almolojİde malpraktİs hekİmİn umluluklari...sağlık hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. tıp...

192
TÜRK OFTALMOLOJ‹ DERNE⁄‹ E⁄‹T‹M YAYINLARI NO: 14 OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN YASAL HAK ve SORUMLULUKLARI 2012

Upload: others

Post on 31-Jan-2020

13 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

TÜRK OFTALMOLOJ‹ DERNE⁄‹ E⁄‹T‹M YAYINLARI NO: 14

OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS

HEKİMİN

YASAL HAK ve SORUMLULUKLARI

2012

Page 2: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması
Page 3: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

TÜRK OFTALMOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM YAYINLARI NO: 14

OFTALMOLOJİDEMALPRAKTİS

HEKİMİN YASAL HAK ve

SORUMLULUKLARI

GALENOS YAYINEVİ2012

Page 4: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Türk Oftalmoloji Derneği www.tod-net.org

Türk Oftalmoloji Derneği Eğitim Yayınları No: 14

OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN YASAL HAK ve SORUMLULUKLARI

5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince bu kitabıntamamı veya bir bölümü hiçbir suretle manyetik, elektronik fotokopi vs. yöntemlerle tekrarlanamaz, basılamaz, kopyalanamaz ve çoğaltılamaz.

2012 Birinci Baskı

BU KİTAP, TÜRK OFTALMOLOJİ DERNEĞİNİN BİR HİZMETİDİR. YAZILARIN VE ŞEKİLLERİNİN SORUMLULUĞU İLGİLİ BÖLÜMÜN YAZARINA AİTTİR. KAYNAK BELİRTİLEREK EĞİTİM AMAÇLI YAYINLARDA İZİNSİZ KULLANILABİLİR. BASILI VE SANALORTAMLARDA YAYINLANARAK, DAĞITILARAK, KOPYALANARAK SATILAMAZ.

Tasarım, Kapak ve GrafikGalenos Yayınevi Tic. Ltd. Şti.Molla Gürani Mah. Kaçamak Sk. No: 21/1, 34093Fındıkzade-İstanbul-TürkiyeTel: +90 212 621 99 25 Faks: +90 212 621 99 27E-posta: [email protected]

BaskıÖzgün Ofset Tic. Ltd. Şti. İstanbulTel: +90 212 280 00 09 Faks: +90 212 264 74 33

ISBN: 978-605-61013-3-5

Page 5: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Prof. Dr. Süleyman KAYNAK, FEBO

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmirTürk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı

Prof. Dr. Zeliha YAZAR

Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, KarsTürk Oftalmoloji Derneği Eğitim Planlama Birimi Başkanı

KİTABI YAYINA HAZIRLAYANLAR

Page 6: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Sayın Meslektaşlarım,

Tarih öncesinde insanlık, hastalık ve ölüm gibi, ızdırap acı ve üzüntüye yol açanve kendince bilinmez olan olguların nedeninin kötü ruhlar olduğunu sanmıştır. Birçokbilinmez doğa olayı ile bunları yine bilinmezlik perdesi altında birleştirmeyeçalışmıştır. Bilinmez kaynaklı acılar, felaketler, ölümler içiçe geçmiştir. Bu olgularınbir nedeni olmalı ve bir de çözümü olmalıydı.

Çözüm başlangıçta kendince tapınma ve adak törenleriyle üretilmeye çalışılır. Butoplumsal etkinlikler bir süre sonra kötü ruhları, fırtına, şimşek vb doğa olaylarınınkaynağı olan bilinmezlikleri yatıştırıp, bunların gazabından insanları korumayıbildiğini, kimi zaman otlar, hayvan kalıntıları vb ile insanlara “iyilik” vaadindebulunan “büyücüler” in ortaya çıkmasına neden oldu.

Büyücüler, insanları sadece iyileştirmek için değil, aynı zamanda gerektiğindehasta edecek tılsım ve büyüleri de becerir, kötü talih ve hastalık ya da ölümü uzaktatutacak maharetler gösterir, gerektiğinde çok sayıda ot ve diğer doğal malzemelerdenyararlanarak adeta yaşamsal sırların anahtarlarını keşfedip insanlara binbir çeşit ayinlebu hizmeti sunarlardı.

Büyücü tıp dönemi çok uzun sürdü.Bunlar toplumda ayrışıp ayrı bir sınıf bileoluşturdular.

İnsan bedenine girmiş olduğu varsayılan “kötü ruhların” değişik yollar iletemizlenmesi, belki de cerahatin akıtılması, ya da kan akıtılarak ruhun temizlenmesigibi giderek cerrahi anlam taşıyan bir çok süreç te, yine arkaik dinsel ayinlerle, tedavive iyileştirme süreçlerinin iç içe geçmesine yolaçmıştır. Bu noktada, yine ayrışmış birbaşka sınıf, yani din adamı, bu beden-ruh-tedavi ilişkisinden hareketle, “büyücü tıbbı”nın yerine “ruhban tıbbının” geçmesine yol açmışlardır. Artık insanlığın sırrına vakıftanrılar ve onların temsilcileri olan ruhbanlar, tedaviden sorumlu oldular.

Bir insanın ya da toplumun, günahlarına karşılık, kötü ruhlar, tanrılar tarafındanyaratılıp görevlendirilir, bu yüzden salgınlar ya da hastalıklar ve kazalar olur veinsanlar kaybedilirdi. Elbette bu durumda rahip-doktor ön plana çıkar ve olayınyorumunu yapar, kötü ruhları kovma ayinlerinden, şeytan çıkarmaya, ya da tövbe vekefaret işlemlerinden, ot ve diğer doğal kaynaklı ilaçlara ve tütsülere kadar pekuygulama ile insanların affını sağlardı.

Her ne kadar M.Ö. 1948-1905 arasında yaşamış olan Babilin 6. Kralı Hammurabi,hazırladığı kanun serisinin 215. maddesinde “ doktor, bir operasyon veya bir göz hastalığınıtedavi ettiğinde on altın sikke ile ödüllendirilir ; ancak, hasta operasyon sırasında ölür veyagözünü kaybederse elleri kesilir” şeklindeki ibare yeralmakta ise de, hekiminödüllendirilmesi ya da cezalandırılması konusu çok uzun yıllar toplumların gündemine bukadar net ve kesin girmemiştir. Bunun belki de en önemli nedeni hasta insan ile hekim insanarasında hala çok büyük olan bilgi ve beceri farkı ya da asimetrisi idi.

Modern çağda, hasta- insan da, hekim-insan da bir vatandaştır. Vatandaşlıkta eşitolan bu iki unsur, tıp bilgisi ve uygulaması anlamında çok yüksek bir bilgi asimetrisine sahiptirler. Konuyu bilen hekim-insan, konuyu hiç bilmeyen hasta-insan üzerinde bir “tedavi” uygulayacaktır. Sonuçta iki vatandaş taraftır vekonuyu bilmeyen ama, doğrudan konunun öznesi olan hasta- insan’ın bilgilendirilmesi ve korunması gerekmektedir ve hekim-insan ise uygulamalarındasadece iyileştirmeye odaklı olmalıdır; bazı olumsuz süreçlerde de hekim- insan,hukukun koruması altında olmalıdır.

Page 7: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur.

Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diplomasıaracılığı ile kullanılır. Bu özgürlük tedavi amacı ve niyeti ile tıbbi kurallar ve bilimselveriler içinde insan vücuduna müdahele yetkisi ve mesleki özerklik kazandırmaktadır.Açıkçası, hekimin hastaya uyguladığı tedavi aslında nerdeyse “müessir fiil” altındaözetlenecek bir uygulama olmakta, ancak bunu Hekimin mesleki özerkliğinin hukukidayanağı ile “tedavi “ halini alması mümkün olmaktadır.

1982-2002 arasındaki 20 yılda Türk Tabipler Birliği’ne, tabiplik uygulamaları ileyapılan müracaatların sayısı 1521 iken sadece son 4 yılda bu sayı 956’dır. Adli TıpKurumu’nun ilgili dairelerine, bu alanda yöneltilen dosya sayısı ise son 5 yıl içindeyaklaşık olarak 20 kat artmış bulunmaktadır. Almanya’da yıllık olarak hekimler aleyhineaçılan tazminat davası sayısı yaklaşık 15-20 bin arasında seyretmektedir. Bu, BirleşikAmerikada çok daha yüksek rakamlar ile ifade edilmektedir.

Hekimlik, doğaüstü güçlerle donanmış büyücülük ve yine aynı yoldan giden rahiphekimlikten, uzun süre “paternal” yani baba hekimlikle devam etmiş ama artık, hekimve hasta, vatandaş olarak partner haline gelmiştir. Bu partnerlikte, asimetrik olarak azbilgi sahibi olan hasta-vatandaş ne kadar bilgilendirilip korunacak ise, yine asimetrikolarak tıbbi bilgisi çok olan hekim-vatandaş’ta diğer partnerine karşı yinebilgilendirilip korunmalıdır.

Hekimin bu bilgilendirilmesi ve korunması sadece tıbbi boyuttaki sürekli eğitimsüreçleriyle sınırlı kalmayıp aynı zamanda hukuki kapsamında da olmak zorundadır.Hekimlerimiz artık yaptıkları her fiilin sadece bir tıbbi işlem değil aynı zamandahukuki bir işlem olduğu konusunda da çok duyarlı olmak ve bir bakıma, kendilerinihukuki olarak koruyacak tedbirleri almak üzere yeterli donanıma ve eğitime sahipolmak zorundadırlar.

Bu nedenle Türk Oftalmoloji Derneği olarak, 23 Haziran 2012 de İzmirde yapmışolduğumuz, TOD Eğitim ve Planlama Birimi Sempozyumu’nun konusu “TıbbiMalpraktis ve Hekimlik” olarak tespit edilmişti.

Bu konuda, pek çok meslektaşımız ve konuyla ilgili yetkili arkadaşlarımız emekvererek sunumlar yaptılar. Bu kitap, bu toplantının, sunumlarının makaleler halinegetirilmiş metinlerinden oluşmaktadır.

TOD Eğitim Planlama Biriminin kuruluşundan bu yana, gösterdiği çok yüksekperformansta, görev alan geçmiş dönem başkanları merhum Dr. Ercan Öngör’ü saygıylaanar, Dr. Sunay Duman ile şimdiki Başkanı Dr. Zeliha Yazar’a verdikleri emek ve çabalariçin teşekkür ederim. Bu kitabın hazırlanmasında çok büyük zaman ve emek harcayanZeliha Yazar’a bu özverisi için de ayrıca teşekkür etmek isterim.

Bu çalışmanın oluşumunda ayrıca katılım ve katkı sağlayan oftalmoloji camiamızınkonukları Dr. Erdem Özkara, Dr. Nadir Arıcan, Dr. Özer Özbek, Dr. Özgür Can, Dr. Behiye Kazancı, Dr. Sadullah Güzel ve Selcen Güçhan’a özellikle teşekkür ederim.

Bu toplantıya maddi manevi destek veren, TOD İzmir Şube Başkanı Dr. Alp Alalufve TOD İzmir Yönetim Kurulu ile TOD geçmiş dönem başkanımız Dr. NevbaharTamçelik ve TOD MYK’na da şükranlarımızı sunarız.

Prof. Dr. Süleyman KAYNAK, FEBOTürk Oftalmoloji Derneği Genel BaşkanıMerkez Yönetim Kurulu adına

Page 8: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Son yıllarda yazılı ve görsel basında hekimlerin uygulama hataları, tanı vetedavi komplikasyonları ile ilgili, giderek artan oranlarda haberlerin yer aldığını,bunların bir kısmının adalete intikal ettiğini üzülerek izlemekteyiz. Bu konuda,tahmin ettiğimizden daha fazla risk taşımakta olduğumuzu, haklarımız ve sorum-luluklarımız konusunda yeterince eğitim almadığımızı düşündüğümüz için konuyugündeme getirmeyi uygun gördük. Bu amaçla Oftalmolojide Eğitim BuluşmasıToplantılarının yedincisini İzmir’de 23 Haziran 2011 tarihinde düzenledik.Toplantının ana konusu olan “Oftalmolojide Malpraktis-Hekimin Yasal Hak veSorumlulukları” bu kitabın da temelini oluşturmaktadır.

Oftalmolojide Eğitim Buluşması-7 Toplantısı’nda, malpraktis konusundaaraştırmaları bulunan, çalışma alanları doğrudan bu konular olup toplantılardüzenleyen, konusunda bilinen isimler olan hukuk ve adli tıp uzmanlarını davetederek onların gözünden değerlendirmeler yapmayı, farklı bakış açıları yakala-mayı amaçladık. Ayrıca 20 yıldır Adli Tıp Kurumu’nda malpraktis konusundaçalışan bir adli tıp uzmanı hekim ile, konuyla ilgili doktora tezi hazırlayan, yazı vehaber sunumları olan bir gazeteciyi de konuşma yapmak üzere davet ettik; böylecekonuyu tüm yönleri ile incelemeyi hedefledik. Daha sonra tüm konuşmacılarsunumlarını yazılı metin haline getirdiler ve böylece kitabımız ortaya çıktı.

Bu kitap Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Eğitim Yayınları kapsamında yayın-lanan son “basılı kitap” olma özelliğini taşımaktadır. Bundan sonra TOD kita-plarının e-kitap şeklinde olacağı TOD Merkez Yönetimi tarafından bildirilmiştir.

Kitabımız aynı zamanda “Oftalmolojide Malpraktis” alanında yayınlanan ilkTürkçe kitap olmasıyla da ayrı bir öneme sahiptir. Konu, asistan ve uzman gözhekimleri, hukuk ve adli tıp uzmanları ve gazeteci gözüyle teorik ve olgu sunum-ları şeklinde örnekler de vererek her yönüyle detaylı olarak yazılmıştır. Kitabın sonbölümünde ise Oftalmolojide Eğitim Buluşması-7 Toplantısı’nın sonuç bildirgesibulunmaktadır.

ÖNSÖZ

Page 9: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Toplantı programının oluşmasında emeği geçen Prof. Dr. Erdem Özkara’ya;konunun ortaya çıkışında, kitap haline getirilmesinde bizleri yüreklendiren vebüyük destek olan TOD Genel Başkanımız Prof. Dr. Süleyman Kaynak’a; kitabınbasımında maddi destek sağlayan Théa Pharma Firması’na, bu konuda bilgi biriki-mi ve deneyimlerini önce sözlü, sonra yazılı olarak paylaşan, emeklerini esirge-meyen tüm konuşmacı-yazarlara sonsuz teşekkür ve şükranlarımızı sunarız.

Yönetmeliklerin değişmesi sonucunda, kitabın bir süre sonra güncelliğiniyitirmesi ihtimali olsa da, malpraktis ve yasal haklarımız-sorumluluklarımızkonusunda her zaman başucu kitabı olma özelliğini sürdüreceğine inanıyoruz.Kitabın hepimize yararlı olması dileğiyle saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.

Prof. Dr. Zeliha YAZARTürk Oftalmoloji Derneği Eğitim Planlama Birimi BaşkanıBirim Yürütme Kurulu adına

Page 10: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Yazar isimleri kitaptaki konu başlıklarına göre sıralanmıştır.

Prof. Dr. Nadir ARICAN İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, İstanbul

Dr. Ece UZUNSağlık Bakanlığı İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği, İstanbul

Prof. Dr. Sait EĞRİLMEZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir

Prof. Dr. Haluk ERTÜRKBursa Acıbadem Hastanesi Göz Kliniği, Bursa

Prof. Dr. Süleyman KAYNAK, FEBODokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir

Yard. Doç. Dr. İ. Özgür CAN Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, İzmir

Dr. Burcu KASIM Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Ankara

Prof. Dr. Kadircan KESKİNBORA Ph.D.Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Tekirdağ

Doç. Dr. Nurten ÜNLÜ Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği, Ankara

Prof. Dr. Erdem ÖZKARA Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, İzmir

Prof. Dr. Veli Özer ÖZBEK Dokuz Eylül Ünivrsitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı, İzmir

Uz. Dr. Sadullah GÜZEL İstanbul Adli Tıp Kurumu - Adli Tıp Uzmanı, İstanbul

Prof. Dr. Nezir SUYUGÜL İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, İstanbul

YAZARLAR

Page 11: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Yard. Doç. Dr. Behiye Eker KAZANCIDokuz Eylül Ünivrsitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı, İzmir

Prof. Dr. Nazmi ZENGİN Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Konya

Prof. Dr. Zeliha YAZAR Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Kars

Ayşe Selcen GÜÇHAN, M.Sc. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü - Gazeteci, İstanbul

Yard. Doç. Dr. Taner GÜVENBilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, İstanbul

Prof. Dr. Özlem YILDIRIM Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Mersin

Page 12: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

İÇİNDEKİLER

BÖLÜM – AHEKİMİN HAK ve SORUMLULUKLARI

1. Uzman Hekimin Yasal Hakları, Hukuki Sorumlulukları ve Aydınlatılmış OnamNadir ARICAN ......................................................................................................1

2. Asistan Hekimin Yasal Hakları ve SorumluluklarıEce UZUN................................................................................................................7

3. Hekimlik Uygulamasında, Hekim Dışı Nedenlerle Oluşan Kusurlar veHekimin Sorumluluğu Sait EĞRİLMEZ ................................................................................................12

4. Hekimlikte Hasta ile İlgili Belgelendirme Süreçleri, Dökümantasyon ve RaporlamaHaluk ERTÜRK..................................................................................................18

5. Oftalmolojide Endikasyon Dışı İlaç KullanımıSüleyman KAYNAK............................................................................................21

BÖLÜM – BTIBBİ UYGULAMA HATALARINDA DEĞERLENDİRME

1. Tibbi Uygulama Hatalariyla İlgili Tanimlar ve Kusur Oluşturan Eylemlere Örneklerİ. Özgür CAN ....................................................................................................35

2. Asistanın Mesleki Yaşamında Malpraktise Yol Açan Süreçler Burcu KASIM..................................................................................................... 42

3. Komplikasyon ve Malpraktisin Yönetimi Kadircan KESKİNBORA ..................................................................................45

4. Mesleki Soruşturma ve Disiplin Cezalarında YaklaşımNurten ÜNLÜ .....................................................................................................62

BÖLÜM – C

Tıbbi Bilirkişilik Erdem ÖZKARA ................................................................................................71

Page 13: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

BÖLÜM – DTIBBİ UYGULAMA HATALARINDA YASAL SÜREÇ

1. Tıbbi Uygulama Hatalarına İlişkin İddialarda Hukuksal Yaklaşım Veli Özer ÖZBEK ..............................................................................................77

2. Tıbbi Uygulama Hatalarında Adli Tıp Kurumu ve Yüksek Sağlık Şurası Kararları Sadullah GÜZEL................................................................................................91

3. Oftalmik Malpraktis Olgularından Örnekler Nezir SUYUGÜL ................................................................................................96

4. Karşılaştırmalı Hukukta Tıbbi Uygulama Hatası Behiye Eker KAZANCI....................................................................................104

BÖLÜM – ETIBBİ UYGULAMA HATALARINDAN KORUNMA

1. Oftalmolojide Malpraktis Nasıl Önlenebilir? Nazmi ZENGİN ................................................................................................114

2. Malpraktisten Korunmada İhtisas Sürecinde Asistan Eğitimi Nasıl Yapılmalı? Zeliha YAZAR ..................................................................................................121

3. Malpraktis Suçlamalarında Etkili Savunma ve Adli Tıp Uzmanının Rolü Erdem ÖZKARA ..............................................................................................130

4. Medyada Tıbbi Uygulama Hatalarına Yaklaşım – Nasıl İşbirliği Yapılabilir ? Ayşe Selcen GÜÇHAN....................................................................................137

5. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Taner GÜVEN ..................................................................................................144

BÖLÜM – F

Oftalmolojide Malpraktis Konulu Eğitim Buluşmasının Sonuç BildirgesiÖzlem YILDIRIM ............................................................................................163

Page 14: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması
Page 15: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Günümüzde hak arama bilincinin gelişiyor olması, hekim hasta ilişkisi geçmişlekıyaslandığında egemenlik anlayışının değişime uğraması ve varoluştan kaynaklananinsan hakları temelinde hasta haklarının şekillenmesine, süreç içerisinde yasaldüzenlemelerin gerçekleşmesine de olanak sağlamıştır. Son yıllarda, haklartemelinde öncelikli olarak hasta haklarının tartışıldığı görülmektedir. Elbette sağlıkkonusunda değişen istekler, medya ve sağlığın ticari boyutu da hasta haklarınınfarklı boyutlarda, zaman zaman özensiz biçimde ve hakların çatışacağı ortama dazemin hazırlamaktadır. Etik, sosyal ve ekonomik olumsuz yaklaşımlara rağmen,hasta haklarının ulaştığı aşama sevindiricidir. Hasta hakları çerçevesinde bu değişimizlenirken, sağlık çalışanları ve özelinde hekim hakları açısından aynı ivmeyakalanamamış, hatta farklı açılardan değerlendirildiğinde, önemli hak kayıplarıbulunduğu, dahası hasta–hekim hakları dengesinin hekimleri defansif tıbbayöneltecek derecede bozduğu tartışmalarına neden olmuştur. Dolayısıyla, hastahakları yanısıra sistemin önemli bileşeni olan mevzuat ve uygulama bakımındanihmal edilen “sağlık çalışanları” ve “hekim hakları” nın da kapsamlı tartışılmasınıgerektirmektedir.

TTB Hekim Hakları Bildirgesinde, hekim haklarının hasta hakları kavramınakarşı geliştirilmiş haklar olmayıp, hekim haklarının hasta hakları temel alınarakgerekçelendirilemeyeceği ve hasta haklarının getirdiği sorumlulukları azaltmayacağıbildirilmiştir.

Yanlış bir algı biçimi ile karşıt kutuplarda olduğu ve birbirinin alanınısınırlayan kavramlar gibi düşünülse de güncel yaklaşım, bu iki kavramı, birbirininkarşıtı olmaktan çıkarıp süreci birlikte tamamlayan taraflar olarak tanımlanmasışeklindedir. Bu kapsamda genel hukuk çerçevesinde yasa, yönetmelik vetüzüklerde kısıtlı olarak yer almış olmasına rağmen alanın profesyoneli olması ve

Prof. Dr. Nadir ARICAN

1

UZMAN HEKİMİN

YASAL HAKLARI

HUKUKİ SORUMLULUKLARI ve

AYDINLATILMIŞ ONAM

BÖLÜM A: HEKİMİN HAK VE SORUMLULUKLARI

Page 16: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

humanist bir yaklaşım ile hekimlerin; nitelikli eğitim alma ve gelişmeleri takipedebilme, "yeterli" ücret edinme, mesleki uygulamaları sırasında ise etik kurallarıgözeterek uygulamada bulunma, baskı altında olmadan mesleğini uygulayabilme,güncel bilimsel olanaklardan yararlanma, mesleki risklerden korunma ve sağlığınıkoruma, hastaya yeterli zaman ayırma, bir başka hekim ya da birime danışma,iyileşme garantisi vermeme, tedavi yöntemini seçebilme, aydın kimliğioluşturabilme ve bunu sürdürebilme, koşulları oluştuğunda hastayı reddetme,tanıklıktan çekilme, medya tarafından yargısız taciz, teşhir edilmeme ve sağlıksistemi içerisinde yönetsel sürece katılma haklarından söz edilmektedir.

TTB Hekim Hakları Bildirgesi’nde de hekim haklarını hekimin sağlık hizmetisunduğu kişi ve topluma karşı hakları ve sağlık hizmetini örgutleyen ve finanse edenkurumlar ve çalıştığı kurumlara ilişkin hakları olarak iki şekide tanımlanmaktadır.Hekimin sağlık hizmeti sunduğu kişi ve topluma karşı hakları kapsamında; tıbbiölçutler dışında hiçbir özellik ya da ölçute göre ayrım yapmadan hizmet sunma,sağlık hizmeti sunulan kişi ve yakınlarından gelebilecek istemleri, bilimsel bilgiyeuyumluluğu temelinde değerlendirerek geri çevirme hakkına sahip olduğunu, sağlıkhizmetini örgutleyen ve finanse eden kurumlar ve çalıştığı kurumlara ilişkin haklarkapsamında da; çalışma koşullarına ilişkin, hekimlik meslek ahlakına uygunolmayan davranışlara ortak olmayı reddetme, özlük, demokratik haklar, geriödeme kurumları ya da çalıştığı hastane gibi kurumların bilimsel bilgiylegerekçelendirilmeyen istemlerini reddetme/uygulamama hakkına, ayrıca sureklitıp eğitimi ve surekli mesleki gelişim haklarının olduğunu vurgulamaktadır.

Yukarıda tanımlanan hakların -Sağlık sistemi tüm bileşenleri ile düşünüldüğünde-göstermelik ya da zorlamalı değil ancak, sistemi iyileştirici-geliştirici olduğu önkabulü ve paydaşlara hissettirilmesi ile hekimlik uygulamalarının daha sağlıklıolması sağlanabilecektir. Ancak, mevcut sağlık politikaları gözönüne alındığında,hekimlik uygulamalarının bu çerçevede hakların “sağlıklı” olarak kullanılabilmesitartışılır durumdadır.

Hekime tanınması gereken bu haklar yanı sıra kuşkusuz hekimin de tıpuygulamaları sırasında uyulması beklenen sorumlulukları söz konusudur. Görev vesorumlulukları ile ilgili önemli belgeler yasa, yönetmelik, tüzük ve bildirgeler ilebelirlenmiştir. Bu belgeler kapsamında hekimin; ceza, hukuki (tazminatsorumluluğu), idari (657 veya 2547 kapsamında) ve mesleki sorumluluğu (TTB –Onur Kurulu) söz konusudur. Yasal anlamda sağlık hizmeti üretirken yürürlüktekiyasal düzenlemelere, meslek etiği değerlerine ve kurallarına bağlı kalma ve güncelbilimsel kurallarını takip ederek bunlara uyma zorunluluğu vardır. Dolayısıylahekimin hukuka aykırı olarak gerçekleştirdiği bir uygulamada bulunduğunda ortayaçıkan durumdan kaynaklanan bir sorumluluğu olacaktır. Uygulamadaki yasalaragöre tıbbi uygulama hatası iddiası söz konusu olduğunda ne yazık ki sağlıkpersoneline özgü bir yasa kapsamında yargılama yapılamamaktadır. Bazı hukukçulartarafından yapılan değerlendirmelerde, özel bir yasaya gerek olmadığı, genel yasalarve hukuk normları çerçevesinde olayların çözümlenebileceği şeklinde yaklaşım sözkonusudur. Ancak tıp biliminin kendine has özellikleri, dinamikleri ve olası tıbbiuygulama hatasındaki olayın bileşenleri çözümü daha da karışık hale getirmektedir.Giderek artan tıbbi uygulama hatası davaları ve özel tıp uygulamaları koşullarının

2 UZMAN HEKİMİN YASAL HAKLARI, HUKUKİ SORUMLULUKLARI ve AYDINLATILMIŞ ONAM

Page 17: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

varlığı dikkate alındığında, ihtiyacı karşılayabilecek nitelikte ve alana özgü yasalarınçıkartılmasının sorunların çözümüne önemli katkıda bulunacağı açıktır.

Aydınlatılmış OnamMalpraktis davalarında hekimlerin azımsanmayacak düzeyde sorumlu tutuldukları

ve araştırılması gereken bir diğer konu da kişinin ya da kanuni temsilcisininaydınlatılmış onamlarının alınıp alınmadığıdır. Hekimlerin mesleki uygulamalarındaolası kusur ile ilgili iddialar söz konusu olduğunda değerlendirilmesi gereken veuygulamayı yasalara uygun hale getiren temel koşul aydınlatılmış onam varlığıdır. Bukapsamda hekimlerin hasta–hekim ilişkisindeki tüm aşamalarda aydınlatma ve onamalma yükümlülüklerini de yerine getirmeleri gerekmektedir.

Aydınlatılmış onam iyi hekimlik uygulamaları ön koşulu olarak kabul edilmektedir.“Karar verme yeterliliğine sahip bir bireyin, kendisine uygulanacak tanı, tedaviyöntemleri ve diğer uygulamalar konusunda tüm seçenekleri, bu yöntemlerin olasıolumlu ya da olumsuz sonuçlarına ilişkin bilgileri aldıktan sonra, yapılacak işlemlereizin verme, kabul etme süreci (TTB Bildirgesi, 2010) ve Kaboğlu’na göre “İradeözerkliği ilkesinin insan vücudu statüsüne uygulanması” olarak tanımlanmaktadır.

Aydınlatma: Bir konunun içeriği hakkında bilgi vermeOnam: Rıza, kişinin kendisi ile ilgili bir konuda başka bir kişinin tasarrufta

bulunmasına izin vermesi şeklinde tanımlanmaktadır.Türkiye Biyoetik Derneği önerilerinde; aydınlatılmış onamın, tıbbi etiğin temel

ilkelerinden özerklik ilkesine dayandığını, “özerkliğin, bir kişi ya da topluluğunkendisine ilişkin konularda, kendi değerlerine dayanarak kararlar vermek ve bunlarıuygulamak üzere eylemlerde bulunma olanağı olarak tanımlamaktadır. Aydınlatılmışonam ise, hastanın kendisine uygulanacak herhangi bir tıbbi işleme onay verebilmesiya da reddedebilmesi için yeterince bilgilendirilmesi sürecidir. Uygulanacak tanıve tedavi yöntemlerinin niteliği, beklenen yararları, olası yan etkileri, alternatif tanıve tedavi yöntemleri ve bunların özellikleri hastaya anlatılmalıdır. Bunun yanında,kişinin durumu hakkında “aydınlanması” ve kendisine önerilen tıbbi girişime onayverebilmesi için çeşitli koşullar söz konusudur. Bilgilerin uygun bir dil ileaçıklanması, bunların hasta tarafından anlaşılması, hastanın gönüllü olması ve onayvermeye yeterli olması gerekir. Bu koşulların yerine getirilmesi, doğrudan ve/veyadolaylı olarak hekimin sorumluluğundadır” olarak belirtmektedir.

Aydınlatılmış onamın temel bileşenleri; bilginin açıklanması sonrası, hastatarafından anlaşılması, verilen onamın gönüllü ve hastanın onam vermeye yeterliolması, anlaşıldığının bilgilendirmeyi yapan tarafından denetlenmesi veyetkilendirmedir. Aydınlatılmış onam temelde insan onurunu ve bütünlüğünükorumayı hedeflemektedir.

Hekimlerin tıbbi girişimlerini hukuka uygun hale getiren ana nedenlerin,işlemden uygun bir süre önce ve karar verme yeterliliği olan hastanın aydınlatılarakonamı alınması, girişimin hekimler tarafından (yasal olarak yetkisi olan ve ehliyetlikişiler) yapılması ve meslek uygulamalarında yetkinlik-izin verilen alan içerisindeolması, tıp biliminin verilerine göre gerekli ve uygun tıbbi müdahale yapılmasıolarak sayıldığı göz önüne alındığında, aydınlatılmış onamın tıbbi işlemi hukukauygun hale getiren önde gelen unsur olduğu açıktır.

3UZMAN HEKİMİN YASAL HAKLARI, HUKUKİ SORUMLULUKLARI ve AYDINLATILMIŞ ONAM

Page 18: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Aydınlatılmış onam, hekim merkezli paternalistik yaklaşım yerine, hastamerkezli (hastanın kendisini ifade etmesine hekimle uyumunu iyi iletişimkurulmasını hedefleyen) yaklaşım öncelik olmalıdır. Ancak, hekimlere yöneliktazminatla ilgili dava konularının en azından bir kısmında hastayı aydınlatma vebilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, hastanın ve yakınlarının onamıalınmadan tedaviye başlanması ve ameliyat yapılmış olması nedeniyle yaşandığıbilinmektedir. Öngörülemeyen ve önlenemeyen istenmeyen sonuç ve aydınlatılmışonam varlığında ya da öngörülse bile tıbbi standartlara uygun davranılarakönlenemeyen istenmeyen sonuç ve aydınlatılmış onam alınmış ise, bu durumhekimi malpraktis iddialarından önemli ölçüde korumaktadır.

Etik değerler ve yasal düzenlemelere göre, ayrıca hastanın yüksek yararınıgözeterek yapılması beklenen uygulamada yaşanan bazı sorunlara ışık tutmaamacıyla bu konuda yanıtlanması gereken sorular önemlidir. Bu çerçevede,aydınlatmayı, “kim yapmalı”, “kime, ne zaman yapılmalı”, “neleri içermeli”, “nasılyapılmalı” sorularına da açıklık getirilmesi gerekir.

Onam, hekim tarafından ve yeterince bilgilendirilerek alınmalıdır. Bu görevhemşireye, hasta bakıcıya veya paramediklere bırakılamaz. Tıbbi müdahale birhekimler topluluğu tarafından yapılacaksa, müdahaleye katılan hekimlerden herbirinin kendi uzmanlık alanı için hastayı aydınlatması düşünülebileceği gibi, bu işisorumlu hekimin yapması yeterli sayılabilir. Olağan dışı koşullar ayrı olmak üzereher girişim için ayrı onam alınmalıdır. Yasal düzenlemelerde belirtilen girişimlerdeonam mutlaka “yazılı” alınmalıdır. Sorun çıktığında hekim aydınlatılmış onamınvarlığını kanıtlamak durumundadır.

Ancak, aydınlatılmış onam formlarının olabildiğince detaylı ve ayrıntılarıdüşünerek hazırlanmış olması hekimler için daha fazla koruyuculuk anlamınagelmemektedir. Kanuni temsilciden veya mahkemeden izin alınması zamangerektirecek ve hastaya derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı veya yaşamsalorganlarından birisi risk altına girecek ise, izin şartı aranmaz. Kanuni temsilcitarafından muvafakat verilmeyen hallerde, müdahalede bulunmak tıbben gerekli ise,velayet veya vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede bulunulabilmesi içinmahkeme kararına ihtiyaç bulunmaktadır. Hekim, temsilcinin izin vermemesininkötü niyetine dayandığını düşünüyor ve bu durum hastanın yaşamını tehdit ediyorsadurum adli birimlere bildirilerek izin alınmalıdır. Bunun mümkün olmamasıdurumunda yalnızca yaşamı kurtarmaya yönelik girişimlerde bulunur.

TTB Meslek Etiği Kurallarının 27. maddesinde, hastanın hastalığı konusundabilgilendirilmek istemediğini belirtmesi halinde, hekimin bilgi vermesiningerekmediği, bilinçsiz durumdaki hastalar için yakınlarının bilgilendirilipbilgilendirilmemesine hekimin karar vereceği düzenlenmiştir

Aydınlatma, hastalığın seyri ve sonuçlarını, tıbbi girişimin yararları ve olasırisklerini, varsa farklı tedavi yöntemlerini, tedavinin reddi durumunda ortayaçıkabilecek olası sonuçları içermelidir. “Hangi oranın üstündeki risklerden sözedilmeli” sorusunun yanıtı hastanın mesleği, yaşadığı ortam, ameliyatın riskleri,işlemin gerçekleşeceği sağlık kuruluşu fizik altyapı gibi veriler ortaya konularakdeğerlendirilmelidir.

4 UZMAN HEKİMİN YASAL HAKLARI, HUKUKİ SORUMLULUKLARI ve AYDINLATILMIŞ ONAM

Page 19: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Aydınlatma, hasta–hasta yakınlarının anlayabileceği tarzda–dilde, gerektiğindetercüman kullanarak, tıbbi terimler kullanmadan, hasta/yakınlarında şüphe vekararsızlık oluşturmayacak biçimde, kişilerin ruhsal durumları göz önündebulundurularak yapılmalıdır.

Yazılı olarak alınması gereken durumlar ilgili yasal düzenleme olmakla birlikte,ameliyatlar, endoskopi gibi invaziv girişimler (1219 sayılı yasa), tedavinin reddi,kabul etmeme, araştırma ve deneysel nitelikteki çalışmalarda (TCK, HHY), rahimtahliyesi işlemlerinde (rahim tahliyesi tüzüğü), organ transplantasyonunda (2238sayılı organ nakli yasası), genetik incelemelerde mutlaka yazılı alınmalıdır.

Hastanın anlayıp anlamadığı bilgilendirmeyi yapan tarafından denetlenmelidir.Örneğin; yapılacak göz ameliyatı öncesi, acil durumlar dışında, hastaya gereken bilgilerve açıklayıcı bir form verilerek bir süre tanınmalı ve sonra hasta yeniden geldiğindehastanın yapılacak işlemi ve sonraki süreci anlayıp anlamadığı değerlendirilmelikomplikasyon oranları, hastanın işine geri dönüş zamanı gibi daha ayrıntılı bilgiler dahaönceden verilmediyse tamamlanmalıdır. Ayrıca imza aşamasında bir sağlık personeli(hemşire gibi) ortamda bulunması ve imza sürecine katılması önerilmektedir.Bilgilendirme anında daha sonra bu duruma tanıklık edebilecek kişilerin hasta yanındabulundurulması hekimin yararına olacaktır. Yasal yönden kısıtlılığı olmayan, herhangibir veli-vasi gibi yasal temsilci atanmasına gerek olmayan hastalarda hastanın sürecianlamadığı düşünülüyorsa onamın yinelenmesi ve hastanın uygun gördüğü(mahremiyeti bozmayacak) bir yakının da sürece dahil edilmesi önerilmektedir.

Kliniklerde aydınlatılmış onam için standart bir formun yeterli olup olmayacağıalınan aydınlatılmış onamın kapsam ve niteliğine bağlıdır. Ancak, her uzmanlıkalanının, bu konuda yürüteceği çalışmaların ve hazırlanacak formların, o alandaçalışan hekimlerin uygulamalarında önemli katkısı olacağı açıktır. UzmanlıkDernekleri aracılığı ile hekimlerin bilgilendirilmesi, formların kullanılmasınayönelik hekimlerin teşviki bu alanda yaşanan sorunların önemli ölçüde azalmasınaneden olacaktır. (http://www.todnet.org//html/onamformlari.asp)

Hasta herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurduğu zaman tansiyon, nabızölçülmesi, oksültasyon palpasyon gibi yöntemlerle muayene edilmeyi, öykü alımı,steteskop, var otoskop vb. temel gereçlerle incelenme ve aksine bir beyanı yoksa,ilk karşılaştığı hekimin muayenesini gönüllü olarak kabul etmiş varsayılır.

TTB bildirgelerinde, tıbbi girişimi kabul etmeyen hastalar için “Tanısal, TedaviAmaçlı Girişim ve Tedaviler İçin Aydınlatılmış Onam Geri Çekme Tutanağı”kullanılabileceği belirtilmektedir.

Aydınlatma yapılmadan alınması, tüm tıbbi girişimleri kapsaması, kandırma,baskı altında alınması, yasla düzenlemeler aykırı olduğu halde alınması, ötenazi,rızanın geri alınması gibi durumlar söz konusu olduğunda, aydınlatılmış onamıngeçersiz olduğu kabul edilir.

Özellikle araştırma etiğinde aydınlatma ve onam önemli bir konudur. Kısıtlılar(mahkumlar, çocuklar, loğusa-gebe-emziren kadınlar, engelliler…) için etik ilkeleregöre iyi belirlenmiş kurallar ve özel koruyucu önlemlerle olmalıdır. Ülkemizde TürkCeza Kanunu “tıbbi deney ve deneme” ifadeleriyle çerçeveyi çizmekte ve KlinikAraştırmalar Yönetmeliği ise kısıtlılarda, duyarlı gruplarda yasal temsilci onayı,reddetme durumunda kendi onamları” konularını ele almaktadır.

5UZMAN HEKİMİN YASAL HAKLARI, HUKUKİ SORUMLULUKLARI ve AYDINLATILMIŞ ONAM

Page 20: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Aydınlatılmış onamın muayenenin bir parçası olduğu, hekim hasta ilişkisiningizliliği, hasta mahremiyetinin sağlandığı bir ortamda aydınlatma ve onam sürecininyaşanması gerektiği ve yapılacak müdahaleyi hukuka uygun hale getiren temelunsurlardan olduğu unutulmamalıdır.

KAYNAKLAR

1. Altun G, Yorulmaz C. Yasal Değişiklikler Sonrası Hekim Sorumluluğu ve Malpraktis.Trakya Univ Tıp Fak Derg., 2010; 27 Suppl 1:7-12.

2. Ates T. Hekimlerin Cezai ve Hukuki Sorumlulukları. Nobel Tıp Kitabevi, 2010, İstanbul.3. Can İÖ, Özkara E, Can M. Yargıtayda karara bağlanan tıbbi uygulama hatası dosyalarının

değerlendirilmesi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2011; 25(2):69-76.4. Civaner M, Kavas V. Aydınlatılmış onam almak üzerine öneriler. Türkiye Biyoetik

Derneği Yayınları. Ocak 2007.5. Civaner M, Yürür K, Pala K. Sağlık alanında hizmet kaynaklı zarar. İçinde: Hekimler

ne diyor. Turk Tabipleri Birliği Yayınları. Birinci Baskı, Haziran 2011, Ankara.6. Egemen G. Hekim Hakları. Medimagazin, 2011.7. Erdoğan N, Kara M, Hızal A, Hızal AS. Aydınlatılmış Onam: Uygulama ve Tıp Hukuku

Açısından Sorunlar. Erciyes Tıp Dergisi 2011; 33(2):165-170.8. Hakeri H. Tıp Hukuku. 3. Baskı. Şeçkin Matbaası, 2010, Ankara, 9. Hasta Hakları Yönetmeliği, T.C. Sağlık Bakanlığı, Resmi Gazete, Tarih: 01.08.1998;

Sayı: 2342010. http://www.todnet.org//html/onamformlari.asp. ET:2011.11. Kaboğlu İ. Özgürlükler Hukuku. İmge Kitabevi, 2002, Ankara.12. Klinik Araştırmalar Hakkında Yönetmelik. Resmi Gazete, Tarih: 19.08.2011; Sayı: 28030. 13. Kurtulus A, Acar K, Boz B. Hekimin Yasal Sorumlulukları. Akademik Dizayn Dergisi,

2008;2(1):10-14.14. Özaslan A. Aydınlatılmış Onam. İçinde: Yeni Yasalar Çerçevesinde Hekimlerin Hukuki

ve Cezai Sorumluluğu, Tıbbi Malpraktis ve Adli Raporların Düzenlenmesi. Ed: ÇetinG, Yorulmaz C. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Sürekli Tıp Eğitimi Klinikleri SempDizisi, 2006; 43-55.

15. Özdemir Ç, Arıcan N. Hekimlerin yasal sorumlulukları. Journal of Academic EmergencyMedicine. 2008; 7(3):8-12.

16. Savaş H. Yargıya yansıyan tıbbi müdahale hataları. Tıbbi malpraktis. Tıbbi DavalarınSeyri ve Sonuçları. Seçkin Matbası. 2009.

17. Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun.http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/451.html (ET: 2011).

18. TTB-UDEK Etik Çalışma Grubu. Uzmanlık Dernekleri için etik kılavuzlar.“Aydınlatılmış Onam”, “Hasta Hakları”, “Etik Kurullar”, “Hekim Endüstri ilişkileri”.Türk Tabipleri Birliği Yayınları, Birinci Baskı, Ağustos 2010, Ankara.

19. TTB-UDEK. Etik Çalışma Grubu Aydınlatılmış Onam Kılavuzu, 2008.(http://www.ttb.org.tr/udek/files/aydinlatilmisonamklavuz.pdf- ET: 2011)

20. Tuğcu H, Yorulmaz C, Koç S. Hekim Sorumluluğu ve Tıbbi Malpraktis. İçinde: BirinciBasamakta Adli Tıp. Ed: Koç S, Can M, 2009: 9-17.

21. Türk Tabipleri Birliği Etik Kurulu. Türk Tabipleri Birliği Hekim Hakları Bildirgesi. TürkTabipleri Birliği Etik Bildirgeleri, Turk Tabipleri Birliği Yayınları, Birinci Baskı, Mayıs2010, Ankara, 17-19.

6 UZMAN HEKİMİN YASAL HAKLARI, HUKUKİ SORUMLULUKLARI ve AYDINLATILMIŞ ONAM

Page 21: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Günümüzde Türkiye genelinde üniversite hastanelerinde 10.000, eğitim ve araştırmahastanelerinde 8.000 olmak üzere toplamda 18.000 asistan hekim mevcuttur.

Asistan hekimler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 2547 sayılı YüksekÖğretim Kanunu hükümlerine tabidirler. Eğitim süreçleri Tıpta UzmanlıkYönetmeliği ile düzenlenir. Yetki ve görevleri ise Yataklı Tedavi Kurumları İşletmeYönetmeliği’nde belirtilmiştir.

Asistan hak ve sorumluluklarına değinen 2009 tarihli Tıpta Uzmanlık Yönetmeliği,1928’de çıkarılan 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına DairKanuna dayanmaktadır. Cumhuriyet döneminin bu konuda ilk tüzüğü 1929 yılındayürürlüğe girmiş, 9 klinik ve 6 laboratuvar branşı kurulmuştur. Daha sonra çıkartılantüzüklerde branş sayısı gitgide arttırılmış, 1962’de bu sayı 43’e ulaşmıştır. 2002 yılındayürürlüğe giren Tıpta Uzmanlık Tüzüğü’nde uzmanlık eğitiminin planlanması,uygulanması ve denetlenmesi ile ilgili maddelere ve Tıpta Uzmanlık Kurulu’nunoluşum ve görevlerine yer verilmiştir. 2007’de 1219 sayılı kanunda değişiklikyapılarak Tıpta Uzmanlık Kurulu ve uzmanlık eğitimi ile ilgili esasların yönetmeliklebelirleneceği öngörülmüştür. Günümüzde 18 Temmuz 2009’da yürürlüğe giren TıptaUzmanlık Yönetmeliği geçerliliğini korumaktadır (1,2).

Bu yönetmelikte asistan hekim yani uzmanlık öğrencisi; uzmanlık ana veyayan dallarından birinde uzman olarak yetiştirilmek amacıyla eğitim ve öğrenimgören, araştırma ve uygulama yapan tabip olarak tanımlanmıştır. Asistan hekiminhak ve sorumlulukları ise 26. maddede şu şekilde açıklanmıştır:

1) Uzmanlık öğrencisinin, kurum ve birimlerde eğitimin çağdaş standartlardaverilmesinin sağlanmasını isteme hakkı vardır ve bunu sağlamak kurum amirleriningörevidir. Nöbet, çalışma ve eğitim odaları gibi uzmanlık eğitimi alan kişinin eğitselve sosyal gereksinimlerini karşılayan altyapı kurumca sağlanır.

Dr. Ece UZUN

7

ASİSTAN HEKİMİN YASAL HAKLARI ve SORUMLULUKLARI

BÖLÜM A: HEKİMİN HAK VE SORUMLULUKLARI

Page 22: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

2) Uzmanlık öğrencileri uzmanlık eğitimi uygulamasından sayılmayan işlerdegörevlendirilemez.

3) Uzmanlık öğrencisi, eğitim sorumlusunun gözetim ve denetiminde araştırmave eğitim çalışmalarında ve sağlık hizmeti sunumunda görev alır, deontolojik veetik kurallara uyar.

Hekim hakları son 15-20 yıldır tartışılmaya başlanmıştır. Bu konu ile ilgilihususlar, yasa, yönetmelik ve benzeri hukuksal bir belge bulunmadığı için, tıp etiğive deontolojisi ile ilgili belgelerde yer almaktadır. Asistan hekimler ise, TürkTabipler Birliği çatısı altında haklarını aramak üzere toplanmış ve Haziran 2007’deilk merkezi asistan örgütü olarak resmen tanınan AHEK’i (Asistan HekimlerEşgüdüm Kurulu) oluşturmuşlardır. Asistan hekimlerin kurultaylarında asistanlığıntanımı, hukuki yönleri, çalışma koşulları, eğitim durumu, sağlık politikalarınınuzmanlık eğitimine etkisi gibi konular tartışılmıştır.

Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) düzenlediği anketlerde asistan hekimlerinçalışma ortamları ele alınmış; asistanların %39,3’ünün kilitli dolabı, %36,7’sininnöbet-soyunma odaları, %17’sinin dinlenme odaları ve sadece %6,6’sının araştırma- faaliyet odası bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca asistanların %89’u bölümlerindehekimlik dışı işler yaptığını, %69’u çalışma ortamında öğretim üyeleri, uzmanlar,kıdemli asistanlar veya diğer çalışanların baskı unsurları taşıyan sözlü ya da fiilidavranışlarına maruz kaldığını ifade etmişlerdir (3).

Asistan hekimlerin sorunlarından biri de nöbet saatlerine ilişkin herhangi biryasal düzenlemenin olmamasıdır. Aslında 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminatve Çalışma Esaslarına Dair Kanun ile kamu sağlık hizmetlerinde çalışan personelinhaftalık kanuni çalışma süresi 45 saat olarak düzenlenmiştir. Avrupa BirliğiMahkemelerine yansıyan davalarda, nöbetler dahil haftalık çalışma saatlerinin ençok 48 saat olabileceği ve bu çalışmanın her 8 veya 10 saatlik periyotlar için en az11 saatlik dinlenmelerin planlanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Asistan hekimler yaşadıkları bütün bu zorlukları içeren bildirgeleri yayınlayarakson zamanlarda Türkiye genelinde seslerini duyurmaya çalışmışlardır. Bubildirgelerde talep edilenler aşağıda özetlenmiştir;

l Tıpta uzmanlık eğitimine ilişkin bütün süreçlerin YÖK, TTB ve Sağlık Bakanlığının eşit katılımıyla düzenlenmesil Asistan görev tanımlamasının tam olarak yapılması ve çalışma saatlerinin resmi olarak açıklanmasıl Asistan temsilciliğinin kurumsallaştırılması l Eğitim hastanelerinin performans baskısından kurtarılması, eğiticilerin eğitimprogramlarına aktif olarak katılması ve yeterlilikleri açısından denetlenmesil Esnek mesai saatlerine son verilmesi ve nöbet sonrası izin hakkının kullandırılmasıl Yabancı uyruklu asistan hekimlerin maaşsız ve sağlık güvencesiz çalıştırılmasının durdurulması…

8 ASİSTAN HEKİMİN YASAL HAKLARI ve SORUMLULUKLARI

Page 23: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Asistan hekimlerin bu çabaları sonuç vermiş, 15 Nisan 2011’de Uzmanlıköğrencilerinin eğitim ve çalışmaları konulu yeni bir genelge yayınlanmıştır. Bugenelgede nöbet programlarının yeniden düzenleneceği, eğitim ve araştırmagiderlerinin karşılanması için döner sermaye bütçelerine yeteri kadar ödenekkonulacağı, asistanların bilimsel faaliyetleri ile hasta teşhis ve tedavisi ile ilgiliçalışmalar yapmak üzere komiteler oluşturulacağı, uzmanlık öğrencilerinin verileneğitimi ve eğitim sorumlularını yıllık olarak değerlendireceği ‘uzmanlık eğitimitakip sisteminin’ etkinleştirileceği belirtilmiştir.

Asistan hekimlerin sorumlulukları; genel hekim sorumlulukları olan cezai,hukuki, mesleki ve etik, idari sorumluluklar olmak üzere 4 başlık altındaincelenebilir.

Sır saklama ve aydınlatılmış onam konuları ise Türk Ceza Kanunu, TıbbiDeontoloji Tüzüğü, Türk Tabipler Birliği Meslek Etiği Kuralları gibi birçok yasaldüzenlemede ele alınmıştır.

Hastanın verdiği kişisel bilgiler, muayene bulguları ve tedavi sonuçları sırniteliğindedir. Hekimin mahiyetinde çalışan asistan, stajyer, hastabakıcı, başhekimve idare memurlarının sır saklama yükümlülüğü hastaya karşı değil hekime karşıdır.Çünkü hasta sırrını hekime açıklamıştır. Hastanın asistana açıkladığı sırlarbakımından ise asistan doğrudan hastaya karşı sorumlu olur (4). Hastanın açıkonamı bulunan açıklamalar ve adli olaylar sır saklama gerektirmeyen durumlardır.Görev esnasında hastaya karşı bir suç işlenildiği fark edilirse, vakit geçirmeden birüst makama veya ilgili adli makamlara haber verilmelidir, aksi takdirde 1 yıla kadarhapis cezası söz konusudur (TCK Madde 280). Sağlık personelinin hastaneyönetimini bilgilendirmesi yeterlidir fakat bu maddede işlenen suçun şikayete bağlıolup olmamasına ilişkin bir ayırım yapılmaması tartışılan bir konudur. Şikayete bağlısuçlarda, örneğin darp sonucu hafif yaralanmalarda hekimlerin ihbar yükümlülüğübulunmamalıdır.

Hekimin gerçekleştirdiği tıbbi müdahalenin hukuka uygun hale gelebilmesi içinhastanın rızasının alınması şarttır. Rızanın, hekimin aydınlatma yükümlülüğünüyerine getirmesinden sonra alınması gerekir. Aydınlatma yükümlüsü hekimtarafından, asistan hekim bu yükümlülüğü yerine getirmekle görevlendirilmişse artıkasistan hekimin de hastayı aydınlatmadan sorumluluğu söz konusudur (5).

Cezai sorumluluk; Türk Ceza Kanunu’nun 22/5 hükmüne göre herkes kenditaksirli hareketinden sorumludur.

Asistanlar (yardımcı kişi) yetkili uzman hekim kontrolünde tedavi ve ameliyatyapabilirler. Tedavi ve ameliyata yardım edecek asistan ve diğer personelinhatalarından, olayın özelliğine göre uzman hekim cezai açıdan sorumlu olabilir.Yardımcının eyleminden sorumlu tutulabilmesi için; yardımcının eylemi hukukaaykırı olmalı, eylem ile meydana gelen zarar arasında uygun nedensellik bağıbulunmalı ve yardımcı kusurlu olmalıdır. Uygun nedensellik bağı önünegeçilemeyen bir nedenden veya zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurunedeniyle kesilecek olursa yardımcı sorumlu olmaz (6).

9ASİSTAN HEKİMİN YASAL HAKLARI ve SORUMLULUKLARI

Page 24: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Ceza yargılamasında bilirkişilik görevi olan Yüksek Sağlık Şurası kararlarınagöre; Uzmanın emriyle kesilmemesi gereken damarı kesip, organın nekrozeolmasına sebep olan asistan cezai açıdan sorumsuz kabul edilmiş, uzman kusurlubulunmuştur. Tümörlü göz yerine sağlam gözü çıkarma olayında hem uzmana hemasistana ağır kusur verilmiştir (6).

Hukuki sorumluluk; Hekimler yaptıkları hatalardan dolayı cezadan ayrı olmaküzere Özel Hukuk (tazminat) yönünden de sorumlu olurlar. Özel hukukta her türlükusur haksız fiil sayılır ve kusurlu olduğu saptandığında hekim bu zararı ödemekleyükümlüdür (Borçlar Kanunu Madde 41,42).

Hekim ve yardımcısı, aynı eylemden dolayı farklı hukuksal nedenleredayanmakla birlikte aynı kişiye karşı sorumludur. Tazminatın iki kere ödenmesi sözkonusu olmadığı için sorumlulardan birinin zararı tazmin etmesiyle birlikte diğeride hastaya karşı sorumluluktan kurtulur. Ancak hekim, sorumlu tutularak ödediğitazminatı yardımcısının kusuru oranında yardımcısından isteyebilir (Borçlar KanunuMadde 100).

Mesleki ve etik sorumluluk; 28 Nisan 2004 tarihinde yürürlüğe giren TürkTabipler Birliği Disiplin Yönetmeliği, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü başta olmak üzereilgili yasa, yönetmelik ve benzer belgeleri dikkate alarak, kusurlu eylemleri;deontolojiye aykırı davranmak, yasa ve tüzüklere uymamak, haksız çıkar sağlamak,hasta haklarını ihlal etmek olarak gruplamıştır. Bu kusurlu eylemlere karşı uyarı,para cezası, geçici olarak meslekten men, oda bölgesinde çalışma yasağı gibiyaptırımlar tanımlamıştır (7).

İdari sorumluluk; Kamu veya özel kurum içi yapılan soruşturmadır. 657 sayılıDevlet Memurları Kanunu’nun 7. bölümünde disiplin cezası gerektiren fiil ve hallerile bu fiil ve hallerde uygulanacak cezalar ele alınmıştır. Üniversitede görev yapanakademik personel açısından, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu önemtaşımaktadır (7).

Sonuç olarak, hekimliğin zorlu bir sürece girdiği şu dönemde asistan hekimlerde yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilinçlenmelidirler.

Asistan hekimlerin tıbbi müdahalelerinde kendilerini yasal olarak koruyabilmeleriiçin tüm dikkat ve özeni göstermiş olduklarına dair her türlü yapılan işlemi kayıtaltına almaları gerekmektedir.

Bunun sağlanabilmesi için de çalışma ortamları, mesai ve nöbet saatleriiyileştirilmelidir. Ayrıca asistan hekimlere, en temel hakları olan nitelikli ve herbranşa özel standart bir eğitim programı uygulanmalıdır.

10 ASİSTAN HEKİMİN YASAL HAKLARI ve SORUMLULUKLARI

Page 25: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Türk Tabipleri Birliği Ulusal Yeterlik Kurulu - Tıpta Uzmanlık Eğitiminde Rehber ElKitabı,Tıpta Uzmanlık Tüzüğü Süreci Cumhuriyet Dönemi Tüzüklerinin Kısa Tarih,75-85,2006.

2. Dr. Serhat Bor, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıpta Uzmanlık Yönetmeliği Sunumu,24Ocak 2009.

3. İstanbul Tabip Odası Asistan Hekim Komisyonu, Asistan Hekimlik konulu makale,4.Sinem Karasu, Hekimin Sır Saklama Yükümlülüğü,114-115,2009.

5. Hatice Sarıtaş, Hasta Hakları Açısından Hekim Sorumluluğu,63-64,2005.6. Serpil Yaylacı, Özge Yücel, Hamit Hancı, Uzmanlık Öğrencisi Hekimlerin ve Aile

Hekimi Adayı Öğrencilerin Müdahalelerinden Doğan Yasal Sorumluluk, Adli BilimlerDergisi, 8(2):49-57,2009

7. Sermet Koç, Yasal Düzenlemeler Çerçevesinde Hekim Sorumluluğu,Türkderm(41),2007.

11ASİSTAN HEKİMİN YASAL HAKLARI ve SORUMLULUKLARI

Page 26: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Hekimler, sağlık hizmeti sunumunda, hem hizmet veren, hem de hizmet verirkenbaşka hekim ve yardımcı sağlık personelinden hizmet alan, bu anlamda işverenkonumunda da olan meslek erbaplarıdır. Tıbbi uygulama hatalarının işverenboyutundaki sorumluluğunda, hekimin kendi tıbbi uygulamaları dışında, çalıştırdığıkişiler, kullandığı cihaz ve sarf malzemeleri ile hizmet verdiği kuruluşa aitsorumlulukları da bulunmaktadır.

Bu sorumlulukların anlaşılabilmesi için önce “Tıbbi Uygulama Hatası”nıntanımlanması yararlı olacaktır. Tıbbi uygulama hataları medikal, etik ve idari kusurve hatalardan kaynaklanabilir.

• Tıbbi Uygulama Hatası

➢ Medikal Malpraktis

• Deneyimsizlik,

• Dikkatsiz-Özensiz Davranma,

• Yanlış Bir Uygulama Yapma,

• İhmal nedeniyle hastanın zarar görmesi

➢ Etik Malpraktis

• Deontolojik kurallara uymama

• Hasta haklarına uymama

• Etik Kuralları ihlal etme

Prof. Dr. Sait EĞRİLMEZ

12

HEKİMLİK UYGULAMASINDAHEKİM DIŞI NEDENLERLE

OLUŞAN KUSURLAR ve HEKİMİN SORUMLULUĞU

BÖLÜM A: HEKİMİN HAK VE SORUMLULUKLARI

Page 27: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

➢ İdari Malpraktis• Verilmiş görevleri yapmama• Yetkilerini kötüye kullanma

Hekimlerin bu uygulama hatalarına ait sorumlulukları da 3 alt başlık halindeşöyle srılanabilir:

Hekimlerin Sorumlulukları

• Ceza Sorumluluğu➢Adli: Görevi kötüye kullanma, yanlış yapma➢ İdari: Görevi gerektiği kadar veya hiç yapmama• Tazminat Sorumluluğu➢ Personel➢ Malzeme-Cihaz kaynaklı sorunlar• Etik Sorumluluk➢ Tıbbi İşlemler➢ Bilimsel Araştırmalar-Yayınlar

Tıbbi uygulama hataları ve bu hatalara ait sorumlulukları ortaya koyduktan sonra,hekimlik uygulamasında, hekim dışı nedenlerle oluşan kusurlar ve hekiminsorumluluğunu temel olarak “Tazminat Sorumluluğu” içinde ele alacağımızıbildirebiliriz. Hukukta “kusursuz sorumluluk” olarak tanımlanan bu tazminatsorumluğunun oluşması için mutlaka bir tıbbi uygulama eylemi ve bir zarar olmalı,ayrıca eylem ile zarar arasında da bir ilişki ya da bağ bulunmalıdır.

Tazminat Sorumluluğu

l Eyleml Zararl Eylem-Zarar ilişkisi

Tıbbi uygulama hatasının hekim dışı kaynakları, personel, donanım ya da sarfmalzemesinden kaynaklanabilir.l Çalışanların (hekim dışı yardımcı sağlık personeli), bilgi-beceri, yetkinlik ve

eğitimlerinin denetlenmesindeki eksikliklerl Cihazların arızalanma ve eskimesinden kaynaklanan kusurlar l Malzemelerin uygunluğu ve stok yönetimindeki eksiklikler çalıştıranın

sorumluluğudur.l Sağlık hizmeti sunumu dışında kalmakla birlikte, arşivin ve tıbbi bilgilerin

korunması ile güvenliği de sağlık kuruluşunun idarecisine düşen bir sorumluluktur.Sistem bu bilgilerin kaybedilmesi ya da açığa çıkmasına karşı gerekli önelemlerinalınmasını gerektirir.

13HEKİMLİK UYGULAMASINDA, HEKİM DIŞI NEDENLERLE OLUŞAN KUSURLAR ve HEKİMİN SORUMLULUĞU

Page 28: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Tazminatta Hedef

“Nimet külfete tabidir” atasözü, kazancın sorumluluktan muaf olmadığı anlatır.Tazminat davaları temel olarak kaybın ekonomik açıdan telafisi amacınıtaşıdığından, telafi etme kabiliyeti en yüksek olan sorumlu hedef alınır.

“Astın olduğu yerde üst yorulmaz, üstün olduğu yerde ast yolunmaz” atasözüde bu hedef tercihinin güzel bir anlatımıdır.

Tazminat Davaları;l Kamu hastanelerinde kurumun en üst düzey yöneticisine açılır. Bu yönetici

makam, üniversite hastaneleri için rektörlükler, bakanlık hastaneleri için SağlıkBakanlığı’dır.l Özel hastanelerde ➢Genelde hastane yönetimine,bazen kısmen hekime, kısmen hastaneye aittir. Bunu

belirleyen ise, hizmet veren hekimin, verdiği hizmeti müstakilen üstlenen ayrı birişletme konumunda olup olmamasına bağlıdır. Bir özel hastanenin çalışan hekimi içintazminat yükümlüğü hastane yönetimindedir. Ancak hastanenin, söz gelimi göz kliniği,göz hekiminin kendisine ait bir şirket (tıp veya dal merkezi) tarafından işletiliyorsa,sorumluluk göz kliniğini işleten tıp-dal merkezinin sahibi olan hekime aittir.

Kamu Çalışanının Kusurları

Anayasa’nın 129/5. maddesine göre, “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri

kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanungösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir”.

Anayasa’nın 40/3. maddesine göre, “kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar

da, kanuna göre devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücuhakkı saklıdır”.l Kamu hastanelerinde tazminat sorumluluğu devlete aittir.l Ceza sorumluluğunu şahsidir. Suç oluşturan eylemi gerçekleştiren sağlık

personeli bizzat sorumlu tutulacaktır. Ancak bu açıdan da, idarenin kusuru bulunduğu takdirde, hastane yöneticilerinin

de sorumluluğu söz konusu olabilecektir Hasta Hakları Yönetmeliği ‘nin 43. maddesi de bu durumu tanımlar:

Sağlık Kurum ve Kuruluşlarının Sorumluluğu

“hasta haklarının ihlali halinde, personeli istihdam eden kurum ve kuruluş aleyhinemaddi veya manevi veyahut hem maddi ve hem de manevi tazminat davası açılabilir”

14 HEKİMLİK UYGULAMASINDA, HEKİM DIŞI NEDENLERLE OLUŞAN KUSURLAR ve HEKİMİN SORUMLULUĞU

Page 29: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Davalı doktorun ceza mahkemesinde mahkûm edilmiş olması da tazminatdavasının hedefini değiştirmez

Somut ÖrnekDHA 09.03.2011 İzmir’de katarakt ameliyatı sonrası, enfeksiyon kapma sonucu kör olma

tehlikesiyle karşı karşıya kalan 4 hasta, avukatları aracılığıyla Sağlık Bakanlığı’nadilekçeyle başvurup ameliyatı yapan doktorla birlikte, toplam 1 milyon 200 bin TLtazminat istedi.

….Dört hastanın avukatı ………… dilekçesinde, "G.K. tarafından yapılan ameliyat

sonrası müvekkillerin görme yetisini tamamen kaybettiklerini, söz konusu durumuntedavilerle dahi onarılamaz ve telafi edilemez olduğunu” söyledi.

…“Ameliyatı yapan doktor piyasadan çekilen solusyonu kullanmıştır. Bakanlık

duyarlı davranmamıştır. Sebep ne olursa olsun bakanlık görevini yapmamıştır.Müvekillerim de uzuv kaybı meydana gelmiştir. Bakanlık olayda ’Hizmetkusurlu’dur" dedi.

Hastane İşleticisinin Sözleşmeden Kaynaklanan Yükümlülükleri

➢ Hastanın tedavisi➢ Hastane bakımını sağlama, hastayı aydınlatma, sadakat ve özen gösterme,

kayda geçirme, sır saklama➢ Özen Gösterme Borcu• Hastanede bulunması gereken asgari unsurları bulundurmak• Tıp bilimi ve uygulamasında ortaya çıkan yeni gelişmeleri takip ederek

hastaneyi buna uydurmak• Yemek ve barınma hizmetlerini amaca uygun hale getirmek • Kendini geliştirmekle yükümlüdür

Hekimin İşveren olarak Somut Organizasyon Yükümlülükleri

• Hekim dâhil bütün sağlık personelinin seçimi, denetlenmesi ve organizasyonu➢ Hizmet içi kurslar düzenlenmek➢ Kongrelere katılım sağlamak➢ Bunları temin etmek için gerekli denetimleri yapmak• Nöbetlerin iyi ayarlanması, hekimlerin üzerine çok yük yüklenmemesi ve

yorgunluk veya konsantrasyon eksikliği nedeniyle, tıbbi müdahalelerin sağlıklıyapılmasının önündeki engellerin kaldırılması

Uzman hekimler yetki alanlarının yöneticileri ve sorumlularıdır. Oftalmolojiuzmanları için bu alarlar:l Göz servisil Göz ameliyathanesil Göz poliklinikleridir.

15HEKİMLİK UYGULAMASINDA, HEKİM DIŞI NEDENLERLE OLUŞAN KUSURLAR ve HEKİMİN SORUMLULUĞU

Page 30: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Yardımcı Sağlık Personeli Hizmetinin Sorumluluğu

l Yardımcı sağlık personeli, görevini hekim emriyle ve hekim sorumluluğundayapar.l Emri veren hekim, sağlık personelinin kusurlarını da üstlenmiş sayılırl Hekim, emrin yaratabileceği sorunlar için önlemleri almakla yükümlüdür l Örn; FFA sırasında sağlık personeli intravenöz floresein verirken oluşacak

komplikasyon hekimin sorumluluğundadır.

Yardımcı Sağlık Personeli Hizmetinin Sorumluluğu

l Hizmetlel Görevlel Kurumla ilgili olduğunda, işverenin tazminat yükümlülüğü vardır. Ancak resmi kimlikle ilgisi olmayan kusurlar kişisel kusurdur, idareye

bağlanamaz.

Cihaz ve Malzemeye Ait Sorumluluklar

l Hastane Yönetimi;l Tıbbi teknik cihazlardaki yeni gelişmeleri takip etmek, eskimiş cihazları

yenileriyle değiştirmekl Malzeme ve stok yönetimini düzgün yapmak zorundadır.l Hekim, teknik alet veya gereçlerdeki eksikliklerin hastane yönetimine

bildirilmesinden sorumludur. Ancak ilgili uzmanlık alanındaki hekimin bileceğieksiklikler, hastane yönetimine bildirilmediğinde sorumluluk hekime ait olur. Bozukveya eksik cihaz donanımla çalışan hekim bu durumu işverenine bildirmediğinde,sorumlusu kendisi olacaktır. Örneğin aşağıdaki genelge, yayınlandığı günden buyana, tıbbi cihazların sterilizasyonu ile ilgili sorumluluğu hekim ve başhekimlereyönlendirmiştir.

TIBBİ CİHAZLARIN STERİLİZASYONU HAKKINDA GENELGE(Sayı:2011/7)l Tıbbi malzemelerin bir kısmının tek kullanımlık, bir kısmının ise müteaddit

defalar kullanımı mümkün olacak şekilde üretildiği bilinmektedir. Gerek tekkullanımlık gerekse çok kullanımlık olarak tasarlanan malzemelerin sağlıkkurumlarında pratikte ideal kullanım şekillerine riayet edilmeden kullanıldıklarızaman zaman karşılaşılan bir durumdur.l Üreticinin, tek kullanım için sağlık garantisi ile piyasaya sunduğu malzemenin,

mükerrer rutin sterilizasyon işlemi uygulanmış olsa bile, tıbbi malzemenin yapısındankaynaklı sebeplerle ideal sterilizasyonun sağlanamadığı bilinmekte ve bunun yanındatıbbi malzemenin fonksiyonel, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin aynen korunduğugaranti edilememektedir. Üretici firmalar, tıbbi malzemeleri kullanım kılavuzuna uygun

16 HEKİMLİK UYGULAMASINDA, HEKİM DIŞI NEDENLERLE OLUŞAN KUSURLAR ve HEKİMİN SORUMLULUĞU

Page 31: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

olarak kullanılması şartıyla ürün güvenliğini garanti etmektedir. Tıbbi malzemenin tekkullanımlık olanlarının kullanım kılavuzuna aykırı olarak tekrar steril edilerekkullanılması durumunda ise ortaya çıkabilecek her türlü olumsuz durum karşısındatüm sorumluluğun ilgili hekim ve idare üzerinde olacağı açıktır.

Yönetim, organizasyonu soyut olarak belirledikten başka, somut olayda güçlüklerçıktığı takdirde müdahale de etmek durumundadır.

Bu bakımdan organizasyonun sürekli denetlenmesi ve iyi yürüyüp yürümediğininkontrol edilmesi gerekir.

Özet olarak;Hekim, sağlık hizmeti verirken ona yardım eden sağlık çalışanlarının ve hizmet

sırasında kullanılan donanımın da sorumlusudur. Bu sorumluluk, çalışanları,donanımı, mekanı ve sarf malzemelerini seçme yetkisi ile ortaya çıkmaktadır. Buyetki personel boyutunda genelde başhekime ait olmakla birlikte, teknik donanımaçısından çoğunlukla ilgili uzman hekime aittir. Tıbbi uygulamalarda hekimdışınedenlerle oluşan kusurlar, hukukun “kusursuz sorumluluk” tanımı içinde elealınır ve tazminat boyutuyla hekimi ve hekimin işverenini hedef alır.

KAYNAKLAR

1. Türk Ceza Kanunu. http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=1.5.5237&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=türk ceza

2. Ceza Muhakemesi Kanunu. http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/Metin.Aspx? MevzuatKod=1.5.5237&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=türk ceza

3. Türk Tabipler Birliği Disiplin Yönetmeliği. www.ttb.org.tr/data/haber/nisan04/ disiplin_y.php4. Battal Yılmaz, Açıklamalı ve İçtihatlı Hekimin Hukuki Sorumluluğu. Adalet Yayınları,

Ankara, 2007.5. Halide Savaş. Sağlık çalışanlarının ve Sağlık Kurumlarının Tıbbi Müdahaleden Doğan

Sorumlulukları. Seçkin Yayınları, Ankara, 2007.6. Hakan Hakeri, Tıp Hukuku, Seçkin Yayınları, Ankara, 2007.7. Barış Erman, Ceza Hukukunda Tıbbi Müdahalelerin Hukuka Uygunluğu. Seçkin

Yayınları, Ankara, 2003.8. Cemal Öztürkler, Hukuk Uygulamasında Tıbbi Sorumluluk Teşhis, Tedavi ve Tıbbi

Müdahalelerden Doğan Tazminat Davaları. Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006.9. Mehmet Ayan, Tıbbi Müdahalelerden Doğan Hukuki Sorumluluk. Kazancı Yayınları,

Ankara, 1991.

ELEKTRONİK KAYNAKLAR

http://malpraktis.net/ http://www.hekimhukuku.com/ http://www.turkhukuksitesi.com http://portal.hakanhakeri.com/

17HEKİMLİK UYGULAMASINDA, HEKİM DIŞI NEDENLERLE OLUŞAN KUSURLAR ve HEKİMİN SORUMLULUĞU

Page 32: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Öncelikle “belgelendirme-dökümantasyon-raporlama” sözcükleri irdeleyelim.Sözlüklere baktığımızda: Belgelemek: ‘kesin dayanaklara bağlı hale getirmek,isbatlamak, kanıtlandırmak’; Dökümantasyon: ‘belgeleme, yapılan işinayrıntılarını yazarak arşivlemek’; Raporlama: ‘yazı ile bildirmek, rapor halinegetirmek, inceleme- araştırma sonucunu, düşünceleri veya tesbit edilenleri bildirenyazı, anlatım’ ifadelerini görmekteyiz.

Bu durumda belgelemek ve dökümantasyon eş anlamlı iken, raporlamayı yetkiliyere bildirme eylemi olarak kullanmış olacağız.

Hastamızla ilgili neleri belgelendirmemiz, dökümante etmemiz gerekiyor :1) Hastanın kişisel bilgileri,2) Anamnez de dahil yapılan muayene ve bulgular, 3) Hastalığı ile ilgili bilgilendirme, onam alınması,4) Yapılan tıbbi veya cerrahi müdahale,5) Takip sonuçları... Peki bu bilgiler neye yarar:1) Tedavi ve takibin planlı şekilde yürütülmesine,2) Yargıya yansıyabilme durumunda isbatlama,3) Başka bir hekim veya kuruma başvuruda hastaya...Tüm bu bilgiler hasta ve hekim arasında sır kabul edilir. Hastanın talebi olmasa

da gizli tutulması gerekir. Bilgilerin saklanması, tedavi eden kurum ve/veya kişininsorumluluğundadır. Gereken tedbirlerin alınmaması, bunun için uygun ortamınsağlanmaması anayasal bir sorun oluşturur. Ayrıca bu bilgilerin arşivlenmesi ve gizlitutulması kurum ve/veya kişiye özel hukuk çerçevesinde sorumluluk da yükler.

Prof .Dr. Halûk ERTÜRK

18

HEKİMLİKTE HASTA İLE İLGİLİBELGELENDİRME SÜREÇLERİ

DÖKÜMANTASYON veRAPORLAMA

BÖLÜM A: HEKİMİN HAK VE SORUMLULUKLARI

Page 33: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Bu bilgiler yazılı halde hasta dosyası şeklinde arşivlenebileceği gibi elektronikortamda yani bilgisayarda da saklanabilir. Peki her iki ortam bahsedilen, söz konusuolması gereken gizlilik şartlarını tam olarak yerine getirebilmektemidir? Bencehayır. Bu bilgilere doğrudan tedavi ile ilgili olmayan birim çalışanları tarafındanrahatca ulaşılabilmektedir. Ancak meslek ve kurum etik kurallarına uygun davranmakoşulu burada önem kazanmaktadır.

Hipokrat yeminimizde de “gerek sanatımın icrası, gerek sanat icrası dışındagörüp işittiklerimden açıklanması lüzumlu olmayanları sır saklamayı bir ödevbilerek, ifşa etmekten sakınacağım.” söylemi vardır.

Meslek sırrını açıklama suçu Türk Ceza Kanunu’na göre (Madde 198) hürriyetaleyhine işlenen cürümler arasında yer almaktadır (3 aya kadar hapis veya 9 bin TLye kadar ağır nakdiye...).

Dünya Tabipler Birliğinin “Bilgisayarların Tıpta Kullanılışına İlişkin Duyuru”başlığı ile duyuru yayınlamıştır :

1) “Ulusal tıp birlikleri hastaları ile ilgili bilgilerin kişiselliğini, güvenliğini vegizliliğini sağlamak için olası bütün adımları atmalıdır,”

2) “Yürütülen bir bilimsel araştırma, idari denetleme, mali denetleme, programdeğerlendirme ya da benzeri bir çalışma için, hastalara ait ve gizli kalması gerekenbilgiler verildiğinde ya da aktarıldığında, verilen bilgi doğrudan ya da dolaylıolarak kimlik içermedikce, söz konusu araştırma, denetleme, değerlendirmeninraporuyla ya da başka herhangi bir yolla, herhangi bir hastanın kimliği şu ya dabu biçimde açığa vurulmadıkca, bu durum gizlilikten ayrılma anlamına gelmez.”

3) “Ulusal hekim birlikleri, elektronik bilgi işlemlere ilişkin olarak, hastanınkişisellik, güvenlik ve gizlilik haklarını zedeleyebilecek ya da ortadan kaldırabilecekbir yasa çıkarmaya yönelik herhangi bir çabaya karşı çıkmalıdır....”

4) “Tıbbi veri bankaları, hiçbir zaman başka merkezi veri bankaları ile ilişkiliolmamalıdır.”

Dökümantasyon için Dick Brandon isimli birinin sözü : “documentation is likesex: when it is good, it is very very good; when it is bad, it is better than nothing.”

Raporlama: Yetkili yere bildirme amaçlı belge hazırlama işlemidir. 1) Hastanın kendisi için,2) Kurum veya sigorta şirketi için,3) Adli makamlara bildirim,4) Devletin sağlık kuruluşlarına bilgi iletmek için (bildirimi zorunlu hastalıklar).Hastanın kendisi, kurumu veya sigorta şirketi için hazırlanabilecek raporda

kişinin hastalığı, uygulanan tedavi ve süreci, söz konusu ise istirahat durumuhakkında bilgiler içerir.

Herhangi bir konumda cinayete tanık olmak, yaralanmalar, çocuk suistimali vebulaşıcı hastalıkların yetkili makamlara rapor edilmesi zorunluluğu vardır. Bunlarsır saklama kavramı altında değerlendirilmemektedir. Kanun karşısında toplumyararı bireyin yararından daha üstün tutulmaktadır.

Göz hastalıkları açısından bildirimi zorunlu hastalıklar şunlardır : AİDS, Trahom,Şarbon ve Toxoplazmosis.

19HEKİMLİKTE HASTA İLE İLGİLİ BELGELENDİRME SÜREÇLERİDÖKÜMANTASYON ve RAPORLAMA

Page 34: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Sert G. : Sağlık Hizmetlerinde Arşiv/Kayıtların Gizliliğinde Karşılaşılan Etik ve YasalSorunlar. Tıp Etiği ve Mahremiyet Hakkı. Babil Yayınları İstanbul, 2008; Sy:169-186.

2. Güler M. : Hasta Hakları Yönetmenliği. Hekimler ve Tabip Odası Yöneticileri içinMevzuat. Prizma Ofset, Ankara, 1999; Sy. 394-410.

3. Sert G. : Bir Hasta Hakkı Olarak Özel Yaşamın Gizliliğine Saygı. Hasta Hakları- UluslararasıBildirgeler ve Tıp Etiği Çerçevesinde. Babil Yayınları İstanbul, 2009; Sy: 180-205.

4. Hekimlik Yemini – Hipokrat Yemini5. Bildirimi Zorunlu Hastalıklar – Sağlık Bakanlığı İnternet Sitesi.

20 HEKİMLİKTE HASTA İLE İLGİLİ BELGELENDİRME SÜREÇLERİDÖKÜMANTASYON ve RAPORLAMA

Page 35: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Her ülkede ilaçların kullanımı konusunda, belli bir otoritenin izni gerekir. Buotorite kimi zaman bağımsız bir mercidir, kimi zaman da Sağlık Bakanlıklarıdır. Buizinle ilgili dökümana ruhsat veya etiket (label) denilmektedir. Ruhsat, ilgili ilacınkullanımı ile ilgili temel bilimsel ölçütlere bakılarak kullanım alanını datanımlamaktadır. Ruhsatta esas olarak, dört ana husus özellikle belirlenmiştir. Bunlar,ilacın kullanım alanı, kullanım yolu, kullanım dozları ve hangi yaş gruplarındakullanımının nasıl olması gerektiğini kapsayan tanımlardır.

Endikasyon dışı ilaç kullanımı (off label drug use), asıl olarak bir ilacın ruhsatınınveriliş nedeni dışında, farklı endikasyonlarda kullanılmasıdır. Bunun yanısıra farklıdozlarda, farklı yollarla ve farklı yaş gruplarında kullanılması da endikasyon dışıuygulamaya girmektedir. Hatta, bir ilacın, ruhsatlı endikasyonunda ama, farklı yollarlave farklı dozlarda kullanılması da endikasyon dışı uygulamalara girmektedir (1).

Bu anlamda örnek vermek gerekirse, barsak metastatik kanserlerinde kullanılmaküzere ruhsatlanmış bevacizumabın, yaşa bağlı makula dejeneresansında intravitrealolarak kullanılması, endikasyon dışı uygulamaya en tipik örnektir. Bunun yanısıra,örneğin triamsinolon asetonid’in steroid etkisi için örneğin diyabetik makulaödeminde ya da üveitte kullanılması, amaç olarak aynı olsa bile, kullanım yoluolarak intravitreal olması nedeni ile endikasyon dışı kullanıma girmektedir. Benzerşekilde antimikrobial etkileri nedeni ile, katarakt ameliyatı sonunda ön kamerayaverilen antibiyotiklerin ya da endoftalmide intravitreal olarak yapılanantibiyotiklerinde kullanımı endikasyon dışı uygulamadır. Kullanım şekli ve dozuaçısından da bir başka örnek ise keratitlerde kullanılan güçlendirilmiş topikalantibiyotikler ya da trabekülektomi vb. ameliyatlarda kullanılan mitomisindir. Buörnekler her geçen gün yeni uygulamalar ile değişmekte ve artmaktadır.

Burada ruhsatın sınırları da önemlidir. Örneğin, ruhsatı gereği, intravitrealuygulanabilen ve bunun dozu da belli iken, aynı uygulama yolu ve dozu ile ama ruhsattagörünmeyen bir endikasyonda bu ilacın kullanılması da endikasyon dışı uygulamadır.

Prof. Dr. Süleyman KAYNAK, FEBO

21

OFTALMOLOJİDE ENDİKASYONDIŞI İLAÇ KULLANIMI

BÖLÜM A: HEKİMİN HAK VE SORUMLULUKLARI

Page 36: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Endikasyon dışı ilaç kullanımı, esas olarak çok hızlı değişen bilimsel verilerışığında, daha önceden mevcut olan ya da yeni ortaya çıkan, tedaviye yönelikihtiyaçların karşılanması amacı ile yapılır. Bir bakıma, burada, hekimin tedavigerçekleştirme kaygısı ile bilimsel verileri bir an önce kullanma çabasınınsonucunda ortaya çıkan bilimsel değişim ve uygulama hızına, ilaç endüstrisininve bürokrasinin bilerek ya da bilmeyerek ayak uyduramamasından doğan bir süreçgözü ile de bakılabilir. Zira burada, hekim tedavi etme özgürlüğünü kullanmayaçalışırken, çok hızla değişen bilimsel verileri tek ölçüt olarak almakta, bunundışındaki endüstriyel, mali, idari ve hukuki süreçleri dikkate almamaktadır. Zirailaçlar artık birer endüstriyel üründür ve bu anlamda pazarlama stratejilerinin birnesnesidir. Bu ürünlerin bir maliyeti vardır ve bu maliyet kişiler ya da geri ödemekurumları tarafından karşılanmaktadır. Nihayet, ilaçların kullanımına ilişkin olarakilgili otoritelerin ruhsatlandırma zorunluluğu ve dolayısı ile idarenin hukukisorumlukları ve hastanın da hem ilaca ulaşma hem de ulaştığı ilacın etkinlik vegüvenliğinden kuşku duyulmamasını gerektiren hakları vardır. Tüm busüreçlerinde bir yanıyla hukuki kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir. Buaçıdan, hekimin, bilimsel veriler ötesinde de bazı direkt ya da dolaylı sorumluklaraldığını belirtmek gerekir.

Bazı hallerde, belli bir hastalık için her yönü ile ruhsatlandırılmış ilaçlar olmaklabirlikte, bunun yerine, ruhsatlandırılmamış ilaçların tercih edilmesi de söz konusuolabilmektedir. Bu da yine endikasyon dışı uygulamaya girmektedir (off-off labeldrug use ). Bu noktada asıl dikkat çeken konu şudur, özellikle onkoloji hastalarınıntedavisinde, aslında ruhsatlı bir çok ilaç kullanılmakla birlikte, bunların yetersizolduğu alanlarda ve hastalarda, ruhsatlı ilaçla birlikte ya da ruhsatlı ilacın kesilmesiile ruhsatsız ilaçlara geçiş gibi değişik yöntemler çok yaygın olarak kullanılmaktadır.Dolayısı ile burada esas olarak belirleyici olan ana husus temelde tıp biliminingetirdikleri olmaktadır.

2006 yılında yapılan bir çalışmada, Birleşik Amerikada reçeteye giren ilaçların%21’i tamamen ruhsatsız ilaçlardan oluşmaktadır ve bunların yaklaşık %73’lük birkısmının da herhangi bir kanıta dayalı tıp anlamında bilimsel dayanağı yoktur (2).Bu oran onkolojide %50’nin üzerine çıkmaktadır (3). Bu oran psikiyatristlerin ilaçkullanımı da hesaba katıldığında %31’lere çıkmaktadır. Çocuk hastalıklarında isebu oranın %60’lara ulaştığı tahmin edilmektedir (4) .

Burada konu ile ilgili altı taraf vardır. Bu tarafların konumunu ayrı ayrı ele almakve değerlendirmek ve buna göre bir sonuca ulaşmak gerekir.

1. Hasta

2. Hekim

3. Ruhsatlandırma Otoritesi

4. Geri ödeme kurumları

5. İlaç araştırmacısı ve üretici endüstri

6. Hukuk otoritesi

22 OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 37: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

1. HASTA ve ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Anayasanın 2. Bölümünde 17. maddesinde, “herkes, yaşama, maddi ve manevivarlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar dışında vekanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz :rızasıolmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz “denilmektedir. Buna göre hastaolan vatandaş, tıbbi zorunluluk karşısında vücut bütünlüğüne dokunulması gerekenama bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz bir konumdadır (5).

Burada 1.8.1998 tarihli Hasta Hakları Yönetmeliğinin 27. Maddesine göre,endikasyon dışı uygulamaların bir bölümü, “ alışılmış olmayan tedavi usullerininuygulanması” başlığı ile geçen bölüme göre yorumlanabilir. Bu maddede, bilinenklasik tedavi usullerinin hastaya faydası olmayacağının sabit olması, daha evveldeney hayvanları üzerinde kafi derecede tecrübe edilmek ve hastanın rızası şartkoşulmaktadır. Ayrıca hastaya faydalı olacağının ve bu tedavinin bilinen klasiktedavi usullerinden daha elverişsiz sonuç vermeyeceğinin muhtemel olması şartı daaranmaktadır. Bu maddenin son cümlesi de tıbbi araştırmalara atıfta bulunarak, “altıncı bölümde yer alan hükümler saklıdır “demekte ve böylece, adeta klasik tedavidışında tedavi yapılan hastaları altınca bölümdeki tıbbi araştırma yapılan hastagrubu ile özdeşleştirmekte ve hastanın rızasının alınması ile “tıbbi araştırma yapılangönüllü” konumuna da atıfta bulunmaktadır. Altıncı bölüm ise, gönüllünün tıbbiaraştırmaya rıza göstermiş olması, ilgili tıbbi personelin sorumluluğunu ortadankaldırmaz demektedir (6).

Bu durumda, hekimin “tedavi” ile “ tecrübe, araştırma ve eğitim” kavramlarıbirbirinden ayırması ve özellikle hastalara uygulanan endikasyon dışı ilaçuygulamalarında “tedavi” terminolojisinin kullanılması gerekir. Aksi takdirde,hukuken, bu uygulama hasta hakları Yönetmeliği 27. Maddesi üzerinden aynıyönetmeliğin 6. Bölümüne atıf yapılarak, “tıbbi araştırma” olarak değerlendirilerek,hekimin çok daha ağır sorumluluklar yüklenmesi şeklindeki bir yoruma gidebilir (7).

Sağlık Bakanlığı da, zaten, endikasyon dışı ilaç kullanım kılavuzunda, Bakanlığabildirimi gerekenler ve gerekmeyenler diye bir ayırım yaparak, Hasta HaklarıYönetmeliğinin 6. Bölüm ve 32. Maddesinde geçen, “Hiç kimse; Bakanlığın iznive kendi rızası bulunmaksızın, tecrübe, araştırma veya eğitim amaçlı hiçbir tıbbimüdahale konusu yapılamaz “ kaydına göre, bu ilaçların Bakanlığa bildirimini deöngörmüştür. Buradan hareketle, Bakanlık, endikasyon dışı ilaç kullanımının, önemlibir bölümünü “tecrübe, araştırma ve eğitim “ amaçlı olarak görmektedir ve bunlarınbildirimini zaten istemektedir. Bu nedenle, bildirimi zorunlu olmayan endikasyondışı ilaç kullanımının “tedavi” ye yönelik olduğunun, verilecek raporlardavurgulanması gerekir (6).

Bu noktada verilecek raporlarla ilgili olarak vurgulanması gereken diğer birnokta, hekimlerin rapor düzenlemesi yaparken, bu işlemin, esasta” hastanın geriödeme almasına yönelik” yapılan bir işlem olduğu şeklindeki yanlış kanaatleridir.Aslında hukuken bu raporlar verildiği için geri ödeme alınmaktadır, yani, geri

23OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 38: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

ödeme neden değil sonuçtur. Bu raporların, esas amacı ne olursa olsun, tıbbi vehukuki bağlayıcılığı vardır. Yani hukuken, “ben bu raporu hasta geri ödemesini alsındiye yazdım” şeklindeki bir savunma, geri ödeme kurumları tarafından “ben, burapor yazıldı diye geri ödeme yaptım “ deneceği için geçerli olmayacaktır. Önemliolan raporun içeriğidir. Ne amaçla verildiği ikinci önemdedir.

Sonuç olarak, bu alanda, hekim, endikasyon dışı ilaç kullanımına başvuracağızaman, bunun özellikle tecrübe, eğitim ve araştırma amaçlı değil tedavi amaçlıolduğunu vurgulamalı ve Bakanlıkça yayınlanmış, kullanım kılavuzuna uygundavranmalı ve mutlaka konuyu da içerecek ve sadece tedavi amaçlı biraydınlatılmış onam almalıdır. Gerçektende örneğin Amerikan hukuk literatüründede, tedavi ile deneysel yaklaşım (tecrübe, araştırma ve eğitim), birbirindenayrılmıştır. Hekimin temel niyeti ve önceliği hastanın iyileşmesine yönelik birmüdahale ise, bu “tedavi” dir. Ancak, hekimin niyeti ve önceliği, yapılanmüdahalenin, başka insanlar için nasıl sonuç vereceğine ilişkin bir hipotezi testetmek ve çıkan sonucu genelleştirme amacı taşımakta ise, bu “tecrübe, araştırma veeğitim” kapsamındadır. Bu nedenle endikasyon dışı ilaç kullanımının hasta için“tedavi” kapsamlı olması şartı vardır ve özellikle aydınlatılmış onama bu teriminkaydedilmesi zorunludur. Burada hukuken dikkate alınması gereken bir başka unsur,hekimin, endikasyon dışı ilaç kullanımında, bu uygulamaya bağlı özel bir maddiçıkara (strong financial interest) sahip olmamasıdır (8).

2. HEKİM ve ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlükdiploması aracılığı ile kullanılır. Bu özgürlük tedavi amacı ve niyeti ile tıbbi kurallarve bilimsel veriler içinde insan vücuduna müdahale yetkisi ve mesleki özerklikkazandırmaktadır. Hekimin mesleki özerkliğinin hukuki dayanağı vardır.

Hekim özerkliğinin hukuki dayanağını esas olarak Tıbbi Deontoloji Tüzüğünün 6ncı maddesi teşkil etmektedir. 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasınaDair Kanunun 69 uncu maddesine göre hekimler, bu kanunda açıkça gösterilmemişancak benzeri kanun ve idari düzenlemelerle kendilerine tevdi edilmiş olan bütüngörevlerin ifasıyla yükümlüdür (9). Bu hüküm ışığında Tıbbi Deontoloji Tüzüğü vediğer idari düzenlemelerde yer alan kurallar hekimler için bağlayıcıdır. Tıbbi DeontolojiTüzüğünün 6’ıncı maddesine göre, hekim, sanat ve mesleğini icra ederken, hiç bir tesirve nüfuza kapılmaksızın, vicdani ve mesleki kanaatine göre hareket eder. Hekim,uygulayacağı tedaviyi tayinde serbesttir (10). Bu hükümle, hekimlerin mesleklerini icraederken, hiçbir etki altında kalmadan, bilimsel ilkelere ve hastanın menfaatine uygunbir biçimde vicdani kanısına göre hareket edecekleri öngörülmektedir. Hiçbir idari veyayargısal makam, hasta ve hasta yakını dahil hiçbir kişi hekimin vereceği tedavinin neolması gerektiği hususunda müdahale hakkına sahip değildir.

Ancak hekimin özerkliğinin sınırı vardır. Bunlar, tıp biliminin gerekleri, yeterli bilgive beceri, özen ve dikkattir. Ama en önemli sınırlardan birisi de aydınlatılmış onamdır.

24 OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 39: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Hekimin özerkliğini sınırlandıran asıl hukuki belge aydınlatılmış onamdır. Böylece şuhusus özet olarak vurgulanabilir, tıbbi müdahalede iki taraf bir sözleşme yapmaktadırve bu sözleşme yetkisi, bir tarafın diploması, diğer tarafında aydınlatılmış onamı ileolmaktadır. Dolayısı ile hekim, hastanın tedavisi açısından kendi mesleki özerkliğiçerçevesinde verdiği kararı, hastaya anlatarak, O’nun onayını alacaktır. Fakataydınlatılmış onam, tıbbi kurallar içinde, gereken bilgi, beceri, özen ve dikkat ileyapılacak olağan bir uygulama için verilmekte, eğer süreçte, suç teşkil edecek bir unsurmevcut ise, aydınlatılmış onam koruyucu olmamaktadır (11,12,13). Yani, örnek vermekgerekirse, trafik kurallarını ihlal ederek kaza yapan birisi, benim sürücü ehliyetim vardiyerek suçtan muaf tutulamamaktadır.

Sonuç itibarı ile, hekim, endikasyon dışı bir işlem yapacak ise yukarda değinildiğigibi, tedavi amaçlı olduğu vurgulanan ayrıntılı bir aydınlatılmış onam alarak buuygulamayı yapmalıdır.

3. RUHSATLANDIRMA OTORİTESİ ve ENDİKASYON DIŞIİLAÇ KULLANIMI

Ülkemizde ruhsatlandırma otoritesi Sağlık Bakanlığıdır. Amerikada ise FDA buişlemi yapar. İkisinin konumu farklıdır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı, hem idari hemde siyasi bir otoritedir. Ancak bunun yanısıra tıp eğitimi ve bilimsel düzlemde de otoriteolarak resmi görevler üstlenmiştir. Örneğin, ülkemizde tıp diplomalarının ve ihtisasdiplomalarının tümü, üniversiteden çıkış olsa bile Sağlık Bakanlığı tarafından verilirve ayrıca, Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler, hem hekim ve hem de diğer personelineğitiminden de sorumludurlar. Yani ihtisas eğitiminden hemşirelik eğitimine kadar pekçok eğitim faaliyeti de Sağlık Bakanlığınca yerine getirilir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı,örneğin Türkiye Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu ya da Hıfzıssıha Enstitüsü gibi organlarıile, bilimsel etkinliklerde de rol alır. İlaçların ruhsatlandırılması ve toksikolojikincelemeler de bunların içindedir. Dolayısı ile Sağlık Bakanlığı, ülkemizde sağlıkalanında, siyasi, idari, eğitimsel ve bilimsel anlamda en önemli otorite durumundadır.Dolayısı ile bu farklı fonksiyonlar yürütülürken belli bir konuda, bu fonksiyonlarınbirisi daha ön plana çıkarken, bazan bir diğeri ön plana çıkartılabilmektedir. Bu anlamdaaslında tamamen bilimsel bir fonksiyon olan ilaç ruhsatlandırılması da ülkemizde SağlıkBakanlığınca yapılır. Bu elbette, Sağlık Bakanlığına, yüklenmiş olduğu diğersorumluluklar nedeni ile ek ve dolaylı bazı sorumluluklar da yüklemektedir.

Bu nedenle de Sağlık Bakanlığı örneğin endikasyon dışı ilaç kullanımıkonusunda bir kılavuz yayınlamıştır (14). Zira bu konuda bilimsel sorumlulukkendisinde olması nedeni ile bu sorumluluğun idari, hukuksal belki de siyasisorumluluğunu ortadan kaldırmak için, bilimsel olması gereken konuları dayönetmelikler ile düzenleme yoluna gitmektedir.

Oysa, örneğin Birleşik Amerikada, devlet bütçesinden finanse edilen FDAtamamen bağımsız bir kurumdur ve kamu adına, özerk olarak ilaç ve gıdaruhsatlandırılmasını bilimsel organları aracılığı ile yerine getirir. İşi esasta sadecebu konu çevresinde yoğunlaşır (15).

25OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 40: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Bu nedenle endikasyon dışı ilaç uygulaması konusunda da, başka ülkeler ilefarklılıklarımız vardır.

Amerikada ilaç kullanımı hekime bırakılmıştır. Bizde ise kılavuza uygunkullanmak zorundasınızdır. FDA, ruhsatlandırma işlemini yapar. Bunun dışındakitıp uygulamalarına karışmaz . Bu nedenle endikasyon dışı kullanma sorumluluğudoğrudan hekime bırakılmıştır. Hekim tıbbi ve hukuki sorumluluğu almak üzerekendi kararı uyarınca endikasyon dışı ilaç kullanımına yönelir.

Burada Amerikan Yüksek Mahkemesi tarafından verilmiş birkaç önemli içtihatkararına değinmek gerekir.

Bunlardan birincisi “Ne FDA ne de Federal Hükümet tıbbi uygulamalarıdüzenleyemez. Ruhsatlandırılmış herhangi bir ilacın, ruhsatında belirlenmiş çerçevedışında kullanımı konusundaki karar, tıp pratiğine yapan yetkili hekimlere aittir” (16).

İkincisi, “endikasyon dışı ilaç kullanmak, yasaldır ve bu tür tıbbi uygulamalarmalpraktis olarak kabul edilemez” (17). Ancak aynı zamanda şu nokta da özelliklevurgulanmaktadır, eğer endikasyon dışı ilaç uygulaması nedeni ile, bir hekimintedavisi sonrasında doğan herhangi bir tıbbi sorunda, mahkemeler, yine de bu ilacınbu şekilde kullanılması için yeterli kanıt olup olmadığına bakmak ve buna göre kararvermek durumundadırlar. Eğer eldeki bilimsel kanıt ve yayınlar yeterli değilse,endikasyon dışı ilaç kullanımına ilişkin sorun malpraktis olarak kabul edilebilir.Buradaki sınır, hekimler tarafından çok iyi değerlendirilmesi gereken bir sınırdır.Dolayısı ile, kanun yapıcı, her ilacın, yetki verilmiş olsa bile hekimler tarafındangelişigüzel kullanımını da sınırlandırmaya çalışmıştır.

Üçüncüsü, “tıbbi bilgi, buluş ve uygulamalar, FDA tarafından yapılmışdüzenlemelerin önünde gidebilir ve tıbbi gelişmeleri FDA onayından ibaretsaymamak gerekir. Bu nedenle endikasyon dışı ilaç uygulamalarından bazısı çoközel sanatsal ve özgül (state of art) uygulamalar olup, bunların zaman içinde birçoğu, standart tıp uygulamaları halini alabilir” (18).

Dördüncüsü ise, endikasyon dışı ilaçların, bu kullanımına ilişkin olarak etkinlikve güvenlik çalışmaları yoktur. Bu tür çalışmalar genellikle dar kapsamlı, plasebokontrollü çalışmalardır ve çoğu defa da, FDA, bu klinik çalışmalara bakarak yenibir endikasyona onay vermemektedir. Zira bu tür endikasyon çalışmalarında, sadeceklinik düzeydeki çalışmaların yeterli olmadığı düşünülür. Kaldı ki FDA onay vermekistese dahi, üretici firma hem bu çalışmaları hem de bu çalışmalar üzerinden eğerverilmiş ise FDA onayını reddedebilir (19).

Ülkemizde, Sağlık Bakanlığı, sağlık alanında tek otorite olduğu için, ilaçruhsatlanması gibi aslında bilimsel bir işlem sürecinde de doğrudan yetkilidir. Bukonu Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. AyrıcaEndikasyon Dışı İlaç Kullanım Klavuzu ile de ruhsatsız veya ruhsat dışı kullanımalanları düzenlenmiştir. Bu kılavuzun genel bilgiler kısmının birinci maddesişöyledir : “Onaylı endikasyon ve standart doz dahilinde ilaçla tedavisi mümkün olanhastalıklar için endikasyon dışı ilaç kullanımına izin verilmeyecektir. Ancak belirginolarak farmakoekonomik avantaj tanıyan tedavi seçeneklerinde hasta ve hekimin

26 OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 41: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

talebi değerlendirilir.” Dolayısı ile burada, hekimin ilaç kullanımı sınırlandırılmışve, ruhsatlı ilaçla ruhsat kurallarına uygun tedavinin mümkün olduğu hallerde,endikasyon dışı ilaç kullanımı uygun görülmemekte, sadece “farmakoekonomik”avantaj dikkate alınır denilmektedir. Bunun anlamı, aslında, tıbbi amaçlasınırlandırılmış olan endikasyon dışı ilaç kullanımına, ekonomik nedenlerle izinverilebileceği kaydedilmektedir. Bu kılavuzun 2. bölümünde göz ilaçlarına yerverilmekte ve burada izin gerektirmeyenler başlığı altında şu ibare yer almaktadır:“Güncel tedavi kılavuzlarına girmiş ve göz hastalıkları uzmanları tarafından standartuygulanan tedaviler haline gelmiş, Bakanlığımızdan herhangi bir izin alınmasıgerekmeyen ve Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı tarafından geriödemesinin yapılabileceği uygulamalar aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir” (14).Burada tamamen bilimsel olarak çerçevesinin çizilmiş olması gereken ilaç kullanımendikasyonları, idari bir düzenleme ile, bir kılavuz ile ve bakanlık yani idaretarafından belirlenmiştir. Bilimsel bir alanın idari talimatlarla düzenlenmesin esastadoğru olamayacağı aşikardır. Ancak Sağlık Bakanlığı hem idari hem de bilimselotorite konumunda olması nedeni ile bilimsel olması gereken bazı kuralları, malikaygılar nedeni ile idari talimatlarla yapmakta böylece bilim ile idareyiayıramamaktadır. Bu durumun gerek bilimsel pencereden bakıldığında ve gerekseörneğin Amerikan Yüksek Mahkemesinin içtihatlarına ve Amerikadaki pratikuygulamalara bakıldığında ne kadar sakıncalı bir durum olduğu anlaşılabilir. Bunedenle esasta, Türkiyede de, Sağlık Bakanlığının idari alanı aşmaması, bilimselkuralların konulması bakımından da, bağımsız bir ruhsatlandırma mekanizmasınınve merciinin olması gerekir.

Endikasyon dışı ilaç kullanımında, (ülkemizde ruhsatlı ve onaylı endikasyonluuygulanan tedavi seçeneklerinin etkisiz, yetersiz olması yada yan etki nedeniylekullanılamadığının raporlanması halinde) denilerek, endikasyon da bildirilmesinedeni ile bilimsel bir alanda hekime sınırlar çizilmiş olmaktadır. Bu anlamda,ülkemizdeki uygulama, örneğin Amerikada olduğu gibi, hekimin tedavi özerkliğiiçinde yorumlanmamakta, hekimin, tedavi sınırları çizilmektedir. Bunun en önemlinedeni, idarenin, kendisini hasta vatandaş karşısında hukuksal anlamda korumayaçalışması olarak değerlendirilebilir. Böylece hekimin tedavi özerkliği yani yetkisisınırlandırılmakta ve nasıl uygulama yapması gerektiği tanımlanmakta amasorumluluk, rapor yazılması kuralı konarak, tümüyle hekime bırakılmaktadır.

Bu noktada hekimlerin dikkat etmesi gereken noktalar tam da buradadır .Ülkemizde endikasyon dışı ilaç kullanımında, eldeki liste ve endikasyonlar dahilindebakanlığa bilgi vermek gerekmemektedir ve ödeme kurumu da belli koşullarda geriödeme yapabilmektedir. Ancak hekimi bağlayan iki önemli konu vardır, birincisi,endikasyon dışı uygulamalarda farmakoekonomik ölçütlerin olması ve, endikasyoniçindeki ilaçlarla yeteri kadar yarar sağlanmadığı veya yan etki nedeniylekullanılamama durumunu bildiren bir rapor düzenlenmesidir. Hekimin bu hususlaraözellikle dikkat etmesi gerekmektedir çünkü tarif edilen rapor tarzı, sorumluluğutümüyle hekime yüklemektedir.

27OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 42: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

4. GERİ ÖDEME KURUMLARI ve ENDİKASYON DIŞI İLAÇKULLANIMI

Bütün dünyada geri ödeme kurumları temel olarak iki sisteme bağlıdır. Birincisidevlete ait güvenlik sistemi, diğeri de özel sigorta kurumlarıdır. Ülkemizde her iki sistemde bulunmakla birlikte, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), genel sistemin çok büyükkısmını kapsamaktadır ve özel sağlık sigortası yaklaşık olarak nüfusun %1’inikapsamaktadır. Bu nedenle ülkemizde geri ödeme kurumu olarak SGK tekeldurumundadır (20).

SGK, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ilaçlar arasından, tedaviaçısından önemli olduğu kabul edilenlerin geri ödemesini yapmaktadır. Bu geri ödemeoranları %80-90 oranda olmaktadır. Endikasyon dışı ilaçların geri ödemesinde ise ikiayrı yol uygulanmaktadır. Birincisi, ruhsatlı olan ama endikasyon dışında uygulanacakilaçlar ile ilgilidir. Eğer bu ilaçların kullanımının zorunlu olduğuna ilişkin bir raporverilmiş ise, hasta, bu rapor ve ilacın faturası ile SGK ’ya müracaat ederek parasını gerialabilir. Bu ilaçlar eğer endikasyon dışı ilaç kullanım kılavuzundaki II bölümdegösterilen ilaçlardan ise ve orada gösterilen ruhsata bağlı endikasyonlar dışındakiendikasyonlarda kullanılacak ise, Sağlık Bakanlığından izin almak gerekmez (4). Eğerbu kılavuzun gösterdiği endikasyonların da dışına çıkılacak ise, Sağlık Bakanlığından“endikasyon dışı ilaç kullanımı talep formu” ile izin alınarak ilaç kullanılabilir ve butakdirde ilaç geri ödemesi SGK tarafından yapılabilir. Bu konu günlük pratikte herzaman uygulanmasa bile, bu hastanın vatandaş olarak yasal hakkıdır ve bu hakAnayasanın 17. maddesinden kaynağını alır. İkinci yol ise ruhsatsız ilaçlarla ilgilidir.Bu ilaçlar yurtiçinde bulunmazlar. Yurtdışından getirilen bu ilaçlar yine kurul raporuile, Sağlık Bakanlığının izni ile ve Türk Eczacılar Birliğinin eliyle ithal edilerek hastayaulaştırılır ve SGK bunları da geri öder. Buna kişisel geri ödeme işlemi denir (21).

Sonuç olarak geri ödeme kurumu olarak Türkiyede tekel durumunda olan, SGK,Sağlık Bakanlığının çizdiği çerçeve ve tanımladığı prosedür içinde kullanılanendikasyon dışı ilaç uygulamalarında geri ödeme yapmaktadır.

5. İLAÇ ARAŞTIRMA ve GELİŞTİRME FİRMALARI veENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

İlaç endüstrisinde, bir ilacın düşünceden, hasta insana ulaşması için gereken süreçyaklaşık olarak 10 yıl kadar sürmektedir. Molekül üzerindeki çalışmalartamamlandıktan sonra ki bunun süresi yoktur, preklinik ve klinik araştırma süreçleribaşlar. Bir düşünce ile yola çıkılır ve bu noktada, yani ortadaki düşünceye patent alınır.Sonra sırası ile akut toksisite, farmakolojik formüllerin elenmesi ve kronik toksisiteevreleri uygulamaya alınır. Bu evreler yaklaşık olarak 5-6 yıl dolayında bir zamanalmaktadır. Bundan sonra klinik araştırma evresine geçilir. Burada faz 1-2-3 çalışmalaryapılır . Bu çalışmalar ise yaklaşık olarak 4-5 yıl dolayında zaman almaktadır. Faz-1

28 OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 43: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

çalışmalar esas olarak, sağlıklı gönüllülerle yapılan, güvenlik ve uygun toksik dozaralığının saptandığı çalışmalardır. Bu evre ortalama 1.5 yıl sürer. Toksik doz sınırları,Faz-2a evresinde teyit edilir ve Faz-2b ‘de ise kontrollü, çift kör randomize çalışmalarile Faz-3’e hazırlık olabilecek veriler elde edilmeye çalışılır. Faz 2a ve Faz 2b yaklaşıkolarak her biri 1-3 yıllık dönem alarak 6 yıla kadar uzayabilir. Faz-3 a’da, ilacın tedaviedici etkisi ve yan etkileri değerlendirilerek, yarar/zarar dengesi araştırılır ve buözellikleri diğer benzer moleküller ile kıyaslanmaya çalışılır. Faz 3b’de ise Faz 3abulgularının daha geniş gönüllü kesimlerinde yeniden ele alınması ve istatistik olarakelde edilen verilerin güçlendirilmesi çalışması yapılır. Faz -3 çalışmalar a ve b evreleriolarak her biri 2-5 yıl kadar süre alarak, 4 ile 10 yıl arasında bir süreyi kapsayabilir. Buaşamadan sonra ruhsat için başvurulur ve ruhsat sonrasında pazarlama aşaması ertesindede Faz-4 çalışmalara geçilerek, farmakoepidemiyolojik çalışmalar ile farmakovijilansçalışmaları yapılmaya devam edilir. Faz 4 çalışmalar bazı ilaçlar için tekrarlanarakdevamlılık gösterebilir (22).

1975 rakamlarına göre bir molekülün, ilaç halinde hastaya sunulması için geçensürede yapılan ortalama harcama 138 milyon dolar iken, 2009 yılı verilerine görebu rakam, ilaç başına 1.5 milyar dolar ortalamaya ulaştığı düşünülmektedir ve bumiktar her yıl ortalama %7.4 oranında artış göstermektedir (23,24).

Bu kadar büyük araştırma ve geliştirme maliyetleri ile, ilaç endüstrisi esasta10.000 molekülle başladığı bir serüvene hastanın alacağı tek bir moleküle kadardevam etmekte, olabildiğince hayal kırıklıklarını azaltmaya çalışmaktadır.

Bu durum, ilaç endüstrisinde, belli bir ruhsatı aldıktan sonra, aynı ilaç için tekraraynı aşamaları geçmek zorunda olduğu yeni bir endikasyon için, zaman , işgücü vepara harcamaktan kaçınmaya yol açabilmektedir. Bu durum, esasında bazı hallerde,ilaç endüstrisinin, endikasyon dışı ilaç kullanımı karşısında neden sessiz kaldığınınbir açıklamasıdır.

Endikasyon dışı ilaç kullanımında, ilacı üreten firma, yasal olarak hiçbir şekildepazarlama ve promosyon faaliyetlerinde bulunamaz. Bunun tek istisnası, bu firmalar,ilgili konuda, endikasyon dışı olmasına rağmen, yapılmış ve hakemli dergilerdeyayınlanmış çalışmalar var ise, bu literatürü, hekimlere temin edebilirler. Bunundışında, firmanın, çıkartmış olduğu ilacın, endikasyon dışındaki kullanımı ile ilgilihiçbir tanıtım ve pazarlama vb. şekilde tüketimini teşvik edici faaliyette bulunmasısöz konusu değildir. Bu konuda hassasiyet göstermiş olan firma, hasta açısındandoğmuş herhangi bir zarara bağlı hukuki süreç ve yargılamadan muaftır vesorumluluk taşımaz (25).

Endikasyon dışı ilaç kullanımı ile ilgili olarak ortaya çıkan yan etkilerin veyailaca bağlı olduğu düşünülen tıbbi sorunların neler olduğu konusunda, hekimlerinhasta dosyaları, üretici firma veya FDA, herhangi bir şekilde bilgi sahibi olmuşolabilir. Eğer bu bilgi bir şekilde kamuoyuna malolursa, ilgili firmanın da bazısorumlulukları vardır. Örneğin ABD Kongresi böyle bir konumda, eğer herhangibir ilacın endikasyon dışı kullanımı, belli eşikleri aşacak derecede yaygınlaşmış ise,bu ilacın üreticisini yararlılık ve güvenlik açısından çalışma yapması için

29OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 44: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

zorlayabilir. Eğer Kongre tarafından yapılan bu zorlamalara rağmen, ilgili ilaçfirması, bu çalışmaları yapmayı reddederse, Kongre kararı uyarınca, firmanın, builaçla ilgili olarak endikasyon dışı kullanımdan doğan karına, devlet tarafından cezaolarak el konabilir (25). Burada dikkat çekilmesi gereken çok önemli bir nokta,idari ve bilimsel otoritenin burada hala hekim açısından bilimsel bir sınırlandırmayagitmeyerek, hekimin tedavi özgürlüğüne bir müdahale yapmayı düşünmemesidir.

6. HUKUK OTORİTELERİ ve ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

A. Genel Bilgiler:

Bu konuda ülkemizde hukuk sistemi çoğunlukla şikayete bağlı olarak çalışır.

Hasta tıbbi açıdan bir şikayet iletmek istediğinde üç şekilde bunu yapabilir:

a. Mesleki disiplin ve etik açıdan Türk Tabipler Birliği ve organlarına.

b. Kamu kurumlarında idari disiplin ve cezalandırma açısından ilgili kamukurumunun yönetimine.

c. Ceza ve tazminat nedenleri ile Cumhuriyet Savcılıklarına.

Hasta mesleki disiplin ve etik açıdan Türk Tabipler birliğine müracaat edebilirama, aslında kamu kurumlarında çalışmakta olan hekimlerin Türk Tabipler Birliğinekaydolmak gibi bir zorunlulukları olmaması nedeni ile, eğer ilgili kamu görevlisi,Türk Tabipler Birliği üyesi değil ise, Birlik, yazıyı, ilgili kamu kurumu amirliğinegönderir. Kendi üyesi ise, inceleme ve soruşturma yaparak sonuca bağlar.

Kamu kurumları, kendilerine ister TTB tarafından, ister, CumhuriyetSavcılıklarından gelen şikayetlere ilişkin dilekçeleri ,usulüne uygun inceleme vesoruşturmadan geçirerek, sonuçlandırır. Eğer bir yaptırım gerekmekte ise bununidari disiplin mevzuatı içinde yapılması uygundur ve eğer ortaya çıkacak olan suç,adli nitelik taşıyorsa, savcılığa bildirilir.

Hasta ceza ya da tazminat nedeni ile bir müracaatta bulunmak isterse, bunudoğrudan Cumhuriyet Savcılıklarına da yapabilir. Bu konuda ülkemizde hukuk sistemişikayete bağlı olarak çalıştığı için, hasta, herhangi bir yakınma ile bir makamabaşvurduğunda hukuk sistemi devreye girer. Burada şikayet hastanın kendisi ya davekili tarafından yapılabilir. Şikayetin hangi resmi makama yapıldığı da önemli değildir.Müracaatın yapıldığı makam, kendisinin bağlı olduğu en üst makama bu şikayeti aktarırve bu makam da genellikle bunu savcılığa intikal ettirmekle mükelleftir.

Savcılık bundan sonra iki yol tutar : eğer şikayetin muhatabı, devlet memuru yada devlete bağlı bir kurumda çalışan bir kişi ya da kişilerse, veya kurumun kendisiise, ilgili kuruma yazı yazarak, görevsizlik bildirir ve inceleme ve soruşturmanınkendi disiplin amirliği içinde yapılarak sonucun bildirilmesini talep eder. Eğer devletmemuru ya da devlet kurumu söz konusu değilse, inceleme ve soruşturmayı bizzatyaparlar. Örneğin özel kurumlarla ilgili şikayetlerde savcılık inceleme vesoruşturmayı kendisi başlatıp yürütür.

Savcılık burada gerek şikayete bağlı olarak ve gerekse kamuoyuna malolan

30 OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 45: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

duyumlar ile kendi takdiri ile aslında kamu adına bir inceleme ve soruşturma yapar.Eğer bunun sonucunda şikayetin yersiz olduğuna karar verirse olay mahkemeyeintikal ettirilmez. Aksi takdirde dava açılır. Dava ceza davası olarak açılır. Eğerhasta ayrıca, oluşan zararın maddi ve manevi bir tazminata uygun olduğunu düşünürve bunun tazminini isterse, ikinci bir tazminat davası da açabilir. Bu iki dava birlikte,ya da tazminat davası daha sonra olmak üzere açılabilir.

Hasta daha sonra şikayetten vazgeçebilir. Eğer tazminat davası açmış ve sonravazgeçmiş ise, şikayetten vazgeçtiği için olay savcılık aşamasında olsa da davaaçılmış olsa da düşer. Eğer, ceza davası açılmış ise ve olay genellikle örneğin 20günden daha az bir rapora müstahak bir olay ise, savcılık bu davanın geriçekilmesine karar verebilir. Eğer daha uzun örneğin 20 günden daha uzun bir iştenolma raporuna müstahak ya da daha ağır bir zarar söz konusu ise, hasta şikayetindenvazgeçse dahi, savcılık süreci “kamu adına zarar” nedeni ile devam ettirebilir.

B. Endikasyon Dışı İlaç Kullanımında Süreçler:Ülkemizde, Sağlık Bakanlığı, sağlık alanında tek otorite olduğu için, ilaç

ruhsatlanması gibi aslında bilimsel bir işlem sürecinde de doğrudan yetkilidir. Bukonu Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. AyrıcaEndikasyon Dışı İlaç Kullanım Klavuzu ile de ruhsatsız veya ruhsat dışı kullanımalanları düzenlenmiştir. Bu kılavuzun genel bilgiler kısmının birinci maddesişöyledir : “Onaylı endikasyon ve standart doz dâhilinde ilaçla tedavisi mümkünolan hastalıklar için endikasyon dışı ilaç kullanımına izin verilmeyecektir.Ancak belirgin olarak farmakoekonomik avantaj tanıyan tedavi seçeneklerindehasta ve hekimin talebi değerlendirilir.” (4). Dolayısı ile burada, hekimin ilaçkullanımı sınırlandırılmış ve, ruhsatlı ilaçla ruhsat kurallarına uygun tedavininmümkün olduğu hallerde, endikasyon dışı ilaç kullanımı uygun görülmemekte,sadece “farmakoekonomik “ avantaj dikkate alınır denilmektedir. Bunun anlamı,aslında, tıbbi amaçla sınırlandırılmış olan endikasyon dışı ilaç kullanımına,ekonomik nedenlerle izin verilebileceği kaydedilmektedir ve burada hasta vehekimin talebi üzerine bu işlemin yapılacağı vurgulanmaktadır.

Bu noktada, Sağlık Bakanlığı aslında endikasyon dışı ilaç kullanımına izinvermeyeceğini vurgulamakta ama sadece iki ön şart ileri sürmektedir :

1. Farmakoekonomik gerekçe olması . 2. Hasta ve hekimin talebinin olması. Bu iki ön koşulda, Bakanlık tarafından bilimsel bir gerekçe aranmamakta,

ekonomik gerekçe yanı sıra hasta ve hekimin talebi aranmaktadır. Dolayısı ile, biryandan hekimi “kullanamazsın” diye sınırlandırırken, “eğer talep edersen”kullanabilirsin diyerek sorumluluğu esasta hekime yıkmaktadır. Temel gerekçeolarak da farmakoekonomik diyerek, hekimin talep etme konusunda da yolunuçizmektedir.

Özetle bu mevzuata göre hekim endikasyon dışı ilaç kullanırken, bakanlığa şunudemiş olmaktadır: “Ben hekim olarak endikasyon dışı ilaç kullanımını talepediyorum ve burada farmakoekonomik nedenlerle bunu yapıyorum”.

Endikasyon dışı ilaç kullanımında, Bakanlık ayrıca hekime sorumluluk

31OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 46: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

yüklerken, bunu bir raporla da kesinleştirmeye çalışmaktadır . Bu aslında bir yandanda hekimin tedavi özgürlüğü açısından da sınırlanması demektir. Bu sınırın enbelirgin yanı şu cümle ile tanımlanmaktadır: “ülkemizde ruhsatlı ve onaylıendikasyonlu uygulanan tedavi seçeneklerinin etkisiz, yetersiz olması ya da yan etkinedeniyle kullanılamadığının raporlanması halinde ” denilmektedir (4).

Bakanlık mevzuatına göre endikasyon dışı ilaç kullanımında, hekimi bağlayanbazı noktalar vardır ve bunların sorumluluğu aslında hekime aittir:

1. Endikasyon dışı ilaç kullanımında farmakoekonomik gerekçe olması. 2. Hasta ve hekimin bu konuda talebi olması. 3. Bu alandaki endikasyonlu olarak uygulanan tedavi seçeneklerinin etkisiz,

yetersiz olması ya da yanetkileri nedeni ile kullanılamadığının raporlanması …gerekmektedir.

Dolayısı ile şunun iyi bilinmesi gerekir, Sağlık Bakanlığı bazı düzenlemeleryapmış görünse de, bu alandaki temel sorumlu hekimdir.

Bir hastalığın tedavisinde hiç ruhsatlı ilaç yok ise ve biz endikasyon dışı ilaçkullanmayı istiyorsak, Bakanlıktan bunu talep ederek sorumluluk almaktayız,ruhsatlı ilaç olmasına rağmen, ruhsatsız ilaç tercih etmekte isek, bu takdirde de raporvererek sorumluluk almaktayız. Sağlık Bakanlığı bu alanda raporu zorunlu halegetirmek maksadı ile de bu ilaçların, raporla geri ödeme yolunu açarak, hastanınrapor talebini yüksek tutarak hekimin sorumluluğunu bağlayıcı hale getirmektedir.Bu konuda, 1. Bölümde raporla ilgili olarak vurgulanmış bir konuyu burada da tekrarhatırlatmak isterim.

“Bu noktada verilecek raporlarla ilgili olarak vurgulanması gereken diğer birnokta, hekimlerin rapor düzenlemesi yaparken, bu işlemin, esasta” hastanın geriödeme almasına yönelik” yapılan bir işlem olduğu şeklindeki yanlış kanaatidir.Aslında hukuken bu raporlar verildiği için geri ödeme alınmaktadır, yani, geriödeme neden değil sonuçtur. Bu raporların, esas amacı ne olursa olsun, tıbbi vehukuki bağlayıcılığı vardır. Yani hukuken, “ben bu raporu hasta geri ödemesini alsındiye yazdım” şeklindeki bir savunma, geri ödeme kurumları tarafından “ben, burapor yazıldı diye geri ödeme yaptım” deneceği için geçerli olmayacaktır. Önemliolan raporun içeriğidir. Ne amaçla verildiği ikinci önemdedir.”

Endikasyon dışı ilaç kullanımında, hekim baş sorumludur. Eğer bu uygulamayaait bir tıbbi sorun çıkarsa, bu takdirde, çıkan sorun açısından, hukuki mercilerbilirkişi raporlarında iki noktaya bakacaklardır:

1. Bu uygulama komplikasyon mudur ? 2. Bu uygulama malpraktis midir ? (Tıbbi bilgi, beceri eksikliği, özensizlik ya

da kasıt).Bütün hekimlik uygulamaları hastalar yönünden belirli bir risk oluşturmaktadır.

Bu riskler, hekimlik uygulamalarının doğasından kaynaklanmakta, büyük kısmıhekim tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olsa bile kaçınılmaz niteliktaşımaktadır. Buradaki riskler izin verilen risk çerçevesinde kaldığı müddetçe bununadı komplikasyon (istenmeyen durum) olmaktadır (26). Komplikasyon olduğu

32 OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 47: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

hallerde tıbbi uygulama hatasından ve hekimin kusurundan ve dolayısıyla hekiminve idarenin sorumluluğundan söz edilemez. Bu nedenle tıbbi müdahalelerde izinverilen risk ile tıbbi malpraktis ayrımı hassasiyetle yapılmalıdır (27).

“Yapılan tıbbi müdahale, klasik tıp bilgilerinde, uluslar arası literatürdekomplikasyon olarak adlandırılıyorsa ve bu müdahale tıbbın kabul ettiği normal riskve sapmalar çerçevesinde yapılmışsa, istenmeyen sonuçlar meydana gelse bile,hekime sorumluluk yüklenemeyecektir. Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizliknedeniyle bir hastanın zarar görmesi, hekimin tanı ve tedavide standart vebelirlenmiş davranış biçimlerinden farklı davranması veya görev ihmali sonucu,hastada geçici sağlık bozulmasından, ölüme kadar giden bir değişkenlikte zararneden olunması halinde ise malpraktis (tıbbi uygulama hatası) söz konusu olacaktır.Zamanında fark edilmez veya fark edilmesine karşın gerekli önlemler alınmaz yada fark edilip önlem alınmasına karşın yerleşmiş standart tıbbi girişimde bulunulmazise komplikasyon malpraktise dönüşür (27).

Komplikasyon genellikle hastaya ait koşullardan ortaya çıkan, literatürde bellibir oranda genel bildirimi olan ve esasında beklenmemekle birlikte ayrı tedaviyöntemleri ile tedavi planı da belli olan tıbbi sorunlar olarak değerlendirilebilir. Bukonuda hekimin sorumluluğu olmadığına karar verilebilir. Buna karşılık,malpraktise giren süreçler, hastaya değil, hekime ait sorunlar olup, bilirkişi bu yönderapor verirse, bu takdirde hekim sorumlu olur. Bu nedenle, endikasyon dışı ilaçkullanımında, sağlık otoritesi olarak Sağlık Bakanlığının gösterdiği yöntemlereuyulsa dahi birincil tıbbi sorumlu, hekimdir. Buna ilişkin olarak ortaya çıkansorunların da komplikasyon olup olmadığına şu şekilde karar verilebilir: bu ilaçkullanılmasa idi, hasta daha iyi mi yoksa daha kötü mü olurdu? Eğer, daha kötüolmayacak idiyse, ilaç kullanımından dolayı, bir menfaat sağlanmamıştır. Bunedenle, bilirkişi bunu bir komplikasyondan ziyade “bilgi eksikliği” ya da ortayaçıkan sorunun niteliğine göre, özensizlik vb. diye yorumlayarak, hekimin sorumluhale gelmesine yol açabilir yani komplikasyon, bir malpraktis haline dönüşebilir.

Bu nedenle, burada bilirkişilik çok önemlidir. Bilirkişi olarak, Adli Tıp Kurumu,Adliyelerdeki bilirkişi listesinde yer alan yetkililer ya da savcı veya hakimin tespitettiği bilirkişiler rapor yazabilirler. Bilirkişiler de dökümana baktıkları için, mevzuatauygun doküman oluşturulması konusunda hiçbir ihmal yapılmamalıdır. Endikasyondışı ilaç uygulamalarında da en önemlisi, idari mevzuata uygun dökümanoluşturulması ve özellikle de “tedavi” amaçlı aydınlatılmış onam alınmasıdır.

Sonuç olarak, tedavi edici tababet, bir anlamda “müessir fiile” dayalı birmeslektir ve hatta sanattır. Yani bir başka insanı,kimyasal-farmakolojik, fizik –cerrahi ya da psikolojik vb. yollarla etkileyerek, hastalık halinin denetim altınaalınmasına çalışan bir meslektir ve bu tedavi niyetine dayalı mesleğin ayırdediciözelliği hekimlik diploması yani tedavi etme yetkisi, tedavi etme özgürlüğü ve hekimözerkliğidir. Bu özgürlük ve özerkliğin sınırlarının öncelikle hekimler tarafındanbilinerek sadece tıbbi anlamda değil, idari ve hukuki anlamda da net olarakuygulanması gerekmektedir. Bu sınırların en duyarlı olduğu konulardan birisi deendikasyon dışı ve ötesi tıbbi uygulamalardır ve bu alandaki süreçleri hekim olarakçok yakından izlemek zorunluluğu vardır.

33OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 48: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Randall S. Stafford, M.D., Regulating Off-Label Drug Use — Rethinking the Role ofthe FDA : N Engl J Med 2008; 358:1427-1429April 3, 2008.

2. David C. Radley, MPH; Stan N. Finkelstein, MD; Randall S. Stafford, MD, PhD Off labelPrescribing Among Office-Based Physicians : Arch Intern Med. 2006;166:1021-1026.

3. American Cancer Society : www.cancer.org/Treatment/.. ./off-label-drug-use.4. Alicia Bazzano MD MPH; Rita Mangione-Smith MD; Matthias Schonlau PhD; Marika

Suttorp MS; Robert Brook MD ScD (2009). "Off-label prescribing to children in theUnited States outpatient setting.". Ambulatory Pediatrics 9: 81-8.

5. TC Anayasası.Beta Cep Kanunları 2009.6. Hasta Hakları Yönetmeliği 27. Madde. 01/08/1998. Yayımlandığı Resmi Gazete No:

23420.7. Hasta Hakları Yönetmeliği İkinci Bölüm 6. Madde. 01/08/1998. Yayımlandığı Resmi

Gazete No: 23420.8. Beck, J.M. and Azari, E.D. 1998. FDA, Off-Label Drug Use, and Informed Consent:

Debunking Myths and Misconceptions. 53 Food, Drug, Cosmetic Law Journal 71. 9. 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 69. maddesi10. Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi 6 . madde : Sağlık Mevzuatı, sa. 172, Seçkin Yayınevi,

2008. 11. Hakeri, H., : Aydınlatma ve Rıza s. 103-179, Tıp hukuku, 2. Baskı, Seçkin Yay. Ankara

-2009.12. Aydın, E. : Aydınlatılmış onam s.55-66, Tıp Etiğine Giriş. Pegem A yayınevi, Ankara

2001.13. Kara,M.Hızal,A.,Hızal,S.A. : Aydınlatılmış Onam :İzmir Tabip Odası Yayınları, İzmir

2009.14. İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'nün 8 Haziran 2009 tarih ve 2009/36 sayılı genelgesi:

Endikasyon dışı ilaç kullanım klavuzuna ilişkin genelge.15. U S Food and Drug Administration Home Page < =vspib =submit>Home Page for the

Food and Drug Administration (FDA) www.fda.gov .16. In Buckman Co. v. Plaintiffs' Legal Comm., 531 U.S. 341, 350 (2001).17. Femrite v. Abbott Northwestern Hospital, 568 N.W.2d 535, 542 (Minn. Ct. App. 1997).18. Richardson v. Miller, 44 S.W.3d 1, 13, n.11 (Tenn. Ct. App. 2000).19. Maxwell J. Mehlmann: www.thedoctorwillseeyounow. com/content/.../art1971.html).20. https://saglik.allianz.com.tr/Pages/Pages.aspx?pg=14 –21. eczacilar-birligi-araciligiyla-yurt-disindan-ilac-getirtme. Html22. Dr. Selda Emre Aydıngöz Serbest Tıbbi Yazar/Editör Klinik Çalışma Dönemleri IKU

2006 15/22-26 .23. Christopher P. Adams and Van V. Brantner : Estimating The Cost Of New Drug

Development: Is It Really $802 Million? Health Affairs,25,no.2(2006):420-428.24. Joseph A. DiMasi, Ronald W. Hansen and Henry G. Grabowski: The price of

innovation: new estimates of drug development costs : Journal of Health Economics,Volume 22, Issue 2, March 2003, Pages 151-185 .

25. Mehlmann,Maxwell,J.D.: Off label prescribing. http://www.aestheticmedicine. com/en/component/content/articl e/169.

26. Çolak,A. : Nöroşirujide Malpraktis, Türk Nöroşirurji Dergisi 12: 94- 98, 2002, s.48- 52.http://www.turkishneurosurgicalsociety. org/pdf/bulten-6.pdf

27. Birtek,F. : Tıbbi müdahaleler açısından komplikasyon- malpraktis ayırımı. İstanbulBarosu Dergisi Yıl 2007 Sayı 5 Cilt 81. http://www.turkhukuksitesi.com/makale_779.htm

34 OFTALMOLOJİDE ENDİKASYON DIŞI İLAÇ KULLANIMI

Page 49: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Imhotepten, Asklepion’a, Hippokratese ve de günümüze kadar tıbbi uygulamalardevam etmekte ve bu uygulamalar sırasında olduğu iddia edilen hatalar veeksikliklerle ilgili olarak tartışmalar sürmektedir. Hammurabi yasalarında (Babilkralı Hammurabi’nin sözleri ve tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı kanunları-MÖ 2000 yılları); “Bir hekim, soylu bir kişinin ameliyat ile hayatını kurtarırsa veyagöz kapağını açarda gözünü iyi ederse 10 Şekel gümüş alacaktır (Madde 215).Eğerbir cerrah, bir bronz neşter ile bir soylu kişiye önemli bir ameliyat yapar ve hastaölürse veya gözüne yaptığı bir ameliyatla gözünü kaybetmesine neden olursa, elikesilecektir (Madde 218)” belirtilmektedir.

Tıp alanıyla ilgili uygulamalar ve sonuçlarındaki belirsizliklere dikkat çekenaraştırmacılar; “tıbbi uygulamalardaki belirsizlik faktörü” konusunu incelerken tıpçalışmalarının aslında bir keşif süreci olduğunu, hekimlerin belirli bir olayıöngörmeye çalışan olasılıklar üzerinde çalıştıklarını belirtmektedir (1).

Sağlık çalışanlarının; sağlık hizmeti üretirken yürürlükteki yasal düzenlemelereuyma, sağlık hizmeti üretirken meslek etiği değerlerine ve kurallarına uyma ve sağlıkhizmeti üretirken tıp alanının güncel bilimsel kurallarına uyma sorumluluğu vardır(2-4).

Yapması gerekeni yapmama, ihmal ya da gecikme gösterme, basit özen ve dikkatgöstermeme, tanı ve tedavi hataları, yetkisiz uygulamalar kusuru göstermekte ve bukusur sonucunda hastada zarar oluşursa tıbbi uygulama hatalarından söz edilmekteve sağlık çalışanı sorumlu tutulabilmektedir.

Tıbbi müdahalenin; Tıbbi yardım ve el atmalar, tıbbi faaliyetler, tıbbiuygulamalar, tıbbi girişimler, hekimlerin mesleki faaliyetleri gibi başlıklarla da elealındığı gözlenmektedir. Tıbbi müdahalenin; “Kişileri hastalık, sakatlık ve diğer

Yard. Doç. Dr. İ. Özgür CAN

35

TIBBİ UYGULAMA HATALARIYLA İLGİLİ TANIMLAR ve KUSUR

OLUŞTURAN EYLEMLEREÖRNEKLER

BÖLÜM B: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA DEĞERLENDİRME

Page 50: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

istenmeyen tıbbi durumlardan koruma, bu durumlar oluşmuşsa tanı koyma ve tedavietme, iyileşmeden sonraki sosyal iyilik halinin devamını sağlama gibi sebeplerle;konusunda eğitim almış kişiler tarafından (yasal olarak yetkisi olan ve ehliyetlikişiler) tarafından, tıp bilimi ve tekniği çerçevesinde, rıza dahilinde gerçekleştirilenkişinin beden ve ruh sağlığını etkileyen hareketler olduğu belirtilmektedir (1-4).

1219 sayılı yasamıza göre; Türkiye’de hekimlik yapabilmenin şartı olarak tıpfakültesi mezunu olmak yeterlidir. 663 sayılı KHK ile de 11/4/1928 tarihli ve 1219sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun bazı maddelerideğiştirilmiştir. Bu değişikliklerle, kural olarak tıp fakültesi mezunu olup hekimolanların veya yurtdışından alınan hekimlik diploması denkliği onaylananhekimlerin tıbbın bütün alanlarında tıbbi müdahale yetkisine sahip olduğu kabuledilmektedir (1219 sayılı kanun 8. Maddesi).

1219 sayılı yasaya göre de hekim diploması olanlar ile cerrahi veya alt dallarındauzman olanların (gerekli diplomaları olmak ve onaylanmak şartıyla) cerrahigirişimlerde bulunabileceği, küçük cerrahi girişimlerin her hekim tarafındanyapılabileceği, ancak genel ve lokal anestezi ile yapılan büyük ameliyatlarınmutlaka bir uzman hekimle beraber diğer bir hekimin tarafından yapılabileceğibelirtilmektedir.

Tıbbi uygulamanın hukuka uygunluğu için;Sağlık personeli yetkiliAydınlatılmış onam alınmalı (İşlemden uygun bir süre önce ve karar verme

yeterliliği olan hastanın aydınlatılarak onamı alınması)Tıp biliminin verilerine göre gerekli olmalıTıp biliminin verilerine göre uygun müdahale- Özen göstermek gerektiği hukukçular tarafından kabul edilmektedir (1,3).Tıbbi uygulama hatalarına ilişkin tanımlar;“Bir meslek mensubunun mesleğini, toplumda mesleğin ortalama basiretli ve

saygın bir mensubunun her şart altında uygulaması gereken bilgi ve beceri ileuygulamaması sonucu hizmetten yararlanan kişiye bir zarar vermesi.” (Black’sHukuk Sözlüğü),

“Hekimin tedavi sırasında standart uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veyahastaya tedavi vermemesi ile oluşan zarar” (Dünya Tabipler Birliği’nin 1992yılındaki TIPTA YANLIŞ UYGULAMA bildirgesi genel kurul kararı) (5),

“Hekimlik kötü uygulaması başlığı altında bilgisizlik, deneyimsizlik veyailgisizlik nedeni ile hastanın zarar görmesi” (Türk Tabipler Birliği Etik İlkeleri) (5),

Tıbbi uygulamadaki bilgi-beceri eksikliği ya da ihmal sonucu hizmet sunulankişi sağlığında zarar”(TTB, Tıbbi uygulama hataları bildirgesi, 2010) (5),

ABD öğretisinde ise tıbbi uygulama hatası şu şekilde tanımlanmaktadır:”tıbbimalpraktis, sağlık mesleği mensubu tarafından işlenen ve hastaya zarar veren yahutkomplikasyona neden olan ihmali yahut icrai bir hareketi ifade eder” (6).

Tıbbi Uygulama Hatalarında Oftalmoloji

Tıbbi uygulama hatalarıyla ilgili olarak sağlık çalışanlarına ve yönetimlerineyönelik iddiaların arttığı gözlenmektedir. ABD’de tıbbi uygulama hatalarına bağlıölümlerin tüm ölümler içinde 5. sırada olduğu belirtilmektedir (4).

36 TIBBİ UYGULAMA HATALARIYLA İLGİLİ TANIMLAR ve KUSUROLUŞTURAN EYLEMLERE ÖRNEKLER

Page 51: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Oftalmoloji ve tıbbi Uygulama Hataları başlığı altında “pubmed” kapsamındabilimsel yayınlarda; oftalmoloji alanında en çok;

• Tanı hatası, patoloji hatası, cerrahi hata, hasta takibi eksikliği, iletişim eksikliği,onam eksikliğine rastlandığı (6),

• En sık katarakt tedavisiyle ilgili iddiaların gündeme geldiği (teknik hata, postopinfeksiyon, yanlış tip boyut intraokuler lens seçimi, onam eksikliği…) (6-8),

• Tazminat istemlerine sık rastlandığı (%63) ve iddiaların en sık glokom tedavisive katarakt cerrahisi, LASIK, myopi için radial keratotomy, binokuler vizyonanomali tanısı süreçlerinde yaşanan istenmeyen olaylarla ilgili olduğu (7),

• Gecikmiş veya yanlış tedavilerin iddiaların %35’ini oluşturduğu (7), • Bir göz uzmanının 15 yılda bir iddia ile, estetik amaçlı oftalmoloji alanı

cerrahının iki yılda bir iddia ile karşılaştığı, anestezi ilişkili olay ile ise kariyerindebir kez karşılaştığı (8),

• İddiaların ancak 1/3’ünün mahkemeye taşındığı (8), • Tazminatlarda; en çok katarakt, vitroretinal cerrahi ve tıbbi retina tedavisi ilişkili

iddialara rastlandığı (9),• Pediatrik oftalmoloji alanındaki tıbbi uygulama hatalarının en yüksek tazmin

miktarlarıyla sonuçlandığı (9), Glokom ve nörooftalmolojiyle ilgili iddiaların en çoktazminatla sonuçlanan alanlar olduğu (9),

Ülkemizde bu konuda yapılan çalışmalarda;• Adli Tıp Kurumu III. İhtisas kurulu verileri (2009, toplam iddia sayısı=1280,

kusurlu bulunan dosya sayısı=707) incelendiğinde; Kadın Hast. ve Doğum (n=35),Genel Cerrahi (n=22) alanlarının ilk sıraları paylaştığı ancak oftalmoloji alanınınilk 10 içinde olmadığı (n= 4) (10),

• Yüksek Sağlık Şurası’nın (YSŞ) 1991-2000 yılları arasında oftalmoloji alanıylailgili 59 olguda (%3.85) karar verdiği, sağlık çalışanlarının kusurlu bulunmaoranlarının %37 olduğu (11),

• En sık sahte/hatalı rapor düzenlemek konusunda oftalmologların kusurlubulundukları, bunu katarakt cerrahisinde intraokuler lens seçilmesinde hata, glokomcerrahisinde beceri hatalarının takip ettiği (11),

• Yüksek Yargı Kararları (Yargıtay-1973-2007; 112 olgu) arasında göz hastalıklarıylailgili yargı kararlarının (%6.2) 7 olguda gözlendiği, bu hastaların altısında görmedetamamıyla kayıp birinde ise görme fonksiyonlarında zayıflama gözlendiği (1),

• Yüksek Yargı Kararları ( Yargıtay-1978-2006 yılları) arasında tıbbi uygulamahatalarıyla ilgili tüm tıp alanlarında verdiği kararların %93’ünün tazminatdavalarıyla ilgili olduğu, yargılama süresinin olguların yaklaşık yarısında 5 yılınüzerinde olduğu (12),

• YSŞ tarafından görüş verilen 15 olgunun 14’ünde, ATK tarafından görüş verilen10 olgunun ise 9’unda Yüksek Yargı Organınca bilirkişi görüşüne itibar edilmediği,sağlık çalışanlarının büyük bölümünün yüksek yargı tarafından kusurlu bulunduğu(12) gözlenmektedir.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü HizmetKusuru Genelgesi (18.01.2005); ile tıbbi uygulama hatalarıyla ilgili bakanlıkaleyhine açılan hizmet kusuru davalarına dikkat çekerek aşağıda sıralanan başlıklarla

37TIBBİ UYGULAMA HATALARIYLA İLGİLİ TANIMLAR ve KUSUROLUŞTURAN EYLEMLERE ÖRNEKLER

Page 52: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

ilgili sağlık personelini ve hastane yönetimlerini özen göstermeye ve önlem almayaçağırmaktadır.

Yanlış teşhis ve tedavi,Ameliyat öncesi ve sonrası gelişen komplikasyonlar,Doğum esnasında ve sonrasında gelişen komplikasyonlar,Hastane idaresinden kaynaklanan problemler,Hatalı enjeksiyon,Hatalı laboratuar tetkikleri,Poliklinik ve sevk işlemlerinde yanlış yönlendirmeler ve acil servis

hizmetlerinin yetersizliği…Önerilen önlemler arasında; arşivleme, tıbbi kayıtları tutma, sevk usulüne uyma,

hasta haklarıyla ilgili yasal mevzuata uyma, mesleki bilgi ve beceri arttırımınayönelik eğitim gibi öneriler yer almaktadır.

Tıbbi Uygulamadan Doğan Sorumluluk

Hastanın tanı ve tedavileri sırasında, tıbbi uygulamalarda istenmeyen olaylar vesonuçlarla karşılaşılabilir.

Tıbbi uygulama hatası; Uygulama sırasında öngörülebilir ve önlenebilirnitelikteki zararlı sonuçlara neden olmaktır. Hastanın tanı ve tedavisi sırasındastandart uygulamanın yapılmaması, bilgi ve beceri eksikliği, hastaya tedaviverilmemesi sonucu oluşan zarardır (4,5).

Komplikasyon ise; Tıbbi girişim sırasında öngörülmeyen, öngörülse bileönlenemeyen durum, istenmeyen sonuçtur ancak bilgi ve beceri eksikliği sonucuolmaması gerekir. Bu tanıma göre; hekimin tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalarçerçevesinde davranarak gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen ortaya çıkanistenmeyen sonuçlardan yasal olarak sorumlu olmayacağı belirtilmektedir (4,5,13). Hertürlü tedbire rağmen kaçınılamayan ve istenmeyen sonuçlara yol açan durumdur (1-3).Komplikasyonun yasal uygulamadaki karşılığı bazı yazarlara göre “İzin verilen risk”olarak yorumlanmıştır (1,3). Hasta tıbbi uygulama sırasında ve sonrasında kusurolmadan da oluşabilecek istenmeyen sonuçları, komplikasyonları bilirse ve uygulamayaonay verirse tıbbi müdahale hukuka uygun olur.

Ancak her komplikasyonda sağlık çalışanı kusursuz sayılacak şartı yoktur.Komplikasyonun niteliği, sıklığı, olumsuz sonucun erken fark edilebilme,engellenebilme durumu gibi konular değerlendirilmeli ve tıbbi uygulama hatasınıdeğerlendiren bilirkişiler bilimsel verilere göre komplikasyonu tanımlamalıdır.

Uzmanlık dernekleri, bu konuda yol gösterici olmak amacıyla tanı-tedavikılavuzlar, standart yaklaşımları hazırlayabilir.

Tıbbi standart; hekimin tedavi amacına ulaşması için gerekli olan ve denenerekispatlanmış bulunan, hekim tecrübesi ve doğa bilimlerinin o anki ulaştığı düzey, tıpbiliminin genel olarak tanınıp kabul edilmiş kuralları, hekimlerin çoğunluğununaynı/benzer olaylarda birbirine benzer, uyumlu uygulamalar yapması olarakbilinmektedir. Bu tür olgularda “yapılması gereken” ve “ameliyat tekniği ve tıbbauygun olup olmadığı” konusunda yapılacak değerlendirme önemli olup, tıbbistandardın önemine işaret edilmektedir (1,3). Ancak, hekimin tıbbi standarda ulaşma

38 TIBBİ UYGULAMA HATALARIYLA İLGİLİ TANIMLAR ve KUSUROLUŞTURAN EYLEMLERE ÖRNEKLER

Page 53: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

olanağının da (yeterli standarda sahip hastane altyapısı, donanım) değerlendirilmesigereklidir (3).

Hastada oluşan zararlı sonuç öngörülemiyor ve önlenemiyorsa veya öngörülebilsebile (hastanın yeterince aydınlatılmış, onamı alınmış olması ve uygulamada kusurolmaması şartı ile) önlenemiyorsa bu durumun kaza ve komplikasyon başlığı altındadeğerlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir (Tablo 1) (Savaş H kitabından) (1,13,14).

Herhangi bir kusur olmasa da hastane yönetimleri kusursuz sorumluluk başlığıaltında tazminatla ilgili yükümlü tutulabilirler. Hekimin tanı kusuruna rağmenhastada bir zarar oluşmamışsa tıbbi uygulama hatası iddiasının yasal sürecetaşınması, mahkeme açılması zor görünmektedir. Örneğin bir göz hekimi, hastasınakoyduğu tanı nedeniyle ameliyat ederken tanısının yanlış olduğunu ancak gözde birbaşka hastalığın olduğunu fark eder ve ameliyatta iyileştirirse hekimin kusurundansöz edilemez (apandisit tanısıyla ameliyata alınan hastada ülser perforasyonuçıkması gibi). Ancak hastanın ameliyat gerektirmeyen bir hastalığı varsa ve hekimyanlış tanı ile hastayı ameliyat ederse ve bu gereksiz bir cerrahi girişim olur veiddialar yasal sürece taşınabilir.

Güven ve yatay/dikey işbirliği kavramları da hukukçular tarafından ekipçalışmasının söz konusu olduğu durumlar için araştırılması gereken bir başlık olarakbelirtilmektedir. Hekimin görev ve sorumlulukların dağıtıldığı heyetin her bir üyesi,diğerlerinin hukuka, mesleki kurallara uygun çalıştığı inancıyla kendisorumluluklarını yerine getirdiği takdirde sorumlu tutulamayabilir. Ancak denetimve gözetim yükümlülüğü olduğu ekipteki bir kişinin zararlı sonuçlara yol açabileceğiöngörülebilir ve engellenebilir durumda ise hekim sorumlu tutulabilir (3).

İstenmeyen SonuçlarTıbbi uygulama hataları/komplikasyon ayrımını bazı örnekler üzerinden

açıklamaya çalıştığımızda (14);1. Öngörülemez, önlemi yokHerhangi bir bilinen hastalığı, risk faktörü olmayan hastanın anestezi altında göz

ameliyatı, yatış verilen hastanın bir gün sonrası CPR rağmen ex, ani beklenmedikölüm.

İddia: hekim kusuruOtopsi raporu:derin ven trombozu kaynaklı akciğer embolisi. Kusur yok.2. Öngörülebilir, önlemi yokBilateral konjenital katarakt ve nistagmusİddia; görme düzeyi ameliyat ve tedavi sonrası yeterli değilBilirkişi incelemesi ve Yargı kararı: Görme düzeyi zaten ileri düzeyde etkilenmiş,

tamamen iyileşme ve görme beklenemez -kusur yok.

39TIBBİ UYGULAMA HATALARIYLA İLGİLİ TANIMLAR ve KUSUROLUŞTURAN EYLEMLERE ÖRNEKLER

Tab lo 1. İstenmeyen olaylarda malpraktis-komplikasyon ayrımı1

İstenmeyen olay kusur-sorumluluk yok Öngörülemeyen Önlenemeyen

İstenmeyen olay komplikasyon Öngörülemeyen Önlenemeyenkusur-sorumluluk yok hasta aydınlatılarak onamı bilgi-beceri eksikliği alınmış olmalı olmamalı

İstenmeyen olay tıbbi uygulama hatası Öngörülebilen Önlenebilen

Kusur-sorumluluk var

Page 54: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

3. Öngörülebilir, önlemi alınmaya çalışılmışKatarakt tedavisiİnfeksiyon ve endoftalmi, panoftalmiVitrektomi ve göz kaybıİddia: hekim kusuruBilirkişi incelemesi ve Yargı kararı: Teşhis-tedavi doğru, komplikasyona

müdahale yeterli-kusur yok. 4. Öngörülebilir, yeterli önlem alınmamış (önlenebilir nitelikte zararlı sonuç)Oftalmoloji; anestezi uygulaması sonrası kardiak arrestOtopsi raporu anestezik ilaç ilişkisi İddia: hekim kusuruBilirkişi incelemesi ve Yargı kararı: Ameliyat vital bulgu izlemi olmaması ve

CPR de gecikme-kusur var.5. Beceri kusuru Gözde arpacık (chalazion) tedavisiİlaç enjeksiyonu, bir kısmı yanlışlıkla konjonktivaya yapılmış, 3-4 gün sonra

görme kaybıEndoftalmi ve sonrası Panuveit tanısı, Sol göz görme kaybı-Hekim kusurlu6. Bilirkişi incelemesi gerektirmeyebilecek durumlarTaraf hataları (retinoblastomada yanlış taraf göz eviserasyonu)Yabancı cisim unutulmasıAmeliyat alanı dışında oluşan zararlar (Hastanın düşürülmesi) gibi (14)-İdare ve

sağlık personeli kusuruTıbbi uygulama hatalarına yaklaşımda;Türk Tabipleri Birliği; hekimlere yönelik sigorta uygulamasının sakıncalarına

dikkat çekerek sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sağlıkhizmetinden kaynaklanan zararların devletçe giderilmesini önermektedir. Tıp etiğiaraştırmacıları "hizmet kaynaklı zarar" gibi tanımlarla sağlık çalışanlarının bukonuda devletin güvencesi altında olabileceklerini öne sürmektedir.

Dünya Tabipler Birliği de (önerilerinden bir bölümü);• Toplumun ve hükümetlerin defansif tıp uygulaması konusunda uyarılması ve

önceden tespit edilemeyen durumların kötü uygulama olmadığı konusundauyarılmasını,

• Tıbbi kötü uygulamalar için yasa ve yöntem geliştirmeye katılınmasını, • Avukatların bu konuda uygun olmayan istekler ve davalar için propaganda

yapmalarına karşı aktif tutum alınmasını, • Kötü uygulama başvurularının mahkemelere gidilmeden çözülmesini

önermektedir (5).Hastanın aydınlatılmasının öneminin vurgulandığı bir yargı kararında; “Hekimin

ve ilgili hastanenin hastalarına verdiği her türlü bilgi olmasa da, önemli olabilecekbilgileri kayıt ve imza altına alması, …izlemi sırasında belli özelliği olan süreçleredair hatırlatıcı ve vurgulayıcı yönlendirmelerin hastayla olan ilişkilerin sürecini

40 TIBBİ UYGULAMA HATALARIYLA İLGİLİ TANIMLAR ve KUSUROLUŞTURAN EYLEMLERE ÖRNEKLER

Page 55: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

kolaylaştıracağı, hasta ve hasta yakınlarının maddi ve manevi olarak kötü olabileceksüreçlere kısmen hazır olmaları açısından aydınlatıcı olabileceği” belirtilmektedir.

Türk Ceza Kanunu’na göre; herkes kendi kusurundan sorumludur ve tıbbiuygulama hatalarının ağırlıklı olarak taksir kapsamında değerlendirildiğigözlenmektedir. Taksir; dikkat ve özen eksikliğine bağlı, sonuç öngörülmeyerekgerçekleştirilmesi halidir. Bilinçli taksir ise; kişi öngördüğü neticeyi istememesinekarşın, neticenin meydana gelmesi halidir. Sağlık çalışanları; mesleki uygulamalarısırasında ortaya çıkan kusur ve zararlarla ilgili olarak Türk Ceza Kanunu kapsamında,bilinçli taksir, olası kast, kasıt gibi maddeler başlığı altında sorumlu tutulmamalıdır.

KAYNAKLAR

1. Savaş H. Yargıya Yansıyan Tıbbi Müdahale Hataları. Ankara, Seçkin yayıncılık,2009:49,79,279-287.

2. Cetin G. Tibbi Malpraktis. Icinde: Cetin G, Yorulmaz C, (yazarlar). Yeni yasalarcercevesinde hekimlerin hukuki ve cezai sorumlulugu, tibbi malpraktis ve adli raporlarinduzenlenmesi. IU Cerrahpasa Tip Fakultesi Surekli Tip Egitimi Etkinlikleri SempozyumDizisi, No:48, Istanbul, 2006:31-42.

3. Hakeri H. Tıp Hukuku kitabı içinde Tıbbi Müdahaleden Dolayı Hukuksal Sorumlulukve Malpraktis bölümleri, 3. baskı Seçkin Yayıncılık, 2010, Ankara.

4. Tuğcu H, Yorulmaz C, Koç S. Hekim Sorumluluğu ve Tıbbi Malpraktis. BirinciBasamakta Adli Tıp Kitabı içinde. (editörler:Sermet Koç, Muhammed Can) İstanbulTabip Odası yayını, İstanbul, 2010:9-17.

5. http://www.ttb.org.tr/mevzuat/ (28.02.2010)6. Mozaffarieh M, Wedrich A. Malpractice in ophthalmology. Guidelines for preventing

pitfalls. Med Law. 2006;25:257-65.7. Anna Mavroforou and Emmanuel Michalodimitrakis. Physicians’ liability in

ophthalmology practice. Acta Ophthalmol. Scand. 20038. Tomkins C. Over 120 years of defending ophthalmologists. Br J Ophthalmol.

2006;90:1084-5.9. Nadeem Ali. A decade of clinical negligence in ophthalmology. BMC Ophthalmol.

2007;7:20. 10. Şanyüz Ö, Birgen N, İçmeli Ö.S, Gökdoğan C, Yorulmaz C, Altınok A, Orhan Z. Tıbbi

Uygulamalar ile ilgili Tazminat Davalarının Uzmanlık Alanlarına Göre DağılımınınZorunlu Sağlık Sigorta Primlerinin Kademelendirilmesi. 9. Adli Bilimler Kongresi, 14-17 Ekim 2010, İzmir. Bildiri özet kitabı:153-154

11. Koçak N, Özdemir MH, Kaynak S. O Türkiye’de Göz Hastalıkları OlgularındaMalpraktis İddialarının Değerlendirilmesi. 44. TOD Toplantısı, 2010.

12. Can İ.Ö, Özkara E, Can M. Medical Malpractice Verdicts of High Court in Turkey. The7th Congress of the Balkan Academy of Forensic Sciences. 03-06 June, Durres-ALBANIA. Proceeding Book, 52 (2010).

13. Özkara E, Çoker A, Hancı İH. “Legal liability and medico-legal problems of surgeonsin Turkey(Türkiye’de genel cerrahın yasal sorumlulukları ve mediko-legal sorunları)”,Ulus Travma Derg. 2004;10:3-10.

14. Yayci N, Uzun I, Baser L, İnanıcı MA. Genel cerrahide tıbbi uygulama hataları: 1996-2000 yılları arasında Adli Tıp Kurumu'na yansıyan olgular. Turkiye Klinikleri Adli TıpDergisi. 2004;1:12-7.

41TIBBİ UYGULAMA HATALARIYLA İLGİLİ TANIMLAR ve KUSUROLUŞTURAN EYLEMLERE ÖRNEKLER

Page 56: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

19.06.2002 tarihli resmi gazetede yayınlanan Tıpta Uzmanlık Tüzüğü’nün 13.maddesine göre asistan, kurumlarındaki kadro unvanları ne olursa olsun, tıp ve dişhekimliği uzmanlık ana veya yan dallarından birinde uzman olarak yetiştirilmekamacıyla, bu tüzük ve özel mevzuat hükümleri çerçevesinde öğrenim, eğitim,araştırma ve uygulama yapmak üzere atanan tıp doktoru ve diş hekimidir.Malpraktis, Dünya Tabipler Birliği tarafından hekimin tedavi sırasında standartgüncel uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ileoluşan zarar olarak tanımlanmıştır.

1991’de Helms’in 1950-1986 yılları arasında asistan ve eğitim kurumunun davaedildiği 136 olguyu değerlendirdiği çalışmada, davaların çoğunu vekaletsorumluluğu ile ilgili sorunlar, tedavi standartları ve asistan denetimindeki sorunlarınoluşturduğu, bunların yanında yasal prosedürlerdeki ve bilgilendirilmiş onameksikliklerinin de diğer dava konularından olduğu görülmüştür. Davaların %44’üasistanlar tarafından kazanılmıştır. Çalışmada, malpraktisin asistanın meslekihayatında önemli bir sorun olduğu vurgulanmıştır.

Tıbbi kusur, o gün için genel kabul görmüş tıbbi uygulama standartlarıçerçevesinde, ortalama bilgi düzeyi, beceri, dikkat ve özene sahip bir hekimingöstermesi gereken davranış şeklinin gösterilmemesidir. Tıbbi kusur çeşitleri;dikkatsizlik, özen eksikliği, tedbirsizlik, meslekte acemilik ve yetersizlik, emir veyönetmeliklere uymamaktır. Bütün bunlar asistanın mesleki hayatında malpraktisnedenleri olmakla beraber uzman hekimlerden farklı olarak, meslekte acemilik veyetersizlik ön plana çıkmaktadır. Meslekte acemilik ve yetersizlik, meslek ve sanatınesaslarını ve klasik bilgilerini bilmemek, temel beceriden yoksun olmak olaraktanımlanır. Buna bir örnek verecek olursak, Day ve ark. açılan 12 prematürretinopatisi (ROP) ile ilgili malpraktis davasını değerlendirmiştir. Bu davalardan 8’i

Dr. Burcu KASIM

42

ASİSTANIN MESLEKİ YAŞAMINDA MALPRAKTİSE

YOL AÇAN SÜREÇLER

BÖLÜM B: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA DEĞERLENDİRME

Page 57: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

taburculuk sonrası takip hatası, 3’ü takip aralarının uzunluğu, 1’i retina uzmanınayanlış refere edilmesi ve son olarak 1’i de denetimsiz asistan takibi nedeniyleaçılmıştır. Son olgudaki çocuk, ilk olarak bir 3. yıl asistanı tarafından retinopati yokolarak, 3 hafta sonra bir diğer asistan tarafından zon 2 evre 1 ROP olarakdeğerlendirilmiş ve 2 haftalık takip önerilmiştir. Başka bir hastaneye transfer edilençocuk, ancak 1 yıl sonra bir retina uzmanı tarafından evre 4 ROP aşamasındadeğerlendirilmiştir. İlk hastanedeki iki muayenede de sorumlu uzman hekim, çocuğugörmemesine rağmen davalı, uzman hekimdir. Dava halen karar aşamasındadır.

Bunların dışında, asistanın çalışma saatlerinin yoğunluğu, çalışma koşullarınıngüçlüğü, nöbetler, düşük ücretler, tıbbi sekreterlik görevinin asistan tarafındanyapılması, hasta ve hasta yakınları tarafından ruhsal ve fiziksel şiddete maruz kalma,sürekli değişen sağlık politikası ve yasalar, eğitim saatleri, hastabaşı eğitim ve pratikbeceri eğitiminin yetersizliği ve standardının olmaması, kongre ve bilimseletkinliklere katılımın yetersizliği, eğitimin değerlendirilmesi, asistan karneleri, geribildirim ve bitirme sınavlarının gerekli özenle yapılmaması gibi sorunlar sonucu,malpraktis neredeyse kaçınılmaz ve dikkat edilmesi gereken bir konudur.

Bu sıkıntılara çözüm önerileri olarak, nöbet ve çalışma saatlerinin düzeltilmesi,uygun ücretlendirme, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, yeterli sayıda personel,asistan, eğiticinin bulunması ve en önemlisi eğitim süresi ve içeriğinin belirlenmesi,simülasyon ve beceri laboratuvarlarının eğitim süreci içerisinde yer bulması vehasta-hekim ilişkisinin yasal zemininin ve niteliğinin açıkça belirlenmesi ve bunlarınhekimler tarafından tam olarak bilinmesi sayılabilir.

Asistanın neden olduğu bir malpraktis durumunda sorumluluk çeşitli yasalarladüzenlenmiştir.

Asistan hekimler, bağlı oldukları uzman hekimler bakımından “yardımcı kişi”olarak tanımlanır. Borçlar Kanunu’nun 100. maddesine göre bir borcun ifasını veyabir borçtan doğan bir hakkın kullanılmasını sözleşmeye uygun biçimde dahi olsakendisi ile birlikte yaşayan kişilere veya gözetiminde çalışan kişilere bırakan kişi,bu kişilerin işlerini yaparken verdikleri zarardan dolayı diğer yana karşı sorumludur.Hekim bu sorumluluktan ancak kendisi yardımcının eylemini yapsaydı kusurlusayılamayacağını kanıtlayarak kurtulabilir.

Hasta ile hekim arasında herhangi bir sözleşme, güven ilişkisi veya kamu hizmetiilişkisi yoksa, hekimin hastanın vücuduna müdahalesi haksız fiildir, Örneğin, bilinciaçık bir hastadan izin almadan stajyer hekimle birlikte müdahaleye girişiliyorsa,haksız fiil vardır ve hekim, yardımcısının eyleminden haksız fiil hükümleri arasındadüzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğuna göre sorumlu olur. Yardımcı ise, kendieyleminden haksız fiile göre sorumlu olur.

Yardımcı kişinin ceza sorumluluğuna bakıldığında, Türk Ceza Kanunu’nun 22/5hükmüne göre, Herkes kendi taksirli hareketinden sorumlu olur ve her failin cezasıkusuruna göre ayrı ayrı belirlenir. Asistanlar, yetkili uzman hekim kontrolünde tedavive ameliyat yapabilirler. Ancak asistan ve diğer personelin hatalarından, olayın

43ASİSTANIN MESLEKİ YAŞAMINDA MALPRAKTİSE YOL AÇAN SÜREÇLER

Page 58: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

özelliğine göre, uzman hekim cezai açıdan sorumlu olabilir. Yüksek Sağlık Şurasıkararlarına göre uzmanın emriyle, kesilmemesi gereken damarı kesip damarıbesleyen organın nekroze olmasına sebep olan asistan cezai açıdan sorumsuz, uzmankusurlu olarak sayılmış; bir başka durumda tümörlü göz yerine sağlam gözü çıkarmaolayında hem uzmana hem asistana ağır kusur verilmiştir.

Son olarak, malpraktis durumunda idarenin sorumluluğuna baktığımızda,anayasanın 129. maddesi 5. fıkrasına göre, “Kamu görevlilerinin yetkilerinikullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine dönmekkoşuluyla yasanın gösterdiği biçim ve koşullara uygun olarak ancak idare aleyhineaçılabilir.” Hekim, kişisel olarak kamu hizmetinden doğan zarardan sorumlututulmaz. Ancak, idare hastaya ödediği tazminatı hekimden kusuruna göre isteyebilir.

Sonuç olarak, malpraktis asistan eğitim süreci içerisinde karşılaşılan önemli birunsurdur. Yasal sorumlulukların bilinmesi, asistan eğitiminin ayrılmaz bir parçasıolarak algılanmalıdır. Bu öğretme süreci, denetim ve hasta güvenliğini aksatmayacakrisk yönetimi unsurlarını barındırmalıdır.

KAYNAKLAR

1. Helms LB, Helms CM. Forty years of litigation involving residents and their training:II. Malpractice issues. Acad Med. 1991;66:718-25.

2. Çetin G. Tıbbi Malpraktis. İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri,Yeni Yasalar Çerçevesinde Hekimlerin Hukuki ve Cezai Sorumluluğu, Tıbbi Malpraktisve Adli Raporların Düzenlenmesi. Sempozyum Dizisi 2006;48, s.31-42.

3. Day S, Menke AM, Abbott RL. Retinopathy of prematurity malpractice claims: theOphthalmic Mutual Insurance Company experience. Arch Ophthalmol. 2009;127:794-8.

4. Salim A, Teixeira PG, Chan L, et al. Impact of the 80-hour workweek on patient care ata level 1 trauma center. Arch Surg. 2007;142:708-12; discussion 712-4.

5. Yaylacı S. Yücel Ö. Hancı İH. Uzmanlık Öğrencisi Hekimlerin ve Aile Hekimi AdayıÖğrencilerin Müdahalelerinden Doğan Yasal Sorumluluk. Adli Bilimler Dergisi.2009;8:49-56.

44 ASİSTANIN MESLEKİ YAŞAMINDA MALPRAKTİSE YOL AÇAN SÜREÇLER

Page 59: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Bir tıbbi girişimde komplikasyon, gerekli dikkat ve özene rağmen, önlenebilirolmayan ve tahmin edilmeyen zararlı sonucun kaçınılmaz olarak ortaya çıkmasıdurumudur, “kabul edilebilir risk” olarak tanımlanmaktadır; böyle durumlarda,kusurlu davranıştan söz edilemez. Tıbbi malpraktis (hatalı uygulama) ise, tedavisırasında standart güncel uygulamanın yapılmaması, beceri eksikliği veya hastayatedavi verilmemesiyle oluşan zarar şeklinde tanımlanmaktadır; böyle durumlardaise kusurlu davranış söz konusudur. Komplikasyon ve malpraktis ayrımınıyapabilmek bazı durumlarda çok güç olabilmektedir.

Bu bölüm, sağlık hizmetleri sunumuyla ilgili kavramların ve kusurlarıntanımlanması ve örneklenmesi, sağlık mensuplarının yükümlülük ve sorumluluklarınadeğinilmesi, komplikasyon veya hatalı uygulama durumunda izlenecek yoluntartışılması ve bu değerlendirmeler çerçevesinde bu olumsuzlukların en azaindirilebilmesi önerilerinin sunulması amacıyla kaleme alınmıştır.

Malpraktis ve Tıbbi Malpraktis Kavramları

Malpraktis, Latince “male” ve “praxis” kelimelerinden türemiş olup, “kötü, hatalıuygulama” anlamındadır. Uygulamada; bir meslek mensubunun, mesleğiniuyguladığı esnada ortaya çıkan hatalı, kusurlu hareketleri olarak kullanılır. Tıpmesleği mensuplarının hatalı uygulamalarına “Tıbbi Malpraktis” denir.

Dünya Tabipler Birliği malpraktisi; “Hekimin tedavi sırasında standart günceluygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşanzarar’’ şeklinde tanımlamaktadır. Tıbbi Standart kavramı ile anlatılmak istenen, “tıpbiliminin genel olarak tanınıp kabul edilmiş kuralları”, denenmiş ve bilinen temel

Prof. Dr. Kadircan KESKİNBORA, Ph.D.

45

KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

BÖLÜM B: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA DEĞERLENDİRME

Page 60: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

meslek kurallarıdır. Tıp bilimince genel olarak bilinen ve tanınan bir kuralınvarlığından söz edilebilmesi için, onun hekimlerin büyük çoğunluğu tarafından aynıveya benzer hadiselerde sürekli uygulanıyor olması gerekir. Çok sayıda farklı, hattaçelişkili görüşün bulunduğu tıbbi uygulamalarda henüz tıbbi standardın bulunmadığısöylenebilir (1). Standart Tıbbi Uygulamayı belirlerken hekimin her yeni yöntemiuygulamakla yükümlü olmadığını, hekimin yükümlülüğünün yerleşmiş kurallarıuygulamak olduğunu göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Ekonomik koşullar,malzeme eksikliği, yetersiz yatak, acil durumda boş ameliyathane bulunmaması gibidurumlarda hekimin “standart tıbbi uygulama”yı sağlaması zorlaşır.

Tıbbi malpraktis, nadiren tek bir nedene bağlı olarak meydana gelebilmektedir.Genellikle insan faktörü (bilgisizlik, zihinsel muhakeme hataları, el hataları,dikkatsizlik gibi), çevresel faktörler ve tıbbi cihazlar gibi hata oluşması riskiniarttıran çeşitli faktörler mevcuttur. Tıbbi bakım, bir ekip işi olduğundan hataoluşumunda söz konusu faktörler, genellikle iç içe geçmiş durumda karşımızaçıkmaktadır (2).

Sözleşmeden Doğan Sorumluluk

Hekim tedavi eder, hekimin eylemi “müdahale”dir. Bu; sözle, ilaçla, neşterleveya ışınla olabilir (1). Hasta-hekim arasında kurulan ilişki, Borçlar Kanunu 386ve devamı olan maddelerinde düzenlenen vekalet akdi olduğu kabul edilmektedir(3). Hasta, hekimin karşısına geçip anamnez vermeye, hekim de bu anamnezidinlemeye başladığından itibaren aralarında bir sözleşme imzalandığı varsayılır.Sözleşme vekâlet sözleşmesi tarzında olup, hekim bu sözleşme ile sonucun iyiolacağını taahhüt etmez. Ancak bu sözleşme ile hekim; hastasının sağlığınıkorumak veya düzeltmek için elinden geleni yapacağına, ona özen, içten bağlılıkve sadakat göstereceğine, tüm bilgi ve becerisini onun yararına kullanacağına,sırlarını saklayacağına, kayıtlarını düzgün olarak tutacağına ve tedavisinisürdüreceğine dair yükümlülük altındadır (4). Tıbbi yönden hukuki sorumlulukya hekim ile hasta arasındaki bir akitten ya da akit dışında bir haksız fiilden veyavekaletsiz iş görmeden kaynaklanır. Bir hasta ile hekim arasında teşhis ve tedaviyeyönelik sözleşme ilişkisi ya bağımsız çalışan hekimle yapılan sözleşmeyle veyahasta ile hastane arasında kurulan sözleşme gereği hastane adına ve hesabınaçalışan hekimin teşhis ve tedavi faaliyetinde bulunmasıyla kurulur. Birincisinde,hasta ve hekim arasında vekalet ilişkisi bulunurken, ikincisinde hasta ile hastanearasında hastaneye kabul sözleşmesi bulunur, hekim ise hastane adına ve hesabınahareket eden yardımcı kişi durumundadır. Birinci durumda hekim sözleşme gereği,ikinci durumda ise haksız fiil gereği sorumlu olur (5).

Bir tıbbi girişimin hukuka uygun olması için:

1. Girişimde bulunan kişinin buna yetkili olması,

2. Girişimin mesleğin gereklerine uygun yürütülmesi,

46 KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 61: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

3. Hastanın muayene için onayının, yapılacak her türlü diğer uygulama ve girişimiçin ise bilgilendirilmiş rızası / aydınlatılmış onayının bulunması,

4. Rızanın bulunmadığı durumda genel sağlığın korunması gibi daha üstün birkamusal yarar olması gerekmektedir (6).

Hekim ile hasta arasında, geçerli bir sözleşme bulunmayan bazı durumlarda,hekim vekaletsiz iş gören olarak hastanın tedavisini gerçekleştirir. Hekiminmüdahalesi, hastanın menfaatine ve onun yasaklamasına aykırı olmayan şekildeyapıldığından, hukuka uygun vekaletsiz iş görme sayılacaktır (7). Borçlu (hekim)zararın tazmininden ancak kusursuz olduğunu ispat etmek suretiyle kurtulabilir.Ancak bazı istisnai hallerde sebep ilişkisi-sebep sorumluluğu nedeniyle borçlunun(hekimin) kusuru olmasa da sorumluğu olduğu kabul edilir. Örneğin: BorçlarKanunu (BK) 100’maddeye göre borçlu (hekim), yardımcı kişilerin alacaklıya(hastaya) vermiş olduğu zarardan kusur şartı aranmaksızın sorumludur. Eğer hekimile hasta arasındaki ilişki akde dayanmıyorsa, ilgili müdahale haksız fiil olaraknitelendirileceği için hasta, hekimin kusurunu da ispatlamakla yükümlüdür. Burada,hastanın hekimin tıbbi meslek kuralına aykırı davrandığını ispatlaması yeterliolacaktır. Bu açıdan taraflar arasında sözleşme olup olmaması kusurun ispatındapratik bir fark doğurmamaktadır (8).

Hekim ve Diğer Sağlık Personelinde Standart

Hekim, ne kadar özen, ne kadar dikkat, ne kadar beceri göstermek zorundadır?Burada, “ortalama” bir hekimden bahsedilmektedir. Hekimden, bir olgu karşısındaen bilgili, en becerili, en özenli meslektaşının göstereceği performans değil, aynıkoşullarda, aynı uzmanlık alanındaki ortalama bir meslektaşının göstereceğiperformans beklenmektedir. “ortalama” bir hekimin ne olduğu kıyaslamasını yapmakiçin kullanılabilecek kesin kriterler hiçbir zaman mevcut olmayacaktır. Bu nedenle,her uzmanlık derneği, ülkenin içinde bulunduğu olanaklar ve sağlık kuruluşlarınınşartlarını da göz önüne alarak kendi minimum standartlarını belirlemelidir.

Hekim Yükümlülükleri

Aydınlatma Yükümlülüğü: Bir hukuksal fiilin hukuka uygunluğu sözkonusuysa, fiilin geçerli olması için rıza aranıyorsa bu rızanın önceden alınmasıgerekir. Rızanın geçerli olmasının ilk şartı kişinin aydınlatılmasıdır. Hekiminaydınlatma yükümlülüğüne hukuk düzeni çeşitli işlevler yüklemiştir. Bunlardanbirincisi teşhis ve tedavinin gereği gibi yerine getirilmesi ve başarılı olmasına ilişkinolarak hastanın bilgilendirilmesidir ki, buna tedavi ve güvenlik aydınlatmasıdenmektedir. Aydınlatma yükümlülüğünün ikinci işlevi ise tıbbi müdahaleninhukuka uygunluğunu ve hastanın (ve yakınlarının da) kişilik haklarından kendigeleceğini belirleme hakkının gerçekleşmesini sağlamaktır (9).

47KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 62: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Tedaviyi Sürdürme Yükümlülüğü: Hekimin, varsayımsal sözleşme iletedavisini üstlendiği hastasının bu tedavisini, tek taraflı olarak sonlandırması, bunuhastasını bilgilendirerek yapsa bile hukuksal sorumluluk doğuracaktır. Gerekçesiniaçıklayıp hastanın rızasını almalıdır. Tedavinin kısa bir süre kesilmesinin dahi tehlikeyaratacağı durumlarda, rızanın yazılı olarak alınmasında fayda vardır (2).

Kayıt Tutma Yükümlülüğü: Hekimin kayıt tutma zorunluluğu vardır. Bukayıtların iyi düzenlenmesi ve arşivlenmesi uygundur. Kayıtların, ayrıntılı biçimde,tarihler belirtilerek, günlük olarak tutulması, istenen konsültasyonlarda konsültanhekimin notlarının ve imzasının bulunması gereklidir. Önceden tutulmuş olankayıtların üzerine eklemeler veya değişiklikler yapılması son derece yanlış birharekettir; bunlar, sahtecilik olarak değerlendirilebilir. Yazılı kayıtlar kadar,laboratuar sonuçları ve radyolojik tetkikler gibi tanı ve tedavi esnasında kullanılanbelgelerin saklanması da önemlidir. Bazı hallerde özellikle grafilerin hastayaverilmesi gerekebilir. Bu durumda verilen grafilerin ne olduğu, kaç adet olduğu,çekiliş tarihi ve protokol numarası yazılarak düzenlenen bir belge hastayaimzalatılmalıdır (2).

Sır Saklama Yükümlülüğü: Hekimin hastasına karşı yükümlülüklerinden biride onun sırlarını saklamaktır. Mahkemede yapılan açıklamalar, sır saklamayükümlülüğünü ihlal sayılmaz. Ancak hekim, hastasının rızası yoksa buaçıklamaları yapmaktan çekinebilir. Bu çekinme, kendisine yasal olarak birsorumluluk yüklemez (2).

Sadakat ve Özen Borcu: Sadakat borcu hekimin, hastanın sağlığını korumakiçin gerekli her şeyi yapması, onun menfaatine olan davranışlarda bulunması,aleyhine zararına olacak davranıştan kaçınmasıdır. Özen borcu; hekimin gerekteşhisi koyup bu teşhise uygun tedavi metodunu seçmesinde, gerek seçilen bumetodun uygulanmasında dikkate alınması gereken genel bir borçtur. Hekimin özenborcu, sadece tıp biliminin kurallarıyla sınırlı değildir. Teknik tıp kuralları ile bunlarıhukuka uygun hale getiren bütün hukuk ve deontoloji kurallarının uygulanmasındada söz konusu olan bir borçtur (9).

Komplikasyon ve Kabul Edilebilir Risk Kavramları

Sağlık mesleği, belki de en riskli mesleklerden biri olup, sağlık mesleğimensubunun “kusur” olarak kabul edilebilecek bir hareketi olmasa bile en hafifindenen ağırına kadar her türlü zararlı sonuç ortaya çıkabilir. Bu şekilde ortaya çıkan vetıbbi uygulamada “komplikasyon” adı verilen istenmeyen durumlar, hukuk açısındanda makul karşılanarak “kabul edilebilir risk” olarak nitelendirilmekte ve tıbbimalpraktis olarak kabul edilmemektedir. Ancak burada önemli bir nokta vardır; hastayapılacak olan tedavi ve/veya girişimler konusunda aydınlatılırken, ortaya çıkabilecekkomplikasyonlar açısından da bilgilendirilmelidir. Bilgilendirilmiş rıza/aydınlatılmışonay, sadece yapılan kusursuz bir işlemi hukuka uygun hale getirir; kusurlu bir işlemkarşısında hastanın hukuksal haklarını ortadan kaldırmaz (2).

48 KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 63: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Kusur Kavramı

Bugün yargıya giden tıbbi uygulama hatası iddialarında “hata nedir” diyesorduğumuzda net ve sınırları çizilmiş bir tanımın olmadığını görürüz. O yüzden debu olgular, herhangi bir müteahhidin yapıp sonra yıkılan binası için açılan davadane yapılıyorsa aynı şeylerin yapıldığı ve karara bağlandığı olgular gibi karşımızaçıkmaktadır. En fazla şikayetin “Özen yükümlülüğünü yerine getirmemek” iddiasıile yapıldığı dikkati çekmektedir.

Kusurun saptanmasında sadece mahkemenin saptadığı bilirkişi sistemi ile deyetinilmemiş, taraflara “uzman görüşü” alma ve gerektiğinde kendi uzmanını mahkemededinletme, çapraz sorgu sistemi ile açıklama yaptırma hakkı da verilmiştir (2).

Herhangi bir tıbbi malpraktis iddiasında, kusur değerlendirilirken; sağlıkpersonelinin içinde bulunduğu durum ve şartlar ile olgunun kendine has özellikleride dikkate alınmaktadır (10). Örneğin: bir hekime zorunlu olarak olması gerekeninçok üzerinde iş yükü yüklenmiş ise, bu hekimin standart hizmeti sunması mümkünolmayabilir. Büyük bir şehirdeki bir sağlık kuruluşunda yaptırılan doğumdakisorumlulukları ile, yolları kardan kapanmış bir dağ köyünde yaptırılan doğumdakisorumluluklar çok farklı olacaktır. Korneayı 2 mm delmiş bir kesici aletyaralanmasıyla, korneanın neredeyse tamamını kaplayan çok sayıda ve düzensizyaralanmanın sorumluluk karşılaştırmasında; tek bir delinmeyi atlayan cerrahınsorumluluğu ile aynı bölgede çok sayıda yara ve delinme olması halinde deliklerdenbir tanesini atlayan cerrahın sorumluluğu yine farklı olacaktır.

Hastada ortaya çıkan zarara neden olan kusurlu hareket, tek bir kişinin kusuruolabileceği gibi, birden fazla kişinin, kurumun, sistemin kusuru da olabilir. Böyle olunca;tıbbi malpraktis olgularında kusurun tespit edilmesi hayli güçlük arz eder. Birçok kişiağır veya tam kusurlu olabileceği gibi, birçok kişi hafif veya az kusurlu da olabilir. Ortayaçıkmış olan zarardan, herkes kusuru oranında sorumlu olacaktır. Eğer böyle birdeğerlendirme hatası olduysa bunun da ilk sorumlusu, konunun mantığını tam olarakanlayamamış ve teknik bir konuda meslektaşı hakkında hatalı değerlendirme yapan vehukukçuyu yanlış yönlendiren bilirkişi konumundaki sağlık mensubu olacaktır (2).

Tıbbi malpraktis davalarında yaşanan önemli sıkıntılardan biri de; sağlıkkuruluşundaki bir takım eksiklerden kimin sorumlu olacağıdır. Örneğin, aspiratörünyeterli güçle vakum yapamamasına bağlı olarak ortaya çıkan bir zararlı sonuçtankim sorumlu olacaktır? Hastane yönetiminin sorumlu duruma düşmesi için; (buörnekte) aspiratörü kullanan ekibin, aspiratörün yetersiz veya arızalı oluşu, yenisininalınması veya bakımının-tamiratının yapılması ile ilgili bir talebinin veya uyarısınınolması gereklidir. İspat edebilmek açısından bu tür taleplerin yazılı olarakyapılmasında büyük yarar vardır.

Soruşturma Yöntemi

a) Kamu görevlisi olan sağlık personeli yönünden: Yetkili makamın veya itirazıinceleyen makamın soruşturma izni vermemesi durumunda, kamu görevlisi sanıkhakkında Cumhuriyet savcısınca soruşturma yapılamaz. Ama, CumhuriyetSavcısının buna itiraz hakkı vardır.

49KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 64: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

b) Kamu görevlisi olmayan hekimler ve diğer sağlık personeli yönünden:Cumhuriyet Savcılığınca 5271 sayılı C.Y.Yasası hükümlerine göre doğrudansoruşturma yapılır (11).

Sağlık personelinin kusurlu davranışını tespit edebilmek için CumhuriyetBaşsavcılıkları ve mahkemelerin teknik görüşüne başvurdukları resmi bilirkişiler,Adli Tıp Kurumu ve Yüksek Sağlık Şurası’dır. Bununla birlikte, Yüksek SağlıkŞurasının son merci olmadığı ve görüşünün de bağlayıcı bulunmadığı,mahkemelerin, uygun görecekleri bilirkişilerin görüşüne başvurma yetkilerinin debulunduğunu, Yüksek Sağlık Şurası ile Adli Tıp Kurumunun düzenlediği raporlararasında çelişki bulunması durumunda, mahkemece, dosyadaki kanıtlar ve oluş ileuyumlu olan görüşün, hükme esas alınması gerektiğini, Adli Tıp Kurumu İhtisasKurullarının raporları arasında çelişki bulunduğunda Adli Tıp Kurumu GenelKurulundan görüş alınması gerektiğini bilmek gerekir. Kamu görevlisi olanhekimlerin tedavi görevini yerine getirmediği iddiasıyla görevi kötüye kullanmaveya görevi ihmal suçlarından açılan davalar bakımından da Şura görüşününalınması gerekli görülmüştür (11).

Kusurlu Tedavi Sonucu (Taksirle) Ölüm ve Yaralamaya Neden Olma Suçu

Genel olarak, tıp mesleğini icra eden kişilerin taksirli davranışlarının temeli, tıpmesleğinin kurallarına uymadaki özensizliğe dayanmaktadır. Türk Tabipler BirliğiMeslek Etiği Kurallarının 8. Maddesinde “Hekim, mesleğini uygularken vicdani vemesleki bilimsel kanaatine göre hareket eder.” hükmü yer almaktadır. Buna karşınbir kısım kurallar ise normatif düzenlemelere değil, tıp mesleğinin ve bilimininyüzyıllar boyunca ulaştığı ortak deneyim ve bilimsel ilkelere dayanmaktadır.Özensiz ve dikkatsiz davranışlarıyla hastanın ölümüne veya sağlığınınkötüleşmesine yol açan hekimin veya iyileşme döneminde, zamanında ilaçvermediği veya pansumanı yapmadığı için benzer sonuçlara yol açan hemşireninbu kusurlu davranışı taksirli suçtan dolayı cezalandırılmasını gerektirmektedir (11).

Uyguladığı tıbbi tedavi hukuka, tıp mesleği ve bilimine uygun olduğu takdirde,hekim, ortaya çıkacak olumsuz neticeden sorumlu olmayacaktır. Hekim tarafındanhastaya uygulanan bir tedavi protokolünün hukuka uygun sayılabilmesi için; tıpbiliminin ve tıp mesleğinin kurallarına uygun olması zorunludur. Hasta üzerindeuygulanan tıbbi müdahalenin, tıp bilimine ve tıp mesleğinin kurallarına uygunluğu,tedavinin yapıldığı tarihte geçerli olan bilimsel veriler dikkate alınarakbelirlenecektir. Hekim ve diğer sağlık görevlilerinin cezai sorumluluğunun kabuledilebilmesi için, malpraktis oluşturduğu kabul edilen kusurlu davranış ile hastadameydana gelen ölüm veya yaralanma neticesi arasında illiyet bağının (nedensellikilişkisi) tespit edilmesi zorunludur. Kusurlu tıbbi girişim veya tedavi ile ölüm veyayaralama sonucu arasında illiyet bağı yoksa ceza sorumluluğu da olmayacaktır(11,12). Fakat Yargıtay, netice ile illiyet bağı bulunmamasına karşın, hekiminyükümlü olduğu halde tedavi görevini hiç veya gerektiği gibi yapmaması ya dageciktirerek yapması gibi fiillerinin görevi ihmal veya kötüye kullanma suçunuoluşturacağını kabul etmektedir (11).

50 KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 65: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Tıbbi yanılgı suç sayılır mı? Hekimin teşhis veya tedavisinde yanılmış olmasısuç olarak kabul edilmeli midir? Bu sorunun cevabı somut olaya göredeğişebilecektir. Tıp biliminin ilke ve kuralları çerçevesinde hareket ettiği haldehekimin de yanılması doğal ve meslek uygulamaları içerisindedir. Buna karşın somutolayda hekimin yanılgısının tıp bilimi ve mesleğinin bilimsel görüş veuygulamalarına aykırı düşmesi durumunda bu yanılgının kötü hekimlik uygulamasıolduğu kabul edilmelidir. Yargıtay da salt tıbbi yanılgının görevi ihmal suçunuoluşturmayacağını kabul etmiştir (11).

Göreve gelmeme, muayene etmeme veya görevi gerektiği gibi yapmamaeylemleri: Kamu görevlisi olan hekimin mesaiye veya nöbet görevine gelmemeksuretiyle ya da arandığında kendisine ulaşılamaması nedeniyle hekimlik göreviniyapmaması biçimindeki eylemler Yargıtay tarafından salt disiplin eylemi olarakkabul edilmektedir. Kamu görevlisi olan hekimin muayene etmesi gereken birhastayı gördüğü veya çağrıldığı halde muayene etmemesi ya da adli göreveçağrılmasına karşın gitmemesi yahut görevi gerektiği gibi yapmama biçimindekifiiller (bu fiillerin ayrıca bir neticeye yol açmaması koşuluyla) ihmal suretiyle görevikötüye kullanma suçunu (TCK. m.257) oluşturacaktır.

İrtikap ve Rüşvet Suçları: İrtikap Suçu ( TCK. m.250); Kamu görevlisi hekiminacil ve zorunlu bir tedaviyi yapmak için hastayı veya hasta sahibini baskı altındazorlayarak menfaat temin etmesi “icbar suretiyle irtikap” (TCK m.250/1) suçunuoluşturur. Hekimin yapılacak görevin gereği olarak tedavi sağlanması gerektiğikonusunda mağduru yanıltarak yarar sağlaması durumunda ise "ikna suretiyle irtikap"suçu (250/2) ve mağdurun hatasından yararlanarak çıkar sağlaması ise “hatadanyararlanılarak işlenilen irtikap suçu”nu (250/3) oluşturur. Rüşvet suçu (TCK m.252);kamu görevlisi hekimin bir muayene, tedavi veya ameliyat işlemi öncesinde, yasalolarak yapamayacağı halde göreve aykırı olarak bu işlemi yapmak için (Örneğin: SGKsigortası bulunmayanı SGK sigortalısıymış gibi ameliyat etmek için) mağdur ile çıkarsağlamak üzere anlaşması halinde rüşvet suçu işlenmiş olmaktadır.

Yardımcı Personelin Ceza Sorumluluğu: Yardımcı personelin tedavi sürecindebağımsız olarak görev yaptıkları durumdaki sorumlulukları ile bir hekime bağlıolarak görev yaptıkları haldeki sorumlulukları farklı olacaktır. Müstakil olarak görevyapan yardımcı personel, görevini tıp bilimi kuralları ve görevinin gereklerine uygunolarak yerine getirmekle ve görevini yerine getirirken dikkatli ve özenli davranmaklayükümlüdür. Yardımcı personelin bir hekime bağlı olarak çalıştığı durumlardahekimin de yardımcı personelin kusurlu davranmasını önleyici tedbirleri alma veonu gözetme yükümlülüğü bulunmaktadır (11).

Nöbetler: Acil nöbetçi hekimin veya nöbetçi ekibin başvuran çok sayıdakiolguya cevap verememesi sonucu hastanın kabul edilmemesi, veya zorunlu olarakgeç müdahale edilmesinden kaynaklanan sorunlar ortaya çıkmaktadır. Yeterli sayıdanöbetçi görevlendirmeyen başhekimlik sorumlu duruma düşebilir. “icapçı uzman”nöbetlerinde icapçı olarak nöbet tutan hekimin ulaşılabilir olması ve çağrıldığındagöreve gitmesi zorunludur (2).

51KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 66: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Kusursuz Sorumluluk: Ceza davaları şahsidir. Ancak tazminat davalarında,müşterek ve müteselsilen bir sorumluluğun ortaya çıkabileceği de unutulmamalıdır.Bir ameliyatta hemşirenin kusurundan ötürü bir zarar ortaya çıkmış olabilir. Ancakbu zarardan ekibin başı olarak cerrah sorumlu tutulabilir. Bu şekildeki sorumluluğa“Kusursuz Sorumluluk” adı verilmektedir. Böyle bir durumda kusuru olmayan ancakmüşterek/ müteselsilen sorumluluğu bulunan cerrah, tazminatı ödedikten sonra asılkusurlu olan personele rücû (dönme) davası açabilir (2).

Hiyerarşik Sorumluluk: Eğitim Hastanelerinde hiyerarşik bir sorumluluk sözkonusudur. Poliklinik ve servis hizmetinin verilmesi esnasında hastaya verilecekolan sağlık hizmeti, uzman seviyesinde olmak zorundadır. Asistan hekiminöğrenmek amacı ile girişimlere katılması, ancak uzman nezaretinde ve denetimindemümkün olabilecektir.

Konsültasyonlar: Acilde görevli olan genel cerrahi uzmanı, göz hastalıklarıservisinden konsültasyon istemiş ve bu servis asistanlarından biri de konsültasyonagitmiş olsun. Böyle bir durumda oftalmolojik açıdan ortaya çıkacak olan birkusurdan kim sorumlu olacaktır? Asistanın sorumluluğu, ancak pratisyen hekimkadar olacaktır. Oysa genel cerrahi uzmanı, müdavi hekim olarakkonsültasyonlardan da sorumludur (10). Böyle bir durumda başka bir uzmanlıkalanında sadece kendisi kadar yetkili birinin görüşü veya müdahalesi ile yetinmişolması, başlı başına bir özen kusuru olarak kabul edilecektir. Asistanın kusuru, kendiuzmanlarını bilgilendirmesine ve onlardan ne tür direktifler aldığına göredeğişecektir. Aynı şekilde göz hastalıkları uzmanlarının sorumluluğu da asistana negibi bir direktif verdiklerine bağlı olarak belirlenecektir.

Tıbbi Hata/Kusur Çeşitleri

Tanı Hataları: Hastanın hekimden ilk beklentisi, hastalığının tanısını doğruolarak koymasıdır. Bu açıdan amaç doğrultusunda istenen tetkiklerin yeterli olmasıgereklidir. Bir göz travmasında orbita grafisi çekilmemesi nedeniyle orbitatabanındaki kırığın saptanamadan hastanın evine gönderilmesi, “eksik araştırma”yaörnek oluşturur. Hekimlerin bazı şeyleri atlamaktan aşırı derecede ürkmelerinedeniyle, tetkik isteme konusunda aşırıya kaçabildikleri, tüm ülkelerdeizlenmektedir. Bu nedenle her başvuruda sıradan ve gereksiz bir sürü tetkikistenmemelidir. İdeal olan tutum, işlemlerin her aşamasında hastanınbilgilendirilmesidir. Hangi tetkiklerin ne amaçla yapıldığı ve ne sonuçlar eldeedildiği, anlayacağı biçimde hastaya anlatılmalıdır. Tanı aşamasında kusur olaraknitelendirilebilecek bir nokta, gerekli olan konsültasyonların istenmemiş olmasıdır(13). Bu durum eksik araştırma olarak kabul edilebileceği gibi, özen kusuru olarakda kabul edilebilir.

Tedavi Hataları: Tedavi eksik veya yanlış uygulanabilir. Burada da genelkurallardan ve standartlardan ne kadar sapılmış olduğu önemlidir. Genel olarakhekim, tedavi yöntemini seçmekte serbesttir. Ancak bunu hastaya anlatarak ve

52 KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 67: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

rızasını alarak yapmalıdır. Özellikle daha az riskli yöntemler varken, daha fazla riskliyöntemler seçilecekse, bunun gerekçeleri iyi konmalı ve hastaya da yeterliaydınlatma yapılmalıdır. Tedavide “beceri kusurları” da ortaya çıkabilir. Ancak bircerrahın operasyon esnasında ortaya çıkabilecek her zarardan dolayı bu kusur türüile suçlanarak ceza alması söz konusu olamaz. Nitekim tıbbi malpraktis davalarındabeceri kusurlarının oranı çok yüksek değildir (2).

İletişim Hataları: Hasta ile hekimin arasında uyumlu bir ilişkinin olmamasıdurumu.

Tıbbi hatalar, kaynakları yönünden; insan kaynaklı (yargı, teknik, anlatım-beklenti) teçhizat kaynaklı, sistem kaynaklı olarak da ayrılabilir (14).

Teçhizat Kaynaklı (mekanik) veya Genel Olarak Sistem Hataları: Sağlıkhizmeti sunumu oldukça karmaşık bir dizge halinde sunulur. Bu hizmetin sunulduğukurumlar, bünyelerindeki hizmetin kalitesini güvence altına almalıdırlar. Sağlıkhizmetinin güvenli bir hale getirilmesi Çakmakçı’ya göre bu yüzyıl tıbbının temelsorunudur. En iyi hastanelerde bile ciddi ya da ciddi sorunlara neden olabilecekhatalar saptanmaktadır (15). Bu hatalar (taraf, ilaç, proflaksi vb hatalar) genel olaraksistem işleyişiyle ilgilidir.

Terk Etme ve Özen Eksikliği: Özellikle doğum olgularında malpraktis şikayeti,çocuğun doğumundan hemen sonra hastanın tedavisinin kesildiği şeklinde terk etmeiddiasıdır. Bu iddianın esası, tıbbi özenin devam etmesinin gerekli bulunduğu birsırada hekimin makul bir bildirimde bulunmadan veya yerine yeterli bir tıbbi bakımsağlayacak olan birisini bırakmadan, hekim-hasta ilişkisini kesmesinedayanmaktadır. Mahkemeler, tedavi gereksinimi gösteren hasta şikayetlerinegerektiği şekilde karşılık vermeyen bir hekimin sorumlu olacağını kabul etmiştir.Hastanın durumu gerektirdiği halde hastayı başka bir hekime emanet etmedenayrılmak, hemşire çağırdığı halde gelmemek, hastayı gerekli acil müdahaleyiyapmadan veya hiç muayene etmeden sevk etmek de sık rastlanan hatalardır (2).

Hekimin cezai sorumluluğunda öncelikle tıbbi müdahaleye uyan ve TCK’da suçolarak düzenlenen hukuka aykırı hareket bulunmalıdır. Hekimin TCK sebebiylesorumluluğu, genel olarak yaralama kavramının unsurlarını oluşturduğu için taksirleveya kasten yaralama olarak görülmektedir.

Taksir-Bilinçli Taksir: Taksir; gereğini yapmama, eksik yapma, kendisindenbeklenen özeni göstermemedir. Taksir, iradenin yeterli olarak kullanılmaması,gereken dikkat ve özenin gösterilmemesi ile ortaya çıkar. Bilinçli taksirde, oluşacağıöngörülen ancak istenmeyen sonucun oluşmayacağına çeşitli nedenlerle inanarak,harekete devam edilip öngörülen ama istenmeyen sonuç gerçekleşir. Bilinçli taksirdehekim, yaptığı hareketin zararlı bir sonuca yol açabileceğini öngörmesine rağmen,“bir şey olmaz” mantığı ile bu harekete devam edecektir (14). Örneğin, hasta ısrarlakendisinin “neredeyse tüm ağrı kesici ilaçlara karşı alerjisi olduğunu, bu ilaçlardanherhangi birini aldığında yüzünün-gözünün şiştiğini” ifade ederken, hekimin;“Korkma, bir şey olmaz inşallah” gibi bir yaklaşımla hiçbir önlem almadan fundusanjiyografi uygulaması bilinçli taksir örneğidir.

53KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 68: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Kast- Olası Kast: Kast kavramı; bir suçun oluşumuna sebebiyet veren unsurlarınbilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Bir suçun oluşumuna sebebiyet verenunsurların somut olayda gerçekleşeceğinin muhakkak, mutlak sayılması halidir.Olası kast ise, bir suçun oluşumuna sebebiyet veren unsurların somut olaydagerçekleşeceğinin muhtemel sayılması halidir. Fail olası kastta neticeyi öngörür veneticeyi açıkça istemeyip, netice gerçekleşse de fark etmez mantığı ile hareketetmektedir (14).

İhmali Davranışla Ölüme Sebebiyet Verme: Bir sağlık kuruluşunda resmiolarak nöbetçi olan bir hekimin, acil olarak getirilen bir hastaya, geçerli bir mazeretiolmamasına rağmen bakmak istememesi, televizyon seyrettiği odadan telefonla,başka bir sağlık kuruluşuna götürülmesini istemesi, hastanın hayatının tehlikeyedüşebileceğini öngörmesine rağmen buna aldırmaz tarzda hareket etmesi ve hastanınyolda ölmesi durumunda, ihmali davranıştan söz edilebilir.

Sorumluluğu Azaltan veya Ortadan Kaldıran Haller

Sorumsuzluk Anlaşması: Hekim ile hasta arasındaki ilişkinin akdi ilişkiyedayanması halinde Borçlar Hukukunun sözleşme serbestisi prensibi kapsamındaakit ile hekimin kusurundan sorumlu olmayacağı yönünde bir hüküm düzenlenebilir.Akit metni hazırlanırken akdin ifası sırasında meydana gelecek zararlardan sorumluolunmayacağını düzenleyen bu hükme Borçlar Hukukunda Sorumsuzluk Anlaşmasıdenilmektedir. BK m.99 ile dolaylı olarak Sorumsuzluk Anlaşmasının geçerlilikşartları düzenlenmiştir. BK m.99/2 ile, hekimlik mesleğinin hükümet tarafındanverilen resmi belgeye dayanması sebebiyle hafif kusur yönünden ilgili hükümuygulanacaktır. Yardımcı şahsın fiilinden sorumlu olunmayacağı hususunda yapılanSorumsuzluk Anlaşmaları da BK m.99 kapsamında değerlendirilecektir (16).

Müterafık Kusur: Hastanın rızası, hastanın kusuru ve zaruret halini kapsayanacil durumlar hekimin sorumluluk ölçüsünü azaltabilir. Tıbbi müdahalelerbakımından, rızanın bulunması kural olarak hekimin sorumluluğunu ortadankaldırmayacağı gibi, tazminatta indirim sebebi de olamaz. Ancak, rızanın geçerliolmadığı yasal olmayan kürtaj gibi durumlarda, hastanın rızası zarar görenin kusurukabul edilerek tazminattan indirim sebebi (BK. m.44) kabul edilebilmelidir. Çünkürıza burada hukuka aykırı durumun bir nedenidir (7).

Tazminat

1. Maddi Tazminat: Maddi zararın yani bir kişinin malvarlığında iradesi dışındameydana gelen eksilmenin sorumlu olan kişi tarafından ödenmesidir (7). Madditazminat davası ikame edebilmek için bazı unsurlar söz konusu olmalı ve davakapsamında bu unsurların varlığı ispat edilmelidir. Hukuka Aykırı Davranış, Zarar,Kusur ve İlliyet Bağı maddi tazminat davasının unsurlarıdır. Hukuka aykırı davranış

54 KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 69: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

sebebiyle bir zarar meydana gelmemişse tazminat ödenmesi istenemez. Tıbbimalpraktis eylemi kapsamında ikame edilen tazminat davalarında zararı ispat etmekBK 42. maddesi uyarınca hastaya (davacıya) düşer. Tıbbi malpraktis eylemisebebiyle oluşan zararın hekimin kusuru ile meydana gelmesi gerekmektedir. İlliyetbağı, tıbbi malpraktis davalarının en önemli unsurunu oluşturur. Hekim hukukaaykırı davranış ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının varlığı halindezarardan sorumludur. Dolayısıyla zarar hukuka aykırı davranış sebebiyle oluşmamışise illiyet bağından bahsedilemez ve bu nedenle hekimin tazminat yükümlülüğü sözkonusu olmayacaktır.

2. Manevi Tazminat: Manevi zarar, bir kimsenin kişilik haklarına yapılan haksızbir saldırı nedeniyle duyduğu cismani ve manevi acı, ıstırap ve elem nedeniyle yaşamazevkinde azalma meydana gelmesidir (7). Manevi zarar sebebiyle ödenen tazminataise manevi tazminat denilmektedir. Tıp hukuku kapsamında manevi zarar “hekiminhastasına sağlık hizmeti sunmasından önceki hastanın durumu ile sağlık hizmetiverdikten sonraki durumu arasındaki olumsuz yönde ruhsal fark ve değişikliktir.

Tazminat taleplerinde hekimin hekimlik görevini yürüttüğü sağlık kuruluşu dahekimle birlikte sorumludur. Oysa, günden güne değişerek uygulanmaya başlayansağlık hizmetlerinde hekim, hasta bakımını tüm yönleri ile denetim altında tutma gücünesahip olamamaktadır. Yapılan tıbbi uygulamalarda öncellikle aranan hukuka aykırılık,yasalar-yönetmeliklere uygunsuzluk, genel ahlak ve tıbbi etik kurallarına uygunsuzlukolup olmadığıdır. Genelde, bir hekimin hareketinin özel bakım standardı ile uygunlukgösterip göstermediğinin tespiti için bilirkişi görüşüne gerek duyulur. Tıbbi hatalarlailgili davalarda hekimin sorumluluğu tespit edilirken, aynı uzmanlık alanında çalışanve benzer koşullarda karşı karşıya kalan “ortalama nitelikteki bir hekimin yapmasıgereken” davranışlar kriter olarak alınır. Hekimden beklenen, tanı ve tedavide ülkeninsağlık ve çalışma koşullarına göre normal tedbiri göstermesidir. Gerekli dikkat ve özenerağmen zararlı sonuç kaçınılmaz olarak ortaya çıkarsa, kusurlu davranıştan söz edilemez(12). Hekimin önlenebilir olmayan ve tahmin edilmeyen bir sonuçtan dolayı sorumlututulması hukuksal açıdan mümkün değildir. Bu ilkelere rağmen, özellikle ölümlesonuçlanmış olaylarda ekibin tamamına yöneltilen tazminat davaları söz konusudur(17) ve kusurla doğrudan ilişkisi olmasa bile ekibin içinde yer alan diğer hekim(ler) detazminata maruz kalmaktadır.

Tıbbi Malpraktiste Hekimin Disiplin Sorumluluğu

Disiplin sorumluluğu, hekimin mesleki birlik içerisinde ayrıca cezalandırılmasınısağlayan bir kurum olup hekimin özen yükümlülüğünü arttırıcı bir etkendir. Serbestolarak ya da özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimin tıbbi malpraktis sebebiyledisiplin sorumluluğu Tabip Odası tarafından açılacak disiplin soruşturmasını ifadeetmektedir. Bu soruşturma Tabip Odası Yönetim Kurulunca resen başlatılabileceği gibihasta yahut yakınları tarafından Tabip Odasına yapılan bildirim ya da yakınma içerenbaşvuru sonucu veya Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyinin istemi üzerinebaşlatılabilir. Hekim Türk Tabipler Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kurallarının “DisiplinKovuşturması” başlıklı 46. maddesi uyarınca; tıp mesleğini icra ederken meslekikurallara aykırı harekette bulunması nedeniyle disiplin soruşturmasına tabi tutulacaktır.

55KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 70: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Soruşturulması, kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda, fiilin ve failin kimolduğunun öğrenilmesi tarihinden itibaren “6 ay” içinde savcılığa şikayettebulunulması gerekir. Bu altı aylık sürenin geçirilmesi halinde soruşturma,kovuşturma yapılmaz (TCK m.73). Ancak önemli olan, bu sürenin başlangıcınıntespitidir (14).

Tıbbi hata davalarında zamanaşımı süreleri davanın dayandırıldığı hukuki temelebağlı olarak değişebilir. Zamanaşımı, dava konusu hakkı ortadan kaldırmaz; ancak,o hakkın yargı makamları önünde ileri sürülmesini engeller. Tıbbi hataların temeli,hukuk doktrini ve uygulamasında, vekalet sözleşmesine aykırılığa dayandırıldığından5 (beş) yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir (14).

Tek Sorumlu Hekim mi?

Hekim, tıp hizmetini tek başına yürütemeyeceği gibi her aşamasını da denetimaltında tutma gücüne sahip değildir. Sağlık hizmeti sunumunda 40 ı aşkın meslekgrubundan hekimle en fazla birlikte çalışanı hemşirelerdir. Hemşireler ve diğer sağlıkmeslekleri mensupları, sağlık bakımında bağımsız, yarı bağımlı ve bağımlı rolleriniuygulayarak ilgili yasa ve yönetmeliklerle sorumluluklarını yerine getirirler. Ancakhukuk, yine de kusur halinde ekip başı olarak hekimi sorumlu görmektedir.

Adli Tıp Kurumu’na tıbbi uygulama hatalarıyla ilgili olarak gönderilendosyaların tümü 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından değerlendirilmeye başlanmıştır(4810 sayılı yasa). 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun değerlendirmelerinde,

➢Eksik Tetkik Yapılması veya Hiç Yapılmaması,

➢ Tanının Yanlış Konması,

➢Yanlış Tedavi Uygulanması,

➢ Takip, Dikkat, Özen Eksikliği,

➢Yerleşik Uygulama ile Bağdaşmama,

➢ Uzmana Haber Vermemek,

➢ Sevk Hatası,

➢ Hastanın Yatırılmaması,

➢ Nöbet Sistemindeki Hatalı Uygulamalar,

➢Hastane Şartlarının Elverişsiz Olması gibi hususların öne çıktığı belirlenmiştir (6).

Afyon ve İzmir’de peşpeşe göz endoftalmileri oldu. Afyon’da özel sağlıkkuruluşu ücretsiz göz taraması yapıp arkasından seri ameliyat yapmıştı. SağlıkBakanlığı bu olaydan sonra sağlık taramalarını yasakladı. Bahse konu sağlıktaramalarının iznini kim vermişti?

İzmir’deki seri infeksiyon resmi kuruluşta oluştu. Sağlık Bakanlığının toplatmakararı aldığı solüsyonun kullanıldığının ortaya çıktığı İzmir’deki “katarakt olayı”nda;

56 KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 71: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Bakanlık, 8 hastanın bir gözlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasınadoktor hatasının yol açtığına karar verdi. İnfeksiyon kaynağının tespit edilemediğibildirilirken Bakanlık, ameliyatları yapan Op. Dr. ……..’nin hijyen konusunda“kusurlu” olduğuna karar vererek, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verdi(18). Bu olayda, toplatılması bildirilen solusyonu toplatmayıp ameliyattakullanılmasını önlemeyen kurum eczanesi ve yetkilileri ve onların üstleri de sorumludeğil mi?

Sosyal Güvenlik Kurumunun Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile getirilen bazıuygulamalar hasta güvenliğini riske eder hale gelmiştir. Yeri gelmişken, SUT veBUT kısa adlı tebliğlerin bu tebliğlerin hiyerarşik olarak üstünde olan DeontolojiTüzüğü ile çatıştığı konusunun ayrıca ele alınması gerektiğini de belirtelim. Sonyıllarda “Vaka Başı Ödeme”, “Tanıya Dayalı Ödeme” gibi adlarla yürürlüğe konansabit ödeme uygulamalarıyla, hekimler ve hastaneler, hastaya gereken tetkik veişlemleri yapmaktan alıkonmaktadır. Artık güvenli ve etkin olan yerine; ucuz vekârlı olanın tercih edilmesi istenmektedir. SUT fiyatlarınının düşük tutulması,kurumlarda “sürümden kazanmak” anlayışının tek çıkar yol olarak benimsenmesineyol açmaktadır. Hekimler, paket fiyatını aşmamak için yeterince tetkik vekonsültasyon yaptırmamayı tercih etmeye zorlanmaları nedeniyle, hastalarıntedavisinde ciddi hata yapabilir hale gelmişlerdir. Ücretsiz kampanyalar, köydenhastaneye ücretsiz servisler gibi uygulamalar, bu anlayışın bariz yansımalarıdır (19).

Basının Yaklaşımı Hekim hatası şikayetleri son on yılda ülkemizde de çok sık duymaya

başladığımız bir kavram. Daha önce yoktu da son zamanlarda tıbbi hatalar mısıklaştı? Tabii ki hayır. Sebeplerden biri “Basının tıbbi uygulama hatası iddialarınıçok sevmesi”. Oysa, yargıya gidildiğinde bazı durumlarda cezayı gerektirecek birdurum ortaya çıkmayabilmektedir. Fakat, hasta avukatları bazen öyle medyatik şovyapıyorlar ki okurlar veya ekran başındakiler, hekimin savunması alınmadan onunsuçlu olduğuna inanmaya başlamaktalar. Bu avukatların bazıları özellikle basındayer alabilmek için bu gibi davaları ücretsiz takip etmekteler. "İzin verilen risk" olarakifade edilen, tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalar çerçevesinde hareketleridolayısıyla kötü sonuçlar meydana gelse bile hekime sorumlulukyükletilmemektedir. Kısaca, basın bu şekilde, yargıya müdahale etmektedir (20).Komplikasyon durumunda önemli olan hekimin bu gelişme karşısındaki duruşu vederhal alınması gereken tedbirleri alması ve ortaya çıkan durumu hasta veyayakınlarıyla paylaşmasıdır (13,20,21).

Hukuk Uygulamalarında Malpraktis

Anayasa Mahkemesi emekli üyelerinden Dr. Ahmet Recai Seçkin’in, “Yargıtay’ın Tarihçesi, Kuruluşu ve İşleyişi ” isimli eserinin bir bölümünde, hukukihata konusunda su hususlara değinilmiştir:

“Her insan gibi hakimler dahi yanılabilirler ve bunun sonucunda yanlış kararlarverebilirler. Bundan başka, birkaç anlama gelebilen bir hukuk kuralının

57KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 72: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

yorumlanmasında mahkemeler arasında görüş ayrılığı olabilir. Yargı kararlarınındoğru olması, bu kararlarda yanılma bulunmaması, devletin temel işlerinden olanadalet dağıtma işinin başlıca ilkesidir. Sosyal hayatta, mahkeme aracılığı ile bir insanınuğradığı haksızlıktan daha ağır ve derin yaralar açan hiçbir haksızlık düşünülemez.Yanlış kararlar verilmesini önlemek düşüncesi ile, mahkeme kararlarını daha yüksekbir mahkemeye inceletmek ve bu kararlar içinden yanlış olduğu anlaşılanların yüksekmahkemece bozulmasını ve doğru olduğu anlaşılanların ise, doğru oldukları belirtilerekonlar üzerindeki yanlışlık kuşkusunun (şüphesinin) kaldırılmasını sağlama yolubenimsenmiştir. Yargıtay’ın kuruluş amacı budur” (22).

Tıp dünyası profesyonelleri, çoğunluğunun bilindiği kabul edilen ama birçoğuda keşfedilmeyi bekleyen yüksek bilişsel yetenek kullanarak çalışırlar. Hekimler,değişik alanların uzmanlarından oluşan bir ekibin anahtar üyesi konumundadır (14).Hemşireler ve sayısı kırkı aşkın diğer sağlık meslekleri mensupları, sağlıkhizmetinde kimi konumda hekimden bağımsız, kimi konumda hekime yarı bağımlıve bağımlı rollerini uygulayarak sorumluluklarını yerine getirirler. Sağlık hizmeti,hekimin tek başına yürüttüğü bir hizmet değildir, çok sayıda hizmet halkasının zincirgibi ardışık sunulduğu karmaşık sistemin, her aşamasını denetleme gücü de yoktur.Oysa hekim hukuki (tazminat) sorumluluğu kapsamında, hafif kusurundan dahisorumlu tutulmaktadır. Tıp hizmeti gibi belirsizliklerin yoğun olduğu özel bir alandakusursuz sorumluluk kabul edilemez.

Değerlendirme

Hasta, sağlık personelinin hasmı, ona zarar vermeye çalışan potansiyel bir tehlikedeğildir. Sağlığı için yardımı, en üst seviyede ve şartların elverdiği en yüksekkalitede istemek de hakkıdır. Doğal olarak bir başka hakkı da; en değerli varlığı olansağlığı üzerinde yapılan girişimler esnasında hata yapıldığını düşündüğünde, yasalyollardan bunun hesabını sormak olacaktır. Bunu kabul ederek, hastalarımıza ilgilive özenli davranıp mesleğimizi icra etmeğe çalışmak, üzerimizdeki baskıyı dahahafifletecek, bakış açımızı genişletecektir.

Sağlık personeli, tıbbi malpraktis davalarında meslek olarak sadece sanık veyadavalı değil, aynı zamanda bilirkişi ve uzman konumundadır. Bilirkişi göreviniyerine getirirken görevinin, meslektaşını ne korumak ne de zarar vermek değil;bilgisi, görgüsü, tecrübesi ve vicdanı doğrultusunda doğruyu bulmak ve hukukçuyabu doğrultuda yol göstermek olmalıdır.

Sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğu kendileri ile ilgili yasa, tüzük veyönetmelikleri bilmemektedir. 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun tespitlerine göre,genellikle hekimler hastalarını, tespit ettikleri tablo ve ortaya çıkabilecek sonuçlarıile ilgili olarak yeterince bilgilendirmediklerinden, müdahale sonucunda kabuledilebilir risk sınırları içinde bir komplikasyonla karşılaşılması durumunda bilehastalar şikayetçi olmaktadırlar (6). Eski alışkanlıklarda ısrar etmek yerine,bunlardan kurtulmak ve günümüz gereklerine göre hareket etmek uygun harekettarzı olacaktır.

58 KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 73: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Yukarıda tıbbi yanlış uygulamayla ilgili bilgiler, kavramlar, sağlık hizmetisunumunda olan ve oluşabilecek sorunlar, hekim sorumluluk ve yükümlülükleritartışıldı. Şimdi de tanı, tedavi, tıbbi veya cerrahi girişim nedeniyle komplikasyonyahut tıbbi malpraktis suçlamasıyla karşı karşıya kalınması durumunda neleryapılması gerektiği konusuna değinelim:

➢ Suçlamanın/hatanın kaynağının ne, neresi, hangi aşama, hangi araç-gereç, kimveya kimler olduğunun tespitiyle başlanmalı.

➢Kayıtlar dikkatle gözden geçirilmelidir. Kayıtlara ekleme, düzeltme vb (evraktasahtecilik) hareket yapılmamalıdır.

➢ Olayda idari kusur veya sorumluluk bulunup bulunmadığı irdelenmelidir.➢ Olayla sonuç arasında nedensellik bağı (illiyet) sorgulanmalıdır. ➢ Bilirkişi görüşü konusunda, tarafların kendi uzmanını mahkemede dinletme,

çapraz sorgu sistemi ile açıklama yaptırma hakkı olduğu hatırlanmalıdır.➢ Sorumluluğu azaltan hallere giren bir durum olup olmadığı irdelenmelidir.➢Adli tabip ile de durum tartışılmalı, danışılmalıdır. Olayın Klinik Boyutu: Bir olguda öncelikli olarak, hekimin yaptığı

uygulamanın, var olan tıbbi bilgi, beceri ve deneyim birikimi bakımından, içindebulunulan durum da dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göresorulması gereken bazı temel sorular şunlardır:

1. Hekim uygun ve yeterli bir öykü aldı mı?2. Hekim uygun ve yeterli bir fizik muayene yaptı mı?3. Gerekli testler yapıldı mı?3. Hekimin tanısı doğru muydu?4. Hekimin seçtiği tedavi doğru muydu?5. Tedavinin uygulanma süreci doğru muydu?6. Ortaya çıkan komplikasyon önlenebilir nitelikte miydi?7. Ortaya çıkan komplikasyonun tanısı doğru biçimde ve zamanında kondu mu?8. Ortaya çıkan komplikasyona yönelik uygulanan tedavi planı uygun ve yeterli miydi?Bu sorular, konunun ele alındığı ayrıntı düzeyine bağlı olarak çok fazla

artırılabilir. Burada en temel sorular tanımlanmıştır. Tıbbi malpraktiste insana ait, çevresel etkenler, tıbbi cihazlar ve sistemden

kaynaklanan hatalar birlikte mevcut olabilir. Tıbbi bakım bir ekip işi olduğundan,hata oluşumunda söz konusu etmenler sürekli iç içedir. Bu faktörlerin yanı sıra bazıtedavi yöntemlerinin bilimsel gelişmelere bağlı olarak değişmesi nedeniyle, dahaönceki bir zaman diliminde yapılan uygulamaların malpraktis olarak değerlendirilmeside söz konusu olabilmektedir.

Öneriler

Tıbbi uygulama hataları irdelendiğinde bazı sorunların kaynağında, sistemhataları ya da sistemin yanlış kurgulanması, yanlış işlemesi gibi sebeplerin debulunduğu görülmektedir. Tıbbi hataların oluşmaması için, sağlık personelini

59KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 74: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

çalıştıran sistemler de (gerek devlet kurumları, gerek özel kurumlar) gerekliönlemleri almalı; üzerlerine düşen sorumlulukları layıkıyla yerine getirmelidirler.

Zorunlu mesleki sigorta tazminat konusunda hekime yardımcı olacak gibigörünüyorsa da, malpraktis-komplikasyon ayrımı için gerekli yasal düzenlemelerhenüz çözülmemiştir; sorunun özüne dokunulmamış, sonuçlarından işe başlanmıştır.Bu sigorta aceleyle yasalaştırılmadan önce, komplikasyon durumunda hukukuntutumunu netleştirmek, kusursuz sorumluluk konusunu ve zamanaşımı süresi ilesigorta geçerlilik süresinin birbiriyle uyumlu olması konularını çözmek gerekliydi.

Bu saptamalar çerçevesindeki önerilerimiz • Kayıtlar düzgün tutulmalı, tıbbi belgelerin ve grafilerin düzenli arşivlenmesi

sağlanmalıdır.• Uzmanlık derneklerinin hem tıbbi malpraktisi önlemek hem de oluşan

şikayetlerde yol gösterici olması için öncelikle uzmanlık alanlarıyla ilgili standartlarıtespit etmesi gerekir.

• Mezuniyet sonrası sürekli eğitim programlarıyla sağlık hukuku ve tıbbi etikbilgi ve tutumlarının güncellenmesi sağlanmalıdır.

• Tıp eğitimi sisteminde tıp etiği ve tıp hukukunu öne çıkaran değişikliğegidilmelidir. Hekimlerin tıp fakültesinde aldıkları eğitimleri ve uzmanlık eğitimlerisırasında tıbbi müdahalelerin hukuka uygunluk sınırları ile kendi hakları vesorumlulukları konusunda ciddi bir eğitim almaları, sağlanırsa hasta-hekimhaklarının ve ilişkilerinin dengeli bir şekilde korunacağı kanaatindeyiz.

• Ağır cerrahi girişimler dışında kalan durumlar için (ilaç yan etkileri, kas içineinjeksiyon vb) yazılı onam gerekliliği olmamalı. Pratikte bu hasta yoğunluğundaher bir cümlemiz için yazılı onam hazırlamak ve doldurmak mümkün değildir.Pratikte uygulanması mümkün olmayan şeylerin, hukuk tarafından da talepedilmemesi gerekir.

• Hata raporlama sistemi geliştirilmelidir. Sağlık mensuplarının kendilerine aithataları veya tanığı oldukları hataları -ceza korkusu olmadan- raporlayabilmelerinisistemleştirirsek, olası hataların azalması konusunda önemli mesafe katedileceğineinanıyoruz.

• Tazminat miktarlarının belirlenmesi özel bir sağlık komisyonu yetkisindeolmalı, Yargıtayın verdiği kararlarda olduğu gibi bir keyfiyet olmamalıdır.

• Yargıtay kararındaki, "Tıbbın gerek ve kurallarına uygun davranılmakla birliktesonuç değişmemiş ise, doktor sorumlu tutulmalıdır" şeklindeki görüş komplikasyonkavramını ortadan kaldırmaktadır. Tıp hukukunun temel prensiplerini alt üst edenbu görüş; tıp hukukunda “kusursuz sorumluluk”u göstermektedir, kanaatimizce tıphukukunda kusursuz sorumluluk hiçbir zaman kabul edilemez.

• Hekimlerin mesleklerini baskı altında icra etmesi “defansif tıp” denen ciddi biruygulamaya doğru yönlenmeye yol açar. Bunda asıl zararı, hastalar görecektir.

• Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve TTB ile birlikte özel bir komisyonkurulmalı, oluşturulan bu komisyon gözetiminde (her bir uzmanlık alanından en azbirer uzman hekim ve hukukçu tarafından oluşturulmalı) Yeni TCK tekrar (özellikleMadde 85 – 89) gözden geçirilmelidir.

• Bu hukuksal çalışmalar genişletilebilir, “Tıp Uygulamalarına Özgü Mevzuat”oluşturularak, bu çok özel ve kutsal alanın özel “Sağlık Hukuku” oluşturulabilir.

60 KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 75: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Hakeri H. Tıp Hukuku, Ankara, Seçkin Kitabevi, 2009, s.196, 288.2. Çetin G. Tıbbi Malpraktis. Yeni Yasalar Çerçevesinde Hekimlerin Hukuki ve Cezai

Sorumluluğu, Sempozyum Dizisi No.48, Şubat 2006, s.31-42.3. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 18.09.2009 tarih 2008/4519 E. 2008/10750 K. Sayılı ilamı.4. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 10.10.2006 tarih 2006/10068 E. 2006/13288 K. Sayılı ilamı5. Doğan M. Hukuki Sorumluluk Bakımından Hekimin Kusuru ve İspatı, Erzincan Sağlık

Hukuku Sempozyumu, Yetkin Yayınları, Ankara 2007, s. 39, 51, .6. Birgen N. Tıbbi uygulma hatalarına adli tıp açısından yaklaşım. ANKEM Derg

2006;20(Ek2):20-25.7. Sarıtaş H. Hasta Hakları Açısından Hekimin Sorumluluğu, Ankara, Bilge Yayınevi,

2005, s.44, 132, 134,137.8. Zeytin Z. Hasta-hekim ilişkisinde hekimin aydınlatma yükümlülüğü. Sağlık Hakkı sayı:3

Kasım2007:165-190.9. Başpınar V. Hasta hakları açısından hekimin özen borcu. Sağlık Hakkı sayı:3

Kasım2007:191-205.10. Kıcalıoğlu M. Hekim sorumluluğu ve Yargı kararları. A’dan Z’ye Sağlık Hukuku

Sempozyum Notları. İstanbul Barosu Yayınları, 2007, s.107-122.11. Sümer R. Yargitay kararlari işiğinda hekimlerin ve diğer sağlik görevlilerinin cezai

sorumluluğu. 12. Hancı H. Malpraktis ve idarenin sorumluluğu. III.Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Sempozyumu

“Yüksek Riskli Hastaya Yaklaşım” Bildiri Kitabı, Ankara, 2009, s.115-126.13. Yavuz F. Malpraktis-Komplikasyon ayırımı. A’dan Z’ye Sağlık Hukuku Sempozyum

Notları. İstanbul Barosu Yayınları, 2007, s.97-106.14. Savaş H. Yargıya Yansıyan tıbbi müdahale Hataları. Ankara, Seçkin yayıncılık, 2011,

s.46, 73, 194, 195, 199, 222.15. Çakmakçı M. Bir hasta hakkı olarak hasta güvenliği ve tıbbi hata. A’dan Z’ye Sağlık

Hukuku Sempozyum Notları. İstanbul Barosu Yayınları, 2007, s.168-175.16. Oktay EA. Serbest Olarak Ya Da Özel Sağlık Kuruluşlarında Çalışan Hekimler Açısından

Tıbbi Malpraktis Ve Sonuçları. http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1183.htmerişim:04.06.2011.

17. Keskinbora HK, Öncel Ö. Şaşılık ameliyatı sonrası oluşan ölüm olgusunun tıbbi deontolojik ve tıbbi etik açıdan irdelenmesi. T Oft Gaz 2005;35:334-338.

18. Coşkun N. http://haber.gazetevatan.com/katarakt-faciasinda-fatura-kesildi/373519/1/Gundem erişim:26.4.2011.

19. Özlü T. http://www.medimagazin.com.tr/hekim/sgk/tr-tek-suclu-hastane-mi-2-18-31376.html erişim:05.12.2010

20. Göksoy T. Komplikasyon mu yoksa bir hekim hatası mı? http://www.haberturk.com/yazarlar/turgut-goksoy/212882-komplikasyon-mu-yoksa-bir-hekim-hatasi-mierişim:12.02.2007

21. Kök AN. Hekim sorumluluğunu tespit ve Yüksek Sağlık Şurası örnekleri. A’dan Z’yeSağlık Hukuku Sempozyum Notları. İstanbul Barosu Yayınları, 2007, s.61-70.

22. Savaş H. Malprktise hukuk penceresinden bakış. http://www.hekimlericinhukuk.com/dnm/index.php?option=comcontent&view=article&id=43:tibb-malpraktse-hukuk-penceresnden-baki&catid=30:koee-yazlarerişim:01.06.2011.

61KOMPLİKASYON ve MALPRAKTİSİN YÖNETİMİ

Page 76: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Hekimlerin mesleki uygulamalardan kaynaklanan kusurlu eylemleri yalnızcatanı ve tedavi ile sınırlı olmayıp, genel olarak mesleki alandaki tüm eylem vedavranışları ile ilgilidir. Hekim yalnızca tanı ve tedavideki kusurları açısından değil;aynı zamanda ve doğallıkla örneğin meslektaşları ve hastaları ile ilişkileribakımından da önemli sorumluklar taşımaktadır. Hatta çoğu zaman hekimlerinmesleki alan dışındaki davranışları da, meslek ilkeleri ve etik değerler açısındanönem taşımaktadır.

Hekimin yasalar karşısındaki sorumlulukları 4 grupta toplanır:

• Cezai sorumluluk (adli yargı-ceza davası)

• Hukuki sorumluluk (adli yargı-hukuk davası)

• İdari sorumluluk (kurum içi soruşturma)

• Mesleki sorumluluk (Tabip Odası Onur Kurulu)

Cezai Sorumluluk: Cezai sorumluluk görülürse kişiye Asliye Cezamahkemelerinde TCK 459. madde ile yaralamaya neden olmak (3 ay-2 yıl hapiscezası + para cezası) ve TCK 455.madde ile ölüme sebebiyetten (6 ay-10 yıl hapis+ para cezası istemiyle) yargılama yapılır. Her iki madde de taksirli suçları içerir.Ülkemizde bu maddelerden hüküm giyen hekimin cezası paraya çevrilip geneldetecil edilmektedir.

Hukuki Sorumluluk: Hukuk davaları ceza davalarının sonucuna bağlı değildir(Borçlar kanunu 53. mad.). Hekimin kusuru nedeniyle zarardan sorumlututulabilmesi için, yaptığı girişim ile oluşan zarar arasında sebep-sonuç ilişkisibulunmalıdır. Bu duruma illiyet (nedensellik) bağı denilmektedir. Zarar, illiyetbağının varlığının gösterilmesi ve kusurun kanıtlanması zarar görene (hasta ve

Doç. Dr. Nurten ÜNLÜ

62

MESLEKİ SORUŞTURMA ve DİSİPLİN CEZALARINDA

YAKLAŞIM

BÖLÜM B: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA DEĞERLENDİRME

Page 77: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

yakınlarına) aittir (Borçlar kanunu mad. 41). Yine borçlar kan. mad.43’e göre maddive manevi tazminat söz konusudur. Maddi tazminat içinde; çalışma gücü kayıpları,tedavi ve cenaze giderleri, destekten yoksun kalma gibi unsurlar yer alır. Manevitazminat ise kişinin yaşam ve sağlığı ile uğradığı kaybın yanı sıra onur, saygınlık,sır açıklanması, özgürlüklerin kısıtlanması gibi manevi değerlerin kaybında sözkonusu olur.

İdari Soruşturma: Kamu veya özel kurum içi yapılan soruşturmadır. Devletmemurlarını ilgilendiren temel yasa, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu(DMK)'dur. “Disiplin” konusu; 657 sayılı yasanın 7. bölümünde (124-145.maddeler) ele alınmıştır. Burada, disiplin kavramı ile ilgili herhangi bir tanımlamayapılmamış; disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller ile bu fiil ve hallerdeuygulanacak cezalara yer verilmiştir. Uyarı, maaş kesme, kademe ilerlemesinindurdurulması, kurumdan ihraç gibi cezaları içerir.

Üniversitede görev yapan akademik personel açısından, 2547 sayılı “YüksekÖğretim Kanunu”(YÖK) ve bununla ilişkili olarak “Yükseköğretim KurumlarıYönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği” önem taşımaktadır.Bu yönetmelik, 54 maddeden ibaret olup; 657 sayılı DMK’nun 124-145.maddeleriile paralellik göstermekle birlikte bazı önemli farklıklar da içermektedir.

Mesleki Soruşturma: Meslek örgütümüz olan Tabip Odalarının yürüttüğüsoruşturma ve yargılamalardır. Odaya üye olsun, olmasın, sivil-asker tüm hekimlermeslek örgütü tarafından sorgulanma ve yargılanmaya tabii tutulurlar.

28.04.2004 tarih ve 25446 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girenve 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun 59. maddesine dayanılarakçıkartılmış olan Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği, disiplin cezası verilecekkişileri ve durumları belirlemek ve disiplin cezası verilmesinde uyulması gerekenusul ve esasları saptamak üzere hazırlanmıştır. Tabip odalarında hekimlerin meslekiuygulamaları ile ilgili suç veya suç iddiası durumlarında “Yönetim Kurulu” ilebirlikte özellikle “Onur Kurulu” görev yapmaktadır (Madde: 9).

TTB Disiplin Yönetmeliği’nde hekimlik uygulamaları ile ilgili olarak öngörülen,hekimlerin disiplin suçu olarak kabul edilen kusurlu eylemleri;

1. Deontolojiye aykırı davranmak,

2. Yasa ve tüzüklere uymamak,

3. Haksız çıkar sağlamak,

4. Hasta haklarını ihlal etmek şeklinde dört ana grupta ele alınmıştır

Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın 46. maddesine göre,“hekimler bu kurallar bütünü hükümlerine aykırı davranışlarda bulunduklarında,6023 Sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası’na göre tabip odaları yönetim kurullarıtarafından onur kurullarına sevk edilirler”.

Ayrıca Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliği’ne göre 3 ila 6. maddelerdebelirtilen disiplin suçlarını işleyenlere bu maddelerde belirtilen disiplin cezalarıuygulanır. Bu disiplin suç ve cezaları şunlardır:

63MESLEKİ SORUŞTURMA VE DİSİPLİN CEZALARINDA YAKLAŞIM

Page 78: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Uyarma CezasıMadde 3 - Uyarma (yazılı ihtar) cezası, hekime ve bu Yönetmelik kapsamındaki

kişilere mesleğini uygularken ve/veya meslektaşları ile olan ilişkilerinde daha özenlitutum ve davranışlar içinde olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.

Uyarma cezası verilmesini gerektiren haller aşağıda gösterilmiştir: a) Tabip odası veya Birlik organlarına seçilmiş olup da yasa ve yönetmeliklerin

kendisine yüklediği görevleri yapmamak, b) Tabip odasına kayıtlı olup da mesleki faaliyetinde ortaya çıkan değişiklikleri,

değişiklik tarihinden itibaren 15 gün içinde bildirmemek, c) Meslektaşlarına ve diğer sağlık meslek mensuplarına karşı küçük düşürücü

davranışlarda bulunmak veya kötülemek, d) Hasta üzerindeki mesleki etkisini tıbbi amaçlar dışında kullanmak,

e) Hasta haklarına saygı göstermemek,

f) Hasta kayıtlarını usulüne uygun olarak tutmamak,

g) Hekimlik mesleğine ilişkin hukuksal düzenlemelere aykırı olmakla birlikteaşağıda belirtilen diğer disiplin suçları arasında sayılmış haller dışında kalan, nitelikve ağırlık itibariyle diğer disiplin suçları arasına dâhil edilemeyen bir eylemdebulunmak.

Para Cezası

Madde 4- Para cezası, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun 39 uncumaddesinin (b) bendinde belirtilen sınırlar dâhilindeki paranın odaya ödenmesinedair verilecek cezadır.

Para cezasını gerektiren haller şunlardır: a) Resmi görevi dışında hekimlik faaliyetini yürüttüğü yerin bağlı bulunduğuodaya 30 gün içinde kayıt olmamak, b) Tanıtım kurallarına aykırı davranmak, c) Her türlü iletişim mecrasında reklâm amacına yönelik yazılar yazmak, yazdırmak veya açıklamada bulunmak yahut ortağı olduğu kuruluş veya şirket aracılığıyla bu anlamda reklâm yapılmasını sağlamak, d) Bireysel olarak veya yöneticisi oldukları dernekler ya da çalıştıkları kurumlar aracılığıyla ticari ürün veya hizmetin tanıtımında yer almak veya reklâmına aracılık etmek, e) El ilanları, tabelalar, basın ve benzeri yollarla meslektaşlar arası haksız, tıp dışı rekabete yol açacak duyurular yapmak, f) Meslek uygulaması sırasında veya tabip odası ile ilişkilerinde herhangi bir şekilde haksız kazanç teminine yönelik davranışlarda bulunmak,

64 MESLEKİ SORUŞTURMA VE DİSİPLİN CEZALARINDA YAKLAŞIM

Page 79: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

g) Tıpta Uzmanlık Tüzüğüne göre alınmış bir uzmanlık belgesi olmadan herhangi bir biçimde uzmanmış gibi tanıtım yapmak, h) Bilimsel araştırmalar ve eğitime yönelik şeffaf kurumsal ilişkiler dışında, endüstri kuruluşları ile çıkar ilişkileri kurmak, Türk Tabipleri Birliği Hekim ve İlaç Tanıtım İlkeleri’ne aykırı davranmak, i) Meslektaşlara maddi çıkar karşılığı muayene ve tedavi için hasta göndermek, kendisine hasta sağlaması için aracı kullanmak veya herhangi bir kişiye bu nedenle çıkar sağlamak, hastaları zorunlu durumlar dışında kendisine, yakınına veya ortağına ait özel sağlık kuruluşlarına yönlendirici tavır ve davranışlardabulunmak,j) Türk Tabipleri Birliği veya odalarca saptanmış tabela ile ilgili kurallara uymamak, k) Türk Tabipleri Birliği veya odalarca saptanmış asgari ücret tarifeleri altında ücret almak, l) Türk Tabipleri Birliği Kanununun 5 inci maddesine uygun izin almadan çalışmak, m) Aidatını ve oda veya Birlik Genel Kurulu tarafından belirlenen ödentilerihaklı gerekçe olmaksızın süresinde ödememek, n) Türk Tabipleri Birliği Kanunu’nun 10 uncu maddesinde belirtilen görevi ilgili yıl sonuna kadar yerine getirmemek, o) Oda veya Birlik organlarına seçilmiş üyelerin görev yapmasını engelleyici davranışta bulunmak, p) Hasta sevkleri, rapor, reçete vb. belgelerde usulsüz uygulamalar yapmak, sevkbelgelerine el koymak, r) Acil durumlar dışında özel bilgi ve beceri gerektiren girişimlerde bulunarak hastaya zarar vermek, s) Hastanın aydınlatılmış onamını usulüne uygun almaksızın tıbbi girişimde bulunmak, t) Sonuçta hastanın ölümüne, sakatlığına sebep olmayıp da sağlığının kısa süreli geçici bozulmasına yol açan tıbbi hata ve ihmalde bulunmak, u) Adli vakaların muayenesinde ve rapor tanziminde gerekli özeni göstermemek, v) Sorumlusu olduğu sağlık kuruluşunda hekimleri ve diğer personelini sağlık alanı ile ilgili görev ve yetki alanı dışında çalıştırmak,

Geçici Olarak Meslekten Alıkoyma Cezası

Madde 5 - Geçici olarak meslekten alıkoyma cezası, meslek uygulamasından15 günden 6 aya kadar süreyle alıkonulmadır.

65MESLEKİ SORUŞTURMA VE DİSİPLİN CEZALARINDA YAKLAŞIM

Page 80: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Meslekten geçici olarak alıkoyma cezası alanlar, bu süre dolmadan Türkiye’ninhiçbir yerinde özel sağlık kuruluşu açamaz ve resmi veya özel herhangi bir yerdemesleğini uygulayamaz.

Geçici olarak meslekten alıkoyma cezasını gerektiren haller şunlardır: a) Meslektaşlara, diğer sağlık meslek mensuplarına veya hastalara fiili saldırıda bulunmak, b) Meslektaşlara, diğer sağlık meslek mensuplarına veya hastalara cinsel tacizde bulunmak, c) Mesleğin uygulanması sırasında ve meslek sebebiyle öğrenilen hastalara ait sırları yasal zorunluluk dışında açıklamak, d) Birden fazla yerde muayenehane açmak veya çalıştırmak, e) Tıpta Uzmanlık Tüzüğü’ne göre alınmış bir uzmanlık belgesi olmadan herhangi bir biçimde uzmanmış gibi davranmak veya tanıtım yapmak suretiyle meslek uygulamasında bulunmak, f) Kamu kurum ve kuruluşlarının dolandırılmasına yönelik eylemlerde bulunmak; bu amaca yönelik olarak sahte belge veya reçete düzenlemek, reçete ve belgeler üzerinde tahrifat yapmak, g) Gerçeğe uymayan rapor ve/veya belge vermek, h) Hasta kayıtlarında tahrifat yapmak, i) Bilimsel araştırma verilerini değerlendirirken ve yayına hazırlarken bilimsel gerçekleri yansıtmamak; çalışmaya fiilen katılmamış kişilerin adlarına yayında yer vermek, kaynak göstermeden veya izin almadan başkalarına ait verileri, olguları veya yazılı eserleri kullanmak ve benzeri suretle bilimsel yayınlarda yayın etiğine aykırı davranmak, j) Muayene ve tedavi sırasında hastaların cinsiyet, ırk, milliyet, etnik köken, din ve mezhep, ahlâki ve siyasi düşünce, kişilik, ekonomik ve sosyal durumuna göre ayrıcalıklı uygulama yapmak, k) Kendisine başvuran veya çalıştığı kuruma gelen acil hastaların gerekli tıbbi tedavi veya girişimlerini başlatmamak, yapmamak ya da ilgili kuruluşlara sevkini geciktirmek veya yapmamak, l) Hastalıkların tanı ve tedavisinde bilimselliği henüz kanıtlanmamış ya da bilim dışı yöntemleri uygulamak veya önermek, m) Usulüne uygun olarak ruhsatlandırılmamış maddeleri ilaç olarak önermek, n) İlgili hukuksal düzenlemelere aykırı olarak canlılar üzerinde deneyler yapmak, yapılmasına destek olmak, o) İlgili hukuksal düzenlemelerdeki sınırlar haricinde gebeliği kürtaj veya herhangi bir yöntem ile sonlandırmak veya usule aykırı organ nakline katılmak, p) Meslekte bilgi ve beceri yetersizliği, özen eksikliği, dikkatsizlik ve benzeri

66 MESLEKİ SORUŞTURMA VE DİSİPLİN CEZALARINDA YAKLAŞIM

Page 81: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

kusurlardan dolayı eksik ya da yanlış tanı ve tedavide bulunarak hastaya kalıcı zarar vermek, r) Savcılıklar ve mahkemeler dışında kalan kişi ve kurumlardan gelen cinsel ilişki

muayene istemlerini yerine getirmek; savcılık ya da mahkeme istemi olsa dahi

ilgilinin, veli ya da vasisinin aydınlatılmış onamı olmaksızın cinsel ilişki

muayenesi yapmak,

s) Mesleksel bilgi ve becerilerini insan onuruna ters düşecek amaçlarla

kullanmak, işkence yapmak, işkenceye katılmak veya işkence olarak

nitelendirilebilecek işlem ve davranışlarda bulunmak, işkence bulgularının

tespitinde gerçeğe aykırı rapor düzenlemek,

t) Belirlenmiş tıbbi etik değerler ile Türk Tabipleri Birliği ve/veya Türkiye Büyük

Millet Meclisi tarafından benimsenen uluslararası belgeler ve kurallar dışında

davranışta bulunmak.

Oda Bölgesinde Çalışmanın Yasaklanması

Madde 6 - Oda bölgesinde çalışmanın yasaklanması, bir oda bölgesinde üç defameslek uygulamasından alıkoyma cezası alanların, meslek uygulamasından odabölgesinde sürekli olarak alıkonulmasıdır.

Hekimlerden, oda bölgesinde üç defa meslek uygulamasından alıkoyma cezasıalmış olanların geçici olarak meslekten alıkoyma cezası verilecek bir durumuntespitinde, oda bölgesinde çalışmaktan sürekli olarak alıkonulmalarına karar verilir.

Bu ceza Merkez Konseyi tarafından bütün tabip odalarına bildirilir.

Bu eylem ve durumlara nitelik ve ağırlık itibariyle benzer eylemlerde bulunanlarada aynı türden disiplin cezaları verilir. Benzer suçun tekrarında bir üst cezaverilebilir. Disiplin cezalarının verilmesinde eylemin veya yarattığı sonucunağırlığına göre onur kurulları geniş takdir hakkını kullanmakta serbesttir (md. 7).

Disiplin süreci şöyle özetlenebilir:

Disiplin işlemleri, disiplin soruşturması ve disiplin kovuşturması olarak ikibölümdür. Disiplin soruşturması oda yönetim kurulu, disiplin kovuşturması ise onurkurulu ve yüksek onur kurulu tarafından yürütülür. Disiplin kovuşturmasınınaçılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilebilmesi için oda yönetimkurulu tarafından soruşturmanın yapılmış olması gerekir (md. 11).

Oda onur kurullarının yetki alanı bölgeleriyle sınırlıdır. Bölgeleri dışında oluşanolaylardan bilgi edinen odalar, soruşturma açılmasına ilişkin görüşlerini MerkezKonseyi’ne ve ilgili odaya iletmekle görevlidir. Merkez Konseyi kendiliğinden veyakendisine ulaşan bildirim veya yakınmaları değerlendirerek ilgili bölgedeki odayönetim kuruluna bildirir. İlgili oda organları Merkez Konseyi’nin soruşturmaaçılmasına ilişkin isteğini geciktirmeden gündemine alır (md. 9).

67MESLEKİ SORUŞTURMA VE DİSİPLİN CEZALARINDA YAKLAŞIM

Page 82: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

İlgili hakkında soruşturma, bildirim veya yakınma üzerine, Merkez Konseyi’ninistemi üzerine yahut oda yönetim kurulunun gerek görmesi üzerine bildirim veyayakınma aranmaksızın re’sen açılabilir. Merkez Konseyi, mesleğin, meslektaşların,odaların veya Birliğin onur ve itibarını sarsıcı nitelikte bulduğu eylemde bulunanlarile ilgili olarak soruşturma açılmasını ilgili oda veya haklı bir sebep olmasıdurumunda başka bir odadan isteyebilir. Konseyin bu istemi derhal ve ivedilikleyerine getirilir (md. 12).

Disiplin soruşturmalarında ilgiliye, üzerine atılı bulunan suç açık ve yazılı olarakbildirilir. Yazılı savunması istenir. Savunma için tebliğden itibaren en az 15 gün süretanınması şarttır. Soruşturma dosyası taraflar açısından alenidir (md. 11).

Oda yönetim kurulu, bildirim veya yakınmanın yapılmasından sonra bir ay içindekonuyu inceler. Yönetim kurulu bildirim veya yakınmayı değersiz görürse,soruşturma açılmasına yer olmadığına dair kararını şikâyet eden tarafa bildirir.Bildirim veya yakınma soruşturmaya değer görüldüğünde ise yönetim kuruluaşağıdaki yollardan birini izler:

a)Yönetim Kurulu, ilgiliye yakınma veya bildirim konusunu yazılı olarakbildirerek tebliğinden itibaren en geç 15 gün içinde savunmasını ve varsa kanıtlarınıbildirmesini ister. Bu sürenin geçmesi veya süresinde gelen yanıt ile birlikte toplanankanıtlardan oluşan dosyayı inceleyerek soruşturulan kişinin onur kuruluna sevkedilip edilmeyeceğine karar verir.

b)Yönetim Kurulu, bildirim veya yakınmayı inceleyerek gerekli gördüğüdurumlarda oda üyelerinden birini veya birkaçını soruşturmacı olarak atar.Soruşturmacı yönetim kurulu kararı ile atanır. Soruşturmacı, bu kararın örneğiniveya tarih ve sayısını, hakkında suçlamada bulunulan kişiye bildirir. Soruşturmacıolarak atanan hekim haklı sebeplerle görevi kabul etmeyebilir. Yönetim kurulutarafından tabip odası sınırları içinden soruşturmacı atanması uygun görülmediğitakdirde soruşturmacı belirlenmesi Merkez Konseyi’nden istenebilir (md. 13).

Soruşturmacı, hakkında soruşturma açılan kişiye suçlamayı açık ve anlaşılır birbiçimde yazılı ve “gizli” ibareli olarak tebliğ ederek, tebliğden itibaren 15 gün içindesavunma yapılmasını ister. Bu süre içinde savunmasını vermeyen kişi, savunmahakkından vazgeçmiş sayılır. Gerekli görülen durumlarda suçlanan kişinin sözlüsavunması da istenebilir.

Soruşturmacı, kişinin leh ve aleyhindeki bütün kanıtları toplamakla yükümlüdür.Bu nedenle olayla ilgili tüm kişilerin ya da kuruluş yöneticilerinin bilgilerinebaşvurabilir, resmi makamlardan belge isteyebilir, tanıkların sözlü anlatımlarına dabaşvurabilir. Soruşturmacı, ilgili birimlerle yazışmasını “gizli” ibareli olarak yapar.

Soruşturmacı, suçlanan kişinin beyanının alınmasından veya bunun içinöngörülen sürenin dolmasından ve delillerin toplanmasından itibaren 20 gün içindesoruşturma dosyasını tamamlayarak fezlekesi ile birlikte yönetim kuruluna sunar.

Fezlekede suçlama konusu olay ile lehte ve aleyhteki tüm belge ve ifadelertartışılır. Soruşturmacı fezlekenin sonuç bölümüne, kişinin kusurlu olup olmadığıve verilmesini uygun gördüğü ceza konusunda kendi kişisel yargısını da ekler. Ancakbu yargı yönetim kurulu ve onur kurulu açısından bağlayıcı değildir.

68 MESLEKİ SORUŞTURMA VE DİSİPLİN CEZALARINDA YAKLAŞIM

Page 83: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Yönetim kurulu, soruşturma raporunu eksik görürse, eksikliği en çok iki ay içindetamamlatır.

Soruşturmanın en kısa süre içinde tamamlanması için yönetim kurulu her türlüönlemi almak, gerektiğinde soruşturmacıyı görevden alarak yeni bir soruşturmacıile soruşturmayı yürütmek zorundadır (md. 14).

Yönetim kurulu, dosyayı ve raporu inceleyerek, bildirim veya yakınmadabulunan kişi hakkında disiplin kovuşturması açılmasını gerektirecek bir nedeninolmadığını saptadığı takdirde, disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığınagerekçeli olarak karar verir. Bu kararda bildirim veya yakınmada bulunanın adı veadresi, suçlananın kimliği, üzerine atılan eylem, inceleme ve kanıtlar belirtilir.

Karar, hakkında soruşturma açılmış bulunan kişiye ve varsa yakınmacıyabildirilir (md. 15).

Soruşturma veya kovuşturma açılmaması kararlarına karşı itiraz mümkündür.İlgililer, bildirim tarihinden itibaren 15 gün içinde, oda onur kuruluna itirazedebilirler. İtiraz dilekçesi oda yönetim kurulu aracılığı ile oda onur kurulunagönderilir. Oda onur kurulu tarafından dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda,yakınma, bildirim veya istem konusu incelemeye değer nitelikte görülürse, odayönetim kurulunun kararı kaldırılır. Oda yönetim kurulu bu karara uymak vesoruşturmayı tamamlayarak onur kuruluna sunmak zorundadır (md. 16).

Onur Kurulu kararına karşı da itiraz olanaklıdır. Bu durumda itiraz Yüksek OnurKurulu’na yapılır. İtirazı oda yönetim kurulu veya ilgili kişi yapabilir. İtiraz süresi15 gündür. Süre onur kurulu kararının yönetim kuruluna tevdiinden itibaren başlar.Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi de, onur kurullarının kararlarına karşı, kararıöğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde Yüksek Onur Kurulu’na başvurma hakkınasahiptir. Onur kurulu kararına yapılan itiraz üzerine yönetim kurulu, öncelikle itirazınsüresinde olup olmadığını kontrol eder. İtiraz süresinde değil ise kararın kesinleşmişolduğu ilgililere bildirilir ve karar gereği yerine getirilir. İtiraz süresinde ise veyakarar resen Yüksek Onur Kurulu denetimine tabi ise karar ve ekleri en kısa zamandaYüksek Onur Kuruluna gönderilir (md. 17).

Oda onur kurulu kararının Yüksek Onur Kurulu tarafından bozulması halindebozma kararı, gerekçe ve gerekçeye esas ek belgelerle birlikte ilgili odaya gönderilir.Oda yönetim kurulu bozma kararını, kararın ilgililerine (hekim, şikâyet eden, vb.)tebliğ eder ve bozma kararına karşı diyeceklerini bildirmeleri için 15 günlük süreverir. Sürenin geçmesi veya ilgililerinin beyanlarını sunmalarından sonra dosya odaonur kurulu tarafından incelenip bozmaya uyularak yeni bir karar verilir ya da eskikararda direnme kararı verilir.

Oda onur kurulu tarafından bozma kararına uyulması halinde bozma kararındabelirtilen bozma sebeplerinin ortadan kaldırılmasından sonra esas hakkında yeni birkarar verilir. Bozma kararına karşı diretilmesi halinde, direnme gerekçelerini içerenkarar verilir.

Karar ilgililere tebliğ edilir. Karara süresinde itiraz edilmesi veya kararınkendiliğinden Yüksek Onur Kurulu incelemesine tabi kararlardan olması halindekarar, bozmadan sonra yapılan işlemlere ilişkin evrak ile birlikte Yüksek OnurKurulu’na gönderilir (md. 18).

69MESLEKİ SORUŞTURMA VE DİSİPLİN CEZALARINDA YAKLAŞIM

Page 84: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Yönetmelik soruşturma zamanaşımı da belirlemiştir: Meslekten alıkoyma cezasıverilmesini gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren beş yıl, diğer cezalarınverilmesini gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren iki yıl içinde soruşturmaaçılmasına dair yönetim kurulu kararı verilmemiş ise bu suçlarla ilgili disiplin işlemiyapılamaz. Disiplin cezası gerektiren eylem, aynı zamanda bir suç oluşturuyor vebu suç için, yasa daha uzun bir zamanaşımı süresi koymuş bulunuyorsa, buzamanaşımı süresi uygulanır (md. 10).

Merkez Konseyi, geçici olarak meslekten alıkoyma ve oda bölgesinde çalışmanınyasaklanması cezalarını içeren kararları, kesinleştikten sonra, cezanın uygulanmasıiçin Sağlık Bakanlığına bildirir. Kesinleşen disiplin cezası kararları, gerekçeleriylebirlikte ilgilinin çalıştığı kuruma bildirilir (md. 8).

Kararların infazı ise şu şekilde olur: Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplincezalarından uyarma ve para cezaları kesinleşir ve derhal uygulanır. Meslektenalıkoyma cezaları ise, itiraz edilmese bile, Yüksek Onur Kurulu’nun onama kararıile kesinleşir ve Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanır. Süresi ne olursa olsun,meslekten alıkoyma cezası alan ve bu cezası kesinleşen oda veya Birlik yönetimorganlarında görevli üyenin bu üyeliği düşer (md. 28).

Disiplin cezaları sicil dosyasına işlenir. Aynı veya benzer konuda yeniden cezaalınmamış olması koşuluyla uyarı ve para cezaları 2 yıl sonunda sicilden silinir. Aynıveya benzer bir eylem sebebiyle ceza alınması durumunda, ikinci verilen cezadansonra 4 yıl geçmedikçe ceza silinmez (md. 29).

Hekimler hakkında disiplin cezası uygulanması, haklarında ayrıca hukuki veya cezaitakibat yapılmasına engel değildir (TDN 44/2, Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 46).

KAYNAKLAR

1. Yeni TCK (5237 Sayılı). http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/mevzuat/5237.htm

2. Ceza Muhakemesi Kanunu. http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/mevzuat/5271.htm

3. Borçlar Kanunu. www.mevzuat.adalet.gov.tr/.html/407.html

4. TTB Disiplin Yönetmeliği. http://www.istabip.org.tr/yasa/ttb.html .

70 MESLEKİ SORUŞTURMA VE DİSİPLİN CEZALARINDA YAKLAŞIM

Page 85: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Ülkemizde 2005 yılında yürürlüğe giren yeni Ceza Yasası ve Ceza MuhakemeleriYasası beraberinde yargı sisteminde önemli bazı değişiklikleri de getirmiştir. Budeğişikliklerden bir tanesi de bilirkişilikle ilgilidir. Yeni uygulamada eskisinden bazıizler görülmekle birlikte birçok konunun daha netleştirildiğini ve yeni açılımlarıngetirildiğini görmekteyiz. Bilirkişilik hizmetleri adil yargılamayı direkt etkileyendurumlardandır. Uygun bilirkişilerin seçimi, bilirkişinin bilimsel görüşün dışınaçıkmaması ve kanaate dayalı değil gerekçeli görüş sunması da yargılama sürecini,dolayısıyla da tarafları etkilemektedir. Bilirkişilerin sunduğu görüşlerinyorumlanması ise ayrı bir öneme sahiptir. Bilirkişi görüşlerinin hukukçulartarafından anlaşılabilecek açıklıkta olması, modern-bilimsel görüş bildirmeyöntemlerine uygun olması ve kendi sınırlarının dışına çıkmaması gereklidir. Tıbbibilirkişi görüşlerinin alınmasında ve değerlendirilmesinde adli tıp uzmanının önemlirolleri vardır. Bu sunumda tıbbi bilirkişilikle ilgili güncel gelişmeler, tıbbi bilirkişigörüşlerinin doğru yorumlanması ve tıbbi bilirkişilerden optimal yararlanmak içindikkat edilmesi gereken konular ele alınacaktır.

Öncelikle konuyu derinleştirmeden temel kavramları özellikle de bilirkişiliğitanımlamakta yarar vardır: Adli olayların çözümünde bilgisinden yararlanılankişilere bilirkişi denir. Adli Tıp ise kriminal olayların çözümünde hukuka bilirkişilikyaparak yardımcı olan bir tıp alanıdır. Bilirkişinin söz konusu olayla ilgili gerekenbilgi, donanım ve uzmanlığa sahip olması ve bu bilgilerini objektif olarak görüşüneyansıtması gereklidir.

Adli Tıp Uzmanından Tıbbi Bilirkişilerin Seçiminde ve Hukukçu-Bilirkişi İletişiminde de Yararlanılmalıdır

Günümüzde Hukuk, kriminal olayların aydınlatılmasında birçok alandanbilirkişilik desteği almakta. Bunlar arasında tıbbi bilirkişilik çok önemli bir yer

Prof. Dr. Erdem ÖZKARA

71

TIBBİ BİLİRKİŞİLİK

BÖLÜM C: TIBBİ BİLİRKİŞİLİK

Page 86: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

tutmaktadır. Hekimler sıklıkla bilirkişi olarak mahkemelerin başvurduğu kişilerdir.Ancak hekimlik mesleğinde bildiğiniz gibi bir çok alt branş söz konusu, bu seçimiyaparken de ilgili branşın seçilmesi çok önemlidir. Bir hukukçu olarak olayla ilgilibranşı her zaman bilmek mümkün olmayabilir. Böyle durumlarda da bir adli tıpuzmanına danışarak doğru adresi bulmak zaman kayıplarını azaltacaktır. Yalnızcabu bile adaletin hızlanmasına önemli katkı sağlayacaktır. Ayrıca Adli Tıp Uzmanıdiğer hekimler ve hukukçuların birbirini anlayabilmesinde de çok etkilidir.Uygulamada zaman zaman savcı, hakim ve avukatların konuyla ilgili diğer uzmanhekimlere sorunu tam olarak anlatamadıklarına veya sorduklarıyla ilgisi olmayanyanıtlar aldıklarına tanık olmaktayız. Bu durum da hem zaman hem emek hem dehak kaybına yol açmakta, adaleti de geciktirmektedir. Aslında tıp ve hukuk gibi ikialanın birbirini anlaması kolay değil. Bunu şöyle açabiliriz; hukukçuların eğitimi,bakış açısı ve diliyle tıp mensuplarınınki birbirinden çok farklıdır. Adli Tıp eğitimibu iki öğretiyi harmanlayarak ikisi arasında bir iletişim köprüsü kurmaktadır. Tıbbikonularda doğru bilirkişinin seçimi ve bu bilirkişiyle iyi iletişim için de adli tıpuzmanı çok yararlı olmaktadır.

Tıbbi Malpraktis Olgularına Yaklaşım

Sözlükte malpraktis tanımı şöyledir; “Bir meslek mensubunun mesleğini,toplumda mesleğin ortalama basiretli ve saygın bir mensubunun her şart altındauygulaması gereken bilgi ve beceri ile uygulamaması sonucu hizmetten yararlanankişiye bir zarar vermesi.” (Black’s Law Dictionary). Hekimden beklenen standartbeceri ve bilgiye sahip bir hekimin yapması gerekendir.

Hastanın tanı ve tedavisi sırasında ortaya çıkan istenmeyen durumların hepsimalpractise veya “tıbbi hata” olarak nitelendirilmemelidir.

Tıbbi malpractise ya da tıbbi hata; “Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizliknedeni ile bir hastanın zarar görmesi; hekimliğin kötü uygulaması” olaraktanımlanmaktadır (TTB Etik İlkeleri madde 13).

Bu tanım yasadaki “tedbirsizlik, dikkatsizlik, meslek ve sanatta acemilik”kavramlarıyla örtüşmektedir. Malpractise “Bir doktorun itinasızca veya yanlıştedavisi” olarak da tanımlanmaktadır .

Tıbbi terminolojide sıkça kullandığımız komplikasyon “Bir hastalığın seyriesnasında oluşan ikinci bir hastalık, mevcut hastalığa eklenen diğer bir hastalık veyabozukluktur”. Komplikasyonun yasal uygulamadaki karşılığı bazı yazarlara göre“İzin verilen risk” olarak yorumlanmıştır.

Bu tanıma göre; hekimin tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalar çerçevesindedavranarak gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen ortaya çıkan istenmeyensonuçlardan yasal olarak sorumlu olmayacağı belirtilmektedir!

Ülkemizde tıbbi işlemler sırasında neden oldukları yaralanma ve ölüme sebebiyet

72 TIBBİ BİLİRKİŞİLİK

Page 87: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

durumlarında hekimler hakkında özel yaptırım gerektiren bir kanun henüz yoktur.

Genel olarak TCK 85 ve 89. maddeleri kullanılmaktadır. Bu maddelerde“Taksirle bir insanın ölümüne veya yaralanmasına” yol açan kişiler hakkında cezaiyaptırımlar belirtilmektedir.

Yargıya yansıyan tıbbi malpraktis iddialarında hekimlerin bilirkişiliğindenyararlanılmaktadır. Bu konuda görüş bildirecek hekimlerin hem CMK. nınbilirkişilikle ilgili maddelerine uyması hem de bilirkişilikle ilgili bazı ilkeleri gözönünde bulundurması gereklidir.

Böyle bir görevle karşılaşan hekim hastaya ait sırları hastasının onayı ve yasalzorunluluklar olmadan açıklamamaya özen göstermeli ve kendisine mahkemecesorulan soruları bilimsel verilerin ışığında yanıtlamalıdır.

Emin olamadığı konularda yorum yapmak yerine bilmediğini belirtmelidir.Bilirkişilik görevi ile ilgili kurallar CMK 62-73 arasında belirtilmiştir.

Günümüzde Bilirkişi Raporu ve Uzman Bilimsel Mütalaası Kanaate Dayalı Değil Mutlaka Gerekçeli Olmalıdır!Bilirkişi raporunda olması gereken özellikleri ana hatlarıyla incelersek: CMK

MADDE 67 bu konudaki ana kuralları belirtmektedir. Buna göre; incelemeleri sonaerdiğinde bilirkişi yaptığı işlemleri ve vardığı sonuçları açıklayan bir raporu,kendisinden istenen incelemeleri yaptığını ayrıca belirterek, imzalayıp ilgili mercieverir veya gönderir. Mühür altındaki şeyler de ilgili mercie verilir veya gönderilirve bu husus bir tutanağa bağlanır. Bilirkişi yalnızca yanıtını bildiği sorularıaçıklamalı, kendi alanı ve bilgisiyle çözülemeyecek durumlarda yorum yapmaktankaçınmalıdır. Başka bir deyişle “bilimsel verilerle kanıtlayamayacağı görüşleri”belirtmemelidir. Kendi alanında halen tartışmalı olan konularda ise konuyu tümboyutlarıyla ele aldıktan sonra kendi görüşünü belirtmelidir.

Ayrıca bilirkişi kendi sınırlarını da iyi bilmelidir. Raporunda, yalnızcakendisine sorulan ve yanıtlayabildiği konularda görüş belirtmeli, hâkim tarafındanyapılması gereken hukukî değerlendirmelere girmemelidir. Bilirkişi görüşünü net,anlaşılır bir ifade ile hukukçunun anlayabileceği şekilde rapora aktarmalıdır.Bazen rapordaki ifadenin tekrar bilirkişiden açıklaması istenmekte, bu durum dayine zaman ve emek kaybına yol açmaktadır.

Bilirkişi Görünüşüne İtiraz Nasıl Olmalıdır?

Tarafların bilirkişi görüşüne itiraz hakkı gerçeğin ortaya çıkarılmasında çokönemlidir. Verilen görüşün gerçeği tam olarak yansıtmadığı düşünüldüğünde başkabilirkişilere veya aynı kişiye tekrar görüş sorulabilir. Mahkemede hakim dışındakikişiler, örneğin avukatlar ve savcılar da bilimsel görüş alabilir. CMK 67/6 bunaaçıklık getiriyor. Buna göre; Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veyasanık, müdafii veya kanunî temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya

73TIBBİ BİLİRKİŞİLİK

Page 88: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporuhakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıcasüre istenemez. Hatta istenirse görüş alınan uzman kişi CMK 178 uyarıncamahkemede de dinletilebilir. Yine CMK 68. maddede bu duruma değinilmektedir.

Bilirkişi Görüşü Kanıta Dayalı Olmalıdır.

Peki Bilirkişi görüşü nasıl olmalıdır? Öncelikle bilimsel verilerle desteklenmiş,kanıta dayalı olmalı. Belirtilen görüş yapılan bilimsel araştırmalara dayanmalı,kanıtlanabilir olmalıdır. Bilirkişi görüşünde ikinci önemli nokta; bu görüşüngerekçeli olması ve yararlanılan kaynakların belirtilmesidir. Böylece ortayakonulan görüşün hangi referanslarla desteklendiği herkesçe anlaşılabilir ve ulaşılansonucun doğruluğu başkalarınca da kontrol edilebilir. Bilirkişi görüşünde üçüncüönemli nokta, görüşün objektif olması, yalnızca doğruluğu kanıtlanabilir görüşlerinbelirtilmesidir. Bilirkişi kendisine başvuran kişiyle karşı taraf arasında eşitmesafededir ve yalnızca doğru bildiklerini belirtmelidir. Yanlı olduğunda etikve vicdani sorumluluğun yanı sıra hem yaptığı işin ruhuna uymamış hem de yasalarönünde sorumlu duruma düşmüş olur. Bilirkişi görüşünde son bir nokta dahaönemlidir; raporda subjektif ve kanaate dayalı yorumlara olabildiğince yerverilmemelidir. Bilimsel destekten yoksun, olayın örgüsüne kapılarak yazılmışraporların çok tehlikeli olacağı açıktır. Bir bilim insanı da bilimsel verileredayanmayan, kanıtlanamayan görüşleri savunmakta zorlanacaktır, kendideneyimlerine dayansa bile. Çünkü tersi deneyimleri olan meslektaşlarınınolabileceği de düşünülmelidir.

Peki kanaate dayalı yani deneyime dayalı görüşler belirtilemez mi? Budeneyimler bilimsel platformlarda tartışılarak karşı görüş ve eleştiriler de alınıpgeçerlilik kazandığında, başka bir deyişle genel kabul gördüğünde elbettekullanılabilir.

Çapraz Sorgu Sisteminde Bilirkişilik

Çapraz sorgu sisteminde hem avukata hem savcıya hem de hakime oldukça fazlaiş düşüyor. Diğerine göre daha aktif ve zorlu bir süreç. Bilinen yöntemde bilirkişiveya uzman görüşünü hazırlayıp yazılı olarak bildiriyor, istenirse mahkemedebunları açıklıyor. Sorular belli olduğu için yanıtlayabildiği bölümleri hazırlamak kalıyor bilirkişiye. Oysa çapraz sorgu sisteminde bilirkişiye soru sorantaraflar ve sorulacak sorular çok daha fazladır üstelik bu sorular sürece göredeğişebilmektedir. Ayrıca sistemin özelliği gereği, uzmandan kısa yanıtlar istenmeside işi zorlaştırmaktadır bazen tek bir cümle ile çok karmaşık soruların yanıtıverilemeyebilir. Bu durumlarda uzman zorlama bir yanıt yerine durumun özelliğinianlatıp mahkemeden yeterli açıklama için izin istemelidir. İşte tüm bu zorlukları

74 TIBBİ BİLİRKİŞİLİK

Page 89: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

düşündüğümüzde o alanda çok deneyimli ve bilimsel verilere hakim olmadıkçaçapraz sorguda bilirkişilik yapmak doğru değildir. Zaten yurtdışında birçok uzmanında çapraz sorguda bilirkişiliği kabul etmediğini biliyoruz. Gerçekten zor bir iştir.Ancak bu güçlüğüne rağmen, adalete yani gerçeğe ulaşma konusunda diğerbilirkişiliğe göre bence çok daha güvenilir bir yöntemdir. Callinicus’un dediği gibi;“Doğruyla yanlışı ayırmamızı sağlayan bilimdir.”

Hukuk Hangi Durumlarda Tibbi Bilirkişiden Yararlanmalıdır?

Madde madde özetlersek:- İnsanı ilgilendiren her durumda hekimlerin teknik desteğindenyararlanılmalıdır.- Uzmanından teknik destek iyi bir savunmanın ve öne sürülen tezi kanıtlamanınen etkili yoludur.- Gerekçesiz ve kanıta dayanmayan her görüş tartışmaya açıktır. “Bilgi en büyük güçtür.”- Mahkemece atanmış bilirkişi olsa bile, bir avukat istediği olguda bir uzmandan teknik destek alabilir. Hatta bilirkişi görüşünü de uzmanla birlikte değerlendirebilir. - Uzman-avukat işbirliği büyük bir teknik avantaj sağlayacaktır. Bu uygulamayageçmiş bazı ülkelerde ve ülkemizdeki bazı merkezlerde alınan sonuçlar yüz

güldürücüdür. Uzman-avukat işbirliği adaletin en etkin biçimde tecelli etmesineyardımcı olmakta ayrıca bilimsel çalışan hukukçulara avantaj sağlamaktadır.

Bilirkişi Raporlarının Yorumlanması

Bilirkişi yalnızca kendisine sorulanlara yanıt veren bir uzmandır. Bilirkişigörüşleri bazen mahkemenin çözmeye uğraştığı temel sorunu aydınlatabildiği gibibazen de daha önemsiz yan sorunları aydınlatmaya yönelik olabilmektedir. Bubağlamda olayın tüm unsurlarını birlikte değerlendirme olanağına sahip olanmahkeme verilen bilirkişi görüşünün konunun aydınlatılmasındaki ağırlığını gözönüne almak durumundadır. Konunun aydınlatılması için bazen başka uzmanlardanda görüş alınması gerekebilir. Mahkeme konuyla ilgili birden fazla bilirkişi görüşünebaşvurabilir ancak konunun bütününe vakıf olması nedeniyle bu sonuçlarıyorumlamak ve hükmünü verirken buna uyup uymamak kendi takdirindedir. Biliminsanına yakışan; kanaate yani subjektif duygulara dayalı değil, kanıtlanabilir bilgiyedayanan gerekçeli görüş sunmaktır.

75TIBBİ BİLİRKİŞİLİK

Page 90: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Özkara E, Çoker A, Hancı İH. Türkiye’de genel cerrahın yasal sorumlulukları ve mediko-legal sorunları. Ulusal Travma Dergisi. 2004;10:3-10.

2. Hancı İ.H. Malpraktis-Tıbbi girişimler nedeniyle hekimin ceza ve tazminat sorumluluğu.1.baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık; 2002.

3. Özkara E, Hancı İH. Türkiye’de Nöroşirürjiyenin Yasal Sorumlulukları ve MedikolegalSorunları. Türk Nöroşirürji Dergisi. 2003;13:213-20.

4. Özkara E, Naderi S, Gündoğmuş ÜN, Arda N. Yüksek Sağlık Şurası'nda 1994-1998Yılları Arasında İncelenen Spinal Cerrahi Malpraktis Olgularının Değerlendirilmesi.Türk Nöroşirürji Dergisi. 2004;14:151-7.

5. Çetin G, Yorulmaz C. (Editörler). Yeni Yasalar Çerçevesinde Hekimlerin Hukuki veCezai Sorumluluğu,Tıbbi Malpraktis ve Adli Raporların Düzenlenmesi. (Tıbbi uygulamahataları ve bilirkişilik-Bölüm Yazarları: Yorulmaz C, Kır Z, Ketenci HÇ). İ.Ü CerrahpaşaTıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri. Sempozyum Dizisi No: 48. Şubat 2006,s.55-69.

6. Özkara E, Hakeri H, Can İÖ, Ulaş H. “Tıp ve Hukuk Boyutuyla Türk Ceza YasasınaGöre Algılama Yeteneği Kavramı”, Adli Psikiyatri Dergisi. 2007;4:11-7.

7. Yalvaç G. TCK-CMK-CGTİK ve ilgili mevzuat. Adalet yayınları. Mayıs 2008.8. Can İ.Ö, Özkara E, Can M. Medical Malpractice Verdicts of High Court in Turkey. The

7th Congress of the Balkan Academy of Forensic Sciences. 03-06 June, Durres-ALBANIA. Proceeding Book, 52 (2010).

9. Guçhan AS, Ozkara E. Approach Of Mass Media To Medical Malpractice. The 8thCongress of the Balkan Academy of Forensic Sciences. 02-05 June, Phristina-KOSOVA.Proceeding Book, 51 (2011).

10. Ozkara E, Kavaklı U, Akçalı Ö. Liability of Physician’s on Spinal Surgery andMalpractice. The 8th Congress of the Balkan Academy of Forensic Sciences. 02-05 June,Phristina-KOSOVA. Proceeding Book, 48 (2011).

76 TIBBİ BİLİRKİŞİLİK

Page 91: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Konu ceza hukuku bakımından ele alınacaktır.

Tıbbi uygulama hatalarından söz etmeden önce kısaca tıbbi uygulama hatalarınınkaynağını oluşturan tıbbi müdahale kavramının hukuki niteliğinin ceza hukukubakımından değerlendirilmesinin yararlı olacağını düşünmekteyiz. Zira uygulamahatalarının esasını tıbbi müdahalenin hukuka aykırılığı oluşturmaktadır. O halde birtıbbi müdahalenin hangi hallerde hukuka uygun olduğunun ortaya konulmasıhukuka aykırılık halleri bakımından hareket noktası olabilir.

I- Tıbbi Müdahalenin Hukuki Niteliği

Tıbbi müdahale, öteden beri hakkın kullanılması (icrası) hukuka uygunluk sebebiiçinde değerlendirilmektedir. Bu anlamda belli koşullar dâhilinde bir tıp mesleğimensubunun tıbbi müdahale esnasında gerçekleştirmiş olduğu eylemler hukukaaykırı kabul edilemeyecektir.

Tıbbi müdahaleyi hukuka uygun kılan hak “Bilim ve sanat hürriyeti”dir. Bubaşlığı taşıyan Anayasa m.27’ye göre “Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenmeve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.”

5237 sayılı TCK m.26/1’e göre de “Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez.”

II- Tıbbi Müdahalenin Hukuka Uygunluğunun Şartları

Konuyla ilgili üç şartın bulunduğu kabul edilmektedir:

Prof. Dr. Veli Özer ÖZBEK

77

TIBBİ UYGULAMA HATALARINAİLİŞKİN İDDİALARDA

HUKUKSAL YAKLAŞIM

BÖLÜM D: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA YASAL SÜREÇ

Page 92: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

1- Tıbbi müdahale bir sağlık personeli tarafından yapılmalıdır.2- Aydınlatılmış rıza bulunmalıdır.3- Tıp biliminin verilerine göre gerekli ve bu verilere uygun tıbbi müdahalede

bulunulmalıdır.1- Tıbbi müdahale bir sağlık personeli tarafından yapılmalıdır5237 sayılı TCK m.280’de bir tanım yapılmıştır. Buna göre “sağlık mesleği

mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti verendiğer kişiler anlaşılır”. Yasakoyucunun söz konusu tanımı yaparken 1219 sayılıTababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunu esas aldığı söylenebilir.

Görüldüğü üzere TCK’da sınırlı bir sayım yapılmamıştır. Ancak tanımda sağlıkpersoneli bakımından ortak paydanın sağlık hizmeti vermek olduğu anlaşılmaktadır.O halde sağlık hizmeti veren kişiler sağlık mesleği mensubu olarak bir sağlıkpersoneli sayılır.

Öte yandan 1219 sayılı Kanuna 6.4.2011 tarih ve 6225 sayılı kanunla eklenenek madde 13 ile kimlerin sağlık mesleği mensubu sayılabileceklerine ilişkin önemlibir düzenleme getirilmektedir. Hükme göre; Klinik psikolog, Fizyoterapist;Odyolog; Diyetisyen; Dil ve konuşma terapisti; Podolog; Sağlık fizikçisi; Anesteziteknisyeni/teknikeri; Tıbbi laboratuvar ve patoloji teknikeri; Tıbbi laboratuvarteknisyeni; Tıbbi görüntüleme teknisyeni/teknikeri; Ağız ve diş sağlığı teknikeri;Diş protez teknikeri; Tıbbi protez ve ortez teknisyeni/teknikeri; Ameliyathaneteknikeri; Adli tıp teknikeri; Odyometri teknikeri; Diyaliz teknikeri; Fizyoterapiteknikeri; Perfüzyonist; Radyoterapi teknikeri; Eczane teknikeri; İş ve uğraşı terapisti(Ergoterapist); İş ve uğraşı teknikeri (Ergoterapi teknikeri); Elektronörofizyolojiteknikeri; Mamografi teknikeri sağlık mesleği mensubudur.

Tıpta Uzmanlığın Hekimlik Mesleğinin İcrasındaki Değeri Nedir?

Türk hukuku bakımında hekimin tıbbi müdahalede bulunabilmesi için kuralolarak uzman olması gerekmez; tıp fakültesi diplomasına sahip olması yeterlidir.Nitekim 1219 sayılı Kanun m.8’e göre “Türkiye'de icrayı tababet için bu kanundagösterilen vasıfları haiz olanlar umumi surette hastalıkları tedavi hakkını haizdirler.”

Dolayısıyla hekimlik mesleğinin icrası bakımından uzmanlığı olmayan pratisyenhekimlerin de tıbbi müdahalede bulunabilecekleri tartışılmazdır. Ancak uzmanlığıgerektiren bir dalda uzman olmayan bir hekimin müdahalesi ve bu müdahale sonucukişinin ölmesi bakımından bir değerlendirmenin yapılması gerekmektedir.

Şayet zorunluluk hali söz konusuysa uzman olmayan bir hekimin icra ettiği tıbbimüdahale bakımından eyleminin cezalandırılabilir olmadığından söz edilebilir. Bukonuda TCK m.25’de yapılan zorunluluk hali değerlendirmelerinin göz önündebulundurulması yerinde olacaktır. O halde sorun tek başına hakkın kullanılmasıhukuka uygunluk sebebi ile çözümlenebilir değildir.

Öte yandan zorunluluk halinin söz konusu olmadığı hallerde, sadece uzmanlıkdışı bir müdahalenin gerçekleşmesi tek başına hekimin eylemini hukuka aykırı halegetirmemektedir. Çünkü hekimlik mesleğinin icrasını hukuka uygun kabul etmek

78 TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 93: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

için hekimlik sıfatının yanı sıra, uygulanan müdahalenin tıp biliminin verilerine göregerekli ve bu verilere uygun olması da gerekmektedir. Dolayısıyla her ne kadarhekimlik sıfatı bakımından hukuka aykırılıktan bahsetmek güç dahi olsa, söz konusumüdahalenin uzmanlık alan bilgisi gerektirmesi ve bu bilgi eksikliğinin ölümneticesine sebebiyet vermesi durumunda eylem hukuka uygun kabul edilememelidir.

Örneğin göze mercek takılmasına ilişkin tıbbi müdahale, bu alanda uzmanlığıgerektirmektedir. Bir estetik cerrahın bu uzmanlık alanına ilişkin tanı, teşhis vemüdahale teknikleri ile müdahale esnasında gerçekleşecek komplikasyonlarla ilgiliyeterli bilgi birikimine sahip olması beklenmez. Ancak böyle bir müdahaleye girişenhekimin, müdahalenin uzmanlık gerektiren hususlarına ilişkin standartları da garantietmesi aranır. Şayet objektif olarak bu şartların yerine getirilmediği ve ölüm neticesiile uygulanan tıbbi müdahale arasında bir nedensellik ilişkisi kurulduğu takdirde,uygulanan tıbbi müdahaleyi hekimlik mesleğinin icrası bağlamında hukuka uygunkabul etmek mümkün görünememektedir.

2- Aydınlatılmış Rıza BulunmalıdırDikkat edilirse tıbbi müdahalenin asıl koşulu rızanın varlığıdır. Aydınlatma ise

rızanın varlığı bakımından önkoşuldur. Rızanın varsayılması bakımından koşullar şunlardır:a1. Mağdurun Üzerinde Serbestçe Tasarrufta Bulunabileceği Bir Hakkın Varlığıa2. Rızaya Ehliyeta3. Rızanın AçıklanmasıRıza aydınlatmaya dayalı olmalıdır.Hekimlik mesleğinin icrası çerçevesinde tıbbi müdahalelerin hukuka

uygunluğunu sağlayan bir başka özellik de hastanın uygulanacak tıbbi müdahaleninsebepleri ve sonuçları ile ilgili aydınlatılmasıdır.

Aydınlatılmış onam veya bilgilendirilmiş rıza şu şekilde tanımlanabilir:“Riskleri, yararları ile alternatifleri ve onların da risk ve yararlarını kapsayan

tedavi uygulamasının, hekim tarafından yeterli düzeyde ve uygun şekildeaçıklanmasından ve hasta tarafından hiçbir tereddüte yer kalmayacak şekildeanlaşılmasından sonra, tıbbi tedavinin, uygulamanın hasta tarafından gönüllülüklekabulüdür”.

Bir hak olarak aydınlatılmış onam veya bilgilendirilmiş rıza, Hasta HaklarıYönetmeliği m. 15/1’de şu şekilde ifade edilmektedir:

“Hasta; sağlık durumunu, kendisine uygulanabilecek tıbbi işlemleri, bunlarınfaydaları ve muhtemel sakıncaları, alternatif tıbbi müdahale usulleri, tadavininkabul edilmemesi halinde ortaya çıkabilecek muhtemel sonuçları ve hastalığın seyriveya neticeleri konusunda sözlü ve yazılı bilgi isteme hakkına sahiptir.”

Yine bir tanım verilmemekle birlikte Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi m.14’deaydınlatılmış onam şu şekilde ifade edilmektedir: “… teşhise göre alınması gereklitedbirlerin hastaya açıkça söylenmesi lazımdır”.

TTB Meslek Etiği Kuralları m.26’da ise şu düzenleme yer almaktadır: “Hekimhastasını hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yöntemini türü,

79TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 94: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedaviyönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olasıyan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda yaratacağısonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır”.

Nihayet TCK’da da konuya ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. TCK m. 90/2-g’ye göre “Deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalıolarak açıklanan rızanın yazılı olması…”.

Türk hukukunda ilgilinin rızasına yönelik bilgilendirilme sürecine vurgu yapandaha birçok düzenlemeye rastlamak mümkündür. Burada tüm bu düzenlemelere yerverilmeyecektir. Ancak bu düzenlemelerin ortak yönleri nazarı dikkate alınarakilgilinin hukuka uygun rızasına yönelik bilgilendirme sürecine dair önemli bazınoktalar özet olarak şu şekilde dile getirilebilir;

A) Hukuka uygun bir rıza, ilgilinin yukarıda ayrıntılarıyla ifade edilen koşullarkonusunda yeteri kadar aydınlatılmasından sonra alınmalıdır. Bu anlamdaaydınlatma yükümlülüğü rıza gösterilmesi beklenen müdahaleden önce yerinegetirilmelidir. Bu gereklilik Avrupa Konseyi Biyotıp Sözleşmesi m. 9’da da açıkçaifade edilmiş, rıza alınmadan önce hastanın aydınlatılmış olması gerektiğivurgulanmıştır.

B) İlgilinin tıbbi müdahaleye rıza göstermesi konusunda bilgilendirilmesininamacı, ilgilinin yani hastanın müdahaleye ikna edilmesi değildir. Bu anlamdabilgilendirme en basit teşvikten en ağır zorlamaya kadar hiçbir şekilde bir değeryargısı içermemeli, ilgilinin özgürce karar verme hakkına müdahaledebulunulmamalıdır. Bu noktada aydınlatma yükümlüsüne önemli bir sorumlulukyüklenmektedir. Çünkü sadece aydınlatma amacı gütmeyen, kişiyi uygulanmasıplanlanan tıbbi müdahaleye teşvik eden ve hatta zorlayan aydınlatma yükümlüsü,ilgilinin rıza ehliyetine müdahale etmekte ve bu bağlamda alınan rızanın hukukauygunluğu tartışmalı hale gelmektedir. Aydınlatma yükümlüsünün rızayı etkileyicihareketleri doğrudan olabileceği gibi, verilmesi gereken bilgileri saklama veyadezenformasyon suretiyle yanıltma gibi dolaylı bir şekilde degerçekleştirilebilmektedir.

C) İlgilinin aydınlatılması sadece bir şekilde değil safhasına ve içeriğine görebirden çok şekilde de gerçekleşebilmektedir. Örneğin ilgilinin rızasını almaktanziyade daha sonraki aşamalarda ilgilinin ne tür bir süreçle karşı karşıya kaldığınınve hangi noktalarda rızasına başvurulması gerektiğinin açıklandığı aydınlatma türüolan tedavi aydınlatması, hastanın serbest ve kendi sorumluluğunun bilincinde kararvermesini mümkün kılmayı amaçlayan otonomi aydınlatması ve gerekli özengösterilmesine rağmen karşılaşılması muhtemel daimi veya geçici neticeler hakkındabilgilendirmeyi içeren riziko aydınlatması bu değerlendirmeye örnek olarakgösterilebilecek aydınlatma türleridir. Mağdurlar birden fazla ise her birinin rızabeyanında bulunması gerekir.

D) Aydınlatılacak kişi, kural olarak, tıbbi müdahalenin muhatabı olan ilgiliolmalıdır. Çünkü uygulanacak bir tıbbi müdahaleye rıza gösterme hakkı, kişiye sıkı

80 TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 95: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

sıkıya bağlı bir haktır. Bu bağlamda rıza ehliyeti bulunan bir kişi, kendisine sunulanbilgilerin anlamını kavrayabilecek ve bir karar verebilecek durumda olmasınarağmen, herhangi bir yakınının bilgilendirilmesi ve ondan rıza alınması durumuhukuka aykırılık teşkil eder. Bu noktada Hasta Hakları Yönetmeliği m.15/2 hükmükonuya ilişkin şu yönde bir düzenleme içermektedir; “Sağlık durumu ile ilgiligereken bilgiyi bizzat hasta veya hastanın küçük, temyiz kudretinden yoksun veyakısıtlı olması haline velisi veya vasisi isteyebilir. Hasta, sağlık durumu hakkındabilgi almak üzere bir başkasına da yetki verebilir. Gerek görülen hallerde yetkininbelgelendirilmesi istenebilir.”

Hastalığın ağır ve ciddi olması bizzat hastanın aydınlatılması yükümlülüğünüortadan kaldırmaz.

Ancak aydınlatılacak kişi bunun anlam ve önemi kavrayabilecek akli yeteneğesahip değil ya da bilinci kapalı ise hasta yakınları da aydınlatılabilir. Buradaki sorunbu halde kimin yakın olarak kabul edileceğidir. Bu halde eş, reşit çocuklar, anne-baba, kardeşler şeklinde bir sıralama yapılabilir. Ancak Türk hukukunda bu konudaaçık bir düzenleme yoktur. Hemen ifade etmek gerekir ki yakın kavramına hastanınarkadaşı, komşusu gibi kişiler de durumun özelliğine göre dahil edilebilir.

Konu Hasta Hakları Yönetmeliği m.15/2’de de yer almaktadır: “Sağlık durumuile ilgili gereken bilgiyi, bizzat hasta veya hastanın küçük, temyiz kudretinden yoksunveya kısıtlı olması halinde velisi veya vasisi isteyebilir. Hasta, sağlık durumuhakkında bilgi almak üzere bir başkasına da yetki verebilir. Gerek görülen hallerdeyetkinin belgelendirilmesi istenebilir”.

E) Aydınlatma yükümlüsü, tıbbi müdahaleyi gerçekleştirecek olan hekimdir.Hekim bu görevi yine başka bir hekime devredebilir ancak aydınlatmayükümlülüğünün ifa edildiğini en geç müdahale anına kadar teyid etmesigerekmektedir. Hemşire ya da sağlık görevlisi gibi başka bir kişi veya görevliaydınlatma yükümlüsü olamaz. Bununla birlikte hemşirenin sorumluluk alanındakitıbbi müdahalelerde hemşirenin de aydınlatma yükümlülüğünün bulunduğundaşüphe bulunmaz. Örn. Kan alımı.

F) Aydınlatmanın zamanı bakımından önem taşıyan husus şudur: Aydınlatmakişinin normal şartlar altında yapacağı bir değerlendirmeden sonra karar verebileceğibir ortam ve zaman dilimi öngörülerek yapılmalıdır. Aydınlatma kişiyi zor durumadüşürecek ve kişinin sağlıklı bir karar vermesini engelleyecek şekildegerçekleştirilmemelidir. Bu anlamda aydınlatma bir baskı düzeyine ulaşmamalıdır.

G) Aydınlatma yükümlülüğü mutlak bir yükümlülük değildir. Zorunluluk hallerihasıl olduğu durumda, örneğin tıbbi müdahalenin gecikmesi halinde bilinci kapalıolan hastanın yitirilmesi söz konusuysa ve o anda herhangi bir yakınına dahi bilgiverilme imkanı yoksa, hekim aydınlatma yükümlülüğünü bir kenara bırakıpmüdahaleyi gerçekleştirebilir. Burada ilgilinin rızasının alınmamış olması eylemihukuka aykırı hale getirmez.

H) Aydınlatmanın kapsamı Bu konuda değişik düzenlemeler mevcut ise deaydınlatmanın kapsamı somut olayın özelliklerine göre ortaya konmalıdır. Burada

81TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 96: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

somut hasta esas alınır. Ancak kapsam hekimin takdirine de bırakılamaz. Objektifkıstaslar ve hasta beklentileri büyük önem taşır. Hastanın kültürel, toplumsal vepsikolojik yapısı göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu çerçevede riskin ağırlığı da aydınlatmanın kapsamını belirlemek bakımındanbir ölçü olarak kullanılabilir. Buna göre risk ne kadar ağırsa aydınlatmanın kapsamıda genişler.

Öte yandan Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi m.14/2’de “… teşhise göre alınması gereken tedbirlerin hastaya açıkça söylenmesi lazımdır”hükmüne yer verilirken Hasta Hakları Yönetmeliği m.31’de“Hastanın veya kanuni temsilcisinin tıbbi müdahalenin konusu ve sonuçları

hakkında bilgilendirilip aydınlatılması esastır” denilmektedir.Hekimlik Meslek Etiği Kuralları m.26’ya göre hekim hastasını şu hususlarda

aydınlatmalıdır:- Hastanın sağlık durumu ve konulan tanı- Önerilen tedavi yönteminin türü,- Başarı şansı ve süresi,- Tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler- Verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri- Hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı

sonuçlar- Verilen olası tedavi seçenekleri ve riskler.I-) Aydınlatmanın Şekli: Bu konuda bir şekil belirlemek her durumun özelliği

farklı olduğundan mümkün değildir. Ancak buradaki sorun ispat güçlüğüdür. Doktorhastayı aydınlattığını nasıl ispatlayacaktır? Tanık yeterli olacak mıdır? Her ne kadaraydınlatma bir şekil şartına bağlanmamış ise de olası ispat güçlüklerini ortadankaldırmak bakımından aydınlatmanın durumun özelliğini ortaya koyan bir şeklebağlanması herkim bakımından yararlı olacaktır. Ancak bunun bir form halinegetirilmesi de her durumun özelliği farklı olacağından yerinde değildir. Kaldı ki birformun varlığı ayrıca sözlü olarak aydınlatma yükümünü ortadan kaldırmaz. Aksihalde formun şeklen imzalanmış olması aslında aydınlatma olmadan var olarakkabulünü sonuçlayabilir. Bu ise önemli bir ispat güçlüğü yaratır.

3- Tıp Biliminin Verilerine Göre Gerekli ve Bu Verilere Uygun Tıbbi Müdahale

Tıbbi Müdahalenin Gerekliliği/ Zorunluluğundan Ne Anlaşılmalıdır? (Endikasyon)Hekimlik mesleğinin icrası çerçevesinde uygulanan tıbbi müdahaleyi hukuka

uygun kılan bir başka unsur da müdahalenin tıbbi açıdan gerekli/ zorunlu olması veulaşılması amaçlanan netice için uygun tanı, teşhis ve müdahale yöntemlerinizlenmiş olmasıdır.

82 TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 97: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi m. 13/3’e göre, bir hekim teşhis, tedavi vekorunmak amaçlarını gütmeksizin, hastanın istekleri doğrultusunda ve sairnedenlerle, akli ve bedeni direncini azaltacak herhangi bir şey yapamaz.

Yine Hasta Hakları Yönetmeliği m.12’de düzenlenen tıbbi gereklilikler dışındamüdahale yasağına göre, “teşhis, tedavi veya korunma maksadı olmaksızın, ölümeveya hayati tehlikeye yol açabilecek veya vücut bütünlüğünü ihlal edebilecek veyaakli veya bedeni mukavemeti azalta bilecek hiçbir şey yapılamaz ve talep edilemez”.

Bunların yanında hekimin geniş anlamda tıbbi müdahaleyi gerçekleştirdiğidurumda mesleki özen yükümlülüğünün de gereklerini yerine getirmesibeklenmektedir.

III- Türk Ceza Hukuku Mevzuatında Göz Doktorunu İlgilendiren Suçlar

1- Kasten öldürme –yaralama suçları (TCK2- Kasten Öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi3- Taksirle öldürme ve yaralama suçları4- Netice sebebiyle ağırlaşmış yaralama5- İnsan üzerinde deney ve deneme6- Organ veya doku ticareti suçu7- Verileri hukuka aykırı olarak verme (Sır saklama yükümlülüğünün ihlali)8- Belgede sahtecilik suçu9- İrtikap suçu10- Görevi kötüye kullanma suçu11- Suçu bildirmeme suçu

IV- Tıbbi Hata (Malpraktis) Halleri

Uygulamada tıbbi hata halleri genellikle taksirle öldürme ve yaralama suçlarıbakımından karşımıza çıkar.

Hemen ifade etmek gerekir ki rızanın (aydınlatılmış onam) varlığı her zamanhekimin sorunluluğunu ortadan kaldırmaz ve eylemi tıbbi hata olmaktan çıkarmaz.Bu anlamda aydınlatma ve rıza, hekimin eyleminin hukuka uygun sayılabilmesi içingerekli ama yeterli değildir. Bu nedenle aydınlatma ve rıza eylemin hukuka uygunsayılabilmesinin önkoşulu şeklinde ifade edilmektedir. Hekim eyleminde kusurluise ki bu genellikle taksir şeklinde karşımıza çıkar hekim rıza olsa da sorumluluktankurtulmaz. Bu durum taşıma ruhsatlı tabancaya benzetilir. Ruhsatlı tabancayanlışlıkla ateş alırsa taşıyan sorumludur.

O halde hekimin bu şekilde sorumluluğuna yol açan taksir nedir? Kısaca elealmak faydalı olacaktır.

83TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 98: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

A. Taksir Kavramı

Kişinin istememekle beraber kendisinden beklenen ve göstermek zorunda olduğuözeni göstermemek suretiyle suç tipinde belirtilen neticenin gerçekleşmesi halinetaksir denir: FAİL GEREKEN ÖZENİ GÖSTERSEYDİ, NETİCEGERÇEKLEŞMEYECEKTİ! Fail suçu işlemek istememektedir; ama hukukdüzeninin gereklerine de aldırmamaktadır.

B. Taksirin Tanımı

5237 s. TCK taksiri, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, birdavranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerekgerçekleştirilmesi (m. 22/2) şeklinde tanımlamıştır. Taksirin esası öngörebilmeolanağına rağmen failin toplumsal düzeni ilgilendiren zararlı ya da tehlikelineticeleri öngörmemesi veya öngördüğü halde neticeyi önlememesidir.

C. Taksirin Unsurları

Taksirin unsurları şunlardır:

1. Fiilin taksirle işlenebilen bir suç olması

2. Hareketin iradi- ancak neticenin iradi olmaması

3. Özen yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması

4. Neticenin öngörülebilir olması

5. Hareket ile netice arasında nedensellik bağının varlığı

D. Taksirin Şekilleri

TCK m. 85/1 “Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi” cezalandırılırhükmünü getirmekte ve taksirin ne şekilde ortaya çıkacağı konusunda birdüzenlemeye yer vermemektedir. Gerek m. 22 ve gerekse m. 85’in gerekçesinde bukonuya ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır.

TCK bu konuda özen yükümlülüğü kavramını getirmiş bulunmaktadır. Bunagöre taksirin ne şekilde ortaya çıktığı objektif özen yükümlülüğü hakkında yapılacakolan bir değerlendirmeyle belirlenecektir. Objektif özen yükümlülüğünün ikikaynağı bulunur: hukuki normlar ve ortak tecrübe. Gerçekten, söz konusu özenyükümlülüğünün ihlali ortak tecrübenin yüklediği görev icrai ya da ihmali birhareketle ortaya çıkabileceği gibi, belli bir mesleğin yerine getirilmesine ilişkinyazılı ya da örf ve âdete dayanan kurallara aykırı davranıştan veya belli bir faaliyetidüzene sokmak amacıyla konulmuş kurallara aykırılıktan da meydana gelmişolabilir. O halde, taksirin şekilleri konusunda daha önceki yasa döneminde yapılanaçıklamalar geçerliliğini korumaya devam etmektedir.

• Tedbirsizlik: Ortak tecrübenin yüklediği tedbir görevini ihlal ederek belli birneticenin gerçekleşmesine engel olabilecek tedbirleri almamak tedbirsizliğioluşturur. O halde tedbirsizlik İHMALİ BİR HAREKETTİR. Buradaki ihmalihareket ortak tecrübenin yüklediği tedbir görevinin ihlalidir.

• Dikkatsizlik: Ortak tecrübenin yüklediği dikkat ve özen görevine aykırı olarakİCRAİ BİR HAREKETle ortaya çıkan davranış şeklidir.

84 TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 99: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

• Meslek ve sanatta acemilik: Belirli bir meslek mensubunun yasa, nizam, örfve adet kuralları gereğince icra ettiği meslek veya sanatla ilgili sahip olması gerekenbilgilere sahip olmamasıdır. O halde meslek ve sanatta acemilik ancak belli birmeslek ve sanatı icraya yetkili olanlar tarafından işlenebilir. Bu sıfatı taşımıyorsaartık tedbirsizlik, dikkatsizlik ya da nizam emir talimata riayetsizlikten söz edilir.

Örneğin, eczacının kendi teşhisi ile verdiği ilaçtan hastanın ölmesi halinde artıktedbirsizlik-dikkatsizlik veya emir ve talimatlara aykırılık vardır. Bununla birlikteilacı doktor verseydi meslek ve sanatta acemilikten bahsedebilirdik.

MESLEKİ CÜRET de meslek ve sanatta acemilik kavramına dahildir. Örneğin,operatörün hiç mutat olmayan yeni bir ameliyat yöntemini denemesi; eczacınınreçetede yazan ilaçla aynı etkiye sahip olduğunu söyleyerek başka bir ilacı vermesive hastanın ölmesi gibi.

• Nizamat evamir ve talimatlara riayetsizlik: Nizamat evamir ve talimatlarariayetsizlik, bireysel ya da sosyal bir faaliyeti düzene sokmak amacıyla yetkilimerciler tarafından konulmuş kurallara aykırılığı ifade eden taksir şeklidir. Bukuralları koyan organ bakımından bir fark gözetilmez; resmi bir makam olabileceğigibi, özel kişiler de olabilir. Örneğin, sürücü ehliyeti olmayan kişinin yol açtığı trafikkazası.

Ancak taksirin şekilleri bunlarla sınırlı değildir. İhtiyatsızlık (önlem almamak),basiretsizlik (neticeyi görmeye çalışmamak), üşengeçlik (işin gereğini yapmamak)gibi haller de taksir biçimleridir.

Konunun Tıp Hukuku Bakımından Ortaya Koyduğu Özellik

Tıbbi Standart

Tıbbi standart hekimin tedavi amacına ulaşması için gerekli olan ve denenerekispatlanmış bulunan hekim tecrübesi, bilimin o an için ulaştığı seviye şeklinde ifadeedilebilir. O halde tıp bilimince genel kabul gören kurallar tıbbi standartları oluşturur.Bu konuda mahkemeler bilirkişilere başvurmak suretiyle müdahalenin tıbbistandartlara uygun olup olmadığına karar vermektedir.

Ancak söz konusu standardın bulunulan zaman, yer ve olanaklara görebelirlenmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekilmelidir. Bu hal neticenin failtarafından öngörülebilir olup olmadığı noktasında hakim için önemli bir kıstasolacaktır. Zira özen yükümlülüğü objektif, öngörülebilirlik sübjektif bir nitelik taşır.

Tıp bilimi sürekli değişim ve gelişim gösterdiğinden yeni yöntemlerinuygulanması tıbbi standarttan sapma bakımından gerekli olabilir. Ancak bu konudaBiyotıp Sözl. m.15 ve Tıbbi Deontoloji Niz. m.10 hatırlanmalıdır. Dolayısıylastandart dışı uygulamalar tıbbi hata içinde değerlendirilebilir.

E. Bilinçli Taksir-Bilinçsiz Taksir

Bilinçsiz taksir, failin öngörülebilir neticeyi öngörmemesidir. Taksirin asıl şeklibudur. Fail özen yükümlülüğünü ihlal etmiş, öngörülebilir neticeyi öngörmemiştir.

85TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 100: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Fail özen gösterseydi neticeyi öngörebilecek, netice meydana gelmeyebilecekti!Nitekim TCK m. 22/1’de yer alan tanım taksirin bu şeklini ifade etmektedir.

5237 s. TCK 765 sayılı TCK’dan farklı olarak bilinçli taksiri de tanımlamaktadır.Buna göre “Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydanagelmesi halinde bilinçli taksir vardır” (TCK m.22/3). Bununla birlikte, taksirin buşekli bilinçsiz taksire göre daha yoğun bir kusurluluk şekli oluşturduğundan cezasıceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

TCK’da bilinçli taksire bağlanan sonuçları şu şekilde sıralamak mümkündür:

1- Bilinçli taksirin varlığı halinde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısınakadar artırılır (TCK m.22/3).

2- Taksirli hareket sonucu neden olunan neticenin, münhasıran failin kişisel veailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacakderecede mağdur olmasına yol açtığı hallerde eylemin bilinçli taksirle işlenmişolması durumundan faile ceza verilir ve fakat cezası yarıdan altıda bire kadarindirilebilir (TCK m.22/6).

3- Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; buceza, diğer koşulların varlığı halinde adli para cezasına çevrilebilir ise de bilinçlitaksirin varlığı durumunda hapis cezası uzun süreli ise adli para cezasına çevrilemez.

Konunun Tıp Hukuku Bakımından Ortaya Çıkardığı Sorun

Tıbbi hatalar bakımından bilinçli taksirin ortaya koyduğu sakınca hekiminmüdahale öncesi neticeyi öngörebilir olduğu ve her durumda bilinçli taksir ilehareket etmiş sayılabileceğidir. Gerçekten hekim tedavi uygular iken genellikle olasıneticeleri öngörür ve tedaviyi buna göre uygular. Bilinçli taksir öngörülebilirneticenin fail tarafından öngörülmesi ve fakat istenmemesi şeklinde tanımlandığındahekimlerin tüm müdahalelerinin şayet taksirle yarala ya da öldürme şeklindenitelenmesi söz konusu ise hemen devreye girecek olan düşünce bilinçli taksirolacaktır. Bu halde de bilinçli taksire kanunun bağladığı ağır sonuçların hekime deuygulanması riski ortaya çıkacaktır.

Tıbbi Hata Örnekleri

Teşhis hatasıTedavi hatasıMüdahale yapmamakEksik ön muayene yetersiz öyküTeşhis için gerekli tetkiklerin yapılmamasıYanlış tedavi yöntemi uygulama

86 TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 101: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Kontrol ve gözetim hatasıTedavi sonrası teşhis ve tedavi hatalarıYanlış ilaç/hasta karıştırmaÖlçüsüz tıbbi müdahaleKomplikasyonun fark edilmemesiHatalı ameliyat tekniğiAlet kullanımında hataSevk yapmama, uzmana geç göndermeHijyen kurallara uymamaOrganizasyon kusuruÜstlenme kusurTedavi sonrası yükümlülüklere uymama

V- Uygulamadan Örnekler

-I-Hastane acil servisinde nöbetçi hekim olarak görevli bulunan sanık Taner'in

mağdurun kolundaki çatlağı gösterir röntgen grafisini aynı gün poliklinikte nöbetçibulunan radyoloji uzman hekime incelettirerek görüşünü alma durumunda olupolmadığı ve buna bağlı olarak mağdurun tıbbi rahatsızlığının teşhis ve tedavisindegerekli mesleki özeni gösterip göstermediği hususlarında sağlık şurası ya da AdliTıp Kurumundan görüş alınmadan eksik soruşturmayla hüküm kurulması, Yasayaaykırı ve katılan Mustafa'nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerindegörüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA karar verildi. (4. CD., 18.7.2005,2003/15317, 2005/9505)

-II-Olayda davacılar ölenin eşi, çocukları ve kardeşleri konumundaki kişilerdir.

Ölenin şikayetleri yaşamsal öneme sahip şikayetler olmadığı gibi, ameliyatın yüksekrisk içerdiği konusunda bir saptama da uzmanlarınca yapılmamıştır. Durum böyleiken ölümle sonuçlanması pek muhtemel olmayan bir ameliyat sonucunda ölümgerçekleşmiş ve bu durum davacılarda büyük ölçüde elem ve ızdıraba sebebiyetvermiştir. Davacılarda uyandırılan güvene uygun bir dikkat ve özenin gösterilmesihalinde ölüm riskinin olmayacağı bir ameliyatta hastanın kaybının onunyakınlarında manevi yıkım oluşturması olağandır.

Olayın meydana gelmesinde ameliyat sırasında zarar gören arteri zamanındafark edip onaramayan ameliyat ekip sorumlusu Dr. B. Y. in 4/8 oranında kusurlubulunmuş, kalan 4/8 kusur oranı ise kötü tesadüf olarak nitelendirilmiştir. Busorumlulukta B. Y. ile birlikte diğer davalı şirkete ait hastanenin de adam kullananve işleten sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu açıktır.Zira, Özel Hastahane işleteni, öncelikle tacir sıfatıyla basiretli bir tacir gibidavranması gereği yanında, yaptığı hizmetin yaşama hakkını yakından ilgilendiren

87TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 102: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

kamusal nitelik taşıyan sağlık hizmeti olması nedeniyle de hastanın ve özeldurumlarda yakınlarının zarar görmemesi için gerekli olan sadakat ve özenigöstermek durumundadır. Bu özen, başta doktor ve diğer yardımcı personeli seçmeve denetleme açısından yüksek oranda gösterilmeli, diğer şartların hazırlanmasındada aynı ilke unutulmamalıdır. (HGK, 23.6.2004, 13-291/370).

-III-Bilirkişi raporları arasında çelişki vardır. Sanığın, doğum safhasında gerekli

mesleki özeni gösterip göstermediği, yapılması gereken işlemler konusunda birsavsamanın bulunup bulunmadığı, bulunduğu saptandığı takdirde de yükletilensavsama niteliğindeki eylemler ile bebekte ortaya çıkan tıbbı sorunlar vesonucunda meydana gelen ölüm arasında bir nedensellik bağı ve sanığaatfedilebilecek bir kusur bulunup bulunmadığı, sanığın kendisine yasal normlarçerçevesinde yükletilen sorumluluklarını yerine getirmesi durumunda dahi aynısonuçların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin belirlenmesi açısından dosya ilebirlikte ilgili tüm raporlar ile hastane kayıt ve belgeleri gönderilmek suretiyle YüksekSağlık Şurasından görüş alınması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumununbelirlenmesi gerekir. (4.CD., 12.7.2006, 2004/10373, 2006/13795).

-IV-Katılan Ayşe Zobuoğlu’nun yatırıldığı doğum servisinde görevli sanık hekimin

gerekli ilgiyi göstermediğinin iddia edilmesi, hazırlıkta görevlendirilen üç kişilikbilirkişi raporunda hastanın yatırılmasından sonra çok geç girişimde bulunulduğu,doğum sırasında çocuk hekimi bulundurulmadığı, bebeğin postpartum takibi ileilgili eksiklik bulunduğu sonucuna varılması, 3.7.2001 tarihli muhakkik raporundasanığın NST bilgisinin yetersiz bulunduğunun belirtilmesi, yargılama aşamasındabilirkişi olarak görevlendirilen Adli Tıp Uzmanının raporunda ise küçükte tespitedilen beyin hasarı ile doğum yönetimi arasında nedensellik bağı kurulamadığı vesanığa atfedilebilecek kusur bulunmadığı belirtilmiş olup önceki bilirkişi raporuile arasında çelişki bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın, doğumsafhasında gerekli mesleki özeni gösterip göstermediği, yapılması gereken işlemlerkonusunda bir savsamanın bulunup bulunmadığı, bulunduğu saptandığı takdirdede yükletilen savsama niteliğindeki eylemler ile bebekte ortaya çıkan tıbbı sorunlarve sonucunda meydana gelen ölüm arasında bir nedensellik bağı ve sanığaatfedilebilecek bir kusur bulunup bulunmadığı, sanığın kendisine yasal normlarçerçevesinde yükletilen sorumluluklarını yerine getirmesi durumunda dahi aynısonuçların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin belirlenmesi açısından dosya ilebirlikte ilgili tüm raporlar ile hastane kayıt ve belgeleri gönderilmek suretiyle YüksekSağlık Şurasından görüş alınması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumununbelirlenmesi gerekirken, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle beraat kararıverilmesi, yasaya aykırıdır (4.CD., 12.7.2006, 2004/10373, 2006/13795).

-V-Göz doktoru olan sanığın, hastaları özel klinikte muayene ettikten sonra görev

yaptığı resmi hastanede protokol defterine kaydederek özel muayene sonuçlarınagöre reçetelerini düzenlemekten ibaret eylemi zincirleme görevi kötüye kullanmasuçunu oluşturur. (11.CD., 14.11.2007, 2006/8473, 2007/7935)

88 TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 103: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Artuk Mehmet Emin / Gökcen Ahmet/Yenidünya Caner, Ceza Hukuku Genel Hükümler,3.bası, Ankara 2007.

2. Baumann Jürgen/Weber Ulrich/Mitsch Wolfgang, Strafrecht Allgemeiner Teil, Bielefeld2003.

3. Centel Nur/Zafer Hamide/Çakmut Özlem; Türk Ceza Hukukuna Giriş, 7. Baskı, İstanbul2011.

4. Demirbaş Timur, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 5. Bası, Ankara 2007.5. Dönmezer Sulhi / Erman Sahir; Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku Genel Kısım, C.I,

Ondördüncü Bası, Beta Yayınları, İstanbul – 1997.6. Erem Faruk, Ümanist Doktrin Açısından Türk Ceza Hukuku, C.I, Genel Hükümler,

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Sekizinci Baskı, Ankara.7. Freund Georg, Strafrecht Allgemeiner Teil, 2.Auflage, Berlin 2009.Gropp Walter,

Strafrecht Allgemeiner Teil, 2. Aufl., Berlin Heidelberg New York 2001.8. Hafızoğulları Zeki, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2008. 9. Hakeri Hakan, Tıpı Hukuku, Ankara 2010.10. Hakeri Hakan; Ceza Hukuku Genel Hükümler, 13. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara –

2012.11. İçel Kayıhan, Ceza Hukukunda Taksirden Doğan Sübjektif Sorumluluk, İstanbul 1987.12. İçel Kayıhan/ Evik, A. Hakan, Ceza Hukuku Genel Hükümler 2. Kitap, 4. Bası, İstanbul

2007.13. İçel Kayıhan / Özgenç İzzet / Sözüer Âdem / Mahmutoğlu Fatih Selami / Ünver Yener;

Suç Teorisi. (Suç Kavramına İlişkin Genel Bilgiler, Suçun Yapısal Unsurları, SuçunÖzel Oluşum Biçimleri, 2. Kitap), İstanbul – 1999.

14. Jescheck Hans-Heınrıch; Alman Ceza Hukukuna Giriş Kusur İlkesi – Ceza HukukununSınırları, (SİEBER ULRİCH), (Tercüme Eden: Feridun YENİSEY). Beta Yayınevi,İstanbul – 2007.Kanbur Mehmet Nihat; Türk Ceza Kanunu Hükümleri ÇerçevesindeHekimin ve Diğer Sağlık Personelinin Hukuki Sorumluluğuna İlişkin GenelDeğerlendirme, in. Türkiye Acil Tıp Dergisi, 9:1, Mart–2009, s.41–51. (Hekimin veDiğer Sağlık Personelinin Hukuki Sorumluluğu…).

15. http://www.trjemergmed.com/jvi.asp?pdir=tatd&plng=tur&un=TATD-08208&look4= 16. Koca Mahmut/Üzülmez İlhan; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 4.bası, Ankara

2011.17. Mitsch Wolfgang, Fahrlassigkeit und Straftatsystem, JUS 2001.18. Morkel Dan W., Abgrenzung zwischen vorsaetzlicher und fahlaessiger Straftat, NStZ

1981, Heft 6.19. Önder Ayhan, Ceza Hukuku Genel Hükümler, C. II-III, İstanbul 1992.20. Özbek Veli Özer, 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu’nun Teşebbüs ve Kusurluluğa

İlişkin Hükümlerinin Değerlendirilmesi, Kazancı Hukuk, İşletme ve Maliye BilimleriHakemli Dergi, S.5; Ocak 2005.

21. Özbek Veli Özer/Kanbur Mehmet Nihat/ Doğan Koray/ Bacaksız Pınar/ Tepe İlker, TürkCeza Hukuku Genel Hükümler,, 3. Bası, Ankara 2012.

22. Özbek Veli Özer/Kanbur Mehmet Nihat/ Doğan Koray/ Bacaksız Pınar/ Tepe İlker, TCKİzmir Şerhi, Yeni Türk Ceza Kanununun Anlamı, (Açıklamalı – Gerekçeli – İçtihatlı),C:1, 4.bası, Ankara, 2010.

23. Özgenç İzzet, Bilinçli Taksir, Özek’e Armağan, İstanbul 2004, s. 697 vd.24. Özgenç İzzet, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 6.Baskı, Ankara 2011.

89TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 104: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

25. Sokullu-Akıncı Füsun, Ceza Hukukunda Kusurluluk, Ceza Hukuku Günleri, 70. YılındaTürk Ceza Kanunu-Genel Hükümler, 26-27 Mart 1997, İstanbul 1998.

26. Soyaslan Doğan, Ceza Hukuku Genel Hükümler, 3. Bası, Ankara 2005.27. Şen Ersan, Yeni Türk Ceza Kanunu Yorumu, C.I, Sitanbul 2006.28. Toroslu Nevzat, Ceza Hukuku Genel Kısım, Ankara – 2007.Ünver, Yener, TCK’da

Kusurluluk, in: CHD, Sayı: 1, Ankara 2006.29. Ünver Yener; Tıbbi Uygulama Hataları (Mal Praktis), Komplikasyon ve Sağlık

Mensuplarının Sorumluluğu; Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları YayınNo:16, İstanbul–2008,

30. Wessels Johannes/Beulke Werner, Strafrecht Allgemeiner Teil, Die Straftat und ihrAufbau; Heilderberg 2007.

31. Yüce Turhan Tufan, Ceza Hukuku Dersleri, C. 1, Manisa 1982.

90 TIBBİ UYGULAMA HATALARINA İLİŞKİN İDDİALARDA HUKUKSAL YAKLAŞIM

Page 105: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Tıbbi uygulama hatalarında bilirkişi olarak görev yapan Yüksek Sağlık Şurasıve Adli Tıp Kurumu yasalarla kurulmuş ve çalışma esasları yönetmeliklerlebelirlenmiş kuruluşlardır.

Yüksek Sağlık Şurası

1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 1593sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat veGörevlerine Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin ilgili hükümlerine göre faaliyetgöstermektedir.

1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun (1928)Madde 75: Tababet ve şuabatı sanatlarının icrasından mütevellit ceraimdemahkemelerin muvafık görecekleri muhteberin rey ve mütalaasına müracaathakkındaki serbestileri baki kalmak şartıyle meclisi alii sıhhinin mütalaası istifsaredilir. (Kanunun bu maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 03.06.2010 tarihli kararıile iptal edilmiştir.)

1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu (1930) Madde 10: Sıhhat ve İçtimaiMuavenet Vekaletince tevdi edilecek yüksek sıhhi ve içtimai meseleler hakkındarey ve mütaalasını beyan ve sıhhi ve içtimai hizmet ve muavenetlere ait kanun,nizamname ve talimatnameleri birinci derecede tetkik eylemek ve tababet ve şubelerisanatlarını ifadan mütevellit adli meselelerde ihtibar vazifeleriyle mükellef olmaküzere bir Yüksek Sıhhat Şurası teşkil olunmuştur.

Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun HükmündeKararname (13.12.1983) Madde 31: Bakanlıkça verilecek önemli sağlık konuları

Uz. Dr. Sadullah GÜZEL

91

TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA

ADLİ TIP KURUMU ve YÜKSEKSAĞLIK ŞURASI KARARLARI

BÖLÜM D: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA YASAL SÜREÇ

Page 106: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

hakkında görüş bildirmek ve tababet şubeleri sanatlarını ifadan doğan adli konulardagörüş vermek üzere 11 üyeli bir Yüksek Sağlık Şurası kurulmuştur.

Şura üyeleri Sağlık Bakanınca ülkede sağlık hizmetleri veya eserleri ile tanınmışkişiler arasından seçilir.

Bakanlık Müsteşarı, Temel Sağlık ve Tedavi Hizmetleri Genel Müdürleri ile 1.Hukuk Müşaviri kurulun tabii üyeleridir.

Seçim yolu ile Şura üyesi olanların görev süresi 1 yıldır.Yüksek Sağlık Şurası yılda en az bir kere toplanır. Bakanlık lüzum gördüğü

hallerde Şura’yı toplantıya çağırabilir. 2-3 Aralık 2004 tarihli toplantıda alınan karar gereği her ayın ilk Perşembe ve

Cuma günleri toplanmaktadır.11-12 Mayıs 2006 tarihli toplantıda, Ceza Mahkemelerine açılmış davalar

haricinde şura kararı istenilmemesi ile ilgili tavsiye kararı alınmıştır.18.07.2007 tarihli Yönerge ile Şura’ya bağlı Danışma Kurulları ve İhtisas

Komisyonları kurulmuştur.

Adli Tıp Kurumu

14.04.1982 tarih, 2659 sayılı kanun (Değişiklik: 19.02.2003 tarih, 4810 sayı)Madde 1: Adalet işlerinde bilirkişilik görevi yapmak, adli tıp uzmanlığı ve yan daluzmanlığı programları ile görev alanına giren konularda diğer adli bilimleralanlarında sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlemek ve bunlarailişkin eğitim programları uygulamak üzere Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli TıpKurumu kurulmuştur.

Kuruma Dahil Birimler:Adli Tıp Kurumu BaşkanlığıAdli Tıp Başkanlar KuruluAdli Tıp Genel KuruluAdli Tıp İhtisas Kurulları (6 adet)Adli Tıp İhtisas Daireleri (6 adet)Adli Tıp Kurumu Grup BaşkanlıklarıAdli Tıp Şube Müdürlükleri’dir.Adli Tıp Genel Kurulu; Adli Tıp Kurumu Başkanının başkanlığında, adli tıp

ihtisas kurulları başkan ve üyelerinden oluşur.3. Adli Tıp İhtisas Kurulu; Bir başkan ve Adli Tıp Uzmanı iki üye ile; birer

Ortopedi ve Travmatoloji, Genel Cerrahi, Nöroloji, İç Hastalıkları, Çocuk Sağlığıve Hastalıkları, Göğüs Hastalıkları ve Enfeksiyon Hastalıkları uzmanlarından oluşur.

92 TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA ADLİ TIP KURUMU VE YÜKSEK SAĞLIK ŞURASI KARARLARI

Page 107: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Çalışma Esasları

Genel Kurula İhtisas Kurulları başkan ve üyelerinin en az üçte ikisinin katılımızorunludur.

Kararlar çoğunlukla alınır. Eşitlik halinde başkanın bulunduğu taraf oy çokluğusağlamış sayılır.

İncelenecek konunun uzman üyesi bulunmadıkça o konuda müzakere açılamaz.Oylamada çekimser oy kullanılamaz ve yazısız, gerekçesiz muhalefet kabul

edilmez. Adli Tıp İhtisas Kurulları başkanın başkanlığında işin niteliğine göre en az 4 üye

ile toplanır ve oy çokluğu ile karar alır. Tetkik edilecek konu ilgili uzman üyebulunmadıkça müzakere edilemez. Konuyla ilgili o kurulda bulunmayan, diğerkurullarda bulunan uzmanlar davet edilebilir. Uzmanlar toplantıya katılır ve oykullanırlar.

Genel Kurul ve İhtisas Kurulları inceledikleri konularla ilgili olarak Adli TıpKurumu’nda bulunmayan tıp ve diğer uzmanlık dallarında Adli Tıp Kurumudışından uzmanların bilirkişi olarak davet edilmesine karar verebilirler. Uzmankişiler oy hakları olmamakla beraber görüşlerini bir raporla bildirirler.

Atama Esasları:Adli Tıp Kurumu Başkanı, başkan yardımcıları, adli tıp ihtisas kurulları başkan

ve üyeleri, Adalet Bakanının inhası üzerine uzman elemanlar veya üniversitelerinilgili fakülte öğretim üyeleri veya yardımcıları arasından müşterek kararnameyleatanırlar.

Adli Tıp Kurumu-Yüksek Sağlık Şurası Kararları Arasında Çelişki

İki adli tıp uzmanı arkadaşım ile birlikte yaptığımız bir çalışmada, (Adli Tıp Kurumuİhtisas Kurulları ile Yüksek Sağlık Şurası Raporları Arasında Çelişki Bulunan ve AdliTıp Genel Kurulunda Görüşülen Malpraktis Olgularının İncelenmesi; Güzel S., YavuzM. S., Aşırdizer M., Adli Tıp Bülteni, 2002; 7(1): 14-20.

Beş yıllık süre içerisinde Adli Tıp Genel Kurulunda görüşülen tıbbi uygulamahatası olgularının %73’ünde Yüksek Sağlık Şurası-Adli Tıp İhtisas Kurulu raporlarıarasında çelişki bulunduğu saptanmıştır.

Bu olgularda Adli Tıp Genel Kurulu, İhtisas Kurulu raporları ile aynı doğrultudakarar vermiştir.

Sadece İhtisas Kurulu raporu bulunan olgularda, Adli Tıp Genel Kurulu %70oranında İhtisas Kurulu raporları ile aynı doğrultuda karar vermiştir.

Bu çalışmada raporlar arasında yüksek oranda ortaya çıkan çelişkinedenleri;Yüksek Sağlık Şurası’nın yıllardır Adli Tıp Uzmanı üyesinin olmaması,

93TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA ADLİ TIP KURUMU VE YÜKSEK SAĞLIK ŞURASI KARARLARI

Page 108: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Yüksek Sağlık Şurası’nda bürokratların tabii üye olarak yer alması, Yüksek Sağlık Şurası’nda seçilmiş üyelerin her yıl değişebilmesi,Adli Tıp İhtisas Kurullarında ve Genel Kurulda bazı uzmanlık dallarında tek üye

bulunması, Her iki kurumdaki yoğun iş yükü olarak değerlendirilmiştir.Uzmanlık dallarına göre olguların dağılımı;Kadın hastalıkları ve Doğum %27Ortopedi ve Travmatoloji %16.2Genel Cerrahi %13.6Anestezi ve Reanimasyon %10.8Pratisyen %10.8Çocuk Cerrahisi %5.4Göz-KBB- İç Hastalıkları (her biri) %2.7 olarak bulunmuştur.Tabloda görüldüğü şekilde, olguların büyük bir kısmının büyük cerrahi dallarına

ait olduğu saptanmıştır. Göz Hastalıklarının da aralarında bulunduğu küçük cerrahidallarına ait olgu sayısı oldukça azdır.

Tıbbi uygulama hatası bulunduğu iddiasıyla açılan gerek ceza, gerekse tazminatdavaları son yıllarda çok büyük artış göstermektedir.

Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’na gönderilen olgular özellikle 2005 yılından sonraher yıl %100’e yakın artış göstermiştir.

Gelen dosyalar içinde, Devlet Hastaneleri 1. sırada (%52.7), Özel Hastaneler2.sırada (%16.4), Üniversite Hastaneleri 3. sırada (%9.3) yer almaktadır.

Gerek Adli Tıp Kurumu’na, gerekse Yüksek Sağlık Şurası’na gelen yaklaşıkher 4 olgudan ancak 1’ inde sağlık personeli kusurlu bulunmaktadır.

Yüksek Sağlık Şurası: 3. İhtisas Kurulu:Kusur yok % 57 Kusur yok % 51.6Kusur var % 28 Kusur var % 28.8Görüş bildirilemeyen % 15 Görüş bildirilemeyen % 19.6

Kusur Dağılımı:Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nda değerlendirilen ve sağlık personeli kusurlu

bulunan olgularda kusur gerekçeleri,Tanı yetersizliği %51.6(eksik araştırma, yanlış değerlendirme)Tedavi ve Takip yetersizliği %38.5(araç ve metod seçimi, hatalı tedavi ve ilaç kullanımı, takipte özensizlik) Diğer %9.9 (aydınlatılmış onam olmaması, bozuk cihaz,kalitesiz materyal vb. )olarak değerlendirilmiştir.

94 TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA ADLİ TIP KURUMU VE YÜKSEK SAĞLIK ŞURASI KARARLARI

Page 109: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

İstanbul Tabip Odası’na yansıyan tıbbi uygulama hatası iddiası bulunan olgularındeğerlendirilmesinde; hasta ile daha iyi iletişim kuran, hastalığı ile ilgili gereklibilgiyi veren ve aydınlatılmış onam konusunda titiz davranan hekimleri, hastaların%55 oranında daha az şikayet ettikleri belirlenmiştir.

KAYNAKLAR

1. 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 14.04.1928 tarih,863 sayılı Resmi Gazete,

2. 1593 Sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu, 06.05.1930 tarih, 1489 sayılı Resmi Gazete,3. Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,

13.12.1983 tarih, 181 sayılı Resmi Gazete,4. 2659 Sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu, 14.04.1982 tarih, 17670 sayılı Resmi Gazete,5. Adli Tıp Kurumu Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 19.02.2003 tarih,

25031 sayılı Resmi Gazete,6. Anayasa Mahkemesi, 03.06.2010 tarih, 2010/79 sayılı karar, 22.10.2010 tarih, 27737

sayılı Resmi Gazete,7. Güzel S., Yavuz M. S., Aşırdizer M., Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulları ile Yüksek Sağlık

Şurası Raporları Arasında Çelişki Bulunan ve Adli Tıp Genel Kurulunda GörüşülenMalpraktis Olgularının İncelenmesi; Adli Tıp Bülteni, 2002; sayı 7(1),

8. Yorulmaz C., İstanbul Tabip Odası’na Yansıyan Hekim Hatası İddiası Bulunan OlgularınAdli Tıp Açısından Değerlendirilmesi; Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Adli TıpEnstitüsü, 2005;

9. Özkaya N., Yılmaz R., Özkaya H., Can M., Pakiş I., Yıldırım A., Elmas İ., TıbbiUygulama Hatası İddiası ile Adli Tıp Kurumu’na gönderilen 0-18 Yaş Grubu Olgularındeğerlendirilmesi; Türk Pediatri Arşivi, 2011; Cilt 46, Sayı 2,

10. Can İ.Ö., Özkara E., Can M., Yargıtay’da Karara Bağlanan Tıbbi Uygulama HatasıDosyalarının Değerlendirilmesi; Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2011;Cilt 25, sayı 2.

95TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA ADLİ TIP KURUMU VE YÜKSEK SAĞLIK ŞURASI KARARLARI

Page 110: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Özellikle son 10 yıl içinde görsel ve yazılı medyada artan biçimde hekimlere aitmalpraktis (MP) haberleri görülmektedir. Bu haberlerin tıbbi, yasal, psikolojik,sosyal ve tazminatla ilgili sonuçlar oluşturması kaçınılmazdır. Eğer bir malpraktisortaya çıkarsa mağdur olan hasta, kendine tıbbi işlem yapan hekimi ve/veya sağlıkkurumunu dava edecektir. Böyle bir davanın iki sonucu olabilir. Birincisi hekiminuyguladığı işlem tıp kurallarına uygundur (bilirkişi incelemesine göre) ortaya çıkanistenmeyen durum bir komplikasyondur. İşlemi yapan hekim kusursuzdur. Ancakyine de hasta mağdur olmuştur, bir maluliyet ortaya çıkmıştır. Kişinin psikolojisibozulmuştur, hekime ve/veya sağlık kuruluşuna karşı olumsuz bir kanaat oluşmuştur.

İkincisi, hekimin yaptığı tıbbi-cerrahi işlem tıp kurallarına uygun değildir (doğalolarak bilirkişi raporuna göre) ve hekim kusurlu bulunmuştur. Mağdur olan hastabu kez de hekimi (ve/veya sağlık kurumunu) dava eder. Bu durumda hasta,maluliyetinin saptanmasını ister. Derecesine göre uygun bir tazminat talep eder.Yargılama sonunda mağdurun yaşına ve mesleğine göre belirli bir parasal tazminatödenmesi karara bağlanır.

Mahkemenin verdiği bu kararla dava sonuçlanmaz. Hekimin bu karara itirazhakkı bulunmaktadır. Kararın kendisine tebliğ edilmesinden sonra hekim (veyasağlık kuruluşu) yasal süre içinde dava sonucuna itiraz ederek bir üst mahkemede(Yargıtay Hukuk Dairesi’nde) kararı temyiz eder. Bu süreç davanın sonuçlanmasınıoldukça uzatır. Abartılı gelmesin ama nihai kararın oluşması 8-10 yıl sürebilir.

2011 yılına kadar hekimler kendilerini malpraktis davalarına karşı güvencealtına almak için ihtiyari (isteğe bağlı) olarak yaptıkları tıbbi-cerrahi işlemlerinolumsuz sonuçlarına göre mesleki sorumluluk (malpraktis) sigortası yaptırıyorlardı.Özellikle vitreo-retinal cerrahi ile uğraşanlar. 2011 yılında çıkan bir yasa ile meslekisorumluluk (malpraktis) sigortası mecburi (zorunlu) hale geldi. Bu yasaya görehekimler mesleki branşlara göre sınıflandırılarak minimum oranda mesleki

Prof. Dr. Nezir SUYUGÜL

96

OFTALMİK MALPRAKTİSOLGULARINDAN ÖRNEKLER

BÖLÜM D: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA YASAL SÜREÇ

Page 111: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadırlar. İsteyen hekim bu sorumlulukkapsamını genişleterek, yani daha yüksek sigorta primi ödeyerek, kendini olasımalpraktis davalarına karşı tahakkuk edecek yüksek tazminat oranına göregüvenceye alabilir.

Yazılı medyanın (basının) gazete ve dergilerdeki bazı haberlerine birlikte gözatalım.

- Katarakt ameliyatı gözden ediyordu (özel bir hastanede arka arkaya yapılan 5katarakt ameliyatından sonra ortaya çıkan endoftalmi nedeniyle)

- Şifa garantisi verilemez, bu yasaktır (yani hastaya ameliyattan sonra gözlüktakmayacaksın, gözlükten kurtulacaksın, yada ameliyattan sonra daha önce süreklikullandığın ilaçları artık kullanmayacaksın, glokom ameliyatından sonra)

- Yargıtaydan emsal karar, hekimin ameliyattan önce/sonra aldığı bıçak parasıiçin (2011 yılından önce verilen bu yargıtay kararında hekimin aldığı bu paranınrüşvet değil, görevi kötüye kullanma olarak değerlendirilmişti. Ancak 2011 yılındaçıkarılan yeni yasa ile bu durumun rüşvet kapsamından değerlendirilmesi gerektiğikabul edilerek böylesi vak’alarda ceza arttırıldı, hekime hapis cezası öngörüldü).

- Yargıtayın aydınlatma konusundaki son kararı ve bu kararın sonuçları (Hekiminhastasına yaptığı herhangi bir tıbbi/cerrahi işlemden önce hastasını bilgilendirmesigerekmektedir. Hekimin yaptığı bilgilendirme sözlü değil yazılı olmalıdır. Dava sözkonusu olduğunda hekimin aydınlatılmış onay aldığına dair ispat yükümlülüğübulunmaktadır. Yani hastanın bilgilendirilmesini yazılı yapacak, hekim bu belgedenbir nüshasını saklayacak ve gerektiğinde dava açıldığında kendisini savunmak içinmahkemeye ibraz edecektir).

- Yargıtaydan botoks kararı (yazılı aydınlatmaya vurgu yapılarak bunu yapmadanbotoks uygulayan ve istenmeyen bir sonuçla karşılaşan hekimi kusurlu bulmuştur).

- Adli Tıp Vakfına göre hekimler kusurlu (mahkemenin dava dosyasınıgöndererek aldığı bilirkişi raporunun haberleştirilmesi)

- Sağlık Şurası kararı: Bebeğin ölümü herkesi yakar (ölümle sonuçlananolaylarda sadece hekim değil tedavide katkısı olan tüm ekibin sorumlu olabileceğineait bir haber)

- Doktoru şikayet ettiler: Bira ile tedavi karakolluk oldu (metil alkolzehirlenmesinde hastaya bira içirilerek etil alkolle tedavi edilmeye çalışıldığına aitbasına akseden yanlış bir haber).

- Malpraktis öyküleri: Ölüme hekimin ihmali mi yol açtı? (Hekimin tek başınaveya ekibiyle birlikte suçlandığı bir haber).

- Ankara Bölge İdare Mahkemesi: Tabip odası memur hekime ceza veremez(Bilirkişi olarak tabip odasının değerlendirmesine göre “meslekten men” cezasıverilen hekimin açtığı karşı davanın mahkemesince verilen kararı).

- Hasta dosyasına sonradan evrak eklemekle suçlanmıştı (hekimin hastasınauyguladığı tıbbi/cerrahi işlemde eksik bıraktığı bir uygulamanın belgesini tıbbidosyasının içine sonradan koymasıyla ilgili bir haber. Eğer doğru ise hekim kusurlu,üstelik bilirkişiyi dolayısıyla mahkemeyi yanıltan bu durum artık bir kusur değilsuç olarak değerlendirilir).

97OFTALMİK MALPRAKTİS OLGULARINDAN ÖRNEKLER

Page 112: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

- Vücutta unutulan cerrahi aletleri saptamak (eğer bir cerrahi işlem sonrasıvücutta bir alet veya gazlı bez unutulmuşsa, bu durum saptanmış ve de unutulancisim ikinci bir cerrahi işlemle çıkarılmışsa, reddedilemeyecek bir hekim kusuru,malpraktis, var demektir).

- Malpraktis davalarında hukuki süreç ve hak arama yolları (hukukçulartarafından kaleme alınan bu yazıda mağdur olan hastaların hangi yollarla haklarınıarayacağı ve hukuki sürecin serüveni anlatılmaktadır).

Yukarıdaki haberler bundan sonra da gerek görsel gerekse yazılı medyadaçıkmaya devam edecektir. İdeal olan, bu haberlerin hiç çıkmaması. Ancak buolanaklı değil. O zaman sağlık çalışanlarının amacı bu haberlerin sayısını en azaindirmek olmalıdır.

Resmi bilirkişilik kurumu olarak Adli Tıp, 3.cü İhtisas Kurulu diğer görevlerininyanında hekim kusurları davalarına da bakmakta ve konu ile ilgili yorum-raporlar(mütalaa’lar) vermektedir. Eğer sorulan hekim kusuru branşında bir üye 3.cü İhtisasKurulunda bulunmuyorsa, örneğin KBB, plastik cerrahi veya göz gibi, bu uzmanlıkdalına ait üye hangi kurulda bulunuyorsa, o üye 3.cü ihtisas kuruluna davet edilir.Adı geçen dosya 3.cü ihtisas kurulunda birlikte incelenir. Gerekirse mağdur-hastakurula çağrılarak muayene edilir. Böylece oluşturulan dava hakkındaki kanaat davetedilen misafir üye de imzaya katılmak suretiyle yorum-rapor yani 3.cü kurulmütaalası düzenlenerek ilgili mahkemesine gönderilir.

1997-2010 yılları arasında (14 yıl) 3.cü İhtisas Kuruluna gelen dosyaların sayısaldökümü Tablo 1’de gösterilmiştir.

Oftalmolojik malpraktis dosyaları içinde tanısal yöntemlere ait hekim kusur olupolmadığı sorulan dosya mevcut değildir. Sorulan dosyaların çoğu cerrahi girişimgeçiren hastalara aittir. Tablo 2’de göz cerrahisi uygulanan ve buna bağlı olarakortaya çıkan malpraktis (hekim kusuru) bulunan olguların dökümü görülmektedir.

98 OFTALMİK MALPRAKTİS OLGULARINDAN ÖRNEKLER

Tab lo 1. 1997-2010 yılları arasında (14 yıl) 3.cü ihtisas kuruluna gelen dava dosyaları

1- Toplam 117.947 adet dosya gelmiştir.

2- Göz dosyası adedi: 269 (%0,23) (onbinde 23)

3- Kusurlu dosya sayısı: 36

4- Kurum kusuru: 7

5- Hekim kusuru : 29 (~ yılda 2 kusurlu dosya)

Tab lo 2. Göz cerrahisi uygulanan olgular

1- FAKO cerrahisi : 88 olguda 11 MP

2- LASIK cerrahisi : 19 olguda 3 MP

3- Plastik cerrahi : 15 olguda 3 MP

4- Vitreoretinal cerrahi : 5 olguda 2 MP

5- Glokom cerrahisi : 5 olgu 1 MP

6- Şaşılık cerrahisi : 4 olguda 4 MP

7- GİYC + perforasyon : 2 olguda 2 MP

Page 113: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Oftalmoloji dışındaki branşların yaptıkları malpraktis olguları Tablo 3’degösterilmiştir. Tablodan da görüleceği gibi deviasyon ve paranazal sinüs cerrahisiuygulayan KBB uzmanları ameliyatları sırasında medial veya alt duvardan orbitayagirerek göz dışı adaleleri veya optik siniri zedeleyerek gözde arızalara neden olmaktave hekim kusuruna yol açmaktadırlar. 2.ci sırayı ROP hastalarını erken dönemdegöz hekimlerine yönlendirmeyen pediatrik yoğun bakım hekimleri almaktadır.

Taraf Hatası

Uluslararası bir ortopedi yayını olan “Journal of Bone and Joint Surgery”dergisinin yaptığı bir araştırma 1995 yılında yayımlanmıştır. Yazarlar değişikbranşlara ait 110.000 cerrahi girişimi incelemişler ve şu sonuçlara varmışlardır.Yazarlar çift organ olan branşlarda taraf hatası (sağı-sola karıştırma gibi),nöroşirürjide ise seviye hatası araştırması yapmışlardır. Sonuçlar Tablo 4’degösterilmiştir. Göz branşının çok az taraf hatası yapması memnuniyet vericidir.

Hard Stop Not Heart Stop

Göz gibi çift organı olan branşlarda (KBB, Üroloji, Ortopedi, kadın-doğum,toraks cerrahisi vb) ameliyatı planlanan hastalara özel bir önem vermekgerekmektedir. Bilhassa çift organlardan birinde tümör varsa ve o organ alınacaksa(enükleasyon, nefrektomi, lobektomi, orşidektomi, ooferektomi vb).

Şaşılık, dakriyosistorinostomi, enükleasyon, ptosis, katarakt, glokom, vitrektomivb gibi ameliyatlarda, cerrahi girişim uygulanacak tarafın (sağ yada sol) kaşınınüzerine silinmez mürekkep içeren bir kalemle (x) işareti konulmalı ve göz rondellekapatılmalıdır. Bu önlemleri almış olmamıza karşın yine de serviste ameliyathaneyegiderken son bir kez kontrol edilmelidir. Hasta ameliyathaneye girince genel anestezi

99OFTALMİK MALPRAKTİS OLGULARINDAN ÖRNEKLER

Tab lo 4. Çift organlarda taraf hatası

Taraf hatası %68 Ortopedi

%15 Üroloji

%3-4 KBB ve göz

Sağlam tarafa TOTİ ameliyatı

Sağlam tarafa şaşılık ameliyatı

Sağlam tarafa ptosis ameliyatı (seviye hatası, Nöroşirürji, bel fıtığı, L1-L2 yerine L2-L3 disk)

Tab lo 3. Göz branşı dışındaki hekim kusurları

1- KBB : 7 olguda 3 MP (şaşılık,o.atrofi)

2- Pediatri (ROP) : 5 olguda 3 MP (göze geç sevk)

3- Yoğun bakım : 5 olguda 1 MP (hastanın gözüne monitör düşmüş, göz perforasyonu) (kurum kusurlu)

4- Plastik cerrahi : 2 olguda 2 MP (yüz felci, taraf hatası)

5- Klinik mikrobiyoloji: 1 olguda 1 MP (Tbc-etambutol-toksik optik nöropati)

Page 114: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

verilmeden, hastanın gözü steril örtü ile kapatılmadan önce yeniden muayene ediliphangi gözün ameliyat edileceğine emin olunmalıdır. Ameliyat edilecek göz tarafınınbelirlenmesinde bir hata olasılığı varsa ameliyathanede bulunan, teknik personel,asistan doktor, anestezi ekibinden bir kişi, teknisyen veya hekim ve ameliyatıizlemeye gelen bir göz hekimi tarafından taraf uyarısı yapılabilir. Böyle bir uyarıasla olumsuz bir eylem olarak karşılanmamalı, hatta teşekkür edilmelidir. Eğer birgöz içi tümörü nedeniyle enükleasyon yapılacaksa, cerrahi girişini uygulayacakhekimin ameliyat edeceği taraftan emin olabilmesi için son kez fundus muayenesiyapmasında sayısız yararlar vardır (Özellikle hasta açısından, tabii ki hekimaçısından) Bir iki dakika sürecek böyle bir muayene hekimi ömür boyu pişmanlıktankurtarır. Böyle bir durumda tazminatın lafı bile edilemez. O nedenle kalbinizduracağına ameliyat dursun (Hard stop not heart stop).

Genel Malpraktis Durumu

Göz dışındaki branşlarda oftalmolojinin karşılaştırmasını yapmak için 1997-2010arasında rastgele iki yıl seçildi (2004 ve 2005 yılları) ve bu yıllar içinde 3.cü ihtisaskuruluna gönderilen “hekim hatası (malpraktis) sorulan dosyalar ve hekim hatasıbulunan dosyaların dökümü yapılarak genel anlamda oftalmolojik malpraktisin yeribelirlenmeye çalışıldı. Bu sonuca ulaşabilmek için adı geçen yıllardaki yaklaşık15.000 dosya tarafımdan tek tek incelendi. Elde edilen sonuçlar Tablo 5 ve Tablo6’da gösterilmiştir. Göz hekimi kusuru sorulan dosya çok olmasına karşın (gelendosyaların %5’i) göz hekimi kusuru bulunan dosyaların sayısı oldukça azdı. Her ikitabloda da ilk 4 sıranın aynı olması ilginçtir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizdede kadın-doğum branşı ilk sıradadır.

Simülasyon

Hekim kusuru söz konusu olduğunda mağdur (?) hastanın alacağı tazminat önemkazanmaktadır. Bu nedenle göz gibi sübjektif verileri olan organların bilirkişi

100 OFTALMİK MALPRAKTİS OLGULARINDAN ÖRNEKLER

Tab lo 5. 3.İhtisas kuruluna hekim hatası sorulan dosyaların branşlara göre dağılımı (2004-2005)

1- Kadın - Doğum %25.0

2- Genel Cerrahi %12.0

3- Ortopedi %7.9

4- Pediatri %6.1

5- GÖZ HASTALIKLARI %5.0

6- Göğüs Kalp Damar C. %4.8

7- Nöroşirurji %4.5

8- Dahiliye %4.1

9- KBB %2.2

10-Plastik Cerrahi %1.8

Page 115: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

tarafından fonksiyonları saptanırken hasta tarafından bilirkişiyi aldatmaya yönelik bazı girişimler olabilir. Simülasyon oranlarının, cinsiyete ve yıllara göre dağılımıTablo 7 ve Tablo 8’de gösterilmiştir. Yaklaşık her 10 hastadan biri simülasyonyapmakta ve cinsiyet farkı görülmemektedir. Simülasyon yapan hasta sayısı yıllariçinde artmaktadır.

101OFTALMİK MALPRAKTİS OLGULARINDAN ÖRNEKLER

Tab lo 7. Bilirkişiyi yanıltmaya yönelik simülasyon olguları (1997-2003)

Erkeklerde %11.4

Kadınlarda %13.4

Anlamlılık (p) p<0.08 (anlamsız)

Tab lo 6. Hekim hatası bulunan dosyaların branşlara göre dağılımı (2004-2005)

1- Kadın - Doğum %23.8

2- Genel Cerrahi %14.6

3- Ortopedi %8.8

4- Pediatri %5.4

5- Nöroşirurji %4.6

6- Dahiliye %4.6

7- Diş Hekimliği %4.2

8- Anestezi %2.3

9- Pratisyen Hekim %2.3

10-GÖZ HASTALIKLARI %1.9

Tab lo 8. Yıllara göre simülasyon sayısı

Yıllar

1997-1998 33 simulasyon

2002-2003 79 simulasyon

Khi-kare testi (p<0.001)

Son yıllarda ~ 2.5 kat artış gözlendi (anlamlı)

Page 116: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Malpraktise yol açmamak için hekimin alması gereken önlemler:1- Hastanın ayrıntılı anamnezini almak ve rutin muayeneyi yapmak2- Gerekli testleri de uygulayarak doğru tanıyı koymak3- Hastaya tanıyı bildirerek gerekli tedavi seçeneklerini anlatmak4- Hastanın tanı ve tedaviyi kabul etmesinden sonra aydınlatılmış onam belgesi

almak5- Tedaviyi dikkatle uygulamak6- Tedavi sonrası iyi bir takip yapmakhekimi ve hastayı olası kötü sonuçlardan koruyacaktır.

102 OFTALMİK MALPRAKTİS OLGULARINDAN ÖRNEKLER

Tablo 9. 1997-2010 yılları arasında oftalmik malpraktis dosyalarının dağılım

70

60

50

40

30

20

10

0

Dava dosyası sayısı Hekim kusuru dosya sayısı

2010987654321200099981997

Dos

ya v

e m

p ad

edi

Page 117: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Kök N. Tıbbi uygulama hatalarında bilirkişilik, Yüksek Sağlık Şurası kararlarının analizi.10.cu Ulusal Adli Tıp Günleri, Antalya, 2003.

2. Lancton A van C. Introduction to legal issues, Principles and practice of ophthalmology,Eds. Albert-Jackobiec, Vol 5, pp:3784-6, Saunders, 1999.

3. Gülhan Y. Bilgilendirme ve bilgilendirilmiş onam, Sendrom, 2001, 13: 91 – 94.

4. Lancton A van C, Medical records, Principles and practice of ophthalmology, Eds. Albert-Jackobiec, Vol.5, pp:3795-7, Saunders, 1999.

5. Lee PP, Medico-Legal Issues in glaucoma, Chan Med & Grant’s Glaucoma Eds; EpsteinDL, Allingham RR, & Schmann JS, 4 th Ed, 1997, pp:648-654, William & Wilkins.

6. Lancton A van C, Medical malpractice, Principles and practice of ophthalmology,Eds.Albert-Jackobiec, Vol.5, pp:3797-3800, Saunders, 1999.

7. Göçmen E. Hekim, ne zaman yenilikleri uygulamakla yükümlü? Cumhuriyet BilimTeknik Dergisi, 2004, 914:21.

8. Kayabeyoğlu İ. Tıbbi uygulama hataları, Sendrom, 2002, 14: 104-120.

9. Korkut M, Suyugül N, Devranoğlu İ, Korkut S. Unexpected events during nasal cavityand paranasal sinus surgery: Malpractice or complications, 5 cases presentation, ForensicScience International Ed. Saukko P, Suppl. 1, 2003, 136: 331, Elsevier.

10. Suyugül N. Travmatik göz lezyonlarının adli tıbbi açıdan değerlendirilmesi, İstanbulÜniversitesi, Adli Tıp Enstitüsü Müdürlüğü, Tıp Bilimleri Anabilim Dalı, İstanbul 2005,Doktora Tezi.

103OFTALMİK MALPRAKTİS OLGULARINDAN ÖRNEKLER

Page 118: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

1. Genel Olarak

Günümüzde hekimler ve hukukçuların üzerinde ortak olarak tartıştığı vegündemden düşmeyen konu hekimin hukuki sorumluluğudur. Hekimler mesleklerigereğince kişilerin vücut bütünlüğüne yönelik müdahalelerde bulunmaktadır.Hekimin hangi hareketi yapması durumunda hukuka uygun davranmış olacağı,hangi hareketinin ise cezalandırılması gerektiği ceza hukukçularının temel tartışmakonusunu oluşturmaktadır (1).

Hekimlerin gerçekleştirmiş olduğu tıbbi müdahale ceza kanunundaki çeşitli suçtiplerine vücut verebilmektedir (2). Türk hukukunda genel kabul gören görüşhekimlerin eylemlerinin yaralama suçu çerçevesinde değerlendirilmesidir. Ancakburada karşımıza bir sorun ortaya çıkmaktadır. Zira her tıbbi müdahale kendiliğindenkasten yaralama olarak kabul edildiğinde görevi insanları sağlığına kavuşturmakolan hekimleri, ceza almaktan kurtarabilmek için bir ya da birden fazla hukukauygunluk sebebinin bulunması zorunludur. Bu çerçevede Karşılaştırmalı hukukunincelenmesi Türk hukukuna da ışık tutacaktır.

Karşılaştırmalı hukuka baktığımızda genel olarak mağdurun rızası hukukauygunluk sebebiyle hekimlerin müdahalelerinin cezalandırılmaması yolunagidildiğini görmekteyiz. Çalışmamızın bundan sonraki bölümlerinde bazı ülkelerdehekimin sorumluluğunun ne şekilde düzenlendiğini ortaya koymaya çalışacağız.

1Bkz. Bayraktar, s. 9 vd.; Çakmut, s. 10 vd.; Keskin Kiziroğlu, s. 209 vd.; Koca, s. 159 vd.;Ünver, s. 227 vd. ; Yokuş-Sevük, s. 221 vd.

2Bunların arasında en önde gelenler taksirle yaralama, kasten yaralama, taksirle öldürme, kastenöldürme, çcocuk düşürtme, intihara yardım, özgürlüğü kısıtlama, vs…dir.

Yard. Doç. Dr. Behiye EKER-KAZANCI

104

KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTATIBBİ UYGULAMA HATASI

BÖLÜM D: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDA YASAL SÜREÇ

Page 119: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

2. Karşılaştırmalı Hukukta Tıbbi Uygulama Hatalarının Değerlendirilmesi

A) Amerika Birleşik DevletleriABD hukukunda genel olarak her türlü yanlış uygulamayı ifade etmek üzere

malpraktis terimi kullanılmaktadır. Tıbbi hatalı uygulamaları ifade etmek için ise“medical malpractice”deyimi tercih edilmektedir.

ABD Hukukunda esas itibariyle tıbbi malpraktise ilişkin iki basamaklı birdüzenleme bulunmaktadır. Bunlardan ilki federal düzeydedir. Bunun yanında ikinciolarak eyaletler düzeyinde bazı düzenlemeler de bulunmaktadır. Bu çerçevede sonyıllarda her eyaletin kendi malpraktis yasasını yaptığı da gözlemlenmektedir.

ABD’de Federal Düzenlemelerden § 2458a uyarınca malpraktis- Doktor- Diş Hekimi- Hemşire- Eczacı- Paramedik- Diğer yardımcı tıp mesleği mensupları (kanunda örnek olarak diş teknikerleri,

hemşire yardımcıları ve terapistler sayılmıştır) tarafından işlenen fiilleri ifade etmektedir.Bu çerçevede sözü edilen bu kişiler tarafından işlenen bir fiilin tıbbi malpraktis

sayılabilmesi için öncelikle (ölümü de kapsayacak şekilde) kişisel zararın sözkonusuolması ve bu zararın failin hukuka aykırı veya kusurlu davranışından yahutihmalinden kaynaklanmış olması gerekir.

ABD öğretisinde de tıbbi malpraktis çeşitli şekillerde tanımlanmaktadır. Butanımlarda bir tanesi şu şekildedir. “Tıbbi malpraktis, sağlık mesleği mensubutarafından işlenen ve hastaya zarar veren yahut komplikasyona neden olan ihmaliyahut icrai bir hareketi ifade eder”.

Bu tanımdan yola çıkarak tıbbi malpraktisin unsurları aşağıdaki gibi ortayakonabilmektedir.

a) Sağlık hizmeti sağlamakla yükümlü bir kişi olmalı, b) Bu hizmetin sağlanmasında standartlara uyulmamış olmalı,c) Standartlara uymayan uygulama yahut ihmal hastaya zarar vermiş olmalıdır. Dolayısıyla tıbbi standartlara uymayan bir uygulama yukarıdaki unsurları

taşıyorsa ABD hukuku uyarınca tıbbi malpraktis olarak adlandırılabilmektedir. Bunun yanında ABD Federal Düzenleme § 30510 uyarınca, tıbbi uygulamayı

bizzat yapan hekim yanında onun yardımcıları ve gerektiğinde hastanenin detazminat sorumluluğu da doğabilmektedir.

Bu çerçevede ABD’ de gerçekleştirilen tıbbi Malpraktis yargılamalarında da kararınönemli ölçüde bilirkişilerin görüşlerine bağlı olduğu kabul edilmektedir. Zira hakimintıbbi konulara ilişkin tek başına değerlendirme yapması beklenemeyeceği için çoğudurumda tıp konusunda uzman bilirkişilerin görüşleri ile bağlı kalmaktadır. Buçerçevede tıbbi malpraktis konusunda bilirkişilik özel bir önem arzetmektedir (3).

3Polat, s. 117.

105KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA TIBBİ UYGULAMA HATASI

Page 120: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

ABD hukukuna baktığımızda tıbbi Malpraktis fiillerine yaptırım olarak kanunlardagenellikle tazminata sorumluluğunun bulunduğunu görmekteyiz. Ancak bunun yanındaelbette ki ceza sorumluluğu da bulunmaktadır. Yapılan malpraktis yasalarında ülkegenelinde malpraktisin söz konusu olduğu durumlarda ödenecek tazminatın üst sınırı250.000 Dolar olarak belirlendiği görülmektedir. Bu çerçevede ABD tıbbi malpraktissonucunda hükmedilen tazminat ile ilgili olarak mesleki sorumluluk sigortasının yaygınolduğu ve bazı eyaletlerde zorunlu tutulduğu hatırlanmalıdır (4).

Ceza sorumluluğu konusunda bir inceleme yapıldığında tıbbi malpraktisioluşturan eylemlerin, meydana gelen neticeye göre, her eyaletteki yaralama veöldürmeye ilişkin hükümler çerçevesinde ayrıca ceza mahkemesi tarafındandeğerlendirildiği görülmektedir.

ABD’de hatalı tıbbi uygulamalarla ilgili kararlara bakıldığında bu tarz fiillerinmüessir fiil(kasten yaralama) olarak değerlendirildiğini görüyoruz (5). ÖrneğinFederal Mahkemenin Kararlarında kişiye iğne yapılması veya hekim olmayan biritarafından uygulanan ve zararlı sonuç veren merhem tedavisi kasten yaralama suçuolarak değerlendirilmiştir. Bu çerçevede eylemin kasten yaralama olarakdeğerlendirilmesi için uygulanan şiddetin mağdurun acı çekmesine veya sağlığınınbozulmasına yol açması da aranmamaktadır (6).

ABD hukukunda kasten yaralamayı oluşturan eylemler battery ve assaultkelimeleri ile ifade edilmektedir. Bu çerçevede Battery suçuna baktığımızda birkişinin bir diğerine karşı hukuka aykırı güç kullanması olarak tanımlandığınıgörüyoruz. Assault ise bir kişinin bir diğerine fiziksel şiddet uygulaması olaraktanımlanmaktadır. Bu anlamda Kara Avrupası’nda hakaret, ırza tasaddi, özgürlüğükısıtlama, cebir- tehdit olarak nitelenecek bazı eylemler de kasten yaralamaçerçevesinde değerlendirilebilmektedir. Örneğin ABD hukukunda “bir kişininvücuduna, rızası hilafına, kötü niyetle veya insan onuruna yakışmayacak şekildedokunulması” da kasten yaralama suçu çerçevesinde değerlendirilmektedir (7).

ABD hukukunda hekimin yapmış olduğu müdahale her ne kadar yukarıdabelirttiğimiz üzere kasten yaralama suçunu oluştursa da bu hareketin mağdurunrızası hukuka uygunluk sebebi nedeniyle suç oluşturmayacağı anlayışı hakimdir.Ancak mağdurun rızasının hukuka aykırılığı kaldırabilmesi için de mutlaka hekimtarafından yeterli aydınlatmanın yapılması aranmaktadır.

Aydınlatmanın geçerli sayılabilmesi için özellikle cerrahi müdahalelerde asılsorumlu hekimin aydınlatmayı yapması gerekmektedir (8). Özellikle bu konuda asılsorumlu olan hekimin kendisini müdahaleden önce hastaya bizzat tanıtması gerektiğibelirtilmektedir (9).

Aydınlatmanın ne ölçüde yapılması gerektiği konusunda ise eyaletlerde farklıgörüşlerin bulunduğu görülmektedir. Çoğunluk görüş “mantıklı bir hasta açısındanönemli noktaların” belirtilmesi, ancak hastanın özel durumunun da dikkate alınmasıgerektiği yönündedir. Diğer bir görüş ise “profesyonel bir hekimin özen yükümüneuygun davranması” ölçütünün kullanması gerektiği yönündedir (10).

4Bu çerçevede ABD’ de her 8 hekimden biri tazminata mahkûm olmuştur.( Amerikan Tıp Birliği– AMA). Bununla bağlantılı olarak Hekimlerin emeklilik yaş ortalaması hızla düşmektedir. (AMA)

Hekimler risk almamak için riskli hastadan kaçmaktadır (AMA) Artan sigorta maliyetleri tedavigiderlerine yansımaktadır (AMA)

5Hakeri, s. 275.6Erman, s. 62.7Erman, s. 32.

106 KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA TIBBİ UYGULAMA HATASI

Page 121: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Aydınlatma hususunda Federal Yüksek Mahkeme Canterbury v. Spencedavasında daha sonra ülke çapında geçerli olarak kabul edilecek aydınlatılmış onamkriterlerini ortaya koymuştur. Bunlar kriterler şöyledir:

- Her yetişkinin kendi bedeninin akıbetini belirleme hakkı vardır (11). Dolayısıyladoktor tıbbi müdahaleye ilişkin esasları ve tüm riskleri açıklamakla yetinmelidir.Tavsiyede bulunamaz.

- Hastaya açıklanmayan bir husustan dolayı meydana gelen komplikasyonlardanhekim sorumludur (12).

ABD uygulamasında küçüklere yapılacak müdahalelerde veli ya da vasinin rızagöstermekten kaçınması durumlarında, küçüğün “ihmal edilmiş çocuk” olarak kabuledildiği ve hakim tarafından kendisine derhal bir vasi atandığı görülmektedir (13). ÖrneğinYehova Şahitlerinin çocuğa kan verilmesine rıza göstermemesi durumunda (14)…

Hastanın tedaviyi kesme isteği konusunda da çeşitli eyaletlerde farklıdüzenlemeler bulunmaktadır. Örneğin Kaliforniya Doğal Ölüm Yasası, hastalarıngerek hastalık çıktıktan sonra, gerekse sağlıklıyken hazırladıkları bir belgeyle,hekime hastalığın ileri aşamalarında yaşamını yapay yoldan sürdürecek önlemlerinkesilmesi yolunda direktif verebilecekleri kabul edilmektedir (15). Bazı eyaletlerdede, seçimlerini belirtemeyecek durumda olan hastaların, önceden saptadıkları birvekil yoluyla bu hakkı kullanmalarına izin veren düzenlemeler de mevcuttur (16).Tedaviyi ret kişinin özerkliği ve kendi geleceğini belirleme hakkı çerçevesindedeğerlendirilmektedir. Bir kimse tedavi istemiyorsa hekimin onu zorla tedavi etmeyetkisi bulunmamaktadır (17) .

B) İngiltere

Diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi İngiltere’de de tıbbi hata uygulamalarınarastlanmaktadır. İngiltere’de Sağlık hizmeti büyük ölçüde devlet tarafındankarşılanmaktadır. Bu amaçla Ulusal Sağlık Hizmetleri (USH) adı altında bir kurumhizmet vermektedir (18).

İngiltere’de tıbbi uygulama hataları ile ilgili şaşırtıcı derecede az bilgibulunmaktadır. Bu çerçeve bilgi sahibi olmamıza yarayan üç ana veri kaynağıbulunmaktadır. Bunlar:

1. Bazı sağlık hizmeti kalite araştırmaları

2. Şikayette bulunan hastalardan toplanan bilgiler

3. UHS uzmanlarına yapılan şikayetler

8Bkz. Erman, s. 103, Öztürkler, s. 48 vd. 9Erman, s. 108.

10Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Prince, s. 107 vd. 11Erman, s. 62.

12Bu konuda Vermont Yüksek Mahkemesinin bir kararı dikkat çekicidir. Buna göre “Bacağınatakılan cihazın dayanma sınırları e taşıyacağı yük ile kemikler tam iyileşmeden tazyik yapılmaması

konusunda hastası uyarmayan hekim, hastanın daha tam iyileşmeden ağırlık taşıyan gereçolmaksızın yürümesi nedeniyle kalça kemiğini ikinci kez kırması nedeniyle kusurlu bulunmuştur.

Bkz. Öztürkler, s. 139.

107KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA TIBBİ UYGULAMA HATASI

Page 122: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Yine konuyla ilgili olarak İngiltere’de yapılan bir araştırmada birçok hastanınböyle bir hataya maruz kaldıklarını anlamadıkları için mahkemeye başvurmadıklarısonucu çıkmıştır. Bir diğer neden de yargılama giderlerinin çok olmasıdır. (öyle ki,insanlar dava açmak için evlerini ipotek ettirmek zorunda kalabilmektedirler)

İngiltere’ de tıbbi hata nedeniyle açılan davaların büyük çoğunluğunun çocuklarlailgili olduğu görülmektedir. Bunun nedeni ise çocuklarla ilgili davaların devlettarafından üstlenilmesidir. Bunun dışındaki vakalarda bireylerin dava masraflarınedeniyle dava açmaktan çekindikleri gözlemlenmiştir.

80’li yıllardan sonra İngiltere’de malpraktis davalarında büyük bir artışyaşanmıştır. Hatta davalar o kadar artmıştır ki doktorlar kendilerine karşı açılandavalardan kendi maaşlarıyla kurtulamadıkları için devlet, USH bünyesinde çalışandoktorların faaliyetlerinden doğan sorumluluğu üstlenmeye karar vermiş ve tazminatmaliyetini paylaştırmak için bir havuz sistemi bile düzenlenmiştir.

İngiltere’de son yıllarda kamuoyunda tıp dünyasına olan güvenin çok fazlasarsıldığı görülmekte. Bunun nedenleri arasında, insanların tıp alanında eskiyeoranla çok daha fazla bilgilendirmeye maruz kalmaları (tv-internet vs…) vehükümetin saygın birkaç tıp kuruluşu hakkında tıbbi uygulama hatası nedeniylealmış olduğu tedbir kararları gösterilmektedir.

İngiliz hukukunda da hekimlerin hastaya yönelik eylemleri, kanundaki kastenyaralama suçu gibi birçok suç tipine uymaktadır (19). Ancak İngiliz hukukunda dahekimlerin tedavi amaçlı müdahalelerinin mağdurun rızası çerçevesinde hukukauygun olarak kabul edildiği görülmektedir. Bu itibarla hekimin tedavi amacıylagerçekleştirmiş olduğu eylemler nedeniyle sorumluluktan kurtulabilmesi içinöncelikle hastanın müdahaleye rıza göstermiş olması aranmaktadır.

Bu anlamda hastanın özerkliği (otonomi) kavramı İngiliz hukukunda çok önemtaşımaktadır. Yüksek Mahkemenin Sheffield’de 1993 yılında 93 kişinin öldüğü vepek çok kişinin de yaralandığı futbol stadı kazasında yapılan tedaviler nedeniyleaçılan davada vermiş olduğu karar en güzel örneği oluşturmaktadır. Mahkemeninkararına göre “sağlam akla ve bilince sahip olan bir yetişkine kendi izni olmadantıbbi tedavi uygulama, hem haksız fiildir, hem de müessir fiil suçu teşkil eden kanundışı bir harekettir. Böyle bir şahıs tedavi olmayı reddetme konusunda tamamenözgürdür. Bunun sonucu ölüm olsa bile”(20).

İngiliz Hukukuna göre mağdurun rızası her ne kadar hekimin tedavi nedeniylesorumluluğunu ortadan kaldırsa bile uygun ve yeterli bilgi verilmediği sürece, hastauygun şekilde bilgilendirilmiş sayılmayacaktır ve bu koşullarda alınan rıza da geçerlikabul edilemez. Bu rızaya dayanarak müdahalede bulunan doktor malpraktisdavasıyla karşılaşabilir.

13Erman, s. 88. Bu çerçevede belirtmek gerekir ki, ABD’de 18 yaşına yakın çocuklara tıbbimüdahalelere rıza vermek konusunda her geçen gün daha fazla hak tanınmaktadır. Bkz. Hakeri,

Hakan, Tıp Hukuku, Ankara 2007, s. 154; s. 161.14Öztürkler, s. 69.

15Bafra, s. 617; Özsunay, s. 50, Erman, s. 160.16Özsunay, Ergun, Hayatın Başlangıcı ve Sonuna İlişkin En Önemli Hukuksal Sorunlar,

Davran Armağanı, İstanbul 1998, s.49.17İnceoğlu, s. 113.

18Bkz. Polat, s. 119 vd.

108 KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA TIBBİ UYGULAMA HATASI

Page 123: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Bu çerçevede İngiltere’de çeşitli içtihatlarda doktorun bilgilendirme yapmazorunluluğunun sınırları da tartışılmıştır. İlk olması bakımından Blom ve Sidaway(1985) davaları önem taşımaktadır (21). Bu kararlarda doktor tarafından hastanınkafasını karıştıracak bazı bilgilerin verilmeyebileceğinden, hastanın iyiliği içingerekli olan müdahalelerin rıza olmasa da yapılabileceğinden bahsedilmektedir.

Ancak daha sonraları pek çok dava görülmüş ve sonucunda şu anda İngiliz içtihatve doktrininde kabul gören görüş ortaya çıkmıştır. (Gold v. Haringey (1987); Rogersv Whittaker (1993); Smith v. Tonbrigge Wells (1994); Bolitho v. City& Hackney(1998); Chester v Afshar (2004))

Buna göre hukuka uygun bir rıza ancak TAM BİLGİLENDİRMEYİ içerenrızadır. Doktor her şeyi hastaya söylemek zorundadır. Bu itibarla hekimlerin yapmışoldukları müdahaleler nedeniyle sorumluluktan kurtulabilmek için yapılanmüdahalenin tüm detayları konusunda hastayı bilgilendirerek tercihi hastayabırakmaları gerekmektedir. Hasta kendi özerkliği çerçevesinde tedaviyi kabul etmekveya reddetmek konusunda tamamen özgür bırakılmalıdır.

İngiliz hukukunda tıbbi müdahalelere rıza gösterme ehliyetinin “planlananmüdahaleye ilişkin bilgileri anlayabilen, önerilen müdahalenin avantaj vedezavantajlarını tartabilen ve bu şekilde kararını verebilen kimselerde” bulunduğukabul edilmektedir. Bu nedenle de küçüklerin gösterdiği rıza değersiz sayılmaktadır(22). Ancak bununla birlikte İngiltere’ de hekimlere 16 yaşın üzerindeki çocuklaraebeveynlerinin rızası olmadan tıbbi müdahalede bulunma hakkının verildiği debelirtilmelidir (23).

C. AlmanyaAlman Hasta hakları derneğinin yapmış olduğu araştırmanın sonuçlarına göre

Almanya'da, tıp alanında her sene, 25 000 kişi, tıbbi yanlış uygulamalar sebebiyleölmektedir. Yine aynı araştırmaya göre 10 000 kişi servislerdeki hijyeneksikliğinden, 6000 kişi ya yanlış ilaç verilmesinden ya da hiç ilaç verilmemesinden,2000 kişi gereksiz ya da ilgisiz röntgen istemlerinin sonrasında bunun yarattığızararlı etkilerden, 7000 kişi ise sıklıkla, anestezi, kadın doğum, cerrahi ve ortopediuzmanlık alanlarında gerçekleşen tıbbi yanlış uygulama hatalarından dolayı hayatınıkaybetmektedir. Bu da Almanya’ da hekimlere karşı tıbbi uygulama hatası nedeniyleaçılan tazminat davalarında bir artışa sebebiyet vermektedir (24).

Bu konuda ilginç bir örnek olarak hekimlere mali sorumluluk sigortası yapan birsigorta şirketi 24 milyon euroluk prim topladığını, buna karşılık toplam 31 milyonEuro tazminat ödediğini belirttiği gösterilebilir (25).

Alman Hukukunda da hekimler tarafından yapılan tıbbi müdahalelerin, genelolarak kasten yaralama suç tipi çerçevesinde değerlendirildiği görülmektedir (26).Alman Federal Mahkemesine göre “organizmaya doğrudan ve bedensel olarak etkieden her türlü müdahale kasten yaralama suç tipini oluşturmaktadır. Bu müdahalesonucunda iyileştirici bir etki gerçekleşmesi, hukuksal değerin zedelendiği gerçeğinideğiştirmez, ancak bu hukuka uygunluk değerlendirmesinde dikkate alınır”(27).

Bununla birlikte elbette ki, koşullarını taşıması şartıyla bu müdahaleler, hastanınbu konuda göstermiş olduğu geçerli rızası mevcutsa, hukuka uygun kabuledilmektedir (28). Bununla ilgili olarak yine Alman Federal Mahkemesinin bir

109KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA TIBBİ UYGULAMA HATASI

19Rosenau, s. 49.20Bkz. Erman, s. 169.

Page 124: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

kararına göre “Gerçi hasta bir insanı olanak ölçüsünde iyileştirmek hekimin en asilhakkı ve görevidir. Ancak bu hak ve görev, insanın bedeni üzerindeki ilke olarakserbest karar verme hakkında kendi sınırını bulur” (29).

Alman hukukuna göre tıbbi müdahalenin hukuka uygun kabul edilebilmesi içinbazı koşulların bir arada bulunması gerekir (30).

Bunlar:- Müdahalenin bir hekim tarafından yapılması,- Hastanın müdahale konusunda aydınlatılıp rızasının alınması,- Müdahalenin Tıp Biliminin gereklerine uygun yapılmasıdırAlman Hukukunda hekimin ayrıntılı bir aydınlatma yükümlülüğünün olduğu

kabul edilmektedir (31). Hastanın kendi geleceğini belirleme hakkına saygıgösterilmesi çok önem taşımaktadır. Bu nedenle hastanın karar verme özgürlüğünükullanmasına olanak sağlanmalıdır.

Bu konuyla ilgili olarak mahkeme kararına konu olan bir olay şöyle gelişmiştir.Ameliyattan uzun bir süre sonra da acıların devam edeceği hatta ameliyat öncesinegöre daha şiddetli olabileceğinin açıklanmaması, hastanın ameliyat için vermişolduğu rızanın geçersiz kabul edilmesini sonuçlamıştır.

Yine Mahkeme başka bir kararında Megacillin forte enjeksiyonu sonrasında araçüzerindeki kontrolü kaybederek ağaca çarpan kişi %0.04 oranında sözkonusu olabilecekbu durum hakkında aydınlatılmadığı iddiasıyla dava açmış ve mahkeme hekimin eksikaydınlatması nedeniyle yüklü bir tazminata hükmetmiştir (LG Konstanz 72).

Aydınlatma yükümlülüğü hekime aittir. Hastanın karar vermesinin güç olduğuağır ameliyatlarda bizzat ameliyatı yürütecek operatör hekimin aydınlatmayıgerçekleştirmesi gerekir.

Kural olarak aydınlatma ameliyattan bir gün öncesinden daha geçyapılmamalıdır. Mahkeme ameliyat öncesindeki akşam yapılan aydınlatmayı yetersizbulmuştur (32). Federal mahkeme tıbbi müdahaleye rıza gösterecek kişi bakımındanreşit olmayı değil, biyolojik, psikolojik ve sosyolojik ölçülere göre olgunluk düzeyinisağlamayı aramaktadır. (Küçüğün müdahalenin anlam ve sonucunu anlayabilecekolgunlukta olmasını aramaktadır) (BGH, 72).

Yine Alman Federal Mahkemesinin bu konudaki bir kararına göre “Hasta rızakonusunda karar verirken çeşitli telkin ve baskıların etkisi altında olmamalıdır”. Buçerçevede mahkeme Nazi dönemindeki toplama kamplarında ahlak suçlarındanhüküm giymiş bulunan hükümlülerin cezalarının azaltılacağı ya da kaldırılacağıdüşüncesiyle hadım edilmeyi kabul etmeleri olayındaki rızayı geçerli saymamış,baskı altında verilmiş olması nedeniyle kasten müessir fiil suçunu hukuka uygunhale getirmeyeceğine hükmetmiştir (33).

21Ayrıntılı bilgi için bkz. Biggs, s. 56. 22Halliday/Witteck, JZ 2002, s. 756.

23Hakeri, s. 154.24Bkz. http://www.patienten-verband.de/25000.htm

25Hakeri, s. 3026Rossenau, s. 49 vd.

27Bu çerçevede Alman hukukunda yapılan bu müdahalelerin tipe uygun olmaması nedeniylekasten yaralama suçunu oluşturmayacağı da savunulmaktadır. Bkz. Hirsch, s. 588.

28Hakeri, s. 281. 29Karar için bkz. BGH, 28.11.1957, 4 StR 525/57, NJW 1958, s. 267; Erman, s. 62.

30Hakeri, s. 94.

110 KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA TIBBİ UYGULAMA HATASI

Page 125: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Dolayısıyla belirtmek gerekir ki, Alman Hukukunda rızanın tıbbi müdahalelerihukuka uygun hale getirebilmesi için, tamamen özgür iradeyle ve tam aydınlatılmışbilgilere dayanarak verilmesi gerekmektedir (34).

D. AvusturyaAvusturya hukukunda da tıbbi müdahalenin hukuka uygun sayılması için

aydınlatılmış rızanın alınması gerekmektedir. Rızanın bulunmaması fiili hukukaaykırı hale getirecektir.

Rıza ve aydınlatma yükümlülüğü ile ilgili düzenlemeler Almanya’dakineparaleldir. Ancak bir farkla Avusturya Ceza Kanunu rızasız tıbbi müdahaleyi özelbir suç tipi olarak düzenlemiştir. Buna göre:

“her kim bir başkasına, rızası olmaksızın tıp biliminin kurallarına uygun olarakda olsa, tıbbi müdahalede bulunursa cezalandırılır. Fail, kendisine müdahaledebulunulan kişinin yaşamının veya sağlığının tehlikede olduğu kanısından hareketederek rıza almamışsa, ancak böyle bir tehlikenin bulunmaması ve bu durumungerekli özen gösterildiğinde anlaşılabilecek nitelikte olması halinde cezalandırılır.”

Kanun koyucu hastanın kendi geleceğini tayin hakkı bakımından gösterdiğihassasiyet nedeniyle bu tarz fiilleri kasten yaralama suçundan farklı bir suç tipiiçerisinde düzenlemiştir (35). Bu suç tipi ile kasten yaralama arasında özel genelnorm ilişkisi bulunmaktadır.

Avusturya Hukukuna göre aydınlatılması gereken kişi hastanın bizzat kendisidir.Bu çerçevede Mahkeme 16 yaşındaki gencin ameliyatı için sadece ebeveynden rızaalınması ve gencin aydınlatılmaması olayında hekimi kusurlu bulmuştur (36).

E. İsviçreİsviçre Hukukuna göre de her tıbbi müdahale ceza kanundaki kasten yaralama

suçunu oluşturan bir eylemdir (37). Müdahalenin amacı ya da sonucu onun tipeuygunluğunu ortadan kaldırmaz. Bu gibi eylemlerin cezasız kalabilmesi için özelbir hukuka uygunluk haline ihtiyaç vardır. Bu çerçevede hastanın rızasının varlığıfiili suç olmaktan çıkaracaktır (Mağdurun rızası).

Rıza gösterecek olan kimse bizzat hastanın kendisidir. Hastanın yaşının küçükolması önemli değil. Normalde temyiz kudreti bakımından 16 yaş sınır olarak kabuledilirken, tıbbi müdahaleye rıza bakımından 12 yaş sınır kabul edilmektedir.Bununla birlikte kişinin yaşamını etkileyebilecek tıbbi müdahaleler bakımından busınırın yukarı çekilebileceği belirtilmektedir (38).

Aydınlatma yükümlülüğü bakımından Almanya ile benzer düzenlemelermevcuttur.

31Hakeri, s. 103 vd.; Erman, s. 99 vd. 32OLG Köln, VersR 1992, s. 754. bkz. Hakeri, s. 130.

33BGH, 27.4.1953, 1 StR 689/52, BGHSt 4, s. 113 vd. Erman, s. 98. 34Taupitz, s. 43 vd.

35Bkz. Hakeri, s. 288.36Hakeri, s. 128.

37Erman, s. 32.

111KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA TIBBİ UYGULAMA HATASI

Page 126: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

F. JaponyaJaponya’da tıbbi uygulama hataları için hukuki ve cezai sorumluluk mevcuttur

dolayısıyla hastaların bu yollara gidebilmesi imkan dâhilindedir. Bununla birlikte cezadavaları ancak çok bariz tıbbi hata uygulamalarının bulunduğu olaylarda hükümlesonuçlandırılmaktadır. Son elli yılda açılan ceza davası 100’ü geçmemektedir. Buyargılamalar neticesinde hükmedilen ceza miktarı ise Maksimum 5 yıldır.

Japonya’da da her türlü tıbbi müdahale kasten yaralama olarak kabuledilmektedir. Ancak bu durum Japon ceza kanunundaki kasten yaralamanıntanımlanış şeklinden kaynaklanmaktadır (39).

Genel olarak bakıldığından tıbbi hata uygulamalarına bağlı dava sayısı batıya göreçok düşük kalmaktadır. Bunun nedeni Japon insanının kültürel yapısında ve çatışmalarımahkeme yerine uzlaşma yoluyla çözümleme geleneğinde görülmektedir (40).

Sonuç

Karşılaştırmalı hukuka baktığımızda genel olarak hekimlerin yapmış olduklarıeylemlerin ceza kanunlarındaki çeşitli suç tiplerine uydukları görülmektedir. Bu suçtipleri de genel olarak değerlendirildiğinde kasten yaralama, taksirle yaralama, kastenöldürme, taksirle öldürme gibi suçlar oluşabilecektir. Ancak tüm hukuklarda hekimintedavi amaçlı müdahalesinin bazı hukuka uygunluk sebepleri uygulanarakcezalandırılmadığını görmekteyiz. Genel olarak kabul gören mağdurun rızası hukukauygunluk sebebiyle hekimlerin müdahalelerine izin verilmesidir. Bu çerçevede hekimintedavi amaçlı müdahalesinin hukuka uygun sayılabilmesi için mağdurun buna rızagöstermesi gerekmektedir. Ancak bu rızanın nasıl alındığı önemlidir. Tıp hukukundaaydınlatılmış onam adı verilen ve kapsamlı bir bilgilendirmeyi içeren aydınlatmadansonra hastanın göstermiş olduğu rıza çerçevesinde yapılan müdahaleler hukuka uygunhale gelecektir. Ancak bu rıza da tek başına yeterli olmamaktadır. Bunun yanında genelolarak tüm hukuklarda kabul edilen müdahalenin yetkili bir hekim tarafından yapılmasıve tıp biliminin kurallarına uygun bir müdahalenin bulunmasının zorunlu olmasıdır.Eğer hekim tıp biliminin kurallarına uygun bir müdahale gerçekleştirmemiş ise hastanınaydınlatılmış onamı bulunsa bile sorumluluğu doğacaktır. Bu çerçevede çeşitli hukuksistemlerinde çeşitli suçlar gündeme gelebilecektir. Örneğin eğer hekim bilerek tıpbiliminin kurallarına aykırı davranmış ise kasten yaralama, bu konuda tedbirsiz vedikkatsiz davranmış ise taksirle yaralama gündeme gelebilmektedir.

38Erman, s. 87.39Erman, s. 30.

40Polat, s.

112 KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA TIBBİ UYGULAMA HATASI

Page 127: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Bafra J. Hukuki Açıdan Ötanezi, Argumentum, y. 3, S. 34, s. 616 vd. 2. Bayraktar K. Hekimin Tedavi Nedeniyle Cezai Sorumluluğu, İstanbul 1972. Biggs H,

Aydınlatma ve Sır Saklama Yükümlülüğü: Uygulama ve Malpraktis, Sağlık HukukuKurultayı, 1-3 Kasım 2007, Ankara 2009, s. 53-64.

3. Çakmut ÖY. Tıbbi Müdahaleye Rızanın Ceza Hukuku Açısından İncelenmesi, İstanbul 2002.4. Erman B. Tıbbi Müdahalelerin Hukuka Uygunluğu, Ankara 2003. Hakeri H. Tıp Hukuku,

Ankara 2007.5. Halliday S, Witteck L. Nichtaufnahme und Abbruch einer medizinischen Behandlung

am Lebendsende in Deutschland und England, JZ 2002, s. 752 vd. 6. Hirsch HJ. Müessir Fiil Hükümlerinin Reformu, Çev. Yener Ünver, İn: Ceza Hukuku

Reformu- Sempozyum, 20-23 Ekim 1999, İstanbul 2001, s. 588 vd. İnceoğlu S, ÖlmeHakkı (Ötanazi), İstanbul 1999.

7. Keskin KS. Gebeliğe Son Verilmesi, Sterilizasyon, Kastrasyon gibi Müdahalelerin TürkCeza Hukuku Bakımından Değerlendirilmesi, Sağlık Hukuku ve Yeni Türk CezaKanunundaki Düzenlemeler, İstanbul 2007, s. 209-216.

8. Koca, Mahmut, Yeni Türk Ceza Kanununda Hekimler Hakkında Uygulancak Yaptırımlar,Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2. Türk-Alman Tıp HukukuSempozyumu Sayısı, C. III, S. 2, 2006, s. 159-184.

9. Özsunay E. Hayatın Başlangıcı ve Sonuna İlişkin En Önemli Hukuksal Sorunlar, DavranArmağanı, İstanbul 1998.

10. Öztürkler C. Hukuk Uygulamasında Tıbbi Sorumluluk, Teşhis, Tedavi ve TıbbiMüdahaleden Doğan Tazminat Davaları, Ankara 2006.

11. Prince D. Liability of Prescription Drug and Medical Device Manufacturars Under U.SLaw, in: Uluslararası I. Sağlık Hukuku Sempozyumu, İstanbul 2011, s. 107 vd.

12. Rosenau H. Rıza Gösterme Ehliyetine Sahip Olmayanlarda Aydınlatma ve Rıza, Çev.Yıldız AK, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2. Türk-Alman Tıp HukukuSempozyumu Sayısı, C. III, S. 2, 2006, s. 49-58.

13. Taupitz J. Das Selbstbestimmungrecht des Patienten: Aktuelle Kontrversen im deutschenRecht, Türk Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Araştırmaları Yıllığı, S. 1, No. 1, Ekim 2008,İstanbul 2009, s. 43-52.

14. Ünver Y. Türk Tıp Hukukunda Rıza, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2.Türk-Alman Tıp Hukuku Sempozyumu Sayısı, C. III, S. 2, 2006, s. 227-288.

15. Yokuş SH. Sağlık Hakkı Kapsamında Yapılan Müdahalelerin Türk Ceza HukukundaHukuka Uygunluğunu Sağlayan Hükümler, Sağlık Hukuku ve Yeni Türk CezaKanunundaki Düzenlemeler, İstanbul 2007, s. 221- 243.

113KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA TIBBİ UYGULAMA HATASI

Page 128: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Hata yapmak insan doğasının özelliğidir. “Hatasız kul olmaz”, “beşer, şaşar” gibiatasözlerimiz bu gerçeğin veciz biçimde ifadeleridir. İnsanın doğasını değiştiremeyizama insanı eğitebilir, bilinçlendirebilir, sistemi ve çalışma ortamını iyileştirerekhataları en aza indirebiliriz.

Ülkemizde ve dünyada tıbbi malpraktisin teknik bilgi ve uygulamaeksikliklerinden çok sağlık hizmetinin verilmesi sırasında bazı ilkelerin göz ardıedilmesine bağlı olarak ortaya çıktığı belirlenmiştir. Bu yazıda söz konusu ilkelergenç meslektaşlarımıza ışık tutacak öneriler biçiminde kısaca gözden geçirilecektir.

Hastanın Onamını Alın

Hastanın yapılacak işleme onam vermesi biz hekimlerin yaptığı uygulamalarınyasalar önünde meşru olabilmesi için en temel gerekliliklerdendir.

Onamın geçerli olması için hastanın bilgilendirilmesi, herhangi bir etki ya dabaskı altında kalmadan karar vermesi ve onam verme yeterliliğine sahip olması,yani 18 yaşının üzerinde, akli melekelerinin sağlam ve bilincinin açık olması gerekir.

Hekimler arasında zaman zaman onam almanın daha sonra yapılacak her işlemimeşru kıldığı, onam alınmışsa hekimin tıbbi uygulamalarla ilişkili olarak hiçbir şeydensorumlu tutulamayacağı gibi bir yanlış anlamayla karşılaşabiliyoruz. Onam almakhekimi sorumluluktan kurtarmaz, izinsiz olarak hastanın vücut bütünlüğünü bozmaktanyargılanmanızı ve onam almamaktan dolayı ayrıca cezalandırılmanızı önler.

Onam almak hasta ya da yakınına onam belgesi imzalattırmaktan ibaret değildir.Ülkemizde çoğunlukla uzmanlık derneklerince hazırlanmış ve matbu hale getirilmişolan onam belgelerinin imzalattırılması hekimlik mesleği etik kurallarınıngerektirdiği bir sürecin son aşaması olduğunu asla unutmamak gerekir.

Prof. Dr. Nazmi ZENGİN

114

OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİSNASIL ÖNLENEBİLİR?

BÖLÜM E: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDAN KORUNMA

Page 129: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Hastayı Bilgilendirin

Hastayı bilgilendirmek onamın geçerli olmasının temel koşullarından biridir.Bilgilendirme sıradan bir bilgi aktarımı, bazı yazılı belgelerin okunması ya daokutturulması veya görsel materyalin izlettirilmesinden ibaret değildir. Hastanınbunları anlaması, soruları varsa cevaplarını alması, hekimle tartışması gerekir. Ancakbu şekilde bilgilendirilme “aydınlatılma” düzeyine ulaşabilir.

Bilgilendirme sürecinde hastaya tanısı, tedavi seçenekleri, nelerin yapılacağı,neden yapılacağı, nasıl yapılacağı, ne gibi sonuçları olacağı ve izleme sürecikonusunda hastanın anlayabileceği biçimde bilgi verilmelidir. Bu sırada olasıolumsuz sonuçlar hastaya uygun bir dille anlatılmalı, hem riskleri hem de bardağındolu tarafını görmesini sağlanmalıdır.

Günümüzde yazılı ve görsel medya yapılan reklam amaçlı yayınlarla hastabeklentileri çok yüksek düzeylere çıkarılmaktadır. Bilgilendirme sürecinde hastalığınseyri ve tedavinin sonuçlarıyla ilgili gerçekler hastaya açıklıkla ve örnekleriyleanlatılmalıdır.

İyi İletişim Kurun

Tüm hayatımızda olduğu gibi hastalarımızla ilişkilerimizde de iletişimin rolübüyüktür. İletişimin sadece mesajımızı doğru biçimde iletmekten ibaret olmadığını,iletişimde dinlemenin konuşmaktan, doğru sorular sormanın cevaplar vermektendaha önemli olduğunu asla unutmamalıyız.

Bir diğer konu iletişimin sadece dille sağlanmadığıdır. Hastalarla ilişkilerimizdebeden diline özellikle dikkat etmemiz gerekir. Büyüklenen, kibirli bir tutumsergilemek en ufak bir olumsuz sonuç ortaya çıktığında hastayı malpraktissuçlamasıyla dava açmaya kışkırtmak demektir.

Hekim-hasta ilişkisinde dokunmanın çok özel bir yeri vardır. Hastalarla elsıkışmak dokunmanın en sık kullanılan biçimlerinden biridir. Göz hekimleri olarakhastaların göz kapaklarına dokunmamız, göz kapağını çevirip arkasına bakmamızhastalarca kendilerine gösterdiğimiz ilgi ve ihtimamın bir belirtisi olarak algılanır.

Biz hekimler genellikle hastalıkların maddi sonuçlarını daha fazla dikkate alan,duygusal sonuçları hastanın kendi kendine baş edebileceği sorunlar olarak gören biryapıya sahibiz. Halbuki hastanın iyileşme sürecinde duygularının çok büyük bir yerivardır: Duygularını dikkate almadığımızda hastanın tedavi sürecini başlatmamızmümkün değildir.

Belgeleyin

Belgelemek bizim yasalar önündeki en önemli savunma aracımızdır. Bir hekimherhangi bir yasal süreç olmasa dahi hastasının durumuyla ilgili her türlü gelişmeyidaha sonra yaptıklarını hatırlayabilmek ya da hastayı başka bir hekime devrederken

115OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS NASIL ÖNLENEBİLİR?

Page 130: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

gerekli bilgileri eksiksiz aktarabilmek amacıyla yazarak kayda geçirir. Son yıllardageri ödeme kurumlarına yapılanların kanıtlanması, hastaların sağlık kayıtlarınıntutulması ve hukuki merciler istediğinde sunulabilmesi de belgelemeye özel birönem kazandırmıştır.

Belgelerde hastanın preoperatif durumu, ameliyat notu, varsa ameliyat sırasında yada sonrasında ortaya çıkan komplikasyon(lar), postoperatif durum ve izlem sürecineait bilgiler bulunmalıdır. Belgelerin zaman geçirilmeden hazırlanması, okunaklıyazılması, müphem ifadelerden kaçınılması, gerekiyorsa çizimlerle, fotograf vb. görselmateryalle desteklenmesi gerekir. Son yıllarda hastalar ve hekimler arasında telefonlaya da e-posta ile de iletişimin arttığı da bir gerçektir. Bu tür iletişim araçlarıyla alınanya da verilen bilgiler de olabildiğince kayıt altına alınmalıdır.

Belgelerde silinti-karalama ya da sonradan ekleme yapılmaması çok önemlidir.Bu durumda olası malpraktisten ayrı olarak bir de çok ağır bir suç olan evraktasahtecilikten de yargılanmak söz konusudur.

Unutmayın, hukuksal süreçlerde YAZILMAMIŞ=YAPILMAMIŞ olarakdeğerlendirilecektir.

Bilgi ve Deneyimleri Paylaşın, Değerlendirme Yapın

“Suçla ve cezalandır” anlayışının hakim olduğu ülkemizde hataların gizlenmesiyönünde bir eğilim vardır. Halbuki hatalar bir kaynak olarak görülmeli, bunlarpaylaşılarak hem aynı hataların tekrarlanmaması için değişik çözüm önerilerialınmalı hem de aynı hatayı başkalarının yapmasını önüne geçilmelidir. Unutmayın,en büyük hata size bir şey öğretmeyen hatadır.

Kuşkusuz hataları açıklamak kolay değildir, bu zorluk anonim bildirimsistemleriyle aşılabilir. Bilgisayar teknolojilerinin gelişmesi ve internet ortamı buaçıdan büyük kolaylıklar sunmaktadır. Her kurum kendi şartları çerçevesinde bukolaylıklardan yararlanmalıdır.

İster çok sayıda hekimin çalıştığı hastanelerde ya da eğitim kurumlarında istersebireysel olarak çalışalım belgelerimiz sistematik olarak değerlendirmenin sayısızyararları vardır. Bu tür değerlendirmeler komplikasyonların tekrarını önler, eğitimihtiyaçlarını ortaya koyar, hasta güvenliği sorunlarını açığa çıkarır.

Değerlendirmelerin sadece hekimler arasında yapılması sistem sorunlarınıçözmeyecektir, bu nedenle hizmet süreçlerine katılan herkesin katılımını sağlamak,görüş ve önerilerini almak, aksaklıkları düzeltmeye yönelik adımların kararlarınıhep birlikte almak çok önemlidir.

Hastayı Bir Bütün Olarak Değerlendirin

Uzmanlaşmanın artmasıyla birlikte hekimlerin hastanın sadece kendi branşlarınıilgilendiren yakınmalarıyla ilgilenmeye başladıkları bir gerçektir. Hekimliğin“hastalık yoktur, hasta vardır” ilkemizle açıkça çelişen bu durum hastanın bir bütün

116 OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS NASIL ÖNLENEBİLİR?

Page 131: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

olarak değerlendirilmesinin önünde önemli bir engeldir. Kuşkusuz bizler gözhekimiyiz ve en yetkin olduğumuz alan göz hastalıklarıdır, ama bizler aynı zamandabirer pratisyen hekimiz de. Yasalar karşısında hastanın tüm hastalıklarından birpratisyen hekimden beklenen ölçüde sorumlu olmaya devam ediyoruz. Bunu gözönünde bulundurarak hastanın genel durumunu değerlendirmeli, gerekirsekonsültasyonlar isteyerek diğer uzmanlık dallarının görüşlerini almalı ya da hastayıo hekimlere devretmeliyiz.

Hastanın bir bütün olarak değerlendirilmesi sadece tıbbi açıdan ele alınmamalıdır.Hastanın kişilik yapısı, iletişim sorunları, sosyal ve ekonomik durumu damalpraktisin ortaya çıkması ya da bir dava sürecinin başlaması açısından oldukçaönemlidir.

Komplikasyonların Malpraksite Dönüşebileceğini Untmayın

Birçok hekim tıbbi işlemler sonucunda ortaya çıkan olumsuz durumların tümünükomplikasyon olarak niteleme eğilimindedir. Komplikasyon ve malpraktisintanımlarına ve aradaki farklara bu kitabın başka bölümlerinde değinildiği için buradasadece komplikasyonun hangi durumlarda malpraktise dönüşeceğindenbahsedilecektir.

1. Önlemini almadığınız komplikasyonlar malpraktistir- Komplikasyonlarınbazıları öngörülebilir. Örneğin endoftalmi bu tür bir komplikasyondur. Sterilizasyonkoşullarına dikkat edilmemesi ve antibiyotik profilaksisi yapılmaması bukomplikasyonu malpraktise dönüştürür.

2. Fark edilmeyen komplikasyonlar malpraktistir- Katarakt ameliyatlarından sonragöz içi basıncında yükselme bir komplikasyondur, ancak hekim düzenli göz içi basıncıölçümü yaparak bu kompliksyonu fark etmezse, bu malpraktis olarak değerlendirilir.

3. İyi yönetilmeyen komplikasyonlar malpraktistir- Ptozis ameliyatlarından sonralagoftalmi görülmesi bir komplikasyondur. Cerrah bu durumu fark etmiş amalagoftalmi keratiti gelişemesi için gerekenleri yapmamışsa, burada dakomplikasyonun malprakitse dönüşmesi söz konusu olur.

4. Tekrarlayan komplikasyonlar malpraktistir- Komplikasyonların her uzmanlıkdalının genel kabul gören kitaplarında yazılı belli görülme oranları vardır. Birhekimin elinde bu oranlardan daha sık komplikasyon görülüyorsa, bunu artıkkomplikasyon olarak değerlendirmek mümkün değildir.

Hastaya tatmin edici biçimde açıklamadığınız komplikasyon size malpraktisdavası açılmasıyla sonlanabilir. Bu nedenle komplikasyonlar gizlenmemeli, hastayaanlatılarak daha ilk aşamada dava süreçlerinin önüne geçilmelidir.

Zamanı İyi Değerlendirin

Ülkemizdeki her hekim büyük bir zaman azlığı sıkıntısı çekmektedir. Ne yazıkki Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği her hastaya muayene için 20 dakika süre

117OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS NASIL ÖNLENEBİLİR?

Page 132: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

ayırma kuralını hasta yoğunluğu nedeniyle henüz uygulayamıyoruz. Ameliyatsayılarımız çok, nöbetlerimiz sıktır. Bu durum yorgunluğa, aceleciliğe, iletişimbozukluklarına ve eğitim aktivitelerine zaman ayıramama gibi birçok malpraktisolgusunun temelinde yatan kök nedenlere kapı aralamaktadır. Bu nedenle hepimizinbirer zaman yönetimi uzmanı olması gerekmektedir. Bu konuda asistanlık sürecindeverilecek eğitimin rolü büyük olacaktır.

Eğitin-Eğitilin

Hekim olarak hepimiz birer eğiticiyiz. İşe kendi eğitimimizden başlamalıyız.Çalıştığımız kurumların özelliklerine göre öğrenci eğitimi, asistan eğitimi gibigörevler de üstlenebiliriz. Diğer sağlık çalışanlarının eğitimi de bizlere düşer. Sağlıkpersoneline yönelik eğitimin sadece konferans tarzı bilgilendirmeler değil bizzatuygulamalı olması, malumat artışını değil olumlu yönde tutum ve davranışdeğişikliğine yol açmayı hedeflemesi gerekir.

Bizim genellikle göz ardı ettiğimiz bir başka eğitim başlığı da “halk eğitimi”dir.Ne yazık ki basında sıkça görülen birçok meslektaşımız halkı sağlık hizmetleriningerçekleri konusunda değil kendi uyguladıkları pahalı, bazen bilimsel açıdansorgulanabilir tekniklerin ayrıntıları konusunda eğitmektedirler.

Sistemi/Çalışma Ortamını Sorgulayın/Düzeltin

Son yıllarda sağlık alanındaki karar ve yönetim süreçlerindeki rolümüz giderekazalmakla birlikte hekimler olarak hala sağlık sisteminde oldukça önemli birkonumda bulunuyoruz. Bu konum bize bir yandan sistemi ve çalışma ortamınısorgulama imkanını verirken öte yandan da bunları düzeltme ya da düzeltmeyeçabalama sorumluluğunu yüklüyor.

Malpraktis ortamı işyerlerinin fiziki yapısı kadar idari ve finansal yapısıyla da ilişkiliolabilir. Örneğin dış ortamdan yeterince izole edilmemiş bir ameliyathanede her an birmalpraktis olgusuyla karşı karşıya kalabiliriz. Aynı biçimde ameliyathaneye kimlerinve hangi koşullarda girebileceği ve çalışabileceği konusunda idare bir düzenlemeyapmamış, bu ve benzeri konularda politikalar geliştirmemiş, protokoller uygulamayakoymamışsa malpraktise açık bir sistem söz konusudur.

İşyerlerinde liderlik çok önemli bir konudur. Sağlık kuruluşlarında lidergeleneksel olarak hekimlerdir ancak son yıllarda bu konum önemli ölçüde aşınmayauğramış, hekimler herhangi bir teknik personele indirgenmeye başlanmıştır.Hekimlerin hastane yönetimi, hasta güvenliği ve kalite gibi konularda liderliketmeleri malpraktisin önlenebilmesi için hayati öneme sahiptir.

Sağlık kuruluşlarında yetersiz otomasyon, yetersiz, eksik ya da bozuk cihazlargibi teknik eksiklikler de malpraktise neden olabilir. Bu konulardaki eksikliklerimutlaka zamanında saptamalı ve hızlı bir biçimde yetkililere iletmeliyiz. İleridedoğabilecek olumsuz durumları göz önüne alarak buradaki iletişimin yazılı olmasınaözellikle dikkat etmek gerekir.

118 OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS NASIL ÖNLENEBİLİR?

Page 133: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Kendinizi Bilin

Kendini bilmek önemli bir insani meziyettir. Burada söz konusu edeceğimiz tıbbibakımdan yeteneklerin, neyin yapılıp neyin yapılamayacağının bilgisidir. Alınaneğitim, daha önce benzer olgulardan alınan sonuçlar ve komplikasyonlarla başaçıkma yetisi bize yol gösterici olacaktır. Böylece yasal herhangi bir engel olmasabile bazı olgulara el atmamak bizi olası malpraktis davalarından uzak tutacaktır.

Sevk Etmekten Çekinmeyin

Son yüzyılda tıpta yaşanan gelişmeler her hekim kendi uzmanlık alanındaki herhastalığı tedavi edebilme, her ameliyatı yapabilme durumundan uzaklaştırmıştır. Bunedenle, tanı ve tedavi süreçlerinin herhangi bir aşamasında hastaya yeterinceyardımcı olamayacağınızı düşündüğünüzde hastayı bir başka meslektaşınıza seketmekten çekinmemek gerekir. Uygun bir sevk hekimin saygınlığını azaltmaz aksinearttırır. Uygun zamanda uygun hekime sevk komplikasyonun malpraktisedönüşmemesi için çok önemli bir silahtır.

Kuşkusuz hasta sevkinin de etik ve hukuk açısından hem sevk edene hem desevk edilene bazı sorumluluklar getirdiğini unutmamak gerekir. Sevk eden hekiminsevk edilen kişinin konuyla ilgili deneyiminden emin olması, sevk öncesinde irtibatkurarak hasta hakkında bilgilendirmesi; sevk edilen kişinin de sevk eden hekimikötüleme ya da aşağılama gibi etik dışı yollara asla sapmaması, sevk eden kişiyiolabildiğince onore etmeye çabalaması gereklidir.

Hasta Güvenliği ve Kalite Çalışmalarına Önem Verin

Malpraktis üreten bu ortamın değiştirilmesinde hasta güvenliği ve kalite çalışmalarınınbüyük etkisi vardır. Ülkemizde ne yazık ki bu çalışmalar sadece hastane idarelerinin,çoğunlukla hemşire ve yardımcı sağlık personeli üzerinden yürüttüğü çalışmalar olarakalgılanmış, hekimler kendilerini konunun dışında görme eğiliminde olmuşlardır. Halbukitıbbi hataların büyük çoğunluğu hekimlerin kişisel yetersizliklerinden çok sistemdekieksikliklerden kaynaklanmakta ve malpraktis davaları kusur diğer meslek gruplarındaolsa dahi sıklıkla hekimler aleyhine açılmaktadır. Hekimlerin hasta güvenliği ve kaliteçalışmalarına aktif olarak katılmaları, hatta sağlık ekibinin doğal lideri olarak bukonulardaki çalışmalara da liderlik etmeleri şarttır.

Dönüşüme Hazır Olun

Sağlık hizmetleri zaman içinde dönüşüme uğramıştır. Bunlardan belki de enönemlisi Batlamyus’un dünya merkezli evren düşüncesinin yerini Kopernik’ingeliştirdiği sistemde güneş merkezli evren düşüncesinin alması gibi klasik hekimmerkezli sağlık sisteminin yerini hasta merkezli bir sağlık sisteminin almasıdır. Bizhekimlerin bu yeni anlayışa, çekincelerimizi saklı tutarak ve mesleki değerlerimizikoruyarak, dahil olmamız kaçınılmazdır. Bu nedenle kendimizi, ekibimizi,kurumumuzu ve mesleğimizi çağın gereklerine uygun biçimde dönüştürmeliyiz.

119OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS NASIL ÖNLENEBİLİR?

Page 134: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Abbott RL. Medical malpractice predictors and risk factors for ophthalmologistsperforming LASIK and PRK surgery. Trans Am Ophthalmol Soc. 2003;101:239-74.

2. Ali N. A decade of clinical negligence in ophthalmology. BMC Ophthalmol. 2007;7:20.3. Anderson RE. Medical Malpractice- A Physician’s Sourcebook. Humana Pres, N Jersey: 2005. 4. Aydın E. Tıp Etiği. Güneş Kitabevi Yayınları, Ankara: 2006.5. Desmond J, Copeland LR. Günümüz Hastasıyla İletişim. (Çev. Yamaç D, Tekin E) Efil

Yayınevi, Ankara: 2010.6. Hakeri H. Tıp Hukuku. Seçkin Yayıncılık, Ankara: 2007.7. Hancı İH. Malpraktis. Seçkin Yayıncılık, Ankara: 2005.8. Kirkner RM. How to Manage Your Malpractice Risks. http://www.revophth.

com/index.asp?page=1_14128.htm, Erişim tarihi: 06.09.20099. Kohn LT, Corrigan JM, Donaldson MS. To Err Is Human: Building a Safer Health

System. National Academy Press, Washington DC: 2000.10. Kraushar MF. Risk Prevention in Ophthalmology. Springer, 2008.11. Kraushar MF, Steinberg JA. Informed consent: surrender salvation? Arch Ophthalmol.

1986;104:352-5.12. Mozaffarieh M, Wedrich A. Malpractice in ophthalmology: guidelines for preventing

pitfalls. Med Law. 2006;25:257-65.13. Murphy J. The center of the universe: A closer look at a patient-centric care model. J

Healthc Inf Manag. 2008;22:6-7.14. O’Connell D, Keller VK. Communication: A risk management tool. JCOM 1999;6:35–8.15. Savaş H. Yargıya Yansıyan Tıbbi Müdahale Hataları. Seçkin Yayıncılık, Ankara: 2011.16. Simon JW, Ngo Y, Khan S, Strogatz D. Surgical confusions in ophthalmology. Arch

Ophthalmol. 2007;125:1515-22.17. Troxel DB. Do health system errors cause medical malpractice claims? Group Practice

J 56: 311–9, 2008.18. Veatch RM. Biyoetiğin temelleri. (Çev. Güven T.) Mega Basım, İstanbul: 2010.19. Virshup BB, Oppenberg AA, Coleman MM. Strategic risk management: Reducing

malpractice claims through more effective patient-doctor communication. Am J MedQual. 1999;14:153-9.

120 OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS NASIL ÖNLENEBİLİR?

Page 135: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Yurdumuzda Uzmanlık Eğitimi “1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarınınTarzı İcrasına Dair Kanun”a ve “Tababet Uzmanlık Tüzüğü”ne göre yapılmaktadır.Tüzük 1928 yılında yürürlüğe girmiş, zamanla gereksinimlere göre çeşitlidüzenlemelere uğramıştır. Son yapılan yedinci düzenleme 2002 yılındagerçekleştirilmiştir. Ayrıca “Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık EğitimiYönetmeliği” hazırlanarak 18 Temmuz 2009 yılında 27292 sayılı Resmi Gazetedeyayınlanmış (Karar sayısı: 2009/15153) ve uygulamaya konmuştur. Yönetmeliğinamacı Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun ve uzmanlık eğitimi ile ilgili komisyonlarınçalışma usul ve esaslarını düzenlemektir.

Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin 25. maddesi “Çekirdek EğitimMüfredatı” ve “Genişletilmiş Eğitim Müfredatı” ile ilgilidir. Çekirdek EğitimMüfredatı’na göre Uzmanlık Eğitimi ihtiyaçların değerlendirme sonuçlarınadayanır. Belirlenen ihtiyaçları karşılayacak amaç ve hedefler ile bunlarıgerçekleştirecek asgari bilgi, beceri ve tutum kazandırmaya yönelik eğitimetkinliklerini içerir. Tıpta Uzmanlık Kurulu tarafından hazırlanır veya hazırlattırılır;gereksinim duyulduğunda güncellenerek elektronik ağ ortamında ilan edilir.Genişletilmiş eğitim müfredatı ise ilgili birimler tarafından hazırlanır, yıllık olarakgüncellenir, Kurula bildirilir ve elektronik ağ ortamında ilan edilir.

Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’ne göre yurdumuzda uzmanlık eğitimi ileilgili esasları üç kurum düzenler.

1- TIPTA UZMANLIK KURULU

Görevi “Tıpta Uzmanlık Eğitimi” verme kapasite ve donanımına sahipkurumlara eğitim yetkisi vermek veya önceden bu yetkiye sahip olmasına rağmen

Prof. Dr. Zeliha YAZAR

121

MALPRAKTİSTEN KORUNMADA İHTİSAS

SÜRECİNDE ASİSTAN EĞİTİMİ NASIL YAPILMALI?

BÖLÜM E: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDAN KORUNMA

Page 136: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

görevini yerine getiremeyen kurumların eğitim yetkisini kaldırmaktır. TıptaUzmanlık Kurulu (TUK) Sağlık Bakanlığı'nın sürekli kurulu niteliğini taşımakta veaşağıdaki üyelerden oluşmaktadır:

• Bakanlık müsteşarı

• İlgili genel müdür

• Birinci Hukuk müşaviri

• Eğitim Hastanelerinden Bakanlığın seçeceği 5 üye (biri diş hekimi)

• Tıp Fakültelerinden 4 üye

• Diş Hekimliği Fakültelerinden Yüksek Öğrenim Kurulu’nun seçeceği birer üye

2- EĞİTİM KURUMLARINI DEĞERLENDİRME KOMİSYONU

Görevi Tıpta Uzmanlık Dalları’nda eğitim ve müfredat asgari niteliklerini vestandartlarını belirlemek, Tıpta Uzmanlık Eğitimi veren kurumlarda bu nitelik vestandartların devam etmekte olduğunu denetlemektir. Tıpta Uzmanlık Kurulu’nabağlı olarak çalışır.

3- UZMANLIK DALLARI EĞİTİM VE MÜFREDAT KOMİSYONLARI

Tıpta Uzmanlık Dalları’nın her biri için ayrı ayrı kurulan komisyonların görevi,ilgili Uzmanlık Dalı’na ait müfredatı ve eğitim yol haritasını belirlemektir. TıptaUzmanlık Kurulu’na bağlı olarak çalışır.

Göz Hastalıkları uzmanlık alanında ilk olarak 2003 yılında “Göz HastalıklarıAnaBilim Dalı Eğitim ve Müfredat Komisyonu” kurulmuştur. Komisyon TürkOftalmoloji Derneği Eğitim Planlama Birimi üyesi ve aynı zamanda ÜniversiteAnabilim Dalı öğretim üyesi veya Eğitim ve Araştırma Hastanesi klinik şefi olan 9kişiden oluşmuştur. Komisyonun hazırladığı “Göz Hastalıkları Eğitim ve MüfredatProgramı” ile yurdumuzda ilk kez “Göz Hastalıkları Uzmanlık Öğrencisi/Asistanı”nın uzmanlık eğitimi boyunca alması gereken teorik ve pratik eğitimstandartları belirlenmiştir. Bu rapor halen TOD-NET Eğitim Planlama Birimi websayfasında yer almaktadır. http://www.todnet.org/html/todnet.asp?a=egt

Daha sonra 2009 yılında tıpta uzmanlık eğitimi veren 94 uzmanlık alanınınstandartlarını, çekirdek müfredatlarını ve rotasyonlarını belirlemek amacıyla “SağlıkBakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü Göz Hastalıkları Uzmanlık AlanıStandart, Müfredat, Rotasyon Komisyonu” kurulmuştur. Komisyonun amacıTıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma Sistemi (TUKMOS) şeklindeisimlendirilen sanal bir platform yazılımı oluşturmaktır.

Günümüz bilgilerine göre “Uzmanlık Eğitimi”nde klasik ve yenilikçi yaklaşımolarak iki farklı yöntem uygulanmaktadır.

122 MALPRAKTİSTEN KORUNMADA İHTİSAS SÜRECİNDE ASİSTAN EĞİTİMİ NASIL YAPILMALI?

Page 137: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Klasik yaklaşımda:- Hizmet daha ön plandadır. - Öğrenme aktiviteleri klinik uygulama içindeki süreçlerdir.- Eğiticiler hizmet yönelimlidirler. - Klinik içinde öğrenme ortamları yapılandırılmamıştır. - Aynı eğitimi veren farklı kurumların kaynakları farklı durumlardadır.

Yenilikçi yaklaşımda ise:- Hizmet ve eğitim eş önemdedir.- Hedefler tanımlanmıştır- Öğrenme aktiviteleri ile klinik uygulamalar eşleştirilmiştir.- Değerlendirme, öğrencinin hedeflenen görevi yerine getirirken göz önüne aldığı

profesyonel davranışların ölçümü ile yapılır.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü Göz Hastalıkları UzmanlıkAlanı Standart, Müfredat, Rotasyon Komisyonu (TUKMOS) “yenilikçi yaklaşımla”uzmanlık eğitimi programı hazırlamayı prensip edinmiştir. Komisyonun görevi GözHastalıkları Uzmanlık alanında görev listesi, görev analizi, öğrenim hedefleri,yöntemleri (rotasyon dahil), kaynakları ve ölçme değerlendirme yönteminden oluşançekirdek müfredatı belirlemesidir. Müfredat komisyonunun, çalışmalarını bitirdiğiçekirdek müfredatı Tıpta Uzmanlık Kurulu’na sunması hedeflenmiştir.

Tıpta Uzmanlık Kurulu 11 üyeden oluşan TUKMOS Göz Hastalıkları UzmanlıkAlanı Standart, Müfredat, Rotasyon komisyon üyelerini seçmişler, komisyon üyeleri9 danışman üye seçerek ve ayrıca TOD Birim Temsilcileri, Türk Oftalmoloji YeterlikKurulu (TOYK) Başkanı, TOYK Eğitim Programını Geliştirme Komisyonu Üyeleriile birlikte "Müfredat Hazırlama Çalıştay Grubu" oluşturarak çalışmalarınabaşlamışlardır. Öncelikle Optik – Refraksiyon, Kontakt Lens, Az Görenlere Yardım,Katarakt Cerrahisi, Refraktif Cerrahi, Kornea ve Eksternal Hastalıklar, Glokom,Pediatrik Oftalmoloji ve Şaşılık, Nörooftalmoloji, Oküloplastik Cerrahi ve Orbita,Oküler Onkoloji, Oftalmik Histopatoloji, Tıbbi Retina, Üveitler, Vitreoretinal

123MALPRAKTİSTEN KORUNMADA İHTİSAS SÜRECİNDE ASİSTAN EĞİTİMİ NASIL YAPILMALI?

Page 138: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Hastalıklar, Sürekli Mesleki Gelişim, Profesyonellik, Etik ve OftalmolojideMedikolegal görev grupları oluşturulmuştur. Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) üyesive yurdumuzda bulunan üniversite anabilim dalı öğretim üyeleri ile eğitim vearaştırma hastaneleri eğitim görevlilerinden oluşan komisyon üyeleri ve danışmanlar,ayrıca TOD’un 16 alt biriminin “eğitim temsilcileri”nden de görüş almışlardır.Bundan başka International Council of Ophthalmology (ICO) Asistan EğitimiMüfredat Programı, Academia Ophthalmologica Internationalis’in hazırladığı“Uluslararası Oftalmoloji Stratejik Stratejik Planı ve 2003 yılında düzenlenen TODAsistan Eğitimi Müfredat Programı'ndan da yararlanılmıştır.

Öncelikle diğer uzmanlık alanlarıyla birlikte TUKMOS hakkında toplu eğitim,sonra “Göz Hastalıkları” alanına özel çalıştay programlarıyla eğitim yapılmıştır.Daha sonra çeşitli çalıştaylarla komisyon müfredat programı hazırlıklarınabaşlamıştır. Müfredat çalışmalarının 6 basamakta tamamlanması planlanmaktadır.Bu planlama birbiriyle ilişkilendirilmiş “Program Geliştirme Basamakları”nıkapsamaktadır. Bu basamaklar şunlardır:

1- İş Analizi ve Genel Gereksinimlerin Belirlenmesi2- Hedef Kitlenin Öğrenim Gereksinimlerinin Belirlenmesi3- Amaç ve Öğrenim Hedeflerinin Belirlenmesi4- Eğitim Yöntemleri ve İçerik Geliştirme5- Eğitimin Uygulanması6- Ölçme Değerlendirme

TUKMOS Müfredat Hazırlama Basamaklarında ilk olarak “İş Analizi ve GenelGereksinimlerin Belirlenmesi” ile “Hedef Kitlenin Öğrenim GereksinimlerininBelirlenmesi” programa alınmış olup, bunu “Amaç ve Öğrenim HedeflerininBelirlenmesi”nin takip etmesi ve diğer basamakların da 3. hedef olarak gündemealınması planlanmaktadır. Her basamakta önce görev listesi oluşturulmakta ve bir GözHastalıkları Uzmanı’nın hangi görevleri olduğu listelenmektedir. İkinci adımda görevgrubu belirlenerek Göz Hastalıkları Uzmanı’nın görevlerinin nasıl gruplandırılacağıtespit edilmektedir. Sonraki basamak olan görev analizinde ise, bu görevleri yerinegetirmek için izlenecek adımlar belirlenmekte ve sonra kıdeme göre öğrenim hedefleriortaya konmaktadır. Görev analizindeki her bir basamağın yapılabilmesi için nelerinbilinmesi, becerilmesi veya ne gibi tutumların sergilemesi (bilgi, beceri, tutum)gerektiği sorularına cevap bulunmaktadır. Son basamakta ise bu bilgi ve becerilerinnasıl ve hangi yöntemle (rotasyon dahil) öğretileceği belirlenmektedir.

Programın ilk basamakları olan müfredat taslaklarının hazırlanması 2010 yılındatamamlanmıştır. Müfredatın diğer basamakları için eğitim programları ve komisyonçalışmaları devam etmektedir. Programın tümünün 6 yılda tamamlanmasıplanlanmaktadır. Tıpta Uzmanlık Kurulu müfredatın tamamlanmasından sonra, koşullardikkate alınarak, en geç 2 yılda bir müfredatta güncelleme yapılmasını öngörmektedir.

124 MALPRAKTİSTEN KORUNMADA İHTİSAS SÜRECİNDE ASİSTAN EĞİTİMİ NASIL YAPILMALI?

Page 139: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

“Uzmanlık Eğitimi” boyunca amaçlanan “Genel Öğrenim Hedefleri” şöyledir:• Öğrenim hedefi bir eğitim programının en küçük ve temel parçasıdır.• Değişen ve gelişen tıbbi bilginin eğitim programına yansıtılacağı yapı taşlarıdır • Öğrenim hedeflerinin düzeyleri asistanlık yıllarına göre farklılaştırılmalı • Kıdemsiz ve kıdemli asistanların hangi yöntemle eğitim alacakları ve hangi

yöntem ile değerlendirilecekleri belirlenmelidir.Kaynak standardizasyonu sağlanmalıdır. Belirlenen kaynaklar:• Eğitici• Donanım• Mekan• Zaman• Hasta (hasta sayısı ve sorun çeşitliliği)• Sürekli ve çok yönlü değerlendirme yapılmalıdır.• Değerlendirme gelişime ve öğrenmeye katkı sağlamalıdır.

Tıbbi Etik konusunda asistana verilmesi gereken öğrenim hedefleri şunlardır:

• İnsanın yaşamını ve sağlığını korumalı.• Uluslararası insan hakları sözleşmelerine uymalı. • Sağlık hizmetine erişimi kolaylaştırmalı.• Sağlık hizmetini iyileştirici düzenlemeler yapabilmeli.• Hekim-Hasta ilişkisinde hasta haklarına saygılı davranış göstermeli.

o İnsan - Hasta onurunu gözetmeli.o Özerklik ilkesini uygulamalı.o Toplumsal adalet ilkesinden hareket etmeli.o Hasta özerkliğine, hastanın bilgilenme hakkına saygı göstermeli.o Hastalardan edinilen bilgilerin gizliliğine özen göstermeli.o Aydınlatılmış onam formlarını açıklamalı, okumalı, anlaşıldıktan sonra

hasta ve yakınının onayını almalı.• Mesleki sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmeli.

o Mesleki yeterliğini taahhüt etmeli.• Meslek ahlakının evrensel değerlerini gözetmeli.

o Hekimlik meslek onurunu korumalı.o Mesleki bağımsızlığı korumalı.o Hekimlik meslek haklarını savunmalı.o Mesleğine ticari bir görünüm vermemeli, yasaklara uymalı.o Tanı ve tedavide bilimsel olmayan yöntemleri uygulamamalı.o Endüstri ile ilişkilerinde çıkar sağlamamalı.o Yetkinliği dışında faaliyette bulunmamalı.o Hekim-Hekim ilişkisini önemsemeli ve saygılı davranmalı.

125MALPRAKTİSTEN KORUNMADA İHTİSAS SÜRECİNDE ASİSTAN EĞİTİMİ NASIL YAPILMALI?

Page 140: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

o Mesleki dayanışmayı desteklemeli.o Mesleki gelişimine özen göstermeli.o Tıbbi araştırma ve yayın yapabilmeli.

• Problemleri yönetmeli.o Hasta ile çatışmayı önlemeli.o Etik sorunları çözümlemeli.o Araştırma ve yayın etiği ile ilgili sorunları çözümlemeli.

• Toplumun mesleğine verdiği değerleri önemsemeli.o İlişkilerinde özenli davranmalı.o Hastanın saygısını ve güvenini kazanabilmeli.

• Mesleki gelişimleri takip etmeli.• Çağdaş hekim modeli sergilemeli.

Profesyonellik konusunda asistana verilmesi gereken öğrenim hedefleri şunlardır:

• Kaynakları etkin ve tutumlu kullanmalı.• Hasta haklarını gözetmeli.• Sağlık ekibini yönetmeli.• Yaşam boyu öğrenme gayretinde olmalı.• Bilimsel bir araştırmayı planlayıp yürütmeli.• Mesleki yükümlülüklerini yerine getirmeli.• Hastaya tam ve doğru tanı koymalı, uygun tedavi uygulamalı.• Hastaları takip etmeli.• Göz sağlığını koruyucu tedbirler almalı.• Tıbbi bilgiyi uygulamayı yönetmeli.• Sorumlu davranış göstermeli.• Mesleki yeterlik alanlarını yönetmeli.• Profesyonelliğin esaslarını yerine getirmeli.• Bireyin iyiliğine ve onuruna saygı göstermeli.• Topluma saygı ve sadakat göstermeli.• Mesleki zorunluluklara kendini adamalı.• Görevini kötüye kullanmamalı.• Ön yargılı olmamalı. • Çıkar çatışmasına girmemeli, önce hastaların ve toplumun çıkarlarını

düşünmeli.• Daima dürüst, saygılı ve şefkatli olmalı.• Yaş, cins, kültür, etnik köken ve din ayrımcılığı yapmamalı.

Medikolegal Sorunlar konusunda, uzmanlık eğitimini tamamlamadan önce,asistana verilmesi gereken öğrenim hedefleri şunlardır:

• Mesleki Hukuk Mevzuat bilgisini arşivlemeli.• Soruşturmalar ile ilgili mevzuat bilgisini arşivlemeli.

126 MALPRAKTİSTEN KORUNMADA İHTİSAS SÜRECİNDE ASİSTAN EĞİTİMİ NASIL YAPILMALI?

Page 141: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

• İdari cezalarla ilgili mevzuat bilgisini arşivlemeli.• Haksız fiil ilişkisinden doğan sorumlulukları yönetmeli.

o Hatalı tıbbi tedavi unsurlarını göz önünde bulundurmalı.o Hastanın bakım ve takibinin yapılmamasının malpraktis olduğunu göz önünde bulundurmalı.o Tıbbi aletlerin bakım eksikliğinin, sterilizasyon eksikliklerini kurum kusuru olduğunu bilmeli.o Haksız fiilin unsurlarını ve yükleyeceği sorumlulukları göz önünde bulundurmalı.

• Tazminat davalarında mahkeme bilgisini yönetmeli.o Davada tarafları ayırabilmeli. o Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetki alanlarını ayırt etmeli.o İspat hakkında taraflara düşen görevleri ayırt etmeli. o Zarar tespiti usulünü tarif etmeli.o Tazminat davalarında mahkeme kararlarının birbirini etkileme güçlerini ayırt etmeli.

• Bilirkişi inceleme raporu düzenleyecek kurum ve kişilerle ilgili bilgiyiyönetmeli.

o Bilirkişi inceleme raporu düzenleyecek kurumların işlevlerini ayırt etmeli.o Bilirkişilik yapmalı. o Bilirkişi raporlarının mahkemeleri bağlayıcı gücünü ayırt etmeli.

• Hekim cezai sorumluluğunun esaslarını yönetmeli.o Aydınlatılmış onam formuna karşılıklı imzalar atılmalı o Ceza hukukunun meslekle ilgili mevzuat düzenlemelerini arşivlemeli. o Suçun maddi /manevi unsurlarını göz önünde bulundurmalı.o Kusur derecelerini sınıflamalı.o Ceza sorumluluğunu kaldıran/azaltan durumları araştırmalı. o Vekalet sözleşmesinin ihlal durumlarını göz önünde bulundurmalı.

• Medikolegal sorunlardan korunmayı bilmeli.o Hekimlerin mevzuatla düzenlenmiş yetkilerini kullanmalı, sorumluluklarını taşımalı.o Hekimlik meslek etiği kurallarını uygulamalı ve sorumluluk taşımalı.o Hasta hakları konusunda hukuk düzenlemelerini uygulamalı.o Mesleki uygulamalarını hukuka uygun yapmalı.o Belgeleri korumalı, bu belgelerde tahrifat yapılmayacağını bilmeli.

• Travmalı ağır ve acil olguları yönetmeli, sorumluluğunu bilmeli.• Oküler travmalı hastanın klinik değerlendirmesini yapmalı, kayıt tutma ve belge

arşivlemesini, adli olgu prosedürünü yönetmeli.• Adli Raporlarda işlevsel değerlendirmeyi bilmeli. • Adli raporlarda müdahele ve yaşam kavramına göre sınıflamayı yönetmeli,

sabit arazları bilmeli, işlevsel değerlendirmeyi öğrenmeli. • Adli Raporların resmi kayıtlarını düzenlemeli.

127MALPRAKTİSTEN KORUNMADA İHTİSAS SÜRECİNDE ASİSTAN EĞİTİMİ NASIL YAPILMALI?

Page 142: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

• Oküler travmalı hastada bilirkişilik görevini yönetmeli.• Oküler travmatolojide Sağlık Kurulu mevzuatını ve malpraktis konularını takip

etmeli.

Sonuç

Uzmanlık Eğitimi boyunca her asistana Optik – Refraksiyon, Kontakt Lens, AzGörenlere Yardım, Katarakt Cerrahisi, Refraktif Cerrahi, Kornea ve EksternalHastalıklar, Glokom, Pediatrik Oftalmoloji ve Şaşılık, Nörooftalmoloji, OküloplastikCerrahi ve Orbita, Oküler Onkoloji, Oftalmik Histopatoloji, Tıbbi Retina, Üveitlerve Vitreoretinal Hastalıklar konularında eğitim verilmesi zaten gerekliliktir. Ancakbu konuların yanısıra, yukarıda detaylarından bahsedilen Tıbbi Etik, Profesyonellikve Oftalmolojide Medikolegal sorunlar konularında da eğitim verilmesimalpraktisten korunmada son derece önemli ve zorunludur.

KAYNAKLAR

1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 14.04.1928 tarih, 863sayılı Resmi Gazete. http://www. mevzuat.adalet.gov.tr/html/451.htm

l2009/15153 Karar sayılı Yönetmelik, 18.08.2009 tarih, 27292 sayılı Resmi Gazete.http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2009/08/20090810.htm

American Medical Association. Section II. Essentials of accredited residencies in graduate medicaleducation: Institutional and program requirements. In Graduate Medical Education Directory,1998-1999. Chicago, III.: American Medical Association; 1998. p. 25-341.

Andrew G. Lee, MD: Teaching & assessing professionalism: the roles of zero tolerance &external data driven outcome measures. On Behalf of The International Council ofOphthalmology (ICO) Oral presentation in ICO Program Directors Course, 2010

Clark JM, Houston TK, Kolodner K, Branch WT Jr, Levine R, Kern DE. Teaching the teachers:a national survey of faculty development in departments of medicine of U. S. teachinghospital. J Gen Intern Med. 2004;19:205-14.

Dr. F. Serdar GÜREL (T.C. Sağlık Bakanlığı Eğitim Danışmanı): Uzmanlık EğitimindeMüfredat Geliştirme Sunumu, TUKMOS Toplantısı, Antalya, 2010

European Academy of Teachers in General Practice–eudract 2005: Introduction to theEURACT Educational Agenda. http://www.med.utu.fi/yleislaak/agenda.pdf

Harden RM. Trends and the future of postgraduate medical education. Emerg Med J.2006;23: 798-802

http://malpraktis.net/

http://www.hekimhukuku.com/

http://www.todnet.org/

International Council of Ophthalmology/ International Federation of OphthalmologicalSocieties. ICO International Clinical Guidelines. www.icoph.org/, www.icoph.org/guide,http://www.icoph.org/refocusing_education/educational_programs/residency.html

128 MALPRAKTİSTEN KORUNMADA İHTİSAS SÜRECİNDE ASİSTAN EĞİTİMİ NASIL YAPILMALI?

Page 143: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Johns Hopkins University School of Medicine, Faculty Development Program for ClinicalEducators, www.hopkinsmedicine.org/institute_excellence_education/pdf/ Teaching%20Skills.pdf

Johns Hopkins Wilmer Ophthalmology Residency Program of the Wilmer EyeInstitute/GBMChttp://www.hopkinsmedicine.org/bin/y/l/ClinicianScientistTrainingProgramWebPage.pdf

ht tp : / /www.hopkinsmedic ine .org/wi lmer /educat ion/ res idency/TrainingProgramWebPage.pdf

Kern DE, Thomas PA, Howard DM, Bass EB. Curriculum Development for MedicalEducation: A Six-Step Approach. Baltimore: Johns Hopkins University Press, 1998.

Kirkner RM. How to Manage Your Malpractice Risks.Review of Ophthalmol e-pub 2009http://www.revophth.com/content/d/features/i/1220/c/22979/

Mozaffarieh M, Wedrich A. Malpractice in ophthalmology: guidelines for preventing pitfalls.Med Law 25: 257–65, 2006.

Özcan Demirel: Kuramdan uygulamaya eğitimde program geliştirme. Pegem A Yayıncılık,14. basım. 2010.

Principles and Guidelines of a Curriculum for Education of the Ophthalmic Specialist.Presented by International Task Force on Resident and Specialist Education inOphthalmology. On Behalf of The International Council of Ophthalmology (ICO). Suppl:4, Vol:223, p:1-38, 2006.

Ratnapalan S, Hilliard RI. Needs Assessment in Postgraduate Medical Education: A Review.Med Educ Online. 2002;7:8. http://www.med-ed-online.org

TTB-UDEK Ulusal Yeterlik Kurululu Çalıştayı: Uzmanlık Eğitiminde Program Geliştirmeve Ölçme-Değerlendirme. Türk Tabipleri Birliği Yayınları,Birinci Baskı: Ekim 2008,İstanbul

Wright SM. Carrese JA. Serving as a physician role model for a diverse population of medicallearners. Acad Med. 2003;78(6):623-8.

Yaylacı S,Yücel Ö, Hancı H: Uzmanlık öğrencisi hekimlerin ve aile hekimi adayı öğrencilerinmüdahalelerinden doğan yasal sorumluluk. Adli Bilimler Dergisi 8:(2); 49-56, 2009.

129MALPRAKTİSTEN KORUNMADA İHTİSAS SÜRECİNDE ASİSTAN EĞİTİMİ NASIL YAPILMALI?

Page 144: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

“Hataları tartışmak bir kültürdür ve insanlığın gelişimi buna bağlıdır.”

Başlıklar

• Terminoloji

• Tıbbi uygulama hatalarında süreç nasıldır?

• Adli Tıp görüşü neden önemlidir?

• Etkili savunma için gerekenler

Terminoloji

Sözlükte malpraktis tanımı şöyledir; “Bir meslek mensubunun mesleğini,toplumda mesleğin ortalama basiretli ve saygın bir mensubunun her şart altındauygulaması gereken bilgi ve beceri ile uygulamaması sonucu hizmetten yararlanankişiye bir zarar vermesi” (Black’s Law Dictionary).

Hastanın tanı ve tedavisi sırasında ortaya çıkan istenmeyen durumların hepsimalpractise veya “tıbbi hata” olarak nitelendirilmemelidir.

Tıbbi malpractise ya da tıbbi hata; “Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizliknedeni ile bir hastanın zarar görmesi; hekimliğin kötü uygulaması” olaraktanımlanmaktadır (TTB Etik İlkeleri madde 13).

Bu tanım yasadaki “tedbirsizlik, dikkatsizlik, meslek ve sanatta acemilik”kavramlarıyla örtüşmektedir. Malpractise “Bir doktorun itinasızca veya yanlıştedavisi” olarak da tanımlanmaktadır.

Prof. Dr. Erdem ÖZKARA

130

MALPRAKTİSSUÇLAMALARINDAETKİLİ SAVUNMA ve

ADLİ TIP UZMANININ ROLÜ

BÖLÜM E: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDAN KORUNMA

Page 145: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Tıbbi terminolojide sıkça kullandığımız komplikasyon “Bir hastalığın seyriesnasında oluşan ikinci bir hastalık, mevcut hastalığa eklenen diğer bir hastalık veyabozukluktur”. Komplikasyonun yasal uygulamadaki karşılığı bazı yazarlara göre“İzin verilen risk” olarak yorumlanmıştır.

Bu tanıma göre; hekimin tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalar çerçevesindedavranarak gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen ortaya çıkan istenmeyensonuçlardan yasal olarak sorumlu olmayacağı belirtilmektedir.

Tıbbi Uygulama Hatalarında Süreç Nasıldır?

Tıbbi Uygulama Hatalarıyla ilgili yasal prosedür:• Ülkemizde tıbbi işlemler sırasında neden oldukları yaralanma ve ölüme

sebebiyet durumlarında, hekimler hakkında özel yaptırım gerektiren bir kanun henüzyoktur.

• Genel olarak hekimler de diğer meslek erbabının yargılandıkları TCK 85(3-6yıl) ve 89(3ay-1yıl). maddeleri uyarınca yargılanmaktadır (“Taksirle bir insanınölümüne veya yaralanmasına neden olmak”).

• İstisna olarak hukukçuların farklı yorumları da mevcuttur(Olası kasıt, bilinçlitaksir, ihmal suretiyle öldürme vb)…

Tıbbi Uygulama Hatasının (Malpraktis) sonuçları:• Tıbbi Uygulama Hatasında hekimin hukuki (tazminat) sorumluluğu: Para

cezası.• Tıbbi uygulama hatasında hekimin ceza sorumluluğu: Hapis cezası • Diğer: İdari cezalar, Prestij kaybı, motivasyon kaybı,… Tıbbi Uygulama Hatalarıyla ilgili yasal prosedürde güncel gelişmeler:• Haziran 2010 tarihine kadar 1219 sayılı yasa(75.md) uyarınca sağlık çalışanları

Ceza Mahkemelerinde yargılanırsa mutlaka Yüksek Sağlık Şurası’nın görüşünebaşvurulması gerekiyordu. Ancak bu madde iptal edildi.

• Artık üniversiteler, Adli Tıp Kurumu ve uzmanlık dernekleri bilirkişilikte önplana çıkacaktır.

• Yargılama süreci hızlanacaktır. Sağlık Bakanlığı Yeni Teşkilat Yapısı (663 sayılı kararname-Ekim 2011):• Genel Müdürlükler değişiyor.• İlçe Sağlık Müdürlükleri Kuruluyor.• Kamu Hastane Birlikleri Geliyor.• Devlet Hastaneleri Özelleşme Sürecine Giriyor.• Madde 22: (Uzlaştırma Komisyonu) Bakanlığın sürekli kurulları:

131MALPRAKTİS SUÇLAMALARINDA ETKİLİ SAVUNMA ve ADLİ TIP UZMANININ ROLÜ

Page 146: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

-Yüksek Sağlık Şurası,

-Tıpta Uzmanlık Kurulu,

-Sağlık Meslekler Kurulu olarak düzenlenmiştir...

http://www.turksagliksen.org.tr/haberler/1306-manset-ustu/9579-saglik-bakanliginda-neler-degisecek-.html

663 Sayılı KHK…

• Sağlık Meslekleri Kurulu

• MADDE 23- (1) Sağlık mesleklerinde eğitim müfredatı, meslekî alan ve dalbelirlemesi gibi meslekî düzenlemelerde ve istihdam planlamalarında görüşbildirmek, meslekî yeterlilik değerlendirmesi yapmak, meslekî müeyyideuygulamak, etik ilkeleri belirlemek ve uyumu denetlemek üzere Sağlık MeslekleriKurulu teşkil olunmuştur.

• e) Meslekten geçici veya sürekli men etmeye karar vermek. *

Sağlık çalışanının yaptığı uygulamadan sorumlu tutulması:

- Hukuka aykırı olarak gerçekleşen kusurlu bir uygulama varsa

- Bu uygulama yasada suç olarak tanımlanmışsa

- Sonucunda zarar meydana gelmişse

- Sorumlu tutulur.

Sorumluluk türleri: Ceza, tazminat, idari, mesleki yaptırımlar…

Güven ilkesi

Tıbbi uygulama hatalarını değerlendirirken hukukçuların dikkate aldığı önemlibir kuraldır.

• Görev ve sorumlulukların dağıtıldığı heyetin her bir üyesi, diğerlerinin hukuka,mesleki kurallara uygun çalıştığı inancıyla kendi sorumluluklarını yerine getirdiğitakdirde taksirin varlığından bahsedilemeyeceği için cezaen sorumlututulamayacaktır.*

• İstisna: -Failin hiyerarşik-hukuksal konumu dolayısıyla denetim ve gözetimyükümlülüğü varsa. –Kişilerin hatalı davranışlarının tehlikeye ve zararlı sonuçlarayol açabileceği öngörülebilir ve engellenebilir ise.

• *Centel N, Zafer H, Çakmut Ö. Türk Ceza Hukukuna Giriş. İstanbul, Beta Yay.2005, s. 411. Mantovanni. s.353

Tıbbi Malpraktis Olgu Örnekleri

İspanya Örneği:

*-Menéndez-de-Lucas JA, Luque-Mialdea F, Molina-Seoane V. Ophthalmologycomplaints in Spain. Arch Soc Esp Oftalmol. 2009 Sep;84(9):459-68.

İspanya’da son 9 yılda Oftalmolojiyle ilgili yargıya yansıyan 90 malpraktisiddiası olan dosya incelenmiş.

132 MALPRAKTİS SUÇLAMALARINDA ETKİLİ SAVUNMA ve ADLİ TIP UZMANININ ROLÜ

Page 147: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Olguların İlgili Alt Branşlara Göre Dağılımı(n=90*)Komplikasyon oluştuğunda, hastalar bunu tıbbi malpraktis olarak değerlendirme

eğilimindedir. Bu yüzden olguların büyük çoğunluğunda(%82) uzman raporlarıolayı aydınlatma ve hekimin suçsuzluğunu belgeler nitelikte(olumlu) bulunmuştur.

Göz Hekimleri Neden Mahkemeye Verilmiş?Olguların %26’sında oftalmoloğun suçlanmasının arkasında bir başka doktorun

yönlendirmesi veya negatif propagandası mevcutmuş. Bunun yanı sıra tıbbibelgelerin ve aydınlatılmış onamın eksikliği etkiliymiş.Hekimin sonuca ilişkingaranti vermesi de hastaları mahkemeye gitmeye yönlendirmiş. Hastaların dahadetaylı bilgilendirilmesiyle şikayetler önlenebilir sonucuna varılmış.

Yargıtay Verileri- Can İ.Ö, Özkara E, Can M. Medical Malpractice Verdicts of High Court in

Turkey. The 7th Congress of the Balkan Academy of Forensic Sciences. 03-06 June,Durres-ALBANIA. Proceeding Book, 52 (2010).

Bu çalışmada Türkiye’de 1978-2006 yılları arasında Yargıtay’a intikal etmiş 30olgunun dosyaları retrospektif olarak incelenmiştir.Yargılama süresi olgularınyaklaşık yarısında (n=16) 5 yıldan kısaymış, diğerlerinde süre 5 yılın üzerindeymiş.%97’sinde sağlık çalışanı hatalı bulunmuş.

133MALPRAKTİS SUÇLAMALARINDA ETKİLİ SAVUNMA ve ADLİ TIP UZMANININ ROLÜ

Percentages for each sub-speciality

Ophthalmologicalemergencies

9%

Glaucoma3%

Cataract33%

Refractive18%

Retina13%

Miscellaneous10%

Eye plastic surgery14%

Page 148: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Branşlara Göre Dağılım

Malpraktisle suçlanıldığında Savunma için Öneriler

Adli Tıp Görüşü Neden Önemlidir?

Birçok olguda Adli Tıp Kurumundan veya Üniversitelerdeki Adli Tıp AnabilimDallarından görüş istenmektedir. Bu olguların değerlendirilmesinde adli tıpuzmanlarının göz önüne aldığı bazı temel ilkeleri anımsatmakta yarar vardır. AdliTıp görüşü hem resmi bilirkişilikte hem de uzman bilimsel görüşte(Alternatifrapor) çok önemli hatta belirleyici niteliktedir. İlgili uzmanla birlikte hazırlananbilimsel rapor olayın aydınlatılmasında çok önemli bir kanıt gibi değerlidir. Ayrıca

134 MALPRAKTİS SUÇLAMALARINDA ETKİLİ SAVUNMA ve ADLİ TIP UZMANININ ROLÜ

General Surgery

Orthopedics

Pediatrics

Gynecology and Obstetrics

Otorhinolaryngology

Anaesthesiology

44

4

2

10

6

Hatalı işlemlere göre dağılım:

Sorumluluk sebebi Number of Verdict of High Court

n %

Yanlış Tedavi 14 47İhmal 4 13Bakım ve izlemde özensizlik 10 33Yanlış teşhis 2 7Total 30 100

Page 149: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

adli tıp uzmanı hukukçuların sorularını anlamada ve yargı için önemli olannoktaları vurgulamada diğer uzmanlara da yol gösterici olmaktadır.

Olguların Adli Tıpta değerlendirilmesinde temel ilkeler:

• Ortada bir zarar var mı? • Komplikasyon ise zamanında farkedilmiş mi? Farkedilince gereken yapılmış mı? • Kusur varsa bile hemen müdahale edilmiş mi? • Eldeki olanaklar önemli. Olanağı yoksa kullanamaz. • Tıbbi belge ve kayıt tutma çok önemli.Adli Tıp; hukuk ile tıp gibi iki büyük bilim alanının temel terminolojisini bilen

ve iki alan arasında adeta tercüman olan bir daldır. Uzmandan bilimsel görüş alınırken mutlaka ADLİ TIP UZMANI ile DİĞER

BRANŞ UZMANI BİRLİKTE ÇALIŞMALIDIR. AKSİ HALDEHUKUKÇULAR VERİLEN GÖRÜŞÜ ANLAMAYACAKTIR!

Bilirkişi raporu, Uzman Mütalaası (CMK Md 67/6. – HMK Md 293)• Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî

temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporununhazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında,uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler.

• Buna ALTERNATİF RAPOR da diyebiliriz. Tıbbi malpraktis iddialarında tıbbibilirkişi raporları süreci belirleyici niteliktedir. Ancak her raporda olduğu gibi bununda yansız, bilimsel verilere dayalı olması zorunludur. Taraflı ve bilimsellikten uzakgörüşler yazan kişiyi yasal olarak zor durumda bırakabilir(TCK 276 uyarınca yanlıbilirkişilik hapisle cezalandırılmaktadır).

Malpraktis İddiasından Korunmak İçin:Ülkemizde adli nitelik kazanan bir çok olguda aydınlatılmış onam eksikliği

olduğu bildirilmiştir. Bu nedenle hastalar aydınlatılarak, aydınlatılmış onambelgelendirilmelidir.

Yapılan bütün işlemler(istenen tetkikler de) belgelendirilmelidir. Okunabilenyazıyla. Özellikle Cerrahi işlemlerde istenmeyen sonuçların ve komplikasyonlarınönlenebilmesi için sıkı bir standardizasyon önerilmektedir.

Sonuç ve Öneriler

Tıbbi malpraktis iddialarında uzman-avukat işbirliği büyük bir teknik avantajsağlayacaktır. Avukatın da uzmanlık alanı önemlidir. Aldığı bilirkişi görüşünü nasıldeğerlendireceğini bilmeyen avukatla başarılı sonuç alınamaz.

Tıbbi bilirkişiler görüşlerini, mahkemeye aktarırken adli tıp uzmanından destek almalılar.Bu hem süreci hızlandıracak hem de gereksiz yan yollara sapılmasını önleyecektir.

Malpraktis idiasına karşı savunma hazırlanırken meslektaşlarınızın vereceğiuzman görüşü en büyük belirleyicilerdendir. Uzmanlık dernekleri bu konuda dahaaktif rol üstlenebilir.

135MALPRAKTİS SUÇLAMALARINDA ETKİLİ SAVUNMA ve ADLİ TIP UZMANININ ROLÜ

Page 150: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. Özkara E, Çoker A, Hancı İH. “Legal liability and medico-legal problems of surgeonsin Turkey(Türkiye’de genel cerrahın yasal sorumlulukları ve mediko-legal sorunları)”,Ulus Travma Derg. 2004;10:3-10.

2. Özkara E, Arısoy Y, Özbek VÖ, “Çehrede Sabit Eser Kararı Hukukçuların DeğilHekimlerin İşidir!-Editöre mektup”, Adli Bilimler Dergisi. 2003;2:6-7.

3. Özkara E, Hancı İH. “Türkiye’de Acil Hekiminin Yasal sorumlulukları”, SSK TepecikEğitim Hastanesi Dergisi. 2003;13(:129-137.

4. Ozdemir MH, Ergönen TA, Can IO. Medical malpractice claims involving children.Forensic Sci Int. 2009;191:80-5. Epub 2009 Aug 20.

5. CMK. 62-73.6. Can İ.Ö, Özkara E, Can M. Medical Malpractice Verdicts of High Court in Turkey. The

7th Congress of the Balkan Academy of Forensic Sciences. 03-06 June, Durres-ALBANIA. Proceeding Book, 52 (2010).

7. Şanyüz Ö, Birgen N, İçmeli Ö.S, Gökdoğan C, Yorulmaz C, Altınok A, Orhan Z. TıbbiUygulamalar ile ilgili Tazminat Davalarının Uzmanlık Alanlarına Göre DağılımınunZorunlu Sağlık Sigorta Primlerinin Kademelendirilmesi. 9. Adli Bilimler Kongresi, 14-17 Ekim 2010, İzmir. Bildiri özet kitabı:153-154.

8. 01.06.2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza MuhakemesindeBeden Muayenesi, Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında Yönetmelik.

9. T. C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Adli tabiplikhizmetlerinin yürütülmesinde uyulacak esaslar(Genelge). 22.09.2005

10. Menéndez-de-Lucas JA, Luque-Mialdea F, Molina-Seoane V. Ophthalmology complaintsin Spain. Arch Soc Esp Oftalmol. 2009;84:459-68.

136 MALPRAKTİS SUÇLAMALARINDA ETKİLİ SAVUNMA ve ADLİ TIP UZMANININ ROLÜ

Page 151: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Kitle medyası, 4. kuvvet olarak kabul edilmekte ve kamuoyunu bilgilendirmeninyanı sıra, sıklıkla yönlendirmektedir. Medyanın kamuoyu oluşturma gücünü tıbbiuygulama hatası haberlerinde de görmekteyiz. Ancak medyada çıkan tıbbi uygulamahatası haberlerinin bir çoğunun da 'medyatik uygulama hatası' olduğuanlaşılmaktadır.

Hekimlerle kitle medyasının işbirliğini sağlamak için öncelikle hekimlerinmedyanın işleyişini anlaması ve haberi 'basılmaya değer' haber yapan kriterleritanıması gereklidir. Medyanın payına düşen en mühim görev ise, sağlık haberciliğieğitimine ve medya etiğine sahip muhabirler yetiştirmek, bu vasıflara sahipgazetecilerle çalışmaktır.

Ancak bu şekilde bu iki mühim alan, medya ve tıp, uyum içinde ve birbirininayağına basmadan çalışabilir.

1. Kitle İletişimi ve Medyanın Gücü

Ne zaman 24 saati medya iletişim araçlarından uzak geçirdiniz? Gazeteokumamış, televizyon seyretmemiş, radyodan haberleri dinlememiş olabilirsiniz.Ya cep telefonunuz?

Bir cep telefonu aslında bir kitle iletişim aracı olarak kabul edilmez. Çünkü alıcıtek kişidir. Oysa kitle iletişimi tanımına baktığımız zaman, alıcının bir grup insanolduğunu görürüz. Oysa artık internet erişiminin de telefonların bir parçasıolmasıyla, cep telefonları reklam verenler için çok daha önemli bir mecra halinegelecek ve böylelikle birkaç yıl içinde cep telefonlarını da kitle iletişim araçlarıarasında kabul etmeye başlayacağız.

Ayşe Selcen GÜÇHAN, M.Sc.

137

MEDYADA TIBBİ UYGULAMA HATALARINA

YAKLAŞIM:NASIL İŞBİRLİĞİ YAPILABİLİR?

BÖLÜM E: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDAN KORUNMA

Page 152: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Kitle iletişimi sürecini tanımlamak için akademisyenlerin kullandığı iletişimmodelinde altı anahtar terim bulunur: gönderici, mesaj, alıcı, araç (kanal), geribildirim ve parazit.

Kitle iletişiminde, gönderici (yani kaynak) mesajı araca yerleştirir. Araç yanikanal, İngilizce medium kelimesiyle ifade edilir. Medium, ‘ortadaki, ortadan,merkez’ gibi anlamlara gelen Latince medius kelimesinden gelmektedir ve medya(media) kelimesi medium kelimesinin çoğuludur.

Örneğin, bir medya kuruluşu (gönderici), haberi (mesajı) araca (gazeteye)yerleştirir. Araç mesajı dağıtır. Siz okuyucu (alıcı) gazeteyi elinize alıpokuduğunuzda mesajı almış olursunuz. Geri bildiriminizi ise o haberin hayatınızayansıyan değişikliklerinde, okuyucu mektubu, mesaj gibi iletilerle de görebiliriz.Parazit ise, temiz bir kitle iletişiminin bozulmasına sebep olabilen kayma, gürültügibi etkenlerdir (1).

En az iki kişi arasındaki iletişimde, mesajın algılanış biçimlerinin ve geribildiriminin (feed back) alışverişi de söz konusudur. Kitlesel iletişimde, geri bildirimsınırlıdır. Medyada sunulan mesajlar, sınırı önceden kesin olarak tasarlanamayanve birbirinden çok farklı özellikler taşıyan alıcılara ulaşır.

Ancak bazı durumlarda, mesajla ilgili geri bildirimleri anlamak veya ölçmekmümkün olmaktadır. Örneğin, Avustralya ve Yeni Zelanda’da ‘sigarayla ilişkili gözhastalıkları’ konusunda toplum bilincini arttırmak için kitle medyası vasıtasıylayapılan kampanyalar başarılı olmuştur (2).

Bir başka çalışmada, Campinas Eyalet Universitesi Oftalmoloji Bölümü(UNICAMP) tarafından 1986 ve 1995 yılları arasında 74 farklı bölgede sürdürülenbir katarakt projesinde kitle medyasından yararlanılmış ve televizyon haberleri,radyo anonsları ve gazeteler içinde dağıtılan broşürler yardımıyla 60,404 kişi kendikendini kontrol etmiştir (3).

‘Hastalarının Gözlerinden Oftalmologlar’ adlı bir çalışma ise hastaların %80’inintıbbi bilgisinin kitle medyasına dayandığını ve sadece %20’sinin doktorlarınınönerilerinden öğrendiğini ortaya koymuştur (4).

Dünyanın önde gelen sosyal psikologlarından William McGuire ‘Büyük MedyaEtkisi Efsanesi’ (The Myth of Massive Media Impact (5)) adlı önemli makalesindekitle medyasının nasıl düşündüğümüz ve nasıl yaşadığımız konularında önemlietkileri olsa da, bu konulardaki medya ikna ediciliğinin nerdeyse hiç araştırmalarlabelgelenmediğini anlatmıştı. Uzun yıllar boyunca, medya konusunda araştırmayapan uzmanlar, kitle medyasının toplumun davranışlarındaki ikna edici rolününuzun süreli etkilerini belgelemenin zor olduğu söylemişlerdir. Bunun sebebi belkide medyanın günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olması sebebiyle etkileriniincelemenin zorlaşmış olmasıdır. Bir parçası olduğumuz toplumun etkileriylemedyanın üzerimizdeki etkilerinin birbirinden ayırmak zor olsa da, toplumu birseviyede şekillendiren medya değil mi zaten?

Medyanın gücünü tartışmak yerine, kabul edip, medyanın sağlıkla ilgilihaberlerinin ve kampanyalarının etkisini incelemek daha somut bir tavır olacaktır.

138 MEDYADA TIBBİ UYGULAMA HATALARINA YAKLAŞIM: NASIL İŞBİRLİĞİ YAPILABİLİR?

Page 153: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Kitle medyası, yıllardır, televizyon, radyo, gazete ve dergi gibi araçlarında sağlıkkonusunda kampanyalara yer vermektedir. Alıcının bu mesajlara maruz kalmasıgenellikle pasif bir yolla olmaktadır. Sigara, alkol ve diğer uyuşturucuların kullanımı,kalp krizi için risk faktörleri, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, yol ve sürüş güvenliği,kanser taramaları ve önlemesi, kan ve organ bağışı gibi çeşitli sağlıkla ilgilidavranışlar konusunda kitle medyası kampanyalar yapmaktadır. Birçok araştırmacı,medyanın sağlık kampanyalarıyla toplumda olumlu davranış değişikliklerine sebepolduğunu ve sağlıkla ilgili olumsuz davranış değişikliklerini de engellediğini ölçmüşve bildirmiştir (6-11). Ancak bu davranış değişikliklerini uzun süreli ölçmek hersağlık kampanyası için mümkün olmadığından, bu davranış değişiklikleri bir yılakadar olan kısa süreler ölçülmüş ve medyanın olumlu yönde etkili olabildiği ortayakonulmuştur.

Kitle medyasının başarılı yani etkili olduğu sağlık kampanyaları olduğu gibi,etkisiz kaldığı sağlık kampanyaları da uzmanlar tarafından tartışılmış, araştırılmışve ortaya konulmuştur. Medyadaki sağlıkla ilgili kampanyalar hakkındasöylenebilecek en kesin veri, herhalde daha doğru bilgiye sahip olduklarıdır.Kıyasladığımız konu medyada yer alan sağlık haberleri olunca, uzmanlar tarafındanveya uzmanlardan sağlanan bilgilerle hazırlanan ve doğru bilgiyi aktarma amacıylasunulan sağlık kampanyaları, toplum üzerinde fazla etkileri olmasa da, daha doğruyolda kabul edilebilir.

Medyadaki sağlık kampanyalarının büyük vaadi, sağlık konusunda doğrutanımlanmış davranış modellerini içeren mesajları, zaman içinde, büyük alıcılaraulaştırmaktır. Medya kuruluşlarının kendi hazırladıkları haberler için aynı şeyisöylemek kolay olmayabilir.

2. Tıbbi Uygulama Hatası Haberleri Medyatik Uygulama Hatalarına Dönerse Ne Yapılmalı?

Toplum her zaman sağlıkla ilgili konularda bu kadar ilgili değildi. 1968’de, sadeceon kişiden biri sağlık haberlerine önem verdiğini söylerken, otuz yıl sonra, bu rakamyükselmiş ve her iki kişiden biri sağlık haberlerini takip ettiğini söylemiştir (12).

Halkın sağlıkla ilgili kaygısı ve sağlık haberlerine ilgisi arttıkça, sağlıkmuhabirlerinin da sayısı çoğalmıştır. Ancak ülkemizdeki sağlık muhabirlerininnerdeyse tamamı alaylıdır, yani sağlık hakkındaki temel bilgilerini röportajyaptıkları doktorlardan, görüş aldıkları uzmanlardan edinmişlerdir. Bunun sebebide, ülkemizde son yıllara kadar gazetecilik bölümlerinde sağlık muhabirliği adıaltında bir dersin olmamasıdır.

Sıklıkla altını çizdiğim gibi, medyaya hakim olmak istiyorsanız, önceliklemedyanın işleyişine hakim olmalısınız. Tabii medya kuruluşlarının bir ticari şirketoldukları, dolayısıyla haberlerin ilgi çekici olmasının satışa yönelik bir kaygı taşıdığıbilgisi de tekrar hatırlanmalıdır.

Birçok sağlık haberi, tıp dergilerinde yayınlanan bilimsel çalışmalardan

139MEDYADA TIBBİ UYGULAMA HATALARINA YAKLAŞIM: NASIL İŞBİRLİĞİ YAPILABİLİR?

Page 154: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

hazırlanmaktadır. Gazeteciler, yayına veya basıma haber hazırladıkları kısıtlı süreiçinde, uzun bir bilimsel makaleyi herkesin anlayacağı bir seviyeye getirmek veonun gündelik hayatla bağını kurarak haber değeri taşır hale getirmekle yükümlüler.Böylelikle bazı bilimsel ifadeler, araştırmanın bazı kısımları çıkartılabilir vekısaltılabilir. Ancak sağlık haberlerindeki hataların, eksiklerin sebebi sadecegazetecinin kısıtlı zaman içinde orijinal çalışmayı kısaltıp, herkese yönelik bir haberşekline getirme telaşı değildir. Muhabir haberi hazırlama aşamasında araştırmaktaolduğu sağlık konusunun topluma yarar ve zararlarını özellikle sorgulamalıdırlarçünkü okuyucu/izleyici haberdeki ‘‘mucize’’ bilgiyi sorgulamadan almakta vehayatında uygulamaktadır.

Birer ticari şirket olan medya kuruluşları satış yapmak ve para kazanmakzorundadır. Bu sebeple birçok haber türü gibi, sağlık haberleri de satışa yönelikolarak bu ‘cafcaflı’ ambalaja bürünmek ve ‘sözde’ yeni buluş eksenineyerleştirilmektedir.

2000 yılında sağlık haberlerinin izleyiciler üzerindeki etkisini ölçen bir çalışmabu alandaki diğer çalışmalarla paralel bulgulara ulaşmıştır; izleyicinin sağlıkbilgisinin seviyesi ne olursa olsun, sağlık haberlerini takip ettiğini ve gazetecilerinhaberi yazmakta kullandığı haber değerini oluşturan ‘‘yenilik’’, ‘‘sıra dışılık’’ gibiöğelerin hepsine ilgi gösterdiğini saptamıştır (13).

Medyada yer alan sağlık kampanyalarında hedeflenen doğru yerleştirmeamacıyla ters düşen bir başka şey, televizyondaki sağlıkla ilgili ‘şov’lardır. Medyaistemeden de olsa ortalama izleyici üzerinde, bu sağlık programları sayesinde kötübir etkiye sahip olabilmektedir. Çünkü bu programlar ve burada sunulan bilgiler‘yanlış bilgilendirme’ olabileceği gibi, sağlıkla ilgili doğru alışkanlık yerleştirmeamacı taşımayabiliyor.

İzleyici ve okuyucu olarak, medyayla olan bu iletişimde alıcı tarafta olanlar içinyapılması ilk sırada olan şey, muhabirin yapması gerekeni yapmaktır! Yani haberiveya edindiği bilgiyi kontrol etmek ve başka uzmanlara ve başka kaynaklaradanışarak sonra uygulamaya geçirmek.

Medyayla olan kitle iletişiminde haber kaynağı veya haberin kaynağı olarak yeralırsanız, yapmanız gerekenlerin başında medyanın işleyişini hatırlamak ve kanunihaklarını bilmek gelmektedir.

Eğer siz haber kaynağı olarak bir gazetecinin telefon ederek, röportaj yaparakgörüş aldığı bir uzmansanız, doğru bilgiyi kısa zamanda ve akıcı, herkesinanlayacağı bir dilde vermelisiniz. Haberin kaynağı olan bir uzmansanız, yanimesleğinizdeki bir uygulama hatanız sebebiyle haber konusu olmuşsanız, haber sizinbilginiz dışında yapılmışsa, hukuki işleyiş uygunsa, siz de medya çalışanlarına bilgivermelisiniz. Doğru kaynaktan bilgi gelmediği müddetçe, gazeteci o bilgiyi eldeetmek için her tür kaynağa ulaşmayı deneyecektir.

Medyatik malpraktisin (uygulama hatası) bazı durumlarda, haberin esas konusuolan kişinin, kurumun, kuruluşun geri planda, suskun veya geç kalması sebebiyleortaya çıktığını görmekteyiz.

‘‘Kötü uygulama hakkında iyi haber yapamayız’’ diyen gazeteci Edward R.

140 MEDYADA TIBBİ UYGULAMA HATALARINA YAKLAŞIM: NASIL İŞBİRLİĞİ YAPILABİLİR?

Page 155: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Murrow çok önemli bir sebep-sonuç ilişkisine değinmiştir. Tıbbi uygulama hatalarıolmasaydı, medyanın bu konudaki haberleri de olmayacaktı. Örneğin aydınlatılmışonam konusunda hastanın daha iyi ‘aydınlatılması’ gerekiyor. Bazen hasta onamadahil bir komplikasyon sebebiyle kendini hukuki olarak haklı ve alacaklı kabul edipharekete geçebiliyor ve destek için de kitle medyasını peşinden sürükleyebiliyor.

Nasıl ki tıbbi uygulama hatalarının azaltılması ve hata sonrasında dava oranınındüşürülmesi için doktor-hasta iletişimin önemli olduğunu sürekli konuşuyoruz, tıbbiuygulama hataları konusunda yapılan haberlerin doğru yayınlanması veya medyatikuygulama hatası haberlerin yayınlanmaması için doktor-gazeteci iletişiminin de nekadar önemli olduğu hatırlamalıyız.

3. Haber Sizsiniz! / Haber Sizseniz... / Habersizseniz?

Kitle Medyası Hata yaparsa?

Telefonda veya yüz yüze röportajda verdiğiniz bilgiler haberin içinde yanlışifadelerle kullanılırsa? Sizin bilginiz dışında, hakkınızda haklı veya haksız sebeplerlerahatsız edici, suçlayıcı veya rencide edici haber yapılırsa?

Haber Sizsiniz!

Bir gazeteciyle görüşürken nelere dikkat etmelisiniz? Öncelikle siz de kendinizigazeteci gibi hissetmeli ve hazırlıklarını yapmalısınız. Yanınızda bir kayıt cihazıbulundurup röportajı kaydetmek, yazılı olarak vermeniz gereken bilgiler ve belgelerkonusunda mutlaka yedekleri hazırlayıp gazeteciye onları teslim etmek, iki tarafınzamanını da etkili kullanmak adını, tüm akademik bilginizi akıtmadan, sadecesorulara kısa, anlaşılır ve hızlı yanıt vermek, bir uzman olarak görüş bildirdiğiniunutmadan ‘‘ben/şahsen’’ ifadelerinden kaçınmak ve gazetecinin sizinle görüşmeyehazırlandığı gibi sizin de gazeteci, haberleri ve çalıştığı medya kuruluşu gibikonularda bilgi sahibi olmaya hazırlanmanız gibi aşamalar sizi kesinlikle medyakonusunda daha profesyonel kılacaktır. Kişisel olarak bir basın danışmanıylaçalışmanız masraflı olabilir ancak bir kuruluş olarak medyayla doğru ve etkiliilişkiler kurabilmek için kendi bünyenizde çalışan veya kuruluşunuza dışarıdandestek sağlayan bir basın danışmanına kesinlikle ihtiyacınız vardır.

Haber Sizseniz...

Tıbbi bir uygulama hatası konusunda haber olmuşsanız ve haberler size sorulmadanyapılmışsa... Tabii ki öncelikli olarak haberi hazırlayan gazeteciyi arayarak kendigörüşünüzü bildirebilirsiniz. Yayın grubunun idari kadrosundaki daha yüksek seviyedenbir kişiyi aramak yerine, ilgili gazeteciyi aramak daha doğru bir ilk tercih olacaktır.Sonuçta, haberin doğru olması için bütün tarafların görüşüne ihtiyaç vardır.

Tıbbi uygulama hatası yapmadığınız halde, haksız yere haber olmuşsanız, haberiyapan kuruluşun veya gazete ve derginin sorumlu müdürünü arayarak durumuaçıklayabilir, bir düzeltme metni hazırlayarak gönderebilir ve ‘‘cevap ve düzeltmehakkınızı kullandığınızı’’ belirterek yayınlanmasını talep edebilirsiniz.

Hakkınızda yapılan haberler haklı yere hazırlanmışsa, ancak yine de rencide edici

141MEDYADA TIBBİ UYGULAMA HATALARINA YAKLAŞIM: NASIL İŞBİRLİĞİ YAPILABİLİR?

Page 156: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

bir tavrı varsa, kişisel haklarınızı korumak için hukuki süreci başlatmanız gerekebilir.

Habersizseniz?Peki tüm bu hatalı veya rencide edici haberlerin yayınlanmasından sonra neler

yapabilirsiniz bilmiyorsanız... Anayasa’nın 32. maddesinde düzenlendiği şekliyle, ‘‘Düzeltme ve cevap hakkı

ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğeaykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir’’.

Cevap ve düzeltme hakkı (tekzip), yalan veya kişilik haklarını ihlal eden haber,makale ve yayınların düzeltilmesini sağlayan bir hukuk yoludur. Tekzip hakkınındoğması için, haberin kişinin ‘‘şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişiyle ilgiligerçeğe aykırı’’ nitelikte olması (Basın Kanunu, 14. Madde) ve yayının/basılmışeserlerin, herkesin görebileceği yerlerde sergilenmesi, dağıtılması, dinletilmesi vesatışa sunulması gerekmektedir.

Böyle bir durumda karşı karşıya kaldığınızda, öncelikli olarak kendiniz birdüzeltme metni hazırlayabilir ve hukuki süreci başlatmadan ilgili gazetenin veyaderginin sorumlu müdürüne ulaşarak ‘‘cevap ve düzeltme hakkınızı kullandığınızı’’söyleyerek yayınlanmasını talep edebilirsiniz. Yayınlanmaması halinde, hukukiolarak harekete geçmeniz de ilk aşamada bu metnin yayınlanmasını sağlayacaktır.

Anayasa’nın 32. maddesinin işaret ettiği, düzeltme ve cevap hakkını düzenleyenkanunlar şunlardır:

* 5187 sayılı Basın Kanunu 14. maddesi, * 6112 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu 18. maddesi, * 3984 sayılı Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un

28. maddesi.Son Söz...Günümüzde 4. kuvvet kabul edilen kitle medyası, yüzyıllardır övgülere de,

eleştirilere de hedef olmuştur. Medya araçlarını etkin kullanabilmek için, medyanınişleyişini anlamak ve her bir medya kuruluşunun ticari bir şirket olduğu gerçeğiniher daim hatırlamak gereklidir. Medyanın flaşlarına maruz kalanların keşfettiği kitlemedyasının tek anahtarı şudur: ‘‘Medyayı kontrol eden, zihinleri de kontrol eder.’’ ‘‘Gazetelerde tek güvenilecek bölüm ilanlardır’’.Thomas Jefferson, 1743- 1826, Amerika Birleşik Devletleri 3. Başkanı “ Onurlu bir adamın nasıl olup da biraz tiksinti duymadan bir gazeteyi eline alabildiğini anlayamıyorum.’’ Charles Baudelaire, 1821-1867, Fransız şair ve yazar ‘‘Halkın bitmek bilmez bir her şeyi bilme merakı var. Bilinmeye değer şeyleri değil. Gazeteciler de, bunun farkında oldukları için, tam bir esnaf havasında, bu ihtiyacı karşılamaktadırlar.’’Oscar Wilde, İrlandalı yazar ve şair, 1854-1990 ‘‘Gazete okumazsanız, bilgilendirilmemiş olursunuz; gazeteokursanız, yanlış bilgilendirilmiş olursunuz.’’Mark Twain, 1835-1910, Amerikalı yazar ‘‘Medya günümüzde kötü gazetecilik anlamına gelen bir kelimedir.’’

142 MEDYADA TIBBİ UYGULAMA HATALARINA YAKLAŞIM: NASIL İŞBİRLİĞİ YAPILABİLİR?

Page 157: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Graham Green, 1904-1991, İngiliz yazar ve gazeteci ‘‘Bütün medya araçları hayatımızı yapay algılar ve keyfi değerlerle doldurmak için varlar.’’ Marshall McLuhan, 1911-1980, Kanadalı iletişim teorisyeni ‘‘Medya dünya üzerindeki en güçlü kuruluş. Masumu suçlu ve suçluyu masum yapma güçleri var. Ve buna güç deniyor çünkü medya kitlelerin zihnini kontrol ediyor.’’Malcolm X, 1925-1965, Amerikalı lider ‘‘Gazetecilikle bir adamı ezebilirsiniz.’’William Randolph Hearst, 1863-1951, Amerikalı medya patronu ‘‘Medyadan nefret etmeyin, medyaya dönüşün.’’Jello Biafra, 1958-, Amerikalı sanatçı

KAYNAKLAR

1. Biagi, S. (2006) Media/Impact: An Introduction to Mass Media, pp. 2-28, CengageLearning, Belmont, USA.

2. Chapman, S. (2005) Cigarette pack warning: it can send you blind! British Journal ofOphthalmology: 7 June.

3. Eduardo Leite Arieta C, Nicolini Delgado AM, José NK, Temporini ER, Alves MR, deCarvalho Moreira Filho D. ‘‘Refractive errors and cataract as causes of visual impairmentin Brazil’’ Ophthalmic Epidemiol. 2003;10:15-22.

4. Derk BA, Dapić NK, Milinković B, Loncar VL, Mijić V. Ophthalmologist In Patients’Eyes. Coll Antropol. 2005;29 Suppl 1:85-9.

5. McGuire WJ. “The Myth of Massive Media Impact: Savagings and Salvagings”, PublicCommunication and Behavior 1986, pp. 173-257.

6. Wakefield MA, Loken B, Hornik RC. Use of Mass Media Campaigns to Change HealthBehaviour. Lancet. 2010;376:1261-71.

7. Haug, M. Do Campaigns Really Change Behavior? New Understanding of theBehavioral Effects of Advertising, Political Campaigns and Health Campaings. 2003.

8. Randolph W, Viswanath K. Lessons learned from public health mass media campaigns:Marketing health in a crowded media world. Annu Rev Public Health. 2004;25:419-37.

9. Snyder, L.B. How effective are mediated health campaigns? In Rice, R.E. and Atkin,C.K. (Eds.), Public Communication Campaigns. Third Edition. Sage, Thousand Oaks.(2001) pp. 181-190.

10. Snyder LB. Health communication campaigns and their impact on behavior. J Nutr EducBehav. 2007;39(2 Suppl):S32-40.

11. Snyder LB, Hamilton MA, Mitchell EW, Kiwanuka-Tondo J, Fleming-Milici F, ProctorD. A meta-analysis of the effect of mediated health communication campaigns onbehaviour change in the United States. J Health Commun. 2004;9 Suppl 1:71-96.

12. Le Fanu, J. (1999) The Rise and Fall of Modern Medicine, p.28, Little Brown, UK.13. Cooper CP, Roter DL. (2000) "If It Bleeds It Leads"? Attributes of TV Health News Stories

143MEDYADA TIBBİ UYGULAMA HATALARINA YAKLAŞIM: NASIL İŞBİRLİĞİ YAPILABİLİR?

Page 158: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

That Drive Viewer Attention, Public Health Reports, July/August 2000:volume 11.

Tıbbi uygulama hatalarının sonucunda doğan zararların tazmini konusundakianlayış ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Çoğu ülkede amaç zarar görenkişinin zararını karşılamak iken bazı ülkelerde tazminat tutarı sorumluyucezalandırmak için bir araç olarak da görülmektedir. Tazminat sisteminin bir cezaolarak caydırıcılığını kabul eden ülkelerin öncülüğünü A.B.D. yapmıştır (1).Günümüzde ise bu sistem en yoğun eleştiriyi yine A.B.D. ‘nin kendi içinden almaktave değiştirilmesi için yoğun kampanyalar düzenlenmektedir (2,3). Hekimin veyasağlık kuruluşunun kusuruna bağlı olarak tazminat “cezasına” karar veren batıülkeleri A.B.D., Almanya ve İtalya’dır. Bu sistemin başlıca handikapı olarak kusuradayanmayan komplikasyonlar sonucu mağdur olmuş kişilerin zararlarınınkarşılanmaması gösterilmektedir.

İkinci önemli konuda, caydırıcı tazminat sisteminde tıbbi uygulama hatası sonucutahakkuk eden para miktarının ancak yarısı mağdurun eline geçmektedir. Diğer yarısıhukuk sistemi içerisinde kaybedilmektedir (4). Bu kayba alternatif yaratabilmek içintahkim sistemi oluşturulmuş fakat zaman içinde tahkim siteminin kaybı daha daarttırdığı görülmüştür. A.B.D’de incelenen zaman aralığında 20.000 başvurudanancak 247’si tahkim ile çözülebilmiştir. Diğer olgular için yargı masraflarına bir detahkim ücretleri eklenmiştir (5). Türkiye’de de 5684 sayılı kanunun 30. Maddesiçerçevesinde sadece üye şirketler hakkındaki şikayetler için başvurulabilen SigortaTahkim Komisyonu kurulmuştur. Bu komisyona başvuruda bulunmak içinhttp://www.sigortatahkim.org/webdev/ internet adresinden temin edilebilen başvuruformu ve gerekli evrak ile birlikte aşağıdaki ücretlerin yatırıldığını gösteren birmakbuz göndermek yeterlidir. Bu komisyonun çalışmaları ile ilgili henüz bir

Yard. Doç. Dr. Taner GÜVEN

144

TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU

MALİ SORUMLULUKSİGORTASI

BÖLÜM E: TIBBİ UYGULAMA HATALARINDAN KORUNMA

Page 159: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

çalışma yapılmamıştır.Kusura dayanmayan sadece mağdurun gördüğü zararı karşılamaya yönelik

sistemlerin uygulandığı başlıca batı kanadı ülkeleri ise İsveç, Yeni Zelanda veİngiltere’dir. Bu ülkelerde tıbbi uygulama hatalarında sistem kaynaklı sağlıkmaliyetlerinin %50 civarında daha az olduğu bildirilmektedir (6). Malpraktis nedeniile oluşan zararların finansmanı konusu da ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.İngiltere, Yeni Zelanda ve İsveç’te tamamen kamu kuruluşları tarafındankarşılanırken, Fransa ve Avustralya’da karma sistemler yürürlüktedir. A.B.D.’de isesadece özel sigorta şirketleri tarafından karşılanmaktadır. 2010 yılı itibari ileTürkiye’de de finansman sorumluluğu sadece özel sigorta şirketlerine yüklenilmiştir.

A.B.D’lerinde 1970’lerden beri büyük mali krizlere sebep olan ve halen alternatifüretilmeye çalışılan tüm finansmanı özel sigortalara bırakma sisteminin niçinTürkiye’de de yürürlüğe sokulduğu bilinmemektedir (7-9). Örnek alınan A.B.D.’desistemin mevcut sonuçlarına yüzeyel bir bakışla bile gördüğümüz tablo hiçte yüzgüldürücü değildir. 45 ila 55 Milyar $ arası kayıp bildirilmektedir. Bu rakam sağlıkbütçesinin %2,4’üne denk gelmektedir (10). PriceWaterhouseCoopers verilerinegöre ise mali kayıp 200 Milyar $ civarındadır (11). Tutarlar bu kadar yüksek oluncasac ayaklarını avukatlar, özel bilirkişiler, hastalar ve doktorların oluşturduğu kendi“dava açma ve uzlaşma sektörünü (pazarını)” yaratmaktadır.

A.B.D.’de Tüm hekimlerin %42’si dava edilmiş ve bunların %20’si iki veya dahafazla kere sanık sandalyesine oturmuştur. 55 Yaş üstü hekimlerin %61’i, 55 yaş üstücerrahların ise %90’nı dava süreci yaşamıştır. Üstelik yapılan tıbbi uygulama hatasıbildirimlerinin %90’nın mahkeme tarafından kabul edilmemesine veya uzlaşma ileçözülmüş olmasına rağmen bu oranlar gerçekleşmiştir (12).

Türkiye’de de 2005 yılında kabul edilen, ağırlıklı olarak Almanya’dan olmaklabirlikte birkaç farklı ülkeden bire bir tercüme edilmiş olan ceza kanunun yürürlüğegirmesi ile malpraktis davalarına artan bir ilgi gözlenmektedir. Yeni ceza kanununtaksirli suçlar için getirdiği kavramlar ve ceza artırımları ardından 2006 yılındamesuliyet sigortalarına Hekim klozu ilave edilmesinin artan bu ilgide rolü olduğudüşünülmektedir. Ertem ve arkadaşları en yüksek tirajlı 18 gazete’nin arşivlerinitaramışlar ve 2000-2004 yılları arasındaki 5 yılda malpraktis ile ilgili 54 haberyapıldığını, 2005 ile 2007 yılları arasındaki 3 yılda ise bu sayının 118 olarakgerçekleştiğini bulmuşlardır.

Temmuz 2010 tarihinden itibaren Türkiye’de Hekimlerin mesleklerini icraederken sebep olabilecekleri maddi veya manevi zararların tazminini üstlenecekmali mesuliyet poliçesi satın alınması zorunluluğu getirilmiştir. Tüm özel sigortapoliçeleri Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen genel şartlar çerçevesindedüzenlenir. Rekabetçi piyasa şartlarında sigorta ettiren veya sigortalı ile sigorta

145TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Uyuşmazlığa Konu Miktar (TL) Başvuru Ücreti (TL)0 - 5.000 355.001 - 15.000 10015.001 ve üzeri 250

Page 160: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

şirketi arasında genel şartlar ile çelişmemek ve sigortalı aleyhine olmamak koşuluile özel şartlar belirlenebilir. Öncelikle genel şartları ele alarak pratiğe yansımalarınınnasıl olabileceği konusunu tartışmak istiyoruz.

Genel Şartlarda sigorta poliçesi yürürlükte iken meydana gelecek tıbbi uygulamahatalarının (sigortacı dili ile bundan sonra “hasar” olarak anılacaktır.) teminatkapsamı içinde sayılması için aşağıdaki ibareler konulmuştur.

Hekim Poliçede belirtilen mesleki faaliyeti icra ederken, poliçe tarihinden öncekion yıllık dönemde veya sözleşme süresi içindeki mesleki faaliyeti nedeni ile verdiğizararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerineve bu taleple bağlantılı yargılama giderleri ile hükmolunacak faize karşı, poliçedebelirlenen limitler dahilinde teminat sağlar. Ancak on yıllık dönemin başlangıcı 30Temmuz 2009’u geçemez. Bir aydan fazla sigortasız kalınan dönemlerde meydanagelen olaylara bağlı olarak sigortalı dönemlerde yapılan ihbarlar için sigortakoruması yoktur. Hekimin mesleki faaliyetine son vermesi halinde iki yıl içindeortaya çıkabilecek tazminat talepleri teminat dahilindedir. Hekimlerin bu kurallardanmağdur olacağı açıktır. Pek çok hekim’in primleri çalıştığı kurum tarafındanödemekte veya maaşından kesilmektedir. Bu kurumun bir aydan fazla primödememesi halinde hekim korumasız kalmaktadır. On yıllık süre 2009 yılınayönelik ekstra süreyi saymaz isek ancak sigortalı olduğu zamanlar için işlemektedir.Primleri çalıştıkları kurumlar tarafından yatırılan hekimler için sigortasız olduklarızamana ait tazminat talepleri söz konusu kuruma yönlendirilmelidir. Poliçede yazılıiki yıllık zaman aşımı süresi mevcut kanunlardaki 10 yıllık zaman aşımının çokaltındadır ve hak kaybına yol açmaktadır. Yani tıbbi hatadan kaynaklanan zararıiçin kişi on yıl içinde dava açma hakkına sahipken, olayın meydana geldiği yıldasatın almış olduğunuz poliçe sizi ancak iki yıl korumaktadır. Siz priminizi ödeyerekgörevinizi yerine getirmiş olduğunuz halde sigorta şirketi görevi olan maddikorumayı yerine getirmeyecektir.

Hekim bu durumu önleyebilmek için ne yapabilir:

- Poliçe satın alınırken veya şirket değiştirilirken mesleki faaliyet sona erdiktensonraki koruma süresinin özel şart ile 10 seneye çıkartılması, sigorta şirketleriarasında rekabet konusu haline getirilebilir.

- Hekim yaptığı uygulama sonucunda uygulama hatası oluşup, oluşmadığını veyakendisine yönelik şikayetin yargıya yansıma şansını genellikle bilmektedir. Böyle birdurum meydana geldiği zaman kişinin dava açmasını beklemeden ve savunmapsikolojisi içine girmeden olayı tüm detay ve evrak suretlerini ekleyerek anlattığı hasarihbar belgesini, iadeli-taahhütlü mektup veya noter kanalı ile sigorta şirketineulaştırmalıdır. Sonrasında sigorta şirketinin ek belge talepleri olursa bunları da mümkünolan en kısa zaman içinde yine resmi kanallardan sigorta şirketine göndermeli ve kendiadına açılan “muallak hasar dosyasının” numarasının kendisine resmi kanallailetilmesini istemelidir. Bu işlemler yapılır ise sigorta şirketi ilgili “hasarı” mağdurunhukuki ilişki süresinin bitimine kadar teminat altında tutmakla yükümlü olacaktır.

Sigorta şirketleri bu yolu “riziko” gerçekleşme şartını kişinin kendisindentazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği an olarak tanımlayıp kapatmaya

146 TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 161: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

çalışmışlardır. Muallak hasar (Outstanding Loss) tanımı meydana gelmiş ve sigortaşirketi tarafından bilinen bir hasara ilişkin olarak yapıldığı için, genel şartlardayapılmış olan riziko tanımlaması hasar ihbarı yolu ile zaman aşımının 10 seneyeçıkartılmasını önlememektedir.

Genel Şartlardaki Teminat Dışı Halleri (Sigortanın Karşılamayacağı Durumlar)

Sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk kuralları veya etik kurallarile tespit edilen mesleki faaliyetleri dışında gerçekleşmiş tazminat talepleri:

Kendi iş yerinin sahibi sayılan özel muayenehane ve aile hekimleriniilgilendirmektedir. Hastanın iş yeri dahilinde düşüp bacağını kırması gibi kusursuzsorumluluğunu doğuran durumları karşılamamaktadır. Ayrıca genel 3. Şahısmesuliyet sigortası yaptırması gerekmektedir. Diğer meslek mensupları tek poliçeile hem mesleki faaliyetlerinden hem de kusursuz sorumluluk ilkesinden oluşanhasarlarını teminat altına alabildiğinden, eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vedüzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Mesleki faaliyet sırasında kasten sebep olunan zararlar:

Bu madde cinsel taciz, kötü muamele, hakaret gibi kötü uygulama iddialarıkarşısında hekimi teminatsız bırakmaktadır. Halbuki bu tarz iddiaların genelde tümhekimler ama özel olarak Psikiyatristler için mesleki risk olduğu açıktır. Davaaçıldığında, hekim beraat etse de yüksek tutarda avukatlık masrafları oluşmaktadır.Maddenin hukuki masraflar açısından mesleğin doğasından kaynaklanansorumluluklara ait riskleri dışlayacak şekilde ayrıntılı hale getirilmesi gerekmektedir.

Sigortalı veya çalıştırdığı kişilerin alkol, uyuşturucu veya narkotik maddeetkisinde olması:

Tıbbi uygulama hataları, trafik kazaları gibi kolluk kuvvetlerinin süratlemüdahale ettiği durumlar değildir. Bu gibi iddialar maddenin kan seviyesinin ölçümügibi somut delillere dayanarak değil şahit marifeti ile dile getirilecektir. “Laboratuartetkiki ile somut olarak saptanması halinde” ibaresinin eklenmesi veya tamamenkaldırılması gerekmektedir. Aksi takdirde hekim mağduriyetine yol açacağıöngörülmektedir.

İnsani görevin yerine getirilmesi hariç, sigortalının, sigorta primine destekveren kuruluşların sorumluluk alanı dışındaki faaliyetlerden kaynaklanantazminat talepleri:

Bu madde tam gün ile ilgili düzenlemelere koşut olarak 28 Ağustos 2012tarihinde yürürlüğe konmuştur fakat üç husus göz ardı edilmiştir. Birincisi SosyalGüvenlik Kurumu ile anlaşmalı olup olmamalarına göre hekimlerin mesulmüdürlük onayı ile birden fazla özel hastanede çalışabilmeleridir. İkincisi ise öğretimüyeleri part-time çalışma düzenini tercih ederek mesleklerini saat 17:00 ‘den sonraserbest olarak icra edebilmektedirler. Bu durumda olan hekimler yaptıkları iş ve

147TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 162: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

meslek, dolayısı ile de risk aynı olduğu halde birden fazla poliçe satın almak veyakadrolu olarak çalıştıkları kurumun prim desteğinden yoksun kalmak zorundakalacaklardır. Üçüncüsü primi peşin olarak ödenmiş birisinin poliçe yılı içindekurum değiştirdiğinde tekrar poliçe tanzim etmesi gerekecek olmasıdır. Diğermesleklerin hiç birinde böyle bir şart olmadığına göre söz konusu madde yüzündenzarara uğrayacak hekimin anayasadaki eşitlik maddesine aykırı olduğu gerekçesiile dava açması gerekecektir. Bu durumlara mahal vermemek için tamamenkaldırılması veya ayrıntılı hale getirilmesi gerekmektedir.

İdari ve adli para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartlar: Bu madde mali sorumluluğu değil ceza hukukunu ilgilendirdiğinden ve cezai

mesuliyetin bireysel olmasından hareketle değiştirilmesi hukuken mümküngörülmemektedir.

Her türlü deneyden kaynaklanan tazminat talepleri: Bu madde özellikle Üniversite öğretim üyelerini teminatsız bırakmaktadır.

Pozisyonlarının doğası gereği deneysel çalışmalar yapmak zorunda olan hekimlerprim ödedikleri halde mesleki risklerinin tamamını teminat altına alamamaktadırlar.Bu madde etik kurul izni alınmamış deneylerden kaynaklanan tazminat talepleriolarak değiştirilmelidir.

Tarife (Prim Oluşturma Esasları)

- Zorunlu sigorta olduğu için primler hazine müsteşarlığı tarafındanbelirlenmektedir. İlk olması sebebi ile sadece alt yapı maliyetleri göz önüne alınarakgörece düşük primler belirlenmiştir. Süreç içinde hasarlar artıkça primler de artacakve büyük ihtimal ile zorunlu trafik sigortasında olduğu gibi serbest tarifeyegeçilecektir. Tıbbi uygulama hatalarını sadece özel sigortacılık marifeti ile finanseeden diğer ülke olan A.B.D.’de primler kriz yaratacak seviyede yüksektir (13).

- Primler risk gruplarına göre belirlenmiştir. Risk grupları ayrı bir konu başlığıolarak ele alınacaktır.

- Primlerin peşin ödenmesi genel şart olarak verilmiştir. Halbuki diğer sigortaçeşitlerinde taksitlendirilebilmektedir.

- Hasarsızlık durumunda takip eden seneler için %20 indirim verilmektedir.(Diğer sigorta çeşitlerinde hasarsızlık indirimleri kademeli olarak %45’e kadarartabilmektedir.)

- Hasar gerçekleşmesi durumunda ise takip eden senelerde poliçenin %50zamlanması söz konusudur. İndirim oranı ile zam oranı arasındaki farkla açık olaraksigorta şirketleri kayırılmaktadır.

Risk Grupları

Pratisyen hekim 2. Risk gurubu kabul edilmiştir. Acil Tıp uzmanı ise 4. Riskgurubu kabul edilmiştir. Türkiye şartlarında acil servislerde çoğunlukla pratisyenhekimlerin çalıştığı göz ardı edilmiştir.

148 TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 163: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Sivil psikiyatr 3. Gurupken askeri psikiyatr 2. Gurup kabul edilmiştir. Algoloji uzmanı 3. Gurupken, aynı işlemleri yapmaya yetkili anestezi uzmanı

4. Gurup’a dahil edilmiştir. Yukarıda sayılan örneklerden risk gruplarının Türkiye şartlarına uygun ve özenli

hazırlanmadığı anlaşılmaktadır. Yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır.

Rizikonun Gerçekleşmesi (Hekimin Kendisinden Tazminat Talep Edildiğini Öğrendiği An)

Sigortacının bilgisi ve yazılı muvafakatı olması koşulu ile sigortalı tarafındanödeme yapılması. Genel şartlardaki en önemli maddelerden birisidir. Hekime; davaaçılmadan mağdurla uzlaşarak ceza davasından kurtulma ve mesleki ününü devamettirebilme şansı tanır. Türkiye’deki sigorta şirketleri sağlık çalışanının hakkıolmasına rağmen bu maddeyi işletmemektedirler. Alınan otomatik cevap davasonucunun beklenmesi olmaktadır. Sistem hekimin sigorta şirketinin onayı olmadanuzlaşmasının önünü de tıkadığı için, hekimin davayı kesinlikle kaybedeceğine vetakdir edilecek tazminat ile yargılama giderlerinin uzlaşılan rakamın üstündeolacağına dair sigorta şirketini ikna etmesi gerekmektedir. Bunun için de hekimlersistemi iyi bilen aracılara ihtiyaç duyacaklardır. Sigorta şirketlerinin uzlaşmayayanaşmamasının sebebi ise Amerikan Tıp Birliğinin verilerine göre dava yolu ileoluşan tazminatlar olay başına 200 bin $’a mal olurken uzlaşma yolu ile ödenentazminatların olay başına 375 bin $’a mal olmasıdır (14).

Rizikonun Gerçekleşmesi Durumunda Hekimin Yapması Gerekenler

- Haberdar olduğu andan itibaren rizikonun gerçekleştiğini, derhalsigortacıya ihbar etmek,

- Sigortalının sorumluluğunu gerektirecek olayları 10 gün içinde sigortacıyabildirmek: Oluşan malpraktisi sigorta şirketine ihbar ederek 10 yıllık dava zamanaşımı süresini garanti altına almak isteyen hekimlere karşı konulmuştur. Sigortacı10 gün içinde bildirim yapılmadığını ileri sürerek zaman aşımına sokabilecektir.Hekimlerin ihbarda bulunurken; “ riskin gerçekleştiğinden son on gün içindehaberdar olduğu “ ibaresini ihbar mektubuna muhakkak eklemesi gerekmektedir.

- Sigorta sözleşmesi yokmuş gibi gerekli her türlü önlemi almak ve bu amaçlasigortacı tarafından verilecek mesleki faaliyet dışındaki sigortacılıkla ilgili makultalimatlara uymak,

- Sigortacının talebi üzerine, olayın ve zararın nedeni ile hangi hal ve şartlaraltında gerçekleştiğinin ve sonuçlarının tespitine; tazminat yükümlülüğü ve miktarıile rücu hakkının kullanılmasına yarayacak, elde edilmesi mümkün bilgi ve belgelerigecikmeksizin vermek

- Sigortacının yazılı onayı olmadıkça, sorumluluğu veya tazminat talebinikısmen veya tamamen kabul etmemek, ödeme taahhüdünde bulunmamak,

149TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 164: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

zarar görenlere herhangi bir tazminat ödemesinde bulunmamak (sigortacınınyazılı onayını almadan hekim mağdura ödeme yaparsa sigortacıdan hiçbirşekilde geri ödeme talep edemez.)

- Zarardan dolayı, dava yolu ile veya başka yollarla bir tazminat talebi karşısındakaldığı veya aleyhine cezai kovuşturmaya geçildiği hallerde, durumdan sigortacıyıderhal haberdar etmek ve tazminat talebine ve cezai kovuşturmaya ilişkin olarakalmış olduğu ihbarname, davetiye ve benzeri tüm belgeleri gecikmeksizinsigortacıya vermek zorundadır.

- Hekim yukarıda sayılan yükümlülüklerine uymaz ise sigortacınıntazminatı ödememe hakkı doğar.

Doğru Beyan Yükümlülüğü [Azami İyi Niyet; (Utmost Goodfaith) Prensibi]

-Sigorta konusu ile ilgili başka sigorta sözleşmesi varsa bunları sigortacıyabildirmelidir.

-Sigortalı ve sigorta ettirenin herhangi bir konuda beyanı yanlış veya eksik iseve bu durum, sigortacının sözleşmeyi yapmaması veya daha ağır şartlarla yapmasınaneden oluyorsa, sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içindesözleşmeden cayabilir veya sözleşmeyi yürürlükte tutarak aynı süre içinde primfarkını talep edebilir. Prim farkı 10 gün içinde kabul edilmez ise sözleşmedencayılmış sayılır.

-Sigortacı sigorta ettirene, cevaplaması için sorular içeren bir liste vermişse,sunulan listede yer alan sorular dışında kalan hususlara ilişkin olarak sigorta ettirenehiçbir sorumluluk yüklenemez, meğerki, sigorta ettiren önemli bir hususu kötüniyetle saklamış olsun. (Poliçe satın alırken doldurulan bilgi formunun bir kopyasınısaklamak gerekir).

-Bildirilmeyen veya yanlış bildirilen bir hususun ya da olgunun gerçek durumusigortacı tarafından biliniyorsa, sigortacı beyan yükümlülüğünün ihlal edilmişolduğunu ileri sürerek sözleşmeden cayamaz. İspat yükü sigorta ettirene aittir.

Genel Şartlar Diğer Konular

- “Sigortacı sözleşmenin süresi içinde rizikonun gerçekleşmesi veya mevcutdurumun ağırlaşması ihtimalini ya da sözleşmede riziko ağırlaşması olarak kabuledilebilecek olayların varlığını öğrendiği takdirde, bu tarihten itibaren bir ay içindesözleşmeyi feshedebilir.” İbaresi sigortacıya mutlak güç vermektedir. Bu maddeningenel şartlardan mutlaka kaldırılması gerekmektedir. Bu madde ileride bir hekimmağdurlar ordusu yaratabilecek potansiyeldedir.

-Uzmanlık öğrencisi uzmanlık eğitimine başladığı andan itibaren eğitiminebaşladığı dalın risk gurubuna dahil olmaktadır. Kamu kuruluşlarında primin yarısınıhekimler kendileri ödediklerinden uzmanlık öğrencileri hocaları ile aynı primi

150 TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 165: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

ödemek zorunda kalmakta ve ciddi gelir kaybına uğramaktadırlar. Ya profesör ileasistan arasında aldıkları maaş ve döner sermaye katkı tutarları arasında bir farkolmamalı yahut bu mümkün değil ise asistan primlerinin tamamı kurum tarafındankarşılanmalıdır.

-Grup sigortası şeklinde yapılamaz ilkesi sağlık çalışanları arasındaki eşitliğibozmaktadır. Özel kurumlar primleri kendileri ödediğinden yüzlerce kişi adınakonuşmakta ve özel şartlarda çalışanları için ciddi avantajlar sağlayabilmektedirler.Özel Kurumlar; kağıt üzerinde öyle gözükmese bile pratikte grup sigortasıyaptırmaktadırlar. Kamu kurumlarında veya kendi hesaplarına çalışan hekimler buavantajdan faydalanamamaktadır.

-Hekimler zorunlu sigorta teminatlarının yetmeyeceğini düşünerek ayrıca isteğebağlı (ihtiyari) sigorta da yaptırmak istiyorlar ise oluşacak tazminatın iki poliçeleriarasında prim oranına bağlı olarak bölüneceğini unutmamalılar. (Yani zorunlusigortanın teminatı yetmez ise ihtiyari sigorta devreye girmiyor ikisi aynı andadevreye giriyor.) Bu sebeple hasar ihbarı yaparken her iki poliçesine birden ve eğerfarklı şirketlerdense muhakkak diğer şirketi ve poliçe numarasını bildirerekyapmalılar yoksa şirketler kendileri öğrendiklerinde kötü niyet olarak değerlendirip.Ödemede sorun yaratabilirler.

-Sağlık çalışanının risk durumu değişir ise sigorta şirketine 8 gün içindebildirmek zorundadır. Örnek: Uzmanlık öğrenciliğine başlaması, kamu sağlığımerkezinde çalışırken acil servise tayin olması gibi… Eğer bildirmez ise sigortaşirketi oluşacak tazminatı ödememe veya prim farkı oranına göre düşük ödemehakkına sahip olacaktır.

EK-1 Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları EK-2 19 Temmuz 2011 tarihli Tebliğ

EK-3 28 Ağustos 2012 tarihli Tebliğ

151TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 166: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

KAYNAKLAR

1. The Value of Liability in Medical Malpractice; White M.J. ; Health Affairs ; 75-87 Fall1994.

2. Erratum; Rosenzweig S., Levinson W., ; JGIM ; v:8 N:7 ; 404 3. Medical Malpractice: The Current Reform Proposals; Danzon P.M. ; JGIM ; V:10-N:4;

234-236 4. Claims, errors, and compensation payments in medical malpractice litigation.; Studdert

DM, Mello MM, Gawande AA, Gandhi TK, Kachalia A, Yoon C, Puopolo AL, BrennanTA; N Engl J Med. 2006 May 11;354(19):2024-33.

5. The Unrealised Potential of Malpractice Arbitration; Metzlaff T.B. ; Wake Forrest LawReview ; Vol : 31; 203-230; 1996

6. Effects of the medical liability system in Australia, the UK, and the USA. ; Kessler DP,Summerton N, Graham JR; Lancet. 2006 Jul 15;368(9531):240-6.

7. Legislative Response to the Medical Malpractice Insurance Crisis: ConstitutionalImplications ; Redish, Martin H. ; 55 Tex. L. Rev. 759 (1976-1977)

8. State Responses to the Malpractice Insurance "Crisis" of the 1970s: An EmpiricalAssessment ; Frank A. Sloan ; Journal of Health Politics, Policy and Law 1985 9(4):629-646.

9. Medical Malpractice İnsurance and Health Reform; Fernandez B., Webel B., Chu V.S.,April 20101 ; http://healthcarereform.procon.org/sourcefiles/medical-malpractice-insurance-health-reform-crs-2010.pdf (17/01/2011 tarihinde alıntılandı).

10. Malpractice Litigation, Defensive Medicine Cost Less Than Thought Robert LowesHealth Affairs. 2010;29(9):1569-1577.

11. The Facts about Medical Malpractice Liability Costs ; Lawrence J. McQuillan andHovannes Abramyan ; PRI ; Vol: 7 No: 10 ; Oct. 2009.

12. Malpractice Threat to Physicians Pervasive, AMA Study Finds ; Mark Crane ;http://www.medscape.com/viewarticle/726376 (17/01/2011 tarihinde alıntılandı).

13. Changes in physician supply and scope of practice during a malpractice crisis: evidencefrom Pennsylvania. Mello MM, Studdert DM, Schumi J, Brennan TA, Sage WM. HealthAff (Millwood). 2007 May-Jun;26(3):

14. http://www.ama-assn.org/ama1/pub/upload/mm/363/prp-201001-claim-freq.pdf(19/01/2011 tarihinde alıntılanmıştır.)

152 TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 167: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

EK-1

TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK

SİGORTASI GENEL ŞARTLARI

Resmi Gazete Tarihi: 21.07.2010 Resmi Gazete No: 27648 Yürürlük Tarihi: 30.07.2010

A. SİGORTANIN KAPSAMI

A.1. Sigortanın Konusu(Değişik: RG,19.07.2011-27999, Yürürlük:30.07.2011) Bu sigorta sözleşmesi ile 1219 sayılı

Kanunun Ek 12 nci maddesi çerçevesinde, serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum vekuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlarınpoliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken, sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemdekiveya sözleşme süresi içinde mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak sözleşmesüresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine ve bu taleple bağlantılı yargılama giderleriile hükmolunacak faize karşı poliçede belirlenen limitler dahilinde teminat sağlar. Ancak on yıllıkdönemin başlangıcı 30 Temmuz 2009’u geçemez ve bir aydan fazla sigortasız kalınan dönemlerdemeydana gelen olaylara bağlı olarak sigortalı dönemlerde yapılan ihbarlar için sigorta korumasıyoktur.Sigortalının Mesleki faaliyete son vermesi halinde, birinci paragraftaki teminata ek olarak,son sigorta sözleşmesi dönemindeki mesleki faaliyetinden dolayı sözleşmenin bitiş tarihinden ikiyıl sonrasına kadar ortaya çıkabilecek talepler de teminat dahilindedir.

A.2. Sigortanın Coğrafi SınırıBu sigorta, sigortalının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ifa ettiği mesleki faaliyetler için

geçerlidir.

A.3. Teminat Dışında Kalan HallerAşağıdaki hâller teminat kapsamı dışındadır:

a) Sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk kuralları veya etik kurallar ile tespitedilen mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri,

b) Mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten sebep olunan her tür olay iledavranışları,

c) Sigortalı veya çalıştırdığı kişilerin, poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken alkol,uyuşturucu ya da narkotik maddelerin tesiri altında bulunması sonucunda meydana gelen olaylar,

ç) İdarî ve adlî para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartlar,

d) (Ek Bent: RG,19.07.2011-27999, Yürürlük:30.07.2011) Her türlü deneyden kaynaklanantazminat talepleri.

A.4. Sigortanın Başlangıcı ve SonuSigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, aksi

kararlaştırılmadıkça, Türkiye saati ile öğlen saat 12.00’de başlar ve öğlen saat 12.00’de sona erer.

B. ZARAR VE TAZMİNAT

B.1. Rizikonun Gerçekleşmesi(Değişik: RG,19.07.2011-27999, Yürürlük:30.07.2011) Sigorta sözleşmesinin konusuna

ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği anda rizikogerçekleşmiş sayılır.

153TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 168: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

B.2. Rizikoya İlişkin Olarak Sigorta Ettirenin ve Sigortalının YükümlülükleriSigortalı ve sigorta ettiren, aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür:

a) Haberdar olduğu andan itibaren rizikonun gerçekleştiğini, beş gün içinde sigortacıya ihbaretmek,

b) Sigorta sözleşmesi yokmuş gibi gerekli her türlü önlemi almak ve bu amaçla sigortacıtarafından verilecek mesleki faaliyet dışındaki sigortacılıkla ilgili makul talimatlara uymak,

c) Sigortacının talebi üzerine, olayın ve zararın nedeni ile hangi hâl ve şartlar altındagerçekleştiğinin ve sonuçlarının tespitine; tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu hakkınınkullanılmasına yarayacak, elde edilmesi mümkün bilgi ve belgeleri gecikmeksizin vermek,

ç) Sigortacının yazılı onayı olmadıkça, sorumluluğu veya tazminat talebini kısmen veyatamamen kabul etmemek, ödeme taahhüdünde bulunmamak, zarar görenlere herhangi birtazminat ödemesinde bulunmamak;

d) Zarardan dolayı, dava yolu ile veya başka yollarla bir tazminat talebi karşısında kaldığıveya aleyhine cezai kovuşturmaya geçildiği hâllerde, durumdan sigortacıyı derhal haberdar etmekve tazminat talebine ve cezai kovuşturmaya ilişkin olarak almış olduğu ihbarname, davetiye vebenzeri tüm belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermek,

e) Sigorta konusu ile ilgili başka sigorta sözleşmesi varsa bunları sigortacıya bildirmek.

B.3. Tazminat ve ÖdenmesiRizikonun gerçekleşmesi hâlinde, özel durumlar hariç olmak üzere, hangi belgelerin

istenileceği poliçe ekinde açık ve anlaşılır şekilde yer almak zorundadır. Sigortacı, talep edilentazminat ve giderleri, hak sahibinin tazminata konu olay ve zarara ilişkin tespit tutanağını veyabilirkişi raporunu ve poliçe ekinde de yer alan diğer gerekli belgeleri eksiksiz olarak şirketinmerkez veya kuruluşlarına ilettiği tarihten itibaren on beş iş günü içinde gerekli incelemeleritamamlayıp sözleşmeye aykırı olmayan zararlara ilişkin tazminatı öder.

B.4. HalefiyetSigortacı, ödediği tazminat tutarınca, hukuken sigortalının yerine geçer.

C. ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

C.1. Sigorta Priminin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun BaşlamasıSigortacının sorumluluğu, primin ödenmesi ile başlar. Aksi kararlaştırılmadıkça, primin

ödenmemesi hâlinde, poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamaz ve buşart poliçeye yazılır.

Prim ödemede temerrüde düşülmesi hâlinde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.

C.2. Sigortalı veSigorta Ettirenin Sözleşme Yapıldığı Sırada Beyan Yükümlülüğü Sigortacı sigorta sözleşmesini, sigorta ettirenin veya bilgisinin olması durumunda sigortalının

beyanı ve varsa teklifname ve eklerinde yazılı sorulara verdiği cevaplara dayanarak yapar.

Sigortalı ve sigorta ettirenin beyanı yanlış veya eksik ise ve bu durum, sigortacının sözleşmeyiyapmaması veya daha ağır şartlarla yapmasına neden oluyorsa, sigortacı durumu öğrendiğitarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabilir veya sözleşmeyi yürürlükte tutarak aynı süreiçinde prim farkını talep edebilir.

154 TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 169: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirdesözleşmeden cayılmış olur. Ancak, prim farkının kabul edilmemesi nedeniyle sözleşmedencayılması, sigortacının gerçeğe aykırı veya eksik beyanı öğrendiği tarihten itibaren bir aylık süreiçinde gerçekleşmek durumundadır.

Sigortalı vesigorta ettirenin kasıtlı davrandığının anlaşılması hâlinde sigortacı, sözleşmedencayabilir ve gün esasına dayanarak hesap edilen prime hak kazanır.

C.3. Sözleşmenin Devamı Sırasındaki Beyan YükümlülüğüSözleşmenin devamı sırasında sigortacının izni olmadan rizikoya etki edici nitelikte değişiklik

yapılması hâlinde sigorta ettiren veya sigortalı durumu sekiz gün içinde sigortacıya bildirmekleyükümlüdür.

Durumun sigortacı tarafından öğrenilmesinden sonra, değişiklik, sigortacının sözleşmeyiyapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektiren hâllerden ise sigortacı, sekiz güniçinde sözleşmeyi fesheder veya prim farkını talep etmek suretiyle sözleşmeyi yürürlükte tutar.Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirdesözleşme feshedilmiş olur.

Feshin hüküm ifade ettiği tarihe kadar geçen sürenin primi, gün esası üzerinden hesap edilirve fazlası geri verilir.Süresinde kullanılmayan fesih veya prim farkını talep etme hakkı düşer.

Rizikodaki değişikliği öğrenen sigortacı, sigorta hükmünün devamına razı olduğunu gösterenbir harekette bulunursa fesih ve prim talep hakkı düşer.

Değişiklik, rizikoyu hafifletici nitelikte ve daha az prim uygulamasını gerektirir hâllerdenise; sigortacı, bu değişikliğin yapıldığı tarihten sözleşmenin sona ermesine kadar geçecek süreiçin gün esasına göre hesap edilecek prim farkını sigorta ettirene geri verir.

Sigortacının sözleşmeyi bu değişiklere göre yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasınıgerektiren hâllerde:

a) Sigortacı durumu öğrenmeden önce,

b) Sigortacının fesih ihbarında bulunabileceği süre içinde,

c) Fesih ihbarının hüküm ifade etmesi için geçecek süre içinde, riziko gerçekleşirse, sigortacı,tazminatı tahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre öder.

C.4. Sigorta Ettirenin ve Sigortalının DurumuBu genel şartlarda düzenlenen sigorta ettirenin borç ve yükümlülüklerinin sigortalı tarafından

veya sigortalıya yüklenen yükümlülüklerin sigorta ettiren tarafından yerine getirilmesi hâllerinde,borç ve yükümlülükler, ifa edilmiş sayılır. Ancak sigortacının sırf bu nedenle durumununağırlaştığını ileri sürerek itiraz etme hakkı saklıdır.

C.5. Tebliğ ve İhbarlarSigortalının ve sigorta ettirenin bildirimleri, sigorta şirketinin merkezine veya sigorta

sözleşmesine aracılık eden acenteye yapılır.

Sigortacının bildirimleri de sigortalıya karşı yapılacaksa sigortalının, sigorta ettirene karşıyapılacaksa sigorta ettirenin son bildirilen adresine noter eliyle veya taahhütlü mektupla yapılır.

Taraflara imza karşılığı elden verilen mektup veya telgrafla yapılan bildirimler de taahhütlümektup hükmündedir.Güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik ortamda yapılan vesigortacıya, sigortalıya ve sigorta ettirene ulaştığı kanıtlanabilen bildirimler de geçerli sayılır.

155TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 170: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

C.6. Mesleki Faaliyete Son VerilmesiPoliçede tanımlanan mesleki faaliyete son verilmesi hâlinde sigorta sözleşmesi sona erer ve

işlemeyen günlere ait prim sigorta ettirene iade edilir.

C.7. Ticari ve Mesleki Sırların Saklı TutulmasıSigortacı ve sigortacı adına hareket edenler bu sözleşmenin yapılması dolayısıyla sigortalıya

ve sigorta ettirene ilişkin öğreneceği sırların saklı tutulmamasından doğacak zararlardansorumludur.

C.8. Yetkili MahkemeSigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle sigortacı aleyhine açılacak davalarda

yetkili mahkeme, sigorta şirketinin merkezinin veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acenteninikametgahının bulunduğu yerdeki, sigortalı veyasigorta ettiren aleyhine açılacak davalarda isedavalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.

C.9. ZamanaşımıSigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zaman aşımına uğrar.

C.10. Özel ŞartlarTaraflar, sigorta ettiren ve sigortalının aleyhine olmamak üzere özel şartlar kararlaştırabilir.

EK-2

19 Temmuz 2011 SALI Resmî Gazete Sayı : 27999

TEBLİĞ

Başbakan Yardımcılığı ile Sağlık Bakanlığından:

TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUKSİGORTASINDA KURUM KATKISINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARA DAİR TEBLİĞİLE YAYIMLANAN TARİFE VE TALİMAT İLE GENEL ŞARTLAR’DA DEĞİŞİKLİKYAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ

MADDE 1- 21 Temmuz 2010 tarih ve 27648 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbi KötüUygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına İlişkin Usul veEsaslara Dair 2010/1 sayılı Tebliğ ile yayımlanan “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu MaliSorumluluk Sigortası Tarife ve Talimatı”nın;

a) A.Tarife başlıklı bölümünün 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1. Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında her bir olay içinazami teminat tutarı 400.000 TL’dir. Her durumda sözleşme kapsamında ödenecek tazminatmiktarı 1.800.000 TL’yi aşamaz.”

b) A.Tarife başlıklı bölümünün 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına, “...herhangi bir”ifadesinden sonra gelmek üzere “ihbar ya da” ifadesi, fıkranın sonuna, son cümle olarak “İhbarıngerçekleştiği ancak tazminatın ödenmediği durumlarda herhangi bir indirim veya zamuygulanmaz.” ifadesi eklenmiştir.

156 TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 171: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

c) Ek-1’inde yer alan “Risk Grupları Tablosu”nda aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.

- 69 kod numaralı “Pedodonti” uzmanlık dalının adı “Çocuk Diş Hekimliği” olarakdeğiştirilmiştir.

- 79 kod numaralı “Sitoloji (Sitopatoloji)” uzmanlık dalının risk grubu 1. Grup olarakdeğiştirilmiştir.

- 90 kod numaralı “Tıbbi Parazitoloji(Parazitoloji)” uzmanlık dalının risk grubu 1.Grup olarakdeğiştirilmiştir.

- 96 kod numarasıyla 3.Risk Grubunda yer almak üzere “Restoratif Diş Tedavisi” uzmanlıkdalı eklenmiştir.

- 97 kod numarasıyla 2. Risk Grubunda yer almak üzere “Ağız-Diş-Çene Radyolojisi”uzmanlık dalı eklenmiştir.

- 98 kod numarası ile 2. Risk Grubunda yer almak üzere “Gelişimsel Pediatri” uzmanlık dalıeklenmiştir.

MADDE 2- 21 Temmuz 2010 tarih ve 27648 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbi KötüUygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına İlişkin Usul veEsaslara Dair 2010/1 sayılı Tebliğ ile yayımlanan “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu MaliSorumluluk Sigortası Genel Şartları”nın;

a) A. Sigortanın Kapsamı bölümünde yer alan “A.1. Sigortanın Konusu” başlıklı maddeaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu sigorta sözleşmesi, 1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi çerçevesinde, serbest ya dakamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlıkmevzuatına göre uzman olanların poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken, sözleşmetarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya sözleşme süresi içindeki mesleki faaliyeti nedeniyleverdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine ve butaleple bağlantılı yargılama giderleri ile hükmolunacak faize karşı, poliçede belirlenen limitlerdahilinde teminat sağlar. Ancak on yıllık dönemin başlangıcı 30 Temmuz 2009’u geçemez ve biraydan fazla sigortasız kalınan dönemlerde meydana gelen olaylara bağlı olarak sigortalıdönemlerde yapılan ihbarlar için sigorta koruması yoktur.

Sigortalının mesleki faaliyete son vermesi halinde, birinci paragraftaki teminata ek olarak,son sigorta sözleşmesi dönemindeki mesleki faaliyetinden dolayı sözleşmenin bitiş tarihinden ikiyıl sonrasına kadar ortaya çıkabilecek talepler de teminat dahilindedir.”

b) A. Sigortanın Kapsamı bölümünde yer alan “A.3. Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklımaddeye aşağıda yer alan (d) fıkrası eklenmiştir. “d) Her türlü deneyden kaynaklanan tazminattalepleri.”

c) B. Zarar ve Tazminat bölümünde yer alan “B.l. Rizikonun Gerçekleşmesi” başlıklı maddeaşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Sigorta sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebindebulunulduğunu öğrendiği anda riziko gerçekleşmiş sayılır.”

MADDE 3- Bu Tebliğ 30/7/2011 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan ve SağlıkBakanı yürütür.

157TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 172: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

EK-3

28 Ağustos 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28395

TEBLİĞ

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) ile Sağlık Bakanlığından:

TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUKSİGORTASINDA KURUM KATKISINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARA DAİR TEBLİĞ(TEBLİĞ NO: 2010/1)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

MADDE 1- 21/7/2010 tarihli ve 27648 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbi KötüUygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına İlişkin Usul veEsaslara Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2010/1)’in ekinde yer alan “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkinZorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“A. SİGORTANIN KAPSAMI

A.1. Sigortanın KonusuBu sigorta sözleşmesi, 1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi çerçevesinde, serbest ya da

kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlıkmevzuatına göre uzman olanların poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken, sözleşmetarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya sözleşme süresi içinde mesleki faaliyeti nedeniyleverdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine, butaleple bağlantılı yargılama giderleri ile hükmolunacak faize ve sigortalı aleyhine ileri sürülentazminat talebine ilişkin makul giderlere karşı poliçede belirlenen limitler dahilinde teminat sağlar.Ancak on yıllık dönemin başlangıcı 30 Temmuz 2009’u geçemez ve bir aydan fazla sigortasızkalınan dönemlerde meydana gelen olaylara bağlı olarak sigortalı dönemlerde yapılan ihbarlariçin sigorta koruması yoktur.

Sigortalının mesleki faaliyete son vermesi halinde, birinci paragraftaki teminata ek olarak,son sigorta sözleşmesi dönemindeki mesleki faaliyetinden dolayı sözleşmenin bitiş tarihinden ikiyıl sonrasına kadar ortaya çıkabilecek talepler de teminat dahilindedir.

A.2. Sigortanın Coğrafi SınırıBu sigorta, sigortalının Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ifa ettiği mesleki faaliyetler için

geçerlidir.

A.3. Teminat Dışında Kalan HallerAşağıdaki hâller teminat kapsamı dışındadır:

a) Sigortalının, poliçede belirlenmiş ve sınırları hukuk kuralları veya etik kurallar ile tespitedilen mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri,

b) Mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten sebep olunan her tür olay iledavranışları,

158 TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 173: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

c) Sigortalı veya çalıştırdığı kişilerin, poliçede belirtilen mesleki faaliyeti ifa ederken alkol,uyuşturucu ya da narkotik maddelerin tesiri altında bulunması sonucunda meydana gelen olaylar,

ç) İnsani görevin yerine getirilmesi hariç, sigortalının, sigorta primine destek verenkuruluşların sorumluluk alanı dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri,

d) İdarî ve adlî para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartlar,

e) Her türlü deneyden kaynaklanan tazminat talepleri.

A.4. Sigortanın Başlangıcı ve Sonu

Sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, aksikararlaştırılmadıkça, Türkiye saati ile öğlen saat 12.00’de başlar ve öğlen saat 12.00’de sona erer.

B. ZARAR VE TAZMİNAT

B.1. Rizikonun GerçekleşmesiSigorta sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebinde

bulunulduğunu öğrendiği ya da zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu andariziko gerçekleşmiş sayılır.

B.2. Rizikoya İlişkin Olarak Sigorta Ettirenin YükümlülükleriSigorta ettiren, aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür:

a) Haberdar olduğu andan itibaren rizikonun gerçekleştiğini derhal sigortacıya bildirmek,

b) Sigortalının sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde, sigortacıya bildirmek,

c) Sigorta sözleşmesi yokmuş gibi, imkanları ölçüsünde zararın önlenmesi, azaltılması veartmasının önlenmesi için gerekli her türlü önlemi almak ve bu amaçla sigortacı tarafındanverilecek mesleki faaliyet dışındaki sigortacılıkla ilgili makul talimatlara uymak,

ç) Sigortacının talebi üzerine, olayın ve zararın nedeni ile hangi hâl ve şartlar altındagerçekleştiğinin ve sonuçlarının tespitine; tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu hakkınınkullanılmasına yarayacak, elde edilmesi mümkün bilgi ve belgeleri makul sürede vermek,

d) Zarardan dolayı, dava yolu ile veya başka yollarla bir tazminat talebi karşısında kaldığıveya aleyhine cezai kovuşturmaya geçildiği hâllerde, durumdan sigortacıyı derhal haberdar etmekve tazminat talebine ve cezai kovuşturmaya ilişkin olarak almış olduğu ihbarname, davetiye vebenzeri tüm belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermek,

e) Sigorta konusu ile ilgili başka sigorta sözleşmesi varsa bunları sigortacıya bildirmek.

B.3. Rizikoya İlişkin Olarak Sigortacının Hak, Borç ve YükümlülükleriB.3.1. Giderlerin ÖdenmesiSigortacı, zararı önleme, azaltma, artmasına engel olma ve rücu haklarının korunmasına

yönelik sigortalının yaptığı makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, sigortatazminatından ayrı olarak tazmin eder.

Sigortacı, sigorta ettirenin istemi üzerine giderlerin karşılanması amacıyla gerekli tutarı avansolarak ödemek zorundadır.

B.3.2. Tazminata İlişkin Avans Verilmesi

159TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 174: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Sigortacı, sigortalının talebi üzerine, tazminat talebine ilişkin giderler için avans vermekzorundadır.

B.3.3. Tazminatın ÖdenmesiRizikonun gerçekleşmesi hâlinde, özel durumlar hariç olmak üzere, hangi belgelerin

istenileceği poliçe ekinde açık ve anlaşılır şekilde yer almak zorundadır.

Sigorta tazminatı, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıyaverilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde rizikonungerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmasından kırkbeş gün sonra muaccel olur. Sigortacıyayüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmişse süre işlemez.

Araştırmalar, rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmasından ya da zarar görenindoğrudan sigortacıya başvurmasından başlayarak üç ay içinde tamamlanamamışsa; sigortacı,tazminattan mahsup edilmek üzere, tarafların mutabakatı veya anlaşmazlık hâlinde mahkemeceyaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının en az yüzde ellisiniavans olarak öder.

Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.

Sigortacının temerrüt faizi ödeme borcundan kurtulmasını öngören sözleşme hükümlerigeçersizdir.

B.3.4. Sigortalıya YardımSigortacı, sigortalı tarafından usulüne uygun olarak bildirimde bulunulması ya da zarar gören

tarafından kendisine doğrudan talepte bulunulmasından itibaren beş gün içinde, zarara uğrayanınistemleriyle ilgili olarak ve sigortalının adına, fakat sorumluluk ve tüm giderler kendisine aitolmak üzere, gerekli hukuki işlemlerin gerçekleştirilip, kararların alınmasını ve ayrıca savunmayayardımda bulunmayı üstlenip üstlenmeyeceğini sigortalıya bildirir. Bu sürenin sonuna kadaryapılması zorunlu işlemleri sigortalı yürütür. Sigortacı yaptığı işlemlerde sigortalının hak vemenfaatlerini gözetir.

Sigortacı bildirimde bulunmamışsa, sigortalı aleyhine kesinleşen tazminatı öder. Ancak,sigortalının sigortacının onayını almadan yaptığı sulh sözleşmesi, bildirimden itibaren onbeş güniçinde onay verilmemişse, sigortacıya karşı geçersizdir; sigortacı haklı olmayan sebeplerle sulheonay vermekten kaçınamaz.

B.3.5. Sigortacının Zarar Görenden Bilgi Alma HakkıSigortacı, zarara sebep olan olayın ve zarar miktarının belirlenmesi amacıyla, zarar görenden

bilgi isteyebilir. Zarar gören, sağlanması ihtimali bulunan ve istenilmesi haklı görülebilecek ilgilitüm belgeleri sigortacıya vermek zorundadır. Zarar görenin bu zorunluluğa uymaması hâlinde,durumun zarar görene yazılı bildirilmiş olması kaydıyla, sigortacının sorumluluğu, zorunlulukyerine getirilmiş olsaydı ödemek zorunda kalacağı miktarla sınırlıdır.

B.3.6. Zarar Görenle İlişkide İfa YükümlülüğüSigortacı, sigortalıya karşı ifa borcundan tamamen veya kısmen kurtulmuş olsa da, zarar

gören bakımından ifa borcu, zorunlu sigorta miktarına kadar devam eder.

Sigorta ilişkisinin sona ermesi, zarar görene karşı ancak, sigortacının sözleşmenin sonaerdiğini veya ereceğini yetkili mercilere bildirmesinden bir ay sonra hüküm doğurur.

Zarar, sosyal güvenlik kurumları tarafından karşılandığı ölçüde sigortacının sorumluluğu sonaerer.

160 TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 175: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

B.4. HalefiyetSigortacı, ödediği tazminat tutarınca, hukuken sigortalının yerine geçer.

B.5. Doğrudan Dava Hakkı

Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesiiçin geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.

C. ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER

C.1. Sigorta Priminin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun BaşlamasıSigortacının sorumluluğu, primin ödenmesi ile başlar. Aksi kararlaştırılmadıkça, primin

ödenmemesi hâlinde, poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamaz ve buşart poliçeye yazılır.

C.2. Sigortalı ve Sigorta Ettirenin Sözleşme Yapıldığı Sırada Beyan YükümlülüğüSigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli

hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlışbildirilen hususlar, sözleşmenin değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemlikabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceyekadar önemli sayılır.

Sigortacı sigorta ettirene, cevaplaması için sorular içeren bir liste vermişse, sunulan listedeyer alan sorular dışında kalan hususlara ilişkin olarak sigorta ettirene hiçbir sorumlulukyüklenemez; meğerki, sigorta ettiren önemli bir hususu kötü niyetle saklamış olsun.

Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde,sigortacı onbeş gün içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen primfarkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemlihususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafındanönemli sayılmaması durumu değiştirmez. Ancak, bildirilmeyen veya yanlış bildirilen bir hususunya da olgunun gerçek durumu sigortacı tarafından biliniyorsa, sigortacı beyan yükümlülüğününihlal edilmiş olduğunu ileri sürerek sözleşmeden cayamaz. İspat yükü sigorta ettirene aittir.

Sigortacı, cayma hakkının kullanılmasından açıkça veya zımnen vazgeçmişse veya caymayayol açan ihlale kendisi sebebiyet vermişse ya da sorularından bazıları cevapsız bırakıldığı hâldesözleşmeyi yapmışsa sözleşmeden cayamaz.

Cayma hâlinde, sigorta ettiren kasıtlı ise, sigortacı rizikoyu taşıdığı süreye ait primlere hak kazanır.

C.3. Sözleşmenin Devamı Sırasındaki Beyan YükümlülüğüSigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasından sonra, sigortacının izni olmadan rizikoyu veya

mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etkileyici davranış ve işlemlerdebulunamaz.

Sigorta ettiren veya onun izniyle başkası, rizikonun gerçekleşme ihtimalini artırıcı veya mevcutdurumu ağırlaştırıcı işlemlerde bulunursa yahut sözleşme yapılırken açıkça riziko ağırlaşması olarakkabul edilmiş bulunan hususlardan biri gerçekleşirse derhâl; bu işlemler bilgisi dışında yapılmışsa,bu hususu öğrendiği tarihten itibaren en geç on gün içinde durumu sigortacıya bildirir.

Sigortacı sözleşmenin süresi içinde, rizikonun gerçekleşmesi veya mevcut durumunağırlaşması ihtimalini ya da sözleşmede riziko ağırlaşması olarak kabul edilebilecek olaylarınvarlığını öğrendiği takdirde, bu tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshedebilir veya primfarkı isteyebilir. Farkın on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde sözleşme feshedilmiş sayılır.Meğer ki, rizikonun artmasına, sigortacının menfaatiyle ilişkili bir husus ya da sigortacının

161TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 176: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

sorumlu olduğu bir olay veya insanî bir görevin yerine getirilmesi sebep olmasın.

Sigortacı, rizikonun gerçekleşmesinden önce, sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünü kasıtlıolarak ihlal ettiğini öğrenince, birinci fıkraya göre sözleşmeyi feshetse bile, değişikliğin meydanageldiği sigorta dönemine ait prime hak kazanır.

C.4. Sigorta Ettirenin ve Sigortalının Durumu

Sigorta ettirenin bilgisine ve davranışına hukuki sonuç bağlanan durumlarda, sigortadanhaberi olması şartı ile sigortalının da lehtarın bilgisi ve davranışı da dikkate alınır.

C.5. Tebliğ ve İhbarlar

Sigortalının ve sigorta ettirenin bildirimleri, sigorta şirketinin merkezine veya sigortasözleşmesi yapan ya da yapılmasına aracılık eden acenteye yapılır.

Sigortacının bildirimleri de sigortalıya karşı yapılacaksa sigortalının, sigorta ettirene karşıyapılacaksa sigorta ettirenin son bildirilen adresine noter eliyle veya taahhütlü mektupla yapılır.

Taraflara imza karşılığı elden verilen mektup veya telgrafla yapılan bildirimler de taahhütlümektup hükmündedir.

Güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik ortamda yapılan ve sigortacıya, sigortalıyave sigorta ettirene ulaştığı kanıtlanabilen bildirimler de geçerli sayılır.

C.6. Sigorta Sözleşmesinin Son Bulması

Sigorta sözleşmesi; poliçede tanımlanan mesleki faaliyete son verilmesi, sigortacının iflası,sözleşmenin feshi ve sözleşmeden cayılma hâllerinde son bulur.

Mevzuattan kaynaklanan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin son bulmasıdurumunda işlemeyen günlere ait prim sigorta ettirene iade olunur.

C.7. Özel Fesih Nedenleri

Sigorta ettiren, sigortacının sorumluluğu başlamadan önce, kararlaştırılmış primin yarısınıödeyerek sözleşmeden cayabilir.

Sigortacının, konkordato ilan etmesi, ilgili sigorta dalına ilişkin ruhsatının iptal edilmesi veyasözleşme yapma yetkisinin kaldırılması gibi hâllerde; sigorta ettiren, bu olguları öğrendiği tarihtenitibaren bir ay içinde sigorta sözleşmesini feshedebilir.

Sigorta ettiren, aciz hâline düşen veya hakkında yapılan takip semeresiz kalan sigortacıdan,taahhüdünün yerine getirileceğine ilişkin teminat isteyebilir. Bu istemden itibaren bir hafta içindeteminat verilmemiş ise sigorta ettiren sözleşmeyi feshedebilir.

C.8. Ticari ve Mesleki Sırların Saklı Tutulması

Sigortacı ve sigortacı adına hareket edenler bu sözleşmenin yapılması dolayısıyla sigortalıya vesigorta ettirene ilişkin öğreneceği sırların saklı tutulmamasından doğacak zararlardan sorumludur.

C.9. Zamanaşımı

Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarakiki yıl ve sigorta tazminatına ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibarenon yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

C.10. Özel Şartlar

Taraflar, sigorta ettiren ve sigortalının aleyhine olmamak üzere özel şartlar kararlaştırabilir.”

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan ile SağlıkBakanı yürütür.

162 TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI

Page 177: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Hekimin Hak ve Sorumlulukları

Günümüzde, hekim hasta ilişkisi, hasta haklarının yanı sıra sistemde önemli birbileşen olan “hekim hakları”nın da tartışılmasını gerektirmektedir.

Güncel yaklaşım, bu iki kavramı birbirinin karşıtı olmaktan çıkarıp, sürecibirlikte tamamlayan taraflar olarak tanımlanması şeklindedir. Bu kapsamdagenel hukuk çerçevesinde, yasa, yönetmelik ve tüzüklerde kısıtlı olarak yer almışolmasına rağmen alanın profesyoneli olması ve humanist bir yaklaşım ilehekimlerin;

3 Nitelikli eğitim alma ve gelişmeleri takip edebilme 3 "Yeterli" ücret edinme 3 Meslek uygulamaları sırasında

• Etik kuralları gözeterek uygulamada bulunma • Baskı altında olmadan mesleğini uygulayabilme • Güncel bilimsel olanaklardan yararlanma • Mesleki risklerden korunma ve sağlığını koruma • Hastaya yeterli zaman ayırma • Bir başka hekim ya da birime danışma • İyileşme garantisi vermeme• Tedavi yöntemini seçebilme

3 Aydın kimliği oluşturabilme ve bunu sürdürebilme 3 Koşulları oluştuğunda hastayı reddetme 3 Tanıklıktan çekilme

Prof. Dr. Özlem YILDIRIM

163

OFTALMOLOJİDE

MALPRAKTİS KONULU

EĞİTİM BULUŞMASININ

SONUÇ BİLDİRGESİ

BÖLÜM F

Page 178: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

3 Medya tarafından yargısız taciz, teşhir edilmeme ve3 Sağlık sistemi içerisinde yönetsel sürece katılma haklarından söz edilebilir. Yukarıda tanımlanan hakların, göstermelik ya da zorlamalı değil, sistemi

iyileştirici-geliştirici olduğunun paydaşlara hissettirilmesi yoluyla gereğinceuygulanması hekimlik uygulamalarının daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır.

Hekime tanınması gereken bu hakların yanı sıra kuşkusuz hekimin de tıpuygulamaları sırasında uyması beklenen sorumlulukları söz konusudur. Hekimingörev ve sorumlulukları, yasa, yönetmelik, tüzük ve bildirgeler ile belirlenmiştir.Bu belgeler kapsamında hekimin; cezai, hukuki, idari ve mesleki sorumluluklarısöz konusudur. Bu nedenle, hekimlerin sağlıkla ilgili kanun, yönetmelik, yönergeve diğer mevzuatı okuması ve bilmesi gerekir. Zira, kanunu bilmemek suç halindemazeret olarak kabul edilmemektedir Yasal anlamda sağlık hizmeti üretirkenhekimlerin, yürürlükteki yasal düzenlemelere, meslek etiği değerlerine ve kurallarınabağlı kalma ve güncel bilimsel kuralları takip ederek bunlara uyma zorunluluğuvardır. Dolayısıyla hekim hukuka aykırı bir uygulamada bulunduğunda, ortayaçıkan durumdan kaynaklanan bir sorumluluğa sahip olacaktır. Uygulamadakiyasalara göre tıbbi bir uygulama hatası iddiası söz konusu olduğunda, sağlıkpersoneline özgü bir yasa kapsamında yargılama yapılamamaktadır. Giderekartan tıbbi uygulama hatası davaları ve özel tıp uygulamaları koşullarının varlığıdikkate alındığında, ihtiyacı karşılayabilecek nitelikte ve alana özgü yasalarınçıkartılmasının sorunların çözümüne önemli katkıda bulunacağı açıktır.

Malpraktis davalarında hekimlerin azımsanmayacak düzeyde sorumlututuldukları bir ortamda araştırılması gereken bir diğer konu da kişinin ya dakanuni temsilcisinin aydınlatılmış onamlarının alınıp alınmadığıdır. Hekimlerinmesleki uygulamalarında olası kusur ile ilgili iddialar söz konusu olduğundadeğerlendirilmesi gereken ve uygulamayı yasalara uygun hale getiren temelkoşul aydınlatılmış onam varlığıdır. Bu kapsamda hekimlerin hasta–hekimilişkisinin tüm aşamalarında aydınlatma ve onam alma yükümlülüklerini deyerine getirmeleri gerekmektedir.

Genel olarak hekimin hak ve sorumluluklarını asistan hekimler yönündenirdeleyecek olursak;

3 Hekimliğin zorlu bir sürece girdiği şu dönemde asistan hekimler de yasal hakve sorumlulukları konusunda bilinçlenmelidirler. 3 Öncelikle hekimlerin nitelikli bir eğitim görme hakkı olmalıdır. Eğitimhastaneleri performans baskısından kurtarılmalı, “Uzmanlık Eğitimi Takip Sistemi’ etkinleştirilerek eğiticilerin eğitim programlarına aktif olarak katılması ve yeterlilikleri açısından denetlenmesi sağlanmalıdır.3 Döner sermaye kaynaklarından, kongre ve eğitim programlarına asistankatılımının ücretsiz sağlanabilmesi için, yeterli bütçe ayrılmalıdır. 3 Asistan görev tanımlaması tam olarak yapılmalı ve çalışma saatleri resmi olarak açıklanmalıdır.3 Yardımcı sağlık personeli sayı ve kalitesi arttırılarak yönetmelikte de belirtildiği gibi asistan hekimler hekimlik dışı işlerde kullanılmamalıdır.3 Hasta ve hasta yakını kaynaklı şiddetin önüne geçebilmek için gerekli tedbirler

164 OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS KONULU EĞİTİM BULUŞMASININ SONUÇ BİLDİRGESİ

Page 179: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

(güvenlik sistemlerinin arttırılması, yasal yaptırımlarla ilgili bilgilendirmeafişleri gibi) alınmalıdır.3 Asistan temsilcilikleri yaygınlaşmalı ve yapılan toplantılarda alınan kararlar tıpta uzmanlık eğitiminin kurallarını belirleyen Sağlık Bakanlığı’nca dikkate alınmalıdır. 3 Asistan hekimlerin tıbbi müdahalelerinde kendilerini yasal olarak koruyabilmeleri için tüm dikkat ve özeni göstermiş olduklarına dair her türlü yapılan işlemi kayıt altına almaları gerekmektedir.3 Birçok davaya konu olan ve genelde asistan hekimlerin görevlendirildiği aydınlatılmış onam alınması hakkında, uzmanlık eğitiminin başında asistanlara detaylı bilgilendirme yapılmalıdır.3 Asistan hekimler mesleki, etik ve idari sorumluluklarının da bilincinde olmalıdırlar.Hekim, sağlık personeli de dahil olmak üzere kendisine yardım eden her çalışanın

kusurundan sorumludur. Onların kusursuz hizmet sunabilmeleri için eğitim,donanım, denetim ve organizasyonu yerine getirmek hekimin sorumluluğundadır.

Tıbbi cihazların arızalarının sağlık hizmetini etkilemeyecek şekilde giderilmesi,eskilerin yenilenmesi ilgili hekimin sorumluluğundadır. Malzeme ve stokyönetimindeki aksamalar başhekimliğe iletilmediği müddetçe uzman hekimtarafından üstlenilmiş sayılır.

Hekimin sorumlulukları arasında bir diğer önemli başlık; hastanın kişiselbilgilerini, anamnez ve muayene bulgularını, hastalığı ile ilgili onam formlarını,yapılan tıbbi veya cerrahi müdahale ve takip sonuçlarını belgelendirmek, dokümanteetmektir. Tüm bu bilgiler hasta ve hekim arasında sır kabul edilmeli, hastanın talebiolmasa da gizli tutulmalıdır. Ayrıca hekim, gerektiğinde hastanın kendisi, kurum,sigorta şirketi ya da adli makamlar için rapor hazırlama ya da bildirimi zorunluhastalıkları rapor etmekle de yükümlüdür.

Günümüzde hekimlik pratiği açısından önemli bir sorun haline gelen endikasyondışı ilaç kullanımı konusunda Sağlık Bakanlığı bazı düzenlemeler yapmış görünsede, bu alandaki temel sorumlu hekimdir. Endikasyon dışı ilaç uygulamalarındahekime düşen en önemli görev, idari mevzuata uygun doküman oluşturulması veözellikle de “tedavi “ amaçlı olduğunun vurgulandığı aydınlatılmış onam alınmasıdır.

Tedavi edici tababet, bir anlamda “ müessir fiile “ dayalı bir meslektir ve hattasanattır. Yani hekimlik bir başka insanı, kimyasal-farmakolojik, fizik, cerrahi ya dapsikolojik vb. yollarla etkileyerek, hastalık halinin denetim altına alınmasına çalışanbir meslektir. Tedavi niyetine dayalı hekimlik mesleğinin ayırt edici özelliğihekimlik diploması yani tedavi etme yetkisi, tedavi etme özgürlüğü ve hekimözerkliğidir. Bu özgürlük ve özerkliğin sınırlarının öncelikle hekimler tarafındanbilinerek sadece tıbbi anlamda değil, idari ve hukuki anlamda da net olarakuygulanması gerekmektedir. Bu sınırların en duyarlı olduğu konulardan birisi deendikasyon dışı ve ötesi tıbbi uygulamalardır ve bu alandaki süreçleri hekim olarakçok yakından izleme zorunluluğu vardır.

165OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS KONULU EĞİTİM BULUŞMASININ SONUÇ BİLDİRGESİ

Page 180: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Tıbbi Uygulama Hatalarında Değerlendirme

Tüm tıbbi girişimler belli bir risk taşımaktadır. “İzin verilen risk”in tıbbi karşılığı“Komplikasyon” dur. Bir başka deyişle, tıbbi girişim sırasında öngörülmeyen,öngörülse bile tüm çabalara rağmen önlenemeyen durum, bilgi ve beceri eksikliğisonucu oluşmayan zarar, tıbbi uygulama hatası değil komplikasyondur. Tıbbikusur ise, o gün için genel kabul görmüş tıbbi uygulama standartları çerçevesindeortalama bilgi düzeyi, beceri, dikkat ve özene sahip bir hekimin göstermesi gerekendavranış şeklinin gösterilmemesidir. Tıbbi kusur çeşitleri dikkatsizlik, özen eksikliği,tedbirsizlik, meslekte acemilik ve yetersizlik, emir ve yönetmeliklere uymamaktır.Bütün bunlar tüm hekimlerin mesleki hayatında malpraktis nedenleri olmakla beraber,asistan hekimler için uzman hekimlerden farklı olarak meslekte acemilik veyetersizlik ön plana çıkmaktadır. Meslekte acemilik ve yetersizlik, meslek ve sanatınesaslarını ve klasik bilgilerini bilmemek, temel beceriden yoksun olmak olaraktanımlanmaktadır. Asistan hekimlerin çalışma saatlerinin yoğunluğu, çalışmakoşullarının güçlüğü, nöbetler, düşük ücretler, tıbbi sekreterlik görevinin asistantarafından yapılması, hasta ve hasta yakınları tarafından ruhsal ve fiziksel şiddetemaruz kalma, sürekli değişen sağlık politikası ve yasalar, eğitim saatleri, hasta başıeğitim ve pratik beceri eğitiminin yetersizliği ve standardının olmaması, kongre vebilimsel etkinliklere katılımın yetersizliği, eğitimin değerlendirilmesi, asistankarneleri, geri bildirim ve bitirme sınavlarının gerekli özenle yapılmaması gibisorunlar malpraktisi neredeyse kaçınılmaz ve dikkat edilmesi gereken çok ciddi birsorun haline getirmiştir. Asistan hekimler, yetkili uzman hekim kontrolünde tedavive ameliyat yapabilirler. Ancak, asistan ve diğer personelin hatalarından, olayınözelliğine göre, cezai açıdan uzman hekim sorumlu olabilir. Görüldüğü gibi,malpraktis, asistan hekim eğitim süreci içerisinde de karşılaşılan önemli bir sorundur.Bu konuda yasal sorumluluklar bilinmeli, malpraktis asistan hekim eğitimininayrılmaz parçası olarak algılanmalı ve öğretme sürecinde denetim, hasta güvenliğiniaksatmayacak risk yönetimi unsurlarını barındırmalıdır.

Kötü uygulamalar dışında oluşmuş tıbbi hatalar konusunda hekimlere sahipçıkılmalı, avukatların bu konuda uygun olmayan istekler ve davalar için propagandayapmalarına karşı aktif tutum alınmalı, malpraktis iddialarının mahkemeleregidilmeden çözülmesi için yaratıcı yöntemler bulunmalı ve tıbbi uygulama hatalarınındeğerlendirilmesi için yasa ve yöntem geliştirilmelidir. TTB’nin önerdiği üzere, sağlıkçalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve sağlık hizmetindenkaynaklanan zararların devletçe giderilmesi uygun bir yol olacaktır.

Sağlık çalışanları; mesleki uygulamaları sırasında ortaya çıkan kusur vezararlarla ilgili olarak Türk Ceza Kanunu kapsamında, bilinçli taksir, olası kast,kasıt gibi maddeler başlığı altında yargılanmamalıdır.

Hekim, meslek pratiği ve icrası sırasında bilerek veya dikkatsizlikle ya da ihmalyoluyla hastalarına verdiği zarardan, hekimlikle ilgili yasalardaki kurallarauymamaktan, teşhis ve tedavide gerekli en son bilimsel yöntemleriuygulamamaktan, mesleğindeki acemiliğinden dolayı sorumlu tutulur. Hekiminsorumluluğu 4 ana başlıkta incelenir.

166 OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS KONULU EĞİTİM BULUŞMASININ SONUÇ BİLDİRGESİ

Page 181: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

3 Cezai sorumluluk (adli yargı-ceza davası)3 Hukuki sorumluluk (adli yargı-ceza davası)3 İdari sorumluluk (kurum içi soruşturma)3Mesleki sorumluluk (Tabip Odası Onur Kurulu)Kamu kurumlarında görevli hekimlerin, idareyi ilgilendiren konular dışındaki

mesleki ve etik davranışlarından doğan sorunları mesleki sorumluluk olaraktanımlanır. Mesleki sorumlulukla Tabip Odaları Onur Kurulları ilgilenir. Bu sistem,28.4.2004 tarih, 25446 sayılı TTB Disiplin Yönetmeliği’ne göre çalışmaktadır.Odaya üye olsun, olmasın, sivil-asker tüm hekimler meslek örgütü tarafındansorgulanma ve yargılanmaya tabii tutulurlar. Mesleki soruşturma kapsamındakisuçlar;

3 Deontolojiye aykırı davranmak, 3 Yasa ve tüzüklere uymamak,3 Haksız çıkar sağlamak,3 Hasta haklarını ihlal etmektir.Kusurlu eylemlere karşı;3 Uyarı3 Para3 Geçici olarak meslekten men (15 gün-6 ay)3 Oda bölgesinde çalışmanın yasaklanması cezası verilir. Üç kez meslekten men cezası alan bir hekim o bölge içinde hekimlik yapamaz.

Tıbbi Uygulama Hatalarında Yasal Süreç

Tıbbi uygulama hataları bakımından ceza hukukunda karşımıza çıkan ilk sorun,eylemin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesidir. Bu çerçevede cezahukukunda incelenen husus öncelikle eylemin hakkın icrası olarak nitelenenhekimlik mesleğinin icrası hukuka uygunluk sebebinin ve yine bu çerçevede ilgilininrızası olarak nitelenen aydınlatılmış onamın bulunup bulunmadığıdır. Dolayısıylakonu, ceza hukukunda iki farklı hukuka uygunluk çerçevesinde çözümlenmelidir.Her iki hukukun uygunluk sebebi bulunmuş olsa bile hekimin sorumluluğu ortadankalkmış olmaz. Hekimin eylemi bakımından kusurlu olup olmadığı da araştırılır.

Genel olarak hekimlerin yapmış oldukları eylemlerin ceza kanunlarındaki çeşitlisuç tiplerine uydukları görülmektedir. Bu suç tipleri de genel olarakdeğerlendirildiğinde, kasten yaralama, taksirle yaralama, kasten öldürme, taksirleöldürme gibi suçlardır. Ancak tüm hukuklarda, hekimin tedavi amaçlı müdahalesininbazı hukuka uygunluk sebepleri uygulanarak cezalandırılmadığını görmekteyiz.Genel olarak kabul gören, mağdurun rızası, hukuka uygunluk sebebiyle hekimlerinmüdahalelerine izin verilmesidir. Bu çerçevede hekimin tedavi amaçlımüdahalesinin hukuka uygun sayılabilmesi için mağdurun buna rıza göstermesigerekmektedir. Ancak bu rızanın nasıl alındığı önemlidir. Tıp hukukunda

167OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS KONULU EĞİTİM BULUŞMASININ SONUÇ BİLDİRGESİ

Page 182: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

aydınlatılmış onam adı verilen ve kapsamlı bir bilgilendirmeyi içeren aydınlatmadansonra hastanın göstermiş olduğu rıza çerçevesinde yapılan müdahaleler hukukauygun hale gelecektir. Ancak bu rıza da tek başına yeterli olmamaktadır. Bununyanında genel olarak tüm hukuklarda kabul edilen, müdahalenin yetkili bir hekimtarafından yapılması ve tıp biliminin kurallarına uygun bir müdahaledebulunulmasının zorunlu olmasıdır. Eğer hekim tıp biliminin kurallarına uygun birmüdahale gerçekleştirmemiş ise, hastanın aydınlatılmış onamı bulunsa bilesorumluluğu doğacaktır. Bu çerçevede de çeşitli hukuk sistemlerinde çeşitli suçlargündeme gelebilecektir. Örneğin, eğer hekim bilerek tıp biliminin kurallarına aykırıdavranmış ise kasten yaralama, bu konuda tedbirsiz ve dikkatsiz davranmış isetaksirle yaralama gündeme gelebilmektedir.

Özellikle 2007 yılına kadar Adli Tıp Kurumu ile Yüksek Sağlık Şurası Kararlarıarasında yüksek oranda çelişki gözlenmiştir. Tıbbi uygulama hatası adli ve tıbbi birkonu olmasına rağmen, Yüksek Sağlık Şurasında uzun bir süreden beri adli tıpuzmanı üye bulunmamaktadır. Adli Tıp İhtisas Kurullarında ve Genel Kurulda bazıuzmanlık dallarında tek üyenin bulunması malpraktis olgularında eleştirilere yolaçmaktadır. Gerek Yüksek Sağlık Şurası'na, gerekse Adli Tıp Kurumu'na gelenmalpraktis olgularında, hekimler %50'nin üzerinde bir oranda kusursuzbulunmaktadır. Özellikle 2005 yılından sonra Adli Tıp Kurumu'na gelen malpraktisolgularında yıllık %100 artış gözlenmiştir.

Tıbbi Uygulama Hatalarından Korunma

Oftalmolojide malpraktisin önlenebilmesi için temel kural, bilgilendirilmişlik,özgürlük ve yeterlilik ilkelerine uyulmuş aydınlatılmış onam formu alınmasıdır.Ancak onam almak hekimi ceza almaktan kurtarmaz sadece onam almamaktandolayı ceza almayı engeller. Onam alınmadan önce, hastayla iyi bir iletişiminkurulması, hastanın tanı, tedavi seçenekleri ve izlem süreci konusunda yeterincebilgilendirilmesi gerekmektedir. Yazılmamış her bilgi yapılmamış sayılacağından,preoperatif ve postoperatif durum, ameliyat notu, komplikasyonlar ve izlem sürecikayıt altına alınmalıdır. Kayıtlarda müphem ifadelere yer verilmemeli, belgeüzerinde değişiklik yapılmamalıdır.

2009 yılında Resmi Gazetede yayınlanan Tıpta Uzmanlık EğitimiYönetmeliğinde uzmanlık eğitimine klasik yaklaşım sergilenmekte ve hizmet önplanda tutulmaktadır. Öğrenme aktiviteleri klinik uygulama içindeki süreçler olarakkabul edilmektedir. Uzmanlık eğitimine yenilikçi yaklaşımda ise hizmet ve eğitimeş önemde tutulmakta, öğrenme aktiviteleri ile klinik uygulamalar eşleştirilmektedir.Bu amaçla Kasım 2009’da Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma Sistemi(TUKMOS) olarak adlandırılan sanal bir platform yazılımı oluşturulmayabaşlanmıştır. Bu sistemin içinde Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel MüdürlüğüGöz Hastalıkları Uzmanlık Alanı Standart Müfredat ve Rotasyon Komisyonukurulmuştur. TUKMOS Göz Komisyonu oftalmolojinin temel birimlerinin yanı sırasürekli mesleki gelişim, profesyonellik, etik ve oftalmolojide medikolegal sorunlarkonularında da öğrenim hedefleri koymuştur. Bu hedefler arasında özellikle

168 OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS KONULU EĞİTİM BULUŞMASININ SONUÇ BİLDİRGESİ

Page 183: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

medikolegal sorunlar başlığı altında malpraktisten korunma amaçlı ayrı bölümlerhazırlanmıştır. Komisyon çalışmaları devam etmekte olup Sağlık Bakanlığıtarafından tüm tıp alanlarında çalışmalar tamamlandıktan sonra yürürlüğekonacaktır.

Malpraktis iddiasından korunmak için; yapılan bütün işlemler (istenen tetkiklerde) belgelendirilmelidir. Kanıtlanmayan işlemlerin doğruluğu iddia edilemez.

Özellikle cerrahi işlemlerde istenmeyen sonuçların ve komplikasyonlarınönlenebilmesi için sıkı bir standardizasyon önerilmektedir. Bunu yapacak olan dameslek örgütleridir.

Malpraktis suçlamalarına karşı etkili savunmada meslektaşlarından ve adli tıpuzmanlarından yararlanmak hekimin savunmadaki en önemli silahıdır. Mahkemeceatanmış bilirkişi olsa bile, CMK 67. maddesi uyarınca taraflar istediği olguda biruzmandan teknik destek ve görüş alabilir.

Tıbbi bilirkişiler görüşlerini, mahkemeye aktarırken adli tıp uzmanından destekalmalıdırlar. Bu hem süreci hızlandıracak hem de gereksiz yan yollara sapılmasınıönleyecektir.

Kanaate dayalı bilirkişilik dönemi bitmiş, artık kanıta dayalı, gerekçeli bilirkişilikdönemi başlamıştır.

Kitle medyası, dördüncü kuvvet olarak kabul edilmekte ve kamuoyunubilgilendirmenin yanı sıra, sıklıkla yönlendirmektedir. Medyanın kamuoyuoluşturma gücünü tıbbi malpraktis haberlerinde de görmekteyiz. Ancak medyadaçıkan tıbbi malpraktis haberlerinin birçoğunun ''medyatik malpraktis'' olduğuanlaşılmaktadır.

Hekimlerle kitle medyasının işbirliğini sağlamak için öncelikle hekimlerinmedyanın işleyişini anlaması ve haberi “basılmaya değer” yapan kriterleri tanımasıgereklidir. Medyanın payına düşen en önemli görev ise, sağlık haberciliği eğitimineve medya etiğine sahip muhabirler yetiştirmek, bu vasıflara sahip gazetecilerleçalışmaktır. Ancak bu şekilde bu iki önemli alan, medya ve tıp, uyum içinde vebirbirinin ayağına basmadan çalışabilir.

Malpraktis konusundaki tazminatların tamamen özel sigortaya havale edilmesi,aynı zorunlu trafik sigortasında olduğu gibi suistimale kapı aralayacak ve bu alandasektörleşmeye yol açacaktır. Özel sigorta şirketlerinin hasar prim dengesi ve teknikkar hesapları nedeni ile hekimler mağdur olacaktır. Çözüm tamamen hatalı olansistemin terk edilerek İskandinav modelinin uygulanmasıdır.

Sonuç olarak Malpraktisi önlemek için;

3 Kayıtlar düzgün tutulmalı, tıbbi belgelerin ve grafilerin düzgün arşivlenmesi

sağlanmalıdır.

3 Uzmanlık derneklerinin, hem malpraktisi önlemek, hem de oluşan şikayetlerde

yol gösterici olmak üzere, öncelikle uzmanlık alanlarıyla ilgili standartları tespit

etmesi gerekmektedir.

169OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS KONULU EĞİTİM BULUŞMASININ SONUÇ BİLDİRGESİ

Page 184: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

3 Mezuniyet sonrası sürekli eğitim programlarıyla bilgi ve tutumların

güncellenmesi sağlanmalıdır.

3 Tıp eğitimi sisteminde tıp etiği ve tıp hukukunu öne çıkaran değişikliğe

gidilmelidir.3 Hekim, tıp hizmetini tek başına yürütemeyeceği gibi her aşamasını da denetim altında tutma gücüne sahip değildir. Sağlık alanında tanımlanan sayısı kırkı aşkın meslek vardır. Zorunlu mesleki sigorta aceleyle yasalaştırılmadan önce, komplikasyon

durumunda hukukun tutumunu netleştirmek, kusursuz sorumluluk konusunuçözmek gereklidir.

3 Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve TTB ile birlikte özel bir komisyonkurulmalı, oluşturulan bu komisyon gözetiminde Yeni TCK tekrar gözden geçirilmelidir. Bu hukuksal çalışmalar genişletilerek Tıp Uygulamalarına Özgü mevzuat oluşturularak bu çok özel ve kutsal alanın özel “Sağlık Hukuku” oluşturulmalıdır.

170 OFTALMOLOJİDE MALPRAKTİS KONULU EĞİTİM BULUŞMASININ SONUÇ BİLDİRGESİ

Page 185: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

A

ABD 29, 36, 105, 106, 107, 108,

Adli Tıp Kurumu 33, 37, 41, 50, 56, 91,92, 93, 94, 95, 131, 168,

AHEK 8

Alkol 97, 139, 147, 153, 159

Arşivleme 38

Asistan 7, 8, 9, 10, 11, 42, 43, 44, 52,100, 118, 121, 122, 123, 124, 125, 126,127, 128, 129, 151, 164, 165, 166,

Asistan Hekim 7, 9, 11, 166,

Asistan Hekimler Eşgüdüm Kurulu 8

Avrupa Konseyi Biyotıp Sözleşmesi 80

Avusturya 111

Aydınlatılacak Kişi 80, 81,

Aydınlatılmış Onam 3, 4, 5, 6, 9, 24, 25,33, 34, 36, 79, 83, 94, 95, 102, 107, 112,125, 127, 135, 141, 164, 165, 168,

Aydınlatılmış Rıza 78, 79

Aydınlatma Yükümlülüğü 47, 61, 80, 81,110, 111, †170

Aydınlatma Yükümlüsü 9, 80, 81

Aydınlatmanın Kapsamı 81, 82,

Aydınlatmanın Şekli 82

Aydınlatmanın Zamanı 81

B

Belgeleme 18

Belgelemek 18, 115

Bilgilendirilmiş Onam 42, 103

Bilgilendirme 4, 5, 18, 80, 97, 103, 109,115, 140, 165

Bilgisayarların Tıpta Kullanılışına İlişkin Duyuru 19

Bilim ve Sanat Hürriyeti 77

Bilinçli Taksir 41, 53, 85, 86, 89, 131,166

Bilinçsiz Taksir 85

Bilirkişi 32, 33, 37, 39, 40, 49, 55, 58, 59,71, 72, 73, 74, 75, 88, 91, 93, 96, 97, 100,127, 135, 154, 169,

Bilirkişi Raporu 73, 74, 88, 135,

Bilirkişilik 10, 33, 71, 72, 73, 74, 75, 76,92, 98, 103, 105, 127, 128, 135, 169

Borçlar Kanunu 10, 43, 46, 47, 62, 63,70, 154

C

Ceza Muhakemesi Kanunu 17, 70,

Ceza Sorumluluğu 13, 50, 51, 106, 131

Cezai Sorumluluk 9, 62, 112, 167

Ç

Çalışma Süresi 8

Çalışmanın Yasaklanması 67, 70, 167

Çapraz Sorgu 49, 59, 74

Çekirdek Eğitim Müfredatı 121

D

Deontoloji Tüzüğü 9, 10, 24, 57

Devlet Memurları Kanunu 7, 10, 63,

171Dizin

DİZİN

Page 186: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Dikkatsizlik 42, 46, 66, 72, 84, 85, 130,166,

Disiplin Suçu 63

Dökümantasyon 18, 19, 20

E

Eğitici 125

Eğitim 2, 7, 8, 9, 10, 23, 24, 25, 36, 38,42, 43, 44, 52, 60, 92, 116, 118, 119, 121,122, 123, 124, 125, 128, 132, 136, 163,164, 165, 166, 167, 168, 169, 170

Eğitim Kurumlarını Değerlendirme Komisyonu 122

Eğitim Müfredatı 121, 132

Eğitim Planlama Birimi 122

Eksik Araştırma 52, 94

Endikasyon 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27,28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 82, 165

Endikasyon Dışı 21, 22, 23, 24, 25, 26,27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 165

Etik 1, 2, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 12, 13, 19, 20,30, 36, 55, 60, 61, 62, 67, 72, 74, 114,119, 124, 125, 126, 128, 130, 132, 147,148, 153, 158, 163, 165, 167, 168

Evrakta Sahtecilik 59

F

Farmakoekonomik 27, 31, 32

Farmakovijilans 29

FDA 25, 26, 29, 33, 34

G

Gazete 6, 33, 63, 95, 97, 128, 136, 137,139, 141, 142, 145, 153, 156, 157, 158

Genel Öğrenim Hedefleri 125

Genelge 9, 16, 34, 136

Genişletilmiş Eğitim Müfredatı 121,Görev Analizi 123

Görev Listesi 123, 124

Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Eğitim

ve Müfredat Komisyonu 122

Göz Hastalıkları Eğitim ve Müfredat

Programı 122

Göz Hastalıkları Uzmanlık Alanı 122,123, 168

Göz Hastalıkları Uzmanlık

Öğrencisi 122

H

Haber 9, 17, 56, 61, 97, 137, 140, 141,142, 145

Haber Kaynağı 140

Hak 1, 7, 10, 12, 18, 21, 28, 72, 77, 79,98, 108, 110, 146, 154, 155, 159, 160,161, 162, 163, 164

Haklar 1, 2

Haksız Fiil 10, 43, 46, 47, 127

Hasta Güvenliği 61, 116, 118, 119

Hasta Hakları 1, 6, 11, 14, 20, 23, 33, 61,79, 81, 82, 83, 109, 127

Hasta Hakları Yönetmeliği 6, 14, 23, 33,79, 81, 82, 83

Hata 37, 46, 49, 52, 56, 57, 58, 59, 60,61, 65, 72, 83, 85, 86, 87, 100, 107, 108,112, 114, 116, 130, 141

Hatalı Uygulama 45

Hekim Hakları 1, 2, 6, 8, 163

Hekim Hasta İlişkisi 1, 163

Hekim Kusuru 39, 40, 98, 100, 102

Hekimlik 2, 3, 8, 11, 12, 13, 14, 15, 16,17, 20, 33, 36, 51, 54, 55, 63, 64, 70, 72,78, 79, 82, 114, 125, 127, 164, 165, 167

Hekimlik Mesleğinin İcrası 78, 79, 82,167

Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 63, 70,82

Hukuka Uygunluk 60, 77, 78, 104, 106,109, 111, 112, 167

Hukuki Sorumluluk 10, 17, 46, 61, 62,167

172 Dizin

Page 187: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

I-İ

ICO 124, 128, 129

İdari Malpraktis 13

İdari Sorumluluk 10, 62, 167

İhtisas Kurulu 37, 56, 92, 93, 94, 98

İlaç Endüstrisi 29

İletişim 4, 37, 53, 64, 72, 95, 115, 116,117, 118, 120, 137, 138, 143

İletişim Hataları 53

İlgilinin Rızası 167

İngiltere 107, 108, 109, 145

International Council Of Ophthalmology 124, 128, 129

İstenmeyen Sonuç 4, 53

İsviçre 111

K

Kalite 107, 118, 119

Kasıt 32, 41, 131, 166

Kast 41, 54, 166

Kasten yaralama 53, 104, 106, 108, 109,110, 111, 112, 167, 168

Kayıt Tutma Yükümlülüğü 48

Kaynak Standardizasyonu 125

Kitle İletişimi 137, 138

Kitle Medyası 137, 138, 139, 141, 142,169

Kılavuz 25, 27

Komisyon 60, 122, 123, 124, 169, 170

Komplikasyon 5, 16, 32, 33, 38, 39, 45,46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56,57, 58, 59, 60, 61, 72, 90, 116, 117, 131,133, 135, 141, 166, 170

Konsültasyon 52, 57

Kötü Uygulama 40, 140, 147

Kurum Kusuru 98

Kusur 3, 10, 12, 35, 36, 37, 38, 39, 40,41, 42, 44, 47, 48, 49, 52, 53, 54, 56, 59,87, 88, 89, 94, 97, 98, 119, 127, 135, 164,166

Kusursuz Sorumluluk 13, 17, 39, 52, 58,60, 147, 170

M

Malpraktis 3, 4, 6, 12, 13, 17, 26, 32, 36,39, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 48, 49, 50, 53,55, 57, 58, 59, 60, 61, 72, 73, 76, 83, 93,95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103,105, 106, 108, 113, †114, 115, 116, 117,118, 119, 120, 127, 128,, 130, 131, 132,133, 134, 135, 136, 145, †162, 163, 164,165, 166, 167, 168, 169

Medikal Malpraktis 12

Medikolegal 76, 124, 126, 127, 128, 168,169

Medya Etkisi 138

Medyatik Malpraktis 169

Mesai 8, 10

Meslek Etiği Kuralları 9, 63, 70, 79, 82

Meslek Sırrı 19

Meslek ve Sanatta Acemilik 72, 85, 130

Mesleki Cüret 85

Mesleki Sorumluluk 62, 96, 106, 125,167

Mesleki Sorumluluk Sigortası 96

Mesleki ve Etik Sorumluluk 10

Meslekte Acemilik ve Yetersizlik 42, 166

Meslekten Alıkoyma Cezası 65, 67, 70

Müdahale 3, 4, 6, 17, 18, 23, 24, 36, 38,40, 41, 46, 47, 51, 57, 58, 61, 77, 78, 79,80, 81, 82, 83, 86, 87, 104, 106, 109, 110,111, 112, 120, 135, 147, 165, 168

Müfredat 122, 123, 124, 128, 168

Müterafık Kusur 54

N

Nizamat Evamir ve Talimatlara Riayetsizlik 85

Nöbet 7, 8, 9, 10, 43, 51, 56

Nöbet Saatleri 10

173Dizin

Page 188: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

O

Oda Bölgesinde Çalışmanın Yasaklanması 67, 70, 167

Oftalmolojide Malpraktis 115, 116, 117,118, 119, 164, 165

Onam 1, 2, 3, 4, 5, 6, 9, 18, 24, 25, 33,34, 36, 37, 42, 60, 79, 83, 94, 95, 102,103, 107, 112, 114, 125, 127, 135, 141,164, 165, 168

Onay 3, 26, 38, 97, 160

Otonomi Aydınlatması 80

Ö

Öğrenim Hedefleri 123, 124, 125, 126,168

Öğrenme Aktiviteleri 123, 168

41, 54, 166

Özen Yükümlülüğü 84, 85

P

Para Cezası 10, 62, 64

Plasebo 26

Poliçe 146, 147, 148, 150, 151, 154, 160,161

Prim 109, 146, 148, 150, 151, 154, 155,156, 161, 162, 169

Profesyonellik 124, 126, 128, 168

R

Raporlama 18, 19, 20, 60

Resmi Gazete 6, 33, 63, 95, 128, 153

Riziko Aydınlatması 80

Rıza 3, 23, 34, 36, 47, 48, 54, 78, 79, 80,81, 83, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113,167, 168

Rızanın Açıklanması 79

Rızaya Ehliyet 79

Ruhsat 21, 26, 27, 29, 31

S

Sadakat ve Özen Borcu 48

Sağlık Bakanlığı 6, 14, 15, 20, 23, 25,26, 27, 28, 31, 32, 56, 60, 70, 91, 95, 122,123, 128, 131, 165, 168, 169, 170

Sağlık Haberciliği 137, 169

Sağlık Hizmeti 2, 8, 12, 13, 17, 35, 52,53, 55, 56, 58, 59, 78, 88, 105, 107, 164

Sağlık Kampanyası 139

Sağlık Mesleği Mensubu 36, 78, 105

Sağlık Personeli 5, 13, 14, 16, 36, 49,50, 58, 78, 94, 119, 164, 165

Sevk 38, 53, 56, 63, 65, 68, 87, 99, 119

SGK 28, 51, 61

Sigorta 19, 28, 40, 41, 60, 97, 109, 136,144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151,153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160,161, 162, 165, 169, 170

Şikayet 30, 56, 95, 97

Simülasyon 43, 100, 101

Sistem 13, 28, 53, 59, 116, 118, 144, 145,149, 167

Sistem Hataları 53, 59

Sır 9, 11, 15, 18, 19, 48, 63, 83, 113, 165

Sır Saklama 9, 11, 15, 19, 48, 83, 113

Sır Saklama Yükümlülüğü 9, 11, 48, 113

Sorumluluk 9, 10, 11, 13, 14, 16, 17, 18,25, 27, 29, 32, 38, 39, 41, 43, 44, 46, 48,49, 52, 54, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 80, 81,89, 96, 97, 106, 109, 112, 113, 125, 127,145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152,153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160,161, 167, 170

Soruşturma 30, 31, 49, 50, 55, 56, 62,63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 88, 167

Sözleşme 25, 43, 46, 47, 48, 54, 146,153, 154, 155, 156, 157, 158, 160, 161,162

Standart Tıbbi Uygulama 46

Sürekli Mesleki Gelişim 124, 168

174 Dizin

Page 189: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

T

Tababet 6, 7, 24, 33, 34, 36, 78, 91, 92,95, 121, 128, 165

Tababet Uzmanlık Tüzüğü 121

Tababet ve Şuabatı Sanʼatlarının Tarzıİcrasına Dair Kanun 91, 95, 121, 128

Taksir 41, 53, 83, 84, 85, 86, 89, 166

Taksirin Unsurları 84

Taksirle Öldürme 83, 112, 167

Tanı Hataları 52

Taraf Hatası 99

Tarife 148, 156

Tazminat 2, 8, 10, 13, 14, 15, 16, 17, 30,31, 37, 41, 44, 52, 54, 55, 58, 60, 63, 76,94, 96, 97, 100, 105, 106, 108, 109, 113,127, 136, 144, 146, 147, 148, 149, 150,153, 154, 156, 157, 158, 159, 160, 161

Tazminat Sorumluluğu 2, 13, 14, 76,105

TCK 5, 9, 51, 53, 56, 60, 62, 70, 73, 76,77, 78, 80, 83, 84, 86, 89, 90, 131, 135,170

Tedavi Aydınlatması 80

Tedavi Hataları 35, 52, 87

Tedavi Özgürlüğü 24, 32

Tedaviyi Sürdürme Yükümlülüğü 48

Tedbirsizlik 42, 72, 84, 85, 130, 166

Tekzip 142

Televizyon 54, 137, 138, 139, 142

Tıbbi Bilirkişilik 71

Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi 34, 79,82, 83

Tıbbi Deontoloji Tüzüğü 9, 10, 24

Tıbbi Etik 55, 60, 61, 67, 125, 128

Tıbbi Girişim 38, 50, 166

Tıbbi Hata 52, 56, 61, 65, 72, 83, 85, 86,107, 108, 112, 130

Tıbbi Kusur 42, 166

Tıbbi Malpraktis 6, 36, 41, 44, 45, 46, 48,

49, 53, 55, 58, 59, 61, 72, 73, 76, 105,106, 132, 133, 135, 169,

Tıbbi Müdahale 3, 4, 6, 23, 38, 41, 61,77, 78, 79, 87, 104, 111, 112, 120

Tıbbi Müdahalenin Gerekliliği 82

Tıbbi Standart 45, 85

Tıbbi Uygulama 2, 6, 12, 13, 35, 36, 37,38, 39, 40, 41, 42, 46, 49, 56, 57, 59, 76,77, 90, 91, 93, 94, 95, 103, 105, 107, 108,109, 112, 130, 137, 139, 141, 144, 145,146, 147, 148, 164, 166, 167, 168

Tıbbi Uygulama Hataları 12, 13, 36, 37,39, 41, 59, 76, 90, 103, 107, 112, 141,147, 167

Tıbbi Uygulama Hatası 2, 6, 12, 36, 38,39, 49, 57, 93, 94, 95, 108, 109, 137, 139,141, 144, 145, 164, 166, 168

Tıp Etiği 8, 20, 60, 61, 113, 120, 170

Tıp Hukuku 6, 17, 34, 41, 55, 61, 85, 86,113, 120

Tıpta Uzmanlık Eğitimi 121, 122, 168

Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği 121

Tıpta Uzmanlık Kurulu 7, 121, 122, 123,168

Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma Sistemi 122, 168

Tıpta Uzmanlık Tüzüğü 7, 11, 42, 66

Tıpta Uzmanlık Yönetmeliği 7, 11

Toksisite 28

TTB 1, 2, 3, 4, 5, 6, 8, 17, 30, 36, 41, 60,63, 70, 72, 79, 129, 130, 166, 167, 170

TUK 122

TUKMOS 122, 123, 124, 168

Türk Ceza Kanunu 5, 9, 17, 19, 41, 43,89, 90, 166

Türk Oftalmoloji Derneği 122, 124

U

Uluslararası Oftalmoloji Stratejik Planı 124

175Dizin

Page 190: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

Uyarma Cezası 64

Uzman Görüşü 49, 135

Uzmanlık Dalları Eğitim ve MüfredatKomisyonları 122

Uzmanlık Eğitimi 7, 8, 9, 121, 122, 123,125, 128, 164, 168

Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği 121

Uzmanlık öğrencisi 7, 8, 11, 44, 122,150

V

Vekalet Sorumluluğu 42

Vekâlet Sözleşmesi 46

Y

Yan Etki 27, 32

Yaralama 50, 53, 83, 104, 106, 108, 109,111, 112, 167, 168

Yaralamaya Neden Olma 50

Yardımcı Kişi 9, 43, 46

Yargıtay 37, 50, 51, 57, 58, 60, 61, 95,

96, 97, 133

Yasal Hak 10, 164

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği 7

Yöntem 40, 66, 122, 125, 166

Yüksek Öğretim Kanunu 7, 10, 63

Yüksek Sağlık Şurası 10, 37, 44, 50, 61,

76, 91, 92, 93, 94, 95, 103, 168

Yükümlülük 45, 46, 81

Z

Zaman Yönetimi 118

Zamanaşımı 56, 60, 70, 156, 161, 162

Zorunluluk Hali 1

176 Dizin

Page 191: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması
Page 192: ALMOLOJİDE MALPRAKTİS HEKİMİN UMLULUKLARI...Sağlık Hukuku bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tıp fakültesini bitiren hekim, tedavi özgürlüğü kazanmış olur. Bu özgürlük diploması

ISBN: 978-605-61013-3-5

TÜRK OFTALMOLOJ‹ DERNE⁄‹ E⁄‹T‹M YAYINLARI

Gönül isterdi ki, bu kitabın arka kapağındaki ilk yazı, artık aramızda olmayan EğitimPlanlama Birimi’nin kurucusu Prof .Dr. Ercan ÖNGÖR hocama ait olsun.Bu vesileyle hocamınaziz hatırası önünde özlemle ve hürmetle eğiliyorum.

Eğitim Planlama Birimi 1995 yılında yapılanmasını tamamlamış, 2003 yılından bu yana daulusal düzeyde “Oftalmolojide Eğitim Buluşması” Toplantıları düzenlemektedir.

Malpraktis konuları özellikle 2000’li yıllarda tıp camiasının gündeminde yoğun şekilde yer almayabaşlamış, kamuoyundaki yanlış algılamalarla hekimlerin başını ağrıtacak hale gelmiştir. Hekimlerinartık yasal hak ve sorumluluklarını çok iyi bilmeleri gerekmektedir. O nedenle uzmanlık eğitimimüfredat programlarında, etik-medikolegal-profesyonellik konularına da yer verilmeye başlanmıştır.

Bu kitabın içeriğindeki yazılar 2011 yılında düzenlenen 7. Oftalmolojide Eğitim BuluşmasıToplantısında konuşma görevi üstlenmiş olan değerli meslektaşlarımız ve değerli konukkonuşmacılarımız tarafından kaleme alınmıştır. Emekleri nedeniyle bütün yazarlara yürektenteşekkür etmek isterim. İleride bu kitabın E-Kitap versiyonu devreye girdiğinde kuşkusuz en çokgüncellemeye ihtiyaç duyulacak en çok okunacak kitaplardan biri olacaktır.

Mevcut hali ile bu kitap, gerek mesleğe yeni başlayan ve gerekse deneyimli meslektaşlarımız içinyol gösterici olarak önemli bir boşluğu dolduracak, konunun değişimlere açık olması nedeniyle, ilerideE-Kitap versiyonlarını da yakından takip etmeleri gerekecektir. Yararlı olması dileklerimle.

Dr. Sunay DUMAN 1995-2006 Dönemi Eğitim Planlama Birimi Sekreteri 2006-2010 Dönemi Eğitim Planlama Birimi Başkanı

Türk Oftalmoloji Derneği Eğitim Yayınları’nın son basılı kitabı olan bu eser 2011 yılındaİzmir’de gerçekleştirilen Oftalmolojide Eğitim Buluşması-7 Toplantısı’nın konu başlıklarındanhazırlanmıştır. Eğitim Planlama Birimi’nin aktif üyeleri, malpraktis konusuyla yakından ilgilenen vetoplantılar düzenleyen hukuk ve adli tıp uzmanları, Göz Hastalıkları ihtisası yapmakta olan ikiasistanımız ve bir gazeteciden oluşan toplantı konuşmacıları, anlattıkları konuları genişleterek yazılımetin haline getirmişlerdir. Kitapta yasal haklarımız, sorumluluklarımız ve malpraktisle ilgili genelbilgilerin yanı sıra oftalmolojide malpraktis konuları ve örnekleri de detaylarıyla işlenmiştir.

Günümüz koşullarında hekim ve hastaların yasal hakları ve sorumluluklarının, ilgili yasaldüzenlemelerin ve yaptırımların iyi bilinmesinin, tıp ile hukuk arasındaki bağlantının önemigiderek artmaktadır. Kitabın tüm oftalmologlara tıbbi malpraktis, yasal haklarımız vesorumluluklarımız konusunda sağlam bir temel bilgi oluşturacağına inanıyorum. Bu özgüneserimiz, oftalmolojide malpraktis konusunda yayınlanan ilk kitap olma özelliğini taşımaktadır.

Konuyla ilgili bilgilerini, deneyimlerini bizlerle paylaşan ve emeklerini esirgemeyen tüm yazarlara,yayınlanmasını ve meslektaşlarımıza ulaşmasını sağlayan Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı veMerkez Yönetim Kurulu’na teşekkür ediyor, kitabın hepimize yararlı olmasını gönülden diliyorum.

Prof.Dr. Zeliha YAZAR TOD Eğitim Planlama Birimi 2006-2010 Dönemi Sekreteri TOD Eğitim Planlama Birimi 2010-2012 Dönemi Başkanı