yanındatudem

8. SINIF 1.Dönem

TürkçeFiilimsilerCümlenin ÖgeleriMetin TürleriSözcükte AnlamCümlede AnlamParagrafta AnlamYazım

Ücretsizdir.

7. hafta 1. günDeneme Sınavı

2 yanındatudem

1. Babasının geldiğini görünce eve kaçtı.

Böyle bir hayır işi için zahmetten kaçılır mı hiç?

Borcunu ödeyemediği için arkadaşından bir süredir kaçıyordu.

Kayığın sahibi olan balıkçının sesini duyar duymaz çalıların ardına kaçtı.

En sevdiğim elbisedeki lekeyi çıkarmak için bu deterjanı kullanınca elbisemin rengi kaçtı.

Renklerlebelirtilmişcümlelerinhangilerinde“kaçmak”sözcüğüaynıanlamdakullanılmıştır?

A) Mavi ve pembe B) Kırmızı ve yeşil C) Mavi ve sarı D) Pembe ve sarı

2.

1948 yılında doğan Elizabeth Helen Blackburn moleküler bi-yoloji alanında çalışmalar yap-mıştır.

Telomer yapımında etkin telo-meraz enziminin kâşifleri arasın-dadır.

Kromozomların uç kısımlarında bulunan ve kromozomları koru-yan telomer isimli yapılarla ilgili çalışmalarıyla bilinir.

Bu çalışmalarından dolayı 2009 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazanmıştır.Tıbbi etik üzerine de çalışmaları vardır.

Şemahâlinegetirilmişbumetnintürüaşağıdakilerdenhangisidir?

A) Otobiyografi B) Biyografi C) Anı D) Günlük

3 yanındatudem

3.

Çiçek, sulandığı kadar güzeldir, Kuşlar, ötebildiği kadar sevimli, Bebek, ağladığı kadar bebektir, Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin, Şunu da öğren; sevdiğin kadar sevilirsin. Can YÜCEL

Budizelerdeanlatılmakisteneneanlamcaenyakınolanatasözüaşağıdakilerdenhangisidir?

A) Ne doğrarsan aşına o çıkar kaşığına. B) İki el bir baş içindir.C) El için ağlayan gözünden olur. D) Elden gelen öğün olmaz.

4. Eski bir deyim kullanırdık. Engel konmadan, keyfi her isteyenin kaldığı bina için “yolgeçen hanı” denirdi. Ana dilimiz Türkçe de bir çeşit yolgeçen hanı oldu. Yüzyıllarca Arapça ve Acemce birçok söz girdi. Ben, kendi hesabıma, böyle yabancı kökenli sözcükleri kullanmaya kendimi zorunlu his-settiğimde yüzüm pembeleşiyor. Öte yandan son yıllarda Batı kökenli sözcükler de ağır ağır günlük yaşamımıza girmeye başladı. Örneğin “etik” böyle bir sözcüktür.

Bumetnintürüaşağıdakilerdenhangisidir?

A) Makale B) Söyleşi C) Röportaj D) Deneme

5. Cümle Anlam

I. Aramızı bozmak için yalan yanlış şeyler söylüyorlar. Amaç - sonuç

II. Borçlarını ödeyebilmek için evini satmış. Neden - sonuç

III. Müzik dinleyebilirsin ancak sesini fazla açma. Koşul (Şart)

IV. Sınavı kazandın diyelim ki, ne yapacaksın? Varsayım

Tabloda numaralanmış cümlelerin anlam özellikleri verilmiştir. Bunagörehangicümleyleilgilibiryanlışlıkyapılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV

6. Aşağıdakilerinhangisindebirdeyim,açıklamasıylabirliktekullanılmıştır?

A) Bir süre sonra onun yerli yersiz esprilerinin tadı kaçmış, hoşa gidecek hiçbir yönü kalmamıştı. B) Suçlu olduğunu bildiği için onunla yüzleşmek istemiyor, ondan bucak bucak kaçıyordu. C) Yapılacak işler o kadar birikmişti ki çok isteyerek aldığım kitabı okuyamamıştım yani kaçmaktan

kovalamaya vakit olmamıştı. D) Olayları düşünmekten, içten içe konuşmaktan uykum kaçmıştı ve ılık süt içmeme, kitap okuma-

ma rağmen de uykum gelmiyordu.

4 yanındatudem

7. Anı ve günlük, kişilerin yaşantılarını konu edinen düzyazı türleridir. Ancak, aralarındaki temel fark, birinin günü gününe yazılan bir tür oluşu, diğerinin ise yaşananların üzerinden belli bir süre geçtik-ten sonra kaleme alınıyor oluşudur.

1.

Tomris Uyar, 1941’de doğmuştur. Öykü, deneme, eleştiri yazarlığı ve çevirmenlik yap-mıştır. Cemal Süreya ve Ülkü Tamer ile beraber Papirüs dergisi kurucularındandır. On öykü derlemesinden “Yürekte Bukağı" ile 1979, “Yaza Yolculuk" ile 1986 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanmıştır.2003 yılında vefat etmiştir.

2.Bu sabah, çevirmem için önerilen bir kitap geldi. Şöyle bir inceledim ama içime hiç sin-medi. Para kazanmak için bu çeviriyi yapmalı mıyım diye düşündüm uzun uzun. Derken kararımı verdim, tedirginliğim geçti; piyasa yazarlarını çevirmeyeceğim. Okuma hızıyla çarçabuk çevirsem de, karşılığında kendi kitaplarıma ödenen ücretin en aşağı on katını alsam da vaziyet böyle gerektiriyor. Kaldırıp attım önerilen çeviriyi.

3.Babam harita binbaşısıydı. Çalışkan bir adamdı, çok iyi bir hattattı. Ankara’nın Latin al-fabesi ile ilk sokak levhalarını, geceler boyu çalışarak ilk o yazmıştı. Her gece yatağım-dan kalkıp izlemiştim onu. Ölümünden on-on beş gün öncesine kadar çalıştı. Seksen yaşını aşmıştı öldüğünde. O zamanlar sanki bu kadar çalışan biri ölmez, ölemez gibi geliyordu bana. Sonra zamanla anladım ki bıraktığımız sanat eserleriydi ölümsüzlük.

4.12 Ekim 1934’te Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde dünyaya geldim. İstanbul Devlet Mü-hendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Bölümü’nde öğretim üyesi oldum. Topog-rafya adlı bir de mesleki kitap yazdım. Tutunamayanlar romanıyla 1970 TRT Roman Ödülü’nü kazandım. Yapıtlarımda eleştiri, mizah ve ironi kullanmayı severim.

Numaralanmışmetinlerdenhangileribuparagraftasözüedilenmetintürlerineörnektir?

A) 1 ve 2 B) 1 ve 4 C) 2 ve 3 D) 3 ve 4

8. Her insanın yaşamı bitmez tükenmez bir iç savaş sahnesidir. Bütün ömrünü sürekli olarak bu savaş doldurur. İnsan yaşamları hep birbirine benzer şartlar içinde başlar ve sonuna kadar da hep böyle sürer gider. Çünkü yürekleri trajediden, kafaları ise komediden yana olmak ister hep. Kısacası yü-rekleri ağlamaktan, akılları ise gülmekten yanadır. Trajedi ile komedi bu yüzden insanların doğur-duğu kardeşlerdir. Her ikisi de insanların sevgili evlatlarıdır. İşte bu nedenle………………………

Bumetninsonunaanlambütünlüğünüsağlamakiçinaşağıdakilerdenhangisigetirilmelidir?

A) dünyada, insan yaşamında her davranışın bir karşılığı, bir bedeli vardır. B) gülmekle ağlamak bazen gözle görülür biçimde ayırt edilemez, aynı anda gerçekleşir. C) insan yaşamında sevincin oranını artırıp üzüntüden arınmak gerekir. D) bizi trajik olayların karamsarlığına sürüklemeyen dostluklar seçmeliyiz.

5 yanındatudem

9,10,11ve12.sorularımetnegöreyanıtlayın.

(I) Melih Cevdet Anday, bir dizesinde “Orman sen elimi tutunca başlardı.” demiş. El ele tutuşma-nın başlattığı orman fikri, Amazon Ormanları için uygun bir tanım olabilir. Çünkü Amazon Ormanları; salt kapladığı alanla değil, yarattığı, beslediği ya da değiştirdiği milyonlarca mucizeyle üst üste yüzbin-lerce orman olarak çoğalmaktadır.

(II) Batıdan And Dağları, kuzeyden Guyana, güneyden Brezilya Platoları ile kuşatılan Amazon Irmağı ve kollarının içinden aktığı saha Amazon Havzası’dır. (III) Amazon Nehri’nin uzunluğu 6 bin 518 kilometre, akaçlama havzası 7 milyon km2’dir. Uzunluğu bakımından değil ama havzası ve debisiyle dünyanın en büyük ırmağıdır. Amazon Irmağı’nın ağzı 1500’de bulunmuştur fakat ırmağın kaynakları ancak 1941’de keşfedilebilmiştir. Bunun nedeni üst üste akan ırmaklardan oluşan bir yapısının olma-sıdır. Bu sayede de orman, orman üstünde büyümüştür. Başka bir deyişle bu coğrafya ormanı, orman da burayı yaratmaktadır.

(IV) Bölgedeki yaşlı ağaçlar, yağmur suyunun buharlaşmasını durdurarak erozyonu önlemekte-dir. Dahası nehirlerle yağmurlar arasındaki uyumlu dengeyi sağlamaktadır. Fakat bölgede yüzyılladır yasadışı tomruk çıkaranlar, yaşlı ağaçlar için büyük bir tehlike oluşturan acımazsız bir sektörün yapı taşları hâline gelmiştir.

9. Metindekirenkliyazılmışsözcüklerdenhangirenkleyazılmışolanıfiilimsideğildir?

A) Kırmızı B) Yeşil C) Mavi D) Mor

10. Numaralanmışcümlelerleilgiliaşağıdakilerdenhangisiyanlıştır?

A) I. cümlenin öge sıralaması “özne, yer tamlayıcısı, nesne, yüklem” biçimindedir. B) II. cümle sadece temel ögelerden oluşmuştur. C) III. cümlede temel ögelerden oluşmuş iki cümle virgülle bağlanmıştır. D) IV. cümlede nesneye yer verilmemiştir.

11. Bumetnintürözelliğiileilgiliaşağıdakilerdenhangisidoğrudur?

A) Tanık göstermeye başvurulduğu için denemedir.B) Sayısal verilerle desteklenmiş bir haber yazısıdır.C) Nesnel ve bilgilendici olduğundan makaledir.D) Bilgilendirme amacıyla yazıldığından gezi yazısıdır.

12. Numaralanmışcümlelerinhangisindebiryazımyanlışıyapılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV

6 yanındatudem

13. Sabah kahvaltısından sonra otelimden çıktım. Bana şimdilik her şeyi kapalı olan Frankfurt cadde-lerinde gelişi güzel dolaşıyorum. Victor Hugo’nun İstanbul’u gören meşhur patlak gözlü adamı bir karikatür değil, seyyahın daima doğru kalacak olan bir portresidir. Frankfurt caddelerine kabarık bir dikkatle bakarken kendimi bu karikatüre dönmüş hissediyorum. Hayalimizde bile görmediğimiz kadar geniş, pergel ve zevkin ortak eseri, sonsuz caddeler… Bu caddeler o kadar mükemmel ki bunları gördüğümü ayrıca not etmeyi lüzumsuz bir iş olarak göremem.

Buparça,aşağıdakimetintürlerininhangisindenalınmışolabilir?

A) Deneme B) Gezi yazısı C) Otobiyografi D) Makale

14. Aşağıdakilerdenhangisianıtürüiçinsöylenemez?

A) Olay soğumadan kaleme alındığı için öznel detaylara, duygulara yer verilir. B) İnsan belleğinde iz bırakan olay veya olguları aktarır.C) Olayı yaşayan veya olaya tanık olan kişi ya da kişilerin ağzından anlatılır. D) Tarihsel gerçeklerin öğrenilmesine katkı yaptığı için tarihçilere ışık tutar.

15. Ortaya konan bir eserin çoğunluk tarafından okunması nasıl bir değerlilik ölçüsü sayılmazsa, okun-maması da bir değersizlik ölçüsü sayılmaz.

Bucümleileanlatılmakistenenaşağıdakilerdenhangisidir?

A) Bir eser, çok okunanlar arasındaysa değerlidir.B) En değerli eserler, çok okunmasalar bile güncelliklerini yitirmeyenlerdir.C) Bir eserin değeri, okuyucu sayısının çokluğu veya azlığı ile ölçülemez.D) Eserin değerini belirleyen ölçüt, okuyucu kitlesinin niteliğidir.

16. Edebiyat, toplumun aynasıdır, bu ayna ne kadar temiz ve aydınlıksa toplum o kadar ileridedir. Os-car Wilde; “Edebiyat; hayatı taklit etmez, hayatın önünde gider, ona istediği biçimi verir.” demiştir. Bu söz, edebiyatın önemini oldukça iyi anlatır.

ParçayagöreOscarWildeedebiyatlailgiliaşağıdakilerdenhangisinivurgulamıştır?

A) Gerçekleri olduğu gibi yansıtarak hayata yön verici olduğunuB) Yaşamı özgün bir biçimde anlatarak şekillendirdiğini ve yol gösterici olduğunuC) Toplumun kalıcı bir ilerleme sağlaması için gerekli olduğunuD) Hayalleri, gerçeklerle harmanlayan bir ayna görevinde olduğunu

17. Aşağıdakicümlelerdenhangisifarklıtürdebirmetindenalınmıştır?

A) Sait Faik, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde bir süre eğitim gördükten sonra, ekonomi öğrenimi için gittiği Lozan’da kısa süre kalmış ve buradan Fransa’ya geçmiştir.

B) Bitmeyen kalp pilinin de mucidi olan bu Türk kadını, aynı zamanda Harvard Üniversitesinin Genç Akademi üyeliğine seçilen ilk Türk bilim insanıdır.

C) Öğretim üyeliği yaptığım Cambridge Üniversitesi Fizik bölümünde, 2015 yılında ölçülmesi imkânsız olarak kabul edilen “ışık seviyesinin gürültü ölçümü”nü gerçekleştirdim.

D) Feryal Özel, 10 Nisan 2019’da dünyada ilk kez kara deliğin görüntülenmesini sağlayan 200 bilim insanı içinde yer alan tek Türk bilim insanı ve astrofizikçidir.

7 yanındatudem

18. Şiirler, konularına göre farklı isimler alır. Duygusal şiirler “lirik”, çoban ve doğa hayatını anlatanlar “pastoral”, kahramanlık ve yiğitlik konulu olanlar “epik”, eleştirici ve alaycı olan şiirler “satirik”, öğ-retici ve öğüt verici olan şiirler ise “didaktik” olarak adlandırılır.

Bunagöreaşağıdakişiirlerdenhangisikonusuyönündendiğerlerindenfarklıdır?

A) Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik

Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik

Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “İlerle!”

Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle

Yahya Kemal BEYATLI

B) Sen beni sevmedin ya

Ben de gidip herkesi sevdim

Ve herkese böldüm kendimi

Herkese az az düştüm

Ve kimseye yetemedim.

Murathan MUNGAN

C) Desem ki sen benim için,

Hava kadar lazım,

Ekmek kadar mübarek,

Su gibi aziz bir şeysin;

Nimettensin, nimettensin!

Cahit Sıtkı TARANCI

D) Ben sana mecburum bilemezsin

Adını mıh gibi aklımda tutuyorum

Büyüdükçe büyüyor gözlerin

Ben sana mecburum bilemezsin

İçimi seninle ısıtıyorum.

Attila İLHAN

19. Dostlar Tiyatrosu ve Küçük Sahne Tiyatrosu sanatçıları turneye çık-acaktır. Elif, Emre, Buket, Gökhan, Seçil ve Doğan bu tiyatrolar-da görev alan sanatçılardır. Bu oyuncular Frida, Düğüm, Beklenti, Çarpışma, Roman oyunlarını sahnelemiştir. Sanatçılar; İstanbul, Antalya, Çorum, Edirne ve Ankara şehirlerine gitmiştir. Bu kişilerin bağlı oldukları tiyatro toplulukları, gittikleri şehirler ve görev aldıkları oyunlar hakkında şunlar bilinmektedir:• Doğan ile Buket aynı oyunda görev almaktadır.• Elif, tek başına Frida’yı sahnelemiştir.• Ankara’ya giden Gökhan “Beklenti” oyununu sahnelemiştir.• Dostlar Tiyatrosu oyuncusu olan Emre Edirne’ye gitmiştir.• Frida, Düğüm ve Çarpışma oyunları Küçük Sahne Tiyatro-su’nun oyunlarıdır.

Bubilgileregörehangikişilerinbağlıbulunduklarıtiyatrotoplulukları,sahnelediklerioyunvegittiklerişehirlerkesinolarakbellidir?

A) Elif ve Emre B) Buket ve DoğanC) Emre ve Gökhan D) Gökhan ve Seçil

8 yanındatudem

20.

Mola verdiğimiz yerde sanki ayaklarımız yere değmiyordu. Bu yükseklikten baktığımızda manzarayı bölen, manzaraya başını uzatan hiçbir ağaç yoktu. Karlı dağların yüce dorukları insana ne kadar küçük olduğunu hatırlatıyor, bir ürperme hissi yaratıyordu. Bulutlar, dağlara sarılmış bir köpük veya bir du-man kümesi gibi akıyordu. Temiz hava, bol oksijen başımı döndürüyordu.

I

II

Çadırdan çıkınca derin bir nefes aldım ve kollarımı açarak gerindim. Suyun kenarına kadar yürürken kumlu ve taşlı toprak botlarımın altında gıcırdıyordu. Temiz ve buz gibi sudan yüzüme çarptım. Uykum o an dağılıverdi. Başımı kaldırıp manzaraya baktım. Sonbaharın ağaçlarda sarıdan turuncuya yanan tonları, artlarındaki karlı dağlarla büyüleyici bir zıtlık oluşturuyordu.

l

Numaralanmışmetinlervesembollerdebelirtilmişgörsellerindoğrueşleşmesiaşağıdakiler-denhangisidir?

I II

A)

B) l

C) l

D)