ahmed yüksel Özemre - Çernobil komplosu

Upload: mehmet-erdivan

Post on 01-Mar-2016

43 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Çernobil Komplosu

TRANSCRIPT

  • "ernobil Komplosu"

    1

    !"#$%&'##(((#)*)&+,

  • "ernobil Komplosu"

    2

    (#%)-++

    &-#.(&(&"#$/$0%##1#&-###&

    $(0#&

    23456"2727"8"9

    2

    ()--%#%:#$(

  • "ernobil Komplosu"

    3

    28);&);:?#)&3>)$+@AB?,

    228#%#6&!C3D)$+@AB?,

    2228*)+*+$!B3>?)$+@AB?,

    2E8&F(&)!>D)$+3D"(;@AB?,

    E8

    #%F"%&F4+&+%)EG#))&+&))$)$&

    E28"/#&"GH;)%)&++)+&)#

    7)H#

    E228&))/)#%*)

    E2228#)))$).)%+)&4+%+&)!@#@AB?3>DG)@ABD,

    2I8)$)$&()$))G)J

    I8

    "8).(&&&

    I28")*)&+1+&)&;##$(

    I228)$)+&:+#

  • "ernobil Komplosu"

    4

    I2228)$)$&))&$)+

    I2E8

    "#$/&G#&-###

    IE8"/&&-#);:#K##0+))

    IE28

    &-#);:+/&+&"#$8;#%##

    )*%+)E(()+"-#%%8;(()&"-)*%+)#$&().(/&(&

    )*+E&(0)L

    IE228&(0M+))&N#

    );)+$K)##

    * * *

  • "ernobil Komplosu"

    5

    Bu kitap ernobil kazsnn akabinde pekok karcnn ortaklaa ihds ettik-leri "ernobil Komplosu" dolaysyla Trkiye'nin ekmi olduu ilenin muhtevsn ve snrlarn tesbit eden, evrka ve gzlemlere dayanan ahs bir htrattr.

    "Trkiye'nin ernobil ilesi"ni kendi nefsinde btn younluu, btn so-rumluluu ve btn trajedisiyle benim kadar n be n yaam bir baka ahs, her-hlde, yoktur. Bu htrat, ayn zamanda, 6 Nisan 1987'de Trkiye Atom Enerjisi Ku-rumu Bakanl'ndan azledilmemden sonra da uzun sre srm ve ancak TAEK'i ve beni ibr etmi olan "ernobil Kazs'nn Trkiye zerindeki Etkilerini Ara-trmak Ve Sorumlular Tesbit Etmek zere Kurulan TBMM Aratrma Komisyonu Raporu"nun TBMM tarafndan 1993 ylnn, hatrmda kald kadaryla, Kasm a-ynda kabl edilmesiyle noktalanabilmi olan ahs ilemin de bir zabtdr.

    Bu htratm yazmak iin nce ilemin sona ermesini, yni hakkmda alm olan tahkkatlardan ve dvalardan beraat etmemi, ayrca zntlerimin ve krgnlkla-rmn da iyice snmesini bekledim.

    Trkiye Atom Enerjisi Bakan iken:

    1) Ankara'nn Yksek Brokrasisi'nin nemli bir ksmnn keyf engelle-meleri;

    2) Mc Carthy gibi, her tan altnda bir komnistin gizli olduunu sanan ya da iine yle gelen bir Mstear'n evhmlar;

    3) ernobil kazsndan sonra TV'deki beynatma ambargo koyarak yayn-latmayan bir Bakann Trkiye Atom Enerjisi Kurumu olarak aldmz nlemler konusunda Milletimi bilgilendirmemi engellemesi;

    4) Bendenizi robotlatramayanlarn hasetleri; 5) Pekok kimsenin ve kuruluun komplolar, iftirlar ve ihnetleri; 6) Bir sr echel-i chelnn cehleti; 7) Basn'n belirli bir kesiminin hakkmdaki iftirlar, dezinformasyonlar

    ve provokasyonlar

    grevim sresince ve azlimden sonra benim iin ne kadar byk sknt ve ile tekil etmi olurlarsa olsunlar, hibiri de Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'ndan kalp huzu-ru ile ayrlmama engel olamamtr.

    Bu kalp huzuru, ncelikle:

    1) Grevimle ilgili konularda haiz olduum ilmimin salamlna, 2) Ailemden tevrs ettiim ahlkn adlet ve ihsn esaslarna dayal, ve

    erri red, hayr da arayp destekleme irdesiyle mcehhez klnm olma-sna,

    3) Kritik konularda istire etmeden asl karar vermememe,

  • "ernobil Komplosu"

    6

    4) Bir kere karar verdikten sonra da o karar dorultusunda azimle, selbetle ve diryetle yrmeme,

    5) Miyetimde, Devlet'e hizmet etmeyi benim gibi bir ibdet sayan, ms-tesn alma arkadalarmn olmasna,

    6) ernobil kazsnn etkileriyle mcdele ederken stn grev anlay ile bezenmi, fergat- nefis shibi, (bro memurundan radyasyon uzmanna kadar herbirinin, iinde bihakkn uzman olduu) hrikulde bir kadronun tek bir ktle gibi etrfmda muhabbetle kenetlenmi ve grevlerini stn bir uurla if etmi

    olmasna dayanmaktadr.

    Bu kitabm da Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'nda, ite, "kendisini bu gruptan sayan" herkese muhabbetlerimle ithf ediyorum.

    Bu htratn manskrisinin ilk versiyonunu dikkatle tetkik eden ve syelerinde pekok konuya daha byk bir aklk kazndrm olduum; Trkiye Atom Enerisi Kurumu Bakanlm srasnda ise hrikulde stn grev anlaylar, hizmet aklar, gbta edilecek fazletleri, dostluklar ve muhabbetleriyle ilemi hafifletmi olan azz kardelerim: 1) Trkiye Atom Enerjisi Kurumu Atom Enerjisi Komisyonu yesi ve ekmece Nkleer Aratrma ve Eitim Merkezi Mdr'm Prof. Dr. Atill zalpan'a, 2) Aratrma Gelitirme Plnlama ve Koordinasyon Dairesi Bakan'm Erol Barutugil'e ve 3) Radyasyon Sal ve Gvenlii Dairesi Bakan'm zer zerden'e btn bu zahmetleri ve mstesn dostluklar iin ayrca en kalb teekkr-lerimi sunuyorum.

    Bu htratn gyesi, yalnzca: 1) akladm hlde Millet'imin bilgisine inti-kli engellenmi, ya da 2) bana aklama frsat verilmemi olan olaylar; bunlarn dayanaklarn; Trkiye Atom Enerjisi Kurumu Bakan olarak nasl bir ile ekmi olduumu (aradan, btn bu ileleri artk ilgin birer htraya dntrm olan yete-rince zamann gemi olmasndan sonra) takdm etmekden ibrettir. Gye kimseyi thmet altnda tutmak olmadndan, Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'na ve bana bu ileleri rev grm olanlarn (mesel Mstear'n, TV'de bana ambargo koyduran Bakan'n, TAEK'de kuyumu kazmak isteyenlerin.. vd.. nin) isimleri de olabildiince gizli tutulmutur. in bu safhasnda nemli olan artk bunlarn isimleri ve ahsiyetle-ri deil de ibret alnmas gereken fiilleridir.

    Bu kitabn ilk versiyonu, Demirel-nn Koalisyonu Hkmeti'nin Cumhur-bakan Turgut zal' mkil durumda brakmak iin tasarlad ve Basn'n belirli bir blmnn de, hangi vaadlerin karl olduu mechl, byk desteiyle 17 Ara-lk 1992'den itibren uygulamaya koyduu, yaklak 5 ay srm olan bir dezinformasyon (haber saptrma, yalan haber yayma) kaosunun hzn kaybetmesin-den ancak birka ay sonra 1993 ylnda "Nehir Yaynevi" tarafndan Trkiye'nin ernobil ilesi bal altnda yaynlanabilmiti. Bu i'tibrla da ahs ilemin 1990 ylndan sonraya sarkan blmn kapsamamaktayd.

  • "ernobil Komplosu"

    7

    Bu bask daha ok da evrecilerin ilgisini ekti. TAEK Bakan iken beni a-alamak iin gayret sarfetmi olan evrecilerden (ve zellikle de ar nkleer enerji kartlarndan) bazlarnn bu kitabn yaynlanmasndan sonra bana bak alarnn pimanla varacak derecede deimi olduunu grmekten de memnn oldumdu.

    Kitabn bu gzden geirilmi, baz dzeltmelerin yaplm, yeni blmlerle geniletilmi, ve 1990-1993 yllarndaki ilelerimizi de kapsayan bu basksnda ise zellikle ernobil kazs dolaysyla lkenin nasl bir komplo ile kar karya kalm olduunu vurgulamak istedim

    ernobil kazsn bahne ederek iktidr ve para hrslarn tatmn iin oynan-m olan eitli oyunlarn oluturduu ernobil Komplosu'nun kk bir blmne hasbelkader yakndan hit olmu olan bir kimse olarak, bu htrtn okurlarn yakn trihimizin geni kapsaml sosyal alkantlarndan biri olan bu konunun perde arkas entrikalarnn bir blmn renmelerine ve buna benzer olaylarda da idrk ve temyizlerini bilemelerine ve zinde tutmalarna yardmc olmasn niyz ediyorum.

    29 Nisan 1986 6 Nisan 1987 trihleri arasnda "Trkiye'nin ernobil ile-si"ne hrikulde bir ekiple henk iinde, ve daha sonra Aralk 1992- Kasm 1993 ara-snda ahs ilelerime de sabrla ve vekarla gs germemi ltfetmi olduundan do-lay Cenb- Hakk'a hamd ve krnm sonsuzdur. Dileim ise bu htratta takdm edilenlere benzer ilelere bundan byle hibir teknokratn mruz kalmamasdr.

    skdar, Mart 1992 Prof.Dr. Ahmed Yksel zemre skdar, Haziran 2003

    * * *

  • "ernobil Komplosu"

    8

    28

    5 5?#)&3>)$+@AB?,

    Kriz ncesi

    Cezyir Babakan Abdlhalim Brhim Babakan Turgut zal'n Cezyir'i ziyretini iade etmek zere 28-30 Nisan 1986 gnleri Trkiye'yi ziyret etti. Benim Cezyir Atom Enerjisi Yksek Komiseri Hac Sleymn erif'in dvetlisi olarak Ce-zyir'de bulunduum Mart 1986 banda, kendisine, Trkiye'ye geldiinde, Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK'in) ekmece Nkleer Aratrma ve Eitim Mer-kezi'ni (NAEM'i) ziyret etmesinden eref duyacamz arz etmitim; o da bu d-vetimi memnniyetle kabl etmiti. Cezyir Babakan'n ve kendisine refkat eden heyeti NAEM'de karlamak zere 29 Nisan Sal gn Ankara'dan stanbul'a gel-mitim.

    O akam rahmetli annemin evinde son TV haberlerinde, Rusya'da Kiev ya-knlarnda bulunan ernobil Nkleer Santrali'nin 4 numaral reaktr nitesinde gn nce byk bir nkleer kaz meydana gelmi olduu haberini hayretler iinde dinledim. Bu kaz sonucu reaktrden etrfa yaylan radyoaktif maddelerin, hava a-kmlarnn da yardmyla, skandinav lkelerine kadar uzanan muazzam bir radyoak-tif kontaminasyon (kirlilik) dourmu olmas ise dehet verici idi.

    Ku uuu Edirne'ye 1090 km, stanbul'a 1130 km ve Ankara'ya da 1250 km kadar uzaklkta kuzey-bat ynnde vuku bulan bir nkleer kaznn Trkiye'yi etki-lememesi mmkn deildi. Eer o gnlerin meteorolojik artlar reaktrden aa -kan ilk radyasyon bulutunu skandinavya'ya doru srklemise bu, Trkiye iin gerekten de byk bir ans idi. Zir eer meteorolojik artlar Trkiye'nin aleyhinde olup da radyasyon bulutu hemen ilk gnlerde Trkiye'nin tmn ya da bir blm-n etkisi altna alm olsayd, Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun o gnlerdeki alt-yapsyla, bunun nnda tesbit edilmesi mmkn deildi.

    Meteorolojik artlarn deimesi hlinde radyasyon bulutunun lkemizin ne-resini ve ne vs'atte etkileyeceini de imdiden ngrmek mmkn deildi. Bunun iin de ok sr'atli nlemler almak ve bir strateji tesbit etmek gerekiyordu.

    O gecem, sabahn 02.00'sine kadar yaptm telefon konumalaryla, yakn yardmclarmla mvere etmekle ve gerekli grdm nlemler hakknda tlimat vermekle geti. nce Trkiye Atom Enerjisi Kurumu Radyasyon Sal ve Gven-lii Dairesi (RGD) Bakan zer zerden'i aradm. Bu vs'atteki bir felketi gs-leyebilmemiz iin bu ie tahss edebileceimiz personel ve lm sistemleri hakkn-da mvere ettim. Durum hi de i ac gzkmyordu. Elimizde mahdd sayda radyasyon-ler hassas cihz vard. Allh muhfaza etsin, radyasyon bulutlar btn

  • "ernobil Komplosu"

    9

    Trkiye'yi etkisi altnda brakacak kadar yaygn olurlarsa bu cihzlarla Trkiye'nin her yerindeki radyasyon dzeyini lmemiz asl mmkn olmayacakt. zer zerden'in hatrna asker birliklere datlm olan 1050 adet radyakmetre geldi. Bunlar, muhtemel bir nkleer bomba tehlikesinin ortaya karaca yksek radyas-yon dzeylerini lmek zere tasarlanm olan ve hemen hemen her birlikte bulunan cihzlard. Bunlardan da yararlanlabilirdi; ama dk radyasyon dzeylerini bunlarla tesbit etmek mmkn deildi.

    zer zerden'e:

    Bu radyakmetrelerden yararlanmak zere gereken makmlarla tems kurul-mas,

    Meteoroloji Genel Mdrl ile de tems kurularak nmzdeki gnlere ait ve yalnzca Trkiye'yi deil btn Avrupa'y ilgilendiren meteoroloji tahmn-lerinin TAEK'e saati saatine ulatrlmasnn temin edilmesi husslarnda TAEK Bakan Yardmcs Prof. Dr. Hasbi Yavuz'a yardmc olmas,

    RGD bnyesinde gezici radyasyon tarama ekiplerinin ve geici radyasyon lm istasyonlarnn kurulmas iin gerekli nlemlerin alnmas,

    Bu kapsamdaki ilk hassas lm istasyonunun Ankara Nkleer Aratrma ve Eitim Merkezi'nde (ANAEM'de) sabah 9.00'dan i'tibren kurulup srekli l-m yaplmas ve

    Havadaki radyasyon mikdarnn srekli llp kaydedilmesi

    tlimatlarn verdim.

    kinci olarak NAEM Salk Fizii Blm Bakan (imdi rahmetli) Dr. Selhattin Gksel'i aradm. Durumu bir kere de onunla mzkere ettim. RGD Baka-n ile yaptm grmeyi ve verdiim tlimatlar kendisine naklettim; fikrini sor-dum. NAEM'in personel, cihz ve gezici radyasyon lm ekibi kurabilmemiz iin vsta imknlarn tarttm. Miyetindeki salk fizikilerinden NAEM lojmanla-rnda kalanlaryla hemen tamas kurarak teyakkuz durumuna gememizi ve: havadaki radyasyon dzeyinin hassasiyetle llmesi iin gereken tedbirlerin hemen bu gece-den i'tibren alnmasn ric ettim.

    nc telefon ettiim ise Yardmcm Prof. Dr. Hasbi Yavuz oldu. Ona da daha nce yapm olduum konumalar naklettim; gerekli izlemeleri yapmasn, kendisinin de bu konuda gerekli grecei nlemleri almasn ve ernobil Nkleer Santrali'ndeki nkleer reaktrlerinin fiziksel zelliklerini bulup ertesi gn leye kadar NAEM'de bana ulatrmasn istirhm ettim.

    29 Nisan' 30'una balayan gece benim iin bir beyaz gece oldu. Bundan n-ceki iki byk nkleer kaz gzlerimin nnden bir erit gibi geti. 1957'de ngilte-

  • "ernobil Komplosu"

    10

    re'nin kuzeyinde Windscale nkleer santralinde bir kaz olmu ve bunun neticesinde de yaklak 150 km'lik bir yarap iinde kalan blge kontamine olmutu (yni rad-yoaktif kirlilie mruz kalmt). Santralin civrndaki yerleim blgelerinde her gn llen radyasyon dzeylerinin ngiliz Atom Enerjisi Kurumu tarafndan halka duyu-rulmasnn ne kadar da olumsuz etkileri olmutu! Radyasyon birimlerinden haberi olmayan ve haberi olmas da zten gerekmeyen halka stn litresinde 156 Bq (bekrel) radyasyon bulunduunu bildiren bir raporu izleyen ertesi gnk raporda stteki radyasyonun 182 Bq dzeyine ykseldiini bildirilmesinin halk nasl yersiz bir panie srklediini ok iyi hatrlyordum. Oysa ngiliz halk ne kadar da souk-kanl bir halk olarak tannmaktadr!

    Dier yandan da salk asndan, stteki 156 Bq/litre'lik bir radyasyonun hibir tehlikesi yoktu! Zir Uluslararas Radyasyondan Korunma Komitesi (ICRP) ve Uluslararas Atom Enerjisi Ajans (IAEA) sz konusu stlerde bulunmakta olan I-131 radyoizotopundan az yoluyla bir ylda alnabilecek st snr nkleer tesislerde alanlar iin 1.000.000 Bq, halk iin ise 100.000 Bq olarak tesbit etmi bulunmak-taydlar. Ayrca ben 1957-1958'de Saclay Nkleer Aratrma Merkezinde'ki Fransa Nkleer Bilimler ve Teknoloji Mill Enstitsnde Atom Mhendislii eitimi grr-ken, hocalarmz Windscale nkleer kazsnn analizini ve tartmasn bize takdm etmiler ve bir nkleer kazda en yaplmamas gereken eyin, radyasyon dzeylerinin resm makmlar tarafndan avma aklanmas olduu hussunu vurgulamlard.

    te o gece sabaha kar ben de, Trkiye Atom Enerjisi Kurumu olarak, radyasyon dzeylerinin rakkamsal deerlerini kamuya aklamann isbetli olma-yacana, ama bu rakkamlar resmen taleb eden ve bilimsel kriterler erevesi i-inde yorumlayabilecek olgunlua ship olan her bilimsel kurum ya da kurulua tevdi etmenin de kanlmas mmkn olmayan ahlk bir vecbe olduuna vicdan huzur ve kanaat-i kmile ile karar vedim.

    Nkleer reaktrlerin muhtemel nkleer kazlara kar gvenlii sorunu 1957'lerde henz daha drt ba mmur bir doktrin olarak ortaya konulmu ve -zmlenmi deildi. Nkleer teknoloji ise emekleme andan daha yeni kurtulmu, tereddtl admlar atan bir bebek gibiydi. Hlbuki 29 Mart 1979'da A.B.D'nde "Three Miles Island" nkleer reaktrnde vuku bulan nkleer kazda hi kimsenin burnu bile kanamayacakt. nk bu reaktr Bat'nn gelitirdii nkleer gvenlik felsefesine tammen uygun bir tarzda in edilmiti. Bu felsefenin ilkelerinden biri de btn tesisin 1-2 metre kalnlnda betonarme bir kabuk iine yerletirilmesini gerektirmekteydi. Bu kabuun stne bir uak bile dse kabuun iindeki reaktrn bundan zarar grmesi mmkn deildi.

    te 1979'da "Three Miles Island" Nkleer Santrali'nde vuku bulan kaz dola-ysyla reaktrn kalbi erimee ve etrfa youn bir radyasyon yaymaa baladnda grevlilerin aldklar tek nlem tesisi barndran bu koruyucu kabuu terkedip kap-sn kapatmak olmutu. Bylece kazya uram olan reaktr btn radyasyonuyla birlikte, evreye asl zarar veremeyecek bir biimde, ebediyete kadar bu beton kabu-

  • "ernobil Komplosu"

    11

    un iine hapsedilmiti. Ama bu gvenlik nlemleri nkleer santralin mliyetini % 40 gibi ok yksek bir oranda arttrmaktayd.

    Ertesi gn Prof. Dr. Hasbi Yavuz'un bana ilettii bilgiye gre, ernobil sant-ralindeki 4 nkleer reaktrn hibiri de Bat anlamnda bir nkleer gvenlik sistemini iermiyordu. Reaktrler basit, tek tuladan binlarn iine yerletirilmilerdi. Bu re-aktrler hem elektrik ve hem de Rusya'nn nkleer fzelerinin balklar iin gerekli olan pltonyumu retmekle ykml idiler. Mliyetlerinin olabildiince dk olma-s iin gvenlik nlemlerine nem verilmemiti. te bu yzden de kaz bazen: "Ge-liyorum!" der, ama anlayana!

    28 Nisan 1986 sabah sve'te Forsmark nkleer santralinde tesis dnda al-an personelin normal radyasyon denetimi esnsnda i elbiselerinde anormal dzey-de radyasyon tesbit edilmesi zerine sveli yetkililer nce bunun bir baka isve nkleer santralinde vuku bulmu olabilecek bir nkleer sznt olduu hussunda en-deye dmlerdi. Ancak byle bir durumun mevcd olmad anlalnca da mete-oroloji raporlar incelenerek o gnlerde sve zerinde egemen olan hava akmlarnn kkeni aratrlmt. Bu inceleme sonunda da radyasyonun Rusya'nn Ukrayna bl-gesinden kaynakland hkmne varlmt, sve resmen Rusya'dan bilgi isteyince de rus yetkililer artk gerei daha uzun sre saklayamayacaklarn anlayarak Kiev'in 130 km kuzeyinde, Pripiyat rma kysndaki ernobil (Rusa tam telffuzu ile iernobl) nkleer santralinde bulunan 1000 MWe (megavat elektrik) gcndeki 4. reaktr nitesinde bir kaznn vuku bulmu olduunu aklamak zorunda kalmlard.

    Sonradan yaplan aklamalar yle bir kaz senaryosunu ortaya koymaktay-d:

    Bakm iin durdurulan reaktrde, reaktrn alak gte iletilmesi duru-munda sistemin mekanik ve nkleer tepkilerini tesbit etmek zere olaan bir iletme deneyi yaplmas plnlanmt.

    Ama bu deney, maalesef, reaktrn btn fiziksel imknlar gerei gibi gz nnde tutularak plnlanmamt. stelik de bu deney reaktr ileten ve onu tanyan bir ekip tarafndan deil Moskova'dan gnderilen bir ekip tarafndan gerekletirilecekti.

    Bundan dolay da deney srasnda umulmadk durumlarla karlalmt. Bu olumsuz durumlar bir de madd iletme hatlaryla daha da arlat-

    rlmt. Reaktrn kabna baslan soutma suyunun anden azalmas sonucu ola-

    rak da yakt ubuklar erimeye balamt (LOCA kazs: Loose Of Coolant Accident, yni Soutucu Sv Kayb Kazs)

    Buhar ile suyun kzgn metalle yapt reaksiyonlar reaktrn bnyesinde bir dizi patlamaya yol amt.

    Bunlarn sonucu olarak reaktrn paslanmaz elik kab tammen tahrb olmu, koruyucu betonarme kabuk iine deil de entipften bir yap iine yerletirilmi olan reaktrn binasnn ats umu ve duvarlar da k-mt.

  • "ernobil Komplosu"

    12

    Ntron yavalatcs olarak kullanlan grafit tutumutu. Akta kalan ve erimekte olan reaktr kalbi de bylece olaanst gl

    plak bir radyasyon kayna hline gelmiti.

    ilemiz Balyor

    30 Nisan 1986 aramba sabah saat 08.30'da ekmece Nkleer Aratrma ve Eitim Merkezi'ndeydim. Salk fizikileri basnl bir iyonizasyon odasndan ibret, olaanst duyarl ve bu sebepten tr ok dk dzeydeki radyasyonlar lebi-len bir radyasyon ler olan "Royterstoke" cihzn kurmulard. Havadaki radyas-yon llp kaydedilmee balanmd bile. Cihz 7,8 mikrorntgen/saat'lik bir rad-yasyon dzeyi gstermekteydi ki bu da NAEM'deki doal radyasyon dzeyi idi. Demek stanbul daha henz radyasyonun etkisi altna girmi deildi.

    TAEK daha nce uzun ve cidd bir almayla Trkiye'de 42 ilde doal rad-yasyon dzeylerini tesbit etmiti. Bu ok byk bir avantajd. llen radyasyon de-erleriyle bunlar karlatrmak sretiyle bir yerin radyasyon dzeyinde herhangi bir d etkenin sebep olduu bir art olup olmadn, bylece, kolayca tesbit etmek mmkn olabiliyordu.

    30 Nisan 1986 sabah saat 09.35'de Royterstoke'un ibresi briz bir ekilde ha-reket etti. bre imdi 9,6 mikrorntgen/saat' gsteriyordu: "Trkiye'nin ernobil ilesi" balamt...

    leye doru telefonlar sklat. Bir taraftan TRT, dier taraftan da Basn, aydnlatc bilgi istiyordu. Herkese bu kadar skk bir zamanda teker teker meram anlatmann imknszl karsnda ayn gn NAEM'de saat 16.30'da bir Basn top-lants yapacam bildirdim. Ayrca TRT'ye de le iin randevu verdim. leyin 2 kiilik bir TRT ekibi geldi. Ben Nrullh Kadiriolu'nun sorularna cevap verirken kameraman da bu konumay grntledi. TRT'ye, ksaca, Trkiye'de Avrupa'daki gibi panie kaplmak iin ende verici bir durum bulunmadn, TAEK'in meseleye ciddiyet ve sorumluluk hissiyle eilmekte olduunu ve herkesin TAEK'in bildirileri-ne nem vermesini ifde ettim.

    Bu arada Avrupa'da halkn eczahnelere hcm ederek iyot tabletleri aldkla-rn, Trkiye'de de byle bir tedbire gerek olup olmadn soran Kadiriolu'ya kaz yerinden yaylan radyasyon bulutu iinde, byk bir ihtiml ile radyoaktif 1-131 (i-yot 131)'in de bulunduunu, bu radyoaktif maddenin nefes ya da yutma yoluyla v-cda dhil olduu zaman tiroid guddesinde younlatn ifde ettim. Pekok kim-senin bu younlamann kansere sebep olaca dncesine saplandn ve radyoak-tif iyodun tiroidi etkilemesinden 6 saat nce alnacak olan normal iyodun tiroidi satre ederek yni tiroide alabilecei en yksek mikdarda normal iyot ykleyerek radyoaktif iyodun buraya nfzuna engel olacan syledim. Ancak bunun da iki sakncas bulunduunun bilinmesi gerektiini: 1) radyasyon bulutunun ne zaman ve nerede karmza kacan bilmenin imkn olmadndan iyot tableti almann tam ve etkili zamann belirlemenin mmkn olmadn, stelik 2) radyoaktif iyodun do-

  • "ernobil Komplosu"

    13

    al iyotla dolmu bir tiroide nfz edemeyince de genital organlarda younlamas-nn muhtemel olduunu ifde ettim. Buna gre, halkmzn tiroidlerini normal iyotla satre etmelerinin bu durumda pratik bir faydas bulunmayan fuzl bir tel olaca-n vurguladm.

    Bu arada Royterstoke'un kaydettii havadaki radyasyon da 16 mikrorntgen/saat dzeyine ykselmiti. Dier taraftan da gerek kaznn vuku bul-duu reaktrn fiziksel zellikleri gerekse kaznn olu ekli hakknda eitli kay-naklardan bilgiler gelmee balamt. Bu arada Ankara'da TAEK Bakanlk tekilt ile yaptm eitli telefon konumalaryla da, vermi olduum tlimatlarn nasl if edildiini kontrol ediyordum. Bu arada telefonla, TAEK Aratrma Gelitirme Koor-dinasyon Dairesi Bakan Erol Barutugil'den, yesi bulunduumuz, Viyana'daki U-luslararas Atom Enerjisi Ajans (IAEA) ve Paris'deki Ekonomik birlii ve Kal-knma Tekilt (OECD)'nin Nkleer Enerji Ajans ile temsa geilmesini ve ellerin-deki bilgileri de rutin olarak TAEK'e ulatrlmasnn temin edilmesini ric ettim.

    Beklediimiz resm misafirler, Devlet Bakan Kzm Oksay'n refkatinde, saat 14.30'a doru NAEM'e geldiler. Kendilerini karladk. ok az zamanlar ol-duu iin ve NAEM'den sonra da hemen Cezyir'e hareket edeceklerinden kendile-rine Merkez'in ancak Reaktr letme Blm ile Radyoizotop retim Blm'n gezdirebildik. Bu arada Cezyir'in TAEK'e sipri etmi olduu "Teknesyum Radyo-izotopu Sam Hcresi"nin imalt safhalarn da grm oldular.

    Misafirlerimizi uurladktan sonra Basn toplantsna katlacak gazeteciler de gelmee baladlar. Toplant ald zaman 20 kadar gazeteci toplanmt. Toplant-da ernobil Nkleer Santralindeki 4 numaral reaktrn kazsnn olu biimi ve Av-rupa'daki etkileri hakknda bilgi verdim. Kaznn Trkiye zerindeki muhtemel etki-lerine deindim; o na kadar aldmz nlemleri anlattm. Gazetecilerin sorduklar sorular da cevaplandrdktan sonra Basn toplants iyi bir ekilde sona erdi.

    Bundan sonra da NAEM'deki sorumlu arkadalarm bir kere daha topladm son durumu beraberce tekrar gzden geirdim; ve teyakkuz durumu erevesi iinde yaplacak hazrlklar hakkndaki son tlimatlarm verdim. Gece uayla da Anka-ra'ya dndm.

    TAEK'in Radyasyon Sal ve Gvenlii Dairesi (RGD), Karanfil Soka'n-daki TAEK Bakanl'nn bulunduu binda deil, Alaam Soka'ndaki binmzda idi. Bu binnn son iki katnda ise TAEK Bakan'nn ve Bakan Yardmclar'nn lojmanlar ile Kurum'un misafirhnesi bulunmaktayd. O gece ge vakit lojmana gel-diimde altmdaki katta RGD Bakanlk brolarnn klar yanmaktayd. RGD Ba-kan zer zerden ve yakn mes arkadalar TAEK'e erien son bilgilerin al-tnda durumu tartmak zere beni bekliyorlard. Lojmana urayp eime o gece alt katta ok iimiz olduunu ve bizi aysz brakmamasn ric ettikten sonra hemen RGD'ye indim.

    lk nlemlerimiz

  • "ernobil Komplosu"

    14

    Haberler iyi idi. Gelmi olan meteoroloji raporlarndan 25 Nisan'dan i'tibren gney-doudan kuzey-batya doru srekli esen rzgrlarn Trkiye'yi, Avrupa'nn yemi olduu gibi, berbat bir radyasyon vurgunu yemekten kurtarm olduu anla-lyordu. Bu rzgrlar ernobil'den kan radyasyon ykl zerrecikleri nlerine kata-rak Polonya ve Baltk lkeleri zerinden skandinavya'ya doru srklemilerdi. Bu arada merkez Avrupa zerindeki meteorolojik pertrbasyonlar da bu radyoaktif zer-reciklerin nemli bir blmnn Romanya, ekoslovakya, Avusturya, Macaristan, svire, Almanya ve Danimarka zerine serpilmelerine sebep olmutu. Ancak Meteo-roloji, rzgrlarn ynnn deimekte olduunu bildirmekteydi. Bu verileri gz -nnde tutarak yaptmz ekstrapolsyonlar ve tahmnler Trkiye'nin radyasyondan kurtulamayacan gstermekteydi. Fakat bunun: 1) ne zaman, 2) nerede ve 3) ne vs'atte olacan o gece kestirmek imknszd.

    Bunun ne zaman ve nerede vuku bulacan, ancak, nmzdeki gnlerde meteorolojik verileri srekli olarak izlemek sretiyle tahmn etmek mmknd. A-ma, bu takdrde dahi, radyasyon bulutunun douraca radyoaktif kirlenmenin b-ykln tahmn etmek asl mmkn deildi. Ve bu ancak, radyasyon bulutunun etkisi altnda kalan blgede ya da blgelerde cidd, srekli ve youn bir monitoring (yni radyasyon dzeyi lmleri) sonucu anlalabilecekti.

    Bununla beraber Avrupa lkelerinden gelen haberler, mesel Uluslararas A-tom Enerisi Ajans gibi kurulularn nkleer tehlike durumlarnn byklne gre nerdikleri "halkn snaklara girmesi" ya da "halkn evlerden dar kmamas" gibi nlemlere bavurulmasna gerek duyulmam olduunu gstermekteydi. Bu da, Avrupa lkelerinin mruz kaldklar tehlikenin byklnn st snr hakknda biz-lere bir fikir ve dolaysyla da nsb bir ferahlk veriyordu.

    O akam elimizdeki meteorolojik verilerin ilk deerlendirilmesine gre ilk a-zda radyasyona mruz kalacak kritik blgelerin Trakya ve Dou Karadeniz olaca ortaya kyordu. Buna binen Dou Karadeniz'e bir ve Trakya'ya da drt adet gezici radyasyon lm biriminin sevkine karar verdik. Basra Krfezi zerinde kararl bir yksek basn sisteminin de olumu olduunu gz nnde tutarak buradan Anado-lu'ya doru esecek olan rzgrlarn Sinop-Anamur hattnn dousunda kalan blgeyi etki altna alacaklarn ve hava ktlelerini kuzey-bat ynne srkleyeceklerini tah-mn ettik.

    Bu, TAEK'e, elindeki mahdd saydaki hassas radyasyon lm sistemlerini kritik blgelere gnl rahatlyla kaydrma imknn ve sz konusu hattn dousun-daki blgeyi de Silhl Kuvvetler'imizin radyakmetreleri araclyla kontrol altnda tutma rahatln bahetmekteydi. Bununla birlikte Dou Karadeniz blgesinde gez-gin bir ekibimizin srekli grev yapmasnn isbetli olacana, ayrca bir baka eki-bin de Bat Karadeniz blgesinde Akakoca'daki Maden Tetkik Arama Enstits'nn (MTA'nn) dinlenme tesislerini merkez kabl ederek bu blgede radyasyon izleme ve kayt grevi (monitoring) yapmasna karar verdik.

  • "ernobil Komplosu"

    15

    Kez tahmnlerimiz doru kar da nce Edirne ve civr sonra da Dou Ka-radeniz blgesi radyasyona mruz kalrsa Dou Karadeniz blgesindeki radyasyonun iddetinin daha dk olacan da tahmn ettik. Btn bu mzkerelerimiz esnsnda eim de bizlere byk aydanlkla iki kere ay servisi yapmt. Sabahn 04.00'nde, saat 09.00'da tekrar toplanmak zere ayrldk.

    1 Mays 1986 Perembe gn leye kadar toplanan bilgilerin deerlendiril-mesi, bize, ilk radyasyon vurgununu yiyecek olan yrenin Edirne ve civr olmas ih-timlinin ok yksek olduunu telkin etti. Bunun zerine hi beklemeksizin NAEM'e telefon ederek:

    En ge o gnn akamna kadar, bir tnesi hri olmak zere, btn gezici radyasyon lm ekiplerinin Edirne'ye gnderilip orada merkezlendirilmele-ri,

    Ekiplerin gecelemeleri iin, Edirne'de misafirhneleri bulunan Devlet Kuru-lular'yla temsa geilmesi,

    Edirne'ye varan ekiplerin derhl civra dalarak havadaki radyasyonun dei-imlerini srekli lp kaydetmee balamalar,

    lm sonularnn belli aralklarla Radyasyon Sal ve Gvenlii Dairesi Bakanlna bildirilmesi,

    Radyasyon dzeyinde anormal bir art gzlendiinde ise durumun derhl RGD'ye ya da bizzat bana bildirilmesi,

    Ot, st, su, toprak numnelerinin nkleer spektroskopik tetkik iin her gn bir kurye ile ekmece Nkleer Aratrma ve Eitim Merkezi'ne gnderilmesi,

    NAEM'de: 1) Salk Fizii, 2) Radyobiyoloji ve 3) Tahrbatsz Muayene lboratuvarlarndaki lm sistemlerinin bu numnelerin tetkiki iin hazr-lanmas,

    Son gezici radyasyon lm ekibinin de hemen Sinop-Anamur hattnn bat-sndaki blgeyi radyasyon dzeyi asndan sr'atle taramak zere yola kar-tlmas, ve

    stanbul'da ehir suyunda radyoaktiflik bulunup bulunmadnn her gn tet-kik edilmesi ve Terkos Gl'nden alnacak numnelerin de incelenmesi

    tlimatlarn verdim.

    Ertesi gn Akakoca'dan gelen radyasyon lm verileri bu civrda havada-ki radyasyonun yava fakat srekli artmakta olduunu ve hatt Karasu mevkiinde havadaki radyasyonun 150 mikrorntgen/saat dzeyine erimi olduunu gstermek-teydi. Bu, o yre iin doal radyasyon dzeyinin 20 kat fazla olmasna ramen sa-lk asndan hi de tehlikeli bir dzey deildi. stanbul'da da havadaki radyasyon 30 mikrorntgen/saat dzeyinde seyrediyordu. Ankara'da ise ok belirgin bir art gz-lenmiyordu.

    TAEK'in Gvencesi

  • "ernobil Komplosu"

    16

    Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun, o sralarda, 600 kii civrnda bir perso-neli vard. Ancak, bunlarn yalnzca onda biri kadar salk ve radyasyon fizii konu-larnda uzmanlam ve dolaysyla da radyasyon lm verilerini deerlendirmek ve yorumlamak bilgisine, yeteneine, sorumluluuna ve yetkisine ship kimselerdi. Kri, rntgen, rntgen/saat, rad, rem, gray, sievert, bekrel gibi farkl radyasyon birimlerinin anlamlarn: 1) htasz olarak tefrik edebilen, 2) gzlerinin nnde doal olarak somutlatrabilen, 3) birimlerin alt ve st katlarnn byklk mertebelerinin nelere dellet ettiini bilen, ayrca da 4) eitli radyasyon dzeylerinin deerlendi-rilmesini yapabilecek yegne kimseler ite bu 60 kii kadar olan gruptu.

    Bunlardan da yalnzca 10 il 12 kadar radyasyondan korunma konusunda uzmand. Radyasyon korunmas niversitelerimizin o gnk yksek lisans ve dokto-ra programlarnda yer almayan zel bir uzmanlk daldr. Dolaysyla o gnlerde rad-yasyon dzeylerinin salk asndan bilimsel deerlendirmesini yapabilecek bilgi ve deneyim dzeyindeki btn elemanlar yalnzca ve yalnzca Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'nda istihdm edilmekteydiler. Bu elemanlarmzn nemli bir blm eitli vesiylelerle TAEK tarafndan yabanc lkelere gnderilmi, orada yetitirilmiti. Hemen hepsi de iyi derecede ngilizce biliyor ve meslek akyla, radyasyon konu-sundaki literatr yakndan izliyorlard; en azndan da Uluslararas Radyasyondan Korunma Komitesi'nin (ICRP'nin), Uluslararas Atom Enerjisi Ajans'nn (IAEA'nn), OECD Nkleer Enerji Ajans'nn, Dny Salk rgt'nn (WHO'nun), Dny alma rgt'nn (ILO'nun) ve eitli lkelerin radyasyondan korunma konusunudaki: 1) felsefelerini, 2) mevzuatlarn, 3) normlarn, 4) yaynlarn ve 5) teblilerini su gibi biliyorlard. Bu bakmdan hepsi de bu kritik durum karsnda TAEK'in yegne gvencesini oluturuyordu.

    TAEK iinde aldm nlemler arasnda, radyasyon dzeylerinin avma ak-lanmamas ilkeme uygun olarak, bu grubun radyasyon verileri konusunda fevkalde ketum davranmalar ve radyasyon dzeyi rakkamlarn grubun dndaki herhangi bir kimseye kesinlikle intikl ettirmemeleri de yer alyordu. Bu mstesn grup, gerek-ten de, Trkiye ernobil krizini atlatncaya kadar hem bu tlimata inanla riyet etti ve hem de szlerle trifi mmkn olmayan hrikulde bir bilin ve zveriyle grev-lerini kusursuz if etti. Trkiye'nin ernobil ilesi'nin, Basn'n belirli bir kesiminde koparlan btn nyargl amataya ramen, milletimiz iin zararsz atlatlm olma-snn btn erefi, ncelikle, her trl vgye lyk olan bu mstesn gruba aittir.

    Trkiye Atom Enerjisi Kurumu artk, Trkiye'yi kuzey Trakya'dan vuraca 1 Mays 1986 gecesinden i'tibren kesinlemi olan radyasyon bulutunun kapmz a-laca kritik n gergin ama bilinli olarak beklemekteydi.

  • "ernobil Komplosu"

    17

    228

    "68!C3D)$+@AB?,

    lk Radyasyon Vurgunu: Edirne

    Gezici radyasyon lm ekiplerimizin ltkleri radyasyon dzeylerine ait rakkamlar bir sanak misli Radyasyon Sal ve Gvenlii Dairesine (RGD'ye) yamaa balamt. Grne gre: Karadeniz Erelisi, Akakoca, Adapazar, zmit ve Kean' birletiren eriyi Yunan hududuna ulatrp Yunan ve Bulgar hudutlarn izleyerek neada'ya gelindiinde buradan da Karadeniz kys boyunca tekrar Kara-deniz Erelisi'ne dnld zaman elde edilen kapal eri iinde kalan blgede ha-vadaki radyasyon dzeyi yava fakat srekli bir biimde artmaktayd. Daha henz endeyi gerektiren tehlikeli bir durum yoktu. Fakat btn veriler yaklaan bir rad-yasyon bulutunun ilerlemekte olan cephesinin bu blgeyi etkilemi olduunun deli-liydi. Bu durum, aka, radyasyon bulutunun youn dzeyde radyasyon tayan asl nvesinin etkisini gstermesine artk pek az bir zaman kalm olduuna iret etmek-teydi.

    Bunun zerine, 3-4 Mays gecesi benimle birlikte bir ekibin RGD'de nbet tutmasna karar verdim. RGD'nin iki telefonu ile benim lojmanma bal iki telefon gezici radyasyon lm ekiplerimizden gelen rakkamlarn ve tamamlayc bilgilerin alnmasna tahss edilmiti. Gelen bilgiler nnda kaydedilip deerlendiriliyordu. O gece RGD'de Daire Bakan zer zerden ile radyasyon fizikileri Necip Akta, Fu-at Gzbebek ve Ahmet Cangzel Taner nbet tutacaklard.

    Saat 20.35'de lojmandaki zel telefonum ald. NAEM Salk Fizii Bl-m fizikilerinden mer Yce Edirne'den telefon ediyordu. Saat 20.20'de balam olan ve gkgrltl sanak eklinde yaan, bir ara da doluya eviren bir yamur sonucu radyasyon dzeyinde n ve hatr saylr bir ykselme gzlenmiti. Gezici ekibin Edirne iinde son 15 dakika iinde yapt lmler de ehirde radyasyon d-zeyinin her yerde artm olduunu gstermekteydi. te beklenen n gelmi, radyas-yon bulutu tahmn ettiimiz ve beklediimiz gibi Edirne'yi vurmutu.

    imdi nmzde cilen tesbit edilmesi gereken iki huss vard: 1) Radyasyon bulutu ne byklkteki bir blgeyi etkilemiti? 2) Bu blgede her nemli noktada (artk yalnzca havadaki deil) yerdeki radyasyon dzeyi ne kadard?

    mer Yce'ye: 1) btn ekiplerimizin sabaha kadar Edirne ve civrnda rad-yasyondan etkilenmi olan yerleme yerlerini ve meralar tesbit etmeleri, 2) blgenin radyasyon haritasnn karlmas iin hem lm yaplmas ve hem de toprak, su, ot ve st numnelerinin toplanarak tahll edilmek zere her gn muntazaman ekmece Nkleer Aratrma ve Eitim Merkezi'ne ulatrlmas, 3) lm sonularnn her saat ba elimizin altndaki 4 telefondan biri araclyla bize bildirilmesi tlimatlarn verdim. Ve hemen lojmanmdan bir kat aadaki RGD'ye inerek durumu arkadala-rma intikl ettirdim. Beimiz de fevkalde gergindik. Azmz bak amyordu.

  • "ernobil Komplosu"

    18

    Her durumda neesi, esprili fkra anlatmas ve kahkahalaryla mehr olan Ahmet Cangzel Taner'in dahi tebessm edecek hli kalmamt. Bundan sonra daha ayrntl radyasyon lm verilerinin telefonla bize ulamasna kadar geen ilk saat hepimize sanki asrlar kadar uzun geldi.

    Edirne'den saat 22.00'ye kadar gelen bilgiler ehrin civrndaki kylerin bir ksmnda da yaygn bir radyoaktif kontaminasyon olduunu gsteriyordu. Fakat bu konuda tam ve kesin bir kanaat shibi olabilmek iin, bir yandan, arzide lm ya-pan elemanlarmzn Edirne ve civrnn radyoaktif kontaminasyon haritasn kar-malar gerekiyordu. te yandan da dzenli ve srekli bir biimde toplanacak olan toprak, su, ot ve st numnelerinin analiz edilmesi lzmd. Btn bu verilere daya-narak radyasyon bulutunun blgedeki bir kiiye ortalama ne kadarlk bir radyas-yon dozu yklemi olduunu hesaplamak mmkn olabilecekti.

    Fakat her eyden nce de: 1) durumun Hkmet'e bildirilmesi, 2) blge hal-kna kiisel olarak almalar gereken nlemlerin aklanmas ve 3) Edirne Vlilii'nin de durumdan haberdr edilerek bu felket karsndaki sorumluluk ve mkellefiyetler ile izlenecek strateji hakknda bilgi verilmesi elzemdi.

    RGD Bakan zer zerden ve arkadalar durumu aklayan ve blge halk-nn kiisel olarak izlemeleri gereken nlemleri ieren resm bildirinin metnini hazr-larken ben de telefonla Babakan'a erimee altm. Babakan'a durum hakknda bilgi verdim. nce radyo ve televizyon araclyla blge halkn uyaracamz ve sonra da Vilyet asndan alnmas gerekli baz nlemler konusunda Edirne Vlisi ile tems kuracam bildirdim. Kendisi beni dikkatle ve soukkanllkla dinledi. Tehlikenin boyutunu sordu. Bunun kesin cevabn, blgedeki kontaminasyon dzey-leri ve haritas belirlendikten sonra yapacamz hesaplar sonunda, yni 3-4 gn son-ra verebileceimizi, ancak ilk lmlerde ortaya kan radyasyon dzeylerinin, bizi endelendirmesine ramen, imdilik hayat bir tehlikenin var olduuna dellet etme-diklerini ifde ettim. Babakan verilen bilgiler iin teekkr etti ve sdece: "Ahmed bey, yetkili sizsiniz" demekle yetindi. Bu konuma gerginliimi azaltmt. Arkada-larm da Babakan ile olan konumamn cereyn tarzndan memnn olmulard.

    Trkiye Radyo Televizyon Kurumu'nu arayarak resm bildirimizi intikl et-tirdim. Bunun gerek bu akam gerekse ertesi gnk radyo ve televizyon haber bl-tenlerinde okunmasn ric ettim. Ayn bildiri Anadolu Ajans'na da intikl ettirildi.

    Bildiride ernobil kazs sonucu oluan radyasyon bulutunun Edirne ve civ-rn etkisi altna alm olduunun tesbit edilmi olduu, panie kaplmak iin tehlike-li bir durumun mevcd olmamakla birlikte ikinci bir bildirimize kadar baz husslara dikkat edilmesi gerektii ifde edildikten sonra:

    Mmkn olduu kadar yamur altnda kalnmamas,

  • "ernobil Komplosu"

    19

    u ya da bu ekilde amurlanan ayakkab ve elbiselerin amurlarnn outurularak ya da durgun su iinde ykanarak deil de srekli akan bir su-yun altna tutularak giderilmesi,

    Sebze ve meyvalarn akan su altnda uzun sre ykandktan sonra yenilmesi ve

    Byk ba hayvanlarn otlatlmayp ahrlarda karantina altnda tutulmas ve yem olarak saman ya da sun yem ile beslenmeleri gerektii tavsiye ediliyor-du.

    Bundan sonra zel Kalem Mdrm Yksel Erdil'i arayarak durumdan kendisini haberdr ettim. Benim herhlde birka gn Bakanlk makmna gelemeyeceimi; rutin iler ve sair imzlar iin Yardmcm Prof. Dr. Hasbi Yavuz'un yetkili olduunu; beni arayacak olanlarn isim ve telefon numaralarn eksiksiz ve mutlaka kaydedip her akam bana intikl ettirmesini; arayanlar muhakkak ama ancak akamlar araya-bileceimi; elimizin altndaki drt telefonun da gezici radyasyon ekiplerinden gele-cek olan bilgi ve radyasyon lm sonular iin ak tutulmas gerektiinden, beni yalnzca fevkalde hayat iler iin telefonla arayabileceini kendisine bildirdim.

    Edirne Vlisini Harekete Geiriyoruz

    Saat 23.00' bulmutu. Bundan sonra RGD'nin telefonundan Edirne Vlisi Enver Hzlan beyi aradm. Kendimi takdm ettim ve durumu izah ettim. Resm bildi-rimizi okudum. Bu bildiriyi son radyo ve TV haberlerinde izlemesini, bildirinin jan-darma mrifetiyle Edirne kylerine hemen ulatrlmasn, zellikle de kylnn b-ykba hayvanlara radyasyonlu ot vermemesinin mutlak temin edilmesini, blgede-ki Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun ekiplerine yardmc olunmasn, benimle s-rekli temsta bulunulmasn istirhm ettim.

    Vli'nin reaksiyonu nce olumsuz oldu. Kendisine bir telefon akas yapl-yormu gibi geldi. Beni tanmadn, resm bir yaz olmadan harekete geemeyece-ini syledi. Kendisine Babakan'n durumdan haberdar olduunu, u anda kendisine TAEK Radyasyon Sal ve Gvenlii Dairesi'nden ve Daire Bakan dhil 4 kii-nin huzurunda telefon ettiimi, ancak Daire'de teleks olmad iin Vlilie teleksle ancak sabahleyin bir resm yaz gnderebileceimi, ayrca bunu posta ile gnderece-im imzl ve antetli bir baka resm yazyla da te'yid edeceimi, durumun vahim so-nulara yol amadan ltfen hemen harekete gemesinin fevkalde isbetli olacan, TAEK'in grevinin phesiz ki Edirne Vlilii'ni uyarmaktan teye gidemeyeceini, bu grevin de kendisine durumun vehmeti vurgulanarak u anda if edilmekte oldu-unu, gerisinin Vliliin takdrine kalm olduunu, bunun bir aka olmad hus-sunda emin olmas iin ltfen radyo ve televizyonda akamn son haber bltenlerini izlemesini ve Devlet Su leri Misafirhanesi'ne telefon edip haber brakarak orada kalmakta olan ekiplerimizin kendisiyle temsa gemesi iin tlimat brakmasnn da isbetli olacam kendisine arz ettim. Ayrca da kendisine telefon ve teleks numara-larmz da bildirdim. Aslnda Vli'nin ilk davran, tehlike durumu plnlarnda n-grlen "tehlike haberinin doruluunu te'yid etme ilkesi" dorultusundayd.

  • "ernobil Komplosu"

    20

    Fakat bu konumam zerine Vli: "Msterih olunuz, sayn Hocam. Durumu anladm. Hemen harekete geiyorum. Sizi mutlaka arayacam." dedi. Gerekten de bu konumamzdan sonra Enver Hzlan hrikulade bir sorumluluk rnei gstermi ve TAEK ile ok sk bir ibirlii yaparak Edirne ve civrnn bu felketi, Allh'a -krler olsun, olabildiince az zararla atlatmasna her trl takdrin tesinde katkda bulunmutur. Bu sebeplerden tr Enver Hzlan TAEK cmiasnda daim hrmet ve muhabbetle anlan bir zt olmutur.

    O gece 23.30 sularnda TAEK'in resm bildirisi hem radyodan, hem de tele-vizyondan yaynland. Sabaha kar 02.30 sularnda da Edirne Vlisi beni telefonla arayarak Edirne'nin her kyne Vlilik ve jandarma mrifetiyle TAEK'in resm bildi-risinin ulatrlm ve bykba hayvanlarn darda otlatlmamas hussunda da n-lemlerin alnm olduunu bildirdi.

    Bunun zerine hepimiz nisbeten rahat bir nefes aldk. Hepimize, bir n, sanki operasyonun zor olan blm bitmi de sra yalnzca rutin lmlere ve deerlen-dirmelere kald gibi geldi. Nitekim:

    lk azda alnabilecek btn tedbirleri alm, Grevlendirmeleri yapm, Sorumluluk ve yetkileri datm, Babakan'a ve Edirne Vlilii'ne haber verip Vlilik makmnn kendi yetki-

    sindeki tedbirleri almasn salam, Kamuoyunu TRT araclyla bilgilendirmi ve Felket blgesindeki vatandalarn riyet etmeleri gerekli nlemleri iln et-

    mi

    bulunuyorduk.

    Gerginliimiz yerini nisb bir iyimserlie brakmt. te ancak o zaman bo-azmzn kurumu olduunun ve yaklak on saattir ay ya da kahve imediimizin farkna vardk. Arkadalar ay demlediler. Bu, bizim tatl bir sohbete dalmamza vesiyle tekil etti. Bu sohbet hemen hemen her saatte bir Edirne'den telefonla gelen radyasyon lm sonularyla blnmekteydi. Sabah afak skerken elimizdeki bil-gilere dayanarak beimiz bir ilk durum deerlendirmesi yaptk. Olayn boyutlar hak-knda kesin bir bilgi edinmek iin vaktin henz erken olduu ortaya kt. nmz-deki gnlerde alnmas gerekli tamamlayc nlemler ve grevlendirmeler hussunda fikir teatisinde bulunduk. Ama 4 Mays gn byle bir nisb iyimserlie kaplmada biraz acele etmi olduumuzu dramatik bir ekilde idrk edecektik.

    Kapkule-Edirne Yolundaki Byk Kontaminasyon

    Gndzn Edirne'den gelen bir telefon Kapkule-Edirne yolunun 2,5 km u-zunluundaki bir ksmnn derhl cil tedbir alnmasn gerektirecek kadar radyoaktif

  • "ernobil Komplosu"

    21

    kontaminasyona mruz kalm olduunu bildiriyordu. Burada llen maksimum 16 mR/saat (milirntgen/saat)lik radyasyon dzeyi "Trkiye'nin ernobil ilesi" sre-since TAEK'in karlam ve lm olduu en yksek ve en ende verici radyas-yon dzeyi olarak kalacaktr. Bu, o sralarda stanbul'da havadaki radyasyon dzeyi-nin tam 1000 misli idi.

    Hemen NAEM Salk Fizii Blm Bakan (rahmetli) Dr. Selhattin Gksel'i arayp durumu bildirdim. NAEM "Dekontaminasyon Birimi"nin, yni rad-yoaktivite bulam bir yeri radyoaktivitesinden temizlemek hussunda uzmanlam zel ekipin hemen yola karlmasn ric ettim. Ayrca:

    1) Trakya'dan toplanarak NAEM'e getirilecek numnelerin analiz sonularnn da nnda RGD'ye ulatrlmas,

    2) Ellerindeki son gezici radyasyon lm biriminin de Sinop-Anamur hattnn batsnda ve zmit-Ankara hattnn gneyinde kalan blgeyi tarayp anakka-le yoluyla Edirne'deki dier ekiplere katlmas,

    3) Edirne'deki gezici radyasyon lm birimlerimizden birinin de Trakya'nn ge-ri kalan ksmlarn taramak zere grevlendirilmesi

    tlimatlarn verdim.

    Edirne'ye hemen hareket eden NAEM Dekontaminasyon Birimi Kapkule-Edirne yolunun kontamine olmu olan 2,5 km'lik ksmn Vliliin grevlendirdii tfaiye'nin de yardmyla ve epeyi uzun bir almadan sonra tammen dekontamine etmeyi (yni radyoaktif bulaklln gidermeyi) baard. Biriken yksek radyasyon-lu amurlar ise varillere doldurularak NAEM'e getirildi; hazrlanan zel bir derin bir ukura gmlerek emniyet altna alnd.

    Stteki Radyoaktivite ve Alnan nlemler

    Ertesi gn akamna doru NAEM'den ilk numnelerin analiz sonular skn etmee balad. Buna gre Edirne'nin civrnn ayn dzeyde etkilenmemi ol-duu, baz yerlerin hi radyasyon almam, bazlarnn ise farkl dzeylerde radyas-yona mruz kalm olduklar anlalmaktayd. lk belirlemelere gre yere inen radyo-aktif serpinti iinde I-131 radyoizotopu younluktayd. St numnelerinde nceleri litrede birka yz bekrel'i (Bq) gemeyen aktiviteler lld. Bunu izleyen gnlerde ise bu aktivite artt. Yasaa ramen baz meralarda gene de otlatlm olan hayvanla-rn stnde 1000 Bq/lt, ve hatt ndiren de olsa bundan daha yksek aktiviteler gz-lendi. Yalnz bu rakkamlar en u rakkamlard. Daha sonra, Edirne ve civrndaki st-lerde ilk aydaki ortalama aktivite 400 Bq/lt civrnda bir kararllk arz edecekti. An-cak bu ilk gnlerde elimizde yeteri kadar lm sonucu bulunmadndan st tketi-mi konusunda, muhakkak, nlem alc bir mdhele gerekli grlyordu.

    nce NAEM Mdrne telefon ederek her gn stanbul piyasasndan her marka stten birer ie vey kutu alnp srekli analiz edilmesini ve sonularn gn gnne RGD'ye bildirilmesi tlimatn verdim. Ayrca RGD bnyesinde yaptm

  • "ernobil Komplosu"

    22

    mvere ve mzkereler sonunda da: 1) ste yaplacak mdhalenin yalnzca Edir-ne'nin, stleri yksek aktivite gsteren bir ka kyne mnhasr kalmasnn; 2) bura-larda retilen stlerin, Avrupa'da olduu gibi panik iinde ve bilinsizce imh edile-cek yerde, satn alnp bir mandrada toplanarak bunlardan peynir yaplmasnn stle-ri heb etmemek ynnden isbetli nlemler olaca hussunda kanaat birlii hsl oldu. Zira I-131, peynirin olgunlama sresi olan 3-4 ay zarfnda radyoaktif bozunum yoluyla yok olaca iin piyasaya srlen peynirler de artk hemen hemen hi I-131 ihtiv etmeyeceklerdi. Hemen Edirne Vlisi ile tems kurarak durumu kendisine izah ettim.

    Nitekim bu stler halka intikl etmeden satn alma yoluyla toplattrlarak peynir yapld. 4 ay sonra piyasaya srlmelerinden nce analizleri yapld. I-131 ih-tiv etmedikleri, buna karlk kilo bana en ok 42 Bq kadar Cs-134 ve Cs-137 ihti-v ettikleri, bunun ise radyasyon sal asndan hibir sakncas olmad anlald. Arkadalar bu bilinli kararn Trk ekonomisine, o gnn parasyla, yaklak bir mil-yon dolar karl 600 milyon TL'lik bir katk salanm olduunu hesapladlar.

    stanbul'da ehir suyunun ve barajlardan alnan numnelerin analizleri sularn kontamine olmam olduunu gsteriyordu. Bu da bizi ok rahatlatmt. Ayrca s-tanbul'da satlan stlerde de msaade edilen dzeyin zerinde bir radyasyon olmad anlalmt. NAEM Mdrlne verdiim tlimat dorultusunda 5 Mays'tan i'tibren de her hafta Boazii'ndeki ve Karadeniz'deki balk trlerinin ve midyelerin radyasyonlu olup olmadklar tahll edilmeye balanmt. Austos 1986'ya kadar srdrlen bu analizler gerek balklarn gerekse midyelerin tketiminde hibir sakn-ca olmadn ortaya koyacak ve srekli te'yid edecekti.

    lm Sonularnn Deerlendirilmesi. Ferahlyoruz!

    RGD'ye Edirne'den, NAEM'den, Akakoca'dan, Bat Anadolu'yu tarayan gezici radyasyon lm biriminden rakkamlar ve bilgiler geceli gndzl yayordu. Geceleri ben de dhil 5 kii ve gndzleri ise, dier rutin grevleri yannda, o gn-lerde yaklak 20 kiiden oluan btn RGD personeli srf bu verilerin kayd, snf-landrlmas, haritalara ilenmesi ve deerlendirilmesi iiyle urayordu. Baz gece-ler nbete kalanlarn bazlarna biraz dinlenmeleri iin izin veriyorduk. Evlerinde birka saat uyuyan bu fedkr ocuklar bize sabaha kar gene katlyorlard. Nbetin gediklisi RGD Bakan zer zerden ile bendim. zer'in sa sakal birbirine kar-mt. Birka gnde iki kilo vermiti. Dier ocuklarn ise yzleri belirgin bir ekilde szlmt.

    Ben her akam lojmanmdaki alma odama 3-4 saat kadar ekilerek, zel Kalem Mdr'mn akamlar bana bildirdii, gndzn beni aram olan gazetecile-re ve haber ajanslarna telefon ederek sorduklar sorulara cevap veriyor, sonra da a-a kata inerek RGD'dekilere katlyordum.

  • "ernobil Komplosu"

    23

    Bu durum bu minvl zerine 7 Mays'a kadar devam etti. 3-7 Mays arasnda ne ben ne de RGD Bakan zer zerden uyumak frsat bulmutuk. Artk ayakta bi-le zor durmaktaydk. Dierlerimiz her ne kadar, arada bir, kaamak birka saat uyu-mu iseler de bunlarn toplam da kii bana herhalde 8-10 saati gemiyordu. Ama 7 Mays gn, yni radyasyon bulutunun Edirne ve civrn vurduu gnden 3,5 gn gibi ksa bir zaman sresinin sonunda, izdiimiz programa ve stratejiye uygun ola-rak toplanm olan verilerin, duruma iyice hkim olabilmek ve niha deerlendirmeyi yapabilmek zere, yeterli ve yeterince ayrntl olduuna karar verdik.

    Buna gre, ernobil kazsnn yakn sonucu olarak Trkiye'yi 30 Nisan 1986'dan i'tibren etkisi altna alm olan radyasyonla ilgili 7 Mays'a kadar yaplm olan lm ve analizlerin altnda, durum deerlendirmesinden u sonular k-maktayd:

    1) Radyasyon bulutunun periferik cephesi Trkiye'nin Karadeniz Erelisi, Ak-akoca, Adapazar, zmit ve Kean' birletiren ve oradan da Bulgar hududu-nu izleyerek neada'ya gelen ve neada'dan da Karadeniz kysn tkiben Karadeniz Erelisi'nde kapanan kapal erinin iinde kalan blgeyi 30 Ni-san'dan i'tibren etkisi altna almaa balamt.

    2) Bulutun youn radyasyon ykl asl ekirdeini oluturan radyoaktif zerreler 3 Mays gn Bulgaristan zerinden gelen ve atmosferin yksek tabakalarn-da younlatktan sonra yere gkgrltl sanak ve dolu eklinde den bir yala Edirne ve evresine inmiti.

    3) Radyoaktif zerrelerin yere inii homogen (yni her yerde ayn mikdarda) ol-mamt. Edirne ve civrnda her yer ayn dzeyde radyasyon almamt. Hi radyasyon almayan yerler de vard. Btn Trakya gz nne alndnda E-dirne ve civrndan baka, yalnzca Byk ekmece civrnda ve bir de Halkal'da radyasyonun youn olduu ama meskn olmayan birka yer tesbit edilmiti.

    4) Radyasyon, yerleim yerlerindeki akar sulara ve ehir sularna etkili olma-mt. Buna karlk meralarn bir blm kontamine olunca buralarda otla-yan hayvanlarn stleri de radyasyonlu olmutu. Bykba hayvanlarn etle-rinde de radyasyon tesbit edilmi ama koyunlardaki radyasyon inek ve sr-dakilere gre ok daha az bulunmutu. Kmes hayvanlarnn etlerinde ve yumurtalarnda radyasyon bulunmamt.

    5) Btn Trakya'da ayiei bitkisine radyasyon nfz etmemiti. (Ve dolaysy-la 1986 yl ayiek ya rn tmyle radyasyonsuz olmutur).

    6) Sinop-Anamur hattnn batsnda ve yukar da sz edilmi olan radyasyon blgesinin dnda kalan blgede endeyi mcib olabilecek hibir radyasyon dzeyine rastlanlmamt.

  • "ernobil Komplosu"

    24

    7) En yksek radyasyon Kapkule-Edirne yolu zerinde 2,5 km kadar uzun bir erit zerinde tesbit edilmi ve baarl bir dekontaminasyon ilemiyle bu yol tammen temizlenmiti. Dier yerleim yerlerinde ve yollarda endeyi mcib olabilecek hibir kontaminasyona rastlanmamt.

    8) Blgede en fazla radyasyona mruz kalan insann bile, en karamsar deer-lendirmeyle, fazladan yalnzca 50 mRem (milirem)'lik bir radyasyon dozu yklenmi olduu anlalmt.

    9) Bu hesaplar 15 Mays'da, o trihe kadar toplanan btn veriler gz nnde bulundurularak, bir kere daha yaplm ve gene en karamsar deerlendirmey-le bu blgede en fazla radyasyona mruz kalm bir kimseye yklenen fazla-dan radyasyon dozunun kesinlikle 50 mRem'i ve tiroide yklenen dozun ise kesinlikle 75 mRem'i aamayaca bulunmutur. Guatrn I-131 araclyla yaplan tehisi iin hastaya 40 mikrokri kadar I-131 verilebilmektedir. Byle bir tehis iin tiroide yklenen dozun 70.000 mRem olduu dnlecek o-lursa, Edirne ve civrndaki ahli iin hesaplanm olan maksimum tiroid do-zunun 70.000 mRem'in ancak binde biri civrnda olmas hibir endeye yer vermemekteydi.

    Uluslararas Radyasyondan Korunma Komitesi (ICRP)'nin bir insan iin tesbit ettii maksimum msaade edilebilir tm vcd dozu ylda 5 Rem yni 5000 mRem idi. Bundan fazla dozun bir ylda alnmas salk asndan rizikolu addedil-mekteydi. Ancak Dnya Salk rgt (WHO) ile Dnya alma rgt (ILO) nkleer tesislerde almayan sivillerin tehlike zamanlarnda deil, normal zaman-larda bu dozun onda birinden daha fazlasna mruz kalmamalar iin sorumlular ge-rekli nlemleri almaya zorlayacak tretilmi bir norm gelitirmilerdi. Bu norma g-re nkleer tesisler de almayan sivillerin tehlike d zamanlarda alabilecekleri en yksek doz olarak 500 mRem nerilmekteydi.

    Doz hesabnn sonucu hepimize rahat bir nefes aldrmt. Herkesin yorgun ve bitkin yznde bir sevin vard. Yorgunluk ve bitkinliimizin de kuvvetlendirdii bu sevin sarholuu iinde havamz, sanki, Trkiye'nin ernobil ilesi'nin sona ermi olduunu sergiler gibiydi.

    Heyht! Gaflet ki ne gaflet! O anda btn bu bamza gelenlerin Trkiye'nin ernobil ilesi'nin yalnzca yumuak(!) bir girizgh olduunu, asl ilenin bundan sonra yurt dndan dost grnen bir sr d dmanlar ile yurt iinden de bir sr n yargl chiller ve hatt baz karlarn peinden koanlar tarafndan rlp Trki-ye'nin nasl bir ernobil Komplosu ile kar karya braklacan nasl tahmn ede-bilirdik ki? Evet: "Su uyur, dman uyumaz!"

    Bu deerlendirme sonucuna dayanarak, drt gn nce Edirne ve civrna TRT ve Edirne Vlilii araclyla duyurmu olduumuz resm bildirimizdeki, bykba

  • "ernobil Komplosu"

    25

    hayvanlarn karantinasna ve radyasyonlu otla beslenmemelerine ilikin madde hri, btn tedbirlerin kaldrlm olduuna dair bir ikinci bildiri hazrladk. TRT'ye, a-janslara ve Edirne Vlilii'ne intikl ettirdik. Ayrca durum hakknda zet bir raporu da Babakan'a takdm ettik. Edirne Vlisi ile yaptm bir telefon konumasnda bu durumu ifhen de te'yid ettim. Blge halknn Vliliin toplad stler hricinde b-tn gdlar ekinmeden yiyebilecei mjdesini verdim ve Vliye "Halka intikl et-mi, etmekte olan ve edecek olan btn gd maddeleri radyasyon sal asndan hi ama hibir mahzur tekil etmemektedirler" dedim. Bu cmle, o trihten sonra srekli olarak her frsatta ve her yerde inan ve kararllkla tekrarlayacam bir beyn ve TAEK'in de taahhd olacakt. Fakat Medya'nn bir blm, kendine has cehle-ti ve hnzrlyla, bu cmleyi deforme ederek, srarla, sanki "Trkiye'de asl radyas-yon yoktur" demiim gibi davranacakt.

    RGD'dekilerle birlikte bir yorgunluk kahvesi itikten sonra lojmanmdaki a-lma odama ekilip nce NAEM Mdrn, sonra NAEM Salk Fizii Blm Bakan (rahmetli) Dr. Selhattin Gksel'i arayarak son durumu onlarla da mzkere ettikten sonra: 1) Trakya'da iki gezici radyasyon lm ekibi kalmasn ve bunlarn numne toplayp gndermee devam etmelerini, 2) numnelerin analiz sonularnn gn gnne RGD'ye ulatrlmasn ve 3) Dou Karadeniz'e bir gezici ekip karl-mas tlimatlarn verdim. zel Kalem mdrmden gelen telefon listesindeki tele-fonlara da gereken cevaplar verdikten sonra, gnden beri ailemle birlikte ilk defa o akam yemek yiyebildim. Yorgunluk ve uykusuzluktan bitkin vaziyetteydim. Ei-me beni ancak ve ancak ya RGD Bakan zer zerden, ya NAEM Salk Fizii Blm Bakan Dr. Selhattin Gksel, ya NAEM Mdr ya da Babakan ararsa uyandrmasn ric ederek uykuya ekildim. O gece tam 13 saat deliksiz bir uyku ekmiim!

    * * *

  • "ernobil Komplosu"

    26

    2228

    7272!B3>?)$+@AB?,

    Basn'n Mrifetleri

    Bir haftadan beri telefonla grtm gazeteciler ve daha da fazlas 8 Ma-ys'tan i'tibren beni makmmda tam bir ablukaya aldlar. Bu arada gazeteler de Av-rupa'nn eitli lkelerinde halkn nasl bir panik yaamakta olduunu ballandra bal-landra anlatmaa ve "Trkiye'de neden byle bir panik yaanmyor?" diye deta a-lenen hayflanmaya balamlard. Hemen her gn gazetelerde Avrupa'da radyasyon dolaysyla itlf edilen bykba hayvanlardan ve imh edilen st, sebze ve meyvalardan sz ediliyordu. Gazeteciler belki sansasyonel bir beynat kaparz mi-diyle her kapnn ipini ekiyor, en olur olmaz kimselerin samalamalarn byk pun-tolarla veriyorlard. Ptrak gibi radyasyon uzmannn bittii bir ortam olumutu. -lim ahlkna ship cidd niversite hocalarnn verdii bilimsel ve deontolojiye uyan beynatlar ise, her ne pahasna olursa olsun gazetelerde resminin ya da hi deilse isminin kmas iin yanp tutuan chil egzibisyonistlerin ve bunlarn akaks ve yorumcusu gazetecilerin amatas arasnda kaybolup gidiyordu.

    Gazetelerde yer alan realite d ve bilimsellikten uzak bir sr iddia ve bey-nat Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'ndaki radyasyon uzmanlarn ok rencde ediyor-du. Ancak bu beynatlardan birinin ortaya koyduu mizah birka gn elemanlarm-zn diline pelesenk olarak, ne yalan syliyeyim, onlara biraz moral verdi. Bu, "... radyasyona kar herkesin(!) evinde nlem aldn ..." iln eden Milliyet gazetesinde lim bir doent kzmzn, Do Dr. Sema Tlbenti'nin gelitirdii ve herkese tavsiye ettii bir radyasyon reetesi (!) idi. Hanm kzmzn resmiyle birlikte adgeen gaze-tenin 17.06.1986 trihli nshasnda birinci sayfasnda takdm edilen bu pratik reete-nin en ilgi ekici tavsiyesi ise odada daima kapa ak bir tentrdiyot iesi bulun-durmakt! Bu dhiyne renin esprisi o kadar tuttuydu ki baz arkadalarm bana: "Hoca, gel etme eyleme! u Edirne ile civrna havadan uakla tentrdiyot pskrt-tr de, sonradan birileri kp seni: Trk halknn sal iin yeterince tedbir almad! ithmyla sulamasnlar" diye taklr oldulard.

    O gnlerde stanbul'daki Alman Lisesi'nin retmenlerinden biri Almanya'-dan kk bir Geiger-Mller cihz getirtmi, Avrupa'daki panii burada da tahrk ve ihds etmek istercesine, arda pazarda satn alaca sebze, meyva, et ve stte szm ona radyasyon lmleri yapyor(!) ve ahkm kesiyordu. Bu bir ksm gazeteci iin ne bulunmaz bir kaynakt! Bir byk gazetenin bundan cesret alan, cvklyla mehr iz'an yoksunu bir ke yazar bana telefon ederek mstekreh bir ylklkla: "Hoca, sende u Alaman'n letinden herhlde vardr. Bak sana ne diyicam: Sen o -leti al; birlikte bi pazara kalm; sen letle sebzeyi meyvay lf olsun diye kontrol edersin; ben de hem senin resmini ekerim, hem de ayak st bi rportaj yaparm. Vall ok kyak olur. Senin iin de iyi reklm olur h!" dedi. Bu kstahlk karsnda kendisine soukkanllkla: "Buna hi gerek yok; zir halka intikl etmi, etmekte o-lan ve edecek olan btn gd maddeleri radyasyon sal asndan hi ama hi-

  • "ernobil Komplosu"

    27

    bir mahzur tekil etmemektedir" eklinde bir cevap verdim. Bu cevabm gazetecinin hi de houna gitmemi ve bunu gazetesinde yaynlamaa deer bulmamt.

    Aradan bir sre gemiti ki bu sefer de ayn gazete byk fedkrlkla birka Geiger-Mller cihz ithl etmi olduunu ve halk iin radyasyon leceini iln etti ve hi unutmuyorum, hmile bir kadnn plak karnna dayanm bir cihzla cenin-deki radyasyonu lmekte olduklarn iddia eden bir de resim yaynlad.

    Ayn gazete, kamuoyunun kanser konusunda yeterince duyarllk kaznm olduuna kanaat getirdikten sonra, "alminyum kaplarn kansere sebeb olduklar fa-kat elik tencerelerin bu bakmdan emn olduklar" eklinde bir dezinformasyon ya-yarak kendi pazarlama irketinin elinde klliyetli mikdarda bulunan elik tencere stokunu ksa zamanda eritecekti.

    Bu cehlet ve sorumsuzluk rnei TAEK'de ernobil kazsnn ilesini nef-sinde yaayan herkesde ok byk bir infial uyandrd. Ama Basn her trl ahlk, sorumluluk, temkin, teenni, hasent endelerinin zerinde bir ulviyyete(!) ve bu ulviyyeti dolaysyla da doal bir lyuht ve lys'el1 nitelie(!) shipti; ve bu nite-liini koruyan, "kutsal ifde zgrl prensibi"ne dayanan ilh(!) bir de doku-nulmazl bulunuyordu. Herkesten beklenen ise bu olgunun byk bir vecd ve say-g ile idrk, ikrr ve teslim edilmesiydi(!)

    leride VIII. ve X. blmlerde hmile kadnlarn akademik hret ve para ka-znma uruna Trkiye'nin ernobil ilesi erevesi iinde insafszca nasl istismr edildikleri konusuna ayrntlaryla tems edeceim.

    Gazetelerin nemli bir blm, az birliiyle, benim "radyasyon dzeyleri-nin halka aklanmamas" ilkeme taklmlard. Radyasyon dzeyi rakkamlarn ka-muoyuna aklamam iin hem gazeteler hem de benden mlkat almaya gelen gaze-teciler srekli bask yapmaa kalkyorlard. Bu hussta aka halkn, eitli rad-yasyon birimlerinin neye dellet ettiini bilmesinin mmkn olmad cihetle, anlayamyaca dilden konumann anlamszlna, anlamszlnn da tesinde za-rarna dikkati ekiyordum.

    Gerekten de bir tehlike zuhur ettii zaman, mesel Edirne ve civrna rad-yasyon bulutu indiinde, halk tarafmzdan nasl uyarlmsa TAEK'in gene ayn so-rumluluk duygusuyla halk uyaracan; ama tehlike bulunmayan yerde de TAEK'den ille de tehlike var diyerek hilf- hakkat beynatta bulunmasn ve yang-na krkle gitmesini beklemee ve hatt ancak byle bir davrann fazletli bir dav-ran olduu izlenimini uyandrmaya kimsenin hakk olmadn; zir halka intikl etmi, etmekte olan ve edecek olan btn gd maddelerinin radyasyon sal a-sndan gerekten de hi ama hibir mahzur tekil etmediini vurguluyordum. r-nek olarak da radyasyon dzeyleri gn gnne aklanan Yunanistan, Almanya, Avusturya ve benzeri lkelerde haksz yere sebeb olunan panii gsteriyordum.

    1 Lyuht ve lys'el: Asl hat yapmaz ve asl sorumlu tutulamaz.

  • "ernobil Komplosu"

    28

    Fransa ve svire de lkelerinin radyasyon dzeylerini kamuoyuna aklamamak ka-rar almlard. Bu lkelerde de Trkiye'de olduu gibi halkta ende zuhur etmiti ama dier lkeler mislinde olduu gibi bir panik gzlenmemiti.

    9 Mays'dan i'tibren Dileri Bakanl araclyla eitli bykelilikler Trkiye'deki radyasyon dzeyleri hakknda dzenli bilgi istemee baladlar. Kar-lk essna dayal olmak zere bu bilgiler kendilerine verildi. Biz de onlarn radyas-yon dzeyleri hakknda bilgi sahibi olduk. Ayrca yesi bulunduumuz Uluslararas Atom Enerjisi Ajans'na ve Ekonomik birlii ve Kalknma rgt (OECD) Nkleer Enerji Ajans'na da dzenli olarak radyasyon dzeylerimizi bildiriyorduk.

    Ne yazktr ki Trkiye'de Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'ndan radyasyon dzeylerini, zerinde bilimsel incelemeler yapmak iin yalnzca bir tek bilimsel ku-rulu taleb etti. Bu da Hacettepe niversitesi Nkleer Mhendislik Blm idi. Radyasyon dzeyleri bu blme derhl verildi. Bilim adamlarmzn bir kesimi ise yalnzca ve yalnzca, "Radyasyon dzeyleri kamuoyuna niin aklanmyor?" diye Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'nu, daha dorusu beni tenkid ettiler; speklsyon yaptlar ve Kurum'u polemie ekmek istediler. Bunu yapanlarn gyesi bu radyas-yon dzeyleri zerinde, Hacettepe niversitesi Nkleer Mhendislik Blm'nn yapt gibi, objektif bir inceleme yapmak deildi. Zir bunlarn bu ynde hibir ta-lebi olmad. Grnd kadaryla, bilim adamlarmzn bir ksm iin gazetelerin ih-ds etmee altklar polemie kendilerini kaptrmak meselenin zerine eilip de bilimsel disiplin, teenni, temkin ve diryetle incelemeler yapmaa kendilerini zorla-maktan ok daha kolayd ve nefislerini de ok daha fazla tatmn etmekteydi.

    Gazete muhbirleri arasnda (Antropoloji konusunda) doru drst bir ni-versite tahsili grm ndir kimselerden biri olduu iin nefsine gveni byk bir kimse olan Semra Somersan benim radyasyon dzeylerini kamuoyuna aklamama ilkemi eletirdiinde ona: "Halkn bu bilimsel ayrntlar bilmee ihtiyc yoktur. nk bu kadar ayrnt ona huzur vermek yerine evhmn arttrr. Nitekim tpk E-dirne'nin radyoaktif serpintilere mruz kalmas mislinde olduu gibi, bir tehlike sz konusu olduunda Trkiye Atom Enerjisi Kurumu nelere dikkat edilmesi lzm geldi-i hussunda halk uyarmaktadr. Bu da ona yeter. Yoksa benim zavall halkm kilogray ya da miliRem gibi radyasyon birimlerinden ne anlasn? Siz bile bunlar a-rasndaki fark biliyor musunuz? Bunu bana ak seik syleyebilecek bilgi dzeyinde misiniz?" demitim.

    Bana gelmeden nce kartrm olduu Encyclopedia Britannica'nn birka sayfasndan alelacele elde ettiini sand bilgiyle kendisini bir evre ve radyasyon bilgini sanan ve konumamzn banda da beni radyasyon konusunda snamaa kal-km olan Semra hanm, kendisine ynelttiim bu soru karsnda fena hlde bo-zulmu ve almakta olduu Cumhuriyet gazetesindeki bir yazsnda "zavall hal-km" szn Trk Milleti'ne ettiim bir hakret gibi gstermee yeltenmiti.

    Gazetecilerin nemli bir ksm Trkiye Atom Enerjisi Kurumu'nda, benim t-limatm dorultusunda, kendilerine gsterilmekte olan sabr, msmaha ve nezketi

  • "ernobil Komplosu"

    29

    maalesef hi hazmedemediler. Ben 6 Nisan 1987'de azledilinceye kadar ve hatt az-limden sonra da, bilhassa ahsma kar, bu byle devam etti gitti. Bunlarn arasnda, bir akam nce okumu ama aklcnda yarm yamalak kalm olan iki sayfalk an-siklopedi bilgisine gvenerek beni radyasyon konusunda ukalca imtihna ekmek ve tuzaa(!) drmek isteyenler; evime zorla girenler; ya da kendilerini evimde ka-bl ettiim zaman yerlerinden frlayarak izinsiz mutfaa koup buzdolabn ve dier dolaplar aarak evimizde st ve ay olup olmadn aratrp fotoraf ekenler; ei-mi izleyerek al-veri ettii bakkallar tesbit edip sonra da bunlar, tkip ettiimiz gd rejimi hakknda sorguya ekenler; gece yars sarho sarho lojmanma telefon ederek bir sr hakret ve antajla beni tahrk etmek isteyenler; misfirlik ve en basit beer nezket kurallarn hie sayarak evimde olsun makmmda olsun, ama yanm-da kimse olmad zamanlara denk drerek, bana gzda vermek istiyenler; aka tehdit ve antaja tevessl edenler; zel hayatmda atlaklar(!) ve gizlemi olabilece-im srlarm(!) ortaya karmak zere hakkmda aratrma yapmak iin zel ekipler oluturanlar; sorduklar sorulara Trkiye Atom Enerjisi Kurumu Bakan olarak ver-diim cevaplar hi kle almayp kendi hayalhnelerinde benim vermemi istedikleri cevaplar uydurup yazanlar; sylediklerimi tammen tersine evirip yazanlar; benim-le hi karlamadan tammiyle uydurma rportaj yapanlar Trkiye'nin ernobil ilesi yannda benim ahs ilemi de bir hayli arttrdlard.

    Bu kadar geni bir ktlenin kendiliinden (spontane olarak) nefretini kazn-m ve boy hedefi hline gelmi olmak, 14 Temmuz 1789 gn havann gzelliinden yararlanmak iin Bastille Meydan'nda gezintiye km baz Paris'lilerin birdenbire ve kendiliklerinden "Eh, hadi bri Devlete ba kaldralm!" diyerek Byk Fransz htilli'ni balatvermi olduklarn iddia etmek kadar sama ve ocuksudur. Bu nef-retin grnen ve grnmeyen, aklanmas ciz olan ve ciz olmayan pekok sebebi var. eitli vesiylelerle ileride bunlarn yalnzca bir blmne tems edeceim.

    ahs ilemle ilgili bu bahsi kapatmadan nce, gazetecilerle ilgili olarak ba-mdan geen saysz olaylardan ikisine, srf bir fikir versin diye, deinmemezlik de edemeyeceim.

    ernobil kazsnn akabinde karlatm gazeteciler arasnda Dnya'ya ve Devlet'e bak alar benimkilerinden farkl fakat beer mnsebetlerinde drst ve mert gen bir gazeteciyle, tammen farkl bir konu hakknda konuurken, ona Basn-'n belirli bir kesiminin beni niin insafsz bir ekilde hedef almakta olduunu sor-dum. Aldm cevap hem ok ilgin hem de, benim iin, ok arpcyd:

    "Hocam, sz konusu ettiiniz kesim size fen gck oluyor. Siz, din tresine bal bir insan imaj veriyorsunuz. Oysa genel kan bir mslmandan bilim adam olmaz eklinde. Ama grdm kadaryla btn basklara ramen bi-limden de dn vermiyorsunuz. Bu davrannz ise bu genel kannn kredisi-ne zarar vermekte. O zaman da, sanrm, sizin vermekte olduunuz bu imaj ykabilmek iin sizi ykmak birilerine farz oluyor."

  • "ernobil Komplosu"

    30

    Bir gn sorularn cevaplandrdm, Milliyet gazetesinden gen bir gazeteci hanm aklamalarm aynen yazaca konusunda bana garanti vermiti. Rportaj lojmanmda yaplmt. Eim, her zaman olduu gibi, bu hanm da kendine has teva-zu ve samimiyet ile iyi arlamt. Hatt rportajdan sonra her iki hanm aralarnda uzun mddet de sohbet etmilerdi. Gazeteci hanm, herhlde umduundan farkl ve kendisini rahatlatan bir atmosfer bulmutu ki, benden ve eimden bizleri, gazetecilik sz konusu olmakszn, bir dost olarak da zaman zaman ziyret etmek istediini ifde etti. Bundan memnnluk duyacamz kendisine bildirince de pek sevinmiti.

    Ancak, iki gn sonra rportaj yaynlannca eimin bana sanki Dny k-m gibi oldu. Rportaj, aklamalarmn hibirine yer vermedii gibi, beni, sdece tezyif ve tahkr etmee ynelik bir tarzda kaleme alnmt. Artk bu durumlar ola-an olarak karlar olmutum ama gene de bu gen hanmn gsterdii olaanst i-kiyzllk karsnda byk bir zntnn benliimi kaplamasna da mni olam-yordum. Eim ise infial iinde gazeteci hanma telefon etmek istiyordu. Ona bunu tasvib etmediimi ifde ettiimde, hi deilse benim telefon etmem hussunda srar etti. Telefonda gazeteci hanma: "Hanmefendi kzm; beni ve eimi byk hayal k-rklna urattnz. Dorusu bylesine nezketsiz ve haksz bir yaz yazabilecek ty-nette olabileceiniz bir n bile hatrmza gelmemiti. Size teessf ederim" dedim.

    Kzcaz ise, hkra hkra alayarak u cevab verdi: "Hocam; emn olun ki benim yazm sizinle yaptm rportaj ve grdm misafirperverlii eksiksiz yans-tan bir yazyd. Ben de bu sabah bu yazy grnce ykldm. Doru yaz ileri md-rne 2 koup rportajm neden tahrf etmi olduklarn sordum. Bana hiddetle: Sen ancak bir muhbirsin; olaylara nasl yn verilmesi gerektiini ise biz biliriz dedi. sabm ok bozuldu. Ne yapacam bilemiyorum". Bu hanm kzmz bu olaydan duyduu utan ve zntden dolay bizi bir daha aramaya cesret edemedi.

    Trkiye'nin ernobil ilesi sresince karlatm ve gerek olaylara yakla-m biimleri, gerek objektiflikleri, gerekse meslek ahlklar dolaysyla ok takdr ettiim iki mstesn gazeteciyi burada zikretmek boynumun borcudur.

    Bunlardan biri Jlide Glizar'dr. Jlide hanm, uzun yllar devlet memurlu-unda bulunmu olmann da bahettii grg ve deneyimle, grevi dolaysyla kar-lat kimseleri isbetle deerlendirmekte baarl bir gazeteci idi. Gazetesi tarafn-dan izlemekle grevlendirildii radyasyon meselesine de temkin ve objektiflikle yak-lam, sansasyona ve yalan haber retmee asl prim vermemitir. Belki de srf bu mstesn hasletleri dolaysyla gazetesi tarafndan baka grevlere kaydrlm ve bir sre sonra da alt gazeteden ayrlmay uygun grmtr.

    Basn'n nemli bir kesiminin ernobil kazsnn Trkiye zerindeki etkile-riyle ilgili olarak balatm olduu ve insafsz bir irretlikle srdrd dezinformasyon (yni gerekleri saptrma, bilinli bir ekilde geree aykr haber

    2 Bu yaz ileri mdr daha sonra her gazetecinin hayl ettii "gazeteler st bir makm" birka

    sene igl etmitir.

  • "ernobil Komplosu"

    31

    retip yayma) mekanizmasn tehis ve iln etmek cesretini gsteren bir gazeteci de (rahmetli) Yaln zer'dir. TAEK Bakanlndan azlimden 27 gn nce 11.03.1987 trihli Trkiye gazetesindeki bir yazsnda Yaln zer:

    "... Ksa bir dalgnlk dneminden sonra radyasyon bulutu deil ama radyas-yon panii Trkiye'yi de saryordu. te bu safhada buhran imaltlarnn karlarnda bulduklar ve kendilerine engel grdkleri Atom Enerjisi Kuru-mu Bakan Prof. Dr. Ahmet Yksel zemre'nin ismi de ne kmaa balad.

    nce "MSP tandansl" olduunu yazp etrfa yaydlar. Arkasndan "lk o-caklarna kaytl" olduunu sylediler. Sonra "Tarkat" diyenler oldu. Der-ken son olarak "Tam bir sosyalist" olduunu syleyenler kt. (Not: Yaln zer zerfetinden tr "Komnist" dememei tercih ediyor ama kartlan dedikodu komnist olduum eklindeydi. leride VII. Blm'de bu noktaya ayrntl olarak tems edeceim).

    Ama bu birbirini tekzib edici sfatlarn hibiri tutmad. Prof. Dr. Ahmet Yk-sel zemre, hl bazlarnca "zlmesi zor, bir muamma adam"dr...

    ... Basn'n "sansasyonel" yaynlarna ilm erevede cevap vermesi, yine o gazetelerce ve onlarn harekete geirdii evrelerce yadrganyor... Ancak, Ahmet Yksel zemre ilm gerekilikten tviz vermiyor..."

    demekteydi.

    Sz etmem gereken bir baka gazeteci de benimle olduka objektif iki byk rportaj yapm olan Yener Ssoy'dur. Yalnz ilk rportajnda her nedense beni MSP'li 3 imiim gibi gstermek istemesine ok keyfim kamt. Zir btn hayatm boyunca herhangi bir partiye ne bir ilgim ve ne de bir ballm olmutur. Bence gerek bir bilim adam partilerin stnde bir konuma ship olmal ve parti diktatr-lnn emirlerinin ve bunlara riyet etmenin kendisine salayaca menfaatlerin deil, yalnzca ve yalnzca drsln, nmusluluun ve Hakkat'n peinden koma-ldr. unu da arz edeyim ki 50 senedir milletvekili seimlerinde oyumu o kadar has-sasiyetle kullanrm ki imdiye kadar oyumu lehine kullandm hibir parti o oylama sonunda iktidra gelmemitir.

    Hfzamda yer brakm olan bir baka gazeteci de azlimden ok sonra evime kadar gelerek benimle Cumhuriyet gazetesinin 11.06.1988 trihli nshasnda yayn-lanan bir rportaj yapan Yaln Peken olmutur. Kendine mahss karamsar bir sl-ba ship olan Yaln Peken, baz konulardaki pein hkmlerine ve ar endeleri-ne ramen zerfetiyle, beyefendiliiyle, cemiyetteki kat mra tiplere kar duyduu mnferetiyle ok rahat mzkere edebildiim bir kimse idi. Rportaj esn-snda zerinde srarla durduu azlimde kimin rol oynam olduu sorusunun cevabnnn ipularn pekok ayrntlaryla ancak imdi bu kitabmda ve kez Ge-

    3 MSP: Mill Selmet Partisi.

  • "ernobil Komplosu"

    32

    mi Zaman Olur Ki... (Kubbealt Neriyt, stanbul 1998) balkl kitabmn 227-236. sayfalarnda bulacan mid ediyorum.

    Bununla beraber Yaln Peken, 5,5 sene sonra, Hrriyet gazetesinin 13.01.1993 trihli nshasnda "Buradan Baknca" balkl kesinde benim ada Fizie Giri ve Kozmolojiye Giri balkl kitaplarm kendi idrk seviyesine gre tenkid ettikten sonra lf ernobil kazsnn radyasyonlu aylarna getirerek, yazs-n: "... Ksacas Prof.Dr. Ahmet Yksel zemre, kitaplarn okuyanlarn sand gibi bu dnyadan habersiz, kendini teki dnyann ilerine vermi bir bilim adam deil-di. Tersine, ne ... yediini ve ne ... yedirdiini ok iyi biliyordu" diye, zerfeti hak-knda hayl krklna uratan, pek avm bir biimde noktalayacakt.

    Basn'n malm kesiminin Mays sonuna kadarki faaliyeti TAEK'i bir pole-mie ekme stratejisinde younlayordu. Radyasyon meselesinin geni tabanl bir ortamda demokratik(!) bir biimde tartlmas iin bir kamuoyu oluturulmas konu-sunda Cumhuriyet gazetesi ba ekiyor, bu hussta sanki bir bask grubu varm gibi her gn bir sr beynata yer veriyordu.

    Bu arada Babakanlk makmna takdm etmi olduum ve radyasyon lm-lerinin ilk sonularn ve genel bir durum deerlendirmesini ieren "Gizli-Zta Mah-ss" kaydn tayan raporum, her ne hikmetse, birka hafta nce bana bir Geiger-Mller cihzyla manavdaki sebzelerin radyasyonlarn lerken(!) resmimi ekmei teklif eden gazeteci araclyla Basn'a szdrld; ve tabi o gazetecinin gazetesi tara-fndan da tantanayla akland. Bu rapor benim tarafmdan bizzat daktilo edilmi o-lup yalnzca bir asl ve bir de sretten ibretti. Asl, Babakan'a verilmek zere Ba-bakanlk Mster Hasan Cell Gzel'e takdm edilmi olup sreti ise kasamda kilit altnda idi. Byle bir raporun varln yalnzca Babakan Turgut zal ve Babakan-lk Mstear Hasan Cell Gzel biliyordu.

    Ancak, raporda Karasu mevkiinde havada llen en yksek radyasyon dze-yinin birimi mikrorntgen/saat olarak verilmi iken bu birim gazetede, gene her ne hikmetse, milirntgen/saat olarak yni tam 1000 misli daha yksek bir deer olarak yaynlannca kzlca kymet koptu. Bu birimin neye dellet ettiini iyi bilen bilim adamlarmz, gazetenin asl hat yapmayaca manyla, bana veryansn ettiler. Bunlardan radyasyonla tedvi konusunda gerekten de mmtaz bir bilim adam olan Prof.Dr. Nijat Bilge bir gazeteye bununla ilgili olarak TAEK'i ve dolaysyla da beni ar thmet altnda brakan bir beynat verdi. Bu beni cidden ok zd. Basn'n bir kesiminin ihds etmee alt paranoya ve nifk ortamnn bilim adamlarmz da tesir altna almas hi de salkl deildi. lm bir konuyu bir telefonla yetkilisinden soracak yerde gazetelerin dedikodusuna krkrne i'tibr etmek ne bilim adamn-dan beklenen temkine ve ne de akademik deontolojiye yarard. Ne re ki bu tr davranlara ileride daha sk muhtab olacaktm. Bu dostumuza telefon ederek duy-duum znty dile getirdim. Gazetenin yanl birim kullandna dikkati ekerek raporumdaki gerek radyasyon dzeyini bildirdim. Ltfen endeye kaplmamasn, merak ettii her ey iin bana ekinmeden telefon edebileceini syledim. Anlatk.

  • "ernobil Komplosu"

    33

    Kurum i Skntlar

    Edirne ve civrndan her gn ot, st, sebze ve meyva numneleri toplanyor ve bunlarn spektroskopik analizleri, stanbul'da toplanan st numneleri ve deniz rnleriyle birlikte, gn gnne NAEM'de yaplyordu. Bunlarn sonular ise -nnda Ankara'ya RGD'ye bildiriliyordu. RGD'de de toplanan bu bilgiler erevesi i-inde her hafta sonunda genel bir durum deerlendirilmesi yaplyordu. Gnden gne artan spektroskopik analiz yk karsnda elemanlarmza gnlk alma saatleri az geliyor, ou sefer ek mes yapmak zorunda kalyorlard. Elimizdeki, bu analizleri yapabilecek ok kanall analizr'lerin saysnn azl da olumsuz bir etkendi.

    ok kimse bu cihzlarn dmeye-bas-sonucu-al cinsinden sper otomatik nesneler olduunu sanr. En modernleri bile byle deildir. Bu cihzlar genellikle ksmdan oluur: 1) lm yaplacak radyoaktif numnenin yerletirilecei kurun bloktan oda, 2) radyoaktif numneden yaylan radyasyonu ve younluunu tesbit e-den ve bu bilgilerin elektrik darbelerine dnmesine araclk eden detektr ve 3) de-tektrden gelen elektrik darbelerini yeni lmlere tab tutup yorumlayan, ekranda gsteren ve sonularn rakkamlar ve/vey diyagramlar eklinde kn temin eden bilgisayarl analiz nitesi.

    Ana g dmesini evirip de akm verdikten sonra yaplacak ilk i cihz bir sre stmaktr. Sonra standart bir radyoaktif kaynak kullanarak letin kalibrasyon (-yar) safhas gelir. Bu, tpk, zerine yk konmam bir terzinin yar yni zerinde hi arlk olmad zaman ibresinin tam sfr gstermesinin temini gibidir. Sonra da cihzn lm yapaca enerji araln isbetle semek safhas gelir. Ayrca radyoak-tif numnenin konaca kurun kulenin iinde numnenin standart bir geometri uya-rnca yerletirilmesi gereklidir. Bu standart geometri de bir etalon araclyla tesbit edilir. Eer, u ya da bu sebepten tr, radyoaktif numne standart geometriye uy-muyorsa bu takdrde de bu uyumsuzluun teorik hesaplarla tashhi yoluna gidilir. Dk aktiviteli radyoaktif numneler sz konusu olduunda ise numneyi analiz i-in gerekli lm zaman ok nemlidir. Bu gibi hallerde ksa sreli lmler sonu zerinde % 100'e varan ve hatt bunu da aan hatlara sebep olabilir.

    Grld gibi ok kanall analizr araclyla radyoaktif numnelerin spektroskopik kalitatif ve kantitatif analizlerini yapmak bir voltmetreyle bir pilin iki kutbu arasndaki gerilim farkn lmek gibi deildir. Bunun iin 1) hem cihz, 2) hem cihzn ayrntl yapsn, 3) hem btn fonksiyonlarn ve 4) hem de bu fonksi-yonlarn optimal ve geree uygun sonular temin edebilmeleri iin gerekli olan b-tn fiziksel artlar ok iyi bilmek gerekmektedir.

    1) Bu bilgi ile birlikte 2) objektiflik, ve 3) ilim ahlk olmazsa, portatif olan-lar da dhil olmak zere, bu kabil cihzlara geree uymayan her trl sonucu ver-dirtmek mmkndr!

    Sz konusu kritik gnlerden birinde stanbul Teknik niversitesi Nkleer E-nerji Enstits Mdr Prof.Dr. Nezihi Bilge beni telefonla makmmda arad: "Sa-

  • "ernobil Komplosu"

    34

    yn Hocam; bildiiniz gibi bizde, hlen Dny'nn en mkemmel ok kanall analizrlerinden biri olan Canberra-8000 cihz var; bu yzden biz de kendi ap-mzda baz radyasyon lmlerine giritik. Her gn stanbul'da satlan stlerdeki radyasyon dzeylerini leceiz. Bugn radyasyonunu ltklerimiz arasnda "G-lm" marka stte bir litrede 9000 Bq gibi korkun seviyede bir radyasyon bulduk. Bu sonu yaylmadan size bir haber vereyim dedim" dedi.

    Bu olacak i deildi! stanbul piyasasnda satlan btn stlerden alnan nu-mneler ve bu arada da sz konusu "Glm" marka st de hergn NAEM'de analiz edilmekteydi. imdiye kadar llm olan bu stlerde litrede 440 Bq'den fazla bir aktiviteye rastlanm deildi. Bu ite aydnlatlmas gereken bir bit yenii vard. Ben meslekdama hemen NAEM'e telefon edip kendisine bir araba gnderteceimi, sz konusu st numnesiyle birlikte ltfen NAEM'e gitmesini, bu numneyi bir kere de TAEK olarak bizim, NAEM'de, biribirinden bamsz iki ayr lboratuvarda l-memizin isbetli olacan bildirdim. Prof.Dr. Nezihi Bilge, herhlde pek megl ol-duundan olacak, ekmece Nkleer Aratrma ve Eitim Merkezi'ne gitmedi ama gelen ofre st numnesini teslim etti.

    Sz konusu st NAEM'de iki ayr lboratuvarda analiz edildi ve ihtiv et-mekte olduu radyasyonun ise yalnzca 280 Bq/litre olduu ortaya kt. Bunun ze-rine NAEM'den konunun uzmanlarndan Deniz Kut hanm sz konusu enstitye gnderilerek durum tetkik ettirildi. Bu gerekten de mkemmel ok kanall analizrn sorumluluu kendisine verilmi olan ve bu cihz bizzt kullanan doent hanmn letin kalibrasyonunu yapmay bilmedii ortaya kt.

    Enstit elemanlarna bu gibi lm cihzlarnn kalibrasyonlarnn nasl yap-laca ve niin sk sk tekrarlanmas gerektii retildi. Ancak bu olay, bizler iin zamann fevkalde kymetli olduu kritik bir dnemde, TAEK'e ok kymetli "2 a-dam.gn"lk bir almaya ml olmu bulunuyordu. Bu rnek, bylesine girift letle-rin btn zelliklerinin ve fonksiyonlarnn iyice bilinmedii takdrde, yni bu konu-nun gerekten de uzman olunmad takdrde bunlar kullananlarn akademik unvan-larnn hibir ie yaramayacan gstermesi bakmndan da ok nemlidir.

    NAEM'deki analizrler gnlk ihtiyc karlamakta zorluk ekiyorlard. Btn Trkiye iin fevkalde kritik olan bu dnemde stanbul'daki niversitelerde bulunan toputopu iki analizr radyasyon lmlerimiz iin kirlamak istedik. Boa-zii niversitesi'ndekini kirladk ve NAEM'e tadk. Yukarda sz gemi olann kirlanmas iin yaptmz teklife ise kuru bir red cevab aldk. Bu reddin arkasnda yatan zihniyet bizleri ok zd. TAEK'in bylesine kritik bir dnemde cilen ihtiyc olan bu lete Babakanlk Makm araclyla el koydurabilirdik. Ancak T Rek-trl ya da Nkleer Enerji Enstits Mdrl ile Babakanlk Makm'n ara-snda muhtemel bir srtme ve dedikodunun msebbibi olmaya vicdnmz elver-medi.

    Bu durum karsnda ve ilerideki gelimelerin bizi daha da zorlayabilecei dncesiyle Ankara'daki lboratuvarlarmzdan birini de rutin radyasyon analizi iin

  • "ernobil Komplosu"

    35

    grevlendirdik. Bu lboratuvarda da gelimi ok kanall Canberra marka bir analizr vard. Ancak, bu lboratuvarn elemanlarn rutin analize altrmak zere Ankara ci-vrndan toplanan baz numnelerin bu lboratuvardaki analizlerinde anormal rad-yasyon dzeyleri bulununca bu sonular beni ve RGD'dekileri rahatsz etti. Lboratuvarn dikkati ekildi; zira numneler radyasyonun hi etkilememi olduu bir blgeden geliyordu!

    Bunun zerine, toplanan numnelerin ikiye blnerek birinci yarlarnn bu lboratuvara analiz iin gnderilirken dier yanlarnn da zel kurye ile, Ankara'daki analizin sonucu ile karlatrlmak iin, NAEM'de iki ayr lboratuvarda biribirlerinden bamsz olarak analiz edilmek zere stanbul'a gnderilmesine karar verildi. Ve bu operasyon gizli tutuldu. Sonularn mukyesesi Ankara'daki lboratuvarn sonularnn sistematik olarak ok yksek olduunu gsteriyordu. Ama asl mide bulandran huss, bu lboratuvar elemanlar ile yaknlarnn ehirde muhte-lif mahfellerde (NAEM'in uzman ekiplerinin analizleriyle yalanlanm olan) bu gerek d sonular TAEK Bakanlna kar bir tahrk unsuru olarak sistematik bir biimde kullandklarna dair bir takm istihbratn, resm yollardan TAEK Bakanl-na erimi olmasyd.

    Durumu en yakn mes arkadalarmla ve ayrca Kurum dndan baz kimse-lerle deerlendirdim. Genel kanaat, uzun sre srncemede kalabilecek ve TAEK'in bu kritik dnemdeki hizmetini aksatabilecek bir dedikodu mihrk oluturma istid-dnda grnen bir idr tahkkattan imdilik kanlmas eklinde idi. Buna uydum; ama Ankara'daki lboratuvarlarmza da radyasyon analizi yapma yasa vaz ettim. Bu yasan, phesiz ki, reaksiyonlar olacakt; ve oldu da. Ama irinin yara iinde yava yava bnyeyi zehirlemesi yerine yaray bir defa deip irinin iyice akp kendini belli etmesi daha isbetli idi.

    Basn'n bir kesimi olanca hmyla tekrar zerimize gelmee balamt. Ku-rum skntl gnler yayordu. Bir taraftan ernobil kazsnn zorlad nlemler al-nrken te yandan da projelerinin aksamamas, Kurum ii verimliliin arttrlmas ve huzurun muhfaza edilmesi gerekliydi. Hem ihtiycmz olan elemanlar atama m-saadesini zar zor istihsl ettiimiz bir mikdar kadro iin snavlarn hazrlanmas ve hem de Kurumun sr'atle techzatlanmas gerekiyordu. Bu da para demekti. Ankara'-nn yksek denilen brokrasisinin ise kendi kadrolarnza eleman atama ve T.B.M.M.'nin Bte Knnu araclyla size tahss etmi olduu denei harcama izinlerini verme konusunda hrikulde hasis davranan, ii yokua sren ve bundan da iftihr eden bir havas vard.

    te tam bu gibi ilerle uratmz bir sabah saat 10.30 sralarnda Ankara'ya gk grltl sanak eklinde bir yamur yad. Hemen her 5 dakikada bir telefona cevap verdiim ya da benim birisine telefon ettiim, nmdeki dosyalarla boutu-um, bir sr imknszl amaa altm o anda canm bu sanak altnda yryp ferahlamaa can att. Ama bu mmkn deildi. ok iyi hatrlyorum, ye-rimden kalkp sanan gzelliini seyretmek zere percereye yanatm ve gzlerim bir mddet yamura ve sokaktan geenlere dald. Telefonlar da sanki bu kaamak te-

  • "ernobil Komplosu"

    36

    neffsn tadn karmamak iin birdenbire kesilivermilerdi. Bir n gerekten de b-tn ilelerimi unutmutum. Sanak hzn kaybedinceye kadar camn nnde kaldm ve sonra masama, iimin bana dndm.

    Yaklak bir saat kadar sonra direkt telefonum ald. Telefon, eden Milli Ei-tim Bakanl'nn st dzey brokratlarndan biriydi; ve benden nzik bir ekilde: "Bir saat kadar nce Bakent'in ana-okullarna bizzat telefon ederek; yaan sanakla birlikte Ankara'ya bol mikdarda radyasyon yam olduundan okulun hemen kapa-tlp ocuklarn eve gnderilmesi tlimatn vermemle(!) ilgili olarak tamamlayc bil-gi" ric ediyordu. Anaokullarn bir ksm bu tlimata(!) uymular ama dierleri Milli Eitim Bakanl'na mracaat etmeden okullarn kapatmak istememilerdi.

    ernobil kazsnn Trkiye'yi etkilemeye balamasndan azlime kadar fevka-lde ileli geen 341 gn zarfnda, azlim de dhil olmak zere, beni bu telefon ko-numas kadar hayrete drp sesimi soluumu kesen bir baka olay vuku bulmad. Nzik brokratn, sessizliim karsnda: "Sayn zemre orada msnz?" diye sor-mak mecbriyetinde kalmas zerine: "Evet Efendim; buradaym da ne diyeceimi bilemiyorum. nk bugn yaan yamurun Ankara'ya radyasyon getirmi olmas tammen imkn d olduu gibi ben de hibir okula telefon etmedim. Bu, bana kalr-sa sdece, hn iinde kvranan baz odaklarn bir komplosu" diye cevap vermi ol-duumu hatrlyorum. Bununla beraber gene de RGD'ye telefon ederek durumu nak-lettim; ve Ankara'nn radyasyon dzeyinde bir deiiklik olup olmad hussunda bana acele bilgi verilmesini talep ettim. Birka dakika sonra gelen cevap, Ankara'da-ki doal radyasyon dzeyinde gnlerdir hibir deiikliin gzlenmemi olduunu te'yid etmekteydi.

    Bu olaydan bir hafta kadar sonra haberdar olduum iki baka olay hynete varan bir ahlk yoksunluuna snr olmadn gsteriyordu. Bunlardan biri bana Atom Enerjisi Komisyonu yelerimizden biri tarafndan iletildi. Meslekdamzn ki-isel istihbratna gre TAEK'e bal Ankara Nkleer Aratrma ve Eitim Merke-zi'nden (ANAEM'den) Ankara'daki baz eczahnelere ve jinekolog hekimlere telefon edilerek: "Size insanlk adna telefon ediyoruz: TAEK Bakan'nn yalanlarna sakn aldanmayn. Radyasyon dzeylerini biz lyoruz. Aslnda ok tehlikeli dzeyde rad-yasyon var ama gizliyorlar. Sizlere mracaat edenlere sakn st imemelerini, hmi-le kalmamalarn tavsiye edin" deniliyormu.

    Bundan birka gn sonra da, tammen tesdfen, Ankara'daki Sosyal Sigorta hastahnelerinden birine ayn mealde telefon edilmi olduunu ve bu telefonun etki-siyle hastalara ve bebeklere st verilmesinin kesilmi olduunu rendim. Ben bunu istihbr eder etmez sz konusu hastahneye telefon ettiimde gerekten de 48 saati akn sredir st verilmediini hayetle rendim. Durumu izah ettim. Hastahne yetkililerine bu ve bunun gibi ihbarlara i'tibr etmemelerini, bir endeleri olduunda ya beni bizzat ya da RGD Bakan zer zerden'i aramalarn ric ettim. Durum d-zeldi. Ama Allh biliyor ya, her kimlerse, bu olaylarn melliflerine de lnet ettim.

    kinci Radyasyon Vurgunu:

  • "ernobil Komplosu"

    37

    Dou Karadeniz Blgesi

    ernobil kazsnn ortaya kt gndenberi Dou Karadeniz Blgesi TAEK kurmaylarnn hep korkulu rys olmutu. Edirne'deki radyasyon bdiresini atlattk-tan sonra hemen Dou Karadeniz'e gezici bir radyasyon lm ekibi gndermitik. Bu ekip pekok lm yaparak ve eitli yerlerden fndk, ttn, ay, karalhana, m-sr, elma, ot, st, toprak ve su numneleri toplayarak dnmt. Btn radyasyon l-mleri ve numnelerin spektroskopik analizlerinin sonular sz konusu blgenin muhtemelen 10 Mays gn ve bizim de 1 Mays'danberi yaptmz tahmnlere uy-gun olarak, bir radyasyon vurgunu yemi olduunu gstermekteydi.

    Trkiye'de bir "Radyasyon Erken-Uyar Sistemi A" bulunmadndan byle bir radyasyon vurgununu nnda tesbit etmek imknmz da yoktu. Ancak blgeye gidip numneler toplayp lmler yapmak sretiyle bu, sonradan tesbit edilebilmi-ti. Bu olgu ok ksa bir sre sonra btn Trkiye'yi ve Kuzey Kbrs Trk Cumhuri-yetini kapsayacak olan bir Radyasyon Erken-Uyan Sistemi A (RESA)'nn tesisi i-in karar alp uygulamaya gememizi gerektirecekti.

    Dou Karadeniz Blgesinin yemi olduu radyasyon vurgunu ilkine oranla: 1) alan olarak daha yaygn, ama 2) ok daha zayft. Blgenin hibir yerinde byk bir kontaminasyon gzlenmemiti. Salk asndan tehlikeli bir durum kesinlikle sz konusu deildi. Ancak radyasyona sebep olan radyoizotoplar arasnda, Edirne'nin ak-sine, Cs-134 ve Cs-137 izotoplar arlktayd. Zir, ksa yar mr dolaysyla, er-nobil kazsnn vukuundan beri gemi olan zaman zarfnda I-131 hemen hemen hi kalmamt.

    3 Mays 1986'da Edirne ve civrnn radyasyondan etkilenmesi sonucu vaz et-tiimiz nlemler, aslnda, yeteri kadar radyasyon lm verisi birikip de doz deer-lendirmesi yaplncaya kadar tedbirli olmak ve emniyet marjn da geni tutabilmek amacyla alnm olan kat tedbirlerdi; ve halk da, kanlmaz biimde, tellandr-mlard. TAEK, radyasyondan etkilenen ikinci blge olan Dou Karadeniz blgesi iin (Edirne mislinde edindii deneyim gerei) yre halkn zora koarak, telland-racak ve Trkiye'nin bu blgesini etkileyen dk radyasyon dzeyi de gz nnde tutulduunda hibir hikmet-i harbiyesi olmad anlalan fuzl nlemler alma y-nne gitmedi.

    Ne yazk ki gerek fndk, gerek ttn, gerekse ay radyasyonlu idi. Buna kar-lk blgede youn biimde tketilen karalhana ve msrda radyasyon yoktu. Stte-ki radyasyon dzeyi ise stanbul'da piyasaya srlen stlerin ihtiv etmi olduklar radyasyon dzeyinden ok daha azd. Elma ile sular radyasyonlu deildi.

    Fndk, ttn ve ayda llen radyasyon seviyeleri ve bunlara dayanarak yaplan hesaplamalar blgede salk asndan endeyi mcib olabilecek bir du-rumun bulunmadn gsteriyordu.

  • "ernobil Komplosu"

    38

    Bu sonu salk asndan ne kadar tatmn edici olursa olsun, durum Edirne'-dekine hi de benzemeyen bir biimde olaanst kritikti. nk Trkiye'nin iki -nemli ihrc meta olan ttn ve fndk ile byk bir i tketim meta olan ay blge insannn balca geim kaynaklarn ve Trkiye asndan da olaanst nemli bir ml potansiyeli oluturuyordu. Yni, ksacas, bu rn Basn'n masa banda srf sansasyon uruna ahkm kesmeyi yegne fazlet addeden belirli bir kesiminin speklsyon meta olmamalyd. Byle bir speklsyonun imdiden patlak vermesi-nin Devlet'i de reticileri de ok zor duruma dreceini idrk etmek iin hm -hm bir ferset shibi olmak da gerekmiyordu.

    Durumu "Gizli-Zta Mahsus" bir raporla Babakanlk Makm'na bildirmek de isbetli olmazd; zir bu tip raporlarn Basn'a nasl szdrlabildiini yaam bulunuyorduk. Tek re yegne gvenilir kii olarak Babakan ile grp durumu kendisine ifhen arz etmekti. Ama bunun da mmkn olamayacan hissediyorum. TAEK Bakanlna atanm olmamdanberi Babakan ile bir tek kere grebilmi-tim. 35 dakika srm ve fevkalde olumlu sonularn istihsl edilmi olduu bu g-rmenin Babakanlk'daki baz st kademe brokratlarn ne denli tedirgin etmi, bunlarn Kurum'a ve bana kar reaksiyonlarn ne denli olumsuzlatrm olduunu ve Kurum'un baz ilerinin, det bir cezlandrma gibi, ne kadar srncemeye bra-klmaya balandn ksa bir sre sonra hayret ve dehetle mhede etmitim. Ba-b