alakır çayı havzası ve hes kurulma girişimleri ekolojik inceleme
DESCRIPTION
Türkiye Ormancılar Derneği yayınlarından -Alakır çayı havzasında 'Nehir Tipi Hidroelektrik Santralleri (HES) kurulması girişimlerinin ekolojik bakımdan irdelenmesi- Prof. Dr. Doğan KantarcıTRANSCRIPT
ÖNSÖZ
Akarsuların Sumer’lerden, eski Mısır’dan vd. uygarlıklardan beri değerlendirilegelmiĢtir.
Türkiye’de Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de su çeĢitli amaçlarla kullanılmıĢtır. Doğal olarak
tarım alanlarını sulamakta kullanılan su, Cumhuriyet döneminde tarım ürünlerini kullanan sanayi
tesislerinin kurulması ve geliĢtirilmesinin temel faktörüdür. Örnek olarak Trakya’da inĢaatına 1925
yılında baĢlanan ve 1926’da çalıĢtırılan Alpullu ġeker Fabrikası’nın yer seçimi dikkat çekicidir.
Fabrika Ģeker pancarı ekilecek tarlaların Ergene Nehri’nden sulanabileceği, üretilen pancarın da
arabalar ve demir yolu ile getirilebileceği yerde kurulmuĢtur. Ergene boyundaki çeltik tarım alanları
eski haritalarımızda görülmektedir. Daha sonra Meriç Nehri boyuna yapılan sedde ile Ġpsala ve Enez
ovaları çeltik tarımına açılmıĢtır. Ege ve Çukurova’da pamuk tarlalarının sulanmasaydı pamuk
üretimine dayalı dokuma sanayimiz kurulabilirmiydi? Giderek yapılan barajlar ve sulama tesisleri ile
desteklenen ve geliĢen sulu tarım alanları Türk çiftçisinin üretim gücünü arttırmıĢ, refah düzeyini
yükseltmiĢtir. Benzer olay Alakır Barajının 1971 yılında bitirilmesi ve Kumluca Ovasının sulanması
ile geliĢmiĢtir. Kumluca Ovasının sulanması ile elde edilen yüksek üretim ve gelir, Alakır Vadisi
boyunca kuru tarım ve hayvancılık ile geçinen köylülerin de ovadaki geliĢmeyi örnek alıp sulu tarım
yapmalarına sebep olmuĢtur. Böylece Alakır Havzası’ndan göç durmuĢ, Kumluca’nın ve köylerinin
nüfusu 3 misline çıkmıĢtır. “Su akar, Türk bakar” sözü Türklere hakaret anlamında kullanılır. Türkler
“Bakar” değildir. Bize bulaĢanlara söyleyecek atasözümüz de vardır; “Allah akıl vermiş, fikir ihsan
etmemiştir”.
Barajlardan elde edilen elektrik Türkiye’nin ucuz ve temiz, millî enerjisidir. Küçük sulardaki
mevsimlik akıĢların uygun ölçekteki bentlerde toplanması, yaz mevsiminde sulamada kullanılması, bu
arada da elektrik üretiminin sağlanması giderek gündeme gelmiĢtir. Bu küçük, dere tipi hidroelektrik
santrallarının kuruldukları yerlerdeki doğal ekosistemlerin dengesini ve devamlılığını bozmayacak
ölçekte olmaları gerekmektedir. Devlet örgütlerinin veya yerel yönetimlerin kâr amacı güdülmeden,
kamu yararına yapmaları gereken bu görev ticarileĢtirilmeğe kalkıĢılınca durum değiĢmiĢtir. Ticari bir
tesisin kâr etmesi gerekir. Kâr amacı ile kurulacak olan HES’lerin planlanması ve projelendirilmesinde
kullanılan bilgiler ve modeller yurt dıĢından, baĢka özelliklere sahip havzalarda uygulanan projelerden
alınmıĢtır. Yerel özelliklere dayandırılmıĢ bilgi, doğal ekosistemlerin yapısı, dengesi ve devamlılığının
sağlanması, halkın su ihtiyaçları, sulu tarım alanlarının ve üretimin devamlılığının sağlanması için
gerekli bilgi toplanmadan, değerlendirilmeden bir HES planlama/projelendirmesi yapılamaz. Halkın
yaĢama hakkı göz ardı edilirse, itiraz etme hakkı doğar. Fırtına Deresi’ndeki ticarileĢtirme giriĢimine
Çamlı HemĢin halkının itirazı tipik ve tarihi bir örmektir. Ancak, Ġstanbul’da toplanan 5. Dünya Su
Forumu’dan (Mart 2009) sonra her derede bir HES serisi kurulmağa kalkıĢılmıĢ ve 49 yıllık izinler
verilmiĢtir. Bu izni alan Ģirket dereyi havzası ile birlikte kendi ticari alanı saymakta ve orada yaĢayan
halkın suyu kullanması bir yana, balık tutmasına bile izin vermemektedir.
Konunun çok yönlü olduğuna dikkati çekebilecek tipik yerlerden birisi de Alakır Havzası’dır.
Alakır Havzası doğal özellikleri, yağıĢ/akıĢ iliĢkileri, halkın geçinmek için mücadelesi, yapılan
üretimin değeri ve Türkiye’ye katkısı ve burada ticari amaçlı bir HES serisinin yapıldığında ortaya
çıkabilecek olumsuzluklar analitik bir yöntemle incelenip, sunulmuĢtur. Konuları bir arada tutabilmek
ve okuyucuyu yormamak için kısa açıklamalar yapılmıĢ, tablo ve Ģekillere ağırlık verilmiĢtir. Özellikle
halkın evinde, yurdunda yaĢama hakkı ve bu hakkın devamlılığının bir kamu güvenliği konusu olarak
“üstün kamu yararı” kapsamında olduğuna dikkat çekilmiĢtir.
M. Doğan Kantarcı
Erenköy/Ġstanbul
10.3.2011
-I-
ÖZET
Türkiye’de yağıĢ/akıĢ iliĢkileri düzenli olmayan derelerimiz; plan modellerine ve projelendirme
yöntemlerine göre ticari amaçlı nehir tipi hidroelektrik santrallarının (HES) kurulmasına, hem doğal
ekosistemleri ve hem de çiftçi haklarını koruyarak, elektrik üretimi yapmalarına uygun değildir. Bunlara
tipik bir örnek; Alakır Çayı Havzası’nda yapılması öngörülen ve birbirinin peĢi sıra sıralanmıĢ olan
HES’lerdir. Alakır Havzası karstlaĢmıĢ kireç taĢlarından oluĢmuĢtur. Bu derin çatlaklı kireçtaĢı arazisine
sızan sular düdenlere (Karst kaynaklarına) akmaktadır. Yüzey akıĢı ile gelen su miktarı, akıĢa geçmesi
gereken yağıĢ suyu miktarından çok azdır. Yüzey akıĢına geçen su kıĢ ve ilkbahar aylarında çoğalmakta,
yaz aylarında çok azalmaktadır. Yaz mevsiminde Alakır Çayı’nın getirdiği su ile Karaağaç kaynaklarından
çıkan su vadi boyunca çiftçilerin tarlalarının sulanmasında kullanılmaktadır. Alakır Havzası’ndaki halk
sulu tarım yapmakta, meyva, sebze, bostan üretmekte, ürettiği ürünleri satarak geçinmektedir. Alakır
Havzası’nda üretilen tarım ürünleri büyük Ģehirlerimize kadar uzanan bir besin zincirini oluĢturmakta ve
çok yönlü bir ticari sistemi çalıĢtırmaktadır. Sulu tarımın geliĢtirilmesi ile sağlanan iĢ alanı ve gelir
Kumluca Ġlçesinde nüfusun çok hızlı artmasına sebep olmuĢtur. Havzadaki köylerin nüfusu göç etmeyip,
yerinde kalmıĢ ve yüksek bir üretim gücüne ulaĢmıĢtır.
Uygulanması öngörülen HES projelerine göre; dereden gelen suyun bentte biriktirilmesi, dik yamaçlarda
açılacak kanal ile yüksek arazide yapılacak bir su havuzuna akıtılması ve havuzdan cebrî boru ile
düĢürülerek türbin/jeneratör aracılığı ile elektrik üretilmesi planlanmıĢtır. Bent ile havuz/HES arasındaki
dere yatağı susuz kalacaktır. HES’ler birbirinin ardınca dizilecekler, birinin bıraktığı suyu, diğeri kendi
havuzuna akıtarak kullanacaktır. En üstteki bentten Alakır Barajına kadar dere yatağına ortalama akıĢın %
10’u kadar su (can suyu) bırakılacaktır. Dere yatağının da karstlaĢmıĢ arazinin bir parçası olduğu
düĢünülürse, bu can suyunun da sızacağı ve derenin kuruyacağı anlaĢılır. Yayvan dere yataklarında can
suyu olarak bırakılan su yataktaki taĢların arasında sızan su olacaktır. Dere yatağına % 10 can suyu
bırakmak, doğal tatlı su ekosistemleri ile dere boyundaki ve taĢkın alanlarındaki yarı karasal ekosistemleri
yok etmek, derenin suyunun kullanıldığı tarım alanlarını yok etmek, insanları da göçe zorlamak anlamına
gelmektedir.
Alakır Havzası’ndaki su geliri tarım alanlarının sulanmasına ancak yetmektedir. Alakır Havzası’na
yakın olan Finike, Antalya ve Bük meteoroloji istasyonlarının ölçmelerine göre belirgin bir ısınma /
kuraklaĢma süreci yaĢanmaktadır. Bu süreçte, özellikle yaz aylarında açık su yüzeyinden buharlaĢma ve
potansiyel evapotranspirasyon miktarları artmıĢtır. Bu değerlere göre sulu tarım alanlarının sulama suyu
ihtiyacı giderek artacaktır. Artan su ihtiyacının karĢılanması için yan derelerde küçük bentlerin yapılması,
kıĢ yağıĢlarının ve eriyen kar sularının bu bentlerde biriktirilmesi gerekmektedir. Bu konu kapsamlı bir su
üretimi ve sulu tarım planlaması ile baĢarılabilir.
YağıĢların yıl içindeki dengesiz dağılımı yanında, günlük sağanak yağıĢlar da aylık toplam yağıĢ
miktarlarının önemli bölümünü oluĢturmaktadır. Dik yamaçlı vadide orman ağaçlarını keserek, toprağı
açmak günlük sağanak yağıĢlarla erozyona, göçüklere sebep olmaktır. Kazı materyallerinin dik yamaç
boyunca dere yatağına doğru atılması, derenin tıkanmasına sebep olacaktır. TıkanmıĢ olan dere kıĢ
yağıĢlarında gelen suyu boĢaltamadığı için taĢacak, tarım alanlarını tahrip edecektir. Tahrip edilmiĢ orman
alanlarına düĢen sağanak yağıĢlar sık, sık sellere dönüĢmekte ve tarım alanlarını, yerleĢim alanlarını basan
su, büyük zararlara sebep olmaktadır. HES yapımı sel olaylarını sıklaĢtıracaktır.
Alakır Havzası’ndaki doğal ekosistemlerin dengesi ve devamlılığı yanında, sulu tarıma dayandırılmıĢ
olan üretim düzeninin ve ona bağlı üretim/ticaret/beslenme sisteminin devamlılığının sağlanması kamu
güvenliği ve kamu düzeni bakımından “üstün kamu yararı” kapsamındadır. Bu doğal sistemler ile insan
sistemleri düzeninde Alakır Çayı’nda 7 tane HES kurmak ve ticari amaçla iĢletmek mümkün
görünmemektedir.
-II-
ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa
nu.
ÖNSÖZ
ĠÇĠNDEKĠLER
HARĠTA, KESĠT, TABLO LĠSTESĠ
ġEKĠL LĠSTESĠ
I
II
III
IV
ÖZET V
1.GĠRĠġ 1
2. BATI AKDENĠZ YETĠġME ORTAMI BÖLGESĠ ĠÇĠNDE ALAKIR HAVZASI 3
2.1. Batı Akdeniz Yetişme Ortamı Bölgeleri Grubu 3
2.2. Alakır Çayı Havzası 4
2.2.1. Alakır Çayı Havzasının sınırları ve yapısı 4
2.2.2. Alakır Havzası’nda sıcaklık, yağış ve yüksek yağışların durumu 14
2.2.2.1. Finike’de ortalama sıcaklık, yağıĢ ve günlük yüksek yağıĢlar 14
(1) Ortalama sıcaklık 14
(2) Ortalama yağıĢlar ve günlük yüksek yağıĢlar 15
2.2.2.2. Antalya’da ortalama sıcaklık, yağıĢ, buharlaĢma ve günlük yüksek yağıĢlar 26
(1) Ortalama sıcaklık 26
(2) Ortalama yağıĢlar ve günlük yüksek yağıĢlar 26
(3) Açık su yüzeyinden buharlaĢma ve pet ile get miktarları 27
2.2.2.3. Bük’te sıcaklık ile yağıĢ iliĢkileri 42
(1) Ortalama sıcaklık 42
(2) Ortalama yağıĢ miktarları 42
2.2.3. Alakır Çayı Havzası’nda anakaya ve toprak özellikleri 45
2.2.3.1. Jeolojik yapı ve toprakların oluĢtuğu anakayalar ile anamateryaller 45
2.2.3.2.Topraklar 45
2.2.3.3. Orman topraklarının geçirgenliği ve ana kayanın çatlak sistemi ile suyu sızdırması 47
2.2.4. Alakır Havzası’nda arazi kullanımı, tarım, meyvacılık ve seralar 48
2.2.4.1. Arazi kullanımı 48
2.2.4.2. Tarım alanları 48
2.2.4.3. Tarım ürünlerinin havzadaki 28 yerleĢim alanına dağılımı 48
2.2.4.4. Havzadaki sulu tarım alanlarının sulama suyu ihtiyacı 55
2.2.5. Kumluca merkezi ile beldeleri ve köylerinde nüfusun değişimi 55
2.2.5.1. Kumluca ve çevresinde yerleĢimin tarihi geliĢimi 55
2.2.5.2. Kumluca ve köylerinde nüfusun değiĢimi 56
3. ALAKIR HAVZASINDA NEHĠR TĠPĠ HĠDROELEKTRĠK SANTRALLARI (HES) 57
3.1. Alakır Barajı, Alakır HES ile Toçak hes 57
3.2. Alakır Havzası’nda HES’ler ve akış miktarı 57
3.3. Dağ Alabalığının (Büyük Benekli Alabalık-Salmo trutta macrostigma) 60
yaşama ortamındaki suyun derinliği ve akış hızı ile uyum ilişkisi
3.4. dereye bırakılacak su miktarının belirlenmesi yöntemleri 67
4. DOĞAL SĠT ALANI KONUSU 72
5. KAMU YARARI VE ÜSTÜN KAMU YARARI DEĞERLENDĠRMESĠ 73
6. SONUÇ 75
6.1. Alakır Havzası’nın özellikleri ile ilgili sonuçlar 75
6.2. Alakır Havzası ve çevresinde ortalama sıcaklık, yağışlar ve buharlaşma 75
ile ilgili sonuçlar
6.3. Alakır Havzası’nda tarım, meyvacılık, seracılık ve nüfus ile ilgili sonuçlar 76
6.4. Alakır Çayı’nda tatlı su ekosistemlerinin devamlılığı ile ilgili sonuçlar 76
6.5. Alakır Çayı’nı su geliri ile ilgili sonuçlar 77
6.6. Alakır Çayı Havzası’nda sulama suyu ihtiyacı ile ilgili sonuçlar 77
6.7. Alakır Havzası’nda yapılması planlanan nehir tipi hidroelektrik santralları (HES) 77
6.8. Doğal Sit Alanı konusu ile ilgili sonuçlar 78
6.9. Alakır Havzası’ndaki halkın su kullanım hakkı ve üstün kamu yararı ile 78
ilgili sonuçlar
KAYNAKLAR 79
-III-
HARİTALAR Sayfa
nu.
HARĠTA 1. ALAKIR ÇAYI HAVZASI 8
HARĠTA 2. ALAKIR HAVZASI VE ÇEVRESĠNDE JEOLOJĠK YAPI ĠLE 46
TOPRAKLARIN OLUġTUĞU ANAKAYALAR / ANAMATERYALLER VE TOPRAKLAR
HARĠTA 3. ALAKIR HAVZASINDAKĠ YERLEġĠM YERLERĠ VE YETĠġTĠRĠLEN ÖNEMLĠ TARIM ÜRÜNLERĠ 53
HARĠTA 4. ALAKIR HAVZASINDAKĠ YERLEġĠM YERLERĠ VE YETĠġTĠRĠLEN ÖNEMLĠ TARIM ÜRÜNLERĠ VE 61
HAVZADA YAPILMASI ÖNGÖRÜLEN HĠDROELEKTRĠK SANTRALLARI
UYDU GÖRÜNTÜSÜ
UYDU GRNT. KUMLUCA, ALAKIR HAVZASI, BARAJ VE BEYDAĞLARI 9
KESĠTLER
KESĠT 1. BATI AKDENĠZ YETĠġME ORTAMI BÖLGESĠNDE YÜKSELTĠ/ĠKLĠM KUġAKLARI 5
ĠLE YÖRELERDEKĠ YAĞIġ VE SICAKLIK ĠLĠġKĠLERĠ
KESĠT 2. ALAKIR ÇAYI HAVZASI 8
KESĠT 3. ALAKIR HAVZASINDA KARTAL TEPE – ALAKIR ÇAYI – TEKEOVA DAĞI KESĠTĠ 10
KESĠT 4. ALAKIR HAVZASINDA SĠRKEN DAĞI-ALAKIR ÇAI-TAHTALI DAĞ KESĠTĠ 11
TABLOLAR
TABLO 1. KUMLUCA-KÖġKLÜ-DĠBEK ORMANI (BEY DAĞLARI) KESĠTĠNDE AĞAÇ VE ÇALI TÜRLERĠNĠN ÖRTME ORANLARI 7
TABLO 2.1. KUMLUCA VE GÖDENE’DE (Altınyaka) AYLIK VE YILLIK ORTALAMA 16
YAĞIġ MĠKTARLARIVE YAĞIġ MĠKTARININ 100 m’lik YÜKSELTĠ ARTIġINA GÖRE DEĞĠġĠMĠ
TABLO 2.2. BATI AKDENĠZ YETĠġME ORTAMI BÖLGESĠNDE DENĠZ ETKĠSĠ ALTINDAKĠ ARAZĠDE 17
ORTALAMA YAĞIġLAR ĠLE SAĞANAK YAĞIġ MĠKTARLARI VE ORANLARI
TABLO 3. FĠNĠKE’DE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIġLARIN (> 70 mm) 1985-2008 DÖNEMĠNDE AYLARA DAĞILIMI 20
TABLO 4. FĠNĠKE’DE AYLIK VE YILLIK YAĞIġ MĠKTARLARI (1985-2008 DÖNEMĠ) 21
TABLO 5. ANTALYA’DA GÜNLÜK (mm/24 saat) SAĞANAK YAĞIġLARIN 1985-2008 DÖNEMĠNDEKĠ DURUMU 31
TABLO 6. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK TOPLAM YAĞIġ MĠKTARLARI (1985-2008) 32
TABLO 7. KUMLUCA’DA SEL OLAYLARI VE ZARARLARI 38-39
TABLO 8. ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK (C°) VE AÇIK SU YÜZEYĠNDEN ORTALAMA BUHARLAġMA (mm/m²) 40
DEĞERLERĠNĠN DÖNEMSEL DEĞĠġĠMĠ
TABLO 9. ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK (C°), YAĞIġ, AÇIK SU YÜZEYĠNDEN BUHARLAġMA VE 41
POTANSĠYEL EVAPOTRANSPĠRASYON (PET) mm/m² DEĞERLERĠNĠN DÖNEMSEL DEĞĠġĠMĠ
TABLO 10. ALAKIR HAVZASINDA ARAZĠ KULLANIMI, TARIM ALANLARI , ÜRETĠM VE DEĞERĠ 49
TABLO 11. ALAKIR HAVZASINDA MEYVA ÜRETĠLEN ALANLAR, ÜRETĠM VE DEĞERĠ 50
TABLO 12. ALAKIR HAVZASINDA BOSTAN VE SEBZE ÜRETĠLEN ALANLAR, ÜRETĠM VE DEĞERĠ 50
TABLO 13. ALAKIR ÇAYI HAVZASINDAKĠ 28 YERLEġĠM YERĠNDE YETĠġTĠRĠLEN TARIM ÜRÜNLERĠNĠN 51
YETĠġTĠRMEDEKĠ ÖNEM DERECELERĠNE GÖRE SIRALANIġI VE YETĠġTĠRME ORANLARI 52
TABLO 14. ALAKIR ÇAYI HAVZASINDAKĠ 28 YERLEġĠM YERĠNDE 2010 YILI ĠTĠBARĠYLE YETĠġTĠRĠLEN TARIM 52
ÜRÜNLERĠNĠN YETĠġTĠRMEDEKĠ ÖNEM DERECELERĠNE GÖRE SIRALANIġI VE YETĠġTĠRME ORANLARI
TABLO 15. ALAKIR HAVZASINDAKĠ TARIM ÜRÜNLERĠNĠN 28 YERLEġĠM YERĠNE SAYI VE ORAN OLARAK DAĞILIMI 54
TABLO 16. KUMLUCA ĠLÇESĠ / ALAKIR HAVZASI NÜFUSUNUN 1975-2007 SAYIMLARI ARASINDA DEĞĠġĠMĠ VE 58
ERKEK / KADIN NÜFUS SAYILARI/ORANLARI ĠLE HAVZADAKĠ KÖYLERDEN GÖÇ OLAYININ ĠNCELENMESĠ
TABLO 17. ALAKIR HAVZASINDA VE KARAAĞAÇ KAYNAKLARINDA YAĞIġ/AKIġ ĠLĠġKĠSĠ ĠLE 65
KARAĞAÇ KAYNAKLARINDAKĠ DEBĠ’YE GÖRE HAVZAYA DÜġEN YAĞIġ MĠKTARININ HESABI
TABLO 18. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) FARKLI ÇAĞLARINDA VE LARVALARIN 68
YAġAMA ORTAMINDA AKARSUYUN HIZINA UYUMU
TABLO 19. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) FARKLI ÇAĞLARINDA VE LARVALARIN 68
YAġAMA ORTAMINDA AKARSUYUN DERĠNLĠĞĠNE UYUMU
TABLO 20. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) YAVRU, GENÇLĠK VE YETĠġKĠNLĠK ÇAĞLARINDA 70
VE LARVALARIN AKARSUYUN FARKLI DERĠNLĠKLERĠNE UYUM ORANLARI
-IV-
Sayfa
ŞEKİLLER nu.
ŞEKİL 1. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARININ YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ 6
ŞEKİL 2.1. ORMANIN ÖLÜ ÖRTÜSÜ, ORMAN TOPRAĞININ GÖZENEK ÇAPLARI,YAĞIŞ SUYUNU SIZDIRMASI 12
VE KİREÇ TAŞINDAKİ ÇATLAK SİSTEMİNİN KAYNAKLARI - YERALTI SUYUNU BESLEMESİ
ŞEKİL 2.2. KİREÇTAŞI ANAKAYASINDAN OLUŞMUŞ ORMAN TOPRAĞINDA YAĞIŞ SULARININ SIZMASI 13
VE TAHTALI DAĞ’DA SEDİR ORMANLARI
ŞEKİL 3.1. KUMLUCA VE GÖDENE’DE (Altınyaka) AYLIK VE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARI 16
ŞEKİL 3.1. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE DENİZ ETKİSİ ALTINDAKİ ARAZİDE YAĞIŞLAR VE ORANLARI 17
ŞEKİL 4. FİNİKE'DE AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 18
ŞEKİL 5. FİNİKE'DE AYLIK VE YILLIK YAĞIŞLARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 19
ŞEKİL 6. FİNİKE’DE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLARIN AYLARA DAĞILIMI 20
ŞEKİL 7.1. FİNİKE’DE EKİM VE KASIM AYLARINDA AYLIK TOPLAM VE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI 22
ŞEKİL 7.2. FİNİKE’DE ARALIK VE OCAK AYLARINDA TOPLAM VE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI 23
ŞEKİL 7.3. FİNİKE’DE ŞUBAT VE MART AYLARINDA TOPLAM VE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI 24
ŞEKİL 7.4. FİNİKE’DE IV. VE V. AYLARDA TOPLAM VE SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI (1985-2008 DÖNEMİ) 25
ŞEKİL 8. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 29
ŞEKİL 9. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 30
ŞEKİL 10. ANTALYA’DA GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLARIN AYLARA DAĞILIMI (1994-2006 DÖNEMİNDE ARTIŞA DİKKAT) 31
ŞEKİL 11.1. ANTALYA’DA X. VE XI. AYLARDA TOPLAM YAĞIŞ VE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI 33
ŞEKİL 11.2. ANTALYA’DA XII. VE I. AYDAKİ TOPLAM YAĞIŞ İLE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI 34
ŞEKİL 11.3. ANTALYA’DA II. VE III. AYLARDA TOPLAM YAĞIŞ İLE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI 35
ŞEKİL 11.4. ANTALYA’DA IV. VE V. AYLARDA TOPLAM YAĞIŞ İLE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI 36
ŞEKİL 12. ANTALYA İLE FİNİKE’DE 1985-2007 DÖNEMİNDEKİ GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLARIN AYLARA GÖRE DEĞİŞİMİ 37
ŞEKİL 13. ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK (C°) VE AÇIK SU YÜZEYİNDEN ORTALAMA BUHARLAŞMA (mm/m²) 40
DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
ŞEKİL 14. ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK (C°), YAĞIŞ, AÇIK SU YÜZEYİNDEN BUHARLAŞMA VE 41
POTANSİYEL EVAPOTRANSPİRASYON (PET) mm/m² DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
ŞEKİL 15.1. BÜK’TE AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 43
ŞEKİL 15.2. BÜK’TE AYLIK ORTALAMA VE YILLIK YAĞIŞ TOPLAMLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ 44
ŞEKİL 16. ALAKIR HAVZASINDA ARAZİ KULLANIMI 49
ŞEKİL 17. ALAKIR HAVZASINDA TARLA, ZEYTİNLİK, MEYVALIK, SEBZELİK VE DİĞER TARIM ALANLARI 49
ŞEKİL 18. ALAKIR HAVZASINDA MEYVA ÜRETİM ALANLARI İLE ORANLARI 50
ŞEKİL 19. ALAKIR HAVZASINDA BOSTAN VE SEBZE ÜRETİM ALANLARI İLE ORANLARI 50
ŞEKİL 20. ALAKIR HAVZASINDAKİ TARIM ÜRÜNLERİNİN 28 YERLEŞİM YERİNE SAYI VE ORAN OLARAK DAĞILIMI 54
ŞEKİL 21. KUMLUCA VE KÖYLERİNDE (ALAKIR HAVZASINDA) NÜFUSUN 1975-2007 ARASINDAKİ DEĞİŞİMİ 59
ŞEKİL 22. ALAKIR HAVZASINDAKİ YERLEŞİM ALANLARINDA 2000 İLE 2007 YILLARINDAKİ NÜFUSUN VE 60
ERKEK / KADIN ORANLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
ŞEKİL 23. ŞEKİL 23. BİR DEREDE HİDRO ELEKTRİK SANTRALI KURMAK İÇİN ÖNCE DOĞAL BİR SU EKOSİSTEMİ OLAN DERE İLE 63
DERENİN ÇEVRESİNDEKİ TARIM VE YERLEŞME ALANLARININ SULAMA/KULLANMA SUYU İHTİYACI İLE
DERENİN BESLEDİĞİ KIYI DENİZİNDEKİ CANLILARIN BESİN KAYNAKLARININ DA HESAPLANMASI GEREKİR.
ŞEKİL 24. ALAKIR HAVZASINDA (KARTAL TEPE–ALAKIR ÇAYI–TEKEOVA DAĞI KESİTİ) HES SU KANALININ OLUMSUZ ETKİLERİ 64
ŞEKİL 25. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) FARKLI ÇAĞLARINDA VE LARVALARIN 69
AKARSUYUN DERİNLİĞİNE VE HIZINA UYUMU
ŞEKİL 26. ŞEKİL 26. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) YAVRU, GENÇLİK VE YETİŞKİNLİK ÇAĞLARINDA VE LARVALARIN 71
AKARSUYUN FARKLI DERİNLİKLERİNE UYUM ORANLARI
ŞEKİL 27. SUYA BAĞLI OLAN DOĞAL EKOSİSTEMLER İLE SULU TARIMIN VE BUNDAN GEÇİNEN HALKIN YAŞAMA HAKKI VE DEVAMLILIĞI, 74
TİCARET VD. İŞLEVLER İLE TARIM ÜRÜNLERİNDEN BESLENEN İNSANLARIN BESLENME / YAŞAMA HAKKININ DEVAMLILIĞI
AÇISINDAN KAMU YARARI İLE ÜSTÜN KAMU YARARI KAPSAMININ KARŞILAŞTIRILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ
-V-
1.GĠRĠġ
Alakır Çayı Havzasındaki sedir ormanlarında 1982 yaz aylarında bir sedir araĢtırması
yapmıĢtım. Kumluca Orman ĠĢletme Müdürü RuĢen KarakuĢ Dibek Ormanının alt kesiminde
1100 m yükseltide 3 baraka yaptırmıĢtı. ÇalıĢmaya katılan 6 öğrencim barakalardan birinde
yatıyorlar, birinde yemek yeyip, oturuyorlardı. Üçüncü baraka mutfaktı. AĢçı da burada
yatıyordu. Bir ay süre ile Bey Dağlarının sedir ormanlarının dik yamaçlarında örnek alanları
seçip, ağaçların çap ve boylarını ölçüp, kestiğimiz örnek ağaçların gövde analizlerini yaptık.
Yardımcılarımız Aza Mehmet (Mehmet Okur) ile birkaç iĢçiydi. ĠĢçiler toprak çukurlarını
kazıyorlar, Aza Mehmet te boyundan uzun bir motorlu testere ile ağaçları kesip,
iĢaretlediğimiz kesitleri alıyordu. Ölü örtü, toprak ve yaĢına göre sedir ibre örnekleri ile gövde
kesitlerini alıyorduk. Arada Gödene Bölge ġefi Mehmet Acar da yardımımıza geliyordu. Zor
bir çalıĢmaydı. Arazinin sarplığından dolayı her gün yüklerimizle dağ tırmanıĢı yapıyorduk.
Aza Mehmet benimle aynı yılda, ayni ayda ve ayni günde doğmuĢtu. Üç sınıflı ilkokuldan
mezundu (Eskiden köylerde 3 sınıflı ilkokullar vardı). Ama çok zeki ve yetenekli bir insandı.
Öğrencilerimi bu konuda uyarmıĢtım. Biz fırsatını bulmuĢ okuyabilmiĢtik. Ama Alakır
Mahallelerinin 3 sınıflı ilkokulundan mezun yetenekli Mehmet ancak köy ihtiyar heyetinde
aza olabilmiĢti. Aza Mehmet’i hatırladıkça; o yıllarda Alakır Havzasındaki dağın sarplığında
çalıĢarak, yaylalarında hayvancılık yaparak, kıl çadırlarda çul üstünde yatarak ekmeklerini
kazanmağa, ailelerini geçindirmeğe çalıĢan gayretli insanlarımızı düĢünürüm.
Bu çalıĢmada Ambar Katran adını verdikleri çok yaĢlı bir dev sedir ağacını da ölçmüĢtük.
Bu ağacın yaĢının 2200 kadar olabileceğini hesaplamıĢ ve yayınlamıĢtım. Daha sonra
(1985’te) Avusturya’dan Prof. Dr. Hannes Mayer’i Ambar Katran’a çıkardım. Ambar
Katran’ın yaĢını nasıl hesapladığımı anlattım. Hesabımı ve bulduğum yaĢı onayladı. Hannes
Mayer Alp Dağlarında ve Türkiye ormanlarında yıllarca araĢtırmalar yapmıĢ olan tecrübeli bir
silvikültürcü idi.
Ekoloji alanında çalıĢanlar için araĢtırma konuları bitmez ve tükenmez. Ancak orman
ekolojisi alanında çalıĢmak arazide ölçme yapmak ve örnek almakla bitmez. Ölü örtü ve
toprak analizleri, ibre veya yaprak analizleri, ağaçların beslenme büyüme iliĢkilerinin ortaya
konulabilmesi için gövde analizleri, ormanların tür bileĢimleri, iklim özellikleri ve bu
özelliklerin arazinin yapısına göre değiĢimleri, yetiĢme ortamı karakteristiklerinin
belirlenmesi ve bulgularla iliĢkilendirilmesi için zaman, gayret ve sabır gerekir. Bey
Dağlarındaki sedir araĢtırmalarına baĢladığım 1981’den beri 30 yıl geçti. Bu süre içinde her
fırsatta Bey Dağlarına tırmandım ve araĢtırmalarıma devam etmeğe çalıĢtım.
Biz dağlarımızın sakinliğinde araĢtırmalarımızı yapmağa çalıĢırken birileri de dağlarımızı,
sularımızı, insanlarımızın geçim kaynaklarını ele geçirmeğe kalkıĢtı. Ankara’da 1-5.10.1993
tarihinde yapılan Türkiye 1. Ormancılık ġurasında Ferruh AtbaĢoğlu (Yargıtay 20. Hukuk
Dairesi BaĢkanı 1991-2004) ormanların özelleĢtirilmesi konusundaki bildirisinde Ģöyle demiĢti;
“Ey ormancılar ve Şuraya katılanlar; eğer ormanların özelleştirilmesi yönünde bir karar
alırsanız, yakın gelecekte dağlarımızda yabancı bayrakların dalgalandığını görürsünüz. İşte o
zaman Türklük gururunuz, insanlık onurunuz rencide olmazmı? Vicdanınıza hesap
verebilirmisiniz? İyi düşününüz ve ormanların Vatan toprağı olduğunu unutmayınız.”.
Bazılarının aksi yöndeki gayretlerine rağmen, bizler hep birlikte bu düĢüncelerle o Ormancılık
-III-
-1-
ġurasında ormanların özelleĢtirilmesi yolunda bir karar çıkmasını önlemiĢtik. Bu defa
dağlarımızdaki sularımızı ele geçirmek ve musluğa bağlamak için önce Doğu Karadeniz
Bölümünde Fırtına Deresi Havzası’nda baĢlatılan saldırı, kısa zamanda bütün ülkeye
yaygınlaĢtı. Tabii olarak Alakır Havzası da bu saldırıdan nasibini aldı.
Nehir tipi hidroelektrik santralları ile doğal ekosistemlerin dengesini bozmadan ve o suyu
kullanan insanların haklarını gasp etmeden yerel ihtiyaçları karĢılamak için elektrik
üretilmesine kimsenin itirazı olamaz. Ancak Fırtına Deresi’nde kurulmak istenen HES’in
kapsamını ve etkilerini inceleyip, sarp arazideki uygulamaları gördüğümde; yapılmak istenen
HES’lerin doğal ekosistemlerin dengesini bozmak bir yana, tamamı ile yok edeceğini
kavradım. Nehir tipi HES’lerde kullanılan planlama yöntemi ve arazideki uygulamaları bizim
derelere uymayan bir yöntemdir. Bu HES giriĢimlerinde kullanılan planlama ve uygulamalar;
bir su kaynağının devamlılığını sağlayıcı ve koruyucu olmayıp, o su ekosisteminde yaĢayan
canlılar ile suyu kullanan insanlarımızı yok edici nitelikte bir soykırımdır.
HES’lerin yapılmağa kalkıĢıldığı, akarsuların yataklarının kurutulduğu havzalarda yaĢayan,
o su ile tarlasını, bahçesini, meyvalığını sulayan, ürettiği ile insanlarımızı besleyen, ailesini
geçindirmeğe çalıĢan insanlarımız. O insanlarımızın, orman ağaçları, ormanda yaĢayan
hayvanlar, çiçekler, böcekler, derede yaĢayan balıklar kadar değeri yokmudur? Türkiye
Cumhuriyeti’nin dağları, ormanları, toprakları, akarsuları ve diğer kaynakları ile zenginlikleri
bir sömürgeye mi aittir? Türkiye bir “Haçlı saldırısına” veya burayı “Dar-ül Harb” ilân
edenlerin saldırısına boyun eğecekmidir? Türk böyle bir saldırıya boyun eğmez. Ama günlük
olayların ve geçim çabalarının içinde uğraĢan sade insanlarımız bu türlü giriĢimlerin amacı ve
kapsamı hakkında bilgi ve fikir sahibi değillerse…. Çamlı HemĢin’liler saldırıyı erken fark
etmiĢler ve ayağa kalkmıĢlardı. Ya ötekiler? Alakır Havzası’ndaki 28 yerleĢim yerinde
bahçeleri, meyvalıkları, seraları, hayvanları ile gecesini gündüzüne katan sade insanlarımız
gelen tehlikenin farkına varabilirlermiydi? Doğu Karadeniz Bölümünde kıyamet kopmağa
baĢladığında Alakır Havzası habersizdi ve sakindi. Olay kısa zamanda duyuldu ve duyuruldu.
TaĢ ocakları için baĢlatılmıĢ olan direnme, nehir tipi HES’leri de kapsamına aldı.
Elde ettiğim bilgileri yılların birikimi ile derleyip, irdeleyip ve değerlendirmek, vardığım
sonuçları ilgililere sunmak gerektiği kanaatindeyim. Bey Dağları’nda benimle çalıĢan yürekli
insanlar, onların çocukları ve torunları birkaç evlek tarlalarında, meyvalıklarında, seralarında
çalıĢıyorlar. Ürettiklerini Türkiye’nin her yanına gönderiyorlar. Göç etmiyorlar. Yerlerinde
çalıĢıp, geçiniyorlar. Bu insanları o dağların arasında tutan Alakır Çayının suyudur. Suyu HES
türbinine akıtmak için tünele (veya kanala) alırsanız, vadi susuz kalır. Ġnsanlar da üretim
yapamazlar ve göçerler.
Burada bir “üstün kamu yararı” değerlendirmesi söz konusudur. Üstün kamu yararı; (1)
Ulusal güvenlik, (2) Kamu güvenliği, (3) Kamu sağlığı konularında, kamu yararına olan
diğer iĢlemlerin veya eylemlerin üzerindedir. Alakır Havzası’nda yapılmağa kalkıĢılan
HES’leri orada yaĢayan insanlarımızı göçe zorlamak giriĢimi olduğunun farkındamısınız? Bu
eylem hangi kamu yararına sığdırılabilir? Atatürk’ün dediği gibi; “Mevzuu bahis olan eğer
vatan ise, gerisi teferruattır.”
-2-
-2-
2. BATI AKDENĠZ YETĠġME ORTAMI BÖLGESĠ ĠÇĠNDE ALAKIR HAVZASI
Türkiye’nin coğrafya bölgeleri ve bölümleri sınıflandırmasında Akdeniz Bölgesi; (1) Batı
Akdeniz Bölümü, (2) Doğu Akdeniz Bölümü, (3) Göller Bölümü olmak üzere 3 bölüme
ayırtedilmiĢtir. YetiĢme ortamı bölgesel sınıflandırması daha ayrıntılıdır. Akdeniz
Bölgesindeki coğrafya bölümleri “yetiĢme ortamı bölgeleri grubu” olarak tanımlanmıĢ ve
içinde farklı yetiĢme ortamı bölgeleri ayırtedilmiĢtir (Kantarcı, M. D. 1983-1990).
2.1. BATI AKDENĠZ YETĠġME ORTAMI BÖLGELERĠ GRUBU
Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgeleri Grubu batıda Dalaman Çayı vadisinden baĢlayıp,
doğuda Anamur Burnu/Tatlısu Nehri vadisine kadar uzanır. Kuzeyde Göller Bölgesi ile Ġç
Anadolu Bölgesi ile sınırlanır. Bu grup; deniz etkisini alan arazi ile dağların arasında kalan
arazi ve Akdeniz ardı arazisi olmak üzere 3 yetiĢme ortamı bölgesine ayrılmıĢtır.
(1) Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi (Deniz etkisi altındaki arazi),
(2) Akdeniz Ġç YetiĢme Ortamı Bölgesi (Deniz etkisi alamayan arazi)
(3) Batı Akdeniz Ardı YetiĢme Ortamı Bölgesi
Batı Akdeniz YetiĢme Ortamı Bölgesi Toros Dağlarının batı bölümünün Akdeniz’e bakan
yamaçlarını ve bu yamaçlara gömülmüĢ derin akarsu havzalarını kapsamaktadır. Bölge genel
olarak güneye eğimli bir yapıdadır. Ancak derin vadilerin dik yamaçları güneydoğu ve doğu,
güneybatı ve batı bakılıdır. Bu bakı farklarından ötürü deniz etkisinin alınıĢı, yağıĢ miktarları,
güneĢlenme süresi ve Ģiddeti de farklıdır. Yükseltiye bağlı iklim değiĢikliği ile oluĢmuĢ
“yükselti/iklim kuĢakları” içinde bakı farklarına bağlı yetiĢme ortamı birimlerini de ayırmak
gerekmektedir (Kesit 1).
Akdeniz Bölgesinde yağıĢ yükseltiye bağlı olarak önce artar, sonra azalmağa baĢlar (ġekil
1). Sıcaklık değerleri ise yükselti arttıkça her 100 m’de 0,5 C° kadar azalır (Sıcaklık farklarını
kavrayabilmek için yeterince ölçme yoktur). Deniz etkisi altındaki yamaçlarda iki sis kuĢağı
oluĢur. Orta Kızılçam kuĢağındaki sis oluĢumu belirgindir. Bu kuĢak yağıĢların da arttığı
kuĢaktır. Daha yukarıda Orta Sedir KuĢağında uygun hava hallerinde sis oluĢur. Orta Sedir
KuĢağında oluĢan sis burada iklimin de daha nemlice olmasını sağlar (Kesit 1). Meteoroloji
istasyonlarının yetersizliğini ormanların ve diğer bitki toplumlarının tür bileĢimlerini
inceleyerek, yükselti/iklim kuĢaklarını ve bakı farklarına göre iklim özelliklerindeki
değiĢimleri belirlememiz mümkün olmuĢtur (Kesit 1,Tbl.1.).Ancak ormanların tahrip edilmesi
tür bileĢimlerinin de bozulmasına sebep olabilmektedir. Ayrıca yetiĢme ortamının anakaya ve
toprak özelliklerinin de yeterince değerlendirilmesi gerekmektedir. Bütün bunlar da
yetmeyebilir. Bu defa ağaçların farklı yükselti/iklim kuĢaklarında beslenme /büyüme
iliĢkilerini de araĢtırmak gerekmektedir. Bey Dağlarındaki sedir araĢtırmalarımızda bütün bu
incelemeler, analizler ve değerlendirmeler yapılmıĢtır (Bkz. Kantarcı, M.D. 1985 ve 2008).
Akdeniz Bölgesi’nde Toros Dağları esas itibariyle karstlaĢmıĢ kireç taĢlarından
oluĢmuĢtur. Kireç taĢları derin çatlaklı yapılarından dolayı yağıĢ sularını yeraltına sızdırmakta
ve denize ulaĢtırmaktadırlar (Düdenler). Bu sebeple karstik arazide yağan yağıĢ ile yüzeysel
akıĢa geçen su miktarı arasında önemli farklar vardır. YağıĢ sularının toprağa sızması ve
-3-
anakayanın çatlaklı yapısına ulaĢmasında ormanların ve orman topraklarının etkisi çok
önemlidir. Akdeniz Bölgesinde ormanların devamlılığı, toprakların koruması ve geçirgenlik
özelliklerini sağlaması, kireç taĢı anakayasının çatlaklı yapısı yağıĢ/akıĢ düzenini önemle
etkilemektedir (ġekil 2.1. ve 2.2.).
2.2. ALAKIR ÇAYI HAVZASI
2.2.1. ALAKIR ÇAYI HAVZASININ SINIRLARI VE YAPISI
Alakır Çayı Havzası kuzeyde Gökgedik Tepe, Karatufan Tepe, Bakırlı Dağ ile Yazır
Havzasından ayrılmaktadır. Batıda kuzeyden güneye doğru; SavaĢ Tümseği Tepe, Eren Tepe
(2763 m), Yıldırım Çukuru BaĢı, Ziyaret Tepe (2833 m) Kartal Tepe (2640 m), KuĢyolu
Tepe, Kanlıca Tepe, Kızlar Sivrisi (3086 m), Kudret Gölü, Sarıkaya Yarları, Sirken Dağı
(1680 m), Kır Tepe (1495 m), Toçak Tepe ( 1223 m) ile Havza sınırlanmaktadır. Doğuda
kuzeyden güneye doğru; Düz Bel, Ala Dağ, Asar Dağı, Kepez Dağı ile Çakırlar Havzasından
ayrılır. Doğu sınırı Tekeova Dağı (2164 m), Açıkkır Tepe (2070 m), Gödene Yaylası, Görece
Dağ, Yangılı Tepe, Eren Tepe, Belen, ġapĢal Dağı üzerinden Karayüz Sırtından denize ulaĢır
(Harita 1, Uydu Görüntüsü 1, kesit 2).
Alakır Çayı kuzeyden güneye 61,8 km (KuĢ uçuĢu) olup, Havzanın geniĢliği Kartal Tepe-
Teke Ova arasında 14,4 km, Sirken Dağı-Gödene Yaylası arasında 21,6 km’dir (Tahtalı Dağ
Alakır Havzası’nın dıĢında kalmaktadır). Alakır Havzası Toros Dağlarının içine dik yamaçlı,
dar ve uzun bir vadi olarak gömülmüĢ durumdadır (Kesit 3 ve 4).
Alakır Çayı güneyde Salur Dağı ile Toçak Dağı arasındaki Dere Boğazından geçerek
Hasköy ile YarbaĢı Köyünün batısından Finike Körfezine ulaĢır. Çayın Dere Boğazından
çıktığı yerde yapılmıĢ olan Kırkgöz Köprüsü’nün (Eski Lymra Köprüsü) kemerli gözleri çayın
getirdiği materyal ile dolup, tıkanmıĢtır. Çay eski yatağını değiĢtirerek, Dağdibi kaynağından
çıkan Göksu Çayının yatağına girmiĢtir (Harita 1).
-4-
M. DOĞAN KANTARCIM. DOĞAN KANTARCI
KESİT YILLIK DEĞERLER DÖRT YAZ AYI DEĞERLERİ OCAK AYI DEĞERLERİ
ORTALAMA ORTALAMA KARLA GÜNLÜK İKLİM ORTALAMA ORTALAMA NEM ORTALAMA ORTALAMA NEM
YÜKSELTİ m SICAKLIK YAĞIŞ KAPLI EN YÜKSEK TİPİ SICAKLIK YAĞIŞ ORANI SICAKLIK YAĞIŞ ORANI
3086 KIZLAR SİVRİSİ C: mm GÜN YAĞIŞ C: mm SAAT 14.00 C: mm SAAT 14.00
SAYISI VE AY % %
> 2500 > 2500 YÜKSEK KIR (ALP) KUŞAĞI
2500
2400
2300
2200
2100
2000 2000-2500 ORMAN ÜSTÜ KIR KUŞAĞI
1900
1750-2000 1.1.6. SEDİR ÜST KUŞAĞI
1800
1750
1700
1500-1750 1.1.5. SEDİR ORTA KUŞAĞI (YAKLAŞIK ASLANKÖY) 10,4 814 52 XI/56 N 19,3 98 46 0 117 71
1600
1500
1400
1300 1000-1500 1.1.4. KIZILÇAM- SEDİR KUŞAĞI 11,5-12,5 1350-2160 2-21 XI/1O2-XII/113 ÇN 20,7-22,5 67-87 28-45 1,6 - 3,1 154-505 66-78
1200-1500 m 1.1.4.1. SEDİR ALT KUŞAĞI
1200 1000-1200 m 1.1.4.2. KIZILÇAM ÜST KUŞAĞI
1100
1000 1.1.3.1. NİF KÖY - GÖDENE YÖRESİ 13,4-14,1 897-1564 XII/108-185 N - ÇN 50 - 85 3,2 - 6,8 154-432
1.1.3.2. TAHTALI DAĞLARI DOĞUSU - BÜK YÖRESİ 568
900 1.1.3.3 AŞAĞI GÖKDERE-KOVADA YÖRESİ 12,5-14,1 744-1382 2 -10 90 -100 YN-N-ÇN 21,6-23,1 87-183 2,5 - 3,5 140-246
500-1000 1.2.3. KIZILÇAM ORTA KUŞAĞI 1.2.3.4. KÖPRÜ ÇAY VADİSİ YÖRESİ 16,5 1797 ÇN
800 (1) DOĞU BAKILI YAMAÇLAR ALT YÖRESİ
(2) BATI BAKIL YAMAÇLAR ALT YÖRESİ
700 1.1.3.5. İBRADI (AYDIN KENT) - KÖPRÜLÜ YÖRESİ 12,0-13,6 1380-2188 ÇN 40 - 70 1,8 - 7,0 310-505
600
500
400 1.1.2.1. DALAMAN-KOCA ÇAY-ALAKIR ÇAYI YÖRESİ 16,0-18,0 900-1250 0,1 - 0,2 X,XII,II/87-178 YN-N-ÇN 27 - 60 7,5 - 10,5 164-293
100 - 500 1.1.2. KIZILÇAM ALT KUŞAĞI 1.1.2.2. ANTALYA-ANAMUR YÖRESİ 16,5-18,5 1100-1800 IX,XII,II/94-303 N - ÇN 14 - 84 9,0 - 10,0 246-417
300
200
100 1.1.1.1. MARMARİS-EŞEN YÖRESİ 18,0-19,0 1000-1250 X,XI,XII/375 YN-N-ÇN 25,3-26,4 22 - 45 42 - 63 9,5 - 10,6 226-280 60 - 76
1.1.1.2. KALKAN-FİNİKE YÖRESİ 20,0 850-1000 XII-II/150 YN - N 26,4-26,7 15 - 30 42 - 47 10,1-12,6 210-260 50
0 1.1.1.3. FİNİKE KUMLUCA YÖRESİ 18,6 900-1050 I / 206 N 25,6 17 - 19 50 11,3 280-330 63
< 100 m 1.2.1. KIYI KUŞAĞI 1.1.1.4. KEMER-ÇAKIRLAR YÖRESİ 18,5-19,0 1490-1570 XII / 387 ÇN 26,6 28 - 41 57 10,1-11,3 295-337
1.1.1.5. ANTALYA YÖRESİ 18,0 -19,0 900-1100 XI-XII-I/90-332 N 26,6 28 - 41 57 10,0-10,5 195-244 60
1.1.1.6. MANAVGAT-DEMİRTAŞ YÖRESİ 18,0-19,0 1000-1300 I-II / 71-204 N 25,6-25,7 30 - 32 56 - 64 10,5-11,6 210-310 58-62
1.1.1.7. GAZİPAŞA-ANAMUR YÖRESİ 19,0-20,0 800-1050 X / 169 YN-N 26,9 18 - 32 54 11,7 163-221 63
KIR KUŞAĞI
ÜST SEDİR KUŞAĞI
ORTA SEDİR KUŞAĞI
ALT SEDİR KUŞAĞI
ÜST KIZILÇAM KUŞAĞI
ORTA KIZILÇAM KUŞAĞI
ALT KIZILÇAM KUŞAĞI
KIYI KUŞAĞI
ÜST SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI
ORTA SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI
ALT NEM / SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI
M.DOĞAN KANTARCI
KESİT 1. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE YÜKSELTİ/İKLİM KUŞAKLARI İLE YÖRELERDEKİ YAĞIŞ VE SICAKLIK İLİŞKİLERİ
KIR KUŞAĞI
ÜST SEDİR KUŞAĞI
ORTA SEDİR KUŞAĞI
ALT SEDİRKUŞAĞI
ÜST KIZILÇAM KUŞAĞI
ORTA KIZILÇAMKUŞAĞIORTA SİS VEYAĞIŞ KUŞAĞI
ALT KIZILÇMKUŞAĞI
KIYI KUŞAĞI
ÜST SİS KUŞAĞI
ALT SİS VE YAĞIŞ KUŞAĞI
-5-
M. DOĞAN KANTARCI
814 ASLANKÖY817 ÇAMKUYUSU
943 GÖKTEPE
AKSEKİ 1350
1367 CEVİZLİ İBRADI 2128
895 SÜTÇÜLER1564 NİF KÖY1382 KOVADA
1380 GÜNDOĞMUŞGÖDENE1373744 BUCAK
1923 KÖPRÜLÜ897 GÖLCÜK(ACIPAYAM)
1249 ÇUBUKLU (NARLI)
1797 BEŞKONAK1101 DÖŞEMEALTI
1395 KARACAÖREN (MELLİ)ÖRENKÖY 9021039 KASABAGÖKBÜK 915
1192 EŞEN 1407 OYMAPINAR1099 TAŞAĞILGEBİZ 890GAZİPAŞA 796
1257 MARMARİS
890 DEMRE
1491 ÇAKIRLAR
1288 MANAVGATKALKAN 846 1571 KEMER30
100
200
300
400
500
600
700
800
900
1000
1100
1200
1300
1400
1500
1600
1700
1800
0 50 100
150
200
250
300
350
400
450
500
550
600
650
700
750
800
850
900
950
1000
1050
1100
1150
1200
1250
1300
1350
1400
1450
1500
1550
1600
1650
1700
1750
1800
1850
1900
1950
2000
2050
2100
2150
2200
2250
YÜKS
ELTİ
m
YAĞIŞ mm
ŞEKİL 1. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞIN YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ
KUMLUCA1046
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 1. BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARININ YÜKSELTİYE GÖRE DEĞİŞİMİ(Çamkuyusu Bey Dağlarının kuzey bakılı yamaçlarında, Aslanköy ise Doğu Akdeniz Y.O.Bölgesinde güney bakıda bulunmaktadır.İki istasyon da 1650 m yükseltide olup, yağış miktarları aynıdır. Karşılaştırma yapılabilmesi için grafikte yer verilmiştir.)
-6-
TABLO 1. KUMLUCA-KÖġKLÜ-DĠBEK ORMANI (BEY DAĞLARI) KESĠTĠNDE
AĞAÇ VE ÇALI TÜRLERĠNĠN ÖRTME ORANLARI
(KIZILÇAM KUġAĞINDA ORMANLARIN TAHRĠP EDĠLMESĠ SONUCUNDA ORMAN ALTINDAKĠ ÇALI TÜRLERĠ GELĠġEREK SIK AKDENĠZ ÇALILIĞINI "SEKUNDER MAKİ" OLUġTURMAKTADIRLAR)
ÖRNEK ALANLAR VE BĠTKĠLERĠN ÖRTME ORANLARI (%)
TÜRLER YÜKSELTĠ m 200 400 600 800 1000 1200 1400 1600 1800 2000 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3 1 2 3
1. Cedrus libani (Sedir Ağacı) 5 20 20 80 80 70 80 80 80 80 80 70 80 80 80
2. Thymus sp. (Kekik) 15 4 4
3. Menta sp. (Dağ Nanesi) 7 4 4 4
4. Achantolimon olivieri 4 7 30 4 4 4
(Kar Kirpisi-Çoban Yastığı)
5. Daphnea oleoides 2 4 10 2 2
(Zeytin yapraklı Sırımbağı)
6. Peonia mascula (ġakayık) 10 30 10 10 7 7
7. Cotoneaster nummularia 15 12 4 4
(Patlangaç çalısı)
8. Berberis creticus 2 12
(Hanımtuzluğu - Karamuk)
9. Juniperus foettidissima 12 15 2
(Kokulu Ardıç)
10. Euphorbia amygdoloides (Sütleğen) 30 35 35
11. Sobus torminalis (Kuş Üvezi) 1 1 2 1
12. Acer hyrcanum 4 1 4 4 2 4 10 10
(Toros Akçaağacı)
13. Populus tremula (Dağ Kavağı) 1 2
14. Verbascum orientale (Sığırkuyruğu) 1 30 30
15. Quercus infectoria (Mazı Meşesi) 4 1 1
16. Asparagus acutifolius 4 2
(Dikenli KuĢkonmaz)
17. Cistus villosus (Pembe çiç.Laden) 4 2 2 4 4
18. Juniperus excelsa (Boylu Ardıç) 1 4 1 1
19. Juniperus oxycedrus ssp.oxyced.
(Katran Ardıcı) 2
20. Crateagus monogyna (Akdiken) 4
21. Phlomis fruticosa (Çalba) 4 4 2 2 4
22. Pinus brutia (Kızılçam) 70 70 70 80 85 40 40 70 2
23.Styrax officinalis (Karagünlük) 15 15 15 15 30 30 30
24. Euphobia tinctoria (Boyacı
Sütleğeni)
35 35 15 15 15
25. Phyllirea latifolia (Akçakesme) 4 4
26. Vitex agnus-castus (Hayıt) 15 12 4
27. Pistacia trebinthus (Menengiç) 12 12 15 15 1
28. Daphnea gnidioides (Sırımbağı) 4 4 4
29. Spartium junceum (Katırtırnağı) 4 2
30. Cotynus coggyria (Boyacı Sumağı) 4 4
31. Nerium oleander (Zakkum) 20 4 4
32. Laurus nobilis (Defne) 20 15 4
33. Ceratonia ciliqua
(Keçiboynuzu ağacı)
4 4 15
34. Arbutus andrachnea (Sandal) 15 15
35. Myrtus comminus (Mersin) 12 12
36. Olea europea var.oleaster
(Delice)
4 4
M. DOĞAN KANTARCI M. DOĞAN KANTARCI
KAYNAK: Kantarcı, M. D. 1998
-7-
M. DOĞAN KANTARCI
Harita Genel Md’lüğü (1944) 1/200 000 ölçekli haritasından kopyalanıp birleştirilmiştir.
Alakır çayı(Eski yatak)
KIRKGÖZ KÖPRÜSÜ
KARAMAN ÇAYI HAVZASI
KA
RA
TUFA
NTE
PE
22
50
m
ZİYARET DAĞI 2833 m
KARTAL TEPE 2640 m
ALA
KIR
HA
VZA
SI
VA
DİN
İN K
UŞ
UÇ
UŞU
UZU
NLU
ĞU
61.
8 km
GEN
EL E
ĞİM
EĞ
İM %
3,6
SİR
KEN
DA
ĞI
16
80
m
KIR TEPE 1495 m
TOÇAK DAĞI 1223 m
ALA
KIR
Brj
.
AK
DEN
İZ
M. DOĞAN KANTARCI
HARİTA 1. ALAKIR ÇAYI HAVZASI KESİT 2. ALAKIR ÇAYI HAVZASI
-8-
DEREKÖY
ALAKIR
ALAKIR
ALAKIR
TOCAK
KOZDERE
ÇAYAĞZI
GÖRCE (KÜRCE)
M. DOĞAN KANTARCI
UYDU GÖRÜNTÜSÜ 1. BEYDAĞLARI VE ALAKIR HAVZASI
UYDU GÖRÜNTÜSÜ 1. KUMLUCA, ALAKIR HAVZASI, BARAJ VE BEYDAĞLARI
ÇALTI
DİBEK ORMANI
ALAKIR BARAJI
SALUR
KARTAL TEPE2610 m
KARACAÖREN
TA
HT
ALI D
AĞ
23
75
m
GÖDENE(ALTINYAKA)
ALAKIR ÇAYI
ZİYARET TEPE2833 m
DEREİÇİ
KOZAĞACIKÖYÜ
ŞIRALI
GÖMBEYAYLASI
GÖRECE DAĞ
ASAR TEPE
KIRKDİREK
GO
OG
LE E
AR
TH
20
11
GÖ
RÜ
NT
ÜS
Ü-2
01
1
K
ALA
KIR
HA
VZA
SI
KA
RA
TU
FAN
TE
PE
22
50
m
ZİYA
RE
T D
AĞ
28
33
mK
AR
TAL
TEP
E
2
26
40
mSİ
RK
EN
DA
ĞI
16
80
m
TOÇ
AK
DA
ĞI
1
22
3 m
KA
RA
MA
N Ç
AYI
H
AV
ZASI
VA
DİN
İN K
UŞ
UÇ
UŞU
UZU
NLU
ĞU
61
.8 k
m G
ENEL
EĞ
İM E
ĞİM
% 3
,6
2250 m
KIR
TE
PE
14
95
mA
LAK
IR B
rj.
GÖRCE DEREKÖYPOZAN GÖLÜ
KOZDERE
ÇAYAĞZI
TOÇAK DAĞI1223 m
KIR TEPE1495 m
SİRKENDAĞI1680 m
KÖŞKLÜ
AKPINAR YAYLASI
KERİMLER KUYUSU
KIZ
LAR
SİV
RİS
İ3
08
6 m
SAZAK
AYIBELENİ
SEYFİYE DEĞİRMENİ
KOZAĞACI
ROMA KÖPRÜSÜ
M. DOĞAN KANTARCIALAKIR ÇAYIAKDENİZ
-9-
M. DOĞAN KANTARCI
26
40
22
50
20
00
17
50
15
00
12
50
10
00
75
0
63
0
65
0
75
0
10
00
11
00
11
25
11
00
10
00
10
00
75
0
70
0 75
0
10
00
12
50
15
00
17
50
20
00
21
64
0
100
200
300
400
500
600
700
800
900
1000
1100
1200
1300
1400
1500
1600
1700
1800
1900
2000
2100
2200
2300
2400
2500
2600
2700
2800
YÜ
KSE
LTİ
m
UZAKLIK m
ALAKIR HAVZASI KARTAL TEPE - ALAKIR ÇAYI - TEKOVA DAĞI KESİTİ
M. DOĞAN KANTARCI
KESİT 3. ALAKIR HAVZASINDA KARTAL TEPE – ALAKIR ÇAYI – TEKEOVA DAĞI KESİTİ
KARTAL TEPE2640 m
TE
KE
OV
A D
AĞ
I2
16
4 m
ALA
KIR
ÇA
YI
ÇA
Y B
OY
U M
EY
VA
BA
HÇ
ES
İ
GÖ
LCÜ
K
SA
ZA
K
GÖ
NA
N Ç
AY
I
-10-
2-
M. DOĞAN KANTARCI
16
80
15
00
12
50
10
00
75
05
00
45
04
00
35
03
30
35
0 40
0 45
0 50
06
00 6
50
60
05
00
25
02
00
17
5 20
0 25
05
00
75
08
50
10
00
12
50
15
00
17
50
17
75
17
50
17
40
17
50
17
50
17
00 17
50 18
00 18
50
18
50
17
50
16
00
17
50
20
00
22
50
23
75
0
100
200
300
400
500
600
700
800
900
1000
1100
1200
1300
1400
1500
1600
1700
1800
1900
2000
2100
2200
2300
2400
2500Y
ÜK
SELT
İ m
UZAKLIK m
ALAKIR HAVZASI SİRKEN DAĞI - ALAKIR ÇAYI - TAHTALI DAĞ KESİTİ
M. DOĞAN KANTARCI
SİR
KE
N D
AĞ
I1
68
0 m
DE
RE
KÖ
Y
ÖR
TE
KİZ
ALA
KIR
ÇA
YI
ÇA
YA
ĞZ
I
KO
ZD
ER
E
GÖ
DE
NE
YO
LU
GÖMBE YAYLASI
TAHTALI DAĞ2375 m
KESİT 4. ALAKIR HAVZASINDA SİRKEN DAĞI-ALAKIR ÇAYI-TAHTALI DAĞ KESİTİ
-11-
2-
M. DOĞAN KANTARCI
Y A Ğ I ġ
ÖLÜ ÖRTÜ
HUMUS
Ah
Bv
B - C
Cv
ANAKAYA
ÇATLAKLI KĠREÇ TAġI
TOPRAK
SIZINTI SUYU
TOPRAK
ĠRĠ GÖZENEKLĠDĠR
KĠREÇ TAġI ÇATLAKLARINDAN
SIZAN SU KAYNAKLARI, DERELERĠ
VE YER ALTI SUYUNU BESLER
SEDĠR
ORMANI
TOPRAK Ø SUYUN SIZMA HIZI VE
GÖZENEKLERİ µm GÖZENEKLERDE TUTULMA
GÜCÜ
ÇOK İRİ > 50 SU HIZLA SIZAR (> 0.05 atm)
İRİ 10 - 50 SU YAVAŞ SIZAR (0.05-0.33 atm)
ORTA 0.2 - 10 KAPİLLAR SU (0.33 - 15 atm)
İNCE < 0.2 ÖLÜ SU (> 15 atm)
ŞEKİL 2.1. ORMANIN ÖLÜ ÖRTÜSÜ, ORMAN TOPRAĞININ GÖZENEK ÇAPLARI,YAĞIŞ SUYUNU SIZDIRMASI VE KİREÇ TAŞINDAKİ ÇATLAK SİSTEMİNİN KAYNAKLARI - YERALTI SUYUNU BESLEMESİ
M. DOĞAN KANTARCI
-12-
M. DOĞAN KANTARCI
YAĞIŞ
ÖLÜ
ÖRTÜ
YAPRAK, Ç
ÜRÜNTÜ, H
UM
US
A hHUMUSLU TOPRAK
ŞEKİL 2.2. KİREÇTAŞI ANAKAYASINDAN OLUŞMUŞ ORMAN TOPRAĞINDA YAĞIŞ SULARININ SIZMASI VE TAHTALI DAĞ’DA SEDİR ORMANLARI
ORMAN TOPRAĞI :ORGANİK MADDE İLE İRİ GÖZENEKLİ,AĞAÇ VE ÇALI KÖKLERİ İLE KAVRANMIŞ,TOPRAK HAYVANCIKLARININ YUVALARIVE YOLLARI İLE İÇ YAPISI GELİŞMİŞ OLAN ORMAN TOPRAĞIYAĞIŞ SULARINI EMER VE HIZLA SIZDIRABİLİR.YÜZEYSEL AKIŞI VE SEL OLUŞUMUNU ÖNLER.
KİREÇTAŞININ TABAKALI VE ÇATLAKLI YAPISINDAN YER ALTINA SIZAN SU KAYNAKLARIN VE HAVZANIN YER ALTI SUYUNU BESLEMEKTEDİR.
BÖYLECE, ORMAN TOPRAĞI KORUR,VE ODUN ÜRETİMİ YANINDA SU ÜRETİMİ DE YAPAR.
M. DOĞAN KANTARCI
ORMANTOPRAĞIGÖZENEKLİ VE SÜZEKTİR.
KİREÇ TAŞITABAKALI VE
ÇATLAKLIDIR.
ORMAN
YOK EDĠLĠRSE,
TOPRAK TAġINIR
VE
YAĞIġ SULARI
SELLERE
DÖNÜġÜR.
M. D
OĞ
AN K
ANTA
RCI-
TAH
YALI
DAĞ
-EKİ
M 2
010
-13-
2.2.2. ALAKIR HAVZASI’NDA SICAKLIK,
YAĞIġ VE YÜKSEK YAĞIġLARIN DURUMU
Alakır Havzası’nda çok önemli iki yağıĢ ölçüm istasyonu (Kumluca ve Gödene–Altınyaka)
kapatılmıĢtır. Bu iki yağıĢölçer istasyonun 1970 yılına kadar yaptığı ölçmelere göre; ortalama
yıllık yağıĢ Kumluca’da (6 yıllık)1046,0 mm, Gödene’de (5 yıllık) 1373,2 mm’dir (DMĠ Gnl.
Md’lüğü 1974). Kumluca ve Gödene’deki aylık ortalama yağıĢ miktarları tablo 2.1. ile Ģekil
3.1.’de verilmiĢtir. Bu iki yağıĢ istasyonunun 5-6 yıllık ölçmeleri çevredeki diğer
istasyonların ölçmeleri ile karĢılaĢtırıldığında; Kumluca’da ölçülen yıllık ortalama yağıĢ ile 4
yaz ayı ortalama yağıĢ toplamı ve ocak ayı ortalama yağıĢları Finike’den biraz daha fazla
olup, Antalya yağıĢları ile denk düĢmektedir (Tablo 2.2. ve Ģekil 3.2.). Gödene 900 m
yükseltide yer aldığı için yağıĢ miktarı kıyıdaki yağıĢlardan daha fazladır.
Kumluca ile Gödene’de ölçülen ortalama yağıĢ miktarlarının arasındaki fark 327,4 mm
olup, her 100 m’lik yükselti basamağında ortalama 39 mm’lik bir yağıĢ artıĢı hesaplanmıĢtır
(Tablo 2.1.). Ġki istasyonda da 4 yaz ayındaki yağıĢ miktarları çok düĢüktür (% 0.3-0.5 kadar).
Kumluca ile Gödene’de yıllık toplam yağıĢın % 56-57’si aralık ve ocak aylarında
düĢmektedir.
Kumluca ve Gödene’de yağıĢ istasyonları kapatılmayıp, tam ölçme yapan meteoroloji
istasyonları haline geliĢtirilmeliydiler. Alakır Havzası’nda ilerideki bölümlerde incelenecek
olan tarımsal kapasite meteorolojik tespitlerle de desteklenmeliydi. ġimdilik Alakır
Havzası’ndaki iklim değerlendirmeleri ve yağıĢ/akıĢ iliĢkileri için Finike ile Antalya
meteoroloji istasyonlarının ölçmelerini kullanmak ve bazı yorumlamalar yapmak zorundayız.
2.2.2.1. FĠNĠKE’DE ORTALAMA SICAKLIK, YAĞIġ
VE GÜNLÜK YÜKSEK YAĞIġLAR
(1) ORTALAMA SICAKLIK
Finike Meteoroloji istasyonunun ölçmelerine göre; 1970-2006 yılları arasındaki ortalama
sıcaklık değerlerinin 1970-1982, 1983-1993 ve 1994-2006 olmak üzere 3 döneme ayrılarak
incelenmesi uygun bulunmuĢtur. Bu dönemlerin ayrılmasının sebebi 1982 ve 1991 yılları
arasında patlayan 5 yanardağın stratosfere (10 000 m’den yukarıya) püskürttükleri kül ve
gazların etkisi ile yıllık ortalama sıcaklığın 1,0 C° kadar azalmıĢ olmasıdır. Stratosfer sakin
bir yer olduğu için buraya ulaĢan tozlar ile gazlar uzun süre dağılmadan ve kimyasal
bileĢimleri bozulmadan kalabilmektedirler. Ancak bu tozlar ile gazlar güneĢ ıĢınlarını
(dolayısı ile enerjisini) emdikleri ve geriye yansıttıkları için Dünya’nın daha az enerji
almasına sebep olmaktadırlar. Finike’deki yıllık ortalama sıcaklık değiĢimlerinde bazı
yanardağ patlamalarının o yıl veya ertesi yıllardaki sıcaklık değerlerinin düĢmesi ile iliĢkili
oldukları dikkat çekmektedir.
Finike’de yıllık ortalama sıcaklık değerleri 1953-1970 döneminde 18,6 C° iken, 1994-2006
döneminde 19,4 C°’ye yükselmiĢtir. Aradaki fark 0,8 C° olup, önemli bir ısınma olayını iĢaret
etmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık aradaki 1970-1982 döneminde 18,3 C°, 1983-1993
döneminde 18,4 C°’dir. Eğer 1970-2006 arasında ve özellikle 1994-2006 döneminde
yanardağ patlamaları devam etmeseydi, ısınmanın daha da fazla olması beklenirdi (ġekil 4).
-14-
Finike’de yaz aylarındaki ortalama sıcaklık değerleri incelendiğinde; 1953-1970 dönemine
göre 1994-2006 döneminde 1,0-1,7 C°’lık artıĢların olduğu görülmektedir (ġekil 4).
(2) ORTALAMA YAĞIġ ĠLE GÜNLÜK YÜKSEK YAĞIġLAR
Finike’de yıllık ortalama yağıĢ miktarı 1953-1970 döneminde 986,5 mm olarak
bildirilmiĢtir (DMĠ Gnl. Md’lüğü 1974). Yıllık ortalama yağıĢ miktarı 1994-2006 döneminde
1056,7 mm’ye yükselmiĢtir. Aradaki fark 70,2 mm’dir (ġekil 5). YağıĢ artıĢının IV. Ayda
25,6 mm ve XI. Ayda 89,9 mm olması dikkat çekicidir.
Finike’de 1985-2008 yılları arasındaki günlük sağanak yağıĢlar (Yüksek yağıĢlar mm/24
saat) tablo 3’te verilmiĢtir. Günlük sağanak yağıĢların 70 mm’den fazla olanları seçilmiĢ,
iĢaretlenmiĢ ve Ģekil 6’de yıllara göre sıralanmıĢtır. Tablo 3 ve Ģekil 6’da günlük sağanak
yağıĢların özellikle 1998 yılından sonra yaz aylarında da oluĢtukları, sıklaĢmağa baĢladıkları
ve miktarlarının arttığı görülmektedir.
Finike’de 1985-2009 dönemindeki günlük sağanak yağıĢ miktarları (Tablo 3) ile ayni
dönemdeki aylık yağıĢ miktarları (Tablo 4) karĢılaĢtırılmıĢ, oranlanmıĢ ve elde edilen
sonuçlar Ģekil 7’de yağıĢı çok olan aylar için verilmiĢtir. ġekil 7 serisindeki verilere göre;
yağıĢlar kasım ayında artmağa baĢlamakta, aralık ve ocak aylarında çok artmakta, Ģubat
ayından itibaren azalmaktadır. Miktarı 70 mm/24 saat’ten fazla olan sağanak yağıĢlar, aralık
ve ocak aylarındaki aylık yağıĢların % 20-70’i kadarını oluĢturmaktadır (Yıllara göre oranlar
değiĢmektedir). Diğer aylarda aylık toplam yağıĢ azaldıkça, günlük sağanak yağıĢ oranları
artmaktadır (ġekil 7).
Sağanak yağıĢlar Akdeniz üzerinden gelen ılık ve nemli hava kütlelerinin, kuzeyden gelen
soğuk hava kütleleri ile karĢılaĢmasından kaynaklanmaktadır. Akdeniz Havzası’ndaki
ısınmaya bağlı olarak Finike’deki sağanak yağıĢ oluĢumları sıklaĢmıĢ, miktarları ve oranları
da artmıĢtır. Bu artıĢ; Finike’de yaz ve kıĢ ayları arasındaki yağıĢ dengesizliğinin yanında, kıĢ
aylarındaki yağıĢların da sağanak yağıĢlardan ötürü düzensiz olduğunu göstermektedir.
-15-
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
400,0
450,0
500,0
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
YAĞ
IŞ m
m
AYLAR
KUMLUCA VE GÖDENE'DE (Altınyaka) AYLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARI
KUMLUCA
GÖDENE (Altınyaka)
TABLO 2.1. KUMLUCA VE GÖDENE’DE (Altınyaka) AYLIK VE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARIVE YAĞIŞ MİKTARININ 100 m’lik YÜKSELTİ ARTIŞINA GÖRE DEĞİŞİMİ
(Kumluca’da 6, Gödene’de 5 yıllık, 1970 öncesi ölçme sonuçları)
M. DOĞAN KANTARCIKaynak : Devlet Meteoroloji ĠĢleri Gnl.Md’lüğü 1974 verilerinden derlenip, değerlendirilmiĢtir.
ŞEKİL 3.1. KUMLUCA VE GÖDENE’DE (Altınyaka) AYLIK VE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARI
M. DOĞAN KANTARCIKaynak : Devlet Meteoroloji ĠĢleri Gnl.Md’lüğü 1974 verilerinden derlenip, değerlendirilmiĢtir.
YILLIK
YER YÜKSELTİ
mI II III IV V VI VII VIII IX X XI XII mm
KUMLUCA 60 m 326,1 119,6 101,3 62,0 15,0 6,3 0,0 0,4 10,2 44,3 97,4 263,1 1045,8
AYLIK YAĞIŞ ORANI 0,31 0,11 0,10 0,06 0,01 0,01 0,00 0,00 0,01 0,04 0,09 0,25 1,00
GÖDENE (Altınyaka) 900 m 431,9 78,3 148,1 76,2 28,6 15,0 3,4 4,8 32,1 70,4 122,7 361,8 1373,2
AYLIK YAĞIŞ ORANI 0,31 0,06 0,11 0,06 0,02 0,01 0,00 0,00 0,02 0,05 0,09 0,26 1,00
FARK mm 840 m 105,8 41,3 46,8 14,2 13,6 8,7 3,4 5,2 21,9 26,1 25,3 98,7 327,4
FARK mm/100 m 12,6 4,9 5,6 1,7 1,6 1,0 0,4 0,6 2,6 3,1 3,0 11,8 39,0
-16-
906,0889,7
987,01046,0
1571,01491,4
1288,2
1068,01047,5
889,8
1099,41039,3
915,3
1101,2
1394,8
1796,6
1373,2
744,0
568,0
150,8 150,0206,1
386,8
204,0
331,5
118,3 90,3128,0
178,4
302,9
247,4
99,9
23
8,2
21
6,7
27
8,7
32
6,1
53
6,9
29
5,2
31
2,9
26
3,7
24
3,3
19
5,6
20
8,0
24
6,2
17
8,4
24
5,9
25
4,2
40
3,2
43
1,9
13
9,9
0,050,0
100,0150,0200,0250,0300,0350,0400,0450,0500,0550,0600,0650,0700,0750,0800,0850,0900,0950,0
1000,01050,01100,01150,01200,01250,01300,01350,01400,01450,01500,01550,01600,01650,01700,01750,01800,01850,01900,01950,02000,0
YAĞ
IŞ m
m
BATI AKDENİZ Y.O. BÖLGESİNDE DENİZ ETKİSİ ALTINDAKİ ARAZİDE YILLIK YAĞIŞ, OCAK AYINDAKİ YAĞIŞ, 4 YAZ AYINDAKİ YAĞIŞ VE GÜNLÜK YÜKSEK YAĞIŞ MİKTARLARI (1970 ÖNCESİ ÖLÇÜMLER)
YILLIK ORT. mm SAĞANAK mm/24 SAAT
OCAK AYI mm 4 YAZ AYI mm
TABLO 2.2.BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE DENİZ ETKİSİ ALTINDAKİ ARAZİDE ORTALAMA YAĞIŞLAR İLE
SAĞANAK YAĞIŞ MİKTARLARI VE ORANLARI (1970 YILINA KADAR YAPILAN ÖLÇMELERDEN DERLENMİŞ, DEĞERLENDİRİLMİŞTİR.)
ŞEKİL 3.2.BATI AKDENİZ YETİŞME ORTAMI BÖLGESİNDE DENİZ ETKİSİ ALTINDAKİ ARAZİDE YAĞIŞLAR VE ORANLARI
YAĞIŞLAR SAĞANAK OCAK AYINA 4 YAZ AYI
YER YÜKSELTİ YILLIK ORT. ARALIK AYI OCAK AYI YAĞIŞ ORANI TOPLAM YAĞIŞ
m mm mm mm mm/24 SAAT % mm
KAŞ 5 906,0 226,9 238,2 150,8/XII 63,3 14,5
DEMRE 20 889,7 216,7 150,0/I 69,2 21,0
FİNİKE 3 987,0 261,8 278,7 206,1/I 74,0 18,9
KUMLUCA 60 1046,0 263,1 326,1 16,6
KEMER 10 1571,0 397,8 536,9 31,8
ÇAKIRLAR 20 1491,4 295,2 386,8/XII 131,0 71,7
ANTALYA 42 1068,0 343,3 263,7 331,5/I 77,4 28,4
SERİK 40 1047,5 283,8 243,3 136,3 34,8
GEBİZ 75 889,8 285,3 195,6 118,3/XII 36,8
TAŞAĞIL 80 1099,4 208,0 90,3/IX 56,9 40,8
MANAVGAT 20 1288,2 312,9 204/I 28,9 30,0
KASABA 230 1039,3 246,2 128/II 72,5 25,9
GÖKBÜK(FİNİKE) 200 915,3 178,4 178,4/XII 71,7 25,7
DÖŞEMEALTI 265 1101,2 245,9 302,9/II 123,2 32,3
KARACAÖREN(MELLİ) 265 1394,8 254,2 247,4/XII 97,3 85,8
BEŞKONAK 360 1796,6 431,7 403,2 87,4
BUCAK 850 744,0 139,9 99,9/XII 71,4 87,5
GÖDENE (ALTINYAKA) 900 1373,2 361,8 431,9 55,3
BÜK 450 568,0M. DOĞAN KANTARCI
M. DOĞAN KANTARCI
Devlet Meteoroloji İşleri Gnl. Md’lüğü ve DSİ Gnl Md’lüğü ölçmelerinden derlenip, değerlendirilmiştir.
-17-
17,5
18
18,5
19
19,5
20
19
69
19
70
19
71
19
72
19
73
19
74
19
75
19
76
19
77
19
78
19
79
19
80
19
81
19
82
19
83
19
84
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
YIL
LIK
OR
TA
LAM
A S
ICA
KLI
K C
:
YILLAR
FİNİKE' DE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
02468
101214161820222426283032
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
AY
LIK
OR
TA
LAM
A S
ICA
KLI
K C
:
AYLAR
FİNİKE' DE AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1953-1970 1970-1981 1982-1993 1994-2006
FİNİKE YILLIK
YILLAR C⁰
1970 18,4
1971 18,1
1972 17,8
1973 18,3
1974 18,2
1975 18,0
1976 17,9
1977 18,3
1978 18,7
1979 18,9
1980 18,2
1981 18,6
1982 17,9
1983 17,8
1984 18,4
1985 18,8
1986 18,9
1987 18,2
1988 18,7
1989 18,7
1990 18,9
1991 18,6
1992 17,8
1993 18,6
1994 19,6
1995 19,0
1996 19,4
1997 18,4
1998 19,6
1999 19,7
2000 19,3
2001 19,8
2002 19,6
2003 19,9
2004 19,4
2005 19,0
2006 19,0
FİNİKE'DE AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN (C°) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YILLIK
DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII C:
1953-1970 11,3 11,7 13,4 16,4 20,3 24,6 27,2 27,0 23,6 19,5 15,8 12,8 18,6
1970-1981 10,7 11,2 13,2 16,2 20,1 24,8 27,1 26,6 23,4 19,1 14,9 11,9 18,3
1982-1993 10,8 10,7 12,5 16,3 20,3 24,5 27,7 27,4 24,3 19,8 15,1 12,0 18,4
1994-2006 11,5 11,7 13,4 16,7 21,4 26,1 28,9 28,6 24,9 20,5 15,9 12,8 19,4
FARK 0,2 0,0 0,0 0,3 1,1 1,5 1,7 1,6 1,3 1,0 0,1 0,0 0,8
1953/1970-1994/2006
ŞEKİL 4. FİNİKE'DE AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
UNZEN VE PĠN
ATUBO
1953-1970
ORT. 18,6 Cº
1970-1981
ORT. 18,3 Cº 1982-1993
ORT. 18,4 Cº
1994-2006
ORT. 19,4 Cº
•1975 TOLBACHİK YANARDAĞI-KAMÇATKA•1975 PAVLOF YANARDAĞI-ALASKA•1980 HEKLA - İSLANDA•1982 EL CHİCON YANARDAĞI (MEKSİKA)•1982 NEVADO DELRUİZ (KOLOMBİYA)•1986 AUGUSTİN ALASKA•1991 UNZEN YANARDAĞI (GÜNEY JAPONYA)•1991 PİNATUBO YANARDAĞI (FİLİPİNLER)•OCAK-ŞUBAT 1991 I. KÖRFEZ SAVAŞI KUVEYT PETROL KUYULARI YANGINI•1994 TAVURVUR YANARDAĞI-METAPİT ADASI•1996 PAPUA YENİ GİNE YANARDAĞI•1997 OLMOK CALDERA YANARDAĞI-ALASKA•2000 HEKLA - İSLANDA•2002 PAGO YANARDAĞI•2004 BAGANA YANARDAĞI•2006 TAVURVUR YANARDAĞI-METAPİT ADASI•2006 AUGUSTİNE
M. D
OĞ
AN
KA
NT
AR
CI
NE
VA
DO
DE
LRU
İZ
VE
CH
İCO
N
TO
LBA
CİK
V
EP
AV
LOF
TA
VU
RV
UR
PA
PU
A V
E
OLM
OK
CA
LD
ER
A
AUGUSTĠN
PA
GO
BA
GA
NA
TA
VU
RV
UR
HE
KLA
HE
KLA
-18-
050
100150200250300350400450500550600650700750800850900950
10001050110011501200125013001350140014501500155016001650
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
YILL
K O
RTAL
AMA
YAĞ
IŞ
mm
YILLAR
FİNİKE' DE YILLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
0
20
40
60
80
100
120
140
160
180
200
220
240
260
280
300
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
AYLI
K O
RTAL
AMA
YAĞ
IŞ m
m
AYLAR
FİNİKE' DE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1953-1970
1970-1981
1982-1993
1994-2006
0
20
40
60
80
100
120
140
160
180
200
220
240
260
280
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
GÜ
NLÜ
K EN
YÜ
KSEK
YAĞ
IŞ m
m/2
4 sa
at
AYLAR
FİNİKE' DE GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1953-1970
1970-2006
FİNİKE' DE AYLIK ORTALAMA YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YILLIKDÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII mm
1953-1970 278,7 130,2 91,7 35,8 21,9 5,9 2,5 0,7 9,8 68,9 78,4 261,8 986,5
1970-1981 234,4 181,3 84,7 39,7 19,8 6,9 1,2 0,7 5,7 65,9 101,6 200,4 942,2
1982-1993 197,3 138,3 103,3 41,1 16,8 11,6 2,9 0,8 3,4 44,2 125,7 161,3 846,7
1994-2006 227,1 126,5 83,4 61,4 23,3 10,5 3,3 3,8 5,8 76,2 168,3 267,1 1056,7
FARK -51,6 -3,7 -8,3 25,6 1,4 4,6 0,8 3,1 -4 7,3 89,9 5,3 70,2
1953/1970-1994/2006
FİNİKE'DE GÜNLÜK EN YÜKSEK YAĞIŞ (mm / 24 saat) MİKTARLARININ AYLARA GÖRE DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
1953-1970 206,1 188,0 79,7 64,4 64,0 10,8 20,5 5,5 38,0 83,2 101,1 131,9
1970-2006 132,3 146,6 64,7 93,1 50,6 73,0 13,1 24,4 13,6 62,0 200,9 248,6
DİKKAT
YILLAR YILLIK
mm
1970 774,8
1971 952,0
1972 698,4
1973 526,2
1974 1154,3
1975 909,9
1976 1032,1
1977 723,3
1978 1044,1
1979 1023,9
1980 922,2
1981 1545,0
1982 876,3
1983 1233,6
1984 779,4
1985 845,1
1986 678,8
1987 779,9
1988 1199,3
1989 771,1
1990 576,8
1991 907,0
1992 816,4
1993 695,3
1994 1167,7
1995 684,9
1996 775,1
1997 986,1
1998 1095,3
1999 838,2
2000 730,4
2001 1553,0
2002 875,4
2003 1390,8
2004 1537,9
2005 895,0
2006 1208,4
ġEKĠL 5. FĠNĠKE'DE AYLIK VE YILLIK YAĞIġLARIN (mm) DÖNEMSEL DEĞĠġĠMĠ
1953-1970
ORT. 986,5 mm
1970-1981
ORT. 942,2 mm1982-1993
ORT. 846,7 mm
1994-2006
ORT. 1056,7 mm
M. DOĞAN KANTARCI
DĠKKAT
SAĞANAK
YAĞIġLAR
ARTMIġ
Devlet Meteoroloji İşleri Gnl.Md’lüğü Finike Meteoroloji İst. Ölçmelerinden derlenip, değerlendirilmiştir.
-19-
TABLO 3. FİNİKE’DE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLARIN (> 70 mm) 1985-2008 DÖNEMİNDE AYLARA DAĞILIMI
ŞEKİL 6. FİNİKE’DE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLARIN AYLARA DAĞILIMI (1985-2008 DÖNEMİ - ARTIŞA DİKKAT)
YILLAR I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
1985 47,5 46,0 62,9 1,2 2,8 0,3 0,0 0,0 13,6 50,1 53,2 27,5
1986 45,2 44,0 1,1 9,6 5,0 3,0 0,0 0,0 12,3 28,2 22,5 49,1
1987 80,9 14,8 37,7 27,6 13,2 14,6 8,7 0,0 0,0 1,0 13,8 48,6
1988 90,5 50,3 51,3 46,1 27,0 0,6 13,1 0,0 0,0 32,8 67,9 30,9
1989 7,8 43,8 18,4 0,0 0,8 0,1 0,0 0,0 0,0 53,9 120,5 21,2
1990 5,4 64,4 26,7 15,2 0,2 2,6 0,0 0,0 2,3 22,5 9,8 23,6
1991 29,1 101,9 44,9 29,5 20,4 0,0 0,2 0,0 1,1 42,7 11,8 85,2
1992 2,9 45,5 53,9 22,6 23,5 53,7 0,3 0,0 0,0 0,3 56,1 35,6
1993 45,0 34,4 23,3 7,0 15,7 2,6 0,2 0,0 0,0 18,5 52,8 24,7
1994 90,5 39,3 12,0 10,4 34,2 0,0 0,1 6,4 2,0 39,4 65,3 102,8
1995 39,6 25,2 36,8 8,1 0,5 2,0 7,0 0,8 4,7 15,3 26,9 73,6
1996 79,3 35,9 17,6 3,1 9,7 0,0 0,0 0,0 9,6 12,8 45,9 36,9
1997 37,4 21,1 53,6 23,1 18,3 6,7 0,0 24,4 1,4 47,1 51,7 58,1
1998 57,5 146,6 39,5 61,3 12,3 0,4 0,0 0,0 2,7 10,9 70,4 60,7
1999 66,2 54,0 35,1 34,2 0,0 0,6 0,4 1,4 0,0 4,9 44,5 78,7
2000 34,7 19,5 32,0 13,0 16,6 0,0 0,0 0,1 0,1 25,2 77,6 39,6
2001 74,8 31,4 2,6 30,0 10,1 0,0 0,8 0,6 0,0 18,3 200,9 89,3
2002 71,2 25,7 28,4 34,4 1,1 2,1 11,2 0,5 4,8 5,7 32,0 72,8
2003 99,6 77,2 49,2 34,4 50,6 73,0 0,0 1,0 2,0 49,0 44,6 43,8
2004 132,3 45,0 22,2 93,1 6,2 4,8 3,0 0,0 1,2 12,0 50,3 248,6
2005 63,8 74,2 29,1 30,6 11,0 42,5 0,6 0,1 4,6 36,0 54,3 40,2
2006 56,3 56,5 30,2 3,8 3,6 0,8 0,0 0,1 22,2 172,7 67,5 11,0
2007 90,4 56,4 39,5 28,8 4,4 3,0 0,4 0,0 0,0 39,2 103,3 78,0
2008 10,8 118,0 7,0 11,4 2,1 0,0 0,0 0,0 30,4 23,4 67,2 34,2
0102030405060708090
100110120130140150160170180190200210220230240250260270
YAĞ
IŞ m
m/m
²/24 S
AAT
YILLAR
FİNİKE'DE 1985-2008 YILLARI ARASINDA70 mm/m²/GÜN MİKTARINDAN FAZLAOLAN SAĞANAK YAĞIŞLARIN ARTIŞI VE SIKLAŞMASI
X
XI
XII
I
II
IV
VI
M. DOĞAN KANTARCI
M. DOĞAN KANTARCIDevlet Meteoroloji İşleri Gnl.Md’lüğü Finike Meteoroloji İst. Ölçmelerinden derlenip, değerlendirilmiştir.
-20-
FİNİKE İst.nu. 17375 AYLIK TOPLAM YAĞIŞ YILLIK
YILLAR I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII TOPLAM
1985 290,2 192,5 82,3 2,6 5,7 0,3 0,0 0,0 13,6 66,2 105,2 86,5 845,1
1986 243,0 152,0 1,8 9,9 7,3 3,9 0,0 0,0 19,8 39,6 40,4 161,1 678,8
1987 307,5 38,4 143,1 79,4 17,6 17,0 8,7 0,0 0,0 1,3 38,6 128,3 779,9
1988 183,0 213,7 230,4 101,1 46,4 0,6 22,2 0,0 0,0 73,5 194,7 133,7 1199,3
1989 17,1 56,8 55,9 0,0 1,6 0,1 0,0 0,0 0,0 73,8 228,3 87,7 521,3
1990 9,4 131,9 28,6 16,9 0,2 2,6 0,0 0,0 2,8 28,7 21,8 119,5 362,4
1991 104,6 162,0 94,2 32,5 23,2 0,0 0,2 0,0 1,1 74,0 30,0 385,2 907,0
1992 3,0 116,3 101,2 48,9 43,4 54,0 0,4 0,0 0,0 0,4 107,2 126,3 601,1
1993 157,0 139,0 70,9 8,8 45,3 5,0 0,2 0,0 0,0 28,0 128,0 113,1 695,3
1994 304,5 181,2 47,2 24,9 38,2 0,0 0,1 9,9 3,6 101,7 227,7 228,7 1167,7
1995 166,0 60,2 127,5 20,1 0,7 2,0 13,1 0,8 4,7 20,6 95,8 173,4 684,9
1996 151,7 138,0 69,9 11,6 12,4 0,0 0,0 0,0 10,0 51,2 72,4 257,9 775,1
1997 70,1 29,0 130,9 100,3 30,5 7,4 0,0 34,2 1,4 157,8 116,0 308,5 986,1
1998 130,9 224,3 111,3 119,7 29,0 0,4 0,0 0,0 2,9 16,7 151,6 308,5 1095,3
1999 265,6 178,2 104,3 55,2 0,0 1,0 0,4 2,2 0,0 5,9 53,6 152,9 819,3
2000 94,4 75,7 70,9 35,0 26,7 0,0 0,0 0,1 0,1 68,9 245,5 113,1 730,4
2001 124,7 129,0 2,6 107,3 11,8 0,0 0,8 0,6 0,0 54,8 609,7 511,7 1553,0
2002 140,4 50,2 92,6 71,2 1,1 2,6 24,5 0,5 6,6 10,7 130,9 344,1 875,4
2003 386,6 186,8 129,6 93,1 110,6 73,2 0,0 1,0 2,2 50,1 104,0 253,6 1390,8
2004 653,3 92,3 27,4 120,9 7,6 4,8 3,0 0,0 1,4 33,9 107,4 485,9 1537,9
2005 276,2 133,2 47,9 32,4 11,2 44,7 0,6 0,1 8,5 69,0 147,0 124,2 895,0
2006 188,5 166,6 121,7 6,4 4,1 0,8 0,0 0,1 33,4 349,7 125,9 21,2 1018,4
2007 128,9 162,6 51,7 51,3 8,6 5,2 0,4 0,0 0,0 93,4 251,9 247,5 1001,5
2008 34,3 239,7 25,5 38,2 5,0 0,0 0,0 0,0 53,8 30,9 166,8 93,1 687,3
ORT.
mm
184,6 135,4 82,1 49,5 20,3 9,4 3,1 2,1 6,9 62,5 145,9 206,9 908,7
M. DOĞAN KANTARCI
TABLO 4. FİNİKE’DE AYLIK VE YILLIK YAĞIŞ MİKTARLARI (1985-2008 DÖNEMİ)
Devlet Meteoroloji İşleri Gnl.Md’lüğü Finike Meteoroloji İst. Ölçmelerinden derlenip, değerlendirilmiştir.
-21-
75
,7
71
,2
76
,9
44
,6 73
,0
78
,4
57
,7 75
,0
66
,1
38
,7 74
,3
25
,0
29
,8 65
,3 83
,1
36
,6
33
,4 53
,3
97
,8
35
,4 52
,2
49
,4
42
,0 75
,7
0,0
100,0
200,0
300,0
400,0
500,0
600,0
700,0
YA
ĞIŞ
mm
YILLAR
FİNİKE'DE X. AYDATOPLAM YAĞIŞ VE SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI
TOPLAM YAĞIŞ-X
YÜKSEK YAĞIŞ-X
ORAN %
50
,6
55
,7
35
,8
34
,9 52
,8
45
,0
39
,3
52
,3
41
,3
28
,7
28
,1 63
,4
44
,6
46
,4
83
,0
31
,6
33
,0
24
,4 42
,9
46
,8
36
,9 53
,6
41
,0
40
,3
0,0
100,0
200,0
300,0
400,0
500,0
600,0
700,0
YA
ĞIŞ
mm
YILLAR
FİNİKE'DE XI. AYDATOPLAM YAĞIŞ VE SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI
TOPLAM YAĞIŞ-XI
YÜKSEK YAĞIŞ-XI
ORAN %
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 7.1. FİNİKE’DE EKİM VE KASIM AYLARINDA AYLIK TOPLAM VE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI
-22-
31
,8
30
,5
37
,9
23
,1
24
,2
19
,7
22
,1
28
,2
21
,8 44
,9
42
,4
14
,3
18
,8
19
,7 51
,5
35
,0
17
,5
21
,2
17
,3 51
,2
32
,4 51
,9
31
,5
36
,7
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
400,0
450,0
500,0
550,0
600,0
650,0
700,0
YA
ĞIŞ
mm
YILLAR
FİNİKE'DE XII. AYDATOPLAM YAĞIŞ VE SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI
TOPLAM YAĞIŞ-XII
YÜKSEK YAĞIŞ-XII
ORAN %
16
,4
18
,6
26
,3 49
,5
45
,6
57
,4
27
,8
96
,7
28
,7
29
,7
23
,9 52
,3
53
,4
43
,9
24
,9
36
,8 60
,0
50
,7
25
,8
20
,3
23
,1
29
,9
70
,1
31
,5
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
400,0
450,0
500,0
550,0
600,0
650,0
700,0
YA
ĞIŞ
mm
YILLAR
FİNİKE'DE I. AYDA TOPLAM YAĞIŞLAR İLE SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI
TOPLAM YAĞIŞ-I
YÜKSEK YAĞIŞ-I
ORAN %
ŞEKİL 7.2. FİNİKE’DE ARALIK VE OCAK AYLARINDA TOPLAM VE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI
M. DOĞAN KANTARCI
-23-
23
,9
28
,9
38
,5
23
,5
77
,1
48
,8 62
,9
39
,1
24
,7
21
,7 41
,9
26
,0
72
,8
65
,4
30
,3
25
,8
24
,3 51
,2
41
,3
48
,8
55
,7
33
,9
34
,7 49
,2
0,0
100,0
200,0
300,0
400,0
500,0
600,0
700,0
YAĞ
IŞ m
m
YILLAR
FİNİKE 'DE II. AYDATOPLAM YAĞIŞLAR İLE SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI TOPLAM YAĞIŞ-II
YÜKSEK YAĞIŞ-II
ORAN %
76
,4
61
,1
26
,3
22
,3
32
,9
93
,4
47
,7
53
,3
32
,9
25
,4
28
,9
25
,2 40
,9
35
,5
33
,7
45
,1
10
0,0
30
,7
38
,0
81
,0
60
,8
24
,8
76
,4
27
,5
0,0
100,0
200,0
300,0
400,0
500,0
600,0
700,0
YAĞ
IŞ m
m
YILLAR
FİNEKE'DE III. AYDATOPLAM YAĞIŞ İLE SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI TOPLAM YAĞIŞ-III
YÜKSEK YAĞIŞ-III
ORAN %
ŞEKİL 7.3. FİNİKE’DE ŞUBAT VE MART AYLARINDA TOPLAM VE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI
M. DOĞAN KANTARCI
-24-
46
,2
97
,0
34
,8
45
,6
0,0
89
,9
90
,8
46
,2 79
,5
41
,8
40
,3
26
,7
23
,0 51
,2
62
,0
37
,1
28
,0 48
,3
36
,9
77
,0 94
,4
59
,4
56
,1
29
,8
0,0
100,0
200,0
300,0
400,0
500,0
600,0
700,0
YA
ĞIŞ
mm
YILLAR
FİNİK'DE IV. AYDATOPLAM YAĞIŞ, SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI TOPLAM YAĞIŞ-IV
YÜKSEK YAĞIŞ-IV
ORAN %
49
,1 68
,5
75
,0
58
,2
50
,0
10
0,0
87
,9
54
,1
34
,7
89
,5
71
,4
78
,2
60
,0
42
,4
0,0
62
,2 85
,6 10
0,0
45
,8
81
,6 98
,2
87
,8
51
,2
42
,0
0,0
100,0
200,0
300,0
400,0
500,0
600,0
700,0
YA
ĞIŞ
mm
YILLAR
FİNİKE'DE V. AYDATOPLAM YAĞIŞ VE SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI
TOPLAM YAĞIŞ-V
YÜKSEK YAĞIŞ-V
ORAN %
ŞEKİL 7.4.FİNİKE’DE IV. VE V. AYLARDA TOPLAM VE SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI (1985-2008 DÖNEMİ)
M. DOĞAN KANTARCI
-25-
2.2.2.2. ANTALYA’DA ORTALAMA SICAKLIK, YAĞIġ, BUHARLAġMA
VE GÜNLÜK YÜKSEK YAĞIġLAR
(1) ORTALAMA SICAKLIK
Antalya Meteoroloji istasyonunun ölçmelerini değerlendirdiğimizde, aynen Finike’deki
gibi 1970-2006 döneminin 3 alt döneme ayırıp incelenmesinin gerektiği sonucuna varılmıĢtır.
Dünya’da 1981-1991 arasında 5 yanardağın patlaması ve küllerini stratosfere kadar
püskürtmelerinin etkisi Antalya’da 1982-1993 döneminde yıllık ortalama sıcaklığın 1,0 C°
azalmasına sebep olmuĢtur (ġekil 8).
Antalya’da yıllık ortalama sıcaklık değerleri 1930-1970 arasında 18,7 C° olarak verilmiĢtir
(DMĠ Gnl. Md’lüğü 1974). Yıllık ortalama sıcaklığın 1994-2006 döneminde 18,8 C°’a
yükseldiği ve aradaki farkın 0,1 C° olduğu hesaplanmıĢtır (ġekil 8). Aylık ortalama sıcaklık
değerleri karĢılaĢtırıldığında; yaz aylarındaki sıcaklık farklarının sırası ile 0,4 – 0,7 – 0,8 ve
1,0 C° arttığı görülmektedir (ġekil 8). Antalya’da da sıcaklığın daha fazla artmayıĢına
yanardağ patlamalarının etkisi olduğu anlaĢılmaktadır. Diğer bir etki de Antalya’nın denize
karĢı konumundan kaynaklanmaktadır. Finike batısındaki yüksek araziden dolayı deniz
etkisini daha az almaktadır.
(2) ORTALAMA YAĞIġLAR VE GÜNLÜK YÜKSEK YAĞIġLAR
Antalya’da yıllık ortalama yağıĢ miktarı 1930-1970 döneminde 1068,2 mm olarak
verilmiĢtir (DMĠ Gnl. Md’lüğü 1974). Yıllık ortalama yağıĢ miktarı 1994-2006 döneminde
1301 mm’ye yükselmiĢtir. Aradaki fark 232,8 mm/yıl olarak hesaplanmıĢtır (ġekil 9). Aylık
ortalama yağıĢlar incelendiğinde, Antalya’da 1930-1970 dönemine göre 1994-2006
dönemindeki farklar sağanak yağıĢların payının azaldığı gibi bir izlenim vermektedir (ġekil
9). Bu izlenim yanıltıcıdır.
Antalya’da 1975-2007 dönemindeki günlük sağanak yağıĢlar tablo 5’te verilmiĢtir. Günlük
sağanak yağıĢların 70 mm’den fazla olanları iĢaretlenmiĢ ve Ģekil 10’da gösterilmiĢtir. Tablo
5 ve Ģekil 10 incelendiğinde günlük sağanak yağıĢların 1994 yılından itibaren ayni aydaki
tekrarlanma sayısının 3-4’e yükseldiği ve miktarlarının arttığı anlaĢılmaktadır.
Antalya’da 1975-2007 dönemindeki günlük sağanak yağıĢlar (Tablo 5) ile ayni aylardaki
aylık toplam yağıĢ miktarları (Tablo 6) karĢılaĢtırılmıĢ, oranlanmıĢ ve aralarındaki iliĢkiler
Ģekil 11’de gösterilmiĢtir. ġekil 11 serisi incelendiğinde; Antalya’da da aylık yağıĢ
toplamlarının kasım ayından itibaren artmağa baĢladığı, aralık ve ocak aylarında en yüksek
miktarlara ulaĢtıkları, Ģubat ayından mayıs ayına kadar giderek azaldıkları görülmektedir.
Bazı yıllarda çok fazla yağıĢ düĢmektedir (2001 /XI. ay gibi). Günlük sağanak yağıĢların
aylık toplam yağıĢlara oranları genellikle % 20-50 arasında değiĢmektedir. Bu oranların bazı
aylarda % 80-90’lara ulaĢtığı görülmektedir (ġekil 11).
Antalya’da günlük sağanak yağıĢların sıklaĢması ve miktarlarının artması Akdeniz
Havzası’ndaki ısınmaya bağlıdır. Bu ısınma süreci ile ilgili olarak; Antalya Körfezinde ve
çevresindeki dağlık arazide oluĢan sıcak çekirdekli siklonlar günlük sağanak yağıĢlara ve
-26-
bunlara bağlı olarak sel olaylarına, su baskınlarına sebep olmaktadırlar. Bu geliĢmeler giderek
daha dengesiz bir yağıĢ düzeni ile karĢı karĢıya olduğumuzu iĢaret etmektedir.
Antalya ile Finike’de 1975-2007 yılları arasındaki günlük sağanak yağıĢlar aylara göre
karĢılaĢtırılmıĢtır (ġekil 11). Antalya’daki günlük sağanak yağıĢların daha dağınık oldukları,
Finike’de ise daha toplu durumda bulundukları görülmektedir. Finike’de günlük sağanak
yağıĢların 1998 yılından itibaren sıklaĢtığı ve arttığı, Antalya’da ise sıklaĢma ve artıĢın
1994’ten itibaren baĢladığı sonucuna varılmaktadır. Aradaki fark; Finike Körfezi’nde
Finike’nin yeri ile Antalya Körfezi’nde Antalya’nın yeri, rüzgârları alıĢ konumları ve
arkalarındaki dağ/vadi sistemleri ile bağlantılıdır. Kumluca bu iki meteoroloji istasyonunun
arasında Antalya’ya daha benzer bir konumda yer almaktadır. Kumluca’nın arkasındaki
Tahtalı Dağ Kütlesi yağıĢların ve günlük sağanak yağıĢların artmasına sebep olmaktadır
(Gâvur Deresi’nden gelen sel olayları Tablo 7). Alakır Havzası ise deniz etkisine
Kumluca’dan daha kapalı olup Finike’nin konumuna benzer bir konumdadır (Harita 1).
(3) AÇIK SU YÜZEYĠNDEN BUHARLAġMA VE PET ĠLE GET MĠKTARLARI
Antalya’da açık su yüzeyinden buharlaĢma miktarlarındaki (mm/m²) artıĢ çok dikkat
çekicidir. Dönemsel karĢılaĢtırma 1930-1970 ile 1975-2005 ortalama değerleri arasında
yapılmıĢtır (Tablo 8, Ģekil 13). Antalya’da 1930-1970 döneminde 1445,8 mm/m² olarak
ölçülen ortalama buharlaĢma miktarı 1975-2005 döneminde ortalama 1912,2 mm/m² olarak
bildirilmiĢtir (Tablo 8). Aradaki fark 466,4 mm/m²’lik çok önemli bir artıĢtır. Açık su
yüzeyinden 6 yaz ayındaki buharlaĢma miktarı 1930-1970 döneminde 927,3 mm/m² olup,
1970-2006 döneminde 1339,3 mm/m² ölçülmüĢtür (Tablo 8.). Aradaki fark 412,0 mm’dir.
Birincisi 40, ikincisi 36 yıllık iki uzun döneme yayılan bir ölçme serisinde bu kadar önemli
farklar birkaç hatalı ölçüme bağlanamaz. Fark vardır ve belirgindir. Açık su yüzeyinden
buharlaĢmaların aylık ortalama miktarları mevsimlere göre incelendiğinde sistematik bir
artıĢın ve azalmanın olduğu görülmektedir.
Tablo 8 ile Ģekil 13’teki açık su yüzeyinden buharlaĢma miktarları Antalya ve çevresinde
yapılmıĢ tek ölçmedir (Finike’de ölçme yok). Açık su yüzeyinden buharlaĢma miktarları ve
bu miktarlardaki artıĢ, sulu tarım alanlarında uygulanan salma sulama ve yağmurlama
yöntemlerindeki su kayıpları bakımından da çok önemlidir. Ayrıca Akdeniz Havzası’ndaki
ısınma, deniz yüzeyinden buharlaĢma ve sağanak yağıĢların oluĢmaları arasındaki iliĢkiye de
ıĢık tutmaktadır (ġekil 27 ile iliĢki kurunuz).
Antalya’da topraktan buharlaĢma ve bitki yapraklarından terleme ile su kaybı hesaplanmıĢ
ve tablo 9 ve Ģekil 14’te sunulmuĢtur. Bir yerin su bilançosu; oradaki ortalama sıcaklık ile
enlem derecesi ve güneĢlenme değeri üzerinden hesaplanan potansiyel evapotranspirasyon
(PET) miktarının, yağıĢ ve toprakta depo edilen (bitki köklerinin alabileceği) faydalanılabilir
su kapasitesi (FSK) toplamı ile karĢılaĢtırılarak yapılmaktadır. Burada C.W.Thonthwaite
yönteminde tarım toprakları için öngörülen 100 mm/m².m (m³) miktarı yerine, orman
toprakları için önerilen (Toprağın derinliği, türü ve taĢlılık oranına göre FSK hesaplayan)
yöntem kullanılmıĢtır ( Kantarcı, M.D.2005). Tablo 9’da sadece PET miktarları verilmiĢ ve
-27-
açık su yüzeyinden buharlaĢma miktarları ile karĢılaĢtırma yapılmıĢtır (Su bilançosu
verilmemiĢtir). Antalya’da topraktan buharlaĢma ve bitki yapraklarından terleme ile
kaybedileceği hesaplanmıĢ olan su miktarı (PET) 1930-1970 dönemindeki ortalama sıcaklık
değerlerine göre 1092,5 mm, 1998-2006 ortalama sıcaklık değerlerine göre 1155,9 mm olarak
hesaplanmıĢtır (Aradaki fark 63,4 mm/m²). Ġki dönemdeki PET miktarları arasındaki fark çok
fazla değildir. Yöntem C.W.Thonthwaite tarafından 50 cm kalınlığında bir toprağa dikilen
mısır bitkilerinin su kullanımına göre (Evaporametre’de) deneysel ölçmelere dayanılarak
ortaya konulmuĢtur. Bu yöntemde; toprağın özellikleri ile bitki yaprağının terlemeyi kontrol
edici yeteneklerine (solunum gözeneklerinin kapakçıkları ve kılları gibi) göre deneysel olarak
ölçülen toprak suyu çeĢitleri ve miktarları ile PET miktarı (evapotranspirasyon)
hesaplanmıĢtır. Açık su yüzeyinde ise buharlaĢmayı engelleyecek bir düzenek yoktur. Açık su
yüzeyinden buharlaĢma tarımda kullanılan salma su veya yağmurlama gibi sulama yöntemleri
ile sulama zamanına bağlı olan buharlaĢma kayıpları bakımından önemli bir ölçek olarak
değerlendirilebilir.
-28-
ŞEKİL 8. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
16,5
17,0
17,5
18,0
18,5
19,0
19,5
20,0
19
68
19
69
19
70
19
71
19
72
19
73
19
74
19
75
19
76
19
77
19
78
19
79
19
80
19
81
19
82
19
83
19
84
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
OR
TA
LAM
A S
ICA
KLI
K C
:
YILLAR
ANTALYA'DA YILLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
0,0
2,0
4,0
6,0
8,0
10,0
12,0
14,0
16,0
18,0
20,0
22,0
24,0
26,0
28,0
30,0
32,0
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
SIC
AK
LIK
C:
AYLAR
AYLIK ORTALAMA SICAKLIĞIN DÖNEMLERE GÖRE DEĞİŞİMİ
1930-1970 1970-1982 1983-1993 1994-2006
1930-1970 DÖNEMİORT. 18,7 C:
1970-1982 DÖNEMİORT. 18,4 C:
1983-1993 DÖNEMİORT. 17,7 C:
1993-2006 DÖNEMİORT. 18,8 C:
YILLAR YILLIK
1970 19,3
1971 19,0
1972 18,6
1973 19,2
1974 19,0
1975 18,1
1976 17,4
1977 18,0
1978 18,2
1979 18,6
1980 17,7
1981 18,6
1982 18,5
1983 17,4
1984 17,8
1985 18,0
1986 18,2
1987 17,4
1988 17,8
1989 17,5
1990 17,7
1991 17,3
1992 16,9
1993 17,6
1994 18,6
1995 17,9
1996 18,3
1997 17,7
1998 19,4
1999 19,4
2000 18,9
2001 19,3
2002 19,0
2003 19,2
2004 18,9
2005 18,7
2006 18,8
ANTALYA'DA AYLIK ORTALAMA SICAKLIKLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII YILLIK
1930-1970 10,1 10,7 12,8 16,4 20,5 25,0 28,2 28,1 24,9 20,3 15,6 11,9 18,7
1970-1982 10,0 10,4 13,0 16,2 20,1 25,3 27,9 27,6 24,5 19,7 14,6 11,2 18,4
1983-1993 8,9 9,2 11,5 15,6 19,7 24,5 27,9 27,4 24,0 19,0 13,7 10,1 17,7
1994-2006 10,0 10,6 12,7 16,0 21,2 26,0 29,0 28,5 24,9 20,2 14,8 11,4 18,8
FARK -0,1 -0,1 -0,1 -0,4 0,7 1,0 0,8 0,4 0,0 -0,1 -0,8 -0,5 0,1
(1930-/1970-1994/2006)
UN
ZEN
VE
PİN
AT
UB
O
TH
OLB
AC
İKV
E P
AV
LOF
NE
VA
DO
DE
LRU
İZ
VE
CH
İCO
N
AU
GU
STİN
TA
VU
RV
UR
PA
PU
A V
EO
LMO
K C
ALD
ER
A
•1975 TOLBACHİK YANARDAĞI-KAMÇATKA•1975 PAVLOF YANARDAĞI-ALASKA•1980 HEKLA - İSLANDA•1982 EL CHİCON YANARDAĞI (MEKSİKA)•1982 NEVADO DELRUİZ (KOLOMBİYA)•1986 AUGUSTİN ALASKA•1991 UNZEN YANARDAĞI (GÜNEY JAPONYA)•1991 PİNATUBO YANARDAĞI (FİLİPİNLER)•OCAK-ŞUBAT 1991 I. KÖRFEZ SAVAŞI KUVEYT PETROL KUYULARI YANGINI•1994 TAVURVUR YANARDAĞI-METAPİT ADASI•1996 PAPUA YENİ GİNE YANARDAĞI•1997 OLMOK CALDERA YANARDAĞI-ALASKA•2000 HEKLA - İSLANDA•2002 PAGO YANARDAĞI•2004 BAGANA YANARDAĞI•2006 TAVURVUR YANARDAĞI-METAPİT ADASI•2006 AUGUSTİNE
M. DOĞAN KANTARCI
TA
VU
RV
UR
VE
AU
GU
STİN
E
HE
KLA
HE
KLA
PA
GO
BA
GA
NA
-29-
y = 0,5183x2 - 2051,6x + 2E+06R² = 0,1242
0,0
100,0
200,0
300,0
400,0
500,0
600,0
700,0
800,0
900,0
1000,0
1100,0
1200,0
1300,0
1400,0
1500,0
1600,0
1700,0
1800,0
1900,0
2000,0
1968
1969
1970
1971
1972
1973
1974
1975
1976
1977
1978
1979
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
YAĞ
IŞ m
m
YILLAR
ANTALYA'DA YILLIK ORTALAMA YAĞIŞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
400,0
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
YAĞ
IŞ m
m
AYLAR
ANTALYA'DA AYLIK YAĞIŞLARIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1930-1970
1970-1981
1982-1993
1994-2006
YILLAR YILLIKmm
1970 992,5
1971 1068,0
1972 630,6
1973 552,9
1974 1302,4
1975 1280,4
1976 1135,7
1977 995,3
1978 1436,3
1979 1283,9
1980 826,5
1981 1598,1
1982 830,3
1983 1166,6
1984 1152,3
1985 1102,6
1986 853,3
1987 720,9
1988 1210,1
1989 648,8
1990 602,2
1991 1142,6
1992 861,9
1993 942,4
1994 1246,4
1995 1245,7
1996 1431,3
1997 1470,3
1998 1340,6
1999 855,5
2000 839,4
2001 1891,8
2002 971,6
2003 1773,6
2004 1268,2
2005 1021,8
2006 1556,9
ANTALYA'DA AYLIK ORTALAMA YAĞIŞ MİKTARLARININ (mm) DÖNEMSEL DEĞİŞİMİDÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII YILLIK
1930-1970 263,7 156,2 93,2 43,9 30,9 10,1 1,8 2,9 13,6 57,7 110,5 283,8 1068,2
1970-1981 254,1 238,0 73,9 39,2 25,6 5,9 4,1 0,4 10,3 75,7 148,3 216,4 1091,9
1982-1993 180,9 138,4 121,6 45,0 30,0 11,2 2,4 0,4 2,6 61,4 138,9 203,2 936,2
1994-2006 242,6 109,9 112,8 91,3 37,3 7,0 4,5 4,3 14,7 107,1 231,8 337,7 1301,0
FARK -21,1 -46,3 19,4 47,4 6,4 -3,1 2,7 1,4 1,1 49,4 121,3 53,9 232,81930-70/1994-2006
ġEKĠL 9. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK ORTALAMA YAĞIġLARIN DÖNEMSEL DEĞĠġĠMĠ
1930-1970ORT.1068.2 mm
1970-1981 ORT.1091,9 mm
1982-1993 ORT.936,2 mm
1994-2006ORT.1301,0 mm
M. DOĞAN KANTARCI
SAĞANAK YAĞIŞLARDA ARTIŞ VE SEL BASKINLARI
ANTALYA'DA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞIN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
1930-1970 331,5 134,1 151,9 124,4 120,4 64,1 32,3 49,6 98,7 195,1 183,2 290,7
1970-2006 180,6 125,0 161,1 142,4 73,0 43,2 32,5 27,8 52,2 167,8 220,2 228,6
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
YAĞ
IŞ m
m
AYLAR
ANTALYA'DA GÜNLÜK EN ÇOK YAĞIŞ MİKTARLARI
1930-1970
1970-2006
GÜNLÜK YAĞIŞAYLIK YAĞIŞA YAKIN
Devlet Meteoroloji İşleri Gnl.Md’lüğü Antalya Meteoroloji İst. Ölçmelerinden derlenip, değerlendirilmiştir.
-30-
0,010,020,030,040,050,060,070,080,090,0
100,0110,0120,0130,0140,0150,0160,0170,0180,0190,0200,0210,0220,0230,0240,0250,0
YAĞ
IŞ m
m/m
²/ 2
4 S
AA
T
YILLAR
ANTALYA'DA 1985-2007 DÖNEMİNDE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLARIN AYLARA DAĞILIMI VE DEĞİŞİMİ
I II III IV
V X XI XII
TABLO 5. ANTALYA’DA GÜNLÜK (mm/24 saat) SAĞANAK YAĞIŞLARIN 1985-2008 DÖNEMİNDEKİ DURUMU
M. DOĞAN KANTARCI
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 10.ANTALYA’DA GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLARIN AYLARA DAĞILIMI (1994-2006 DÖNEMİNDE ARTIŞA DİKKAT)
YIL/AY I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
1985 180,6 34,7 63,5 18,2 2,6 0,2 0,0 0,0 0,0 28,9 65,3 90,7
1986 67,1 107,8 20,1 10,0 20,2 0,1 0,0 0,0 11,8 5,7 1,0 30,0
1987 20,8 44,0 30,5 32,0 7,5 43,2 0,0 5,1 0,1 18,6 41,3 63,7
1988 56,0 76,7 93,0 18,7 47,4 0,1 2,9 0,0 0,0 75,4 34,5 108,1
1989 38,7 79,0 118,9 0,1 32,4 4,4 0,0 0,0 0,2 34,2 36,5 50,7
1990 33,3 100,9 61,5 3,2 6,0 4,0 0,0 0,0 5,0 54,4 16,3 87,0
1991 49,3 30,8 9,4 61,2 8,4 0,0 3,8 0,0 0,0 30,6 56,3 228,6
1992 63,7 17,8 129,2 18,1 8,7 1,6 1,0 0,1 2,2 0,6 85,0 125,5
1993 98,9 38,5 88,0 10,0 36,6 14,2 0,0 0,0 0,0 63,8 49,3 55,8
1994 51,0 44,2 17,5 13,3 9,2 1,0 0,0 9,8 0,3 167,8 69,2 100,5
1995 28,2 30,9 110,0 15,0 18,6 5,8 2,3 0,0 1,6 12,5 218,6 91,0
1996 85,8 90,3 28,7 47,4 0,8 0,1 0,0 0,0 0,2 68,1 37,3 156,2
1997 51,5 36,4 58,2 77,1 37,8 12,3 0,0 27,8 37,0 45,9 70,0 172,7
1998 49,4 111,9 78,0 26,5 8,4 2,1 0,3 0,0 1,9 102,3 42,1 183,5
1999 108,1 57,0 48,2 19,8 0,6 9,7 0,2 3,0 52,2 16,1 15,0 54,6
2000 17,0 13,8 33,9 50,5 56,7 0,1 0,0 5,6 0,0 16,3 139,7 75,7
2001 126,3 65,4 9,0 30,6 24,2 0,0 0,3 0,0 2,0 10,6 179,1 94,9
2002 17,5 11,3 24,8 32,2 9,0 0,1 19,0 1,3 4,9 17,8 37,3 227,6
2003 164,1 51,0 161,1 50,6 57,2 4,7 0,0 0,0 7,9 14,0 28,0 179,3
2004 76,0 19,3 6,0 142,4 19,8 5,5 0,3 0,0 0,1 13,0 90,4 56,0
2005 152,3 62,9 17,2 4,4 73,0 4,4 32,5 0,0 12,2 10,2 57,5 67,2
2006 135,3 57,1 26,4 72,2 11,2 21,2 0,3 3,4 21,5 190,0 59,6 60,5
2007 58,0 83,4 36,0 11,2 0,5 0,6 0,2 0.0 0,9 17,5 26,2 86,0
2008 6,4 6,8 35.4 24.3 2.0 0.8 2.0 31.6 6.0 20.8 52.0
Devlet Meteoroloji İşleri Gnl.Md’lüğü Antalya Meteoroloji İst. Ölçmelerinden derlenip, değerlendirilmiştir.
-31-
YIL/AY I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII YILLIK
mm
1985 482,1 102,0 100,9 23,5 8,3 0,3 0,0 0,0 0,0 56,0 141,8 187,7 1102,6
1986 328,3 332,1 20,3 10,4 29,0 0,1 0,0 0,0 21,6 6,4 1,1 104,0 853,3
1987 62,9 104,5 104,9 101,7 15,5 49,2 0,0 5,1 0,1 29,8 83,5 163,7 720,9
1988 152,8 241,8 186,1 53,5 97,9 0,1 3,1 0,0 0,0 121,4 86,1 267,3 1210,1
1989 48,2 108,8 162,4 0,1 33,3 6,0 0,0 0,0 0,2 69,3 109,9 110,6 648,8
1990 72,5 146,2 62,3 8,2 10,8 5,1 0,0 0,0 5,1 66,4 30,4 195,2 602,2
1991 135,2 86,8 31,7 86,9 15,2 0,0 6,4 0,0 0,0 57,5 72,5 650,4 1142,6
1992 183,1 31,5 182,1 34,0 19,6 3,0 1,0 0,1 2,2 0,6 194,8 176,0 828,0
1993 264,7 116,0 129,3 29,6 120,5 20,0 0,0 0,0 0,0 74,8 100,9 86,6 942,4
1994 233,7 149,4 48,7 17,6 17,2 1,4 0,0 10,1 0,3 298,2 260,6 209,2 1246,4
1995 109,8 36,3 275,0 31,6 34,1 6,1 2,5 0,0 1,6 24,1 527,1 197,5 1245,7
1996 265,9 268,9 88,6 74,3 1,6 0,1 0,0 0,0 0,2 105,9 80,2 545,6 1431,3
1997 76,1 58,5 139,0 134,9 60,8 20,2 0,0 28,6 62,2 189,3 166,9 533,8 1470,3
1998 225,4 165,7 138,1 89,1 19,7 2,7 0,3 0,0 2,1 120,3 144,6 432,6 1340,6
1999 261,4 189,5 134,0 34,9 0,9 13,1 0,2 4,1 53,2 20,7 29,8 113,7 855,5
2000 39,1 42,4 65,8 105,2 84,1 0,1 0,0 8,5 0,0 27,8 312,4 154,0 839,4
2001 217,7 96,2 9,5 97,3 62,0 0,0 0,4 0,0 2,0 16,3 907,2 483,2 1891,8
2002 52,0 22,3 48,8 118,0 9,9 0,1 20,4 1,3 5,5 40,8 68,1 584,4 971,6
2003 368,0 122,7 398,8 128,5 84,1 10,5 0,0 0,0 8,0 21,6 53,8 577,6 1773,6
2004 556,9 65,6 12,6 261,3 23,5 8,7 0,3 0,0 0,1 15,5 146,9 176,8 1268,2
2005 428,9 126,8 29,9 7,4 74,7 5,5 34,1 0,0 25,5 17,2 142,2 129,6 1021,8
2006 319,0 84,5 78,2 87,3 12,3 21,9 0,3 3,4 29,9 494,7 126,4 66,4 1324,3
2007 113,8 152,7 39,1 12,5 1,9 0,8 0,2 0,0 0,9 38,2 87,0 247,2 694,3
2008 12,6 10,8 66,4 41,0 2,2 0,8 0,0 2,0 38,6 8,0 32,6 68,7 283,7
TABLO 6. ANTALYA’DA AYLIK VE YILLIK TOPLAM YAĞIŞ MİKTARLARI (1985-2008) ANTALYA İSTASYON Nu:17300 ENLEM: 36 53’ KUZEY
YÜKSELTİ: 42 m BOYLAM: 30 42’ DOĞU
M. DOĞAN KANTARCIDevlet Meteoroloji İşleri Gnl.Md’lüğü Antalya Meteoroloji İst. Ölçmelerinden derlenip, değerlendirilmiştir.
-32-
51
,6 89
,1
62
,4
62
,1
49
,4 81
,9
53
,2
10
0,0
85
,3
56
,3
51
,9
64
,3
24
,2
85
,0
77
,8
58
,6
65
,0
43
,6 64
,8 83
,9
59
,3
38
,4
45
,8
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
400,0
450,0
500,0
550,0
600,0
650,0
700,0
750,0
800,0
850,0
900,0
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
YAĞ
IŞ m
m/m
²
YILLAR
ANTALYA'DA EKİM AYINDA TOPLAM YAĞIŞ İLE YÜKSEK YAĞIŞIN İLİŞKİSİ (1985-2007)
TOPLAM YAĞIŞ XYÜKSEK YAĞIŞ XORAN %
46
,1 90
,9
49
,5
40
,1
33
,2 53
,6 77
,7
43
,6
48
,9
26
,6
41
,5
46
,5
41
,9
29
,1 50
,3
44
,7
19
,7 54
,8
52
,0
61
,5
40
,4
47
,2
30
,1
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
400,0
450,0
500,0
550,0
600,0
650,0
700,0
750,0
800,0
850,0
900,0
950,0
1000,0
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07YA
ĞIŞ
mm
/m²
YILLAR
ANTALYA'DA KASIM AYINDA TOPLAM YAĞIŞ İLE YÜKSEK YAĞIŞIN İLİŞKİSİ (1985-2007)
TOPLAM YAĞIŞ XIYÜKSEK YAĞIŞ XIORAN %
ŞEKİL 11.1. ANTALYA’DA X. VE XI. AYLARDA TOPLAM YAĞIŞ VE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR İLE ORANLARI
M. DOĞAN KANTARCI
-33-
48
,3
28
,8
38
,9
40
,4
45
,8
44
,6
35
,1 71
,3
64
,4
48
,0
46
,1
28
,6
32
,4
42
,4
48
,0
49
,2
19
,6 38
,9
31
,0
31
,7 51
,9
91
,1
34
,8
0,020,040,060,080,0
100,0120,0140,0160,0180,0200,0220,0240,0260,0280,0300,0320,0340,0360,0380,0400,0420,0440,0460,0480,0500,0520,0540,0560,0580,0600,0620,0640,0660,0680,0700,0
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
YAĞ
IŞ m
m
YILLAR
ANTALYA'DA ARALIK AYINDA TOPLAM YAĞIŞ İLE YÜKSEK YAĞIŞIN İLİŞKİSİ (1985-2007)
TOPLAM YAĞIŞ XII
YÜKSEK YAĞIŞ XII
ORAN %37
,5
20,4 33
,1
36,6
80,3
45,9
36,5
34,8
37,4
21,8
25,7
32,3
67,7
21,9 41
,4
43,5 58
,0
33,7 44
,6
13,6 35
,5
42,4
51,0
0,020,040,060,080,0
100,0120,0140,0160,0180,0200,0220,0240,0260,0280,0300,0320,0340,0360,0380,0400,0420,0440,0460,0480,0500,0520,0540,0560,0580,0600,0
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
YAĞ
IŞ m
m
YILLAR
ANTALYA 'DA OCAK AYINDA TOPLAM YAĞIŞ İLE YÜKSEK YAĞIŞIN İLŞKİSİ (1985-2007)
TOPLAM YAĞIŞ I
YÜKSEK YAĞIŞ I
ORAN % I
ŞEKİL 11.2. ANTALYA’DA XII. VE I. AYDAKİ TOPLAM YAĞIŞ İLE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI
M. DOĞAN KANTARCI
-34-
34,0
32,5 42,1
31,7
72,6
69,0
35,5 5
6,5
33,2
29,6
85,1
33,6
62,2
67,5
30,1
32,5
68,0
50,7
41,6
29,4 4
9,6 67,6 54,6
0,020,040,060,080,0
100,0120,0140,0160,0180,0200,0220,0240,0260,0280,0300,0320,0340,0360,0380,0400,0420,0440,0460,0480,0500,0520,0540,0560,0580,0600,0
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
YA
ĞIŞ
mm
/m²
YILLAR
ANTALYA'DA ŞUBAT AYINDA TOPLAM YAĞIŞ İLE YÜKSEK YAĞIŞIN İLİŞKİSİ (1985-2007)
TOPLAM YAĞIŞ II
YÜKSEK YAĞIŞ II
ORAN %
62
,9
99
,0
29
,1 50
,0 73
,2 98
,7
29
,7
71
,0
68
,1
35
,9
40
,0
32
,4
41
,9 56
,5
36
,0 51
,5
94
,7
50
,8
40
,4
47
,6
57
,5
33
,8
92
,1
0,020,040,060,080,0
100,0120,0140,0160,0180,0200,0220,0240,0260,0280,0300,0320,0340,0360,0380,0400,0420,0440,0460,0480,0500,0520,0540,0560,0580,0600,0
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07YA
ĞIŞ
mm
/m²
YILLAR
ANTALYA'DA MART AYINDATOPLAM YAĞIŞ İLE YÜKSEK YAĞIŞIN İLİŞKİSİ (1985-2007)
TOPLAM YAĞIŞ III
YÜKSEK YAĞIŞ III
ORAN %
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 11.3. ANTALYA’DA II. VE III. AYLARDA TOPLAM YAĞIŞ İLE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI
-35-
77
,4 96
,2
31
,5
35
,0
10
0,0
39
,0
70
,4
53
,2
33
,8
75
,6
47
,5 63
,8
57
,2
29
,7 56
,7
48
,0
31
,4
27
,3 39
,4 54
,5
59
,5 82
,7
89
,6
0,020,040,060,080,0
100,0120,0140,0160,0180,0200,0220,0240,0260,0280,0300,0320,0340,0360,0380,0400,0420,0440,0460,0480,0500,0520,0540,0560,0580,0600,0
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
YAĞ
IŞ m
m/m
²
YILLAR
ANTALYA'DA NİSAN AYINDA TOPLAM YAĞIŞ İLE YÜKSEK YAĞIŞIN İLİŞKİSİ (1985-2007)
TOPLAM YAĞIŞ IV
YÜKSEK YAĞIŞ IV
ORAN %
31
,3
69
,7
48
,4
48
,4
97
,3
55
,6
55
,3
44
,4
30
,4 53
,5
54
,5
50
,0 62
,2
42
,6 66
,7
67
,4
39
,0
90
,9
68
,0 84
,3 97
,7
91
,1
26
,3
0,020,040,060,080,0
100,0120,0140,0160,0180,0200,0220,0240,0260,0280,0300,0320,0340,0360,0380,0400,0420,0440,0460,0480,0500,0520,0540,0560,0580,0600,0
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
YAĞ
IŞ m
m/m
²
YILLAR
ANTALYA'DA MAYIS AYINDA TOPLAM YAĞIŞ İLE YÜKSEK YAĞIŞIN İLİŞKİSİ (1985-2007)
TOPLAM YAĞIŞ V
YÜKSEK YAĞIŞ V
ORAN %
ŞEKİL 11.4. ANTALYA’DA IV. VE V. AYLARDA TOPLAM YAĞIŞ İLE GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLAR VE ORANLARI
M. DOĞAN KANTARCI
-36-
0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
90,0
100,0
110,0
120,0
130,0
140,0
150,0
160,0
170,0
180,0
190,0
200,0
210,0
220,0
230,0
240,0
250,0
260,0
270,0
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
YAĞI
Ş m
m/m
²/ 24
SAAT
YILLAR
ANTALYA'DA1985-2007 DÖNEMİNDE 70 mm/m²/GÜN MİKTARINDAN FAZLA OLAN SAĞANAK YAĞIŞLARIN AYLARA DAĞILIMI VE DEĞİŞİMİ
I II III IV V X XI XII
ŞEKİL 12. ANTALYA İLE FİNİKE’DE 1985-2007 DÖNEMİNDEKİ GÜNLÜK SAĞANAK YAĞIŞLARIN AYLARA GÖRE DEĞİŞİMİ (MİKTAR VE TEKRAR ARTIŞINA DİKKAT)
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
110
120
130
140
150
160
170
180
190
200
210
220
230
240
250
260
270
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
YAĞI
Ş m
m/m
²/24 SAAT
YILLAR
FİNİKE'DE 1985-2008 YILLARI ARASINDA 70 mm/m²/GÜN MİKTARINDAN FAZLA OLAN SAĞANAK YAĞIŞLARIN AYLARA DAĞILIMI VE DEĞİŞİMİ
X
XI
XII
I
II
IV
VI
M. DOĞAN KANTARCI
KUM
LUCA
’DE S
EL 9
.4.2
006
KUM
LUCA
’DE S
EL 4.
9.20
06
KUM
LUCA
’DE S
EL 17
.12.
2001KU
MLU
CA’D
E SEL
17.
12.2
001
-37-
M. DOĞAN KANTARCI
1. KUMLUCA'DA YAĞMUR SUYU KÂBUSU24.1. 2006ANTALYA (İHA) - Antalya'nın Kumluca ilçesi ve çevresinde 36 Saat aralıksız devam eden sağanak yağış, dün akşam sele dönüştü.
Aralıksız yağan yağmur Kumluca'ya bağlı Yenimahalle, Kasapçayırı mahallelerinde sera ve çok sayıda evin sular altında kalmasınaneden oldu. Dün akşam saat 22 30 sıralarında sele dönüşen yağışın ardından bazı vatandaşlar evlerini terk etmek zorunda kaldı.Sabaha karşı sona eren sağanak yağışın ardından Kumluca Belediyesine bağlı ekip ve araçlar selden zarar gören vatandaşlarınyardımına koştu. Kumluca Belediyesine bağlı ekipler, kepçe ve dozerler ile sel sularının biriktiği alanlarda kanal açma çalışmalarıyaptı. Evlerini gece terk eden vatandaşlar, sabaha karşı duran yağışın ardından evlerine dönerek sel suları altında kalan eşyalarınıkurtardılar. Öte yandan, aşırı yağış yüzünden Kumluca ya bağlı Beykonak Beldesi'nde bazı iş yerlerini su bastı. Henüz sahibi belliolmayan bir keçi, sel sularına kapılması sonucu denize sürüklenip telef oldu. Kumluca Belediyesi, İlçe kaymakamlığı ve tarım ilçemüdürlüğüne bağlı ekipler hasar tespit çalışmalarına devam ediyor (Kaynak: Mynet Haber)..
2. KUMLUCA'DA SEL18.10.2006Antalya'nın Kumluca İlçesi'nde dün akşam başlayan ve aralıklarla devam eden sağanak yağış sabaha karşı hızını artırınca çok sayıda ev,
işyeri ve serayı sular altında kaldı. Antalya'da hayatı olumsuz yönde etkileyen sağanak yağış ve fırtına Kumluca, Demre ve Finikeilçelerinde maddi hasara neden oldu. Kumluca'nın Sarıkavak, Yenimahalle, Karşıyaka mahalleleri, ilçeye bağlı Beykonak Beldesi ile Salurve Hacıveliler köylerinde çok sayıda ev ve sera selden etkilendi. Demre İlçesi'nde de etkili olan sağanak yağış ve fırtına bazı seraları yıktı.Demre Çayı'nın taşması sonucu Belören ve Çağman köylerine ulaşımın sağlandığı Köşkerler Köprüsü yaya ve taşıt trafiğine kapatılırken,sel suları nedeniyle Kayaaltı Mahallesi'ndeki seralar yıkıldı. Demre'deki Çevreli Köyü de sular altında kaldı. Bölgede sağanak yağış devamederken, bölgelerde belediye, Tarım İlçe Müdürlüğü, Emniyet ve jandarma ekipleri selden etkilenen alanlarda çalışmalarını sürdürüyor(Kaynak: Haberler.com).
3. KUMLUCA'DA SEL14.10.2009Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Beşikçi köyü ile Olimpos tatil beldesinde yoğun yağışlardan dolayı sel meydana geldi. Kumluca
Kaymakamı Salih Işık'tan alınan bilgiye göre, sabaha karşı yağan şiddetli yağmur nedeniyle, Kumluca'nın Beykonak beldesi yakınındakiBeşikçi köyündeki dere, ağaç parçaları ve molozların dereyi tıkaması sonucu taşkın meydana geldi. Taşkın yüzünden köydeki 50 kadarsera ile 50 kadar evi su bastı. Kumluca-Antalya kara yolunun iki kesiminde de, selin taşıdığı molozların kara yoluna birikmesi yüzündenyol ulaşıma kapandı. Olimpos'ta ise köyün içinden geçen derenin taşması sonucu bazı restoranları ve bungalovları su basarken, derekenarına park edilmiş bazı otomobiller denize sürüklendi. Kaymakam Salih Işık, ''Çok şükür can kaybı yok ama maddi zayiat var. Beşikçiköyünde bir, Olimpos'ta ise şimdilik sayısını bilemediğimiz bazı otomobilleri sel sürüklemiş. Beşikçi köyünde inceleme yaptım. HenüzOlimpos'a gidemedim. Kara yolunun ulaşıma kapanan bölümü ise ekiplerce temizlenmeye ve trafiğe açılmaya başlandı dedi (Kaynak:Haber Antalya.com).
4. KUMLUCA’DA YAĞIŞ ETKİLİ OLDU18.12.2009- (Kaynak: Antalya Ekspres)
5. KUMLUCA'DA DERE TAŞTI, SERA VE İŞYERLERİ SULAR ALTINDA KALDI28.1.2010Antalya'nın Kumluca ilçesi Beykonak beldesinde sanayi sitesi, işyerleri ve seralar su altında kaldı. Kumluca'da dün akşam saatlerinde
başlayan sağanak yağış nedeniyle Beykonak'ın içinden geçen dere taştı. Taşkın sonucu Beykonak Hali, Sanayi Sitesi ve dereye yakınyerlerdeki seralar su altında kaldı. Beykonak Hali kısa süreli kullanılamaz hale geldi. Beykonak'ta işyeri su altında kalan işletmesahiplerinden Ahmet İbze, "Beykonak'ın içinden geçen derenin denize döküldüğü yer çok geniş. Ancak bazı sera sahipleri dereninkenarlarına beton atarak daraltmışlar. Bu yüzden de dere yoğun yağmurlarda bu daralan kısımlardan taşıyor. Bu alan da sanayi ve halçevresi. Bu konuya işyeri sahipleri ve belediye acil bir çözüm bulmalı. Sadece benim 15 bin lira zararım var." diye konuştu. Kumluca İlçeTarım Müdürü Erdem Erman, hasar tespiti için olay yerine görevlileri gönderdiğini, ancak sel felaketlerinin, 2090 Sayılı Afet Kanunukapsamında 'Tarım Sigortası'na dâhil olduğunu açıkladı.Yağmurun öğleden sonra şiddetinin azalması ile belediye ekipleri köprüüzerinden kepçeler vasıtası ile dere üzerinde tıkanan yerleri açtı (Kaynak: Gazete Gerçek).
6. KUMLUCA’DA SEL27.11.2010
Antalya'nın Kumluca ilçesinde önceki gün yaşanan sel felaketinde zarar tespit çalışmaları tamamlandı. Çalışmalar sonucu ilçede 4 köy ve6 mahallede 57 çiftçiye ait 247,8 dekar alanın selden zarar gördüğü tespit edildi. Hasar tespit çalışmalarını tamamladıklarını aktaran İlçeTarım Müdürü Erdem Erman, "Salur, Hacıveliler, Hızırkahya ve Kavak Köyü ile merkeze bağlı Karşıyaka, Narenciye, Göksu, Sarıkavak,Kasapçayırı ve Kum Mahallesi su baskınlarından zarar gördü. Bahsedilen yerlerde 57 çiftçimize ait 247,8 dekar alan zarar görürken ve 1arıcımızın 90 kovanının telef olduğunu tespit ettik." diye konuştu. Selin, 2090 Sayılı Afet Kanunu kapsamına girmediğini kaydedenErman, "Çiftçilerimiz tarım sigortası yaptırdıysa zararlarının yarısını şirketleri, yarısını da devlet karşılıyor." diye konuştu. Bölgenin yağışalan bir bölge olduğunu kaydeden Erman, çiftçilerin hemen her yıl bu sıkıntı ile karşılaşma riski bulunduğunu, bu yüzden de sigortayaptırmaları gerektiğini sözlerine ekledi (Kaynak: İstanbul burda.com).
TABLO 7. KUMLUCA’DA SEL OLAYLARI VE ZARARLARI
M. DOĞAN KANTARCI(Gazete haberlerinden derlenmiştir.)
-38-
TABLO 7. (DEVAMI) KUMLUCA’DA SEL OLAYLARI VE ZARARLARI
7. KUMLUCA'DA SERA VE PORTAKAL BAHÇELERİ SULAR ALTINDA2.9.2010Antalya'nın Kumluca ilçesinde 30 dönüm sera ve 400 dönüm portakal bahçesi şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle sular altında kaldı.
Kumluca ilçesinin en büyük köyü olan 3 bin 700 nüfuslu Hacıveliler köyünde Bayısı Çayı'nın şiddetli yağış nedeniyle taşması sonucuseralar ve portakal bahçeleri zarar gördü. 30 dönüm sera ve 400 dönüm portakal bahçesinin sular altında kalmasına neden olanşiddetli yağış ve fırtına, köydeki bazı evleri de etkiledi. Kumluca Kaymakamı Salih Işık ve Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü Finike ŞubeMüdürü Oğuzhan Karabulut, Hacıveliler Köyü Muhtarı Aziz Atıcı sular altında kalan seralarda inceleme yaptı. Seralarda başta domatesolmak üzere, biber ve patlıcan gibi ürünlerin sular altında kaldığını belirten Kaymakam Işık, Kuzca Köyü'nde ise bir köylünün 5keçisinin telef olduğunu bildirdi (Kaynak: Portakal.com-Haber Vitrini).
8. KUMLUCA'DA SEL27.11.2010Antalya'nın Kumluca ilçesinde önceki gün yaşanan sel felaketinde zarar tespit çalışmaları tamamlandı. Çalışmalar sonucu ilçede 4
köy ve 6 mahallede 57 çiftçiye ait 247,8 dekar alanın selden zarar gördüğü tespit edildi. Antalya'nın Kumluca ilçesinde önceki günyaşanan sel felaketinde zarar tespit çalışmaları tamamlandı. Çalışmalar sonucu ilçede 4 köy ve 6 mahallede 57 çiftçiye ait 247,8 dekaralanın selden zarar gördüğü tespit edildi. Hasar tespit çalışmalarını tamamladıklarını aktaran İlçe Tarım Müdürü Erdem Erman, "Salur,Hacıveliler, Hızırkahya ve Kavak Köyü ile merkeze bağlı Karşıyaka, Narenciye, Göksu, Sarıkavak, Kasapçayırı ve Kum Mahallesi subaskınlarından zarar gördü. Bahsedilen yerlerde 57 çiftçimize ait 247,8 dekar alan zarar görürken ve 1 arıcımızın 90 kovanının telefolduğunu tespit ettik." diye konuştu. Selin, 2090 Sayılı Afet Kanunu kapsamına girmediğini kaydeden Erman, "Çiftçilerimiz tarımsigortası yaptırdıysa zararlarının yarısını şirketleri, yarısını da devlet karşılıyor." diye konuştu. Bölgenin yağış alan bir bölge olduğunukaydeden Erman, çiftçilerin hemen her yıl bu sıkıntı ile karşılaşma riski bulunduğunu, bu yüzden de sigorta yaptırmaları gerektiğinisözlerine ekledi (Kaynak: İstanbul burda.com).
9. KUMLUCA’DA SEL24.12.2010Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Beşikçi köyü ile Olimpos tatil beldesinde meydana gelen sel yüzünden bazı seralar ve evleri su
bastı, otomobiller denize sürüklendi. Antalya'nın Kumluca İlçesi çevresinde sabaha karşı başlayan şiddetli yağışta evler sular altındakaldı, otomobiller sel sularıyla denize sürüklendi, karayolu ulaşıma kapandı, okullar bir gün süreyle tatil edildi. İlçeye bağlı BeşikçiKöyü ile Olympos tatil beldesinde büyük hasara neden olan yağışlar sırasında 500 dönüm sera alanı da hasar gördü. Olympos'taturistik ağaç evlerin bulunduğu bölge da yağıştan büyük hasar gördü. Kumluca'nın Beykonak Beldesi yakınındaki Beşikçi Köyü'ndengeçen dere şiddetli yağışta gelen sellerle taştı. Taşkın yüzünden köydeki 500 dekar sera ile 50 kadar evi su bastı. Kumluca- Antalyakarayolunun 2 kesiminde selin taşıdığı molozların karayoluna birikmesi sonucu yol ulaşıma kapandı. Vali Alâeddin Yüksel'in talimatıylabölgedeki okullarda eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi.Antalya'nın Kumluca İlçesi ve çevresinde sabaha karşı şiddetli yağışla oluşan sellerden Beşikçi Köyü'nün yanı sıra, turizm beldesiOlympos da büyük zarar gördü. Saat 02.00- 03.00 sıralarında Olympos'ta bungalov evlerle, marketler ve yine ağaçtan inşa edilen çoksayıda dükkânı sel sularıyla yıkıldı. Pansiyonların önünde 70'in üzerinde otomobil ve traktör denize sürüklendi. Aralında turistlerin debulunduğu çk sayıda kişi Olympos Plajı'na gelerek, denizde otomobilini ve traktörünü aradı. Felaketi yaşayanlar, saat 02.00- 03.00arasında yağmurun sağanak şekilde yağmaya başladığını, biranda her taraf sellerin kapladığını, kimsenin saat 05.00'e kadar evlerindençıkamadığını söyledi. Dışarı çıktıklarında ağaçtan yapılan çok sayıda ev ve dükkânın yerinde olmadığını gördüklerini anlatanfelaketzedeler, sürüklenen otomobillerin dere yatağında ve denizde üst üste yığıldığını gördüklerini anlattı. Bölgeye gelen işmakineleri ve kurtarma araçlarıyla mahsur kalanlar kurtarılırken, birçok kişi de otomobillerini ve ciplerini güvenli bölgelere götürdü.Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait bir helikopter ise kıyı boyunca uçarak, bölgede keşif yaptı. Görgü tanıkları, bir tur şirketine aitminibüste akşam 4 kişinin uyuduğunu, selden sonra minibüsün yerinde olmadığını, 4 kişiden de haber alınamadığını ileri sürdü. Ancakbu kişilerin sel gelmeden bölgeden ayrılmış olabileceği de değerlendirildi. AKUT Akdeniz Temsilcisi Yılmaz Sevgül, bölgeye 5 kişilikekip gönderdiklerini belirterek, 10 kişilik ekibin de hazır halde beklediğini söyledi. Sevgül, “Selde her şey 1- 2 saat içerisinde olupbitmiş. Biz geldiğimizde felaket bitmişti. Bildiğimiz kadarıyla can kaybı yok, ekiplerimiz selden yıkılan alanlarda arama çalışmalarıyapıyor. Tahminimiz 70'in üzerinde otomobil ve traktör denize sürüklendiği. Bu otomobillerden yalnızca birkaçı denizin içerisindegörülebiliyor. Bazıları dere yatağında, bazıları ise hiç görülmüyor” diye konuştu. Turizmci Kadir Kaya, yalnızca ağaç evleri değil, diğertesisleri de selin bastığını, belediyelerin ve resmi kurumların iş makinelerinin, seviyesi düşen derenin yeniden taşması ihtimalinekarşı, dere kenarlarına bent yaptığını belirtti. Antalya Valisi Alâeddin Yüksel de sel haberi üzerine bölgeye giderek incelemelerebaşladı (Kaynak: Av Haberleri gazetesi) .
(Gazete haberlerinden derlenmiştir.)M. DOĞAN KANTARCI
-39-
TABLO 8.ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK (C ) VE AÇIK SU YÜZEYİNDEN ORTALAMA BUHARLAŞMA (mm/m²)
DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
66,170,0
92,8 91,4
107,2
157,4
201,8
195,6
173,9
136,9
84,7
68,2
72,480,4
110,2
134,4
183,6
254,0
292,5
262,3
212,5
151,4
88,0
70,5
10,1 10,7 12,8 16,420,5
25,0 28,2 28,1 24,920,3
15,611,9
10,1 10,7 13,116,5
21,326,2 29,3 28,9
25,120,7
15,2 11,5
0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
90,0
100,0
110,0
120,0
130,0
140,0
150,0
160,0
170,0
180,0
190,0
200,0
210,0
220,0
230,0
240,0
250,0
260,0
270,0
280,0
290,0
300,0
310,0
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
BU
HA
RLA
ŞMA
mm
/m²
AYLAR
ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK DEĞİŞİMİ VE 1930-1970 VE 1970-2006 DÖNEMİNDE
AÇIK SU YÜZEYİNDEN BUHARLAŞMA MİKTARLARI
ORT. BUHARLAŞMA 1930-1970
ORT. BUHARLAŞMA 1970-2006
ORT. C° 1930-1970
ORT. C° 1998-2006
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 13.ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK (C ) VE AÇIK SU YÜZEYİNDEN ORTALAMA BUHARLAŞMA (mm/m²)
DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
6 YAZ AYI YILLIK
DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
ORT. BUHARLAŞMA
1930-1970
66,1 70,0 92,8 91,4 107,2 157,4 201,8 195,6 173,9 136,9 84,7 68,2 927,3 1445,8
ORT. BUHARLAŞMA
1970-2006
72,4 80,4 110,2 134,4 183,6 254,0 292,5 262,3 212,5 151,4 88,0 70,5 1339,3 1912,2
FARK mm/m² 6,3 10,4 17,4 43,0 76,4 96,6 90,7 66,7 38,6 15 3,3 2,3 412,0 466,4
ORT. C° 1930-1970 10,1 10,7 12,8 16,4 20,5 25,0 28,2 28,1 24,9 20,3 15,6 11,9 25,3 18,7
ORT. C° 1998-2006 10,1 10,7 13,1 16,5 21,3 26,2 29,3 28,9 25,1 20,7 15,2 11,5 26,2 19,0
FARK C 0,8 1,2 1,1 0,8 0,2 0,9 0,3M. DOĞAN KANTARCI
-40-
TABLO 9. ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK (C°), YAĞIŞ, AÇIK SU YÜZEYİNDEN BUHARLAŞMA VE
POTANSİYEL EVAPOTRANSPİRASYON (PET) mm/m² DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YILLIK
DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII mm/m²
ORT. SICAKLIK 1930-1970 10,1 10,7 12,8 16,4 20,5 25,0 28,2 28,1 24,9 20,3 15,6 11,9 18,7
ORT. SICAKLIK 1998-2006 10,1 10,7 13,1 16,5 21,3 26,2 29,3 28,9 25,1 20,7 15,2 11,5 19,0
ORT. YAĞIŞ 1930-1971 263,7 156,2 95,2 43,9 30,9 10,1 1,8 2,9 13,6 57,7 110,5 283,8 1068,2
ORT. YAĞIŞ 1998-2007 280,4 93,7 97,2 105,0 43,9 7,5 7,9 2,0 13,5 22,8 237,2 317,0 1228,1
ORT.PET(*) 1930-1972 28,6 29,4 46,3 72,6 112,2 147,6 186,2 173,2 121,5 87,3 52,7 34,9 1092,5
ORT. PET 1998-2008 30,1 31,9 50,5 74,8 118,3 162,4 196,3 188,4 124,6 90,2 52,7 35,7 1155,9
ORT.BUHARLAŞMA 1930-1970 66,1 70,0 92,8 91,4 107,2 157,4 201,8 195,6 173,9 136,9 84,7 68,2 1445,8
ORT. BUHARLAŞMA 1970-2006 72,4 80,4 110,2 134,4 183,6 254,0 292,5 262,3 212,5 151,4 88,0 70,5 1912,2
(*) PET : Potansiyel evapotranspirasyon (Toprak yüzeyinden buharlaşma ve yapraklardan terleme)
Ortalama buharlaşma : Açık su yüzeyinde ölçülen buharlaşma miktarı
10,1 10,7 12,8 16,4 20,5
25,0 28,2 28,1
24,920,3
15,6 11,9
10,1 10,7 13,1 16,5
21,3
26,2 29,3 28,9 25,120,7
15,2 11,5
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
YAĞ
IŞ, B
UH
AR
LAŞM
A V
E P
ET
mm
/m²
AYLAR
ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK, YAĞIŞ, AÇIK SU YÜZEYİNDEN BUHARLAŞMA VE POTANSİYEL EVAPOTRANSPİRASYON DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
ORT. SICAKLIK 1930-1970
ORT. SICAKLIK 1998-2006
ORT. YAĞIŞ 1930-1970
ORT. YAĞIŞ 1998-2006
ORT.PET 1930-1970
ORT.PET 1998-2006
SU YÜZEYİNDEN ORT. BUHARLAŞMA 1930-1970
SU YÜZEYİNDEN ORT. BUHARLAŞMA 1970-2006
ŞEKİL 14. ANTALYA'DA ORTALAMA SICAKLIK (C ), YAĞIŞ, AÇIK SU YÜZEYİNDEN BUHARLAŞMA VE POTANSİYEL EVAPOTRANSPİRASYON (PET) mm/m² DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
M. DOĞAN KANTARCI
M. DOĞAN KANTARCI
AÇIKLAMA : V.-IX AYLAR ARASINDA ORTALAMA SICAKLIK 0,8-1,2 C ARTMIŞTIR. BUNA BAĞLI OLARAK PET (POTANSİYEL EVAPOTRANSPİRASYON;TOPRAKTAN BUHARLAŞMA İLE YAPRAKLAR-DAN TERLEME) MİKTARI DA ARTMIŞTIR. DİKKAT ÇEKİCİ ARTIŞ AÇIK SU YÜZEYİNDEN OLAN BUHARLAŞMA MİKTARINDADIR.AÇIK SU YÜZEYİNDEN BUHARLAŞMA; BARAJ,BENT, AKARSU VE SALMA SULAMA YAPILANALANLARDAKİ SUYUN ÖNEMLİ BÖLÜMÜNÜN BUHARLAŞMA İLE KAYBEDİLDİĞİNİ GÖSTER-MEKTEDİR.DİĞER BİR DEYİMLE; SU KAYBI ÖNEMLİDİR.
-41-
2.2.2.3. BÜK’TE SICAKLIK ĠLE YAĞIġ ĠLĠġKĠLERĠ
Antalya’daki Batı Akdeniz Ormancılık AraĢtırma Enstitüsü’nün iki araĢtırma ormanından
biri Bük’tedir (Lütfü Büyükyıldırım AraĢtırma Ormanı). Bu araĢtırma ormanında 450 m
yükseltideki meteoroloji istasyonunda yapılmıĢ olan sıcaklık ve yağıĢ ölçmeleri Bük’ün
konumuna benzer yerler için bir fikir edinmek üzere derlenip, değerlendirilmiĢtir. Bük
Antalya’nın kuzey batısında dağların arasında ve deniz etkisine kapalı bir konumdadır. Bükün
bu konumu Alakır Havzası’nda Bey Dağlarının eteklerindeki deniz etkisine kapalı bazı yerler
için örnek olarak değerlendirilebilir. Bük’e benzer yerlerde yağıĢın az ve özellikle gündüz
saatlerinde sıcaklığın yüksek olması sulama suyu ihtiyacının yükselmesine sebep olur.
(1) ORTALAMA SICAKLIK
Bük’te 1967-2008 yılları arasındaki ortalama sıcaklık ölçmeleri de Finike ve Antalya’daki
gibi 3 döneme ayrılarak hesaplanmıĢ ve karĢılaĢtırılmıĢtır. Yıllık ortalama sıcaklık değerleri
1967-1981 döneminde 13,4 C°, 1982-1993 döneminde 13,2 C°, 1994-2008 döneminde 14,2
C° olarak hesaplanmıĢtır (ġekil 15.1.). Yıllık ortalama sıcaklık değerleri Bük’te 0,8 C°, yaz
aylarında ise 1,1-1,6 C° artmıĢtır. Bük’te III. ayda havanın daha serin olduğu, ortalama
sıcaklık değerlerinin VIII. aya kadar hızla arttığı ve IX aydan itibaren hızla azaldığı
görülmektedir. Bu durum dağlık arazinin içinde yer alan Bük meteoroloji istasyonunun
bulunduğu çukur alana soğuk hava çökelmesine bağlıdır. Bük’te VI. Ayda 1967-1981
döneminde 19,2 C° olan aylık ortalama sıcaklığın, 1994-2008 döneminde 22,9 C°’a
yükselmesi (Aradaki fark 2,7 C°) dikkati çekmektedir. Ġlk bakıĢta bu farkın bir ölçme veya
hesap hatasından kaynaklanabileceği düĢünülebilir. Aslında 1994-2008 dönemindeki
ısınmanın dağ yamaçlarında da etkili olduğu ve haziran ayındaki soğuk hava çökelmesinin
sona erdiğini değerlendirmek daha uygundur. Öte yandan 1967-1981 döneminde patlayan
yanardağlarında sıcaklığın azalmasına etkili olduğu Ģekil 15.1. de görülmektedir.
(2) ORTALAMA YAĞIġ MĠKTARLARI
Bük’teki yağıĢların yıllık toplamları incelendiğinde, bazı yıllarda çok az yağıĢ düĢtüğü ve
bu az yağıĢlı yılların sayısının daha fazla olduğu görülmektedir (ġekil 15.2.). YağıĢın 800-850
mm olduğu yılların sayısı ikidir. Aylık yağıĢların kıĢ döneminde fazla, yaz döneminde az
olması ise tipiktir.
Bük’te 1967-1981 döneminde 601,7 mm olan yıllık ortalama yağıĢın 1994-2008
döneminde 492,1 mm’ye düĢtüğü görülmektedir (ġekil 15.2.). YağıĢ azalması özellikle XII.
ay ile yaz aylarındadır. Bük’te sağanak yağıĢlar ölçülmemiĢtir.
-42-
BÜK YILLIK
450
mORT.
SICAKLIK
YILLAR Cº
1967 14,9
1968 13,8
1969 14,5
1970 14,0
1971 12,8
1972 12,6
1973 13,4
1974 12,9
1975 12,7
1976 12,2
1977 13,5
1978 12,2
1979 14,2
1980 13,3
1981 13,4
1982 12,6
1983 12,8
1984 13,0
1985 13,5
1986 13,4
1987 13,3
1988 14,4
1989 16,0
1990 17,3
1991 17,2
1992 13,4
1993 13,6
1994 13,5
1995 13,8
1996 14,1
1997 14,0
1998 14,4
1999 14,9
2000 13,8
2001 13,6
2002 15,4
2003 14,6
2004 14,5
2005 14,1
2006 13,9
2007 14,7
2008 14,3
10,0
10,5
11,0
11,5
12,0
12,5
13,0
13,5
14,0
14,5
15,0
15,5
16,0
16,5
17,0
17,5
18,0
19
67
19
68
19
69
19
70
19
71
19
72
19
73
19
74
19
75
19
76
19
77
19
78
19
79
19
80
19
81
19
82
19
83
19
84
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
YIL
LIK
SIC
AK
LIK
C
YILLAR
BÜK 'TE YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
0,01,02,03,04,05,06,07,08,09,0
10,011,012,013,014,015,016,017,018,019,020,021,022,023,024,025,026,027,0
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
SIC
AK
LIK
C
AYLAR
BÜK'TE AYLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1967-1981
1982-1993
1994-2008
BÜK'TE AYLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YILLIK
DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII ORT. C°
1967-1981 4,3 5,6 7,8 11,1 16,1 19,2 24,0 23,3 19,5 14,8 9,3 5,2 13,4
1982-1993 4,1 4,6 6,5 11,3 15,8 20,6 24,3 24,1 20,4 14,3 8,3 5,5 13,3
1994-2008 4,8 5,8 7,8 12,3 16,0 22,9 25,2 24,9 20,6 15,2 9,0 6,4 14,2
ŞEKİL 15.1. BÜK’TE AYLIK VE YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİNİN DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
AÇIKLAMA: BÜK’TE (BATI AKDENİZ ARAŞTIRMA ORMANI) 1989, 1990 VE 1991 YILLARINA AİT SICAKLIK DEĞERLERİ ANTALYA METEOROLOJİ İSTASYONUNUN DEĞERLERİNE YAKINDIR. BÜK’ÜN YÜKSELTİSİ 450 m OLUP, ANTALYA’DAN DAHA SERİNDİR. BU DEĞERLER BİR ÖLÇME VEYA
KAYIT HATASI OLARAK KABUL EDİLMİŞ VE HESAPLAMALARA KATILMAMIŞTIR. VI. AYDAKİ SICAKLIK FARKLARI İSE DİKKAT ÇEKİCİDİR.
1989, 1990, 1991DEĞERLERİ ÇOK YÜKSEK.HESABA KATILMADI.
1967-1981ORT. SIC. 13.4 C
1994-2008ORT. SIC. 14.2 C
1982-1993ORT. SIC. 13.3 C
M. DOĞAN KANTARCIKaynak: Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Bük meteoroloji istasyonu ölçmelerinden derlenip, düzenlenmiştir.
•1975 TOLBACHİK YANARDAĞI-KAMÇATKA•1975 PAVLOF YANARDAĞI-ALASKA•1980 HEKLA - İSLANDA•1982 EL CHİCON YANARDAĞI (MEKSİKA)•1982 NEVADO DELRUİZ (KOLOMBİYA)•1986 AUGUSTİN ALASKA•1991 UNZEN YANARDAĞI (GÜNEY JAPONYA)•1991 PİNATUBO YANARDAĞI (FİLİPİNLER)
•1994 TAVURVUR YANARDAĞI-METAPİT ADASI•1996 PAPUA YENİ GİNE YANARDAĞI•1997 OLMOK CALDERA YANARDAĞI-ALASKA•2000 HEKLA - İSLANDA•2002 PAGO YANARDAĞI•2004 BAGANA YANARDAĞI•2006 TAVURVUR YANARDAĞI-METAPİT ADASI•2006 AUGUSTİNE
-43-
0,0
50,0
100,0
150,0
200,0
250,0
300,0
350,0
400,0
450,0
500,0
550,0
600,0
650,0
700,0
750,0
800,0
850,0
900,0
19
66
19
67
19
68
19
69
19
70
19
71
19
72
19
73
19
74
19
75
19
76
19
77
19
78
19
79
19
80
19
81
19
82
19
83
19
84
19
85
19
86
19
87
19
88
19
89
19
90
19
91
19
92
19
93
19
94
19
95
19
96
19
97
19
98
19
99
20
00
20
01
20
02
20
03
20
04
20
05
20
06
20
07
20
08
20
09
YA
ĞIŞ
mm
YILLAR
BÜK'TE YILLIK TOPLAM YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİBÜK YILLIK
450 m YAĞIŞ
YIL mm
1967 621,4
1968 806,0
1969 690,0
1970 250,4
1971 600,2
1972 513,0
1973 234,0
1974 394,7
1975 482,5
1976 559,3
1977 594,5
1978
1979 751,3
1980
1981
1982
1983 313,1
1984
1985 628,1
1986
1987 374,0
1988 620,9
1989 186,8
1990 467,1
1991 533,6
1992 301,4
1993 448,4
1994 821,5
1995 333,4
1996 613,6
1997 561,2
1998 626,9
1999 229,4
2000 495,5
2001
2002
2003 593,6
2004 351,8
2005 538,5
2006 624,3
2007 287,8
2008
0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
90,0
100,0
110,0
120,0
I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII
YA
ĞIŞ
mm
AYLAR
BÜK'TE AYLIK ORTALAMA TOPLAM YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
1967-1981
1982-1993
1994-2007
BÜK'TE AYLIK ORTALAMA TOPLAM YAĞIŞ MİKTARLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ YILLIK
DÖNEMLER I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII mm
1967-1981 71,4 95,1 71,5 51,9 47,0 28,9 16,5 0,5 14,9 46,7 45,1 112,3 601,7
1982-1993 47,9 55,8 43,6 42,4 55,5 19,7 4,4 4,2 4,2 24,2 42,7 96,4 440,9
1994-2007 85,8 59,2 51,3 48,3 32,8 20,1 8,8 2,5 11,8 46,2 57,0 68,3 492,1
ŞEKİL 15.2. BÜK’TE AYLIK ORTALAMA VE YILLIK YAĞIŞ TOPLAMLARININ DÖNEMSEL DEĞİŞİMİ
AÇIKLAMA: 1. BÜK’TE (BATI AKDENİZ ARAŞTIRMA ORMANI) YETERLİ ÖLÇME OLMAYAN YILLAR HESABA KATILMAMIŞ VE GRAFİKTE GÖSTERİLMEMİŞTİR. 2. MİKTARI 100 mm’yi AŞAN AYLIK YAĞIŞLARIN YILLARA GÖRE OLUŞUMU VE DAĞILIMI DENGESİZDİR (Aylık döküm yağışlar tablosuna bakınız).
BU SEBEPLE AYLIK YAĞIŞ ORTALAMALARI DENGELİ BİR YAĞIŞ DÜZENİNİ DEĞİL, SADECE ARİTMETİK BİR ORTALAMAYI İFADE ETMEKTEDİR.
M. DOĞAN KANTARCI
YILLIK YAĞIŞ TOPLAMINDA SAĞANAK YAĞIŞLARIN PAYI FAZLADIR. BÜK’TEKİ YAĞIŞ AZLIĞI VE DENGESİZLİĞİ KURAKLIK ETKİSİNİ BELİRGİNLEŞTİRMEKTEDİR.
1967-1981ORT. 601,7 mm
1994-2007ORT. 492,1 mm
1982-1993ORT. 440,9 mm
Kaynak: Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Bük meteoroloji istasyonu ölçmelerinden derlenip, düzenlenmiştir.
-44-
2.2.3. ALAKIR ÇAYI HAVZASI’NDA ANAKAYA VE TOPRAK ÖZELLĠKLERĠ
2.2.3.1. JEOLOJĠK YAPI VE TOPRAKLARIN OLUġTUĞU
ANAKAYALAR ĠLE ANAMATERYALLER
Bey Dağları ile Tahtalı Dağlarının yaygın jeolojik tabakası mezozoik-tersiyer yaĢında
olduğu bildirilen kireç taĢlarından oluĢmuĢtur. Bunların üstünde yer, yer miosen yaĢındaki
denizel kökenli kaba kireç taĢı tabakaları bulunmaktadır. Miosen ile mezozoik tabakaları
arasında eosen yaĢındaki kireçli fliĢler yer almaktadır. Alakır Çayı ile kolları bu kireçtaĢı
tabakalarının içinde derin bir vadi sistemi açmıĢtır. Böylece daha alttaki Ofiolitli mezozoik
tabakası ile vadinin yatağa yakın kesiminde peridotit ve serpantinlerden oluĢan volkanik
kökenli kayaçlar açığa çıkmıĢtır. Alakır Çayı’nın getirdiği materyaller Finike-Kumluca
Ovası’nın Kumluca bölümünü oluĢturmuĢtur (Harita 2).
Kireç taĢları tabakalı yapıda olan, taĢlaĢmıĢ tortul materyallerdir. Alp kıvrılmaları ve
devam eden tektonik olaylar kireç taĢı tabakalarının kırılmasına sebep olmuĢtur. Üçüncü
zamanda yağıĢların fazlalığı, buzul çağlarındaki buz ve karların arasında depolanmıĢ olan
yüksek miktardaki CO₂ ile SO₂’in sularda asitlere dönüĢmesi kireç taĢlarında erimelere ve
çatlak sisteminin geliĢip, geniĢlemesine sebep olmuĢtur. Kızlar Sivrisinin kuzey bakılı
yamacında ve daha batıdaki Akdağ’da bulunan sirk buzulu yatakları Bey Dağlarında ve
çevresinde de buzul çağlarının bir ölçüde yaĢandığını göstermektedir. Alakır Havzası ile
çevresindeki dağlık araziyi oluĢturan kireç taĢlarının derinlere inen çatlaklı (karstlaĢmıĢ)
yapısı yağıĢ sularının önemli bölümünü yer altı suyuna ve karst kaynaklarına (Düdenlere)
sızdırmaktadır.
2.2.3.2.TOPRAKLAR
Dağlık araziyi oluĢturan kireç taĢlarının asıl maddesi Kalsiyum karbonat’tır (CaCO₃).
Kalsiyum karbonat’ın karbon dioksit (CO₂) ve kükürt dioksit (SO₂) ile asitleĢmiĢ sularda
erimesi sonucunda oluĢan kalsiyum bikarbonat [Ca(HCO₃)₂] ile kalsiyum bisülfat
[Ca(HSO₄)₂] yıkanıp gitmiĢtir. Geriye kireç taĢının içinde az miktarda bulunan katık
maddeleri (genellikle kil) kalmıĢtır. Kil ve diğer katık maddeleri topraklaĢmıĢtır. Katık
maddeleri az olduğu için kireç taĢlarının erimesi ile oluĢan topraklar da sığdır. Ġklimin daha
sıcak ve nemli olduğu alt ve orta kızılçam kuĢaklarında “Kırmızı Akdeniz Toprağı” (Terra
rosa) oluĢmuĢtur. Ġklimin daha soğuk ve kıĢların karlı olduğu sedir kuĢağında ise “kireçli
Esmer Orman Toprağı” oluĢmuĢtur. Esmer orman toprağında kil minerallerinin sızıntı suları
tarafından üst topraktan, alt toprağa taĢınması sonucunda da “Solgun Esmer Orman Toprağı”
geliĢmiĢtir. Orman kuĢağındaki topraklar binlerce yıldan beri oluĢmuĢ, geliĢmiĢ ve orman
tarafından korunmuĢlardır. Bu sebeple ormanların altındaki kireç taĢı toprakları derindir.
Ormanların tahrip edildiği arazideki topraklar taĢınmıĢ, sığlaĢmıĢ ve çok taĢlı topraklara veya
arazi kayalığa dönüĢmüĢtür (ġekil 2.1. ve 2.2.). Bazı yerlerde taĢınan toprağın içindeki taĢlar
yüzeyde tabaka halinde kalmıĢlar ve “erozyon kaldırımı” oluĢmuĢtur.
-45-
HARİTA 2. ALAKIR HAVZASI VE ÇEVRESİNDE JEOLOJİK YAPI İLE TOPRAKLARIN OLUŞTUĞU ANAKAYALAR / ANAMATERYALLER VE TOPRAKLAR
KAYNAK: Jeolojik yapı Türkiye Jeoloji Haritası 1/500 000 MTA -1963 Konya paftasından alınmıştır. M. DOĞAN KANTARCI
JEOLOJĠK YAPI
Mc : Mesozik-Tersiyer
Mof : Mesozik (Ofiolitli seri)
Ekseriyetle Kretase
md : Miosen denizel
ef : Eosen fliĢleri
Qy : Holosen-Yeni alüvyon
Ƿ : Peridotit
Ơ : Serpantin
ef
md
md
1. D
OLO
MİT
Lİ K
İRE
Ç T
AŞL
AR
I (M
c, M
of)
GÜ
Ç A
YR
IŞT
IKLA
RI İ
ÇİN
DİK
YA
MA
ÇLI
DA
ĞLI
K A
RA
ZİY
İ OLU
ŞTU
RM
UŞL
AR
DIR
. C
aCO
₃ ve
MgC
O₃
BİK
AR
BO
NA
TLA
R H
ALİ
ND
E Y
IKA
NIP
GİT
TİĞ
İND
E G
ER
İYE
KA
TIK
MA
DD
ESİ
(GE
NE
LLİK
LE K
İL) K
ALM
IŞT
IR.
SER
T K
İRE
Ç T
AŞL
AR
IND
AN
OLU
ŞAN
TO
PR
AK
LAR
TA
ŞLI,
KİL
Lİ T
OP
RA
KLA
RD
IR. O
RM
AN
ALT
IND
A K
OR
UN
MU
Ş O
LDU
KLA
RI
İÇİN
OR
TA
DE
RİN
VE
DE
RİN
TO
PR
AK
LAR
DIR
. OR
MA
NIN
TA
HR
İP E
DİL
DİĞ
İ ALA
NLA
RD
A T
OP
RA
K T
AŞI
ND
IĞI İ
ÇİN
YÜ
ZEY
DE
KA
LAN
TA
ŞLA
R İL
E E
RO
ZYO
N K
ALD
IRIM
I OLU
ŞMU
ŞTU
R. B
U S
EB
EP
LE O
RM
AN
LAR
IN T
AH
RİP
ED
İLM
EM
ESİ
GE
RE
KM
EK
TED
İR.
AK
DE
NİZ
İKLİ
MİN
İ ET
KİL
İ OLD
UĞ
U (<
10
00
m)
KIR
MIZ
I AK
DE
NİZ
TO
PR
AK
LAR
IY
ÜK
SEK
AR
AZİ
DE
(10
00
-20
00
m)
ESM
ER
OR
MA
N T
OP
RA
ĞI V
E S
OLG
UN
ESM
ER
OR
MA
N T
OP
RA
ĞI
KIR
AR
AZİ
SİN
DE
(>2
00
0 m
) R
EN
DSİ
NA
TO
PR
AK
LAR
I VE
KA
ĞŞA
KLA
R (
AŞI
RI O
TLA
TM
A V
E O
TLA
KLA
RIN
TA
HR
İBİ E
TK
İSİ V
AR
).2
. PE
RİD
OT
İT V
E S
ER
PA
NT
İNLE
RG
ÜÇ
AY
RIŞ
AN
BU
AN
AK
AY
ALA
RD
AN
KİL
Lİ, T
AŞL
I VE
OR
TA
DE
RİN
KIR
MIZ
I AK
DE
NİZ
TO
PR
AK
LAR
I OLU
ŞMU
ŞTU
R.
OR
MA
NIN
TA
HR
İP E
DİL
DİĞ
İ DİK
YA
MA
ÇLA
RD
A T
OP
RA
K T
AŞI
NM
IŞ, S
IĞLA
ŞMIŞ
VE
AN
AK
AY
A Y
ÜZE
YE
ÇIK
MIŞ
TIR
.3
. ALÜ
VY
ON
LAR
(Q
y)A
LAK
IR Ç
AY
I VA
DİS
İND
E E
ĞİM
İN A
ZALD
IĞI A
LAN
LAR
DA
VE
FİN
İKE
-KU
MLU
CA
AR
AZİ
SİN
DE
YIĞ
ILM
IŞ A
KA
RSU
MA
TE
RY
ALL
ERİ
DE
RİN
, KU
MLU
VE
ÇA
KIL
LI A
h/C
vH
OR
İZO
NLU
HA
M T
OP
RA
KLA
RI O
LUŞT
UR
MU
ŞTU
R.
ESK
İ BA
TA
KLI
KLA
RD
AN
AR
TA
KA
LAN
Y
ER
LER
DEK
İ TO
PR
AK
LAR
DA
OR
GA
NİK
MA
DD
E İŞ
LEN
DİK
ÇE
AZA
LMIŞ
TIR
. BU
TO
PR
AK
LAR
DE
RİN
OLU
P, T
AB
AN
SU
YU
YÜ
KSE
KT
İR.
SON
YIL
LAR
DA
ALÜ
VY
ON
LAR
IN T
AB
AN
SU
LAR
I (SU
ÇE
KİL
DİĞ
İ İÇ
İN) D
AH
A D
ER
İNE
İNM
İŞT
İR. A
YR
ICA
TA
BA
N S
ULA
RI A
TIK
VE
KİR
Lİ
SULA
RLA
(TA
RIM
SAL
MÜ
CA
DE
LE K
İMY
ASA
LLA
RI D
A D
AH
İL) K
İRLE
NM
EKTE
DİR
.
JEOLOJİK YAPI İLE SU İLİŞKİSİ: BEY DAĞLARI VE TAHTALI DAĞLARI DERİN ÇATLAKLI VE TABAKALI KİREÇ TAŞLARINDAN OLUŞMUŞTUR. KAR VE YAĞMUR SULARI ANAKAYANIN ÇATLAK SİSTEMİNDEN DERİNE SIZARLAR. ALAKIR ÇAYININ TABANINDAN DA ÇATLAK SİSTEMİNE SU KAÇAKLARI VARDIR. BU SEBEPLE ALAKIR ÇAYININ YÜZEY SULARI VE DEBİSİ HAVZAYA DÜŞEN YAĞIŞA GÖRE AZDIR. ÖZELLİKLE 5 YAZ AYINDA SU AKIŞI AZALIR.
ANTALYA
KORKUTELİ
KUMLUCA
BEY DAĞLARI
GÖDENE
ÇAKIRLAR
AŞAĞI KARAMAN
YUKARI KARAMAN
KARTAL T.
-46-
Orman üstü kır kuĢağındaki toprakları erozyondan koruyacak bitki örtüsü tek veya çok
yıllık otlardır. GeçmiĢ yıllardaki yoğun otlatma kır kuĢağındaki otların tüketilmesine, toprağın
taĢınmasına sebep olmuĢtur. Kır kuĢağındaki topraklar taĢlı A/C horizonlu “Rendsina”
toprakları ile kireç taĢı ham topraklarıdır (Sierozem). Arazinin hafif eğimli kesimlerinde
erozyon kaldırımı oluĢmuĢtur. Dik yamaçlarda ise gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkları
ve don olayları ile parçalanan (kağĢayan) kireç taĢları aĢağı doğru kar ile sürüklenerek
kağĢakları oluĢturmuĢtur.
Alakır Çayı’nın taraçalarında (Derenin eski yatağı) ve Ģimdiki vadisinde açığa çıkan
peridotit ve serpantinler de taĢlı, orta derin, killi topraklar vermiĢlerdir. Ormanın korunduğu
yerlerde bu topraklar derindir. Ormanın tahrip edildiği dik yamaçlarda aĢınıp, taĢınmıĢlar,
sığlaĢmıĢlar veya anakaya yüzeye çıkmıĢtır.
Alakır Çayının eski yatağından kalan taraçalar ile bugünkü yatağında düzce alanlarda ve
dere kavĢaklarında birikmiĢ olan çakıllı, kumlu materyaller de giderek topraklaĢmıĢlardır.
Günümüzde bu topraklarda meyvacılık ve seracılık yapılmaktadır.
Kumluca Ovasını oluĢturan alüvyonlardan ham topraklar veya A/C horizonlu topraklar
oluĢmuĢtur. Kumluca Ovası’nın eski sığ bataklık/sazlık alanlarındaki bitki artıkları su altı
ortamında humuslaĢarak çakıllı, kumlu mil materyalinin topraklaĢmasını sağlamıĢtır A/C
horizonlu topraklar). Bataklık ve sazlıkların kurutulması ile eskiden oluĢmuĢ ıslak humus ta
ayrıĢıp yok olmuĢtur. Bu topraklar da meyvalıklara dönüĢtürülmüĢ veya üstünde seralar
kurulmuĢtur.
Alüvyonların bataklık/sazlık olmayan kesimlerinde kuraklığa dayanıklı sığ köklü bitkiler
ile köklerini derindeki taban suyuna ulaĢtırabilen çınar ağaçları geliĢmiĢtir. Bu çakıllı, kumlu
ham materyaller de giderek sulu tarım alanlarına dönüĢtürülmüĢtür.
2.2.3.3. ORMAN TOPRAKLARININ GEÇĠRGENLĠĞĠ VE
ANA KAYANIN ÇATLAK SĠSTEMĠ ĠLE SUYU SIZDIRMASI
Ormanda ağaçların ibrelerinin ve yapraklarının dökülmesi vd. organik artıklar ile oluĢan
ölü örtü giderek ayrıĢıp, humuslaĢmakta ve üst toprağa karıĢmaktadır (Ah-Horizonu). Humus
ve humusun ayrıĢması ile oluĢan kolloid organik bileĢikler toprağı kırıntılandırmakta ve
gözenek çaplarının geniĢlemesini sağlamaktadır (> 50 µm). YağıĢ suları da bu iri
gözeneklerden hızla sızarak anakayanın (kireç taĢının) çatlak sistemine ulaĢmaktadır.
Ormanın tahrip edildiği yamaçlarda toprağın organik maddesi devam ettirilemediği için
gözenekler daralmakta, yağıĢ suları toprağa sızamamakta, yüzeyden akıĢa geçmekte ve sellere
dönüĢmektedir (ġekil 2.1. ve 2.2.). Alakır Havzası’nın dik yamaçlarında ormanların varlığı
toprakları ve yağıĢ/akıĢ düzenini koruduğu gibi vadideki tarım alanlarını da sellerden ve
sellerle taĢınan materyallerden korumaktadır. Ormanın tahrip edildiği arazide sağanak
yağıĢların sele dönüĢmesi sonucunda oluĢan zararlar tablo 7’de sıralanmıĢtır.
-47-
2.2.4. ALAKIR HAVZASI’NDA ARAZĠ KULLANIMI,
TARIM, MEYVACILIK VE SERALAR
2.2.4.1. ARAZĠ KULLANIMI
Alakır Çayı Havzası’ndaki arazinin kullanımına ait bilgiler Kumluca Ġlçe tarım Md’lüğü
verilerinden derlenip, değerlendirilmiĢtir (Tablo10, Ģekil16). Kumluca ilçesinin alanı 125 300
ha olup, bu alanın % 13,57’si (17 000 ha) tarım alanı olarak kullanılmaktadır. Orman,
çalılaĢtırılmıĢ orman ve çalılıkların alanı % 47,92 (60 049 ha), otlak alanı % 6,21 (7 776 ha),
kayalık, yerleĢim vd. arazi alanı % 31,90 (39 971 ha), su yüzeyi (Alakır Barajı) 504 ha alanı
kaplamaktadır. Alakır Havzası’ndaki tarım alanlarının 9 000 ha’lık bölümünün Kumluca
Ovası’nın geniĢ alüviyal arazisinde yer aldığı, Dere vadilerinde ve vadi yamaçlarındaki
taraçalarda da 8 000 ha’lık tarım alanı bulunduğu anlaĢılmaktadır.
2.2.4.2. TARIM ALANLARI
Kumluca Ġlçesi’nin 17 000 ha’lık tarım alanının % 27’i (4 605 ha) tarla, % 1,7’si (289 ha)
zeytinlik, % 24,25’i (4 122,7 ha) meyvalık, % 23,45’i (3 985 ha) sebzelik, % 0,01’i (2,1 ha)
süs bitkileri alanı olup, % 22,62’sinin (3 845,5 ha) nadaslı tarla ve % 0,88’inin de (150 ha)
ekilmeyen tarım alanı olduğu bildirilmiĢtir (Tablo 10.2. ve Ģekil 17).
Kumluca Ġlçesi’ndeki meyvalık alanlarda; zeytin, portakal, mandalina, limon, elma, nar,
Ģeftali, kiraz, ceviz ve badem (az) yetiĢtirilmektedir (Tablo 11, Ģekil 18). Sebzelerden; fasulye,
hıyar, patlıcan, biber, domates ile bostanlardan karpuz, kavun ve kabak yetiĢtirilmektedir
(Tablo 12, Ģekil 19).
2.2.4.3. TARIM ÜRÜNLERĠNĠN HAVZADAKĠ 28 YERLEġĠM ALANINA DAĞILIMI
Kumluca Ġlçesi; merkez, beldeler ve köyler olmak üzere 28 yerleĢim alanına ayrılmıĢtır.
Eskiden yerleĢimler mahalleler halinde dağınıktı (Harita 1). Nüfusun artması tarımda sulama,
gübreleme ve ilaçlama yöntemlerinin geliĢmesi sonucunda bu dağınık mahalleler köylere
dönüĢmüĢtür. Bu yerleĢim yerlerinden Yazır ile ÇavuĢköy (Adrasan) havzanın dıĢında
bulunmaktadırlar (Harita 3).
Alakır Havzası’ndaki 28 yerleĢim alanında üretilen tarım ürünlerine ait, Kumluca Ġlçe
Tarım Md’- lüğünün hazırladığı ve 3 önem derecesine göre sınıflandırdığı bilgi tablo 13’te
verilmiĢtir. Tablo 14’te 2010 yılındaki durum 8 dereceli bir sınıflandırma yapılarak
verilmiĢtir. Bu eski ve yeni iki verinin karĢılaĢtırması ilginç bir geliĢmeyi göstermektedir
(Tablo 15 ve Ģekil 20). Tablo 15 incelendiğinde; buğday yetiĢtirilen köy sayısının 23’ten 18’e
gerilediği, buna karĢılık zeytin yetiĢtirilen yer sayısının 4’ten 13’e, seracılık yapılan yer
sayısının 15’ten 18’e, nar yetiĢtirilen yer sayısının 14’ten 20’ye yükseldiği görülmektedir. Bu
geliĢmenin sayısal ve oransal değerlendirmesi; Alakır Havzası’ndaki tarımsal faaliyetin, kuru
tarımdan sulu tarıma kaydığını göstermektedir. YetiĢtirilen ürünlerin Havzadaki yerleĢim
alanlarına dağılımı harita 3’te verilmiĢtir.
-48-
1. ARAZİ KULLANIMI
KULLANIM
ALANLARI
ha %
TARIM 17 000 13,57
OTLAK 7 776 6,21
ORMAN+ÇALILIK 60 049 47,92
KAYALIK,YERLEŞİM
VD.
39 971 31,90
SU YÜZEYİ 504 0,40
TOPLAM 125 300 100,00
2. TARLA, MEYVALIK,SEBZELİK vd. 3. TARIMSAL ÜRETİM (TON) VE DEĞER (TL)
TARIM
ALANLARIha %
TARLA 4 605,0 27,09
ZEYTİNLİK 289,0 1,70
MEYVELİK 4 122,7 24,25
SEBZELİK 3 985,7 23,45
SÜS BİTKİLERİ 2,1 0,01
NADASLI
TARLA
3 845,5 22,62
EKİLMEYEN 150,0 0,88
TOPLAM 17 000,0 100
ÜRÜN ALAN ha ÜRETİM TON DEĞER TL.
HUBUBAT 4 450,0 89 000 3 960 000
MEYVE+ZEYTİN 4 411,2 122 634 91 407 460
SEBZE (SERADA) 3 706,0 47 792 387552500
SEBZE (AÇIKTA) 278,2 6 498 4 548 000
SÜS BİTKİLERİ (SAYI) 218 800 725 000
FİDE (SAYI) 222 297 000 44 000 000
TOPLAM 12 845,4 265 924 532192960
17
00
0
77
76
60
04
9
39
97
1
50
4
12
53
00
13
,57
6,2
1
47
,92
31
,90
0,4
0
10
0,0
0
0
10000
20000
30000
40000
50000
60000
70000
80000
90000
100000
110000
120000
130000
140000
TARIM OTLAK ORMAN+ÇALILIK KAYALIK,YERLEŞİM VD.
SU YÜZEYİ TOPLAM
ALA
N h
a
ARAZİKULLANIMI
ALAKIR HAVZASINDA ARAZİ KULLANIMI
ha
%
46
05
,0
28
9,0
41
22
,7
39
85
,7
2,1
38
45
,5
15
0,0
17
00
0,0
27
,09
1,7
0
24
,25
23
,45
0,0
1
22
,62
0,8
8
10
0
0,0
2000,0
4000,0
6000,0
8000,0
10000,0
12000,0
14000,0
16000,0
18000,0
TARLA ZEYTİNLİK MEYVELİK SEBZELİK SÜS BİTKİLERİ
NADASLI TARLA
EKİLMEYEN TOPLAM
ALA
N h
a V
E O
RA
N %
ALAKIR HAVZASINDA TARLA,MEYVALIK, SEBZELİK VD. ALANLAR
ha
%
TABLO 10. ALAKIR HAVZASINDA ARAZİ KULLANIMI, TARIM ALANLARI , ÜRETİM VE DEĞERİ
ŞEKİL 16. ALAKIR HAVZASINDA ARAZİ KULLANIMI
ŞEKİL 17. ALAKIR HAVZASINDA TARLA, ZEYTİNLİK, MEYVALIK, SEBZELİK VE DİĞER TARIM ALANLARI
KAYNAK: Kumluca İlçesi Tarım Md’lüğü verilerinden derlenip, düzenlenmiştir.
M. DOĞAN KANTARCI
M. DOĞAN KANTARCI
KAYNAK: Kumluca İlçesi Tarım Md’lüğü verilerinden derlenip, düzenlenmiştir.
KAYNAK: Kumluca İlçesi Tarım Md’lüğü verilerinden derlenip, düzenlenmiştir.
-49-
ÜRÜN ALAN ha ORAN % ÜRETİM TON DEĞER TL
ZEYTİN 289,0 6,55 675 1146820
PORTAKAL 3 170,0 71,85 111267 80112240
MANDALİN 30,0 0,68 1312 1181250
LİMON 40,0 0,91 1250 625000
ELMA 213,0 4,83 3550 2662800
NAR 600,0 13,60 3200 3840000
DİĞER 69,7 1,58 1379 1839350
TOPLAM 4 411,7 100,0 122633 91407460
ÜRÜN ALAN ha ORAN % ÜRETİM TON DEĞER TL
FASULYE 90,0 1,68 135 128250KAVUN, KARPUZ 326,0 6,10 19560 13300000KABAK 180,0 3,37 10800 10368000HIYAR 416,0 7,79 41600 20800000PATLICAN 412,0 7,71 41200 43260000DOMATES 2 800,0 52,42 252000 181440000BİBER 1 117,5 20,92 112625 118256250TOPLAM 5 341,5 100,0 477920 3875525002. ÜRÜN 1 554,5
289
3170
30 40213
600
69,7
4411,7
6,55 71
,85
0,68
0,91
4,83
13,6
0
1,58 10
0
0
500
1000
1500
2000
2500
3000
3500
4000
4500
5000
ÜRET
İM T
ON
ALAKIR HAVZASINDA ÜRETİLEN MEYVALAR, ALANLARI VE ORANLARI
ALAN ha
ORAN %
90326
180416 412
2800
1117,5
5341,5
1554,5
1,68
6,10
3,37
7,79
7,71 52,4
2
20,9
2
100
0
1000
2000
3000
4000
5000
6000
ÜRET
İM T
ON
ALAKIR HAVZASINDA ÜRETİLENBOSTAN VE SEBZELERİN, ALANLARI İLE ORANLARI
ALAN ha
ORAN %
TABLO 11. ALAKIR HAVZASINDA MEYVA ÜRETİLEN ALANLAR, ÜRETİM VE DEĞERİ
TABLO 12. ALAKIR HAVZASINDA BOSTAN VE SEBZE ÜRETİLEN ALANLAR, ÜRETİM VE DEĞERİ
ŞEKİL 18. ALAKIR HAVZASINDA MEYVA ÜRETİM ALANLARI İLE ORANLARI ŞEKİL 19. ALAKIR HAVZASINDA BOSTAN VE SEBZE ÜRETİM ALANLARI İLE ORANLARI
KAYNAK: Kumluca İlçe Tarım Md’lüğü verilerinden derlenip, düzenlenmiştir. KAYNAK: Kumluca İlçe Tarım Md’lüğü verilerinden derlenip, düzenlenmiştir.
KAYNAK: Kumluca İlçe Tarım Md’lüğü verilerinden derlenip, düzenlenmiştir. KAYNAK: Kumluca İlçe Tarım Md’lüğü verilerinden derlenip, düzenlenmiştir.
M. DOĞAN KANTARCI M. DOĞAN KANTARCI
-50-
28 YERLEŞİM ALANI BU
ĞD
AY
AR
PA
PO
RT
AK
AL
MA
ND
ALİN
A
LİMO
N
ZE
YT
İN
ELM
A
NA
R
KİR
AZ
ŞEFT
ALİ
BA
DE
M
SER
AD
A
SEB
ZE
KU
RU
FASU
LYE
KUMLUCA (MERKEZ) 1 3 2
BEYKONAK BELDESİ 3 2 1
MAVİKENT BELDESİ 3 2 1
ÇAVUŞKÖY BELDESİ 1 2 3
GÖDENE (ALTINYAKA) Bld. 1 2 3
BELEN KÖYÜ 1 2 3
BEŞİKÇİ KÖYÜ 3 2 1
BÜYÜKALAN KÖYÜ 1 2 3
ÇALTI KÖYÜ 2 3 1
ÇAYİÇİ KÖYÜ 2 3 1
DEREKÖY 1 2 3
ERENTEPE (SAVRAN) KÖYÜ 1 2 3
GÖLCÜK KÖYÜ 1 2 3
GÜZÖREN KÖYÜ 1 2 3
HACIVELİLER KÖYÜ 1 3 2
HIZIRKÂHYA KÖYÜ 2 3 1
İNCİRCİK KÖYÜ 1 3 2
KAVAK KÖYÜ 1 3 2
KARAAĞAÇ KÖYÜ 1 3 2
KARACAÖREN KÖYÜ 1 3 2
KUZCA KÖYÜ 1 2 3
ORTAKÖY 1 3 2
SALUR KÖYÜ 1 3 2
SARICASU KÖYÜ 2 3 1
TOPTAŞ KÖYÜ 1 3 2
YENİKIŞLA KÖYÜ 1 2 3
YAZIR KÖYÜ 1 2 3
YEŞİLKÖY 1 3 2
28 YERLEŞİM 1 17 4 2 5
ALANININ DAĞILIMI 2 3 5 6 1 1 5 7
SAYI 3 3 1 3 1 1 3 2 7 1 1 1 3 1
ORAN % 1 60,7 14,3 7,1 17,9
ORAN % 2 10,7 17,9 21,4 3,6 3,6 17,9 25,0
ORAN % 3 10,7 3,6 10,7 3,6 3,6 10,7 7,1 25,0 3,6 3,6 3,6 10,7 3,6
YETİŞTİRİLEN YER SAYISI 23 6 13 1 1 4 3 14 1 1 1 15 1
YETİŞTİRİLEN YER ORANI % 82,1 21,4 46,4 3,6 3,6 14,3 10,7 50,0 3,6 3,6 3,6 53,6 3,6
TABLO 13. ALAKIR ÇAYI HAVZASINDAKİ 28 YERLEŞİM YERİNDE YETİŞTİRİLEN TARIM ÜRÜNLERİNİNYETİŞTİRMEDEKİ ÖNEM DERECELERİNE GÖRE SIRALANIŞI VE YETİŞTİRME ORANLARI
(Kumluca İlçe Tarım Md’lüğü verilerinden ve derecelendirmelerinden derlenip, düzenlenmiştir.)
M. DOĞAN KANTARCI
-51-
28 YERLEŞİM ALANI BU
ĞD
AY
AR
PA
PO
RT
AK
AL
MA
ND
ALİN
A
LİMO
N
ZEY
TİN
ELM
A
NA
R
KİR
AZ
ŞEFT
ALİ
ER
İK
ÜZÜ
M
BA
DE
M
CE
VİZ
SER
AD
A
SEB
ZE
KU
RU
FASU
LYE
KUMLUCA (MERKEZ) 2 3 3 1
BEYKONAK BELDESİ 2 3 4 1
MAVİKENT BELDESİ 2 5 4 3 1
ÇAVUŞKÖY BELDESİ 2 3 1
GÖDENE (ALTINYAKA) 1 2 5 4 3
BELEN KÖYÜ 3 1 2
BEŞİKÇİ KÖYÜ 2 4 3 1
BÜYÜKALAN KÖYÜ 1 2 5 4 6 3
ÇALTI KÖYÜ 3 1 2
ÇAYİÇİ KÖYÜ 3 2 1
DEREKÖY 1 2 4 5 6 3
ERENTEPE (SAVRAN) KY. 4 3 2 1
GÖLCÜK KÖYÜ 1 2 3 4 5
GÜZÖREN KÖYÜ 3 2 1
HACIVELİLER KÖYÜ 1 2 3
HIZIRKÂHYA KÖYÜ 2 3 1
İNCİRCİK KÖYÜ 4 2 1 3
KAVAK KÖYÜ 1 2 3
KARAAĞAÇ KÖYÜ 5 2 4 1 3
KARACAÖREN KÖYÜ 2 4 1 5 3
KUZCA KÖYÜ 1 2 3 5 6 7 8 4
ORTAKÖY 3 2 1
SALUR KÖYÜ 3 2 1
SARICASU KÖYÜ 2 1
TOPTAŞ KÖYÜ 2 3 5 4 1
YENİKIŞLA KÖYÜ 1 3 2
YAZIR KÖYÜ 2 4 3 1
YEŞİLKÖY 3 2 1
28 YERLEŞİM 1 5 2 1 8 12
ALANININ 2 1 8 2 3 4 4 1 2
ÜRÜN 3 1 3 2 1 4 6 1 5 1 1 4 2
ÖNCELİKLERİNE 4 1 1 3 3 2 2 2
SAYI 5 1 1 1 1 1 1 1 1 1
OLARAK 6 1 1 1
DAĞILIMI 7 1
(8 ÖNCELİK SINIFI) 8 1
YETİŞTİRİLEN YER SAYISI 9 3 13 1 7 13 10 20 5 1 4 2 1 1 18 2
YETİŞTİRİLEN YER
ORANI %
0,32 0,11 0,46 0,04 0,25 0,46 0,36 0,71 0,18 0,04 0,14 0,07 0,04 0,04 0,64 0,07
TABLO 14. ALAKIR ÇAYI HAVZASINDAKİ 28 YERLEŞİM YERİNDE 2010 YILI İTİBARİYLE YETİŞTİRİLEN TARIM ÜRÜNLERİNİN YETİŞTİRMEDEKİ ÖNEM DERECELERİNE GÖRE SIRALANIŞI VE YETİŞTİRME ORANLARI(KAYNAK : Av. Ramazan Savran’ın 2010 yılı için verdiği bilgilerden derlenip, düzenlenmiştir.)
AÇIKLAMA :KUMLUCA İLÇE TARIM Md’lüğünün VERİLERİ (ESKİ DURUM) İLE BU TABLODAKİ VERİLER (2010 YILINDAKİ DURUM) ARASINDA ÖNEMLİ FARK KURU TARIMIN (BUĞDAY VE ARPA) GERİLEMİŞ OLMASI, SULU TARIMIN VE MEYVACILIĞIN YAYGINLAŞMASIDIR. ALAKIR HAVZASIKÖYLERİNDEKİ HALK GEÇİMİNİ SULAMA SUYUNA BAĞLI OLAN TARIM VE MEYVACILIK İLE SAĞLAMAKTADIR. YAPILAN ÜRETİM SADECE KUMLUCA VE YAKIN ÇEVRESİNE DEĞİL BÜTÜN TÜRKİYE’YE SATILMAKTADIR.BU SEBEPLE SU ÇOK ÖNEMLİ BİR ÜRETİM FAKTÖRÜDÜR.
M. DOĞAN KANTARCI
-52-
M. DOĞAN KANTARCI
ARPA
SERACILIK
TURUNÇGİLLER
NAR
HARİTA 3. ALAKIR HAVZASINDAKİ YERLEŞİM YERLERİ VE YETİŞTİRİLEN ÖNEMLİ TARIM ÜRÜNLERİ(Kumluca İlçesi Tarım Md’lüğünde yapılmış haritaya 2010 itibariyle ürünler işlenmiştir.)
CEVİZ-BADEM
ELMA-ERİK VD.
ZEYTİN
BUĞDAY
ÇALTI
ÇAYİÇİ
ORTAKÖY
KUZÖRENİNCİRCİK
ERENTEPE
YAZIR
ÇAVUŞKÖY(ADRASAN)
ALTINYAKA
GÖLCÜK
KARACAAĞAÇ
BELEN
BEŞİKÇİ
SARICASU
KUMLUCA
BEYKONAK
MAVİKENT
KAVAK
SALURH.VELİLER
H.KÂHYA
YENİKIŞLA
KARACAÖREN
TOPTAŞ
KUZCA
BÜYÜKALAN
DEREKÖY
YEŞİLKÖY
KURU FASULYE
-53-
ÜRÜN ÇEŞİTLERİ
BU
ĞD
AY
AR
PA
PO
RT
AK
AL
MA
ND
ALİN
A
LİMO
N
ZEY
TİN
ELM
A
NA
R
KİR
AZ
ŞEFT
ALİ
ER
İK
ÜZÜ
M
BA
DE
M
CE
VİZ
SER
AD
A
SEB
ZE
KU
RU
FASU
LYE
YETİŞTİRİLEN YER SAYISI
(ESKİ SIRALAMA)
23 6 13 1 1 4 3 14 1 1 1 15 1
YETİŞTİRİLEN YER ORANI % (ESKİ) 82,1 21,4 46,4 3,6 3,6 14,3 10,7 50,0 3,6 3,6 3,6 53,6 3,6
YETİŞTİRİLEN YER SAYISI
(2010 SIRALAMASI)
9 3 13 1 7 13 10 20 5 1 4 2 1 1 18 2
YETİŞTİRİLEN YER ORANI % (2010) 32,1 10,7 46,4 3,6 25,0 46,4 35,7 71,4 17,9 3,6 14,3 7,1 3,6 3,6 64,3 7,1
23
6
13
1 1
43
14
1 1 1
15
1
9
3
13
1
7
13
10
20
5
1
4
21 1
18
2
0
5
10
15
20
25
YE
TİŞ
TİR
İLEN
YE
RLE
ŞİM
ALA
NI
SAY
ISI
ÜRÜNLER (KURU TARIM AZALMIŞ, SULU TARIM YAPILAN YERLER ARTMIŞ)
ALAKIR HAVZASINDAKİ TARIM ÜRÜNLERİNİN YETİŞTİRİLDİĞİ YERLEŞİM YERİ SAYISI
YETİŞTİRİLEN YER SAYISI (ESKİ)
YETİŞTİRİLEN YER SAYISI (2010)
82
,1
21
,4
46
,4
3,6
3,6
14
,3
10
,7
50
,0
3,6
3,6
3,6
53
,6
3,6
32
,1
10
,7
46
,4
3,6
25
,0
46
,4
35
,7
71
,4
17
,9
3,6
14
,3
7,1
3,6
3,6
64
,3
7,1
0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
90,0
ÜR
ÜN
LER
İN Y
ETİ
TİR
LDİĞ
İ YE
RLE
ŞİM
ALA
NI
OR
AN
I
ÜRÜNLER (KURU TARIM AZALMIŞ, SULU TARIM ARTMIŞ)
ALAKIR HAVZASINDAKİ TARIM ÜRÜNLERİNİN YETİŞTİRİLDİKLERİ YERLEŞİM ALANLARININ ORANI
YETİŞTİRİLEN YER ORANI % (ESKİ)
YETİŞTİRİLEN YER ORANI % (2010)
TABLO 15. ALAKIR HAVZASINDAKİ TARIM ÜRÜNLERİNİN 28 YERLEŞİM YERİNE SAYI VE ORAN OLARAK DAĞILIMIKumluca İlçe Tarım Md’lüğü verileri (ESKİ) ve Av. Ramazan Savran tarafından verilen bilgilerden(2010) derlenmiştir.
ŞEKİL 20. ALAKIR HAVZASINDAKİ TARIM ÜRÜNLERİNİN 28 YERLEŞİM YERİNE SAYI VE ORAN OLARAK DAĞILIMIKumluca İlçe Tarım Md’lüğü verileri (ESKİ) ve Av. Ramazan Savran tarafından verilen bilgilerden(2010) derlenmiştir.
M. DOĞAN KANTARCI
-54-
2.2.4.4. HAVZADAKĠ SULU TARIM ALANLARININ SULAMA SUYU ĠHTĠYACI
Alakır Ovasındaki tarım alanlarının sulaması Alakır Barajından yapılmaktadır. Yukarı
Havzanın içindeki tarım alanlarının sulaması da Karaağaç kaynağından ve Çaydan alınan su
ile yapılmaktadır. Karaağaç kaynağındaki ortalama su geliri (Kaynak+dereden gelen su) 3,0
m³/sn olarak bildirilmiĢtir (DSĠ ölçmelerine göre).
Kumluca’da sıcaklık ölçmeleri olmadığı için Antalya’daki ölçmelere ve su bilançosuna
göre (Tablo 9, Ģekil 14) hesaplanmıĢ olan potansiyel evapotranspirasyon (PET) miktarı yıllık
1155,9 mm/m²’dir. Yaz boyunca 6 aylık PET miktarı 864,8 mm/m²’dir. Bu PET miktarına
göre; 1 ha alanın (10 000 m²) 6 yaz ayı boyunca sulanabilmesi için gerekli su miktarı 8648
m³/6 ay’dır. Bu suyun aylık ortalama miktarı 1441,3 m³/ay, günlük miktarı 48,04 m³/gün olup,
0,556 lt/sn’lik bir debiyi gerektirir. Alakır Havzası’nda yükseltiye bağlı olarak buharlaĢmanın
Antalya’ya göre %20 daha az olacağı kabul edilirse, 1 ha alandan günlük ortalama PET
miktarı 38,43 m³/gün olarak hesaplanır (0,4448 lt/sn). Havzada 1000 ha’lık tarım alanının
sulanması için gerekli su miktar 38 430 m³/gün olup, 0,4448 m³/sn’lik suya denktir. Havzada
5000 ha’lık sulu tarım alanının 6 yaz ayındaki sulama suyu için 2,224 m³/sn debisi olan su
kaynağı gerekmektedir.
Havza’daki yüksek taraçalarda kuru tarım yapıldığı göz önüne alınarak sulu tarım alanı
5000 ha olarak kabul edilmiĢtir. Suyu yüksek araziye pompalamak ve kuru tarım alanını sulu
tarıma dönüĢtürmek zor değildir. Sulu tarımda üretilen ürün, su pompalamak için yapılan
masrafı karĢılar. Bu tür bir geliĢme Havza’daki su ihtiyacını arttıracaktır. Havzada sulu tarım
alanının her % 1’lik artıĢı giderek su gelirinin yetersiz kalmasına sebep olacaktır. Çare yan
derelere su bentleri yapılarak, kıĢın akıp giden yağıĢ sularını bu bentlerde biriktirmek, yaz
mevsiminde de taraçalardaki kuru tarım alanlarını sulu tarıma dönüĢtürmektir.
2.2.5. KUMLUCA MERKEZĠ ĠLE BELDELERĠ
VE KÖYLERĠNDE NÜFUSUN DEĞĠġĠMĠ
2.2.5.1. KUMLUCA VE ÇEVRESĠNDE YERLEġĠMĠN TARĠHĠ GELĠġĠMĠ
Likya tarihinde Kumluca’da bir yerleĢim olduğuna dair bilgi yoktur. Bilinen yerleĢim
Finike ile Kumluca arasında Ġ.Ö. VI. Ve V. Yüzyıllara tarihlenen Lymra kentidir. Likyalıların
dağlık araziden değil, denizden gelip, yerleĢtikleri kabul edilir. Likyalıların eski dilinin
(Mezar taĢlarındaki yazılara göre) Luvi dili olduğu (veya bu dil kümesinde) bildirilmiĢtir.
Luvi’ler Hitit Ġmparatorluğu zamanında (Ġ.Ö. 1000 yıllık sürede) güneybatı Anadolu’da
yaĢayan ve Hitit kaynaklarında VIII. yüzyıldan sonra anılan bir halktır (Meydan Laorusse
Ansiklopedisi, 1972). Günümüze Luvi’lerden eski kent yıkıntıları, kaya mezarları ve Alakır
Çayı üstündeki Kırkgöz (Lymra-Roma) Köprüsü kalmıĢtır. Kırkgöz Köprüsünün Roma
devrinde yapıldığı veya tamir edildiği tartıĢılmaktadır. Zamanla bölge Roma ve daha sonra
Doğu Roma (Bizans) imparatorluklarına bağlanmıĢtır. Emevi Ġmparatorluğunun deniz
hâkimiyeti zamanında bölge yağmalanmıĢtır. Bu yağmalar, korsanlıklar ve depremler
sonucunda bölgede yerleĢimin seyreldiği bilinmektedir. Halk Yunan kültürünün etkisinde
kalmıĢ, hıristiyanlığı kabul ettiği için Rum ahaliden sayılarak mübadele ile adalara ve
Yunanistan’a gönderilmiĢtir. Eski haritada (1/200 000) Kepez Tepe- Savrun Mahallesi ile
-55-
Çayağzı mahalleleri arandaki BoĢnak Mahallesi ve BoĢnak Dere Rumeli’den yapılan eski
göçlerden bir hatıradır (Harita 1).
Anadolu Selçuklu Devleti zamanında (1207-1308) bölgeye Teke Boyu yerleĢtirilmiĢtir.
Anadolu Selçuklu Devletinin sona ermesi ile bölgede Teke oğulları Beyliği kurulmuĢtur
(1308-1361). Bölge 1426’dan itibaren Osmanlı Ġmparatorluğu idaresine geçmiĢtir. Türkler
döneminde bölgenin merkezi Elmalı olup, Finike doğal bir limandır. Ancak bataklık ve sazlık
ovanın kenarlarında küçük ve seyrek yerleĢimler vardır.
Yörüklerin iskânı için 1732’de çıkarılan ferman uyarınca Teke Yarımadası’ndaki Yörük
boyları da yerleĢik düzene geçirilmiĢtir. Kumluca köylerinin bazıları bu boyların adını
taĢımaktadırlar. Kumluca Ġlçe merkezinin yakınındaki Sarıkavak mevkiine ilk yerleĢimin
1830’da yapıldığı bilinir. Daha sonra Elmalı Kazasına bağlı ve Kuzca Köyünün bucak
merkezi olduğu “Ġğdir maa Kardıç” (Ġğdir ve Kardıç) bucağı kurulmuĢtur. Bir süre sonra da
Gödene bucak merkezi yapılmıĢtır. Antalya’nın 1914 yılında Ġl olması ile Ġğdir (Boy adı)
Finike’ye Kumluca Bucağı, Kardıç ta Antalya’ya Kemer Bucağı olarak bağlanmıĢtır.
Kumluca Bucağı 1958 yılında 7033 sayılı kanun ile Kumluca Ġlçesine dönüĢtürülmüĢtür.
2.2.5.2. KUMLUCA VE KÖYLERĠNDE NÜFUSUN DEĞĠġĠMĠ
Ova bu dönemde sazlık ve bataklık durumundadır. Kumluca’nın 1970 sayımında merkez
ilçesindeki nüfusu 6 020, köylerdeki nüfusu 19 465 olmak üzere toplam nüfusu 25 485 kiĢi
olarak bildirilmiĢtir. Nüfus 1975 sayımında merkez ilçesi 8 340, köylerde 14 549 olmak üzere
22 889 kiĢidir. Nüfustaki azalma devam etmemiĢtir. Nüfus 2007 sayımında 65 904 kiĢiye
ulaĢmıĢtır. Bu nüfusun % 47,9’u ilçe merkezinde, % 57,1’i de beldelerde ve köylerde
kayıtlıdır (Tablo 16). Nüfus artıĢı merkezde % 8,7 oranında, köylerde % 4,2 oranında olup,
toplam olarak % 5,87 oranındadır. Bu nüfus artıĢın sebebi; Alakır Barajının 1971 yılında
bitirilmesi, daha sonraki yıllarda da sulama sisteminin tamamlanması, ovadaki sazlıkların
tarıma açılması, giderek vadide de sebzeciliğin, meyvacılığın ve seracılığın hızla geliĢmesidir.
Köy nüfusunun toplam nüfusa oranı 1975 sayımında % 63,56 iken 2007 sayımında %
52,08’e azalması köylerden % 11,46 oranında bir göç olduğunu iĢaret etmektedir. Kumluca
merkezindeki nüfusun toplam nüfusa oranı 1975 sayımında % 36,44, 2007 sayımında %
47,92’dir. Aradaki fark % 11,48’dir. Köylerden bir miktar insanın ilçe merkezine taĢınması
normaldir. Bu yüksek nüfus artıĢ oranlarından Kumluca halkının göç etmediği, aksine
Kumluca’ya dıĢarıdan gelip yerleĢenler olduğu anlaĢılmaktadır. Sulu tarımın geliĢmesi,
kimyasal gübre, zararlılarla mücadele kimyasalları, tarım araç ve gereçleri ile traktör,
otomobil, kamyon vb. araçlara ihtiyacı arttırmıĢ, ticarethaneler, tamirhaneler ve bankalar ilçe
merkezini ve beldeleri doldurmuĢtur. Turizmin geliĢmesi de nüfus artıĢını etkilemiĢtir
(Kumluca’da 1982 yılı baĢında tek bir lokanta vardı. Yaz mevsimi baĢında bahçeli bir lokanta
daha açılmıĢtı).
Alakır Havzası’nda son 7 yıllık nüfus değiĢimi 2000 ile 2007 sayımlarının
karĢılaĢtırılmasında ortaya çıkmaktadır. Havzadaki 27 yerleĢim alanındaki (beldeler ve
köyler) nüfus 2000 yılı sayımında 36 289 kiĢi iken, 2007 yılı sayımında 34 323 kiĢiye
-56-
düĢmüĢtür (Fark 1966 kiĢi ve % 5,4). Aradaki fark bazı köylerdeki nüfusun azalmasına bağlı
görünmektedir. Ancak bazı köylerde de nüfusun azalmayıp, arttığı dikkati çekmektedir.
Kumluca merkez nüfusu 2000 ve 2007 yılları sayımlarına göre; 25 272 kiĢiden, 31 581
kiĢiye artmıĢtır (Fark 6 309 kiĢi olup, oran % 4’tür). Kumluca merkez nüfusunun artıĢı ( 6 309
kiĢi) ile beldeler ve köylerdeki nüfus azalması (1966 kiĢi) arasındaki fark 4 343 kiĢidir. Bu
fark Kumluca’ya dıĢarıdan göçün devam ettiğini göstermektedir (Tablo 16).
Nüfus değiĢiminde üzerinde önemle durulması gereken bir diğer konu erkek ve kadın
nüfusunun karĢılıklı durumudur. Kırsal alanda erkek nüfusunun azalması, onların iĢ çalıĢmak
için baĢka yerlere gittiklerini iĢaret eder. Nüfus sayımı verilerine göre (2000 yılındaki)
Beldeler ile köylerdeki erkek sayısı 18 649 (% 51,4), kadın sayısı 17 640 (% 48,6) olarak
hesaplanmaktadır (Tablo 16, Ģekil 21, 22). Bu sayılar ve oranlar Alakır Havzası’ndan erkek
göçü olmadığını göstermektedir. Diğer bir deyimle havzadaki köylerdeki erkekler çalıĢmak ve
ailelerini geçindirmek için yeterli iĢ alanını ve imkânını bulabilmektedirler.
3. ALAKIR ÇAYI HAVZASINDA NEHĠR TĠPĠ HĠDROELEKTRĠK SANTRALLARI
3.1. ALAKIR BARAJI, ALAKIR HES ĠLE TOÇAK HES
Alakır Çayında Dereboğazı mevkiinde Alakır Barajı’nın yapımına 1967 yılında baĢlanmıĢ
ve 1971 yılında inĢaat bitirilmiĢtir. Baraj bir taĢkın önleme ve sulama barajı olup, sulu tarımın
ve Kumluca Ġlçesinin hızla geliĢmesini sağlamıĢtır. Bu geliĢme Devlet’in hükümranlık
hakkına uygun olan baĢarılı bir hizmetin sonucudur. Ancak barajın yapıldığı tarihte bölgenin
enerji ihtiyacı günümüzdeki düzeyde değildir. Bu sebeple Alakır Barajının planlanmasında bir
HES öngörülmemiĢtir. Devlet tesislerinin ve hizmetlerinin özelleĢtirilmesi sürecinde Alakır
Barajı 49 yıllığına ADO Enerji Grubuna kiralanmıĢtır. Bundan sonra baraj gövdesinin vadi
tabanından yüksekliği 44 m’ye arttırılmıĢ, normal su düzeyindeki göl hacmi 40 hm³’ten, 92
hm³’e (92 milyar m³) çıkarılmıĢtır (DSĠ Antalya XIII. Blg. Md’lüğü-2010). Barajın su hacmi
arttırılarak önüne Alakır HES kurulmuĢtur. Buradan akıtılan su ile de daha aĢağıda TOÇAK-1
HES kurulmuĢtur.
3.2. ALAKIR HAVZASI’NDA HES’LER VE AKIġ MĠKTARI
Alakır Havzasında toplam 9 tane HES kurulması planlanmıĢtır. Bu HES’lerden 2 tanesi
Alakır Barajı’nın güneyinde olup, suyunu barajdan almaktadırlar. Diğer 7 HES barajdan
yukarıdaki vadi bölümünde yer almaktadırlar (Harita 4). Alakır Çayı Havzası’nın özellikleri
yukarıda incelenmiĢtir. Havzadaki 28 yerleĢim yerinde yaĢayan halkın Alakır Çayının suyuna
bağlı olarak geçindiği belirgin bir gerçektir. Durum vadide bir sıra HES yapımı bakımından
incelendiğinde aĢağıda sıralanan olumsuz ve uyumsuz sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
(1) Nehir tipi bir hidroelektrik santralının kurulması için;
*Dere vadisinde suyun bir bentte toplanması,
*Suyun yamaç arazide açılacak bir kanal veya bir su tüneli ile su toplama havuzuna
akıtılması,
-57-
YILLAR MERKEZ KÖYLER TOPLAM
1975 8 340 14 549 22 889
1980 10 321 17 564 27 885
1985 12 341 18 623 30 964
1990 16 908 27 571 44 479
1997 23 443 32 760 56 203
2000 25 272 36 289 61 561
2007 (2007-1975)/32 YIL
31 581
ARTIŞ % 8,7
34 323
ARTIŞ % 4,2
65 904
ARTIŞ % 5,87
YILLAR MERKEZ KÖYLER
% %
1975 36,44 63,56
1980 37,01 62,99
1985 39,86 60,14
1990 38,01 61,99
1997 41,71 58,29
2000 41,05 58,95
2007 47,92 52,08
YERLEŞİM NÜFUS
2000
NÜFUS
2007
Altınyaka 445 276
Belen 278 331
Beşikçi 404 523
Beykonak 8922 7240
Büyükalan 359 234
Çaltı 232 172
Çavuşköy 2556 2435
Çayiçi 201 202
Dereköy 205 85
Erentepe 681 606
Gölcük 350 284
Güzören 424 435
Hacıveliler 2644 2963
Hızırkahya 861 904
İncircik 235 290
Karacaağaç 205 164
Karacaören 832 748
Kavakköy 643 620
Kumlucayazırı 785 883
Kuzca 548 377
Mavikent 9276 8033
Ortaköy 342 440
Salur 1791 2225
Sarıcasu 2144 2867
Toptaş 624 712
Yenikışla 183 141
Yeşilköy 119 133
Toplam 36289 34323
YERLEŞİM ERKEK KADIN TOPLAM
Altınyaka 236 209 445
Belen 151 127 278
Beşikci 192 212 404
Beykonak 4675 4247 8922
Büyükalan 168 191 359
Çaltı 119 113 232
Çavuşköy 1336 1220 2556
Çayiçi 103 98 201
Dereköy 98 107 205
Erentepe 340 341 681
Gölcük 169 181 350
Güzören 211 213 424
Hacıveliler 1321 1323 2644
Hızırkahya 420 441 861
İncircik 121 114 235
Karacaağaç 100 105 205
Karacaören 412 420 832
Kavakköy 332 311 643
Kumlucayazırı 410 375 785
Kuzca 277 271 548
Mavikent 4821 4455 9276
Ortaköy 172 170 342
Salur 916 875 1791
Sarıcasu 1094 1050 2144
Toptaş 322 302 624
Yenikışla 77 106 183
Yeşilköy 56 63 119
TOPLAM 18649 17640 36289
YERLEŞİM ERKEK KADIN
% %
Altınyaka 53,03 46,97
Belen 54,32 45,68
Beşikci 47,52 52,48
Beykonak 52,40 47,60
Büyükalan 46,80 53,20
Çaltı 51,29 48,71
Çavuşköy 52,27 47,73
Çayiçi 51,24 48,76
Dereköy 47,80 52,20
Erentepe 49,93 50,07
Gölcük 48,29 51,71
Güzören 49,76 50,24
Hacıveliler 49,96 50,04
Hızırkahya 48,78 51,22
İncircik 51,49 48,51
Karacaağaç 48,78 51,22
Karacaören 49,52 50,48
Kavakköy 51,63 48,37
Kumlucayazırı 52,23 47,77
Kuzca 50,55 49,45
Mavikent 51,97 48,03
Ortaköy 50,29 49,71
Salur 51,14 48,86
Sarıcasu 51,03 48,97
Toptaş 51,60 48,40
Yenikışla 42,08 57,92
Yeşilköy 47,06 52,94
TABLO 16.1. KUMLUCA MERKEZİ VE KÖYLERİNİN 1975-2007 ARASINDA NÜFUS DEĞİŞİMİ VE ORANLARI
TABLO 16.2. ALAKIR HAVZASINDA2000 VE 2007 NÜFUSUNUNKARŞILAŞTIRILMASI
TABLO 16.3. ALAKIR HAVZASINDA2000 YILINDA ERKEK VE KADINNÜFUSUNUN KARŞILAŞTIRILMASI
TABLO16.4. ALAKIR HAVZASINDA2000 YILINDA ERKEK VE KADINNÜFUSUNUN ORANLARI
TABLO 16. KUMLUCA İLÇESİ / ALAKIR HAVZASI NÜFUSUNUN 1975-2007 SAYIMLARI ARASINDA DEĞİŞİMİ VEERKEK / KADIN NÜFUS SAYILARI/ORANLARI İLE HAVZADAKİ KÖYLERDEN GÖÇ OLAYININ İNCELENMESİ
AÇIKLAMA: KÖYLERDEKİ NÜFUS ORANININ 2000/2007 ARASINDA AZALMASI YOĞUN BİR GÖÇÜ İŞARET ETMEMEKTEDİR. KÖY NÜFUSU ARTMIŞTIR (% 57,6). KUMLUCA’NIN GELİŞMESİ KÖY –LERDEN MERKEZE AZ BİR GÖÇÜN YANINDA DIŞARIDAN DA GELİP YERLEŞENLERİN OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR.HAVZADA GÖÇ OLMAYIŞI SUYA,MEYVACILIK VE SERACILIKTAKİGELİŞMELERE BAĞLIDIR.
AÇIKLAMA :ALAKIR HAVZASINDA ERKEK/KADIN ORANLARININ BİRBİRİNE YAKIN OLMASI, ERKEK NÜFUSUN KURU TARIM YANINDA MEYVACILIK, SERACILIK, HAYVANCILIK, ARICILIK VB. İŞLER İLE UĞRAŞMASINDAN VE AİLENİN GEÇİMİNİ SAĞLAMASINDAN KAYNAKLANMAKTADIR. SU HAVZADAKİ NÜFUSUN GEÇİM KAYNAĞIDIR. SUYUN YETERSİZLİĞİ MEYVACILIĞIN VE SERACILIĞIN YOK OLMASINA, DOLAYISI İLE ERKEKNÜFUSUN İŞ ARAMAK İÇİN BAŞKA YERLERE GİTMESİNE SEBEP OLACAKTIR.
M. DOĞAN KANTARCI
KAYNAK: Devlet İstatistik Enstitüsü verilerinden derlenip, düzenlenmiştir.
-58-
8340 1032112341
16908
2344325272
31581
14549
17564 18623
27571
3276036289
34323
22889
2788530964
44479
56203
61561
65904
0
5000
10000
15000
20000
25000
30000
35000
40000
45000
50000
55000
60000
65000
70000
1975 1980 1985 1990 1997 2000 2007
İNSA
N S
AY
ISI
YILLAR
KUMLUCA'DA MERKEZ VE KÖY NÜFUSLARI İLE TOPLAM NÜFUSUN1975-2007 YILLARI ARASINDA DEĞİŞİMİ
MERKEZ
KÖYLER
TOPLAM
36,44 37,01
39,8638,01
41,71 41,05
47,92
63,56 62,99
60,1461,99
58,29 58,95
52,08
30,0031,0032,0033,0034,0035,0036,0037,0038,0039,0040,0041,0042,0043,0044,0045,0046,0047,0048,0049,0050,0051,0052,0053,0054,0055,0056,0057,0058,0059,0060,0061,0062,0063,0064,0065,0066,00
1975 1980 1985 1990 1997 2000 2007
OR
AN
%
YILLAR
KUMLUCA'DA MERKEZ İLE KÖYLERDEKİ NÜFUS DEĞİŞİMİ ORANLARI
MERKEZ
KÖYLER
ŞEKİL 21. KUMLUCA VE KÖYLERİNDE (ALAKIR HAVZASINDA) NÜFUSUN 1975-2007 ARASINDAKİ DEĞİŞİMİ(KUMLUCA MERKEZ NÜFUSU ORANLARININ ARTMASI VE KÖY NÜFUS ORANLARININ AZALMASI YAYGIN BİR GÖÇ OLAYINA BAĞLI GÖRÜNMEMEKTEDİR. KÖY NÜFUSU DA GİDEREK ARTMIŞTIR. 2007 SAYIMINDA KÖY NÜFUSUNDAKİ AZALMA ÇOK FAZLA DEĞİLDİR. KUMLUCA DIŞARIDAN GÖÇ ALMIŞTIR. 2000 YILI İLE 2007 YILI ARASINDAKİ NÜFUS FARKLARI BU SONUCU GÖSTERMEKTEDİR.)
KAYNAK : Devlet İstatistik Enstitüsü verilerinden derlenip düzenlenmiştir.
FARK 6309 KİŞİ
FARK 1966 KİŞİ
M. DOĞAN KANTARCI
-59-
44
5
27
8
40
48
92
2
35
9
23
2
25
56
20
1
20
5
68
1
35
0
42
42
64
4
86
1
23
5
20
5
83
2
64
3
78
5
54
89
27
6
34
2
17
91
21
44
62
4
18
3
11
9
27
6
33
1
52
3
72
40
23
4
17
2
24
35
20
2
85
60
6
28
4
43
5
29
63
90
4
29
0
16
4 74
8
62
0 88
3
37
7
80
33
44
0
22
25 2
86
7
71
2
14
1 13
3
0500
100015002000250030003500400045005000550060006500700075008000850090009500
10000A
ltın
yaka
Be
len
Be
şikç
i
Be
yko
na
k
Bü
yüka
lan
Ça
ltı
Ça
vuşk
öy
Ça
yiçi
De
rekö
y
Ere
nte
pe
Gö
lcü
k
Gü
zöre
n
Ha
cıve
lile
r
Hız
ırka
hya
İnci
rcik
Ka
raca
ağ
aç
Ka
raca
öre
n
Ka
vakk
öy
Ku
mlu
caya
zırı
Ku
zca
Ma
vike
nt
Ort
akö
y
Salu
r
Sarı
casu
To
pta
ş
Ye
nik
ışla
Ye
şilk
öy
İNSA
N S
AY
ISI
YERLEŞİMYERLERİ
ALAKIR HAVZASINDAKİ YERLEŞİM ALANLARINDA 2000 VE 2007 NÜFUSUNUN KARŞILAŞTIRILMASI
NÜFUS-2000
NÜFUS-2007
40,0041,0042,0043,0044,0045,0046,0047,0048,0049,0050,0051,0052,0053,0054,0055,0056,0057,0058,0059,00
Alt
ınya
ka(B
…
Be
len
Be
şikc
i
Be
yko
na
k
Bü
yüka
lan
Ça
ltı
Ça
vuşk
öy
Ça
yiçi
De
rekö
y
Ere
nte
pe
Gö
lcü
k
Gü
zöre
n
Ha
cıve
lile
r
Hız
ırka
hya
İnci
rcik
Ka
raca
ağ
aç
Ka
raca
öre
n
Ka
vakk
öy
Ku
mlu
caya
zırı
Ku
zca
Ma
vike
nt
Ort
akö
y
Salu
r
Sarı
casu
To
pta
ş
Ye
nik
ışla
Ye
şilk
öy
OR
AN
%
YERLEŞİMYERLERİ
ALAKIR HAVZASINDAKİ YERLEŞİM ALANLARINDAKADIN İLE ERKEK NÜFUSUN TOPLAM NÜFUSA ORANLARI
ERKEK %
KADIN %
ŞEKİL 22. ALAKIR HAVZASINDAKİ YERLEŞİM ALANLARINDA 2000 İLE 2007 YILLARINDAKİ NÜFUSUN VEERKEK / KADIN ORANLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
(ALAKIR HAVZASINDA 2007 YILINDAKİ NÜFUS AZALMASI BEYKONAK VE MAVİ KENT GİBİ KENTLEŞMİŞ OLAN YERLEŞİM YERLERİNDE BELİRGİNDİR.KÖYLERDE NÜFUS ARTIŞI DAHA YAYGIINDIR. ERKEK/KADIN ORANLARININ BİRBİRİNE YAKINLIĞI VEYA ERKEK ORANLARININ YÜKSEKLİĞİ KÖYYERLEŞİMLERİNDE AİLENİN GEÇİMİNİ SAĞLAYACAK YETERLİ İŞ ALANI BULUNDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR. BUNUN TEMELİNDE SU VARDIR.)
M. DOĞAN KANTARCIDevlet İstatistik Enstitüsü verilerinden derlenip, düzenlenmiştir.
-60-
HARİTA 4. ALAKIR HAVZASINDAKİ YERLEŞİM YERLERİ VE YETİŞTİRİLEN ÖNEMLİ TARIM ÜRÜNLERİ VEHAVZADA YAPILMASI ÖNGÖRÜLEN HİDROELEKTRİK SANTRALLARI
(Kumluca İlçesi Tarım Md’lüğünde yapılmış haritaya Havzada yapılması öngörülen HES’ler işlenmiştir.
M. DOĞAN KANTARCI
BUĞDAY
SERACILIK
TURUNÇGİLLER
NAR
HARİTA ALAKIR HAVZASINDAKİ YERLEŞİM YERLERİ VE YETİŞTİRİLEN ÖNEMLİ TARIM ÜRÜNLERİ VEHAVZADA YAPILMASI ÖNGÖRÜLEN HİDROELEKTRİK SANTRALLARI (Kumluca İlçesi Tarım
Md’lüğünde yapılmış haritaya Havzada yapılması öngörülen HES’ler işlenmiştir.) (M. DOĞAN KANTARCI)
HES YERİ KURULU GÜÇ YILLIK ÜRETİM
MW Kws
ALAKIR-I 8,33 33110000
ALAKIR-2 5,3 28160000
KÜRCE 12,29
DEREKÖY 5,4 (4,0)
KOZDERE 9,46 40690000
ÇAYAĞZI 9,76 36860000
ALAKIR 2,1 14060000
TOCAK-I 4,8 14900000
BALIKLAR BELİRSİZ
ALAKIR
ALAKIR I
ALAKIR II
KÜRCE
DEREKÖY
KOZDERE
ÇAYAĞZI
TOCAK I
SU TOPLAMABENTLERİSU TÜNELLERİ VEYA SU KANALLARI İLE
ARADAKİ SIRT AŞILARAK AŞAĞIDAKİ TÜRBİNE SUYUN YÜKSEKTEN (CEBRİ BORU İLE) DÜŞÜRÜLMESİ SAĞLANIR.
İKİ HES ARASINDA KALAN VADİYE BIRAKILACAK CAN SUYUNUN VE DEREDEN SULAMA SUYU ALINANTARIM ALANLARININ VE KÖYLERİN KULLANMA SUYU İHTİYAÇLARININ HESAPLANMASI GEREKİR.
YAZ KURAKLIĞI VE YAZ BOYUNCA YAĞIŞ AZLIĞI, ALAKIR HAVZASINDA SULAMA VE KULLANMA SUYUYETERSİZLİĞİNE SEBEP OLMAKTADIR.
VADİ BOYUNCA NAR BAHÇELERİ VESERALAR ALAKIR ÇAYININ SUYU İLE
SULANMAKTADIR (ÜSTÜN KAMU YARARI).
M. DOĞAN KANTARCI
*Su toplama havuzundaki suyun yüksekten düĢürülmesi için dik bir boru (cebrî boru)
yerleĢtirilmesi,
*Su ile döndürülen bir türbin ve türbinin döndüreceği bir jeneratör için bina yapılması
gerekmektedir (ġekil 23).
(2) Harita 1 ve uydu görüntüsü 1 ile kesit 2,3,4’te görüldüğü gibi Alakır Çayı dik yamaçlı,
derin ve kıvrımlı bir vadiden akmaktadır.
-61-
(3) Bu dik yamaçlı vadide bir su kanalının açılması, su toplama havuzunun yapılması ve
cebrî borunun yerleĢtirilmesi çok sayıda ağacı kesilmesini ve önemli hacımda kazı
yapılmasını gerektirir. Alakır vadisinde yamaçlardaki orman ağaçlarının kesilmesi dengeyi
bozar, toprakların taĢınmasına ve göçüklere sebep olur. YağıĢ miktarlarına ve sağanak
yağıĢlara bakıldığında yamaç arazideki ormanın yok edilmesinin nelere mal olacağı
anlaĢılabilir (Bkz. Tablo 7’de Kumluca’da sel olayları ile Ģekil 2.2 ve 24).
(4) Dik yamaçlarda su kanalı açmak veya tünel yapmak, bu iĢleri yapabilmek için de yollar
açmak üzere yapılacak kazılardan çıkan materyal yamaç aĢağı dökülmektedir. Bu kazı
materyali dik yamaçtaki ormanı yok etmekte, aĢağıdaki vadiyi doldurmakta ve dereyi de yok
etmektedir. Yamaca yığılan materyal bir süre daha dengesini bulmak üzere yamaç aĢağı
hareketine devam etmektedir. Bu hareket uzun süreli bir kayma/göçük tehlikesi yaratmakta ve
dere yatağını doldurup, tıkamaya devam etmektedir. Böyle bir HES uygulaması yenilenebilir
bir enerji kaynağının devamlılığını yok etmektir.
(5) Yüksek yağıĢlarda gelen suyu akıtamayan tıkanmıĢ dere taĢkın yapacak ve
çevresindeki, gerisindeki dar fakat verimli tarım alanlarını su basacaktır.
(6) Dere boyundaki meyvalıklar ile sulu tarım alanları ve seralar Alakır Çayı’ndan
sulanmaktadırlar. Çayın suyunun yaz aylarında azaldığı, Karaağaç kaynaklarından gelen
sudan 0,7 m³/sn’lik bir bölüm de Ġller Bankasının içme ve kullanma suyu projesi uyarınca
Adrasan, Beykonak ve Mavikent için alınmaktadır.
(7) Alakır Çayı’nın mansaptaki debisinin ortalama 4,5 m³/sn olduğu bildirilmiĢtir.
Barajdan yukarıda Karaağaç kaynakları ile yüzey sularının toplamının ortalama debisi 3,0
m³/sn olarak verilmiĢtir (DSĠ ölçmelerine göre). Alakır Havzası’na düĢen yağıĢın ortalama
931,5 mm/yıl olduğu kabul edilirse (Tablo 17.1.), akıĢa geçen ve Karaağaç kaynakları
kesitinde ölçülen su miktarının ortalama 10,9 m³/sn olması gerekir (Tablo 17.2.). Oysa burada
ölçülen debinin ortalama 3 m³/sn olduğu bildirilmiĢtir. Aradaki 7,9 m³/sn’lik fark akıĢa
geçmesi gereken suyun karstlaĢmıĢ arazide kayaların arasındaki çatlak sisteminden sızıp, yer
altı suyuna ve denize ulaĢtığının göstermektedir.
(8) Karaağaç kaynaklarından çıkan ve dereden gelen suyun ortalama 3 m³/sn’lik debisi
esas alınarak, Karaağaç havzasının alanına (110 700 ha) göre yağıĢ hesabı yapıldığında; yıllık
ortalama yağıĢın 252,9 mm/m² olması gerektiği sonucuna varılmaktadır (Tablo 17.3.). Alakır
Havzası’nda bu kadar az yağıĢ mümkün değildir. YağıĢ daha fazla olup, su çatlak sistemine
kaçmaktadır.
(9) Vadideki suyun alınması, vadiye kazı materyallerinin dökülmesi yaz döneminde
sulama için gerekli suyun kalmaması, halkın buralardan göç etmeğe zorlanması anlamına
gelmektedir.
(10) Alakır Çayı boyunca su basan taĢkın alanlarında, dere vejetasyonu ile kaplı yerlerde,
meyvalıklarda vb. tarım alanlarında birikmiĢ humus ile diğer organik maddeler ve bunların
içinde yaĢayan böcekler, kurtçuklar vb. canlılar suların bol aktığı aylarda baraja taĢınmakta ve
barajdaki balıkların beslenmesini sağlamaktadır. DoldurulmuĢ ve kurutulmuĢ dere vadisindeki
bu sistem yok olacaktır.
-62-
AYLIK SU GELİRİ ; MEVSİME VEO YIL DAĞLARA DÜŞEN YAĞIŞIN
(1) MİKTARINA BAĞLI OLDUĞU KADAR,(2) YAĞIŞIN KAR OLARAK DÜŞEN MİKTARI
İLE YAĞMUR OLARAK DÜŞEN MİKTARIARASINDAKİ ORANA DA BAĞLIDIR.
BU SEBEPLE; (1) DERE YATAĞINA AYLIK ORTALAMA AKIŞIN “% 10’u KADAR”
CAN SUYU BIRAKILMASI TEZİ YANLIŞTIR. YAYVAN DERE YATAĞINDA AKAN SUYUN DERİNLİĞİNİN 30 cm’den DAHA AZ OLMASI KABÛL EDİLEMEZ. AKSİ TAKDİRDE DERE YATAĞINDAKİ CANLILARIN YAŞAMA, YUMURTLAMA VE ÇOĞALMA, DÜŞMANLARINDAN KORUNMAK İÇİN KAÇMAK VE SAKLANMAK OLANAKLARI YOK EDİLİR.
(2) AYRICA; DERE KENARINDAKİ TARIM ALANLARININ SU İHTİYACI DA HESABA KATILMALIDIR.
(3) ÖTE YANDAN; DENİZDEKİ MİKRO VE MAKRO CANLILAR AKARSUYUN GETİRDİĞİ KOLLOİD ORGANİK MADDELER (ORMAN HUMUSU VD.) İLE BESLENİRLER.
BENT
HES-I
HES-II
HES-III
HES-IV
BENT
HES-I
HES-IIHES-III
HES-IV
SU KANALININ VEYA TÜNELİNİNGEÇİRİLDİĞİ YAMAÇTA ORMANINKESİLMESİ TOPRAĞIN DENGESİNİBOZAR. TOPRAK TAŞINIR.
% 10 CAN SUYU YETMEZ.DERE YATAĞI SUSUZ KALIR
TAŞKIN ALANI
AĞAÇLIK
MEYVALIKLARA VE SERALARASULAMASUYUKALMAZ
YERLEŞİMALANININİÇME VEKULLANMASUYU İHTİYACI
TARIMALANLARININSULAMA SUYU İHTİYACI
DEN
İZDE
Kİ C
ANLI
LAR
AKAR
SUYU
N K
IYIS
INDA
Kİ O
RMAN
LARD
AN G
ETİR
DİĞİ
O
RMAN
HU
MU
SU V
B. O
RGAN
İK M
ADDE
LER
BÖCE
KLER
, KU
RTÇU
KLAR
,LAR
VALA
R VD
. İLE
BES
LEN
İRLE
R
DEN
İZ
ŞEKİL 23. BİR DEREDE HİDRO ELEKTRİK SANTRALI KURMAK İÇİN ÖNCE DOĞAL BİR SU EKOSİSTEMİ OLAN DERE İLE DERENİN ÇEVRESİNDEKİ TARIM VE YERLEŞMEALANLARININ SULAMA/KULLANMA SUYU İHTİYACI İLE DERENİN BESLEDİĞİ KIYI DENİZİNDEKİ CANLILARIN BESİN KAYNAKLARININ DA HESAPLANMASI GEREKİR.
M.DOĞAN KANTARCI
BİR DEREDE BİRDEN FAZLA NEHİR TİPİ HİDROELEKTRİK SANTRALI KURMAK,DEREDE VE DERE ÇEVRESİ İLE DERENİN BESLEDİĞİ KIYI DENİZİNDEKİ YAŞAMA ORTAMLARINI YOK EDEBİLİR.ASIL ÖNEMLİ OLAN; DOĞAL EKOLOJİK DENGEYİ KORUMAK, DOĞAL EKOSİSTEMLERİN VE ORADA AKAR SUYU KULLANIP, TARIM YAPARAK YAŞAYAN HALKIN DEVAMLILIĞINI SAĞLAMAK VE GELECEK NESİLLERİMİZE DENGELİ BİR YAŞAMA ORTAMI BIRAKMAKTIR. BU “ÜSTÜN KAMU YARARINI SAĞLAMAK VE DEVAM ETTİRMEK” ANLAMINA GELİR.
MEYVALIKLARA VE SERALARASULAMA SUYUKALMAZ
SU TOPLAMA HAVUZU
MEYVALIKLARA VE SERALARASULAMA SUYUKALMAZ
% 10 CAN SUYU YETMEZ.DERE YATAĞI SUSUZ KALIR
% 10 CAN SUYU YETMEZ.DERE YATAĞI İLE TAŞKIN YATAĞI SUSUZ KALIR
% 10 CAN SUYU YETMEZ.DERE YATAĞI İLE TAŞKIN YATAĞI SUSUZ KALIR !
SU TOPLAMA HAVUZU
SU TOPLAMA HAVUZU
SU TOPLAMA HAVUZU
-63-
M. DOĞAN KANTARCI
2640
2250
2000
1750
1500
1250
1000
750
630 650
750
1000
1100 11
25
1100
1000
1000
750
700 75
0
1000
1250
1500
1750
2000
2164
0
100
200
300
400
500
600
700
800
900
1000
1100
1200
1300
1400
1500
1600
1700
1800
1900
2000
2100
2200
2300
2400
2500
2600
2700
2800YÜ
KSEL
Tİ m
UZAKLIK m
ALAKIR HAVZASI KARTAL TEPE - ALAKIR ÇAYI - TEKOVA DAĞI KESİTİ
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 24. ALAKIR HAVZASINDA (KARTAL TEPE–ALAKIR ÇAYI–TEKEOVA DAĞI KESİTİ) HES SU KANALININ OLUMSUZ ETKİLERİ
KARTAL TEPE2640 m
TEKO
VA D
AĞI
2164
m
ALAK
IR Ç
AYI
ÇAY
BOYU
MEY
VA B
AHÇE
Sİ
GÖ
LCÜ
K
SAZA
K
GÖ
NAN
ÇAY
I
UHES SU KANALI
DEREYE ATILMIŞ KAZI MATERYALİ
ORMANI KESİLMİŞ,DENGESİ BOZULMUŞYAMAÇTA TOPRAKTAŞINIR, YAMAÇ GÖÇER
DEREYE BIRAKILAN % 10 CAN SUYU ATIK MATERYALİNARASINDAN SIZAR.DEREDE BALIK VD.YAŞAYAMAZ.
MEYVA BAHÇESİNESULAMA SUYU ALINAMAZ. AĞAÇLAR KURUR.
KÖYLÜ GÖÇER.
DİK YAMAÇTA HES SU KANALI KAZISI,MATERYAL DERE YAMACINA YIĞILIYOR.AŞAĞIDAKİ VADİYİ DE DOLDURUP, TIKIYOR.
DİK YAMAÇTA HES SU KANALI GEÇİRMEK İÇİN ORMAN TIRAŞLAMA KESİLMİŞ.ARTIK TOPRAĞI KORUYAMAZ VE SU ÜRETEMEZ.
-64-
BİRİM KARAAĞAÇ’TA BİRİM YAĞIŞA HAVZAYA HAVZA HAVZAYA YAĞIŞ
ZAMAN VE ÇARPIM DEBİ ZAMANDA DÖNÜŞTÜRME YAĞIŞ ALANI YAĞIŞ mm/m²
SU AKIŞI BİRİMLERİ m³/sn m³ SAYISI m³/HAVZA ha m³/ha (/10 000x1000)
SANİYELİK (m³/sn) 3 3
DAKİKALIK 60 60
(m³/dakika) 180
SAATLİK 60 60
(m³/saat) 10 800
GÜNLÜK 24 saat 24
GÜNLÜK (m³/gün) 259 200
YILLIK 365 365
YILLIK (m³/yıl) 94 608 000 3 283 824 000 110 700 2563,9024 252,9
ALAKIR HAVZAYA HAVZAYA AKIŞA AKIŞA
HAVZASI DÜŞEN DÜŞEN YAĞIŞ GEÇEN GEÇEN
ALAN ORT.YAĞIŞ TOPLAM YAĞIŞ YAĞIŞ
ha m³/ha/YIL m³/havza/YIL ORANI 1/3 m³/yıl
125 300 9 315 1 167 169 500 3 389 056 500
YILLIK AKIŞ m³/yıl 389 056 500
GÜNLÜK AKIŞ 365 GÜN 365
m³/gün 1 065 908,22
SAATLİK AKIŞ 24 SAAT 24
m³/saat 44 412,8425
DAKİKALIK AKIŞ 1 DAKİKA 60
m³/dakika 740,214041
SANİYELİK AKIŞ 1 SANİYE 60
DEBİ m³/sn 12,34
KARAAĞAÇ HAVZAYA KARAAĞAÇ AKIŞA AKIŞA
HAVZASI DÜŞEN HAVZASINA GEÇEN GEÇEN
ALAN ORT.YAĞIŞ DÜŞEN YAĞIŞ YAĞIŞ YAĞIŞ
ha m³/ha/YIL m³/havza/YIL ORANI 1/3 m³/yıl
110 700 9 315 1 031 170 500 3 343 723 500
YILLIK AKIŞ m³/yıl 343 723 500
GÜNLÜK AKIŞ 365 GÜN 365
m³/gün 941 708,219
SAATLİK AKIŞ 24 SAAT 24
m³/saat 39 237,8425
DAKİKALIK AKIŞ 1 DAKİKA 60
m³/dakika 653,964041
SANİYELİK AKIŞ 1 SANİYE 60
DEBİ m³/sn 10,9
M. DOĞAN KANTARCI
TABLO 17. ALAKIR HAVZASINDA VE KARAAĞAÇ KAYNAKLARINDA YAĞIŞ/AKIŞ İLİŞKİSİ İLE KARAĞAÇ KAYNAKLARINDAKİ DEBİ’YE GÖRE HAVZAYA DÜŞEN YAĞIŞ MİKTARININ HESABI
TABLO 17.1. ALAKIR ÇAYI HAVZASINDA ORTALAMA YILLIK YAĞIŞA GÖRE VE AKIŞA GEÇEN SU MİKTARI
TABLO 17.2. KARAAĞAÇ KAYNAKLARI HAVZASINDA ORTALAMA YILLIK YAĞIŞA GÖRE VE AKIŞA GEÇEN SU MİKTARI
TABLO 17.3. KARAAĞAÇ KAYNAKLARI DEBİSİNE GÖRE HAVZAYA DÜŞMESİ GEREKEN ORTALAMA YILLIK YAĞIŞ
KU
MLU
CA
1
04
6 m
m
60 m
GÖ
DEN
E 1
37
3,2
mm
90
0 m
ÇA
MK
UYU
SU
81
7,0
mm
16
50
m
GÖDENE DENİZ ETKİSİNE AÇIK OLDUĞU İÇİN FAZLA YAĞIŞ ALIYOR. HAVZANIN BATI YAKASI DENİZ ETKİSİNE KAPALIDIR. DAHA AZ YAĞIŞ ALIR.HAVZADA YILLIK ORTALAMA YAĞIŞ931,5 mm
AÇIKLAMA:1.KUMLUCA İLÇESİNİN ALANI 125 300 ha OLUP, ALAKIR ÇAYI HAVZASINI KAPSAMAKTADIR. HAVZAYA DÜŞENORTALAMA YAĞIŞA (931,5 mm) GÖRE HAVZADAN YILLIK ORTALAMA SU GELİRİ 3,89 MİLYAR m³ HESAPLANMIŞTIR.YILLIK YAĞIŞLARDAKİ (ÖZELLİKLE KAR) DEĞİŞİMLERE GÖREHAVZADAN GELEN SU MİKTARI DEĞİŞMEKTEDİR.2. KARAAĞAÇ KAYNAKLARININ HAVZASI 110 700 ha OLUP,HAVZADAN YILLIK ORTALAMA SU GELİRİ 3,44 MİLYAR m³
HESAPLANMIŞTIR. BU SU GELİRİNE GÖRE KARAAĞAÇKAYNAKLARININ DEBİSİ 10,9 m³/sn OLARAK HESAPLANIR.
AÇIKLAMA: DSİ’NİN KARAAĞAÇ KAYNAKLARINDA YAPTIĞI (27 YIL) ÖLÇMELERE GÖRE ORTALAMA YILLIK DEBİ 3 m³/sn’dir. BU DEBİ’YE GÖRE KARAAĞAÇ KAYNAKLARININ HAVZASINA DÜŞEN ORTALAMA YAĞIŞ 252,9 mm/m² OLARAK HESAPLANMAKTADIR. ÜST TABLODA ORTALAMA YAĞIŞA GÖRE KARAAĞAÇ KAYNAKLARINDAN GELEN YERALTI+YERÜSTÜ SUYU TOPLAMININ DEBİSİ 10,9 m³/sn HESAPLANMAKTADIR. ARADAKİ ÖNEMLİ FARK HAVZAYA DÜŞEN YAĞIŞIN ANAKAYA ÇATLAK SİSTEMİNDEN (KARSTLAŞMIŞ ARAZİ) SIZDIĞI VE YER ALTI SUYUNA (DÜDENLERE) AKTIĞINI GÖSTERMEKTEDİR. BEYKONAK, MAVİKENT VE ADRASAN İÇİN 0,7 m³/sn SU ALINMAKTADIR (İller Bankası 1997). GERİ KALAN 2,3 m³/sn’lik SU ORTALAMA BİR AKIŞ OLUP, KURAK YILLARDA DAHA AZALIR.YAZ DÖNEMİNDE İSE ÇOK DAHA AZALMAKTADIR. BU SU ALAKIR ÇAYI’NDAKİ SU EKOSİSTEMİNİN VE ÇEVRESİNDEKİ MEYVACILIĞIN, SERACILIĞIN, DOLAYISI İLE HALKIN DEVAMLILIĞI İÇİN VAROLMA SEBEBİDİR. CAN SUYU OLARAK % 10 ORANINDA YATAĞA BIRAKILACAK 0,3 m³/sn SU, YOK OLMAK/GÖÇ ETMEK DEMEKTİR.ALAKIR HAVZASINDAKİ CANLILARI VE HALKIMIZI KORUMAK, TARIMSAL ÜRETİMİ SAĞLAMAK “ÜSTÜN KAMU YARARI” KAPSAMINDADIR.
-65-
Sonuç olarak;
(1) Harita 4’teki 7 HES yeri projesine ve Ģekil 23’teki nehir tipi HES modeline göre Alakır
Havzası’na yapılacak HES’lerin dere yatağını susuz bırakacağı,
(2) ġekil 24’teki kazılar ile yamaç dengesinin bozulacağı ve kazı materyalleri ile bazı
yerlerde derenin doldurulacağı, yenilenebilir su kaynağının ve ekosistemlerin tahrip
edileceği,
(3) Tablo 17’deki su hesabına ve bölüm 2.2.4.4.’teki su ihtiyacına göre suyun yetersiz
kalacağı,
(4) Bu sebeplerden dolayı HES giriĢiminin Alakır Havzası’na çok zarar vereceğini,
burasını yaĢanabilir olmaktan çıkaracağını, halkını da göç etmeğe zorlayacağını iĢaret
etmektedir.
3.3. DAĞ ALABALIĞININ (Büyük benekli Alabalık-Salmo trutta macrostigma)
YAġAMA ORTAMINDAKĠ SUYUN DERĠNLĠĞĠ VE AKIġ HIZI ĠLE UYUM ĠLĠġKĠSĠ
Dağ Alabalığı üzerine çok fazla araĢtırma yapılmıĢtır. Bu balığın soğuk, duru ve bol
oksijenli sularda yaĢayabildiği bilinir. Dağ Alabalığının yaĢama ortamı özellikleri arasında
konumuzla ilgili olan suyun derinliği ve akıĢ hızı üzerinde durulacaktır. Bu konuda T.H.
Deslinger ve arkadaĢlarının 1998 tarihli komisyon raporundan alınmıĢ ve N.Karakaya’nın
doktora tezinde (2006) 4.3. ve 4.4. nu’lı tablolardaki veriler değerlendirilmiĢtir.
Dağ Alabalığının gençleri ve yetiĢkinleri için uygun su akıĢ hızı 0,15 m/sn’dir. Yavruların
0,34-0,37 m/sn’lik su hızlarına daha iyi uyum sağladıkları anlaĢılmaktadır. Larvaların ise en
iyi uyum sağlayabildikleri su hızlarının 0,09-0,53 m/sn arasında olduğu ölçülmüĢtür. Bu geniĢ
su hızı aralığında hangi larvaların hangi su hızları ile uyumlu oldukları belirtilmemiĢtir (Tablo
18).
Dağ Alabalığının yetiĢkinleri için uygun su derinlikleri 61-122 cm arasında değiĢmektedir.
Genç alabalıklar için 61-91 cm, yavrular için 28-58 cm, larvalar için ise 12-91 cm su
derinliğinin uygun olduğu belirtilmektedir (Tablo 19).
Dağ Alabalığının suyun derinliğine ve hızına göre en uygun yaĢama ortamı Ģekil 25’te
düzenlenip, karĢılaĢtırmalı olarak verilmiĢtir. ġekil 25’in incelenmesi ile 4 önemli ortak
bulguya ulaĢılmaktadır:
(1) Dağ Alabalığının yetiĢkinleri ve gençleri suyun derinliği arttıkça daha hızlı su akıĢına
uyum sağlayabilmektedirler.
(2) YetiĢkin ve genç alabalıklar suyun derinliği azaldıkça, daha yavaĢ akan suya uyum
sağlayabilmektedirler.
(3) Yavru alabalıklar daha az derin fakat daha hızlı akan suya uyum sağlamaktadırlar. Bu
ortam farkının daha sığ olup, hızlı akan suda oksijen oranının fazlalığı ile ilgisi
aranmalıdır.
(4) Larvalar için en uygun su derinliği 0,12-0,15 m ve en uygun su hızı 0,18-0,52 m/sn
olarak belirmektedir.
Tablo 20’de ve Ģekil 26’da Dağ Alabalığının farklı çağlarında uygun olan su derinliği bir
arada düzenlenmiĢtir. En uygun su derinliğinin yetiĢkin alabalıklar için 61-122 cm, genç
alabalıklar için 61-91 cm, yavru alabalıklar için 18-58 cm olarak sıralanmaktadır. Yavru
alabalıklar ile yetiĢkin ve genç alabalıklar arasındaki derinlik farkı 60 cm’dir. Bu derinlik
-66-
farkı bir yandan balığın boyutuna bağlı olarak görünmekte ise de, öte yandan yavru balıkların
yem olmaktan korunabildikleri ve yemlendikleri ortam olarak ta algılanmalıdır.
Alabalıkların su derinliği istekleri yayvan dere yatağında en az 30 cm su derinliği
sağlamak gereği ve Ģartının sadece yavru balıklar için geçerli olabileceğini göstermektedir.
Alakır Çayı gibi yaz aylarında suyu azalan ve bu suyun da önemli bölümü tarım alanlarında
kullanılan derelerde tatlı su ekosistemini korumak için yeterli derinlikte akarsuyun bulunması
gerekmektedir. Diğer bir deyimle; Alakır Çayının sularını HES için kanala almak, dere
yatağına da can suyu adı altında ortalama akıĢın % 10’u kadar su bırakmak, su
ekosistemindeki canlıları yok etmek anlamına gelmektedir.
3.4. DEREYE BIRAKILACAK SU MĠKTARININ BELĠRLENMESĠ YÖNTEMLERĠ
Derelerde yapılacak hidroelektrik santrallarına akıtılacak su ile dereye bırakılacak su
miktarı arasındaki oran ve bu oranın aylık akıĢ miktarına göre düzenlenmesi gereği tartıĢma
konusudur. Derenin getirdiği suyun yıllık ortalama debisi üzerinden bir hesap ile hidroelektrik
üretimine su sağlamağa kalkıĢmak doğru değildir. Dereden gelen suyun mevsimlik ve aylık
akıĢ miktarlarına göre alınabilecek su miktarları farklıdır. Yıllık ortalama su gelirine göre
veya mevsimlik/aylık su gelirine göre suyun % 10 kadarının “can suyu” adı altında dereye
bırakılması, derede ve çevredeki canlılara (insanlara da) soykırımı uygulamak anlamına
gelmektedir. Yıllık gelirin % 10’u kadar su dere yatağına bırakılacaksa, yaz aylarında HES
için su kalmayacaktır. Yaz aylarındaki su gelirinin % 10’u kadar su dere yatağına bırakılırsa
derede ve çevresinde canlı kalmayacak demektir (Bitkiler, hayvanlar ve insanlar). Alakır Çayı
Tennant yönteminin uygulanabileceği Misisipi Nehri veya Tuna Nehri gibi buzullardan ve
çok geniĢ dağlık havzalardan beslenen bir nehir değildir. Alakır Çayı uzunluğu 62 km,
geniĢliği 20-24 km olan kısa ve dar bir havzadan beslenmektedir. Çay, havzasındaki
karstlaĢmıĢ /çatlaklı yapı dolayısı ile yağıĢtan akıĢa geçmesi gereken su miktarının pek azının
aktığı bir deredir (Tablo 17).
Dereden alınacak su ile dereye bırakılacak su miktarı arasındaki dengeyi sağlamak için
bazı yöntemler geliĢtirilmiĢtir. Bu yöntemlerin baĢlıcaları;
*Tennant yöntemi,
*ABF (Aquatic Base Flow) yöntemi,
*Hidrolojik derecelendirme yöntemlerinden ıslak çevre yöntemi,
*YaĢama ortamına uyum yöntemlerinden
Habitat simülasyon yöntemi,
Fiziksel yaĢama ortamına uyum yöntemi (PHABSIM; Physical Habitat Simulation System
Model)
*Çevredeki alanların su ihtiyacını da hesaplamak için kullanılan DRIFT (Downstream
Response to Imposed Flow Transformation) yöntemi,
*Küçük derelerde uygulanan karma yöntem olan Toe-Width yöntemi gibi yöntemlerdir.
Bu yöntemlerin incelenmesi ve açıklanması çalıĢmamızın kapsamı dıĢında tutulmuĢtur.
-67-
Normandeau (1992) Normandeau (1992) Bovee 1978) Whelan (1994)
YETİŞKİN GENÇ YAVRU LARVA
Hız m/sn YETİŞKİN/HIZ
UYUMU
Hız m/sn GENÇ/HIZ
UYUMU
Hız m/sn YAVRU/HIZ
UYUMU
Hız m/sn LARVA/HIZ
UYUMU
0,00 0,21 0,00 0,58 0,34 1,00 0,00 0,00
0,03 0,70 0,30 0,88 0,37 0,94 0,03 0,34
0,15 1,00 0,15 1,00 0,50 0,52 0,06 0,72
0,30 0,69 0,3 0,92 0,61 0,30 0,09 0,84
0,46 0,50 0,46 0,70 0,67 0,20 0,18 1,00
0,73 0,20 0,61 0,26 0,76 0,10 0,52 1,00
0,95 0,03 1,07 0,05 0,81 0,05 0,91 0,00
1,52 0,03 1,31 0,00 0,91 0,00 - -
1,83 0,00 3,05 0,00 - - - -
3,05 0,00 - 0,00 - - - -
Normandeau (1992) Normandeau (1992) Bovee 1978) Whelan (1994)
YETİŞKİN GENÇ YAVRU LARVA
DERİNLİK
m
YETİŞKİN/DERİNLİK
UYUMU
DERİNLİK
m
GENÇ/DERİNLİK
UYUMU
DERİNLİK
m
YAVRU/DERİNLİK
UYUMU
DERİNLİK
m
LARVA/DERİNLİK
UYUMU
0,00 0,00 0,00 0,00 0,04 0,10 0,00 0,00
0,30 0,00 0,15 0,12 0,12 0,40 0,03 0,08
0,49 0,40 0,30 0,61 0,18 0,93 0,06 0,22
0,61 0,80 0,61 0,84 0,26 1,00 0,09 0,50
0,79 1,00 0,91 1,00 0,52 0,97 0,12 0,96
1,22 1,00 1,20 0,27 0,58 0,80 0,15 1,00
2,13 0,21 2,10 0,24 0,67 0,54 0,34 1,00
3,05 0,21 2,40 0,08 0,82 0,44 0,91 1,00
3,00 0,08 0,88 0,38 1,22 0,00
0,94 0,36
0,99 0,33
1,14 0,14
1,28 0,08
1,43 0,05
1,52 0,00
TABLO 18. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) FARKLI ÇAĞLARINDA VE LARVALARIN YAŞAMA ORTAMINDA AKARSUYUN HIZINA UYUMU (1,0 = % 100 uyum oranını temsil etmektedir.)
(KAYNAK: Denslinger ,T.H. ve diğ. 1998’dan alınmış ve N. Karakaya 2006’da verilmiş 4.3.’ten)
TABLO 19. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) FARKLI ÇAĞLARINDA VE LARVALARIN YAŞAMA ORTAMINDA AKARSUYUN DERİNLİĞİNE UYUMU (1,0 = % 100 uyum oranını temsil etmektedir.)
(KAYNAK: Denslinger , T.H. ve diğ. 1998’dan alınmış ve N. Karakaya 2006’da verilmiş tablo 4.4.’ten)
-68-
0,00
0,03 0,
15
0,30
0,46 0,
73 0,95
1,52
1,83
3,05
0,00
0,30
0,49 0,
61 0,79
1,22
2,13
3,05
0,00
0,50
1,00
1,50
2,00
2,50
3,00
3,50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
SUYU
N H
IZI (
m/s
n) V
E DE
RİN
LİĞİ
(m)
DEĞERLENDİRME SIRASI
YETİŞKİN ALABALIKLARIN AKARSUYUN DERİNLİĞİ VE AKIŞ HIZI İLE UYUM ORANI
Hız m/sn
DERİNLİK m - YETİŞKİNLER
YETİŞKİN/HIZ UYUMU
YETİŞKİN/DERİNLİK UYUMU
0,00 0,
30
0,15
0,3 0,46
0,61 1,07 1,
31
3,05
0,00
0,00
0,15
0,30 0,
61
0,91
1,20
2,10
2,40
3,00
0,00
0,50
1,00
1,50
2,00
2,50
3,00
3,50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
SUYU
N H
IZI (
m/s
n) V
E DE
RİN
LĞİ (
cm)
DEĞERLENDİRME SIRASI
GENÇ ALABALIKLARIN AKARSUYUN DERİNLİĞİ VE AKIŞ HIZI İLE UYUM ORANI
Hız m/sn
DERİNLİK m - GENÇLER
GENÇ/HIZ UYUMU
GENÇ/DERİNLİK UYUMU
0,34 0,37
0,50 0,
61 0,67 0,
76 0,81 0,
91
0,04 0,
12
0,18 0,
26
0,52 0,
58 0,67
0,82 0,
88 0,94 0,
99
1,14
1,28
1,43 1,
52
0,00
0,20
0,40
0,60
0,80
1,00
1,20
1,40
1,60
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15
SUYU
N H
IZI (
m/s
n) V
E DE
RİN
LİĞ
İ (cm
)
DEĞERLENDİRME SIRASI
YAVRU ALABALIKLARIN AKARSUYUN DERİNLİĞİ VE AKIŞ HIZI İLE UYUM ORANI Hız m/sn
DERİNLİK m - YAVRULARYAVRU/HIZ UYUMUYAVRU/DERİNLİK UYUMU
0,00
0,03
0,06 0,
09
0,18
0,52
0,91
0,00
0,03 0,
06
0,09 0,12
0,15
0,34
0,91
1,22
0,00
0,20
0,40
0,60
0,80
1,00
1,20
1,40
1 2 3 4 5 6 7 8 9
SUYN
HIZ
I (m
/sn)
VE
DERİ
NLİ
Ğİ (
cm)
DEĞERLENDİRMESIRASI
LARVALARIN AKARSUYUN DERİNLİĞİ VE AKIŞ HIZI İLE UYUM ORANI
Hız m/sn DERİNLİK m - LARVALARLARVA/HIZ UYUMULARVA/DERİNLİK UYUMU
ŞEKİL 25. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) FARKLI ÇAĞLARINDA VE LARVALARIN AKARSUYUN DERİNLİĞİNE VE HIZINA UYUMU(1,0 = % 100 uyum oranını temsil etmektedir.) (KAYNAK: Denslinger , T. H.ve diğ. 1998’e göre N.Karakaya 2006’dan derlenip, düzenlenmiştir.)
M. DOĞAN KANTARCI
-69-
M. DOĞAN KANTARCI
TABLO 20. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) YAVRU, GENÇLİK VE YETİŞKİNLİK ÇAĞLARINDA VE LARVALARIN AKARSUYUN FARKLI DERİNLİKLERİNE UYUM ORANLARI(1,0 = % 100 uyum oranını temsil etmektedir.)
(KAYNAK: Denslinger ,T.H. ve diğ. 1998’e göre N.Karakaya 2006 tbl. 4.3. ve.4.4.’ten derlenip, düzenlenmiştir.)
DERİNLİK
cm
Normandeau (1992) Normandeau (1992) Bovee 1978) Whelan (1994)
YETİŞKİN/DERİNLİK
UYUMU
GENÇ/DERİNLİK
UYUMU
YAVRU/DERİNLİK
UYUMU
LARVA/DERİNLİK
UYUMU
0,00 0,00 0,00 0,00
0,03 0,08
0,04 0,10
0,06 0,22
0,09 0,50
0,12 0,40 0,96
0,15 0,12 1,00
0,18 0,93
0,26 1,00
0,30 0,00 0,61
0,34 1,00
0,49 0,40
0,52 0,97
0,58 0,80
0,60
0,61 0,80 0,84
0,67 0,54
0,79 1,00
0,82 0,44
0,88 0,38
0,90
0,91 1,00 1,00
0,94 0,36
0,99 0,33
1,14 0,14
1,20 0,27
1,22 1,00 0,00
1,28 0,08
1,43 0,05
1,52 0,00
2,10 0,24
2,13 0,21
2,40 0,08
3,00 0,08
3,05 0,21 M. DOĞAN KANTARCI
YAVRULAR İLE GENÇ / YETİŞKİN ALABALIKLAR ARASINDAKİ DERİNLİK SINIRI 60 cm
-70-
0,00 0,03 0,04 0,06
0,09
0,12
0,15
0,18
0,26 0,
30 0,34
0,49
0,52 0,
58 0,60 0,61
0,67
0,79 0,82 0,
88 0,90 0,91 0,94 0,
99
1,14 1,
20
1,22 1,
28
1,43 1,
52
2,10 2,13
2,40
3,00 3,
05
0,00
0,00
0,40
0,80
1,00
1,00
0,21
0,21
0,12
0,61
0,84
1,00
0,27 0,24
0,08 0,08
0,10
0,40
0,93 1,
00
0,97
0,80
0,54
0,44
0,38
0,36
0,33
0,14
0,08
0,05
0,00
0,08
0,22
0,50
0,96
1,00 1,00 1,00
0,000,00
0,50
1,00
1,50
2,00
2,50
3,00
3,50
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35
SUYU
N D
ERİN
LİĞ
İ cm
VE
BALI
KLAR
IN B
ULU
NM
A O
RAN
I %
DERİNLİKSIRASI
YETİŞKİN, GENÇ VE YAVRU ALABALIKLAR İLE LARVALARIN AKARSU DERİNLİĞİNE GÖRE YAŞAMA/BULUNMA ORANLARI
DERİNLİK cm
YETİŞKİN/DERİNLİK UYUMU
GENÇ/DERİNLİK UYUMU
YAVRU/DERİNLİK UYUMU
LARVA/DERİNLİK UYUMU
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 26. DAĞ ALABALIĞININ (Salmo trutta macrostigma) YAVRU, GENÇLİK VE YETİŞKİNLİK ÇAĞLARINDA VE LARVALARIN AKARSUYUN FARKLI DERİNLİKLERİNE UYUM ORANLARI (1,0 = % 100 uyum oranını temsil etmektedir.)
(KAYNAK: Denslinger , T.H. ve diğ. 1998’e göre N.Karakaya 2006 tbl. 4.3. ve 4.4.’ten derlenip, düzenlenmiştir.)
YAVR
ULA
R İL
E G
ENÇ
/ YET
İŞKİ
N A
LABA
LIKL
AR A
RASI
NDA
Kİ D
ERİN
LİK
SIN
IRI 6
0 cm
-71-
Türkiye’de dağlık arazideki derelerde yağıĢ/akıĢ düzenine göre yapılacak HES
planlamalarında;
*havzaların jeolojik yapısı ve anakaya/anamateryal özellikleri,
*orman/otlak/tarım alanları/toprakla ve kayalık arazinin özellikleri,
*arazinin kullanımı,
*yağıĢ miktarları, yağıĢın mevsimlere ve aylara dağılımı,
*sağanak yağıĢların özellikleri,
*buharlaĢma miktarları,
*derenin getirdiği suyun mevsimlik ve aylık değiĢimi,
*derenin suyunu kullanan çevredeki halkın sulama, içme ve kullanma suyu ihtiyaçları,
*dere çevresindeki bitki toplumları ile derenin suyunu içen yaban hayvanlarının su ihtiyaçları,
*deredeki canlılar ile derenin aktığı deniz, göl, baraj gölündeki canlıların yaĢama/beslenme
ortamı ihtiyaçlarının sağlanması için gerekli su miktarının hesaplanması,
*o havzada üretilen ürünlerin havzada yaĢayanlar ve ülke ekonomisi bakımından önemi
değerlendirilmesi gerekmektedir.
*Bu hesaba yakın ve uzak çevredeki insanlar için mutluluk kaynağı, dinlenme ortamı olan
doğal güzellik/peyzaj değeri de katılmalıdır.
Bu çok farklı bilgileri gerektiren hesaplamalar masa baĢında bir yöntem seçmek ve düz bir
aritmetik uygulama ile yapılamaz. Araziyi, dereyi ve derenin etki alanını kapsamlı bir çalıĢma
ile kavramak ve doğal ekosistemler ile insan ekosistemlerini ekolojik açıdan olduğu kadar
ekonomik ve sosyal yönleri ile de ele alıp değerlendirmek gerekir. Havzanın su gelirinin
yenilenebilir bir enerji kaynağı olmasının yanında; havzada ve etki alanındaki canlıların
yaĢamasının devamlılığını sağlayan bir yaĢama/var olma ve üretim/geçim kaynağı olduğunu
kabul ederek planlamaların yapılması gerekmektedir. Bu çok yönlü planlama karakteri her
dere için, o derenin özelliklerine ve etki alanına uygun incelemelerin yapılmasını, yöntemlerin
geliĢtirilmesini ve uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.
4. DOĞAL SĠT ALANI KONUSU
Alakır Çayı “Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun” 19.8.1992 gün ve
1543 sayılı kararı ile “1.Derece Doğal Sil Alanı” olarak ayırtedilmiĢtir. Bu doğal sit alanının
sınırları, Kumluca Ġlçesinin imar planı sınırından baĢlamak üzere 1/500 000 ölçekli haritada
belirtilmiĢtir.
Daha sonra “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu” 5.11.1999 gün ve 659
sayılı ilke kararında; “Ülke çıkarları açısından yapılmasında zorunluluk olduğu ilgili
bakanlıkça belirlenmek koĢulu ile I., II., III. derece doğal sit alanlarında korumaya yönelik 1/
25 000 ölçekli çevre düzeni planı ve/veya 1/50 000 ölçekli nazım plan kapsamında plan
yapılmadığı hallerde yapılacak tespit çerçevesinde ilgili koruma kurulunca uygun görülecek
Ģekilde çevreye zarar vermeyecek enerji santrallarının yapılabileceği . . .” belirtilmiĢtir. Bu
ilke kararı DanıĢtay 6. Dairesi’nin 2002/6920 Esas sayılı dava dosyasında 22.12.2003 tarih ve
2003/7052 sayılı kararı ile iptal edilmiĢtir. Ġptal kararı kesinleĢmiĢtir.
Alakır Çayı Havzası’nda yukarıdaki DanıĢtay kararı uyarınca hidroelektrik santralı
yapılması mümkün değildir. Kanunlarda ve yönetmeliklerde bazı değiĢiklikler yapılarak nehir
tipi HES’lerin yapılması için yol açılabilir. Ancak yukarıdan beri dikkat çekildiği üzere, orada
yaĢayan halkın sulama ve içme/kullanma suyu ihtiyacı ile doğal ekosistemlerin korunması ve
devamlılığının sağlanması için gerekli su miktarının ayrılması zorunludur. Bu su payları
ayrıldıktan sonra kalacak su ile ticari ölçekte HES iĢletmek kârlı olamaz. Burada doğal
ekosistemleri korunması, ormanların tahribi ve dere yatağının yok edilmesi gibi geri
dönülemeyecek/telâfisi mümkün olmayan zararların yanında, oradaki halkın varlığının devam
-72-
ettirilmesi açısından da “üstün kamu yararı” söz konusu olur. Bütün bu zarar verici giriĢimleri
kanunlar ile yönetmelikler çerçevesinde değerlendirip, halkı ve halkın yaĢama hakkını yok
saymak mümkün değildir. Bu sebepler de göz önünde tutularak, Alakır Çayı Havzası’nın
doğal sit alanı kapsamında değerlendirilmesi ve devamlılığının sağlanması gerekmektedir.
5. KAMU YARARI VE ÜSTÜN KAMU YARARI DEĞERLENDĠRMESĠ
Alakır Havzası’nda; yağıĢlardan baĢlayıp, akıĢa geçen su miktarına, bu su ile tarım
alanlarında üretim yapan, geçimini sağlayan çiftçi halkın yurtlarında yaĢama hakkına, elde
edilen ürünleri satın alıp ülkenin diğer yerleĢim alanlarına ulaĢtıran tüccarlar, taĢımacılar, bu
ürünlerden beslenen Türkiye halkına, bütün bu sistemin iĢlemesini sağlayan esnaf (gübreciler,
tamirciler, malzeme ve araç/gereç satanlar vd.) ile bankalara kadar bir ekonomik sistem söz
konusudur. Bu ekonomik sistem çok yönlü olduğu kadar, devamlılığının sağlanması gereken
bir sistemdir. Sistemin temelinde Alakır Havzası’nın suyu vardır. Suyun denklemden
çekilmesi (yerine “sıfır” konulması) sistemi yok eder (ġekil 27).
Yurt içinde üretilen her olumlu ürün ve yapılan her olumlu iĢlem bir kamu yararı sağlar.
Ancak sistemin devamlılığının korunarak iĢlemesinin veya iĢletilebilmesinin temelindeki ana
faktörün veya faktörlerin ne olduğunu bilmek ve korumak gerekir. Konu sadece ekonomik
açıdan değerlendirilemez. Doğal ekosistemlerin dengelerinin de korunması ve devam
ettirilmesi gerekir.
Örnek olarak; Devlet orman iĢletmeleri amenajman ve iĢletme/silvikültür planlarına göre
ormanın devamlılığını bozmayacak ölçüde kesim yaparlar. Elde edilen tomruk, direk, maden
direkliği, sanayilik odun, yakacak odun gibi çeĢitli orman ürünleri ülkemizin ihtiyacını
karĢılamak üzere satılır. Olaya kârlılık açısından bakılıp, ormanlardan daha fazla kesim
yaparak geliri arttırmak düĢünülebilir. Bu aĢırı kesim “kamu yararı” kapsamında sunulabilir.
ĠĢte burada ormanların toprakları koruyucu etkileri, sellerin oluĢmasını önlemeleri, aĢağıdaki
tarım ve yerleĢim alanları ile diğer tesisleri sel ve su baskınlarında korumaları vd.
kuruĢlandırılamayacak faydaları değerlendirmeye alınır. Ormanların bütün bu faydaları üstün
kamu yararı kapsamına girer. Bu sebeple; ormanlar satılamaz, kiralanamaz, özelleĢtirilemez,
savunma vb. güvenlik amacına hizmet edecek tesislerden baĢka amaçlara, kâr amaçlı
iĢletmelere tahsis edilemez, ormanlarda aĢırı kesimler yapılamaz ve ormanların tahrip
edilmesine izin verilemez. Ormanlar, akarsular, otlaklar, göller, denizler vb. kamuya ait olan
yerler ile Devletin (dolayısı ile o devleti kuran milletin) hükümranlık hak ve görevlerinin
olduğu yerlere ve konulara ait benzer örnekler sıralanabilir. Ormanlar için verilmiĢ olan bu
örnek aĢağıda sıralanmıĢ olan 3 önemli üstün kamu yararı alanını da kapsamaktadır.
(1) Ulusal güvenlik,
(2) Kamu güvenliği,
(3) Kamu sağlığı
Bu konulardaki kamu yararı üstün kamu yararı kapsamında olup, kamu yararına olan diğer
iĢlemlerin veya eylemlerin üzerindedir. Alakır Havzası’nda bu 3 önemli konuda da üstün
kamu yararı söz konusu olup, nehir tipi HES yapımından sağlanacak elektrik üretimi ve
bundan sağlanacak Ģirket gelirlerinin sağlayacağı kamu yararı ile karĢılaĢtırılamaya
değmeyecek kadar çok üstündür.
-73-
M. DOĞAN KANTARCI
YAĞIŞ
TABAN SUYU
DENİZDEKİ BALIKLARSUYUN TAŞIDIĞI ORGANİKMADDELER VD. İLE BESLENİRLER
TATLI SU EKOSİSTEMİ : YAŞAMA ORTAMI AKARSUDAKİ BALIKLAR VE DİĞER CANLILAR
ORMAN1. YAMAÇ ARAZİDE TOPRAĞI KORUR.2. ORMAN ÖLÜ ÖRTÜSÜ VE HUMUS TOPRAĞIN GÖZENEKLİLİĞİNİ ARTTIRIR.
YAĞIŞ SULARININ HIZLA TOPRAĞA SIZMASINI SAĞLAR.3. TOPRAĞA VE ANAKAYA ÇATLAKLARINA SIZAN SU KAYNAKLARI VE DEREYİ DÜZENLİ OLARAK BESLER.4. YAĞIŞLAR SELLERE DÖNÜŞMESİNİ ÖNLEYEREK AŞAĞIDAKİ TARIM ALANLARINI KORUR.5. DİK YAMAÇLARDAKİ TOPRAĞI TUTARAK EROZYONU VE GÖÇÜKLERİ ÖNLER. AŞAĞIDAKİ TARIM
ALANLARINI MATERYAL İLE KAPLANMAKTAN KORUR.
TİCARET, TAŞIMACILAR, BANKACILIK VD.
MEY
VALI
K
SULU
TAR
IM
DEN
İZE
TAŞI
NAN
BESİ
N M
ADDE
LERİ
YERLEŞİM ALANIBURADAKİ HALK SULU TARIM İLE ÜRETİYOR,ÜRETTİĞİNİ SATIYOR VE GEÇİNİYOR.1.HALKIN YAŞAMA HAKKI VE
YAŞAMA HAKKININ DEVAMLILIĞI,2.TARIMSAL ÜRETİM VE ÜRETİMİN
DEVAMLILIĞI SUYA BAĞLIDIR.
SULU TARIM
SERA
LARBO
STAN
HALKINBESLENMESİ
ESN
AFDÜ
KKÂN
LAR
DAĞ
ITIC
ILAR
HAL
ÜSTÜN DOĞAL ÜRETİM VE HALKIN TÜCCAR, DİĞER YERLEŞİM
KAMU = SU (TOPRAK X ORMAN X KAYNAKLAR X AKAR SU X EKOSİSTEMLERİN X SULU TARIM X ÜRETİMİN X YAŞAMA X TAŞIMACI, X ESNAF X YERLERİNDEKİ ) YARARI DEVAMLILIĞI DEVAMLILIĞI DEVAMLILIĞI BANKA VD. HALKIN BESLENMESİ
BU SİSTEMDE ÜSTÜN KAMU YARARI “SU’YUN SAĞLADIĞI BİR YAŞAMA DÜZENİNİ VE DEVAMLILIĞINI KAPSAMAKTADIR. PARANTEZ İÇİNDEKİ HER ÇARPAN KENDİ İÇİNDE BİR ÇOK KAMU YARARINI KAPSAR. “SU” YERİNE “0” KONULURSA KAMU YARARI DA KALMAZ. ÜSTÜN KAMU YARARI DA SIFIR OLUR.
M. DOĞAN KANTARCI
ŞEKİL 27. SUYA BAĞLI OLAN DOĞAL EKOSİSTEMLER İLE SULU TARIMIN VE BUNDAN GEÇİNEN HALKIN YAŞAMA HAKKI VE DEVAMLILIĞI, TİCARET VD. İŞLEVLER İLE TARIM ÜRÜNLERİNDEN BESLENEN İNSANLARIN BESLENME / YAŞAMA HAKKININ DEVAMLILIĞI AÇISINDAN KAMU YARARI İLE ÜSTÜN KAMU YARARI KAPSAMININ KARŞILAŞTIRILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ
BARAJGÖLÜ
SUYUN DOLAŞIMI
-74-
6. SONUÇ
Alakır Havzası’nda yukarıdan beri yaptığımız incelemeler ve değerlendirmelerde
ulaĢtığımız sonuçları 4 baĢlık altında toplamak uygun olur.
6.1. Alakır Havzası’nın özellikleri ile ilgili sonuçlar
(1) Alakır Havzası kireç taĢlarından oluĢmuĢ dağlık araziye gömülmüĢ, kısa (62 km) ve dar
(20-24 km), dik yamaçlı derin bir vadi yapısındadır. Havzanın % 47,92’si orman, % 6,21’i
otlak, % 13,57’si tarım alanı olup, % 31,90’ı kayalık durumdadır.
(2) Kireç taĢları çatlaklı (karstlaĢmıĢ) yapıda oldukları için yağıĢ sularının önemli bölümü
yer altı suyuna sızmaktadır. Alakır Çayının akıttığı su havzaya düĢen yağıĢtan akıĢa geçen
suyun az bir bölümüdür.
(3) Alakır Havzası’na ve çevresine düĢen yağıĢlarda iki önemli düzensizlik dikkati
çekmektedir. Bunlardan birincisi mevsimlik farkların çok fazla oluĢudur. Ġkincisi yağıĢların %
20-50/80 oranındaki bölümünün günlük sağanak yağıĢlar halinde düĢmesidir.
(4) Dik yamaçlardaki orman ve orman altındaki ölü örtü toprağı korumaktadır. Ölü örtü
toprakların süzekliğini arttırmakta, yağıĢ sularının toprağa hızla sızmasını sağlamaktadır.
(5) Dik yamaçlardaki toprakların dengesini orman ağaçlarının kök sistemleri korumaktadır.
Ormanın tahrip edildiği dik yamaçlarda toprak ta kaymakta veya taĢınarak sığlaĢmaktadır.
Kayan, göçen, taĢınan topraklar dere yataklarını doldurmakta, tarım alanlarını kaplamaktadır.
(6) Dik yamaçlarda tahrip edilen ormanlarda toprağın taĢınması, orada ağaçlandırma ile
yeniden orman yetiĢtirmeyi imkânsızlaĢtırmaktadır.
(7) Havzaya düĢen sağanak yağıĢlar ormanı tahrip edilmiĢ olan dere havzalarında sele
dönüĢmekte, yerleĢim yerleri ile tarım alanlarında büyük zararlara sebep olmaktadırlar.
6.2. Alakır Havzası ve çevresinde ortalama sıcaklık, yağışlar ve buharlaşma ile ilgili
sonuçlar
(1) Yıllık ortalama yağıĢ miktarı Kumluca (6 yıllık ölçmelere göre) 1046 mm ve 900 m
yükseltide Gödene’de (5 yıllık ölçmelere göre) 1373 mm’dir. Bu iki yağıĢ ölçme istasyonu da
kapatılmıĢtır.
(2) Kumluca’ya yakın olan Finike’de yıllık ortalama sıcaklık 1953-1970 döneminde 18,6
C°, 1994-2006 döneminde 19,4 C° ölçülmüĢtür. Yaz aylarındaki sıcaklık artıĢı 1,0-1,7 C°
arasındadır. Yıllık ortalama yağıĢ 1953-1970 döneminde 986,5 mm, 1994-2006 döneminde
1056,7 mm’dir.
(3) Antalya’da yıllık ortalama sıcaklık 1930-1970 döneminde 18,7 C°, 1994-2006
döneminde 18,8 C° ölçülmüĢtür. Yaz aylarındaki sıcaklık artıĢı 0,7-1,0 C° arasındadır. Yıllık
ortalama yağıĢ 1930-1970 döneminde 1068,2 mm, 1994-2006 döneminde 1301,0 mm’dir.
(4) Antalya’da açık su yüzeyinden buharlaĢma 1970 döneminde ortalama 1445,8 mm/m²,
1970-2006 döneminde 1912,2 mm/m² olarak ölçülmüĢtür. Yaz mevsiminde 6 aylık
buharlaĢma 1930-1970 döneminde 927,3 mm/m², 1970-2006 döneminde 1339,3 mm/m² olup,
aradaki fark 412,0 mm’dir.
(5) Antalya’da yaz mevsiminde 6 aylık potansiyel evapotranspirasyon (PET) miktarı 1930-
1970 döneminde 813,3 mm, 1998-2006 döneminde 864,8 mm olarak hesaplanmıĢtır.
(6) Dikkat çekici bir geliĢme 1970-2006 döneminde patlayan yanardağların Dünya’da
sıcaklığın azalmasına olan etkileridir. BeĢ yanardağın 1981-1992 döneminde patlaması 1982-
1993 döneminde sıcaklık değerlerinin azalmasına sebep olmuĢtur. Bu etki Finike ve Antalya
-75-
sıcaklık değerlerinde belirgindir. Eğer yanardağ patlamaları olmasaydı, sıcaklık ve ona bağlı
olarak buharlaĢma ve PET miktarları daha yüksek bulunacaktı.
(7) Finike’de ve Antalya’da günlük sağanak yağıĢ miktarlarının mevsime ve aylara göre,
aylık ortalama yağıĢ miktarının % 20-50/90 kadar olabildiği belirlenmiĢtir. Akdeniz
Havzasındaki ısınma sağanak yağıĢların oluĢumunu sıklaĢmasına, miktarının da artmasına
sebep olmuĢtur.
(8) Kumluca, Finike, Antalya ve Bük’te yıl içindeki yağıĢ dağılımı dengesizdir. KıĢ
aylarında çok fazla, (yıllık yağıĢın % 56-57’si), yaz aylarında ise çok az yağıĢ düĢmektedir.
Aylık yağıĢların da önemli bölümü günlük sağanak yağıĢlar halindedir.
(9) Açık su yüzeyinden buharlaĢan su miktarı ile PET miktarları Alakır Havzası’ndaki
tarım alanlarında kullanılacak olan sulama suyu miktarlarının hesabı için çok önemli
verilerdir.
6.3. Alakır Havzası’nda tarım, meyvacılık, seracılık ve nüfus ile ilgili sonuçlar
(1) Alakır Havzası’ndaki 28 yerleĢim yerinde 17 000 ha’lık tarım alanında sulu tarım ve
seracılık çok yaygındır. Yakın geçmiĢte tarım alanlarının % 49,41’inde sulu tarım,
meyvacılık, sebzecilik ve seracılık yapılmakta olup, % 27,09’u tarla, % 22,62’si nadaslı tarla
olarak kullanılmaktayken, son yıllarda sulu tarım ve meyvacılık daha geliĢmiĢtir.
(2) Sulu tarımın geliĢmesi Kumluca’da merkez ve köylerde nüfusun hızla artmasına sebep
olmuĢtur. Nüfus 1975 sayımında 22 889 kiĢi iken, 2007 sayımında 65 904 kiĢiye artmıĢtır.
Yıllık nüfus artıĢı oranı % 5,87’dir.
(3) Kumluca Ġlçesinin beldelerinde ve köylerinde yaĢayan nüfus, merkez nüfusundan
fazladır. Beldelerde ve köylerde yaĢayan nüfusun erkek/kadın oranı birbirine denktir. Bu
durum Havza’da yaĢayan insanların geçimlerini sulu tarımdan sağladıklarını ve göç
etmediklerini göstermektedir.
(4) Alakır Havzası’nda sulu tarımın geliĢmesi, tarım ürünlerinin çeĢitlenmesi, gelirin
artmasına ve yeni ticaret alanları ile iĢ alanlarının açılmasına sebep olmuĢtur.
(5) Alakır Havzası’ndaki köyler yetiĢtirdikleri tarım ürünlerini Türkiye’nin diğer yerleĢim
alanlarına göndererek oradaki halkın da beslenmesini sağlamaktadırlar.
6.4. Alakır Çayı’nda tatlı su ekosistemlerinin devamlılığı ile ilgili sonuçlar
(1) Alakır Çayı’nda Dağ Alabalığı (Büyük benekli Alabalık) yaĢamaktadır. Bu alabalığın
yetiĢkinleri ile gençlerinin yaĢadığı uygun su derinliğinin en az 60 cm (60-122 cm) olması
gerekmektedir. Yavru alabalıkların yaĢaması için gerekli su derinliği ise 12-60 cm
arasındadır.
(2) Yaz aylarında su miktarı azalmaktadır. Gelen suyun 0,7 m³/sn’lik bölümü 3 yerleĢim
yerine içme ve kullanma suyu olarak alınmaktadır. Kalan 2,3 m³/sn’lik suyun önemli bölümü
de tarım alanlarının sulamasında kullanılmaktadır. Tatlı su ekosisteminin devamlılığı ve
balıklar için yeterli su bırakılması gerekmektedir.
(3) Nehir tipi HES’ler için uygulanacak bent/kanal sistemi dere yatağının kurumasına ve
tatlı su ekosistemlerinin yok olmasına sebep olacaktır. Dere yatağına can suyu adı altında %
10 kadar bir su bırakmak doğru değildir. Bu kadar su ile balıklar yaĢayamaz, tarım alanları
sulanamaz.
-76-
6.5. Alakır Çayı’nı su geliri ile ilgili sonuçlar
(1) Alakır Vadisi’nde Karaağaç mevkiindeki kaynaktan çıkan su ile dereden gelen suyun
ortalama geliri 3,0 m³/sn’dir. Bu suyun 0,7 m³/sn’lik bölümü Adrasan, Beykonak ve
Mavikent’e içme ve kullanma suyu olarak alınmaktadır.
(2) Karaağaç mevkiinden itibaren Alakır Çayı’nın havzası 110 700 ha’dır. Yıllık ortalama
yağıĢ 931,5 mm/m² miktarına göre bu havzada akıĢa geçen ve Karaağaç kaynağına ulaĢan
suyun ortalama 10,9 m³/sn olması gerekir. Aradaki fark yağıĢ sularının karstlaĢmıĢ arazide
çatlak sistemine sızarak karst kaynaklarına (düdenlere) kaçmasından kaynaklanmaktadır.
(3) Karaağaç kaynakları+dereden gelen 3,0 m³/sn’lik debiye göre Alakır Çayı Havzası’na
düĢen yıllık ortalama yağıĢ miktarı 252,9 mm/m² olarak hesaplanmaktadır. Bu çok düĢük bir
yağıĢ miktarı olup, suların karst kaynaklarına sızdığının bir baĢka göstergesidir.
6.6. Alakır Çayı Havzası’nda sulama suyu ihtiyacı ile ilgili sonuçlar
(1) Antalya’da 1998-2006 dönemi ortalama sıcaklık değerlerine göre hesapladığımız
potansiyel evapotranspirasyon (PET) miktarı yıllık 1155,9 mm/m², 6 aylık yaz döneminde
864,8 mm/m²’dir. Bu değerlere göre Alakır Havzası’nda 1 ha (10 000 m²) alanın 6 yaz ayında
sulanması için gerekli su miktarı 8648 m³ olarak hesaplanır. Alakır Havzası’nın yükselti
farkından dolayı PET miktarının % 20 oranında daha az olacağı göz önüne alınmalıdır. Bu
durumda günlük ortalama PET miktarı 38,43 m³/ha olup, bu kadar su için 0,4448 lt/sn debili
su kaynağı gerekir. Havzada 1000 ha’lık alanın sulanabilmesi için gerekli su miktarı 0,445
m³/sn, 5000 ha’lık alanın sulanabilmesi için gerekli su miktarı 2,224 m³/sn olarak
hesaplanmaktadır. Bu değerler Karaağaç kaynaklarından ve dereden gelen ortalama 3,0
m³/sn’lik debiden üç yerleĢim alanı için0,7 m³/sn’lik su alındıktan sonra kalan 2,3 m³/sn’lik
suyun ancak sulu tarım alanlarının sulanması için yetebileceğini göstermektedir.
(2) Alakır Havzası’nda taraçalarda bulunan ve henüz sulu tarım yapılmayan tarım
alanlarının da su pompalanarak sulanabileceği hesaba katılmalıdır. Bu geliĢme önemli bir ek
su ihtiyacı ve sıkıntısı yaratacaktır.
(3) Taraçalardaki kuru tarım yapılan alanların sulanabilmesi için yukarı havzada ve yan
derelerde bentler yapılarak kıĢ yağıĢlarından gelen suların biriktirilmesi ve yaz aylarında
kullanılması gerekmektedir. Bu bentler yaz mevsiminde dağlık arazideki yaban hayvanları
için de çok önemli su kaynağı olacaktır.
(4) Kumluca Ovası’ndaki sulu tarım alanları Alakır Barajından alınan su ile sulanmaktadır.
Burada denizin tuzlu suyu ile tatlı suyun (taban suyu) karĢılıklı iliĢkisi arasındaki denge
gözden kaçırılamaz. Ovadaki tarım alanlarının sulama suyunda azalma, deniz suyunun taban
suyuna girmesine ve toprağın tuzlanmasına sebep olur. Finike meteoroloji istasyonunun
sıcaklık değerleri önemli bir ısınma sürecini göstermektedir. Bu ısınma süreci Antalya’da açık
su yüzeyinde buharlaĢma miktarının artıĢı ile de belirlenmiĢtir. Isınma sürecinde Finike ve
Kumluca önündeki ovada tarım alanlarının sulama suyu ihtiyaçları da artmıĢtır. Bu sebeple
Alakır barajında biriktirilen suyun yaz aylarında Alakır HES ve Toçak HES’te kullanılacak
miktarı ile tarım alanlarının sulanmasına ayrılacak miktarı arasındaki denge hesaplanmalıdır.
6.7. Alakır Havzası’nda yapılması planlanan nehir tipi hidroelektrik santralları
(1) Alakır Havzası’nda Alakır Barajından yukarıdaki vadide 7 tane HES kurulması
planlanmıĢtır. Bu HES’lerin suyu bentlerde toplanacak, dik yamaçlarda kanal açılarak su bir
havuza akıtılacak, havuzdan cebrî boru ile türbine düĢürülecek ve türbinin döndürdüğü
jeneratörden elektrik üretilecektir.
-77-
(2) HES’ler birbirine bağlı olup, üstteki HES’in kullandığı su, alttaki HES’e
bent/kanal/havuz sistemi ile akıtılacaktır. Böylece aradaki dere yatağı bölümleri susuz
kalacaktır.
(3) HES’lerin su bentleri ile su havuzu arasında kalan vadideki dere yatağına ortalama
debinin % 10’u kadar su (can suyu) bırakılması öngörülmektedir. Bu kadar su bırakmak
deredeki ve çevresindeki canlılar ile tarım alanlarını yok etmek demektir.
(4) Karaağaç kaynaklarında ölçülen ortalama debi 3,0 m³/sn’dir. Bu suyun 0,7 m³/sn’lik
bölümü 3 yerleĢim alanına alınmaktadır. Suyun %10’luk bölümünün de can suyu olarak
kurutulmuĢ vadiye bırakılması ve elektrik üretiminin kalan 2 m³/sn’lik suyun HES’ten HES’e
aktarılarak yapılması planlanmıĢtır.
(5) Havzadaki sulu tarım alanlarının sulanması için gerekli olan su ihtiyacı üzerine
yaptığımız ve yukarıda belirttiğimiz hesaplara göre 0,224 m³/sn olup, ortalama su geliri ancak
buradaki çiftçilerin su ihtiyacına yetecek kadardır. Yaz aylarında su azalmaktadır. KıĢ
aylarındaki su fazlası ise yan dere kollarında yapılacak bentlerde biriktirilmelidir. Bu
durumda Alakır Havzası’nda HES kurulması ve iĢletilmesi için su yoktur.
6.8. Doğal Sit Alanı konusu ile ilgili sonuçlar
(1) Alakır Havzası doğal sit alanı olarak ayırtedilmiĢtir (19.8.1992).
(2) Doğal sit alanlarında enerji santralları kurulabileceği yönündeki ilke kararı da DanıĢtay
6. Dairesi tarafından iptal edilmiĢtir (22.12.2003).
(3) Doğal sit alanlarının bu tür yapılanmalara açılması için düzenlenen veya
düzenlenebilecek olan kanun ve yönetmeliklerin; doğal ekosistemlerin dengesini ve orada
yaĢayan halkın devamlılığını, yaĢama ve üretme düzenini bozmaması, halkı göç etmeğe
zorlamaması gerekmektedir. Bu yöndeki zorlamalara halkın itiraz ve direnme hakkı doğaldır.
6.9. Alakır Havzası’ndaki halkın su kullanım hakkı ve üstün kamu yararı ile ilgili
sonuçlar
(1) Devlet ve millete hizmet eden (kuruĢlandırılabilen veya kuruĢlandırılamayan) her
giriĢim ve üretim bir kamu yararı yaratır. Üstün kamu yararı ise; ulusal güvenlik, kamu
güvenliği, kamu sağlığı vb. konuları kapsar.
(2) Alakır Havzası’nda birçok doğal ekosistem kendi iç düzenlerinde ve aralarında
oluĢmuĢ ekolojik dengelerle yaĢayıĢını devam ettirmektedir. Burada yaĢayan halkın kurduğu
suya bağlı insan ekosistemleri de doğal ekosistemler ile denge sağlamıĢtır. Havza bu dengeli
yetiĢme/yaĢama ortamı özelliğinden ve iliĢkilerinden dolayı doğal sit niteliğindedir.
(3) Alakır Havzası’nda yaĢayan, üreten, ülkeyi besleyen halkın yarattığı mal ve hizmet
dolaĢım sistemi göz ardı edilemez. Bu sistemin iĢlemesini sağlayan Alakır Çayı’nın suyudur.
Buradaki halkın yaĢama hakkı, ürettiği ürünler, yarattığı ticaret sistemi; kamu güvenliği,
kamunun beslenmesi ve kamu sağlığı bakımlarından “üstün kamu” yararı kapsamındadır.
(4) Alakır Havzası’nda bir veya birkaç firmanın suyu kullanıp, üreteceği elektrik
enerjisinin sağlayacağı gelir ve kamu yararı ile ayni suyu kullanan oradaki halkın ürettiği mal
ve hizmetler ile beslediği insanlar ve yarattığı ticari sistemin sağladığı üstün kamu yararı
karĢılaĢtırılamaz.
-78-
KAYNAKLAR
Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Md’lüğü 2008, Lütfü Büyükyıldırım
AraĢtırma Ormanı (BÜK) meteoroloji ölçmeleri (DeğerlendirilmemiĢ, ham veriler).
Devlet Meteoroloji Ġşleri Gnl. Md’lüğü 1974, Ortalama ve ekstrem kıymetler meteoroloji
bülteni T.B.nu.448. BaĢbakanlık Basımevi – Ankara
Devlet Meteoroloji Ġşleri Gnl. Md’lüğü 2006, Ortalama ve ekstrem kıymetler meteoroloji
bülteni (CD).
Denslinger,T.H., Jacson,D.R., Gost, W.A., Lazochick,G.J., Hauenstel,J.H., Mc
Sparran,J.E., Heicker, D.W., Stoe,T.W., Henricksen,J., Joung, L.M. 1998, Instream Flow
Studies Pennsylvania and Maryland, Susquehanna River Basin Commision Report 191,
Harrisburg P.A.-USA.
DSĠ Antalya XIII. Blg. Md’lüğü-2010, Ġnternet bilgisi.
Kantarcı, M.D. (1983): Türkiye’de Arazi Yetenek Sınıfları ile Arazi Kullanımının Bölgesel
Durumu, (Türkiye Ormancılığının Ekolojik Esasları Üzerine Ġncelemeler-1)
Ġ.Ü. Yayın No: 3153, Orman Fakültesi Yayın No: 350, (XII+161), Matbaa Teknisyenleri
Basımevi, Ġstanbul
Kantarcı, M.D.,1985, Dibek (Kumluca) ve Çamkuyusu (Elmalı) Sedir (Cedrus libani A.
Richard) Ormanlarında Ekolojik AraĢtırmalar (Almanca Özeti ile birlikte),
Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt: 35, Sayı:2, (19 – 41), Ġstanbul.
Kantarcı, M.D. 1990,Akdeniz Bölgesinin YetiĢme Ortamı Bölgesel Sınıflandırması,
Orman Genel Müdürlüğü Sıra no: 668, Seri no: 64, (150s. - 12 Harita), OGM Basımevi,
Ankara
Kantarcı, M.D., 2005, Orman Ekosistemleri Bilgisi.
Ġ.Ü. Yayın Nu: 4594, Orman Fakültesi Yayın Nu: 488, (XXVI+418), Ġstanbul Üniversitesi
Basım ve Yayınevi Müdürlüğü, ISBN: 975- 404-756-1, Ġstanbul.
Kantarcı, M.D. 2008, Türkiye’nin Batı Akdeniz Bölümü ormanları ve bazı önemli sorunları.
Batı Akdeniz Ormancılık AraĢtırma Müdürlüğü 50. Yıl etkinliği 1-2.4.2008 – Bildiriler Kitabı
ISSN 978-605-393-059-4. Çevre ve Orman Bakanlığı yay. Nu. 394, Müdürlük yay. Nu. 47
(276-324), Acar Ofset Matbaacılık-Antalya
Karakaya, N. 2006, Havzalar arası su transferine sistematik bir yaklaĢım (Doktora tezi) ĠTÜ
Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Müh. Abd. Çevre Müh. Prg. (XIV+94)-Ġstanbul
Kumluca Ġlçe Tarım Md’lüğü, Kumluca Ġlçesi arazi kullanımı ve tarım ürünleri ile ilgili
veriler.
MTA 1963, Türkiye Jeoloji Haritası 1/ 500 000 Konya Paftası,
Tertipleyenler: H.N.Pamir-C.Erentöz, Harita Gnl. Md’lüğü Matbaası-Ankara
Meydan Laorusse Ansiklopedisi, 1972. Cilt 7, Kumluca maddesi
-79-