afiimacilar k komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

16
C M Y K T ürkiye’nin Avrupa’ya açılan en önemli kara sınır kapıları ,tarihinin en uzun TIR kuyruklarına sahne oluyor. Başta Kapıkule Sınır Kapısı olmak üzere bölgede uzayan TIR kuyrukları kimi zaman 35 km’ye kadar ulaştı. Özellikle Bulgaristan hükümeti, imzala- nan anlaşmalar çerçevesinde Türk tarafına verilmesi gereken geçiş belgelerini zama- nında teslim etmeyince, Kapıkule ve Ham- zabeyli sınır kapıları tarihinin en uzun TIR kuyruğuna sahne oldu. Bulgaristan’ın geçiş belgelerini Türk tara- fına ulaştırmada nedensiz geciktirmesi baş- ta Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) olmak üzere sektör derneklerini ve Ulaştır- ma Bakanlığını harekete geçirdi. Türk ve Bulgar Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri ile sektör temsilcileri 13-14 Aralık’taki kritik toplantıda bir araya gelecek. Uluslararası nakliyecilerin gözü, kulağı da gerçekleştiri- lecek bu toplantıda olacak. 12’de H abur Sınır Kapısı'na al- ternatif olarak Mardin Nusaybin’de yeni bir sınır kapısı açılacak. Devlet Baka- nı Kürşad Tüzmen, Nusaybin Ka- mışlı bölgesinde yeni bir sınır ka- pısı açılması konusunda Suriye ta- rafı ile anlaşmaya vardıklarını bil- dirdi. Türkiye ile Suriye arasında im- zalanan ve 1 Ocak 2007'de yürür- lüğe giren Serbest Ticaret Anlaş- ması ile kurulan Türkiye-Suriye Ortaklık Konseyi'nin 1. Dönem toplantısı Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen başkanlığında Mersin Ti- caret ve Sanayi Odası'nda yapıldı. Toplantı sonunda Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ile Suriye Eko- nomi ve Ticaret Bakanı Amer Husni Lutfi, iki ülke arasında ekonomik işbirliği protokolünü imzaladı. Devlet Bakanı Tüzmen, "Türkiye ile Suriye arasındaki ta- şımacılık sektörü serbest olsun, transit taşımalarda ücret alınma- sın, işadamlarına vize uygulama- sın” dedi. 2’de Tırsan, DAF’la hızlı büyüyor T ürkiye’nin önde ge- len treyler üreticile- rinden Tırsan, distri- bütörlüğünü yaptığı DAF markasıyla büyümesini sür- dürüyor. Çekici ve treyler modellerini İstanbul Ticari Araçlar ve Yan Sanayi Fua- rı’nda sergileyen Tırsan, 2006 yılında toplam bin 100 adetlik DAF satışı elde eder- ken, yılsonu toplamında bin 150 adetlik satış planlıyor. Fuarda DAF CF85 MX Euro-3 çekicisini ilk kez ta- nıtan Tırsan, XF 105, CF85 MX Euro-5 çekicileri de zi- yaretçilerin beğenisine sun- du. DAF CF85 MX Euro-3 aracı hakkında açıklamalarda bulunan Tırsan Genel Müdü- rü Osman Sever, araçta kul- lanılan motorun yeni jeneras- yon olduğunu söyledi. 5’te Habur’a alternatif kapı açılıyor... Özbayır’dan pazar değerlendirmesi TIR floförlerini nas›l bilirdiniz? ‹hracat, y›l sonuna do¤ru vites büyüttü Türkiye-Gürcistan el ele K uyruğun bitmediği, bin- lerce aracın ardı ardına sıralandığı Kapıkule Sı- nır Kapısı’nda görüştüğümüz TIR şoförlerinden 51 yaşındaki İbrahim Gürlek, TIR şoförlüğü- nün vazgeçilmezliğini anlattı bi- ze. Bulgar geçiş belgelerinin gel- memesi nedeniyle sınır kapısında 35 km’ye kadar varan kuyrukta karşılaştığımız İbrahim Gür- lek’le, hayatını ve TIR kuyruğu çilesini konuştuk. Sınır kapısın- daki TIR şoförleri lokantasında görüştüğümüz Gürlek’in anlat- tıkları, TIR şoförlerinin nasıl bir çile yolunda seyahat ettiklerini daha net ortaya koydu. 6’da S iyasi ve kültürel etkinlik- lerin sağlam- laşması yolun- da hızla ilerle- yen Gürcistan, mevcut alanlar- da yarattığı po- zitif ilişkileri Türkiye ile de devam ettirecek. Coğrafi konum itibariyle çok önemli bir platformda bulunan Türkiye ve Gürcistan işbirliği toplantısı TOBB’da yapılan bir tö- renle, Rıfat Hisarcıklıoğlu, Gür- cistan Başbaka- nı Zurab Noga- ideli ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen tarafın- dan imzalanan protokolle ger- çekleştirildi. Ta- mamen ticari ve ekonomik ilişki- lere dayanan Türk-Gürcü işbirliği toplantısında konuşan TOBB Başkanı Hisar- cıklıoğlu, “Gürcistan 3 yıldan bu yana ilerlettiği kararlı dış politika- sıyla artık dış dünyaya açılmış du- rumdadır” dedi. 2’de T ürkiye’nin ihracat alanın- daki başarısı sürüyor. 1987 yılında yıllık 10 mil- yar 190 milyon dolar olan ihracat, 2007 yılı Kasım ayında aylık ihra- cat 11 milyar 111 milyon dolara ulaştı. Aylık bazda ihracat rakamlarına bakıldığında Türkiye ihracatı ilk kez 11 milyar dolar sınırınıı geride bıraktı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Kasım ayı ihracat rakam- larını Çorum’da düzenlenen bir toplantıyla açıkladı. Buna göre 2007 yılı Kasım ayında Türki- ye’nin toplam ihracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 29,09 oranında artarak 11 milyar 111 milyon dolar oldu. 2’de T AİD Başka- Bahadır Özbayır, Ta- şımacılar’a 2007 yılı ağır ticari araç paza- rını değerlendirerek, otomotiv sektörünün 2008 beklentilerini anlattı. Ticari Araç İtha- latçıları Derneği Başkanı Bahadır Özbayır, daralan pazara ilişkin önemli tespitlerde bulundu. Ağır ticari araç pazarında çekici seg- menti dışındaki tüm segmentlerde genel bir daralma yaşan- dığına işaret eden Özbayır, daralmanın ikinci en önemli ne- deni olarak da ithal markaların Dünya pazarlarındaki yük- sek talep ve sınırlı kapasite nedeniyle Türkiye’deki distribütörlerine yeterli adette araç tahsis edeme- miş olmasını gösterdi. 11’de Isuzu’dan gövde gösterisi T icari araç üretimi ya- tırımlarını sürekli art- tıran Anadolu Isuzu, CV İstanbul Ticari Araçlar Fuarı’nda yeni modelleriyle gövde gösterisi yaptı. Fuar’da, kamyon, kamyo- net, otobüs ve pick-up seg- mentindeki araçlarını tanı- tan Anadolu Isuzu, ticari araç kullanıcılarının ilgi odağı oldu. Fuar’a tam kad- ro katılan Isuzu’nun Japon- ya’dan da misafiri vardı. Isuzu’nun gövde gösterisi- ne sahne olan fuara, Japon Isuzu ikinci Başkanı Shinta- ni de katıldı. Taşımacılık sektör temsil- cilerinin de ziyaret ettiği Anadolu Isuzu standında, Isuzu’nun 9 metre segmen- tindeki ilk toplu taşıma ara- cı Citimark, ziyaretçilerden tam not aldı. 4’te Ödüllü Temsa, fuar›n da y›ld›z›yd› B usworld Fuarında “2008 Yılı- nın Otobüs Üretici- si” ödülünü alan Temsa, Ticari Araç- lar ve Yan Sanayi Fuarı’nın yıldızıydı. Otobüs ve hafif ti- cari araç kategorile- rindeki geniş ürün gamıyla fuara katılan Temsa, 9 farklı ürü- nünü ziyaretçilerin beğenisine sundu. 2008 Yılın Otobüs Üreticisi Ödülü’nü de fuarda sergileyen Temsa, Mitsubishi L200’ün en üst do- nanımlı versiyonu L200 Magnum 4x4 ile diğer ürünlerini sergiledi. 4’te ABD Kongre Üyesi Cumhuri- yetçi Parti Milletvekili Christop- her Shays, ABD 'nin Adana Kon- solosu Eric Green ve bazı yetkili- lerle, Habur Sınır Kapısı ile Irak tarafındaki gümrük kapısında in- celemelerde bulundu. 14’te ABD heyeti Habur’da Temsa, Fuso canter’i yeniledi. 5’te PETDER, yeni başkanını seçti. 4’te Orhanlı Lojistik Merkezi güven veriyor 11’de AfiIMACILAR AfiIMACILAR www.tasimacilar.com LOJ‹ST‹K/YÜK ARALIK 2007 / 25 Ykr Y›l - 1 / Say› - 22 Motorin Fiyatlar› ‹stanbul : 2.54 Ankara : 2.57 ‹zmir : 2.53 Adana : 2.55 D.Bak›r : 2.60 Kayseri : 2.57 Komflu, komflu olmaktan ç›kt›! sayfa 1 12/8/07 11:16 PM Page 1

Upload: others

Post on 02-Dec-2021

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

T ürkiye’nin Avrupa’ya açılan enönemli kara sınır kapıları ,tarihininen uzun TIR kuyruklarına sahne

oluyor. Başta Kapıkule Sınır Kapısı olmaküzere bölgede uzayan TIR kuyrukları kimizaman 35 km’ye kadar ulaştı.

Özellikle Bulgaristan hükümeti, imzala-nan anlaşmalar çerçevesinde Türk tarafınaverilmesi gereken geçiş belgelerini zama-nında teslim etmeyince, Kapıkule ve Ham-zabeyli sınır kapıları tarihinin en uzun TIRkuyruğuna sahne oldu.

Bulgaristan’ın geçiş belgelerini Türk tara-fına ulaştırmada nedensiz geciktirmesi baş-ta Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND)olmak üzere sektör derneklerini ve Ulaştır-ma Bakanlığını harekete geçirdi. Türk veBulgar Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri ilesektör temsilcileri 13-14 Aralık’taki kritiktoplantıda bir araya gelecek. Uluslararasınakliyecilerin gözü, kulağı da gerçekleştiri-lecek bu toplantıda olacak. 12’de

H abur Sınır Kapısı'na al-ternatif olarak MardinNusaybin’de yeni bir

sınır kapısı açılacak. Devlet Baka-nı Kürşad Tüzmen, Nusaybin Ka-mışlı bölgesinde yeni bir sınır ka-pısı açılması konusunda Suriye ta-rafı ile anlaşmaya vardıklarını bil-dirdi.

Türkiye ile Suriye arasında im-zalanan ve 1 Ocak 2007'de yürür-lüğe giren Serbest Ticaret Anlaş-ması ile kurulan Türkiye-SuriyeOrtaklık Konseyi'nin 1. Dönem

toplantısı Devlet Bakanı KürşadTüzmen başkanlığında Mersin Ti-caret ve Sanayi Odası'nda yapıldı.Toplantı sonunda Devlet BakanıKürşad Tüzmen ile Suriye Eko-nomi ve Ticaret Bakanı AmerHusni Lutfi, iki ülke arasındaekonomik işbirliği protokolünüimzaladı. Devlet Bakanı Tüzmen,"Türkiye ile Suriye arasındaki ta-şımacılık sektörü serbest olsun,transit taşımalarda ücret alınma-sın, işadamlarına vize uygulama-sın” dedi. 2’de

Tırsan, DAF’lahızlı büyüyor

T ürkiye’nin önde ge-len treyler üreticile-rinden Tırsan, distri-

bütörlüğünü yaptığı DAFmarkasıyla büyümesini sür-dürüyor. Çekici ve treylermodellerini İstanbul TicariAraçlar ve Yan Sanayi Fua-rı’nda sergileyen Tırsan,2006 yılında toplam bin 100adetlik DAF satışı elde eder-ken, yılsonu toplamında bin150 adetlik satış planlıyor.

Fuarda DAF CF85 MXEuro-3 çekicisini ilk kez ta-nıtan Tırsan, XF 105, CF85

MX Euro-5 çekicileri de zi-yaretçilerin beğenisine sun-du. DAF CF85 MX Euro-3aracı hakkında açıklamalarda

bulunan Tırsan Genel Müdü-rü Osman Sever, araçta kul-lanılan motorun yeni jeneras-yon olduğunu söyledi. 5’te

Habur’a alternatifkapı açılıyor...

Özbayır’dan pazar değerlendirmesi

TIR floförlerininas›l bilirdiniz?

‹hracat, y›l sonunado¤ru vites büyüttü

Türkiye-Gürcistan el ele

K uyruğun bitmediği, bin-lerce aracın ardı ardınasıralandığı Kapıkule Sı-

nır Kapısı’nda görüştüğümüzTIR şoförlerinden 51 yaşındakiİbrahim Gürlek, TIR şoförlüğü-nün vazgeçilmezliğini anlattı bi-ze. Bulgar geçiş belgelerinin gel-memesi nedeniyle sınır kapısında35 km’ye kadar varan kuyruktakarşılaştığımız İbrahim Gür-lek’le, hayatını ve TIR kuyruğuçilesini konuştuk. Sınır kapısın-daki TIR şoförleri lokantasındagörüştüğümüz Gürlek’in anlat-tıkları, TIR şoförlerinin nasıl bir

çile yolunda seyahat ettiklerinidaha net ortaya koydu. 6’da

S iyasi vekültüreletkinlik-

lerin sağlam-laşması yolun-da hızla ilerle-yen Gürcistan,mevcut alanlar-da yarattığı po-zitif ilişkileriTürkiye ile dedevam ettirecek.

Coğrafi konum itibariyle çokönemli bir platformda bulunanTürkiye ve Gürcistan işbirliğitoplantısı TOBB’da yapılan bir tö-renle, Rıfat Hisarcıklıoğlu, Gür-

cistan Başbaka-nı Zurab Noga-ideli ve DevletBakanı KürşadTüzmen tarafın-dan imzalananprotokolle ger-çekleştirildi. Ta-mamen ticari veekonomik ilişki-lere dayanan

Türk-Gürcü işbirliği toplantısındakonuşan TOBB Başkanı Hisar-cıklıoğlu, “Gürcistan 3 yıldan buyana ilerlettiği kararlı dış politika-sıyla artık dış dünyaya açılmış du-rumdadır” dedi. 2’de

T ürkiye’nin ihracat alanın-daki başarısı sürüyor.1987 yılında yıllık 10 mil-

yar 190 milyon dolar olan ihracat,2007 yılı Kasım ayında aylık ihra-cat 11 milyar 111 milyon dolaraulaştı.

Aylık bazda ihracat rakamlarınabakıldığında Türkiye ihracatı ilkkez 11 milyar dolar sınırınıı geridebıraktı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM), Kasım ayı ihracat rakam-larını Çorum’da düzenlenen birtoplantıyla açıkladı. Buna göre2007 yılı Kasım ayında Türki-

ye’nin toplam ihracatı geçtiğimizyılın aynı dönemine oranla yüzde29,09 oranında artarak 11 milyar111 milyon dolar oldu. 2’de

T AİD Başka-nı BahadırÖzbayır, Ta-

şımacılar’a 2007 yılıağır ticari araç paza-rını değerlendirerek,otomotiv sektörünün2008 beklentilerinianlattı.

Ticari Araç İtha-latçıları Derneği Başkanı BahadırÖzbayır, daralan pazara ilişkinönemli tespitlerde bulundu. Ağırticari araç pazarında çekici seg-

menti dışındaki tümsegmentlerde genelbir daralma yaşan-dığına işaret edenÖzbayır, daralmanınikinci en önemli ne-deni olarak da ithalmarkaların Dünyapazarlarındaki yük-sek talep ve sınırlıkapasite nedeniyle

Türkiye’deki distribütörlerineyeterli adette araç tahsis edeme-miş olmasını gösterdi. 11’de

Isuzu’dan gövde gösterisi T icari araç üretimi ya-

tırımlarını sürekli art-tıran Anadolu Isuzu,

CV İstanbul Ticari AraçlarFuarı’nda yeni modelleriylegövde gösterisi yaptı.

Fuar’da, kamyon, kamyo-net, otobüs ve pick-up seg-mentindeki araçlarını tanı-tan Anadolu Isuzu, ticariaraç kullanıcılarının ilgiodağı oldu. Fuar’a tam kad-ro katılan Isuzu’nun Japon-ya’dan da misafiri vardı.Isuzu’nun gövde gösterisi-ne sahne olan fuara, JaponIsuzu ikinci Başkanı Shinta-

ni de katıldı.Taşımacılık sektör temsil-

cilerinin de ziyaret ettiğiAnadolu Isuzu standında,

Isuzu’nun 9 metre segmen-tindeki ilk toplu taşıma ara-cı Citimark, ziyaretçilerdentam not aldı. 4’te

Ödüllü Temsa,fuar›n da y›ld›z›yd›

B u s w o r l dF u a r ı n d a“2008 Yılı-

nın Otobüs Üretici-si” ödülünü alanTemsa, Ticari Araç-lar ve Yan SanayiFuarı’nın yıldızıydı.

Otobüs ve hafif ti-cari araç kategorile-rindeki geniş ürüngamıyla fuara katılan

Temsa, 9 farklı ürü-nünü ziyaretçilerinbeğenisine sundu.2008 Yılın OtobüsÜreticisi Ödülü’nüde fuarda sergileyenTemsa, MitsubishiL200’ün en üst do-nanımlı versiyonuL200 Magnum 4x4ile diğer ürünlerinisergiledi. 4’te

ABD Kongre Üyesi Cumhuri-yetçi Parti Milletvekili Christop-her Shays, ABD 'nin Adana Kon-solosu Eric Green ve bazı yetkili-lerle, Habur Sınır Kapısı ile Iraktarafındaki gümrük kapısında in-celemelerde bulundu. 14’te

ABD heyeti Habur’da 4 Temsa, Fuso canter’iyeniledi. 5’te4 PETDER, yenibaşkanını seçti. 4’te4 Orhanlı Lojistik Merkezigüven veriyor 11’de

AfiIMACILARAfiIMACILARwww.tasimacilar.com

LOJ‹

ST‹K

/YÜ

K

ARALIK 2007 / 25 YkrY›l - 1 / Say› - 22

Motorin Fiyatlar›‹stanbul : 2.54Ankara : 2.57‹zmir : 2.53

Adana : 2.55D.Bak›r : 2.60Kayseri : 2.57

Komflu, komfluolmaktan ç›kt›!

sayfa 1 12/8/07 11:16 PM Page 1

Page 2: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

2 Aralık 2007

Kamyon vekarayolu lojistiği!..

Lojistik Türkiyemiz için oldukça yeni birkavram… Esasında bu işin daha önceki

adının nakliyecilik olduğunu da hepimiz bili-riz. Ee.. AB’ne üye olacağız ya işte senele-rin nakliyeciliği giriverdi, lojistik denen ecne-bi bir kelimenin içine…

Bu meslekte senelerini bu işe adamış, yıl-larca direksiyon başında gece gündüz de-meden oradan buraya giden şoförlerimiz,arkadaşlarımız tahmin ediyorum bu kelime-yi kolay kolay kabullenmemişlerdir. Amamodern çağa ayak uyduruyoruz ya işte…

Ne yapalım ha nakliyeci, ha lojistikçi...Madem literatürdeki mânası buymuş ol-

sun varsın değmeyin… Biz işimize ve yolu-muza devam edelim.

Her ne kadar bu durumu kabul etmeyeçalışmış olsak bile lojistik Türkiye için çokyeni bir kavram. Yani tam olarak da yerineoturmuş sayılmıyor. Bu ad altında hizmetediyorum tezinde bulunanlar, gazeteleri veyerel medya organlarında reklam verenler,tanıtımlarını ne tür mecralarda değerlendi-recekleri konusunda uğraş veren bir sürüşirket ve kuruluş bulunmakta.

Lojistik yani (nakliyecilik) ile ilgili GümrükKanunları değiştirildi. Bu yasa AB’nin talep-leri üzerine Gümrük Birliği çerçevesinde ha-zırlandı. Sektör olarak ortaların çok çok üze-rilerindeyiz. Amacımız çok daha iyi yerlerdeolabilmeyi hedeflemek. Her ne kadar bunuiyimser bir ifadeyle açsak bile bu alandakibazı kesimler alışılagelmişin dışına bir türlüçıkmamak adına mücadele veriyorlar. Yaninakliyeci nakliyesini, kamyoncusu teslimatı-nı iç hatlarda yapıyor.

Dış mevzuata gelince gümrükçü gümrük-lemesini yapıyor. Bu klasik model değişme-dikçe modern lojistiğe entegre olmamızmümkün değil.

Aslında lojistik bir üreticiyle niha-i bir alıcı arasındaki sürecin takip edilmesin-den, malın teslim alınmasına, depolama iş-lemlerine, nakliyesine, bindirme ve indirme-sine, eğer dış amaçlı ise çıktığı noktadanvardığı noktada olan gümrük işlemlerine,depolanmasına ve dağıtılmasına kadar tümaksiyonları içeren bir kavram. İşte bu nokta-da hizmeti veren şirket sayısı yeterli değil.

Dünyadaki lojistik şirketlerine baktığımız-da iç nakliyat bağlamında mevcut kamyonsayısı oldukça iyi noktalara ulaşmış durum-dadır. Bu kuruluşlar en küçük bir emtiayı bi-le ciddiyetle kapınızdan teslim alıp varışnoktasına kadar teslim ederler. Bu hizmetiburada da verebilmek çok zor olmasa ge-rek. Bu iş, atla deve değil. Sektör bu konu-larda atıl bir şekilde bir kenarda dursun,mevcut kargo firmaları bu işi profesyonelhizmet anlamında götürüyorlar. Yani eski-den kargo kavramında akıllarımıza gelive-ren kara ulaşım araçları, deniz ulaşım araç-ları, kısıtlı hatlara hizmet veren demiryoluaraçlarıyla bu sektörler az da olsa çok da ol-sa para kazanmışlardır.

2000’li yıllara gelindiğinde kamyonculuksektörünün krizde bulunduğu aşikar olarakortadadır. İşi ciddi ve profesyonel anlamdayapabilen şirketler ele almaktadır. Kamyon-culuk sektörü de bir köşede kendi kaderiylebaş başa bırakılmıştır. İlgili federasyonların,derneklerin, bu konuyla ilgilenen sivil toplumörgütlerinin konuya acilen eğilmesi gerek-mektedir.

Sektörde gerçekten ortada iyi bir pazarınolduğunu, bu pazar içerisinde emekleriylegece gündüzünü veren kamyoncu kardeş-lerimizin de unutulmamasını bir kez dahahatırlatmakta yarar görüyoruz.

Sağlıcakla kalın, esen kalın… Yolunuzhep açık, kazancınız bol olsun…

Saygılarımla…

M.Sabri DANABAŞ

M.Sabri DANABAŞ Habur’a alternatifkap› aç›l›yor

T ürkiye ile Suriye arasındaimzalanan ve 1 Ocak2007'de yürürlüğe giren Ser-

best Ticaret Anlaşması ile kurulanTürkiye-Suriye Ortaklık Konseyi'nin1. Dönem toplantısı Devlet BakanıKürşad Tüzmen başkanlığında Mer-sin Ticaret ve Sanayi Odası'nda ya-pıldı.

Toplantı sonunda Devlet BakanıKürşad Tüzmen ile Suriye Ekonomive Ticaret Bakanı Amer Husni Lutfi,iki ülke arasında ekonomik işbirliğiprotokolünü imzaladı. Ortaklık Kon-seyi’nin, çalışma usul ve esasları be-lirlenerek yazıya döküldü. Forum’daDevlet Bakanı Tüzmen, “Türkiye ileSuriye arasındaki taşımacılık sektörüserbest olsun istiyoruz. Transit taşı-malarda ücret alınmasın ve işadam-larına vize uygulamasın istiyoruz”dedi.

Hedef 5 yılda 5 milyar dolarTicari ve lojistik imkanların iyi de-

ğerlendirilmesi gerektiğini vurgula-yan Tüzmen, iki ülke arası ticarethacminin 50 milyon dolardan 1.1milyar dolara geldiğini ve bundansonra daha da geliştirilebileceğinisöyledi. Hacmi 2008 yılı ortalarındaayda 150 milyon dolara çıkarmayı ve5 yıl sonra da 5 milyar dolarlık tica-ret hacmine ulaşmayı hedefledikleri-ni işaret eden Tüzmen, bu hedeflereulaşmak için hiçbir engel olmadığınısöyledi.

Tüzmen, "Suriye'nin Yabancı Yatı-rımlar Kanunu bizim için önemli.Şimdi Müteahhitlik Kanunu'nun çık-masını bekliyoruz" dedi. Sınır kapılarıhakkında da bilgi veren Tüzmen,Cilvegözü-Babul Havva Kapısı'nıngeçen yıl yeniden inşa edildiğini vur-gulayarak, "Öncüpınar Sınır Kapı-sı'nın çalışmalarını da tamamladık.Bu kapının Suriye tarafındaki çalış-maları başlatıldı" dedi. Tüzmen, Ak-çakale Sınır Kapısı'nın da yakın dahizmete gireceğini belirterek, "Nu-

saybin/Kamışlı bölgesinde yeni birsınır kapısı açılması konusunda Suri-ye ile anlaşmaya vardık. Bu kapıbaşta Irak olmak üzere diğer Ortado-ğu ülkeleri ile ticaretimize yeni birivme kazandıracak" diye konuştu.

MERSİN, SURİYE’NİN TİCA-RET KALBİ

Tüzmen, artan petrol fiyatları ne-deniyle Ortadoğu ile hızlı tren proje-sine önem verilmesi gerektiğini söy-ledi. THY'nin Suriye seferlerini haf-tada 7'den 22 sefere çıkardığını da

anlatan Tüzmen, Türk işadamlarınınartık daha rahat Suriye'ye ulaşabile-ceğini kaydetti. Tüzmen, sanayi yatı-rımlarının artmasıyla birlikte iki ülke-nin de enerjiye daha fazla ihtiyaç du-yacağını belirterek, şimdiden bununaltyapısını hazırladıklarını söyledi. AsiNehri üzerinde iki ülkenin ortak ba-raj çalışmasının sürdüğünü de anla-tan Tüzmen, sözlerini, "Çalışmalarsonunda Suriye'nin ticari anlamdakalbinin attığı yer Mersin olacaktır"şeklinde tamamladı.

Suriye Ekonomi ve Ticaret BakanıAmer Husni Lutfi ise konuşmasındaTürkiye'ye sağlanan yatırım kolaylık-ları hakkında bilgi verdi. Lutfi, şun-ları dedi: "Suriye'deki 3 taneOSB'den bir tanesini Türk sanayici-lere tahsis etmek istiyoruz. Dahaucuz enerji sağlayacağız. Ayrıcaenerji ve su sektörlerinde ikili ilişki-lerin geliştirilmesi gerek. Bu çalış-malar yalnızca iki ülkeye değil bölgeekonomisine ve barışına da katkısağlayacak."

Türkiye, Avrupa’nın köprüsüIrak'taki fabrikalarda kullanılmak

üzere Avrupa'dan alınan hammadde-ler, Türkiye üzerinden Irak'a götürü-lüyor. Avrupa'dan alınıp konteynırlariçerisinde deniz yoluyla Mersin Li-manı'na getirilen tehlikeli ham mad-deler, bir firma aracılığıyla Türk şo-förlerin yönetimindeki TIR'larla Ha-bur Sınır Kapısından Irak'ın Beji ken-tine gönderiliyor. Varilleri taşıyanTIR şoförlerinden Celal Akdoğan,"Bizim yükümüz Irak'ın fabrikaların-da kullanılmak üzere Avrupa'dan ge-milerle Mersin Limanı'na getiriliyor.Bizde aldığımız ham maddeyi Irak'ınBeji kentine götürüyoruz. Taşıdığı-mız yükün tehlikesini bilmiyoruz,ama üzerinde doğaya ve insanlarazararlı olduğunu belirtiyor. 2 gündürkuyrukta bekliyoruz" diye konuştu.

Habur S›n›r Kap›s›'na alternatif olarak Mardin Nusaybin’de yenibir kap› aç›lacak. Devlet Bakan› Kürflad Tüzmen, NusaybinKam›fll› Bölgesi’nde yeni bir s›n›r kap›s› aç›lmas› konusunda Suriyetaraf› ile anlaflmaya vard›klar›n› aç›klad›.

DDeevvlleett BBaakkaann›› KKüürrflflaadd TTüüzzmmeenn

Türkiye ile Gürcistan el ele

C oğrafi konum itibariyle çok önem-li bir platformda bulunan Türkiyeve Gürcistan işbirliği toplantısı

TOBB’da yapılan bir törenle, RıfatHisarcıklıoğlu, Gürcistan Başbakanı ZurabNogaideli ve Devlet Bakanı KürşadTüzmen tarafından imzalanan proto-kolle gerçekleştirildi. Ticari ve eko-nomik ilişkilere dayanan Türk-Gürcüişbirliği toplantısında konuşan TOBBBaşkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu; “Gür-cistan Başbakanı Zurab Nogaideli veberaberindeki heyetinin bu işbirliğinoktasında bizlerle olmasından büyükmemnuniyet duyduğumu ifade etmekistiyorum. Ayrıca Devlet BakanımızKürşad Tüzmen’in de bu önemli bir-likteliğimizde aramızda olmasındandolayı derin şükranlarımı sunuyorum.Kafkaslar’ın önemli bir ülkesi olanGürcistan, yaklaşık 3 yıldan bu yanakendi bünyesinde ilerlettiği kararlı dış po-litikasıyla ve reformlarıyla bu yatırımlarınıartık dış dünyaya açmış durumdadır. Bu-gün onların hakkettiği bu kazanımları ken-dileriyle paylaşmaktan büyük onur duy-maktayız. Yıllardır Anadolu’da yerleşikGürcü’leri kabul etmiş olan ülkemiz, butoprakları kendilerine kardeş vatan olaraksunmanın kıvancını yaşamaktadır. Son bir-kaç yıl içerisinde sıklaşan diplomatik ve ti-cari ilişkilerimiz her geçen gün daha dagüçlenmektedir. Ayrıca uygulamaya konu-lan vizelerin kaldırılması bu iki ülke arasın-daki güvenin, dostluğun ve kardeşliğin enaçık yanıtı olmaktadır. Dolayısıyla memnu-niyet veren bu durum her iki ülkenin karave havayolu bağlantılarını önemli bir dere-cede güçlendirmektedir. Bundan sonrakietaplarda Kars, Tiflis, Bakü Demiryolları’-nın hizmete sokulmasıyla yeni bağlantılaroluşturulacaktır” dedi.

Gürcistan’da yapılan yatırımlarda Türk

şirketlerinini m z a s ı n ı nbulunduğunadikkat çekenHisarcıklıoğlu,“Bahsettiğimüzere ülkeleri-mizin ticari veekonomik iliş-kilerine daha

da çok yansıyacaktır. 2006 yılında Gürcis-tan’la olan 600 milyon dolarlık dış ticarethacmimiz bu anlamda sevindiricidir. Bu-gün Gürcistan için yapılan yatırımlarda vebüyük projelerde Türk şirketlerinin imza-ları bulunmakta ve tarafımızdan desteklen-mektedir. Bölgemizde stratejik nitelik taşı-yan, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı-nın yanı sıra, Bakü-Tiflis-Erzurum doğal-gaz boru hattı ve Kars-Tiflis-Bakü demir-yolu gibi ortak enerji ve ulaştırma yatırım-ları da, bölgenin küresel jeopolitik önemi-ni pekiştirmekte, ikili ve çok taraflı işbirli-ğimizi güçlendirmektedir. Bunu hızlandı-rarak en elverişli hale getireceğiz. Karade-niz’in yakınlaştırdığı halklarımız arasında-ki, tarihi ve kültürel etkileşimin her alandakendini göstermesi memnuniyet vericidir.Siyasi ve kültürel alanda mevcut olan buolumlu atmosferin, ülkelerimizin ticari veekonomik ilişkilerine daha fazla yansıma-sını arzu ediyoruz. Her iki ülke ekonomisi-

nin kendi açısından değerlendirilerek bir-kaç yıla kadar 2 milyar dolar üzerine çı-karması beklenmektedir. Gürcistan’la ya-kın dostluklar çerçevesinde Türk işveren-leri olarak çabalarımızın en üst seviyedesürdürüleceğini ifade etmek istiyorum. Buvesileyle TOBB ve Dış Ekonomik İlişki-ler Kurulu adına her iki ülke Başkanı’nınonurlandırdığı bu toplantının başarılı olma-sını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyo-rum” dedi.

Türkiye İle Mutabık KaldıkGürcistan Başbakanı Zurab

Nogaideli’de yaptığı konuşmada Türkiyeile olumlu gelişmeler sonrasında muta-bakata vardıklarını bu anlaşma ile de heriki ülke ekonomik gelişmelerinin dahaiyi bir düzeye geleceklerini belirtti.

“Stratejik Ortaklıklar Çok Önemli!..”Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, top-

lantıda yer aldığı konuşmasında; “Gür-cistan ile geçmiş olduğumuz yıllarda 290milyon dolar düzeyindeki ticaret hacmi-ni ilerlen yıllar içerisinde 750 milyon do-lara çıkarttık. 2007 sonunda da 850 mil-yon doları bulacak. Bu gerçekten iyi birgelişmedir. 2008 yılı içinde de bu raka-mın 1 milyar dolara ulaşılması bekleni-yor. Birbirine komşu kapısı olan ülkeler-de stratejik ortaklık çok önemli” dedi.

Siyasi ve kültürel etkinliklerinsa¤lamlaflmas› yolundah›zla ilerleyen Gürcistan,mevcut alanlarda yaratt›¤›pozitif iliflkileri Türkiye ile dedevam ettirecek

‹hracat, 2007sonlar›ndavites büyüttüTürkiye’nin ihracat alanında-

ki başarısı sürüyor. Öyle ki1987 yılında yıllık 10 milyar

190 milyon dolar olurken, 2007 yı-lı Kasım ayındaki aylık ihracatımız11 milyar 111 milyon dolara ulaş-tı. Aylık bazda ihracat rakamlarınabakıldığında Türkiye ihracatı ilkkez 11 milyar dolar sınırını geridebıraktı. Türkiye İhracatçılar Mecli-si (TİM), Kasım ayı ihracat rakam-larını Çorum’da düzenlenen bir toplantıyla açıkladı. Bunagöre 2007 yılı Kasım ayında Türkiye’nin toplam ihracatıgeçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 29,09 oranın-da artarak 11 milyar 111 milyon dolar oldu. 12 aylık ihra-catımız ise yüzde 24,84 artışla 105 milyar 280 milyon do-lara ulaştı.

Uzun süreden beri tekstil ihracatını birincilik koltuğun-dan eden otomotiv Kasım ayında da ihracatın yıldızıydı.Kasım ayında en fazla ihracat gerçekleştiren otomotiv sek-törü 2 milyar 241 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.Onu 1 milyar 594 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksi-yon ve 1 milyar 54 milyon dolarla da elektrik Elektroniksektörü izledi.

İHRACATIN YÜZDE 85’İ SANAYİDEN TİM verilerine göre, Kasım ayında 1 milyar 374 milyon

dolarlık tarım ve hayvancılık sektör ihracatı gerçekleştirilir-ken, sanayi sektöründe 9 milyar 471 milyon dolarlık ihra-cat gerçekleştirildi. Sanayi sektörü ihracatı Kasım ayında

bin önceki yılınkasım ayına göreyüzde 30 oranındaartarak toplamda 9milyar 471 milyondolar oldu.Hükü-metin oluşturduğu7 yıllık AB’yeuyum programınadikkat çeken TİMBaşkanı Oğuz Sa-

tıcı, “Üyelik tarihi netleşmeden ve özel sektöre danışılma-dan hazırlanan bu takvimin hayata geçirilmesi halinde, sa-dece iş dünyası açısından değil, ekonomik ve sosyal den-geler açısından da ciddi riskler ortaya çıkabileceğine dik-kat çekmek istiyoruz” diye konuştu.

1996 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması’nıhatırlatan Satıcı, “Gümrük Birliği döneminde yaşadığımıztecrübe, bize iyi hesaplanmamış ve doğru müzakere edil-memiş hususların, zaman içinde, bedelini sanayicinin öde-diği ağır bir faturaya dönüştüğünü gösterdi. Bu nedenle,aynı hataların tekrarlanmamasını, üyelik müzakerelerininçok daha hassas bir anlayışla ve özel sektörün, sürecin heraşamasına aktif katıldığı bir sistemle yürütülmesi gerektiği-ni bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyoruz” dedi.

M.Sabri DÂNÂBAfi/Ankara

Dizel yakıtaçevre zammıAvrupa Birliği’ne giriş sürecinde, dizel

yakıtlara çevre zammı geliyor. ABuyum yasaları kapsamında 1 Ocak

2008’den geçerli olmak üzere, Türkiye'de dü-şük kükürtlü motorine, ya da bilinen ifadesiile çevreci dizel yakıtlara geçiş süreci başla-yacak.

Bu kapsamda ilk olarak, piyasada yaygınolarak kullanılan 2000 ppm ve 500 ppm moto-rin türleri ortadan kaldırılacak. 1 Temmuz2008'de ise piyasada 50 ppm ve 1000 ppm dı-şında motorin bulunmayacak. Bununla birlik-te çevreye zararlı yüksek kükürtlü yakıt yeri-ne, düşük kükürtlü motorin kullanılacak. Tür-kiye’de düşük kükürtlü motorin, yüksek kü-kürtlü motorinden daha pahalıya satılıyor..

Maliye Bakanlığı düşük kükürtlü motorin-den litre başına 7 YKr daha fazla vergi alıyor.2008’de uygulamaya girecek düzenleme ilebirlikte 1 Temmuz 2008'de piyasada sadeceiki tür motorin olacak: 50 ppm ve kırsal alan-da kullanılacak 1000 ppm motorin.

sayfa 2 12/8/07 11:18 PM Page 1

Page 3: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

“3. köprüye karşı çık-mak ihanettir” diyenlereUlaştırma Bakanı Sn.Binali Yıldırım’ın

18.11.2007 tarihli bir gazetenin 8.sayfa-sında sayfanın yarısını kaplayan gülen birfotoğrafı ve fotoğrafın sağ üst köşesinde bü-yük harflerle yazılmış şu sözler yer alıyor;“3.KÖPRÜYE KARŞI ÇIKMAK İHANETTİR.”

Türk Telekom’un satışına ihanet diyeme-yen, hızlı tren uygulamasını tüm uyarılara al-dırmadan oldu bittiye getirip başlatanları al-kışlayan, 38 kişinin ölümüne neden olup ga-riban makinisti cezalandırmakla olayı kapa-tan zihniyet şimdi 3.Köprüye karşı çıkanlarıihanetle suçluyor.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapılmadanönce de karşı çıkanlara benzer sözler söy-lenmişti.

Oysa 2. Köprünün İstanbul’un trafik soru-nunu çözmeyeceği, köprü bağlantı yollarınınetrafında kaçak yapılaşmanın başlayacağı,yapılan milyarlarca dolarlık masrafın boşa gi-deceği, birkaç yıl sonra aynı sıkıntıların arta-rak devam edeceği ilgili, yetkili kişilerce ay-larca yazılıp, çizilip, söylenmişti.

Şimdi yine aynı durum söz konusu. Mi-marlar, şehir plancıları, ulaşım uzmanlarınınbirçoğu karşı çıkıyor. Eski Mimarlar OdasıGenel Başkanı, Tarihi Kentler Birliği Danış-manı Oktay Ekinci’nin karşı çıkışı ve neden-leri dikkate alınmaya değmiyor mu? 3.Köp-rünün yapılması düşünülen yerde İstan-bul’un ormanlık alanı ve doğa yok edilecek.İstanbul’un sorunu çok daha az maliyetletoplu taşımacılık, raylı sistemle halledilebile-cekken ısrarla köprü yapılmak isteniyor. Ya-pılacak 3.Köprü İstanbul trafiğinin ancak enfazla %1’ini çözer, %99 sorun devam ederve birkaç yıl sonra 4. köprüyü nereye yapsakdiye düşünmeye başlalar diyen yetkililerikimse dinlemiyor. İstanbul nefes alamaz,üzerindeki yükü kaldıramaz hale getiriliyor.Buna karşı çıkanlar da ihanetle suçlanıyor.

“3.köprüye karşı çıkmak ihanettir” di-yenlere soralım;

4 Çıkartılan eşi-benzeri görülmemiş yö-netmelikle Kara Taşımacılık Sektörü’nü te-kelleşmeye açanlara, Türk nakliyecisini,Türk taşımacısını yabancı finans güçlerinintaşeronu haline getirenlere, binlerce küçükişletmeye reva görülen psikolojik- mali zulmügörmezden gelenlere, şu an bir firmada çalı-şan binlerce insanın yüzbinlerce liralık belgeücreti nedeniyle kendi işletmesini kurmasınıengelleyenlere,

4 “KAR EDEN NE VARSA, PARA EDENNE VARSA SATILSIN, SICAK PARA GEL-SİN” zihniyetinin ürünü olarak ülkenin enstratejik ve bir daha asla yerine konulamaya-cak TÜRK TELEKOM gibi kurum ve kuru-luşlarını, limanlarımızı satanlara;

4 “ÖLÜRÜM DE SATTIRMAM” Söylem-lerine rağmen Türkiye’nin %60 ihracatınınyapıldığı U.N RO-RO’nun satılmasına engelolmayanlara, olamayanlara,

4 Bir taraftan 3.Köprünün yapımına kararverip, diğer taraftan Boğaziçi, Fatih SultanMehmet Köprüsü ve otobanları özelleştirme-ye, satmaya kalkan zihniyete,

4 İki-üç yabancı firma altın arayacak diye,ormanlarımızı yok etmelerine, bir daha aslatemizlenmemek üzere sularımızı, soluduğu-muz havayı kirletmelerine izin verenlere,

4 Haliç tersanesini talan eden, içindekilerihurda fiyatına hurdacılara satanlara ne di-yorsunuz?

4 Milyonlarca insanı ilgilendiren, bütün ül-keyi maddi-manevi felakete götürecek Mar-mara deprem tehlikesi kapımızdayken, rantiçin neredeyse haftada bir imar komisyonutoplanırken son dört yılda bir kez bile depremkomisyonunu toplamayanlara ne denmeli?

4 Kara Taşımacılarına üvey evlat muame-lesi yaparak, mali-psikolojik zulüm uygulaya-rak kanun zoruyla belge ücreti gibi komik birgerekçeyle 350 trilyon alan, Denizyolu-Ha-vayolu taşımacılarına her kolaylığı gösteren,haksızlık ve ayrımcılık yapanlara ne diye-ceksiniz?

Bütün bunları yapmak, yapılmasını alkış-lamak vatana, sektöre hizmet; karşı çıkmak‘İHANET’ diyen zihniyetle YOLA DEVAMediliyor. Acı olan taraf farklı vagonlarda olsakda aynı trenin yolcularıyız.

ÖNEMLİ NOT: Sektörde yaşanan mağdu-riyetin giderileceğini hiç sanmıyorum. Çünkübiz belge alanıyla-almayanıyla bunu kabul-lenmiş gözüküyor veya asıl hedefi görmez-den gelip ayrıntılarla, gammazcılıkla, günükurtarmayla, kişisel hesaplarla uğraşıyoruz.Topyekün elbirliği ile gücümüzü ortaya koy-madan hiç kimsenin mağdurlarla ilgilenme-yeceği gerçeğini görmezden geliyoruz. Öy-leyse neden yazıyorsun diye soran meslek-taşlarıma cevabım: EN BAŞTA KENDİME,SONRA DA EKMEK YEDİĞİM SEKTÖRE“İHANET “ İÇİNDE OLMAMAK İÇİN.

NilgünÖNKAL

Nilgün ÖNKAL

3Aralık 2007

Tüm müflteri ve dostlar›m›z›n Kurban Bayram›’n›kutlar, hay›rlara vesile olmas›n› dileriz....

DAF-TIRSAN Samandıra Tesisleri’ndegerçekleşen teslimat töreni ile ETİ Pa-zarlama lojistik tedarikçisi Sarp Lojistik

tarafından satın alınan 40 adet DAF CF 85 410Low Deck çekici ve 40 adet çift katlı TIRSANPerdeli Mega Treyler teslim edildi. Teslimata,TIRSAN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğ-lu, Genel Müdür Osman Sever, Pazarlama Mü-dürü Selin Şahiniz, Satış Direktörü İbrahim Al-tun, Sarp Lojistik Genel Müdürü Dr. Ünal Şakarkatıldı.

BAŞARI, MALİYETLERDE AVANTAJSAĞLAR

Teslimatta bir konuşma yapan Tırsan YönetimKurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Türkiye’deki lo-jistik hizmetlerinin verimliliğinin arttırılmasınayönelik birçok çalışmaları olduğuna dikkat çekti.Nuhoğlu, “Bunların içinde; hem işbirliği içeri-sinde olduğumuz DAF ile hem de TIRSAN’ınAr-Ge’si sürekli olarak verimliliği ön plana çıkar-tabilecek ve de rekabetçi ürünlerle beraber sağla-nacak avantajla tüketicinin ucuz ürün elde etme-sini sağlayacak yapıları sunuyoruz” dedi. Lojisti-ğin başarılı olduğu müddetçe tüketiciye sağladığı

maliyet avantajının yüksek olduğunu kaydedenNuhoğlu, gerçekleştirilen teslimatın, örnek birmodel olarak tüm Türkiye’de yaygınlaşmasınıumduklarını, pazar genişlemesi sonucu olarak dayurt içi ve yurt dışındaki organizasyonlar içinönemli olacağını belirtti.

LOJİSTİKTE İÇ MALİYETLER ÇOKÖNEMLİ

Nuhoğlu, “TIRSAN’ın çok özel bir aracı olaniki katlı araç verimlilik açısından 3,5 kat perfor-mans elde edebilecek bir yapıda yer alıyor” diye-rek, 2007’de hazırlanan Dünya Bankası Rapo-ru’na atıfta bulundu. 149 ülkeyi kapsayan bir ra-por olan metinde, Türkiye’nin komple lojistikperformansı endeksinin 3,15 olarak görüldüğü-nü, Singapur’un 4,19, Hollanda’nın 4,18, Alman-ya’nın ise 4,1 olarak görüldüğünün altını çizdi.

Nuhoğlu, rapor ile ilgili olarak şunları söyledi;“Rapor kapsamında yüklemeler, altyapı, gümrük,taşıma, lojistik deneyim ve bir de çok önemliolan iç taşıma maliyetleri var. Bu alt kıvrımlardanbahsederken Türkiye’nin iç taşıma maliyetlerin-de Dünya Bankası’nın incelemelerine bakıyoruz.Toplam 149 ülkede endeksimiz, 34 iken maale-

sef iç maliyetlerde 149 ülke içerisinde 102’nci sı-radayız. Bu da ister istemez Türkiye’de uluslara-rası nakliyede ve lojistikte geldiğimiz büyük ba-şarının yanında içteki maliyetlerin bu kadar yük-sek olmasının Türkiye’nin rekabetçiliğindeönemli bir verimsizlik yarattığını ortaya koyuyor.Yine aynı raporun bir başka özelliği, hızın ulusla-rarası ticarette etkileri, mal gönderenlerin dahakısa taşıma sürelerini ödeme gönüllü olması ileyakından bağlantılıdır diye bir tespit var raporda.Rapor diyor ki; “Ayrıca şirketler zaman kayıpla-rını önlemek için gün başına ilgili malın değerininyüzde 1’ini ödemeye hazırdır.” Yani gün başınagün başına gecikmeyi engellemek için, yüzde 1daha fazla ödemeye hazırdırlar.”

Raporun sonucunda gerçekleştirilen teslimatınönemine dikkat çeken Nuhoğlu, “Hem iç taşıma-lardaki maliyetimizin yüksekliği, 102’nci sıradaolmamız, hem de sürenin ne kadar değerli olduğu-nun göstergesi olarak bedelin gün başına ödenme-si, yaklaşımlarına baktığımız zaman yaptığımız tes-limatın önemi açıkça ortaya çıkıyor” dedi.

Nuhoğlu yapılan teslimata atıfta bulunarak,“Bugün büyümeyi hedef olarak alan ve rekabet-çiliği ön plana çıkartan şirketlerin tüm süreçleri-ne bakarken, taşıma maliyetlerine, lojistiğin dahadoğrusu tedarik zincirinin toplam cirodaki payınaodaklanmak zorunda olduklarının en önemli gös-tergesi bu. 3,5 kamyonun yaptığı işi bir şoför biraraç ile yapabilmek, 3,5 şoför yerine bir kişi ça-lıştırabilmek, 3,5 kamyon yerine bir araç kullana-bilmek verimlilikte inanılmaz araçlar sağlaya-caktır. Bu proje sadece ETİ Grubu için değil, yurt

içi içinde önemli bir çözüm olarak örnek gösteri-lecektir” dedi.

Yatırım mallarının sadece kısa vadeli bir ticare-tin ürünü olmadığını, uzun vadede performansınsürmesi, özellikle verimlilik açısından avantajınsağlanabilmesi ve bunlarla sürdürülebilir rekabe-ti ve tasarrufu ön plana çıkarttığını belirten Nu-hoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Ürün mali-yeti beş yıllık bir perspektifle değerlendirilmeli-dir. Bunun da bilimsel yönetim anlayışa sahipbüyük kuruluşlarımızda yer aldığını görüyoruz.Bugün KDV hariç diğer tüm vergiler 1 ise bununtaşıma maliyeti 9’dur. Yani taşıma maliyeti tümsüreç içerisinde 1’e 9’dur. Taşıma maliyetindesağlanacak avantaj buradan çıkartılabilir.”

TÜRKİYE TREYLER GRUBU’NDAİLERLİYOR

TIRSAN Genel Müdürü Osman Sever, tesli-mat sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye’ninson iki senede klasik kamyonlardan çekiciyedoğru bir dönüş ivmesi sergilediğine işaret ede-rek, “Bunun arkasında belgelendirme ve bugünbir örneğini gördüğümüz rekabet. Türkiye’de içpazarda Treyler – Çekici kombinasyonunun ağır-lığı bu sene itibariyle yüzde 20’ler seviyesineulaşmakta. Dolayısıyla gidilecek çok yol var. Buyıl kamyon pazarının yüzde 22 daraldığı ülkemiz-de satışlarında artış gördüğümüz tek segment çe-kici ve buna bağlı olarak da Treyler grubu. Geçenseneki rakamlara göre yüzde 5 – 6 oranında birartış var. Ülkemizde rekabetçilik ve verimlilikadına gidilecek çok yol var” dedi.

TIRSAN’danörnek teslimat

TIRSAN, rekabetçili¤i ve verimlili¤i artt›ran 40 adet DAF CF 85410 Çekici ile 40 adet Çift Katl› TIRSAN Perdeli Mega Treylerolmak üzere toplam 80 adet arac› ET‹’ye teslim etti.

. MAN’la yola devamAraçlarını MAN Kamyon ve

Otobüs Tic. A.Ş. kamyon satışyetkilisi Atilla Kiday’dan tes-

lim alan firma sahibi Selahattin Yıl-maz, yeni MAN TGA 19.400’leri ilegüçlerini daha da perçinlediklerinisöyledi.

Yılmaz, “1985 yılında kurulan fir-mamız, Sarayköy Kazan Ankara’daakaryakıt istasyonunda faaliyetini sür-dürüyor. Firmamız, Ulaştırma Bakan-lığı Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü,“R-1“ ve “K-1“ Yetki Belgeleri veEnerji Piyasası Düzenleme Kuru-mu’ndan “Taşıma Lisansı“ sahibidir.Yıllık 400 bin ton akaryakıt taşıma ka-pasitesi ve her tür petrol ürünlerinintaşımacılığına uygun ekipmanlarıylasektöre hizmet vermekteyiz” dedi.

Ticari ve endüstriyel müşterile-rine benzin, motorin, F-6 ve herçeşit akaryakıt ürünü ikmaliniyaptıklarını belirten Yılmaz, bu ka-dar önemli ve hassasiyet isteyensektörlerine MAN’ın ürettiği sonteknoloji araçlarla yatırım yaptık-larını ve bu sayede içlerinin rahat

olduğunu belirtti. Yeni araçlarınınMAN teknolojisi ve ekonomikliğiile büyük beğenilerini kazandığınısöyleyen Yılmaz, araçlarının da-yanıklılığı ve gücüyle, şasi dizaynıile 19 tona çıkarılarak mukaveme-tinin artırılmasıyla araca olan gü-venlerinin pekiştiğini ifade etti.

İnşaat firmalarından Güriş İnşaat veMühendislik A.Ş. araç filosunaProfesyonel ve Fatih araçlar kattı.

BMC’ nin Ankara yetkili satıcısı FSMDemirbaş Otomotiv, Güriş İnşaat veMühendislik A.Ş.’ye 8 adet Pro 935(8x4) transmikser, 3 adet Pro 827(4x2) çekici silobus ve 2 adet Fatih180 vinçli araç teslimatı yaptı.

Yapılan teslimat törenine AnkaraBölge Müdürü Gürcan Bulat, FSMDemirbaş Yönetim Kurulu BaşkanıMustafa Demirbaş, Güriş İnşaat veMühendislik A.Ş. Makina ve İkmalMüdürü Duran Karaçay katıldı. Tesli-

matı yapılan PRO 935 (8x4) transmik-ser araçlarda 350 Ps güç ve 1550 Nmtork üreten Cummins motorların kulla-nıldığı belirtilirken araçların ZF 16 S1820 TO NMV 221 şanzımanla sunul-duğu kaydedildi.

Gürifl ‹nflaat’›ntercihi BMC

AAnnaaddoolluu AAkkaarryyaakk››tt 1100 aaddeett yyeennii MMAANN TTGGAA 1199..440000 44XX22 AADDRR’’llii ççeekkiicciiyyaatt››rr››mmllaarr›› iillee ggöözz ddoolldduurruurrkkeenn rraakkiipplleerriinnee bbiirr aadd››mm ddaahhaa ffaarrkk aatttt››..

Ça¤r› Nakliyat, “MAN’layat›r›ma devam” dedi1995 yılında kurulan ve taşıma,

dağıtım ve lojistik sektöründehizmet veren Çağrı Nakliyat,

6 adet MAN 18.390 BLS çekiciyifilosuna katarak, filosundaki araçsayısını 94’e çıkardı.

Konteynır taşıma alanındaönemli tecrübeye sahip olan firma,araçlarını İstanbul’da düzenlenenbir törenle teslim aldı. Son alınan 6adet Man 18.390 BLS çekicilerle,firma filosundaki Man markalı çe-

kici sayısı nın 34 olduğu bildirildi.Çağrı Nakliyat firma sahibi Mü-

fit Kara, 390 beygir EURO 3COMMONRAIL motorlu, TG-Aserisi LX kabinli 6 adet aracı,

Man'ın İkitelli tesislerinde, Man İs-tanbul Şube Kamyon Satış Müdü-rü Şinasi Ekincioğlu, ve Satış Mü-dür Yardımcısı Ali Şükrü Mete'denteslim aldı.

Müfit Kara, araçların rahat vekonforlu olmasının yanı sıra yakıttasarrufunda da son derece ekono-mik oluşu, servis rahatlığı ve yedekparçaya uygun fiyatlarla ulaşabil-menin Man’ı tercih etmede karar-larında etkili olduğunu belirtti.

sayfa 3 12/8/07 11:26 PM Page 1

Page 4: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

4 Aralık 2007

Otomotiv Lojistiği (3)

Ö.FarukGÖRÇİN

Ö.Faruk GÖRÇİN

Üçüncü unsur ise ilişki, ağ gelişimi veetkileri hakkındadır. Potansiyel

müşterilerin uyumu ve müşteri koordi-nasyonunun merkezi olarak daha genelyeterlilik yaratma arasında dengeyisağlayan 3PL tedarikçilerin gelişimi ko-nusunda, bu üç kısım bir arada temeloluşturmaktadırlar. Bir 3PL tedarikçisi,nakliyeci adına lojistik faaliyetleri yöne-ten, kontrol eden ve teslim eden haricibir işletmedir.

Aradaki anlaşma yazılı ya da sözlüolabilir. Amaç, karşılıklı olarak taraflarınyararına olabilecek ve süreklilik amaç-layan bir anlaşmanın yapılabilmesidir.Yapılan anlaşma, lojistik faaliyetlerin tü-münü ya da bir kısmını içerebilir, fakaten azından nakliye yönetimini, faaliyet-lerin yürütülmesini ve depolamayı içer-melidir.

3PL işletmesi ve müşterileri arasında-ki anlaşmalar zaman içerisinde, içerikolarak sadece bir ortaklık ve mutabakatsözleşmesinden, taraflara karşılıklı ya-rar sağlayan ve sürekliliği olan bir stra-tejik ortaklık olarak benimsenmesi yö-nünde değişmiştir (Virum, 1993; Bagcive Virum, 1998). 3PL kavramında birin-ci parti, nakliyeci veya tedarikçi, ikinciparti ise alıcıdır. Üçüncü parti ise, verdi-ği hizmetin bir marka adı olmasa da lo-jistik hizmetlerin taşeronluğunu yaptığıve komisyoncu olarak görev üstlenenbir işletmedir.

3PL tedarikçisi ve müşteri arasındaöngörülen stratejik ortaklık çoğunluklaortaya konulan performansın kalitesinigaranti etmede önemlidir.

Lojistik hizmet sağlayıcıları, ortaklığınkapsamı, tasarımı ve yönetimi, müşteri-ye uyumluluk ve sorumluluk alma dere-cesi, nakliyecilerin ve tedarikçilerin bilgiseviyesi ve malzeme akısının özellikle-ri gibi fonksiyonları dikkate alacak şekil-de müşterilerle kendi ortaklık türündesınıflandırılabilirler. 3PL tedarikçilerininarasındaki diğer bir sınıflandırma, coğ-rafi olarak faaliyet alanlarının nasılplanlanmış olduğu ve 3PL tedarikçileri-nin, lojistik hizmetleri ne derece kendi-lerinin sağladığı ve/veya taşeron firma-lara devrettikleri konusundadır (Lieb veRandall, 1997). Bir başka önemli unsurda nakliye veya depolama faaliyetleriiçin gerçekleştirilen 3PL isinin ne dere-cede ana iş konusu veya sadece yanfaaliyet olduğudur.

Lojistik anlaşmalarının temel kazanç-ları, ölçek ve kapsam ekonomileriningelişimi, faaliyetlerin verimliliği, pazarlıkgücü, hizmetlerin kapsamı, daha hızlıöğrenme, diğer tedarikçilerle bağlantılıçalışabilme, her tür bilgi, yeni sistemle-re hızlı uyum sağlama, tedarik zincirininyeniden yapılandırılması, düşük yatırımmaliyetleri ve daha düzenli üretimdir(Ballou, 2004). Anlaşmalarla bağlantılıolarak, bu kazançlar en azından kıs-men müşterilerin müşterilerine ve teda-rikçilere de yansımaktadır.

Lojistik hizmetlerin kapsamını ve 3PLtedarikçilerin faaliyetlerini nasıl yönetti-ğini inceleyen çeşitli araştırmalar vardır(Bagchi ve Virum, 1998; Christopher,1998; Lieb ve Randall, 1997). Dış kay-nak olarak 3PL tedarikçilerinden yarar-lanılan tipik hizmetler taşımacılık, depo-lama, stok yönetimi, katma değer yara-tan hizmetler, bilişim hizmetleri ve tasa-rımı ile zincirin yeniden yapılandırılma-sıdır.

İlk üçü, en çok yararlanılan 3PL hiz-metleridir ve aynı zamanda endüstriyelişletmelerin dış kaynak talebinde bulun-dukları en yaygın hizmetlerdir. Bu hiz-metler, zaman içerisinde hem bilgi, hemde teknoloji bakımından gelişmiştir.3PL firmalarının bir endüstri olarak geli-şiminin birinci, ikinci ve üçüncü dalgala-rı olarak konu edilen tartışmalar bu en-düstrideki isletmelerin büyümesindeaşamaları göstermektedir (Berglundvd., 1999).

Birinci dalga, geleneksel taşımacılıkişletmelerinin 3PL olarak geliştiği 80’liyıllarda başlamıştır. İkinci dalga olarakkabul edilen işletmeler 1990’ların baş-larında ortaya çıkmıştır, bunlara örnekolarak TNT, DHL ve FedEx v.b gibi işlet-meler gösterilebilir. Üçüncü dalgada iseAnderson Consulting, GE capital, i2 veManugistics gibi danışmanlık, finansve/veya bilişim teknolojisi (BT) yönetimişletmeleri bu endüstride yerlerini al-mışlardır (Linder, 2004).

Isuzu, gövdegösterisi yapt›T icari Araç Fuarı’nda; kam-

yon, kamyonet, otobüs vepick-up segmentindeki araç-

larını tanıtan Anadolu Isuzu, ticariaraç kullanıcıların ilgi odağı oldu.Fuara tam kadro katılan IsuzununJaponya’dan da misafiri vardı. Isu-zu’nun gövde gösterisine sahne olanfuara, Japon Isuzu ikinci BaşkanıShintani de katıldı.

Taşımacılık sektör temsilcilerininde ziyaret ettiği Anadolu Isuzu stan-dında, Isuzu’nun 9 metre segmentin-deki ilk toplu taşıma aracı Citimark,ziyaretçilerden tam not aldı.

D-MAX FIRTINASIMayıs ayında tamamen yenilene-

rek piyasaya sunulan ve Isuzu’nunönümüzdeki günlerde Türkiye’deüretmeye başlayacağı pick-upı D-Max 4x4, CV Ticari araçlar Fua-rı’nda büyük ilgi gördü. Türkiye’deüretilecek tek pick-up olma özelliği-ne sahip D-Max 4x4’de, daha çevre-ci Euro 4 normuna sahip commonrail turbo dizel intercooler motorbulunuyor. Yeni D-Max’lerin mak-simum gücü manuel viteste 136HP’ye otomatik viteste ise 163HP’ye ulaşıyor.

Anadolu Isuzu’nun pazar liderli-ğini hedeflediği pick-up segmentin-de, özel müşterilere hitap edebilmekamacıyla Ağustos ayında pazarasunduğu bir diğer aracı D-Max 4x2Limited Edition modeli de, fuardaziyaretçilerin dikkatinden kaçmadı.D Max Limited Edition 2,5 litre 136ps’lik common rail turbo dizel inter-cooler motorunun yanında ABS, çifthava yastığı gibi güvenlik, elektro-nik aydınlatmalı gösterge paneli,projektör tipli halojen farlar gibi ön-cü, 16 inch jantlar, gövde renklitampon ve gövde renkli sinyalli yanaynalar ile alaşımlı tutamakları gibiözelliklere sahip

“ÖNCE GÜVENLİK!..”Türk mühendisleri tarafından ta-

sarlanan ve Anadolu Isuzu’nunGebze Şekerpınar Tesisleri’nde üre-tilen Turkuaz otobüsleri de yenile-nen tasarımı ile fuarda müşterilerinbeğenisine sunuldu. Isuzu yetkilileri

araçta yapılan yenilikleri şöyle an-lattı: “Turkuaz’ın geliştirilen ön vearka süspansiyon sistemi sayesindearacın stabilitesi artırılarak dahayüksek güven ve sürüş konforusağlandı. Ön disk fren, aks kapasite-leri arttırıldı. Yeni Turkuaz ekono-mik yakıt tüketimi ve dayanıklılığı-na ek olarak şimdi kullanıcılarınadaha güvenli sürüş, yolcularına isedaha konforlu yolculuklar sunuyor”

TAMAY: “9 METRE SEG-MENTİNDE İDDİALIYIZ”

Fuara katıldıkları araçlar hakkın-da Taşımacılar Gazetesi’ne bilgi ve-ren Anadolu Isuzu Satış ve Pazarla-ma Direktörü Fatih Tamay, “Kendidizaynımız olan otobüs ailesine Ci-timark’ı da ekleyerek 9 metre seg-mentinde de iddiamızı sürdürüyo-ruz. Bildiğiniz gibi Anadolu Isu-zu’nun İzmir Enternasyonel Fua-rı’nda ilk kez görücüye çıkardığı

toplu taşıma aracı Citimark, bu fuar-da da büyük beğeni topladı. Citi-mark 75 kişilik kapasitesi ve arka-dan motoru ile toplu taşıma sektörü-ne yeni bir soluk getireceğine inanı-yorum” dedi.

“Anadolu Isuzu’nun otobüs gru-bunda sınıfının en geniş iç hacmine sa-hip olan Citibus’ı Euro 3 emisyonlu,175 beygirli Turbo Dizel CommonRail Motoru ile tam bir çevre dostu. 6

ileri + 1 geri vitesi ve havalı süspansi-yonu ile göz kamaştıran Citibus’unayakta ve oturarak toplam 60 kişilikyolcu kapasitesi bulunuyor” diye ko-nuşan Tamay, “Çok ekonomik yakıttüketimi sağlayan Citibus’ta; ön diskfrenler standart, retarder ise opsiyonelolarak sunuluyor” sözlerini ifade etti.

YAZICI: “ROYBUS RAKİPLE-RİNİ GERİDE BIRAKTI”

Anadolu Isuzu’nun 27 kişilik kol-

tuk kapasitesine sahip küçük otobüsüRoybus ve Roybus C modelleri, yenidış görünüşü ile CV İstanbul TicariAraçlar Fuarı’nda katılımcıların beğe-nisine sunuldu. Isuzu’nun Roybus ha-valı süspansiyonu ile rakiplerini geri-de bıraktığını aktaran Anadolu IsuzuPazarlama Müdürü Efe Yazıcı, “4 si-lindirli Turbo Dizel motoru ve ekono-mik yakıt tüketimi ile Roybus ailesi,araç kullanıcılarının beklentilerini faz-lasıyla karşılıyor” şeklinde konuştu.

ISUZU KAMYONLARI’DAGÖRÜCÜYE ÇIKTI

Fuarda ziyaretçilerin beğenisinesunulan kamyon modelleri hakkındada bilgie veren Yazıcı, “NKR-Lowmodeli ise 3,5 tonluk, 80 HP motorgücüne sahip. NKR-Low, alçak şasisiile yükleme-boşaltmada büyük kolay-lık sağlarken, mükemmel manevra

yeteneği sayesinde en dar sokaklarabile kolayca giriyor. NKR-Low,ideal kabin içi yüksekliği, arka kü-çük çift tekeri, yüke göre otomatikfren ayarlama sistemi (LSPV) veotomatik fren balata ayarı sayesindeüstün sürüş konforu ve yüksek gü-venlik standardı sunuyor.

NQR 3D, 175 HP gücündeki ye-ni Euro 3 motoru ve common railözelliğiyle artık daha iyi çekiş gü-cü, daha az yakıt sarfiyatı, daha azgürültü ve daha çok dayanıklılıksağlıyor. Yüke göre otomatik frenayarlama sistemi (LSV), çift devre-li tam havalı fren sistemi, otomatikfren balata ayarı, ABS ve ASR’yesahip NQR 3D’deki fren sistemidaha da geliştirilerek aracın sürüşgüvenliği kusursuz hale getirildi”diyerek sözlerini tamamladı.

TTiiccaarrii AArraaçç FFuuaarr››’’nnddaa IIssuuzzuu,, yyeennii üürrüünnlleerriiyyllee ggöövvddee ggöösstteerriissii yyaapptt››

ÖdüllüTemsa,fuardabüyük ilgi gördü...

B usworld Fuarı’nda “2008Yılının Otobüs Üreticisi”ödülünü alan Temsa, Ticari

Araçlar ve Yan Sanayii Fuarı’nın dayıldızıydı. Otobüs ve hafif ticariaraç kategorilerindeki geniş ürüngamıyla fuara katılan Temsa, 9farklı ürününü ziyaretçilerin beğe-nisine sundu. 2008 Yılın OtobüsÜreticisi Ödülü’nü de fuarda sergi-leyen Temsa, Mitsubishi L200’ünen üst donanımlı versiyonu L200Magnum 4x4, yeni piyasaya sunul-makta olan Tekno Fuso Canter vebelediyelere ile halk otobüsü ko-

operatiflerine yönelik Temsa Pres-tij City araçlarını Ticari AraçlarFuarı’nda ilk kez kullanıcılarıylabuluşturdu.

Temsa, yeni araçlarının yanı sıra;Mitsubishi L200 4x2, MitsubishiFuso Canter FE711, FE839, Tem-sa Safir VIP, Temsa Prestij SuperDeluxe ve Temsa Metropol Saraçlarını da sergiledi.

Fuarda sergilenen Temsa araçla-rı hakkında açıklamalarda bulunan,Temsa Genel Müdürü MehmetBuldurgan, “Fuso Canter’de pazarlideriyiz. L200 ürünümüz satışa

sunulduğu andan itibaren yoğun il-gi görüyor. 27 koltuk segmentindeson 3 yılın pazar lideri olan Pres-tij’den sonra yılın ikinci yarısındaçıkardığımız yeni Temsa PrestijSuper Deluxe ile önümüzdeki yıl-

larda da iddialıyız” diye konuştu.Temsanın hedefleri hakkında da

konuşan Buldurgan, “Türkiye’deürettiğimiz otobüsleri dünyanın40’tan fazla ülkesine ihraç eden veihracatının yüzde 85’ini Avrupa ül-kelerine gerçekleştiren bir üreticiolarak, modern tasarımlı otobüsle-rimiz, üretim ve ihracat atağımızlabu ödüle layık görüldük. Kendimarkamız ve tasarımlarımız ilebölgesel bir oyuncuyuz. Avrupa’dayüzde 7 olan pazar payını yakıngelecekte yüzde 10’a çıkarmayı veglobal bir oyuncu olmayı hedefli-yoruz.” dedi.

Mitsubishi Fuso Truck and BusCompany (MFTBC) ve Temsa iş-birliğinde ileri teknolojiyle Türki-ye’de üretilen Fuso Canter’lerin;

sağlamlık, konfor, ekonomi,yüksek performans ve çevreduyarlılığı göz önünde bulun-durularak geliştirildiğine işareteden Buldurgan, Fuso Can-ter’in farklı kullanım amaçları-na yönelik olarak, değişik taşı-ma kapasitesi ve motor seçe-neklerinde model çeşitliliği bu-lunduğunu belirtti.

TEMSA’DAN BİR İLK Türkiye’nin önde gelen oto-

büs üreticilerinden Temsa, yeni birilke daha imza attı. Türkiye’dekitüm bayilerine Prestij Super Delu-xe test sürüş aracı göndererek müş-terilerine ve bayilerine önemli birhizmet sunmuş oldu.

PETDER, yeniBaflkan›’n› seçti

P etrol Sanayi Derneği (PETDER) yeniyönetimini seçti. Yönetim Kurulu Baş-kanlığı'na Melih Türker seçildi.

Dün yapılan olağan genel kurul toplantısın-da, derneğin yeni yönetim kurulu üyeleri be-lirlenirken, PETDER'in yeni Yönetim KuruluBaşkanlığı'na Petrol Ofisi CEO'su Melih Tür-ker'in seçildiği kaydedildi.

Delta Petrol'den Varol Dereli'nin yönetimkurulu başkan yardımcılığına, Mobil OilTürk'ten Samet Üner'in muhasip üyeliğe,Shell Türkiye'den Canan Ediboğlu, BP'denTahir Uysal, Turcas Petrol'den Yılmaz Tec-men ve Total Oil Türkiye'den MuammerEkim'in de yönetim kurulu üyesi olarak gö-rev yapacağı bildirildi.

sayfa 4 12/8/07 11:34 PM Page 1

Page 5: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

5Aralık 2007

Araçlarda zorunluyaş uyğulaması

Ulaştırma Bakanlığı, Karayolu Taşıma Yönetmeliğiile ticari yük ve kargo taşıma araçlarında getirdiği

yaş sınırlamasının mantığını hâlâ anlamış değiliz.Malum Karayolu Taşıma Yönetmeliği gereği 22 yaş

ve üzerindeki araçlar trafikten men edilecek. Bu mad-denin uygulanırlığının pratikte mümkün olamayacağınıgören Ulaştırma Bakanlığı, konuyu 2009 yılına ertele-di.

Bu konunun birkaç boyutu var: Çok iyi incelendiğin-de bu uygulamadan hem ülkemiz hem de taşımacıları-mızın olumsuz etkileneceği görülecektir. Karlı çıkacak-lar ise uluslararası dev araç ve yedek parça üreten ser-maye grupları ile mahalli işbirlikçileridir.

1-) Ülkemizin kendi patenti ile ürettiği bir yük taşımaaracının olmadığı bilinmesine rağmen, 22 yaş uygula-ması milyarlarca dolarlık paramızın uluslararası devsermaye gruplarına bilerek veya bilmeyerek akıtılacak.

Konu ile ilgili Ulaştırma Bakanlığı’na defalarca görüşbildirdik!.. Ya hiç değerlendirilmedi, ya da kayda değerbulunmadı!.. Fakat tatmin edici bir cevapda almış deği-liz! Bakanlık mensupları, eski araçları gündeme getir-diklerinde; sürekli trafik kazaları ve çevre ile beraberanlatırlar. Sanki trafik kazalarının ve çevre kirliliğininmüsebbibi eski araçlarmış! Kamuoyuna bu anlamdada yanıltıcı bilgiler verildiğini üzülerek görmekteyiz. Oy-sa dikkat edilmesi gereken ulusal menfaatlerimizdir. Şuanda sahip olduğumuz tüm bilgiler, Plaka tahdidi geti-rilmeden uygulanacak yaş haddi sınırlaması, ülkemizinmenfaatine olmayacağını göstermektedir.

Ekim 2007 Renault Mais Genel Müdürü Sayın İbra-him Aybar’ın, “Eski araçlar trafikten çekilsin, biz araçsatalım” beyanatının ardında bir kısım motorlu karayo-lu taşıtlarının piyasadan çekilmesine ilişkin tebliğ’in(Tebliğ No: 49) yayımlanması düşündürücüdür!..

AB ülkelerinin hangisinde kanunlarla düzenlenmişzorunlu yaş haddi uygulaması var? Birileri söylesin!Bazılarında olsa bile bizim koşullarımızla uyuşmamak-tadır. Bilinenleri tekrar yazmak istemiyorum! Kısacasıhiçbir AB ülkesinde yaklaşık bir milyon ticari taşımaaracı bulunamaz! Hiçbir AB ülkesinde taşımasının yüz-de 95’i karayolu ile yapılmıyor. O halde ülkemizin men-faatleri doğrultusunda bir düzenlemeye ihtiyaç var!..

2-)Kamyon işletmeleri açısından bakıldığında yaşuygulamasının, kamyon işletmecilerini daha da mağ-dur edeceği aşikârdır. Nedenlerine gelince:

a-)Haksız ve yıkıcı rekabettin tüm sonuçlarını yaşa-yan kamyoncular, zaten para kazanamıyorlar. Eski ara-cını, haraç-mezat devlete verecek. Yeni aracı hangi pa-ra ile alacak? b-)Fahiş bedellerle kamyon işletmelerineverilen belge paralarının, teşvik olarak sektöre dönece-ğini beklerken hiç önceliği olmayan son derece muğlâkve istismara açık bir şekilde fonda biriken paraların çar-çur edilmesi kamyoncuların lehine olamaz!.. c-)1972model ve sonrası yani 1972 ve 1985 modeller arasıaraçların yedek parçaları genelde hurdacılara verilenve geri dönüşümü olan 1972 ve öncesi araçların parça-ları ile sağlanmaktadır. Bu araçların bilinçli bir şekildebir devlet şirketi olan Hurdasan’a verilerek preslenme-sini sağlamak, 1985 ve öncesi modelde araçların ye-dek parça desteğini kesmektir. Araç üreticileri, 20 yaşınüzerindeki araçların parçalarını genelde üretmiyor.Üretseler bile çok pahalı olduğundan dolayı almakmümkün olmaz!.. d-) Yaş uygulaması ikince el araçla-rın satışını tamamen durdurmuştur. Tabiri caizse araç-lar, kamyon işletmecilerinin elinde kalmıştır. Aracını ye-nilemek isteyen bile bu sebepten dolayı yeni araç alı-yor, fakat eski aracını satamıyor!... Bu da atıl kapasite-nin artmasını sağlıyor!.. e-)Verilen fiyata bakıldığındagerçekten komik bir durum. Aracınız bir belge eki iseseyyanen 1 bin 500 YTL, değilse 750 YTL + 0.60YKRX Kg. Yani 6 tonluk belgeli bir çekiciyi 5 bin 100 YTL be-delle almaktadır. Tüm taşımacılarımızın bildiği gibi bugün serbest piyasada hurdacılar bu araçlara yaklaşık 7bin YTL vermektedir. O halde yenilik bunun neresinde?

3-)17 Kasım 2007 tarih 26703 sayılı gazetede ya-yımlanan bir kısım motorlu karayolu taşıtlarının piyasa-dan çekilmesine ilişkin tebliğ (Tebliğ No: 49) inden baş-ka bir tebliğ daha yayımlandı. Vergi Usul Kanunu Ge-nel Tebliği (Sıra No: 377) bu tebliğe göre lisanlarımızdayüzde 7,2 oranında değerlendi. Tüm belgeler üç yılsonra yenilenecek ve o günkü belge ücretlerinin yüzde15’i yenileme ücreti olarak ödenecek. İki yıl önce 350YTL ödemekte zorlanan kamyoncularımız, ne değiştide üç yıl sonra yaklaşık 2 bin 500 YTL belge yenilemeücreti ödesin?

4-) Ulaştırma Bakanlığı’nın 2005 yılı Aralık ayındayayımladığı “Bir kısım karayolu motorlu taşıtları içinplaka tescil ve kaydının sınırlandırılması ile bunlardanekonomik ve teknik ömrünü doldurmuş olanların piya-sadan çekilmesi suretiyle sağlıklı bir taşımacılık piyasa-sının oluşturulmasına ilişkin tebliğ taslağı” bu taslaktanneden vazgeçti? Hangi sermaye guruplarının baskısısonucu bu uygulamadan vazgeçildiğini bilmek taşıma-cılarımızın hakkıdır!... İşletmecilerimiz bu tebliğ taslağı-nı ciddiye almışlardı.

5-) Ulaştırma Bakanlığı 35 yaş ve üstü araçların tra-fikten çekilmesine yoğun talep olduğunu söylüyorlar.Bu talebin bireysel kamyonculardan, hatta kamyon iş-letmeciliği yapan şirketlerden gittiğini sanmıyorum.Kamyoncu Kooperatifleri ve bireysel kamyoncular ola-rak 49 Nolu tebliği araç istatistiklerinin netleşmesi anla-mında olumlu karşılamıştık. Zira 1972 ve öncesi birçokaracın sadece kaydı bulunmakta, aracın kendisi bulun-mamaktadır veya faal durumda değildir!..KamyoncuKooperatifleri ve bireysel kamyoncularımız Plaka Tah-didi olmadan yaş sınırlamasını doğru bulmamaktadır.Bu anlamda yasalarımız çerçevesinde tüm demokratikhaklarını kullanacaklarından kimsenin kuşkusu olma-sın!.. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili mev-zuat kapsamında kamyoncularımızın 31 Aralık 2005tarihinden itibaren örgütlü bir şekilde belge almayabaşladıklarının unutulmaması gerektiğini düşünüyo-rum!..

Kamyoncu kooperatifleri ve bireysel kamyoncuları-mız; Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım Beyve Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü’ne güvenmek-tedir. Bu güven ortamının devam etmesi, sektörümü-zün lehine olacaktır. Ulaştırma Bakanlığı gerçektenkarayolu taşımacılığını disipline etmek istiyorsa, sek-tör temsilcilerinin samimi görüşlerine değer vermelidir.Sadece kanun çıkarmanın mevzuat düzenlemeninçözüm getirmediğini herkes bilmektedir. Yapılan dü-zenlemelerin uygulanabilir olması için sektör ikna edil-melidir.

Devlet sürekli hurda araç satın alamaz. Her se-ne 22 yaşına giren araç olacaktır!.. Karayolunaolan talebin yüzde 50’nin altına düştüğü veya atılkapasitenin azaltılması için plaka tahdidinin uygula-nabileceği bir dönemde yaşlı araçların piyasadançekilmesi düşünülebilir!...

Nizamettin KARADAĞ

Nizamettin KARADAĞDAF, T›rsan’la büyüyorTürkiye’nin önde gelen treyler üreticilerinden T›rsan, distribütörlü¤ünü yapt›¤› DAFmarkas›yla büyümesini sürdürüyor.

Ç ekici ve treyler modellerini İs-tanbul Ticari Araçlar ve YanSanayi Fuarı’nda sergileyen

Tırsan, 2006 yılında toplam bin 100adetlik DAF satışı elde ederken, yılso-nu toplamında bin 150 adetlik satışplanlıyor.

Fuarda DAF CF85 MX Euro-3 çe-kicisini ilk kez tanıtan Tırsan, XF 105,CF85 MX Euro-5 çekicileri de ziyaret-çilerin beğenisine sundu.

DAF CF85 MX Euro-3 aracı hak-kında açıklamalarda bulunan TırsanGenel Müdürü Osman Sever, araçtakullanılan motorun yeni jenerasyon ya-kıt ekonomisi konusunda son derececimri olduğunu ve her türlü emisyonseviyesinde uygulanabilen motor aile-sinin parçası olduğunu söyledi.

DAF, pazar büyüttü2007 ilk 10 ay ithal ağır ticari araç

pazarında yaşanan kısmi daralmayakarşın distribütörü oldukları DAF mar-kasının pazar payını arttırdığına işareteden Osman Sever, 2007 yılı sonundabin 150 adetlik çekici satışı planladıkla-rını aktardı. DAF’ın Avrupa’daki duru-mu hakkında değerlendirmelerde bulu-nan Osman Sever, “DAF CF ve XF se-risi 2006 yılında 44 bin 325 adet üretil-di. LF serisi ise 11 bin 875 adet üretildi.

DAF markasının batı Avrupa 18 ton altıaraç pazarında yüzde 9,6 oranında birpayı var. 18 ton üzeri araçlarda ise buoran yüzde 14,5’tir” dedi.

Treyler pazarına ilişkin değerlendir-melerde de bulunan Sever, 2006 ilk 10ayında Türkiye treyler pazarında toplambin 591 adetlik treyler satışı elde ederken,2007 yılı ilk 10 ayında bin 697 adetlik sa-tış gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Tırsan ihracatla büyüyorDünyanın birçok ülkesine treyler ih-

racatı yapan Tırsan, 2007 yılında ihra-cat rakamlarını da arttırdı. 2006 yılı ilk10 ayında 737 adetlik treyler ihracatın-da 17,3 milyon Euro ihracat geliri eldeederken, 2007 yılı aynı dönemde ihra-cat adedini bin 755 adede, ihracat geli-rini ise 43 milyon Euro’ya çıkardı.

Emisyon değerleri ve ADR2008 ve sonrasının otomotiv sektörü

açısından yeni uygulamaların hayatageçişini hızlandıracağını ifade eden Se-ver, özellikle ADR ve emisyon değer-lerindeki uygulamalara dikkat çekti.Çekici segmentine yönelik talebin artışgöstermeye devam edeceğini kayde-den Sever, 2008 yılı pazarının 2007 yı-lına kıyasla büyüme göstermeyeceği-nin beklendiğini dile getirdi.

Temsa, FusoCanter’› yenilediK üçük kamyon üretiminde Mitsubishi Fu-

so Canter 23 yıldır Türkiye’de önemliadımlar atan Temsa, Canter’ı yenileyerek

“Canter Plus” serisini pazara sundu.Temsa’dan yapılan açıklamada “Canter Plus”

serisinde şoförlerin uzun yolculuklarda konforla-rını artıracak donanımlar bulunduğu belirtilerek,“Canter Plus’ta Bluetooth Handsfree Set, blueto-oth özelliğine sahip cep telefonları ile sürücülerinellerini direksiyondan ayırmadan telefon görüş-mesi yapmalarına imkan veriyor.

Bluetooth Handsfree Set, telefon görüşmesi sı-rasında otomatikolarak müzik ya-yınını da durduru-yor. CanterPlus’ta bulunanR a d i -o / C D / M P 3 ’ l üMüzik Sistemiylesürücüler MP3formatında kay-dedilmiş CD’leridinleyebil iyor.

Ayrıca müzik sisteminde bulunan USB girişi,flashdisk gibi dış bağlantılardan da müzik dinle-meye olanak tanıyor” denildi.

İyileştirilmiş geri görüş sistemiCanter Plus’ta dikkat çeken bir diğer önemli

teknik özellikle iyileştirilmiş geri görüş sistemi.Renkli LCD ekrana sahip geri görüş sisteminin,kapalı kasalarda aracın arkasını göremeyen sürü-cülere önemli kolaylıklar sağladığı belirtiliyor.

Temsa’dan yapılan açıklamada, Mitsubishi Fu-so Canter Plus’ın tavsiye edilen anahtar teslim fi-yatları ise şöyle: Canter Plus FE 839-42 bin 354YTL, Canter Plus FE 859E-46 bin 031 YTL,Canter Plus FE 859G -49 bin 075 YTL.

sayfa 5 12/9/07 12:08 AM Page 1

Page 6: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

6 Aralık 2007

Yıl - 1 SAYI - 22 Fiyatı: 25 Ykr - Aralık 2007www.tasimacilargazetesi.come-posta: [email protected]

‹‹mmttiiyyaazz SSaahhiibbiiMete Turizm Bas›n ve Yay›nc›l›k Hizmetleri

San. ve Tic. Ltd. fiti. Ad›na MM..NNaaccii KKAALLEENNDDEERR

Sorumlu Yaz›iflleri MüdürüHHüüsseeyyiinn KKAARRAABBUULLUUTT

Hukuk Dan›flman›AAvv.. UU¤¤uurr AAMMAASSYYAA

ANADOLU TEMSİLCİLİKLERİAnkara- Sabri DANABAŞ Kayseri -Fatih Karataş

Edirne-KAPIKULE-HAMZABEYLİ MehmetŞENOL Edirne Gazetesi Edirne - İPSALA -

İsmail ALİŞ İpsala Gazetesi - Hatay - Reyhanlı -CİLVEGÖZÜ Abit KIZILCA Rehber Gazetesi -

Hatay Cemil YILDIZ Antakya Gazetesi -Ardahan - Posof - TÜRKGÖZÜ Bülent KILIÇKılıç Ofset - Iğdır -DİLUCU Serdar ÜNSAL -

Ağrı Doğubayazıt - GÜRBULAK SelehattinKAÇURU -Artvin Hopa - SARP Hayati AKBAŞ -Şırnak - Silopi - HABUR Halil ÇOŞKUN - Cizre /Emin Dilovan KINAY Haber 73 Gazetesi - Kocaeli

Gökhan MERİÇ Güzel Sanatlar - AksarayHüseyin Avni GÖKÇE - Çanakkale Olay Gazetesi Adres: Barbaros Bulvarı Bostancı Veli Sokak. No:8/3Beşiktaş 34353 / İSTANBULBeşiktaş PK 163Tel:(0212) 258 77 86 - 87 Fax:(0212) 259 78 85Gsm:0532 311 40 62 - 0546 804 65 15 E-mail: [email protected]

[email protected]ıldığı Yer: İhlas Gazetecilik A.Ş.29 Ekim Cad. No:23 / Yenibosna - İSTANBUL

Haber KoordinatörüYYaaflflaarr CCAANN

Editör OOnnuurr EEVVRREENNSSEELL -- Düzeltmen EEmmrree EEVV‹‹RRGGEENNBas›n ve Halkla iliflkiler OOyyaa KKAAYYAA

Haber MüdürüÖÖZZLLEEMM ÜÜLLKKÜÜ

TTAŞIMACILARAŞIMACILARwww.tasimacilar.com

Loji

stik

/Yük

Köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.

Taşımacılar Gazetesi basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.

Bu hafta sizlere nakliye sektöründe ba-yanların karşılaştığı zorluklardan, ko-

nuya objektif yaklaşarak söz etmek istiyo-rum. Türkiye’de kadın olmak çok zordur.Hele ki nakliye sektöründe bayan olmakdaha da zordur.

Nakliye sektöründe faaliyet gösteren biriolarak; bayanların sektörde karşılaştıklarızorlukları, bulunduğum yer Eskişehir’i bazalarak paylaşmak istiyorum!..

Eskişehir’de nakliye firmaları, lojistik is-mi ile bir çatı altında toplanmış bulunmak-tadır. İki kattan oluşan lojistik merkezimiz-de; otel, lokanta, berber, banyo, kafeteryagibi sosyal tesisler ile birlikte bahçesindeakaryakıt istasyonu ve marketiyle ‘Türki-ye’de tek’ unvanını almıştır.

16 nakliye firmasının görev yaptığı Eski-şehir Lojistik Merkezi’nin aynı zamandateknolojiyle iç içe bir çalışma sistemi var-dır. Yani Eskişehir’deki nakliye firmaları ço-ğu illerdeki firmalara göre biraz daha çağ-daş bir yapıya sahiptir.

Nakliye sektörüyle tanıştığım ilk yıllardaEskişehir’de; ‘Kadının ne işi var ki’, ‘Kadınne anlar kamyondan, mazottan, kilometre-den’ gibi eleştirileri çok sık duydum ve ha-la da duymaya devam ediyorum. Sektördebazı şeyleri hala aşamadık.

Bunun nedenine gelince, o kadar çokörümcek kafalılar var ki! Tamam, ataerkilbir toplum yapımız var kabul ediyorum,ama ‘kadın-erkek işi’ diye bir ayrım ola-maz!..

Olmamalı da!.. Yapılan işin önemi bilinerek hareket edi-

lip, dürüst bir şekilde çalıştıktan sonra ka-dının da erkeğin de iş yaşamındaki yerieşittir.

Ancak taşımacılık sektöründe bayanla-rın yaşadıkları sıkıntılar, bu eşitliği bozu-yor. Kendi anneleri ve bacılarının da bayanolduğunu unutanlar tarafından, sektördeçalışan bayanlara farklı bir iş yapılıyormuşgibi bakılması, biz bayanları maalesef bü-yük sıkıntıya sokuyor!..

İstisnalar kaideyi bozmaz ama şoförleri-mizin ve sektör çalışanlarının genelindebayanlara karşı bakış acıları tamamenfarklıdır. Birde bayanların taşımacılık sek-törünün altından kalkamayacağını düşü-nüyorlar!..

Durun bakalım beyler!..Küçük görmeyin bizleri!..Öncedenmiş o! ‘Git sen evinin çamaşırı-

nı, bulaşığını yıka, çocuğuna bak’ devri…Bizler yeri geldiğinde eşimizle berabermaç izleyip, yorumunu yapmayı da biliriz,siyasetten konuşmayı da! Ayrıca evimizdeçocuğumuza iyi bir anne olmayı da biliriz!..

Örneğin bir toplantıya gittiğim zaman ve-ya telefon görüşmesi yaparken; ‘Nakliyefirmasının sahibiyim’ dediğimde önce şaş-kın bir ifade beliriyor!..

Sonrası mı?Sonra soru yağmuru başlıyor: “Nasıl ya-

ni, niçin, başka iş mi yoktu” gibi. Tabi-i bu soruları çoğaltabiliriz. Toplum olarakyeni şeyleri kabullenmekte zorlanıyoruz.Bırakalım artık bu eski kafalılığı!..

Bir de fabrikalarımız ve fabrikada sevkı-yat biriminde görev alan, ama kendisinifabrikanın sahibiymiş gibi hisseden kişilervar ki; onlar ayrı bir hikâye. Sözüm hepsi-ne değil elbette!..

Sözüm küçük tepeleri ben yarattım eda-sını takınanlara!..

Sözüm bir koltuk bulunca, ‘bensiz olmazben merkezim’ diye düşünenlere!.. Kişiliği-ni tamamlayamamış, insanlıktan nasibinialmamış bu kişiler, sektörde bir bayanlakarşılaşınca hemen kur yapmaya başlarlarve ‘nasıl olsa ben işverenim’ düşüncesiağır basar!..

Hemen başlar sorular: “Yaşınız kaç?” Busoru açıkça sorulmaz. Mutlaka sesiniz çokgenç gelmiştir. Sonra sizi taşıma sektörün-de yer aldığınız ve cesaretiniz için tebrikederler ve başarılı bulurlar (kişinin başarısıiki dakikalık bir konuşmada nasıl anlaşılır,ben hâlâ anlamış değilim) Sizinle tanıştığıiçin memnun olduğunu ifade ettikten sonraevli ya da bekâr olduğunuzu merak ederve laf bir şekilde medeni durumunuzu öğ-renmek için yön değiştirir!.. Bir süre sonrasevkıyat durumunu ve fiyatları konuşmakiçin fabrikaya davet edilirsiniz ya da telefongörüşmeleri uzar!.. Bir de bakmışsınız ki okoca firmayı temsil eden müdür statüsüverilmiş kişi, size iltifat etmeye başlar. Sertçıktığınızda ya da haddini bilmesi gerektiğihatırlatılınca; size dakikalarca iltifat edenkişi gider, karşınıza yanlış anladığınızısöyleyen ya da işi abartıp size “Sen kendi-ni ne sanıyorsun” diye tepki gösteren birigelir!..

Maalesef böyle; kadın mısın işin çok zor;Ama size bir sır vereyim: Biz kadınlar ko-lay pes etmeyiz! Kadın olmamız, beyinfonksiyonlarımızın çalışmasına engel de-ğildir!..

Kadınız, güçlüyüz, her işin de üstesin-den geliriz!..

Kadın olmak!..

NurcanDÖNMEZNurcan DÖNMEZ TIR floförleriniTIR floförlerini

nas›l bilirdiniz?nas›l bilirdiniz?B ulgar geçiş belgelerinin gelmemesi ne-

deniyle sınır kapısında 35 km’ye kadarrvaran kuyrukta karşılaştığımız İbrahim

Gürlek’le hayatını, TIR kuyruğu çilesini konuş-tuk. Sınır kapısındaki tır şoförleri lokantasındagörüştüğümüz Gürlek’in anlattıkları, Tır şoför-lerinin nasıl bir çile yolunda seyahat ettiklerinidaha net ortaya koyuyor.

GÜRLEK: “KANIMIZA İŞLEDİ”“TIR bizim yatağımız, yorganımız, evimiz.

Şunu da söyleyeyim; ben evde o sıcak yün dö-şekte yattığım zaman rahat edemiyorum. Ne-den, kanımıza işlemiş. Arabamda yattığım za-man rahat ediyorum. Güzel de uyuyorum. Amayün yatakta yattığım zaman rahat edemiyo-rum uyuyamıyorum. Evde kaldığım zamanneredeyse kapımın önündeki araca gidipyatacağım. Bu derece kanımıza işlemiş”sözleriyle TIR şoförlüğünden vazgeçeme-diğini anlatan Gürlek, meslek tercihi nede-niyle yaşadığı sıkıntıları sıralıyor:

GÜRLEK, “5 YIL EVDE KALDIM”Şoförlerin sıkıntısına değinen Gürlek,

sözlerine şöyle devam etti: “Kalem, kağıtalıp hesapladım. 25 senede 5 sene evimdekalmışlığım çıktı. İkinci bir durumda ise Av-rupa’daki çalışan vatandaşlarımız, Türki-ye’de 1 ay veya 45 gün izin yapıyorlar. Bizsenelik o kadar izin yapamıyoruz. Hesapla-dım 21 gün çıkıyor. Ama Avrupa’da çalışanbir vatandaşımız gelip 45 gün veya bir ay izinkullanıp gidiyor. Ama biz sadece 20 veya 21gün izin yapmış oluyoruz.”

25 yıllık meslek hayatın da milyonlarca kilo-metrelik yol kat eden İbrahim Gürlek, kat etti-ği kilometreler gibi ailesinden de uzaklaştığını

belirtiyor. Yaşının küçük olması nedeniyle ailesininizniyle 16 yaşında evlendirildiğini aktaran Gürlek,oğlu ile arasında geçen ilginç diyalogu şöyle anlat-tı: “Kimi kabahatlerini görünce bir ara oğlumukarşıma aldım: ‘Oğlum niye böyle yapıyorsun?’diye sordum. O da bana, ‘Sen bana kaç günlük ba-

balık yaptın ki baba, kaç gün benim başımda dur-dun da beni eğittin’ dedi. Ben o sıralar çok kızdımama şimdi çocuğun haklı olduğunu anlıyorum. Ba-ba olarak eğitemedim. Baba olarak yönetemedim.Ha o kendi bildiğini mi yaptı? Hayır. Telefonla bi-le çocuklarımı yönettim. Ama telefonla ne kadar

yönetebilirsin ki. Durum bundan ibaret.”Dünyanın en zor mesleklerinden birini ya-

pan Gürlek’in anlattıkları karşısında bir şeysöylemek oldukça zordu. 25 yıllık TIR şoförüGürlek, “Söylenecek olan söz söylemişti za-ten: Durum bundan ibaret…”

Kuyru¤un bitmedi¤i, binlerce arac›n ard arda s›raland›¤› Kap›kule S›n›r Kap›s›’nda görüfltü¤ümüz TIR flo-förlerinden 51 yafl›ndaki ‹brahim Gürlek, t›r floförlü¤ünün vazgeçilmezli¤ini anlatt› bize.

TTIIRR flfloofföörrllüü¤¤üü’’nnüünn kkaann››nnaa iiflfllleeddii¤¤iinnii bbeelliirrtteenn GGüürrlleekk:: ““NNeerreeddeeyyssee,, kkaapp››mm››nn öönnüünnddeekkii TTIIRR’’aa ggiiddiipp yyaattaaccaa¤¤››mm””

U laştırma Bakanlığı’nıntonaj kontrolüne yönelikçalışmalarından en büyük

zararı nakliyeciler görüyor. 4925sayılı Karayolu TaşımaKanunu’yla fazla tonajında önünegeçmeye çalışan UlaştırmaBakanlığı, yapılan denetimlerde

cezayı sadece kamyoncuyakesiyor.

Olan yine kamyoncuyaoluyor

Mersinli nakliyeci TurgutGürpınar, tonaj kontrolünün herbölgede yapılması gerektiğinibelirterek, “Hükümet adeta

tavşanın ayağını kırıyor, tazıya datut diyor. Fabrikacı nakliyecidensenet alıp da yükü yüklüyor.Kamyoncu garibim, mecburenhesap ediyor; basar gitse yakıtınıdahi kurtarmıyor. Mazot olmuş 2bin 620 YTL. Bu arada senetödemek için cezayı göze alıp(yükü) atıyoruz” şeklindekonuştu.

Hani yük verenler iki katceza alacaktı?

Gürpınar, yapılan kontrollerdefazla tonaj atan kamyonşoförlerinin 3 bin 200 YTL’likcezayı tek başlarına ödemekdurumunda bırakıldığınıkaydederek, bir ay içerisinde 3

defa fazla tonaj cezası aldığınıaktardı.

Mersin’de 20 günlük süreiçerisinde fazla tonaj atılmadığınıdile getiren Gürpınar, araçkiralama ücretlerinin aynıkaldığını, mazot fiyatlarına isebirçok kez zam yapıldığına işaretetti. Yetkililerden basar tonajınuygulanmasının etkin bir şekildeyapılmasını isteyen Gürpınar,“400 beygir gücündeki araç 17ton taşıma yapabiliyor. AmaAllah’tan korkulsun; 15 binYTL’lik araç 18 ton yük atıyor.Bu durum bir uçurum. Enazından beygir gücü dikkatealınsın” dedi.

Yunanistan-Romanya-Macaristan Geçifl Belgeleri UU luslararası nakliye sektörü özellikle

Avrupa taşımalarında geçiş belgesisıkıntıları yaşamaya devam ediyor.

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND),Yunanistan, Romanya ve Macaristan geçişbelgelerinin sınırlısayıda kaldığınadikkat çekerek,nakliyecilerin bel-ge durumlarını gö-zeterek yüklemeyapmalarını istedi.

Y u n a n i s -tan’dan 2 bin iki-li taşıma belgesi

T ü r k i y e ’ n i nuluslararası nakli-ye sektöründe ge-çiş belgesi sıkıntısı yaşadığı ülkelerin başındagelen Yunanistan, Ekim ayında 2008 yılı için2 bin adetlik ek belge gönderirken, bu belge-lerin 2007 yılında da kullanılabileceği belirti-liyor. UND’den yapılan açıklamada bu bel-gelerin sadece ikili taşımalarda kullanılmaküzere kullanıma açıldığı kaydedildi.

Romanya geçiş belgesi tükeniyorAvrupa taşımalarında kilit noktadaki ülke-

lerden Romanya transit geçiş belgelerindenbu gün itibariyle sadece 110 adet kaldığı öğ-renildi. Belge temini konusunda Ulaştırma

Bakanlığı ve DışTicaret Müsteşar-lığı’nı konu hak-kında bilgilendi-ren UND, taşıma-cıları bu bilgileredikkate almasıkonusunda uyar-dı.

Kasım-AralıkMacaristan Ge-çiş Belgeleri

Bir diğer geçişbelgesi sıkıntısı da Macaristan transit geçişbelgelerinde yaşanıyor. UND, Geçiş Belge-si Dağıtım Esasları B maddesi gereğince,2’şer aylık dönemler halinde açılan Maca-ristan ücretsiz ikili/transit geçiş belgeleri-nin Kasım-Aralık döneme sınırlı sayıda bu-lunduğunu duyurdu.

B irleşmiş Milletler eski GenelSekreteri Kofi Annan tara-fından 2000 yılında yapılan

çalışma ile hazırlanan Küresel İlke-ler Sözleşmesi’ne Uluslararası Nak-liyeciler Derneği (UND), imza attı.

Küresel İlkeler Sözleşmesi’niUND adına Yönetim Kurulu Başka-nı Tamer Dinçşahin imzalarken,TOBB, TÜSİAD gibi kurumlarınyanı sıra lojistik şirketleri ve ülke-mizin büyük şirketlerinden oluşan

35 kuruluş, daha faz-la insan hakları, çev-reye duyarlı, yolsuz-luklara karşı daha

fazla mücadele etmek için imza attı-lar.

Küreselleşmenin olumsuz etkile-rine dikkat çeken UND, TEMA ilebirlikte UND Ormanı’nın oluşturul-ması için çalışmalara başlarken,UND üyelerinin de doğanın dahafazla kirlenmemesi için çevreye du-yarlı yeni model araçların kullanıl-ması için çok büyük çaba harcadığıaçıklandı.

fiahin, UBAK Personeliile vedalaflt›

T RT Genel Mü-dürlüğü’ne ata-nan İbrahim Şa-

hin, Ulaştırma Bakanlı-ğı’na veda etti. Şahin,atama kararnamesininResmi Gazete'de yayım-lanmasının ardından,Ulaştırma BakanlığıMüsteşarlığı’nda ziyare-tine gelen bazı kurumla-

rın genel müdür ve yö-neticileriyle vedalaştı.

Ulaştırma BakanıYıldırım, İbrahim Şa-hin’e bugüne kadarvermiş olduğu hizmet-leri için teşekkür ede-rek yeni görevinde ba-şarılar diledi.

Nakliyeci, fazla tonajla eziliyorSenedini ödeyebilmek için fazla tonaj atmakzorunda b›rak›lan kamyoncular, denetimlerdecezalar›n kamyoncuyu bitme noktas›na getirdi¤inedikkat çekerek yük verenlerin tafl›mac›lar› zordurumda b›rakt›¤›n› savunuyor.

UND’de çevrehassasiyeti

‹‹bbrraahhiimm GGÜÜRRLLEEKK

sayfa 6 12/8/07 11:54 PM Page 1

Page 7: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

7Aralık 2007

“Dost vemüflterilerimizin

Kurban Bayram›’n›en içten

dileklerimizlekutlar›z”

Aksoylu, Altınordu, Güven Makina,Koluman-Kögel, Makinsan, Nevkarsan,

Ok Kardeşler, Otokar, Serin, Tırsan,Yalçın,Yeksan.

sayfa 7 12/8/07 9:52 PM Page 1

Page 8: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

8

“Uluslararas›karayolu tafl›mac›l›¤›

camias›n›n Kurban Bayram›’n›

kutlar, esenlikler dileriz.”

RODER, RO-RO Gemi ‹flletmecileri ve Kombine Tafl›mac›lar Derne¤i

sayfa 8 12/8/07 9:51 PM Page 1

Page 9: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

9Aralık 2007

“Kurban Bayram›’n›ntüm sektör

mensuplar›na sa¤l›k,huzur ve mutlulukgetirmesini dileriz”

Uluslararas› NakliyecilerDerne¤i

sayfa 9 12/8/07 9:53 PM Page 1

Page 10: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

10Aralık 2007

“Ulusal ve uluslararas› kara,hava, deniz, demiryolu ve

kombine tafl›mac›l›k gibi tafl›matürlerinde araç tafl›mac›l›¤› ve

lojistik hizmeti verensektörümüzün Kurban

Bayram›’n› en iyi dileklerimizlekutlar, yeni y›lda sa¤l›kl›, mutlu,

bol kazançl›, bar›fl dolu nicebayramlarda birlikte olmay›

dileriz.”

AARRLLOODDAArraaçç LLoojjiissttiikkççiilleerrii DDeerrnnee¤¤ii

YYöönneettiimm KKuurruulluu

sayfa 10 12/8/07 9:54 PM Page 1

Page 11: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

A ynı zamanda güçlü bir örgütlenmeyapısına sahip otomotiv sektörü, sonolarak TÜYAP tarafından düzenle-

nen Ticari Araçlar ve Yan Sanayi Fuarındabir araya geldi.

Otomotiv Sanayi Derneği (OSD), TicariAraç İthalatçıları Derneği (TAİD) ve Treye-ler Sanayicileri Derneği (TREDER) üyelerigeçtiğimiz günlerde bir araya geldi. TAİD’inaylık toplantısına katılan TREDER ve OSDtemsilcileri, sektör sorunlarının çözümü içinortak hareket etme kararı aldı. Öte yandangerçekleştirilen fuarı da değerlendiren der-nekler, ziyaretçi sayısının yeterli olmadığı gö-rüşünde birleşti.

“ZİYARETÇİ SAYISI YETERSİZ”Dört gün boyunca fuarın nabzını tutan eki-

bimiz, otomotiv firmalarıyla birebir görüş-melerde bulundu. Fuarı değerlendiren oto-

motivciler, derneklerinin üzerlerine düşensorumluluğu yerine getirdiğini, buna karşınTÜYAP’ın ziyaretçi sayısını arttırmada yeter-siz kaldığı görüşünü savundular. Önceki yıl-lara göre ziyaretçi sayısındaki gerilemeninbelirgin olarak kendisini hissettirdiğine dik-kat çeken otomotivciler, fuarın hedef kitlesiolan ticari araç kullanıcılarına ulaşamadığınıöne sürdüler.

C M Y K

11Aralık 2007

Karayolu taşımacılığınınartıları ve eksileri

U luslararası eşya taşınmasında diğertaşıma türlerine göre bir karşılaştır-

ma yapıldığında karayolu taşımacılığı-nın bir çok üstün yönleri bulunmaktadır.

Bunlar; √ Kapıdan kapıya aktarmasız nakliye

imkânı, eşyanın yükleme yeri ile boşalt-ma yerlerinde elleçlenmesi, malların yıp-ranmasını en aza indirmektedir. Diğertaşıma türlerinde limana veya demiryoluistasyonuna ulaşımına kadar bir yükle-me boşaltma, ana taşıma aracına yük-lenme, varış yeri limanı veya istasyo-nunda benzer elleçlenmenin yapılmasımalların daha fazla yıpranmasına sebepolmaktadır.

√ Karayolu eşya taşımacılığı, karayo-lunun olduğu her noktaya ulaşımının bu-lunduğu yere yapılması bakımından da-ha fazla seçeneği ortaya koymaktadır.

√ Karayolu araçlarının taşıma kapasi-telerinin deniz, demiryolu araçlarına gö-re daha küçük olması nedeniyle, nakliyesektöründe daha esnek hareket imkanıortaya çıkmaktadır.

√ Taşıt sayısının talebe göre daha faz-la olması, karayolu eşya taşınmasındadüşük karlılığı, diğer taşıma tarzlarınagöre rekabetçi bir ortam yaratmaktadır.

√ Deniz, hava, demiryolu, boru hattıtaşıma türlerine göre daha az yatırımmaliyeti getirmektedir.

√ Rekabet ortamı, yatırım maliyetleri,hız ve esneklik açısından karayolu eşyataşımacılığı diğer taşımacılık türlerinegöre daha fazla avantaja sahiptir.

√ Uluslararası karayolu eşya taşımacı-lığının bir kısım üstünlükleri olmasınarağmen, bazı olumsuzlukları da bulun-maktadır.

Bunlar:√ Karayoluyla yapılan taşımacılıkta ih-

racat, ithalat ülkeleriyle transit geçilenülkelerde uyulması gereken gümrükmevzuatları bulunmaktadır. Deniz ve ha-vayolunda ithalatçı ve ihracatçı olarak ikiülke olmasına rağmen, karayolunda ay-rıca transit geçiş ülkeleri bulunmaktadır.Karayoluyla yapılan taşımacılıkta transitgümrükler ilave bekleme süreleri oluş-turmaktadır.

√ Numune veya benzeri nitelikte taşı-nacak eşyanın düşük miktarda olmasıhalinde bu eşyaların bir araç içinde sevkyerlerine ayrı ayrı ulaştırılması gerek-mektedir. Parsiyel malların toplanması,dağıtımı, zaman ve maliyet yönündenolumsuzluk yaratmaktadır. Havayoluparsiyel taşımalarda zaman ve maliyetyönünden karayoluna göre daha tercihedilebilen bir tür olduğu anlaşılmaktadır.

√ Ağır ve yüksek hacimli eşyaların ka-rayolu ulaştırma mevzuatına uyumlu ol-maması, bu tür eşyaların taşınmasınıçoğunlukla imkansız hale getirmektedir.Bu tür eşyaların etkili olarak demiryoluveya denizyoluyla taşınması daha ve-rimli olmaktadır.

√ Karayoluyla uluslararası eşya taşı-macılığında hukuki koşullar, mevzuat,bekleme süreleri ile eşyanın hacmi veniteliğine diğer taşıma türlerine göreolumsuzluklar yaratabilmektedir.

√ Faydaları yanında olumsuz yönleri-ne birlikte değerlendirildiğinde dış ülke-lerde olduğu gibi ülkemiz için de karayo-lu taşımacılığının gelişme eğiliminin sür-dürmesinin temel nedenleri ortaya çık-maktadır.

Bu olumlu tabloya bir de ülkemiz dış ti-caretinin sürekli büyüme içinde olması-nın eklenmesi, ülkemiz açısından ulusla-rarası karayolu taşımacılığının vazgeçi-lemez bir konuma ulaşmasına neden ol-maktadır.

Ancak bu manzaraya bir başka açı-dan bakıldığında uluslararası karayolutaşımacılık sektörümüzün sağlıklı ola-rak gelişmesinde yapısal önemli sıkıntı-lar olduğu da bir gerçektir.

Sektör sorunlarının başında çok fazlaişletmenin varlığı, yük konsolidasyonuve müşteri ilişkilerinde sürekliliğini sağ-layacak yapılanma sorunları olarakkendini gösteren kurumsallaşma, maliyetersizlikler, nitelikli personel ve teknikalt yapı eksikliklerinin giderilmesi gerek-mektedir.

Bunların çözüme kavuşması bugün-den yarına olacak bir konu değildir. Za-manla bu eksiklikler çözüme kavuşturu-labilir. Çalışmalara şimdiden hız ver-mek lazım.

METİNÇANCI

Metin ÇANCIBahad›r Özbay›r’dan özelpazar de¤erlendirmesiE konominin siyasetin gölge-

sinde kaldığı 2007 yılını ge-ride bırakırken Türkiye’deki

ağır ticari araç pazarına ilişkin Ta-şımacılar Gazetesi’ne özel açıkla-malarda bulunan Ticari Araç İtha-latçıları Derneği Başkanı BahadırÖzbayır, daralan pazara ilişkinönemli tespitlerde bulundu.

Ağır ticari araç pazarında çekicisegmenti dışındaki tüm segment-lerde genel bir daralma yaşandığınaişaret eden Özbayır, daralmanınikinci en önemli nedeni olarak daithal markaların dünya pazarların-daki yüksek talep ve sınırlı kapasitenedeniyle Türkiye’deki distribütör-lerine yeterli adette araç tahsis ede-memiş olmamasını gösterdi.

Rakamlar ithal ticari araç paza-rında 2006 rakamlarının gerisin-de kalınacağını gösteriyor. Bu da-ralmanın sebebi nedir?

2007 yılında ithal araçlardaki ge-rilemenin iki sebebi var. Bunlardanbirincisi pazardaki çekici dışındakitüm segmentlerdeki genel daralma.İkincisi ithal markaların dünya pa-zarlarındaki yüksek talep ve sınırlıkapasite nedeniyle Türkiye’dekidistribütörlerine yeterli adette araçtahsis edememiş olmalarıdır.

Özellikle kamyonda yaşanangerileme sektörde olağan karşıla-nırken, çekici’de de gerileme ya-şanmasının sebebi nedir?

Çekici pazarı 2007 yılında daral-mayan hatta artan tek segment. Buyılsonu itibariyle 12 bin adedinüzerinde bir çekici pazarı bekleni-yor. Bu da geçen yıla göre en azyüzde 5’lik bir büyümeye tekabülediyor. Buna rağmen ithal çekici-lerde gözlenen nispi gerileme, top-

lam çekici satışlarındaki yerliaraçların oranının artmasına bağlı-dır. Bu oranın artmasında birazönce de söylediğim gibi ithal mar-kaların araç getirmedeki sıkıntılarıda rol oynamıştır.

2008 yılında ithal kamyon veçekici satışlarında nasıl bir grafikbekleniyor?

2008 yılında da 2007 yılı benzeribir grafik bekliyoruz. Ana firmalar-dan Türkiye’ye araç tahsisatındakikısıtlamalar devam edecek gibi gö-rünüyor. Bu da yerli üretim yapanmarkalar için bir avantaj oluştura-bilir, ancak yerli üretim yapanMercedes-Benz gibi markaların dayüksek ihracat programları nede-niyle iç piyasa için tahsis edebile-cekleri kapasitenin de sınırsız ol-madığını biliyoruz.

İthal Kamyon markası RenaultTrucks ve Treyler markası Kroneve Meiller Türkiye’de üretimebaşlayacaklar. Bu yatırımları na-sıl değerlendiriyorlar?

Renault Trucks 2008 yılı içindeyerli üretime başlamayı planlıyor.Doğuş grubu da Meiller ile Adapa-zarı’nda üretim yatırımı yapıyor.Krone’nin yerli üretimi ise Tire’deyapılacak. Ülkemizdeki ağır ticariaraçlardaki pazar potansiyeli ve

AB standartları yolundaki ilerle-meler şimdiye kadar sadece ithalatçerçevesinde faaliyet gösteren fir-maları yerli üretime yönlendiriyor.Bu yatırımların en önemli tarafı, sa-dece iç pazarı değil aynı zamanda

ihracatı da hedeflemeleridir. Böyle-likle hem döviz kazancı elde edile-cek hem de üretim maliyetinde öl-çek ekonomisi yakalanmış olacak.Emek yoğun üerime yönelik bu ya-

tırımlar ülkemizin nitelikli işçilik-teki nispi maliyet avantajını değer-lendiriyor.

TAİD olarak sizin sadece ithalürünler pazarıyla değil sektörüntümüyle ilgilendiğinizi biliyoruz.

İthal ve yerli toplamında 2007yılı kamyon ve çekici pazarınıdeğerlendirir misiniz? 2008 yılı-nı bu çerçevede nasıl görüyorsu-nuz?

6 ton ve üzeri kamyon pazarıbüyük olasılıkla 34 bin adet mer-tebesinde kapanacak gibi görünü-yor. Bu da geçen yıla göre yüzde20’lik bir daralmaya karşılık geli-yor. Çekici gelişmeye devam edi-yor. İnşaat kamyonları biraz da-ralsa da istikrarlı diyebiliriz. Bun-ların dışındaki tüm segmentlerdebir daralma var. 2008 yılındayüzde 5-10 mertebesinde bir artışbeklenebilir. Önümüzdeki dö-nemde siyasi istikrar devam ede-cek gibi görünmekle birlikte,yüksek cari açık, hala yüksek reelfaizler, Güney Doğu’daki istik-rarsızlık faktörü ekonomi ve pa-

zar açısından risk oluşturmayadevam ediyor. Tüm firmalar ihti-yatlı bir iyimserlikle üretim ve it-halat planlarını yapıyorlar.

TA‹D Baflkan› Bahad›r Özbay›r, Tafl›mac›lar’a2007 y›l› a¤›r ticari araç pazar›n› de¤erlendi-rerek, otomotiv sektörünün 2008 beklentilerinianlatt›.

3 ülkenin KUKKToplant›s› yap›ld›RODER’den yapılan

açıklamada, Türki-ye-Makedonya ve

Türkiye-Suriye KUKKToplantısı’nın Ankara’da,İspanya-Türkiye KUKKToplantısı’nın ise Madrid’deyapıldığı belirtildi. Türkiye-Makedonya toplantıda; ikilive transit eşya taşımalarınıngeçiş belgesinden muaf ol-duğu teyit edildiği kaydedil-di. Anlaşmayla, 2007 yılıiçin Makedon tarafına 500adet ek boş giriş geçiş bel-gesi tahsis edilirken, 2008yılı geçiş belgesi kotaları ise;Boş girip kendi ülkesine dö-nüş yükü alma belgesi 3 binadet, üçüncü ülke geçiş bel-gesi bin adet. Makedon-ya’dan transit geçen araçlaraverilen 11 saatlik süre ise 24saate çıkarıldı.

TÜRKİYE-SURİYETürkiye-Suriye toplantı-

sında iki ülke arasındaki taşı-malarda yaşanan sıkıntılaraktarılırken, geçiş ücretleri-

nin de karşılıklı olarak tama-men kaldırılmasının önerildi-ği öğrenildi.

Türkiye’ye ikili taşımayapan Suriye araçlarındangeçiş ücreti alınmamasınarağmen Suriye’de Türkaraçlarından ikili taşımalar-da da halen geçiş ücretialındığı hatırlatılarak bu du-rumun devam etmesi halin-de mütekabiliyet sağlan-ması amacıyla Suriye araç-larından da ücret alınmayabaşlanacağının dile getiril-di.

TÜRKİYE-İSPANYAİspanya’nın başkenti

Madrid’de yapılan İspanya-Türkiye KUKK Toplantı-sı’nda; 2008 yılı geçiş bel-gesi kotası yüzde 10 artışla4 bin 70 adet olarak tespitedildi. 2007 yılı için ek ge-çiş belgesi talebinde bulu-nan Türkiye’ye Aralık ayın-da bir miktar geçiş belgesigöndereceği öğrenildi.

Otomotiv sektörüneyön verenler bir arada

AA vrupa Birliği İçiş-leri Bakanları; Po-lonya, Estonya,

Macaristan, Letonya, Lit-vanya, Malta, Slovenya,Slovakya ve Çek Cumhuri-yeti’nin Schengen serbestdolaşım alanına katılımlarınıonayladı.

Onaylama sonrası, adıgeçen ülkeler ile Schengenbölgesi arasındaki karayoluve denizyolu sınır kapıların-daki kontroller 21 Aralık2007 tarihinden itibaren vehavayolu kapılarındaki kon-troller ise 30 Mart 2008 ta-rihinden itibaren kaldırılacağıduyuruldu.

RODER’den yapılan açık-lamada, AB’nin diğer yeniüyelerinden Kıbrıs Rum Ke-simi’nin önümüzdeki yıl

Schengen alanına dahil ol-ması beklendiği belirtilirken;Bulgaristan ve Romanya’nınSchengen serbest dolaşımalanına birkaç yıl içerisindeyer almasına kesin gözüylebakıldığını vurguladı.

Lüksemburg’un SchengenKasabası’nda 1985 yılındaimzalanan anlaşma çerçeve-sinde belirlenen serbest dola-şım alanında halen Almanya,Avusturya, Belçika, Dani-marka, İspanya, Finlandiya,

Fransa, Yunanistan, İtalya,Lüksemburg, Hollanda, İs-veç, Norveç ve İzlanda ül-keleri bulunuyor. Bilindiğiüzere, birbirleri arasındakisınır kontrollerini kaldıranSchengen ülkelerinden biriiçin vize alan yabancılartüm serbest dolaşım ala-nında seyahat edebilmehakkı kazanıyor.

Öte yandan, ilgili ülke-lerin konsolosluklarıylayapılan görüşmelerde, yenivize prosedürleri ve baş-langıç tarihinin henüz net

olarak belirtilmemiş olduğu-nu belirten RODER, 02Ocak 2008 tarihi itibariyleSchengen kapsamında vizeita edilebileceği ve çalışma-ların devam ettiğinin ifadeedildiğini açıkladı.

Türkiye ihracat›nda, uzunsüredir tekstil sektörünükoltu¤undan eden otomotivsektörü, 2008 y›l›nda 2007y›l› üzerinde bir pazarbeklentisi içerisinde.

Ortak hareket etme karar› al›nd›

9 ülkeye daha Schengen

sayfa 7 12/9/07 12:03 AM Page 1

Page 12: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

B ulgaristan Hükümeti, geçiş belgesi oyu-nuyla adeta Türk nakliyecisiyle alayederken, Bulgar Ulaştırma Bakanlığı yet-

kilileri 13-14 Aralık tarihlerinde Ulaştırma Ba-kanlığıyla görüşmelerde bulunmak üzere Türki-ye’ye geliyor.

2007 yılı Mayıs ayında Bulgaristan ile yapılanKUK toplantısı sonucu 200 bin adetlik transit ge-çiş belgesi konusunda mutabakata varılırken,Bulgar tarafı geçiş belgelerini sebepsiz geciktir-meye devam ediyor. 2007 yılı için bugüne kadar100 bin adetlik transit geçiş belgesi veren Bulga-ristan, yapılan anlaşmanın 6 aylık belge adediniteslim ettiğini gerekçe göstererek Aralık ayındatransit geçiş belgesi vermeyeceğini Dışişleri Ba-kanlığı’na bildirdi. Türk tarafı ise anlaşma çerçe-vesinde 200 bin adetlik transit geçiş belgesiniçoktan Bulgar tarafına teslim etti.

10 Aralık tarihi itibariyle Kapıkule, İpsala veHamzabeyli Sınır Kapıları’ndaki Bulgar transitgeçiş belgelerinin tükeneceği tahmin edilirken2007 yılının son 20 günü için en az 20 bin geçişbelgesine ihtiyaç duyulduğu kaydediliyor.

UND: “ÇÖZÜM, HÜKÜMET”Yaşanan Bulgar krizi karşısında girişimlerini

arttıran Uluslararası Nakliyeciler Derneği(UND), Bulgaristan’ın gerekçe göstermeksizintransit geçiş belgelerini Türkiye’ye vermemesi-nin, Türkiye’nin ihracatını baltaladığını açıkladı.Bulgar transit vize sorununun çözümü için giri-şimlerini arttırdıklarını açıklayan UND, sorununhalledilmesi için hükümet düzeyinde girişimler-

de bulunulmasını istedi. RODER; “YENİ BİR OYUN”Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşı-

macılar Derneği (RODER) ise olaya farklı bir bo-yut kazandırdı. Bulgar geçiş belgesi sorununailişkin yapılan görüşmeler sonucunda olayın ta-raflarının sadece Bulgaristan veTürkiye olmadı-ğını kaydeden RODER, açıklamasında; Türki-ye’nin bu konuda yeni bir strateji belirlemesi ge-rektiğini vurguladı. Açıklamada şu görüşlere yerverildi: “Bir ülke düşünün ki Haziran 2007 tari-hinden beri geçen 6 ay süre boyunca 200 bin bel-ge basacak ve bunu Türkiye’ye teslim edecek.Yaklaşık 6 aydan beri bu belgelerin halen basıl-mamış olması hiçbir devlet ciddiyeti ile bağdaş-maz. O halde Bulgaristan ne yapmak istemekte-dir? Neden bu belgelerin basılmasını ve Türki-ye’ye teslimini geciktirmektedir? Konunun daha

önce yapılan toplantılar sırasında (gerek özel sek-tör, gerekse resmi kurumlar arasında) derinleme-sine analizi yapılmış ve olayın taraflarının sadeceTürkiye ve Bulgaristan olmadığı ortaya çıkmıştır.Türkiye’nin bu konuda acilen yeni bir stratejiyeihtiyacı bulunmaktadır. Bu strateji planlaması‘geniş band’ şeklinde düzenlenen stratejik birplanlama olmalı ve içinde olası sapmalara karşıB, C hatta D planlarını da içermelidir”

ŞOFÖRLER DE MAĞDUR OLUYOR24-25 Kasım tarihlerinde Kapıkule Sınır Kapı-

sı, Bulgaristan Geçiş Belgeleri’nin tükenmesiyleadeta kilitlenmişti. Tarihinin en uzun kuyruğunuyaşayan Kapıkule’deki TIR şoförleriyle görüşen

ekibimiz, sürücülerin sıkıntılarını yerinde incele-di. Günlerce sınır kapılarında beklemek zorundakaldıklarını vurgulayan TIR sürücüleri, “Yetkili-ler artık bu soruna kesin çözüm bulsun. 4 milyon-luk nüfusa sahip Bulgaristan ile dahi baş edemi-yoruz. Haftanın belirli günlerinde burada kuyrukoluyor ancak, son dönemlerde bu geçiş belgesimeselesi yüzünden çok büyük sıkıntı yaşıyoruz.Özellikle gıda yükü taşıyan araçlar, bu kuyruklar-da mahvoluyor” diye konuştular.

Türkiye’nin Avrupa’ya açılan sınır kapıların-dan sadece Kapıkule Sınır Kapısı’ndan ÖTV’sizve KDV’siz mazot veriliyor. Artan maliyetlerkarşısında TIR sürücüleri ağırlıklı bu sınır kapısı-nı kullanıyor. Bölgede görüştüğümüz TIR şoför-leri, Hamzabeyli ve İpsala Sınır Kapıları’na daindirimli mazot istasyonu kurulması halinde,kuyrukların azalacağını savunuyor.

C M Y K

12 Aralık 2007

Rusya taşımalarındason durum (2)

Yapılan bu tür çalışmaların örnekleri aşağıdakigibi sıralanabilir:

Mayıs 2002’de UND Yönetim Kurulu Başkanı ve30’u aşkın Türk nakliyecisi Moskova’da ASMAPGenel Kurulu’na katıldı.

UND’nin organizasyonu ile Moskova’ya getirilenTürk nakliyeciler ile 40’a yakın Rus nakliyecisi iş gö-rüşmeleri yapmak ve işbirliğini başlatmak üzere yanyana getirildi ayrıca UND ve ASMAP tarafındankendilerine ücretsiz danışmanlık hizmeti verildi.

Eylül 2002’de ASMAP ve UND’nin organizasyo-nu ile 20’ye yakın Rus nakliyecisi Türkiye’ye geldi veişbirliklerini geliştirerek ortak kontratlar yapmak üze-re Türk nakliyeciler ile yan yana getirildi.

Türkiye’de yatırım yapmak isteyen Rus nakliyeci-lerine yardımcı olmak üzere UND Moskova Temsil-ciliği ücretsiz danışmanlık ve tercüme hizmeti ver-meye başladı.

UND bünyesinde Rusça konuşan üst düzey per-sonel istihdam edilerek Türkiye’de sorunla karşıla-şan Rus nakliyecilerin derhal başvurabilmesi içinisim, adres ve telefonları ASMAP aracılığıyla Rusnakliyecilere duyuruldu.

ASMAP ile birlikte Rus nakliyecilerin Türkiye’deyaşadıkları sorunları çözmek için ortak eylem planıhazırlandı ve belirlenmiş olan sorunların tamamı 1yıl gibi bir zaman içerisinde çözüldü.

Rus sürücülerin Türkiye’de herhangi bir sıkıntıyaşayıp yaşamadıklarını anlamak için Samsun’dakiUND Temsilciliği aracılığıyla özel Rusça anketlerdüzenlendi ve elde edilen sonuçlar analiz edilerekASMAP ile ve resmi makamlarımızla paylaşıldı.

ASMAP’ın organizasyonu üzerine Sovtransavto-Rostov firması ile UND doğrudan bir araç yükleme an-laşması imzaladı ve Türkiye’ye Rus araç gelmesi içinUND eliyle doğrudan yardımcı olunmaya çalışıldı.

Türk ve Rus nakliyecilerin herhangi bir mağduri-yet yaşamalarına engel olacak şekilde ASMAP ilebirlikte tek tip taşımacılık sözleşmeleri hazırlandı venakliyecilerle paylaşılarak bunları kullanmaları tavsi-ye edildi.

Rusya’ya taşıma yapan Türk nakliyecilerin adres-leri, UND ve ASMAP web sitelerinde yayınlanarakTürkiye’ye gelmek isteyen Rus nakliyecilerine yar-dımcı olunmaya çalışıldı.

Tüm bu çalışmalar vesilesiyle UND ve ASMAPüç ayrı işbirliği protokolü imzaladılar ve işbirliklerinisürekli olarak geliştirmeye çalıştılar.

ASMAP ile işbirliği içerisinde Türkiye’de Rus araçla-rın yük bekleme süreleri sürekli ve sistematik bir şekil-de takip altına alındı ve sorun yaşayan Rus firmalarınaUND doğrudan yardımcı olmaya başladı.

Türk nakliyecilerin Rusya topraklarında yaşadık-ları sorunları tespit etmek için üst düzeyde UND yet-kilileri Ukrayna ve Rusya topraklarında güzergâhtespiti yaptılar ve belirledikleri sorunları ASMAP veresmi makamlara ilettiler.

Türk nakliye şirketlerinin Rusya’da ve Rus nakli-ye şirketlerinin Türkiye’de nakliye şirketi açmalarıyahut ortaklıklara girmeleri ASMAP ile birlikte sürek-li olarak teşvik edildi. Bu amaçla iki ülke makamlarıtarafından aranılan koşullar tercüme edilerek AS-MAP ve UND tarafından web siteleri aracılığıyla ya-yınlandı.

Türkiye’de ise İstanbul ve Samsun güzergâhındainceleme yapıldı ve bu güzergâhta Türk ve Rus sü-rücüler tarafından yaşanan sorunlar giderildi.

UND ve ASMAP yetkilileri IRU platformunda ya-kın işbirliğine girdiler ve BSEC-URTA’da işbirliğibaşlattılar. Öte yandan birbirlerinin düzenlediklerikonferans, seminer ve etkinliklere aktif kalabalık birşekilde katılarak iki ülke arasında mesleki dayanış-mayı ellerinden geldiğince artırdılar.

RF Devlet Gümrük Komitesi tarafından yayınla-nan bildirge, Türkçe’ye çevrildi ve kitapçık haline ge-tirilerek 1.000 Türk sürücüsüne dağıtımı sağlandı.

Moskova’da temsilciliği bulunan Türk nakliye şir-ketleri koordine edilerek Rus plakalı araçların Türki-ye’ye yönelik yüklenmesinde yardımcı olunmasısağlandı.

Türkiye’de uluslararası yol güzergâhı düzeni vemevzuatına ilişkin Rus tarafına gerekli bilgilerin ve-rilmesi sağlandı.

İki ülke arasında sürücülere yıllık çoklu giriş vize-lerinin sağlanması ve iki ülke arasında karşılıklı ola-rak konsolosluklarının (Novorossisk, Antalya) açıl-ması hususunda Dışişleri Bakanlığına teklifte bulu-nuldu.

Türk topraklarında Rus nakliyecilerin G Yetki Bel-geli Acentelerle çalışma zorunluluğu kaldırıldı.

550 litrelik mazot sınırlamasının kaldırılması yö-nünde Türkiye Cumhuriyeti resmi makamları nez-dinde gerekli girişimler yapıldı. Türkiye’nin pozisyo-nu izah eden durumu ASMAP ve RF Ulaştırma Ba-kanlığına iletildi.

Türkiye’ye daha çok Rus plakalı araçların gelme-sinin sağlanması için “araç talep formları” hazırlana-rak bu formlar üzerinden Türk nakliyecisinin taleple-ri Rus nakliyecilerine duyurulmak üzere ASMAP’ailetildi.

Dil sorunundan dolayı “özet beyanın” Türk güm-rük görevlileri tarafından girilmesi sağlandı. UNDSamsun Temsilciliği Rus sürücülerine yardımcı ol-mak üzere görevlendirildi.

TIR Karnesinin Rus sürücülere hemen iade edil-memesi hususu ASMAP ile yapılan değerlendirmeneticesinde sorunun olumlu bir şekilde çözümüsağlandı.

18-19 Nisan 2007 tarihlerinde İstanbul’da UND-AS-MAP toplantısı gerçekleştirildi, nakliyecilerin karşılıklısorunları tespit edildi ve İşbirliği Protokolü imzalandı.

Sektör kuruluşları olarak yapılan bu çalışmalarbelirli bir yere kadar ilerlemeye imkan tanımakta.Burada en önemli nokta Rusya gibi bizim için taşı-macılık ve daha da önemlisi dış ticaret açısındanstratejik öneme sahip ülkeler ile ilgili kamunun tümilgili kurumları ve en üst düzey Hükümet yetkililerinindestekleri mutlak gereklilik arz etmektedir. 2005 yı-lında iki ülke başkanlarının bir araya gelmesiyle ge-çici bir çözüme kavuşan Rusya geçiş belgesi soru-nunun bir kez daha iki ülkenin başbakanları arasın-da tekrar ele alınmalıdır. Aksi takdirde Rusya taşı-malarımız ve ticaretimiz önemli yaralar alacaktır

MineKAYAMine KAYA

Komflu, komfluKomflu, komfluolmaktan ç›kt›olmaktan ç›kt›

TÜRK İHRACATÇISI, KAPIKULE SINIR KAPISI’NDA BULGARİSTAN ENGELİYLE KARŞI KARŞIYA KALDI

Bulgaristan, Türkiye ihracat›-n› baltalamak için oyun üstü-ne oyun oynuyor. Türki-ye’nin Avrupa’ya aç›lan enönemli kara s›n›r kap›lar›ndakilometrelerce TIR kuyru¤uolufltu.

Orhanl› Lojistik Merkezi, güven veriyor

İstanbul Tuzla’da bulunan OrhanlıLojistik Merkezi, taşımacılara sun-duğu hizmetle, lojistik firmalarının

ve sürücülerin ihtiyaçlarına cevap ver-me çabasında.

İstanbul Park Transport AkaryakıtTurizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limi-ted Şirketi tarafından 1 Aralık 2006 ta-rihinde işletmeye açılan Orhanlı Lojis-tik Merkezi’nde 40 dönümlük sosyaltesis, 90 adet nakliye şirketlerine aituygun ofis ve 60 dönümlükalanda ise kamyon ve tır parkıbulunuyor..

Lojistik Merkezi’ndeki 90adet ofisin yüzde 85’inin faali-yet göstermekte olduğunu belir-ten firma yetkilileri, yüzde15’lik boş kapasitenin ise iş po-tansiyeline sahip firmalara ayrıl-dığını kaydediyor.

Merkezde bulunan tel örgü-lerle çevrili, güvenliği sağlanmış60 dönümlük kamyon ve TIRparkı, tuvalet ve duş yapısı oluşturul-muş, giriş-çıkış gişeleri hazırlanmışkorumalı bir yapı içinde bulunuyor.

Kullanıcılarının tüm ihtiyaçlarını

karşılayabilmek amacıyla yapılan te-siste; lokanta, kafeterya, berber, ayak-kabıcı, tuhafiye, muhasebe ofis birimive market gibi birimler de hizmet veri-yor.

Lojistik pazarında artan büyümeyle,Lojistik Merkezleri de sektör içinönemli bir noktada duruyor.

Amaçlarının lojistik sektöründe ka-liteyi yükseltmek olduğunu dile geti-ren firma yetkilileri, taşıma şirket veşoförlere yönelik hizmetlerinin herge-çen gün artarak devam edeceğinikaydtti.

U laştırma Bakanı Binali Yıl-dırım, Litvanya UlaştırmaBakanı Algirdas Butkevi-

cius ile Viking projesini görüştü.Türkiye- Litvanya ara-sındaki ulaştırma velojistik alanlarındakiişbirliğini güçlendir-mek için Türkiye’yegelen Litvanya Ulaş-tırma Bakanı AlgirdasButkevicius, beraberindeki heyet-le birlikte Bakan Binali Yıldırım'ımakamında ziyaret etti. Daha son-ra heyetlerarası görüşmelere geçil-di.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, he-yetlerarası görüşme öncesinde

yaptığı açıklamada, konuk bakanile iki ülke arasında ulaştırma ala-nında işbirliği imkânlarını belirle-mek, mali konuları çözmek üzere

bir araya geldiklerini ifa-de etti. İki ülke arasındaulaşım alanında işbirliği-ni geliştirmek amacıyla''Viking Hattı'' olarak be-lirlenen taşımacılık gü-zergâhını canlandıracak-

larını kaydeden Yıldırım, ''Bu hattıhayata geçireceğiz. Alternatifoluşturmak her zaman iyidir'' dedi.

Konuk bakan Butkevicius da ti-caretin iki ülke ilişkilerinin geliş-mesine katkı sağlayacağını dile ge-tirdi.

Alt›nbafl’›n‘Sapphire T’ adl›gemisi vira dedi

Viking Hattı, canlanıyor

E nerji, finans ve mücev-herat sektörlerinde hiz-met veren Altınbaş

Holding, kimyasal yük taşımakamacı için Tuzla Tersanesi’ndeyaptırdığı Sapphire T adlı gemi-yi törenle denize indirdi.

Holding’den yapılan açıkla-mada enerji’de Alpet, finans’taCreditwest, mücevherat’ta Al-tınbaş ve Assos, lojistik sektör-lerinde Transal ve Galata Deniz-cilik ile faaliyet gösteren Altın-baş Holding’e ait ‘Sapphire T’gemisinin, Tuzla Selah Tersane-si’nde yapılan tören eşliğindedenize indirildiği bildirildi.

Altınbaş Holding’in inşaedilecek ikinci gemisinin de ilkkaynak işleminin gerçekleştiğitörende, Altınbaş Holding Yö-netim Kurulu Başkanı İmamAltınbaş’ın ev sahipliğindeTuzla Belediye Başkanı Meh-

met Demirci, Tersaneler GenelMüdürlüğü Vekili Mehmet Öz-dallı, Tuzla Kaymakamı FahriKeser, Selah Tersanecilik sahi-bi Erkan Selah, Altınbaş Hol-

ding Yönetim Kurulu ÜyeleriNusret Altınbaş, Hüseyin Altın-baş, İcra Kurulu Başkanı Cen-giz Biçer ve Altınbaş Holdingyöneticileri katıldı.

Lojistik pazar›nda artan büyümeyle, Lojistik Merkezleri de sektör için önemli birnoktada duruyor.

Şoförler, günün yorgunlugunuOrhanlı TIR Lojistik Merkezi’nde atıyor

Ulaflt›rma Bakan›,durumun fark›nda

U TİKAD 24’üncü Mali GenelKurulu toplantısında konuşanbaşkan Kosta Sandalcı taşıma

kanununa ilişkin önemli değerlendir-melerde bulundu.

Genel kurul toplantısında 4925 sayılıKarayolu Taşıma Kanunu’nun taşımaorganizatörlerini tanımadığına, çıkarılankanunla forwarderların yok olma nok-tasına getirildiğine ilişkin bazı UTİ-KAD üyelerinin açıklamaları üzerineBaşkan Kosta Sandalcı, “Ulaştırma Ba-kanı Binali Yıldırım durumun farkında.Dernek olarak Ankara programlarımızaağırlık vereceğiz” açıklamasını yaptı.

sayfa 8 12/9/07 12:17 AM Page 1

Page 13: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

Satılık lojistik şirketi aranıyor!..

2007 yılı GSMH’mızın 480 milyar do-ları aşacağını tahmin ediyoruz. Dün-

ya Bankası Türkiye benzeri ülkelerdelojistik potansiyelin, GSMH’nın yüzde12,5 - yüzde 13,0 oranında olduğunubelirlemiş. Yaklaşık bir hesapla 60 Mil-yar Dolar’lık bir potansiyelden söz edi-yoruz. Artan ithalat ve ihracat rakamla-rımız ile bu potansiyelin yaklaşık yüzde30’unun FOB ihraç ettiğimiz veya CIFithal ettiğimiz ürünler için yabancı şir-ketlere ödüyoruz. Ülke içinde bıraktığı-mız lojistik potansiyel 40 Milyar Dolar’ayakın.

Yabancı lojistikçilerin Türkiye’dekipazar payları artıyor

Yabancı şirketler yavaş yavaş lojistikpazarımızdaki paylarını arttırıyorlar.Uluslararası danışmanlık kuruluşlarıhazırladıkları raporlar ülkemizdeki lojis-tik potansiyelinin daha da aratacağınıbelirtiyorlar. Küresel lojistik şirketlerininiçinde öyle büyükleri var ki; bir günlükciroları bizim orta büyüklükteki şirketi-mizin yıllık cirosundan daha fazla. Bü-yük uluslararası lojistik şirketleri arasın-da kıran kırana bir rekabet sürmekte.Artık büyük şirketlerin küçük şirketlerisatın alması haber olma özelliğini kay-betti. Gazetelere yansıyan haberler bü-yük şirketlerin birbirlerini satın alarakdevleşmeleri oluyor.

Ülkemizde milli lojistik şirketlerimiz deartık şirketlerini yeni şirketler satın ala-rak büyütmeye başladılar. Henüz Dün-ya’da olduğu gibi iki büyüğün evliliğigündeme gelmedi ama eli kulağında,yakındır. Lojistik şirketler borsaya açıl-dıkça, şeffaflaştıkça, kayıt sistemleridüzeldikçe şirket evlilikleri artacaktır.

Yabancıların planı ne?Yabancı şirketler de şirket satın al-

mak üzere ülkemizdeki danışman şir-ketlerle iş birliğine başladılar. Kargo şir-ketlerimizi, deniz taşıma şirketlerimizi,Ro-Ro’larımızı, Uluslararası nakliye şir-ketlerimizi, büyük depoları, yerel taşımaşirketlerimizi hatta yaygın çalışan for-warderlık şirketlerimizi bile satın almayıplanlıyorlar.

Her hafta bir kaç yabancı veya yerlisatın alıcının istekleri ile karşılaşıyo-rum. Yabancı alıcılar orta ve büyük öl-çekli şirketleri aramaktalar. Ciroları 50milyon doların üzerindeki şirketlerdegözleri. Şirketin cirosu, karlılığı, hesap-larının düzgünlüğü, IT alt yapısı, söz-leşmelerin süresi ve karlılığı, öz malaraç filoları, depoları, ülke içinde veyadışında yaygınlığı, hatta çalışanlarıntecrübesi bile satışa baz teşkil edecekdeğerler arasında.

Yerli şirketler ise çok sayıda küçük şir-ket satın almayı planlıyor. Ciroları 10 - 30Milyon Dolar arasındaki şirketler de bugrubun hedefi. Küçük ve kendi içlerinekolayca alınabilecek yapılar tercih edil-mekte. Bu kesimin de beklentisi araçlarıyeni, iş bağlantıları sağlam, karlılıklarıyüksek, geçmişinde sorun olmayan, işinbaşında hiç olmazsa 2-3 tane profesyo-nel yöneticin çalıştığı şirketler.

Yabancı şirketler şirketleri değerlendi-rirken geçmiş 3 yılın kâr miktarı, sözleş-melerin süresi, kâr marjına, müşteri sa-yısına, çalışanların tecrübelerine, şirke-tin bilinirliğine ve gelecek 5 yıl içindekikar beklentisine göre değerlendirmek-teler. Bağımsız denetim raporları, da-nışman görüşleri ele alınmaktadır. Şir-ketlerde çalışan üst yöneticiler değiş-mekte ancak ara yöneticiler görevlerinedevam etmektedir.

Yerli şirketler ise, satın alma sürecin-de şirketlerin asetlerini, yeni veya eskiolup olmadıklarını, kar miktarını, borçla-rının şeklini, çalışanların kalitesini na-zarı dikkate almaktadırlar. Bu şirketlerinpazarlığı çoğu zaman bir içki masasın-da bile sonuçlanmaktadır.

Bekleyelim ama hazır olalımBedeli ödenince her şeyin satılabile-

ceği bir dünyada yaşıyoruz. Gelecek 1-3 yıl içinde çok sayıda ulusal veya ulus-lararası nakliye, depolama, dağıtım,ambar hizmeti, nakliye forwarderlığı ya-pan kuruluş sistem değiştirecektir. Bek-leyelim demiyorum ama hazır olalım.Bir gün birisi parasını ödeyecek ve şir-ketlerimizi satın alacaktır. Unutmayalımsatıldıktan sonra aynı işi yapma şansı-mız olmayacaktır. Satılacaksak da de-ğerine satılalım. Yok pahasına işporta-ya çıkacak mal etmeyelim kendimizi.Düzenleyelim, süsleyelim şirketlerimizi,“kim aldıya” gitmesin.

AtillaYILDIZTEKİNAtilla YILDIZTEKİN

13Aralık 2007

T ürk iş adamlarının Avrupa ülkelerineyapacakları seyahatlerde vize engeli-nin ortadan kaldırılması için çeşitli gi-

rişimlerde bulunulurken, bu konu TürkiyeOdalar ve Borsalar Birliği, İktisadi KalkınmaVakfı ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakül-tesi işbirliğiyle düzenlenen “ATAD KararlarıIşığında Türk Vatandaşları’na Uygulanan Vi-ze Sorunu” konulu bir konferansta ele alındı.

Düzenlenen konferansta, İKV YönetimKurulu Başkanı Prof.Dr. Halûk Kabaalioğluve Yeditepe Üniversitesi Hukuk FakültesiÖğretim Görevlisi Düsseldorf ve İstanbulBaroları Avukatı Murat Uğur Aksoy konuyailişkin açıklamalarda bulundu.

Konferansta Avrupa ülkelerinin Türk va-tandaşlarına yönelik haksız vize uyguladıkla-rına değinen Yeditepe Üniversitesi HukukFakültesi Öğretim Görevlisi Düsseldorf veİstanbul Baroları Avukatı Murat Uğur Aksoy,uzun yol şoförlerine yönelik vize uygulama-sının hemen kalkabileceğini söyledi.

VİZE KALDIRILABİLİRAvrupa Adalet Divanı’nın Abatay Şahin

davasıyla ilgili verdiği kararı hatırlatan Ak-soy, “Uzun yol şoförleri için vize aslında he-men kalkabilir. Abatay-Şahin Davası’nda Al-man Dışişleni Bakanlığı vize hükümleri da-yanmamıştır. Bununla ilgili olarak AlmanyaUlaştırma Bakanı Tiefenesee’ye bir dilekçeverilmiş kendisi de bunu Alman Dış İşleriBakanlığına ileteceğini söylemiştir. AyrıcaAvrupa Adalet Divanı Kararları’nda OrtaklıkKonseyi’nin de neler yapması gerektiğini be-lirtmiştir. Konsey de bu karar çerçevesinde

Katma Protokol’ün 41. maddesinin 2. bendiiçin gerekli çalışmaları yapmalıdır” diye ko-nuştu.

KATMA PROTOKOLE AYKIRIİngiltere’de son olarak “Tüm ve Darı” ka-

rarından sonra bir proje ve fizibilite ile baş-vurarak İngiltere’de hizmet sunmak isteyenTürk işadamlarına yerleşim izni verileceği-nin duyurulduğuna da dikkat çeken Aksoy“Sonuçta, Türk vatandaşlarına uygulanan vi-zenin Katma Protokolün 41/1 maddesi hük-müne aykırı olduğu açıktır.Bunun gibi Türki-ye’den gelip Avrupa Birliği ülkelerinden bi-

rinde hizmet sunmak isteyen veya hizmettenyararlanmak isteyen Türk vatandaşlarına vizezorunluluğunun Veli Tüm ve Mehmet Darı

kararı çerçevesinde kaldırılmakzorunluluğu vardır. Ancak bu-nun için Türk hükümetinin adımatması gerekmektedir. Sorununçözümü için Avrupa Komisyo-nunun harekete geçirilmesi ge-rekmektedir ve Katma Proto-

kol’ün 41/1 maddesinin eski hakların korun-ması başlığına aykırı hareket edildiği dile ge-tirilmelidir” dedi.

Türkiye’deki başvuruların bazı noktalardayetersiz kalabileceğine de işaret eden Aksoy,Almanya Nakliyeciler Birliği gibi ülkelerinsivil toplum örgütleri aracılığıyla da önemliadımlar atılabileceğini kaydetti.

Kabaalioğlu, vize sorununun çözümü içinönümüzdeki günlerde çeşitli toplantılarla ko-nunun daha geniş bir çerçevede değerlendiri-leceğini belirterek, yakın zamanda somutadımların atılabileceğini dile getirdi.

Türk dampercilik sektörünün duaye-ni Süreyya Ünsal tarafından Anka-ra Ata Sanayi Sitesi’nde faaliyete

geçen Süreyya Ünsal Damper Sanayi, bu-gün sektöründe 37. yılını doldurmanın hak-lı gururunu yaşıyor. 1969 yılından 1984 yı-lına kadar çalışmalarını bu mekanda yürü-ten kuruluş, alanında daha fazla hizmet vefarklı yatırımlarda bulunmak üzere OstimSanayi Sitesi’ne taşınarak faaliyetine bura-dan devam ediyor. 1993 yılında mevcutşirket yapısını değiştiren firma, ÜnsalDamper Sanayi Tic.Ltd.Şti adını almış.Yurt içinde gerek kamu kurum ve kuruluş-larının, gerek özel şirketlere verilen hizmetkalitesinden gurur duyan Ünsal DamperSanayi Genel Müdürü Ömer Ünsal ile birsöyleşide bulunduk. Ömer Ünsal, firma-sıyla ve sektörle ilgili bazı açıklamalardabulundu.

Firmanız hakkında bizi bilgilendirirmisiniz? Ünsal Damper bugünlere nasılgeldi, çalışmalarınız neleri kapsıyor?

Öncelikle bu sektöre ışık tutacak olanbir yayını başlattığınızdan dolayı hem ken-dim, hem de meslektaşlarım adına sizlereteşekkür ediyorum. Bir ilki gerçekleştir-mek kadar güzel bir şey olmasa gerek. Ün-sal Damper şimdilerde bu sektörün öncüsüolarak adlandırdıkları babam Süreyya Ün-sal tarafından 1969 yılında Ankara’da ku-ruldu. Babam sektöre ve işine gönül vereninsanlardan birisi. Bu anlamda bizlerde bu-nun haklı gururunu duyuyor ve yaşıyoruz.Dile kolay, ağır bir işte tam 37 yıl vererekbir yerlere gelebilmek. Şimdi bayrağı bendevraldım. Onun hizmet kalitesinden aslaödün vermeden yürütüyorum. Makinemühendisiyim. Dolayısıyla da bu işe ol-dukça yatkınım. Babam alaylı, ben mek-tepliyim diyeceğim. Burada çelik damperkasa üretiminin imalatından montajına ka-dar tüm hizmetleri veriyoruz.

Sektör hakkında biraz bilgi verir misi-niz?

Evet, sektör hiçte yabana atılacak birsektör değil. Düşünün biraz. Dünyanın ta-şımacılık hizmetlerini yapan araçlara üre-timde bulunuluyor. Taşımacılık sektörü şugünlerde epey önem kazanmış durumda.Türkiye’nin her yanı böyle. Tabi bu görü-nen bir şey değil. Her marka araca ayrıtrendlerde üretim yapıyorsunuz. Modelfarklı olunca üretim de farklılaşıyor. Örne-ğin Ford modelinde Doğu kesimi iş yaptı.Başka bir yerde Askam sattı. Bunlar taşı-macılık alanında Türkiye’yi inşa ederekfarklı taşımacılık amaçlarına hizmet verdi-ler. Bizde farklı markalara veya bunlara

hizmette bulunduk. Epey imalat yaptık.Ama üretim yavaşlayınca biz de durduk.Yani lokomotif durunca katarlar ilerleye-medi. Şu anda tam 6 aydır sektör yine dur-muş vaziyette. Dalgalanmalar var. 2 yıl ön-ce inanılmaz yoğunlukta çalışıyorduk. De-diğim gibi duraklama dönemindeyiz. Tabibu iş Türkiye’nin her yanında yapılıyor.Tahta kasa damper dönemi artık tarihe ka-rışıyor. Çelik kasa damperlerin imalatınageçildi. Çok enteresandır öğünerek söylü-yorum bu iş en iyi Ankara’da yapılıyor. Bucivarda potansiyel çok da fena değil. Amaeskisi gibi tadı tuzu da var denilemez. Bu-rası Kayseri’ye, Doğu’ya göre yüzde10’luk bir oranla biraz daha pahalı. Nede-nine gelince işletme maliyetleri daha yük-sek. Neticede sektörü bu anlamda etkiliyor.

Ürün portföyünüzde neler bulunuyor?Bizim ürün portföyümüz oldukça geniş

bir yelpazeden oluşu-yor. Öncelikle damper-li çelik kasa üretimi önplanda bulunuyor. Sıra-sıyla kamyonetlere vemarkalara göre, müşte-ri talepleri doğrultusun-da üretimde bulunuyo-ruz. Önce projelendir-me aşamasında çalış-malarımız var.. Tabi bu-rada estetik ve dizaynçok önemli. İskeletegöre kasa dizaynı yapı-lıyor. Personelimizinhemen hepsi diyebili-rim ki işinin erbabı

kimseler. Yani kalfalıktan çıraklığa ve usta-lığa kadar olan aşamalarda işbaşında eği-tim görmüş kişiler. Bu da bize ayrı biravantaj sağlıyor. Ama sadece damper üreti-minde çalışıyoruz.

Sektörün geleceği hakkındaki düşün-celeriniz neler, nasıl bir yapılanmaya gidi-lecek?

Bu ülkede, Avrupa ülkelerinde olduğusayıda büyük araç var. Bu çok önemli. Bu-nun sebebine gelince demiryolu taşımacılı-ğı hatları çok zayıf. Karayolu taşımacılığıoldukça gelişmiş durumda. Avrupa’nın bukonuda iş yapan büyük kuruluşları gözünüTürkiye’ye dikmiş durumdalar. İleride bizizorlayıcı şartların ortaya çıkması söz konu-su… Belki de buralarda tesisler kuracaklar.Bu da bizim sektörümüzü krize sokabile-cek bir durum söz konusu olabilir. Devleti-mizin bu konuda desteği olmalı. Birlikteliksağlanmalıdır.

Krone’denTREDER’e cevapGazetemizin 21. sayı-

sında manşetten ya-yımlanan “TRE-

DER’den Doğuş’a davet”başlıklı haberimize DoğuşGrubu’ndan cevap geldi.

Sektörel basın mensupla-rıyla öğle yemeğinde bir ara-ya gelen Doğuş OtomotivAğır Ticari Araçlar GenelMüdürü Tolga Senyücel, ya-pılan daveti önemsedikleriniancak davet şeklinin yapıcıolmadığını öne sürdü. Şenyü-cel, “TREDER’in teklifinikabul edeceğiz. Çok müspetçok olumlu ama daha yapıcıolunmasında ben sektör adı-na, rekabet edilen kişiler adı-na, müşteriler adına çok bü-yük bir fayda görüyorum”dedi.

TREDER’in yapmış oldu-ğu basın açıklamasına da tep-ki gösteren Senyücel, çatışa-rak veya aykırı hareketlerdebulunarak sektörün bir yere

gidemeyeceğini savundu.Şenyücel, “Şunu arzu eder-dik; bir telefon etselerdi ‘Te-laffuz edilen rakamlar basınbülteninde neyi kastediyor,neyi belirtiyor’ biz de söyler-dik ‘10.000 tane tenteli’ diye.O zaman zaten problem kal-mazdı. İyi bir şey yapıyorlarbizi davet ediyorlar, çağırı-yorlar, diğer taraftan da tokatvuruyorlar. Şimdi bununböyle olmaması lazım” diyekonuştu.

Türkiye’deki treyler üreti-cilerinin aynı çatı altında top-lanmasının sektörün geleceğiaçısından büyük önem taşıdı-ğını dile getire Senyücel,“Ortada bir dernek varsa her-kesin bu dernek çatısı altındatoplanması gerektiğini düşü-nüyorum şahsım adına. Sade-ce biz değil bu sektörde üre-tim yapan herkesin bu çatı al-tında toplanması gerekli” di-ye konuştu.

Ünsal Damper, Ankara’nıngözde üreticisi oldu11996699 yy››ll››nnddaa SSüürreeyyyyaa ÜÜnnssaall ttaarraaff››nnddaann tteemmeelllleerrii aatt››llaannÜÜnnssaall DDaammppeerr ttaamm 3377 yy››lldd››rr bbuu sseekkttöörree üürreettiimm yyaapp››yyoorr..

Scania, iyi yoldaS cania, 2007 yılının ilk on

aylık döneminde 16 tonve üstü ithal ağır ticari

araçlar arasında yüzde 28’lik pa-zar payı elde etti.

2007 Ocak-Ekim Dönemi’ndebin 781 adetlik satış gerçekleşti-ren Scania, ithal ağır ticari araçpazarında yüzde 28’lik bir payasahip. Scania’nın toplam ağır ti-cari araç pazarındaki payı ise yüz-de 8,73 olarak gerçekleşti.

TAID (İthal Ticari AraçlarDerneği) verilerine göre, Türki-ye geneline bakıldığında, satışla-rın 26 bin 132 adetten 20 bin392 adete gerilediği görülüyor.Yüzde 21,9 oranında bir daral-

mayı gösteren bu düşüşün yılınson iki ayında da yaşanması ön-görülüyor. Buna göre; 2007 yılı-nın toplamda 25 bin adet civarın-da bir satışla kapanması bekleni-yor. 2006 yılında 33 bin adet 16ton ve üstü ağır ticari araç satıl-mıştı.

Uzun yol floförleri içinUzun yol floförleri içinvize hemen kalkabilirvize hemen kalkabilir

sayfa 9 12/9/07 12:26 AM Page 1

Page 14: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

14 Aralık 2007

Sektör’ünMehmetçikleri;

Değerli dostlarım, senelerdir Kapıkule ile ilgiliolumlu bir gelişme olmaması başta kamu ol-

mak üzere tüm bu sektör ve de ihracatı ilgilendi-ren her kesimin sorunu olmasına rağmen çözümekavuşturulmamasını herkesin sorgulaması lazım.

Her pazartesi basında şöyle bir haber çıkıyor:Vali ve yetkililerin açıklaması diye tırlar boşalta-cakları yükün gününe göre kapıya geliyorlarmışda sebep ondanmış gibi bir bahaneyi devamlı du-yuyoruz.

Sevgili dostlar bu hafta Kapıkule Salı günü 4km-Çarşamba-7 km-Perşembe saat 19.00’da 11km-Cuma 12 km.

2 Aralık Pazar günü şu an itibari ile 17 km’desatelitten araçları izliyor ve konuşuyorum. Bir gün‘elektrikler kesildi’ deniyor. Bir gün Bulgar bilgisa-yarları kitlendi deniyor, vardiya değişimi var, 3’ersaat vardiya değişimi sürüyor deniliyor. Cuma gü-nü de Alman belgesi 2008 kotasından gelenler01.12 de Almanya’da geçerli olacakmış denilip01.12 gece 24.01 den itibaren Alman belgesi tırla-ra verilmeye başlanması nedeniyle de kuyruklarbugünkü 17 km’lere ulaştı. Alman belgesi 2-3 günönceden verilmeye başlansa zaten Almanya'yagidecek araçlar ancak 01.12’de Almanya'ya gire-bilecek, maalesef bu kadarını dahi düşünmüyo-ruz. Ayrıca Alman Belgesi bekleyen tırlar nedeniile Alman Belgesi’ne ihtiyacı olmayan ülkelere gi-den yüzlerce TIR da aynı sırada onları bekliyor.Bu yönde de bir düzenleme kimsenin aklına gel-miyor.

Alternatif kapı olarak Hamzabeyli açıldı. Fakatorda da 3 senedir Bakanlar Kurulu’ndan izin çık-masına rağmen bazı kurumların lakayıt davran-malarından dolayı akaryakıt istasyonu kurulama-dı.Bu nedenle tabiîki zararına çalışan nakliyecihaklı olarak Kapıkule'den mazot almak için sıradabekliyor. Kapıkule'den zamanında çıkamayannakliyecilerden bazıları müşteri kaybetmemek,terminlere uymak uğruna ortalama 250–300 Euromaliyete katlanıp Hamzabeyli' den çıkıyor. Litrebaşına Bulgar'a 0.41 Euro fazladan ücret ödemekzorunda kalıyoruz. Hem mazot için Bulgar'a dövi-zimizi vermiş hem pahalı mazot almış oluyoruz vede 150 km de fazla yol yapmak zorunda kalıyo-ruz.

Petrol arttı diye Un. RO-RO zam yapıyor. 2002den beri Un. RO-RO fiyatlarını döviz bazında1750 dolardan–3000 dolara yani yüzde 71 arttır-mış durumda. Ya biz kara nakliyeciler? Yalnız son15 günde döviz bazında mazota yüzde 15 zamgeldi fakat müşterisine yansıtmıyor, yansıtamıyo-ruz. 2002’deki mazot fiyatı ile şimdiki fiyat arasın-da tam yüzde 75 artış var. Bakın navlunlarınıza,2002’deki fiyatlardan bile aşağıda taşıma yapıyor-sunuz. TİM açıklıyor, ihracat aylık 11 milyar dolarıbuldu diye. Bu 11 milyar doların yüzde 53’ünüuluslararası nakliyeciler taşıyor. Bizleri zararınataşıttırarak hiçbir sorunumuzu çözmeyerek nere-ye kadar gidebileceklerini hesap ediyorlar acaba.

Ama dostlarım kusura bakmayın. Sizler bu ka-dar duyarsız ve kaderinize razı olarak beklemeyedevam ettikçe bizi yönettiklerini sananlar bu ülke-ye ne kadar zarar verdiklerini bilmekle beraber kıl-larını dahi oynatmamaktadırlar.

Kemal Atatürk: “'İcra eden tatbik eden, kararverenden daima daha kuvvetlidir.”

Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu bir toplantıda güçlüolan haklıdır demişti. Biz maalesef güçlüyüz; amahaksızlığa uğrayan biziz. Çünkü gücümüzün far-kında değiliz veya gücümüzü gösteremiyoruz. 70milyonluk Türkiye'nin 10 milyonunun karayolu yol-cu ve eşya taşımasından geçinmekte olduğu unu-tulmamalıdır

Hamzabeyli'ye mazot emrini Sn. Başbakan ve-ya Maliye Bakanımız bugün versin, hafta ortasımazot verilir. İpsala ve Ambarlı' da zamanında is-tasyon devreye girene kadar tankerlerden mazotverilmedi mi?

Milyonlarca Euroluk mallar bekliyor, tırlar bekli-yor. En önemlisi insanlık adına vicdanlarınız sızla-mıyor mu? 17-20 km’lik kuyruklarda şoförlerimizindurumu ihtiyaçlarının karşılanması (başta tuvalet)uykusuz geçen her zamanı... Daha sonra Allahkorusun meydana gelebilecek bir kazaya daveti-ye çıkarmıyor mu?

Bu memleket bir Kapıkule bir Hamzabeyli dahadoğrusu senede en az 40 milyar dolarlık mal taşı-yan 300 bin tırın geçişini Avrupa standartlarındataşımaya gücü ve imkânı yetmiyorsa hepimizsuçluyuz.

Her hafta kapıda bu kadar araç kuyrukta sırabeklerken bir şey yapmayan, yapamayan herkesiüstüne düşen görevi yapmaya çağırıyorum.

İyi bir pazar günü geçiriniz diyemiyorum; çünküşoförlerimiz şu anda memleketin ihracatını, sizle-rin araçlarınızı zamanında götüreyim diye uyku-suz ve perişan bir halde sırada bir an önce kapı-ya ulaşma çabası veriyorlar. Onlar orda bu çileyiçekerken bizlerden bir şeyler yapmamızı bekliyor-lar.

Geçen hafta da aynı şekilde yazımın içindeSayın Başbakana' da arz ettiğim ve de Pazarte-si günü Sayın Başbakan' ın ayrıca TOBB-TİM-TÜSİAD-MÜSİAD Başkanları’nın da e-mailleri-ne gönderdiğim Kapıkule Felaketi yazımla ile il-gili herhangi bir cevap alamadım ve girişim gör-medim.

32 yılını bu sektör de yaşamış bir kişi olarak;Dış Ticaret Bakanımız’ı, Gümrükten SorumluBakanımız’ı Kapıkule ve Bulgar Sınır Kapıla-rı’nın tam kapasite ve hiçbir gecikmeye mahalvermeyecek şekilde yapılandırılması, MaliyeBakanı’mızı da Hamzabeyli mazot sorununuçözmesi için üstlerine düşen görevleri yapma-ya davet ediyorum.

Ertuğrul TARHAN

Ertuğrul TARHAN MAN, Ankara’davergi rekortmeni

A nkara Ticaret Odası (ATO) tarafındandüzenlenen törenle 2005-2006 yılı An-kara Vergi Rekortmenleri’ne plaketleri

verildi. Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çi-çek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Sanayi ve Tica-ret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye Odalar veBorsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu,Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı MustafaKoç, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Öz-demir ve çok sayıda işadamı katıldı.

ATO Başkanı Sinan Aygün, toplantıda yaptığıaçılış konuşmasında iç politikadaki gelişmeleredeğinerek; “10 yıllık başkanlık hayatımda birçokkez cumhurbaşkanları, başbakan ve bakanlarahitap etme fırsatı buldum. Türk ekonomisi ve işdünyasının dertlerini anlatarak çözümler bulma-ya çalıştım” dedi.

İş adamlarının sorunlarından, bürokrasiden veyapısal sorunlardan bahsetmeyeceğini be-lirten Aygün, “Çok yüksek olan vergilereyeni yılda 7,2 zam yapılmasından, istih-dam üzerindeki ağır yüklerden, 33 milyarYTL’yi bulan sosyal güvenlik açıklarındanyakınmayacağım. 35 milyar doları aşan ca-ri açıktan, maliyenin 130 bin esnafın ban-ka hesaplarına el koymasından, 109 milyardolarlık sıcak paradan, 15 milyar YTL 'yibulacak bütçe açıklarından da söz etmeye-ceğim. İlk kez kendimi çok daha önemlibir kavram için sorumlu hissediyor ve su-suyorum. Bu kadar yeter diyorum ve diyo-rum ki ‘önce vatan’. Ulu Önder'in söyledi-ği gibi ‘söz konusu olan vatansa gerisi teferruat-tır’. Ülkemizin birlik ve beraberliği için elimizdeavucumuzda ne varsa vermeye hazırız. Paraysapara, vergiyse vergi, malımızsa malımız, canımız-sa canımız” diye konuştu.

Aygün, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu,bölgesinde önemli bir güç, Orta Doğu’da da bü-

yük ağabey konumunda olduğuna dikkati çekti.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün direktifi, hükü-metin desteği ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisar-cıklıoğlu'nun girişimiyle İsrail CumhurbaşkanıShimon Peres ve Filistin Devlet Başkanı Mah-mut Abbas'ın bir araya geldiğini anımsatan Ay-gün, Türkiye'nin barış için dev atım niteliği taşı-

yan projeye imza attığını kaydetti. 2006 yılında en çok gelir vergisi ödeyen mü-

kellefler arasında; Rahmi Koç, Erol Çarmıklı,Mehmet Oğuz Çarmıklı, Nurettin Çarmıklı, Ata-can Aksoy, Salih Bezci, Muzaffer Çevik, OsmanTan, Mustafa Orhan Özer, TOBB Başkanı M. Ri-fat Hisarcıklıoğlu, Hasan Aslan, İbrahim YalçınÇevikel, Erhan Aygün, Mehmet Oğuz Gürsel,Abdil Vedat Yakupoğlu, Faik Güngör, ErdalAkalın, Coşkun Zırhlı, Adnan Gürbüz, SerpilAytemiz, Ahmet Ünsal, Kamil Özçoban, AhmetDanışman, Mehmet Aydıner gibi iş dünyasınınönemli isimleri bulunuyor.

2006 yılında kurumlar vergisi sıralamasında daTürk Telekomünikasyon A.Ş. ilk sırada, ZiraatBankası A.Ş. Genel Müdürlüğü ikinci, TürkiyeHalk Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü üçüncü,

Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Genel Müdürlü-ğü dördüncü sırada yer aldı. 2006 yılında kurum-lar vergisinde ilk 20'ye giren diğer firmalar sıra-sıyla şöyle: Türksat Uydu Haberleşme Kablo TVve İşletme A.Ş., Güney Ege Enerji İşletmeleriLtd. Şti., N.V. Turkse Perenco-Ankara Şubesi,Aselsan Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş., KozaAltın İşletmeleri A.Ş., Park Teknik Elektrik Ma-dencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.-Ankara Şubesi,Noksel Çelik Boru Sanayi A.Ş., Cimpor YibitaşÇimento Sanayi ve Ticaret A.Ş., Akfen HoldingA.Ş., Baştaş-Başkent Çimento Sanayi ve TicaretA.Ş., Thrace Basın Naturel Gas Corporation-An-kara Türkiye Şubesi, Demir Export A.Ş., IC İç-taş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., Dalsan Alçı Sa-nayi ve Ticaret A.Ş., MAN Kamyon ve OtobüsTicaret A.Ş., Yüksel İnşaat A.Ş.

ATO taraf›ndan düzenlenen 2005-2006 y›l› Kurumlar Vergisi Rekortmenleri PlaketTöreni’nde vergi rekortmenlerinin plaketleri verildi. Bu rekortmenler içinde MANKamyon ve Otobüs Ticaret A.fi. ilk 20’de yerini ald›.

Ankara Ticaret Odas› Baflkan› Aygün: “Söz konusu vatansa, gerisi teferruatt›r.”

Hurda araçlardakapsam geniflliyor

T alat Aydın, hurda kapsamı-nın genişletilmesi için ken-dilerine yoğun bir talebin

olduğunu aktararak, “25-35 yaşarası araçların da trafikten çekilme-si talebi var. Kaynak bulursak ya-pacağız” dedi.

Kara yollarında güvenliği artır-mak ve çevre kirliliğini önlemekamacıyla Ulaştırma Bakanlığı’nıın35 yaş üstü kamyon, otobüs, tan-ker ve çekicilerin hurdaya ayrıla-rak, trafikten çekilmesi kararı üze-rine, sek-tör tem-silcileri,uygula-ma kap-s a m ı n a2 5 - 3 5yaş ara-s ı n d a k iaraçlarında alınmasını istedi.

Uygulamanın 15 Ocak 2008’debaşlayacağını dile getiren Aydın,uygulamaya sektörden destek gel-diğini kaydetti. Sektör temsilcileri-nin, 25-35 yaş arasındaki araçlarında eklenmesi yönündeki taleplerinidikkate aldıklarını vurgulayan Ay-dın, “Bu bir kaynak meselesi. İm-kan bulursak yapacağız’’ şeklindekonuştu. Ulaştırma Bakanlığı ola-rak toplanan belge paralarının hur-da araçların piyasadan çekilmesiiçin kullanılacağına işaret eden Ay-

dın,belge paralarından elde edilen geli-rin sektöre dönüşü konusundaUlaştırma Bakanı Binali Yıldı-rım’ın söz verdiğini hatırlatarak,Bakan Yıldırım’ın şimdi bu sözünüyerine getirdiğini, elde edilen ge-lirlerin hurdaya ayrılacak araçlaraödemelerde kullanılacağını kaydet-ti. Bazı hurda araç sahiplerinin‘hurdaya ayrılacak araçlara ödemeyapılması yerine vergi borçlarınınsilinmesi’ yönünde önerileri bu-

lunduğuna dik-kat çeken Ay-dın, Ağustosayında yayım-lanan bir teb-liğle zaten ala-cakların tasfi-yesi için kolay-lık sağlandığınıkaydetti.. Kara

Ulaştırması Genel Müdürü Aydın,hurdaya ayrılacak araçlara yapıla-cak ödemelerin miktarını belirleye-bilmek amacıyla geniş bir araştır-ma yaptıklarını söyledii. MKE’ninhurda araç alımında ton başına 32YTL, İSDEMİR ve KARDE-MİR’in ise ton başına 30 ila 46YTL ödediğini kaydeden Aydın,Ulaştırma Bakanlığı’nın MKE ileyaptığı protokolle, söz konusu hur-da araçların piyasa bedelinin yak-laşık 3 katı ödeme yapmayı planla-dığını belirtti..

Ulaflt›rma Bakanl›¤›Kara Ulaflt›rmas›Genel Müdürü TalatAyd›n, 35 yafl üstükamyonlar›nhurdaya ayr›lmas›uygulamas›ndakapsam›ngeniflleyebilece¤iniaç›klad›.

H abur Sınır Kapısı’nda ince-lemelerde bulunan ABDKongre üyesi Cumhuriyet-

çi Parti Milletvekili ChristopherShays, “Biz PKK'yı hem Türki-ye'nin düşmanı, hem Irak'ın düşma-nı hem de ABD'nin de bir düşmanıolarak görmekteyiz” açıklamasınıyaptı.

Shays, Cizre'de gazetecilere yap-tığı açıklamada; “Kongre üyesiyimve 21 yıldan beri milletvekili olarakseçilmekteyim. Ortadoğu'ya birçokkez geldim. Türkiye'ye de yaklaşık18 kez geldim ve Irak'a da çok defaziyaretlerim oldu. ABD ve Türkiyeçok iyi müttefikler, dostlar ve budostluktan dolayı da biz kendilerinemüteşekkiriz. Bu ilişkilerimizin ge-lişmesini diliyoruz. İstanbul ve An-kara'ya çok defalar gittim ama Do-ğu Anadolu Bölgesi'ne hiç gelme-dim. Burada Türkiye ile Irak arasın-daki kapıyı da ziyaret etmek iste-dim. Bu ziyaretim sırasında hükü-met yetkililerinden vali ve kayma-kam ile görüştüm. Aynı zamandaişadamları, işkadınları ve sivil top-lum örgütlerini ziyaret ettim. Kon-gre üyesi birçok arkadaşım ve baş-kanımız PKK konusunda epey endi-şeliler. Türkiye’nin terörle mücade-lesinde her şeyi yapabildiğimizden

emin olmak için burada bulunuyo-ruz” dedi.

Silopi Kaymakamı ve HaburMülki İdare Amiri Vekili AydınAbak, ABD’li yetkililerin kendileri-ne nezaket ziyaretinde bulundukla-rını ve yeni restore edilen Habur Sı-nır Kapısı'nda incelemelerde bulun-duklarını söyledi.

Shays, daha sonra Cizre OnşarOtel'de Şırnak Ticaret ve SanayiOdası Başkanı Halil Balkan ve Ciz-re Ticaret ve Sanayi Odası BaşkanıAdnan Elçi ile basına kapalı bir gö-rüşme yaptı.

Toplantıdan sonra gazetecilerin

Shays’ye, “Görevlendirildiniz miyoksa kendiniz mi geldiniz” sorusuüzerine; “Ben bir kongre üyesiyim,kongre üyelerinin yönetimden birazbağımsız tavırları var . Hiç kimse ta-rafından buraya gelmek için görev-lendirilmedim kendim geldim. Bu-raya gelme nedenim Türkiye hak-

kında ve karşılaştıkları zorluklarhakkında bilgi edinmek” cevabınıverdi.

Türkiye’de yaşanan terör olayla-rına da değinen Shays, “Tabi-i 11 Eylül saldırısı bizde gerçekleşti-ğinde bu terör olgusunun diğer ül-kelerde nasıl karşılandığını pek bil-miyorduk. Bir kongre üyesi olarakTürkiye'den çok etkilendim. Türki-ye’de çok ciddi bir sorunu çözmeyeçalışıyorlar. Bunu barışçıl ve diplo-matik bir şekilde çözmek istiyorlar.Ve yine ümit ediyorum ki bu PKKkonusu son bulur. Birçok sefer Tür-kiye’ye gelmiş ve daha fazla kezIrak’a gitmiş biri olarak Irak’ın ba-şarılı olmasını istiyoruz. Bu konudada Türkiye’nin yardımlarını istiyo-ruz. Aynı zamanda Irak’a komşuolan ülkelerin de Irak’ın bütünlükiçerisinde kalması ve barış içerisin-de yaşamalarına yardımcı olmalarınıistiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

ABD Heyeti, Habur’daincelemelerde bulundu

M.Sabri DANABAfi/Ankara

sayfa 10 12/9/07 12:31 AM Page 1

Page 15: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

Hastalıkların çıkışnoktası psikolojiktir

Psikosomatik, psikolojik kökenli olan fi-ziksel hastalıklara verilen genel addır.

Yunancada ruh anlamına gelen ‘psyche’ile beden anlamına gelen ‘soma’ kelime-lerinin birleşmesinden oluşmuştur. Ra-hatsızlığın çıkış noktası psikolojik sorun-lardır.

Psikolojik sıkıntılar ve duygular özellik-le içe dönük insanlarda vücudu etkileme-ye başlar. Kişi davranışlarını ve hareket-lerini kısmen kontrol edemez ve erkenyaşta saçlarda beyazlama, ekzema gibihastalıklar görülebilir. Mide ya da karınağrıları, yorgunluk, halsizlik ayrıca ciltte,sindirim sisteminde ve iç organlarda bazırahatsızlıklar görülebilir.

Psikosomatik özellikle hizmet sektörüolan taşımacılık sektörde sık görülen birrahatsızlıktır. Hastalık ilerlediği zaman fi-ziksel bozukluklarda ortaya çıkar. Za-manla bireyin yaşadığı sorunlar katlana-rak artar ve hastalık daha da farklı bir bo-yut kazanır.

Psikolojik sorunlar, ilk olarak mide vederi de ortaya çıkar.

Mide de gastrit, ülser, yanma, hazım-sızlık gibi görülürken deride; kaşıntı, dö-küntü, kızartı biçiminde ortaya çıkabile-ceği gibi aynı zamanda sedef hastalığı,ürtüker rahatsızlığı gibide yansıyabilir.Ayrıca saç dökülmesine, kaş dökülmesi-ne hatta kirpiklerin dökülmesine kadarvarabilir. Bu arada saç tamamen döküle-ceği gibi metal para büyüklüğünde (halkarasında saç kıran diye tabir edilen şekil-de) dökülebilir.

Psikosomatik veya diğer psikolojik ra-hatsızlıkları bulunan kişilerin bazılarındaiştahsızlık görülürken, bazılarında dakontrolsüz yeme davranışları görülebilir.Sürekli taşıt üstünde olan kişilerin, yanişoförlerin (yaşlı veya orta yaşlı) göbekliolduklarını görüyoruz. Bazılarında bu gö-bek alkolden kaynaklanırken, bazılarındada psikolojik rahatsızlıklara bağlı olarakkaynaklanmaktadır. Şişmanlık eskidenhalk arasında bir hastalık olarak kabuledilmezken, günümüzde bunun bir has-talık olduğu kabul edilmektedir.

Taşımacılık sektöründe; firma sahiple-rinde, yöneticilerinde, şoförlerde veyasektörün belirli kademelerinde görevli bi-reylerde alkol bağımlılığını görmekteyiz.Günümüzde bilimsel olarak alkolde birpsikolojik rahatsızlık olarak kanıtlanmış-tır. Yine aynı şekilde sigara da öyle!..

Toplumda özellikle “Şoför adam sigaraiçer!.. Şoför olursa sigara olacak!.. Siga-ra içmeyen şoför olamaz!..” gibi düşünce-ler hakim. Bu tamamen yanlış bir tutum-dur.

Alkol, sigara, düzensiz beslenme alış-kanlığı gibi durumlar da psikosomatik ra-hatsızlığı tetikler ve önlem alınmazsa bi-reyde derin izler bırakır. Taşımacılık sek-törü hizmet sektörüdür ve hizmet sektö-ründe aşırı derece de stres yaşanır. Yo-ğun stres ortamında çalışan kişiler eğeruzman desteği almazsa, bu bireyin iş veaile yaşamı ile çevre yaşamına olumsuzyönde yansır ve bireyde huzursuzluklarortaya çıkar.

Şuan taşımacılık sektöründe beden veruh rahatsızlıkları, yani psikosomatikhastalığı çok sık karşımıza çıkmaktadır.Özellikle fiziksel rahatsızlığı bulunan bi-reyler, sorunlarının çıkış noktasının psi-kolojik olduğunun farkında değil. Fizikirahatsızlıklarından dolayı uzman hekimebaşvurduklarında; uzman hekim: “Sorunpsikolojik” dediği zaman karşı çıkan bilevar. Onun için yukarıda saydığım rahat-sızlıklar ortaya çıkınca, uzman psikologamüracaat etmekte fayda var diye düşü-nüyorum!..

Sağlıklı günler dileğiyle hoş çakalın!..

AlanurÖZALPUzman Psikolog(0212) 292 09 49

Alanur ÖZALP

15Aralık 2007

YAKLAŞIM

M odernizasyon çalışmalarınınardından araç trafiğinin azal-ması beklenen Habur Sınır

Kapısı’nda personel sorunu baş görme-ye başladı. Günlük 700 aracın çıkış yap-tığı kapıda, personel eksikliği nedeniyleişlemler yavaş ilerleyince 15 kilomet-relik kuyruk oluştu.

Kuyrukların uzamasıyla birlikte uzunsüredir sırada bekleyen şoförler çiledençıktı. Bir haftadır kuyrukta bekleyentanker şoförü Mustafa Özdemir, “Ha-bur Sınır Kapısı, personel yetersizliğinedeniyle mevcut ihtiyaca cevap vere-mez konuma geldi. Bir haftadır buradabekliyorum. Eğer buna çözüm bulun-mazsa, buradan çıkışlar çok zor olacak"dedi.

Bir hafta önce Mersin’den yola çıktı-ğını belirten bir başka araç şoförü Me-tin Onbut ise; kuyrukların uzamasıylabirlikte aracını TIR parkına çektiğinisöyledi. Kredi kullanarak aracını yeni-lediğini ve bu bekleyişin kendisi içinzarar olduğunu ifade eden Onbut, "Ta-şımacılığa devam edebilmek için taksit-le kamyon aldım. Yüklü aracımla 10gündür burada bekliyorum. Benim hergünüm zarar. Eğer böyle giderse aracı-mın taksitlerini bile ödeyemeyeceğim.Eskiden Habur Sınır Kapısı'ndan günlükortalama 5 bin araç giriş-çıkış yapar-ken, bugün bu sayı 700'e düştü. Yetkili-lerin bu duruma bir an önce el atmala-rını istiyoruz" şeklinde konuştu.

İşlerinin azalmasından dolayı kam-yoncular, daha önce bin dolara taşıdığıyükü 250 dolara götürmeye başladı.Habur Sınır Kapısı’nda günlerdir bekle-yen kamyon şoförleri, "Şimdi daha azaraç içeri giriyor. Sınır ötesi operasyonolup olmayacağı endişesini biz de yaşı-yoruz. Bin dolara götürdüğümüz yükübugün 250 dolara taşıyoruz. HaburSınır Kapısı’nın yanı sıra gündemdeolan ikinci kapının da açılmasını umutlabekliyoruz" dedi.

Habur’da kuyruk olufltu,floförler çileden ç›kt›Türkiye’nin Irak’a aç›lan Habur S›n›r Kap›s›’nda, personel eksikli¤i nedeniyle uzun kuyruklaroluflmaya bafllad›. Yaklafl›k 15 kilometreye varan kuyruklar, floförlerin tepkisine neden oldu.

TTüürrkkiiyyee’’nniinn IIrraakk’’aa aaçç››llaann ss››nn››rr kkaapp››ss›› HHaabbuurr’’ddaa,,ggüümmrrüükk ppeerrssoonneellii ss››kk››nntt››ss›› yyaaflflaann››nnccaa;; oorrttaayyaa uuzzuunnaarraaçç kkuuyyrruukk mmaannzzaallaarr›› çç››kktt››!!....

GGüünnlleerrccee ss››rraaddaa bbeekklleeyyeenn aarraaçç ssüürrüüccüülleerrii,, yyeettkkiilliilleerriinnssoorruunnllaarraa ççöözzüümm bbuullmmaass››nn›› iisstteeddii..

TIR’la akıl almazmazot kaçakçılığıS uriye’den Türkiye’ye Cilve-

gözü Sınır Kapısı’ndan girişyapmak isteyen 4 TIR’da

yapılan aramada 4 bin 275 litrekaçak mazot ele geçirildi.

Hatay’ın Reyhanlı ilçesi Cilve-gözü Sınır Kapısı’nda 4 TIR’dayapılan aramalarda gümrük kaça-ğı mazot ele geçirildi. Araçlardayapılan kontrollerde, plastik sudepolarından, araç dorsesindekihava tüplerine dahi kaçak akarya-kıt saklandığı tespit edildi.

Cilvegözü Sınır Kapısı’ndagümrük muhafaza kaçakçılık is-tihbarat ve narkotik büro ekipleriSuriye’den Türkiye’ye giriş ya-pan 4 TIR ‘da yapılan kontrolde,plastik su depoları kesilerek içeri-sine gizlenmiş vaziyette toplam23 bidonda 415 litre gümrük ka-çağı mazot bulundu. Araçlarda in-celemelerini sürdüren gümrükmuhafaza yetkilileri, araçlara son-radan monte edilmiş ikinci su de-polarında toplam 320 litre mazotdaha buldular.

Öte yandan araçların dorsesin-

de bulunan hava tüplerinde 550litre yine gümrük kaçağı mazotele geçirildi. Ayrıca araçların ye-dek tekerlerin içerisine gizlemeksuretiyle toplam 390 litre mazotbulundu. Çekiciye ait depolardaise 2 bin 600 litre mazot olduğuortaya çıktı.

Cilvegözü Sınır Kapısı Güm-rük Muhafaza-Kaçak-İstihbaratve Narkotik Büro ekiplerinin Tür-kiye’ye kaçak giriş yapmak üzeregelen TIR’larda şüphe üzerineyaptıkları kontrol sonucu ele geçi-rilen toplam 4275 litre gümrükkaçağı mazota ve araçlara el ko-nulurken, olayla ilgili soruştur-manın sürdüğü belirtildi.

H atay’ın Reyhanlı ilçesiCilvegözü Sınır Kapı-sı’nda, bir TIR’da yapı-

lan aramada sarımsak yükü yeri-ne çimento bulundu.

Alınan bilgiye göre, Mersingümrüğü gözetiminde özel birdepodan yüklenen ve transit ola-rak gidecek 50 ton Çin malı sa-rımsak yükü alan iki TIR’ın, buyükü Suriye’ye götürmek yerineMersin’de bir soğuk hava depo-suna boşalttıkları ortaya çıktı.

Cilvegözü, İskenderun veMersin Gümrük Muhafaza Ka-çak İstihbarat ve Narkotik Büroekiplerinin yaptıkları çalış-ma sonucu 50 ton Çin ma-lı sarımsak yerine İskende-run çimento fabrikasındançimento yüklendiği belir-lendi. Araçlardan biriningeldiği Cilvegözü Sınır Ka-pısı’nda, sarımsak götürü-yormuş gibi işlem yapıl-mak istenmesi sırasında hareketegeçen ekipler yaptıkları kontrolsonucu sarımsak yerine çimento

çıktığını tespit ettiler. Olayla ilgi-li soruşturma sürerken, ikiTIR’da 460 torba çimento ile 53

ton Çin malı sarımsağın ele geçi-rildiği, 47 ton sarımsak ve 480torba çimentonun ise arandığıbelirtildi. Yakalanan eşyalarınmaddi değerinin yaklaşık birmilyon YTL olduğu belirtildi.

TIR’larda sar›msakyerine çimento ç›kt›

S ırnak’ın Silopi ilçesinde bu-lunan Habur Sınır Kapısıüzerinden Irak’a yük taşıyan

araç şoförü, önündeki aracı solla-mak isteyince şarampole devrildi.Meydana gelen kazada araç sürü-cüsü şans eseri kaza almadan kur-tuldu.

Edinilen bilgiye göre İpek Yoluİç Gümrüğü’ne girmek için sıradabulunan araçları sollamak isteyenaraç şoförü, yolun dar olmasındandolayı şarampole devrildi. Kuzey

Irak’a götüreceği yük, aracın devril-mesi sonucu çevreye saçıldı. Mey-dana gelen kaza sonrası aracın şofö-rü yara almadan kurtulurken, çevre-ye saçılan çimento yükü, bir başkaaraca yüklendi. Kazada şoförünsuçlu olduğunu dile getiren olayıngörgü tanıkları ise; “Kaza yapanaracın şoförü hakkı olmadığı haldedar yoldan araçların önüne girmekistedi. Fakat bir anda aracın lastikle-ri aşırı ağırlıktan dolayı şarampolekaydı ve araç devrildi” dedi.

A rap ülkelerindeüretilen Japonmarkalı otomo-

biller, karayolu ve deniz-yolu ile Türkiye üzerindenUkrayna’ya ihraç ediliyor.

Asya ile Avrupa arasın-da köprü görevi görenTürkiye, oto taşıyıcıları ta-rafından bir kez dahaönem kazandı.

Arap ülkelerinde üreti-len otomobiller, Hatay’ın

Reyhanlı ilçesinde bulu-nan Cilvegözü Sınır Kapı-sı’ndan TIR’larla Zongul-dak Limanı’na taşınıyor.Burada gemilere yüklenenaraçlar, Ukrayna’ya götü-rülüyor.

Sollama yapınca devrildi Türkiye’nin önemibir kez daha artt›

sayfa 11 12/9/07 12:39 AM Page 1

Page 16: AfiIMACILAR K Komflu, komflu olmaktan ç›kt›!

C M Y K

1 12/9/07 12:50 AM Page 1