ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

14
AĠLEDE ÇOCUĞUN YERĠNĠN VE AĠLE ĠÇĠNDEKĠ ÖZEL SORUNLARIN RUH SAĞLIĞI ÜZERĠNDEKĠ ETKĠLERĠ

Upload: betuel-ates

Post on 05-Jul-2015

5.512 views

Category:

Documents


9 download

TRANSCRIPT

Page 1: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

AĠLEDE ÇOCUĞUN YERĠNĠN

VE AĠLE ĠÇĠNDEKĠ ÖZEL

SORUNLARIN RUH SAĞLIĞI

ÜZERĠNDEKĠ ETKĠLERĠ

Page 2: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

Daha önce yaptığım hem erken çocukluk eğitim kurumları olsun hem de çevremde ki örnekler çocukların ailesinden izler taşıdığını gösteriyor.Çocuğun;

• Doğuş sırası

• Tek çocuk olması

• Kardeş sayısı

• Cinsiyeti

• Ailesinde yaşanan boşanma

• Üvey anne-babası

• Ailesindeki hasta bireyler

• Ailesinden birinin ölümü gibi etkenler yüzünden ruh sağlığı üzerindeki etkileri oldukça fazladır.

Page 3: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

CĠNSĠYET Sevgili anne babalar Türk toplumunda çocuklar arasında kız erkek ayrımı bazı ailelerde göze çarpıyor. Bu olay hem kız çocuğunun psikolojik gelişimi açısından hem de erkek çocuğunun psikolojik gelişimi açısından olumsuz etkiler yapmakta ve çocukların yaralanmalarına sebep olmaktadır. Ailede ilgi, sevgi ve imkanlar açısından kız erkek ayrımı ailenin eğitim düzeyinin artmasıyla ortadan kalkma yoluna gitmektedir. Ama he halükarda eğitim düzeyi iyi olan ailelerde de görülebilmektedir. Biz Türk toplumu olarak savaşçı bir toplumduk. Bu açıdan düşünülürse o devirlerde erkekler savaşa gidecekleri için daha önem kazandılar. Ama artık günümüzde kadınlar da erkek işi olarak düşündüğümüz pek çok işte çalışıyorlar.

Kız erkek ayrımının psikolojik olarak olumsuz ve zedeleyici etkileri olduğundan bahsettik. Bu bir gerçek. Bu ayrım okul sistemimizde de vardır. Günümüzde bile pek çok okul kız ve erkek okulu olarak ayrılmıştır. Bu iki ayrı cinsin birbirlerine yabancı, birbirlerini tanımadan, bilmeden yetişmelerini doğurmaktadır. Birlikte okunduğu takdirde paylaşma, kontrol, birbirini tanıma olacaktır. Bu olgular çocuklarımızın daha sonraki yaşamlarını da etkileyecektir.

Çocuk aileyi kurtarmak için yapılmamalıdır. Mutlu bir aileye çocuk çok güzel duygular katar ve mutluluğunu artırır. Ama sorunlu giden bir evliliği çocuk mutlu hale getiremez. Çocuğun da sorunları vardır. Bu nokta çocuk sahibi olacak anne babalar tarafından göz ardı edilmemelidir.Çocuğa sevgi göstermek önemlidir. Ama sevginin yanı sıra ona değer vermek, onu desteklemek, cesaretlendirmek, yerine göre kendi ayakları üzerinde durabilmesini sağlamak, kendi ödevlerini, kendi işlerini yapmasına olanak vermek gerekmektedir. Bu çocuğun kimlik gelişimi için çok önemli bir adımdır. Biz erkek çocuklarımızı yetiştirirken onlardan cesaret ve kendilerine güvenmelerini isteriz. Bu doğal bir tepkidir. Ama kız çocuklarını bu konuda kendine güvenen, sorunların üzerine giden, hakkını arayan bir insan olarak yetiştirmeyiz. Bu ayrım kızların psikolojik gelişimlerine olumsuz etkiler yapacaktır.

Page 4: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

Tek çocuk olma

AVANTAJLARI

Tek çocuğun beslenme, giyim ve eğitimi, ana-baba açısından daha kolaydır. Çok çocuğa

oranla daha iyi yaşam ve eğitim imkanlarına sahiptir.

aile içi tartışma oranının daha düşük olma durumu

vardır.

çocuk için ayrılan zaman, çok çocuklu ailelere göre daha fazladır. Aileler zamanlarını iyi organize ederlerse,

çocuğun her türlü psikolojik ihtiyacını karşılamak için gerekli fırsatı

bulabilirler

DEZAVANTAJLARI

Anne babanın, tatillerde ve hafta sonlarında sürekli tek çocukla ilgilenmek durumunda kalması dezavantajlar olarak karşımıza

çıkmaktadır.

Anne ve babanın hayatta olmayacağı durumda; tek çocuğun, bir kardeşin sağlayacağı imkanlardan uzak olması

nedeniyle yalnız ve desteksiz olacağının düşünülmesi dezavantajlardan bir

diğeridir

Ebeveynlerin, aşırı koruyucu bir yaklaşımla çocuğu bunaltmaları, sevgi bombardımanıyla çocuğun her istediğini yerine getirme veya yaşamına sınırlama getirerek özgürlüğünü

kısıtlamaya yönelik tutumları; çocuğu güvensiz, sorumluluktan uzak, doyumsuz bir

kişilik haline getirebilir.

Page 5: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

TEK ÇOCUK :•Şımartılmış.•Erişkinler daha becerikli görüldüğünden kendini yetersiz görebilir.•Dikkatin odağındadır, genellikle konumundan memnundur ve özel hisseder.•Öncelikle kendini düşünür.•Başkalarının desteğini kullanmayı kendi çaba göstermesine tercih eder.•İsteği olmadığında haksızlığa uğradığını düşünür. İş birliğini reddedebilir.•İstediğini almak için “böl ve yönet” oyununu oynar.•Çocukken akran ilişkileri kötü iken, erişkin olunca diğerlerinden daha iyidir.•Ancak isterse başkasına yardım eder.•Yaratıcıdır.•İlk çocuklarda görülen zorlu karakter özelliklerini ve küçük en küçüklerde görülen yetersizlik duygularını gösterebilir.

Page 6: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

Doğuş sırası

• Doğum Sırası Tam Olarak Nedir?Çoğu insan tam olarak ne anlama geldiğini anlamadan “doğum sırası” terimini sık sık duymuşlardır, o yüzden önce basit olarak tanımlayalım. Doğum sırası, bir çocuğun doğduğu anda aile içinde elde ettiği konumdur. Bir çocuk en büyük, ortanca, en küçük ya da bunlar arasında herhangi bir yerde olabilir. Elbette ki ihtimaller sonsuzdur ama genel olarak, en çok üzerinde çalışılan konumlar en büyük, ortanca ve en küçüktür. Ailelerin çoğu iki ya da üç çocuk sahibi olduğu için bu üç sıra en genelleridir. Bu demek değildir ki tek çocuk olmak ya da geniş bir aileden gelmek fark etmez, elbette fark edecektir.

Page 7: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

• Doğum Sırasının Rolü Nedir?

Doğum sırası bir çocuğun kişiliğini şekillendirmesinde yardımcı olan tecrübelerden biridir. Bunun iki sebebi vardır. Birincisi, aileler çocuklarına tamamen aynı şekilde davrandıklarını düşünseler de, çocuklarının doğum sırasına bağlı olarak, çocukları için aslında farklı beklentileri, tepkileri ve ilişkileri vardır. İkinci olarak, ne zaman doğduklarına ve onlardan önce ve/veya sonra kimin geldiğine bağlı olarak, çocukların da kendileri hakkında değişik görüşleri vardır. Aslında, çocuğun anne baba ve kardeşlerini ilişkilendirme şekli (ayrıca diğer önemli bakıcılar) ve bu insanların çocukla olan ilişkilerinin şekli, çocuğun hayatının çok erken dönemlerinden başlayarak gelişmeye devam eder. Bu ilişki şekilleri, çocuğun ileride evin içinde ve dışındaki insanlarla ilişkilerinin bir örneği olur. Bu yüzden, anne babaların çocuklarının doğum sırasına bağlı olan duygusal ve davranışsal özelliklerini anlaması ve destekçi ve eğitici şekilde çocuklarıyla uygun şekilde nasıl başa çıkacaklarını öğrenmesi çok önemlidir.

Page 8: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

İLK ÇOCUK

• Belli bir süre tek çocuktur ve dikkatin odağında olmaya alışmıştır.

• Diğer çocukların öncülüğünü alma hakkı olduğuna inanır. Haklı olmak ve diğerlerini kontrol etmek genellikle önemli olur.

• İkinci çocuk doğduğunda sevilmediği, ihmal edildiği duygusuna kapılabilir. Ebeveynin dikkatini yeniden kazanmak ve korumak için ebeveynlerine “uyumlu” davranır. Eğer bu işe yaramazsa kötü davranmayı seçer.

• Becerikli, sorumluluk sahibi bir davranış tarzı geliştirebilir ya da çok güvenilmez davranabilir.

• Bazen başkalarını korumak ve onlara yardım etmek için can atar.

• Başkalarına “buyurmak (onlardan bir şey istemek)” için uğraşır.

İKİNCİ ÇOCUK

• Ebeveynlerinin bölünmemiş dikkatlerine hiçbir zaman sahip olmamışlardır.

• Her zaman yanında, kendinin önünde giden bir kardeş vardır.

• Bir yarış içindeymiş gibi davranır ve ilk çocuğu yakalamaya, geçmeye çalışır. Eğer ilk çocuk “iyi” ise, ikinci “kötü” olabilir. İlk çocukta görülmeyen beceriler geliştirir. Eğer ilk çocuk başarılı ise kendinden ve yeteneklerinde emin olamaz.

• Asi olabilir. Sıklıkla durumundan, konumundan memnun değildir.

• Eğer üçüncü bir çocuk doğarsa, kendini sıkışmış hisseder ve üçüncü çocuğu aşağılama eğilimi gösterir.

EN KÜÇÜK ÇOCUK

• Tek çocukmuş gibi davranır. Diğer her kardeşi daha büyük ve daha güçlü görür. Başkalarının işleri halletmesini, kararları ve sorumlulukları almasını bekler.

• Kendini en küçük ve en zayıf olarak görür. Ciddiye alınmadığını düşünebilir.

• İşlerinin yapılması yolunda ailenin patronu olur.

• Aşağılık duygusu geliştirebilir ya da hızla ilerleyip bir önce doğan kardeşini geçmeye çalışabilir.

• Bebek kalır ve başkalarından istemeye alışır.

• Eğer üç kardeşin en küçüğü ise, ortanca kardeşe karşı en büyükle işbirliği kurar.

Page 9: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

Çocukların boşanmaya tepkileri karmaşıktır...Boşanma sonrası çocukların verdiği tepkiler çocukların yaşına, mizaç ve kişilik yapısına ve baş etme donanımlarına göre farklılık gösterirken; durumun yarattığı koşullar ve boşanma sonrası anne-baba tutumları da son derece etkilidir.

Tepki aşamaları...1. Şok ve Kaos:Bu haber çocuğun hayatına bir bomba gibi düşer.Birçok yoğun duyguyu

iç içe yaşatır.Kafasını karıştırır."Eyvah, annemle babam boşanıyor !", "Bu ne demek ?", "Şimdi ne olacak ?"

2.isyan ve Sorgulama:Çocuk, hissettiği üzüntü ve kızgınlıkla hayata isyan eder. "Neden ?" diye sorar.Bu soru aslında "Neden boşanıyorsunuz ?" demek değildir;"Bu neden benim başıma geliyor ?"anlamında bir isyan sorusudur.

3. Kaygı ve Korku:Belirsizlik çocuğun kafasında birçok soru işareti yaratır;"Ben ne olacağım ?" , "Okulum değişecek mi ?","Arkadaşlarımı görebilecek miyim ?", "Dondurma yiyebilecek miyim ?" Buna paralel olarak da çocuğun kaybetme ve ayrılık korkuları tetiklenir; "Annem evden ayrılıyormuş, ya onu bir daha göremezsem ?", "Babam evden gidecekmiş,ya bir gün annem de giderse ?","Ya yalnız kalırsam ?“

4. Baş etme ve Uyum:Belirsizlikler ortadan kalktıkça, düzenli ve rutin bir yapı oluştukça çocuğun kaygı ve korkuları dinmeye başlar.Sorularını cevaplamak,ihtiyacı olan duygusal ve sosyal desteği sağlamak uyumunu kolaylaştırır.Ve bir süre sonra çocuk durumu anlamlandırır ve kabullenir;yeni koşullara uyum sağlar.

Boşanma

Page 10: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin
Page 11: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

Üvey anne-babaYeniden evlenme durumunda büyük yaştaki çocukları küçük çocuklara göre

daha az etkilenmektedirler. Bu durum büyük yaştaki çocukların daha mantıklı düşünebildikleri ve kendilerini daha bağımsız olarak idare edebildikleri ile açıklanabilir. İkinci evlilik çocuk küçükken gerçekleştiğinde ya da ergenlik dönemi sonrasında gerçekleştiğinde çok daha az zorluk yaşandığı gözlenmektedir. Özellikle ergenlik döneminin başları ise uyum güçlüğünün en yoğun yaşandığı dönemdir. Çocuğun ikinci eşle yaşayıp yaşamayacağı da önemlidir. Babasıyla yaşayan bir çocuğun annesinin evlenmesi ya da annesiyle yaşayan bir çocuğun babasının evlenmesi farklı algılamalara yol açar. Genellikle ikinci eşle yaşamayan çocuklar ikinci eşi annesinin ya da babasının eşi olarak algılar.Anneyle yaşayan kız, anneyle yaşayan erkek, babayla yaşayan kız , babayla yaşayan erkek olmak da ikinci eşe bakışı etkiler. Anneleriyle yaşayan erkekler ve babalarıyla yaşayan kız çocuklar kendilerini evin erkeği ya da kadını olarak görebilir. Bu durumda eve yeni gelen kişi onun rolünü de elinden alacaktır. Gerçekte hiçbir çocuk anne ya da babasını karşı cinsten biriyle paylaşmak istemez. Dolayısıyla üvey anne veya babayı düşman, öz anne ya da babasının sevgisine bir rakip, davetsiz misafir olarak görebilir ve yeni gelen kişiye birden yakınlaşamayabilir.

Page 12: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

ÖlümYas tepkisi beş aşamadan oluşur. Bunlar şok, korku,öfke, suçluluk ve kederdir. Bu aşamalar, aslında ister çocuk, ister yetişkin,ister doktor, ister hemşire olsun, ölümü yaşayan herkes için geçerlidir. Ancak herkesin bu aşamalardan geçerken gösterdiği davranışlar farklılaşabilir.Kardeşi ya da anne-babasından biri ölen bir çocuk,çok büyük bir şok yaşayabileceği için bu ölümün gerçek olduğuna inanmaz. Sanki olmamış gibi davranabilir. Aile üyeleri ya da akrabalar, kendileri olayın şokunu üzerlerinden atamadıkları için, çocuğu istemeden ihmal edebilirler."Çocuktur" diye onun neler hissettiği ile ilgilenmeyebilirler. Bu da durumu daha karmaşık hale getirir.

Page 13: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

• Anne ya da babasının ölümünden sonra çocuk kendisine şimdi kimin bakacağını merak eder,endişe duyabilir.

• Sevdiği diğer insanları da kaybedeceğini düşündüğü için yoğun bir korku içinde olabilir.

• Yakınlarının eteğine yapışır ve sıklıkla kendisini sevip sevmediklerini ya da ne kadar sevdiklerini sorabilir.

• Ölen kişi, çocuğun dünyasında çok önemli bir yer tuttuğu ve çocuk kendini onun yanında güvende hissettiği ve o kişinin ölümü ile birlikte bu güven duygusunu yitirdiği için çocuk öfkelenebilir, kızabilir ve saldırganlaşabilir.

• Bu öfke onun itiş-kakışmalı oyunlarında,kabuslarında, gergin ve sinirli davranışlarında kendini gösterebilir.

• Annesi ya da babası ölen bir çocuk genellikle, daha küçük bir çocukmuş gibi davranabilir. Bebeksi tavırlarla, sürekli beslenmeyi,kucaklanmayı ve altının bağlanmasını isteyebilir. Konuşması bebek gibi olur parmağını emmeye, kekelemeye ve gece altını ıslatmaya başlayabilir.

Page 14: Ai̇lede çocuğun yeri̇ni̇n ve ai̇le i̇çi̇ndeki̇ özel sorunlarin

SLAYTIMI

İZLEDİĞİNİZ İÇİN

TEŞEKKÜRLER