tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/merve_gokduman_kanin abdesti... · namaz olmak üzere bazı...

86
T.C ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ TEMEL ĠSLAM BĠLĠMLERĠ (HADĠS) ANA BĠLĠM DALI KANIN ABDESTĠ BOZMASI MESELESĠ (DÖRT BÜYÜK MEZHEBĠN DELĠL GETĠRDĠĞĠ RĠVAYETLER) Yüksek Lisans Tezi Merve GÖKDUMAN ANKARA 2017

Upload: others

Post on 19-Oct-2019

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

T.C

ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

TEMEL ĠSLAM BĠLĠMLERĠ (HADĠS)

ANA BĠLĠM DALI

KANIN ABDESTĠ BOZMASI MESELESĠ

(DÖRT BÜYÜK MEZHEBĠN DELĠL GETĠRDĠĞĠ RĠVAYETLER)

Yüksek Lisans Tezi

Merve GÖKDUMAN

ANKARA 2017

Page 2: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

T.C

ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

TEMEL ĠSLAM BĠLĠMLERĠ (HADĠS)

ANA BĠLĠM DALI

KANIN ABDESTĠ BOZMASI MESELESĠ

(DÖRT BÜYÜK MEZHEBĠN DELĠL GETĠRDĠĞĠ RĠVAYETLER)

Yüksek Lisans Tezi

Merve GÖKDUMAN

Tez DanıĢmanı

Prof. Dr. Enbiya Yıldırım

Ankara 2017

Page 3: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

T.C

ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

TEMEL ĠSLAM BĠLĠMLERĠ (HADĠS)

ANA BĠLĠM DALI

KANIN ABDESTĠ BOZMASI MESELESĠ

(DÖRT BÜYÜK MEZHEBĠN DELĠL GETĠRDĠĞĠ RĠVAYETLER)

Yüksek Lisans Tezi

Tez DanıĢmanı:

Tez Jürisi Üyeleri

Ad ve Soyadı Ġmzası

………………………………………………….. …………………

………………………………………………….. …………………

………………………………………………….. …………………

………………………………………………….. …………………

………………………………………………….. …………………

………………………………………………….. …………………

Tez Sınavı Tarihi………………………..

Page 4: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ

ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ

SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE

Bu belge ile bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranıĢ ilkelerine

uygun olarak toplayıp sunduğumu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak

uygun çalıĢmada bana ait olmayan tüm veri, düĢünce ve sonuçları andığımı ve

kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim. (……./……/20…..)

Tezi Hazırlayan Öğrencinin

Adı ve Soyadı

Page 5: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

i

ÖNSÖZ

Hiç Ģüphesiz Ġslam Fıkhı‟nın delil getirmede Kur‟ân-ı Kerîm‟den sonraki

ikinci kaynağı sünnettir. Bilindiği gibi sahabe herhangi bir konuda tartıĢmaya

düĢtüklerinde Rasulullah‟a sorma imkânına sahipti. Bu durum onlar için tarifi

mümkün olmayan bir nimetti. Çünkü her konuyu Ġslam dininin birincil Ģahsiyetinden

öğreniyor ve çözümünü bizzat vahiyle bilgilenen Hz. Peygamber‟den alıyorlardı.

Risalet devrinde Allah Rasulü bir konuda bir emir beyan ettiğinde sahabe onu alır,

amel eder ve diğer insanlara aktarırdı. Bu durum Hz. Peygamber‟in vefatından sonra

da niyet olarak aynı kalsa da bazı noktalarda farklılık gösterebilmiĢtir. Çünkü

insanlar artık Rasulullah‟a kendileri ulaĢamıyor ancak ondan gelen rivayetlere göre

amel ediyorlardı. Burada Ģu da unutulmamalıdır ki, Hz. Peygamberin ağzından çıkan

her söz diğer nesillere aynı Ģekilde gelmediği için farklılıkların oluĢmasına sebep

olabilmiĢtir.

Biz bu çalıĢmamızda oldukça geniĢ nüfuslara sahip olan ve dört büyük

mezhep olarak anılan Hanefî, ġâfiî, Hanbelî ve Mâlikî mezheplerine göre kanın

abdesti bozması meselesini ve bu mezheplerin delil gösterdiği rivayetler ile ilgili

genel bir değerlendirme vermeye çalıĢacağız. Buradaki amacımız bu mezheplerdeki

görüĢ farklılığının sebeplerine değinmek ve delil aldıkları rivayetleri incelemektir.

Ameli konulardaki mezhepler arası farklılıklar toplumsal hayata da yansımaktadır.

Örneğin Hanefî mezhebine mensup biriyle ġâfiî mezhebine mensup biri aynı

meselede farklı uygulama yapmak durumunda kalabilmektedir. Bu durumda

zihinlerde Ģu sorunun canlanması kaçınılmazdır: Emredilen din bir olduğuna göre

acaba bu konulardaki farklılık neye dayanmaktadır ve bunun sebepleri nelerdir? Biz

bu çalıĢmamızda mezheplerin konuyla ilgili rivayetlere bakıĢ açılarının farklılıklarına

değineceğiz.

ÇalıĢmamızın baĢında konunun belirlenmesinden bitmesine kadar

yardımlarını eksik etmeyen değerli danıĢmanım Prof. Dr. Enbiya YILDIRIM

hocama, yine kendilerinden istifade ettiğim Prof. Dr. Ahmet ÜNSAL hocama ve

desteğini her zaman gösteren eĢim Hamdi GÖKDUMAN‟a teĢekkürlerimi sunarım.

Page 6: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

ii

Henüz adım atarak dâhil olmaya çalıĢtığımız ilim yolunun baĢında

olmamız sebebiyle, çalıĢmamız boyunca düĢmüĢ olabileceğimiz hatalardan ötürü

mazur görülmeyi dileriz.

Gayret bizden, yardım Allah‟tandır…

Merve GÖKDUMAN

Page 7: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

iii

KISALTMALAR

age. : Adı Geçen Eser

bkz. : Bakınız

b. : Bin

bnt. : Binti

c. : Cilt

çev. : Çeviri

DĠA. : Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığı Ġslam Ansiklopedisi

H. : Hicrî

M. : Miladî

NeĢr. : NeĢreden Yayın Evi

ö. : Ölümü

r.a. : Allah ondan razı olsun

s. : Sayfa

sav. : Sallallahu Aleyhi Ve Sellem

say. : Sayı

tahr. : Tahric

TDV. : Türkiye Diyanet Vakfı

thk. : Tahkik

trs. :Tarihsiz

vb. : Ve benzeri

yay. : Yayınları

ys. :Yersiz

Page 8: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

iv

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖNSÖZ .................................................................................................................... i

KISALTMALAR .................................................................................................. iii

ĠÇĠNDEKĠLER ..................................................................................................... iv

A)YÖNTEM ...................................................................................................................1

B) KAYNAKLAR ..........................................................................................................3

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

KAVRAMSAL ĠNCELEME VE KANIN ABDESTĠ BOZDUĞUNA DAĠR

DELĠL GÖSTERĠLEN RĠVAYETLER ................................................................5

A.KAVRAMSAL ĠNCELEME .................................................................................5

B.KANIN ABDESTĠ BOZDUĞUNA DAĠR DELĠL GÖSTERĠLEN RĠVAYETLER .........7

I. Müstehâza Rivâyeti ..................................................................................................7

A) Fatıma Bint. Ebî HubeyĢ Rivayeti Ġsnad ġemaları ........................................... 11

B) Değerlendirme ................................................................................................ 17

C) Ümmü Habibe Bint CahĢ Rivayeti Ġsnad ġemaları ........................................... 22

D) Değerlendirme ................................................................................................ 24

E) Ġbnetü‟l-Gaylân Rivayeti Ġsnad ġeması............................................................ 27

F) Değerlendirme ................................................................................................ 28

II. “Her Akan Kandan Dolayı Abdest Gerekir” Rivayeti .............................................. 30

A) Ġsnad ġeması ................................................................................................... 30

B) Değerlendirme ................................................................................................ 31

III. “Bir veya Ġki katre Kandan Dolayı Abdest Yoktur” Rivayeti ................................... 35

A) Ġsnad ġeması ................................................................................................... 35

B) Değerlendirme ................................................................................................ 36

IV. Burun Kanaması ile Ġlgili Rivayetler ....................................................................... 38

A) Ġsnad ġeması ................................................................................................... 38

B) Değerlendirme ................................................................................................ 39

V. Selman rivayeti....................................................................................................... 43

A) Ġsnad ġeması ................................................................................................... 43

Page 9: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

v

B) Değerlendirme ..................................................................................................... 44

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

KANIN ABDESTĠ BOZMADIĞINA DELĠL GÖSTERĠLEN RĠVAYETLER ......... 46

I) Hacamat Rivayeti ................................................................................................... 46

A) Ġsnad ġeması ................................................................................................... 47

B) Değerlendirme ................................................................................................ 48

II) Câbir Rivayeti ........................................................................................................ 50

III) Bazı Sahâbî ve Tâbiî Uygulamaları ......................................................................... 52

a) Ömer Ġbnu‟l-Hattab (r.a) ile Ġlgili Rivayet ............................................................... 52

b) Hasan-ı Basrî ile Ġlgili Rivayet ................................................................................ 52

c) Ebû Hureyre ile Ġlgili Rivayet ................................................................................. 52

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

DÖRT BÜYÜK MEZHEBĠN KANIN ABDESTĠ BOZMASI KONUSUNDAKĠ

GÖRÜġLERĠ ........................................................................................................ 54

A) Hanefî Mezhebi .............................................................................................. 54

B) Mâlikî Mezhebi............................................................................................... 58

C) ġâfiî Mezhebi.................................................................................................. 59

D) Hanbelî Mezhebi ............................................................................................. 61

SONUÇ .................................................................................................................. 63

KAYNAKÇA......................................................................................................... 67

ÖZET .................................................................................................................... 76

ABSTRACT .......................................................................................................... 77

Page 10: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

1

GĠRĠġ

A)YÖNTEM

Hz. Peygamber (s.a.v) risâlet hayatı boyunca insanlara hakk din Ġslam‟ı

en güzel biçimde tebliğ etmiĢtir. Bu sebeple O, Ġslamiyet‟in birincil Ģahsıdır ve biz

ümmetinin ondan aktarılan ölçüde Ġslâm‟ı yaĢaması müslümanlığın en önemli

Ģartlarındandır. Bu durum Kur‟ân-ı Kerim‟de de açıkça emredilmiĢtir. Öyle ki yüce

Allah peygamberine itaati kendisine itaat saymıĢtır.1 Bundan dolayı Ġslam Fıkhı‟nın

Kur‟ân‟dan sonraki en önemli kaynağı sünnettir. Nitekim birçok fıkhî konu da

Kur‟ân-ı Kerim‟deki ayetlerden sonra Hz. Muhammed‟in hadislerinden

yararlanılarak çözümlendirilir. Ancak burada Ģunu da göz ardı etmemek gerekir ki,

Rasûlullah‟tan aktarılan rivayetlerin arasına uydurma bazı haberler de dâhil

olmuĢtur. Bu nedenle herhangi bir fıkıh meselesinde sünnet ile delil getirirken ince

hassasiyetler gösterilmelidir. Özellikle Hz. Peygamber‟e ait olmayan rivayetler ile

delil getirmeye çalıĢılmamalıdır. Ġslam ulemâsının da bu konuda ne derece titiz

olduğunu onların eserlerinden, hadislere karĢı koydukları kriterlerden anlamaktayız.

Uydurma bir rivayetin huccet olmadığı konusunda bütün Ġslâm ulemâsı görüĢ

birliğindedir. Ancak belli sebeplerden ötürü zayıf olan bir rivayetin delil alınması

hususunda ihtilaflar meydana gelebilmiĢtir. AraĢtırma konumuz olan kandan dolayı

abdestin bozulması meselesinde de farklı rivayetler delil olarak gösterilmektedir.

Ebû Hanîfe, Ġmam ġâfiî, Ġmam Mâlik ve Ahmed b. Hanbel sünnete uyma

konusunda titiz davranmıĢlardır. Nitekim yüce Allah Kur‟ân-ı Kerim‟de

peygamberine tâbi olanlar ile ilgili olarak “Kim Allah‟a ve peygamberine itaat ederse

iĢte onlar Allah‟ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, Ģehitlerle ve

iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaĢtır”2 buyurmaktadır. Yüce

Allah‟ın ayetinde de görüldüğü gibi sünnete uymak Allah‟ın emirlerindendir.3 Daha

önce de belirttiğimiz gibi bütün Ġslam ulemâsı da bu noktaya son derece önem vermiĢ

1 Nisa 4/80. 2 Nisa 4/69. 3 Konuyla ilgili diğer ayetler için bakınız; Âli İmran 3/31-32-132, Nisa 4/59-80, Enfâl 8/20-46, Nûr

24/51-52-56, Ahzab 33/31-71, Haşr 59/ 7, Tegâbun 64/12.

Page 11: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

2

ve Rasûlullâh‟ın sünnetine uymuĢ, bu ilmi en ince ayrıntısına kadar öğrenmiĢlerdi.

Ancak Ģu da kaçınılmaz olmuĢtur ki, ulemânın sünnete güvenirlik konusunda

koymuĢ olduğu kriterler farklılıklar içerebilmiĢtir. Nitekim cerh ve ta‟dil konusu bazı

noktalarda görecelilik gösterebilmektedir.

ÇalıĢmamız üç bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde kanın abdesti

bozduğuna dair delil getirilen rivayetler incelenmiĢtir. Burada rivayetler tek tek isnad

Ģemaları ile gösterilirken hemen ardından genel değerlendirmeler verilmiĢtir. Bu

bilgiler verilirken mezhep görüĢlerine de değinilmiĢtir.

ÇalıĢmamızın ikinci kısmında ise kanın abdesti bozmadığına dair

aktarılan rivayetler değerlendirilmiĢtir. Yine bu değerlendirmeler yapılırken birinci

kısımda olduğu gibi isnad Ģemaları ve değerlendirmeler verilmeye çalıĢılmıĢtır.

ÇalıĢmamızın ana ve en önemli kısmlarını bu iki bölüm oluĢturmaktadır. Çünkü

rivayetler ile ilgili değerlendirmeler yapılırken mümkün olduğunca erken dönem

kaynaklarından ve Ģerh eserlerinden yararlanılmaya çalıĢılmıĢtır ki, bu da bizlere

sünnetin Ġslâm âlimlerince nasıl değerlendirildiğini göstermektedir.

ÇalıĢmamızın üçüncü ve son kısmında ise dört büyük mezhep olarak ün

salmıĢ Hanefî, ġâfiî, Hanbelî ve Mâlikî mezheplerine göre kanın abdesti bozduğu

yöndeki delilleri ile birlikte genel düĢünceleri verilmiĢtir. Öncelikle Hanefî

mezhebinin delilleri ardından da Mâlikî, ġâfiî ve Hanbelî mezheplerinin görüĢleri

verilmiĢtir. Burada zaman zaman mezhepler karĢılaĢtırmalı olarak da

değerlendirilmiĢtir.

ÇalıĢmamız boyunca herhangi bir Mezhep imamının düĢüncesinin

çürütülmesi gibi bir amaç güdülmemiĢtir. Nitekim bu haddimize de değildir. Ġlim

yolculuğunun henüz baĢında olduğumuz için görüĢler değerlendirilmiĢ ve oluĢan

farklılıkların sebeplerine değinilmeye çalıĢılmıĢtır.

Page 12: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

3

B) KAYNAKLAR

ÇalıĢmamızda yararlandığımız kaynaklar hem Hadis alanına hem de

Fıkıh alanına ait eserler olmuĢtur. Çünkü amelî konular Fıkhın konusudur.

Ġncelediğimiz kanın abdesti bozması ile ilgili rivayetlerin kaynak ve isnad

değerlendirmelerinde temel hadis kaynaklarından, ardından değerlendirmeler

verilirken temel Ģerh kaynaklarından, Ġsnad değerlendirmesi için rical kitaplarından,

mezhep görüĢlerine değineceğimiz için mezheplerin görüĢlerini belirten

kaynaklardan ve bunlara yardımcı olarak da diğer bazı eserlerden yararlandık.

Temel Hadis kaynağı olarak tezimizde el-Kütübü’t-Tis’a olarak bilinen

el-Buhâri‟nin el-Câmiu’s-Sahîh’i, Müslim‟in el-Câmiu’s-Sahîh’i, en-Nesâî‟nin es-

Sünen’i, Ġbn Mâce‟nin es-Sünen’i, Ebû Dâvud‟un es-Sünen’i, et-Tirmizî‟nin es-

Sünen’i ve bunlara ek olarak da ed-Dârimî‟nin es-Sünen’i, Ġmam Mâlik‟in Muvattâ’sı

ve Ahmed b. Hanbel‟in el-Müsned’i öncelikli olarak yararlandığımız kaynaklar

olmuĢtur. Özellikle temel hadis kaynakları olarak önem kazanan bu eserlerde ele

aldığımız konu taranmıĢ ve kaynak olarak belirtilmiĢtir. Yine bu kaynaklara ek

olarak hadis alanında Ġbn Ebî ġeybe‟nin el-Musannef’i, Beyhakî‟nin es-Sünen’i ve et-

Taberânî‟nin el-Mu’cemu’l-Kebîr’inden ve el-Mu’cemu’l-Evsât‟ından da

yararlanılmıĢtır.

Rivayet değerlendirmesi konusunda yararlandığımız kaynaklar Ġbn

Battal‟ın Buhârî Şerhi, el-Beyhakî‟nin Ma’rifetü’s-Sünen-i ve’l-Âsâr’ı, Ġbn

Abdilberr‟in el-İstizkâr’ı, ez-Zeylaî‟nin Nasbu’r-Râye’si, el-Aynî‟nin Şerhu Sünen-i

Ebû Dâvud’u, Ali el-Kâri‟nin Mirkâtü’l-Mefâtih Şerhu Mişkâti’l-Mesâbih’i,

Münâvî‟nin el-Feyzü’l-Kadîr’i, eĢ-ġevkâni‟nin Neylü’l-Evtâr’ı gibi eserlerdir. Bunun

yanısıra mezhep görüĢleri için yararlandığımız kaynaklar da es-Serahsî‟nin el-

Mebsut’u, Kâsânî‟nin Bedâiu’s-Sanâî‟si, Ġbn RüĢd‟ün Bidâyetü’l-Müctehîd‟i, en-

Nevevî‟nin Şerhu’l-Mühezzeb adlı eseri, Ġbn Kudâme‟nin eş-Şerhu’l-Kebîr’i, ez-

Zeylaî‟nin Nasbu’r-Râyesi, el-Aynî‟nin el-Binâye’si vb. olarak belirtilebilir.

Ġsnad değerlendirmesi konusunda yararlandığımız kaynaklar Yahya Ġbn

Maîn‟in Ma’rifetü’r-Ricâl’i, Cüzcânî‟nin Ahvâlü’r-Ricâl’i, Ġbn Ebî Hâtim‟in el-Cerh

Page 13: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

4

ve’t-Ta’dîl’i, ez-Zehebî‟nin Mu’cemu’ş-Şüyûh ve el-Muğnî fi’d-Duafâ adlı eserleri

ile Ġbn Hacer‟in Tehzîbu’t-Tehzîb’i olarak zikredilebilir.

ÇalıĢmamız çerçevesinde zikrettiğimiz temel kaynakların yanı sıra bazı

eserlerden de yararlandık. Bu eserler arasında Hadi Sofuoğlu İslam İbadet Esasları,

Vehb ez-Zuhaylî‟nin İslam Fıkhı Ansiklopedisi zikredilebilir. Bu eserlere ilaveten

yayınlanmıĢ bazı makalelerden de yararlandık. Konumuzla ilgili müstakil bir

çalıĢması olan Prof. Dr. Hüseyin Kahraman‟ın Hadislere Göre Kanama ve Abdest

adlı eserden de istifade ettik. Burada vermeyi unuttuğumuz eserler olabileceğinden

ötürü dipnotlarda verilen eserlerin kaynakça bölümünde zikredileceğini belirtmek

isteriz.

Page 14: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

5

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

KAVRAMSAL ĠNCELEME VE KANIN ABDESTĠ BOZDUĞUNA DAĠR

DELĠL GÖSTERĠLEN RĠVAYETLER

A. KAVRAMSAL ĠNCELEME

Abdest bir müslümanın günde birkaç kere tekraralaması gereken ve baĢta

namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta

kendisi de baĢlı baĢına ibadet hükmünde olan dinî temizliktir.4 “Abdest, Arapça‟da

güzellik ve temzilik manasına gelen (وضوء) kelimesiyle ifade edilir. Kur‟an‟da

temizlenme ve arınmayı ( شو )5 ve (طس )

6 kelimeleri ile karĢılanmaktadır. Türkçe‟de

kullandığımız abdest kelimesi Farsça âb (su) ve dest (el) kelimelerinden oluĢan „el

suyu‟ anlamına gelen birleĢik bir kelimedir. Fıkıhta abdeste tahâret-i suğrâ (küçük

temizlik), gusule de tahâret-i kübrâ (büyük temizlik) denir. Abdest almayı gerektiren

hallere de hades-i asgâr (küçük kirlilik), gusul yapmayı gerektiren hallere de hades-i

ekber (büyük kirlilik) denir. Ġslâmiyet esasen kendisinden önceki semâvî dinlerde

abdestin bulunduğunu doğruladığı gibi, bu hak dinlerdeki hükümler, Allah ve Hz.

Peygamber tarafından neshedilmeyerek, geçerliliklerini korudukları ölçüde Ġslam

fıkhında Ģer‟î hükümlerin bir kaynağı sayılmıĢtır. Hz. Peygamberin bir defasında su

isteyerek abdest uzuvlarını üçer defa yıkadıktan sonra „ĠĢte bu benim ve benden

önceki peygamberlerin abdestidir‟ 7dediği rivayet edilir.”

8

Kur‟ân-ı Kerîm‟deki abdest ile ilgili hükmü açıklayan „Ey Ġnananlar!

Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar kollarınızı yıkayın,

baĢlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın‟9 ayeti abdestin farzları

konusunda bizlere bilgi vermektedir. “Bazı mezhepler abdestin farzlarını ayette ifade

edilen bu fiillerden ibaret kabul ederken bazıları bunlara niyet, tertip, uzuvların

4 Hüseyin Kahraman, Fıkhî İhtilaflar ve Hadis, Emin yay. , Bursa 2013, s. 71. 5 Bu kavram için bkz. Fatır 35/18. 6 Bu kavram için bkz. Tevbe 9/108. 7 Ġbn Mâce, Tahâret, 47. 8 Abdülkadir ġener, “Abdest” DĠA, I, s. 68-70. 9 Mâide 5/6.

Page 15: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

6

peĢpeĢe yıkanması ve yıkama esnasında uzuvların ovulması gibi hususlardan bir

veya birkaçını da ilave etmiĢlerdir. Benzer ihtilaflar abdesti bozan hususlar için de

geçerlidir.10

10 Hüseyin Kahraman, Fıkhî İhtilaflar ve Hadis, s. 71

Page 16: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

7

B. KANIN ABDESTĠ BOZDUĞUNA DAĠR DELĠL GÖSTERĠLEN

RĠVAYETLER

Abdesti bozan durumlar hakkında mezhepler arasında ihtilaf mevcuttur.

“Ġdrar ve dıĢkı yollarından bir Ģey çıkması, cinsî münasebet, Ģuurun kontrolüne

engel olan bayılma, delirme, sarhoĢ olma ve uyku hallerinin abdesti bozması

üzerinde ittifak vardır. Ancak vücudun herhangi bir yerinden kan, irin ve cerahât

gibi sıvının çıkıp akması, namazda kahkaha ile gülmek, karĢı cinsten birine temas,

kusmak ve cinsel organa dokunmak gibi hususların abdesti bozup bozmadığında

ihtilaf edilmiĢtir.”11

“Kanın necis olduğu konusunda mezheplerin ittifakı vardır.12

Ancak

abdest ile vücuttan çıkan kanın nitelik ve niceliği arasındaki iliĢki çeĢitli ihtilaflara

sebep olmuĢtur. Gerçi kanın akmaması durumunda abdestin bozulmayacağınde

mezhepler ittifak etmiĢtir. Buna göre iğne ucu veya bir nokta Ģeklinde çıkıp yerinde

kalan bir kan damlası abdeste engel olmamaktadır. Bu özelliğe sahip bir kan

damlasının el veya parmakla silinip etrafına bulaĢtırılması da abdeste zarar

vermemektedir. Benzer Ģekilde, özellikle sert yiyeceklerin üzerinde, ısırıldıktan

sonra görülen kan izinden dolayı da abdest almak gerekmemektedir. Ancak kanın,

çıktığı yerin üzerinden bir miktar yükselip yanlara yayılması veya çıkıĢ yönüne

göre aĢağı doğru akması durumunda abdeste zarar verip veremeyeceği husuunda

mezhepler ihtilaf etmiĢtir.”13

I. Müstehâza Rivâyeti

Fatıma bint. Ebî HubeyĢ Rivayeti

ن ع ائ ع ع لع ع ن ع عمع ع ن : ع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ن ة ع ئ ة ع١ن ش ئع زع ةيئ اهلل ئع ة ئ ئ ئ : ع اع ن ع طئ ٠ع زع ةيع اهلل

ع ع ة لهلل ع ع لع يع سة ع ع ة ة ن ع ع اة ع ع عطن سع ع ة ن ١نضع ة »: ن ع ١نضع ئ عإئذع علن عع ئ ن ع ع١نسع ئ ع قة سن ئهئ ئ ع ذع لع ئهلل

ئ ع ع ع نهئ دهلل ئ ع ع ئذع ع ن عسع ن ع غنسئ لهلل ع ع « عدع ئ

11 Hüseyin Kahraman, Fıkhî İhtilaflar ve Hadis, s. 71-72. 12 Ġbn Kudâme, el-Kâfî fî Fıkhi’l-İmâm Ahmed, Beyrut 1988, c. 1, s. 87. 13 Hüseyin Kahraman, Hadislere Göre Kanama ve Abdest, Bursa 2010, s. 51.

Page 17: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

8

Hz. ÂiĢe‟den rivayetle Fatıma bint. Ebî HubeyĢ Rasûlullah (s.a.v)‟e gelerek dedi ki:

„Ey Allah‟ın Rasulü ben hayız gören bir kadınım, temiz değilim, namazı terk edeyim

mi?‟ Rasûlullah Ģöyle buyurdu „Hayır! Bu damardan çıkan bir kandır hayız kanı

değildir. Hayızla karĢılaĢtığın zaman namazı terk et ve o senden gittiğinde yıkan ve

namazını kıl.‟ 14

Ümmü Habibe bint. CahĢ Rivayeti

ئ ع ع ع ن ع ع ندئ سهلل ن ئ ع ع لع ع ن ع ن ش هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ن ع هلل ئ هلل ع ائ ع ع شع ن ة : ع م ع ئ١ ع ع ئ ة ١ضع ن ن ة ئ

ع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع م ع ع عمع يع هلل ئ هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ئهلل ئ ئهع ع ع عىع ن ذع ئ١ ن ش ع ن ع ئ ئ ع ئ »: ن عرئ هلل ئ

ئ ع ع ئ ع ئذع ع ن عسع ن ع غن عسئ لهلل ع ع ١نضع ة عدع ئ ن ع قة عإئذع علن عع ئ سن ع ئ ع ة ع ئهلل ١نضع ئ ن ع «ع١نسع ن ئ

“Rasûlullah (s.a.v)‟in eĢi Hz. ÂiĢe‟den; dedi ki: Ümmü Habibe Bint.

CahĢ Abdurrahman b. Avf‟ın yanında yedi yaĢında hayız gördü. Ve bu durumu

Rasûlullah‟a sordu. Rasûlullah dedi ki: Bu hayız değildir, ancak damardan akan bir

kandır. Hayız ile karĢılaĢtığın zaman namazı terk et, o senden gittiğinde yıkan ve

namaz kıl.” 15

Ġbnetu‟l-Gaylân Rivayeti

ع عمع ع ن هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع هلل ع ع ع ع ئ هلل ئ هلل نع ع غع١ن ع ن ع ائ ع ع ع نة لهلل ع ع؟ : ع ع نسة سئ ع ع ن زة عع طم ئ ئ لع علندئ

ئ»: عمع يع ع ع ئ هلل غن عسئ ة ئ ث ئ دهلل ع ١نضئ زن عفئعئ ن ع اة عبع لةسن قة عإئذع ذع سن ئهع ئ ع ذع ١نضع ئ ئهلل ن ع نهع ئ «ع١نسع ن ئ

14 Ġbn Mace, es-Sünen, thk. Muhammed Fuad Abdülbâkî, Tahâret 115 (621-624 no‟lu rivâyetler). ;

Malik b. Enes, Muvattâ, thk. BeĢĢar Avâd Ma‟ruf, 1412, Tahâret 29 (171 no‟lu rivâyet). ; Humeydî,

el-Müsned, thk. Hüseyin Selim ed-Darânî, Dımeşk 1996, I, 310 (304 no‟lu rivâyet). ; Ġbn Ca‟d, el-

Müsned, thk. Âmir Haydar, Beyrut 1990, I, 392 (2676 no‟lu rivâyet). ; Ġshak b. Râheveyh, el-Müsned,

thk. Abdi‟l-Ğafur b. Abdü‟l-Hak el-BelûĢî, Medine 1991, II, 96. (563 no‟lu rivâyet). ; Dârimî, es-

Sünen, thk. Hüseyin Selim ed-Dârânî, 2000, Tahâret 806. ; Nesâî, es-Sünen, thk. Abdü‟l-Fettah Ebû

Gudde, Halep 1986,Tahâret 218. ; Dârekutnî, es-Sünen, thk. ġuayb el-Arnavut, Beyrut 2004, Hayz 2

(821 no‟lu rivâyet). ; Beyhakî, es-Sünen, thk. Muhammed Abdü‟l-Kadîr, Beyrut 2003, I, 186 (565 no‟lu rivâyet). ; Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, thk. Kemal Yusuf el-Hût, Riyad 1409,Tahâret 1344.

;Tirmîzî, es-Sünen, thk. Ahmed Muhammed ġâkir, Mısır 1975,Tahâret 93 (125 no‟lu rivâyet). ; Ebû

Dâvud, es-Sünen, thk. Muhammed Muhyiddin Abdü‟l-Hamid, Beyrut, c. 1, s. 74. ; Müslim, el-

Câmiu’s-Sahîh, thk. Muhammed Fuad Abdülbâkî, Beyrut, Tahâret 109 (282 no‟lu rivâyet). ; Ġbn

Hibban, Sahîh, thk. ġuayb el-Arnavut, Beyrut 1998, Bâbu‟l-Hayz ve‟l-Ġstihâza, 1350. 15 Ġbn Mâce, es-Sünen, Tahâret 115 (626 no‟lu rivâyet). ; ġâfiî, el-Müsned, Beyrut 1400, I,310. ;

Humeydî, el-Müsned, 1996, I, 241(160 no‟lu rivâyet). ; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, thk. ġuayb el-

Arnavut, 2001, XLII, 351 (25544 no‟lu rivâyet). ; Ebû Dâvud, es-Sünen, Tahâret 288. ; Müslim, el-

Câmiu’s-Sahîh, thk. Muhammed Fuad Abdülbâkî, Beyrut, Hayz 64. ; Dârimi, es-Sünen, thk. Hüseyin

Selim Esed ed-Darânî, 2000, Tahâret 809.

Page 18: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

9

ÂiĢe‟den Ġbnetu‟l-Gaylân Rasûlullah‟a gelerek dedi ki: “Ben temizlenemiyorum,

namazı bırakayım mı? Rasûlullah Ģöyle buyurdu: Bu hayız kanı değildir, damardan

gelen bir kandır. Hayız günlerin bittiğinde guslet ve namaz kıl.” 16

Damardan çıkan kan ile ilgili üç farklı hanım sahâbînin durumunu

aktaran rivayetler yukarıdaki Ģekildedir. ġimdi bu rivayetleri sırasıyla isnad

bilgileriyle ve Ģemalarıyla birlikte değerlendirmeyi uygun gördük.

Damardan çıkan kan konusunda yukarıdaki rivayetler Ģu tariklerle

gelmektedir. Fatıma bint. Ebî HubeyĢ rivayeti Ümmü Seleme tarikinden Beyhakî‟de

sekiz râvîden17

, Humeydî‟de ise dört raviden aktarılmaktadır. 18

Söz konusu rivayet Hz. ÂiĢe kanalından Urve b. Zübeyr, Habib b. Sâbit

zincirinde üç farklı tarikle19

, yine Hz. ÂiĢe, Urve b. Zübeyr ve HiĢam b. Urve

kanalından ise on farklı tarikle rivayet edilmiĢtir. Bu on tarik ise Ģu kaynaklarda

geçmektedir.

HiĢam b. Urve, Veki‟ kanalından üç farklı tarikle20

, HiĢam b. Urve, Malik b.

Enes kanalından sekiz farklı tarikle21

rivayet edilmektedir. HiĢam b. Urve, Ebû

Muâviye tariki Tirmîzî ve Nesâî‟de22

, HiĢam b. Urve, Abdullah kanalı da yine

Nesâî‟de23

rivayet edilmektedir. HiĢam b. Urve, Hammad b. Zeyd tariki ise iki farklı

tarikle rivayet edilmektedir.24

HiĢam b. Urve, Ma‟mer kanalı Abdürrezzak‟ın Musannef‟inde25

, Halid b.

Haris tariki Nesâî‟de26

, Hammad b. Seleme tariki Dârimî‟de27

, Cafer b. Avn tariki

16 Taberânî, el-Mucemu’l-Evsât, thk. Târık Abdullah b. Muhammed, Kahire, I, 240 (788 no‟lu rivâyet) 17 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 2003, VII, 684 (15393 no‟lu rivâyet). 18 Humeydî, el-Müsned, 1996, I, 310 (304 no‟lu rivâyet). 19 Üç farklı tarik için bkz. Ġbn Mâce, es-Sünen, Tahâret 115 (624 no‟lu rivâyet). ; Dârekutnî, es-Sünen,

Hayz 2 (821 no‟lu rivâyet). ; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 2003, Hayz 1625. 20 Bu tarikler için bkz. Ġshak b. Râheveyh, el-Müsned, Medine 1991, c. 2, s. 96. ; Müslim, el-Câmiu’s-Sahîh, c. 1, s. 262. ; Ġbn Mâce, es-Sünen, c. 1, s. 203. 21 Bu tarikler için bkz. ġâfiî, el-Müsned, Beyrut 1400, I, 310. ; Ġmam Mâlik, Muvattâ, Beyrut 1985,

Tahâret 29 (171 no‟lu rivâyet). ; Nesâî, es-Sünen, Halep 1986, Tahâret 218. ; Darekutnî, es-Sünen,

Hayz 2 (787 no‟lu rivâyet). ; Beyhakî, es-Sünenü’-Kübrâ, 2003, I, 477 (1535 no‟lu rivâyet), I, 482

(1548 no‟lu rivâyet). ; Ġbn Hibban, Sahîhi İbn Hibban, Bâbu‟l-Hayz ve‟l-Ġstihâza 1350. 22 Tirmîzî, es-Sünen, Tahâret 93 (125 no‟lu rivâyet). ; Nesâî, es-Sünen, Halep 1986, Tahâret 212. 23 Nesâî, es-Sünen, Tahâret 365. 24Bu tarikler için bkz. Nesâî, age, Tahâret 217. ; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, I, 186 (565 no‟lu

rivâyet). 25 Abdürrezzak, el-Musannef, thk. Habîburrahmân el-A‟zamî, Beyrut 1403, I, 103.

Page 19: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

10

tek tarikle Beyhakî‟de rivayet edilmektedir.28

HiĢam b. Urve, Züheyr kanalı iki farklı

tarikle rivayet edilmektedir. 29

Fatıma bint. Ebî HubeyĢ rivayeti tespit edebildiğimiz kadarıyla zikrettiğimiz

Ģekildedir ve isnad Ģemaları aĢağıda verilecektir.

Ümmü Habibe bint. CahĢ rivayetinin isnad bilgileri ise Ģu Ģekilde verilebilir:

Hz. ÂiĢe‟den, Amra bint. Abdirrahman, Urve b. Zübeyr ve Ġbn ġihab ez-Zührî

kanalından on bir farklı tarikle rivayet edilmiĢtir.30

Ümmü Habibe bint. CahĢ

rivayetinin isnad bilgileri de tespit edebildiğimiz kadarıyla bu Ģekilde verilebilir.

Ġsnad Ģeması aĢağıda verilecektir.

Damardan çıkan kan konusunda son olarak incelediğimiz Ġbnetü‟l-Gaylân

rivayetinin isnad bilgilerini Ģöyle verebiliriz. Bu rivayet Hz. ÂiĢe‟den Taberânî‟nin

Mu‟cem‟inde rivayet edilmektedir.31

Ġbnetü‟l-Gaylân rivayetinin isnad Ģeması da

aĢağıda verilecektir.

26 Nesâî, age, Tahâret 365. 27 Dârimî, es-Sünen, Tahâret 806. 28 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Beyrut 2003, Hayz 1546. 29 Bu tarikler için bkz. Ġbn Ca‟d, el-Müsned, thk. Âmir Ahmed Haydar, Beyrut 1990, I, 392 (2676

no‟lu rivâyet). ; Ebû Dâvud, es-Sünen, Tahâret 282. 30 Bu tarikler için bkz. Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Beyrut 2003, I, 263 (803 no‟lu rivâyet). ; ġâfiî,

el-Müsned, Beyrut 1400, I, 311. ; Dârimî, es-Sünen, 2000, Tahâret 795, 809. ; Humeydî, el-Müsned, I,

241 (160 no‟lu rivâyet). ; Nesâî, es-Sünen, Halep 1986, Tahâret 210, 357. ; Ebû Dâvud, es-Sünen,

Beyrut, Tahâret 288. ; Müslim, el-Câmiu’s-Sahîh, Hayz 64. ; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Beyrut

2003, I, 263 ( 803 no‟lu rivâyet). ; I, 513 (1637 no‟lu rivâyet). 31 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsât, Kahire, I, 240 ( 788 no‟lu rivâyet).

Page 20: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

11

A) Fatıma Bint. Ebî HubeyĢ Rivayeti Ġsnad ġemaları

Ümmü Seleme, Hz. ÂiĢe kanalı

Ümmü Seleme Hz. ÂiĢe (r.a)

Süleyman b. Yessar Urve b. Zübeyr

Eyyûb es-Sahtiyânî Habib b. Sabit

Sufyan A‟meĢ

Humeydî32

Veki‟

Ġbrahim b. BeĢĢar

Ġbn Ebî ġeybe33

Muhammed b. Ġsmail el-Hassani

Muhammed b. Gâib Ġbn Mace 34

Muhammed b. Mahled

Ahmed b. Ubeyd. Es-Saffar Ebû Dâvud Darekutni35

Ebû‟l-Hasan Ali b. Ahmet b. Abdan Ebû Bekr b. Dâsse

Beyhaki 36

Ebû Ali b. Ruzban

Beyhakî 37

HiĢam b. Urve38

Vekî Mâlik b. Enes Ebû Muâviye Abdullah Hammad b. Zeyd Cafer b. Avn

Ma‟mer Hâlid b. Hâris Züheyr Hammad b. Seleme

32 Humeydî, el-Müsned, I,310 (304 no‟lu rivâyet). 33 Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, Tahâret 1344. 34 Ġbn Mace, es-Sünen, Tahâret 115 (624 no‟lu rivâyet). 35 Darekutni, es-Sünen, Beyrut 2004, Hayz 2 (821 no‟lu rivâyet). 36 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Beyrut 2003, VII, 684 (15393 no‟lu rivâyet). 37 Beyhakî, es-Sünenü’l- Kübrâ, Hayz 1625. 38

HiĢam b. Urve‟den gelen tarikler ayrı olarak verilmiĢtir.

Page 21: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

12

HiĢam b. Urve Veki‟ Kanalı

Hz. ÂiĢe (r.a)

Urve b. Zübeyr

HiĢam b. Urve

VEKĠ‟

Ġbn Ebî ġeybe Abde b. Süleyman Ebû Kureyb

Hammad b. Zeyd Ġshak b. Râheveyh 39

Müslim40

Abdullah b. el-Cerrah

Ġbn Mâce41

39 Ġshak b. Râheveyh, el-Müsned, II, 96 (563 no‟lu rivâyet). 40 Müslim, el-Câmiu’s-Sahîh, Hayz 62. 41 Ġbn Mâce, es-Sünen, Tahâret 115 (621 no‟lu rivâyet).

Page 22: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

13

HiĢam b. Urve Malik b. Enes Kanalı

Hz. ÂiĢe(r.a)

Urve b. Zübeyr

HiĢam b. Urve

Malik b. Enes42

Ahmed b. Ġsmail el-Medenî Abdullah b. Yusuf Ġbn Vehb Ka‟nebî

Hüseyin b. Ġsmail Bekr b. Sehl Yunus b. Abdi‟l-Âla el-Fadl b. Hübâb

Muhammed b. Bedr Ebû Bekr Neysâbûrî Ġbn Hibban43

Dârekutnî44

ġâfiî Ġsmail b. Ebî Yusuf Kuteybe Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî

Rebi‟ b. Süleyman Muhammed b. Eyyûb Nesâî45

Mâlik b. Enes46

Ebu‟l-Abbas Ebû Bekr b. Ġshak

Muhammed b. Yakub Ebû Abdullah el-Hâfız

Ebû Bekr Ahmed el-Hasan Beyhakî47

Beyhakî48

42 ġâfiî, el-Müsned, Beyrut 1400, I, 310. 43 Ġbn Hibban, Sahîhi İbn Hibban, Beyrut 1988, Bâbu‟l-Hayz ve‟l-Ġstihâza 1350. 44 Dârekutnî, es-Sünen, Beyrut 2004, Hayz 2 (787 no‟lu rivâyet). 45 Nesâî, es-Sünen, Tahâret 218. 46 Mâlik b. Enes, Muvattâ, I, 68 (171 no‟lu rivâyet). 47 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Hayz 1548. 48 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Hayz 1535.

Page 23: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

14

HiĢam b. Urve Ebû Muâviye kanalı

Hz. ÂiĢe

Urve b. Zübeyr

HiĢam b. Urve

Ebû Muâviye

Veki‟ ve Abde

Hennâd Ġshak b. Ġbrahim

Tirmîzî49

Nesâî50

49 Tirmîzî, es-Sünen, Tahâret 125. 50 Nesâî, es-Sünen, Tahâret 212.

Page 24: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

15

HiĢam b. Urve Abdullah ve Hammad b.Zeyd Kanalı

Hz. ÂiĢe

Urve b. Zübeyr

HiĢam b. Urve

Abdullah Hammad b. Zeyd

Süveyd b. Nasr

Nesâî 51

Yahya b. Habib b. Arabî Ebu‟r-Rebî

Nesâî 52

Yahya b. Muhammed b. Yahya

Ebû Abdullah Muhammed b. Ya‟kub

Muhammed Abdullah el-Hâfız

Beyhakî53

51 Nesâî, es-Sünen, Tahâret 365. 52 Nesâî, es-Sünen, Tahâret 217. 53 Beyhakî, es-Sünenü’l- Kübrâ, I, 186 (565 no‟lu rivâyet).

Page 25: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

16

HiĢam b. Urve Cafer b. Avn, Ma‟mer, Halid b. Haris, Hammad b. Seleme Kanalı

Hz. ÂiĢe

Urve b. Zübeyr

HiĢam b. Urve

Ma‟mer Halid b. Haris Hammad b. Seleme

Ebû‟l-EĢab

Abdürrezzak 54

Nesâî 55

Haccac b. Minhal

Dârimî 56

Züheyr Ca‟fer b. Avn

Ali Ahmed b. Yunus Muhammed b. Abdilvehhab

Ġbn Ca‟d57

Ebû Dâvûd58

Ebû Abdullah Muhammed b. Ya‟kub

Ebû Zekiyya Yahya b. Ġbrahim

Ebû Abdullah el-Hâfız

Beyhakî 59

54 Abdürrezzak, el-Musannef, Beyrut 1403, I, 303. 55 Nesâî, es-Sünen, Tahâret 367. 56 Dârimî, es-Sünen, Tahâret 806. 57 Ġbn Ca‟d, el-Müsned, I, 392 (2676 no‟lu rivâyet) 58 Ebû Dâvûd, es-Sünen, Tahâret 282. 59 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Beyrut, 2003, Hayz 1546.

Page 26: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

17

B) Değerlendirme

Yukarıda zikrettiğimiz bu üç rivayet özür halindeki kadınların durumu

ile ilgili yine aynı ortak sahabî olan Hz. ÂiĢe‟den aktarılmaktadır. Fatıma bint. Ebû

HubeyĢ ile ilgili rivayet kanın abdesti bozması konusunda mezhep imamlarının da

delil olarak aldıkları, kaynaklarımızda da en fazla yer alan rivayettir. Söz konusu

rivayetin kaynaklardaki lafızlarını ve kimden aktarıldığını incelediğimizde iki farklı

Ģekilde geldiğini görmekteyiz. Ġlk lafızda, Hz. ÂiĢe‟den Fatıma bint. Ebû HubeyĢ‟in

hayız gördüğü Ģu Ģekilde aktarılmaktadır;

ع عمع ع ن هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ن ة ع ئ ة ع١ن ش ئع زع ةيئ اهلل ئع ة ة ن ع ع اة : ع اع ن ع طئ سع ع ة ن ئ ئ ئ ٠ع زع ةيع اهلل

ع ع ة لهلل ع ع لع يع سة ع ع ة ع ئذع »: ع ع عطن لهلل ع ع ١نضع ة عدع ئ ن ع ١نضع ئ عإئذع علن عع ئ ن ع ع١نسع ئ ع قة سن ئهئ ئ ع ذع لع ئهلل

ئ ع ع ع نهئ دهلل ئ ع « ع ن عسع ن ع غنسئ

“Fatıma bint. Ebî HubeyĢ Rasûlullah (s.a.v)‟e gelerek dedi ki “Ey

Allah‟ın Rasulü ben sürekli hayız gören bir kadınım, temizlenemiyorum. Namazı

terk edeyim mi?” Rasûlullah buyurdu: “Hayır! Bu damardan gelen bir kandır, hayız

değildir. Hayız ile karĢılaĢtığın zaman namazı bırak, bittiğinde kanı yıka ve namaz

kıl.” 60

Bazı mana ile rivayetten kaynaklanan farklılıkları bir kenara bırakırsak

rivayetin belirttiğimiz Ģekli yukarıda verdiğimiz gibi gelmektedir. Ġkinci lafızda,

Ümmü Seleme‟den Fatıma bint. Ebî HubeyĢ‟in hayız gördüğü aĢağıdaki Ģekilde

aktarılmaktadır:

م لع يع ١ندئ ع ن ة ع دهللثع ة لع يع : ع ١ع ع لع ع ن : ث ةفن هلل ع ع ع ع ئ ع ة ن ئ ٠عسع ز ع ع ن ع ن ةع١ن م ع وع ع ن : ث ع٠موة س ئ ن ئ١ع ئ

ع عمع يع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ع ن زع ةيع اهلل ع ن ة ع ئ ة ع١ن ش ةسن ع ع اة عسع ئع ة قة » ع طئ سن هللة ئ عىئ ع ١نضع ئ ن ع ئهللة ع١نسع ئ

هلل ن ع ع وش ن ة ن عدن عسع ن ئ ع ع دهلل ع ع ن غع ة عإئ هلل ع ن عسئ ة ع ث ١نضع ئ ن لعدنزع ع ع ع ن عدع ع لهلل ع ع لعدنزع علنسع ائ ع ع سع ع «ع ع

60 Ġbn Mace, es-Sünen, Tahâret 115 (621-624 no‟lu rivâyetler). ; Malik b. Enes, Muvattâ, Tahâret 29

(171 no‟lu rivâyet). ; Humeydî, el-Müsned, I, 310 (304 no‟lu rivâyet). ; Ġbn Ca‟d, el-Müsned, I, 392

(2676 no‟lu rivâyet). ; Ġshak b. Râheveyh, el-Müsned, II, 96. (563 no‟lu rivâyet). ; Dârimî, es-Sünen,

Tahâret 806. ; Nesâî, es-Sünen, Tahâret 218. ; Dârekutnî, es-Sünen, Hayz 2 (821 no‟lu rivâyet). ;

Beyhakî, es-Sünen, I, 186 (565 no‟lu rivâyet). ; Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, Tahâret 1344. ;Tirmîzî,

es-Sünen, Tahâret 93 (125 no‟lu rivâyet). ; Ebû Dâvud, es-Sünen, Beyrut, c. 1, s. 74. ; Müslim, el-

Câmiu’s-Sahîh, Tahâret 109 (282 no‟lu rivâyet). ; Ġbn Hibban, Sahîh, Bâbu‟l-Hayz ve‟l-Ġstihâza,

1350.

Page 27: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

18

“Ümmü Seleme‟den rivayetle Fatıma bint. Ebî HubeyĢ hayız görüyordu.

Bunu Rasûlullah‟a sordu. Rasûlullah dedi ki: „Bu hayız değildir, damardan gelen bir

kandır.‟ Ve ona hayız günlerinde namazı terk etmesini, sonra yıkanmasını, elbisesini

temizlemesini ve namazını kılmasını emretti.” 61

Yine bazı mana ile ilgili farklılıklar

dıĢında rivayetin Ümmü Seleme‟den aktarılan Ģekli verdiğimiz formatta

aktarılmaktadır.

AraĢtırmamızın konusu bakımından Fatıma bint. Ebî HubeyĢ ile ilgili

gelen bu rivayetle ilgili bazı bilgiler Ģöyledir:

Ġbn Mâce Sünen‟inde Veki‟den gelen rivayette “hayızla karĢılaĢtığın

zaman namazı terk et, bittiğinde yıka ve namaz kıl” 62

Ģeklinde verirken, yine Ġbn

Mâce Habib b. Sabit‟ten “Her bir namaz için abdest al ve namazını kıl”63

Ģeklinde

ayrıca zikretmektedir. Ġbn Mâce‟nin ilk verdiği rivayet formunda Veki‟ hadisinde

abdest al ifadesi yokken Habib b. Sabit‟ten aktarılan Ģeklinde bu ifade yer

almaktadır.64

Bu durum bizlere abdest al ifadesinin Habib b. Sabit‟in kendi tasarrufu

olabileceği ihtimalini aklımıza getirmektedir. Yine Dârekutnî de benzer Ģekilde

“Hayız günlerin bittiğinde guslet ve her bir namaz için abdest al, kan hasıra damlasa

bile namazını kıl”65

ifadelerine yer vermektedir.

Rivayetin gelen bu Ģekilleri bize göstermektedir ki ravilerin bir kısmına

göre söz konusu hadis kanın abdesti bozduğuna delildir. Ve vücudun herhangi bir

yerinden çıkan kan, bu rivayetteki özür kanına benzetilerek kanın abdesti bozduğu

sonucuna varılmıĢtır.

Buna karĢılık kaynaklarda HiĢam b. Urve‟nin babasından naklettiği “her

bir vakit girdiğinde, her bir namaz için abdest al.” ifadesinin sadece HiĢam‟dan gelen

61 Humeydî, el-Müsned, I, 310. ; Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ, VII, 684. 62 Ġbn Mâce, es-Sünen, Tahâret 115 (621 no‟lu rivâyet). 63 Ġbn Mâce, es-Sünen, Tahâret 115 (624 no‟lu rivâyet). 64 Hüseyin Kahraman, Fıkhî Hadislerin Rivayet Değeri Bağlamında “Müstehaza Hadisi”nin Tahric

ve Tenkidi, Uludağ Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi, c. 18, sayı. 1, 2009, s. 135. 65 Dârekutnî, es-Sünen, Hayz 2 (821 no‟lu rivâyet). ; Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, Tahâret 1345.

Page 28: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

19

tariklerde nakledildiği ve sadece babasından naklettiği bildirilmektedir. 66

Buradan

hareketle de akıllara bu kısmın rivayete dâhil olmayabileceği ve raviye ait bir

tasarruf olabileceği ihtimali gelmektedir. Ancak HiĢam b. Urve‟den gelen bu sözü

destekleyici olarak baĢka ravilerden de benzer durumlar nakledilmektedir. Örneğin

Tirmîzî Sünen‟inde, Ebû Muâviye‟nin kendi tarikinde “her vakit girdiğinde, her bir

vakit namaz için abdest al” ifadesini zikreder.67

Bunlara göz attıktan sonra iki ihtimal

göz önüne gelmektedir. Birincisi rivayetteki “her namaz için abdest al” ifadesi

ravilere ait bir tasarruf olabilir ya da bu ifadeyi zikretmeyen raviler bu ifadeyi

unutmuĢ olabilir.

Sufyan es-Sevrî, Mâlik, Ġbnu‟l-Mübârek ve ġâfiî‟ye göre “Kuru (hayız)

günlerinden sonra gusledilir ve her bir vakit için abdest alınır.” 68

Ancak dikkatimizi

çekmektedir ki Ġmam ġâfiî için sebileyn dıĢından çıkan kan abdesti bozmamaktadır.

Bunlara ilaveten Buhârî Sahîh‟inde verdiği hadiste “abdest al”, ya da kuru (hayız)

günleri lafzını vermeden nakletmektedir.69

Kaynaklarımızda verilen bir bilgi ise

Ģöyledir: Nesâî, Hammad b. Zeyd‟den aktardığı rivayetin hemen ardından “abdest al”

ifadesini vermektedir. Ebû Abdurrahman rivayetin hemen ekinde “Abdest al”

ifadesini Hammad b. Zeyd dıĢında zikreden olmadığına değinir. HiĢam b. Urve baĢka

kimselerden de aynı rivayeti rivayet etmiĢtir. Ancak “abdest al” ifadesini sadece

Hammad‟dan zikretmiĢ diğerlerinden zikretmemiĢtir.70

Ebû Abdurrahman “Allahu

a‟lem” diyerek Ģüphesini dile getirmektedir.71

Müslim de Sahîh‟inde Hammad b.

Zeyd‟den “abdest al” ifadesine yer vermektedir. 72

Bu ifadeler de yine akıllara “abdest al” ifadesinin Hammad b. Zeyd‟in

kendi tasarrufu olabileceği ihtimalini gözler önüne sermektedir. Rivayetin ardından

verilen yorumlarda bir diğer dikkat çeken husus rivayetin metninde geçen “gusül”

kelimesidir. Bu lafzın abdest almaya mı yoksa sadece o kanın yıkanmasına dair bir

66 Ġshak b. Râheveyh, el-Müsned, II,96. ; Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, XXIV, 359. ; Hüseyin

Kahraman, age, 2009, s. 135. 67 Tirmîzî, es-Sünen, I, 217. 68 Tirmîzî, es-Sünen, I, 217. 69 Buhârî, el-Câmiu’s-Sahîh, 1422, I, 71. 70 Hüseyin Kahraman, age, 2009, s. 136. 71 Nesâî, es-Sünen, Halep 1986, I, 123,185, Nesâî, es-Sünen, Beyrut 2001, I, 159. 72 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Beyrut 2003, I, 186.

Page 29: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

20

söz olup olmadığında dair Ģüphe vardır. Nitekim Ġbn Uyeyne “gusül” lafzında Ģüphe

vardır demektedir.73

O bu konuda “gusülden maksat kan görüldüğünde kanın

yıkanmasıdır” der. 74

Buraya kadar verdiğimiz bilgileri kısaca toparlayacak olursak, Vekî‟den

nakledilen rivayetlerde abdest al ifadesi değil ئ yıka‟ ifadesi geçmekte, Habib„ ع غنسئ

b. Sabit, Hammad b. Zeyd gibi isimlerden aktarılan rivayetlerde ise ئئ ضهلل ع ع ع „abdest

al‟ ifadesi geçmektedir. Benzer Ģekilde HiĢam b. Urve de babasından “her bir vakit

için abdest al” ifadesini zikreder.75

Tirmîzî de bu ifadeyi Muâviye hadisinde

nakleder. Bunlara göre diyebiliriz ki “abdest al” ifadesi sınırlı sayıda raviden

gelmektedir ve bu ifade onların tasarrufu olup zamanla hadise dâhil olan bir ifadedir.

Konumuzla ilgili müstakil bir çalıĢması olan Hüseyin Kahraman‟ın bir

değerlendirmesi ise Ģöyledir: „Müstehaza hadisini „abdest al‟ kısmıyla nakleden

râvîler genelde Kûfeli, Basralı yani Iraklıdır. Bu ravilerin memleketleri ile Ehl-i

Irak‟ın yani Hanefî‟lerin „kanın abdesti bozduğu‟ Ģeklindeki görüĢleri arasında bir

iliĢki kurulabilir. Nitekim bunların çoğu hadis yanında fıkıh ile de meĢgul olan

isimlerdir. Aralarında müftülük ve kadılık yapanlar da vardır. Dolayısıyla bu

râvîlerin de naklettikleri metinden sonra hadisin delaleti ile ilgili bazı açıklamalarda

bulunması, ancak bunu iĢitenlerin yapılan açıklamaları hadisin aslından zannetmeleri

mümkündür. ġüphesiz bu râvîlerin çoğu hadis ilminin meĢhur ve güvenilir isimleri

arasındadır. Fakat hadisi „abdest al‟ lafzı olmadan nakleden Sufyan es-Sevrî ve Ġmam

Mâlik gibi isimler de en az onlar kadar meĢhurdur. Bu bilgilere dayanarak „abdest al‟

ifadesinin, hadisin bir parçası olmayıp fıkhî müzakereler veya açıklamalar

neticesinde ortaya çıktığını ve sonradan yanlıĢlıkla metne dâhil edildiğini söylemek

mümkündür.‟76

Yukarıda zikrettiğimiz değerlendirme de „abdest al‟ lafzının sonradan

metne girmiĢ olduğunu desteklemektedir. Ancak kanaatimizce kanın abdesti

73 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, I, 485. 74 Abdürrezzâk, el-Musannef, Beyrut, 1403, I, 303. 75 Hüseyin Kahraman, age, 2009, s. 135. 76 Hüseyin Kahraman, Hadislere Göre Kanama Ve Abdest, s. 79-80.

Page 30: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

21

bozduğunu savunan âlimler sadece „abdest al‟ lafzından hareketle bu sonuca

varmamıĢlardır. Merkeze aldıkları nokta çıkan maddenin pis olup olmadığıdır.

Nitekim Hanefî âlimlere göre çıkan madde pis ise abdest bozulur.

Hanefî mezhebi rivayetin maksadı üzerinde düĢünmüĢ ve vücudun

herhangi bir yerinden çıkan kanı özür kanına benzeterek kanın abdesti bzoduğu

sonucuna varmıĢtır. Mezhep görüĢlerine ileride yer verilecektir.

Page 31: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

22

C) Ümmü Habibe Bint CahĢ Rivayeti Ġsnad ġemaları

Hz. ÂiĢe Amra bnt. Abdirrahman Urve b. Zübeyr Kanalı ġema 1

Hz. ÂiĢe

Amra bnt. Abdirrahman

Urve b. Zübeyr

Ġbn ġihab ez-Zührî

Evzaî

Abbas b. Velid b. Mezyed‟in babası Sufyan b. Uyeyne Ġbn Sa‟d

Abbas b. Velid b. Mezyed ġâfiî77

Süleyman b. Dâvud el-HâĢimî

Ebû Abbas Muhammed b. Ya‟kûb Dârimî78

Ebû Abdullah el-Hâfız

Beyhakî79

Humeydî 80

Muhammed b. Müsennâ Ebû Mûsâ

Nesâî81

Nesâî82

77 ġâfiî, el-Müsned, DımeĢk 1996, I, 311. 78 Dârimî, es-Sünen, 2000, Tahâret 809. 79 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Tahâret 803. 80 Humeydî, el-Müsned, I, 241 ( 160 no‟lu rivâyet). 81 Nesâî, es-Sünen, Tahâret 210. 82 Nesâî, es-Sünen, c.1, Tahâret 357.

Page 32: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

23

(Hz. ÂiĢe Amra bnt. Abdirrahman Urve b. zübeyr kanalı ġema 2

Hz. ÂiĢe

Amra bint. Abdirrahman

Urve b. Zübeyr

Ġbn ġihab ez-Zührî

Amr b. el-Hâris Evzaî Ġbrâhim b. Sa‟d

Ebu‟l-Muğîre

Ġbn Vehb Darimî 83

Abdurrahman b. Mehdî

Ahmed b. Hanbel84

Harmele b. Yahyâ Muhammed b. Seleme el-Murâdî

Muhammed b. Hasan el-Kuteybe

Ġsmâil b. Ahmed el-Cürcânî Ebû Dâvûd/ Müslim85

Ebû Abdullah el-Hâfız

Beyhakî86

Ġbn Zi‟b

Yezid b. Harun

Abbas b. Muhammed ed-Dûrî

Ebu‟l-Abbas Muhammed b. Ya‟kûb

Ebû Abdullah el-Hâfız

Beyhakî87

83 Dârimî, es-Sünen, Tahâret 795. 84 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2001, XLII, 351 (25544 no‟lu rivâyet). 85 Ebû Dâvûd, es-Sünen, Tahâret 288. ; Müslim, el-Câmiu‟s-Sahîh, Hayz 64 (334 no‟lu rivâyet). 86 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Hayz 1637. 87 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Tahâret 804.

Page 33: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

24

D) Değerlendirme

Ümmü Habibe bint. CahĢ rivayeti kaynaklarda iki farklı Ģekilde

aktarılmaktadır. Ġlk lafız bizzat Hz. ÂiĢe‟nin ağzından Ģu Ģekilde nakledilmektedir:

ع لع ع ن هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ن ع هلل ئ هلل ع ائ ع ع شع ئ : ع ئ ن ع ع ع ن ع ع ندئ سهلل ن ئ ع ن ة ع ن ش م ع ئ١ ع ع ئة ١ضع ن ن ة ئ

ع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع م ع ع عمع يع هلل ئ هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ئهلل ئ ئهع ع ع عىع ن ذع ئ١ ن ش ع ن ع ئ ئ ع١نسع ن »: ع عرئ هلل ئ

ئ ع ع ئ ع ئذع ع ن عسع ن ع غن عسئ لهلل ع ع ١نضع ة عدع ئ ن ع قة عإئذع علن عع ئ سن ع ئ ع ة ع ئهلل ١نضع ئ ن ع : لع ع ن ع ائ ع ة « ئ

ئ ع ععنة سع ع دهلل ن هلل ة ن ئ ع ن ش ع هلل ئ ٠نعبع ئ ع شع ةخن ئ ش لئ وع سن ئ وع ع ن عمنعةدة ئ ع ئ هلل ةلع ة ئ ع ع ش ث ئىة ة عىع ع ن ع ن عسئ

ع اع ن

“ÂiĢe dedi ki: Ümmü Habibe b. CahĢ yedi yaĢında hayız gördü. Ve bunu

Rasûlullah‟a sordu. Rasûlullah dedi ki „Hayır! Bu hayız değil, damardan gelen bir

kandır. Hayız geldiğinde namazı bırak, bittiğinde guslet ve namazını kıl.‟ Ümmü

Habibe bunu her bir vakit için yapıyor (abdest alıyor) ve namazını kılıyordu. Bir

leğene oturup kan kaybolana kadar bekliyordu.”88

Ġkinci lafızda ise direkt Ümmü Habibe bint. CahĢ‟ın kendi ağzından Ģu

Ģekilde aktarılmaktadır:

ن ئ ع ن ش لع ع ئ ئ ع ئ١ ع ع ئ ة ع عمع يع : هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ئهع ئع زع ةيئ اهلل ن ة ذع ع ع عىع ئ١ ضن ة ع ن ع ئ ع : ن ة ئ ئهلل

ئ فنسع ع دهلل ة ع اة ع عسع ن ئ ئ ئ١ وع سن ئ ن ة ئ وع ع ن عىة ع ئ ع ع ئ ١نضع ئ ع غن عسئ ن ع ع١نسع ن ئ ع قة سن ئهع ئ ذع

“Yedi yaĢımda hayız gördüm ve bunu Rasûlullah‟a sordum, dedi ki ; „Bu

damardan gelen bir kandır, hayız değildir, yıkan ve namazını kıl.‟ Ümmü Habîbe bir

leğene oturup kan kayboluncaya kadar bekliyordu.”89

AraĢtırmamızın konusu bakımından Hz. ÂiĢe‟den ve Ümmü Habîbe bint.

CahĢ‟dan gelen bu rivayetlerle ilgili genel değerlendirmeler Ģöyledir:

88 Ġbn Mâce, es-Sünen, Tahâret 116 (626 no‟lu rivâyet). ; ġâfiî, el-Müsned, Beyrut 1400,I, 311. ;

Humeydî, el-Müsned, I, 310 (304 no‟lu rivâyet). ; Ġshak b. Râheveyh, el-Müsned, II, 101 (568 no‟lu

rivâyet). ; IV, 245 (2061 no‟lu rivâyet). ; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2001, XLI, 84 (24358 no‟lu

rivâyet). ; XLII, 351 (25544 no‟lu rivâyet). ; Ebû Dâvud, es-Sünen, Tahâret 282, 288. ; Müslim, el-

Câmiu’s-Sahîh, Hayz 64 (334 no‟lu rivâyet). ; Dârimî, es-Sünen, 2000, I,594. ; Nesâî, es-Sünen,

Tahâret 203, 205, 357. ; Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Beyrut 2001, Tahâret 210, 211. ; Mevsılî, el-

Müsned, DımeĢk 1984, VII, 371 (4405 no‟lu rivâyet). ; VII, 381 (4410 no‟lu rivâyet). 89 Ġshak b. Râheveyh, age, II, 102 (569 no‟lu rivâyet). ; Ġshak b. Râheveyh, age, IV, 245 (2061 no‟lu

rivâyet). ; Ahmed b. Hanbel, age, XLV, 436.

Page 34: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

25

Öncelikle kaynaklarda ulaĢabildiğimiz kadarıyla Ümmü Habîbe ile ilgili

rivayet edilen bu metinlerde ئئ ضهلل ع ئ lafzını değil ع غن عسئ90

lafzını görmekteyiz. Bu

lafızdan maksadın da hayız günlerinin sonunda gusül olması muhtemeldir. Yalnız

kaynaklarda Hz. ÂiĢe‟nin rivayetin hemen ardından;

ئ ع ععنة سع ع دهلل ن هلل ة ن ئ ع ن ش ع هلل ئ ٠نعبع ئ ع شع ةخن ئ ش لئ وع سن ئ وع ع ن عمنعةدة ئ ع ئ هلل ةلع ة ئ ع ع ش ث ئىة ة عىع ع ن ع ن عسئ

ع اع ن

“Ümmü Habîbe bunu her bir namaz için yapıyor ve namaz kılıyordu. Bir leğene

oturup kan kaybolana kadar bekliyordu”91

ifadesini görmekteyiz. Burada dikkatimizi

çekmektedir ki ئ lafzından maksat o kanın iyice yıkanması anlamında غن عسئ

söylenmiĢtir. Nitekim Ümmü Habîbe bint. CahĢ‟ın kanın kaybolana kadar beklemesi

buna iĢaret etmektedir kanaatindeyiz. Yine bir noktaya da değinmemiz gerekiyor ki

Ümmü Habîbe yaptığı bu uygulamanın ardından abdest almıĢ da olabilir.

Bazı kaynaklarda ifade Ģu Ģekilde geçmektedir. “ ع . ئ ع ةلع ع ن ع ن عسئ ع ع سع ع ع ع ”

“Ona kanı yıkamasını emretti.”92

Buna ilaveten Rasûlullah‟ın emrinin sadece

yıkamak olduğunu ve her bir namaz için leğene oturma uygulamasının Rasûlullah‟ın

emri olmadığına iĢaret edilmektedir.93

AraĢtırmamız esnasında dikkatimizi çeken bir diğer husus ise Ģudur:

“Hayızla karĢılaĢtığında namazı terk et, o senden gittiğinde yıkan ve namazını kıl.”

ifadesinde Evzaî‟nin Zührî‟den tek kaldığı belirtilmektedir. Ebû Dâvud bu konuda

der ki: „Bu sözü Zührî‟nin ashabından Evzaî dıĢında bir kimse zikretmemiĢtir.

Nitekim bu rivayeti Zührî'den Leys, Yunus, Ġbn Zi‟b, Ma‟mer, Ġbrahim b. Sa‟d,

Süleyman b. Kesir, Ġbn Ġshak, Sufyan b. Uyeyne de rivayet etmiĢ fakat sözü geçen

lafız sadece Evzaî‟den gelmiĢtir.‟94

Ve yine Ebû Dâvud der ki: “Ġbn Uyeyne de ziyade yapmıĢtır. „Ona hayız

günlerini tutmasını ve o günlerde namazını bırakmasını emretti‟ ifadesi yalnızca Ġbn

90 Ġbn Mâce, es-Sünen, I, 205. 91 Ġbn Mâce, es-Sünen, I, 205. 92 ġâfiî, el-Müsned, I, 311. 93 Ġshak b. Râheveyh, el-Müsned, II, 100. ; IV, 245. 94 Ebû Dâvud, es-Sünen, I, 74. ; Taberânî, Ma’rifetü’s- Süneni Ve’l-Âsâr, Pakistan 1991, II, 153.

Page 35: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

26

Uyeyne‟nin tarikinde vardır.”95

Söz konusu rivayeti Zührî ashabından sika kimseler

sadece ئ ئve غن عسئ .lafızlarıyla nakletmiĢlerdir ع96

Ümmü Habîbe ile ilgili bu rivayette abdest alma eyleminden

bahsedilmemektedir. Ancak söz konusu rivayeti Fatıma bint. Ebî HubeyĢ hakkındaki

rivayet paralelinde değerlendirebiliriz. Nitekim Hz. Peygamber bu rivayette de özür

kanamasını normal bir kan olarak nitelendirmiĢ, hayız günleri haricinde gelen kanın

namaza engel olmadığına değinmiĢtir.

Kanın abdesti bozması konusunda mezhepler arasındaki ihtilafın merkeze

alınan noktanın çıkıĢ yeri ya da çıkan Ģey olmasından kaynaklandığını daha önce

belirtmiĢtik. Söz konusu rivayeti incelememizin sebebi özür kanının vücudun diğer

yerlerinden çıkan kan gibi görülmesi dolayısıyladır.

95 Ebû Dâvud, es-Sünen, I, 74. 96Taberânî, age, I, 153.

Page 36: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

27

E) Ġbnetü‟l-Gaylân Rivayeti Ġsnad ġeması

Hz. ÂiĢe

Kâsım b. Muhammed

Muhammed b. Müslim ez-Zührî

Muhammed b. Ġshak

Amr Ġbn HaĢim Ebû Malik el-Cenbî

Abdurrahman b. Salih el-Ezdî

Ahmet b. Yahya el-Hulvânî

Taberânî 97

97 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsât, thk. Târık b. Abdullah Muhammed, Kahire, I, 240 (788 no‟lu rivâyet).

Page 37: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

28

F) Değerlendirme

Bu rivayet Taberânî‟nin Mu‟cemu‟l-Evsat'ında geçen bir rivayet olarak

karĢımıza çıkmaktadır. Metni Ģu Ģekildedir:

، ع ع ن ع ، ع ع اع ن، ، ع ن ، هللا، ع ع ن ئ ، النائ ن ، ع ن ع ع ، ع ع ئ، انلع ع ، ع ائ ع ع ، ع ن ، ا ن ع ع ، ع ع اع،:، ع ن ع ن هللا هللا ، ع ع ، الط ن ئ ، ع ع ، ع ن ئ هللا :، ئلنئ ، ع

، ن ع ئ ئ ، ع ع نئ » هللا ن ، ا ن ئ ،ث ، ن عفئعئ ، ع ئ ، انحع نضئ ءهللا ، هللا ن ق ، عإئذع ،ذعهعبع ، ئ ن ،ائ انحع نضع ئ ، ئلنمع ،ذعائ ع ، ئ ن ع «اع ن ع ن

ÂiĢe (r.a)‟den rivayetle: “Ġbnetu‟l-Gaylân Rasûlullah‟a geldi ve dedi ki: „Ben

temizlenemiyorum, namazı terk edeyim mi?‟ Rasûlullah Ģöyle buyurdu: Bu hayız kanı

değildir, damardan gelen normal bir kandır. Hayız günlerin (kuru) senden gittiğinde o kan

senden gider, sonra guslet ve namazını kıl”. 98

Kaynaklarda ulaĢabildiğimiz kadarıyla söz

konusu rivayet Taberânî‟de aktarılmaktadır. Muhammed b. Ġshak‟tan yalnız Amr Ġbn

HâĢim rivayet eder. Abdurrahman b. Salih bu rivayette teferrüt etmiĢtir. 99

Bu rivayette de

yine bir önceki rivayette olduğu gibi „abdest al‟ lafzı geçmemektedir. Metindeki lafız

„guslet ve namazını kıl‟ Ģeklindedir. Buradan hareketle Ģunu diyebiliriz ki, hayız günleri

haricinde kanama olsa bile bu durum kiĢinin namazına zarar vermez.

Rivayette kandan dolayı her bir vakit için abdest alma emri yer almamaktadır.

Ancak Fatıma bint. Ebî HubeyĢ rivayetinde olduğu gibi özür kanının, vücudun herhangi bir

yerinden çıkan kan gibi nitelendirildiğine iĢaret vardır. Zaten Hanefî ulemânın

delillendirmesi de bu benzetmeden ve kanın necis görülmesinden kaynaklanmaktadır.

Sadece bu rivayetten yola çıkarak kanın abdesti bozduğu ya da bozmadığı yönünde bir

sonuca varamayız. Söz konusu rivayeti özür kanının vücudun diğer yerlerinden çıkan kan

gibi görüldüğü konusunda zikrettik.

Kanın abdesti bozması meselesinde zikrettiğimiz bu üç rivayetten Fatıma bint.

Ebî HubeyĢ hakkındaki rivayetin delil olarak kullanıldığını görmekteyiz. Söz konusu

rivayet ile ilgili isnad değerlendirmelerinin genellikle olumlu olduğu görülmektedir.

Nitekim hadis müellifleri eserlerinde isnadı sahih ve Elbanî sahih hükmünü vermiĢtir

98 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat, II, 240 (788 no‟lu rivâyet). 99 Taberânî, age, II, 240.

Page 38: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

29

ifadelerini kullanmaktadır.100

Bu rivayetin Ümmü Seleme tarikiyle ilgili olarak da hasen-

sahih yorumu yapılmıĢtır.101

100 Ebû Dâvud, es-Sünen, I, 74,77. ; Tirmîzî, es-Sünen, I, 217. ; Ġbn Mâce, es-Sünen, I, 203. ; Nesâî, es-

Sünen, I, 123, 124. 101 Tirmîzî, age, I, 217.

Page 39: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

30

II. “Her Akan Kandan Dolayı Abdest Gerekir” Rivayeti

م ة دهلل زئ ١ ئ ع : لع يع ع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ش »: لع يع زع ةية اهلل ش ع ائ ئ ع ن وة ئ ضةاة ة ن »

Temim ed-Dârî‟den rivayetle: Rasûlullah (s.a.v) Ģöyle buyurdu „Her akan

kandan dolayı abdest gerekir.‟102

Bu rivayet kaynaklarda tespit edebildiğimiz kadarıyla

Temim ed-Dârî tarikinden tek tarikle 103

, ġa‟bî kanalından da tek tarikle 104

, Zeyd b. Sâbit

kanalından ise tek tarikle rivayet edilmektedir.105

Söz konusu rivayet kanın abdesti

bozduğuna dair delil olarak gösterilen rivayetlerden olup isnad Ģeması aĢağıdaki Ģekilde

gösterilebilir.

A) Ġsnad ġeması

Allah Rasûlü

Temim ed-Darî Zeyd b. Sâbit ġa‟bî

Ömer b. Abdülaziz Abdurrahman b. Ebân b. Osman Abdülaziz b. Ubeydullah

Yezid b. Muhammed Muhammed b. Süleyman b. Âsım Ġsmail b. AyyaĢ

Yezid b. Halid ġu‟be Ġbn Ebî ġeybe 106

Bakiyye b. el-Velîd

Musa b. Ġsa b. Münzîr Ahmed b. el-Ferec

Muhammed b. Ġsmail Abdullah b. Ebî Sufyan

el-Farisî

Dârekutnî 107 İbn Adiyy 108

102

Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, Tahâret 1463. ; Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 1581. ; Taberânî, Ma’rifetü’s-

Süneni ve’l-Âsâr, Tahâret 1199. 103 Bu tarikler için bkz. Taberânî, age, Tahâret 1199. 104 Ġbn Ebî ġeybe, age, Tahâret 1463. 105

Ġbn Adiyy, el-Kâmil fi’d-Duafâ, Beyrut 1997, I, 313. 106 Ġbn Ebî ġeybe, age, Tahâret 1463. 107 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 1581. 108 Ġbn Adiyy, el-Kâmil fi’d-Duafâ, Beyrut 1997, I, 313.

Page 40: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

31

B) Değerlendirme

Ġnceleyeceğimiz rivayetle ilgili değerlendirmelere geçmeden önce rivayetin farklı

varyantlarda geldiği Ģekillere bakıp farklılıklar içerip içermediğini incelemek yerinde

olacaktır.

Söz konusu rivayet daha önce de belirttiğimiz gibi Dârekutnî, Beyhakî ve Ġbn

Adiyy tarafından rivayet edilmektedir. Ġbn Ebî ġeybe de Musannef‟inde bu rivayete yer

vermiĢtir.

Dârekutnî‟nin verdiği isnad Temim ed-Dârî‟den rivayet edilmektedir. Rivayetin

metni Ģu Ģekildedir: « ش ش ع ائ ئ ع ن وة ئ ضةاة ة ن » Her akan kandan dolayı abdest gerekir. 109

Dârekutnî rivayeti verdikten hemen sonra Ömer b. Abdülaziz‟in Temim ed-Dârî ile

karĢılaĢmadığına iĢaret etmiĢtir. Ġlaveten de Yezid b. Hâlid ile Yezid b. Muhammed‟in

mechul iki ravi olduğuna iĢaret etmiĢtir.110

Muhammed b. Fadl için ise Dârekutnî, zayıftır

değerlendirmesine yer vermektedir.111

Beyhakî, her akan kandan dolayı abdest konusunda

Rasûlullah‟tan bir Ģey sabit değildir der.112

Ġbn Ebî ġeybe‟nin Musannef‟inde geçen

metinde ise rivayet ġa‟bî‟den nakledilmektedir. Ve lafızda bir faklılık mevcuttur. Rivayetin

metni Ģu Ģekildedir: س ش لع طئ ئ ع ن وة ئ بة ع ئ ضةاة ة ن “Her damlayan kandan dolayı abdest

gerekir.”113

Ġbn Ebî ġeybe aynı rivayeti Hâkim‟den « ش ش ع ائ ئ ع ن وة «ئ “Her akan kandan

dolayı...” Ģeklinde de rivayet etmektedir.114

Rivayeti verdikten hemen sonra Ġbn Ebî ġeybe,

Ebû Bekr‟in Ġbn Ġdris‟ten Ģöyle dediğini rivayet eder: “Ön ve arka dıĢından çıkan bir Ģey ya

da idrar dıĢında abdeste gerek yoktur.”115

Buradan anlıyoruz ki, bu rivayet akan kan için

abdesti gerekli kılmakla birlikte Ġbn Ġdris gibi bazı isimlere göre de abdesti bozan kan

sadece ön ve arka dâhilinden çıkan kandır.

109 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 581. 110 Dârekutnî, age, I, 287. 111 Taberânî, Ma’rifetü’s-Süneni ve’l-Âsâr, I, 427. 112 Beyhakî, es-Sünenü’s- Sağîr, Pakistan 1989, I, 30. 113 Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, I, 127. 114 Ġbn Ebî ġeybe, age, I, 127. 115 Ġbn Ebî ġeybe, age, I, 127.

Page 41: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

32

Bahsettiğimiz bu farklılıklar mana ile rivayetten kaynaklanmaktadır. Ancak

rivayetin hemen ardından Dârekutnî, Beyhakî ve Ġbn Ebî ġeybe‟nin verdiği bilgiler

ıĢığında rivayetin zayıf görüldüğünü söyleyebiliriz.

„Her akan kandan dolayı abdest gerekir‟ ifadesi Ģu Ģekilde anlaĢılmaktadır: Eğer

kan vücuttan çıkar ve baĢka yere bulaĢırsa abdest almak gerekir. Kan olur fakat baĢka bir

yere bulaĢmazsa abdest almaya gerek yoktur. Bu görüĢ Ebû Hanîfe ve Ahmed b. Hanbel‟in

görüĢüdür. Ġmam ġâfiî bunu reddeder, delil olarak da Rasûlullah‟ın kan aldırdıktan sonra

abdest almadığını anlatan rivayete dayandırır. Söz konusu rivayet hakkında Zehebî, Hafız

Ġbn Hacer, Ġbn Adiy gibi âlimler “zayıftır” değerlendirmesini yapmıĢlardır. Zehebî, burada

iki mechul ravinin ( Yezid b. Hâlid ve Yezid b. Muhammed) varlığına değinir. Hafız Ġbn

Hacer de Tahrîcü‟l-Hidâye adlı eserde bu rivayette bir inkıta vardır der ve zayıf olduğuna

iĢaret eder.116

Çıkan kanın az ya da çok olması ile ilgili yorumlar da yapılmıĢtır. Örneğin

Aliyyü‟l-Kâri bu konuda Ģöyle der: „Her akan kandan dolayı abdest gerekir. Yani bu kanın

az değil çok olmasına iĢarettir. Ve sebileyn dıĢından çıkan ve akan kanın abdesti bozması

anlamındadır. Bazı imamlar bu görüĢtedir. Ancak rivayet cidden zayıftır.‟117

Bu görüĢe sahip olanlar sebileyn dıĢından çıkan ve pislik hükmünde olan Ģeylerin

de abdesti bozacağı görüĢündedirler. Bunu ise kusma, burun kanaması, çok kan gibi

sahabeden aktarılan hadislerle delillendirirler. En kuvvetli delilleri de Hz. ÂiĢe‟den gelen

„Damardan çıkan kan‟ rivayetidir. Derler ki istihaza (özür) kanı idrar yolundan gelmez,

sebileyn dıĢından gelir. Ve abdesti bozar. „Bu ancak damardan çıkan bir kandır, her bir

namaz için abdest al‟ sözü Ģuna iĢaret eder: Sebileyn dıĢından çıkan kan da abdesti bozar.

Bundan dolayı da kan abdesti gerektiren durumlardandır.118

Bu rivayeti Ahmet b. el-Ferec‟den Ebû Avâne Sahîh‟inde rivayet etmiĢtir. Ve

hadis kavi duruma gelmiĢtir değerlendirmesi yapılmaktadır.119

Ahmet b. el-Ferec‟in

huccetliği konusunda ihtilaf vardır. Ġbn Adiyy el-Kâmil fi‟d-Duafâ‟sında der ki : „Ahmed

b. el-Ferec dıĢında baĢka bir tarik bilmiyoruz. Ve onun hadisleri ile delil getirilmez. Ancak

116 Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, Mısır 1356, VI, 375. 117 Ali el-Kârî, Mirkâtu’l-Mefâttîh Şerhu Mişkâti’l-Mesâbîh, Beyrut 2002, 1984, II, 45. 118 Ali el-Kârî, age, II, 45. 119 KeĢmîrî, Feyzu’l-Bâri Alâ Sahîhi Buhârî, thk. Muhammed Bedr Âlim, Beyrut 2005, I, 374.

Page 42: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

33

hadisleri yazılır ve insanlar onun hadislerinin zayıflığını bilirler.‟ Bunun yanı sıra Ġbn Ebî

Hâtim Kitâbu‟l-Ġlel‟de „Biz ondan yazdık ve bize göre o sıddıktır‟120

yorumunu verir.

Zehebî de benzer Ģekilde Ahmed b. el-Ferec için hadiste itkan sahibi ve fıkıhta bilgili

olarak değerlendirmede bulunur.121

Konuyla ilgili Prof. Dr. Hüseyin Kahraman Ģöyle bir

bilgiye değinir: “Mezhebi tarafından kullanılan hadislerin tahric ve tenkidi sadedinde bu

hadise de yer veren Hanefî âlim Ġbnü‟l-Hümmam (861/1457), Ġbn Adiyy‟in tenkidlerini

aktardıktan sonra „Fakat Ġbn Ebî Hâtim (327/938) Ģunları söylüyor‟ diyerek bu müellifin

Ahmed b. el-Ferec hakkında „kendisinden hadis yazdık‟ dediğini ve onu „mahalluhu es-

sıdk‟ lafzıyla değerlendirdiğini ifade eder.122

Ancak bu lazfız, râvînin hadislerinin

alınabileceğine değil rivâyet ettiği hadisin baĢka senedinin olup olmadığını araĢtırmak ve

ona göre değerlendirmek üzere yazılabileceğine delalet etmektedir.”123

Görüldüğü üzere

Ahmed b. el-Ferec hakkında farklı değerlendirmeler bulunmaktadır.

Akan kan konusunda Muhammed b. Fadl‟ın babasından, O‟nun da Meymune b.

Mihran‟dan, O‟nun da Ebû Hureyre‟den merfu olarak bir rivayet daha aktarılmaktadır.

“Bir veya iki kandan dolayı abdeste gerek yoktur” rivayetinin anlamı da akmayan kanın

abdesti bozmayacağı noktasındadır. Bu isnadda da Muhammed b. Fadl zayıftır.124

Hasan-ı Basrî‟den „Müslümanlar yaraları ile birlikte namazlarına devam

ediyorlardı‟125

sözü nakledilir. Hasan-ı Basrî der ki, bu akmayan kan manasındadır. Ġbn Ebî

ġeybe Musannef‟inde HiĢam‟dan, onun da Yunus‟tan, onun da Hasan-ı Basrî‟den rivayet

ettiği “Akmayan kandan dolayı abdeste gerek yoktur, ancak aktığı zaman abdest

gerekir”126

sözünü zikreder. Ve Hasan-ı Basrî huccettir.127

Bu açıklama da zikrettiğimiz

“Her akan kandan dolayı abdest gerekir” rivayetiyle aynı paraleldedir.

Rivayetten anlaĢılan görüĢü Ebû Hanîfe ve Ahmed b. Hanbel desteklemektedir.

Ancak Ġmam ġâfiî bu görüĢe “Rasûlullah hacamat yaptırdı ve o yeri yıkamak dıĢında bir

120Ali el-Kârî, Mirkâtu’l-Mefâtîh Şerhu Mişkâti’l-Mesâbîh, I, 372. 121 Zehebî, Mu’cemu’ş-Şüyuh el-Kebîr li’z-Zehebî, thk. Muhammed el-Habîb, 1988, I, 82. 122 Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta’dîl, II, 67. 123 Hüseyin Kahraman, Hadislere Göre Kanama ve Abdest, s. 97. 124 Taberânî, Ma’rifetü’s-Süneni ve’l-Âsâr, I, 427. 125 Buhârî, el-Câmiu’s-Sahîh, I, 46. 126 Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, 1404, I, 127. 127 Bedruddîn Aynî, Umdetu’l-Kârî Şerhu Sahîhi’-Buhârî, Beyrut, III, 51.

Page 43: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

34

Ģey yapmadı” rivayetiyle bu karĢı çıkar. ġâfiî‟ye göre mahreceyn dıĢından çıkan kan

abdesti gerektirmez.128

Rivâyet ile ilgili değerlendirmelerden yola çıkarak sahih bir rivayet olmadığını

söyleyebiliriz.

128 Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, Mısır, VI, 375.

Page 44: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

35

III. “Bir veya Ġki katre Kandan Dolayı Abdest Yoktur” Rivayeti

٠نسع ع ن ع ئ ةسع ع لع يع , ع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ئ هلل ئ ن »: ع ضةاة ئلهلل ع ة ئ ع دهلل ئ ئ سع ع١ن نمعطن ع سع ئ نمعطن ع١نسع ئ

م ع ائ م ع ع «٠عىة

Ebû Hureyre‟den o da Rasûlullah‟tan Ģöyle dedi: “Bir veya iki katre kandan

dolayı abdest yoktur. Ancak kan akıyorsa abdest gerekir.” 129Bu rivayet Ebû

Hureyre‟den iki farklı tarikle Dârekutnî tarafından rivayet edilmiĢtir.130

Söz konusu

rivayet de yine kanın abdesti bozmasına dair delil olarak gösterilen rivayetlerden

olup isnad Ģeması aĢağıdaki Ģekildeki gibidir.

A) Ġsnad ġeması

Hz. Peygamber

Ebû Hureyre

Said b. el-Müseyyib

Meymune b. Mihran

Meymune b. Mihran‟ın Babası

Muhammed b. Fadl b. Atıyye

Hasen b. Ali er-Rezzaz Haccac b. Nusayr

Muhammed b. Ġsmail el-Ahmasî Sufyan b. Ziyad Ebû Sehl

Muhammed b. Nuh el-Cündisâbûrî Ahmed b. Ġsa el-Havvâs

Dârekutnî 131

Dârekutnî 132

129 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 582. 130 Dârekutnî, age, Tahâret 582. 131 Dârekutnî, age, Tahâret 582.

Page 45: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

36

B) Değerlendirme

Ġncelediğimiz rivayet Dârekutnî‟nin iki farklı tarikten Ebû Hureyre (r.a)‟den

rivayet ettiği bir hadistir. Öncelikle rivayetin bu iki tarikinde metin farklılıklarının

olup olmadığına bakmak yerinde olacaktır.

Rivayetin her iki metnine de baktığımızda mana ile rivayetten kaynaklanan

ufak farklılıkların olduğunu görmekteyiz. Örneğin Dârekutnî‟nin bir kanaldan rivayet

ettiği metinde م ع ائ م ع ع ن ٠عىة ئلهلل ع133

Ģeklinde geçerken diğer tarikte ufak bir kelime

farklılığı bulunmaktadır. Bu metinde ise م ع ائ م ع ع ع هلل ٠عىة134

Ģeklinde geçmektedir.

Bu farklılık mana ile rivayetten kaynaklanan ve metnin üzerinde anlam

değiĢikliği yapmayan ufak bir farklılıktır. Dârekutnî rivayet ettiği hadisin hemen

ardından Muhammed b. Fadl b. Atıyye‟nin zayıf olduğunu ve yine Sufyan b. Zeyd‟in

zayıf olduğunu ve yine Haccac b. Nusayr‟ın da zayıf olduğunu belirtmiĢtir.135

ġevkânî Neylü‟l-Evtâr‟da Ģu değerlendirmelerde bulunur: „Dârekutnî‟nin

rivayet ettiği ve Ebû Hureyre‟den merfu olarak tahric ettiği bu rivayet kanın

akmadığı müddetçe abdesti gerektirmediğine delil gösterilmektedir. Ancak bu

isnadda Muhammed b. Fadl b. Atıyye metruktur. Ġbn Hacer‟e göre de rivayetin isnadı

zayıftır.‟136

Haccac b. Nusayr hakkında Ġbn Ebî Hâtim hadisleri terk edilir

değerlendirmesini yapar.137

Aynı Ģekilde Zehebî de hadisleri terk edilir yorumunu

verir.138

Muhammed b. Fadl b. Atiyye hakkında ise Ġbn Maîn, Ġbnü‟l-Medenî, Ebû

Zür‟a zayıf değerlendirmesini yapar ve Ebû Hâtim hadisleri terk edilir yorumunu

verir.139

132 Dârekutnî, age, Tahâret 587. 133 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 587. 134 Dârekutnî, age, Tahâret 587. 135 Dârekutnî, age, Tahâret 587. ; Emîr es-San‟ânî, et-Tenvîr Şerhu Câmii’s-Sağîr, thk. Muhammed

Ġshak Muhammed Ġbrahim, Riyad 2011, IX, 259. 136 eĢ-ġevkânî, Neylül-Evtar, thk. Ġsâmuddin es-Sabâbetî, Mısır 1993, I, 240. 137 Ġbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta’dil, Beyrut 1952, III, 167. 138 ez-Zehebî, el-Muğnî fi’d-Duafâ, I, 151. ; Zehebî, Mizânu’l-İ’tidâl, Beyrut 1963, I, 465. 139 Ġbn Hacer, Tehzîbu’t-Tehzîb, 1326, IV, 401.

Page 46: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

37

Ebû Hanîfe‟nin görüĢü bu rivayete paraleldir. Hanefî mezhebine göre eğer

kan akıyor ise abdest gerekir.140

Bunun yanı sıra Hasan-ı Basrî “Müslümanlar

sivilcelerinden iltihap çıksa bile (yaralarıyla beraber) namazlarına devam

ediyorlardı.” demektedir. Aynî, Hasanu‟l-Basrî‟nin bu haberi için, „Eğer yara olsa

bile kan akmadığı müddetçe namazlarına devam ederlerdi‟ Ģeklinde yorum getirir.

Hasanu‟l-Basrî delil getirmede kuvvetli görülmüĢtür.141

Buradan anlıyoruz ki

rivayetler zayıf olarak yorumlansa da Hanefî mezhebinin görüĢü bu rivayetlere

dayandırılmaktadır. Yine Hanbelî mezhebi de bu konuda abdestin bozulacağını

söylemiĢtir.142

Buna muhalif olarak Ehl-i Hicaz‟dan örneğin Saîd Ġbnu‟l-Müseyyib, Saîd b.

Cübeyr, Fukahâ-i Seb‟a, Ġmam Mâlik, Ġmam ġâfiî, Tâvus, Muhammed b. Ali ve Ata‟

gibi âlimlere göre ise kandan dolayı abdeste gerek yoktur. Durması ya da akması

birbirine denktir. Bu konuda yukarıdaki rivayetlere muhaliftirler.143

Hanefî ve Hanbelî mezhebi Ģöyle der: “Buradaki katreden maksat kanın az

olduğuna kinayedir ve akması sözü de kanın çokluğuna kinayedir. Ġmam ġâfiî ise

sebileyn dıĢından gelen kanın abdesti bozmadığını düĢünür. Böyle bir Ģey olursa kan

yıkanır ve namaz kılınabilir.144

Ve yine Ġbn Hacer Tahrîcu‟l-Muhtasar‟da „isnadı

zayıftır‟ değerlendirmesini yapar. Kemal b. el-Hemmam‟ın yorumu ise Ģöyledir:

„Darekutnî bu rivayeti iki kanaldan rivayet etmiĢtir. Birincisi Muhammed b. Fadl‟ın

olduğu isnaddır. Diğeri ise Haccac b. Nusayr‟ın olduğu isnaddır. Ġkisi de zayıftır.‟145

Ġmam ġâfiî bu rivayet hakkında Ģayet rivayet sahih ise bu o kanın yıkanmasına

hamledilir der. Yani namaz için abdeste gerek olmadığını düĢünür.146

Elbânî de

rivayet hakkında “cidden zayıftır” yorumunu yapar.147

Sonuç olarak söz konusu rivayet zayıf görülmektedir. Ancak bunun yanı sıra

Hanefî ve Hanbelî mezheplerince de delil olarak kullanılmıĢ ve abdestin kan

dolayısıyla bozulduğuna dair dayanak gösterilmiĢtir.

140 Kastalânî, İrşâdu’s-Sârî li Şerhi Sahîh-i Buhârî, thk. Ebû‟l-Abbas ġihâbuddin, Mısır 1323, I, 259. 141 Kastalânî, age, I, 259. 142 Münâvî, et-Teysir bi Şerhi Camii’s-Sağir, Riyad 1988, II, 326. 143 Münâvî, age, II, 326. 144 Münâvî, Feyzu’l-Kadir, Mısır 1356, V, 374. ; Emîr es-Sanânî, et-Tenvîr Şerhu Câmiu’s-Sağîr,

Riyad 2011, IX, 259. 145 Münâvî, Feyzu’l-Kadir, V, 374. ; Emîr es-San‟ânî, age, IX , 259. 146 Emîr es-San‟ânî, age, IX, 259. 147 Münâvî, Feyzu’l-Kadir, V, 374.

Page 47: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

38

IV. Burun Kanaması ile Ġlgili Rivayetler

Burun kanaması ile ilgili rivayetler bir araya getirildiğinde Ebû Said el-Hudrî

kanalından Darekutnî‟de, Ġbn Ömer tarikinden Ġbn Ebî ġeybe‟de, Hz. ÂiĢe

kanalından Beyhakî ve Ġbn Mâce‟de, Ġbn Abbas tarikinden Beyhakî ve Dârekutnî‟de

rivayet edilmektedir.

Söz konusu rivayetin isnad Ģeması ise tespit edebildiğimiz kadarıyla aĢağıdaki

Ģekildedir.

A) Ġsnad ġeması

Hz. Peygamber (s.a.v)

Ebû Said el-Hudrî Ġbn Ömer Hz. ÂiĢe Ġbn Abbas

Ata b. Yezid Nafî Ġbn Cüreycin babası Ebî Müleyke Ata

Ebû Bekr ez-Zührî Ġbn Ebî Leyla Ġbn Cüreyc Ġbn Erkam

Haccac HüĢeym Ġsmail b. AyyaĢ Ġbn Seleme

Ebû Bekr ed-Dâhirî (Ġbn Ebî ġeybe)148

Babası

Amr Ġbn Avn Muhammed b. Ahmed b. Amr

Ahmed b. Mülâib (Beyhakî/Darekutnî)149

Ahmed b. Süleyman

( Darekutnî)150

el-Velid el-Müslim el-Heysem el-Harice

Ebû Amir Musa b. Amir Muhammed b. Yahya

Ġbrahim b. Muhammed b. Hasan (Ġbn Mâce)151

Muhammed b. Hayyan

Ebû Bekr b. Haris

(Beyhakî)152

148 Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, Kitâbu‟s-Salât 5509. 149 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 560. 150 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 584. 151 Ġbn Mâce, es-Sünen, 2009, Ġkâmetü‟s-Salât 137 (1221 no‟lu rivâyet).

Page 48: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

39

B) Değerlendirme

Burun kanamasıyla ilgili elimize ulaĢan rivayet farklı lafızlarla

nakledilmektedir. Bu lafızlar tespit edebildiğimiz kadarıyla Ģu Ģekildedir.

ة » هلل ئهع لع ٠ع عىع ع ئ ذع ة ع ئ ئ عع ع ع ئ ١ع ن ئ هلل ة ثضهلل ن ع ١ع ع ن سئ ن ع نلع ن١ع ة ع رن ع ن ع ن لععسة ن زة ع ة ع اة ع ن ن ع ع عة لع «ع

“Kime namaz esnasında burun kanaması, gales, ya da mezi vb. bir Ģey isabet ederse,

abdest alsın, sonra konuĢmadan namazını tamamlasın.” 153

ئ » ئ عع ع ع ئ ١ع ن ن ع ضهلل ن ع ١ع ع ن ن١عسن ئ ن ع ئ ع ن زع ع ع ئ ع ع ئ «ع

“Kimin namazda iken burnu kanarsa tamamlamak için abdest alsın.” 154

ة » ن ع ع ع ن١عسن عمن ئ ع ة ضةاع ة دن ئ١ةعئ هلل ة ع ث نة دهلل ن ع ن١ع نسئ سئ ن ع نلع ن١ع ئ ع ن ئ ع ع ئ دةوة « ئذع زع ع ع ع ع

“Kimin namazda iken burnu kanarsa, o kanı yıkasın sonra abdest alsın ve namazına

yönelsin” 155

Söz konusu rivayetler kan vb. bir Ģeyin vücuttan çıkmasında ve bunun da

namaz esnasında meydana gelmesinden dolayı o kiĢinin namazı yarıda bırakmasını

ve abdest alıp konuĢmadan namazına devam etmesini konu alır. Bu rivayet kanın

abdesti bozduğuna dair delil gösterilen rivayetlerdendir. Rivayetteki konuĢmama

meselesi de bizce bir ibadet yarım kaldığında araya dünyalık bir Ģeyin girmesinin

uygun olmayacağı Ģeklinde anlaĢılmalıdır.

Burun kanaması konusunda Saîd b. Müseyyib, Ata‟, Sevrî, Ebû Hanîfe ve

Ahmed b. Hanbel abdest gerekir görüĢündedirler. Ve görüĢlerini de bu rivayete

dayandırmaktadırlar.156

Sahabe ve tabiîn görüĢlerine göre önceki rivayetlerde de belirttiğimiz gibi ön

ve arka dıĢında vücuttan çıkan kandan dolayı abdeste gerek yoktur. Bu konuda

hançerlenmesine rağmen kana aldırıĢ etmeyip namazına devam eden kimsenin

hakkındaki haberi, kanın abdesti bozmadığına delil olarak gösterirler. Cabir (r.a)

152 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, II, 362 (3383 no‟lu rivâyet). 153 Ġbn Mâce, es-Sünen, Ġkâmetü‟s-Salât 137. 154 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 584. ; Beyhakî, es-Sünenü’l- Kübrâ, II, 362 (3383). 155 Dârekutnî, age, Tahâret 560. 156 Ġbn Battal, Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, I, 271, 276.

Page 49: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

40

anlatıyor: “Rasûlullah ile birlikte Zatü‟r-Rika gazvesine çıktık. Askerlerden bir kiĢi,

müĢriklerden birinin hanımına temasta bulundu. Kocası da „Muhammed‟in

ashabından kan akmadıkça geri dönmeyeceğim.‟ dedi. Evinden çıkıp Rasûlullah‟ı

takibe koyuldu. Rasûlullah bir yerde mola verdi ve muhacir ile ensardan birer kiĢi

vazifeyi üzerlerine aldılar. Rasûlullah onlara „ġu geçidin giriĢini tutun‟ diye buyurdu.

Bu iki kiĢi geçidin ağzına gelince muhacirden olan yattı, ensardan olan namaz

kılmaya baĢladı. Derken takipçi adam da oraya geldi ve bir ok attı. Ensardan olan bu

kiĢi oku çıkarıp namazına devam etti. MüĢrik isabet ettiremedim düĢüncesiyle

atmaya devam etti. Öyle ki üçüncü okunu da attı. Ensarî de yaraya aldırmadan aynı

Ģekilde namazına devam etti. Bir müddet sonra arkadaĢı uyandı. Bunun üzerine

müĢrik kaçtı. Muhacirden olan kiĢi de kanı görünce „Subhânallah! Sana ilk oku

attığında beni niye uyandırmadın?‟ diye sordu. ArkadaĢı: „Öyle bir dua okuyordum

ki kesmek istemedim‟ diye cevapladı.”157

Burnu kanayan ve bu Ģekilde namazını

tamamlayan kiĢi hakkındaki rivayetten dolayı yine Ehl-i Hicaz‟a göre kan abdesti

bozmaz. Ebû Hanife bunu reddeder. 158

Ġmam Mâlik der ki “Bize ulaĢan bir habere göre burun kanaması, kusma

konusunda abdeste gerek yoktur.”159

Ebû Hanîfe ve ashabı, Sevrî, Hasan-ı Basrî‟ye göre kan aldırma (tedavi

maksatlı), hacamat burun kanaması ve bedenin herhangi bir yerinden çıkan bir pislik

necistir. Ve abdesti gerekli kılar. Evzaî‟nin savunduğu görüĢ de ön, arka ve uyku hali

dıĢında çıkan Ģeylerden ötürü abdest gerekmediği yönündedir. Ve bu Yüce Allah‟ın

Ģu ayetinde kinaye ile belirtilmiĢtir. “ ġayet biriniz ayak yolundan geldi ise…” (Nisa

43- Mâide 6) Bu ayete göre bunlar dıĢında kalan kandan dolayı abdeste gerek yoktur.

Çünkü ayette bahsedilen ayakyolu zikrine kan dâhil edilemez.160

Ġmam Mâlik‟e göre de mahreceyn haricinde çıkan kan daha önce de geçtiği gibi

abdesti bozmaz.161

157 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2001, XXIII, 51. ; Ġbn Hibban, Sahîhi İbn Hibban, III, 75. ; Ebû

Dâvud, es-Sünen, I, 50. 158 Ġbn Battal, Şerhi Sahîhi’l- Buhârî, Riyad 2003, I, 271, 276. 159 Ġbn Abdilberr, el-İstizkâr, Beyrut 2000, I, 156,157. 160 Ġbn Abdilberr, age, I, 156,157. 161 Ġbn Abdilberr, age, I, 156,157.

Page 50: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

41

Darekutni söz konusu rivayet için mürseldir der. Abdürrezzak da yine Ġbn

Cüreyc‟den mürsel olarak rivayet eder. Ve Abdürrezzak‟a göre bu rivayet sahihtir.162

Yine aynı rivayet için bazı eserlerde ittifakla mürseldir ve huccet değildir ifadesi

geçmektedir.163

Ġmam ġâfiî‟nin görüĢü de bu yöndedir. Ancak Ahmed b. Hanbel ve

Ebû Hanîfe için rivayet makbuldür.164

Yine Darekutnî rivayeti naklettikten hemen

sonra isnadında bulunan Ebû Bekr ed-Dâhirî için “metruku‟l-hadis”

değerlendirmesini vermektedir. 165

Beyhakî de rivayeti naklettikten hemen sonra rivayetin isnadındaki bazı

kimseler için Ģu bilgileri zikreder. Bu hadis Ġsmail b. AyyaĢ‟tan ötürü münkerdir. Ve

yine Ġsmail b. AyyaĢ‟ın Ġbn Cüreyc‟den onun da babasından (Abdülaziz b. Cüreyc)

onun da Hz. Peygamber‟den mürsel olarak rivayet ettiği bir rivayettir.166

Burun kanaması ile ilgili Ġbn Abbas‟tan Darekutnî, Ġbn Adiy ve

Taberânî‟nin rivayet ettikleri “Sizden biriniz namazdayken burnu kanadığında onu

yıkasın sonra abdestini alsın ve namazına yönelsin” rivayeti için Ġbn Hacer el-

Askalânî “Burada Süleyman b. Erkam metruktur” der. Darekutnî‟nin Ebû Said el-

Hudrî‟den rivayeti hakkında ise “Ebû Bekr ez-Zührî metruktur" değerlendirmesi

yapılmaktadır. Daha önce de zikrettiğimiz gibi Ebû Hanîfe, Ebû Yusuf, Ġmam

Muhammed, Ahmed b. Hanbel ve Ġshak‟a göre burun kanaması abdesti bozar ve

bunu da kanın akmasıyla kayıtlandırırlar. Buna muhalif olarak ise Mâlik, ġâfiî, Ġbn

Ebî Evfa, Ebû Hureyre, Câbir b. Zeyd ve Ġbnu‟l-Müseyyib gibi âlimler bu kanın

abdesti bozmayacağı görüĢündedirler. 167

Elbânî‟nin rivayet için verdiği hüküm zayıftır. Bazı eserlerde ise Ģöyle bir

yoruma rastlamaktayız. “Bu rivayet Hicazlılardan rivayet edilmiĢtir. Onlardan gelen

rivayetler zayıftır. Allah en iyisini bilir.”168

162 Bedruddin el-Aynî, Şerh-u Sünen-i Ebû Dâvud, thk. Ebû‟l-Münzer Hâlid b. Ġbrahim el-Mısrî,

Riyad 1999, I, 472. 163 Ali el-Kârî, Mirkâtü’l-Mefâtîh Şerh-u Mişkâti’l-Mesâbîh, II, 794. 164 Ali el-Kârî, age, II, 794. 165 Dârekutnî, Sünen, I, 288. 166 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, II, 362. 167 eĢ-ġevkânî, Neylü’l-Evtâr, Mısır 1993, I, 238. 168 Sindî, Hâşiyetü Müsnedi Alâ Sünen-i İbn Mâce, Beyrut, I, 368. ; Mübârekpûrî, Tuhfetü’l-Ahvazî,

Beyrut, I, 243.

Page 51: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

42

Bütün bu değerlendirmeler ıĢığında rivayetin senedindeki bazı isimler

dolayısıyla zayıf görüldüğünü söyleyebiliriz.

Page 52: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

43

V. Selman rivayeti

A) Ġsnad ġeması

ع لع يع ع ن ع عمع يع : ع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع هلل ع ن ة هلل ئ ع ة عسع نفئ ع ن ع ئ ضةام »: ع يع ة دعثع ع ع ئ ثن دئ « ع ن

Selman dedi ki: “Burnumdan kan aktı, Rasûlullah‟a bunu sordum „Her

pislikten ötürü abdestini yenile‟ buyurdu.”169

Söz konusu rivayet iki farklı tarikle

rivayet edilmektedir. Ve bu tarikler isnad Ģemasında aĢağıdaki Ģekilde gösterilebilir.

Hz. Peygamber

Selman

Zâ‟zân

Ebû HaĢim

Amr el-KuraĢî (Amr b. Hâlid)

Hüreym b. Sufyan

Ġshak b. Mansur

Muhammed b. Halil Kasım b. Dinar

Muhammed b. el-Feth Hüseyin b. Ġshak et-Tüsterî

el-Galânisî Taberânî170

Ahmed b. Mansûr

Kadı Hüseyin b. Ġsmail Dârekutnî 171

169 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 577. ; Beyhakî, Ma’rifetü’s-Süneni ve’l-Âsâr, Tahâret 1192. ;

Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, VI, 239 (6099 no‟lu rivâyet). 170 Taberânî, age, VI, 239 (6099 no‟lu rivâyet). 171 Dârekutnî, age, Tahâret 577.

Page 53: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

44

B) Değerlendirme

Selman Ģöyle dedi “Burnumdan kan aktı ve bunu Rasûlullah‟a sordum ve

dedi ki: Her pis olan Ģey için abdestini yenile …”

Söz konusu rivayet önceki ele aldığımız burun kanaması hakkında gelen

rivayetlerle benzerlik arz etmektedir. Burada söz konusu olan durum hades olarak

belirtilen Ģeylerin arasına kanın dâhil edilip edilmemesidir. Öncelikle rivayetin

kaynaklarda geçen farklılıklarına bakmakta yarar vardır.

Rivayetin Taberânî‟de geçen Ģekli Ģu Ģekildedir:

ضةام “ ة دعث ع ع ئ ثن دئ ‟Her pis olan Ģey için abdestini yenile „ ” ع ن172

Rivayetin Darekutnî de geçen formatı ise Ģu Ģekildedir;

ة نفئ ع ن ع ئ لعدن ع يع ع ع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع م ع آئ هلل ئ ضةام »: عمع يع , زع ة ثن دئ م . « ع ن ئ ئ ع ع ن : لع يع ع ئ ثن دئ ع ن

ضةام ة دعثع ع

Rasûlullah beni burnumdan kan akarken gördü ve dedi ki “abdestini yenile”.

Mahâmilî dedi ki: “Pis olan Ģeylerden ötürü abdestini yenile.” 173

Görüldüğü üzere rivayetin Taberânî‟de geçen metninde Selman‟ın bu

durumu Rasûlullah‟a kendisinin sorduğundan diğer iki kaynakta ise olayın bizzat Hz.

Peygamber tarafından görüldüğüne iĢaret edilmektedir. Söz konusu bu farklılıklar

kanaatimizce mana ile rivayetten kaynaklanan farklılıklardan olmalıdır. Ġnceleme

konumuz olan kanın abdest gerektirmesi konusunda ise her metinde de Rasûlullah‟ın

“abdestini yenile” emrini görmekteyiz.

Amr b. Halid hakkında Cüzcânî sika bir kimse olmadığı yönünde

değerlendirmede bulunur.174

Bunlara ilaveten Ahmed b. Hanbel ve Yahya Ġbn Maîn

der ki: “Ebû‟l-Halid el-Vâsıtî kezzabtır.” Aynı paralelde Ġbnu‟l-Cevzî rivayetin sahih

olmadığına değinir ve Ahmed b. Hanbel ve Yahya Ġbn Maîn‟nin bu kimseyi

172 Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, VI, 239 (6099 no‟lu rivâyet). 173 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 577. ; Beyhakî, Ma’rifetü’s-Süneni ve’l-Âsâr, Tahâret 1192. 174 Cüzcânî, Ahvâlü’r-Ricâl, I, 101.

Page 54: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

45

yalanladığına iĢaret eder. Veki‟, Ġbn Râheveyh ve Ebû Zur‟a da bu yönde rivayetin

uydurma olduğuna değinirler.175

Bu değerlendirmeler ıĢığında Ģunu söyleyebiliriz ki, incelediğimiz bu

rivayet zayıf hatta uydurma olarak nitelendirilebilir.

Kanın abdesti bozduğu yönünde gelen rivayetler zikrettiğimiz Ģekildedir.

AraĢtırmamız neticesinde kanın abdesti bozduğuna dair sahih olarak nitelendirilen

bir rivayetle karĢılaĢmadık. Bundan dolayı sadece rivayetlerin sahih olup

olmadıklarını göz önünde bulunduracak olursak, söz konusu rivayetlere dayanılarak

kan abdesti bozar sonucuna varamayız. Mezhepler arasındaki görüĢ ayrılığının daha

çok kanın necis sayılıp sayılmaması noktasında meydana geldiğini daha önce

zikretmiĢtik. Mezheplerin görüĢlerine ileride yer verilecektir.

175Sa‟d b. Abdullah el-Berîk, el-İhtiyârât el-Fıkhiyye li’l-İmam el-Hattâbî, int.

www.saadalbreik.com/saad/files/sayalan.doc. s. 1-17.

Page 55: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

46

ĠKĠNCĠ KISIM

KANIN ABDESTĠ BOZMADIĞINA DELĠL GÖSTERĠLEN RĠVAYETLER

Abdesti bozan durumların çoğu üzerinde Ġslam ulemasının ittifak halinde

olduğunu ancak bazı durumlarda görüĢ ayrılıklarının bulunduğunu belirtmiĢtik.

Kanın abdesti bozmadığı yönünde görüĢ bildiren mezhepler de olmuĢtur. Kanın

abdesti bozmadığı yönünde aktarılan ve özellikle ġâfiî ve Mâlikî mezhepleri

tarafından delil olarak gösterilen rivayetler Ģöyledir.

I) Hacamat Rivayeti

ئ » ئ ع ع ئ ئ ن ٠عصئ ن عع غعسن ع ع ضهلل ن ع ن ٠ع ع ع ع هلل ع علع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ع زع ةية اهلل « ن ع ع

“Allah Rasulü hacamat yaptırdı ve abdest almadı. O yeri yıkamaktan baĢka

bir Ģey yapmadı” 176

Hacamat rivayeti, Dârekutnî ve Beyhakî tarafından Enes b. Mâlik‟ten tek

tarik olarak aktarılmaktadır. Dârekutnî‟deki isnad Enes b. Malik, Salih b. Mukatil‟in

babası, Salih b. Mukatil, Ebû Sehl b. Ziyad tarikiyle gelmekte177

, Beyhakî de bu

zincire Ali b. Ömer el-Hâfız ve Muhammed b. el-Haris‟i de ekleyerek

vermektedir.178

Hacamat günümüzde Rasûlullah‟tan aktarılan bir uygulama olarak icra

edilmesinin yanı sıra bazı sağlık problemlerinin tedavisi için de uygulanan bir sünnet

olarak karĢımıza çıkmaktadır. Yukarıda tariklerinden bahsettiğimiz hacamat

konusundaki rivayetin isnad Ģeması tespit edebildiğimiz ölçüde aĢağıdaki Ģekilde

gösterilebilir.

176 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 580. ; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Tahâret 666. 177 Dârekutnî, age, Tahâret 580. 178 Beyhakî, age, 2003, Tahâret 666.

Page 56: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

47

A) Ġsnad ġeması

Hz. Peygamber

Salih b. Mukâtil‟in babası( Mukâtil)

Dârekutnî 179

Ali b. Ömer el-Hâfız

Muhammed b. el-Hâris

Beyhakî180

179 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 580. 180 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Tahâret 666.

Enes b. Malik

Humeyd et-Tavil

Ebû Eyyub el-KuraĢi (Süleyman

b. Dâvud)

Salih b. Mukâtil

Ebû Sehl b.Ziyâd

Page 57: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

48

B) Değerlendirme

Söz konusu rivayet “Rasûlullah (s.a.v) hacamat yaptırdı ve o bölümü

yıkamak dıĢında bir Ģey yapmadı.”181

lafzıyla karĢımıza çıkmaktadır. Hacamat

yaptırmak, alternatif tıp tedavisinde de bilinen, aynı zamanda da Rasûlullah‟ın bir

uygulaması olması hasebiyle de dikkat çekici bir uygulamadır. Hz. Peygamber

efendimizden bu konuda bir uygulamanın aktarıldığını yukarıda zikrettiğimiz

rivayetten de anlamaktayız. Biz bu araĢtırmamızda Allah Rasulü‟nün hacamat

yaptırdıktan sonra abdest almadan sadece bulaĢan kısmını yıkamasından ötürü kanın

abdesti bozmayacağına dair olan görüĢü değerlendireceğiz. Söz konusu rivayet

hakkında zayıftır yorumu yapılmıĢtır.182

Ancak Mâliki ve ġâfiî mezhebi uleması

kanın abdesti bozmayacağı konusunda bu rivayeti delil göstermektedir.183

Burada

Ģunun da altını çizmek gerekir ki, fıkhî bir meselede delil olarak kullanılan bu

rivayet, her ne kadar zayıf olarak nitelendirilse bile Rasûlullah‟tan gelme ihtimali

olduğu için incelenmeye değerdir.

Öncelikle rivayetin farklı kaynaklarda değiĢik lafızlarla gelip gelmediğine

bakmak yerinde olacaktır. Yukarıda da verdiğimiz gibi bu rivayet Dârekutnî ve

Beyhakî tarafından rivayet edilmektedir. UlaĢabildiğimiz kadarıyla bu iki eserde de

herhangi bir lafız farklılığı bulunmamaktadır. Her iki kaynakta da abdest ile ilgili

kısım “ ئ ئ ع ع ئ ئ ن ٠عصئ ن عع غعسن ع ع ضهلل ن ع ن ٠ع ع ع ع ” „Abdest almadı ve bulaĢan kısmı yıkamak

dıĢında bir Ģey yapmadı‟ Ģeklinde geçmektedir. Buradan hareketle Ģunu

söyleyebiliriz ki rivayetin içerisine sonradan idrac edilmiĢ herhangi bir kısım

bulunmamaktadır.

Söz konusu rivayetle ilgili olarak, Ehl-i Hicaz, Ata‟, Muhammed b. Ali ve

Tâvus kan sebebiyle abdestin gerek olmadığını ve bu rivayetin buna delil olduğunu

düĢünmektedirler. Yine Ġbn Ömer ve Hasan-ı Basrî‟ye göre de hacamat yapıldıktan

sonra o bölgenin yıkanması haricinde abdeste gerek yoktur. 184

181 Dârekutnî, es-Sünen, Tahâret 580. 182 eĢ-ġevkânî, Neylü’l-Evtâr, I, 389. 183 Neysâbûrî, el-Evsât fi’s-Sünen ve’l-İcmâ ve’l-İhtilâf, thk. Ebû Hammad Ahmed b. Muhammed,

Riyad 1985, I, 177. ; Vehbe ez-Zuhaylî, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Ġstanbul 1992, I, 190. 184 Ġbn Battal, Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, I, 272.

Page 58: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

49

Yine bu konuda Ġbnu‟l-Münzir‟e göre hacamat yapıldıktan sonra orası

yıkanır ve abdeste gerek yoktur. Bu görüĢ Ali‟den, Ġbn Abbas‟dan, Mücahid‟den ve

Ġbn Sîrin‟den rivayet edilmektedir. Aynı konuda Ömer ve Hasan-ı Basrî‟ye göre

hacamattan dolayı abdest gerekmez, sadece o bölgeyi yıkamak yeterlidir. Bu görüĢ

de Ebû Sevr, ġâfiî, Leys, Ehl-i Medîne ve Ġmam Mâlik‟in görüĢüdür. 185

Hacamat konusunda Ebû Hanîfe ve ashabına göre abdest gerekir. Ahmed b.

Hanbel‟e göre de bu böyledir. Leys‟e göre hacamat yapılan kısmın mesh edilmesi ve

namazın kılınması caiz değildir. Sahabî ve Tabiîn görüĢlerinin hepsinde kan ve

hacamatın abdest gerektirmediğine ancak ön ve arkadan çıkan Ģeylerden ötürü abdest

gerektirdiğine iĢaret vardır.186

Yine Medine fukahâsının hepsine göre hacamat ve kan aldırma konusunda

abdest gerekmez. ġâfiî bu konuda icma oluĢmadığı yani herkesin ortak ameli

olmadığı için Medine ehli gibi düĢünmektedir. Ancak Irak ehli bu görüĢe „Bu ancak

damardan gelen bir kandır, hayız değil‟ rivayetiyle ve „Her bir namaz için abdest al‟

rivayetleriyle karĢı çıkar ve kandan dolayı abdest gerektiğini savunur. 187

Dârekutnî Enes b. Mâlik‟ten rivayet edilen söz konusu rivayet hakkında

isnad yorumlarına da yer verir. Salih b. Mukatil kavi bir kimse değildir.188

Yine

Ġmam Nevevî de onu zayıf kimseler kısmında zikretmiĢtir. 189

Bu bilgilere dayanarak

rivayetin sahih olmadığı söylenebilir.

Verilen bu bilgilerden de yola çıkarak Ģu sonuca varıyoruz ki, hacamat

sonrası abdest almak konusunda genel kanaate göre abdest almadan sadece o yerin

yıkanması yeterli görülmüĢtür. Nitekim sahabeden bir topluluk böyle bir durumda

abdesti terk ederek bu görüĢü doğrulamıĢlardır. Ve bu görüĢlerini de Enes b.

Mâlik‟ten gelen bu rivayete hamlederler.190

Ancak Ģunu da göz ardı etmemek gerekir

ki Ebû Hanîfe, Ahmed b. Hanbel gibi fıkıhta önemli yeri olan isimlerin de

Rasûlullah‟tan aktarılan ve merfu olarak gelen Fatıma bint Ebû HubeyĢ, Ümmü

185 Ġbn Battal, Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, 2003, I, 272. 186 Ġbn Battal, Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, I, 272, 276. 187 Kurtubî, el-İstizkâr, thk. Selim Muhammed Ata‟, Beyrut 2000, I, 156, 157. 188 Necmi Abdirrahman Halef, Mu’cemu’l-Cerh ve’t-Ta’dil, 1989, I, 75. 189 ġevkânî, Neylü’l-Evtâr, 1993, I, 239. 190 ġevkânî, Neylü’l-Evtâr, I, 239.

Page 59: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

50

Habibe bint. CahĢ ve Ġbnetu‟l Gaylân hakkında gelen damardan çıkan konusuyla

ilgili rivayetlerle bu görüĢe karĢı çıkmaktadır. Esasında kanın abdesti bozması

konusunda vücuttan çıkan necis maddeler konusu tartıĢmalıdır. Bu görüĢlere ileride

yer verilecektir.

II) Câbir Rivayeti

Söz konusu rivayetin metni Ģu Ģekildedir:

ئ ن عمئ١ ة ٠عسع زش ع ندعلع ة ئ ع دهللثع ئ ئ ن ع قع ع دئ ن هلل ة ع ن نئ ع ة ع زع ن ة ع ن دهللثع ة ع ئ ش ع سهلل ئ١ ة ن

ن ع ع ع ع ة ع دهللثع ع

ن ع ئسش لع يع ئ ع ئسش ع ع : ن هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ئ ع ع ع زع ةيئ اهلل ع سع ن ئ - خعلع ع ئ ذع ئ س ئ ع ع ع وع - ٠ععنئ ئ غعصن

ئ سع ع ٠ع ن ع ة عثعسع هلل ئ دش ع ع هلل ة ع م ئ ع ن ع وئ ٠كع ع عسئة ع ع هلل ئ ن ع ع ن لع ع ع ع ع ع ع ١ وئ سئ ة ن ن ع ئ ش سع ع ع زع ة ن ة زع ة

لم عمع يع نصئ ع ع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع م ع يع هلل ئ ع ععصع هلل ع ع ئ ع١ن هلل ة ع ع : ع ئ ة ن عدعوع زع ة ع ؟ ع عؤة ة ٠عىن ن زع ة ع

نلع زئ عمع يع ع ع لن ئ ة زع ة ع ع ٠ سئ ع ئ ة ن عنبئ »: ئ ئ طع ع ع : لع يع «وةع ئفع عنبئ ضن ئ ئ ئ ئع ع سع ع سهلل ة ع هلل خع عع

ععة ضع ع ش ع ن ع ة ئسع ئ عسع ن نمع ئ هللة زع ئ١ئع ة ة عسع ع ع لع هلل زع ع شع ن ة عع ع ع ع سهلل ة ئ م ٠ةلع نلع زئ ع ع لن لع ع م سئ ع ئ ة ن

هلل ع ع وع عسع ئ ئ زة ن لعدن عرئ ة هلل ع هلل عسع ع ة عع ن ع عع ع ئ ة هلل ة دع ث ع ع ع وع ع هلل زع ة ش ث ة ثع ئ ع ن ع ة ئ ع ع ئ ععصع عة ع هلل زع ئ١

ئ لع يع ع دهلل ئ ئ نلع زئ ع ع ئ لن م سئ ع ئ ة ن لع يع : زع ع ع ع زع يع هلل ئ ع ن ع ن ع ع ئ علع ع اهلل ع : ة ن ع ؤة ن ع ئ ةزع ش علنسع وة

ع ن علنطععع بهلل ع ة ئ ن عع

Câbir (r.a)‟dan: “Rasûlullah (s.a.v) ile birlikte Zâtu‟r-Rikâ gazvesine çıktık.

(Askerlerden) bir kiĢi, müĢriklerden bir kadını rahatsız etti. Kocası da:

“Muhammed‟in ashabından kan dökmeden geri dönmeyeceğim” diye yemin etti.

Evinden çıkıp Rasûlullah‟ı takibe koyuldu. Rasûlullah bir yerde mola verdi ve “Kim

bizi nöbet tutup koruyacak?” dedi. Ve muhacir ile ensardan birer adam vazifeyi

üzerine aldılar. Rasûlullah onlara “ġu geçidin giriĢini tutun” diye buyurdu. Bu iki zat

geçidin ağzına gelince muhâcirden olan yattı, ensardan olan namaz kılmaya baĢladı.

Derken takipte olan adam da oraya geldi ve bir ok attı. Ensardan olan kiĢi oku çıkarıp

namazına devam etti. MüĢrik isabet ettiremedim düĢüncesiyle ok atmaya devam etti.

Öyle ki üçüncü okunu da attı. Ensarî de yaraya aldırmadan aynı Ģekilde namazına

devam etti. Bir müddet sonra arkadaĢı uyandı. Bunun üzerine müĢrik kaçtı.

Muhacirden olan zât, ensarî olan arkadaĢındaki kanı görünce “Subhânallah! Sana ilk

oku atınca neden beni uyandırmadın?” diye sordu. ArkadaĢı: „Öyle bir sûre

Page 60: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

51

okuyordum ki bölmek istemedim‟ diye cevapladı.191

Rivayetin Ġsnad Ģeması tespit

edebildiğimiz kadarıyla aĢağıdaki Ģekildedir.

Câbir b. Abdillah

Akîl b. Câbir

Sadaka b. Yesâr

Muhammed b. Ġshak

Ġbnü‟l-Mübârek Hibban b. Mûsâ Yunus b. Bükeyr

Rabî b. Nâfi Hasan b. Süfyan Ahmed b. Abdi‟l-Cebbâr

Ebû Dâvûd192

Ġbn Hibban193

Beyhakî/ Hâkim 194

Yukarıdaki isnad Ģemasından yola çıkacak olursak “bütün senedlerin ortak

ismi Muhammed b. Ġshak‟tır. MeĢhur siyer müellifi Ġbn Ġshak ( 151/769) hakkında

hadis münekkidleri Ġhtilaf etmiĢlerdir. Nitekim bazı münekkidler onu „muhaddislerin

emîri‟, „sika‟, „Saduk‟ sayarken, bazıları da „kezzab‟, „deccal‟, „huccet değildir‟,

„hadiste güçlü değildir‟, „tedlîsi çoktur‟ Ģeklinde tanıtmıĢlardır. Özellikle Ġmâm

Mâlik, Yahyâ el-Kattân, Yahyâ b. Maîn, Ahmed b. Hanbel, Nesâî, Dârekutnî gibi

meĢhur münekkidlerin onu cerh etmesi rivâyet ehliyeti açısından önemli kabul

edilebilir.”195

Bu bilgilerden hareketle rivayet zayıf olarak nitelendirilebilir.

Söz konusu rivayet rivayet Rasûlullâh‟ın kendi eylemi olmadığı halde bir

savaĢ esnasında orada bulunan sahabîlerden birinin uygulamasına değinmektedir. Bu

rivayet de yine Mâlikî ve ġâfiî ulemâsı için delil gösterilen rivayetlerdir. Sahâbînin

191Buhârî, el-Câmiu’s-Sahîh, 1422, I, 46. , Ebû Dâvûd, es-Sünen, Tahâret 198. 192 Ebû Dâvûd, es-Sünen, Beyrut, Tahâret 198. 193 Ġbn Hibban, el-İhsân fî Takrîb-i Sahîhi İbn Hibban, III, 375. 194 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, I, 219 (663 no‟lu rivâyet). ; Hâkim en-Neysâbûrî, el-Müstedrek,

Beyrut 1990, Tahâret 557. 195 Hüseyin Kahraman, Hadislere Göre Kanama ve Abdest, s.11.

Page 61: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

52

namazını bozmayarak devam etmesi kanın abdesti bozmadığına delil olarak

gösterilmiĢtir.

III) Bazı Sahâbî ve Tâbiî Uygulamaları

a) Ömer Ġbnu‟l-Hattab (r.a) ile Ġlgili Rivayet

Misver Ġbn Mahreme‟nin anlattığına göre “Ömer Ġbnu‟l-Hattab (r.a)‟ın

hançerlendiği gece huzuruna girildi ve kendisi sabah namazına uyandırıldı. Ömer

(r.a) „Namazı terk edenin Ġslam‟dan nasibi yoktur‟ buyurdu. Sonra Ömer yarasından

aktığı halde namaz kıldı.”196

Bu rivayet Hz. Ömer‟in yarasının olduğunu ve kan akmasına rağmen

namazını bozmadığını anlatan bir rivayettir. Bu rivayet de kanın abdesti bozmadığına

delil olarak gösterilmiĢtir.

b) Hasan-ı Basrî ile Ġlgili Rivayet

Hasan-ı Basrî‟den rivayetle “Müslümanlar yaralarından kan akmasına

rağmen namaza devam ederlerdi.”197

Burada Hasan‟ul-Basrî diğer bazı müslümanların yaralarıyla birlikte namaz

kıldığını belirtmektedir. Bu rivayet de yine kanın abdesti bozmadığına dair gösterilen

delillerdendir.

c) Ebû Hureyre ile Ġlgili Rivayet

Ebû Hureyre der ki “Abdest ancak hadesten (ön ve arkadan) çıkanlardan

dolayı gerekir.”198

196 Ġmam Mâlik, Muvattâ, I, 44. 197 Buhârî, age, I, 46. 198 Buhârî, age, I, 46.

Page 62: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

53

Bu rivayet de Ebû Hureyre‟nin abdest konusunda sadece sebileynden

çıkanlardan ötürü bozulacağını düĢündüğünü belirtmektedir.

Bu rivayetlerden en son zikrettiklerimiz Hz. Peygamber‟in değil ashabın

uygulamalarındandır. Bu rivâyetler de kanın abdesti bozmayacağına delil olarak

gösterilmiĢtir.

Page 63: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

54

ÜÇÜNCÜ KISIM

DÖRT BÜYÜK MEZHEBĠN KANIN ABDESTĠ BOZMASI KONUSUNDAKĠ

GÖRÜġLERĠ

Tezimizin bu kısmında Ģu ana kadar isnad ve Ģerh değerlendirmelerine

değindiğimiz rivayetleri dört büyük mezhebin delil aldığı rivayetler bakımından ve

görüĢlerine de değinerek değerlendirmeye çalıĢacağız.

“Fıkhî mezhepler arasındaki belirgin ihtilaflardan birini teĢkil eden kanın

abdesti bozup bozmayacağı hususundaki tartıĢmanın temeli incelendiğinde, konuyla

ilgili Kur‟ân-ı Kerim‟de doğrudan bir nassın bulunmadığı, bilinen mevcut ihtilafın

kaynağı noktasında ise, fıkıh kitaplarının ilgili bölümlerinde farklı sıhhat

derecesindeki hadis rivayetlerinin delil olarak sunulduğu görülmektedir.”199

Ve söz

konusu bu rivayetlerdeki asıl noktanın her bir mezhep için farklı görülmesi bazı

ameli değiĢiklikleri beraberinde getirmektedir. Bu bölümde kanın abdesti bozması

konusunda dört büyük mezhebin delillerine değinilecektir.

A) Hanefî Mezhebi

Hanefî mezhebinin kanın abdeste etkisi konusunda görüĢleri Ģu Ģekilde

toparlanabilir:

a) Yaradan kan akar ve baĢka bir yere bulaĢırsa abdest bozulur.

Bu konuda Hanefî ulemasının delili Zeyd b. Ali hadisidir. Bu rivayet

“Abdest her akan kandan dolayı gerekir”200

rivayetidir. Darekutnî burada, Ömer b.

Abdülaziz Temim ed-Dârî‟den bir Ģey iĢitmedi ve burada iki Yezid ismi „meçhûl‟

değerlendirmesini yapar. Yine Zeyd b. Sabit hadisinde ise Ġbn Ebî Hatim Kitabu‟l-

Ġlel‟de Ahmed b. el-Ferec için „biz ondan yazarız ve o bize göre saduktur‟

199 Fatih Turay, Kanın Abdeste Etkisi, Erzurum 2015, s. 423. 200 Dârekutnî, es-Sünen, I, 287.

Page 64: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

55

değerlendirmesini yapar.201

Hanefî mezhebine göre bu rivayet Hz. Ali, Hz. Osman

gibi birçok sahabîden gelir. Onlara tabi olmak gereklidir. Sahabînin bu uygulamayı

yapması sebileyn dıĢından gelenin pis olduğuna delildir.202

Yine Hanefî mezhebinin

bu konudaki diğer bir delili Selman rivayetidir. Selman Ģöyle dedi: “Burnumdan kan

akıyordu ve Rasûlullah: „BaĢına gelen her hadesten ötürü abdest al‟ buyurdu.” Ġmam

Yusuf ve Ebû Hanîfe‟ye göre yaradan kan kan akarsa abdest bozulur.203

Bu rivayetle

ilgili de bazı cerh değerlendirmeleri verilmiĢtir.204

Serahsî‟nin değerlendirmesine göre bu rivayetin anlamı çıkanın pis

olduğudur. Sebileynden çıkan hades gibi pis olmuĢtur. Hüküm ise çıkan içindir,

çıktığı yer için değildir. Buna örnek olarak da Ģu verilebilir. Meni çıkarsa gusül

gerekir, mezi çıkarsa abdest gerekir. Oysa çıkıĢ yerleri aynıdır. Akmayacak kadar az

çıkan Ģey böyle değildir. Çünkü o tam çıkmamıĢtır. AlıĢılmıĢ yerden çıkarsa böyle

değildir, oradan çıkan az da olsa hades yerine iĢaret eden rivayet olduğu için abdesti

bozar. Kan kendi gücüyle akar ve taĢarsa abdest bozulur. Ama taĢmadan yaranın

üzerinde yarada toplansa da abdest bozulmaz. Ġbn Abbas„tan Ģu nakledilir: „Kan

yaranın baĢından akarsa hadestir, akmazsa değildir.‟205

b) Kan aldırma durumunda hem abdest alınması gerekir hem de o bölgenin

yıkanması gerekir.

Bu görüĢ Hanefî mezhebinin görüĢüdür. Konu ile ilgili olan rivayet Ģudur:

“Rasûlullah hacamat yaptırdı ve abdest almadan namazına devam etti, o yeri

yıkamak dıĢında bir Ģey yapmadı.” Bu rivayeti daha önce de zikrettiğimiz gibi

Darekutnî tahric etmiĢtir. Ve Ģu eklemeyi yapmıĢtır. “Salih b. Mukatil kavi değildir,

Süleyman b. Dâvud mechuldür.”206

Konu ile ilgili Ġbn Abbas‟tan Ģöyle nakledilir:

“Kan aldırdığın yeri yıka, bu senin için yeterlidir.”207

Bu rivayeti Hanefîler Ģöyle

yorumlar: Ġbn Abbas‟ın bu sözü gusletmene gerek yok anlamındadır. Çünkü Ali

(r.a)‟nin yakın arkadaĢları, kullanılmıĢ hamam suyu, ölüyü yıkama ve kan

201 Zeylaî, Nasbu’r-Râye, 1938, I, 37,38. 202 Kâsânî, Bedâiu’s-Sanânî’ fî Tertîbi’ş-Şerâî’, 1986, I, 24. 203 Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1993, I, 76. 204 Zeylaî, Nasbu’r-Râye,1938, I, 41. 205 Ġbn Ebî ġeybe, el-Musannef, Riyad 1409, I, 127. ; Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1993, I, 76, 77. 206 Zeylaî, age, I, 43. 207 Beyhakî, es-Sünenü’s-Sağîr, Pakistan 1989, I, 140.

Page 65: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

56

aldırmadan dolayı, gusül yapmayı gerekli görüyorlardı. Ġbn Abbas bunu reddetmek

için böyle söylemiĢtir.208

c) Yaradaki kan sürekli akıyorsa her namaz için abdest alınır.

Hanefî âlimlere göre Hz. Peygamber Fatıma bint. Kays‟a müstehaza halinde

iken “Her namaz için abdest al”209

demiĢtir. Rivayetteki bu ifade için Urve‟ye ait

olan bir söz değerlendirmesi yapılmıĢtır.210

Konuyla ilgili olarak Ġbn Hazm

Muhallâ‟da müstehaza olan kadın her vakit abdest alır değerlendirmelerine yer

verir.211

Burada Hanefî Mezhebi‟ne göre her namaz vakti abdest gerekir. Hanefî

mezhebinin konu ile ilgili bir baĢka delillendirmesi ise “Müstehaza olan kadın her

namaz vakti için abdest alır”212

rivayetidir. Fatıma rivayetini Ahmed b. Hanbel ve

Ġbn Mâce „Her vakit için abdest al ve yara hasıra damlasa bile…‟ ifadesiyle tahric

etmiĢtir. Bu ifade kandan dolayı abdestin gerekli olduğuna delildir.213

Özür halinde

olan bir kadın farz namazı kılınca, abdesti devam etmekte ise bir baĢka farzı da o

vakitte kılabilir, Ģayet bozulursa nafile de kılamaz. Çünkü abdestli olmak nafile

namazın da koĢuludur.

Hanefî mezhebine göre yarasından kan akan kiĢi müstehaza hükmündedir.

Çünkü ön ve arka dıĢından çıkan pis Ģeylerden de abdest bozulur.214

Bu nedenle her

namaz vakti için abdest alır.215

Rasûlullah Fatıma bint. Kays “Benden çok kan geliyor” deyince kendisine

“Kan akan yere pamuk koy ve sıkıca bağla. Sonra da hasıra damlasa bile namaz

kıl”216

demiĢtir. Böyle bir kimse bir baĢka yerinden kan akarsa vakit devam etse bile,

yeniden abdest alması gerekir. Çünkü bu yeni bir abdest bozucudur. Özürlü kimsenin

208 Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1993, I, 83. 209 Tirmîzî, es-Sünen, Mısır 1975, I, 217. 210 Zeylaî, Nasbu’r-Râye, 1938, I, 40. 211 Ġbn Hazm, el-Muhallâ, thk. Ahmet ġakir el-Kâdi, 1347, I, 252. 212 Tirmîzî, es-Sünen, I, 217. 213 Aynî, el-Binâye Şerhu’l-Hidâye, Beyrut 2000, I, 265. 214 Kâsânî, age, 1986, I, 24. 215 Aynî, age, 2000, I, 673. 216 Dârekutnî, es-Sünen, I, 212, 394.

Page 66: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

57

vakit boyunca abdestli olarak kabul edilmesi zaruret bulunduğu için var olan hades

içindir. Yeni ortaya çıkan hades, bir baĢka hades gibidir.217

d) Bir veya iki nokta kandan dolayı abdeste gerek yoktur.

Bu görüĢ de Hanefî âlimlerin görüĢüdür. Aktarılan rivayet „Bir ve iki nokta

kandan dolayı abdest almaya gerek yoktur. Ancak akarsa abdest alınır‟ lafzıyla

aktarılmaktadır. Söz konusu rivayeti daha önce kaynaklarıyla vermiĢtik ve

Darekutnî‟nin tahric ettiğini belirtmiĢtik. Bu rivayetle ilgili isnad değerlendirmesi

olarak Haccac b. Nusayr ve Muhammed b. Fadl b. Atıyye zayıftır, değerlendirmesi

yapılmıĢtır.218

Hanefî mezhebi bu rivayete göre, çıkıĢ mevziini, tecavüz edecek

Ģekilde aktığında, sebileynin dıĢında bir yerden çıkan necasetin de abdesti bozduğu

düĢüncesindedir.219

Hanefî âlimler bu konudaki görüĢlerini özürlü kimsenin durumu

ile ilgili olan rivayete, her akan kan konusundaki rivayete ve bir veya iki nokta

kandan abdest gerekmez konusundaki rivayetlere dayandırır.220

Ve bu Mezhebin

bakıĢ açısı çıkan yerin iĢaretine değil çıkan Ģeyin pis olması konusuna önem

vermelerinden ileri gelmektedir.

e) Burun kanaması

Hanefî âlimler burun kanaması ile ilgili olarak da aktarılan “Kimin namazda

iken burnu kanarsa namazını tamamlamak için abdest alsın”221

rivayeti ile de kanın

abdesti bozduğuna yönelik görüĢ bildirmiĢlerdir.222

Hanefî mezhebi vücudun herhangi bir yerinden necis bir maddenin

çıkmasının abdesti bozduğu hususunda öncelikle Mâide Suresi 6. ayeti ve Hz.

Peygamber‟in “Abdest vücuttan çıkan Ģey sebebiyledir, vücuda giren maddeler

sebebiyle değildir”223

hadisini delil gösterir. Burada genel ifadenin vücudun bütün

217 Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1993, I, 84. 218 Zeylaî, Nasbu’r-Râye, 1938, I, 44. 219 Ġbn RüĢd, Bidâyetü’l-Müctehid ve Nihâyetü’l-Muktesid, Kahire 2004, I, 40. 220 Aynî, age, 2000, I, 266. 221 Dârekutnî, es-Sünen, Beyrut 2004, I, 288. 222 Aynî, age, 2000, I, 264. ; eĢ-ġeybânî, el-Hucce Alâ Ehli’l-Medîne, Beyrut 1403, I, 66. 223 Beyhakî, es-Sünenü’l- Kübrâ, Kahire 2011, I, 352, 353.

Page 67: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

58

organlarında çıkan necis maddelerini kapsadığını ifade ederler. 224

Hanefî mezhebine

göre ön ve arkadan çıkan necis ile vücudun diğer yerlerinden çıkan necis eĢittir.225

Genel olarak vermeye çalıĢtığımız Hanefî mezhebinin kan konusundaki

görüĢleridir. Hanefî mezhebinin kanın abdesti bozması konusunda çıkan yere değil

daha çok çıkan maddeye itibar ettiğini görmekteyiz.226

Tezimizin ilk bölümlerinde de

rivayet Ģerhlerini verirken mezhep değerlendirmelerine değinmiĢtik.

B) Mâlikî Mezhebi

Maliki mezhebi ulemasının ġâfiî uleması ile aynı paralelde düĢündüğünü

daha önce zikretmiĢtik. Buna göre Ġmam Malik‟e göre kan abdesti bozmaz.

a) Rasûlullah‟ın hacamat yaptırması ile ilgili rivayeti Mâlikî uleması da delil

getirmektedir.227

b) Kanama, kusma vb. bir durumdan ötürü abdest konusunda ise yine Ġmam

Mâlik kanın abdesti bozmayacağı yönünde görüĢ bildirir. Bu konuda Mâlik der ki:

“Bize ulaĢan bir habere göre burun kanaması, kusma konusunda abdeste gerek

yoktur.”228

Buna göre Ġmam Mâlik‟e göre mahreceyn dıĢında bir yerden çıkan

mu‟ted kan abdesti bozmamaktadır.229

Ġmam Mâlik ve ashabına göre hem çıkıĢ yeri hem de çıkıĢ durumu

önemlidir. Sebileynden çıkan alıĢılmıĢ her Ģey (bevl, mezi, koku vb.) abdesti bozar.

Ancak kan ile ilgili böyle bir Ģey söz konusu değildir. Çünkü kan alıĢılmıĢ bir Ģey

değildir. Bu nedenle kan abdeste engel değildir. Bu konuda üç farklı görüĢ vardır. Ġlk

görüĢ Ebû Hanîfe ve Sevrî gibi alimlere aittir ki, onlar vücudun neresinden çıkarsa

çıksın çıkan Ģeye itibar eder. Ġkinci görüĢ Ġmam ġâfiî‟ye aittir ve o çıkıĢ yerine itibar

224 Ġbn RüĢd, Bidâyetü’l-Müctehid ve Nihâyetü’l-Muktesid, Kahire 2004, I, 40. 225 Kâsânî, age, 1986, I, 24. 226 Ġbn RüĢd, age, 2004, I, 40. 227 Vehbe ez-Zuhaylî, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Ġstanbul 1992, I, 190. 228 Kurtubî, el-İstizkâr, Beyrut 2000, I, 156,157. 229 Kurtubî, age, I, 156,157.

Page 68: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

59

eder. Üçüncü görüĢ ise Malikîlere aittir. Ve onlar hem çıkan yere hem çıkıĢ

durumuna itibar ederler.230

Abdesti bozan Ģeyler konusunda hem vücuttan çıkan Ģeye, hem vücuttan

çıktığı yere hem de çıktığı duruma itibar ederek vücuttan idrar ve dıĢkı çıkan normal

yollardan, sağlık halinde idrar, dıĢkı, yel, mezi ve vedi çıkmasının abdesti bozduğu,

bunların dıĢında vücuttan çıkması alıĢılmıĢ olmayan kan, irin gibi özür durumlarında

vücudun normal yollarından çıkan necis maddeler dâhil abdesti bozmayacağı

görüĢündedirler.231

Malikîler bu hususta öncelikle ilgili ayeti ve abdesti bozduğu

hususunda âlimlerin ittifak ettiği hususları esas almak suretiyle kanın abdesti

bozmadığını savunmuĢlardır.232

C) ġâfiî Mezhebi

ġâfiî mezhebinin konumuzla ilgili delilleri aĢağıdaki Ģekilde toparlanabilir.

a) Kan abdeste mani değildir.

Konu ile ilgili ġâfiî‟nin delili „Hadesin dıĢında bir Ģeyden dolayı abdest

gerekmez‟233

rivayetidir. Hadesin ne olduğu sorulunca ise „Bir ses veya rüzgârdır‟234

denilmiĢtir. Burada ġâfiî ulemasına göre Hanefî âlimlerin zıttı olarak hades yerine

iĢaret edilmiĢtir, hadesin ne olduğu ile ilgili vurgu yapılmamıĢtır.235

Bu bakıĢ

açılarından dolayı ġâfiî mezhebi vücudun baĢka bir yerinden necis bir madde kan vb.

çıksa bile çıkıĢ yeri sebileyn olmadığı için abdesti bozmaz görüĢüne varmıĢlardır.

b) Kan aldırılan bölgeyi yıkamak yeterlidir.

ġâfiî Mezhebi „Rasûlullah kan aldırdı ve abdest almadan namazına devam

etti‟ rivayeti ile sadece kan aldırılan kısmın yıkanmasının yeterli olduğunu düĢünür.

Bu noktada bir diğer delil olarak Ġbn Abbas‟tan aktarılan ve yukarıda da zikrettiğimiz

230 Ġbn RüĢd, Bidâyetü’l-Müctehid ve Nihâyetü’l-Muktesid, I, 40. 231 Fatih Turay, Kanın Abdeste Etkisi, s. 433. 232 Ġbn RüĢd, age, 2004, I, 40. 233 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, XV, 377. 234 Ahmed b. Hanbel, age, XV, 180. 235 Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1993, I, 76.

Page 69: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

60

“Kan aldırdığın yeri yıka, bu senin için yeterlidir”236

rivayetini delil gösterir.237

ġâfiî

uleması bu noktada da rivayette kastedilenin zahir mana olduğunu savunmuĢ ve

Hanefî mezhebinin yaptığı gibi niçin söylendiğine değinmemiĢlerdir.

c) Ġstihaza halindeki kadın her vakit abdest alır. Fakat bu durum istihaza

kanı için geçerlidir.

Özürlü kiĢinin her vakit abdest alması konusunda Hanefî ve ġâfii

mezhepleri görüĢ birliğindedir.238

Ancak Hanefî mezhebi Fatıma bint. Kays

rivayetinde hayız kanından sonra gelen kanı damardan çıkan normal bir kan olarak

değerlendirerek, vücudun baĢka bir yerinden çıkan kan için de aynı hükmü

vermiĢlerdir. Ancak ġâfiî böyle düĢünmez. ġâfiî‟ye göre istihaza dıĢındaki kan

abdesti gerektirmez. Çünkü ġâfiî‟ye göre abdesti bozan Ģeyler hususunda çıkan Ģeye

değil çıktığı yere itibar edileceğinden239

istihaza kanı abdesti bozar.240

“Hanefî‟lerin

söz konusu rivayette istihaza kanını hayız kanından farklı bir kan olarak görmesinden

yola çıkarak, vücuttan çıkan her kanın abdesti gerektireceğini savunmaları Nevevî‟ye

göre gariptir.”241

. “Her akan kandan dolayı abdest gerekir” rivayetine Ġmam ġâfiî,

“Rasûlullah hacamat yaptırdı ve o yeri yıkamak dıĢında bir Ģey yapmadı” rivayetiyle

karĢı çıkmıĢtır.242

“Bir veya iki nokta kandan dolayı abdeste gerek yoktur” rivayeti için de

Ġmam ġâfiî, Ģayet bu hadis sahih olsa bile bu o kanın yıkanmasına ihtimaldir, namaz

için abdeste gerek yoktur, değerlendirmesini yapar.243

ġâfii mezhebi bu görüĢlerini temellendirirken abdest ayetindeki „…yahut

biriniz ayak yolundan gelmiĢe…‟ ifadesiyle ve Hz. Peygamber‟in „Abdest ancak ses

ve koku sebebiyle gerekir‟244

hadisini esas alarak, vücuttan sebileyn dıĢındaki bir

236 Beyhakî, es-Sünenü’s- Sağîr, Pakistan 1989, I, 30. 237 Nevevî, el-Mecmu’ Şerhu’l-Mühezzeb, II, 54. 238 Aynî, age, Beyrut 2000, I, 673. 239 Ġbn RüĢd, age, 2004, I, 40. 240 Nevevî, age, II, 54. 241 Nevevî, age, II, 535. ; Fatih Turay, Kanın Abdeste Etkisi, s. 431,432. 242 Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, Mısır 1356, VI, 375. 243 Sanânî, et-Tenvîr bi Şerh-i Câmii’s-Sağir, Riyad 2011, IX, 259. 244 Tirmîzî, es-Sünen, 1975, I, 109.

Page 70: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

61

yerden kan, irin vb. maddelerin abdesti bozmadığını savunmuĢlardır.245

Nevevî,

kanın abdesti bozduğuna dair Ģeriatın bir hüküm vaz etmemiĢ olmasının bu meselede

esas olduğunu belirtir. 246

ġâfiî mezhebi bu görüĢlerinin yanı sıra Câbir‟den aktarılan Zatü'r-Rika

gazvesi rivayetiyle de delil getirirler.247

ġâfiîler ayrıca, az kanın abdesti gerektirmediğine dair sahabeden rivayet

edilen haberlerle de delil getirmiĢ ve azı abdesti bozmayan Ģeyin çoğunun da abdesti

bozmayacağına hükmetmiĢlerdir.248

Ayrıca Hanefîlerin rivayetleri sahih olsa bile bu

abdestin farziyetine değil, abdestin müstehap oluĢuna iĢarettir görüĢündedirler.249

D) Hanbelî Mezhebi

Ahmed b. Hanbel‟in kanın abdesti bozması niteliğinde verdiği görüĢler Ebû

Hanîfe ile paralel görüĢlerdir. Ahmed b. Hanbel‟e göre de kan abdesti bozan necis bir

durumdur. Delil getirilen rivayetleri yukarıda birkaç kez zikretmemizden ötürü

burada sadece maddeler halinde mezhebin görüĢlerini vermeyi uygun gördük.

a) “Rasûlullah hacamat yaptırdı ve abdest almak dıĢında bir Ģey yapmadı”250

rivayeti ile ilgili olarak Hanefî mezhebi gibi Hanbelî mezhebi de abdest

gerektiği düĢüncesindedir. Hanbelî mezhebinin kanın az ya da çok olması ile

ilgili bazı Ģartları mevcuttur ki bu mevzuya ilerleyen satırlarda değineceğiz.

b) “Her akan kandan dolayı abdest gerekir”251

rivayeti de Hanefî mezhebi gibi

Hanbelî mezhebi ulemasının da delili olarak aktarılmaktadır. Yukarıda

belirttiğimiz gibi Hanbelî mezhebi çokluk Ģartını arar. Çokluk ve azlık her

insanın kendine göredir. Yani kuvvet, zayıflık, cılızlık, ĢiĢmanlık bakımından

245 Mâverdî, el-Hâvî el-Kebîr, Beyrut 1999, I, 202. 246 Nevevî, el-Mecmu’ Şerhu’l-Mühezzeb, II, 5. ; Fatih Turay, age, s. 430,431. 247 Nevevî, age, II, 54. 248 Nevevî, age, II, 54. 249 Nevevî, age, II, 54. 250 Dârekutnî, es-Sünen, I, 286. 251 Dârekutnî, age, I, s. 287.

Page 71: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

62

kiĢinin durumuna göredir. Mesela cılız bir kimseden bir kan çıksa bu kan

onun cesedine nispetle çok olsa abdestini bozar, böyle değilse bozmaz.252

c) “Bir veya iki nokta kandan ötürü abdest gerekmez”253

rivayeti de yine Hanefî

mezhebi gibi Hanbelî mezhebinin delil getirdiği rivayetler arasındadır. Bu

rivayet ile ilgili Hanefî ve Hanbelî mezhebi Ģöyle der: “Buradaki noktadan

maksat kanın az olduğuna kinayedir ve akması kelimesi ise çokluğuna

kinayedir.”254

Bu rivayetlere ilaveten burun kanaması konusunda gelen

rivayetler ve Fatıma bint Kays hakkındaki istihaza kanının damardan çıkan

normal kan olması düĢüncesinde Hanbelî mezhebi ve Hanefî mezhebinin aynı

olduğunu görmekteyiz.

Muvaffakuddin Ġbn Kudâme‟nin (ö.620) belirttiğine göre, vücuttan sebileyn

haricinde çıkan maddeler temiz ve necis olarak değerlendirilir. Buna göre vücuttan

çıkan temiz maddeler (ter, gözyaĢı vs.) abdesti bozmazken, necis olanlar (kan, kusma

vb.) abdesti bozar. Yukarıda da belirttiğimiz üzere Hanbelîler kanın yanı sıra bunun

bir de kiĢinin cüssesi ile de orantılı olarak fazla olmasıyla abdesti bozacağını

söylerler. Ġbn Kudâme kanın abdesti gerektiren bir durum olması hususunda,

Hanefîlerin delil olarak kullandığı Hz. ÂiĢe‟den rivayet edilen rivayetin sıhhatini

bilmediğini ifade ederek “Bir iki nokta kandan dolayı abdeste gerek yoktur”

hadisiyle delil getirir. Ġbn Kudâme‟nin kanın fazla, fahiĢ, çok olması durumunda

abdesti bozacağı, az miktarda olduğunda ise bozmayacağına dair delil olarak, Ġbn

Ömer bir sivilceyi sıkmıĢ, fakat abdest almamıĢtır. Yine Ġbn Ebî Evfâ kan tükürmüĢ

fakat namazına devam etmiĢtir.255

Öte yandan Ebû Abdullah‟a abdesti bozan fahiĢ

miktarın ne olduğu sorulmuĢ, o da “Kalbine fazla gelendir (fazla olduğunu

hissettiğindir)” diye cevap vermiĢ, Ġbn Abbas‟ın da aynı cevabı verdiğini

zikretmiĢtir.256

Buna göre Hanbelî mezhebine göre kan az miktarda ise abdesti

bozmamakta, çokluk vasfına ulaĢtığında bozmaktadır.

252 Ġbn Kudâme, eş-Şerhu’l-Kebîr, I, 178. ; Abdurrahman el-Cezîrî, Dört Mezhebin Fıkhı, çev. Hasan

Ege, 1971, s. 86. 253 Dârekutnî, age, I, 287. 254 Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, Mısır 1356, V, 374. 255 Buhârî, el-Câmiu’s-Sahîh, 1422, I, 46. 256 Ġbn Kudâme, eş-Şerhu’l-Kebîr, I, 178. ; Fatih Turay, Kanın Abdeste Etkisi, s. 429.

Page 72: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

63

SONUÇ

Ġslam fıkıh ilmi bir müslümanın sosyal yaĢantısı içinde bir müslüman olarak

yapması gereken her eylemi konu edinen ilimdir. Bu konularla ilgili hükümlerini de

öncelikle Kur‟ân-ı Kerim‟den sonra da Rasulullah‟ın sünnetinden yola çıkarak ortaya

koyar. Ġslam uleması Kur‟ân‟da hakkında nass bulunan konularda bazı yorum

farklılıkları olsa da genellikle ittifak içindedir. Ancak Kur‟ân‟da hakkında nass

bulunmayan konularda Hz. Peygamber‟den gelen rivayetlerde değiĢik ifadeler

bulunduğu için, bazen bir rivayeti duyup diğer rivayetleri duymamalarından

kaynaklanan bazen de rivayetlerde vurgulanan asıl nokta konusundaki görüĢ

farklılığından kaynaklanan farklı hüküm ve uygulamalar meydana gelebilmektedir.

Bu durumda ameli konularda yaĢanan çeĢitli uygulamalar toplumsal yaĢamı da bariz

bir Ģekilde etkilemektedir. AraĢtırma konumuz olan kanın abdesti bozması

meselesinde de dört büyük mezhep olarak bilinen Hanefî, ġâfiî, Mâlikî ve Hanbelî

mezhep uleması arasında farklılıklar bulunmaktadır. Bu durum abdest hakkındaki

Mâide Suresi 6.ayette kastedilen asıl noktanın vücuttan çıkıĢ yeri, ya da çıkan

maddenin niteliği konusundaki yoruma açıklık ve Rasûlullah‟tan aktarılan rivayetler

dolayısıyla karĢımıza çıkmaktadır.

Rasûlullah‟tan bu konuda iki yönde aktarılan rivayetler bulunmaktadır.

Bunlar kanın abdesti bozduğu yönde gelen rivayetler olarak ilk olarak Fatıma bint.

Ebî HubeyĢ, Ümmü Habibe bint. CahĢ ve Ġbnetü‟l-Gaylân hakkında gelen istihaza

rivayetidir. Bu rivayette özür kanamasının damardan çıkan normal bir kan olduğuna

vurgu yapıldığı için özellikle Hanefî mezhebi vücudun diğer noktalarından çıkan

kanın da buna kıyas edileceğini düĢünerek kanın abdesti bozduğuna delil

göstermiĢlerdir. Yine bu yönde her akan kanın abdest gerektirdiğine dair rivayet,

burun kanaması konusunda gelen rivayetler ve bir veya iki nokta kandan dolayı

abdest gerekmez rivayeti delil olarak gösterilmektedir. Kanın abdesti bozduğu

yönünde gelen bu rivayetler ile Hanefî ve Hanbelî uleması delil getirmektedir.

Kanın abdesti bozmadığına dair ise Rasûlullah‟ın hacamat yaptırdıktan

sonra o yeri yıkamak dıĢında bir Ģey yapmadığı ve namazına devam ettiği ile ilgili

rivayet, Cabir (r.a)‟den aktarılan Zatü‟r-Rika savaĢında bir sahabinin kendisine ok

Page 73: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

64

atılması ve kanamasına rağmen namazına devam ettiği ile ilgili rivayet, sahabeden

aktarılan çeĢitli rivayetlerden Hz. Ömer‟in kan olmasına rağmen namazına devam

etmesi ile ilgili haber, Hasan Basrî‟den aktarılan müslümanların yaraları ile birlikte

namaz kıldıklarını ifade eden rivayet ve Ebû Hureyre‟den aktarılan “Abdest ancak ön

ve arkadan çıkan Ģeyler dolayısıyladır” rivayetleri karĢımıza çıkmaktadır. Söz

konusu bu rivayetler ile de Mâlikî ve ġâfiî uleması delil getirmektedir.

Zikrettiğimiz bu rivayetler sıhhat bakımından farklı derecelerde

nakledilmektedir. Dört büyük mezhebin bu rivayetlerin sıhhati bakımından

düĢüncelerinin yanı sıra rivayetlerdeki kastedilen ana konunun ne olduğu ile ilgili

farklılıkları bulunmaktadır. Örneğin Hanefî mezhebi için vücuttan çıkan Ģey ġâfiî

mezhebi için çıkıĢ yeri merkeze alınırken Mâlikî mezhebi için hem çıkan Ģey hem

çıkıĢ yeri hem de çıkıĢ durumu, Hanbelî mezhebi için çıkan bu Ģeyin azlık ve çokluk

durumu da merkeze alınmaktadır. Bu nedenle de zaten zıt yönde gelen bu

rivayetlerden de kaynaklı olarak farklılıklar kaçınılmaz olmuĢtur. ÇalıĢmamızda bu

durumların ayrıntılı değerlendirmeleri yapılmıĢtır.

Sonuç olarak Hanefî mezhebi kanın abdesti bozduğu yönünde gelen

rivayetler ve özellikle Fatıma bint. Ebî HubeyĢ hakkındaki rivayeti delil göstererek

kanın abdesti bozduğuna hükmetmiĢlerdir. Hanefî mezhebi burada vücuttan çıkan

Ģeyin necis olması halinde abdesti bozacağına hükmetmiĢtir. Buna göre Fatıma bint.

Ebû HubeyĢ hakkındaki istihaza rivayetinde özür kanamasının, normal damardan

çıkan kana kıyas edilerek normal kanın da abdesti bozacağına hükmedilmiĢtir.

Buraya ek olarak Hanefî mezhebinde kanın eğer vücudun baĢka yerine bulaĢması söz

konusu değilse abdesti bozmayacağı hükmüne de varılmıĢtır. Çünkü Rasûlullah‟tan

“Bir veya iki nokta kandan ötürü abdeste gerek yoktur” rivayeti nakledilmektedir.

Hanbelî mezhebinin görüĢünün de Hanefî mezhebinin görüĢüne paralel

geldiğini görmekteyiz. Buna göre Hanbelî mezhebine göre de kan necistir ve abdesti

bozar. Ancak Hanbelî mezhebi burada çokluk Ģartını da dile getirir. Eğer kan kiĢinin

cüssesine göre az ise abdest bozulmaz, eğer çoksa abdest bozulur. “Bir veya iki nokta

kandan ötürü abdeste gerek yoktur” rivayetinde azlık kastedilmiĢtir ve Hanbelî

mezhebi bu rivayetten hareketle az kanın abdesti bozmayacağına hükmetmiĢtir.

Page 74: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

65

Azlık çokluk konusunda da Hanbelî mezhebi kiĢinin durumunu dikkate alarak karar

verir.

ġâfiî mezhebine göre ise ayette kastedilen “ayakyolu” tabirinden çıkıĢ

yerine iĢaret bulunur. Bundan dolayı sebileynden çıkan kan vb. maddeler abdesti

bozarken vücudun baĢka noktasından çıkan kan abdesti bozmaz. Damardan çıkan

kan konusunda istihaza kanın abdesti bozması konusunda Hanefî mezhebi ile aynı

düĢünür. Fakat ġâfiî uleması Hanefî âlimlerin istihaza kanını normal kana kıyas

etmelerini garip görür. Ve sadece istihaza kanının abdesti bozduğuna hükmeder.

Mâlikî uleması ise yine ġâfiî uleması gibi kanın abdesti bozmadığı

görüĢündedir. Mâlikî uleması bu noktada hem vücuttan çıkan Ģeye, hem vücuttan

çıktığı yere, hem de çıktığı duruma itibar ederek hüküm verir. Yine Mâlikî

mezhebine göre istihaza kanı ile ilgili rivayet sahihtir, ancak burada abdest

emredilmemiĢtir, abdest müstehap konumunda nitelendirilmiĢtir. Bu rivayetteki emir

o bölgenin yıkanması emridir, abdest emri değildir.

Konumuz ile ilgili deliller ve kaynakları ile bu rivayetler için yapılan

değerlendirmeler tezimizde zikrettiğimiz Ģekildedir. OluĢan farklılıklar ameli

konularda meydana gelmektedir. Bu durum toplumsal yaĢama da oldukça fazla etki

etmektedir. Nitekim günümüzde Hanefî olan bir kiĢi sırf bu konu vb. ameli

farklılıklardan ötürü ġâfiî olan bir kiĢinin arkasında namaz kılmaya çekinmektedir.

Diğer bir örnek olarak mezhepleri ayrı olan kiĢilerin birbiriyle evlenmemeleri, karĢı

tarafın yaptığı uygulamanın yanlıĢ olduğunu düĢünerek yargılamalarına sebep

olmaktadır. Bu sebeple de özellikle halk arasında oldukça ciddi sorunlara sebep

olabilen bu uygulamaların sebepleri incelenmeli ve en azından rivayetler ve

mezheplerin bakıĢ açıları halka dini eğitim yoluyla verilebilmelidir. Çünkü akademik

dünyada bu konu gibi birçok konunun kaynağı ve sebepleri ortaya konulup

bilinmektedir. Ancak aynı durum halk için geçerli değildir. Halk arasında bu

farklılıkların kaynağının bilinmesini bir kenara bırakalım, insanlar henüz mensubu

oldukları mezhebin görüĢlerini dahi bilmemektedir. Bu nedenle de özellikle din

eğitimi veren bütün hocalarımıza ve bizlere büyük görev düĢmektedir. Nihayetinde

Ġslam dini sadece akademik dünya için değil bütün insanlık için gönderilmiĢ bir

Page 75: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

66

dindir. Neticede farklılıkları bir zenginlik olarak görüp elden geldiğince tebliğ

vazifemizi yerine getirmek bütün Müslümanların görevidir.

Yaptığımız bu incelemeler sonucunda bize göre ağır basan görüĢ kanın

abdesti gerektirmesi yönündedir. Çünkü kan birçok konuda necis sayılmakta ve

abdest necis sayılan Ģeylerle bozulmaktadır. Mezheplerin farklılık göstermesinin

temelinde de hades olarak görülen maddenin ya da çıkıĢ yerinin olduğunu zikrettik.

Ebû Hanîfe‟nin daha çok rivayetin maksadına yönelik değerlendirmeler yaptığını,

Ġmam ġâfiî‟nin ise rivayette bulunan lafızlara önem verdiğini anlamaktayız.

Konumuzla ilgili her iki düĢünce için de sahih bir rivayetin gelmediğini, delil

gösterilen rivayetlerin genelde zayıf olduğunu belirtebiliriz. Bu nedenle eğer bir

görüĢ benimsenecekse bu mezheplerin farklılık gösterdiği noktalara göre

değiĢecektir. Bizler de Hanefî mezhebinin çıkarımlarını yerinde görmekteyiz.

Page 76: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

67

KAYNAKÇA

ABDURREZZAK, Ebû Bekr Abdurrezzak b. Hemmam b. Nafî el-Himyerî elYemânî

es-Sanânî (ö. 211), el-Musannef, thk. Habîburrahmân el-A‟zamî, NeĢr.

Meclisü‟l-Ġlmiyye, Beyrut 1403.

AHMED B. HANBEL, Ebû Abdullah Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Helal b.

Esed eĢ-ġeybânî (ö. 241), el-Müsned, thk. ġuayb Arnavût, NeĢr.

Müessesetü‟r-Risâle 2001.

ALĠ el-KÂRÎ, Ali b. Sultan Muhammed Ebû‟-l-Hasan Nûruddin el-Melâ el-Hervî

Kârî (ö. 1014), Mirkâtü’l-Mefâtîh Şerhu Mişkâti’l-Mesâbîh, NeĢr. Daru‟l-

Fikr, Beyrut 2002.

el-AYNÎ, Ebû Muhammed b. Ahmed b. Musa b. Ahmet b. Hüseyin el-Ğaytâbî

Bedruddin el-Aynî (ö. 855), Şerhu Süneni’l-Ebî Dâvud, thk. Ebû‟l-Münzer

Halid b. Ġbrahim el-Mısrî, NeĢr. Mektebetü‟r-RüĢd, Riyad 1999.

…..Umdetü’l-Kârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, NeĢr. Daru Ġhyâu‟t-Turâsi‟l-Arabî,

Beyrut, trs.

…..el-Binâye Şerhu’l-Hidâye, NeĢr. Dâru‟l-Kütübi‟l-Ġlmiyye, Beyrut 2000.

el-BEYHAKÎ, Ahmed b. Hüseyin b. Ali b. Musa el- Husrevcirîdî Ebû Bekr el-

Beyhakî (ö. 458), Ma’rifetü’s-Sünen-i ve’l-Âsâr, thk. Abdülmu‟tî Emin

Kal‟acî, NeĢr. Camiatü‟d-Diraseti‟l-Ġslamiyye, Pakistan 1991.

…..es-Sünenü’l-Kübrâ, thk. Muhammed Abdülkâdir, NeĢr. Daru‟l-Kütübi‟l-

Ġlmiyye, Beyrut 2003.

…..es-Sünenü’s-Sağîr, thk. Câmiatü‟d-Dirâsât Ġslamiyye, Pakistan 1989.

…..es-Sünenü’l-Kebîr, thk. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî, Kahire 2011.

Page 77: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

68

el-BERÎK, Sa‟d b. Abdullah el-Berîk, el-Ġhtiyârât el-Fıkhiyye li‟l-Ġmam el-Hattâbî,

int. www.saadalbreik.com/saad/files/sayalan.doc. s. 1-17.

BOZKUġ, Metin, İslam Mezhepleri Açısından Dini Düşüncenin Geçirdiği Evreler,

Cumhuriyet Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi, 2002, VI/I, ss. 195-208.

el-BUHÂRÎ, Muhammed b. Ġsmail b. Abdullah el-Buhârî el-Câfî, el-Câmî el-Müsned

es-Sahih el-Muhtasar Min Umûri Rasulullah ve Sünenihî ve Eyyâmihî Sahih-i

Buhârî, thk. Muhammed Züheyr b. Nâsir en-Nâsir, NeĢr. Dâru Tavki‟n-Necât

1422.

el-CEZÎRÎ, Abdurrahman b. Muhammed Ġvaz (ö.1882), Dört Mezhebin Fıkhı, çev.

Hasan Ege, Bahar yay. 1971.

el-CÜZCÂNĠ, Ġbrahim b. Ya‟kup b. Ġshak (ö. 259), Ahvâlü’r-Ricâl, thk. Abdü‟l-Alim

Abdü‟l-Azim el-Bestevî, NeĢr. Hadisu‟l-Kâdimî, Pakistan, trs.

ed-DÂREKUTNÎ, Ömer b. Ahmed b. Mehdî b. Mesud b. Numan b. Dinâr el-

Bağdâdî ed-Dârekutnî (ö.385), es-Sünen, thk. ġuayb Arnavût, NeĢr.

Müessesetü‟r-Risâle, Beyrut 2004.

ed-DÂRĠMÎ, Ebû Muhammed Abdullah b. Abdurrahman b. Fadl b. Haram b. Abdü‟s

Samed ed-Dârimî et-Temim es- Semerkandî (ö. 255), es-Sünen, thk. Hüseyin

Selim Esed ed-Dârânî, NeĢr. Daru‟l-Muğni, 2000.

EBÛ DÂVÛD, Ebû Dâvud Süleyman b. EĢ‟as b. Ġshak b. BeĢîr b. ġeddad b. Amru‟l-

Ezdî es-Sicistânî (ö. 275), Sünenu Ebî Dâvûd, thk. Muhammed Muhyiddin

Abdü‟l-Hamid, NeĢr. Mektebetü‟l-Asriyye, Beyrut, trs.

EMÎR es-SAN‟ÂNÎ, Muhammed b. Ġsmail b. Salih b. Muhammed el-Kehlânî

Sümme‟s-Sanânî Ebû Ġbrahim Ġzzuddîn (ö. 1182), et-Tenvîr Şerhu Câmii’s-

Sağîr, thk. Muhammed Ġshak, Riyad 2011.

Page 78: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

69

el-HALEF, Necm Abdurrahman, Mu’cemu’l-Cerh ve’t-Ta’dil li Ricâli’s-Süneni’l

Kebîr, NeĢr. Daru‟r-Râye li‟n-NeĢri ve‟t-Tevzi‟, 1989.

el-HUMEYDÎ, Ebû Bekr Abdullah ez-Zübeyr b. Ġsa b. Abdullah el-KuraĢî el-Esedî

el-Humeydî el-Mekkî (ö. 219), el-Müsned, thk. Hüseyin Selim ed-Dârânî,

NeĢr. Daru‟s-Saka, DımeĢk 1996.

ĠBN ABDĠLBERR, Ebû Ömer Yusuf b. Abdullah b. Muhammed b. Abdilberr b.

Âsım en-Nemrî el- Kurtubî (ö. 463), el-İstizkâr el-Câmiu li Mezâhibi

Fukahâi’l-Emsâr, thk. Sâlim Muhammed Ata‟, NeĢr. Daru‟l-Kütübi‟l-

Ġlmiyye, Beyrut 2000.

ĠBN ADĠYY, Ebû Ahmed b. Adiyy el-Cürcânî, el-Kâmil fi’d-Duafâ, NeĢr. el-

Kütübi‟l-Ġlmiyye, Beyrut 1997.

ĠBN ASÂKÎR, Ebû‟l-Kasım Ali b. el-Hasan b. Hîbetullah el-Ma‟ruf Ġbn Asâkir (ö.

571), Mu’cemu İbn Asâkir, thk. Vefa Takyiddîn, NeĢr. Daru‟l-BeĢâir, DımeĢk

2000.

ĠBN BALABAN, Ebu‟l-Hasen Emîr Alâüddîn Alî b. Balabân b. Abdillâh el-

Mısrî (ö.739), el-İhsân fî Takrîbi Sahîhi İbn Hibban, thk. ġuayb Arnavût,

NeĢr. Müessesetü‟r-Risâle, Beyrut 1988.

ĠBN BATTÂL, Ebû‟l-Hasen Ali b. Halef b. Abdülmelik (ö. 449), Şerhu Sahîhi el-

Buhârî, thk. Ebû‟t-Temîm Yesâr b. Ġbrâhim, NeĢr. Mektebetü‟r-RüĢd, Riyad

2003.

ĠBN CA‟D, Ali b. Ca‟d b. Ubeyd el- Cevherî el- Bağdâdî (ö. 230), el-Müsned, thk.

Âmir Haydar, Beyrut 1990.

Page 79: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

70

ĠBN EBÎ HATĠM, Ebû Muhammed Abdurrahman b. Muhammed b. Ġdris b. Münzir

et-Temîmî el-Hanzalî er-Râzî, (ö. 327), Kitâbu’l-Cerh ve’t-Ta’dîl, Beyrut

1952.

ĠBN EBÎ ġEYBE, Ebû Bekr b. Ebî ġeybe Abdullah b. Muhammed b. Ġbrahim b.

Osman b. Havâsıti‟l-Abesî (ö. 235), el-Musannef, thk. Kemal Yusuf Hût,

NeĢr. Mektebetü‟r-RüĢd, Riyad 1409.

ĠBN HACER, Ebû‟l-Fadl Ali b. Muhammed b. Ahmed b. Hacer el-Askalânî (ö. 852),

Tehzîbu’t-Tehzîb, NeĢr. Dâiratu‟l-Meârif en-Nizâmiyye, 1326.

ĠBN HĠBBAN, Muhammed b. Hibban b. Ahmed b. Hibban b. Muaz b. Ma‟bed et

Temîmî Ebû Hâtim ed-Dârimî el-Büstî (ö. 354), Sahîhi İbn Hibban, thk.

ġuayb Arnavûd, NeĢr. Müessesetü‟r-Risâle, Beyrut 1993.

…..el-İhsân fî Takrîbi Sahîhi İbn Hibban, NeĢr. Müessesetü‟r-Risâle, Beyrut

1988.

ĠBN KUDÂME, Abdurrahman b. Muhammed b. Muhammed b. Ahmed b. Kudâme

el-Makdisî el-Hanbelî (ö. 682), eş-Şerhu’l-Kebîr, NeĢr. Dâru‟l-Kutubi‟l-

Arabî, trs.

…..el-Kâfî fî Fıkhi’l-İmâm Ahmed, thk. Züheyr eĢ-ġaviĢ, Beyrut 1988.

ĠBN MÂCE, Ebû Abdullah Muhammedb. Yezid el-Kazvînî (ö. 273), Sunenu İbn

Mâce, thk. ġuayb Arnavûd, NeĢr. Risâletü‟l-Âlemiyye, 2009.

…..es-Sünen, thk. Muhammed Fuâd Abdülbâkî, NeĢr. Daru Ġhyâi‟l-Kütübi‟l

Arabiyye, trs.

ĠBN RUġD, Ebu‟l-Velîd Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. RüĢd el-

Kurtubî (ö. 595), Bidâyetü’l-Müctehid ve Nihâyetü’l-Muktesid, NeĢr.

Dâru‟l-Hadis, Kahire 2004.

Page 80: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

71

KAHRAMAN, Hüseyin, Hadis Şerhinde Mezhep Faktörü, Ġslam AraĢtırmaları, sy. 7,

ss. 34, 2007.

…..Fıkhî Hadislerin Rivayet Değeri Bağlamında Müstehaza Hadisinin Tahric

ve Tenkidi, Uludağ Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi, sy.1, c.19, 2009.

…..Hadislere Göre Kanama ve Abdest, Emin yay, Bursa 2010.

…..Fıkhî İhtilaflar ve Hadis, Emin yay, Bursa 2013.

el-KASÂNÎ, Alâü‟d-dîn Ebî Bekr b. Mes‟ud, Bedâiu’s-Sanâî fî Tertîbi’ş-Şerâî,

NeĢr. Dâru‟l-Kütübi‟l-Ġlmiyye, 1986.

el-KASTALÂNÎ, Ahmed b. Muhammed b. Ebî Bekr Abdülmelik el-Kastalânî el-

Kuteybî el-Mısrî Ebû‟l-Abbas ġihâbuddîn (ö.923), İrşâdu’s-Sârî li Şerhi

Sahîhi’l-Buhârî, NeĢr. Matbaatu‟l-Kebîri‟l-Emîrîn, Mısır 1323.

el-KEġMÎRÎ, Muhammed Onur ġah b. Muazzam ġah el-KeĢmîrî el-Hindî (ö. 1353),

“Feyzu’l-Bârî Alâ Sahîhi’l-Buhârî”, thk. Muhammed Bedr Âlim, Beyrut

2005.

el-KURTUBÎ, Ebû Amr Yusuf b. Abdullah b. Muhammed b. Abdilberr Âsım en-

Nemrî el-Kurtubî (ö.463), el-İstizkâr, thk. Sâlim Muhammed Ata‟, NeĢr.

Dâru‟l-Kütübi‟l-Ġlmiyye, Beyrut 2000.

MÂLĠK b. ENES, Mâlik b. Enes b. Mâlik b. Âmir el-Asbahî el-Medînî, (ö. 179), el-

Muvatta, tahr. Muhammed Fuâd Abdülbâkî, NeĢr. Dâru Ġhyâi‟t-Turâsi‟l-

Arabiyye, Beyrut 1985.

…..el-Muvatta, thk. BeĢĢar Avad Ma‟ruf, ys, 1412.

MÂVERDÎ, Ebu‟l-Hasen Ali b. Muhammed b. el-Basrî el-Bağdâdî (ö. 450), “el-

Hâvî el-Kübrâ fî Fıkhı Mezhebi İmam Şâfiî”, thk. Ali Muhammed, NeĢr.

Dâru‟l-Kütübi‟l-Ġlmiyye, Beyrut 1999.

Page 81: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

72

MERĞINÂNÎ, Ali b. Ebî Bekr Abdü‟l-Celil el-Fereğânî (ö. 593), el-Hidâye fî Şerhi

Bidâyeti’l-Mübtedî, thk. Talal Yusuf, NeĢr. Dâru Ġhyai‟t-Turâsi‟l-Arabî,

Beyrut, trs.

el-MEVSÎLÎ, Ebû Ya‟lâ Ahmed b. Ali b. Müsennâ B. Yahya b. Îsâ b. Helâl et-

Temîmî, (ö. 307), el-Müsned, thk. Hüseyin Selim Esed, NeĢr. Dâru‟l-

Me‟mûn, DımeĢk 1984.

el-MÜBÂREKPÛRÎ, Ebû‟l-Âlâ Muhammed Abdurrahman b. Abdurrahman (ö.

1353), Tuhfetu’l-Ahvazî bi Şerh-i Câmiu’t-Tirmîzî, NeĢr. Dâru‟l-Kütübü‟l-

Ġlmiyye, Beyrut, trs.

el-MÜNÂVÎ, Zeynuddîn Muhammed el-Medû b. Abdirrauf b. Tâc el-Ârifîn b. Ali b.

Zeynü‟l-Âbidîn el-Haddâdî Sümme‟l-Münâvî el-Kâhirî (ö. 1031), et-Teysîr bi

Şerh-i Câmii’s-Sağîr, NeĢr. Mektebetü‟l-Ġmâm ġâfiî, Riyad 1988.

…..Feyzu’l-Kadîr Şerhu Câmii’s-Sağîr, NeĢr. Mektebetü‟t-Ticâriyetü‟l-

Kübrâ, Mısır 1356.

MÜSLĠM, Müslim b. Haccac Ebû‟l-Hasen el-KuĢeyrî en-Neysâbûrî (ö. 261), Sahîhu

Müslim, thk. Muhammed Fuad Abdülbâkî, NeĢr. Dâru Ġhyâi‟t-Turâsi‟l-Arabî,

Beyrut, trs.

en-NESÂÎ, Ebû Abdurrahman b. ġuayb b. Ali el-Horasânî en-Nesâî (ö. 303), es-

Sünenü’s- Sağîr, thk. Abdü‟l-Fettah Ebû Gudde, NeĢr. Mektebü‟l-Matbuât el-

Ġslâmiyye, Halep 1986.

en-NEVEVÎ, Ebû Zekeriyyâ Muhyiddîn Yahya b. ġeref (ö. 676), el-Mecmû’u

Şerhu’l-Mühezzeb, NeĢr. Dâru‟l-Fikr, trs.

en-NEYSÂBÛRÎ, Ebû Bekr Muhammed b. Ġbrahim b. Münzer en-Neysâbûrî (ö.

319), el-Evsât fi’s-Sünen ve’l-İcmâ ve’l-İhtilâf, thk. Ebû Hammad Ahmed b.

Muhammed, NeĢr. Daru‟t-Tayyibe, Riyad 1985.

Page 82: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

73

en-NEYSÂBÛRÎ, Ebû Abdullah el-Hâkim b. Abdullah (ö. 337), Müstedrek Alâ’s-

Sahîhayn, thk. Mustafa Abdülkadîr, NeĢr. Dâru‟l-Kütübi‟l-Ġlmiyye, Beyrut

1990.

RÂHEVEYH, Ebû Ya‟kup Ġshak b. Ġbrahim b. Mahled b. Ġbrahim el-Hanzâlî el-

Mervezî el- Ma‟ruf b. Râheveyh (ö. 238), el-Müsned, thk. Abdülğafûr b.

Abdülhak el- BelûĢî, NeĢr. Mektebetü‟l-Ġman, Medine 1991.

es-SERAHSÎ, Muhammed b. Ahmed es-Serahsî (ö.483), el-Mebsût, NeĢr. Dâru‟l-

Mâ‟rûf, Beyrut 1993.

…..el-Mebsût, edt. Mustafa Cevat AkĢit, GümüĢev yay. , 2008.

SOFUOĞLU, Hâdî, İslam İbadet Esasları, Ġzmir 2015.

es-SĠNDÎ, Muhammed b. Abdü‟l-Hâdî et-Tefevî Ebû‟l-Hasen Nûruddîn es-Sindî (ö.

1138), Hâşiyetü Müsnedi Alâ Sünenu İbn Mâce, NeĢr. Daru‟l-Cîl, Beyrut, trs.

eĢ-ġÂFĠÎ, Ebû Abdullah Muhammed b. Ġdris b. Abbas b. Osman b. ġâfiî b.

Abdülmuttalib b. Abdülmenaf el-Matlâbî el-KuraĢî, el-Mekkî (ö. 204), el-

Müsned, NeĢr. Daru‟l-Kütübü‟l-Ġlmiyye, Beyrut 1400.

ġENER, Abdülkadir, “Abdest”, DĠA, I, s.68-70.

eĢ-ġEVKÂNÎ, Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Abdullah eĢ-ġevkânî el-Yemenî

(ö. 1250), Neylü’l-Evtâr, thk. Ġsâmuddîn es-Sabâbetî, NeĢr. Dâru‟l-Hadis,

Mısır 1993.

Page 83: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

74

eĢ-ġEYBÂNÎ, Ebû Abdullah Muhammed b. Hasan (ö.189), el-Hucce Alâ Ehli’l-

Medîne, thk. Mehdî Hasan el-Kilânî, NeĢr. Âlimu‟l-Kütüb, Beyrut 1403.

et-TABERÂNÎ, Süleyman b. Ahmed b. Eyyub b. Matîr el-Lahmî eĢ-ġâmî Ebû‟l-

Kâsım et-Taberânî (ö. 360), el-Mu’cemu’l-Kebîr, thk. Hamdî b. Abdülmecîd,

NeĢr. Mektebetü Ġbn Teymiyye, Kahire 1994.

…..el-Mu’cemu’l-Evsat, thk. Tarık Abdullah b. Muhammed, NeĢr. Daru‟l-

Harameyn, Kahire, trs.

et-TAHÂVÎ, Ebû Ca‟fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme b. Abdü‟l-Melik b.

Seleme el-Ezdî el- Hacerî el- Mısrî el- Ma‟ruf b. Tahavî (ö. 321), Şerhu

Müşkilü’l-Âsâr, thk. ġuayb Arnavût, NeĢr. Müessesetü‟r-Risale, 1494.

et-TĠRMÎZÎ, Muhammed b. Ġsa (ö. 279), es-Sünenü’t-Tirmîzî, thk. Ahmed

Muhammed ġâkir, Mısır 1975.

TURAY, Fatih, Kanın Abdeste Etkisi, Atatürk Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi,

say. 93, Erzurum 2015.

YAHYA ĠBN MAÎN, Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Maîn b. Avn b. Ziyad b.

Abdirrahman el-Bağdâdî (ö. 233), Ma’rifetü’r-Ricâl an Yahya İbn Maîn, thk.

Muhammed Kâmil el-Kassâr, NeĢr. Mecmuu‟l- Lügatü‟l-Arabiyye, 1985.

ez-ZEHEBÎ, ġemsüddîn Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Kaymaz

ez-Zehebî (ö. 748), Mu’cemu’ş-Şüyuhu’l-Kebîr li’z-Zehebî, thk. Muhammed

el-Habîb, NeĢr. el-Memleketü‟l-Arabiyye es-Suûdiyye, 1988.…..el-Muğnî

fi’d-Duâfâ, thk. Nûruddîn Itr, ys, trs.

Page 84: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

75

…..Mizânu’l-İ’tidâl fî Nakdi’r-Ricâl, thk. Ali Muhammed el-Becâvî, Beyrut

1963.

ez-ZEYLAÎ, Cemâluddîn Ebî Muhammed Abdullah b. Yusuf Hanifî (ö. 762),

Nasbu’r-Râye, NeĢr. Meclisu‟l-Ġlmiyye, 1938.

ZUHAYLÎ, Vehbe, İslam Fıkhı Ansiklobedisi, Ġstanbul 1992.

Page 85: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

76

ÖZET

GÖKDUMAN, Merve, Kanın Abdesti bozması, Yüksek Lisans Tezi,

Danısman: Prof. Dr. Enbiya Yıldırım, Ankara Üniversitesi, 86 sayfa.

Tez, giriĢ, üç bölüm ve sonuçtan oluĢmaktadır. GiriĢte tezin

hazırlanmasında takip edilen yöntem ve kaynaklar hakkında bilgi verilmiĢtir.

Birinci bölümde kanın abdesti bozduğu yönündeki rivayetler ve

kaynakları verilmiĢtir.

Ġkinci bölümde kanın abdesti bozmadığı yönündeki rivayetler ve

kaynakları verilmiĢtir.

Üçüncü bölümde Hanefî, ġâfiî, Hanbelî ve Mâlikî Mezhepleri‟nin

görüĢleri hakkında bilgi verilmiĢtir.

Son olarak, oluĢan farklılıkların sosyal yaĢam üzerine etkisi hakkında

bilgi verilmiĢtir.

Page 86: Tacikarsiv.ankara.edu.tr/browse/32817/Merve_Gokduman_Kanin Abdesti... · namaz olmak üzere bazı ibadetlerin yerine getirilmesinden önce yapılan, hatta kendisi de baĢlı baĢına

77

ABSTRACT

GÖKDUMAN, Merve, The conditions on which blood breaks and

invalidates ablution, Master Thesis, Advisor: Prof. Dr. Enbiya Yıldırım,

Ankara Univesitiy, 86 pages.

The thesis consists of an introdaction, three chapters and a conclusion. In

the introduction part, the information about the method and the sources which

were used for the preparation of the thesis was given.

In the first section, Rumors that suggest that blood beraks/invalidates

wudu and their sources were given.

In the second section, Rumors that blood does not break/invalidate wudu

and their sources were given.

In the third section, information about the views of Hanafi, Shafii, Hanbali

and Maliki denominations were given.

Finally, the information about the effects of the differences on social life

was given.