abd"nin irak'a mudahelesi 2003 / kuvvet kullanimi yasagi
TRANSCRIPT
2003 ABD’nin Irak’a mudahelesi
SIYASETIN KURBANLARI
SHEBNEM NIGAR ESMER
ABD ve müttefiklerinin 20 Mart 2003 Perşembegünü sabaha karşı Irak’a yönelik askerimüdahalesi ile başlayan süreç ve sonrasındakigelişmeler uluslararası hukukundeğerlendirilmesi açısından büyük bir önemesahiptir. Çünkü gerçekleştirilen askerimüdahalenin uluslararası hukuk açısındanmeşruluğu tartışmalıdır. Irak’a yönelikgerçekleştirilen askeri müdahale geçtiğimizyüzyılın başından itibaren geliştirilmeye vekalıcılaştırılmaya çalışılan kuvvet kullanımıkonusunda var olan kurallar bütününündeğişmesi veya büyük boyutlarda yıkılmasıyönünde çok önemli bir olay olarakdeğerlendirilmektedi
Kuvvet Kullanma Yasağı ve ABD’nin 2003 Irak Müdahalesi
11 Eylül sonrası Amerikan güvenlikalgılamalarında da değişiklik yaşanmıştır. Bununsonucu olarak, Clinton sonrası 2001 Ocak ayındaişbaşına gelen Bush yönetiminin dış politikayagetirdiği daha saldırgan ve müdahaleci üslubunmeşruiyet kazanmasına da neden olmuştur. 11 Eylül sonrasında Bush’un adıyla yeni Amerikandış politikasının temel mantığını oluşturan Bush Doktrini dünyayı tekrar soğuk savaş dönemindeolduğu gibi ikili bir ayrıma tabi tutmaktaydı. Bush 26 Eylül’de Kongre’deki konuşmasında tümülkelerin bir seçim yapması gerektiğini, “yabizimle berabersiniz ya da bizim karşımızdabulunan teröristlerle” ifadesi ile net bir biçimekavuşan bu doktrin ile “terör tehdidi” söylemi dışpolitikanın merkezine yerleşmiş olmaktaydı
Bush doktrini olarak isimlendirilen yeniAmerikan ulusal güvenlik stratejisiuluslararası ilişkileri hem teorik hem de pratik olarak değiştirecek radikalkavramlar içermektedir. Doktrinin en dikkat çeken yönü, Soğuk Savaşdöneminde güvenlik amacına hizmeteden “caydırıcılık ve çevrelemepolitikalarının”, uluslar ötesi teröristlerve kitle imha silahlarının karakterizeettiği 21.y.y’ın yeni tehdit ortamındayetersiz kaldığı işaret edilerek; bupolitikaların yetersizliğini gidermek içinuluslararası hukukta tartışmalı bir konuolan önleyici meşru müdafaa hakkınadayanmış olmasıdır. Bu doktrinin esasınıoluşturan önleyici meşru müdafaahakkına göre eğer tehdit çok yakınsadevlet, silahlı saldırı gerçekleşmedenönce savunma hareketine başlayabilmehakkına sahiptir.
ABD yönetiminin önleyici meşrumüdafaa doktrinini kitle imhasilahları çerçevesindedeğerlendirdiğini söylemekmümkündür. Bir devletin ya da terörist örgütün kitle imhasilahlarını ne zaman kullanacağıbilinemeyeceğinden, ilgilidevletlere karşı herhangi birsilahlı saldırı ya da kuvvetkullanımı gerçekleşmeden öncede önleyici meşru müdafaa hakkıçerçevesinde kuvvetebaşvurulabileceği bu doktrin de iddia edilmektedir.
Bush yönetimi, uluslararası terörizmle mücadele kapsamında, ABD’ye veyamüttefiklerine karşı yapılacak saldırı halinde, Amerikanyönetiminin, etkin, emin ve yıkıcı cevap vereceğini söylemekte ve Clinton yönetiminden farklı olarak, Amerika’nın, kendisine saldırılmasınıbeklemeden, “algılanan düşmanları ve bunların kapasitelerini ortadankaldırmak için, önceden müdahalede bulunabileceğini” belirtmektedir. Clinton yönetiminin çok taraflılık prensibine ek olarak Bush yönetimi, gerekirse tektaraflı olarak müdahalede bulunabilme anlayışını benimsemiştir. Uluslararasıhukuk tarafından “Önceden Müdahale (pre-emptive strike)” kavramının meşrusayıldığını ifade eden Başkan Bush, 11 Eylül saldırılarının, bu stratejisinimeşrulaştırdığını savunmaktadır…
ABD’nin 2003 yılında Irak’a gerçekleştirdiğimüdahalesinin çeşitli sebepleri vardı. Irak’ınkitle imha silahı elde etme çabasına son vermeyi reddetmesi, Irak rejimi ile teröristgruplar arasında olduğu iddia edilen bağlarbu çerçevede sayılan nedenlerdi. Ayrıca, ABD Irak’ın zenginleştirilmişuranyum elde etmeye çalıştığını, kitle imhasilahı projesini devam ettirdiğini ve El Kaide’yle işbirliği yaptığını iddia ediyordu. Ancak, ABD’nin Irak’ı işgal etmekistemesinin arkasındaki asıl neden tümOrtadoğu’yu kapsayan bir değişim projesinihayata geçirmekti. ABD ve İngiltere’ninIrak’a müdahalesi, bu ülkenin ispatlanmış112 milyar varil (olası miktarın 200 milyarvaril olabileceği hesaplanmaktadır) petrol kaynağı üzerinde doğrudan bir denetimkurma amacını da taşımaktaydı.
ABD’nin Irak politikasının dörtamacı vardır:
1. Özellikle petrol zengini Körfez ülkeleri başta olmak üzere OrtaDoğu bölgesinde Irak’ın bölgesel güç olma politikasının önünegeçmek.
2. Irak’ı kitle imha silahları (WMD) üretmekten alıkoymak.
3. Saddam Hüseyin’i iktidardan uzaklaştırmak.
4. Orta doğu bölgesinde ABD müttefiklerinin istikrarınındevamını sağlamak.
Amerika Birleşik Devleti onyıllardır gerek CumhuriyetçiParti’nin gerekse Demokrat Parti’nin iktidarında
uluslararası hukuka yönelik tutarlı bir duruşa sahip olmuşve uluslararası hukuk kurallarını kendi çıkarlarını
maksimize etmek yönünde yorumlamış ve uygulamıştır. Bush döneminde Irak’ın Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin
ihlal edilerek işgal edilmesi aslında bu durumun birörneğidir. ABD, Afganistan’a yönelik müdahalesinden
sonra dikkatini mevcut yönetimi ile bir diktatörlük olan, İran ile yapmış olduğu savaş sırasında İran kuvvetlerine ve
Halep’çe gibi yerlerde kendi halkına karşı kitle imhasilahları kullanmış olan ve halen çevresi için büyük bir
tehdit oluşturduğunu düşündüğü Irak’a yöneltmiştir. İngiltere ile birlikte “Irak’ın kitle imha silahlarından
arındırılması ve Iraklıların daha iyi yaşam koşullarınakavuşturulması amacı” ile 20 Mart 2003 günü hava
bombardımanı ile desteklenen bir kara harekatıbaşlatmıştır. Irak’a yönelik kapsamlı askeri müdahale kısa
bir süre içinde başarıyla sonuçlanmıştır.
Irak’ın tarihinde Saddam diktatörlüğününyıkılması bakımından, 2003 yılı bir dönümnoktası olarak değerlendirilebilir. AncakDiktatörden kurtulan Iraklılar, bu durumailişkin tepkilerini Bağdat’taki Firdevsmeydanında Saddam’ın heykelini yıkarakbüyük sevinç gösterileri ilegösterirken, bunun aslında gelecektebüyük felaketlere, istikrarsız ve anarşik birortama sebebiyet vereceğini neredenbilebilirlerdi? Irak halkı bugün, sağlıktaneğitime, barınmadan istihdama, terörden içve dış göçe uzanan birçok sorunla başaçıkmak zorundadır. Bölünmenin eşiğinegelen ülkede Amerika Birleşik Devletleribaşarısız olmuştur
Insanlar o kadar basit kafali ve acil ihtiyaclarinin baskisi altindadirlar ki, bir hilekar aldatilmaya hazir
bir suru insan bulabilir.
Niccolo Machiavelli, 1469-1527
SAVAS AKIL HASTANESINE DE YANSIDI
SIYASETIN KURBANLARI
Yüzlerce çocuk şiddete maruz kaldı, anne babasını
kaybetti, tecavüze uğradı,,,,
Savasın yaktıgı
yüzler
Okcunun attigi bir ok tek bir kisiyi oldurebilir ya da oldurmeyebilir.
Oysa zeki bir insan tarafindan tasarlanan bir plan ana rahmindeki
bebekleri bile oldurebilir..
Katuliya, Hintli Filozof, M.Ö. III. Yuzyil