2017’de, - doĞuŞ grubu · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, akilah...

35
SAYI 28 OCAK ŞUBAT 2017 DOĞUŞ GRUBU İKİ AYLIK İÇ İLETİŞİM DERGİSİ 2017’de, yepyeni hedeflere doğru...

Upload: others

Post on 25-Dec-2019

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

SAYI

28

OCAK

ŞUBAT2017

DOĞUŞ GRUBU İKİ AYLIK İÇ İLETİŞİM DERGİSİ

2017’de, yepyeni hedeflere doğru...

Page 2: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

3BİZ’D

İ Ç İ N D E K İ L E R

İlk BakışDoğuş Grubu markaları seyahatten yeme-içmeye, alışverişten eğlenceye kadar hayatın pek çok anına dokunarak ilham vermeye devam ediyor.

Kahve MolasıDoğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan, geçtiğimiz yılı ve Doğuş’un 2017 hedeflerini anlatıyor.

GurmeBoğaz’ın yeni güzeli Capricorn’la tanışmanın vakti geldi!

SeyahatKim korkar hain kıştan? Antur’la birlikte dünyanın en özgün destinasyonlarını keşfedeceksiniz.

4

8

OtomobilSEAT Ateca; gerçek bir SUV, gerçek bir yaşam biçimi!

40

20

30

Doğuş Holding Adına İmtiyaz Sahibi Bahar Erbengi Yönetim Yeri Maslak Ayazağa Cad. No: 2 34396 Sarıyer İstanbul Sorumlu MüdürEce Güngördü Yapım Doğuş Yayın Grubu - Doğuş Center Ahi Evran Cad. No: 4 34398 Maslak İstanbul Projeler KoordinatörüÖzge Sarıkadılar

Projeler İçerik DirektörüGüldeniz Ayral

Projeler İçerik YönetmeniSeden Mestan

Sanat YönetmeniZeynep Güzel

İçerik EditörleriBiray Anıl BirerTümay YazıcıMurat TekinAli AkyüzEsen Güray

Katkıda Bulunanlar Ahmet Yiğitbaş – Doğuş HoldingAlp Ulagay – Darüşşafaka DoğuşAri Küdyan – AnturAslı Ergun – PozitifAslı İnoğlu - d.reamAslı Memecan – Doğuş PerakendeAyten Erol – Ayhan Şahenk VakfıBanu Akman – Doğuş HoldingBaşak Gürtuna – GalataportBillur Somer – DMSBurçin Beyenal – Doğuş MarinalarCandaş Emiroğlu – Doğuş TurizmÇiğdem Ezilmez – ZingatDilge Eraslan – SaltEcem İnci – Garanti EmeklilikEda Akkor – Doğuş HoldingEda Deniz – D SaatElvan Sezgin – Doğuş İnşaatEmre Kurşunlu – AnturGizem Yılmaz Şahin – Doğuş OtomotivGülçin Akdağ Savan – Doğuş HoldingHülya Kahriman – Doğuş HoldingLeyla Gönül Gürbüz – Doğuş HoldingMelis Özsabun – Garanti BankasıMerve Sayın – Garanti EmeklilikMirel Fansa – Doğuş AvenueNermin Aksoy – Doğuş İnşaatOytun Bozkır – Doğuş HoldingÖzge Günay – ZingatPınar Uysal – Doğuş TeknolojiSeçil Akbudak – Garanti BankasıSeda Esin – Doğuş HoldingSeda Koyunsağan – DMSSelin Koçak - Doğuş HoldingSibel Evrensel – Doğuş Yayın GrubuTuba Güven Saral – N11.comZeynep Akan – Salt Basım Tarihi Ocak 2017 Baskı ve CiltPromat Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş. Orhangazi Mahallesi 1673. Sok. No: 34 34517 Esenyurt İstanbul

042_BIZ D sm ilan 200x265.indd 1 23/12/16 17:25

Page 3: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

4 5BİZ’D BİZ’D

İlk Bakış

Online alışverişte erkekler kızları solladıE-ticaret platformu n11.com, Y kuşağının online alışveriş tercihlerini açıkladı. n11.com’un açıkladığı verilere göre 18-24 yaş arası online alışveriş yapan her 10 kişiden 7’si erkek. Veriler internet üzerinden alışveriş yapmayı tercih eden gençlerin yoğunlukla elektronik ürünlere ilgi gösterdiğini, onu ev-yaşam, spor-outdoor ve moda kategorilerinin takip ettiğini gösteriyor. Online alışverişlerini akşam yapmayı tercih eden gençlerin en çok satın aldıkları elektronik ürünler ise USB bellek, taşınabilir şarj cihazı, akıllı saat, harici diskler ve VR gözlükler.

Zuma İstanbul’da keyifli pazarlarÇağdaş Japon mutfağının ödüllü uluslararası temsilcisi, İstinyePark’taki Zuma İstanbul, uzun pazar sohbetlerini seven ve hafta sonu alışveriş molası vermek isteyenlere benzersiz bir brunch keyfi yaşatıyor. Kasım ayında başlayan Zuma pazar brunch’larında zengin açık büfe ve menüden sipariş edilen sıcak ana yemeklerin yanı sıra canlı pişirme istasyonlarından da lezzetler sunuluyor. Alakart olarak servis edilen arpalı miso tavuk, baharatlı bonfile ve somon teriyaki gibi popüler klasiklerle Tokyo sokaklarındaymış duygusu yaşatan brunch’ı tatlıyla noktalamak isteyen misafirleri ise yeşil çaylı muzlu kek veya çikolata fondan ve yanında vanilya çekirdekli dondurma gibi lezzetlerin yanı sıra Zuma mutfağının özel seçimlerinden oluşan paylaşımlık tatlı tabağı bekliyor. DJ performansıyla renklenen brunch servisi, 12.00-16.00 saatleri arasında.

Studio Kaprol’den Volkswagen’e özel tasarımlarDünyaca ünlü moda tasarımcısı Arzu Kaprol’ün liderliğinde Studio Kaprol tarafından Volkswagen için tasarlanan tişört ve sweatshirt’ler Bilstore mağazalarında yerini aldı. Volkswagen’in şehir yaşamına uygun dinamizmi ile yenilikçi yaklaşımından ilhamla hazırlanan Volkswagen by Studio Kaprol ürünleri, Volkswagen lisansıyla Türkiye’ye özel olarak Türkiye’de tasarlandı ve üretildi. Bordo, lacivert, ekru, antrasit ve yeşil tonlarının hakim olduğu, hem kadın hem de erkek giyimi için tasarlanan bu ürünleri ayrıca Volkswagen Hop’tan, vw.com.tr/shop ve bilstore.com adreslerinden de sipariş edebilir; Volkswagen yetkili satıcılarındaki aksesuar satış bölümünden temin edebilirsiniz.

Kayak tatilinizsigortaladım.com’aemanetBu yılki kayak tatiliniz için tüm hazırlıklarınızı yaptınız. Peki, kendinizi ve sevdiklerinizi amatör kayak sporu kazalarına karşı koruma altına aldınız mı? Sigortaladım.com’un kayak teminatlı seyahat sigortası sadece 10 Euro’ya, yurtiçi ve yurtdışı kayak tatillerinizi sizin ve ailenizin kaza sonucu tedavi masraflarından, acil tıbbi nakillerinize kadar farklı teminatlar sağlayarak daha güvenli hale getiriyor. Sigortaladım.com’un tüm seyahat sigortası ürünlerine ekleyebileceğiniz “Kayak Teminatı”nı ZUBİZU üyeleri, “KAYAK2016” kodunu kullanarak yüzde 10 indirimle satın alabiliyor.

Cappadox’un tarihleri belli olduMüzik, çağdaş sanat, gastronomi ve açık hava programları ile katılımcılarına özgün deneyimler yaşatan Cappadox, bu yıl 18 – 21 Mayıs tarihleri arasında Kapadokya’da gerçekleşecek. Yerel ve uluslararası iş birlikleriyle gerçekleşen programında, katılımcıları Kapadokya’nın eşsiz coğrafyası, yaşayan kültürü, formları, renkleri, sesleri ve dokularıyla buluşturan Cappadox’un bu yılki teması “Dünyadan Çıkış Yolları”. Cappadox 2017, henüz var olmayan, görünür olmayan ama gelmekte olan dünyayı hayal ederek dönüştürecek kadar cesur olmaya çağırıyor.

Page 4: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

6 7BİZ’D BİZ’D

İlk Bakış

Komşuda pişer, bize de düşerAnadolu’nun binlerce yıllık lezzetlerini özlerine sadık kalarak günümüze taşıyan Kiva, 17 Kasım Komşular Günü’nde, bomontiada çevresinde yaşayan beş komşusunun yöresel reçetelerini ‘Komşular Mutfakta’ projesi kapsamında menüsüne dahil etti. Proje Türkiye’de her yıl 17 Kasım’da kutlanan Komşular Günü’nde, Kiva Bomonti’nin deneyimli şefi Deniz Şahin’in ev sahipliğinde düzenlenen ve tarif sahiplerinin de katıldığı özel bir yemekle tanıtıldı. Menüye eklenen lezzetler arasında Ermeni mutfağından topik, Bulgar mutfağından bomba fasulye, Süryani mutfağından Diyarbakır usulü haşlama içli köfte, Rum mutfağından zeytinyağlı dolma ve Musevi mutfağından pırasa köftesi bulunuyor.

Volkswagen anahtarlıkları ‘akıllandı’Volkswagen Binek Araç, Türkiye’de ilk kez kullanılan iBeacon teknolojili akıllı anahtarlığı müşterilerinin hizmetine sunarak otomotiv sektöründe yenilikçi bir uygulamaya daha imza attı. Bu anahtarlıkla Volkswagen kullanıcıları, anahtarlarının ya da akıllı telefonlarının kaybolması endişesine veda ediyor. Volkswagenim mobil uygulamasına entegre olarak çalışan Volkswagenim Anahtarlık, içinde taşıdığı iBeacon sensörleri üzerinden Bluetooth sinyalleri aracılığıyla, kullanıcıların telefonlarıyla bağlantı kuruyor, ses sinyalleri ve lokasyon takibiyle telefonlarını ya da anahtarlarını kolayca bulmalarını sağlıyor. Aynı zamanda bu akıllı anahtarlık, bir selfie kumandası olarak da dikkat çekiyor.

Seyahat dolu sohbetlerCondé Nast Traveller Türkiye dergisi ve Beymen ortaklığında gerçekleştirilen ‘Travel Talks’ serisi, seyahat tutkunlarına ilham verecek sohbetlere sahne oluyor. Condé Nast Traveller Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Çiler İlhan’ın moderatörlüğünde hayata geçirilen serinin Beymen Zorlu Center’daki ilk ayağı ‘Travel for Art’a sanat danışmanı Melis Terzioğlu katıldı. 22 Kasım tarihinde Beymen İstinyePark’ta gerçekleşen ‘Travel for Style’ oturumunun konuğu ise Academia’nın baş tasarımcısı Aslı Abbasoğlu oldu. Cem Mirap’ın konuşmacı olarak ağırlandığı ‘Travel for Food’ oturumuyla devam eden Travel Talks serisi, 2017 yılında da meraklılarıyla bir araya gelecek.

Yepyeni alışkanlığınızla tanışmaya hazır olun. İnternetin hızlanıp yaygınlaşması ve akıllı cihazların hayatımıza girmesiyle değişen televizyon izleme deneyimi, Doğuş Grubu’nun online televizyon platformu puhutv ile zirveye çıkıyor.

Online TV puhutv yayında!

Artık televizyonu internetten izleme zamanı. Do-ğuş Grubu’nun yayıncılık sektöründeki son yatı-rımı, online televizyon kanalı puhutv, en sevilen yerli dizi ve filmlerin online adresi olma amacıy-

la yola çıktı bile. Geçtiğimiz ay test yayınına başlayan pu-hutv’ye puhutv.com adresinin yanı sıra, telefon ve tablet uygulamalarından da erişebilirsiniz. İzleyiciye zengin bir içerik sunan puhutv, yakında akıllı televizyonlardan da izlenebilecek.

İZLEYİCİSİNİ TANIYAN TELEVİZYONKolay kullanım imkânı, yüksek görüntü kalitesi ile po-

püler ve güncel içerikler sunmayı hedefleyen puhutv, ‘izle-yicisini tanıyan televizyon’ anlayışını benimsiyor. puhutv, izleyicilerden gelen talep ve önerilerle içeriğini zenginleş-tirirken, teknolojik altyapısıyla izleyicilere kendi beğeni ve tercihleri doğrultusunda kişiselleştirilmiş bir televizyon iz-leme deneyimi sunuyor. Mobil cihazlardan da izlenilebilen puhutv, bu deneyimi zaman ve mekândan bağımsız, tüm ekranlarda özgürce yaşama imkânı sağlıyor.

10 BİN SAATTEN FAZLA LİSANSLI İÇERİKpuhutv’de izleyiciler yüksek rating alan güncel prime

time dizileri, günümüz Türk sinemasının popüler filmlerini, unutulmaz Yeşilçam klasiklerini ve en beğenilen Türk yö-netmenlerinin seçkin eserlerini bulabiliyor. Çok yakında ço-cukların beğenisini toplayan çizgi filmler de yüksek görüntü kalitesiyle ve tek parça olarak izlenebilecek. Türkiye’nin önde gelen yapım şirketleri ve televizyon kanallarıyla yapılan an-laşmalar sonucunda puhutv’de toplam 10 bin saatten fazla lisanslı içerik mevcut. Yeni eklemelerle bu içeriklerin artırıl-ması planlanıyor.

KENDİ DİZİSİNİ DE ÜRETECEK puhutv online televizyonların tüm dünyada popülerleş-

mesini sağlayan ve dizi sektörüne yeni bir soluk getiren ori-jinal içerik konseptini de izleyicilere sunuyor. Mevcut dizile-rin aksine 60 dakika ile sınırlanan çok özel yapımlar 2017’de sadece puhutv’de izlenebilecek.

puhutv’nin Harikaları2017’nin ilk aylarında; ülkemizde en çok satan kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay Sarıkaya, Berrak Tüzünataç, Mehmet Günsür ve Ozan Güven gibi ses getiren dev isimlerin yer aldığı kadrosuyla, yalnızca puhutv ekranlarından izleyicilerle buluşacak.

Page 5: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

8 9BİZ’D BİZ’D

Kahve Molası

Hüsnü Bey, öncelikle bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Yeni bir yıla başlarken geride bıraktı-ğımız yıl hakkındaki değerlendirmenizi almak isteriz; Doğuş Grubu açısından 2016 yılı nasıl geçti?

2016 yılında hayata geçirdiğimiz projeler vesilesiyle, vizyoner yaklaşımımızın ülkemize ve grubumuza değer kattığına inanıyorum. Bu yıl yine büyüme hedeflerimiz doğrultusunda, ekonomiye katkı sağlayacağına inandı-ğımız önemli yatırım ve iş birliklerini hayata geçirdik. Grubumuza yeni katılan markalar ve stratejik planlarımız paralelinde yapılan yatırımlarla 2016 yılını Doğuş Grubu açısından büyümenin devam ettiği kârlı bir yıl olarak ta-mamladık.

Büyümeyi daha net ifade edebilmek adına sizlerle bazı rakamları paylaşayım: 2015 yılının ilk altı ayında 6,6 milyar TL olan konsolide ciromuz, Haziran 2016 sonu itibariyle 8,1 milyar TL oldu. Bu yüzde 24’lük bir artışa karşılık geliyor. Uluslararası raporlama kuralları gereği bu rakamlara Garanti Bankası, Zuma restoranları, TÜV-TÜRK ve Yüce Oto gibi önemli yatırımlarımızın ciroları-nı dahil edemediğimizi de not düşmekte fayda var. Bunla-rı da ilave ettiğimizde ciromuz 9,96 milyar TL’ye ulaşıyor.

2016 yılını, geçen seneye kıyasla yüzde 22 artışla 18,1 milyar TL ciro ve yüzde 12 artışla toplam 33 milyar TL aktif büyüklüğüyle kapatıyoruz. 30 milyar TL’yi aşan kon-

solide aktifimiz ve 10 milyar TL’yi aşan öz varlığımızla ekonomiye katkı sağlamaya devam ediyoruz. Sağladığı-mız bu katkıları en net şekilde vergi rakamlarında görü-yoruz. Grup olarak ödediğimiz vergilerle de devletimizin toplam vergi gelirlerinin yüzde 2’lik kısmını karşılıyoruz.

Doğuş Grubu, içinde farklı sektörlerin olduğu büyük bir şirketler grubu. Grubun hangi yönde bü-yüyeceğini veya hangi sektörlerde ne gibi adımlar atacağını kararlaştırırken neleri göz önünde bulun-duruyorsunuz?

Grubumuz bugün 4 kıta, 30 ülke ve 8 sektörde, 330’dan fazla şirket ve 55 binden fazla çalışanla hizmet veriyor. Doğuş Grubu olarak bir yandan organik büyüme sürecine devam ederken, diğer yandan da yatırım hedef-lerimiz doğrultusunda bize değer katacak potansiyel satın alım fırsatlarını inceliyoruz. Son yıllarda yaptığımız yurt-dışı yatırımlar ve ortaklıklarla Avrupa’dan Uzakdoğu’ya, Ortadoğu’dan Amerika’ya kadar çok geniş bir coğrafyada küresel anlamda önemli işler başardık. Bu noktada ya-bancı ortaklarımız ve ortaklıklarımızın grubumuz için çok önemli ve değerli olduğunu vurgulamam gerek. Sa-hip oldukları bilgi birikimi, kendi iş network’leri, yerel piyasalarına ilişkin vizyonları ve çok yönlü iş yapabilme kabiliyetleriyle bize önemli katkıları oluyor.

2016 yılı Doğuş Grubu ailesi için dolu dolu geçti; aile fertleri el ele vererek pek çok iş başardı. Neler neler olmadı ki? Kent kültürüne altın harflerle yazılacak Galataport projesi başlatıldı, yurtdışı yatırımlarına imza atıldı, turizm ve yeme-içme sektöründe pek çok heyecan verici gelişme yaşandı... Bir yılı kapatıp yeni bir yıla kucak açarken Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan’dan geçtiğimiz yılı değerlendirmesini rica ettik ve Doğuş’un yeni yıl hedeflerini sorduk.

Bugün dünya sınırsız bir oyun alanı, Doğuş dünyası da öyle…

Page 6: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

10 11BİZ’D BİZ’D

Kahve Molası

Öte yandan, Türkiye’nin dinamik ekonomisi ve güçlü potansiyeli ile finansal ve jeopolitik risklerini doğru ana-liz ederek, değişime uyum sağlayacağına ve fırsatları iyi değerlendireceğine olan güçlü inancımızı sürdürmekte-yiz. Stratejik yatırım kararlarımızı bu doğrultuda alıyor ve hız kesmeden ilerliyoruz.

Birçok sektörde faaliyet gösteren ve bu anlamda risk yönetimini sektörel dağılımla dengeleyen bir grubuz. An-cak, bunun da ötesinde, risk dağılımını sadece sektörel olarak değil coğrafi olarak da değerlendiriyoruz. Toplam aktiflerimizin yüzde 17’sini yurtdışı yatırımlarımız oluş-turuyor. Gelirlerimizin de yüzde 12’sini yurtdışı faali-yetlerimizden elde ediyoruz. Dolayısıyla, ülkede zaman zaman yaşanan sektörel dalgalanmaları tolere edebilecek esnek bir yapıya sahibiz. Örneğin, 2016 yılında ülkemiz-de özellikle turizm ve yeme-içme sektörlerinde yaşanan olumsuz gelişmeleri bu alanlardaki yurtdışı yatırımları-mızla dengeledik.

Grup bünyesi içinde özellikle hassasiyet gösterdi-ğiniz bir sektör var mı?

Grubumuz 1951 yılında inşaat sektöründe doğdu; 70’li yıllarda hayatımıza giren finansal hizmetler ve 90’lı yıllardan itibaren dahil olduğumuz otomotiv sektörleriyle daha da büyüdü. 2000’li yılların sonrasında da hem dünyadaki hem Türkiye’deki gelişmeler paralelinde medya, turizm, enerji, gayrimenkul ve yakın dönemde de teknoloji ağırlıklı yeni yatırımlar olarak adlandırdığımız girişimlerimiz oldu.

Bugün toplamda sekiz sektörde faaliyet gösteren büyük

bir grubuz ve faaliyet gösterdiğimiz hiçbir alanı diğerine göre daha fazla önemsemiyoruz. Ama şu da bir gerçek ki portföyümüze yeni eklenen sektör ve şirketlerimizle, belli bir olgunluğa erişmiş sektörlerimize kıyasla adeta ailenin küçük çocuğu gibi daha yakından ve hassasiyetle ilgileniyoruz.

Teknolojinin hızlı gelişiminin şirketlerinize nasıl

yansıdığını düşünüyorsunuz? Bu gelişime ayak uy-durabilmek ve yöneticilik tarafını güçlendirmek için neler yapıyorsunuz ekip olarak?

Teknoloji alanında yatırımları bulunan bir grup olarak bu alandaki gelişmeler her zaman yakın takibimizde. Güncel teknolojiyi günlük hayatlarımıza entegre etmek için özellik-le holding birimlerimizin öncülüğünde hayata geçirdiğimiz projeler bulunuyor. Bunlardan biri, dijital arşiv... Grubumu-zun tüm kurumsal hafızasını dijital ortamda saklayacağımız bir platform için son hazırlıklar yapılıyor. Holding birimle-rinde pilot olarak kullanılmaya başlayan platformu 2017 yı-lında grup şirketlerimizde yaygınlaştıracağız.

Bir diğer çalışma ise holdingin insan kaynakları bö-lümü liderliğinde yürütülen ‘Bi Do’lu Kariyer’ platfor-mu. En önemli varlığımız olan çalışanlarımızın farklı şirketlerde deneyim kazanmalarını sağlamak için grupta kurumsal transfer politikasını yaygınlaştırma amacıy-la bu projeyi başlattık. Bu platformu Doğuş Grubu’nun LinkedIn’i olarak özetleyebiliriz. Grubumuza bağlı bütün şirketlerin iş ilanları ‘Do Çalışan İletişim Platformu’nun mobil ve web sayfasından takip edilebilecek; başvuru ve değerlendirme süreçleri de dijital olarak yönetilebilecek.

Ayrıca proje bazlı, kısa, orta ve uzun dönemli rotasyon imkanları da çalışanlarımızın başvurularına açılacak. Böylece çalışanlarımızın farklı grup şirketlerinin ortam-larını görmesi, farklı yönetici stillerinden beslenmesi, farklı iş kollarını deneyimlemesi sağlanacak.

Doğuş Grubu sosyal sorumluluk alanında yaptığı çalışmalarla da ön plana çıkıyor. 2016 yılını bu anlam-da nasıl değerlendiriyorsunuz?

Küresel ölçekte varlık gösteren büyük bir grup ola-rak, sosyal sorumluluk projelerimizi faaliyet gösterdiği-miz tüm sektörlerde toplumsal refah düzeyini geliştir-mek amacıyla yürütüyoruz. Bu konuya ne kadar önem verdiğimizi, Capital dergisinin Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ferit Şahenk’i Gönlü Zengin İş İnsanları listesinde birinci sıraya yerleştirmesinden de anlayabilirsiniz.

Doğuş Holding özelinde sosyal sorumluluk proje-lerimizi üç ana başlıkta topladık: kültür-sanat, spor ve eğitim. Bu kulvarlardaki başlıca projelerimiz arasında D-Marin Klasik Müzik Festivali, Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ana sponsorluğu, Oyunda Kal, Yelken Fe-derasyonu desteğimiz, Sanata Bi’ Yer, Bugün Günlerden Yarın, 3 Kumbara ve Kadın Üretim ve Eğitim Merkezleri (DOKU) yer alıyor.

Ek olarak, Euroleague ile gerçek-leştirdiğimiz uluslararası işbirliği var. Darüşşafaka Doğuş Basketbol Takımı ile çok keyifli ve global anlamda etkisi olan işler yürütüyoruz. Tanıtımını 2016 Dünya Ekonomik Forumu’nda Davos’ta gerçekleştirdiğimiz ve 20 yıl süreyle kazı ana sponsoru olduğumuz Göbekli-tepe’nin çevre düzenlemesi ve ziyaretçi merkezi çalışmalarımız da hızla devam ediyor. Ziyaretçi merkezinin yapımıyla birlikte ulusal ve uluslararası platform-da Göbeklitepe’ye yönelik tanıtım çalış-malarımızı yoğunlaştıracağız.

2016 yılı içerisinde, Türkiye’de kül-tür ve sanatın gelişimini desteklemeye olan inancımız doğrultusunda, fotoğraf sanatının duayenlerinden uluslararası fotoğraf sanatçımız Ara Güler’le önem-li bir işbirliğine imza attık. İşbirliğimiz kapsamında, dünyaca ünlü bir küratör ve sanat ekibiyle birlikte Ara Güler’in sanatını, sanatçı kimliğini ve haya-tını yansıtan tüm eser ve birikimlerin sergileneceği ulus-lararası nitelikte bir fotoğraf müzesi için çalışmalarımız devam ediyor.

Ayhan Şahenk Vakfı’nın sağlık, sosyal yardım, eği-tim-kültür, çevre ve spor alanlarında yaptığı çalışma-lar da aralıksız devam ediyor. Bu yıl Doğuş Holding’in maddi katkılarıyla yaptırılan tam donanımlı gezici sağlık tırını, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde ihtiyaç duyulan yerlerde sağlık hizmeti vermek üzere Sağlık Ba-kanlığı’na teslim ettik.

Doğuş Grubu çalışanları için de projeler hayata geçiriyorsunuz. Peki geçtiğimiz yıl bu anlamda nasıl geçti?

Bu sene, çalışanlarımızın ve ailelerinin yardıma ihti-yaç duydukları alanlarda, Doğuş ailesi olarak yanlarında olmak ve desteklemek amacıyla Ayhan Şahenk Vakfı iş-birliğiyle Bizden Bize çalışan destek fonunun pilot uy-gulamasını hayata geçirdik. Bu fon ile eğitim, sağlık, afet ve özel yetenek gelişimi gibi alanlarda çalışanlarımıza ve ailelerine destek vererek kocaman bir aile olduğumuzu hissettik. 2017’de Do çatısı altında bu platformu tüm gru-ba açmayı hedefliyoruz ve tüm grup şirketlerimizden bu fona bütçe ayırmalarını bekliyoruz. Bu projenin amacına hizmet etmesi için çalışanlarımızın da bireysel bağış yap-malarına olanak sağlayan bir yapı geliştirdik.

Kadın çalışanlarımızın kariyer basamaklarını hızlıca tırmanmaları ve gelişimlerini desteklemek amacıyla men-torluk projemizi hayata geçirdik. Pilot proje Doğuş Holding, Turizm Grubu ve d.ream’de uygulandı. Benim de mentor olarak görev yaptığım ve toplam 16 mentorun destek verdiği projeye 21 kadın menti olarak dahil oldu. Hedefimiz 2017’de tüm grup şirketlerini projeye dahil etmek….

Doğuş Grubu çalışanları iletişim platformu Do, çalışanlarımız arasında-ki bağı daha da güçlendirmek amacıyla 2016’da tamamen yenilendi. Çalışanla-rımızın sosyal hayatlarını zenginleşti-recek gezi organizasyonları ve manevi boyutu yüksek gönüllülük projeleriyle, Do’lular kocaman bir aile olmanın gu-rurunu yaşadılar. İş-özel yaşam denge-sini koruma fikriyle kurduğumuz sekiz Do hobi kulübü bu sene çok özverili çalıştı ve farklı yarışlarda grubumuzu başarılı bir şekilde temsil etti. Bu se-nenin yeniliklerinden biri olan ‘Do’lu Do’lu Sohbetler’ platformunda da gru-bumuzun alanında uzman yöneticileri ile çalışanlarımızı buluşturduk.

2017 için hedeflerinizden bahse-debilir misiniz? Hangi sektörler için nasıl hedefler var Doğuş Grubu’nun ajandasında?

Türkiye’de ve dünyada makro eko-nomik gelişmeleri incelediğimizde 2017’nin ülkemiz açısından kayıpların

telafi edileceği ve reform adımlarıyla güçlü büyümenin yaşanacağı bir yıl olacağını tahmin ediyoruz. 2016’daki tüm olumsuz göstergelere rağmen, 2017 yılında hükü-metin yeni reformları sayesinde Türkiye ekonomisinin hız kazanacağı beklentisi büyük. Bu göstergeler ışığında, 2017’nin ülkemiz ekonomisi için 2016’dan daha iyi bir yıl olacağına inanıyorum. Küresel ve bölgesel konjonktüre rağmen 2017’de yüzde 3’ün üzerinde bir büyüme perfor-mansını yeniden yakalayabileceğimizi düşünüyorum.

Öte yandan Türkiye’nin, dinamik ekonomisi ve güçlü potansiyeliyle finansal ve jeopolitik risklerini doğru ana-liz ederek, değişime uyum sağlayacağına ve fırsatları iyi

“Uzun vadedeki planımız, tüm iş kollarında her yıl yüzde 10’un üzerinde bir büyüme yakalamak yönünde. Bunu başarabilmek için de temel motivasyonun çok yönlü düşünüp harekete geçebilen çalışanlar olduğunu biliyoruz. Bu nedenle diyoruz ki, 2017 yılı Doğuş Grubu için ‘Çok Yönlü Çalışan, Çok Yönlü İş’ yılı olacak.”

Page 7: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

12 13BİZ’D BİZ’D

Kahve Molası

değerlendireceğine dair güçlü inancımız tam. Biz de grup olarak stratejik yatırım kararlarımızı bu doğrultuda alıyor ve hız kesmeden ilerliyoruz. Faal olduğumuz sektörler te-mel olarak ‘hizmetler’ üst kategorisinde yer alsa da çok çeşitli pek çok alt sektörde de faaliz.

Vizyonumuz doğrultusunda grubumuza son yıllarda katılan markalar sayesinde önümüzdeki yıllarda büyüme-nin ve kârlılığın devam etmesini hedefliyoruz. Ülke eko-nomisine faydalı olacağına inandığımız işbirliği ve yatı-rım fırsatlarını incelemeye devam ediyoruz. Türkiye’deki yatırımlarımızı sürdürürken diğer yandan da hâlihazırda faaliyet gösterdiğimiz ülkeler başta olmak üzere potansi-yel gördüğümüz yeni coğrafyaları da içine alacak şekilde büyümeye devam edeceğiz.

2017 yılında tüm şirketlerimiz için maliyet ve likidite yönetimi en fazla önem verilmesi gereken iki ana unsur. Bir diğer unsur ise risk yönetimi… Sadece risk yönetimi birimleri ve uzmanları değil tüm çalışanlarımız bu konu-ya hassasiyetle yaklaşmalı, sürekli olarak izlemeli ve gere-ken tedbirleri zamanında almalı.

Yeni yılda ajandanızın ilk üç sırasında neler ola-cak, kısaca paylaşır mısınız?

2016 yılında yatırımlarımız ağırlıklı olarak turizm, pe-rakende ve yeme-içme sektörlerinde oldu; 2017 yılında da bu eğilimin devamını göreceğiz. Geçtiğimiz yılın önemli gelişmelerinden biri Galataport finansmanı için yaptığımız kredi anlaşmasıydı. Bu başarılı finansman sürecinin ardın-dan 2017 yılında Galataport’taki çalışmalarımız hız kazana-cak. Yine 2016 sonlarında Yunanistan’daki yatırımlarımıza iki önemli halka ekledik. Ülkedeki ortaklarımızdan Temes ile Hilton Atina’nın satın alma sürecini tamamladık. 2017 yılından itibaren de Atina’nın önemli kent simgelerinden biri olan otel binasının renovasyonu ve binaya eklemlenecek bölümlerle ilgili projemizi başlatıyoruz.

Yunanistan’daki diğer yeni yatırımımız ise Astir Palace oldu. Astir Palace da Atina’nın önemli lüks destinasyonla-rından biri olarak biliniyor. Bu değeri de ortağımızla birlikte renove ederek yeniden Atina’ya kazandırmayı hedefliyoruz.

2017 yılında da stratejik önceliklerimiz doğrultusunda hem yurtiçinde hem de yurtdışında yatırımlarımıza devam edeceğiz. Türkiye’deki markalarımızı yurtdışına taşımak ve yurtdışındaki markalarımızı Türkiye’ye getirmek yönünde de çalışmalarımız olacak.

Doğuş Grubu çalışanlarına 2017 yılı için söylemek istedikleriniz neler?

Uzun vadedeki planımız, tüm iş kollarında her yıl yüzde 10’un üzerinde bir büyüme yakalamak yönünde. Bunu başarabilmek için de temel motivasyonun çok yön-lü düşünüp harekete geçebilen çalışanlar olduğunu bili-yoruz. Bu nedenle diyoruz ki, 2017 yılı Doğuş Grubu için “Çok Yönlü Çalışan, Çok Yönlü İş” yılı olacak.

İş hayatında çok yönlü olabilmek… Bu ne demek?Küresel ve yerel dinamikler, iş dünyasının ihtiyaçları-

nı, organizasyon yapılarını ve çalışma modellerini yeni-den biçimlendiriyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri geliş-tikçe kullanım alanları da giderek artıyor. Bu olağanüstü

dönüşümün sonucunda ise yaklaşımlarımız ve beklenti-lerimiz de eşzamanlı olarak değişim gösteriyor.

Artık günümüzde vizyonu gelişmiş, dünyada olup bitenlerden haberdar, başkalarının göremediğini görebi-len, sonsuz bilginin içinden ihtiyaç duyulanı seçebilen, kafasını kuma gömmeden herkesle iletişim kurabilen ve olaylara resmin bütününü göz önünde bulundurarak bakabilen profesyonellere ihtiyaç var. Bugün, tek konuda yetkin olmak artık yeterli değil.

Bizler Doğuş ailesinin her bir ferdi olarak, bugüne ka-dar sorumluluklarımızın bilincinde olduk, işimizi iyi yap-maya çalıştık. Ama artık masamızda oturup, sadece kendi rol ve sorumluluklarımızı yerine getirmemiz yeterli değil. Bugün dünya sınırsız bir oyun alanı, Doğuş dünyası da öyle… Kendi kapalı kutularımızda, bildiğimiz oyunu oy-nayarak başarıya ulaşmamız mümkün değil. Sadece bize atanan sorumluluklar çerçevesinde değil; Doğuş dünya-sındaki farklı alanlarda da oyuna katılıp, grubu başarıya götürecek rolleri kendimiz yaratıp üstlenmeliyiz.

Grubumuz bünyesinde çok hızlı bir global büyüme-den bahsediyoruz. Bu büyümeyi farklı coğrafyalarda, farklı dinamikleri gözeterek yönetmemiz gerekiyor. Çok yönlülük bu anlamda Doğuş Grubu için önem kazanıyor. Doğuş ailesinin bir üyesi olan herkesin kendi işini yapar-ken bir yandan da “Grubu daha ileriye taşımak için başka ne yapabilirim” diye düşünmesi önem taşıyor. ■

Garanti Bankası Türkiye’nin 2. büyük özel bankası

20 bine yakın çalışan, 14,5 milyonu aşan müşteri

970’in üzerinde şube ile Türkiye’nin 81 ilinde

4,9 milyona yakın dijital müşterisi ile dijital bankacılıkta öncü

30 Eylül 2016 itibariyla 239 milyar TL’yi aşan nakdi ve gayrinakdi kredi büyüklüğü ile ekonomiye kesintisiz destek

Otomotiv Binek araç pazarında %23,3 pazar payı

Binek araç ve hafif ticari araçları içeren toplam perakende pazarında %21,5 ile pazar lideri

2016’nın ilk 9 ayında toplam 148.000 araç satışı

Doğuş İnşaat Yurtiçinde 15, yurtdışında ise 8 şantiyede toplam 4,5 milyar Dolar hacmindeki altyapı projelerinin yapımını üstlendi

ENR tarafından her sene düzenlenen ‘Dünyanın En Büyük 250 İnşaat Firması’ listesinde Doğuş İnşaat, ‘Dünyanın En İyi 146. İnşaat Firması’ oldu

Türk firmaları arasındaki sıralamada 17. sırada

Turizm 6 ülkede 18 otel, 2306 oda kapasitesi

11 marina, 1 süperyat bakım ve onarım merkezi, 1 çekek alanı 8570 bağlama kapasitesi

Yeme-İçme sektöründe 50’den fazla marka

69.600 m2 restoran alanı

Yaklaşık 150 lokasyon

Perakende Türkiye’de 11 moda markası 22 mağaza ve yaklaşık 80 satış noktası

D Saat, 3 mağaza ve 22 satış noktasında 26 seçkin markayı müşterileriyle buluşturuyor

Yayın Grubu 8 televizyon, 4 radyo, 6 dergi, 4 internet portalı

50 milyondan fazla kişiye erişim

Enerji 2.5 milyar Dolar yatırım ile 3 santralimizde 955 MW enerji üretme kapasitesi

GayrimenkulProje yönetimi ve geliştirme alanlarında sektörün en değerli şirketi olma vizyonuyla çalışmaları devam ediyor.

DOĞUŞ GRUBU’NDA 2016

Doğuş Grubu, 330’dan fazla şirketi ve 55.000 çalışanıyla 8 farklı sektörde hizmet vererek 2016 yılını geçen seneye kıyasla %22 artışla 18,1 milyar TL ciro ve %12 artışla toplam 33 milyar TL aktif büyüklüğüyle kapattı.

Page 8: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

14 15BİZ’D BİZ’D

Yakın Plan

InvenDO, Doğuş Grubu içerisinde inovasyonu ve ya-ratıcı fikirlerin/projelerin gelişimini desteklemek, çalı-şanların girişimcilik yeteneklerini geliştirmek amacıyla uygulamaya geçirilen bir kurum içi girişimcilik projesi.

Grup şirketleri çalışanlarının bir iş modeli oluşturarak fikir üretmelerine ortam hazırlayan proje, yöneticilerin çalışanlara mentorluk yaparak üretilen fikirleri titizlikle değerlendirmelerini sağlıyor. İş modeli testini ve diğer ele-meleri başarıyla geçen projeler son fazda prototiplerinin ve iş planlarının geliştirileceği bir inkübasyon sürecine gi-riyor. Doğuş Grubu şirketleri çalışanlarına, içlerindeki gi-rişimciyi ortaya çıkarma şansı veren projeyi bir de Doğuş Müşteri Sistemleri CEO’su Hakan Kaplan’dan dinleyelim.

Kurum içi girişimcilik nedir?Kurum içinde bir fikri veya projesi olan, girişimcilik

yeteneği yüksek çalışanların, kendi projelerini geliştir-melerine ve hayata geçirmelerine kontrollü ve güvenilir bir ortamda olanak sağlayan bir yaklaşım. Bu bakış açısı,

dünyada ve Türkiye’de kurumsal şirketlerin sürdürülebilir büyümedeki yükselen stratejisi haline geldi.

InvenDO projesini bir de sizden dinleyebilir mi-yiz? Projenin Doğuş Grubu açısından önemi nedir?

Doğuş Talks 2015’te, Hüsnü Akhan, Collaboration Platformu’nun ‘Doğuş Grubu Kurum İçi Girişimcilik Programı’na evrileceğini grubumuza duyurmuştu. Ocak 2016’dan itibaren InvenDO’nun ilk programını Doğuş Holding inisiyatifi olarak Doğuş Müşteri Sistemleri yöne-timinde hayata geçirmiş bulunmaktayız.

Programın pilot dönemi için müşterilerle bire bir temas halinde olan sekiz grup şirketimiz seçildi. Doğuş Müşteri Sistemleri, Doğuş Otomotiv, Doğuş Teknoloji, Doğuş Turizm Grubu, Doğuş Perakende, Doğuş İnşaat, d.ream ve Doğuş Yayın Grubu personelinin katılımıyla ilk program hayata geçti.

Kurumlar, artık girişimcilerle daha yakından işbirliği yaparak yeni pazar, yeni teknoloji/ürün, süreç geliştirme,

INVENDO İÇİNİZDEKİ “GİRİŞİMCİYE ŞANS” VERİYORKurum içi girişimcilik modelleri, son yıllarda büyük şirketlerin en büyük kozu haline geldi. Garanti Bankası’ndan Borusan Holding’e ve Anadolu Grubu’na pek çok büyük kuruluş, bünyesindeki kurum içi girişimcilerin dahiyane fikirlerini hayata geçiriyor. Bu kafileye Doğuş Grubu da sıkı bir şekilde katıldı. Yeni dönem başvuruları Doluhayat.com adresi üzerinden yapılabilecek olan InvenDO, yeni fikirlere ve girişimlere ilham olacak.

Page 9: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

16 17BİZ’D BİZ’D

miş projeler. Hepsi de inovatif iş fikirleri anlamında gru-bumuza büyük destek sağlamakta.

Programa kimler katılabilir? Grup içinde katılı-mı teşvik etmek için neler yapılıyor?

Programın ilk dönemine Doğuş Müşteri Sistemleri, Doğuş Otomotiv, Doğuş Teknoloji, Doğuş Turizm Grubu, Doğuş Perakende, Doğuş İnşaat, d.ream ve Doğuş Yayın Grubu seçilerek başlanmıştı. Programın ikinci döneminde ise tüm grup şirketlerimizi programa dahil etmeye karar verdik. 2017 yılında tüm grup şirketlerimizin çalışanları-nın katılabileceği bir program sunacağız.

Grubumuz içerisinde yeni fikir üretimini, girişimci-lik ruhunu, networking imkanlarını ve birlikte çalışmayı teşvik eden InvenDO’yu kapsamlı şekilde bir sonraki dö-nemde de devam ettirmeyi hedefliyoruz. ■

şirket kültüründe yenilik ve finansal getiri alanında fayda-lar sağlamakta.

Dünyanın önde gelen şirketleri gibi, Doğuş Grubu olarak biz de çalışanlarımızı farklı ve yaratıcı düşünmeye teşvik ederek, düşündüklerini ifade ve test edecek mad-di-manevi imkanları sağlamak amacıyla bu programı ha-yata geçirdik.

Çalışanlarımızın sadece mevcut işlerine odaklanma-ları yerine, eko-sistemlerinin etrafındaki diğer süreçleri gözlemleyerek tekrarlanan problemleri, karşılanmayan ih-tiyaçları çözecek fikirleri üretmeleri ana beklentimiz. Ay-rıca ürettikleri fikirleri geliştirmek için takım arkadaşları-nı ikna etmeleri ve en hızlı yoldan fikirlerini test etmeleri de sürecin bir parçası. Bu şekilde kurum içi girişimcilerin şirketlerimize katkıda bulunabileceklerine inanıyoruz.

Program süreci üç fazdan oluşuyor. En kritik faz hangisi?

Programı üç faza ayırdık. İlk faz ‘üst yönetim bilgilen-dirme, iş modeli çalıştayı ve fikir üretim kampı’. İkinci faz gönderilen fikirlerin değerlendirilmesi, ‘iş geliştirme kam-pı ve mentorluk’. Son faz ise ‘sunum, inkübasyon’.

Mart 2016’da bilgilendirme amaçlı gerçekleştirilen üst yönetim toplantıları sonrasında her şirketimizde ikişer tane ‘kurum içi girişimcilik programı yöneticisi’ belirlen-di. Sonrasında her şirketimiz için ‘iş modeli çalıştayları’

düzenlenerek her şirketin iş modelleri çıkartıldı.Yapılan duyurumlar sonrasında fikir toplama sürecine

geçildi. Bu süreçte çalışanlarımızın yeni fikir üretmesine katkısı olması amacıyla Fikir Üretim Kampı düzenlendi. Program bünyesinde, grup şirketlerimizin iş modellerinin çalışma katılımcıları tarafından analiz edildiği çalıştaylar yapıldı. Grubumuza fayda getirecek yaratıcı iş fikirleri ge-liştirmek amacıyla 235 çalışanımızın katıldığı fikir üretme kampında 200’den fazla fikir üretildi.

Program bünyesinde çalışanlarımız tarafından yakla-şık 100 yeni proje fikri gönderildi. Yapılan değerlendirme-ler sonrasında 22 fikir bir sonraki aşamaya geçti. 12 proje ekibi, fikirlerini geliştirmeleri ve iş modellerini oluştur-maları için verilen iş geliştirme eğitimleri sonrasında yatı-rımcı sunum gününde komite üyelerine projelerini sunma imkanı buldu.

Süreçteki eleme ve proje birleşmeleri sonucunda 19 proje, iki tam gün olarak gerçekleştirilen yalın girişim eğitimlerine katılmış oldu. Elemeler sonucunda 14 proje ile mentorluk sürecine devam edildi. Proje ekipleri aldık-ları yatırımcı sunum eğitimleri sonrasında Hüsnü Akhan başkanlığındaki yatırımcı komitesine proje sunumlarını yaptılar. Yapılan değerlendirmeler sonucunda üç proje ile inkübasyon sürecine geçilme kararı alındı. Üç proje için holding tarafından belirlenen yatırım tutarları, projelerin pilot fazlarını hayata geçirmek üzere proje sahiplerine tah-sis edildi.

Bize göre en kritik faz yatırım komitesi tarafından seçilen projelerin hayata geçirilme süreciydi. Bu süreç-te proje fikir sahibi çalışanlarımız, kendi şirketlerindeki görevlerine ek olarak projelerini hayata geçirmek üzere özveriyle mesai ve emek harcadılar. Yapılan sunumların ardından komite üyeleri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda üç projemiz inkübasyon sürecine geçmeye hak kazandı. Programa katılan tüm proje ekiplerine vermiş oldukları özveri ve gayret için teşekkür etmek istiyorum.

  Grup içi girişimcilik son yıllarda büyük şirket-lerin en önem verdiği konulardan biri. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Son dönemde rekabette farklılaşmak adına kurumlar, girişimci gibi düşünen insanları işe almaya ve girişimci-lerle işbirliği yapmaya başladılar. Barclays, Nike, Disney gibi dünyanın önde gelen şirketlerinin yeni fikir kaynak-ları yaratma ve girişimcilere ulaşabilme amacıyla iş hız-landırıcıları ve kuluçka merkezleri ile anlaştığını görmek şaşırtıcı değil.

Türkiye’de birçok köklü şirket, ‘kurum içi girişim-cilik’ konusunda adım atmaya başladı. Mesela Borusan Holding, Vodafone, Garanti Bankası, Turkcell, TEB gibi birçok büyük şirket bu alanda yoğun çalışmalar gerçek-leştirmekte.

InvenDO kapsamındaki ilk fikir üretim kampın-da en çok ilgi çeken ve hayata geçirilmesi planlanan projelerden bahsedebilir misiniz?

Yatırım komitesi tarafından inkübasyon sürecine geç-mesi amacıyla üç proje seçildi. Sıralamak gerekirse Doğuş Otomotiv’den Emre Atasayar ve Doğuş Müşteri Sistemle-ri’nden Onur Eren Surgit’in projesi olan ‘Markarapp’ tüm markaların indirimlerinin takip edilebildiği bir mobil uy-gulama. Ve d.ream’den Yasemin Cerit ve Süleyman Emre Ereke’nin projesi olan “Paketçi”, zincir olmayan restoranlar için outsource paket servis hizmeti veren bir platform. Son olarak Doğuş İnşaat’tan Ömer Gökçek ve Burak Gök’ün projesi olan ‘Stokartı’ ise B2B yedek parça ticaret portalı. Bu üç proje de grup şirketlerimizin çalışanları tarafından belirlenen müşteri ihtiyaçlarından yola çıkılarak geliştiril-

Yakın Plan

Page 10: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

18 19BİZ’D BİZ’D

INVENDO’NUN HAYATA GEÇEN FİKİRLERİInvenDO kapsamında ilk üçe giren yenilikçi fikirlerin ödülleri Doğuş Talks’ta verildi.

1’incilik ödülüTüm markaların indirimlerinin

takip edilebildiği mobil uygulama Markarapp, Doğuş Otomotiv’den Emre Atasayar ve DMS’den Onur Eren Surgit’in projesi. Projeye 70 bin TL sermaye fonu ve çalışanlara haftada iki gün çalışma zamanı sağlandı.

2’ncilik ödülüd.ream’den Yasemin Cerit ve

Süleyman Emre Ereke’nin projesi Paketçi, zincir olmayan restoranlar için outsource paket servis hizmeti veren bir platform. Projeye 100 bin TL sermaye fonu verildi.

3’üncülük ödülüDoğuş İnşaat’tan Ömer Gökçek

ve Burak Gök’ün projesi olan Stokartı, B2B bir yedek parça ticaret portalı. Projeye 70 bin TL sermaye fonu ve çalışanlara 4.5 ay boyunca haftada üç gün çalışma zamanı sağlandı.

Emre Atasayar

Onur Eren Surgit

Yasemin Cerit

Emre Ereke

Ömer Gökçek

Burak Gök

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Zubizu_Kadin_200x265mm_BizD.pdf 1 04/01/17 15:52

Yakın Plan

Page 11: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

20 21BİZ’D BİZ’D

G u r m e

Nefis bir Boğaz manzarası eşliğinde, işinin ehli ellerden çıkmış balık veya deniz ürünü yeme hasretiniz sona erdi. Geçtiğimiz Eylül ayında Ortaköy’ün en güzel yerinde açılan Capricorn sizi balığa ve deniz ürününe doyuracak.

Boğaz’ın yeni güzeli

K ız Kulesi uzaktan size göz kırparken Boğaz’ın masmavi suları hemen yanı başınızda ışıldıyor. Siz iyisi mi nefis atıştırmalıklarınızı beklerken lezzetli bir kokteyl söyleyin ve kesintisiz manza-

ranın tadını çıkarın. En yeni d.ream restoranı Capricorn, öğle ve akşam yemeklerinde damağınızı şenlendirmeye kararlı.

EN GÜZEL BAŞLANGIÇLARMenüsü Akdeniz mutfağı temel alınarak hazırlanan

Capricorn’da her şey taze ve mevsimsel hazırlanıyor. Sa-kız lezzetinin balığı boğmadığı sakızlı barbun pilaki; kiş-niş ve acı biber içeren levrek ceviche; sızma zeytinyağlı kılıç lakerda muhteşem soğuk başlangıçlar. Sıcak başlan-gıçlar arasında yer alan pastırmalı kalamar carbonaryla Capricorn, tadı damağınızdan gitmeyecek lezzetler hazır-lıyor. Ağır ateşte pişmiş domates soslu bebek ahtapot da ayrıca denenmeli.

Page 12: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

22 23BİZ’D BİZ’D

PAYLAŞTIKÇA ARTAN LEZZETLERMenüde ‘paylaşımlık büyük tabaklar’ dikkatinizi hemen

çekecek. Capricorn’un deneyimli şefi Fehmi Samancı “Mi-safirlerimizin kendilerini evinde gibi hissetmeleri bizim için önemli. Bu yüzden sofranın ortasına servis edilecek büyük-lükte porsiyonlar hazırladık ki hep beraber yiyebilsinler” di-yor. Neler var bu kısımda? Kızarmış deniz mahsulleri tabağı, paella, midye kaserol ve karides kaserol. Capricorn mutfağını özel kılan iki diğer unsurdan da bahsedelim. İlki, Uzakdoğu’ya özgü, şiş et pişirmek için kullanılan ızgara çeşidi robata. Cap-ricorn’un robata ızgarasından sofralara kalamar, karides, ah-tapot gibi ürünlerin şiş etleri ulaşıyor. Capricorn’un bir diğer güzelliği ise o günkü taze balık tezgahından seçtiğiniz balığı dilediğiniz gibi pişirtip yiyebiliyor olmanız.

AMBİYANSI KRALLARA LAYIKİki katlı geniş iç alanı ve Boğaz manzaralı terasında

300 kişilik ağırlama kapasitesine sahip Capricorn’un dünya trendleri göz önünde bulundurularak hazırlanmış kokteyl menüsü de dikkate değer. Bahçesindeki limon ağaçlarıyla içinizi açan ambiyansı, kışın camlarla kaplı kış bahçesi, de-niz taksi veya tekne kullanarak ulaşmak isteyenler için yapıl-mış özel iskelesi Capricorn’un hanesine yazılan artılar. Yazın camlar açıldığında ortaya çıkacak kusursuz atmosferi hayal etmek bile insanın içini açmaya yetiyor. Capricorn, haftanın her günü açık. Öğle yemeği servisi pazartesiden cumartesiye 12.00-16.00 arası, akşam yemeği servisi ise 18.00-23.00 arası yapılıyor. Mutfak, pazar günleri 12.00-23.00 arası hizmet ve-riyor. Boğaz’da yeme-içme deneyimine taze bir soluk getire-cek Capricorn, sizleri hakkıyla ağırlamayı bekliyor.

G u r m e S t i l

İtalyan kozmetik markası KIKO Milano, kozmetik ürünlerinde tüm ihtiyaçlara yanıt veren sonsuz renk yelpazesi ve yenilikçi yak-laşımıyla kadınların kalbini çalmaya devam ediyor. KIKO Milano, İstanbul Capacity, İstinyePark, Tepe Nautilus, Forum İstanbul, Ataşehir Watergarden ve Bursa Zafer Plaza’nın ardından yedinci mağazasını 19 Kasım’da Buyaka Alışveriş Merkezi’nde açtı.

KIKO Milano, farklı ve enerjik mimarisiyle dikkat çeken Buyaka Alışveriş Merkezi’ndeki yeni noktasında, markanın birbi-rinden renkli kozmetik ve cilt bakımı ürünlerinin yanı sıra dö-nemsel olarak sınırlı sayıda üretilen özel koleksiyonlarını da stil sahibi kadınlarla buluşturacak.

Ürün ve koleksiyonlarını sosyal fenomenler, sokak modası ve ilham verici blogger’ların yanı sıra gösteri, moda, yiyecek ve tasa-rım dünyasından esinlenerek hazırlayan KIKO Milano, 2017’nin ilk aylarında Ankara ve İzmir’de de yeni mağazalar açmayı planlı-yor. KIKO Milano herkesi renkli ve eğlenceli kozmetik dünyasına bekliyor!

Moda ve tasarımın nabzını tutan Milano’nun heyecan verici stilini ve günün yükselen trendlerini tüm kadınlar için erişilebilir hale getiren kozmetik mağazası KIKO Milano, Türkiye’de yedi mağazaya ulaştı.

KIKO Milano kalbimizi fethetmeye kararlı

Page 13: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

24 25BİZ’D BİZ’D

S t i l

2017 KADINININ OLMAZSA OLMAZLARI Çarpıcı ışıltılar, maskülen stiller, metalik siluet-

ler ve geometrik desenler yine ön planda. Dünya moda devlerinden Gucci’nin turkuaz renkli Dionysus çantası, Emporio Armani’nin lila ve pembe yansımalara sahip parıltılı bohça çantaları bu sezonun olmazsa olmazların-dan...

Maskülen tarzın feminen detaylarla renklendiği mo-deller arasında ise kırçıllı kumaşların hakimiyetindeki Giorgio Armani’nin pudra, bebe mavisi ve keskin siyahın muhteşem uyumuyla öne çıkan ceket tasarımları var. Bu trendi daha da maskülenleştirmek isteyenler, gri domi-nantlığındaki ceket takımlara “Evet” diyor.

Çiçek desenli özel tasarımlarla kombinlenen siyah tonlardaki askılı çantalar kadınların markajında. Tek renkli ceketlerle de giyilebilen çiçek baskılı saten pan-tolonlar sezonda bolca konuşuluyor. Filelerin özgürlüğe koştuğu Giorgio Armani ayakkabılar ise gardıroplarda ez-berleri bozuyor. Kombinlerinde transparan tercih edenler ise çizmelerin büyülü dünyasında kendini kaybediyor.

2017 ERKEĞİNİN GARDIROP GÜNCESİ Bu sezon erkekler tercihini kaliteli kumaşları üstün

işçilikle bütünleştiren fonksiyonel tasarımlardan yana kullanıyor. Doğadan ilham alan efektler ve çiçek görü-nümlü desenler renkli bir tarzı benimseyen erkeklerin vazgeçilmezi oluyor. Giorgio Armani’nin klasikleri olan pantolon ve ceket takımlar siyah ile kadifenin izini sürü-yor. Büyük beden kazak ve hırkalar ise gündelik hayatta erkeklerin tarzına sıcaklık katmayı başarıyor.

Moda dünyasının yükselen yıldızları fötr şapkalar ve deri el çantaları, erkekleri sıradanlıktan kurtararak stillerini başka bir boyuta taşıyor. Ceket takımlara nos-taljik görünüm katan siyah tonlarındaki yelekler ise kül-lerinden tekrar doğuyor. Erkekleri hipnotize eden deri baskılarla detaylandırılan gömlek ve ceket modelleri za-mansız bir şıklığı kusursuzca vurgulamakta. Teknik gö-rünümlü malzemelerin harmanlandığı kabanların ken-dine özgü ayrıntıları hemen fark etmek mümkün. Deri yüzeyli iPad kılıfları ve sırt çantalarının ağırlıkta olduğu sezonda, erkekler stil kodlarını tekrar yazmaya başlıyor.

Yeni sezonun en’leri2017 sadece yeni umutları değil, yeni trendleri de beraberinde getirdi. Lüks markaların en gözde parçaları ise moda dünyasını tam kalbinden vurmaya hazır.

Sezonda trendleri belirleyen parçalar, günün her anında hem rafine hem de şık bir görünüm sunuyor. İtalyan tasarımcı Giorgio Armani’nin “Yaşayan ve çalışmakta olan kadını giydirmek istedim, bir resimdeki kadını değil” sözü sanki bu

günler için söylenmiş. Metropol kadınları ve erkeklerinin hem iş hayatında hem de hafta sonunda sadece bir çift ayakkabıyla ya da sadece bir ceketle fonksiyonel bir tarz yakalaması artık çok kolay. Yeni sezonun en’leri elinizin altında!

Emporio Armani

Emporio Armani

Emporio Armani

Emporio Armani

Emporio Armani

Gucci

Gucci

Gucci

GucciGiorgio Armani

Giorgio Armani

Giorgio Armani

Giorgio Armani

Giorgio Armani

Page 14: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

26 27BİZ’D BİZ’D

D e k o r

K ış ayları kendinize azami özeni göstermeniz ge-reken aylar. Bedeninizi dinç tutup hasta olma-manın yolu ise mutfaklarınızdan, ocağınızda tü-ten yemeklerden, kısacası düzgün beslenmekten

geçiyor. Crate and Barrel’ın Sonbahar-Kış Koleksiyo-nunda yer alan renk ve doku birliktelikleri, tüm mutfak-lara canlılık katarken keyifli sofralara da ilham veriyor.

BAKIR VE MERMER UYUMUSezon trendlerini evlerinize taşımanıza yardım

eden Crate and Barrel, bakır renkli ve mermer dokulu ürünleriyle sofralarınızı tamamlıyor. Crate and Barrel’ın

Mevsim, evde zaman geçirme mevsimi. Evde geçirilen zamanlar ise mutfakta pişirilen leziz yemeklerle şenleniyor. Yaşamın her alanına keyif ve mutluluk katan Crate and Barrel, sezonun trendlerini evlerinize ve mutfaklarınıza taşıyor.

Crate and Barrel mutfaklarında bakır ve mermer şıklığı

D e k o r

Şık bir şömine keyfiKış demek şömine demek. Crate and Barrel’ın şömine aksesuarlarıyla bu kışı şömine başında geçirmek isteyeceksiniz. Geniş ürün yelpazesinde şömine perdeleri, odunluklar ve şömine aksesuarlarını bir arada sunan Crate and Barrel, kışın keyfini şömine başında geçirmek isteyenlere şık alternatifler sunuyor. Crate and Barrel tasarımcılarından Ana Reza Haden’in eseri Gingko bronz şömine perdesi 1950’lerin çizgilerini yansıtan grafik deseniyle dikkat çekiyor. 1950’lere özgü bir tarzın yeniden yorumlanışıyla ortaya çıkan pirinç şömine perdesi ise eskitilmiş ve zengin görüntüsüyle salonlarda göz dolduruyor. Tasarımcı Ana Reza Haden, şömine perdelerini tamamlamak için fırça, kürek ve ocak süngüsünden oluşan kurşun rengi şömine gereçlerini koleksiyonun bütünleyicisi olarak sunuyor. Ayrıca şöminenizin odunları için minimalist tasarıma sahip Frame odunluğu veya halka şekli ve alt sepeti sayesinde ince dalların ve kabukların dökülmesini önleyen antik pirinç odunluğu tercih edebilirsiniz.

Crate and Barrel, şıklığı ve kullanışı ön planda tutan ürün seçenekleriyle Zorlu Center, Akasya Acıbadem, İstinyePark’tan sonra Maçka Outlet, Akmerkez, Ankara Next Level mağazalarında ve ayrıca crateandbarrel.com.tr adresinde sizi bekliyor

geniş ürün yelpazesindeki bakır kaplama süzgeç ve şık bakır zeytinyağlık, yemeklerin hazırlanmasına ilham veriyor. Mermer şıklığını mutfaklara taşıyan French Kitchen mutfak adası, gri ve beyaz damarlı Carrara mermerinden yapılmış tablası ve antika siyah kaplama dökme metal ayaklarıyla göz doldururken yemek kitap-larınız ve hazırlık malzemeleriniz için de geniş bir raf sunuyor. French Kitchen havan ise yılın trendini daha ufak dokunuşlarla yakalamak için kullanışlı bir alterna-tif oluyor. Beyaz mermerden yapılan havanla baharatla-rınızı ve diğer malzemelerinizi kolaylıkla ezip harman-layabilir; sofralarınıza lezzet katabilirsiniz.

Bakır kaplama tasarımıyla göz dolduran el yapımı Keaton oval kase ve servis kasesine, asimetrik olarak renklendirilen iki renkli mermer servis tabakları eşlik ediyor. Ahşap ve mermer servis tahtası, peynir ve suşi gibi küçük atıştırmalıkların sunumu için önerilirken, mango ağacından yapılan Beck servis tahtası ise bakır sapıyla sofralara sıcaklık katıyor. French Kitchen peynir tahtası da beyaz mermerin doğal güzelliğini sofralara yansıtıyor.

KEYİFLİ VE PRATİK ÇÖZÜMLERCrate and Barrel’ın bakır ve mermer ürünleri, sezonun trendlerini ister

yemek pişirirken keyifle kullanacağınız ürünlerle, isterseniz de hayatınızı ko-laylaştıracak aksesuarlarla mutfaklarınıza taşımanız için fırsat sunuyor. Crate and Barrel’ın geniş ürün yelpazesinde yer alan Mauviel bakır rosto seti, bakır pişirme gereçleri, ölçü kapları, tuz ve karabiber değirmenleri yemeklerin ha-zırlanmasına eşlik ederken, Martin bakır kokteyl bardakları, Orb bakır rengi kokteyl shaker ve Bodum chambord bakır french press ise lezzetli yemekler-den sonraki saatlere keyif katıyor.

Page 15: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

28 29BİZ’D BİZ’D

Rüya gibi bir antoloji

Akdeniz’in en sevilen ülkelerinde kendi şiirini yazan oteller bir araya geldi ve bir antoloji yarattılar. Doğuş Grubu’nun son alametifarikası Mytha Hotel Anthology, ILTM Cannes fuarındaki lansmanıyla Akdeniz’in benzersiz ruhunu yaymaya kararlı olduğunu bir kez daha gösterdi.

Dünyanın önde gelen lüks seyahat fuarlarından ILTM Cannes, bu yıl muhteşem bir lansmana şahit oldu: Mytha Hotel Anthology markası, dünyaya tanıtıldı. “Myth” kelimesinden türemiş “Mytha” ve seçme şiir-

lerin bir araya gelmesiyle oluşan ‘antoloji’ bu kez yepyeni ve bir o kadar muhteşem bir deneyime işaret ediyor. Alışageldiğimiz bir otel zincirinden ziyade, her birinin kendi şiirini anlattığı yedi otelden oluşan antoloji, Akdeniz misafirperverliğini son noktaya taşımakta kararlı.

MYTHA’NIN DEĞERLERİ AKDENİZ’DENTarihler 5 Aralık’ı gösteriyor; Cannes’dayız. ILTM Can-

nes’ın düzenlendiği alana çok yakın Penthouse Suite at Hotel Martinez’de kalıyoruz. Süitimizin tasarımı tüm detaylarıyla baştan yaratılmış. Kokulardan yemeklere ve müziğe kadar her şey bize bu tadı veriyor. Kafanız mı karıştı? Biraz Mytha Hotel Anthology’den söz etmekte yarar var. Doğuş Grubu, Akde-niz ruhundan ve yaşam tarzından izler taşıyan yedi oteli bir antoloji haline getirdi ve her birine kendi şiirini anlatmasına

olanak tanıdı. Türkiye’den İtalya’ya, Hırvatistan’dan İspanya’ya farklı lokasyonlarda yer alan bu otellerin bir ortak noktası var: Akdeniz ruhunu yansıtmaları. Akdeniz’in kendine has karak-teri ve değerleri; özünü yerel âdet ve geleneklerden alan, hem otantik hem yenilikçi olduğu gibi bir o kadar da özgün olabi-len bir misafirperverlik anlayışını ortaya çıkarıyor. Otellerin her birinin hikâyesi Akdeniz havzasının insani değerlerini ve kültürünü, sanatını, doğanın sunduğu sonsuz çeşitliliği, eşi benzeri olmayan yaşam biçimini ve inanılmaz bir zaman bilincini yansıtıyor. Oteller, bulundukları yerin kendine has tarihini ve bugününü korurken, çağların ve mevsimlerin akı-şındaki güzelliği yakalamaya da istekli. Coğrafyaları aşıp, zih-nin ve duyuların doğayı ve kültürü kucakladığı misafirperver bir yaklaşımı kendilerine esas edinmişler. Antolojide hangi otellerin şiirini dinleyeceğini merak edenler için anlatalım: İtalya’nın tarih dolu başkenti Roma’da sizi sanat, kültür ve gast-ronomiye doyuracak Aldrovandi Villa Borghese, 18’inci yüz-yıldan kalma ihtişamlı binasıyla Capri Palace, Madrid’de sanat dolu bir konaklama vaat eden Villa Magna, Dubrovnik’te Ad-

riyatik’in kristal mavisi sularına bakan Villa Dubrovnik, Kapa-dokya’nın peri masallarını andıran doğasındaki argos in Cap-padocia, Bodrum Cennet Koyu’ndaki Il Riccio Beach House ve mahremiyet düşkünlerinin Datça’daki adresi D Maris Bay.

Antolojinin en önemli yaratıcı yaklaşımı ise hep el üstün-de tutulan insan faktörü. Gezginler mekânın, duyguların ve rahatlığın bir araya gelerek en yüksek deneyimi oluşturduğu bu özel mekanlarda ağırlanıyor. Söz konusu deneyimin için-de Michelin yıldızlı şeflerin yerel malzemelerle hazırladığı lezzetleri tatmak da var, yetenekli spa profesyonellerinin en kaliteli ürünleri kullanarak hazırladığı wellness programları da... Mytha Hotel Anthology’nin felsefesi kümeleşip standart haline getirmekten ziyade, eşi benzeri olmayan kendine özgü yapıları araştırarak portföyüne katmak ve onların özellikleri-ni, kimliklerini ve değerlerini daha da geliştirmek.

DUYULARIMIZ ATAKTASon derece heyecan verici bu antolojinin lansmanında

özellikle koku duyumuzu harekete geçiren unutulmaz bir deneyimin içinde buluyoruz kendimizi. Akdeniz notalarının ve eşsiz kokuların bir araya geldiği bir enstalasyon çarpıyor gözümüze. Koklamak, dokunmak ve tatmak için tasarlanmış bir platform... Bu şiirsel ritüeli başlatmak ve zamanın yavaş-ladığı huzurlu bir ortamda duyuları harekete geçirmek için özel, hatta arketipsel araçlar kullanılmış. İç mekanda kullanı-lan renk ve malzeme paleti ise Akdeniz kültürünü anımsatan

gösterişsiz ama çekici bir üslupla sunulmuş. Dış mekanda da bu unutulmaz deneyim sonrası rahatlatıcı bir etki yaratması için birkaç doğal malzemeyi içeren Mytha masası kurulmuş. Bizzat katılımcılara özel olarak hazırlanan, otellerin kendine özgü kokularının bir araya geldiği parfüm seti ise lansmanın en hoş sürprizlerinden biriydi. Kokuların oluşturulma süreci başka bir tasarım odasında, her lokasyonun kokusunu belirle-yen Laura Bosetti Tonatto tarafından yapıldı.

Her duyumuza ayrı hitap eden bu lansmanda Mytha Ho-tel Anthology Genel Müdürü Ermanno Zanini’nin yorumuna kulak vermek gerek: “Bu antolojiyi hazırlama süreci muhte-şem ve çok heyecan verici bir yolculuktu. Özellikle Akdeniz ruhunu tüm incelikleriyle üzerinde taşıyan, böylesine özel bir antoloji yaratma vizyonuna sahip Doğuş Grubu’na teşekkür etmek istiyorum. Operasyon ekibinden pazarlamaya her de-partmanın heyecanını kendi içimde hissettim. Bütün ekibin sinerjisi inanılmazdı. Alanının en yetenekli personelini yetiş-tirerek değer yaratmak istiyoruz. Hatta yeteneklerini dünyaya ihraç etmek... Kendi felsefemize uygun olarak, Akdeniz ve Amerika bölgesindeki yatırım imkanlarını değerlendirmeye devam edeceğiz.”

Şiir gibi bir lansman ve şiir gibi oteller... Anlıyoruz ki bu ortaklığın adının antoloji olması kaçınılmazdı. Duyularımızı hiç zorlanmadan canlandıran Mytha, bizi nasıl bir konaklama beklediğinin müjdesini veriyor adeta: Akdeniz’e dair güzel ne varsa hepsi bizi sarıp sarmalayacak!

S e y a h a t

Page 16: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

30 31BİZ’D BİZ’D

S e y a h a t

Turist ordusunun seyrekleştiği Amsterdam’ı sele üstünde gezmekten, Dubai’de deniz ve güneşle flört etmeye; Paris’te romantizmin doruklarına çıkmaktan, Lapland’de kendi kış masalınızı yazmaya; Las Vegas’ta limitleri zorlamaktan Berlin’de “özgürce varolmaya”... Antur, sunduğu zengin destinasyon yelpazesiyle, gezgin ruhu mevsim dinlemeyenleri çağırıyor.

Kim korkar hain kıştan

NEDENSİZ, MEVSİMSİZAslında Paris’i ziyaret etmenin ne bir mevsimi ne de özel bir nedeni var. Çünkü Paris, her mevsim hoş ve her za-man görülmeyi hak edecek bir güzelliğe sahip. Kaldırım kafeleri, barları, gece kulüpleri, birbirinden şık binaları, küçük dükkanları, restoranları ve romanlardan fırlamış-çasına kişilikli atmosferiyle her yaştan turiste hitap eden dev bir dünya Paris. Saint Germain’in vintage dükkanlarını dolaşın, Eyfel Kulesi’nden kenti izleyin, Louvre Müzesi’n-de ya da Musée d’Orsay’da sanat yolculuğuna çıkın, gotik Notre Dame Katedrali’ni ziyaret edin, masalsı Sacré Coeur ve bulunduğu Montmartre’da hayallere dalın, Seine Nehri kıyısında yürüyüş yapın, Pont Neuf ’te sevgilinizle birlikte romantik hayallere dalın.

BİR KIŞ MASALILaponya veya bilinen ismiyle Lapland. Finlandiya, Norveç ve İsveç’in kuzey kutup dairesinde kalan kısmı, özellikle Ekim-Nisan ayları aralığında dünyanın her noktasından gezginlerin Aurora Borealis yani Kuzey Işıkları’nın büyü-leyici atmosferini yaşamak için akın ettiği Noel Baba’nın memleketi. Bu karla kaplı diyarda Santa Claus’un köyüne uğrayacak, husky köpeklerinin ya da ren geyiklerinin çek-tiği kızaklarla karlar üstünde ilerleyecek, büyüleyici Kuzey Işıkları’nı görecek, ahşap dağ chalet’lerinde ya da cam veya buzdan iglo’larda konaklayacak; kısacası masallardan fırla-mışçasına bir kış tatili yaşayacaksınız. Yerel tatlardan seb-zeli somonlu çorba ile ızgara ren geyiğinin tadına bakmayı unutmayın.

HOŞGÖRÜNÜN KENTİAmsterdam genellikle bahar ve yaz aylarında ziyaret edilir, ancak turist ordusunun seyrekleştiği kış ayları ‘hoşgörünün kenti’nin tadını kalaba-lıktan bunalmadan çıkarmak, gündelik yaşantısına rahatlıkla karışmak için ideal bir zaman. İster sanat, ister bisiklet, ister eğlence meraklısı olun, fark etmez; Amsterdam, renkli kişiliğiyle her zevkten gezgini tavlamasını biliyor. Neredeyse adım başı bir müzeye denk geldiğiniz kentte sanat ve gündelik yaşam birbirini tamamlıyor. Mutlaka görülmesi gereken müze-lerinin başındaysa Van Gogh Müzesi ve Rembrandt’ın başyapıtlarına ev sahipliği yapan Rijksmuseum geliyor. Amsterdam düz bir kent; bu da onu gittikleri yerleri sele üstünde keşfetme tutkunları için bir cennet yapıyor. Hatta bisikletin, kentin başlıca ulaşım aracı olduğu söylenebilir. Bununla birlikte Amsterdam’ı gezmek için, National Geographic dergisi tarafından dünyanın en iyi 10 tramvay güzergahından biri olarak seçilen 2 numaralı tramvaya binmek de keyifli bir alternatif. Labirenti andıran su kanalları-nın kıyısında yürüyüş yapmayı, en güzel parklarından Vondelpark’ta va-kit geçirmeyi, Dam Meydanı’nda hatıra fotoğrafı çektirmeyi unutmayın.

AMSTERDAM

PARİS

LAPLAND

Page 17: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

32 33BİZ’D BİZ’D

S e y a h a t

VEGAS’TA YAŞANAN VEGAS’TA KALIRÇölde harikalar yaratmak Araplardan önce Amerikalıların işi. Kanıtı da Las Vegas. Paris’in Eyfel Kulesi’ni, Mısır’ın pi-ramitlerini, Venedik’in gondollarını aynı yerde bulabileceği-niz; iş eğlenmeye gelince sınırlarınızın ötesine geçebileceği-niz renkli bir kent, Las Vegas. Görkemli lüks otelleri, talih kuşlarının neler getirip neler götüreceğini kestirmenin zor olduğu casino’ları kadar Joël Robuchon, Gordon Ramsay, Nobu Matsuhisa gibi ünlü şeflerin restoranlarıyla adından söz ettiren Las Vegas’ta şaşaanın tadını çıkarmakta zorlan-mayacaksınız. Yapay gölü Lake Mead’de yüzme, yelken, rüzgar sörfü seçeneklerinden dişinize göre olanı seçin; High Roller Spees-Stratoshere ya da Manhattan Express Roller Coaster’da heyecanın doruklarına tırmanın ya da güzel yü-rüyüş yollarında sakince turlayın. Las Vegas ayrıca, ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerler listesinin demirbaş-larından olan Büyük Kanyon’a otomobille sadece 2-2,5 saat uzaklıkta. Ama Las Vegas’ta olduğunuzu hatırlatalım. Bura-da, Cem Yılmaz’ın deyişiyle “Sky is the limit”. Büyük Kan-yon’u Vegas’tan uçak ve helikopterle giderek görebilirsiniz.

MEDENİYETİN BEŞİĞİBig Ben, British Museum, London Eye, Buckingham Sarayı ve Hyde Park... Londra’da görülecek yer çok. Yapılacak aktiviteler de... Dünyaca ünlü şarkı-cı ve grupların konserleri, Hollywood yıldızlarının rol aldığı filmlerin gala-ları, ünlü şeflerin restoranları ama özellikle de tiyatrolarıyla kent, dolu dolu bir tatil vaat ediyor. Londra, tiyatro konusunda dünyanın en iddialı kentle-rinden biri. Modern sanat merkezi olan Barbican Centre veya eski tiyatro geleneğinin temsilcisi Old Vic; seçim sizin. Gidin ve oyunculuktan dekora, dört dörtlük prodüksiyonların keyfini çıkarın. Carnaby Street’ten başlayıp Çin Mahallesi’ne kadar yürüyerek barlar, restoranlar ve gece kulüpleriyle dolu Soho’yu keşfetmeyi, Brompton Mezarlığı’nın dingin atmosferinde açık havanın tadını çıkarmayı, perşembe, cuma ve cumartesi günleri kurulan Borough Market’te gurme ürünlerden almayı; publar, kafeler, pazar standla-rıyla renkli Covent Garden’a uğramayı, yapılacaklar listenize ekleyin.

AVRUPA’NIN SICAKKANLISIİspanyolların deyimiyle “modernista” ya da bilindik ismiy-le Art Nouveau akımının isimsiz kahramanlarının, sokak lambalarından banklara, sokakların her köşesini süsledi-ği Barselona’yı yılın bu zamanında, kışa küskün turistle-rin elini ayağını çekmesiyle rahatça keşfedebilirsiniz. Parc Guell’den şehri kuşbakışı seyredip Barceloneta’da bisiklet-le turlayabilir, Gaudi’nin eseri Sagrada Familia’yı gezebilir, şehrin en güzel alışveriş caddesi Passeig de Gràcia’da do-laşabilir, tapas barlarda Cava isimli şampanya ile çeşit çeşit tapas’ları tadabilir, sonrasında paella’nızın yanında eşlikçi olarak sangria’yı deneyebilirsiniz. Futbol, özellikle La Liga meraklıları, gitmeden önce Arda Turan’ın da forma giydiği Barcelona takımının Nou Camp stadyumundaki maçların-dan birine bilet alarak tatilini unutulmaz kılabilir.

ÖZGÜR RUHAvrupa’nın kuzeyinde soğuktan titreyen ülkelerin, Yunanistan’ın başkenti Atina’yı tembellikle suçlaması, kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesi gibi: Muazzam bir tarihle bezeli, beyazın hakim olduğu tavernalarında nefis deniz mahsulleri ile mezelerin servis edildiği Atina’dan bitmek bilmeyen bir tatil havası yükseliyor ve kent, sakinlerinin ‘insanca yaşamayı’ şart koşan ha-yat mantalitesiyle ruha özgürlük aşılıyor. Akropolis’e çıkın ve huşu uyandı-ran Parthenon’u görün; ünlü caddesi Plaka’da gezinin; Kolonaki’de tasarım butikleri ve havalı kafelere uğrayın; neşeli limanı Pire’deki sıcacık atmosferli restoranlarda, uzo eşliğinde taze balık ve deniz mahsullerini mideye indirin.

BAŞKA TÜRLÜ BİR ŞEYİnsanın varoluşunu bu kadar özgür ve özgünce gerçekleş-tirebileceği bir kent daha zor bulursunuz. Berlin için Av-rupa’nın ‘rüya kenti’ denilebilir: Kuzey Avrupalıların bile “Berlin bir başka!” diyebileceği türden bir yaratıcılığın, sıra dışılığın, farklılığın doruklarda gezindiği bir kent. Gündüz uslu uslu Müzeler Adası’nda tarih ve sanat yolculuğuna çık-tıktan sonra yerel birahanelerinde demlenip çılgın gece ku-lüplerinin kapısını çalabilirsiniz. Sabahın ilk ışıklarına kadar eğlenmek için başlıca adresleriniz ise Lady Gaga’nın parti evi Berghain Panaroma ya da Kreuzberg’deki Chalet Club. Ama aklınızda olsun: her ikisine de giriş, epey zor. Hazır Berlin’e gitmişken bir saatlik mesafede yer alan, Prusya krallarının eski rezidansı olarak bilinen Potsdam’ı da görün.

Detaylı bilgi almak için [email protected] adresine e-mail gönderebilir ya da 0212 354 22 00 numaralı telefonu arayabilirsiniz. Seyahatiniz boyunca Instagram paylaşımlarınızda #anturturizm, #anturtravel ve #anturseyahat hashtag’lerini kullanmayı unutmayın.

LAS VEGAS

LONDRA

BARSELONA

BİR ARAP DÜŞÜDalin bebek şampuanı eskiden, suya atılınca şişen sünger oyuncaklar he-diye ederdi. Dubai de ilk görüşte, insanda böyle bir his uyandırıyor: Sanki birileri çölden bu diyara süngerden lüks ve kimi uçuk mimarili gökdelenler,

alışveriş merkezleri, oteller ve rezidanslar koymuş, sonra üstüne suyu döküvermiş... Gerçekten de Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri için uzun, ancak dünya tarihi için kısa-cık sayılacak bir zamanda çölden ultra modern ve pek çok imkana gebe bir destinasyona evrildi. Dünyanın dört bir yanından yüzbinlerce expat’ın buluşma noktası Dubai, her ne kadar Basra Körfezi kıyısında yer alsa da bir taraf-tan çölle komşu ve bu da onu, 4x4 ciplerle, hatta zaman zaman deve üstünde çölde safari için ideal bir destinasyon kılıyor. Dünyanın en yüksek binalarından biri, Burj Khali-fa’nın seyir katından kuşbakışı kent manzarasının keyfini çıkarın. Dünyaca ünlü markaların mağazalarının yer aldığı alışveriş merkezlerinde içinizdeki küçük alışveriş canava-rını besleyin. Ayrıca, iklimi yaz aylarında çekilmez olsa da yılın bu zamanı ılıman koşulları sayesinde deniz ve güneş-le flört edip eve bronz tenle dönmek isteyenleri fazlasıyla memnun edecek. Four Season Preferred Partner acentesi olan Antur Turizm’den Four Season Dubai Hotel rezervas-yonunuzu yaptırabilir ve gitmişken otel bünyesinde bulu-nan, ünü tüm Türkiye ve Dubai’ye yayılmış Nusr-Et Steak House’ta muhteşem bir ziyafet çekebilirsiniz.

DUBAI

ATİNA

BERLİN

Page 18: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

34 35BİZ’D BİZ’D

Doğuş Turizm bu kış da sizi evinizde oturtmamaya kararlı. Türkiye’nin etkileyici coğrafyasının dört bir yanına yayılan otelleriyle dört mevsim ayrı-calıklı bir konaklama sunan Doğuş Turizm, kış

aylarının zorluklarına karşı dinginlik ve huzur vaat ediyor.

Soğuk havaya küsüp kendinizi eve kapatmayın. Kapadokya’dan Göcek’e, kimi lokasyonu kimi spa’sıyla kışın ortasında içinizi ısıtacak özellikleriyle Doğuş Turizm bünyesindeki oteller, misafirlerine unutamayacakları bir kış kaçamağı vaat ediyor.

Tatilin mevsimi olmaz

S e y a h a t

HER ZAMANKİNDEN GÜZEL“Kış mevsimi, Kapadokya’nın güzelliğine güzellik katıyor” dersek abartmış olmayız. Doğanın ellerinde şekillenmiş coğrafya, kışın karla kaplıyken daha büyüleyici bir hale bürünüyor. Daha tenha olması da cabası... Kapadokya’da, binlerce yıllık bir manastır yerleşkesi, buna bağlı mağa-ralar, yeraltı tünelleri ve tarihi evlerden oluşan kalıntıla-rın restorasyonuyla hayata geçirilen argos in Cappadocia (argosincappadocia.com), bu büyüleyici coğrafyada misa-firlerine tadı damaklarında kalacak bir kış kaçamağı vaat ediyor. Uçhisar’da, Güvercinlik Vadisi’ne bakan bir yamaca kademeler halinde yayılan konaklardan oluşan otel, özel konumu kadar yaşam alanlarını birbirine bağlayan benzer-

Kapadokya, Göcek ve Marmaris’te sıra dışı doğa manzara-sıyla etrafınızı sararak kışın üzerinize yüklediği ağırlıklardan kurtulmanızı sağlarken İstanbul’da da şehir hayatının renkle-rini göz alıcı bir şekilde önünüze seriyor. Yoğun iş temposuna kısa bir ara vermek iyi bir fikir değil mi sizce de?

siz peyzajı, otantik yerleşime olan estetik sadakati, incelikli iç dekorasyonu ve üstün hizmet kalitesiyle de tatilinizi unu-tulmaz bir deneyime dönüştürüyor. Otelde, hepsi birbirin-den farklı ve birçoğunun kendine ait teras, bahçe ve avlusu bulunan 51 oda mevcut. Dilerseniz Splendid Süitlerin oda içindeki özel havuzlarında dinlenebilir, manzarası ile ko-nukları bambaşka dünyalara götüren Seki Restaurant’ta özgün lezzetlerin keyfine varabilirsiniz. Dünyanın en iyi şarap otelleri arasında gösterilen otelin kendi bağlarının ürünü olan şaraplarının tadına bakmayı, otelin altından geçen ve konakları birbirine bağlayan yeraltı tünelini ve binlerce yıllık yeraltı mahzenini gezmeyi unutmayın.

KAPADOKYA

GEVŞEMEYE HAZIR OLUN“Kışın ortasında deniz kenarında ne işim var” diyorsanız, siz daha önce hiç D-Resort Göcek’te tatil yapmadınız demektir. Ilıman iklimi, birbirinden lezzetli yemekleri, muhteşem bir deneyim sunan spa hiz-metleriyle D-Resort Göcek (dresortgocek.com.tr), dört mevsim şehrin kalabalığı ve stresinden kaçıp sığınabileceğiniz bir liman. Dalaman Havalimanı’na otomobille sadece 20 dakika uzaklıkta olan butik otelde

OTEL HER ŞEYİ DEĞİŞTİRİR“İstanbul’da kış kaçamağı mı olurmuş” demeyin. Çünkü kalaca-ğınız yer, tüm fikrinizi değiştirebilir. Kentin en şık muhitlerinden Nişantaşı’na 20 dakikalık yürüme mesafesindeki Grand Hyatt İs-tanbul (istanbul.grand.hyatt.com), İstanbul’da turist olmanın tadını pekiştirecek hizmeti ve konumunun yanı sıra özel kampanyasıyla da keyifli ve hesaplı bir kaçamak fırsatı sunuyor. Dünyaca ünlü otel zincirinin İstanbul halkasında 28 Şubat 2017 tarihine kadar yapa-cağınız rezervasyonlarda yüzde 20 tasarruf etmekle kalmayacak, otelin fitness salonu ile wi-fi internet hizmetinden de ücretsiz yarar-lanma imkanı yakalayacaksınız.

isterseniz misafirlere özel bisikletlerden birini alıp kasabada dolaşabi-lirsiniz. Eşsiz Göcek manzarasına karşı hizmet veren butik oteli dört mevsim bir çekim merkezine dönüştüren ise D-SPA’sı. Sıra dışı bir deneyim sunan spa merkezinde bir canlandırıcı havuz, iki özel abac-hi ahşap sauna, buhar odası, buz istasyonları, dinlenme süitleri, mistik Türk Hamamı, tamamıyla geleneksel ve Asya masajlarına ayrılmış özel bir kat bulunuyor.

İSTANBUL

GÖCEK

NE YARDAN NE SERDENAyvalık’ın dinginliğinin keyfini modern konfordan vazgeçmeden çı-karmak için Murat Reis Ayvalık’tan (muratreisayvalik.com) daha iyi bir seçenek bulmakta zorlanabilirsiniz. Ayvalık’ın ‘seyir terası’ Şeytan Sofrası yakınında, deniz kenarında bulunan otelin özenle tasarlanan spa merkezi; ileri teknoloji ürünü ekipmanları, tam donanımlı ve deniz manzaralı fitness alanıyla kış aylarında ‘yaza yatırım yapmak’ isteyenleri bekliyor. Sauna ve buhar odaları, Türk hamamı, üç adet bakım ve terapi odasının bulunduğu spa’da uzman terapistlerce doğal ürünlerle yapılan bakım ve masajlar, kışın ister soğuktan ister stresten gerilen kaslarınızı yumuşacık yapacak, bedeninize gençlik aşılayacak.

AYVALIK

Page 19: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

36 37BİZ’D BİZ’D

Kültür-Sanat

Oscar and the Wolf İstanbul’daydı2017 muhteşem bir konserle başladı. Geçtiğimiz Temmuz ayında ‘The Game’ single’ını yayınlayan Belçikalı Oscar and the Wolf, 21 Ocak Cumartesi günü Volkswagen Arena’nın etkileyici akustiği ve siyah küp atmosferi içinde yaklaşık 6000 kişinin izlediği unutulmayacak bir konser verdi. 2013 yılında çıkardığı Orange Sky single’ı ile dünya çapında bilinirlik kazanan Oscar and the Wolf, Volkswagen Arena’yı ses ve ışık oyunlarıyla mest etti. Grup, Brian Eno, Florence and the Machine gibi önemli isimlerle çalışan Leo Abrahams’ın da katkıda bulunduğu ‘Entity’ adlı albümle Belçika listelerinde zirveye yerleşmişti.

Doğu müziğinin karmaşık ritimlerini tekno öğelerle sentezleyen Acid Arab, son dönemin yeni ufuklar açan projeleri arasında. Grammy ödüllü Thundercat ise 17 Mart Cuma akşamı Babylon sahnesine konuk oluyor. Bas gitarist, yapımcı ve şarkıcı Stephen Bruner, nam-ı diğer Thundercat, caz referanslarıyla funk’tan psychedelic müziğe, R&B’den elektroniğe pek çok türün tınılarını müziğine yansıtıyor.

Ajandanıza not edinbomontiada’nın sanat mekânı Alt, etkileyici bir sergi-ye ev sahipliği yapıyor: ‘Hiçbir Şey Görememek’. Öz-gür Atlagan, Luna Ece Bal, Berk Çakmakçı, Alexand-ra R Howland, Burak Kabadayı ve Serra Tansel’in katıldığı sergi; kişisel, kültürel ve siyasi olanı örtme içgüdüsünü ve şahit olma durumunu inceliyor. Sergi mekânı, paylaşılan bir stüdyo-çalışma mekânı olarak kurgulandı. Mekân, sergiden önceki dört hafta bo-yunca sanatçıların bazıları için yarı-zamanlı bir mi-safir sanatçı programına dönüştü. 26 Şubat’a kadar devam edecek ‘Hiçbir Şey Görememek’ sergisine bir fanzin de eşlik ediyor.

Alt’ta 5 Şubat’a kadar devam edecek diğer bir sergi ise Rania Stephan’ın film ve fotoğraflarından oluşan solo sergisi ‘Beni Asla Bırakma’. Stephan, Tür-kiye’deki ilk solo sergisinde Mısırlı film yıldızı Soad Hosni (1943-2001) ve Hosni’nin yaşadığı dönemle il-gili eserlerini gösterecek. Sanatçı, Hosni’nin 2001’de Londra’daki şüpheli ölümünün ve ardında bıraktığı mirasın yansımaları aracılığıyla kadınların temsil edilme biçimlerini ve imgelerin toplumları şekillen-dirmedeki etkisini sorguluyor.

2017’de Babylon’da farklı seslerFarklı tarzlara açılan Babylon, 16 Mart Perşembe günü Türkiye rock müzik tarihine damga vuran Duman grubunun solisti KaanTangöze’yi akustik solo performansıyla ağırlıyor. ‘Gölge Etme’ albümüyle solo kariyerine başlayan Kaan Tangöze, albümde hem vokal yapıyor hem de akustik gitar ve mızıka çalıyor.

Suriye’nin etnik müziğiyle coşmaya var mısınız? Glastonbury Festivali, Nobel Barış Ödülleri töreni gibi uluslararası sahnelerde

boy göstermiş olan Omar Souleyman, 10 Şubat Cuma gecesi bir kez daha Babylon’da müzikseverlerle buluşuyor. Buzuki, rebab ve Suriye halk müziğinin zengin melodileriyle yetişen sanatçı-nın 500’den fazla video kaydı var. Farklı seslerin peşinden git-meye devam; Ortadoğu şarkılarını yeniden yorumlayan Parisli ikili Guido Minisky ve Hervé Carvalho’nun projesi Acid Arab, 17 Şubat Cuma gecesi Babylon’da dinleyicilerle bir araya geliyor.

2017’nin çok sesli, çok renkli ve sanat dolu geçeceği belli oldu. Babylon’da Suriye tınılarından, Kaan Tangöze’nin içli şarkılarına, eğlence ve müzik dolu geceler sizi bekliyor. bomontiada’daki Alt Sanat Mekânı’nda gerçekleşen sergiler ise önemli konulara parmak basıyor.

SANATA VE EĞLENCEYE DEVAM

Omar Souleyman

Acid Arab

Oscar and the Wolf

Page 20: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

38 39BİZ’D BİZ’D

Türkiye’de topraktan oluşturulan yapı malzemelerine genel olarak ‘kerpiç’ adı veriliyor. Uygun toprak, saman ve suyun karıştırılıp belirli bir süre dinlenmeye bırakıldıktan sonra tahta kalıp içinde blok haline getirilmesiyle elde edilen kerpiç, yapı sektöründe de marka tanımlamak için kullanılı-yor ve uluslararası araştırma ve uygulamalarda Türkiye’deki toprak yapıları ve sektörü tanımlıyor.

Göbeklitepe Ziyaretçi Merkezi ise dünyadaki örneklerinden sonra Türkiye’de bu anlamda bir ilk olmaya hazırlanıyor.

Göbeklitepe Ziyaretçi Merkezi inşaatında ‘alker’ kulla-nılmasıyla ilgili bilgi veren İTÜ Mimarlık Fakültesi’nin Yapı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Işık şunları söyle-di: “Bu uygulamayla inşaat için gereken kerpiçin bilinen inşaat makineleriyle üretilmesini sağlayarak normalde aylarca süren kerpiç yapı inşaat süresinin günler içinde tamamlanmasını sağlıyoruz. Alker yapılar insan sağlığını destekleyen iç mekan-lar oluşturması, enerji tasarrufu ile birey ve ülke ekonomisini desteklemesi sebebiyle son dönemde Kanada, ABD, Avustral-ya, Almanya, Fransa ve İngiltere’de de çok yakından izleniyor. Bu ülkelerde müze, kültür merkezi gibi yeni yapılarda kerpiç kullanılması giderek daha fazla tercih ediliyor. Göbeklitepe Ziyaretçi Merkezi ise dünyadaki örneklerinden sonra Türki-ye’de bu anlamda bir ilk olmaya hazırlanıyor.”

K ökleri 12 bin yıl öncesine uzanan tarihi inanç merkezi Göbeklitepe’nin, Doğuş Grubu sponsor-luğunda yenilenecek uluslararası standartlara sa-hip ziyaretçi merkezinin inşaat süreci başlıyor. İn-

şaatta, bölge toprağının sıkıştırılmasıyla elde edilen sıva malzemesinin ana girdi olarak kullanıldığı “earthwall” tekniğinden yararlanılacak. Söz konusu tekniğin ülke-mizdeki adı, kerpiç ve alçının birleşiminden oluşan alker.

Alker tekniği, sürdürülebilir mimari yapıların inşaa-tı için son dönemde tekrar revaçta. Peki neden? Düşük enerji kullanımı ve girdisi, düşük karbondioksit emisyo-

nu, çok düşük kirlilik etkileri, yerel malzeme kullanım oranının yüksekliği ve ana yapım maddesi toprağın ye-niden kullanımı, alker tekniğinin ağırlıklı olarak tercih edilmesinde etken.

Göbeklitepe Ziyaretçi Merkezi’nin inşaatında kerpiç kullanılması kararı, ülkenin değerlerinin korunması, yö-resel malzemenin sürdürülebilirliğinin gündeme getiril-mesi ve elde edilen sonuçların dünyaya duyurulması açı-sından da önem taşıyor. Kerpiç, hem yapı içinde sağladığı doğal iklim sayesinde insanların sağlığını koruyor; hem de enerji kullanımını en aza indirerek çevreyi koruyor.

Doğuş Grubu’nun Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle hayata geçirdiği Göbeklitepe Ziyaretçi Merkezi inşaatında, merkezde fark yaratacak bir teknik kullanılıyor. Kerpiç ve alçının birleşiminden oluşan alker tekniği, sürdürülebilir bir mimari yaratma ve yöre dokusunu muhafaza etme konusunda önemli bir role sahip.

Göbeklitepe’de tarih korunuyor, gelecek kazanıyor

Göbeklitepe HakkındaYaklaşık 12.000 yıl önce Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bölgede insanlık tarihinin en önemli oluşumlarından biri inşa edildi. Göbeklitepe, Mezopotamya’daki ilk şehirlerden 4600 yıl, milyonlarca turistin ziyaret ettiği İngiltere’deki ünlü Stonehenge’den 6600 yıl, Mısır piramitlerinden 7100 yıl, Malta Adası’nda bulunan tapınaklardan da 6100 yıl daha eski.

Göbeklitepe’de yapılan kazılarda, yerleşik yaşama geçişle ilgili mevcut bilgileri altüst edecek bir tarih ortaya çıktı. İnsanlık tarihi, insanoğlunun avcı ve toplayıcı toplumdan yerleşik topluma geçmesiyle başlar. Şanlıurfa’da özellikle Harran Ovası’nı 30-40 kilometrelik mesafelerle bir hilal şeklinde çevreleyen tepelerdeki 80 dönümlük ören yeri Göbeklitepe, Karahan Tepe, Sefer Tepe, Hamzan Tepe ve Balıklıgöl çevresi Neolitik dönemin en önemli bölgeleri. Buluntular bu bölgede yaşayan insanların ibadetlerini Göbeklitepe’ye gidip yaptıklarını gösteriyor. Göbeklitepe, M.Ö. 9600’e, yani günümüzden 11.600 yıl öncesine kadar giden, Neolitik döneme ait bir inanç merkezi.

Göbeklitepe, insanlık tarihindeki birçok sırrı açığa çıkartırken çözülmesi gereken birçok gizemi de beraberinde getiriyor. Yapılan arkeolojik araştırmalar Göbeklitepe Neolitik Tapınak Alanı’nın, dönem insanlarının belirli zamanlarda bir araya gelerek ibadet ettikleri bir yer olduğunu gösteriyor. Doğuş Grubu, insanlığın ilk gelişimiyle ilgili bugüne kadar bilinenleri temelden sarsan, erken Neolitik dönemden kalma Göbeklitepe’nin araştırma ve koruma çalışmalarının ana sponsoru.

Daha fazla bilgi için zeropointintime.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Proje

Page 21: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

40 BİZ’D

SEAT’ın SUV sınıfındaki ilk temsilcisi SEAT ATECA, çok yönlülüğü, belirgin tasarımı, kullanıcılarına sunduğu dinamik sürüş keyfi, güvenlik ve konfor özellikleri ve yenilikçi yardımcı sistemleriyle hayatınızı kolaylaştırıyor.

Yeni Porsche Panamera, gerçek bir spor otomobilin performansıyla lüks otomobilin konforunu daha önce hiç olmadığı kadar iyi bir şekilde harmanlıyor. 911 tasarımının dinamik çizgilerine sahip yeni Panamera’nın 4S Diesel modeli, şu anda dünya genelinde satılan en hızlı seri üretim dizel otomobil. Yeni Panamera Türkiye’de Ekim 2017’den itibaren satışa sunulacak.

Gerçek bir SUV, gerçek bir yaşam biçimi!

Yepyeni bir tasarım, daha spor bir Panamera

GÜÇLÜ TASARIM, GÜÇLÜ DURUŞİsmini, İber Yarımadası’nın ortasında, Zaragoza’nın

batısındaki Ateca kasabasından alan SEAT ATECA’nın ta-sarımı ilk bakışta dikkat çekiyor. Geniş ve yüksek radyatör ızgarası kendine güveni simgeliyor; keskin hatlı farlar ve hava girişleri, ATECA’nın dinamik referansları konusun-da fikir veriyor. Kısacası ATECA’nın tasarımı, sağlamlık ve güvenilirlik yansıtan çizgiler taşıyor.

FULL LED FARLARIN ETKİLEYİCİ GÖRÜNTÜSÜATECA’daki tipik SEAT özellikleri arasında, mükem-

mel parlaklığa sahip, tercihe bağlı full LED ön farlar bulu-nuyor. Yüksek teknoloji ATECA’da, duygusal bir deneyi-me yol açacak şekilde kullanılmış. Örneğin, karşılama ışığı. Kapı kilidini açtığınız anda, dış aynalardaki LED ışıklar, ön kapıların altındaki alanı aydınlatıyor; bu sırada ATECA adı ve silueti yere yansıyor. Nasıl, etkileyici değil mi?

SPORTİF İÇ TASARIMİç tasarımda SUV sürücülerinin çok değer verdiği eş-

siz sağlamlık ve güvenlik duygusu, dinamik bir karakterle birleşiyor. Yükseltilmiş oturma pozisyonu ve aracın açıkça görülebilen ön tarafı, ana unsurlardan.

O t o m o b i l

YENİLİKÇİ VURGULARATECA sürücüsü araçtan içeri adımını atar atmaz yeni

bir yol macerasına hazırlanıyor. Sürücüler, gösterge pane-lindeki sürüş deneyimi kumandasını kullanarak Normal, Spor, Eco veya Kişisel profillerinden birini seçebiliyor. Dört çeker ATECA modelleri, kar ve offroad profillerinin yanı sıra yokuş iniş desteği fonksiyonu gibi ek desteklere sahip. Bir başka pratik özellik de, tek ayak hareketiyle açı-labilen ve aynı şekilde kapatılabilen elektrikli bagaj kapağı.

otomobili kontrol etmek için gereken pratik özellikleri kolay ve sezgisel kullanıcı ara yüzüyle birleştiriyor. Kla-sik sabit tuşlar ve konvansiyonel göstergeler olabildiğince azaltıldı. Sayıları önemli ölçüde artırılan iletişim, kolaylık ve asistan sistemleri sayesinde farklı işlevler artık daha kolay kullanılabilir hale getirildi. Porsche Advanced Co-ckpit, analog dünyayı dijital dünyanın hareketliliğine dö-nüştürürken tutkuya da yer bırakıyor. Gösterge panelinin ortasında yer alan takometre, 1995 Porsche 356 A’ya da bir saygı duruşu niteliğinde.

GELECEĞE DÖNÜŞYeni Porsche Panamera, yeniden düşünülen ve geliş-

tirilen bir Gran Turismo. Panamera’nın ikinci nesli, lüks sınıfta performansın simgesi olmaya hazırlanıyor. Bu dö-nüşümde Porsche, en ince ayrıntısına kadar yeniden ge-liştirilen ve tasarlanan dört kapılı bir otomobille birlikte Panamera konseptini de sistemli bir şekilde ileriye taşıyor. Yeni Panamera’nın motorları ve şanzımanı yeniden tasar-landı; şasisi daha da mükemmel hale getirildi; ekran ve kontrol paneli fütüristik bir tasarımla yeniden yorumlandı. Yeni Panamera ayrıca; arka aks yönlendirme, aktif dönüş dengeleme ve üç odalı hava süspansiyonu gibi yeni özellik-leri sayesinde spor otomobiller ile konforlu seyahat araçları arasındaki sınırları daraltıyor.

DİNAMİK TASARIM DİLİPanamera’nın benzersiz konsepti yeni tasarımına da

yansıyor: Şüphesiz bir Panamera, şüphesiz bir spor oto-mobil, dinamik orantılar, vurgulu omuzlar, atletik kanat-lar ve 20 mm daha alçak tavan çizgisi. Bu tipik Porsche çizgileri, Porsche’nin tasarım ikonu 911 ile de tarz açısın-dan göbekten bağlı.

İŞLEVSELLİK ÖN PLANDATipik Porsche iç mekanı, yeni Panamera’da yeniden

yorumlandı. Siyah panel yüzeyler ve interaktif ekranlar,

BİZ’D 41

Page 22: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

42 43BİZ’D BİZ’D

Geçtiğimiz Kasım ayında gerçekleşen bir törenle açılan Belpınar Tüneli Kılavuzlu Sulaması Ana Kanalı Projesi tamamlandığında Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay illerinde toplam 1 milyon 76 bin 500 dekarlık alanın sulanmasını sağlayacak. Proje tüm hızıyla devam ederken Doğuş İnşaat, projenin hedeflerini ve tüm detaylarını Biz’d dergisi için anlattı.

Bereket Belpınar Tüneli’nden yayılıyor

Proje

Fotoğraf Murat Tek in

Page 23: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

44 45BİZ’D BİZ’D

Doğuş İnşaat olarak Kılavuzlu Sulaması Ana Kanalı Projesi’nde nelere öncelik verdiniz? Bu

projeyi sizin için önemli kılan noktalar neler? Projeyi bir de sizden dinleyebilir miyiz?

İhalesini Haziran 2013’te kazandığımız Kılavuzlu Su-laması Ana Kanalı 1. Kısım İnşaatı Projesi’nin yapımına Eylül 2013’te başladık. Proje Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay illerindeki tarım alanlarının sulanması ve taş-kınlardan korunmasını amaçlıyor. Bu nedenle de bölge halkının uzun yıllardır özlemle bekledikleri bir proje. Bizler de bu kadar önemli bir çalışmayı gerçekleştirmenin mutluluğu içerisindeyiz.

Proje için nasıl bir inşaat süreci planlandı? İnşa-at sırasında hangi özel teknikler kullanılıyor?

Proje güzergahının tamamının tarım arazilerinden geçmesi nedeniyle bölge halkının ve işverenin desteği ile arazi sahiplerinden muvafakatnameler alarak pek çok böl-gede kazı çalışmalarına başladık. Kılavuzlu Ana Kanalı, tabi zemin kotunda ortalama 85 metre genişliğinde. Proje, 3 milyon 570 bin metrekare gibi çok geniş bir kamulaştırma alanına sahip. Ayrıca kazıların tamamının yarmada ve 10-35 metre arasında değişen derinliklerde olması göz önünde bu-lundurulduğunda, proje kapsamındaki 25 milyon metreküp kazının yapılabilmesi için çalışmalara hızlı bir şekilde baş-lamak gerekiyordu. Kazı çalışmaları tamamen yeraltı su se-viyesinin altında patlatmalı ve serbest olarak devam ediyor; zemin taşıma gücünün düşük olduğu bölümlerde ise ima-lat yapma zorluğu katbekat artıyor. Gün itibariyle 5 milyon metreküp kazı kalmış durumda.

Daha sonra, bu sular serbest akışla Hatay Bölgesi’ndeki Tah-taköprü Barajı’na iletilecek ve Amik Ovası’nın da sulanması sağlanacak. Çapı 6 metre ve uzunluğu 5450 metre olan Bel-pınar Tüneli, yeraltı suyu altında ve jeolojik açıdan zor bir zemin sınıfı (ofiyolit) içinde açıldı. Bu nedenle, tünelin hangi noktasında zeminin nasıl tepki vereceğini önceden belirle-mek çok kolay olmadı. Ayrıca 5450 metre uzunluğundaki tünelin ara bağlantı ve şaft olmadan tek aynadan iş progra-mına uygun olarak açılacak olması, yapıyı daha kritik hale getiriyor ve yapının önemini artırıyor.

Projenin, bölge kalkınmasına ne tür katkıları olacak?

Proje bünyesinde yaklaşık 500 kişi çalışıyor. Çalışanla-rımızın ve tedarikçilerimizin büyük bir bölümü bölge hal-kından. Bu nedenle, yerel istihdam açısından bölgeye önem-li katkılarımız var. Yerel tedarikçilere de ciddi bir iş hacmi yaratıyoruz.

Projenin tamamlanmasıyla Kahramanmaraş ve Gazian-tep illerinde 597.950 dekar alan; Tahtaköprü Barajı yükselti-lince de Amik Ovası’nda 462.960 dekar ilave alanla beraber toplam 1.060.910 dekar alanın sulanması için sulama suyu sağlanacak. Ayrıca bu proje ile Kahramanmaraş’ın Türkoğ-lu ilçesi ve Gaziantep’in Nurdağı ilçesi sınırlarındaki Sağlık Ovası’nda, Gaziantep Nurdağı ve İslahiye ilçeleri sınırların-daki Emen Ovası’nda toplam 72.000 dekar alan taşkınlar-dan korunacak ve gerektiğinde bölgedeki yerleşim yerleri-ne içme suyu sağlanabilecek. Proje tamamlandığında, milli ekonomiye yılda 329 milyon TL net gelir artışı sağlanacak.

Projenin tamamlanma sürecini, sayısal verilerle özetleyebilir misiniz?

Proje inşa alanı yaklaşık 3 milyon 570 bin metrekare. Ana kanalın tamamlanmasıyla 1.060.910 dekarlık bir alan sulanabilecek. Proje kapsamındaki ana kalemler şunlar:

Ana Kanal Kazısı : 25.221.000 m³ Tamamlanan : 19.500.000 m³

Tünel-1 (NATM ile) : 500 m Tamamlanan : 500 m

Tünel-2 (TBM ile) : 5450 m Tamamlanan : 5450 m

Toplam Beton Miktarı : 242.000 m³ Tamamlanan : 81.000 m³

Projenin ilk anında öngöremediğiniz zorluklar-la karşılaştınız mı? Nasıl aştınız bu zorlukları?

Sözleşmemizde, Belpınar Tüneli’nde TBM tipi, kaya sını-fı makine kategorisindeki çift kalkanlı tünel açma makinesi kullanılacağı öngörülmüştü. Ancak yaptığımız sondajlar ne-ticesinde, mevcut zemin koşullarına daha uygun olacağını düşündüğümüz Pasa Basınç Dengeli (EPB Tipi) tünel açma makinesinin kullanılmasını teklif ettik ve bu teklifimiz uygun bulundu. TBM tipi değiştirilmeseydi, daha önce ülkemizde yaşanan birkaç vakadaki gibi çift kalkanlı tünel açma makine-si zemine gömülecekti. Böyle bir durumda da, makine kurtar-ma ve tünel açma çalışmalarımız hâlâ devam ediyor olurdu.

Diğer taraftan özellikle Sağlık Ovası (Gavur Gölü) ve Emen Ovası (Emen Gölü) civarında yapılan kanal kazıla-rı sırasında, zemin belli bir kottan sonra turba formasyo-nuna geçiyor. Yeraltı suyunun da etkisiyle bu bölgelerde zemin, batak balçık halini alıyor ve mevcut koşullarda kazı yapmak imkansız hale geliyor. İşveren ile yapılan görüşmeler sonrası, bu bölgelerde istifli/istifsiz taş dolgu yapılarak zemin iyileştiriliyor ve kazılara o şekilde devam edilebiliyor.

Çevreye yönelik tutumunuz nedir? Özellikle projenin yapımı sırasında bu anlamda neleri

gözetiyorsunuz?5450 metre uzunluğundaki Belpınar Tüneli kazımı

esnasında çıkan yeraltı suyu, gerekli arıtma işlemlerinden sonra çevre arazilere ulaştırıldı ve kurak geçen 2015 ve 2016 yaz dönemleri sonrası arazilerin sulama suyu ihti-yacı karşılandı.

Ana Kanal kazısından çıkan toprağın verimli olması nedeniyle, bu topraklar bölgedeki tarım arazilerine tak-viye edildi. Çiftçilerle yapılan görüşmelere göre, toprak takviyesi yapılan tarlaların verimliliğinde %30-40 artış gözlemlendi. Öte yandan, geleneksel depo yöntemi mini-mum seviyede tercih edilerek çevrenin görüntü ve doğal yapısı korundu. Kazı miktarı epey fazla olduğu için, yaz aylarında aşırı tozlanmanın önüne geçmek ve çevre ara-zilerdeki ekili ürün rekoltesini olumsuz etkilememek için servis yolları düzenli olarak tankerlerle sulandı; düzenli toz ölçümleri yapılarak gerekli önlemler alındı.

Proje yapım aşamasında, öncelikle kazısı tamamlanan kısımlarda kanal kaplama betonun dökülmesini ve imalat-ların parça parça tamamlanmasını hedefledik. Hali hazırda kanal kaplama betonunun yüzde 30’unu tamamladık. Ayrı-ca, Sağlık Ovası ile Emen Ovası’nı birbirine bağlayan, 5450 metre uzunluktaki Belpınar Tüneli (TBM ile kazılan tünel) ve Minehöyük Köyü’ndeki 500 metrelik tünelde (NATM yöntemi ile kazılan tünel) çalışmalar hızla devam etti ve şu an iki tünel de tamamlanmış durumda.

Kanalımızdaki en önemli detaylardan biri de kanal ta-banında ve çevresinde bulunan yeraltı suyunun özel klape denilen aparatlar ile kanal içine alınması ve su basıncı den-gesinin sağlanması. Bu sayede, yeraltı suları da sulamada kullanılacak. Kanalın çok derinden geçmesi, çevrede yeraltı suyunun yüksek olması ve pek çok kısımda zeminin batak balçık olması nedeniyle su deşarjı, zeminin kurutulması ve iyileştirilmesi yöntemleri uygulanacak. Bu amaçla güzergah boyunca elektrik hatları çekildi ve pompa istasyonları ku-ruldu. Batak balçık bölgelerde de taş dolgu yapılarak zemin iyileştiriliyor.

Belpınar Tüneli’nin projede kritik öneme sahip olmasının nedeni nedir?

Nurdağı Bölgesi’ndeki Belpınar Tüneli, Sağlık Ovası ve Emen Ovası’nı birbirinden ayıran Emir Musa Dağı’nda inşa edildi. Böylece kış yağışları sonrası göl olan bölgede ta-rım yapılabilmesi için bu suların tahliyesini bekleyen Sağ-lık Ovası’nın suları 2.9 km uzunluğundaki iletim kanalı ile ana kanala alınacak; ardından bu tünel ve devamındaki açık kanal aracılığıyla İslahiye İlçesi Örtülü Bölgesi’ne iletilecek.

Proje

Proje Müdürü Erdal Can

Page 24: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

46 47BİZ’D BİZ’D

“Fotoğrafçılık hakkında herhangi bir şey biliyor-sanız o zaman mutlaka Leica’yı duymuşsunuzdur. Fotoğrafçılık hakkında hiçbir şey bilmiyorsanız da Le-ica’yı mutlaka duymuşsunuzdur” diye bir söz vardır. Fotoğraf sanatının içinde nasıl bir yeri var Leica’nın?

Karanlık oda vasıtasıyla görüntü oluşturabilme, orta-çağdan beri bilinen bir teknik. Gerçek bir karanlık odada iğne deliği açtığınızda delikten giren ışık odanın karşı du-varında ters olarak görülebiliyor. Ortaçağ resim sanatında Rönesans dönemine kadar bu teknik kullanılmış. 1839’a gelindiğinde, o tarihe kadar yapılmış denemeler sonucu söz konusu görüntü kaydediliyor; yani filmin icadı ortaya çıkıyor. 1839’dan 1900’lerin başına kadar büyük kapsamlı cihazlar ve fiziksel materyaller kullanarak fotoğraf baskı-sı yapılıyor. 1914’te ise Leica ilk kez o büyük ve karmaşık makineleri ufacık bir cihaz haline getirmeyi beceriyor. Ek olarak, 24x36mm’lik film karesini icat ederek fotoğrafın ar-tık sadece stüdyoda ve/veya durağan olarak değil; hareketli günlük hayatın her anında ve hareket halinde çekilmesine olanak sağlıyor. Bu o kadar büyük bir yenilik ki o zamanın ressamları bile bundan etkileniyor. Hatta izlenimci ressam-lar, bu fotoğraf makinesiyle çekilen karelerden ilham alarak yeni eserler üretiyor. 1914’teki ilk prototipten sonra Leica,

1925 yılında 24x36mm’lik fotoğraf makinesini ticari hale getiriyor. Devamındaki 10 senede büyük bir ticari başarı ya-kalıyor çünkü her yere taşınabilen, sağlam ve her şeyi kay-dedebilen fotoğraf makinesi ve lensleri büyük rağbet görü-yor. Leica, 1930’lardan başlayarak 1970 ve 80’lerin sonuna kadar bu konudaki öncülüğünü sürdürüyor. Bu dönemde çekilmiş hemen her fotoğraf Leica’yla çekilmiş. Bu yüzden Leica dünya tarihine damgasını vurmuş; hatta fotomuha-birliğin doğmasına sebep olduğu için Leica’nın bu alanda ayrı bir yeri var. Dünyanın en önemli fotoğraf sanatçılarının mutlaka bir Leica’sı veya Leica geçmişi vardır. Dolayısıyla, Leica fotoğraf tarihinde çok önemli bir yere sahip. Bunu bu-günlere, dijital döneme de taşımış durumda.

Yerleşke neden bomontiada’da açıldı? bomonti-ada’nın tarihi özelliğiyle Leica bir marka olarak nasıl bir ilişki içinde sizce?

Leica’nın biraz önce bahsetmiş olduğum tarihsel gelişi-miyle bomontiada’nın da köklü tarihinin örtüşmesi tesadüf değil. Dünyadaki Leica mağazaları görüntü ve iç tasarım olarak birbirlerine benzer fakat her mağazada o coğrafyanın kültürüne ait bir farklılık her zaman olur. Türkiye çok köklü bir kültüre sahip ve bomontiada da bu kültürün bir parçası.

Fotoğraf sanatında Leica dendi mi akan sular duruyor. Fotoğrafa gönül vermiş herkes Leica’yı özel bir yerde tutuyor. Kültür ve sanatın gelişimine önemli katkılar sağlayan Doğuş Grubu, 100 yılı aşkın süredir görsel tarihin en önemli temsilcilerinden olan Leica Camera AG ile önemli bir işbirliği gerçekleştirdi ve Leica mağaza, galeri ve akademinin yer aldığı Leica yerleşkesini İstanbul’a taşıdı. 20. yüzyıldan itibaren Leica’nın devrim yaratarak yön verdiği fotoğraf tarihinin izlerini İstanbul’un tarihi mekanlarından bomontiada’da fotoğraf meraklılarıyla buluşturan mekân, marka tutkunlarının uğrak yeri oldu bile. Leica’nın koordinatörü Kayhan Gündüz’le Leica’dan, yerleşkeden ve fotoğraftan konuştuk.

Dünyanın en önemli fotoğraf sanatçılarının mutlaka bir Leica’sı veya Leica geçmişi vardır.

Röportaj : B i ray Anı l B i rer

Kültür-Sanat

Page 25: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

48 49BİZ’D BİZ’D

Dolayısıyla Leica gibi bir markanın böyle tarihi bir yerde, ta-rihi korunarak yapılmış bir tasarımla hayata geçmesi bizler için çok gurur verici. Mekanın geniş ve hacimli olması, yer-leşkenin etkisini bambaşka bir noktaya taşıyor.

İstanbul’daki Leica yerleşkesinin metrekare ola-

rak dünyadaki en büyük Leica yerleşkesi olduğu bil-gisini aldık. Leica için İstanbul’u önemli kılan nedir? Kent ve marka birbirinden nasıl besleniyor?

İstanbul’daki bu yerleşke hayata geçinceye kadar, Leica’nın flagship olarak adlandırdığı en büyük merkezi Los Angeles’taydı. Geçen sene buna Frankfurt eklendi. Bu üç yerleşkede de Leica mağaza, galeri ve akademi var. Bu üçlü-nün bir arada olmasının esprisi şu: Buraya gelen bir fotoğraf tutkunu veya Leica âşığı, bu konuda tam bir deneyim edin-me şansına sahip. Örneğin ilgilendiği makinenin demosunu mağazada görebilir, eline alıp inceleyebilir. En sonunda da onu satın alabilir. Akademide fotoğraf sanatı veya Leica’yla ilgili her türlü eğitim ve semineri takip edebilir. Galeride de fotoğraf alanındaki en iyi örnekleri görebilir, hatta fotoğraf-ları satın alarak koleksiyonerliğe geçişe imkan sağlayacak bir yolda kendini ilerletebilir. İstanbul tüm dünyada sanat faali-yetleri açısından önemli bir merkez olduğu için bu deneyim-le İstanbul’un özdeşleşmesi aslında çok normal. Neticede, Türkiye’nin en büyük nüfuslu kenti. Ama tabii yerleşkenin şu anki haliyle dünyanın en büyük yerleşkelerinden biri ol-ması bizim için ayrı bir gurur kaynağı.

Yerleşkenin içinde galeri, mağaza ve akademi olmak üzere üç bölüm var. Bu üç bölüm ile her birinin fonksi-yonlarından ve planlarınızdan bahseder misiniz?

Aslında yerleşkenin bütününe bakmak lazım. Leica burada nasıl bir değer sunuyor? Biz böyle bir yerleşkeyi oluştururken aklımızdan şu geçiyordu: “Öyle bir platform oluşturalım ki görsel sanatlarla ilgili amatör veya profes-yonel pek çok kişi, kurum ve kuruluş bir araya getirebilsin. Sinemacılar, videograflar, blogger’lar, yazarlar, tiyatrocular ve görsel sanatlarla ilgilenen herkes... Bu kişilerin arasında bir etkileşim oluşsun. Hafta sonu ailenizle veya dostlarınızla bomontiada’ya gelip burada birkaç saat geçirdiğinizde bü-tünlüklü bir fotoğraf deneyimi kazanabilirsiniz. Dolayısıyla bu platformun amacı kitleleri bir araya getirmek, onlara il-ham vermek, fotoğraf adına bir şeyler yaratmalarını sağla-mak. Bu kitleler normalde belki her zaman bir araya gelme şansı bulamayabilirler. Kişilerin hem birbirleriyle hem de mekanla etkileşimleri sayesinde teknolojik olarak ürüne de-ğil de ürünün ürününe odaklanmaları ve fotoğrafa dönme-lerini amaçladık. Leica ürünleri çok yüksek kalitede işçilik ve lenslerle bizlere hayal ettiğimiz en iyi görüntüyü sağlama imkanı sunuyor. Bunu yaparken de karmaşık sistemler de-ğil; en gerekli ve basit, sadece fotoğrafa yönelik fonksiyonlar sunuyor. Dolayısıyla biz bu yerleşkede Leica’nın sunduğu bu değeri çok doğru bir şekilde yansıtabilmeyi amaçladık. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da buranın örnek bir yer-leşke olduğunu düşünüyoruz.

Yerleşkede eserleri sergilenecek sanatçıları seçer-ken ne gibi öğeleri göz önünde bulunduracaksınız?

Galeride sadece yabancı sanatçılara yer verme niyetimiz yok. Yabancı sanatçılar kadar yerli fotoğraf sanatçılarının da eserleriyle yer almasını istiyoruz. Galeride fotoğrafları sergi-lenen bir sanatçının daha sonra yurtdışına açılmasına, hatta diğer Leica galerilerine girmesine olanak sağlamak istiyoruz. Tabii ki Leica galeride eserlerinizle yer almak tüm dünyada çok prestijli çünkü sadece 15 tane galeri var ve bu galeriler dünyanın en önemli fotoğrafçılarına yer veriyor. Ama biz Türkiye’nin genç sanatçılarının ve değerli yeteneklerinin de bu kapıyı kullanabilmelerini istiyoruz. Hatta ilk sergimizi çağdaş fotoğrafın Türkiye’deki temsilcilerinden Alp Sime’yle gerçekleştirdik. Bizim açımızdan çok onur verici oldu çünkü önerdiğimiz şeyi bizzat yaparak başladık işe. Dediğim gibi, en büyük amaçlarımızdan biri burayı herkesin gelmek iste-diği prestijli bir fotoğraf galerisi haline getirmek. Maalesef Türkiye’de sadece fotoğraf sergileyen galeri de kalmadı. O anlamda Leica galeri tek. Akademinin fonksiyonlarıyla bir-likte bu galeriyi çok farklı bir noktaya taşımayı ve sadece Türkiye’de değil, dünyanın diğer Leica galerileri arasında da örnek haline getirmeyi amaçlıyoruz.

Peki, yerleşkenin içinde yer alan Leica akademisi çatısı altında nasıl etkinlikler düzenleniyor?

Akademinin faaliyetleri, batıda yıllık ve sabit planlansa da biz öyle yapmak istemedik çünkü buraya gelen fotoğraf severlerin geri bildirimine ve desteğine ihtiyacımız var. Biz bu yarım adımı attık; burayı onlardan gelecek geri bildirim-lerle beraber şekillendireceğiz. Akademide benimsediğimiz felsefe şu oldu: Biz sadece Leica’ya veya ürüne spesifik eği-timler yapmayacağız. Madem ürünün ürününe odaklan-mayı ve herkesin fotoğrafla ilgilenmesini istiyoruz, o zaman fotoğraf tarihi, görme ve algıyla ilgili alanları da besleyeceğiz. Dolayısıyla ilk seminerimiz fotoğraf tarihi üzerine oldu ve iki hafta boyunca bir akademisyen tarafından verildi. Ek ola-rak, yerli kaynaklar ve ustalarla çalışmalar yapmayı düşünü-yoruz. Temel fotoğraf eğitiminden başlayıp sokak ve stüdyo fotoğrafçılığı gibi pek çok konuda çalışmalar yapmayı plan-lıyoruz. Yurtdışından dünyaca ünlü bir fotoğrafçıyı master class yapması için misafir etme planımız da var. Akademi-de izlemeye çalıştığımız yöntem, bir yıl boyunca yaptığımız tüm aktivitelerde bir hikâyenin olması. Amacımız, bu hikâ-yenin insanları sanata ve fotoğrafa yönlendirmesi, onlara ilham verip içlerindeki sanatçıyı dışarı çıkarması.

Ara Güler’le olan işbirliğinizden bahseder misi-niz? Söz konusu işbirliği, bu yerleşke ve Leica için na-sıl bir önem taşıyor?

Türkiye’de Ara Güler deyince Leica, Leica deyince Ara Güler geliyor akla. Hatta bu sene güzel bir tesadüf oldu. Le-ica, Ara Güler’e Hall of Fame ödülü verdi. Biz kendisine bir jest yaptık ve Ara Güler Special Edition Set hazırlattık. Set, Leica’nın son model dijital gövdesi ve lensiyle birlikte Ara Bey’in imzasını taşıyor ve sadece 50 adet üretildi. Ek olarak, bildiğiniz gibi, Ara Güler arşivi ve yeni müzenin kuruluşu geçtiğimiz dönemlerde duyurulmuştu. O inisiyatifin de bir parçası olarak, yine bomontiada’da, bulunduğumuz yer-

leşkenin üst katlarında, Ara Güler arşivinin ve müzesinin oluşturulması gündemde. Dolayısıyla, burası her anlamda bir fotoğraf üssü olmaya aday.

Sizin Leica’yla ve fotoğraf sanatıyla ilişkiniz ne boyutta?

Ben aslında elektronik mühendisiyim. Uzun yıllar te-lekomünikasyonda üst düzey yöneticilik yaptım ve teknik konularda çalıştım. Satranç ve fotoğraf benim en büyük ho-bilerim. Hobilerimde biraz aşırıya kaçarım; mesela satranç-ta milli takım seçmelerine kadar çıktım. Bayan milli takım kaptanlığı ve federasyon yönetim kurulu üyeliği yaptım. Türkiye’nin ilk hakemlerinden oldum. Fotoğraf da benim 20 yıldan uzun süredir amatör olarak sürdürdüğüm bir hobi. Hatta fotoğraf makinesi koleksiyonerliği noktasına geldim. İki buçuk sene boyunca bir dergide eğitim yazıları yazdım. Boş zamanlarımda ders de veriyordum. Leica, her fotoğraf-

Kültür-Sanat

Page 26: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

50 BİZ’D

çının olduğu gibi benim de tutku duyduğum bir markaydı. Gerek tarihçesi, gerek ekipmanlarıyla sizi mutlu eden bir marka Leica. Bu anlamda, şu an beni çok heyecanlandıran bir çalışma içerisindeyim. Leica’yı seviyorsunuz, Leica’dan mesulsünüz, Leica’yı seven diğer kişilerle birliktesiniz ve bunu profesyonel yaşamınızla birleştirmişsiniz. O açıdan keyif verici.

Yerleşkede düzenlenen etkinlikler ve sergilerin, İstanbul sanat sahnesine nasıl bir değer katacağına inanıyorsunuz?

Fotoğraf sanatı adına böyle bir yerleşkenin yapılmış ol-ması çok önemli. Fotoğraf sektöründe, böyle üç bileşenin bir araya geldiği büyük bir yerleşke kurmak mühim. Bunu yapa-bilecek tek marka zaten Leica idi. İkincisi, ülkenin ve kişilerin ekonomik koşulları ne olursa olsun böyle büyük inisiyatiflerin yapılabildiğini görmek çok heyecan verici ve yüreklendirici. Daha önce bahsettiğim gibi, fotoğraf galerilerinin kapandığı bir dönemde, siz bir fotoğraf galerisinin açıldığını görüyorsu-nuz. “A, demek ki buna ilgi var”, “Demek ki yapılabiliyormuş”, “Demek ki bu desteklenebilir”, “Demek ki biz bunun bir par-çası olabiliriz” dedirtebilmek önemli. İlham vermek anlamın-da çok güçlü bir mesaj. Bunu yapmayı düşünüp geri adım atan kurum ve kuruluşlara örnek olması açısından da iyi çünkü bu hepimizin göstermesi gereken ortak bir çaba. Gelişmesi gere-ken bir alan. Sanata, güzelliğe hepimizin ihtiyacı var. Dolayı-sıyla, eminim bunun sanat dünyasında gayet pozitif, bundan

daha da başarılı yansımaları olacaktır. En önemlisi de sanatın bilfiil içinde olup eser üreten profesyonellere ve amatörlere bir umut veriyor olması.

Ünlü fotoğrafçı Kurt Hutton’ın eserleri 11 Mart’a kadar Leica yerleşkesinde görülebilecek. Sergide ne-ler görebileceğimizi anlatabilir misiniz?

Kurt Hutton, savaş zamanı Almanya’dan kaçıp İngilte-re’ye gitmiş, isim değiştirmiş ve etnik kökeni sebebiyle geri planda kalmış bir fotomuhabir. Geçen sene Getty arşivlerin-de keşfedildi ve Leica tarafından ilk sergisi gerçekleştirildi. Biz de ikinci sergi olarak galerimize aldık. Ben hikâyesini ilk duyduğumda “Karşımızdaki İngiltere’nin Ara Güler’i olabi-lir” dedim. Hakikaten de İngiltere’de belli bir dönemde tari-hi kaydederek fotomuhabirliğin gelişmesine yardımcı olmuş bir isim. Fotoğraflarına baktığınızda o dönemin çok güzel örneklerini görüyorsunuz. Bir de, Getty’yle işbirliği içinde yapılan bu sergilerde fotoğrafları satın almak isterseniz çok daha hesaplı oluyor. Dolayısıyla beklentilerimizden biri de Kurt Hutton’ı tanıyan ziyaretçilerimizin koleksiyonerliğe ilk adımlarını atmaları. Çünkü fotoğraf koleksiyonerliği tüm dünyada özellikle son birkaç senedir artan bir trend. Yurt-dışındaki müzayedelere baktığınızda, fotoğraf satışı fotoğraf makinesi satışlarından daha fazla gelir getirir oldu. Eğer fo-toğraf, sanatın içinde konumlanıyorsa zaten hak ettiği değeri bulmasını ve hak ettiği pozisyona gelmesini sanatseverler takdirle karşılayacaklardır. ■

BR HYPERSTELLAR CHRONOGRAPHThe BR-X1 HYPERSTELLAR is the perfect synthesis of Bell & Ross’s expertise in the world of aviation watches and master watchmaking: an instrument with an innovative design, conceived for an adventure in space and produced in a limited edition of only 250 pieces. Lightweight and resistant, the grade 5 titanium case of the BR-X1 is protected by a titanium and high-tech rubber “belt”, that serves as a defensive shield. Ergonomic and innovative, the push buttons allow the chronograph functions to be used easily and y. Sophisticated and reliable, the skeleton chronograph movement of the BR-X1 is truly exceptional and combines haute horlogerie

with extreme lightness.

Quadran Luxury TimepiecesIstinyePark Istanbul - 0 212 345 01 01D-Maris Bay Marmaris - 0 252 436 91 91

Kültür-Sanat

Page 27: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

52 53BİZ’D BİZ’D

D oğuş Grubu çalışanlarına ve çalışan ya-kınlarına eğitim, sağlık, afet, özel yete-nek gelişimi gibi alanlarda destek sunmak üzere yola çıkan Bizden Bize projesi, ihti-yaç sahipleri için fon sağlıyor. Doğuş Hol-

ding tarafından her yıl çalışanlarına verilen doğum günü hediyelerinin bütçesi bu yıl itibariyle fona dö-nüştürüldü ve projenin pilot uygulaması Doğuş Hol-ding’de gerçekleştirildi.

2017’de tüm grup şirketlerinin bünyesinde yer alacak Bizden Bize Çalışan Destek Fonu’na eğitim, sağlık, afet, özel yetenek gelişimi gibi ihtiyaç duydu-ğunuz birçok alanda kendi adınıza veya akrabanız adına başvuruda bulunabilirsiniz. Bizden Bize’den yararlanabilmek için, bordrolu çalışan veya yakını olmak gerekli ve şart olup, yakınlığın derecesi için ispatlanan bir akrabalık ilişkisi yeterli. Akrabalık ilişkisinin birinci veya ikinci derecede olması tercih nedeni. Bizden Bize Çalışan Destek Fonu geçtiğimiz yıl Rubella hastalığı olan ve doğuştan görme engeli bulunan bir Doğuş Grubu çalışanının bebeğine teda-vi yardımında, bir çalışanın amcasına kanser tedavi-si için gereken yıllık kan nakli için maddi destekte ve bir çalışanın da prematüre doğan işitme engelli bebeğinin ameliyat masraflarına katkıda bulundu.

DEĞERLENDİRİLME SÜRECİBizden Bize başvuru değerlendirme kriterleri ih-

tiyaç alanına göre değişmekle birlikte ihtiyaç nedeni, başvuru sahibinin mali durum bilgisi, bakmakla yü-kümlü olduğu kişi sayısı gibi bilgiler esas alınmakta.

Başvurular, üyeleri belirlenmiş olan bir komite ta-rafından değerlendiriliyor. Komite, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Kurutluoğlu, Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan, Doğuş Holding İn-san Kaynakları Bölüm Başkanı Ebru Esmen Mete ve Ayhan Şahenk Vakfı Genel Müdürü Zafer Nuri Eras-lan olmak üzere dört üyeden oluşuyor. Başvurular Doğuş Holding İnsan Kaynakları departmanı tara-fından haftalık olarak kontrol ediliyor ve ek bilgi-lere ihtiyaç duyulması halinde başvuru sahipleriyle iletişime geçiliyor. Bilgiler isimsiz olarak değerlen-dirme komitesine sunuluyor ve alınan kararlar doğ-rultusunda başvuru sahipleri komite toplantısından hemen sonra bilgilendiriliyor. Komiteye bildirilecek ihtiyaç sahiplerinin kimlikleri gizli tutuluyor.

Komite tarafından yapılması uygun bulunan yar-dımlar, Ayhan Şahenk Vakfı aracılığıyla ihtiyaç sa-hiplerine ödeniyor veya ulaştırılıyor.

SİZ DE DESTEKLEYİNDileyenler, Bizden Bize’ye bağışta bulunarak ih-

tiyaç sahiplerine gerçekleştirilecek yardımlara katkı sağlayabilir. Siz de Bizden Bize çalışan destek fonu-na katkı sağlamak isterseniz, açıklama bölümüne “Bizden Bize Projesi İçin Şartlı Bağış” yazarak TR39 0006 2000 4480 0006 2800 81 hesabına bağışta bulu-nabilirsiniz.

Ayrıca ihtiyaç duyduğunuzda Bizden Bize baş-vurularınızı holding binası içerisindeki standlardan, Doluhayat.com ve [email protected] adresleri üzerinden yapabilirsiniz.

Sosyal Proje

Hep yanınızdaDoğuş Grubu, hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projesi Bizden Bize ile çalışanlarının ve çalışan yakınlarının ihtiyaç duydukları her anda yardımına koşuyor. Doluhayat.com adresi üzerinden de ulaşılabilen Bizden Bize, zor anlarda uzanan sıcak bir dost eli adeta.

Bizden Bize nedir? Doğuş Grubu çalışanlarına ve çalışanların akrabalarına eğitim, sağlık, afet, özel yetenek gelişimi gibi alanlarda destek sağlamak üzere oluşturulmuş bir çalışan destek fonudur.

İhtiyaç duyduğunuz her anda, Bizden Bize yanınızda!

• Ayhan Şahenk Vakfı işbirliği

• Başvurular: 3 ayda 1 defa toplanan Komite tarafından değerlendirilir.

• Bağış: Çalışanlar da Bizden Bize fonuna bağış yapabilir.

• 2016’da gerçekleşen çalışan bağışı: 5940 TL• Toplam Başvuru: 2016 yılında toplam 25 başvuru

17 eğitim başvurusu7 sağlık başvurusu1 maddi destek

• Onaylanan Başvurular: 12 eğitim ve 3 sağlık başvurusuolmak üzere toplam 15 başvuru

• Onaylanan Yardım Tutarı: 150.000 TL90.000 TL eğitim60.000 TL sağlık

Page 28: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

54 55BİZ’D BİZ’D

Doğuş Grubu iletişim ekipleri Quarterly Sessions’ta buluştu

Doğuş Holding Kurumsal İletişim bölümü tarafından organize edilen ve Doğuş Grubu şirketlerinin kurumsal iletişim ekiplerinin buluştuğu Quarterly Sessions’ın dördüncüsü 26 Aralık’ta Doğuş Yayın Grubu konferans salonunda gerçekleştirildi. Yılda dört kez düzenlenen etkinlikte güncel medya ve iletişim dünyasındaki yenilikler, iletişim dünyası gündemi ile ilgili bilgiler katılımcılarla paylaşılıyor. Quarterly Sessions’ın dördüncü toplantısının birinci bölümünde WPP Grubu ajanslarından değişen dünyada değişen tüketici davranışları, yeni medya satın alma alışkanlıkları ve değişen geleneksel PR konularında sunumlar yapıldı. Ülke ve dünya gündeminin iletişim alanındaki etkileri ele alınırken, medya ve iletişim kanallarında yeni bir dönemin başladığı vurgulandı. Toplantının ikinci bölümünde ise Grup iletişim ekipleri olarak 2017 yılında daha verimli çalışmak için neler yapılabileceği tartışıldı. İletişim ekiplerinin katılımıyla verimli bir şekilde tamamlanan etkinlikte, 2017 yılı iç iletişim odağını pekiştirecek yeniliklerle, yeni yılı yeni projelerle karşılayacak kararlar alındı.

Doğuş Grubu’na özel ödülTürk – İspanyol Sanayi ve Ticaret Odası Ödülü’ne bu yıl Türkiye’den Doğuş Grubu layık görüldü. Türkiye ve İspanya arasındaki ticari, kültürel ve sosyal alanlarda güçlü ilişkilerin yapılandırılmasına destek olan bir Türk ve bir de İspanyol kuruma verilen ödül aynı zamanda, Türkiye ve İspanya arasındaki ilişkilerin pekişmesinde rol oynayan bir kişiye de takdim ediliyor. Türk şirketi kategorisinde Türkiye’den Doğuş Grubu ödül alırken, başarılı futbolcu Arda Turan ise Türkiye’den profesyonel başarı ödülüne layık görülen isim oldu. İspanyol şirket kategorisinde ise Ficosa şirketi ödül aldı. Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ödülü alırken şunları söyledi: “Doğuş Grubu olarak İspanyol dostlarımız

ile her iki ülkede de önemli çalışmalarımız var. Madrid’in lokasyonu ve tarihi ile adeta ikonu haline gelmiş oteli Villa Magna ve Barselona’da bulunan Avrupa’nın en önemli re-fit ve tersane tesisi MB-92, son dönemde bünyemize katılan önemli yatırımlar. Buna mukabil dünyanın en büyük bankalarından BBVA’i değerli bankamız Garanti’ye ortak olmaları vesilesiyle Türkiye’ye getirmiş olmak bizim için önemli bir iftihar kaynağı. İspanyol dostlarımız Türkiye’yi tanıdıkça daha çok seviyorlar, ülkemizin potansiyeline daha çok inanıyorlar. Bizler de Türkiye iş dünyasının milli takım oyuncuları gibi, ülkemizi temsil etmekten, anlatmaktan her geçen gün daha çok gurur duyuyoruz.”

Doğuş Grubu’nun kadınlar için destekleyici bir platform tasarlama hedefiyle hayata geçirdiği DOKU projesi, Doğuş Grubu Ayazağa binasında yapılan bir iç lansmanla grup şirketlerine tanıtıldı. DOKU projesi, Anadolu’nun kendine has değerlerine yepyeni bir hayat vaadiyle 2015 yılında Uçhisar’da ve sonrasında da Didim’de faaliyete geçirilen iki projenin 2016 yılında birleşmesinden doğdu. DOKU ile kadınlarımız, geleneksel dokularımıza yeni bir bakış açısı getirmeye ve çağdaş şehir hayatının içinde bize has geleneksel değerlere yer vermeye başladılar. El emeği göz nuru ile hazırladıkları ürünlerini, Doğuş Grubu’nun yatırımlarının bulunduğu bölgelerde üretip, geniş kitlelerle buluşturma imkanına kavuşan kadınlar, kimi zaman bir yabancı turiste Anadolu’nun eşsiz tatlarını tanıtıyor, kimi zamansa geleneksel el işlerini ilmek ilmek dokuyorlar.

Lansman toplantısında da DOKU projesine dahil olan yetenekli kadınlar yaptıkları işleri sergileme imkanı buldu. Uçhisarlı kadınların elleriyle hazırladıkları ürünler katılımcılara ikram edildi. Didimli kadınların ürettiği bez çantalar ve

dokumaların yer aldığı stantlar da katılımcılar tarafından ilgiyle ziyaret edildi. Doğuş Grubu şirketleri, artık, ihtiyaçları olan promosyon malzemeleri, servis ürünleri, havlu, ikramlıklar gibi ürünleri DOKU projesine dahil olan kadınların ürettikleri ürünlerden karşılayabilecekler. Her türlü sipariş, işbirliği talebi ve proje ile ilgili detaylı bilgi için [email protected] adresine e-posta göndermek yeterli.

Doku projesi desteğinizi bekliyor

3Kumbara’ya uluslararası dört ödülDoğuş Grubu tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteğiyle, Para Durumu ve Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği’nin (FODER) katkılarıyla yürütülen 3Kumbara Finansal Okuryazarlık Eğitim Programı, eğitime sağladığı sürdürülebilir katkı çerçevesinde uluslararası platformda dört ödüle layık görüldü. Best Business Award, CSR Excellence, Stevie Awards ve ICSR olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde düzenlenen organizasyonlarda ödül alan 3Kumbara, 2015 – 2016 eğitim-öğretim yılında toplam 77 okul ve 632 şubede 19 bin 598 öğrenciye ulaştı. Yeni öğretim yılında ise 81 ilde toplam 500 bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyor. Proje ayrıca günümüze dek 48 ilde 2829 okula, 13.880 şubeye ve 422.040 öğrenciye ulaştı.

Biz’den Haberler

Page 29: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

56 57BİZ’D BİZ’D

Biz’den Haberler

İklim Değişikliği Eylem Planı’na ödülGaranti Bankası, Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından verilen “Sürdürülebilir İş Ödülleri” kapsamında, “Karbon ve Enerji Yönetimi” konusunda ödüle layık görüldü. Bankanın 2015’te açıkladığı “İklim Değişikliği Eylem Planı”yla kazandığı ödülü, 18 Ekim’de düzenlenen törende, Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin aldı. Akademisyenler ile sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinden oluşan jüri tarafından verilen ödülle ilgili yaptığı konuşmada Edin, “Gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun bilinciyle, paydaşlarımızı da çabamıza ortak ederek, sürdürülebilirlik alanında topluma ve çevreye faydalı çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz” dedi.

Liderliği gözüne kestirdiEn çok tercih edilen bireysel emeklilik şirketi Garanti Emeklilik, 1 Ocak 2017’de yürürlüğe giren Otomatik Katılım Sistemi’nde liderliği hedefliyor. Garanti Emeklilik Genel Müdürü Cemal Onaran konuyla ilgili basın toplantısında, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin 6,5 milyon katılımcıya ve yaklaşık 60 milyar fon büyüklüğüne ulaştığına dikkat çekti ve “Yeni yıl ile birlikte hayatımıza giren Otomatik Katılım Sistemi’nde de liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi.

Tasarımı dünyanın en iyisiGaranti.com.tr, tasarımıyla dünyanın en iyisi seçildi. Garanti Bankası’nın kurumsal web sitesi, Global Finance’ın “2016 Dünyanın En İyi Dijital Bankaları” değerlendirmesinde, “En İyi Web Sitesi Tasarımı” ödülüne layık görüldü. Aylık ziyaretçi sayısı 16 milyona ulaşan garanti.com.tr, aldığı bu ödülle bankanın dijital bankacılık alanında yürüttüğü çalışmaların, uluslararası arenada da kabul gördüğünü ispatladı.

Dördüncü kez işverenlere sponsorGaranti, işveren markası konferansı “People Make the Brand”in ana sponsorluğunu dördüncü kez üstlendi. Türkiye’de alanında ilk olan konferansın dördüncüsü 4 Kasım’da İstanbul’da, Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticileri ve insan kaynakları profesyonellerinin katılımıyla gerçekleşti. Bu yılki konusu “dijital hikâyecilik” olan konferansta, kurumların işveren markası inşa etme yolculukları örneklerle anlatılırken, Universum’un “2016 İdeal İşverenler Araştırması”nın sonuçları da katılımcılarla paylaşıldı.

Şubede sıraya sonGaranti Bankası, sunduğu müşteri odaklı yeni çözümlerle müşterilerinin hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. Uygulamaya aldığı ‘Garanti Cep’ten Randevu’ ile müşterilerin şubeye gitmeden önce randevu alarak öncelikli hizmet almasına, ‘Garanti Cep Şube Yoğunluk Haritası’ ile de şubelerin anlık yoğunluklarını izleyerek en uygun şubeye gitmelerine olanak tanıyor. Şubedeki işlemlerinde sıra beklemek istemeyen Garanti müşterilerinin randevu almak için Garanti Cep giriş sayfasındaki ‘ATM/Şube’ ikonuna tıklayarak ‘Randevu İşlemleri’ adımlarını tamamlaması yeterli.

Garanti’den gençlere özel uygulamaGaranti Bankası’nın, 18-25 yaş arasındaki müşterilerine özel hazırladığı yeni bankacılık uygulaması GarantiOne hizmete girdi. GarantiOne, ilk kez bankayla tanışacak öğrenci ve genç profesyonellerin ihtiyaçları analiz edilerek hayata geçirilen iGaranti mobil uygulamasının yeni versiyonu. Uygulama genç müşterilerin günlük bankacılık ihtiyaçlarını karşılayacak, finansal durumlarını ve bütçe planlamalarını daha kolay yönetmelerine yardımcı olacak. Para transferi, hesap işletim ücreti ve başka banka ATM’lerinden para çekme işleminin ücretsiz olduğu uygulama ayrıca yaşam tarzları ve tercihlerine özel hazırlanan yenilikçi fırsat ve kampanyalar sunacak. Ayrıca Garanti, GarantiOne mobil uygulamasını indiren ilk 50 bin müşteriye tüm operatörlerde geçerli 1 GB internet paketi hediye edecek.

İzmir mezunları buluştuGaranti Bankası ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nin (BÜYEM) işbirliğiyle 2012 yılında başlayan Kadın Girişimci Yönetici Okulu projesinin İzmir mezunları dört yıl aradan sonra bir araya geldi. İzmir Ticaret Borsası’nın desteğiyle 31 Ekim’de gerçekleştirilen buluşmayla, İzmir’deki eğitimlere katılan kadın girişimcilerin yeniden buluşması, potansiyel işbirlikleriyle girişimlerinin güçlendirilmesi ve eğitimlerinin ardından gelişimlerinin takibi amaçlandı. Proje kapsamında bugüne kadar 16 ilde eğitimi başarıyla tamamlayan 1500’ü aşkın kadın girişimciye BÜYEM tarafından sertifika verildi. Katılımcılar yaklaşık bir ay süren eğitimde Boğaziçi Üniversitesi’nin akademisyenlerinden işletme, müşteri ilişkileri, yönetim becerileri, finans ve insan kaynakları gibi konularda eğitim alıyor.

Girişimcilikte yükselen kadın gücüGaranti Bankası’nın, Ekonomist dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin işbirliğiyle bu yıl 10. kez gerçekleştirdiği ve sonuçları, 12 Ekim’deki ödül töreninde açıklanan ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nda Dress Best Uniforms’un kurucusu Rana Tülin Yazıcı ve Mene Research’ün kurucusu Şule Mene ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ seçildi. Ayten Çöl, ‘Kılçak Çöl Çiftliği’ ve Zeynep Arca Şallıel ‘Arcadia Bağları’ girişimiyle ‘Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi’ unvanını paylaştı. ‘SBS Bilimsel Bio Çözümleri’nin kurucusu Aslı Elif Tanuğur ‘Türkiye’nin Gelecek Vaat Eden Kadın Girişimcisi’ seçilirken, ‘Narköy’ projesini hayata geçiren Nardane Kuşçu’ya ‘Türkiye’nin Kadın Sosyal Girişimcisi’ ödülü verildi. 10. yıl nedeniyle ilk kez verilen ‘Jüri Özel Ödülü’ne ise ‘Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’ projesiyle Ümmiye Koçak layık görüldü.

ÖRAV için yeni reklam filmiGaranti Bankası tarafından, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini desteklemek amacıyla kurulan Öğretmen Akademisi Vakfı’nın (ÖRAV) çalışmalarına dikkat çekmek için hazırlanan reklam filmi yayına girdi. Türkiye’de öğretmenlere yönelik çalışan ilk ve tek sivil toplum kuruluşu olan ÖRAV’ın reklam filminde öğretmenliğin ne kadar zor ve sabır gerektiren bir meslek olduğu hatırlatılırken, özverinin ve doğru iletişimin minik öğrencilerin hayatında ne kadar önemli olduğu da ortaya koyuluyor. 2008’de kurulan vakıf bugüne kadar yürüttüğü projelerle 81 ilde 140 bin öğretmene ücretsiz eğitim verdi. Bu öğretmenler ise 8 milyon öğrencinin gelişimine katkıda bulundu.

Page 30: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

58 59BİZ’D BİZ’D

Biz’den Haberler

Kamyondan saatTaşımacılıkta zamanın ve yakıt tasarrufunun önemini göstermek isteyen Scania, bir ilki gerçekleştirerek İspanya’da 750 bin metrekarelik ıssız bir alanda 14 kamyon ve 90 sürücüden oluşan dev bir saat oluşturdu. Saati oluşturan kamyonlar, akrep, yelkovan ve saniye olarak 24 saat boyunca her 60 saniyede bir daire şeklinde yuvarlak hat üzerinde ilerledi. Dünya saati ile senkronize çalışan bu dev saat, 21 Eylül’descaniaclock.com web adresi üzerinden canlı olarak yayınlandı.

2016’nın ‘Gamechanger’ları belli olduDijital dünyanın öncü yayınlarından olan Digital Age dergisinin her sene yayınladığı ‘Digital Gamechangers’ listesinde bu yıl Doğuş Grubu şirketlerinden n11.com, ZUBİZU ve TLC de yer alıyor. Doğuş Grubu’nun hayat stili uygulaması olan ZUBİZU, inovatif çözümleriyle mobil pazarlama dünyasında hızla yükselmeye devam ediyor. Turkcell’in mobil ödeme altyapı platformu Paycell ile işbirliği yapan ZUBİZU, Shell akaryakıt istasyonlarında kullanıcılarına ‘inmeden öde’ ayrıcalığı tanıyor. n11.com, yeni ürünleri rakiplerinden önce ilk kez alışverişe sunan e-ticaret platformu olmasıyla rakiplerinin arasından sıyrılmayı başarırken Kasım 2015’te yayın hayatına başlayan TLC, yayına gireceği gece ünlü programı Finans Cafe’yi ‘basarak’ akıllardan çıkmayan bir kampanyayla tanıtımını yapmıştı. Ödül verirken yıl boyunca hem rekabette kendilerine avantaj sağlayacak hem de sektörün gidişatını ve oyunun kuralını değiştirecek inovasyonlara imza atmış şirketleri seçen Digital Age ekibi, başarılı kampanyalarıyla kuralları değiştirdiği için n11.com, ZUBİZU ve TLC’yi de ödüllendirdi.

Doğuş Oto’dan Kartal’a büyük yatırımDoğuş Oto, yeni tesisini Kartal’da açtı. Doğuş Oto Kartal, Volkswagen Binek Araç, Audi, Porsche ve Volkswagen Ticari Araç markaları için müşterilerine yetkili satış ve servis hizmeti verirken, DOD markasıyla ikinci el araç alım satımı ve kredi, kasko, ekspertiz, aksesuar gibi otomotivle ilgili tüm çözümleri aynı çatı altında sunuyor. İstanbul Anadolu yakasının tek Porsche merkezi unvanına sahip, 55 bin metrekarelik alana kurulu Doğuş Oto Kartal’da ayrıca yakında dünyanın sayılı kentlerinde bulunan Audi dijital uygulamaları hizmete girecek. Çocuklu ailelere oyun alanları ve bebek bakım odaları sunan yeni tesiste misafirlerin daha iyi vakit geçirmelerini sağlamak için hızlı wi-fi da bulunuyor.

Denizler çocuklara emanetD-Marin Kids ve TURMEPA Dalaman, Bodrum ve Didim’de köy ilkokullarındaki çocuklar için “Deniz Eğitim Atölyeleri” projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında D-Marin bünyesindeki Turgutreis, Didim ve Göcek marinalarının bulunduğu illerde pilot bölge olarak seçilen okullarda okul eğitimleri, mentorlar eşliğinde marina gezileri ve proje çalışmaları gerçekleştirilerek çocuklara denizdeki yaşam ve denizlerin geleceğini nasıl kurtaracakları öğretildi. 1-15 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen “Deniz Eğitim Atölyeleri” kapsamında kendi projelerini hazırlayan çocuklar, Ocak ayında jüri karşısında sunumlarını yaparak büyük ödüle giden yolda diğer okulların karşısında mücadele verecek. “Deniz Eğitim Atölyeleri” projesiyle çocukların sadece doğaya değil, tüm canlılara bakış açısına ışık tutmak ve bir bilim insanı gibi düşünerek yeni fikirler ve projeler üretmesini sağlamak amaçlanıyor.

“Kristal” başarıPorsche performansını Kristal’e taşıdı. Markanın Macan 2.0 modeli için hazırlanan interaktif dergi, Türkiye’nin ilk ve en prestijli reklam ödülleri Kristal Elma’dan zaferle döndü. Dergi, En İyi Basın Uygulaması kategorisinde Kristal Elma’nın sahibi oldu.

Yurtdışında yarışacaklarİstanbul Golf Kulübü’nün Doğuş Otomotiv Porsche Türkiye sponsorluğunda düzenlediği Porsche Golf Turnuvası’nın şampiyonları belli oldu. 8-9 Ekim tarihlerinde Klassis Golf Sahası’nda düzenlenen turnuvada Erkekler Gross kategorisinde 75 puan ile Bülent Çakır ve Kadınlar Gross kategorisinde 81 puan

ile Nedret Bulgan birinci oldu. Ayrıca A kategorisinde Hamdi Poyraz, B kategorisinde Palmerino Colamarino, C kategorisinde ise Volkan Büyük rakiplerini geride bırakarak birincilik kupasını kaldırdılar. Birinciler 2017’de Porsche Golf Cup Dünya Finalleri’nde Türkiye’yi temsil etme hakkı kazandı.

Page 31: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

60 BİZ’D BİZ’D

Biz’den Haberler

61

İki ödül birdenHürriyet okurlarının oylarıyla televizyon ve müzik dünyasının en iyilerinin belirlendiği Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nden NTV Spor’dan Rıdvan Dilmen ve Güntekin Onay ile Star’dan Nazlı Çelik ödülle döndü. 13 Kasım Pazar günü Zorlu Center’da düzenlenen törende Dilmen ve Onay ‘Yüzde Yüz Futbol’ programıyla ‘En İyi Spor Programı’ ödülünün, Çelik ise ‘En İyi Kadın Haber Sunucusu’ ödülünün sahibi oldu.

n11.com’dan rekorn11.com, dünyanın en büyük online satış etkinliği olarak kabul edilen 11 Kasım’daki 24 saatlik alışveriş maratonunda 65 milyonluk ciroyla Türkiye rekorunu kırdı. Yılın En Uğurlu Kampanyası 11.11 dahilinde n11.com 24 saatlik alışveriş maratonunda 450 bin adet ürün satışı gerçekleştirirken, güne özel sürpriz fiyatlarla satışa sunduğu 11 otomobili dört saat içerisinde sattı. Günün ilk saatinde 7 milyon lira satış gerçekleştiren n11.com’un trafiğinin yüzde 70’i mobilden gelirken ziyaret sayısı 24 saatte 5 milyona ulaştı.

TÜVTÜRK’ün desteğiyle ‘Can Dostları Hareketi’ başladıİlkokullarda trafik güvenliği ve bireysel sorumluluklar konusunda farkındalığı artırmayı amaçlayan Can Dostları Hareketi’nin 2016-2017 uygulamaları, temsilci öğretmen eğitim semineriyle başladı. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve TÜVTÜRK işbirliğinde yürütülen projenin 1-3 Kasım tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen eğitim seminerinde Türkiye’nin farklı illerinden 4. sınıf öğretmenlerine trafikteki tehlike ve riskler, taşıt sahibi olmanın getirdiği sorumluluklar, kazalardan korunma, emniyet kemerinin önemi gibi birçok konuda eğitim verildi. Can Dostları Hareketi projesi kapsamında temsilci öğretmen eğitimi semineri ile 2016-2017 eğitim öğretim yılında, 15 ilde 550 öğretmen, 16 bin öğrenci, 32 bin veli ve 500 servis şoförüne doğrudan ulaşılması hedefleniyor.

Yeni İstanbul Modern için imzalar atıldıTürkiye’nin ilk modern sanat müzesi İstanbul Modern’in Galataport kapsamında yeniden yapılmasına ilişkin işbirliği anlaşması, Galataport projesinin geliştirme ve yönetimini üstlenen Salıpazarı Liman İşletmeciliği ve Yatırımları A.Ş. ile İstanbul Modern Sanat Vakfı (İMSAV) arasında imzalandı. Anlaşmaya göre dünya standartlarında bir tasarımla hayata geçirilecek yeni bina, müzenin kurucu sponsoru Eczacıbaşı Holding ve Doğuş Holding-Bilgili Holding’in ortaklaşa katkısıyla yapılacak. İstanbul Modern, yeni müze binası tamamlanana kadar Galataport sahasında bulunan Paket Postanesi’nde sanatseverleri ağırlayacak. Yeni müzenin 2019 yılında tamamlanması planlanıyor.

Ev almadan önce ‘Zingat’laTürkiye’nin akıllı emlak sitesi Zingat.com’un ilk reklam filmi ‘Sana Yalan Söylediler’ Kasım ayında yayına girdi. RANDOMWORKS tarafından hazırlanan ve yönetmenliğini Arda Birkiye’nin gerçekleştirdiği reklam filmleri Nezih Muhit, Şehir Merkezi ve Taşınmaya Hazır Daire olmak üzere üç farklı konseptle izleyiciyle buluşurken, gayrimenkul yatırımı yapmak isteyenleri bir sürprizle karşılaşmamaları ve doğru evi bulmaları için ev almadan önce ‘Zingat’lamaya davet ediyor.

Yeni jingle’a gençlik aşısıDoğuş Otomotiv’in kurumsal sosyal sorumluluk platformu Trafik Hayattır 2017’de tüm Türkiye genelinde radyolarda yayınlanacak yeni jingle’ını gençlere “emanet etti”. Trafik Hayattır Jingle Yarışması’nda birinci seçilecek eser, jingle konusunda Türkiye’nin en ünlü sanatçılarından Nil Karaibrahimgil tarafından seslendirilecek. Yarışmaya başvurmak için katılımcıların trafik güvenliğiyle ilgili mesajlarını taşıyan eserlerini en az bir enstrüman kullanarak kayıt etmeleri ve internet sitesine yüklemeleri gerekiyor. Birinci; Milliyet gazetesi köşe yazarı Mehmet Tez, JingleHouse’un sahibi ve Prodüktör Ömer Ahunbay, McCANN Kreatif Direktörü Cenk Öztunalı, Doğuş Otomotiv Kurumsal İletişim Direktörü Koray Bebekoğlu ve sanatçı Nil Karaibrahimgil’in de aralarında olduğu jüri üyelerince belirlenecek. Başvurular 18 Şubat 2017’ye kadar trafikhayattir.com web sitesi üzerinden yapılabilir.

Kasım ayında 20’nci yılını kutlayan NTV, 11. Felis Ödülleri’nde ‘En İyi TV Tanıtımı’ ödülünün sahibi oldu. 10-11 Kasım’da Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen törende “TV ve Sinemada Film Kullanımı” kategorisinde ödüle layık görülen projede NTV, kamerasını farklı mekanlara ve günlük yaşama çevirerek reklam kuşaklarının başında ve sonunda izleyicilerinin en doğal hallerini ekrana konuk ediyor. Doğuş Yayın Grubu Kreatif Direktörü Yeliz Atik tarafından hayata geçirilen proje, ‘ayna etkisi’ konseptiyle dikkat çekiyor.

NTV’ye yaş günü hediyesi

Page 32: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

62 BİZ’D

Biz’den Haberler

Ekranda 20. yıl10 Kasım 1996’da Türkiye’nin ilk ‘24 saat haber’ anlayışına sahip kanalı olarak yayına başlayan NTV, Kasım ayında 20. yaşını kutladı. Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erman Yerdelen ve üst düzey yöneticilerin de katıldığı organizasyonda kanalın kurulduğu ilk günden bu yana kat ettiği yol aktarıldı. Keyifli kutlamada doğumgünü pastasını, NTV Genel Yayın Yönetmeni Nermin Yurteri kesti.

Doğuş Otomotiv’e yeni CFO Doğuş Otomotiv’in yeni Mali İşler Genel Müdürü (CFO) Kerem Talih oldu. İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden mezun olan Talih, 1999 yılında Doğuş Grubu ailesine dahil olarak Doğuş Holding ve sonrasında Doğuş Oto Değerlendirme, Volkswagen Doğuş Tüketici Finansmanı ve yan kuruluşları, Krone Doğuş Treyler ile Meiller Doğuş Damper şirketlerinde orta ve üst düzey yöneticilik pozisyonlarında görev yaptı. 2009’dan bu yana Doğuş Otomotiv Servis ve Tic. A.Ş.’de Finans ve İdari İşler Direktörü olarak çalışan Talih, yeni görevine 1 Kasım 2016’da atandı.

Gözler yeni sezondaDoğuş Grubu çalışanlarına büyük bir takımda, büyük işler yapıyor olmanın mutluluğunu hissettirerek, yoğun iş hayatı içinde ufak molalarla soluklandırmayı hedefleyen Doğuş Şampiyonlar Ligi’nin 2016 ayağı sonlandı. Ligde bu yıl 16 grup şirketinden toplam 96 takım, 464 sporcu yarıştı. Atletizm, Basketbol, Bilardo, Bowling, Dart, Futbol, Karting, Masa Tenisi, Satranç, Tenis, Voleybol, Bisiklet ve Yüzme olmak üzere toplam 13 branşta gerçekleştirilen kıran kırana mücadele sonunda birinci gelenlere Ekim ayında Berlin seyahati hediye edildi. Turnuva ikincilerine Under Armour’dan sporcu kitinin, ilk üçe girenlere ise Under Armour’dan hediye çekinin verildiği ödül töreni ise Aralık ayında gerçekleştirildi.

İnşaatta yeni yatırımlarDünyanın en büyük kamu petrol şirketi Saudi Aramco, Türkiye’nin en büyük 18 inşaat şirketiyle, iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirecek mutabakat zaptı imzaladı. İmza töreni 11 Kasım’da Four Seasons otelinde, her iki ülkenin enerji bakanları, Aramco’nun CEO’su Amin Naser ve Doğuş İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Talu’nun katılımıyla gerçekleşti. İnşaat ve taahhüt şirketleriyle imzalanan bu mutabakat zaptıyla Doğuş İnşaat 2030’a kadar tüm altyapı proje ihalelerine girebilecek.

BİZ’D 63

2017’nin kamyonuScania’nın yeni S serisi, Avrupa çapında 25 dergiyi temsil eden 25 ticari taşıt gazetecisi tarafından 2017 Yılının Uluslararası Kamyonu seçildi. Ödül, Scania’nın Başkanı ve CEO’su Henrik Henriksson’a Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen IAA Ticari Taşıtlar Fuarı’nda verildi. Ağır vasıta segmentinde ilk kez yan perde hava yastığıyla donatılmış kabinler sunan yeni S serisi için Uluslararası Yılın Kamyonu Jürisi Başkanı Gianenrico Griffini, “Yeni S serisi ile Scania, ağır yük segmentine uygun, hem bugünün hem de geleceğin taşımacılık ihtiyaçlarını karşılayabilecek teknoloji harikası bir araç üretmiş” dedi.

Klasik müziğin neferiDoğuş Grubu’nun 2007’den beri ana sponsorluğunu üstlendiği Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), Kampüste Senfonik Akşamlar turnesiyle yedinci yılında yeniden Karadeniz yollarına düştü. 190’ıncı kuruluş yıldönümünü kutlayan CSO’nun, 5-11 Kasım tarihlerinde gerçekleşen Karadeniz turnesi kapsamında Artvin, Rize, Trabzon, Ordu ve Amasya’da verdiği konserleri üniversite öğrencilerinin yanı sıra dileyen herkes

ücretsiz izleyebildi. Prof. Rengim Gökmen yönetimindeki CSO’ya konserlerinde ayrıca usta keman sanatçısı Cihat Aşkın ile birlikte tanınmış opera sanatçılarından soprano Görkem Ezgi Yıldırım ve tenor Aykut Çınar eşlik etti. Bugüne kadar 31 ilde 33 bini aşkın müziksevere ulaşan Kampüste Senfonik Akşamlar projesiyle Doğuş Grubu, klasik müziği daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.

Page 33: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

64 65BİZ’D BİZ’D

Güç, birlikten doğar500 Do’lu, bugüne kadar 50 ülkede 5 milyon seyirciyle buluşan dünyanın en çılgın şovu Fuerza Bruta’yı izleme şansı yakaladı. Ayrıca 300 Do’lu, gerçekleştirilen özel bir gösterimle yeni Star Wars filmi ‘Rogue One’ı beraber izleyerek “çok çok uzak bir galakside” keyifli bir yolculuğa çıktı.

Do Gönüllüleri, Doğuş Grubu çalışanları tarafından toplanan yardımları bizzat teslim etmek ve öğrencilerle beraber vakit geçirmek için Van’ın Dürükkaş İlkokulu’nu ziyaret etti. TÜVTÜRK Van bölgesi çalışanları ev sahipliğinde ve Toplum Gönüllüleri işbirliğiyle gerçekleşen ziyarette öğrenciler için resim, müzik ve oyun atölyeleri düzenlendi. Dönüş yolunda 44 Do gönüllüsü, TÜVTÜRK’ün en doğudaki araç muayene istasyonlarından Van-Merkez İstasyonu’na uğradı. Do Gönülleri Van’dakilerin dışında 30 Suriyeli çocuğa da yardım elini uzattı. UNICEF iş birliğiyle gerçekleşen ve çocukların bir yıllık eğitiminin karşılandığı projeye 600’e yakın Do gönüllüsü de online olarak destek verdi. Do Gönüllüleri hayvanları da unutmadı. 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde, herkesin evinin yakınındaki sokak hayvanlarını beslemesi için tek kullanımlık mamalar dağıtıldı.

İstanbul’dan Van’a yardım için çalıştılar

Do Team’le tanışmavaktiDo Çalışan İletişim Platformu, grup şirketlerinden Do temsilcisi olmak isteyen çalışanlarla buluştu. Ulus 29’da gerçekleşen buluşmada ilk konserini veren Do Müzik Grubu, dinleyicilerden tam not aldı. Do Team üyeleri ayrıca DMS Connect’te bir araya gelerek gelecek projeler üzerine beyin fırtınası yaptı.

İK yöneticileri buluştuDoğuş Grubu şirketlerinin insan kaynakları yöneticileri, insan kaynaklarında dijitalleşme ve 2017 planlamalarını konuşmak üzere Soho House’ta bir araya geldi. Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan ile Doğuş Teknoloji Genel Müdürü İlker Kuruöz, yaptıkları açılış konuşmalarında, grubun büyüme hızı ve faaliyet gösterdiği coğrafyalarla paralel olarak dijitalleşmenin ve çok yönlü iş yapma modelinin önemine değindiler.

Do’lu Do’lu sohbetlerFarklı alanlardaki grup içi yöneticilerin katılımıyla gerçekleşen Do’lu Do’lu Sohbetler yeni konularıyla, Kasım ve Aralık aylarında da devam etti. Doğuş Holding Yalın Yönetim Bölüm Başkanı Mehmet Güreşçier, ‘Yalın Yönetim ve İş Hayatı’ sunumuyla günlük iş süreçlerine farklı açılardan bakma fırsatı sunarken Doğuş Holding Risk Yönetimi Bölüm Başkanı Aysan Sinanlıoğlu ‘Riski Anlamak’, Doğuş Yayın Grubu Dergiler Grup Başkanı Seda Domaniç ‘Lüks Yayıncılığın Dönüşümü ve Yükselen Moda Trendleri’ hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.

Türkiye’de kadınların ekonomiye katılım sürecinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalar yürüten Doğuş Grubu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Panama’da düzenlediği ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin İş Dünyası: Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini Geliştirmek’ adlı küresel forumda Türkiye’yi temsil etti. Kadın-erkek fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla kamu ve özel sektör tarafından hayata geçirilen uygulamaların paylaşılması için iş dünyası liderleri, hükümetler, akademi dünyası, işçi dernekleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bir araya geldiği foruma, Doğuş Grubu’nu temsilen Doğuş Holding İnsan Kaynakları Bölüm Başkanı Ebru Mete katıldı. Mete forumda yaptığı konuşmada “Doğuş Grubu olarak cinsiyet eşitliği konusunda toplumsal farkındalığı en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz” dedi.

Toplumsal farkındalık yaratıyoruz

Keşfedilecek yer çokBi Do’lu Gezi, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında keyifli gezilere imza attı. 28-30 Ekim’de argos in Cappadocia’nın ev sahipliğinde masalsı Kapadokya’nın keyfi çıkarılırken 12 Kasım’da büyük bir ekiple, ülkenin tarihine yön veren ve kendine has dokusuyla zengin bir kültüre ev sahipliği yapan Ankara’ya doğru yola düşüldü. Bi Do’lu Gezi son olarak 10-11 Aralık tarihlerinde Şeb-i Arus Mevlana Anma Törenleri ve Konya turuna çıktı.

Geleceğe koşuyoruzDo Koşu Kulübü, grup şirketlerinden 44 çalışanla Kasım 2016’da düzenlenen 38. İstanbul Maratonu’na katıldı. Tohum Otizm Vakfı adına koştuğu maratonda Do Koşu Kulübü, 30 bin 461 TL bağış topladı. Kulüp bu bağışlarla bir senelik özel eğitim bursu ve 90 seans ek özel eğitim bursu sağlayarak bir otizmli çocuğun geleceğine destek oldu.

Biz’den Haberler

Page 34: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

66 BİZ’D

Ulu önder Atatürk’ün huzurunda Ankara’daydıkBi Do’lu Gezi etkinlikleri kapsamında 12

Kasım tarihinde 120 kişilik bir grupla Ankara’da, Anıtkabir’deydik. Yolculuğumuza cumartesi gece yarısından sonra başladık ve sabahın ilk ışıklarında kente ayak bastık. Bizi ilk karşılayan ise başkentin o ünlü soğuğu oldu. İlk olarak Kale yerini ziyaret ederek, kentin en eski yerleşim bölgesini keşfettik. Hemen ardından, Anadolu tarihinin en nadide hazinelerinin sergilendiği, 1997 yılında İsviçre’nin Lozan kentinde 68 müze arasından birinci seçilerek ‘Avrupa’da Yılın Müzesi’ unvanını elde eden Anadolu Medeniyetler Müzesi’ni ziyaret ettik. Hem bu coğrafyanın hem de ülkemizin zengin tarihini hafızalarımızda tazeledikten sonra müzeden çıkışta meşhur pekmezli Ankara simidinin tadına baktık. Kısa bir yolculuk sonrasında ulaştığımız Ulus semtinde, Türkiye’nin temellerinin atıldığı ve günümüzde artık müzeye dönüştürülmüş olan I. ve II. Meclis yerleşkelerini ziyaret ederek, yakın tarihimizi yerinde görme şansını yakaladık. Öğle yemeği molamızın ardından, parlayan ve içimizi ısıtan Ankara güneşinin altında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahat yeri; eski adıyla Rasattepe, günümüzdeki adı ile Anıttepe’de yer alan Anıtkabir’de Ata’mızın huzuruna çıkarak sonsuz saygı, minnet ve özlemle kendisini bir kez daha andık. Rehberlerimizin anlatımları sonrasındaki serbest zamanımızda Anıtkabir sınırları içinde yer alan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ni ziyaret ederek, programımızı tamamladık ve İstanbul’a dönmek için tekrar yola çıktık. Keyifli geçen yolculuk sonrasında akşam geç saatlerde İstanbul’a ulaşarak gezimizi başka gezilerde tekrar birlikte olmak dileğiyle tamamladık.

Biz’den Haberler

Page 35: 2017’de, - DOĞUŞ GRUBU · 2017-02-03 · kitaplar listesinde uzun süre başı çeken, Akilah Azra Kohen’in ‘Fi, Çi, Pi’ adlı kitap üçlemesinin dizi uyarlaması Serenay

68 BİZ’D

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

001_Dogus SanataBiYer 200x265 mm.pdf 1 05/01/17 16:07