Şah İbrahİm ocaĞi Üzerİne yenİ bİlgİler · bütün bu çalışmalar sırasından sayın...

46
ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER Alemdar YALÇIN - Hacı YILMAZ ÖZET Şah İbrahim Ocağı şu ana kadar hakkında bilimsel bilgi ve dokümanın yeterince araştırılmadığı bir ocaktı. Bu çalışmanın üç boyutu vardır. Bunlardan birincisi Shah İbrahim ocağına ait bilgi ve belgelerdir. İkincisi özellikle Çorum ve Malatya’da yapılan alan çalışmalarıdır. Bu çalışma daha çok kültürel köy çalışmaları ve karşılaştırmalarıdır. Üçüncü olarak her iki köyde yapılan sözlü tarih çalışmaları ile elde edilen bilgilerin karşılaştırılmasına dayanmaktadır. ABSTRACT Shah İbrahim Family was a family about which scientific information and document haven’t been searched enough until now. This study has three dimensions. The first one is the information and document which belong to Shah İbrahim Family. The second one is the field studies carried out especially in Malatya and Çorum. This fıeld study consists more of cultural village studies and comparisons. Thirdly, it is based on the comparison of the information gained after the oral history studies which was done in both villages. Anahtar Kelimeler: Erdebil, Şah İbrahim, Şecere, İcazetname Key Words: Erdebil, Şah Ibrahim, Pedigree, icazetname Sunuş Anadolu’da önemli ocaklar arasında bulunan Şah İbrahim Ocağı üzerine henüz yeterince çalışma yapılmamıştı. Bunun temel sebepleri arasında henüz yeterli ve ciddi alan araştırmalarının yapılmamasını gösterebileceğimiz gibi Şah İbrahim Ocağı’nın ailenin elinde bulunan belgelerinin tam olarak ortaya çıkmamasını da gerekçe olarak gösterebiliriz. Bazı yazarlarımızın öne sürdükleri gibi Anadolu kırsalında yazılı belge bulunmadığı düşüncesinin tamamen yanlış olduğunu yaptığımız bu çalışma sırasında bir kere daha ortaya çıkmıştır. Sürekli öne sürdüğümüz gerçeklerden biri de halen Anadolu kırsal alanının kültürel zenginlik ve derinlik açısında kentlerimizden farkı olmadığını hatta özgünlük bakımında dış etkilere açık olmadığı için daha özgün olduğunu gördük. Elimize Şah İbrahim Ocağı ile ilgili oluşan ilk belgeler Çorum’a bağlı Evciyenikışla köyünden gelen belgelerdir. Bu belgeler, Arap Ali Gazioğlu Dede’den gelmiştir. Bunlardan ilki Ahmet Cemalettin Çelebi tarafından düzenlenmiş olan bir belgedir ki bu belgeye göre Şah İbrahim Ocağı doğrudan Hacı Bektaş’a bağlı bir ocak olarak gösterilmektedir. Diğer belgeler ise tam olarak belge kıymeti taşımayan, ailenin kökenini Erdebil Dergahı’na bağlayan 1960’lı yıllarda Latin harfleri ile daktilo ile düzenlenmiş notlardır. Ancak Arap Ali Dede’den bir sözlü tarih çalışmasına katkıda bulunması için istediğimiz köydeki yaşlılar arasındaki bilgilerin toplanması konusunda yaptığımız çalışmada Malatya’nın

Upload: others

Post on 26-Oct-2019

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER

Alemdar YALÇIN - Hacı YILMAZ

ÖZET

Şah İbrahim Ocağı şu ana kadar hakkında bilimsel bilgi ve dokümanın yeterince araştırılmadığı bir

ocaktı. Bu çalışmanın üç boyutu vardır. Bunlardan birincisi Shah İbrahim ocağına ait bilgi ve belgelerdir. İkincisi

özellikle Çorum ve Malatya’da yapılan alan çalışmalarıdır. Bu çalışma daha çok kültürel köy çalışmaları ve

karşılaştırmalarıdır. Üçüncü olarak her iki köyde yapılan sözlü tarih çalışmaları ile elde edilen bilgilerin

karşılaştırılmasına dayanmaktadır.

ABSTRACT

Shah İbrahim Family was a family about which scientific information and document haven’t been

searched enough until now. This study has three dimensions. The first one is the information and document

which belong to Shah İbrahim Family.

The second one is the field studies carried out especially in Malatya and Çorum. This fıeld study

consists more of cultural village studies and comparisons. Thirdly, it is based on the comparison of the

information gained after the oral history studies which was done in both villages.

Anahtar Kelimeler: Erdebil, Şah İbrahim, Şecere, İcazetname

Key Words: Erdebil, Şah Ibrahim, Pedigree, icazetname

Sunuş

Anadolu’da önemli ocaklar arasında bulunan Şah İbrahim Ocağı üzerine henüz yeterince

çalışma yapılmamıştı. Bunun temel sebepleri arasında henüz yeterli ve ciddi alan araştırmalarının

yapılmamasını gösterebileceğimiz gibi Şah İbrahim Ocağı’nın ailenin elinde bulunan belgelerinin tam

olarak ortaya çıkmamasını da gerekçe olarak gösterebiliriz. Bazı yazarlarımızın öne sürdükleri gibi

Anadolu kırsalında yazılı belge bulunmadığı düşüncesinin tamamen yanlış olduğunu yaptığımız bu

çalışma sırasında bir kere daha ortaya çıkmıştır. Sürekli öne sürdüğümüz gerçeklerden biri de halen

Anadolu kırsal alanının kültürel zenginlik ve derinlik açısında kentlerimizden farkı olmadığını hatta

özgünlük bakımında dış etkilere açık olmadığı için daha özgün olduğunu gördük.

Elimize Şah İbrahim Ocağı ile ilgili oluşan ilk belgeler Çorum’a bağlı Evciyenikışla köyünden

gelen belgelerdir. Bu belgeler, Arap Ali Gazioğlu Dede’den gelmiştir. Bunlardan ilki Ahmet Cemalettin

Çelebi tarafından düzenlenmiş olan bir belgedir ki bu belgeye göre Şah İbrahim Ocağı doğrudan Hacı

Bektaş’a bağlı bir ocak olarak gösterilmektedir. Diğer belgeler ise tam olarak belge kıymeti taşımayan,

ailenin kökenini Erdebil Dergahı’na bağlayan 1960’lı yıllarda Latin harfleri ile daktilo ile düzenlenmiş

notlardır.

Ancak Arap Ali Dede’den bir sözlü tarih çalışmasına katkıda bulunması için istediğimiz

köydeki yaşlılar arasındaki bilgilerin toplanması konusunda yaptığımız çalışmada Malatya’nın

Page 2: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Hekimhan İlçesine bağlı Mezirme Köyü’nde yaşayan Büyük Başağa’nın (adının Murtaza olduğunu

daha sonra Mezirme’de yaptığımız alan araştırması sırasında belirledik) torunu Musa Halife’nin

1882’de Çorum’un Çağşak Köyünü terk ederek Evciyeni Kışla köyüne gelmesi ile Şah İbrahim Ocağı

taliplerinin yeniden geleneksel yapılarına döndükleri anlaşılmaktadır.

Yine köyden toplanan bilgilere göre Hacı Bektaş Çelebilerinin Şah İbrahim Ocağı taliplerinin

doğrudan kendilerine bağlama çalışmalarının da rahatsızlık yarattığı yolunda bilgilere ulaşılmıştır.

Musa Halife’nin yaptığı ilk toplantıya Çorum Sungurlu’nun Körkü Köyünden katılan Kabaoğlu,

Yanıcak Köyü’nden katılan Cinderoğlu, ve Abdal Bodu köyünden katılan Salman Hoca şöyle şikayette

bulunmuşlardır: “Pirim işitmedin mi? Ortalık yanıyor. Çelebiler her tarafa vekiller gönderiyor. Talip

elden çıktı. Pirsiz, rehbersiz bir dönük yolu görülüyor. Sen uyuyor musun? “ diyorlar. Bunun

üzerine Musa Halife Büyük Başağa’ya giderek Ahmet Cemalettin Çelebi’nin verdiği icazetnameden

ayrı olarak “Tarikat yolu sürmeye izin verildi” kaydının alarak geliyor. Ancak bu belge bize

ulaşmamıştır.

Yine Evciyenikışla köyünden Arap Ali Dede’nin topladığı bilgilere göre köyün kurucusu olarak

Musa Halife bilinmektedir. Bu durumda köyün 1880 yılında kurulduğu ve yeni bir köy olduğu

anlaşılmaktadır. Ancak Şah İbrahim taliplerinin çevre köyler ve özellikle Sungurlu çevresinde yaygın

olduğu anlaşılmaktadır. Musa Halife 63 yıl yaşamış ve yeni köy mezarlığında yatmaktadır. Ölüm tarihi

hicri 1319 81903’tür. Köyün çevresindeki kutsal ziyaret yerlerine gelince; Kavuk Dede’nin

çocuklarından olan Abidin Dede ve Ahraz(dilsiz) ananın türbesi ziyaret edilen yerler arasında yer

almaktadır. Burada bir Babadamı (cem töreni yapılan yer) kurban kesim yeri de bulunmaktadır.

Evciyenikışla Köyü ve Şah İbrahim Ocağının çok önemli bir özelliği ise, Başağa ve Küçükağa

kavramlarının kullanılmasıdır. Yeni Ecikışla ve Mezirme köylerinde yaptığımız araştırmalarda ocağın

süreğini yürüten son temsilcilerden biri olan Murtaza Ağaya Büyükbaşağa denilmesidir. Aynı biçimde

Mezirme köyünde yaptığımız araştırmada Büyükbaş ağa’nın oğlunun adının da Murtaza olması fakat

daha çok Küçük Başağa olarak anılması dikkat çekicidir. Aynı durum Evciyenikışla köyünde de

bulunmaktadır. Kösedağı’da bulunan Şahan Başağa Türbesi ocağın yapısındaki bir özelliği de bize

göstermektedir. Bilindiği gibi Çankırı yöresinde geleneksel olarak yapılan toplantılardan olan Yaren’de

yaren’i yürüten kişinin adı Başağa, yardımcısının adı da Küçük Başağadır. Bu benzerlik daha önce de

zaman zaman temas ettiğimiz Cem, Ahi Fütüvvesi ve Çankırı Yaren’i arasındaki benzerliği ortaya

koyan bir başka kanıt olarak ortaya çıkmaktadır.

Evciyenikışla Köyünde bulunan kutsal ziyaret yerleri arasında Akı Baba (Ahi) bulunmaktadır.

Köyde yaygın inanca göre, Ebu Müslim Horosani’nin kılıcını yapan Demirci olarak kabul edilmektedir.

Ocağa bağlı Türkmen oymakları arasında Demirci Türkmenlerinin de bulunması ve Anadolu’da bir çok

yere dağılmaları, köydeki halk inancında bir meslek temsilcisi olarak Akı Baba kavramı son derece

ilginç benzerlikler olarak karşımıza çıkmakta ve Şah İbrahim Ocağı ile ilgili çalışmalar sırasında

Anadolu’da bilmediğimiz daha bir çok kültür unsurunun birbiriyle ilişkilendirileceği

gözlemlenmektedir.

Evciyenikışla Köyü 1890 yılında büyük bir kıtlık geçirmiş, köylülerin önemli bir kısmı Çorum

ve Ankara’ya taşınmıştır. Şu anda Evciyenikışla Köyü 45 hanedir. Dedeler, Demirciler, Türkmenler ve

Abdallar olmak üzere köyde dört kol yaşamaktadır. Aynı durum Mezirme Köyünde yaptığımız

Page 3: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

çalışmalar sırasında da ortaya çıkmış ve Demirci Türkmenleri ile ocak arasındaki ilişki köy ileri

gelenleri tarafından belirtilmiştir. Bunun yanında abdalların Şah İbrahim Ocağı’na büyük bir ilgi

duyarak bu ocağın talibi olduklarını söylemeleri de dikkat çekicidir. Mezirme Köyünde yaşayan

Abdallarla yaptığımız görüşmelerde bu durum açıkça kendisini göstermektedir. Ancak çok yanlış bir

anlayış olarak Abdalların halk arasında çingene kabul edilmesi, Abdalların Anadolu’da sosyal

örgütlenmesindeki çok önemli rollerini göz ardı etmemize sebep olmaktadır. Abdalların

Evciyenikışla’da yaşıyor olmaları dikkat çekici bir özelliktir.

Evciyenikışla Köyü Çorum’un en sulak ve verimli köyleri arasında yer alır. Bahçecilik ve

Hayvancılık yapılmaktadır. Özellikle elma, armut, ceviz, üzüm ve kiraz yetiştirilmektedir. Arazilerin bir

kısmında nohut, fasulye buğday ekilmekte ve sebzecilik yapılmaktadır.

Yukarda verdiğimiz bilgilerden de anlaşılacağı gibi Şah İbrahim Ocağı ile ilgili olarak

araştırmanının başlangıcında iki temel sorunla karşı karşıyaydık. Bunlardan birincisi, Hacı Bektaş

Çelebilerinin ocakları doğrudan kendi şahıslarına bağlamaları ki bunun için Alevi Bektaşi geleneğinde

“dönük” sözü bir eleştiri ifadesi olarak kullanılmaktadır. İkincisi ise, Çorum’un Evciyenikışla köyünün

yeni kurulmuş bir köy olarak Şah İbrahim taliplerinin kurdukları bir köy olmasıdır.

Durum böyle olunca Şah İbrahim Ocağı ile ilgili olarak yapılacak alan araştırmalarının merkezi

doğrudan Malatya’nın Mezirme Köyüne kaymaktadır. Sözlü kültür unsurlarının Alevi ocaklarında

bütün canlılığı ile yaşaması ve genelde sözlü bilgilerin tarihsel bilgilerle şaşılacak kadar örtüşüyor

olması bizi Mezirme Köyüne kadar götürdü.

Daha önce araştırma merkezinin çalışmaları sırasında çok sıcak ilgi ve desteğini

gördüğümüz eski Adalet Bakanlarımızdan Sayın Seyfi Oktay Bey, Şah İbrahim Ocağı ile ilgili araştırma

yapmamızı rica etmişti.

RESİM 1

Eski Adalet Bakanı Sayın Seyfi Oktay

Bir emekli öğretmen olan Abbas Yıldırım Bey’i bizimle tanıştırarak çalışmalarımızı birlikte

yürütmemizi istemişti. Abbas Yıldırım Bey Araştırma Merkezimize birkaç defa geldi ve çalışma

yöntemi hakkında kendisini bilgilendirdik. Ancak daha sonra ilişkimiz kesildi. Bu yazıyı baskıya

hazırladığımız sırada Sayın Abbas Yıldırım da yaptığı çalışma ile geldi. Abbas Yıldırım’ın özellikle

ailelerle ilgili olarak topladığı soy secereleri ve Şah İbrahim Ocağı taliplileri ile ilgili olarak derlemeleri

çok önemlidir. Anlaşılan o ki Şah İbrahim Ocağı büyük bir kitap çalışmasına konu olacak kadar önemli

ve geniş bir bilgi birikiminin adıdır.

Bunun yanında Araştırmacı Yazar Yunus Koçak Bey de bizi arayarak kendisinde Şah İbrahim

Ocağına ait bazı belgelerin bulunduğunu bildirdi. Bu bilgiler kendisine Seyfi Oktay Bey’in babası olan

İbşir Oktay Bey’den gelmişti.

Page 4: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

RESİM 2

Seyfi Oktay’ın Babası İbşir Oktay

Bunlar arasında bir Şeyh Safi Buyruğu da bulunuyordu. Sayın Yunus Koçak Bey’in yazısını bu

sayıda bulacaksınız. Böylece biz daha çok Hacı Bektaş Veli Velayetnamesinde adı geçen Şeyh İbrahim

Veli’nin devamı olarak bildiğimiz, ancak tamamen farklı bir Şah İbrahim Veli ile karşılaştık. Ne var ki

Şah İbrahim Veli ile ilgili olarak sözlü gelenekten gelen bilgiler dışında elimizde bir kanıt

bulunmuyordu. Köyden çıkan bilgi ve belgeler bir kere daha sözlü geleneği pekiştirdi.

Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan

araştırması için bizimle birlikte 15 Temmuz 2004 tarihinde Mezirme Köyüne kadar geldi.

RESİM 3

Eski Adalet Bakanı Sayın Seyfi Oktay

Önceden bu konuda bilgilendirdiği için köyün ileri gelenleri ellerinde bulunan bütün bilgileri

bize getirdiler ve sıcak bir ilgi ile karşılandık. Bunda elbette bir devlet adamı kimliği ile kültür ve

sanatı çok önemli gören ve bizimle bizzat araştırmaya katılan Sayın Seyfi Oktay’ın önemli bir payı

bulunmaktadır. Bu tarz köy alan araştırmalarında güven çok önemli bir unsur haline gelmiştir. Bu

yüzden köylülerin gelen bilim adamlarına açılmaları veya belge sunmaları için ancak aylar ve haftalar

geçmektedir.

Böylece Şah İbrahim Ocağının merkezi olan Mezirme’de bir araştırma yapmak olanağını

bulduk.

Mezirme köyü, 1517 tarihli Osmanlı tahrir defterlerinde kaydı geçen önemli ve en eski

köylerden biriydi. Arguvan’la Hekimhan arasındaki stratejik bir dağ yamacında kurulmuş ve her

iki ilçeye ortalama 20’şer kilometre mesafede bir köydür. Adı sonradan yamacında yerleştiği dağda

bulunan “Balıklaya” dan etkilenilerek Ballıkaya olarak değiştirilmiştir. Köyün tarihsel yapısı hakkında

bir bilgimiz bulunmamaktadır. Çünkü bütün eski yapılar daha önce heyelan tehdidi nedeniyle terk

edilmiş ve eski köy harabe haline gelmiştir. Yeni Balıklaya köyü ise Arguvan Hekimhan yolu

üzerinde modern, bir kısmı prefabrik, bir kısmı ise iki katlı taş binalardan oluşmaktadır.

Köy, Cumhuriyetin ilanından sonra gençlerinin neredeyse tamamını okutmuş, özellikle

öğretmen, polis ve hukukçu olmak üzere bir çok meslek dallarında memur olarak yetiştirmiştir. Bu

yüzden köyde devamlı kalan nüfus kırk hanedir. Yaz aylarında ise genellikle Ankara, İstanbul ve

İzmir’de yerleşmiş olan Mezirmeliler köye gelmekte ve köyün nüfusu 350 ile 400 civarına

çıkmaktadır. Köyde tarım ve özellikle kayısı üretimi çok önemli bir geçim kaynağının oluşturmaktadır.

Köyün bilinen en eski tarihi ile ilgili olarak köyün yaşlıları ile yaptığımız görüşmelerde elde ettiğimiz

bilgilerle Evciyenikışla Köyünün kültürel yapısı ile ilgili yaptığımız araştırmaları birleştirdiğimiz zaman

kültürel olarak iki köy arasında çok önemli bir yakınlık olduğunu gördük. Özellikle düğün, nişan ve

benzeri geleneklerin önemli bir kısmı birbirine tam olarak uyuyordu.

Page 5: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Mezirme Köyü’nün Erzurum üzerinde gelerek Arguvan’dan geçip Hekimhan üzerinden

İstanbul’a kadar giden bir kervan yolu üzerinde çok önemli stratejik bir yer olduğu, kervanların

güvenliğinin ve ihtiyaçlarının sağlanmasında etkin rol oynadığı anlaşılmaktadır. Deve yetiştirilmesi ve

yaşlı kuşakların bu yetiştirme işini hatırlamaları bu gerçeği ortaya koyan belgeler arasında yer

almaktadır. Kervan bekçiliği görevlerinin kervanların güvenliğini sağlaması açısından sürdürülmesi ve

köylüler tarafından bilinmesi de bunu kanıtlamaktadır. Böylece bütün Horasan Erenleri gibi Şah

İbrahim Veli’nin de özellikle Kervan Yolları üzerinde yüksek dağ yamaçlarına yerleşerek öğretilerini

yaydıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Köy ayrıca yakın zamanlara kadar koyun ve keçi besiciliği yapmış ve yaz aylarında yaylalara

çıkmıştır. “Yoz” ( bir yaşını geçen keçi), “toklu” (bir yaşını geçen koyun), “berci”(süt sağmaya giden

genç kızlar) gibi kelimelerin yaşlı köylüler tarafından sorulduğu zaman bilinmesi bunu ortaya

koymaktadır. Günümüzde bu gelenek tamamen yok olmuş durumdadır. Köyün üç büyük yaylası

bulunmaktadır. Bunlar Alaçayır, Kayabaşı ve Ayrancı yaylalarıdır. Buralarda kutsal ziyaret yeri olarak

Hz. Ali’nin atının ayağının değdiği kabul edilen kırmızı ve ışıkta değişik renklere bürünen bir taş

bulunması, Anadolu’nun bir çok bölgesinde karşılaştığımız Hz. Ali’nin atının ayak izi kavramı ile

örtüşmektedir.

Ayrıca Alaçayır’da yol üzerindeki yüksek bir alıç ağacının dibinde bulunan Düldüz Dede yatırı

da özellikle genç kızların ve kadınların dilek diledikleri bir bölge olarak belirtilmiştir. Yine

anlatılanlardan anladığımıza göre yoğun bir yayla kültürü yaşlılar arasında bütün canlılığı ile

yaşamaktadır.

Köyde zaman zaman göçlerin olduğuna dair bilgiler de bulunmaktadır. Bunlardan bir

kısmı aile içi kavgalara dayanırken, bir kısmı tarla ve arazi paylaşımı yüzünden, bir kısmı ise ekonomik

sıkıntılara dayanmaktadır. Köyden Arguvan’a göçen ailelerin orada çektikleri sıkıntıların sonuçları

olarak bazılarının Çorum dolaylarına gittikleri anlaşılmaktadır.

Arap Ali Dede’nin anlattığı Musa Halife hikayesinde olduğu gibi Büyük Başağa’nın da köyden

ayrılarak Arguvan’a gittiği, rakımı 1500 metre olan köyden daha sıcak bir düzlüğe inmeleri yüzünden

hayvanlarının hastalanması üzerine Başağa’nın şöyle yakındığı anlatılmaktadır:

“Güzel kamış biten kaz öten yerleri bıraktık. Keven biten keklik öten yerlere geldik. Boz

eşekli, şal döşekli Arguvanlı mayamızın ardını aldı nazar ettiler.”

Köyün yaşlılarından olan Mahmut Öztürk Bey’in anlattıklarına bakılırsa Başağa’nın

(Murtaza’nın)Keskin’e kadar gittiği ve tekrar geri geldiği biliniyor. Büyük Başağanın iki kardeşi

bulunmaktadır. Bunlardan birisinin lakabı Küçük Başağa, diğerinin ise Minnetoğlu’dur. Köyün

yaşlılarından aldığımız bu bilgiler Abbas Yıldırım Bey’in hazırladığı soy şecereleri ile uyuşmamaktadır.

Başağa’nın bir ünvan gibi kullanıldığı her iki Başağa’nın asıl adlarının Murtaza olduğu

bilinmektedir. Büyük Başağa’nın Keskin’e niçin gittiği hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. Başağa’nın

üç oğlu vardır. Bunlar İbşir, Abidin ve Süleyman’dır.

Page 6: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Köyün yaşlıları ile yaptığımız görüşmeler sırasında ailelerin elinde bulunan belgeler de açığa

çıkmaya başladı. Bunlardan en önemlisi 17. yüzyılın başlarında düzenlenmiş bir icazetname, 1900’lü

yılların başında Erdebil Dergahında verilmiş olan şecereler de bulunuyordu.

RESİM 4

Kayhak Kişi: Şıh Hasan Dede

Belgeleri elinde bulunduran aileler ile yaptığımız konuşmalar sırasında belgenin sahibi olan

ve vefat etmiş olan Hüseyin Yılmaz’ın eşi Zeynep Yılmaz, bize ailenin bunu dedelerinden gelen

bir belge olarak sandıkta sakladıklarını ve hiçbir şekilde dışarı çıkarmadıklarını söyledi. Rulo halinde

teneke bir kutu içinde korunan şecere ve geçmişteki ritüelleri hakkında Zeynep Yılmaz, hiçbir bilgiye

sahip değildi.

RESİM 5

Belgeyi Veren Aile

Köyün yaşlıları arasında yer alan ve cem geleneğinin çok iyi izlemiş olan 73 yaşındaki Elif

Öztürk bize dedelerinden ve ninelerinden duyduklarını anlatmaya başladı.

RESİM 6

Kaynak Kişi: Elif Ana

Burada anlattıklarından en önemlisi Dede Karkın ile Şah İbrahim Ocağı arasındaki ilişkiydi.

Bununla ilgili olarak dedesinin annesi olan Havva Ana’nın (kendisi 110 yaşına kadar yaşamış) Dede

Karkın Ocağı’nın ileri gelenlerinden olan Yusuf Kargın Dede’nin köye geldiği zaman Şah İbrahim

Postu’na oturmayı kabul etmediğini ve : “Biz Şah İbrahim postuna oturmayız .” dediğini söyledi.

Köydeki bir çok yaşlı da aynı görüşü belirtti. Köyün Dede Kargın ocağı ile ilişkisi karşılıklı sıkı dostluk

ilişkisi olarak kendisini göstermektedir. Daha önce yayınladığımız Dede Kargın ocağı belgelerinde adı

çok geçen Malatya’ya bağlı Fethiye bucağının da Şah İbrahim taliplerinin yerleşim bölgesi olduğu,

buradaki Kargın köyünün ise ayrı bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır.

Şah İbrahim Veli taliplerinin Anadolu’da yayılma alanları ile ilgili olarak verilen bilgiler ocağın

çok geniş bir coğrafyaya yayıldığını göstermektedir. Bunlar arasında Denizli, Manisa, Aydın, Sivas,

Çorum, Erzurum, Tokat, Amasya, Suriye’de Halep ve Şam gelmektedir. Yakın zamanda vefat etmiş

olan Gürgür Dede’nin ve oğlu Hamdullah’ın verdiği bilgilere göre Şam’da çok sayıda Şah İbrahim Veli

talibi bulunmakta, Türkçe konuşmakta ve cem yürütmektedirler.

Page 7: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

ġah Ġbrahim Veli soyundan gelip Ballıkaya (Mezirme) Köyü’nden dağılan dedelerin

yerlerĢtikleri yerlerden bazıları: (Bu bilgiler, Mezirme Köyü üzerine araştırmalar yapan

Öğretmen Sayın Abbas Yıldırım’ın çalışmalrından alınmıştır.)

MALATYA

Hekimhan:

Ballıkaya Köyü (Merkez)

Hasançelebi Köyü

Darıyeri Köyü

Kulancak:

Alvar Köyü

Bicir Köyü

Yazıhan:

Çörmeğe Köyü

Fethiye Köyü

Karahan Köyü

Arguvan:

Asmacı Köyü

Yukarı Sülmenli Köyü

Aşağı Sülmenli Köyü

İsa Köyü

SĠVAS

Page 8: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Kangal:

Mamaş Köyü

Akmağra Köyü

Hamal Köyü

Kocayurt Köyü

Karanlık Köyü

Çetinkaya:

Yellice Köyü

Dışlık Köyü

Hafik:

Sinekli Köyü

TOKAT

Niksar:

Çerdiğin Köyü

Sarıtarla Köyü

Ayrıca:

İstanbul (Merkez)

Ankara (Merkez)

Page 9: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

İzmir adana (Merkez)

İskenderun (Merkez)

Manisa (Merkez)

Şah İbrahim Veli’nin Türkiye Genelinde Talip Köyleri:

MALATYA

Page 10: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Hekimhan:

Ballıkaya Köyü (Merkez)

Başkavak Köyü

İğdir Köyü

Salıcak Köyü

Baltacıbaşı Köyü

Kozdere Köyü

Aşağısaz Köyü

Yukarısaz Köyü

Karaköçek Köyü

Çanakpınar Köyü

Budaklı Köyü

Çırzı Köyü

Dereköy Köyü

Başkınık Köyü

Hasançelebi Köyü

Köylü Köyü

Keçe Mamaoğlar Köyü

Yeşil Köyü

Hacılar Köyü

Başak Köyü

Erdehen Köyü

Bahçedamı Köyü

Page 11: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Arapgir Kazası:

Derekan Köyü

Gebik Köyü

Gürge Köyü

Eynir Köyü

Çeynir Köyü

Asdek Köyü

Saldek Köyü

Dereli Köyü

Arguvan:

Bozan Köyü

Eymir Köyü

Kızık Köyü

Akveren Köyü

Çavuş Köyü

Kuruttaş Köyü

Kadebela Köyü

Şotik Köyü

Birik Köyü

Alpuz Köyü

Aguvanın içi Köyü

Minayik Köyü

İsa Köyü

Page 12: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Morhamam Köyü

Çermik Köyü

Kesirlik Köyü

Yukarı Sülmenli Köyü

Aşağı Sülmenli Köyü

Gecekondu Köyü

Asar Köyü

Ektir Köyü

Sema Köyü

SİVAS

Mamaş Köyü

Armağan Köyü

Tekke Köyü

Yortan Köyü

Kocagut Köyü

Yellice Köyü

Hamal Köyü

Yazıhan:

Fethiye Köyü

Çörmeğe Köyü

Eğribük Köyü

Page 13: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Ambarcık Köyü

Karahan Köyü

Boyaca Köyü

Yeşilyurt:

Kuşdoğan Köyü

Pirpirim Köyü

Doğanşahir:

Karaterzi Köyü

Akçadağ:

Zeyve Köyü

Pötürge

Hüsükkuşağı Köyü

Kangal:

Dışlık Köyü

Zerk Köyü

Camili Köyü

Armıtak Köyü

Ürük Köyü

Page 14: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Öbek Köyü

Divriği Kazası ve Köyleri:

Hafik Kazası:

Doğanlı Köyü

Kızılören Köyü

Beğlikaya Köyü

TOKAT

Yeniköy (Turhal)

Vağlu Köy (Turhal)

Sarıtarla Köyü (Niksar)

Çerdiğin (Niksar)

Handere Köyü (Niksar)

Çakırca Ali Köyü (Turhal)

İslim Köyü (Turhal)

Ballıdere Köyü (Merkez)

Sadoğlu Çiftliği (Niksar)

UŞAK

Banaz Kazası ve köyleri:

MANİSA

Page 15: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Kayıslar köyü (Akhisar)

Beyoba Köyü (Akhisar)

Kumkuyucak Köyü (Akhisar)

Kemiklidere Köyü (Akhisar)

Tirkeş Köyü (Akhisar)

Harmandalı Köyü (Saruhan)

ÇORUM

Aşağı Camili Köyü

Yukarı Camili Köyü

Dedesli Camili Köyü

Değirmendere Köyü

Kürtkötü Köyü (Sungurlu)

Çukurlu Köyü (Sungurlu)

Çağşak Köyü

Evci Yenikışla Köyü

Yenicek Köyü

Abdalbudu Köyü

AYDIN

Sarıcaova Köyü (Kuyucak)

DENİZLİ

Dereçiftlik Köyü

Page 16: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

MERSİN

Bağlarbaşı Köyü (Tarsus)

Keseli Köyü (Tarsus)

İl Merkezi

KAHRAMAN MARAŞ

Köprüağzı Köyü (Merkez)

Elbistan Köyleri

GAZİ ANTEP

Nohutalan Köyü (Kilis)

AMASYA

Abacı Köyü

Küçükkızılca Köyü

Kalifeli Köyü

Keçeli Köyü

Sevincer Köyü

Karayüğ Köyü

Çavuş Köyü

Kızık Köyü

Eymir Köyü

Page 17: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Diğer İller:

Malatya

Ankara

İstanbul

İzmir

Antalya

Muğla

Adana

Hatay

İskenderun

Kıbrıs’ta ve Suriye’de: 80 bin han

Başağalar

Türk kavimlerinin Anadolu’ya gelişi çok eskiye dayanır. Ancak M.Ö.9’uncu asırdan sonra

Anadolu’nun doğu ve güneydoğusuna, Dicle ve Fırat vadilerine daha yoğun bir şekilde yerleştikleri,

buralarda birleşik yeni medeniyetler kurdukları görülmektedir. Oğuz neslinden olanları Anadolu’ya

gelişleri ise M.S. 10’uncu asırda başlamıştır. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Kızılırmak’a kadar

ilerleyen Selçuk hükümdarı Alparslan, ele geçirilen toprakları Türkmen beylerine taksim etmiştir.

Sivas-Amasya-Tokat-Çorum-Çankırı-Niksar-Elbistan ve Malatya bölgesi Danişmendlilere verilmiştir.

Diğer beyler ise Saltuklar, Mengüç’lerdir.

Mevcut bilgilerden anlaşıldığına göre mensubu olduğumuz aile 1830’lardan itibaren

Türkmenistan ve Batı Horasan’ın kuzeyinden göç ederek Anadolu’ya gelmiştir. Göçün asıl sebebi, bu

bölgede giderek artan Rus tehdit ve tehlikesidir. Bu aile Türk kavimlerinden Oğuz Boyu’na mensuptur.

Ankara-Keskin bölgesine büyük bir aile olarak gelen dedelerimiz, hayvancılığın yanı sıra tarıma da

başlar. Burada yerli halkla anlaşmazlığa düşer. 8-10 yıl sonra aileden Başağa adını taşıyan dedemiz,

Keskin’den ayrılarak Fırat Havzası’na gelir. Malatya’nın 70km. kuzeyindeki bölgeye yerleşir. Diğerleri

Keskin’de kalır. Başağa ailesinin nüfusu artar. Arazi genişler. Büyük bir köy olur. Harput ili dahilinde

devlete yakınlığı ile tanınır. Etkinliği artar. Çevredeki küçük yerleşim yerleri mezra halindeki bu yer,

daha sonra eski Mezirme, yeni adıyla Ballıkaya köyüdür.

Ağa tabiri ailede geleneksel bir unvan olarak kullanılmıştır. Herhangi bir imtiyazdan ileri

gelmemektedir. Soyadı Kanunu çıkınca Oktay-Koç-Öztürk-Yılmaz ve Yalçın soyadını almışlardır.

Page 18: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Ali YALÇIN

Kurmay Albay, 3 Temmuz 1984

Ocağın yaptığımız alan araştırmaları sonucunda elde ettiğimiz belgelerinin yanında daha bir

çok yeni belgesinin ortaya çıkacağı kesindir. Bunun yanında Gürgür Dede’nin kitapları arasından oğlu

Hamdullah’a geçen üç kitabın fotokopisi de araştırma merkezimize ulaşmıştır. Derginin son sayısına

yetişmesi mümkün olmayan bu yazmalarla ilgili bilgiyi ve çalışmaları diğer sayımızda bulacaksınız.

Bu sayıda araştırmacı yazar Hamza Aksüt’ün hazırladığı özellikle Şah İbrahim Veli Ocağına

bağlı Türkmen oymaklarını ele alan araştırması ile yine araştırmacı yazar Süleyman Özerol’un

yöredeki Şah İbrahim Veli ile ilgili söylenceler şiirler ve nefeslerle ilgili derlemeleri çalışmanın diğer

boyutlarını bir araya getirecektir.

Elimizdeki ilk belge kenarlı altın varak içi ise taklidi mümkün olmayacak biçimde birden fazla

renkte yazılarla düzenlenmiş bir belgedir. Bu belgeden anlaşıldığına göre Kerbela’da bulunan Hacı

Bektaş Tekke tarafından düzenlenmiştir. Osmanlı Devletinin son yıllarına kadar Kerbala’da bulunan

Hacı Bektaş tekkesi Yedi büyük tekkeden biri kabul ediliyordu ve bütün Hazret-i Ali soyundan

gelenlerin şecereleri ile birlikte sürek ve erkan yürütme yetkisini veriyordu. Bu belgeleri veren

dört büyük merkez vardı. Bunlardan birincisi Erdebil Dergahı ki Şah İsmail’e kadar bu Dergahın

verdiği belgeler Osmanlı Devleti tarafından da kabul edilmekteydi. Hatta Osmanlı Padişahları yıllık

bütçelerinden bu dergaha tahsisat ayırmışlardı. Çaldıran Savaşı ve sonrasında gelişen olaylar Osmanlı

Devleti ile Erdebil Dergahı arasındaki ilişkiyi kopardı.

İkinci Dergah Hacı Bektaş İlçesindeki Hacı Bektaş Dergahı idi. Bu dergahın verdiği icazetname

ve şecereler resmi belge kabul edildiği gibi, Alevi ve Bektaşi topluluklar tarafından saygıyla anılıyordu.

Üçüncü merkez ise yukarda belirttiğimiz ve bu belgenin alındığı Kerbela’da Hacı Bektaş Dergahı

idi. Burada bütün Seyyitlik şecereleri ve defterlerinin kayıtları bulunuyordu.

Dördüncü merkez ise, İstanbul’da bulunan Nakibü’l Eşraflık kurumu idi ki, bu kurumda bir

bilimsel inceleme sonunda özellikle Seyit ve Şerifler için soy şecerelerinin onaylandığı bir merkezdi.

Bu merkezin onayladığı şecereler için Osmanlı Devletinin son dönemlerine kadar maaş bağladıkları

bilinmektedir. Yine bir detay bilgi olması bakımından bu belgelerin ilk defa Alaaddin Keykubat

tarafından onaylandığı ve hatta bu belgelere göre yayla ve yerleşim alanlarının düzenlendiği

bilinmektedir.

Osmanlı Devletinin çöküş sürecine paralel olarak çok önem verilen bu kayıtların zaman içinde

önemini yitirdiği, rüşvet, torpil ve adam kayırmacılığa dayalı olarak belge verilmeye başlandığını

biliyoruz. Bu verilen belgelerin gittikçe değerinin yitirmesine ve hemen hemen her gidene böyle belge

verilmesine sebep olan gevşeklik ve sorumsuzluğun 17. yüzyıl ortalarından itibaren yaygınlaştığını

biliyoruz. Hele 18 ve 19. yüzyılda verilen bu tarz belgelerin doğruluğu konusunda çok ciddi kuşkular

bulunmaktadır.

Bütün bu bilgiler ışığında birinci belgeyi değerlendirirsek Kerbela’daki Hacı Bektaş Dergahı’nın

bu konuda çok titiz davrandığı dönemlere ait bir belgedir. Burada 1620 yılında bu belgeyi alan kişinin

adı Şah Hüseyin olarak geçmektedir. Belgede Şah Hüseyin, Şah Veli, Şah Kulu isimlerinin başına şah

Page 19: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

ibaresine konulmuşken Mustafa, Ali Tursun ve Mustafa’nın başına böyle bir ibare konulmamıştır.

Ocağın ilk temsilcisi ise Şeyh İbrahim olarak değerlendirilmiştir.

Şeyh Safi Ocağının bir döneminde ocak ileri gelenlerine Şeyh, bir dönem sonra ise devlet

kurma özelliği dolayısıyla Şah ibaresinin kullanıldığı bilinmektedir. Bu yüzden Şeyh İbrahim ifadesi

belgede yaklaşık olarak bizi 1400’lü yıllara kadar götürmektedir. Yani belgeye göre Ocağın ilk

temsilcisi olan Şeyh İbrahim 1400’lü yıllarda yaşamıştır diyebiliriz. Bunun yanında dikkatimizi çeken

bir başka nokta ise, Erdebil dergahından 1900’lü yıllarda alınan belgelerde Şah Kulu, Tursun, Mustafa

ve Ali adlarının geçmediğini görüyoruz. Oysa 1560 tarihli Osmanlı vergi kayıtlarında Mustafaoğlu

Şahkulu geçmektedir. Her kuşak için 30 yıl hesabıyla geri doğru gittiğimiz zaman da Şah kulu’nun

yaşadığı dönem 1560’lı yıllara isabet etmektedir. Şah Kulu isminin özel bir anlamı bulunmaktadır.

Bunun bir çok sebebi vardır. Bunlardan birincisi Şahkulu Türkmenleridir ki Erdebil Dergahına en bağlı

Türkmen oymağı olarark kabul edilmektedirler. İkincisi ise Şah kulu isim olarak Erdebil Dergahına

bağlılığı ifade eden bir addır. Bu yüzden belgede verilen bilgiler daha sonra verilen bilgilere göre

daha doğru görünmektedir. O halde Belgeyi alan Şah Hüseyin Olduğuna göre Şah İbrahim’in ayrı bir

kolundan gelmektedir. Bilindiği gibi birden fazla evlilik yapıldığı için aile bir çok koldan yürümektedir.

Şah İbrahim’in de birden fazla oğlu olduğunu düşündüğümüz zaman bu kolun oğullarından birina

bağlı olduğunu düşünebiliriz.

Bu bilgiler 1321 hicri kameri tarih ve 1903 miladi tarihte Erdebil dergahından verilen belge ile

de uyuşmaktadır. Ancak ilk belgede soy şeceresi daha sınırlı tutulmuşken burada şecere tam olarak

verilmektedir. Buna göre Şeyh İbrahim’den önce Şeyh Hoca Ali, Şeyh Sadreddin ve Şeyh Safi ilave

edilmiştir. Bu da bize Şeyh İbrahim’in şah İbrahim olduğunu göstermektedir.

Dergimizde yayınladığımız belgelerden biri de dedelerin taliplerinin görmeye çıkmadan

önce yapılan bir toplantıya ait tutanaktır. Bu tutunakta Şah İbrahim Veli Ocağına ait bütün dedelerin

yanında Dede Kargın Ocağı’nın dedesi Yusuf kargın da katılmış görülmektedir. Ancak Şah İbrahim Veli

Dedesinin açıkça ifade edilmiş olması ve tutunakta özel bir yere sahip olması Dede Kargı Ocağı ile Şah

İbrahim Ocağı araşında sıkı bir dostluk ilişkisi olduğunu göstermekte ve özellikle Görgü cemlerininin

disiplinini sağlanmasında ortak hareket ettikleri anlaşılmaktadır.

Ocağın Tarihi ile ilgili olarak kesinlikle belirlememiz gereken bir sorun da Şah İbrahim Veli

ile bu ocağın bağlantısının sağlanması konusundadır. Şah İbrahim Veli’nin Merzime Köyüne gelişi ve

ocağın burada kuruluşu ile ilgili kesin bir bilgi elimizde bulunmamaktadır. Yalnız Ocağın dedelerinden

Mehmet Çelik’in bir ifadesine göre Şah İbrahim Veli Timur’un ordusuyla Anadolu’ya gelmiş. Dönerken

Timur’dan ayrılarak Mezirme’de ocağını kurmuştur. Bu bilgi tarihsel olarak Şah İbrahim Veli’nin

hayatıyla uyum sağlasa bile kanıtlayacak başka bir belge bulunmamıştır.

Şah İbrahim Veli ve benzeri Horasan Erenlerinin Velayetnameleri ve

Menakıbnameleri bulunmaktadır. Ocak mensuplarının elinde böyle bir belge bulunduğu takdirde

veya başka yeni belgelerle bunu kanıtlamak gerekir.

Bütün yayınladığımız belgeler dikkatle incelendiği zaman Anadolu Türkmen oymaklarının

bağlı bulunduğu en önemli ocaklardan biri olan Şah İbrahim Ocağı’nın bütün sosyal, kültürel ve

ekonomik değişmelere karşılık varlığını bütün canlılığı ile sürdürdüğünü göstermektedir. Yayılma

alanlarının neredeyse Anadolu’nun bir çok bölgesini içine alması ve buralarda yakın zamanlara

Page 20: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

kadar ilişkinin en azından yılda bir defa sürdürülmesi, 19. ve 20. yüzyılın başlarındaki ulaşım

imkanlarının bütün sınırlılığına rağmen çok önemli bir sosyolojik olaydır.

Bege 1

İcazetname

Çerçeve içinde:

…ve ma teahhara ve yütimme nimete aleyke ve yehdiyeke sıratan müstekima ve

yensurakallahü aziza ….

Liyezdadû imanen maa imanihim vallahü cunudüssemavati vel arza ve kanallahü alimen

hakima liyüdhilel müminine vel müminati cennatin terci min tahtihel enharü halidine fiha ve yükeffira

anhüm seyyiatihim ve kane zalike indallahi fevzen azima.

(Bu çerçeveden sonra 7 adet hilye var.)

Asıl Metin:

Minel atebetil hüsniyye aleyhi elf elf tahiyye

Şükr u sipas ol melikü’l-nasa revadur ki enbiya-yı izamın merakid-i şeriflerin kıblegah-ı kaffe-i

enam kıldı ve evliya-yı kiramın meşahid-i münifeleri mutekif-i her has u am eyledi ve durud-ı na

ma’dud ol resul-i emine layıktır ki cem-i akvalinde sadıkdur ve emraz-ı isyan devasında tabib-i

hazikdür ve tahiyyat-ı na mahdud ali münteceb ve ashab-ı müntahabine ki her biri asuman-ı risalette

bir kevkeb-i dürri ve felek-i hideyete necm-i mudîdürler emma b’ad erbab-ı din ve ashab-ı yakinün

re’y-i âlem ü aralarına mahfi ve puşide olunmaya ki hak sübhanehu ve teala evliya-yı din ve eimme-i

hâdîn ki semerehu şecerehu nübüvvet ve nur-ı hadikat-i vilayetdürler ki meveddetlerin cemî insana:

“Kul la eselikum aleyhi ecran ile’l-meveddeti fi’l kurba” muktezasınca vacib ü muhabbetlerin Hadis-i

Şerif-i Nebevi: “Allahümme inni uhibbuhum ve uhibbu men yühibbuhum” mucibince cümle ehl-i

imana ragıb ve bu güruh-ı ba şükuhun merakıd-ı müteberrekelerinde mücaveret-i ihtiyar idenlerin

taatlarında sevabları muzaaf ve ziyaretlerine teveccüh idenlerin cemi günahlarını afv ve atebe-i

aliyye ve südde-i seniyeleri sükkehân-ı ehl-i âlem ve hacetü reva-yı benî adem oldugı pertev-i hurşid-i

alem-i tab gibi zahir ve taht-ı kubbe-i Firdevs-i rütbeleri mahalli icabet-i dua ve husul-i her meram ve

müd’a olmakta iştibah olmaz ve bu tarikte gümrah olan menzil-i hakikate yol bulmaz bu takdirce bu

ulvi makama talib ve sümuvv kadre ragıb olan sadıkül akide vel ihlas takva-şiar Şah Hüseyn ibni Şah

Veli ibni Şahkulu ibni Mustafa ibni Ali ibni Mustafa ibni Tursun ibni Şeyh İbrahim farkeyn-i kadem ve

didesin naleyn kılub Mirat-i âli makam-ı eimme-i kiram ve evliya-i lazimül ihtiram ve meşayih-i izam

a’nî imamlar ve evliyalar ziyaretine gelüb ve ziyaretleriyle müşerref ve ser-efraz olub ve çün bu

emakin-i müteberrike mahal-i isticabet ve dua olub bu sebebden devam-ı ömr ve devlet-i padişah-ı

İslam içün ve cemi müminin ve müminat ve müslimin ve müslimat içün kema yenbeği ziyaret ve dua

idüb ve iki rekat hacet namazın kılub ve Kerbela-yı muallada vaki olan Hacı Bektaş Veli kuddise

sırruhul aziz tekyesinde cümle fukara-yı babullah nazarında ve seyyid ü sadat huzurunda kazan

Page 21: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

kaynatub ve canla ve başla safa nazar olub ve kendüsine sofra ve çerağ havale olunub ve hakkında

hayır dualar kılındı. Ve gülbanklar çekildi ve cümle fukara-yı babullah mezkurdan razı ve şakir oldular

emma bu asitane-i münevverenin nurundan mütedavi olan ümera-i kamkar ve sahib-i devletan-ı visar

ve sadat-ı kibar ve kuzat-ı şeriat-şiar ve ulema-i refi-mikdar ve sahiban-ı şod u yed ve ehl-i tarik ve

beyat hazretlerinden rica olunan oldur ki mezkurun üzerinden bu astane hatırıçün nazar-ı merhamet

ve inayetiniz diriğ olunmaya ve ana olan izzet ve hürmet ve riayet ve himayet bu canibe olmuş gibidir

ve indellah zayi olmaz ki “innallahe la yüdiü ecral mühsinin ve men caze(?)bilhaseneti ve lehü aşrete

emsaliha” vesselamü ala menittebeal hüda. Hurrira fi evail-i şehr-i Muharremü’l- Haram sene selasine

ba’del elf.(1030/1620)

Ed- Dai Ali Dede el –Mücavir bi-Kerbela

Mühür: el-Abd el aciz ilallahil aliyyir raci

Günümüz Türkçesine Çevirisi

(belgenin baĢı eksiktir)

(Çerçevelerin içi)

“O, öyle bir yaratıcıdır ki, müminlerin kalplerine sükuneti indirdi ta ki imanları ile beraber

iman arttırsınlar ve göklerin ve yerin orduları Allah içindir ve Allah işitendir, bilendir. Mümin olan

erkekleri ve kadınları altından ırmaklar akan cennetlere içlerinde ebedi kalıcılar olmak üzere girdirsin

ve onların günahlarını örtsün ve bu ise Allah indinde pek büyük bir kurtuluş olmuştur.”

Asıl Metin:

DEĞERLİ VE GÜZEL EŞİKLERDEN (KENDİSİYLE ŞEREF DUYDUĞUMUZ PEYGAMBERE) BİNLERCE

SELAM OLSUN

Şükür, insanların yaratıcısı olan Allah’a yaraşır ki, büyük peygamberlerin mezarlarını tüm

canlıların kıblesi kıldı(Tüm canlıların yöneleceği yer kıldı). Ve kerem sahibi evliyaların makamlarını

halkın ve Allah’a yakın insanların sığınacağı birer sığınak yaptı. Sayısız selam da o “emîn” olan,

kendisine güvenilen peygambere yaraşır ki, onun söylediği tüm sözler doğrudur ve o, Allah’a

başkaldırı hastalığının yani isyanın en becerikli ve en güvenilir tabibidir. Yine sayısız selam ve dua

onun seçilmiş arkadaşlarına ve ailesine olsun ki, onların her biri peygamberlik göğünün ve doğru

yolun ışık saçan birer yıldızlarıdır.

Şimdi (ey Kardeşim), din erbabının ve Allah’a yakın olanların yüceliklerinden asla şübhe

edilmeye. Çünkü bunlar için nübüvvet yani peygamberlik ağacının meyveleri denilmiştir. Onlar aynı

zamanda vilayet bahçesinin nurlarıdır da. (Kur’an’da Peygamberin ağzından buyurulan):“Ben bunun

üzerine sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum” ayeti gereğince herkesin onlara

sevgi beslemesi gerekir. Ve “ Allah’ım ben onları ve onları sevenleri seviyorum” hadis-i şerifine de

uygun olarak, bu yücelik ve ululuk sahibi kişilerin türbelerinin bulunduğu yerlerde riyazat(nefis

terbiyesi) ve ibadet edenlerin ibadetleri kat kat artsın, ihtiyaçları verilsin ve alınları güneş gibi parlak

ve açık olsun. Kabirleri Firdevs bahçelerinden bir bahçe ve duaların, ibadetlerin ve dileklerin kabul

edildiği yerler olsun. Bunların böyle olduğuna da şübhe yokdur. Bu yüce makama talip olanlardan,

sağlam inanç sahibi, ihlaslı insan Şeyh İbrahim oğlu Tursun oğlu Mustafa oğlu Ali oğlu Mustafa oğlu

Page 22: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Şahkulu oğlu Şah Hüseyin evliya ve meşayih kabirlerini ziyaret edip, bu mübarek mahallerde, hem

kendi ve hem de tüm mümin ve Müslümanlar için niyazda bulunmuş, iki rekat hacet namazı kılmış ve

Kerbela’da bulunan Hacı Bektaş Veli Tekkesinde tüm mürid ve muhibler huzurunda kazan kaynatıp,

canla başla safa nazar olup, kendisine sofra ve çerağ verilmiştir. Kendisine hayır dualar edilip, tüm

muhipler kendisine haklarını helal ettiler. Bundan sonra bu dergahın nurundan nurlanan emirler,

devlet adamları, sadat-ı kiram ve ulema ile tarikat erbabından rica olunur ki, Şah Hüseyn’in üzerinden

merhamet nazarlarını ve yardımlarını esirgemeyeler. Ona yapılan merhamet, yardım ve saygı bize

yapılmış gibidir ve “Allah iyilik yapanların iyiliğini zayi etmez” buyrulduğu gibi hiçbir zaman Allah

katında bu iyilikler zayi olmaz. Hidayete erenlere selâm olsun. Bu belge 1030/1620 yılının Muharrem

ayının ilk günlerinde yazılmıştır.

Kerbela’da oturan Ali Dede

Mühür: Yüce Allahın yardımına muhtaç aciz kul

Belge 2

Şecere

Evliyaullah ve esfiyaullah ve ehibba-i zahir-i ismullah ve sıfatullah va ala mahallil

hikmetullah ve âyât ve raĢidin halifelerine veaccallahü hadi ve peygamberittahiyyat ahfad-ı

ehl-i beyt ve evladlarına ve ala arifine billahil bekail Mustafaviyye ve alel vafikine bi tarikatil

garrail murtazaviyye seyyidül vafi-is senedat vel bürhan sulbi eĢ-ġeyh es-Safi Ģahidler ve

enbiyaihi ve esfiyaihi mümin olanlara emin ve evliyalara ve ana yakın inkıyalara yani

mutekıd olanlara selamün aleyhim ve ala men ve alihim ve rahmetullahi ve berekatühu.

Sülale-i kiram her birinin ve sülk-i nisbet ve suret-i intizam var idi ġah Ġsmail bin Sultan

Haydar bin Sultan Cüneyd ve Cüneyd Naki oldur ki mümtazı ola Sultan Cüneydin ġah

Hüseyin ibni ġah Veli ibni ġah Kulu ibni Mustafa bin Ali ibni Mustafa ibni Tursun ibni ġeyh

Ġbrahim bin ġeyh Hoca Ali bin ġeyh Sadreddin ve ma bakiye evladı. Der nüsha-i diğer suret-i

intizam girifte ketebe ef(da)lüssadat Hacı Emir ….astane-i melaik basban(?) hazret-i ġeyh es

safiyyüddin aleyhirrahme merhum ġeyh es Safiyyüddin hazretlerinin hademelerinden

(Daire içinde Ģu iki isim vardır:)

Muhammed Naki mütevelli..

Sebk Ğifari

Balada ism-i Ģerifleri sebk iden sülale-i kiram hazretlerini ziyaret ile niyaz iden

meĢayih ve mühibbandan cenab-ı paĢaya silsilenamenin bir sureti talebi vechile virildi. Ve

muma ileyh cenab-ı paĢa hakkında hurmet ve riayet ve Ģeyh muma ileyh paĢaya virilecek

niyazın kaffesi cenab-ı sultanü’l arifin ve bürhanü’s salikin bi Erdebil ve Ģeyh Esfiddin

seyyidü’l hak alallahi makamehu makamına doğrudan doğruya vasıl olacağı vareste-i

beyandır. ĠĢ bu buk’a-i müteberrike Ģehr-i safer sene 1321 tarihinde tahrir olundu ve çend

nefer hademe memhur-ı nemika ide.

Ġbrahim

Page 23: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Muhammed Hasan

Aziz

Muhammed Ali

Muhammed Taki

Muhammed

Hasib

Süleyman

Gaffar

Mürteza

Alıklı Gülihdat(?)

Külb(?)Hüseyin

Cenab-ı Sultanü’s sadatü’l izam li emir Hacı Seyyid Ali merzimei teĢrif bi astane-i

mübareke cenab-ı kutbu’l arifin ve bürhanü’s-salikin cenab-ı ġeyh Safiyüddin aleyhirrahme

ketb? ceddi bozorkvar büyük pederi ġeyh Safiyüddin Seyyidü’l hak ve pederi Seyyid Cibril

ilmüddin ve Sultan Haydar ve Sultan Cüneyd ve ġah Haydar ve ġah Ġsmail ve Sultan Ġbrahim

ve ġeyh Salih eben kema likema ve sandukını astane-i mübareke tevakkuf idilmesi içün

eimme-i ehl ve hadimü astane-i müteberrike der hidmeti ….meĢgul yani salifü’z -zikr sadat-ı

izamı ziyaret arzu iden cemi ammuzade ve muhibbamız Haydar’a raiha selam ve âli

asitaneye hizmet ve ihtiram ve istid’a iderler ve hademeleri sizler memnun ve mesrur idin ve

her ne niyaz i’ta iderler ve ġeyh muma ileyh cenab-ı paĢaya teslim idülür ise doğruca kendüye

vasıl olur. ġaha men ki ibadet baĢlar ehl-i zemme ictinab ika-yı vacibü’l ihtiram hürmet ve

hidmelerin müzayakasını sizler def idiniz ki anlarda haklarınızda dua ile meĢguliyetleri

indallah ve inderresul makbul ola vesselam. Fi Safer 1301.

Muhammed Talib

Gurre Muhammed Ali

Gaffar

Mütevelli BaĢı Muhammed Taki

Günümüz Türkçesine Çevirisi

Allah’ın evliyalarına, temiz kullarına, peygambere onun olgun halifelerine,

peygamberin evlatlarına, torunlarına, ġeyh Safi hazretlerine, tüm mümin ve Müslümanlara

selam olsun. Allah’ın rahmet ve bereketi, hayır ve ihsanı onların üzerine olsun.

Page 24: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Temiz sülaleye mensup olanların her birinin Ģecereleri vardır: ġah Ġsmail, babası Sultan

Haydar. (Onun) babası, Sultan Cüneyd. ve Cüneyd Naki oldur ki mümtazı ola Sultan

Cüneydin ġah Hüseyin babası ġah Veli babası ġah Kulu babası Mustafa babası Ali babası

Mustafa babası Tursun babası ġeyh Ġbrahim babası ġeyh Hoca Ali babası ġeyh Sadreddin ve

diğer evlatları. Bu nüsha diğer nüshadan, ġeyh Safiyyüddin’in dergahlarından Pasban

dergahından Hacı Emir isimli kiĢi tarafından kopyalanmıĢtır.

(Daire içinde Ģu iki isim vardır:)

Muhammed Naki mütevelli…

Sebk Gifari

Yukarıda isimleri geçen sülale-i tahireden olan kiĢileri ziyaret ederek niyaz eden Ģeyh

ve muhiblerden, paĢa hazretlerine bu silsilenamenin bir sureti kendisinin isteği üzerine

verilmiĢtir. PaĢanın hürmet ve itaatinin ve dergah Ģeyhinin kendisine bu belgeyi vermiĢ olması

cenabı ġeyh Safiyyüddin hazretlerinin manevi malumu olduğuna Ģüphe yoktur. Bu belge

1321/1903 senesinin sefer ayında yazılmıĢ olup aĢağıda isimleri yazılı kiĢiler imzalamıĢtır.

Ġbrahim

Muhammed Hasan

Aziz

Muhammed Ali

Muhammed Taki

Muhammed

Hasib

Süleyman

Gaffar

Mürteza

Alıklı Gülihdat(?)

Külb(?)Hüseyin

Seyyid Emir Hacı Ali, ġeyh Safiyyüddin hazretlerinin yüce dergahını ziyaret etmiĢ,

büyük pederi Seyyid Cibril ve Sultan Hayder ve Sultan Cüneyd ve ġah Haydar ve ġah Ġsmail

ve Sultan Ġbrahim ve ġeyh Salih’dan kalan sandukanın bu dergahda kalması içün çaba

Page 25: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

göstermiĢ, kendisi de bir süre burada kalmıĢtır. Bu arada ibadet ve dergah hizmetleriyle

meĢgul olmuĢtur. Her kim bu dergaha gelir niyaz eder, hizmet ederse bu doğrudan doğruya

Ģeyh hazretlerine ulaĢacaktır. Bu dergahda herhangi bir zorluk ve darlık olur ise, görevliler

bunu def etsin. Böylece gelenler rahat etsin ve size hayır dualar yapsınlar. Bu duaların Allah

ve Peygamber katında makbul olacağından Ģüphemiz yoktur. 1301/1883

Muhammed Talib

Ğurre Muhammed Ali

Gaffar

Mütevelli BaĢı Muhammed Taki

Belge 3

Şecere

Ġsimler yuvarlak çerçeve içindedir:

Musa Kazım

Bin

El Ġmam Cafer Sadık

Bin

El Ġmam Muhammed Bakır

Bin

El Ġmam Zeynel Abidin Ali

Bin

El Ġmam Hüseyin(yanda Aliyyül Ekber bin Muhid Kerbela ve sol yanda ise Aliyyül

Asgar kebidü kerbela

(Burada iki yana ok iĢareti ayrılarak Fatıma ve Ġmam Alinin kütükleri var:)

fatıma Emirül Müminin

binti Ali

Resulullah Muhammed bin

bin Ebi Talib

Page 26: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Abdullah bin

bin

Abdulmuttalib Abdulmuttalib

Bismillahirrahmanirrahim

Ġyn caniban-ı hüzam astane-i mübareke hazret-i seyyidüĢ Ģüheda ve hazret-i ebal fazlül

Abbas der Kerbela Ģehadet mi dehem ki iyn Ģecere ve nesebname-i mübareke aga-yı seyyid

Hacı Seyyid Ali ibni ġah-ıpadiĢah bin Hoca Ali bin ġah ĠbĢir sahih ve muteber est. Ve tıbkı

nüsha-i asli müarraha 1321 hicri ki bi hatt-ı Hacı Pir Gafur hadim-i astane-i mübareke hazret-i

ġeyh Safiyüddin aleyhirrahme niviĢte Ģod. Ve bi mühr-i cemi er(?)mütevelli ve hüddam-ı ân

âstane-i reside est.

Ġyn Canib, Hacı ġeyh Kuvad veled-i ġeyh Ali bin Cebe sakin bi Kerbela, iyn

Ģecerename zeylu niviĢtenemud ez nüsha-i asli sulh est.

Huddam ġah Hüseyn Huddam-ı Astane-i Hüseyni

El ahkarül enam Hüseyn delil-i Kerbelail âlî el hac seyyid baĢir bin Mahmud

Nasrullah el Mevsuri

El ahkar esseyid Süleyman Nasrullahil mevsuri

Huddam-ı astan-ı Erdebil

Huddam-ı astan-ı Erdebil Ġmam Hasan delili Hacı Seyyid Ġbrahim seyyid Mustafa oğlu

Hacı Seyyid Ġbrahim.

Sağ alt yanda: el ahkar seyyid Ġbrahim nasrullahil mevsuri

Günümüz Türkçesine Çevirisi

Ġsimler yuvarlak çerçeve içindedir:

Musa Kazım

Bin

El Ġmam Cafer Sadık

Bin

El Ġmam Muhammed Bakır

Page 27: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Bin

El Ġmam Zeynel Abidin Ali

Bin

El Ġmam Hüseyin(yanda Aliyyül Ekber bin Muhid Kerbela ve sol yanda ise Aliyyül

Asgar kebidü kerbela

(Burada iki yana ok iĢareti ayrılarak Fatıma ve Ġmam Alinin kütükleri var:)

fatıma Emirül Müminin

binti Ali

Resulullah Muhammed bin

bin Ebi Talib

Abdullah bin

bin

Abdulmuttalib Abdulmuttalib

Tüm kullarına acıyan, müminlere ise daha çok merhamet eden Allahın adı ile,

Kerbela’da bulunan Hazret-i Abbas dergahından yazılan bu Ģecere, seyyid Hacı

Seyyid Ali ibni Şah-ı padişah bin Hoca Ali bin Şah İbşir’e ait olup sahih ve muteberdir. Asıl

nüshası 1321/1903 yılında ġeyh Safiyüddin dergahı görevlilerinden Hacı Pir Gafur tarafından

yazılmıĢ olup, altlarında da aĢağıdaki Ģahitlerin isimleri vardır:

Kerbela’da oturan Cebe oğlu Şeyh Ali, oğlu Şeyh Hacı Kuvad tarafından bu eski

şecereye aslından yeni ek yapılmıştır.

ġah Hüseyn Hüseyni Dergahı hizmetkârı

Kerbela Dergahı delilcisi Mahmud oğlu BeĢir

Nasrullah el Mevsuri

Erdebil Tekkesi hizmetkarı es seyid Süleyman Nasrullahil mevsuri

Erdebil Tekkesi hizmetkarı Ġmam Hasan delili Hacı Seyyid Ġbrahim seyyid Mustafa

oğlu Hacı Seyyid Ġbrahim.

Sağ alt yanda: seyyid Ġbrahim nasrullahil mevsuri

Page 28: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Belge 4

Ve bu üç ayın mururundan sonra geĢt u güzeran iylemek salahiyeti caiz olacakdır. Ve hak-ı

halifede görüm tabir olunan hasılatdan görilen köylerin babaları ve hizmet sahibleri huzur-ı

cenabında …hasılatından hums aidat kat’ idesin ve bu aidat-ı müfredat defterleri ve babalar

marifetlerine halifeye virilecekdir. Bunun hilafı hareketle bu kararı kabulden imtina iden ve

itaat itmeyen dede ve muhibden olsun tarikaten ve cemiyyeten merdud ve melundur. Fi 18

TeĢrin-i Evvel sene 319.

Süleyman Ağa zade Mühür

Görücü Ebu Yusuf ağazade Mühür

Merzemeden Ahmed ağazade Mühür

Küçük NaĢure Süleyman

Veli ağazade

Mahmud ağazade Mühür

BektaĢ Ağazade Mühür

Murtaza Ağazade Mühür

Hamid Ağazade Mühür

Görücü Fatıma oğlu Mühür

Görücü Karanlık’dan(Sivas Kangal) Ġbrahim Mühür

Görücü Arguvanlı Ġbrahim

Görücü Arguvan Ali Hasan

Görücü

Görücü

Müridan-ı merdümeden Ġl Gubar zade Mühür

Amuca Dede ġah Ġbrahim Veli Dede Mühür

Ġğdirli Hasan oğlu

Hallab Kethüdazade Veli Kethüda

Muhammed Ağazade Mühür

Page 29: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Ali ağazade Mühür

Hasikağa zade

Görücü Ahmed oğlu Yusuf

Görücü Dülgeroğlu Süleyman

Müridan-ı merdümeden Sarı Murad oğlu Mustafa

Müridan-ı Merdümeden Murad oğlu Hasan (Murat uĢağı Fırat nehri kıyısından)

Mühür

ÇavuĢ karyesinden GülbaĢ zade veli Mühür

Salmanlı Aliyyan Hanedanından Ali ağazade Mühür

ĠbĢir Ġbrahim zade Mühür

Mücerred dergahından Hasan Dedezade Mühür

Dede Kargın zade Hasan Bey bin Yusuf ağa Mühür

Suluhan-ı ulya karyesinden ġah Ġbrahim evlatlarından Hasan zade Abbas Mühür

Hasan Batak BektaĢzade Ġbrahim

Ahmed Cebe(Arguvan köylerinden) karyesinden molla Tarık

Suluhan karyesinden Ahmed ağazade Hacı

GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİNE ÇEVİRİSİ

Önümüzdeki üç ayın sonunda tarikat büyüklerinin dolaĢmaları ve köylere çıkmaları serbest

olacaktır. Bu civarda “görüm” diye adlandırılan gelirden köylerin babaları ve hizmet sahipleri

alacaklardır. Buraların hasılatından beĢte bir oranında aidat kesilip ve bu aidatı müfredat

defterine yazılıp babalara ve halifelere verilecektir. Bunun aksi hareket edenler ve bu kararı

kabul etmeyenler tarikattan ve cemiyetten kovulmuĢtur, lanetlenmiĢlerdir. 1319/1901

senesinin teĢrini evvel ayının 18. günü.

Süleyman Ağa zade Mühür

Görücü Ebu Yusuf ağazade Mühür

Merzemeden Ahmed ağazade Mühür

Page 30: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Küçük naĢure Süleyman

Veli ağazade

Mahmud ağazade Mühür

BektaĢ Ağazade Mühür

Murtaza Ağazade Mühür

Hamid Ağazade Mühür

Görücü Fatıma oğlu Mühür

Görücü Karalıkdan Ġbrahim Mühür

Görücü Arguvanlı Ġbrahim

Görücü Argovan Ali Hasan

Görücü

Görücü

Müridan-ı merdümeden Ġl Gubar zade Mühür

Amuca Dede ġah Ġbrahim Veli Dede Mühür

Ġğdirli Hasan oğlu

Hallab Kethüdazade Veli Kethüda

Muhammed Ağazade Mühür

Ali ağazade Mühür

Hasik ağa zade

Görücü Ahmed oğlu Yusuf

Görücü Dülger oğlu Süleyman

Müridan-ı merdümeden sarı Murad oğlu Mustafa

Müridan-ı Merdümeden Murad oğlu Hasan Mühür

ÇavuĢ karyesinden GülbaĢ zade veli Mühür

Salmanlı Aliyyan Hanedanından Ali ağazade Mühür

Page 31: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

ĠbĢir Ġbrahim zade Mühür

Mücerred dergahından Hasan Dedezade Mühür

Dede Kargın zade Hasan bey bin Yusuf ağa Mühür

Suluhan-ı ulya karyesinden Ģah Ġbrahim evlatlarından Hasan zade Abbas Mühür

Hasan Batak(?)BektaĢzade Ġbrahim

Ahmed Cebe karyesinden molla tarif

Suluhan karyesinden Ahmed ağazade Hacı

Belge 5

Cenab-ı hak ve feyyaz-ı mutlak hazreti olan(?)serir-ara-yı levlak ve mesned-i pira-yı vema

erselnake efendimizin nur-ı pak-ı Muhammedileri hürmetine padiĢah-ı alempenah efendimiz

hazretlerini serir-i saltanatda kaim ve memalik-i mülukanelerini Ģerr u Ģur-ı a’dadan emin

itsün da cemiyetgahımızda dua-yı ömr ve ikbal-i ĢehinĢahileriyle iĢtigal ve zir-i hicabet ve

himayet-i tacdariyleri serbesti-i zikr ve tarikatımızla iĢtigal idüb ıslah-ı ayin idelüm.

Biz ki ġah Ġbrahim Veli evladı ve muhibbiyiz cedd ü emced ve inabetimiz ıtar-ı burc-ı evliya

imam-ı sabi’ ulum-ı zahir ve batıni cami amil ve alim imam Musa Kazım olduğu ve ayin ve

erkan-ı tarikatın banisi eimme-i isna aĢerden huccetül Ġslam seyid-i beni HaĢim imam sadis en

natık Cafer ibni Muhammedüs sadık ve ġeyh Safiyüddin Erdebili ki …..niĢin ve la

cürüm(?)tarikat furu ve hidmet-i mevcudenin risale ve …..marufelerine mübeyyin bulunduğu

ve ahfad ….hamisi ve hatimesi bulunan ġah Ġsmail zuhuruyla müsinni ve müntefi olan

tarikatın yeni baĢdan uyandırılarak Ģeref ve revnak buldugu ve taraf-ı umum-ı meĢayih ve

derviĢanın bu dakika teslimden baĢka çareleri ve ellerinde varakıyaları olduğu halde hak ….ve

müsabakatımız derkar iken bilaks anların cemiyet ve meĢiyyete gıbtacud olmaklıgın esbab-ı

müteessifesini ahval-ı ayineden neĢ’et eylediği ca-yı inkar alasız.binaen aleyh eslaf-ı

kiramımızdan sonra içimizden iĢini terk ile na ehlimizin müridan içinde gezüb dolaĢtığı

….gibi muhafazası ecille-i(?)müridan ve dedeganımıza vecibeden olan Ģeref ve namus –ı

tarikat-i aliyyeyi enderan yaklaĢdırdığı ve bunun önünü almak ve görinen luzum ve ihtiyaca

göre müridanı tefrik ve taksim itmek dahi kabil olmadığı cihetle istikbalde hüsn-i hal ve

harekete çare bulmak gibi ehem olan yani cühela-yı dedegandan alel …müridan içine çıkarak

keyfe ma yeĢa hareket ve meram-ı cahilanesince nasihatle tarik-i istikametden çıkarub nası

…iğfal itmemek ve müstehakkiden bulunanlarda menfaat-ı nefsiyyesini …ahari tanımamak

ve dedeganın muğayir-i tarikat hicab-ı cürm ve kabahatden olduğu halde müridan yüzüye

çarpmakdan günahkar olmayacağını bilmediklerinden nesiyyen mensiyyen hükmünde

tutmak(?)kaziye …..fayiz anın(?)niĢanı kız ve nikahı karı kaçırmak ve tatlik ittirilmiĢ olan

karıları hod be hod tezvic itmek ve izdivaca rıza ve cevaz virmek misillü erbab-ı cümle-i

menhiyattan iken tarikatca revaç bulan fuhĢiyyat ve fenalığın ref u izalesiçün sıramda

bilmüracaa ehl-i hal ve akd olanlar ve postniĢinlige layık ve yakıĢanlar izn ü ruhsat istihsaliyle

müridan içine gönderilmek ve yedinde icazetnamesi olmayanlara vurudunda tebliğ-i keyfiyet

Page 32: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

ile itibar idilmek ve cahil ve delikanlu olanlar meziyet-i idrak-i tarikatle mümtaz

olamayacağından o misillulerin müstehakkiyet sırasına vasıl oluncaya kadar umur-ı

zatiyyesine iĢtigal ve intifa idüb müsinlere hadd-i kemal ve layıkına reside idildikten ve hata

ve sevabını ve mertebe-i evvelide bilmesi vacib olan edeb ve erkan-ı tarikatı anlayub bilmek

iktidarını ihraz ve istihsal iyledikden sonra dedelige çıkarılmak ve bu cihet muhibbanın

muhabbet-i ezeliyesini rica ve isticlaba ve dedegan ve talibanın yanlıĢ ve na merzi bulunan

efal ve efkarını tashih ve ta’dile medar-ı a’zam olacagından ba’de ez iyn dergah ve

müridanımızın tarikaten müreccii olan daire-i lamiün nuri aliyyede ve hangah-ı pür nur-i

mealide gaim-i amizaramızın ve o Ģahın mütearifin tekyesi hatib ve huddamınn farisül ibade

virüb ….Ģevk ve muhabetle mesmu ve muntazur ….olan evrak-ı muteberenin birkaç

mahallinde zat-ı …mize hitaben halife nasb ü ta’yin iyledigi muharrer bulunan hamili

merizem(?)Hacı Ali Ağazade PaĢa lakabı ile mulakkab ġeyh Mürtezanın sinen ekberimiz var

ise de sıfat-ı matlubeye muma ileyh haiz olduğundan istihgaha ve istikametine binaen ber

mucib-i emr-i âli ġah Ġbrahim Veli ve müridanına müttefikan ve emr-i uluvvil kadre

imtisalen tekyeye bittecemmü halife nasb idildi. Muma ileyh dahi dedeganı taksim idmek ve

icazetname virmek üzere teĢrin-i sani ibtidasından mart ibtidasına kadar hanesinde ve

mezirmeye civarı karyelerde ikamet idüb uzak gitmeyecek.

Görücü oğlu Ġsmail -mühür Görücü-mühür Görücü -mühür

BaltacıbaĢı zade-mühür

Günümüz Türkçesine Çevirisi

Cenab-ı Hak “Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” buyurduğu hazret-i peygamber

hürmetine, padiĢah efendimizin saltanatını daim etsin de dergahımızda ayin ve ibadetlerimizi

huzur içinde yapalım.

Bizler, ġah Ġbrahim Veli ve onu sevenleriz. Büyük dedemiz Musa Kazım bizim

dayanağımız ve pirimiz, tarikatımızın kurucusu ve erkanımızın hazırlayıcısı altıncı imam

Cafer-i Sadık ve ġeyh Safiyyüddin Erdebili’dir. ġah Ġsmail’in ortaya çıkıĢı ile bu tarikatın

tekrar parladığı ve dirildiği, derviĢ ve müritlerinin tekkelerine döndükleri bilinmektedir.

Ancak geçen bu zaman içinde ne yazık ki dergah ve tekkelerde pek çok yanlıĢ iĢ ve hareket

meydana gelmiĢtir. Babalar ve görevliler görevlerini ve yetkilerini kötüye kullanmıĢlar, dine

ve örfe uymayan pek çok konuda kendilerine göre karar vermiĢlerdir. Bunlar halka yanlıĢ

bilgi ve nasihatta bulunarak onların gaflete ve kötülüğe düĢmelerine neden olmuĢlardır.

ĠĢte tüm bu kötülük ve yaramazlıkların sona erdirilmesi ve tekrar doğruya ulaĢılması

için, layık olan kiĢilerin postniĢin olarak atanarak müritlerin içine gönderilmesi ve kendilerine

birer icazet ve ruhsat verilmesi gerekmektedir. Ġcazet almaya layık olmayanlar ise bu görevi

fahri olarak devam ettireceklerdir. Bunlardan genç olanları iyice piĢip, yolu öğreninceye kadar

böyle çalıĢacaklardır. YaĢlı olanları ise hemen postniĢin olarak atanacaktır. Böylece

mühiblerin ve müritlerin de sevgisi kazanılmıĢ olacaktır. Bundan sonra artık tekkeler

ibadetine devam edecek ve irĢad tüm hızıyla sürecektir.

Daha önce dergaha tayin edilen Hacı Ali Ağazade PaĢa lakabı ile anılan ġeyh

Mürteza’dan yaĢca bük olmamıza rağmen kendisi bizden bu göreve daha layık ve daha

uygundur. Kendisi ġah Ġbrahim Veli Tekkesi müritlerince ve yüce emir gereği tekkeye halife

tayin edilmiĢtir. Kendisine icazet verileceğinden bir süre kendi evinde ve Mezirmiye

civarında ikamet edecektir.

Page 33: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Görücü oğlu Ġsmail –Mühür Görücü-Mühür Görücü-Mühür

BaltacıbaĢı zade-Mühür

Belge 6

Şecere

Bismillahirrahmanirrahim

….Allahi ve …esselamü ala esfiyaillahi ve ehibbauhu (silik) Allahü ve sıfatuhu esselamü ala

mahalli hukmuhu Allahü ve ayatühu (silik) Allahir raĢidin esselamü ala haccül hadiyn (silik)

ayetün nübüvveti esselamü ala mehazinil vilayeti (silik) alel arifine billahil beyzal

mustafaviyye esselamü alel vakıfine bit tarikatil ğarrail murtazaviyye esselamü alaes seyyidil

vefi vessenediz zeki vel bürhanü celi eĢ Ģeyh es Safi eĢhüllahe ve enbiyaehu ve esfiyaehu inni

müminin bima ameni bihil evliya ve mevkıfü(silik) eygane bihil eskıyai vesselamü aleyhim

ve ala men alihim ve rahmetüllahi ve berekatüh.

Silsile-i iysab an silsile-i kiram ve hümam ber hümam her yek bi ism-i ü nam der silk-i

nisbet-i semt-i nazm der suret-i intizam dared ki ġah Ġsmail bin Sultan Haydar bin Sultan

Cüneyd ve çend nefer oldur ki muhtass fehüve sultan Cüneyd est iyn est ġah Hüseyn ibni ġah

Veli ibni ġah Kulu ibni Mustafa ibni Ali ibni Mustafa ibni Tursun ibni ġeyh Ġbrahim bin ġeyh

Hoca Ali bin ġeyh Sadreddin ve ma bakiye evladeĢ der nüsha-i diger suret-i intizam kirifte

ketebehu ekallüs sadat Hacı Mir Ğafur hadimü astane-i Melaik-i Pasban-ı hazret-i Ģeyh

safiyyüddin aleyhirrahme.

Mühür: el Mütevelli Ğafur.

…….seyyid Haydar be buk’a-i müteberrike …teşrif ..ziyaretgah ba küllü edeb ve …mecmuan

..rekat namaz-ı hacet ve ahd-i tasdik nemud ve cenab-ı şah ve muhibbini (silik)paşa hitab ..dede

hükm-i itaat naşin bir sekm-i ..der her suret-i paşa didi ve kabul eyledi.

Silsile-i iysab an silsile-i kiram ve hümam ber hümam her yek bi ismi ve nam der silk-i nisbet-i

semt-i nazm der suret-i intizam oldur ki Şah İsmail bin Sultan Haydar bin Sultan Cüneyd bin Şeyh

İbrahim bin Şeyh Hoca Ali bin Şeyh Sadreddin Mürsel bin Şeyh Safiyyüddin bin Seyyid İshak Ali bin

…bin Seyyid Eminüddin Cebrail bin Şeyh Salih bin Şeyh Kutbeddin bin şeyh salihüddin reşid bin

Muhammedül hafız bin Avdülhas bin seyyid Firuzşah bin seyyid Muhammed bin seyyid şerefşah bin

seyyid Muhammed bin seyyid Hasan bin seyyid Muhammed bin seyyid İbrahim bin seyyid Cafer bin

Muhammed bin seyyid İsmail bin seyyid Muhammed bin seyyid Ahmed Arabi bin ebul Muhammedül

Kasım bin ebul Kasım bin seyyid Hamza bin İmamül hümam Musa Kazım aleyhissalat ve aleyhis selam.

Ve silsile-i irşad-ı hazret-i Kutbulaktab berin buk’a est Sultan şeyh Safiyüddin zer Şeyh Raşid

Halidi düvaz mürşid tarikat ve erbab-ı hakikat seyyid Cemaleddin ve dad ez şeyh Şehabeddin

Mahmud ve dad ez ebul Ğamayim Rukneddin el Haşi dad ez Kutbeddin Ebu Bekir Ebheri dad ez Şeyh

Page 34: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Ebul Çalabüddin Sühreverdi ve dad ez Kazı Vahye Aral Kübra(?) ve dad ez ..Muhammed el Kübra ve

dad ez Ahmed Esved Ayverdi ve dad ez Mümsal Dinveri ve dad ez Ebul Kasım Şeyh Cüneyd bin

Muhammed el Bağdadi ve dad ez Şeyh Sırrı Münkati ve dad ez Ebu Mahfuz Şeyh Maruful Kerhi ve dad

Davud Tai dad ez Habib-i Acemi dad ez Şeyh Hasan Basri dad ez sahib-i temkin serir-i nusret darabi(?)

ve malik-i tac saltanat-ı pişuva-yı esedullahil ğalib emirül müminin Ali bin Ebi Talib aleyhimesselam

dad ez hazret-i risalet penah sallallahü aleyhi ve alihi merdist hazret-i seyyidül muhakkikin ve irşad-ı

ulum eimme-i …aliyhimesselam seyyid Murteza ilmül hüda aleyhirrahme fehüve hazret-i şah-ı evliya

Aliyyül Mürteza aleyhisselam esedül melikül enam …lena kenzün bi Erdebil la min zehebin ve la min

fıddatin bel min eslabirricali vel erhamin nisai ismuhu ismu nebi yemleül cibale havfen ve

ra’ben sahibül isabetil hamrai iza raeytumuhu fe’tuhu fil husus cenab-ı sultanül arifin ve bürhanüs

salikin Şeyh Esfiyüddin seyyid İshak a’lellahü makamehu. Fi şehri Saferul muzaffer hezar ve sesad ve

bist ve yek hicri der buk’a-i müteberrike-i merkum tahrir şod ve çend nefer memhur nehahend.

Mühür: el Mütevelli Ğafur

Cemaleddin el Mevsuri Hafız-ı astane-i Şeyh Safiyüddin aleyhirrahme : Mühür

Muhammed Taki bin Muhammed Ali bin Abdullah naib-i tevliye-i astane-i mübareke

Süleyman bin Nakiyüllah hadimü astane-i mübarek Mühür

Aziz bin Muhammed hadimü astane-i mübareke Mühür

Muhammed Hakkı bin Hanefi hadimü astane-i mübareke Mühür

İbrahim bin Mahmud hadimü astane-i mübareke Mühür

Hüseyin bin Mükremin tahvildar astane-i mübareke mühür

Allam bin Ali gülbenkdar-ı astan-ı mübareke mühür.

Bismillahirrahmanirrahim

Der tarih-i zeyl

Cenab-ı sülalei’s-sadatil izam seyyid Haydar bin Hacı seyyid Ali mezreme-i şerif bi astane-i

mübareke cenab-ı kutbul arifin ve burhanüs salikin cenab-ı şeyh Safiyyüddin aleyhirrahme âmede

cedd-i bozorkvar havasdır ki şeyh Safiyyüddin seyyid İshak ve pedereş seyyid Cebrail Eminüddin ve

sultan haydar ve sultan Cüneyd ve Seyyid Sadreddin ve Şah İsmail ve Sultan İbrahim ve şeyh Salih

…bozorkvaran ba kemal hoş hali ziyaret ..çend ruzi der astane-i mübareke tevakkuf fermud eimme-i

ehl-i huddam-ı astane-i mübareke der hıdmet gozari aga-yı müşarün ileyh meşgul ve haflet nedaştend

ve hayli ez ameden cenab-ı emir Haydar hazret-i hüddam memnun ve mesrur şodim ve selam-ı dua

mir sanim cemi ammuzade ve muhibban li emir Haydar ra çünan ki ma huddam-ı astane ihtiram u ra

mi darim istid’a minemayem ki şaha hem ki ibadet başed iz ehl-i merzeme bi canibi aga-yı vacibu

Page 35: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

ihtiram hurmet ve mihman ra der hakk-ı u mudayaka-i nefhaiyyeki indellah ve inder resul sanayi

nehahed şod. Cera-yı zalik fi şoşem şehri safer el muzaffer seni 1321. Harrara hadimü astane-i

müteberrike-i mübareke .

Mühür: Muhammed el Mevsuri

Mühür: Cemal Veli

Mühür: Abdülmennan

Gafur bin Habibullah bin halebi Mevsuri hafız-ı astane-i mübareke Mühür

Hayançe der metn-i evvel imza şod sahih est.

Mühür: ..(et- Tevliye..)

Hüvallahü teala

Ğaraz ez tahrir an ki canab-ı aga-yı mütevelli paşa medde zılluhul ali der ruhsati cenab-ı

sülale-i tayyibat fahrus sadat seyyid Haydar aga ra kelus sekat ve bi rahmet-i nemude allame müşarün

ileyh ra müftehar ve mülakkab bi halife fermudend ve ta emşid-i hazret-i hüddamül cenab seyyid

Haydar ra halife hitab mi kerdim ve istida ve havaeş mimayem ki şomah-ı her halife hitab feraiyye ki

cenab-ı halife-i asitane-i mübareke kerdid ve hilfet şerni horani der astane-i sarf ve meyl fermudend

vesselamü ala menittebeal hüda. Ceray-ı zalik fi ğurre-i şehr-i safer sene 1321.

Mühür: Seyfüttevliye

Mühür: el Mütevelli Ğafur

Ve suret-i dergah-ı astane-i mübareke

Der-i ravza-i mahzar-ı mutahhara hak şah İsmail nakra 2 aded

deri kıble-i nefer fitat

deri harem hane-i cenab-ı şeyh safiyyüddin … nefer aded ki ıyal v e etfal an bozorkvar der in ca

medfun

deri ravza-i mutahhara ….

Deri revak nefer 2 amud çinehane ve hazine esbab-ı ziyaretreşin mümkün nedared

Der ba’cere der demi ravza

Page 36: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Deri evvel ki bervak dahil .. nefer aded

..halifehane ve şah İsmail ve şeyh (silik)..hane 4 aded

deri sahn-ı evvel aded

deri sahn-ı dovvem aded

deri sahn-ı siyom aded

deri dervaze ..hane şeyh aded

deri sultan haydar sultan cüneyd 2 aded

deri seyyid Cebrail pederi şey safiyyüddin aleyhirrahme aded

deri seyyid sadreddin aded

deri sultan İbrahim aded

imam zade Salih mülhak ve ravzai allame dared

tac hatun mader-i şah İsmail der ve künbed aded

der ve künbed-i şeyh Salih aded

atebe-i künbet-i şeyh safiyyüddin …

deri künbeti İsmail

Cemi şah bendesi olan kimesnelerin ve şah evladıyım diyen kimesnelerin hazret-i Şah Safevi

selam eder …safaviden bizler eben emced bu asitane zahmet çeküb minnetler iderek o şah

evladından kimesneler bu astane hadimine nezr ü niyaz ve merhamet idüb kendüleri bundan sonra

bu astanenin mütevelli ve hüddam-ı cenabı seyyid Haydarı naib idüb her o kimesneler ki bu astane

sahibinin evlad-ı mühibleridirler. Ne kadar nezr ü niyazız almış olsan merhamet idüb …haydar

evladıdır kendülerine ve bizlere dua idsinler. Tahriran şehr-i safer

1321.

Mühür: el Mütevelli Ğafur

Günümüz Türkçesine Çevirisi

Tüm kullarına merhamet eden, inanan kullarını daha çok bağışlayan yüce Allah’ın adı ile

başlarım

Page 37: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Allah’ın veli, saf ve temiz kullarına ve peygamberin aydınlık yolunu tutanlara, Şeyh Safi

hazretlerine, onun yolundan gidenlere selam olsun.

Yüce soy kütüğü şöyledir: Sah İsmail onun babası Sultan Haydar onun babası Sultan Cüneyd –

ki özel kişilerdendir- onun babası Şah Hüseyin onun babası Şah Veli onun babası Şah Kulu onun babası

Mustafa onun babası Ali onun babası Mustafa onun babası Tursun onun babası Şeyh İbrahim onun

babası Şeyh Hoca Ali onun babası Şeyh Sadreddin ve diğer evlatları. Diğer nüshadaki bilgiler aynıdır.

Bunu yazan Şeyh Safiyyüddin’in Pasban Dergahı görevlisi Hacı Mir Ğafur.

Mühür: Mütevelli Ğafur

Seyyid Haydar elindeki bu silsile ile dergahı ziyaret etmiş iki rekat hacet namazını kılmış

tekkeye itaat ettiğini beyan edip emirlerini kabul eylemiştir.

Diğer bir silsile şudur: Şah İsmail onun babası Sultan Haydar onun babası Sultan Cüneyd onun

babası Şeyh İbrahim onun babası Şeyh Hoca Ali onun babası Şeyh Sadreddin Mürsel onun babası Şeyh

Safiyyüddin onun babası Seyyid İshak Ali ….babası seyyid Eminüddin Cibril onun babası Şeyh Salih

onun babası Şeyh Kutbeddin onun babası Şeyh Salahuddin Reşid onun babası Muhammedül Hafız

onun babası Avdül Has onun babası Seyyid Firuzşah onun babası Seyyid Muhammed onun babası

Seyyid Şeref Şah onun babası Seyyid Muhammed onun babası Seyyid Hasan onun babası Seyyid

Muhammed onun babası Seyyid İbrahim onun babası Seyyid Cafer onun babası Muhammed onun

babası Seyyid İsmail onun babası Seyyid Muhammed onun babası Seyyid Ahmed Arabi onun babası

Ebul Kasım onun babası Seyyid Hamza onun babası Musa Kazım.

Sultan Şeyh Safiyyüddin Hazretlerinin tarikat silsilesi de şöyledir:

Şeyh Safiyüddin, Şeyh Raşid Halidi, Seyyid Cemaleddin, Şeyh Şihabeddin Mahmud, Rukneddin

el Haşi, Kudbeddin Ebu Bekir Ebheri, Şeyh Ebul Çalabüddin Sühreverdi, Kadı …Kübra, ….Muhammed el

Kübra, Ahmed Esved Ayverdi, Mümsal Dinveri, Şeyh Cüneyd-i Bağdadi, Şeyh Sırrı Sakati, Şeyh Maruf-i

Kerhi, Davut-i Tai, Habib Acemi, Şeyh Hasan Basri, Ebu Talib oğlu Ali, Hazreti Peygamber.

Bunlar bizim için altından ve gümüşten daha değerlidir. Allah makamlarını yüce etsin. Şeyh

Esfiyüddin Seyyid İshak’a sığınıp yardım istemek üzerimize vacibtir. 1321/1903 yılının Safer ayı.

Mühür: Mütevelli Gafur

Şahitler:

Cemaleddin el Mevsuri: Şeyh Safiyüddin Dergahı hafızı

Abdullah oğlu Muhammed Ali oğlu Muhammed Taki: Tekke Naibi

Nakiyullah oğlu Süleyman: Tekke Hizmetçisi

Muhammed oğlu Aziz: Tekke Hizmetçisi

Page 38: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Hanefi oğlu Muhammed Hakkı: Tekke Hizmetçisi

Mahmut oğlu İbrahim: Tekke Hizmetçisi

Mükremin oğlu Hüseyin: Tekke Tahvildarı

Ali oğlu Allam: Tekke gülbankçısı

Bu dünyada bütün kullarını esirgeyen ve ahirette ise inanan kullarını bağışlayan Allah’ın

adıyla(başlarım)

Seyyidlerden ve temiz soylu kişilerden olan Hacı Seyyid Ali oğlu Seyyid Haydar, Şeyh

Safiyyüddin’in Melzeme’deki dergahına gelip ziyaret etmiştir ki onun dedeleri Şeyh Safiyyüddin

Seyyid İshak onun babası Seyyid Cibril Eminüddin ve Sultan Haydar ve Cüneyd ve Seyyid Sadrettin ve

Şah İsmail ve Sultan İbrahim ve Şeyh Salih’dir. Kendisi dergahda uzun zaman kalmış ve buradaki

müridler kendisinden hoşnud olup, hürmet etmişlerdir. Ziyareti Allah ve resulullah indinde kabul

olsun. 1321/1903 senesinin sefer ayı.

Mühür: Muhammed el Mevsuri

Mühür: Cemal Veli

Mühür: Abdülmennan

Mühür : Tekke Hafızı Habibüllah oğlu Ğafur

İmzalar ve Metin Doğrudur(Mühür: el Mütevelli)

Allah Yücedir

Bu belgenin yazılmasının sebebi şudur;

Mütevelli paşa –ömrü uzun olsun- Sülale-i Tahire(Temiz Sülale)’den Haydar Ağaya halifelik

verilmiş ve o Halife nasb ve tayin edilmiştir. Bundan sonra kendisi kendi dergahına gidecek ve

görevini yapacaktır. Bu hususta kimse kendisine mani olmasın. Hidayete tabi olanlara selam olsun.

1321/1903 senesinin Safer ayı.

Mühür: Seyfüttevliye

Mühür: Mütevelli Gafur

Mübarek dergâhın özellikleri ve bölümleri:

Şah İsmail mezarı

Kıble tarafında bir kapı

Page 39: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Şeyh Safiyüddin’in ailesi ve çocuklarının mezarı

Çilehane ve hazine odası(girmek yasaktır)

Bir giriş kapısı

İlk giriş kapısı(avlu)

Halifelerin kaldıkları odalar 4 aded

3 adet büyük salon

Sultan Cüneyd kapıları 2 adet

Cibril Sultan kapısı

İbrahim Sultan kapısı

Sadrettin Sultan kapısı

İmam zade Salih’in mezarı ve kapısı

Şah İsmail’in annesinin künbedi

Şeyh Salih’in künbedi

Şeyh Safiyyüddin’in künbedi

İsmal’in künbedi

Bizler Şah’ın tüm kulları ve evlatları olarak bu dergahın yapımında ve hizmetinde bulunuyoruz.

Bu dergaha gelip, niyaz eden ve halifelik alan Emir Haydar’ın mürit ve muhibleri artık bu dergahın

manevi evlatları sayılırlar. Onlar da bizim gibi hizmet etsinler kendilerine ve bizlere dua buyursunlar.

Mühür: El Mütevelli Ğafur

Belge 7

İcazetname

(Belge eksik olarak başlamaktadır)

(Allahümme salli alâ seyyidina nuri Muhammedi'l-Mustafa, Allahümme salli alâ seyyidina

nuri) İmam Aliyyi’l-Murtaza, Allahumme salli alâ nuri Haticeti'l Kübra, Fatimatüz-zehra, (Allahumme

salli alâ nuri İmam Hasan Hulki Rıza, Allahümme salli ala nuri)alâ nuri İmam Hüseyin mazlumu Şehîd-i

Page 40: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Deşt-i Kerbelâ, Allahümme salli alâ (seyyidina nuri İmam Zeyne’l Abidin Çardeh-i Masum-ı Pâk),

Allahumme salli alâ nuri İmam Muhammed Bâkır, Allahümme salli alâ nuri (İmam Cafer Sâdık,

Allahümme salli alâ seyyidina nuri İmam Musa Kâzım, Allahümme salli alâ seyyidina nuri İmam)

Heştem kıble-i heftem Sultanü’l-Horasan ve Burhanü’l-Horasan (Şehîd-i hâk-ı Horasanî İmam Ali ibni)

Musa Rıza Horasani, Allahümme salli alâ nuri İmam Musa Kazım Allahümme salli ala nuri Aliyyün-

Naki (Alllahümme salli ala nuriMuhammed Takî, Allahümme salli alâ Seyyidinâ nuri İmam nuri İmam

Hasani’l-Askeri, Allahümme salli alâ seyyidina nuri İmam) Muhammed Mehdî Sâhibü-i

Zaman Kutbu'd-Deverân Huccetu Burhân, (salavatullahi aleyhim ecmaîn evvelîn âhirîn),

tayyibîn tâhirîn zâhirîn bâtinîn, lâ fetâ illa Ali lâ seyfe illa zülfikâr

Nasrun minallahi ve fethun karîb ve beşşiri’l mü'minîn Yâ Muhammed Yâ Ali Yâ hayre’l-beşer

Yan tarafta: Nadî Aliyyen mazharel acaib tecidü avnen leke fi nevayib…

Bismillahirrahmanirrahim ve bihî nestaînu

Elhamdulillahillezî ceale gulûbel ârifîn hazîneten bi-zîneti’l ulûmi’l mahzûneti ve

kâne alâ zâlike kadîran ve kasseme’l marifete bi-mertebetil isti’dadi kilen kalilen ve kesiran

ev kuhile uyûne’l âĢikîn bi-kemalî kehli’r-ru’yeti atûfen lehüm ve nasîran lehüm ev feteha’l

istimâu lil-müĢtakîn sagîran ve kebîran el-istimâu ismü’l ma’Ģûketi hâlen ve kâlen ve halaka

Ademe alâ sûretihi ve leyse fî hâli halkihi ehaden müĢiran hüvallahülezi lâ ilâhe illa hû

âlimu’l-ğaybi ve’Ģ-Ģehâdeti hüve’r-rahmanirrahim ehmeduhu ve lehul ilmü bi-mûcibi’s-serâir

gulûbi’s-sidretil hâdireti fi hündisin zalemül-leyli ilâ tarafin küllü bihârin ve hiye an tahte

arazan sıratü’l emzaci’l mütalatımeti fi’l bihâri.

Ve eĢhedü en lâ illâhe illallahu vahtehu lâ Ģeriyke leh ve eĢhedü enne Muhammeden

Abduhû ve Resuluh erselehû nebiyyen ve cealehu beyne’l enbiyâi kıdvetün ve hatiran

sallallahu ve alâ âlihî ve evlâdihî ve ahbabihî ve sellim teslimen ebeden dâimen kesiran.

Kâle aleyhisselam ''Ashâbî ke’n-nucûmi bi-eyyihim iktedeytüm ihdeytüm'' ve kâle

azze min kailin ''nasrun minallahi ve fethun garib'' ve kâle aleyhisselam '' lâ yezâllüllahü taâla

fî hâcetin li-abdihî mâdâme’l abdü fî hâceti ehihi’l müslim'' ve kâle Ali bin ebî

Tâlib kerremallahu veche “eĢ-ġuyûhu selâsetün et-Tevâzuu inde’t devleti ve’l avfu inde’l

gudreti ve’l atiyyeti bil imaseleti'' ve kâle sultanü’l muhakkikîn ve kutbu’l aktâb fi’l âlemîn el-

Hacı BektaĢ Veli el-Horasanî kaddessallahu sırrahu’l-aziz “Ģeyhu’l avâm bi’l ikmali ve

Ģeyhu’l havâs bi’l ahvali ve Ģeyhu’l hâsul has bi’l esrari ve aslu Ģeyhin en yekune abden fi

gayrihi ve sahhat zâlike’l inkıyâd bi-emrillahi taala ve’l ictinâb an nevâhi” kemâ kalellahu

taala “Vemâ etâkumu’r resûle fehuzûhû vemâ nehâküm anhu” fentehû evane mâ cerâ bi’l

kalemi takdirullahi taala ve kudretihi bismillahirrahmanirrahim men lem yerzâ bi-kazâi ve

lem yesbir alâ belâi feli yahruce min beyni’l arzi ves sema fe’l yetlube rabben gayri ve en

yümîte nefse’l levvâmete bi’l mücahedât ve yahya’n nefse’l mutmainnete bi’r-riyazeti sümme

yerteki bi’d-derecâti’l âliyati ve’l merâtibi’l aliyati ve gıyle hıfzu’l hukuki bi bezli’r-ruhi ve’l

kanâati bi kalîli’d-dünya an kesîriha fe inne kıyle’l ma’na hayrun min kesîri’l ma’va bi

kavlillahi teala celle celâluhû ve amme nevâluhu “men amile sâlihan min zekerin ve ünsâ fe

hüve mü'minün fel yahya hayaten tayyibeten” fel hayatü hiye’l kanâatü ve hubbu’l cûi ve

bağzü’l iĢbâi ve terki’l uluvveti ve’r-ref’i ve hüsni’l mütâbâti ile’l hayrâti ve’l ictihâdi fi’l

intisâbi ile’t-tâati sümme yendericu fi sufûfi’l büdelâi ve’t-tafdîli minel azizi’l mennân ve’l

avfu ve’l ğufrânu limâ Ģâe min hakikati’l fakri ve’l fenâ fi’llah ve’l bekâ billah hâdimü’l

fukarâi ve’l mesakîni Şeyh İbrahim Sultan evladından Mürteza Halife ve Ali Halife zide

Page 41: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

takvahu ke’s-sabahi fi’r-revahi cemia ef’alihî hâlen ve gâlen eceznâhu icazeten mutlakaten

(en) yeclise ale’s-seccadeti yusalli’s-salate’l mefrûdati ve yu'tiz-zekate’l vacibati aleyhi ve

yehicce’l beyte in istedaa ileyhi sebilen ve yesumu Ģehre ramazani ve yehdimu’s-sâdirîn ve’l

vâridîn ve yeciddü’l ahde ve’t-tevbete ba’de’t-telkini’z-zikri ve resmi’l hizmeti ve’l fukara

ve’l mesâkîn ve esnafi’l halâyık ve’l müslimîn ve icraü’l mikrâsi min Ģuuri’l tayyibin ve

libâsü’l hırkati ve ref’ül ilmi ve iĢtiğalü’s-siraci ve ref’ül-tertili bit tehlili vet tekbiri ve ba’de

zâlik en tuvârise lil mücazine min hakikatin nesebil muttasıli ila eĢrefil enam eslahussuleha

ve ifteherul kubera el hasibun nesib ġeyhuz zeman İbrahim Baba edamallahu ömru devletihi

ba’de zâlik en tuvârise lil mücazine min hakikatin nesebil muttasıli ila eĢrefil enam

eslahussuleha ve ifteherul kubera el hasibun nesib sahibüz zaman ve sahibüs seccade kutbül

piran ġeyh el Hacı Feyzullah Efendi edamallahü ömrühü ve berekatü esrarihi ve ba’de zâlik

en tuvârise bil mütebaati Şeyh Ali Efendi rahmetüllahi aleyhi rahmeten vasiaten ve ba’de zâlik

en tuvârise Şeyh Elvan Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik tuvârise’Ģ Ģehid Abdülkadir

Efendi nevverellalhu merkadehu ve ba’de zâlike tuvârise Şeyh Hüseyin Efendi rahmetullahi

aleyh ve ba’de zâlik en tuvârise Şeyh Hacı Zülfikar Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik

en tuvârise Şehy Yusuf Efendi rahmetullahi aleyh rahmeten vâsiaten ve ba’de zâlik en tuvârise

Şeyh Kasım efendi rahmetüllahi aleyhi ve ba’de zâlik en tuvârise Şeyh Hasan Efendi

rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik en tuvârise Şeyh Bektaş Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de

zâlik en tuvârise ġeyh Mürselbâlî Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik en tuvârise ġeyh

Resul Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik en tuvârise Şeyh Kalender efendi rahmetüllahi

aleyh ve ba’de zâlik en tuvârise Ģeyh Bektaş Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik en

tuvârise Şeyh Yusufbâlî Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik en tuvârise Şeyh Mahmut

Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik en tuvârise Şeyh İskender Efendi rahmetullahi aleyh

ve ba’de zâlik en tuvârise Şeyh Gençkalender Efendi rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik en

tuvârise Şeyh Resulbâlî Sultan rahmetullahi aleyh ve ba’de zâlik en tuvârise ġeyh Sultanü’l

Budelâ sahibu’l burhan sırrı yezdân Balım Sultan kaddesellahu sırrahu’l azîz ve ba’de zâlik en

tuvârise ġeyh Mürsel Baba Sultan nevverellalhu merkadehu ve ba’de zâlik en tuvârise ġeyh

Hızırlala Sultan nevverallahu merkadehu ve âlihi min veledihi’s sâlik ve’n nâsiki’l muhtaç ilâ

rahmetillahi taala min sultani’l kâmil bi mükemmel ġeyhu’s hemedânî kutbu’l âlem sâhibu

ilmü’l ledünnî el-Hac Bektaş Veli el-Horasanî kaddesellahu sırrahu’l aziz Sultan İbrahim

b. Musa Kazım ibn-i seyyid İmam Cafer Sadık b. İmam Muhammed Bâkır b. İmam Zeynel

Âbidîn bin İmam Hüseyin b. İmam Ali Kerremallahu veche feteha ebvâber rahmeti fethan

gariben ve mürşidu sultan Hoca Ahmet Yesevi rahmetullahi aleyh ve mürşiduhu sultan Ali

ibn-i Musa Rıza ve mürşiduhu imam Musa Kazım ve mürşiduhu imam Cafer Sadık ve

mürşiduhu imam Muhammed Bâkır ve mürşiduhu imam Zeynel Âbidin ve mürşiduhu imam

Hüseyin ve mürşiduhu imam Ali radiyallahü kerremallahu veche ve mürĢiduhu Hazreti

Muhammed Mustafa salavatullahi aleyhim ecmaîn ve mürĢiduhu cebrail-i emin ve

mürĢiduhu Hüda-yı rabbu’l âlemîn celle celâluhu ve amme nevâluhu temmet.

Sebeb-i tahrîr-i kitâb ve mûcib-i tasdîr-i hitâb oldur ki,

Şeyh İbrahim Sultan Evladından Murteza Halife ve Ali Halife muhiblerinin ve müridlerinin ve

evladlarının cümlesinin üzerlerine bunlara halifelik nazar olundu cedd-i azizim sâlâr-

ı horasan sultanül arifin Hazreti Hünkar Hacı Bektaş Veli kaddesallahu sırrahu’l aziz

Hazretlerinin asitane-i şeriflerine gelüb tarik-i evliyayı kabul kılup eline sofra ve çerağ ve senk ve tiğ

ve icazet ü inabet virildi ve halifelik ve şeyhlik safa nazar olundı ve dahi havalet virildi ve sizler ki

halayık-ı evliya yedinden tutup tarikattan taşra bulduğunun hakkından gele tarikat erenleri buna mani

ve dafi olmayalar şöyle bileler ve dahi her kim muhalefet iderler ise Allah azimüşşanın yetmiş iki

Page 42: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

lanetin üzerine bileler emr-i mürşide inkıyad ideler bakiyüd dua temmet bi avnillahi teala rabbil

alemin fi ğurre-i şerif Muharemül Haram sene hamse v hamsiyn mie ve elf.(1155/1742).

ŞUHUDU’L - HAL

Mehmed Dede Abdülvahab Dede Mehmed Dede

Hacı Bektaş Tekkenişini Hacı Bektaş Türbedarı Hacı Bektaş Aşcı Başı

İbrahim Dede

Hacı Bektaş Etmekci Başı

-----

Katibül Huruf Şaban Efendi el-İmam

Elhamdülillahillezi nevvera kulubel arifine bi envaril marifeti vel hakikati ve şeraha sudures

salikine bi tasfiyetit tarikati veş şeriati vesselatü vesselamü ala resulina Muhammedin…eş şeriati vet

tarikati bil hikmeti ve marifetil haseneti ve ala alihi ve ashabihillezine hüm ashabüs suffeti vel

mücahedeti emma ba’d bais-i tasdir-i icazetname oldur ki cedden ala ced(eksik; yaklaşık on

kelime)Şeyh İbrahim Veli evladından Gazi oğlu Bende ağanın mahdumu Musa Dede bu kere dergah-ı

azize gelub(eksik; yaklaşık on kelime)amuca zadeleri meyanında ehliyet ve liyakatlu görülerek usul ve

kanun-ı tarikat-ı aliyeye dahi muvafık olmuş bulunduğundan işbu icazetname-i (eksik; yaklaşık sekiz

kelime) gerektir ki ber mucib-i âdâb-ı tarikat muma ileyhe itaat ve halife nazarıyla nazar ve hurmet

idesiz ve sen ki muma ileyh Musa Dedesin gerektir ki (eksik; yaklaşık sekiz kelime) müridin ve salikine

himmet ve ğayret birle duası üzerlerimize ehem ve elzem olan şevketlü mehabetlü sultan Gazi Hamid

Han efendimiz hazretlerinin temadi-i eyyam-ı ömr ü ikbal ve tezayüd-i devlet-i izz ü iclal-i tacdariyleri

ediyesine …hilaf-ı tarikat hal ve hareketten mücanebet idesin ves selamü ala menittebeal hüda

hürrira şehr-i Ramazanül mübarek sene isna ve aşer ve selase mie badel elf an hicreti men lehül izzü

veş şeref 1312(1894).

Hadimül-Fukara es Seyyid Ahmed Cemaleddin an evlad-ı Hacı Bektaş Veli

(Mühür)

Günümüz Türkçesine Çevirisi

(İcazetname)

(Muhammed Mustafa’nın nuruna selam olsun) Ġmam Ali’nin nuruna selam olsun,

Haticetü’l-Kübra’nın nuruna selam olsun, Fatımatü’z-Zehra’nın nuruna selam olsun,

(yaratıcının rızasını kazanmıĢ Ġmam Hasan nuruna selam olsun), Kerbela Ģehidi Ġmam

Hüseyin’in nuruna selam olsun, (On dört masum imamdan olan Ġmam Zeyne’l-Abidin’in

nuruna selam olsun,) Ġmam Muhammed Bakır’ın nuruna selam olsun, (Ġmam Cafer Sadık’ın

nuruna selam olsun, Ġmam Musa Kazım’ın nuruna selam olsun), Horasan’da Ģehid olan Ġmam

Ali Rıza’nın nuruna selam olsun, (Ġmam Muhammed Taki’nin nuruna selam olsun, Ġmam Ali

Page 43: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Naki’nin nuruna selam olsun, Ġmam Hasan Askerî’nin nuruna selam olsun,) Sahib-i zaman

Ġmam Muhammed Mehdi’nin nuruna selam olsun. Hz. Ali’den baĢka yiğit, onun kılıcı

zülfikar’dan baĢka da kılıç yoktur.

(O)Allah’tan bir zafer ve yakın bir fetihtir inananları müjdele ey Muhammed ey Ali

ey insanların en hayırlısı

(Yan tarafta Ģu yazılıdır): sırlara vakıf olan Ali’yi çağır ondan dar zamanlarında

yardım istesen sana ulaĢır.

Esirgeyen ve bağıĢlayan Allah’ın adıyla (baĢlarım)

Alimleri kalplerini ilim hazinesiyle dolduran ve her durumda buna gücü yeten, bilgiyi

kullarının derecesine göre az veya çok paylaĢtıran Allah’a sonsuz Ģükürler olsun. O Allah ki,

kendilerine bir ihsan ve yardım olması için, ilim sahiplerinin gözlerini manevi olarak

sürmelemiĢtir. Sözlerinde ve hareketlerinde Allah’ı hissetmeleri için büyük küçük aĢıkların

hepsinin kulaklarını açmıĢtır. O, Allah insanı diğer yarattıklarında olmayan bir çok

özelliklerle yaratmıĢtır. O, görünen ve görünmeyen her Ģeyi bilir ve kendisinden baĢka da

ilah yoktur. O, esirgeyen ve bağıĢlayandır. Onun ilmi, gece karanlığında olan en ince ayrıntıyı

ve bütün denizlerin en ücra köĢelerindeki sırlara ve denizdeki dalgaların mahiyetine kadar her

Ģeyi bilmeye yeter.

Ben Ģehadet ederim ki Allah’tan baĢka ilah yoktur ve Hazreti Muhammed O’nun kulu

peygamberidir. O’nu peygamber olarak gönderdi ve peygamberler arasında ilmin hazinesi ve

kudret sahibi kıldı. Binlerce selam o peygamberin aile ferlerine ve arkadaĢlarına olsun.

Peygamber eferdimiz aleyhisselam buyurdu ki: “Benim arkadaşlarımdan her biri

yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız doğru yolu bulmuş olursunuz.” Allahü Teala Hazretleri

buyurdu ki: “ Zafer Allah’tandır ve fetih yakındır.” Peygamber efendimiz buyurdu ki: “ Kişi

müslüman kardeşinin yardımında olduğu sürece Allah’ın o kişiye yardımı sürekli olacaktır.”

Ebu Talib’in oğlu Ali-Allah O’nu Ģereflendirsin- buyurdu ki: “Büyük insanların üç özelliği

vardır; makam ve mevki sahibi oldukları zaman mütevazi olurlar, güçlü oldukları zaman

affederler, birine iyilik yaptıkları zaman başına kakmazlar.” Hakikat ehlinin sultanı, dünyada

devrinin en ulu kiĢisi, Hacı BektaĢ Veliyyü’l-Horasanî Allah yüce sırrını mukaddes kılsın

Ģöyle buyurmuĢtur: “Marifetin azı, çok amel etmekten daha hayırlıdır.” Halkın yiğitliği mal

iledir. Seçkin kiĢilerin yiğitliği amelleri iledir. Bunlardan Allah’a daha yakın olanların yani

havassü’l-havas’ın yiğitliği ise yaĢantılarıyladır.velilerin yiğitliği ise, sırlara ulaĢmak ile olur.

Fütüvvetin aslı kulun baĢkalarına yardımda bulunmasıdır. Bu da kulun Allah’ın emirlerini

tutup, yasaklarından kaçınmasıyla olur. Allah Teala’nın Ģöyle buyurduğu gibi: “Peygamber

size neyi emretmiş ise onu alınız, neyi de sizden men etmiş ise, ondan sakınınız.” Allah’ın

kudret kalemi ile ilk yazdığı kelime bismillahirrahmanirrahim’dir. Ondan baĢka Rab

aramayın. Mücahede ile nefsinizi öldürün. Rıyazat ile nefsinizi mutmainne mertebesine

çıkarın. Sonra da daha yüksek derecelere çıkarıp, manen yüce mertebeler kazanın.

Denildi ki, hukuku korumak can vermekle olur. Kanaat ise, az bir dünyalıkla

yetinmektir. Allah Teala buyurdu ki: “Erkek ve kadından kim salih amel işlerse, o, inanmıştır.

Biz ona dünyada güzel bir hayat yaşatacağız.” Hayat; kanaat, açlığı sevmek, tokluğu

arzulamamak, iyiliği yükseltip kötülüğü terketmek, ibadetlerde gayretli olmak, seçkinler

sınıfına girmek ve oradan da aziz olan Allah’tan af dilemek O’nda ölmek O’nda dirilmektir.

Page 44: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Tarikat ulularının sultanı, miskinlerin hizmetçisi, Allah’a ulaĢanların en yücesi ġeyh

Ġbrahim Sultan evladından Mürteza Halife ve Ali Halife -Allah imanlarını artırsın.. Ve bütün

iĢleri sabah gibi aydınlık olsun. - Biz ona icazet verdik. Posta otursun, farz namazları kılsın,

zekatını versin, fırsat bulduğu zaman Hacca gitsin, orucunu tutsun, dergaha gelip gidenlere

hizmet etsin, zikir telkini aldıktan sonra ahdini yerini getirsin. Fakirlere, miskinlere ve bütün

yaratılmıĢlara iyi niyet ve güzellikle hizmet etsin. Hırka giysin. Çerağ yaksın.

Ondan sonra en yüce kiĢi, temiz soy sahibi Ġbrahim Baba Allah ömrünü uzun etsin,

Ondan sonra Hacı Feyzullah Efendi, Ondan sonra ġeyh Ali Efendi Ondan sonra ġeyh Elvan

Efendi Ondan sonra Ģehid Abdülkadir Efendi Ondan sonra ġeyh Hüseyin Efendi Ondan sonra

ġeyh Hacı Zülfikar Efendi Ondan sonra ġehy Yusuf Efendi Ondan sonra ġeyh Kasım efendi

Ondan sonra ġeyh Hasan Efendi Ondan sonra ġeyh BektaĢ Efendi Ondan sonra ġeyh

Mürselbâlî Efendi Ondan sonra ġeyh Resul Efendi Ondan sonra ġeyh Kalender efendi Ondan

sonra Ģeyh BektaĢ Efendi Ondan sonra ġeyh Yusufbâlî Efendi Ondan sonra ġeyh Mahmut

Efendi Ondan sonra ġeyh Ġskender Efendi Ondan sonra ġeyh Gençkalender Efendi Ondan

sonra ġeyh Resulbâlî Sultan Ondan sonra ġeyh Balım Sultan Ondan sonra ġeyh Mürsel Baba

Sultan Ondan sonra ġeyh Hızırlala Sultan Ondan sonra büyük mürĢid el-Hac Bektaş Veli el-

Horasanî kaddesellahu sırrahu’l aziz ki onun babası Sultan Ġbrahim onun babası Musa Kazım

onun babası seyyid Ġmam Cafer Sadık onun babası Ġmam Muhammed Bâkır onun

babası Ġmam Zeynel Âbidîn onun babası Ġmam Hüseyin onun babası Ġmam Ali Allah

yüzünü ak etsin.

Hacı BektaĢ Veli’nin mürĢidi sultan Hoca Ahmet Yesevi Onun mürĢidi sultan Ali

ibn-i Musa Rıza ve Onun mürĢidi imam Musa Kazım ve Onun mürĢidi imam Cafer Sadık

Onun mürĢidi imam Muhammed Bâkır Onun MürĢidi imam Zeynel Âbidin Onun

mürĢidi imam Hüseyin ve Onun mürĢidi imam Ali radiyallahü kerremallahu veche ve Onun

mürĢidi Hazreti Muhammed Mustafa selam hepsinin üzerine olsun. Peygamberimizin

mürĢidi Cebrail-i emin ve O’nun mürĢidi Allah azimüĢĢandır.

Bu icazetnamenin yazılmasının sebebi şudur:

Şeyh İbrahim Sultan evladından Murteza Halife ve Ali Halife müritlerin ve muhiplerin hepsinin

üzerine halife olarak tayin edilmişlerdir. Bunlar, aziz dedem Hacı Bektaş Velinin tekkesine gelip,

evliyanın yolunu kabul edip ellerine çerağ, sofra kılıç, teslim taşı ve icazet verildi. Halifelik ve şeyhlik

kendilerine layık görüldü. Artık bunlar tarikatın gereklerini yapsınlar ve yaptırsınlar. Kimse bunlara bu

konuda engel olmasın. Kim bu konuda bunlara muhalefet ederse Allah’ın laneti onun üzerine olsun.

Bütün müridler bunlara itaat etsin ve mürşidin emrine boyun eğsinler. Muharrem ayının ilk

günleri, yıl 1155/1742.

Şahitler:

Mehmed Dede Abdülvahab Dede Mehmed Dede

Hacı Bektaş Tekkenişini Hacı Bektaş Türbedarı Hacı Bektaş Aşcı Başı

İbrahim Dede

Hacı Bektaş Ekmekçi Başısı

Page 45: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

-----

(Yukarıdaki belgeyi yazan) Katib: İmam Şaban Efendi

Ariflerin kalplerini gerçeklerin nuruyla dolduran, saliklerin göğsünü pak ve temiz kılan Allah’a

şükürler, peygamber efendimize ve onun temiz ailesi ile seçkin arkadaşlarına selam olsun. Bu

icazetnamenin yazılmasının sebebi şudur; şeyh İbrahim Veli evladından Gazi oğlu Bende Ağanın oğlu

Musa Dede dergaha gelip, ziyaret yaptıktan sonra halifeliğe layık görünüp kendisine bu icazetname

verilmiştir. Bundan sonra kendisine gerektiği gibi hürmet ediniz. Ve sen Musa Dede, bundan sonra

dergahında müridlerin işlerini göresin, padişahımız efendimiz gazi Hamid Han efendimizin ömrünü ve

devletinin uzun olması için duanı eksik etmeyip sakın ola ki tarikata aykırı bir iş işleyemesin.Ramazan

Ayı, yıl 1312/1894.

Hacı Bektaş Veli evladı Seyyid Ahmed Cemaleddin

(Mühür)

Belge 8

ŞECERE

DİPNOTLAR

Saf Suresi 4 -5

Bizim geleneğimizde eĢik kutsaldır ve eĢiğe basılmadan geçilir. “Hacet Kapısı “ kabul edilen

maddi ve manevi talebte bulunulan kapılar, eĢik olarak anılır. EĢiğine yüz sürmek deyimi

buradan gelmektedir. Ve silsileye göre en kutsal eĢik, Hz. Muhammed’in eĢiğidir. Silsilede

peygamberden sonra gelen tüm ziyaret yerlerinin el ele el Hakka kutsallığı vardır ve o ifade

edilmektedir.(Yayına Hazırlayanlar)

ġura Suresi 23

Tevbe Suresi 120

Çorum Evciyenikışla Köyünden Arap Ali Gazioğlu tarafından Araştırma Merkezine verilmiştir

Bu kısım belgede eksik olup, G.Ü. Hacı BektaĢ Veli AraĢtırma Dergisi 21. sayıda yayınlanan

Kargın Ocağı ile ilgili belgelerden 24 . Vesika(ġecere)den tamamlanmıĢtır.

Bu kısım belgede eksik olup, G.Ü. Hacı BektaĢ Veli AraĢtırma Dergisi 21. sayıda yayınlanan

Kargın Ocağı ile ilgili belgelerden 24 . Vesika(ġecere)den tamamlanmıĢtır.

Bu kısım belgede eksik olup, G.Ü. Hacı BektaĢ Veli AraĢtırma Dergisi 21. sayıda yayınlanan

Kargın Ocağı ile ilgili belgelerden 24 . Vesika(ġecere)den tamamlanmıĢtır.

Bu kısım belgede eksik olup, G.Ü. Hacı BektaĢ Veli AraĢtırma Dergisi 21. sayıda yayınlanan

Kargın Ocağı ile ilgili belgelerden 24 . Vesika(ġecere)den tamamlanmıĢtır.

Page 46: ŞAH İBRAHİM OCAĞI ÜZERİNE YENİ BİLGİLER · Bütün bu çalışmalar sırasından Sayın Seyfi Oktay büyük bir incelik göstererek bir alan araştırması için bizimle

Bu kısım belgede eksik olup, G.Ü. Hacı BektaĢ Veli AraĢtırma Dergisi 21. sayıda yayınlanan

Kargın Ocağı ile ilgili belgelerden 24 . Vesika(ġecere)den tamamlanmıĢtır.

Bu kısım belgede eksik olup, G.Ü. Hacı BektaĢ Veli AraĢtırma Dergisi 21. sayıda yayınlanan

Kargın Ocağı ile ilgili belgelerden 24 . Vesika(ġecere)den tamamlanmıĢtır.

Bu kısım belgede eksik olup, G.Ü. Hacı BektaĢ Veli AraĢtırma Dergisi 21. sayıda yayınlanan

Kargın Ocağı ile ilgili belgelerden 24 . Vesika(ġecere)den tamamlanmıĢtır.

Saf Suresi 13

Allah’ın sırlarına erme, bilinmeyenlerin bilgisine varma.

HaĢr Suresi 7

Nahl Suresi 97