrkrldr[rnr, alnrnrn yerevurdufunu gdrdrim. Sol yanlna devrilerek grrprnmaya bagla-mrqtr. Saatime baktrm. On biri yirmi gegiyordu. Eligio bir sa-

ate yakrn yerde sendeleyerek, yalpalayarak inledi durdu.Don Juan, onun karqrsrnda, krprrdamadan oturmasrnr stir-

dtirtiyordu. Peyote ezgrleri qimdi bir mrnldanmaya doniiq-miigtii. Sa! yanrmda oturan Benigno, olup bitenle ilgilenmi-yor; onun yanrnda oturan Lucio da horluyordu.

.. Eligio'nun govdesi iki kat btikiilmiiq bir durumdaydr.Onti bana dontik, elleri bacaklannln arasrnda, sa[ yanrnayat-mtg duruyordu. Birden gcivdesi gtiglii bir irkiliqle firladr vebacaklan hafif gekili, srrttistti yere yattr. Sol elini, son kerteozgtir ve qiirli bir devinimle yukanya ve yana sallamaktaydr.Sa! elini de aynr bigimde sallamaya baqladr. Sonra iki eli bir-den, yavaq hareketlerle hurp galan bir sanatElrun elleri gibidalgalanmaya bagladr. Devinimleri giderek daha canlanryor-du. Kollan zangn zangLr titriyor, piston gibi bir iniyor bir kal-kryordu. Aynr anda, elleri, bileklerinden, one do!ru dontiqleryapryor, parmaklan tiril tiril titriyordu. Qok gtizel, uyumlu,insanr uyutucu bir gori.iydti bu. Ritmi ve kaslannr o denli du-yarhca kontrol ediqi beni gok etkilemigti.

Daha sonra, Eligio, bir gtig onu itermiqcesine, yavagga di-kildi. Govdesi tirpermekteydi. Qomeldi ve bagr, kesik kesikverilen bir elektrik akrmrna tutulmuq gibi sarsrhyordu. Sankikendi denetimi drqrndaki bir etmen onu itiyor, stinikltiyordu.

Don Juan ezgisini daha yilksek sesle okumaya bagladr.

"GORME"NIN ONTOSULLARI 87

Lucio'yla Benigno uyandtlar ve sahneye ilgisiz bakrqlar ata-

rak yeniden uykuya daldrlar.

Eligio gittikge ytikseliyor, yiikseliyordu. Ttrmanryordu

besbelli. Avuglarrnr bitiqtirmiq, goremedi[im bir takrm nesne-

lere tutunuyor gibiydi. Kendisini yukarrya gekiyor ve soluk

almak igin durakhyordu.Gozlerini gormek istedim ve ona yaklaqtrm; ama don Ju-

an sert bir bakrg firlattnca, /erime gekildim. Sonunda, Eligiozrpladr. Kesin, iirkiing bir srgramaydr bu. Hedefine ulaqmlqa

benziyordu. Soluk solula kalmrqtt, oflayrp pofluyordu. Birkaya grkmtrsrna tutunur gibiyrii. Ama bir geyle karqrlagmrq gi-

bi oldu ve garesiz kalmrqgaslna bir grlhk kopardr. Elleri tu-

tundu$u yerden kayrverdi ve Eligio diiqmeye baqladr. Govde-

Si arkaya do[ru yaylanarak tepeden trrna[a en giizel ve

uyumlu bir bigimde titredi. Bu titreme belki de yi.iz kez gegti

govdesinden boydan boya; sonunda Eligio, boq bir Euval gibi

yere doki.iliiverdi.Az sonra, Eligio, yiiziinii korurcastna, ellerini one dofiru

uzattt. Gogsii tistiine uzanlp bacaklartnt yerden birkag santim

yukanda tutarak arkaya do!ru uzatl; trpkr biiytik bir hrzla

uguyormuq goriini.imiinii veriyordu bu durumu. Baqr olabildi-

[ince arkayado[ru kalkmrqtr; kollannr gozlerinin tizerinde

onlan korur gibi kavuqturmuqtu. Hrzla giderken, grkardrll ye-

lin rshfrnt duyumsayabiliyordum. Solum kesilerek bir 9r$1ftatrverdim. Lucio'yla Benigno uyanlp merakla Eligio'ya bak-

trlar.

Lucio, "Bana bir motosiklet alaca$rna soz verirsen, gimdi

gi[nerim mantar." diYe balrrdt.Don Juan'a baktrm. Baqryla, buyurucu bir hareket yaptt.

Lucio homurdanarak, "Orostopan!" dedi ve gene uykuya

daldr.

Eligio kalkrp yiirtimeye baglamrqtr. Bana do[ru birkag

adrm attt ve durdu. Kutsanmrq bir ifade ile giiliimsedi[inigordtim. Ishk galmaya ufraqryordu. Agrk segik bir ses grkar-

mryordu; ama uyumlu bir havasr vardr rs|[mrn. Bir ezgiydi

88 BiR BA$KA GERQEKLiK

bu. Art arda yineledi[i iki olgiiden oluqan bir ezgicik. Qokgegmeden, rshk agrkga duyulur oldu. Sonra da tizleqti. Eligioanlaqrlmaz sozci.ikler gevelemekteydi. Ezgisinin sozleriydiherhalde bunlar. Saatlerce soyledi durdu onlan. Yahn ml ya-lrn, yinelemeli, tekdi.ize, ama yabancr gtizellikte bir ezgi...

Eligio ezgisini soylerken bir $eye bakar gibiydi. Bir arabana epey yaklagmrqtr. Yan karanhkta gozlerini gordiim.Cam gibiydiler; bir yere mrhlanmrqlardr. Eligio giiliimsiiyor,krkrrdryordu. Biraz ytir{iyor, sonra oturuyor, ardrndan geneyiirtimeye baqhyordu. Bunlarr yaparken, siirekli ig gegiriyor,inliyordu.

Birden, arkasrndan iten varrnlqgaslna, sendeledi. Govdesi,onu iten gticiin etkisiyle ortasrndan one dofru yaylanmrqtr.Oyle ki, bir an, Eligio ayak ucuna basarak elleri arkadan ye-re delerek tam bir gember gizmiqti nerdeyse. Sonra gene ya-va$ga srttistii yere yrkrhverdi ve boydan boya yere uzanlp ya-bansr bir katrh[a btirtindii.

Bir siire, srzlanmayr, inlemeyi stirdiirdti ve ardmdan hor-lamaya baqladr. Don Juan Eligio'nun iizerini birkag guvallaorttii. Saat 5.35 idi.

Lucio'yla Benigno, srrtlan duvara dayah, omuz omuzavermigler, uyuyorlardr. Don Juan'la birlikte uzun siire ordaoturduk. Qok yorgun goriiniiyordu. Sessizli[i bozarak Eli-gio'dan soz ettim. Don Juan, Eligio'nun Mescalito'yla karqr-laqmasrnrn olafani.istti bir bigimde baqarrh gegti[ini soyledi.Mescalito, daha ilk karqrlaqmalannda Eligio'ya bir ezgi op-retmiq; ve bu da, don Juan'a gore, gciriilmedik bir qeymig.

Lucio'nun, motosiklet karqrhlrnda peyote yemesine ne-den olur vermedilini sordum. Don Juan, Mescalito'ya bu ko-qullarda yaklaqmaslnln Lucio'nun oliimiine yol agaca[rnrsoyledi. Torununu kandrmak amacryla her qeyi ozenle hazrr-lamrq oldulunu aErkladr. bu amaca varmak igin kurdulu tasa-rrda gokga benim Lucio'yla arkadaqh[rma gtivendifini belirt-ti. Lucio'nun onu gok diiqi.indiirdi.iliinti, aralarmda biiytik biryakrnhk dofmug bulundufunu, ancak Lucio'nun yedi ya$rn-

"GORME"NIN oNroq uLLARI 89

dayken afrr bir hastah[a yakalandrfrnr ve don Juan'ln, sofubir katolik olan o$unun Hazreti GuadaluPe'8, oflu Lucio'yuona ba[rqlarsa gocufu bir kutsal dans kurumuna yerleqtirece-

[i iizerine yemin verdifini anlattr. Qocuk o kurumda bir haf-ta kadar gomezlik yaptrktan sonra yemini bozmayt akhnakoymuq. Bu yi.izden olecelini sanarak bir koqeye sinip biitiingtin oli.imti beklemiq. Herkes qocukl a alay etmiq ve bu olayhig unutulmamrg.

Don Juan uzun siire bir qey demedi. Kendi diiqtincelerinedalmrq gitmiqti.

Sonra, "Ben Lucio'yu dtiqlerken, Eligio grktr karqtma."dedi don Juan. "Yok herhalde bi garesi. Ama, birini seversek,elimizden geldifince dayatrnz-sanki insanlan sil baqtan ya-ratmak olastymtg gibi... Lucio, kiigtikken, yiirekli o[landr;ama yitirdi bunu zamanla."

"Biiyiiyle gekebilir misin onu, don Juan?""Btiyiiyle gekmek mi? Ne diye?""Defigsin, yi.ireklilipine kavugsun diye.""Kimseye, yiirekli olmasr igin, biiyi.i yapimaz. Kiqisel bi

r;eydir ytireklilik. Insanlan zararstz duruma getirmek ya dahasta etmek, sersemletmek igin yaprlrr biiyti. Biiyti yaprp sa-

vaggl krlamazsrn ki adamt. Savaqgr olmak igin kristal gibi safolmasr gerek adamrn... Eligio gibi... Yiirekli adammrq Eli-gio!"

Eligio, guvallarrn altrnda, dingin, horlamaktaydr. Giineqdolmak iizereydi. Masmaviydi gok... Lekesiz, temrz. Bulutfalan yoktu goriiniirlerde.

"Eligio'nun yolcululunu bilmek igin," dedim. "vermeye-cefim qey yoktur. Bana anlatmant istememde bir sakrnca varrnl?"

"Sakrn isteme benden oyle bi gey!"

"Nigin? Ben sana kendi deneyimlerimi anlattyorum ya!""O baqka qey. Sen, igindekilerini tutamaz birisin. Eligio,

bi Krzrlderili... O yolcululundanbagka nesi var ki? Ah, keqkeLucio yapsaydr bunu!"

90 BiR BA$KA GERQEKLIK

"Elinden bi qey gelmez mi, don Juan?""Gelmez. Denizanaslna kemik takrlrr mr? Onu de$igtir-

meye gahgmam sagmahktan bagka bi qey delildi zaten."Gtineq do$maktaydr. Iqrklar, yorgun gcizlerimi kamaqtrrr-

yordu."Don Juan, hep bana btiyiictilerin hig saEmalamadrklannr

sciylerdin. Senin sagmahk edecelin hiE akhma gelmezdi."Don Juan delici bakrglarla baktr bana. Sonra kalkrp Eli-

gio'ya, ardrndan da Lucio'ya baktr. $apkasrnr, tepesinden tu-tarak, bagrna gegirdi.

"Bi yararr dokunmayacafrnr bildi[imiz halde, etkilemeyegahqabiliriz; elimizden geldi[ince..." dedi gi.iliimseyerek,"Ama, bu Eabalanmlzln boquna oldu$unu bile bile yaparvbunu. Bilmezlikten gelerek, gene de u[raqrr dururuz. Bu da bibiiyiici.iniin bile bile sagmalamasrdrr."

It)

Ug Ekim 1968'de srrf Eligio'nun peyoteye baqlamasryla ilgi-li durumlan sorabilmek amacryla, don Juan'rn evine donmiiq-ttim. Eligio'nun peyoteyi ilk kez yemiq oldu[u zaman tuttu-Eu- notlan gene okurken, bir siirii soru gelmiqti akhma. Qokkesin ve agrk yanrtlar almayr kurdulumdan, sorularrmr, enuygun sozctikleri seEerek, onceden bir liste halinde hazrrla-mrqtrm.

Don Juan'a rince $unu sordum: "O gece ben gormug miiy-dtim?"

"Gordiln sayrlrr.""Eligo'nun hareketlerini gormilE oldufumu goriiyor muy-

tlun?""Evet. Mescalito Eligo'nun aldrlr dersin bi boltimtinii se-

I

9392 nin eagKA GERqezu-ir

nin de gormene olur vermigti. Yoksa orda oturan ya da ktvn-lrp yere yatan bi adam falan gormezdin.F'n son mitotede, otu-rumdakilerin herhangi bi gey yaptrlrnr falan gormemistin, dr

mi?"Son mitote strastnda, oturumdakilerin dikkate de[er bir

devinimde bulunduklannt gormiig de[ildim. Don Juan'a, not-lanmda yazir oldufuna gore, kimilerinin obiirlerinden daha

srkga kalkarak gahh[a gittiklerini gozlemlemiq oldulumu an-

lattrm.

Don Juan, "Ama Eligio'nun dersini nerdeyse biitiiniiylegt)rdiln," diye siirdiirdii. "Di.iqi.in bi kez! Mescalito'nun sana

kargr ne denli comert davrandrfrnr qimdi anltyor musun?

Mescalito'nun kimseye boyle sevecence davrandrlrnr anlm-samlyorum. Hig kimseye! Gel gor ki, onun bu yakrnhfrna al-drrdrlrn yok senin. Nasrl gevirebiliyorsun strtrnr ona bu den-

li pervas:r,ca? Ya da, daha do[rusu, ne gegiyor eline, Mesca-lito'ya srrt gevirmekle?"

Don Juan'tn gene beni koqeye stkrqttrmakta oldufunu se-

ziyordum. Sorusunu yanrtlamama olanak yoktu. Her zaman,

gomezli[i, kendimi kurtarmak amacryla brraktrfrmr dtiqiine-gelmekteydim; oysa, kendimi neden yahut ne igin kurtarmrqolduluma iliqkin herhangi bir fikrim yoktu. Konuqmamrzlnakrqrnr hemen deliqtirivermek amactyla, cinceden inceden in-ceye tasarladrltm sorulan bir yana iterek en <inemli soruma

gegiverdim."$u bile bile sagmahklar etmen konusunu agrklayabilir

misin?""Bilmek istedilin ne ki?""Don Juan, bile bile sagmalamak ne demektir, bunu anla-

trr mrsm ltitfen?"Don Juan giilmesini tutamadr ve elini kalgasrna gaklatarak

vurdu."iqte, bile bile sagmahk etmek budur!" diyerek kalgasrnr

gene gaklattt.

"Nasrl yani?"

"GORME"NIN ONKOS ULLARI

"Bunca yrldan sonra grkrp, bile bile sagmahklar etmemkonusunda soru sorrnan beni oyle mutlu etti ki, sorrna gitsin!Ama sorrnamrg olsaydrn da, higbi fark etmezdi hani. Ne varki, qu anda *uilu olmayr yellemekteyim; sanki umurumday-mq gibi-yani senin sorrnan... Yani umurumda olmasrnrn cine-mi varmrq gibi. igte, bile bile sagmalamak budur!"

itimiz de yiiksek sesle gtilmekteydik. Ona sanldrm. Agrk-lamalan gok hoquma gitmiqti; ama pek bir qey anlayamamrq-trm.

Her zamanki gibi,.evinin kaprsmm hemen cini.indeki agrk-hkta oturmaktaydrk. o#eye iki saat vardr. Don Juan'rn cintin-de bir ktime tohum vardr. Qoplerini ayrklamaktaydr. ona yar-drm edeyim dedim, ama brrakmadr. orta Meksika bolgesin-deki bir arkadaqrna gonderecefini, onlara dokunacak gtigteolmadrlrmr sciyledi.

Uzun bir sessizligin ardrndan, "Bu sagmahklarr kime ya-parsm don Juan?" diye sordum.

Krs krs giildti."Herkese yapanm!" diye bafrrdr."Ne zaman yaparsrn bciyle bir qeyi?""Her edimim srrasrnda yapmlg olurum bunu."Bu agamada, sorumu yeni baqtan sorrnam gerektilini go-

rerek, bile bile sagmahk etmesinin, edimlerinin igten olmadr-!rnr, buna karqrhk bir aktciriin rol yapmasr gibi oldulu anla-mlna ru geldilini sordum.

"Edimlerim iEtendir, gergektir; ne var, cintinde sonunda biaktcirtin rol yapmasmdan ote bir gey olam azlar," yanrtr aldrm.

"O halde, senin yaptr[rn her qey bile bile isteyerek sagma-hk etmek oluyor!" diye gagkrnhlrmr belirttim.

"Evet, yaptr$rm her qey..." dedi don Juan."Ama do!ru olarnaz bu," diye kargr grktrm, "Her davranr-

.,srna bile bile sagmalama diyemeyiz."Gizemli bir bakrg atarak, "Neden diyemezmigiz ki?,' diye

yanrtladr.

9594 BIR BA$KA GERQEKLIK

"Bu, higbir $eyi takmadrfrn, kimseyi onemsemedi$in,higbir qeye aldrrmadr[rn anlamrna gelir o zaman. Ornelin be-ni... Yani sen benim bilgi adamr olmamt onemsemiyor mu-sun; yaqamlglm, olmiigtim, ya da bagka bir qey yapmlglm, far-ketmez mi senin igin?"

"Bildin! Farketmez benim igin. Sen de Lucio gibisin ya-ni, ya da yaqamrmdaki herkes gibisin, bile bile sagmalama-mrn iirtinleri..."

Yabancr bir boqluk duygusu sarrnlqtr benli[imi. Kuqku-suz, don Juan'rn beni kayrrmast, onemsemesi igin herhangibir neden olamazdr; ama, cite yandan kiqisel olarak benionemsedifiine defgin kesin bir kanr vardt igimde. Bagka tiir-lti olabilecefini dtiqiinmem olanaksrzdt; giinki.i, onunla birlik-te oldu[um zaman boyunca her anrnt benim grkarlanrn u!ru-na harcayagelmiqti. Bir an, don Juan'tn benden usanml$ oldu-

[u igin boyle bir qey soylemiq olabilece[i geliverdi akhma.Onun ofretilerini brrakrp giden ben delil miydim?

"Sanrnm aynr qeylerden soz ettifimiz yok bizim," dedim."Kendimi bir ornek olarak ele almamam gerekirdi. Asrl soy-lemek isted[im gey qoyle ki, bu diinyada cinem verdi$in birqeyler olmahdrr-yani bile bile sagmalamantn otesinde bir qey-

ler... Higbir geyi onemsemeden yaqamak olast mtdrr, bilmemki!"

Don Juan, "Bu senin diiqiincen," dedi. "Sen onemseyebi-lirsin birgok qeyi. Sen, bana, bile bile sagmalamamdan soz

agtrn; ben de sana, kendime ya da baqkalarrna iliqkin her neyaparsam yapayrm, hepsinin bile bile sagmahklar etmektenbaqka bi gey olmadr[rnr soyledim; giinkii higbi qeyin onemiyoktur benim igin."

"Ben de diyorum ki, don Juan, senin igin higbir qey onemtaqrmryorsa, nasrl siirdi.iriiyorsun bu yagamlnl?"

Don Juan giildii ve beni yanrtlayrp yanrtlamamaya kararverrneye gahqryormuq gibi bir an sustuktan sonra aya$a kalk-tr; evin arka yanlna gitti. Onu izlemekteydim.

"Dur, dur bi dakka, don Juan," dedim, "muhakkak bil-

"GORME"NIN ONTO g ULLARI

mem gerek; ne demek istedigini anlatman gerek bana.""9lu ki yoktur bi yolu anlatmantn." diye yanrtladr don Ju-

an. "Insan, yaqamrndaki kimi qeylere onem verir, gtinktionemlidir bu geyler de ondan. Senin edimlerin sana gorecinem taqrrlar; ama artrk higbi qeyin onemi kalmadr benimiEin. Ne benim edimlerim, ne de baglannrnkiler... Ama stirdii-riiyorum iqte yaqamrmr; giinkti istencim var benim. Qtinktiti.im yagamlm boyunca istencimi tavlamrq durmugumdur...

Qelik gibi... Ve higbi qeyin onemi kalmamast da rgalamtyorbeni. Yaqamrmm sagmahklarr istencimin buyrufundadrr artrkbenim."

Don Juan gcimelerek parmaklartyla, giinegte kurusun diyebir gulun iizerine sermiq oldulu kimi otlart okqarcastna kartq-trrdr. Uzun si.iren bir sessizlikten sonra akhma ilging bir qeygeldi. Don Juan'a, kantmca kimi insanlann edimlerinin bti-ytik cinem taqrmakta oldu[unu soyledim. Bir niikleer savagl

bciyle bir edimin en garplcr bir orneli olarerk gosterebileceli-mi belirttim. Yerytiztindeki yaqamr ytkmantn, oldtirtimiin, en

bi.iyiik kottili.ik oldufuna inandr[rmr soyledim.

Don Juan, gozleri panltrh, "Boyle inanglann var, giinktidtiqiinmektesin," dedi. "Yaqamr dtigtiniiyorsun sen. Gormti-yorsun."

"Yani gcirseydim, daha mr farkh olacaktr inanglarrm?" di-ye sordum.

Don Juan, bana bir bilmece gibi gelen, gu sozeri soyledi:"Bi kez gormeye baglamasrn kiqi, yapayalntz buluverir ken-dini bu diinyada; saEmalamaktan baqka bi qeycikler yapa-maz."

Sonra bir an susup, sozlerinin bendeki etkisini olgermig-cesine ytizi.ime baktr.

"Senin edimlerin de, bi.itiin obiir insanlann edimleri de

genellikle gok onemliymiqler gibi gortintirler sana; gtinkti on-lann cinemli olduklannr diiqi.inmeyi olrenmiqsindir de on-dan."

"Olrenmiqsindir" sozciiliinii oyle yabanst bir ses titre-

96

miyle soylemiqtirunda kaldrm.

BiR BA$KA GERqEKLIK

bununla ne demek istedifini sormak zo-

Ellerini otlardan gekerek ytiziime baktr.

"Her qeyi dtiqtinmeyi o[reniriz biz," dedi. "Sonra da goz-lerimizi, baktrlrmrz qeylere dtiqtindiiltimtiz gibi bakmayaahqtmnz. Kendimize baktr[tmtzda, onemli oldufumuzu dii-gtinerek yaparn bunu. Onun igindir kendimizin onemli oldu-

lumuza inanmamrz! Ne var ki, insan gormeyi o[renice, bak-tr[r geyleri artrk dtiqiinemedifini gakar; baktrfr qeyleri dtiqii-nemeyince de, biitiin her qeyler onemlerini yitiriverirler.

Don Juan qagkrn qagkrn baktr[rmr gormiiq olacak ki, busozlerini beynime givilercesine iig kez yineledi. Anlattrfr qey-

ler cince gok anlamslz gelmiqti bana; ancak, iyice diigiiniince,bu anlattrklan, sezgiye iliqkin kimi gergeklerin karmagrk biranlahmr olarak belirmeye baglamrqtr.

Bu goriini.iqtimii agrklayabilmesi igin usturuplu bir sorusorrnayl gegirdiysem de, bir ti.irlii beceremedim. Higbir qey

gelmiyordu akhma. Birdenbire bir bitkinlik bastrrtvermiqti;dii qiincelerimi top arl am akta gii gliik gekmekteydim.

Don Juan yorgun oldu[umu gorerek sevecence srrtrmr sr-

vazladr."Ayrklasana qu otlarr!" dedi. "Sonra da koparrp koparrp

qu kavanozun igine koy."Elime biiyticek bir kahve kavanozu tutuqturdu ve gekti

gitti.Don Juan, akqama do!ru eve donmi.igtii. Otlarr pargalama-

yr bitirmiq, notlartmL yazabilecek yeterli zamanlm olmuqtu.Hemen birkag soru yoneltmek istedim. Ama don Juan pekoralr gortinmtiyordu. Aghktan olmek izere oldufunu, cince

bir qeyler yemesi gerektifini soylemiqti. Kil sobastnt yaktp,i.izerine bir tencere et suyu yerleqtirdi. Getirmiq oldu[um pa-ketlerden kimi sebzeler grkararak, ince ince krydr ve tencere-nin igine attverdi. Sonra giltesine uzandr, ganklarrnr ayafrn-dan firlatth ve ateqe bakmam igin sobaya yakrn oturmamtsoyledi.

"GORME"NIN ONrog ULLARI

Hava kararmak i.izereydi; oturdulum yerden go[tin batr-smr gorebiliyordum. Kimi koca bulut kiimelerinin kryrlan ko-yu sarl bir renge biirtinmtigtii. Bulutlarrn ortalanysa kapkara

Ben, tam bulutlann ne giizel gcirtindriklerini sciyleyecek-tim ki, don Juan konuqmaya bagladr.

"Uglarr ttiy gibi yumuqak, gobefii kahn mr kahn!" deyi-verdi parmafryla bulutlan gostererek.

Akhmdan gegenleri oldu[u gibi okumuqgasrna sciyleyi-verdili bu scizleri duyunca, gozlerim fal tagr gibi agrhverdi.

"$imdi ben sana sciylecektim bulutlan," dedim.

Qocuklara ozgi.i bir igtenlikle gtilerek, "Seni yendim ciy-leyse," dedi.

Kimi sorulanmr yarutlamak ister mi diye sordum."Neyi bile bile sagmahk etme konusuna defgin anlatmrq

oldulun geyler beni epey tedirgin etti de..." dedim. "Ne de-mek istedilini pek anlayabilmig delilim."

"Elbette anlayamazsln," dedi. "qiinkti dtigtinmeye gabah-yorsun da, ondan! Oysa, benim dediklerim, senin di.igiincele-rine uymaz."

"Diigtinmeye gahgryorum; gtinkii bir qeyi anlayabilmemigin tek gare budur benim igin. Ornefin, don Juan, yani birkimse gormeyi ci$renirse, bu dtinyadaki her gey ona de$ersizmi gelir artrk?"

"Delersiz demedim ki! Onemsiz dedim. Her qey birbiri-ne eqittir; oyleyse onemsizdir. Ornelin, benim edimlerim se-ninkilerden daha onemlidir diyebilir miyim? Ya da bi geyin bibagka geyden daha onemli oldu[unu sciyleyebilir miyiz?.. Ohalde, her qey birbirine eqittir ve egit olduklanna gcire, onem-li de[ildir."

Bu soyledikleriyle, "g{irme" dedifi qeyin, ashnda salt"nesnelere bakma" yerine "daha iyi bir ycintem" oldufunuvurgulamayl ml amagladrfrnr sordum. Don Juan, insan gozi-niin her iki iqlevi de yerine getirebilecelini; ama, higbirisinin(ibtirtinden daha iyi sayrlamayacafrnr; ancak, gozii yalmzca

91

98 BiR BA$KA GERqEKLIK

bakmak igin efiitmenin, kanrsrnca, gereksizbtr ufraq oldufu-nu belirtti.

"Ornelin, gtilmek igin gozlerimizle bakmamtz gerekir,"dedi, "gtinkti nesnelere bakmadan, gciremeyiz dtinyanrn gi.i-

Iting yanlarrnr. Oysa, gcizlerimiz gordilgii zaman, her $ey oy-le eqittir ki, higbi qey giili.ing gelmezbize;'

"Yani, don Juan, goren insan arttk hig giilemez, ciyle rni?"Don Juan bir si.ire sessiz durdu."Belki de hiE giilmeyen bilgi adamlart vardtr," dedi,

"ama, tanrdrlrm boyle bi kimse yok. Benim bildiklerim go-rtirler, aynca da bakarlar ve boylece giilerler de."

"Bilgi adamlannrn a$adr[r da olur mu?""Olur herhalde. Bakar ya gozlerimiz! Gtilebilelim diye,

aflayabilelim diye... Ben kendim iiziinttiden hoglanmam;onun igin beni iizecek bi qeyle kargrlaqsam, gozlerimi kaydr-np, ona bakmak yerine onu gcirmeyi yellerim. Ama giilting bigeyle kargrlagrrsam hemen bakarlm ve gtilerim."

"Oyleyse, don Juan, senin kahkahalann gergek; yani bilebile sagmalama iirtini.i delil."

Don Juan bir an bana baktr."Seninle konugmamrn nedeni, beni gtildtirtip durmandrr,"

dedi. "Sen, obiir fareler korksun kagsrnlar da onlarrn yiyecek-lerini galsrn diye, kuyrulunu deliklere sokunca yakalanrverenkoca kuyruklu gol farelerini anrmsatryorsun bana. Sorulannele veriyor seni. Ayalrnr denk al! Kimi kez bu fareler kurtul-mak igin birden hrzla kagayrm derken kuyrukian kopuveriroracrkta!"

Bu benzetmesi gok hoquma gitmiqti. Giilmeye baqladrm.Don Juan, bir zamanlar, kuyruklan sincap kuyru$u gibi kos-koca olan kimi fareler gostermigti. Bu farelerden birisininkuyrufunu gekerken, kuyruksuz kahvermesi imgesi hemtiziinglti hem de i.irktingcesine gtiltingtti.

Don Juan, "Benim kahkahalanm da, yaptr$rm biitiin obtirgeyler de, hepsi gergektir," dedi. "Ne var ki, bunlar aynr za-manda bile bile sagmalama da oluyorlar-gtinkti yok bi yarar-

"GORME"NIN oxroguLLARI

larr. Yok bi qey defiqtirdikleri... Ama gene de yapryorum iqtelrrrnletn !"

"Ama, anladr$rma gore, don Juan, senin kahkahalarrn ya-nrrslz sayrlmaz ha? Mutlu krhyorlar seni yal"

"Hayrr! Mutlu olmamrn nedeni, beni mutlu krlan qeylerelrrrkmamdrr. O zaman gozlerim, o qeylerin giiliing yanlarr ya-kirlayrveriyor, bi de. bakmrqsrn, giilmekteyim. Kag kez anlat-rrrrgtrm bunu sana. Insan yi.irek taqryan bi ycilu segmelidir di-yc. O zaman, iqte, en yetkin krhlrnr bulur bi insan. O zaman,Irclki de, hep gtilebilir."

Bu soylediklerinden, a$lamanrn gtilmeye oranla daha de-

iicrsiz ya da belki de, en azrndan bizi zayrflatrcr bir edim ol-tlrrlu anlamrnr Errakmrqtrm. Don Juan, ashnda bu iki gey ara-srnda bir fark bulunmadr[rnr; ikisinin de onemsiz oldulunusiiyledi. Ama ne varnlq, kendisi kahkahayr yellermi$; giinktiklhkaha atrnca, a[ladrfr zamankinden daha iyi hissedermiqg(rvdesi.

Bu noktada, ye$leyebildi[imize gore, eqitlikten soz edile-rrrcyecelini belirttim. Oyle ya, giilmeyi aplamaya ye[ledifi-rrc gcire, gtilmenin daha onemli oldu[u grkmaz mrydr ortaya?

inatla, kendi yeflemesinin, onlarrn eqit olmadr$rnr goster-rrrcyece[i hususunda diretti. Ben de dayatarak, mantrksal aEr-tl:rn bu savmanln, mademki her qey eqittir, oyleyse oliimiiyc$ememek igin de bir neden yoktur, demeye kadar uzatila-lrilcce$ini soyledim.

"QoEu bilgi adamrnrn yaptr$r bi qeydir bu," dedi don Ju-rrrr. "Bakarsln, yitip gitmiqler gi.intin birinde. Herkes, onlann,ylptrklan yi.iziinden saldrrrya ulrayrp oldiiriildtiklerini sanrr.( )li"imi.i yefler onlar; giinkti fark etmez onlar igin. Ama ben,yrfamayr, gi.ilmeyi ye$erim. Ama daha onemli oldufu iginsurmayasrn. Yaradrhqrmdaki bir egilimdir bu yefleyiq. Ye$e-tliIimi soylemek istemiyorum; istencim, biittin gordiigiim;cylere kargrn gene de yaqamayr si-irdiirttiyor bana.

"Bakarken dtiqtinmek ve diigiiniirken dtigtinmek ahq-kirnhlrn ytiztinden qimdi beni anlayamryorsun."

99

100 BiR BA$KA GERqEKLIK

Bu son sozti gok ilgimi gekmiqti. Bununla ne demek iste-difini agrklamasmr istedim.

En iyi soyleme bigimini ararcasrna, ti.imceyi birkag kezdefiqik terimlerle yineledi. Sonunda, asrl diyecefini agrkladr:"Dtigiinmek" sdzctifi.iyle anlatmak istedifi qey, kafamrzdakidiinyaya delgin o deliqmez-stirekli fikirler inanglarmrg."Gcirme", bu ahqkryr bir yana itermig; "g{irme"yi olrenenedek de ne dedigini anlayabilmem olasr de[ilmig.

"Ama, don Juan, efer her qey cinemsizce, gormeyi olren-mem ne diye onem taqryor?"

"Bi zamanlar sana, insanlar olarak, iyi de olsa kotii de,

cifrenmenin yazgtmrz oldufunu anlatmtqtrm." dedi. "Bengcirmeyi ci[rendim; ve sana higbi qeyin cinemi yoktur diyo-rum. $imdi de srra senin; ola ki bi giin sen de gori.irsiin veher qey cinemli midir cinemsiz midir anlarstn. Bana gore hergey cinemsizdir. Bakarsrn, sana gore her qey cinem taqrr. Ar-trk bilmektesin ki bi bilgi adamt eylemleriyle yaqar; eylem-leri bitti[inde neler dtiqi.inecefini dtiqiinerek degil. Bilgiadrm yiirek tagryan bi yol seger ve o yolu izler; sonra bakar,krvanrr, gi.iler; ardtndan da goriir ve bilir. Qok gegmeden ya-qammm hepten ttikeniverece[ini bilir; bilir, gtinkti gormek-tedir-yani, higbi qeyin hiEbi qeyden daha onemli olmadr[r-nr... Bi baqka deyiqle, bilgi adamtnda onur yoktur, saygrnhkyoktur, aile, san, vatan, yoktur; yalnrzca ya$anacak bi yaqamvardrr onda. Bu koqullar altrnda, dofaldrr ki, obiir insanlar-la tek bafr bile bile sagmalamak bigiminde olacakttr. Bakar-srn, bi bilgi adamr gabalamakta, terlemekte, oflayrp pofla-maktadrr; trpkr obtir insanlar gibi goriintir o da. $u farkla ki,ya$amrndaki sagmahklar denetimi altrndadrr. Higbi qey bircitekinden daha onemli olmadr[rna gcire, bi bilgi adamt her-hangi bir edimi ye$er; ve onemli bi qeymiggesine uygular oedimi. Ama o bile bile sagmalamast, ona, yaptr[r qeyinonemli oldufunu soyletir ve, onun, o bigimde davranmasrnayol agar. Oysa, o, bilmektedir bi onemi olmadrfrnt bu qeyle-rin. Ve yaptr[r iq sonuglantnca, koqesine gekilir, dinginlikiginde. Edimleri iyiymiq, kotiiymtig, baqanya ulagmrq ya da

"GORME"NIN ONTO$ULLARI

ulaqamamrq, hig mi hig rgalamaz onu.

"Ote yandan, bi bilgi adamt hepten boqlamayr yefleyebi-lir ttim edimleri; bu vurdumduymazh[mt, en onemli qeyiymiqgibi gclsterebilir. Pek de iyi eder; giinkti bu da bile bile sagma-

lamarun bi baqka bigimidir."Bu aqamada biiytik gaba harcayrp oldukga karmagrk bir

agrklama yaparak don Juan'a, bir bilgi adammm, higbir geyi

cinemsememesine karqm, belli bir edimi yellemesine neden

olan qeyin ne oldufunu ofrenmek istedilimi soyledim.

Yanrtlamadan once yumuqakga gtildii."Sen kendi edimlerini diiqiiniiyorsun," dedi. "Elbet, edim-

lerinin dtigiindi.i$.in kadar onemli oldufuna inanmaktasm.Gergekte, hig kimsenin yaptrfr hiEbi qey onem taqtmaz. HiE-bi gey! Mademki gergekte higbi qeyin onemi yoktur, senin

sordulun gibi, nastl oluyor da yagamrmt stirdiiriiyorum? Da-ha kolay olurdu oltivermek; sen boyle diyorsun, buna inant-yorsun. qiinkti senin yagama defgin, diiqiincelerin, gormeninnasrl bi gey olaca[rn defgin diiqi.incelerin gibidir. Bunu sana

betimlememi istiyorsun; anlataytm da sen de ona defgin kur-gulannr kurastn diye... Trpkr oteki qeyleri kurdu[un gibi...Oysa gorme durumunda, diiqiinmenin yeri yoktur ki! Bu yiiz-den, iqte, gcirmenin nastl oldufunu sana anlatamam ya! $i--di de kalkmrqsm, bile bile sagmahk etmemin nedenleriniaErklamamr istiyorsun. Bile bile sagmahk etmenin, gdrmeyegok benzedifini soylemekten baqka ne diyebilirim ki sana?

Uzerinde diiqiintilmesi olanaksrz bi qeydir bu giinki.i."

Don Juan esniyordu. Srrtiistti yatrp kollannr, bacaklannruzatfi . Kemiklerinin ki.i tiirdedifini i g ittim.

Sonra, "Uzaklarda gok kaldtn," dedi. "Qok diigi.iniiyorsun,gok!"

Don Juan daha sonra kalkarak evin yanrndaki gahhpadofru gitti. Tencerenin alfina birkag odun daha siirdtim. Gaz

lambasrnr yakacakttm ama, yart karanhkta oturmak daha goklroquma gitti. Yazabllece[im kadar tgtk veren sobarun ateqi,

qevremde bir k:u,artr yaratryordu. Defterimi yere koyup vzan-

r02 BiR BA$KA GERQEKLIK

drm. Yorgundum. Don Juan'la yaptrfrmtz bu upuzun gorti$-meler arasrnda beni etkileyen tek qey, beni onemsememesiy-di. Qok tedirgin etmigti bu beni. Yrllardrr ona baflanmrq, onagiivenmigtim. Ona tam bir gtivenim olmasaydt, onun bilgisi-ni ofirenme diiqiincesi, beni korkudan kottirtim edebilirdi.Ona olan giivenimin temelinde onun beni kiqisel olarakcinemsedi[i varsaylml yatryordu. Ashnda ben korkmugtumondan. Ama ona giivendigim igin bu korkuma gem vurabili-yordum. Oysa bu temeli altrmdan gekiverince, boqlukta, gare-siz kahvermiqtim.

Pek yabansr bir iirkiiye kaprlmrqtrm. Benligim alti.ist ol-muqtu. Sobanrn oniinde bir aqa[r bir yukarr yi.irtimeye bagla-drm. Don Juan da bir tiirlii donmek bilmiyordu. Sabrrstzlana-rak bekledim.

Bir stire sonra don Juan geri geldi ve sobarun cini.ine otur-du. Ben de diiqiinmeden igimden gegenleri sayrp dokttim.Akrntrya kaprlmrq giderken yon defiqtirebilecek giiciimiin ol-madr[rnr soyledim. Ona olan giivencimden baqka bir de onunyaqam bigimini ashnda kendiminkinden baqka daha ussal, enazrndan gok daha iqlevsel olarak gormeye baqladr[rmt anlat-trm. Sozlerinin, beni tirkiing bir iEsel gatrqmaya itti[ini, gtin-kii onlardan, duygularrmr deliqtirmem gerektifi anlamrnr gr-

kardrfrmr belirttim. Bu gori.iqi.imti agrklamak amacryla donJuan'a kendi ekinimden bir ornek olmak izere, yagamrndahep gergeklifi arayan varhkh, tutucu bir avukat olan yaqh biradamm oyki.istini.i anlattrm. Otuzlu yrllarrn baqlannda, NewDeal'in (Yeni Pay Siyasetinin) baqlatrlmasryla, kendisini za-manrn kaynayan siyasal olaylarrnrn ortasmda buluvermigti.Bu defiqimin, i.ilke igin kesinlikle zararh olaca[r inancrnday-dr. Kendi yaqam bigimine olan baflrh$r, hakh olduluna deg-gin kanrsr, onu bir siyasal kcitiiliikle savaqmaya kadar gotiir-mtiqtii. Ne var, zamanln akrmlan oyle gi.igliiydii ki, onu devi-rivermiqti. Gerek siyasal alanda, gerekse kendi ozel yaqamln-da on yrl savaqrm verdi; Ikinci Di.inya Savaqr grkrnca da, tiimgabalarr yenilgiyle kapanmrq oldu. Siyasal ve dtiqiingiisel(ideolojik) diiqiigti derin yaralar agmrgtr onda. Yirmi beg yrl,

'GORME"NIN OXT<OSULLARI 103

her qeyden elini ete[ini Eekmigti. Onu tanrdrfrm zaman sek-sen dort yagrndaydr ve son yrllannr bir huzur evinde gegirmekigin dofdu$u kente dcinmtiqtti. Onca yrl yagammr acrlar ki.is-ktinliikler iginde gargur ettilini diiqtiniince, bu ya$a kadar na-srl yaqayabilmiq oldu$unu bir ttirlti anlayamamrqtrm. Benimdostlulumu gok iyi kargrlamrgtr; kendisiyle uzun sciyleqileryapmrgtrk.

Onunla son bulugmamz srrasrnda, konugmamtzt qoyle bi-tirmigti: "Geriye bakrp yagamlmr inceleyecek epey zamanlmoldu. Benim zamanlmm cinemli sorunlarr, bugiin ancak birerriykti olarak kaldrlar-ilging bile olmayan ciyktiler... Ola ki ya-gamlmr, bir hig peqinde kogarak harcamrqrm. Btittin inandr-lrm o geyler, maskarahktan bagka bir gey de[ilmiq, diyorum.Defmezmig. Anladrm artrk bunu. Ne var ki, yitirdilim krrkyrh geri dcindi.iremem ki!"

Don Juan'a, geligkimin, bile bile sagmahk etmeyle ilgilisozlerinin zihnimde do[urdufu kuqkulardan kaynaklandrlrnrsciyledim.

"HiEbir geyin cinemi yoksa," dedim, "bilgi adamr oluncaister istemez kendimrzi bu yaqh dostum gibi boqlukta buluruzherhalde."

Don Juan, acl acl, "Pek oyle de[iI," dedi. "Arkadaqrn yal-nrzhk Eekiyor; gtinkii gcirmeden cilecek ol. Yaqamrnr srf yag-lanarak gegirmiq, qimdi de eskisinden daha ktisktin olmasrdolaldrr. Utkular peqinde kogup yalnrzca yenilgiler bulmuq; oyi.izden, krrk yrhnr yele vermiq sanryor. Utkunun da yenilgi-nin de ayru gey oldufunu hig bilmeyecek dostun.

"Demek gimdi de benden korkarsrn ha!.. Senin de obiirqeylerden bi farkrn yok dedim diye... Qocukga davranmakta-stn. Insan olarak yazgrmLa ofrenmektir. insan, sava$a gidergibi gider bilgiye de. Kag kez soylemigimdir bunlarr sana. in-san bilgiye de, sava$a da korkarak, saygr duyarak, savaqa git-tilinin bilincinde olarak, kendine olan gtiveni sarsrlmadan gi-der. Sen, kendine gtivenmelisin; bana de$il.

"Demek, o dostunun yagamrndaki bogluk seni korkutu-

t04 BiR BA$KA GERQEKLIK

yor, ha! Ama, bilgi adamrnrn yagamlnda boqluk olamaz kttBak, soyltiyorum sana, her qey a{zna kadar dolup taqmakta-drr."

Don Juan kalktr, kollarrnr gere gere agtr, havada bir qey-

leri yoklar gibiydi."Her qey afzrna kadar dolu trkhm trkhm," diye yineledi,

"ve hepsi birbirine eqit. ben, srrf yaqlanmrg olan o dostun gi-bi de[ilim. Higbi qeyin cinemi yok dedip.rm zaman, onun ciy-le demesinden ayrr bir qeyi anlatmaktayrm. O, yenilgiye uE-radrlrndan, verdifi savaqrmr boqa gitmiq saruyor; benim iginolamaz utku, yenilgi ya da boqluk diye geyler. Her qey doluptaqmaktadr, her qey egittir; benim savagrmrm, savagmayade[miqtir.

"Bilgi adamr olmak igin, bi savaggr olmasr gerekir ada-mrn. Srzlayan bi gocuk degil! Pes etmeden, yakmmadan, ge-

kinmeden, gcirene dek, higbi geyin higbi cinemi olmadrfrnrkavrayana dek gabalayrp durmahdrr."

Don Juan tencereyi bir tahta kagrkla karrqtrrdr. Yemek piq-miqti. Tencereyi ateqten indirerek, duvara raf ya da masa gi-bi kullanrlmak izere kurmuq oldu[u kerpigten yaprlmrq birdikdortgen grkrntrya yerleqtirdi. Oturak olarak kullandrfr ikisandrfr ayafryla itiverdi. Srrtrnr, duvardaki destek goreviniyapan kiriqi de dayaylnca, bu sandrklarda oturmak gok rahatve zevkli oluyordu. Don Juan, oturmamr imleyerek bir gana-

[a gorba koydu. Gtili.imsemekteydi; varh[rm ona ering verir-miqgesine rqrkh gcizlerle bakryordu bana. Qorba ganafrnrciniime dofru sevecence uzatil. Davranrqlannda oylesine birrhkhk ve igtenlik vardr ki, sanki sarsilmrq olan gtivenimi y"-niden pekigtirmeye Eabalamaktaydr. Ahmaklar gibi oyle kal-drm. Bu durumdan srynlmak amcryla kaqrlrmr aradrm; amakaqrk maqrk yoktu ortahkta. Qorba, do[rudan do[ruya ganak-tan igilemeyecek denli srcakh. Qorbanrn rhnmasrnr bekler-ken, don Juan'a bile bile sagmahk etmenin, bilgi adamtntn ar-trk kimseyi sevemeyeceli anlamrna m geldilini sordum.

Yemesini keserek gtildi.i.

"GORME"NIN ONKO$ULLARI 105

"insanlan sevmek, onlarca sevilmek ne de ilgilendiriyorseni ya!" dedi. "Bi bilgi adamr yalnrzca sever; hepsi o kadar.Kimi ya da neyi isterse, sever. Ama, bu igte de bile bile sag-rnalrk ederek, bu sevgisine kaptffmaz kendisini. Yani senin qu

anda yaptr[rnrn tam tersi. insanlan sevmek ya da onlarca se-vilmekten baqka geyler de vardr bi insan igin."

Baqr hafifge e!ik, bir an yiizi.ime baktr."Dtiqiin bunu btraz," dedi.

"Don Juan, bir qey daha sormak istiyorum. Giilebilmekigin gozlerimizle bakmamrz gerektilini soylemiqtin. Amabence, diigiindii[iimtiz igin gillmekteyiz. Korler de gtilerler

1lekdlA."Don Juan, "Haylr," dedi, "korler gtilmez. Govdeleri sarsr-

lr btaz, giiltiyor izlenimini vererek... Diinyanrn giilting yan-lanna hig bakmrq delillerdir; yalnrzca diiqlerler bunu. Kahka-haya doniiqemez giilmeleri. "

Artrk konuqrnuyorduk. Dinginlik, esenlik, mutluluk igin-deydim. Sessizce yemelimizi yedik. Sonra baktrm, don Juangiilmekte. Sebzeleri a{zrma gottirmek igin kuru bir dal parga-sr kullanryordum.

4 Ekim 1968

Bugtin bir ara don Juan'a "grirme" konusunda konuqabilir mi-yiz drye sordum. Bir air diigtindii, ve gtiltimseyerek, yapmayerine konuqup durma ahqkrmdan bir tiirlti gegemedifimisoyledi.

Scizciiklerin iizerine basa basa, "Gi)rmek istiyorsan, du-rnanln sana krlavuzluk etmesine izin verrnen gerekir," dedi."Ben artrk bu konu i.izerinde konugmayaca[rm."

Kimi kurutulmuq bitkileri ayrklamaslna yardrm etmektey-tlim. Uzun siire tam bir sessizlik iginde gahqtrk. Ne vakit ses-sizlik biraz uzasa, igim karanverir; hele don Juan'la birlikteoldu[umuzda... Bir an geldi, kendimi tutamayarak saldrrgan-ca haykrnrcasrna bir soru grkanverdim.

106 nin nagKA GERqenlir

"Sevdi$i biri oldii[tinde, bir bilgi adamt bile bile nastl uy-gular bu saEmalama yontemini?" diye sordum.

Sorum, don Juan't afallatmrqtr; bir siire soran gcizlerle

baktr yiiztime."Ornelin, Lucio," dedim, "o oldiifii zaman, davranrglarrn

bile bile saEmalama ml olurdu?"Don Juan, durgun bir sesle, "Oflum Eulalio desen, daha

da iyi olur." dedi. Pan-Amerikan Karayolu yaprmrnda gahqrr-ken kayalarm altrnda kalmrq ezilmiqti. Onun oltim anrndakidavranrqlanm da bile bile sagmahktr. Kaza yerine vardr[rm-da oflum can gekiqiyordu. $*u gok giiglii biri oldulundan,debeleniyor, tekmeliyordu. Ontinde durup, obtir iqgilere arttkona dokunmamalannt sciyledim. Boyun egip ollumun gevre-

sinde dikildiler, onun ezik govdesine bakrp durdular. Ben de

durdum orada, ama bakmryorum. Ollumun ti.ikenip giden ya-qamrnr goreyim diye, gozlerimi gevirdim. Gorilyordum onunyagammr; saydam bi sis gibi srnrrlanndan taqryormuqgaslna...qiinkri yaqamla oli.im boyle karrgrr birbirlerine ve yayrlrrlar.Iqte boyle yapmrgtrm o$umun oliimii strastnda. Yaprlacak tekqey buydu. O da bile bile sagmahk... Ona bakmtq olsaydtm,onun katrlagtr[rnr gorseydim, onun artrk o fidan boyuyla buyerytiziinde dolag amayacafrnr diiqiinerek, a$lamak zorundakahrdrm. Oysa, ben onun oliimiinii gordiim. Uziing, duygu fa-lan yoktu bu oliimde. Onun oli.imti de bagka her geyle eqitti."

Don Juan bir siire konuqmadr. Uzgiin gortinmiiyordu.Sonra giiliimseyerek baqrma dokandr.

"Yani, sevdi[im biri oldiifiinde, bile bile sagmalamamrn,gozlerimi gevirmek oldu[unu biliyorsun arttk."

Kendi sevdifiim kimseleri dtigtindiim; bir tiziintti kapla-mrqtr benlilimi.

"Ne qanshsrn, don Juan!" dedim. "Sen gozlerini gevirebi-liyorsun, oysa ben yalntzca baktp duruyorum."

Don Juan bu sozlerimi gok giilting buldu ve gtildii."Ne qanshsr be!" dedi. "Kolay ml sanryorsun?"

ikimiz de giildtik. Uzun bir sessizlikten sonra, belki de

cORME"NiN oxroquLLARI tol

kendi iiziintiimii da[rtmak igin, gene baqladrm sorularrma."Yanrlmryorsam, don Juan," dedim, "bir bilgi adamrnrn

yaqamrndaki bile bile sagmalama olmayan edimler, yalnrzcadostuyla ya da Mescalito'yla birlikte yaptr[r edimler olmak-tadrr, de$il mi?"

"Evet, oyle." dedi krkrr krkrr gtilerek. "Benim dostumlaMescalito'yu, biz insanlarla bi tutamayfl. Benim bile bilesagmalrklanm yalmzca bana dzgtidiirler, ve baqka insanlarlab irlikte oldu$um zamankr davranrql anmla il gilidirler. "

"Gene de," dedim, "bir bilgi adamrnrn, kendi dostuyla yacla Mescalito'yla birlikteykenki edimlerini de bile bile sagma-lrk olarak nitelendirmesine mantrksal bir olasrhk diye baka-ntaz mtytz?"

Bir an ytiziime baktr."Gene dtiqiinmeye baqladrn." dedi. "Bi bilgi adamr dtiqtin-

tnezi o nedenle bciyle bir olasrhkla karqrlagamaz. Bana bak-san a! Ben, bile bile sagmalamamln, obiir insanlarla birlikteoldufum zamanlara ozgii oldufunu soyliiyorum; boyle diyo-rum, grinkri obi.ir insanlarr gorebiliyorum da ondan. Oysa,clostumun nitelifini gdremem ben; bu yrizden anlaqrlmaz bivarhk olarak kalrr o. Nitelifrm goremedigim her geye karqrnasrl bile bile sagmahk edebilirim ki? Kendi dostumla ya daMescalito'yla oldulumda, ben yalnrzca gdrmesini bilen vegdrdiikleriyle qagkrna dcinen bi adamrmdrr. Qevresinde oluplritenleri higbi vakit anlamayacak olan bi adamc a\n.

"Bi de sana bakahm. Sen bi bilgi adamr olurmuqsun ol-rnazmr$srn, rrgalar ml sanlrsln beni! Ama Mescalito'yu trga-lryor. Yoksa, seninle ilgilendifini gostermek amacryla onca

,scyi yapar mrydr? Bu ilgisinin farkrndayrm ve kendimi onagcire ayarhyorum. Ama neden ilgilenirmiq seninle? Bunlarbenim havsalama srlacak qeyler defildir."

6

Beg Ekim 1968'de Orta Meksika bcilgesine bir yolculufa grk-mak igin tam arabaya binerken, don Juan beni durdurdu.

A[rbagh bir bigimde, "Daha cince de sciylemiqtim sana,"dedi, "bi btiyticiintin adrnr da nerde oturdufunu da kimseyeagrklamamamlz gerekir. Benim adrmr, govdemin bulunduluyeri kimseye soylememen gerekti[ini anlamrqsrndr sanrnrn.

$imdi de aynr qeyi bir arkadaqrmla ilgili olarak yapmanr isti-yorum senden; Genaro adh arkadagrmla... Onun evine gidiyo-ru2. Orada epey kalaca$r2."

Alzrmdan bir gey kaqrrmayacalrma de$gin giivence ver-dim don Juan'a.

Afrbaqhh[rnr siirdtirerek, "Biliyorum," dedi. "Ama bidtigtincesizlik etmeyesin diye... "

"GORME"NIN ONKO$ULLARI 109

Karqr grkayrm ciedim, ama don Juan, amaclnln yalntzca,bu btiytictiliik iqlerinde dikkatsiz davranmanln birden ve pisipisine oliivermeyi goze almak demek oldufunu, oysa diiqiin-celi ve bilinEli olarak davrarulrrsa bciyle bir oltimiin savulabi-lece[ini anrmsatmak oldufunu sdyledi.

"Artrk bu konuyu bi yana brrakahm," diyerek, qunlan ek-ledi: "Yola grkar grkmaz artrk Genaro'dan falan sciz etmeye-ce\iz; dtiqtinmeyece$rz bile onu. Haydi bir an once toparladiigi.incelerini. Onunla kargrlaqtrlrn zaman zihninin agrk ol-masr; higbi kugkunun kalmamasr gerekir."

"Hangi kuqkulardan sciz ediyorsun, don Juan?""Kuqku, canrm... Her tiirlii kuqku iqte! Onunla karqrlaqtr-

frnda zihnin berrak olsun. Seni gorecek de!"Bu yabansr uyanlar beni epey tasalandrrmrqtr. Arkadagry-

la karqrlaqmasam da, don Juan'r onun evine gottirtip orada br-raktrktan sonra, oralarda beklesem deyiverdim don Juan'a.

"Takma kafana o kadar canlm," dedi o da, "hig btiyiictigcirmemig defilsin ki! Vicente'yi gordiin ya! Az kalstn oldti-recekti seni! Ama bu kez dikkat et!"

Orta Meksika'ya vardrktan sonra, arabamr brraktrfrm yerdendon Juan'rn arkadaqr brzi izlemiqgesinekaprda bekliyordu.Hemen tarudrm onu. Kitabrmr don Juan'a gcitiirmtiq oldulumzaman, krsa da olsa, gormi.igtiim onu. O ilk karqrlaqmamtzda,qoyle bir bakmrqtrm ona, ve don Juan'la yaqrt sanmrqtrm onu.Ama onu evinin kaprsrnda gciriince, gok daha geng oldu$unugordiim. Altmrq yaqlannda kadar vardt. Boyu don Juan'dandaha krsaydr. Ince, esmer, slrlm gibi bir adamdr. Giir krrgrlsaElarr uzamlg, alnrnr, kulaklarrnr ortiiyordu. Defirmi, sert birytizii vardr. Koca burnuyla, ufak kara gcizleriyle ytrhct kuqla-n andrryordu.

Once don Juan'a bir qeyler soyledi. Don Juan baqrnr

olumlu bigimde e[mekteydi. Krsa bir goriigme yaptrlar. Isjpanyolca konuqmadrklanndan, ne dediklerini grkaramryor-dum. Sonra, Genaro bana dondti.

110

ispanyolca olarak, "Ho$ gelmigsiniz bu krrrk dokiik yuva-mtza," dedi oztir dilercesine.

Meksika'run birgok krrsal bolgesinde konuqulan, ispan-yolcanrn saygl gcisteren bigimini kullanmaktaydr. Ama, scizi.i

biter bitmez yok yere neqeli bir kahkaha patlatrverdi; bile bi-le sagmahk ettilini gakmrqtrm. Evinin derme gatma olmasmaaldrrdrlr falan yoktu gergekte. Qok sevmiqtim Genaro'yu.

Izleyen iki giin boyunca da$ara grkrp kimi bitkiler toplamrg-trk. Don Juan, don Genaro ve ben, her sabah gtin alarrkenyola koyuluyorduk. iki yagh adam beni biitiin gtin afaghk biryerde tek baqrma brrakrp, daltn, yalnrz kendilerinin bildi$ibelli bir yerine gidiyorlardr. Qok hoquma gidiyordu orda ol-mak. Vaktin nasrl gegtifini anlamtyor, yalntz gegirdipim ogtizel deneyimim kugkusuz, kendimi, don Juan'tn toplamamristedi[i bir ti.ir bitkiyi btiyiik bir dikkatle arama iqine verrnem-den kaynaklanryordu.

Akqama dofru eve yollanryorduk; her iki giin de oyle yor-gundum ki, eve doner dcinmez uyuyuvermiqtim.

Ama iigtincii gi.in farkh olmuqtu; iigtimiiz birlikte gahq-mrgtrk. Don Juan Genaro'dan, bana kimi bitkilerin nastl segi-lece[ini ofretmesini istedi. O$leyin eve dondiik. Onlann evincinrinde saatlerce, grt grkarmadan, kendilerinden gegmigEesi-ne, dahng iginde oturuqtular. Ne var, uyuklamakta falan defil-lerdi. Birkag kez aralannda dolagmrqtrm, don Juan'rn da, donGenaro'nun da beni gozleriyle izlediklerini gcirmi.igtiim.

Do Juan, "Otlan koparmadan once onlarla konugmaltsln."dedi. Durup dururken soyleyivermigti bunlan; hem de tig kezyineleyerek... Dikkatimi gekmek istedili belliydi. Gene ko-nu$ana dek, kimseden ses grkrnadr.

"Bi otu gormek igin, konuqmaltstn onunla," diye si.irdiir-dti, "teker teker tanrgmahsrn onlarla; ancak o zaman anlatabi-lir bi bitki, ona de[gin ofrenmek istedi[in geyi."

Akqam yaklagmrgtr. Don Juan, yiizii batrdaki dallara do-niik, diiz bir kayarun iisttine oturmugtu. Don Genaro, onun

"GORME"NIN ONKO$ULLARI 111

yanrnda, bir hasrr yayglrun tizerinde, yiizti kuzeye doniik,oturmaktaydr. Don Juan, daha oraya vardr[rmtz gi.in, bu yer-lerin onlann "yerleri" oldu$unu, benim de onlann karqtsmda

herhangi bir yere oturabilecefimi soylemiqti. Bu yerlerimiz-de otururken, ytiztime gi.ineydo$uya dontik tutmalt, ve onlaraancak qoyle bt goz de[direrek bakmahymrqrm.

Don Juan, "Evet, otlara boyle davrantltr, di mi?" diyerekdon Genaro'ya dondii; o da don Juan'r do[rularcaslna baqrnr

salladr.

Bitkilerle konuqurken kendimr biraz aptala benzettifimigin bu ycinergesine uymamrq bulundulumu agrkladrm.

Katr bir sesle, "Bi btiytictintin dediklerinin dalga gegme

olmadrfrnr anlayamadrn bi ttirlti," dedi. "Bi btiyiicti gcirmek

isteyince, cince g.jg kazanmaya bakar."

Don Genaro bana bakmaktaydr. Not tutmaktaydrm; bu da

epey qaqrrtmrqtt onu. Giiliimseyerek baqrnr iki yana salladr vedon Juan'a bir qeyler soyledi. Don Juan omuzlannr silkti. Be-ni yazrc gdrmek don Genaro'nun gok tuhafina gitmiq olacak-tr. Don Juan, herhalde, not tutmama ahqrktr. O konuqurkenbenim ya yazmam tuhaf gelmiyordu ona artrk. Ne yaptrfr-ma bakmadan konuqmasmt stirdiirebiliyordu. Bakttm, donGenaro ha bire giilmekte. Konuqmanln akrqr kesilmesin diyebrraktrm not tutmayt.

Don Juan, biiyi.iciilerin edimlerini boqu boquna yapmadrk-larmr bir kez daha belirtti. Bir biiytictiniin her an oliimle bu-run buruna yaqamak zorunda bulundu[unu vurguladr. Ardrn-dan, don Genaro'ya bir gece oliim tqtklanntn beni nastl rzle-miq oldu[unu gordiiftinii anlattr. Bu oykiiyii gok gi.ilting bul-mug olacaklar ki, don Genaro yerlerde yuvarlanarak giilmeyebaqladr.

Don Juan benden oztir dileyerek, arkadaqrnrn boyle kah-kahalar koyuvermeye pek dtigkiin oldufunu agrkladr. $oylegoz ucuyla hdlA yerde yuvarlandrfrnr sandrfrm don Gena-

ro'ya bir bakayrm dedim. Ne goreyim! Adam, akltmrn ucun-dan bile gegiremeyecelim bir durumda delil mi! Kollannln,

BiR BA$KA GERqEKLIK

IT2

bacaklanrun desteli olmadan bagr iisti.inde durmaktaydr. Us-telik bacaklannr, oturuyormug gibi, kavuqturarak... Oyle bek-lenmedik bir goriiydii ki bu, yerimden firladrm. Govdesininmekanik agrdan, olanaksrz denilebilecek bir hareket yapmrqoldu[u kafama dank ettilinde, o goktan olalan oturuq duru-muna gegmiqti bile. Don Juan, geqenlerin aynmmda oldulu-nu kanrtlarcasrna, don Genaro'nun bu baqansmr yiirefindenkopup gelen bir kahkahayla kutladr.

Don Genaro qagkrnhllnu sezmiq gibi, ellerini bir iki kezbirbirine vurdu ve gene yuvarlandr yerde. Kendisine bakma-mr istedigi belliydi. Yerde yuvarlanma gibi gordtifiim durum,gergekte oturma durumundayken one elilerek baqryla yerede$me gibi bir duruqtu. Bu mantrksrz goriinen duruqa, birkagkez cine do!ru yaylana yaylana elilerek kazandr[r hrzla gege-biliyordu besbelli; govdesindeki dinginlik (atalet) onu dik birduruqa gegiriyor ve bir an igin 'baqrnrn iistiinde oturuyordu.'

G{ilmeleri gegince, don Juan konuqmasrnr stirdiirdii; sesioldukga sertti. Oturuqumu deliqtirerek onu daha rahatga izle-yebilecek bir duruqa gegtim. Ozellikle, dikkatimi ona verdifi-mi belirten bir harekette bulundu[um zamanlarda oldu[u gi-bi, artrk ahqtrfrm bigimde gi.ili.imsemiyordu. Don Genaro san-ki gene not tutmamr beklermig gibi bana bakrp duruyordu.Ama not almayr brrakmrqhm. Don Juan, topladrlrm bitkiler-le onun istedili gibi konuqmamrg oldulum igin beni payla-maktaydr. OldtirOtiltim bitkilerin beni ol dtirmii g ol abilecekle-rini, er geg beni hasta edeceklerinden emin bulundulunu soy-Itiyordu. Bitkileri incitmig olmam nedeniyle hastalanlrsarn,belki de bunu, tiqiitmtiq oldu$uma, ya da baqka bir geye vere-ce[imi de ekledi.

itisi birden bir ctimbiiq daha baqlattrlar. Don Juan genealrrbaghhfrnr takrnarak, oliimiimi.i diiqtinmezsem, ti.im yaga-mrmrn tam bir kargaqaya dontiqecefini soyledi. Dik dik bak-maktaydr bana.

"Oliimtiyle yaqammdan baqka nesi var ki bi insanrn?" de-di.

"GORME"NIN ONKO$ULLARI 113

O anda not almadan edemeyecefimi anladrm ve geneyazmaya baqladrm. Don Genaro bana baktyor, giiliimsiiyor-du. Sonra baqrnt hafifge arkaya kaldrrarak burun delikleriniagtr. Belli ki burun deliklerini gahqtrran kaslarrna iyice hA-

kimdi. Onlan ola[an durumlarrmn iki katr kadar agabiliyor-du.

Onun bu soytanhlrnrn bana en giiliing gelen yanl yaptr[rgeylerden gok, bu yaptrklanna kargt olan kendi tepkimeleriy-di. Burun deliklerini geniglettikten sonra gtilerek yere yrkrh-verdi ve govdesini gene o acayip tepetakla-bag iistiinde-otur-ma duruquna getirdi.

Gtilmekten, yaglar boqanryordu don Juan'tn yanaklanna,Gtilmeye gahgtrm, ama asltnda srkrhyordum.

Don Juan, agrklarcaslna, "Genaro ya yazrlmasrnr sez-

mez de," dedi.

Not defterimi braktrm; bu kez don Genaro, yazL yazabr-lecefimi, bunun higbir saktncast olmadrfrnr soyledi. Defteri-mi alrp gene yazmaya baqladrm. Don Genaro aynr qaklaban-hklan si.irdtirtiyor, ardtndan ikisi de kahkahayr basryorlardt.

Don Juan, giilmesini siirdiirerek, arkadaqrrun bana oyktin-mekte oldufunu anlath. Ben, yazarken burun deliklerimiagarrnl$rm da; benim not tutma yoluyla btiyiicti olmaya gahq-mam don Genaro'ya gok tuhaf gelmiq de; benim bu hareketi-mi, insantn kafast tistiinde durmast denli anlamrq bulundu-

fundan, gtiliing olsun diye oyle tepetaklak bagmrn tistiindeoturma duruguna gegmiq.

Don Juan, "Sana tuhaf gelmiyordur," dedi, "ama baq iis-t{inde oturma durugunu yalnrz Genaro yapabilir, yaza yaza

btiyticiiltik olrenmeyi de ancak sen dtiqtinebildin."itcisi birden patlayarak giirtiltiili.i kahkahalannt savurdu-

lar; don Genaro gene o inantlmaz hareketini yaptl.

Qok sevmiqtim don Genaro'yu. Davrantqlannda oyle birdolaysrzhk, ciyle bir incelik vardr ki!

"6zir dilerim, don Genaro," dedim, defterimi gcistererek.

"Olsun, onemi yok," diyerek krs krs gtildti.

BiR BA$KA GERqEKLIK

tt4 BIR BA$KA GERQEKLIK "GORME"NIN oNroquLLARI 115

Artrk yazamryordum. Onlar uzun siire bitkilerin insanrgergekten nasrl cildiirebildi[inden, bi.iyiiciilerin bitkileri buamagla nasrl kullandrklarrndan soz ettiler. Konuqurlarken arasrra bana bakryorlar, sanki yazmamr bekliyorlardr.

Don Juan, "Carlos, eyerlenmekten hoglanmayan atlarabenzer," dedi. "Yavaq yavaq yaklaqmahsrn yanma. Onu iir-ktitti.in bak, qimdi de yazmryor iqte!"

Don Genaro burun deliklerini genigletti, yapmacrk bir ya-vanyla, kaglannr gatarak, a$tznt bi.izerek, "Hadi, Carlos, yaz!Bagparmalrn dtigene dekyaz, olur mu?" dedi.

Don Juan ayala kalktr, kollarrnr aErp srtrnr arkaya btike-rek gerindi. ile;i yuqrnu karqrn govdesi gugfU ve esnekti. Evinyanrndaki gahhla do!ru ytiriidi.i; don Genaro'yla yalnrz kal-mrqtrm. Don Genaro bana bakmaktaydr; gozlerimi gevirip oteyana baktrm, giinkii bakr;lanndan srkrhyordum.

Burun deliklerini agarak, burnunun kanatlannr titretmeyebaqladr; sonra da aya$a kalktr ve kollarml aglp srrtrnr arkayabtikerek don Juan'rn gerinme hareketlerinin trpkrlannr yaptr.Ama bunu oyle gi.iliing bir bigimde yapryordu ki! Ancak gokusta bir pandomimciden beklenebilecek ince hareketlerlemaskarahfrn daniskasr denilebilecek hareketlerin betimleme-si olanaksrz bir birleqimiydi bu yaptrklarr. Sanki biiytilenmiq-tim. Don Juan'rn, gok ustaca gizilmig bir karikattirtiydii kar-qrmdaki.

O anda don Juan geri gelmiq, onun bu yaptrfrnr gormiiq-tii; ne anlama geldifini de anlamrqtr... Gi.ilerek yerini aldr.

Don Genaro, durup dururken, "Yel ne ycine esiyor?" diyesordu. Don Juan baqrrun bir devinimiyle batryr imledi.

Don Genaro, alrrbagh, "Yelin estili yone gitmes daha iyiolacak," diye mrnldandr.

Sonra bana dontip parmafrnr ytiziime do!ru salladr.

"Ahqilmadrk sesler duyarsan pek aldrn$ etmezsin," dedi."Genaro srglnca, dallar yerinden oynar."

Der demez, hoplaya zrplaya gahhla koqtu ve daha bir sa-niye gegmiqti ki, son kerte yabansr bir giiriiltti, derin, dolaiis-

tii diyebilecefim bir gtimbiirtii iqittim.lemiyordum. Bir qey sezinlemek iginkat olmuq tepinerek gtilmekteydi.

Ne anlam vereyim, bi-don Juan'a baktrm-iki

17 Ekim 1968

Don Genaro'nun, kendi deyimiyle, "citeki diinya" di.izeninden

ne diye soz agmrq oldufunu anlmsayamlyorum. Usta bir bii-ytictintin bir kartal oldu[unu,..ya da kendisini bir kartala do-

niiqttirebitecelini anlatmrqtr. Ote yandan, bir kara btiyi.icii "te-

colete", yani baykug olurmuq. Don Genaro, kara biiytictileringecenin gocuklarr oldulunu, bu kimselere en yararh hayvan-

Iann daf aslanlarr, obi.ir yabanrl kediler ya da gece kuglan,

ozellikle baykuq oldulunu agrkladr. Lirik bi.iyiiciilerrn-bruj os

liricos-yani bi.iyticiiliifti bir sanat ulraqr olarak alan biiyi'icii-lerin, bagka hayvanlan, ornefin kargalan yefilediklerini soy-

lecli. Sessizce bizi dinlemekte olan don Juan, giilmeye baqla-

mrqtt.

Don Genaro, ona do[ru donerek, "Gergekten oyle, bili-yorsun, Juan," dedi.

Sonra da, usta bir biiyticiiniin, gomezini birlikte yolculu-

[a gotiirebitece[ini, oteki diinyanrn on katmt da agrrtabilece-

fini soyledi. E[er bu usta, bir de kartal olursaymr$, en alttakikattan baglayarak biittin diinyalarr birbiri arkasmdan geqer

doru[a ulaqrrmrq. Kara biiytictilerle, lirik btiyticiilet, yalnrzca

tig katr aqabilirlermi$.

Don Genaro bu aqamalann neler oldu[unu qoyle agrkladr:

"once en aqafrdan baqlanrr; ci[retmenin seni yantna ahp ugu-

fa geger, ve gok gegmeden, bumm! Ilk katr gegersiniz. Azio".u, bakarsin, gene bumm!.. itinci katr gegmigsiniz. Ve

bumm!. Ugtincii kat..."

Don Genaro bumlaya bumlaya onuncu katr da gegtikten

sonra, susunca, don Juan bana bakrp goz krrpfi.

"Genaro'nun konugmakla arast pek hoq delildir," dedi."Ama cifrenmek istersen, nesnelerin dengesine delgin o$re-

tt6

tiler sunabilir sana."

Don Genaro bagryla dofrulayarak, a!.zrnt btizmiiq, gozle-rini krsmrqtr.

Onun bu duruqu, gok hoquma gitmigti.Don Genaro kalktr, don Juan da onu izledi.Don Genaro, "PekdlA," dedi, "gidelim oyleyse. Gidip

Nestor'la Pablito'yu bekleyeblliriz. Herhalde grkmrqlardrr.Perqembeleri erken grkryorlar. "

itisi de arabama bindi; don Juan cinde oturdu. Onlara hig-bir gey sormadan arabayr gahgtrrdrm. Don Juan, Nestor'unevine ycineltiyordu beni. Oraya vannca, don Genaro eve gir-di, ve gok gegmeden kendi gcimezleri olan iki delikanhyla,Nestor ve Pablito'yla drqan grktr. Hepsi de arabaya doluqtu-lar; ve don Juan batrdaki daflara do[ru gitmemi soyledi.

Arabayr bir toprak yolun kryrsrna brakrp, arabanrn bulun-dulu yerden goriilebilen bir ga$ayana do!ru akan beq altrmetre geniqlilindeki bir rrmalm kryrsrnr izLeyerek yiirtidiik.Akqam yaklaqryordu. Manzara gok etkileyiciydi. Tam tepe-mtzde, koskoca, koyu, mavimsi bir bulut ugan bir gatr gibidurmaktaydr. Kryrlarr keskince biten dev bir yanm daire bigi-minde bir buluttu bu. Batrmrzda, yiiksek Cordillera Centraldaflannrn yamaglanna ya[mur yalryora benziyordu. Yegiltepelerin iizerine beyazrmsr bir perde iniyormuq izleniminiveriyordu. Do[u yarumrzda upuzun, derin bir vadi vardr; va-dinin tizerinde dalrnrk bulut pargalan asrh duruyor, tizerleri-ne gi.ineq vuruyordu. Bu iki yanrn arasrndaki geliqki, gcirkem-liydi. Qaflayanrn altmda durduk. Elli metre kadar bir ytiksek-likte akryordu sular, kulaklanmtzl safrr edercesine gtirleye-rek.

Don Genaro beline bir keme doladr. En azrndan yedi tanenesne sarkryordu kemerincien. Ufak sukabaklannr andrrannesneler... $apkasmr grkarrp, boynuna asrh bir kordonla arka-srna sarkrk durumda tuttu. Kahn yiin kumagtan yaprlmrq birkeseden bir sag bantr grkardr. Bu bant da alaca renkli bir yi.inkumaqtandr. En belirgin rengi parlak bir sanydr bu bantm.

"GORME"NIN ONTo$ULLARI lll

Banta iig telek gegirdi. Kartal ti.iyiine benziyorlardr' Tiiyleri

gegirdifi yerlerin bakrgrmh (simetrik) olmadrfrnr gordiim.

itiyf"ri"n bi.i, saf kulafrnrn arka ktvnmr tizerindeydi; obii-

rU Lirtag santimetie kadar onun ontinde; [giinci'isii de sol qa-

kafrnrn i.izerindeydi. Sonra, ganklarlnl grkardr ve pantalonu-

nui b"lirre balladr ya da as[. Kemerini de pangosunun iize-

rinden srkaraktuttuidu. Deri geritlerden orme bir kemerdi bu'

Kemeri, baflayarak mr yoksa tokayla mt tutturdulunu gore-

memigtim. bon Genaro gaflayana do!ru ytiri'idii'

Don Juan yuvarlakga bir kayayr eliyle dura[an bir duru-

ma getirdikten sonra, iizerine oturdu. OUtir iki geng adam_da

birei kaya bulup don Juan'rn sol yantnda oturdular. Don Ju-

nn, saf yanrndiki yeri gostererek, bir kaya bulup oturmamt

soyledi.Ugtiniin de yan yana oturmakta olduklarlnl gcistererek,

.,Ytiztimi.iz bu yinu bakacak bigimde oturacaft2," dedi.

O srrada don Genaro, ga[layarun dibine ulaqmtg' suyun

cliigtii[ti yerin hemen yanrndaki bir kegiyolundan ttrmantqa

gegmiqti. Oturdu[umuz yerden baktnca, gok dik gortiniiyor-

iu'bu'kegiyolu. Qrkarken tutunduEu bitkilerle kapltydt orast'

Bir ara uyugr kayrverdi, az kalsm, agafrlara kayacaktr; gok

kaygandr giinkti bastrfr Eamurlu yer' Az sonra gene ayil $ey

ufi,i da, d-on Genaro'nun trrmanacak yaqr goktan gegmiq ol-

clufiu di.igiincesi gegiverdi akhmdan. Kegiyolunun sonuna va-

,r* o"t birkag k ez daha kaydrfrnt, sendeledifini gormiig-

tijm.Don Genaro kayahfia ttrmanmaya baqladrfrnda bir ttir

korkuya kaprlmrgttm. Ne yapmak istedi[ini anlayamamtqttm

bir tiirlti.Frsrldayarak, "Ne yapryor?" diye sordum don Juan'a.

Don Juan baqrnr bana gevirmeden, "Tlrmaruyor iqte!" de-

di.Don Juan gozlerini don Genaro'ya dikmig, siirekli ona

bakmaktaydr. Gozlerini krsmrqtr. Kayanln ucuna dik oturmug'

cl lerini bacaklanna Yaslamrqtt.

BIR BA$KA GERqEKLIK

118 BIR BA$KA GERQEKLIK "GoRME"NIN ONro;ULLARI tt9

Nestor'la Pablito'nun ytizlerine bakmak igin biraz e$rl-dim. Don Juan elini sertge sallayarak krprrdamamaml belirtti.Hemen Eekildim. $oyle bir gorebilmiqtim delikanhlan. onlarda don Juan gibi dikkat kesilmiq bakryorlardr.

Don Juan eliyle bir baqka iqaret yaparak gaflayanr gcister-di.

Gene baktrm. Don Genaro, bir duvar gibi yiikselen dim-dik kayahfrn rizerinde epey yol almrgtr. Baktrlrm srrada, birgrkrntrya basmrg milim milim ilerleyerek koca bir kayanrngevresini dolanmaya gahqryordu. Kollarrnr kayayr kucaklar-casrna agmrqtr. Yavag yavag sala dofru ilerlerken, birdengovdesi havada asrh kaldr. Dtiqtti artrk, derken, baktrm, halaorda durmakta... sa! eliyle bir qeyi kavrayrvermiq ve aya$rgok gevikge o grkrntrya yeniden basrvermiq... Don Genaro,kayaya gene yaplqmca baqrnr Eevirip bize bakmrqtr. Krsa birbakrgtr bu. Baqrnr qcir,-,1e bir geviriveriqde oyle bir bigemlemevardr ki, diiqtinmeye baqladrm. onun her kayrqrndi, dontipciyle bize bakrverdi[ini anrmsadrm. Becerikslriigir," srkrla-rak, bakrp bakmadrlrmrzr gcirmek igin donmiiq olacak diyedtiqiinmtiqttim.

Tepeye do[ru btaz daha trmandrktan sonra bir kez daha

Suytp aqalr do!ru sarkan bir kayaya tehrikeli bir bigimde asr-h kahverdi. Yalnrzca sol eliyle tutmaktaydr ttim govdesini.Dengesini yeniden bulunca donrip gene bize bakir. Tepeyevarana dek iki kez daha yitirmiqti dengesini. oturdufiumuzyerden, ga$layanrn doktilmeye baqladr[r yeri eni sekizmetrekadar gortiniiyordu.

Don Genaro bir an krprrdamadan durdu. Don Juan'a, donGenaro'nun orda ne iqi var diye sormak istedim, ama don Ju-an kendisini, bakmaslna ciyle kaptrrmrqtr ki, onu tedirgin et-meyi goze alamadrm.

Don Genaro birden suya atladr. Oylesine beklenmedik birhareketti ki bu, karnrmrn ta iginde beni yutar gibi bir boqlukduyumsayrve[rdim. Gcirkemli, diig gibi bir arlayrgtr bu. eag-layarun ortasrna do!ru kesik kesik ugmakta olan-gcivaeslnin

i.ist iiste bir dizi imgesini agrk segik gormtiq gibiydim.

$aqkrnhlrm yatrqrnca, don Genaro'nun, ga$ayanln kryr-srnda bulunan ve oturdufumuz yerden zorlukla gortilebilenbir kayanrn tizerine inmig oldufunu gordiim.

Bir stire ti.iner gibi kaldr o kayanrn iisttinde. HvIa dtiqensularm baskrsma karqr koyabilmek igin didinmekteydi. Ikikez ugurumun kryrsma siirtiklenmiqti. Nereye tutunmakta ol-dulunu goremiyordum. Dengesini bularak kayarun i.izerindegcimeldi. Sonra, bir kaplan gibi firlayrverdi. Bu kez iizerineindigi kayayr gok az segebiliyordum. Qa$ayantn tam ktyrsrn-da duran koni biqiminde bir kayaydr bu.

En azrndan on dakika kadar kalmrqtr bu kayantn iizerin-de-hig devinmeden... Onun boyle krmrldamadan durmast ba-na oyle etkileyici gelmiqti ki, titremeye baqladrm. Kalkrp yi.i-

riimek geliyordu igimden. Don Juan, bu sinirli halimi gorerekkesinlikle yerimden krmrldamamamr buyurdu.

Don Juan'rn oyle heykel gibi krprrdamadan duruqu igim-de gizemli bir yrlgr yaratmrqtr. Oturdufu yerde oyle tiineme-yr biraz daha siirdiirtirse, artrk kendimi tutamayacafrm gibigeliyordu.

Don Genaro gene npladt birden. Bu kez ga$ayant enle-mesine gegmig, obiir yakaya inivermiqti. Trpkr bir kedi gibidort aya[rnrn tizerine... Bir an gomelik kaldrktan sonra aya$a

kalkrp ga$ayanrn obiir yakasma baktr sonra da aqa$tda duranbizlere dondii. Orda bir heykel gibi dikilip bize bakmaslnrsi.irdiirtiyordu. Elleriyle y anl arrnda goriinmeyen p arm zrkhkl artutuyormuqg as ma duruyordu.

Bu duruqu gergekten gok gtizeldi. Govdesi gevikti, grta gi-biydi. Baqrnr saran tiiylii banttyla, koyu renkli pangosuyla,yalrnayak oyle duran don Genaro'ya baktrm-boylesine gij^zel

bir insan gormiig oldufumu anrmsamtyordum.

Don Genaro birden kollannr ve bagmt kaldrnverdi, ve solyaruna dolru, hrzla, bir perende attr. Uzerinde durmuq oldu-

!u kaya yuvarlaktr. Perende attrktan sonra, kayarun arkasrndakayboluverdi.

BA$KA GERQEKLIK "GORME"NIN ONKO$ULLARI

O anda bardaktan boqanrrcasrna yalmur yafmaya baqla-mrgtr. Don Juan kalktr, yanrndakiler de onu izledi. Birden ya-prverdikleri bu hareket qaqrrtmrgtr beni. Don Genaro'nun oustaca iqi bende derin bir goqku uyandrrmrgtr. Hemen ona ko-gup, yetkin sanatrna karqr duydu[um hayranhlr belirtmek,onu kutlamak istiyordum.

Dikkatle gallayanrn sol yaruna bakarak, don Genaro'nuninip inmedi$ini gormeye Eahqtrm; ama gortintirlerde yoktu.Nereye gittilini merak ediyordum. Don Juan'a sorduysamda, bir yanrt alamadrm.

Don Juan, "Bir an cince kagahm burdan," dedi. Yoksa sr-rrlsrklam olacalrz. Nestor'la Pablito'yu evlerine brrakahm,sonra da dontiq yolcululumuza baqlarrz.

"Don Genaro'yla vedala;madrm heniiz," diye yakrndrm.Don Juan, sertge, "O vedalaqh senle," diye yanrtladr.Bir stire yan gozle beni si.izdi.ikten sonra, yumuqayarak

giili.imsedi."Ayflca, selam da soyledi sana," dedi, "seni gok be[en-

mi$.""Dcinmesini bekleyemez miy rz?"Don Juan kesin bir sesle, "Hayrr!" dedi. "Brrak artrk onu.

Nereye gittiyse gitti iqte! Belki de kartal olmuq, obiir diinya-da ugmaktadr. Otmtiq de olabilir orda. Artrk farketmez...'i

23 Ekim 1968Don Juan, laf arasmda, yakmda Orta Meksika'ya bir yolculukdaha yapacafrnr soylemigti.

"Don Genaro'ya ml gideceksin?" diye sordum.Yiizi.ime bakmaks rztn, "B elki. " diye yanrtl adr."Esash adam, delil mi don Juan? Yani ga[layanrn tpesin-

de bir qey olmadl ona.""Olmaz elbette; sallam adamdrr."Bir stire, tasarladr$r yolculuktan soz ettik. Sonra, don Ge-

naro'yla birlikte olmaktan zevk aldrlrmr, gakalarrndan gokhoqlandr[rmr soyledim. Don Juan, gtilerek, don Genaro'nunbir gocuk gibi oldulunu soyledi. Uzun siire susu.gtuk. DonGenaro'nun nasrl bir ders vermig oldu[unu sormak igin uy-gun bir sozctik anyordum. Don Juan bana bakarak, yaramazgocuklara ozgrir bir bigimde, "Don Genaro'yla ilgili sormakigin, igin gidiyor di mi?" dedi.

Srkrlarak gtildiim. O gaflayanda olanlara iyice takmrqtrmkafamr. Anrmsayabildipim ttim ayrrntrlan eviriyor geviriyor,ve inanrlmaz bir cesaret gosterisine taruk oldufum sonucunavanyordum. Kuqkusuz, don Genaro, eqsiz btr denge ustasr,bir cambaz olmahydr. Tiim devinimleri, teker teker ele ahn-drlrnda, dinsel bir tcirendeki davranrqlan andnyor, akrl er-mez simgesel anlamlar taqr gcirtiniiyordu.

"Evet." dedim. "Nasrl bir ders vermiq oldu[unu ofren-mek igin yanrp tutuquyorum."

Don Juan, "Bak ne diyecefim." dedi. "Boguna harcadmzamanrnr. Onun verdifi ders, gorebilen kimseler igindir. Pab-lito'yla Nestor, gok iyi gorememelerine karqrn, gene de gaktr-lar bunu. Ama sen, bakmak igin gittin orayd. Don Genaro'yasenin tam bir bakar kor ahmak oldufunu; verecefi dersin,gozlerini agabilecelini anlatmrqtrm. Ama ciyle olmadr. Amafarketmez. Qok giigtiir gcirmek.

"Sonunda, don Genaro'yla gortigmeni istemedim. O yiz-den aynldrk ordan. Ne yazrk! Ama daha a kcitii olurdu kalma-mtz. Genaro sana gorkemli bi geyler gostermek igin gok qeyialmrqtr goze. Ne yazrk ki, sen gciremedin!"

"Ola ki, don Juan, o dersin ne oldufunu bana sen anlatrr-san, gergekten ne gcirdi.i[timii anlanm."

Don Juan giilmekten iki bi.ikliim olmuqtu."Soru sormaktan baqka qey bilmez misin sen!" dedi.

Bu konuyu kapatmak istedi[ini seziyordum. Her zaman-ki gibi evinin ontindeki agrkhkta oturmaktaydrk. Don Juanbirden kalkarak igeriye girdi. Ben de ardrndan gidip ne gor-mtiq oldu[unu bana agrklamasrnr istedim. ben anlatrrken, don

122 BiR BA$KA GERqEKLIK

Juan gtiltimsemekteydi. Soztim bitince, baqrnr sallayarak,"Qok gtigttir gcirmek," dedi.

Bu scizlerini agrklamasl igin yakardrm.

Kararh bir sesle, "Gdrmeft, konuqulacak bi qey delildir,"dedi.

Baqkaca bir qey soyleyemecelini anlamrgtrm. Ben de git-tim, yapmamr istemiq bulundulu kimi igleri gordi.im.

Dcindtiltimde hava kararmrqtr. Bir qeyler yedikten sonraramadaya gittik. Orada oturur oturmaz, don Juan, don Gena-ro'nun dersini anlatmaya baqladr. Kendimi hazrlamam iginzaman brakmamrqtr. Not defterim yarumdaydr. Ama, karan-lrkta yazamadrm. Igeri gidip gaz lambasmr getirebilirdim,ama konuqmasrrun akrgrnr kesmek istememigtim.

Don Juan, don Genaro'nun bir denge ustasr oldulunu,gok karmaqrk ve zor hareketler yapabildi[ini anlattr. Baq tis-tii oturmasr, bunlardan yalnrzca birisiymig ve bununla bana,not tutarak "gcirme"nin olanaksrzh[rnr anlatmak istemiq. El-lerinin yardrmr olmadan baq tistti oturma hareketi, yalntzcabir an stiren maskaraca bir gosteriden cite bir gey delilmiq.Don Genaro'ya gore "g{irme"ye delgin yazr yazma da aynrqey demekmiq; yani insanrn baqr i.isttinde oturmasr denli aca-yip ve gereksiz bir igmig.

Don Juan karanh$rn iginden bana baktr ve biiytik bir a[rr-baghhkla, don Genaro'nun ciyle baq i.istti oturup qaklabanhkyaparken benim "gcirme" durumuna gok yaklaqmrq oldu[umusciyledi. Don Genaro bunun farkrna vaffnl$ ve aynt hareketibirkag kez yinelemiq. Ama, boquna... Qtinkti uzaklaqmtflmartrk "g{irme" durumunda.

Don Juan, ardmdan, don Genaro'nun o cambazhfrndansoz etti. Daha onceleri bana, insanlann, "gdren" kimselerigin, onden arkaya dofru doneduran ve onlara yumurta bigi-mini veren bir ttir rqrk telciklerinden olugan saydam yaratrk-lar oldufunu anlatmrg bulundu$unu soyledi. Bu yumurta gibiyaratrklann en gagrlasr yarurun da gcibeklerinin gevresinde birdemet uzunca telcik bulunmasr oldu$unu anlatmrg oldu$unu

"GORME"NIN ONTo5ULLARI 123

antmsattr. Don Juan bu telciklerin insan yaqamrnda son kerteonem tagrdrklarrnr belirtti. iqte don Genaro'nun dengesiningrzr de bu telciklerdeymiq ve verdi[i dersin, Eaflayan iizerin-de cambazca srgramalar yapmakla higbir ilintisi yokmuq.Onun denge gosterileri, bu "anten-gibi" telcikleri kullanma-srndan kaynaklanmaktaymr q.

Don Juan baqladr[r gibi, birden konuyu de[iqtiriverdi vebambaqka qeyler anlatmaya bagladr.

24 Ekim 1968Don Juan'r krstuarak, bir daha oylesine bir denge dersi almaolanalrnr bulamayaca[rmr sandrlrmr, kendi kendime bulgu-layamayaca[rm igin bana bu iqin biittin aynntrlannr aErkla-maslnl sciyledim. Don Juan, don Genaro'nun artrk bana oylebir ders verrneyecelini diigtinmemin pek yerinde oldu[unubelirtti.

"Neyi bilmek istiyorsun?" diye sordu."O anten-gibi telcikler... Nedir bunlar, don Juan?""Bunlar, insanrn govdesinden uzanan antenlerdir; goren

btiyi.icillere gortiniirler. Biiyi.iciiler, insanlann bu antenlerinigorerek, ona gcire davrarurlar onlara karqr. Zayff kiqilerin an-tenleri Eok krsadrr, ha varrnr$ ha. yokmuq gibi... Giiglii kiqile-rin parlak, uzun olur antenleri. Orne[in, Genaro'nunkiler oy-le parlakhr ki, bi tiir kahnhk verir onlara. Bu telciklere baka-rak bi insanrn sa$rkh ml ya da kaba mr, ince mi yoksa kotiimii oldufunu anlarsrn. Gorlip gormedigini de anlarsrn insa-nrn, bu telciklerine bakarak. Al sana iginden grkrlmaz bi so-run. Genaro seni gordiigiinde, o da arkadaqrm Vicente gibi,senin gorebildigini anlamrgtr. Ben de seni gorilnce, gorebildi-gini gorilyorum. Ama, bak qu iqe ki, goremedigini de bilmek-teyim. Gel de grk iqin iginden! Genaro da farkrna varrnr$tr bu-nun. Ben de senin acayip bi herif oldufunu soylemiqtim. Sa-nrnm, bunu gormek igin gottirmiiqtti seni ga$ayana."

"Gorebildi{im izlenimini vermemin nedeni nedir sence?"

124 BiR BA$KA GERQEKLIK

Don Juan yarut vermedi. Uzun siire oyle sessiz durdu.Baqkaca bir soru sormak gelmiyordu igimden. Sonra gene ko-nuqtu ve bunun nedenini bildi[ini ama nasrl anlatacalrnr bi-lemedi[ini soyledi.

"Bu dtinyada her qeyin kolayca anlaqrldr[rnr sanlrsln,"dedi, "giinki.i yaptrlrn her qey, anlaqrlmasr kolay ahgkrlardanibarettir. Qaglayana bakarken, Genaro'nun suyu nastl aqtrfrnrizlerken, onun usta bi perendeci oldu[unu di.iqiiniiyordun;giinki.i cambazhktan baqka bi gey yapmtq olabilecelini aklt-nrn ucundan bile gegmez hig. Oysa, Genaro, suyun iizerinefalan atlamrq de$ildi. Atlamrq olsaydt, cili.irdii. Genaro, kendi-sini, o gorkemli, prnl prrrl telciklerinin iizerinde dengelemiq-ti. Onlarr ciylesine uzatmrg, uzatmrqtr ki, onlann tizerindenyuvarlanarak gallayanrn obiir yakasma gegmigti diyebiliriz.Antenlerin gerekti[i gibi nasrl uzattlaca,fmt, onlarla yarulma-dan nasrl devinilecelini sergilemiqti.

"Paplito, agafir yukan Genaro'nun devinimlerinin tiimtintigormiistii..Oysa, Nestor, yalnrzca gok belirgin <jlanlarrm gor-mekteydi. Ince aynnfilan goremiyordu. Ama, sen... Sen higbigey gormedin!"

"Daha onceleri sciyleseydin, don Juan, neye bakmam ge-rektilini..."

Don Juan, sciziimti keserek, beni yonlendirmenin, donGenaro'yu engellemekten bagka bir iqe yaramayacalmt soy-ledi. E[er neler olaca[rnr bilmiq olsaymrqtm benim kendi tel-ciklerim uyanlmrg, don Genaro'nunkilere engel olurmug.

Don Juan, "E[er gorebilseydin," diye stirdi.irdti, "Genarodaha ilk adrmmr atar atmaz, onun gaflayantn ktytstndan yu-kan trmanlfr srrasmda kaymamrq oldulunu anlamrq olurdun.Antenlerini gevqetmigti. Onlan iki kez kayalara sanp bi sinekgibi asrlmrgtr. Tepeye vardr[mda ve suyu gegmeye hazrr o1-

du[unda, telcik demetini ca$ayamn ortasrndaki ufak bi kayaiizerine odakladr; onlan o kayaya iyice ba$adrktan sonra, tel-ciklerin onu gekmesi igin, kendini braktverdi. Genaro atla-mrg falan degildi. O yiizden, suyun hemen yanr bagrndaki ufa-

"GORME"NIN ONrog ULLARI t25

crk kayalarrn kaygrn yi.izlerine inebiliyordu. Qrktr[r her kaya-ya srmsrkr sarrlmrqtr telcikleri gtinkti.

"ilk kayarun tizerinde pek fazlakalmamrqtr. Qiinkii suyunen goqkunca aktrfr bi yerdeki baqka daha ufak bi kayayauzat-mrq bulunuyordu teciklerinin bi boltimtini.i. Telcikleri, onugekti[inden, bu kez o kayaya konmuqtu. Yaptrfr en qaqrlasrqey iqte buydu. Kayarun yiJ,zeyi, bir adamrn duamayaca[r ka-dar ktigtikti.i; telckilerini kayaya srkrca sarrnamrq olsa suyunakrgr onun uguruma stiriikleyiverirdi.

"Bu ikinci durakta uzun siire kalmrqtr. Qiinkii antenlerinigekerek onlan suyun ote yarun a uzatmasr gerekiyordu. Oteyandaki kayaya iyice sannca, bu kez birinci kayaya sarrnlqoldu[u antenlerini gozmesi gerekti. Qok zor bt iqti bu. Gena-ro'dan baqkasrnrn, iistesinden gelemeyeceli bir iq! Bir ara di.i-ger gibi olmuqtu; belki de bizimle dalga gegmiqti. Kim bilir!Ama bana sorarsan, galiba iq ciddiydi. Bundan eminim, giin-ki.i birden katrlaqmr$ ve bir rgrn gibi gonderivermiqti antenini

lgyun cite yanrna. Sanrrrm, iqte o rqrndr onu oraya geken.Obtir yakaya gegtigi zaman aya$a kalktr da gordtik telcikleri-ni bir rqrn demeti gibi nasrl parrldattrfrnr. Salt senin igin yap-mrgtr bunu. Eler gormeyi rifrenseydin, sen de gorecektinbu-nu.

"Genaro orda dikildi; sana bakryordu. Ama, senin gor-medigini anlamrqtr."

soruu iri*

"Grirme" igi

7

sekiz Kasrm 1968'de don Juan'rn evine vardr[rm z€unan, onuevde bulamadrm. onu nerede bulacalrmr bilemedilimden,oturup bekledim. Her nedense, gok gegmeden donece$ini bi-liyordum. Krsa bir stire sonra don Juan yorgun gor{iniiyordu;bir mindere uzanmrqtr. Birkag kez esnedi.

"G6rme" konusu iyice takrlmrgtr kafama; don Juan'rnsannlandrrcr duman harmanlnr gene igmeyi kararlagtlrmr$-tm. Qok zor olmuEtu bu karara ulaqmam. Bu yiizden birazdaha dayatayrm diyordum.

"Don Juan, gr)rmeyi o[renmek istiyorum.,' dedim durupdururken. "Ama bir gey igmek falan da istemiyonlm; yani se-nin gu dumanrnr ttitttirmek falan istemiyorum. onsuz o$rene-mez miyim gdrmeyi? Ne dersin?"

130 BiR BA$KA GERQEKLIK

Don Juan uzandrlr yerden toparlanarak oturdu. Bir an ba-na baktrktan sonra gene mindere uzandr.

"Hayrr!" dedi. "Dumanr kullanman gerek.""Ama, don Genaro'dayken gormeye gok yaklaqtrlrmr

soylemiqtin. ""Genaro'nun yaptrklarrnrn bilincindeymiqsin gibi bi gey-

ler parrldamrgtr iginde bir ara; ama sen yalntzca bakarmrqsrn.Belli ki gormeye benzeyen bi gey var sende-am a gorme de$il.Senin gozlerin baflanmrg; yalnrzca duman agar senin gcizii-ni.i."

"Ne diye gerekiyor dumanr gekmem? insan duman ol-maksrzrn cilrenemezmi yani gormeyi? Giiglti bir istelim var.Yetmez mi bu?"

"Hayr yetmez. Gcirme dyle kolay bir iq defildir; o oynakdtinyaya bi bakrg atabilmek igin gerekli hrzr yalnrzca dumansaflayabilir. Yoks a, y alnrzca bakar durursun. "

"Oynak diinya da ne demek?""Gdrdii![in zaman, dtinya, gimdi dtiqtindi.i$iin gibi olmaz.

Oynak, devingen, deliqen bi di.inyadr o. insan kendi baqrnada o dtinyayr anlayabilir belki; ama bir iqe yaramazbu, giin-kii dolurdulu gerilim yrpratrr govdeni. Oysa, dumanr kulla-nrrsan, yorulmadan yapmrq olursun bunu. Duman oynak dtin-yayr sezinleyebilecek hrzr sallar sana; gcivden de gtictin deyerli yerinde kalrr."

Qarprcr bir bigimde, "PekAld!" dedim. "Kaqacak delikkalmadr artrk. Dumanr igecefim."

Bu yapmacrk duygusalh$rm onu giildiirm{iqtti."Kes be adam!" dedi. "H"p yalnrg yere toslarsm. $imdi dc

strf dumanrn sana kilavuzluk etmesine karar verdin diye go-recefiini sanlyorsun. Baqka yanlan da var rSrn. Zaten her ge-

yin her zaman bi stirti baqka yanl vardrr."Bir an ciddileqmiqti."Seni gok iyi inceledim, ve ne yaptrlrmr gok iyi biliyo-

rum," dedi, "gtinkri benim bilgimi cifrenmemi Mescalito istc-mekte. Ne var ki, istedifin her qeyi sana o[retmeye vakit bu,

"GORME" I$I

lamayacaEt-. Yalmzca seni yola sokacak vaktim olacak; veondan sonraslnl sen kendin, benim yapmlg oldu[um gibi ara-yacaksm. Evet, benden gok daha tembel ve inatgrsrn. Gori.iq-lerin benimkilerden farkh. Yaqamrnrn tutaca[r yonii kestire-mem."

Bunlan soylerkenki di.iqiinceli hali, davranrqlarrnda sezdi-

lim bir qeyler, eski bir duyguyu uyandrrmrgtr igimde-korku,yalnrzhk ve bekleyiq karrqrmr bir duyguyu.

"Ne durumdasrn, anlarv yakrnda." diye anlamrnr grkara-madrlrm bir qey soyledi.

Baqkaca bir qey dememiEti. Bir stire sonra evin drqrna grk-Onu izleyecek oniine gegtim; kargrsrnda durdum. Otursamyoksa onu getirmiq oldugum paketleri arabadan grkarsamdiye dtigtintiyordum.Bir qeyler demiq olmak igin, "Tehlikeli mi olur?" diye

sordum."Her qey tehlikelidir," diye yanrtladr.Don Juan'rn konuqmak istemedigi belliydi; bir koqeye

yrfdr$ kimi ktigtik bohgalan toplayarak bir fileye doldurdu.Yardrm etmeyi falan onermeciim; gtinki.i yardrm etmemi iste-seydi, kendisi soylerdi bunu. Sonra hasr yaygmln tizerineruzandr. Rahat etmemi, dinlenmemi sciyledi. Ben de kendirninderime oturup uyumaya gahqtrm, ama yorgun delildim.Ilir gece once bir motelde duraklamrq, don Juan'rn yerine tigsaatlik bir yol kaldrfrnr bildifimden 6$eye kadar uyumu$-tum. Onun da uyudu[u yoktu. Gozleri kapahydl ama, baqrnrbclli belirsiz, tartrmh bir bigimde krmrldattrlrnr gorebiliyor-tlum. Kendi kendine ezgi soyltiyor olabilece[i geldi akhma.

Don Juan, birden, "Haydi yemek yiyelim." dedi. Urkiipycrimden firladrm. Don Juan ekledi: "Qok gtiglti olman gere-kccek. Enerji topla bakahm."

Don Juan bir gorba hazrladr, ama aq delildim.

lirtesi giin, 9 Kasrm'da, don Juan yalnrzca bir lokma bir qey-lcr yiyip dinlenmemi istedi. Sabahtan cifleye kadar yatrp dur-

131

tr.mltnl

132 BiR BA$KA GERQEKLIK

dum. Ama gevgeyemiyordum. Don Juan'rn neler dtigiindii[ti-nii bilemiyordum; daha da kottisii, kendimin neler dtiqiindti-$tim{i bile bilmiyordum.

Ogleaen sonra saat tig dolaylarr nda ramadanrn altrndaoturuyorduk. Karnrm Eok agtr. Bir kag kez yemek yememizionerdiysem de, pek orah olmamrqtr.

"Ug yrldrr kendi harmanrnr hazrrlamrg de$ilsin," dedi bir-den, "benim harmanrmr ttitttireceksin; senin adrna toplamrqolayrm bunu. Zaten bi tutam yeterlidir. Pipoyu bi kez doldu-iacalrm. Hepsini igersin, sonra dinlenirsin. Sonra da obi.irdiinyanrn bekgisi gelecek. Sen, yalntzca gozlemlersin-bi qeyyapmadan.... Onun devinimlerini gozlemle; yaptr[r her qeyigcizlemle. Iyi bak, gtinkii bir oltim kahm sorunudur bu."

Don Juan ycinergesini oyle beklenmedik bir bigimde kes-migti ki, ne diyecelimi, ne dtigtinecefimi bile bilememigtim.Anlamsrz bir qeyler geveledim. Dtigi.incelerimi toparlayaml-yordum. Sonunda, akhma gelen ilk belirli diiqiincemi dile ge-tirdim: "Kimmig bu bekgi?"

Don Juan konuqmak istemedi$ini agrkga belirtti. Ne var,genemi kapatamayacak denli sinirliydim ve bu bekgiye de[-gin bir qeyler anlatmasr igin asrlmayr si.irdtirdtim.

"Gcireceksin," dedi don Juan cinemsemezbtr sesle, "cibtirdi.inyayr bekler o."

"Hangi dtinyayr? Oltilerin dtinyasrnl mt?""Ne cili.ilerin dtinyasl, ne de baqka geylerin di.inyasr... Yal-

ntzca bi bagka dtinya... Anlatmanrn bi yaran yok ki! Kendingdriirsiin."

Don Juan bunlan soyledikten sonra eve girdi. Onu odasr-na kadar izledim.

"Bir dakika, don Juan, bekle! Ne yapacaksrn?"Yanrt vermedi. Ufak bir krhftan piposunu grkardr ve oda-

nrn ortasmda serili hasrra oturarak soran gcizlerle bana baktr.Gonliimiin olmasrnr bekler gibiydi.

Yumugak bir sesle, "Ne kagrksrn y?!" dedi. "Korktulunyok senin. Korktulunu sciyltiyorsun, o kadar..."

"GORME" I$I 133

Baqmr yavaq yavag iki yana salladr. Sonra kanqtmtn bu-lundu[u kiigtik keseyi ahp piponun afzrnr doldurdu.

"Korkuyordum, don Juan. Gergekten korkuyordum.""Haylr, korku de[il bu."Zaman kazanmak igin, garesizlikle, duygularrmr agrklayr-

cl uzun bir tartrqrya baqladrrn. Korkmakta oldu[umu igtenlik-le ileri siirtiyordum. Ama don Juan, korku belirtileri olan so-

luk solula kalma ya da yiirek garprntrst gibi durumlarr gor-medifini soyltiyordu.

Bir an bu soylediklerini diiqilndiim. Yaruhyordu. Genel-likle korkuya eqlik eden birgok fiziksel de[iqiklikler vardrbende; garesiz kalmrqtrm. Son saatim gelmiq de diinya baqr-ma yrkrlmrg gibi bir duygu igindeydim. Midem altiist olmuq-tu; yiiziimiin solmuq olduluna emindim; ellerim smlstklamter iginde kalmrqtr; ama gene de gergekten korkmadrfrmr di.i-

qiiniiyordum. Yaqamlm boyunca ahgrk oldufum korku duy-gusu defildi bu; bana ozgi o korkuyabenzer yanr hig yoktu.

Piposunu elinde tutarak, hdld soran gozlerle bana bakaraklrasrnn iizerinde oturmakta olan don Juan'rn cintinde bir yan-clan odayr argrnlarken bir yandan da konuquyordum. Durumu-rnu iyice irdeleyince, duymakta olduEum qeyin, ahqrk oldu-

Eu* korku olmadrlrnr; sanrrlandrncr bitkileri kullanmanlnverdili qaqkrnhktan kaynaklanan derin bir tedirginlik, birhoqnutsuzluk oldufu sonucuna vardrm.

Don Juan bir an beni siizdti, sonra gozlerini krsarak bir$ey arar gibi otelere baktr.

Artrk oturup gev$ememi kesin bir bigimde soyleyene dekbir ileri bir geri ytirtimemi stirdiirmtigttim. Birkag dakika ses-

sizce oturduk.Don Juan, birden, "Z1hin berrakhfrnr yitirmek istemezsin

cli mi?" diye sordu.

"Elbette istemem," dedim.

Neqelenmiq gesine giildti."Berrakhk, bilgi adamtntn ikinci diiqmanr, gokmi.ig senin

iistiine," dedi. Sonra da gtiven verrneye gahqarak, "Korktu-

134 BiR BA$KA GERQEKLIK

lun yok senin." diye ekledi. "Ama, qimdi de berrakhfrnr yi-tirmemek igin didiniyorsun. Ve de kagrlrn teki oldu[un igin,buna korku diyorsun."

Krkrr krkrr gtiltiyordu.Sonra buyurdu, "Haydi gitbiraz ateq getir,"Sesindeki titrem sevecen ve giiven vericiydi. Yerimden

kalkrverdim ve evin arka bahEesine gittim; ordaki ocaktankorlaqmrq birkag komiir pargasl ahp ufak yassl bir taqrn ize-rine koydum ve odaya dondtim.

Don Juan drqarrdan seslenerek, "Sahanh[a gelsene!" de-di.

Her zamanki yerine bir hasrr yaymrqtr. Kcimiirleri onunyanlna brraktrm. Don Juan, tifleyerek, ateqi canlandrrdr. Tamoturacalrm srrada, beni durdurarak, hasrrrn sa! kryrsma otur-maml buyurdu. Ardrndan, piponun igine bir kor yerleqtirerekbana uzatfi. Aldrm. Don Juan'rn sessiz bir gi.igle beni ycinlen-dirmesine qagakalmrqtrm. Soylecek sriz bulamryordum. Tar-trqmak falan gelmiyordu igimden. Korkmadrlrmr anlamrqtrm;y alnrzca zihnimin berrakhlrnr yitirmek istemiyordum.

Don Juan giiliimseyerek, "Qek, igine gek," diye buyurdu."Bu kez yalntzca bu kadar igeceksin."

Pipoyu emdim. Tutuqan harmanrn crzrrtrsrnr igitebiliyor-dum. Birden, a[zrmrn ve burnumun igi buzla kapanmrg gibioldu. Bir daha gektim; sofukluk golsiime kadar uzandr. Songekiqimde, tiim gcivdemin igi yabansr bir so[uk-rhkhkla kup-lanmrg gibi olmuqtu.

Don Juan pipoyu alarak igindekiler gevgesin diye avucu-nun igine birkag kez vurdu. Sonra da, hep yaptrlr gibi, panna-lrnr ttiki.iriikleyerek piponun igini ovaladr.

Govdem uyugmugtu. Ama devinebiliyordum. Daha rahatoturabilmek igin krprrdanrp duruyordum.

"$imdi ne olacak?" diye sordum.Sesimi zorlukla grkartabiliyordum.Don Juan piposunu biiytik bir ozenle kmrna yerlegtirip

uzunca bir beze sardr. Sonra kargrmda dikge oturdu. Baqrm

i$i 135

doni.iyordu; gozlerim kendiliinden kapanryordu. Don Juanbeni sarsarak uyanrk kalmamr buyurdu. Uyursam, olecelimigok iyi bildi$ini anrmsattr. Bu uyansr, kendime gelmeme yet-migti. Don Juan, ola ki, bunu srrf uyanrk kalmam igin soyle-mekteydi; ama, ote yandan, do$ru soyltiyor da olabilirdi.Gcizlerimi agabilecelim kadar agtrm. Don Juan'r epey gtil-dtirmtigti.i bu. Bir siire beklememi, gcizlerimi hep agrk tutma-ml, ve cibiir diinyanrn bekgisini gorebilecefim bir anrn er geggelecelini soyledi.

Ttim govdemi bunaltrcr bir srcakhk kaplamrgtr. Duruqu-mu de$igtirmeye gahqtrm, ama artrk devinemiyordum. DonJuan'la konugmak istedim; sozciikler iEinde ta derin bir yer-deymiqler gibiydi, bir tiirlii sokemiyordum onlan yerlerinden.Sonra sol yanrma yrkrldrm ve kendimi don Juan'a yerden ba-kar bir durumda buldum.

Don Juan bana do!ru efildi ve fisrldayarak, ona bakma-mr, gozlerimi hasrnn, tam cintinde bulunan bir noktasrna dik-memi buyurdu. Bir goztimle, sol gciziimle bakmam gerekti[i-ni, bekEiyi gorece{im anrn muhakkak gelecefini de ekledi.Goziimti, gcistermiq oldulu noktaya diktim. Ama bir qeycik-ler gciremiyordum. Ama, bir an geldi, goztimiin ontinde ug-makta olan bir tatarcrk gordtim. Bocek, hasrra kondu. Devi-nimlerini izledim. Bir ara gok yaklaqtr ban. Oyle ki, goriigiirnbulandr. Sonra birden kalkmrqrm gibi geldi bana. Uzerindedtiqiinmem gereken qaqrrtrcr bir duygu igindeydim; ama vak-tim yoktu bunu yapmaya. Ayakta dururken bakmaya ahqrk ol-du[um biqimde gormekteydim her geyi. Ustelik gcirdtifrimgey tiim benlifimi altiist etmigti. Gegirdifim sarsrcr gogkusaldeneyimi baqka tiirlii nasil anlatacafrmr bilemiyordum. Tamcinrimde, az ileride canavar bir dev bir hayvan durmaktaydr.Gergekten korkung bir canavar! O ana dek en aqrrr dtiqsel kur-gularda gordtiklerim, bu gordiiftim geyin yanrna bile yaklaqa-mazdr. Donakalmrgtrm. Btiytik bir gagkrnhk iginde baktrmona.

En baqta, btiytikliifti gekmiqti dikkatimi, her nedense,otuz metre boyundayml$ gibi goriiyordum onu. Nasrl oldulu-

136 BiR BA$KA GE,RQEKLIK

nu glkaramadlm ama, dik duruyor gibiydi. Sonra da kanatla-rr gekti dikkatimi-ktsa, geniq iki kanat... O srada bu hayvant,olafan bir qeymiggesine incelemekte oldu[um bilincine var-mrqtrm. Yani, ona bakryordum. Ne var ki, bu bakrq ahgageldi-

lim bakrqlara pek benzemiyordu. Sanki karqrmda tamamlan-makta olan bir resim vardr da, her gegen an daha belirgin ola-rak ortaya grkmaktaydr. OUet obek piiski.iller gibi tiiylerle,kara krllarla kaphydr govdesi. Hortum gibi bir a[zt vardt veiginden srvrlar akmaktaydr. Gozleri grkrktt ve yuvarlaktr; kos-koca iki top gibi...

Sonra kanatlannr oynatmaya baqladr. Bir kugun kanat grp-maslna benzemiyordubu; bir tiir htzla titretme hareketi yapl-yordu. Kanat titretmesi daha da hrzlantnca, onemde dolaqma-ya baqladr. Ugmaktan qok, aqrrr bir htz ve geviklikle, yerdenbirkag santimetre yukarrda kayryorrnu$ gibiydi. Onun bu de-vinimine bakarak kendimden gegti[imi ayrrmsadtm bir an.

Bu devinimleri girkin, amahrzrnl ve geviklilini gok gorkem-li buluyordum.

Oni.imde kanatlannt titreterek iki daire gizdi; a$zrndanakan o srvrlar dort bir yana sagrlmaktaydr. Sonra birden geridondti ve inarulmaz bv htzla uzaklagarak gcizden kayboldu.Yapacak bagka bir qey olmadrfrndan, gozlerimi bocelin gitti-!i yere dikerek bakmayr siirdiirdiim. Yabancr bir a[rrhk gok-mtiqtti tizerime; diigiincelerimi toparlayamryordum bir ttirlii.BulunduEum yerden de aynlamtyordum. Sanki yaprqrp kal-mrgtun oraya.

Sonra uzaklarda buluta benzer bir qey gordtim. Qok geg-

rneden o dev yaratrk gene son htzla ciniimde daireler gizmeyebaqladr. Yi.izi.ime oyle yaklaqmrgtr ki, bir ara bana garptr. Tamolarak nereme garptr$rnr bilemiyordum, ama kanatlartntn ba-na garptrfrnr algrlamrgtrm. Hayatrrn boyunca duydufium acr-

larrn en keskiniydi bu; ve avazffn grktrirnca balrrmama ne-den olmuqtu.

Daha sonra bakttm, hastra oturmuqum; don Juan alntmlovugturmakta. Kollarrmt ve bacaklarrmt yapraklarla ovuyor-du. Sonra, beni, evin ardrndaki bir sulama kanaltna gcittirdti;

"GORME" I$I 137

giysilerimi grkarttr ve beni suya daldrrdr. Ve birkagkez suyuniginden gekip gene daldrrdr.

Sulama kanalmm igindeki sr$ tabanda yatarken, don Juan

ara srra sol aya[rmr yukarrya dofru Eekiyor ve ayafrmrn ta-baruna hafif hafif vuruyordu. Qok gegmedi, aya[tm grdrklan-maya baqladr. Don Juan, bunun farkma vararak cinemseme-memi soyledi. Sonra giyindim ve birlikte eve dondtik. Genehasrnn i.izerine oturdum ve konuqmaya gahqtrm. Ama, dikka-timi sciylemek istedi[im qeyin i.izerinde toplayamryordum.Oysa gok berraktr di.iqtincelerim. Konuqmak igin ne denli bii-yiik bir dikkat yo[unlaqtrrmasrna gerek oldu[unu gorerek qa-

qakalmrqtrm. Bir qey soylemek isteyince, baqka qeylere bak-mayr kesmem gerektilini de hayretle gordtim. Sanki gok de-rinlerdeymigim de, bir qey sciylemek igin, dalgrglar gibi suyunyiizeyine grkmam gerekiyormuq gibi bir duygu igindeydim.Sozctikler, beni gekercesine suyun yiiziine grkarryor gibiydi.lki kez, olafan bir qeymiqgesine bo$azrmr temizler gibi yap-trm. Iqte o anda istedifimi soyleyebilirdim; ama soylemedim.Yalnzca bakmayla yetinilen o yabansr sessizlik diizeyindekalmayr yelliyordum. Don Juan'rn "g{)rme" dedigi qeye do-kunmaya bagladr[rmr seziyor ve sevingten uguyordum.

Daha sonra don Juan bana btraz gorbayla tortilla (Meksi-ka pidesi) hazlrladr ve yememi buyurdu. Giigliik gekmedenve "gorme giiciim" diye adlandrrdrfrm o durumu yitirmedenyiyebiliyordum. Bakrqlarrmr gevremdeki her $ey iizerindetoplaya toplaya dolaqtrrdrm. Her geyi "gorebildifim" kantstn-daydrm; ne var, diinya gene o bildigim diinyaydr. Hava kara-rana dek "gormeye" gabaladrm. Sonunda yorgun diiqiip yereuzandrm. Uyumu$um.

Don Juan tizerime battaniye orterken uyandrm. Baqrm a[-rryordu; midem bulanryordu. Qok gegmeden, diizeldim; erte-si gtine dek deliksiz bir uyku gektim.

Sabahleyin iyice kendime gelmiqtim. Merakla, don Juan'a,"Ne oldu bana?" diye sordum.

138 BiR BA$KA GERqEKLIK

Don Juan cilveli bir gtiliiqle, "Bekgiyi bulmak istiyordun,iqte buldun artrk onu." dedi.

"Neydi o, don Juan?""Bekgi, gardiyan, obtir di.inyamn nobetgisi," dedi don Ju-

an agrklarcasrna.

Ben, o ufursuz, girkin canavara defgin aynntrlarr anlat-mayl tasarhyordum; arna, o, bu deneyimlerimin pek onemlibir gey olmadrlrnr, herkesin bunu yapabilecelini belirterek,beni dinlemek istemedi.

Bu bekginin beni garprlmrqa gevirdifini soyleyerek heniizbu konuyu yeterince diiqtinmeye firsat bulamadrfrmr anlat-trm.

Don Juan gtildii ve bu herqeyi ince eleyip srk dokuma hu-yumla alay etti.

"Her ne meretse, o qey beni incitti," dedim. "Senin gibi,benim gibi o da gergek bir geydi."

"Elbet gergekti. Sana acr verdi ya!"Deneyimimi gozi.imiin <intine getirdikge heyecanrm artr-

yordu. Don Juan sakin olmamr soyledi, sonra dA, o qeyden sa-hiden korkup korkmadrlrmr sordu. "Sahiden" scizciili.iniibasfira bastra soylemiqti.

"Akhmr baqrmdan almrqtr," dedim. "Hig boyle bir qeygormedim hayatrmda."

Gi.ilerek, "Hadi canrm!" dedi. "O denli korkmadr[rnr bili-yorum."

igtenlikli bir coqkuyla, "Valla korktum," dedim, "krmrlda-yabilseydim, arkama bile bakmadan ttiyerdim ordan."

Don Juan bu sozlerimi gok gtilting bulmuq olacak ki katr-larak giilmeye bagladr.

"O canavan gormeye ufra$marun ne anlamr vardr ki, donJuan?"

Don Juan ciddileqerek yi.iziime baktr."O bi bekgiydi," dedi. "E$er gormek istiyorsan o bekgiyi

gegmelisin."

"GORME" i$i t39

"Nasrl gegerim ki, don Juan? Otuz metre boyu var..."Don Juan oyle giiltiyordu ki gozlerinden akan yaqlar ya-

na$rndan agalr stiz{ilmekteydi."Ne diye brrakmlyorsun anlatayrm sana gordtiklerimi?

Yanlrq anlama varsa, grkardr ortaya o zaman.""Anlatmak seni mutlu edecekse, anlat bakahm."Arumsayabildilim her qeyi anlattrm, ama don Juan etki-

lenmiqe benzemiyordu.Giiltimseyerek, "E,, ne olmuq yani?" dedi."Oyle bir yaratrlr nasrl yenerim ben? Hangi silahla?"Don Juan bir stire sessiz durdu. Sonra bana donerek,

"Korkmuq defilsin; sahiden korkmuq defildin. Yalnrzca in-cinmiqtin, ama korkmamrqtrn. "

Don Juan minderlerin i.izerine uzantverdi; kollannr baqr-run arkasrna kavuqturdu. Artrk konuqmayacak sanryordum.

Don Juan gozlerini ramadamn tavanrna dikerek, birden,"Bak," dedi, "herkes bekgiyi gorebilir. Ve kimilerimiz igin bubekgi kimi kez dev gibi, korkung bi canavardr. Senin $ansmvarmrg; yalnrzca otuz metreliline rastlamrqsrn! Oysa ciyle ko-laydrr ki gizi!"

Bir an duraklayarak bir Meksika ezgisi mrrrldandr.Sozlerinin etkisini olger gibi yavag yavag, "Obi.ir dtinya-

mn bekgisi bi tatarcrk bocefidir." dedi."Anlayamadrm.""Obtir diinyanrn bekgisi bi tatarcrk bcice[i4ir." diye yine-

ledi. "Di.in senin karqrlaqtr[rn gey, bi tatarcrktr. Igte o ktigilctikbcicek, sen onu gegene dek, sana engel olacaktrr."

Bir an, don Juan'rn anlattrklanna inanmak istemedim.Ama, deneyimimdeki sahnelerin slraslnl anrmsaytnca, bellibir aqamada bir tatarcrk boce[ine bakarken az sonra onun ye-rine bir serap gortircesine karqrmda o canavan buluvermig ol-dulumu kabul etmek zorunda kaldrm.

Gergekten gaqkrna donerek, "Ama ufak bir bocek nasrlbana ciylesine acr verir, don Juan?" diye sordum.

140 BiR BA$KA GERqEKLIK

Don Juan, "Seni incittili zaman ufak bi bocek de$ildi ki!"diye yanrtladr. "Obiir diinyanrn bekgisiydi. Bakarsrn, bi giinonu alt edecek denli ytirekli oluvermiqsin. Ama hentiz degil;qu anda o, otuz metrelik, salyalar sagan bi canavar. Ama nedesek boguna. Canavann karqtstnda durmak pek kahramancabir iq sayrlmaz. Bu bakrmdan, merak ettifin bi qey varsa, ge-ne bulman gerek bekgiyi."

iti gtin sonra, 11 Kasrm'da, don Juan'rn harmantnr gene ig-tim.

Bekgiyi bulabilmem igin don Juan'dan, dumant bana ge-ne tiitttirtmesini istemiqtim. Hemen ciyle geligigtizel olmamrq-tr bu; uzun uzun diiqi.indiikten sonra istemiqtim bunu ondan.Bekgiye olan merakrm, ona olan korkumdanya da zihin ber-rakh[rmr yitirmenin verdili tedirginlikten gok daha btiytiktii.

Aynr stireci izledik. Don Juan piponun a$zm bir kez dol-durdu ve ben hepsini ttjtttirdilkten sonra, pipoyu temizleyerekyerine kaldrrdr.

Bu kez etkilenmem daha yavaq olmuqtu. Bagrm donmeyebaglayrnca, don Juan gelip baqrmr elleriyle tutarak sol yanrmayatmama yardrm etti. Bacaklanmt uzatrp gevqememi sciyle-dikten sonra sa! kolumu golsiimiin tizerinden ontime do!ruyerlegtirdi. Elimi agarak avucumu hasra bastrnr bigimde ag-

tr. Govdemi bu avucumun tizerine yi.iklenecek bigimde itti.Ona ne yardrm ediyordum, ne de engel oluyordum; gtinkii neyaptr[rnr bilmiyordum ki.

Don Juan karqrmda oturarak higbir qeyle ilgilenmememi,kendimi buakmamr sciyledi. Bekginin gelecelini, onu gor-mek igin "geref tribiini.inde" yerimi almrq oldufumu belirtti.Sonra da, bekginin insanr gokga incitebilec.efini, ama bunuonlemek igin bir yol bulundulunu soyledi. Iki gtin cince, ye-terince sannlandrfrma karar verdikten sonra, beni oturtmuqoldu[unu anlattr. Sa! kolumu gostererek, istedifim zamankendimi kolumla iterek kaldrrabileyim diye ozellikle o duru-ma getirdigini sdyledi.

"GORME" i$i

Btitiin bunlan bana.anlattr$r zaman, arttk govdem iyiceuyuqmu$tu. Kaslanmr oynatamadrftmdan otiirti kolumu ite-rek kendimi yukarr do!ru kaldrrmamm olanakstz bulundu-

lunu don Juan'a anlatmak istiyordum. Sozciikleri seslendir-mek istediysem de yapamadtm. Ama boyle bir qey diyecefi-mi beklermiqgesine, iqin piif tarafirun istengte oldu[unu ekle-di. Yrllar cince mantarlan ilk kez tiitttirdiiltim o zamanl anlm-samamr istedi. O vakit yere di.iqmtiqttim ve hemen ayala fir-layrvermiqtim. O zamanlar don Juan, bunun "istencimle" ya-prlan bir hareket oldufunu soylemiqti; yani "kendimi diiqi.ine-rek kaldrmtgttm." Don Juan, bunun, asltnda, kalkmak igintek yol oldu[unu agrkladr.

Bu anlattrklarrrun pek yaran olamazdrbana, gtinkti yrllarcince yaptr[rm o qeyi anlmsamryordum. Biiytik bir umutsuz-lula kaprlarak gcizlerimi kapadrm.

Don Juan saglartmt kavrayarak ye[ince sarstt baqtmt vekesinlikle uyumamaml buyurdu. Gozlerimi agmakla kalma-drm, iistelik gok qagrlasr bir qey daha yaptrm; a$zrmdan gu

sozciikler dokiildti: "O zaman nastl kalkmrqttm ki?"irkilmiqtim. Sesim oldukEa tekdiize gtkmtqh, ama iqte,

benim sesimdi bu; ve daha bir dakika once konugamamtqttmve afzrmdan boyle bir qey grkabileceline bir tiirlii inanmakistemiyordum.

Don Juan'a baktrm. Baqrnr yana Eevirip giildii."Onu ben soylemedim," dedim.

Gene irkilmiqtim kendi sesimle. igim coquyordu. Bu ko-qullar altrnda konuqmak neqe verici bir siireg olmaya bagla-mrqtr. Don Juan'a bu konugmaml aErklamastnr soylemek iste-dim; ne var ki, arttk a$ztmdan bir sozci.ik bile grkamtyordu.Dtiqi.incelerimi seslendirmek igin ytrttntrcastna ulraqryor-dum, ama boqunaydr. En sonundavazgegmiqtim ki, "Kim ko-nuguyor, kim konuquyor?" scizleri kendililinden grkrverdi a!-zrmdan.

Bu soru don Juan't oyle gtildtirmtiqtti ki, bir ara karnr bi-le hop hop oynadr.

t4l

r42 BiR BA$KA GERQEKLIK

Ne demek istedi[imi agrk segik bildilim zamanlar, yahnqeyleri soylemenin olasr bulundu[unu anlamrqtrm.

"Konuquyor muyum? Konuquyor muyum?" diye sordumgene.

Don Juan, gevezelik yapmayl kesmezsem, drqarr grkrp ra-madanrn altrnda oturacafrnr, beni soytanhklanmla baq baqabrakaca$rnr sciyledi.

"Soytarrlft de[il ki bu." dedim.Bu konuda gok ciddiydim. Dtiqtincelenm qok agrktr; oy-

sa, govdem uyugmugtu, higbir yanlml hissedemiyordum. Es-kiden bu gibi durumlarda oldulu gibi, bo[ulma hissi duymu-yordum. Qok dingindim, gtinkii higbir qey duyumsamlyor-dum. Istencimle herhangi bir hareket yapamlyordum, amagene de konuqabiliyordum. Mademki konugabiliyordum, ciy-leyse, don Juan'rn dedili gibi aya$a kalkabilmem de olasry-dr.

ingilizce olarak "Kalk." dedim ve goz agrp kapayana dekkendimi ayakta buldum.

Don Juan gcizlerine inanamaz gibi baqrnr sallayarak yiirii-di.i, evden Erktr.

"Don Juan!" diye iig kez galrrdrm onu.Geri geldi."Beni yatrr." dedim."Kendin yat." dedi. "Bakryorum, iyi gidiyorsun."Ben de, "Yat." dedim; birden oda yok oldu gciztimden.

Higbir gey goremiyordum. Bir siire oda da, don Juan da goz-lerimin ontinde belirdi. Galiba ytiztim yere dontik yatmrqtrmve don Juan saglanmr kavrayrp baqrmr kaldrrmrqtr.

Algak, tedirgin bir sesle "Sa[ol." dedim.Don Juan sesimi oyktinerek, "Bi gey diil." diye yanrtladr

ve yeniden koyuverdi kahkahayr.Sonra kimi yapraklar getirip kollarrml ve ayaklanmr o

yapraklarla ovmaya baqladr."Ne yapryorsun?" diye sordum.

..GORME" 143

Sesimdeki acrkh titremi oykiinerek, "Seni ovuyorum."dedi.

Gtilmekten her yanl sarsiltyordu. Iqrkh gozlerinde dostlukprnltrlan vardt. Sevdim onu. Don Juan'tn iyi yiirekli, sevecen

ve qakacr oldu$unu bir kez daha gormekteydim. Onun gi.ilme-

sine katrlamtyordum; ama bunu gok isterdim. Igimi bir baqka

gogturucu duygu kapladr, ve giildiim. Oyle acayip bir giirtilttigrkararak gtilmiiqtiim ki, don Juan bir ara ne diyecefini bile-medi.

"iyisi mi seni kanala gottireyim," dedi, "soytanhk yapa

yapa canln grkacak yoksa."Don Juan beni aya[a kaldrnp odada btraz dolagtrrdt Azar

azar ayaklanmt, bacaklanmt sonra da ttim gcivdemi duyum-samaya bagladrm. Kulaklanm tuhaf bir basrngla eziliyordu.Kol, bacak uyu$masr gibi bir duyguydu bu. Ensemden ve ba-

$rmln tepesinden aga$rya do[ru btiyiik bir gtigliikle itiliyor-dum sanki.

Don Juan beni dosdo!ru evin ardrndaki sulama kanalmagottirdti ve giysilerimi grkarmadan beni suya daldrrdr. Sofuksu, basrnct da a[rryr da sonunda bir qey kalmayana dek yavaq

yavag azalttr.Eve dontip giysilerimi de[iqtirdim, bir koqeye kuruldum.

Yeniden bir uzakhk duygusu, dingince oturma iste[i sarmtqtt

beni. Yalntz, bu kez, bunun zihin berrakh[r ya da zihnimi dti-qi.incelerim tizerinde yolunlaqtrrabilme yetisi degil de, bir ka-rasevda gibi, govdesel bitkinlik gibi bir durum oldu[u dikka-timi gekmiqti.

12 Kastm 1968

Bu sabah don Juan'la birlikte bitki toplamak igin o yoredekitepelere grktrk. Qok ptirtizlti yerlerden.gege gege on kilomet-re kadar yiirtidtik. Qok yorulmugtum. Onerim tizerine, dinlen-rnek igin oturduk. Don Juan konuqmaya baqladt, ilerlemeleri-min onu gok sevindirdifini soyledi.

i$i

t44 nin nagKA GERqerlir

"$imdi artrk o konugarun ben oldu[umu biliyorum." de-dim, "ama o vakit bir bagkasr konuquyormu; gibi gelmiqti ba-na."

Don Juan, "Elbette sendin," dedi."Kendi sesimi neden tanryamadrm?""Dumancrk iqte boyle yapar adamr. Konugabilirsin de,

konuqtu[unu aynmsayamazstn. Ya da binlerce kilometre gi-debilir, bunun da farkrna varrnazsrn. Nesnelerin iginden deboyle gegilir iqte! Dumancrk yok eder govdeni de, ozgi.ir ka-lrsm; yel gibi, yelden de cizgiir... Bi kaya, bi duvar, dallardurdurabilir yeli. Dumancrk, hava denli ozgiir krlar adamr,hattd daha da cizgiir. Ortiilti bir mezarda srkrqrr kalrr hava. Ba-yatlar. Oysa dumancr[rn yardrmryla, higbi qey durdrnamaz,kilitleyemez seni."

Don Juan'rn scizleri, bende kuqkuyla karrqrk bir goqku ya-ratmrqfi. Bir tiir tedirginlik, tarumsrz bir sugluluk duygusu al-tmda eziliyordum.

"Yani biittin bunlarr yapabilir insan, oyle mi, don Juan?"Don Juan keskin bir bigimde, "Sen ne dersin? Bunlara

inanmaktansa, delirdilini sanmayr ye[lersin muhakkak." dedi."Tabii, btitiin bu qeyleri kabul etmek senin igin kolay. Be-

nim igin ise olanakslz...""Bana da kolay gelmez. Benim senden tisttin bi yanrm

yok ki! Bu qeyleri kabullenmek senin igin de, benim igin deya da bagkalan igin de zor iqtir."

"Ama bunlar seni tedirgin etmiqe benzemiyor, don Juan.""Hakhsrn; ne var ki, gok qey odemiqimdir bunun karqrh-

lrnda. Savaqrm verdim ben; senin verip verecefinden kat katfazla belki de. Her geyin, doniip dolaqrp senin grkarrna gorebigimlenivermesine gok gagryorum do!rusu. Dtin senin yaptr-lrnr yapabilmem igin ne denli gok ufraqtr[rmr anlatamam sa-na. Ne yaparsan yap, hep seni kollayan, sana yardrm eden bi-qeyler var sende. Bu gtigleri nasil olrendiline bakryorum da,baqka tiirlti nasrl agrklayabilecefimi bilemiyorum. Daha cin-ce, Mescalito'yla da aynr qeyi yapmrqtrn. $imdi de dumancrk

"GORME" i$i 145

1a... Ne denli biiyiik bi yetin oldufuna sevin de, btrak obtirkaygrlannr bi yana."

"Oyle kolay mr sanlyorsun bunu? igim parqalanryor be-

nim.""Qok gegmez btitiinliiliine kavugursun yakrnda. Bi kere

govdene iyi bakmlyorsun. $iqmansrn. Daha once sana bunla-

n soylemek istememiqtim. Herkes ne yaparsa yapar, bu onla-

nn kendi bilecefi bir igtir. yrllar var ki uzaklardasln. Ama dci-

necefini soylemiqtim sana; ve dondtin de... Aynr qey benimbaqrma da gelmiqti. Beq buguk yrl ayn kalmtqttm."

"Ne diye brrakmrqttn, don Juan?"

"Sen ne diye brraktrysan, o yi.izden. Sevmemiqtim bu iqi.""E, sonra neden dcindtin?""Sen ne diye dondtiysen, ben de o nedenle dondtim. Qtin-

kii yaqamanrn baqka bi yolu yoktur ki!"Bu son syoledifi $"y gok etkilemigti beni. qunkii bende

baqka bir yaqam bigimi olamayacafrnr diiqiinmekteydim o sr-

ralar. Bu diiqtincemi kimselere aqmlyordum. igte, don Juan

grkmrq, akhmdan gegenleri tam olarak soyleyivermiqti.

Qok uzun bir sessizlikten sonra, sordum: "Diin ben ne

yaptrm, don Juan?""Kalkmak istemiqtin, ve kalktrn.""Ama bunu nastl yapttm, bilmiyorum ki!""Zaman alrr bu yontemi geliqtirmek. Onemli olan bunun

nasrl yaprldrfrnr bilmendir.""Ama bilmiyorum ki! Anlatmak istedifim qey bu zaten;

vallahi bilmiyorum.""B iliyorsun, biliyorsun. ""Don Juan, inan bana; yemin ederim..."

Don Juan, ben soztimti bitirmeden, kalktr, ytiriimeye baq-

ladr.

Daha sonra, cibiir diinyanrn bekqisinden soz aqtrk gene.

"Deneyimimdeki o qeyin gergekliline bir inansam!" de-

146 BIR BA$KA GERqEKLIK

dim. "O zaman demek ki o bekgi, insana btiyiik zararlar vere-bilen dev gibi bir canavardr; ve srrf istencimle kendimi ger-gekten oyle uzaklara iletebilecelime inansaydrm, mantrklrolarak, istencimle o canavan yok edebilecegim sonucuna davarmak gerekirdi. Oyle delil mi?"

Don Juan, "Tam oyle de!il," dedi. "Bekgiyi istencinle yokedemezsin. Ama, istencinle, onun seni incitmesini cinleyebi-lirsin. Tabii, bunu bagarabilirsen, artrk yolun agrlmrq sayrlrr.Bekgiyi gegip gidersin; ve bi qeycikler yapamaz sana. Krhnrbile krprrdatamaz."

"Nasrl yapanm bunu?""Nasrl yaprldrfrnr bilmektesin. Bnaz ahqtrrma yap, ye-

ter."Diinyayr farkh olarak sezinlememizden kaynaklanan bir

anlaqmazhk iginde bulundu$umuzu belirttim. Bana gore birqeyi bilmenin, ne yaptrlrmrn bilincinde olmak ve bildilim ge-yi istedilim zaman uygulayabilmek demek oldu[unu; oysabu durumda, dumanrn etkisiyle yaptrklanmrn bilincinde ol-madrfirmr, oltim kahm meselesi olsa bile aynr geyi yineleye-meyecefimi agrkladrm.

Don Juan beni siizmekteydi. Soylediklerim onu ellendir-miqe benziyordu. $apkaslnr grkararak qaqkrnh[rnr belirtmekistedifi zamanlar yaptrlr gibi qakaklannr kaqrdr.

Gi.ilerek, "Giizel giizel konuqup da higbir $ey soyleme-mekte iisttine yok vallahi," dedi. "Sana sciylememig miydimbilgi adamr olmak iEin elilmez bir istencin olmahdrr diye?Oysa senin, akhnr bilmecelerle karrqtrrma hususunda efilmezbir istencin vara benzer. Bu diinya agrklanabilecek geylerledoluymuq gibi, her qeyi agrklamakta diretirsin. $imdi de kar-grna bekgi grktr; istencinle devinebilme sorunu grktr. Bu diin-yada senin yontemlerinle agrklanabilecek gok az, ama gok azqeyin bulundu[u hig akhna gelmiyor, di mi? Sana, bekgininsenin gegiqini gergekten engelledigini ve bi vuruqta seni qey-tan galpmrg kegi yavrusu gibi titretecefini sciyledilimizdedalga gegmiyorduk herhalde. insarun, istenciyle hareket ede-

..GORME'' t47

bilecefini soylerken de dalga gegmedik. nasrl hareket edile-bilecelini sana azar azat ofretmeyi tasarlamrqtrm; ama, bak-

hm ki, sen bilmedi$ini stiylemene kargtn, pekdld bilmektesinbunu."

"Ama, vallahi bilmiyorum." diye karqr grktrm.

Don Juan sert grkarak, "Biliyorsun, sersem." dedi ve ar-

drndan giili.imsedi. "Senin bu halin bana neyi antmsatryor, bi-lir misin? Bt zamanlar birisi Julio diye bi gocufiu harmanla-ma makinesine oturtmuqtu; makineyi hig gormemiqti gocuk,ama bal gibi kullanmtqtt."

"Anhyorum ne dedifini, don Juan, ama igimde bunu yi-neleyemeyece[im korkusu var. Qtinkil ne yaptr[rmt tam ola-rak bilmiyorum ki!"

Don Juan, "Sahte biiyi.ictiler, bu di.inyada anlayamadrkla-n qeyleri lafla agrklamaya qahqrrlar," dedi, "her qey biiyiilti-dtir onlara gcire. Ama sen de ciylesin. Ustelik her qeyi kendi-ne gore agrklamak istersin; oysa senin de biqey anladr[rn yokkendi agrklamalartndan."

i$i

8

Don Juan, durup dururken, o hafta sonunda Califomia'ya dci-niip dcinmeyece[imi soruverdt. Pazartesi sabahr yola grkmayrtasarladr[rmr sciyledim. 18 ocak 1969, cumartesi giinii oflevaktiydi; ramadamn altmda oturmuq sabahtan beri yakrn te-pelerde dolagmamrzm yorgunlufunu grkarmaktaydrk. DonJuan kalkrp eve girdi. Az sonra beni igeriye galrrdr. Odanrnortasrnda oturmu$, benim hasrr yayglml ciniine sermiqti. Ba-gtyla oturmamr imledi ve hig konuqmadan piposunu krhfin-dan grkardr, igini harmanla doldurarak yaktr. Korlarla dolu kilbir tepsi bile getirmiqti odaya.

igmek isteyip istemedifimi sorrnamlqtr. Pipoyu elime tu-tuqturup gekmemi sciyledi. Duraksamadan dedi$ini yaptrm.Don Juan hazr oldulumu hissetmiq olacaktr. Bekgiye delgin

"GORME" I$I 149

dayanrlm az meraktmr agrkga gormiiqti.i herhalde. Dil dokme-

sine gerek kalmadan, biiytik bir istekle biltiin harmanr ti.ittiir-

diim, gektim.

Daha cince olan qeylerin trpkrsr gene olmaktaydr. Don Ju-

an da benzer davrantqlannr siirdtirmekteydi. Yalntz, bu kez,

kendisi yapacalr yerde, saf kolumu hastrm tizerine yaslama-

mr, sol yanlma yatmamr soylemekle yetindi. Kendimi daha

kolayca kaldrrabilmem igin istesem elimi yumruk yapabile-

ce$imi de ekledi.

Govdemin afrrh[rnl yumru[umun iizerinde kaldrrmak,

agrk duran elimle kaldrrmaktan daha kolay geldi[i igin yum-

ru[umu srkhm. uykum gelmemiqti; bir stire de bir srcakhk

duydum; gok gegmeden tiim duyumlar yok oldu.

Don Juan karqrmda uzanmtq yatryordu. Sa[ dirsefini ye-

re yaslamrq, baqmr avucunun igine almrqtr. Her qeyde bir yu-

muqakhk, bir uysalhk vardr; dokunma duyusunu yitirmiq olan

govdemde bile..."Ne giizel!" dedim.

Don Juan birden Yerinden firladr.

Sert bir sesle, "Gene baqlama o herzelerine," dedi' "Ko-nuqma! Konuqarak enerjini yitirme; yoksa, bekgi pestilini 9r-

kanverir-sinek gibi eziverir seni."

Bu dedilini giiliing bulmuq olmah ki, gtilmeye baqladr;

ama birden giilmesini kesiverdi.

Yiizti ciddileqerek, "Konugma, liitfen konuqma!" dedi'

"Bir qey demiyecektim zatatt," dedim; bunu da istemeden

soyleyivermiqtim.Don Juan gene ayapa kalktr. Arka bahgeye gittifini gor-

dtim. Bir an gegti, bir boce[in hasmn tizerine kondufunu go-

riiverdim. O ana dek bilmedi[im bir tedirginlik vermiqti bana

bu. Coqku, act, korku kartqtmt bir qeydi duydufum. O anda

do[atistti bir.qeylere taruk olacafrm, kesin bigimde dofuver-miqti igime. OUiir dtinyanrn bekgilifini yapan bir tatarcrk bo-

."[it Oyle komik buluyordum ki bunu! Bir kahkaha atmak

istedim; ama bu coqkunlulumun dikkatimi da[rttr$lnr seze-

150 BiR BA$KA GERqEKLIK

rek, aErklamak istedifim gegiq ddnemini kagrrmamaya Eahq-trm. Bekgi bana daha once ilk kez goriindtif{inde, tatarcrlasol goziimle bakmrqtrm. Daha sonra yerimden kalkrp, ona ikigoztimle bakmrq oldu[umu anlmsryordum; ama bu gegiqi na-srl yaptr[rml aynmsayamryordum.

Bcice[in hasrr iizerinde yiiziimiin tam kargrsrnda hrzla do-ne done uguqtu[unu gcirdiim. $imdi iki gcizle bakmaktaydrmona. Bocek epey yaklaqmrqtr. Bir ara, artrk onu iki gozle go-remez olmugtum; onun igin yere yakrn olan sol goztimle bak-maya baqladrm. Bunu yapar yapmaz da govdemi dik bir du-ruma gegirmiq oldufumu ve inarulmaz bi.iytikli.ikte bir yaratr-

!.a bakmakta oldu[umu gcirdiim. Parlak siyah bir renkteydi.Onti, uzun, kara diken gibi hllarla kaphydr; kaygan ve parlakpullannrn aralanndan firlayan iri givilere benziyorlardr. Obekcibek diziliydiler bu krllar. Kahn, yuvarlak, dev gibi bir gov-desi vardr bocefin. Boyuna oranla kanatlan ktit ve krsaydr.Frrlak iki gozti, uzun bir hortumu vardr. Bu kez daha gok birtimsaha benziyordu. Uzun kulaklarr ya da boynuz gibi birqeyleri vardr. Kcipiik sagrp durmaktaydr.

iyice bakayrm gu hayvana diye gegirip qoyle bir toparlan-drm. Ve bu yaratrla, baqka qeylere baktrfrm olafan bigimdebakamadr[rmr anladrm. Bekginin govdesine baktrlrm zaman,her yanr ayn ayn kendi baqrna canhymrq gibi gciriini.iyordu-Insanrn gciziinti oynatmasr gibi... Iqte o anda, ilk kez olarak,insanrn canh olup olmadr[rnrn yalruzca gozlerinden anlaqrla-bileceli dtigi.incesi dank etti kafama. Oysa bu bekginin "birmilyon gozi" vardr.

Qok ilging bulmuqtum bunu. Bu deneyimimden once debir bocelin koskoca bir canavar gibi gosterildi[i "garprtrlmrqbenzetmeler" iizerinde dtigiinmiiqltiltim vardr; "mikroskobunbiiyi.itiici.i merceliyle boce[e bakmak" da iyi bir benzetmeolabilirdi. Ama durum boyle degildi. Bu bekgiyi gozlemle-mek, mikroskopla bir bocele bakmaktan gok daha karmagrkbir geydi.

Bekgi, ciniimde ugugmaya baqladr. Bir an durdu; banabakmakta oldu[unu seziyordum. Hig ses grkarmadrfr akhma

"GORME" i$i

geldi o strada. Sessiz bir danstr bekqinin yaptrfr. Gorsel bir

,:nucizeyle karqr karqryaydrm, firlak gozleriyle, korkunE ag-

ztyla,k-optik sagrsryla, sinsice uzanan krllanyla, ve en baqta o

inanrlmaz boyuyla tirktinq bir yaratrktr. Kanatlannt nastl oy-

nattr[rna dikkatie baktrm. Nasrl da titrediyordu onlan hig gti-

riiltii-grkarmadan! Dev bir buz patencisi gibi, yerde nastl kay-

dr[rnr hayretle izliYordum.Oni.imde duran bir karabasan ornefi yaratrfa bakarken,

yiirefiimin kabardrfrnr duyumsuyordum. Onu alt etmenin,

tnu !"g*enin gizini gerEekten bulguladr[rm kantstndaydrm.

nu uer<ginin, perdedeki sessiz bir filmden baqka bir qey olma-

drfrnr, beni incitemeyece[ini, korkung bir goriintii yaratmak-

tan ote bir qey yapamayaca[tnr diigtiniiyordum'

$imdi, bekgi, kargrmda durmuq, bana bakmaktaydr' Bir-

den kanatlannt titretip geriye dondti. Srrtt prnl prnl renklerle

bezeli bir zrrha benziyordu; panltrsr goz kamaqttrtyordu, ama

renkleri mide bulandrrtctydr. En sevmedi[im renklerdi bun-

lar. Bekgi, kanatlannr oynatlp yerde kayarcastna gozden

uzaklaqtr.

Qok yabansr bir ikilemle burun buruna gelmiqtim. Salt,

ezicibir goriintii verme trtesinde bir iqe yaramadrlrna deggin

kavrayrqrhla onu alt ettifime gergekten inanmrqttm. Don Ju-

nn"rr, kendi sandrlrmdan fazlasrnr bildifime defgin diretme-

si neden olmug olmasrndt bu inanctma! Her ne hal ise, bekqi-

yi yendifim ve yolumun artrk agrk oldufu .kanrsrndaydrm.Ama gimOi n" yip-am gerektifini kestiremiyordum. Boyle

bir durumda ne yiprlacagrndan soz etmemiqti don Juan. Do-

ntip arkama bakmik istedim. Ne var ki, hareket edemiyor-

tlum. Gene de, gozlerimin ontinde uzanan 180 derecelik bir

bolgenin btiytiklir boltimiinii gorebiliyordum. oniimde bu-

Itrtlir, donuk san, gazdan olugmuqa benzeyen bir Eevren(ufuk) goriiniiyordu. Gciz alabildifince her yan limon rengine

btiriinmi.i;ti.i. Kiiktirt buharlarryla dolu bir dtizltikteydim san-

ki.Birden, bekgi gene belirdi gevrende. Ontime gelmeden

irrce geniq Uir Oiire Etzdt. Agrk duran afzr derin bir ma[ara-

151

BA$KA GFRqEKLIK

yr andlnyordu. Diq yoktu afzrnda. Bir an kanatlartnt titrettive iizerime gullandr. Trpkr bir bofa gibi saldtrmtqtt; dev ka-natlarrnr bumumun dibinde hissettim. Acryla haykrrdtm veugtum; ya da kendimi havaya frrlatarak bekginin gok otesinegegtim. O sanmsr dtizliiftin otesinde bir yerdi buralan, baqkabir drinyaydt, insanlann di.inyasr... Ve kendimi don Juan'tnodasmda ayakta durur buldum.

19 Ocak 1969"Bekgiyi gegtilimi sanmrqtlm," dedim don Juan'a.

Don Juan, "Hadi canlm, sen de!" dedi.

Don Juan iki gtindtir hig konuqmuyordu; ve ben de bunaaldrrrq etmiyordum. Diiqsel bir havaya dalmtq, ve gene, yo-

lun bir bigimde bakarsam "gorebilece[im" dtiqtincesine sap-

lanmrgtrm. Ama farkh bir qey goremiyordum. $u var ki, ko-nuqmamrq olmak gokga dinlendirmiq, gevgetmiqti beni.

Don Juan deneyimimin aqamalannl slraslyla anlatmamtistedi. Onu, en Eok, bekEinin strtmda gormiig oldulum renk-ler ilgilendirmiqti. Don Juan ig gekiyor, her haliyle gok me-raklandr$rnr belli ediyordu.

Afrrbaqh bir sesle, "Talihin varmtq da o renkler bekgininsrrfindaymlq," dedi. "O renkler, gcivdesinin oniinde olsaydt,daha da kotiisi.i, baqrnda olsaydl, $u anda goktan olmiigttinsen. Bi daha gcirmemen gerekir o bekgiyi. Demek ki, ovaytgeEecek yaradrhqta delilsin sen! Ben de senin, orayl aqabile-ce[ini sanmrqtrm. Ama unutaltm arttk bunlart. Zaten, birgokyoldan yalnrzca biriydi bu."

Don Juan'tn sesinde, ahqrk olmadr$rm bir a$rrhk sezmiq-tim.

"Bekgiyi gene goriirsem ne olur?""Alrr goti.irtir bekgi seni. Seni a{nyla tutar, o dtizltife go-

ttiri.ir. Sonsuza dek orada kaltrstn. Bekgi, senin yaradrhqrnr

sezmig ki, ondan uzak durman igin seni uyarmtq.""Nasrl bildi dersin bekgi bunu?"

"GORME" i$i

DonJuangozlerinikrrpmadanuzunuzunbaktr.Birqeydemek igin a[zrnr araladr. Son.u, aradrfr sozcii[ii bulamamtq-

gaslna, konuqmaktan vazgeqti'

Gtili.imseyerek, "Hep de kanartm senin sorulartna," dedi'

"Bu soruyu, diiqtinmeden sormuqtum, di mi?"

Karqr gtkarak, bekEinin benim huylarrmt nastl bildifini

gergekten merak etti[imi soyledim'

Don Juan'tn gozlerinde garip bir rqrk yanlp sondli' v9,

..Sen bekgiye tceiOi ozelilklirinden soz etmiq defilsin, di

mi?" diye sordu.

Sesinde oyle komik bir alrrbaqhhk vardt ki, ikimizi blJ-

den bir giilme tuttu. Giilmemi z gegince, don Juan, bekginin,

obiir di.inyanrn sorumlusu olarak, |ruiolara vergi birgok giz-

leri de bildifini anlattt.

Sonra,,'Bruiolann gorme yontemlerinden_biridir bu'" di-

ye siirdtirdii. "Ama surri gore defilmig orasr. En iyisi brraka-

hm bu konuYu arttk."

Sordum:..BekEiyiydrntzcadumantigerekmigorebili-rtz?"

..Haytr.Dumanolmadandagorebilirsinonu.Bunuyapa.

bilen yiizlercesi vardrr. Ben dumanr yeflerim; giinkii daha et-

kili, daha az Eekinceli bir yoldur bu. Bekgiyi, dumantn yardt-

mr olmadan gormeye gabilarsan' onu yenmen daha uzun sii-

oUitir. Ornefin, r"nin'durumunda, belli ki, bekqi strttnt sana

q"uire..k ,"ii' dilqman rengini gostermi$ sana' Sonra da Ee-

kip gitmiq. Ama dondiiltinJ", r"tt hala oradaydrn- o_yiizden

sirldrdt Sana. Ama ,.n hu,,'lrklrydrn . Ztp|aytverdin. Duman-

crk seni korudu. Seni korumasaydr da, o diinyaya si.iriiklen-

rniq olsaydm, artrk hig kurtaramazdtn kendini o bekginin elin-

tlen.""Neden?"..QokyavaqolurduEtinkiiseninhareketlerin.odi.inyada

ynqu*,n' ,ti,oti,.uilmen iEin qimqek gi.bi hrzlr olman gerekir.

I Iata etmigim odadan ayrrimakla. Ama konugmant istememi$-

tinr de... N" ,",rr"k adamstn ya! istemesen de konuquyorsun'

153

I

I

154 BIR BA$KA GERqEKLiK

Yanrnda bulunsaydrm, bagrnr tutar, kaldrnrdrm. sen kendinzrplaywenmigsin. Tabii bciylesi daha da iyi olurdu. Ben olsam,goze alamazdrm bciyle bi geyi. Bekgilere ciyle dalga geger gi-bi davranilmaz ki!"

q)

Son iig ay boyunca don Juan bekgiye delgin soz etmekten ti-tizlikle kagrnmrgtr. Bu iig ay iginde kendisini dort kez ziyaretetmigtim. Her gidigimde bana bir yrlrn rvrr zrvr igler yaptrrr-yor; igim bitince de artrk dcinmemi sriyleyiveriyordu. 24 Ni-san 1969'da ona drirdtincti kez gidigimde, yemelimizi bitiripkil sobanrn bagrnda otururken artrk dayanamayrp konuyu ag-

hm. Tutumundan higbir gey anlayamadrfrmr; o[renmeye ha-zr bir durumda olmama kargrn, onun beni sepetleyip durdu-

tunu soyledim. Sannlandmcr mantarlan kullanmaya kargrolan tiksintimi yenmeye canla bagla ulragtrfrmdan; onunkendi dedigi gibi, yitirecek vaktim olmadr$rndan dem vur-dum.

Don Juan yakrnmalanmr sabrla dinledi.

156 BiR BA$KA GERQEKLIK

"Qok zayrfsm sen." dedi. "Beklemen gerekti[i zamanacele ediyorsun; acele edecelin zaman da bekliyorsun. Iqingiictin diiqiinmek!.. $imdi de yitirilecek vaktin yok diye tut-turmaktasrn. Daha gegenlerde artrk duman falan tiitttirmeye-celini soyliiyordun. Ne darmada[rnrk bi yaqamrn var! Du-mancrkla karqrlaqabilecek denli derli toplu gormtiyorum seni.Senden sorumluyum ben; uyuz bir ahmak gibi ciltivermeni is-temiyorum."

Utang duymaktaydrm."Ne yapaylm, don Juan! Qok sabrrsrzrm.""Bi savaqgr gibi yaqa! Soylemiqtim ya, bi savaqgr edimle-

rinin sorumlulufunu taqrr; en cinemsiz, en ufak edimlerininbile... Diigiindiiklerini eyleme dontigtiiriiyorsun ki, bu da Eokyanhq bi qeydir. Bekgiyle olan baqansrzhlm da iqte bu yiiz-den oldu - diiqiincelerinden otiirii oldu."

"Nasrl yani, don Juan, liitfen agrklar mrsln?""Her qeyi diiqiinmektesin. BekEiyi di.iqiinmiiqtiin. O yiz-

den yenemedin onu.

Once, bi savaqgr gibi yaqamahsrn. Bunu agrklamama ge-rek yok sanlnm."

Kendimi savunurcasrna bir grkrq yapmak istedimse de,don Juan, eliyle susmamr imledi.

"Yaqamrn oldukga derli toplu sayrlrr." diye siirdtirdii."Bak qu ige ki senin yagamm Genaro'nun gomezlerinden -

Pablito'yla Nestor'unkniden daha derli toplu. Oysa, onlar go-rilyorlar; sen ise gormiiyorsun. Olur qey defil! Senin yaqa-mrn Eligio'nunkinden daha da diizenli. Ne var ki o senderronce gorecek. Genaro da ne diyece[ini bilememigti. Sanasoylediklerimin hepsini de krh krhna yerine getirmektesin.Ofretimin birinci a$amaslnda, velinimetimin bana o[rettigive sana aktarmrg oldu[um her qeyi... Kural dofruydu; bu aqa-

malar defiiqtirilemez. Yaprlmasr gereken her qeyi yaptrn; gcne de goremiyorsun. Ama, Genaro gibi, gorenler, senin gdr'-

diigiinil saruyorlar. Gel de igin iginden grk! Bi de bakryorunr,oyle kagrkga bi qey yapmrgsrn ki, gormekle ilgisi yok. igte serr

r..GORME" t57

bciylesin!"Don Juan'tn sozleri gok i.izmiigtii beni. Neredeyse aflaya-

caktrm. Qocuklu[umu anlatmaya baqladrm. Bir kendi kendi-me aclma duygusu sarmtqtr benli[imi. Don Juan ktsaca ytizi.i-

me baktr ve gozlerini baqka yana gevirdi. Delici bir bakrqla

bakmrqtr bana. Beni gozleriyle tutmuq, yakalamtq gibiydi.Sanki iki parmafryla beni hafifge tutuvermiqti. Birden garip

bir sarsrntr gegirdim; kann boglu[umda bir kanncalanma,zevkle karrqrk bir iiztintii duygusu belirivermigti. Kann yore-

mi ayrrmsayabiliyordum. Iprhktr govdemin ortasr. Ne dedifi-mi bilmeden mrnldanrp durdum. Sonra kestim konuqmayt.

Don Juan, uzun bir duraksamadan sonra, "Belki de verdi-gin sozden ottiriidtir." dedi.

"Efendim?""Bi zamanlar verdifin bi soz, Eok eskiden...""Ne scizii?""Ne bileyim? Sen anlat! Anrmslyorsun, di mi?""Haylr.""Bi zamanlar gok cinemli bi sciz vermiqtin de... Ola ki,

verdifin bu soz seni gormekten ahkoymaktadrr diye di.iqiin-

rni.igti.im.""Dediklerinden bir gey anlamtyorum.""Verdifin bi soz igte, cantm! Anrmsasan a!""Mademki biliyorsun, sen soyle oyleyse, don Juan."

"Yok ki benim soylememin bi yarart.""Kendi kendime verdifim bir soz mii bu?"

Bir an, gomezlifi brrakma kararrmr demek isteyebilecefigegti akhmdan

Don Juan, "Haytr. Bu gok eskiden olmuq bi qey." dedi.

Don Juan'rn benimle bir oyun oynadrlrnr dtiqiinerek giil-nteye baqladrm. Don Juan't kandrrrbilece[im dtiqiincesi, ha-

,sarr bir gocuk gibi coqturmuqtu beni. Onun da, bu soztim ona"sciz verme" konusunda, benim gibi bir qeycikler bilmedifinecmindim. Belki de tutuverir umuduyla bir yalan atmrq oldulu

i$i

BTR BA$KA GERQEKLiK

kanrsrndaydrm. onunla dalga gegme dtigtincesiyle neqeleni-vermigtim.

"Dedeme verdi$im bir soz mii acep?,,Don Juan, gozreri rqrl rErl, "De[il!" dedi. ..Ninene

verdi_fin bi soz de de$il.,'

"Ninene" sdzctiliinri sciyleyiqi dyle gtihingtri ki, giiltiver_dim. Don Juan bir ruzak trazritiyo.-ui gibi gelmiq"ri bana,ama, sonuna dek siirdtirmeye kararhydi- oyununu- Akhmagelen, kendisine cinemli bir sciz u".-iq olabilecelim herkesisayrp ddkmeye bagladrm. Hepsine de hayrr dedi. Sonra da ko-nugmayr gocuklufuma getirdi.

A[rrbaqh bir bigimde, "eocuklulun nasrldr? uztinttilrimti gegti?" diye sordu.

Qocuklu[uTun pek oyle tiztinttili.i gegmedilini, olsa olsabiraz gtiEltik gektilimi aniattrm.

Gene bana bakarak, "Herkes boyle cliiqtiniir zaten.,,dedi.'.8:l de kiigtikken gok mutsuzdu-, h"p korkardrm. Bi Krzrl_derili gocuk olmak zor igtir; hem de gok zor. Ama o zamanla-rrn anrsr bir anram tagrmryor artrk uenim iErn. Zor bi yaqamrmvardr - hepsi bu. zaten, gormeyi d$renm.o.n cince ur.ut -rq-trm yagamrmdaki zorluklan diiqtinmeyi ben.,,

"Ben de diigtinmem pek gocuklulumu.,,dedim."oyleyse neden o denli duygulanrvermiqtin, iiztilmi.iqtiin?

Ne diye allamakh olmuqrun?,i"Ne bileyim? Bglki de gocuklulumu dtiqtindtikge kendi_

me aclnm da, brittin insanhla acl'm da... garlsizlik iuyguru_na kaprhnm, i.iziiliiriim.,'

P9" Juan gcizlerini gene dikmiqti; karnrmda bir yerde, ge-ne, iki parmaklayumuqakEa tutulmu$gaslna yabansr bir dJy-guya kaprldrm. $tif9!mi bagka yuii gevirdim, sonra geneona baktrm. Gcizlerini benden uruiluru

-oikrnlq, dahng iginoe

bakmaktaydr.

Don Juan, bir an durakladrktan sonra .,Qocuk ruhunla ver_

miq oldulun bi scizdri bti." dedi."Ne sciz vermiqtim?"

158"GORME" i$i 159

Yarutlamadr, Gozleri kapahydr. istemeksizin gtiliimse-dim. Onun, aslmda bir qey bilmedifine emindim, ama, benbaqlattrlrm oyunun o ilk coqkusunu yitirmig gibiydim.

Don Juan, "Srska bi gocuktum," diye siirdi.irdi.i, "hep kor-kar dururdum."

"Ben de," dedim.Anrsr ona hdld acr veriyormu$ gibi yumuqak bir sesle, "En

gok akhmda kalan Meksikah askerlerin anamr oldtirdtiklerizaman duydufum korku ve yasfir," dedi. "Yoksul, algakgo-ntilli.i bi kadrndr O zaman cilmiiq olmasr belki de daha iyi ol-du. Ktigtikttim, beni de birlikte cildtirmelerini istiyordum.Ama, askerler yalnrzca dovdtiler beni. Anamrn ciliisi.ine sanl-dr[rmda, parmaklanmr kamgrlayarak beni aytrdrlar. Acr falanduydu[um yoktu, ne var ki ellerim tutmuyordu. Sonra siirtik-lediler beni."

Susmugtu. Gcizleri kapahydr, dudaklannrn belli belirsiztitredifini seziyordum. Derin bir tizting igindeydim. Kendigocuklufuma delgin imgeler iigiiqtii zihnime.

Srrf tiztinttimti dalrtsrn diye sordum: "Kag yaqrndaydtn ozaman, don Juan?"

"Belki de yedi. Biiyiik Yaqui savaggrlannrn oldufu stralar.Anam yemek piqirirken saldrrmrqtr Meksikah askerler. Zaval-lr kadrnc a$rzt. Durup dururken oldiirdtiler onu. Oyle olmtiqolmasr fark etmez ashnda; ama benim igin oyle mi ya? Sora-rrm hep kendime, nedenini; ne diye oyle 6ldti diye... Babamrda oldiirdtiler sanryordum. Ama tildtirmemiqler. Yaralamrglar.Sonradan, bizi bi trene kodular-srfrr gibi; kaptstnt kapadrlar.Gi.inlerce, oyle hayvanlar gibi, karanhkta brraktrlar btzi.

"Ama babam yaralan yi.iztinden cilmtiqtii o vagonda. Acr-lar ve ateqler iginde krvrarup sayrkhyor, boyuna, ya;amamgerektilini soyltiyordu bana. Yaqamrnrn son saniyesine kadaryineleyip durmuqtu bunu.

"Ordakiler bana bakryorlar, beni besliyorlardr. Yaqh bikadrn elimin krrrklannr sarmrqtr. Iqte, gordtifiin gibi, ya$a-

maktaydrm. Yaqamrma iyidir ya da kottidiir diyemem.Yalntz-

160 nin nngKA GERqnzu-ir

ca, zor oldu diyebilirim. Yaqam zordur, hele bi gocuk igin,gok korkunE bi qeydir."

Qok uzun bir stire konuqmadan durduk. Bir saat kadargegmig olacaktr, oyle hig grt grkmadan. Son kerte karmagrkduygular igindeydim. Uzi.inti.iliiydiim, ama nedenine parmakbasamryordum. Yerinme duygusu da vardr igimde. Az oncedon Juan'la dalga gegmekteydim; gelin gonin ki, qimdi o buanlattrklanyla durumu ytiz seksen derece gevirnriqti. Yahn,krsa bir gey anlatmr$, ve bende bambagka duygular uyandrr-mtgtr. Qocuklann acl gekmesi her zaman dokunakh olagel-miqtir benim igin. Bir an geldi ki, don Juan'a karqr duydulumyakrnhk, kendimden tiksinme duygusuna doni.iqiiverdi. Sankidinlediklerim klinik bir vakaydr da, ben de oturmuq not biletutmuqtum! Tam notlarrml parga parga edecektim ki, don Ju-an dikkatimi gekmek igin ayalrnrn ucunu kalgama deldirdi.Beni bir saldrrganhk halesinin sardr$rnr gdrdiigtinti, onu dov-meye mi hazrrlanryorum diye merak etti$ini soyledi. Gtilii-gi.iyle giizel bir ara saflanmrqtr o kara duygulanma. Don Ju-an, saldrrganca patlamalar yapma e$iliminde oldu[umu, amagergekte kaba bir insan olmadrlrmr, saldrrganhlrmr gofun-lukla kendime yoneltmekte oldufumu soyledi.

"Dediklerin gok dofru, don Juan," dedim."Tabi do!ru olacak," dedi giilerek.

Qocuklu[umu anlatmamr istiyordu. Ben de anlatmayabaqladrm. Korkuyla, yalnrzhkla dolu yrllarrmdan sciz ederek;yagamrmr si.irdiirmek ve gcintilgticiimii korumak gabasryla gi-rigtifim yo[un savaqrmlarrm diye nitelendirebilecelim konu-lara gegtim. "Goniilgiictimii korumak gabasryla" demem epeygi.ildiirmiiqtti onu.

Uzun stire konugtum. itgiyte dinliyordu beni. Sonra bir angeldi, gozleri gene "tuttu" beni iki parmak gibi. O anda kes-tim konu$mayl. Bir siire sonra, don Juan, daha burnumun kr-nlmamrg oldulunu, ashnda kaba bir insan olmayrqrmrn nede-ninin de bu oldu$unu soyledi.

"Senin burnun si.irtiilmemig henriz," diye ekledi.

"GORME" i$i 161

Bu sozti dort beq kez yinelemiqti. Ben de bununla ne de-

mek istedi$ini sormak zorunda kaldrm. Don Juan, bir giin ge-

lip yenilgiye u[ramanln, yagamln kagrnrlmazbt koqulu oldu-

funu soyledi. insanlar ya utkun (muzaffer) ya da yenik olur-larmrq. Bu iki nitelik, olann "gcirme"den onceki durumalan-nr gcisterirmig; oysa, "gcirme" siler gtitiiriirmi.iq bu utkun ya

da yenik - boynu biiki.ik olma kuruntusunu.

Kargr gtkarak, higbir konuda ne gimdi ne de eskiden utkunolmadrlrmu yagamrmtn hepten bir yenilgi oldu[unu belirt-tim.

Don Juan giilerek qapkasrnt yere attt.

"EPet," dedi, "yenilgiyse senin yaqamm gilne o zamanqapkamr arkadaq!" dedi.

igtenlikle, bu gciriigiimti savundum. Don Juan ciddileq-migti. ipince krsh gozlerini. Yaqamrmm yenilgi oldufunu, ye-

nik olma drqrnda nedenlerden ottirti soylemekte oldu[umubelirtti. Sonra da hrzla ve hig beklemedik bir bigimde elleriy-le gakaklanml tutarak baqrmr kavraytverdi. Gozlerime bakar-ken yabanrllaqmrqtr bakrglarr. Odtim kopmuqtu; a[zrmr a91p

derin bir soluk almrqrm. Don Juan baqrmr brrakarak duvarayaslandr. Bana bakmayr stirdiirtiyordu. Oylesine gabucak ya-prvermigti ki biitiin bunlarr, o, gevgeyerek duvara yaslandrfrsrada ben hdl6 tamamlayamamlqtrm soluk almayt. $aqrrmrq,sersemlemigtim.

Don Juan, bir stire sonra, "Ktigtik bi goculun a{ladr{mtgdrmekteyim," dedt.

Sanki dediklerini anlamamrglm gibi, birkag kez yineledibu sozlerini. Benim allayan kiigiik bir gocuk oldu[umu anr;-tryor dtiqi.incesiyle pek aldrrmryordum bu dediklerine.

Don Juan, tiim dikkatimi vermemi istercesine, "Hey! Kti-

Ei.ik bi gocufiun alladrlrnr goriiyorum!" diye ba[rrdr.

O gocuk ben miyim diye sordum. Hayrr dedi. Ardtndan,yn$amlmla ilgili bir gortintii miidi.ir yoksa kendi yagamryla il-gili bir anr mrdrr diye sordum. Yantt vermedi.

"Ktigiik bir goculun a[ladr$rnr gormekteyim. Bak nasrl

r62 BiR BA$KA GERQEKLIK

aflryor, alhyor..." diyor, baqka bir gey soylemiyordu."Tanrdrfrm birisi mi bu gocuk?" diye sordum."Evet.""Benim goculum mu?""Haylr.""$u anda a$ryor mu?""Evet, gimdi aflryor," diye do!ruladr.Don Juan'rn tanrdr$rm bir goculun o anda a$layan haya-

lini gcirdtiliinti saruyordum. Bildi[im gocuklartn adlartnr sa-

yrp dokmeye baqladrm. Ama o, bu gocuklann, verdi[im soz-le bir ilintisinin bulunmadtfmt, oysa allamakta olan gocu[unbiiytik onem taqrdrlrnr belirtti.

Don Juan'rn sozlerini pek tutarh bulmuyordum. Bir yan-dan, gocuklulumda birisine bir soz vermiq oldugumu; oteyandan da o anda a$amakta olan gocufun, verdifim soz agr-

srndan btiytik cinem tagrdrlrnr soyltiyordu. Konuqmasmdanpek bir qey anlayamadrlrmr belirttim. Buna kargtn, don Juansakin sakin, o srrada a$lamakta olan kiigtik bir gocuk "gordti-

[i.inii", ve bu ktigiik gocufun pek incinmiq oldulunu yinele-yip duruyordu.

Bu soylediklerini bir diizene sokarak anlamaya gabala-drm, ama herhangi bir sonuca varamadrm.

"Pes, don Juan!" dedim. "Brrak ktigtik bir gocu[u, higkimseye oyle cinemli bir soz falan verdi[imi antmsamryo-rum."

Gene gozlerini krrparak, tam o anda aflamakta olan gocu-

Eun, benim Eocuklulumun goculu oldu$unu soyledi."Yani benim gocuklu$umda gocuktu ve qimdi de hAId ag-

lamakta; oyle mi?" diye sordum.Don Juan, "$imdi a$amakta olan bi gocuk." diye tistele-

di."Ne dedilinin farkrnda mlsln, don Juan?""Elbette.""Pek anlamr yok da! Benim gocuklulumda gocuk olan

"GORME" i$i 163

qey, nastl olur da qimdi de gocuk kaltr?"Don Juan inatla, "O, gocuktur ve qimdi aflamaktadrr-" de-

di."AErklasan a biraz!""Olmaz. Sen bana agtkla."

Gel de grk iqin iginden diye gegirmekteydim. Don Juan,

beni uyuturcastna, "Afltyor! Bak, alhyor!" diye siirdi.iri.iyor-du. "Bek nastl kucakladr qimdi seni! Incinmiq yavrum, incin-miq! Sana bakryor sana. Senden gok ufak daha o. Koga koga

gelmiq sana. Ama bak kolu krrrk! Dokun da bak koluna! Diig-me gibi burnu var ktigii[iin. Evet! Diifme burunlu bi 9o-cuk..."

Kulaklartmla bir vrnlama oldu ve don Juan'tn evinde ol-du[umu unutuverdim. Diilme burun sozctikleri, beni gocuk-lu[umdaki bir sahnenin igine atrp goti.iriivermiqti. Diifme bu-runlu bir Eocuk tanryordum! Don Juan, yaqamlmln en karan-lrk en grzh yanlannt goziimiin oniine serivermiqti. Verdifimsoziin ne oldufunu arttk anlamtgttm. Don Juan'a ve kullandr-

[r yonteme kargr goqkulu, iiziinElii, qaqkrn duygular igindey-dim. Nasrl olup da gocukluk giinlerimin o di.ilme burunlu o!-lanrnr bilebilmiqti?! Don Juan'tn uyandrrdr[r anrlar beni oy-lesine sarmrqtt ki, kendimi ta eskilerde, sekiz yaqrmda oldu-

Eum zamanlarda gortivermigtim. O srralar, annem gideli ikiyrl olmuqtu; teyzelerim arastnda mekik dokumaktaydrm. Ba-na annelik etme gorevini onlar yiiklenmiqlerdi ve her birininkalabahk aileleri vardt. Teyzelerim bana ne kadar iyi davran-salar da, kendileriyle baqa grkmam gereken yirmi tkr "teyze-zadem" bulunuyordu. Teyzelerimin gocuklart bana aclmaslz-ca davranryorlardr; kimi kez bu duntmlar gok kotiileqiyordu.Stirekli olarak diiqmanlarla gevrili oldufum duygusunu taqt-

yordum, izleyen srkmfi do.!u yrllar boyunca, onlarla amanslzpis bir sava$t si.irdiirdiim. Oniinde sonunda, nastl krvrrdr[rmrbugtin bile bilemiyordum ama, hepsini de alt etmeyi baqara-

bilmiqtim. Gergekten utkun bir duruma gegmigtim. Artrk kar-qrmda higbir rakip kalmarnrqtr. Ne var ki, ben farktna olma-dan bu sava$r degigik bigimlerde siirdiirmiigtiim. Bu kez diiq-

164 BiR BA$KA GERQEKLIK

manlanmm yerini, okuldaki gocuklar almrqtr.Gitti[im koy okulunda karma smrflar vardr. Birinci ve

i.igtincti srnrflar, ayru oda iginde dar bir arahkta aynlmrglardr.Igte bu srrufta, kiit burunlu bir gocuk vardr; "Dii$me-burun"diye alay ederlerdi onunla. Birinci srnrftaydr. Kotti bir niyettagrmadan, geliqigiizel satagrrdrm ona. Ama ttim yaptrklarrmakarqrn o beni sever gortiniirdti. Nereye gitsem beni izler, ba-gcilretmenimizi deliye dcindtiren kimi y aramazhklarrmr gorsebile, beni ele vermezdi. Ama ben gene de ulraqudrm onunla.Bir gtin srnrfimrzdaki ayakh karatahtayr bile bile devirmiq-tim. Karatahta da onun tisttine diigmtiqtti. Qoculun oturdu[usrra, karatahtanrn ona olanca alrrhlryla garpmaslnr biraz on-leyebilmigtim; ama kopriictik kemili krnlmrqtr. Qocuk yereyrkrhvermigti. Yanrna gidip kaldrrdrm. Qocu[un, bana sanhpytiztime bakarken, gcizlerindeki aclyr ve korkuyu gcirmiigti.im.Onu, oyle kolu sarkmrq, acr geker durumda gormek, dayaml-maz bir utang ve tiztintii vermiqti bana. Teyzelerimin gocuka-nna karqr yrllar stiren hrrgm bir savag vermig vekazanmrqfim.Hepsinin hakkrndan gelmiqtim. A$ayan, dtifme burunlu kii-gtictik bir ollancrk utkulanmr yrkrp yok edene dek hep esenve giigli.i hissetmiqtim kendimi. iqte o anda sava$mayr brrak-trm. Ne olursa olsun, higbir kogul altrnda bir daha kazanma-maya yemin ettim. Qocufun kolunu kesmek zorunda kala-caklannr dilqiini.iyordum. Ve bu ktigiik oflancrk iyileqirse, ar-trk yaqamrm boyunca higbir zamanutkun olmayacalrma d"g-gin bir soz verdim-ant igtim. Tiim utkulanmdan, onun u!ru-na, vazgegtim. iqte boyle bakmrgtrm bu olaya o zamanlar.

Don Juan, yagamlmdaki yangrlanmrq bir yarayt degmiqti.Baqrm dcintiyor, bayrlacak gibi oluyordum. Dinmez bir acrburgacr beni igine gekiyor; bunun beni yutuguna kendimi br-rakryordum. Edimlerim ttirn alrrhklarryla tisttime gullanmrq-tt. Adr Joaquin olan o kiigtik dtifme burunlu ollanca$lzln anr-sr igimde oyle bir canh bir acr yaratmrqil ki, alladrm. Don Ju-an'a, o yoksul gocu$a, paraszhktan doktora gidemeyen, ko,lu yerine oturup diizeltilmeden yagayan o ktigtikctik Joaqu-in'e kargr duydufum tiztintiiyti anlattrm. Oysa, ben ona go

..GORME'' 165

cuksu utkulanmdan baqka bir qey vermemiqtim. Oyle utanr-

yordum ki!Don Juan, buyururcaslna, "Uziilme artrk, benim toy kar-

goffi," dedi. "Yeterince vermiqsin. Utkularrn saflamdr; onlan

hak etmiqtin. Yeterince odemiqsin. Artrk o verdifin sozii de-

Iiqtirmelisin.""Nasrl de[iqtirebilirim ki? Defiqtiriyorum demekle ola-

cak bir iq mi bu?""Oylesine bi sozii, srrf, de[iqtiriyorum demekle elbette

defiqtiremezsin. Ola ki pek yakrnda, bunu nastl defiqtirecefi-ni o[renebilirsin. O zaman, belki de, gdrmeyebrle baqlarsrn."

"Ne yapmam gerekir? Bir qeyler sciylesene!"

"sabrla bekleyeceksin-bekledifini bilerek... Ne bekledi-

fini bilmek... savaqtmm yontemi budur. soz konusu olan gey

Jo2tinti yerine getirmekse, sen de bunun bilincinde olacaksm.

Sonra bi giin gelecek, ve beklemen son bulacak; ve artrk sci-

zi.inii tutmak zorunlulufunda kalmayacaksm. O kiigiik gocu-

lun yagamlna defgin, senin yapabilecefin bi qey yoktur' O

edimi, ancak o kendisi silebilir.""Ama nastl yapsm ki bunu?""isteklerini srfira indirgemeyi o[renerek. Bir krygrn oldu-

funu diigiindtifii siirece yagamr cehennemden farkstz olur.

5en de boyle diqtindiikgeiverdi[in sozti tutmuq sayilrrsrn. is-

temektir, bizi mutsuz ktlan. Ama higbi ;ey istememeyi o[re-nirsek, elimize gegen en ufak bi qey bile gergek bi armafana

cloniiqi.iverir. Uztilmeyi brrak; gtizel bir arma[an vermiqtllsen Joaquin'e. Yoksul olmak ya dakusurlu olmak, yalnrzca bitltiqiincedir. Tiksinmek de oyledir; aghk da, acr gekmek de oy-

lcdir."..inanasrm gelmiyor, don Juan. Aglk ve acr gekmek nasd

olur da, di.iqiinceden ibaret olur?""Bunlar gimdi benim igin salt diiqi.incedirler. Benim bildi-

ftirn budur. Bunu baqarabildim ben. Zaien b-9 yagamdaki zot'iuklara kargr elimizde bunu yapabilme gtic'iinden baqka bi si-

l:rhrmz yoktur; bu gi.ici.imi.iz.olmadan srf stiprtintiiyiiz, yelin

i$i

t66 BIR BA$KA GERQEKLIK

s avurduE u toz topra!.n biz.""Evet, senin baqardrfrndan kuqkum yok, don Juan, ama

benim gibi ya da Joaquincik gibi srradan kimseler nasrl baqa-rabilir bunu?"

"Yaqamrmrzdaki zorluklara karqr gelmek her bireyin ken-di baqrna yapaca{r bi qeydir. Yiizlercekez soyledim bunu sa-na: Yalnrzcabi sava$gl stirdiirebilir yaqamrnr. Bi sava$gl bek-ledigini de bilir ne bekledigini de. Beklerken de higbi qey is-temez. Bu bekleyiq srrasrnda ktigiictik bi $ey gegse eline, ko-caman bi gey gibi gortiniir bu. Canr yemek istese, bulur bi yo-lunu; ag degildir gtinkii o. Onu bi qey incitse, bulur bi yolunuaclslnl kesmenin; acr duymaz gtinkti o. Aghk da acr gekmekde, o insanrn oziinti yitirdi[ini gosterir, onun bi savaqgr olma-drfrnr gosterir. Igte o zaman agh[rn, acrlann etkisiyle cili.ir gider o kimse."

Karqr goriigiimti savunmak istiyordum; ne var ki, bu karqr grkrqrmla, don Juan'rn beni son kerte derinden ve giiglii bir'bigimde sarsan o gorkemli baqansrnrn muhvedici etkisindcrrkendimi koruyacak bir engel yaratmaktan baqka bir qey yapmrq olmayacaktrm. Nasil bilmiqti bunu? Belki de ona bu di.igme burunlu ollanrn oyktisiinii olafandrqr gergeklik durumlarrndan birine dalmrg oldulum bt zaman anlatrnrq olabilece!imi diiqrind{im. Boyle bir qey anlattrlrml anrmsamryordunr;ama oyle kogullar altrnda anamsayamaml$ bulunmam olasrydr.

"Nasrl bildin o verdilim scizii, don Juan?""Onu gordtim?""Mescalito yedifim zaman mr

harmandan gektilim zaman ml?""$imdi gordiim. Bugtin.""Her geyi gormug miiydiin?"

yoksa senirr

"Igte gene baqladrn. Gormenin nasrl bi gey olduluna dc:j:laflamanrn bi yaran yoktur diye az mr soyledim sana! Ilrartrk.""Artrk soru sorrnayr kestim. Duygusal yrinden akhm

"GORME" I$I r67

mrqtt.

Don Juan, birden, "Ben de bi ant igmiqtim bi zamanlar,"

dedi.

Sesindeki titrem beni yerimden firlatmrqtt.

"Babama soz vermigtim; onu oldi.irenleri yok edece$ime

ant igmiqtim. Yrllarca taqrdrm bu andr yi.irefiimde. $imdi de-

[iqmiq bulunuyor bu soz. Kimseyi yok etmek falan iste[imyok. Meksikahlara dig bilemiyorum. Kimseden tiksindifimyok. insarun bu yagamda gegtigi yollarrn hepsi de egitmigt bu-

nu anladrm. Ktyrctlar da krygrnlar da oniinde sonunda birle-girler; ikisi iginde de[iqmeyen tek qey, ya$amtn her ikisi igin

cle gok krsa oldufu bulgulamalarrdrr. Bugtin ben tizgi.insem'

anam babam oyle oldtiriildtiler diye defiildir bu. Krzrlderiliolduklanna iiziiltiyorum ben. Krzrlderili gibi yaqadtlar, Krzrl-derili gibi oldtiler. Ne yaztkki, her qeyden cince, insan olduk-lannr bilemeden oldtiler."

gmrak

10

30 Mayrs 1969'da gene don Juan'a gitmig ve daha do!ru tliirtist selamlaqmadan, pat diye "g{irme"yle ilgili bir deneyirrrdaha yapmak istedilimi sciylemiqtim. Don Juan sabrh oliru,mr, vaktin heniiz gelmedilini sciyliiyordu; ama ben bir kcr, r

inadryla hazr bulundulumu ileri siiri.iyordum.Don Juan, onu soru ya[muruna tutama pek aldrrmrq gir

rtinmiiyordu. Ama, gene de konuyu defiigtirrneye yeltenrrrryordu. Yakasmr brrakmadlm ve sabrsrzhfrmr yenebilnrt'rrrigin neler cinerebilece[ini sordum.

"Bi savaggr gibi davran, yeter," dedi."Nasrl yani?""insan, sava$gl gibi davranarak o[renir bunu, konuqrrr;rl,

delil."

"GORME" I$I r69

"Bir savaqgt, oliimi.inii akhndan gtkarmamahdrr demiqtin.Oysa ben hep yapmaktaylm bunu; herhalde baqka bir qeyler

de yapmam gerekiyor."Don Juan, sabn taqmrg gibi dudaklarrnr grklattr. Ben de,

onu kzdrrmak istemedi[imi, isterse hemen Los Angeles'edcinmeye hazr bulundulumu soyledim. Don Juan omuzumutrprqlayarak bana hig krzgrnhk duymamlq oldu[unu, ama be-

nim artrk bir savaqgmm ne demek oldulunu bildi[imi sandr-

frnr sciyledi."Bir savaqEr gibi yaqamam igin neler yapmaltytm?" diye

sordum.

Don Juan qapkasrnr grkarrp qakaklarmt kaqtmaya baqladr.

Gozlerini bana dikerek gtiliimsedi."Her qeyin uzun uzadtya anlatmasr gerek sana, di mi?""Baqka ttirlii girmiyor kafama iqte.""Ama deliqebilir bu.""Nastl deliqecelimi de bilmiyorum ya! Zaten bu yiizden

istiyorum senden, bir savaqgr gibi yaqamak igin neler yap-nram gerekti[ini anlatmant. Bilmig olsaydrm, herhalde biryolunu bulur kendimi diizeltirdim."

Bu dedifimi gok giili.ing bulmuq olacak ki, giilerek srttmrsrvazladr.

Ordan gekip gitmemi isteyecekmiq gibi bir duygu igin-rlcydim. Onun igin, gabucak hasira yerlegip yiiziimii ona don-rliim ve birkag soru daha sorrnaya baqladtm. Ne bakrmdanhcklemem gerektilini olrenmek istiyordum.

Don Juan, bekgiyle yaptrlrm sava$lm slraslnda almrq o1-

tlulum "yaralart sa[altmadan" once, acele ederek, geliqigtizelhir bigimde "gcirme"ye gahqrrsam, ben istemesem bile bek-

Eiyle yeniden karqrlaqmamln gok olasr oldufu agtklamasmtynptr. Ve bu durumda hig kimsenin boyle bir karqrlaqmadan

sir[ grkamayacalrnr belirtti. Ye, "Gbrme iqine yeniden giriq-Irrcclcn cince bekgiyi tamamen unutmuq olman gerekir." diyerk lccli.

"Bekgiyi nastl unutabilirim ki?"

#'**

"GORME" i$i rlt

I

l

170 BIR BA$KA GERQEKLIK

"Bi savaqgr, unutmak igin istencini ve sabrrnr kullanmah-drr. Bunlarla yapamayacalt $ey yoktur z^ten."

"Ama ben savaqgr defilim ki?""Bi.iyiiciilerin yontemlerini olrenmeye baqladrn. Artrk ge-

ri donecek, yerinecek vaktin kalmadr. Yalnrzca bi savaqgrdenli, sabrr ve istengle gahgacak vaktin kaldr-istesen de iste-mesen de bu iq boyle!"

"Nasrl gahqrr bir savaqgr bunlar igin?"Don Juan, yanrt vermeden once bir siire diiqrindti.Sonunda, "Bunu lafla anlatabilmem olanaksrz," dedi.

"Ozellikle isteng konusunu... Q.ok glfrzel bi geydir isteng. Gi-zemli bir bigimde geliqir o. Istencin nasrl kullanrlaca[rnragrklayabilecek bi ycintem gelmiyor akhma. istencin, sonkerte qaqtrtrcr sonuglar yarattr[rnr soyleyiffi, o kadar. Bilmengereken ilk qey, insanrn istencini geliqtirebileceli gergeli ol-mahdrr. Savaqgr bunu bildi[inden, bekler durur onun geliq-mesini. Senin yanrlgrn qu ki, sen, istencini beklemekte oldufunu bilmiyorsun.

"Velinimetim bana bi sava$glnrn beklemekte oldufunrrbildifini ve neyi bekledifini bildifiini soylerdi hep. Sana gclince, sen bekledi[ini biliyorsun; yrllardrr burda benimlesirr.ve daha neyi bekledigini bile bilmiyorsun. Srradan birisinirrneyi bekledigini bilmesi olanaksrz de!ilse bile gok zor bi qey

dir. Oysa, bi savaggr igin bi sorun de[ildir bu; istencini beklcdigini pekAla bilmektedir o."

"Nedir bu isteng dedifin qey? Kararhhk mr; yani, orne!irrtorunun Lucio'nun bir motosiklet sahibi olmayr akhna koymasl gibi bir qey midir?"

Don Juan krkrr krkrr giilerek, "Oyle de[il," dedi. "istcrrl'diyemeyiz buna. Lucio'nunki srrf driqki.inltiktiir. Baqka l,r

qeydir isteng! insanrn kullandrfr bi qeydir isteng; orne[in, yitirilmesi kesin goztiyle bakrlan bi savaggr kazanmasr gibi..."

"Oyleyse cesaret dedifimiz qey olmah bu isteng!" declirrr

"Haytr. Yi.ireklilik baqka bi qeydir. Cesur kimseler, gtivt'nilir kiqilerdir, her zaman gevrelerinde bi si.irti hayranlan lrrr

lunan soylu kiqiler... Ama cesur kiqilerin gok aztnda bulunur

isrenE. Bunlar genellikle salduyuya dayanan atakqa edimler-

de bulunan gozi.ipek kimselerdir; goEu da ashnda korkak olur

ve gevrelerine korku salarlar. Oysa, isten-g,.sa[duyuya mey-

dan okurcaslna yaprlan akrl almaz, baqanh iqlerle ilgilidir.",,Kendimizi denetlememiz, yonetmem1z mi oluyor bu is-

teng?" diye sordum."Evet, bi bakrma kendi kendimizi kontrol etme anlamtna

da gelebilir."l,Ornegin, kimi qeylerden vazgegmekle mi?" diye taqt ge-

digine koyuverdi-Bunu oyle haqarr bir bigimde soylemigti ki' ona bakmak

igin not almayr btraktrm. ikimiz de gtiliiqttik'

Don Juan, "Haylr," diye siirdiirdti. "Kimi qeylerden vaz-.

gegmek de bi tUr itigktinitit< saytltr ki benim boyle bir qeyi

lnltOigi* falan yok. O ytizden goz yumuyorum biitiin bu so-

rula' sorrnana. So* sorrnayl kesrneni soylesem, bu kez, so-

ru sorrnamaya gahqarak istencini Earprtmaya-baqlayabilirdin.Diiqkiinlii$tin en kotii bigimidir bence isteklerine gem vur-

,r',uk; gtinkti bunu yapan kiqi, biiyiik bi qeyler yapmakta oldu-

[u kanrsrna saplantr. oyru, kendi i9 d{inyasma kapanmaktan

iraqka bi gey yup-rq olmuyordur o kiqi. Soru sorrnayr \esme-nin, benim sozinti ettifim istengle bir ilintisi yoktur' Igtefg'

bi gtigrtir. Bi giig oldu$undan otiirii de denetlenmesi, bir dti-

7.cne sokulmasr gerekii ki bu da zaman altr. iqte bunu bildi-jiim iEin, sana kirgr sabrrl davranmaktaydrm. Ben senin ya-

['"rauyt"n, ben de senin gibi tez canhydrm. Ama defiqtim.

iltigt<tinttiklerimize karqrnl istencimiz geliqir. Ornefin, senin

istencin, iEindeki yarrfi azar azaf agmaya bagladr bile."

"Hangi Yanktan soz ediYorsun?"..Hepimiz iginde bi yank bulunuyor; bi bebe[in baqrnda-

ki, bebek biiytidtikge kapanan brngrldak gibi bi boqluk; igte

lrrr yarrk da, isten ctmrz geliqtikEe daha da geniqler."

"Neremizdedir bu Yank?"Don Juan, karnrnt gostererek, "saydam telciklerimizin

r

l

rli

Ll

i

172 BiR BA$KA GERqezu-ir

bulundu[u yerde," dedi."Nasrl bi qeydir bu, ne ige yarar?""Bir agrkhktrr. istencin bi ok gibi drqanya firlamasma yol

agan bir agrkhk...""Bir nesne midir isteng? Ya da nesne gibi bir gey midir?""Defildir. Srf, anlayasm diye oyle demiqtim. Btiyiici.ile-

rin isteng dedi$i qey igimizdeki bi giigtiir. Diiqtince de[ildir;nesne, istek falan da defildir. Soru sorrnayl kesmek, istengolamaz; gtinkti diiqtinceyle ve istekle ilgisi vardrr. Diiqiincele-rin, sana, yenildifini soylerken seni utkun krlan qeydir isteng.Kigiyi, higbi geyden incinmez duruma sokan bi qeydir istenE.Bi btiyi.ictiyii duvardan gegirten, uzayt agrtan; isterse aya go-ttiren bi qeydir isteng."

Sormak istedi$im bi gey kalmamrqtr. Yorgun ve bir bakr-ma da gergin bir durumdaydrm. Don Juan'ln, gitmemi sriyle-yecelinden korkuyor, bu ytizden tasalaruyordum.

Don Juan birden, "Hadi tepelere grkalrrn," diyerek ayalakalktr.

Yolda gene scizi.i isteng konusuna getirerek, not tutama-mamdan duydulum iiziintiimle alay etti.

istenci, insanla di.inya arasmdaki gergek baf olarak betimliyordu. Dtinya scizciifiiyle, ne bigimde sezersek sezelim,sezgi alanrmrza giren her geyi kapsamak istedifini cinemlcbelirtmiqti. Don Juan, "dtinyayr sezme"nin, diinyanrn bizr.sundulu her geyi algrlama siirecinin bir sonucu oldu[unu ilc:ri siirmekteydi. iqte bu "sezme" iqi, duyularrmrzlave istencimizle yaprlrrmrq.

Bu isteng, altrncr his midir diye sordum. Ve istencin, sezilen dtinyayla kendimiz arasrndaki bir ba[, bir iliqki oldulrryanrtrnr aldrm.

Not alabilmem igin bir stire durmamrzr onermigtim. DorrJuan giilerek ytirtimesini siirdiirdi.i.

Don Juan o gece gitmemi falan istemedi. Ertesi gtinti kahvlltrdan sonra isteng konusunu yeniden agtr"

"isteng deyince insanlar, iradeyi, yani karakter sahibi ve

sa[lam yaradrirqh olmayr anlarlar," dedi. "Bi btiyi.iciiye gore

istleng, igimizOen grkan ve drqarrdaki diinyaya sanlan'bi giiE

oemetctii. iqte quracaktrn, gobefimizdeki saydam telciklerin

bulundfu yerden gtkar o."Yerini belirtmek igin gobe$ini ovahyordu'

"Buradan Erkar diyorum, gtinkii onun buradan grktrfrnt

hisseder insan.""Ne diYe isteng admt taktrn ona?"

"Ad falan takmadrm ben. Velinimetim isteng demiqti bu-

na. Obiir bilgi adamlan da isteng derler buna'"

"srradan bi kiqi diinyadaki qeyleri yalnrzca elleriyle ya da

gozleriyle ya da kulaklarryla 'gakar'. Oysl bi btiyiici'i bunlar-

ian Uaqtu 6u*uyla, diliyie ve istenciyle de, evet ozellikle is-

tenciyll gakar her qeyi. Bunun nasrl yaprldrfrnr anlatabilmem

g"rg"t t"n olanaksizdrr" Ama sen kendin, ornefin, nastl o-ltp

iu iqittigini anlatabilir misin bhna? Tabii anlatamazsrn' E, ben

oe iqiteu'ildigim igin, iqitti[imiz qeylere defigin bi qeyler anla-

tabiiiriz, u-u .ruril olup da igitti[imizi anlatamayn. Bi btiyi'i-

cti istencini diinyayr salrnak igin kullanrlrr. Ne var, bu sezme,

igitmeye benzemez.Btz di.inyaya baktnca, ya da bi qeyler iqi-

tince, -kendi

drgrmrzda bi qeyler bulundu[unu, ve bi qeylerin

gergek oldu[u izlenimini -etde

edenz. oysa diinyayr istelci-

ilia" sezdi{imiz zaman, onun, 'dtqanmtzda'ymtg gibi olma-

dtfmt, 'gergek'mig gibi olmadrfirnt biliriz'""Gdrme gibi bir gey midir bu isteng?"

"Defildir. Bi gtigtiir isteng, bi erktir. Gdrme ise bi gtig de-

fildir-diha gok bi qeyin ig yiiztnti ortaya grkarmaya yarar.

6tigtti bir ist-enc" ruitip olup da goremeyenbiyiictiler olabilir;

clemek oluyor ki, yalmzcabtbilgi adamt dtinyayr hem duyu-

larryla ve iitenciyle hem de gormesiyle sezebilir."

Bekgiyi unutmak amactyla istencimi nasrl kullanacafrm

konusunda akhmrn daha da kanqmrg oldu[unu anlatttm don

Juan'a. Bu soylediklerim ve qaqkrn durugum, don Juan't pek

keyiflendirmiqti.

"GORME" i$i 113

tll,

I

I

I

i

i

I

1

I

I

!

!

ii

1

ir

I

r74 nin nngKA GERqezu-ir

Gtilerek, "KonuqtukEa, daha da akhn karrqtr dememiqmiydim sana!" dedi. "Ama hiE olmazsa qimdi istencini bekle-mekte oldufunu bilmektesin. Evet, onun ne oldulunu, nasrlortaya grkacalrnt hentiz bilmiyorsun. Bu nedenle yaptrlrn her

$eye dikkat et. Yapmakta oldu[un btittin bu ktigtik qeylerin ta

iginde gizlidir istencini geliqtirmene yardrmcr olacak olar-r

$ey."

Don Juan biiti.in sabah ortahkta gortinmemiqti; olleden sonra.kurutulmug bitki dolu bir bohgayla dond{i. Baqryla, kendisine,yardrm etmemi imledi; tam bir sessizlik iginde saatlerce bit-kileri ayrklayarak gahgtrk. iqimiz bitince, dinlenmek iEirroturdufumuzda, don Juan igten bir gtiltimsemeyle bana bak-tr.

Kendisine, notlarrmr gozden gegirdi$imi ve bir sava$Er

olmanrn neleri gerektirdifini ve isteng fikrinin tam olarak nc

anlama geldifini hala anlayamamr$ bulundufiumu a[rrbaqlrbir bigimde soyledim.

Don Juan, "isteng bi fikir, bi diigi.ince defildir," dedi.

Biittin gtin boyunca ilk kez konu$mu$ oluyordu benimlc.

Uzun bir duraklamadan sonra, siirdiirdii: "Senle ben, farklr kimseleriz. Karakterlerimiz farkh. Senin benden daha yc

lin bi yaradrhgln var. Ben senin yaqrndayken zorlu, saldtrgarrbi kimse de[ildim, ama kaba huylanm da vardt. Oysa ben btr

nun tam kargrtrsrn. Velinimetim de trpkr senin gibiydi; o, Eokiyi bir o[retmen olurdu san. Ulu bir btiyiiciiydti velinimetinr;ama gdrmemisti. Yani benim gordiigiim gibi, Genaro'nurrgordti$ii gibi... Ben dtinyayr gormeme gore anltyorum, yaglmrml ona gore yonlendiriyorum. Oysa, velinimetim, bi savrfgr olarak yaqamak zorundaydr. insan bi kez gdrtince, gerckmez artrk sava$gr gibi, ya da baqka bi qey gibi yaqamasr. Qtirrki.i o artrk her qeyi oldu[u grbr goriiyor ve ya$amlnl ona g(irt'yonlendiriyordur. Ama senin karakterinde olan birisi, belki tl,'hig cilrenemez gormeyi; ki bu durumda da t{im yaqamtn l'ro

yunca bi savaqgr olman gerekecektir.

"GORME" i$i 175

"iqte bilgi, bu denli iirkiinq bi duruma geldifi an' insan'

repesinde dikilmiq Jurun .oiiTL kagrnrlm az b\r ortakhk kur-

muq oldulunu r.uiruy,uerir. Gi.ice doniiqen her bi bilginin giig

kaynafr, trliimden baqka-bi gey defildir' S9l L$u*a hep oliim-

diir ve ijliimtin dokundufu her qey gtice dontiqiir'

"Biiyiiciili.ik yolunu izleyen bi kimse' bu yolun her done-

mecinde bi krprda yok oluverrne gerEefiyle.btlrun buruna ya-

qar. Keskin bi uifi-q", oliimiiniii uirinrindedir. Bu oliim bi-

linci olmasaydt, itradan iqlerle u[raqr' stradan bi kimse olur-

4u zaren. Kiqinin fu dtinyadaki otu[un zamanrnr biiyiisel gti-

ce gevirm"ri igin;;$1"qiqi erk; ve kendisini bi noktava

roplagtrrmu y"iirrnE baqka dflii nasrl kavugulabilirdi ki!

"Demek ki bi sava$gl olmak igin' insantn en baqta kendi

oliimiine defgin kestcinui bilinElilik iqild" olmast kogulu var'

Ama ak'mrzr oiti-" rakarsak, itgi-iii kendimizden baqka bi

$eye yoneltmerni, olunaksrzlaqriUu da argtn (mecalsiz) krlar

bizi, yorar. Oyleyse, bi *uu99i oimak iEin yapm u^Y.g':t"I:l

ikinciqey'yans',1'kt,,.ozaman,birdenoli.ivermediiqiincest'bi saplantr olmaktan Etkar ve seni trgalamaz artrk'"

DonJuankonuqmastntkeserekyiiziimebaktr.Anlatttkla-,,nu O.ggin diigiincllerimi bekler gibiydi'

"AnltYor ntusun?" diYe sordu'

Anlattrklarlnlanlamrqtlm'amainsantnnastlolupdayan-stzltk auygr*nu uu'uUilecefine pek. akrl .erdirememiqtim'Kendi

'o*"rtlgi} uf,rrndan 6akrnta, bilginin o denli iirkiinE

bir durum. d;;;Gri giui bir qeye rastlamrg bulundufumu

belirttim. c.r-E^"E',i, tiy r."In"r. I.i"[irse, .giinde lik y aq am tm d a

ahqageldi[imLligot qeyin urtit bana eskisi.kadar onemli go-

ziikmediEini;u"bi'savaqElgibiyaqamakistedi[imi-istemek-ren de ote, zoruni"iugunaa fiulundufumu soyledim'

Don Juan, "$imdi de yanstz olman gerekiyor"' dedi'

"Nastl?""Yani her qeyden uzak tutacakstn kendini"'..olanakszbu.Birgekilgin(miinzevi)gibidiinyadanel

ayak gekmemi isteme benden'"

t76 BiR BA$KA GERQEKLIK

"Qekilginlik de bi diiqktinliik, bi tutku sayrlr. Benim oy-le bi qey istedifim yok ki! Mtinzevilerin yansrzhkla bir ilinti-si olamaz; giinkti onlar mtinzevili[e adamrqlardrr kendilerini.

"insanrn kendisini higbi $eye baflamamaslnt, yeterinceyansz olmasrnr yalnrz ve yalruz 6liim likri sallar. Yalnrzciltim diiqi.incesidir ki, insanr yeterince yansrz krlar ve boyle-ce artrk o insan kendisini higbi qeyden yoksun brakmaz. Nevar ki, boyle birisi, higbi qeye tutkun deEildir; giinkti yagam-daki her geye kar.gr olan tulkusunu sessizce yoneltebilecek du-ruma gelmigtir. Oli.imi.in, sezdirmeden yaklagtrlrnr bilmekte-dir, ve higbi qeye takrlacak, saplanacak vakti olmadrlrnr gokiyi kavramrqfir. O da ne yapar? Higbi qeye tutulmadan her ge-yi dener durur.

"Oltimii durdurmanln olanaksz oldu[unu bilen bi kiginin,kendisinden yana olan tek bi qeyi kalmrqtr: Karar verme gii-cii. Yani o kigi neyi segece[ini Eok iyi bilmek zorundadrr. Bisegim yaptrktan sonra da, tek sorumlunun kendisi oldulunuve acrnacak, yerinecek zaman kalmadrlrnr bilir. Kararlan ke-sindir; giinkii, oliimti, ona herhangi bi qeye tutulup oyalana-cak zamanl verrnez.

"iqte boylece, bi savaqgr, oltimtin bilinciyle, ve yansrzh-[ryla ve kararhh[rnrn verdifi giigle tiim eylemlerini belirli binoktaya ycinelterek yaqammr dtizenler. Oltimiin bilinci, onuyanslz krlar ve tutkulannr dingincesine yoneltmesine nedenolur. En son verdi[i kararlar, yerinmesine gerek kalmadan se-gim yapabilmesine yoi agarlar; ve yaptr[r segimler yaqam di.i-zeni agrsmdan en yerinde segimlerdir. iqte bciylece, savaggr,her yaptr$ igi tat ala ala ve biiytik bir etkinlikte ytirtitiir.

"Bi insan bu bigimde davranabiliyorsa, artrk ona bi sava$-gr diyebiltiz, sabrh olmayr ofrenmiq diyebiliriz."

Don Juan, sciylemek istedi[im bir qey var mrdrr diye sor-du. Betimledigi bigimdeki bir tutumu kazanmak igin yaqamboyu ulraqmak gerekecefini belirttim. Don Juan, onunla bir-likte oldulum zamanlar srk srk ona kargr grktrfrmr ve gtinde-lik yagamrm boyunca bir savaggr gibi davrandrlrmr ya da enazrndan davranmaya gahqtr[rmr bildigini soyledi.

Giilerek, "Pengelerin pek yaman," dedi. 'oAra sra goster

bakahm. idman yaPmlq olursun."

Ellerimi penge gibi yaprp hrrladrm. Don Juan gtiliiyordu.

S onra bofazinr temizleyerek konu gmasmt siirdtirdi.i.

"Sabrr[[[r ofrenen bi s.ava$gl, artrk istence yonelmiqtir.

Nasrl beklenile."glni bilir. Oltimi.i, y.anrbaqrnda oturmug bek-

lemektedir-iki arfadaqtrrlar sanki. Oltimii' ona' gizemli bi-

gimlerde neleri segmesi gerektifini, eyleml"l"i bi noktada

ioplagtrrarak diizenli bi yAamr nasrl si.irdiirebilecelini onerip

Ourmutctadrr. Ve bekler savaqqr! Bi savaqqmm acele etmeden

ti[rendi[ini soyleyebilirim; giinkti, istencini bekledi[ini bil-

-"tt"Aii o. Ve bi- gtin gelir, olafan durumlarda yaprlmasrna

olanak bulunmayun ui geyi yaprverir. Bu olalandt$t, baqan-

srndan haberi biie yoktur kimi kez. Ne var ki, bu yaprlamaz

igleri yaplp durdukga ya da bagrna ola[andrqr iqler gele gele,

Ui ttir gtiiii" ortaya grkmakta oldufunu gaktverir. Bilgi yolun-

da ileiledikge, gitualgrinden yuytlut bi gtig... Onceleri, karnt

karmcala.rrr-ri gibi gelir ona; ya da bi tiirlti dinmeyen bir

yanma duygusl... qot gegmeden bir aprrya, bi tedirginli[eaontiqtir uu]rmi kez bu a[n, bu tedirginlik oylesine_ gofalrr

ki, ayiarca garesizlik iginde gr{plrur, ktvrantr sava$gl. Ne de1-

h gol olursa bu grrprniq, o denli yararl olur onun igin. Btiyiik

acrlar, ulu bi giicii muqtular.

"Ktvrantqlar bitince, saYa$gr her $-"y: karqr yabanst dly-gular iginde |ulundu[unu gortir. Govdesinden, gobe[inin_he-

it"tt alirnda ya da hemen iistiindeki bi yerden fiqkrran bi duy-

guyla istedili her qeye gergekten dokunabildifini bulgular'

igtl, irt"ngtii bu duygu. Ve savaqgr onunla tutmayt becerince,

artrk o suvaqgrya Utiytici.i oldu denir-istencine kavuqmuq de-

nir."Don Juan, diyecefim, soraca[rm bir $ey var mr gibilerde,

konugmasmr kesmiqti. Soylenecek bir qeyim yoktu. Bir biiyi'i-

ciintin a[nlar iginde krvranmak zorunda kalmast konusu beni

epey tasilandrnyordu; arna, benim de boyle bir aqamadan q9--

gip g"g-eyece[imi sormaya srkrhyordum. Uzun bir sessizlik

ro.tiu, dayanariayrp sordum. Don Juan bu soruyu beklermiq-

"GORME" i$i t77

178 BIR BA$KA GERQEKLIK

gesine, krs krs giildti. Ille de afirr gekilecek diye bir qey bulun-madr$rnr; ome[in, kendisinin alrr srzr falan duymadrfrnr, is-tencinin birden ortaya grkrverdi[ini soyledi.

"Bi gtin daflarda geziyordum," dedi, "bi pumaya rastla-drm. Digi bi pumaydr bu; kocamandr ve agtr. Ben kagmayabaqladrm, puma da ardrma dtigtti. Bi kayaya trrmanrverdim.Hayvan bir iki metre uzafrmda qoyle bi durup iizerime atrl-maya hazrrlandr. Birkag taq attrm tizerine. Homurdanrp banado!ru koqmaya bagladr. iqte tam o anda istencim biittintiyleortaya grkrverdi. Puma tisttime Eullanmadan once, onu isten-cimle durdurdum. istencimle onu okgamayabaglamrtrm. Me-melerini falan okqadrm gergekten istencimle. puma uykulugozlerle bana baktr ve yere uzandr. Ben de deliler gibi kagtrmordan, bakarsrn, hayvan kendine geliverir diye dtiqtinerek."

Don Juan gok gtiliing bir bigimde gapkasrnr iki eliyle kav-raylp, canlnr kurtarmak igin galataban kogan bir adamrn dav-ranrqlarrnr yaptr.

Ben, kendi istencime kavugmak u[runa, diqi da$ asranra-rryla sancrh grrprnrqlan beklemek zorunda kalmaktan pekzevk alacafrmr sanmadrlrmr belirttim.

Don Juan, "velinimetim btiyiik gtiglere egemen bi biiyti-ciiydii," diye stirdiirdi.i. "saprna kadar savaggrydr o. En gor-kemli baqansr da igte bu istenciydi. Ama onu da aqmak olasr-dn-gormeyi oprenerek... Gormeyi dlrenen kiginin savaqgr gibi yaqamaya, biiyticri olmaya kalmaz bi gereksinmesi. inrr,,,bi kez gormeyi ofirendi mi, higbi qey olmadan her qey olm';sayrlr. Yani, yok olmug demektir, ama gene de ortadadrr. Be rr

derim ki, insan istedifi her qeyi olabilir, isredifini elde edebilir o zaman. Ne ki, bi qeycik istemez o; ve obtir insanlarl.oyuncak gibi oynamak yerine, onlan kendi sagmahklannrrrortasmda karqrlar. Tek fark qudur ki, gorebilen bir adam kendi sagmahklarrnr bile bile yapmaktadrr; oysa gevresindekilcroyle yapmazlar. Gorebilenbir adamrn artrk pek etkin bir ilirrtisi kalmamrqtrr Eevresindekilerle. Gcirme olayr, onu o an:rdek bildigi her $eye kargr btitriniiyle yansulagtrrmrg, umurs.mazlagtrrmrqtrr. "

"GORME" i$i 119

"Bildifim, tantdtftm her $eye karqr yanslz olmayt srrf dii-giinmek bile tiiylerimi i.irpertiyor," dedim.

"$aka mr ediyorsun? Artrk higbi qeyi gozlemez dururndaolmak degil de, yagamrm boyunca hep qimdiye dek yapmtq

bulundufun qeyleri yaprp durmak tiiylerini tirpertmelidir asrl.

Yaqamr boyunca her yrl mrslr ekmekten baqka bi qey yapma-yan bir adamt dtiqi.in: bi giin gelecek, adam yaqh kcipekler gi-bi ortahkta siiriiniip duracaktrr. Diiqi.inceleri, duygulart, yani

olanca varltft, yapageldigi bu tek qeyin, mlslr ekmenin gev-

resinde aylakga donecektir. Bundan daha pis bi savurganltkdtiqiinemem ben.

"insantz biz. insan:;r, yazgrsr o$renmektir; akrl almadrkyepyeni Alemlere firlatrlmakttr."

Yanm a|rzla, "sahiden yeni Alemler var mtdtr brzlerigin?" diye sordum.

Don Juan kesin bir dille, "Daha ne gordiik ki, ahmak o[-lan!" dedi. "Arl ya$am siirdiirenler igindir gormet. Ruhunuqimdi tavla ki, bi savaqgl olastn; gormeyi o$renesin. O zamananlayacaksrn oniine serilecek yeni dlemlerin sonu gelmeyece-

fini."

11

Don Juan, iqlerini gordi.ikten sonra, bu kez, son zamanlardaoldulu gibi aynlmamr istemedi. Kalabilecelimi soyledi veertesi gtinii-28 Haziran 1969-dgleden az once duman gekme-ye hazr olmamr istedi.

"Gene bekgiyi gdrmeye mi gahqaca$rz?""Hayr. O bitti. Bu baqka bi qey."Don Juan, sessiz sessiz, pipoyu harmanla doldurdu. pipo-

yu yakarak bana verdi. Korku falan duymuyordum. Birdentath bir alrrhk basmrqtr. Ben pipodaki kanqrmr bitince, donJuan pipoyu krhfina soktu ve dik oturmama yardrm etti. oda-run ortaslna serrniq oldulu iki hasrrrn tizerinde karqrhkh otu-ruyorduk. Don Juan biraz dolagacalrnr sciyleyerek ayaf:rkalktr ve ytirtimemin iyi olacalrnr belirterek beni hatifge itii

"GORME" I$I

Bir adrm attrm. Bacaklanm btiktiliiverdi. Dizlerim yere garp-trfrnda higbir acr duymamtqhm. Don Juan kollarrmdan tuta-rak beni itti ve gene aya$a kaldrrdr.

"Ytirtimem gerek," dedi, "obiir kez kalktrlrn gibi... isten-cini kullanmaya gahq !"

Yere yaprqmrg gibiydim. Sag aya[rmla bir adrm atayrmdedim, ama dengemi yitiriverdim. Don Juan sa! koltuk altrm-dan destekleyerek beni one itti. Ne var, bacaklanm bir tiirli.itaqrmryordu gcivdemi. Don Juan, beni tutarak diiqmemi en-gellemese, yiz tistii yere kapaklanacaktrm. Sa! koltuk altrm-dan tutarak beni kendine yasladr. Bir qey hissetti[im yoktu'ama, bagrmrn omuzuna dayah durdufuna emindim. Odayregik bir agrdan gormekteydim. Don Juan beni o durumda sii-rtikleye silriikleye sahanhfa grkardt Zar zor, iki kez o bigim-de sahanhla dondiik. Sonunda, alrhlrm pek fazla gelmiq ol-mah ki, don Juan beni yere brrakmak zorunda kalmrqtr. Benikrmrldatamayaca[rnr biliyordum. Sanki igimde bir yanrm, bi-le bile kurqun gibi afrrlaqmamr istemekteydi. Don uan benikaldrrmaya giriqmedi bir daha. Bir an bana baktr; ben, ytiziimona kargr, srrtiistti yatmaktaydrm. Giiltimsemeye gahqtrm;don Juan da giilmeye baqladt. Sonra iizerime efilerek karru-ma birkag tokat attr. Qok yabansr bir duygu igindeydim. Acrveren ya da zevkli diye nitelendirebilecelim bir duygu defil-di bu. Bir sarsrntrydr, bir iirpermeydi. don Juan birden beniyiiztistii dondtiri.iverdi. Artrk bir qey duymuyordum. Sundur-ma, gozlerimin oniinde donmeye baqlamrqtr da ondan benigevirmiqtir diye geEirdim. Don Juan beni istedi$i duruma ge-tirdikten sonra geri gekildi.

"Kalk ayafa!" diye buyurdu. "Gegen giin kalkttlrn gibikalk bakayrm! Brrak gu geberikligi. Nasrl kalkrlacalrnr bili-yorsun. Haydi, hemen kalk!"

Gegen kez kalkr$lm srrasrnda neler yapmlq oldufumuanlmsamaya gahgtrm; ama agrkga dtigtinemiyordum. Dtiqtin-celerim, ben onlarr yakalamaya gabaladrkga, benden kaEar gi-biydiler. Bir ara, okez oldulu gibi, "Kalk," dersem, gene kal-kabilecefim geldi akhma. Ytiksek sesle, "Kalk," dedim, ama

181

r82 nin nagKA GERqnzu-ir

bir geycikler olmadr.Don Juan suratrnr asmlg bana bakmaktaydr. Sonra beni

gegip kaprya do!ru gitti. Soluma yatmrg oldu[umdan, evincintindeki avluyu gdrebiliyordum. Kapr arkamda kahyordu.O, kaprya do[ru se$irtince, igeriye girmig oldu[unu sanmr$-trm.

Sesimi ytikselterek, "Don Juan!" diye onu gafrrdrm, amabir yanrt alamadrm.

Ezici bir gtigsiizltik ve umutsuzluk duygusuna kaprldrm.Kalkmak istiyordum. Beni harekete gegirebilecek gizemli birsozci.ikmtiq gibi, art arda, "Kalk," deyip duruyordum. Higbir;ey olmadr. istedilimi yapamayrnca

- huysuzca tepinmlye

baqladrm. Baqrmr yerlere vurmak, a[lamak istiyordum. De-vinmek, konugmak istiyordum; ama bunlarr yapamaylnca,bolulur gibi oluyordum. Kaskatr kesilmiqtim; inme inmiqtisanki.

Sonunda, "Don Juan, imdat!" diye balrrmrqrm.Don Juan geri gelip cini.imde oturdu. Gtiltiyordu. sinirle-

rime tutsak oldulumu ve o andaki deneyimlerimin bir iqe ya-ramayaca$rnr belirtti. Bagrmr kaldrrarak ta gozlerimin igleri-ne baktr; yapmaclk bir korkuya tutuldu[umu ve aldrrrg etme-memi sciyledi.

"Yaqamrn gittikge kanqmakta," diye ekledi. "sinirlerinibozan her ne ise, kurtulman gerek ondan. sakin sakin uzanburda, gekidi,izen ver kendine."

Baqrmr yere yatrrdr. Uzerimden gegip gitti. O giderken,garrklarrnr siiriimesinden Erkan seslerden baqka bir qey sezmi-yordum.

Gene krmrldanmak istegi duymaktaydrm. Ama bunu ya-pabilecek gticii toparlayamryordum. Yerine, az rastlanrr biresenlik durumuna gegtifimi gordtim. Son kerte bir dinginlikduygusu sanyordu beni. Yaqamrmdaki ana sorunun ne oldu-$unu anlamrgtrm. Ktigiik ollumdan kaynaklamyordu sorun.onun babasr olmak, mutluluklann en btiytiliiydii. onun ka-rakterini bigimlendirmek, onu gezilere gcittirmek, "nasll ya$a-

"GORME" i$i 183

nrlaca[rnr" ofretmek diigtincesi biiyiik zevk veriyordu bana.Gelin gortin ki, onu kendi yagam bigimime gekmek diigiince-sini gok ilrenE buluyordum. Ama bundan baqka bir qey yap-mak da gelmezdi ki elimden-ya zarla ya da anlayrqh olmakdedilimizblr dizi kurnazca dtizenlenmig tartrqr ve odtillendir-melerle onu kendime gekecek, kendime benzetecektim.

"Onu serbes.t brrakmahylm," diye di.igiindiim. "Brrakma-hyrm yakasmr. Ozgtirliiliinti sallamaltytm."

Bu diiqi.inceler, beni korkung bir bunaltma sokmuqtu.Gcjzlerim yagarmlg, oniimde uzanan avlunun gortisil bulan-mrqtr. Birden, kalkmak, don Juan'r aramak ve ona oflumdansoz etmek igin dayanrlmazbtr istek duydum. Bir de ne gore-yim; ayakta dikilmiq, sahanhktan bakar durumda delil mi-yim! Dciniip eve do!ru baktrm. Don Juan tam kargtmda dur-maktaydr. Demek ki hep orada durmuq ve beni gcizlemiqti.

Adrm attrlrmrn farkrnda de[ildim ama ona do!ru ytirti-miiq olmahydrm. qiinkti hareket ediyordu. Don Juan giiliim-seyerek bana yaklaqtr ve koltuk altlarrmdan kavrayarak beniayakta tuttu. Yiizii, yi.izi.ime gok yakrndr.

"iyi, Eok iyi bir iq baqardrn," dedi giiven verici bir sesle.

O anda orada olalandrqr bir geyler gegmekte oldufununbilincindeydim. ilkin, yalntzca, yrllar once olup bitmiq birolayr anlmsamrq oldulumu saruntgttm. Bir zamanlar don Ju-an'ln ytiziine gok yakrndan bakmrqtrm. Bana duman gektir-miqti ve don Jun'rn ytizii btiytik bir kabrn igindeki suya bat-mrggaslna goriinmtiglti. Koskoca bir yiizdii o gordtiltim; rqrk-hydr, deviniyordu. Oyle ktsa siirmriqti.i ki o sahne, inceleme-ye firsat bulamamrqtrm. Oysa bu kez, don Juan beni tutmak-taydr ve ytizii ytiztimden 25-30 santimetre uzakltkta durmak-taydr. Rahatga inceleyebiliyordum. Ayafa kalkrp da arkamabakrnca don Juan'r kesinlikle gormtiqttim; "tantdt[tm don Ju-an" bana kesinlikle yaklaqml$ ve beni tutmuqtu. Ama gozleii-mi onun yi.izi.ine dikince, gormeye ahgrk oldulum don Juan'tgormiiyordum; yerine, gozlerimin oniinde duran kocaman birnesne gortiyordum. Bunnu, don Juan'rn ytizii oldufunu bili-yordum. Ama sezgimden dolan bir bilgi olmuyordu bu; man-

184 BiR BA$KA GERqEKLIK

trksal bir varsayrmdr yalnrzca. qilnkii bellefim, birkag saniye

cince "tanrdtfrm don Juan"ln koltuk altlarrmdan beni kavra-

mrq oldufunu do[rulamaktaydr. Bu nedenlerle, cintimde dur-

makta olan garip, rqrkh nesne, don Juan'tn yiiztinden bagka

bir qey olamazdr. Tanrq bir yanr yok de[ildi; ama don Juan'tn"gergek" yiizii diyebilecefim qeyle higbir ilintisi bulunmu-yordu. Bakmakta oldu[um $ey, kendine ozgi bir saydamhk-ta de[irmi bir nesneydi. Her yanl devinmekteydi, Srnrrh birbigimde dalga dalga yaytlan, tarttmlt bir akrq sezmekteydimbu nesnede. Kendi iginde dalga dalga donen bir akrq iginde,srnrrlarrndan tagmadan, ytizeyinin her bir noktasryla devinenbir varhk... Bu qeyin yagam fiqkrrtan bir qey oldu[u di.iqtince-

si getdi akhma. Gergekten de oyle canhhlr vardt ki, devinim-lerine dahp gitmiqtim. insant uyutan bir grrprnrqtr gordtiftimqey. Gittikge daha da kaptrrmrqtrm kendimi bu izleyiqe;

oniimdeki bu gortingiintin ne oldu[una akhmln eremeyece[i-ni kavrayana dek.

Birden sarsthverdim. Saydam nesne birisi onu sarsml$ gi-bi bulanmaa baqladr; ve rqrkhh[rnr yitirerek katrlaqtt, kattlaq-tr. Artrk don Juan'rn o bildik ya$tz yiiztine bakmaktaydrm.Uysalca gtili.imsi.iyordu. "Gergek" ytiziiniin gdri.igti bir an ka-dar siirdiikten sonra, yiizii gene tqtdt, parladr ve yanardoner-

lik kazandr. Ola[an durumlarda algrladrfrm rqrfa ya da panl-trya benzemiyordu bu; daha gok, bir devinimdi, bir qeyin ina-rulmaz bir hrzla titreqmesiydi. Iqrkh nesne bir ara sarstldt ve

dalgalanmastnda bir kesiklik oldu. SallandrkEa, saydamhfrnryitiriyordu. Az sonra don Juan'm gi.indelik yaqamda belledi-

fim "katt" yiizti gene grkmrgtr ortaya. O anda, don Juan'tn be-

ni sarsmakta oldulunu belli belirsiz aynmsadrm. Bir yandan

da bir geyler soyliiyordu. Ne dedifini gtkaramtyordum; ama

beni sarsmayr siirdi.irdiifiinden, sonunda dediklerini iqittim.

"Bakma bana oyle. Bakma," deyip durmaktaydt, "bakmadiorum sana. Bakma. Goztini.i baqka yere gevir."

Beni oyle sarstyordu ki, gcizlerim kendililinden baqka ya-

na gevrilmigti. Don Juan'rn yiiziine dikkatle bakmadr{rm za-

rnanlar, saydam nesneyi gormiiyordum anlaqtlan. Gozlerimi

"GORME" I$I 185

baqka yana gevirip de onun yiiziine gciz ucuyla bakrnca, onuola[an bigimde dura[al olarak, yani tig boyutlu bir insan ola-rak algrlamaktaydrm. Iqte ona boyle gergekten tam olarakbakmayrncr, ttim govdesini her zamanki bigimde sezebiliyor-dum; ama gozlerimi ona dikince, ytizii birden saydam bir nes-neye doniiqiiyordu.

Don Juan afrrbaghhkla, "Saktn bakma bana," dedi.

Gozlerimi ondan aymp yere baktrm.Don Juan, "Higbi yere dikme gozlerini," diye buyurdu ve

ytirtimeme yardrm etmek igin yanrma gegti.

Adrm attr$rmrn falan bilincinde olmaban, nasil olup daytiriidiiliimii bilemeden, don Juan'rn desteliyle arka bahgeyekadar gittik. Sulama kanalmm kryrsmda durduk.

Don Juan, "$imdi suya dik gozlerini," buyrulunu verdi.Suya baktrm ama bakrqlanmr yolunlagfirabtyordum. Su-

yun akrqr dikkatimi dafrtryordu. Don Juan yan qaka bir bi-gimde tisteliyor, 'o goz dikme giicii"mii kullanmamr sciyliiyor-du. Ama bir tiirlti dikkatimi veremiyordum. Gdzlerimi genedon Juan'm yi.iztne gevirdim, ama bu kez parrltr falan gdre-medim.

Tuhaf bir kaqrnma baqlamrqtr govdemde; kol, bacak uyuq-masr gibi bir duyguydu bu. Bacak kaslarrmda sefirmeler olu-yordu. Don Juan beni suyun iEine itti; kendimi suyun dibindebuldum. Beni iterken saf elimi brakmamrq olacak ki, ben da-ha iner inmez, geri gekiverdi beni.

Kendime gelebilmem igin uzun bir siire gegmesi gerek-miqti. Birkag saat sonra eve dondti[iimiizde, gegirdilim de-neyimi agrklamasmr istedim. Bir yandan giysilerimi de[iqti-riyor, bir yandan da gogkuyla neler sezmiq oldu[umu anlah-yordum. Ama o, bunlarrn higbiri tizerinde durmakslztn, hep-sinin de rlnemsiz qeyler oldulunu sciyli.iyordu.

Alayh bir sesle, "Vay caruna!" diyordu. "Parrltr gordiinha! Bak gu ige yahu!"

Ben, bir agrklama yapmasr igin diretince, don Juan, kalkr-verdi ve gitmesi gerektilini soyledi. O srada saat olleden

l_

186 BiR BA$KA GERqEKLIK

sonra beqe geliyordu.Ertesi giin, gegirdilim yabansr deneyimi tartrqmak istedimgene.

"Gorme miydi bu, don Juan?" diye sordum.Ben, yanrt vermesi igin asrldrkEa, o, gizemli bir gtiliimse-

meyle, sessiz, duruyordu.Sonra dayanamaylp, "iqet gorme onun gibi bi qeydir diye-

biliriz," dedi. "Ytizeme dikmiqtin gcizlerini; parhyordu falanama gene de yiiziimdti o gey, iqte boyle baktrnr adamr duman-crk. Ne varrrug bunda sanki!"

"Grirme dedi[in gey ne bakrmdan farkh oluyor?""Gord[i!iln zaman di.inyada tanrq, bildik bi gey kalmaz.

Her qey yepyenidir. Hig olmadrk yeni geylerle dopdolu... ina-nrlmaz bi dtinyaya gidersin!"

"Ne bakrmdan inanrlmaz yani? Neler olur ki?""Yani cinceden bildifin her gey yok oluverr, gozlerini

dikti[in her qey yok olur. Drin sen gormug defildin. Gozleri-ni ytiztime dikmiqtin; beni sevdi[in igin de yaydr[rm lgrmayrfarkettin. O bekgi gibi korkung bi gori.ini.imiim yoktu; gizelve ilging geldim sana. Ama beni gormiiE sayrlmazsrn. Higleg-medim ki senin ontinde. Ama gene de bagarrhydrn. Sonunda,gormeye do[ru iyi bir adrm athn. Tek hatan, gcizlerini benimyi,iziime dikmiq olmandr; o bekgiden bi farkrm kalmamrqtrsenin igin. Diin de, o vakit oldu$u gibi, yenik dtigtiin-g oreme-din;'

"Nasrl yok oluyor her $ey? Nasrl higlegiyorlar?""Yok olmazlar ashnda. Gene orda dururlar. Benim soyle-

mek istedi[im gey, onlann varhklannr stirdtirmelerine karqrn,bi hig haline gelmeleridir."

"Nasrl olur oyle bir gey, don Juan?"Don Juan kaglarrnr gatarak, "$u konuqma huyun yok mu

ya!" diye soylendi. "Anlaqrlan, verdilin sciz konusunda isa-betsiz bi qey soyledik. Belki de ashnda sen konugmayr hig,ama hig kesmemeye sciz vermiq olacaksrn."

Don Juan'rn suratr asrlmrqtr. Tasalanmt$a benziyordu.

"GORME" I$I r87

Gtilme geldi igimden ama bunu goze alamadrm. Don Juan'rngok ciddi oldufunu sanmrqtrm, ama oyle grkmadr. Gi.ilmeyebaqladr. Ben de, e[er konuqmazsam, gok sinirli oldu[umu be-lirttim.

Don Juan, "Gel oyleyse yi.iri.iyelim," dedi.Beni yanlan yiiksek tepelerle gevrili sarp bir vadiye go-

ttirdii. Bir saat kadar almrqtr vadinin tabaruna ulagmamrz. Birsiire dinlendikten sonra, srklaqan Eahhlr gegip bir yarrfrn ba-qrna geldik. Don Juan, bunun bir su kayna[i oldulunu soyle-di. O yoredeki obiir kaynaklar gibi bu da kurumuqtu.

Don Juan buyurdu: "Otur bakalrm qu yarr[rn tam ortasr-na."

Dedilini yaprp, yarrla girdim ve oturdum."Sen de geliyor musun?" diye sordum.Don Juan, yarr[rn merkezinden on beq yirmi metre uzak-

hkta, tepenin etelinde kendisine oturacak bir yer hazrrladr.Bana ordan bakacalrnr sciyledi. Dizlerimi golstime do!ru

gekmiq oturmaktaydrm. Don Juan duruqumu dtizelterek, solbacalrmr krvrnp krgrmm alflna gekerek ve saf bacafrmr di-zim yukarrda olacak bigimde biikerek oturmamr istedi. Sa[kolumu, elimi yumruk yaparak bile[imden yere dayamamr;sol kolumu da golsiimiin iizerine kavugturmamr belirtti. Yti-zi.im ona dciniik olarak orda oyle oturacakmlglm; gevgek ama"kendimi brrakmaksrzrn" duracakml$lm. Don Juan, ardtndan,torbasrnr agrp iginden beyazlmsr bir kaytan grkardr. BiiytikEebir halka oluqturuyordu bu kaytan. Ilme[i boynuna gegirerek;sol eliyle kaytanr, gerilene dek gekti. Sa[ eliyle gergin ipe,saz telini galar gibi vurdu. Donuk, vrnlayan bir ses grkmrqtr.

Sonra kaytanr gevgeterek bana baktr ve gergin kaytanaher vuruqunda tizerime bir qeyler geldilini duyar duymaz, ba-

lrrarak, belirli bir sozctik soylememi soyledi.

Uzerime ne gelecekmiq diye sorduysamda da genemi ka-patmamr soyledi. Eliyle, bagladrlrnr belirten bir iqaret yaptr.Ama baqlamadan cince bir uyarrda daha bulundu. Eger i.j'zerr-me gelen gey beni korkutacak olursa, hemen yrllar once o!-

188 BIR BA$KA GERQEKLIK

retmiq oldu[u sava$ duruquna gegmem gerektifini belirtti. Busava$ duruqu, sol ayaflmln ucuyla yere vurarak, elimi safkalgamda qaklatarak yaprlan dans gibi bir qeydi. Btytik birgekince ya da srkmft igindeyken uygulanan bir savunma yon-teminin bir boli.imi.inii olugturmaktaydr bu sava; durugu.

Birden korkuya kaprldrm. Orada bulunuqumuzun nedeni-ni sormak istedim; ne var, buna vakit brrakmadan telini gal-maya baqladr. Bunu, belli arahklarla, aqa[r yukan yirmi sani-yede bir, birkag kez yapmrgtr. Her vurugunda, teli daha dagermekte oldulunu fark etmigtim. Kollarr ve boynu, bu geri-limin altrnda titremekteydi. Ses gittikge tizleqiyor ve don Ju-an, tele her vuruquyla birlikte, yabansr bir gtfltk atryordu.Gergin telin sesi insan sesiyle birleqerek, btiytilti, iirktiti.ici.i biryankrlama yapryordu.

Uzerime bir geylerin geldilini falan duymuyordum. Nevar ki, don Juan'rn harcadrfr gaba ve grkardrfr o u[ursuz ses,

beni btiytilemiq gibiydi.Don Juan, kaytanr gevgeterek bana baktr. Qalarken, strtt-

nr bana doniik tutuyor ve yiiziinfi giineydolu dofrultusunageviriyordu; galmayr brraktnct da bana do!ru dontiyordu.

"Qalarken bana bakma sakln," dedi. "Ama gozlerini ka-patmayasrn! Ne olursa olsun, kapatmayacaksm gozlerini.Oniine bak ve beni dinle."

ipi gene gererek galmaya bagladr. Yere bakarak, kulalrmrgrkardrfr seslere verdim. Boyle bir sesi hig igitmemiqtim oana dek.

Qok korkmuqtum. O ulursuz sesler bizi geviren daractkvadiyi dolduruyor, yankrlar gtkarryordu. Ashnda, don Juan'tngrkardrfr sesler, bana, vadiyi geviren sarp kayalardan yayrlanyankrlar bigiminde gelmekteydi. Don Juan da bu durumu far-ketmiq olacak ki, telini ha bire germekteydi. Don Juan'rn se-

si tezleqtinnesine karqm, yankrlar yatrqmrg gibiydi; ve gokgegmeden sesler gi.ineydo[uda bir noktada toplanrr gibi ol-rnugtu.

Don Juan ipi, donuk bir ses gtkana dek, azar azar gevget-

"GORME" I$I r89

ti. Kaytanr torbasma yerleqtirerek yanlma geldi. Kalkmamayardrm etti. O anda, kol ve bacak kaslanmrn taq gibi kaskatrkesilmig oldulunu farkettim. Terden her yanrm srrrlsrklamdr.Ne vakit o denli terlemig oldulumu anlayamamrgtrm. Terlergozlerimin igine doluyor, onlan yakryordu.

Don Juan nerdeyse siiriikleyerek beni yanktan grkarttr.Bir gey soylemek istedim, ama eliyle a$nmr kapatarak bunaengel oldu.

Vadiden donerken, bir baqka yol izlemekteydik. Dalrnyamacma trrmanrp, vadinin girigine oldukga uzak kimi tepe-lere vardrk.

Higbir qey konugmadan, dut yemiq btilbiiller gibi, evedondtik. Hava kararmrqtr. Konuqmayl denedim, arna don Ju-an bir kez daha afzrmr eliyle kapatrverdi.

Yemek yemedik; gaz lambasmr bile yakmamrgtrk. DonJuan, hasr yayglml odasma sererek genesiyle hasrnmr imle-di. Oraya yatrp uyumam anlamrna geliyordu bu igaret herhal-de.

Ertesi sabah uyarur uyanmaz, don Juan bana, "Tam sana go-re bi gey buldum," dedi. "Bugi.in baqlarsm. Fazla zamanumtzyok, anlarsrn ya!"

Qok uzun stiren kuqku dolu bir duraksamadan sonra, sor-madan edemedim: "Ne yaptrrtmrgtrn o vadide di.in bana sen?"

Don Juan bir gocuk gibi krkrr krkrr giildii."O su kaynaErnrn perisini galrrmrgtrm." dedi. "Bu periler

yalnrzca kayak kuruyken ga[rrlrrlar; kaynaklan kuruyuncadaflara gekilmig olurlar da... Dtin, iqte, bi bakrma onu uyku-sundan uyandrmrg oldum. Ne ki, kerata pek aldrrmadr bunada senin ulurlu yontinli gosterdi. O yonden gelmiqti sesi."Don Juan parrna[ryla gi.ineydo[uyu gosteriyordu.

"O Ealdrlrn ip neydi oyle, don .Iuan?""Peri tuzapt.""Gristersene $unu bana!""Olmaz. Ama sana da yapayrm bi tane. Daha iyisi sen

r90 BiR BA$KA GERQEKLIK"GORME" I$I 191

obeline degil de bir su resmine bakmakta oldufum duygusu-na kaprldrm; gcizlerimin ontindeki qey, akmakta olan uyundondurulmuq bir boli.imtiydii. Devinim yoktu bu dalgacrklar-da. Her birisine ayn ayn bakabiliyordum. Ardrndan, dalga-crklarrn fosfor gibi rgrldayan bir yeqile dcintiqttifiinti, yeqil sisgibi bir geyler yaymakta oldulunu gordiim. Sis gittikge dalgadalga yayrhyor; ve yayrldrkga, yeqil rengi, her geyi orten gozkamaqtrrrcr bir parlakhla dcini.igiiyordu.

O kanahn kryrsrnda ne kadar bir stire kalmrq oldulumubilmiyordum. Don Juan hig karrqmadan beklemiqti. Sisin oyegil parrltrsma dahp gitmiqtim. Her taraf bu renge btirtin-miig gibiydi. Ering igindeydim. Higbir diigtince, higbir duygukalmamrgtr. Dingin bir aynmsamadan bagka bir gey yoktu-parlak, yatrgturcr bir yegil di.inyanrn ayrrmsanmasrndan bag-ka...

Aynmsadrlrm obiir qey gok iiqiimtig ve rslanmrq olmamdr.Sulama kanahnrn igine girmig oldulumu, geg de olsa, farket-miqtim. Bir ara sular burnuma dolmaya baqladr ve yuttulumsular beni oksiirttti. Burnumun iginde tedirgin edici bir kaqrn-ma vardr; bu yiizden aksrnp durmaktaydrm. Ayafa kalkrp oy-le yefin bir bigimde aksrrdrm ki, osurulum da birlikte grkr-verdi. Don Juan giilerek alkrglamaya baqladr.

"Osuran govde canh demektir," dedi.

Kendisini izlememi imledi ve birlikte evin yolunu tuttuk.Bu kez genemi tutayrm diyordum . Zaten bir qeye karrg-

madan somurtup oturmak geliyordu. igimden ama yorgunlukya da tasadan gelen bir duygu delildi bu Ashnda bir goqkuigindeydim; gabucak giysilerimi de[igtiriverdim. Bir yandanda rshk gahyordum. Don Juan $a$rrmrg gibi yaprp bana baka-kalmrgtr. Bu davranr$rnr gok gtiliing buldulumdan giilmeyebaqladrm. Giilmem biraz uzunca stirmtiqtii.

Don Juan, "Ne o, ',ridalarrn ml gevgedi?" diyerek kendiside gi.ilmeye koyuldu.

Dumarunr gektikten sonraki somurtma ahqkrmr bozmak

llI

I

I

il

jl

l,

kenclin yaparsrn bi giin. Gormeyi ofrendifinde"'""Neden yaprhyor bunlar, don Juan?",,Benimkisi yabandomuzundan. Sen de yaprnca gorecek-

sin bak nasrl .onlt bi qey bu, isteclili sesieri o[retebilir sana.

onu Eala gala igli drqlr olursunuz; o zaman gtiE dolu sesler 9t-

karttrstntz birlikte. ",,Su kaynalr perisini ararken ne diye beni de gotijrdiin

oraya, don Juan?"

"Yaktnda olrenirsin."

Sabah on bir buEuk sulartnda ramadanrn alttnda oturmuqtuk'

Don Juan ti.ittiirmem igin piposunu hazrrltyordu'

Govdem iyice uyuqtuktan sonra, don Juan kalkmamt soy-

ledi; kolayca lakrvLrdim. Don Juan bana destek olarak bgaz

dolaqtrrdr. Kendimi bu clenli baqanh b,ir bigirnde yonetiqime

$a$rp kalmrqtrm. Tek bagrma iki kez dolaqtrm ramadoda. Don

iu^n yonr-dun aynlmryordu. Ama bana destek oldufu ya dzr

ytireklendircligi falan yoktu. Sonra kolumdan tutarak, beni

sulama kanaltna gotiirdii; kana[n ktytstna oturttuktan sonra

kesin bir biEimoJgozterimi suya dikrnemi ve baqkaca hiEbir

qey diiqiinmememi buYurdu.

Gozlerimi suya clikmeye ga|qtrm. Ne var ki, sudaki devi-

nim dikkatimi digrtrnaktaydr. Zihnim de gozlerim de baktr-

lrm nokton,n g"ui"sine do!ru kayrp gidiveriyordu. Don Juan

6ugr*, ,urru.ik yalntzca suya bakmamr ve higbir gey diiqiin-

mememi buyurdu. Akmakta olan suya gozleri dikmenin zor

oldulunu ve kesiksiz ulraqmam gerekti[ini soyledi. Uq kez

denedim, ama tigiinde de gozi.im baqka bir qeylere takrltverdi'

Her kezinde don Juan biiytik bir sabrrhhkla baqtnr sallayrp

durdu. sonunda, zihnimi ve gozlerimi suya odaklayabildi[i-

mi gordiim; sudaki devinimlere kargln, suyun akrcrh[rna da-

lp litmiqtim. Defigik bir su vardt q.imdi karqrmda. Het za-

-untinden daha igt. u" tekdiize grimsi yeqil bir goriiniim-

deydi. Devinirken oluqturdufu dalgacrklarr fark edebiliyor-

dum. Qok keskindi bu dalgacrklar. sonra birden, akan bir str

192 BiR BA$KA GERQEKLIK

istedilimi belirttim. Bekgiyle karqrlagma deneyimlerim sra-srnda, beni sulama kanalma gotiirdiikten sonra, eler gevrem-deki geylere yeterince uzun bir stire dikkatlice bakacak olur-sam gorebilecefiime inanmrg bulundulumu agrkladrm.

"Gdrmek, sessizce bakmaktan ote bi qeydir," kargrhfirntaldrm. Don Juan stirdiirerek, "Ofrenilmesi gereken bi yon-temdir gormek," dedi. "Ya da kimilerimizinhaznca bildikle-ri bir ydntemdir. "

Sonra da, sinsi yiiziime bakarak, bu yontemi bilmekteolanlar arasrnda benim de bulundufumu antgttrdr.

"Yiiriiyecek gi.ici.in var ml?" diye sordu.

Qok iyi oldu[umu soyledim; zaten kendimi iyi hissedi-yordum. Biitiin gi.in bir lokma bile atmamrqtrm a{zrma, amaag falan da delildim. Don Juan bir torbayabtraz ekmekle bir-kag parga kuru et koydu; torbayr bana vererek; baqmrn bir ha-

reketiyle kendisini izlememi istedi.

Don Juan benden epey onde yi.irtiyor ve ona yetigeyim di-ye srk srk durakhyordu. Gtigliik gekmekte oldu[umu soyleye-rek daha ileri gitmememizin daha iyi olacafrnr belirtti. Bir sa-

at kadar dinlendim. Don Juan yassr, yuvarlak bir kaya segmiq

ve o kayarun tizerine yatmamt soylemigti. Govdemi kayanrntizerine nasil yaymam gerektifini de gostererek anlatmrqtr.Kollarrmt ve bacaklanmr gevqekge brrakmahyml$lm. Srrtrmtone dofru hafifge kaldrrarak boynumu gevqetmeliymiqim.Boylece bagrm, kasrlmadan durabilirmiq. Don Juan on beg da-

kika kadar bu duruqta kalmamr istedi. Sonra karntmt agmamlsoyledi. Dikkatle kimi dallarla yapraklarr segerek grplak kar-nlmrn i.izerine yr[dr. Biiti.in govdemde bir srcakhk yayrlmak-ta oldulunu duydum. Don Juan ayaklanmt tutarak, beni, ba-qrm gtineydo[u do[rultusuna gelene dek, gevirdi.

"Haydi, gimdi de qu su kayna[r perisini ga[rrahm," dedi.

Bagrmt gevirip don Juan'a bakmaya Eahqtrm. Sagrmdan

srmsrkr tutarak kolayca incinebilir bir durumda oldu[umu, vebu son kerte garesiz vaziyetteyken ses gtkarmadan, devinim-siz durmamr sciyledi. Karnlmln iizerindeki btitiin o ozel ola-

"GORME" I$I 193

rak segilmiq olan dallar beni koruyacakmrg ve bagrmrn gare-sine bakamayacak olursam diye hep oyle yanrmda kalacak-mlq.

Don Juan baqucumda dikilmiq durmaktaydr. Gozlerimigeriye dofru yuvarlayarak onu gcirebiliyordum. Kaytanrnr Er-karrp gerdi ve gozlerimi alnrma do!ru yuvarlayarak ona bak-makta oldulumun farkrna varlnca, parmaklannrn bo$um yer-leriyle baqrmm tepesine gat diye vurarak gokytiztine bakma-mr, gcizlerimi kapamamaml ve ttim dikkatimi sese vermemibuyurdu. Sonra hentiz akhna gelmiq gibi, bir qeyin i.izerimedo!ru geldi[ini duyarsam bana ofretmig oldu$u sozcti[iiytiksek sesle haykrrmaktan gekinmememi ekledi.

Don Juan ve "peri fiJzaflf' , algak bir gerilimle trngrrdama-ya bagladrlar. Don Juan gerilimi azar azar artrrdrkga onceleribir ttir yankrlama ve daha sonra da gtiney dofu do[rultusun-dan gelen kesin ve stirekli bir yankr iqitmeye bagladrm. Ger-lim gittikge artryordu. Don Juan'la "peri tuzapl" mtikemmelbir eqli[e ulaqmrglardr. Telin pes perdeden sesleri, don Juan'rn keskin iniltilerine karrqryordu. Bu sesler doruklanna ulaq-trklarrnda, o zamana de$in hig iqitmedilim {irkting bir haykr-nga dontigyorlardr.

Ses dallarda yankrlaruyor ve gene bize doniiyordu.Yankr-nrn dosdofru bana dondtifti duygusuna kaprlmrqtrm. Govde-min rsrsryla bir ilintisi var gibi gelmiqti bu seslerin. Don Juangr$hk atmaya baqlamadan cince iigtimiiyordum ve rahattrmOysa bu grflrklar tizlegip de o iirkiitticii haykrnqlara doniiq-ttikce, tigiimeye baqhyor, bir titreme ahyordu beni. Diqlerimingatrrdamasrna engel olamryor, ve gergekten bir qeyin tizerimegeldigi duygusuna kaprhyordum. Bir an geldi, gcikytiztintinoldu$unu farkettim. Hep yukarr bakrp durmuqtum ama goltinnasrl olup da karardrlrnr izleyememigtim. Biiyiik tirktiye ka-prlarak don Juan'm cifirettifi sozciifii haykrrdrm.

Don Juan hemen o ufursuz grphklannr pesleqtirdi. Amabunun bir yararr olmadr bana.

Don Juan, algak bir sesle, "Kulaklannr trka!" diye haykrr-dr.

194 BIR BA$KA GERqEKLIK

Ellerimle kulaklarrmr trkadrm. Birkag dakika sonra donJuan Erlhk atmayr kesip yanrma geldi. Karnrmrn iizerindekidallan yapraklan alarak, oturmama yardrm etti. Yapraklarladallan, yatmrg bulundu[um kayarun tizerine dikkatlice yer-leqtirerek yaktr. Ateg yanarken, torbasrndan grkardrlr kimiyapraklarla karmml ovmaya bagladr.

Baqrm gatlayacak gibi a$nyordu. Tam bunu ona soyleye-cektim ki, eliyle a$zrmr kapatrverdi.

Btittin yapraklar yanana dek orda kaldrk. Artrk hava dakararmrq bulunuyordu. Tepeden aqalrya indik. Karnrm gokalrryordu.

Sulama kanalrrun kryrsrnda ilerlerken, don Juan artrk ye-ter diyerek, drqanda daha fazla kalmamam gerekti[ini belirt-ti. Bu su kaynalr perisinin nasrl bir gey oldu[unu sordum.Don Juan, konuqmamamr imleyerek bu konuyu baqka zamangori.iqiiriiz dedi. Ve lafi defiqtirerek, "g{irme" konusundauzun bir agrklamada bulundu. Karanhkta yazamadrlrma ha-yrflandr[rmr sciyledim. Don Juan gok memnun gcirtinerek, hergeyi yazmak istememden ottirti genellikle anlattrklarrna pekdikkat etmedi[imi belirtti.

Don Juan, "gorme"nin, dostlardan ve btiyi.ictiliik uygula-yrmlanndan ba$rmsrz bir stireg oldu[unu ileri stirmekteydi.Btiyiicii, bir dost iizerinde egemenlik kurabilen ve bu yolla odostun giici.inden kendi Erkanna yararlanabilen bir kimse olu-yordu; ama, bir dosta egemen olmasr, "gorebilmesi" anlamr-na gelmiyordu. Daha cinceleri, bir dostu olmadrkga, insanrn"gcirmesinin" olanaksrz bulundu[unu soylemig oldulunuarumsattrm. Don Juan, sakincesine, bir dosta egemen olma-dan da "g{irme"nin olasr bulundu$u sonucuna vardrlrnr sciy-ledi. "Gdrme"nin, baqka insanlan etkileme u[raqr demek olanbiiyiiciilti$in grkarcr uygulayrmlanyla bir ilintisi olmadr[rnagore, bunun dolal bir gey oldulunu belirtti. Ote yandan "gcir-me"yle ilgili uygulayrmlar, insanlar tizerinde herhangi bir et-ki yaratmazml$.

"GORME" i$i 195

Diiqiincelerim gok berraktr. Don Juan'la birlikte yi.iriir-ken, yorgunluk, uyuqukluk falan duymuyordum; karnrmdakio tedirgin edici karrncalanmadan da eser kalmamrqil. Karnrmgok agtr. Eve vardrlrmrzda btiti.in yemekleri silip stiptirdiim.

Daha sonralan, "gorme" ycintemlerine defgin daha baqkabilgiler vermesini istedim. Don Juan keyifli bir giiliimsemey-le gene kendimi bulmug oldulumu soyledi.

"Nasrl oluyor da," diye sordum, "'g{irme"yle ilgili uygu-layrmlar, cibtir insanlart etkilemiyor?"

Don Juan yanrtladr: "Demigtim ya, 'gcirme', biiyiiciiltikdefildir. Ama hep kanqtrnrlar bu iki $eyi. qqnkti goren bikimse, gok gegmeden bi dostu kullanmayr olrenir ve biiytictiolur. Oysa, 'gorme'yi hig ofrenmeden de insantn, kimi uygu-layrmlan olrendikten sonra bi dosta egemen olmast ve boy-lece biiyticii duruma gelmesi olastdr.

"Ustelik 'gcirme', biiyiiciiliife ters diiqer. Qtinkti 'gciren'kiqi, her qeyin cinemsizligini kavramrqtrr."

"Neyin cinemsizligini yani?""Her qeyin cinemsizlilini."Bagka bir gey konuqmadrk. Ering igindeydim; konugmak

gelmiyordu igimden. Hasrr yaygya srtiistii uzanmtqtrm.Riizgdr ceketimi krvnp yastrk gibi bagrmtn altma koymug-tum. Rahattrm ve mutluydum; gaz lambaslnln rqrlrnda saat-

lerce yaztp durdum.Don Juan birden gene konuqtu."Bugiin gok baqarrltydrn," dedi. "Subaqtndaki bagann ya-

mandr. Su kayna[r perisi beni tuttu, hep yardrm etti sana."

O srrada, deneyimlerimi don Juan'a anlatmaml$ oldufumgeldi akhma" Suyu nasrl sezgiledigimi anlatmaya baqladrm.Ama, don Juan sozi.imti keserek yeqil bir sis sezgiledilimisoyledi.

Sormak zorunda kaldrm: "Nasrl da bildin, don Juan?""Seni gormiiEti)m.""Ne yaptrm ki?"

t96 BiR BA$KA GERqEKLIK

"Hig bi qey, orda oturup suya dikmiqtin gozlerini. Ve so-nunda yeqil bi sis sezgiledin."

"Gt)rme miydi bu?""Defildi. Ama gok yaklaqmrgtrn. iyice yaklagtrn artlk."Ytirelim oynamrqtr. Daha anlatsm istiyordum. Don Juan

gtilerek, bu isteklili[imle alay etti. Herkesin bu yegil sisi ko-layca sezgileyebilecelini, bunun da bekgi gibi ortada durupduran bir qey oldulunu, ve bu nedenle bu yapmrq oldulumiqin btiytik bir baqan sayrlamayaca$rnr soyltiyordu.

"Baqanh oldulunu soyledifimde," dedi, "bekgiyle birlik-te oldu$un zamanki gibi krprrdak davranmadrlrnr belirtmekistemiqtim. Gene o denli huysuzlanmt; olsaydrn, zaten senisarsar kendine getirirdim. Bi kimse ciyle yegil sise daldtfmda,velinimeti yanrbagrnda bulunmak zorundadrr; yoksa sis onugekip tutsak ediverir. Zrplaywerip kagmak olasrdrr bekgininoniinden. Ama bi bagrna kurtaramazsln kendini yegil sisinpengesinden. Yani baqlangrgta demek istiyorum. Sonralan,bunu kendi bagrna yapabilecek bi yol bulursun. Ama qimdibizim olrenmek istedi[imiz gey bagka bi gey."

"Neyi cilrenmek istiyoruz?""Suyu gortip goremedifiini."" G o r mii S oldulum u, g o r e b i I di ! i m i nast I anlay ac a$rz? ""Anlarsrn, anlarsrn. $u konuqman olmasa, akltn bu kadar

karrqrk olmazdr."

L2

Notlanmr incelerken akltmr kurcalayan birkag sorunla karqr-laqmrqtrm. Sekiz A[ustos 1969'da ramadantn altrnda yerleqiryerleqmez don Juan'a sordum: "Bu yeqil sis de bekgi gibi,gormek igin insanln yenmek zorunda oldu$u bir qey midir?"

Don Juan, "Evet. insan her qeyi yenmelidir," dedi."Nasrl yenilir bu yegil sis yolu?""Bekgiyi nastl yenmiq olmahydrnsa, oyle; onun higlifie

doniiqmesini sa$ayarak... ""Ne yapmam gerekir yani, sen bana onu sciyle.""Higbi gey yapman gerekmez. Senin yaradrhqrndaki biri-

ne, yeqil sis bekgiden daha kolay gelir. Su kaynalr perisi senituttu; oysa biliyorsun, bekgiyle bagrn belada. Ashna bakarsanbekgiyi hig gdrmrig sayrlmazstn."

198 BIR BA$KA GERqEKLIK

"Onu sevemedi diye mi acaba? Hoguma giden bir bekgigcirmiiq olsaydrm ne olurdu? Benim gcirdtiliim bekgiyi gokgtizel bulan insanlar da vardr herhalde. Onlar, hoqlarrna git-tigi igin bekgiyi gegebilirler miydi? Yenebilirler miydi onu?"

"Hayrr! Bi qey anladrfrn yok senin. Bekgiyi sevip sevme-mek defil cinemli olan. Duygularrn iq baqrndayken, bekgi hepaynr bigimde goriintir insana-canavar gibi, gok gtizel, ya daiqte oyle bi qey... Ama duygusuzca bakarsan ona, higleqmiqolur bekgi; bi hig olugu ve gene de gozi.imiin ontinde kalmasrdtigtincesi son kerte anlamsrz bir qeydi. Herhalde bu da donJuan'rn bilgisine delgin mantrkdrqr bir onerme olacaktr. Bi-raz itelersem, anlayacafrrn bir bigimde agrklama yapmasrnrsallayabilecelim diiqiincesiyle, tam olarak ne demek istedi-lini sordum.

"Bekginin, bildilin-tarudrlrn bi qey oldulunu sandrn sen.

Demek istedilim buydu igte.""Ama tanrdrlrmr falan sanmadrm ben onu.""Qirkin buldun ya! Boyu gagrrtmrqtr seni hani! Bi cana-

vardr yani. Nedir biitiin bu qeyler? PekdlA biliyorsun! iqtebekgi de hep bildi[in bi qey olarak kaldr ve oyle kaldrkga dasen onu goremedin. Hep soyltiyorum ya; bekgi bi hig oacakve gene goztiniin ontinde kalacaktrr. Yineliyorum: O, higbiqey olacak ve gene orda duracak..."

"Nasrl olur bu, don Juan? Sciyledi[in sdzlerde bir anlamyok senin."

"Anlamsrz arrra, igte gormefr budur. Konuqmanrn yok biyaran. Gdrmeyi cilrenmenin tek yolu gormektir.

"Subagrnda bi sorun grkmamrgtr. Gegen giin suyu gorme-ne ramak kaldrydr. Su, sana 'ulurlu' geldi. $imdi geliqtir ba-kalrm gorme yontemini. Ustelik su kaynalr perisi de seninyamnda."

"Tam tistiine bastrn. Ben de bunu sormak igin yanrp tutu-guyordum."

"Yan! Tutug! Sor sorabildi[ince... Ama buralarda su kay-na[r perisinin pek lafi edilmez. Akla bile getirrlmez desem

"GORME" I$I 199

daha do!ru olur. Kesinlikle! Sonra bi bakmrgsrn peri seni tu-za$na diiqtirtivermi$. Bciyle bi gey olursa, kimseden medetbekleme artrk. Qeneni tut da, bagka geyler diiqiin bakahm."

Ertesi sabah saat 10 sulannda don Juan piposunu krhfindangrkararak harmanla doldurdu ve pipoyu bana vererek dere kr-ylsrna kadar taqrmamr sciyledi. Pipoyu iki elimle tutarak gdm-le$imin di.i[melerini gozdi.im ve pipoyu gcimle$imin altmayerleqtirerek srkrca tuttum. Don Juan iki hasrr yaygryla birkor tepsisi tagryordu. Ihk bir giindti. Suyun hemen kryrsrnda-ki bir kiime brea a[acmrn golgesine yerlegtik. Don Juan pipo-nun afizrna bir parga ateq koydu ve tUttiirmemi soyledi. Kor-kulu ya da goqkulu falan delildim. Don Juan bana bekgininniteliklerini aErkladrktan sonra, bekgiyi ikinci 1e2 1'g{irme"egalrgtrlrm zaman benzersiz bir kaygr ve korku sarrnl$tr beni.Oysa bu kez, don Juan'rn suyu gergekten "gcirme" olasrhlr-mn bulundulunu sciylemesine kargrn, herhangi bir goqkusal-hk iginde de[ildim; yalnrzca merak ediyordum.

Don Juan, onceki deneyimlerimde igti[im iki katr kadarigirtmigti kanqrmr bu kez. Bir ara tizerime efilmiq ve sa[ ku-laltma, devinebilmek igin suyun nasrl kullanrlacafrnr ofrete-celini fisrldamrgtr. Qok yakrn gelmigti yiizi.i bana, alzrnr ku-lalrma dayamrqtr sanki. Gozlerimi suya dikmememi, bakrgla-nmr yalnrzca suyun yi.izeyinde yo[unlagtrrmamr ve su yeqilbir sise doniiqene dek bunu siirdtirmemi soyli.iyordu. Bunlarrbirkag kez yineledi durdu; oyle ki, sonunda ttim dikkatimi si-se vermiqtim ve bagkaca bir qey gciremez duruma gelmigtim."

Don Juan'ln, "Oni.indeki suya bak," dedi[ini iqittim, "amasuyun sesi seni stiriikleyip goti.irmesin. Suyun sesi bi kez ahpgottirmesin seni, valla bi daha bulup dondtiremem seni haa!Haydi gimdi yegil sise gir de sesimi dinle."

Don Juan'rn sciylediklerini olalani.istti bir agrkhkla igiti-yor ve anhyorum. Goziimti krrpmadan suya bakmaya bagla-drm; gok tath, tuhaf duygular kaplayrvermiqti her yarumr-ka-nncalanma gibi, tanrmsrz bir mutluluk... Uzun bir stire geg-migti ama, yeqil sisi gorememigtim. Gozlerimi suyun yiize-

2oo BiR BA$KA GERqEKLIK

yinde odaklayamadr[rmr dtgtinerek, daha da dikkatle bakma-

ya gahqtlm; ne var ki, artrk gozlerimi denetleyemiyordum ve

gozlerimi kapayrverdim. Belki de yalnrzca krrpmrqtrm onlart,

ya da oynatml$trm. Her ne hal ise, tam o anda su dura[anla-qrverdi. Akmryordu artrk. Bir tabloydu sanki karqrmda duran.

bdgacrklannda devinim yoktu. Sonra baktrm, su, gazoz gibikdptirmekte. Kabarctklanmakta. Yeqil bir maddenin genleg-

mesini andtrmaktaydr bu koptiklenme. Sessiz bir patlamaydr

bu; su, parlak, yegil zerreciklere doni.iqmekteydi. Bu patlama-

lar stirdti, si.irdi.i; ta biiti.in varh[rml sarana dek...

Qok keskin, stirekli tiz bir giirtiltii her yanl sarsrncaya dek

oyle asrh kalmrqtrm; sis, prhtrlaqarak bildip:rmrz su haline dci-

ni.igtiyordu. O keskin ses de don Juan'ln "Heyyyt" diye kula-

lrmrn dibinde attr[r gr[hktr. Don Juan, sesine dikkat etmemi

ve sise geri donerek, o beni gafrrana dek beklememi soyledi.

ingilizce olarak "Tamam" dedim. Der demez de don Juan'tn

grdaklarcasrna giildi.iftinti igittim.o'N'Olursun konugma," diyordu. "Btrak qimdi tamamt ma-

maml."

Qok iyi iqitmekteydim soylediklerini. Sesindeki titrem birezgiyi andmyordu ve gok sevecendi. Di.iqtinmem gerekmi-

yoiOu bunlan algrlamam igin. Zihnime garprp gegiveren ka-

rular gibiydiler.Don Juan'tn sesi, tiim dikkatimi sise yoneltmemi ama

kendimi sise kaptrlrnamamr buyurdu. Birkag kez, bir sava$Er-

nrn kendisini higbir $eye hatta kendi oliimi.ine bile kaptllrna-yaca[rnr yineledi. Gene sise daldlm; ve bunun sis olmadrfrnrya da en azmdan sis die bildifim qeye benzemedifini gor-

diim. Sisi andrran bu gortingii gok kiigiik kabarctk zerrelerin-

den, "gortig" agtmrn igine girip grkan ytiziicii nitelikte kimiyuvarlak nesnelerden olugmaktaydr. Bir stire bunlann devi-

nimlerini izledim; sonra uzaklardan gelen bir giimbtirttiyle ir-kilerek dikkatimi yofunlaqtrma yetimi yitirdim. Artrk o ki"i-

gtik kabarctklart segemiyordum. O anda aynmsayabildi[irrriek qey, yegil, gekilsiz, sise benzeyen rgrmaydr. Gene bir giim-

btirtii koptu. Gene irkilmig ve sisin goriinttisi.inti yitirivermiq-

tim. Kendimi, sulama kanahndaki suya bakarken buldum. Birtigiincti gtimbtirtti daha koptu, mefer, don Juan'm sesiymiqbu. Sesini dikkatle izlememi, tek krlavuzumun bu oldu[nuanlatryordu. Akan suyun kryrsrndaki srflr[a bakmamr, cintim-de duran bitkileri izlememi buyurmaktaydr. Bir sazhk gor-dtim; sazhlrn yamnda, iginde herhangi bir bitki bulunmayanbir agrkhk vardr. Kryrya yakrn kiiEtik bir kovuktu bu. Don Ju-an, kovasrnr doldurmak igin hep buraya daldrnrdr. Qok geg-meden don Juan gene sise donmemi ve sesine dikkat etmemibuyurdu. Bana nasrl hareket edilecefini ofretmekte oldulunuve soylediklerini dikkatle izlememi soyledi; kabarcrklan gor-dtiltim zaman bir tanesine binmemi ve beni stiriiklemesi iginkendimi brakmamr ekledi.

Boyun elerek dediklerini yaptrm; birden gevremi yegil birsis sarrverdi. Ufak kabarcrklan gormtiqttim. Don Juan'rn sesi-ni gene yabansr ve iirkiing bir giirleme bigiminde iqirtim. igi-tir iqitmez de kabarcrklan sezme yetimi yitirmeye baqladrm.

Don Juan'rn, "Kabarcrklara binsene!" dedi[ini iqitmek-teydim.

Hem onun sesini iqitmeye, bir de aynr zamanda yeqil ka-barcrklan sezgilemeye gabaladrm. Bu u[ragmanrn ne kadarstirdiifiini.i bilemiyorum, ama ciyle bir an geldi ki, onu dinler-ken kabarcrklan izleyebildigimi de aynmsamrqtrm. Kabar-crklar yize yize ontimden gegiyor, gorii$ aglmln drqrna akr-yorlardr. Don Juan'rn sesi durmaksrzm birisini izleyip tisttinegrkmam igin zorluyordu.

Bunun nasrl yaprlaca$rnr bilemiyordum; ve farkrnda ol-madan a$zrmdan "Nasrl?" scizctilti grkrvermigti. Bu sozctiksanki ta derinlerden gelmiq ve beni de yiizeye grkarmrq gibiy-di. Sanki bir yiizertoptu bu sozciik de, igimden bir yerden yii-zeye grkrvermigti. "Nasrl?" diye bir ses daha geldi igimden;kopek havlamasrna benzeyen bir sesti bu. Don Juan da kopekgibi havladr; ardrndan gakal gibi uludu. Gtiliiyordu. Kendimitutamayrp gtilmtiqtiim.

Don Juan sakin bir sesle, bir kabarcrla tutunarak izleme-mi soyledi.

"GORME" i$i 201

2A2 BiR BA$KA GERqEKLIK

"Haydi geri don," dedi, "gir sisin igine! Gir sise!"

Geri dondiim. Kabarcrklarrn devinmesi yavaqlamlq, boy-lan da basketbol topu biiytikltigi.ine ulaqmrgh. Oyle yavagla-

mrglardt, 6yle irileqmiglerdi ki, her birini aynnttlanyla incele-yebiliyordum. Bunlara kabarcrk demek de dofru sayilmazdr-Yani sabun koptifii gibi, balon gibi, ya da ktiresel bir kap gi-bi degillerdi. Bir kaba benzemiyorlardr ama gene de kapah,srrurh gortini.iyorlardr. Ashnda yuvarlak da de[illerdi; ama

onlarr ilk gordiiliimde yuvarlak olduklanna yemin edebilir-dim. Bu ytizden akhma "kabarctk" imgesi gelmiqti zaten.

Pencereden seyredercesine bakrp durmaktaydrm gegiglerine.

$6yle ki, pencerenin gergevesi onlarr izlememe, onlarla bir-likte akrp gitmeme engel oluyordu . Yalnrzca sezgi alantmmigine giriqlerini ve akrp gidiqlerini izleyebiliyordum.

Onlan bir kabarctk olarak gormem son bulunca, onlarlabirlikte gidebilecelimi bulguladrm. Birisine tutunuyordum vebirlikte yiiztiyorduk. Gergekten hareket ettilimi duyumsa-maktaydrm. Daha do!rusu kabarcrk oluyordum; ya da kabar-crla benzeyen o qeye dontiqiiyordum.

Sonra don Juan'tn ttz grlh[r grnladr kuiaklarrmda. Gene

irkilmiqtim. kendimi "o"nun gibi duyumsama hali de yitipgitmiti. Son kerte tirki.ing bir sesti iqitti[im. Uzak, metalimsi,sesyayardan (hoparlorden) Erkan bir ses gibi... Kimi sozciik-leri sokebilmigtim.

"Srflrla bak!" diyordu.Bi.iyiik bir su kiimesi gormi.iqtiim. Kayna$an ivmeyle akan

sular... Su, giirtilti.i grkararak akryordu.

Don Juan'rn sesi gene buyurdu: "Sr!h!a bak!"Beton bir duvar gordtim.

Suyun grkardr[r giirtilti.i kulaklarrmt trmahyordu. Beniyutar gibi bir ses. Sonra birden her gey koptu. Bir siyahhk bii-rtidti her yant-uyku biiri.idii.

Su kanalma batmrq oldulumu ayrlmsadtm. Don Juan birezgi murldanryor, bir yandan da ytiztime su atryordu. Sona

suya batrnverdi beni. Bagrmr suyun tistiine gekerek, srlhga

"GORME" i$i zo3

yatrdr. Baqrm suya batmasrn diye gcimlelimin yakasrndantutmaktaydr. Kollanmda ve bacaklanmda tath bir gevqeklikvardr. U zatttm bacaklanmr; gerindim. Gozlerim yorulmuqtu;kaqrnryorlardr. sa[ elimi kaldrrarak gcizlerimi ovuqturmak is-tedim. Ama zor geldi bunu yapmak. Kolumu kaldrramaml$-trm. Sudan drqanya grkarrmryordum kolumu. Ama grkardr-lrm zaman kolumun yeqil, alrmsr bir maddeyle kaph oldu$u-nu gorerek qaqrrdrm. Kolumu gcizlerimin cintinde tutarak bak-hm. Yeqile kaplanmrq gibi gcir{inen kolumun drq gizgileri yo-[un yegil bir rqrk sagryordu. Telagla aya$a kalkarak kanahnortasrnda durup govdeme baktrm. Gci[siim, kollanm, bacak-lanm yemyeqildi, koyu yeqil bir renkteydi. Yaprg yapr$ gorti-niiyordu ttim govdem. Don Juan'rn yrllar cince tatala bitkisi-nin koktinden benim igin yapmrg oldulu o heykelcife benze-migtim.

Don Juan sudan grkmamr soyledi. Sesi telaqh gibi gelmiq-ti bana.

"Yeqillenmiqim, " dedim.Don Juan tasah bir bigimde, "Kes gimdi," dedi, "vaktin

kalmadr. Qrk ordan. Su krstracak qimdi seni. Qabuk grk! Qrkdiyorum! Qrk!"

Urkiiyle firlayrp, grktrm.

Don Juan, odasrnda kargrhkh oturup yerlegir yerleqmez, ola-lan bir sesle, "Bu kez bagrndan gegenlerin hepsini anlat ba-na," dedi.

Deneyimimdeki srra ilgilendirmiyordu onu ; .y alnrzca, slE-

hla bakmamr soyledilinde nelerle kargrlaqtrlrmr bilmek isti-yordu. Ayrrntrlarryla anlatmamr istiyordu ondan. Gormiiq ol-dulum duvan anlattrm.

Duvarrn, ashnda, ciniimde bulundu[unu soyledin. Amadon Juan, duvar ya sa$rmdaydr ya da solumdaydr diye daya-tryordu.

"Duvan ilk gdrdi.iftinde, nerdeydi? Gcizlerini kapa veanlmsayana dek agma."

204 BiR BA$KA GERqEKLIK

Don Juan aya$a kalkmrq ve, ben gozlerimi kapah tutar-ken, beni subaqrnda otururken bulundulum gibi dofuya do-

ntik bir duruma getirmiqti. Ardrndan, hangi yana dofru hare-

ket etmiq oldufumu sordu.

Ben de ileriye, one do[ru devinmiq oldu$umu sciyledim.Don Juan, anrmsamam gerektilinde ve, diiqtincelerimi suyu

kabarcrklar halinde gordti[tim zamana gevirmemde diretiyor-du.

"Hangi ycine do$ru akryorlardr?" diye sordu.

Don Juan, muhakkak anlmsaman gerektifini yinelerken,kabarcrklann sa[rma do!ru kaymrg olduklarlnl anlmsar gibiolmuqtum. Ama, onun istedi[i biEimde kesin olarak emin ola-mryordum. Don Juan beni stktgtrra stktqttra, sonunda sezgile-rimi bir diizene sokamadr[rmr anladtm. Kabarcrklarr ilk gor-dti[iimde, sa[a do!ru kaymaktaydrlar; ama irileqince, her ya-

na dofru yayrhyorlardr. Kimileri bana do!ru geliyor, kimile-ri de dort bir yana da[rhyorlardr. Hatta tizerimde ve altrmdabile gortiyordum kimilerini. Yani her yarumt sarmtgtr bu ka-barcrklar. Kopiirdtiklerinde grkan sesi bile anlmslyordum; de-

mek ki onlarr hem gozlerimle hem de kulaklanmla sezgile-miqtim.

Kabarcrklar gok biiyiikleqip de iglerinden birine tutunabil-difim zaman, koca koca balonlar gibi birbirlerine stirttindiik-lerini "gcirmiiqtiim".

Sezgimin aynntrlarlnt anlmsadtkga, goqkum artmaya baq-

lamrqtr. Ama pek ilgilendirmemiqti don Juan't bu geliqme,Kabarcrklann kaynaqtrfrnr gordiifiimi.i anlatfim ona. Bu, strf,iqitsel ya da srrf gorsel bir etki defildi; aynmsrz bir qeydi,

ama kristal gibi temiz, belirgin bir qeydi. Kabarctklar, birbir-lerini rendelercesine siirtiiqiiyorladr. Devinimlerini igitmiq ya

da gormiiq sayrlmazdtm. Duyumsamaktaydrm. O seslerin de-

vinimlerin bir pargasl olmugtum.

Bu deneyimimi anlattrken, yiirelim oynamtgtr. Don Ju-

an'rn koluna yaprqarak, bi.iytik bir gogkuyla onu sarsmaya

bagladrm. Kabarctklann bir drq yizeyi olmadrlrnr gcirmtiq-

"GORME" I$I 205

ttim; ama gene de her biri ayrrymrq gibi duruyor, ytizeyleri bi-gim de[iqtiriyor, gentik gentik-ptirtizlti, geliqigtizel bigimleralryordu. Kabarcrklar btiytik bir h:zla birlegiyorlar sonra bir-birlerinden kopuyorlardr. Ama goz kamagtrtct bir devinimde[ildi bu. Qok hrzh olmasna karqrn o kadar da yavaq bir de-

vinimdi.Deneyimimi anlatrken arumsadrfrm bir baqka qey de, ka-

barcrklann rengindeki nitelik olmuqtu. Saydam, gok parlak

ve yegilimsi bir goriini.iqleri vardt. Ama gormeye ahgrk oldu-

Eum gibi bir renge benzeyen yanl yoktu bunun.

Don Juan, "Btrak zevzeklenmeyi," dedi. "Bunlar cinemsiz

qeylerdir. Ben sana yoni.inti anlmsa dedim, sen kalkmrq renk-

lerini anlattyorsun."Herhangi bir $eye gcire devindifimi arumsayamlyordum.

Ne var, don Juan, kabarctklar baglangrgta hep sa[rma-giineyedofru aktrfrna gcire, gtiney do[rultusunu dtiqiinmem gerekti-

[ini ileri siirmekteydi. Gene, duvarm saftmda mt yoksa so-

lumda mr bulundulunu anlmsamamt kesin bir biEimde bu-yurdu. Var giici.imle arumsamaya gahgtrm.

Don Juan "beni gafrrdrlrnda" ve, yani, kendime geldi-

limde, galiba duvar solumda bulunuyordu. Duvara gok yakrn

bulundufumdan, igine beton dokiilen aEag kahbrn girintili 9r-krntth izlerini gorebiliyordum. Qok ince grtalar kullanrlmrqbulundufundan, bunlann brraktrfr tzlet, yollu bir desen oluq-

turuyordu.. Duvar gok yiiksekti. Yalntzca bir ucunu gorebili-yordum. Uzerinde koqe bulunmadr[r dikkatimi gekmiqti-^ma

elmegli bir bigimde krvrrhyordu.Don Juan, bu anlattrklanmr nasil agrmlayabilecelini di.i-

giini.ircesine bir an sessiz oturdu; sonra da, tahmin ettifi baga-

nh duruma tam olarak gegememiq oldulumu soyledi.

"Ne yapmam gerekirdi?"Bu soruma yanrt vermemiq, yalnrzca dudaklarmt btizerek

dtigiinmeye baqlamrqtr.

Sonra, "Asltnda baganhydln," dedi. "Bugi.in br brujontnhareket etmek igin suyu nastl kullandrlrnr olrenmiq oldun."

\BiR BA$KA GERqEKLIK

"Ama gordiim mii?"Don Juan, ga$rmr$ gibi, yi.iztime baktr. Gozlerini agarak,

o yegil sisin igine birgok kez girdikten sonra bu sorunun ya-nrtmr kendimin verebilece$imi soyledi. Ardrndan da, gcirtiq-memizin yriniinii ustahkla defigtirerek aslmda suyu kullana-rak nasrl hareket edilecefini de tam olarak cilrenmemiq bu-lundu[umu, ama hig olmazsa brujolarrn bunu yapabilecekle-rini olrenmiq oldulumu, ve kanalm sr! yerine bakmamr sciy-ledi$inde, hareket etti[imi gostermeyi amaglamt$ bulundulu-nu anlath.

"Qok hrzh gidiyordur," dedi. "Yrintemini iyi bilen biradam denli hrzhydrn. Epey zor oluyordu seni izlemem."

Ta baqlangrcmdan beri neler gegirdi[imi agrklamasr iginyakardrm. Don Juan gtilerek, iqittiklerine inanmamrg gibi ha-fif hafif baqrnr salladr.

"Her geyi baglangrcmdan cilrenmek istersin hep," dedi."BaqlangrE diye bi qey yoktur ki! Yalnrzca,kafandaki bi dii-giincedir baglangrg."

"Kanahn kryrsma oturup duman gekti[im zamana baqlan-grg diyorum," dedim.

Don Juan, afilarak, "Ama sen dumanr ttittiirmeden cince,ben seninle neler yaprlacalrnr hesaplayrp durmuqtum," dedi."$imdi oturup anlatmam gerekir sana neler yapmlq oldu[u-mu, ama olmaz ki; o zaman, bi baqka hususa gcittiriir bu beni.O nedenle, baglangrglara pek takmasan kafanr, galiba daha iyiolacak."

"Oyleyse, kryrya oturup ti.itttirmemden sonra neler olmug-tu, onlan anlat bari."

Don Juan giilerek, "Sen kendin anlatfin ya olanlan." dedi."O yaptrklanm bir tjnem taqryor mu, don Juan?"Don Juan omuzlanm silkti."Yonergelerime harfiyen uydun; sise girip grkman kolay

oldu. Sonra sesimi dinledin ve seni her galrrgrmda kendinegelip ytizeye grktrn. Bir ahqtrrmaydr bu. Sonrasr kolay oldu.Sisin seni gcittirmesi igin brrakmrgtrn kendini. Ne yaprlacalr-

"GORME" I$I 207

m bilirmiq gibi davraruyordun. Epey uzaklagmtqtrn i, seslenipseni gene galrrdrm; ne kadar otelere gitmiq oldulunu goresindiye o srlhla baktrrttrm. Sonra da gekip grkardrm seni."

"Yani, don Juan, ben suda gidiyor muydum?""Gidiyordun. Hem de gok otelere.""Ne kadar gittim?""Sciylesem inanmazsln. "Soylesin diye epey dil dokttim, ama don Juan, konuyu de-

[iqtirerek bir yere kadar gitmesi gerektilini soyledi. Hig ol-mazsa biraz grtlatmasr igin i,isteledim.

"Meraktan gatlayacafrm," dedim.Don Juan, "Sen kendi kendini gatlatryorsun asltnda," de-

di. "Bi dtiqiinsen e! Hani bi duvar gormi.iqti.in-onu diigtin!Otur hasnna qurda, tiim ayrrntrlannt diiqtin. Ola ki o zamanne kadar uzaklara gitmiq oldulunu anrmsarsrn. $u kadarmtdiyeyim gimdilik. Qok uzafa gitmiqtin sen. Qok iyi bilmekte-yim bunu, gi.inkii seni geri gekinceye dek canrm grktrydr. Or-da bulunmasaydrm, yiter giderdin de bi daha hig donmezdin.O zaman qimdi oli.in kalmrq olurdu senin o kanalm kryrsrnda.Hani bakarsm, kendililinden donmtiq olabilirin. Her qey bek-lenir senden. Ne var, seni geri getirmek igin harcadr[rm gaba-yr dtigtiniince, $eye kadar gitmiq olman gerekir, yani..."

Don Juan uzun bir duraklamadan sonra sevecence yi.izi.i-

me baktr."Ta Orta Meksika'daki dallara dek mi desem," dedi, "ne

bileyim ne kadar gittilini igte, Los Angeles'e mi desem; bel-ki de Brezilya'ya gitmiqtin."

Don Juan ertesi akgam geg bir saatte donmtiqtii. Ben de buarada sezgiledilim qeylerden ammsadtlrm ne varsa yazmlg-trm. Yazarken, kanal boyunca bir aqalr bir yukan her iki yo-ne do!ru ytiriiyiip, bende bir duvar imgesini yaratan bir yeribir yapryr gergekten gorrni.ig olup olmadrlrmt araqtrrma dti-giincesi geliverdi akhma. Ola ki, diyordum kendi kendime,don Juan beni o baygrn durumumda yi.iri.itmtig ve yol tizerin-deki bir duvara baktrrtmtqttr. Sisi ilk gordiiftim zamanla, ka-

208 BIR BA$KA GERQEKLiK

naldan grkrp eve donmemiz arasrnda gegen stire iginde, benidon Juan yi.iriittiigtine gcire, en fazla iig kilometre ytirtimiiqolabilecefimizi hesapladrm. ve kalkrp kanahn kryrsmr her ikiycine dogru dorder kilometre gidene dek arqrnladrm. Bir yan-dan da, duvara delgin imgeme benzeyen bir gey goriir mti-yiim diye her yanr iyice inceliyordum. Bu sulama kanah birbuguk iki metre geniqli[inde uzana giden yahn bir yaprydr, vetizerinde, o beton duvann zihnime iqleyen imgesini andrranherhangi bir boltime rastlayamamrqtrm.

Akqamiisti.i don Juan eve dcintince, hemen yapma koqtumve yazdrklanmr dinlesin diye asrldrm. Dinlemek istemedi vebeni yere oturtup yiiziime baktr. Giiliimsedi[i falan yoktu.Gozlerini benden otelere dikmig, bir gey diigi.intir gibi dur-maktaydr.

Birden sertleqen bir sesle, "Artrk her qeyin oltim saEtr[rnrayrlmsamrg bulundu[unu umanm," dedi. "Su da, bekgi denlioldiiniciidiir. Dikkatli davrarunazsan, su seni kaprverir. Diinaz kalsm gotiirtiyordu seni. Ama seni kapmasr igin, senin bu-nu istemen gerektir. Gordiin mti neymiq senin sorunun! Ken-dini brrakmayl istemektesin. "

Neden soz ettiEini anlamrg delildim. Oyle ansrzrn olmug-tu ki bu saldrnsl, ne yapacafrmr kestiremedim. Geveleyerekdaha agrk konu$masrnl istedim. O da, isteksizce, vadideki sukayna[rna gittilini, su kaynafr perisini "gordtiftini.i" ve suyu"g{)rme" firsaftnr berbat etmiq bulundufiumu qimdi gok dahaiyi anlamrq oldu[unu anlattr.

Akhm daha da karrgmrqtr."Nasrl yani?" diye sordum.Don Juan, "Bu peri bi giigtiir." dedi, "Bu bakrmdan giiElii

olmak gerekir onla kargrlaqrnca. onun karqrsrndayken kencli-ni brrakamazsln."

"Ne vakit brrakmlglm kendimi?""Dtin, suda yegil oldulunda.""Kendimi brrakmrq falan defilim. Qok onemli bir an ol

du[unu dtigi.inmtigttim bunun. Ve bana olanlan anlatmak isrc

"GORME" I$I 209

miqtim sana.""Sen kimsin ki, neyin onemli neyin onemsiz oldufunu

diiqiiniiyor, yargrhyorsun? Dokundu[un giigler hakkrnda biqey bildi[in yok ki! igte, su kaynalr perisi orda sana yardrma

hazrc duruyordu, evet, sen iqleri berbat edene dek yardrm edi-yordu sana. Artrk bilmem, neler gelecek baqrna. Su kayna[rperisinin giici.ine dayanamadrn, yenik diiqtiin; arttk her an se-

ni Earpabilir.""Yani, yeqil olduluma bakmam yanhq bir qey miydi?""Kendini kaptrrdrn diyorum sana. Kendini brrakmak isti-

yordun. Buydu yanhg olan qey. Soylemiqtim sana bunu daha

cince, gene de soyleyecefim. Bt bruionun diinyasrnda yaqa-

mlnl siirdtirmenin tek yolu bi savaqgr olmaktrr. Bi savaqEt her

$eye kargr saygrh davranrr ve mecbur kalmadrkga higbi qeyi

ayalrnrn altrnda gifnemez. Diin saygrh davranmadtn suya

karqr. Genellikle iyi huylu birisin. Ama, dtin oliimiine brrak-

trn kendini-ahmak enayi! Bi savaqqr bile bile ortak olmaz hig-

bi geyle; kendini saktntr bi savaqgr. E$er bir iqe giriqmiqse,

sokmugsa burnunu bir $eye, $unu iyi bilesin ki ne yaptr[rnrnfarkrndadlr o."

Ne diyece[imi qaqrrmrgtrm. Don Juan iyice ofkelenmiti.Bu da aynca tasalandtnyordu beni. Bana karqr boyle davran-

drfr olmazdr pek. Kotii bir qey yaptr[rmrn farktnda olmadr[r-mr soyledim. Birkag dakika stiren gergin bir sessizlikten son-

ra don Jua qapkaslnl Erkararak giiltimsedi ve ordan gitmemive kendimi brrakma huyumu diizeltene dek oraya donmeme-

mi soyledi. Ayrrca, sudan uzak durmamt, iig dort ay kadar

govdemin higbir yerine su defdilrnememi vurgulayarak be-

lirtti."Du$ almadan nastl yaparrm?" diye stzlandrm.

Don Juan gozyaqlarr yanaklarrna akana dek giildii."Du$ almadan yapamazsrn ha! Bazen oyle garesiz gori.i-

ni.iyorsun ki, rol yaplyormuqsun gibi geliyor bana. Bak! $akabi yana, bazen oyle dtiqiinmeden sellemehi.isselAm iqler yapl-yorsun ki, yagamrndaki giiglere pegkeq gekiyorsun kendini."

210 nin naqKA GERqrrl-ir

Siirekli olarak kendimi denetim altrnda tutmamm insandr-gr, olanaksrz bir gey oldulunu ileri siirdtim. Don Juan karqrhkolarak, bir savaqgmm denetleyemeyeceli higbir qeyin bulun-madrlrnr belirtti. Ben de kargr grkarak, kazalardan sciz ettimve su kanahnda bagrma gelenlere dekaza olarak bakrlabilece-[ini sciyledim. Istemeye istemeye ve bilingsizce yaptrfrmagore, bunun da bir kaza sayrlmasrnrn dolal olacalmr anlat-trm. Birgok kimsenin baqrna gelen felaketlerin de bir bakrmakaza sayrlabilece[inden falan sciz ettim. ornek olarak, stirdii-lti kamyon devrilince a[rr yaralanan yaqh ve iyi bir adamolan Yaqui Krzrlderilisi Lucas'r gosterdim.

"Kazalardan kagrnmarnlz mtimktin delil herhalde," de-dim. "Higbir kimse gevresindeki her qeyi denetleyemez ki!"

Don Juan, "Hakhsrn," dedi. "Ama her geye de kagrnrlmazb.i kaza diye bakamayn. Lucas, bi sava$gl gibi yagamlyor.oyle ya$amrg olsaydr, bekledilini ve neyi bekledi[ini bilmiqolurdu; iEkili oldulu bi srrada kullanmazdr o kamyonu. yol-dan grkrp bi kayaya toslatmrg kamyonunu; giinkii sarhoqmuq.Yok yere gdvdesini ezmiq."

Don Juan stirdtirerek, "Yaqam koqullan, cilgiip bigip on-lardan yararlanma ahqtrrmalandr bir savaqgly?," dedi. "Oysasen yagamrn anlamlnl bulmaya gahgmaktasrn. Ne yapsrn ya-$amm anlamrnr bi savaqgr! lucas da bi sava$gl gibi yaqamrqolsaydr-tistelik onun elindeydi bunu yapmak, hepimizin elin-dedir bunu yapmak-koqullan olgiip bigip ciyle yaqardr o vakit.Ama ne oldu, kaburgalannr ezen o kazadan kagmamadr. Bisava$El olsaydr Lucas, qimdi o boktan evinde pinekleyip agagma oturmazdr. Sonuna dek stirdi.iri.irdii savaqlml.,,

Don Juan'a, eler kendi bagrna bir kaza gelseydi de bacak-larr kcittirtim olsaydr, o zaman ne yapardr diye sordum.

Don Juan, "E.., onleyemez de bacaklanmr yitirirsem,,' de-di, "o zaman arhk bi adam falan sayrlmam . o zaman oteler-de beni bekleyen $eye kavuqur giderim."

Don Juan bunlan derken elini gevresinde goyle bir savur-muqtu.

"GORME" I$I 2lr

Beni yanhq anladrlrnr belirterek, ashnda bu soruyu, hig-bir kimsenin gtindelik yaqrmrndaki edimlerin defiqkenli[inionceden gciremeyecefini belirtmig olmayr amaglayarak sor-muq oldu[umu agrkladrm.

Don Juan, "Onu bunu bilmem ben," dedi. "Benim bildi-Eim, bi savaqgmrn boq yere kendisini ortaya koymayaca$rdrr.Yol ortasmda durup marizlenmeyi beklemez o. Ancak bciyledavranarak bilinmezden korur kendisini. Sizin kaza dedilinizgeyler, goEu kez kolayhkla kagrnrlabilecek qeylerdir. Kendisi-ne gekidizen vermeden yagaylp giden ahmaklar baqka tabii."

"Her zaman da her geyi ince eleyip srk dokuyarak yaqan-mazki," dedim. "Birisi eline giiglii bir tiifek ahp dtirbiinle sa-

na niqan alsa, beq ytiz metreden seni vurmasr iqten bile delil-dir. O zaman ne yaparsln?"

Don Juan, duyduklanna inanmaml$gasrna bana baktr vebir kahkaha kopardr.

"Peki, ne yaparsrn o vakit?" diye bastrdrm.Don Juan bana ciyktinerek, "Birisi beni diirbiinlii bi ti.ifek-

le beklese..." diye dalga gegti."Evet, diyelim ki adam bir yere saklanmrg, seni bekliyor.

Bir gey yapamazsln o vakit. Durduramazsrn kurgunu.""Do!ru. Durduramam. Ama ne demek istedi$imi anla-

mazsrn ki !""Demem qu ki, ne denli bir savaqgr gibi yagasan da, boy-

le bir durumda elinden bir qey gelmez.""Oyle mi sanryorsun? PekAld gelir. Birisi elinde giiglii bir

silahla, hem de diirbiinli.i bi silahla bekliyorsa ben de grkmamortaya."

13

Ug Eyltil 1969'da yeni bir "gdrme" deneyimine girigtim. DonJuan, piposunu iki kez doldurarak igirtmiqti bana. ilk etkisi,daha cinceleri oldulu gibi olmuqtu. Govdemin her yanl uyu-gunca, don Juan'rn sa! koltuk altrmdan destekleyerek beniytirtitti.ifi.inii ve evin ttim gevresini kilometrelerce saran srkgahh$rn igine gottirdi.i$iini.i arumsryorum. Qahh$a girdiktensonra ne don Juan'rn ne de kendimin neler yapml; oldufiumu-zu; ne kadar yiirtidi.igiimtizi.i falan hep unutmu$um. Bir arakendimi ufak bir tepeci[in tizerinde oturur bulmuqtum. DonJuan sol yarumda oturuyor ve bana dokunuyordu. Dokunugu-nu hissedemiyordum ama onu goz ucuyla izleyebiliyordum.Benimle konuquyor gibi geliyordu ama, soyledi[i sozctiklerinneler oldulunu pek anrmsayamlyorum. Ne var ki, sciyledikle-

"GORME" I$I 213

rini tam olarak anlamtq gibi bir duygu igindeydim. Evet, ne

soyledi[ini arumsayamama karqtn, anlamlarmt kesinlikle an-

layabiliyordum. Sanki scizctikleri uzaklaqan bir trenin vagon-

larrydr da, son sozci.ifii, en arkadaki vagonun bir kare bigi-mindeki gortinttisiinii almrqtr. Sciyledi[i son sozctiftin ne ol-dulunu biliyordum, ama onu dile getiremiyor, agtk agrk dii-qi.inemiyordum. Bir tiir yan-uyanrk durumdaydrm ve sozctiktreni imgesi bir dtiq gibi gegmekteydi.

Sonra don Juan'tn sesini duyar gibi olmuqtum.

Bagrmr kendisine do[ru gevirerek, "$imdi bana bakmangerek." diyordu. Ug dort kez yineledi bu scizlerini.

Baktrm ve don Juan'tn yiiziinde daha once iki kez gormiig

oldufum o rqrltryr gene gcirdiim. Ytiziintin belli yerlerinde

dalga dalga oynagan bu rgrldamanrn uyatmacah (ipnotik) biretkisi vardt. Kendi baqlarrna devinir gortinen bu yerlerin be-

lirli srnrrlarr yokmug gibiydi; ama, rqrk dalgalart, gortinmez

srnrrlan iginde kahyor ve drqa taqmryordu.

Ontimde duran bu rgrklt nesneyi incelemeye baqladrm;

birden, rqrltr yok oldu ve don Juan'tn o bildik yiz gizglleri or-taya grkrverdi. Daha do!rusu don Juan'tn ytiztiniin gortinttisii,o krzartt yitip giderken, yavaq yavaq onun yerine gegti. Baktq-larrmr yeniden yolunlagtrmtg olmahyrm ki, bu kez don Ju-

an'ln yiizti giderek gozden yiterek yerini o ktzarttyr brraktr.Sol yerdeki rqrklarrn belli stntrlan iEinde kalmadrklannr gor-

dtim. Ktvilctm saEan bir patlamayr andran bir devinim vardtbu yerde. Tartrmh ve etkileyici bir bigimde grkan rqtk zerre-cikleri uqu$up yiiziime garpryorlar; ve lastik topquklar gibigeri zrphyorlardr.

Don Juan, baqrmr gevirmiq olacak ki, birden si.iri.ilii birtarla gordilm karqrmda.

Don Juan, "$imdi dosdofru ileriye bak." diyordu.

Tam karqrmda, iki ytiz metre kadar ileride bi.iyiikqe, upu-

zun bir tepe vardr. Ti.im yamacr stirtilmi.igtii. Topra$r siirmiiq

olan traktoriin agtr[r yatay rzler yamacm en altrnda ta tepeye

delin birbirine kogut gizgiler olugturmaktaydr. Tarladaki bir

2t4 BiR BA$KA GERQEKLIK

stirti ufak tagrn ve ozellikle iig tane irice kayanrn, boydan bo-ya vzanan bu gizgilerin akrqrnr kesmekte oldulu dikkatimigekmigti. Tam cintimde bulunan kimi gahlar, tepenin tabarun-daki bir koya$rn ya da derenin ayrrntrlannr izlememe engelolmaktaydr. Bulundu[um yerden, bu derenin oluqturdulu va-di, derin bir yank gibi goztikiiyor, krrag tepenin ortasrnda ye-gil bitki orti.isiiyle farkh bir gortintim yaratryordu. Bu yeqillik,vadinin tabanrnda yetiqen alaElardan ileri geliyor olacaktr.Gozlerimin igine bir yelin estilini duyumsadrm. Ering dolu,derin bir durgunluk igindeydim. Kuq sesi, bocek vzrltrsr fa-lan yoktu.

Don Juan gene konugmaya baglamrqtr. Ne dedifini anla-mam igin birkag saniye gegmesi gerekmigti.

"O tarlada bir adam gcirtiyor musun?" diye sorup durmak-taydr.

O tarlada bir adam bulundulunu sciylemek istiyordum;ama bu scizctikleri seslendiremiyordum. Don Juan baqrmr ar-kadan elleri arasrna ahp-kaglanmln ve yanaklanmrn tizerindeduran parmaklarrnr gcirmekteydim-tiim tarlayr bir yandancibiir yana gorebilece[im bigimde doridtirdti. Bagrmr yavaqyavag dcindi.irerek cinc esa[dan soa, ardrndan da ters yondegevirmiqti.

Birkag kez, "Tiim aynntian izle. Oliim kahm sorunudurbu senin igin," dedi[ini igittim.

Bagrmr, oni.imde uzanan gortiyti 180 derecelik bir agrdangorebilecelim bigimde bir yandan obi.iriine dcirt kez dcindi.ir-mtiqtii. Bagrmr en sol uca gevirmiq oldu[u anda, tarlada krmrl-dayan bir gey farkettilimi sanmrgtrm. Sa! gciziimiin ucuylahafif bir krmrldama sezmigtim. Don Juan bu kez baqrmr iyicesa[a gevirerek grizlerimi tarlaya rahatga dikerek bakabilmemisalladr. Siirtilen toprak gizgisi boyunca ilerleyen bir adamgormekteydim. Bir Meksika koyliisii gibi giyinmiqti buadam; gankh, agrk gri pantolonlu, uzun kollu bej gcimlekli...Bagrnda bir hasrr qapka vardr; sa! omuzuna astr[r agrk kahve-rengi bir heybe tagrmaktaydr.

"GORME" i$i 215

Don Juan adamr gordtiltimil anlamrq olacak ki, adamm

bana bakrp bakmadrfmr, bana do[ru gelip gelmedifini, bir-

kag kez sordu. Adamrn srtmrn bana doniik oldulunu soyle-

-"t istiyordum; ama aflnmdan yalnrzca "Haytr" sozcti[ti gr-

kryordu. Don Juan, adam doniip de bana do!ru gelmeye bag-

larsa, vakit gegirmeden balrrmaml ve o zaman baqrmt yana

gevirecelini ve boylece beni koruyaca[rnr soyledi'

oysa, korku duydu[um, ilgilendilim falan yoktu benim.

Duygusu z gozlerle oniimdeki sahneyi izliyordum. Adam tar-

larun ortastna gelince durmugtu-garrlrnr ba[larcasrna sag

ayalrnr iri yuvailak bir taqm gtkmttsma koymutu. Sonra diki-

lerek heybesindenbir ip grkarrp sol eline doladr. Srrtr bana ve

onti tepeye doniik bir durumda, ortalfr gozden gegirmeye

baqladi. Gozden gegirmeye baqladr diyorum, gtinkii bagrnt ya-

uug yuuuq sala dofru gevirerek hareket ettiriginden anlamtq-

trm bunu. Ytirtittti yandan gorebilecelim bigimde safa gevir-

miqti baqrnr. Sonra btiti.in govdesiyle bana bakmaya baqladt.

Bagrnr, iititmiq gibilerde, oyle bir oynatmtgtr ki, beni gromi.ig

oldulunu kesinlikle anlamtqtrm. Sol kolunu one dofru uzattp

yeri gosterircesine tuttu ve kolunu hep oyle tuta tuta bana

do!ru ilerlemeye baqladr

Hig zorluk gekmeden, "Geliyor!" diye bafrrdrm'

Don Juan herhalde baqrmr baqka yana gevirmiqti ki, gah-

hfr gcirdiim cintimde. Don Juan, gozlerimi dikmeden "a[tru[tr';bakarak gevremi gozetlememi soyledi. Az otede, oni.im-

d6, bana yakrn bir yerde duracafrnr; bana dofru yiiriiyecefi-ni, ve ytiitinde o rgrltryr gorene dek ona bakmamr belirtti.

Don Juan'ln, yirmi metre kadar gidip durdulunu gordiim.

oyle inanrlma z bir hrz ve Eeviklikle yiiriiyordu ki, bu giden

don Juan mrdr diye kugkulanmaya baqlamrqttm. Don Juan,

bana donerek, gozlerimi yiiztine dikmemi buyurdu'

Ytizi.inde o ktzartryr gordi.im gene; bir rqrk lekesine benzi-

yordu bu kzartr. Yiizi.inden grkan rqrklar sanki golsiine, go-

Leline dofru akmaktaydr. Gozlerimi krsmrg da 6yle bakryor-

dum sanki. Oysa gozlerim apagrktr. Igrltr bir genigliyor bir bti-

ziiliiyor gibiydi. Don Juan bana do!ru geliyor ol'mahydr; giin-

BA$KA GERqEKLIK

kii yaydr[r rqrk gittikEe yolunlaqryor, daha belirginleqiyordu.Bir gey dedi[ini iqittim. Ne dedi$ini grkarmaya gahqrken

rqrfr gormem kesilivermiqti. Artrk don Juan'r her zamanki yii-ziyle gormekteydim. Bir iki metre cintimde duruyordu. Ytiziibana dcintik bigimde yere oturdu.

Dikkatimi gene yiiztinde toplayrnca, belli belirsiz bir rqrl-dama sezer gibi oldum. Sonra gaprazlamasrna ince rqrnlarkapladr yi.iztinii. Sanki birisi aynayla rqrk yansrtmaktaydr onado!ru. Igrma yolunlaqtr, yofunlaqtr ve yiz gizgilerinin yerinegene o gekiliszikrzartk nesne gegti. Sol goztiniin bulundufuyerden gene nabn ailqlan gibi fiqkrran rqrklar yayrldrfrnr gor-dtim. Dikkatimi dofruca bu noktaya verrneyip, gozlerimi sa$gdziiniin bulunmasr gereken bir noktaya dikmeye gahgtrm.Birden, berrak, saydam bir rqrk birikintisi gordtim. Srvr birrqrktr bu.

Sezginin salt gozlemlemeden cite bir qey oldulunu anh-yordum; duygu gibi bir qeydi sezgileme... Bu yofun, srvr rqrkbirikintisinde ola!aniistti bir derinlik vardr; "sevecen"di,"dost"tu. Yaydr[r rqrk, dalga dalga figkrrarak de[il de igtenige yavaq yava$ gorkemli yansrmalar grkarak doniiyordu. Oy-le sevimli ve yatrgtmcr, oyle tath ve ince bir dokunuqu vardrki bu rgrfrn bana, cennetteymiqim duygusuna kaprhyordum.

Iqrkh bolgeden one dofru yayrlan kesik kesik parlak rqrkgizgiciklerinden oluqan bakrqrmh (simetrik) bir halka gor-dtim. Bu halka btitiin rqrkh bolgeyi kapsayana dek yayrldr vesonra o prrrltrh birikintinin ortasrndaki bir rqrk noktasrna do-niiqene dek biiztildti. Halkanrn bu bigimde birkag kez yayrhpbiiztildii[iinti izlemiqtim. Sonra dikkatimi yitirmeksizin beriyana baktrm ve iki gozii birden izleyebilecek bir duruma geg-tim. Bu her tiir rgrlrn yayrlma bigimlerini ayrr ayn gcirmek-teydim. Sol gcizden one do$ru dikine krsa krsa rgrk gizgilerigrkryor; sa[ gozden grkan rqrk gizgileriyse drqa dofru grkma-dan yayrhyordu. Tartrmlan (ritimleri) da de[igikti iki goztin.Sol goztin rqr[r drqa doniik patlamalar bigiminde grkryor; sa!goziin yaydr$r rgrk ise bi.izrilerek ve igin igin dcinerek devini-yordu. Sonra baktrm, sa! gozdeki rgrk ttim rgrkh bolgeyi kap-

lamaya baglamakta. Sol goztin patlamalar halinde Erkan rqrlrise gekilmekte...

Galiba don Juan beni bir kez daha dondtirdii de, gene ostirtilti tarlaya bakar duruma geldim. Adama bakmamr soyle-di$ini duyuyordum.

Adam kayarun yarunda durmuq bana bakmaktaydr. Yiizti-ntin gizgilerini pek ayrrt edemiyordum; qapkasr yiiztini.i iyicecirttiyordu. Qok gegmeden, adam heybesini sa! kolunun altr-na aldrfr gibi salrm dofrultusunda ytiriiyi.iqe gegti. Tam siini-hi bcilgenin sonuna vannl$tr ki, yon defiqtirerek dere yata[r-na dolru birkag adrm attr. O anda dikkatim dafrhverdi veadam da cibiir sahne de yok oluverdi. Yerine, oni.imdeki golbitkilerini gormeye baqlamrgtrm.

Don Juan'rn evine nasrl dondti[iimtizti, nasrl olup da be-ni "kendime getirdifini" falan anrmsamlyorum. Uyandrfirm-da don Juan'rn odasrnda, hasrr yaygrrun tizerinde serilmigyatmaktaydrm. Don Juan yanlma gelerek kalkmama yardrmetti. Her yarum uyu$mu$tu; midem altiist olmuqtu. Don Juanzorlanmadan, gabucak beni evin yanrndaki gahhla gotiirdii.Ben grkarrrken, o giilmekteydi.

Bnaz rahatladrktan sonra saatime baktrm. Gecenin on bi-ri olmugtu. Gene yatrp uyudum. Ancak ertesi gtin ofledensonra saat birde kendime gelebildim.

Don Juan neler hissettifimi soruyordu. Unutkan bir halimvardr. Diiqi.incelerimi toparlayamryordum. Bir stire evin gev-resinde dolagtrm; don Juan yanrmda yi.iri.iyor, gozlerini ben-den ayrrmryordu. Nereye gitsem, beni izlemekteydi. Yapacakbir qey kalmamrq, gene yatrp uyumuqtum. Akqam geg vakituyandrm. Artrk gok daha iyiydim. Qevreme serili bir stirtiyaprak gordtim. Yiiziikoyun yatryordum. Ve karnrmrn altrnayrlrnla yaprak koyulmuq oldulunu gordtim. Keskin bir koku-lan vardr. Daha tam uyanmazdan cince de bu kokularr algrla-mrq oldufumu anrmsadrm.

Ortahfir kolagan ederek don Juan'r aradrm. Sulama kana-Irrun baqrnda buldum onu. Geldigimi gciriince, elini kolunu

2t8 BiR BA$KA GERqEKLIK

grlgrn gibi sallayarak yaklaqmamaml, eve donmemi belirtti."Ko$ igeri!" diye bafrnyordu.Koqarak eve girdim. Qok gegmeden don Juan yaruma gel-

di."Sakrn arkamdan gelme," dedi. "Beni gormek istersen,

beni burada bekle."Oztir diledim. SaEma sapan oziirlerle kendimi tiiketme-

memi; oziir dilemenin bir edimi gegersiz krlamayacalrnr sciy-ledi. Beni kendime getirmekte gektifi gtigltikten soz ederek,kanahn kryrsrnda aracrhk yapmakta oldulunu belirtti.

"$imdi de tehlikeyi goze ahp yrkamamrz gerek seni su-da," dedi.

Onu yatrgtrrmak igin, kendimi iyi hissetti[imi soyledim.Gozlerini uzun siire gozlerime dikti.

"Gel benimle," dedi, "suya sokayrm seni.""Bir qeyim yok benim. iyiyim, baksana,yaztyazryorum!"

dedim.Don Juan, olanca gticiiyle gekip kaldrrdr beni yerimden."Brrakma kendini!" dedi. "Qok gegmez gene uyursun.

Ola ki bi daha uyandramam seni."Kogar adrm evin arkasma gittik. Don Juan, suya varrna-

dan once, gok tasah bir sesle gozlerimi srmsrkr kapamamr vesoyleyinceye kadar agmamamr soyledi. Bir an bile suya ba-karsam, o an hemen olebilece$imi bildirdi. Elimden tutaraktince bagrmr kanaldaki suya daldrrdr ve beni dibe itti.

Saatlerce suya daldrrrp grkarmrgtr beni. Bir an olsun goz-lerimi agmamr$trm. Duydu$um de[igiklifi anlatmak gok giig-tti. Suya girmeden once igimdeki tedirginlik ciylesine orttiltive belirsizmig ki, don Juan beni sulama kanahnda tuttulu siirboyunca duyumsadrlrm rahathk ve canhhla kavuqtuktansonra ancak farkrna varabildim bunun.

Sular burnuma doluyordu. Aksrrryordum. Don Juan benisudan grkararak, gozlerim hala kapah, eve gcitiirdti. Yayglmlntizerine oturttu. Gcivdemi belirli bir yone do!ru yerleqtirdi. Vegcizlerimi agmamr istedi. Gozlerimi agmamla karqrmdaki qey-

leri gormem, ve geriye firlayrp don Juan'rn bacaklanna sanl-mam bir olmuqtu. Son kerte afallatrcr bir qeyle karqr karqryay-drm. Don Juan parmaklannln bo[um yeriyle tepeme vurdu.A[rr, acr veren bir vuruq de[ildi bu, ama tepeme hrzla inmiqve beni oldukga sarsmrqtr.

Don Juan, "Ne oluyorslln yahu? Ne gordtin ki?" diye sor-du.

Gozlerini agtrfrmda daha cince izlemiq oldulum sahnenintrpkrsrnr gormtiqtiim. Aynr adam vardr gene. Ama bu kez ba-na dokunurcasrna yakrndr. Yiiztini.i de gormiigttim. Bildik biryi.izdii bu. Adr dilimin ucundaydr sanki. Don Juan kafamr ki.it-letir kiitletmez yok olmuqtu sanhe.

Don Juan'a baktrm. Gene vurmaya hazrrlaruyordu. Giile-rek, bir daha indirmesini ister miyim diye sordu. Bacaklannrbrrakrp hasra oturdum. Don Juan, tam karqrma bakmaml vehigbir nedenle geri dciniip evin arka yanrndaki suyun bulun-dulu ycine bakmamamr buyurdu.

igte o zaman ilk kez olarak odanrn zifiri karanhk oldufu-nu ayrlmsadrm. Bir an, gozlerim kapah mrdrr diye ikirciklen-dim. Emin olmak igin ellerimle yokladrm. Don Juan'a sesle-nip gozlerimde bir gariplik oldufunu soyledim. Higbir qeygordi.ifiiim yoktu; oysa, daha birkag saniye cince baqrma vur-maya hazrrlandrlrnr gdrmtigtiim. Tepemde sa! yanda don Ou-an'ln kahkahasrnr igittim Gaz lambasmr yakryordu. Birkagsaniyede gozlerim rqrla ahgtr. Her gey her zaman oldulu gibidurmaktaydr; odasrnrn, aralan toprak dolgu dallardan oriiliiduvarlan, duvarlarda acayip bigimler olugturan sarkrk dokiikasrh bitki demetleri, sazdan cirme tavan, bir direkten sarkangaz lambasr... Yiizlerce kez gcirmtiqti.im bu odayr. O andabambagka bir gey bulgulamaktaydrm o odada ve kendimde.Sezgilerimin kesin ve son "gergeklikler" olmadr[rnr ilk kezolarak kavramrq bulunuyordum. Bu duyguya do[ru azar azaryaklaqrp durmuqtum ve birgok kezler mantrksal ardan bunuanladrlrmr diiqtinmtigttim. Ama higbir zaman kendimi bciyle-sine btiyi.ik bir kuqkunun egilinde bulmuq delildim. Iqte o an-da, odanrn "gergek" olduluna inanmak istemedim; ve don Ju-

I$I 2t9

220 nin naqKA GERqxt-ir

an parmaklannt baqrmrn tepesine gene oyle bir kiitletse,oniimdeki sahnenin yok oluverece$ine defgin yabansr birduyguya kaprldrm.

Uqi.imeksizin bir titreme aldr beni. Belkemilimden aqa[r-ya kayan sinirsel tirpertiler baglamrqtr. Baqlmln, boynumunhemen tizerindeki boltimi.i alrrlagmrg gibiydi.

Yakrnarak, don Juan'a, hig de iyi hissetmedi[imi soyle-dim ve gormi.ig oldulum geyleri anlatttm. Don Juan giilerekkendimi korkuya kaptrrmanrn aclnasr bir diigkiinltik gosterisioldufunu belirtti.

"Korkmadrlrn halde iirkmiig gortintiyorsun," dedi. "Dos-tun sana bakrp durmuq, vay beyim vay. Bi ytiz yize gel baka-hm onunla da nasrl donuna srgarsrn."

Don Juan kalkrp, suyun bulundu[u ycine bakmadan do[-ruca arabama gitmemi; kendisi bir ip ve ki.irek altp yantmagelene dek orda beklememi soyledi. Sonra arabayla bir yeregittik. Orda kurumuq bir alag vardr. Karanhktakazarak kiitii-lti grkarmaya koyuldu. Saatlerce durup dinlenmeden gahq-mrqtrk. Kiittigti yerinden grkaramadtk ama, artrk kendimi dip-diri hissediyordum. Sonra eve doniip yemek yedik.l Her qeye

gene kusursuzca "gergek"leqmiq, olafian duruma gelmiqti."Ne olmuqtu bana?" diye sordum. "Diin ne yapmrqtrm

ben?""Beni ttitttirmiiqttin, sonra da o dostu ttitttirdi.in," yanttlnl

aldrm.Hayretle, "Ne dedin, ne dedin?" diye sorrnufum.

Don Juan gi.ilerek, her qeyi sil baqtan anlatmasrnr isteye-celimden korktu$unu belirtti.

Sonra yineledi, "Beni tiitttirmi.igtiin. Yi.iziime, gozlerimedikmigtin gozlerini. insan ytiztiniin aynnilst olan rgrklarr gor-di.in. Bi btiyilciiyiim ben. Gozlerimden okudun bunu. Ama ilkkez yapryordun bunu; onun igin, bilemezdin. Bagka baqkadrrher insanrn gozleri. Qok gegmeden anlarsrn bunu. Sonra da odostu ttitttirdi.in."

"Yani tarladaki o adamr mr?"

"GORME" I$I 221

"Ne adamr!. Adam falan de$ildi o; seni ga$rran bi dosttu.""Nereye gitmiqtik? O adamr, yani o dostu gordtifiimde

nerde bulunuyorduk?"Don Juan genesiyle evin cintine do$ru bir yonti imleyerek,

beni kiigiik bir tepeye grkarmrg oldulunu soyledi. Gozlemle-digim sahnenin evin gevresini orten gahhklarla higbir ilintisibulunmadrlrnr belirtti$imde, beni "ga[rran" dostun bu yore-den olmadrlrnr agrkladr.

"Nereliymig peki?""Yakrnda oraya gcitiirtirtim seni. ""O gcirdtiklerimi nasil yorumlarsln?""Gormeyi o$reniyordun, hepsi o kadar. Ama dtiqkiinlti[tin

ytiztinden qimdi baqrn dertte. Korkuya kaptrrdrn kendini. Bidaha anlatsan a gordti[{in qeyleri."

Kendi ytiziiniin bana nasrl gortindti[tinti anlatmaya bagla-drlrmda, don Juan soztimti keserek bunun hig onemi bulun-madrlrnr belirtti. Onu bir "saydam yumurta" bigiminde gor-meme ramak kaldr[rnr sciyledim. O da, "ramak kalmasrnrn"yeterli olmadrfrm, gormem igin daha nice finn ekmek ye-mem gerekecelini soyledi.

Don Juan, siiri.ili.i tarladan ve koyli.iden soz ettifimde,bunlarla ilgili ti,im aynnhlan ilgiyle dinledi.

"Seni galrnyordu o dost," dedi, "sana yaklaqtrlrnda baqr-nr gevirtmemin nedeni, sana bi zarar verecek olmasr deEildi;beklemen daha iyi olacaktr da ondan yapmrqtrm bunu. Neacelen var ki! Bi savaqgr higbi zaman aylak gezmez, acele deetmez. Bi dostun hazrhksu olarak kargrlanmasl, osuru[unlabir asl ana saldrm ay a benzer."

Hoquma gitmiqti bu mecaz. Bir siire giildi.ik durduk."Baqrmr dcindiirmeseydin ne olurdu ki?""O zaman kendin gevirirdin bagrnr.""Ya gevirmeseydim?""Dost sana gelirdi-korkundan geberirdin. Seni yalnrz

bulsaydr, cilmen igten bile sayrlmazdr. Kendini savunabilene

222 BiR BA$KA GERqEKLIK

dek da$arda, gollerde bi baqrna dolaqmant <inermem. Bi dostgrkrverir de karqrna ktymanr grkanverir."

"O yaptr[r qeylerin bir anlamt var mtdr?""Anlattrklarrna bakrlrrsa seni tutmuga, sevmiqe benzer. Bi

peri tuzafiryla bi heybe edinmeni anlatmrq sana; ama bu.yore-den olmayacak, onun heybesi baqka bi yerden gelme. Ug en-gel vardr oni.inde seni durduran-tarladaki o iig kaya. Sana en

uygun gtigleri de koyaklarda, sulak vadilerde bulacalrn ke-sin. Sahnedeki, obi.ir qeyler, onu bulmanayarayacak olan iqa-

retlerdir. Anlarm qimdi neresi o yer. Qok yakrnda seni orayagotiireceEim."

"Yani o gordiifiim yer, gergekten var m1?"

"Tabii var.""Nerede?""Sana sciyleyemem.""Nasrl bulurum o yeri?""Bunu da sciyleyemem. Soylemek istemedi[imi sanma

ha! Sana nastl soylenece[ini bilmiyorum da ondan soyleye-mem."

Don Juan'tn odasmda da aynt sahneyi gormemin ne anla-ma geldilini sordum. Don Juan giilerek, o zaman bacaklarr-ma sanlmamr oykiindi.i. Efilmig, kendi bacaklartna sanltr gi-bi yapmrqtr.

"O dostun seni istedilini dofrulayrcr bir olgudur bu," de-

di. "Seni tutmu$, seni sevmiq oldu[unu sana da bana da iyicebelirtmek igin yapmrgtrr bunu."

"Ya gordiiltim o yrjz?""Tamdrk br yiz gibi gelmig sana-gtinkii onu biliyorsun.

Daha onceleri de gormiigtiin ya! Ola ki, oliimiiniin ytizi.idiir o.

Korktun. Toycasrna bi davrantqtr bu senin yaptrlrn. O seni

bekliyorken, kendini sana gostermiqken, sen kalkrp korkuyakaprldrn. iyi ki ordaydrm da kafanr kiitletmigtim; yoksa bozu-lup sana diq bilerdi-hak etmigtin bunu hani! Bi dostla karqr

kargrya gelmek igin yaman bi sava$gl olmast gerekir adamm;yoksa, alimallah, tepiverir adamr o dost-gebertiverir."

"GORME" I$I 223

Don Juan, ertesi sabah Los Angeles'e donmekten cayduml$-tr beni. Yeterince iyileqemedifimi diiqiiniiyor olacaktr. Gtigle-nebilmem iEin, odasmda, gtineydofuya dontik olarak oturma-ml soyleyip duruyordu. Kendisi sol yanrmda oturarak notdefterimle kalemimi bana uzatil ve bu kez kendisini ktstrmtqoldulumu soyledi. Yanrmda bulunmaktan bagka, bir de be-nimle konugmasr gerekiyormug.

"Sabahleyin alacakaranhkta seni gene suya gotiirmeli-yim," diyordu. "Kendine gelemedin daha; yalnrz kalmamangerek bugtin. Biiti.in sabah yarunda duraca$rm. OgteOen son-ra iyileqmiq olursun."

Bunca ilgi gostermesi tasalandrrmrgtr beni."Neyim var ki?" diye sordurrl"Bi dosta deldin ya sen!""Ne demek oluyor bu?""Bugi.in dostlardan sciz etmesek daha iyi. Gel baqka qey-

lerden sciz edelim."Konuqmak falan gelmiyordu iqimden. Tasalanmam artr-

yor, srkrhyordum. Don Juan'a gore bu durum qok mu gtiltingbir qeydi ne... Gozlerinden yaglar boqaruncaya dek giildi.i, gtil-dii.

Sonra, gtilen gozlerinde hagan krvrlcrmlar, "Tam konug-man gerekti[i bi srrada konuqmak istemedi$ini mi sciyltiyor-sun arkadaq!" dedi.

O srada beni ilgilendiren tek bir konu vardt: O dost! Nede bildik bir ytizii vardr! Onu tanryormu$um ya da daha on-celeri gormiigiim gibi defil de, bambagka bir qey... Yiizi.iniiher akhma getirigimde, zihnime baqka diigiinceler i.igiigiiyor,sanki benlifimin bir yanl bu gizi biliyor da obtir yanlanmmbunu ofrenmesine karqr grkryordu. Dostun ytiziindeki o tantg-hk duygusu bana oyle i.irkiitticti oyle ulursuz geliyordu ki,saynl bir karakaygmrn igine gomiilmtig gibiydi. Don Juan,bunun benim oliimtimiin ytizii olabilecelini anrgtrrmrgtr. Okgibi saplanmrgtr bu sozleri yiirelime. Sabtrsrzcasrna, bu ko-

224 BiR FA$KA GERQEKLIK

nuyu agrklamasrnr istiyordum; ama don Juan bir qeyler saklargibi davranryordu. Sonunda dayanamadrm, bir iki kez derinbir soluk ahp gu soruyu a$zrmdan grkanverdim.

"Nedir ciliim, don Juan?"Don Juan gtilerek, "Bilmiyorum," dedi."Yani, tarumlasaydrn, nasrl anlatrrdrn oli.imt? Herkesin

diiqiindii[ti bir qey vardrr herhalde bu konuda.""Ne diyorsun arkadaq, anlamryorum ki!"Arabamrn bagajrn da Tibet'tn OlAler Kitabt vardr. Oli.im

konusunu iqleyen bu kitabr don Juan'a gosterip neler diiqtin-dti[rinii olrenmek istiyordum. Kitabr getirmek iqin davranrr-ken, don Juan beni kolumdan gekip oturttu. Gidip kendisi ge-tirdi kitabr.

Yere gakrh oturma zorunlulu$unu agrklamak amacryla,"Sabahlar btiyiictilere gore de[ildir," dedi. "Odadan drqarr gr-kabilecek denli iyileqmedin henti z. lgeride giivendesin. $i*-di drgarrya grkarsan, bakarsrn bi bela geliverir baggafrzrna. Bidost grkar gahh$rn orda seni haklayrverir de, oltinti bulanlarbilinmeyen bi nedenle ya da kaza sonucu olmiig falan diyeahkdm keserler."

Kendi baqrna verdifi bu kararlan soruqturmak falan gel-miyordu igimden. Ben de o$eye dek oyle yerde gakrh otur-dum ve kitabrn kimi boliimlerini ona agrkladrm. Don Juan,sciztimti kesmeden, dikkatle izliyordu. Yalnrz iki kez krsacaduraklamrqtrk; birincisinde don Juan su, otekinde de yiyecekbir qeyler getirmiqti. Ama, doner donmez, hemen okumayrsi.irdi.irmemi istemiqti. Qok ilgilenmige benziyordu.

Okumam bitince, don Juan bana baktr.Yumuqak bir sesle, "Neden bu adamlar oltime, oltim de

yagam gibi bi qeymig gibi bakarlar, bilmem," dedi."Ola ki onlar oltimti bu bigimde anhyorlardrr. Sence Ti-

betliler gorilyorlar mr?""Pek sanmam. insan gormeyi olrenince, artrk hiEbi qeyin

onemi kalmaz. HiEbi qeyin! Bu Tibetliler gormriE olsalardr,higbi geyin aynr bigimde kalmadrlrnr $rp diye anlarlardr. Bi

"GORME" I$I 225

kez gormeyelim; artrk bi qeyi tarumayrz.Yani higbi qey, onla-n gormedigimiz zaman tarumrq oldufumuz gibi kalmaz."

"E, bu gorme igi herkese gore defiqik olamaz ml?""Do[ru. Defiqik olabilir. Ama gene de, bu,.yaqamm an-

lamlanrun cinemini yitirmedifini gcistermez kit Insan gorme-yi ofrenince, artrk higbi gey aynr kalmaz."

"Baksan a! Tibetliler, oliimi.in de yagama benzedi[ini ile-ri siirtiyorlar. Ya sence ciliim nasrl bir geydir?" diye sordum."Bence ciltim hiEbi qey gibi defildir. Kanrmca Tibetliler baq-ka bi qey demek istiyorlar. Her ne hal ise, bu soyledikleri geyoltim olamaz."

"Ya ne olabilir dersin?""Sen sciyle bakahm. Kitabr sen okudun."Konuyu de$iqtirmeye gahgtrm ama don Juan giilmeye

baqladr."Ola ki," dedi. "Tibetliler gergekten goriiyorlardtr; bu du-

rumda gormiiq olduklarr qeyleri gok anlamslz bulmuq olmah-lrrki kalkrp o sagma yaz:Jran yazmrqlar. E, bu da bi fark etmezonlar igin, ve bu nedenle de o yazdrklan pek sagma sayrl-maz."

"Benim, Tibetliler ne demiq ne dememiq, umurumda de-

Eil." dedim. "Ben senin ne dtigiindti[iinii merak ediyorum.Sen ne dersin bu oliim iqine?"

Don Juan gozlerini bir an yiiztime dikerek krkrr krkrr gtil-dii. $agrrtrsrnr belirtircesine gozlerini agrp kaqlarrnr kaldrn-yor, ytiziinii gtiltingle gtiriyordu.

"Oliim bi dizi yapraktrr," dedi, "bi dostun yiiztidiir oli.im;oliim ufukta parlak bi bulut, oltim kulaklarrnda grnlayan Mes-calito'nun sesidir. Bekgisiz digsiz yiJ.zlj, Genaro'nun baq iisttioturuqudur ciliim. Konuqmam da oli.imdiir, sen de, not defte-rin de... Higbi qeydir oltim. Bi higlik! Buracrktadrr, ama bur-da olmayan bi $ey."

Don Juan gok negelenmiqti. Bir ezgiye benzettim gi.ilme-sini. Dans eder gibi tartrmh kahkahalar...

"iyi sagmaladrm, ha?" dedi. "Nasrl anlatayrm ki oltimii

226 BiR BA$KA GERQEKLIK

sana? Ama, dur, senin oliimiinii anlataylm. Nastl, nerde ole-ceksin; hig kimse bilemez bunu. Ama, bak ben anlataytm sa-

na bunun nastl olacaptnt."O anda bir korkuya kaprldtm ve yalnrzca oliim tizerinde-

ki di.igtincelerini o[renmek istemig bulundufumu belirttim.Oltime defgin dtigi.incelerini genel olarak agrklamasrrun ye-terli olacalmt, herhangi bir kimsenin kiqisel oli.imtine, hele

hele kendi oltimtine delgin aynnhlarr dinlemek istemedilimisoyledim.

Don Juan, "Kigisel bir ornek vermeksizin aErklama yapa-mam ki!" dedi. "Oli.im nedir, anlataytm isteyen sen defil mi-sin? Al iqte, anlatayrm! Ama korkmak yok oyle, kendi olii-miinle ilgili diye."

Bu konunun beni tedirgin ettilini dofruladtm. Kendisi-nin, oflu Eulalio'nun oli.imiinii anlattrken, yagamla oliimtinsis kristalleri gibi birbirlerine karrqtrfrnr sciylemesi gibi, oliimhakkrnda genel konuqmalar yapmak istedifimi belirttim.

Don Juan, "Ollum ciliirken, onun yagammln oyle yayrldr-

lmr sana anlattrfrmda," dedi, "genel bi konugma yapmryor-dum. Kendi ollumun cihimtini.i anlatryordum. Her ne qeyse bu

cili.im, onun yaqammrn yayrlmaslna neden olmugtu."Konuqmasrnln akrqrnr ayrtnttlardan uzaklagtrrmaya gaba-

layarak birkag dakikahfrna oli.ip de trbbi uygulamalar yardr-mryla yeniden diriltilen kimseler defgin yaziar okudu$umusoyledim.Yazrlartn hepsinde de o yeniden dirilitilen kimsele-rin oltimleri strastnda higbi qeyi anrmsayamadrklanna, olti-mi.in ti.im bilingliliklerinin durmastna yol agmr$ oldufunadelgin demeglerin yer aldr[rnr belirttim.

Don Juan, "E, dofaldr bu," dedi. "iki aqamast vardtr olii-mtin. Birinci aqamada bilinglilik durmuqtur. Pek bi qey sayrl-maz bu aqama-Mescalito yemenin yarattrfr on duyular gibi...Insanr sanveren, mutlu eden, biitiinltifiiine kavuqturan, di.in-

yadaki her geyi tozpembe gosteren bir aydrnlanma durumu...Ama bu srflrk gegiliverince, biiyiit bunlar yok olur ve insanbambagka bir dleme dahverir. Yefinlikler, giigler dlemidir bu.

..GORME" 221

Mescalito'yla gergekten bu agamada karqrlamqr olur insan. I$-te oltim de bunun gibidir. Baglangrgta srf bi biling yitikli[igegirilir. ikinci aqama, asrl oltim aqamasrdrr. Bu aqamad rast-larsrn oli-imtine. Biiing yitiklifinden sonra, bi ktptda, kendi-mizi gene buluverdi[imiz agama, bu ikinci aqamadrr. Iqte ozaman ohim sakin bi ofkeyle eziverir bizi de, yaqamrmrz hig-li[e kanqrr."

"Oli,imtin boyle oldufunu nastl biliyorsun?""Dostum var ya benim. Dumancrk, kuqkuya yer btrakma-

yacak biEimde apagrk gosterdi oltimtinti bana. iqte bu yiizdenya, olLimi.i yalnrzca bu ayrrntrlarrndan biliqim!"

Don Juan'rn sozleri beni derin bir korkuya itmiq, benli[i-mi alttist etmiqti. igimde, sanki bana kendi oliimiimiin nasrlve ne vakit olaca[rnr, oliimtine defgin biittjn o ig kararilct ay-nntrlan agrk agrk anlatacakmrg gibi bir duygu vardt. Bunlartbilme diiqtincesi beni umutsuzlufa siiriikliiyor, ama aynr za-manda da meraklandtnyordu. Tabii, kendi oltimiinii anlatma-smr isteyebilirdinl; ama boyle bir istelin kabatrrk olacafrnrdiiqiinerek, oyle bir qeye giriqmedim.

Don Juan zihnimdeki bu gekigmeyi sezmiqgesine ellen-mekteydi. Giiimekten sarsilryordu govdesi.

Yiizi.inde gocuksu bir seving. "Senin oliimi.in nastl olacak,anlatayrm mr?" diye sordu.

"Peki, anlat," derken sesim epey hrrrltrh Erkmrqtr.Don Juan'rn kahkahasr dinamit gibi patlamrqtr. Elleriyle

karnrnr bastrrarak yerlerde yuvarlanlyor, bir yandan da krsrksesle "Peki, anlat!" diye yineleyip bana oykiiniiyordu. Sonrado!rularak oturdu. Yapmacrk bir a[rrbaqhhkla ve titrek birsesle. "Senin oltimiintin ikinci aqamasl herhalde qoyle olacak-ttr," dedi.' Gozleri igten bir merakla beni incelemekteyid. Gtildiim.Boyle ellenip dalga gegmenin, insantn kendi oltimti diigi.ince-sinin keskinlifini koreltecek tek grkar yol oldu[unu agrkga

kavradrm.Don Juan si.irdtirdti: "Qok araba kullanryorsun. Bi bak-

isi

228 BIR BA$KA GERQEKLIK

mlqsln gene direksiyonun baqrndasrn. Daha diiqtinmene firsatbile kalmadan olup bitivermiq. Gene oyle binlerce kez yaptr-

lrn gibi araba kullanryorsun diyelim; daha da ne oldu diye-meden garip oluqmalar gori.iyorsun on camda. Yakrndan ba-karsan,. parlak bi yapra$a benzeyen ufak bi bulutguk dersinbuna. Ontinde uzanan gokteki bi yiizdtir sanki bu. Ama dik-katlice bakarsan, geri geri kagtrfrnr anlarsm; ta uzaklarda binoktacrk haline gelene dek. Sonra sana do!ru geliyor bu kez.Hrzlarur hrzlarur da, goz agrp kapayana dek arabanln cin ca-mrna oyle bi garprlrr ki, giigliisiin sen, bikag kez bindirmesigerek sana oliimiin, seni temizleyene dek.

Artrk anlamrqsrndrr nerde bulundufunu, ve neler oldulu-nu. O ytiz gene kagmrgtrr ufukta bi yerlere: gene saldrrmakigin, giiglenip de... Ta igine girer de yiz, o zaman gakarsrn iq-te-yahu bu yiiz dostun yiiziidi.ir diye. Ottim bi hiEti zaten herzaman. Bi hig! Defterinin satrlan arasrnda yitip gitmiq binoktaydr o zaten. Ama gene de giriverir iEine ya, durdurul-maz bi gtigle-ve bakmrqsrn geniqletiyor, yaylyor seni. Yam-yassr edip seni serivermiq yerlere. Ve goklere ve otelere. Olu-vermiqsin mini mini kristal tozanlarrndan bi sis, agrhyor, ya-yrhyorsun."

Oltimiimiin bu bigimde betimlenmesi beni gok etkilemig-Boyle defiqik bir geyler anlatacafrnr biliyordum. Uzun sri-sustum kaldrm."Oliim karrundan dalar insanrn igine," diye siirdi.irdii don

Juan, "isteng arahfirndan giriverir igeri. insarun en duyarh encinemli bolgesidir bu yank. Istencin bulundulu yerdir orasrve hepimiz ordan oliirtiz iqte. Qok iyi bilmekteyim, gi.inktidostum beni o agamaya getirmiqti bi kezinde. Bi biiyticti is-tencini ayarlayrp, oltimiin girmesine goz yumar da, tam yam-yassrlaqrp yayrhqlna gegerken, o kusursuz istenci gene ege-men olup o sisleri yeniden o kigiye doniigttirtir."

Don Juan garip bir hareket yapmrgtr. Ellerini iki yelpazcgibi agmrq, dirsekleri di.izeyine kaldrrarak baqparmaklarrylagovdesinin yanrna de$ecek bigimde Eevirmiqti. Ardrndan da,ellerini, yavagga gobelinin tizerinde birleqtirmigti. Ellerini bir

..GORME"229

si.ire orda tuttu. Gergince tuttulu kollannrn titredigini gor-mekteydim. Sonra ellerini kaldrnp ortaparmaklanntn ucunualruna deldirdi; ve gene gobeginin iisti.ine koydu.

Heybetli bir goriiniigti vardr. Oylesine etkileyici ve gtizelbir bigimde yapmrqtr ki bunlan; bayafr bi.iyiilenmiqtim.

Don Jun, "Btiyticiiyti derli toplu tutan qey, istencidir." de-di. "Ama yaqlanrp da gtici.inti yitirince istenci de zayrflar ve okagrnrlmaz an geliverir. Yani istencini denetleyemedili biran... O zaman, ciliimiin sessiz saldrnsrna karqr koyamaz, onunyagaml da ttim obi.ir insanlann yaqanttslna doniiqtir; yani sr-rurlarrnr aqrp giden bi sis yayrlmaslna..."

Don Juan bana baktr ve aya$a kaiktr. Urpertiler igindey-dim.

"Artrk gahh$a gidebilirsin," dedi. "Ogleden sonra oldu."Gitmeyi hem istiyor, hem de goze alamryordum. Korku-

dan Eok tirkeklikti duydu[um. $urasl var ki, artrk dosttan Ee-kinmiyordum.

Don Juan, "srkl" oldulum stirece, duydulum qeylerin bironeminin bulunmadrlrnr sciyliiyordu. iyice sa$lam bir du-rumda oldu[umu; suya yanagmadrkga, gahhga gi.ivenle gide-bilece[imi belirtiyordu.

"Bu ig bagka iq," dedi bir ara, "seni bi kez daha rslatmamgerek; onun igin sudan uzak dur."

Daha sonralarr, don Jun, kendisini arabamla yakrnlardakibir kasabaya gotiirmemi istedi. Sarsakhlmr heniiz tizerimdenatamadrfrm igin, bu, iyi bir deligiklik olur diye gegirmiqtim.Bir bi.iyi.ictiniin, oliimle oynagmlq olmasr diiqiincesi epey sars-mrqtr beni.

Don Juan bana gtiven verrneye gahqrrcasrna, "Biiyticti ol-mak pis bir igtir," dedi. Gormeyi ofrenmenin gok daha iyi birufraq oldu[unu soylemiqtim sana. Her geydir goren bir insan;ona oranla bi biiyticii, zavalh bi durumdadrr.

"Nedir biiyiictili.ik, don Juan?"Don Juan uzun uzun ytiztime bakarken baqrnr belirsizce

sallamrqtr.

iqi

ti.re

230 BIR BA$KA GERQEKLIK

"Btiyiictiltik, insanm istencini bi aEh diiptimde toplama-sldrr," dedi. "Bir iqe karrqmaktrr btiyiictiliik. Bi btiyticii arararar da de[iqtinnek istediEi bi agkr dti[tim bulur ve istencinionun iisttinde toplar. Bi.iyi.iciilerrn gormesi gerekmez biiyiictiolmalan igin. Salt istencini kullanmayr bilmesi, yeterlidir buiq igin."

Agkr dtiliimiin ne anlama geldifini agrklamasrnr istemiq-tim. Don Juan bir stire diiqiindtikten sonra benim arabamtn neoldu[unu bildi[ini soyledi.

"Basbaya[r bir makine iqte!" dedim."Senin araban bujilerdir. Arabanrn agkr dtifiimti budur iq-

te bana gore. istencimi toplayrm bujilerinde,bak nastl gahq-mayacak araban."

Don Juan arabaya girip oturdu. Beni ga[rnp kendisi gibirahatga yerleqmemi istedi.

"Bak ne yapacafrm," dedi. "Bi kargaylm ben, onun igin6nce bi gevqetivereyim ttiyierimi."

Bi.ittin govdesini titretmiqti. Bu devinimini, bir su birikin-tisindeki sergenin rslak ttiylerini glrpmasrna benzetmiqtim.Don Juan bagrnr, gagasml suya daldrran bir kuq gibi, efmek-tedi.

"Aman ne giizel oluyor," diyerek gtilmeye baqladr.

Yabansr bir gtilmeydi bu. Garip, uyutmacah bir etki yarat-mrqtr iizerimde. Daha onceleri de birEok kez bu bigimde gtil-miiq oldufunu anrmsadrm. O zamanlar bu gtiltiqleri pek uzunstirmemiq olduklanndan bu kez oldu[u gibi tizerlerinde dura-mamrqtrm herhalde.

Don Juan, "Sonra da boynunu gevgetir bi karga," diyerekboynunu biikmeye ve yanaklarrnr omuzlarrna siirmeye baqla-dr. "Sonra bi goziiyle bakar dtinyaya, ve sonra da obiir goziy-1e..."

Qevresine bakmayr sozde bir goztinden obtir goztine ge-girirken baqr sallaruyordu. Gtilmesi gittikge tizleqiyordu. Hc-men oracakta bir kargaya doniiqecekmiq gibi aptalca bir dry-guya kaprlmrqtrm. Inanmazhfrm gdstermek igin gi.ileyim dc-

"GORME" I$I 23t

dim, ama inme inmiq gibi krmrldayamadrm. Bir tiir gticiin be-ni sardrfrnr duyumsuyordum. Korkmuyordum, uyuquk ya dauykulu falan de$ildim. Ttim duygu ve yetilerimin sapasaflamolmasr gerekirdi.

Don Juan, "Qahqtr arabanr gimdi," dedi.Kontak anahtannr gevirip gaza basrverdim. Marq dinamo-

su grcrrdryor ama motoru gahqtrrmryordu. Don Juan'rn tar-trmh grdaklamalarr andrran yumugak giilmesini iqitiyordum.Bir daha gevirdim anahtan, bir daha... Belki on dakika kadargrcrrdatrp durdum margl. Don Juan grdaklamastnl siirdtirmek-teydi. Sonra vazgegrp kurqun gibi goktiim koltu[uma.

Don Juan gtilmesini kesti ve beni incelemeye koyuldu. Oanda, g{ilmesinin beni bir tiir uyutmacah dahng igine siirtikle-digini "bilmiqtim". Biitiin olanlann bilincinde olmama kar-gm, kendimden gegmig bir duruma geimiqtim. Marqr gahqtrra-madr[rm siire boyunca gok uysallaqmrq bir durumdaydrm,sanki uyugmugtum. Don Juan yalnrzca arabaya delil, bana dabir qeyler yapmlqtr sanki. Grdaklamaslnr durdurunca artrk bii-ytintin son buldulu inancryla ve tez canhhkla gene Eevirdimanahtan. Don Juan'rn, gtilmesiyle beni uyuttuluna ve araba-yt Eahqtlramayacafirna inandrdrfrna emindim. Bir yandanmotoru grcrrdatrp gaz pedahnr ofkeyle pompalarken, ote yan-dan da goziimiin ucuyla don Juan'a bakhm. Tuhaf tuhaf banabakryordu.

Don Juan sevecence omuzumu trprqlayarak, cifkemin "sr-kr" durmama yarayacafrnr, beni gene suya sokmasrna gerekkalmayabilecefini soyledi. Ne kadar ofkelenirsem, dostiakarqrlagmanln verdifi rahatsrzhktan, o denli gabuk kurtulur-mu$um.

Don Juan'rn, "IJtanma canlm," dedigini iqitiyordum,"tekmele kerata arabayr."

Ola[an, do[al kahkahasr gene grnlatmrgtr ortahlr. Benseacrnacak bir halde srkrlganca gi.ildtim.

Qok geEmeden don Juan, artrk arabayr brraktrfrnr sdyledi.Araba gahgmrgtr!

T4

28 Eylill 1969Don Juan'rn evinde iirkiitiicti bir hava sezdim. Bir an, oralar-da bir yerde, beni korkutmak igin saklanmrq olabilecefini ge-girdim. Don Juan diye seslendim, ve cesaretimi toplayarakeve girdim. Don Juan igerde de[ildi. Ona getirdifim iki yiye-cek paketini bir kciqede yrfrh duran odunlann iizerine brraka-rak, daha cinceleri birgok kez yaptrfrm gibi oturup onu bekle-meye baqladrm. Ama don Juan'la bunca yrldrr dostlu[umuzsrrasrnda, onun evinde boyle yalnrz kalmaktan ilk kez korkuduymaktaydrm. Yanrmda gori.inmeyen birisi varmrq gibi birvarlr[r duyumsamaktaydrm. Yrllarca cince yalnrz bulundu-

Eum bir srrada bilinmez bir qeylerin gevremde trpkr boyle sin-si dolaqmrq oldu[unu anlmsadrm. Yerimden firlayrp evin dr-

"GORME" I$I 233

qrna kagtrm.

Bu "gorme" iqine de[gin etkilerin birike birike artrk canl-ma tak ettirdifini soylemeye gelmiqtim don Juan'a. Siireklibir tedirginlik duyuyor, higbir neden yokken tasalarup duru-yordum. Don Juan'rn evinde yalnrz kalmarun bende uyandtr-drfr bu korkulu hal, gegmigte korkulartmtn artarak nasrl da-yanrlmaz bir kerteye ulaqmrq oldufunu getirmigti akhma.

Yrllar oncesine uzanmaktaydr bu korku. Don Juan'rn, benim-le "la Catalina" dedifii bir biiyticti kadrnr gok yabanst bir bi-gimde karqr karqrya brrakmrg oldu[u bir zamana... Yirmi iigKasrm 1961'de olmuqtu bu olay; o giin don Juan'a gittilim-de onu dizini incitmiq, yatar bulmuqtum. Bir dtiqmanrnrn bu-lundufunu, karatavula doni.igebilen bir biiyticti kadrn olan budiiqmarunrn, kendisini oldtirme giriqiminde bulundulunuagrklamrgtr.

"Hele bi yiirtiyeyim, o kadtnt gosteririm sana," demigtidon Juan. "Kim oldu$unu bilmen gerek."

"Ne diye cildiirmek istiyor seni?"Don Juan omuz siikerek herhangi bir qey soylemekten ka-

grnmrqtr.

On giin sonra gene geldi$imde don Juan't sapasa$ambulrnuqtum. Tamamryla iyilegtifini gosterrnek igin dizini oy-natrp duruyor, bu denli Eabucak iyileqmesinin kendi eliyleyaptrfr algrdan otiirii oldu[unu soyl{iyordu.

Sonra, "iyi ki geldin," demiqti. "Bugtin ufak bi yolculukyapacafrz seninle."

Ve arabaya atlayrp lsslz bir yere gitmiqtik. Orada durun-ca, don Juan uyuklayacakmrq gibi arabanrn koltufunda arka-ya kaykrlmrq, bacaklannl gererek uzatmrqtr. Kendimi gevqet-memi ve sessizce oturmamr istemiqti. Geceye kadar elimiz-den geldi[ince ortahkta gortinmemeye Eahqmamrz gerektifi-ni ve yapmakta oldulumuz igte en Eekinceli vaktin akqamii-zeri oldulunu beiirtmiqti.

"Ne gibi bir ig peqindeyizkr?" diye sotmuqtum.

234 BIR BA$KA GERqEKLIK

"La Calalina'yr tuza$a d{iqiirece Eiz." demiqti.

Hava braz karannca usulcactk arabadan grkrp goldeki ga-

hhklara dolru yavaq yavag, grt grkarmamaya gahqarak yiirti-miiqtiik.

DurdufumLtz yerden, iki yanrmnda uzanan tepelerin ka-raltrlarrnr gorebiliyordum. Dtiz ve oldukga geniq bir vadidey-dik. Don Juan, gahhkla bir olacak, gahh[a kanqacak bigimdedurma yontemlerine defgin aynntrh bilgiler vermiq, ve "sa-vag duruqu" dedifi bir oturuqu ci[retmiqti. Sa[ baca[rmt solkalgamrn altma sokarak ve sol bacafrm iizerinde gomelerekyaprlan bir duruqtu bu. Sol kalgantn alttna sokulan sa[ bacak-la yeri iterek, gerekti[inde, biiytik bir hlzla kalkrqa gegilebili-yordu. Don Juan ardmdan batrya doniik olarak oturmamr soy-lemiqti. Kadrnrn evinin bulundu[u yonmii$ bu. Sonra sa! ya-nlma oturarak fisrltrh bir sesle gozlerirni yere dikmemi ve ga-

hir$r sallayan esinti gibi bir qeyi aramamt, daha do[rusu, bek-lememi soylemiqti. Gozlerimi tizerlerine dikmig oldu[um ga-

hhkta herhangi bir dalgalanma gordtigtimde hemen baqtmrkaldrnp o cadryr tiim "gozahct, kotiiltikgii gorkemiyle" gor-mem gerekiyormuq. Don Juan bu sozciikleri kullanmrqtr. An-lamrnt sordufumda, dalgalanma gortir gormez baqrmt kaldr-rrp kendi gozi.imle gormemi soylemiqti. "Bi biiyiicii cadtntnugmasl", sozciiklerle anlatrlamayacak benzersiz bir gorii imiEgiinkti.

Arahksrz bir yel esmekteydi. Birgok kez gahlann dalgalandr-

lmr sanmrgtrm. Her kezinde baqrmr kaldrrrp kendimi o do!a-iistii deneyime hazrrhyordum. Ama bir qeycikler gordii[iinryoktu. Ne vakit yel gahhfr sallasa don Juan yeri sertge tek-meliyor kollarrnr, kamgtlar gibi havaya savuruyordu. Devi-nimlerindeki gtigliiliik ola[andrqrydr.

Birkag kez deneyip de "ugan" cadr falan gormeyince, oy-le dofatistti bir olayla karqrlaqmayacalrma iyice inanmtqttrrt"Ama don Juan'ln o "giigliiliik" gosterileri oyle gtizeldi ki,varsln bu gece de boyle gegsin diye gegiriyordum.

"GCRME" i$i 235

Giin a[anrken don Juan gelip yanrma oturdu. Bitkin go-riintiyordu. Yerinden krmrldayamryordu. Srrttistti yere yattp"Karryr delemedik." diye mrnldandr. Qok ilgimi gekmiqti busozeri. Don Juan ayru qeyi yineleyip durmaktaydr. Her deyi-qinde sesinin titremi daha da iizgtin ve umutsuzluk doluydu.Tanrmsrz bir tasa kaplamrgtr benlifimi. Don Juan'tn iizgtisiibana da bulaqmrqtr.

Aradan birkag ay gegmiq, don Juan bu olayla ilgili higbirsoz etmemiqti. Bu iqi ya unutmuq ya da goziimlemiqtir diyor-dum. Ne var ki, bir gi.in don Juan't gok heyecanh bir durum-da buldum. Ahqtrlrm o sakin haline hig uymayan bir bigim-de, bir cjnceki gece "karatavu[un" gelip ontinde durdufunuve kendisine dokunurcasrna yaklaqttltnt, buna karqrn kendisi-nin uyanamamr$ bulundu[unu soyledi. Kadrn ciyle kurnazcadavranmrq ki, don Juan onun geldifinin farktna bile varama-mrg. Ne ki, qansr yaver gitmiq de tam zamanlnda uyanrvermigve yagamrnr kurtarmak igin korkung bir gatrqmaya giriqmiq.Don Juan'rn sesindeki titrem oyle dokunakhydt, oyle acrkhy-dr ki! igim, ona karqt sevgi, koruma duygularryla doiuverdi.

Don Juan,, o cadrya engel olmak igin higbir qaresi kalma-drfrnr srkrntrh ve iiztingle dolu bir sesle anlatmtq, gene Erkrpgeliverirse, bunun artrk yaqammln sonu demek olacafirnr be-lirtmiqti. Ne yapacafrmr, ne diyecefimi bilemeden, a$amak-h, onu dinliyordum. Don Juan, bu derinkaygrmln farktna var-mrq olacak ki, yiireklilikle gtilmeye baqladr. Omuzumu trprq-layrp, aldrrmamamr, hentiz oyunu yitirmiq bulunmadtfrnr,elinde bir koz daha bulundufunu, kendisini savunmak igin birfirsat daha oldufunu soyledi.

"Biiti.in koqullarr inceler, ona gore davrantr bi savaqgt."dedi gtiliimseyerek. "Yapamayaca[r iqe burnunu sokmaz bisavaqgr."

Don Juan, gtili.imseyiqiyle o ufursuz karayrkrm (felAket)bulutlannr dafrtrvermiqti. Bagrmr okqamaktaydr.

Birden, "Gel gdr ki," dedi, "biitiin bu dtinyada kala kalatek koz kaldr elimde. Evet, o da sensin!" Gtizlerimin iEine ba-ka baka sciylemiqti bunlarr.

236 BiR BA$KA GERQEKLIK

"Ne?""Cadtyla sava$tmlmdaki kozum sensin."

Ne demek istedifini anlayamamtqttm. Don Juan kadrnla-nn beni tanrmadtftnt, ve bu kozu tasarladt$r biEimde oynar-sam o "kartyt delme" olasrhfrnrn gok kuvvetli bulundufuagrklamastnr yaptr.

"O 'kanyl delme'ne anlama geliyor?""OnLl cildtiremezsin ama balon deler gibi delebilirsin. Br-r-

nu yaparsan e[er, pegimi brrakrr. Ama takma kafanr qimdi bu-na. Srrasr gelince yapman gerektifini anlatrrlm sana."

Aylar gegmiqti. Tam br-r olayr unutmuq oldu$um bir sradadon Juan'rn evine gittilimde bir qaqrrtryla karqrlagttm. DouJuan koga koqa gelmiq ve arabadan grkmamr soylemiqti.

"Hemen git burdan," diye fisrldamrgtr kulafrma biiyiik birtelaqla. "iyi dinle beni, git bi tiifek aI, ya da bul bulugtur. Amakendi tiifelin olmasrn. Anhyor musun? Seninki olmastn da,

ne olursa olsun, bi tiifek bul ve hemen buraya getir!""Ne yapacaksrn ttife[i?""Git dedirn sana!"

Bir ttifek bulup donmtigtiim. Yantmda sattnalacak pani

bulunmadrfrndan, gidip bir arkada$imrn eskice bir tiifefinialmrgtrm. Don Juan tiifefe bakmadr bile; giilerek benimle,ciyle, sert konu$maslnln nedenini agrkladr. Meferse karata-vuk evin gatrstndayml$ da don Juan onun beni gcirmesini is-

tememig."Karatavufu gatrda gonince bi ttifek getirirsen karryr tii-

fekie delersin diye diigtinmtiqtiim," diyordu don Juan. "Amrtsana bi gey olsun istemem; onun igin, gidip bi ttifek sattnal-

manl ya da bi yerlerden buimanr soylemigtim. iqini bitirdik-ten sonra ttife[i parEalaytp atman gerekiyor da..."

"Ne iqimin bitmesi?""Karryr ttifekle deldikten sonra yani."Don Juan, tuhaf kokulu bir bitkinrn taze yapraklartyla vt'

saplarryla ovalaya ovalaya ttifefi bana temizlettirdi. Kenclieliyle iki fiqek ternizieyip qifteye stirdti. Sonra da, evin ciniirt'

"GORME" i$i 237

de saklanrp karatavuk gatrya konana dek beklememi, iyice ni-qan aldrktan sonra iki tetifi de birden gekmemi sciyledi. Sug-malardan gok, gaqrrtrnrn etkisi karryr delecekmiq, ve yeterin-ce gtiglii ve kararh olursam, cadrnrn don Juan'la bir daha u[-ra$mamasrnr saflayabilecekmigim. Bu bakrmdan bu iqi ele al-mamdaki niyetimin ve karryr delmedeki kararhhlrmrn kusur-suz olmasr gerekirmi$.

Don Juan, "Ateq etti[in anda gr$r[r basmahsrn," dedi."Ye[in, delici bir grflrk atmahsrn."

Ardrndan evin ramadasrndan tig metre uzakta bir yereodun ve kamrq pargalarr yrlmaya baqladr. Beni, bu yr[rnlarayaslanarak oturttu. Oldukga rahat bir yerdi burasr. Yarr otururgibi, srrtrm iyice desteklenmiq bir durumdaydrm ve gatryr ra-hatEa gorebiliyordum.

Don Juan, cadrnrn grkmasr igin hentiz erken oldufunu vekaranhk basana dek biittin hazrrhkiarrmzr tamamlamamrzgerektifini; sonra da eve girip igerde kalacafrnl ve boylecekarrnrn ona saldrrrnaslnr sallayaca[rnr soyliiyordu. Kendimigevqek tutmamr, dikkat gekmeden ateg edebilecefim rahat birdurumda beklememi de ekledi. Birkag kez gatrya niqan aldrr-drktan sonra, gifteyi omuzuma yerleqtirip nigan almanrn gokyavag ve oyalayrcr oldu[unu belirtti. Ve ttifefin altrna bir des-tek kurmaya baqladr. Sivri uglu bir demirle yerde iki derin de-lik agrp ucu gatalh iki defne[i bu deliklere yerleqtirdi. Qatal-h boltimlerin araslna uzunca bir slrrk ba$adr. Tiifelimi bu

Eubu[un tizerine dayayarak gatrya kolayca niqan alabilmemisallamrqtr.

Don Juan goge bakarak eve ginne zamamnrn geldiginisoyledi. Kalkrp, bu igin qaka gottiriir yanmln bulunmadr[rnrve kuqu ilk atrgta vurrnam gerekti[ini bir kez daha vurgula-drktan sonra, yavag yavag eve girdi.

Don Juan gittikten sonra birkag dakikahk bir alacakaran-lrfrn ardmdan hava birden kararmrqtl. Sanki benim yalntzkalmamr bekliyordu da anslzrn bastrrmrqtr karanhk. Gozleri-mi dikmiq gatrnrn karaltrsmr seEmeye Eairgryordum; ufuk he-nrjz brcaz aydrnhk oldu[undan, gatrnrn drg gizgilerini gorebi-

238 BIR BA$KA GERqEKLIK

liyordum. Ama, sonra hava kapkara oldr-r ve evi gormem Eokgiigleqti. Saatlerce bir qey goremeden Eatrya bakrp durdum.Kuzeye do$ru ugmakta olan iki baykuq gormtitiim. Kanatlarrciyle genig agrlmrqtr ki, karatavuk olamazlardr. Qok gegmedengatrya konmakta olan kiigtik bir kuqun karaltrsr iligti goziime"Kuqkusuz, bir kuqtu bu! Ytire[im hrzla atmaya baqlamrqtr.Kulaklanmda bir vrnlama duydum. Karanhkta niqan ahp ikitetili birden gekiverdim. Yaman bir gtimbtirtii kopmuqtu. Tii-fe[in dipgigi omuzumu geriye itmiq ve tam o anda kulaklarrtrrmalayan keskin, korkung bir insan gr$r[r igitmiqtim" U[ur-suz, ytiksek sesli bir haykrrrqtr bu ve gatrdan gelmekteydi. Al-lak bullak olmuqtu zihnim. Hemen, don Juan'rn, ateq ederkenbir Er$rk atmamr uyarrnrg olduf;u geliverdi akhma. Unutmuq-tum balrrmayr. Qifteyi gene doldurmayr geEiriyordum ki,don Juan kapryr agarak koga koqa yanrma geldi. Elinde bir fe-ner vardr ve gok sinirli goriiniiyordu.

"Galiba ztbafittn kanyr," dedi. "Kuqun oltisiinti arayahm,gel."

Don Juan bir merdiven getirdi ve grkrp ramadamn iizeri-ne bakmamr istedi. Ama bir qey bulamamrqtrm. Kendisi de gr-krp baktr; o da kuq oliistine benzer bir qey bulamadr.

Don Juan, "Kuqu paramparga ml ettin, ne; o zaman da bitiiytini.i falan bulmamrz gerekir," dedi.

Once ramadanLn oralan sonra da evin gevresini aramayakoyulduk. Sabaha dek fenerin rqrfrnda arayrp durmuguz. Sa-bahleyin gene taradrk geceleyin aradrfmrz yerleri. Ofledencince saat 11:30'da don Juan aramamlza son verdi. Yere gci-

ktip kaygrh bakrqlarla bana bakryor, srkrlgan bir giiliimse-meyle dtiqmanrnr alt edemedi[imi, yaptrfrmrz iqin kanyr da-ha da cjfkelendirmekten baqka bir ige yaramadrfrnr, artrk heran oltimiinti bekler duruma diiqtiifiinii soyledi.

"Ama sen giiven igindesin," diye ekledi, "kan seni tanr-mlyor gi.inkti."

Ayrrlaca$rm srrada arabama giderken, ttife$i krnp atayrmmr diye sormugtum. Tiifefin bir gey yapmadr[rnr, onu arka-

"GORME" I$I 239

daqrma geri verebilece!imi soylemiqti. Don Juan'tn gozelrin-de derin bir umutsuzluk sezmiqtim. Yiirelim pargalanmrqtr;nerdeyse aflayacaktrm.

'oSana bir yardrmlm dokunabilir mi?" diye sordum.

"Yapabilecefin bi qey yok ki," diye yanrtladr.

Bir an sessizce durduk. Hemen gitmek istiyordum ordan.

Dayanrlm az br iiziintti igindeydim. Ne edecefimi bilemiyor-dum.

Don Juan, "sahiden bana yardrm etmek ister misin?" di-ye soruverdi. Sesi bir gocuk sesi gibiydi.

Btitiin varhfrmla her qeyi yapmaya hazr oldu[umu be-lirttim. Ona olan sevgimin derinlifini, ona yardtm edebilmekigin higbir qeyden kaEtnmayacalrmr soyledim"

Don Juan gtiltimseyerek gergekten dofru mu soyledi[imisordu bir kez daha. Ben de ateqli bir bigimde ona yardtm et-me iste$imi bir kez daha dofiruladrm.

Don Juan, "E$er igtenlikle soyltiyorsan, bi ganslm dahavar demektir," dedi.

Qok sevinmiq gortintiyordu. A[zr kulaklarlna varlrcasrnagiiiiimstiyor, negelendigi zamanlar yaptrfr gibi ellerini grrprp

duruyordu. Havastntn bu denli defiqmesinden ben de etkilen-miqtim. Biitiin o tiziintiiler, kaygrlar yitivermiqlerdi de, yaqam

gene agrklanamazbi bigimde cogmaya baqlamrgtt. Don Juan

oturdu. Ben de yanlna oturdum. Don Juan uzun uzun bana

baktrktan sonra sakin ve kararh bir bigimde benim gerEekten

o anda ona yardrm edebilecek tek kimse oldulumu; ve Eokgekinceli ve ozel bir yapmamr isteyecefini soyledi.

Kabul edip etmeyece[imi gormek istercesine bir an du-raksarnrqtr. Onun igin her qeyi goze alaca[rmr yineledim.,

Don Juan, "O kanyr delmek igin bi silah verecelim sana."

dedi.

Bir torbadan uzun bir nesne grkarrp bana verdi. Elime altpincelemeye bagladrm. Bir ara elimden diigtirtir gibi olmuq-tum.

Don Juan, "Yabandomuzu," diye siirdtirdti. "Bunla deler-

240 BiR BA$KA GERqEKLIK

sin kanyr."Elindeki qey bir yabandomuzunun kurutulmuq on ayafry-

dr. Derisinin girkin bir goriiniimi.i vardr, krllarrna dokunmaktiksindiriyordu insanr. Toyna[r bozulmamrgtr; iki yarrlan daagrkga gerilmiqti. Korkung bir gori.intimi.i vardr bu qeyin. Biran midem bularuverdi. Don Juan gekiverdi aya$r elimden.

"Karrnrn tam gobeline saplamahsm yabandomuzunu."dedi.

"Nee?" deyivermiqim krsrk bir sesle."Bunu sol elinle kavrarsrn, diirti.iverirsin kannrn karnrna.

O kadrn btiytici.i oldu[undan, bu yabandomuzu onun kamrnabatrnca, artrk bi baqka btiyiicii drqrnda hig kimse bilemezbt-nun kanya saplandr[rnr. Srradan bi savag de[il ki bu; btiyiicti-ler savaqr olacak. $u tehlikesi var: Bunu kadrnrn kamrna sap-layamazsan, seni bir garpar da oracrkta oli.irstin. Ya da dostla-n, yakrnlarr seni vururlar, brgaklarlar. Ama bakarsm, sryrrksrzatlahrsm bu savaqr.

"Baqarabilirsen, bu yabandomuzu ayalr cehennem azabtEektirir kadrna da artrk bana hig dokunamaz."

Sil baqtan bunaltrcr bir kaygrya kaprlmrgtrm. Don Juan'aolan sevgim sonsuzdu. Hayrandrm ona. Benden bu iqi yaprna-ml istedi[i srnlarda, artrk onun yagam bigimini ve bilgisinieriqilebilecek en yi.iksek bir baqan olarak deferlendirir duru-ma gelmig bulunuyordum. Boyle bir kimsenin olmesine nasrlgoz yumabilirdim ki? Arna kendi yaqamrmr boyle bile bilenasrl tehlikeye atabilirdim? Kendimi bu diigtincelere ciylesinekaptrrmrqtrm ki, don Juan omuzumu srvazlarken kendimegelmiq ve onun aya[a kalkmrq oldufunu gormtigttim. Baqrmrkaldrrrp baktrm; sevecen bir giiliiqle bana bakmaktaydr.

"Gergekten bana yardrm etmeye karar verdi[inde, donripgelirsin buraya." dedi. "Ama o zamana kadar gelme. Geri ge-lirsen, ne yaprlacafinr bilmiq olaca[rm. Haydi git qimdi!Donmek istemezsen, onu da anlanm."

Birden ayafia kalkrp arabama dofru yiiriidtim. Ve gikipgittim. Don Juan ashnda beni btiyiik bir srkrnhdan kurtarmrq-

"GORME" I$I 241

tr. Iqte ordan aynlmrqtlm ve bir daha da donmek zorunda de-

fildim Ne var ki, boyle ozgiir kaltgtm, beni rahatlatmrq de[il-di. Bir siire yol aldrktan sonra, dtiqiinmeden direksiyonu gevi-riverdim ve don Juan'rn evine do[ru arabayr si.irmeye baqla-

drm.

Don Juan hala ramadamn alttnda oturmaktaydr. Beni go-riince pek qagrrmtqa benzemedi.

"Otur bakahm qoyle," dedi. "Battdaki bulutlar oyle giizelki! Az sonra hava kararacak. Sakin sakin otur, tadmt grkaralacakaranh[rn. $imdi istedifini yup. Ben sana soyleyince de

dosdo[ru Eu parlak bulutlara bakarsm ve alacakaranhfrn sa-

na gtig ve ering vermesini dilersin."Bir iki saat yiiztim batrdaki bulutlara doniik, oturdum.

Don Juan igeri girmiq orada kalmrqtr. Hava kararmaya bagla-yrncl, grkrp yaruma geldi.

"$imdi akqam karanhlr gciktii," dedi, "kalk bakahm!Gozlerini kapama, do[ruca bulutlara bak. Kollarrnt yukartkaldrr-ellerini, parmaklannr ag, ger. Oldulun yerde koqar gi-bi yap."

Dediklerini yapmaktaydrm. Kollarrmt bagtmtn i.izerinedofru kaldrrrp yerimde sayarak kogmaya bagladrm. Don Juanyanlma gelip devinimlerimi diizeltti. Yabandomuzu ayafrnrsol elimen ayaslna yerleqtirerek bagparmafrmla kavrattt. Ar-drndan, kollanmr aqa[rya dofru gekerek batr ufkundaki koyugri bulutlara dofru yoneltti. Parmaklartmt yelpaze gibi aga-

rak, ayalarrma do$ru krvrrk tutmamr istedi. Parmaklanrntn bubigimde drqa do!ru gerili tutulmastntn onemi biiyiikmtig; ige

do$ru krvrnrsam, alacakaranhktan gi.ig ve ering dilemek yeri-ne, ona gozda$r vermiq olurmugum. Koqma bigimimi dtizeit-migti. Tekdiize ve yumuqak olmahymrq adtmlanm; kollarrmgerili, alacakaranhfa sahiden kogarmrqgaslna...

O gece uyku tutamiqtt bir ttirlii: Beni yatrqtrrmak bir yana,

tam tersine igimi goqturmuqtu alacakaranhk duast.

"Oyle gok qey var ki yaqamlmda askrda kaimrq..." dedim,"heniiz sonuglanmamr$ oyle Eok qey var ki!"

242 BIR BA$KA GERqEKLIK

Don Juan yumuqakga giildii krkrr krkrr."Higbi qey ashnda kalmaz bu diinyada." dedi. "Higbi qey

bitmez, higbi gey sonuglanmaz. Haydi uyu bakahm."Oyle yatrqtrrrcr gelmiqti ki don Juan'rn bu sozleri...Ertesi sabah saat on srralarmda don Juan yiyecek bir gey-

ler getirmiqti. sonra igimize baqladrk. Don .Iuan, kadrna oglevakti ya da o$leden biraz cince yaklaqacalrmrzr fisrldayaraksoyliiyordu. Gtiniin bu erken saatlerinin en uygun zaman ol-dufiunu, cadrlann bu vakitte hentiz gtiglerini toplayamamrg,gozlerini agamamlg bir durumda bulunduklannr; ama gene buytizden de btiyticii kadrnrn bu saatlerde evinden drqanya Erk-mayacafrnr belirtti. soru falan sorrnuyordum. Don Juan son-ra beni karayoluna Erkardr ve arabayr yolun kryrsrna gekippark etmemi soyledi. orada beklememiz gerekti[ini bildirdi.

Saate baktrm; on bire beq vardr. Srk srk esniyorclum. Uy-kumu alamamrqtrm. Zrhnim da[rnrktr.

Birden, don Juan dikilerek beni diirttti. Yerirnden firla-mrqtrm.

"iqte geliyor!" dedi.Ekili bir tarlanrn kryrsrnt izreyerek yola dofru gelmekte

olan bir kadrn gordiim. Sas koluna gegirdifi bir sepet taqr-maktaydr. O ana dek, bir dort yolapzna yakrn bir yerde parketmiq bulundu$umu fark etmemiqtim. Karayolunun her iyiyanrnda anayola kogut iki patika uzanlyor, daha geniqce ve iq-lek bir qose oyul da karayolunu diklemesine kesiyordu. o yo-lu izleyenler, karayolunu gegmek zorunda kahyorlardr anlagr-lan.

Kadrn daha gosedeyken, don Juan, arabadan Erkmamr is-tedi.

"Haydi, hemen Erk!" derken oldukga sertti sesi.Boyun egip grktrm. Kadrn karayoluna gok yaklagmrqtr.

Kadrna dofru koqtum. Giysileri yiiztime delene dek yaklaE-trm.

Yabandomuzu ayalrnr gomle[imin altrndan grkartrp toynafr-

"GORME" I$I 243

nr kadrna sapladrm. Elimdeki o ktitge toynak kolayca battver-miqti kadrna. Gozlerimin ontinden ktvrtm ktvrtm bir golgeningegiverdigini gordiim. Baqtmr safa Eevirdim; kadrn yirmimetre otede yolun karqr krytsrnda duruyordu. Oldukga genq

ve esmer bir kadrndr; giiElti, trknaz bir kadrn. Bana gi.iliimse-rnekteydi. iri iri beyaz diqlerini gosteren uysal bir giiliimse-meydi bu. Gozlerini riizg0rdan korur gibi krsmrqtr. Sepeti ha-lA saf kolunda asrh durmaktaydr.

Benzersiz btr biEimde kanqmrgtr akhm. Dontip don Ju-an'a bakayrm dedim. Deliler gibi kollannr salltyor, geri gel-memi imliyordu. Koqarak arabaya vardtm. Ug dort adam hrz-h hrzh bana dofru geliyorlardr. Hemen arabaya dahp obi.iryone dofru siirdi.im.

Ne oldu diye don Juan'a sormak istiyordum, ama konuqa-mryordum. Kulaklarrmda dayanrlm az bir zonklama vardt. Tt-kanacafrm sanlyordum. Oysa don Juan neqeli gortintiyordu.Gtilmeye baqladr. Baqanstzh[rm onu ttndtrmamtqtr. Ellerim-le direksiyonu oyle srkr kavramtqtm ki, krmrldatamtyordumonlarr. Donup oyle kalmrglardr sanki. Kollarrm kaskatr kesil-migti, bacaklarrm da oyle... Ayafrmr blle gaz pedahndan ge-

kemiyordum.Don Juan srrtrmr okqayarak gevgememi soyledi. kulakla-

rrmdaki zonklam a azar azar yitmekteydi."Ne oldu orda yahu?" diye sordum sonunda.

Don Juan yanrt vermiyor, gocuklar gibi krkrrdayarak gii-Itiyordu. Sonra, kadrnrn elimin alilndan nastl kagtrfrna dikkatedip etmemi$ oldufumu sordu. Kadmm oyle hrzla kagrveriqi-ni ovi.ip durdu. Konuqmalan oyle tutarstz gelmiqti ki bana,

onu izleyemez duruma gelmiqtim. Kalkrp kadrnr ovsi.in! Ka-drnrn yaman, kusursuz bir giice sahip oldufunu ve amansiz

bir di.iqman oldu[unu ballandtra ballandrra anlatryordu.

Bu baqarrsrzhfrma bir diyecefi yok mudur diye sordurndon Juan'a. Havasrndaki bu defiqiklik beni gergekten qagrrt-

mr$ ve tedirgin etmiqti. Oysa, baya[r sevinmiqti bu iqe adam...

Don Juan durmamt istedi. Arabayr yolun krytstna gektim.

244 BiR BA$KA GERQEKLIK

Elini omuzuma koyarak delici bakrqlanyla baktr gdzlerime."Bugiin yaptrlrm qey bi numaraydr." dedi sciziinii sakm-

madan. "Bi kuraldrr bilgi adamrnrn Eomezini kapana krstrr-masr. Bugtin seni tuzala diiqiirdtim ve ofrenmen ufruna senimahdepsiye getirdim."

Aprgrp kalmrqtrm. Ne diiqtinecegimi bile bilemiyordum.Don Juan, kadrnla o karqrla$mamm bir tuzak oldufunu anlat-maya baqladr. O kadrnr ashnda kendisine diiqman falan olma-drfrnr, asrl amacmm beni onunla karqrlagtrrmak oldufunu, bukargrlaqmanrn da iqte boyle onu delmeye gahqtr[rm zamankidenli kendimden gegmiq ve giiglii bir duruma rastlamrq ol-mam koqullarrnr da karqrladr[rnr sciylemekteydi. Kararhh[roverek sonuna kadar dayanmamr gok be[endifini ekledi.Sonra da, btittin o yaptrklarrmrn, farkrnda olmadan kadrnrnkargrsrnda gcisteriq yapmaktan ote bir qey olmadr[rnr belirtti.

"Ona dokunacafrnr sandrn ha!" dedi. "Olanaksrz bi gey-dir bu. Yalnrzca pengelerini gostermi$ oldun ona. Arilk, kork-madr[rnr gordii senin. Meydan okudun ona. Seni aldatmakigin o kanyr kullandrm; gtinkii gok giiglti, amansrz, kinci bicadrdrr o. Erkekler o denli amanslz bi di.iqman olamazlar; bistirti igleri vardr onlann da..."

igim ofkeyle dolmuqtu. insarun en igten duygulanyla,ba$hh$ryla bu denli oynamamasr gerekti[ini soyledim.

Don Juan gozrinden yaqlar boqalana dek giildii; ve ondantiksindim. Suratrna bir yumruk atrp ordan gitmeyi gegirmek-teydim. Gelin gortin, gtiliigtinde oyle yabansr bir tartrm vardrki, elim kolum baflanml$gaslna beni oraya mrhlamrqtr.

Don Juan, "Krzma o kadar, canlm." diyerek beni yatlgtrr-rnaya gahqryordu. Ardrndan, bu edimlerinin boq yere yaprl-madr[rnr, gok eskiden kendi velinimetinin de kendisini trpkrboyle tuza$a dtiqiirerek yaqamrnr tehlikeye atmrq bulunduEu-nu anlattr. Ustelik velinimetinin aclmaslz bir kimse oldufunuanlattr, ve onun, kendisini, don Juan'rn kendisinin beni kolia-mrq oldugu gibi de kollamamr$ bulundulunu agrkladr. Sonnrsert bir biEimde, o kadrrun gi.iciinii don Juan'rn kendisi tize-

..GORME'' 245

rinde denemiq oldu[unu ve az kalsrn kendisini oldtirecelinide ekledi.

Don Juan gillerek, "Arttk onunla oynadrlrnt anladr ka-

drn," dedi, "arttk nefret eder o senden Bana bi qey yapamaz;

oci.inii senden Erkaracak. Ama bilmiyor hentiz ne denli giigliibirisi oldu[unu. Onun iEin azar azar srnayacak seni. Artrk,kendini savunmak igin ofrenmekten baqka bi yol kalmryorsenin igin. Yoksa dtiqersin eline o hamm alimallah! HiE $aka-sr yoktur haa!"

Don Juan kadtntn otelere nastl uquverrniq oldu[unu anlm-

sattr.

"Ofkelenme canlm." dedi. "Bi numara falan yaptr sanma.

iqten bile de[ildi oyle uguverrnek onun igin""

Kadrn elimden oyle bir sryrrhgla kaErvermiqti ki, ktzma-

mak olanakstzdr. Gozlerimle gormiiqttim; zrplayrvermiq ve

bir krprda yolu boydan boya gegmiqti. Yoktu baqka trirlti biraErklamast bu kesinlikle gozlemlemiq oldufum Eeyin. O an-

dan baqlayarak tiim dikkatimi bu olaya vermig ve topladr$rm"kanrtlar" azar azar birikerek, onun beni gergekten izlemekte

olduluna inanmama yol agmrqtr. Sonunda oyle bir durumagelmigtim ki, bu yersiz korkumun yarattrlr gerilime dayana-

mayarak gomezli[ime son vermiqtim.

Saatlerce sonra don Juan'rn evine dondiim. Vakit olledensonraydt. Don Juan beni bekiemekteydi.. Arabadan iner inmezyanrma geldi ve tuhaf tuhaf yiiziime baktr. Qevremde bir ikikez dolandr.

Ben daha bir gey diyemeden, "Nedir bu sinirli halin?" di-ye sordu.

O sabah bir qeyin beni iirkiittiiftinii, o eskiden oldufu gi-

bi, gevremde bir qeylerin sinsice dolaqmakta oldufunu aniat-

fim. don Juan oturdu ve di.iqi.inceye daldr. Ytiziinti, az gordi.i-

Etim ciddi bir ifade kaplamrqtr. Yorgun gortintiyordu. Yantna

oturup notlarrmt dtizenlemeye baqladrm"

Qok uzun bir duraklamadan sonra, don Juan ferahlamrg

i$i

246 BIR BA$KA GERQEKLIK

gibi giiliimsedi."Bu sabah duydufun o $ey, su kaynafr perisiydi." dedi.

Bu gtiglerle hig ummadrfrn zamanlarda kargrlaqabilece[inisoylemiqtim sana. Ben de seni anladrn sanmrqtrm."

"Anlamrqtrm tabii!""Ne bu korkun oyleyse?"Verecek bir yanrt bulamadrm.Don Juan, "O peri seni izliyor," dedi. "Sudayken bi kez

dokanmrqh sana. Bak sana soyltiyorum; gene gelip de[eceksana. E[er hazr de[ilsen, cilmen iqten bile de[ildir."

Don Juan'rn bu sozleri telaqlandrrmrgtr beni. Gene de ga-rip Cuygular igindeydim; telaqhydrm, ama kormuyordum. Ar-trk baqrma gelenlerden higbiri bende o eskiden duyduEu*yersiz korkularr do$urmuyordu.

"Ne yapmam gerekiyor?" diye sordum."Ne de gabuk unutursun," dedi don Juan. "Bilgi yolunda

itilmek de gerektir. Boyuna mahmuzlanmamrz gerek ofren-memiz igin. Hep bi qeylerden kaErnmamrz, bi qeylere hazn-lanmamrz gerekir bilgi yolunda. Ve o bi qeyler de kendi ben-lifiimizden daha btiyiik, daha giigli.i, anlaqrlmaz qeylerdir. Buanlaqrlmadrk gtigler gelir buluverir adamr. Iqte qimdi de sukaynafr perisi grktr orlaya; ardrndan bi bakmrqsrn kendi dos-tun grkagelmig --soziin krsasr kendini savaqlma hazrrlamak-tan aqka bi segenefin yok... Yrllar once la Catalina'ydr senimahmuzlayan; yalnrzca bi biiyiictiydii o, ne var! Kolaydr osava$l kazanman.

"iqte, diinya boyle i.irki.ing qeylerle dopdoludur; ve dort biyanl bilinmedik, amansrz gi.iglerle gevrilmiq zavalh yaratrkla-rrz btzler. Sradan biri, bilgisiz biri, bu giiElerin agrklanabile-cefini ya da deliqtirilebilecefini sanrr. Nasrl yaprlacafirnr bil-mez bunun, ama insanh[rn bi gtin gelip bunlan agrklayabile-cefiine, onlarr er geg defiqtirebileceline inanrr. Oysa bi btiyti-ciintin onlan agrklamak ya da deligirmek gibi bi dtiqii yoktur.Salt, kendisini yeniden yonlendirmek ve onlann do!rultusu-na uydurabilmek amacryla bu gtigleri olrenmektir erefi. iqtc

"GORME" I$I 241

piif noktasr budur iqin. Bi kez gakmayagor iqin piif noktasr-m... Zor gelmez o zaman biiyiicii olmak sana. Bi biiyiicii, st-radan bi insana oranla azrctk daha hallicedir. Bi.iyiictiliik, da-

ha iyi bi yaqam saflamaz adama. Brrak daha iyisini, i.istelikkcistekler bile adamr biiyiiciiliik. Alttist eder yagamrnu bulan-dmr. Agmayagorstin bi kez kendisini bilgiye bi biiyiicti; sua-dan bi adamdan bile daha gok yer sille tokat yaqamdan. Bi de

gevresindeki kigilerin ondan tiksinip, ondan korkmalarl var;onu silmek igin u[raqmalan var. bir de hepimizi saran o bilin-medik, o amansrz giigler, biiyi.iciilerin de srrf bi canh varhkolmalanndan, onlar igin daha da biiyiik bi tehlike oluqturma-larr var'. Bi adam grkrp seni vursa, yeterince gekersin act; ama,

bi dostun sana dokunmaslnrn yarunda bi hig kahr o acl. Ken-disini bilgiye agan bi btiyiicii, bu giiglerin eline diiqer de den-gesini korumak igin tek bi yol kalrr cintinde: O da bi savaqEr

gibi duymak ve davranmakttr. Bak gene soyltiyorum: Bilgiyolunda yaqammr ancak bi yagam siirdiirebilmesinin tek etke-ni, bi sava;gr olmanrn verdifi giigtiir.

"Kendimi sana gdrmeyi ofiretmek iEin adamtqtm. Benkendim yapmak istedifim igin yapryorum bunu; sen segilenkimsesin de ondan yaplyorum. Seni Mescalito gostermiqti ba-

na. Ama benim igimden de geliyor sana bi savaqgr gibi duy-mayl, davranmayr cifretmek. Kantmca savaqErhk baqka herqeyden daha ye[dir. Iqte ben de bu yiizden sana o gtigleri bibtiyiiciiniin algrladrlr denli gostermeye Eahgtrm. Onlartn bukorkung bu garprcr etkisi olmadan nastl bi savagqr olunabilirki! Once bi savaqgt olmadan gormeft insant enez krlar. Gos-

termeiik bi algakgoniilltiliik taktnmana, gekilmene, kagmanayol agaL itgisiztigin ytiziinden Eiiriiyiip gider govden. Unufak olmayasrn, silinip gitmeyesin diye seni bi savaqEl yap-maktrr ilk gorevim.

"Srk srk iqittim senin hep olmeyehazt oldu[unu soyledi-

[ini. Ne gerek ar ki boyle bi yaklaqtma? kantmca gereksiz bidtiqkiinliiktiir bu senin davrantqrn. Bi sava$El yalmzca savaqa

hazr bekler. Bir de ana babantn, ruhunu incitmiq oidu$unusoyler durursun. Evet, insan ruhu kolayca inciniverir; ama se-

248 BiR BA$KA GERqEKLIK

nin incindigini soyledilin edimlerle olm az b:u. Do[ru-seninanan baban seni incitmigler... Ama sana goz yummalarryla,seni hanrm evladr gibi yetiqtirmeleriyle, agm kanat germele-riyle...

"Bi sava$glnrn ruhu diigkiinl{iklerden, yakmmalardanannmrqtrr; kazanmanln ya da yitirmenin bi anlamr kalmamrg-tr onun igin. Yalnrzca sava$mayr bilir bi savaqgl; ve her sava-qrm bu di.inya i.isttindeki son savagmrg gibi gelir ona. O yiz-den sava$lmm sonucu pek rrgalamaz onu. Ve son savagr gelipgattr$rnda, brrakrverir ruhunu ugsun diye berrak, cizgtir... Vegarpr$a garprga, istencinin kusursuz bi biqimde siirdtirdii$tinribilincinde, giiler bi savaqgl, ve giiler."

Yazmayr bitirince baqrmr kaldrrrp yiiztine baktrm. Don Ju-an dahng iginde bana bakryordu. sonra bagrnr iki yana saila-dt ve giildii.

inanmazmrq gibi, "Her bi qeyi de yazar mlsln?" diye sor-du. "Genaro, hep boyle yazdrLn igin seninle dofru diiriist ko-nuqulamayacalrnr soylemiqti. Hakhymrq adam! Hep yazanbirisinin yanrnda insan nasrl konuqur?"

Don Juan kendi kendine gtilerken, ben de yaptr[rm iqi sa-vunmaktaydrm.

"Aldrrmaa!" dedi. "E[er sen de gormeyi o$renirsen, ken-di acayip ycinternlerinle yapacaksm bu iqi."

Sonra ayapa kalktr ve go[e baktr. Ogte olmugru. Daflar-da bildigi bir yere avlanmaya gitmek igin heniiz vaktimiz ol-du$unu sciyledi.

"Ne avlayaca$tz?" diye sordum."Qok ozel bi hayvan. Geyik de olabilir, yabandomuzu da.

Bi dag asalanr bile olur."Bir stire sustu, ve ekledi: "Kartai bile olur."Kalklp, arabaya do$ru giden don Juan'r izledim. Bu kez

hangi hayvaru avlayacafrrnlzr kestirmek igin yalmzcagoziemyapacafrmrzt soyltiyordu. don .Iuan, tarn arabaya girecekken,bir gey anlmsamrg gibi, grilerek bu yolcululumuzu ertelemekzorunda oldu$umuzu sciyledi. Cnce, ci$renmem gereken bi

"GORME" i$i 249

gey varmlg ve ben bu qeyi o[renmeden bu ava grkmamrz ola-naksrzmrq.

Geriye ddntip gene ramadamn altrnda oturduk. Sormakistedi[im yrfrnla soru vardr, ama don Juan daha ben afzrmragmadan konuqmaya baqlamrqtr bile.

"Bi qey daha kaldr, bi savaqgrya defgin, o[renmen gere-ken," dedi. "Bi savaqgr kendi dtinyasrnrn ofelerini kendisi se-ger."

"Gegen gi.in gcirdtiftin o dost var ya; hani sonra iki kez yr-kamrqtrm seni? Ne hata yapmrqtrn o zaman, biliyor musun?"

"Haylr.""Kalkanl annl yitirmi gtin. ""Ne kalkanr? Ne diyorsun sen?""Bi savaggr kendi dtinyasrnrn nesnelerini kendisi seger de-

dim ya! iqte, ozenle seger onlan. qiinkri segtili her nesne,kullanmak isteli gtiglerin saldnsmdan korunaca[r bi kalkan-drr. Orne[in, bi sava$gr kendini bi dosttan korumakta kullanrrkalkanlannr.

"O bilinmedik gtiglerin gevresini sardrfr srradan bi kimse,farkrna bile varmaz onlarrn; giinkti kendisini koruyan bigkattirden ozel kalkanlarla donanmrqtrr o kimse."

Don Juan bir an durup ytiztime baktr. Bir soru sezmigtimgozlerinde. Ne istedi[ini anlayamamrgtrm.

"Peki neymiq bu kalkanlar?" diye dayattrm."insanlann yaptrlr qeyler yani," dedi don Juan.

"Hangi yaphlr qeyler?""E... Bak bi gevrene! insanlar nelerle ufraqryorlarsa, iqte

o qeyler. iqte bunlardr onlann kalkanlarr. Bi biiyi.icii sozi.intiettilimiz o bilinmedik, amanslz giiglerle karqrlaqtrfr zaman,yarrlr agrhverir, ve her zamankinden daha da duyarh ve arukkrlar kendisini oltimtine. O yanktan girer oltim demiqtim sa-na ya! Yanfr agrhverince, insanrn istenci anrk durmahdrr ki,o yarrfr dolduruversin-yani, bi savagglysa o insan... Ama bisava$gl de[ilse, yani senin gibiyse, yarrlmrn kapanmasr igin,btittin gi.ictiyle akhnr bu korkung kargrlaqmadan uzak tut-

;

I

250 BiR BA$KA GERqEKLIK

mak igin, giindelik edimlere dalmaktan baqka bi gare bula-maz. Dostla kargrlaqtr$rn giin bana krzmrgtm. Arabanr iqle-mez duruma getirdilimde de krzmrqtrn bana; ve seni suyasoktufum zaman tigtimtig ve fena krzmrqtm. Giysilerin tisttin-de oldulundan daha da tiqtimiigttin. Ofken ve iiqtimen, yan$r-nr kapamana yardlmcl olmuq, seni korumugtu. Ne var, ya$a-mlnln bu aqamasmda artrk o kalkanlarr herhangi bi kimsedenli kullanamazsrn. Bu gi.iglere de[gin gok qey bilmektesinve qimdi artrk bi savaggr gibi duyumsayrp davranmana ramakkalmrq durumdasm. Gi.ivenemezsin artrk o eski kalkanlanna."

"Ne yapmam gerekir yani?""Bi savaqgr gibi davran ve kendi diinyanrn o[elerini, nes-

nelerini seg. Qevreni artrk oyle geliqigrizel geylerle doldura-mazsln. Ciddi ciddi anlatmrqtrm bunlarl sana. $u anda ilk kezolarak eski yagam bigimin seni koruyamazhale gelmigtir."

"Kendi diinyamrn o$elerini segmekle neyi anlatmak isti-yorsun?"

"Bi savafgl o bilinmedik ve amanslz giiglerle karqrlagrve-rir; gtinkri zaten onlan araylp durmaktadrr. Bu yiizden heparuk tutar kendisini bu karqrlaqmaiara. Ama sen, hazrrhk fa-lan yapmrq de[ilsin. O gtigler bi geliverdiler mi iistiine, apr-

$lp kalacaksrn; yanlrn agrhverecek korkudan da yagamrnugup gidiverecek sen karqr koyamadan. O halde, yaprlacak ilkqey, hazrrlanmaktr. Dostun her an karqrna pat diye grkrvere-ce[ini di.iqtin ve hazrhkh ol! Bi dostla karqrlaqmak pek eflen-celi bi qey delil herhalde-savaggmrn yagamrnl koruma so-rumlulu[unu ytiklenmesi gerektir. iqte bu giiglerden biri kar-qrna dikilir de yarr[rnr agarsa, kendi kendine yapatmaya gahq-mahsrn yarrfrnr. Bunu baqarabilmen igin sana btiyrik ering vezevk veren bir takrm geyler bulman, segmen gerekir; akhnrkorkundan uzaklaqtrrmak ve yarrfrnr kapatrkp kendini sapa-sallam yapabilmek igin, bile bile kullanabilece[in qeyler..."

"Nasrl geyler ome[in?""Yrllar {ince, bi savaggmrn gtindelik yaqamrnda ytirek ta-

$ryan bi yol izlemeyi segtilini anlatmrqtrm sana. Ytirek tagr-

"GORME" I$I 251

yan bi yolu isabetli bi bigimde segmesidir bi sava;gryt stradan

bi kimseden ayrran. Savaqgr o yolla biiti.inleqebiliyorsa, o yo-lu boydan boya aqarken biiyiik bi ering duyuyor ve zevk alt-yorsa, o yolun yiirek taqrdrfrnr bilir. iqte, savagElrun kalkanla-nnr oluqturan qeyler, nesneler de, ytirek taqryan bi yoldakigeylerdir."

"Ama heniiz bir savaqgr olmadrfrmr soyledin ya; yiirektaqryan bir yolu nastl segebilirim ki?"

"Bi don{im noktastndastn sen. Bundan once bir savaggr

denli ya$amana pek gerek yoktu diyelim. $imdi iqler defiqtiartrk; qimdi artrk dort bi yannl yiirek taqryan bi yolun gereg-

leriyle donatmaltstn ve bagkaca her bi qeyi brrakmalt, tepme-lisin. Yoksa obiir karqrlaqmanda yok olur gidersin. $unu da

soyleyim ki, arttk karqrlaqma falan istemen de gerekmeyecek-tir. Bakarsrn, bi dost sen uykudayken gelivermiq; arkadaqla-

nnla konugurken, yazr yazarken falan, gelivermi$...""Onca yrldrr gergekten senin o[retilerin uyannca yagama-

ya gahqmaktaytm," dedim, "pek baqanh olamamtqrm anlaqr-

lan. $imdi nasrl birden daha iyi bir duruma gegebilece[im?""Qok diiqtintiyor, Eok konuquyorsun. Kendi kendine ko-

nuqmayl brrakmahsln.""O da ne demek?""Kendi kendine konuqup durmaktasrn. Ama bi sen degil-

sin bunu yapan. Hepimiz yapmakt aytzdr bunu. igsel bi ko-nulmayl stirdiirtir dururuz. Dtigi.in bi. Yalnrz kaldrlrn zaman-lar ne yaparsrn?"

"Kendi kendime konuqurum.""Neler dersin kendi kendine?""Bilmem ki, bir si.irii qey derim herhalde.""Bak ben deyivereyim sana neler dedifimizi kendi kendi-

mize. Kendi diinyamrza defgindir bu konuqmalanmtzm 9o-

!u. Evet evet, iistelik bu igsel konuqmalanmtzla kurar ve ya-

gatrnz bu kendi dtinyamtzt.""Nastl yaparflbunu?""Kendi kendimizle konuqmayl kestilimizde, dtinya hep

i

252 BiR BA$KA GERQEKLIK

oldulu gibi kalrr. Biz kendi diinyamrzr, kendi igsel konuqma-larrmrzla yenileriz, yagamla tutugturur canlandrrrr, do$rularve stirdiirtirtiz. Yalnrz bunlar da de$il, bi de kendi kendimizekonuqa konuga segmig oluruz yolumuzu. iqte seEti[imiz qeyiboyle yineleye yineleye bi giin gelip de cilene dek siirdtirmtiqoluruz. Evet, aynr geyleri oldii[iimriz gtine delin yineler deyineleriz.

"Bi savaggr, bunu bildiginden, bu igsel konuqmasrnr dur-durmak igin didinir. Bi sava$gr denli yaqamak istiyorsan, bil-men gereken son $ey de budur iqte!"

"Kendi kendime konuqmayr nasrl durdurabilirim?""Once gozlerini btaz olsun rahatlatmak igin kulaklarrnr

kullanmayr cilrenmelisin. Do[dulumuzdan bu yana, dtinyayrdelerlendirmek igin hep gozlerimizi kullanmrqrzdrr. Baqkala-rryla da, kendi kendimize de golunlukla gormiiq oldulumuzqeyler iizerinde konuquruz. Bt sava$gl bunun da farkrndadrr;ve diinyayr dinler. Diinyanrn sesine kulak verir."

Defterimi bir yana koydum. Don Juan gtildii ve kendimizorlamama gerek bulunmadrfrnr, diinyanrn seslerini dinleme-nin diizenli bir bigimde ve biiytik bir sabrrla yaprymasr gerek-ti[ini belirtti.

"GORME" i$i 253

olarak yaptrlrmrz bu qeyler bize rahathk verir, giiven duyma-mrzt saflar. insanlann yaptr[r bu qeyler dofrudur ve gokonemlidir; ama yalnvca kalkan olarak... Ne yazrk ki insanlarolarak yaptrlrmrz bu qeylerin kalkandan baqka bi qey olmadr-frnr hiE ofrenemeyiz ve bunlann yagamlmna egemen olarakyaqamrmrzr yrkmalanna gciz yumarv.Hatta diyebilirim ki in-sanhla gore, insanlann yaptrklarr bu qeyler dtinyanrn kendi-sinden bile daha biiyiiktiir ve daha onemlidir."

"Nedir diinya dedi$in $ey?"Don Juan ayafryla yere sertge vurarak, "iqte burda kapsa-

nan her qey, dtinyadtr," dedi. "Yaqam, oli.im, insanlar, dostlar,bizi kuqatan ne varsa, her qey. Kavranrlamaz bi qeydir diinya.Onu anlamamrz olanaksrzdrr. Higbi zaman agrklayamayaca-

lrz onun gizlerini. Biz de oyle bakmahyrz ona, salt bi giz di-ye!"

"Ne ki, srradan bi kimse oyle diiqiinmez. Diinya bi giz ol-mamrqtr onun igin, hig. Ve yaqlanrnca da, artrk yagamaslna bineden kalmadrflnl sanrr. Yaqh bi kimse igin diinya ttikenmiqdefildir. Yalnrzca insanlann yaptr[r qeyler tiikenmiqtir. Amakafasr oyle karrgmrqtrr ki sersemce, dtinyada kendisi igin baq-ka bi giz kalmadr[rnr sanrr. O kalkanlar kargrhfrnda odenenifreng bi bedeldir bu!

"Bi savaggr bu koqullarr bildi[inden, her $eye hakkrnr ver-meyi ofrenir. Insanlarrn yaptr[r qeyler hiEbi durumda dtinya-dan daha onemli olamazlar. Ve bunu bilen bi savaqgr da dtin-yayr sonsuz br giz kaynalr, ve insanlarm yaptrfr qeyleri desonsuz bi saEmahk diye ele alrr."

konuqmayr keser kesmez,"ve kendisini o' mrtazzam

"Bi savaqgr, kendi kendisinediinyanrn deliqece[ini bilir," dedi,sarsrntr' y a haztlanmasr gerekir. "

"Bu ne demek, don Juan?""Biz kendi kendimize, diinya qciyledir-boyledir ya da oy-

ledir-qoyledir deyip durdulumuz igin di.inyayr o bigimlerdetarumrq oluruz. Kendi kendimize, dtinya oyledir-qoyledir de-meyi bi durdurursak, dtinya da oyle-goyle olmaktan grkrvere-cektir. Ama senin heniiz oylesine mvazzam bi sarsmtryahaznoldulunu hig sanmlyorum. O yiizden yavag yavag bozman,gcizmen gerekir o kurdu$un diinyayr."

"Sciylediklerini pek anlarnrq de$ilim.""Senin sorunun qu ki, insanlann yaptrli qeyler, bizi gepe-

gevre saran giiglere karqr birer kalkandrrlar. Bizlerin insan

15

"Diinyanrn sesleri"ni dinleme ahqtrrmalarrna baqladrm ve brr

nu, don Juan'rn onerisi i-izere, iki ay siirdtirdi,irn. Bakmacllrrdinlemek onceleri igkence gibi gelmiqti bana. Ama iqkenct'nin daha da AlAsr vardr: Kendi kendime konuqmamak... Ikrayln sonunda, igsel konuqmalarrmr krsa krsa siireler boyuticrrdurdurabilmeyi ve dikkatimi seslere verrneyi baqarabilmirtim.

On Kastm 1969 sabahr saat 9'da don Juan'tn evine vrrr

mrqtrm.

Ben gelir gelmez, don Juan, "Hemen yola Erkahm," dr:rlr

Bir saat kadar dinlendim ve ardrndan do[udaki daglrtrrrralgak yamaglarrna dolru arabayla yola grktrk. Arabayr tlonJuan'rn o yorede oturan bir arkada$ma brraktrk ve da$lr;r

"GORME" I$I 255

dolru ilerledik. Don Juan torbama btraz peksimetle kurabiyekoymuqtu. Bir iki giin yetecek azrltmrz vardr. Daha da alahmmr diye son Juan'a sormuqtum da, o da hayrr anlamrnda baqr-nt sallamrqtr.

Biitiin sabah yiiriidiik. Oldukga rhk bir giindti. Bir mararasu da taqrmaktaydrm. Qo$unu ben igmiqtim. Don Juan yalntz-ca iki kez iEmiqti. Matara boqahnca, yolda rastladrfrmrz birderenin suyunu igebilecegimizi soylemiqti. Benim gonrilsiiz-Itiltimle alay ediyordu. Qok gegmeden, susuzlulum, kugku-lanmr yenmiqti.

Ogteaen sonra yeqil bitkilerin orttiigii kimi tepelerin ya-macrndaki ktiqtik bir vadide durduk. Tepelerin ardrnda, do!u-ya dofru, yiiksek da$larrn karaltrlarr iizerindeki gokyiizii bu-lutlarla kaphydr.

Don Juan, "Konuqtuklanmrza, sezdiklerine defgin istedi-lin kadar dtiqiinebilirsin, yazabilirsin," dedi, "ama bulundu-lumuz yerleri sakrn yazma haa!"

Bir stire dinlendik. Sonra don Juan gomlefinin altrndanbir kese grkararak agtr ve piposunu gcisterdi. Piponun apzrnrkanqrmia doldurdu, bir kibrit yakrp kuru bir dal parEasrnr tu-tuqturdu; ve yanmakta olan dal pargasrnr pipodaki karrqrmmilstline yerleqtirdi, ve tiittiirmemi istedi. Piponun a[zrnda,ahqtrfrm bigimde korlaqmrq bir komtir pargasr bulunmadrfirn-dan, dumanr cekrnem zor oluyordu. Kanqrm tutuqana dekufak dal pargalarrnr birkag kez yakmamtz gerekmigti.

Ben dumanrn hepsini de igtikten sonra, don Juan burayahangi hayvanr avlayacafrmr bulgulamaya gelmiq oldufumu-zu agrkladr. Ug dort kez, dikkatli bir biqimde, kimi deliklerbulmam gerektilini soyledi. Ozeilikle "delikler" sozctiliintivurguluyor ve btiyticiilerin bu deliklerde her tiirlti bildiriyi veyoneltici bilgiyi bulabilecefini soylilyordu.

Bunlann ne ti.ir delikler oldufunu sormak istiyordum;ama don Juan bunu soraca[rmr anlamrq gibi, bunlann betim-lemenin olanaksrzh$rnr ve bunlann "gcirme" alemine cizgiiqeyler olduklarrnr belirtti. Ttim dikkatimi seslere ydneitmemi

256 BIR BA$KA GERqEKLIK

ve sesler arasrndaki delikleri bulmak igin yo[un gaba harca-mamr birkag kez soylemiqti. Peri tuzalrnr dort kez Ealacak-mrq. Ben de o acayip sesleri, beni buyur eden dosta goti.irenbir krlavuz olarak kullanacakmrqrm; ve o dost da bana aradr-

frm bildiriyi verecekmiq. Don Juan, dostun bana hangi bigim-de gcirtince[ini bilmedi[inden ottirti son kerte uyanrk bulun-mamr da sciylemigti.

Kulak kesilmiq dinliyordum. Srrtrm tepenin kayahk yanr-na dcini.ik, oturmuqtum. Hafif bir uyuqukluk duyumsamaktay-drm. Don Juan, gdzlerimi kapatmamam iEin uyarmrqtr beni.Dinlemeye bagladrm; kuq crvrltrlannr, yelin yaprakaln hrqrr-datmasrnr, bciceklerin vrzrlillarrnr ayrrt edebiliyordum. Dik-katimi hig dalrtmadan bu seslere verdikge, dort ayn ttir kuqcrvrltrsr igitebildifimi ayrrmsadrm. Yelin hrzrnr da yavaq vedaha hrzh diye ayrrabiliyordum. Yapraklarm da tig ayrr bigim-de hrqrrdadrfrnr iqitebilmiqtim. Hele boceklerin vrzrlfilarr birqcilendi kulaklanm igin. Oyle geqitliydiler ki, bunlan birbirin-den ayrrt edip dofiru dtirtist sayamadrm.

Yabansr bir sesler Alemine dalmrqtrm. ilk kez geliyordubagrma bciyle bir qey. Bir ara safrma do[ru e[ilir gibi olmug-tum. Don Juan, durmam igin bir hareket yapmrqtr; ama, o ha-reketini yapmadan once bunun farkrna vanp gene dimdikoturmugtum. Don Juan, beni gcitiirtip bir duvar gibi y{ikselenkayahktaki bir yarrlrn igine yerleqtirdi. Bacaklanmrn altrnda-ki kimi ufak taglarr ayrkladr ve baqrmrn arkasrnr kayaya daya-dr.

Sonra da, buyururcaslna, giineydogudaki da$ara bakma-mr soyledi. Gozlerimi uzaklara dikmiqtim. Don Juan, dtizel-terek gozlerimi dikmemi, yalnrzca, cintimde uzanan tepelerive i.izerlerindeki bitki ortiistinti tararcasrna bakmarnr istedi.Ti.im dikkatimi seslere vermemi durmadan yineliyordu.

Sesler gene belirginle;meye baglamrqtr. Sanki onlarr iqit-mek isteyen ben de[ildim de, sesler zorluyordu bir bakrmirbeni onlarr dikkatle dinlemeye. Yel, yapraklarr sallayrp hrqrr-datryordu. Alaglann iizerinden gelen yel, bulundulumuz vit-diye ulagryordu. Ulaqrr ulagmaz da once btittin alaglarrn yap-

"GORME" I$I 257

raklanna dokunuyor ve dolgun, torpii sesi gibi, ulultulu diye-bilecefim acayip sesler grkanyordu. Yel, ardmdan yerdeki ga-hhfa garplyor, bir stiri.i ufak tefek qeylerin sesine benzer ses-ler grkartryordu. Bayafr, ezgisel diyebilece[im seslerdi bun-lar-insanl saran, mrzrldayan, bi.ittin obtir sesleri bastran... Pekhoglanmamrqtrm bu seslerden. Biraz srkrlmrg, utanmrqtrm da;giinkii kendimin de bu gahlarrn srzlanan, mrz/rdayan hrgrtrsrgibi oldulumu dtiqiiniivermiqtim. Bu seslerle aramda oylesi-ne bir yakrnhk bulmaktaydrm ki, i[rendim onlardan. Sonra dayelin yerde grkardr[r sesi duyuyorum. Hrqrrtrdan gok rshfabenzeyen bir sesti bu. Dtiz bir zil sesini andrran bir vzrltr...Yelin grkardr[r sesleri dinlerken, bu iig ayrr tiir sesin de aynranda yayrldr[rnr bulgulamrqtrm. Bunlan birbirierinden nasrlolup da ayrrabildifime hayret ettim. Ve gene o anda kuglarrncrvrltrlanyla boceklerin vrzrltrlarrnr fark ediverdim. Bir an ge-liyor, yalmzca yelin grkardr[r sesleri iqitiyor; bir an sonra d.a

bilincime hep birden ulagan birbirine kaynaqrk biitiin obiirseslerin ulu akrgrnr algrhyordum. Mantrksal olarak, biitiinobtir sesler, srrf yeli iqittifim srrada da siiregelmekte olmah-lardr.

Kuqlann biittin crvrldamalarrnr ya da boceklerin bijttin vr-zrlhlannr teker teker sayabilmig defildim, ama her bir sesiayrl ayrL dinleyebildifim kanrsrna varmrqtrm. Hepsi birlikte,olalandrqr bir dtizen yaratryorlardr. Evet, "diizen"den, bagkabir sozctik bulamadrm bu olguya. Bir desen, bir armoni oluq-turan bir sesler dtizeniydi bu; yani her ses birbirini bir art ar-dahk iginde izlemekteydi.

Sonra bambaqk a, \zaytp giden bir grfhk iqittim. Urper-miqtim. Biitiin obiir sesler bir an kesilivermigti. Qrfhfrn yan-kllanmasr vadiyi gegip uzaklarda yitene dek bir oltim sessiz-lifine btiriinmtigtii vadi. Ve gene baglayrvermiqti ci.imbiiq. Buseslerdeki diziliqi hemen kaprvermiqtim. Bir an dikkatle din-ledikten sonra, don Juan'rn seslerin arasrndaki deliklere bak-mamr soylemekle ne demek istedilini anladrlrmr di.iqi.indiim.Bu giirtiltiilerin oluqturdu[u desende, sesler arasrnda boqluk-lar bulunuyordu! Ornelin, kimi kuqlann crvrltrsr aralannda

258 BIR BA$KA GERQEKLIK

duraklamalar bulunan belirli bir dizgi bigiminde geliyordu.Sezgiledifim btiti.in obtir sesler de oyleydi. Yapraklarrn hrgrr-trsr, bu sesleri tekdi.ize bir zil sesine ddniiqti.iren, onlarr birbi-rine ballayan bir yaprqtrncr gibiydi. Ve gergek olan $ey Euy-du ki, her ses, genel ses diizeni iginde bir birim olacak bigim-de ayarlanmrqtr. Ve boylece, sesler arasrndaki bogluklar, dik-katlice incelendifinde, bir yapr tizerindeki delikleri olugruru-yordu.

Don Juan'rn peri tuza[rndan grkan delici grghgr iqittirngene. Bu kez pek etkilememiqti beni, ama obtir sesler kesili-vermiq v.e bu kesiliqi, btiy{ik, gok biiyi.ik bir delik gibi algrla-mtgtrm. Igte tam o anda dikkatimi, dinlemek yerine bakmayagevirmiqtim. ustti yemyegil bir bitki ortiisi.iyle kaph kimi it-gak tepelere bakryordum. Tepelerin gizdigi siluet oyle bir ko-numdaydr ki, bulundulum yerden, tepelerden birisinin yantarafinda bir delik gciriir gibi oluyordum. iki tepenin arasmda-ki bir bogluktu bu ashnda; ve oraya bakrnca, uzaktaki da$la-nn kopkoyu gri kengini gorebiliyordum. Bir an, bunun ne ol-dufunu tam anlayamamrf, ve bunu seslerdeki "deli$e" ben-zetmiqtim. Sonra, sesler gene bagladr; ama, o koskoca deli!ingcirsel imgesi de oldulu gibi kaldr. Krsa bir siire sonra, seslc-rin diziliqini, di.izenini ve ralarrndaki duraklamalann srraianr-grnr daha keskin bir bigimde algrlamaya bagladrm. Pek goksayrdaki bu ayn ayn seslerin aralanndaki farklan ayrrt eclc-bildigimi bulguladrm. Ustelik her bir sesi ayn ayn izleyebili-yr:r, sesler araslnl kesin birer delik halinde algrhyordum. Oyle bir an geldi ki, sesler zihnimde kristalleqiverdi ve ozdekscl(maddi) bir orgiiye, bir ngaraya dontiqti.i. Bunu gortiyorclurrrya da igitiyordum diyemem. Benlilimin bilinmedik bir yanryla duyumsuyordum bunu.

Don Juan bir kez daha galdr kaytanrn; sesler rjbtir kezlcroldufu gibi gene durmuq, o ses orgi.isi.inde kocaman bir delikagrlmgrtr. Ama, bu kez, bu kocaman delik, bakmakta oldu[urr r

tepelerdeki delikle birleqiverdi. usr tiste gakrqmrqlardr. iki cl.ligi de ciyle i.ist tiste sezgilemem ciyle uzun stirmtigtti ki, gcvrelerinin birbiri igine gakrgtrklannr gciriiyor-iqitiyordum. Sorr

ra cibrir sesler gene baqladr ve deliklerin oluqturdulu orgti,o.la$antisrti, gcirsel diyebilece[im bir gortiy" dontiqti. s"i"_rin desenler olugturdulunu ve bu deienllrin aynr bigimdegevreyle gakrqtrlrnr gormeye baglamrqtrm. iti tcost<o.u a"ti-lin tist risre geldigini sezgilem"tt"yoi-. Arrgmrq ordu$umolafan bigimde bakryor ya da dinliy-or defildim. Bu ikisininkangrmr olan bambaEka bir qey yapmaktuylr-. Nedendir, bil-mem; dikkatim tepelerdeki o koskoca deii$e takrhp kalmrgtr..9nu

hem igitir !"* de gcirtir gibi oluyoriu*. genim Eeklnbir qey vardr oncla. Bu delik r.rgi alanrmr tutmakta, u. gLur"-deki bir aynntrnrn karqrhgrymiq gibi algrladr$rm britdn sesdesenleri gelip bu deli$in tizerinl otur-uiraydr.

Don Juan'rn peri tuza$rndan, u[ursuz bir grghgr andrranbir-ses daha gelmiqti; tiirnobiir ,"ri., kesildi. lfii"* ;;;ilaydrnlanrr gibi oldu ve ardrndan gene siinilti tarlalara bak_makta oldu$umu ay'msadrm. Dost, daha cinceleri oldu[u gi-bi gene orada d_urmaktaydr. oniimdeki sahne birden uyirrriu_nrvermiqti. on beg metre citemde dururmug gibi agrtga gcire-biliyordum onu. yi.izti gcirtinmtiyordu; qupk;r, ortlyordu v,i-zrinii. sonra bana do$ru yiinimeye bagradr. yaklagtrigu, yuuugyavag baqrnr da kaldr.yordu. ytizi.in g,i.,i. gibi oldu* u" ko.lkuyla iiqperdim. Gecikmeden onu duidr.-u* gerekti[ini bi_liyordum. Birden gcivclemde bir kaynaqma oldu; ,.grii,,

dol_muqtum. Gdrtinttiyri bozmak, onu durdurmak igin u"uqi*, yu_na gevirmek istedim. Ama baqaramadrm. iqte o oltim kahmanrnda bir qey geldi akrrma. Don Juan'ln, 'yrirek taqryan biryol"un nesneleri birer kalkandrr derken .r" i.*.t isteaiginianlamrqtrm. Yaqamrmda yapmak istedilim bir gey vardr. vup-mak igin yanrp tutuqtuEum, bana btiytik ering uL kruung v;-ren, gizli bir $ey... Dostun o anda be'i tepei"y.-"yece$inianlayrvarmigtim. Daha yriztinri tam olarat< gcirerneden u"iiggtighik gekmeksiain ba$rml yana geviriveri[r".

Brittin sesler gene tiqtiqiiverdi kulakla'ma. Gtirtiltti birden.u1t"r! ve tizleqmigri. sanki ofkeli bir bigimde bana grkrqrr gi-bi..- o eski diizenlerini yitirmig ve geligi gizel, uigimsiz, izve kulak rrrmalayrcr bir yuygutiya dcintiqritig gibiyii.

"GORME" i$i 259

260 BiR BA$KA GERQEKLIK

Kulaklarrm patlayacak santyordum. Ayafa kalkrp, elle-rimle kulaklanmt ttkadtm.

Don Juan ytirtimeme yardtm ederek beni kiigiik bir dere-

ye gotiirdii. Derenin iginde fazla su bulunmuyordu. Don Ju-

an, beni soyundurtup suya yatrrdt ve sulart gapkasrna doldu-rup iizerime boqalttr.

Kulaklarrmdaki u[uldama hemen azaltvermiqti. Don Ju-

an'ln beni "ytkamast" yalntzca birkaq dakika si.irmiiqti.i. DonJuan, yiiztime bakrp baqrnt olumlu bigimde sallayarak, kendi-mi hemencecik "sapasaflam" krhverdi[imi soyledi.

Giyindikten sonra, don Juan beni daha cince oturmuq ol-dufum yere goti.irdii. Dipdiri ve neqeliydim; zihnim berrak mtberraktr.

Don Juan, biitrin gegerdiklerimi aynnttlt olarak anlatma-mr istedi. Biiyriciilerin, seslerdeki o "delikler"i, kimi geyleribulmakta kullandrklannt anlath. Bir btiyi.iciiniin dostu, sesler-

deki o deliklerle agrklarmlg kimi gapragrk igleri. Don Juan,"delikler"e delgin daha belirli bilgiler vermek istememiq, ve

ben sordukEa, benim bir dostum bulunmadrfrndan otiirii daha

kesin bilgi vermesinin bana zarar vermekten baqka bir ige ya-

rayamayaca[mr belirterek baqrndan savmtqtt.

"Bi biiyiici.i igin her qeyin bi anlaml vardlr," demiqti, "ses-

lerde delikler vardtr, gevrendeki her qeyde delikler vardtr. Ge-

nellikle bu delikleri yakalayabilecek denli hrzr elde edemez

insan. O yiizden korunmastz siirdi.irtir gider yagammt. Kurt-lar, kuqlar, a[aglar, bunlarrn hepsi de bize dtiqlenmedik qeyler

anlatmaktalar; tek, insan, onlartn verdikleri bildirileri kavra-yacak hrzr elde etsin... igte, dumanbrze o kavrafiqh:zt verir.Ne var, bu drinyadaki her canlt yaratrkla iyi geginmemiz ge-

rekiyor. Bu yiizdendir ya, oldiirmek tizere oldufumuz bitki-lerle ya da avlayaca[rmrz hayvanlarla konu$ma zorunlulu[u!Yalruzca gereksindi[imiz kadannt almahytz; yoksa oldiirdii-

ftimiiz bitkiler de hayvanlar da, kurtlar dabtze karqr gtkarlar,

hastahk ve bela yafdrrrrlar baqrm:za. Bt savagcl bunu bildi-linden, onlan yatrqtrrmaya gahqlr, ve o deliklere baktrllnda,alaglar, kuglar ve kurtlar da ona do!ru bildiriler sunarlar.

"GORME" I$I 261

"Ama onemli defil qu anda biittin bunlar. Onemli olan,dostu gormi.iq olmandr. Iqte avlayacafrn qey odur! Bi qeyleravlayacalrmrz sriylemiqtim sana ya! Bi hayvan filan gcirece-

[ini sanmrgtrm. Yani avlamamtz gerekn hayvanr gorecefinisanmrq[m. ben kendim bi yabandomuzu gordi.im; benim perituzafrm bi yabandomuzu."

"Yani senin peri tuzafrn yabandomuzundan mr yaprlmademek istiyorsun?"

"Hayrr! Bi biiyiictintin yagammdaki higbi qey, baqka higbiqeyden yaprh falan de[ildir. E[er bi qeyin, ille de bi gey olma-sr gerekiyorsa, igte o qey kendi-geyidir. Yabandomuzlartnr bil-seydin, benim peri tuzafrmrn da bi yabandomuzu oldulunuanlardtn."

"Ne diye avlanmaya geldik buraya?""Dost sana torbasmdan grkardr[r bi peri tuzalr gosterdi.

Onu ga[rrmak igin oyle bi tuza[rnrn olmasr gerekir.""Peri tuza$r ne demektir?""Bi telciktir bu. Dostlarr ga$rnnm onnula ben; kendi dos-

tumu, ya da su kayna[r perilerini, rrmak perilerini, da! peri-lerini... Benimkisi bi yabandomuzudur; yabandomuzu gibibafirrrr. Sana yardrm etmek igin iki kez kullandtm ya da onusenin yanrnda, su kaynafr perisini galrrmak igin... Bugiindost sana gelirken gelmiqti peri de. Ama sen goremedin onu.Hrzm yetmedi buna. Ama seni o dere vadisine gottirdti[tim,seni kayaya yatrrdrfrm giin, gormemiq olsan da perinin tepe-ne dikildi[ini sizmiqtin. Yardrmcrdrlar bu periler. Yonetmesigok zor olan, hattd tehlikeli olan yardrmcrlardrr... Sana zararvermelerini cinleyebilmek igin, kusursuz bir istenci olmastgerektir insanrn."

"Nasrl bi qeydir bunlar? Nasrl gori.ini,irler?""Herkese bagka bagka gortini.irler; dostlar da oyledir ya!

Bi dost sana bi zamanlar tanrdrlrn bi adam gibi goiiinecekherhalde; ya da tanrmana hep ramak kalacak gibi goriinecek.Senin yaradrhqrn boyle demek. Bilmecelere, gizlere do[ru se-

nin elilimin. Sana benzemem ben oysa; pek kesin, belirgin bi

262 BiR BA$KA GERqEKLIK

$eydir bana gore bi dost.

"Su kaynalr perileri belli yerlere ozgi.idtirler. Sana yardrmetsin diye ga[rrdrfirm periyi iyi tanrnm. Birgok kez yardtmrdokunmuqtur bana. O vadide oturur. O zaman sana yardrm et-

sin diye gafrrdrlrmda yeterince gtiglii de[ildin de, peri bozul-muqtu sana. Kottiltik etmek istedilinden defil-zaten higbi qey

istemezler-ama sen orda oyle zayrf, gi.igstiz yatryordun ya...

Daha sonralan, peri az daha seni garpacaktt da oliiverecektin;hani sulama kanahnda fosfor gibi parlamrqtrn! Anstztn grkr-

vermiqti peri de, az kalsm dayanamryordun. Yapmastn bunubi kez bi peri; arttk brrakmaz peqini avlnrn. Bak goreceksin,nasil gelecektir gene. Ne yazrk ki, dumancr[r kullandrktansonra gene sapasaflam olman, kendine gelmen igin suya gir-men gerekecek hep. Bu da senin aleyhine olacak. Suya gir-mesen, belki de oliirstin; ama ytkanrrken de peri garpacak se-

ni.""E, baqka bi yerde ytkansam?""Bi qeycikler defigmez... Evimin yoresindeki su kayna[r

perisi her yere izler seni, ama bi peri tuza,[rn olursa, o zamanbaqka... O yiizden gostermigti dost sana o tuza$r. Senin de biperi tuza[m olmasmr anlatmtgtr. Parma[ryla dere vadisinigosterdikten sonra sol eline dolamrqtt kaytant. Bugiin de sana

gene gostermek istemiqti peri tuza[mr; trpkr onu ilk gordi.i$.inzaman otdu[u gibi. Iyi ki durdun orda; dostun o hrzla geligi-ni kaldrracak gilgte defildin; iizerine geliverseydi, pek iyi ol-mazdr senin igin bu."

"Nerden bulacafrm peri tuzafrnr qimdi?""Dost, kendisi verecek sanrrlm sana bi tane.""Nastl verecek?""Ne bileyim ben! Dostu bulman gerekecek. Onu nerde

bulabilece$ini soylemigti sana ya!""Nerede?""Oralarda igte! Deli[i gordi.iftin tepelerde..."

"Yani dostu mu arayacaftm?""Hayr. Ama seni buyur etmekte qu anda. Dumancrk, ona

"GORME" i$i

gciti.iren yolu agtr. Sonralart, yiz yize gelebilirsin onunla.Ama onu iyice tanrdrktan sonra olur ancak bu."

263

L6

On beg Arahk I969'da akqama do[ru ayru vadiye varmrqtrk.

Qalrlrklafl yara yara ilerledi[imiz srada, don Juan, izlenenycinlerin ve yolda rastlayacalrm, yol gosteren qeylerin, girig-mekte oldulum gaba agrsmdan son kerte cinemli olduklarrnrdefalarca yinelemiqti.

"Tepenin doruluna vanr varmaz, do!ru yonii kararlagtrr-malrsrn," diyordu. "Tepenin en tist noktasrna varrt varmaz, oyone donersin," Don Juan parma[ryla gtineydo[uyu gosteri-yordu. "Senin u[urlu yoniin orasr igte! Hep o ycine dciniik kal;hele hele bagrn derde girdilinde... Sakrn unutmayasln!"

Deli[i sezgiledi[im tepelerin tabanrnda durduk. Don Juanbelli bir yeri imleyerek oraya oturmamr sciyledi. Kendisi deyaruma oturup algak bir sesle aynnhh y<inergeler verdi. Tepe-

"GORME" i$i 265

ye grkar grkmaz sa[ kolumu, elimin ayasml yere doniik veparmaklanmr yelpaze grbt agrk tutarak, cine uzatmamr soyle-di. Ama, parmaklarrmr agarken, yalnrzca baqparma[rml avu-cumun igine do!ru krvrrk tutmahyml$lm. Sonra da baqrmr ku-zeye gevirmeli ve kolumu gofsiimtin iizerinde kavugturma-hymrqrm; ve bciylece elim de kuzeye do!ru tutulu durmahy-mrq. Ardmdan da, sol aya[rmr sa[ aya$lmrn arkasrna koyarakve ayalrmm pannaklarryla yere vura vura bir dans yapmayabaqlamahymrglm. Sol bacalrmdan yukanya bir rhkhk gelme-ye baqlayrnca da, kolumu yava$ yavag kuzeyden gi.ineye doE-ru ve sonra gene kuzeye do!ru savufinahymrgrm.

Don Juan, "Kolunu savururken elinin ayast hangi nokta-da bi rhkhk duyarsa o yere oturmahsln;" diyordu, "o noktaaynr zarrranda bakman gereken yonti belirler. O nokta dopudabi yerdeyse"-gene elini giineydolu ycintinde uzatmrqtr-"gokgizel sonuElar alrrsrn. Ama elinde rhkhk duydu[un nokta ku-zeye do!ru bi yerdeyse, o zaman halin harap demektir-amadurumu lehine gevirmen olasrh[r da vardrr. Ne ki, bu noktagtineyde ise, zorlu bi kavga yapacaksrn demektir.

"Once kolunu dcirt keze kadar savunman gerekebilir; amabu hareketleri yapayapa ahgrsm ve kolunu qoyle bi savurug-ta anlarsrn elinin tsrrup rsrnmadr[rnr.

"Elinin rsrndr[r bi yeri bulunca da, hemen otur oraya. Bubirinci noktadrr. Eler giineye ya da kuzeye dcintiksen, o nok-tada kalabilecek denli gtiglti olup olmadrlrna hemen kararvermelisin. Ama kendine giivenemiyorsan, hemen kalk gitoradan. Kendine giivenemiyorsan, orda kalman gereksiz olur.Ama orda kalmayr yellersen, birinci noktarun iki adrm citesi-ni, orda ateg yakmak igin temizle. Bulundu[un yerle, baktrlrnyon arasmda olmahdrr ateg yakaca[rn yer. Bu da ikinci nok-tandr. Sonra da bu iki nokta arasmdaki ttim kuru dallan falantoplarsm ve bi ateg yakarsrn. ilk noktana oturur, atege bakar-sm. Er geg grkar peri ve gciriirstin onu.

"Ama kolunu dort kez salladrktan sonra da elinde bir rhk-lrk duym azsan; kolunu yavag yavag kuzeyden giineye do!ruve doniip batrya do!ru savurursun. Elin, batrya do!ru bir yer-

266 BiR BA$KA GERQEKLIK

de tstnrrsa, yafla tabanlanru ve kag ordan. Tepeden aqafryadofru koq ve diizlii[e in. Ne iqitirsen iqit ve duyarsan duy ar-kanda, trig doniip bakmadan koq. Ve di.izli.i[e indikten sonra,yere gok. Ne kadar korkmuq olsan da sakm kagma ordan. Qr-kar geketini ve katlayrp gobe[ine bastr ve dizlerini karnrnado!ru gekip yere yumul. Gcizlerini de ellerinle kapatmayrunutma. Kollarrn kalgalarrm iyice bastrsm. igte o durumdasabaha dek kalmahsrn. Bu dediklerimi yaparsan higbi qeycikolmaz sana.

"Ama diizlii[e zamanlnda yetiqemezsen, bulundu[un ye-re goktiver. O zaman, Allah yardrmcrn olsun, bu pek korkungolacak. Sana saldrracaklar; ama hnmadan, devinmeden ordakalabilirsen, bagrnr kaldrnp da ne var diye bakmazsan, turpgibi grkarsrn sabahleyin, bi qeycikler olmadan.

"Ama kolunu batrya dogru savurur dururken elinde rhkhkfalan duymazsan, gene doluya dcinersin ve solulun kesilenedek o yone dogru kogarsm. Soluksuz kaldrfrn yerde aynr ha-reketleri yinelersin. Elin rhnana dek, gene doluya do!ru ko-$arsrn ve aynl qeyleri yaparsrn."

Don Juan bu yonergeleri verdikten sonra, ezberleyenedek, hepsini bana yineletti. Sonra uzun siire sessizce oturduk.Bir iki kez konuyu yeniden agmak istedim; ama, don Juan herkezinde sert bir bigimde beni susmaya zorladr.

Don Juan kalkrp bir qeycikler demeden tepeye trrmanma-ya baqladrlrnda, karanhk bastrrmaktaydr. Onu izledim. Tepe-nin en tistti yerine vardr[rmrzda, bana ofretti[i tiim hareket-lerimi yaptrm. Don Juan az citemde duruyor, keskin bakrglar-la beni izliyordu. Qok dikkatli davraruyor ve bile bile alrrdanahyordum. Ufak bir rsr de$iqimini bile duyumsamaya gahqr-yordum, ama elimin ayasmda bir rhkhk olup olmadr[rnr kes-tiremiyordum. Artrk karanhk iyice bastrrmrgtr. Solufum kesi-lince durmug oldu[um yer, grkrq yerimden pek uzak sayrl-mazdr. Qok yorgun ve gergindim. Kollanm ve baldrrlarrm a!-nyordu.

Bu yeni yerde de aym devinimleri yaptrm, ama sonug ge-ne olumsuzdu. Iki kez daha koqmak zorunda kaldrm karanh-

"GORME" i$i 261

firn iginde. Ve sonra, kolumu i.igiincti kez savururken, do[uyado!ru uzandr[r bir noktada elim rsrnrverdi. Oylesine bir tstdeliqimi olmuqtu ki, qaqakalmrqtrm. yere oturup don Juan'tbekledim. Elimin rsrndrfrnr soyledim ona. Don Juan obtir iq-lemlere gegmemi soyledi; ve bulabildifim btitiin kuru gahgrplyl toplayrp bir ateq yaktrm. Don Juan bir iki adtm solum-da oturmuqtu.

Ateqten dans edercesine yabansr alevler ytikseliyordu. Ki-mi alevler yanardcinerli renklere btiriiniiyor; mavilegiyor, son-ra daparlak birbeyaza doniiveriyordu. Bu deliqik renk oyun-lannr, topladrlrm kuru dallarda ve gah grrprda bulunan kim-yasal ozelliklere baflryordum. Bu ategin bir bagka ozellifii de,grkardr[r krvrlcrmlardr. Sonradan koydulum gahlar ola!antis-tii irilikte krvrlcrmlar sagryorlardr. Havada patlayan tenis top-larrna benzettim onlan.

Don Juan'm uyarmrg oldulunu sandr[rm izre gozlerimiatege diktim, birden baqrm doniiverdi. Don Juan igimde su ta-grdrfrmrz sukaba[rnr uzattr ve igmemi imledi. Su iyi gelmigve beni gevgetmiqti; igim tazelenmigti.

Don Juan elilip kulafrma fisrldayarak gozlerimi alevleredikmeme gerek bulunmadr[rnr, yalnrzca ateq do!rultusunadofru bakmamr soyledi. Bir saat kadar baktrktan sonra epeyiiqtimtiq ve rslak rslak olmugtum. Yerde duran bir gubu[u al-mak igin e[ildi[im bir srrada bir gi.iveye ya da gozi.imiin a[-tabakasrndaki bir lekeye benzer bir qeyin ateqle aramda sa[-dan sola do!ru uguqtulunu gordiim. Birden geri gekilip topar-landrm. Don Juan'a baktrm. Don Juan genesini uzatarak alev-lere do!ru bakmayr siirdiirmemi imlemekteydi. Bir an sonraaynr golgenin bu kez ters yonde gegti[ini gordtim.

Don Juan apar topar yerinden firlayarak yanan dallarrntizerine avug avug toprak atarak ategi tiimiiyle sondi.irdii.Olanca hrzryla yapr$mr$tr bu ateq sondiirme iqini. Ona yardrmetmek igin yerimden kalkayrm derken, ateg sonmtiqtti bile.Igin igin yanrp ti.itmekte olan kimi dallan, tizerlerine basa ba-sa sondiirdti; ve ardrndan beni si.irtiklercesine tepenin yama-crndan agalrya do!ru gekerek vadiden grkardr. Baqrnr arkaya

268 BiR BA$KA GERqEKLIK

gevirmeden hrzla ilerliyor ve konuqmama izin vermiyordu.Birkag saat sonra arabanrn bulundufu yere ulaqtrlrmrzda,

o gordtiltim geyin ne oldu[unu sordum. Don Juan baqmr, sus-mamr buyururcaslna salladr; ve sessizlik iginde arabayr siir-di.im.

Sabahleyin erken bir saatte evine vardrlrmtzda, don Juando[ruca eve girdi ve gene konuqmak i.izere oldufumu gortin-ce beni gene susturdu.

Don Juan evin arka avlusunda oturmaktaydr. Benim uyanma-mt bekliyor olmah ki, beni goriir gormez konuqmaya baqladr.Onceki gece gcirmtig oldulum gcilgenin bir peri, onu gcirdti-giim yere ozgi ruh oldulunu sdyledi. O qeyin, bir yaran ol-mayan bir varhk oldufunu belirtti.

"Srrf orda bulunur iqte," dedi, "ne gtzi, ne de giicii vardrr.Orda kalmaya de[mezdi. Biiti.in gece bi oraya bi buray a hrz-la gidip gelen bi golge gorecektin e[er kalsaydrk. Ama baqkatiir ruhlar da vardrr; sana giigliiltik gizlen verebilecek ruhlar...Ama gansh olmak gerek onlarr bulmak iEin."

Btaz kahvaltr ettik ve bir siire konuqmadrk. Kahvaltr bi-tince, evin on yaruna gegtik.

Don Juan birden, "Ug geqit olur bu varhklar," dedi, "ve-recek bi geyleri bulunmadrfr igin higbi q"y veremeyen varhk-lar; yalnrzca insanr iirkiiten varhklar, bi de insana arma[anveren varhklar... Diin gece gcirdiiftin, suskun bi varhktr; yok-tu verecek bi qeyi sana. Srrf bi gcilgeydi igte! Ama golu kezbu suskun tiirlerin yciresinde bqaka bi ruha rastlarsm; srrf tir-kti sagmaktan baqka bi geye yaramayan kot{i bi peri. O suskunruhlann bulundu[u yerlerde dolaqrrlar. iqte bu ytizden ordanhemen kagrrdrm seni. O kotti ruh insanr ta evine dek izler decanlnr burnundan getirtir adamrn. Bu nedenle evlerini brrakrpgiden bigok kimse bilirim. Kimileri bu tiir varhklardan bi geyelde edeceklerini sanrlar; ama evde peri var diye bi qey olursanma haa! Kendilerine gizler bildirsin diye bu perileri ayart-maya gahqan, bi odadan bi odaya btitiin evde bu perileri izle-

"GORME" I$I 269

yen kimseler tarurrm. Ama onlan korkutmaktan baqka bi qey

yapmaz bu periler. Kendilerini evlerine kadar izleyen bu pe-

rilerden birisini nobetleqe gozleyip durmuqlardr bi zamanlarbirileri. Aylar si.irmiiqtti bu gozetleme. Sonunda birisi geliphepsini drqanya siirtiklemiq, grkarmrgtr; oylesine bitkinleq-miqler, erimiqlerdr zavalhlar. En iyisi, bu koti.i ruhlardan uzakdurmaktrr; canlan cehenneme..."

Bu ruhlann nasrl ayartrldrlmt sordum. Don Juan bu ruh-lann en gok gortindi.ikleri yerleri belirlemek igin epey zah-

metlere katlanrldrlrnr ve bu ruhlarrn gegtikleri yerlere kimisilahlar konuldufunu, ve ruhlarm bu silahlara dokunmalan-mn beklendifini anlattt. qiinkii bu ruhlar savaq gereglerinipek severlermiq. Bu ruhlann dokunduklarr her nesne, her ti.ir-li.i eqya gergekten bir erk nesnesi olup qrkarmrq. Ama ne var-mrq ki, bu kotii ruhlar higbir $eye dokunmazlar, yalwzca, in-sanr, giirtilti.iler igitir hale getirirlermiq.

Don Juan'a, bu ruhlann insanlan nastl korkuttuklanntsordum. O da, en gok, koyu bir insan gdlgesi krh[rna girerekve evin iginde sesler, giiriilttiler, patrtilar gtkara grkara dola-qarak ya da karanhk bir kciqeden firlayrveren bir hayalet gibigciri,inerek korkuttuklannt anlattr.

Don Juan; iigiinci.i ttir ruhlann gergek dostlar oldufiunu,gizler sundufunu ve bu tiirlerin tsstz, terkedilmiq ve ulaqrlma-sr pek gtig olan yerlerde bulunduklartnt soyledi. Bu ruhlardanbirisini bulmak igin insanm, yal4tz bagma, gok uzak yerleregitmesi gerektilini belirtti. Uzak ve rssrz bir yerde, bu ada-

mln, gerekli biittin hazrrhklan yalnrz baqrna yapmasl gerekir-miq. Ateqini yakrp baqrnda oturmast ve golgeyi goriir gcirmez

hemen ordan uzaklaqmast gerekirmiq. Ama ortaya de[igik ko-qullar grkarsa; ornelin yelin bir yel esip de o kimsenin ateqi

dcirt kez ulraqrp yanar durumda tutmasmr engller ve ateqi ol-diiri.ise; ya da yakmlarrnda bir alacrn dah falan ktrrlrrsa, okimsenin orda kalmasr gerekirmiq. A[acrn dah gergekten kr-nlmasr soz konusuyrnug; o kimsenin, alag dalrrun krnlrr gibigatrrdama sesi iqitip igitmedi$ine emin olmast gerekirmiq.

Bir de kayalann yuvarlanrp yuvarlanmadrllna, ve ateqe

270 BiR BA$KA GERQEKLIK

gakrl taqlarr atrhp atrlmadrlrna, ya da siirekli gtirtilttiler olupolmadr[rna dikkat edilmeliymiq. Ve bunlardan birisi olursa,peri gciri.inene dek o olayrn gegtifi yere do!ru ytiriinmeliy-mi$.

Bu varhklar birgok ycintemlerle slnarml$ bir sava$glyl.Kimileyin, gok korkung bir gortintimle, np diye adamrn onti-ne grkrverir, kimi kez de adama arkasmdan yaplglr ve onu oy-le saatlerce krmrldayamaz durumda tutarmrq. Adamrn i.isti.inebir a$ag devirdili de olurmuq. Don Juan bunlann gergektentehlikeli qeyler olduklarrnr anlattr. Kargr karqrya bir dovtiqegegildifinde, insanr cildiirmeseler de, korku salarak oldiirme-leri, ya da devirdikleri bir geyle ezmeleri, birdenbire karqrla-rrna grkrp dengesini bozarak aya[rnr kaydrrrp bir yardan di.i-giirmeleri ve o insanr o yolla cildtirmeleri olasrymrg.

Don Juan bu varhklara uygunsuz koqullar altrnda rastlar-sam, onlarla asla dcivii$mememi; dovtiqi.irsem olecefimi anla-tryordu. Ruhumu da galarmrq bu periler. En iyisi kendimi ye-re atrp sabaha dek dayanmakmrq

"Bi adam gizler sunan bi dostla karqrlagtr$r zaman, tiimcesaretini toplayrp, o daha kendisini yakalamadan kendisiona yaplqmahdrr. Ya da o seni kovalamaya baglamadan cjncesen kovalamahsm onu. Amansrz bi kovalamaca olmahdrr bu;ardmdan da dciviiq gelir. Giireqip yere serrnen gerekir periyi,erkini verene dek yerde muhlaman gerekir."

Bu varhklann ozdeksel (maddi) olup olmadrklarrnl, ger-gekten onlara dokunulup dokunulamayacafrnr sormuqtumdon Juan'a. "Peri" sozciiltintin bende cizdeksel olmayan, elletutulamayan bir geyleri ga[nqtrrdrlrnr soylemigtim.

Don Juan, "Peri falan demeyelim bunlara," dedi, "en iyi-si dost diyelim, ya da billinmedik geyter diyelim."

Don Juan bir stire sustuktan sonra srrtiistii yatfi ve kolla-nnr baqrnrn altrnda kavuqturdu. Bu varhklarda ozdek var mldiye sormuqtum gene.

"Elbet vardr cizdekleri!" dedi don Juan bir an sustuktansonra. Onlarla dovi.iqtirken kah mr katrdrrlar-ne var, Eok siir-

"GORME" i$i 27t

mez bu halleri. Karqrsrndakilerin korkusudur onlart giiglti kt-lan. iqte bu nedenle onlardan biriyle dootiqen kimse efer birsavagglysa, o gepgergin katrhklarr gabucak yitiverir de, onun-la doviiqen kimsenin gi.icii artar, tagar. Ashnda bu ruhlardakigerilimi, enerjiyi emmiq olur insan."

"Nasrl bir gerilim bu?" diye sordum."Erktir. Onlara dokundun mu, insant garparcaslna, parga-

larcasrna titregirler zangr zangff. Ama bi gcisteridir bu srrf.Onlan srkrca tutmayt stirdtirtirsen, yok olur bu gerilim."

"Pekdla, gerilimlerini yitirince ne olur? Hava gibi bir qey

mi olurlar?""Haylr, gevqeyiverirler-pelteleqirler. Ozdekselliklerini

stirdtiri.irler yani. Ama dokundufumuz cibi.ir qeylere benzer biyanlarr yoktur bunlartn."

Daha sonralan, akqama dofru, cinceki gece gormi.iq oldulumqeyin yalntzca orda ugu$an bir giive olabilece[ini soyledim.Don Juan giildii ve sabrrh bir bigimde gtivelerin ancak, kanat-lannr yakamayacak bir lambanln gevresinde ileri geri uguq-tuklannr agrkladr. Oysa agrk bir ateqe yaklagrr yaklaqmaz ya'nrp ktil olurlarmrg. Don Juan, iistelik o golgenin ateqi kapla-yacak denli iri oldufunu belirtmiqti. O bunu derken, golgeningok btiyiik bir qey oldufunu ve cintimden gegerken gergektenbir an igin ateqi gormemi engellemig bulundufunu anlmsa-drm. Ama bu gegiq gok Eabuk olmuqtu ve o yiizden daha cin-

celeri bunu anlmsayamamtqttm.Don Juan daha sonra ktvtlctmlann gok iri olduklarlnl ve

soluma do[ru uguqtuklannl soyledi. Ben de farkma varrnl$-hm bunun. Belki de yelin o yone do[ru esmesinden olmuqturbu dedim don Juan'a. Don Juan o gece yel mel esmedifi ya-

nrtr verdi. Dedigi do[ruydu. O deneyimimi dtiqiiniince, o ge-

ce ortahfrn gok sakin oldu[unu antmsadtm.

Gozi.imden kagmrg olan bir baqka qey de alevlerdeki yeqi-

limtrrak parrltrlardr; o golgenin gozlerimin ontinden ilk gegi-ginden son-ra don Juan'tn atege bakmayr siirdiirmemi imledi-

272 BIR BA$KA GERQEKLIK

gi srrada gormtiqti.im bu yegillenmeyi. Don Juan bunu daanrmsatmrqtr. Ayrrca o $eye golge dememe de kargr grkarak,onun yuvarlak oldu[unu ve daha gok bir baloncu[a ya da ka-barcrfa benzedilini soyledi.iti gtin sonra, 17 Arahk L969'da don Juan, gok cinemsiz birgeymiqgesine, o tepelere tek baqrma gidip, bir erk nesnesiolan peri tuza[rnr edinebilecek denli tiim ayrrntrlan ve gerek-li ycintemleri bildi[imi soyleyivermigti. Bu kez yalnrz baqrmagitmem iizerinde dayatryor ve benimle birlikte gelmesininbana yarardan gok zarar verece[ini anlatryordu.

Ben tam gitmeye hazrlarurken, don Juan fikrini deliqtir-miti.

"Yeterince sallam delilsin," demiqti, "tepenin altrndakidiizliikte bekleyim bari seni."

Dostu gormi.iq oldu[um o dar vadiye vardrlrmrzda don Juan,tepelerdeki delik diye nitelendirdi[im arazi oluqumunu azuzaktan incelemi$ ve daha citelere, gi.ineydeki uzak daflaragitmemiz gerektilini soylemiqti. Delili gorebilecelimiz enuzak noktada bulunacakmrq dostun yuvasl.

Deli[i oluqturan arazi yaplsma baktrm; uzaklarda yiikse-len mavimtrrak da$ardan baqka bir qey goremiyordum. DonJuan'rn krlavuzlu[unda gtineydoEuyu dogru saatlerce ytirii-diikten sonra, dostun yuvasma "iyice sokulduk" dedi[i bir ye-re varrnrqtrk. Durdulumuz zarnan ofleden epey sonraydr. Ki-mi kayalarrn iizerine oturduk. Ag ve yorgundum; biitiin giinyalnrzcabiraz tortilla yemiq vebtaz da su iEmiqtim. Don Ju-an birden ayapa kalkrp goge baktr ve buyururcaslna benimi-gin en ulurlu yone do!ru gitmemi ve o anda bulundulumuznoktayr unutmamamr soyledi. Qiinkii igim bitince gene orayadonmem gerekiyormug. Ardrndan da bana gi.iven verrneye ga-hgarak gerekirse sonsuza dek orda beni bekleyecefini ekledi.

Tasalanarak, o peri tuzalr bulma iqinin gok mu uzun stire-ce$ini sordum.

Gizemli bir giiltimsemeyle, "Kim bilir?" dedi.

"GORME" I$I 273

Gtineydolu dofrultusunda ilerlemeye baqladrm ve iki kezarkama doni.ip don Juan'a baknm. Onun da ters yone do[ruyava$ yavag ytiriidtigtini.i gordtim. Bi.iyticek bir tepenin tisti.i-ne Erkrp don Juan'a bir kez daha baktrm. iti ytiz metre kadaruzakta bir yerdeydi. Doni.ip bana baktr$ yoktu. Tepeden aqa-

Erya koqarak tepelerin arasmdaki ganak bigiminde ktigiik gu-kur bir yere indim. Birden yapayalnrz kalmrqtrm. Bir stireoturarak orda ne igimin oldufunu qagkrnhkla dtigtinmeye ko-yuldum. Bir peri tuza{r anyor olmam oyle gtiliing geliyorduki!.. Koqarak indi[im tepeye trmandrm gene. Belki don Ju-an'r gortiriim diyordum ama higbt iz yoktu ondan. Bu iqihepten brrakrp Califomi a' ya donmek istiyordum. Ahkla$mr$-trm. Yorgundum.

Art arda, "Don Juan!" diye balrrrp duruyordum.Gcirtintirlerde yoktu. Bu kez baqka bir tepeye kogtum;

ama oradan da bir gey goremedim. Koqa koga onu aramaylsiirdiirdi.im; ama yer yanlmrq igine girmigti sanki don Juan.Gegti$im yerleri izleye rzleye ayrrldrlrmrz noktaya gittim.Onu orda oturmu!, bu tutarsrz davranrqlanma giiler bir du-rumda buiaca[rma de$gin ciylesine sagma bir kanr vardr kiigimde!..

"Neden soktun beni bu belalarrn igine?" diye yiiksek ses-le bafrrdrm.

Ve o anda artrk orada yapmakta oldufium iqten vazgegmeolasrh[rnrn bulunmadrlrnr anladrm. Arabamrn nerde oldu[u-nu bilmiyordum. Oraya gelirken don Juan birgok kez sa[a so-la sapmrqn; dort anaycine gore kendimi yonlendirrnem yeter-li olamayacaktr arabamr bulmaya. Dallarda kaybolup git-mekten korkuyordum. Oturdum ve ya$amrmda ilk kez olarak,bir ilk grkrg noktasma dcinmenin higbir yolu olamayacalrnadelgin yabansr bir duyguya kaprldrm. Don Juan, hep, baglan-grg dedilim bir grkrg noktasmdan soz etmekte oldu[umu soy-ler ve gergekte baglangrg diye bir geyin bulunmadrlrnr savlar-dr. Ve iqte orda dallarrn ortasmda, onun ne demek istedi[inianladrlrmr saruyordum. Sanki, grkrq noktasr hep kendim ola-gelmigti; sanki don Juan hiE olmamrgtr; ve ben onu ararken, o

274 BIR BA$KA GERQEKLIK

da bir gergek kendisi oluvermiqti-bir an gciriindiikten sonrabir tepenin ardrndan yitip gidiveren bir imge...

Yapraklarrn hafif htqrfismr igitiyordum; her yanrmdangiizel kokular geliyordu. Utangag bir fisrltr gibi kulaklarrmadolmaktaydr esen yel. Giineq ufukta yo[un bir bulut kiimesi-ne yaklagmaktaydr ve daha algaklardaki bir obek bulutun ar-kasma girdifnde iistteki bulut kiimesini turuncu bir geride ge-

virmigti. Az sonra bulutlann ardmdan gtkmca, sisler igindeytizen krzrl bir topa benzemigti. Gtineg bir ara go[tin masma-vi bir agrkh[rna ulagmaya gabalar gibi gcirtinmtiqtii; ne var,bulutlar onu buakmryorlar, i.isttine iistiine geliveriyorlardr.

Qok gegmeden, o turuncu qeritle dallann karaltrlan yutuver-miqti giinegi.

Srrttisti.i uzandrm. 6yle dingindi ki ttim gevrem, oyle dur-gun ve aynr zamanda oylesine yabancry& ki! Qok etkilenmiq-tim. Aflamak istemiyordum ama gozyaqlanmt tutamadtm.

Saatlerce o durumda kalmrgtrm. Yerimden krmrldayaml-yordum. Altrmdaki kayalarrn sertlifini duyumsuyordum. Bu-lundu[um yer, tiim gevreyi saran giir yeqilliklerin tersine bit-kisiz ve agrkhktr. Oturdulum yerden doludaki tepelerin iize-rindeki dizi dizi yiiksek afaglarr gorebiliyordum.

Artrk hava epey kararmrqtr. Oldukga iyi hissetmekteydimkendimi. Mutluydum diyebilirim. Yarr karanhkta, kendimi,goz kamagtrrrcr giin rgrfrnda oldulundan gok daha huzurlu vegiivenli hissetmigimdir.

Yerimden kalkarak ktigtik bir tepeye grktrm ve don Ju-an'rn cifretmiq oldulu hareketleri yapmaya koyuldum. Yedikez doluya kogtuktan sonra elimin rsrndr[rnr fark ettim. Birateq yakrp don Juan'rn uyanlan izre, bi.ittin aynnttlan gozle-yerek.bakmaya bagladrm. Boylece saatler gegti. Yorulmug-tum. Ugtiyordum da. Koca bir yrlrn kuru dal toplamrgtrm.Atege yaklagtrm ve ategi beslemeye koyuldum. Yaptrlrm goz-leyig oylesine yormugtu ki beni, baqrm oniime dtiqiip duruyor-du. Iki kez uyuklamrg ve ancak bagrm yana sarkmca uyanml$-trm. Artrk atege bakamayacak denli yorulmugtum. Biraz su ig-tim, hatta uyaruk kalayrm diye yi.iztime su serptim. Uykumu

"GORME" I$I 275

ancak gok krsa stirelerle kesebiliyordum. Bir garesizlik ve te-dirginlik igindeydim. Orada bulunmakhfirmr son kerte bir ah-makhk olarak gortiyor ve bu yi.izden mantrksrzcasrna bir diiqkrrrkhfrna, bir tasaya kaprhyordum. Yorgun, ag ve uykusuz-dum. Anlamsrz btr bigimde kendimi suglayrp duruyordum.Sonunda, uyanrk kalma gabalanmdan vazgegtim. Ateqe biryr[rn kuru dal ekleyip uyumak iizere yere ktvrrldrm. Bir dos-tun izlenmesi ve bir peri tuzafrnrn aranmasr ulraqlan o andabana son kerte giilting ve yabancr bir diiqiinceymiq gibi gel-mekteydi. Oyle uykusuzdum ki, bir qey di.iqiinemiyor, kendikendime bile konuqamryordum. Uyumu$um.

Birden ytiksek bir gatrrtr sesiyle uyandrm. Gi.iriiltii ya dao ses her ne ise, sol kula[rmrn hemen tizerinden gelmiqti;gtinkii sa! yanrmm iizerine yatmaktaydrm. Upuyanrk, kalkrpoturdum. Sol kula[rm ululduyor, sesin yoklulu ve yiiksekli-

linden salrrlaqmrqa benziyordum.Yanmakta olan dallara bakrlrrsa, herhalde gok krsa bir sti-

re uyumug olmahydrm. Bagkaca higbir giirtiltti iqitmedim;ama gene de dikkat kesilmiq bir durumda kalarak ategi besle-meyi stirdiirdiim.

Beni uyandran geyin ti.ifek sesi olabilecefi gegiverdi ak-hmdan; belki de birisi beni gozetliyordu da iizerime ateq agr-

yordu. Bu di.iq{ince beni gok i.irkiitmi.iq ve bir stirii gergekgikorkular beynime gr! gibi iigiigmeye baglamrgfi. Burasr pekd-ld birilerrnin arazisi olabilirdi ve bu durumda beni bir hrrsrzsarup vurmak isteyebilirlerdi; ya da beni cildiirtip soymak fa-lan isteyebilirlerdi. Uzerimde bir qey bulunmadrfrnt neredenbileceklerdi ki! Birden olanca ilgimi gtivenlilim konusunayoneltmiqtim. Omuzlarrmda ve boynumda kasrlmalar oluyor-du. Bagrmr bir yukarryabir aqafrya salladrm. Boyun kemikle-rimin ki.ittirdedigini igitiyordum. Bir yandan da atege bakma-yr si.irdiirmekteydim, ama olafandrgr bir qey gordiiltim ya da

bir ses iqitti[im falan yoktu.

Qok gegmeden btaz olsun gevqemiqtim ki, birden btittinbu haltlann don Juan'tn iqi olabileceli geliverdi akhma. Der-hal bunun baqka ti.irlii olamayacalr kanrsrna vardtm. Bayalr

276 BIR BA$KA GERQEKLIK

ne$elendirmiqti bu dtiqtince beni. Haydi, bir mantrksal varsa-yrmlar grlr daha iiqi.igti.i beynime; bu kez seving verici tiir-den... Don Juan, herhalde, benim dallarda kalmaktan cayaca-

frmr di.iqi.inerek ya da arkasrndan koqtulumu gorerek bir ineya da bir gahh[rn ardrna falan saklanmrg olabilirdi. Sonra dabeni izlemiq ve uyudufumu gorerek kulafrmrn dibinde bir dalfalan krrarak uyandrmrg olabilirdi. Ateqebiraz daha kuru dalsi.irdtim ve onu goriir mtiytim diye usul usul gevreyi gozetle-meye koyuldum. Oralarda bir yerde saklanryor olsaydr bile,onu bulamayacalrmr bile bile...

Onahk oldukga sakindi: Crrcrrbcicekleri, gevremi sarantepelerdeki alaglan titreten yel, tutuqan dallann grkardrfr yu-muqak grtrrtrlar. Krvrlcrmlar uguguyordu, ama de[iqik tiir kr-vrlcrmlar delildi bunlar.

Ansrzrn ikiye pargalanan bir dahn gatufisrnr iqittim. So-lumdan gelmigti gtiri.iltii. Solulumu tutup olanca dikkatimledinledim. Bir an gegti gegmedi, derken, haydi... Bir dahn da-ha krnldrlrm igittim. Bu kez safrmda...

Bir de baktrm, uzaktan uza$a krrrlan dal sesleri gelmektebelli belirsiz. Sanki birisi onlara basa basa gatrrdatmakta...Gtir, dolgun seslerdi bunlar; igtahh diyebilecefim... Bulundu-Eum yere do!ru yaklagmaktaydrlar. Alrrdan alarak, dinle-mem mi yoksa kalkmam mr gerek diye dtigtindtim. Ben, neyapmam gerekir diye oyle diiqi.ini.irken birdenbire krnlan dalsesleri dort bir yanrml sarmrgtr. Oylesine hrzh olmuqtu ki buson geligme, az kalsrn yerimden firlayrp ategi, tizerine basabasa scindiirmeye bile vakit bulamayacakhm.

Ateg soner sonmez karanhkta tepeden agalrya kogmayabagladrm. Qahhklan agarak koqarken, bir di.izliik bulunmadr-

[t diigtincesi gegivermigti akhmdan. Gozlerimi yiiksek gah-lardan koruya koruya koqmayr siirdiirdiim. Yamagtan aqalrdaha yarr yoldayken arkamdan bir geylerin bana dokunurca-sma yaklagtr[rnr duyumsadrm. Bir dal falan olamazdr bu.Sezgi yoluyla, tizerime atlayaca$rnr duyumsadrlrm bir qeydibu. Bayalr dondurmugtu bu dtigtince beni. Hemen don Ju-an'rn dedili gibi ceketimi grkanp diirdtim ve karruma bashr-

"GORME" I$I 277

drm. Bacaklarrmr karnrma do!ru gekip yiiztistii yere yumul-dum. Gozlerimi de ellerimle kapatmrgtrm. Bu durumda gokkrsa bir stire kaldtktan sonra ttim qevremi bir oliim sessizli[i-nin sardr[rnr duyumsadtm. Higbir ses gelmiyordu. Bu da da-ha gok korkmama neden olmuqtu. Kann kaslartm kaskatr ge-

rilmig titremeler gegiriyordu. Bir gatrrtr daha duydum. Uzak-tan gelmekteydi bu ses, ama gok kesin ve belirgindi. Bir kezdaha geldi ses-bu kez daha yakrndan. Ktsa bir sessizliktensonra tepemde bir qey patladr. Bu gtiriiltiintin birdenbire ol-masl, beni, istemeksizin yerimden firlatmrq ve yana yrkrlma-ma neden olmuqtu. Kahn.bir dahn ikiye boli.inmesinden grkanbir sesti bu kesinlikle. Oye yaktndan gelmigti ki bu gatrrfi,daldaki yapraklann hrqrtrsrnr bile iqitmiqtim.

Ardrndan, bir gatrtrh patlamalar sa[analr baqladr. Tiimgevremde dallar biiytik giiriiltiiler gtkararak krnhp gidiyordu.Ama anlayamadrfrm $ey, o srada benim bu olaylara karqtolan tepkimemdi. Korkacak yerde giiltip duruyordum. Bi.itiinbu olanlarrn ashnr astarrnr bulguladrlrm kanrstndaydrm. DonJuan'rn gene bana bir oyun oynadr[rna inaruyordum. Bir dizimantrksal yargt, bu inanctmr daha da pekigtiriyordu. Seving-ten uguyordum. O kurnaz hrnztr don Juan tilkisini o dolapla-rr gevirirken yakahyrverecefime oyle emindim ki! Bagrmtkaldrrrp bakamayacaltmr bildiginden gevremde istedili gibirahat rahat koqugup dal tistiine dal krnyordu. Giinlerden beriyanrnda bulundulum igin, don Juan'rn yalntz baqrna oldulu-nu biliyordum. Kendisine yardtm edecek kimseler bulmasrigin koqullar ve zaman bulunmuyordu. Di.iqtindtigtiry gibi, biryerde saklanmrgsa, herhalde bir bagrna saklanmrqtr; ve man-trksal olarak yalnrzca srrurlt sayrda gatrrtrlar grkarabilirdi. Vegene tek bagrna oldufundan, grkardrlr seslerin ardrgrkh[rnrnbtr zaman gizgisini izlemiq olmast; yani giiriilttilerin teker te-ker, en fazla bir anda ikisinin, bilemediniz, tigtiniin grkmastgerekirdi. Ustelik bir kiginin bir and.1 grkarabileceli ses sayr-srrun da herhalde bir srnlr olacaktr. Oyle yere yumulu ve ses-

siz dururken, bir yandan da btiti.in olanlann bir oyun oldulu-nu diigiini.iyor ve bu igin iistesinden gelebilmek igin yaprlacak

278 nin naqKA GERqerlir

tek geyin bu olanlann bende yarattrlr cogkularr bastrmak ol-dulunu gegiriyordum. Bildifim bir gey varsa, o da bu durum-dan gok zevk almakta oldu[umdu. Diiqmanlmln bir sonrakihareketini yanrlmadan kestiriverince zevkten dort koge olu-veriyordum. Don Juan'rn yerinde olsaydrm, ardrndan ne ya-pardrm diye tahminler ytirtittiyordum.

Bir hoptirdeme sesi bu oynadrfrm ussal oyuna bir sonvermigti. Dikkatle dinledim; gene iqittim o sesi. Ne oldulunubir tiirlti kestiremiyordum. Bir hayvarun hciptirdeterek su igi-qini andrrmaktaydr. Bir kez daha, gok yakrndan geldi o ses.

Koca geneli bir geng kzm $apur qupur sakz gifnemesini ga!-nqtran bu sesten tedirgin olmaktaydrm. Don Juan'rn boylebir sesi nasrl grkarabildilini qaqkrnhkla gegirirken, ses bir kezdaha geldi salrmdan. Once bir ses duymuqtum. Sonra birisivrcrk vrcrk gamurda bata grka yi.irtiyen ayaklarrn grkardrlrkosntil (gehvani) diyebilecelim seslerdi bunlar. Sesler bir arakesiliverdi ve sonra solumda bir yerde gene bagladr. Qok ya-krnlarda, iig metre kadar otemden gelmekteydi... Ya[mur giz-mesi giymiq iriyarr birinin gamurda yi.iri.imesine benzetiyor-dum artrk bu sesleri. Sesteki zengin titremeleri gok hayret ve-rici buluyordum. Ben olsam, bu seslbri grkartabilmek igin na-srl bir ilkel gereq kullanrrdrm diye dtiqiindiim ama bir tiirlii gr-karamadrm. Arkama dofru bir yerden biri drzi benzer ayaksesleri daha gelmeye baqlamrqtr. Sesler her yandan aynr za-manda gelmekteydi. Sanki birisi gevremde gamurlara bata gr-ka koguguyor, zrphyordu.

Mantrksal agrdan kuqkuya dtiqtiim bir ara. Eler bunlarryapan don Juan idiyse, gevremde daireler gtze gize inanrlmazbir hrzla koquyor olmasr gerekirdi. igte o zaman don Juan'rnbu iqi yalmz bagrna yapmadrfrna yarunda birilerini de getirdi-line inarur oldum. Bu iqte ortaklannrn kimler olabilecelinidiiqtinmeye gegmek istedim, ama, gevremdeki giiriilttiler yti-ztinden zihnimi toparlayamryordum. Evet, diiqiincelerim dar-ma$rnrktt yd, korkuyor de[ildim. Olsa olsa, seslerin yabansrnitelilinden otiiri.i bir qaqkrnhk igindeydim. Qamurlar ezilir-ken yer salaruyor gibiydi. Ve bu sallantrlardaki titreqimler

"GORME" I$I 279

karnrmr hedef almrg gibiydile\ ya da ben bu titreqimleri kar-mmln alt yanryla sezgiliyordum belki de.

Bu durumu kavrar kavramaz, di.iqtincelerimdeki mantrkhve dingin akrgr yitirivermiqtim. Sesler karruma saldrrmaktay-drlar! Ve sordum kendi kendime: "Ya don Juan delilse bu?"Urktiye kaprlmrgtrm. Kann kaslarrmr srkrp kalgalanmr srkrca-na, dtiriip karruma koydu[um ceketime yasladrm.

Giiriilttiler saylca artmrg ve daha da hrzlanmrqtr. Bilmigti-ler sanki gtivenimi yitirdilimi. Titreqimler oyle yofunlagmr$-il ki, kusmak geliyordu igimden. Bulantrmr yenmeye gabala-drm. Derin derin soluk almaya ve peyote ezgilerimi sciyleme-ye baqladrm. Qrkarmrqtrm. Qamurda gezen ayak sesleri ansr-zrn kesiliverdi. Yerine, crcrrbcicekleriyle yelin sesi ve yer yeruzaklardan gelen gakal ulamalan gegivermigti. O tirkiing se-selin birden kesilmesiyle, kendimi toparlama firsatrnr bul-muqtum. Daha biraz once ne$em yerinde, gi.iveng iginde vedingindimp demek ki iginde bulundufum durumu delerlen-dirmeyi becerememiqtim. Don Juan, yardakgrlarla falan gel-mig olsa bile, grkardrklarr gilriilttiler karrumr nasrl etkileyebi-lirlerdi ki! O tizlikte sesler i.iretebilmeleri igin oralarda bulu-nan ya da dtizenlemeleri olanaksrz olan geregleri, aygrtlarrgereksineceklerdi. Demek ki o iqittiklerim bir oyun falan de-

Eildi, "don Juan'rn gevirdili bir dolap" falan de$ildi. Oylesanml! olmakla ne denli toyca davranmrqrm me$er.

Her yanrm kasrlmrqtr; dciniip bacaklarrmr uzatmak igindayanrlmaz bir istek duymaktaydrm. Hafif safa do!ru gidiphig olmazsa ytiziimii, grkarmt$ oldulum yerden uzaklaqtrra-yrm dedim. Tam stirtinmeye baqladrlrm bir anda, sol kulalr-mrn hemen tizerinde hafif bir grcrrtr iqittim. Donmug gibi ol-dulum yerde kaldrm. Grcrrtr, bu kez baqrmrn obtir yanrndan,gene geldi. Yahn bir sesti bu. Kapr grcrrtrsrnr andrrmaktaydr.Beklemey bagladlm; ama higbir gey duyamadrm. Yerimi de-

ligtirmek igin siirtinmeye gegmiqtim yeniden. Baqrmr salado!ru krmrldatmamla yerimden zrplar gibi olmam bir oldu.Bir grcrrtr zemire gomi.ili.ivermigtim. Kimileyin kapr grcrrfila-nnl, yer yer de fare ya da kobaylann vryaklamalannr andrr-

280 BiR BA$KA GERqEKLIK

maktaydr bu sesler. Yiiksek ya datrz defillerdi; yumugak ve

sinsi seslerdi bunlar, ve igim kryrhyormuqcaslna bulantr yara-

tan iirpertiler veriyorlardt bana. Baqladrklan gibi durmuqtusesler; yalnzcabir iki gtcrfi kalana dek yavaq yavag azalmtq-

lardr.Ardrndan, bi.iyi.ik bir kugun kanatla{lyla gahlann tistiinii

sryffinasmdan grkan kimi sesler iqittim. Uzerimde daireler 9i-ze gtze uguyor olmahydr. O yumufak gtcrtilar gene go[aldr-lar; kanat grrpma sesleri de oyle... Bagrmrn i.izerinde ir siirtidev kug varmr$ da kanatlannt hafif hafif grrparlarmrg gibi ge-

liyordu bana. Sonra bu iki ttir ses birlegti ve beni saran birdalgaya doni.iqtii. Ytikselip algalan koskoca bir dalganrn iize-rinde asrh, yizer gibi oluyordum. $imdi artrk o gtcrhlarla ka-nat grrpmalarrnr, tiim govdemi yalarlarmrg gibi algrltyordum.Bir stirti kug kanatlannt grrparak beni i.ist yarumdan yukarrla-ra gekiyorlar, binlerce fare de cryaklayarak gcivdemi alttan ve

yandan itiyorlardr; trpkr boyleydi duyumsadrklanm.

Hig kuqku yoktu ki, budalaca aymazhlrm ytiztinden, kor-kung bir qeyi tizerime gekmiq bulunuyordum. Diglerimi srkrp

derin soluklar ahp vermeye ve peyote ezgllerr soylemeye baq-

ladrm.Giirtilttiler gok uzun bir si.ire azalmadan stirmi.igtii. Olan-

ca gtici.imle kargr koymaktaydrm onlara. Ortahk sakinleqince,gene bir ara "sessizlik" oldu. Sessizlik demekle o yabansr

seslerin yoklufunu belirtmek istiyorum; yoksa bciceklerin ve

yelin dolal seslerini gene iqitmekteydim. Bu sessizlik do-

nemleri, benim igni, gtirtiltiilii donemlerden daha da kotti ol-maktaydr. Gene di.iqiinmeye ve durumumu delerlendirmeyegegmiqtim; ne var, kafa yordukga iirki.iye kaprhyordum. Bana

saldran o qeyi kovabilecek bilgim de yoktu dayanrkhh[rmda... Yitip gidiyordum igte... Son kerte garesizdim-kendi kus-mulumun tizerine yumulmug... Yagamtmln sonu geldi diyegegirip a$amaya bagladrm. Yagamrmr dtigiinmek istedim,ama nereden baqlayaca$rmr kestiremiyordum. Yaqamtmdayapmrg oldulum higbir $eyi, o son can geki$me arunda vur-gulamaya deler bulamayarak higbir gey dtigiinmemeyi ye[le-

"GORME" i$i

dim. Qok gtizel bir qeyin farkrna varmtqhm. O zamankinebenzer bir korku gegirmiq oldulum zamandan bu yana epeydeliqmiqtim. Bu kez daha bir bogtum. Birlikte stirtikledifimkigisel duygular daha bir azdr.

Boyle bir durumda bir savaqgl neler yapardr diye kendikendime sordum ve birkaE sonuca ulaqtrm. Gobefimin bulun-dulu yerde son kerte onemli, egsiz bir gey vardt; bu sesler,

ahgrlmrqrn drgrnda yabanst seslerdi; bu sesler karrumr hedeftutuyorlardr; ve don Juan'rn bana oyun oynadrlr di.igiincesison kerte yersizdi.

Kasrlmalar, durmu$sa da karrn kaslarrm epey gergindi.Ezgi sciylemeyi ve derin soluk altp vermeyi si.irdi.irtiyor, vettim gcivdemi tath bir rhkh[rn kapladrlmt duyumsuyordum.

$urasr kafama iyice dank etmiqti ki, eler yagamlmr si.irdiire-ceksem, bu duruma don Juan'tn ci[retileri uyannca davran-makla kavuqacaktrm. Yonergelerini yineledim zihnimde. Ye-re yumuldulum noktaya ve bulundu[um yere oranla giineginda$ann tizerinden battrfr noktayr tam olarak anrmsamayagahqtrm. Kendimi yeniden ycinlendirdim ve yoniimti do!ruolarak belirledilime inandrktan sonra duruqumu deliqtirrneyebagladrm. Boylece baqrmr yeni ve "daha ulurlu" bir ycine, ya-ni giineydofiuya doni.ik tutmug olacakttm. Ayaklarrmr azarazar soluma do!ru, baldrrlanmtn altrnda biikiilene dek santimsantim gekmeye bagladrm. Sonra da govdemi ayaklanmla birhrzaya getirmeye gahqtrm. Ama yan yana siirtinmeye baqlarbaglamaz ensemde tuhaf bir dokunma duydum. Ensemin grp-

lak derisi i.izerine bir geyin belirli bir bigimde dokundu[unaemindim. Oylesine hrzla olmuqtu ki bu, bir gr[hk attrm vesonra oldulum yerde durup kaldrm. Kann kaslanmr srkarakderin soluklar almaya ve peyote ezgilerimi soylemeye baqla-drm. Bir saniye sonra ensemde aynr hafif dokunuqu hisset-migtim. Siniverdim. Ensem orti.ilii defildi ve kendimi savun-mak igin yapabilecelim bir qey yoktu. Dokanma gene oldu.

Qok hafif, ipelimsi bir nesne defmekteydi boynuma-trpkrdev bir tavgarun yumugak tiiylii ayall gibi... Dokunmalar, en-semi bir yandan bir yana kapsayarak arttt arttt ve sonunda

281

282 BiR BA$KA GERQEKLIK

aflamaya baqladrm. Sanki bir stiri.i sessiz, yumugak arrhksrzkanguru ensemi gilneyip durmaktaydr. Pengeleriyle hafif ha-fif basrglannln grkardr$ sesleri duyar gibi oluyordum. Acr fa-lan vermiyordu bu basrglar, ama grldrrtryordu beni igte. O an-da hemen bir geyler yapmaya baglamazsam, akhmr yitirece-limi ve dikilip tabanlan yallayacalrmr biliyordum. O neden-le govdemi yavag yavag krmrldatarak yeni bir yone gevirme-ye bagladrm. Ama her kamrldanrqrmda, ensemdeki dokunlaradaha da arhyordu. Ve bir ara oylesine goqtular ki, bir silkiniq-te govdemi yeni bir yone sokuverdim. Sonucun ne olacalrnadelgin higbir qey dtigtinemiyordum. Akhmr yitirmeyi, zrrdeliolup grkmayr cinlemem igin bir onlem almam gerekiyordu-iq-te o kadar...

Yeni bir ycine geger gegmez ensemdeki dokunmalar duru-vermiqti. Uzun ve srkmtrh bir aradan sonra uzaklardan genekrtlan dallarrn sesleri gelmeye baqladr. Yakmrmda artrk birgey olmuyordu. Benden uzak bir noktaya gekilmiq gibiydisesler. Kmlan dallann sesleri gok gegmeden yapraklann ku-laklarrmr trmalarcasrna grkardrlr hrqrtrlarla kaynaqrverdi.Sanki ye[in bir yel ttim tepeyi kasrp kavuruyordu. Qevremde-ki biitiin gahlar sallanryordu, ama yel esti[i falan yoktu. Bi.i-tiin bu hrgrrtr ve gatrrtrlar, tepeyi bir yangrn sarrnrg izleniminivermekteydiler. Yerimden zrplayrp da ordan, kagmamamlntek nedeni, iyice uyugmug olmam ve her yanrmln tutulmuq ol-masrydr. Brrakm kalkmayy gozerrmi bile agamlyordum. Oandaki tek diigtincem kalklp, yanglndan kagmaktr. Karnrmda-ki kasrlmalar bana acr veriyor, soluk almamr engelliyordu.Tiim giici.imle soluk alabilmeye verdim kendimi. Uzun gaba-lardan sonra yeniden soluk alabilmeye bagladrm ve o srradahtqrrtrlann dindilini fark ettim. Bir iki gatrrtrdan bagka bir geykalmamrqtr.

Dallann krilmasrndan grkan sesler artrk gok uzaklardanve tek tiik geliyordu; ye az sonra hig igitilmedi.

Ve gozlerimi agabildim. Gcizlerim i aralay arak ciniimdekiyere baktrm. Gtin a[armrqtr. Krmrldamadan bir stire daha kal-dtm ve sonra gerinmeye baqladrm. Doniip srrttistti uzandrm.

"GORME" I$I 283

Doluda giineq tepelerin iizerine ytikselmiqti.Zorlukla bacaklanmrn iizerine dikilip tepeden aqa[rya sii-

rtiklenircesine inmem saatler siirmiiqtii. Bir buguk kilometrekadar citedeki, don Juan'la aynldtfrmrz yere do$ru ilerliyor-dum. Ogteden sonra saat tig sralannda bir a[agh[rn kryrsmaulaqtr[rmda, daha 400 metrelik yolum kalmrqtr.

Ne olursa olsun, artrk ytiriiyebilmem olanakstzdr. Da! as-

lanlarrnr falan diiqi.inerek bir alaca trmanayrm dedim; amakollarrm, afrrhfrmr gekemiyordu. Bir kayaya yaslanrp ordaciltime brraktrm kendimi. Da[ aslanlanna ya da yrflct hay-vanlara yem olmayr goze almrq bir durumdaydrm..Bir taq ahpatacak giictim bile yoktu. Ne agtrm, ne de susuz. O$eye dog-ru bir gaydan gegmigtim de igebildigimce su igmiqtim. Amagtig kazanmama yetmemiqti su igmek. Ve orda bitkin ve gare-siz bir durumda otururken, korkudan gok umutsuzluktu duy-dulum. Oylesine uykusuzdum ki, ne olursa olsun deyip uyu-mu$um.

Sarsrldr[rmr duyarak uyandrm. Don Juan iizerime e[il-miqti. Kalkmama yardrm ederek bana btraz suyla yulaf lapa-sr verdi. Giiltiyor ve gok berbat gortindtiftimii sciyli.iyordu.Baqrmdan gegenleri anlatmaya gahgtrm ama don Juan benisusturdu ve hedefimi qaqrrmrg oldufumu, buluqma yerimizinyiiz metre otede oldufunu soyledi. Sonra ona yaslanarak te-peden indik. Beni bol sulu bir dereye gotiirece[ini ve yrkaya-ca[rnr sciylemekteydi. Oraya giderken kesesinde taqrdrfr kimiyapraklarla kulaklanmr trkadr ve gozlerimi birer yaprakla or-ttik kumagtan bir geritle gcizlerimi bafladr. Giysilerimi de gr-

kartmrgtr. Higbir qey goremeyim ve igitemeyim diye, kulakla-nmr kapatmamr istedi.

Don Juan tiim govdemi yapraklarla ovaladrktan sonra be-ni dereye daldrrdr. Oldukga genig ve derin bir dereydi bu.Baktrm, ayaklanm diP" delmiyordu. Don Juan sa[ dirse[iy-le beni tutmaktaydr. Once suyun sofuklu[unu duymamrqfim;ama giderek bir tiqtime aldr beni. Suyun sofuklu[una dayana-mryordum artrk. Don Juan beni sudan gekip kimi tuhaf koku-lu yapraklan grkarmadan cince epey gittilimizi samyorum.

284 BIR BA$KA GERQEKLIK

Don Juan, arabaya kadar yiirtiytip yiiri.iyemeyecelimi sordu.Gelin bakrn qu iqe ki, turp gibi olmuqtum. Bunu kanrtlamakigin bir tepeye kogarak trrmanmaya baqladrm.

Ertesi giin, don Juan'a, ondan ayrrldrktan sonra bagrmdan ge-genleri srastyla anlatmrqtrm. Ben anlattrkga don Juan giilti-yordu. Hele onun bana oyun oynadr[rnr anlattrfrm srrada...

Don Juan, "Hep birilerinin seni kandrrdrlmr sanrrsm, dimi?" dedi. "Kendine ciyle giiveniyorsun ki! Ttim yanrtlarr bi-lirmiq gibi... Oysa bi gey bilmiyorsun, benim kiigtik dostum,higbi $ey..."

Don Juan bana ilk kez olarak "benim kiigiik dostum" di-yordu. $aqrnverdim. Bunun farkrna varan don Juan gtiltimse-di. Bana seslendi[inde, sesinde btiytik bir yakrnhk, bir rhkhksezmiqtim ve bu da beni pek duygulandrmrgtr. Dikkkatsizceve acemice davrandrfrmr, ne yazrk ki yaradrhgrmm boyle ol-du[unu; onun dtinyasrnr anlamanrn olanaksrz bulundu[unusoyledim ona. Son kerte iglenmiqtim. Don Juan beni ytirek-lendiriyordu ve bagarrh oldufumu soyltiyordu.

Bu deneyimimim ne anlama geldi[ini sordum ona."Bi anlamr yok ki," diye yanrtladr, 'oherkesin baqrna gele-

bilirdi bunlar. Oze[ikle senin gibi yarr[r agrlmrq birinin...Hep olur bciyle geyler. Dostlannl aramtq olan savaqgrlara sorbak, anlahrlar sana nelerle karqrlagtrklannr. Sen ucuz kurtul-muqsun. Senin yanlrn agrk da, ondan sinirlisin o denli. Bi ge-cede olunmaz ki bi savaqgr! Hadi git qimdi evine de, iyileqe-ne dek-yanlrn kapanana dek dcinme."

L7

Aylarca donmedim Meksika'ya. Biitiin bu zamant, tuttu[umnotlan igleyerek gegiriyor ve gomezh$e baqladrfrmdan buyana gegen on yrldrr ilk kez don Juan'm ofretilerini gergek-

ten anlamaya baqladrfrmr gortiyordum. Don Juan'tn gomezli-

linden uzak kalmrq oldulum bu uzun devrelerin i.izerimde

gok ayrltrcr ve yararh etkileri olmaktaydr. Bulgularrmt goz'den gegirmeye; notlanmt, araqttrma ulraqlarlmln'amaglarmauygun ussal bir bigimde diizenlemeye firsat bulabiliyordum.Ne var ki, dallarda gegirdi[im son deneyimim strasmda ba-

gtma gelen olaylar, don Juan'rn bilgisini kavrama konusunda-

ki iyimserlilime mantrksal agrdan ters dtiqen bir goriini.im

vermekteydi.Not defterime en son yazdrklanmr 16 Ekim I970'te yaz-

286 BiR BA$KA GERQEKLIK

mrgtrm. o tarihte olan geyler bir dcini.im noktasmr olugturmuq-tu. o olaylar yalnrzcabir ci[retiler dizisini tamamlamakla kai-mlyor, yepyeni bir dcinemin de baqlangrcr oluyorlardr. ve ozaman dek yaptrklanmdan bambagka bir dcinem oluyordu bu.ve bu ytizden, once not alarak roportaj bigiminde sunmaylburada kesmekteyim.

Don Juan'rn evine yaklagrrken, onu her zamanki gibi, ka-prsmm oni.indeki ramadarun altrnda oturur bulmuqtum. Ara-bamr bir afiacrn golgesine park ederken gantamr ve kimi pa-ketleri ahp ona do!ru yaklagtrm. ytiksek sesle selamladim.Sonra baktrm, don Juan yalwz de[ildi? odun yr[rnrn ardmdaoturan bir adam daha vardr. itisl de bana bakmiytaydr. DonJuan elini salladr, obi.ir adam da aynr qeyi yaptr. Giysilerin-den, onun bir Krzrlderili degil de gtineybatrlr bir Meksikaholdu[unu grkartmrgtrm. Levis bluciniyle, bej renkli gomlek,Teksaslr kovboy gapkasr ve kovboy gizmeleri giymiqii.

Don Juan'la konugup o adama baktrm; o da bana gtiltim-seyerek bakmaktaydr. Ona do!ru yaklagtrm.

Adam, don Juan'a dcinerek, "Vay Carlosgulumuz gelmigde, benimle konuqmak istemiyor," dedi. "yoksa darrlmrg mibana, haa?"

"GORME" i$i 287

..ola[andrqr geyler fisrldryor gcivdeme burdaki srcak yel-

ler," dedi don Genaro.

Sonra don Juan'a dontip baktr. Gozleri rqrl rqrldr.

"Oyle di mi, ha?"

Don Juan bagrnr onaylarcaslna salladr.

Bunaltrcr Santa Ana yelinin esti[i mevsimin bana gore yt-lm en kotti zamant oldulunu, ben o yelden kagarken don Ge-

naro'nun o srcak yeli arar oluqunu pek tuhaf buldu$umu soy-

ledim onlara.

Don Juan, don Genaro'ya "Carlos srcalr sevmez," dedi."Hava rsrnrnca bi gocuk gibi olur, bo[ulacak gibi olur."

"Ne bofu be?""Bo[u... lacak dedim."Don Genaro yi.iziinii giiltinglegtirerek meraklanmrq ve pek

iiziilmiiq gibi, "Aman Tannm!" dedi.

Don Juan, don Genaro'ya dbstlarla baqrm dertte olduluigin aylardrr uzaklarda bulundu$umu anlattr.

Don Genaro, "sonunda bir dostla karqrlagtm demek, ha!"dedi.

"Oyle galiba." dedim ihtiyathca.

itisi de gi.ildiiler. Don Genaro iki iig kez hafifge strtrma

vurdu. Dostluk belirten, okqarcasrna bir davrantq olarak al-

mrqtrm bunu. Don Genaro elini omuzuma koymuq bana bakr-

gordu. Bir dinginlik igindeydim. Ama yalntzca bir an siirmiiq-iti Uu. qUnkti don Genaro, ardrndan oyle bir gey yapmrqtr ki,agrklayabilmek olanaksz... Birden srrttmda koskoca bir taqrn

afrrh[rnt duyuvermiqtim. Sanki saf omuzumda duran elinibastrnyordu da tiim govdem yere yrkrlml$ ve baqrmt yere

garpmtqfim.Don Genaro, "Carlosgula yardrm edelim bari," dedi ve

don Juan'a gtzli bir bakrq attt.

Kalkrp oturdum ve don Juan'a baktrm. Ama o gozlerini

uzaklara gevirmigti. Bir araltk bir kararsrzhk gegirdim ve don

Juan'tn benden uzak durdulunu, bana yabancrlaqtrlr dtiqiin-

Ben daha bir gey diyemeden, ikisiler. Ve iqte o zaman bu yabancrnrn donladrm.

Don Genaro gtilmesini si.irdiirerek,

de kahkahayla giildii-Genaro oldu[unu an-

"Beni tanryamadrn, dimi?" diyordu.

Uzerindeki giysiyerin benizorunda kaldrm.

gagrrtmrg oldu[unu sciylemek

"Neler yaplyorsun buralarda, don Genaro?" dedim.Don Juan, "srcaklarda pigmeye gelmiq," dedi, .,di mi Ge-

naro?"Don Juan, "Evet, ciyle," diye yansrladr. "Bilemezsin srcak

yeller ne yaman etkiliyor bu yagh gcivdemi!,'Gegip aralanna oturdum."Nasrl etkiliyor govdeni, anlat," dedim.

288 BIR BA$KA GERqEKLIK

cesiyle tasalandrm. Don Genaro gi.iltiyor ve tepkimemin neolacalrn beklere benziyordu.

Elini omuzuma bir kez daha koymasrnr soyledim, amabunu yapmak istemedi. Hig olmazsa bun nasrr yapmrg oldu-lunu agrklamasmr istedim. Krkrr krkrr giildi.i. Don Juan'a dci-nerek don Genaro'nun elinin alrrhlr altrnda ezllir gibi oldu-lumu anlatfim.

Don Juan, yiiztinii gtiltingleqtirerek, "Ben ne bileyim," de-di, "elini benim omuzuma koymadr ki!"

ikisini de bir gtilme aldr."Ne yaptrn bana oyle, don Genaro?" diye sordum.Don Genaro masum bir sesle, "Elimi omuzuna koymuq-

tum da..." dedi."Hadi gene koy," dedim.Ama koymadr, o srrada don Juan araya girerek son dene-

yimimi anlatmamr istedi. Ben de gergekten aynntrh olarakanlatmamr istedi[ini sanarak btitiin gegirdiklerimi anlatmayabagladrm. Ama ben iyi niyetli anlatmayr si.irdtirdi.ikge, oni*giilmekten katrhyorlardr. Birkag kez durdum. Ama stirdtirme-mi istiyorlardr.

Konuqmam bittikten soffa, don Juan "Duygularrn neolursa olsun, er geg gelecektir sana dost," dedi. ..yani, onugekmeye gahgman gerekmeyecek. Kendililinden gelivere-cek. Belki de oturmu$ parmaklannla oynarken , ya da kadrn-lan falan diiglerken... omuzunu trprqlaylverecek; doniip bibakacaksm. Dost kargma dikilmiq..."

"Oyle bir durumda ne yapmahylm?" diye sordum.Genaro, "Hey hey, dur bakahm!" dedi. ,'Ne bigim soruy-

mu$ o. Ne yapmahyrm diye sormak olur mu? Belli ki bir qeyyapamazsrn. Bir savaggl ne yapar diye sorsana!,'

sonra bana dcinerek goz krrptr. Bagrnr hatif safa elmig,dudakl arrnr btizmii gtii.

Biiti.in bunlann bir gaka olup olmadrlrnr anlamak igin donJuan'a baktrm; ama yizri pek ciddi gori.iniiyordu.

"Pekdl6!" dedim. "Ne yapar bir.savaggr?"

"GORME" I$I 289

Don Genaro gene goz krrparak uygun bir sozctik ararca-

srna dudaklanm krprrdattr. Qenesini tutarak gozlerini bana

dikti.Krzrlderililere ozgti bir alrrbaqhhkla, "Bir savaqgt," dedi,

"donuna doldurur."Don Juan elleriyle yiiztinii 6rttti, don Genaro yeri yum-

ruklayarak yiirekten bir kahkaha patlattr.

Don Juan, giilmeler dindikten sonra, "Korkuyu higbi za-

man yok edemeyiz," dedi. "Bi sava$gl o bigimde bi kogeyekrstrnhnca, dbni.iverir strtrnt dosta, dtiqi.inmezbtle onu. Bi sa-

va$gr diiqktince davranamaz; ve boylece korkusundan dle-mez. Yalruzca sa$am vehazr oldu[u zaman yaruna sokar bidostu bi savaqgr. Dostla tutuqmaya yeterli giici.i zamarr, yarr-

lrnr agar da drqarrya siiziiltip dostu kavraytverir; mrhlayrverironu yere, yetti[i kadar dikel gozlerini onun yi.iztine ve brakrryakasmr gekip gitsin diye. Igte bi sava$gl, benim ktigiik dos-

tum, her zaman egemendir.""Dosta bakmayr btaz daha siirdiirsen, ne olur?" diye sor-

dum.Don Genaro bana baktr ve sonra giiliing bir bigimde goz-

lerini havaya kaldrrdr.Don Juan, "Kim bilir?" dedi. "Ola ki Genaro sana anlatr

kendi baqrna gelenleri."Don Genaro dudaklarrnr qapudattt ve "Belki," dedi.

"Ltitfen anlatu mtstn?"Don Genaro ay ala kalktr, gerinerek kemiklerini kiiti.irdet-

ti ve gozlerini, yusyuvarlak olana dek, agtr. Deli gibi yapmq-tr ytiziinti.

Sonra, "Genaro qolti gtimbiirdetecek," diye gahhklara git-ti.

Don Juan btr giz aktanrcaslna, "Genaro sana yardrm et-meyi akhna kodu," dedi. "Ona gittilimizde de aynr qeyi yap-mrqtr da hani gormene ramak kalmrq[,]' Qa[layanda gegen

olaylarr anrgtrrdr[rnl sanmrgtrm; melerse o, don Genaro'nunevindeyken igitmiq oldulum kimi yabansr giimbi.irtiileri an-

290 BIR BA$KA GERQEKLIK

latmak istermiq."Haa sahi, neydi o ses?" diye sordum. "Gtiliip durmugtuk,

ama o sesin ne oldulunu sciylememigtin hig.""Sormamrqtm ki!""Sormugtum.""Sormamrghn. O sesin drgrnda her geyi sormuqtun da..."Don Juan suglarcasrna bakmaktaydr yiiztime.Ve, "Genato'ya ozgti bi sanattlr bu," dedi. "Yalnrzca o ya-

pabilir bu iqi. igte o anda gormi)g gibiydin."o zaman igittigim seslerin "gcirme" ile bir iliqkisi olabile-

celini hig dtigiinmedilini beliruim.Don Juan, "Neden olmasm?" diye soruverdi."Gorme deyince gozlerim gelir akhma!" dedim.Don Juan, bende bir sakathk varmrq gibi bir an incelerce-

sine baktr bana.

Ye,"Gdrmenin srrf gcizlerle ilgili oldulunu hig dedim miben sana?" diye esef edercesine baqrnr salladr.

"Nasrl grkanyor o sesleri?" diye asildrm.Don Juan keskin bir bigimde, 'oBunu nasrl yaptrlrnr anlat-

mrqh sana ya!" dedi.Ve igte o anda ola[andrqr bir giimbi.irtii iqittim.Yerimden firlamrqtrm. Don Juan giilmeye baqladr. erg

kopmug gibi bir gtirtilttiydti bu. o anda dalarcrfrmdaki sesdokiimiintin sinema filmlerinden kaynaklandrlrnr anlamrq-trm. iqittilim ses, trpkr, gormtiq oldufum bir filmdeki bir di-[m gokerken grkardrlr sese benziyordu.

Don Juan gtilmekten beli tutulmuq gibi elleriyle iki yanr-nr bastrrmaktaydr. iqittigim giirleme yerleri sarsmrqtr. yerekoskoca bir kayanrn ktit diye diiqmesiyle grkan tok bir sestibu ve bastr[rm yer titremiqti. Yuvarlana yuvarlana dtiqmekteolan kayalann grkardrlr bir dizi ses daha duydum; amansrz-caslna tizerime gelmekteydi sanki bu kayalar. Bir an akhmiyice kangrverdi. Tiim kaslanm kasrldr; tiim govdem kagma-yahazr bir duruma gegti.

"GORME" i$i 291

Don Juan',a baktrm. Beni stizmekteydi. Birden o giimbiir-ti.ilerin en korkuncunu iqittim. O giine dek duymadrfrm birsesti bu. Sanki evin ardmda bir da[ devrilmiqti. Her yer sal-

lanryordu, ve o anda gok yabanst bir sezgr duydum. Evet, biranhfrna, evin hemen ardrnda daf biiyi.ikltifiinde bir kayaytgergekten "gdrmiig"ti.im. Bakmakta oldulum ev gortistine ek-

lenmiq bir goriintii falan defildi bu. Gergek bir kayanrn go-

riintiisti de delildi. Bu, daha gok o giirtiltiiniin yuvarlanan

koskoca bir kaya gortintiistinti yaratmasrydt. Yani giiriiltilytigergekte n " gorilyordum" . Bu sezgimin bu anlaqrlmaz niteli$ibeni bir umutsuzluk ve qagkrnhk igine sokmugtu. Duyularr-mm bu bigimde sezgiler algrlayabileceli hig akhma gelmez-

di daha onceleri. Ussal bir iirki.iye kaprldrm ve oradan kagma-yr kararlaqtrrdrm. Don Juan kolumu tutarak kesin bir sesle,

kagmamaml ve arkaya donmememi ve don Genaro'nun gitti-

[i yone bakmayr stirdi.irmemi buyurdu.

Qok geEmeden, yuvarlana yuvarlana iist tiste yrlrlan ka-yalarrn grkardrlr seslere benzer bir takrm giiriiltiiler igittim.Sonra da her qey susuverdi. Birkag dakika sonra don Genaro

dondii ve oturdu. "Gori.ip gormedi[imi" sordu. Ne diyece[i-mi bilemedim. Yardrm istercesine don Juan'a dondiim. O da

bana bakmaktaydr.Krs krs giilerek, "Gordti galiba," dedi.

Neden soz ettiklerini anlayamadrfrmr soylemek istiyor-dum. Son kerte karrqrktr zihnim. Duydulum acr ve tedirgin-lik govdeme afrrlar veriyordu.

Don Juan, "Btrakaltm yalnz baqma otursun burda," dedi.

Kalkrp yanrmdan gegtiler.

Don Juan yiiksek sesle, "Carlos qaqkrnhfrna diiqki'in du-

rumda qimdi de," dedi.

Saatlerce yalntz kahp notlanmr aldrm ve deneyimiminsagmahlrnr dtiqi.iniip durdum. iyice diiqtintince, don Gena-

ro'yu ramadamn altrnda oturur gordiiftim andan bu yana du-

rumun bir mask arabLa doni.iqmi,ig oldufunu gormtigttim. Dii-

z9z nin negKA GERqnzu-ir

giindtikge, don Juan'rn artrk yularlan don Genaro'ya aktarmrqolduluna daha da inanryor ve bu durum kuruntulanmln dahada artmasrna neden oluyordu.

Don Juan ile don Genaro akgami.istti dcindtiler. iki yarumagegip oturdular. Don Genaro bana epey yakrn oturmaktaydr,neredeyse yaslanmrqtr bana. ince, srnm gibi omuzu hafifgede$mekteydi bana, ve elini omuzuma koymuq oldulu zaman-ki gibi bir duyguya kaprhyordum . Ezicr bir ytik altrndaymr-Erm gibi yrkilrverdim ve don Juan'm kuca[rna dtiqttim. DonJuan kalkmama yardrm etti ve alayh bir sesle kucafrnda uyu-mak mr istedi[imi sordu.

Don Genaro gok negeli gortintiyordu. Gozleri rgrl rgrldr.Aflamak geldi igimden. Kuqarrlmrg bir hayvan gibi hissedi-yordum kendimi.

Don Genaro, "Seni iirktitiiyor muyum, Carlosguk?" diyesordu. Ve beni diiqiintircesine, "Vahgi bir at gibisin," dedi.

Don Juan, "Bi masal anlat ona," dedi. "Ancak ciyle sakin-legir o."

Biraz uzaklagarak kargrmda oturdular. it<isi de meraklabakmaktaydrlar bana. Alacakaranhkta gozlen, camsl, kocakoca havuzlan andrnyordu. Oyle ilgingti gozleri! insan gcizi.idegildi sanki bunlar. Bir an birbirimize baktrk; ve gcizlerimiyere indirdim. onlardan korkmadrfrmr anhyordum; ne var ki,gozleri beni titretircesine tirkiittiyordu. Son kerte tedirginlikduymaktaydrm.

Bir anhk bir sessizlikten sonra don Juan, don Genaro'yaasilarak dostuyla yaptrlr goz goze bakrgma yangmda dostununasil mat etti$ini bana anlatmasmr istedi. Don Genaro birmetre kadar citemde ytizii bana doniik oturmuqtu; bir gey soy-lemiyordu. ona baktrm; gcizleri, bildigim insan gcizlerindendcirt beq kat daha iriymig gibiydi. Igrk sagan, insanr gekengozler... Gozlerinden grkan rqrklar sanki tiim gevreye egemenolmaktaydr. Don Genaro'nun govdesi gekilmiqe benziyor vebir pars, bir leopar gririinrimti veriyordu kendisine. iri bir ke-diyi andran gcivdesinde hafif krmrldamalar gcirerek hemen

"GORME" I$I 293

bir korkuya kaprldrm. Btiti.in yagamrm boyunca yaptrfrm birqeydi bu bigimde korkmakhfrm. Diiqtinmeden, "savaq duru-

qu"na gegiverdim ve ktsa arahklarla kalgama vulrnaya baqla-

drm. Ne yaptr[rmrn farkrna varlr vafmaz utanarak don Juan'a

baktrm. Her zaman oldufu gene sevecen ve yatrqtrrrcr bakrg-

larla bana bakmaktaydr. Yiiksek sesle giiliiyordu. Don Gena-

ro kedi gibi mrrlayarak kalktr ve eve girdi.

Don Juan, don Genaro'nun gok gtiglti ve etkin bir adam

oldu[unu ve lvtr ztvtrdan hoqlanmadt[mt, az once de gozle-

rini kullanarak benimle dalga gegmiq bulundufunu anlath.

Ne var ki, ben, kendimin de sandr[tmdan fazla bir geyler bil-mekteymiqim. Bu btiyticiiliik iqine bulagan herkes alacaka-

ranhk sralannda pek tehlikeli olurlarmlq ve don Genaro gibibi.iyi.iciiler bu vakitlerde qaqrlasr iqler yapabilirlermiq.

Birkag dakika sessiz durduk. oldukga iyi hissediyordum

kendimi. Don Juan'la konuqmak beni rahatlatml$ ve bana gii-

ven verrniqti. Don Juan, daha sonra, bir qeyler yiyece[ini ve

o akqam bir ytiriiyilqe grkacaprmrzr, ve don Genaro'nun bana

bir saklanma yontemi gosterecegini soyledi.

Saklanma yontemiyle ne demek istediini aqrklamastnt is-

tedim. O da, bir qeyler agrklamaktan arttk brkmrq oldufiunu,agrklamalann, beni diiqkiinltife itmekten baqka bir qeye yara-

madrfrnr belirtti.Eve girdik. Don Genaro gaz lambasrnl yakmrq yemek yi-

yordu.Yemekten sonra, iigi.imiiz srk gahhklarla ortiilti gole gittik.

Don Juan hemen yant baqrmda yiirtiyordu. Don Genaro bir-kag adrm oni.imiizdeydi.

Hava oldukga agrktr; bulutlara karqrn, ay rqrfrnda her ye-

ri agrkga gcirebiliyorduk. Don Juan bir ara durdu ve don Ge-

naro'yu izlememi soyledi. Karar veremiyordum. Don Juan

beni hafifge iterek gekinmem igin bir neden bulunmadrfrnrbelirtti. Her zam an hazv durumda bulunmam ve her zaman

kendi giictime gi.ivenmem gerekti[ini ekledi.

Don Genaro'yu izledim. Ve izleyen iki saat boyunca ona

294 BIR BA$KA GERQEKLIK

yetiqmeye gabaladrm. Ne var, ne denli ufragtrysam da onu birtiirlti yakalayamryordum. Don Genaro'nun karalhsr hepontimde bir yerlerde belirip durmaktaydr. Kimileyin kegiyo-lunun bir yanrna nplayleriyor, ve bir bakryorsun, yolun taotesinde ortaya grkrveriyordu. Karanhkta anlamsrz bir yiirii-yiiqten baqka bir gey degildi bu yaptrlrmtz. Eve nasrl donece-

[imi bilemedilimden, onu izleyip durmaktaydrm. Don Gena-ro'nun ne yapmak istedifini bilmiyordum. Herhalde beni gci-

Itin belli bir yerine gottirtip, don Juan'rn soztinti ettili ydn-temleri gcistermeyi tasarlamaktaydr. Ama bir an geldi, donGenaro ardrmdaymrq gibi tuhaf bir duyguya kaprldrm. Arka-ma baktrm ve az otede bir karaltr gortir gibi oldum. $aqakal-mrgtrm. Karanhkta dikkatlice bakttm ve iig metre kadar otem-de duran bir insan karahsr gortiverdim. Qahhklara karrgmrggibi durmaktaydr bu karaltr; saklanmak isteyen bir hali var-dr... Qahhklann karaltrlarr arasrna sinmeye gahgmasma kar-$m gene de orada bir insan bulundu[unu, bir an bile olsa, gr-karabilmigtim. Sonra mantrksal bir gey geldi akhma. Ola ki,diye dtigtindtim, bu karaltr stirekli bizi izlemig olan don Ju-an'ln karaltrsrdr... Ben tam buna inanrr bir haldeyken, karal-tr maraltr kalmadr[rnr gordtim orada. Qahhklardan baqka birfey segemiyordum artrk.

Bir adam gcirmtig oldufum yere do!ru gittim; ne var, kim-secikler yoktu. Don Genaro da gortinmi.iyordu ortahklarda.Dcintig yolumu bilemedilimden, oraya goktip beklemeye baq-ladrm. Yanm saat sonra don Juan'la don Genaro grkageldiler.Yi.iksek sesle adrmr ga[rnyorlardr. Kalkarak onlara katrldrm.

Dut yemig btilbtitler gibi konugmadan eve do!ru ilerledik.Kafam gok karrgrk oldulundan, boyle bir sessizlik pek igimegelmigti. Kendimi bile tanrmazbir durumdaydrm. Don Gena-ro, her zamarl ahqrk oldu[um bigimde diigi.incelerimi toparla-maktan ahkoyan bir geyler yapmaktaydr bana. Az 6nce o ga-hhlrn dibinde otururken farkrna varrnlgtrm bunun. Otururoturmaz saatime bakmrg ve zihnimin diilmesini kapatmrg gi-bi sakince beklemiqtim. Ne var, higbir gey diigtinmememekargm, hig bilmedilim bir uyanrkhk igindeydim. Kafamr hig-

"GORME" i$i 295

bir geye takmadan, higbir qey diiqtinmeme durumu... o srada

otinya bambagka bir -dengelilik

gosteriyordu. Ekleyebilece-

gi-, grkarabilece[im bir qey bulunmuyordu sanki'

Eve vardrlrmrzda don Genaro bir gilte serip uyumaya

baglamrgtr. O gtin olanlan don Juan'a anlatmak istiyordum'

Ama don Juan beni konugturmadr'

IB Ekim 1970

Don Juan'a "O gece don Genaro'nun ne yapmak istedilini

anladrm sanlrlm," dedim.

srrf onu konuqmaya gekmek igin demiqtim bunu. Benim-

le hig konugma*urr giivenimi 9ok9a sarsmaktaydr giinkti.

Don Juan gi.ilerek dediklerimi dofrularcasma yavaqga ba-

qrnr salladr. Bu davranrqrndan, sdylediklerimin dofru oldufu-

nu grkurabilirdim ama gozlerindeki yabanst rqrltryr go-run9e,

birizbekle dedim kendikendime. Sanki gozleti benimle alay

etmekteydi.Kendimi tutamaylP, "Anladt[tmt

mi?" diye sordum.

sanmlyorsun, defil

Genaro'nundefil burda

"Anlamtqsrndrr anlamastna da"' Yani don

hep arkanda oldufunu anlamtqsrn ya"' Anlamak

onemli olan."Don Genaro'nun hep ardtmda oldulunu soylemesiyle

garprlmrqa donmiiqttim. Agrklamasr igin yalvardrm'

Don Juan, ..Bu igin ya|ntzcabi yanrna takmrqsm kafanl,',

dedi.

Yerden bir gomak ahp havada devindirdi. Havada gizdi[i

ya da bir qekil yaptr[r r*an yoktu. Bir tohum kiimesindeki

itipt"ti uyittutt"n parmatclarryla yaptrfr hareketlere benze-

V"ir tt*"{etlerdi Uuntar. O gomakla havayr hafif hafif dtirter

ya da kagrr gibiYdi.

Sonra doniip bana baktr. Bir gey anlamadrfrmr belirtirce-

sine omuzlarrmr silktim. Don Juan bana daha yaklagaruk 1{-nr hareketleri bu kez yerde sekiz nokta imleyerek yineledi' Ve

296 BiR BA$KA GERqEKLIK

birinci noktarun gevresine bir daire grzdr.

Sonra, "Sen burdasm," dedi, "Hepimiz buradayrz. Duygualarudr bu. Ve burdan buraya gidip gelirrz."

Birinci noktarun tam tistiinde bulunan ikinci noktayr dabir daire igine almrqtr. Ardrndan gomalr bu iki nokta arasrndaileri geri oynatarak bir stirti grzgi gizdr-yopln bir trafik gi-bi...

Ve ekledi: "Ama insarun eriqebileceli altr nokta daha ka-hyor. Qogu insan bilmez bu noktalan."

Qoma[r birinci ve ikinci noktalann arasrna yerleqtirip ye-re vurrnaya baglamrgtr.

Don Juan si.irdi.irerek, "igte bu iki nokta arasrnda gidipgelmeye anlayrq duyusu, anlamak diyorsun. Yagamrn boyun-ca yaptrlrn hep bu senin. Benim bilgimi anladrfrnr soyledi-finde, yeni bi qey yapmr$ olmuyorsun ki!"

Don Juan daha sonra sekiz noktanrn kimilerini, aralannagizgiler gizerek, birlegtirdi. igi uzunca bir ikizkenar yamukgrkmrqtr oraya-merkezinden geligigi.izel grkan sekiz gizgitagr-yan bir yamuk...

"Geri kalan bu altr noktadan her birisi baqhbagrna bi dtin-ya olugturur-trpkr senin duygu ile anlayr$mrn iki dtinya oluq-turmasr gibi," dedi.

"Ne diye sekiz nokta yaptrn? Sonsuz sayrda olamaz mr bunoktalar-ornefin bir dairedeki gibi?" diye sordum.

Yere bir daire gizmigtim. Don Juan giiltimsedi."Ben, insanlann erigebileceli sekiz nokta bilirim yalmz-

ca. Belki de daha otelere ulaqamryor insanlar. Hem de, dikkatettin mi, erigmek dedim, anlamak demedim!"

Oyle gi.iliingti.i ki anlatrqr; giiltiverdim. Don Juan benimsozci.iklere rsrarla kesin anlamlar verrneme oyktiniiyor, hattaalay ediyordu.

"Senin sorunun her qeyi anlamak istemendir ve bu da ola-nakszdrr. Anlayrm diye direnirsen, bi insan olarak tiim bu ol-gulan hesaba katmamrg olursun. Oldu$u gibi duruyor senikostekleyen engel. Demek ki biitiin bu yrllar boyunca bi gey

"GORME" I$I 291

yapmlg saytlmazsm. Evet, tatlt uykunda btaz sarsilmtg oldun-bu do[ru. Ama baqka kogullarda da bunu baqarabilirdin."

Btaz durakladrktan sonra, don Juan haarlanmamt ve be-

ni o sulak vadiye gcitiirecefini soyledi. Arabaya binerken, donGenaro da evin arka bahgesinden gelip bize katrldr. Yolun birbciltimtinti arabayla gegtikten sonra, yaya olarak derince birdere yata[rna inmiqtik. Don Juan btiyiik bir a[acrn golgesineoturdu. Dinlenmek igin biz de oturduk.

Don Juan, "Bi zamanlar bi arkadaqrntn, ikiniz de bi gmaralacmm ta tepesinden aga[rya do!ru di.igmekte olan bi yap-

rak gdrdtili.intizde, o yapralrn sonsuza dek bi daha o gmardan

diigmeyecefini sciyledifini anlatmrqttn, anrmslyor musun?"diye sordu.

Don Juan'a boyle bir olayr anlattrfrml anrmsamtqttm.

Don Juan siirdtirerek, "Koca bi a[acrn altrndayrz gimdide," dedi, "ve qu kargrmrzdaki a$aca bakarsak, tepesinden biyaprak dtigtiiltinii gorebiliriz belki. ".

Bakmamr imliyordu. Suyun cibi.ir yantnda biiytik bir alagvardr; tizerinde sarannrg, kuru yapraklar bulunuyordu. DonJuan baqrnrn bir hareketiyle o a$aca siirekli olarak bakmamtistedi. Birkag dakika bekledikten sonra, yapraklardan birisidahndan kopup yere dtiqmeye bagladr. Di.iqerken tig kez obtiryapraklara ve dallara da garpml$ ve a[acrn altrndaki ytiksekgahhklarm i.izerine konmuqtu.

"Gordiin mii?""Evet.""O yaprak artrk hig diiqemez aynr alagtan aqa[rya, di mi,

sana gore?""Dtiqemez.""Yani anlayrgrna gore bu dedifin do!rudur. Ama strf an-

layrgrna gcire bi geydir bu. Gene bak!"Hemen bagtmr kaldrnp baktrm ve bir yapra[rn dtiqmekte

oldu[un gordtim. Bu yaprak da di.igerken aynr yapraklara ve

dallara garpmrgtr. Televizyonda bir sahnenin yinelenmesi gi-bi bir qey olmaktaydr sanki. Yapralrn saltna sahna inigini ve

298 BIR BA$KA GERQEKLIK

yere konugunu izledim. Gidip iki yaprak bulur muyum diyebaktrm. Ama alacr saran ytiksek gahlar, yapralrn di.iqttilti ye-ri bulmamr engellemekteydi.

Don Juan gtilerek oturmamr soyledi.Ve bagryla afacrn tepesini gostererek, "Bak" dedi, "aynt

yaprak di.iqmekte gene."Bir kez daha bir yaprafrn trpkr ilk iki yaprafrn dtiqtti[ti

yolda.n aqa[rya indilini gordtim. Yaprak yere di.igi.ince, donJuan gene alacrn tepesine bakmamr imler gibi yaptr; ama,ben daha rince davrarup yukanya bakmrqtrm. Gene dtiqmek-teydi yaprak. O anda yalnrzca ilk yapra[rn koptu[unu gormtiqoldulumu, ya da daha do$rusu yapralrn ilk dtigiiqi.i srasrndaonu dahndan ayrrlmrg oldufu anda gordtiltimii anladrm.OUtir tig kez baqrmr kaldrrrp baktr$rmdu, yapra[r diiqerkengormtgttim.

Bunu don Juan'a anlatarak, ne yapmakta oldu[unu agrk-lamasrnr istedim.

"Daha cince gormi.iq oldulum bir geyi bana yeniden nasrlgosterebiliyorsun? Olur gey delil! Ne yaptrn ki bana, don Ju-an?"

Don Juan giiltiyor, ama yanrt vermiyordu. Ben de rsrarlao yapra$rn dtiqtiqiinii nasil olup da birkag kez tist i.iste gcirmtiqoldulumu anlatmaslnl istedim. Havsalam almryordu bciylebir qeyi.

Don Juan kendi havsalasmrn da bciyle bir qeyi almadrfrnr,ama igte yapra[rn tekrar tekrar dtigtii[tine taruk oldulumusciyledi. Sonra da don Genaro'ya dondti.

"Oyle di mi?" diye sordu.

Don Genaro yanrt vermedi. Gcizlerini bana dikmig bak-maktaydr. "Olanaksrz bir gey bu!" dedim.

Don Juan, "Kendini zincirlerle baflamt$sln sen!" diye ba-

lrrdr. "Zihnin prangaya vurulmuq."Don Juan o yaprafm aynl afagtan tekrar tekrar dtigmtiq

oldulunu, bu nedenle bu'olguyu anlamaya gahqmaya son ver-mem gerektilini agrkhyordu. Bir gtz aktarn gibi her qeyin pi-

"GORME" I$I 299

qip hazrrca kucafrma dtiqtiigtini.i ama kagrkh[rm nedeniylegozlerimin koreldigini soyledi.

Ve, "Anlayacak bi qey yoktur ki. Anlamak yaqamrn ktiEkbi yanrdrr anca-pek gok kiigtik bi pargasr..." dedi.

O srada don Genaro kalktr. Don Juan'a qoyle bir goz at-tr. Bir an ikisi de bakrqtrlar ve soffa don Juan gozlerini yeregevirdi. Don Genaro cini.imde dikilmiq durmaktaydr. Kollarr-nr bir one bir arkaya birlikte sallamaya bagladr.

"Bak Carlosguk," dedi, "bak! Bak!"Olalaniist;j tiz, rshk gibi bir ses grkarmrqtr. Bir gey yrrtrl-

mrq gibi bir sesti bu. Ve tam o ses grkarken, karnlmln altrndabir boqluk hissetmiqtim. Korkung, i.irpertici bir dtigme hissiy-di bu; acl verrneyen, ama sarslcl ve yutucu... Bu his birkag sa-niye stirmi.iq ve sonra yiterek yerini dizlerimde duydulum tu-haf kaqrntilara brrakmrqtr. Ama o his stirerken bir bagka ina-ntlmaz olguya tanrk olmugtum. Don Genaro'yu, belki de onbeq kilometre otedeki dallann tepesinde gormtiqttim. Yalruz-ca birkag saniye stirmiiqtii bu sezgim, ama ciylesine anslzlnoluvermiqti ki bu, incelemeye firsat bulamamrqtrm. Daflarrntepesinde don Genaro'yu normal bir adam boyunda mr gcir-miiqtiim; yoksa gordii[tim qey don Genaro'nun ki.iEiiltiilmtigbir imgesi miydi, arumsayamlyorum. Hatta o gordiiliim kim-senin don Genaro oldufundan bile emin degilim. Ama o krsasiire iginde onu da$arrn tepesinde gormiiq olduluma defginhigbir kuqkum yoktu. Ve on beq kilometre citedeki bir adamrgormi.iq olamayacalrnr diiqi.iniir dtiqtinmez de o sezgim yokoluvermiqti.

Don Genaro'ya bakmak igin baqrmr gevirdim. Ama orta-hkta yoktu.

Biitiin obiir olanlar gibi bu durum da afallatmrqtr beni.Zihntm bunca ytiktin altrnda ezilmekteydi. Tam bir sersemolup Erkmrqtrm.

Don Juan kalkarak, ellerimi karrumm altrna koyarak, go-melmiq durumdayken bacaklanmla srkrca govdemi bastrrma-mr sciylemiqti. Bir siire o durumda kaldrm. Konugmuyorduk.

300 BiR BA$KA GERQEKLIK

Az sonra don Juan artrk bana higbir geyi agrklamayaca[mr,giinki.i ancak edimlerle biiyiicii olunabilecelini sciyledi. Vakityitirmeden ordan gitmemi onererek, aksi takdirde don Gena-ro'nun, bana yardrm edeyim derken beni oldtirebilecelini be-lirtti.

Ve, "Artrk defiqtirmelisin yciniini.i," dedi, "krrmahsrn zin-cirlerini."

Kendisinin ya da don Genaro'nun edimlerinde anlaqrlma-sr gereken bir gey bulunmadrlrnr ve bi.iytictilerin srk srk bu ttirolafandrqr beceriler sergilediklerini anlattr.

Qizdi[i $emarun merkezindeki bir bciliimti gostererek,"Genaro da ben de iqte burdan yaparn edimlerimizl!" dedi."Tabi anlayrq merkezi delil burasr; anlarsrn ne oldulunu ig-te.t'

Dediklerinden bir anlam grkaramadrlrmr sciylemek isti-yordum. Ne var, don Juan bana firsat vermeden ayala kalktrve onu izlememi imledi. Hrzla ilerliyordu. Ona yetigmek igingtigltik gekiyor, terleye terleye, soluk solula ardmdan kogu-yordum.

Arabaya girerken, don Genaro'yu gormek igin gevremebakryordum.

"O nerde?" diye sordum."Nerde oldulunu biliyorsun," diye yaprqtrrdr don Juan.

Her zaman yaptr[tmtzizere, ayrrlmadan once goyle bir otur-muqtuk. Agrklama yapmasr igin sabrszlaruyordum. Don Ju-an'rn dedifi gibi agrklamalar diiqki.in biriydim igte!

Qekinerek, "Don Genaro nerede?" diye soruverdim.Don Juan, "Biliyorsun ya!" dedi. "Ama anlayrm derken

hep bozarsrn igleri. Ornelin, gegen gece don Genaro'nun ar-kanda oldu[unu hep bilmekteydin; hatta arkana bakrp gor-mtgttin onu bi ara."

"Hayrr," diye kargr grktrm, "vallahi bilmiyordum."Do!ruydu bu dedi$im. Zihnim bu ttir uyanm verilerini

"gergek" olarak delerlendirmeyi yadsryordu. Ne var ki, don

"GORME" I$I 301

Juan'rn gomezi olarak gegirdi[im on yrldan sonra zihniminartrk neyin gergek olduluna defgin o eski olafan olgi.itlerimepek gi.iveni kalmamrqtr. Ne ki, gergeklilin igytiztine-nitelifi-ne defgin o ana dek ileri stirdti[iim kurgular, yalnrzca zihin-sel bir takrm tezler olmaktan oteye gidememiqti. Don Juan iledon Genaro'nun baskrlarryla zihnimin kordti[tim olmasr birgrkmaza girmesi de iqte bunu kamtlamaktaydr.

Don Juan bana bakryordu. Gozlerinde oyle bir tizi.intiiokunuyordu ki, allamaya bagladrm. Yaqlar boqanryordu goz-lerimden. Yagamrmda ilk kez olarak dtigtincelerimin, mantrk-salhlrmrn engelleyici alrrhfrm hissetmekteydim. Tanrmsrzbir i.izgiiye kaprlmrqtrm. Farkrnda olmadan inleyerek ona sa-nldrm. Don Juan parmaklarrnrn bo$umlarryla bagrmm tepesi-nehrzla vuruverdi. Omurundan aqalr inen bir dalgalanma ya-ratmrqfi bu vuruquyla. Ayrltmaya yetmiqti beni bu da.

"Ne de dtigkiinsiin ya!" dedi don Juan en yumuqak sesiy-le.

Sonsiiz

Don Juan gevrernde yavag yavag dolaqryordu. Bir qeyler soy-leyip sciylememeye karar venneye gahqrr gortintiyordu. ikikez durmuq ve sonra cayml$ gibiydi.

Sonunda, "Gene doner misin, donmez misin, onemi yokbunun pek," dedi. "Ama, artrk bi savaqgr gibi yagaman gere-kiyor. Hep bildigin bi geydi bu, gimdi srrf eskiden beri bildi-lin bi qeyi uygulamrg olacaksrn. Hepsi bu! Ama bu bilgi iginyaman bi u[raq verdin. Gokten zembillle inmedi yani bu bil-gi. Didine didene soktip grkardrn kendin. Gene de saydam bivarhksm. Herkes gibi sen de cileceksin bi giin. Demigtim yabi zamanlar, bi saydam yumurtanrn defigtirilecek bi yanryoktur diye!"

Don Juan bir an sustu. Bana baktr[rnr biliyordum, arnakagrrdrm gcizlerimi.

Ve, "Higbi qeyin defiqmiq delil, inan," dedi don Juan.