’a İ’İ Üya aya y a İİ İ ay İ - dinbilimleri · dİn İlİmlerİ akademİk araŞtirma...

29
db14/2 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Cilt 14, Sayı 2, 2014 ss. 205 -233 KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU İlhami GÜNAY * Özet Kur’ân-ı Kerim, varlıkların temeli konusunda insanı bilgilendirmekte ve canlıların menşeinin su olduğunu kesin ifadelerle belirtmektedir. Suyun farklı şekillerde gökten inişi, yeraltı ve yerüstünde kullanıma hazır tutulması gibi özelliklerine ait çok sayıda ismine yer vermektedir. Kur’an-ı Kerim ayrıca; şimşek, rüzgâr vb. suy- la alakalı olan isimlere de azımsanmayacak miktarda temas etmektedir. Bilhassa suyun, hayatı canlandırma ve güzelleştirme rolüne dikkat çekmekte ve bunu ahi- retin varlığına delil kılmaktadır. Kur’an-ı Kerim aynı zamanda suyun temiz, tatlı, tuzlu ve acı olması gibi vasıflarına da işaret etmektedir, suyun maddi temizliği, temizleyiciliği ve manevi kirliliği giderici özelliğine, moral desteği ve şifa vasıtası kılınmasına vurgu yapmaktadır. Kur’an, suyun farklı lezzette bulunmasına karşın bereket kaynağı olduğunu, hayatın değişik kesitlerinden örneklendirmektedir. Aynı şekilde suyun geçim kaynağı olduğuna ve dengeli indirilen suyun israf edilmeden kullanılması gerektiğine yer vermektedir. Kur’an-ı Kerim suyun, me- deniyet kurmaktaki rolüne bazı olaylar üzerinden zımnen işaret etmektedir. Kur’an’da suyun en çok vurgulandığı alan, temsili bir anlatımla insanın; inancı- nın, iradesinin ve davranışlarının tashihi ve terbiyesidir. İnanç eğitiminde, fert ve toplum olarak insanı taassuptan kurtarma ve inanç sapmalarını düzeltmeyi he- deflemiştir. İrade eğitimini, meşrubatların kullanımının kurallara bağlanması şeklinde vermektedir. Değer ve davranış eğitimini ise, erdemli davranışları ka- zandırma ve buna aykırı hareketten sakındırma şeklinde vermektedir. Kur’an-ı Kerim bütün bu konuları, mutlak hâkimin Allah olduğuyla bağlantılı olarak işle- mektedir. Anahtar Kelimeler: Kur’an, Dünya, Hayat, Ayet, Su. Water in the Verses of Holy Qoran, Which is Related to Worldly Life Abstract Holy Qoran informs humanbeing about origins of the beings and indicates, with certain statements, that the origins of the life is the water. It points out about the different names of the water when it is decending from the sky in different shapes and and about the fact that it is ready to be used within the resources * Yrd. Doç. Dr., Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı, ilha- [email protected].

Upload: trinhnhi

Post on 18-Jul-2018

220 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

db 14/2

Din

bili

mle

ri A

kad

emik

Ara

ştır

ma

Der

gisi

C

ilt 1

4, S

ayı 2

, 20

14

ss. 2

05

-23

3

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA

İLGİLİ AYETLERİNDE SU

İlhami GÜNAY *

Özet

Kur’ân-ı Kerim, varlıkların temeli konusunda insanı bilgilendirmekte ve canlıların menşeinin su olduğunu kesin ifadelerle belirtmektedir. Suyun farklı şekillerde gökten inişi, yeraltı ve yerüstünde kullanıma hazır tutulması gibi özelliklerine ait çok sayıda ismine yer vermektedir. Kur’an-ı Kerim ayrıca; şimşek, rüzgâr vb. suy-la alakalı olan isimlere de azımsanmayacak miktarda temas etmektedir. Bilhassa suyun, hayatı canlandırma ve güzelleştirme rolüne dikkat çekmekte ve bunu ahi-retin varlığına delil kılmaktadır. Kur’an-ı Kerim aynı zamanda suyun temiz, tatlı, tuzlu ve acı olması gibi vasıflarına da işaret etmektedir, suyun maddi temizliği, temizleyiciliği ve manevi kirliliği giderici özelliğine, moral desteği ve şifa vasıtası kılınmasına vurgu yapmaktadır. Kur’an, suyun farklı lezzette bulunmasına karşın bereket kaynağı olduğunu, hayatın değişik kesitlerinden örneklendirmektedir. Aynı şekilde suyun geçim kaynağı olduğuna ve dengeli indirilen suyun israf edilmeden kullanılması gerektiğine yer vermektedir. Kur’an-ı Kerim suyun, me-deniyet kurmaktaki rolüne bazı olaylar üzerinden zımnen işaret etmektedir. Kur’an’da suyun en çok vurgulandığı alan, temsili bir anlatımla insanın; inancı-nın, iradesinin ve davranışlarının tashihi ve terbiyesidir. İnanç eğitiminde, fert ve toplum olarak insanı taassuptan kurtarma ve inanç sapmalarını düzeltmeyi he-deflemiştir. İrade eğitimini, meşrubatların kullanımının kurallara bağlanması şeklinde vermektedir. Değer ve davranış eğitimini ise, erdemli davranışları ka-zandırma ve buna aykırı hareketten sakındırma şeklinde vermektedir. Kur’an-ı Kerim bütün bu konuları, mutlak hâkimin Allah olduğuyla bağlantılı olarak işle-mektedir.

Anahtar Kelimeler: Kur’an, Dünya, Hayat, Ayet, Su.

Water in the Verses of Holy Qoran, Which is Related to Worldly Life

Abstract

Holy Qoran informs humanbeing about origins of the beings and indicates, with certain statements, that the origins of the life is the water. It points out about the different names of the water when it is decending from the sky in different shapes and and about the fact that it is ready to be used within the resources

* Yrd. Doç. Dr., Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı, ilha-

[email protected].

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

206| db

above and under ground. Holy Qoran also mentions hardly a few times about the names like lightening, wind etc., which are related to water. It especially draws attention about animating and adorning role of the water on the life and makes it proof of the existence of the hereafter. Holy Qoran also points out the qualifiacations of the water like being clean, fresh, salty, bitter; its properties like material cleaning and sweeping the spritual pollution. It emphasies the fact that the water created as a mean for healing from ilnesses and for moral support. Ho-ly Qoran illustrates upon diffirents sectors of lif that the water is a blessing de-spite its existence in different flavors. In the same anner, It gives place to the fact that the water is a source of livelyhood and even-downloaded water must be used without being wasted. Out of some events, Holy Qoran implicitly refers to role of the water about establishing civilizations. With an imaginative narration, the area where the water is highlighted most is about correcting and nurturing the will, faith and behavior of the man. In the field of faith education Referring the water, Holy Qoran aims recovering the man, as an individual and sociaty, from bigotry and corrcting his faith deviations. It presents the will training as the use of soft drinks according to certain rules. On the other hand, it gives values and behavior training as giving virtuous behavior and forbidding it from breach-ing it. Holy Qoran examines all this subjects in connection with the fact that the absolute judge is Allah himself.

Key Words: Qoran, World, life, verse, water.

Giriş Hayatın temeli daima merak konusu olmuş ve bu konu hakkın-

da farklı nazariyeler ileri sürülmüştür.1 Kur’ân-ı Kerim; yaratılışın kaynağı ve canlılar hakkındaki bu merakı, canlıların sudan yaratıl-dığını açıkça bildirerek2 gidermektedir. Bununla kalmamakta ve insanın menşeinden başlayarak hayatının maddi ve manevi alanla-rında ona rehberlik yapmaktadır. Ancak insan, günlük hayatın da-ğınık ve değişken iş, oluş ve eşya ile iç içe yaşamasına rağmen, bun-lardan dikkatini verdikleri hakkında yeterli bilgi edinebilmektedir. İnsanın sürekli kullandığı ve tükettiği su da bu konuya dâhildir.

Su Allah’ın ilk yarattığı varlıklardandır ve hayat onunla başla-mıştır. Allah her şeyi sudan yaratmıştır3 ve hayatı onunla sürdür-mektedir. Nitekim su buharı, zararlı ışınları emerek dünyaya koru-yucu kılıf oluşturmakta ve orada hayata imkân vermektedir.4 Kur’an-ı Kerim’in her canlının sudan yaratıldığını vurgulaması, za-

1 Geniş bilgi için bkz. Kadir Çüçen vd. Varlık Felsefesi, Ezgi Kitabevi, II. Baskı, Bursa,

2011, s. 43 vd. 2 Enbiyâ, 21/30; Nûr, 24/45; Ankebût/20; Fussılet, 41/11. 3 Rasûlullah s.a.v.: “Varlıklar neden yaratılmıştır?” Sorusunu “sudan” cevabıyla karşı-

lamıştır. Tirmizi, Cennet, 2. 4 Galib Muhammed Raca’z-Zeârîr, el-Mâu fi’l-Kur’ân’i-l Kerim, Mektebetu Dari’z-

Zemân, III. Baskı, Medinetu’l-Munevvera, 1431/2010, s. 28.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 207

ruri olarak suyun mevcudiyetinin canlıların varlığından önce olma-sını gerektirmektedir.5 Şu halde su, hayatın kaynağı ve hatta kendi-sidir.6 Suyun donuk, akıcı ve buhar halinde bulunması, bir faydaya mebnidir ve bu üç halde bulunması ona öneminden hiçbir şey kay-bettirmemektedir. Su donuk haliyle bilhassa kutuplarda dünyanın hararetini alırken, bardaklarda insanın hararetini gidermektedir. Akıcı özelliği büyük ölçekte doğal dengenin, insan ölçeğindeyse bedenin kanı canı olarak onu sağlıklı tutmanın vazgeçilmezidir. Buhar hali ise, bitki ve hayvanların kavrulmasını önlerken, insanla-ra da ferahlık vermektedir. Su ve karbondioksitin ortaya çıkardığı duman, ölüm ve hayatın her ikisinde de bitişiktir. Karbondioksit fotosentez yoluyla hava üretmekte, ateş yakarken karbondioksit çıkarmaktadır.7

Su insan hayatının vazgeçilmez parçasıdır. Ancak insanların çoğu, yeterli miktarda ve arzuladığında yanında bulmasından dola-yı olsa gerektir ki, tıpkı hava gibi suyun kıymetini ve önemini takdir etmeyebilmekte, kuraklığa veya onun yokluğuna maruz kaldığında değerini anlamaktadır. Bu çalışmayı, ülkemizde bu sene yaşanan kuraklık akla getirmiş ve araştırabildiğimiz kadarıyla bu konuda akademik çalışmanın yapılmadığının fark edilmesiyle böyle bir ince-lemeye karar verilmiştir. İnsanın en muhtaç olduğu halde ilgisiz kaldığı suya, Kur’an-ı Kerim’in ne kadar yer ve değer verdiğini top-luca görmek isteği, bu çalışmayı ortaya çıkarmıştır. Çalışma; bazı lügat, klasik ve çağdaş tefsirlerin incelenmesiyle vücuda getirilmeye çalışılmıştır.

Kur’an-ı Kerim’de su, yalnız değeri bakımından değil, semadan indirilişi, hayatı diriltişi, dünya ve ahiretteki mevcudiyeti gibi açı-lardan çok yönlü ele alınmaktadır. Bu durum, konunun sınırlandı-rılmasını gerektirmiş ve öncelik, insanın içinde yaşadığı dünya ile ilgili ayetlerdeki suyun incelenmesine verilmiştir. Konu, ahiret ha-yatıyla ilgili ayetlerde su ve insanın anlam arayışına cevap teşkil etmesi açılarından da incelenmesiyle çalışma tamamlanabilecektir. Şimdi bu hayati varlığın, Kur’an-ı Kerim’deki lafzından hareketle

5 Muhammed b Abdulaziz binabdillah, el-Mâu fi’l-Fikri’l-İslami ve’l-Edebi’l-Arabi, Viza-

ratu’l-Evkâfi ve’ş-Şuûni’l-İslamiyye, Mağrib, 1996/1417 C: 1, s. 21. 6 Masaru Emoto, Suyun Gizli Mesajı, Terc. Yonca Hancıoğlu, Kuraldışı Yayıncılık,

İstanbul, 2005, s. 11 7 Süleyman Taravene, el-İ’cazu’l-İlmi fi’l-Kur’ani’l-Kerim, el-Kevn ve’l-Mâ, Daru’l-Furkan,

I. Baskı, Amman, 1421/2000 s. 51.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

208| db

tanımına ve hakkındaki diğer lafız ve vasıflarına bakmak gerekmek-tedir.

a. Suyun Kur’an-ı Kerim’deki Tanımı, Lafızları ve Vasıfları

Kur’an-ı Kerim’de suyun tanımı sayılabilecek bütün bir ifade bulunmamaktadır. Ancak genel manada su anlamında “MeVeHe” kökünden türetilerek “mâün” kalıbında kullanılan kelimenin mana-larından hareketle bir fikre ulaşmak mümkün olabilmektedir. Arap-lar; saflığı/berraklığından ve sanki üzerinde su akıyormuş görünü-münden dolayı suya nisbet ederek aynaya “Mâviyyetün” demekte-dir. Aynı kelimeyi beyazlığından dolayı ak inek için de kullanmış-lardır. Olgunlaşmaya başlayıp sulanan hurma ve üzüm için “temev-vehe semerün nahli vel ineb”, olgunlaşıp rengi güzelleşen ve şırası dışına sızan üzüme “temevvehel ineb” demektedirler.8

Bu kökten türetilen başka ifadeler zımnında, kişiye ve çeli-ğe/bıçağa su vermeye “emâher racüle ves sikkine” denilmektedir. Erkek devenin suyu dişi devenin rahmine aktı/döküldü anlamında “mehâ mâül fahli fi rahimin nâkati” tabir edilmektedir. Hokkaya su döktü anlamında “Emâheti’d-Devâte”,9 üzerinde su sızıntısı olan yere ise “emâhetil ardu” denilmektedir. Suyun rengine “mûhetün”, denilmektedir.10 Araplar, “MeVeHe” kökünü, mecâzi manada da kullanmışlardır. Onlar, kalbi sanki sudaymışçasına gevşeyip korkan kişiye “mâhül füâd”, gençlik suyuyla güzelleşmiş yüze “vechün mü-mevvehün” ve tatlı ve güzel söze “kelamün aleyhi mühetün” demek-tedirler. Suyun diğer kalıpları; “mâhün” ve “mâetün”, çoğulu ise: “emvâh” ve “miyâh” formlarında kullanılmaktadır.11

Suyun kök kelimesinin Arapçadaki bu kullanımlarında ortaya çıkan temel özellikleri; saflık, berraklık, arılık, tat ve lezzet, renk,

8 İbn Manzur, Lisânu’l-Arab, Thk. Abdullah Aliyyu’l-Kebir vd. Dâru’l-Meârif, Kâhire,

VI/4302-4303. 9 Mecduddin Yak’ûb el-Firûzâbâdi, el-Kâmûsu’l-Muhît, Thk. Muhammed Naîm, Mues-

sesetü’r-Risâle, VIII. Baskı, Beyrut, 1426/2005, S.1254-1255. 10 Halil b Ahmed el-Ferahidi, Kitabu’l-Ayn, Thk. Abdulhamid el-Hemdâvi, Dâru’l-

Kütübi’l-İlmiyye, Birinci Baskı, Beyrut, 1424/2003, IV/174. 11 İbn Manzur, her ne kadar su hakkında yukarıdaki bilgileri verse de kelimenin karşı-

sına “ma’rûf/manası bilinmektedir” ifadesini koymuştur. Lisânu’l-Arab, VI/4302-4303. Belki bu yüzden İbn Faris, Mekâyîsu’l-Luğa”sına “MeVeHe” maddesini alma-mıştır.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 209

güzellik, akıcılık/seyyaliyet, yumuşaklık ve güçlendirmedir. Bu özel-liklere göre suyu: “saf/arı, akıcı/seyyal, şeffaf, yumuşak ve içinde bulunduğu varlığı güçlendiren, [soğukluğu ve rutubetiyle ateşin zıddı bir cevherdir.]” şeklinde tarif etmek mümkündür. Ayrıca su, bütün canlının hayat kaynağı olan latif, akıcı bir cisim olarak da tarif edilmiştir.12

Bu temel özelliklere sahip olan su Kur’an-ı Kerim’de; yeryüzüne iniş,13 yer altından çıkış ve yer üstünde akış ve duruş şekillerine göre verilen isimleriyle ve çeşitleriyle yer almıştır. Bazen de tatlılık, soğukluk, tuzluluk gibi vasıflarına, suya delalet eden bulut, serap gibi özelliklerine ve rızık, rahmet gibi önemini gösteren lafızlara yer verilmiştir. Bu isim ve vasıfların Türkçelerini14 birer ayet örnekli-ğinde sınıflandırmak mümkündür.

Öncelikle indiriliş şekilleri bakımından suya göz attığımızda; su,15 şarıl şarıl su,16 coşkun su,17 soğuk su,18 yağmur,19 sağanak yağmur,20 şiddetli, bol bereketli sağanak yağmur (ki Rasûlullah (s.a.v.) bir yağmur duasında bu “sayyib” kelimesini kullanmıştır.),21 çisenti,22 dolu,23 çeşitleriyle karşılaşılmaktadır. Suyun yeryüzünde bulunuş keyfiyetini anlatan lafızlar ise; kuyu,24 havuz,25 şifa kayna-ğı,26 menba’,27 akan pınar,28 sel,29 nehir,30 deniz/deryadır.31 Suyun

12 Mâzin Muhammed İsa b İsa, el-Mâu ve eseruhu ale’l-Ahkami’ş-Şer’iyyeti, Daru İbn

Cevzi, I. Baskı, el-Memleketu’l-Arabiyyetu’s-Suudiyye, 1432, S. 29. 13 İniş şekillerinden “kar/selc” Kur’an-ı Kerim’de istisnai bir şekilde yer almamaktadır.

Sebebi, vahyin indiği haremeyne neredeyse yağmaması olabilir. 14 Bütün bu isimlerin ve vasıfların Arapçalarına (Mâu, matar, ğays, vedg, berad, vâbil,

sayyib, tall, şerâb, serâb, kevser, nehr, bahr, yemm, mu’sirât, ğamâm, sehâb, müzn, kisef, nutfe, meni, bi’r, cübb, ayn, neba’, fârattennûr, seyl, evdiye, muğtesel, rahmet, berq, ra’d; şitâ, zebed, tufân) el-Mu’cemu’l-Mufehres li Elfâzı’l-Kur’ân’dan bakılarak Kur’an-ı Kerim’deki tekrar sayılarına ve yerlerine ulaşmak mümkündür.

15 Kaf, 50/9. 16 Nebe’, 78/14. 17 Hûd, 11/40. 18 Sad, 38/42. 19 Neml, 27/58; Şûra, 42/28; Nûr, 24/43. 20 Bakara, 2/265. 21 Bakara, 2/19; Ebû Davud, İstiskâ, 2; İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, IV/2519. 22 Bakara, 2/265. 23 Nûr, 24/43. 24 Hac, 22/45; Yûsuf, 12/10. 25 Kevser, 108/1. 26 Sâd, 38/42. 27 Zümer, 39/21. 28 Gâşiye, 88/12. 29 Ra’d, 13/17. 30 Bakara, 2/25.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

210| db

ana kaynağı olan bulutlar da Kur’an-ı Kerim’de suyla yakın alakası ve sıcak iklimde gölgelik olması nedeniyle farklı çeşitleriyle zikre-dilmektedir. Bunlar; bulut,32 gölgelik bulut,33 dolgun yağmur bulu-tu,34 ağır bulut35 ve yoğun buluttur.36

Kur’an-ı Kerim’de suyun habercisi konumunda, suyla alakalı olan lafızlar da mevcuttur ki bunlar; şimşek,37 gök gürültüsü,38 kış,39 müjdeci tatlı rüzgâr,40 fırtına41 ve tufandır.42 Suyu çağrıştıran serap lafzı da Kur’an-ı Kerim’de yer almaktadır.43 İçilen ve kullanı-lan olmamasına rağmen, üremenin vasıtası olan sıvı da “safi az su”44 ve “dökülen su”45 ifadeleriyle Kur’an’da zikredildiği için onu da burada kaydetmek gerekmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de bütün çeşitlerine ve çok farklı konumlarına yer verilmesine bağlı olsa gerektir ki, Rasûlullah (s.a.v.) de suyun hayati önemine işaret etmiştir. O suyu, esirgenmesi helal olmayan üç şeyden birisi saymış46 ve “Ey Rabb’im! Hatalarımı kar ve dolu suyuyla yıka.” duasıyla kar ve dolu suyunun saflığına vurgu yapmış-tır47 ki çöl ikliminde kar ve dolu suyunun ifade ettiği değer, izahtan varestedir. Suyun temizliğinin korunmasına azami titizlik göster-miş, kirletmekten kesinlikle men etmiştir.48 Müslümanların bir yu-dum su ile olsa bile sahur yapmalarını49 teşvik etmiştir. Suyla ilgili

31 Kasas, 28/7; Câsiye, 45/12. 32 Nûr, 24/43; Vakıa, 56/69. 33 A’raf, 7/160. 34 Nebe’, 78/14. 35 Ra’d, 13/12. 36 Tûr, 55/44. 37 Nûr, 24/43. 38 Ra’d, 13/13. 39 Kurayş, 106/3 40 Furkân, 25/48; Rûm, 30/46; Rüzgârların da karıştırıcı/aşılayıcı etkisiyle yağmurun

yağdığı asıl, bulutlardır. Zağlûl Muhammed en-Neccâr, el-Âyâtu’l-Kevniyye fi’l-Kur’âni’l-Kerim, Mektebetü’ş-Şurûkü’d-Devliyye, I. Baskı, Kâhire, 1428/2007, IV/103.

41 İsrâ, 17/69. 42 A’râf, 7/133. 43 Nûr, 24/39. 44 Hacc, 22/5. 45 Kıyame, 75/37. 46 Diğer ikisi “ateş” ve “tuz”dur. Ebu Davud, Zekât, 35; Başka bir rivayette “su, ateş,

mera”dır. İbn Mace, Ruhûn, 16. 47 Buhari, Deavât, 6; Müslim, Zikr, 49. 48 Buhari, Vudu’, 68. 49 Alâuddin Ali b Belbân el-Farisi, Sahih-i İbn Hıbbân, Tahk. Şuayb Arnavut, Müessese-

tu’r-Risale, Beyrut, 1414/1993 (Hadis no: 3476) VIII/254.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 211

bu temel bilgilerden sonra onun, Kur’an-ı Kerim’de yer alış konum-ları, vasıfları ve amaçları incelenmeye çalışılacaktır.

b. Suyun temiz, temizleyici ve şifa kaynağı oluşu

Suyun kendisi temiz ve başkalarını temizleyici,50 maddi ve ma-nevi kirleri giderme aracıdır. O, ölü toprağı canlandırmak, insan ve hayvanları sulamak için gökten tertemiz51 indirilmektedir. Rasûlul-lah (s.a.v.) de bu hususa: “Su, tertemiz yaratılmıştır” hadisiyle işaret etmektedir. Ancak, tadı ve saflığı bozulmayan tertemiz cennet sula-rının52 aksine dünyadaki suların hareketi sınırlandığında, içinde bulunduğu mekân ve malzemelerin özelliğine bağlı olarak temizli-ğini kaybedebilmektedir. Suyun bedeni, elbiseyi ve çevreyi temiz-leme özelliği bu maddi alanlarla sınırlı değildir. Su, ibadet öncesin-de abdestte, cünüplükten ve ay halinden arınmakta kullanılmakla manevi kirliliklerin de temizleyicisidir.53 Bu temizlik, ibadetin ön şartı olduğu gibi, buna bağlı olarak kalbin huşusu için de son dere-ce gereklidir.

İbadet; kulun zihnen ve ruhen uyanık, zinde, ruh ve beden ba-kımından temiz olmasını gerektirmektedir. İbadet öncesinde abdest ve gerektiğinde gusül almak ise bu maksada ulaşmanın önemli araçlarındandır. Namaz ve gusül abdesti, insan bedenini rahatlatıcı etkisini, kulu Allah'a yaklaştırmakta ve ibadete hazır hissetmesini sağlamakta da sürdürerek onun iç temizliğini de yapmaktadır. Bu temizliğin insan ruhu üzerindeki etkisini dışarıya yansıtan en güzel örnek, Bedir savaşı öncesindeki Müslüman askerlerin durumudur.

Mücahitlerden gece uyurken ihtilâm olanlar, -namazlarını ge-çirmeden- yıkanmış, abdest almış, temizlenmişler, böylece cünüp-lüğün Müslümanda hâsıl ettiği kirlilik duygusunu üzerlerinden at-mışlardır. Meleklerle takviye, rahat uyku gibi ilahi desteklere yağ-mur da eklenmekle suyun, maddî faydası yanında askerin moral kazanmasını, cesaret ve zafer beklentilerinin artmasını da sağlamış, zihinlerini de dağınıklıktan kurtarmıştır.54 Böylece su; gönüllerdeki

50 Ali b Muhammed eş-Şevkâni, Fethu’l-Kadîr, Thk. Abdurrahmân Umeyra, Dâru’l-Vefâ,

Trhsz. IV/108. 51 Furkân, 25/48-49; Ahmed, III/31; Tirmizi, Tahâre, 66. 52 Fahruddin er-Râzi, Mefâtîhu’l-Gayb, Dâru’l-Fikr, 1. Baskı, Beyrut, 1401/1981,

XXVIII/54; (Muhammed, 47/15; İnsan, 76/21). 53 Mâide, 5/6. 54 Hayreddin Karaman vd., Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, Diyanet İşleri Başkanlığı

Yayınları, Ankara, 2007, II/528-529.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

212| db

korku, endişe, heyecan ve güvensizlik gibi ruhi kirleri de temizle-miştir.55

Suyun maddi ve ruhi temizleyici özelliğinin kişi üzerinde bırak-tığı iç huzuru ve güvenin hâsıl ettiği sinerjinin grup üzerindeki etki-si, Bedir savaşında tezahür etmiştir. Maddi ve ruhi temizliğin ve ibadetin kazandırdığı huzur, imanın gönlü genişletici özelliğiyle56 birleşmesiyle tam bir itminana dönüşmüş ve onları zafere eriştir-miştir. Bu yüzden olmalı ki Rasûlullah (s.a.v.), temizliğin imanın yarısı olduğunu57 bildirmektedir.

Kur’an-ı Kerim’de suyun, temiz ve temizleyiciliğinin yanında şi-fa kaynağı olduğu, bir olay üzerinde gösterilmektedir. Bu hadise, Eyyüp a.s.’ın yedi yıldan fazla müptela olduğu hastalıklardan ve beladan58 suyla kurtulmasıdır. Nitekim o, içtiği suyla içindeki ve yıkandığı soğuk su ile de vücudunun dışındaki rahatsızlıklarından59 şifa bulmuştur.60 Bu manada Rasûlullah (s.a.v.) de cehennemin hararetinden bir parça taşıyan humma hastalığının ateşini zemzem suyuyla soğutmayı tavsiye etmektedir.61 Aynı şekilde zemzem suyu-nun hangi niyetle içilirse ona karşılık geleceği ifadesinden,62 şifa niyetiyle içildiği takdirde dertlere deva olacağı sonucu çıkarılabil-mektedir. Rasûlullah (s.a.v.)’in, sahurda bir yudum su bile olsa içilmesini istemesinde;63 hem teheccüd vaktinde ibadetle ruhu di-riltmeye teşvik ve hem de suyla, oruç susuzluğunun vücutta mey-dana getirebileceği zafiyeti iyileştirmesine işaret bulunmaktadır. İbn Hacer bu konuda; sünnete uymak, kitap ehline muhalefet, zindelik gibi birçok fayda daha saymaktadır.64

Yukarıdaki örneklerde Hz. Eyyüb’un soğuk su ile şifasının mu-cizevi olduğu anlaşılmaktaysa da Hz. Peygamberin, hummayı soğuk su ve zemzem suyu ile tedavi etme tavsiyesi, tıbbı nebevi kapsa-

55 Enfâl, 8/11. 56 En’âm, 6/125; Zümer, 39/22. 57 Sünen-u Dârimi, Vudû’, 2. 58 Ebû Cafer Muhammed b Cerir et-Taberi, Câmiu’l-Beyân an Te’vil-i Âyyi’l-Kur’ân, Thk.

Abdullah et-Türkî, Merkezü’l-Buhûsi ve’d-Dirasâti’l-Arabiyyeti’l-İslâmiyye, I. Baskı, Kâhire, 2001, XX/106, 108.

59 Mustafa Müslim, vd. et-Tefsiru’l-Mevdûî li Suveri’l-Kur’ân, Camiatu’ş-Şârika, I. Baskı, el-İmâratu’l-Arabiyyetu’l-Muttehıde, 1431/2010, VI/456.

60 Sad, 38/41-42. 61 Buhari, Bed’u-l-Halk, 9, 10. 62 İbn Mace, Menâsik, 78. 63 el-Farisi, Sahih-i İbn Hıbban, (Hadis no: 3476), VIII/254. 64 Fethu’l-Bâri bi Şerhi Sahihi’l-Buhâri, Dâru’t-Tayyibe, I. Baskı, 1426/2005, V/270.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 213

mında65 görünmektedir. Rasûlullah (s.a.v.)’in özellikle, zemzem suyunun şifa oluşuna işareti, bugünün tıbbi yaklaşımlarına da çok uygun düşmektedir. Nitekim çağdaş tıp çevreleri de, bütün suların enerji taşıyıcısı olduğu ve hatta hastalıkların tedavisinde bile kulla-nılabileceği konusunda geçmişte hiç olmadığı kadar fikir birliği içerisindedirler.66

c. Suyun canlıların ve medeniyet kurmanın temeli oluşu

Su; mikroskobik canlıdan kozmik âleme kadar bütün varlıkların temelidir. Allah, arşı henüz su üstünde iken gökleri ve yeri altı gün-de/evrede yaratmıştır.67 Kâinatın sudan yaratıldığının zımni göster-gesi, gök ve yerin duman halinde bitişik olmasıdır.68 Duman ise, su buharından oluşan ince buluttur ve örfte de yere inen buluta sis/duman denilmektedir.69 Allah, çağdaş astronomların “büyük patlama” dedikleri bu dumandan yeri ve gökleri yaratmıştır, her ikisindeki bütün cisimleri, enerjiyi, bildiğimiz ve bilmediğimiz mad-deleri de ondan yaratmıştır.70 Allah, gök ve yere hükmederek onla-rı, kevni kanunlarına itaat ettirip hâkimiyeti altına almıştır.71

Yukarıda yapılan izahlara rağmen evrenin sudan yaratılması çok sarih değilken; ekmel-i mahlûk olan insanın, hayvanların ve bitkilerin sudan yaratıldığı kesin bir şekilde beyan edilmektedir.72 Vücudunun yüzde yetmişinden fazlası sudan meydana gelen bu varlıkların73 sudan yaratıldığı tecrübi bilgilerle de bilinmektedir. Ancak Allah yüce kudretiyle, bu varlıkları yarattığına vurgu yaparak bir kısmının müşahede edilebilen aşamasını göstermektedir. Allah, varlıkların en değerlisi ve yükümlü olması hasebiyle olmalı ki, insa-nın atası olan Hz. Âdem’in, kendisi ve oğullarınca müşahede edile-meyen yaratılış aşamasını da zikretmektedir.

65 Geniş izah için bkz. Muhammed b Ahmed ez-Zehebi, et-Tıbbu’n-Nebevi, Thk. Ahmed

Rifat el-Bedrâvi, Dâru İhyâi’l-Ulûm, Beyrut, III. Baskı, 1410/1990, s. 247 vd. 66 Emoto, s. 12; Ağır beyin ameliyatı geçiren bir komşuma doktorunun tavsiyesi de

sürekli su içmesi olmuştur [İ.G.]. 67 Hûd, 11/7. 68 Enbiya, 21/29-30; Bkz. Muhammed Reşid Rıza, Tefsiru’l-Menâr, Dâru’l-Menâr, Kahi-

re, 1366/1947, XXII/16-17. 69 İbn Manzûr, Lisânu’l-Arab, IV/2544. 70 en-Neccâr, el-Âyâtu’l-Kevniyye, II/109. 71 Fussılet, 41/11. 72 Nûr, 24/45. 73 en-Neccâr, el-Âyâtu’l-Kevniyye, II/310.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

214| db

Allah ilk insan Hz. Âdem’i, suyla karılmış toprağı şekillendire-rek74 ve içine ruh üfleyerek yaratmıştır.75 Onun nesillerini ise bel ve kaburga kemiklerinden süzülerek toplandığı üreme organından fışkırarak çıkan bayağı sudan/meni76 halk etmiştir.77 Bu az su, sağ-lam karargâh olan ana rahmine yerleştirilmiş ve cenine dönüşen suya [ki ceninin % 93’ü sudur]78 ölçülü bir şekil verilmiştir.79 Sudan yaratılan ve ana rahmindeki suda yüzdürülerek doğan insanın, ana sütünden başlayan sıvı ihtiyacı,80 diğer canlılar gibi ölüm anına kadar devam etmektedir.

Anasından münferit doğan insanın üremesi sürdükçe soy ve hı-sımlık meydana gelmekte81 ve büyüklü küçüklü topluluklar oluş-maktadır.82 Bu oluşumda ve insanların bir arada tutulmasında mer-kezi rolü daima su tayin etmektedir. Medeniyet kurmanın ilk adımı demek olan bu oluşumun Kur’an-ı Kerim’de bariz göstergeleri bu-lunmaktadır. En önemli gösterge, köylerin/şehirlerin anası83 Mek-ke’nin merkezi bir rolle84 ortaya çıkmasıdır. Mekke’nin bu cazibeye ulaşmasının manevi vesilesi Hz. İbrahim’in makbul duası85 ise, maddi aracı zemzem suyu/kuyusu olmuştur.86 Bu kural günümüzde de aynen devam etmekte, suyu bol ve güzel olan şehirler, tercihe şayan olarak gelişimini hızla sürdürmektedir.

Suyun medeniyet kurucu yönünün yanında, onu koruyucu rolü de bulunmaktadır. Nitekim Allah, genellikle su havzaları çevresinde kurularak güçlü medeniyet seviyesine ulaştıktan sonra tarihe gömü-len ülke ve halklardan ders çıkarılmasını istediği ayetlerden87 biri-sinde, çöküş sebebinin suyu çekilip kullanılmaz hale gelmiş kuyula-

74 Bu yaratışın merhalelerini; “toprak”: Âl-i İmrân, 3/59 “balçık”: Hıcr, 15/26, 28

“çamur”: A’râf, 7/14; İsrâ, 17/61; Sâffât, 37/11; Rahmân, 55/14 şeklinde sırlamak mümkündür.

75 Hicr, 15/24; Sâd, 38/71-72. 76 Fâtır, 35/11; Murselât, 77/20; Târık, 86/6-7. 77 Mü’minûn, 23/13. 78 en-Neccâr, el-Âyâtu’l-Kevniyye, II/310. 79 Abese, 80/19. 80 Bakara, 2/233. 81 Furkân, 25/54. 82 Hucurât, 49/13. 83 En’âm, 6/92; Şûrâ, 42/7. 84 Râzi, Mefâtihu’l-Gayb, XIII/86. 85 İbrâhim, 14/37; Taberi, Câmiu’l-Beyân, XIII/690-691. 86 Zekai Şen, Manevi ve Bilimsel Açılardan Zemzem Suyu, Su Vakfı Yayınları, İstanbul,

2006, s. 139. 87 Âl-i İmrân, 3/137; Nahl, 16/36; Mü’min, 40/82; Muhammed, 47/13.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 215

rı88 zikretmektedir. İsmi anılmayan bu devletlerin yanında suyun, güçlendirici etkisinin daha sarih anlatıldığı milletler de vardır. Me-sela Hz. Yusuf’un yedi yıl süren kuraklığın doğurduğu kıtlık krizini başarıyla yönetmesi,89 ait olduğu devletin en azından zayıflamasını önlemiştir. Aynı şekilde Hz. Musa’ya Tih çölünde verilen on iki pı-nar,90 İsrailoğullarının dağılmasına mani olmuş, Firavunun mirasıy-la91 ve sonrasında Hz. Davut döneminde güçlü bir devlet kurmala-rının92 temelini teşkil etmiştir.

Suyun, medeniyet kurucu ve koruyucu etkisi yanında, onun yok olmasına da vesile olabilmektedir. Bunun akla gelen ilk örneği, azametiyle ve geride bıraktığı tarihi eserleriyle bu çağın insanını bile hayran bırakan Firavunlardır. Nitekim onlardan Hz. Musa’nın çağdaşı, denizde boğularak yok edilmiş ve kavmi geride nice pınar-lar, bahçeler, ekinler, çiftlikler, zevk ve sefa sürdükleri çok güzel evler/mekânlar bırakmışlardır.93 Aynı şekilde Arim seline maruz kalan Yemen’deki94 Sebe’ halkı da nankörlüğünün bedelini, suya bağlı olarak kurdukları95 müstesna medeniyetlerini yine suyla kay-bederek96 ödemiştir. Gerçi anılan bazı ayetlerde suyun çokluğu doğ-rudan belirtilmemekte, ancak bol bereketli bahçelere vurgu yapıl-ması suyun fazlalığına delalet etmektedir.

İnsanın menşei ve kurduğu medeniyetin varlığı su olduğu gibi, varlığın ve uygarlığın dayanaklarından olan hayvanlar ve bitkiler de sudan yaratılmışlardır.97 Su, canlıların hayati tüketim aracı olma özelliğinin yanında; nehir, deniz ve okyanus haliyle yaşamlarının parçasıdır. Öncelikle suların kendisi vazgeçilmez gıdadır ve içeri-sinde başka varlıkların yaşamasına imkân sağlamakla hem onlar ve

88 Hac, 22/45; Taberi, bu kuyuların ehli tarafından bırakıldığı naklederek, suyunun

çekildiğini ima etmektedir. Câmiu’l-Beyân, XVI/591; el-Kurtubi ise daha sarih şekil-de, bu kuyuların sularının çekilmesi neticesinde halkın kovalarının atıl hale geldiğini nakletmektedir. Ahmed b Ebu Bekr, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân, Thk. Abdulmuhsin et-Türki, Müessesetu’r-Risâle, I. Baskı, 1426/2006, XIV/415.

89 Yûsuf, 12/47, 55. 90 Bakara, 2/6. 91 Duhân, 44/28. 92 A’râf, 7/137; Enbiyâ, 21/105; Taberi, Câmiu’l-Beyân, XVI/437. 93 Duhân, 44/25-27; Abdullah b Abbâs, Tenvîru’l-Mikbâs min Tefsiri İbn Abbâs, Dâru’l-

Kütübi’l-İlmiyye, I. Baskı, Beyrut, 1421/1992. s. 526. 94 Taberi, Câmiu’l-Beyân, XIX/251. 95 İzzet Derveze, et-Tefsiru’l-Hadîs, Ekin Yayınları, III/194-195. 96 Sebe’, 34/15-19. 97 Furkân, 25/48-49, 54.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

216| db

hem de dışındaki varlıklar için besin zinciri olmuşlardır.98 Bilhassa okyanuslar, iklimin oluşmasının temel unsuru olduğu gibi besin ambarı konumunda da bulunmaktadır.99 Bu konuda, okyanusların 600-2700 metre aralığındaki derin sularında, saçtığı ışıkla çevresini aydınlatarak avlanan balık çeşitlerinin tespit edildiği nakledilmek-tedir.100 Okyanus ve denizler, toplumlar için, besin dışındaki diğer ekonomik alanlarda servet kaynağını101 ifade etmektedir.

d. Suların farklı lezzetli ve bereket kaynağı oluşu

Sular, hayat kaynağı olması bakımından aynı özelliğe sahip ol-makla birlikte lezzet bakımından farklıdır. Kara sularının çoğu ve deniz sularının bir kısmı tatlıdır,102 susuzluğu gidermektedir ve içimi kolaydır.103 Tatlı sular, kendisiyle yaşaması uygun özellikte yaratılan canlıların öncelikle sıvı ihtiyacını gidermektedir,104 aynı zamanda içerisinde canlılarının yaşamasına imkân sağlamaktadır. Tuzlu sular da aynı şekilde deniz canlılarına ve buharlaşma yoluyla karasal hayata can vermektedir.

Acı ve tuzlu sular,105 doğrudan içmeye uygun olmasa da içeri-sinde canlıların yetişmesine engel teşkil etmemekle, hayatın temeli-ni oluşturmakta tatlı sular gibidir. Şüphesiz, dünyanın en tuzlu suyuna sahip Lût gölü gibi içerisinde canlının yaşamasına izin ver-meyen örnekleri istisna edildiğinde her ikisi de insanlara taze gı-da/et sunmakta106 ve diğer canlılara besin zinciri oluşturmaktadır. Tatlı ve acı-tuzlu suların bileşimleri, yoğunlukları vb. özellikleri farklı olmasına rağmen doğal çevre içerisinde tam bir uyuma sahip bulunmaktadırlar.107 Nihayet farklı lezzetteki sular, taşıdıkları kim-yasal ve organik bileşimleri ve ekolojik döngüleri sayesinde hayatın ahenkle sürmesini sağlamaktadır.

98 Nahl, 16/14. 99 Binabdillah, I/34-36; 100 Abdulaziz el-Muslih vd., el-İ’câzu’l-İlmî fi’l-Kur’âni ve’s-Sünne, Dâru’l-Ciyâd, I. Baskı,

Cidde, 1429/2008, s. 221. 101 Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, Anadolu Yayınları, VI/3281-3282. 102 Furkân, 25/53; Fâtır, 35/12; Vâkıa, 56/69-70. 103 Fâtır, 35/12. 104 Murselât, 77/27. 105 Sudaki tuz oranı bir milyonda bin birimden az ise “tatlı”, on bin birimse “az tuzlu”

ve yüz bin birim ve fazlasına ise “çok tuzlu” veya “acı/ücâc” denilmektedir. En-Neccâr, el-Âyâtu’l-Kevniyye, IV/108; Mustafa L. Bilge, “Lût Gölü” DİA, XXVII/230.

106 Fâtır, 35/12. 107 Müslim, et-Tefsiru’l-Mevdui, V/257.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 217

Tatlı ve tuzlu su canlılarının insanlarca en bilineni ve sevileni balık olduğundan olsa gerektir ki Kur’ân-ı Kerim’de onun gıda olma yönüne işaret edilmiştir. Balık, ikamet halinde108 de deniz yolculu-ğunda109 da insanın gıda ihtiyacını karşılamaktadır. Sadece deniz yolculuklarında değil, kara yolculuğunda da azık olarak taşınabil-mektedir. Hz. Musa’nın salih kişiyle buluşma yolculuğunda yanına aldığı balık bu kabilden olmalıdır. Ancak azık olarak taşınan bu balık, sahildeki buluşma yerinde hayat suyunun dokunmasıyla mu-cizevi bir şekilde canlanarak denize sıçrayıp dalmıştır.110 Hz. Mu-sa’nın uzun yolculuklarında azık olarak aldıkları bu balığın bozul-maması için onun kurutulması zaruri görünmektedir. Deniz suyunu besleyen ise gökten indirilen sulardır.

Gökten indirilen su111 ile sulanan bitkiler, göz alıcı renkleriyle lezzet bereketi sunmaktadır. Çardaklı-çardaksız ve gönül alıcı güzel bahçeler,112 çeşit çeşit hurmalıklar ve rengârenk ekinler,113 varlığını daima suya borçludur. Üst üste bindirilerek dizilmiş taneleriyle, salkımlarıyla, farklı şekilleriyle ve ham halinden olgunlaşıncaya kadarki evrelerindeki lezzet tonlarıyla kendisine (Yaratıcısına) in-sanı hayran bırakmaktadır.114 Günlük hayatta tüketimi sıradanlaşan her türlü bitkiler,115 ürünler116 ve üzüm, nar, zeytin gibi meyveler, aynı suyun suladığı toprakta yetişmektedir, buna rağmen hem ken-di aralarında ve hem de diğer sebze-meyve cinslerine kıyasla farklı beğenilere117 hitap etmektedir. Bu sayede üretim ve tüketim denge-si de sağlanmış olmaktadır.

e. Suyun geçim kaynağı oluşu

Medeni hayatın zaruretlerinden birisi, kişinin kendi ihtiyaçları-nı karşılamaktan aciz kaldığı hallerde başkalarından yardım isteme-siyle ortaya çıkan mesleklerdir. İptidai hayattan itibaren suya bağlı meslekler de olagelmiştir. Evrensel bir kitap olan Kur’an-ı Kerim,

108 Nahl, 16/14. 109 Mâide, 5/96. 110 Kehf, 18/61; Ebu’l-Leys İbrahim es-Semerkandi, Bahru’l-Ulûm, Thk. Ali Muhammed

Muavvad vd. Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, I. Baskı, 1413/1993, Beyrut, II/305. 111 Vâkıa, 56/68-69. 112 Neml, 27/60. 113 Zümer, 39/21. 114 En’âm, 6/99. 115 Tâhâ, 20/53. 116 Fâtır, 35/27. 117 Ra’d, 13/4.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

218| db

insanlığın geçmiş ve geleceğine değinirken suyla alakalı mesleklere de yer vermektedir.

Kur’an’daki suyla ilgili mesleklerden ilk akla geleni, ilahi bir im-tihana da konu olan balıkçılıktır ve bu imtihana tabi tutulanlar; haftanın sadece Cumartesi günü balık avlanma yasağı konulan Mı-sır ile Medine arasında bir sahil şehri olan Eyle halkıdır.118 Bir diğe-ri, mücevher olarak işlenen ve süs eşyası olarak kullanılan inci mer-can çıkarılmasıdır.119 Denizden mücevher ve ziynet eşyası çıkarıl-ması, Hz. Süleyman’ın şahsında gösterilmiş ve bu işi yapanların meslekleri “dalgıçlık” olarak açıkça zikredilmiştir.120 Büyük su hav-zalarının öncesinde ve/veya sonrasında kendilerinden sulama ve taşımacılıkta faydalanıldığı için Allah, nehirleri de anmaya değer nimetleri arasına saymaktadır. Her ne kadar sulama işini çiftçiler yapmaktaysa da sonuçta bu nehirlerden alınan sularla, her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratan Allah’tır.121

Kur’an-ı Kerim’de suyla ilgili mesleklerin en çok vurgulananı, yük ve eşya nakliyeciliğidir. İnsan ve soyu gemilerde taşınmakta-dır122 ve denizde akıp giden dağlar gibi cesim gemiler123 yük ve eşya taşımaktadır. Bilhassa su nakil vasıtaları, insanın gücünü çok aşan yükleri taşımakla, o nimeti verene şükranı gerektirmektedir.124 De-nizi yara yara giden gemiler, Allah’ın lütfundan nasibini araması ve sonrasında eriştiği nimete şükretmesi için insanın hizmetine veril-miştir.125

Kur’an’da su ile bağlantılı anılan bu mesleklerin, zihne çağrış-tırdığı günümüzdekilerini de hatırlamak uygun görünmektedir. Özellikle denizler ve okyanuslar üzerinde kurulu petrol-kimya tesis-leri, süngercilik, yosun çıkarma, denizin rüzgârlarından ve dalgala-rından enerji üretimi vb. faaliyetler, önemli sektörlerdir. Bu bağ-lamda gelecek çağlarda suyla alakalı farklı mesleklerin ortaya çık-

118 A’râf, 7/163; Celâlüddin es-Suyûti, ed-Dürrü’l-Mensûr fi’-Tefsîri bi’l-Mensûr, Tahk.

Abdullah b Abdulmuhsin et-Türki, Merkezu Hicr lil Buhûsi ve’d-Dirâsâti’l-Arabiyye ve’l-İslâmiyye, I. Baskı, Kâhire, 1423/2003, VI/633.

119 Nahl, 16/14; Rahmân, 55/22; Vehbe Zuhayli, et-Tefsîru’l-Vasît, Dâru’l-Fikr, Dimeşk, I. Baskı, 1422/2001, s. 2557.

120 Enbiyâ, 21/82; el-Kurtubi, el-Câmi’, XIV/256. 121 Ra’d, 13/3. 122 Yâsin, 36/41. 123 Rahmân, 55/24. 124 Zuhruf, /12-14; Lokmân, 31/31; Şûrâ, 42/33. 125 Nahl, 16/14.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 219

maya devam edeceğini tahmin etmek güç olmasa gerektir. Şu halde suyun değeri bilinmeli ve israf edilmeden kullanılmalıdır.

f. Ölçülü indirilen ve kullanıma hazır tutulan suyun iktisatlı kullanılması

Suyun azı ve fazlası felaket olabildiği için, bulutlarda taşınması ve ölçülü miktarda indirilmesi gerekmektedir. Allah her şeyi ölçü ve dengede yarattığı gibi,126 gökten indirdiği tertemiz suyu da belli bir ölçüde indirip yeryüzünde depolamaktadır.127 Gökten indirilen su-yun yer altında tutulması ve ihtiyaç kadarıyla yeryüzüne çıkarılması da ölçüyledir.

Bu ilahi nimet sayesinde bağlar, ekinler ve bahçeler hayat bul-maktadır.128 Bu bazen Hz. Musa’nın elinden mucize yoluyla olsa bile on iki kabilenin her birine ayrı pınar çıkarılmakla129 ölçü bo-zulmamaktadır. Anılan ilahi kanun ve insanlara büyük zevk veren pınar nimeti, cennette de kaynamaya devam edecektir,130 Allah'ın itaatkâr kulları ondan içecekler ve onu (istedikleri yere, diledikleri şekilde) fışkırtıp (oynamaya doyamayan çocuklar misali) akıtacak-lardır.131

Suyun yer üstünde depolanması ve kullanıma hazır halde tu-tulması da Allah’ın lütfudur. Suyun barajlar halinde tutulması, in-sanın gücünün üzerindedir.132 Faraza su çekiliverse onu bulmak ve geri getirmekte insan pek aciz kalacaktır.133 Zira nice atıl hale gel-miş kuyular bulunmakta134 ve çekilen suyun yerine temiz akarsuyu ancak Allah getirebilmektedir.135

Ölçüyle indirilen suyun iktisatlı kullanılması gerekmektedir.136 Suyun kullanımı ibadet amacıyla bile olsa bu ilke değişmemektedir. Nitekim Rasûlullah (s.a.v.), akarsudan dahi abdest alınsa israf edilmemesini, abdest alırken suyu çok kullanmanın israf olabilece-

126 Furkân, 25/2; Kamer, 54/49. 127 Hıcr, 15/21-22; Müminûn, 23/18; Furkân, 25/48-49. 128 Yâsin, 36/34; Zümer, 39/21. 129 A’râf, 7/160. 130 Rahmân, 55/66. 131 İnsân, 76/6; Ebu’l-Ferec Ali b Muhammed el-Cevzi, Zâdu’l-Mesir fi İlmi’t-Tefsir, el-

Mektebu’l-İslâmi, III. Baskı, Dimeşk, 1404/1984, VIII/431. 132 Hıcr, 15/22; Müminûn, 23/18. 133 Kehf, 18/41. 134 Hac, 22/45. 135 Mülk, 67/30. 136 A’râf, 7/31; İsrafın diğer manaları için bkz. el-Cevzi, Zâdu’l-Mesir, III/187-188.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

220| db

ğini düşünmeyen Sa’d b Ebî Vakkas (r.a.)’ı: “istersen bir nehirden abdest alsan bile” fazlasını kullanmanın israf olduğu eğitimiyle gös-termektedir.137 Tıpkı diğerleri gibi, soğuk su nimeti de şükredilmesi gereken nimetlerdendir. Nitekim Rasûlullah (s.a.v.) bir piknikte serin gölgede ikram edilen taze hurma ve soğuk su hakkında: “Var-lığımı kudretinde tutan Naîm’e/Allah’a yemin ederim ki kıyamet gü-nünde bu serin gölgenin, soğuk suyun ve taze hurmanın hesabı sizden sorulacaktır” buyurmuştur.138 Bu yüzden su içildikten sonra hamd etmekle139 şükrün gereği yerine getirilmiş olmaktadır. Hz. İsa da; sağ eline suyu… alarak: ‘Bu/su babamdır’ derken onun önemine işaret etmiş140 olmalıdır. Allah, su nimetinin maddi faydasını ve değerini zikretmenin yanında, manevi ve ruhi yararlarına da temas etmektedir, suyun temsili anlatımı üzerinden insanı; inanç, irade, davranış ve değerler açısından eğitmektedir.

g. Suyun terbiye aracı kılınmakla manevi ve ruhi nimet oluşu

Kur’an-ı Kerimde su; maddi olduğu kadar manevi ve ruhi bir nimet olarak zımnen yer almaktadır. İnsanın; inanç, irade ve değer-ler eğitimini manevi bir nimet saymak kabilse, onun araçlarından birisi kılınan suyu da aynı kapsamda değerlendirmek uygun gö-rünmektedir. Kur’âni çerçevede fertler, gruplar ve toplumlar, su üzerinden temsili anlatımla terbiye edilmektedir. İnsanın eğitimi uzun bir süreç olduğu için onun bu eğitimi farklı vesilelerle tekrar-lanmakta ve ara sıra değişik açılardan imtihan edilmektedir. Bu-nunla; insanın inanç, irade ve davranışlarının olumlu yönde değiş-mesi hedeflenmektedir.

g.a. Suyun, inanç eğitimine aracı kılınmakla manevi ruhi nimet oluşu

İnsanın suyla terbiyesi ve imtihanı bazen vicdanındaki; denizde ve karadaki felaketlere hükmedenin, kullarına merhamet edenin Allah olduğu bilgisinin hatırlatılması/öğretilmesi biçiminde olabil-mektedir.141 Nitekim sakin denizde seyreden inkârcıların fırtınaya tutulması, fıtratlarındaki imana dönmeleri için verilen fırsatı ifade

137 İbn Mace, Tahare, 48. 138 Hâkim, Müstedrek, 7178. 139 Yûnus, 10/10; Cennet ehlinin dünya ve ahiretteki alışkanlığıdır. Şevkâni, Fethu’l-

Kadir, II/601. 140 Binabdillah: I/237. 141 En’âm, 5/63-64; Râzi, Mefâtihu’l-Gayb, XIII/22.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 221

etmektedir.142 Bu imtihan sonrasında felaketzedelerin bir kısmı inkâra devam ederken, bazıları da orta yolu tutmaktadırlar.143

İnsana, aczini öğretmekte araç kılınan denizler üzerinden iki yönlü psikolojik yardım yapılmaktadır. Fiziki kanunlara hükmeden Allah, denizin sakinleştirici ortamında seyrederken gemiyi hareket-siz bırakması halinde yolcular, hedefe ulaşamamaktan ve hırçın dalgaların avı haline gelmekten dolayı korku ve endişe içerisinde kalıvereceklerdir.144 Aksine rüzgârın fırtınaya dönüşmesi halinde dağlar gibi dalgaların üzerinde ceviz kabuğu gibi çalkanan gemi sakinleri de aynı dehşete düşeceklerdir. Bu dehşet anları, insanın batıl inanç taassubunu atmasına ve ruhi ve vicdani uyanışına vesile olabilmektedir.

Aslında insan, yaratılışta mümindir.145 Vicdanının yalın sesi, arızi sebeplerle kısılsa bile ölümle karşı karşıya geldiğinde yeniden diğer bütün batıl inanışlarını bastırmaktadır.146 İnkârcı kişi, vicda-nının bu sesine kulak vermeli ve Peygamberlerin çölden pınar ve nehir fışkırtmaları halinde iman edeceğini söyleyerek suyu inkârına alet etmemelidir.147 Bir damla atık sudan yaratılan insan, acizliğini bilmelidir,148 içerisinden ırmaklar akan bağ/bahçe servetini Allah’ın bir lütfu görmelidir ve varlığıyla kibirlenmemelidir. Aksi halde bü-tün dünyevi kazanımlarını bir hiç haline getirmiş olmaktadır.149

Hakikatte, ahiret sermayesine dönüştürülemeyen dünya hayatı ve kazanımları, suyla yetişip sonrasında çer-çöpe dönerek savrulan bitki gibidir,150 oyun, eğlence, süs, övünme ve çokluk yarışından ibarettir. Sonu ise yağmurun bitirdiği ve çiftçilerin hoşuna giden bitkinin çöpe dönüşmesi gibidir.151 Bu fani dünya kuru bitki misali yok olduktan sonra, tıpkı gökten bereketli suyun ölü araziyi can-landırması gibi diriliş gerçekleşecek152 ve kul, dünyada kazandıkla-rının hesabını verecektir.153 Ancak bu gerçek, dünyadan el etek

142 Yûnus, 10/22-23, 90. 143 Lokmân, 31/32. 144 Şûrâ, 42/33. 145 Buhârî, Cenâiz, 92; Ebû Dâvûd, Sünnet, 17. 146 İsrâ, 17/67; Ankebût, 29/65; Râzi, Mefâtihu’l-Gayb, XIII/23. 147 İsrâ, 17/90-93. 148 Vâkıa, 56/58-59; Kıyâme, 75/37; Murselât, 77/20. 149 Kehf, 18/33-40. 150 Kehf, 18/45; Zümer, 39/21. 151 Hadid, 57/20. 152 Kâf, 50/9-11; Fâtır, 35/9; A’râf, 7/57; Zuhruf, 43/11-14. 153 Zilzâl, 99/8.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

222| db

çekmek manası taşımamaktadır. Hz. Süleyman’ın, sarayının girişini billurla akarsu görünümü vererek kendisiyle medeniyet yarıştıran Belkıs’a154 eteklerini toplattığı gibi, zenginlik ve sanattaki ihtişam,155 İslam’ın izzeti için kullanılabilecektir.

Akıl, irade ve muhakeme sahibi insana yakışan, fıtratına dön-mesi ve Yaradan’ını bulmak için böylesi felaketlerle karşılaşmayı beklememesidir,156 benzer hallerle karşılaştığında da Allah’ın aza-meti karşısında aczini ve haddini bilmesidir. Tabi tutulduğu belaya sabretmeli, eriştirildiği nimete şükür etmeli ve fıtratını taassup vb. kirlerden arındırmalıdır. Varlığını borçlu bulunduğu Yüce yaratıcı-sına vefalı olmalıdır.

Su, Allah’a itaate çağrı vasıtası olması yönüyle insanın vefa duygusunu eğitmekte ve gereğiyle yaşayanların iki cihanda ödül-lendirileceği bilgisiyle umutlarını yeşertmektedir. Madem Allah tatlı su indirmekle kullarına hayat hakkı vermektedir, onlar da bu büyük nimete kullukla mukabele ederek vefa göstermelidir.157 Şayet insan-lar, Allah’a iman ederler ve O’na karşı gelmekten sakınırlarsa, üzer-lerine gökten ve yerden bereket kapıları açılmaya158 devam edecek-tir. İnsanlar kulluk görevinin bilincinde oldukça su ve onun getirdi-ği bereket; ekinlerle, bağlarla, bahçelerle, mallarla ve evlatlarla güçlerine güç katacaktır.159

Kulluk bilinciyle yaşayan insanlara sağlanan bu refahın devamı; takvalı,160 dosdoğru yaşamalarına,161 şükretmelerine162 ve hatala-rından tevbe etmelerine bağlıdır.163 Ancak sunulan bu bolluk, insan-ları asla azdırmamalı ve yanıltmamalıdır. Zira Allah o bereket kay-nağını her an gidermeye kadirdir.164 Nimetlerine nankörlük etmele-ri halinde de Allah onlara şiddetli açlık ve korku ıstırabını tattır-

154 Neml, 27/30-43. 155 Neml, 27/44; Şa’ravi, Tefsiru’ş-Şa’râvî, Dâru Ahbâri’l-Yevm, 1411/1991, XVII/10792. 156 Yûnus, 10/22; Râzi, Mefâtihu’l-Gayb, XIII/23. 157 Vâkıa, /68-70. 158 A’râf, 7/96; Zümer, 39/21. 159 Nûh, 71/10-12; En’âm, 6/99; A’râf, 7/57; Nahl, 16/65. 160 A’râf, 7/96. 161 Cin, 72/16. 162 Yâsin, 36/34. 163 Hûd, 11/52. 164 Mü’minûn, 23/18; Mülk, 67/30; İsmail b Muhammed el-Konevi, Hâşiyetu’l-Konevi

alâ Tefsir-i İmami’l-Beydâvi, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, I. Baskı, 1422/2001, XIII/151-152.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 223

makta,165 ümitlerini kaybettirmektedir166 ki O’ndan başka yönelecek kapı olmadığını zaman kaybetmeden167 anlayabilsinler.

İnsanların çoğu, zaman konusunda aldandığı gibi algıları da yanılabilmekte, belirli şartların etkisiyle çok uzun süreyi kısa, çok kısa zamanı uzun olarak hissedebilmektedir. Allah’ın yüce iradesi ise, zamanla ilgili koyduğu ilahi kanunlara bağlı ve zorunlu değil-dir. Nitekim O, bozulmaya en yakın yiyecek ve içeceğin yüz sene bozulmasını önlemiştir.168 Zira Allah’ın ilmi ve hikmeti sınırsızdır, denizler ve okyanuslar dolusu mürekkeple yazılmakla bitmeyecek kadar geniştir.169 İndirdiği suyla bir taraftan hayatı güzelliklerle bezeyerek dengeli şekilde sürdürmekte ve diğer yandan bunu, akle-denler için kendi varlığına delil kılmaktadır.

Belli miktarda indirilen suyun, ölü toprağı rengârenk şekildeki ve lezzetteki bitkilerle canlandırmasında düşünen topluluk için deliller/ibretler vardır.170 Delillerden birincisi, bu suya bağlı olu-şumlar, Allah’ın varlığını ispatlamaktadır.171 Bir diğeri, yeniden dirilişin haberini vermekte172 ve insanı düşündürmeye173 sevk et-mektedir. Başka biri, ahirette ebediyeti yaşayacağını bildirerek in-sanların ümitsizliğini gidermekte ve onlara hayat sevinci kazandır-maktadır.174 Bir başkası, nimetin sahibinin azametini insana kav-ratmakta ve O’na şükretmesini sağlamaktadır.175 Son olarak, kesilen umutları yağmurla yeniden yeşertenin ve tekrar hayat sevinci vere-nin Allah olduğunu hatırlatmaktadır.176

Suyun kaldırma kuvveti, rüzgârın esmesi gibi bütün fiziki ka-nunları koyan ve onlara hükmeden Allah’tır.177 Dağlar gibi gemileri yüzdüren178 semadan tatlı179 ve temiz olarak suyu indiren ve muha-

165 Nahl, 16/112. 166 En’âm, 6/44. 167 Asr, 103/1-3. 168 Bakara, 2/259. 169 Kehf, 18/109; Lokmân, 31/27. 170 Bakara, 2/164. 171 En’âm, 6/99; Nûr, 24/43. 172 Fâtır, 35/9. 173 A’râf, 7/57. 174 Rûm, 30/48-49; Ebû Hayyân el-Endelûsi, Tefsiru’l-Bahri’l-Muhît, Thk. Adil Ahmed

Abdulmevcud vd., Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, I. Baskı, 1413/1993, VII/174-175. 175 Zuhruf, 43/12-14. 176 Şûrâ, 42/28. 177 Şûrâ, 42/32-33. 178 Kamer, 54/12-14. 179 Vâkıa, 56/68.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

224| db

faza eden,180 acı-tatlı iki denizi birbirine karıştırmayan181 Allah’tır. Dünya hayatının övünme ve yarışmadan ibaret kısacık bir süre ol-duğunu su-bitki benzetmesiyle harika şekilde anlatan ve ahiretin kalıcılığını bildiren182 Allah’tır. Hz. Salih’in devesi örneğinde olduğu gibi kullarını suyla imtihan eden183 ve bu emrini insanlara bildiren elçilerini dinlemelerini emreder184 Allah’tır.

Hz. Salih’in kıssasında olduğu gibi, diğer peygamber kıssalarına konu olan su manzaraları da insanı inanç yönünden eğitmektedir. Nuh a.s.’ın gemisinin dağlar gibi dalgalar arasında yüzmesi ve dur-ması Allah’ın adıyladır, o büyük tevekkülle seferini selametle ta-mamlamıştır. Peygamber oğlu olsa bile iman gemisine binmedikçe boğulmaktan kurtuluş mümkün değildir. Allah’ın hükmü karşısında aşılmaz dağlar, denizin altında kalıvermektedir.185 Fiziki tufanın gelmemesi, bolluk ve bereketin devamı için tövbekâr olmak186 ve nefse zulüm tufanını bırakmak187 gerekmektedir.

g.b. Suyun, irade eğitimine aracı kılınmakla manevi ruhi nimet oluşu

Suyun; insan inancını yaratılış amacına uygun şekilde terbiye, tashih ve güçlendirme etkisi yanında onun iradesini ve davranışını eğitmekte de aracı kılınmaktadır. İnsanın su aracılığıyla irade ve moral eğitimi, onun kullanımının bazı zaman ve mekânlarda ta-mamen veya kısmen kısıtlanmasıyla yapılmaktadır. Bu bazen sar-hoşluk veren meşrubatların içilmesinin haram kılınması188 şeklinde olabilmektedir. Bazen de helal meşrubatın, az içilmesi veya içimin, geçici sürede tamamen engellenmesi biçiminde olabilmektedir. Haftada sadece bir gün balık avlama yasağında189 olduğu gibi nadi-ren suda yaşayan nimetlerden faydalanmanın kısıtlanması şeklinde de olabilmektedir.

180 Mülk, 67/30. 181 Rahmân, 55/19-20; Furkân, 25/53. 182 Hadid, 57/20. 183 Kamer, 54/28. 184 Şems, 91/13. 185 Hûd, 11/40-44; Kamer, 54/12. 186 Hûd, 11/52; Nûh, 71/11-12. 187 Ankebût, 29/14. 188 Mâide, 5/90-91. 189 A’râf, 7/159.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 225

Helal meşrubatın az içilmesi, Tâlut’un ordusundaki askerlere, tatlı su nehrinden kana kana içirmemesiyle190 örneklendirilmekte-dir. Tâlût’un az sayıdaki muzaffer askeri üzerinde gösterildiği gibi, susuzluğa sabredebilmek, büyük meşakkatleri alt etmenin basama-ğıdır. Suyun geçici süre engellenmesinin misalini ise, oruçlu Müs-lümanların gündüzün ilk saatlerinden akşamına kadar hiçbir sıvı içmemesi191 oluşturmaktadır. Bu örneklerde suyun kısıtlanmasında, kişi ve toplum olarak insanın irade gücünü artırmak, onun eğitimini ve ilahi/idari ilkelere bağlılığını sınama/sağlama192 hedeflenmiş görünmektedir. Ayrıca susuzluk dâhil Allah yolunda çekilen her çilenin karşılığında mutlaka ecir193 ve sevap bulunduğu194 bildirile-rek, insan yüce ideallere yönlendirilmiş olmaktadır.

Savaş esnasında suya sahip olmanın, silaha sahip olmaktan da-ha önemli olduğu şüphesizdir. Harp esnasında suya sahip olmanın ayrıcalığı ve onun rahatlatıcı psikolojik etkisi, savaşın aleyhteki şartlarını giderebilmekte, Bedir harbi öncesinde olduğu gibi asker-lerin endişe ve güvensizliğini ortadan kaldırabilmektedir.195 Bu gü-ven hissinin kazandırılması ise moral eğitimini ifade etmektedir. Ancak yağan yağmurun birikintileri, düşman askerinin hareket ka-biliyetini kısıtlamakla,196 suyun fazlasına sahip olmak aleyhe de dönebilmektedir. Bu son hadisenin Müslüman bakış açısındaki ifa-desi, Rabb’ine güvenini ve tevekkülünü pekiştirmesidir.197

Denizler; sükûnet veya hırçın halleriyle insan eğitiminin bir parçası kılınmaktadır. Denizler, müminlere ve mazlumlara sığınak, zâlim ve inkârcılara azap kamçısı olabilmektedir. Nitekim Yüce Allah’ın hükmüne boyun eğen hırçın deniz suları; Hz. Nuh’un ve Hz. Musa’nın mazlum halkına barınak198 olmuştur. Onlara ve ka-vimlerine zulmeden Firavun ve halkına ve Hz. Nuh’un kavminin

190 Bakara, 2/249. 191 Bakara, 2/187. 192 İbn Âşûr, et-Tahrîr, II/497. 193 Bakara, 2/187; “…yemesini içmesini benim için terk etmiştir…” Buhâri, Fadlu’s-Savm,

2; “Rasûlullah s.a.v. iftar etmeden peş peşe oruç tutmaktan men etti… Beni Rabb’im doyurmakta ve sulamaktadır” buyurdu. Müslim, Sıyâm, 55.

194 Tevbe, 9/120. 195 Enfâl, 8/11; Şevkâni, Fethu’l-Kadir, II/418-419. 196 İbn Hişâm, es-Sîratu’n-Nebeviyye, Dâru’l-Kitâbi’l-Arabi, III. Baskı, Beyrut, 1410/1990,

II/263. 197 Ebu’l-Fidâ İsmail b Ömer İbn Kesîr, Tefsiru’l-Kur’âni’l-Azîm, Thk. Muhammed es-

Selâme, Dâru Tayyibe, II. Baskı, Riyad, 1418/1997, IV/23-25. 198 Yûnus, 10/90; Enbiyâ, 21/76; Ankebût, 29/14-15.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

226| db

inkârcılarına ise azap kamçısı199 görevini üstlenmiştir.200 Sonuçta Allah himaye ettikten sonra her şeyi yutan su, Hz. Nuh’un gemisine, kundaktaki Musa’ya ve ileriki yaşlarında ümmetine sığınak olabil-mektedir.201

Su, az ve çok bulunması sebebiyle de kişi ve toplumların eği-tilmesinde rol alabilmektedir, ihtiyaç kadar bulunması berekete, ihtiyaçtan az ve fazla olması ise felakete dönüşebilmektedir. Suyun ihtiyaçtan az indirilmesi, Firavunun kavmi örneğinde olduğu gibi kıtlığa ve açlığa maruz bırakmak suretiyle insanların terbiye aracı kılınmıştır.202 İhtiyaç fazlasının doğurduğu felaketlerle; Hz. Nuh’un, Hz. Musa’nın kavmi203 ve Sebe’ halkı204 üzerinden gelecek milletle-rin benzer yanlışlara düşmemesi eğitimi verilmiştir. Yağmur bazen de savaş vb. durumlarda silah taşımakta zahmet çekme sebebi205 olabilmektedir. Bunun eğitici yönü, zahmetsiz rahmetin olmayacağı ve sıkıntı anlarında da tedbiri elden bırakmamayı yaşayarak öğret-mesidir.

Kur’an-ı Kerim’de yer alan tarihi olayların her biri, kişi ve top-lumları eğitici unsurlar taşımaktadır. Genel olarak toplumları helak eden korkunç ses, taş yağmuru ve deprem felaketzedeleri gibi suda boğulanlar da kendi hataları yüzünden bela yağmuruna tutulmuş-lardır.206 Refah içerisinde yüzen Sebe’ halkının elindeki nimetler, nankörlükleri yüzünden nasıl Arim seliyle yok edilmişse,207 onların bu imtihanı, başta Mekkeliler olmak üzere208 bütün toplumlara ders olmalıdır. Zira Allah kullarına asla zulüm etmemekte ve kullar, yaptıklarının karşılığını görmektedir.209 O halde kulları da hak ve adaleti gözetmekte hassas davranmalıdırlar.

199 Fecr, 89/13. 200 İlgili diğer ayetler için bkz. A’râf, 7/136; İsrâ, 17/103; Enbiyâ, 21/77; Ankebût,

29/14-15; Duhân, 44/24; Zâriyât, 51/40. 201 Kasas, 28/7. 202 A’râf, 7/130; Yûsuf, 12/48; Fussılet, 41/39. 203 A’râf, 7/136; Hûd, 11/37, 43; Ayrıca benzer ayetler için bkz. İsrâ, 17/103; Enbiyâ,

21/77; Müminûn, 23/27; Şuarâ, 26/66, 116-120; Ankebût, 29/14-15; Zuhruf, 43/55 Duhân, 44/24; Zâriyât, 51/4; Kamer, 54/11-12; Hâkka, 69/11-12; Nûh, 71/25.

204 Sebe’, 34/16. 205 Nisâ, 4/102; Hasen b Ali Huseyn el-Kınveci el-Buhâri, Fethu’l-Beyân fi Mekâsidi’l-

Kur’ân, Mektebetü’l-Asriyye Beyrut, 1412/1992, III/226. 206 Ankebût, 29/40. 207 Sebe’, 34/16. 208 Furkân, 25/40. 209 Âl-i İmrân, 3/182; Enfâl, 8/51; Hac, 22/10; Fussilet, 41/46.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 227

g.c. Suyun, davranış eğitimine aracı kılınmakla manevi ruhi nimet oluşu

Kur’an-ı Kerim’de su; hak-adalet, iyilik ve değer üretme, şüphe-yi bırakıp kesin bilgiye erişme, batılı bırakıp hakka uyma210 bilinci-nin yerleşmesine de aracı kılınmaktadır. Hak ve iyilik, su ve halis maden eriyiği gibi kıymetli, batıl ise sel kusmuğu ve maden köpüğü gibi sönüp giden değersiz bir varlıktır.211 Hak, ölü toprağı dirilten yağmur gibi ölmeye yüz tutmuş kalpleri diriltmekte ve bu kalp, sahibini iyilik ve değer üretmeye sevk etmektedir. Bâtıl ise, kötü toprağıyla faydasız bitki çıkarmakta hastalıklı kalbe benzemektedir. Bu kalbin sahibi ise zararlı eylemleriyle kendisine ve çevresine zarar vermektedir.212

Hakkın üstünlüğüne inanmayan insan, sadece kendi cinsinin değil, etrafındaki diğer canlıların da haklarını ihlal edebilmektedir. Hayvan hakkından Allah hakkına kadar bütün haklara riayet etme-mek ise helak sebebidir. Özellikle bu ihlalin boyutu, kişiselliği aşmış ve toplumun ortak kabulü haline gelmişse, helakin seviyesi da aynı oranda büyümektedir. Bu hakikatin en bariz misali, Semûd kavmi-nin suyla bağlantılı olan deveyle imtihanıdır. Peygamberlerinin risaletine delil olarak istedikleri ve uzun süre susuzluğa dayanabi-len deveden ibret alması gereken213 Semûd kavmi, imtihan vesilesi devenin su ve hayat hakkını inatla ihlal etmişlerdir.214 Onlar, uya-rılmalarına rağmen215 yaptıkları bu haksızlığın bedelini, suyun meydana getirdiği refahı ve güvenli hayatı kaybetmekle ödemişler-dir.216

Kur’an’da, hakka teslim olmayan ve batıl üzerine hak elbisesi giydirerek yaşamaya çalışan münafıklar da su üzerinden eğitilmek-tedir. Onlar, gök gürültülü sağanak yağışta kalmış ve yönünü şa-şırmış kimsenin hali gibi sürekli huzursuzdur, aldıkları tedbir onları bu halden kurtaramamaktadır.217 Şirk cehaletleri ve kıskançlıkları basiretlerini köreltmiş, o karanlığı aydınlatan vahiy nuru da, tıpkı

210 Ebû Mansûr Muhammed el-Mâturîdî, Te’vilâtu Ehli’s-Sünne, Thk. Mecdi Bâsellûm,

Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, I. Baskı, Beyrut, 2005, VI/325-326. 211 Ra’d, 13/17. 212 A’râf, 7/57-58. 213 Gâşiye, 88/17. 214 Şuarâ, 26/146-148, 155-156. 215 A’râf, 7/73. 216 Şems, 91/11-14; Mâturîdi, Te’vilât, X/545-547. 217 Bakara, 2/8-19.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

228| db

karanlıkta çakan şimşek gibi gözlerini almaktadır. Şimşeğin bir lahza aydınlatmasıyla kısa yol alabilmekteyseler de sicim gibi yağ-mur yağdıran karanlık gecede hedefsizlikleri ve şaşkınlıkları devam etmektedir.218 Kalpleri hastalıklıdır ve davranışlarındaki tutarsızlık onları, kasvetli kalplere sahip müşriklerden farksız yapmaktadır. Bu benzetmeden çıkan eğitim, hatasını bilmek gibi erdem olmaz ilkesi-ni münafıklara hatırlatmaktır.

İmanın kazandırdığı insani değerlerden kendisini mahrum bı-rakan ve hakka yüz çeviren inkârcıların kalpleri kaya gibidir ve hatta ondan daha katıdır. Katı kayalar bile hayat kaynağı olan su fışkırtırken, katılaşmış kalp sahiplerinden219 iyilik ve merhamet beklenmemektedir. Kalbe Allah aşkı yerine, batıl tanrıların ve mad-de sevgisinin içirilmesi, sahiplerini inkâra sevk etmektedir.220 Bilakis vahiy bilgileri, içtenlikle ona teslim olan gönülleri, yağmurun sert ve ölü toprağı diriltmesi gibi yumuşatarak diriltmekte ve ona hayat vermektedir.221

Su, insan davranışlarına samimiyet kazandırmakta da eğitici rol üstlenmektedir. İhlas ve samimiyetle yapılan iyilik az olsa da bol yağmur alan bahçe gibi iki kat ürün kazandırırken; gösteriş, başa kakmak ve gönül kırmakla yapılan iyilikse, şiddetli yağmurun yalçın kayanın üzerindeki tozu alıp götürmesi gibi hiçbir ecre vesile ola-mamaktadır.222 Bunun benzeri, ömrü boyunca kazandığı cennet misali bahçeyi (sermayeyi), ahir ömründe aile fertleriyle birlikte ona en muhtaç haldeyken bir yangında kaybeden kimsenin elemli hali gibidir.223 Allah, bu benzetmelerle kulunu; imanda, ibadette ve davranışlarda en güzel olana yönlendirmektedir.224

Görünürde aleyhte olan nice olayların neticesinin hayra döne-bildiği de su üzerinden öğretilmektedir. Nitekim nehir, kundaktaki Musa’ya ana kucağı olmuş ve sarayında özenle yetiştirmesi için onu düşmanı Firavuna teslim etmiştir.225 Sonrasında bu çocuk Hz. Musa olarak yetişmiş ve tevhidin, doğruluğun ve adaletin sancaktarı ol-

218 İbn Âşûr, et-Tahrir, I/317 vd. 219 Bakara, 2/74 220 Bakara, 2/93. 221 Bakara, 2/164. 222 Bakara, 2/264-265. 223 Bakara, 2/266. 224 Ebu Bekr Câbir el-Cezâiri, Eyseru’t-Tefâsir li Kelâmi’l-Aliyyi’l-Kebîr, Mektebetü’l-Ulûm

ve’l-Hikem, III. Baskı, Medinetü’l-Münevvera, Trhsz, I/259. 225 Kasas, 28/7; Tâhâ, 20/39.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 229

muştur. Haksızlığa karşı çıkmak ve karşılık beklemeden iyilik yap-manın olumlu sonucu onunla örneklendirilmiştir. Hz. Musa’nın kuyudan su çekerek yardım ettiği kızların bilge babası himayesinde eğitilmesini ve onlardan birisiyle aile kurmasını sağlayan bu karşı-lıksız iyiliği olmuştur.226

Su üzerinden verilen eğitimin bir başka göstergesi, Allah ve Rasûlüne itaattir. İnsanlar, vahyin gereği olarak Allah ve Elçi’sine gönülden itaat ettiklerinde, onlara denizler yol yol açılmaktadır,227 çöller vahaya dönüşmekte228 bıldırcın ve kudret helvası ziyafetiy-le229 ikram edilmektedir. Allah ve Peygamberine itaatsizliğin doğu-racağı sonuç da yine su ile örneklendirilmiştir. Balık avlama yasağı-na uymayanların maymuna çevrilmesiyle sonuçlanan230 bu imti-handan çıkan ders, imtihanın hepsini ciddiye almanın ve icabına uymanın gerekliliğidir.231

Ümmetler imtihan edilebildiği gibi peygamberler de sınanabil-mekte ve onların yaşadıkları bu olay üzerinden ümmetler eğitile-bilmektedir. Bu konuda Hz. Yûnus güzel bir misali oluşturmaktadır. O, risalet görevinin zorluklarına tahammülün dayanılmaz hale gel-mesinden dolayı görev yerini terk etmiş, sonrasında denize atılarak hatası kendisine fark ettirilmiştir. Sonrasında yaşadığı olaylar, yap-tığı hatasından pişman olmasını sağlayarak affa mazhar olmuştur. Ancak bu olaylar silsilesinde, alınacak başka dersler de bulunmak-tadır:

Öncelikle peygamberlik ve onların mirası olan ilim ve tebliğ gö-revi,232 vazifelerin en kutsalı olduğundan onda bıkkınlık gösterile-mez. Aksi halde Hz. Yunus gibi talihliler, suya atıldıktan sonra balık karnında bile olsa korunduktan sonra görevine iade edilmektedir.233 Kınanmamak için görevin zorluklarına sabretmelidir.234 Öfke ve fevri hareketler her zaman kınama getirecektir.235 Yapılan hatanın

226 Kasas, 28/23-25. 227 Tâhâ, 20/77; Şuarâ, 26/61, 63; Duhân, 44/24; Yûnus, /90-91; Kehf, 18/60. 228 Bakara, 2/60. 229 A’râf, 7/160. 230 Ebu İshâk Ahmed es-Sa’lebi, el-Keşfu ve’l-Beyân, Tahk. Ebu Muhammed b Âşûr, Dâru

İhyâi’t-Türâsi’l-Arabi, I. Baskı, Beyrut, 1422/2002, IV/296. 231 A’râf, 7/163. 232 İsmail b Muhammed el-Aclûni, Keşfu’l-Hafâ ve Müzili’l-İlbâs, Dâru’t-Türâs, Trhz.

II/83. 233 Sâffât, 37/139-145. 234 Kalem, 68/48-49. 235 Enbiyâ, 21/87.

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

230| db

farkına varmaktan ve affa nail olmaktan sonrası, bir toplumun kur-tarılması gibi büyük başarıları beraberinde getirebilecektir.236

İnsanlar, davranışlarının değeri hakkında da su aracılığıyla eği-tilmektedirler. Allah, inançlarına göre kullarını kategorize ederek eylemlerinin değerini su benzetmesiyle açıklamaktadır. Allah rızası için yaşayan ve mallarını harcayan müminler, bol yağış alan veya çisentiyle bile iki kat mahsul veren verimli bahçe gibidir.237 Müna-fıklar ise, gökten yoğun karanlıklar içinde gök gürültüsü ve şimşek-le sağanak hâlinde boşalan yağmura tutulmuş kimseler gibi, korku ve endişe içerisinde yalpalayarak düşe kalka giden kimsenin duru-mu gibidir.238 Bu haldeki kimselerin hedefe varması da, herhangi bir kazanca ulaşması da mümkün görünmemektedir.

İçlerinden su çıkan taştan daha katılaşan yürek sahiplerinin239 ameli ise ıssız çöldeki serap veya derin bir denizdeki hiçbir şeyi göstermeyen karanlık gibidir.240 Veya iyilik gibi görünen davranışla-rı, yalçın kaya üzerindeki toprağı kuvvetli yağışın alıp götürmesi gibi241 ellerinde hiçbir şey bırakmamaktadır. İnkârcıların beklentile-ri, duaları ve amelleri, ağzına ulaşamayacağı halde suya elini uza-tan kişi gibi242 yokluğa mahkûmdur. Ahirette de hüküm ve emir Allah’ındır. O, inkârcı kullarını cehenneme düşmemeleri için onun kaynar su gerçeğiyle243 ve kaynama uğultusuyla şimdiden fırsat ellerindeyken244 ikaz etmektedir.

Sonuç

Kur’ân-ı Kerim’de su, hayatın kaynağı olarak farklı vasıflarıyla birlikte yer almış ve bu zorunlu olarak suyla ilgili lafızların çoğal-masını gerektirmiştir. Ancak suyun bu lafızları, manalarıyla birlikte karmaşa değil, tıpkı hayatı renklendirdiği, canlandırdığı ve tatlan-dırdığı gibi, Kur’an’ın üslubunu güzelleştirmekte ve zenginleştir-mektedir. Bu isimlerden bir kısmı doğrudan suyla, bir kısmı suyun

236 Yûnus, 10/98. 237 Bakara, 2/265. 238 Bakara, 2/19-20. 239 Bakara, 2/74. 240 Nûr, 24/39-40; Ebu’l-Kâsım Ahmed İbn Cüzey, et-Teshîl li Ulûmi’t-Tenzîl, Tahk.

Muhammed Sâlim, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, I. Baskı, 1415/1995. II/95. 241 Bakara, 2/264. 242 Ra’d, 13/14. 243 Duhân, 44/45-49. 244 Mülk, 67/7.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 231

inişi, yerüstünde ve altında bulunuşuyla, bir kısmı ise suyla alakalı kavramları ifade etmektedir.

Kur’ân-ı Kerim’de su, genel anlamda tertemiz olarak indirilmek-te, hareketi sınırlanmadıkça temizliğini korumakta ve başka varlık-ları da temizleyici özelliğe sahip bulunmaktadır. Su, ibadetin ön şartı kılınmakla manevi kirliliği gideren ve kalbe huzur veren özel-liğiyle ruhi ve manevi temizliği de sağlamaktadır. Su ayrıca hasta-lıklara şifa kaynağıdır, sentetik veya doğal ilaçlar da genellikle su ile imal edilerek ve/veya onunla kullanılarak şifa vermektedir.

Kur’ân-ı Kerim’de su, kozmik âlemden mikro organizmaya ka-dar hayatın temelini oluşturmaktadır. Bu âlemde sorumlu ve yü-kümlü yaratılan insan da atık az bir sudan yaratılmıştır. İnsan, aynı yolla üredikçe oluşturduğu topluluklarla, su merkezli şehirler ve medeniyet kurmakta ve onu suyun kazandırdığı zenginlikle koru-maktadır. Ancak suyun, medeniyetlerin yıkılışında rol aldığı kıssa-larla sabit bulunmaktadır.

Kur’ân-ı Kerim’de acısıyla tatlısıyla bütün sular, içinde yaşayan ve dışında bulunan bitki ve canlılar için hayat kaynağıdır. Suyla hayat bulan bitki ve hayvanlar olanca güzelliğiyle lezzet ve bereket sunarak şartlanmamış zihinleri yaratıcısına götürmektedir. Ayrıca sular, içerisinde mücevher, ziynet, maden vb. bulundurmakla ve kaldırma kuvvetiyle suya bağlı mesleklerle de insanın ekonomik hayatına hizmet etmektedir. Bütün bu zenginliklerin kaynağı sular, iktisatlı kullanılmalıdır. İnsan, onu indirene kul olmalıdır.

Suyun Kur’an-ı Kerim’de en ağırlıklı yer aldığı konu onun, tem-sili anlatımla fert ve toplum olarak insanın eğitimine vasıta kılınma-sıdır. Su ve onun hâsıl ettiği hayatiyet, insanın anlam arayışında ona rehberlik etmekte ve onu eğitmektedir. Bu eğitim ise; insanın inancını, irade eğitimini ve erdemli davranışlarını olumlu yönde değiştirme merkezinde yapılmaktadır.

Sahih inanç; her şeye hükmedenin Allah olduğu, Nuh tufanı ve deniz ortasında maruz kalınan tehlike anında fıtri imanın ortaya çıkarılması örneğiyle sunulmaktadır. Suyun ölü toprağı diriltmesi gerçeği, Allah’ın varlığına, birliğine ve yeniden dirilişe delil kılın-maktadır. Dünya hayatının geçiciliği, bitkiyle temsil edilmekte ve ahirette dirilişe imanın vesilesi kılınmaktadır. Sayılamayacak kadar nimeti verene vefalı davranmak gerektiği mesajı, yine su üzerinden verilmektedir. İnançlı ve takvalı yaşamanın gerekliliği, bu nimetle-

İLHAMİ GÜNAY

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

232| db

rin su vasıtasıyla artırılacağıyla vurgulanmaktadır. Koyduğu fiziki kanunların ihtişamı rağmen Allah’ın onlara tabi olmadığı, ilim ve hikmetinin genişliği yine su misali üzerinden verilmektedir. Akraba-lığın kurtuluşa yetmediği ve imanın gerekliliği yine suyla ilgili bir kıssa üzerinden verilmektedir.

Suyun insan iradesini eğitmesi ise; sarhoşluk veren bazı meşru-batların yasaklanması, helal olanların ise bazı zaman ve mekânlar-da, geçici sürede ve/veya miktarda kısıtlanması şeklinde yapılmak-tadır. Bu yasaklarla aynı zamanda ilahi ve idari ilkelere bağlılığın sağlanması ve sabra alıştırılması hedeflenmektedir. Özellikle, tarih-te yanlışları yüzünden suyla helak edilen toplumlar üzerinden, ge-lecek toplumların aynı yanlışa düşmemeleri dersi verilmektedir.

Suyun erdemli davranışlar kazandırma aracı kılınması kapsa-mında insanın; hakka uyma ve onu koruma, adaletli olma, yanlış ve zulümden uzak durma, ikiyüzlülükten kaçınma, cehalet ve taassubu terk etme, merhametli olma, ihlaslı ve samimi olma, karşılıksız iyi-lik yapma, sabırlı ve tevekküllü olma gibi hususlarda eğitilmesi amaçlanmaktadır.

Kaynakça KUR’ÂN-I KERÎM BİLGE, Mustafa L., “Lût Gölü” DİA, İstanbul. BİNABDİLLAH, Muhammed b Abdulaziz, el-Mâu fi’l-Fikri’l-İslami ve’l-Edebi’l-Arabi, Viza-

ratu’l-Evkâfi ve’ş-Şuûni’l-İslamiyye, Mağrib, 1996/1417. ÇÜÇEN, Kadir vd. Varlık Felsefesi, Ezgi Kitabevi, II. Baskı, Bursa, 2011. DERVEZE, İzzet, et-Tefsiru’l-Hadîs, Ekin Yayınları, Trhz. el-ACLÛNİ, İsmail b Muhammed, Keşfu’l-Hafâ ve Müzili’l-İlbâs, Dâru’t-Türâs, Kâhire, Trhz. el-ASKALÂNİ, İbn Hacer, Fethu’l-Bâri bi Şerhi Sahihi’l-Buhâri, Dâru’t-Tayyibe, I. Baskı,

1426/2005. el-BUHÂRİ, Hasen b Ali Huseyn el-Kınveci, Fethu’l-Beyân fi Mekâsidi’l-Kur’ân, Mektebe-

tü’l-Asriyye Beyrut, 1412/1992. el-CEVZİ, Ebu’l-Ferec Ali b Muhammed, Zâdu’l-Mesir fi İlmi’t-Tefsir, el-Mektebu’l-İslâmi,

III. Baskı, Dimeşk, 1404/1984. el-CEZÂİRİ, Ebu Bekr Câbir, Eyseru’t-Tefâsir li Kelâmi’l-Aliyyi’l-Kebîr, Mektebetü’l-Ulûm

ve’l-Hikem, III. Baskı, Medinetü’l-Münevvera, Trhz. el-ENDELÛSİ, Ebû Hayyân, Tefsiru’l-Bahri’l-Muhît, Thk. Adil Ahmed Abdulmevcud vd.,

Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, I. Baskı, 1413/1993. el-FÂRİSİ, Alâuddin Ali b Belbân, Sahih-i İbn Hıbbân, Tahk. Şuayb Arnavut, Müessese-

tu’r-Risale, Beyrut, 1414/1993. el-FERÂHİDİ, Halil b Ahmed, Kitabu’l-Ayn, Thk. Abdulhamid el-Hemdâvi, Dâru’l-Kütübi’l-

İlmiyye, Birinci Baskı, Beyrut, 1424/2003. el-FÎRÛZÂBÂDİ, Mecduddin Yak’ûb, el-Kâmûsu’l-Muhît, Thk. Muhammed Naîm, Muesse-

setü’r-Risâle, VIII. Baskı, Beyrut, 1426/2005.

KUR’AN-I KERİM’İN DÜNYA HAYATIYLA İLGİLİ AYETLERİNDE SU

DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 14 SAYI 2

db | 233

el-KONEVİ, İsmail b Muhammed, Hâşiyetu’l-Konevi alâ Tefsir-i İmami’l-Beydâvi, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, I. Baskı, 1422/2001.

el-KURTUBİ, Ahmed b Ebu Bekr, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân, Thk. Abdulmuhsin et-Türki, Müessesetu’r-Risâle, I. Baskı, 1426/2006.

el-MÂTURÎDİ, Ebû Mansûr Muhammed, Te’vilâtu Ehli’s-Sünne, Thk. Mecdi Bâsellûm, Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, I. Baskı, Beyrut, 2005.

el-MUSLİH, Abdulaziz vd., el-İ’câzu’l-İlmî fi’l-Kur’âni ve’s-Sünne, Dâru’l-Ciyâd, I. Baskı, Cidde, 1429/2008.

EMOTO, Masaru, Suyun Gizli Mesajı, Terc. Yonca Hancıoğlu, Kuraldışı Yayıncılık, İstan-bul, 2005.

en-NECCÂR, Zağlûl Muhammed, el-Âyâtu’l-Kevniyye fi’l-Kur’âni’l-Kerim, Mektebetü’ş-Şurûkü’d-Devliyye, I. Baskı, Kâhire, 1428/2007.

er-RÂZİ, Fahruddin, Mefâtîhu’l-Gayb, Dâru’l-Fikr, 1. Baskı, Beyrut, 1401/1981. es-SA’LEBİ, Ebu İshâk Ahmed, el-Keşfu ve’l-Beyân, Tahk. Ebu Muhammed b Âşûr, Dâru

İhyâi’t-Türâsi’l-Arabi, I. Baskı, Beyrut, 1422/2002. es-SEMERKANDİ, Ebu’l-Leys İbrahim, Bahru’l-Ulûm, Thk. Ali Muhammed Muavvad vd.

Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, I. Baskı, Beyrut, 1413/1993. es-SUYÛTİ, Celâlüddin, ed-Dürrü’l-Mensûr fi’-Tefsîri bi’l-Mensûr, Tahk. Abdullah b Ab-

dulmuhsin et-Türki, Merkezu Hicr lil Buhûsi ve’d-Dirâsâti’l-Arabiyye ve’l-İslâmiyye, I. Baskı, Kâhire, 1423/2003.

eş-ŞEVKÂNİ Ali b Muhammed, Fethu’l-Kadîr, Thk. Abdurrahmân Umeyra, Dâru’l-Vefâ, Trhsz.

et-TABERİ, Ebû Cafer Muhammed, Câmiu’l-Beyân an Te’vil-i Âyyi’l-Kur’ân, Thk. Abdullah et-Türkî, Merkezü’l-Buhûsi ve’d-Dirasâti’l-Arabiyyeti’l-İslâmiyye, I. Baskı, Kâhire, 2001.

ez-ZEÂRÎR, Galib Muhammed Raca, el-Mâu fi’l-Kur’ân’i-l Kerim, Mektebetu Dari’z-Zemân, III. Baskı, Medinetu’l-Munevvera, 1431/2010.

ez-ZEHEBİ, Muhammed b Ahmed, et-Tıbbu’n-Nebevi, Thk. Ahmed Rifat el-Bedrâvi, Dâru İhyâi’l-Ulûm, Beyrut, III. Baskı, 1410/1990.

İBN ABBÂS, Abdullah, Tenvîru’l-Mikbâs min Tefsiri İbn Abbâs, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, I. Baskı, Beyrut, 1421/1992.

İBN ÂŞÛR, Muhammed Tahir, Tefsiru’t-Tahrir ve’t-Tenvîr, Dirasetu’t-Tûnisiyye li’n-Neşr, Tunus, 1984.

İBN CÜZEY, Ebu’l-Kâsım Ahmed, et-Teshîl li Ulûmi’t-Tenzîl, Tahk. Muhammed Sâlim, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, I. Baskı, 1415/1995.

İBN HİŞÂM, es-Sîratu’n-Nebeviyye, Dâru’l-Kitâbi’l-Arabi, III. Baskı, Beyrut, 1410/1990. İBN İSA, Mâzin Muhammed İsa, el-Mâu ve Eseruhu ale’l-Ahkâmi’ş-Şer’iyyeti, Daru İbn

Cevzi, I. Baskı, el-Memleketu’l-Arabiyyetu’s-Suudiyye, 1432. İBN KESÎR, Ebu’l-Fidâ İsmail b Ömer, Tefsiru’l-Kur’âni’l-Azîm, Thk. Muhammed es-

Selâme, Dâru Tayyibe, II. Baskı, Riyad, 1418/1997. İBN MANZÛR, Lisânu’l-Arab, Thk. Abdullah Aliyyu’l-Kebir vd. Dâru’l-Meârif, Kâhire. KARAMAN, Hayreddin vd., Kur’ân Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, Diyanet İşleri Başkanlığı

Yayınları, Ankara, 2007. MÜSLİM, Mustafa, vd. et-Tefsiru’l-Mevdûî li Suveri’l-Kur’ân, Câmiatu’ş-Şârika, I. Baskı, el-

İmâratu’l-Arabiyyetu’l-Muttehıde, 1431/2010. RIZA, Reşid, Tefsiru’l-Menâr, Dâru’l-Menâr, Kahire, 1366/1947. ŞA’RÂVİ, Tefsiru’ş-Şa’râvî, Dâru Ahbâri’l-Yevm, 1411/1991. ŞEN, Zekai, Manevi ve Bilimsel Açılardan Zemzem Suyu, Su Vakfı Yayınları, İstanbul,

2006. TARAVENE, Süleyman, el-İ’cazu’l-İlmi fi’l-Kur’ani’l-Kerim, el-Kevn ve’l-Mâ, Daru’l-Furkan,

I. Baskı, Amman, 1421/2000. YILDIRIM, Celal, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, Anadolu Yayınları, Trhsz. ZUHAYLİ, Vehbe, et-Tefsîru’l-Vasît, Dâru’l-Fikr, Dimeşk, I. Baskı, 1422/2001.