altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/son-antlasma-can-eryumlu.pdfaltkitap - roman 1...

357
Son Antlama Can Eryümlü

Upload: others

Post on 31-Dec-2019

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

S o n A n t l a þ m aCan Eryümlü

Page 2: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

S o n A n t l a þ m aCan Eryümlü

www.altkitap.com

Delikanlý adam Fatih Ergökmen'in anýsýna

Page 3: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

altkitap - roman 1

Son AntlaþmaCan Eryümlü

Aralýk 2001

Yayýna Hazýrlayan: Yücel BalkuDüzelti: Yücel BalkuTasarým: Faruk UlayTasarým Uygulama: Yekta Kopan

© 2001 altkitap ve Can EryümlüKapak Resmi: Marc Chagall

Yapýtýn tüm yayýn haklarý saklýdýr. Tanýtým için yapýlacak kýsa alýntýlardýþýnda yayýncýnýn izni olmaksýzýn hiçbir yolla çoðaltýlamaz.

[email protected]

Page 4: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Yazar Hakkýnda

Can Eryümlü, 1948 yýlýnda Ýzmir'de doðdu. Mimarlýk okudu.Halen mesleðini Ýzmir'de sürdürmektedir. Evli ve bir kýz çocukbabasýdýr. Eserlerinden, Gri Kýyýlarýnda (Kavram Yayýnevi, 1994)adlý öykü kitabý ile Ben Zaman Tanrýsý (Boyut Yayýnevi, 1998) veZamanýn Bittiði Yer (Boyut Yayýnevi,1999) adlý iki romanýyayýnlanmýþtýr. Yazar ayrýca Euripides'in Troya'nýn Kadýnlarý adlýoyunu ile Ursula K. LeGuin'in Baþlama Yeri (Ýletiþim Yayýnevi,1995) ve Frederik Pohl'ün Çýkýþ Kapýsý (Kavram Yayýnevi, 1995)adlý romanlarýný Türkçeye çevirmiþ, son ikisi basýlmýþtýr.

Page 5: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Davetiye

Yücel Balku

"Son Antlaþma" yý okumaya baþlayan herkes onun sadece insanýiçine çeken bir roman deðil, ayný zamanda bir davetiye olduðunuhemen anlayacaktýr. Okuyaný yolculuða çýkmaya davet eden birroman bu; üstelik iki nokta arasýndaki mesafeyi tüketmekle sonaerecek bir yolculuk deðil . Zamanda ve mekanda yol alacaðýnýz;tarihi, uygarlýklarý ve bizzat "insan"ý alýþýlmýþýn dýþýnda birpencereden seyredip tüm bunlar üzerine yeniden düþünmek zorundakalacaðýnýz farklý bir yolculuk. Rotayý sadece kaptan biliyor. Amabilinmedik yollara sapýyor diye ondan þikayet etmeye ne haliniz ne devaktiniz olacak; altüst olmuþ zaman ve mekan kavrayýþýnýzý tekrarayaklarý üzerinde görmekten baþka bir þey istemeyeceksiniz. Sizcede fazlasýyla baþtan çýkarýcý bir davet deðil mi bu?

Bu yolculuðu beylik ulaþým araçlarý ile yapmak mümkün deðilelbette. Bir grup bilim adamý/kadýný Odysse adýný verdikleri organikparçalardan oluþan bir bilgisayar, bir zaman makinesi yapar veonunla ilk yolculuklarýna çýkarlar ; hem de bizi de yanlarýna almanezaketini göstererek. Ýkinci Dünya Savaþýný bildiðimizden daha öncebitirmeye çalýþýrlar. 1943 yýlýna gidip Büyük Sahra Çölünde bir içdeniz yaparlar. Bilinen bütün dengeler deðiþtiði için, o savaþý baþkabir sona ulaþtýran alternatif bir tarih geliþir. Sonra Adem ile Havva,Cennet Bahçesi, Süleyman ile Sabalý Belkýs, Musa, Ýbrahim, Nuh, vb.öykülerinin içinde buluruz kendimizi. Anlarýz ki, aslýnda sadecezaman makinesinin roman kahramanlarýný götürdüðü yerlerde;Hindistan'a ve Budizm'e, Güney Amerika'ya ve Maya dinine, uzayistasyonlarýna ve geleceðin dinlerine, ayrýca zamanýn kendisinedoðru geniþleyen bir coðrafyada deðil ; Tevrat öykülerinin içindeyolculuk ediyoruz: Cennet bahçesinin yapýlmasý, Adem'in yapýlmasý,Þeytan'ýn onu kandýrmasý, cennetten kovulma; her þey bir kere dahayaþanýyor gözümüzün önünde.

i

Page 6: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Son Antlaþma" Tekvin (Çýkýþ) ve yaratýlýþ konusunda alternatif birbakýþ. Tarihte yazýlmýþ belki de en ilginç kitap olan Tevrat'ýncoðrafyasý içinde bir zaman yolculuðu. Eski ve Yeni Ahit�e (Antlaþma)yönelik çok farklý bir yorum. Üstelik zaman makinesinin geçmiþten vegelecekten taþýdýðý insanlardan (insanla birlikte taþýnanlarý buradasayabilir miyiz?) , renkli ve meþhur kiþiliklerden (M.Monroe vb.), azýlýolmayan bir tarihe tanýklýk etmekten kaynaklanan baþ dönmemizbiraz hafiflediðinde anlýyoruz ki, Can Eryümlü " Son Antlaþma'dainsaný, sadece insaný anlatýyor. Var olduðundan bu yana , hattageleceðe deðin, insan oluþun esaslarý üzerinde düþünüyor;farklýlaþmalarý, benzerlikleri, çatýþmalarý , tapýnma kültürleri ve dahabir çok yönü ile insanýn bu dünyadaki macerasýný yenidenanlamlandýrma çabasýna giriþiyor. Bu yolculuk davetine icabetedenler insanlýk tarihinin en eski , en temel sorularýný kendikendilerine bencileyin bir daha soracaklar: " Biz neyiz?" , "Kimiz".

Can Eryümlü, "Son Antlaþma" nýn kurgu-bilime yaklaþan, hattafantastik edebiyatýn diðer alt türleri ile de kimi zaman öpüþüpkoklaþan kurgusunu hayranlýk uyandýracak bir beceri ile inþa ettiðigibi, bu kurguyu insan merkezli tutmak gibi nadir görebildiðimiz çetinbir iþi de baþarýyor . Hayal gücü inanýlmaz ölçüde zengin, alt-üstedici ve baþtan çýkarýcý. Gösteriþsiz ama duru dili bu tür bir romanaçok yakýþýyor, okuyucunun (sayýn yolcular!) kurgunun gücünü açýkçahissetmesini saðlýyor.

Kuþkusuz, bu davetiye tek bir yolculuk için deðil. Okuduktan sonraçýkýlabilecek yolculuklarýn sayýsý ancak kiþinin kendisiyle sýnýrlanabilir.Ben bu davete icabet eden insanlarýn ilklerinden olduðum içinkendimi þanslý sayýyorum. Müteakip yolculuklarda kendi ufukçizgime, er ya da geç, dokunacaðýmý bilmek içimi ürpertse de�

iiÖnsöz - Yücel Balku

Page 7: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

BÝRÝNCÝ KÝTAP

Page 8: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

1.

Zamanýn uçurumundan ve karanlýk gerisinden baþka negörüyorsunuz?

William Shakespeare

'Bütün bunlarý niye yazdým? Neyi kime anlatmak için? Kimanlayabilir bizim o yaþadýklarýmýzý?' diye yazdý sarýþýn adam, bir iplebaðlý olan kaðýt destesinin en üstündekine. Ondan önce büyükharflerle 'SIRASIYLA' yazmýþ, ama sonra onun üzerini bir kaç kezçizerek karalamýþtý. Kalemi bir süre daha elinde tutarak durdu,düþündü, sonra arkasýna yaslandý. Oturduðu ahþap iskemlegýcýrdayarak esneyince yeniden masaya eðildi. Üzeri kaðýtlar ve çeþitlieþyalarla dolu olan tahta masa odanýn dibindeki en karanlýkköþedeydi. Sarý, uzun saçlý, sakallý adamýn arkasýný döndüðü ahþapkafesli pencerelerden içeri giren delikli aydýnlýk loþ gölgelerinimasadaki karmaþanýn üzerine düþürüyordu. Elindeki kalemi masanýnüzerine attý, yerinden kalkýp daðýnýk yataða doðru yürüdü ve kendinisýrtüstü onun üzerine býraktý. Pencerelerdeki kafesli kepenklerintümünün kapalý olmasýna karþýn odanýn içi gene de çok aydýnlýkgeliyordu ona. Sol koluyla yüzünü örterek gözlerini kapadý. Öbür eliylesakallarýný kaþýyýp saçlarýný ensesinden geriye attý.

'Bedenin en yorgun kýsmý ruhtur,' diye düþündü. Nerede okumuþ,ya da kimden duymuþtu bunu? Bilmiyordu. Anýlarý içinde dolaþýp birþeyler arayamayacak kadar da yorgun hissediyordu kendini. Bildiði veyaþadýklarý hakkýndaki yorumlarýný masadaki o kaðýtlara dökmüþtü.Gece çok az uyumuþtu, ama hiç uykusu yoktu gene de. Ayrýcageçmiþin aðýrlýðýndan uyurken de kurtulamýyor, sýk sýk heyecanla veterleyerek uyanýyordu uykularýndan. Tavanda tekdüze bir iniltiyle

8

Page 9: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

dönen, uçlarý yer yer paslý sarý pervanenin ritmine kulak verdi. Odanýniçi, tüm loþluðuna ve tepede dönen o alete karþýn oldukça sýcaktý.Yataða ve yastýða deyen sýrtýyla ensesi terlemeye baþlamýþtý bile.'Dýþarýsý ne kadar sýcaktýr, kim bilir?' diye düþündü. Oysa daha öðlenbile olmamýþtý.

Otelin önündeki sokaðýn açýldýðý meydanda, Sankore Camisi'ninönüne kurulan pazar kalabalýðýnýn sesleri neredeyse kütlesel biruðultuyla odaya doluyordu. Ýnsanlar o sýcakta, güneþin kavuranparlaklýðý içinde meydaný doldurmuþ olmalýydý gene. Satýcýlarýntopraða serdikleri hasýr, kilim, branda yaygýlarýn üzerine sýraladýklarý,ya da kadýnlarýn baþlarýnýn üzerinde getirdikleri sepetlerdeki mallararasýnda, güneþlik diye gerilen tentelerin altýnda Afrika'nýn hertarafýndan gelmiþ bir sürü insan olmalýydý. Eskiden o pazar yalnýzCuma günleri kurulur, çoðu insan diðerleriyle orada buluþup görüþür,bir bayram havasý içinde geçermiþ o gün. Çevrede yetiþtirilen azsayýda pörsümeye yüz tutmuþ sebzenin, sineklerin bulut gibi inipkalktýðý kasabýn tezgahýndaki etlerin yaný sýra pek çok þey olur,pazardan çok panayýra benzermiþ olay. Büyü malzemeleritezgahýndaki timsah ve maymun kafataslarý, hayvan kuyruklarý, deriler,tüyler, kemikler, renkli tozlar, parlak taþlar� ucuz incik boncuk takýlarsatanlarýn yanýnda gümüþçüler, altýncýlar, sarraflar� büyülü güçleriolduðuna inanýlan ahþaptan yontulmuþ heykeller, çeþit çeþit büyücümaskesi� göz alýcý rengârenk bir sürü kumaþýn top top satýldýðý,zurnalý yýlancýlarýn, berber diþçilerin, büyücü doktorlarýn, çöl öykülerianlatýrken ucu eðri bir sopayla kolunun altýna kýstýrdýðý küçük davuluçalan masalcýlarýn olduðu müthiþ renkli bir yer, bir cümbüþ olarakanlatmýþlardý onu.

Þimdilerde ise pazar alaný her gün dolu oluyordu, ama eski tadýtuzu kalmamýþtý. Timbuktu'nun sokaklarýyla meydanlarýný doldurankalabalýk, hiç malý mülkü kalmamýþ, köyleriyle topraklarýný denizsularýnýn kapladýðý umutsuz, ne yapacaðýný, nereye gideceðinibilmeyen þaþkýn çöl insanlarýndan oluþuyordu. Yoksulluk ve bezginlikalmýþtý eski cümbüþ havasýnýn yerini. Çoðu, çoluk çocuk duvardiplerindeki gölgelerde oturarak kendilerine yiyecek verecek birilerinibekliyordu. Sürekli yenileri geliyordu üzerlerine. Her taraftan� amaaçlýk ve hastalýklar bir o kadarýný caminin avlusuna ceset olarakyýðýyordu. Ölüm kokuyordu kasaba. Akbabalarla sýrtlanlar artýk eskisigibi et için birbirleriyle kavga etmiyorlardý. Kaburgalarý görünen,

9Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 10: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

karýnlarý þiþmiþ, gözleri patlak patlak bakan çocuklar ortalýktadolaþýyor, içi boþalmýþ sarkýk memeli kadýnlar kollarýnda ölenbebeklerini ne yapacaklarýný bilemiyordu. Yaþanan tam birkarabasandý ve biteceðe hiç benzemiyordu. Bazýlarý, öleceðini bilipkendi mezarlýðýna giden filler gibi, denizin altýnda kalmýþ eskitopraklarýnýn yakýnlarýna, birer adaya dönüþmüþ kýraç tepelere geridönüyordu. Bir kýsmý da buradaki sefaleti gördükten sonra kalmýyor,þanslarýný baþka yerlerde aramak, kendilerini bekleyen yeniperiþanlýklarý bulmak üzere yolculuklarýný daha ötelere sürdürüyordu.Gene de bir umut adacýðý olmuþtu burasý. Daha doðrusu, bir umutvahacýðý�

Meydanda kazanlarla günde bir kez piþirilen yemeklerin daðýtýlmasýbir curcuna içinde geçiyordu ve o yemek daðýtma iþinin daha ne kadarsüreceði belli deðildi. Az sayýdaki Fransýz kolluk gücünün, bütündengeleri alt üst olmuþ bu yerde, çok az bir etkinliði kalmýþtý. Herkesgibi onlar da biten savaþýn ardýndan, Fransýz Sudaný denilen buekvator Afrika'sýna ne olacaðýný bilmeden bekliyordu. Onlarýn buradaolduðunu Fransa bile bilmiyor olabilirdi, çünkü Fransýzlar dahaFransa'larýna sahip deðillerdi ve Afrika'daki ordularý kimin tarafýndaolacaklarýný bilmeyen serseri mayýnlar gibi baþýboþ kalmýþtý. Busahipsizlik içinde, kasabada farklý gruplar arasýnda sýk sýk çýkankavgalar genellikle ölümle sonuçlanýyor, kavgaya karýþanlarýn hepsi,haklý ya da haksýz olduðuna bakýlmadan kasabalýlar tarafýndan dýþarýatýlarak cezalandýrýlýyordu. Dýþarýya, çöle, umutsuzluða, ölüme, yokoluþa� Tuaregler, Araplar, Berberiler, Arap-Berberi karýþýmýMagripliler, en kalabalýk zenci grubu Bambaralar, eski MaliÝmparatorluðunun halký Mandingolar, Nijer Irmaðý vadisinden gelenDogonlar, farklý yerlerden göçmüþ Hintliler bu unutulmuþ düþ ülkesininsadýk ve inatçý sakinleri idiler ve küçücük bir umudu paylaþmayaçalýþýyorlardý.

Daha önce niye yerleþmiþti insanlar buraya? Ne baðlamýþtý onlarýbu, bir tarafý Nijer Irmaðýnýn taþkýnlarýyla oluþan bataklýklar, bir tarafýda uçsuz bucaksýz Sahra Çölü olan kerpiç kasabaya? Gerçi þimdi birdenizdi o koca çöl, ama ya eskiden? Yani daha çölken, hiçbir þeyyokken, Sahra bir 'kahverengi hiçlik' iken? Tuz, altýn ve kumaþkervanlarý ile Mekke ve Mýsýr'dan gelen bilginlerin toplandýðý bir masalkentine 'Altýn Ülkesi' demek kimin aklýna gelmiþti?

10Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 11: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Timbuktu," dedi kendinin bile duyamayacaðý kadar yavaþ bir sesle.

Onlarýn hepsi buranýn sahipleriydi. Bu coðrafyanýn insanlarý, buradadoðmuþ olmasalar bile burayý hak eden kimselerdi. O ise biryabancýydý. Hem de nasýl bir yabancý... Bilinen tüm sýnýrlarýn dýþýnaçýkmýþ, yer ve zamanla baðýný koparmýþ bir gezgin, kökü olmayanbiriydi. Uzaydan gelmiþ bir yaratýk gibiydi. Gene de, tüm oköksüzlüðüne karþýn, beyin kývrýmlarýnýn içinde büyülü bir ad olarakkalmýþ bu kasabayý, kaldýðý þu kýsacýk süre içinde, o da sevmeyebaþlamamýþ mýydý?

"Timbuktu," diye fýsýldadý bir kez daha.

Aklýna Benny'nin insan sýnýflamasý geldi. "Tortul tabakalar gibiinsanlar," demiþti arkadaþý bir gün. "En üstte yok denecek kadar incebeyaz bir çizgi var. O biziz dostum. Enayice alçakgönüllü olmaya hiçgerek yok. Ondan sonra kalýnca gri bir çizgi gelir. Ýnsan olduklarýný farkeden insanlardýr onlar. Neyin ne olduðunu tam olarak anlayamasalarda farklý bir þeylerin döndüðünü hissedebilirler. Sonra taa dibe kadarkapkara bir çamur iner. Onlar geri kalanýdýr insan denen güruhun.Yaþadýklarýnýn bile farkýnda deðillerdir. Seni ne o ortadakileranlayabilir, ne de alttakiler. Üsttekiler anlar anlamasýna, ama onlar daonaylamak zorunda deðildir."

Düþüncesindeki ses o denli gerçekti ki, anlamsýz olduðunu bile bilekolunu yüzünden çekti ve gözlerini baþka kimsenin olmadýðýný bildiðiodada dolaþtýrdý. Masanýn üzerindeki kaðýtlara takýldý bakýþlarý. Onlarýniye yazdýðýný gerçekten bilmiyordu. Benzin bulmak için beklerken boþgeçirdiði günlerin can sýkýntýsýnýn sonucu deðillerdi yalnýzca. Ortalýktada býrakamazdý onlarý. Tepedeki maðaraya saklasa� oraya gelecekdostlarýyla, ki bundan sonra gelemeyeceklerini biliyordu artýk, birlikteoluþturduklarý ortak anýlardý onlar zaten. Kime yazmýþtý gerçekten okoca yýðýný? Hiç kimseye. Benny gibi insanlarýn çoðunun kara birçamur deðil, büyük bölümünün gri olduðu bir dilimlenmeyi o da kabulediyordu, ama o grilerin de kendisini anlayamayacaklarýný biliyordu.

"Bütün anlatabildiðin, karþýndakinin anlayacaðý kadardýr," (*)demiþti bir gün Ali ona.

Bu yazdýklarýndan, burada tanýþýp sürekli birlikte olduðu Fransýzantropolog René Caillié'ye (**) bile söz etmemiþti. Oysa öbürü onayaptýðý her þeyi, Sahra daha çölken bulduklarýný, deniz olunca geçirdiði

11Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Mevlânâ Celâleddin-i Rumî(**) René-Auguste Caillié, Timbuktu kentine ulaþýp geri dönebilen ilk Avrupalý.

Page 12: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

deðiþimleri, geceler boyu otelin giriþindeki verandada oturup naneliçaylarýný içerken heyecanla anlatmýþ, ama suskunluðuna saygýgöstererek kiþisel hiçbir soru sormamýþtý. Kendi çýktýðý yolculuklaraçaðýrabileceði türden biri olan o adama bile açýlmamýþtý yani. Gene deRené'yi düþünmek hoþuna gitti. Kalktý ve ayaklarýný aþaðýsallandýrarak yüksek yataðýn kenarýna oturdu. Sýrtý terlemiþti.Gömleðiyle pantolonuna baktý. René Timbuktu'ya gelen Gordon Laingadlý bir Ýskoç binbaþýnýn sýrf Avrupalý gibi giyinmekte inat ettiði içinöldürüldüðünü söylemiþti. Büyük olasýlýkla parasý için öldürülmüþtü oÝskoç, ama René kendisinin Arap kýlýðýnda dolaþtýðý için canlý kaldýðýný,yapabildiði yolculuklarý, çölü, sýcaðý, susuzluðu, o susuzluk içindeyaþayan her türlü canlýyý, kum fýrtýnalarýný ve Fas'a kadar uzanangezilerini, çöle duyduðu saygýyý açýkça belli eden bir masalcý tavrýylauzun uzun anlatýrdý(*). Ama konu, artýk sular altýnda kalmýþ olan TassiliN'Ajjer, Tinn Tassarif, ya da Tinn Annenin'de bulduðu maðaraduvarlarýna çizilmiþ resimlere gelince kýzar, yerinde duramaz olur,Timbuktu'nun 400 km kadar kuzeyinde bulunmuþ, siyah ýrközelliklerine sahip en eski insan fosili olan 'Asselar Ýnsaný' ile kayaresimleri ve oymalarýný anlatýrken ise neredeyse þoven bir zenciyedönüþür, bu denizi yapanlara küfürü basardý.

Gülümsedi ve elleriyle saçlarýný yüzünden çekerken baþkagörüntülere bakan gözlerle pencereye doðru döndü. Kendisi de nekadar heyecanlanmýþtý Mareþal Rommel ile birlikte o çölü Hitler'eanlatýrlarken.

René'nin verandada bir aþaðý bir yukarý yürüyerek Sahra'nýn eneski coðrafyasýný, yani daha çölün gene bir iç deniz olduðu eskidönemdeki nehirleri, çevrede yaþayan zürafalarý, antiloplarý,devekuþlarýný, suaygýrlarýný, filleri, koyun besleyen çoban halklarý,balýkçýlýkla geçinen avcýlarý, ucu cengel býçaklý uzun sopalarla hurmahasadý yapan toplayýcýlarý anlatýþýný düþündü. Daðlarda hâlâ binlerceyýl yaþýnda zeytin aðaçlarý olduðunu söylerken altý, yedi bin yýl öncekicoðrafyanýn güzelliði ile açýkça övünürdü. René'nin eski iç denizi mi,çölü mü, yoksa þimdiki denizi mi sevdiðini anlayamamýþ, ama bu soncoðrafyayý, þu koca Sahra Denizi'ni bizzat kendisinin yaptýðýný onaanlatamamýþtý.

Ayaða kalktý ve pencerenin önüne gidip kafesin deliklerinden dýþarýbaktý. Göremediði pazar yeri oldukça kalabalýk olmalýydý. Üstelik

12Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*)Galbraith Welch, Timbuktu'nun Peçesi Açýlýyor; Caillié'nin Þaþýrtan Serüvenleri

Page 13: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

günlerden Cuma idi ve biraz sonra namaz saati gelecek, camidebüyük bir kalabalýk toplanacaktý. On dördüncü yüzyýldan kaldýðýsöylenen o Sankore Camisi'nin on adam yüksekliðinde, piramidebenzeyen kerpiç duvarlarýndaki ahþap çýkýntýlarla bir kirpiyi andýrankuleleri, sýralanmýþ dikilitaþlar gibi duran çamur kaplý duvarlarý,çörtenlerin altýnda ileri uzanan tahta oluklarýna baktý. Daha fazlagecikmeden yola çýkmalýydý artýk. Geriye dönüp masanýn üzerindekikaðýt destesini, bazý eþyalarý ve iç cebinden çýkardýðý kulaklýða benzerbir aygýtý yerde duran bir çantaya koydu. Sonra onu ve kapýnýnarkasýnda asýlý duran kukuletalý lacivert pelerini alarak dýþarý çýktý.Kapýyý açýk býrakarak bastýkça gýcýrdayan ahþap koridoru yürüdü vebazý týrabzanlarý kýrýk olan merdiveni hýzla indi. Kendini bir an önceotelden dýþarý atmak istiyordu.

Aþaðýdaki salonda, büyük hasýr koltuklardan birinde HeinrichBarth'ýn (*) oturduðunu gördü. Sahra'yý önce çölken haritalamýþ olan oadam þimdi bu iç denizi çiziyordu. Çenesi týraþlý, yanaklarýndabýyýklarýyla birleþen püskül püskül favorileriyle eski moda sakallý baþýgöðsüne düþmüþ, kucaðýnda defterler ve haritalarla uyuyakalmýþtý.Sabah vedalaþmýþ olduklarýndan onu uyandýrmamaya çalýþarakönünden yavaþça geçip dýþarý çýktý. Gölgede kalan veranda bile aþýrýaydýnlýktý. Sol elini gözlerine siper yaptý. Otelin Arap sahibi Halil binSettar kapýnýn önünde idi. Ellerini arkasýnda kavuþturmuþ, terlikliçýplak ayaklarýyla duyulmayan bir müziðe tempo tutuyordu. Hep aynýbeyaz entariyi giymesine karþýn onun hâlâ nasýl olup da beyazkaldýðýný merak eden dedikodular yapýlýrdý müþterileri arasýnda.Lacivert pelerini omuzuna atýp kukuletasýný baþýna geçirdi ve ucunugözlerine kadar indirdi. Halil geri dönüp onu görünce kollarýný açarak,

"Ya seyyah Yoohan? Seni bekliyor," dedi kötü bir Fransýzcayla."Cuma� namaz� mescit�" dedi sonra ellerini kulaklarýnýn arkasýnagötürerek. "Seni ben götürecek. Her þeyi öðretecek. Merak etme!"Onun bugün ayrýlacaðýný biliyor, son bir deneme daha yapýyordu.

"Sonra," deyip eliyle belirsiz bir iþaret yaparak verandadan toprakyola indi sarýþýn adam. Müslüman olmadýklarý için Halil'in onunladiðerlerine içten içe kýzdýðýný, ama kalacaklarý haftanýn ücretini peþinödeyen müþteriler olduklarý için de kýrmaktan çekindiðini çok iyibiliyordu. Gene de her konuþmalarýnda böyle azýcýk dokundururdu bu

13Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Heinrich Barth, Alman coðrafyacý, en önemli Afrika kâþiflerinden.

Page 14: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

din konusunu. Son zamanlarda odasýna kapanarak onun ne yaptýðýnýçok merak etmiþti. Sormuþ, yorgun olduðu yanýtýyla yetinmemiþ,odasýna girip yataðýn altýný, dolabýn içini, masanýn üzerindekileri,býraktýðý izleri gizlemeye bile gerek görmeden karýþtýrmýþtý. Sonraanlamadýðý bir dilde yazýlarla dolu kâðýtlarý kastederek, kitap yazmanýnsaçmalýk olduðunu söylemiþti. Tanrý'nýn kitabý varken insanlarýnyazdýklarýnýn hiçbir öneminin olmadýðýný, kendini boþ yereyormamasýný öðütlemiþti müþterisine.

"Bir zenci kýz, ya da iþler görecek bir köle ister?" diye sormuþtu birkez, onu öbürlerinden ayrý yakaladýðý bir akþam. Onun,

"Hayýr, istemiyorum," demesine biraz bozulmuþ,

"Sevap," demiþti sertçe. "Zor durum� yazýk gariplere. Ama onlarýnalýnyazýsý da öyle yazýlmýþ. Deðil mi?" diye eklemiþti ardýndankarþýsýndakini rahatlatmak istercesine. "Ya bir oðlan?" diye sormuþtusonra fýsýldayarak. "Ya da bir erkek�?"

Adam yola inince saða saptý. Kukuletasýnýn önünü biraz dahagözlerine doðru indirdi. Güneþ gerçekten çok parlaktý.

"Bir daha geldikte," diye seslendi Halil arkasýndan, umudunuyitirmediðini göstermek için. Dönüp ona baktý. Hiçbir þey söylemedenelini salladý ve hýzlý hýzlý yürümeye baþladý. Pazarýn ve önünde birerkek kalabalýðýnýn birikmeye baþlamýþ olduðu caminin olabildiðinceuzaðýndan, alçak bir duvarýn gölgesine oturmuþ bir grup çocukla peçelikadýnlarýn önünden geçerek soldaki dar sokaða saptý. Çarþafgiymeyen renk renk giysili Malili Müslüman kadýnlar baðýra çaðýra birþey tartýþýyorlardý bir köþede. Baþýný eðerek yanlarýndan yürüdü. Denizsürgünü göçmenlerin avuç açarak, iniltilerle bekleþtiði meydandan dageçmek istememiþti. Saptýðý sokakta iki Tuaregin develerini bir duvarýndibine çöktürmekte olduklarýný gördü. Adamlarýn baþlarý ve yüzleriniörten lacivert örtülerinin arasýndan görünen gözlerinin kenarlarýgüneþten kýrýþ kýrýþtý. Birinin elinde uzun bir býçak vardý. Onlarýn dayanýndan hýzla geçerek yürüdü. Arkasýndan kendisine baktýklarýndan okadar emindi ki� Çamur sývalý, penceresiz yüksek duvarlar arasýndankývrýlarak giden dar sokaða açýlan büyük, yeþil boyanmýþ tahta birkapýnýn önündeki bir grup çocuk baðýrarak, tekerlemeler söyleyiptaþlar atarak ardýna takýldý, ama onlarý azarlayan ve nereden geldiðibelli olmayan bir kadýn sesiyle koþarak kendi kapýlarýnýn önüne geridöndüler hemen. Buralý çocuklarýn yabancýlara gösterdikleri bu

14Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 15: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

saldýrgan tavýr bile burada bulduðu tek sevinçti. Kasabanýn içindeki herdolaþmasýnda oynanan bir oyundu bu ve her geçiþinde her evde nekadar çok çocuk olduðuna þaþýrýrdý.

Sahra'dan geçen altýn, tuz ve köle ticareti yollarýndan topladýklarýharaçlarla zenginleþen ve on beþinci yüzyýlda güçlü bir imparatorlukkuran Tuareglerin merkeziydi bu küçük kahverengi kasaba. Tuaregsözcüðü gerçekten René'nin dediði gibi 'Tanrýnýn terk ettiði' anlamýnamý geliyordu, yoksa coðrafyalarýna bir yakýþtýrma mý yapmýþtý? Barthkuraklýðýn buralý insanýn en büyük düþmaný olduðunu söylemiþti birsohbetlerinde. Dönem dönem hayvanlar süt veremeyecekleri kadarsusuz kalýr, ürünlerin neredeyse tamamý yok olurmuþ. Ama o zamankuraklýktan daha büyük bir düþman çýkarmýþ ortaya; insanýn kendisi.Sahrada yaþayan Tuareg, Moors, ya da Tedalar için komþularýný soyupkatletmek zorunlu bir yaþam biçimi imiþ. Buralarda kanlý savaþlarýngeçmediði hiçbir yüzyýl olmamýþ. Hem de her savaþ yaþayanlarýnçoðunu yok edermiþ. Hatta Timbuktu ve Agadeþ'teki katliamlar bir kezo kadar büyük bir kýyýma dönüþmüþ ki, yýllarca insansýz kalmýþ bukasabalar. Ama sonra gene birileri gelmiþ ve ayný kuraklýk ile açlýðýnhüküm sürdüðü bu yerlere yerleþmiþ.

"Gelmeyip ne yapsýnlar?" demiþti Barth omuzlarýný silkerek, öbürlerikadar kaderci bir tavýrla.

"Gene de burasý onlarýn ülkeleri," diye söze karýþmýþtý René."Dünyada o kadar yer dururken bizi buralara çeken ne oldu dersiniz?Sen niye buradasýn Henri? Ya sen Jean?"

"Alýnyazýsý olsa gerek," demiþti John kýsaca.

"Göçebeler geleceði düþünmeden, günü gününe yaþarlar," demiþtiBarth. "Bir yerde yiyecek bitince baþka yere göçerler. Oradan baþkayere. Sonra belki yeniden baþa dönerler. Kýsmetlerinde bir þeybulamamak da olabilir, Allah öyle istemiþtir çünkü. Ama artýk kuraklýkbile olmayacak ülkelerinde. Daha beteri geldi, ülkeleri kalmadý."

"Kýtlýða razý olup, alýnyazýsý olarak belledikleri ölümü kuzu kuzubekleyiþlerine þaþýrýrým ben buralý insanlarýn," demiþti René. "Dinselbir yönü var elbette yazgýya böylesine bir inançla boyun eðmenin. Budünya geçici, asýl yaþam öbür tarafta. Sonra iklimin neden olduðu biruyuþukluða da tutsaklar, ama sürekli saldýran komþularýna karþýkendilerini savunmayýp, sýrasýnda toplu intiharlara kadar gitmelerinigerçekten anlayamýyordum. Henüz bu denizin buralý insanlara neler

15Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 16: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

getireceðini, onlarý nasýl deðiþtireceðini bilmiyoruz. Oluþacak yenideðerleri nasýl paylaþacaklarýný, ahlakla geleneklerin nasýldeðiþeceðini birlikte göreceðiz. Hem de çok kýsa bir zamanda.Farkýndaysanýz deðiþmeye baþladýlar bile. Belki de böylesi daha iyiolacak onlar için. Ne dersin Henri?"

Televizyonda gördüðü bir Walt Disney belgeselini anlatmýþtý Johnonlara o gece. "Babam anlatmýþtý bunu," diye baþlamýþtý sözüne.Çünkü onlarýn bu zamanýnda, yani daha henüz 1943 yýlý yaþanýrken,ne televizyon vardý, ne Walt Disney, ne de o tür belgeseller."Grönland'da farelerin bir kýsmý, nüfuslarýna göre yiyecek az olduðuzaman, koþarak kendilerini fiyortlardan aþaðý atarmýþ. Yüzlerce metreaþaðýdaki taþlara çarpýp ölmeyenler açýða doðru yüzer ve gücütükenen boðulurmuþ. Oysa yaþamak bir içgüdüdür. Yani egonun birparçasýdýr diye biliriz, deðil mi?" diye sormuþtu kendisini dikkatledinleyen iki adama. "Yamyamlaþmayý anlarým da, böylesine ego dýþýbir seçime razý olup cinnet geçirircesine ölüme koþmayý ben deanlayamamýþtým. Onlara bu bilinci kim, ya da ne veriyor? Yeterliyiyeceði paylaþacak þanslýlardan olmamayý niye öyle manyakça biriþtahla kabul ediyorlar?" Bir süre üçü, yakýtsýzlýktan çalýþtýrýlamayanjeneratör yüzünden masadaki gaz lambasýnýn titrek ýþýðýna bakaraksusmuþtu.

"Evet. Garip," demiþti René bir süre sonra.

"Ters," demiþti Barth da. "Ýþin doðasýna ters gerçekten."

Ve iþte gene, sokaklara taþan çocuklar, uzaklardan gelip avlularýdolduran hýsým, akrabalarla evler kalabalýklaþmýþ, yeni bir kýtlýðý boynubükük bir þekilde bekleyen kurbanlýk aðýllarýna dönüþmüþtü tümkasaba. Durup arkasýna baktý. Eðri büðrü sokaða takýlý kaldý gözleriuzun süre. Sonra dönüp yürüdü. Sokaðýn bittiði yerde kasaba dabitiyordu. Hiçbir bitkinin olmadýðý, sarýmsý-kýrmýzýmsý bir yamacýnötesindeki maviliðe tepeden bakan uçsuz bucaksýz bir ufuk açýlmýþtýönünde. Eskiden kuzeye uzanan koca bir çöl vardý orada, ama þimdiufuk gökyüzü ile denizin oluþturduðu çizgiyle dünyanýn sýrtýný çiziyor vesýcaktan ince bir tülün arkasýndaymýþçasýna titriyordu. Oldukça uzaktaküçük siyah bir gemi batýya doðru gidiyor, çýkardýðý koyu siyahdumanla bir resim gibi duruyordu manzaranýn içinde.

Dik yamaçtan aþaðý yuvarlanýverecekmiþ hissiyle sýrtýnýarkasýndaki duvara dayadý. Yaslandýðý duvar alev alev yanýyordu.

16Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 17: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Buranýn sýcaðý hoþuna gidiyordu. Onun iliklerine kadar iþleyiþinirahatlatan bir zevkle algýladý. Kanada'daki evinden ayrýldýðý sabahhavada asýlý bir buðu gibi duran yaðmurda bahçedeki yürüyüþünüdüþündü. Saçlarýndan süzülüp ensesinden içeri giren, kaþlarýnda,kirpiklerinde biriken damlalarý bu kadar özleyeceðini düþünmemiþti ozaman. Aðaçlarýn arasýndan bulutlarla örtülü gökyüzüne bakarakdurmuþ, uzun süre arabaya binmemiþti. O sabahki serinliðin mutluluðuneden böyle en olmadýk yerde aklýna gelmiþti? Arkasýndan bütünkasabaya yankýlanan ezan sesiyle düþünceleri üzerine bastýðýtopraklara döndü yeniden.

"Allahüekber. Allahüekber."

'Allah büyüktür,' diye geçirdi aklýndan. 'Ýnsanlar kendilerineezberletilen tekerlemelerin dýþýnda Tanrýnýn ne kadar büyük olduðunubir bilseler� ama kendi insansý ufuklarýnýn ötesindeki büyüklüklerinasýl kavrasýnlar? Düþleyebildikleri kadar büyük bir Tanrý kavramýyeter onlara. Ufkunun açýlabildiði kadar büyür herkesin Tanrýsý kendiiçinde.' Düþüncelerinin derinleþmesine engel olmak isteðiyle çevresinebakýndý. Ezan sesinin çöl coðrafyasýnda ne kadar önemli olduðunu,daha doðrusu o ikisinin birlikteliðinin tartýþýlmaz bir biçimde zamanýnbelleðine iþlendiðini düþündü. Belki de bir koþullanmaydý o. Yani bütünolay kendi benliðine iþlenmiþ olabilirdi, ama gene de çöl ve ezanbirlikte güzel gidiyordu iþte.

Saða döndü ve hýzlý hýzlý yürüyüp elli metre kadar gittikten sonra ikikerpiç duvarýn arasýndaki bir girintinin içine oldukça iyi gizlenmiþ eskibir motosikletin önündeki dikenli dallarý kenara çekti, üzerindekihasýrlarý yana indirdi. Elindeki çantayý yanýna baðlý yolcu sepetininiçine koydu ve koltuða oturup cebinden çýkardýðý anahtarla motoruçalýþtýrdý. 'Kimsenin þimdiye kadar buna bir zarar vermeyiþi de birþans,' diye düþündü motorun tekdüze sesini dinlerken. Onu almak içinon gün önce güneydeki Cenne kasabasýna gitmiþ ve sahibi olanFransýza bir servet ödemiþti neredeyse. Tuhaf biriydi adam. Sivilgiyimliydi, ama asker olduðu belliydi. Fransýz ordu malý pek çok þeydaha satabileceðini söylemiþti. O yalnýzca bu motorun iþini göreceðinisöyleyip Timbuktu'ya geri dönmüþtü. On gündür de burada ona benzinbulabilmek için oyalanmýþtý. Aracýn arka selesine sabah baðladýðýçuvalla iki yandaki yedek benzin bidonlarýna baktý. Hepsi koyduðu gibiduruyordu.

17Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 18: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Motoru yavaþça hareket ettirip bir süre denize doðru, yamaç aþaðýsürdükten sonra saða döndü ve belli belirsiz bir izi izleyerekkuzeydoðuya yöneldi. Arkasýnda bir toz bulutu býrakarak kasabadanayrýldý. Uzun süre rüzgârla aþýnmýþ yuvarlak tepelerden, çakýllý selyataklarýndan geçerek sürdü aracý. Bir saat kadar o yönde gittiktensonra Nijer Irmaðýnýn yer yer derinleþen vadisini kolay bir yerdengeçerek güneye yöneldi. Vadideki dik yamaçlara arý kovanlarý gibiyapýþmýþ Dogon köylerine girmek istemiyor, hatta oradakilerin onugörmelerinden bile çekiniyordu, ama yapabileceði çok fazla þey deyoktu. Görenlerin onu yakalayamayacaklarýný, ya da peþinedüþmeyeceklerini umuyordu. Bir ara motoru dinlendirmek için durduðubir kayanýn gölgesinde depoya bidonlardan birinden benzin koydu,kendisi de bir kaç tane hurma yiyip biraz su içti.

Oturduðu yerden, Cenne'den Timbuktu'ya gelirken geçtiði yerlerigörebiliyordu. Nijer Irmaðýnýn oluþturduðu sýð bataklýklardý batýdaparlayanlar. Sular iyice çekilmiþ, birikintilerin çevresindeki sazlýklarkuruyup sararmýþtý bu mevsimde, ama gene de yer yer çamurlarýniçine dalan yollardan geçip sazlýklarýn çevrelerinden dolaþarak oldukçazor bir yolculuk yapmýþtý. Bir daha oralardan geçmek zorunda olmadýðýiçin sevindi. Gene de belli mi olurdu önüne nelerin çýkacaðý?Karþýlaþabileceði olumsuzluklarý aklýna getirmek istemiyordu. Enazýndan güneydeki daðlara doðru giden bu yol daha boþ ve güvenligörünüyordu. Her ne kadar güvenliyse iþte� Burada da birileri onasaldýrýp, sýrf giysileri için öldürebilirdi. Ya da bozulursa motoru býrakýpyürümek zorunda kalabilirdi ki, en kötüsü o olurdu herhalde. Sonraburada çamura saplanmazdý da, kuma saplanabilirdi.

Aklýndakileri kovarak ayaða kalktý ve çevresine bakýp bu çöldegeçirdiði çeþitli zamanlarý düþünmeye çalýþtý. Hepsinde bir þekilde biryerden bir yere ulaþmýþ, bir türlü aþmýþtý önüne çýkan engelleri. Ongün önce Cenne'ye vardýðýnda eski meski, böyle bir aracý bile yoktu.Deve sýrtýnda yirmi gün süren bir yolculuk yapmak zorunda kalmýþtýoraya gidebilmek için. Þimdi ise iki gün süreceðe benziyordu bu dönüþyolculuðu. Yalnýzlýktan çekinmiyordu. Yanýna alacaðý koruyucu, ya dakýlavuzlarýn onu baþkalarýndan önce kesmeyeceklerini neredenbilecekti? O tür o kadar çok öykü dinlemiþti ki� Zaten gideceði yerkervanlarýn yolu üzerinde deðildi. Hem, her þeyin alt üst olduðu buortamda kervanlar da eskisi gibi çalýþmýyordu. Çantadan bir harita

18Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 19: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

çýkardý ve gideceði yönü inceleyip, mola verebileceði kuyularýnyerlerini, geceyi geçirmeyi planladýðý güvenli olduðu söylenen vahanýnuzaklýðýný hesaplamaya çalýþtý.

***

Yolculuðu üç gün sürdü. Daha doðrusu ikinci günün akþamý istediðiyere ulaþabilirdi de, giderek yükselen daðlarýn artan eðimini motorlaalacakaranlýkta týrmanmak istemediði için gece bir yerde konaklayýpertesi gün, gündüz gözüyle çýkmayý düþündü tepeye. Sabahýn ilkýþýklarýndan önce kalkýp bir saat daha yol aldý ve motorlatýrmanabileceði en yüksek yerde durdu. Ondan sonra sepettekiçantayla arkadaki çuvalý alýp yarým saatlik bir yürüyüþten sonra üçtarafý kayalarla çevrili, aþaðýya bakan tarafý açýk, çanak gibi birçukurun en dibinde bir kýl çadýrýn kurulmuþ olduðu yere geldi. Oradabir kaç bodur aðaç, bir kaç keçi, tavuk ve onlarýn peþinden koþan renkligiysiler içinde iki kýz çocuðu vardý. Çocuklar onu görünce korkuylabaðrýþarak çadýra koþtular ve arkalarýna sýðýndýklarý iki kadýnýn yerlerekadar uzanan eteklerini kendilerine siper ettiler. Adam pelerininbaþlýðýný indirince onu tanýyýp sevinçle koþarak kucaðýna atladýlar.Onlarýn ardýndan çöl kadýnlarý gibi giyinmiþ o iki kadýn da koþarakadamýn yanýna geldi ve Ýngilizce olarak,

"Hoþ geldiniz Bay John," dedi biri.

"Hoþ geldiniz efendim," dedi öbürü. Ýkisi de kýzlarýn iki yanýndanadama sarýldýlar.

"Hoþ buldum hanýmlar. Hoþ buldum kýzlar," dedi genç adamneþeyle ve çocuklarý yanaklarýndan öptü. Elinde önceden hazýrlamýþolduðu bir avuç hurmayý, küçük ellerini doldurarak kapýþtý kýzlar. Osýrada çadýrýn içinden Tuaregler gibi giyinmiþ bir adam çýktý.Yüzündeki örtü açýktý. Esmer deðil, güneþten yanmýþ buðday tenlibiriydi. Kýsa kesilmiþ sakallarý kýrlaþmýþtý. O da koþarak adama doðrugeldi.

"Hoþ geldiniz Bay John," dedi heyecanla. "Geleceðiniz içimizedoðmuþtu sanki. Bu kadar gecikince sizi bulup almýþ olabileceklerinidüþündük, ama buradan ayrýlamadýk bir türlü."

"Hoþ buldum Hasan," dedi John kýzlarý taþýyan ellerini uzatýpadamla tokalaþýrken. "Bu yolculuðun bu kadar uzayacaðýný

19Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 20: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

sanmýyordum, ama döndüm iþte sonunda. Aþaðýda bir motosiklet var.Onu bulamasaydým daha da gecikecektim."

Sonra hep birlikte çadýra doðru yürüdüler. Etekleri kaldýrýlmýþtý vesýcak da olsa bir esinti vardý içerde. Yere serili kilimlerin üzerindekiminderlere oturdu. Kýzlar delikanlýnýn kucaðýndan inmemiþler, sarýsakallarýný çekiþtirerek oynuyorlardý. Kadýnlar da hemen önüne yereoturdu.

"Rahat býrakýn Bay John'u kýzlar," diye çýkýþtý Hasan çocuklara.

"Eee, nasýlsýnýz bakalým?" diye sordu John kýzlara, Hasan'aaldýrmadan. Büyük olaný, beþ ya da altý yaþýnda gösteriyordu, hemenatýlýp,

"Keçimizin biri doðurdu," dedi.

"Bize kardeþ geldi," dedi öbürü. Dört yaþýnda kadardý o.

"O sizin kardeþiniz deðil," dedi John gülmesini tutamayarak. "Eðeranneleriniz bir bebek doðurursa, o sizin kardeþiniz olur."

"Salima gebe," dedi Hasan yavaþça. "Onu söylemek istiyor,"Kadýnlardan biri baþýný önüne eðdi.

"Yaa?" dedi John ve bir süre sustu. "Güzel," dedi sonra. "Çok güzel.Arapça çalýþmalarýnýz nasýl gidiyor?"

"Ýyi. Çok iyi. Yanýmýzda getirdiðimiz her þeyi bitirdik. Kýzlar bile sizgelinceye kadar Arapça konuþuyorlardý."

"Güzel," dedi John bir kez daha. "O getirdiðim çuvalda sizler için birþeyler var."

"Teþekkür ederiz Bay John," dedi Hasan.

"Aç mýsýnýz?" diye sordu kadýnlardan biri. "Yiyecek bir þeylerhazýrlayalým mý?"

"Hayýr, ama bir çay yaparsanýz içerim," dedi John ona. Kadýnlarýnikisi birden ayaða kalktý. John da kýzlarý kucaðýndan indirerek yerdenkalktý ve onlarýn ellerini tutarak çadýrýn önündeki düzlüðe yürüdü.Daðlar batýya doðru alçalarak iniyordu. Ufkun önünde görülenparlaklýða kadar uzanan koyu sarý yeryüzü bomboþ ve çýrýlçýplaktý.Görünürde hiçbir þey yoktu. Bu yöreye kervanlar da gelmiyordu.'Salima gebeymiþ,' diye düþündü. 'Bu sýrada olmasaydý iyiydi, amaonlarý bu kadar yalnýz býrakan da ben oldum. Zeliha'nýn da gebekalmayýþýna þaþmalý aslýnda.' Arkasýnda duyduðu ayak seslerinebaþýný çevirdi. Hasan'dý gelen. Kýzlar ellerini býrakarak annelerinin

20Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 21: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yanýna koþtular. Hiçbir þey söylemeden John'a bakýyordu adam."Haydi sorsana sormak istediðin þeyi," dedi John ona.

"Olmadý deðil mi Bay John?" diye sordu Hasan. John baþýnýolumsuz anlamda salladý.

"Ben ve senin ailen burada yalnýzýz Hasan," dedi.

"Burada olmayý ben kendim istemiþtim, ama sizin de takýlmanýzaüzüldüm. Oradaki iþleriniz bitmemiþti daha. Yapacaðýnýz çok þeyvardý."

"Burada da var Hasan. Burada da var," diyerek içini çekti John."Aþaðýsý berbat durumda. Karmakarýþýk... korkunç bir trajediyaþanýyor. Meðer buranýn canýna okumuþuz istemeden. Ortadabýrakmýþýz baþlattýðýmýz iþi."

"Öyle deðil mi?"

"Bir ara Timbuktu'da iken zayýf bir sinyal aldým. Sonra heptenbaðlantý kesildi. Söylemeye dilim varmýyor, ama Odysse'nin öldüðünüsanýyorum. Burada kaldýðýmý anlayýnca biraz üzüldüm önce, amasonra geçti. Buraya karþý sorumluklarýmýn olduðunu, olmasý gerektiðinidüþündüm. Belki de birisi bana onu anýmsatmak istiyordu. Yapýlacakçok þey var daha burada. Hele birlikte olursak."

"Böyle düþünmenize çok sevindim Bay John," dedi Hasan. "Elbetteçok þey yaparýz birlikte."

Aþaðýya baktý ikisi de. Düþle gerçeði birbirine karýþtýrarak her þeyibelirsizleþtiren sabahki bulanýklýk gitmiþti. Uzaklarda ýþýk kýrýlmalarýylasu görüntüleri oluþuyor ve çölün üzerinde dalga dalga titreþerekyükselen sýcak hava koca bir deniz gibi uzanýyordu. Arkaya döndüler.Kadýnlar iþleriyle uðraþýyor, çocuklar çadýrýn içindeki kilimlere oturmuþ,küçük küçük taþlarý havaya atýp tutarak bir oyun oynuyorlardý.

"Ben o getirdiðim çantayý maðaraya býrakmak istiyorum," dedi Johnfýsýldayarak. "Bilmiyorlar orasýný, deðil mi?"

"Salima ile Zeliha öyle bir maðaranýn olduðunu biliyor, ama yerinibilmiyor."

"Çocuklar?"

"Hayýr. Kesinlikle," dedi Hasan.

"Kimseleri gördünüz mü buralarda?" diye sordu John. Hasan hayýranlamýnda baþýný salladý. "Sizi birilerinin bulmasýndan çok korktum. Buçadýrý o maðaraya bu kadar yakýn yerleþtirmekle hata yaptýðýmýzý

21Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 22: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

düþündüm, ama neyse ki hepinizi tek parça buldum. Ne zamanisterseniz gideriz artýk buradan."

"Ýyi olur," dedi Hasan baþýný sallayarak. "Çok sevinecekler buna."

Birlikte çadýrýn çevresini dolaþtýlar. Hasan yerde duran çuvalý alýpçadýra götürdü. John da kýzlarý kucaklarken býraktýðý çantayý aldý veaðýr aðýr geldiði yöne doðru yürüdü. Hasan arkasýndan yetiþti. Ýkibüyük kayanýn arasýndan geçerek soldaki tepeye týrmanmayabaþladýlar. Yirmi dakika kadar sonra dikenli bir çalýlýðýn önünde soluksoluða durdular. Arkadaki kayanýn içinde zor fark edilen bir delik vardý.

"Çok da yakýn deðilmiþsiniz buraya," dedi John. "Boþunaendiþelenmiþim galiba."

"Kimselerin gelip geçmediði bir yerde ne tehlike olabilirdi ki?"

"Ne yaparsýn? Yaþlanýyorum galiba," dedi John. Gülüþtüler. Birazsoluklandýktan sonra önden John, ardýndan Hasan maðaraya girdiler.Bir taþýn arkasýndaki oyuktan birer tane önü lambalý madenci baþlýðýçýkarýp baþlarýna geçirdiler. Ýçine girdikleri maðara aslýnda insanýnelleri ve dizleri üzerinde emekleyerek ancak geçebileceði büyüklüktebir tüneldi. Zaman zaman yön deðiþtirip saða sola dönüyor, bazen deyukarý çýkýyordu. John iki kez taþlarýn arkasýna gizlenmiþ düðmelerebastý. Yaklaþýk elli metre kadar öyle gittikten sonra karþýlarýna birdenkocaman bir oda çýktý. Birbiri üzerine yýðýlmýþ taþlardan oluþmuþ birboþluktu orasý. Tavaný oldukça yüksekti ve çýkan sesler içindeyankýlanýyordu. Karþýda beþ metreye beþ metrelik, öbürlerine göreoldukça düz bir duvar vardý. John sað taraftaki karmaþanýn içinegizlenmiþ bir baþka düðmeye basýnca geldikleri tünel kadar bir delikaçýldý düz taþýn içinde. Ýçerisi karanlýktý. Kolunu sað tarafa uzatarak birdüðmeye daha bastý.

"Yalnýz biz olduðumuza göre burasý artýk ikimizin," dedi John."Bütün tuzaklarý iyice öðrendin, deðil mi?"

"Evet Bay John."

"Gene de dikkatli ol. Gitmeden önce bir daha gözden geçirelimonlarý."

"Elbette," dedi Hasan ve, "Bu�" diyerek yolda John'dan almýþolduðu çantayý uzattý.

"Kendime göre anýlarýmý yazdým," diye açýkladý John."Arkadaþlardan buraya gelecek olan olursa diye de bazý notlar

22Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 23: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

býraktým. Selamlar falan. Bir de kendi düþünce bandýmý býrakýyorum.Senin yaptýðýn gibi� Bu zamanýn insaný olup kök salmalýyým burada.Bir gün gelip beni alacaklar umuduyla yaþamamalýyým." UzanýpHasan'ýn omuzuna vurdu. "Eðer gideceksek sen de hazýrlanmayabaþlasan iyi olur. Yanýmýza çok þey alamayacaðýz, ama geridebýrakacaklarýmýzý gömmemiz gerek. Onun da hazýrlýðýna baþla sen."

"Olur Bay John," diyerek döndü ve oradan ayrýldý Hasan.

John eðilerek karanlýk deliðe girince içerisi kendiliðindenaydýnlandý. Bu iç maðara öncekinden biraz daha büyük, duvarlarý vetavaný oldukça düzgün kesilmiþ bir odaydý. Duvarlarýn önündeçepeçevre dönen dolaplar, tam karþýda da bir masa vardý. Johnyaklaþýnca masanýn üzerinde kendiliðinden bir ýþýk yandý. Elindekiçantayý yandaki dolabýn üzerine býrakýp kapaðýný açtý. Ýçinde siyahmetal bir kasa vardý. Þifresini ayarlayýp aðýr kapaðýný açtý. Bir süreöylece baktý içine, sonra oradaki bir dosyayý alýp masanýn üzerinekoydu. Odanýn ortasýnda duran iskemleyi çekerek masaya oturdu vedosyanýn içindekilere bakmaya baþladý.

En üstteki grup çeþitli ölçeklerde Afrika haritalarý, arkasýndakidemet ise Büyük Sahra ile Tunus'un haritalarýyla hava fotoðraflarýydý.Onlarýn altýndaki, daktiloyla yazýlmýþ kalýnca bir raporu dosyadançýkarýp eline aldý. Ýçinden bir resim sarktý. Alýp baktý. Solda Almanüniformalý biri duruyordu. Mareþal Rommel'di o. Kaþlarýný çatmýþ,duvardaki bir haritanýn üzerinde bir yeri iþaret eden birine bakýyordu.Hans idi o da. Onun arkasýnda duran kiþi de kendisiydi. Hafifçegülümsedi John. Raporla fotoðrafý sað tarafa býrakýp dosyayý önüneçekti. Siyah beyaz bir sürü resim daha vardý orada. En üsttekinedikkatle baktý. Rommel ile o bir masaya eðilmiþ, bir haritanýn üzerindeçalýþýyorlardý. Daha dün gibiydi sanki. Babasýnýn düþleyip kendisininneden olduðu inanýlmaz bir deðiþikliðin belgeleriydi bütün o fotoðraflar.Büyük Sahra Denizi� baþka zamanlarda yoktu o. Hiç olmamýþtý.

Biraz önceki raporu yeniden kendine çekti. 'SAHARA MEER'yazýyordu üzerinde. Konuyu Rommel'e ilk anlatýþý geldi aklýna. 1 Aralýk1942'de, soðuk bir çöl gecesinin sabahýnda, üzerinde Berberileringiydiði kum rengi bir bornoz olan mavi gözlü, sarýþýn bir adam deveyleçölden çýkýp gelmiþ ve Tunus'taki Afrika Korps karargâhýnýn nöbetçikulübesindeki askerlere Mareþal Rommel'i görmek istediðinisöylemiþti. Nöbetçi Teðmenin kuþkuyla baktýðý adam belli bir aksanla

23Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 24: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

konuþtuðu Almancasýyla, "Çok önemli," diyordu sürekli olarak.Teðmen, kim olduðunu bilmediði o adamýn getirdiði haberin belki degerçekten önemli olabileceðini düþünerek, Mareþal'in yaveri BinbaþýHans Otto Berg'e haber verip sorumluluðu üzerinden atmýþtý. Binbaþýile ekibinin bir çadýrda tahta bir iskemleye oturtup sorguladýðý adamýnüzerinde ne bir kimlik, ne de baþka bir evrak çýkmýþtý. "Ben birAlmaným. Adým Heinrich Rudolf. Dakar'da Fransýzlarýn tutsaðýydým.Kaçtým," demiþti sabaha kadar süren sorgusunda yalnýzca. AksanlýAlmancasýný Afrika'da uzun süre kalmasýna baðlamýþ, tümüstelemelere, korkutmalara, hatta zorlamalara karþýlýk konunun neolduðunu söylememiþ, "Mareþal'e anlatýrým," demiþti.

Binbaþý da kapýdaki teðmen gibi ikircikli kalmýþ, sonundakomutanýnýn her günkü kalkýþ saati geldiðinde onu telefonla aramýþtý.Yaverinin çekinerek anlattýklarýný dinleyen Mareþal adamý hemengörmek istemiþti. Gerçi Binbaþý da komutanýnýn Afrikalýlar tarafýndanÝngiliz yönetimine son verecek bir kurtarýcý olarak görüldüðünü, oyüzden pek çok bilginin onlara karþýlýksýz ulaþtýrýldýðýný biliyordu, amabu kez gelen her zamankilerden biri deðildi. Sabahýn yeni baþlayanaydýnlýðý içinde onu dört askerin arasýnda komutanýn çadýrýnagötürmüþtü. Ýçerdeki çalýþma bölümünde iki hizmet eri, bir teðmen, birde albay vardý. Albay baþýyla kapýnýn yanýndaki bir iskemleyigöstererek oturtulmasýný istemiþti, getirilene merakla bakarak.

O sýrada Mareþal Rommel çadýrýn yatak bölümünden,üniformasýnýn önünü ilikleyerek çýkmýþ ve ayaktaki askerlerlesubaylarýn arasýnda oturan adamýn yanýna gidip ona uzun uzunbaktýktan sonra,

"Evet. Ben Rommel," demiþti.

"Ben de Heinrich Rudolf," demiþti sarýþýn adam. "Bir tek sizeanlatabileceðim bir konu var."

"Diðerleri de burada kalacak," demiþti komutan sertçe.

"Siz kimi isterseniz alýrsýnýz yanýnýza," dedikten sonra eliyleçevresini iþaret ederek susmuþtu bir süre. "Bir tek sizin bu anlatacaðýmkonuya yakýnlýk duyacaðýnýzý sanýyorum." Adamýn kendine olangüveni komutanýn ilgisini çekmiþti. Baþýyla kapýnýn öbür tarafýndakiboþ iskemleyi iþaret etmiþ, askerlerden biri onu kapýp getirmiþti.Mareþal adamýn tam karþýsýna oturup bacak bacak üzerine atmýþ ve,

"Benim hangi konuya yakýnlýk duyacaðýmý sanýyorsunuz?" diyesormuþtu arkasýna yaslanarak. John onu yanýtlamadan üzerindeki

24Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 25: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bornozu çýkarmýþ ve yanýndaki askerlerden birine uzatmýþtý. Þaþýraraktüfeðini indiren asker bornozu almýþ ve komutanýn baþýyla onayladýðýnýgörünce rahatlayarak onu çadýrda býrakacak bir yer aramýþtý. "Bir þeyiçer misiniz?" diye sormuþtu Rommel adama.

"Koyu bir kahve çok hora geçer," demiþti o, ýsýnmaya baþlayançadýrýn içinde gömleðinin düðmelerini açarken. Ve o sabah ilk kez oçadýrdakilerin duyduðu, önce hepsine inanýlmaz, hatta çýlgýnca geleno dev projenin temelleri atýlmýþtý. Bir Afrika haritasý isteyen adam, onumasanýn üzerine açarken, "Belki baþta hepinize deli saçmasý gibigelecek anlatacaklarým, ama lütfen sözlerimi bitirmemi bekleyin,"diyerek baþlamýþtý konuþmasýna. "Büyük Sahra Çölü," demiþti sonraelini haritanýn üzerinde gezdirerek, "Atlantik'ten Kýzýldeniz'e,Akdeniz'den güneyde taa þuralara kadar uzanan, yaklaþýk AmerikaBirleþik Devletleri büyüklüðünde ölü bir alan. Oysa beþ bin yýl önceonun büyük kýsmýný iç denizler kaplýyormuþ. Muson yaðmurlarýyaðýyor, koca koca nehirler o denizlere akýyormuþ. Bazý yüksekvadilerde o günlerden kalma aðaçlarý bugün bile görebilirsiniz, amasonra bir dejenerasyon baþlamýþ. Önce ormanlar savanlara, savanlarsteplere, onlar da çöle dönüþmüþ. Neden? Çünkü nehirler taþýdýklarýalüvyonu o iç denizlere býrakýyormuþ. Zamanla oralarý dolmuþ. Þimdikiçölün kumu iþte onlar. Nehirlerin eðimi giderek azalmýþ, sularýn akýþhýzý düþmüþ ve önlerinde biriken kumlarý aþamayýp saða sola taþtýkçakolayca buharlaþacak kadar sýðlaþmýþlar. Nehirlerle denizler böylecekuruyup gitmiþ. Oysa o nehirler açýk denizlere aksalardý taþýdýklarýalüvyonlarla deltalar oluþturacak ve ölmeyeceklerdi. Nil Nehri'ndeolduðu gibi� Bugün o koca iç denizlerden yalnýzca Çad Gölü yaþýyor,ama onun da sonu çok yakýn gibi görünüyor."

"Bütün bunlarý bize niye anlatýyorsun?" diye sordu Rommel.Çadýrdaki herkes masanýn çevresine toplanmýþtý.

"Sahra'yý yeniden deniz yapabiliriz," dedi John yavaþça. Bir sürekimse bir þey söylemedi. "Yani bu gidiþi tersine çevirebiliriz," diyeekledi sonra.

"Devam edin," dedi Rommel. John, Mareþalden beklediðioymuþçasýna gülümsedi.

"Amador ve Tandemi denilen yerlerde," diyerek eliyle haritanýnüzerinde belli bir bölgeyi iþaret etti, "hâlâ iþlenen tuz yataklarý, eskidensuyun tuzu kayalardan çözecek kadar çok olduðunun kanýtýdýr. Air

25Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 26: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Daðlarý iklim olarak o zamanlar Afrika'nýn Ýsviçre'si gibiymiþ ve vadileriaðaçlarla doluymuþ. Assode Daðlarýnda üç bin nüfuslu kasabalarvarmýþ; Tin-Taghoda, Anisamane... Birer yýkýntý bugün onlar. Hoggarve Tibesti Daðlarýnda Akdeniz iklimi yaþanýrmýþ. Buralarda selvi, sedir,diþbudak, meþe, ceviz, ýhlamur, zeytin, Halep çamý bile yetiþir, pek çokhayvan, hatta bugün türleri yok olmuþ olanlar bile yaþarmýþ; filler, suaygýrlarý, sýðýrlar, antiloplar, balýklar..." diyerek bir süre sustu vegözlerini onu dinleyenlerde dolaþtýrdý. Ýstediði etkiyi yapmýþ, kimsesözünü kesmeye kalkýþmamýþtý en azýndan. "Yeniden o günlerinedöndürebiliriz Sahra'yý," dedi.

"Nasýl?" diye sordu Binbaþý, uzun süren bir sessizliðin ardýndan.

"Bir su kaynaðý yaratarak," dedi John. "Güçlü bir su kaynaðýyaratarak."

"Nijer Irmaðý," dedi Binbaþý, "ama o Fransýzlarýn elinde."

"O zaten olmaz," diye yanýtladý John onu. "Orta Afrika'daki öbürnehirlerin yönlerini deðiþtirip Sahra'ya akýtmakla da bir takým sukaynaklarý yaratabiliriz, ama sonuçta hepsi gene bir iç denize alüvyonyýðan taþýyýcýlar olur. Oysa Akdeniz'den Tunus'daki Quattaraçöküntüsüne bir kanal açýlýrsa..." dedi ve sözünün sonunugetirmeyerek sustu. Gözlerini çevresinde dolaþtýrdý. Rommel onadelici gözlerle bakýyordu. Galiba konunun nereye uzanacaðýnýanlamýþtý Tilki, ama bir þey söyleyip sözünü kesmiyordu. Bunun bir türonay olduðunu düþündü ve, "Yani Sahra'nýn çukur yerlerineAkdeniz'den su basýlýrsa," diye sürdürdü konuþmasýný, "çöl kademekademe sular altýnda kalýr ve ortalama derinliði 14 metreyi bulan birSahra Denizi yaratýlýr. Akdeniz'den Gine Körfezi'ne vapurla gidilebilir ozaman. Bunun için en uygun yer batýdaki Gabes Körfezi'dir. Burasýsiz� yani bizim elimizde. Orta kýsýmdaki Þot el-Larsa çöküntüsününderinliði denizden 23 metre aþaðýda. Onun batýsýnda Cezayir'deki ÞotMelgir çöküntüsü ise 31 metreye kadar iniyor. Buralara basýlacaksularla önce Büyük Doðu Ergi ile Batý Ergi denize çevrilir. SonraFransýz Batý Afrikasý'na kadar uzanan ve çöl malzemesiyle yapýlansetlerle yükseklikleri ayarlanan denizlerle Ýguidi Çölü, Þeþ Ergi veAdafin Bölgesi sularla kaplanabilir. Böylece Nijer ve SenegalNehirlerine kadar ulaþýlmýþ olur. Buralara akan sular önce korkunç birbuharlaþmaya ve yeraltýnda birikmeye neden olacaktýr. Yani budenizleri oluþturacak suyun en az iki katý gerekecek ki, Akdeniz'in

26Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 27: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

sularý bir süre otuz cm kadar alçalacak. Ama sonra yeraltý suya doyup,buharlaþma da yaðmur olarak geri dönmeye baþlayýnca eski nehirleryeniden oluþacak. Yani þimdiki ekolojik yok oluþ geri çevrilerek birvaroluþ sürecine dönüþtürülecek. Kýyýlar ve ortada ada olarak kalacakolan Hoggar, Air ve Tibesti Daðlarý yeniden Akdeniz iklimini yaþamayabaþlayacak. Ayrýca önceden önlemi alýnarak daðlardaki fosfat, demir,uranyum, kalay gibi madenlere kolayca ulaþabileceðiz."

"Bu denizlere akan nehirlere kum tutucu setler yapýlmalý," dediBinbaþý.

"Bu iþ buradaki bütün dengeleri alt üst eder," dedi Teðmen."Fransa'nýn Afrika direniþini suya gömer," diye ekledi belli belirsiz birsevinçle. "Bir tufan yaratmýþ oluruz. Düþ bile olsa güzel."

"Almanya'nýn politikalarýný bu duruma göre yeniden gözdengeçirmesi gerekir," diye yanýtladý Rommel onlarý.

"Evet," dedi sarýþýn yabancý komutana. "Gelmek istediðim konu dao zaten."

"Büyük, çok büyük bir iþ bu," dedi Rommel ona. "Nerede kaldýkahvelerimiz?" diye seslendi sonra arkasýna doðru. "Yanýnda konyakda getirin."

"Biliyorum efendim," dedi John. "Ýþ çok yönlü ve geniþ kapsamlýolduðu için özellikle sizinle konuþmak istedim. Sizin benianlayacaðýnýzý, ya da en azýndan dinleyeceðinizi tahmin etmiþtim.Öyle de oldu. Bütün planlarý ve hesaplarý hazýr bu projenin, ama onlarýyanýmda getiremezdim, deðil mi?"

"Böyle bir iþe burada karar verilemez," dedi Albay, ilk kez sözekarýþarak.

"Ama siz ikna olursanýz, baþkalarýný da inandýrabiliriz," dedi Johnona yavaþça.

"Senin kim olduðunu bile bilmiyoruz daha," diyerek diklendi Albay.

"Önemli mi?" diye sordu. Renk vermemeye çalýþýyor, ama sorununen kritik kýsmýnýn kimliði ile yaþý olduðunu biliyordu. Onlara adýnýnHeinrich Rudolf olduðunu söylemiþti. Aslýnda bir inþaat mühendisi olanbabasýnýn adýydý o. 1935'te Alman kökenli bir Kanadalý olan karýsý veo sýrada sekiz yaþýndaki oðlu Johannes ile birlikte Fransýz Sudanýdenilen Batý Afrika'ya göçmüþ, savaþýn bittiði 1945 yýlýna kadar, Dakarlimanýyla onu içeriye baðlayan demiryollarýný yapan Fransýz þirketindeçalýþmýþtý. Baþta Afrika'yý sevmiþler, ama savaþ öncesindeki

27Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 28: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

özgürlükleri savaþ sýrasýnda bir tür tutsaklýða dönüþtürülmüþ veþirketten ayrýlmalarýna izin verilmemiþti. Gerçi babasý da, Hitler adýnainanmadýðý idealler uðruna savaþmamak için Almanya'ya geri dönmekistememiþti, ama Fransýzlarýn da en az suçladýklarý Almanlar kadarýrkçý olduklarýný zencilere karþý davranýþlarýndan biliyordu. Angarya,iþkence, zorla askere alma, iliðine kadar sömürü� onlara karþýlýkhiçbir þey� ne bir okul, ne bir saðlýk ocaðý� yalnýzca askeri kaleler,garnizonlar, karakollar� Eee, babasýnýn dediði gibi, 'o kadar güzel birParis kansýz ve gözyaþsýz öyle kolayca yapýlamazdý,' deðil mi? Baþkasömürgelerde olduðu gibi Afrika'da da sýnýrlar insanlarý bölüpyönetmek, yani sürtüþmeleri arttýrmak üzere özel olarak çiziliyordu.Fransýzlar da Almanya'da iktidarda olanlar gibi kendilerindenolmayanlara, yalnýzca baþka olduklarý için 'kötü' diyor, birbirleriyle oyüzden savaþýyorlardý. O yüzden 1941'in ortalarýnda, dünya kadarrüþvet vererek, karýsýyla oðlunu bir gemiyle Dakar'dan Kanada'yagöndermiþti. Ama onun oradan ayrýlmasýna kesinlikle izinvermemiþlerdi. Annesi on dört yaþýndaki oðlunu Kanada'ya girerkenkendi kýzlýk soyadýyla ve John Bach olarak yazdýrmýþtý. Ancak þimdi1942 yýlýndaydýlar ve hâlâ Dakar'da olan babasýnýn adýný kullanmaktabir sakýnca görmüyordu John. Gestapo'nun araþtýrma yapacaðýnýbiliyordu, ama asýl Heinrich Rudolf'un izini bulmasýna karþýn onunlailiþkiye geçemeyeceðini hesaplýyordu. "Ýsterseniz þimdi vurupöldürebilirsiniz beni. Öðreneceðinizi öðrendiniz nasýl olsa. Ben sizinlebirlikte bu savaþýn yönünü ve kaderi deðiþtirebilmek için buradayým."

Albay onu yanýtlamadý.

"Onu nasýl yapacaksýnýz?" diye sordu Rommel.

"Biraz canýnýz sýkýlacak, ama eðer gerçekleri konuþacaksakkonuþmamýzý sürdürelim." Rommel yalnýzca gözlerini kýrptý. "Ýngilizlersizi� Afrika'dan kovmak istiyor ve onu da becerecekler galiba. Onlarýiki kez el-Alameyn'e kadar sürdünüz, ama orada yapýlan savaþlardayenilip buraya, Tunus'a geri çekildiniz. Montgomery yerine geçtiðiWavell'e pek benzemiyor. Birliklerini toparlamayý baþardý ve iki ayönce, Ekimde karþý saldýrýya geçti. Hemen ardýndan yeni Ýngiliz veAmerikan birlikleri Kuzey Afrika'ya çýktý. Plan açýk, bizi her taraftansýkýþtýrmak istiyorlar. Geçen ay Fransýzlar, Afrika'daki Ýtalyanlarla bizekarþý savaþ baþlattý. Güney Fransa'yý iþgalimizden sonra VichyHükümeti düþmanlarýmýzla iþbirliðine girmeye çalýþýyor. OrduKomutanlarý Amiral Jean Darlan'ý Cezayir'e, bu tür anlaþmalar

28Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 29: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yapmasý için Pétain'in yolladýðý söyleniyor. Galiba Amerikalý GeneralClark ile anlaþmýþlar bile. Görünüþ onu gösteriyor. Geçen ay ToulonLimaný'nda kendi donanmalarýný Darlan'ýn iki yýl önceki emriylebatýrdýklarýný biliyorsunuz. Gemiler bizim elimize geçmesin diye.Savaþýn dönemecine gelmiþ bulunuyoruz beyler. Eðer batýdakibirbirinden kopuk durumda olan Fransýzlarla doðudaki Ýngilizlerbirleþirse Tunus'ta da tutunamayýz. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, Afrikaolmazsa Akdeniz bizim yumuþak karnýmýz olur. Öte yandanAmerikalýlar dünya çapýnda bir savaþa hazýrlanýyor. Silah üretimleriinanýlmaz boyutlarda. Bizim üretimimizin ise ne olduðunu, sizler isteyipde alamadýðýnýz ikmal malzemelerinden biliyorsunuz." Albay bir þeysöyleyecek oldu, ama John eliyle iþaret ederek susturdu onu."Bozgunculuk yapmýyorum efendim, ama durum böyle. Neden?" diyesordu Albaya. "Çünkü biz tüm planlarýmýzý Avrupa'daki bir savaþa göreyapmýþtýk. Öyleyse kendimizi o çerçevede tutmalýyýz. DenizaltýlarýmýzAtlas Okyanusa çýktý ve Ýngiliz deniz taþýmacýlýðýný engellemek adýaltýnda korsanlýk yapýyor. Tüm umudumuz düþsel bir bombasöylentileri. Ya o bombayý bizden önce öbürleri yaparsa?" Atombombasýnýn Japonya'ya atýlmýþ olduðunu düþünürken aðzýndan birþey kaçýrmamak için sustu. Çok dikkatli olmalýydý. En ufak bir falso�Biraz önce 'korsanlýk' çýkmýþtý aðzýndan, oysa aklýndan geçen'kamikaze' sözcüðüydü ve dünya henüz öðrenmemiþti onu. Rommelrahatsýz bir þekilde oturuþunu deðiþtirdi, ancak bir þey söylemedi."Çözülemez sandýðýmýz Enigma þifre çözücümüzün iþleyiþi düþmantarafýndan bir yýldan beri biliniyor ve biz onun çözülemez olduðunudüþünerek bütün sýrlarýmýzý onlara aktarýyoruz."

"Bu kadarý da fazla artýk," diyerek sesini yükseltti Albay. "Enigma'yýda nereden biliyorsun sen? Sonra bütün bunlarý�"

"Karl, tamam!" dedi Rommel, ama Albay karþý çýkýþýný gene desürdürdü,

"Kim olduðunu bilmediðimiz adamýn biri, bir gece ansýzýn çölüniçinden çýkýyor ve biz onu karþýmýza alýp Almanya'nýn sýrlarýnýkonuþuyoruz. Kim ne derse desin, bu yaptýðý bozgunculuk resmen."

"Karl," dedi Rommel daha yüksek sesle. "Bu konuþma süresinceona ben kefilim. O da zaten bana güvenerek buraya gelmiþ. Sonraistersen onu sana veririm, ya da birlikte Gestapo'ya teslim ederiz, amaþimdi dinleyelim." Sonra adama döndü ve, "Amerikalýlarýn savaþ

29Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 30: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

malzemesi üretimlerinden, Ýngilizlerin Sudan ve Orta Doðu'dakiemellerinden haberimiz var," dedi. "Fransýzlarýn yaptýklarýndan da.Bunlarýn hiçbiri sýr deðil. Ayrýca savaþ biraz daha onlarýn istediði yöndesürerse Akdeniz'in bizim için bir bataklýk olacaðýný da biliyoruz. Evet,þimdi güçlüyüz. Donanmamýz Akdeniz'i avucunda tutuyor. Ancak bizimkuzey Afrika'daki düþmanlarýmýzý temizleyip petrol kaynaklarýnauzanmamýz gerekiyor. Onun için acaba gücümüzü Tunus gibi tek biryere yönelterek savaþý kendi istediðimiz yöne çevirebilir miyiz?"diyerek Albaya baktý. Sonra yeniden John'a döndü ve, "Elegeçirdiðimiz yerlerde durumumuzu güçlendirdikten sonra barýþyapmamýz gerekir. Ýyi de, onu nasýl isteriz? Hem düþmanlarýmýzdan,hem de Hitler'den? Almanya'nýn politikasýný gözden geçirmesigerektiðini söylerken onu demek istemiþtim. Fransýzlar denizeçevirdiðimiz topraklarýndan vazgeçip onu bize býrakýrlar mý? Onlar, yada Ýngilizlerle Amerikalýlar bu denizi elimizden alabilir mi? Üzerindedüþünülmesi gereken bir sürü yeni sorun üretiyor bu proje."

"Projenin püf noktasý Amerikalýlarýn henüz uzakta, Fransýzlarýndaðýnýk, Ýngilizlerin de isteksiz olmalarýnda yatýyor," dedi John. "Stalinçok bastýrýyor, ama Ýngilizler bize karþý ikinci cepheyi açmak istemiyor.Churchill, 'Yanlýþ domuzu kesiyoruz,' demiþ bir toplantýda.Ýmparatorluklarýný kurtarabilmek için, ufacýk bir denge deðiþikliðindeRusya yerine bizim yanýmýzda olurlar. Öbürleri de� Planýn inceliðiburada efendim."

O sýrada bir garson elinde bir tepsiyle çadýra girdi. Konyak, kahveve yiyecek bir þeyler getirmiþti. Kahve ve konyak servisi bitene kadarkimse konuþmadý. Rommel'in konyak kadehine uzanmasýndan sonraAlbay, Binbaþý ve Teðmen konyaklarýna, John ise kahve fincanýnauzandý.

"Güzel bir düþe," dedi Rommel. "Senin dediðin gibi Gustav," diyerekTeðmene baktý. Herkes içkisinden birer yudum aldý. "Þimdi hepinizdenbu çerçevede birer gelecek senaryosu kurmanýzý istiyorum."

"Pekala," dedi Albay diðerlerinden önce. "Almanya'nýn politikasýnýdeðiþtirmesi gerektiði konusunda haklýsýnýz efendim. Führer'in böylebir projeyi onaylayacaðýný hiç sanmýyorum. Niye onaylasýn ki? Bukadar uçuk�"

"Bir an için projeyi onaylanmýþ gibi düþünelim," diyerek Albay'ýnsözünü kesti Rommel. "Böyle bir iþ Almanya'ya ne katar? Dünyadaki

30Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 31: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

hangi dengeleri deðiþtirir?"

"O denizi yapma kararý verilirse�" diyerek bir süre düþündü Albay.Belli ki öyle bir olasýlýðý hiç aklýna getirmemiþti. "Askerliðebenzemeyen farklý ve büyük bir iþ o. Gene de bir yandan savaþýp, biryandan inþaat yapýlmasý gerekir, çünkü bizimle hemen barýþ yapmazkarþýmýzdakiler. Yani tanklarýn yaný sýra inþaat ekipmanlarýmýzýn daolmasý gerekir. Sonra topografyayý o gözle incelemediðim için bu projebana hâlâ inandýrýcý gelmiyor. Ya da çok pahalý olduðu anlaþýlabilirciddi bir incelemeden sonra ve boþuna tartýþýyor olabiliriz bütünbunlarý. Çeþitli yüksekliklerde deniz parçalarý ve onlarý tutacak çokbüyük setler yapýlacak. O denize sürekli su beslemek gerekecek.Birinden öbürüne gemiler nasýl geçecek?"

"Teknik sorunlarý bir kenara býrak Karl. Dostumuz hesaplarýyaptýðýný söylüyor," dedi Rommel. "De ki bu iþ yapýlabilir bir iþ."

"Yapýlacak tüm o kanallarla setleri, hem yaparken, hem deyaptýktan sonra düþmanýn bombardýmanýndan nasýl koruyacaðýz?Diyelim ki yaptýk ve koruduk. O kadar zahmet dünyanýn ölmekte olanbir köþesini canlandýrýp yeþertmekten baþka bir iþe yarar mý,bilmiyorum. Eðer bizim iþimize yarayacak bir þey olursa öbür ülkelerde ona sahip çýkmak için bizim kadar istekli olacaklardýr. Giriþi bizimelimizde de olsa, gemileri daðlardan kamyonlarla geçirirler gerekirse.Sonunda onlarýn olacak bir þeyi biz yapmýþ oluruz. Bizim açýmýzdansavaþýn kaderini deðiþtirmez. Bugün ne olacaksa, o gün de ayný þeyolur. Ancak� önce barýþ yapýlýr, sonra da Fransýz ve Ýngilizlerleanlaþýlýrsa� belki� o zaman bu deniz üzerinde bazý haklarýmýzolabilir."

"Ben bu kadar sýð ve kademeli bir denizde denizaltýlarýmýzýn pek iþeyarayacaðýný sanmýyorum," diyerek söze girdi Teðmen, "amadonanmamýzla tam bir üstünlük saðlarsak o havuzun kýyýlarýný içtenvurabiliriz. O zaman bizim olur o. Baþka ülkelerin bu denize sýzmasýnýönlemenin oldukça zor olduðunu kabul ediyorum. Ne var ki biz öncedavranarak Fransýzlarla Ýngilizleri Afrika'dan bir daha geri gelmemeküzere kovabiliriz. Neye uðradýklarýný þaþýrýrlar."

"Hiç de þaþýrmazlar," diyerek karþý çýktý Albay. "Yýllar sürecek bu iþsýrasýnda gereken önlemleri anýnda alýverirler. Dengeler yenidenkurulur." Rommel onlarý dikkatle dinliyordu. Masaya býraktýðý konyakkadehine ilk yudumdan sonra dokunmamýþtý.

31Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 32: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"O denizi yapmanýn amacý dengeleri bozmak zaten efendim," dediJohn Albaya, araya girerek. "Fransýzlarýn canýný çýkardýðý Afrikahalklarý bizleri bir kurtarýcý gibi karþýlayacak. Ayný kurtarýcý kimliðimiziAraplara da benimsetebilirsek, Orta Doðu ve Afrika'da ne Fransýzlar,ne de Ýngilizler tutunabilir. Lawrence'ýn Türklere yaptýðýný biz onlarayapmýþ oluruz bu kez. Ayrýca aralarýna koskoca bir deniz sokarakFransýzlarla Ýngilizleri kendi baþlarýna býrakýrýz. Barýþ istemek zorundakalýrlar. Hem de bizim istediðimiz koþullarda." Rommel düþünüyordu.Bir süre sonra ellerini masaya koydu ve,

"Bir de þu iþin teknik yönüne bakalým," dedi.

Ondan sonraki üç gün geceli gündüzlü çalýþýlmýþtý. Sahra'nýntopografyasý göz önüne alýnarak o denizi yapmak için gerekenmalzeme, ekipman ve iþgücü hesaplanmýþ ve iþin mühendislik maliyetiile ilgili bir rapor ortaya çýkmýþtý. O süre içinde ekipteki tüm elemanlaryavaþ yavaþ kendilerini projenin birer parçasý gibi görmeyebaþlamýþlardý. Çalýþmalar ilerledikçe genel bir iyimserlik havasýyayýlmýþtý herkese. Albay Karl Theodor bile yaptýðý karþý çýkýþlarýnprojenin saðlam temellere oturtulmasý amacýyla olduðunu söylerolmuþtu. Ekibi, mühendisliðin zayýf yanlarýný iþin politik yönüyleörtmeye çalýþtýklarý, kimi zaman da tersini yaptýklarý için eleþtiriyordu.

John arkasýna yaslandý ve kollarýný açarak gerindi. Köþedeki havatemizleyicisi oldukça düzeltmiþti maðaranýn eskimiþ havasýný. Sonrayeniden masaya eðildi ve yavaþ yavaþ dosyayý toparlamaya baþladý.Dosyadaki rapor Rommel'in çadýrýnda o üç günde hazýrlanýp daktiloedilmiþ olan ilk kopyaydý. Üzerinde Mareþal ile kendisinin el yazýlarýyladüzeltmeleri vardý. Daha sonra yeniden tek kopya olarak yazýlan ikincirapor Hitler'e sunulmuþtu. John sayfalarý þöyle bir karýþtýrdý. OnuRommel ile birlikte Almanya'ya götürdükleri günü düþününceürperdiðini hissetti.

Mareþal'in uçaðýyla Tunus'tan Berlin'e üç kiþi gitmiþlerdi; Rommel,Binbaþý Berg ve rütbesiz bir Alman askeri gibi giydirilen kendisi, yaniHeinrich Rudolf. Randevuyu Rommel istediði için hiç bekletilmemiþler,Savaþ Bakanlýðýnýn bodrum katýndaki küçük bir odaya alýnmýþlar,Hitler oraya yalnýzca sekreteri ve yaverlerinden bir Tümgeneral ilebirlikte gelmiþti. Tasarýlarýný duvara astýklarý bir harita üzerinde BinbaþýBerg açýklamýþtý ona. Führer Mareþali yanýna oturtmuþ, John daBinbaþýnýn arkasýnda ayakta durmuþtu. Koltuðuna gömülüp zamanzaman býyýklarýný çekiþtirerek, Binbaþý Berg'in açýklamalarýný dinleyen

32

Page 33: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Hitler, bir ara sekreterine bazý notlar aldýrmýþ, bir ara da Rommel'lefýsýldaþmýþtý. Binbaþýnýn anlattýklarý bitince Hitler yerinden kalkmýþ veyanýna gidip elini heyecanla sýkarken,

"Almanya sizinle sonsuza dek öðünecek genç dostum," demiþti.

"Bu fikir arkadaþýmýz Heinrich Rudolf'un efendim. Bizler yalnýzcateknik ayrýntýlarý sýraya soktuk," demiþti Binbaþý utangaç bir sevinçle.

"Ve siz� Bay Rudolf�" diyerek kenarda öðretildiði gibi hazýr oldabekleyen John'un önüne gelmiþ ve elini sýkarken, "Almanya sizi hiçunutmayacak," demiþti. Sonra da Rommel'e dönüp, "Bu iþ çok gizlikalmalý," diye eklemiþti.

"Baþ üstüne efendim," diye karþýlýk vermiþti Mareþal topuklarýnývurup baþýný eðerek.

"Güzel bir düþ," diyen Hitler Rommel'in koluna girmiþ ve birliktekapýya doðru yürümüþlerdi. "Biraz da bu iþin politik sonuçlarýndan sözedelim," demiþti odadan çýkarlarken. Sekreteri Hitler'i izlemiþ, geridekalan Tümgeneral gülümseyerek,

"Sizleri ben de kutlarým dostlarým. Almanya'nýn aradýðý bombayýbulup getirdiniz," deyip ikisinin ellerini sýkmýþtý. Sonra, "Birazdan birilerigelip sizi alacak," demiþ ve aceleyle dýþarý çýkmýþtý. Adýný unutmuþtuJohn o Tümgeneralin. Orada yazmadýðýný bile bile dosyayý yenidenaçtý ve içindeki resimlere bir daha baktý.

Herkes odadan çýktýktan sonra Binbaþý Berg ile birbirlerine sarýlýpdans etmiþlerdi sevinçlerinden. Ama sonra üç gün süreyle birliktekapatýldýklarý Berlin dýþýndaki gösteriþli banliyö evinde kapýdakinöbetçiler ve beli silahlý garsonlar tarafýndan korunmak üzere mi,yoksa tutuklandýklarý için mi tutulduklarýný bilmeden kuþku içindebeklemiþlerdi. Mareþalden bir haber gelmiyor, evdekilere sorduklarýsorular da yanýtlanmýyordu. Dýþarý çýkamýyorlardý, ama her istediklerianýnda getiriliyordu. Bir tek kuþ sütü eksikti sunulanlarda. John'unkafasý kimliði yüzünden karýþýktý. Binbaþý ise birilerinin projeye sahipçýkmak için onlarý ortadan kaldýrmasýndan çekiniyordu. Bunun birparanoya olduðuna ne onu, ne de kendisini inandýramadýðý uzun, uzunolduðu kadar da zor zamanlar geçirmiþlerdi o evde.

John her ne kadar Binbaþý Berg'in onunla birlikte tutulma amacýnýnkendisini izlettirmek olduðunu düþünüyorduysa da, giderekyakýnlaþmýþ ve aralarýnda bir tür dostluk filizlenmeye baþlamýþtý.Birbirlerini küçük adlarýyla çaðýrýr olmuþlardý. Daha doðrusu Hans

33Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 34: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

açýlmýþtý ona. John nasýl anlatabilirdi henüz yeni tanýdýðý birine, dahakendisinin bile tam inanamadýðý kendi olayýný, ya da annesini,babasýný, okulunu, ülkesini? Hans ona mutlu geçen çocukluðunu,babasý öldükten sonra annesinin parasal olarak zorlandýðýný,babasýnýn isteði olduðu için askeri okula giriþini, aslýnda mühendisolmak istediðini, Rommel ile birlikte Afrika'ya çýkýþlarýný, el-Alameyn'deki savaþlarý, yaralanýþýný ve hastanedeyken annesininöldüðü haberini alýþýný anlatmýþtý. Daha dünmüþ gibi aklýndaydýHans'ýn söyledikleri.

"Yaralanýp yere düþtüðüm zaman," demiþti Hans, "birden meðerölüme ne kadar yakýn olduðumuz geldi aklýma. Ölseydim annemalacaðý o haberle yýkýlýrdý. Oysa cephedeki ben yaralanmýþtým, evdekiannem ölmüþtü. Sevindim, biliyor musun? Annem biricik oðlununölümünü duyup üzülmedi, bundan sonra ne olursam olayýmüzülmeyecek diye sevindim. Kendimi kandýrmaya çalýþýpçalýþmadýðýmý düþündüm. Sað kalmýþ olmanýn verdiði yaþama sevincimiydi onun nedeni? Öyle düþündüðüm için çok utanýyordum, amaannem üzülmediði için sevinmem gerektiðine inandýrmayaçalýþýyordum kendimi. Þimdiye kadar kimseye anlatamamýþtým bunu.Daha mezarýný bile görmedim zavallý annemin."

John da çok iyi biliyordu o duyguyu, ama dilinin ucuna kadar gelen,kendi ruhundaki asýl yarayý da anlatamamýþtý, o zoraki konuklukgünlerinde ona. Üçüncü günün akþamý adýný unuttuðu o Tümgeneralçýkýp gelmiþ ve ikisini alarak Hitler'in yanýna götürmüþtü. Bu kez onlarýSavaþ Bakanlýðýndaki odasýnda kabul etmiþ, içeri girdiklerinde ayaðakalkýp ellerini sýkarak,

"Hoþ geldiniz dostlarým," demiþti Hitler.

Propaganda Bakaný Joseph Goebbels, savaþ ekonomisindensorumlu Havacýlýk Bakaný Hermann Göring, Silahlanma Bakaný AlbertSpeer ile Rommel de orada idiler. Hep birlikte ayaða kalkarakkarþýlamýþtý onlar da ikisini. Mareþalin gülümseyerek baktýðýný görünceiþlerin yolunda olduðunu anlamýþtý John ve içi rahatlamýþtý. Demek kihakkýnda yapýlan soruþturmayý atlatabilmiþti. Aptal Gestapo! AptalGestapo!

"Hoþ bulduk efendim," demiþti Hitler'in elini coþkuyla sýkarken.

"Rahatýnýz yeterince saðlandý mý?" diye sormuþtu sonra HitlerBinbaþý Berg'e.

"Evet Führer'im," demiþti Hans onu askerce selamlayarak.

34Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 35: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bir isteðiniz olursa doðrudan bana söyleyeceksiniz," demiþti sonraHitler ikisine.

"Baþ üstüne efendim," demiþti John, ama onun ne demek istediðinianlayamamýþtý.

"Projenizin baþýna siz geçiyorsunuz Bay Rudolf dostum," diyeaçýklamýþtý Hitler ardýndan. "Binbaþý Berg sizin yardýmcýnýz olacak.Göring ve Speer ile birlikte, bir anlamda Mareþal da sizin projeniziniçinde olacak. Ben onu buraya almak istiyordum, ama o Afrika'dasizinle olmak istedi. Birlikte çalýþacaksýnýz. Gerekli hazýrlýklara hemenbaþlayabilirsiniz, çünkü bir hafta sonra ilk kazmayý vurmak üzere hazýrolmanýzý istiyorum. Sizi þimdiden kutlarým," diyerek ellerini bir kezdaha sýkmýþtý.

"Ben de hep yanýnýzda olacaðým," demiþti Goebbels yanlarýnagelerek. "Dünyayý yeniden yapacaðýz. Tam bize yakýþan bir iþ." Speerile Göring de yanlarýna gelmiþti.

"Ýsteklerinizi saðlamakla ben görevlendirildim," demiþti Speer. "Nederseniz anýnda yaratýlacaðýndan emin olabilirsiniz."

"Teþekkür ederiz. Yarýn sabah listemizi ve iþ programýmýzýbýrakýrýz," demiþti John.

"Fransýzlardan kaçmayý daha önce niye denemediniz ki?" demiþtiGöring de.

Ondan sonraki bir hafta nasýl da deðiþtirmiþti olaylarýn akýþýný.Hemen ertesi gün, sýrayla Goebbels ve Speer'e uðradýktan sonra,John'un isteðiyle önce Affalterbach'a giderek Ulriche HannaloreBerg'in mezarýný ziyaret etmiþ, sonra da doðruca Afrika'ya uçmuþlardý.Afrika Korps bir yýldýrým harekatla iki gün içinde Tunus ve Cezayir'ingereken bölgelerini iþgal etmiþti. Tunus'un orta kesimindeki kumluovalarý temizledikten sonra bir yandan kuzeye doðru yayýlýp AtlasDaðlarýnda güvenliði saðlarken, bir yandan da Gabes kenti veönündeki Cerbe Adasýnda bir liman ve savunma tesisleri yapýmýnabaþlamýþtý. Almanya'dan yola çýkarýlan gemiler üçüncü gün GabesKörfezindeki o limana birbiri ardýna iþ makinalarý ile operatörlerini, Rusve Polonyalý iþçileri indirmeye baþlamýþ, sonraki üç günde yapýlacakkanal ve setler boyunca iþçilerle makinalarýn daðýtýmý yapýlmýþ, ikmalaðlarý kurulmuþtu. Bu arada Afrika Korps'un ne zamandýr isteyip dealamadýðý silah ve cephane istekleri de karþýlanmýþtý. Kim bilir nereleregitmek üzere ayrýlmýþ olanlar onlara gönderilmiþti. Ve tam yedinci günHitler'in radyodan tüm dünyaya yaptýðý açýklamayla birlikte ilk kazma

35Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 36: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

vurulmuþ, ilk dinamit patlatýlmýþtý. Tarih, 13 Aralýk 1942 idi. O çokyoðun, hatta hiç uyumadýklarý haftanýn sonunda yaptýklarý iþiþampanyalarla kutlayýp ancak o gün biraz dinlenebilmiþlerdi.

'Bir de 13 rakamý için uðursuz derler,' diye düþündü John,dosyadaki resimlere hýzlý hýzlý bakarken. Bir farklý tarih yatýyordu osiyah-beyaz küçük kaðýtlarda. Kanallarýn açýlýþý, kum ve toprak setlerinyapýlýþý, sularý bir üst kademeye aktaracak düzenekleri çalýþtýracakbüyük rüzgar pervanelerinin dikiliþi, dinamitlerle havaya uçurulanAkdeniz ile Büyük Sahra arasýndaki son toprak parçasý, kanallarasuyun akýþý ve Büyük Doðu Ergi'nde oluþan ilk deniz� sonra AhaggarDaðlarýnýn çevresinden batýya ve güneye doðru dönerek yayýlanöbürleri; Büyük Batý, Ýguidi ve Þeþ Ergleri ile El Cuf ve Azavad'dakidenizler� Tibesti Daðlarýnýn güneyinde, Bodele Çöküntüsünüdolduran sularýn Çad Gölünü bir deniz olarak Büyük Bilma Ergineyaymasý� en son da Akdeniz'in sularýnýn Kattara Çöküntüsünedoldurularak Libya Çölünün denize çevrilmesi� Neredeyse bütünSahra'nýn kademe kademe sular altýnda kalýþýnýn tarihiydi baktýðý ofotoðraflar. En arkadaki hava fotoðrafý en son durumu gösteriyordu.Hemen hemen bir Akdeniz kadar olmuþtu ortadaki daðlarý birer adaolarak býrakarak saran o insan yapýsý koca deniz.

O sýrada ve sonrasýnda oluþan askeri ve politik geliþmeler ofotoðraflarda yoktu doðal olarak. Deðiþim o kadar hýzlý olmuþtu ki,Fransýzlarla Ýngilizler aralarýna bir suyun gireceðini geç anlamýþ, sonraengel olamamýþ ve pek çok þeylerini sularýn altýnda býrakarak hiçolmazsa askerlerini yüksekçe yerlere kaçýrmaya çalýþmýþlardý. Almanve Ýtalyan birlikleri nereye çekilip, nerede duracaklarýný bildiklerindensellerden hiç yara almamýþlardý. John'un bildiði tarihe göre, Churchillile General de Gaulle Ocak 1943'de Kazablanka'da buluþacak,Montgomery komutasýndaki Ýngiliz ordusu Fransýzlarla birleþerekÞubat'ta Tunus'a girecek, Mayýsta da Almanlar onlara teslimolacaklardý. Oysa hiç öyle olmamýþtý.

Alman savaþ gemileri kýtanýn içine dolan sularla birlikte batýyailerlemiþ ve geri çekilmeye çalýþan Fransýz ordusunu topa tutmuþtu.Kýyýdan ilerleyen tank birlikleri de neredeyse hiç savaþmadanFransýzlarý bir kaç parçaya ayýrarak kimini tutsak almýþ, kimini dahayüksek daðlara çekilmeye zorlamýþtý. Ayrýca sayýlarý milyonlarý bulanyerli halk sularýn önünden kaçarak Fransýz ve Ýngiliz bölgelerineyýðýlmýþtý. Aslýnda bütün bunlar o kadar ani olan geliþmelerdi ki,Sahra'ya birden yayýlan sularla çölde yaþayan insanlarýn ne kadarýnýn

36Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 37: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

boðulduðunu, ya da ne kadarýnýn tepelere ve kýyýda kalan yerleresýðýnabildiðini kimse bilmiyordu.

Amerikalýlarla Ýngilizler o deðiþen koþullarda kendilerine göre birtakým yeni hesaplar yapmaya baþlamýþlardý. Oluþan denizi onlar dakullanmayý düþündükleri için hava kuvvetlerine setleri ve rüzgarpervanelerini bombalatmamýþlardý. Vurmaya çalýþtýklarý yalnýzcaAlman uçaklarý, gemileri ve tanklarý olmuþ, yalnýzca onlarýn ilerleyiþinidurdurmak istemiþlerdi. Ýngilizler Kahire'nin doðusu ile Orta Doðu'yugüçlendirmek için ordularýný geri çekmiþ, oralardaki petrol kuyularýnýgüvenceye alarak Almanlarýn üzerine gitmemiþlerdi. AmerikalýlarAkdeniz'e daha fazla askeri güç kaydýrmamýþ, Avrupa'daki bir karasavaþý için hazýrladýklarý orduyu ve malzemeleri ülkelerindetutmuþlardý. Dolayýsýyla Ýngilizler ile Amerikalýlar 1943 yýlýnýnNisan'ýnda Gabes Körfezinde birleþmemiþ ve Temmuzda da Sicilya'yaçýkartma yapmamýþlardý.

Amerikalýlar Avrupa'daki o yönü deðiþmeye baþlayan savaþta oncamasraf ve ölüyle kazanacaklarý baþarýnýn bedelinin ne olacaðýný kendiaralarýnda tartýþmaya baþlamýþ, Almanya savaþtan çekilirseJaponlarýn yalnýz kalacaðýný, o zaman sürdürdükleri Pasifik Savaþýnýistedikleri gibi yönlendirebileceklerini düþünür olmuþtu. ÇünküBerlin'den almaya baþladýklarý sinyaller öyle bir durumu iþaretediyordu. Öte yandan, Rusya'daki tüm cephelerden geri çekilmeyebaþlayan Alman ordusunun peþinden saldýrýya geçen Kýzýl Ordu BaltýkDenizine dayanarak eski topraklarýndan daha fazlasýný ele geçirmiþtibile. Bir þekilde Sovyetlerin o ilerleyiþinin de durdurulmasý gerekiyordu.Fransýzlar ise bir yandan oluþan o yeni denizin kýyýlarýndatutunabilmeyi umuyor, bir yandan da Hitler'in Fransa'da savaþ öncesisýnýrlara kademeli olarak çekilebileceklerini ima etmesinin ardýndanülkelerini savaþmadan kurtaracaklarýnýn hesaplarýný yapýyordu.

Kulislerde Orta Avrupa, Balkanlar, Akdeniz ve Sahra Denizininkýyýlarý ile Orta Doðu'nun yeniden paylaþýmý tartýþýlýyordu. Pasifik'tekisavaþ daha þimdiden bir Amerikan-Japon savaþýna dönmüþ,neredeyse Avrupalýlarýn gündeminden düþmüþtü. Churchill savaþýsürdürmek ister gibi görünerek Ýngiltere'nin uðradýðý kayýplarýAlmanlara ödetmek istiyor, ama isteksiz ortaklarý Fransa ve Amerikaile bunu saðlayamayacaðýný biliyordu. Ayrýca diðer ortaklarý olanSovyetlere karþý bir önlem alýnmasý gerekiyordu, yoksa Avrupa'nýngeleceði için Nazilerden daha büyük bir tehlike oluþturacaktý o iþçisýnýfý ideolojili Slav köylüleri.

37Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 38: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Barýþ yapýlamasa da 10.Mayýs.1943'de Büyük Ateþkes yürürlüðegirmiþ ve silahlar yýllardan sonra ilk kez susmuþtu. Ne deðiþmiþti detüm Avrupa'yý, Asya'yý, hatta Amerika'yý istila etmeyi düþünen Hitlerböyle bir yumuþamaya ve ateþkese rýza göstermiþti? Söylentilerçeþitliydi. En doðrusunu geleceðin tarihçileri söyleyecekti, ancakonlarýn bile bir tek nedende birleþemeyeceklerinin kuþkusunutaþýyordu John. O deðiþim daha ateþkes yapýlmadan önce, Hitler ileMussolini'nin 30.Ocak.1943'de Münich'de yaptýklarý toplantýnýnardýndan kendisini belli etmeye baþlamýþtý. Tam o sýrada,3.Þubat.1943'de, Roosevelt, Stalin ve Churchill Moskova'da bir arayagelmiþ, ama bir karar alamadan daðýlmýþlardý. Hitler politik bir zaferkazanmak üzereydi. Kendi safýný güçlendirmiþ, düþmanlarýný daaralarýnda anlaþamayacaklarý þekilde birbirine düþürmüþtü.

John kendisini tarihe ve barýþa karþý görevini yapmýþ biri olarakkabul edebilir miydi? Tam istediði gibi sonuçlanmamýþ olsa da, biranlamda amacýna ulaþmýþ sayýlýrdý, çünkü o proje nedeniyle sürüpgiden savaþ sona ermiþ ve insanlarýn daha fazla acý çekmesiönlenmiþti. Daha öncesinde o deðiþimleri doðuracak koþullaroluþmamýþ olduðu için o proje gerçekleþtirilemezdi. Daha sonra isegeç kalýnmýþ olunurdu. Seçilen tarihin tam bir düðüm noktasýna denkgeldiði, bilinen tarihin akýþýný gerçekten deðiþtirebilmesinden belliydi.

Ateþkes Almanya'nýn iþgal ettiði ülkelerde tedirgin ve meraklý birbekleyiþe neden olurken, Almanya'nýn içinde kamuoyu ve ordudakiciddi görüþ ayrýlýklarýný su yüzüne çýkartýp ülkeyi iki kampa ayýrmýþtý.Berlin'de, daha hiçbir þeyin belli olmadýðý öylesine kritik bir ortamdaateþkes yapýlmasýna karþý çýkan bir þahinler grubunun olduðu, hattaHitler'i bile pasifizmle suçlayacak kadar ileri gittikleri söyleniyordu.Genellikle Nazi Partisi ileri gelenleri ile üst rütbeli SS'lerden oluþuyorduonlar. Öte yanda, Alman ordusunun asker kökenli subaylarý ile bazýýlýmlý politikacýlarýn oluþturduðu, durumdan memnun bir taraf vardý.Onlar da savaþýn bir doyum noktasýna gelip dayandýðýný, fiziksel olarakartýk elde tutamayacaklarý bir toprak büyüklüðüne ulaþtýklarýný veateþkesin tam zamanýnda yapýldýðýný ileri sürüyorlardý.

Ýlerleyen günler bilinenden farklý geliþmeler göstermiþ,24.Temmuz.1943'de Ýtalya'da kansýz bir darbe yapýlarak Mussoliniiktidardan indirilmiþti. Savaþ baþladýðýndan beri toplanmamýþ olanYüksek Faþist Konsey o gün toplanýp Duce'yi görevden almýþ veyerine damadý Kont Galeazzo Ciano'yu atamýþtý. Bu kararý kral daonaylayýnca Mussolini sevgilisi Claretta Petacci'yi alýp Almanya'ya

38Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 39: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

gitmiþ, Münich'de bir saraya yerleþmiþti. Bu arada Almanya'daki ýlýmlýtarafýn sözcülüðünü yaptýðýný ileri süren Albay Claus von Stauffenbergile bir grup subay gizlice Afrika'ya gelerek Rommel'le görüþmüþ ve onaHitler'i düþürdükten sonra kurucu bir hükümetle yönetilmesinidüþündükleri ülkenin Devlet Baþkaný olmasýný önermiþlerdi. Rommel oöneriyi kabul etmemiþ, ancak o gelenlerin niyetlerini de Gestapo'yabildirmeyerek susmuþtu.

Afrika'ya gelen o grup 30.Temmuz.1943'de Hitler'e bombalý birsuikast giriþiminde bulunmuþ, ama baþarýlý olamamýþtý. Hitler aðýryaralanmýþ, sað kolu dirseðinden kopmuþ, ancak ölmemiþti. Ohastanedeyken yerine býraktýðý ve ardýlý olarak açýkladýðý Goebbels'inyürüttüðü soruþturmada yakalanan suikastçý subaylardan biri, olaydanRommel'in de haberinin olduðunu söyleyince Hitler küplere binmiþ vetüm kadrosuyla birlikte onun da tutuklanmasýný istemiþti. O intikamfuryasýndan yalnýzca iki kiþi kurtulmuþtu Mareþal'in takýmýndan;Albaylýða yükseltilmiþ olan Hans Otto Berg ile Sahra Dâhisi diyetanýnan Heinrich Rudolf. Bir rastlantý eseri, o sýrada Tunus'ta deðil,güneydeki Azavad Denizinde bir inceleme gezisinde idi ikisi. Onlarýntutuklanmasý emrini telsizle alan kýyý koruma gemisinin kaptanýYüzbaþý� bak, onun da adýný anýmsayamýyordu. 'Ne kadar ayýp,' diyedüþündü John. Kurtarýcýlarýnýn mimikleri bile gözlerinin önündeydihâlâ. Ya bir Hitler karþýtýydý, ya da yalnýzca Rommel'in ekibindensayýyordu kendini, ama geleceðini tehlikeye atarak ikisinin ÝforaDaðlarýndan geriye kalan adalardan birine inmelerine izin vermiþti.Böylece kurtulmuþlardý Hitler'in dinmek bilmeyen öfkesinden, ama neonlarý salýveren o yüzbaþý, ne Albay Karl Theodor, ne de ÜsteðmenGustav Strauch sað kalmýþtý o kýyýmda.

Suikast sanýklarý olarak, içlerinde Rommel'in de bulunduðu 360 kiþitutuklanmýþ, bir hafta içinde sorgulanýp yargýlanmýþ ve suçlu bulunarakkurþuna dizilmiþti. Ancak o savaþ kahramaný 'Halk Mareþali'nin (*)saçlarýnýn kesilerek iþkenceyle sorgulanýp yargýlanmasý ve bir askerkaçaðý gibi öldürülmesi orduda büyük bir huzursuzluða ve NaziPartisiyle iplerin tümden kopmasýna neden olmuþtu. Naziler baþtaykenbarýþ yapýlamayacaðýný düþünen baþka bir grup, ayný gece içindeHitler'i hastanede zehirlemiþ, Göring ve Himmler'i bombalarla,Goebbels'i de uzun namlulu bir tüfekle vurarak öldürmüþ, arkasýndangerçekleþtirdikleri tutuklamalarla Nazilerin iktidarýna son vermiþti. Tarih

39Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Volksmarschall, Propaganda Bakanlýðý Rommel'i "Yenilmez Halk Mareþali" olaraktanýtmýþtý.

Page 40: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

15-16.Aðustos.1943 idi. Devlet Baþkanlýðýna getirilen Karl Dönitz'inkurduðu geçici hükümet bir 'yeniden yapýlanma' programýný yürürlüðesokarak savaþta olduklarý ülkelerle barýþ görüþmeleri yapacaklarýnýaçýklamýþtý. Onun üzerine savaþan tüm ülkelerin temsilcileri Bern'detoplanmýþ ve uzun uzun tartýþýlarak çeþitli hesaplarýn masayadöküldüðü yeni bir dönem baþlamýþtý.

Ýþte o zaman, adý Akdeniz'den Sahra'ya açýlan Rudolf Kanalý'naverilen Heinrich Rudolf aranmýþ ve gerçeði Dakar'da bulunarak BüyükSahra Denizi Ýþletmesi'nin baþýna getirilmiþti. Bern'de çeþitli ülkelerintaktýðý onur ve kahramanlýk madalyalarýný kabul ederek kendisininyapmadýðý bir iþe sahip çýkan ve adýný kullanmýþ olan öbür HeinrichRudolf'a benzerliðinden dolayý þansý dönen o adam yaþadýðýsahtekârlýðýn çekiciliðine kapýlarak büyük bir sevinçle Gabes'in yolunututmuþtu. Olaylarý daha sonra radyo haberlerinden öðrenen John,Hans'ýn dediði gibi hakkýnýn yenmiþ olduðunu düþünmeyip babasýadýna seviniyor görünse de, onun baþka birinin iþine sahiplenen bututumuna þaþýrmýþ, hatta biraz da içerlemiþti. Her ne kadar tüm projeonun kafasýndan çýkmýþ ise de, o yapmamýþtý ki onu. Bir yandan dakendisini nerelere sürükleyeceðini bilmediði zamanýn akýþýndankorkuyordu John. Alýnyazýsý denilen zaman okunun ne denli belirsizolduðunu, kendisinin iki tane olduðu dünyayý kuþku dolu birçekingenlikle düþünüyordu. Onun yeri ne idi orada? Ya da babasýnýnyeniden Afrika'ya getirteceði annesi ile on altý yaþýndaki öbür John'unyeri�?

Orada daha fazla kalamayacaklarýný düþünerek, bir gece Hans'aher þeyi açýklamýþ ve ona inanmak isteyip de inanamayan arkadaþýnýNijer Nehrinin güneyinde, 1155 metre yükseklikteki Hombori TondoDaðýna çýkararak oradaki bir maðarada duran arþivle düzeneklerigöstermiþti. Yani þimdi içinde olduðu bu maðarayý� Johngülümseyerek çevresine bakýndý. Hans'ýn orayý ilk gördüðünde nasýlþaþýrdýðýný düþündü. Oysa Hans ile birlikte yapmýþlardý bu maðarayýdaha sonra. Dosyayý yeniden toparladý. Yeni getirdiði çantayla onukasaya koyup kilitledi. Dolabýn kapaklarýný kapattý. Kapý olarakkullandýðý delikten eðilerek geçti. Tuzaklarý yeniden iþler durumagetirip taþ kapýyý kapattý. Baþlýðýnýn ýþýðýyla geldiði yoldan dönüpmaðaradan çýktý. Güneþ çok parlaktý. Elleriyle gözlerini gölgeleyerekbir süre öylece durdu. Hasan'ýn, iki karýsý ve kýzlarýyla onu beklediðiçadýrý düþündü. Hemen aþaðý inmek istemedi. Gidip yan taraftakibüyük bir taþýn üzerine oturdu.

40Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 41: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

2.

Uzay zaman eðrisiyse, gelecek niçin anýmsanmýyor?

Salvador Dali

Yoktu artýk. Bundan böyle yoktu o.

Ýnanamadýðý kadar büyük, alýþýlamaz bir boþluðun içine düþmüþtü.Duvarlarý kalmamýþtý sanki evlerinin. Tavaný da, tabaný da kalmamýþtý.Altýndaki toprak da bitmiþti. Uzandýðý her þeyin ondan kaçtýðý birmahpusluða dönüþmüþtü yaþamý. Tantalos'un meyvelere uzanýncayükselmeleri, suya eðilince çekilmesi gibi. Evi� evlerini karýsý bulmuþ,o seçmiþti. Kollarýný açarak boþ, perdesiz ve gün ýþýðý dolu mutfaktaonun sevinçle dönüþü geliyordu aklýna. Aydýnlýk onun o sevincindenkaynaklanýyordu sanki. Iþýl ýþýl yanan gözlerinden� Sonra mutfakkapýsýný açarak bahçeye çýkýþý... ayaklarý yere basmadan� bir perikýzý gibi� Mutluydu ve onun o mutluluðu için her þeyi yapardý. Yaþamýboyunca sýrtýnda taþýmaya hazýrdý onu. Koþarak gelip, hiçbir þeysöylemeden boynuna atýlýþý... kokusu... baþýný döndüren o vanilyakokusu... boynunu öperken o kokuyu derin derin içine çekiþi... sonrabirden kollarýndan kurtularak üst kata çýkýþý� gene yerden birazyukarýdaymýþ gibi� etekleri ve kýzýl saçlarý uçuþarak�

Yalnýzca iki yýl� onunla nasýl geçtiðini anlayamadýðý kýsacýk iki yýlyaþabilmiþlerdi o evde. Sonra o kaza... onun kullandýðý arabanýn virajýalamayýp savrulmasý ve iki kez takla atýp yandaki hendeðe yuvarlananaraçtan kendinin burnu kanamadan çýkýþý� onun çýkamayýþý... kýrýkcamdan dýþarý bakan yaralanmamýþ yüzündeki o korku... gözlerindekio donuklaþmýþ bakýþ� kýpýrdamayýþý� konuþmayýþý... ve o güzelyüzün sisler, buðular içinde yavaþ yavaþ anlamýný yitirmesi� Ne

41

Page 42: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yapabilirdi onu yeniden yaþama döndürebilmek, o kazayý yapmamýþolmak, hatta orada onun deðil de kendisinin ölmüþ olmasýnýdilemekten baþka? Gideceði yerde onu bulacaðýný bilse gözünükýrpmadan vazgeçebilirdi bir anlamý kalmayan yaþamýndan. Kaç kezkendini öldürmeyi düþünmüþtü anýlarýn aðýrlýðý altýnda ezilirken. Oöldürmüþtü karýsýný. O kadar hýzlý girmeseydi o dönemece, ya da okadar dalgýn olmasaydý aklýndakilerle... Lanet olsun! Geri dönüþüyoktu hiçbir þeyin.

Doktorun verdiði ilaçlarla donuk, donuk olduðu kadar anlamsýzgeçen günler� nedensiz� amaçsýz� Sanki lokal anestezi yapýlmýþgibi� her þeyi anlýyor, söylenenleri duyuyor, yapýlanlarý hissediyor,ama caný yanmýyordu. Yerinden kalkamayacak kadar sarhoþtu sanki.Uzanýyor, hiçbir þeyi tutamýyordu. Yumuþak, sabunumsu ve akýcýydýçevresindeki her þey. Kahkaha aynalarýndaki gibi eðri büðrüydü. Onabakmak üzere gelen annesinin, baþsaðlýðý için uðrayan dostlarýnýnkýpýrdayan dudaklarý, duyulmayan sesleriyle kapalý bir kavanozuniçindeymiþçesine kendine dönük bir duyarsýzlýða yuvarlanmýþtý.Karýsýnýn bazý akrabalarý, ki Eve'in anne ve babasýnýn sað olmayýþýnanasýl da dua ediyordu John, mezar yeri konusunda onunla konuþmakistemiþler, ama annesi soruna bir þekilde el koyup çözdüðü için konuuzamadan kapanmýþtý.

Dilinin neye, ne kadar döndüðünden de emin deðildi. Annesine artýkyapamayacaðýný söylerken sesi çýkýyor muydu? Baþka insanlarla nelerkonuþuyordu? Karþýsýndakilere bakarken birden bir boþluðun içineyuvarlanýyor, iç bulantýlarý içinde yalnýzlýðýn o kahredici aðýrlýðýnýtaþýmaya zorlanýyordu. Onsuz olmak zorunda oluþun içindeuyandýrdýðý korku, bir ihanet hançeri gibi inen cinayet suçlamasýylabirlikte yüreðine yükleniyordu. 'Neden o? Neden ben deðil?' Yaþamayahakkýnýn olup olmadýðýný tartýþýr, suç ve ceza kavramlarýný uyuþukbeyninde beceriksizce döndürüp dolaþtýrýrken ölmek istiyor, amaölemiyordu. Saat be saat, gün be gün, o yokluk ve yalnýzlýðýn soðukboþluðunda anýlarýnýn giderek renksizleþmesine engel olamýyor,ellerini uzatýnca tutulamayan anýlarýn silikleþmesine seyirci kalýyordu.Doktorun ona,

"Acý bedene yabancý bir maddedir. Ýnsan bir kýymýk gibi atar onuzamanla," dediðini anýmsýyordu. Ýnanmak istemiyordu. Onun kadarsevmemiþti hiç kimse. Kim, nereden bilecekti birine öylesine biradanmýþlýðý� ya da iþlediði bir suçunun altýnda ezilmeyi? Hayýr!

42Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 43: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Kimse bilemezdi. Yaþamýndan aklýna düþen bir takým enstantaneleronu rahatsýz ediyor, ama ne Eve'i tanýmadýðý zamanlara dönmek, nede yeni bir yaþama geçmek istiyordu. Acýsýnýn bedeninden atýlmýþ biriolmaya katlanamýyordu. Ne var ki, olayýn üzerinden bir hafta geçtiktensonra bir sabah, artýk onun yanýnda olmadýðýný bilerek uyandýðýný farketmiþti. 'Unutuyorum. Alýþýyorum,' diye telaþlanarak kendini acýsýnýn ilkgünlerine döndürme çabasýnýn da bir yararý olmamýþtý. Evlendiklerigün, ya da ilk seviþmeleri gibi pek çok duygusal sahneyi zorla, arkaarkaya sýralýyordu kafasýnýn içinde. Onlarýn aralarýna birden, kendikendine, arabanýn kýrýk camýndan dýþarýya bakan o korku dolu yüzgiriyordu. Ve o donuk bakýþlar� Oysa ne güzel bakardý o gözler... yeþilýþýltýlar saçarak. Hiçbir þeyi unutmak istemiyor, ama görüntülerin birbulut içinde yitercesine flulaþmasýna da engel olamýyordu. Doktorundediði olmaya baþlamýþtý.

Annesi o kazadan beri yanýnda kalýyordu. Eskiden Toronto'yu, dahadoðrusu büyük kentleri sevmediðini söyler, oðlunun yanýna sýk sýkgelmeyiþinin nedenini köydeki evinde bulduðu huzura baðlardý.Supeiror Gölünün kýyýsýndaki Marathon adlý küçük kasabadanyanlarýna taþýnmasý için John ona çok dil dökmüþtü. Çok güzeldi gerçiannesinin oturduðu ev de, evin yeri de, ama o tür kýrlýk ve insansýzyerleri babasý severdi. O da öleli neredeyse bir yýl oluyordu. Annesinino evde yaþamak için oldukça zorlandýðýný biliyordu. Þimdiye kadaroðlunun yanýna taþýnmaya karþý çýkmýþtý, ama bu kez ikisinin tekbaþlarýna iki ayrý evde yaþamalarýnýn anlamsýzlýðýný düþünmeyebaþladýðýný sanýyordu, o konuyu hiç konuþmamýþ olsalar da.

Onun evdeki varlýðýna bir yandan seviniyor, bir yandan dakýzýyordu. Mutfakta sessiz olmaya çalýþarak bir þeyler yapan varlýðýnýilgisiz bir öfkeyle, ayný zamanda da þükranla izliyordu. Çocukluðundayaþadýðý sýðýnmayý, korunmuþluðu bulmak istiyordu gene onda. Ogünlerdeki sorumsuzluðunu arýyordu. Keþke onun karnýna yenidengirebilseydi de, bir kez daha doðsaydý. Eve'i hiç tanýmamýþ olduðu birdünyaya açsaydý gözlerini ne olurdu? 'Eve! Eve! Evelyn!' Eðer onunlabir kez daha tanýþacak ve alýnyazýsý onu bir daha öldürecekse� Yazgýdenilen þey nereye kadar geçerliydi? Ya o gece arabayý Eve kullanýyorolsaydý, ya da yemeði evde yiyip o lokantaya gitmemiþ olsalardý neolacaktý? Tanrýnýn ille bir can almasý gerekiyor muydu o gün?

43Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 44: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Eve'in bir arkadaþý ona hipnozu önermiþ, kendisinin benzersýkýntýlarýndan o yolla kurtulduðunu anlatmýþtý. Öte yandan insanlarýndaha önceki yaþamlarýna dönerek gerçek kiþiliklerini bulmalarýnýn çokönemli olduðunu söylemiþti. O uykunun onu þimdiki zamanýnzincirlerinden koparýp kendini keþfettireceðini, o zaman daha bütünselbir sevgiyi acý çekmeden yaþayacaðýný ileri sürmüþtü. Doðumundanönceki zamanlara geçen, bilmeleri olanaksýz yabancý dillerikonuþabilen, ya da hiç görmediði yerleri ayrýntýlarýyla anlatabilenkiþilere tanýk olmuþtu üyesi olduðu Ruhsal Araþtýrmalar Derneði'nde.Onun, "Hiç kimse bütün zamanlar için ölü deðildir," diyen farklý bakýþaçýsýný yorum yapmadan izlemiþti John. Annesinin merakla dinlediðibir çok yeniden doðuþ öyküsü anlatmýþ, eski bedenlerindeki izleri yenibedenlerinde de taþýyarak dünyaya gelenlerin örneklerini vermiþtikadýn. Ama John kendi yaþadýklarýyla oluþan birikimin ve çok zamanönce bilinci dýþýna itelenmiþ anýlarýn içinde dolaþmanýn ona aþýkolduðu kiþiyi yeniden bulduracaðýna inanmýyor, bulduracaksa da okadar sanal bir yakýnlaþmayý istemiyordu. Ýstediði tek taraflý birkavuþma deðildi. Caný ciðeri karýsýný görmek, dokunmak, koklamak,onunla konuþmak istiyordu. Bunu öbürüne anlatamayacaðý içindediklerine karþý çýkmamýþtý.

Kadýnýn 'sistemli düþ' dediði ve bir kaç kez üst üste gördüðü düþtenbile sýkýlýyordu. Güya düþler uyanýkken yaþanan duygularýn dahaözgürüymüþ. Onunki çok garipti. Burnu kaþýnýyor ve içinden birsolucan çýkýyordu. Ardýndan bir tane daha. Bir doktor, bedenininsolucanlarla dolu olduðunu söyleyip ona bir iðne yapýyor ve bir þamangibi çevresinde zýplayarak dönmeye baþlýyordu. Korkunç bir ateþbasýyordu her yerini. Ensesinden, göðsünden, sýrtýndan, ellerindensolucanlar derisini yýrtarak kendilerini dýþarý atýyordu. Temizleniyordu.Solucanlar çýktýkça ateþi düþüyor, rahatlýyordu. Sonra kendisini birbaþkasýnýn gözüyle delik deþik olmuþ olarak görüyor ve korkuylauyanýyordu. Bunlarý görürken bile düþ olduklarýnýn bilincindeydi. Odüþü yorumlamak gerekirse, ne içindeki týkanýklýktan temizlenmek, nede halüsinasyonlara sýðýnmak istiyordu. Eve ile, yok onunlaolamayacaksa, onun acýsýyla yaþamak istiyordu. Onu bir kez dahaöldürmek istemiyordu içinde.

Ýþte tam o sýrada Princeton Üniversitesinden, onu Fizik Bölümündeprofesör olarak görevlendirmek istediklerini bildiren mektubu aldý.Orada çalýþmak istediðini belirten mektubu Eve'in isteði, biraz da

44Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 45: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

zoruyla yazmýþtý. Karýsý sýk sýk, o üniversitenin profesörlerindenüçünün Nobel aldýðýný, ayrýca isteðine bir tür kutsallýk katmayaçalýþarak, Albert Einstein'ýn son yýllarýnda çalýþtýðý Yüksek AraþtýrmaEnstitüsü'nün de orada olduðunu söylerdi. Kocasýnýn kendisini ancaköyle bir yerde kanýtlayabileceðine inanýrdý. O yaþarken yapmadýklarýbir þeyi yapabilir, onun istediði yere onsuz gidebilir miydi? Gitmesi birkaçýþ mý, yoksa onun istediði yerde olmak mý olurdu? O mektuptanrýsal bir iþaret olabilir miydi? Yazgý baþka bir þey mi söylemekistiyordu yoksa ona? Birdenbire, her noktasýnda hâlâ karýsýnýn parmakizleri olan evin, onun çok sevdiði manzarasýnýn, ceviz aðaçlý sokaðýn,sonra üniversiteyi okuduðu, ilk parasýný kazandýðý, aþýk olduðu,evlendiði kadýný öldürdüðü Toronto'nun ona aðýr gelmeye baþladýðýnýdüþündü. Ne onun evdeki eþyalarýyla elbiselerini baþkalarýnadaðýtabilir, ne de okuldaki Felsefe Bölümündeki odasýný toplayabilirdi.Kaçýp gidebilirdi yalnýzca. Düþünmeden. Onu boðan her þeydenkurtulmak için inanýlmaz bir olanaktý o çaðýrý. Annesine mektubu veripokuttu. Kadýn oðlunun gitmek istediðini daha mektubu bitirmedenanlamýþtý.

"Sen ister Marathon'a dön anne," dedi John ona, "istersen teyzemide al, gelin bu evde yaþayýn. Ya da ben oraya yerleþtikten sonra seniyanýma alayým. Hangisini istersen."

"Git oðlum," dedi annesi ve bir süre düþündü. "Seni orada biri çekipçevirmeli, ama bu eve geldikten sonra bir þeyi fark ettim. Burasý nasýlEve ile güzel idiyse, benim evim de babanla güzeldi. Onun ölümündensonraki inadým bana pahalýya patlýyordu da, susuyordum. Bu mektupbence tam zamanýnda geldi. Gitmen iyi olur. Ben de teyzeni alýr, gelir,burada otururum. Ýki kardeþ biraz da kent konforu sürelim.Marathon'daki evi satmam ama. Kimin caný sýkýlýrsa oraya gider,kafasýný dinler. Tamam mý?"

"Tamam anne," diyerek sarýlýp öptü John kadýný. Onunla ne kadaraz konuþtuklarýný, aslýnda birbirlerini tanýmadýklarýný, bunun için birçaba da göstermediklerini düþündü. Savaþtan sonra peþlerindenKanada'ya gelen babasýyla daha çok birlikte olmuþtu. Ýki erkekdaðlarda kamp kurmuþ, balýk tutmaya göle gitmiþ, motosikletleriylekýrlarda kros yapmýþlardý. Ayrýca yýldýzlara bakarak düþler kurmuþ,yeni yeni projeler tasarlamýþ, doðaçlama öyküler anlatmýþlardýbirbirlerine. Bir düþ adamý idi babasý. Biraz da onu mutlu etmek içinfizik okumuþ, mutlu da etmiþti doðrusu. Daha yapmayý düþündükleri o

45Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 46: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kadar çok þey varken, geçen yýl birdenbire aralarýndan ayrýlmýþtý.'Ýnsan nereye kadar sahip olabiliyor dünya iþlerine? Býrakýp gidiyor tamortasýnda.' Peki ya annesi için ne yapmýþtý John? Büsbütün ýskageçtiði biriydi o. Bundan sonra onun ne kadarýný tanýyýp, kendinin nekadarýný ona açabilirdi? Bunu yapmak için ne kadar zamanbulabileceklerdi? "Bu evi kendine göre düzene sok, sonra kalkPrinceton'a gel anne. Artýk seni tanýmak istiyorum. Þimdiye kadar senbabamýn karýsý idin, biraz da benim annem ol," diyerek bir kez dahaöptü gözleri dolu dolu olan kadýný. Ve yaðmurlu bir Eylül sabahý onu oevde býrakarak Princeton'a gitti.

Orada iki dönem, yaklaþýk dokuz ay çalýþtý. Yani yedi, içti, uyudu,derslere girdi ve Eve'i düþündü, ama asýl yaptýðý þey çalýþmaktý.Okuldan eve gitmediði günler bile oluyordu. Uzay ve zamankonusunda bazý yeni kavramlarý tartýþtýðý iki makalesi bilimseldergilerde yayýnlanmýþ, 'Yeni Bir Zaman Anlayýþý' adlý çalýþmasý daüniversite yayýný olarak basýlmýþtý. Babasýyla yaptýklarý gibi düþseloyunlar oynuyordu aslýnda. Onunla çok önceden düþündüklerikonulardý onlar. Yanýtlayamadýðý bir takým sorularla yaþamak onuyeniden dünyaya ve öðrenmeye baðlayan baðlar olmuþtu. Bu süreiçinde annesi iki kez Princeton'a gelmiþ, bir kez de o Toronto'yagitmiþti. Annesi ve hiç evlenmemiþ teyzesinin kurduklarý yeniyaþamlarýnda mutlu olduklarýný görerek sevinmiþ, onlar da onunkendini bu kadar iþe kaptýrmýþ olmasýný bir düzelme belirtisi saymýþtý.

Sýcak bir Haziran sabahý, evden yaz tatili nedeniyle boþalmýþ okulageldiðinde sekreterlikte kendisini bekleyen siyah takým elbiseli ikikiþinin olduðunu gördü. Adamlar kendilerini, FBI kimliklerini göstererektanýttýlar ve baþkaca bir açýklama yapmadan, Baþkan'ýn onu özel birtoplantýya çaðýrdýðý haberini verdiler. John'u alýp önce yakýnlardaki boþbir fabrikaya, sonra orada bekleyen bir helikopterle Washinton'agötürüp Beyaz Saray'ýn arka bahçesine indirdiler. Akþamki toplantýyakadar dinlenebileceði bir oda gösterildi orada ona. Ne zamandýryaþamýna giren tek deðiþiklik olmuþtu bu yolculuk. Banyodaki küvetidoldurup içine girdiðinde akþamki toplantýnýn konusunu merak etmeyebaþladý. Kimse bir açýklama yapmadýðýna göre önemli olmalýydý, amaonunla ne ilgisi olabilirdi? Beklemekten baþka yapabileceði bir þeyyoktu. Banyodan çýktýðýnda bir hizmetçi ona siyah yeni bir takým elbiseile beyaz bir gömlek ve bir kaç kravat getirip öðlen yemeði için neistediðini sordu. Kadýnýn uzattýðý listeden tavuklu bir krep ile portakal

46Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 47: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

suyu seçti ve kütüphaneye gitmek için kendisine yardýmcý olunmasýnýistedi. Yarým saat sonra baþka bir görevli geldi ve onu alýp ününü çokduyduðu Truman Kitaplýðýna götürdü. Kendi gri kadife takýmý ile grigömleðini giymiþ, kýrmýzý kravatýný baðlamýþtý. Akþam saat 19'da, onukitaplýða götürmüþ olan görevli gelip toplantý saatinin geldiðini bildirdi.

Oval Ofis'in yanýndaki toplantý salonuna girdiðinde orada yaklaþýkyirmi kiþinin olduðunu gördü. Genellikle gruplar oluþturmuþkonuþuyorlardý. Gazetelerde ve televizyonda gördüðü bir kaçýnýndýþýnda çoðunu tanýmýyordu. Bir kenara çekilip tek baþýna beklemeyebaþladý. Çok geçmeden Baþkan John F. Kennedy yanýnda yardýmcýsýLyndon Johnson ve kardeþi Robert Kennedy ile içeri girdi. Herkessusarak büyük masanýn çevresindeki koltuklara oturdu. Ýlk sözü alanJohnson orada bulunanlarý sýrayla sayarak diðerlerine tanýttý. CIA ileFBI baþkanlarýnýn yaný sýra Genelkurmay Baþkaný, NASA'dan üstdüzey iki görevli, Yüksek Mahkemeden bir yargýç ve çeþitliüniversitelerden bilim adamlarý idi oraya çaðýrýlmýþ olanlar; iki týpdoktoru, iki biyolog, bir metalurjist, iki bilgisayar uzmaný, iki fizikçi ve birkimyacý. Ondan sonra sözü Baþkan aldý ve,

"Sayýn baylar, sizleri buraya bir konu hakkýnda görüþlerinizi almaküzere çaðýrdýk," dedi. "Öncelikle lütfedip geldiðiniz için çok teþekkürederim. Bu akþam sizlere bazý gizli projelerden söz edeceðim. 1947yýlýnda Truman tarafýndan baþlatýlan ve Eisenhower zamanýnda dasürdürülen Majestic-12 kod adlý gizli bir araþtýrma vardý. Bunun içinbazý bakanlarla, ordu ve bilim çevrelerinden kiþiler görevlendirilmiþti.Amacý New Mexico, Roswell'de bulunan kimliði belirsiz uçan birnesnenin parçalarýný incelemekti. Bu projedeki geliþmeleri vearaþtýrmanýn sonuçlarýný önünüzdeki dosyalarda bulacaksýnýz. Ancakbu süre içinde enkazýn üzerindeki yazý benzeri simgelerinokunamadýðýný, aracýn ne tür bir enerji ile çalýþtýðýnýn anlaþýlamadýðýnýsöylememe izin verin. Dosyalarýnýzda ayrýca, bu anlattýðýma benzerbazý baþka buluntularý araþtýran Agnarius ve P-142 kod adlý, þimdiyedek 'Çok Gizli' kaydýyla saklanmýþ operasyonlar hakkýnda da bilgilerbulacaksýnýz.

"Üzerinde çok spekülasyon yapýlan bu uzaylýlar konusununtarafýnýzdan bir süzgeçten geçirilmesini rica etmek için sizleri burayaçaðýrdýk. Yalnýzca ilgili bazý görevlilerin bildiði bu tür çalýþmalarý,ülkemizin ulusal güvenliðini tehlikeye düþürmemek koþuluyla, bundanböyle seçilmiþ bazý sivillere de açmayý planlýyoruz. Bunun için Adalet

47Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 48: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Bakanlýðý'nýn hazýrladýðý 'Bilgi Edinme Özgürlüðü Yasa Tasarýsý'önümüzdeki günlerde senato ve kamuoyunda tartýþýlmayabaþlanacaktýr. Ancak biz biraz erken davranýp, yetkili servislerinonayýný alarak, adý geçen projeleri sizlere bugünden açmayýkararlaþtýrdýk. Üstelik hepiniz ülkemizin vatandaþý deðilsiniz. Aramýzdabir Kanadalý, bir Türk ve bir de Japon dostumuz var. Vatandaþýmýzolan diðerleri gibi onlar da, dosyadaki bilgileri dýþarýyasýzdýrmayacaklarý konusunda Yargýç Howard'a birer imza vermekdurumundalar yalnýzca." Baþkan'a göre soldan üçüncü koltukta oturanbeyaz saçlý yargýç baþýyla onaylayarak diðer konuklara baktý. "Ayrýca,"diyerek konuþmasýný sürdürdü Baþkan, "böyle bir çalýþmanýn içindeolmak istemeyen herkes þu anda ayrýlmakta serbesttir." Bir süresusarak odadakilere baktý. Hiç kimse yerinden kalkmamýþtý. "Güzel. Ozaman yarýn hep birlikte Nevada'ya, Las Vegas'ýn 100 kilometrekuzeybatýsýndaki Groom Range'e gidebiliriz. Oradaki bir istasyondaadý geçen Roswell buluntularý inceleniyor. Þimdi konu üzerindekonuþmak isteyen var mý?" Kýsa süren bir sessizlik oldu. Sonra, YargýçHoward'ýn yanýnda oturan kýrmýzý yüzlü, beyaz saçlý týp doktoru eliyleönündeki dosyayý iþaret ederek,

"Beyaz Saray'ýn bu tür konularla uðraþtýðýný bilmiyordum," dedi."Ben o, 'Marslýlar geliyor,' çýðlýklarýný þimdiye dek ciddiye almamýþtým,ama görüyorum ki devletin en üst kademesi oldukça ilgili imiþ buolaylarla. Daha önce alay konusu edeceðim böyle bir projeyeçaðýrýlacaðým aklýma gelmezdi, ama sýrf meraktan, size katýlmayýkabul ediyorum."

"Yaptý gene numarasýný," dedi onun tam karþýsýnda oturan uzunsaçlý genç fizikçi. Çiçekli bir gömleðe ona benzer bir kravat takmýþtý."Daha dosyayý açmadan ukalalýða baþladý. Ayrýca lütfedip katýlacaðýnýbildirdi." Sözleri salonda elektrikli bir havanýn esmesine nedenolmuþtu.

"Sizi tatmin etmek için ayrýlmaya hiç niyetli deðilim genç dostum,"dedi doktor ona.

"Okuma yaþýnýzý çoktan geçtiðiniz için siz en iyisi kliniðinizdekikürtajlara dönün. Kalacaksýnýz da ne olacak?" dedi öbürü sesini birazdaha yükselterek.

"Lütfen beyler!" diyerek araya girdi Johnson. "Aranýzdaki eskidüþmanlýklarý bir yana býrakmalýsýnýz. Eðer birlikte çalýþacaksak..."

48Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 49: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben yokum," dedi genç adam önündeki dosyayý ileri iterek."Düþlerimdeki konu bir piyango gibi önüme kondu, ama ben onun içinbile karýmý sakat býrakýp çocuðumu öldüren bu paragözle birlikte olmakistemiyorum," diyerek ayaða kalktý.

"Birlikte olmak zorunda deðilsiniz," dedi Baþkan'ýn solunda oturankardeþi Robert Kennedy. "Dilediðinizle, dilediðiniz gibi çalýþmaktaserbest olacaksýnýz."

"Yani�" dedi John. Herkesin dönüp kendisine bakmasýndanrahatsýz olmuþtu, ama sonra boðazýný temizleyerek, "Anladýðýmkadarýyla þimdiye kadar üzerinde ayrý ayrý çalýþýlan konularý bir þekildebirleþtirmek istiyorsunuz," diye ekledi.

"Haklýsýnýz Profesör Bach," dedi Baþkan Kennedy. "Hâlâ yerinizeoturmayacak mýsýnýz Doktor Bernstein?" dedi sonra ayakta durmayýsürdüren fizikçiye yumuþak bir sesle. Hiçbir þey söylemeden ve asýkyüzünü düzeltmeden yerine oturdu öbürü. "Bilim danýþmanýmýzProfesör Edwards, Groom Range'de sizlerden ne tür bir çalýþmaisteyeceðimizi daha sonra anlatacak," diye sürdürdü Baþkankonuþmasýný. Bu kez Johnson'un yanýnda oturan kýrmýzý papyonluadam baþýný eðerek onayladý onu.

"Ben niye çaðýrýldýðýmý þimdi öðrenebilir miyim?" dedi John."Kanadalý sýradan bir öðretmen için neden bu kadar zahmetegiriyorsunuz?"

"Sizin üzerinde çalýþtýðýnýz konu, henüz sonuç beklemek için çokerken olmasýna karþýn, kendine has ve çok ilginç," dedi ProfesörEdwards. "Yeni bir bakýþ açýsý getiriyorsunuz bazý kavramlara."

"Ve yepyeni bir yapý ileri sürüyorsunuz," dedi Baþkan. "Kitabýnýzýkonum olmamasýna karþýn ilgiyle okudum."

"Yaa?" dedi John þaþýrarak.

"Zaman, evren ve uzay yolculuklarý hakkýnda pek çok kiþininkinebenzemeyen fikirleriniz var," diye sürdürdü Profesör Edwards.

"Bize onlardan söz eder misiniz biraz?" dedi Johnson. "Evrenin bircanlý olmasý gerektiði fikrinizden örneðin�" Kitabýný hepsi okumuþtuanlaþýlan. Oraya hazýrlýklý gelmiþlerdi. Ayrýca oluþan gerginliði yoketmeye çalýþtýklarý da açýktý.

"Yaa, evet," diyerek gülümsedi John. "Eðer sýkýlmazsanýz� benimiþim anlatmak." Bir süre susarak öbürlerine baktý. Hepsi onunkonuþmasýný bekliyordu. "Fizik bizimkinden baþka evrenlerin de

49Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 50: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

olabileceðini kabul etmeye baþladý. Bu doðruysa ve gerçekten birdenfazla evren varsa amacýn bir bütünü oluþturmak olmasý gerekir. Çünkübir çok parça birlikte bir iþ görebilmek için bir arada olur. Otomobildekiparçalar, ya da bedenimizdeki organlar gibi çeþitli amaçlarý olur herbirinin, ama birinde geçerli olan yasalar öbürlerinde iþlemez.Midemizdeki bazý bakterilerin akciðerimizde yaþayamayacaklarý gibi.Dolayýsýyla bir evrendeki zekâ, ne kadar geliþmiþ olursa olsun,diðerlerindeki zekâyý anlayamaz. Ayrýca evrenimizdeki maddenindaðýlýmýna bakarsak, galaksi kümelerinin uzayda bedenimizdekihücrelere benzer yapýlar þeklinde toplaþtýðýný görürüz. Üstelik evreninoluþumunun ilk anlarýnda çok yüksek olan sýcaklýk ve enerjininmaddeye dönüþmesi bana bir ceninin geçirdiði aþamalarýanýmsatýyor." Bir süre susarak kendini dinleyenleri süzdü ve, "Özürdilerim, kendimi gerçekten sýnýfta sandým," dedi. Bazýlarý güldü.

"Ýlginç," dedi biyolog olan Türk. Orta yaþlarýnda, hafif kýr saçlý,yuvarlak yüzlü biriydi. Açýk renk bir takým elbise giymiþti. "Canlý birevren ha? Hiç düþünmemiþtim."

"Kaldý ki biz kendi evrenimizin ne kadarýný anlayabiliyoruz?" diyerekeliyle baþýnýn üzerinde bir daire çizdi John. "Ya evrenimiz bizim bilekavrayamayacaðýmýz kadar karmaþýksa? Uzay-zamanýn dört boyutluoluþunu Einstein'ýn dýþýnda dünyada üç, beþ kiþinin sezebildiðisöylenir. Peki ya evrende dörtten de fazla boyut varsa?"

"Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu biyologun yanýnda oturangenç týp doktoru.

"Yani mekanýn olduðu gibi, zamanýn da faklý boyutlarý varsa? Bütüno boyutlarý nasýl kavrayabiliriz? Bu arada zamanýn da bir geometrisininolduðunu görüyoruz. Dolayýsýyla, uzayýn içinde dolaþabildiðimiz gibizamanýn içinde de dolaþabiliriz demektir bu. Yani kuzeye ve güneyegider gibi, geçmiþe ve geleceðe gidebiliriz. Eðer o geometriyiçözebilirsek elbette."

"Bir de sizi niye listeye aldýðýmýzý soruyordunuz," dedi RobertKennedy ona. "Ayrýca uzay yolculuklarýyla ilgili görüþleriniz de ilginç."

"Bazý kiþiler tarafýndan görüldükleri ileri sürülen uzaylý canlýlarýngerçekten görüldüklerinin, ama onlarýn bizim dünyamýzdan vezamanýn geometrisini çözmüþ torunlarýmýz olduklarý kanýsýndayým.Yani geleceðimizden kiþiler... bizim þu bildik dünyamýzdan birileriolmalý onlar."

"Torunlarýmýz mý?" diyerek þaþkýnlýðýný belirtti Yargýç Howard.

50Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 51: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Baþka bir zaman boyutunda homo sapiens'ten baþka bir tür deevrim geçirmiþ olabilir," dedi biyolog olan. "Zekânýn evrimi bir þekildekendi yolunu açar."

"Evrim dediðiniz þey bir deðirmendir," diyerek ona karþý çýktý gençdoktor. "Dünyada þimdiye kadar yaþamýþ canlýlarýn yüzde doksandokuzu kötü üretimler olduklarý için sahneden silinmiþtir. Geriyekalanlar yaþamayý beceren, doðru tasarýmlardýr."

"Ben de genç arkadaþýma benzer þekilde düþünüyorum," dediYargýç Howard da doktora gülümseyerek. "Tarihte ne olmuþsa baþkatürlü olamayacaðý için öyle olmuþtur." Genç doktor baþýný sallayarakonayladý onu. "Ama benimkilere aykýrý da olsa, fikirleriniz hoþuma gitti.Lütfen devam edin," dedi sonra John'a.

"Zekânýn evrimi ille bizim kýsýtlý yapýmýza baðlý olamaz. Tarih bilepek çok farklý biçimde oluþabilirdi," dedi John, o konudaki tartýþmayýbitirmeye kararlý bir tonda. "Uzay yolculuklarýna gelince� bana hiçyapýlabilir gibi gelmiyorlar. Baþka dünyalardan canlýlar onca zahmeteve masrafa neden katlansýnlar da, kendilerine göre ortaçað sayýlacakdünyamýza gelsinler? Ne bulacaklar burada? Farklý bir fauna,yaþayamayacaklarý bir atmosfer� Bir de iþin içinde zaman sorunu var.Iþýk hýzýnda bile gidilse yýllarca sürecek o yolculuklara kimler gitmekisteyecek? Deyin ki hapishanelerden tayfalar toplandý, ya da uyutup,dondurup astronotlarý postaladýk. Onlara göre yýllar sürecekyolculuklarý süresince dünyada binlerce yýl geçmiþ olacak. O süreiçinde astronotlarýn geri dönünce ineceði bir dünya bile kalmayabilir.Ya da getirdikleri bilgiler zaten bulunmuþ olur."

"Size katýlýyorum," dedi Japon bilgisayar uzmaný John'a. "Zatendedikleri kadar uçan daire dünyamýza gelmiþ olsaymýþ, tümgalaksimizdeki madenlerin yüzde birinin iþlenmiþ olmasý gerekirmiþ.Eðer biz evreni kendi dünyamýzdan bakarak anlayamazsak, gelecekkuþaklar bizim yýldýzlara giderek uygarlýklar aramamýzla alay eder."

"Bazen yolculuk yapmak bir yere varmaktan daha güzeldir," dediProfesör Edwards. "Çinliler, 'en uzun yolculuklar bile ilk adýmý atmaklabaþlar,' der. Uzaya gitmek farklý zekâ ve kültürler aramak içindir. Yoksabizim okyanuslarýmýzda da daha bilmediðimiz pek çok canlý türü var.Aslýnda önce onlarý tanýmamýz gerekir, ama Vikingler, Polinezyalýlar,hatta Kolomb neden çýktý dersiniz o uzun yolculuklarýna?"

"Cisimleri fotonlara, yani ýþýða dönüþtürüp istediðimiz yereyollayabilmenin yollarý tartýþýlýyor," diye söze girdi uzun saçlý fizikçi.

51Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 52: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Onlarýn uzayda ýþýk hýzýnda gidip vardýklarý yerde ilk durumlarýnadönebilmeleri üzerinde çalýþýlýyor. Gerçi bu da gene yýllar sürecek biryolculuk olacak, ama ya Einstein-Rosen köprüleri?" diye sordu John'a."Yani uzay-zamanýn uzak bölgelerini birbirine sýfýr zamanda baðlayansolucan delikleri?"

"Ya, evet onlar," dedi John. "Bu dediklerinizin hepsi baþka fizikyasalarý içinde geçerli koþullar dostum. Oysa biz özel bir yasalarbütününe aitiz ve onu bile tanýmýyoruz henüz."

"Çok teþekkür ederim Profesör," dedi Baþkan Kennedy. "Sinirlibaþlayan toplantýmýzý çok güzel yönlendirdiniz."

"Zamanda dolaþma fikrinizin," dedi Robert Kennedy de, "dürüstolmam gerekirse, duygusal yaklaþýmýnýzýn bir sonucu olduðunudüþünüyordum. Sizi tanýdýktan sonra kitabýnýzda sözünü ettiðinizkanýtýn gerçek olabileceðine inancým arttý. Düþ gücünüz bilimeþimdiden bir armaðan veriyor galiba."

John onu yanýtlamadý. Kibarca söz ettiði o duygusal yaklaþým, ölenkarýsýný bulmak için bir zaman makinesi icat etmeye çalýþan çatlak biriolduðu dedikodusuydu. Uçuðun, kaçýðýn biri� Burada da karþýsýnaçýkmýþtý iþte, ama adam en azýndan, 'dürüst olmam gerekirse,' demiþti.Elbette herkes onun düþlerine inanmak, dünyayý onun gözüyle görmekzorunda deðildi. Öte yandan onun kanýt dediði þey, Rusya'da birarkeolojik kazý sýrasýnda bulunmuþ bir cývataydý. Ýþin garip tarafýcývatanýn yaþýydý. Rus bilim adamlarý, metal özelliðini yitirmiþ olan oparçanýn tam üç yüz milyon yýl önce o taþýn içine sýkýþtýðýný, dolayýsýylataþtan daha yaþlý olduðunu resmen onaylamýþlardý. 'Nasýl öðrendinbunu?' deseler, 'Bilmiyorum,' demesine inanýrlar mýydý? Bir günokuldaki masasýnda, içinde o cývatanýn olduðu silisyum taþý ileRusya'da yapýlan analiz sonuçlarýnýn olduðu büyük sarý bir zarfbulmuþtu. Onu oraya kimin koyduðunu bilmiyordu. Taþ ile ilgilianalizlerin hepsini bir kez de o yaptýrmýþ, sonuçlar tam yazýlý olduðugibi çýkmýþtý. Ancak bir sorun vardý. Rusça raporlardaki tarihlerin hepsi1998 yýlý olarak yazýlmýþtý. 1998'in yazýlýþý, içinde yaþadýklarý 1961yýlýnýn rakamlarýna hiç benzemiyordu. Ne olduðunu bilemese de, Johntarihte bir yanlýþlýk olduðuna kendini inandýrmaya çalýþmýþ, o bilgidenvazgeçmeyip tarih belirtmeden zaman yolculuðunun bir kanýtý olarakkoymuþtu onu kitabýna.

"Þimdi isterseniz hep birlikte bir akþam yemeði yiyelim ve daharahat bir ortamda sürdürelim konuþmalarýmýzý," diyerek ayaða kalktý

52Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 53: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Baþkan. Masadakiler de kalktý. Öbürleri Baþkan'ýn peþinden salondançýkarken John geride kalmýþ, masada duran dosyaya bakýyor, buçalýþmaya katýlýp katýlmamayý tartýþýyordu kendisiyle. Aslýnda Torontove Princeton'da düþüneceðini düþünmüþ, sezgisel olarak gelebileceðison yere gelmiþ gibi hissediyordu kendini. Belki bu proje içindesaðlanacak farklý olanaklar�

"Merhaba," dedi birisi ona. Uzun saçlý fizikçi yanýna gelmiþti ve eliniuzatýyordu.

"Merhaba," dedi John da, düþüncelerinden sýyrýlmaya çalýþarak.

"Adým Benny Bernstein," dedi genç adam onunla coþkuylatokalaþýrlarken. "Yazýný okumuþtum. O duygusal yaklaþým sözü canýnýsýktý galiba, ama boþ ver. Bizim gibilerin duygusal yaklaþýmlarý olmasao herifler bir bok yapamazlar. Biz düþünüp bulacaðýz, onlarsahiplenecek bulduklarýmýzý. Politikacý onlar. Takma kafana." Adamýnkonuþma tarzý John'un kafasýndaki tartýþmalarýn arasýna farklý bir neþesokmuþtu.

"Teþekkür ederim," dedi gülümseyerek.

"Neden olmasýn?" diye sürdürdü öbürü konuþmasýný. "Enayilik niyebildiðimizi sandýðýmýz fizikte olmasýn? Newton yüzyýllarca ilah sayýldý,ama yirmi altý yaþýndaki bir Einstein onu yerinden ediverdi. Bazý þeyleridoðru görebilmek için bakýþ açýsýný deðiþtirmek gerekir. Sende ofarklýlýk var dostum. Kalýrsam senin için kalacaðým." Belki daha baþkaþeyler de söyleyecekti ama, yanlarýna gelen iki kiþi yüzünden sustu.Onlardan birinin tartýþtýðý o beyaz saçlý doktor olduðunu görüncecanýnýn sýkýldýðýný yüzünü buruþturarak belli ederek ayrýldý. O zamanyaþlý doktor elini John'a uzatarak,

"Merhaba. Ben Dr. Jefferson Hopkins," dedi ve John'un elinisýkmayý sürdürerek, "Evrenin bir canlý olabileceði fikriniz bir harika. Okonuyu daha sonra sizinle özel olarak tartýþabilir miyiz?"

"Neden olmasýn?" dedi John.

"Ben de katýlabilir miyim o tartýþmaya?" dedi yanlarýndaki öbür kiþi.John ona döndü. Biyolog olan yabancýydý o da. "Adým Ali Kalender,"dedi el sýkýþýrlarken.

"Teþekkür ederim," dedi John ellerini açarak. "Çok kibarsýnýz," diyeekledi sonra. Baþka ne diyeceðini bilememiþti. Toplantý salonundan enson o üçü çýktý.

***

53Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 54: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Ýnanamýyordu. Önce ne olduðunu anlamamýþ, ama sonra o iþlemibir kez daha yapýp da, yaþadýðý olayýn gerçek olduðunu fark edinceürkerek durmuþtu. Baþýndaki kaský çýkarýp masaya býraktý. Birazgeriye çekilerek bilgisayarýn ekranýnda dönen uzay-zaman giriþiminebaktý. O þemanýn gücünden korkmaya baþlamýþtý. Titreyen elleriniyumruk yapýp koltuklarýnýn altýna sýkýþtýrdý. Gömleði terden sýrýlsýklamolmuþtu. Hâlâ biraz kuþkulu olmasýna karþýn içi içine sýðmýyordu.Bunca zaman süren umutsuzluk sonunda ona bir iþaret vermiþti. Heponu beklemiþ, ama olduðunu anlamasý bile ne kadar zor olmuþtu.Yaþadýðý olayýn kanýtý sað avucunda idi. Yoo! Hayýr! Ondan da emindeðildi. Beyaz Saray'daki o toplantýda yön deðiþtiren çalýþmalarý biryýlda nerelere ulaþmýþtý. Ýnanýlacak gibi deðildi.

Baþkan Kennedy de yanlarýnda olmak üzere, toplantýnýnertesindeki sabah Baþkanlýk uçaðýyla Groom Range'deki bu istasyonagelmiþlerdi. O zaman burada dünyanýn çeþitli yerlerinde bulunmuþbazý özel enkazlar araþtýrýlýyor, onlardan yeni teknolojiler üretilmeyeçalýþýlýyordu. Personelin çoðunun ne üzerinde çalýþýldýðýný bilmediði birgizlilik çemberi kurulmuþtu istasyonda. Ayrý bölümlerde olanlarbirbirleriyle konuþturulmuyor, hatta bazýlarý o nedenle farklý saatlerdeçalýþtýrýlýyordu. Gelen gruba bilgi veren Ýstasyon Komutaný GeneralHall, ancak bir kaç denetimden geçerek girebildikleri merkez binada biryerçekimini yenme aracý ile bir alternatif enerji sistemi üzerindeçalýþtýklarýný anlatmýþtý. Daha sonra özel bir odadaki bazý yanýkparçalarý göstererek, onlarýn Roswell'de bulunanlar olduðunusöylemiþti. Araçta kullanýlan enerji türüne ait hiçbir iz bulamadýklarýný,ancak parçalarý özel bir þekilde astýklarýnda bir tür elektriklenmeolduðunu fark ettiklerini anlatmýþtý.

"Boyu yaklaþýk on iki metre olmasý gereken bu cisim," demiþtiGeneral, "büyük olasýlýkla bir kýsa mesafe keþif aracýydý. Çünküküçüktü ve içinde yiyecek yoktu."

'Bir kýsa mesafe keþif aracýymýþ,' diye düþünmüþtü John. 'Belki deyemek için geri dönülebilecek kadar yakýn bir gelecekten geliyordu.'Daha o istasyondaki turlarý bitmeden, önerilen iþi kabul etme kararýnývermiþti. Bir þekilde etkilenmiþ ve birer fantezi olarak kalmaya mahkumolan düþlerinin burada temel atabileceðini düþünmeye baþlamýþtý.Gerçi çok fazla umutlanmanýn anlamý yoktu, ama eðer ne olduðubilinmeyen iki parça bir þekilde asýlýnca elektrikleniyorsa� AyrýcaBaþkan'ýn tutumunu da beðenmiþti. Bu tür çalýþmalarda kiþisel, ya da

54Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 55: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

ulusal bencilliklere yer olmadýðýna inanýyordu o da. Onlardan baþka birde, çok garip ama, çölü sevmiþti.

Gruptakilerin çoðu gibi istenilen imzayý verip kalmýþtý. Yalnýzca ikikiþi, o da ailesel nedenlerden ötürü, önerilen iþi üzülerek kabuledememiþti. John'un Princeton'daki evini birileri boþaltýp eþyalarýnýNevada'ya gönderecek, Kanadalý yetkililer ve okul yönetimi ilegörüþeceklerdi. O doðrudan Toronto'ya gitmiþ, annesi ve teyzesiyle birhafta geçirmiþ, onlara biraz evin dýþýndaki kenti göstermeye çalýþmýþtý.Çocuklar gibi gülmüþlerdi sürekli olarak. Teyzesi idi onlarý o kadargüldüren. Ne kadar zeki, ne komik kadýnmýþ meðer o. Ayrýca oðlunaparasýný olur olmaz yerlere harcamamasýný söyleyip duran annesi bile,son akþam Toronto Kulesi'nde yedikleri yemeðin þiþkin hesabýna karþýçýkmamýþtý.

Groom Range'deki buluntular askerlerin korumasý altýnda kalmakkaydýyla, yeni bir örgütlenmeye gidilmiþ ve kurulan UluslararasýAraþtýrma Geliþtirme Enstitüsü bir ay gibi kýsa bir sürede çalýþmalarabaþlayabilecek düzeye gelmiþti. Konularý geleceðin teknolojisinigeliþtirmekti. Enstitü'de Yaþam, Madde, Enerji ve Zekâ olmak üzeredört ana bölüm oluþturulmuþtu. Bölümler arasý iþbirliði ise, eski katýkurallar bir yana býrakýlarak, çapraz iliþkilerin kendiliðindengeliþmesine býrakýlmýþtý. Nitekim John bir yandan matematikçilerle çokboyutlu bir aks sistemi oluþturmaya uðraþýrken, bir yandan da BennyBernstein ile 'solucan delikleri' üzerinde çalýþmýþtý. Bir kez ikisi,Moskova'daki Lebedev Enstitüsü'nden Anrej Linde'nin New York'taverdiði bir konferansa gitmiþlerdi. O sýra dýþý fizikçi de 'kaotikenflasyon' adýný verdiði ve birden fazla evrenin varlýðýný savunan birmodel ileri sürüyordu. Ertesi günü Andrej, John ve Benny birliktegeçirmiþ, tartýþmýþ, sohbet etmiþ, yemek yiyerek içki içmiþlerdi.John'un birlikte çalýþma önerisini Andrej, ailesini Moskova'da onlarabýrakmýþ olduðu için kabul edememiþ, ama haberleþmeyikesmemelerini istemiþti.

John ayrýca Ali Kalender ve bilgisayar uzmaný Toshiki Yamagata ilede sýk sýk bir araya geliyor, birlikte büyük bellekli ve hýzlý, organik birbilgisayar geliþtirmeyi tartýþýyorlardý. Ali'nin hedefi kendi kendinebüyüyen, eksiklerini tamamlayan, bozulan kýsýmlarýný onaran,yaþlananlarý yenileyen bir organizma üretmekti. Öte yandan Toshiki de'dördüncü kuþak' adýný verdiði ve dokunmayla, sesle, belki dedüþünceyle kumanda edilebilen, düþünüp operatörüyle tartýþan, diðer

55Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 56: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bilgisayarlarla iletiþim kurabilen bir makine düþlüyordu. Ýlk ürettiði aletiki odaya ancak sýðýyordu. Büyüklüðünden ötürü ona Troya Atýdemiþlerdi. Ancak makine Ali'nin eklediði bazý organik parçalarlagiderek küçülmüþ ve Trojan-1, Trojan-2 adlarýný almýþtý. John'un uzay-zaman giriþimi taslaðýný yükleyebildikleri kapasiteye ulaþan ise Trojan-5 olmuþtu. Kendi çevresinde dönen altý boyutun oluþturduðu giriþimonun büyük ekranýnda kendini gösterdiðinde ilk kez bir yerlerevardýklarýný hissetmiþlerdi. Daha onun nasýl oluþtuðunu bilebilmiyorlardý. Bir rastlantýyla 'pi' sayýsýný uzay-zamanýn iki ayrýmerkezine uygulayýnca giriþim kendiliðinden tamamlanmýþ ve dalgaboylarý birbirine denk gelmiþti. Ayrýca onu sabitlemek için cumartesiakþamý sisteme bir manyetik alan jeneratörü baðlamýþlardý. O sonmodelin adýnýn Odysse olmasýný Ali istemiþti. Trojan'larýn devri bitmiþtiona göre.

O pazartesi sabahý John, Toshiki ve Benny bilgisayarýn olduðuodada toplanmýþtý. Kahvelerini içerken,

"Saat 8.30 oldu," demiþti Toshiki. "Karýmýn gelmesine tam on ikisaat kaldý."

"Bekarlýk günlerin bitiyor yani," demiþti Benny ona sataþarak.

"Benim bitiyor," diyerek gülmüþ ve, "siz düþünün," demiþti Toshiki.Sonra kaçamak bir bakýþla John'a bakarken gülümsemesidudaklarýnda kalmýþtý. "Sen bana takýlmayý býrak da, kendine birinibul," demiþti Benny'ye konuyu deðiþtirmek için, ama deðiþtiremeden.Daha da beter saçmaladýðýný düþünüp, gözlerini John'unbakýþlarýndan kaçýrmaya çalýþarak, "Ben atölyeye gidiyorum," demiþve yarýsýný içtiði kahveyi masaya býrakýp odadan çýkmýþtý.

"Ben de onunla gideyim," demiþti Benny onun ardýndan ayaðakalkarak. "Ýstediðin bir þey var mý?" diye sormuþtu kapýdan çýkmadan.

"Hayýr," demiþti John dalgýn bir þekilde. Kafasý aslýnda onlarýnkonuþmalarýna deðil, uzay-zaman giriþimindeki bir takým simetrileretakýlýktý. Onlarý düþünerek kumanda kaskýný baþýna geçirmiþ ve zamanokunu 8.30'a ayarlayýp ileriye doðru beþ dakikalýk bir zaman dilimitanýmlamýþtý. Sürekli yaptýklarý bir deneme idi o. Ekrandaki giriþiminrenkleri deðiþmeye baþladýðýnda içinin süzüldüðünü hissetti. O kadarkoyu kahve içme alýþkanlýðýný býrakmasý gerektiðini düþündü. Helekahvaltý etmeden... Karýsý bir þey yemeden evden asla çýkarmazdý onusabahlarý. Sanki tarih öncesinde kalmýþtý o günler. Ýki yanýnda oturan

56Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 57: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Toshiki ile Benny'ye baktý. Onlarýn neden döndüklerini merak etti.Geliþlerini duymamýþtý.

"Saat 8.30 oldu," dedi Toshiki. John þaþýrarak yinelenen bir filmiizler gibi onun kahve içiþine baktý.

"Senin ne iþin var sabahýn köründe burada?" diye sordu Benny ona."Karýný karþýlamayacak mýydýn sen?"

"Daha çok var," dedi Toshiki ikisine bakýp gülerek. Kahvesiniyavaþça yudumlamayý sürdürdü, ama bir süre sonra, "Kahvenin biryararý olmayacak galiba. Ben eve gidip biraz uyuyayým bari," dedi boþfincaný masanýn üzerine býrakarak.

"Biraz uyu da, akþam bir iþe yara," diye seslendi Benny kapýyadoðru giden Toshiki'nin arkasýndan. Asker selamý verip gülerekodadan çýktý öbürü. "Biz iþimize bakalým," dedi sonra Benny. "Amaönce odamdan notlarýmý alayým da geleyim."

John þaþkýnlýkla ona döndü. Benny hiçbir þey söylemeden odadançýktý. 'Paniðe gerek yok,' diye geçirdi aklýndan. Ekrandaki giriþimindönerek renk deðiþtirdiðini o zaman kavrayabildi. Oysa daha önce orenkler deðiþmiyordu. 'Panik yok!' diye yineledi içinden, gene deellerinin titremesine engel olamýyordu. Ne olmuþtu? Zaman kaymasý...Ýyi de nasýl? Cumartesi akþamý da yapmýþlardý ayný denemeyi, böylebir þey olmamýþtý. Ne deðiþmiþti o günden bugüne? Bilgisayar mý?Bilemiyordu. Son eklenen parçalar�? Herhalde. Ve iki ayrý 8.30 artýbeþ dakika yaþamýþtý biraz önce. Hem de birbirinden farklý� Yoksa birdüþ müydü o? Ýnsanýn bunca zamandýr beklediði bir þeyidüþleyivermesi o kadar kolaydý ki...

Nedenini bilmediði o olayýn üstüne gitmenin doðru olmadýðýný bilebile, ellerine engel olamadý ve ekrandaki zaman okunu bir kez daha8.30'a ayarlayýp beþ dakikalýk bir dilim ekledi arkasýna. Giriþiminyeniden renk deðiþtirmeye baþlamasýyla birlikte içinde hissettiðisüzülmenin midesinden olmadýðýný biliyordu bu kez. Farklý bir þeyoldu, kimse gelmedi yanýna. Yalnýzca rengârenk dönen giriþiminiçindeki zaman oku aðýr aðýr ilerledi. Onu izlerken elindeki fincanýnýnsapýnýn parmaklarý arasýnda kýrýldýðýný hissetti, ama gözlerini ekrandanayýrmadý. Kýrýk sapý avucunda sýktý. O ikinci denemenin de beþdakikasý dolunca içinde yeniden duyduðu süzülmeyle birlikteekrandaki renk deðiþimi durdu. Bir süre önündeki o þekle görmedenbaktý. Neden sonra gözlerini ondan ayýrýp odanýn duvarýndaki saate

57Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 58: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

baktý; 8.50 idi. Elindeki kýrýk sapý masanýn üzerine býrakarak avucununiçindeki kanayan yaraya baktý. Fincan devrilmiþ, kahve masayadökülmüþ, kenardan akarak pantolonuna damlýyordu. Bacaðýnýnyandýðýný o zaman hissetti ve baþýndan kaský çýkarýp ayaða kalktý.Kolundaki saat 8.36'yý gösteriyordu.

Ýçinde adýný koyamadýðý bir heyecan... yoo, basbayaðý bir korkuvardý. Olanlarý aklý kabul etmek istemiyor, her þey birbirine karýþýyordukafasýnda. Üç ayrý yaþamý mý olmuþtu biraz önce? 8.30'da baþlayan üçdeðiþik zaman dilimi... ama galiba asýl yaþayageldiði zaman çizgisinindevamýna dönmemiþ, elinde kýrýk fincan sapý ve kanayan avucuyla tekbaþýna olduðu son denemenin ardýna baðlanmýþtý. Duvardaki saatlekolundakinin arasýnda 14 dakikalýk bir fark vardý. Benny ile Toshikihangi dilimi yaþýyordu þimdi? Herhalde ilkini� yoo, ikincisini� belki deüçüncüyü� Hiçbirinden emin deðildi. 'Þimdi' kavramý ne kadarkiþiselleþmiþ, ayný zamanda da ne kadar belirsizleþmiþti. Ýlkinden farklýiki ayrý geçmiþ... Ýþin en can sýkýcý yaný orasýydý. Geriye gidince insankendini hiç bilmediði bir geçmiþin içinde bulabiliyordu. Dünden yarýnabir çizgi gibi uzanmýyordu yani yaþam.

Ýçi bulanýyordu. Gidip pencereyi açtý. Ýçeriye sýcak hava doldu.Çitlerin ardýnda uzanan çölün kocaman boþluðuna baktý bir süre. Ýçi deorasý kadar boþtu. Aslýnda baþarmýþtý. Ne oluyordu ona böyle?'Evreka' diye baðýrarak koþmalý, herkese duyurmalýydý bunu.Zamanda yolculuk yapýlabildiðini kanýtlamýþtý. Ne kadar önemli birþeydi bu. Kolay mý? Adý tarihe geçecek, Newton'lar, Heisenberg'ler,Einstein'larla birlikte anýlacaktý, ama bu sonucu istememiþti ki o.Yüreðinde kapalý tutmaya çalýþtýðý, gene de aslýnda herkesin bildiði oküçük umut katý bir umutsuzluða dönüþmüþtü. Olmayacaktý. KarýsýEve'i hepten yitiriyordu bu sonuçla. Baþka türlüsü de olamazdý zaten.Yüreðinin gizli köþelerinde bilimi, gerçeði, alýnyazýsýný yenmeyeçalýþmýþ, ama nerelere savrulmuþtu. Bulduðu þeyin ona bir yararýyoktu. 'Neden aptal yapmadýn beni Tanrým?' diye geçirdi içinden.'Neden böyle cezalandýrýyorsun? Ben kitaplara geçmek istemiyorum.Karýmý istiyorum.' Gökyüzüne baktý, sonra dýþarýyý dinledi. Hafifçeesen rüzgârýn fýsýltýsýndan baþka bir ses yoktu. Musa'nýn duyduðu osesi duyamýyordu. Evet, çünkü o ne Musa'ydý, ne de aptal bir böcek.Ýkisinin arasýnda bir zavallý� bir düþünce suçlusu� zamanýngeometrisini keþfeden koca usta... Pöh! Gebermeyi bile becerememiþbencilin tekiydi o.

58Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 59: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

O sýrada telefon çaldý. Bir daha, bir daha. Dönüp sanki ilk kezgörüyormuþ gibi baktý alete. Bir kez daha çalýp sustu sonra. Yavaþçaodanýn ortasýna doðru yürüdü. Eli acýyordu. Mendilini tek elle yaranýnüstüne baðlamaya çalýþtý. Sonra öbürlerine haber vermesi gerektiðinidüþündü. Bu sonucu bir an önce bilmemeleri onlara haksýzlýktý.Yaþadýðý olayýn sahibi yalnýz o deðildi ki. Önce atölyeye telefon edip�evet, oradalardý onlar. Demek ki birinci dilimi yaþýyorlardý. Toshiki ileBenny'yi çaðýrdý. Sonra Ali'yi aradý, ama odasýnda bulamadý onu.

"Eline ne oldu?" diye sordu Benny odaya girip çevresinebakýndýktan sonra.

"O önemli deðil," dedi John ve ikisinin arkasýndan kapýyý kilitledi."Biriniz þu pencereyi kapatýn." Toshiki onu kapatýrken Benny masadakikahve fincanýný alýp çöpe attý ve bir kaðýtla masayý silmeye çalýþtý.Sonra John'a,

"Ne oldu?" diye sordu. Ondaki deðiþiklik ikisini de etkilemiþti.Yavaþça koltuklarýna oturup beklemeye baþladýlar. John bir sürekonuþmayýnca Benny dayanamadý ve, "Bir þey olmuþ," dedi Toshiki'yealçak sesle. "Bulduk mu John? Sen onu söyle."

"Evet," dedi John yavaþça. "Þu bilgisayar yaptý her þeyi."

"Neyi?" diye sordu Toshiki. O da heyecanlanmýþtý.

"Hani zaman konilerini konuþmuþtuk geçenlerde," dedi John içiniçekerek. "Farklý geçmiþlerden gelen bütün zaman çubuklarý birleþerekgeçmiþin konisini, farklý geleceklere gidecek olanlar da birbirindenayrýlarak geleceðin konisini yapar, demiþtik. Uç uca duran o iki konininbirleþtiði nokta..." diyerek sustu. Düþünüyordu.

"Þimdi noktasý," dedi Toshiki.

"Benim þimdim. Senin þimdin. Onun þimdisi," dedi John.

"Zaten Einstein..." diyecek oldu Benny.

"Býrak þimdiye kadar bildiklerini," dedi John onun sözünü keserek."Alttaki koniden gelen çubuklar ortadan geçip üste geçer, deðil mi?"Öbürleri susarak ona bakýyordu. "Hayýr, öyle olmuyor. Yani düz birçizgi þeklinde olmuyor o geçiþ. O sýfýr noktasýnda garip bir þeyleroluyor. Zamanýn boyutlarý etkileniyor ve ondan sonra o çubuðungideceði doðrultu belirsizleþiyor. Üst koninin içinde her yöne gidebilirartýk o. Ýki koninin birleþtiði nokta bir 'zaman kara deliði' oluyor. Vebizler sürekli olarak 'þimdi'de yaþadýðýmýz için, hep bir kara delikler

59Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 60: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

evreninde yaþýyoruz."

"Þimdilerden sonrasý tümüyle belirsiz," dedi Benny. John baþýnýsalladý. "Onun için her maç öncekilerden farklý oluyor. Top hiçbirzaman bir önceki yere gitmiyor." John gene baþýný salladý.

"Geleceðin belirsiz olduðunu anlamak için yapmadýk buncaçalýþmayý. Deðil mi?" diye sordu Toshiki onlara. "Onu zaten biliyorduk.Sanýrým onun ötesinde bir þeyleri konuþuyorsunuz ikiniz."

"Evet dostum," dedi John ona doðru eðilerek. Bir süre sustu. "Amageçmiþin de belirsiz olduðunu bilmiyorduk." Ve John onlara, peþ peþeyaptýðý iki denemeyi, bir þey atlamamaya çalýþarak anlattý. "Zamanaralýklarý birbirine yakýn olduðu için çok büyük farklar olmadý, ama oaralýklar büyüseydi ne olurdu bilemiyorum," diyerek bitirdi sözlerini.Ýkisi de ona dikkatle bakýyordu.

"Yani sen þimdi bizden farklý bir zaman boyutundasýn, öyle mi?"diyerek ayaða kalktý Toshiki. "Ýnanamýyorum." Ekranda renkdeðiþtirmeden dönen uzay-zaman giriþimine baktý ve uzanýp,"Sevgilim benim," diyerek öptü bilgisayarý.

"Senin bu sevgilin kendi kendine bir þey yapmýþ olmalý," dediBenny. "Cumartesi günü de denemiþtik ayný þeyi. Hava almýþtýk."

"Ali'nin taktýðý o organik parça� sonra o manyetik alanjeneratörü�" dedi Toshiki. "Galiba bu arada kendiliðinden bir þeyleroluþtu."

"Belki� bilmiyorum� olabilir," dedi Benny.

"Ne olduðunu anlayýncaya kadar bundan kimseye söz etmeyelim,"dedi John. "Ayrýca bu denemelere de, iþin aslýný anlayana kadar araverelim."

"Tamam. Bundan hiç kimseye asla söz etmeyelim," diye atýldýBenny. "Ama deneme yapmazsak iþin aslýný nasýl anlarýz?"

"Ne olduðu anlayýncaya kadar�" dedi John ona, ama ikircikliydi."Üçüncüsü, bu bilgisayarý buradan götürelim. Nereye bilmiyorum. Bubinadan ayýralým onu."

"Evet, o artýk sýradan bir makine deðil. Gözümüz gibi korumalýyýzonu," dedi Toshiki.

"Hem o, hem de bir þey olursa� baþkalarýna zarar vermeyiz," dediJohn.

"Ýþin tam ortasýnda elektrik kesilirse öbür taraftakinin durumu neolur?" diye sordu Toshiki.

60Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 61: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bilmiyorum," dedi John. "Þimdilik kimseye bir þey söylemeyelim."

"Anlaþýldý, Nobel'i hemen alamayacaðýz," diyerek güldü Benny.

"Japonya'ya bir Nobel'le döndüðümü düþünüyorum da�" dediToshiki.

"Nerelerin eþiðinde olduðumuzu hemen anladýn, deðil mi bozuksurat?" diye sataþtý Benny ona.

"O törende ne yazýk ki birlikte olacaðýz, bana göre bozuk surat,"dedi Toshiki.

"Yahu John!" diyerek ayaða kalktý Benny birden. "Þunu bir kez dahaneden denemiyoruz?" derken heyecanla John'a bakýyordu.

"Konuþtuk ya," dedi John.

"Sen konuþtun, biz dinledik," dedi Benny. "Gene kýsa bir aralýk. Ha,ne dersin? Hem senin kadar ben de korkuyorum atomlarýmaayrýlmaktan."

"Sen ne diyorsun Toshiki?" diye sordu John öbürüne.

"Bayýlýrým," dedi o da. "Benim bu aslan o denemeleri kazasýzatlattýðýna göre bunu da kaldýrýr umarým."

"Peki o zaman," dedi John isteksizce. "Ama son bir deneme�"diyerek bilgisayarýn önünde ortada duran iskemleye oturdu ve onabaðlý kaský baþýna geçirdi. Öbürleri de iki yanýndaki iskemlelere oturupbaþlarýna kasklarý taktýlar. "Ayný þey bir daha olacak mý bakalým."

"Olacak! Olacak!" dedi Benny heyecanla.

"Göreceðiz," dedi John. "Þimdi saat tam 9.00," diyerek duvardakiniiþaret etti. "Zaman okunu 8.55'e ayarlýyor ve beþ dakikalýk bir dilimekleyerek iþlemi baþlatýyorum." Ekrandaki giriþim renk deðiþtirmeyebaþladýðý anda, içinde eskisine benzer bir süzülme duyarak sevindi. Ýkiyanýnda oturan arkadaþlarýna baktý. Büyülenmiþ gibi, olayýn hiçbiranýný kaçýrmamak için dikkatle ekrana bakýyorlardý.

"Biraz önceki 8.55'te hepimiz odanýn baþka bir yerindeydik," dediBenny. "Þimdi buradayýz. Neden orada bulmadýk kendimizi?" Kimsebir þey söylemedi ona. "Baþlarken beynim eriyecek diye korktum. Ýçimsüzüldü, dilim kuru..."

O sýrada dýþarýdan birisi kapýyý açmayý denedi. Kilitli olduðunugörünce dönüp gitti. Sürenin dolmasýna daha vardý. Üçü susarak vekoridorda uzaklaþan ayak seslerini dinleyerek birbirlerine baktýlar, amayerlerinden kalkmadýlar. Ýþlem sürerken kaský baþlarýndan çýkarýrlarsa

61Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 62: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

ne olacaðýný da bilmiyorlardý. Gözleri ekrandaki zaman okuna takýlý,soluklarýný tutarak sürenin dolmasýný beklediler. En sonunda içlerindeduyduklarý süzülmenin ardýndan ekrandaki giriþimin renk deðiþtirmesisona erdi.

"Biz þimdi hangi zamandayýz?" diye sordu Toshiki, baþýndaki kaskýçýkarýp masaya býrakýrken. "Duvardaki saat 9.05, ama benimki 9.00.Ýki kez mi yaþadýk biz bu beþ dakikayý?"

"Bilemiyorum," dedi Benny. Kaskýný baþýndan çýkarmýþtý, elindetutuyordu. "Saatin bir kanýt olup olmadýðýndan emin deðilim. Yakollarýmýzdaki saatleri durduran bir manyetik akým yaratýyorsa bu aptalmakine? Sonra þu ekrandaki aletin renk deðiþtirmesi� þey olabilir�þey� amaaan, bilmiyorum iþte," dedi elini kaska vurarak. "Acabaileriye gitseydik, yani saati 9.30'a kursaydýk ne olurdu?"

"Bir de onu istemeyeceksin umarým," dedi John.

"Yoo, hayýr!" dedi Benny. Önüne bakarak düþünüyordu. "O zamanda saatleri hýzlý çalýþtýracak bir manyetik akým yaratýyor bu alet derdik."

"Þu bilgisayarýn kayýtlarýný bir gözden geçirelim mi Toshiki?" diyesordu John.

"Olur," dedi Toshiki ayaða kalkarak. "Aslýnda..." derken sustu.Gözleri arkadaki masanýn üzerinde duran, halkasýna üç anahtar baðlýbir anahtarlýða takýlmýþtý. "Bu... ben... bunu�" diyerek kekeledi. Öbürikisi ona bakýyordu. "Ben bunu cebime koymuþtum biraz önce. Adýmkadar eminim," derken eliyle pantolonunun ceplerini kurcalýyordu.Sonra anahtarlýðý masadan aldý ve uzun uzun baktý ona.

"Kanýtý olmayan bir ben kaldým galiba, ama ben de kanýt manýtistemiyorum," diyerek kaskýný masaya býrakarak ayaða kalktý Benny."Yaptýk biz bu iþi." diye baðýrdý.

O sýrada kapý çalýndý. Birinin gelmesi üçünü de þaþýrtmýþ, biraz dacanlarýný sýkmýþtý. Kapýya en yakýn olan Toshiki öbürlerine baktý. Johnbaþýyla iþaret edince gidip açtý. Gelen Ali Kalender idi.

"Girebilir miyim?" diye sorarak hýzla içeri girdi. Oldukça sinirli idi.Doðruca John'a gidip elindeki kalýn dosyayý onun kucaðýna býraktý.Toshiki kapýyý yeniden kilitleyip yanlarýna geldi.

"Neyin var Ali?" diye sordu John. "Biraz önce seni aradým, amabulamadým."

"Ben o adama dayanamayacaðým artýk," dedi Ali hýþýmla. Onun Dr.Hopkins'den söz ettiðini hepsi anlamýþtý. Benny kendi kendine güldü.

62Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 63: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Ali ona bakarak, "Ne diyeceðini biliyorum," dedi. "Sürekliköstekleniyorum yahu! Hem bir þey yapmamý engelliyor, hem de heryaptýðýma sahip çýkmaya çalýþýyor. Yalak herif, üstteki herkesi dekafaya almýþ. Kimseye derdini anlatamazsýn. Kalkýp gitmekten baþkayapacak bir þey kalmýyor bana. Oysa ne kadar sevinmiþtim buEnstitü'ye seçildim diye."

"Dur biraz sakin ol!" dedi John ona. "Otur þöyle."

"Nasýl sakin olabilirim?" dedi Ali kendini bir koltuða býrakýrken."Kimse mutlu deðil bizim bölümde, ama insanlar sýrf buradakalabilmek uðruna hiç ses çýkarmýyor ona."

"Bu ne?" diye sordu John kucaðýndaki dosyayý eline alýp.

"Çalýþmalarým," dedi Ali. "Þimdiye kadar yaptýðým araþtýrmalar.Bunu o pis herife kaptýrmak istemiyorum. Sizde dursun. Bu sabah bende buraya, size uðrayacaktým, ama o çaðýrdý ve sizinle çok fazlatakýldýðým için on dakika fýrçaladý. Ben de bunu alýp size getirdim.Baktým kapý kilitli, atölyeye gittim. Orada da yoktunuz."

"Biz senin bu dosyaný saklarýz saklamasýna da�" dedi Johnöbürlerine bakarak. Benny ile Toshiki gülümseyerek baþlarýnýsalladýlar. "Bu arada senin bilmediðin bazý deðiþiklikler oldu."

"Ne gibi?" diye sordu Ali. Hâlâ sinirliydi ve öbürlerinin gülüþmesinifark etmemiþti.

"Toshy ile senden hanginiz anne, hanginiz babasýnýz bilmiyorumama," dedi Benny neþeyle, "bir çocuðunuz oldu aslaným."

"Ne? Ne çocuðu? Ne diyorsun sen?" diye sordu Ali.

"Benny býrak da ben anlayacaðý gibi anlatayým garibe," dedi Toshikive kýsaca, ciddi, ama gülümsemesine engel olamadan olanlarý Ali'yeaktardý.

"Vay be!" dedi Ali. Çok þaþýrmýþtý. "Yani� yani� söylediðiniz doðruolmalý da� nasýl? Cumartesi günü bu alet�"

"Rica ederim," dedi Toshiki. "Onun bir kiþiliði ve hem de seninkoyduðun bir adý var artýk Ali."

"Özür dilerim," dedi Ali gülümsemeye çalýþarak. "Bir þey olduðukesin. Odysse'ye olmadýysa, size bir þeyler olmuþ. Güneþte falan fazlakalmadýnýz deðil mi?"

"Onun için sen de bizim gruptansýn artýk," dedi John Ali'ye. "Bubilgisayarý Toshiki ile sen yaptýnýz."

"Hepimiz yaptýk," dedi Ali. "Vay be!"

63Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 64: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben bir ara Dr. Hopkins ile konuþurum senin durumunu," dediJohn. "Ama biraz dýþarý çýkalým. Yeni denemeler istemenizdenkorkuyorum."

"Çýkalým," dedi Benny. "Ýsterseniz Güneþin Çocuklarýna götüreyimsizi. Ne zaman istersem gidip kalabileceðimi söylemiþlerdi." Onun birgece, bir tarikata ait çöldeki bir çiftlikte kaldýðýný hepsi biliyordu.

"Hayýr teþekkürler," dedi John. "Benim kulübeme gidelim." O daçölde dolaþýrken yarýsý yýkýk boþ bir kulübe bulmuþ, bir kaç kez oradakalmýþtý.

"Olur. Olur," dedi Benny ve kapýya gitti. Açýp öbürlerini beklemeyebaþladý.

"Ben bir revire uðrayayým," dedi John elini göstererek. "Siziotoparkta bulurum." John dýþarý çýktýktan sonra Toshiki þifresini giripbilgisayarý kapattý.

"Üniversiteye dönünce aklým burada kalacaktý," dedi Ali ikisine."Öyle kaderci falan deðilim ama, þu Odysse bu iþi tam bu sýrada sankibenim gitmemem için yaptý."

"Sen zaten þanslý herifin tekisin," dedi Benny ona. "Bütünhamallýklarý bize yaptýrdýn, iþin en zevkli kýsmýnda çýkýp geldin."Gülerek eliyle Ali'nin sýrtýna hafifçe vurdu.

Sonra dördü birlikte Benny'nin külüstür arabasýna binip kapýyagittiler. Bekçi kulübesinin önünde bariyerin kalkmasýný beklediler.Dýþarý çýkýnca saða dönerek çöle giden asfalt yola çýktýlar. Arabayý birsüre güneye sürdü Benny. On dakika kadar sonra John'un iþaretiylesola, çevresinde sararmýþ dikenlerden baþka bir þey olmayan toprakbir yola sapýp asfalttan ayrýldý. O bozuk yolda zýplaya zýplaya vearkalarýnda sarý bir toz bulutu býrakarak bir süre gittiler. Sonunda alçakbir tepenin yanýnda durup arabadan indiler. Tepenin orta yerindeküçük, kerpiç bir kulübe vardý. John'un dýþýndakiler oraya ilk kezgeliyordu.

"Ýþte benim düþünsel manastýrým arkadaþlar," dedi o, öbürlerinekulübeyi göstererek.

Hep birlikte onun olduðu yere týrmandýlar. Arka duvarýyla çatýsýnýnbir kýsmý yýkýlmýþ bir tek oda idi kulübe. Dünya önlerinde sapsarýuzanýyordu. Tam karþýlarýnda, ama olduklarý yerden epeyce uzakta,Güneþin Çocuklarý tarikatýnýn olduðu söylenen ve çölde bir leke gibiduran yeþil aðaçlar arasýnda büyük, beyaz kuleli bir ev vardý. Çölgüneþi altýnda pýrýl pýrýl parlýyordu çatýsý. Benny o evi görünce,

64Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 65: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Vay! Bizim fýttýrýklar da karþýdaymýþ," dedi ve iki elini aðzýnagötürüp, "Hey!" diye baðýrdý. "Sizden daha çatlak olanlar geldi. Burasýikimize dar gelecek artýk."

"Senin onlardan olduðunu sanýyordum," dedi Toshiki ciddi ciddi.

"Yaa?" dedi Benny. "Ulan Toshy, ben de seni akýllý biri sanýyordumbe! Ne iþim var benim onlarla? O kaldýðým gecenin sabahýnda oradannasýl kaçtýðýmý bilememiþtim."

"Keþke onlardan biri olsaydým da, herkesle birlikte kollarýmý saðasola sallayarak Tanrý Amon'a bilmediðim bir dilde ilahiler okusaydým,"dedi John. Üçü dönüp ona baktý. "Aptal olduðum kadar mutlu olsaydýmkeþke." Sonra içeri girip daha önce orada býrakmýþ olduðubattaniyelerden birini aldý ve kulübenin gölge olan tarafýnda yere serdi.Toshiki ile ona oturup sýrtlarýný duvara dayadýlar.

"Hâlâ inanamýyorum anlattýklarýnýza," dedi Ali önlerinde ayaktadurarak.

"Dur bakalým sen," dedi Benny ona. "Benim dâhi kafam bile tambasmadý daha."

"Sanýrým Odysse ile bir iletiþim kurduk arkadaþlar," dedi John."Bizim ne yapmaya çalýþtýðýmýzý anladý� ve yaptý. Yoksa aptal birhesap makinasý�"

"Bilim kurgu," dedi Ali. "Ýnsanýn saðduyusu ile bilgisayarýn belleðibirleþip birbirini tamamladý. Biz o kasklarý takýnca Odyssesaðduyumuzu kullanýp bir insan oluyor."

"Yoo, biz bilim kurgunun ötesine geçtik," dedi Benny ona. "Birfantezi dünyasýna... gerçeküstüne� Dali'nin düþ ülkesine� anlýyormusun?" Ali baþýný salladý. "Dr. Hopkins'e dayanamadýðýna göre akýllýbiri olmalýsýn zaten. Düþünüyorum da, güya ýþýk hýzý aþýlamaz, ozaman konilerinin dýþýna çýkýlamazdý, ama biz çýktýk iþte. Eðer JohnBach diye biri çýkýp uzay-zamandaki diðer boyutlarý aramayakalkýþmasaydý�"

"Benny," dedi John, arkadaþýnýn kendisi hakkýndaki övgülerindenrahatsýz olmuþtu. "Belki de onlarýn dýþýna çýkmadýk. Belki de hep o sýfýrnoktasýndaydýk bütün o denemeler boyunca. Bilemiyorum." Bir süresustuktan sonra kendi kendine konuþur gibi, "Biz zamanda geriyedönmedik," dedi. Düþünüyordu. "Baþka bir þimdiki zamana gittik. Ýkisiçok farklý þeyler. Acaba...?" dedi ama gerisini getirmedi. Oturduðu

65Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 66: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yerden kalkarak evin önündeki küçük düzlükte durup ileriye baktý. Çöltiril tiril titriyordu önünde. O ise hiçbir þey görmüyordu. Geriye dönerek,"Hareket..." diyerek bir kez daha sustu. "Ýstediðimiz zamana gidipgelmek istiyorsak bir sarkaç hareketi yakalamalýyýz."

"O zaman�" diyordu Toshiki.

"Sarkaç�" dedi Benny John'a, eliyle iþaret ederek Toshiki'yisusturdu. "Yani zamanýn asimetrik akýþýný bozmalýyýz."

"Alýþýk olduðumuz kavramlardan vazgeçmemiz gerekir," dedi Johndüþünerek. "Tüm anlayýþýmýzý deðiþtirmeliyiz."

"Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu bu kez Ali.

"Zamanda hep ileriye gidildiði düþünülür," diye açýkladý Benny öbürikisine. "Yani taþ gider ve camý kýrar. Bu filmi ters oynatamazsýn. Ozaman olay anlamsýzlaþýr. Zamanýn simetrik olmayan akýþýdýr bu. Amabir sarkaç hareketinin filmini düz de, ters de oynatsan fark etmez.Burada zamanýn akýþý simetriktir. Biz de geçmiþle geleceði ayný ipebaðlayabilirsek istediðimiz zamana gidip geri dönebiliriz."

"Geri döndüðümüzde de bambaþka bir zamanda bulmayýzkendimizi," dedi John. "Bir de o risk var." Hepsi pür dikkat ona bakýyor,aðzýndan çýkanlarý bir yerlere oturtmaya çalýþýyordu, ama o onlarýorada býrakýp arkaya dolandý ve tepeye týrmanmaya baþladý. Benny veAli de yerdeki battaniyenin üzerine, Toshiki'nin iki yanýna, gölgeyeoturdu. Bir süre konuþmadýlar. Güneþ her yeri kavuruyordu.

"Beyler," dedi Benny, battaniyenin üzerine sýrtüstü yatýp gökyüzünebakarak. "Bambaþka bir evrenin eþiðindeyiz. Önümüzde duran þeyianlayabilmemiz için bizim de deðiþmemiz gerektiðini söyledi John.Haklýydý. Bildiðimiz bilim iflas etti. Zaman kütleye baðlý idi düne kadar.Bir kütle ne kadar yoðunsa zaman orada o kadar yavaþ ilerlerdi.Aydaki saatler dünyadakinden daha hýzlý çalýþýrdý örneðin. Uzayyolculuðundan dönen bir astronot dünyada býraktýðý oðlunu kendindenyaþlý bulurdu. Hatta o astronotun kendini o yolculuða çýkarkenyakaladýðý þakasý bile yapýlýrdý. Biz neredeyse onu yaptýk. Farkýndamýsýnýz? Ne kütleyle iliþkisini býraktýk zamanýn, ne de o zaman okugeçerli artýk."

***

66Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 67: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

O gece orada kaldýlar. Benny'nin bir yerlerden alýp getirdiðiyiyecekleri, arabasýnýn arkasýnda hep taþýdýðý piknik sobasýnýn baþýnatoplanýp, bir el fenerinin ýþýðýnda yediler. Sonra da kulübedeki öbürbattaniyelere sarýnýp karanlýkta oturdular. Ýlerdeki evin ýþýklarýgörünüyordu, ama yýldýzlarý çok perdelemiyordu aydýnlýðý. Biraz iþten,biraz özel yaþamlarýndan, meslek seçimlerinden falan söz ettiler.Toshiki onu üniversitedeki matematik öðretmeninin bu konuyayönlendirdiðini, Ali de annesinin bir biyoloji öðretmeni olmasý nedeniylecanlýlar dünyasýný sevdiðini söyledi örneðin.

"Biyolog olduktan sonra yaþam denilen olay bana daha dainanýlmaz gelmeye baþladý," dedi. "Çevremizdeki her þeyi yapan ölütozlardan oluþuyor yaþam. O tozlarýn bazýlarý bir araya geliyor ve birnoktadan sonra pýt diye yaþam baþlýyor. Bazý maddeleri laboratuardada karýþtýrabilirsiniz, ama yaþamýn olabilmesi için oluþan o bulamacýnkendini sürdürmesi gerekir. Üremeli yani. Üremek ölümsüzlüðügetiriyor. Her canlý kendi özelliklerini çocuklarýna aktaracak bir takýmþifrelerle doðuyor. Ýnsanlar, kaplanlar, aðaçlar� ve bütün o karmaþýkmekanizmanýn hepsi hepsi dört harflik bir alfabesi var, ama onunlayazýlan yaþam kitabý inanýlmaz zengindir. Canlýlarýn hepsinin aynýgenetik dili kullanmasý onlarýn dört milyar yýl önceki bir kaynaktangeldiðini kanýtlýyor. Ýþte kimileri o kaynaða tanrý diyor."

"Yaþam bu dünyada oluþmak zorunda mý?" diye sordu Benny.

"Haa, de ki, uzaydan geldi. Ýyi de, orada nasýl baþladý?" diye sorduAli. "Burada, ya da baþka bir yerde baþlamasý hiç önemli deðil. Ben oölü atomlarýn can yapmaya baþladýðý aný söylemek istiyorum. Bizimhücrelerimizin her birinde beþer yüz sayfalýk dört bin kitabý dolduracakbilgi var. Eh, bu da kolay bir þifre deðil, deðil mi? Ýþte bizim mesleðinbilim-kurgusu da burada baþlýyor."

"O sýralamayý kendine göre düzenleyip, istediðin gibi..." dedi Benny.

"Ýnsan yapabilirsin," dedi Ali ona. Bir süre sustular. Rüzgarýnkindenbaþka bir ses duyulmuyordu. "Korkutucu deðil mi?" diye sordu Ali.Kimseden gene ses çýkmadý. "Þimdi bazý sebzelerde, ya dahayvanlarda o düzeltmeler yapýlýyor. Ýnsanlar ürküyor, ama sesçýkarmýyorlar. Ýyi de, sýra insana gelince ne olacak? Susacaklar mýgene? Ne olursa olsun, iþ sonunda mutlaka gidip ona dayanacak.Olayýn varacaðý yerden ben de ürküyorum, ama durdurulamayacaðýnýda biliyorum. Yani sizin ýþýk hýzýnýzýn üstü gibi günah bir konu daburada bizi bekliyor."

67Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 68: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Biz fizikçiler biraz daha konuþulabilir bir alandayýz," dedi John."Sizde iþin içine pek çok hurafe karýþýyor gerçekten."

"Bir o, bir de her insanýn öbürlerine benzemeyip bu kadar özel oluþuonu bir anlamda kutsal yapýyor. Onun için ona uzanýldýðý zaman ahlaktartýþmalarý baþlýyor."

"Ahlak çok farklý bir olay," dedi Benny. "Kime göre, hangi ahlak? Biryerde eþcinseller öldürülürken, baþka bir yerde evlendiriliyor."

"Geliþmenin önünü alýnamaz," dedi Toshiki. "Darwin'i þeytan diyelanetliyorlardý. Þimdi ne oldu? Ahlak her zaman bilimin peþi sýra gidipkendini yenilemiþtir. Bakýn biz Odysse'yi yaptýk. Ne kadar doðal geliyorbize o. Bir insan yapmak da o kadar korkunç olmayabilir. Biz bile biraztutucu davranýyoruz galiba. Ben hiçbir geliþmeye karþý deðilim."

"Belki," diye mýrýldandý Ali. "Ama ben gene de bütün bu olanlardankorkuyorum."

"Ben de..." dedi John fýsýldayarak.

***

O gece çok az uyudular. Sabah, daha gün doðmadan, gökyüzüdoðudan batýya inanýlmaz bir eflatuna boyandýðýnda, titreyerekarabaya binip Groom Range'e geri döndüler. Hep birlikte doðrucaOdysse'nin olduðu odaya gittiler. Toshiki ve Ali onun kayýtlarýnýinceleyecekti. John ile Benny masada çalýþýrlarken telefon çaldý. Johnaçtý. Enstitü'nün sekreteriydi arayan. Müdür Bey'in derhal onu görmekistediðini söyledi. John çalýþmasý bölündüðü için biraz sýkýlarak kalktýve Müdür Stanislav Zablocky'nin odasýna gitti. Sarýþýn bir genç kýz olansekreter John'u görünce telefonla,

"Bay Bach geldi efendim," diyerek içeri bildirdi. Bir süre dinlediktensonra, "Peki efendim," deyip telefonu kapattý ve John'a, "Sizi birazbekletebilir miyim?" dedi.

John oradaki koltuklardan birine oturdu. Sonra önündeki sehpadaduran turistik broþürü alýp görmeden sayfalarýný çevirmeye baþladý.Aklý hâlâ Benny ile çalýþtýklarý konudaydý. On dakika kadar sonra,derhal çaðýrýlmasýna karþýn niye bu kadar bekletildiði aklýna takýldý.Canýný sýkan bir dürtüyle gitmek üzere ayaða kalktý. Tam ona þaþýrarakbakan sekreterin önünden geçerken telefon çaldý.

68Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 69: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Mr. Zablocky sizi bekliyor," diye seslendi kýz bu arada kapýyavarmýþ olan John'a. Ayný hýzla döndü ve kapý çalmadan açarak içerigirdi. Müdür masasýnda oturuyordu. Önündeki iki koltuðun birinde iseDr. Hopkins vardý.

"Beni çaðýrmýþsýnýz," dedi John adama. Baþýyla da Dr. Hopkins'iselamladý.

"Evet," dedi Zablocky arkasýna yaslanarak. "Dr. Hopkins sizdenþikayetçi. Onun bir elemanýný ayartmýþsýnýz. Ben de sizdenþikayetçiyim. Ekibinizi alýp ortadan yok oluyorsunuz. Bir yabancýolduðunuzu, buradaki varlýðýnýzýn yalnýzca Baþkan'ýmýzýn iyi niyetinedayandýðýný, üstelik çok gizli bir projede çalýþan biri olduðunuzuunutmuþa benziyorsunuz. Çalýþacaksanýz burada, odanýzdaçalýþacaksýnýz. Sýradan bir iþyerinden bile ayrýlmanýn kurallarý vardýr."

John adamýn söylediklerine çok þaþýrmýþ, giderek ses tonundanrahatsýz olmaya baþlamýþtý. Bir süre tepesindeki açýklýðý örtmek içinsað kulaðýndan sol tarafa doðru yapýþtýrarak taradýðý gri saçlarýnabaktý. Gözlerine bakamýyordu, çünkü öbürü yan duvara bakarakkonuþuyordu. 'Çekip gideyim mi?' diye düþündü ama,

"Kurallarý biliyorum," dedi. Sesi istemediði kadar sinirli çýkmýþtý."Ayrýca biz bir ekip deðil, belli konularda birbirine destek veren kiþileriz.Þimdiye kadar bu tür yardýmlaþmalar doðaldý burada. Kimse kimseyiadam hýrsýzlýðýyla suçlamamýþtý." Sonra Dr. Hopkins'e dönüp, "Bengene de gelip sizinle o konuyu�" diyordu ki,

"Bir de..." diyerek onun sözünü kesti Zablocky, "grubunuzun neleryaptýðý hakkýnda hiçbir þey bilmiyoruz."

"Haa, evet!" dedi John. Gerçekten sinirlenmiþti bu kez. "Ogönderdiðiniz formlarý doldurmayý bir kaç kez denedim, ama öylesaçma sorularla doldurmuþsunuz ki onlarý� Ýþimiz bir kaç sözcükleaçýklanacak kadar kolay olsaydý bu kadar çok çalýþýr mýydýk? Sonraben anlatmaya çalýþsam siz ne anlayacaksýnýz? Bir yandan projemizegizli diyorsunuz, bir yandan da elden ele dolaþacak formlarhazýrlýyorsunuz. Kýsacasý sizin istediklerinizi yaparak çalýþýr gibigörünmek yerine, gerçekten çalýþmayý seçtim. Siz bulduðunuz her þeyibeylere açýkladýnýz mý Doktor?" Dr. Hopkins bir þey söylemedenönünde kavuþturduðu ellerine bakmayý sürdürdü.

"Dr. Hopkins gerekli belgelerin hepsini zamanýnda doldurup banayolluyor," dedi Zablocky. "Ayrýca baþkalarýný denetlemek sizingöreviniz deðil Bay Bach."

69Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 70: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Profesör Bach diyeceksiniz," dedi John Zablocky'ye sertçe."Doktora nasýl Doktor diyorsanýz bana da Profesör diyeceksiniz. Sýrasýgelince bizim bulduklarýmýza en çok siz�" Bir süre susarak adamabaktý ve 'sahip çýkacaksýnýz' demekten vazgeçti. "Siz," dedi Dr.Hopkins'e, "nasýl kalkýp beni adam çalmakla suçlar, bizidoldurduðumuz formlarla deðerlendiren birine þikayet edersiniz? Benidüþ kýrýklýðýna uð..."

"Bana böyle hakaret edemezsiniz," diye sözünü kesti ZablockyJohn'un.

"Belki de bir yanlýþ anlama olmuþtur aramýzda," dedi Dr. Hopkinsyumuþak bir sesle. Ýlk kez baþýný önünden kaldýrmýþ, John'agülümseyerek bakýyordu.

"Bu koþullarda buradaki çalýþmam daha ne kadar sürerbilmiyorum," dedi John ona. "Konuðunu ayakta tutarak aþaðýlamayaçalýþan biriyle daha ne kadar bilimcilik oyunu oynanabilir, siz söyleyin."

"Siz inanýlmaz bir küstahsýnýz," diye elini masaya vurarak ayaðakalktý Zablocky.

"Ýsteklerinizde direnirseniz istifa ederim," dedi John ona aynýsertlikte. "Ben çalýþacak çok yer bulurum, ama benim buradan nedenayrýldýðýmý üstlerinize nasýl açýklarsýnýz, onu siz düþünün," diyerekdöndü ve kapýyý hýzla açýp odadan çýktý. Þaþkýn bakan sekreterinönünden geçip bahçeye çýktý. Arkadaþlarýnýn olduðu odaya gidiþinibiraz geciktirip sinirini yatýþtýrmaya çalýþtý, ama olmadý. Onlarýn yanýnagidip olanlarý olduðu gibi anlatmayý seçti.

"Ben de istifa ederim," dedi Toshiki.

"He ya, biz nerede olsa çalýþýrýz," dedi Benny. "Ama giderken burayýboþaltýr da gideriz." John'un ona anlamadan bakmasý üzerine, "Bütünbulduklarýmýzý bu boklara býrakýp, ceketimizi alýp gidecek deðiliz ya!"dedi.

"Biz bu Enstitü'nün malzemeleri ve parasýyla..." diyecek oldu John.

"Ne safsýn be adamým," diye sözünü kesti Benny onun. "Ben bizimolan hiçbir þeyi býrakmam bilesin."

"Ben de bu bilgisayarý kimseye býrakamam John," dedi Toshiki özürdiler gibi. "Onlar da uðraþsýn, bizim bulduklarýmýzý bulsun.Bulabilirlerse�"

"Ben zaten gitmek üzereydim. Biliyorsunuz," dedi Ali. "Ama bir þeyolduðunu hissedip sana nasýl da yýlýþmýþ Doktor."

70Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 71: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Evet," dedi John. "Neredeyse özür dileyecekti."

"Piç kurusu!" dedi Ali.

"Hem de ne piç kurusu," dedi Benny. "Önce gider þikayet eder,sonra döner kýç yalar. Pezevenk! Görün bakýn, bizimle nasýl yakýnlýkkurmaya çalýþacak þimdi." Bir süre sustu. "Biz bu grubun bir ekipolduðunu ilan edelim bence. Sonra kapýmýza, penceremize bir takýmþifreler koyup..."

"Odysse'ye de koymalýyýz onlarý," diye araya girdi Toshiki.

"Bu Enstitü'nün parasýyla yapacaðýmýz daha çok iþimiz var John,"dedi Benny. "Þöyle kocaman bir liste hazýrlayýp verelim. Bakalým seninþu Zablocky hýyarý onlarý alacak mý? Almazsa, burayý daðýtýr, birlikteçekip gideriz."

71Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 72: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

3.

Bu tuðla bir þey olmak istiyor.

Alvar Aalto

John alýnacaðýný hiç ummadýðý uzun bir malzeme listesiniZablocky'ye göndermiþti. Sessiz geçen iki günden sonra koca birkamyonla gelen istedikleri malzemenin tamamý, ki genellikle bazýkýsýntýlar yapýlýrdý o listelerden, Cuma akþamý kapýlarýna dayanýp dateslim alma tutanaðý uzatýlýnca inanamamýþlardý. Zablocky'nin listeyialýr almaz onayladýðý belliydi. John da onun üzerine ilk kez kýsa bir'Durum Raporu' düzenleyip, 'ekiplerinin' çalýþma koþullarýna dahauygun bir ortam hazýrlýðý içinde olduðunu iletmiþti 'Müdürlüðe'.

Cumartesi sabahý erkenden, tasarladýklarý plana göre Enstitübahçesinin en arkasýna kendi özel yapýlarýný kurmaya baþladýlar. Haftasonu olmasý Enstitü'nün boþ olmasýný, dolayýsýyla daha rahatçalýþmalarýný saðlayacaktý. Yapý Bölümünden gelen biri mimar, biriteknisyen iki kardeþ yürütüyordu iþleri, ama dördü de sürekli onlarýnyanýndaydý. Mimar olaný daha genç ve ne yapacaðýný bilen biriydi.George Hunter idi adý. Kekeme idi. Ýþçilerle iliþkileri teknisyen olankardeþi Ron yürütüyordu. Oldukça becerikli biriydi o da. Yapýlacakyapý, yarýsý yer altýnda, yarýsý yer üstünde, geodezik bir küre olacaktý.Akþama kadar toprak kazýlýp temeller atýlmýþ, küreyi topraðabaðlayacak putreller yerlerine konmuþ, elektrik ve tesisat oraya kadaruzatýlmýþtý. Ýþin geri kalanýný ertesi gün bitirmek üzere paydos etmiþtiiþçiler. Güneþ batmýþ, ama ortalýk kararmamýþtý daha. Toshiki'leregideceklerdi o akþam da.

Ýþçilerin gidiþinin ardýndan eve koþmuþtu Toshiki. Dört kiþilik grubuniçindeki tek evli kiþi olduðu için, bir araya gelmelerinin adresi sankimutlaka onlarýn evi olmak zorundaymýþ gibi davranýyordu.Japonya'dan yeni gelen karýsý Noko küçük, sessiz, çalýþkan ve çokgüzel bir kadýndý. Ayrýca Tokyo Üniversitesi'nin Matematik Bölümünübitirmiþti. Bir batýlý için her biri ayrý ayrý övünç nedeni olacak o kadar

72

Page 73: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

özelliðin kendinde toplanmýþ olmasýný sýradan bir kabullenmiþliklesunuyordu. Gerçi kocasý ona yardýmcý olmaya çalýþýyordu, amayalnýzca 'yardýmcý' oluyordu. Ýki akþam önce de onlardaydýlar. Uzun birayrýlýðýn ardýndan birbirlerine kavuþmuþ olmanýn özleminin ötesindekarý koca o kadar mutlu idiler ki, John'a gizleme gereðini duyduðu birhüzün vermiþti onlarýn evinde olmak. Bu akþam da, çok yorgunolduðunu söylediyse de, Toshiki'den kurtulamamýþtý. Suþi yapacaklarýbalýðý, sebzeleri ve zencefil kökü turþusunu bulabilmek için iki gündüruðraþtýðýný söylemiþti karýsýnýn.

John henüz atýlmamýþ, taze kazýlmýþ toprak kokan yýðýnýnýnyanýnda, bir kasanýn üzerine oturmuþtu. Büyük bir karton kutuyubirlikte taþýyan Benny ile Ali önünden geçtiler. Arkadaþým dediði bukiþileri tanýmadýðýný düþündü. Benny'nin karýsýndan boþandýðýnýbiliyordu yalnýzca. Ali hakkýnda ise o kadarýný da bilmiyordu. Nedenbaþkalarýyla bu kadar ilgilenmeye baþlamýþtý? Neden Zablocky ile okadar sert tartýþmýþtý? Gereði var mýydý? Belki de� Yoo, hayýr! Yoktu.Adam iþini yapýyordu. Çalýþmalarý gizli tutmaya çalýþmasý da iþinin birparçasýydý. Onun tarzý baþkaydý. Ama kesin olan bir þey, istemese dedeðiþtiðiydi. Dýþýna örtmeye çalýþtýðý perdeler yavaþ yavaþ yýrtýlýyorduve oralardan birileri içeri girmeye baþlamýþtý. Benny ile Ali çalýþýrkenkendinin oturuyor olmasýndan rahatsýzlýk duydu, ama kolunukaldýramayacak kadar yorgun hissediyordu kendini. Hatta ayaklarýnýnönündeki toprakta, yuvalarý bozulmuþ bir karýnca ordusunun telaþlakendilerine yeni bir yer hazýrlayýþlarý bile izleyemeyeceði kadar yorucugeldi ona. Baþýný kaldýrýp gökyüzüne baktý. O doktorun dediði gibi acýyýatýyor muydu içinden? Eve'i mi, yoksa onu özlemeyi mi özlüyordu?

Bir gün önce Dr. Hopkins ile karþýlaþmýþtý. Arkadaþlarýnýn etkisindekalmak istemiyordu, ama yaþlý adamýn onu, öbürlerinin maskediyeceði bir neþeyle selamlamasýndan rahatsýz olmuþtu. Oysa o,Zablocky'nin öyle davranmasýna neden olduðu için John'dan özürdilemiþti daha sözün baþýnda. Müdüre gideceðine, gelip John ilekonuþmamasýnýn bir hata olduðunu söylemiþti alçak gönüllü bir tavýrla.Adam hakkýnda o kadar çok uyarýldýðý için o yakýnlýktan biraz rahatsýzolmuþ, sonra öbürleri gibi düþünmeye baþladýðýný düþünüp, bellietmemeye çalýþarak gülümsemiþti. Sanki onun dediklerinionaylýyormuþ gibi baþýný sallamýþtý gülümseyiþine engel olamayýnca.'Galiba ben de sahtekârlaþýyorum,' diye geçirmiþti aklýndan.

73Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 74: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Dr. Kalender'in bizim ekibimizde çalýþmak istediðini size bildirmekistiyorum," demiþti konuþmayý kýsa kesmek için.

"Elbette dostum," demiþti öbürü. "Ben bunu anlamayacak insandeðilim. Ali nerede çalýþýrsa çalýþsýn, mesleðine yapacaðý katkýlara ençok ben sevinirim. Onun gibi paylaþýlamayan biri olmak da ayrýca çokgüzel." Adamla el sýkýþýp ayrýlmýþtý yanýndan. Baþýný çevirip Ali ileBenny'ye baktý. Yaptýklarý iþten çok hoþlandýklarý belliydi. Gömlekleriyoktu üzerlerinde. Taþýdýklarý kutuyu diðerlerinin üzerine koymayaçalýþýrken yüksek sesle gülüyorlardý.

"Yorulmadýnýz mý daha?" diye seslendi onlara.

"Bu sonuncuydu," dedi Benny. "Sen þu güvenliðe bir haber ver de,gece buraya birini diksinler." John baþýný salladý. "Hem birer duþ alýpgidelim zaten. Bekletmeyelim bizim bozuk suratlarý. Çok acýktým."

***

Ertesi sabah erkenden yapý alanýnda toplanýp, Noko'nun gönderdiðicevizli çörekleri yerken, mimarla o gün yapýlacak iþleri gözdengeçirdiler. Çalýþma baþladýktan kýsa bir süre sonra, önceden hazýrlanýpnumaralanmýþ çelik parçalarýn birbirine baðlanmasýyla alt kubbeoluþmaya baþladý. Üç noktaya yerleþtirilen krikolar ile alt yarým küreterazilenip yüksekliði ayarlandý. Sonra iþçiler üzerleri yalýtkan birmalzemeyle kaplý levhalarý taþýyýcý parçalarýn aralarýna monte ettiler.Ancak o iþlem bitip çanak meydana çýktýktan sonra aþaðýya konacakmanyetik alan jeneratörü ile bazý büyük parçalarýn taþýnmasýna vebaðlantýlarýnýn yapýlmasýna baþlanabildi. Daha sonra zemin katýoluþturan döþeme plaklarý yerlerine yerleþtirildi. Öðlen paydosundanönce, çukurun topraðý ile çelik çanak arasýnda kalan boþluða özel birdolgu köpüðü pompalandý ve bodrum kat tamamlanmýþ oldu.

Yemek arasýndan sonra üst yarým kürenin iskeleti kurulmayabaþlandý ve tüm yapý kýsa sürede tamamlandý. Ondan sonra biryandan eþyalar taþýnýp yerlerine yerleþtirilirken, bir yandan da elektrikve telefon hatlarý ile tesisatlar baðlandý. Ali bodrum kattaki dosyadolaplarýný yerleþtirirken Benny ile Toshiki alarm sistemlerini baðladý.Kapýlara konan ses tonu ve parmak izleriyle açýlacak kilitler Odysse'yebaðlandý. Güvenlikten artýk o sorumlu olacaktý. Nitekim yanlýþlýklaþifresi girilmeden açýlmak istenen bir dolap kapaðý alarmlarý çalýþtýrýp

74Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 75: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Enstitü'yü ayaða kaldýrdý bir kez. Güneþ batýp hava karardýktan sonraiçerde yanan ýþýklarýyla bir yüzük taþý gibi olmuþtu yapý. Giderlerkenyapýmda çalýþan kiþilere topluca teþekkür ettiler.

"Çok� il� il� ilginç insanlarsýnýz dör� dördünüz de," dedi sarýþýn,genç mimar George. Aðabeyi Ron da yanýndaydý. "Hoþ� hoþça�kalýn." Sýrayla dördünün elini sýkarak en son ikisi ayrýldý yanlarýndan.

Yalnýz kalýnca Toshiki'nin onlarý gene evine çaðýrmasýna üçü birdenkarþý çýktý. Kollarýný kýpýrdatacak durumda deðillerdi. Hatta Ali'nindeyimiyle, uyuyamayacak kadar yorulmuþlardý. Gene de kimse hemenkalkýp evine gitmedi. Odysse'nin ekranýnda dönen giriþimi seyrettilerbir süre, þöminede yanan ateþin alevlerine bakar gibi dalarak. ToshikiJaponca bir türkü söyledi. Ali sesinin çok kötü olduðunu ileri sürerekyaðmuru anlatan Türkçe bir þiir okudu. Dili bilmemelerine karþýndiðerleri oldukça duygulandý ondan. Benny'nin söylediði Ýbranicetürküye hep birlikte katýldýlar; "Havana Gila, Havana Gila�" Ve Johnaðladý. Evet, o yalnýzca aðladý. Çok fazla gelmiþti bütün bu duygusallýkona.

"Haydi artýk gidelim," dedi Ali onu öyle görünce. "Epey geç oldu."

"Nasýl olsa burayý Odysse koruyor artýk," dedi Toshiki.

"Siz gidin. Ben biraz daha kalmak istiyorum," dedi John.

"Ben de," dedi Benny de. Öbürleri gittikten sonra John'la birliktedýþarýya çýkýp bodur bir aðacýn altýna oturdular. "Ne güzel oldu, deðilmi?" diye sordu.

"Bir de düþündüðümüz iþe yarasa�" dedi John.

"Yarayacak. Yarayacak," dedi Benny.

"Umarým," dedi John. "Sanki el yordamýyla gidiyor gibiyiz. Çok rahatdeðilim. Bir hayhuy içinde bazý þeyler oluyor, ama ne olduðunuizleyemiyoruz. Hepimiz o giriþime büyülendik, ötesini görmekistemiyoruz."

"Ben senin kadar kuþkulu deðilim," dedi Benny. "Ýçimde garip birhuzur var. Çok umutluyum. Yaþadýðým bazý olaylarý bir dahayaþýyorum, zaten biliyor olduðum bir takým konular kendiliðindenönüme dökülüyor sanki."

"Bazen bende de olur o," dedi John.

"Yoo, bu öylesi deðil," dedi Benny. "Hepimiz� þu Ali'ye bak! Herkesnerelerde, o neleri tartýþýyor. Sonra Toshy� dünyadaki bilgisayarlara

75Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 76: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bir bak, bir de onun yaptýðý þu Odysse'ye. Sen� sen baþlý baþýna birolaysýn. Yoo! Hepimizde farklý bir yön var. Beni boþ ver, çaðýmýzýn üçdâhisi bir arada. Bu ne büyük rastlantý böyle?"

"Bu bir sinerji iþi Benny," dedi John. "Denk geldik. Birbirimize hýzveriyor, önümüzü açýyoruz. Ýki iki daha dört deðil, beþ ediyor oyüzden."

"O kadar basit deðil," dedi Benny. Bir süre susup, "Dalga geçmebenimle, ama sanki gelecekten duyumlar alýyoruz," diye ekledi. "Belkikendi kendimize� yani daha içsel bir þekilde� belki de açýk açýk.Sana o cývata ile ilgili bilgiler kimden geldi örneðin?" John susarakbaktý ona. "Tarihi, onu yazdýðýn tarihten 35 yýl sonrasýna ait. Ya senkendi kendine gönderdin onu, ya da� ne bileyim, aklýma Andrej Lindegeliyor. Bir kâhin, ya da falcý olmadýðýna göre�"

"Belki de haklýsýndýr," dedi John, uzun süre düþündükten sonra."Bazen ben de okuduðum en yeni konularý bile anýmsýyor gibioluyorum. O cývatadan o kadar emindim ki, hiç çekinmeden kullandýmonu kitabýmda."

"Ya, gördün mü?" diyerek bir süre sustu Benny. "Hem biz artýkaramýzda kendi özel konularýmýzý da konuþabilmeliyiz John," diyeekledi sonra. "Bu iþ beraberliðini dostluða çevirmeliyiz. Sana birazevliliðimden söz edeyim mi?"

"Seni yitirmekle zararlý çýkan kiþi karýn olmalý," dedi John. Bennyhafifçe güldü.

"Kiþilikleri çok farklý insanlardýk. Yaþamdan ve birbirimizdenbeklediklerimiz ayrý ayrý þeylerdi. Þimdi bile özlüyorum onu ama�"

"Niye onunla deðilsin o zaman?" diye sordu John.

"Geriye dönebilmeyi çok isterdim, ama artýk birlikte olamayýz. Çokkýrdým onu. Yaptýklarýmdan utanýyorum. O defterin kapanmasýna benneden oldum. Ýnsanýn geri dönüp hatalarýný onarabilmesi ne güzelolurdu. Þimdiki aklým olsa� ama bir çocuðumuz olsun diyetutturmuþtum o zaman. Kalkýp Hopkins ibnesinin kliniðine gittik. Olurolmaz ameliyatlara sokarak sakat býraktý o bunak herif Jenny'yi. ÖnceDoktoru, sonra birbirimizi suçladýk, ama kendimize toz kondurmadýk.Belki de geride pek çok tatsýz aným olduðu için sürekli ileriye gitmekistiyorum."

"Ben de tek dertli kiþinin ben olduðumu sanýyordum," dedi John.

76Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 77: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Hiç sevmem böyle diyenleri ama, ben senin yerinde olsam birdakika durmaz, baþtan beri düþündüðüm þeyi yapardým."

"Neyi yapardýn?"

"Geçmiþe karýmý aramaya giderdim," dedi Benny. Uzun süresustular. "Saðlýk gibi, kalýcý dostluklarla büyük aþklar sýradan þeylerdeðilmiþ."

"Carl Sagan evrenin gizinin zaman ve ölüm olduðunu söylemiþ,"dedi John uzun süren suskunluktan sonra içini çekerek. "Zamanýnkiniçözersek ölümün gizini de çözeriz belki, ama daha matematiðinibilmiyoruz yaptýðýmýz iþin." Bir süre daha sustu. Sonra gökyüzünebakarak, "Korkuyorum Benny," dedi yavaþça. "Matematik bilmemeninbir aþka engel olacaðýný ummazdým. Evet, onun yaþadýðý zamanlarageri dönebilmeyi ben de çok düþündüm, ama aradýðým kadýný oradabulabilir miyim, bilmiyorum. Hangi geçmiþe dönüp, orada neylekarþýlaþýrým? Ya bir baþkasýyla birlikte bulursam onu? Yasevemeyeceðim biri olarak çýkarsa karþýma? Ya ben de gidincekadýnýn baþýnda iki tane John olursa? Üzerine gitmekle oradaki zavallýJohn'un mutluluðunu bozmaz mýyým?"

"Anlýyorum seni, ama hak verdiðimi söyleyemem. Ben gene degiderdim. Yani eðer sevdiðim kadýn orada bir yerlerdeyse�"

"Senin sevdiðin kadýn daha kolay yerde. Gitsene ona." Benny hiçbirþey söylemedi. John gene bakýþlarýný gökyüzüne çevirdi. Bir süresonra, "Biliyor musun, karým bahçedeki aðaçlara hamak baðlayýpgökyüzünü seyrederek uyumayý çok severdi," dedi.

***

Pazartesi sabahý yeni yerlerinde toplandýklarýnda hâlâ yorgun, amason derece sevinçliydiler. Toplantý masasýnýn çevresine oturmuþkahvelerini içiyorlardý.

"Dün o kadar yorulmuþum ki," dedi Toshiki, "küvette uyuyupkalmýþým. Noko beni yataða taþýmasaydý, belki de boðulurdum."

"Ben de bir þeyler yemek için oturdum. Mutfak masasýndauyumuþum," dedi Benny.

"Üzerimdekileri bile çýkarmadan yataða attým ben kendimi," dedi Alide.

77Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 78: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben uzun süre uyuyamadým. Dün akþam söylediðin o, gelecektenduyumlar alma olayýna takýldý kafam," dedi John Benny'ye. "Sonra þeyidüþündüm� biz bu iþi becerdiðimize göre� yani zaman yolculuðuyapýlabilir bir iþ olduðuna göre baþkalarý da yapmýþtýr mutlaka."

"O ötedeki baþkalarý biziz," dedi Benny.

"O zaman bizler dâhi falan deðil, gelecekten kopya çekensahtekarlarýz. Ben bizden baþkalarýný söylemek istiyordum," dediJohn. "Kaç tür insan ýrký yaþýyor bu dünyada, biliyor muyuz? Bir þimdikizamana kaç paralel evren sýðar? Þimdi dördümüzün olduðu bunoktada baþka boyutlarda kimler duruyor? Biz mi, baþka bir dört kiþimi, ya da ille birileri olmak zorunda mý? Açtýðýmýz bu kapýnýn arkasýndaneler var? Yoo, bu koca karmaþanýn içinde zamana hükmedebilen birtek biz olamayýz."

"Sen yoksa zamana hükmetmek derken, tanrýlaþmaktan mýkorktuðunu söylemek istiyorsun?" diye sordu Benny. "Zamandadolaþmak istiyorsun, ama hem bir tanrý olmaktan, hem deolamamaktan korkuyorsun anlaþýlan. Senin bu ikilemini çözecek birmatematik formülü bulunamaz oðlum."

"Bu dediklerini benim düþünmediðimi mi sanýyorsun Benny? Benbilimi ahlaksýzlýða dönüþtürüp, bazý dengeleri bozmaktankorkuyorum."

"Hangi dengeleri?" diye sordu Toshiki. "Öyle kolayca bozulacakþeylere denge deðil mucize denir. Üstelik bizden baþka birilerinin deonlarý bozmuþ olabileceðini sen söylemedin mi biraz önce?"

"Benny tanrýlaþmaktan söz etti," dedi John. "Benseþeytanlaþmaktan korkuyorum."

"Eðer önümüzde bir kapý açýlmýþsa ve arkasýnda bilmediðimizþeyler varsa, dýþarý bakmamak asýl ahlaksýzlýktýr," dedi Benny.Arkadaþýný kýrýp kýrmadýðýný anlamaya çalýþýyordu, ama aklýndakileribaþka türlü anlatamazdý. "Merak etme, bizden kimse þeytan olamaz."

"Ýþi durdurmak istemiyorum. Siz de onu merak etmeyin," dedi John."Geldiðimiz bu yerden ben de vazgeçemem."

"Nasýl vazgeçersin?" dedi Ali. "O açýlan kapýdan dýþarýdaki boþluðadüþtük bile."

"O zaman," deyip ellerini çýrparak ayaða kalktý Toshiki. "Þimdi neyapýyoruz?"

78Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 79: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Toshy haklý," dedi Benny. "Önce bir iþ programý yapmalýyýzkendimize. Ýsterseniz ileri gitmeyi deneyelim bu kez. Yoo! Ýnat içinsöylemiyorum bunu, inanýn."

"Baþka bir önerisi olan var mý?" diye sordu John öbürlerine.

"Niye yalnýz zaman içinde hareket etmeye çalýþýyoruz?" diye sorduToshiki. "Altý boyutun tamamýný kullanýrsak belki mekanýn içinde dehareket edebiliriz."

"Olabilir," dedi John onlara, "ama o denemeleri teker teker yapalým.Önce geleceðe gitmeyi�"

"Kabul," diyerek araya girdi Benny.

"�deneyelim, ama biraz uzak bir aralýk seçelim. Yakýn dilimlerdebirbirine geçmeler, ya da kilitlenmeler olmasýn." diyerek sustu John."Ayrýca�" Gözleri dalmýþtý. "Aklýmýzý, bedenlerimizi nasýl etkiliyor bugidip gelmeler? Gizlilik uðruna kör kör üzerine gitmeyelim bilmediðimiziþlerin."

"Yalnýz ölümde risk yoktur John," dedi Ali sakin sakin. "Senkendinde bir tuhaflýk hissetmiyorsun deðil mi?"

"Hayýr, ama belli mi olur? Bazý parçalarým bir yerlerde kalmýþtýrbelki. Sen ne diyorsun?" diyerek Toshiki'ye baktý.

"Kabul. Verdiðiniz sarkaç formülünü Odysse'ye çoktan yükledimbile."

"Peki o zaman," dedi John ellerini açarak. "Ne kadar uzaða?"

"Bir ay...?" dedi Benny çekinerek. Öbürleri birbirine baktý. "Bengitmeye hazýrým. Bir aksilik olursa beni kurtarýrsýnýz nasýl olsa, ya dabenden kurtulmuþ olursunuz."

"Baþýndan kaskýný sakýn çýkarma," dedi Toshiki ona. Hep birlikteOdysse'nin önüne geçtiler. Benny koltuða oturup baþýna kaský taktý."Ýki dakikalýk bir dilim az mý?" diye sordu Toshiki John'a. Oluranlamýnda baþýný salladý o. "O zaman gidiþini 30 gün 10 dakikasonraya, oradan ayrýlýþýný da 30 gün 12 dakikaya ayarlýyorum. Hazýrmýsýn?" diye sordu sonra Benny'ye.

"Evet. Evet," dedi o heyecanla baþýný sallayarak. Toshiki sürecibaþlattýðýnda ýþýklar bir göz kýrptý, ama Odysse bir arýza bildirmedi.Benny anýnda silik bir görüntüye dönüþmüþtü. Ekrandaki giriþimindönmesi ve renk deðiþtirmesi gözle görülür bir þekilde artmýþtý.Benny'nin görüntüsü ayaða kalktý, çevresinde döndü ve el kol

79Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 80: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

hareketleri ile bir þeyler anlatmaya çalýþtý, ama sesi duyulmadýðý içinkimse bir þey anlamadý.

"Ne diyor bu?" diye sordu Ali.

"Anlamadým," dedi Toshiki sýkýntýyla. O iki dakikayý, ortadaheyecanla dönüp duran Benny'nin görüntüsüne bakarak, hiçkonuþmadan geçirdiler. Sürenin sonunda ýþýklar gene bir solup parladýve Benny Odysse'nin önünde yeniden cisimlendi. Baþýndan kaskýnýçýkarýp,

"Sarkaç çalýþmýyor," dedi heyecanla.

"Yoo," dedi Toshiki. "Bana çalýþýyormuþ gibi geldi."

"Hayýr!" diye baðýrdý Benny. "Baþka bir geleceðe gittim. Yaptýðýmýzbu yapý yoktu orada. Bahçenin ortasýnda buldum kendimi. Sonrabirileri bana doðru gelmeye baþladý. Biri de bendim onlarýn, biliyormusunuz? Ýyi ki iki dakikalýðýna ayarlamýþsýnýz aralýðý. Sizden bir ayötede iki tane olacaktým yoksa."

"Koltuðun gelmedi," dedi Ali.

"Giderken oturuyordum. Sonra ayaða kalktým," dedi Benny ona.

"Koltuk olmadýðý için dönüþün daha kolay oldu," dedi Toshiki.

"Oldu bu iþ," dedi Benny ellerini oðuþturarak. Mutlu görünüyordu."Bu denemeleri kendimizin yapmasý çok iyi oluyor. Bir maymun falangönderseydik, gittiði zamanda bu yapýnýn olmadýðýný bize nasýlanlatacaktý hayvan?"

"Bir kamera gönderebilirdik," dedi John.

"Gene de ayný þey olmazdý. Haydi þimdi Toshy'nin dediðiniyapalým," dedi Benny.

"10 dakika geleceðe, 10 metre kuzeye," dedi Toshiki. Diðerleribirbirine bakýp sessizce onayladý onu. Benny kaský bir daha takýp,Toshiki'nin ekrandaki giriþime yeni parametreleri yükleyiþini izledi."Hazýr mýsýn?" diye sordu Benny'ye ayarlarý yaptýktan sonra.

"Evet," diye seslendi Benny. Toshiki düðmeye bastý ve ne olduysao anda oldu. Tepelerindeki kubbe büyük bir gürültüyle parçalanarakbaþlarýna yýkýldý. Üst katta olan her þey olduðu gibi alt kata düþtü.Üzerine dökülenleri atarak ayaða ilk kalkan Ali oldu. Sonra Benny çýktýo yýkýntýdan. Kablosu kopmuþ kaský hâlâ baþýndaydý. "Lanet olsun!"diye baðýrarak baþýndakini çýkarýp yere attý. Sonra ikisi birlikteöbürlerini aramaya baþladýlar. John'u bulduklarýnda baygýndý. Kýrýðý

80Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 81: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

çýkýðý olup olmadýðýný anlamaya çalýþtýlar. Bu arada Toshiki de ayaðakalkmýþtý. Baþý kanýyordu ve giysileri kýpkýrmýzý olmuþtu. Önce onayardým edip dýþarýya çýkardýlar. Sonra John'u bir levhanýn üzerineyatýrarak çukurun dýþýna taþýdýlar. Enstitü'deki insanlar orayatoplanmaya baþlamýþtý. Her kafadan bir ses çýkýyordu. John bir iniltiçýkarýnca ona döndüler.

"Ne oldu?" diye sordu John.

"Her þey yýkýldý," dedi Ali. "Ama dördümüz de buradayýz. Meraketme."

"Neden?" diyerek yerinden kalkmaya çalýþtý John, ama kalkamadý.Benny bilmediðini baþýný sallayarak anlattý.

"Sarkaç modeli çalýþýyordu," diye baðýrdý Toshiki oturduðu yerdenheyecanla. Öbürleri ona döndüler. "Benny bizim bir ay sonrakigeleceðimize gitmiþ. Onun için bu yapýyý bulamadý orada."

"Lanet olsun!" diyerek yere tükürdü Benny. "Lanet olsun! Haklýsýnbe! Gördüðüm þeyi bile anlayamadým. Bu felaketin üzerine sürdümsizleri de."

"Sen nasýlsýn?" diye sordu John Toshiki'ye.

"Ýyiyim. Ýyiyim," dedi o. "Odysse ne oldu acaba?"

"Ben de ona bakacaktým þimdi," dedi Ali.

"Seninle geliyorum," dedi Toshiki.

"Sen otur oturduðun yerde. Ben giderim Ali'yle," dedi Benny. Onlarçukura inerken çevrelerini saran kalabalýk, ellerinde sedyeleriyle gelensaðlýk personeline yol açtý.

***

John içkisinden yavaþça bir yudum daha aldý. Loþ ýþýk, arkadaçalan hafif müzik ve bir kadeh içki� iyi gelmiþti. Karþýsýndaki koltuktaDr. Hopkins oturuyordu. John'un kadehinin boþaldýðýný görüncegülümseyerek ayaða kalktý ve,

"Biraz daha konyak alýr mýsýn?" diye sordu.

"Olur," diyerek elindeki kadehi Doktor'a uzattýktan sonra sol kolunuzorlukla koltuðun koluna koydu. O bileði sarýlmýþ, kolu da boynunaasýlmýþtý. Acýsý yüzünün buruþmasýna neden olmuþtu. Bir süre sonra

81Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 82: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yüzündeki gerginlik daðýldý. Doktordan bu denli yakýnlýk göreceðini hiçummamýþtý doðrusu. Yaþlý adamý kadehlere içkileri koyarken izledi.Benny ve Ali'nin anlattýklarýyla bu adama karþý koþullanmýþ,Zablocky'nin odasýnda geçen o tatsýz tartýþmanýn nedeni olarak onugörüp iyice soðumuþtu. Ama o kazadan sonra� gerçi yardýmlarýnapek çok kiþi koþmuþtu da, onunki daha bir yakýn olmuþtu. Arkasýnayaslanýp gözlerini kapadý. Aklýna Zablocky'nin yazýsýný bir adamýnýndaha hastanedeyken eline tutuþturuþu geldi. Ekibin çalýþmalarýný ikincibir emre kadar, evet hem de o askeri terimle, yasakladýðýný bildiriyorduMüdür gönderdiði notta. Baþta John olmak üzere diðer üçünü deEnstitü'nün varlýðýný tehlikeye sokmakla suçluyor ve derhalsavunmalarýný yazmalarýný istiyordu.

"Evet bok herif," demiþti Benny onu okuyunca. "Bir kaza yaptýk ya,vur bakalým!"

"Adam iþini yapýyor," demiþti John onu sakinleþtirmek için."Getirdiðin iyi haberler ondan daha önemli." Benny, Ali ile birlikteOdysse'yi yýkýntýnýn içinden çýkarýp eski odasýnda korumaya almýþtý.Toshiki'nin de ciddi bir þeyi yoktu, ama yarasý baþýnda olduðu için ogece onu hastanede tutmak istiyorlardý. Noko kocasýnýn yanýndakalacaktý. Ali ile Benny'yi evlerine gönderiyorlardý. Onlar ayrýldýktansonra Dr. Hopkins ortaya çýkmýþ ve sol bileði ile omuzu incinmiþ olanJohn'a hastaneden çýkýþ izni çýkartmýþtý. Daha sonra dönüþ içinayarladýðý ambulansýn arkasýna onunla birlikte binmiþ ve,

"Bize gidiyoruz. Janet'e telefon edip yerini hazýrlattým evde,"demiþti. John'un tüm karþý çýkmalarýný da, "Seni bana teslim ettiler.Kurtuluþun yok," diyerek karþýlamýþtý. Yaklaþýk yirmi dakikadýr daDoktor'un evindeki o rahat koltukta oturuyordu.

"Bazý insanlar sýnýrlarýný bilemiyor," dedi Doktor John'a kadehiniuzatýrken. "Kendilerine aynada bakmýyorlar. Zablocky'den aldýðýn oyazýya canýný sýkma. O hýrslý, ama yeteneksiz biri. Bir insanýnhýrslarýnýn yeteneklerinin önünde olmasý onu ancak zavallýlaþtýrýr.Bölüm baþkanlarý seni destekliyor. Haberin olsun."

"Teþekkür ederim Doktor," dedi John, ama adamýn söylediklerindene kadar içten olduðunu düþünüyordu. "O olmasa baþka biri yapacakonun yaptýklarýný. Siz ya da ben o sýradan iþlerle uðraþmayacaðýmýzagöre�"

82Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 83: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bundan sonra bana Jeff demeni istiyorum John," dedi Doktor. Johngülümseyerek baþýný salladý ve elindeki kadehi kaldýrdý. O da kadehinikaldýrdý.

"Aslýnda biz de onun gibiyiz," dedi John. "Hýrslarýmýzyeteneklerimizin önünde olduðu için bugünkü kazaya neden olduk."

"Bugünkü kazanýn bir baþarýsýzlýk olduðunu sanmýyorum," diyereksözünü kesti Doktor. "Onun yepyeni bir baþarýnýn ilk adýmý olduðundaneminim." John dikkatle yaþlý adama bakarak neyi ne kadar bildiðinianlamaya çalýþtý. "Hayýr, bildiðim bir þey yok," dedi o karþýsýndakinindüþüncelerini okumuþ gibi.

"Biliyorum," diyerek arkasýna yaslandý John. Yüzü gene buruþtubiraz.

"Nasýlsýn? Aðrýn, sýzýn�?"

"Yoo, iyiyim," dedi John. Sonra konuyu deðiþtirmek için, "Bana birazkendinden söz etsene." Doktor onu bir süre dikkatle süzdükten sonra,

"Benim bir tüp bebek kliniðim vardý. Biliyorsundur," dedi. John birþey söylemedi. Benny'nin anlattýklarýný onunla tartýþmak istemiyordu."Masumca düþüncelerle yola çýkmýþtým," diye sürdürdü okonuþmasýný. "Çocuklarý olmayan çiftlere bebekler armaðan etmekkadar insaný mutlu edecek baþka bir meslek olabilir miydi? Fakat'mükemmel insan yoktur, mükemmel niyetler vardýr,' sözünükanýtladým. Benny'nin karýsý Jenny'de örneðin, baþarýlý olamadým."Doktor bir süre susarak elindeki kadehe baktý. "Onlarýn çocuðunualmak zorunda kaldým. Onun için kürtajcý diye suçlar beni. Sonra banahatamý onarma olanaðý da vermediler."

"Onarabilir miydin?" diye sordu John.

"Belki. Bilmiyorum," dedi Doktor. Bu kez içten olduðu belliydi. Uzunsüre karþýlýklý sustular. "Sonra çalýþma konumu deðiþtirdim. Biryumurtayla spermin birleþtirilmesi basit gelmeye baþlamýþtý bana.Daha zor projeler vardý. Mükemmel insan yapýlabilirdi örneðin. Gerçipek çok belirsizlik var henüz o konuda, ama bir gün mutlaka aþýlacakonlar. Uzun sürecek ahlaksal, hukuksal, hatta dinsel tartýþmalaraneden olsalar da."

"Bilim adamlarý tanrý olmaya kalkýþýyor," dedi John, arkadaþlarýylayaptýklarý tartýþmalarý düþünerek.

83Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 84: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bize karþý olanlar iþte hemen bu soruyu soruyor," diyerek yerindedoðruldu Doktor. "Ama nasýl siz fizikçiler evrenin gizini küçücükatomun içinde arýyorsanýz, canlýnýn gizi de hücre içindeki DNA denilenasitte saklý. Önce onun çözülmesi gerekiyor. Sonra insandaki bütünistenmeyen nitelikleri ayýklayýp yeni insaný yapabilirsin. Anne babasýyüzünden bir bebekte neden miyopluk, ya da þeker hastalýðý olsun?Hasta çocuklarý için yedek parça olacak kardeþler doðuruyor bazýanne babalar. Kendi adýna konuþamayan bir bebeði öbürü içinkullanmak ne kadar doðru?"

"Mükemmel insan," diye Doktor'un söylediðini yineledi John.

"Tanrý onu beceremedi diye yapýlamayacak anlamýna gelmez ki,"diyerek arkasýna yaslandý Doktor. "Eðer ben onun kadar baþarýsýz biriolsaydým yalnýzca suçlanmaz, belki idam bile edilirdim. Dedikleri gibiher þeyi yapabilecek kadar yetenekliyse neden ilk baþta doðru olanýyapmýyor da, sürekli yaptýklarýndan yakýnýyor? Rekabet olsaydý kesiniþsiz kalacak kötü bir usta, yaptýklarýnýn yüzde doksan dokuzu çöpeatýlmýþ biridir o." Bir süre susarak John'un tepkisine baktý. "Boþ plakhamuruna tabularanza denir. Her istediðin sesi çizebilirsin ona. Ýnsanda öyle olabilir. Ondaki bozukluklarý atýp, düzgün olanlarý ortayaçýkarmanýn kime ne zararý olabilir? Ya da insanlara yedek parça olacakbir takým biyolojik ürünlere niye karþý gelinir? Bireysel özelliklertaþýmayan, laboratuarlarda binlercesi üretilen bir organik proteze kiminsan diyebilir? Ýnsanlaþmak düþünüp karar vermekle olur. Onlar dakarar veremeyecek parçalar olarak yapýlabilir. Tanrý'yý iþekarýþtýrmadan yapýldýklarý için benim o canlý robotlarýmýnkullanýlmasýna en dindar kesim bile karþý çýkmamalý aslýnda."

"Senin Tanrý ile aran iyi deðil anlaþýlan."

"Bence Tanrý çok büyük bir güçtür John. Ýnsanlarýn mükemmelianlatmasýdýr. Hatta Budistlerin dediðine göre o kadar büyüktür ki,olmasa da olur. Benim inanmadýðým o din kitaplarýnda anlatýlansafsatalar. Oradaki Tanrý daðlardan insanlara buyruklar verip neyapacaklarýný, ne yiyeceklerini, ne söyleyeceklerini bildiriyor. Hem niyeMusa'ya, Ýbrahim'e falan görünüyor da bana görünmüyor? Kim kionlar? Ýbrahim'in yaptýðý gibi, 'düþümde gördüm,' deyip çocuðumukesmeye kalksam doðrudan týmarhaneye atarlar bugün beni." Doktoriçkisinden bir yudum alýp kadehini yanýndaki sehpaya býraktý. "Yaniinsanlarýn çaðlar önceki çocukça bilgisizliðinden kaynaklanan, modasý

84Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 85: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

geçmiþ birer tutarsýzlýktýr bence dinler. Hepsi taa Mezopotamyasöylencelerine dayanýr. Babil'in iyilik tanrýsý Marduk düþmaný olantanrýçayý parçalayýp yeri, göðü ve insanlarý yapar, onun taraftarlarýnýda karanlýk bir yere hapseder. Bizimki de ayný þeyi yapýp Þeytan'ýcehenneme atmaz mý? Ýsa'nýn doðumu bile Yunan mitolojisindeki babaZeus'un yaptýðý hovardalýklarýn bir uzantýsýdýr. Onun çocuklarý olur da,bizim Tanrý'mýzýn niye olmaz? Ve iþte Ýsa olur. Hýristiyanlýk, tarihiboyunca çabalamýþ, ama peygamberinin doðumunu açýklamayýbecerememiþtir. Bazen Þeytan'ýn dünyadaki ilk siyasal parti olduðunudüþünürüm. Kendine göre haklý olmasaydý baþkaldýrýr, yanlýþ diyebildiði þeye karþý savaþýr mýydý? Zerdüþt'e göre Tanrý ile Þeytan eþitgüçtedir ve kavgalarý hâlâ sürmektedir. Yunan mitolojisinde de Tanrýkazanmýþtýr kavgayý, ama yenilmiþ olan Prometheus orada saygýdeðerbir kimliðe bürünmüþtür."

"Fikirlerine katýlmasam da, bilgine hayran olmamak elde deðilDok� Jeff."

"Bu kavramlar insanlarýn bilinçlerine derinlemesine kazýnmýþolduklarý için tersinin düþünülmesi zordur John. Onun için hâlâsürdürüyor o inançlar varlýklarýný. Hem de yapýlan her geliþmeye karþýçýkarak. Tanrý'nýn verdiði yaþamý uzatmak anlamýna geldiði için ilaçkullanmayan, kan ya da organ naklini kabul etmeyen dinler, dindarlarvar. Biliyorsun. Kürtaj konusundaki tartýþmalarý düþünsene."

"O konuda ben de dindarlar tarafýndayým yalnýz," dedi John. "Bircenin ne zaman canlý sayýlýr? Üç aylýkken mi? Üç günlükken mi?Bence spermin yumurtaya ilk giriþ anýnda yaþamý baþlayan bir varlýk,apayrý bir kiþiliktir o. Ondan sonra ona dokunmak cinayettir. Yaþamýnkutsallýðý, ya da tanrýsallýk adýna� ne dersen de!"

"Ben de onun için, ne yapýlacaksa ondan önce yapýlmasý gerektiðinisöylüyorum ya. Ceketlik bir kumaþý biçer gibi� istemediðin kýsýmlarý ogen yumaðýndan çýkarýp�"

"Peki o kararlarý kimler alacak?" diye sordu John.

"Sen, ben, bilim adamlarý, sýradan insanlar, hükümetler, belki deBirleþmiþ Milletler. Ýnsanlýk adýna nasýl, 'her insan özgür doðar,' diye birkural konulabilmiþse, bu konuda da bir takým sýnýrlar çizilebilir."

"Ya uyulmazsa o sýnýrlara? Bak bu Enstitü herkesten gizli açýldý.Eðer bir devlet böyle bir çalýþmayý gizlice baþlatýrsa� hem bendevletlere güvenmem. Ýþlerine geldi mi savaþlarda insan öldürmenin

85Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 86: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kahramanlýk olduðuna halklarýný inandýrýp, cinayeti kutsar onlar. Senindediðin iþ, daha sonra kimin ölüp kimin kalacaðýna karar vermeyekadar gidebilir. Bazýlarýnýn ölümsüz olabilmesi için bazýlarýnýnöldürülmesi yasa olabilir. Neyin iyi, ya da kötü olduðu kararýný birilerinebýraktýn mý, karþýtlarýnýn tamamýný yok eder onlar. Bu da zorbalýktýr."

"Ama daha genel bir ortak fikir� neyse, bu tür tartýþmalarla senisýkmak istemiyorum bu gece," dedi Doktor yerinden kalkarak.

"Yoo, hayýr! Sýkýlmadým. Tam tersine, benim için tam sýrasýydý."

"Bir dakika," diyerek salondan çýktý ve bir süre sonra elinde birdosyayla geri döndü. "Bunu sana vermek istiyorum," dedi dosyayýJohn'un yanýndaki sehpaya býrakýrken. "Bizim bölümün anlattýðýmkonularda þimdiye kadar yaptýðý çalýþmalar var bunda." John adamadikkatle, biraz da kuþkuyla baktý. "Bu iþleri kendi kiþisel hýrslarýmuðruna yapmadýðýmý kanýtlamak istiyorum sana. Benden sonra Alisürdürür projeyi isterse."

"Ne demek istiyorsun Jeff?"

"Ben barsak kanseriyim John," dedi yaþlý adam yerine otururken."Daha ne kadar yaþarým bilemiyorum, ama bu iþin sonunugöremeyeceðim kesin," diyerek kadehini John'a kaldýrdý."Yaptýklarýmýn bencillikle bir ilgisi olmadýðýný bilmeni istedim."

"Þey� yani tedavisi�?" diyerek yerinden doðruldu John.

"Yapýlabilecekler yapýldý."

"Çok üzüldüm Jeff."

"Üzüleceðini biliyordum, ama merak etme. Ölüm fikrine alýþtýrdýmben kendimi."

"Yapma!" dedi John. "Ben karýmýnkine alýþamadým daha."

"Kendininki daha kolay oluyor herhalde. Bilemiyorum. Gençlerölüme koþar, ölüm yaþlýya gelirmiþ. Benimki sýralýsý. Karýnýnkisýrasýzdý. Üzücü olan o."

"Hem eve hasta getiriyorsun," diyerek Doktorun karýsý Janetyanlarýna geldi o sýrada, "hem de seni dinlemek zorunda býrakýyorsunonu."

John yayýldýðý koltukta biraz toparlandý. Omuzu acýmýþtý gene, amabelli etmemeye çalýþtý. Kadýnýn üzerinde ince bir gecelik vardý vearkadan ýþýk vurdukça içi belli oluyordu. John Doktor'a dönüp,

"Ben yorulmadým. Sen yoruldun mu Jeff?" diye sordu.

86Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 87: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Yoo, hayýr, ama Janet haklý. Sen ne zaman istersen yatabilirsin.Geceleri uyumazsam Tanrý'dan zaman çalýyormuþum gibi geliyorbana."

"Güzel," dedi Janet. "Demek felsefe yapýyormuþsunuz," diyerekoradaki üçüncü koltuða oturdu. Ayaklarýný altýna alýrken geceliðinineteði açýldý, ama düzeltmedi onu. Rahat biri olmalýydý. Ayný zamandada oldukça genç ve güzeldi. Ýkisine de gülerek bakýyor, konuþmalarýnýbekliyormuþ gibi susuyordu. "Ne zamandýr sizinle tanýþmakistiyorduk," dedi sonra John'a, öbürleri konuþmayýnca. "Kýsmetbugüneymiþ."

"Evet hanýmefendi," dedi John. "Böyle bir durumda size rahatsýzlýkverdiðim için üzgünüm aslýnda."

"Hiç üzülmeyin," dedi kadýn. "Biz konuklarý çok severiz," derkenkocasýna baktý.

"Ben konuklarýn niteliðine önem veririm," dedi Doktor karýsýna. Karýkocanýn imalý bir sertlikle konuþmasý John'u rahatsýz etti.

"Ben artýk yatsam," dedi ayaða kalkarak.

"Sabah seni uyandýrayým mý?" diye sordu yaþlý adam.

"Yetiþecek bir þeyim kalmadý ki," dedi John sehpadaki dosyayýalýrken. "Zablocky'ye savunma yazmaktan baþka..."

"Ýyi geceler o zaman," dedi Doktor yerinden kalkarak.

"Ýyi geceler. Teþekkür ederim Jeff," dedi elindeki dosyayýgöstererek.

"Sana odaný göstereyim," diyerek yerinden kalktý Janet de. John'unönü sýra yürüyerek üst kata çýktý ve oradaki bir odanýn ýþýðýný yaktý.Ýçerde çiçekli yorganý yarým açýlmýþ tek kiþilik bir yatak vardý. "Bir þeyistersen seslen. Ben yandaki odada olacaðým."

"Teþekkür ederim. Ýyi geceler," dedi John ona, odanýn kapýsýnýkapatýrken. Yattýktan sonra yanýna aldýðý dosyaya biraz bakmak istedi,ama hem anlayamayacaðý kadar karýþýktý, hem de çok yorgundu. Onuyere býraktý. Bütün gece karmakarýþýk düþler görerek uyudu. Karýsýgülerek ona doðru koþuyor, ama bir türlü sarýlamýyorlardý birbirlerine.Sabah uyandýðýnda güneþin odanýn ortasýna kadar uzandýðýný gördü.Kalkýp omuzu acýyarak giyindi. Janet'i aþaðýda kendini bekler buldu.

"Jeff laboratuara gitti. Gel kahvaltý edelim," dedi.

87Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 88: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Teþekkür ederim, ama çok geç kaldým," diyerek kapýya yöneldiJohn.

"Hiç olmazsa yanýna yiyecek bir þeyler al," diyerek yaný sýra yürüdügenç kadýn.

"Yoo, saðol. Genellikle kahvaltý etmem."

"Peki o zaman," deyip gülerek kapýyý açtý Janet. John çýkarkenuzanýp yanaðýný öptü ve, "Geçmiþ olsun," dedi. "Akþama genebekliyorum."

"Teþekkür ederim," diyerek gülümsedi John ona. Dýþarýda güneþlive parlak bir hava vardý. Yalnýz olmanýn hoþuna gittiðini düþündü, amasonra 'Janet'den uzak olmak,' diye deðiþtirdi düþüncesini, beyazbluzunun içine sutyen giymemiþ olan kadýný düþünmemeye çalýþarakOdysse'nin eski odasýna doðru yürüdü. Eliyle yanaðýný sildi. Kadýnýndudaklarýnýn sýcak ýslaklýðý sanki hâlâ oradaydý. Odaya girdiðindediðer üçünü toplantý masasýnda oturmuþ buldu.

"Günaydýn," diyerek yanlarýna gitti. Elindeki dosyayý masayabýraktý. "Nasýlsýn?" diye sordu Toshiki'ye. Baþý sarýlýydý adamýn, solgözü de morarmýþ ve þiþmiþti.

"Ýyiyim. Ya sen?" John baþýyla omuzunu iþaret etti yalnýzca.

"Neredeydin?" diye sordu Benny ona. "Sabah aradým, evdeyoktun."

"Dr. Hopkins'lerde kaldým dün gece," dedi John bir koltuðaotururken. Kimsenin bir þey söylemediði uzun süren bir sessizlik oldu."Þimdi ne yapacaðýz?" diye sorarak suskunluðu o bozdu.

"Odysse'yi onarmadan bir þey yapamayýz," dedi Toshiki yavaþça."Ali organik kýsýmda çok fazla hasar olmadýðýný söylüyor. Gerisi detelle teneke zaten."

"Bakalým onarmaya zamanýmýz olacak mý?" diyerek cebindenZablocky'nin notunu çýkardý ve onu göstermemiþ olduðu Toshiki'yeuzattý. Okuduktan sonra masanýn üzerine býraktý öbürü kaðýdý. Bennyanlaþýlmayan bir küfür etti.

"Tam yaptýðýmýz iþin semeresini alacakken bu kaza..." dedi Toshiki.

"Bu kaza bizim bu iþi becerdiðimizin kanýtý arkadaþým," dedi Johnona. "Odysse mekanda hareket etmek istediði için orasý tepemizeyýkýldý. Ama sýkmayýn canýnýzý, alet bozulduysa yapanlar saðlam."

88Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 89: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bizi bu bilgiyle kabul etmeyecek adamýn içine ederim. Baþkan'açýkar, kendimize yeni bir Enstitü kurdururum gerekirse be!" dedi Bennyelini masaya vurarak.

"Sen niye bu kadar sinirlisin bu sabah?" diye sordu John ona.

"Nasýl olmamý isterdin?" diye karþýlýk verdi Benny sert bir sestonuyla. "Geceyi seni merak ederek, Toshy'yi merak ederek, iþi merakederek hiç uyumadan geçirdim. Meðer sen Hopkins ibnesinin evindekeyif çatýyormuþsun."

"Senin bütün derdin benim onlarýn evine gitmiþ olmam, deðil mi?"dedi John gülerek.

"Yoo," dedi Benny. "En azýndan bir haber verebilirdin."

"Özür dilerim. Hastaneden geç çýktýk. Uyumuþsunuzdur diyedüþündüm."

"Tamam. Tamam," dedi Benny. "Gene sen haklýsýn." Sesi gene desertti.

"Ben size baþka bir þey anlatmak istiyorum," dedi John. "Dr.Hopkins barsak kanseri imiþ. Daha ne kadar yaþar bilmiyorum."

"Yalancý puþt!" diye atýldý Benny. "Seni de öyle bir duygusömürüsüyle kandýrmaya kalktý demek."

"Böyle bir konuda insanlarý ne kadar kandýrabilirsin Benny?" diyesordu John yavaþça. "Kendi bölümlerinde yaptýklarý çalýþmalarý dasana gönderdi," diyerek eliyle masadaki dosyayý Ali'ye doðru sürdü.

"Ben kendi dosyamý sana verdim ya," dedi Ali. "O da�"

"Ona ne anlattýn?" diye sordu Benny.

"Hiçbir þey, ama bu kaza herkesi bir þeyler bulduðumuzainandýrmýþ olmalý."

"Kýçýmýzdan hiç ayrýlmayacak yani," dedi Benny öfkeyle.

"O benden bir þey istemedi, ama ben buraya gelirken yolda� yaniOdysse saðlam olsaydý demek istiyorum, onu alýp kanserin çaresininbulunduðu bir tarihe götür�"

"Onu bizim bu iþimize bulaþtýrmak istemiyorum," diyerek sözünükesti Benny.

"Ýstersin. Ýstersin. Senin hakkýnda bu kadar yanýlmýþ olamam."

"Benim de kendime göre nedenlerim var."

"Yaa? Neymiþ onlar?" diye sordu John.

89Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 90: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Sana ne? Benim özel yaþamým kimseyi ilgilendirmez." Johngülümsedi.

"Þimdi öyle mi oldu?" dedi Toshiki Benny'ye neredeyse baðýrarak.

"Zaten hep öyleydi. Ben sana ne zaman sulu sulu zýrladým bozuksurat?"

"Kendi kendine zýrla o zaman. Ben bizim yýkýntýya gidiyorum,"diyerek ayaða kalktý Toshiki. "Bakalým kurtaracak bir þeyler kalmýþ mýorada."

"Belki o çelik kutulardaki kayýtlar saðlamdýr," diyerek Ali de onunarkasýndan kalktý ve birlikte odadan çýktýlar. Yalnýz kalýnca John uzunuzun Benny'ye baktý, ama bir þey söylemedi.

"Bana niye öyle bakýyorsun?" diye sormak zorunda kaldý o.

"Janet ile bir iliþkin oldu mu?" diye sordu John. Benny sustu. Yerebaktý, sonra duvarlara döndürdü bakýþlarýný. Gözlerini John'dankaçýrmaya çalýþýyordu. "Beni ilgilendirmez aslýnda," diye ekledi John.

"Janet mi söyledi?" diye sordu Benny.

"Hayýr. Hatta bu arada bana birazcýk da asýldý galiba."

"Çok zeki bir fýrlamasýn John," dedi Benny bir süre düþündüktensonra.

"Sanýrým iliþkinizi Doktor da biliyor." Benny aldýrmaz bir þekildeomuzlarýný kaldýrdý. "Gene olgun davranýyor adam. Gerçi ölüyor.Nereye kadar mücadele etsin?"

"Kalýbýmý basarým söylediklerinin tümü yalandýr. Bir tek sözüneinanmam ben onun."

"Ama doðru. Janet onunla birlikte geleceðe bakmýyor artýk.Sevmediðini saklamýyor, onunla olmuyor ve tartýþmýyor. Sanki bir þeybekliyor," diyerek sustu John. 'Kendine birisini ayarlamaya çalýþýyor,'diyecekti demedi.

"Bir kez oldu," dedi Benny. "Hani bir gece çöldeki GüneþinÇocuklarý'nýn evine gitmiþtim ya? Aslýnda onlar Janet'in tanýdýklarýydý.Garip bir törenle evlendirdiler bizi. Bana komik bir tiyatro gibi gelmiþtiolay. Onunla yatmak için bütün o þaklabanlýklara sesimiçýkarmamýþtým akþam, ama ertesi sabah Janet'ten korktum. Onuorada býrakýp kaçtým. Sonra bir daha hiç görüþmedik. Kendime görenedenim buydu. Bulaþtýrmayalým onlarý bize John. Tuhaf insanlar ikiside."

90Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 91: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Her neyse..." diyordu ki John telefon çaldý. Zablocky'nin sekreteriidi arayan. Ona Baþkan Kennedy'nin danýþmaný Prof. Edwards'ýngeldiðini ve kendisini Müdür Bey'in yanýnda beklediðini söyledi.Sesindeki gerginliði gizleyememiþti kýz.

"Geliyorum," dedi John telefona kýsaca. Sonra Benny'ye aktardýsöylenenleri.

"Ýþler karýþýyor. Ben de seninle geliyorum," diyerek John'a katýldý oda. Sarýþýn sekreter onlarý hemen toplantý odasýna aldý. Prof. Edwardsyanýnda iki kiþiyle uzun masanýn bir ucunda, Zablocky de Enstitü'nüngüvenlik þefiyle öbür ucunda oturuyorlardý. Prof. Edwards ikisinibaþýyla selamlayarak oturmalarý için yer gösterdi. Ortada bir yereoturdular.

"Neler oluyor Prof. Bach?" diye sordu Edwards. "Mr. Zablocky sizinyaptýðýnýz hiçbir þeyden haberli olmadýðýný söyledi. Doðru mu?"

"Evet Prof. Edwards. Doðru," dedi John.

"Nedenini sorabilir miyim?"

"Çalýþmalarýmýzý bu safhada gizli tutmak istiyoruz."

"Ama þimdi bize anlatacaksýnýz," dedi Edwards.

"Bir tek size anlatýrým," dedi John ona.

"Olmaz. Buradakiler de duyacak. Ben bir psikiatristim.Anlatacaklarýnýzdan bir þey anlamayabilirim."

"Olmazsa olmaz."

"Kanadalý olduðunuzu unutuyorsunuz galiba."

"Hayýr Profesör, unutmuyorum."

"Sizi mahkemeye verebileceðimizi�?"

"Onun da farkýndayým."

"Sizi tutuklatabilirim."

"Biliyorum," dedi John. Elinde oyuncak bir tabancayla bir polisikorkutmaya çalýþan hýrsýza benzetti kendini. Uzun süren karþýlýklýbakýþmalardan sonra Edwards ayaða kalktý ve pencerenin önünegiderek bir süre dýþarýya baktý.

"Odanýzý kullanabilir miyim Mr. Zablocky?" diye sordu sonraarkasýna dönmeden. Zablocky yüzünü buruþturarak homurdandý veeliyle odasýnýn yönünü gösterdi. Edwards önde, John ile Benny arkadaonun odasýna gidip kapýyý kapattýlar. Yaklaþýk yarým saat kaldýlar

91Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 92: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

içerde. Dýþarý çýktýklarýnda Zablocky'den yýkýntýnýn çok sýkýkorunmasýný istedi Edwards. Oradaki her þey Prof. Bach'ýn ekibininsorumluluðuna býrakýlacaktý. "Biz de beylerle birlikte Washington'adönüyoruz," dedi sonra kendi iki adamýna.

O akþam John ile Benny, Beyaz Saray'da Baþkan, kardeþi Robert,yardýmcýsý Johnson ve Prof. Edwards ile birlikte yemek yediler. Johnolanlarý anlatmaya baþlayýnca hiçbiri yemeðine dokunamadý. Sözünühiç kesmeden dinlediler onu. Bitirdiðinde,

"Evet dostlarým," diyerek ayaða kalktý Baþkan Kennedy ve John ileBenny'nin ellerini heyecanla sýktý. "Duyduklarýma hâlâ inanamýyorum.Müthiþ bir iþ yapmýþsýnýz. Bundan þimdilik kimseye söz etmeyelim.Güvenliðiniz açýsýndan sizleri korumaya aldýrmalýyýz. Beni veburadakileri ne zaman isterseniz doðrudan arayabilirsiniz. Ayrýca oEnstitü'de çalýþmamalýsýnýz artýk. Yeni bir yer seçimi için Prof. Edwardssize yardýmcý olsun."

"Tutuklanýyoruz sanki," dedi Benny.

"Elinizde öyle bir alet varken sizi kim tutabilir ki?" dedi Kennedygülerek.

***

Ondan sonra iþler oldukça hýzlý geliþti. John ile Benny kentleriistemedikleri için Pentagonda üç boyutlu askeri haritalarý inceleyip,olabilir gibi görünen dört noktadan özellikle bir tanesi hakkýnda dahaayrýntýlý bilgi toplanmasýný istediler. Orasý Las Vegas'ýn güneyinde,Hoover Barajýndan kente elektrik saðlayan enerji daðýtým merkezineçok yakýn, Colorado Nehri ile Eldorado Daðlarýnýn arasýna sýkýþmýþ biryer çatlaðý idi. Kýzýlderililerin Büyük Boynuz adýný taktýklarý o doðalçukurun tabaný arazi düzeyinden en az 20 metre aþaðýda idi veyakýnýndan hiçbir yol geçmiyordu. Gönderilen keþif ekibinin getirdiðifotoðraflardan o yerin ve çevresinin uygun olduðuna karar verildi.Onun üzerine gönderilen bir ekip orada arazinin düzeltilmesi veyerleþme çalýþmalarýna baþladý. Diðer taraftan, Groom Range'dekiyýkýntýdan ne kurtarýlabildilerse, gönderilen kargo helikopterlerineyüklenerek 'seçilen yere' taþýtýlýp orada buluþmak üzere Toshiki ve Aliile telefonla görüþtüler. Washington'a geliþlerinin üçüncü günündeküçük bir uçakla önce Las Vegas'a gidip havaalanýnýn uzak bir

92Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 93: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

köþesinde onlarý bekleyen bir helikoptere geçtiler ve doðruca BüyükBoynuz'a uçtular. Helikopter yer çatlaðýnýn üzerinde bir tur atýp ineceðiyere alçalýrken John ile Benny bir þey söylemeden baþlarýný salladýlarbirbirlerine.

Aþaðýda yoðun bir çalýþma vardý. Yerleþimden sorumlu kiþiFrederick Ericsson adlý Ýsveç asýllý, kýzýl saçlý biriydi ve o iþe FBItarafýndan atanmýþtý. Daha sonra da oranýn güvenliðinden sorumluolacaktý. Helikopteri karþýladýktan sonra John ile Benny'yi çukurunkenarýna götürerek yapýlanlar hakkýnda bilgi verdi. Enerji daðýtýmnoktasýndan oraya, köstebek türü bir makinayla yeraltýndan elektrik vetelefon hattý çekilmekte olduðunu söyledi. Daha sonra aþaðýya indiler.Orada Toshiki'yi, Ali'yi ve Enstitü'deki genç mimar George'uOdysse'nin konacaðý yeni yapýyý kurarken buldular. Bu kez kubbeyerden üç metre yukarýda yapýlýyordu. Ali Odysse'nin organikkumanda bölümünü canlý tutmaya, Toshiki de diðer kýsýmlarý yenidenoluþturmaya çalýþýyordu.

"Çok dayanýklýymýþ," dedi Ali eliyle içinde beynin olduðu metaldüzeneði okþayarak. "O yýkýma da, bu taþýnmaya da dayandý. Üstelikyaralarýný da kendisi onarýyor."

"Ekraný baðlarken iki kez yol gösterdi bize," dedi Toshiki. "Biz deona daha baþka bilgiler yüklemeyi düþünüyoruz."

"Bu kez yavaþ gidelim Toshiki," dedi John. "Bilerek, önümüzügörerek, adým adým."

"Bunlarý bana söylediðini biliyorum," dedi Benny. "Öyle olsun."Gülüþtüler.

"Be� be� beni de aranýza aldýðýnýz için te� te� þek� kürederim," dedi George.

"Bize katýlmayý kabul ettiðin için asýl biz sana teþekkür ederizGeorge," dedi John. "Ýyi düþündüðünden emin misin?" Gene hepbirlikte güldüler.

Groom Range'de özel hiçbir þeyleri býrakýlmamýþ, John ileBenny'nin evlerindeki eþyalarý Noko toplamýþtý. Onlarý kalacaklarýkaravanlara yerleþtirmeye çalýþýrken buldular kadýný.

"Sevgili Noko," diyerek sarýldý John ona. "Yaptýðýn her þey içinteþekkür ederiz."

93Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 94: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bir þey deðil John," dedi Noko, yüzü kýzarmýþtý. "Ne zamanisterseniz seslenin." Kadýnýn elini öptü John. "Size ayrýca Dr.Hopkins'den selam getirdim. Baþarýlarýnýzýn sürmesini dilediðiniiletmemi istedi." John gülümseyerek baþýný salladý ona. DönüpBenny'ye baktý. O baþka yerlere bakmaya çalýþýyordu. Onun odurumuna güldü John. Noko yanlarýndan ayrýldýktan sonra,

"Bu hýz, bu kalabalýk ürküttü biraz beni," dedi Benny'ye. "Bakalýmne kadarýný gizleyebileceðiz yapacaklarýmýzýn."

***

On gün sonra yerleþim büyük ölçüde tamamlanmýþtý. Boynuz'unortasýna kurulan kürenin enerjisi baðlanmýþ, Odysse kendini yenibaþtan oluþturulmuþtu. Ali, Toshiki ve Noko sürekli onun üzerindeçalýþýyordu. Boynuz'un geniþ ucuna yerleþtirilen karavanlarda yatýpkalkýyorlardý. Yemek yedikleri bir karavan ile bir kitaplýk-arþiv konmuþtuaraya. Nehrin en yakýn yerinden su getirilmiþ, yarýðýn kuzeydekiduvarýna boydan boya güneþ kolektörleri sýralanarak olasý bir enerjikesilmesine karþý önlem alýnmýþ, Boynuz'un tabaný hazýr yetiþmiþplaka çimlerle kaplanmýþ, bir kýsým yer de aðaçlanmýþtý bile.Hepsinden önce çukurun üzeri bir kamuflaj aðýyla örtülerek içerisi hemhavadan gizlenmiþ, hem de güneþe karþý bir örtü oluþturulmuþtu.Çukurun içinde dýþarýdan tümüyle farklý bir yaþam oluþturulmuþtu okýsacýk zamanda.

Onuncu günün sonunda inþaat ekipleri toparlanýp yerlerinedönmüþ, Boynuz orada kalacaklara kalmýþtý. Kalanlardan, Frederick'ingüvenlik ekibine giydikleri yeþil kot tulumlardan dolayý 'green jeanteam,' yeþil cin takýmý, George'un bakým-ikmal ekibindekilere de mavikotlarý yüzünden 'blue jean team,' mavi cin takýmý deniliyordu. Odysseekibi akþam güneþ batarken yemekhanenin önündeki uzun masayaoturmuþ on günlük telaþýn ardýndan gelen sessizliðin huzurunuyaþýyordu. Güneþin üzerlerini örten aðdan içeri sýzan kýzýllýðý çukurunderinliði boyunca perde perde gölgeleniyordu. Bir yerlerde çalanteypten, o mistik renk dalgalanmasýnýn içine Nat King Cole'ün MonaLisa'sý bir ninni yumuþaklýðýyla daðýlýyordu.

"�lovely work of art, Mona Lisa, Mona Lisa."

"Nereden nereye geldik," dedi Ali þarký bitince.

94Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 95: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Burasý insanlarýn arayýp durduðu altýn ülkesi Eldorado oldu," dediJohn. "O masalsý yeri kimse bulamamýþtý. Umarým burasý da öylekalýr."

"Zamanýn eflatun buðularý içinden baþarýnýn altýn tacýný kuþanmakiçin yola çýkmýþ yiðitlerin atlarýnýn nal seslerini duyun," dedi Benny.Herkes þaþýrarak ona döndü. "Shakespeare deðil, Benny Bernstein,"dedi o ayaða kalkýp tiyatro selamý vererek.

"Bu güzel þiirin karþýlýðý olarak seni bu akþam da Noko'nunyemeklerini yemeye mahkum ediyorum," dedi Toshiki. "Bize annesininözel bir yemeðini hazýrlýyor."

"Yandýk," diyerek güldü Benny. "Bozuk suratlar birken iki oldu. Ali'yide sayarsanýz iki buçuk."

"Ben biraz dýþarý çýkýp yürümek istiyorum," diyerek ayaða kalktýJohn. Karavanlarýn arkasýndan dolaþýp yokuþu týrmandý veBoynuz'dan dýþarý çýktý. Yukarda güneþin daha batmamýþ olduðunugördü. Her yaný saran kýzýllýk muhteþemdi. Yürürken arkasýnda bir sesduyup döndü. Yeþil cinlilerden genç bir güvenlikçi bir çalýnýn arkasýndayere oturmuþtu. Biraz daha yürüyüp büyük bir taþýn üzerine oturdu.Kendini gökyüzünü saran renklerin büyüsüne býrakmak istiyordu. Bumutlak sessizlik içinde� ama, hayýr! Akþamýn ve çölün kendine göresesleri vardý. Güneþ batarken bir örtü gibi onu saran, hava gibi bütüngözeneklerini dolduran çöl, yavrularýna meme emziren bir annehayvan gibi soluk alýp veriyordu. Bir Kanadalý olup da, çölü bu kadarseveceðini baþkasý söyleseydi kesinlikle inanmazdý. Sanki ondaki oderin boþluðun bir parçasý gibi hissediyordu kendini. Uzaklardakidaðlara bakarak Marathon'daki göl manzaralý evlerini düþündü.Annesiyle teyzesi geldi aklýna. Onlarý ne kadar özlediðini fark etti.Çölün mü, gölün mü daha çekici olduðunu bilemiyordu. Göldeki evdebabasýnýn varlýðý hâlâ duruyor, orayý onsuz düþünemiyordu. Eve'idüþündü sonra, ama aklýna o gelince rahatsýz oldu ve yerinden kalktý.Ýleriye doðru bir kaç adým atýp geriye döndü. Pembelerle eflatunlarkoyulaþarak bordolara dönüþmeye baþlamýþtý. Aklýndan, 'Anneme birtelefon edeyim,' diye geçirirken, Baþkan'a da bilgi vermeleri gerektiðinidüþündü. Geriye dönerken yanýndan geçtiði nöbetçiye gülümseyerek,

"Akþam ne kadar güzel, deðil mi?" diye sordu. Oðlanýn onaþaþýrarak baktýðýný görünce, "Kusura bakma," dedi ona. "Sen belki debu akþam Las Vegas'ta olmayý yeðlerdin." Delikanlý gülümseyerekbaþýný salladý o zaman John'a. Boynuz'un giriþine geldiðinde, 'Þu iþe

95Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 96: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bak!' diye düþündü. 'Kimselerin olmadýðý çöllerde fareler gibi delikleregizlenerek yaþýyoruz. Yaþamak mý bu? Fýttýrýk bilim adamlarýnadöndük. Tenten'deki Profesör Nimbüs�'

***

Ertesi sabah karavanýn kapýsýnýn çalýnmasýyla uyandý. Düþündeannesi göldeki evde Eve'e yayýn balýðý tavasý yapmayý öðretiyordu.Önce o evin eski ahþap kapýsýnýn çalýndýðýný sandý, ama sonra çölünortasýnda bir karavanda olduðunun ayrýmýna vardý. Yavaþça yerindenkalktý ve gidip kapýyý açtý. Kapýnýn önünde Benny elinde iki bardakkahveyle duruyordu.

"Saat 10.00 oldu. Merak ettim seni," dedi içeri girerken.

"Gece geç uyudum," diyerek bardaklardan birini aldý John. Küçükmasaya karþýlýklý oturdular.

"Peki�" dedi Benny. "Þimdi ne yapacaðýz?"

"Herkes aklýndaki projeyi söyler, tartýþýrýz," dedi John elindekifincaný masaya býrakýp. "Sonra bakalým bizim için bu kadar yatýrýmyapanlar ne isteyecek. Daha hiçbir talep gelmedi onlardan, ama oradabu projeyi nasýl yönlendirmeleri gerektiðini tartýþan bir ordu vardýrmutlaka."

"Buraya el koyarlar mý?"

"Yoo, sanmam. Bizsiz bir þey yapamayacaklarýný düþünmüþlerdir.Bizden iyi kimi bulup koyabilirler yerimize? Sonra o þifreleri, tuzaklarýonlar da biliyor. Yoo, hayýr. Böyle bir þansý riske atacaðýný sanmýyorumben bu Baþkanýn. Ona sunduðumuz olanaðýn büyüklüðünüdüþünsene. Birdenbire elinde müthiþ bir oyuncak buldu adam. Böylebir þeyi düþünebilir miydi baþkan olmaya soyunurken?"

"Dediðin gibi olur umarým."

"Ýki tarafýn da birbirine gereksinmesi var," dedi John ayaða kalkýpyüzünü yýkadýktan sonra kurulanýrken. "Bu Baþkan olmasaydý biz neyapacaktýk? Üniversitelerde ilginç düþünceleri olan birer fiziköðretmeni olarak kalacaktýk."

"Evet, buralara gelemezdik," dedi Benny. "Ben gelemezdim enazýndan. Ali ile Toshiki de gelemezdi. Doðru." Bir süre sustuktan sonra,"Senin bir önerin yok mu John?" diye sordu. John gelip Benny'ninkarþýsýna oturdu gene. Kahve bardaðýný aldý.

96Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 97: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ara ara babamýn Ýkinci Dünya Savaþýyla ilgili bir projesi geliyoraklýma," dedi John. "Büyük Sahra'yý deniz yapmak�" Yerinden kalkýpdolaptan giyeceklerini alýrken, "Senin aklýnda ne var?" diye sordu.

"Dr. Hopkins," dedi Benny.

"Eee?" diyerek Benny'ye dikkatle baktý John. "Nesini düþünüyorsunonun?"

"Hani sen adamýn kanser olduðunu söylemiþtin ya�"

"Beni sürekli þaþýrtýyorsun Benny. Sen ve Dr. Hopkins�"

"Aslýnda� düþündüm de� hayýrlý bir iþ olmaz mý onu götürüptedavi ettirmek?"

"Bir gecede mi deðiþti düþüncen? Bunun altýnda baþka bir þey yokmu?"

"Ehh," diyerek güldü Benny. "Birazcýk da geleceðe gitmek isteði varelbette."

"Ýnanýlmaz birisin sen Benny," dedi John gülerek. "Onu dakonuþalým arkadaþlarla."

"Efendim," dedi o sýrada karavanýn açýk kapýsýnýn önüne gelen mavicinlilerden biri. "Baþkan Kennedy ile Prof. Edwards bir saate kadarburada olacaklarmýþ."

"Ben gidip bir týraþ olayým," diyerek yerinden kalktý Benny. "Bunlarýdaha sonra konuþuruz."

97Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 98: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

4.

Zekâmýzýn gücü ýlýmlý olamayacak kadar büyüktür.

Isaac Asimov

"Ulan amma korktum ha!" dedi Benny bir eliyle baþýndaki kaskýçýkarýrken. Yüzü bembeyazdý. "Dönemiyorum, orada kaldým sandým."Üzerinde kýrmýzý bir tulum, öbür elinde baþka bir kask vardý. Baþlýklarýmasaya býraktý. Hep birlikte Odysse'nin önünde idiler. Dr. Hopkins deoradaydý ve o da Benny gibi kýrmýzý bir tulum giymiþti. Elinde sýký sýkýtuttuðu bir baþlýðý o da masanýn üzerine býraktý. "Ne olduðunuanlayamadým," dedi Benny. "Lanet olasý kask çalýþmadý. Doktorgözlerimin önünde buharlaþýrken ben çölün ortasýnda kalakaldým."

"Ýnsansýz alet göndermeyi de denemiþ olduk böylece," dedi Toshiki.Onun da yüzü kireç gibiydi. Gözlerini dikmiþ Odysse'nin ekranýnabakýyordu, ama uzay-zaman giriþimi bir deðiþiklik göstermedendönmesini sürdürüyordu. "Gelemediðini, yardým istediðini duyduk,ama seni getiremedik."

"Ýyi ki Noko'nun aklýna geldi de sana yeni bir kask postaladýhemen," dedi Ali. Rahatlamýþ gibi bir ýslýk çalarak oturduðu koltuktankalktý.

"Teþekkür ederim sana dünyalar güzeli," dedi Benny Noko'yadönüp. Önünde saygýyla eðilerek uzandý ve elini öptü. Kadýn utanarakgülümseyip baþýný önüne eðdi.

"Kendi sevincimi bile unutacaktým neredeyse," dedi Doktoryavaþça.

"Evet, hoþ geldiniz," dedi John, Doktor ile Benny'ye. "Geldiniz ya,önemli olan bu þimdi. Hem böyle olaðanüstü bir deney için bir tanecikBenny zamanda yitip gitmiþ çok mu yani?" diyerek güldü. O sözüonlarý ikna etmek için Benny söylemiþti daha önce, Doktor'u tedavi

98

Page 99: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

ettirmek için 2,100 yýlýna gitme konusunu tartýþýrlarken. John'un gülüþüöbürlerini de etkiledi. Sýkýntýlý hava biraz daðýlýr gibi oldu.

"Nasýlsýnýz Dr. Hopkins?" diye sordu Ali.

"Ýyiyim. Ýyiyim. Çok iyiyim dostum," dedi yaþlý adam ona, iki eliyletuttuðu elini heyecanla sýkarken. Sonra öbürlerine döndü ve gözleridolu dolu, "Sizlere nasýl teþekkür edeceðimi bilemiyorum. Hepinize�çok, çok teþekkür ederim," dedi bir kaç kez üst üste. "John sana da�"derken gözleri doldu, sesi týkandý.

"Bize deðil, sen Benny'ye teþekkür et Jeff. Bu onun fikriydi."

"Ettim. Ettim ama," dedi Doktor Benny'ye gülerek bakarken, "yetermi bilmiyorum. Bundan sonraki her soluk alýp veriþimi ona borçluolacaðým."

"Geleceðe gitmeye onun kadar hevesli baþka bir kurbanbulamazdýk," dedi Toshiki. "Yorgun musunuz?" diye sordu sonra.

"Hayýr, ama biraz heyecanlýyým," dedi Doktor.

"O zaman oturalým da neler yaptýðýnýzý anlatýn," dedi John. Hepbirlikte arkadaki çalýþma masasýnýn çevresindeki koltuklara geçtiler."Belli ki iþleriniz yolunda gitmiþ."

"Evet, evet," dedi Doktor neþeyle.

"Gittiðimizde bu çukuru boþ bulduk, biliyor musunuz?" dedi Benny.Groom Range'i anýmsatan buz gibi bir hava esti odada.

"Burasý da mý yýkýlmýþ yani?" diye sordu Ali heyecanla.

"Bilmiyorum. Bomboþtu. Bir çivi bile yoktu. Bir iki aðaç kalmýþtýyalnýz dar uçta," dedi Benny. "Sonra ilerdeki elektrik daðýtýmmerkezine kadar yürüdük. O yerinde duruyordu. Orada çalýþanlar bizigörünce hemen yakalayýp bir odaya kapattýlar. Biz önce þaþýrdýlarzannettik. Çölden demode giysili iki kiþi çýkýyor� ama daha sonraþaþýrmamýþ olduklarýný anladýk. Haber vermiþler. Polisler gelip bizialdý, Las Vegas'a götürdü."

"Arabalarý bizim minibüslere benziyordu, ama tekerlekleri yoktu.Yerden bir iki karýþ yukardan gidiyordu," dedi Doktor.

99Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 100: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Mag-lev," (*) dedi Benny John'a. Öbürlerinin anlamadýðýnýgörünce, "Yani araçlarý mýknatýs gibi yapmýþlar," diye açýkladý. "Aynýkutuplar birbirini iter ya, dünyanýn manyetik alanýna göre arabalarýkutuplandýrmýþlar. O itmeyle havada duruyor, hiçbir yere deymedengidiyordu. Asýl içinde direksiyon yoktu. Gideceðin yeri söyleyincemerkezi bir bilgisayar sana en kestirme rotayý, trafiði de göz önünealarak çiziyordu. Yarasalar gibi� Þoförsüz bir arabayla kimseyeçarpmadan kent merkezine gittik. Kaporta bir tür reçineden yapýlmýþ,hem hafif, hem de çelikten saðlammýþ. Sonra motorlar sudan hidrojenve oksijen üreten yakýt hücreleriyle çalýþýyormuþ."

"Polis merkezinde bizi sorguya aldýlar," diyerek sözü Doktor aldý."Öyle soru falan sormadan, bir tarafý cam olan küçük bir odaya sokupdýþardan incelediler bizi. Öndeki cama içerdeki kiþiyle ilgili her türlübilgi peþ peþe geliyordu, ama bizim kimliklerle ilgili bir bilgi gelmedi.Hastalýðýmý orada gördüler. Neden o kadar geciktiðimi sorup saðlýkkarnemin olup olmadýðýný sordular. Yoktu. Yüz kýrk yýl öncesininraporlarýný da, kafalarýný karýþtýrmamak için yanýma almamýþtým.Benny ile kararlaþtýrdýðýmýz gibi, madenci olduðumuzu, çantamýzýhayvanlarýn kaçýrdýðýný söyledim. Ýnanmadýlar, ama üstelemediler de.Beni oradan Memorial Hastanesine götürdüler."

"O da bir þans," dedi Toshiki.

"Evet. Gerçekten öyle," diyerek onayladý yaþlý adam onu. "Oradabeni cam gibi bir borunun içine yatýrdýlar. Barsaklarýmýn görüntüsüyeþil bir ýþýk þeklinde doktorlarýn önünde havada belirdi. Yalnýz kanserlihücreler kýrmýzýydý. O önlerindeki görüntüyü istedikleri gibidöndürebiliyorlardý. Bu arada hastalýðýn pankreasa da sýçramýþolduðunu fark ettiler. Orada da bu kadar geç kalýþýma þaþýrdýlar. 'Heryerde var bunun tedavisi,' gibi þeyler söylediler. Ben bir þeysöylemedim. Bizi göçmen kolonicilerden sanmýþlar. Her neyse, hemenameliyata aldýlar beni. Barsaklara ve pankreasa birer sondayla giripaçýk yeþil renkli bir sývý verdiler içeriye. Yarým saat sonra ayný sondaylakoyu kahverengi olarak çektiler o sývýyý. Havadaki görüntüm tümüyleyeþil olmuþtu."

100Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Mag-lev, Magnetically Levitated Transit Vehicles; Mýknatýsla Yükseltilmiþ UlaþýmAraçlarý

Page 101: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"O kadar mý?" diye sordu John.

"O kadar," dedi Doktor. "Ne kesmek, biçmek, ne kemoterapi, nebaþka bir þey�"

"Peki orada niye bir hafta kaldýnýz?" diye sordu Toshiki.

"Beni hastaneden çýkarmadýlar," dedi Doktor. "O ilaç pankreasýmýnbir bölümünü dýþarý çektiði için kalanýn deðiþtirilmesi gerekiyordu. Biralete baðlayýp yatýrdýlar ve uygun bir pankreasýn bulunmasýnýbeklediler. Ancak dün bir tane bulundu ve bir ameliyatla deðiþtirdiler."

"Yani dün ameliyat oldunuz, bugün buradasýnýz ha?" diye þaþýraraksordu Ali.

"Evet. Ýnanýlacak gibi deðil, deðil mi?" dedi ve gülerek baþýný salladýDoktor. "Ameliyattan sonra içi beyaz renkli, yoðun bir sývýyla dolu birküvete yatýrdýlar beni. Onun kenarlarýna deymeden içindeyüzüyordum. Geceyi orada geçirdim. Sabah dýþarý çýkardýklarýndayaram kapanmýþtý."

"O yöntemlerden ne kadarýný araþtýrabildin Jeff?" diye sordu John.

"Çok az, bölük pörçük þeyler," dedi Doktor. "Bizim gibileri ayrý biryerde tutuyor, kimseyle konuþturmuyorlardý. Sorularýmý bileyanýtlamadýlar. Bu sabah da Benny gelip beni kaçýrdý oradan."

"Kaçýrdý mý?" diye sordu Ali. "Neden?"

"Peki tedavin bitmiþ miydi?" diye sordu John da.

"Evet," dedi Doktor. "Bu tulumu giydirip diðer kýrmýzý tulumlularlabirlikte bodrum kata indirmiþlerdi beni de."

"Yazýk," dedi Toshiki. "Oralara kadar gidip hiçbir þey öðrenmedengeri geliþinize üzüldüm. Çaðýmýz adýna önemli bilgiler getirirsiniz diyeumuyordum."

"Neyse, sen düzeldin ya," dedi John Doktor'a. "Oraya gidiþnedeniniz de oydu zaten."

"Evet," dedi Doktor. "Bana tümüyle iyileþtiðimi söylediler. Burada dabir kontrolden geçerim gerekirse. Ýlkel de olsa, taný tanýdýr."

"Neden kaçtýnýz oradan?" diye sordu Ali Benny'ye.

101Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 102: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bizi tutuklayacaklardý," dedi o. "En iyisi baþtan anlatayým size. Bende polislere doktorun yalanýný söyledim, ama yemediler. Yitirdikdediðimiz kimliklerin kayýtlarý bilgisayarda olmalýydý çünkü.Bulamadýlar, ama çok fazla da uðraþmadýlar ve beni alýp kentdýþýndaki bir kampa götürdüler. Orasý kaçak göçmenlerin toplandýðý biryermiþ. Yeni getirdikleri herkese yaptýklarý gibi, dezenfekte ediphavaya göre deðiþen bu kýrmýzý 'klima kumaþ'tan tulumu giydirdiler,"diyerek üzerindeki giysiyi gösterdi. "Dýþarýda hava nasýl olursa olsun,giysinin içi hep ayný kalýyor bununla. Neyse, sonra oradaki bilgisayarýnlistelerine baktýlar ve adýmý buldular, ama hem tarihte bir enayilik vardý,hem de..."

"Gerçek adýný mý vermiþtin?" diyerek araya girdi Ali.

"Kiminkini verecektim?"

"Tarih yanlýþlýðý neydi?" diye sordu John.

"O zamanda yaþayan baþka bir Benny Bernstein buldular listede.Ya torunlarýmdan biriydi o, ya da yalnýzca bir ad benzerliði. Anladýðýmkadarýyla zaman yolculuðundan da haberleri yoktu."

"Çok garip," dedi John. "Baþka bir geleceðe gitmiþ olamazsýnýz."

"Neden John?" diye sordu Doktor.

"Çünkü gidebileceðimiz bütün gelecekler bizim bu anýmýzdan yolaçýkmalý. Bugün burada gerçekleþen her þey sonraki bütüngeleceklerde olmalý."

"Belki de halka açýklanmadý bu zaman yolculuðu olayý," dediToshiki. "Bazý kiþilerin tekelinde kalmýþ olamaz mý? Baksanýza nekadar gizli çalýþtýðýmýza," diyerek eliyle çevresini iþaret etti.

"Belki," dedi John. "Ancak bütün bu anlattýklarýnýz bizim daha dadikkatli olmamýz gerektiðini gösteriyor. Belki bu kez olasý felaketlerinönüne geçebiliriz. Eee, sonra?"

"O Benny Bernstein'ý L-4 listesinde buldular," dedi Benny John'a.

"Bu L-4 dediðin, Langrange Dört Noktasý mý?" diye sordu John.Benny baþýný salladý.

"Ne o?" diye sordu Ali.

102Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 103: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Demek yapýlmýþ ha?" dedi John düþünceli bir þekilde. Benny genebaþýyla onayladý.

"Ne o yapýlmýþ olan John?" diye Toshiki sordu bu kez.

"1700'lü yýllarda Langrange adlý Fransýz bir gökbilimci uzayda bazýdengeli noktalarýn olmasý gerektiðini düþünmüþtü," diye açýkladý Johnonlara. "Ay ile dünya arasýndaki belli yerlerde ikisinin çekimi birbirineeþit olmalý, dolayýsýyla oralardaki cisimler olduklarý yerde kalmalýydý.Langrange böyle beþ tane nokta bulmuþtu, ama üçü dengesizkoþullardaydý. Oraya konacak cisimler dururdu durmasýna, ama birkez itildiðinde geri dönmemek üzere uzaklaþýp giderdi. Öbür ikinoktaya konacaklar ise dengede kalýrdý. Langrange'ýn adýndan dolayýdoðu ufkundakine L-4, batý ufkundakine de L-5 denmiþti."

"Bazýlarý o noktalara uzay yerleþme istasyonlarý kurulabileceðiniileri sürmüþtü," dedi Benny de. "Dünya ile ay sisteminin üçüncü vedördüncü parçalarý olabilirdi onlar."

"Yapýlmýþlar mý yani?" diye sordu Toshiki.

"Evet," dedi Benny yalnýzca. Bir süre sustuktan sonra anlatmasýnýsürdürdü. "L-4 ve L-5'te içlerinde milyonlarca kiþinin yaþadýðý birersilindir vardý. O koca aletler güneþ enerjisiyle çalýþýyor ve kendieksenleri çevresinde dönerek yerçekimine benzer bir merkezkaçkuvvet yaratýyordu içlerinde."

"Kim yapmýþ onlarý?" diye sordu John. "Yani kimin o istasyonlar?"

"Aslýnda hiç kimsenin," dedi Benny. "Orada yaþayanlarýn olacakgaliba. Birer gözlem istasyonu olarak yapýlmaya baþlanmýþlar. Öncebir grup inþaatçý Ay'a gitmiþ ve oradan saðlanan malzemelerle kurmuþonlarý. Giderek her üç yerde koloniler oluþmuþ ve yavaþ yavaþözerkleþmiþler. Biz oradayken baðýmsýz olmaya çalýþýyorlardý. Buarada dünyada da uluslar bazý büyük birlikler þeklinde birleþmiþ;Avrupa Birliði, Kuzey Amerika Federasyonu, Güney Amerika UluslarBirliði, Doðu Asya Federasyonu, Afrika Birliði, falan gibi. Bildiðimizuluslar birer eyalete dönüþmüþ o birliklerin içinde. Sonra onlar dabizimkinden çok daha etkili bir Dünya Birliði Örgütü'ne baðlýydý."

"Vay be!" dedi Ali.

103Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 104: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ýlginç olan baþka bir konu da enerji sorununu çözmüþ olmalarýydý,"dedi Benny. "O kolonilerde ve dünyada kullanýlmak üzere uzayaGüneþ Enerji Ýstasyonlarý yerleþtirilmiþ. Güneþ ýþýnlarýný dev aynalarlatoplayýp bir takým alýcýlara lazer ýþýný olarak gönderiyorlarmýþ.Dünyanýn iklimini ayarlamak, kentleri ýsýtmak, çölleri sulamak gibidevasa projeleri varmýþ Dünya Birliði'nin."

"Bütün o iþlerin parasý nereden geliyormuþ?" diye sordu Toshiki.

"Bilmiyorum," diyerek omuzlarýný silkti Benny.

"Aslýnda bugün silah üretmek için harcanan paralarla yapýlabilironlarýn hepsi," dedi Ali.

"Çok az bilgiyle gelmiþsiniz," dedi Toshiki bir kez daha hayýflanarak."Peki sen o kamptan nasýl kaçtýn?" diye sordu sonra Benny'ye.

"Tutuklu deðildim ki. Akþamlarý gidip orada yatmak zorundaydýmyalnýzca. Giydirdikleri bu tulumla hiçbir yere kaçamazdým nasýlsa,"diyerek üzerindeki giysiyi gösterdi. Ýçinde resmi olan, adýnýn, soyadýnýnve L-4 ile baþlayan uzun bir numaranýn yazýlmýþ olduðu kalýnca biretiket vardý sol göðsünde. "Bu tulumu çýkarmamamý, öyle yaparsambilgisayarýn onu anlayacaðýný ve sýnýr dýþý edileceðimi söyledilerbana."

"Çýkarýrsan nasýl bulacaklardý seni?" diye sordu Ali.

"Bilmiyorum, ama onu deneyenleri armut gibi topluyordu polisler,"dedi Benny. "Kalbin atýþýyla ilgili bir þey herhalde."

"Nasýl kaçabildiniz o zaman?" diye sordu John.

"Gündüzleri bir kitaplýða gidiyordum," dedi Benny Doktor'a bakarak."Oranýn müdürüyle arkadaþ olmuþtum. Bildiklerimi de o anlattý bana.Göçmenleri tutuklama kararý aldýklarýný öðrenmiþ dün gece. Bu sabahonunla birlikte Doktor'u hastaneden kaçýrdýk. Eðer tedavisi bitmemiþolsaydý onu orada býrakacaktýk. Bizi arabasýna gizleyip çöle çýkardý.Biz de buraya geldik."

"Bir kadýn mýydý o?" diye gülerek sordu Ali. Benny ile Doktor uzunuzun bakýþtýlar.

"Artýk söyleyelim istersen," dedi Doktor Benny'ye.

104Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 105: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Onu da getirmeyi düþündük ama," dedi Benny yavaþça, "sizesormadan yapmadýk o iþi. Adý Sarah Golan. Bir tarihçi."

"Yahu, ne ýrkçý bozuk suratsýn sen," dedi Toshiki gülerek. "Þimdianlaþýldý niye baþka þeylerle pek ilgilenmediðin. Gelmesinde bence birsakýnca yok. Sizden alamadýðýmýz bilgileri ondan ediniriz bari."

"Onu buraya getirmek isteyiþimizin özel bir nedeni var," dedi Benny.Sesi oldukça ciddileþmiþti. Bir süre Doktor'a baktýktan sonra, "Sarahbana Baþkan Kennedy'nin Texas'ta bir suikast sonucuöldürüldüðünü� yani öldürüleceðini söyledi," dedi aðýr aðýr. "Ogünlere ait gazetelerin mikrofilmlerini falan gösterdi. Onu burayagetirerek Baþkan'ý uyarabiliriz diye düþündük."

"Bunu anlatmak için nasýl bu kadar bekledin?" diye sordu Ali, uzunbir suskunluðun ardýndan.

"Ne fark eder?" dedi Benny. "Burada ne kadar zaman geçirirsemgeçireyim, Odysse istediðim dakikaya götürmez mi beni?"

"Senin karakterin olarak söylemiþtim," dedi Ali. "Duramaz patlardýnsen."

"Doktor böyle yapmamýzý öðütledi," dedi Benny yavaþça, onunsözünü dinlediðini açýklamaktan açýkça rahatsýzdý. "Önce sizi iknaetmemiz gerektiðine ikna etti beni."

"Yani orada Odysse'yi bilen biri var þimdi," dedi Ali düþünerek.

"Ayrýca Baþkan'a karþý da bir sorumluluk içindeyiz," diye eklediJohn.

"Yani getirebilir miyim?" diye sordu Benny heyecanla.

"Zorunluyuz galiba," dedi John. "Arkadaþlar da ayný þekildedüþünüyor sanýrým." Toshiki ile Ali baþlarýný sallayarak onayladý onu."Haydi o zaman Benny, git de getir þu tarihin tanýðýný buraya." Bennykalkýp onu getiren kaský baþýna taktý. Ýki eline de saðlam birer tanealarak,

"Hazýrým," dedi Odysse'nin kumanda masasýna giden Toshiki ileNoko'ya. Diðerleri onlara yaklaþtý.

"Gidiyorsun Benny," diye seslendi Toshiki ona, ayarlarý yaptýktan

105Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 106: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

sonra ve önündeki düðmeye bastý. Benny bir anda yok oldu. Bir sürekimse konuþmadý. Ekrandaki hýzlý renk deðiþimini izlediler.

"Biz orada bir hafta kaldýk," dedi Doktor yavaþça. "Ama gittiðimizzamanýn on dakika sonrasýna geri döndük." John dönüp ona baktý."Düþünüyorum da, siz burada on dakika yaþarken, biz orada bir haftamý yaþadýk?"

"Yoo, hayýr," diyerek gülümsemeye çalýþtý John. "O süre içindeorganlarýnýz çalýþtý, hücreleriniz o kadar eskidi. Öbür türlüsüölümsüzlük olurdu."

"Tam da o sözcüðü düþünmüþtüm. Onun için sizleri ayrýcakutlayacaktým."

"Kutlamalardan önce üzerinde düþünmemiz gereken baþkasorunlar var Jeff," dedi John. "Gidiþinizden on dakika sonrasýnagetirdik sizi. Eðer on bir dakika öncesine dönseydiniz daha gitmemiþolan kendinizle karþýlaþacaktýnýz. O zaman ne olacaktý?"

"Bir tane yerine iki Benny'yi çekmek zorunda kalacaktýk," dediToshiki.

"Ben öbür Jeff'i hiç çekemezdim herhalde," diyerek ona döndüDoktor. "Gözlerimin önünde ölüp gidecekti."

"O ölünce siz ne olacaktýnýz?" diye sordu Ali. Doktor ona bakaraksustu.

"Her þey ne kadar karýþýk, deðil mi Jeff?" diye sordu John ona. "Birparadokslar yumaðý içindeyiz. Bir boyutta ayný insandan iki tane olursane olur, ya da kendi boyutundan çýkýp giden birinin boþluðunu nedoldurur? Michael Dumment'in bu konuda bir öyküsü var. Gelecektengelen bir sanat eleþtirmeni, henüz tanýnmamýþ bir ressamý bulur. Onailerde yapacaðý resimlerden oluþan bir albüm verir. O da oradakiresimleri kopya eder ve çok ünlü olur. Þimdi burada hangisi asýl,hangisi kopya? Albümdeki fotoðraflar mý, yapýlan resimler mi?" Doktorbir þey söylemeden bakýyordu ona. "Burada her ikisinin de kopya olupasýllarýnýn olmamasý bir paradoks aslýnda. Yani daha mantýðýnýçözemedik içinde olduðumuz þeyin." Kýsa süren bir sessizlik oldu.

"Ama sonucun çok yakýn olduðunu hissedebiliyorum," diyerek eliyleçevresini gösterdi Doktor. "Sanki her an elle tutulacakmýþ gibi."

106Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 107: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bir þeyler oluyor," dedi o sýrada Noko. Dikkatle Odysse'ninekranýna bakýyordu. Birden ekranýn önünde iki kiþi belirdi. Biri kýrmýzýtulumuyla Benny, öbürü uzun sarý saçlarý kaskýn altýndan omuzlarýnakadar inen genç bir kadýndý. Krem rengi bir tulum giymiþti ve elindeküçük, yeþil bir çanta vardý. Benny elindeki yedek kaskla baþýndakinimasaya býraktýktan sonra ona yardým etti. Kýzýn mavi gözleri çevresineinanmazlýkla, hatta biraz da korkuyla bakýyordu. John yanlarýnagiderek,

"Aramýza hoþ geldin Sarah," diyerek elini uzattý. Kýz bir þeydemeden gülümsemeye çalýþtý, tokalaþtýlar. "Adým John Bach."

"Doktor'u tanýyorsun," dedi Benny Sarah'a. "Bu Ali, bunlar daToshiki ile Noko."

"Merhaba. Merhaba," diyerek ve sýrayla hepsine gülümseyerekbaktý Sarah.

"Arkadaþlarýmýz için yaptýklarýndan dolayý sana çok teþekkürederiz," dedi John kýza.

"Beni buraya kabul ettiðiniz için ben size teþekkür ederim," dediSarah.

"Oldukça yürekli bir kýzmýþsýn," dedi Ali. "Ýnsanlar bir haftadýrtanýdýðý birinin peþine takýlýp böyle geçmiþe giden yolculuklaraçýkmazlar genellikle."

"Hele hele 'gel benimle' diyen Benny gibi biriyse," dedi Toshiki.Benny kýzmýþ gibi baktý ona. Sarah þaka olduðunu anlamýþtý.

"Önce ben de inanmadým," dedi gülümseyerek. "Deli sandým onu,ama deðildi. Bir tarihçi olmama karþýn ben o kadar bilmiyordumyirminci yüzyýlý. Dedikleri doðru deðilse hiçbir þey yitirmezdim, ama yadoðruysa? Bir laboratuarý olan ilk tarihçi ben olurdum."

"Ben biliyordum zaten sýrf Benny için gelmeyeceðini," dedi Ali.Benny ona da kýzmýþ gibi baktý.

"Gelin þöyle oturalým," diyerek toplantý masasýný gösterdi John. Hepbirlikte çevresine oturdular. "Sen galiba bize bazý þeyleranlatacakmýþsýn," dedi sonra kýza.

107Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 108: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Evet Bay Bach," diyerek elindeki küçük çantayý masaya koyarakaçtý. Ýçinden üzerinde bazý renkler ve þekiller olan bir aygýt çýktý. Kýzçantanýn içinden aldýðý bir bandý baþýna taktý ve aygýtýn üzerinde,havada açýk yeþil bir ýþýk belirdi. Sonra o ýþýðýn içinde peþ peþeWashington Post, New York Times, Newsweek, Time, Life gibi gazeteve dergilerin ön sayfalarý belirmeye baþladý. Bir süre durduktan sonrayerini arkasýndan gelene býrakan görüntülerin hepsi 22.Kasým.1963,ya da sonrasý tarihliydi. Bütün manþetlerde tek konu vardý; BaþkanýKennedy'nin Dallas'ta öldürüldüðü. Odadaki herkes susmuþ, elletutulur bir gerginlik içinde sürekli deðiþen görüntüleri izliyordu. LyndonJohnson'ýn Baþkan olarak ant içiþi, Jacqueline Kennedy'nin iki küçükçocuðuyla Amerikan bayraðýna sarýlý tabutu izleyiþi, küçük John'unasker selamý veriþi�

"Korkunç, deðil mi?" dedi Benny. Kimse bir þey söylemedi.

"Bununla kalmýyor," diyerek görüntüyü deðiþtirdi Sarah. Bu kezkonu Robert Kennedy'nin öldürülmesi, yer; Los Angeles, tarih;6.Haziran.1968 idi. Yeni bir þok dalgasý çarptý oradakilere. Gazeteler,dergiler, televizyon haberleri, yorumlar� "Bir de bu var," dedi Sarahonlarýn ardýndan. Bu kez görüntüde Martin Luther King'in öldürülmesihaberi vardý ve tarih 4.Nisan.1968 idi. Onun katýldýðý gösteriler veyürüyüþler, 'Bir düþüm var,' diye baþladýðý konuþmasý, 1964'te Oslo'daNobel Barýþ Ödülünü almasý ve büyük kalabalýklarca uðurlanancenazesi�

"Daha var mý?" diye sordu John sýkýntýyla. Masanýn üzerindeki yeþilgörüntü birden yok oldu. Sarah baþýndaki bandý çýkarýp çantadakiyerine koyarken çevresindekileri kaygýlý bakýþlarla süzdü. O bir þeysöylemeyince John, "Odysse ödemedi mi daha kendini?" diye sorduDoktor'a. Yaþlý adam baþýný sallayarak onayladý onu. "Sarah bizimleWashington'a gelmeni rica edeceðim," dedi sonra kýza. "Benny ve Jeff,sizler de lütfen�"

"Sen bizim için bulunmaz bir nimetsin Sarah," dedi Toshiki ve gidipkýzýn ellerini üst üste öptü. "Hoþ geldin."

***

108Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 109: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Baþkan'ýn özel uçaðýyla bir saattir uçuyorlardý. Yedikleri hafifyemeðin üzerine kahvelerini içmekteydiler. John, Benny ve Doktorbirer de konyak almýþtý kahvelerinin yanýnda. HoparlörlerdenGershwin'in Mavi Rapsodisi uçaðýn içine yumuþacýk yayýlýyordu.

"Herkesin deli gibi merak ettiði þeyi ben sorayým," dedi John."Bizden sonra ne oldu Sarah? Biraz anlatsana."

"Þey�" diyerek zaman kazanmaya çalýþtý kýz. "Koca bir yüz kýrk yýlýsize nasýl özetlesem diye düþünüyorum. Sanýrým önce� doðayýkirletmeyen, temiz enerji arayýþlarý baþladý. Önce dünyanýn çevresineSES (*) denilen o uydular kondu. Sonra bazý kirletici sanayilerin aya veöbür istasyonlara taþýnmasý fikri doðdu. Bunun için ilk baþtauluslararasý, hedef giderek büyüyünce birliklerarasý iþbirliklere gidildi.Sanayileþmiþ ülkeler bu iþte baþý çekiyordu, çünkü en çok onlarkirlenmiþti."

"Ýnanýlýr gibi deðil. Dünyadaki ülkelerin öyle ortak bir amaç içinbirleþeceðini gösteren ufacýk bir belirti bile yok bugün," dedi Benny."Tam tersine� bu yaþanan soðuk savaþ, kamplaþmalar, ekilendüþmanlýk tohumlarý� makasýn arasýný sürekli açýyor. Nefret toplu biryok oluþa sürüklüyor insanlýðý."

"O eþik aþýldý," dedi Sarah Benny'ye bakarak. "Ýnsanlýk o duvaraçarpmadan durmasýný bilebildi. Sonra� önce ayda bir koloni kuruldu.Dünyaya kýyasla oradan uydulara malzeme götürmek daha kolaymýþ.Siz daha iyi bilirsiniz. Ve L-4 ile L-5 yapýlmaya baþlandý."

"Kimin onlar Sarah?" diye sordu John.

"Amerika L-4'tekine yatýrým yapýnca, Japonya da L-5'tekine parakoymuþtu."

"Peki ya Sovyetler Birliði�?" diye sordu Doktor.

"O kalmamýþtý ki," dedi Sarah, "1991'de daðýlmýþtý." Üç erkekbirbirlerine þaþýrarak baktý. "Sizin zamanýnýzdan çýkarýlan derslerle buuydu kurma olayýnýn bir çekiþme nedeni olmasýna izin verilmedi. Yüzyirmi kadar ülke bir Uzay Antlaþmasý imzaladý. Ona göre yapay ya dadoðal, hiçbir gökyüzü cismine uluslar sahip olamayacak, bu amaçla

109Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) SES, Solar Energy Stations; Güneþ Enerji Ýstasyonlarý

Page 110: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

güç kullanamayacaktý. Ülkeler yapýmý süren o projelerde ya emek, yada para koyarak hak sahibi olacaklardý. Evet, sizin de düþüneceðinizgibi, yoksul ülkeler hemen oralarda çalýþacak iþgücünü koymaya adayoldular, ama o kadar çok insan gitmek için baþvurdu ki� neredeysedünya nüfusunun yarýsý� o zaman Birleþmiþ Uluslar Örgütü'nün bu iþidüzenlemesine karar verildi. O amaçla özel bir bölüm oluþturuldu; Göçve Taþýnmalar Düzenleme Kurulu. O sýradan daire daha sonra DünyaBirliði Örgütü'ne dönüþerek çok daha etkili bir konuma geldi."

"Dünya'daki birlikler o zaman mý oluþtu?" diye sordu Benny.

"Hayýr, daha sonra," dedi Sarah. "Ama aslýnda o birleþmelerin ilkbelirtileri yirminci yüzyýlýn sonunda kendini göstermiþti. Avrupa birliði,Kuzey Amerika, ardýndan Japonya, Kore, Çin ve Malezya'nýnbirleþmesiyle Doðu Asya Uluslarý Birliði� sonra federasyon oldu onlar.'Kurul' bazý pis kimya ve metal sanayilerini yukarýya taþýmak için dünyaçapýnda bir 'Yeniden Yapýlanma Seferberliði' oluþturmuþtu. Böyle birprojeyle dünyadaki insanlarýn ilk kez ortak bir amacý oluyordu. Paralar,emekler, düþler hep o ütopyanýn gerçekleþtirilmesine adandý uzunvadede. Dünya kocaman bir bahçe yapýlacak, ekolojik çöküþdurdurulacak, ölmekte olan doða yeniden canlandýrýlacaktý. 'Ýnsanýnbeþiði tabutu olmayacak,' idi sloganlarý. Ay'daki ve L'lerdekiyapýlaþmalarýn giderek artan bir hýzla hedefleri büyütüldü. Bugün�yani benim zamanýmda," diyerek güldü Sarah, "L-4'te genellikle tarýmyapan bir buçuk milyon kiþi, L-5'te de sanayide çalýþan beþ milyon kiþiyaþýyor. Büyüklüklerini iki katýna çýkarma hedefleri var ikisinin de.Ozon delikleri tamir edildi. Dünyanýn ýsýnmasý ve sera etkisidurduruldu. Denizler o zamana kadar yükseldikleri yerde kaldýlar.Afrika, Güney Amerika ve Güneybatý Asya'daki doðal yaþam korumaaltýna alýndý. Soylarý tükenmekte olan yaban hayvanlarýnýn bir kýsmýkurtarýldý."

"Aydakiler ne oldu?" diye sordu John.

"Oradaki durum biraz farklý. Tam sayýsýný kimsenin bilmediði garipbir koloni oluþtu orada. Çoðunluðu madenci olan beþ yüz bin kiþininyaþadýðý düþünülüyor, ama her taraftan o kadar çok yasa dýþý insangitti ki� Dünya yönetimi tam bir denetim kuramadý onlarýn üzerinde.Yaþanmasý zor bir yer. Yerçekimi azlýðýndan dolayý aðýr aðýr botlar

110Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 111: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

giyeceksin, küçücük odalarda yatýp kalkacaksýn, dýþarý çýkarken havatüpü takýp özel giysiler giyecek, seke seke yürüyeceksin. Bunlar çekicigelmemiþti pek çok kimseye. Hatta önce mahkumlar gönderilmiþtiresmi baþvuru azlýðýndan. Oradakilere 'kanguru' derler, biliyormusunuz? Hem zýplayarak dolaþtýklarý, hem de koloninin kuruluþuAvustralya'ya benzediði için."

"Ýyi de, öbürlerinde de ayný þekilde yaþanmýyor mu?" dedi Benny."Hem o madenler hâlâ iþletiliyorsa bir düzen olmalý orada."

"Kendi aralarýnda bir düzenleri var elbette. Zaten her üç kolonidünyaya baðlý iken bile özerk kurullarla yönetilirdi. Baþtan beri içsorunlarýný kendileri çözer, dünyayý karýþtýrmazlardý iþlerine. Biranlamda haklýlardý da. Her biri, içinde yaþayanlarýn tümgereksinmesini saðlayabilen, kendi kendine yeterli birimler olmakzorundaydý." Sarah bir süre susup kendisini dinleyenlere baktý."Oralara para kazanmak için çalýþmaya gidenler geri dönmemeyebaþladý. Kontratlarý bitenlerin çoðu yerlerinde kalýp baþka baþkaiþlerde çalýþtýlar. Daha çok korsan iþlerde. Ya da boþ gezdiler. Böyleceoralýlar oluþtu. Sonra bir takým hukuksal tartýþmalar baþladý. Evlilik,mülkiyet, miras, kaç çocuk yapýlacak, o çocuklar orada mý, dünyada mýeðitilecek? Çok az kiþi çocuðunu dünyaya gönderiyor, ölülerini bilegöndermek istemedikleri için yakarak saklýyorlardý. Çalýþma saatleri,düzenleri, çalýþanlarýn haklarý gibi konular bizimkilerden farklýtartýþmalara yöneldi. Dünya Adalet Divaný'nýn aldýðý kararlarý hiçbiriuygulamýyor, ya da uygulayamýyordu. Oralarda doðmuþ çocuklar iþegirme yaþlarýna gelince daha baþka tartýþmalar çýktý. Onlar kendileriniyeni gelenlere göre daha 'soylu' ve 'haklý' sayýyorlardý. Ýlk gelenlerinayrýcalýklarý olmalýydý onlara göre. Yeni gelen 'yaban'lardan farklý iþlemgörmeliydiler. Böyle böyle, her kolonide kendine özel, yeni hukuksalyapýlar oluþmaya baþladý. Bir ara kolonilerde ayrý ayrý alýnan kararlarortak bir temele oturtulmaya çalýþýldý, ama boþuna. Hem üçü giderekbirbirinden farklýlaþtý, hem de dünya yönetimi ile iliþkileri zayýfladý.Ayrýca bir koloniye göçen birinin yüzyýl sonra aþaðýda akrabasýkalmazmýþ. Böylece oralarý kendini dünyalý olarak görmeyenlerinülkesi olmaya baþladý."

111Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 112: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Aslýnda düþünüyorum da, biz bir kürenin üzerinde, yýldýzlarabakarak yaþýyoruz. Dýþa kapalý bir silindirin içinde yaþamak insanlardafarklý psikolojilere neden olsa gerek," dedi Benny.

"Gerçekten öyle," diyerek Sarah onu onayladý. "Koleji bitirincebabam beni L-5'teki halamýn yanýna göndermiþti. Kendisi çok istemiþ,ama gidememiþ. Oranýn dünyadan daha düzenli olduðunu, gerçekgeleceðin uydularda filizleneceðini söyler, benim gidip yaþamýmýkurtarmamý isterdi. Ama orada yaþamak çok zor geldi bana.Görmeyen farký anlayamaz. Her þey, her þey çok deðiþikti. Eðlenceleribile� Bir gün kuzenlerim beni alýp, 'Seni kýra götürüyoruz,' diyerekdönme eksenine yakýn bir salona götürdüler. Silindirin dýþ kabuðundanmerkeze doðru gittikçe yerçekimi azalýyor, tam ortada da sýfýroluyordu. Biz o duvarlarý rengarenk boyalý bir salonda kollarýmýzakanatlar takýp kuþlar gibi uçtuk. Kuzenlerim o iþte o kadarustalaþmýþlar ki, kanallardan üflenip emilen hava akýmlarýnýkullanarak, hiç kanat çýrpmadan uçabiliyorlardý. Zaten ikisinin deBüyük Albatros derecesi varmýþ. Hiç aðýrlýksýz olup, çevrede özelolarak deðiþen o renklerin içinde yaþanan sarhoþluk müthiþ bir þeydi."

"Öyle olmalý," diyerek bir kahve daha istedi John hostesten iþaretle.

"Halamla kuzenlerimi çok deðiþmiþ buldum. Oysa daha beþ yýlolmuþtu gidiþleri. Onlar da, oralý herkes gibi, dünyadan baþkagöçmenlerin gelmesini istemiyor, gezmeye gidenlere bile kötüdavranýyorlardý. Ben kalýp ikinci sýnýf vatandaþ olmaktansa geridönmeyi seçtim. Ayrýca çalýþmak istediðim konu geleceðin konularýdeðil, tarihti. Onun için de dünyada olmam gerekiyordu. Gene de akýnakýn göçmen gidiyor oralara. Tutunabilmek için her türlü sýkýntýyagöðüs geriyor, en pis, en tehlikeli iþleri yapýyorlar. Çok da ucuzaçalýþýyorlar. Oraya kadar gitmiþken L-4'ü görmeyi bile istemedim veelimdeki bütün parayý verip bir TAV'a (*) atlayýp dünyaya geri döndüm."

"O dediðin ne?" diye sordu John.

"Uydular arasýnda çalýþan servis araçlarý," dedi Sarah ve hostesingetirdiði kahveyi John'a verip boþlarý toplamasýný beklerken sustu.Yalnýz kaldýklarýnda, "Dünyadan oralara gitmek hem zor, hem de çok

112Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) TAV, Transatmospheric Vehicle, Atmosfer Aþan Araç

Page 113: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

pahalý," diyerek anlatmasýný sürdürdü. "Babam birikmiþ bütün parasýnýbeni oraya gönderebilmek için harcamýþtý, ama kolonilerarasý yolculuk,ya da oralardan dünyaya gelmek çok kolay. Büyücek birer araba kadarolan TAV'larýn eskimiþlerini dünyaya gönderiyor, sonra da hurdayaatýyorlar. Benim döndüðüm külüstür on kiþilikti örneðin, ama on yedikiþi idik içinde."

"Koloniler arasýnda iliþkiler nasýl?" diye sordu John.

"Üç koloni arasýnda önceleri daha yakýn bir iliþki vardý. Hembirbirlerine gidip gelmeleri kolaydý, hem de uzaydakiler olarakdiðerlerini bize göre daha yakýn hissediyorlardý kendilerine. Turistikgeziler, spor karþýlaþmalarý, sanat gösterileri, hatta sýradan zevkler içinoradan oraya taþýnýr dururlardý, ama giderek onlar da farklýlaþtý.Dünyadakiler uluslardan daha büyük birliklere doðru açýlýrken, onlarkolonilerinde kendi içlerine kapanmaya baþladý."

"Beni götürdüðün o konser ne kadar farklýydý," dedi Benny kýza.Sonra öbürlerine, "Sarah'la birlikte L-5'ten gelmiþ bir grubununmüzikaline gitmiþtik," diye açýkladý. "Yukardaki kuzenlerinden biri oorkestradaymýþ. Müzikleri bildiklerimin hiçbirine benzemiyordu,gösterileri soyutlamalarla doluydu, ama dünyaya karþý duyduklarýöfkeyi ben bile çok iyi anladým. 'Dünyayý siz bozdunuz. Siz düzeltin.Bize dokunmayýn,' diyorlardý. Belki de bu mesajý iletmek içingönderilmiþlerdi oraya. Bilmiyorum. Senin evine bile uðramadýkuzenin, deðil mi?"

"Hayýr. Gruptan ayrýlmasý yasakmýþ. Ayrýca kendisi de istemedigaliba," dedi Sarah. "Siz bizim dünyamýza çok karýþýk bir dönemdeçýkýp geldiniz Benny. Anlattýðým bütün o farklýlaþmalar, önümüzdekigünlerde bir takým patlamalara neden olacak gibi görünüyor. Benyukardayken L-5'te bir seçim yapýlmýþtý. Farklý görüþlerde de olsa üçyönetici adayý dünya ile iliþkilerin bozulmasýný istemeyen kiþilerdi.Dördüncü aday ise dünyadaki hapis cezasýný ayda çalýþaraktamamlamak üzere oraya gönderilmiþ, sonra bir yolunu bulup L-5'ekaçmýþ biriydi; Robert Forum Kopek. Adam bir suçlu olduðunugizlemeden, hatta onunla övünerek, L-5'te disiplinli bir yönetim kurmasözü veriyordu. Hakkýnda pek çok söylenti vardý. Yok dünyada kendiailesini öldürmüþ, yok aydan fýrlatýlan bir yük kargosuna gizlenerek L-5'e gelmiþ, hiçbir canlýnýn dayanamayacaðý o basýnçta sað kalmýþ...

113Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 114: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Kendisi de ora doðumlu deðildi, ama 'Beþ Beþlilerindir,' diye bir sloganývardý. Çevresindeki kiþiler de onun gibi ipten kazýktan kurtulma tiplerdi.Çok ilginçtir, oylarýn %65'ini o aldý."

"Yaa?" dedi John.

"Dünya yönetimi bu seçime hemen karþý çýktý. 'Hile yapýldý, tehditvardý,' falan dediler, ama oralýlarýn Kopek'in çevresindekilitlenmesinden baþka bir iþe yaramadý o suçlamalar. Adam ilk iþolarak siyasi rakiplerini ortadan kaldýrdý. Birini halka linç ettirdi, biriniadamlarýna öldürttü. Üçüncüsünün elleriyle ayaklarýný kestirtip ayagönderdi. Ýþe böyle bir vahþetle baþlayýnca ona oy vermeyenler yasindi, ya da kaçacak yer aradý kendine. Çoðu Ay'a ve L-4'e gitti, amabir kýsmý dünyaya geri döndü. Ýþte sizi o göçmenlerden sanmýþlardý.Dünya güvenlik birimleri kolonilerden göçenlerin hangisinin casus,hangisinin masum göçmen olduðunu bilemiyor, onun için geçici birerkimlik verip, kýrmýzý tulum giydirip, belli yerlerde tutuyor onlarý."

"Ýnanýlýr gibi deðil," dedi Doktor.

"Dünya o kolonileri kendine ait mülkler olarak görürken Kopek,'Bütün sanayiniz bizde. Biz olmadan yaþayamazsýnýz,' dedibizimkilere. Sonra, 'Sizden hiçbir þey almýyoruz,' diyerek dünyayagönderilen L-5 ürünlerine çok büyük vergiler koydu. 'Biz çalýþanlarýz,siz hazýr yiyicisiniz,' diyen sýnýfsal bir tavrý vardý zaten dünyaya karþýbaþtan beri. Onun söylemleriyle oralýlar kendilerini, yoksunluk içindeen pespaye iþlerle uðraþan paryalar, aþaðýdakileri de cennetbahçelerinde sefa süren kaymak tabaka olarak görmeye baþladý.Yaþanan doðal farklýlýklar nefret nedenlerine dönüþtü. Bana,'Dünyalýlarýn yapacak iþi olmadýðý için hepsi bunalýmdaymýþ. Oradaher ay ruh doktoruna gitmek zorunluymuþ. Doðru mu?' diyesormuþlardý. Saçma sapan da olsa duyduklarý her dedikoduyainanmaya hazýrlardý yani."

"Konulan vergiler ödenmezse dünyaya gidecek tüm mallaraambargo koymaktan söz ediyorlardý," dedi Benny.

"Ne yapacaklar ellerindeki malý?" diye sordu John. "Baþka nereyesatabilirler onlarý?"

"Satmasalar da olur," dedi Benny. "Onlarýn dünyadan bekledikleri

114Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 115: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bir þey yok, ama üretimlerini bir durdururlarsa dünya ayvayý yer. Helebir de enerji ambargosu koyarlarsa� O tam bir bela. O zamanýndünyasýnýn sahip olduðu teknolojik bilgi bizim bu zamanýmýza göre yüzkat fazlaymýþ. Sarah'ýn bilgisayarýnda gördüðünüz gibi, iletiþimmuhteþem. Ulaþým da öyle. Doktor gözleriyle gördü, týp bir harika.Sonra her iþlemi robotlaþtýrmýþlar, bilgisayarlar çalýþtýrýyor tüm düzeni,ama onlar da uzaydan gönderilen enerjiyle çalýþýyor. Onu birkeserlerse dünyanýn barsaklarý düðümlenir, hiçbir þey yapamaz olur.Hiçbir þey çalýþmaz."

"Karþý da çýkamýyoruz. Ulusal ordularýn çoðu birer iç güvenlikbirimine dönüþtürüldü çok önceleri," dedi Sarah. "O ordularý yenidengüçlendirip silahlandýrma tartýþmalarý vardý bizim dünyamýzýngündeminde. Üç uydu güçlerini birleþtirirse ne olur bilemem, ama bizonlara karþý iyice savunmasýzýz. Biz bir roket gönderinceye kadar,onlar sapanla taþ atar gibi her þeyi yollarlar aþaðýya."

"L-4 için söylenenler doðru mu?" diye sordu Doktor. "Parayýkaldýrdýklarýný, aileyi de kaldýrmak istediklerini duymuþtum."

"Onlarýn öyküsü biraz daha deðiþik," dedi Sarah. "Bir tür dinselkomünizm geliþti orada."

"Dinsel komünizm mi?" diye sordu John. "Ne kadar ilginç."

"1980'lerde New York'ta kurulan Teosofi Derneði'yle baþlýyortarihleri. Amaçlarýný 'Tanrýyý Bilme Öðretisi'ni yaymak olarak açýklamýþkurucularý Helena Petrowna Blavatsky. 2000 yýlýndan sonra bazý küçüktarikatlarla baðlantýlar kurmaya baþlamýþlar; Kutsal Iþýk, GüneþinÇocuklarý, Kriþna Müritleri, Uzaylýlarýn Raelien Akýmý gibi�"

"Güneþin Çocuklarý mý?" diyerek sözünü kesti Benny kýzýn.

"Evet. Ne oldu?"

"Hiç," dedi Benny kýza, John ile Doktor'a bakarak. "Sonraanlatýrým."

"O önemsiz gibi görünen derneðin taraftarlarý giderek çoðaldý ve L-4'te toplanmaya baþladýlar. Sonra bütün dinleri potasýnda erittiðini ilerisüren 'Kardeþlik Yasasý'ný yayýnladýlar. Dünyaya zekânýn birileritarafýndan ekildiðini, bizlerin görevinin de onu evrene yaymak

115Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 116: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

olduðunu söylüyorlardý. Ýnsanlýðýn uzaya açýlmasý tanrýsal birmisyondu onlara göre." Benny kendi kendine gülümsedi. Sarah onugördü. "Tarikat falan deyip küçümsemeyin, yaklaþýmlarý son derecedebilimseldir. Terraforming, yani diðer gezegenleri yaþanabilir birerdünyaya dönüþtürme çalýþmalarý var örneðin. O amaçla Mars'a mavibir yosun ektiler. O bitki oranýn topraðýndaki buzla yaþayacak, güneþýþýnlarýný emerek gezegenin iklimini ýsýtacak ve atmosfere oksijenüreterek Mars'ý insanlara hazýr edecekmiþ. Bir de dünyanýn ýsýdengesini bozan sera etkisini orayý ýsýtmak için kullanmayý düþündüler.Atmosferdeki karbondioksiti nitrojene ve oksijene çevirecek,kloroflorokarbon gibi gazlar üretecek aygýtlar gönderdiler oraya.Pembe olan gökyüzü yavaþ yavaþ maviye dönüþecekmiþ. Zaman hiçönemli deðil, yüzyýl, iki yüzyýl sürermiþ, görürlermiþ, görmezlermiþ farketmiyor. Önemli olan misyonlarý onlar için."

"Bu kadarýný beklemiyordum," diyerek Benny'ye baktý Doktor.

"Diðer gezegenler gibi Mars da insan yaþamýna uygun deðil," dediJohn. "Küçük, soðuk, fýrtýnalý ve boþ. Onun için ben insanlarýnistasyonlarda yaþayarak uzaya açýlacaklarýný düþünürdüm. Çünküoralarda basýnç ayarlanabilir, hep ayný ýsýda tutulacaðý için mevsimleryaþanmaz, temiz enerjiyle çalýþacaðý için ne kirlenir, ne kirletir. GerçiL'lerle böyle baþlamýþ, ama bunlar iþin yönünü deðiþtirmiþler."

"L-4'teki seçimde insanlarýn %82'si onlara 'evet' dedi ve KardeþlikYasasý'ný anayasalarý olarak onayladý. Ýþbaþýna gelenler önce parayýkaldýrýp, herkesin gücü kadar verip, gerektiði kadar alacaðýný açýkladý.Bir de, öyle her isteyenin anne-baba olamayacaðýný, yalnýzca bir týpkurulunun seçeceði kiþilerin çocuk yapmasýna izin verileceðinisöylediler. Gerçi dünyada ana rahmi dýþýnda bebek üretmek içinkullanýlan spermle yumurtalar da özel olarak seçiliyor. Ýnsanýn zekâsýnýarttýrmak için kafatasýný büyütmek gerektiði, kadýnýn doðum kanalýnýnbu iþ için çok dar olduðu ileri sürülmüþ, bu amaçla bebek üreten bazýlaboratuarlar kurulmuþtu. Ama L-4'tekiler bu yöntemi kullanmadý.Çocuk sahibi olmaya hak kazananlara bir çeþit diploma vererek doðalyoldan üretimi seçtiler. Bebekler, anneye baðýmlýlýk süreleri geçtiktensonra herkesin oluyormuþ. Duyduðum kadarýyla sistem iþliyormuþ.Seçilen kiþi birlikte yaþadýðý insanla deðil, gidip kendisi gibi seçilmiþadaylardan biriyle çocuk yapýyormuþ."

116Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 117: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Dinlerle komünizm barýþabilirmiþ demek," dedi John. Sarah baþýnýsalladý ona. "Ama anlamadýðým bir þey var. Bilemiyorum� tanýdýðýmýzo kadar ünlü insanýn� ortaya bir þeyler koymuþ onca kiþinin hangisi otýp kurulunun izniyle doðabilirdi acaba? Bir Beethoven'in, bir Mozart'ýnanne-babalarý belki de orada çocuk yapamayacaklardý. Çokçekilmez� yani iyi ki Mozart'lý bir dünyada yaþýyorum demek geldiiçimden."

"Hitler'in saf Alman doðurtmak için kurduðu insan haralarý geldibenim de aklýma. Hem dindarlar, hem de bu iþ onlara göre ahlaklý,deðil mi?" dedi Benny de.

"Ahlak görecelidir," dedi Sarah. Benny baþýný salladý. "Ben o anne-baba adaylarýnýn bir haftalýðýna lüks bir daireye kapanmasýnýn, bizdekisanal seks kadar ahlaksýz olduðunu sanmýyorum." Erkekler onasorarak baktýlar. "Bilgisayarýnýz zevkinize göre bir adam, ya da kadýnçizebiliyor size. Bu çok tanýnmýþ biri de olabiliyor, komþunuz, birarkadaþýnýz, veya sizin uydurduðunuz biri de. Genellikleulaþamayacaðýnýz bir kiþi� Yaratýlan sanal gerçeklikte onadokunuyor, hatta kokusunu duyuyormuþ gibi hissediyor ve heristediðinizi yaptýrabiliyorsunuz ona. Ortamý nasýl istersenizayarlýyorsunuz. Ýster çölde, ister daðýn baþýnda, isterseniz denizinaltýnda, ya da yanardaðýn içinde. Erkekler kadýnlarýn, kadýnlarerkeklerin aldýðý zevki tadabiliyor. Bütün bunlar size müthiþ þeylergelebilir, ama insaný diðerlerinden koparýp yapayalnýz býraktýlar.Sýradan bir seviþme bütün bu özellikleri nasýl içerebilir? Ýçeremez.Onun için de insanlar insanlarla deðil, makinalarýyla olmaya baþladý.Ben de, L-4'tekiler gibi, bu iþin doðal olmasý gerektiðini düþünüyorum.Ýnsanlar bilgisayarlarla seviþsin, bilgisayarlar kavanozlarda çocukyapsýn. Bunu anlayamýyorum."

"Sen eski kafalý birisin anlaþýlan," dedi John ona gülerek.

"Her konuda deðil," dedi Sarah gülümseyerek. "Örneðin benimbilgisayarým her sabah bana özel bir gazete çýkarýr. Tüm haberleritarar, beni ilgilendirecekleri seçer, resimler, filmler ekler ve önemsýrasýna göre sýralar. Yarý önemli bulduklarýnýn da baþlýklarýný,gerekirse özetlerini verir. Þimdi bu kolaylýktan kolayca vazgeçilebilirmi? Sonra siz bitmiþ filmleri dýþarýdan izliyorsunuz. Oysa ben istediðim

117Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 118: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

filmin içine girebilir, onu nasýl istersem yönlendirir, karakterleri, hattatüm öyküyü deðiþtirir, sonunu istediðim gibi bitirebilirim. Evet, bu daçok kiþisel bir yaklaþým, ama hiç olmazsa yaratýcý bir yönü var. Bu türbir çok, sonu farklý biten tarihi roman yazdým ben."

"Çok ilginç," dedi John. "Sana sonra babamýn öykülerini anlatayým."

"Biraz da dünyanýzý anlatsana," dedi Benny. "Orada neler oluyor?"

"O kolonilerdeki seçimlerden sonra dünya, ay ve L'ler arasýndayoðun bir trafik yaþandý. Pek çok kiþi düþüncesine uygun yerdekilerinarasýnda olmak için yollara düþtü. Ýstediði koloniye gidemeyendünyalýlar� on milyar insanýn ne kadarýný oralara gönderebilirsin�belli yerlerde toplanmaya baþladý. Arjantin düzlükleri, Orta Afrika veHindistan gibi yerler, kendi yönetimlerine vergi vermeyi reddedeninsanlarýn bir araya geldiði bölgeler oldu. Bir süre sonra Kopekkapýlarýný giriþ-çýkýþa kapattý. L-4 ile L-5'in 'Görev ve Özgürlük Birliði'oluþturarak, bir iþbirliði protokolü ve saldýrmazlýk antlaþmasýimzaladýðýný, o sýrada, tek taraflý olarak açýkladý. L-4 yönetimi onun buaçýklamasýný ne onayladý, ne de yalanladý, ama ürettiklerini dedünyaya göndermedi."

"Dünya gerçekten zor durumda kalmýþ olmalý," dedi Doktor."Sizinkiler ne yaptý?"

"Dünya Birliði hemen bir silahlanma ve askeri örgütlenme programýbaþlattý. Ýlk iþ olarak da uzaydaki SES'leri silahlandýrdý. Oralardangelen enerjiler hiçbir þekilde kesilmemeli çünkü, ama oralardaki oküçücük birlikler onlarý nasýl savunacak bilmiyorum."

"Ay'dakiler ne yapýyor bu arada?" diye sordu John.

"Hiç," dedi Sarah ona dönerek. "Bir tarafa yanaþmadý onlar. Orasýhem kendine yeterli deðil, hem de nüfuslarý az ve silahsýzlar. Kimseyiküstürmek istemiyorlar. Çýkardýklarý madenler her iki tarafa da gerekliolduðu için kimse onlara karþý sertleþmedi."

"Ne olacak?" diye sordu John. Düþünüyordu.

"Bilmiyorum," dedi Sarah.

"Ýki taraf da silahlanýyorsa bir gün kapýþýrlar," dedi Benny. Sarahona baktý, ama bir þey söylemedi. "Herkes haklý. L-4 kendine göre çok

118Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 119: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

haklý. L-5 bile demokratik bir seçimle belirlemiþ tavrýný. Eh, garibandünya da kendi yarattýðý canavarlardan korumak zorunda kendini. Birbakýyorsun, insanlýk kendini yeni bir savaþýn eþiðinde buluyor. OysaSarah sen biraz önce insanlýðýn, 'savaþ eþiðini aþýp duvaratoslamadýðýný' söylemiþtin."

"Sizin zamanýnýzdaki soðuk savaþý kastetmiþtim ben," dedi Sarah.Kimsenin onu yanýtlamadýðý uzun bir suskunluk oldu.

"Aklýma L-4 takýldý," dedi Doktor biraz sonra.

"Neden?" diye sordu John dalgýnlýðýndan sýyrýlmaya çalýþarak.

"Onu uzayda yolculuk yapan bir gemi gibi düþünürsek� yani eðeryaþadýklarý dünya hareket ederse� L-4'te uygulanan o sosyalist, yada dinsel ilkeler bu tür yolculuklara hazýrlýyor sanki insanlarýný. Zatenbizim katlanamayacaðýmýz bir ortamda yaþýyorlar. Tabut gibi kutulardaüst üste uyuyup, hep birlikte yemek yiyorlar. Para dertleri yok.Geleceðe görev gözüyle bakýyorlar. Hem de hiç bitmeyecek, heparkasýndan bir yenisi gelecek bir görev� O zaman yüzlerce ýþýk yýlýuzaklara giden bir gemide olmak o insanlar için ne fark eder?"

"Haklý olabilirsin Jeff," dedi John. "Hepimiz belli hedeflere ulaþmakiçin bir takým yokluklara katlanýrýz. Bir süre için� Oradakiler o süreyisürekli kýlmaya çalýþýyor galiba. Ýçinde yaþadýklarý ortamýn sýkýntýlarýnagöðüs gerebilmeleri için insanlarýn önündeki hedefleri çoðaltýyorlar.Mars'tan sonra asteriod kuþaðýna, oradan Satürn'e� Her biri ayrýproje onlarýn. Yeni yerler kurma heyecaný hiç bitmez. Enerjilerinigüneþten, yiyeceklerini her yerde bulacaklarý CHON'dan (*) eldeederler nasýl olsa."

"O iþin sonu yok ki," dedi Benny. "Mars'a gidenler L-4'teki beyleriniþçileri olur. Biraz palazlanýnca onlar da baðýmsýzlýk ister. L-4 onlara'hop' der. Sonra Mars'lýlarýn çocuklarý Titan'da iþçi olur. Böyle böyletarih sürekli kendini yineler."

"Ama o boþ yerlere yerleþmeyi bir zekâ ekme misyonu olarakgörürsen," dedi Sarah Benny'ye, "oralara gönderdiklerinden kendiniçin bir þey beklemezsin. Onlarýn da yaptýðý bu." Benny kýzýn gözlerine

119Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) CHON, Karbon, Hidrojen, Oksijen, Nitrojen. Tüm besinlerin ana elementleri.

Page 120: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bir süre dalgýn dalgýn baktýktan sonra,

"En akýllýlarý onlar galiba," dedi. Bu sýrada hostes gelip John'unboþalan bardaðýný aldý. Baþka bir þey isteyip istemediklerini sordu,kimse bir þey istemedi. Herkes bir yerlere bakarak düþüncelere daldý.

"Acaba o ayrý dünyalara yerleþenler nasýl evrimleþir?" dedi Doktor."Yeni yeni Galapagos'lar oluþur mu?"

"Ya da� ne bileyim," dedi Benny öbürlerine bakarak, "farklý türlerevrimleþebilir mi oralarda? Ýnsanýn yerini neden kangurular almasýn birtanesinde? Ben aslýnda onu da anlamýyorum. Kangurular da insanlargibi iki ayak üzerine kalkmýþ, ama ön ayaklarý kullanýlmadýðý içindumura uðramýþ. Maymunlar ellerini kullanýp ateþi yakmýþ ve zekâonlardan bugünkü bizlerle uzanmýþ. Biz neden kangurulardangelmedik?"

"Sen ne dersin Jeff?" diye sordu John. Doktor, Benny ile onabakarak sustu.

"Aslýnda insanýn beyni onun tersi deðil mi?" diye sordu Benny. "Bizonun yüzde onunu, on beþini kullanýyormuþuz. Kangurularýn önayaklarý gibi, onun kullanýlmayan kýsmý neden dumura uðramamýþ?Onun tamamýný kullanýrsak nasýl bir zekâya sahip oluruz?"

"Kolay bir soru deðil bu," dedi Doktor. "Sen ne diyorsun Sarah?Sizin zamanýnýzda neler yapýldý?"

"Genetikçiler bazý hastalýklarý ortadan kaldýrdý. Yapay kan veorganlar kullanýldýðý için insandan insana organ nakillerine gerekkalmadý. Kalýtsal bozukluklara engel olundu, ama insan deðiþmedi.Onun deðiþimi bin yýllarýn iþiymiþ. Ya da genetik mühendisliðinininsanlar üzerinde uygulanmasýna baðlýymýþ. Bu arada L'lerdeki çeþitliýrklardan insanlarýn karýþýmýndan yeni yeni melez ýrklar oluþmayabaþladý. Zenci, beyaz, Hintli, Asyalý karýþýmlarý� Bizim laboratuarlardaüretilen bebekler de öyle, ama onlardaki farklar yalnýzca þekilsel,genetik deðil."

"Kimileri," diyerek araya girdi Doktor, "aklýmýzýn tümünükullandýðýmýz zaman bir duvarýn içinden bile geçebileceðimizisöylüyor. Kimileri de, evrenin bir zekâlar bütünü olduðunu, bilinçten

120Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 121: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

oluþtuðunu ileri sürüyor. Kiþisel olarak ben de, bilincimizin bireyseldeðil, bir bütünün parçasý olduðuna inanýyorum. Yani bizler bugöründüðümüz kadar zavallý olmamalýyýz. Beynimizin tamamý, odediðim bütünü anlayabilecek kapasitede olmalý. Bedenlerimiz onabeslenmesi için kan pompalayan birer biyolojik robot yalnýzca. Sýrfbeynimizi yaþatmak için var yani geri kalan kýsmýmýz. O bütün bizinasýl etkiliyorsa, kiþisel bilinçlerimizin neden olduðu her türlü geliþmede onu etkileyip deðiþtiriyor olmalý."

"Siz de okudunuz mu Kardeþlik Yasasý'ný?" diye sordu SarahDoktor'a merakla.

"Güneþin Çocuklarý'nýn safsatalarý bunlar," dedi Benny kýza,öbürünün adýna.

"Hayýr, ama aklýn yolu birdir," dedi Doktor da kýza, Benny'yebakmamaya çalýþarak. "O bütün Tanrý denilen þey olmalý. Bizler onunparçalarýysak, birer tanrýyýz demektir. Dinler bilimle yanýtlanamayansorularýn kolay yanýtlarýdýr. Gerçek ise hiç de kolay deðildir. Ufacýk biryorum bazen yüzyýllarca söylenmeyi bekler," diyerek bir süre sustu."Düþünün, beynimizin birazcýk daha fazlasýný kullanabilsekkarþýmýzdakilerin düþüncelerini okuyabiliriz. Baþkalarýnýn zekâsýnýkullanabileceðimiz anlamýna gelir bu. Ve insanlarýn zekâsýbütünleþmeye baþlar. Bir üst-zekâya ulaþýrýz. Ondan sonrasýný ben dedüþünemiyorum doðrusu."

"Anlattýklarýn gerçekten çok etkileyici Doktor," dedi Benny, "ama nekadarýnýn palavra olduðunu kestiremiyorum."

"Onu zaman gösterecek," dedi Doktor yavaþça.

"Zaman�" dedi Sarah. "Ne tuhaf bir güç ona sahip olmak. Kronos,ya da Satürn dünyanýn alýnyazýsýný yazarmýþ. Ona Mýsýr'da datapýlmýþ, Çin'de Ýmparator Yýldýzý denmiþ. Neden tarih boyunca hepSatürn öne çýkmýþ? Ne Venüs kadar parlak, ne de Jüpiter kadar büyükoysa o." Hepsine sýrayla baktý. Onlar da ona bakýyorlardý. "Keþke birkamerayý geçmiþe gönderip ona bir bakabilseydik. Kimlerin üssüymüþacaba orasý? Sonra, þimdi asteroid kuþaðý olan yerde Phaeton adlý ogezegen gerçekten var mýymýþ?"

"Oradaki taþlar birleþip bir gezegen oluþtursalardý," dedi Benny,

121Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 122: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"kütlesinin çekimiyle güneþ sisteminin bütün dengesi bozulur, dünyagüneþten daha uzakta olurdu."

"Yani daha soðuk bir dünya olurdu," dedi Sarah ona. Bir sürepencereden dýþarýya çevirdi gözlerini. Düþünüyordu. "Ama ya�" diyesürdürdü sonra, "ya birileri ince ince hesaplayarak, dünyayý bugünkükonumuna getirmek için patlattýysa onu? Sonra da bizi, yaþamamýzauygun duruma getirdikleri bu gezegene ektiyse? L-4'tekilerin dediðigibi�"

"Sence kimdi onlar?" diye sordu Doktor.

"Ben de onu soruyorum size," dedi Sarah. "Sizinle bu iki inanýlmazfizikçiyi bir arada bulmuþken� Kimdi onlar? Bizim güneþ sistemimizinbeþ milyon, evrenin on beþ milyon yaþýnda olduðu söyleniyor. Dahaönce buralarda baþka gezegenler var mýydý? Yani bizimki ikinci, ya daüçüncü kuþak bir güneþ sistemi ise� ve tam bu noktada daha öncebizimkine benzer bir dünyada yaþayan birileri var idiyse�?"

"Ve eðer o herifler zamanda yolculuk olayýný keþfetmiþlerse?"diyerek araya girdi Benny. "Evrendeki tek akýllý kiþiler bizim þu dandikgrubumuz mu yani?"

"Bizden önceki o akýllý kiþiler zamanlarý aþarak gelmiþ, kendiyaþadýklarý ortama benzetmiþlerse bu dünyayý? Yani zamanlarýtararsak bizi yapan atalarýmýzla karþýlaþabilir miyiz?"

"Aramýza hoþ geldin Sarah," dedi John kýza. "Aramýza hoþ geldin."

122Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 123: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

5.

Hayýr korkmuyorum, ama ne olur elimi tut baba.

Philip Kaufman

Karýþýk duygular içindeydi John. Her karar onlarýn isteðidoðrultusunda alýnýyordu gerçi, ama gene de kendini elleri kollarýbaðlýymýþ gibi hissetmesine engel olamýyor, iplerin ne kadarýnýnellerinde olduðunu merak ediyordu. Çok deðiþmiþ, çok büyümüþtüölçekleri. Aslýnda bir bilinmeyene dalmýþlardý. Karþýlaþtýklarý þeylereþaþmamalarý gerekirdi ama� Büyük Boynuz'daki son geliþmeleridüþündü. Tepelerindeki kamuflaj aðý giderek geniþlemiþ, çukurundýþýna tencerede kaynayan süt gibi taþmýþlardý. Yeni barakalarý, yakýtdepolarý, arabalarý, kamyonlarý, helikopterleri, hatta bir uçaklarý bileolmuþtu. Bir sürü insan dolaþýyordu ortalýkta. Kimdi onlar? Seçilmiþkiþiler olduklarý söyleniyordu. Tamam da, o alýnan önlemler, elektrikliçitler, kapalý devre güvenlik sistemleri, þifreli kilitler daha ne kadarBoynuz'un içindekileri koruyabilecek, onlarý baþkalarýndangizleyebilecekti? Çölün ortasýndaki bu olaðandýþý hareketlilik birileritarafýndan fark edilmiþ olabilirdi bile. Gündüz kavuran sýcaðý, gecedonduran soðuðu ile akreplerin, çýngýraklý yýlanlarýn kol gezdiði,kaktüslerden, bodur dikenlerden baþka bitkinin yetiþmediði bu bomboþ'ölüm ülkesi'ndeki bunca hareketlilik� Neyse ki yakýnda buradantaþýnacaklardý. Epeydir Odysse'yi o iþ için hazýrlýyorlardý da,becerebilecek miydi acaba o da onu?

Toplantý odasýnda, masanýn çevresinde oturanlara baktý. Hepsininorada olmasýný o istemiþti. Kimseye belli etmemeye çalýþarak güldü.'Bu hâlâ bizim oyunumuz,' diye geçirdi aklýndan. 18.Nisan.1962'deBüyük Boynuz'da yapýlmakta olan bu son toplantý onun yaþ gününerastlamýþtý, ama sað tarafýnda oturan Hans'ýn dýþýnda hiçbiribilmiyordu onu. Bir de annesi düþünmüþtü mutlaka oðlunu bugündoðurduðunu. O mumlu, pastalý farfaralýklarý sevmezdi, ama annesini

123

Page 124: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bir aramalýydý. Ayrýca yaþ günlerinin ne önemi kalmýþtý? Zamanlarýaþmakla kaç kez doðup öldüklerini daha bu sabah konuþmuþlardýyanýndaki adamla. Hans John'un bakýþýný hissedip ona döndü.Gülümsediðini görünce, neden olduðunu bilmeden o da gülümsedi.John o adamýn geçirdiði aþamalara inanamýyordu. Ýçinden çýktýðýsavaþýn yorgunluðu bir yana, zaman yolculuðu þokunu bile atlatmýþgörünüyordu. Onun için Hitler, Rommel, Afrika çok gerilerde kalmýþgibiydi.

Oysa John'un gözünün önünde uzanan denizin pýrýltýlarýyla tuzkokusu o kadar gerçekti ki, sanki hâlâ orada imiþ gibi geliyorduAfrika'yý düþündükçe. Babasý aklýna gelince içinde adýný koyamadýðýbir sýkýntý duyuyordu. Hayýr, bir baþkasýnýn yaptýðý bir iþe sahipçýkmasýnýn ötesinde, ona gidip olanlarý anlatsaydý ne olurduyu merakediyordu. Daha koltuðu ýsýnmadan, kendine çok benzeyen birinin çýkýpda, zaman içinden gelen oðlu olduðunu söylemesine ne derdi acaba?Anlar mýydý? Çok zor. Onun oðlu Kanada'da durup duruyordu çünküve henüz on altý yaþýndaydý. Büyük olasýlýkla, hiç ummadýðý bir andakucaðýna düþen o büyük ödülü kaptýracaðý korkusuyla karþýsýna çýkano otuz beþ yaþlarýndaki sahtekâra düþman olurdu. Aslýnda John'unolmamasý gereken bir zaman boyutuydu o. Öbür çocuðun yeri miydiorasý? O mu sýkýyordu yoksa içini öylesine? Bilemiyordu, ama Hans ilebirlikte o maðaraya gidip baþlarýna kasklarý taktýklarýnda bile, nasýlyapýp da orada kalabileceklerini düþünüyordu. Kendilerini uzun maviTuareg harmanileri içinde Odysse'nin önünde bulduklarýnda,

"Arkadaþlar, bu Hans," demiþti kýsaca, sesinde hafif bir titremeyle.Baþýndan kaskýný çýkardýktan sonra, "Albay Hans Otto Berg," diyeeklemiþti.

Yaklaþýk bir ay geçmiþti o geldikleri 20.Mart.1962 tarihininüzerinden. Benny, Ali, Toshiki ve Noko'nun meraklý bakýþlarý altýndaelindeki bavulu masaya býrakarak Hans'a oturmasýný iþaret etmiþti.Ýkisi de çok yorgundu. Yanlarýna gelen arkadaþlarýna bir þeysöylemeden bavuldan çýkardýðý raporlarý, fotoðraflarý ve belgelerimasanýn üzerine yaymýþ, o malzeme elden ele dolaþýrken uzun sürenbir suskunluk yaþanmýþtý. Sonra baþýndan geçenleri, ana baþlýklarýylaözetlemiþ, Hans ile Almanca konuþmak için öyküsüne bir kaç kez ara

124Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 125: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

vermiþti. Geldikleri günün ertesinde Hans'ýn dil eðitimini üstlenenSarah, bilgisayarýndaki bir programýn yardýmýyla, 'yes-no'dan baþkaÝngilizce bilmeyen adamý o kýsa sürede gruptaki tartýþmalarýizleyebilecek duruma getirmiþti.

Tam karþýsýnda kýrmýzý giysisi içinde oturan Sarah'a baktý. Kýzýnsaydam teni, mavi gözleri, sarý saçlarýnýn ýþýltýsý insanlarý çok kolayetkiliyordu, ama yüreðinin açýklýðý ve duru kiþiliði daha çekici geliyorduona. Ilýman bir güven telkin ediyordu insana. Çok iyi olmuþtu onunaralarýna katýlmasý. Birlikte Washington'a gittiklerinde BaþkanKennedy de kýzýn içtenliðinden etkilenerek anlattýklarýný hiç kesmedendinlemiþ, gösterdiði dokümanlarý sanki kendisiyle ilgili deðilmiþ gibisakin sakin izlemiþti. Robert Kennedy, Johnson, CIA ve FBI baþkanlarýbirbirlerini suçlar, yerlerinde hop oturup hop kalkarken, o Sarah'ýnbilgisayarý ile ilgilenmiþti. Robert kýzýn arþivinden, aðabeyininöldürülmesi ile ilgili Senato Soruþturma Komisyonu ile Baþsavcýnýnraporlarýnýn birer kopyasýný almak istemiþ, becerememiþlerdi. Ozaman Sarah onlara bilgisayar uzmaný olan bir arkadaþýný getirmeyiönermiþ, adýnýn Jimmy Ocean olduðunu söylediði o kiþininçaðýrýlmasýna sabahýn iyice ilerleyen saatlerine kadar süren otoplantýda karar verilmiþti.

Sarah'ýn bir tarafýnda Benny, öbür tarafýnda da o Jimmy oturuyordu.Kýsa boylu, buðday tenli, hafif çekik gözlü bir delikanlýydý veyanaklarýndan aþaðý sarkan siyah favorileri dýþýnda tüm saçlarý týraþedilmiþti. Üzerinde bej rengi bir tulum vardý. Yirmi iki yaþýnda olduðunusöylemiþti, ama herkes onun Sarah'a olan aþký yüzünden yaþýnýbüyütmeye çalýþtýðýný düþünüyordu. Ne var ki bilgisayar konusundainanýlmaz biriydi. Kendi zamanýnýn sýradan bilgileri olabilirdi gerçiaktardýklarý, ancak üstün zekâlý olduðu açýktý. Daldan dala karakteri,oyunbaz kiþiliði, yuvalarýnda fýrýl fýrýl dönen gözleriyle John'a pekgüven vermemiþti ilk gördüðünde, ama bu bir ay içinde Ali, Toshiki veNoko ile birlikte harikalar yaratmýþlardý. Kendi bildikleri çok ileri deolsa, 'en son moda hurda' dediði Odysse'nin organik kumandamerkeziyle ilkel ekranýnda dönen altý boyutlu uzay-zaman giriþimindençok etkilenmiþti. Onun katkýlarýyla Odysse düþünceyle kumandaedilebilir olmuþ, ekraný gitmiþ, giriþimin görüntüsü yeþil bir ýþýk

125Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 126: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

küresinin içinde dönmeye baþlamýþtý. Bunlar görünür deðiþikliklerdi.Asýl deðiþiklik içerdeydi. Odysse mercekler, aynalar ve lazer ýþýnýkullanýlarak bir tür 'optik bilgisayar'a dönüþtürülmüþ, holografik belleðiinsan beyninin yüz trilyon katýna ulaþmýþ, hýzý da yüz binlerce katartmýþtý eskisine göre. Odysse insanlýðýn beþ bin yýldýr biriktirdiði tümyazýlý bilgiye sahipti artýk. Bunu onun organik beynindeki sinir hücreleriolan nöronlarla kurulabilen iliþki saðlamýþtý. Ýþte bu olay Jimmy için deyeniydi. Ayrýca John ve Benny ile yaptýðý çalýþmalarla da uzay-zamangiriþimini matematiksel bir temele oturtmuþ, içinde hareketedebilecekleri zaman dilimini binlerce yýla uzatmýþlardý. Mekanda yerdeðiþtirmeyi kitleleri hareket ettirerek deðil, uzay-zamanýn yapýsýnýyönlendirerek saðlamayý baþarmýþlardý. Þimdi olsa Groom Range'dekiyapýlarýný yýkmazlardý. Bütün bu çalýþma yoðunluðunun içinde bileoðlan Sarah'a olan ilgisini sürekli belli ediyor, kýza ayný þekilde ilgiduyan Benny ile açýkça çekiþiyordu. Ýkisi de birbirini sevmediðinisaklayacak tipler deðildi. Saklamýyorlardý da� ve þimdi de kýzýn ikiyanýna oturmuþlardý.

Ayný komik durum masanýn öbür ucunda da yaþanýyordu. Birtarafýnda Baþkan Kennedy'nin, bir tarafýnda da Ali'nin oturduðu öbürsarýþýn kadýn Marilyn Monroe idi. Ali'nin ricasý üzerine bu sabah BüyükBoynuz'a Baþkanla birlikte gelmiþti. Daha neyin içine düþtüðünü tamkavrayamamýþtý. Konuþulanlarý þaþkýn þaþkýn dinliyordu. John'unaklýnda kaynaðýný bilemediði silik bir aný vardý; Marilyn Monroe ileAlbert Einstein bir otel odasýnda birlikte� birisi en güzel, birisi enakýllý� belli belirsiz bir görüntü� Hoþ bir senaryo olurdu üzerindebiraz uðraþýlsa. Bir kaç gün önce televizyondaki bir haber filmindeMarilyn Monroe'nun Baþkan'ýn yaþ günü toplantýsýnda "Happy birthdayMr. President" þarkýsýný söylerken izlemiþlerdi. O herkesin bildiði yaþgünü þarkýsý onun aðzýnda baþka türlü bir içgýcýklayýcýlýða bürünmüþtü.Ali o kutlamayý Baþkan'a anýmsatarak kendisini Bayan Monroe iletanýþtýrmasýný istemiþ, o da diðerleri kabul ederse onu Boynuz'agetirebileceðini söylemiþti. Ve iþte þimdi Baþkan ile Ali'nin arasýndakýpýrdamaya korkarak oturuyordu. John'un baktýðýný görünce, 'benimburada ne iþim var?' dercesine gülümsedi ona. John da gülümseyerekrahatlatmaya çalýþtý onu.

126Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 127: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Baþkan'ýn öbür tarafýnda Prof. Edwards oturuyordu. John Afrika'dandöndüðünden beri onlarla birlikte Boynuz'da kalýyordu o da. Onunvarlýðýyla Beyaz Saray ile kurulan doðrudan baðlantýdan çokmemnundu. Zablocky'nin odasýndaki sinirli ortamda onu yanlýþdeðerlendirmiþ olduðunu çoktan kabul etmiþti. Oldukça sakin, yapýcý,dengeli, en önemlisi dürüst bir kiþiliði olduðunu birlikte çalýþmayabaþlayýnca anlamýþtý. Bir takým iþler onunla çok daha çabuklaþýyor,uzun yollar kýsalýyordu. Baþkan ile kardeþi Robert'ýn arasýna oturuponlara çukurda son bir ayda yapýlanlarý anlatma iþini o üstlenmiþ,teknik ayrýntýlara girmeden oldukça da güzel özetlemiþti.

"Þimdilik her þey yolunda gibi görünüyor," dedi anlatmasýný bitirince."Ama bir takým kuþkularým var benim de herkes gibi. Hazýr sizler deburadayken onlarý da konuþalým. Bir bilgisayarýn, hatta sýradan birzaman makinasýnýn ötesinde, korkunç bir silah bu Odysse," diyerekönündeki kâðýtlardan birini aldý. "Bu bizim Heinrich Rudolf'un Führertarafýndan Sahra Denizi projesinin baþýna getirildiðini belirten belge.Bizzat kendisi imzalamýþ bunu. Baþýna silah dayasan yapmayacaðý biriþe ikna edilebilmiþ yani o saplantýlý adam." Ýki tarafýndakilere bakýp,"Yani hangi geçmiþe gidersek gidelim, onu deðiþtirebilme gücünesahip olduðumuzun kanýtý bu. Üstelik yalnýz tarih deðil, coðrafya biledeðiþtirilebiliyor biliyorsunuz," diyerek eliyle John ile Hans'ý iþaret etti."Bu güç þimdi bizim elimizde. Baþkalarýnýn buna sahip olduðunudüþünmek bile istemiyorum, ama kendi kendime buna hakkýmýz olupolmadýðýný da soruyorum. Gittiðimiz zamanda doðru bildiðimiziyapmakla, gerçekten doðru olaný mý yapmýþ oluyoruz? 'Mutlak doðrubizimki,' diyecek kadar fanatik miyiz bizler de? Kendi yolunda giden birtopa dýþardan dokunuyoruz. Bu yaptýðýmýz maçlarda fauldür."

"O kadar güçlü olmak mý seni rahatsýz ediyor?" diye sordu RobertKennedy.

"Evet Bob. Kim için doðru?" Bir süre karþýlýklý susarak bakýþtýlar.

"Bomboþ diye bildiðimiz bir çölü suyla doldurunca iki milyona yakýninsaný yersiz yurtsuz býraktýk," diye araya girdi John, Edwards'a destekvermek için. Daha önce bu konular üzerinde tartýþmýþlardý. "O onurluçöl insanlarýný baþkalarýnýn topraklarýna sýðýnan zavallýlaradönüþtürdük. Bazýlarý o sürgünü yaþamamak için göz göre göre

127Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 128: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

boðulmayý seçti. Sonra o kýyýlarda bir takým önlemler alýndý. Büyükboynuzlu Afrika ineðinin beslenmesi yasaklandý örneðin. Çok ot yiyor,az süt, et veriyorlardý, ama bir tür zenginlik simgesiydi o hayvanlaroralýlar için. Oluþturmaya çalýþýlan yeni ve doðru ekoloji öyle saçma birinancýn insafýna býrakýlamazdý, deðil mi? Peki ne oldu? Ýnekleri alýnýporduyu beslemek için kesilen o insanlar önce yoksul, sonra da teröristoldu. Londra'da, Paris'te, Roma'da, Almanya ile Amerika'nýn heryerinde bombalar patlatýyor, yangýnlar çýkarýyor, günahsýz insanlarýöldürüyorlardý bizim ayrýldýðýmýz sýrada. O ölenlerin kefaretini kimödeyecek? Suçlular o bombalarý patlatanlar mý, yoksa biz miyiz?Dürüst olmak gerekirse, biz baþlatmadýk mý o kan davasýný? Opatlattýklarý bombalarý bile bizler üretmedik mi?" Kimse uzunca bir sürekonuþmadý.

"Ben de þeyi düþünüyorum�" dedi biraz sonra Baþkan, amasözünü bitirmedi.

"Size yapýlacak o suikastý doðal ayýklanma gibi düþünmemizgerekir belki de," dedi John ona. "Nasýl söyleyeceðimi bilemiyor, yanlýþanlamanýzdan da korkuyorum, ama Edwards'ýn dediði topun yönünüdeðiþtirmek doðru mu diye sýk sýk soruyorum ben de kendime."

"Bak iþte onu doðru yaptýk," dedi Kennedy neþeyle. "Tartýþmasýztek doðru o oldu." Hep birlikte güldüler. Edwards ile John'un sözlerininoluþturduðu aðýr hava daðýlýr gibi oldu. "Þeyi söylemek istiyorum, ogidilen zamanda�" diye sürdürdü o konuþmasýný. "Sizin o paralelevren dediklerinizde�" Durup bir süre düþündükten sonra, "Gerçek mionlar?" diye sordu. "Yani bizimle ne kadar ilgisi var? Orada oluþanfarklý bir Afrika'dan, deðiþik geliþen bir tarihten söz ediyorsunuz. Nekadar gerçek olabilir o? Farklý bir dünya� farklý bir gezegen� yoo, birfilm gibi� perdedekilerin yalnýzca birer þekil olduðu bir görüntü... Oinsanlar birer canlý sayýlýr mý? Sen oradayken öbür John mu, sen mibir görüntüydünüz?"

"Ne demek istediðini tam anlatamadýn, ama ben anladým," dediEdwards. "Böyle düþündüðün anda bütün ahlaki sorumluluklarýndankurtulursun. Bir resme karþý suç iþleyemezsin, deðil mi? Ama bak!Onlardan üç tanesi karþýmýzda oturuyor. Eti, caný, kanýyla Hans da,Sarah da, Jimmy de bizler kadar insan. Hatta ikisi bizim gibi olmasa da

128Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 129: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Amerikalý. Onlar seni, senin Abraham Lincoln'ü gördüðün gibi görüyor.Sen bir görüntü olabilirsin onlar için, ama onlar kesinlikle öyle deðil."

"Kusura bakmayýn," dedi Kennedy o üç kiþiye. Profesör'ünsöylediklerinden alýnmýþ olduðu sesinden belliydi. "Öyle demekistemediðimi bilmenizi isterim. Amaçlarýmýn arasýnda hiçbir zamanahlaki sorumluluklarýmdan kurtulmak olmadý. Burada da�"

"Oralarda yalnýzca baþka tarihler yaþanýyor," diyerek araya girdiJohn. "Ama onlar da en az bizimki kadar gerçek Baþkan'ým. Oradakiiki John da gerçekti. Öbürü sonra ben olacaktý çünkü. Yalnýzcakarþýlaþsalardý ne olurduyu bilmiyorum. Sonra ben Afrika'ya 1942'ninKasým ayýnýn sonunda gittim. Gitmeden önce Sarah ile günlerüzerinde titizlikle çalýþmýþtýk. Rommel'i elimle koymuþ gibi bulmamgerekirdi, deðil mi? Ne gezer. Ancak Aralýðýn 1'inde bulabildim onu.Tam bir haftamý aldý ona ulaþabilmem."

"Yani...?" diye sordu Baþkan.

"Yani çok iyi bildiðiniz bir olayý bile baþka türlü bulabiliyorsunuz.Üstelik buradan uzaklaþtýkça baþkalaþma olasýlýðý daha fazlalaþýyor.Makasýn arasý açýlýyor."

"Yani þimdi gidip Cengiz Han'ý, ya da Kristof Kolomb'u bulamazmýyýz?"

"Bulamayabiliriz," dedi Edwards. Kennedy kardeþler ona baktý.Ellerini omuzlarýna koyarak gülümsedi ikisine. "Ama bir gün onu dabaþaracaðýz."

***

Sabah Boynuz'a geldiklerinde ilk iþ olarak onlara kendi yaptýklarýnýanlatmýþtý Robert Kennedy. Sarah'tan edindikleri bilgiler doðrultusundagerçekleþtirilen operasyonlarý, yapýlan tutuklamalarý, çok gizli olarakyürütülen soruþturmalarý özetlemiþti. Bu iþle bizzat uðraþtýðýný,Johnson'un dýþýnda bir tek Martin Luther King'in geliþmelerintümünden haberinin olduðunu söylemiþti. Karýlarý bile bilmiyormuþgeliþmeleri.

129Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 130: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Benim kurtarýcý meleðim," diyerek üst üste öpmüþtü Sarah'ýnellerini Baþkan. "Senden ayrýca bu lanet iþle baðlantýlý gibi görünen,baþýmýn derdi Küba ile ilgili bir gelecek arþivi hazýrlamaný rica edebilirmiyim?"

"Elbette," demiþti Sarah. "Jimmy ile birlikte hemen hazýrlarýz."

"Falcýlýða gelip dayandý yani iþimiz," demiþti Benny duygularýnýgizleme gereði duymadan. Sesini de falcý kadýnlarýnkine benzetmiþti."Söyleyesin bakalým Jimmy çocuk, bilgisayar falýmda ne var bugün?"Kýsa süren bir suskunluk olmuþtu. Son zamanlarda sýk sýk saldýrýrolmuþtu koca adam çevresindekilere, nedeni Jimmy'nin durumunungiderek saðlamlaþtýðýný görmesi olsa gerekti. Arkadaþlarý onun butavýrlarýna alýþýktý, ama ya öbürleri� Benny'ye bakmýþtý John.Adamcaðýzýn derdi yalnýz Jimmy deðildi ki, Dr. Hopkins'in Boynuz'dakivarlýðýndan da hoþlanmýyordu. Frederick'in önerisiyle, güvenlikaçýsýndan, Doktor'u Groom Range'e göndermemeyi uygunbulmuþlardý. Yanlarýnda kalarak onlardan biri olmaya baþlamasýnasinirleniyordu Benny, çünkü bu arada Odysse için bir proje hazýrlamýþtýve iki gün önce kendi aralarýnda onu tartýþmýþlardý.

"Neyin uygulanacaðýna yalnýz Odysse Kurulu karar vermeli,"diyerek kendi küçük gruplarýný iþaret etmiþti Benny o gün, iþe birliktebaþlayan dört kiþiye bir ad koyarak. "Öyle her önüne gelenin�" demiþ,ama susmuþtu sonra. Hans, Jimmy, Sarah ve Edwards da o çekirdekekibin dýþýndan kiþilerdi. Hatta Noko bile� "Herifin biriyle sýrf insancaamaçlarla ilgilendik diye�"

"Henüz bir þeye karar vermedik," diyerek sözünü kesmiþti Johnonun. "Neye, nasýl karar vereceðimizi de tartýþýrýz ayrýca. ÜstelikDoktor da bizimle birlikte Enstitü'ye seçilmiþ bir kaç özel kiþiden biriidi."

"Kendi iç sorunlarýmýzý baþkalarýnýn önünde mi tartýþacaðýz John?"diye sormuþtu Benny. Alýnmýþ görünüyordu. John eliyle iþaret ederekonu susturmak istemiþti ama,

"Siz bunlarý konuþurken ben dýþarda kalsam iyi olacak," diyerekayaða kalkmýþtý Doktor. "Burada bir konuk olduðumu aklýmdançýkarmýyorum sevgili velinimetim," demiþti Benny'ye. Kimse bir þey

130Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 131: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

söylememiþ, odadan çýkana kadar ardýndan sessizce izlemiþlerdi yaþlýadamý.

"Kabahat onun için kýçýný yýrtanda," demiþti Benny kapý kapanýnca.

"Adamcaðýz biz rahat konuþalým diye�" diyordu ki Edwards,

"Yoo! Siz böyle düþünün diye numara yapýyor," diyerek sözünükesmiþti Benny onun. "Hayýr, hiçbiriniz anlamýyorsunuz beni. BenNoko'ya, ya da sana karþý çýktým mý Eddy? Ya da Hans'a�? Sarah'ýbizzat ben getirdim. Sizin önereceðiniz her þey kabulüm." Sesi giderekyumuþamaya baþlamýþtý.

"Ama Doktor'un dediðini kabul etmezsin deðil mi?" demiþti Jimmy."Ya da benim dediklerimi� doðru bile olsa?"

"Sen neden çýkmýyorsun dýþarýya?" diye sormuþtu Benny ona,yeniden sertleþerek. "En azýndan o sahte terbiyeyi gösterebilirsin."

"Çýkmayacaðým," demiþti Jimmy. "Doktor kadar kolay lokmaolmayacaðým sana."

"Lanet olasý!" demiþti Benny. "Bu piç kurusu neyse ne de, öbürünühiç sevmiyorum, ne yalan söyleyeyim. Korkuyorum. Ýçimde kötükötü�"

"Ne biçim bilim adamýsýn sen?" diye sormuþtu Ali ona.

"Sevmediðim insanla çalýþmak istemiyorum arkadaþ," diyerek onadönmüþtü Benny. "Çünkü sonunda mutlaka bir pislik çýkýyoröyleleriyle."

"Adamýn projesini içime sindirmem bayaðý zamanýmý aldý," demiþtiAli. "Biliyorsun baþkalarýnýn fikirlerini çalmakla suçluyordum onu, amabunun ilginç olduðunu kabul etmeliyiz. Çok iyi derleyip toparlamýþkonuyu. Bir hedef kazandýrmýþ. Ben düþünelim derim."

"Neredeyse kul, köle olacaksýn adama," demiþti Benny ona sýrtýnýdönüp.

"Projeyi bizim yönetmemiz koþuluyla," demiþti Ali. "Ýpin ucunu onabýrakmadan."

"Ali'nin söylediði koþulla bence de kabul," demiþti Toshiki. "Ters birhareketinde zamanýn dýþýna atýveririz onu." Noko baþýyla yanýndaoturduðu kocasýnýn sözlerini onaylamýþtý.

131Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 132: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Sen ne düþünüyorsun Sarah?" diye sormuþtu John.

"Ben... ben bilmiyorum," demiþti kýz. "Aslýnda bize sormasanýz�yani Jimmy ile bana� kendimizi bu kuruldan, kurul da bizi kendindensayana kadar." Sonra Benny'ye dönmüþ ve, "Sen beni getirdin diyebana kefilsen, ben de Jimmy'yi getirdim diye ona kefilim," demiþti."Bazen seni anlayamýyorum Benny. Burada böyle davranýyorsun, amaorada Doktor'u kurtarmak için nasýl çýrpýndýðýný kendi gözlerimlegördüm. Kendini riske atýp o parayý nasýl bulduðunu ben biliyorum."

"Nasýl riske attý kendini?" diye sormuþtu Toshiki.

"Önce at yarýþlarýný denedim," demiþti Benny kýzdan önce."Kaskýma kumanda ederek zor da olsa ertesi güne gidip döndüm.Gazetelerdeki sonuçlarý oynadým, ama lanet olasý beygir tam birinciolacakken düþtü."

"Odysse olmadan o enayi kaskla ertesi güne mi gidip geldin yanisen?" diye atýlmýþtý Toshiki sevinçle. "Ýnanamýyorum. Harika! Niyedaha önce anlatmadýn bunu?"

"Þimdi anlaþýlýyor Odysse'nin seni niye geriye getiremediði," demiþtiNoko. Kocasýnýn tersine oldukça ciddi idi. "Aklýný karýþtýrmýþsýn aletin."Hatta Benny'ye biraz kýzmýþ gibiydi.

"Bilmediðin bir iþi tek baþýna denemeye nasýl�?" diye atýlmýþtýJohn da.

"Bunu bana sen mi söylüyorsun?" diye sormuþtu Benny onagülerek.

"Okuduðun gazetelerin baþka bir ertesi güne ait olabileceðinidüþünmeliydin," demiþti Ali alaycý bir þekilde. Öbürü yalnýzca baþýnýsallamýþtý.

"Peki sonra nasýl buldun o parayý?" diye sormuþtu Edwards. Bennysessiz kalýnca,

"Yeniden Yerleþim Birliði'nin kasasýný soydu," demiþti Sarah.

"Ne?"

"Ne yaptý?"

"Nasýl?" Bu soru yaðmurunu da yanýtsýz býrakmýþtý Benny.

132Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 133: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Onunla bir adam satýn aldý," diye sürdürmüþtü kýz konuþmasýný.

"Adam deðil pankreas," demiþti Benny ona sertçe.

"Adam," diye düzeltmiþti Sarah onu. "Bir pankreasýn neden o kadarpahalý olduðunu sanýyorsun sen?" Benny onu yanýtlamamýþ, gözlerinikýzýn gözlerine dikip dikkatle bakmýþtý.

"Hani organ nakilleri kalmamýþtý?" diye sormuþtu Ali.

"Doktor'u o göçmenlerden saydýklarý için daha fazla sürdürmekistemediler tedavisini," diye açýklamýþtý Sarah. "Sigortasý olmadýðýiçin� ama eðer gerekli organ getirilirse� ve doktorlar da o paradanyüklüce bir pay alýrsa� Kendini öyle parça parça satýþa çýkaranlarolur. Ýnsan böbreðinin birini, midesinin bir kýsmýný verse de yaþamýnýsürdürebilir, ama pankreasýný, kalbini satan iyice umutsuz biridir. Paraailesine kalsýn diye yaparlar genellikle bunu, ya da kendini bir gruba,tarikata falan adayanlar�"

"Yani ben þimdi o yaþlý keçiyi kurtarmak için birini mi öldürdüm?"diye sormuþtu Benny. Sarah baþýný sallayýp susmuþtu. "Ama orasý birhastane deðil miydi?" Sarah gene baþýný sallamýþtý. "Oradaki doktorlarresmi deðiller miydi?" Kýz gene baþýyla onaylamýþtý onu. "Vay orospuçocuklarý, vay!" diyerek ayaða kalkmýþtý Benny. Yüzü sapsarý olmuþtu.Herkesten uzak bir köþeye gidip, önüne yere bakarak durmuþtu.Kimse konuþmamýþtý uzun süre.

"Bana sorduðun için teþekkür ederim John, ama ben çekimserim,"demiþti Sarah epey sonra sessizliði bozarak.

"Beni de yok sayabilirsiniz," demiþti Jimmy. "Þimdilik bir teknisyenolarak kalmak istiyorum."

"Ben Doktor'un önerdiði projenin uygulanmasýnda büyük yarargörüyorum," demiþti Edwards. "Ancak önce kendimize ahlaki açýdanbir takým sýnýrlar ve ilkeler koymamýz gerekir. Gerisi sýradan birlaboratuar iþi zaten."

"Teþekkürler Eddy," demiþti Benny ona uzakta durduðu köþeden."Þimdi konuyu asýl tartýþmamýz gereken yere çektin."

***

133Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 134: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

John Edwards'a baktý. Her zaman taktýðý kýrmýzý papyonu, beyazsaçlarý ve pembe yanaklarýyla babacan bir öðretmen gibiydi.Düþüncelerini toparlamaya çalýþtý. Ýki gün önceki toplantýdakonuþtuklarý projeyi Baþkan'a birazdan kendisi anlatacaktý.

"Teþekkürler Ed," dedi John Kennedy. "Buradaki bu inanýlmazgeliþmenin beni þaþkýna çevirdiðini söylemeliyim. Ayaða kalkanmaymun, ya da ateþin kullanýlmasý kadar önemli bir dönüm noktasýnýdaha aþmýþ bulunuyor insanlýk sizlerle. Ben ötesini düþünmeyezorlanýrken, baþka yeni projelerinizin olduðunu söylemiþtiniz. Öyledeðil mi?" diyerek John'a baktý. "Sizi dinleyelim eski dost."

"Çok anlaþýlýr olmaya çalýþacaðým Baþkan'ým," dedi John. "Canlýlarkalýcý olabilmek için üremek zorundadýr. Bunu yaparken kendiniteliklerini çocuklarýna iletirler. Bir anlamda ölümü alt eden bir türölümsüzlük, baþka bir deyiþle sürekli varolmaktýr üremek. Ancakhassas birer makine olan canlýlar doðada rastlantýlarla oluþuyor,üstelik anne-babalarýn yapýsal bozukluklarý bebeklere aktarýlýyor. Bizonlarý makine gibi önceden tasarlayarak, rastlantýsal evrim sürecinibilinçli bir üretime dönüþtürmeyi düþünüyoruz."

"Yani�?" dedi Baþkan. Gözlerini kýrpmadan John'a bakýyordu.

"Yani bazý canlýlarýn, hatta yeni bir insanýn tasarýmýný yapabiliriz."Bir süre susarak kendisini dinleyen kardeþlere baktý John. "Yeniinsan�" dedi bir kez daha. "Hatasýz bir programlama ile yeni, yepyenibir soy� kalýtým yanlýþlýklarýnýn olmadýðý bir mükemmellik� Çok uzakbir olasýlýk gibi görünen bu düþ artýk gerçekleþebilir. Ýnsanlarýnyapýlamayacak þeyleri düþünemeyeceðine inanýrým ben. Eðer birininaklýna bir þey gelmiþse bir gün mutlaka olacak demektir o. BizimOdysse gibi."

"Þu geldiðimiz yere bakýn," dedi Robert Kennedy þaþkýnlýkla.

"Ancak bazý endiþelerimizden dolayý projeyi baþka bir zamanboyutunda uygulamak istiyoruz," diye sürdürdü John. "Odysse'yiburadan ve bu zamandan taþýmamýz gerektiðini düþündük. Ýlkendiþemiz güvenlik ile ilgili. Þimdiye dek burada bir þeyler olduðunukimse anlamadýysa, bu onlarýn aptallýðý olmalý. Yalnýzca siz kaç kezgeldiniz çölün ortasýndaki bu yere. Bu kadar gürültüye birileri bir

134Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 135: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

þeylerin döndüðünü mutlaka anlamýþtýr. Oysa baþka bir zamandanbugüne bir sýzýntý olamaz."

"Peki oradaki o iþlem ne kadar ahlaki olacak?" diye sordu Baþkan."Biraz önce siz deðil miydiniz Afrika'daki sosyal düzeni deðiþtirmeyehakkýmýz olup olmadýðýný sorgulayan?"

"Haklýsýnýz," dedi John ve bir süre düþünerek sustu. Baþkan'ýnondan öç almaya mý çalýþtýðýný, yoksa olay ellerinden kaçýyor diye miendiþelendiðini anlayamamýþtý. Gerçi bu taþýnma önerilerine onlardanbir tepki gelebileceðini önceden düþünmüþlerdi. "Toplumsal kurallarýnhenüz oluþmadýðý bir zamana gitmek istiyoruz. Burada kaç günlükembriyonlar üzerinde çalýþýlsýn diye tartýþýlýyor, biliyorsunuz. Bizimkigibi bir projede çalýþýrken insan haklarý, hayvan haklarý, dinsel vetöresel yaklaþýmlar elimizi kolumuzu baðlar. Ancak biz yasalardankaçmayý düþünerek bu yolu seçmedik. Hayýr! Tam tersine, öncekendimizi disiplin altýna alacak bir ilkeler bütünü oluþturduk."

"Gene de yasalardan kaçýþ olacak bu," dedi Robert Kennedy. Aklýyatmamýþ gibiydi, ama kimse yanýtlamadý onu.

"Bilimin önü açýlacaksa kabul," dedi Baþkan biraz düþündüktensonra. "Böylece bizimkinden daha ileri bir uygarlýk oluþabilir orada.Bizim denetimimizde, uzak bir eyaletimiz gibi�"

"Neden bizim olsun orasý?" diyerek sözünü kesti John Baþkan'ýn.

"Neden bizim olmasýn?" dedi Baþkan, John'a dikkatle bakarak.

"Bir çocuk," diye söze girdi o ana kadar hiç konuþmamýþ olan Noko,"anne babasýnýn malý deðildir." Boðazýný temizleyerek bir süre sustu.Heyecandan yüzü kýzarmýþtý. "O kendisidir. Üçüncü bir kiþidir,efendim. Bizimdir, ama bizi sevmek zorunda bile deðildir." Sesititreyerek týkandý sonunda.

"Ona kendimizi sevdirmek bizim elimizde," dedi Edwards. "Ben öylebir baba oldum ki, benim çocuklarým beni sevdi. Onlar iyi yetiþirlersebizim bu yaþlý, kavgacý uygarlýðýmýza yol bile gösterebilir. Hani hep,'þimdiki aklýmla yirmi yaþýnda olmayý isterdim,' denir ya, onlar bizimþimdiki aklýmýzla doðmuþ olacak."

"Peki nereye gitmeyi düþünüyorsunuz?" diye sordu Kennedy.

135Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 136: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"O konu üzerinde hâlâ çalýþýyoruz Baþkaným," dedi John."Sivrisinek adýný verdiðimiz uzaktan kumandalý bir kamerayý belirliaralýklarla çeþitli bölgelere göndererek bilgi topluyoruz. Doðu Afrika'yý,Nil Vadisi'ni, Mezopotamya'yý, Ýndüs boylarýný, hatta Avustralya ileAmerika'yý bile araþtýrýyoruz. Çünkü insanlýk, varsayýlan anayurdu olanOrta Afrika'daki Büyük Yarýk Vadisi'nden ikiyüzbin yýl önce çýkmýþ,dünyanýn her tarafýna on binlerce yýl öncesinde yayýlmýþtý."

"Nereye gideceðimizden daha önemlisi neden gitme gereðiduyduðumuz," diyerek araya girdi Edwards. "Fosillerden, ya daarkeolojik buluntulardan geçmiþte neler olduðunu tam olarakanlayamýyoruz. Az sayýda ele geçen kafataslarýnýn çoðu ya kýrýk, ya dadelik oluyor. Onlarý genellikle yaban hayvanlarýnýn deðil, kenditürdeþlerinin yaptýðýna inanýyor uzmanlar. Tarihöncesi dünyada ikiayak üzerinde dolaþan bir kaç tür insanýmsý olduðunu biliyoruz.Bunlarýn bazýlarý birbirleriyle kýyasýya dövüþmüþ, ya da en azýndanbirileri diðerlerine yaþama þansý býrakmamýþ. Örneðin, NeandertalAdam yok olurken, Homo Sapiens soyunu sürdürebilmiþ. Bilimadamlarý, türlerin yok olma nedeninin, onlarýn bedensel yapýlarýolduðunu ileri sürüyor. Buzul Çaðlarý bitince Eskimo'lar gibi soðuðauyum saðlamýþ, kýsa ve kalýn yapýlý Neandertal'ler, yaþama ortamlarýkalmadýðý için ortadan kalkmýþ. Güçlülermiþ, ama kaba güç yetmemiþvaroluþlarýný sürdürebilmeleri için. Öte yandan, bir türün tek baþýnavarlýðýný koruyabilmesi çok endermiþ. Bir Homo Sapiens, bir dekarýncayiyen bu kuralýn dýþýnda imiþ. O garip hayvanlarý bilmem ama,bizimkinin doðaya akýlla direnerek kazanýlmýþ bir savaþ olduðu açýk.Doðal ayýklanma sýrasýnda akýllý, yani beyni büyük olanlar kalmýþ.Yalnýz o yetmiyor, onlarý doðurabilmek için, geniþ kalça boþluklarý olankadýnlar gerekiyormuþ. Bizim atalarýmýzda o ikisi bir araya gelmiþ vebaþkalarý yok olurken onlar kalabilmiþ."

"Beyin hacmini arttýrmak için kafataslarýnýn ince uzun olmasý nasýlolur?" diye sordu Robert Kennedy. "Hem çok kolay doðarlar, hem deistenildiði kadar akýllý olurlar. Güney Amerika'daki bazý kazýlarda o türkafataslarýnýn bulunduðunu okumuþtum."

"Orada çocuklarýn kafalarýnýn sýkýþtýrýlarak deforme edildiðiniokumuþtum ben de," dedi Edwards. "Zavallý çocuklar, ne acý

136Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 137: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

çekmiþlerdir, kim bilir. Neandertal'lerin yok oluþ nedenlerinden biri de,alýnlarýnýn geriye basýk ve dar oluþuymuþ. Bizimkiler gibi yüksekdeðilmiþ ön kafalarý. Beynin ön loblarý oluþamadýðý için, konuþma dilinive düþünmeyi geliþtiremedikleri söyleniyor. Onlarýn arka kafalarýnýnbüyüklüðü beden güçlerini saðlarmýþ. Kafatasýnýn hacmi kadar formuda önemli. Sonra baþparmaklarý esnek deðilmiþ. 'El insan deðilse, dilinsan olmaz!' diyenler var. Aslýnda en baþta Homo Sapiens onlarýinsandan sayýp çiftleþmemiþ. Hiç karýþmamýþlar birbirlerine."

"Ýþte biz bütün bu geliþmelerin tamamlandýðý zamana gitmekistiyoruz," dedi John. "Araþtýrmalarýmýz, sosyologlarýn Vahþet Dönemidedikleri Yontma Taþ Çaðýnýn (*) sonunun bu iþe en uygun zamanolduðunu gösterdi. Çünkü onun ardýndan Barbarlýk Dönemi denilenCilalý Taþ Çaðý (**) geliyor. Günümüzün daha az yýpratýcý iklim koþullarýile bildiðimiz coðrafyasý o çaðýn baþýnda oluþmaya baþlamýþtý. Ýnsanlarmaðaralardan çýkýp yeni yerleþmeler kurmuþ. Müthiþ bir kültürelpatlama yaþanmýþ. Tarýma geçilmiþ. Bundan on bin yýl öncesinegidersek atalarýmýzý küçük küçük yerleþik topluluklar kurarkenbulacaðýz. Gideceðimiz o zamana, onu 'Milattan Önce'denayýrdedebilmek için, miladý gene yerinde tutarak, 'Eksi' demeye kararverdik. Eksi-8000'e gideceðiz yani."

***

O toplantý bitince Sarah doðruca Ali'nin yanýna gidip onu bir kenaraçekti ve,

"Sana Bayan Monroe ile ilgili bir þey söylemek istiyorum," dediuzanýp kulaðýna fýsýldayarak.

"Ne o?" diye sordu Ali, gözlerini iri iri açarak. Kýzýn ses tonumeraklanmasýna yol açmýþtý. Öbürlerinden biraz daha uzaklaþtýlar.

"Dört ay sonra, yani Aðustosta uyku ilacý içerek kendini öldüreceko," dedi. Ali gözlerini daha da açarak baktý ona. Donmuþ kalmýþgibiydi. Sarah baþýný salladý. "Belki içine düþtüðü bunalýmdan

137Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Paleolitik Çað (25 milyon-10 bin yýl öncesi), Jeolojideki buzul çaðlarýnýn kültürelkarþýlýðý. (**) Neolitik Çað (10,000-7,500 yýl öncesi).

Page 138: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kurtarabilirsin onu. O zaman sen kazanýrsýn onun gönlünü, rakibin kimolursa olsun," diye ekledi. Gözleri Marilyn'in yanýndaki Baþkan'ýnüzerindeydi. Ali de dönüp onlara baktý.

***

18.Nisan.1962'de yapýlan o tarihi toplantýnýn ardýndan Sivrisineðingetirdiði binlerce görüntü üzerinde yapýlan incelemeden sonragidilecek yerin Kýzýldeniz'in kuzeyinde, Sina Yarýmadasý'nýn en güneyucu olmasýna karar verdiler; üslerini Ras Muhammed'de kuracaklardý.Bu karara varmak yaklaþýk iki aylarýný almýþtý. Sivrisineði o seçilenyere ve zamana bir kez daha gönderip son bir kontrol yapmýþlar, ancakHans onunla yetinmeyip bir de kendisi gidip gelmiþti oraya. Görüþüolumluydu. Bunu Baþkan'a bildirdiler ve böylece düðmeye basýlmýþoldu. 25-30 Haziran tarihleri arasýnda Amerika Birleþik Devletleriordusu Nevada Çölü ve Eldorado Daðlarýnda hava ve karakuvvetlerinin katýldýðý bir manevra yapacaktý. Böylece o yaratýlankargaþa içinde, seçilen malzeme ile personeli Sina'ya taþýyabilmek içintam altý günleri olacaktý. 1.Temmuz.1962'de Büyük Boynuz'un tümüyleboþaltýlmýþ olmasýný planlamýþlardý. Ýlk kez böyle bir uzaklýðý veyoðunluðu deneyecekleri için Odysse'nin o yükün altýndan kalkýpkalkamayacaðýný bilemiyorlardý. Yalnýzca dua ediyordu inananlar. Ýlkolarak Hans ile birlikte George ve mavi cinlileri gönderilecekti.Ardýndan kullanacaklarý malzemeler� O 24.Haziran gecesi, hepsiiçlerindeki bin bir kuþkuyla, Marilyn'in onlar için hazýrladýðý tek kiþilikmüzikali izledi.

***

Aktarmanýn sonu yaklaþtýkça hepsini bir heyecan sarmýþ, gözleriduvardaki saatte kilitlenmiþti. Son altý gündür Odysse inanýlmazýbaþarmýþ, Boynuz'daki her þeyle birlikte yeni proje için gerekliekipmanlarý da Sina'ya ve Eksi-8000'e aktarmýþtý. Biraz önce deJohn'larý göndermiþ, sýra kendini aktarmaya gelmiþti. Heyecanla o en

138Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 139: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

son postayý, Odysse, Toshiki ve Noko'yu bekliyorlardý. John yenigeldiði o odada, solundaki pencereden dýþarý baktý. Ýlk kez gördüðüKýzýl Deniz pýrýl pýrýl bir güneþin altýnda masmavi uzanýyordu önlerinde.Ona niye kýzýl dendiðini merak etti. Ýçindeki mercanlardan ötürü diyebiliyordu, ama biri de Musa'yý izleyen firavun ordusu orada boðuldudiye anlatmýþtý. En iyisi Ali'ye sormaktý onu. Hele þu telaþ bir bitsindide.

Odadaki sessizlik sürüyordu. Benny ve Hans ile göz göze geldi.Öbür tarafta Jimmy ile Ali duruyordu. Ali'nin alt dudaðýný ýsýrdýðýnýgördü. Kendisinin de iþaret ve orta parmaklarýný þans için üst üstegetirdiðini o zaman fark etti. Odysse bu zamana kendini aktaramazsane olacaktý? Japon karý-koca orada, bunlar burada� Daha beþdakikalarý vardý. Þimdiden olumsuz düþünmemek için gene dýþarýyaçevirdi bakýþlarýný. Ýnsanlarla araçlar vardý sað tarafta. Bir de bir uçakkanadý görünüyordu ilerde. Yapýlan askeri manevra sýrasýnda bir takýmaraçlar, içi sandýk dolu kamyonlar, vinçler, hatta insanlar yok olmayabaþlayýnca� gülümsemesine engel olamadý John� helekamyonundaki yükünü yitiren o þoförün þaþkýnlýðý... Onlarýn özel biramaçla baþka bir yere gönderildiðini açýklamýþtý Frederick, ama birgrup generalin Boynuz'da neler olduðunu anlamak için kapýyadayanmalarýna engel olamamýþtý. Onlarý oradan uzaklaþtýrmak içinGenel Kurmay Baþkanýnýn telsiz emri gerekmiþti. En sonundabitmiþti� yani bitiyordu iþte� bir de þu Odysse kendini�

"Haydiiii�" diyen Edwards'ýn sesi odadaki suskunluðu bozdu.Sarah ile birlikte en arkadaydýlar ve el ele tutuþmuþlardý. John onlarabakýnca belli belirsiz gülümsediler.

Sonunda bekledikleri görüntü yüksek tavanlý odanýn ortasýndabelirdi; Odysse ve baþlarýnda düþünce bantlarýyla karý-kocaYamagata'lar. Odadakilerden bir alkýþ koptu. Bantlarý baþlarýndançýkaran Japonlarý kucaklamaya koþtu hepsi. Gelmiþlerdi iþte.Buradaydýlar. Bir aradaydýlar gene. Lanet olasý yer cehennem bileolsa, yanlarýnda Odysse vardý artýk.

"Hoþ geldiniz," dedi John ikisine birden sarýlarak.

"Þu Odysse'yi nasýl öpeceðiz?" diye sordu Benny de onlarasarýlýrken.

139Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 140: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben sevgilerinizi iletirim ona," dedi Noko sevinçle. "Meraketmeyin."

"Bütün bu alkýþý o hak etti aslýnda," dedi Toshiki de.

John Odysse'ye baktý. Her þey olmasý gerektiði gibiydi. Uzay-zaman giriþimi yeþil ýþýk küresinin içinde tanýdýk sevimliliðiyledönüyordu gene. Ýçinde garip bir sevinç, tutamadýðý bir coþku vardý.Öbürlerinin de onun gibi hissettiði belliydi. 'Evet, iþte baþlýyoruz,' diyegeçirdi aklýndan.

"Hepiniz hoþ geldiniz," dedi oraya ilk gönderilmiþ olan Hans bütünyeni gelenlere. "Geldiniz ya, önemli olan bu."

"Evet," dedi John ona bir daha sarýlarak. "Birlikteyiz iþte gene.Senin neler yaptýðýný sormanýn zamaný geldi artýk."

"Gelin sizi gezdireyim," dedi Hans hepsine.

Kapýyý açýp dýþarýya adýmlarýný attýklarýnda soluklarý týkanýr gibioldu. Hava hem çok sýcak, hem de nemden yapýþ yapýþtý. Bir hamamagirmiþ gibi olmuþlardý. Hans elindeki uzunca bir bezi baþýna sarýk gibisardý. Gerçi hepsinde, hatta kýrmýzý papyon ve takým elbisesizgörmedikleri Edwards'da bile klima kumaþtan yapýlmýþ giysiler,baþlarýný örtecek kukuletalar vardý. Hans da ayný þekilde giyinmiþtiama,

'Çöl havasýna girmiþ. Seviyor bu iþi,' diye düþünmekten kendinialamadý John. "Ne çok þey yapmýþsýnýz," dedi sonra gözlerini kýsýpçevresine bakarken. Güneþ gözlüklerini taktý, ama hiç yararý olmamýþtýsanki. Yalnýz Hans'ýn duyabileceði þekilde, "Bu da bir hafta sürdüfarkýnda mýsýn?" diye sordu. O gülümseyerek baþýný salladý ve,

"Evet," dedi. "Tunus gibi," John'a bakarak bir þeyler düþündü, amaaklýndakileri dile getirmeden, "Bu taraftan baþlayalým," dedi öbürlerineeliyle sol tarafý iþaret ederek.

Onlara doðru gelen bir forklift taþýdýðý bir kasayý kapýnýn yanýnaindirdikten sonra yanlarýndan uzaklaþtý. Sað taraflarý denizdi ve ileriyedoðru uzanan bir iskele yapýlmýþtý kýyýya. Ona küçük bir tekne ileondan daha küçük bir denizaltý baðlýydý. Sol taraflarýnda ise bir sürükonteynerden oluþan küçük bir kasaba kurulmuþtu. 'Bunlarýn hepsini

140Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 141: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

biz oradan mý gönderdik?' diye düþündü John. 'Baþka kimgönderecekti ki?' diyerek kendi kendine gülümsedi. Kalacaklarý,yemek yiyecekleri, çalýþacaklarý yerlerdi onlar. Birbirlerinin üzerineyýðýlmýþ gibi duruyorlardý olduklarý yerden bakýnca. Motor seslerindenoluþan bir uðultu yayýlýyordu her yana. Jeneratörler, kompresörler,kamyonlar, arabalar, vinçler ve hepsinin gürültüsünü bastýran birhelikopter� yere çakýlmýþ çelik levhalarla yapýlmýþ bir pist vardýilerdeki düzlükte. Orada, biri çalýþan üç helikopter ve dört uçakduruyordu. Onlarýn da arkasýnda bir grup konteyner vardý gene.Aralarýnda, üst üste konulmuþ odacýklardan oluþmuþ yüksek bir yapýhemen dikkati çekiyordu. Hastane olmalýydý orasý. Dýþtan çýkan birmerdiveni ve camlý bir asansörü bile vardý. Odysse'nin içinde olduðukubbenin yanýna bir sera eklenmiþti. Güneþ enerjisi toplayýcýlarýarkadaki tepelerin güneye bakan sýrtlarýna yerleþtirilmiþti ve ýþýl ýþýlparlýyorlardý.

"Ne garip," dedi Edwards. "Dünya hâlâ Eksi-8000'de, ama buuçaklar, helikopterler, bütün bu yapýlar�"

"Bir tarafta biz, bir tarafta taþ devri," dedi Hans. "Biraz dahagecikseydiniz felsefe yapmaya baþlayacaktým ben de."

"Sana bir þiþe snaps getirdik ama," dedi Sarah, "bu sýcakta nasýliçilir o bilmem." Yüzü þimdiden kýpkýrmýzý olmuþtu ve terliyordu. "Bugiysiler bile iþe yaramayacak galiba burada."

"Öyle bir yarýyor ki," dedi Hans. "Bir de onlar olmadan dolaþmayýdene de gör. Snapsý da akþam 'dondum,' deyince birlikte içeriz."

"Suyumuz nasýl?" diye sordu Benny.

"Tatsýz, ama bol. Denizin tuzunu arýtýyoruz."

"Frederick nerede?" diye sordu John.

"Güvenlik önlemlerini gözden geçiriyor," dedi Hans hafifçegülümseyerek. "Burada bize hangi düþman saldýracaksa� Hepsiniorada býrakmak için buraya kaçmadýk mý?"

"Frederick sana dün olanlarý anlatmýþtýr," dedi John. Hans durdu.Gülümsemesi kesilmiþti. Baþýný salladý. "Eðer Ali onlarý farketmeseydi..."

141Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 142: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben de onu kastetmiþtim. Kimmiþ? Kaç kiþilermiþ?" diye sorduHans. "Belli mi?"

"Þimdilik üç kiþiyi biliyoruz. Biri bizim yeþil cinlilerden. Öbürününkimliði belli deðil. Parmak izleri asitle silinmiþ. Belli ki bir profesyonel.Ama arkalarýndan Zablocky çýktý. Bizim aktarmayý örtmesi içindüzenlenen o manevra curcunasý onlarý da bizden gizlemiþ.Frederick'in çok öðündüðü dört kademeli güvenlik soðaný iþeyaramadý. Ýç bölgenin nöbetçilerinden olan o yeþilli yanýndakiyabancýyla üç dýþ kademeyi geçip, Odysse'nin kapýsýna kadar gelmiþ.Ali orada fark etmiþ onlarý. Üzerlerine atlayýp yakalatmýþ ikisini de."

"Ýyi ona bir þey olmamýþ. Kimler adýna gelmiþler?"

"Bilmiyorum. Soruþturma sürüyor, ama bence önemli deðil. Önemliolan birilerinin bir þeyler yaptýðýmýzý anlamýþ olmasý. Herkes bizimhangi konuda çalýþtýðýmýzý biliyordu. Sonra Enstitü'den ayrýlýp, hiçsevmediðimiz Doktor'u yanýmýza aldýk. Ardýndan çölün ortasýnda garipgarip yapýlar� araçlar, eþyalar, insanlar durup dururken yok oluyordu.Biraz düþünen biri�"

"Evet. Çok gürültü ettik. Haklýsýn."

"Zablocky küçük bir piyondu bana sorarsan. Birilerine duyurdubildiklerini, ama onlar onun adýný öne sürdü. Kötü kullandýlar onu," dediJohn. Bu arada George onlarý uzaktan görmüþtü. El sallayarakyanlarýna koþtu.

"Hoþ� gel� geldiniz," dedi hepsinin ellerini tek tek sýkarak. Çokneþeliydi.

"Çok iyi iþ çýkarmýþsýnýz George," dedi John ona. "Seni de,arkadaþlarýný da kutlarýz."

"Baþlarýnda bir toplama kampý kumandaný varken çalýþmazlar mý?"dedi Benny de neþeyle.

"Gelecek sefer Hitler'e seni özellikle göstereceðim oðlum. Haberinolsun," diyerek Benny'nin koluna girdi Hans.

***

142Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 143: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Güneþ battýktan sonra ortalýk yavaþ yavaþ serinlemeye baþlamýþ,denizden gelen hafif esinti, nemli de olsa gündüzün sýcaðýný birazkýrmýþtý. Ama gene de, deðil donmayý, üþümeyi bile kimse aklýnagetiremiyordu. Akþam yemeðini yaklaþýk yüz kiþiyi bulan kadrolarýylabirlikte yemiþlerdi. 'Seçkin kahramanlar,' demiþti John onlara yaptýðýkonuþmada ve öyle bir grupla birlikte olmaktan onur duyduðunusöylemiþti. Sonra hep birlikte bardaklarýný görevlerinin baþarýsýnakaldýrmýþlardý. Onlarýn arasýnda baþka hainler olabileceðini düþünmekbile istemiyordu. Hepsi bu iþ için gönüllü olmuþ kiþilerdi. Zaman içindeyitip gitme pahasýna buradaydýlar. Odysse'yi korumak için konulan ekþifrelerle yeni tuzaklar yeterli görünüyordu. Ona ulaþmak gerçektençok zorlaþtýrýlmýþtý. Yemekten sonra henüz duvar diplerindeki kolilerinaçýlmamýþ olduðu toplantý odasýndaki büyük masanýn çevresindetoplandýlar.

"Evet arkadaþlar, hepimiz hoþ bulduk," diyerek toplantýyakatýlanlarýn susmasýný bekledi John. "Resmi adýyla Sina-Eksi-8000'deki ilk toplantýmýzý açýyorum. Buraya, o çok katlý hastanemizdendolayý Babil adýný taktýklarýný duydum yapýmda çalýþan arkadaþlarýn.Benim çok hoþuma gitti. Siz ne dersiniz?"

"Babil burada deðildi ki," dedi Marilyn.

"Bu boyutta burada," dedi Ali ona. "Biz ne dersek o olur."

"O zaman buranýn adý Babil olsun," diyerek çevresine bakýndý John.Kimse karþý çýkmadý. "Þimdi isterseniz yarýnki programýmýzý konuþalýmbiraz. Jeff sen baþlar mýsýn lütfen?"

"Yarýn arama-tarama çalýþmasýný baþlatmayý düþünüyoruz," dediDoktor. "Ekibimiz üç gün boyunca hastanenin kuruluþuyla ilgilendi.Yakýn çevrede arabalarla bir iki tur attýk, ama asýl keþif gezileri yenigetirilen uçaklarla uzun menzilli yapýlmak zorunda."

"Ne gibi araçlarýmýz oldu?" diye sordu John Hans'a. Onunla Jimmyaraç gereç seçimini Artý-2100'e gidip birlikte yapmýþ, seçtikleriniBoynuz'a uðramadan, doðrudan buraya aktarmýþlardý.

"Jimmy'nin bir öðretmeninin yardýmýyla� Win Dawson idi adý�Gobi Çölündeki bir yerleþme projesi için araç alacaðýmýzý söyleyipbizim koþullara uygun iki çeþit uçak seçtik. Üç tane yerden dikey

143Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 144: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

havalanan personel taþýyýcý, bir tane de gözlem uçaðýmýz var. Ýnipkalkmak için pist istemiyor hiçbiri. Dördü de onar kiþilik. Ayrýca üçhelikopterimiz, on üç tane de çeþitli büyüklükte mag-lev arabamýz oldu.Çoðunda yakýt almadan on bin saat çalýþacak motorlar var. Bir deJimmy Ali'ye bir denizaltý armaðan getirdi."

"Ben de en çok ona sevindim," dedi Ali. "Hiç o kadarýnýdüþünemezdim doðrusu. Olaðanüstü bir þey. Yeniden teþekkür ederimsana Jimmy." Oðlan gülümseyerek elini salladý ona. "Yarýn ilkdalýþýmýzý yapacaðýz."

"Yarýn önce," diye sürdürdü Doktor konuþmasýný, "uzanabildiðimizkadar geniþ bir alaný taramakla iþe baþlayacaðýz. Yeterli büyüklüktekitopluluklarýn yerlerini iþaretleyeceðiz. Bulduklarýmýzýn birsýnýflandýrmasýný yaptýktan sonra oralardan örnekler toplamayabaþlayacaðýz. Öncelikle gençler, saðlýklý ve güçlü olanlar ayýklanacak.Buraya getirilenler daha ayrýntýlý bir saðlýk denetimden geçirilecek. Buelemeden de geçenler oybirliðiyle kabul ederek hepimizin buradaolmasýna neden olan projemizin..."

"Oy çokluðuyla," diye araya girdi Benny.

"Oy çokluðuyla kabul ettiðimiz projemizin�" diye sözünüyineleyerek sürdürdü Doktor, "denekleri olacak o seçilenler. Alýnacakkan örnekleri bilgisayarda incelenecek. Genetik yapýlarý belirlendiktensonra kimi kiminle eþleþtireceðimize karar vereceðiz."

"Nasýl ayýklayacaksýnýz onlarý?" diye sordu Sarah.

"Her topluluktan en çok beþer kadýnla erkek almayý düþündük. Onkabileden yaklaþýk yüz denek toplanmýþ olacak böylece. Onlarýburadaki elemede onar erkekle kadýna indireceðiz. Eþleþtirirkenaralarýnda akrabalýk iliþkisi olmamasý için farklý kabilelerden olmalarýnaözellikle dikkat edeceðiz Geri kalanlar yerlerine gönderilmeyip buradatutulacak ve üzerlerinde bazý deneyler yapýlacak."

"Ya içleri kaldýrmazsa birbirlerini?" diye sordu Marilyn.

"Hayýr!" diyerek güldü Doktor. "Seçilecek eþler arasýnda yapaydöllenme yapýlacak. Cinsel iliþki olmayacak hanýmefendi.Rastlantýlarla doða arada bir, o da pek nadir olarak, doðru olaný yapar.

144Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 145: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Bizim projemizde þansa yer yok. Her þey hesaplanarak yerli yerinekonmalý."

"Rastlantý Tanrý'nýn imzasýný atmak istemediðinde kullandýðý takmaaddýr, demiþ Anatole France," dedi Sarah.

"Çok güzel," diyerek gülümsedi Doktor ona.

"Ben de bir yerde, 'Bütün Havva'lar bakire doðurur,' diye bir sözduymuþtum," dedi Ali. "Hatta Meryem'in Ýsa'ya kýzken gebe kalmasý dabu Havva'lardan kalma bir aný olabilir mi, diye düþünmüþtüm."

"Meryem'in Havva'laþtýrýlmasý� çok ilginç," dedi Doktor. "Amabizim projemizde önemli olan toplanan denekler deðil, onlardanüreyecek birinci kuþak olacak. Eldeki malzemeyi kullanarak en doðrukarýþýmý saðlamaya çalýþmalýyýz."

Ondan sonra bir süre daha sohbet ettiler. Doktor yatmak için ayaðakalkýnca diðerleri de ayaklandý. Herkes birbirine iyi geceler dileyipkendine ayrýlan yere yöneldi. Benny en sona kalmýþtý. John'u dakolundan tutarak geride tuttu.

"Ne diyorsun John?" diye sordu herkes çýktýktan sonra. John'un onaþaþýrarak bakmasý üzerine, "Sarah ile benim iliþkime�?" diye ekledi.

"Siz ikiniz de yetiþkin insanlarsýnýz Benny."

"Sýradan palavralarý býrak da, ne düþündüðünü söyle! Herdüþündüðünü olduðu gibi söylemesi gereken tek yakýnýmsýn benim."

"Evet," dedi John bir süre düþünerek. "Ona göre sen taþ devrindençýkmýþ bir yamyamsýn. Öyle deðil mi? Onu nasýl tutacaksýn elinde? Nezamana kadar seninle kalacak? Bütün bunlarý herkes gibi sen dedüþünmüþ olmalýsýn. Ama sana þu kadarýný söyleyeyim Benny, iþin buyönü beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Gittiði yere kadar gider, inceldiðiyerden kopar. Yaþamak küçük küçük mutluluklardan oluþan bir zincirdostum. Kaç halka takabilirsen o kadar uzatýyorsun onu. Ne kadarsürermiþ, nasýl bitermiþ� boþ ver! Sen mutlu musun? O mutlu mu?Ona bak! Yaþanmýþ mutluluklar kalýyor geriye. Birinin çýkýp seni böylekuzu burcundan bir adama dönüþtüreceði ölsem aklýma gelmezdi.Ona hepimiz teþekkür etmeliyiz ayrýca bunun için."

145Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 146: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Sarah da çok mutlu. Yani öyle söylüyor, ama o zýpýr canýmýsýkýyor."

"Jimmy mi?"

"Hýýý," diyerek baþýný salladý Benny. "Saçlarýný nasýl kestirdiðinigördün. Onun için sünnet bile olmuþ, biliyor musun? Ben ortayaçýkýnca� yani Sarah beni seçti diye� kendim için deðil� projemizebir gýcýklýk yapar mý diye düþünüyorum."

"Yemekhanede o konuþmayý yaparken aklýma, içimizde hainler olupolmadýðýný gelmiþti, ama kendimizi paranoyaya kaptýrmamamýzgerektiðini düþündüm sonra. Odysse bizim oldukça proje de bizimBenny. Herhalde bizden habersiz çok fazla bir þey yapamaz kimse�umarým."

"Teþekkür ederim John."

"Neden?" diye sordu John. "Tam istediðini söyledim diye, deðil mi?"Benny gülerek baþýný salladý. "Benim de seninle konuþmak istediðimözel bir konu vardý. Bu sabah Boynuz'da Ali Jimmy'nin bilgisayarýndaçalýþýyormuþ. 'Human Genome' (*) adlý bir proje ilgisini çekmiþ, amadosyaya girebilmek için bir þifre gerekiyormuþ. Ali hiç düþünmedenþifreyi yazýp dosyaya girmiþ. Nasýl, biliyor musun?" Benny bir þeysöylemeden merakla bakýyordu ona. "Bizim Odysse'ye girdiðimizþifreyle. Yani ikisi aynýymýþ. Garip deðil mi?"

"Hem de çok. Sen nasýl açýklýyorsun bunu?"

"Açýklayamýyorum. Bir takým varsayýmlar yapabiliyorum ancak.Olayý çok fazla mý zorluyoruz acaba? Uzay-zamanýn kumaþýný yýrtýyormuyuz o zorlamayla? Gereksiz korkular yaymak istemiyoruminsanlara, ama ne olduðunu bilmediðimiz o kadar çok þey var ki hâlâ.Öte yandan zaman zaman senin söylediðine aklým takýlýyor. Bütün buolay bizim çevremizde mi düðümlü? Yani bizler� acaba� gelecektenkendilerimize bir takým bilgiler mi ulaþtýrýyoruz? Bu kýsa zamanda, bukadar büyük bir ilerlemeyi o þekilde mi gerçekleþtirebildik? Ali o özelprojeyi nasýl buldu o bilgisayarda? Þifresini girmeyi býrak, aramaknereden aklýna geldi en baþýnda?"

146Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Human Genome Project, Ýnsanýn Genetik Dizilimi Projesi

Page 147: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben de bilmiyorum John. Kimi zaman nerede olduðumdan bileemin olamýyorum. Gerçekte mi, yoksa bir masalýn içindemi� Bir Alicegibi hissediyorum kendimi." John Benny'ye dalgýn dalgýn bakarakbaþýný salladý. Uzun süren bir sessizlik oldu ardýndan. "Aslýnda hepyaptýðýmýz zamanýn kumaþýný yýrtmak. Þu dýþardaki uçaklarý,arabalarý, kullandýðýmýz bilgisayarlarý zamandan çalmadýk mý?Bozduysak daha en baþýnda bozmuþuzdur bir takým dengeleri. Olanher ne ise, zaten oldu."

"Doðru," dedi John. "Bir de bakalým burayý velinimetlerimizden nekadar koruyabileceðiz? Ne zaman her þeye birden sahip çýkmakisteyecekler?"

"Eddy'yi aramýza onun için sokmadýlar mý? Yaptýklarý buncamasrafýn boþa gitmesini istemezler elbette. Gerçi çok daha fazlasýnýþimdiden teknolojik bilgi olarak geri aldýlar bile ama..."

"Benim çekindiðim sömürgeci tavýr. Burayý kendi mallarý, mülkleri,falan sanmasý. Baþkan bütün buralarý bir resim gibi görüyordu. Nekadar deðiþti düþüncesi? Bizi birer Nobel'le susturmaya kalkýp,Odysse'nin birilerinin elinde silaha dönüþmesinden korkuyorum.Kennedy'nin bize verdiði sözü tutup tutmayacaðýný bilmiyorum, ya datutabilip tutamayacaðýný. Arkasýnda koskoca bir sistem var onun.Onlar neyi, ne kadar zorlar? Johnson hiç memnun olmadý burayageliþimizden, biliyorsun."

"Sýkma canýný be John! Odysse bizim diyen sen deðil miydin birazönce? Yeterince korunuyor herif. Çok sýkýþýrsa kendini yok edecek. Ehbiz de burada kalýrýz ölene kadar. Ne yapalým?"

"Haklýsýn," dedi John içini çekerek ve ayaða kalktý. "Haydi biz degidip yatalým. Yarýnýn neler göstereceðini de yarýn görürüz."

147Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 148: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

ÝKÝNCÝ KÝTAP

148

Page 149: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

6.

Biz insanlar çok yaþlýyýz.Düþlerimiz o bulanýk Cennet'te anlatýlan öykülerdir.

Walter de la Mare

Ardýndan çok yoðun bir hafta yaþadýlar. Bir taraftan Babil'in eksikleritamamlanýrken, bir taraftan da gözlem gezileri yapýlýyor ve toplananbilgiler deðerlendirmeye alýnýyordu. Öncelikle 'Verimli Hilal' denilenbölgeyi araþtýrmayý hedeflemiþlerdi. Bu alanýn batý ucu Mýsýr ve Nilvadisi, semeri Suriye ve Mezopotamya, doðu ucu da Ýran ve ÝndüsVadisi idi. Tarihçilere göre neolitik devrimin oluþtuðu yerdi buralarý.Ýnsanlarýn vahþetten ilk kurtulduklarý yerler� Ancak iklimi vecoðrafyayý pek bildikleri gibi bulmamýþlardý. Kuzeye çekilmesi hâlâsüren buzullarýn Avrupa üzerinde yarattýðý soðuk hava baskýsýAfrika'nýn batý kýyýsýndan Ýran daðlarýna kadar olan bütün bölgeyi birotlak ve çeþitli yaban yaþamýn doluþtuðu doðal bir park yapmýþtý. Mýsýrgür bitkili bataklýklarý, yaþam dolu vadileriyle bambaþka bir yerdi.Büyük Sahra ve Ýran yaylasý henüz çöle dönüþmemiþti. Bir çok ýrmaðýnaktýðý iç denizler vardý oralarda. Havadan gözlemlerle belirlenen insanyerleþimlerinde daha hassas taramalar yapýlmasýnýn zamaný geldiðinidüþünüp Frederick'in yönetimindeki Denek Arama-Toplama Ekiplerininoralara gönderilmesine karar verdiler.

Ekipler üçer kiþiden oluþuyor, bilinmeyen hastalýk ve virüslere karþýkendilerini koruyacak giysiler giyiyorlardý. Eldivenler, tulumlar,baþlýklar, maskeler ve çizmelerle tümüyle dýþarýya kapalýydýlar.Ýndikleri çoðu yerleþimde büyük korkulara neden olduklarýnýanlatýyorlardý. Korkmamalarý elde miydi o zavallýlarýn? Kendileri gibidüþmanlara alýþýk olabilirlerdi de, öyle birdenbire ortaya çýkýp köylerinedalan, uçlarý yakýcý sopalarla onlarý sýraya sokan, ellerine, ayaklarýna,gözlerine, aðýzlarýnýn içine bakan o garip yaratýklarý daha önce hiç

149

Page 150: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

görmemiþlerdi. Seçtiklerini alýp içine kapattýklarý kafesler daha sonrauçan bir canavarýn karnýna sokuluyor ve gökyüzüne götürülüyordu.Bazýlarý ellerinden kaçmayý baþarýyor, peþlerine düþenleri epeyuðraþtýrýyor, bazýlarý da kendilerini savunmaya kalkýyordu. Ekiplerdenbirinin doktoru baþýna vurulan taþ bir baltayla beyin kanamasýgeçirmiþ, yoðun bakýmdan çýkamamýþtý hâlâ. Gerçi ateþli silahlarývardý, ama onlarý çok zorda kalmadýkça kullanmamalarý istenmiþti. Ençok bayýltýcý iðne atan tüfeklerle elektrikli coplarýný kullanýyorlardý. Kimitopluluklar ise hiç direnmiyor, korkulu bir boyun eðmiþlikle karþýlýyordugelenleri. Kendilerinden iþaretle istenenleri hemen yerine getiriyor,seçilenler bileklerine baðlanan sarý plastik bileziðe saygýyla sahipçýkýyordu. Bazen onlarý sakinleþtirmek için verilen þekerden bir tanedaha almak için yeniden sýraya girenler bile oluyordu.

Ekipler bir yandan da kültürel malzeme toplamaklagörevlendirilmiþti. Genellikle göl, ya da akarsularýn kýyýlarýna kurulmuþolan çoðu yerleþimin nüfusu yirmi ile elli kiþi arasýnda oluyordu. Eðeryakýnlarda baþka köyler varsa, hepsinin büyük bir akraba grubundanoluyorlardý. Sayýlarý artýnca yeni bir yerleþim kurmak üzere ayrýlýyordubir kýsmý. Kurduklarý barýnaklar, yerine göre, taþ, aðaç, saz, ya dakerpiçten oluyordu. Anadolu'da bir yerde örülmüþ aðaç dallarýnýnüzerinin çamur sývandýðýný görmüþlerdi. Kimi yerde ise daha ilkelkoþullarda, çukurlarýn üzeri, ya da maðaralarýn önleri bir þekildekapatýlmýþ oluyor, kuzeydeki daha soðuk yerlerde ren geyiðiboynuzlarýndan, ya da mamut diþlerinden taþýyýcýlarýn üzeri deriparçalarýyla örtülüyordu. Kiminde düzgün örülmüþ bacalar, kiminde deevin ortasýnda bir ocak ve tepesinde bir delik oluyordu. Ayný zamandao delikten girilip çýkýlýyordu eve. Silahlarý boynuz ve kemikten býçaklar,zýpkýnlar, mýzraklar, hatta bir yerde özel bir mýzrak fýrlatýcý görmüþlerdi,çakmaktaþý ve volkan camý obsidiyenden baltalar, kamalar, ucuna taþbaðlý kaytan sapanlar ile ok ve yaydan oluþuyordu. Henüz hiçbir yerdeekip biçme anlamýnda tarýma geçilmemiþti, ama pek çok yerde yabanitahýl, ya da tohumlarý öðütmek için dibek taþý ve havan elikullanýlýyordu. Toprak kaplara hiçbir yerde rastlamamýþlardý. Yalnýz biriki yerde balýk, et gibi yiyeceklerin çamurla sývanýp ateþe atýldýðýný,sonra o sertleþen kabuðun kýrýlarak içindekinin yendiðini görmüþlerdi.Taþ kaplar ile sazdan örülmüþ sepetlerle hasýrlar her yerde

150Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 151: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bulunuyordu. Mezopotamya'da zift ile sývayýp su geçirmez yapmýþlardýonlarý. Deri tulumlar da çok yaygýndý. Bir de sýðýr, eþek, koyun, keçi,domuz, köpek gibi hayvanlar bazý yerlerde evcilleþtirilmiþti. Oralardahayvanlar için yapýlmýþ çevre duvarlarýyla kapýlý, avlulu ev tipleridoðmuþtu. Sur anlamýnda koruma duvarlarýný hiçbir yerdegörmemiþlerdi. Savunma genellikle daracýk geçitlerle birbirindenayrýlan yakýn evlerden oluþan kümeler yapýlarak saðlanmayaçalýþýlmýþtý. O kümeler de en çok bir klan büyüklüðünde oluyordu.

Kemik, boynuz, taþ, diþ ve deniz kabuklarýndan yapýlma kolye,bilezik gibi süs takýlarýný çok kullandýklarý, kendi bedenleriyle elaletlerini süslemeye önem verdikleri görülüyordu. O taký vesüslemelerin bazýlarý kiþilerin toplum içindeki yerini gösteren rütbeler,çoðu da sihir ve büyü ile ilgili týlsýmlardý. Filistin'de bir yerde insankurban törenleri yapýldýðýnýn izlerini bulmuþlardý. Pek çok yerde taþ yada kilden yapýlmýþ, doðurganlýðýn, bereketin simgesi þiþman kadýnfigürleri ile gücü simgeleyen boða heykelcikleriyle karþýlaþýyorlardý.Evlerin içindeki duvar resimleri ve boða baþý kabartmalar da genebüyünün gücünü kullanmak amacýyla yapýlýyordu. Geleceði görmearzusunun kanýtýydý bütün bunlar. Davullar, vurmalý çalgýlar, kamýþ yada kuþ kemiklerinden yapýlmýþ flütler düzenledikleri törenlerdekullanýlýyordu. Ölüler çoðu yerde törenle gömülüyor ve yanlarýnaarmaðanlar býrakýlýyordu. Bir yerde, evin içine gömülen bir ölününsolmakta olan bedeni, canlýlýðýný sürdürdüðünü göstermek ister gibikýrmýzý bir toprak ile boyanmýþtý. Öbür dünya düþüncesininoluþtuðunun iþaretleriydi bunlar. Ve ölüm ötesi yaþamýn� Bir yerdeköyün içinde, ortasýnda bir direk, kenarlarýnda oturma sýralarý olanyuvarlak taþ bir yapý bulmuþlardý. Hem toplantý salonu, hem de birtapýnaktý orasý. Tüm halklarýn karmaþýk, ya da basit birer dili vardý,ama bazý göstergeler o dilleri bilmekten daha fazlasýný anlatýyordu.Deðiþ tokuþla çok uzak yerlere daðýlmýþ bir takým malzemenin ticaretinbaþladý - baþlayacak olduðunu anlatmasý gibi.

Ýlk ayýn sonunda hedeflenen bölgelerin çoðu taranmýþtý. Ýnilenyerleþmelerden yaklaþýk yüz örnek toplanmýþtý, ama bu sayý artacaðabenziyordu, çünkü henüz gidilmemiþ yerler vardý daha listede. Babil'egetirilenler önce bir saðlýk kontrolünden geçiriliyor, alýkonulmayacaklar

151Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 152: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

hemen geri götürülüyordu. Kalanlar hastanenin zemin katýndakihücrelere konuyordu. Ortak bir iç avluya bakan, ön yüzleri parmaklýklýkoðuþlardý onlar. Ýçlerinde yýkanabilir cinsten yer yataklarý ve birertuvalet vardý. Ýlk getirildiklerinde hepsi çok þaþkýn oluyor, yaþamlarýnaneyin, neden karýþtýðýný çözemiyorlardý. Ama bir süre sonra, ki o süreçoðunda farklý oluyordu, istenilen düzende yaþamaya alýþýyorlardý.Iþýklar sönünce yataklarýna yatýyor, çünkü yerden daha yumuþaktýonlar, yemek verilince yiyor, olduklarý yere pislemezlerse uçlarý yakansopalarla cezalandýrýlmýyor, hatta þeker bile alýyorlardý. Aslýnda onlaraçýsýndan tembel ve kolay bir yaþamdý o. Dýþarýdaki tehlikelerlezorluklarýn hiçbiri yoktu orada.

Birbirlerinden farklý yerlerden toplandýklarý için öbürlerinin dilinibilmiyorlardý genellikle. Bir araya getirildiklerinde iþaretler ve seslerleanlaþmaya çalýþýyor, bazen anlaþýyor, bazen de anlaþamayýp kavgaediyorlardý, ama uçlarý yakýcý sopalarla gelenlerin hiç acýmasýolmuyordu. Kavgaya karýþanlar küçük ve karanlýk odalara iki gün aç,susuz kapatýlýyor, koðuþta kalanlara da o süre içinde suyun dýþýnda birþey verilmiyordu. Bu önlem bir süre sonra kavgalarý baþlamadanengellemeye baþlamýþtý. Kadýnlarla erkeklerin ayrý ayrý konduðukoðuþlarda, sürekli kameralarla gözlenen örnekler sýraylaincelenmeye alýnýyordu.

Babil'e geliþlerinin birinci ayýnda Kurul'u toplayýp bir deðerlendirmetoplantýsý yaptýlar. Ali, Toshiki ve Noko Odysse'nin son derece saðlýklýolduðunu, Hans Babil'e yerleþim konusunun tamamlandýðýný,Frederick yapýlan gözlem ve denek toplama gezilerinin sonuçlarýnýanlattý. Zemin kattakilerden sorumlu olan George da oradakilerinsayýlarý ve davranýþlarý hakkýnda bilgi verdi. Ondan sonra Doktorhastanede yapýlan çalýþmalarý özetledi. Toplantýya yanýnda getirdiði veadýnýn Dr. Gani olduðunu söylediði genetik uzmaný Hintli kadýn doktordenekleri inceleyen grubun baþý idi. Uzun boylu, esmer, gözlüklü vekýsa saçlýydý. O da bir takým tablolar göstererek ortaya çýkmayabaþlayan yapýsal özelliklerden söz etti.

"Anladýðým kadarýyla iþleriniz yolunda gidiyor," dedi John ona.

"Evet efendim," dedi Dr. Gani. "Bu arada bizim arkadaþlarýmýzýnmoralleri de giderek yükseliyor. Aþaðýdakilere düne kadar 'maymun'

152Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 153: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

diyenler, yapýlacak Yeni Ýnsan'a Homo Futurus adýný taktýlar. Bencebenimsemeyi çok iyi anlatýyor bu."

"Üstelik bizimkinden daha iyi bir ad bulmuþlar," dedi Benny."Geleceði eskiye giderek yapma çeliþkisini içeriyor."

"Hepimiz kendi bildiklerimizle paralellikler kuruyoruz bu iþte," dediEdwards.

"Gerçekten öyle! Örneðin bu hastane�" dedi Marilyn heyecanlabaþýný sallayarak. "Ýçine birbirinin dilini anlamayan bir sürü insankondu. Hem sonra� neden yedi katlý olarak yapýldý burasý? Hiçdüþündünüz mü?" Kimse ona bir þey söylemedi. "Oysa buranýn adýnýnBabil olacaðýný ve onun buraya konacaðýný bilmeyenler yapmýþtý bumodern, cam, metal kuleyi."

"Ed'in de dediði gibi," dedi John Marilyn'e, "hepimiz kendisüzgeçlerimizden geçiriyoruz gördüklerimizi. Sen de onu yapýyorsun.Bence yalnýzca bir rastlantý bu yapýnýn yedi katlý olmasý. Sonra bizonun içine birbirinin dillerini bilmeyenleri koyduk. Sen eðer Tevrat'taanlatýlaný söylemek istiyorsan, ortak olan bir dili bozup birbirinianlayamaz duruma getirmedik içindekileri. Tersine, anlaþabilmeleri içinortak bir dil öðretiyoruz onlara. Ayrýca oradaki kulenin yapýmý Tanrýtarafýndan durdurulduðu için bitirilememiþti. Bizimki ise baþtan bitmiþ,prefabrik bir yapý. Bazý benzerlikler olabilir olaylar arasýnda. O yüzdentarihin sürekli bir yinelenme olduðunu söyleyenler var biliyorsun,"diyerek gülümsedi kadýna. Marilyn yalnýzca baktý ona. John sonraöbürlerine dönerek, "Konuþacaklarýmýz bittiðine göre, hep birlikteaþaðýda neler yapýldýðýna bir bakalým," dedi ayaða kalkarak.

Asansörle zemin kata inip, bir nöbetçinin durduðu kapýdan geçerekiçeri girdiler. Girdikleri yer, ön tarafýn ortasýnda kilitli bir kapý bulunancamdan bir duvar ve saðýnda solunda büyücek birer oda olan birholdü. Duvarlarý boyunca sarý kapaklý bir sürü dolap sýralanmýþtý. Önkapý koðuþlarýn baktýðý orta avluya açýlýyordu. O kapýdan sonrasýkarantina bölgesiydi. Saðdaki odada koðuþ sayýsý kadar monitör vardýve beyaz giysili beþ kiþi çalýþýyordu içerde. Soldaki odada ise küçükküçük bölmeler ve doktorlar vardý. Bir monitörün önünde çalýþan ikisarý giysili görevliden biri yerinden kalkýp gelenleri baþýyla selamladý ve

153Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 154: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

dolaplardan birer sarý tulum alarak daðýttý. Giysilerinin üzerine giydileronlarý. Sonra da önü camlý baþlýklarý takýp, cam kapýdan avluyageçtiler. Doktorlarýn olduðu soldaki odanýn avluya bakan büyükpenceresinden içerdeki bölmeler görünüyordu.

"Bu� bu� burada kon� konuklarýn ilk kontrolleri yap� ýlýyor,"dedi onlarý karþýlamak için kapýnýn önünde bekleyen George o odayýiþaret ederek.

"Koca kýçlý karýlarla, koca kafalý herifler burada ayýklanýyor, öylemi?" diyerek güldü Benny.

"E� vet, öyle," dedi George da gülerek.

"Ama kadýnlarýn da koca kafalý olmasý gerek," dedi Dr. Gani degülümseyerek. Ýçerdeki bölmelerde iki tane örnek vardý. Biri biriskemleye oturtulmuþ esmer tenli, siyah, kývýrcýk saçlý, sakallý bir erkek,öbürü bir sedyeye yatýrýlmýþ, yandaki adama çok benzeyen bir kadýndý.Baþlarýnda sarý giysili birer görevli vardý ikisinin de. O sýrada yanlarýnaGeorge'un kardeþi Ronald geldi. O da bu katta görevliydi ve kýrmýzý birtulum vardý üzerinde. Gelenleri selamladý.

"Bunlar nereden?" diye sordu Edwards içerdeki iki kiþiyi göstererek.

"Bugün Tanzanya'dan getirilen grubu incelemeye baþladýk," dediRonald. Tabaný beyaz seramik kaplý iç avlunun ortasýna doðruyürüdüler. Yüksek tavandan aþaðýya kameralar, lambalar, zincirlersarkýyordu. Çevredeki koðuþlar ve içindekiler bir hayvanat bahçesini,daha doðrusu bir hapishaneyi çaðrýþtýrýyordu. Ronald'ýn rehberliðindekoðuþlarý gezmeye baþladýlar. Her birinde kaçar kiþinin kaldýðýný, kaçerkek, ya da kadýn olduklarýný, oraya ne zaman getirildiklerini, belirginözellikleriyle alýþkanlýklarýný ve oradaki yaþama gösterdikleri uyumuanlattý sýrayla. Parmaklýklarýn dýþýna asýlý bir dünya haritasý üzerindeiçerdekilerin nereden getirildikleri belirtilmiþ ve yaþadýklarý doðalortamýnýn fotoðraflarý konmuþtu.

"Beklemediðimiz bir sürprizle karþýlaþýp sayýyý arttýrmazsak,toplanmasýna karar verilenler bize fazlasýyla yetecek gibi görünüyor,"dedi Dr. Gani. "Þimdiden yeterince malzememiz oldu elimizde." Osýrada giriþteki odada incelenen kadýn kýrmýzý giysili iki görevlitarafýndan sedyeyle koðuþuna geri getirildi.

154Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 155: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bazýlarý hâlâ bizden ürküyor," dedi Ronald getirilen kadýnýgöstererek. "Onun için sakinleþtirmek zorunda kalýyoruz." Görevlilerkoðuþun kapýsýný açýp içerdekilerin hepsini koðuþun dibinde topladý.Hiçbiri direnme göstermedi, hatta içlerinden bir kadýn hafif hafifmýrýldanarak ve iki yana sallanarak sanki bir þarký söyledi. "Onu gerigetirdiðimiz için dua ediyor galiba," dedi Ronald. Ýki görevli kadýnýsedyeden kapýnýn giriþindeki yataða aktardý. O sýrada doktorlarýnincelediði adam da, sarý giysili iki görevli koluna girmiþ olarak geldi.Gerçi kendi baþýna yürüyordu, ama yürüyüþü biraz sersemlemiþgibiydi. O da koðuþunun kapýsý açýlýnca kendini yerdeki yataklardanbirine attý ve hemen uyumaya baþladý.

***

Frederick'in acil çaðýrýsý üzerine John, Benny, Ali ve Toshikidiðerlerini hastanede býrakýp Odysse'nin olduðu odaya gittiler. Oradaonlarý bir sürpriz bekliyordu. Noko Odysse'nin önünde oturuyordu.Frederick uzakça bir yerde bir sandalyeye oturtulmuþ olan Jimmy'ninyanýnda ayakta duruyordu. Oðlan onlarýn içeri girdiðini görüncegülerek ayaða kalkmak istedi, ama Frederick omuzundan bastýraraksertçe yerine oturttu gene onu.

"Ne oldu Fred?" diye sordu John.

"Bir Zablocky daha yakaladýk sanýrým," dedi Frederick ters tersJimmy'ye bakarak.

"Ne demek oluyor bu Jimmy?" diye sordu bu kez Toshiki oðlana.Ondan önce gene Frederick,

"Þifreleri bozup kilitleri açarak buraya kadar gelmiþ bu fare kýlýklý,"dedi yüzünü buruþturarak. John soran bakýþlarla Jimmy'ye döndü.

"Benim kendi baþýma buraya girmeme izin vermiyorlardý bunlarJohn," dedi Jimmy. "Ya Toshy, ya da Noko ile birlikte olabilirmiþim. Benistersem her yere girebileceðimi göstermek istedim. Girdim de, amaNoko bana teþekkür edip bu iþi nasýl yaptýðýmý öðrenmeyeçalýþacaðýna, bu tatsýz herifi çaðýrdý," diyerek yanýndakini gösterdi.

155Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 156: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Gülümseyerek bakýyordu. Uzun favorilerini açýk sarýya boyatmýþtý veOdysse'nin yeþil ýþýðý vurdukça pýrýl pýrýl parlýyorlardý.

"Ne yapacaðýz þimdi bunu?" diye sordu Benny. "Asalým mý, kazýðamý geçirelim?"

"Hey�" dedi Jimmy. Benny'nin çok ciddi olduðunu görüncegülümsemesi dudaklarýnda donup kalmýþtý. "Þifrelerinizin benim içinçocuk oyuncaðý olduðunu gösterdim size. Bunun için benicezalandýramazsýnýz. Hem benim buraya getirilmemi sizin Baþkan'ýnýzistemiþti," diye peþ peþe, telaþla ekledi.

"Yeter Jimmy," dedi John. "Önce neyin ne olduðunu anlayalým.Ondan sonra�"

"Asalým," dedi Benny.

"Sarah'a söyleyin, bir avukat tutsun bana," dedi Jimmy John'a. Johnonun ne kadar ciddi olduðunu anlayamadý. Korkmuþ gibi yapýp hepsiniiþletiyor olabilirdi bacaksýz.

"Fred sen Jimmy'yi al, odana götür," dedi John. "Sen de Ed'i burayaçaðýr Noko." Jimmy önde, Frederick arkada odadan çýkýncaya kadarkimse konuþmadý. "Bazen bu çocuktan çok ürküyorum," dedi Johnkapý arkalarýndan kapandýktan sonra. "Onun bize geleceðin oynadýðýbir oyun olup olmadýðýný düþünüyorum zaman zaman. O mu bizi, bizmi onu kullanýyoruz, bilemiyorum. Bazen de çok� kusura bakmaBenny ama� çok seviyorum onu. Þirin çocuk aslýnda."

"Sen oðlanýn kýzýný elinden kaptýn diye�" dedi Ali, Benny'ye elinisallayarak.

"Sen beni kýzdýramazsýn oðlum Ali," dedi Benny ona. "Baþtanbaðýþlanmýþlardan birisin benim için. Odysse'mizin babasý, ustam,pirim, rehberim, kutsal öküzüm, nilüfer çiçeðim� Ayrýca ben o piçkurusu konusunda tarafsýzým."

"Ne biçim tarafsýzlýk bu?" diye sordu Ali. "Asalým, asalým, diyediye�"

"Bizim mahalledeki piçler bana çocukken, 'Yahudiyi öldürmekorkut,' deyip bir sürü numara çekerlerdi," dedi Benny. "Eh, bu veletYahudi olmak istemiyor muydu? Ben de Yahudi yapýyorum onu."

156Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 157: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Oðlan biraz haklý," dedi Toshiki. "Burada bizimle çalýþýyor, ama tekbaþýna içeri giremiyor. Alýnýp duruyordu ona. Oysa Odysse'nin buduruma getirilmesinde çok büyük payý oldu. Aklýna koyduðunu yapmakisteyen inatçý bir tarafý var. Bir seferinde üç gün, üç gece hiç durmadançalýþýp, iþini bitirince Noko'nun dizinde bir bebek gibi uyumuþtu."

"Bir gün onu Odysse'nin içinde bulursak þaþýrmamamýzýsöylüyordu," dedi Noko. "Onu birden karþýmda görüverince dediðiniyaptýðýný sanýp korktum."

"Jimmy'nin çok þeyi deðiþtirdiðini hepimiz biliyoruz," dedi John."Benny onun hakkýný yememek için tarafsýz kalmak istedi. Müthiþ zekive bize de çok gerekli, ama boþ býrakýlýrsa tehlikeli olabilir. Bugünkapýlarýn þifreleriyle oynayan o çocuðu, yarýn gerçekten Odysse'niniçinde bulursak þaþýrmayalým. Önlemek için de hiçbir þey deyapamayýz. Ne aklýmýz, ne bilgimiz yeter onunla didiþmeye."

"Ben tarafsýzým. Asalým o sahte sarý çýfýtý," dedi Benny.

"Kapýda nöbetçiler var," diye sürdürdü John. "Toshiki ile Noko'danbiri sürekli burada. Odysse hiç yalnýz býrakýlmýyor, ama Jimmy birçocuk, hem de alýngan bir çocuk. Kýzdýrýp küstürerek kendimizedüþman etmekten çekiniyorum. Hiçbir þey yapmazsak da þýmartýr,tepemize çýkartýr mýyýz?"

"Sana hayran John," dedi Toshiki. "Sen bir konuþup kulaðýnýçeksen�?" O sýrada kapý açýldý ve içeriye Edwards girdi.

"Ýþte size sorunun çözümü," dedi Ali. "Çocuklarýný iyi büyütmekleçok öðünüyordu beyefendi. Bunu da adam etsin de görelim."

"Ne oluyor?" diye sordu Edwards. Konuþulanlarý anlamamýþtý vemerakla bakýyordu oradakilere. "Jimmy'yi nereye götürüyordu Fred?"

"Ben sana anlatýrým Ed," dedi John ona, öbürleri gülüþürken.

***

John seranýn içinde aðýr adýmlarla dolaþýyor, ince uzun saksýlardayeni çýkmaya baþlamýþ filizleri inceleyerek çok katlý raflarýn olduðuyere doðru yürüyordu. Büyük bir alana yayýlan bu saydam yapýnýn

157Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 158: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

içinde bir kaç bölüm vardý, ama o her geliþinde katlý tarým yapýlanraflarýn olduðu tarafa mutlaka uðrardý. Raflardaki paslanmaz çeliktavalarýn üzeri özel bir film tabakasý ile örtülmüþ, içlerine bitkileringerek duyduðu kimyasal sývýlar konmuþtu. Fidanlar tavanýn üzerindekiince örtü delinerek, kökleri sývýya deyecek þekilde içeri sarkýtýlýyor veöylece askýda tutuluyordu. Üzerlerinde güneþ ýþýðý veren biraydýnlatma düzeni vardý. Gece çoðalan, gündüz azalan ýþýklarýylaburasý hep ayný aydýnlýkta oluyordu. Bu yeni yöntemle fidanlar topraktaaramak durumunda olduklarý besinleri kolayca bulup emiyorlardý.Geldiklerinin onuncu gününden beri burada yetiþen sebzeleriyiyorlardý. O yeþillikler arasýnda dolaþmak günün yorgunluðu içindeyaþadýðý kýsa bir mutluluk oluyordu John için. Domatesler, biberler,patlýcanlar arasýnda babasýyla kurduklarý bir düþün içindedolaþýyormuþ gibi geliyordu ona.

'Ýnsanoðlu ne tuhaf,' diye geçirdi aklýndan. 'Kendimizi miyopsanýyoruz, ama asýl burnumuzun ucunu göremeyecek kadaryakýnkörüz.' Benny ile yaptýðý son çalýþmalarý düþündü. Formüllerbasitleþtikçe doðruya daha çok yaklaþýyorlardý. Yaptýklarý yolculuklarýnuzay-zamana oyulan tüneller olduðu fikrine varmýþlardý. Solucandelikleri� bir solucan yumaðý gibi içi boþ bir sürü hortum iç içe giriyorolmalýydý. Bunda Jimmy'nin payý gerçekten yadsýnamazdý, ama verilenihtardan sonra oðlan onlarla pek çalýþmaz olmuþtu. Bir araya geldikleriender zamanlarda da yalnýzca John ile konuþuyordu. Bir ayak sesiyledüþüncelerinden sýyrýldý. Gelen Ali idi. Elinde balýkadam giysilerininolduðu torbasý vardý.

"Dalmaktan mý geliyorsun?" diye sordu John.

"Hayýr hastaneden," dedi Ali baþýný sallayarak. "Dalmayagidiyorum. Seni burada bulacaðýmý düþünüp bir uðradým."

"Ýyi yaptýn," dedi John. "Gel þurada bir yere oturalým. Hastaneyegitmeyeli neredeyse bir hafta oldu. Neler yapýyorlar orada?"

"Örnek toplama iþini bitirmiþler," dedi Ali, kenarda duran iki tahtakasanýn üzerine karþýlýklý otururlarken. "Ellerindeki yetecekmiþ."

"Ýyi," dedi John. "Çok iyi."

"Aþaðýdakilerin hepsi Sarah'ýn yardýmýyla Ýngilizce öðrendi. Buarada her birinin dili de incelenip kayda geçirilmiþ. En azýndan þimdi

158Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 159: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

çok daha yakýnýz birbirimize. Geldikleri günlere göre çok deðiþtiler.Korkudan çok saygý duyuyorlar bize."

"Aklýma ne geldi, biliyor musun?" diye sordu John gülümseyerekbaþýný sallarken. "Bir akþam Benny ile Sarah bana, Ýbranicede Tanrýdemek olan Elohim sözcüðünün tekili olmayan bir çoðul olduðunusöylemiþti. Ordu gibi, orman gibi� Neden tanrý yerine tanrýlardendiðini merak etmiþtim." Ali soran bakýþlarla bakýyordu ona. "Nedenibu muydu acaba?" Öbürü gene bir þey söylemedi. "Eee, baþka?" diyesordu John, konuyu deðiþtirmek için.

"Ben de bizim bilim adamlarýmýzýn arayýp durduðu, maymundaninsana geçiþteki eksik halkayý düþünmüþtüm," diyerek iç geçirdi Ali."Onu burada biz mi tamamlýyoruz? Yani, ne bileyim, halka deðil de birsýçrama mýydý acaba o?" Bir süre karþýlýklý sustular. "Hastanedeaþaðýdakilerin üreme hücrelerini alýp moleküllerinin diziliþinideðiþtiriyorlar. Bazý özellikler arttýrýlýp, bazýlarý yok ediliyor. Doðacakçocuklarýn onlara hiç benzemeyeceði kesin."

"Onun için kaçmadýk mý buraya?" dedi John. Birlikte güldüler.

"Jimmy nasýl?" diye sordu Ali. "Epeydir görmedim onu."

"Ýyidir herhalde. Ben de çok az görüyorum. Doktor'larda kalýyor.Janet onu evlat edindi sanki. Keyifleri yerinde. Siz nasýlsýnýz Ali?Marilyn nasýl?"

"O kadar mutlu ki�" dedi Ali. "Bütün dikenleri döküldü. Ne iyietmiþiz onu buraya almakla. Meðer ne kadar gerekliymiþ o da bana.Geçen akþam ne dedi, biliyor musun? Bu proje bittikten sonra, herkesgitse bile o burada kalmak istiyormuþ. Birlikte burada kalmanýn düþünükurduk uzun uzun. O mutlu diye ben de mutluyum. Sarah'a binlercekez teþekkür ediyorum her gün."

"Ne kadar güzel," dedi John. "Bu günlerin deðerini bilin ikiniz de."

"Bir akþam da bize gelsene John."

"Olur Ali. Gelirim. Biraz inimden çýkmam iyi olur sanýrým.Teþekkürler."

***

159Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 160: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ne iyi ettiniz de geldiniz," dedi Hans, þantiye çardaðýnýn önündemag-lev arabadan inen Sarah ile Marilyn'i karþýlarken. Onlarý alýpgölgeliðin altýna götürdü. Üzerinde planlarýn durduðu masanýnçevresindeki sandalyelere oturdular. Hava çok sýcaktý. Gerçi hafif biresinti vardý, ama dýþarýdaki cehennem ateþini gölgeye taþýmaktanbaþka bir iþe yaramýyordu o da. Üstelik Sarah her zamanki gibi kýrmýzý,Marilyn de beyaz klima kumaþtan giysilerini giymiþlerdi, amabunalýyorlardý.

"Bizim orasý ne kadar iyiymiþ meðer. Biz hiç sýzlanmayalým," dediMarilyn Sarah'a. "Bu sýcaða nasýl dayanýyorsun Hans?"

"Alýþtým. Hatta seviyorum bile. Farklý bir güzelliði var buralarýnbenim için."

"Ne de olsa bize Rommel'in mirasýsýn," dedi Sarah.

Hans onlara Babil'in bitiþiðinde yeni kurmaya baþladýklarý köydeyaptýklarýný anlattý. Büyük seranýn hemen arkasýndaki düzlükte idi yeri.Baþlarýnda o, George ve Ronald olmak üzere, toplanan örneklerinkendileri yapýyordu içinde yaþayacaklarý o köyü. Çalýþanlara öncekerpicin samanýyla çamurunun nasýl karýþtýrýlýp kalýplara konacaðýöðretiliyor, güneþte kurutulup toplanýyor ve duvar örmeye geçiliyordu.Daha sonra o duvarlar gene kerpiç çamuruyla sývanýyordu.

"Ýþçilerinle aran nasýl?" diye sordu Sarah.

"Bunlardan iyisini Almanya'da bulamazdým," dedi Hans. "Öyleçabuk öðreniyorlar ki gösterdiklerimizi, inanamazsýnýz. Burayýkendilerinin benimsesinler diye hiç bekçi koymadýk çevreye. Ýlk gün üçtanesi kaçtý. Ýkinci gün bir tanesi daha yok oldu, ama iki gün sonra ilkkaçan üçü geri döndü. Dördüncüden bir ses çýkmadý. Ya bir yerde ölüpkaldý, ya da tek baþýna yolu bulamadý. Aradýk, ama bulamadýk onu.Burasý dýþarýsý gibi mi? Yýlan, çýyan, yýrtýcý hayvan korkusu olmadan�hele yiyecek arayýp arayýp bulamamak� her gün önlerine iki öðünhazýr yemek konuyor."

"Jimmy bu köy için bazý taslaklar hazýrladýðýný söylemiþti bir arabana," dedi Sarah.

"Yaa, evet. Maya kentlerine benzer bir köy maketi getirmiþti banada," dedi Hans. "Çocukçaydý biraz."

160Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 161: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Kýrmasaydýn garibi," dedi Marilyn duygusallýkla.

"Bilmem artýk. Onunki kendi içinde bitmiþ bir plandý. Bizimkiningeliþmelere açýk olmasý gerekiyor. Þimdiki nüfusla baþlayýp,eklemelerle iki bin kiþiyi barýndýrabilen bir yer olmalý burasý. Georgeçizdi bununkini." O sýrada siyah klima kumaþtan bir tulum giymiþesmer bir kadýn elinde bir tepsiyle yanlarýna geldi. Bir sürahi buzlu çayile bardaklar getirmiþti. Tepsiyi masanýn üzerine sertçe býraktý vedönüp gitti. "Dün benim bardaðýma çay koyarken kaðýtlarýmý ýslatmýþtýda kýzmýþtým," dedi Hans. "Bana böyle tavýr koyuyor."

"Aferin ona," diyerek ayaða kalktý Marilyn. "Ben onun iþini ben seveseve yaparým." Herkes için bardaklara çay koydu. "Mezopotamya'yauygarlýðýn bir gecede geldiðini söyler Sarah. Ne demek istediðini yeniyeni anlýyorum. Ne kadar kýsa zamanda bizlere benzediler, deðil mi?"dedi sonra çevresine bakýnýrken.

"Onun için onlara, bizim gerek duyduðumuz her þeyi yapýyoruz,"diye sürdürdü Hans. "Okul, kitaplýk, çocuk bakým evleri hemenönümüzdeki þu düzlükte olacak. Þu sað tarafa da saðlýk ocaðý,hamamlar ve spor sahalarý gelecek. Meydanda da köy yönetim binasý,toplantý salonu ve konuk evi olacak. Ýþyerleriyle atölyeleri köyüngüneyine koyduk. Meydaný iskeleye baðlayan geniþ ana caddede deçarþýmýz olacak. Daha iþin baþýndayýz, ama iþaret kazýklarýndan neyinnereye geleceðini görebilirsiniz. En son da köyü su baskýnlarýndan,düþman saldýrýlarýndan korumak için çevresine bir duvar öreceðiz."

"O duvarýn içinde þimdilik herkes her iþi yapabilmeli," dedi Sarah."Meslekler zaman içinde oluþmalý." Köydeki toplumsal örgütlenmeyiMarilyn ile birlikte o oluþturuyordu.

"Hiçbir meslek grubunun halk üzerinde bir hakký olmamalý," diyeekledi Marilyn de. "Bizim Birleþmiþ Uluslar'ýn Ýnsan Haklarý EvrenselBildirisine benzer bir kurallar dizisi hazýrladýk onlar için."

"Bu iþi çok seviyorum," dedi Sarah, ayaða kalkýp kendine bir buzluçay daha alýrken. "Yaptýðýmýz iþ çok güzel. Marilyn onunla bir dinintemellerini attýðýmýzý söylüyor, ama ben koyacaðýmýz kurallarýnyozlaþmayacaðýna, daha da geliþtirileceðine inanýyorum. Bunlar bizimyaþadýðýmýz olumsuzluklarý yaþamayacaklar."

161Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 162: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bu dediðine o kadar çok inanmak istiyorum ki," dedi Hansgülümseyerek arkasýna yaslanýrken. "Bunlar bizim insani irinlerimizitanýmazlarsa ne iyi olur. Yaþamlarý bir peri masalý kadar düzgün vepürüzsüz olsun istiyorum. Savaþýn içimde býraktýðý paslar yavaþ yavaþsilinmeye baþladý, ama daha tam olarak kurtulamadým onlardan. Onunhâlâ þu daðlarýn ardýnda sürdüðünü görüyorum geceleri uykumda.Tanklarýn ilerdeki tepelerin arkasýndan çýkýp geldiðini sanarakuyanýyorum. Ama artýk insanlarýn iyi þeyler de yapabileceklerinidüþünmeye baþladým."

"Ne adamsýn sen be Hans," diyerek uzandý ve onun elini tuttuSarah. "Nereden nereye geldin. Senin þu geçirdiðin aþamalarý o kadaraz insan becerir ki� Nasýl saygý duyuyorum sana� Benny beniJimmy'den deðil, senden kýskanmalý asýl."

"Yapma Sarah," dedi Hans utanarak. "Çoðu senin gayretin�hepinizin bana verdiði bu yaþama sevinci� bu aile sýcaklýðý�" Amaarkasýný getirmedi. Önüne bakarak suskun otururken öbürleri dekonuþmadý. "O savaþa katýldýðým için senden özür dilemek istiyorumSarah," dedi bir süre sonra, gene yere bakarak. Adamýn elini sýkarakgülümsedi genç kadýn. Ýkisinin de gözleri dolmuþtu. "Çok özür dilerim."

"Biz buradan topladýklarýmýzý mý, kendimizi mi deðiþtiriyoruz?" diyesordu Marilyn. Üçü birbirine bakarak sustu.

"Eee, çok derinlere daldýk," dedi bir süre sonra Sarah neþeli birsesle silkinerek. "Haydi buraya dönün bakalým siz de."

"Ne dersiniz, size köyümüzü göstereyim mi hanýmlar?" diyerekayaða kalktý Hans. Öbürleri de onunla bir kalktý.

***

John hastanede Dr. Hopkins'in odasýna baktý, ama içerisi boþtu.Tam geri dönecekken ilerden Dr. Gani'nin geldiðini gördü. Genç kadýnonun elini sevinçle sýkarak,

"Ne iyi ettiniz de geldiniz Prof. Bach. Ne zamandýruðramýyordunuz," dedi.

162Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 163: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Neler yapýyorsunuz, bir bakayým dedim."

"Gelin benim odama geçelim," dedi kadýn. "Dr. Hopkins yok." Odasýgeniþ ve aydýnlýk laboratuarýn içinde camlý bir bölmeydi. John masanýnönündeki koltuða otururken çevresine bakýndý. Bölmenin dýþýndaki üçkiþiden biri elektronik mikroskopta, biri bilgisayarda çalýþýyor,üçüncüsü örneklerden bir kadýnýn kolundan kan alýyordu. "Biz buradaçok önemli geliþmeler kaydediyoruz Prof. Bach," dedi Dr. Gani."Örneklerimizin hepsinin genetik yapýsýný çýkardýk. Bilgisayarlarýmýzkimin kiminle eþleþeceðini ayarladý. Çaprazlama þemasýna göreyumurtalar döllendi. Onlarý seçilen kadýnlarýn rahimlerine yerleþtirdik.Þimdi dokuz tane anne adayýmýz var. Yandaki odalarda sürekligözetim altýnda tutuluyorlar. Bir tanesini buraya getirmiþler bakýn.Eðitmenleri onlarý gelecekteki anneliklerine hazýrlýyor."

"Dokuz tane çok az deðil mi Ýndra?" diye sordu John.

"Aslýnda yeterli," dedi Dr. Gani. "Akrabalýk iliþkisi olmamasý için altýtane anneden yola çýkmamýz gerektiðini bize bilgisayar söyledi, amabiz gene de üç tane yedek hazýrladýk. Öbür döllenmiþ yumurtalarýdondurup kaldýrdýk. Bunlar olanlarýn en iyisi."

"Anlýyorum," dedi John. "Öyle diyorsanýz öyledir." O sýradakoridordan Dr. Hopkins geçti. Onlarý görmemiþti. Odasýna gidipüzerindeki yeþil ameliyat önlüðüyle baþlýðý çýkarýp kirli torbasýna attý vebeyaz önlüðünü giydi. Çevresine bakarken John'u görünce hemenonlarýn olduðu yere gitti.

"Hoþ geldin John," dedi elini sýkarken.

"Nasýl gidiyor Jeff?" diye sordu John da.

"Son ameliyatlarý denetliyordum ben de," dedi Doktor.

"Ameliyatlar bitmedi mi daha?" diye sordu John.

"Bir Yemen-03-erkek cuma günü beyin ameliyatý olmuþtu," dedi Dr.Gani bilgisayarýndaki bir listeye bakarak. "Bu pazartesi de birTanzanya-11-kadýn kalça ve omur ameliyatý oldu son olarak."

"Bugünküler ne o zaman?" diye sordu John. Þaþýrmýþtý.

"Daha ileri düzeyde bir takým iyileþtirmelerin yapýlmasý gerektiðinitartýþmýþtýk dün kendi grubumuzda," dedi Doktor genç kadýna bakarak.

163Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 164: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Dr. Gani de þaþýrmýþtý. Bir John'a, bir Doktor'a, bir de bilgisayarabakýyordu.

"Ne demek bu Jeff?" diye sordu John. Gerçekten anlamamýþtý.

"Daha ileri düzeyde ameliyatlar�" diye yineledi Doktor. "Bazýörneklerden organlar alarak birini tam insan�"

"Benim listemde yok bu ameliyat Doktor," dedi Dr. Gani ona.

"Senin iþin zaten baþýndan aþkýn kýzým. Niye bir de bu tür önemsizkonularla meþgul edelim seni?"

"Bir dakika Jeff!" dedi John araya girerek. "Doðru mu anladýmacaba? Bir kaç hurda otomobilden çalýþan bir otomobil yapmak gibi birþey mi söyledin sen þimdi?"

"Evet John. Niye olmasýn?" dedi Doktor heyecanla. "Geriye kalanlarda birer organ bankasý gibi�"

"Hayýr Jeff!" diye baðýrarak ayaða kalktý John. Masanýn üzerindenDoktor'a doðru eðildi. "Böyle bir konuyu kendi baþýna nasýl�"

"Ama John..." diyecek oldu Doktor. John elini masaya vuraraksusturdu onu.

"Yeter Jeff! Hiçbirimizin haberinin olmadýðý bir þeyi yapýyorsun senburada. Ýnsaf! En önemsiz iþlemleri bile Kurul'dan geçirdiðimizibiliyorsun."

"Elbette John. Beni yanlýþ anladýn," dedi Doktor, durumuyumuþatmaya çalýþan sakin bir sesle. "Senin dediðin o raporuhazýrlamak için yapýlan bir deneydi bizimki. Sonuçta elbette bir raporlagelecektik biz de Kurul'a."

"Kaç kiþi öldü bu gün?"

"Ýki," dedi Doktor. "Ama dediðim gibi, birer organ bankasý�"

"O bütünleþtirdiðinin yaþama þansý ne?"

"Yüzde elli,"

"Yani o da ölürse üç, öyle mi?" dedi John sertçe. "O üç kiþiyiharcama yetkisini sana kim verdi Jeff?" Doktor bir þey söylemedenbakýyordu John'a. "Onlar bir sürü elemeden geçirildi. Verilen onca

164Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 165: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

eðitim... Sen neleri harcadýðýný�" deyip sustu. Sözünün sonunugetirmedi. "Ýnanamýyorum," diyerek baþýný salladý sonra. "Böyle birþeyi kendi baþýna nasýl�?"

"Sana bir rapor gelecekti John. Niye anlamak istemiyorsun?"

"Önce bugün yapýlan bu ameliyatla ilgili raporunu bekliyorum," dediJohn sertçe. "Bundan sonra Kurul'un onayý olmayan hiçbir iþlemyapýlmayacak burada. Anladýn mý Jeff?"

"Elbette John. Nasýl istersen," dedi yaþlý adam. O da çok öfkeliolmalýydý, ama hiç dýþarý vurmuyordu duygularýný.

"Buraya kendi zamanýmýzdaki tartýþmalardan kaçýp geldik," dediJohn ona. "Ama burada ahlaksýz olabileceðimiz anlamýna gelmiyor bu.Aþaðýdakilerin de en az bizim kadar haklarý var. Onlarý buraya biz zorlagetirdik. Dolayýsýyla korumak da bize düþüyor. Devletin mahkumlarýkorumasý gerektiði gibi� ayrýca suçlu falan da deðil bizimkiler. Seninbu yaptýðýn iþ cinayetten baþka bir þey deðil." John'un sesi giderekyükselmiþti. Elini masaya vurarak, "Akþama kadar raporunu masamabekliyorum," dedi ve bir yanýt beklemeden odadan çýkýp hýzlý hýzlýasansöre doðru yürüdü.

***

Akþam yemeðinden sonra yapýlacaðý bildirilen Kurul toplantýsýnýnöncesinde, John önünde Doktor'un raporu, hiç konuþmadan masanýnbir ucunda oturuyordu. Diðerleri yavaþ yavaþ odaya girerken kendiaralarýnda konuþuyordu. Edwards, Ali, Benny, Hans, Sarah ve Toshiki,arkalarýndan bir kaðýdý inceleyerek Jimmy içeri girdi. Oðlan kendineçok büyük gelen beyaz bir bornoz giymiþti. Önü açýktý ve içinde parlakkumaþtan donu görünüyordu. Kâküllerinden birini yeþile, birini dekýrmýzýya boyamýþtý. Koltuðunun altýnda da bir paket vardý.

"John sana anlatmak istediðim ilginç bir�" diye baþladý Jimmyheyecanla.

"Sonra lütfen Jimmy," diyerek onun sözünü kesti John. Yüzününasýklýðýný o zaman fark etti diðerleri. "Sen biraz Marilyn'in odasýnda

165Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 166: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bekle. Olur mu?" Oðlan dýþarý çýktýktan sonra Toshiki kapýyý kapattý vegelip bir koltuða oturdu. John hastanedeki olayý kýsaca özetledi onlara.Zaman zaman sesinin yükselmesine engel olamamýþtý. Bitirinceþaþýrmýþ bir þekilde susan arkadaþlarýna baktý sýrayla.

"Demiþtim ben size, demeyeceðim," dedi Benny, derin bir iççekerek. "Dýþardaki þu piçe de güvenmediðimi de söylemeyeceðimartýk. Janet'in yanýnda böyle dolaþýyordu. Kadýn da banyodaydý.Düdüklüyor galiba karýyý. Kocasý olacak kart papaz da buna gözyumuyor."

"Adileþme Benny. Özel yaþamlarý bizi hiç ilgilendirmez," diyerekkarþý çýktý Sarah.

"Neden ilgilendirmesin? Öyle diye diye tepemize çýkardýk opezevenkleri."

"Ne yapalým peki?" diye sordu John.

"Kovalým gitsinler," dedi Benny hiç düþünmeden. "Onlarsýz da olur.Koskoca A.B.D. Baþkaný böyle bir projeyi doktor olan o pezevengindeðil de, bir fizikçi olan senin yönetimine býraktýysa, bir bildiði olmalý.Kovalým gitsinler."

"Ben de düþündüm onu," dedi John. "Ama saðduyuyla baktýðýmzaman Doktor'un bu proje için henüz gerekli olduðunu görüyorum."

"Yaa? Neden?"

"Hastanedekilerin hiçbiri iþin bütününü yüklenmeye hazýr deðil deondan. Onu bir yere gönderemeyiz."

"Ýyi o zaman," dedi Benny omuzlarýný silkerek. "Býrakalým da birazdaha yeni Frankenstein'lar yapsýn. Üstelik cesetlerden deðil,canlýlardan yapýyor herif canavarlarýný. Bir de ödül verin isterseniz."

"Kurul kararýyla yetkisini kýsmayý öneriyorum," dedi John aðýr aðýr."Bundan böyle ameliyatlara girmemeli örneðin. Onun yerine Ali'yi,yardýmcýlýðýna da Ýndra'yý getirebiliriz. Doktor danýþman olarak kalýr."

"Olabilir mi?" diyerek kuþkuyla baktý Benny öbürlerine.

"Ayrýca bu iþe o kadar emek veren birini 'kovalým gitsin' demek de,çok hakça gelmiyor bana," dedi John.

166Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 167: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Senin þu duygusallýðýn yok mu�" dedi Hans baþýný iki yanasallayarak. Benny de ters ters baktý John'a. Onun bualçakgönüllülüðüne çok kýzýyordu. Ona göre tersi gibi bir hastalýktý odavranýþ da. Yani megaloman olmakla eþdeðerdi. Ýyimserliklekötümserliðin aþýrýsý� Polyanna çatlak karýnýn tekiydi Benny'ningözünde.

"Sen de mi gönderme taraftarýsýn?" diye sordu John Hans'a.

"Hayýr," dedi Hans. "Ben kalmasýný gerekli görüyorum. Ýþinbütününü o planladý. Biz yalnýzca izledik onu."

"Ben de ayný fikirdeyim. 'Dere geçerken at deðiþtirilmez,' derlerbizim memlekette," dedi Ali. "Doktor yetkileri kýsýlarak kalmalý." Hansgülümseyerek baþýný salladý ona.

"Kabul eder mi?" diye sordu Edwards. "Hiç sanmam. 'Ya hep, yahiç' diyen kiþilerden o, ama giderse de gider. Biz yazalým ihtarýmýzý.Yerine birisi yetiþinceye kadar proje biraz gecikir. O kadar."

"Sen ne diyorsun Toshy?" diye sordu John.

"Tüylerimi diken diken etti biraz önce anlattýklarýn. O adama karþýöfke duyan herkes son derece haklý. Yaptýðý iþ resmen cinayet.Yetkisini kýsýp iþin baþýnda býrakmakla biz de o cinayetlere ortakoluruz. Suçu cezasýz býrakýrýz. Ben gönderelim derim. Hattaolabilseydi de bir mahkemede yargýlayabilseydik onu."

"Sarah�?" dedi John genç kadýna bakarak.

"Yetkisi kýsýlýp kalsýn. Ali'nin o iþin üstesinden geleceðindeneminim."

"Bu durumda yetkisi kýsýlarak kalmasýný isteyen dört kiþiye karþýlýk,gitmesini isteyen iki kiþi oldu. Bir ihtar mektubu yazarak yetkilerinikýsýyoruz Doktor'un," dedi John kýsaca, diðerlerine bakarak. "Ali, senJeff'ten gelen þu rapora bir bak," diyerek önündeki dosyayý Ali'ninönüne sürdü. Öbürü yalnýzca baþýný salladý. Uzanýp raporu almadý.

"Doktor'un rütbelerini bu þekilde sökünce Jimmy nasýl davranýracaba?" diye sordu Toshiki.

"Kendisi bilir," dedi John.

167Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 168: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ama ben onu yitirmek istemiyorum," diye sürdürdü Toshiki."Duygusal biri o. Bundan mutlaka etkilenecektir."

"Çaðýralým bakalým ne anlatacakmýþ," dedi John. Toshiki kalkýpJimmy'yi çaðýrmaya gitti. Biraz sonra o önde, Jimmy elindeki paketlearkasýnda odaya girdiler. Bu kez bornozun kuþaðýný baðlayýp önünükapatmýþtý.

"Ýyi akþamlar Sarah. Ýyi akþamlar John," diyerek yalnýzca ikisiniselamladý. Elindeki paketi masanýn üzerine koyup John'un önünedoðru sürdü. Masanýn çevresindeki boþ koltuklardan birine oturmadý.Gidip John'un arkasýnda ayakta durdu.

"Çok önemli iþlerinden zaman ayýrýp benimle konuþtuðun için sanateþekkür ederim," dedi iðneleyici bir ses tonuyla. "Geçen gün, Artý-1963 ile Eksi-8000'i bir þekilde birleþtirmek istediðini söylemiþtin. Senonunla ilgilenememiþsindir mutlaka, ama ben bir ipucu yakaladým."

"Nasýl bir ipucu Jimmy?" diye sordu John, kendini oðlanýnsöylediklerine yoðunlaþtýrmaya çalýþarak.

"Aklýný verebileceksen anlatayým." John ona baþýný salladý. "Mayatakvimini incelerken ilginç bir þey buldum. Tam bizim bu iki zamanlýyaþantýmýza uygun bir yöntem," diyerek masadaki paketin içinden üçdeðiþik büyüklükte karton halka çýkardý. Üzerlerinde çizgiler, harfler verakamlar vardý. Yan yana masanýn üzerine koydu onlarý. Herkes onudikkatle dinlemeye baþlamýþtý. "Önce, Mayalarýn matematik sistemi,bizimki gibi onluk deðil, yirmilik düzendeydi. Yani bizde haneler birler,onlar, yüzler diye sola doðru büyürken, onlarda aþaðýdan yukarýyadoðru birler, yirmiler, dört yüzler diye gidiyordu." Durup oradakilere birsüre baktýktan sonra anlatýmýný sürdürdü. "Takvimlerine gelince,adamlarýn bir yýlýnda her biri on üçer günlük yirmi tane ay vardý." Soleline masadaki küçük, sað eline de orta boy halkayý aldý. "Bu küçükolan on üç dilime bölünmüþ bir aylýk halka. Öbürü de yirmi dilimebölünmüþ bir yýllýk halka." Küçük halkayý öbürünün içine, bir noktadabirbirlerine deyecek þekilde masaya koydu. "Aslýnda onlar tanrýlarýnadlarýný koymuþ, ama ben senin adamlarýn anlasýn diye günlere 1, 2,3, 4, aylara da A, B, C, D dedim. Bak, birinci günü A ayýna denkgetiriyorum. 1-A oldu, yani yýlbaþý. Küçük halkaya bir günlük bir adým

168Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 169: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

attýrýyorum. Ýkinci gün 2-B oldu. Üçüncü gün 3-C� Böyle sürüpgidiyor."

"On üçüncü gün 13-M olacak," dedi Benny. Masaya uzanmýþhalkalara bakýyordu. "On dördüncü gün ikinci ay baþlayacak ve adý 1-N olacak."

"Evet ya John, iþte iþin güzelliði burada," dedi Jimmy. "Bir yýl sonrayeniden 1-A gelinceye kadar bir tane bile birbirinin eþi harf-rakamikilisi görmüyorsun. Her günün özel bir adý oluyor. 13 Ekim der gibideðil, John Bach der, Jimmy Ocean der gibi."

"Ýyi de, bir yýlda 260 gün oluyor," dedi John.

"Uzmanlar buna 'tanrýlarýn takvimi' diyor, ama hiçbiri bu 260 günlükritmin nedenini açýklayamýyor. Adamlar dinsel törenlerini bu takvimegöre yaparlarmýþ. Bir de bu büyük halka var," diyerek masadaki sonhalkayý aldý. "Bunun üzerinde 365 dilim var. Ben gene rakamlar verdimher birine. Biraz önceki mantýkla halkalarý yerleþtirirsek," diyerek büyükhalkayý öbür ikisinin dýþýna, üçü bir noktada birbirine deyecek þekildeyerleþtirdi. "Bu kez 1-A-1'den baþlýyor. Ondan sonra 2-B-2 geliyor,sonra 3-C-3, falan, falan, 13-M-13'den sonra küçük halka baþadönüyor ve ikinci ay 1-N-14 diye baþlayýp, 2-O-15, 3-P-16 diye gidiyor.Bu iþlemde de hiçbirinin adý birbirine benzemeyen tam 18,980 günoluyor."

"Bunlarý bize niye anlatýyorsun Jimmy?" diye sordu Edwards.

"Bir dakika Ed, ben anladým galiba," dedi John. "Evet Jimmy," dedisonra oðlana.

"O 18 bin küsur günü 260'a bölersek 73 tane küçük yýl elde ederiz,"dedi Jimmy. "365'e bölersek 52 tane bizim yýlýmýzdan buluruz."

"Ve böylece Artý-1963 ile Eksi-8000'i ayný takvim üzerindegörebiliriz," dedi John. Heyecanlanmýþtý.

"Aristo Tanrý'nýn geometriyi çok sevdiðini söylemiþ," dedi Benny.

"Ben de çok severim John," dedi Jimmy. "Aristo söyleyince tamamoluyor da, Jimmy söyleyince neden kimse kulak asmýyor?" O sýradaBenny ayaða kalkýp halkalara doðru masanýn üzerine eðildi ve,

169Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 170: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Belki bu 260 günlük yýlý çýkarmalýyýz aradan," dedi düþünür gibi."Bu çarklarý bizim uzay-zaman giriþimine oturttuðumuz zaman�Bravo ulan çocuk!" dedi sonra Jimmy'ye doðrudan doðruya. Onunyanýna gidip elini sýktý. Jimmy çok þaþýrdý. Hatta biraz kýzardý, amakendini hemen toparlayýp,

"Jimmy de geometriyi severmiþ, deðil mi?" dedi Benny'ye.

"Hepimiz severiz," dedi John.

"Ama bunlar benim öbür projemi sana göstermek istemediler,"diyerek Hans'ý iþaret etti oðlan. Yeniden eski kavgacý tavrýný takýnmýþtý.Masanýn üzerindeki kutunun içinden, üzerinde çeþitli büyüklüktegeometrik formlar olan bir karton çýkarýp John'un önüne koydu. "Busizin burada yapacaðýnýz köyün maketi idi. Söze gelince herkesgeometriyi seviyor, herkes Mayalarýn matematiðine hayran, amakimse onlarýn yaptýðýný yapmak istemiyor. Ben o yaptýðýnýz anlamsýzköyü o þekilde tasarlamýþtým ki, bizim burada olduðumuzkanýtlanacaktý. Bir zekâ göstergesi. Benim deðil, genel anlamdazekânýn imzasý. Dýþardaki maymunlarýn akýl edemeyeceði birsýçramanýn kanýtý. Gelecek kuþaklara býrakýlacak bir mühür. Pisayýsýný, aritmetik ve geometrik dizileri, asal sayýlarý, sonraortaçaðdaki Pisa'lý Fibonacci'nin dizisini kullandým. 1,1,2,3,5,8,13,21.Çaktýn mý? 'Biz buradaydýk,' demek için."

"Bizim yapacaðýmýz köyün zaman içinde büyümesi gerektiðinikonuþmuþtuk seninle," dedi Hans oðlana yumuþak bir sesle. "Ýþleviolmayan büyüklükler çýkýyor bunda karþýmýza. Küreler, küpler,piramitler�"

"Evet ama, hiçbir anlamý olmayan eciþ bücüþ þeyler yapýyorsunuzsiz orada."

"Ayrýca 'biz buradaydýk' diye imza atmaya hakkýmýz var mý?" diyesordu John.

"Burada yaptýklarýmýzýn hangisine hakkýmýz var John?" diyerekgüldü Jimmy. "En azýndan bir takým pýrýltýlar ekleyebilirizyaptýklarýmýzýn içine."

"Belki baþka bir yerde Jimmy," dedi John.

170Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 171: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben çocuk deðilim," dedi Jimmy sertçe. "Baþka bir yer ve zamanýnolmayacaðýný biliyorum John. Beni kandýrmaya çalýþma."

"Seni kandýrmaya çalýþmýyorum Jimmy. Sen baþka bir sürü yerdezekânýn imzasýný zaten atýyorsun. Bir önceki konunun hepimizi nekadar etkilediðini görmedin mi? Pek çok þey gibi, takvimimizi de sanaborçlu olacaðýz. Onun için sana nasýl teþekkür edeceðimi bilemiyorum,ama gel bu konuyu mimarlara býrakalým."

171Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 172: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

7.

Ve ben aðýzsýz, dilsiz, çocuksu varlýklara

Nasýl verdim aklý, düþünceyi�

Önceleri insanlar görmeden bakýyor,

Dinlediklerini anlamýyorlardý.

Ömürleri boyunca düþ görüntüleri gibi

Düzensiz, geliþigüzel yaþýyorlardý.

Aiskhylos

Her zamanki gibi parlak ve güneþli bir gündü. John, Hans'ýnkullandýðý helikopterden aþaðýya bakýyordu. Köyün üzerinden bir kezdaha geçmesi için arkadaþýna iþaret etti. Hans da aracý geri döndürüpköye yöneltti. Sapsarý bir buðday tarlasý vardý altlarýnda. Orada çalýþanbir kaç kiþi onlara el salladý. Ürünün neredeyse yarýsý biçilmiþti. Ýlkhasatlarýydý bu onlarýn. Tarlanýn bittiði yerdeki damlarla aðýllar boþ gibiduruyordu. Bu sýcakta hayvanlar dýþarý çýkarýlmamýþtý. Köyde de fazlabir hareket yoktu. Sokak aralarýnda yalnýzca bir kaç kiþi vardý. Yaklaþýkbir yýldýr yaþýyordu burasý, ama John onu ilk kez böyle tepedengörüyordu. Hoþuna gitti. 'Bal gibi bir imza iþte bu da,' diye düþündü,aklýna Jimmy'nin yaptýðý maket gelmiþti. 'Birbirini dik kesen sokaklar,ortadaki meydan, iskeleye uzanan aðaçlýklý geniþ yol, çevreyi saransurlar� bu zamanýn hiçbir köyüne benzemiyor burasý. Her þeyinkendiliðinden olmasý için o kadar özen gösterildi, ama gene de bir imzaoldu.'

Bürolarýný surlarýnýn en yüksek kulesine taþýmýþ olan Sarah ileMarilyn helikopterin sesini duyunca dýþarý çýkmýþ, duvarýn üzerindenonlara el sallýyordu. Kýrmýzý ve beyaz giysileri içinde hemen fark

172

Page 173: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

ediliyorlardý. John da, görüp göremeyeceklerini merak ederek, elinisalladý onlara. Sonra Hans'a baktý. Onunla Sahra Denizinde yaptýklarýyolculuklarý düþündü. Ne kadar uzakta kalmýþtý o günler. Sanki hiçyaþanmamýþ, düþünmek bile istenmeyecek kadar eskiye aittiler.Hans'ýn da ara ara o günleri düþünüp düþünmediðini merak ederekyeniden aþaðýya çevirdi bakýþlarýný. Köyün bitiþiðindeki üslerininüzerindeydiler þimdi. Hastane, lojmanlar, pýrýl pýrýl ýþýldayan büyüksera, güneþ enerjisi santralý, uçak ve helikopter hangarlarý, depolar,Ali'nin küçük denizaltýsýyla balýkçý kayýklarýnýn baðlý olduðu iskelesýrayla altlarýndan geçti. Hans helikopteri denizin üzerinde geriyedöndürürken Odysse'nin içinde durduðu yapýdan yansýyan ýþýkgözlerini aldý.

Ýki yerleþim yan yana ne kadar garip duruyordu. Biri kerpiç ve taþtanyapýlmýþtý, öbürü cam ve metalden. Fark yalnýzca malzemede deðildi.Bambaþka iki dünyaydý onlar. Birbirinden kesin kurallarla ayrýlmýþlardý.Her ne kadar Kamp-Babil'deki geliþmiþliði Köy-Babil'dekiler bilse de,kendi yapamayacaklarý hiçbir araç o taþ duvarlardan içerisokulmuyordu. Sarah ile Marilyn bu köyün halkýna nasýl yaþamalarýgerektiðini öðreten öðretmenleri olmuþtu. Dil öðretmekten baþlayarakokuma-yazmaya, ekip biçmeye, hayvan yetiþtirmeye, yemekpiþirmeye, spor yapmaya, cinsellikten evliliðe kadar her þeyi onlarsokmuþtu aþaðýdakilerin yaþamlarýna. Koyduklarý kurallara köydekiherkes uymak zorundaydý. Hiç karþý gelmeden uyuyorlardý onlar da.Evlenmeler kayýtlara baðlanmýþtý örneðin ve köyde otuza yakýn gebekadýn vardý. O zamana kadar da üç doðum olmuþtu.

O bebeklerin dýþýnda bir de hastanede doðanlar vardý. Köyegetirilmemiþlerdi henüz, çünkü özeldi onlar. Havva'lar, Adem'lerdenilen anne-babalarýyla köyün ayrý bir bölgesinde kalacaklar,kendileri gibi olmayanlarla birleþmelerine kesinlikle izin verilmeyecekti.Hele hele surlarýn dýþýnda hâlâ taþ devrini yaþayanlarla asla. Bir köydeiç içe yaþayan iki grubun birbirinden ne kadar ayrý durabileceðinimerak ediyorlardý. Belki de biraz aralýk koymak gerekiyordu aralarýna,ama o dokuz bebeði dýþardaki yaban dünyada nasýl koruyabilirdi birkaç anne baba? Hepsi birden anýnda yem olurdu oradaki vahþete. Saðkalamaz, ya da karýþmadan duramazlardý Babil'e getirilmeye bile

173Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 174: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

deðer bulunmayanlarla. Sonuçta köydekilerle bir tür akrabasayýldýklarýndan, ayný duvarýn içinde olmalarý fikri aðýr basmýþtý. Hemde hastanede doðanlarýn ilerde bir soylular sýnýfý oluþturmalarýndankorkula korkula.

Hastanede ne kadar güvendeydiler ki? Bir yandan Doktor'un oameliyatlarýna kurban giden üç kiþi, bilinmeyen bir hastalýktan ölen ikikadýn, öte yandan ýrza geçmeler� bakýcýlardan biri bir geceHavva'lardan biri ile seviþirken yakalanmýþtý. Gerçi hemen alýnmýþtýgörevden, ama acaba daha önce baþkalarý da� Adam Kurul'a yaptýðýsavunmasýnda, "Ben onlarýn soyuna insanlýk esprisi katýyorum.Onlarýnki ilkel, sizinki kuru. Benimki en doðrusu. Býrakýn buradakiherkes kendine onlardan karýlar, kocalar alsýn," demiþti. Onun busözleri Sarah'ýn aklýna takýlmýþ, bilgisayarýna yaptýrttýðý aramada, 2012yýlýnda bir bilimadamýnýn laboratuarýndaki maymuna tecavüz ederkenyakalanmasý üzerine kendini ayný sözlerle savunduðunu bulmuþtu. Nebiçim bir çark içinde yuvarlandýklarý hâlâ belli deðildi. Ne demekoluyordu bütün o yansýmalar?

John aklýný, yanýtsýz sorulardan köydeki geliþmelere kaydýrmayaçalýþtý. Sarah ile Marilyn köy içindeki çatýþmalarý, sürtüþmeleriolabildiðince önlemeye çalýþýyordu. Bir yýlýn çok kýsa olduðunubiliyordu ikisi de, ama gene de umutluydular. Suç olduðunu öðrettikleridavranýþlarýn giderek azaldýðýný söylüyorlardý. En azýndan oradayaþamanýn bedelinin konulan kurallara uymak olduðunukavramýþlardý. Dýþarýsý ile farkýn farkýndaydýlar. Hatta Marilyn'inönerisiyle eski köylerine gezmeye götürülen bir grup, oradabýrakýlacaklarýný sanarak çok korkmuþ, getirildikleri araçtan inmek bileistememiþti.

Kendi aralarýnda basit bir Ýngilizce ile anlaþýyor, hatta 'BabylonNews' adlý haftalýk bir gazete bile çýkarýyorlardý. Üstelik çok tutulmuþtuo. Köydekiler kadar kamptakiler de olan biteni oradan izliyordu.Sarah'ýn da bir köþesi vardý gazetede. John kýzýn orada yazdýklarýnýzevkle okuyor, merakla yenisinin gelmesini bekliyordu. Sonuncuyazýnýn baþlýðý neydi? 'Nefretin nedeni her þey olabilir, ama sevgininhiçbir nedeni yoktur.' (*) Ýlginçti. Marilyn ile birlikte sevmeyi, sevgilerinibelli etmeyi ve o belli ediþi kalýcý kýlmayý öðretmeye çalýþýyorlardý

174Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Raiuhes Ahaefvthe, Romulus II

Page 175: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

insanlarýna. Birlikte resim yapýyor, þiir yazýyor, müzik geceleridüzenliyorlardý. "Sevgi geliþmiþlik derecesiyle doðru orantýlýdýr,"demiþti Sarah önceki yazýlarýndan birinde. "Sevmek kültürle geliþir.Ýnsanlar ne kadar çok öðrenirse o kadar çok sever. Çünkü sevmek deöðrenilir." John'a, karýsý için duyduðu, artýk kutsallýk derecesineulaþmýþ sevgiyi düþündürtmüþtü onun o yazýsý. Onun yazýlarýnýokuduktan sonra içindeki ürkekliðini yenerek, iki kez Eve'in öldüðükazanýn öncesine gitmeye çalýþmýþtý. Bir kez Benny ile, bir kez deSarah ve Noko'nun üstelemesiyle denemiþ, ama Odysse'ye kumandaedememiþti nedense. Ýçini çekerek aklýný karýþtýran ve þimdi piþmanlýkduyduðu o garip olayý da düþünmemeye çalýþtý.

Hans havaalanýna doðru yönelince hastanenin üzerinden geçtiler.Oradaki anneler doðurduklarý bebekleri, bakýcýlarýn yardýmýyla yenidendüzenlenmiþ zemin katta büyütüyordu. Dokuz Havva'ya karþýlýk,bazýlarýnýn spermleri iki kez kullanýldýðý için, altý Adem vardý ve onlarda Köy-Babil'e gönderilmemiþ, kampta çeþitli iþlerde görevlendirilmiþti.Adem-Bir'i Ali teknesinde çalýþtýrýyordu. Adem-Ýki ile Üç hastanede,Dört yemekhanede idi. Beþ'e seranýn bakýmýný vermiþler, Altý'yý dahavaalanýnda çalýþtýrýyorlardý. John pistin yanýnda develere birilerininbir þeyler yüklediðini gördü. Çölde bir yerlere gidiyorlardý galiba.Yabancýlarla iliþkiye girmemeleri ve kendilerini dýþ dünyaya karþýsavunmalarý öðretilmiþti onlara. Yakýnda öðretilenlerin ne kadarýnauyduklarýný göreceklerdi.

'Bizden sonra ne olacak?' diye düþündü John. Her þeyi onlarabýrakýp gideceklerdi. Köy-Babil þimdilik atanan iki Adem, bir Havva veköydekilerin seçtiði üç kiþiden oluþan altý kiþilik bir kurullayönetiliyordu. Sarah ile Marilyn o kurulun oy hakký olmayan üyeleriydi.Gitmeden önce ikisinin yerine bir kiþi daha seçilecek ve o yedi kiþidenbiri Baþkan olacaktý. Kendi kurullarýnda bu konuyu epey tartýþmýþlar,Benny sýrf altý Adem'den oluþan bir yönetim önerirken, Marilyn tümüyleözgür seçimden yana olmuþtu. John'un merak ettiði konu, baþkanseçilen kiþinin, onlar gittikten sonra ne yapacaðýydý. Kendini kral ilanedebilir, ya da kurallara uyup süresi dolunca seçime gidebilirdi.Geçenlerde bu konuda, artýk Kurul üyesi olmayan Doktor'la yaptýðýkonuþma geldi aklýna. Yaþlý adam beklemedikleri bir uysallýkla kendine

175Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 176: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bildirilen rütbe sökümüne boyun eðmiþ, velinimetlerine karþý gelmeyidüþünmediðini, projeyi izleyebilmek için kalmasýna izin verilmesineteþekkür ettiðini söyleyerek kenara çekilmiþti. Kimseyle de zorunluolmadýkça konuþmamýþtý. Ali ve Ýndra ile bile� Onlar da hastaneyiDoktor olmadan çevirebilmek için iliþkiyi en azda tutmayaçalýþmýþlardý. Küçücük kampta onu aylarca görmedikleri olurdu, amabu kez kendisi çýkýp gelmiþti John'un odasýna ve,

"Burada kimi lider olarak býrakacaksýnýz?" diye sormuþtu.

"Çeþitli yöntemler tartýþtýk aramýzda," demiþti John. "Sonundabaþkanýný seçimle belirleyecek bir kurul öngördük."

"Henüz maymun sayýlan bir sürüye güçlü bir lider býrakmadan mýgitmeyi düþünüyorsunuz?" demiþti Doktor. John onun o aþaðýlayýcýtavrýna þaþýrmýþ, ama tartýþmaya girmek istemeyerek susmuþtu. Taþdevrini yaþýyor olsalar da insandý onlar. Doktor dýþýnda hepsi en yakýnatalarý olarak görüyordu onlarý. "Korktuklarý tek þey bizim buradakivarlýðýmýz. Biz olmayýnca kendi baþlarýna yürütemezler. Bir baþlarýolmalý mutlaka."

"Aa, evet. Ýlk baþkaný biz belirleyeceðiz. Ondan sonrakiler seçimlegelecek."

"Hangisi o?" diye sormuþtu Doktor.

"Bilmiyoruz. Odysse hâlâ deðerlendiriyor adaylarý. Þimdilik Adem-Beþ biraz önde öbürlerinden. Onu soruyorsan eðer."

"Evet John. Onu soruyordum. Söylediðin için teþekkür ederim. Bende kendimce onu uygun görüyordum. Sevindim ayný sonucagelmemize."

Kamp-Babil'deki iþler tasarlandýðý þekilde bitmek üzereydi. Sýra,elliþer yýllýk aralýklarla geleceðe giderek, Babil'in kendi baþýnagösterdiði geliþmeyi incelemeye geliyordu yavaþ yavaþ. Jimmy'ninönerdiði elli ikiþer yýllýk aralýklarý kullanmamýþ, takvimlerini elli yýllýketaplara göre düzenlemiþlerdi. Biraz hüzünlü bir iþ olacaktý o incelemeiþi. Buradaki tanýdýklarýnýn hemen hemen hepsi büyük olasýlýkla ölmüþolacaktý. Ne de onlarý bilen kimse kalmýþ olacaktý gidilecekBabil'dekiler arasýnda. Ve eðer taramalar istedikleri sonuçlarý verirse

176Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 177: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

görevleri sona erecekti. Her neyse, þimdilik olacaklarý merak etmektenbaþka yapacaklarý bir þey yoktu.

"Çok yayýlmýþýz," dedi John, Hans helikopteri yere indirdiðinde.Kemerini çözüp aþaðýya atladý. "Nasýl toparlayacaðýz bakalým bukadar þeyi."

"Yayýldýðýmýz gibi," dedi öbürü omuzlarýný silkerek. Motorlarýdurdurduktan sonra baþlýðýný çýkarýp o da aþaðýya indi.

***

O akþam yaptýklarý toplantýda, önce Ali hastanedeki çalýþmalarlailgili bilgi verdi. Ýndra da bebeklerle annelerinin saðlýk durumlarýnýn iyiolduðunu söyledi.

"Onlarýn köye adaptasyon programýný bugün baþlattýk," dedi Sarah."Havva'lar bebeklerini alýp köye konuk geldi. Köyün kadýnlarý onlarýköy odasýnda karþýladý. O kadar güzel hazýrlanmýþlardý ki�"

"Hem de bütün hazýrlýklarý kendileri yaptý," diye ekledi Marilyn de."Biz yalnýzca bugün geleceklerini söylemiþtik. Onlara çok önemveriyorlar."

"Çünkü bizim çok önem verdiðimizi biliyorlar," dedi Benny. Sakalbýrakmýþ, yanýk yüzünde açýk renk sakal onu eskisinden yakýþýklýyapmýþtý.

"Prensler, prensesler oldu yani bizim ufaklýklar," dedi Ali. Uzun birsessizlik izledi onu.

"Çocuklarýn adlarýný koymak için yarýn da gelmelerini istediler," dediMarilyn. "Bir tören yapacaklar anladýðým kadarýyla."

"Ad koymak mý?" diye sordu John. Marilyn gülümseyerek baþýnýsalladý.

"Bizim öðrettiklerimizle kalmýyor, kendileri de sürekli bir þeylerekliyor," dedi Sarah. "Çocuklara kendilerine göre anlamlý adlar vermekistemeleri tümüyle onlarýn düþüncesi. Köyde doðan çocuklara biz adkoymamýþtýk. Ayrýmcýlýk yaptýðýmýzý bize anýmsatmaya çalýþýyorlarsanýrým." Kimse yanýtlamadý onu, ama oluþan o suskunluk kabulden

177Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 178: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

geliyordu. "Onlarýn gün gün daha çok adamlaþtýðýný izlerken, gitmezamanýnýn geldiðini söylüyorsunuz. Hak mý þimdi bu?"

"Onun sonu yok ki Sarah," dedi John. "Hem sen eskiden bu iþlerinnasýl baþladýðýný merak ederdin."

"Biliyorum, kendimi fazla kaptýrdým. Çok birlikte oldum onlarla. Birde, bir sonraki etapta onlarý bulamayacaðýmýzý bilmek çok zor geliyor."

"Bence de bu süre çok az oldu," dedi Marilyn de. "Ýliþkimizi yavaþyavaþ kesebilir, ya da gelecek yýlýn ürününü aldýktan sonra gidebilirdik.Hasadýný yaptýklarý buðdaylar bizim getirdiðimiz tohumlardan oldu.Koyunlarý, keçileri daha yeni kuzuladý. Meyve bahçeleri çok genç.Belki de bir süre daha onlara eþlik edecek küçük bir grup býrakabilirdikburada."

"Ne oluyor size? Her birinize ayrý ayrý, 'bunun sonu yok,' mudememiz gerekiyor?" dedi John. "Yoksa burada onlarla kalmak mýistiyorsunuz siz?"

"Aslýnda düþünmüyor deðilim," dedi Marilyn. "Bunlar kadar dürüstbir toplumu baþka nerede bulabileceðimi bilmiyorum. Cennet, cennetdedikleri bu olsa gerek."

"Babil Kraliçesi I. Marilyn," dedi Benny. Kadýn gözlerini süzerekgülümsedi ona. Kýzmýþ mýydý, hoþuna mý gitmiþti, belli deðildi.

"Güzel," dedi John ve bir süre öbürlerine baktý. "Galiba artýk asýlhaberi verebiliriz. Ne dersin Toshy?"

"Elbette," dedi Toshiki masaya doðru eðilerek. "Arkadaþlar,Sivrisineði bu öðleden sonra önümüzdeki ilk üç etaba göndererekBabil'lerden görüntüler aldýrdýk."

"Ne?" diyerek ayaða kalkýp yeniden yerine oturdu Sarah.

"Nasýl?" diye sordu Ýndra da heyecanla.

"Bundan sonraki elli, yüz ve yüz ellinci yýllarýn üçünde de Babilvardý," dedi Toshiki. "Henüz içlerinin nasýl olduðunu bilmiyoruz ama, enazýndan oradaydýlar." Önünde duran bir demet fotoðrafý masanýnüzerinden diðerlerine doðru sürdü.

"Oldu bu iþ galiba," dedi Ýndra gülümseyerek fotoðraflara bakarken.

178Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 179: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Çok sevinçli olduðu belliydi. "Babil, tanrýlarýn unuttuðu bu yerdekuruyup gitmesin diye çok dua etmiþtim."

"Yeterli eðitimi verebilmiþiz demek," dedi Sarah. "Balýk tutmayýöðrenmiþler. Gerçi Babil'in gelecek zamanlarda olmayacaðýný hiçaklýma getirmemiþtim ben, ama gene de heyecanlandým iþte." Ýndrabaþýný sallayarak ona elindeki resimleri uzattý.

"Ancak�" diyerek sesini yükseltti Toshiki ve odadaki konuþmalarýnkesilmesini bekledi. "Ancak henüz nedenini anlayamadýðýmýz bir takýmmanyetik giriþimler algýladýk Odysse'de. Benny ile John'a haberverdim, ama Jimmy'yi bulamadým."

"Bir yere kapanmýþtýr gene," dedi Benny.

"Sizleri boþuna ürkütmek istemiyorum ama," diyerek sözünüsürdürdü Toshiki, "bildiklerimize pek benzemiyor bunlar. Bazýparazitler� sanki dýþarýdan birileri� bir baþka halka� bir baþkazaman tüpü� bizimkine karýþýyor gibi."

"Söylediðin þey çok önemli Toshy," dedi Ali. "Toplantýdan sonrahemen gidip bakalým. Burada boþuna tartýþmayalým."

"Daðýlmadan önce," dedi Hans, bir süre kimse konuþmayýnca."Taþýnma programý� buradaki pek çok þeyi geri götürmeyeceðiz.Ýnsanlarý, gerekli belgeleri ve hastanedeki dondurulmuþ malzemeyleiki ölümüzü alacaðýz yalnýzca. Bir de Odysse'yi elbette. Herkes en kýsazamanda bana, kendi bölümüyle ilgili götürülmesi zorunlu malzemeninbir dökümünü versin. Geri kalanlarý mavnalara yükleyip, Kýzýldeniz'debulduðumuz bir çatlaðýn üzerinde batýracaðýz. Bizden bir iðne bilekalmayacak þekilde temizlenecek burasý. Sonra o çatlaðýn içinde birbomba patlatýp bizim eþyalarý gömeceðiz. Atlantis Operasyonu adýnýkoydu bizim George bu iþe." Kýsaca gülüþüldü.

"Kalkmadan ben de bir þey anlatmak istiyorum," dedi Ali. "Bu sabahDoktor bana uðrayýp Kurul'a sunduðu ikinci dosyanýn ne olduðunusordu." Bir suskunluk oldu odada. "Küstahça, anlayýp anlamadýðýmýzýsordu. Kanatlý atlar, insan kafalý aslanlar falan mý yapmak istediðinisanmýþýz onun?"

"Geçen gün de bana hangi Adem'in baþkan olacaðýný sormuþtu,"

179Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 180: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

dedi John, yüksek sesle düþünür gibi yavaþça. "Þimdi de Pegasus'lar,Sfenks'ler imasý� Ne biliyor dersiniz?"

"Hiçbir þey," dedi Ali.

"Bence de," dedi Benny. "Kinini kusmak istemiþtir yalnýzca."

"Bilmiyorum," dedi John. "Emin deðilim."

"Bilemez John," diye üsteledi Ali. "Adam yalnýzca Kurul'a sunduðubir projeyi sordu. Bu da onun en doðal hakký. Biz anlatmadýktan sonranereden bilecek?"

"Belki tam olarak bilmiyordur, ama bir þeyler döndüðünü sezecekkadar zeki biri o," dedi John.

Doktor'un ikinci dosyasý, dünyadaki canlýlarýn en güçlü yanlarýnýbirleþtirerek yaþayan robotlar yapmayý amaçlayan bir projeydi. Kurulona haber vermeden, onun o dosyasýný uygulamaya almýþ veçalýþmalara baþlamýþtý.

"Toplantý bitti galiba," dedi Ýndra. John dalgýn bir þekilde baþýnýsalladý ona.

***

Toplantýdan sonra Toshiki karýsýnýn yanýna dönmüþtü hemen. Johnda, yolu biraz uzatýp seranýn içinden geçerek, Odysse'ye gidiyordu.Aklýndakilerden sýyrýlamýyordu bir türlü. Doktor'un o uçan, su altýnda,kutupta, ateþin içinde, toprak altýnda yaþayabilen hayvan-insanlarýgözlerinin önünden gitmiyordu. Beþ gruba ayýrmýþtý o onlarý; köstebek-insan, balýk-insan, kuþ-insan, buz-insan, ateþ-insan. Her biri özelamaçlar için kullanýlacak yepyeni türlerdi. Bir de hepsinin özelliklerininbirleþtiði bir Üst-Ýnsan vardý ki, inanýlmaz, hatta oldukça ürkütücüydü.Kuruldakilerden hiç kimse hemen evet dememiþti ona, ama fikir yavaþyavaþ herkesin düþüncesinde kendine bir yer edinmiþ, bir süre sonrada, dosyayý rafa kaldýrmayýp uygulamaya karar vermiþlerdi.Oybirliðiyle. Titanlar adýný verdikleri o projeyi de Ali yürütecekti. Onuniçin oluþturulan ekip ile hazýrlanan malzemeyi gizlice Eksi-20,000'dekiSri Lanka'ya götürmüþlerdi. Takvimlerinde M.S.1963, Eksi-8000 veEksi-20,000 birbiri içinde dönen üç zaman halkasý idi artýk.

180Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 181: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Doktor'a büyük haksýzlýk yapýldýðýný kabul ediyordu John. Birilerionun fikrini çalýp bütün bu yolculuklarý ondan habersiz yapsaydý nekadar rahatsýz olurdu. Hele hele bir de bir þeyler yapýldýðýný dýþardanhissetseydi� ama orasý� aklýna geldikçe bir ürperti duyuyorduiçinde� Birer makine yapar gibi ele alýnýyordu her ürün. Evet, 'ürün'deniyordu onlara. Sökülüp takýlan oyuncak parçalarý gibitasarlanýyorlardý. Gerçekten en etkileyicisi de o 'üst-insan' denilenbütündü. Kutuplarda çýplak dolaþan, erimiþ maðmayý avuçlayan,denizin binlerce metre altýna yüzerek inen bir yaratýðý ürkmedendüþünebilir miydi insan? Gerçi bütün o iþleri sýradan insanlar da� negarip, kendi türünü 'sýradan' olarak görmeye baþlamýþtý artýk� çeþitliaraçlarýn yardýmýyla da olsa yapýyordu. Ýlle de Titan olmakgerekmiyordu.

Büyük saksýlarýn arkasýnda bir karaltý iliþti gözüne. Durdu veeðilerek oradaki loþluða baktý. Adem-Beþ topraða uzanmýþ uyuyordu.Gülümsedi. Onu böyle yerde uyurken bir kaç kez daha görmüþtü. Sýksýk, ama kýsa kýsa uyuyordu bütün Adem'lerle Havva'lar. Gürültüetmemeye çalýþarak yaklaþtý. Elini yanaðýnýn altýna koymasý,yüzündeki hafif gülümseme, gördüðü güzel düþ� Biraz ötede karpuzkabuklarý olduðunu fark etti. Onun karpuzu ne kadar sevdiðini herkesgibi o da biliyordu. Koca bir taneyi tek baþýna yemiþ olmalýydý, hem deHavva'sýndan bile gizli. Oradan yavaþça ayrýldý. Doktor neden bunlaramaymun diyordu inatla? 'Onlar için deymezdi, beni boþunacezalandýrdýnýz,' demeye mi getiriyordu? Benny hiç olmazsa surlarýndýþýndakilere maymun diyordu.

Odysse'nin evine gelince çelik dýþ kapýnýn üst tarafýndaki yuvarlak,kýrýlmaz camdan içeri baktý. Önce bir þey fark etmedi, sonra sað taraftayere oturmuþ birinin ayaklarýný görünce o yana eðildi. Havva idioradaki ve hýzlý hýzlý bir þeyler yiyordu. Nöbetçilerin artan yemeklerinigötürüyor olmalý diye düþünerek gülümsedi. Ne obur aileydi þu Beþ'ler.Odysse'nin durduðu merkez odaya açýlan kapýnýn yanýndaki güvenlikbankosunun boþ olduðunu o zaman fark etti. Arkadaki nöbetçiodasýnýn kapýsý da aralýktý. Þifreyi girip dýþ kapýyý açtý. Kapýnýn sesiniduyunca,

"Geldi Doktor," diyerek ayaða kalktý Havva. Elinde kocaman, kýrmýzý

181Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 182: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bir çikolata paketi vardý. Bir parça daha koparýp aðzýna attý ona doðruyürürken. John Odysse'nin oda kapýsýnýn tam kapanmamýþ olduðunuve içerden gelen aðýr, garip kokuyu dýþ kapý arkasýndan kapanýrkenfark etti. Hemen duvardaki alarm düðmesine basarak telefona uzandý.Çýnlamaya baþlayan siren sesi içinde Frederick ile konuþmaya çalýþtý.

"Freddy, ben John. Derhal Doktor'u, karýsýný ve Jimmy'yi tutukla!"diye baðýrdý. Kýsa bir süre dinledikten sonra sabýrsýzca, "Soru sorma!Hemen yakala! Bulabilirsen elbette." Sonra Benny'yi aradý. Bu aradaHavva korkudan kocaman açýlmýþ gözlerle John'a bakýyordu. Ýlk kezduyduðu siren sesi ve yanýp sönen ýþýklarla þaþkýna dönmüþtü."Derhal buraya gel!" dedi John Benny'ye baðýrarak. "Odysse'ye� Aliile Hans'a da haber ver! Çabuk ol!" Bu kadar gürültüye nöbetçilerodalarýndan çýkmamýþlardý daha. Ýç odaya girdiðinde Noko'nun baþýnýkumanda masasýnýn üzerine koymuþ uyuduðunu, Toshiki'nin debaþýndan ince bir kan sýzarak yerde yattýðýný gördü. Soluk almamayaçalýþarak ayaðý kapýya sýkýþmýþ olan adamý bacaklarýndan çeke çekedýþarýya taþýdý. Kapý Noko'yu içerde býrakarak üzerlerine kapandý.

***

Odysse'nin giriþ holündeydiler. Havva-Üç-Beþ ile Adem-Beþ yerdeyan yana oturuyor, iki yanlarýnda birer yeþil cinli ayakta duruyordu.Gözleri kan çanaðý gibi olmuþ Adem kesik kesik inliyor, Havva da kýsýkbir sesle aðlýyordu. Frederick onlardan biraz uzakta, duvarayaslanarak yere oturmuþ iki yeþil cinlinin önündeydi. Odysse'nin olaysýrasýndaki nöbetçileriydi onlar. Berbat görünüyor, onlar da çevrelerinekýrmýzý gözlerle sanki görmeden bakýyorlardý. John, Benny ve Alinöbetçi bankosunun önünde ayaktaydý.

"Susturun þunlarý," diye seslendi Frederick adamlarýna.

"Sus!" diyerek elindeki elektrikli copu Havva'ya gösterdi yanýndakiyeþil cinli iri yarý adam. Bu onlara yetti. Yutkunarak sustular, amaoturduklarý yerde titreyerek, yalvaran gözlerle çevrelerine bakmayýsürdürdüler. O sýrada Hans ile George, Odysse'nin olduðu iç odadanellerinde birer gaz maskesi ile çýktý.

182Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 183: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Tamam," dedi Hans. "Ýçersi temizlendi. Bayýltýcý gaz vermiþleryalnýz."

"To� shi� shiki nasýl?" diye sordu George.

"Ýndra ilgileniyor onunla," dedi John. "Ama Noko ayýlmýþ,geliyormuþ."

"Toshy heriflerin üstüne gelmiþ anlaþýlan," dedi Benny.

"Bekçilerin birini yatakta, birini koltukta bulduk," dedi Hans."Geceleri sýrayla uyuyorlarmýþ besbelli." Frederick baþýný sallayarakonayladý onu. "O yüzden odalarýna gaz sýkýldýðýný fark edemediler.Bunlarýn sýk sýk denetlenmesi gerekirdi." Frederick bu kez bir þeysöylemeden baktý ona. Alt dudaðýný ýsýrýyordu.

"Yoklar, deðil mi?" diye sordu Ali Frederick'e.

"Hayýr," dedi o yalnýzca, baþýný iki yana sallayarak.

"Burada deðiller ki. Oradalar," diyerek Odysse'nin odasýný gösterdiBenny.

"Kapýyý Doktor'a kadýn açmýþ, adama da ilaçlý karpuzu Janetvermiþ," dedi John. O sýrada Adem'in baþý yana düþmüþ, uyuklamayabaþlamýþtý. Yanýndaki yeþil cinli bir tekme attý ona. Korkuyla sýçrayýpçevresine bakýndý adam. "Yapma!" diye baðýrdý John. "Bu garipleryalnýzca kullanýldý. Yeterince korktular da zaten. Baksana!" Yeþil cinlibir þey söylemeden baktý John'a. Kendilerinden söz edildiðini duyanHavva yeniden aðlamaya baþladý.

"Götürün bunlarý. Ayak altýnda durmasýnlar," dedi Hans yüzünüburuþturarak.

Yeþil cinlilerden biri Beþ'lerin koluna girerek onlarý oturduklarýyerden kaldýrdý ve dýþ kapýya doðru yürüttü. Ne olduðunuanlayamadýklarý için korkuya kapýlan karý koca yüksek sesle aðlamayabaþladý. Arkalarýna bakarak birilerinden yardým istemeyeçalýþýyorlardý. John dayanamayýp gözlerini kaçýrdý onlardan. Frederickdiðer yeþil cinliye iþaret etti. O da yerde oturan arkadaþlarýný alarakdýþarý çýkardý. Onlar için açýlan kapýdan Sarah koluna girdiði Noko ileiçeri girdi. Japon kadýnýn yüzü kireç gibi beyaz, gözleri dekýpkýrmýzýydý. Holdeki herkes onlarýn baþýna toplandý.

183Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 184: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Nasýlsýn Noko?"

"Toshy nasýl?"

"Noko iyi," diye açýkladý Sarah. "Toshy de kendine geldi, ama Ýndrabiraz daha kalmasýný istedi."

"Sen de gelmeseydin daha," dedi John Noko'ya.

"Odysse yalnýz kalmasýn," dedi Noko zorlukla yutkunarak. Onuayakta tutmamak için hep birlikte bilgisayar odasýna girdiler. Nokokumanda masasýndaki koltuðuna oturdu. Öbürleri odanýn içindedaðýldýlar. Uzun bir sessizlik oldu.

"Beþ'leri ne yapacaðýz?" diye sordu Hans John'a.

"Bilmiyorum," diyerek içini çekti John. "Bütün suç bizim aslýnda."

"Burada tutamayýz artýk onlarý," dedi Hans. "Bir karpuzla, çikolatayakandýrýldýlar diye asamayýz da, ama bir ceza vermemiz gerek.Öbürlerine örnek olmasý için. En iyisi buradan uzaklaþtýrmak. Belki deeski köylerine�"

"Lanka'ya gönderelim," dedi Ali. "Orada iþime yararlar."

"Düþünürüz," dedi John. "Olabilir," diye ekledi sonra.

"Hayret! Adem'i Seylan'a gönderiyoruz," dedi Ali birden. "Lanka'yagönderelim derken bunu düþünmemiþtim. Bunu da yaþadýk sonundave öykü tamamlandý." Kendisine merakla bakan arkadaþlarýna,"Neden kovuyoruz onlarý buradan? Neden Seylan'a? Peki nedenkarpuzla çikolata?" diye sordu. "Neden elma deðil?"

"Ben size, o bunak herifte espri yeteneðinin olmadýðýnýsöylüyorum," diyerek gülümsemeye çalýþtý Benny. "Kader yavaþ yavaþaðlarýný örüyor," dedi sonra teatral bir sesle. Sarah onun yanýna gidipelini tuttu ve sonra Ali'ye dönerek,

"Ýþte o zaman bu Cennet'ten ayrýlýrken isteksizlik duymayacak,

Ancak içinde bir Cennet taþýyarak çok daha mutlu olacaksýn.

Onlar el ele ve aðýr adýmlarla Cennet'i baþtan baþa geçip,

Kendi tenha yollarýna saptýlar," dedi.

"Vay!" dedi Ali. "Senin de bu konuda kafa yorduðun belli."

184Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 185: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"John Milton, Yitik Cennet," dedi Sarah yalnýzca. Gene uzun birsessizlik oldu. Ali Odysse'nin uzay-zaman giriþimine dalgýn dalgýnbaktý. Biraz sonra Benny de onun yanýna gitti. Sarah Noko'nunarkasýna geçerek omuzlarýný tuttu. Noko ona dönerek gülümsemeyeçalýþtý.

"Dönecekler mi?" diye sordu Ali Benny'ye.

"Bilmiyorum," dedi Benny. "Onlarý olduklarý yere kilitleyebilsek negüzel olur."

"Daha önce uyanmalýydýk," diyerek yanlarýna geldi John onlarýn."Her þey apaçýktý. Bu onlarýn ilk gidiþleri deðil. Daha önce pek çok kezgidip gelmiþ olmalýlar. Odysse'deki o parazitler onlarýn zamanyolculuklarýydý. Jimmy'yi küçümseyerek kendimizi aldattýk.Güvenliðimizden çok emindik. Çok fazla rahat davrandýk."

"O yanýk tenler� garip kumaþlar�" dedi Benny de.

"Boþ verin þimdi dövünmeyi," dedi Ali. "Biz onlarý bulabilir miyizburadan?"

"Piç kurusunun bizden çok ilerde olduðunu kabul etmemiz gerekir,"dedi Benny. Bir süre dalgýn dalgýn Odysse'nin yeþil ýþýk fanusunabaktý. "O bize bakýyor oradan, hissediyorum, ama biz onugöremiyoruz."

"Hiçbir þeyi kurcalamadan dönmelerini beklesek?" dedi Hans.

"Toshy'ye öyle davranmakla köprüleri atarak gittiler," dedi Benny."Dönmezlere onlarý vurmaktan kurtuluruz."

***

Toshiki karýsýnýn yanýnda kumanda masasýnda oturuyordu. Baþýndakocaman bir sarýk gibi sargý vardý. Bir gözü þiþmiþ, morarmýþ vekapanmýþtý. Yüzü oldukça soluktu. Noko'nun rengi biraz düzelmiþti.Arkalarýnda sýralanan öbürleriyle birlikte Odysse'nin giriþiminin hýzladönerken deðiþen renklerini izliyorlardý. Birden her þey karardý, sonragiriþim yeniden normale dönmüþ olarak yeþil ýþýk küresinin içindebelirdi. Ardýndan uzunca bir bip sesi geldi.

185Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 186: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Tamam," dedi Noko arkasýna yasaklanarak. "Burasý dýþýnda bütünboyutlar kilitlendi. Yalnýz buraya dönebilirler artýk."

"Umarým dönerler," dedi Edwards.

"Umarým dönmezler," dedi Toshiki de. Tam yerinden kalkmaküzereyken giriþimin renklerinin deðiþmeye, parazitlerin artmayabaþladýðýný görerek yeniden oturdu. Her þey birbirine karýþýyor,görüntü giderek bulanýklaþýyordu. Herkes dikkat kesildi. Sonra iki bipsesinden sonra uzunca bir parazit oldu ve ardýndan Jimmy'nin yerekadar uzanan renkli bir entari giymiþ silik görüntüsü ile uzaktan gelenince sesi duyuldu.

"Hey! Neler yapýyorsunuz bakayým orada? Hepiniz bir aradasýnýz.Çok güzel. Bana dokunmazsanýz, yanýnýza gelmek istiyorum."

"Sana hiçbir söz veremeyiz," dedi John.

"Pazarlýk þansýnýz yok ki John," dedi delikanlý. "Kapýlarý kilitlediðinizisanýyorsunuz, ama benim kilit çözücü olduðumu unutuyorsunuz.Odysse'nin içinde istediðim her yere gidebilirim ben. Burada tatsýzþeyler olduðu için yanýnýza gelmek istiyorum." Kýsa bir sessizlik oldu.

"Neredesin sen?" diye sordu John ona.

"Boþuna aramayýn, bulamazsýnýz. Sizin anlayacaðýnýz, zamanýniçinde deðilim. Olaðanüstü bir þey keþfetmiþsin John, ama sen bilebilmiyorsun bulduðun þeyin nerelere uzandýðýný. Ben gerekiyorumsana." Daha uzun bir sessizliðin ardýndan, "En azýndan onun içindokunamazsýnýz bana."

"Yanýlýyorsun Jimmy," dedi John sertçe. "Senden öðreneceðim herþeyden vazgeçmeye hazýrým. Seninle pazarlýk yapmayacaðým.Döneceksen dön! Konuþalým. Bizi dönüþ nedenine inandýrýrsandüþünürüz." Bu kez susma sýrasý Jimmy'ye gelmiþti.

"Ama," dedi bir süre sonra, "Odysse'nin önünde kimse kalmasýn.Uzaklaþýn oradan." Hep birlikte arkadaki masaya doðru çekildiler.Jimmy'nin görüntüsü gerçeðe dönüþtü. Sarý saçlarý omuzlarýna kadaruzamýþ, seyrek sakallarý yanaklarýnda ve çenesinde birikmiþ, býyýklarýaðzýný örtecek þekilde sarkmýþtý. Açýk havada yaþamýþlýðýn saðlýklýesmerliði vardý yüzünde. Ayrýca çocukluktan çýkmýþ gibi bir hava

186Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 187: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

gelmiþti üzerine. Giydiði garip desenli kaftanýn altýnda, çýplakayaklarýnda ip sandallar görünüyordu. Baþýnda bir bilgisayar bandýtakýlýydý.

"Güzel," dedi çevresine bakýp. "Yeniden merhaba bayanlar, baylar."Noko'nun boþalttýðý koltuða oturdu. "Çok yorgunum. Sizler deoturabilirsiniz. Bana bir de kahve söyle bakayým çocuðum," diyeseslendi Benny'ye.

"Baþ üstüne haþmetlim," diyerek saygýyla eðildi Benny ve telefonauzanýp içeriye kahve göndermelerini istedi.

"Eveeet," dedi Jimmy. Düzenlemeden memnun olmuþ gibigülümsüyordu. "Ýçinizden biri ters bir hareket yaparsa tüyerim.Haberiniz olsun."

"Odysse'yi kilitleyemedik mi?" diye sordu Toshiki merakla.

"Yoo, siz yapmanýz gereken þeyi yaptýnýz, ama ben önceden bütünkilitleri bozmuþtum. Ortalýk kötülük dolu arkadaþ. Ne yaparsýn?"diyerek omuzlarýný silkti. Gülüyordu. Bir süre Toshiki'ye baktýktansonra, "Ýyi misin?" diye sordu. "Kötü vurmuþ Doktor sana. Kendi adýmaözür dilerim." Öbürü yalnýzca baþýný salladý.

"Anlat bakalým," dedi John.

"Hepiniz zeki adamlarsýnýz güya," dedi arkasýna yaslanýrken."Burnunuzun ucundaki olaylarý anlayamadýnýz. Kilitlerin þifreleriniçözdüm, aldýrmadýnýz. Zamana daha fazla kumanda edebileceðimizianlatmak istedim, dinlemediniz. Yaptýklarýmý görmezden geldiniz. Çokuçuk geliyordu düþüncelerim size. Aferin diyerek baþýmý okþayýpgönderdiniz. O zaman oturup benimle konuþsaydýnýz iþler hiç bu þeklegirmezdi."

"Çok heyecanlý," dedi Ali.

"Gerçekten öyle," dedi Jimmy ona ters ters bakarak. "Ben de sizolmadan, Odysse'ye dýþardan kumanda ederek, zamanýn dýþýnaçýkmayý baþardým. Ne haber? Bu da çok heyecanlý deðil mi? WoodyAllen, dahi olmanýn çok zor olduðunu söylemiþti. Ne kadar haklýymýþ."

"Seni kimse küçümsedi Jimmy," dedi John.

"Boþ ver! Onlarý tartýþmayalým þimdi," dedi oðlan gülümseyerek. Busýrada kapý çalýndý ve içeriye elinde kahve fincanlarý olan bir tepsiyle

187Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 188: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bir hizmetli girdi. Ýsteyenlere servis yapýp odadan çýkýncaya kadarkimse konuþmadý. "Ben þifrelerle oynarken Odysse'ye de girebildiðimigördüm," diye sürdürdü Jimmy. "Söyledim, ama Noko bile anlamadýbeni." Kahvesinden bir yudum alýrken ona baktý. "Maya takvimiörneðini verdim. Siz onu kabul edip uygulayýnca ortak bir akssistemimiz oluþtu. Zamanýn içinde yitip gitmemek için bir röpergerekiyordu bana. Artýk her yere gidebilirdim. Ýlk kez Artý-500'e,Yukatan yarýmadasýna gittim. Mayalara."

"Yaa? Ne yaptýn orada?" diye sordu Edwards.

"Hiçbir þey. Gidebilmiþtim ya, önemli olan oydu. Bir gün bilekalmadan geri döndüm. Janet'e anlattým, ama bana inanmadý o.Birlikte gitmeyi denedik. Odysse ikimizi birden göndermedi. Doktor'unhaberi yoktu o yaptýðýmdan önceleri. Ýlk heyecaným geçince korkmayabaþladým. Araçsýz, silahsýz, yalnýz baþýma, dillerini bilmeden� her ankim vurduya gidebilirdim o vahþi ormanlarda. Ayrýca hiç de beklediðimgibi bir toplum bulamamýþtým orada. Tam anlamýyla zýr cahildiler. Bende kendi zamanýma gidip iki arkadaþýmý aldým ve onlarla zamanlarýdolaþtýk."

"Kaç kiþi öðrendi bizim bu iþi orada?" diye sordu John. Yüzüasýlmýþtý.

"Onlar benim çocukluk arkadaþlarým. Jack ile Joe� 3-J derlerdibize. Þimdiden sýkýlmaya baþlama John. Bekle biraz. Birlikte çeþitlioyunlar oynamaya baþladýk. Daha çok boþ ve tehlikesiz yerleri seçip,Nazka'da olanlar gibi bir takým þekiller çizdik bazý çöllerle daðlara.Bizim uydurduðumuz bir yazýyla ortalarýna yazýtlar dikip, içlerinebilmeceler koyuyorduk. Joe ters duran piramitler falan yapmakistiyordu, ama o kadar zamanýmýz olmadýðý için Mýsýr'a gidip piramitleriboyadýk, Sfenks'in baþýný kýçýna taktýk. Bir lazer topu götürüp aya kaþ,göz, aðýz, burun çizdik. Sonra Stonehedge'in taþlarýna matematikseladresimizi yazdýk. Sýradan kimseler anlamayacak onu, ama zamanyolculuðu kavramýný çözen biri þýp diye bulacak Odysse'yi."

"Bu kadar sululaþacaðýný düþünemezdim bu iþin," dedi Bennyöfkeyle. "Ýçine sýçmýþsýnýz ulan dünyanýn. Ne hakkýn vardý seninOdysse ile�"

188Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 189: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bunlar ciddi projelerimizdi," dedi Jimmy ona gülerek. "Zamparalýkiçin çýktýðýmýz yolculuklarý anlatmadým daha. Her ýrktan, her devirdenkadýnlarý toplayýp hangisi daha iyiymiþ diye tadýna bakmayý da Jackistemiþti. Özür dilerim kýzlar, ama buradaki adamlardan hanginiz içindeon kadýnýn olduðu yataða girip kendini onlarýn okþamalarýna býraktý?Hanginiz tanrýça adýna seviþen Afrodit'in tapýnak fahiþeleriyleKleopatra'nýn nedimelerini tanýdý?"

"Sen nasýl yaptýn?" diye sordu John. Herkes ona bakýp gülüþünce,"Yani gittiðin yerlerdeki insanlarý ikna etmeyi," diye ekledi o dadayanamayýp gülerken.

"Geliþmiþ biri olarak kralý oluveriyorsun gittiðin zamanlarýn John.Onlar getiriyor sana altýnlarý, kadýnlarý. Bir elin yaðda, bir elin baldaoluyor."

"Ve vaki oldu ki, topraðýn yüzü üzerinde adamlar çoðalmayabaþladý, ve onlarýn kýzlarý doðduðu zaman, Allah oðullarý adamkýzlarýnýn güzel olduklarýný gördüler, ve bütün seçtiklerindenkendilerine karýlar aldýlar," (*) dedi Sarah.

"Gördün mü? Senin Tanrý'nýn sözüne en çok uyan ben olmuþumgene sonunda," dedi Jimmy ona alaycý bir þekilde.

"Bizim Havva'yý beceren herif gibi," dedi Benny. "Biz o sapýðý niyecezalandýrdýk?"

"Senin anlamayacaðýný biliyordum zaten. Devam etmemi istiyormusunuz?" diye sordu oðlan, Benny'den sonra öbürlerine bakarak.

"Evet. Lütfen," dedi John.

"2100'de kendimize ait bir yerimiz olsun istedik. Avustralya'dakiDaydream Adasýnýn adýný sevmiþtik, ama anakaraya yakýn olduðu içinonu deðil de, okyanusun ortasýndaki Paskalya Adasýný satýn aldýk.Onun da adý güzeldi. Yerlileri oraya Teyipitu Otohanua diyordu,'dünyanýn merkezi' demekmiþ. Eh, bize de o yakýþýrdý. Deðil mi? Sonrailginç bir þey, Ra orada da 'güneþ' demekti."

"Mýsýr neresi, orasý neresi?" dedi Sarah. Jimmy baþýný salladý.

189Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Tekvin, Bap 6, Ayet 1, 2

Page 190: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Pek kimse bilmez, ama iki katlý imiþ o ada. Biri herkesin bildiði, otaþ kafalarýn sýralandýðý toprak üstü, biri de daracýk deliklerden girilenyeraltýndaki insan yapýsý maðaralar. Onlarý kimlerin, neden yaptýðýnýbiz de merak ettik, ama Odysse sözümüzü dinleyip götürmedi biziyapýldýklarý 600 yýllarýna. Her neyse, orayý kendimize merkez yapýpDaydream Cumhuriyetini kurduk. Ben o ülkenin Cumhurbaþkanýoldum. Adaya ilk gelenlerin kralýnýn adýný verdiler bana; HotuMotua'yým ben orada. Joe ile Jack de eþit yetkili Baþbakanlarým oldu."

"Nasýl becerdiniz o iþi?" diye sordu Edwards.

"Her yerden çok uzak olduðu için kimsenin ilgilenmediði yerlerdioralarý. Güney Amerika Uluslar Birliðine biraz para verince ada bizimoldu. Sonra uzaya gidiþler için Kuzey Amerika Federasyonuna üslerverdik. Onlar da çevredeki diðer adalarýn bize katýlmasýna sesçýkarmadý, hatta bizi ona yönlendirdi. Böylece Daydream CumhuriyetiBüyük Okyanustaki sekiz deniz ülkesini kendinde birleþtirdi. Nauru,Tuvalu, Batý Somoa, Fici, Vanuatu, Solomon Adalarý ve Kiribati de bizekatýlýnca iki milyon nüfuslu bir birlik olduk. Bizim merkez adamýzdayaklaþýk beþ bin kiþilik bir grup da yeraltýnda yaþýyor. Dünyanýn çeþitlidönemlerinden topladýðýmýz kiþiler onlar. Sayýca çok azýz belki, amadünyanýn en güçlü birliklerinden biri olduk."

"Bizim yaptýðýmýzý yapýp örnekler toplamýþsýnýz siz de," dedi Ali.

"Evet ama, bunlar farklý zamanlardan toplamýþlar," dedi John."Onlar bir arada nasýl yaþýyor Jimmy?"

"Önce cennete getirildiklerini sanýyorlar. Anlattýklarýmýzainanamýyorlar. Rahata hemen alýþýyorlar da, birbirleriyle anlaþmalarýbiraz zor oluyor. Ben de çok üzerinde durmuyorum doðrusu. Neyeinanýrlarsa inansýnlar."

"Çok ilginç. Görmek isterdim," dedi John. "Peki Jimmy sonra?"

"Bir zaman sonra Janet ile sýrrýmýzý Doktor'a anlattýk. Önceduyduklarýna inanmak istemedi o da, ama gittiðim yerlerden Janet'egetirdiðim armaðanlarý gösterince fikri deðiþti. Sonra üçümüz birlikteprojeler yapmaya baþladýk."

"Ne gibi?" diye sordu Edwards.

190Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 191: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Doktor ve Janet'le olmak, bizim çocuklarla olmak kadar eðlencelideðildi, ama farklý amaçlarý olan insanlardý onlar. Çocuklar ligindenbüyükler ligine sýçramýþ gibiydim onlarla. Sizinle kuramadýðým iliþkiyiikisiyle kurmuþtum. Tek derdimiz birlikte Odysse'ye girememekti. Benitanýyordu alet, ama üçümüzü kabul etmiyordu. Sonra þansýmýz döndü.Adem-Beþ'i siz serada bahçývan yapýp Havva-Üç ile evlendirdiniz. Onada Odysse'nin temizliðini yaptýrmaya baþlayýnca kapýmýz açýlmýþ oldu.Kocasýný Babil'in kralý yapacaðýmýza da söz verince iyice düzelmiþtiaramýz. Sonrasýný siz de biliyorsunuz. Üçümüz buradan OrtaAmerika'ya gittik. Artý-500'de henüz küçük bir köy olan Tikal'e."

"Ne yapmak için?" diye sordu Sarah.

"Ortak bir projemiz yoktu, ortak paydamýz orasýydý. Ben matematiðidin gibi sevecek bir toplum istiyordum. Doktor'un da sizi iknaedemediði projeleri vardý. Sizin asýl konuyu amacýndan saptýrdýðýnýzý,insanlýk için yararlý olabilecek her þeyi 1963'ün A.B.D.'si adýna gizleyipsýnýrladýðýnýzý düþünüyordu. Zaman okunun tek boyutlu olduðuna,bizim dýþýmýzdaki her þeyin birer görüntüden baþka bir þey olmadýðýnainanýyordu. Gerçekle düþü birbirine karýþtýrdýðýnýzý, baþkazamanlardaki topluluklarý istediðimiz gibi kullanabilmemiz gerektiðinisöylüyordu."

"Ahlaksýzlýðýn kýlýfý nasýl da bulunuveriyor," dedi Ali. "Her þeymubah olacak orada."

"Sahtekâr boklar!" dedi Benny de.

"Janet'in ne projesi vardý?" diye sordu Hans.

"O saygý görmek, güçlü ve zengin olmak istiyordu. Yani bir kraliçeolmak�"

"Sonra ne oldu Jimmy?" diye sordu John.

"Doktor'u bizim zamanýmýzýn ünlü cerrahý Dr. Baker ile tanýþtýrdým.Ýkisi çok iyi anlaþýp bir vakýf kurdular ve birlikte önceki zamanlara,bizim oradan topladýklarý organlarý satmaya baþladýlar. Ameliyat olmakisteyenleri alýp 2100'e götürüyorduk. Göz, kalp, böbrek, mide, barsakdeðiþtirmek sýradan iþler kaldý. Omurilik, beyincik falan deðiþtiriliyorartýk adalarýmýzdaki hastanelerde."

191Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 192: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Organ deðiþtirmek çoktan beri uygulanmýyordu," dedi Sarah. "Çokdaha geliþmiþ yapaylarý yok muydu onlarýn bizim 2100'de? Onlardangötürseydi ya geçmiþe."

"Alçaklýk orada baþlýyor iþte! Herif onun için o zamanýn öncesinegidiyor ya!" dedi Ali. "Daha o yöntemlerin bilinmediði devirlere� hemde hiç gereði yokken� Ben biliyordum sonunda böyle biruðursuzluðun çýkacaðýný."

"Ýnsanlar birer görüntü, ama organlar gerçek her nasýlsa," dediBenny yüzünü buruþturarak.

"Gerçek organ gerçek organdýr," dedi Jimmy. "Bizim zamanýmýzdabile� Sonra sigortalar herkesi kapsamýyor, biliyorsun Sarah. Eskidenya da zamanýmýzdan, insanlar uzun ve saðlýklý yaþamak içinbaþkasýnýn ölmesini beklemeden organ deðiþtirebilecekleri tek yere,bize koþuyordu. Gerekirse her þeylerini satarak� Arkadaþým Jackzamparalýðýnýn yaný sýra bir para dahisidir. O yolla DaydreamCumhuriyetini dünyanýn en zengin birlikleri arasýna soktu. ÞimdilikVatikan'ýn biraz gerisindeyiz."

"Kimse o organlarýn kaynaðýný sormuyor mu?" diye sordu Edwards.

"Ýþin garibi, sormadý Ed. Herkes bir gün kendi yolunun Daydream'edüþebileceðini düþünüp susma suçuna ortak oldu. Bir iki tarikat karþýçýktý önce, ama birileri hemen susturdu onlarý."

"O organlarý nereden topluyordunuz?" diye sordu gene Edwards.

"Bir ayaðýmýz 2100'de, bir ayaðýmýz da Artý-500'deydi. Doktor'unTikal'de yaptýðý ameliyatlarda yüzlerce kiþi ölüyordu. Onlarýnkullanýlabilir organlarýný bir ekip hemen korumaya alýp 2100'epostalýyor, Vakýf da yapýlan kitlesel organ baðýþlarýný açýk teþekkürlerleþubeleri aracýlýðýyla çeþitli zamanlara duyuruyordu. Kimin neyeinanacaðý hiç birimizi ilgilendirmiyordu."

"Öyle bir vahþete sen nasýl dayandýn?" diye sordu John. "Duygusalbirisindir aslýnda."

"Ben kendimi baþka bir dünyaya kapatmýþtým," dedi Jimmy."Topladýðým akýllýlara matematik, fizik, astronomi öðretiyor, en iyilerinide Daydream'e götürüyordum. Sonra o Tikal kentini yeniden kurdum.

192Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 193: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Ardýndan Kopan'ý, Chichen Ýtza'yý� Burada yapmama izinvermediðiniz her þeyi uyguladým oralarda. Birinde Orion yýldýzkümesinin izdüþümünü, öbüründe güneþ sistemindeki gezegenaralýklarýný kullandým. Çok da güzel oldu. Bir gidip bakmaný öneririmHans. Senin için eðitici olur."

"Olur," dedi Hans yalnýzca.

"Tikal bizim New York, Kopan da Paris gibi oldu, ama ben en sonyaptýðým Chichen Ýtza'da kaldým. Doktor Tikal'e, Janet ordusuylaKopan'a yerleþti. Hunlarýn Attila'sý, Moðollarýn Cengiz Han'ý,Makedonyalý Ýskender Janet'in askerlerinin baþýndaydý. Çevredekizenginlikleri kraliçelerine, insanlarý da kocasýyla bana topluyorlardý."

"O koca imparatorlar sýradan birer komutan olmayý nasýl kabul etti?"diye sordu Hans.

"Dedim ya, kendilerini öbür dünyada sanýyordu çoðu. Eh biz detanrý, ya da tanrýça olmadýðýmýzý söylemeyince� öyle olduðumuzudüþünüyorlardý. Ama bazen almaya gittiðimiz kiþileri istediðimiz gibibulamýyorduk. Thales'i koca göbekli bir yað tüccarý olarak buldumörneðin. Kýzdým, býraktým onu orada. Yanýma almayý en çok istediðimkiþi Aristoteles'ti. Ne yazýk ki onu Daydream'e götürmeye iknaedemedim. Yaþadýðý o eski çaða karþýn, anlattýklarýmý en çok o anladý,inanýr mýsýnýz? Einstein bile anlamaya direndi, ama o..."

"Ulan gerçekten içine sýçmýþsýnýz dünyanýn da, tarihin de be!" dediBenny öfkeyle. "Biz burada bir takým dengeleri bozmayalým diyekýçýmýzý yýrtarken, üç piç kurusu oradan oraya fink atýyor, Einstein'afalan gidiyormuþ meðer. Ah ulan orospu çocuklarý! Ah!"

"Terbiyesizleþme! Bir Cumhurbaþkaný ile konuþtuðunu unutma,"dedi Jimmy. "Yoksa çeker giderim ha!"

"Gidersen git be! Yetti artýk! Keþke bir silahým olsaydý da, senikarþýmda böyle ibne gibi kýrýtýrken iki kaþýnýn arasýndanvuruverseydim. Bak bakalým görüntü müymüþ, gerçek miymiþ okurþun." Jimmy doðrulup ayaða kalkmak üzereyken,

"Bir dakika Jimmy," dedi John yavaþça. "Benny'nin sýradan öfkesibu. Tanýyorsun onu. Aslýnda kýzdýðý sen deðilsin, Dr. Hopkins. Sana

193Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 194: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

hiç kýzabilir miyiz biz? Sen onca iþini, karýlarýný, paralarýný,eðlencelerini býrakýp buraya geldin, ama daha asýl anlatmak istediðinkonuya gelmedin." Jimmy John'a þaþýrarak baktý. Þaka mý yapýyordu,ciddi miydi, anlayamamýþtý. John gülümsüyordu. Jimmy yerinde kaldý,ama ikircikliydi. "Buraya kadar gelip bunlarý bize anlattýðýn için sanaçok teþekkür ederiz. Hiç gelmeyebilirdin, ama canýný sýkan bir þeyyüzünden burada olmalýsýn. Yani bize gereksinmen olduðu için. YoksaTepititi Taputa'nýn koskoca Cumhurbaþkaný Sayýn Hatuta Matutayanýmýzda ne arasýn?"

"Hotu Motua," diye düzeltti Jimmy. "Adýmý doðru söyle yeter. Sengerçekten akýllý adamsýn be John," diyerek güldü sonra. "Ben de sanaEksi-20,000'de ne yaptýðýnýzý sorabilir miyim?"

"Senden saklamayacaðým," dedi John. "Üst-insaný yapmayaçalýþýyoruz."

"Anlýyorum," dedi Jimmy ve uzun süre susarak ona baktý. "Teþekkürederim," dedi sonra. "Bana dürüst olduðun için. Ben onu zatenbiliyordum."

"Sonra�?" dedi John, Jimmy'ye gülümseyerek.

"Doktor akýllý insanlar yapmak istiyordu," diye sürdürdü oðlankonuþmasýný. "Size verdiði projeyi uygulamadý orada. Daha çokbeyinle ilgileniyor, bilgi birikiminin beyinde oluþan bir asittedepolandýðýný söyleyip, onu bir enjektör ile çekmeye çalýþýyordu. Eðeronlarý ortak bir hazneye aktarmayý baþarýrsa, o birleþen tüm akýllarýnoluþturduðu inanýlmaz bir zekâ elde edebileceðini düþünüyordu. Yüzeryýl arayla geleceðe giderek kontrol ediyordu yaptýklarýný. Sonraoralardan topladýklarýný götürüp Artý-100'e býrakýyordu. Bir tür depo, yada benim yeraltý cennetim gibi�"

"Neleri depoluyordu orada?" diye sordu Ali.

"Ýnanýn bilmiyorum," dedi Jimmy. "Deðil gidip bakmaya, sormayabile çekindim. 'Aðýz açmak' dediði sýradan ameliyatlar bile benim içinyeterince korkunçtu."

"Mýsýr tanrýsý Horus 'aðýz açma' ayini yaparak ölü babasý Osiris'iöbür dünyada canlandýrmýþ," diye araya girdi Sarah. "Bu yapmak için

194Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 195: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

göklerden gelen taþtan yapýlmýþ bir keser kullanmýþ. Osiris canlanýncagöðe yükselerek Orion takýmyýldýzýna dönüþmüþ. Aðýz açmak dasonradan simgesel bir insan kurban etme törenine dönüþmüþ."

"Öyle mi? Bak bunu bilmiyordum. Çok ilginç," dedi Jimmy bir süreSarah'a bakarak. "Mayalar da volkan camýndan yapýlma býçaklarlasökerlermiþ kurbanlarýn kalplerini. Her neyse, Doktor daha sonraJanet'in askerlerinden bir grupla Artý-900'e gitti. Onlara oradaki herkesiöldürtüp, bütün yaptýklarýný yok ettirmiþ."

"Artý-100'de biriktirdiklerinin dýþýndakileri," dedi Ali. "Ýþte þimdi iyicemerak ettim."

"Siz zaman içinde dolaþtýkça oradaki insanlar sizi ölümsüzsanmýþtýr," dedi Hans. "Bizim burada da olacaðý o aslýnda."

"Elliþer yýllýk aralýklarla gitmenizin de bir etkisi olacak herhalde,"dedi Jimmy. "Mayalar güneþle dünyanýn dört kez yok olduðunainanýrlardý. Yaþam dört kez baþtan baþlamýþ güya dünyada. 2012'deiçinde olduðumuz dördüncü dönem bir kýyametle bitecek, beþincisibaþlayacaktý, ama öyle bir þey olmamýþtý bildiðim kadarýyla." Sarahgülümseyerek baþýný salladý.

"Anlýyorum," dedi Hans düþünceli bir þekilde. "Janet güçlü kraliçeolmuþ, Doktor canavar kral, sen de bilge prens. Üç baþlý bir yönetimkurmuþ, birbirinizin iþine karýþmamýþsýnýz. Ben de, tekerleði bilmeyen,çubuklarla çukur açýp mýsýr diken o ilkel orman halkýnýn niye astronomive matematikle bu kadar uðraþtýðýný düþünür dururdum. Nedeni senolabilir misin? Ormanda tekerlek bir iþe yaramayacaðý için de uçak yada helikopter kullanmýþ olmalýsýnýz." Jimmy baþýný sallayarak onayladýonu. "Onlarýn o ilginç yazýlarý sizin uydurduðunuz þifreli alfabeden,güneþe tapýnýp kendilerini güneþin çocuklarý olarak görmeleri deJanet'den kaynaklanýyor olsa gerek. Ama merak ediyorum, seninoradaki öðrencilerin bir rahip sýnýfý oluþturdu mu örneðin? Nasýl bir dinvar þimdi orada? Doktorun yaptýðý ameliyatlar onlarý nasýl etkiledi? Taþbýçakla yapýlan o yürek sökme törenleri var mý gene?"

"Küçük farklarla, evet," dedi Jimmy. Herkes onun konuþmasýnýbeklerken o sustu.

"Mayalar için kan kutsaldý. Ateþle suyun birleþmesiydi," diye sözegirdi Sarah. "Kan dökmek tanrýlara ödenmesi gereken bir þükran

195Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 196: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

borcuydu. Dördüncü dönemdeki güneþin sürmesini o iþ saðlýyordu.Yalnýz kurban edilen sýradan insanlarýn deðil, soylularýn dillerinden,üreme organlarýndan akýtýlan kan da, kendini insanlar için ateþe atantanrýyý yaþatmak için gerekliydi. Bazen sýrf kurban edilecek insantoplamak için savaþ yapýldýðý olurdu. Yüz binleri bulurdu öldürülenler.Ama savaþta, ya da kurban olarak ölmek büyük onurdu. Kendilerinitanrýlara kurban edenler bile olurdu."

"Suçluyor musunuz, soruyor musunuz, anlayamadým," dedi Jimmy."Doktor'un hiçbir baþarýsý olmadý mý diyorsunuz? Bana sürekli dahaakýllý kuþaklar gönderiyordu. Giderek artan bir zekâ grafiði elde etmeyibecerdi. Sonra daha uzun ve saðlýklý yaþar oldu oradaki insanlar."

"Hangi bedelle ama?" dedi Ali.

"Ýþte sonra hep birlikte 2100'e taþýndýk," diye Ali'yi duymamýþ gibianlatmasýný sürdürdü Jimmy. "Maya projemiz böylece tamamlanmýþoldu, ama Doktor bizim orada baþka birisiyle iliþkiye geçti."

"Kiminle?" diye sordu John.

"Robert Forum Kopek'le," dedi Jimmy.

"Ne?" diye þaþýrarak baðýrdý Sarah.

"Evet," dedi Jimmy. "Ben asýl bunu konuþmak istiyordum sizinle.Olaylar benim düþündüðüm çerçevenin dýþýna çýkmaya baþladý."

"Þimdi anladým geliþ nedenini," dedi Benny. "Eðer Doktor ile Kopekbirleþirse ikisini kimse tutamaz. Her þeyi ele geçirirler. Senin o dandikyamyam cumhuriyetin de güme gider bu arada."

"Yavaþ yavaþ akýllanýyorsun adamým," dedi Jimmy ona.

"Yok beyim! Dünyanýn da, zamanýn da içine eden sizsiniz. Kimsedaha fazla rezil edemezdi onlarý. Gidin, ne haliniz varsa görün!" dediBenny.

"Pekâlâ Jimmy," dedi John, araya girip eliyle iþaret ederek Benny'yisusturdu. "Doktor o adamla sence neden iliþki kurmak istiyor? Hemistediði projeyi uygulamýþ, hem epeyce para kazanmýþ. Durupdururken, neden Kopek? Rahat mý battý?"

"John biz dýþarda ne yaparsak yapalým, Odysse'nin incecik ipine

196Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 197: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

tutunuyorduk. Bizi bulup ipimizi keseceksiniz diye sürekli korkuiçindeydik. Yani anahtar hep sizdeydi. Ya da Odysse bir ölüverseydiolduðumuz yerde kalýrdýk. Doktor baþka bir Odysse yapmak için çokuðraþtý. Hâlâ koca bir ekibi o konuda çalýþtýrýyor, ama henüz sonuçalamadý. Kopek ile iliþki kurmasý onu birlikte yapabilme beklentisi olsagerek."

"Hýrs," dedi Ali. "Yetmedi, hiçbir þey yetmedi ona. Daha çoðunu,hepsini istiyor. Dünyayý versen, güneþi ister o. Jimmy hoþ tutmasýgereken bir teknisyendi, ama Kopek ele geçireceði kaleleri zaptedecekbir asker. Attila'dan, Ýskender'den daha ileri biri. Kýlýçla savaþmayacaköbürleri gibi. Sonra üç tane bacak kadar çocuk kalkýp bir devletkurabilmiþse, onun düþleri niye gerçekleþmesin? Aslýnda Doktor'laKopek gibi ayný hamurdan iki insan bir þekilde bir araya gelmeseydiþaþýrmak gerekirdi."

"Bu akýllý çocuk da onun hýrslarýnýn sonunun olmadýðýný görüncekalkýp geldi," dedi Ali. "Saf deðiþtirip bize sýðýnmak istiyor."

"Arkadaþlar," diyerek ellerini kaldýrdý Jimmy. "Size DaydreamCumhuriyeti Senatosu'nun oybirliðiyle aldýðý mesajý iletmek istiyorum.Þimdiye kadar hep geçmiþe gidip onu deðiþtirdiniz. Bu kez geleceksizden yardým istiyor. Hâlâ yalnýzca sizin elinizde Odysse gibi bir güçvarken, gelin dünyayý üzerine bir göktaþý gibi gelen bu felakettenkurtaralým. Odysse'ye daha ne kadar tek baþýnýza sahipolabileceðinizi, onun benzerini kimlerin nerelerde yapmak içinuðraþtýðýný hiçbirimiz bilmiyoruz. Bunun için size her türlü desteðivermeye, hatta kendimi rehin býrakmaya hazýrým."

"Doktor nerde?" diye sordu Edwards.

"L-5'te, Kopek'in yanýnda," dedi Jimmy. "Janet de GüneyHindistan'da, Madras kentinde. Koca bir arazisi var onun orada.Dünya'daki her dinden, tarikattan kiþilerle iliþki kuruyor. Bu arada L-4'lede baðlantý kurdu. Yani Janet bir peygamber olmaya soyunuyor artýk.Bir tanrýça olmak istiyor. Kraliçelik yetmedi ona. 'Bundan sonraBrahma olup yaratacak, Þiva olup yok edecek, Viþnu olup bozulandüzeni yeniden kuracaðým,' dedi bana. Yakýnda Ana, Oðul ve KutsalRuh olduðunu ilan ederse hiç þaþýrmam."

197Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 198: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ýyice uçmaya baþlamýþ," dedi Benny.

"Güneþin Çocuklarý diþi bir Ra olarak onun yüz metre yüksekliðindebir heykelini yaptý," dedi Jimmy. "Kaç yüzyýllýk üyeleri... güçlü�güzel... Baþýnýn üzerindeki boynuzlarýn arasýnda güneþin altýn küresinitaþýmaya ondan baþka kimin hakký olabilir? Ayrýca elli milyona yakýntaraftarý olan Mehdi Abbas adlý Ýranlý bir þeyh de kalkýp onun yanýnageldi. Sonra ikiyiz milyonluk Yeniden Doðuþ tarikatýnýn lideri olanHindu da on bin militanýyla gelip onun arazisine yerleþti. Altýn saçlý okadýn Buda besliyor þimdi hepsini orada. Hep öyle geniþ tabanlýörgütlere el atýyor. Ezilmiþlere, horlanmýþlara, her istediðiniyaptýrabileceði umutsuzlara... Ya da tam tersi çok güçlü vezenginlere... En son Bahai'lerin Hayfa'daki Yüce Adalet Evi'ni, içindekihazineyle birlikte, Madras'a taþýdýlar. Para için yapmadý bunu. Yalnýzcaparalý bir potansiyel rakibini rakiplikten düþürdü. Son olarak hep birliktebir bildiri yayýnlayarak, ýrklarla dinlerin içinde eridiði Yeni DünyaToplumu'nu kuracaklarýný açýkladýlar."

"Ben Madras'a gittim," dedi Edwards. "Kendimi Orta Amerika'dasanmýþtým. Yapýþ yapýþ nemli bir sýcak, insanlarýn renkleri,davranýþlarý, hele hele o dimdik piramit tapýnaklar� her þey o kadarbenziyordu ki birbirine� Mýsýr, Maya ve Hindistan� Tanrý krallarýnyýldýzlara uzanan merdivenleri hepsinde o piramitler�"

"Güney Asya'dan Orta Amerika'ya sýk sýk insan taþýrdýk. Ýnsandepomuzdu orasý bizim. Adamlarým götürüleceklerini bir ön elemedengeçiriyordu. Mimarlarýmdan biri oraya göçüp benim Amerika'dayaptýklarýmýn benzerlerini yapmýþ orada. Sonra da oranýn kralý olmuþ,Raca Raca dedirtmiþti kendine. Eh 'kültür' sözcüðü de çoðalmak,üremek anlamýna gelmez mi? Alýn iþte size!"

"Savaþ sýrasýnda Endonezya'nýn Java Adasýna gitmiþtim. Orada daormanda birden karþýmýza bir Aztek tapýnaðý çýkývermiþti. 'Neredeyizbiz?' diye sormuþtu komutan bana. Gerçekten Asya'da mý, Amerika'damý olduðumuzu karýþtýrmýþtýk bir an için. Mýsýr neresi, Maya-Aztekneresi, orasý neresi? Madras'tan bile ne kadar uzaktýr o ada." JimmyEdwards'a baþýný sallayarak baktý. Bir þey söylemedi.

"Doktor'la karýsýna sahip olduklarý tüm olanaklarý sunan altýn

198Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 199: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

çocuksun sen," dedi Ali. "Sana düþman olduklarýný sanmýyorum, amasen onlarýn arkasýndan dolap çevirmeye kalkýyorsun. Belki burayageldiðini bile bilmiyorlardýr." Jimmy hayýr anlamýnda baþýný sallayarak,

"Korkuyorum," dedi. "Onlarý durdurmak istiyorum. Dünya bir yokoluþa sürükleniyor. O kadar açýk ki bu. Haa, bir de L-4'ün Baþkaný,'Elçi' dedikleri Kevin O'Hara ile görüþtüm. O da bu durumdan hiçmemnun deðil."

"Tuzaktýr o," dedi Ali. "Ýyi polisi oynuyor sana. Janet dururken nedensana yanaþsýn?"

"O kadar basit olmayabilir," dedi John. Dalgýndý. Düþünüyordu.

"O kadar basit deðil," dedi Jimmy de. "Ýkimiz yalnýzdýk ve Tanrýadýna yemin etti. Papa gibi biri o."

"Lanet olsun!" diyerek yerinden kalktý Benny. "Çok gürültü ettik. Çokfazla yayýldýk. Olacaðý buydu." Jimmy'ye kötü kötü bakýyordu.

"O'Hara seninle tanýþmak istiyor John," dedi Jimmy, Benny'yebakarak. "Sana elini dost olarak uzattýðýný söylememi istedi benden."

"O tür yeni iliþkilere Kurul karar verir," diyerek ayaða kalktý John da."Ama ben en azýndan buraya gelip bunlarý bize anlattýðýn için sanateþekkür etmek istiyorum." Jimmy'nin yanýna giderek ona elini uzattý."Kalmak, ya da istediðin yere gitmekte serbestsin. Buna kimseninkarþý çýkacaðýný sanmýyorum," derken arkadaþlarýna baktý.

"Ben tarafsýzým," dedi Benny. "Asalým."

"Kalýyorum John. Teþekkür ederim," diyerek ayaða kalktý veJohn'un elini sýktý. Sol eliyle baþýndan çýkardýðý bandý onun sol elinebýraktý.

199Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 200: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

8.

Bir gün bir kedi düþünde kendini bir adam olarak görmüþ. O adamda kendini kedi sanýyormuþ. Kedi uyanýnca ne olduðunu bilememiþ.

Tennessee Williams

Hans kollarýný baþýnýn altýnda birleþtirmiþ, yerdeki beyaz bornozualmak üzere eðilen çýplak Ýndra'yý seyrediyordu. Kadýnýn açýk sütlükahve rengindeki esmer ve diri teniyle titreþen küçük göðüsleri içindeyeniden bir takým duygular uyandýrýyordu, ama o 'Yeter artýk,' diyerekkalkmýþ, daha doðrusu kaçmýþtý yanýndan. Ona öbürlerine davrandýðýgibi davranamazdý. Zaten Ýndra da iliþkinin iplerini ona býrakmamýþ,her þeyi o baþlatmýþtý. Giydiði erkek bornozuyla çýplaklýðý komik birsakillikle örtülmüþtü, ama Hans hâlâ o beyazlýðýn içindeki çýplak kadýnýdüþündüðünü düþünerek gülümsedi. Onu ne çok istediðini bellietmemek için yan döndü, ama bakýþlarýný ondan ayýrmadý. Kadýnbanyoya doðru giderken pencerenin önündeki masanýn üzerindekikitaplara baktý. Durdu ve birer birer inceledi onlarý.

"Sen neler okuyorsun böyle Hans?" diye sordu sonra, adamadönmeden.

"Hýý�" dedi Hans aðýr bir tembellikle gerinirken. Bu kez dönüp onabaktý Ýndra. Sonra elinde tuttuðu kitabý masaya býrakýp yeniden yataðagitti ve dizleri üzerine oturarak adamý soru dolu gözlerle süzmeyebaþladý.

"Neler oluyor sana?" diyerek parmaklarýný adamýn dudaklarýnauzattý. Hans onlarý tutup öperken,

"Anlattým ya," dedi.

"Anlatmadýklarýn�" dedi kadýn. "Senin içinde neler oluyor?"

200

Page 201: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bilmiyorum," diyerek içini çekti Hans. Gözlerini Ýndra'dan kaçýraraktavana bakmaya baþladý. "Bir anlayabilsem�" dedi sonra yumuþak birsesle.

"Ben seni kendinden emin, hatta katý ve soðuk biri bulurdum.Sarah'tan özür dilemen çok duygusaldý, ama 'içindeki savaþtantümüyle kurtulabilir mi acaba?' diye düþünürdüm. Savaþýnbiçimlendirdiði kiþiliðinden�"

"Haklýsýn. O dediðin gibi biriydim," diyerek kadýna baktý Hans. "Amasonra John çýktý karþýma. Bizden olmayan birini, ruhumu açacak kadarkendime yakýn bulmuþtum ilk kez. Sonra Babil'de sizlerle yaþadýðým oortam� her ne kadar hayhuyla geçtiyse oradaki günlerimiz, çok þeyideðiþtirdi bende. Burada yalnýz kalýnca kendimi dinleme olanaðýbuldum. Bir anlamda mayalandý içimdekiler."

"Sizi daha Babil'e gelmeden duymuþtum," dedi Ýndra. "John ileyaptýklarýnýz herkesin dilindeydi. Kutsal kiþilerdiniz ikiniz hepimiz için,ama þimdiki Hans o kadar farklý ki� Ben bunu daha çok sevdim,"diyerek uzandý ve adamý uzun uzun öptü.

"Her þey deðiþiyor," diyerek kadýna sarýldý Hans. O da yenidenadamýn yanýna uzanýp baþýný omuzuna koydu. "Olaylar deðiþiyor,koþullar deðiþiyor. Onlarla birlikte insanlar da deðiþiyor. Ýstesen dehiçbir þey ayný kalamýyor."

"Seninki çok farklý ama. Sonra bu okuduðun kitaplar? Tevrat,Süleyman Peygamber, Davud'un Krallýðý... Eski bir Alman subayý içinpek olaðan þeyler olmasa gerek."

"Bilmediðim çok þeyin olduðunu gördüm," dedi Hans kadýný birazdaha kendine çekerek. "Sonra bir takým baðlantýlar var. Nelerdöndüðünü anlayamýyorum. Anlayabildiklerime de ya inanamýyor, yada inanmak istemiyorum. Önceleri bir Hintli olduðun için sana verileno büyük sorumluluðun altýndan kalkýp kalkamayacaðýný düþünmüþtüm.Biliyor musun?"

"Yaa?" dedi Ýndra. "Ben de sana Nazi diye küfretmemek içinkendimi zor tutmuþtum biraz önce. "

"Ama þimdi üçüncü bir kiþiden söz eder gibi konuþabiliyorum artýkkendi hakkýmda."

201Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 202: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Babil'de sessiz, sakin, istenileni tartýþmadan yapan, sorun çözenbiriydin. Sen ilgilenince iþler düzgün giderdi, ama burada bir derebeyi,küçük bir kral olmuþsun. Üç gündür buradayým. Gerçi onun iki günü buodada geçti, ama gördüklerim þaþkýna çevirdi beni. Bütün bu zenginlik,bu debdebe� Duymuþtum da, bu kadarýný beklemiyordum doðrusu.Bu yüzden mi Babil'in koyduðu kurallara karþý geliyorsun? Artýkbaðýmsýzlaþabileceðini falan mý düþünüyorsun yoksa?"

"Küçük Ýndra öyle mi düþünüyor?"

"Önce adýmý doðru söyle; Pathummal benim adým. Benny kolayolsun diye Ýndra deyiverince herkes öyle söylemeye baþladý, ama sendoðrusunu söyle. Pathummal, bir tanrýçanýn adý."

"Pathummal, Pathummal," diyerek kadýnýn baþýnýn tepesini öptüHans. Adama bakarak gülümsedi o da. "Ýlk çaðýrdýðýmda nedengelmemiþtin?"

"Benim de bir sürü iþim, içinden çýkmaya çalýþtýðým sorunlarýmvardý," diye önce karþý çýktý kadýn, ama bir süre düþündükten sonra,"Peki, madem her þeyi açýk açýk konuþuyoruz, söyleyeyim. Evet,çekindim Hans," dedi. "Seninle birlikte hareket ediyormuþ gibi görünüpBabil'i karþýma almak istemedim."

"Biliyordum. Aslýnda bu kez kendiliðinden geliþin þaþýrttý beni."

"Merak," diyerek güldü Pathummal. "Kadýnca bir merak.Duyduklarýmý gözlerimle görmek istedim. Ýki gündür seni kutlamaktaolduðumu fark etmedin mi?" Gülüþüp uzun uzun öpüþtüler.

"Haydi kalkalým artýk," dedi Hans. "Sen yanýmda yattýkça okutlamalar geliyor aklýma."

"O koca haremine nasýl yettiðini merak ediyordum ben de," dediPathummal alaycý bir tonda. Adamýn yanýndan kalkýp yataðýn kenarýnaoturdu.

"O harem baþka konu," dedi Hans. "Seninle farklý. Sen benimeþitim, çaðdaþýmsýn. Kokun, davranýþlarýn, konuþman benim gibi.Jimmy'nin adasýna o kadýnlarý toplamasýndan hiç hoþlanmamýþtým,inanýr mýsýn? Kadýn olsun da, nasýl olursa olsun diyemem ben."Pathummal inanmadýðýný belli ederek gülmeye baþladý. Hans da onagülümseyerek bakarken yataktan kalktýlar.

202Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 203: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben de kendime bir harem kursam nasýl olur diye aklýmdangeçirirdim, ama benimki düþte kalýrken sen onu uygulamýþsýn. Oysasenin kadar bana da gerekirmiþ öyle bir hizmet. Deðil mi? Ýki gündürgördüðün gibi�"

"Seni kandýrmaya çalýþmýyorum Pathummal," dedi Hans ciddi ciddi.Bir þey daha söyleyecekti, ama vazgeçti. Sonra, "Ben banyoyagidiyorum. Sen de gelecek misin?" diyerek yürüdü.

"Ýki günü de orada harcarýz biz," deyip üzerindeki bornozu çýkarýpayaklarýnýn dibine býraktý kadýn. Sonra gülerek koþup adamýn sýrtýnaata biner gibi zýpladý. "Olursa olsun! Ne yapalým?" Hans sýrtýndaPathummal ile kapýsýnda þaþkýn bakýþlý iki cariyenin beklediði banyoyadoðru zýplayarak koþarken,

"Ben de senin böyle biri olduðunu bilmiyordum," dedi.

***

Mag-lev arabayý tepede durdurdu Hans. Her tarafta zeytin aðaçlarývardý. Önlerinde tek baþýna duran büyük çitlembik aðacýnýn altýnarenkli yastýklarý olan kocaman bir divan kurulmuþtu. Çevresi halýlarladöþenmiþ, üzeri bir tenteyle örtülmüþtü. Silahlý nöbetçiler bekliyordu ikiyanýnda. Hans arabadan inen Pathummal'i elini tutarak oraya götürdü.Tam önlerindeki alçak duvarýn altýnda uzanan vadinin ötesindekurulmuþ olan kasaba olduðu gibi ayaklarýnýn altýndaydý.

"Ýþte burasý benim yerim," dedi Hans. "Her þeyi görebilirsin butepeden."

"Ýnanýlmaz. Çok güzel!" dedi kadýn, heyecanla Hans'ýn elinisýkarken. Parlak güneþin altýndaki sarý kumtaþýndan yapýlmýþ kasabavadinin karþý yamacýyla sýrtýnda, çevresini saran surlarýn içindekundaða sarýlmýþ bir bebek gibi yatýyordu. "Benimki bunun yanýndaköy kalýr. Nasýl becerdin bu kadarýný?" diye sordu, ama adam bir þeysöylemeden onu arkadaki divana çekti. Birlikte oturdular.

"Dur daha! Asýl anlatmak istediklerimi anlatmadým sana," dediHans. Eliyle iþaret ederek yanlarýndaki nöbetçileri uzaklaþtýrdý ve

203Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 204: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kadýna doðru eðilip neredeyse fýsýldayarak, "Çok tuhaf þeyler oluyorPathummal," dedi. "Kaderci biri deðilim. Hatta Tanrýyla ilgim bileoldukça zayýftýr. Benim için o, Big Bang denilen büyük patlamayaneden olan, öncesindeki bir güçtür yalnýzca. Aristoteles'in dediði gibi,bir 'Ýlk Hareket Ettirici'dir. Ondan sonrasý tümüyle kendi baþýna geliþenbir evrimdir. Düne kadar kaderlerimizi kendimizin yazdýðýna, her 'þimdi'noktasýndan sonra olaylarý bizim deðiþtirdiðimize inanýrdým, amaburada olanlar ile olmuþlar arasýndaki bazý garip baðlantýlar benikuþkuya düþürdü."

"Ne gibi garip baðlantýlar Hans? Söylediklerinde oldukça ciddisingaliba," dedi kadýn adama iyice yaklaþarak. Merakla bakýyordu ona.

"Bizim þu birlikteliðimizden baþlayalým istersen."

"Ne var bizim birlikteliðimizde?"

"Ben iliþkimizin böyle olacaðýný önceden biliyordum. Yani benim ilkçaðýrdýðýmda gelmeyip, sonra kendiliðinden geleceðini... Kaderimdesenin olduðunu anlamýþtým. Onu sýnamak için özellikle direnmeyekarar vermiþtim aramýzda olacaklara, ama sen benimle olmak istedin.O kadar güzel, o kadar da içtendin ki, sanki ilk gördüðüm andan beriseni istemiþim de, kendime bile söyleyememiþim gibi geldi.Büyülendim. Bile bile kararlaþtýrdýklarýmýn tam tersini yaptým."

"Ama istemeye istemeye diyemezsin, deðil mi?"

"Sakýn alýnma ama, olur mu? Seni üzmek için söylemiyorumbunlarý. Olacak ne ise, o oluyor diyorum yalnýzca."

"Ne demek bu? Bilmece mi?"

"Hem de nasýl� Farkýnda olmayabilirsin, ama Seba KraliçesiBelkýs'ý oynuyorsun sen," dedi Hans. Uzun süren bir sessizliðin içindebirbirlerine baktýlar. "Onun öyküsünü biliyor musun?"

"Çok az," dedi Pathummal baþýný sallayarak. "Sen de Süleyman mýoluyorsun bu durumda?"

"Evet sevgilim. Hem de uzun zamanda beri. O tuhaf dediðim iliþkilerçok önceden kurulmaya baþlamýþ. Ben daha Almanya'dayken, hattadoðmadan önce çizilmiþ burada yaþayacaklarým. Babam Birinci DünyaSavaþýnda doðu cephesinde Ruslara karþý savaþmýþtý. 1914'deki

204Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 205: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Tannenberg zaferinden sonra ona bir madalya verip Berlin'e iznegöndermiþler. Geliþini kutlamak isteyen bir arkadaþý onu evine yemeðealmýþ. Sonra babam Genelkurmaya atanmýþ, o arkadaþý da doðucephesine. Ve adam orada ölmüþ. Babam onun dul kalan karýylaevlenmiþ, sonra da ben olmuþum. Anlýyor musun?" Hiçbir þeysöylemeden ona bakýyordu kadýn. Bir tepki göstermemiþti. "Babamýn oadamýn doðuya atanmasýnda ne etkisi oldu bilmiyorum, ama kralDavut komutaný Uriya'yý cephede özellikle öne sürüp öldürtmüþ ve dulkalan karýsý Bat-þeba'yý kendine almýþ. O ikisinden de Süleymanolmuþ."

"Ve bugün de buradasýn," dedi Pathummal, eliyle kenti göstererek."Zamanýn içinden John diye biri çýkýp seni aldý ve buraya fýrlattý. Hemde Kudüs'e� Kraliçe Belkýs da kalkýp sana geldi." Zorla gülümsemeyeçalýþýyordu.

"Hýristiyan Etopyalýlar Belkýs'ýn bir Hintli olduðunu söyler, biliyormusun?"

"Hayýr!" diyerek doðruldu kadýn. Bu kez ürkmüþ gibi bakýyorduadama. "Öyle mi?"

"Etkilenmeye baþladýn galiba," dedi Hans hafifçe gülerek. "Bazýþeyler, ne kadar tersini yapmaya çalýþsam da, tarihte olduðu gibioluyor. Oysa John ile birlikte Ýkinci Dünya Savaþýnýn akýþýnýdeðiþtirebilmiþtik. Burada ne olduðunu anlamadýðým bir oyununpiyonlarýyýz sanki hepimiz."

"Dininizin ayrýntýlarýný senin kadar bilmiyorum, ama ben bileBeþ'lerin çikolatayla karpuz yedikleri için Babil'den kovulmalarýna çokþaþýrmýþtým."

"Ben kendime Süleyman diyecek adam mýyým?" diye sordu Hans.Kadýn yanýtlamadý onu. "Ama dikkatli bakýnca bir takým ayrýntýlarýnbenim yaþamýma týpatýp uyduðunu gördüm. Haydi diyelim ki, babamýnolayý bir rastlantýydý. Ya burasý?"

"Burasý�?" dedi Pathummal önlerinde yatan kasabaya bakarak.

"Buraya gelmeyi ben seçmedim. John yazdý hepimizi bir yerlere.Biliyorsun. Niye beni buraya da, seni Yemen'e yazdý? Sen mi istedin

205Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 206: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

oraya gitmeyi?" Kadýn 'hayýr' anlamýnda baþýný salladý. "Biz niye altýncýetabýn sonunda Babil halkýný on iki ayrý bölgeye daðýttýk? Bu yedincietapta niye Babillilerin on iki tane yerleþimi var? Niye on bir, ya da onüç tane deðil de, tam on iki tane?"

"Niye?"

"Tanrýnýn korumasýna aldýðý Ýbraniler de on iki kabile imiþ," dediHans. "Ýlk kez Davut o kabileleri birleþtirip bir krallýk kurmuþ. Altý köþelidenilen Davut yýldýzý aslýnda on iki köþelidir, dikkat edersen."

"Eee?"

"Yani sýrasý biraz deðiþiyor belki, ama bildiðimiz geçmiþ adým adýmyineleniyor. Bildiðin bir filmi yeniden izler gibi."

"Evet. Beþ'lerin olayýný ben de yaþadým, ama hâlâ anlayamýyorumseni."

"Bir Hintli olduðun için."

"Bir Hintli olduðum için," dedi Pathummal de yavaþça.Düþünüyordu.

"Olaylara bu gözle bakýnca gelecekten ürkmeye baþladým."

"Neden?"

"Biraz sonra," diyerek arkada bekleyenlerden birine iþaret etti Hans.Adam gitti ve aðacýn yanýnda duran soðutucunun içinden bir tepsialarak yanlarýna geldi. Onu divanýn üzerine, aralarýna býrakýp eskiyerine döndü. Ýki ucunda aslan kafalarý olan, dört yüksek ayaklý, altýnbir tepsi idi o. Üzerinde gene altýn zarflar içinde iki cam bardaktapembe renkli içkiler, ortasýnda da içinde çeþitli meyvalarýn olduðu cambir tabak vardý. Soðuk olduklarý üzerlerinin hemen buðulanmasýndanbelliydi. Hans eliyle iþaret edince Pathummal bardaklardan birini aldý."Hepsi kendi üretimimiz," dedi kendisi de öbür bardaðý alýrken.

"Hepsi mi?"

"Bardak, tabak, tepsi, meyvalar, bu içki, hatta þu arkadakibuzdolabý� hepsini burada kendimiz yapýyoruz. Babil'den gelirkengetirdiklerim yalnýzca bu araba, bir uçak, bir helikopter, telefonlar,silahlar, falan� Süleyman'ýn da benimkilere benzer þeyleri olduðunu

206Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 207: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

okudukça öðrendim. Meðerse o da cinlerle konuþur, her türlü hayvanýndilini bilir, canlý, cansýz bütün varlýklara söz geçirirmiþ. Uçan bir de tahtývarmýþ. Ben dýþarýdan çok farklý mý görünüyorum sence?"

"Ben benim köyümde, çok zorda kalmadýkça, halkým gibi yaþamayaçalýþtým. Bilge biri olarak görüyorlar beni. Sen çok farklýdavranmýþsýn," diyerek elindeki bardaktan bir yudum aldý. "Hýmm,nefis!" dedi içkiyi aðzýnda uzunca tutup yuttuktan sonra. "Ne bu?"

"Can-suyu diyorum ben ona," diyerek içkisinden bir yudum aldýHans da. "Bu meyvalardan elde ediyoruz onu." Bir yudum daha aldý vearkasýna yaslandý. "Keþke bu zamanýn insanlarý olsaydýk da, geridönmek zorunda olmasaydýk. Bazen o kadar haklý buluyorum ki bizimo genç mimarý."

"Kimi?" diye sordu Pathummal, içkisinden bir yudum daha alýrken.

"George'u," dedi Hans. "Hani kardeþiyle birlikte halkýn arasýnagizlenip beþinci etapta kalmýþtý ya?"

"Aaa, evet. Marilyn'in çok hoþuna gitmiþti, ama bana ötanazi gibigelmiþti. Yunanca 'kolay ölüm' demektir o, biliyor musun? Ýnsanyaþamýndan da, zamanýndan da o kadar kolay vazgeçmemeli."

"Hiç de deðil. Kim bilir insan kendi seçtiði çaðda ne kadar mutluyaþar. Sýk sýk düþünüyorum onu. Geride kalýnca piþman oldu muacaba diye. Olmuþtur mutlaka. Alýþtýðý, bildiði þeyleri özlemiþtir, amakendi seçtiði, ya da seçildiði o tarihsel rol yönetmiþ onu da."

"Hangi tarihsel rol?"

"Musa rolü," dedi Hans. Bir süre susarak kadýnýn söylediðinisindirmesini bekledi. "Ama dur, sana önce Musa'yý anlatayým," dedisonra. "Pek çok kiþi, bu arada Freud da, o Ýbrani peygamberinin birMýsýrlý olduðunu ileri sürer. Firavun II. Ramses, ya da Amenotep'inzamanýnda yaþamýþ bir Aton dini rahibi olduðunu düþünürler. Ýbrahimgibi dünyada ilk kez tektanrýcýlýðý savunduðu için çok önemlidir o din.Firavun Amenotep, 'Amon hoþnut' anlamýna gelen adýný deðiþtirip,kendine 'Aton'un yüceliði' demek olan Akhenaton dedirtmiþ veMýsýr'daki diðer bütün tanrýlarý yasaklayýp, Güneþ Tanrýsý Aton'utektanrý yapmýþ. Ama on yedi yýllýk iktidarýndan sonra ölünce, eskiMýsýr dinine baðlý rahipler onun o dinini kaldýrýlýp atmýþ, Firavunu da

207Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 208: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kâfir sayýp lanetlenerek aforoz etmiþ. Bütün diðer tanrýlarla birlikte eskibaþtanrý Amon da yeniden özgürlüðüne kavuþmuþ. 'Amin' sözcüðününondan geldiðini düþünüyorum. Milyarlarca insan bilmeden dualarýnýnsonunda o Mýsýr tanrýsýnýn adýný söylüyor hâlâ. Bu arada Musa hýrslý,sinirli ve hýrçýn biriymiþ. Ýnandýðý tektanrýcý din yasaklanýnca, kalkýpsýnýr boylarýnda yaþayan küçük bir topluluða gitmiþ. Bence dediklerigibi Mýsýrlý bir görevliyi öldürdüðü için deðil, o dinin rahibi olarakaforoza uðradýðý için kaçmýþ Mýsýr'dan."

"Ve Ýbranilere sýðýnmýþ. Öyle mi?"

"Evet. Üvey aðabeyi Harun'la birlikte önceden tanýdýklarý oinsanlarýn yanýna gitmiþler. Sonuçta Musa onlarýn baþý olmuþ ve halkýtektanrýnýn yoluna çaðýrmýþ. Kabul edip gelenleri sünnet ederekkutsamýþ. Özellikle o sünnet geleneðinin eski Mýsýr'dan geldiðinisöylüyorlar. Bu arada bizim George da sünnetliymiþ, biliyor musun?Ama nereden bileceksin," diyerek güldü. "Ayrýca Musa güzelkonuþamayan biriymiþ. Ýbranice bile bilmediðini söylüyor bazýlarý.Halkýyla aðabeyi aracýlýðýyla konuþurmuþ. George ile kardeþinindurumunu biliyorsun. Sonra Musa'yý annesi bir sepet içinde Nil'ebýraktý, firavunun karýsý bulup büyüttü onu, diye anlatýlýr öyküsü.George'u da çocuklarý olmayan bir karý-koca yetimhaneden almýþ,ama sonra nasýlsa kendi çocuklarý Ronald olmuþ."

"Biraz ara ver, ne olur! Seni izlemekten yoruldum."

"George biz ayrýldýktan sonra Babil'deki bir grup insaný baþka biryere göçmeye ikna etmiþ. Nasýl, biliyor musun?" diye sordu Hans.Kadýn dikkatle ona bakýyordu. "Onlarý cennete götürme sözü vererek."

"Cennet bizim Babil deðil miymiþ?"

"Hayýr, Anadolu yarýmadasýnýn güneyindeki Çukurova imiþ onunsöylediði yer. Askerliðini oradaki bir NATO üssünde yapmýþ bizimki.Mezopotamya gibi iki nehir var orada da, Seyhan ile Ceyhan. Üsteliköbür taraf gibi bataklýk deðil, son derece verimli bir ova. Onunla birliktegöçen insanlarý ben bu etapta buldum, biliyor musun? Dolaþýrken birbaktým, 'cennet' gibi bir anlamý olan Adana adýnda bir köy, bizimkoyduðumuz kurallarla yaþayan, þiveleri biraz deðiþmiþ de olsa bizimöðrettiðimiz dili konuþan insanlar� Zaten ilk görüþte anlaþýlýyorduçevredekilerden farklarý. 'Cork'un Soyu' diyorlardý kendilerine. Benim

208Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 209: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kim olduðumu anlayýnca baþkanlarý tahta bir kutu getirip önüme koyduve, 'Cork'un Sandýðý' dedi. En çok deðer verdikleri þeydi o. ÝçindenGeorge'un günlüðü, vasiyeti ve bize yazdýðý bir mektup çýktý."

"Yaa?" dedi Pathummal.

"Vasiyetinde tabutunun saklanmasýný istediði maðaranýn yerinisöylemiþ. Olur da bir gün onu bulursak, kemiklerini annesininAlabama'daki mezarýnýn yanýna gömmemizi rica etmiþ. Birikmiþmaaþlarýyla tazminatlarýnýn da, eðer verirsek, annesine hastalýðýndabakan kadýna gönderilmesini yazmýþ. Söylediði maðaradaki tabutta,baþý ve gövdesiyle iki parça bulduk onu. Belli ki birileriyle arasýnda birolay çýkmýþ. O konuda hiçbir þey yazmamýþ günlüðüne. Ben, Musa içindendiði gibi, onun da halký tarafýndan öldürüldüðüne inanýyorum."

"Annesini o kadar çok seviyorsa neden kalkýp bizimle buralaragelmiþ?"

"Annesi henüz ölmüþ bize katýlmaya karar verdiðinde. Sanýrým çoksevdiði birinin artýk olmadýðý zamandan kaçmýþ. Musa'da da aþýrý biranne sevgisi söz konusu. Kadýnýn adý Yoheved imiþ. Tanrý'nýn Musa'yabildirdiði adý da YHVH diye yazýlan dört harftir ve Yehova diye okunur.Bu benzerlik sana ne düþündürtüyor?" Pathummal gene bir þeysöylemedi. Hans boþalmýþ bardaðýný tepsiye býrakýrken, "Mektubundada bize sitem etmiþ," dedi yavaþça.

"Yoksa gene mi o konu?"

"Evet. O ayýklananlara yapýlanlar yüzünden bizi suçlamýþ," dediHans. Esmer kadýn bir þey söylemeden önüne bakarak düþünüyordu.Rahatsýz olmuþtu.

***

Eksi-8000'den sonra elliþer yýl arayla gittikleri birinci (Eksi-7950),ikinci (Eksi-7900) ve üçüncü (Eksi-7850) etaplarda her þey neredeysetam planladýklarý gibi geliþmiþti. Babil halký kendilerine verilen 'çoðalýn'buyruðu ile 'baþkalarýyla karýþmayýn' uyarýsýna uymuþ, beklenildiðihýzda çoðalýp hedeflenen sayýya ulaþmýþtý. Dördüncü etaba, yani Eksi-

209Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 210: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

7800'e geldiklerinde, bazýlarýnda bir takým yapýsal bozulmalarolduðunu görmüþ, o bir kaç kiþiyi yanlarýna almýþlardý. Beþinci (Eksi-7750) etapta ise tam bir bozgunla karþýlaþmýþlardý. Neredeyse tarumarolmuþtu kent. Ýnsanlardaki yapýsal bozukluklar hiç beklemediklerikadar artmýþ, ayrýca halk çeþitli gruplara bölünmüþtü. Ýç kavgalar,doðudan gelen çöl halklarýnýn saldýrýlarý ve tarlalarýn bakýlamamasýnýnneden olduðu kýtlýklar yüzünden bir kýsmý Babil'i terk etmiþ, bazýlarýgittikleri yerlerdekilerle karýþmýþ, çok azý öðretildiði gibi ayrýdurabilmiþti. Tüm proje neredeyse güme gitmek üzereydi.

Önce kente yerleþmiþ yabancý zorbalarý, silahlarýný alarak bir dahagelmemeleri için uçaklarla uzak yerlere sürmüþlerdi. Sonra çevreyedaðýlmýþ Babil soyundan olanlarý bulup, kentin yarýsý yýkýk surlarýnýndýþýna kurduklarý çadýrlara toplamýþlardý. Oradaki karantinada Dr.Gani'nin ekibi tek tek incelemiþti her birini. Uygun bulunanlar yenidenBabil'e alýnmýþtý, ama çadýrlara getirilenlerin çok azý idi onlar. Acýklý biriþti yaptýklarý. Gruplarý birbirinden ayýrmýþ, aileleri parçalamýþ,çocuklarý ana-babalarýndan koparmýþlar, kente alýnmaya uygunbulunmayanlarý uzaktaki bir vadiye götürmüþlerdi. Gene de,duyduklarý saygý ve korkuyla karþýlarýnda boynu bükük kalmýþ, karþýçýkan olmamýþtý, ama o korkulu ayýklama hepsini derinden etkilemiþti.

O acýmasýz ayýklamanýn nedeni, çevrede herkesten ayrý yaþayanve ucubelerden oluþan bazý küçük gruplarýn bulunmuþ olmasýydý.Onlar da Babil soyundandý ve bozulmanýn o þekilde giderekartacaðýnýn kanýtlarýydý. O dejenerasyonun önü mutlaka alýnmalýydý.Babil'in içinde kalanlarýn hepsine 'yeniden yapýlanma aþýsý'yapmýþlardý, ama diðerleri için yapýlacak bir þey yoktu. Tam oayýrdýklarýný ne yapacaklarýný tartýþýrken, yeþil cinlilerin onlarýntamamýný yok ettiði haberi bomba gibi düþmüþtü toplantýnýn ortasýna.Haberi getiren Frederick, o zavallý yaratýklar için yaþamanýn acýçekmek demek olduðunu ve bir gelecek umutlarý olmadýðýný görenadamlarýnýn onlarý zehirli gazla öldürdüklerini söylemiþti. Sonra oucubelerin cesetlerini koyduklarý maðarayý bir bomba ile yýkmakisteyince, sarsýntýnýn vadideki su toplama settini yýktýðýný, orayatopladýklarý diðerlerinin de o kaza ile boðulduðunu anlatmýþtý. Her nekadar Frederick o iþin kendinden habersiz yapýldýðýný söylediyse de,

210Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 211: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Kurul onu kendi baþýna iþ yapmakla suçlamýþ, yazýlý bir ihtarlayetkilerinin kýsýlmasýna, ilgili yeþil cinlilerin de özel bir mahkemedeyargýlanmak üzere gözaltýna alýnmasýna karar vermiþti. Ama baþlarýnýGeorge'un çektiði bazý kiþiler, 'itlaf' kararý verdiler diye Dr. Gani ileFrederick'i ve onlara sahip çýkýyor diye de Kurul'u suçlamýþtý. Onlaragöre, yapýlmasý gereken o ayýklananlarýn kýsýrlaþtýrýlarak yaþamlarýnýnkendiliðinden sona ermesinin saðlanmasýyken, Kurul bir cinayetþebekesi gibi çalýþmýþtý.

O beþinci etabýn sonunda Babil'de ellerinde kalan nüfusbakýmýndan neredeyse baþa dönmüþlerdi. Yeniden düzenledikleriköyü seçtikleri bir kurulun yönetimine býrakýp giderlerken, Georgekardeþiyle birlikte halkýn arasýna gizlenip orada kalmýþtý. Altýncý (Eksi-7700) etapta her þeyin normal seyrinde gittiði görülmüþ, ancak bu kezbütün yumurtalarý bir sepete koymamak için Babillilerin daha küçükkolonilere bölünmesine karar vermiþlerdi. Irak, Suriye, Mýsýr, Yemen,Girit, Orta Anadolu, Kafkasya, Kuzey Ýtalya, Ýspanya, Orta Avrupa veÝndus seçilmiþti o yerleþmelerin kurulmasý için. Bir de Babil olacaktýdoðal olarak. Nüfuslarý azalacaðý için güçsüzleþeceklerini düþünerekbaþlarýna birer danýþman atanacak, onlar da yapacaklarý gözlemlerlekolonilerin geliþmesini deðerlendirecekti. Ýþte þimdi de Hans bu yedinci(Eksi-7650) etapta George'un göç ettirdiði insanlarý bulduðunusöylüyordu.

***

"Yapýlanlarýn bir soykýrým olduðunu söyleyip bizi kýnamýþ," diyesürdürdü Hans, Pathummal uzun süre bir þey söylemeyince. Eliylearkada bekleyen adamýna bir daha iþaret etti. Soðutucunun üzerindeduran bir kutuyu alarak yanlarýna geldi adam. Hans kutuyu ondan alýpPathummal'in kucaðýna koydu. Merakla bakan kadýna yalnýzca baþýnýsalladý. Üzeri oymalý tahta kutunun kapaðýný birlikte açtýlar. Ýçinde birdefter, bazý kaðýtlar, George'un babasýndan kaldýðýný bildikleri cepsaati, gözlükleri ve kýrýk bir düþünce bandý vardý. Pathummalparmaklarýnýn ucuyla dokundu onlara. Hans uzanýp kutudaki bir zarfýaldý ve içinden sözünü ettiði mektubu çýkardý. "Yaptýðýmýz iþi Lut

211Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 212: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Peygamber zamanýnda Sodom ve Gomorra'nýn çoluk çocuk demedenyok edilmesine benzetmiþ. 'Bir tane bile masum bebek yok muydu okentlerde?' diye sormuþ. 'Hiç normal cinsel iliþki yoksa bebekler nasýloluyordu? O bebekler sodomiyle nasýl suçlandýlar da Tanrý tarafýndanöldürüldüler?' demiþ. Bizim o su bendini bilinçli olarak yýktýðýmýzý,öldürmekten zevk alan sapýk caniler olduðumuzu, elimizdekizavallýlara karþý zehirli gazlar, bombalar kullanmanýn içimizdekivahþetten kaynaklandýðýný söylemiþ. Bizimle ayný havayý solumamakiçin Babil'i terk ettiðini ve öldürdüðümüz o masumlar adýna hepimizilanetlediðini yazmýþ."

"Benzer þeyleri Kurul'da da söylemiþti," dedi Pathummal. "Ne büyüköfke bu."

"Bizim saçma sapan, zalim Tanrý'mýzý sevmiyormuþ. Kendinitanrýlara karþý gelen Prometheus'a benzetip Goethe'nin bir þiirinikoymuþ. Bak!" diyerek mektubu kadýna verdi. Bir süre ona gözgezdiren Pathummal þiiri yüksek sesle okudu.

"Sen yoksa beni

Yaþamaktan býkar mý sandýn?

Kaçar çöllere gider mi sandýn

Açmýyor diye düþ tomurcuklarý?

Bak, iþte yerli yerimdeyim!

Ýnsanlar yetiþtiriyorum bana benzer.

Bütün bir kuþak benim gibi

Acýlara katlanacak, aðlayacak,

Gülecek, sevinecek

Ve aldýrýþ etmeyecek sana

Benim gibi."

"Ama gene de insanlarýný Musa gibi bizden kaçýrdý," dedi Hans."Babil'de kendisine inanan kim vardýysa alýp, taa Çukurova'yagötürmüþ."

"Biraz büyütmüyor musun Hans?"

212Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 213: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Hayýr yavrum. Biz ayrýldýktan sonra eline geçen bir kanýtý daeklemiþ mektubuna. Frederick'in el yazýsýyla adamlarýna gönderdiðinotu�" diyerek kadýna zarfýn içinden çýkardýðý küçük bir kaðýtparçasýný uzattý. 'Yok edin!' yazýyordu üzerinde yalnýzca. Ne bir ad, nebir imza vardý onda.

"Ýnanamýyorum," diyerek içini çekti kadýn. "Bu yüzden miFrederick'e bu etapta iþten el çektirildi?"

"Evet," dedi Hans baþýný sallayarak. "Ben o Cork'un Soyu'nu alýpburaya getirdim. Ýsrailoðullarýnýn kayýp on kabilesi�"

"Dur biraz Hans!" diyerek ayaða kalktý kadýn. "Bir Hintli olduðum içinanlattýklarýný zor anlýyor olabilirim, ama ya George bilinçli olarak Musarolünü oynadýysa? Kendini Prometheus'a benzetmiþ olsa da�"

"Peki ya onun dýþýndakiler?" diyerek onun sözünü kesti Hans."Tamam, George bilinçli olarak Musa'yý oynadý, diyelim. Ya ben? Bende Süleyman rolünü mü yakýþtýrdým kendime? Direnmek istememekarþýn kendimi güneyden gelen bir dilberle ayný yatakta buluyor, ikincigün ona aþýk oluyorum. Sen de bile bile Belkýs'ý mý oynuyorsun?"

"Hayýr. Nasýl olur? Ben kendime bir rol seçecek kadar bilgili deðilimki bu oyunda. Ýkimizinki tamam da, George'dan emin deðilim ben. Birde o kalabalýk haremin orada dururken bana aþýk olduðuna�"

"Peki, George biraz kenarda dursun bakalým. Sürekli o haremkonusunu deþiyorsun. Gel, neden ona karþý olduðumu konuþalým."

"Yapma Hans! Aralarýnda ne kadar mutlu olduðunu gördüm. Belkide sýrf o yüzden, yani bilinçaltýmdaki kýzgýnlýkla iðfal ettim seni.Ýçimdeki yirminci yüzyýl kadýnýn, daha doðrusu militan bir feministinduygularýyla�"

"Keþke benim mutluluðu tek kadýnda arayan biri olduðumainanabilsen. O haremin nedeni benim deðiþen politik tavrým."Pathummal gülerek baktý ona. "Biz Eksi-8000 dünyasýnýn dar birdiliminden örnekler topladýk. Sonra onlarý bir yerlerde konserve edereksaklamaya kalkýþtýk. Hâlâ da ayný þeyi yapmaya çalýþýyoruz. Oysaorayý kalkýndýrmaya gitmiþtik biz. Seçtiklerimize yakýn, daha baþkatopluluklar da vardý. Niye onlarý da adam etmeye uðraþmadýk? Bukapalý toplum kýskançlýðýmýz nereye kadar sürecek? Kurul'da bunu

213Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 214: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

sorduðum zaman kimse yanýtlamamýþtý beni. Biliyorsun. Elimiziüzerlerinden çektiðimiz anda öbürleriyle karýþmayacaklar mý? Beþincietapta nasýl bulduk onlarý?"

"Doktor'un önerisi geldi aklýma," dedi Pathummal. "Babil'indýþýndaki herkesi öldürürsek kötü ýrklarla karýþým olmaz, demiþti."

"Biliyorum," diyerek baþýný salladý adam. "Tam Doktor'a yakýþan biröneriydi o. Benim dediðim ise tam tersi. Herkese yaymak� Eski birNazi subayý olan ben, saf bir ýrkýn kurulmasýna, hem de projenin tümamacý o iken, karþý çýkýyorum yani."

"Hareme neden karþý olduðuna gelmedin daha."

"Çevredeki diðer topluluklarý bizimkiyle akraba yapmak için. Yalnýzkendime deðil, insanlarýma da ayný hakký tanýdým. Gerçi deðiþikkabilelerin kadýnlarýndan doðan çocuklar, babalarýnýn ölümündensonra birbirlerine düþebilir, bütünleþtirmek isterken büsbütün düþmanedebiliriz onlarý. Gene de zamanla bir federasyona dönüþeceðiniumuyorum kurulan bu birliðin. Bizimkiler çok kýzýyorlar bana, amadokunmuyorlar. Neden? Merakla sonucu bekliyorlar da ondan.Buradaki bu refahý biliyorlar. Bunun tünelin ucundaki ýþýk olduðununfarkýndalar. Ama ne kadar haklý olursam olayým, beni bu kadar serbestbýrakmamalarý, bir an önce durdurmalarý gerekirdi. Ne de olsa projeyeaykýrý iþ yapýyorum."

"Ama durdurmadýlar seni."

"Süleyman'da da ayný þey olmuþ. Ýbranilerin kapalý bir toplum olarakkalmasýný istememiþ o da. Hatta yabancýlar rahat yaþayabilsin diyeonlarýn tapýnaklarýný bile yaptýrmýþ Kudüs'te. Bizim anladýðýmýzanlamda bir tür� gerçi bu deyimler bizim zamanýmýzýn ürünleri ama�bir evrensellik, bir çok ulusluluk fikrini oluþturmaya çalýþmýþ.Komþularýyla barýþ yapmýþ. Uluslararasý ticaret yapabilmek içinuluslarýn birbirleriyle barýþýk olmalarý gerektiðini anlamýþ. Kurduðudevlet düzeni bile ticarete göre yapýlanmýþ. Ýbranilerin geleneksel on ikikabileye bölünmüþlüðünü göz önüne almadan ülkeyi on iki bölgeyeayýrmýþ, ama her birinin baþýna eski kabile þeflerini deðil, kendivalilerini koymuþ. Her bölgeyi yýlýn bir ayýnda devlete karþýyükümlülüklerini yerine getirmek zorunda býrakmýþ."

214Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 215: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"On iki eyalet yani," diyerek divandaki yerine oturdu Pathummal.

"Ben Süleyman'ý falan bilmezdim buraya geldiðimde. Þimdi dekendimle ters düþmek pahasýna, onun yaptýklarýný yapýyorum. Öncekendi kolonilerimiz arasýnda bir alýþ-veriþ baþlatmayý önerdim.Biliyorsun. Sonra, 'Niye çevrelerindekilerle de iliþkiye girip yuvarlananbir kartopu gibi büyümesin attýðýmýz tohum?' dedim. Kurul önerimikabul etmeyince, kendi baþýma yaptým. Biraz evrensel olmayý gözealýnca ortaya çýkaný görüyorsun. Süleyman'ýn da o yüzden bir aratanrýsýyla arasý bozulmuþ meðer."

"Ben senin yanýndayým Hans," dedi Pathummal.

"Ama diðer on kiþi deðil. Bak iþte! Oluþan benzerliklerden biri de busayýlar. On ve iki� Süleyman'ýn ölümünden sonra kurduðu devletdaðýlmýþ. Kuzeydeki on kabile Ýsrail devletini, güneydeki iki kabile deYahuda devletini kurmuþ. Bu kadarla kalsa iyi. Ýþin ucu çok eskileredayanýyor. Süleyman'ýn o haremi taa Sümerlerden kalma bir kavram.Kutsal evlilik�"

"O ne?"

"Çoban tanrý Tammuz her kýþ baþýnda ölür, her bahar yenidendoðarmýþ. Onun o diriliþini halk orjiler, cinsel cümbüþlerle kutlar, kralda baþrahibe ile herkesin önünde seviþerek katýlýrmýþ o kutlamaya. Biritanrý, biri tanrýça rolünü oynarmýþ. Aslýnda erkek tahýlý simgeler, kadýnolan tarlaya tohumunu ekermiþ. Onun için de ölüp ölüp dirilmesigerekirmiþ. Ölür de dirilmezse Tammuz gibi tanrýlaþýr, ama yerine birkurban öldürülürse, ölmesine gerek kalmaz, kral olur. Ýþte tanrý-krallarböyle doðmuþ. Süleyman'ý da halký o inançla peygamber yapmýþolmalý. Onu tanrýlaþtýramazlardý, çünkü tanrýlarý tekti. Tevrat'taSüleyman'a ait denilen Neþideler Neþidesi açýk saçýk bir dille oseviþmeleri anlatýr. Bir din kitabýnda ne arýyor böyle bir aþk þiiri diyeçok þaþýrmýþtým. Benim haremim de ayný kutsal evliliðin uzantýsý.Ýlerde beni de tanrý saymalarýndan çekiniyorum aslýnda."

"Yapma o zaman."

"Diyorum ya, bir þekilde bir yerlere sürükleniyoruz. Ýstemesek de�Geçenlerde bir kitapta Ouspensky adlý bir filozofun, 'zaman ve yaþamsonsuz yinelenmelerden oluþur,' dediðini okudum. Örneðin 1000

215Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 216: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yýlýnda doðup 1050 yýlýnda ölen biri, yeniden 1000 yýlýnda doðar ve herþeyi yeni baþtan yaþarmýþ. Aristoteles de zaman okunun daireselgittiðini düþünürmüþ. Ýbraniler, Mýsýrlýlar, Ýranlýlar, Hintliler yenidendoðuþa inanmakla hep paylaþmýþ bu fikri. Ben de, 'yoksa zaman insanpsikolojisinin bir aynasý mý?' diye düþünmeye baþladým. Bilincimizsürekli 'þimdi'ye odaklanmýþ olduðu için� nasýl trenin penceresindenbakýnca dýþarýnýn hareket ettiðini sanýyorsak� 'Zaman sonsuz deðilde, hiç yok mu acaba?' diye yazdým John'a gönderdiðim mektupta."

"Belki seninki deðildir, ama benim kafamý karmakarýþýk etmeyibecerdin Hans."

"Neden? Her þey o kadar açýk ki� Sürekli ayný þeyleri yaþýyoruz bizde. Yunanlýlarda Titan denilen devler varmýþ. Mýsýr'da devkahramanlar� Sümerlerde tanrý Diamat devlerden bir ordu kurmuþ."

"Hindistan'da Danava'lar, Seylan'da Rakþasa'lar�" diyerek arayagirdi Pathummal. "Dünyanýn bir devin bedeninin parçalanmasýylaoluþtuðuna inanýr Hintliler."

"Tevrat'ta da Nefilim'ler, yani iri adamlar var. Sonra Alman,Ýskandinav, Maya ve Ýnka'lardaki devler� Homer'in anlattýðý o tekgözlü Kiklop'lar� Yok mu onlar bizim Eksi-20,000'imizde?"

"Var," dedi Pathummal. "Bizim destanlarda bir de devlerle insanlarýnsavaþlarý var. Onlar da olacak mý demek istiyorsun?"

"Bilmiyorum," diyerek ayaða kalktý Hans. Pathummal de divandankalktý ve birlikte bir aðaçtan öbürüne duvarýn önünde yürümeyebaþladýlar. "Bana biçilen kaderle Davut oðlu Süleyman oldum.Nereden bilebilirdim yaþayacaklarýmýn tarih içinde böyle bir iziolacaðýný? Ama bundan sonraki sekizinci etapta ben olmayacaðým.Bunun ardýndan gelecek rolü istemiyorum."

"Hangi rolü?"

"Ýsa Mesih rolünü," dedi Hans durup kadýna bakarak. "Ýsa'nýnsoyunu da Davud'a dayandýrýrlar. Ýbrani ulusuyla anlaþma yapmýþ olanbir tanrýyý, bütün insanlýðýn tanrýsý yapmaya çalýþan bir Yahudi idiaslýnda Ýsa. Herkesin günahýný yüklenerek insanlýðý kurtarmak üzereTanrý ile yeni bir anlaþma yaparak bir kabile tanrýsýnýevrenselleþtirmiþti. Bundan sonraki etapta beni çarmýha gerecekler.

216Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 217: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Bilmeden bu tenteyi koyduðum þimdi olduðumuz bu yer ne imiþ biliyormusun?" Pathummal soran bakýþlarla baktý ona. "GethsemaniBahçesi. 'Zeytin presi' demek. Hýristiyanlarca kutsal sayýlýr, çünkü Ýsaarkadaþlarýyla yediði son yemekten sonra buraya gelip dua etmiþ.Romalýlar onu tam burada tutuklayýp çarmýha germeye götürmüþler.Diðerleri aðaçlarýn arasýna kaçýþmýþ."

"Bizden kimse yapmaz onu sana."

"Yoo, yanlýþ anlama. Korktuðumdan söylemiyorum bunu. AslýndaÝsa'nýn öyküsü de bence gidip Sümerlere dayanýyor. Oradakitapýnaklarýnda rahibeler tanrý adýna fuhuþ yaptýklarý için kutsal sayýlýr,ama doðurduklarý babalarý belli olmayan çocuklar tanrýnýn çocuklarýkabul edildiði için hemen öldürülürmüþ. Meryem de mabede adanmýþve orada yetiþmiþ bir kýzmýþ. Bir þekilde gebe kalýnca gidip çocuðunuo ücra Beytlehem köyünde, hayvanlarýn yemlendiði bir maðaradadoðurmasý, aklýma çocuðunun Tanrý'nýn oðlu diye öldürülmesindenkorktuðunu getiriyor. Ama Ýsa büyüyünce 'Ben Tanrý'nýn oðluyum,' diyeortalýkta dolaþmaya baþlayýnca, geç de olsa ölümüne neden oluyor oiþ. Düþmanlarýnýn onu öldürmek istemesi kadar, dostlarýnýn öldüktensonra dirildiðine inanmasý da Sümerlerin o Tammuz inancýndan geliyorbesbelli." Hans duvarýn önüne gidip durdu. Önündeki kente bakýyordu."Bir de Ýsa olmak istemiyorum. Oyun bitsin artýk. Belki de buradanayrýlmak zor geliyor bana. Çok fazla benim oldu burasý. Baþka nereyeyurt diyebilirim? Yýkýlan Almanya'ya mý? Deniz olan Sahra'ya mý?Yoksa Sina'nýn ucundaki Babil'e mi? Buraya. Buraya. Cork endoðrusunu yaptý," dedi içini çekerek. "Hele bir de yanýmda senolursan�"

"Bilemiyorum Süleyman. Düþünmem gerek."

"Sen düþüne dur!" dedi Hans gülerek. "Kader seni benimle baðlayýpBelkýs yaptý bile. Yalnýzca ikimizin birliði kalacak geleceðe. KuzeydekiÝsrail devletini Asurlar yýkýnca onu oluþturan on kabile diðer toplumlarýniçinde eriyip gitmiþ. Öbürleri de öyle olacak. Ýsrailin on yitik kabilesi gibisilinip gidecek her biri tarihten. Biz de dünyaya açýlýp insanlarakarýþacaðýz."

"Senin senaryona göre olacaklarý deðiþtirme olanaðýmýz zaten yok.Bir tür kaderciliði anlatýyorsun baþtan beri."

217Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 218: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Biz neden elliþer yýllýk etaplar koyduk kendimize?" diye sorduHans.

"Jimmy'nin takvimini kolay olsun diye�"

"Evet. Tevrat'ta da 'Yubil' denen ve elli yýlda bir gelen bir yýl varmýþ.Borçlarýn silinip kölelerin özgür býrakýldýðý 'Azatlýk ve Sevinç Yýlý' imiþo. Babilliler de bizim her elli yýlda bir geleceðimizi biliyor. Ýþte sanaYubil. Sonra Cork'un Soyunu buraya getirince biz Levi'ler, onlarKohen'ler oldu."

"O ne?"

"Levioðullarý Ýsrail kabilelerinden ayrý bir topluluk. Kim olduklarý tambilinmiyor. Her kabileye toprak verilirken onlara verilmemiþ, ama heristedikleri yere gidip yerleþebilme haklarý varmýþ. Musa birLevioðluymuþ örneðin. Aðabeyi Harun'un soyundan gelenlerKohen'leri, yani kâhin denilen rahipler sýnýfýný oluþturmuþ. Odysseekibinden gelen dokuz kiþiyiz burada. Bize Leviler gibi uzak bir saygýgösteriyor insanlar, ama Cork'un Soyunu Kohen'ler gibi düþünselliderleri olarak kabul ettiler."

"Size rakip mi oldular yani?"

"Yoo, hayýr. Ýki grubun farklý yeri var. Jimmy ile Doktor'da olduðugibi."

"Bu kadar çok þey bilmenden gerçekten etkilendim Hans. Belki deben bu konularý bilmiyorum diye. Ben de sana Hint tanrýlarýnýsorsam�"

"Belki bilirim. Sor bakalým. Süleyman'ýn bir özelliði de bilgeliðiymiþçünkü," diyerek güldü Hans. "Ama bunlar Hans'ýn bildikleri mi,Süleyman'ýnkiler mi, iþte onu bilemiyorum." Pathummal de güldüonunla birlikte.

"Aklýma bir þey takýlýyor," dedi biraz sonra. "Acaba sen� yaniKudüs'te olduðun için� olaylarý böyle yorumlaman� tarihi daha önceburada yaþamýþ küçük bir topluluðun öyküsü ile kýsýtlaman�Anlatamýyorum. Tanrýsallýk çok yüce bir þeydir. Onu bu anlattýðýn basit,ilkel öykülerle sýnýrlayamazsýn."

"Anlýyorum seni. Bence de öyle. Bazý benzerlikleri iþaret ettim benyalnýzca. Hem anlattýklarým küçük bir ulusun öyküleri deðildi. Onlar da

218Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 219: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kendilerinden önce yaþayanlardan almýþ hepsini. Uygarlýk dediðimizþey Sümerlerle baþlýyor. M.Ö. 4000 yýllarýnda Mezopotamya'da�Tarým için sulama kanallarý, dericilik, dokumacýlýk, metal iþleme,duvarcýlýk, çanak-çömlek, sonra ticaret, yollar ve tekerlek onlarla,birdenbire çýkýyor ortaya. Bu arada yazý ve matematik� Ticaret içingerekli çünkü o ikisi. Mallarý doðru sayýp sözleþmeler yapmak için.Sanat, edebiyat ve hukuk geliþiyor. Yasalar, dualar, týbbýn baþlangýcýsayýlan büyüler tabletlere geçirilmiþ. Ýbranilerin ilk peygamberi ÝbrahimM.Ö. 2000'lerde yaþamýþ bir Mezopotamyalý. Ve Sümer yasalarýzamanla Eski Ahit'in yasalarý olmuþ. 'O yasalar Musa'ya gerçektenbaþka bir tanrý tarafýndan yazdýrýlmýþsa, tanrý Þamaþ'tan aþýrmýþtýronlarý,' (*) derler. Bilinen pek çok söylencenin ilk anlatýmlarý Sümertabletlerinde varmýþ. Yaratýlýþ gibi, tufan gibi�"

"O tufan olayý ne Hans?"

"Önceleri onun Mezopotamya'daki nehirlerin taþkýnlarý olduðunudüþünürdüm. Ýnsanlarýn sel baskýnlarýndan kaçmak için o yüksekziguratlarý yaptýklarýna, nehir kenarlarýna duvarlar örüp, kanallarlabataklýklarý kuruttuklarýna inanýrdým. Sümerler önce sular kaosunundüzene sokulduðunu anlatýr çünkü. Babilliler de Nuh'un gemisinianlatýrken daha çok bir yapýnýn boyutlarýný verir. Ýbraniler olduðu gibiTevrat'a alývermiþ onlarý. Ama ben þimdi ona, daha eskiden kalma, çokdaha büyük bir korkunun neden olduðunu düþünüyorum. M.Ö.10,000'lerde son buzul çaðý bitmiþ. Bu ne demek, biliyor musunyavrum? Dünyadaki denizler yaklaþýk yüz metre yükselmiþ. Eskidenkara olan pek çok ada ve kýyý sular altýnda kalmýþ. Kurtulmak içinyakýnlardaki tepelere çýkanlar bile boðulmuþ olmalý. Asýl tufan banasorarsan o idi. Sýrf yaðmurla olacak iþ deðil çünkü o kadarý."

"Anlýyorum."

"Sonra�" dedi Hans, bir süre düþünerek. "Irak'taki eski Larsakentinde 'Sümer Krallar Listesi'nin olduðu bir tablet bulunmuþ.Tufandan önceki sekiz kralýn adý yazýlýymýþ orada. Tevrat'ta da var osoyaðacý listeleri. Bizde beþinci etapta su bendinin yýkýlýþýna kadar kaçkurul baþkaný olmuþtu?"

219Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Sommel Reinach, Orphus

Page 220: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Yedi," dedi Pathummal biraz düþündükten sonra.

"Ýyi düþün," dedi Hans. Kadýn parmaklarýyla saydý bu kez ve,

"Yedi," dedi bir kez daha.

"Evet, çünkü aradaki geçici baþkaný saymýyorsun. Babil'in ilkbaþkaný Adem-Ýki idi, ama bir ara onu ameliyat etmeniz gerekmiþ,yerine Adem-Altý bakmýþtý."

"Çok kýsa sürmüþtü ama onun o ayrýlýðý. Üç ay mý ne?"

"Olsun. Geriye götürdüðümüzde saçý sakalý kesilmiþ olduðu içinoldukça yadýrgamýþtý halký onu."

"Yani�?" dedi Pathummal. Hans onun önünde durup cebinden birdefter çýkardý.

"Tevrat'ta Adem'in soyunu sayan iki tane liste var. Kafamý çokkurcaladý, ama sonunda çözdüm sanýrým onun neden iki taneolduðunu. Bu yabancý adlardan sýkýlabilirsin belki, ama dinle bak!Birinci listede tufana kadar yedi kiþi sayýlýyor; Adem, Kain, Hanok, Ýrad,Mehuyael, Metuþael ve Lamek. Ýkinci listede ise dokuz kiþi var; Adem,Þit, Enoþ, Kenan, Mahalelel, Yared, Hanok, Metuþelah ve Lamek."

"Ortalamasýný mý almamýz gerekiyor?"

"Hayýr, ama iki listede de sekiz kiþi var aslýnda," diyerek güldüHans. "Yedi kiþilik ilk listeye Adem-Altý'yý da eklersek sekiz ediyor.Tamam mý? Öbür liste Adem, Þit, Enoþ diye baþlýyor. Adem 'kýrmýzýtopraktan gelen adam' demek. Enoþ da Ýbranice 'adam' demekmiþ.Eðer Adem ile Enoþ ayný kiþi, yani bizim týraþsýz-týraþlý Adem-Ýki'mizise, Þit aradaki o geçici baþkan oluyor. Bu durumda ikinci listede desekiz kiþi oluyor. Deðil mi? Sonra oradaki Kain ile Kenan, Mehuyael ileMahalelel, Ýrad ile Yared, Metuþael ile Metuþelah ayný kiþiler olmalý.Yalnýz bir yer deðiþikliði hâlâ kafamý kurcalýyor. Hanok birinci listedeüçüncü, ikinci listede beþinci sýrada iken, Mehuyael onun tersiyerlerde."

"Basit bir sýralama hatasý olamaz mý?"

"Hayýr, sanmýyorum. Daha çözemediðim bir þey var orada. Sonra okiþilerin yaþlarý... her biri neredeyse dokuz yüzer yýl yaþamýþ.Adem'den tufana kadar 1,656 yýl geçmiþ," dedi Hans. Elindeki deftere

220Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 221: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bakarak düþünüyordu. "Tufan 1,656'ýncý yýlda olmuþ. Nuh'un dedesiMetuþael de o yýl ölmüþ. Nuh onu yanýna almayýp boðulmasýna gözyummuþ olmalý, çünkü Tanrý Nuh'la birlikte yalnýzca karýsýnýn, üçoðlunun ve onlarýn karýlarýnýn gemiye binmesine izin vermiþ. Diðerherkes yok edilmiþ."

"Belki gerçekten uzun yaþamýþlardýr, ama dokuz yüzer yýl çok geldibana," dedi kadýn.

"Sen ne diyorsun o iþe?"

"Ýnsanlarýn en büyük düþü, biliyorsun, çok yaþamak, hattaölmemektir. Yaþlanmayý durdurma konusunda Ýngiltere'de yaptýðýmçalýþmalar yüzünden bu projeye seçmiþler beni. Babil'de yaþortalamasýný yüz yýla kadar çýkardýk. Yaþlandýkça vücuttaki þekerinfazlasý karamelleþip, hatalý hücreler oluþturmaya baþlýyor. Yaþlanmasonucu ölüm o yüzden oluyor. Onu engellemeye kalkýþýnca beþincietapta bulduðumuz o ucubelere neden olduk. Ancak organlarýn hepsiayný oranda yaþlanmýyor. Bazýlarý daha çabuk eskidiði için deðiþtirmekgerekiyor, ama Doktor'un organ bulma konusundaki tavrý hem vahþice,hem de hiç gereksizdi. Çünkü onlarýn yapaylarý olabileceði gibi, bazýözel yetiþtirilmiþ hayvanlardan da elde edilebilir. Bir 'çiftlik-laboratuar' oiþi çözebilir. Hatta 2100'de laboratuarda insan kök hücrelerininyapýldýðýný öðrendik. Otomobil yedek parçasý yapar gibi istenilenhücre, doku, ya da organý üretilebiliyorlardý. Daha sonra belki bütün birinsaný bile yapacaklar."

"Ben o adam kadar öldürmeye susamýþ birini savaþta bilegörmedim, ama baþarmýþ baksana. Kapýsýnda binlerce insansýradaymýþ. Kasasýnda da milyarlarca dolar�"

"Baþarýnýn ne olduðunu ayrýca tartýþalým istersen. Ýlerde lanetleanýlacak birine hiçbir koþulda baþarýlý diyemezsin. Genetik, gen-etikkadar önemli deðil bence. Doktor iþte onu atladý. Her neyse, belkiilerde insanlarý dört yüz yaþýna kadar yaþatabilecek týp, ama bizþimdilik saðlýklý bir þekilde yüz elli yýlý buldurmayý hedefledik. Dokuzyüz yýl çok fazla."

"Tevrat'ta Tanrý'nýn tufandan önce insan ömrünü yüz yirmi yýlaindirdiðini yazýyor. O da mý sizin karþýlaþtýðýnýz zorluklarla karþýlaþmýþtýyoksa? O tufanla mý yok etti kendi bozuk üretimlerini?"

221Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 222: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Onu bilmek senin iþin, ama düþünüyorum da, bizler Babil'lileregöre çok uzun ömürlüyüz," dedi Pathummal. "Hatta ölümsüzüz. Onumu söylemiþler yoksa?" Bir süre karþýlýklý bakýþtýlar. Sonra yerindenkalktý. Adamýn yanýndan geçip duvara doðru yürüdü ve biraz geridenkarþýdaki kente baktý. "Sarah Babilcede 'Bab-ili' adýnýn 'TanrýnýnKapýsý' anlamýna geldiðini söylemiþti. Bizim Odysse bir Bab-ili deðil misence?"

"Elbette öyle," diyerek güldü Hans. "Hem de Tanrýlarýn Kapýsý."Kadýnýn yanýna gidip elini tuttu. "Sen de benim gibi düþünmeyebaþladýn sonunda Belkýs Sultan. O dediðin Bab-ili'dekiler kerpiçten birkule kurmaya kalkýþýnca Tanrý aþaðý inip, nedense kulenin yapýlmasýnýdurdurmuþ. Sonra da birbirlerini anlamasýnlar diye dillerini karýþtýrýpdünyanýn her tarafýna daðýtmýþ insanlarý. Sanýrým göçebe Ýbranilerin obüyük kenti görünce duyduklarý þaþkýnlýðý anlatýyor bu öykü. Oncakalabalýk, anlayamadýklarý çeþitli diller, koca koca yapýlar�"

"Ýbraniler neyin nesi Hans?"

"Güney çöllerinden Mezopotamya'ya gelen bir Sami boyu. Bilinenilk þefleri Ýbrahim M.Ö. 2000'lerde ailesiyle Ur kentinden ayrýlýp,kuzeydeki Harran'a gitmiþ. Orasý Ay Tanrýsý Sin'in hac merkeziymiþ ozaman. Sonra güneye, Filistin'e gelmiþ. Burada kuraklýk olunca Mýsýr'agidip hayvancýlýk yaparak zenginleþmiþ. Bir süre sonra ailenin bir kýsmýonunla Filistin'e geri dönmüþ. Musa da M.Ö. 1300'lerde Mýsýr'dakalanlarý alýp buraya getirmek üzere yola çýkarmýþ. O zamanlardanberi varlýðýný sürdürebilen tek ulus onlar. Bunda kendilerini 'Tanrý'nýnseçtiði kavim' olarak görmelerinin etkisi çok açýk. O megalomanibirliklerini ayakta tutmuþ, ama komþularýný da onlara düþman etmiþ.Herkesten üstün olduklarýna inanmalarý insanlýðýn içinde yalnýzbýrakmýþ onlarý. Öbür dünyadaki cenneti kazanmayý umarkenkendilerini bu dünyada 'Gehenna' dedikleri cehenneme kapatmýþlar.Tarihleri boyunca herkes tarafýndan sopalanmýþlar. Gelen vurmuþ,giden vurmuþ. Dua etmenin anlamý tarihlerine aðlamaktýr onlarda."Hans bir süre susarak kasabasýna baktý. "Korkuyorum Pathummal.Benim Kudüs'ümün kaderi de ayný olacak diye çok üzülüyorum."

"Bilmiyorum," diyerek içini çekti kadýn. "Ama aklýma takýldý.Anlattýðýna göre bizim Cork, Ýbrahim olmuyor mu? Sen hep Musademiþtin onun için."

222Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 223: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben de düþündüm onu," dedi Hans. "Ýbrahim, 'bu topraklar bizetanrý tarafýndan söz verildi,' diyerek insanlarýný buralara getirmiþ. Musada Mýsýr'dan çýkardýðý halka, onlarý içinden bal ile süt akan, cennet gibibir yere götüreceði sözünü vermiþ. Gerçi George da 'Çukurova'nýnzaman tarafýndan kendilerine ayrýldýðýný,' söylemiþ, ama Ýsrail ulusunuyaratan kiþi Musa olduðu için yakýþtýrdým ben ona Musa'lýðý."

"Ýbranilere Tanrýnýn söz verdiði topraklar burasý mýymýþ?" diyesordu Pathummal çevresine dudaklarý bükük bakarken. Hans yalnýzcabaþýný salladý. "O verimli Mezopotamya'dan, ya da Nil kýyýlarýndankalkýp niye ölü bir gölün çevresindeki bu ýssýz çöle geldiklerini pekanlayamadým. Buraya niye cennet dendiðini de� Cork insanlarýgerçekten çölden alýp yemyeþil bir ovaya götürmüþ. Verdiði sözütutmuþ o, ama bunlar�? Niye burasý? 'Ballý-sütlü' diye insanlarýkandýrmak niye?"

"Biz de baþkalarýyla karýþmasýnlar diye inzivaya sokmadýk mýinsanlarýmýzý? Onlarýnki de bir karantinaydý belki. Hem kimse kimseyikandýrmýyor. Arý koyarsan ballý, koyun koyarsan sütlü olur her yer.Benim Kudüs'üm öyle bir yer olmamýþ mý sence? Bir de bizimkilergörse burayý."

"Daha ne kadar sürecek onlarla arandaki soðukluk?"

"Bilmiyorum yavrum. Bu sana anlattýðým her þeyi oturup yazdým,ama postayla göndermek istemiyorum onlara onu. Gerginliðitýrmandýrmamýn anlamý yok. Bak, konuþunca sen nasýl ikna oldun.Gidip anlatayým diyorum. Kurul beni dinlerse dinler, dinlemezse kendibilir. Olaylarýn sonuçta nasýl olsa benim dediðim gibi olacaðýndan okadar eminim ki� kadercilik� bildiðimiz bir tarihi yeniden yazmak içinbu kadar zahmete girmeye ne gerek vardý, sonucuna geliyoruz ama...Anlýyor musun beni?"

"Evet. Yani, anladýðýmý sanýyorum."

"Öbürleri de gelip baksýn. Taþ devrinden topladýðýmýz insanlarýnçocuklarý büromda nasýl bilgisayar kullanýyor, atölyedeki otomobilleri,hatta uçaðý nasýl onarýyor. Onlarý görünce kuytu kuytu yerlerde insankonserveleri kurmanýn anlamsýzlýðý kendiliðinden anlaþýlýyor. Bengeleceðin toplumunu yaptým burada," dedi ve bir süre susarak

223Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 224: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

çevresine baktý Hans. "Beþinci etaptaki çözülmeyi bir daha yaþatmakistemiyorum ben bunlara." Kadýn ona bir þey söylemedi. Ýkisi de farklýþeyler düþünerek baþka yerlere baktýlar. "Ne düþünüyorsun?" diyesordu Hans.

"Ýstersen Kurul'u benim orada bir toplantýya çaðýralým önce."

"Olabilir ama..."

"Önce dedim. Sonra gene gelip görsünler burayý. Artýk sanaSüleyman demeyeceðim. Sen Ýsa olmuþsun bile. Seni çarmýhabizimkilerin çakmasýndan korkuyorum. Bütün bunlarý konuþtuktansonra seninle yattýðým için kendimden utanmaya baþladým."

"Saçmalama!" dedi Hans gülerek. "Utanýyormuþ! Ben de seni geneeve mi, yoksa ofise mi götürsem, diye düþünüyordum. Süleymanolarak kalmak istediðimi söylemiþtim sana."

"Ofisine gidelim. Senin bütününü tanýmak istiyorum. Biraz önceinsanýn bir büyük kaderinin, bir de kendi yazdýðý küçük kaderininolduðunu düþündüm. Doðduðunda hazýr bulup deðiþtiremeyeceklerinve istersen deðiþtirebileceðin þeyler var. Senin bir Alman ve erkekolarak o zamanda doðman, John'un gelip Rommel'i ararken senibulmasý, alýp buraya getirmesi� Büyük kaderini sana o baðýþladý.Eðer John olmasaydý sen orada sýradan bir asker olarak kalacak, belkide ölüp gidecektin. Ama burada yaptýklarýn senin küçük kaderin.Sorumluluk sýrf sana ait. John burada yaptýklarýna hiç karýþmadý.Neden? Sanýrým seni destekliyor o da."

"Biliyorum Pathummal," dedi Hans. "Emin deðilim." O sýrada arkadabekleyen adamý aðýr adýmlarla yaklaþarak elindeki telefonu ona uzattý."Evet," diyerek bir süre dinledi ve, "Yaaa? Geliyorum," diyerek aletiyardýmcýsýna geri verdi. "Ofise gidiyoruz," dedi sonra kadýna. Ses tonudeðiþmiþti. "Hemen helikopterimi çaðýrýn!" Adamý baþýyla onaylayýpyanlarýndan ayrýlýrken, Hans kadýný kolundan tutup kýyýdaki duvaragötürdü. "Bak þu öndeki üstü düzeltilmiþ tepede beyaz yuvarlak biryapý var. Yanýnda da bitmemiþ büyük bir tane," diyerek parmaðýylakarþý yamaçta, surlarýn içindeki kocaman düzlük bir alaný gösterdi.

"Evet."

224Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 225: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Beyazý benim ofisim. Yanýndakini de, diðer koloni temsilcileriningelip çalýþacaðý bir merkez olarak yaptýrýyordum. Ýþbirliði ve barýþýnkalbi orada atsýn diye."

"Ne güzel," dedi Pathummal. "Hemen gidip büromu açayým orada."

"Güzel mi?" derken garip bir þekilde güldü Hans. Gözleri dolu doluolmuþtu. Derin derin içini çekti. "Biraz önce orada bir cinayet iþlenmiþ.Üstelik ben onun da olacaðýný biliyordum."

"Neden? Ne olmuþ?" dedi Pathummal þaþýrarak.

"Mimar arkadaþýmýzý öldürmüþler. Alýnan onca önleme, korumayakarþýn hem de�"

"Neden ama?"

"Orasý Süleyman'ýn Tapýnaðý'nýn olduðu yer," dedi Hans yavaþça.Belli etmemeye çalýþsa da sesi titriyordu. "Onu yapan iþçilerin ilkmasonlar olduðunu söyler masonlar. Baþlarýnda Hiram Abif adlý birusta varmýþ. Güya öyle güzel bir yapýyý yapabilmesindeki gizleriöðrenmek için adamlarý onu öldürmüþ. Gereken aþamalardangeçmeden bilgiyi hemen edinmek isteyen bilgisizliði anlatmakistiyorlarmýþ bu öyküyle. Bana kalýrsa çok daha öncelere ait birgelenek o. Yamyamlýk dönemlerinden falan kalma. Eskiden beceriklikiþileri kesip yermiþ kabileleri, onlardaki beceri öbürlerine de geçsindiye. Ara sýra çýkan akýllý adamlarý da böyle yok ettikleri için yüzbinlerce yýl geliþmemiþ insanlýk." Kadýna arkasýný dönerek gözlerinisildi. "Aslýnda gerçek biriymiþ o Hiram. Süleyman'ýn dostu bir Fenikeli,Sur kentinin kralý. Yapým iþleri için ona malzeme ve adam saðlarmýþ.Kýzýldeniz'deki seferleri birlikte yapmýþlar." Kadýn Hans'a yaklaþýp, birþey söylemeden arkasýndan sarýldý. "Süleyman bir çok yapý yapmaiþine giriþmiþ," diye sürdürdü konuþmasýný Hans, kadýnýn ellerinitutarak. "Ýsrailliler daha önce yalnýz yönetici, rahip, ya da savaþçýolurken, Kenanlý iþçiler gibi o 'aþaðýlýk iþler'de çalýþmak zorundakalmýþlar. Çýkardýklarý tatsýzlýklarla Süleyman'a sürekli baþ aðrýsýolmuþlar. Belki de ona dokunamadýklarý için Hiram'ý öldürmüþlerdi. Birgözdaðý gibi." Bir kez daha gözlerini sildi. "Bizim o mimar arkadaþ damasondu. Burada kalýp yerleþmeyi falan düþünüyor, olmadýk güzelliktebir dünya kurduðumuzu söylüyordu. Aptal romantik! Güzele karþý

225Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 226: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

insanlarýn gösterdiði direnci unutmuþ. Barýþ'ýn yapýsýna bizde de kanbulaþtý sonunda. Aslýnda, biliyor musun, 'Barýþ Kenti' demekmiþYeruþalayim, ama hiç barýþ yüzü görmemiþ. Bu üzerinde durduðumuzZeytin Daðý ile kentin surlarý arasýnda, önümüzde uzanan bu KidronVadisi kýyamet günü insanlarý Son Yargýya çaðýracak borularýn öteceðikutsal yermiþ. Surlarýn solunda, Kidron'la baðlanan vadinin adý 'GeBen Hinnom.' Yani Gehenna, yani cehennem� Ýkisinin kesiþtiði yerde Davud'un kurduðu kentmiþ. Su kuyularý var orada. Bütün bugördüðün yamaçlar burada gömülmek isteyen Yahudi, Hýristiyan veMüslüman mezarlarýyla dolmuþ zamanla. Yaþarken barýþýk olmayanlarbirlikte yattýklarý ölümde bulmuþlar barýþý. Salaklar!"

"Gerçekten çok üzücü," dedi Pathummal. Birlikte divana döndüler.Üzerlerindeki aðaca inip kalkan kuþlarý izleyip, rüzgârýn sesinidinlediler uzun bir süre. "Ben masonlarý çaðdaþ bir dernek sanýrdým. Okadar eski olduklarýný bilmiyordum," diyerek konuyu deðiþtirmeyeçalýþtý kadýn.

"Deðiller aslýnda. Fransýz Devrimini yapan burjuvalarýn gizli örgütüo... 18. yüzyýl� ortaçaðda katedralleri yapan taþ ustalarýnýnloncalarýnýn devamý... Süleyman'a göre oldukça yeniler, amaHiram'dan ötürü oldu bu iþ bugün. Bazen bütün bu olaylarýngerçekliðinden kuþkuya düþüyorum. Biliyor musun? Ya hepsi koca birpalavraysa? Ya Musa da, Davut da, Süleyman da hiç olmadýlarsa?"

"Nereden çýkardýn þimdi bunu?"

"Geçenlerde Sarah bana bir gazete haberi gönderdi. Rolf Kraussadlý bir arkeolog, 'Ýsrail diye bir yer yok!' diyordu orada. Biliyorum,þimdiye kadar anlattýklarýmýn tam tersini söylüyorum þimdi sana, amadinle bak! Hakkýnda pek fazla þey bilinmeyen Firavun Amenmesse'yiyirmi yýl boyunca araþtýrmýþ o Krauss. Onun M.Ö. 1203'de babasýnýtahttan indirdiðini, ardýndan ülkenin yýllarca iç savaþlarla çalkalandýðýnýbulmuþ. Krauss o firavunu kiminle özdeþleþtiriyordu dersin?"

"Musa ile olmasýn?"

"Bravo! Ama bir firavunun Ýbrani peygamberi olduðunu, onlarýtanrýnýn söz verdiði topraklara götürme sözü vererek Mýsýr'dançýkardýðýný düþünmek çok þaþýrtýcý, deðil mi? Üstelik Krauss bugörüþünü Heidelberg Üniversitesi'nde eski Mýsýr ve Tevrat

226Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 227: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

uzmanlarýnýn önünde açýklamýþ ve Der Spiegel dergisi onun bu savýný'çürütülemez' bulmuþ."

"Doðru olabilir mi? Ama sanmýyorum."

"Neden olmasýn? Baþka arkeologlarýn dediklerine de uyuyor. Belkide Ýbranilerin Mýsýr'dan o ünlü çýkýþlarý sonradan uydurulmuþ biröyküdür. Ne Fýrat'tan Akdeniz'e kadar uzanan Davut'un Krallýðý oldu,küçücük bir köyü vardý çünkü Davut'un. Ne de Süleyman'ýnki...Ýsrailoðullarý onlara söz verilen bu topraklarý kitaplarýnda anlatýldýðý gibisavaþarak ele geçirmemiþ. Tarihlerini Tevrat'a dayandýrmak isteyenÝsrailli arkeologlar bu konuda hiç kanýt bulamýyormuþ. Tam tersi, odevirde barýþ olduðunu kanýtlýyorlarmýþ yaptýklarý kazýlarla. KraussTevrat için, 'Edebiyat, ama iyi edebiyat,' demiþ."

"Bu dediðin gerçek olsa dünyada bomba gibi patlar, doðru diyebilinen pek çok þey deðiþirdi."

"Yoo. Hiç de deðil. Ýnsanlar inanç ufuklarý içinden bakar dünyaya.Herkes görmek istediði þeyi görür. Tersini düþünmek bile istemez.Gerçekler bomba gibi patlamaz yani. Yavaþ yavaþ, insanlar deðil,kuþaklar deðiþir. Bazen yüzyýllarý bulur basit bir gerçeðin anlatýlmasý.Yoo, hayýr! Hem koskoca bir iþkoludur din. 'Dünyanýn en kârlýsektörüdür.' (*) Paralar, baðýþlar, fonlar, miraslar, vakýflar, arsalar, paysenetleri, borsalar� dünyanýn en zengin devletinin Vatikan olduðunuduymuþtum. Ýzin verirler mi gerçeklere? O Krauss gibilerin nasýl ortayaçýktýðýna, Der Spiegel'in o haberi nasýl haber yaptýðýna þaþýrdým."

"Belki de bütün bunlar bizim düþlerimizdedir," dedi Pathummal."Odysse bizi bir düþler dünyasýna çekmiþ olamaz mý? Hepimiz birtakým sanal dünyalara sürüklendik belki. Evet, bizler gerçeðiz. Etimiz,kemiðimizle... George da, senin mimar arkadaþýn da gerçekten öldü,ama neden bir bilgisayar oyununun içine çekilmiþ gerçek oyuncularolmayalým hepimiz?"

"Hiç düþünmemiþtim bunu," dedi Hans. Kadýna dönmüþ, ciddibakýþlarla inceliyordu onu. Ellerini uzatýp onu omuzlarýndan tuttu ve,"Seni neden sevmem gerektiðinin yanýtý bu iþte," deyip kendineçekerek dudaklarýný öptü.

227Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Osman Bölükbaþý

Page 228: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"O kadar þýmartma beni," diyerek karþýlýk verdi Pathummal. "Yanisonunda memleketteki yalnýz yataðýmda uyanabilirim. Seni yitirdiðimeçok üzülürüm ama. Sen bir yerlerde gerçeksin çünkü." Bir kez dahaöpüþtüler. "Hangi düþ ülkesine kaçarsan kaç, gelip seni bulabilmeyiisterdim."

"Senden kaçan kim, deli kadýn?" dedi Hans. Yaklaþan bir uðultuyuduyup ayaða kalktýlar ve arabayý býraktýklarý yerin önündeki açýklýðadoðru yürüdüler.

228Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 229: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

9.

Gelecek özlemlerimizden kuruludur. Baþka neden olacak?

Amin Maalouf

"Eveeet," diyerek arkasýna yaslandý John. Sazlardan örülmüþkoltuðu gýcýrdayarak yaylandý. Hans'ýn masadaki bilgisayarýnyardýmýyla anlattýðý öyküsü bitmiþ, Zeytin Daðýndan görülen Kudüsgörüntüsü yeþil ýþýk küresinin içinde donmuþtu. Mozart'ýn 40. Senfonisineþeli bir akýþkanlýkla hurma aðaçlarýnýn altýndaki suskun gölgelikteyayýlmaktaydý. Bir süre sessizliðin içinde daha da belirginleþenmüzikle baþ baþa kaldýlar. "Ne zoru vardý Mozart'ýn böylesinegüzellikleri düþünmek için?" diyerek masanýn çevresinde oturanlardasýrayla gözlerini gezdirdi John. Bir konuþma ortamý yaratmayaçalýþýyordu, ama kimse bir þey söylemedi. Hans ile yanýndakiPathummal, Toshiki, Edwards, Sarah, önüne dalgýn bakýþlarla bakanMarilyn, Ali ve gözlerini gökyüzüne çevirmiþ Benny sanki dünyanýn buuzak köþesindeki büyülü vaha ile onunla hiç ama hiç ilgisi olamayanmüziðin büyüsü arasýna sýkýþýp kalmýþ gibiydi. Aslýnda hepsinin aklýbiraz önce Hans'ýn anlattýklarýna takýlýydý hâlâ. "Kim zorladý onu, deðilmi?" diye sordu John, konuyu bir süre daha müzikte tutmak isteðiyle.Yalnýz Hans hafifçe gülümseyerek baþýný salladý. John'un konuyuMozart'tan kendisine ve Kudüs'e kaydýrmaya çalýþtýðýný anlamýþtý.Onunkilerle Mozart'ýn yaptýklarýný kýyaslayarak destek vermeye miçalýþýyordu acaba? "Neden herkes gibi sýradan yaþamadý da, içindekigüzellikleri bizimle paylaþabilmek için o kadar çýrpýndý?" diye sürdürdüJohn. "Bunlarýn her birini yüreðinden söküp insanlara verdikçe canýnýntükendiðini görmüyor muydu?"

"Neden bütün güzellikleri yalnýz onun yüreðine koymuþ Tanrý?" diyesordu Ali. "Neden daha adil daðýtmamýþ?" John gülümseyerek baþýnýsalladý ona.

229

Page 230: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bu anlattýklarýný yaþamak için zorun neydi be Þlomo?" (*) dediBenny Hans'a, eliyle bilgisayardaki yeþil görüntüyü iþaret ederek.

"Zaten karýþýk olan kafalarýmýzý iyice karýþtýrýp, bildiklerimizi altüstetmeye ne hakkýn vardý?" dedi Marilyn azarlayan, hýrçýn bir sestonuyla. Hepsi dönüp ona baktý, ama kimse bir þey söylemedi. Bukonuþmalar sýrasýnda geriye çekilmiþ olan müzik, öne çýkýp her yanýsaran sýcaklýk gibi doldurdu gene gölgeliði. Pathummal'in isteðiüzerine yapýlan bu toplantý için hepsi sabah erkenden kendisorumluluk bölgelerinden onun Hadramut Vadisi'ndeki bu köyünegelmiþti. Jimmy'nin katýlmasýný John istememiþ, Noko'yu daOdysse'nin baþýndan ayýrmayýp Babil'de býrakmýþtý. Bir araya gelengrup uzun süre görüþmemiþliðin özlemiyle, ama belli bir tedirginlikleselamlaþmýþtý. Hans hiç zaman geçirmeden hepsini bilgisayarýndurduðu masanýn çevresine toplamýþ ve tartýþmalarý sonrayabýrakmak amacýyla öyküsünü anlatan dosyayý açmýþtý. Hiçbir þeysöylemeden izlemiþlerdi onun yeniden yazdýðý o geçmiþi.

"Evet. Artýk beni suçlamaya baþlayabilirsiniz," dedi Hans Marilyn'ebakarak.

"Neden?" diye sordu John. Hans ona baktý. "Bu kadar ilginç bir olayýaktardýn diye seni niye suçlayalým?"

"Benim Jimmy'den, Doktor'dan ne farkým var? Ya da Cork'tan�?Ben de onlar gibi kendimce doðru bildiðimi yaptým, benden istediðinizþeyi deðil. Olaylarýn akýþýna karýþmama kararý almýþtýk, ama tamtersine, içlerine girip yönlendirdim onlarý. Benim Kudüs'üm, beþincietapta bulduðumuz o bozguna uðramýþ Babil gibi bir þey oldu.Ýnsanlarým dýþardakilerle karýþtý. Þimdi Pathu� yani Ýndra'nýn oradakisaf Babil soyunu ayýklayýp, uygun olmayanlarý surlarýn dýþýna atmasýgerekecek. Frederick de gelip o çürük elmalarý�"

"Frederick'lere, George'lara doyduk artýk Hans," dedi John sertçe,onun o sitemli konuþmasýný keserek. "Onlar bir daha olmayacak. Ýndrasenin Kudüs'ündeki biyolojik karýþýmýn bir raporunu hazýrlayacakyalnýzca."

230Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Þlomo, Süleyman'ýn Ýbranicesi.

Page 231: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"O yok edilenler diðerleriyle karýþtýðý için deðil, yapýsal sýnýrlarýnýzorladýðýmýz için oluþmuþtu," diyerek Hans'ýn elini tuttu Pathummal.Adam da kadýnýn parmaklarýný dudaklarýna götürerek öptü, ama sankiyaptýðýnýn farkýnda deðildi. Bakýþlarý önündeki görüntüye takýlýydý.

"Biliyoruz Ýndra," dedi John yalnýzca.

"Eski bir savaþ suçlusu olmasan Yahudiliðe imrendiðinidüþüneceðim," dedi Benny. Kimse onun þaka mý yaptýðýný, ciddi miolduðunu anlayamadý. "Ama bu kez surlarýn dýþýndakilerdenolmaktansa, içindekilerden olmayý seçtiðini görüyorum. Aramýza hoþgeldin dostum. Þalým!" diyerek elini tokalaþmak üzere Hans'a uzattý.Hans hafifçe gülümseyerek ona uzandý.

"Senin kaküllerini uzatýp Sarah'a asýlmayacaðýný anladý da, onuniçin bu kadar rahat bu bozuk surat," dedi Toshiki Hans'a. Hans birkahkaha attý bu kez.

"Belki de kýskanmasý gerek," dedi Sarah Hans'a. "Ýmreniyorum,gýpta ediyorum, kýskanýyorum seni. Yerinde olamaya nasýl özendimbilemezsin. Ne kadar þanslý olduðunu biliyor musun Ýndra? Yani BelkýsHaným�? Ya sen ne kadarýnýn farkýndasýn yaþamakta olduðunmutluluðun Þlomo? Sanýrým çok azýnýn�"

"Neler döndüðünü bize kim söyleyecek?" diye sordu Marilyn sertçearaya girerek. "Herkes bir alkýþlama havasýna girdi, ama birilerinin bizebazý þeyleri açýklamasý gerek. Bütün bunlar gülünüp geçilecek,sýradan þeyler mi sizce? Tüylerim diken diken oldu, ellerim, kollarým,hatta ruhum uyuþtu, ama siz 'þalom'lar, 'ne kadar þanslýsýn Ýndra'larlageçiþtiriyorsunuz olayý. Neler oluyor? Biz neyin içine düþtük?"

"Eskiden neyin içindeysek, gene onun içindeyiz sevgilim," dedi Alisakin bir þekilde. "Dünkünden farklý bir yerde deðiliz. Ruhun daha önceneden uyuþmadý da þimdi�" derken uzanýp onun elini tutmak istedi.

"Lanet olsun!" diye baðýrdý Marilyn elini ondan kaçýrarak. "Býktým!Öbür tarafta kendimi kapana sýkýþmýþ sanýrdým, ama tavadan ateþeatlamýþým meðer. Yetti artýk! Korkuyorum. Çok korkuyorum. Anlýyormusunuz beni?" Gözleri akmayan yaþlarla dolmuþtu. Onlarý titreyenelleriyle sildi.

231Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 232: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Hans da sürüklendiði rolden korkuyor Marilyn," dedi Pathummalyavaþça. "Ben de� hatta herkes galiba. Senin de korkman o kadardoðal ki�" Marilyn karþýsýnda oturan Pathummal'e bakýp zorlagülümsemeye çalýþtý.

"Bugün bilmiyoruz ama, bir gün mutlaka ne olduðunu anlayacaðýz,"dedi John. "Ýþin baþýndan beri hepimizin ayný ateþin içindeolduðumuzu sen de biliyordun. Bir takým garipliklere hazýrlýklýolduðunu sanýyordum."

"Baþtan beri üç olasýlýk vardý zaten Marilyn," dedi Benny. "Odysseher canlý gibi ölüverse, ya olduðumuz yerde ve zamanda kalacaktýk.Ya burada, ama 1963'de bulacaktýk kendimizi. Ya da atomlarýmýzaayrýlýp daðýlacaktýk."

"Ne kadar güzel. Çok yardýmcý oldun. Teþekkürler Benny," dediMarilyn. "Hepinizin nasýl bu kadar rahat olabildiðinizi anlamýyorum."

"Baþka ne yapalým güzelim?" dedi Benny ona doðru eðilerek. "Herþey o kadar güzel ki, gerçek olup olmamasý bile önemli deðil bence.Burada olmasaydým Sarah'ý bulup aþýk olmayacak, öbür tarafta biröküz gibi yaþayýp, mutluluðun ne olduðunu bilmeden geberipgidecektim. Yaþamak yaþadýðýnýn farkýnda olmakmýþ. Ben onunfarkýna burada vardým. Evet, Ýndra'nýn bu köyü� Hans'ýn oradayaptýklarý� her birimizin kendi kolonilerimizde yaptýklarýmýz� sankibize ait olmayan yerlerdeymiþiz hissini veriyor bazen bana da, amahepsi inanýlmaz güzel. Atomlarýmýza ayrýlacaksak ayrýlýrýz be yahu! Buiþ olmasaydý þimdiye kadar ölüp gitmiþ olacaktýk belki. Buradaolduðumuz için hâlâ yaþýyor olabiliriz."

"Öyle mi sanýyorsun?" dedi Marilyn sinirle. Öbür taraftaki o kendiniöldürme olayýndan söz edilmesini sevmiyor, istemiyordu. "Sarah sizebir gazete haberi gösterdi diye�"

"Kimse seni iðnelemiyor Norma," (*) dedi Ali, Marilyn'isakinleþtirmeye çalýþarak. "Bu kadar alýngan olmana gerek yok. Bak,ne güzel bir yerdeyiz. Ayrýca konuþacaðýmýz bir sürü þey birikti.Epeydir görmedik birbirimizi." Marilyn ona kýzmýþ gibi bakarak bir süresustu. Sonra,

232Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Norma Jean Mortenson, Marilyn Monroe'nun asýl adý.

Page 233: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Anlamýyorsunuz beni, kiþisel deðil benim endiþelerim," dediyavaþça. "Martinik Adasý'nda bir volkan patlamýþ bir zaman. Otuz binkiþilik bir kasaba içindekilerle birlikte yok olmuþ. Yalnýz bir kiþikurtulmuþ. Kim, biliyor musunuz? Hapishanede idama mahkum birsuçlu..." Bir süre susarak öbürlerine baktý. "Kader diyorsak, adaletdiyorsak bu ne oluyor? Yaþamayý bir tek o katil mi hak ediyorduTanrý'nýn gözünde? Yoksa biz mi bir takým þeyleri yanlýþyorumluyoruz?"

"Cork da Sodom ve Gomorra konusunu tartýþmýþtý mektubunda,"dedi Hans. Marilyn ona baþýný salladý. "Sanýrým ne olduðunu zamanlaanlayacaðýz. Ya da hiç anlayamayacaðýz." Kimse uzun süre bir þeysöylemedi.

O sýrada köyün halký, sanki bir iþaret verilmiþ gibi evlerinden, sokakaralarýndan çýkarak onlarýn olduðu aðaçlýðýn önünde toplanmaya, hiçses çýkarmadan yakýcý güneþin altýnda beklemeye baþladý. Kadýnlarlaerkekler ayný bej rengi entarilerden giymiþlerdi. Yalnýz baþlarýnda farklýörtüler vardý. Erkeklerinki gene bej iken, kadýnlarýnki rengarenkti.

"Neden toplanýyorlar böyle?" diye sordu Sarah Pathummal'e.

"Sizi çok merak ediyorlar. Ayrýca birlikte kahvaltý edeceðizbirazdan."

"Meraklarý güneþten güçlüymüþ," dedi Benny. "Biz burada gölgedebunalýrken�"

"Onlarýn en güçlüler olduðunu unutma," dedi Pathummal. Gerginkonuyu deðiþtiren o hareketliliðe sevindiði belliydi.

"Çok güzel yapmýþsýn burayý Ýndra," dedi Edwards. "BabylonNews'da çýkan resimler tam anlatmýyordu olaný. Çok daha ilginç.Egzotik diyesim geliyor ama, daha çok bir masal ülkesi kokusu var."

"Teþekkür ederim Eddy," dedi Pathummal. "Bizlerle birlikte burayagönderdiðiniz barakalarda yaþayamadý halkým. Ben de gidip bizimzamanýmýzdaki Yemen'de ne olduðuna baktým. Denenmiþ, buranýniklimine daha uygun yapýlmýþ olmalýydý orasý. Tam burada olan Þibamkentinde þu dokuz, on katlý kerpiç apartmanlarýn aynýsý vardý. Çevresitarlalar, hurma ve incir bahçeleriyle doluydu. Ben bir tek fazladan,

233Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 234: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

güneydeki okyanustan gelen yaðmur bulutlarýnýn sularýnýn boþagitmemesi için, þu aþaðýdaki seti yaptýrýp sulu tarýmý baþlattým. Sellerinönünü alýnýp sulama kanallarý yapýlýnca bütün bu Hadramut Vadisicennete dönüverdi. Muz, hurma, kahve, ipek böceði yetiþtirmek içindut aðaçlarý diktik. Buraya özel akgünlük, mürrüsafi aðaçlarý vardýzaten. Onlarý adam edip ilaç ve parfüm yapmada kullanmaya baþladýk.Çölde keçi sürülerimiz var, ama asýl antilop besliyoruz. Buranýnsýcaðýna daha uygunlar. Burunlarýndan aldýklarý havayý soðutarakiçlerine çeken bir sistemleri var. Böylece sýcak hava beyinlerinindüzgün çalýþmasýný engellemiyor. Keþke insanlarýmýzda da olsaydýöyle bir düzenek. Sonra daðlarda altýn bulduk, denizden de inciçýkarýyoruz. Güneyde küçük bir liman, bir de tersane kurduk.Yaptýðýmýz gemilerle Afrika'ya, Hindistan'a, hatta Çin'e kadar gidipgeldiler. Bütün bunlarý yaparken bana verilen çerçevenin içindekalmaya gayret ettim," dedi John'a bakarak.

"Ben bir þey demedim," dedi John ve gülümseyerek teslim olur gibiellerini kaldýrdý.

"Üretimlerinin fazlasýný gönderecek bir yerler bulmalýydýk," dediPathummal de gülümseyerek. "Onun için Kudüs'e gittim. OradaHans'ýn yaptýklarýný görmeden önce halkýmý þaþýrtmamak için mag-levarabamla kiþisel eþyalarýmý bile kullanmamaya çalýþmýþtým. Onlar gibiata, deveye biniyordum ben de. Kendi kendilerine yeterliolabilmeliydiler önce. Sonra dýþardakilere karþý kendilerinikoruyabilmeliydiler, ama bu küçük topluluðu farklý meslek gruplarýnaayýrmadým. Herkes hem çiftçi, hem asker, hem de yönetici oldu.Þimdilik kadýný, erkeðiyle herkes her iþi yapabiliyor. Gebe ve yenidoðum yapmýþ kadýnlarý ayrý tutuyoruz yalnýz. Onlar da, bakýma gerekduyan tüm çocuklara bakýyor."

"Sen de oldukça farklý bir düzen kurmuþsun burada," dedi Ali. "Nedenir buna?"

"Bildiðimiz adlarýn ne önemi var?" dedi Pathummal. "Aslanlarda dayavrulara bütün diþiler bakar, ama düzenlerinin bir adý yoktur."

"Ýdeolojileri kastederek söylememiþtim onu," dedi Ali. "Kuralsýzlýkhoþuma gitti."

234Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 235: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Yoo," dedi Pathummal. "Bizimkinin de kendi içinde kurallarý var.Burada bir tek cinayet iþlenmedi bugüne kadar, hem de herkesin silahlýolmasýna karþýn. Burada kavga olmuyor mu sanýyorsunuz? Kangövdeyi götürmeliydi, ama öyle olmadý."

"Senin varlýðýn yeter," dedi Benny. "Sen baþlarýnda oldukçaçekinirler."

"Baþtan beri benim gideceðimi biliyorlar. Onun için bana çokbaðýmlý olmalarýný istemedim. Belli baþarýlar gösteren kiþiler yönetimkuruluna seçiliyor. O kurul ayný zamanda mahkeme görevini degörüyor. Kiþiler en fazla iki kez seçilebiliyor oraya, sonra benim gibi oyhakký olmayan danýþmanlar oluyorlar."

"Herkesin her iþi yapmasýný nasýl isteyebilirsin?" diye sorduEdwards. "Yapamayan olur. Ya da� ne bileyim� biri adam öldürmekistemediði için askerlik yapmak istemezse, örneðin?"

"Yapmaz o zaman," dedi Pathummal. "Herkesin kendini nasýlkullandýracaðýný seçme hakký var."

"Yani isterse kendini kullandýrmama hakký da var demektir bu," diyesürdürdü Edwards. "Ya bazý iþleri hiç kimse yapmak istemezse? Pisliðikim toplar o zaman? Devlet o tür sahipsiz iþlerin yapýlmasý için gerekir.Orman yasasýnda güçlüler nasýl olsa istediklerini yapar, ama özelliklezayýflarýn haklarýný gözeten bir otorite olmalý. Öbürünün ucu anarþiyegider."

"Kimseye tembel olma hakký verilmiyor burada Eddy. Ýnsanlaraçeþitli iþ seçenekleri sunuluyor. Onlar da kendilerine uygun olanýseçiyor. Dediðin pis iþler de nöbetleþe yapýlýyor. Fazla serbestbulabilirsiniz düzenimizi, ama baþtan konulmamýþ olsa da kurallaronun içinde kendiliðinden oluþuyor. Bir þeyin kötü olduðunu illetepedeki birinin söylemesi gerekmiyor. Bir davranýþýn insanlarýnzararýna olduðunu herkes hemen görüyor ve onu yapmamak bir kuraloluveriyor. Geçerliliði kanýtlanýnca da yazýya geçiriliyor. Buna belki'kendiliðinden yönetim' diyebilirsiniz."

"Benim hâlâ aklým basmadý. Ýyilikle kötülük insanýn içinde biraradadýr Ýndra," dedi Edwards. "Sen insanlarý özgür býrakýnca iyiolduklarýný söylüyorsun. Baþkasýna acý vermekten zevk alan sapýklarýnolmayacaðýný nasýl garanti ediyorsun?"

235Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 236: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Hemen dýþlanýyor öyleleri."

"Ya zamanla senin iyi dediklerin dýþlanmaya baþlarsa? SineklerinTanrýsý'ndaki (*) gibi, güçlü olan taraf kötüler olursa?"

"Olmayacaðýný umuyorum," dedi Pathummal inatla. "Kötülük geçicibir durumdur. Yok edicidir. Ýyilik ise yapýcýdýr. Birileri bunu kavrayýpönlemleri alýr, çünkü insanlarýn yaþamý kalýcý kýlmalarý, varoluþlarýnýsürdürmeleri gerekir. Varolmak içgüdüseldir, süreklidir. Yok etmek gibianlýk deðildir. Burada kavgalara karýþanlarýn bir süre için silahlarýnýalmaya baþladýlar. Silahsýz kalmak en büyük onursuzluk oluverdi. Nehapis, ne kýsas gerekti. Ailelerini koruma hakkýndan yoksun olmak enaðýr ceza sayýldý. Biri buna dayanamayýp aramýzdan ayrýldý örneðin.Baþka biri dýþardan bir kýzý sevmiþ. Evlenmek için izin istedi, amakurullarý 'karýþmama' kuralýna uyup ona izin vermedi. O da entarisiniçýkarýp kýzýn kabilesine gitti. Olanlar bu gibi þeyler iþte."

"Herkesin birbirinin ne yaptýðýný izlediði böyle küçük yerlerde bu türkurallar geçerli olabilir Ýndra, ama ya toplum biraz daha büyüyünce neolacak?" diye sordu Benny, eliyle önlerinde toplanmýþ olan kalabalýðýgöstererek. O sýrada insanlarýn yanýna altý deveden oluþan bir kervanyanaþtý. Sarý-kahverengi doða ile ayný renkteki hayvanlarýnüzerlerinde renkli çuvallar vardý.

"Bakýn, þu öndeki apartmanýn üst katýndaki beyaz boyalý yer benimkaldýðým daire," dedi Pathummal eliyle iþaret ederek. Gösterdiði yerdesaðlam, süslü ahþap kapýlarý olan ve birbirine bitiþik yükselenapartmanlar vardý. Çamurla sývanmýþ olduklarý için doðayla aynýrenkteydi onlar da. Yalnýz bazý pencerenin çevresi beyaz kireç badanaile boyanmýþtý. "Yanýndaki de Kurul'un toplantý ve çalýþma odalarý.Çevreleri söve gibi boyalý olan diðer pencereler bazý kiþilerin evleri.Kurul önemli saydýðý her olayýnýn kahramanýna ödül olarak, evinin birpenceresinin çevresini beyaza boyama izni veriyor. O seçimin bir önkoþulu yok. Herkesin çok sevdiði bir þarkýyý besteleyen biri de seçildi,kervanýyla ilk kez Hindistan'a gidip gelen de."

"Benny de onu söylüyor," dedi Ali. "Toplum küçük olduðu içinyönetimin koyduðu kurallar uygulanabiliyor, ama bir gündenetlenemeyecek büyüklüðe gelecek burasý. O zaman da hak

236Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Sineklerin Tanrýsý, William Golding

Page 237: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

etmeden kazanmak isteyenlere gün doðacak. Parayla soyluluk satýnalan burjuvalar vardý, biliyorsundur. Zamanla kalabalýkta kaynayýpgider ayýplar. Kurulun seçmesini beklemeden penceresini boyayanýtorunu bile gerçek ödüllü zannedebilir."

"Kurul tarafýndan seçilmeyen biri kýzýp, penceresini izinsizboyamýþtý. Ertesi gün tüm boyalar kazýndý. Bir tek o adamýn sövesibeyaz kaldý. O zaman kendisi söktü o sürdüðü boyalarý."

"O kadar yüklenmeyin kadýncaðýza," dedi Sarah. "Önemli olansonuçtur. Daha bir tek cinayet iþlenmemiþ burada. Baþlý baþýna birgösterge o. Seni kutlarým Ýndra. Bir kadýn cephesine dönüþtürmekistemezdim olayý, ama çok özgünleþtirmiþsin olayý."

"Teþekkür ederim," dedi Pathummal utanarak. Gerçektenrahatlamýþtý.

"Beni ürküten Hans ile iliþkisi," dedi Marilyn. "Yani Süleyman ileBelkýs olmalarý."

"Nedeni çok açýk," dedi Hans ona. "Ekonomi... biriken artý deðerlerbir þekilde deðerlendirilmeli. Çevremizdeki örgütsüz ilkel topluluklarlabir dereceye kadar iliþki kurabildik. Geriye kolonilerimizin kendiaralarýnda alýþveriþ yapmalarý kalýyor."

"Yani tek yol Belkýs'ýn Süleyman'ý bulmasý mýydý?" dedi Marilyn."Neden bizlerden biriyle deðil de, Hint asýllý bu Yemenliyle yaptýn oiþi?"

"Üretimin önünün açýlmasý gerekti," dedi Pathummal Marilyn'e,tartýþmayý yeniden bilinmezlere taþýmamak için. "Suyun önüne bir setyapýp biriktirebiliyorsun onu, ama yetiþtirdiðin muzun fazlasýný neyaparsýn? Sonra, 'niye o kadar çok muz yetiþtiresin?' gibi tehlikeli birsoru çýkar ortaya. Çürüyecek bir mal için neden çýrpýnsýnlar? 'Niyeüretelim?' dediler mi, çalýþkanlýklarý bir tembeller köyüne çevirirburayý."

"Öyle olmuþtu," dedi Sarah. "Üretimin tamamý devletin elindeykenSovyetler Birliði, Amerika'nýn verdiði buðdayla karnýný doyurabiliyordu.Kuzey Kore yönetimi de halkýný ölüm orucuna mahkum etmiþti.Ýnsanlara yetki verilmemiþti. Hata yapmamak için iþ yapmýyordukimse. Herkesin olunca hiç kimsenin olmamýþtý yani iþler."

237Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 238: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Halkým 'bana ne' havasýna girmemeliydi," dedi Pathummal,Sarah'a gülümseyerek. "Ýnce bir çizgi o, kendiliðinden yönetimle boþvermiþliðin arasý. Biliyorum. Onun için kolonilerimiz arasýnda alýþveriþibaþlatmalýyýz. Belki daha baþkalarýný da kurmalýyýz baþka yerlerde.Büyümenin yarattýðý bir zorunluluk o. Güneyde bir liman kurma fikrihalkýmýn isteðiydi. Kervanlar çýkarýp çevreyi keþfetmeyi de onlar istedi.Bir tanesi gittiði yerden daha yeni döndü, bakýn."

"Hans ile görüþünce kafandaki sorulara yanýt buldun," dedi John.

"Evet," dedi Pathummal. "Öyle oldu."

"Üstelik yaþamýn önümüze çok ender çýkardýðý fýrsatýyakalamýþsýnýz orada. Aþký�" dedi Sarah. "Aþk denilen o uçucubuharý tutabilmiþsiniz. Kutluyorum sizi," diyerek ikisine eliyle öpücükgönderdi.

"Teþekkür ederim," dedi Hans. Pathummal ise baþýný önüne eðerekkýzardý yalnýzca.

"Ben de ýskalamadýðýnýz mutluluk adýna kutlarým sizi dostlar," dediBenny. "Ama yaptýklarýnýz ve yapmak istedikleriniz için daha çokkutlarým."

O sýrada önlerinde bekleþen kalabalýk dalgalandý ve iki yana açýlýpdört kiþinin taþýdýðý büyük bir tepsiye yol açtý. Ýçinden dumanlarçýkýyordu.

"Sonunda kahvaltýmýz geliyor," diye açýkladý Pathummal. Masanýnüzerindeki bilgisayarý alýp yandaki küçük sehpanýn üzerine býraktý.

"Kahvaltý edeceðimizi söylemiþtin, ama unuttunuz sanmayabaþlamýþtým," dedi Toshiki. "O getirdikleri ne?"

"Nane, muz ve et ile yapýlan özel bir börek. Buraya geldiðimiz günükutlamak için yýlda bir kez yapýyorlardý onu, ama bugün sizin için deyapmak istediler."

"Bizi ne olarak biliyorlar?" diye sordu Edwards.

"Zamandan gelen insanlar olduðunuzu," dedi Pathummal."Kudüs'ten döndükten sonra oturup her þeyi anlattým onlara. Sonrakikuþaklar bir takým asýlsýz öyküler uydurmasýn diye, anlattýklarýmý birdeftere yazýp yönetim odasýndaki kasaya kaldýrdýlar. Gerçeði

238Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 239: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

öðrenince çok rahatladýlar, biliyor musunuz? Ben saklamayaçalýþtýkça, inadýna bir sürü soru birikmiþ meðer kafalarýnda."

"Bu da bir yol," dedi Ali. Gözlerini düþünceli bakýþlarla masayabýrakýlan büyük tepsiye dikmiþti. "Solomon Efendi'ninki de�" Hans birþey söylemedi ona.

Güneþte bekleþenler yavaþ yavaþ palmiyelerin gölgesine geçmeyeve grup grup aðaçlarýn altýna oturmaya baþladý. Önlerine serdikleriörtülerden onlarýn da kahvaltýya katýlacaklarý anlaþýlýyordu. Bir grupkadýn ellerindeki sürahilerden masaya býraktýklarý bardaklara sütümsübir içecek koymaya baþladý. Arkalarýndan gelen baþka bir grup daportakal suyu renginde baþka bir içecek daðýtýyordu. Bir adam uzun birbýçakla tepsideki böreði kesmeye baþlayýnca, ilginç kokusu dahabelirginleþerek her yaný sardý. Heyecanlý bir uðultu yükseldi o zamanaðaçlarýn altýnda oturanlardan. Herkese ne kadar acýkmýþ olduðunudüþündürtüyordu o koku. Börek parçalarý preslenmiþ palmiyeyapraklarýndan yapýlmýþ tabaklara konulup, önce masadakilerdenbaþlanarak daðýtýlmaya baþlandý.

"Bunlar ne?" diye sordu Marilyn, önündeki iki bardaðý iþaret ederek.

"Beyazý mayalandýrýlmýþ deve sütü. Öbürü de çevredeki otlar vemeyvalardan üretilen bir karýþým. Sütü börekle birlikte, öbürünü deyemek üzerine içeceksiniz."

"Çok güzelmiþ," dedi John börekten ilk lokmayý aldýktan sonra.Yemekleri bitene kadar havadan sudan konuþtular. Müzik sustuðundagölgeliði hummalý bir sessizlik sardý. Bir süre, birbirlerine sessizceiþaret ederek, karþýlýklý ötüþen iki bülbülü dinlediler.

"Sabah sabah böyle bir þeyi bu kadar keyifle yiyeceðimisöyleselerdi inanmazdým," diyerek arkasýna yaslandý Sarah. Birelindeki meyve suyunu yudumlarken öbür eliyle karnýný okþuyordu.

"Bu derebeyi yaþamlarýný býrakýp nasýl döneceðiz bakalým," dedi Ali."Cork'u her geçen gün biraz daha iyi anlýyorum. Onun köyüne Adana,senin buraya Aden demenizi de� yeryüzü cennetleri�" diye ekledisonra dalgýn dalgýn.

"Bizi biz yapan, kendimize ait bir dünya var öbür tarafta," dedi

239Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 240: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Benny. Durup öbürlerine baktý bir süre. "Ben doðduðum zamanadönmek zorunda hissediyorum kendimi."

"Ya ben de kendi zamanýma dönmek istersem?" diye sordu Sarah.Benny þaþýrarak baktý, ama bir þey söylemedi ona. BakýþlarýnýPathummal'e çevirdi kadýn. "Þlomo'nun Belkýs için üç bin tane köþkyaptýrttýðý söylenir. Biliyor muydun?" Pathummal 'hayýr' anlamýndabaþýný salladý. "Hans ile kurmayý önerdiðiniz koloniler olmasýn onlar?"

"Gene mi o benzerlikler," dedi Marilyn sinirlenerek. Ayaða kalktý vehurmalýkta kimsenin olmadýðý uzak bir köþeye yürüdü. Sulamakanalýndan su içen bir antilobun biraz uzaðýnda yere oturup aþaðýdakigölü seyretmeye baþladý. Hayvan baþýný kaldýrmýþ ona bakýyordu, amakaçmamýþtý.

"Marilyn'in nesi var?" diye sordu Benny.

"Bilmiyorum," dedi Ali içini çekerek. "Epeydir görüþmüyoruz. Banada açýlmýyor. Annesinin, anneannesinin durumlarý geliyor aklýma.Ruhsal bozukluklar kalýtsal olur."

"Gene uyuþturucuya falan baþlamýþ olmasýn?" dedi Benny. Ali birþey söylemedi.

"Sanmýyorum, ama bir süre Babil'e dinlenmeye alalým onu," dediJohn. "Eddy sen onun nesi olduðunu anlamaya çalýþsan�?"

"Olur ama, ona hissettirmeden yapmalý o iþi," dedi Edwards."Buradan onunla birlikte Irak'taki kolonisine gidebilirim."

"Belki de tam tersi," dedi Hans. "Eðer yaþayacaklarýmýz bazýgeçmiþlere benzeyecekse, Marilyn yeniden kendini öldüreceði birbunalýma sürükleniyor olamaz mý? Ali ile iliþkisi, bu ilginç proje, havadeðiþiklikleri bunalýmýný bir süre ertelemiþ olabilir. Acaba bunu ona buaçýklýkla söylersek gözünü açar mýyýz?"

"Biraz önce Süleyman'lýða bile bile direnemediðini söylemedin misen?" dedi Ali. Hans baþýný salladý. Ýkisi birbirine uzun uzun baktý. "Yao da kendini öldürmeye direnemeyecekse�?" Gözleri dolmuþ, sesititremiþti.

"Bana býrakýn siz onu," dedi Edwards. "Ben ilgilenirim onunla."

"Haydi kalkýn! Marilyn'i de alýp göl kýyýsýna gidelim," dedi

240Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 241: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Pathummal konuyu daðýtmak için ayaða kalkarak. "Orada güzel biryerimiz daha var." Diðerleri de ayaklandý. "Yalnýz sizi önce bizimkilerletanýþtýrmak istiyorum." Eliyle birilerine iþaret etti. Aðaçlarýn altýndaoturanlardan beþ kiþi ayaða kalkýp yanlarýna geldi.

"Yönetim Kurulu'muzun baþkan ve üyeleri," dedi Pathummalgelenleri tanýtmak için. Ýkisi kadýn, üçü erkekti. Aralarýndan beyazsakallý, esmer bir adam öne çýktý. "Baþkan Adenen," diye tanýttý onuPathummal. Aðaçlarýn altýnda oturan herkes ayaða kalkýp, o beþkiþinin arkasýna toplanmaya baþlamýþtý.

"Hoþ geldiniz," dedi Baþkan Adenen tok bir sesle. "Geliþinizle biziçok mutlu ettiniz. Sizi tanýmaktan onur duyduk. Bütün iyilikler üzerinizeolsun!" Sonra sýrayla hepsinin elini sýktý ve arkaya, öbürlerinin yanýnaçekildi. Ellerini önünde kavuþturarak saygýyla beklemeye baþladý.

"Bütün iyilikler sizin de üzerinize olsun," dedi John da, onlarý baþýylaselamlayarak. "Bize gösterdiðiniz konukseverlik için ayrýca teþekkürederiz. Bu güzel köy, verimli bahçeler ve onurlu yaþamýnýz için hepiniziayrý ayrý kutlar, saðlýk ve mutluluklar dileriz. Evlerinizden sevinç hiçeksilmesin."

"Sevinç hiç eksilmesin!" dedi Adenen de. Ýki grup selam vererekbirbirinden ayrýldý. Halk Aden'in içine daðýlýrken, diðerleri Marilyn'i alýpPathummal'in peþinden aþaðýdaki göle indi. Kýyýdaki dört hurmaaðacýnýn arasýna gerilmiþ bir tentenin altýndaki minderlere oturdular.Çevreleri renk renk çiçek saksýlarýyla donatýlmýþtý. Önlerinde uzanansu güneþin altýnda ýþýl ýþýl parlýyordu. Biraz ötedeki ahþap iskeleye birkaç kayýkla, büyücek bir tekne baðlanmýþtý.

"Ne güzel bir yer burasý," dedi Sarah. "Kayýklar da var."

"Göle balýk atmýþtýk," dedi Pathummal. "Bazen að atmaya çýkarkenbeni de alýyorlar."

"Ne güzel," diyerek kayýklara doðru yürüdü Marilyn. Edwardsarkasýndan giderek kendi baþýndaki þapkayý onun baþýna koydu vekoluna girip onunla birlikte yürüdü. Diðerleri arkalarýndan bakaraksessizce izledi onlarý.

241Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 242: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Marilyn yokken söyleyeyim," dedi Sarah bir süre sonra."Sorularýmýzýn yanýtlarý acaba yaþadýðýmýz tarihsel zorunluluklarolabilir mi? Biz mi zorluyoruz yoksa bir takým benzerlikleri? Nil'inkýyýsýna yerleþtirdiðimiz halkýyla Benny Mýsýr uygarlýðýný yenidenbaþlatýyor. Ben Girit Adasýnda ana kraliçe olarak Minos uygarlýðýnýyeniden kurmuyor muyum? Niye Girit'i seçtik de, Korsika, ya daSicilya'yý deðil? Cork niye Musa'yý oynadý? Marilyn'in Dicle ile Fýratarasýnda Sümerleri yapmaktan baþka ne þansý var? SonraBabil'imiz� Adem'lerle Havva'larýmýz� Frederick'in yaptýklarý�Jimmy ve Doktor'unkiler� Bunlar baþka türlü olamayacaðý için midaha önce de öyle olmuþtu? Ne dersiniz?" Çevresindekilere baktý,ama kimse yanýtlamadý onu.

"Hans, Musa'nýn gerçekten var olup olmadýðýný tartýþtý biraz önce,"dedi Ali. "Ben size onun öyküsünün bir baþka türlüsünü anlatayým.Önemli bir bilim adamý (*) eski Mýsýr'da bir firavunun bir grupcüzzamlýyý ülkenin dýþýna attýðýný ortaya çýkarmýþ. Onlarýnsürülmelerini denetlemesi için de baþlarýna Mos adýnda Mýsýrlý bir dinadamýný atamýþ. Musa'nýn Ýbranice bilmediðini Hans da söyledi. Onuno insanlarý niye kýrk yýl çöllerde dolaþtýrdýðý da anlaþýlýyor bununla."

"Haydi hayýrlýsý!" dedi Benny. "Surlarýn içindeki seçkinler iken,ülkeden þutlanan cüzamlýlara düþtük. Daha neler gelecek baþýmýzabakalým."

"Berlin Kraliyet Kitaplýðýnýn müdürüymüþ onu söyleyen," dedi Ali.

"Sarah haklý galiba. Bu iþ ille böyle olmalý," dedi Toshiki. "Ancakböyle olabileceði için, böyle oluyor olaylar. Baþka türlü olma olasýlýðýyok. Ya sýfýr, ya bir� Yani Benny neden Nil kýyýsýna yerleþtiyse, ilkMýsýrlýlar da onun için oraya yerleþmiþlerdi. Sarah'ýn Girit ya daKorsika'da olmasý fark etmez, o bir ada uygarlýðý baþlatýyor. Ve oyerlerdeki koþullar, bizden öncekileri zorladýðý gibi bizi de zorluyor."

"Ben atalarýmýn diye, bir takým çoban öykülerini kutsal saymayýçoktan býraktým," dedi Benny. "Einstein gibi inanmayan bir dindarýmben. Ýnanmam için bana 'Tanrý'yý gördüm,' diyen bir peygamberyetmiyor. Ben de görmeliyim onu. Yalnýz Hans'ýn öyküsüyle birazkuþkuya düþtüm. Bir Nazinin Þlomo'luða týrmanmasý..."

242Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Karl Richard Lepsius (1810-1884), Eski Mýsýr uygarlýðý uzmaný ve modern bilimselarkeolojinin kurucularýndan.

Page 243: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Yani�?" diye sordu Hans.

"Eðer gerçekten Þlomo'yu oynuyor olsaydýn, onu bize anlatmayagelmezdin," dedi Benny. "Cork gibi kapatýrdýn kepenklerini ve içerdebir kral olarak yaþardýn. Ama sen onu bize açtýn. Bizimle paylaþmakistediðin kuþkularýn var. Hayýr, sen o deðilsin. Sen bildiðimiz Hans'sýn."Bir süre Hans'a bakarak sustu.

"Benim aklýma baþka bir þey takýldý," dedi Sarah. "Yanlýþlýk bizimOdysse'de olmasýn? 2100'den öteye gidemedi, biliyorsunuz. Yageçmiþe gidiþlerde de� yani Eksi-8000'ler, 20,000'ler gerçek mibakalým? Ya sandýðýmýz kadar akýllý deðil, ya da baþka türlü birmantýkla çalýþýyorsa? Ýbrani takvimine göre insan M.Ö. 3761'deyaratýlmýþ. Mayalara göre ise M.Ö. 3113'de. Eðer ikisi de ayný tarihisöylüyorsa�"

"Aradaki farktan onun matematiðini çözecek bir katsayý eldeedebilirsek�" diye araya girdi Benny. "Belki doðrudan Mayamatematiðiyle yapmalýydýk hesaplarýmýzý. Bilmiyorum. Onlarýn o ikili,üçlü takvim çarklarý, yirmilik düzenleri� Belki o zaman her þeynormale döner."

"Basit bir iþlem hatasýndan söz eder gibisin," dedi Ali. "Yaptýðýmýzher þey týpatýp eskiye benzemiyor ki." Benny düþünceli bakýþlarlabaþýný salladý. "Ama gene de düþünelim öyle bir olasýlýðý."

"Bu toplantýya Jimmy'yi çaðýrmadýðýmýn farkýndasýnýz arkadaþlar,"dedi John. "Onun Odysse'yi yönettiðini bile düþünüyorum bazen. Bizimiçin hazýrladýðý programlarýn içine neler gizlediðini bilmiyoruz. Odyssebir gün bizi deðil, yalnýz onu dinlemeye baþlayabilir. Sýrf oyun olsundiye de yapabilir onu."

"Noko ile ben ona eklenen her yeni programý inceliyoruz," diye karþýçýktý Toshiki. "Odysse'de bilinen tüm�"

"Bilinen�" dedi John. "Yani bizim bildiklerimiz� Biz eli baltalýyamyamlar gibiyiz onun gözünde."

"O kadar deðil John," dedi Sarah. "Sizin, Odysse'yi yapan insanlarolarak, çok farklý bir yeriniz var onda. Hem sonra kendisinin içindeolduðu bir gemiyi batýracak kadar enayi deðildir o."

243Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 244: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Yoo, epeydir etten, kemikten insanlarýz biz onun için," dedi Ali."Hatta içimizden biri onun kýz arkadaþýna el bile koydu."

"Verelim Sarah'ý da kurtulalým o zaman," dedi Benny.

"Belki de onu istiyordur," diye sürdürdü Ali. "Yani bütün bu Tevratöyküleri neden onun Sarah'a olan aþkýný ilan etme biçimi olmasýn?Jimmy hasta bir çocuk bence," diyerek biraz uzakta duran Marilyn ileEdwards'a baktý.

"Ben onun adasýna gittim arkadaþlar," dedi John. "Bir Walt Disneyfilminin içine düþtüm sanki. Düþ gücü ile zekânýn birleþmesi müthiþti.Hele o yeraltýndaki sarayý�"

"Bizi bir tuzaða mý sürüklediðini söylemek istiyorsun John?" diyesordu Pathummal.

"Ne evet, ne hayýr," diye yanýtladý John onu.

"Senin projen nasýl gidiyor Ali?" diye sordu Sarah. "Çok merakediyorum, ama tüylerim diken diken oluyor orasý aklýma gelince."

"Gördüðün filmlerin etkisindesin de ondan," dedi Ali. "Ben oradanne kadar zor ayrýldým bilemezsin. Bana aþýk olan pullu bir devim varorada. Hepsi çocuklarým gibi oldu, hiçbiri çirkin gelmiyor bana. Bizimgibi deðiller, o kadar. Ýyi ki Babil projesiyle sýnýrlý býrakmadýk bu olayýda, Lanka'yý yapma yürekliliðini gösterdik. Tevrat'ta Nefilim'lere 'iriadamlar' deyip geçmiþler. Demek ki kendilerinkinden farklý bir projeninolduðunu biliyor, ama içeriðini tam bilmiyorlarmýþ. Bir baþka dünyaoldu. Düþ gücünün bile ötesine geçti orasý."

"Demek ki orayý da bir an önce görmemiz gerekiyor," dedi Edwards.Marilyn ile birlikte çiçek saksýlarýnýn yanýna gelmiþlerdi. Konuþulanlarýduyduklarý belliydi.

"Bizden farklý neler yaptýnýz orada?" diye sordu Marilyn,minderlerden birine, Ali'nin yanýna otururken.

"Yüz yirmi yýl olan insan yaþam sýnýrýný aþacaðýz galiba," dedi Ali."Hücrenin yaþlanmasýný durdurmayý becerdik."

"Ali bu müthiþ bir�" diye atýldý Pathummal heyecanla.

"Dur, hemen heyecanlanma!" dedi Ali onun sözünü keserek.

244Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 245: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Laboratuar ortamýnda henüz o. Asýl önemlisi, o iþi canlýlarýn kendikendine yapabilmeleri." Bir süre susarak öbürlerine baktý. "Sonra�bazýlarýnýn beyinlerini özel elektrotlarla bilgisayar gibiprogramlayabiliyoruz. Bir fizikçinin kafasýndaki bilgileri silip, istersekkemancý yapabiliyoruz örneðin onu."

"Vay!" dedi Benny.

"Evet," dedi Ali yalnýzca. Çevresine bakýp bir süre sustu. "Bazýarkadaþlarýmýz sanal bedenler üzerinde çalýþýyor. Her türlü deneyonlarýn üzerinde yapýlacak ve yedek parça deposu olacaklar. Göz,kulak gibi parçalarý yaþam boyu bozulmayacaðý garantisiyledeðiþtirebileceðiz. Sýrada eskiyen beyinlerin yenileriyle deðiþtirilmesivar." Gene sustu.

"Baþka?" diye sordu Edwards heyecanla.

"Baþka� baþka�" dedi Ali yavaþça. "Bazý mikroskobik doktorrobotlar yaptýk. Damarlardan gidip hastalýklý hücreleri tamir ediyor,edemezlerse yok ediyorlar. Ama projemizin amacý böyle tek tekbuluþlar deðil, biliyorsunuz. Onlarýn bütünlüðünü saðlamalýyýz. Onuniçin daha yolun baþýndaymýþýz gibi geliyor bize."

"Bir önerim var," dedi Benny. "Odysse henüz cýzlamý çekmeden, yada elimizdeki bu bilgi birikimi bir aksiliðe kurban gitmeden, ortak birarþiv kuralým. Ayrýca koloni koloni dolaþmadan öbürlerindekigeliþmeleri izleyebilelim."

"Kolonilerin, birbirinden etkilenmeden, kendi baþlarýna geliþmesinigörmekti amaç," diyerek karþý çýktý Edwards.

"O amaç doðru muymuþ?" diye sordu Toshiki ona. "Bana artýk öylegibi gelmiyor."

"Gizli tutmak kaydýyla, bizler o bilgilere uzanabilir olmalýyýz," dediSarah. "Koloniler bir daha birleþemeyecekleri kadar farklýlaþmamalýzamanla. Elli yýllýk etaplarda çok önemli deðiþiklikler olmazsanýyordum, ama olanlarý duydukça korkmaya baþladým. Bilgiden birzarar gelmez. Hepimiz bilelim yapýlanlarý."

"Henüz geç kalmýþ deðiliz, ama bundan sonraki zamaný boþunaharcamayalým," dedi Benny. "Yaptýklarýmýz birbirini desteklemezse

245Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 246: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

makasýn arasý açýlýr. Sarah haklý. Kopmalar baþlar. Biz zamaný kendimalýmýz sanýyoruz, ama deðil. Kronos'un hâlâ o. Geriye dönüpdeðiþtiremiyoruz yapýlanlarý. Olan olmuþ oluyor."

"Anladýðým kadarýyla, sen o iþe karþýsýn Ed," dedi John yaþlýadama.

"Ben kolonilerin bir süre daha geliþmelerini kendi baþlarýnasürdürmeleri gerektiðine inanýyorum," dedi Edwards. "Hiç olmazsa elliyýllýk, yüz yýllýk bir, iki etapta daha� ama Sarah'ýn bilgileri gizli tutarakpaylaþýlmasý önerisine karþý çýkmam."

"Yani kolonilerarasý iþbirliðini uygulamaya koymayalým mý?" diyesordu John.

"Bence erken," dedi Edwards. "En azýndan bu etabýn sonundakigeliþmeleri gördükten sonra tartýþalým onu."

"Geç kalýrýz, ama dediðin gibi olsun," dedi Hans. "Arþivi de Kudüs'tesizin için yaptýðým yapýya koyabiliriz."

"Hayýr Hans," dedi John. "Çok dolaþtýðýmýz yerlerde olmasýn o."

"Anlýyorum," dedi Hans, biraz düþündükten sonra.

"Piramitlere saklayalým," dedi Sarah. "Onlarýn ona benzer amaçlariçin yapýldýðýný söyleyenler olmuþtu."

"Onlar da çok ayak altýnda, göz önünde," dedi John. "Sürekliaraþtýrýlýyorlar."

"Neden senin Timbuktu'daki o maðarana koymayalým?" diye sorduHans.

"Olabilir. Bak o olabilir!" dedi John. "Artý-1943'ün Afrika'sýna karþýolan var mý?"

"Jimmy'ye hissettirmeden nasýl gideceksiniz oraya?" diye sorduMarilyn.

"Eksi-20,000 üzerinden aktarma yaparsak gizleyebiliriz sanýrým,"dedi Toshiki.

"Sen öyle san!" dedi Benny.

"Hepimiz için söz konusu olan bir gerilikten söz ediyorsun galiba,"dedi Toshiki. Alýnmýþtý.

246Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 247: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Arkadaþlar, neden konuþmamýzý gölde tekneyle gezerkensürdürmüyoruz?" diye araya girdi Marilyn. Yerinden kalktý veToshiki'nin yanýna gidip elini omuzuna koydu. Adam ona bakýpgülümsedi ve omuzundaki eli okþadý.

"Ne güzel olur," dedi Sarah da ayaða kalkýp ellerini çýrparak.

"Hop, hop! Önce þu arþiv iþini bir yoluna koyalým," dedi Benny."Birilerinin gidip o maðarayý düzenlemesi gerekmiyor mu?"

"Ben giderim," dedi John.

"Ben de," dedi Hans da.

"Hayýr!" dedi Toshiki. "Kalabalýk olursanýz gizleyemeyiz gidiþinizi."

"Gizleyebileceðimizi sanmýyorum zaten," dedi Hans. "Ben Jimmyolsaydým, daha iþin baþýnda hepinizi ayrý ayrý izleyecek bir düzenekkurardým. Kimsenin arkamdan dolanýp bana bir hainlik yapmasýnýbeklemezdim. Bugünkü güvenliðimizi bile, aslýnda ne ölçüde güvenliolduðunu bilmesek de, o çocuða borçluyuz. Kýzdýrmayalým onu. Zatenbir kez saf deðiþtirdi, bir daha deðiþtiriverir."

"O kadar güvenilmez buluyorsan, neden sürekli yanýmýzda taþýmakistiyorsun, anlamýyorum," dedi Benny. "Bunca þeyi biz onsuz� amaben söyledim diye þimdi kýskançlýk dersiniz� onun için boþ verin. Alýnyanýnýza piç kurusunu."

"O arþivin bir kopyasýný Eksi-20,000'e de koyalým," dedi Ali. "Birindebir aksilik olursa öbürü elimizde kalýr."

"Baþkalarýnýn eline geçme olasýlýðýný da arttýrmýþ oluruz, amakabul," dedi Hans.

"Aslýnda bütün kolonilerimizi insanlarýn olmadýðý boþ bir dünyayagötürebiliriz hâlâ," dedi Toshiki.

"Daha önce tartýþmýþtýk bunlarý," dedi Edwards. "O boþ dünyadediðiniz yer Lanka iþte. Herkes neden iþin ortasýnda projeye kuþkuduymaya baþladý, anlamýyorum."

"Oluþan kopukluktan rahatsýz olmaya baþladýk galiba Eddy," dediPathummal. "Ayrý ayrý yerlere sürüklenmekten korkuyoruz."

247Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 248: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"O kadar korkmanýza gerek yok Ýndra," dedi Edwards. "Her iþtasarladýðýmýz gibi gidiyor þimdilik."

"Bu arada bizde de bazý geliþmeler var," dedi John. "Benny ile'asimetrik ayrýlýk' denilen bir olay üzerinde çalýþmaya baþladýk. Eðerçözebilirsek, evrende istediðimiz ne varsa tutup, istemediklerimiziayýklama gücüne kavuþacaðýz. Babil'de istenmeyen genleri nasýlayýkladýysak, uzaydaki galaksileri de öyle ayýklayabileceðiz.Projemizin nerelere uzandýðýný görüyor musunuz?"

"Bunu bilebilmek için her þeyi yapar öbür taraftaki arsýzpezevenkler," dedi Benny.

"Galaksiler nasýl ayýklanýr?" diye sordu Pathummal.

"Belki de koca koca uygarlýklarý klonlayabilir, istediðimiz evrenegönderebiliriz. Yani teorik olarak� þimdilik� tamam mý?"

"Tamam gibi," dedi Pathummal. "Böyle anlatýnca her þey kolaygörünüyor da�"

Ürkütücü, çok ürkütücü," dedi Marilyn ayaða kalkarak. "Tanrýnýniþine karýþmaya baþladýk." Sonra yanlarýndan ayrýlýp göle doðruyürüdü ve kýyýda durup gözlerini ileriye dikti. Artýk açýk sarýyaboyamadýðý kestane rengi saçlarý güneþte alev alev yanýyordu. Onunarkasýndan bakarak uzun süre konuþmadý diðerleri.

"Kim ne derse desin," diyerek suskunluðu Ali bozdu, "yaptýk biz buiþi, ama Marilyn dindar yaklaþýmýyla kavrayamýyor olayý."

"Projemizi yeniden tanýmlamanýn zamaný çoktan gelmiþ," dediHans Edwards'a.

"Ben gene de önce, ayýrdýðýmýz Babil soyunu birbiriyle tanýþtýrýpiliþkiye geçirelim, derim," dedi Pathummal. "Arkamýzda terkedilmiþküçük küçük koloniler yerine bir að býrakýrsak dýþ dünyaya karþýkendilerini daha kolay koruyabilirler. Ayrýca bizim arkamýzdaki asýl güçonlar olacak. Kolonilerarasý iliþkinin kurallarýný belirleyip�"

"Ona da biz yapmayalým artýk," diyerek Pathummal'in sözünü kestiSarah. "Kendi kurullarý karar versin nasýl bir iþbirliði olacaðýna.Eddy'nin karþý çýkýþý, iþlerine çok fazla karýþtýðýmýz için sanýrým." Yaþlýadam baþýný sallayarak onayladý Sarah'ý. "Önlerine her türlü bilgikondu. Bundan sonrasýný tanrýlardan beklemesinler artýk."

248Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 249: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ayrýca tanrýlara gerek olmadýðýný baþtan bilirlerse," dedi Ali, "bizimgibi uzun uzun din savaþlarý yapmaz, yaþadýðýmýz onca anlamsýzlýðýyaþamazlar."

"Bilseler bile o anlamsýzlýklarý bunlar da yaþayacak," dedi Edwards."Biz cadýlýðýn olmadýðýný bile bile dünya kadar insaný cadý diye yaktýk.Din savaþlarý din uðruna yapýlmaz ki. Bakýn, din adýna savaþanlarýnýnhepsi nasýl zenginleþir. Burada da olacak öyleleri."

"Doktor, Janet, Jimmy, " dedi Pathummal yavaþça. "Onlar birer tanrýoldu."

"Jimmy'nin," diye sürdürdü Edwards, "bizim düzenin içine ne gibisaatli bombalar koyduðunu bilmiyorum, ama bize gerekli olduðunudüþünüyorum. Keþke bu toplantýda o da olsaydý. Hans'a katýlýyorum.Onu kýzdýrmayalým. Her þeyi açýk açýk anlatalým, hatta ondan niyekuþkulandýðýmýzý bile. Ne yitiririz? Yapacaðýný zaten yapacak olduktansonra�? Belki utanýr da bizi aldatmaz biz öyle yaparsak. Beni bileprojeden çýkarabilirsiniz, ama o mutlaka yanýmýzda olsun."

"Ben de öyle düþünüyorum," dedi Toshiki. "Dürüstlüðümüzü sýnýyor.Ona açýlmamýzý bekliyor sanýyorum."

"Ben bir de Odysse'yi bir saðlýk taramasýndan geçirmek istiyorum,"dedi Ali. "Bütün bu geliþmelerin onu nasýl yorduðunu bilmiyoruz. Onuniçin yardýmýný isteyeceðim Ýndra."

"Ne güzel," dedi Pathummal. "Gene eskisi gibi birlikte çalýþýyoruz."

"Haydi o zaman," diyerek oturduðu yerden kalktý John. Ellerini çýrptýve, "Neden kýsa bir göl gezintisi yapmýyoruz? Marilyn," diye seslenerekonu eliyle çaðýrdý. Sarah'ýn yanýna gidip, "Nasýl özledim þöyle bir saathiç düþünmeden bomboþ bakýnmayý, bilemezsin," dedi kadýnýn kolunagirip onunla birlikte Marilyn'e doðru yürürken.

249Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 250: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

10.

Yýldýzlara bürünüp oturacaðýz

Sonsuza dek,

Yenerek ölümü, kaderi ve seni

Ey zaman!

John Milton

Pathummal Babil'deki toplantý salonunun en arkasýna sýralanmýþkoltuklardan birinde tek baþýna oturuyordu. Toplantýnýn baþýnda, uzunmasada bir araya gelen on iki koloni baþkanýnýn yaný sýra, OdysseKurulu da dinleyici olarak orada onunla birlikteydi. Baþkanlarýnkararlarýný özgürce alabilmeleri için biraz önce salondan ayrýlmýþlardý.Sarah ile Marilyn, gene kýrmýzý ve beyaz giysileri içinde, eskidenolduðu gibi, masanýn iki ucunda oturumu yönetmekteydi. Böyle birtoplantýya katýlýyor olmakla sabah ne kadar heyecanlýydý koloniciler.Nasýl heyecanlanmasýnlardý? Birbirleriyle daha bu sabahtanýþtýrýlmýþlar, varlýklarýný duyduklarý akrabalarýný ilk kez görmüþlerdi.Ne kadar benziyorlardý birbirlerine. Çoðu bakýr tenli, koyu renk saçlý,açýk renk gözlüydü. Ayrýca hepsinin ilk yurtdýþý gezisi idi bu. Üstelikanavatanlarý Babil'e getirilmiþlerdi. Hepsinden önemlisi OdysseKurulunun tamamý da oradaydý. Yedinci etabýn sonu olan Eksi-7650yýlýnda, Babil dýþýnda birbirlerinden ayrý yaþamýþ olduklarý elli yýllýkdönemin deðerlendirmesini yapacaklardý.

Pathummal'in gözü yan duvarda asýlý olan dünya haritasýna kaydý.Üzerine yapýþtýrýlmýþ on iki kýrmýzý etiket, Odysse Kurulu'nun kendi'eski dünya'larýna yaydýklarý kolonileri gösteriyordu. Bundan sonraolacaklara oralardan gelen temsilciler karar verecekti. Lanka da sarýbir etiketle iþaretlenmiþ, ama orada bir deneme istasyonu olduðusöylenmiþti yalnýzca. Ali, toplantýnýn açýlýþýndan hemen sonra Eksi-

250

Page 251: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

20,000'ine dönmüþ, Toshiki ile Noko, Odysse'nin baþýndan hiçayrýlmamýþlardý. Zaten halký olmayan, bir tür Levilerdi onlar.

John'un oturumu açarken yaptýðý konuþmayý düþündü Pathummal.Kurul'da aldýklarý karara göre, toplantýya getirilenlere Babil'in tarihiniaçýkça o anlatacak, olanlarý en yetkili aðýzdan duymuþ olacaktý onlarda. Zaman yolculuðundan baþlayarak, Babil'de yapýlan çalýþmalarý veoluþturulan toplumunun baþýndan geçenleri anlatmýþtý sýrayla. Sonrabeþinci etapta neden olunan ölümler yüzünden yaþanan acýlarýnsorumluluðunu Kurul olarak üstlenmiþti. Sözleri hâlâ kulaklarýndaydý.

"Yeterince olgunlaþýp güçlendiðiniz için artýk dýþarýya açýlmanýzdabir sakýnca görmüyoruz. Öncelikle birbirinizle yeniden tanýþýp,iliþkilerinizi güçlendirmenizi umuyoruz. Çünkü sizler bir bütününparçalarýsýnýz," demiþti John. "Siz Babil soyundan geliyorsunuz."

Tüyleri yeniden diken diken oldu kadýnýn. Temsilciler o anlatýlanlarýnbüyük bölümünü zaten biliyordu, ama o masalsý öykünün ne kadarýnýkavrayabilmiþlerdi? Ya da içerdiði gizli tehlikeleri�? Pathummalbundan sonra olacaklarý düþünmekten kendini alamýyordu. Evet, onlarüstün olan bir bütünün parçalarýydý, ama dünya kendileri gibiolmayanlarla doluydu. Diðerlerine karþý nasýl davranacaklardý? Babilçýkýþlýlar kendi aralarýnda nasýl olsa bir iþbirliðine girerdi. Hem ayný dilikonuþuyorlardý, hem de ayný mantýkla düþünmeleri öðretilmiþti onlara.Ya öbürleri? Dýþardan bunlarýn durumuna aðýzlarý sulanarak bakan,her biri farklý dil konuþan örgütsüz kabileler, topluluklar, 'maymunumsu'yýðýnlar ne olacaktý? Babil soyunu boþ bir dünyaya taþýmayý oönermiþti çok önceleri. O iþ yapýlsaydý içi daha rahat olacaktý, amaonun o önerisine karþýlýk Doktor, ki henüz Odysse Kurul'unun üyesiydio zamanlar ve daha projenin baþýndaydýlar, baþka bir öneriyletartýþmayý çok farklý yerlere taþýmýþtý. Dünyadaki diðer insanýmsýlarýyok ederek safralarýn atýlacaðýný, kuru kalabalýktan kurtulup, geriyezayýflarla karýþma tehlikesi olmayan seçkinlerin kalacaðýný söylemiþti.Hindistan'ý yok edecek bir bomba atýlsa dünyanýn hiçbir þeyyitirmeyeceðini, Gandi, ya da sýfýrý bulan Hintlinin olmayacaðýný, amasýfýrýn nasýl olsa bir gün bulunacaðýný söylemiþti. Hem dePathummal'in gözlerinin içine baka baka. Onun üzerine atýlýp yüzünügözünü parçalamamak için kendini zor tutmuþtu o gün. Deðil önerisine

251Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 252: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

katýlmak, onunla ayný safta olmayý bile düþünemezdi, ama aynýdünyada iki tür insan oluþturmakla iyi etmedikleri kuþkusunu hâlâiçinde taþýyordu. Ne yazýk ki� Belki de bir Hintli olduðu için bu kadarduyarlýydý. Kastlarýn, aþaðý ýrkýn ne demek olduðunu herkesten iyi obiliyordu. Kendisi en üst sýnýf olan Brahman bir aileden geliyordu gerçi,ama sýrf bir Hintli olduðu için uyuz uyuz Ýngilizlerle yarýþabilmesine bileizin verilmemiþti çoðu yerde. 'Dünyada pek bir þey deðiþmezmiþ. Tühsana! Lanet olasý herif!' Ve sonunda Kurul öneriyi evrimsel geliþmeyeaykýrý bularak, Babil soyunu baþka bir dünyaya taþýma fikrinireddetmiþti. Ona bir tepki olarak� Sanki Babil'de yaptýklarý sýradan birevrimmiþ gibi�

"Baþlarýna ne geleceðini biliyorum. Hindistan'da olduðu gibi buradada birileri çýkýp, alt sýnýftan olmanýn bir erdem olduðunu vaaz edeceköbürlerine," demiþti Pathummal, bu toplantýdan bir gün önceki Kurultoplantýsýnda konuyu yeniden gündeme getirerek. "Bu yaþamlarýndauslu durup düzene baþkaldýrmazlarsa, gelecek yaþamlarýnda daha üstsýnýftan biri olarak doðacaklarýný söyleyecekler dýþardakilere. Çünküinsanlarý buna inandýramazlarsa, yeni Marx'larýn, Mao'larýn çýkýp'baþkaldýrýn,' diyeceðini bilecekler. Sýnýflar yaratarak ya büyükkavgalarýn çýkmasýna, ya da kalabalýklarýn uyuþturularakköleleþtirilmesine çanak tutuyorsunuz. Baþka bir yol býrakmýyorsunuzdýþardakilere. Oralarda kendiliðinden gözü açýlacaklarýn vay haline!Benim düþtüðüm gibi bir çýkýþsýzlýðýn içinde bulacak zavallýlarkendilerini. Ne gördükleri gerçeði kimseye anlatabilecek, ne de artýkaldatýlmaya boyun eðebilecekler. Olduðum bu yere gelene kadar ensýradan basamaklarý ne zorluklarla aþtýðýmý düþünemezsiniz. Tuzunuzkuru sizlerin. Kusura bakmayýn, ama ben kendimi doðal olaraköbürlerinden sayýyorum. Oralarda doðacak öbür Ýndra'lara çoküzülüyorum."

Yüreðini saran o sýkýþmýþlýk duygusundan kurtulamýyordu bir türlü.'Yaþamdaki baþarýnýn mutlu olmak olduðunu' söylemiþti birisi. Dünekadar doðru bulduðu bu düþünce nasýl da yavan geliyordu þimdi ona.Afyonunu sürekli bulabilen keþler gibi kendini mutlu olduðunakandýrabilenlere ne mutluydu! Doðru! O doðru zamanda, doðru yerdeolmak gibi bir þansý yakalayýp buralara gelebilmiþti. Belki ondan çok

252Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 253: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

daha baþarýlý olabilecekler vardý, ama Odysse grubuna o seçilmiþti.Üstelik bir Hintli olmasýna karþýn� Seçilmesinin üçüncü koþulu dahaönceki baþarýlarý, yani doðru kiþi de olmasýydý. Ve þimdi bir tanrýçagibiydi. Yaþamdan daha baþka ne isteyebilirdi? Ýyi de, mutlu muydu?Yapýlanlarýn ötesini düþünen biri olduðu için mutlu olamýyordu. Hayýr!Ýnsanýn kendini aþtýðý bir an geliyordu. O eþik aþýldýktan sonra artýkkiþiselliðin önemi kalmýyor, mutluluk yalnýz senin olmaktan çýkýyordu.'Biz bu insanlara ne yapýyoruz?' diye sorduðundan beri bu dipsizgirdapta dönüp duruyordu. O tür sorular sormanýn aðýrlýðý, sevinçgetiren bir sorumluluk deðildi. Herkesin içinde yapayalnýz býrakýyorduinsaný.

Hans ile�? Evet, onunla mutlu olmuþtu. Hem de çok mutluolmuþtu. Kudüs ve Aden'de birlikte olduklarý o iki kýsa dönemde, kendiyumuþak kadýnsý kiþiliðine dönmüþtü. Kafasýndaki büyük büyüksorularýn endiþelerinden sýyrýlýp, özlediði küçük Pathummal olmuþtuyeniden. Erkeðini saran bir koza gibi hissetmiþti kendini. Ýçindebüyütmüþtü sevgisini. Daha önceleri Hans'ý eriþilmeyecek kadar ulubiri olarak görse de, aþký adamýn onca büyüklüðünü sarabilecekenginliðe ulaþtýrmýþtý onu. Çok sevmiþti, aralarýnda geçen tartýþmalarakarþýn hâlâ da çok seviyordu, ama artýk o ilk seviþme günlerindekikadar mutlu olamýyordu onunla da. Görünürde deðiþen bir þey yoktu.Yalnýzca o kendi kiþisellik eþiðini aþmýþtý. Yetmez miydi? Eliyle karnýnýokþadý. Daha hiç kimse bilmiyordu orada baþka bir canýn olduðunu. Omu aþýrmýþtý o eþiði ona, yoksa Aden'dekiler mi? Belki hepsi birden�

Önündekilere sýrayla baktý. Masanýn yakýn ucunda oturan Marilynher þeyin aksaksýz yürümesi için nasýl çýrpýnmýþtý bu toplantýyýdüzenlerlerken. Çok mutlu görünüyordu. Son zamanlardakihýrçýnlýðýndan kurtulmuþ gibiydi. Yeniden Babil'de olmaktan hoþlandýðýbelliydi. Elli yýllýk son etabýn bitmesine en çok o sevinmiþti. Onunarkada býraktýðý, Dicle kýyýsýnda yüksekçe bir tepeye kurduðu köyünühiç özlemeyeceðini düþünmüþtü Pathummal, ama en güzel odayýkendi halkýnýn temsilcisine ayýrdýðýný þaþýrarak görmüþtü bu sabah.Sarah onu Babil'in kurucusu, Yunanlýlarýn Semiramis dediði, Asurkraliçesi Sammu-ramat'a benzetmiþti. Güya bir tanrýçanýn kýzýymýþ o,ama ailesi nedense terk etmiþ. Gene o kutsal fuhuþ çocuklarýndan biri

253Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 254: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

galiba�? Bir çoban bulup yanýna alýncaya kadar kumrular tarafýndanbeslenmiþ. Marilyn yetimhanelerde ve yabancý ailelerin yanýnda geçençocukluðunu aklýna getirmek istemediðinden olsa gerek, öyküye ilgigöstermemiþ, artýk kimsenin rolünü oynamak istemediðini söylemiþtiarkadaþýna. Masanýn öbür ucunda oturan Sarah ise gene eskiSarah'tý. Mutlulukla baþarý her zamanki gibi iç içeydi onda. Ruhundakibarýþýklýk yönetiyordu onu.

Koloni baþkanlarý aralarýnda kuracaklarý iliþkinin temellerini atýyor,ortak anayasalarýný oluþturacak kavramlarý tartýþýyorlardý. Butoplantýnýn ne kadar önemli olduðunun farkýndaydý hepsi. Girit'inesmer, kývýrcýk saçlý, mavi gözlü temsilcisi gündemin ilk maddesi olan,'Bireyin topluma, toplumun bireye karþý sorumluluklarý' konusundakidüþüncelerini açýklamaktaydý. Kendi halkýnýn temsilcisi Adenen'ebaktý. Buraya gelirken özel olarak diktirttiði beyaz entarisinin içinde nekadar yakýþýklýydý. týraþ olmuþ, kokular sürmüþ, öbürlerine bir sürüarmaðan getirmiþti. Kibarým benim! Gülümseyerek, 'Ben de bunuyaparsam�' diye geçirdi aklýndan, ama o kýsa kýr sakallý koca adamýçocuðu gibi görmekten alýkoyamýyordu kendini. Buranýn da içindengeldiði dünya kadar iðrenç olmamasý umudu ise incecik bir pamukipliðine baðlýydý.

***

"Yani burada oluþturduðumuz her þeyi terk etmemizi miöneriyorsun?" diye atýlmýþtý dünkü toplantýda Hans, Pathummalyeniden o boþ bir dünyaya taþýnma önerisini getirince.

"Evet," demiþti Pathummal, baþýný sallayarak. "Gelecek kuþaklarýnmutlu yaþamasý için çok mu büyük bir bedel istiyorum?"

"Olmaz öyle þey!" diyerek ayaða kalkmýþtý Hans. "Bütün buçabalar� verilen bunca emek� Nereden çýkardýn þimdi bunu?"

"Beni çok rahatsýz ediyor," demiþti Pathummal yalnýzca.

"Hintli olduðun için�" demiþti Hans, ama arkasýný getirmeyipsusmuþtu.

254Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 255: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Evet," demiþti Pathummal uzun süren bir sessizlikten sonra."Haklýsýn."

"Galiba taa Darwin'e geri dönmemiz gerekecek," diye sürdürmüþtüHans sözünü sertçe, yeniden yerine otururken. "Bak kýzým, doðalayýklanma ile senin 'öbürleri' dediklerinin yetersiz olanlarýkendiliðinden eriyip gidecek zamanla. Bizim zamanýmýzda da akýllýlar-aptallar, hýrslýlar-gözütoklar, zenginler-yoksullar yok muydu? Akýllý-hýrslýlar paralar kazanýp üst sýralara yükselirken, aptallar alt sýralardasürünmüyor muydu? Baban varlýklý biri olduðu için týp okuyup doktorolmadýn mý sen? Ýngiltere'ye nasýl gittin? Akýllý ve hýrslý olduðun için deburalara kadar gelmedin mi?"

"Ayný sorun Eksi-20,000'de de var," diyerek araya girmiþti Ali,Süleyman'la Belkýs'ýn büyüyecek gibi görünen kavgasýný önlemek için."Bizim orada da o iki sýnýflýlýk olacak. Hatta belki üç, dört�"

"Ayný þey deðil," demiþti Pathummal. "Ayný türden deðil seninoradakiler. Burada birbirleriyle konuþuyor, iliþkiye giriyor, çocuk biledoðuruyorlar."

"Doðru. Bana aþýk olan devimden bir çocuðum olamaz benim,"diyerek gülmüþtü Ali.

"Ben de karþýyým o iþe," demiþti Edwards, "ama evrim çizgisineaykýrý bulduðum için. Eksi-8000 tarihini çok özel taramalardan sonraseçmiþ, istenilen nitelikteki insanlarý baþka bir dönemdebulamayacaðýmýz için o zamana gitmiþtik. Yaptýðýmýz þey, yalnýzca,kendiliðinden giden bir evrimin yönünü deðiþtirmekti. O yüzdenattýðýmýz maya tuttu. Alýp steril bir laboratuara da koyabilirdik buinsanlarý, ama yapmadýk. Onlar bu dünyanýn ürünleri çünkü. BanaLanka'yý örnek göstermeyin. Orada yapýlanlar henüz kendiliðindengeliþimi yaþamadý. Ne olacaðýný bilmiyoruz." Pathummal bir þeysöylemeden bakmýþtý ona. Ýçindeki tartýþma isteði azalmýþtý.

"Ben oluþturulan evrim çizgisinden çok umutluyum," demiþti Sarah."Þimdiki bu küçük koloniler gelecekteki dünya devletinin çekirdekleriolacak. Bizimkilerle Ýndra'nýn 'öbürleri' zaten karýþýp birleþecek zamaniçinde. O korkulan ayrýlýklarýn hiçbiri kalmayacak."

255Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 256: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Ben gitmekten yanayým," demiþti Marilyn. "O yeni yerde buradakisaçmalýklarýn hiçbiri olmaz. Sil baþtan�" Pathummal onagülümseyerek bakmýþtý. "Hatta yaptýklarýnýzdan korkmasam giderLanka'ya yerleþirdim. Ya da, birazcýk sevsem, gidip Janet'le birlikteTanrý'yý arardým."

"Giderek ona benzemeye baþladýn zaten," demiþti Ali Marilyn'esertçe.

"Oturun oturduðunuz yerde," diyerek onlarýn kavgasýnýn arasýnagirmeye çalýþmýþtý bu kez Toshiki. "Odysse o taþýnma yükünütaþýyamaz. Boþ yere tartýþýyoruz. Onu riske atamayýz."

"Ýsteyen istediði yere gitsin," demiþti Hans, "Ben halkýmla buradakalýrým. Cork gibi�"

"Olmaz öyle þey," demiþti John sertçe. "Kimse kendi yoluna çekipgidemez. Cork bir kaçaktý. Proje dýþý iþ yaptý. Aramýzdan ayrýlmakisteyenler çeker gider. Biz burada ortak hedeflerimizi tartýþýyoruz."

"Anlaþýldý," diyerek ayaða kalkmýþtý Hans. "Ya o, ya bu! Öyle mi?"deyip yürümüþ, ama toplantý odasýndan çýkarken geri dönüp, "Benodamdayým," demiþti John'a.

"Buraya kadarmýþ," demiþti Pathummal onun ardýndan, kýrgýn birsesle. "Baþka bir yerde Süleyman olamayacaðýný sanýyor galiba."Aðlamamak için kendini zor tutuyordu.

"Biraz zaman verelim ona Ýndra," demiþti John, kadýný yatýþtýrmayaçalýþan sakin bir sesle. "Ama senin þu konuyu kesin bir kararabaðlayalým þimdi. Babil soyunu boþ bir dünyaya taþýmaktan yanaolanlar?" Pathummal ile Marilyn kaldýrmýþtý ellerini.

"Hiç olmazsa Amerika'ya taþýyalým onlarý," demiþti Marilyn, amakimse o öneriye ne bir yanýt vermiþ, ne de bir tepki göstermiþti.

"Anlaþýldý," demiþti John, Pathummal'e bakarak. "Deðil mi?"

***

256Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 257: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Aden'deki o toplantýnýn ardýndan hep birlikte Lanka'ya gitmiþlerdi.Bir doktor olduðu için, oradakiler onu diðerleri kadar ürkütmese de, ozamana kadar edindiði kulaktan dolma bilgiler farklý duygularoluþturmuþtu içinde. Ali'nin anlattýklarýyla kendilerini göreceklerinehazýrladýklarýný sanmýþtý diðerleri de, ama oraya vardýklarý anda dilleritutulmuþtu hepsinin. Bambaþka bir dünyada bulmuþlardý kendilerini.Lanka Ekibi, ya da kendi deyimleriyle 'Yeni Canlý Mimarlarý' baþtanyaratmýþtý oradaki tüm 'yaratýklarý.' Gerçekten yepyeniydiler.Ýnanýlmaz, soluk kesici, bir manyak rejisörün düþlerinden çýkmýþçasýnaürkütücüydüler. Ýnsana benzemiyorlardý. Uzun suratlý, koca kafalý,pullu derili, patlak gözlü bir tür insana en yakýn olandý. Onlarýn daboylarý üç metrenin üzerindeydi. Daha uzun boylu bir türe iki ayaküzerinde dururken kendisini desteklemesi için iri bir kuyruk eklenmiþti.Kimileri ayaklarýný daire þeklinde savurarak yürüyor, kimi adým atarkenzýplýyordu. Ayaklarý yerinde elleri olan, kafalarý karýnlarýnda, kocaörümcek-adamlar� beyaz karýnca geni eklendiði için aðaç yiyenler�bitki geni eklendiði için güneþ ýþýðýyla fotosentez yapanlar� yalnýzýsýya deðil, radyasyona da dirençli kabuksu ciltler� çift gözkapaklarý�içtiði oksijeni karaciðerinde dönüþtürüp havadan soluk almayanlar�denizlerde ayaklarý yerine yunus kuyruklarýyla yüzenler� sýrtlarýndakanatlarý olup uçan kuþ-adamlar� balon gibi boþ gövdeleriyle süreklihavada yaþayanlar�

Ali'nin onlarý götürdüðü bir laboratuarda yedek organlaryetiþtiriliyordu. Bir takým tavalarýn, kavanozlarýn içinde yetiþtirilenböbrek, kalp, karaciðer, akciðer, pankreas, oradakilerin deyimiyle'malzeme,' gerektiðinde çiçek toplar gibi alýnýveriyormuþ oradan. Alibazý ilk tasarýmlarýn daralarak yok olmaya baþladýðýný söylemiþti. Dahaþimdiden, dört kez sýçradýklarý yüzer yýllýk etabýn sonunda, yani Eksi-19,600'de iki ana tür yok olmuþ bile. Ali'nin en çok üzerinde durduðukýsýmlarý beyinleriydi. Bazýlarý bellek açýsýndan ancak bilgisayarlarlakýyaslanabiliyor, üstelik onlar gibi programlanýyormuþ da. Odysse'densonra görülebilecek en geliþmiþ makinalarmýþ onlar. Öte yandan çokda duygusallardý. Kurul üyelerine verdikleri 'hoþ geldiniz' konserinde,daha çok yeni olan acýlarýyla ölen birinin ardýndan söyledikleri aðýtçoðunun gözlerini yaþartmýþtý.

257Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 258: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

O 'yaratýk'larýn dýþýnda, belli amaçlar için üretilen bazý özel türler devardý. Bakteri boyundan baþlayýp, fil büyüklüðüne ulaþan çöpçülerörneðin. Beþ metre boyunda bir kýrkayak, engebeleri paletli bir tanktandaha kolay aþýp, bir tren vagonunun yükünü taþýmýþtý gözlerininönünde. Programlandýklarý maddeleri bulup topluyor ve bir yeredepoluyorlarmýþ, ama henüz denetlemenin yolunu bulamadýklarý içinlaboratuardan çýkarýlmamýþtý büyük bir kýsmý. Bir kaçýrýrlarsa çöpolmayan plastik ve metallerin de sonu gelmiþ demekti çünkü. Öyle birkazanýn neden olacaðý zarar, altý ay içinde uygar bir dünyadakullanýlabilir hiçbir þey býrakmamak demekti.

Orada, biraz da yaþadýklarý þaþkýnlýk ve ürküntüden, Lankaprojesinin kapsamýný biraz daraltma kararý almýþlardý. Yenitasarýmlarýn sonu yoktu çünkü ve ancak Kurul'dan izin alýnanlarüretilmeliydi. O parçalayýcý çöpçüler derhal yok edilmeli, toplayýcýlar birdenetim mekanizmasý eklenerek kalmalýydý. Sonra giderek saldýrgandavranýþlar göstermeye baþlamýþ bir grup kýsýrlaþtýrýlmalý, beklenengenetik daralma yönünde, ilerde yok olacaðý belli türlere daha fazlayatýrým yapýlmamalýydý.

O akþam orada yedikleri yemek de olaðanüstü güzeldi. Oraya özgüürünlerle yapýlmýþ yiyeceklerin konduðu masa bir sanat eseri gibisüslenmiþ, düzenlemeyi bozmamak için uzun süre yemeklereuzanamamýþlardý. Buruk bir þekilde gülümsedi Pathummal. Yemeksalonunun penceresinden kendilerine yalvararak bakan Adem-Beþ'inacýklý yüzü gelmiþti aklýna. Ýzin verilince yanlarýna çaðýrýlan karý-kocaBeþ'ler sevinçle, her birinin elini iki elleriyle tutup, saygýyla önlerindeeðilerek sýkmýþlardý. Sessizce akan gözyaþlarýný silmiþlerdi ara ara. Oyemekte onlara yalnýz o ikisi hizmet etmiþti.

Bir ara yalnýz kaldýklarýnda, Ali ile kendi çok özel konularýný dakonuþmuþlardý.

"Kendime ait bir proje yapmadýðýmýn farkýndayým," demiþti Ali. "Birheykeli yalnýz kendisi için biçimlendirir insan. Sonra birilerinin onun için'çirkin,' ya da 'kötü' demesi bile aralarýna giremez. O onun olmuþturartýk. Burada ben, hem kendimle tek baþýnalýðýn, hem de sizlerlebirlikteliðin mutluluðunu duyuyorum. Ama Marilyn o heykelcimutluluðunu yakalayamadý. Farkýnda mýsýn? Bizlerleyken ne kadar

258Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 259: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

mutlu, yalnýz kaldýðýnda ise ne kadar karamsar. Ne yapabilirim onuniçin bilemiyorum."

O da ona, daha Hans'la bile konuþmadýðý duygularýný açmýþtý.Hans'ý çok sevdiðini, ama birbirlerinin sahibi olamayacak kadar kendiiþlerine ait olduklarýný söylemiþti. Bir bahçe içinde, mutlu çocuklarladolu, yeþil panjurlu bir yuva kurmayý düþünemezdi onunla. Ýkisinin deayrý hedefleri vardý. Bu da onu mutsuzluða mahkum ediyordu. Marilynde kendi seçtiði mutsuzluðunu yaþamak durumundaydý. Onun yanýndaolabilmek için Ali Lanka projesini yarýda býrakabilir miydi? Oysabazýlarý krallýklarýndan vazgeçmiþlerdi sevdikleri kadýnla olabilmekiçin. Ali ona uzun uzun bakarak susmuþ, sonra da,

"Haklýsýn galiba. Biz mutsuz olmayý seçiyoruz," demiþti.

Pathummal aklýný önündekilere vermeye çalýþtý. Girit temsilcisisözlerini bitirmemiþti daha. Ne bekliyordu burada? Kalmasýnýn nedeni,Adenen'in geliþtirdikleri düzeni yeterince savunamayacaðý endiþesi miidi? Hiçbir þeye karýþmýyor, ama içini kurtlar kemiriyordu.Hazýrlanmakta olan anayasaya kendi doðrularýnýn da girmesini, enazýndan onlara aykýrý olmamasýný istiyordu. Saatine baktý. Yarým saatsonra Odysse'nin saðlýk taramasýný yapacaklardý. Ondan önce John'ubulup, Lanka ile ilgili aklýna gelen bir konuyu konuþmak istiyordu. Tamo sýrada kapýnýn camýndan John'un koridordan geçtiðini gördü.'Telepati bu iþte!' diye düþünerek yerinden kalktý ve ayaklarýnýn ucunabasarak dýþarýya çýktý. Sonra hýzlý hýzlý yürüyerek John'a yetiþti, uzanýpkoluna girdi.

***

Odysse'nin uzay-zaman giriþimi yeþil kürenin içindeki dönüþünüsürdürüyordu.

"Daha fazla sürdürmemize gerek var mý?" diye sordu Toshiki."Bence çok iyi."

"Bence de," dedi Ali arkasýna yaslanarak.

"Eksi-19,600 ile baðlantýda küçük bir fark oldu," dedi Benny. "Orayabir kez daha baðlansana Noko." Kadýn istenilen zamana

259Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 260: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

baðlandýðýnda, Benny numaratördeki sayýya bakýp bir takým hesaplaryaptý. Sonra baþýný olumsuzca salladý. Suratý asýlmýþtý. "Bir enayilik varbu iþte," dedi.

"Ne oldu?" diye sordu Pathummal.

"Þimdiye kadar her baðlantýda hep ayný zamana giderdi," dediBenny ona. "Þimdi baðlandýðý zamanlarý hafifçe deðiþtiriyor. Ben buOdysse piçinin samanyolunun uzay içindeki hareketini de göz önünealarak, en doðru evrensel zamana göre kendini ayarlamaya çalýþtýðýnýdüþünüyordum. Tam bu fýrlamanýn hepimizden akýllý ve saðlýklýolduðunu söyleyecektim ki�"

"Deðil miymiþ?" diye sordu Ali kuþkuyla.

"Deðil galiba," dedi Benny, "ama neden öyle yaptýðýnýanlayamadým."

"Ben o gidiþlerden sürekli kuþkuluydum zaten," dedi John da."Numaratör ayný zamaný gösterdiðinde bile bazý ufak farklýlýklaroluyordu. Son kez, Hans ile arþivi götürmek için 1943'e gittiðimizde�bilmiyorum� belki de yanýlýyorumdur ama� sanki tam oradanayrýldýðýmýz zamana geri dönmemiþiz gibi gelmiþti bana. Bu kez havabulutlu idi örneðin."

"O benim de dikkatimi çekmiþti," dedi Hans.

"Hey! Neler yapýyorsunuz orada?" diyen Jimmy'nin sesi geldi osýrada bilgisayardan.

"Odysse'nin saðlýk taramasýný yapýyorduk," diye yanýtladý Nokoonu.

"Nasýlmýþ?"

"Ýyi. Ýyi. Çok iyi," dedi Toshiki, hafif kuþkuyla.

"Bok, çok iyi!" dedi Jimmy. "O çok bilmiþ Benny'niz de göremedi miolanlarý?"

"Neyi?" diye sordu Toshiki.

"Öff! Odysse'nin sapmalar verdiðini anlayamadýnýz mý yahu?"

"Evet. Anladýk. Hem de Benny�" diyordu ki Toshiki,

260Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 261: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Dur Toshy!" diye sözünü kesti Benny onun. "Jimmy, ne bok yiyorþu Odysse?" diye seslendi bilgisayara.

"Öbür taraftan çekmeye baþladýlar," dedi Jimmy. "Korkarým yakýndaOdysse yalnýz bizim olmaktan çýkacak."

"Kimse bir þey yapamaz. Odysse bizde," dedi Benny ona.

"Sen öyle san!" dedi Jimmy. "Yoksa Doktor bu sabah beni arayýpda, kendilerine katýlmamý istemezdi."

"Onlar kim Jimmy?" diye sordu John sakin bir sesle.

"Onlar iþte," dedi Jimmy. "Sizin, bizim dýþýmýzdakiler."

"Jimmy derhal buraya gel!" dedi John ona, ayný sakin tonda. "Oradatek baþýna olman hoþuma gitmiyor."

"Evet. Kaldýr o güzel kýçýný da gel," dedi Benny de. "Birlikte dahakolay önleriz o puþtlarýn çevirmeye çalýþtýðý dümenleri."

"Geldim. Geldim. Zýrlama!" derken Odysse'nin yanýnda belirdiJimmy. Baþýndaki bandý çýkararak masanýn üzerine býraktý. Üzerindegene uzun, kýrmýzý, bol bir entari vardý. Bu kez saçlarý çok kýsa kesilmiþve renk renk boyanmýþtý. Boþ bir koltuða oturdu. "Odysse'yi elegeçirmeye çalýþýyorlar. Bir delik bulup içine sýzmalarýna bakar. Buradaduruyor olsa da, onlarýn olur bu alet. Sapmalarýn farkýna vardýnýzdemek."

"Öyle oldu," dedi Benny homurdanarak.

"Sahi Sarah nerede?" diye sordu Jimmy ona dönüp gülerek. Bennyonu yanýtlamadý.

"O da burada," dedi John yavaþça. "Koloni temsilcilerinintoplantýsýný yönetiyor." "Sen ne buldun Jimmy?" diye sordu sonra.

"Odysse'nin verdiði sapmalar bazý yönleri iþaret ediyor," dedi Jimmyciddileþerek. "Uzay-zaman bir kaç noktadan dýþa doðru bükülüyor.Sanýrým Doktor istediði güç birliðini oluþturdu."

"Kimlerle?" diye sordu Pathummal.

"Artý-2100'deki kolonilerle� Ay, L-4, L-5�" dedi Jimmy elini havadasallayarak.

261Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 262: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Dur bir dakika!" dedi John. Sesine hafif bir heyecan eklenmiþti."Þimdi bütün dünyayý istemesinler?"

"Ya da bütün uzayý," dedi Jimmy. "Bu enayi dünyayý ne yapsýnlar?"

"Hangi uzayý?" diye sordu Ali.

"Uzay uzayýný," dedi Jimmy sabýrsýzca. "Bizim zamanýmýzýnkafasýyla düþünmeye çalýþsanýza yahu! Siz 'dünya küçüldü'diyorsunuz. Bize göre güneþ sistemi çok küçüldü. Ay hemen þurasý. L-4 ile L-5 o yolun bile yarýsýnda. Mars'a gidilip gelindi. Yarýna kalmazorada da bir koloni kurulur. Býrakýn artýk dünya merkezli olmayý. Doktoriþi sizden çabuk anladý ve oradakilerle iliþkiye geçti. Kopek�!" dediyüzünü buruþturarak. "O'Hara� onu Doktor'la düþünemiyorum ama�Doktor Odysse'yi anlatarak kim bilir nasýl etkilemiþtir onlarý. Önlerindeçok büyük ufuklar var. Yeni dünyalar� yeni zamanlar� daha doðrusuhepsi� Her þeyi yeniden var edebilirler."

"Doktor ile birlikte olabiliyorsa O'Hara da ayný bokun soyudur," dediBenny.

"Ýnce bir fark var yalnýz aralarýnda," dedi Jimmy. "L-4'ü GüneþinÇocuklarý kurdu. Janet de onlarýn baþkaný. Ona çok büyük saygýduyuyorlar. Tanrýdan yeni mesaj getirdiðini söylese onu peygamberyaparlar. O'Hara o palavrayý yutmaz, ama en azýndan Janet'in varlýðýnýgörmezden gelemez."

"Senaryo giderek heyecanlanýyor," dedi Ali.

"Anlamaya baþladýn galiba," dedi Jimmy ona bakýp baþýnýsallayarak. "O'Hara kendi halkýný L-4'ün içinde hiçbir þey yapmadanuzun süre tutamaz. Yaný baþýnda delibozuk bir Kopek, arkasýnda iptenkazýktan kurtulmuþlarýn Ay kolonisi, önünde karman çorman birdünya� üstelik karþýsýna Odysse gibi bir olanak sunan Doktorçýkmýþken� Yoo, onun için bulunmaz bir fýrsat bu."

"Ayrýca O'Hara Kopek'le neden kapýþsýn?" dedi Benny.

"Kopek de burnunun dibindeki bir adamýn ayrý kalmasýna izinvermez," diye ekledi Jimmy. "Bu arada Janet'in çaðýrýsýyla dünyadabazý gruplar birleþmeye baþladý. Hiçbir yönetime baðlý olmadanyaþayacaklarý yerlerde toplanýyorlar. Ýnancý, kökeni ne olursa olsun...

262Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 263: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Güney Amerika'nýn Pampa düzlüklerinde, Afrika'nýn çeþitliyerlerinde� Onlarýn da bizim dostumuz olmayacaklarýndan eminolabilirsiniz."

"Bir savaþ kokusu alýyorum," dedi Hans. "Ne kadar ayrý kalmayaçalýþýrsak çalýþalým, biz de onun içine çekileceðiz. Hepsinin elegeçirmek istediði en güçlü silah bizde çünkü." Yerinden kalkýp odanýniçinde dolaþmaya baþladý. Bir süre hepsi onu izledi, ama kimse bir þeysöylemedi.

"Haklýsýn," dedi sonra John yavaþça. "Bu odanýn içine bir sürüyabancýnýn baþlarýnda bantlarla doluþup, bizi öldürmelerinibekleyemeyiz."

"Hem de binlercesinin," dedi Jimmy. "Her an�"

"Edwards, Jimmy, Hans, siz olasý taraflarýn askeri güçlerinin birlistesini çýkarmaya çalýþýn. Kimin ne kadar silahý var, ne yapabilir,falan," dedi John.

"Öyle bir listeyi ben de Savunma Bakanýmdan istemiþtim. Sanýrýmraporu hazýrdýr," dedi Jimmy. "Noko, Daydream'den General AlanJenkins'i arayýp ona 'pembe patlýcan,' dersen buraya gönderir onu."

"Elbette Jimmy," derken güldü Noko. "Pembe patlýcan, öyle mi?"Jimmy baþýný sallarken odadakiler de Noko'yla birlikte gülümsedi.

***

"Görüþmeyeli Ne kadar oldu John?" diye sordu Baþkan Kennedyodanýn kapýsýný kapatýrken. John'un bu soruya þaþýrdýðýný görüncegülerek, "Çok affedersin, sizin için zamanýn ne kadar karýþtýðýnýunuttum. Yani bizim için... yani siz gittiðinizden beri�" dedi. Sonragene güldü ve, "Sürekli saçmalýyorum, deðil mi?" diyerek Edwards'adöndü. "Nasýlsýn eski dost? Bu geliþiniz çok ani oldu. Bir BabylonNews göndermek yerine kendiniz geldiðinize göre, farklý bir durumolmalý."

263Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 264: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Haklýsýnýz Baþkaným," dedi John yavaþça. Ne o, ne de Edwardsgülmüþtü.

"Evet," diyerek tek kiþilik bir koltuða oturdu Kennedy ve öbürlerininde oturmasýný bekledi. John'un isteði üzerine, Baþkanýn çalýþmaodasýnýn yanýndaki küçük odaya çekilmiþlerdi. Olanlarý anlatýrkenJohn'u dikkatle dinledi. Hiç konuþmadý. Önce giderek ciddileþmiþ,sonuna doðru da suratý asýlmýþtý. Parmaklarýyla koltuðun kollarýnýsýkýyor, dudaklarýný ýsýrýyordu. John sözünü bitirince, "Þimdi Dr.Hopkins nerede?" diye sordu.

"Bilmiyoruz," dedi John. "L-5'te olduðunu sanýyoruz."

"Zamanýn dýþýnda bile olabilir," diye ekledi Edwards. "Her þey çokkarýþtý Jack."

Kennedy bir þey söylemeden ayaða kalktý ve bahçeye bakanpencerenin önüne giderek uzun uzun dýþarýya baktý. Biraz sonra Johnda yerinden kalkýp onun yanýna gitti. Birlikte, konuþmadan dýþarýyabaktýlar. Edwards arkasýna yaslanýp gözlerini tavana çevirdi.

"Ýçime bir sýkýntý bastý," dedi Kennedy, baþýný çevirmeden.

"Bizim de," dedi John baþýný sallayarak.

"Ne kadar inanýlmaz þeyler yaþýyoruz," dedi Kennedy yenidenodaya dönerek. "Gönderdiðiniz her bilgi beni þaþýrtýyor, ürkütüyordu,ama iþin buralara varacaðýný ummamýþtým doðrusu. Kendimisoðukkanlý biri sanýyordum. Ölümümü bile sýradan bir polisiye filmi gibiizlemiþtim, ama þimdi tüylerim diken diken oldu. Korkmaya baþladým.Küba krizi, soðuk savaþ, yaþadýðýmýz bu günlerin sorunlarý ne kadaryerel kaldý sizinkilerin yanýnda." Bir süre sustu. "Arkadaþlar nasýl?Sevgili kurtarýcým ne yapýyor?" diye sordu sonra.

"Sarah iyi," dedi John. "Marilyn'le birlikte Kolonilerarasý AnayasaKomisyonu'nun toplantýsýný yürütüyor." Susup Baþkanýn tepkisinebaktý. Kennedy duygularýný ele vermemeye çalýþan sakin bir sesle,

"O nasýl?" diye sordu.

"O da iyi," dedi John kýsaca. Ayrýntýlara girmek istememiþti ama,

"Üç aylýk gebeymiþ," dedi Edwards. Baþkanýn asýl onu sormakistediðini biliyordu.

264Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 265: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Yaa? Çok sevindim," dedi Kennedy, Edwards'a dönerek. "Pek çokkiþiyi tutukladýk biz de burada," diyerek konuyu deðiþtirdi hemen."Olacak bir suikast uðruna o kadarýna gerek var mýydý bilmiyorum,ama bizimkiler iþi sonuna kadar götürmeye kararlý."

"Yaa? Senin ölüm kararýný verenlere kadar uzanabileceklerini misanýyorlar yani? Sizi neden öldürmek istediklerini hiç düþündünüz müJack? Bence siz de kendi iliþkilerinizi bir gözden geçirmelisiniz," dediEdwards. Kennedy ona anlamsýz bir bakýþla baktý. "Sarah bize yalnýzkardeþinle senin öldürüldüðünü anlatmadý. Bir dönemin perspektifivardý onun öyküsünde. O suikastlarýn neden peþ peþe yapýldýðýný, niyesizin ailenizin devre dýþý býrakýlmaya çalýþýldýðýný konuþmalýsýnýz."

"Sen çok deðiþmiþsin Ed," dedi Kennedy. "Tanýmasam senin de oiþin içinde olduðunu düþüneceðim. Elindeki o alete mi güveniyorsun bukadar?" Edwards düþünce bandýný ona uzattý. Öbürü onu almayýncaortadaki sehpanýn üzerine býrakarak,

"Yalnýz sizin, ülkemin ve insanlýðýn iyiliðini düþünüyorum," dedi."Baþka hiçbir beklentimin olmayacaðýný düþünmen gerekirdi. O kadaryakýn dost bilirdim seni. Bazý þeyleri çevrendeki yalakalar söyleyemezsana, ama ben zorunluyum. Haklýsýn deðiþtim. Ölçeðim büyüdü. Darbir çerçeveden bakamýyorum artýk olaylara." Susarak karþýsýndakiniinceledi bir süre. Kennedy de takýlmýþ bakýþlarla ona bakýyordu.Edwards konuþmasýný sürdürdü. "Politik ve toplumsal önemlideðiþimler baþlattýn. Ýlerde bütün dünyayý etkileyecek demokratik birdüzen oluþturmaya çalýþýyorsun. Deðiþmek istemeyenlerin üzerinegözükara bir þekilde gidiyorsun. Bunlar bence çok iyi þeyler. Sýrf bunlariçin baþarýlý olmaný tüm yüreðimle istiyorum. Onun için önce canlýkalmalýsýn. Aldýðýn Katolik aile eðitiminden dolayý kaderci bakabilirsinolaylara, ama yetkin yokken koruma subayýnýn aldýðý önlemlerideðiþtirip Dallas'ta üstü açýk bir arabayla gezme lüksüne sahip deðilsinörneðin. Zeki bir insansýn. Yaptýklarýnýn pek çok kiþinin iþinegelmeyeceðini, düþmanlarýnýn artacaðýný, bir sürü dalavereylekarþýlaþacaðýný düþünmüþ olmalýydýn. Ayakta saðlam durmalýsýn, amabastýðýn yer hem kaygan, hem de çürük."

"Ne yeri o?" diye sordu Kennedy, sesindeki kýrýlmaya baþlamýþsertlikle.

265Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 266: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bilmiyor musun?" dedi Edwards ona alaycý bir tonda. Sonra John'adöndü. "Amerikan devleti Ýkinci Dünya Savaþý'nda Sicilya'ya yaptýðýçýkartma öncesinden beri Mafya ile iç içe. Savaþta düþmanýn cephegerisini çökertmek için kurulan iþbirliðinin bedeli, yasadýþý bir takýmadamlarýn bu ülkede yaptýklarýna göz yummakla, kumarhanelerin,fuhuþun, esrar daðýtýmýnýn üzerine gitmemekle ödendi. Bazýlarý (*)devletin radikal zenci hareketini mafyaya esrar sattýrarak kýrdýðýný bilesöyledi." Yaþlý adam yeniden Kennedy'ye döndü. "Tarihimiz boyuncaonlara en çok bulaþan kiþi sen oldun Jack. Kardeþin Bob da seniizliyor. Castro'yu kumarhaneciler istedi diye devirmek istediniz. Ýptenkazýktan kurtulmuþ bir sürü haydutla düzenlediðiniz o DomuzlarKörfezi çýkarmasý tam bir fiyaskoydu. Küba'yý onlara verme pazarlýðýyaptýn. Mafyanýn sana karý, kýz bulmasýna kadar vardýrdýn iþi.Gizlemeye bile gerek görmüyorsun yaptýklarýný. Seni, dedikleri gibimafya deðil, onlardan kurtulmak isteyen devlet öldürttü. Çünkü omafya-devlet iþbirliðini sen yürütüyorsun. Ýktidardan kolayca dadüþürülemezsin. Genç, akýllý, yürekli, halkýna umutlar vermiþ birisin.Ardýndan kardeþin senden boþalan yeri doldurmak isteyecek. Devletintemizlenmesi için ikinizin de yok edilmesi gerekiyor. O da ancakmafyavari bir yolla olur. Eðer bu iliþkilerinizi gözden geçirmezsenizgene öldürülmeniz gerekecek Jack. Onun için sana tarih okumaný,hem de senden sonraki Amerika ve dünya tarihini çok dikkatli okumanýöneririm." Uzun bir suskunluk izledi Edwards'ýn sözlerini.

"Burasý için bu kadar konuþma yeter sanýrým," diyerek geldi ve eskiyerine oturdu John. "Biz sizinle asýl baþka þeyleri konuþmayagelmiþtik."

"Sizi dinliyorum," dedi Kennedy, ama Edwards'ýn sehpaya býraktýðýdüþünce bandýný almýþ, dalgýn dalgýn inceliyordu. Sonra onu yerinekoyup ikisine baktý.

"Aklýmýza Artý-2100 Dünya'sýnýn liderleri ile görüþmek geldi," dediJohn.

"Gelmeden önce karþýlýklý askeri güçleri inceledik," dedi Edwards."O dünyanýn hiç þansý yok öbürlerinin karþýsýnda. Birlikler arasýnda

266Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Louis Farrakhan, Nation of Islam'ýn lideri

Page 267: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

saðlam baðlar oluþmamýþ. Daha da artýyor üstelik bölünmeler. Janet'inçaðýrýsýyla� Silahlarýnýn çoðu L-4, ya da L-5'te. Enerjilerinin tamamýnýuzaydan saðlýyorlar. Uydulardakiler 'püf' dese, soluklarý kesilecek.Düþmanýnýn acýmasýna kalmýþ kabuksuz kaplumbaða gibiler."

"Onlarla görüþünce Odysse'nin varlýðýný herkese açýklamýþolmayacak mýyýz?" diye sordu Kennedy.

"Bir onlar kaldý bilmeyen. Bilmemesi gereken herkes biliyor zaten,"dedi John. "Biz onlara göre çok ilkeliz, ama güçlerimizi birleþtirebiliriz.Odysse en büyük silahýmýz. Gerisi balta, mýzrak, ok sayýlýr."

"Ortak düþmaný olan iki tarafýz," dedi Edwards yerinden kalkarak."Gerçi uydulardakiler de bizim torunlarýmýz ama�"

"Olasý bir çatýþmada bizim ne yerimiz olabilir?" diye sordu Kennedy.

"Biz de tartýþtýk onu kendi aramýzda," dedi John. "Ayrýca olmalý mý?Benny, oradaki kavgaya hiç karýþmamamýzý önerdi örneðin.Kabuðumuza çekilip, Odysse'nin savunmasýný güçlendirmemizgerektiðini söyledi. Marilyn, hangi aklýmýzla onlarýn iþine burnumuzusokacaðýmýzý sordu. Hans, L-4'tekilerin uzaya yayýlmak istemelerinene hakla karþý durabiliriz, dedi. L-5'teki durum da, oradaki halkýn özgürseçiminin sonucu. Tamam, çok tanýdýk, bildik bir durum ve sonunun neolacaðý þimdiden belli, ama onu onlar istemiþ. Aþaðýdaki dünya dakendi seçimleri doðrultusunda yaþýyor. Öbürlerinin önünde bir yemyalnýzca. Asýl istedikleri Odysse. Önünde sonunda bize dönecekler.Biz o dünyayla kendi gücümüzü arttýrmak için iþbirliði yapabiliriz.Teknoloji alabiliriz onlardan. Öte yandan, eðer 2100 dünyasý o kadargüçsüzse nedeni biz olmalýyýz. Bizim bugünkü hatalarýmýz�"

"Uzun tartýþmalar sonucu Kurul'umuz, Artý-2100'den teknolojiedinme ve dünyayý tepelerindeki yamyamlara karþý yalnýz býrakmamakararý aldý," dedi Edwards. Kurul'un aldýðý bu kararý öneren o idi. SankiKennedy'ye bir haber iletmiyor, bir buyruk dikte ediyordu. "Hemkendimizi korumak, hem de Hitler adýna insanlýktan özür dilemek içinDoktor'la Kopek'i durdurmaya karar verdik. Sarah'ýn deyimiyle,'Kazanmak için haklý olmak yetmez, kazanmak gerekir,' Jack."

"Katýlýyorum size," dedi Kennedy yavaþça. "Gelecektenöðreneceðimiz her þey bizi çok fazla zenginleþtirecek.

267Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 268: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Edineceklerimizin de bir bedeli olacak elbette. Belki bir savaþ� Ancakbu durumu benim hükümetime, halkýma ve dünyaya anlatmam gerekir.Baþka dünyalarla iþbirliðine girmeden önce buradaki itiþ kakýþa bir sonvermeliyiz. Babil kolonileri birleþebiliyorlarsa, biz neden yapamayalýmonu burada?"

"Önümüzdeki günlerin kolay geçmeyeceði belli," dedi Edwards."Dostlar bile zorluk çýkaracak."

"Vatikan gibi," dedi Kennedy içini çekerek. "Bilselerdi sizinprojenizin daha baþtan durdurulmasýný isterlerdi."

"Ýsterler miydi, istediler mi?" diye sordu Edwards kuþkuyla.

"Geçenlerde Papanýn özel temsilcisi bir Kardinal gizlice geldi.Sanýrým kulaklarýna bir þeyler çalýnmýþ. Aðzýmý aramak istedi, ama birKatolik olarak gözlerinin içine baka baka yalan söyledim. Ýkna oldu mu,bilmiyorum. Gittikten sonra, Prometheus'la þeytaný karþýlaþtýrdýmkendimde. Ben Tanrý'yý aldatan bir hain miydim, yoksa insanlýðýkurtaran bir kahraman mý? Bilemedim. Bu konularý kendimletartýþýrsam inancýmýn zedeleneceðinden korkuyorum hâlâ."

"Zedeleneceðini düþünüyorsanýz inancýnýz zaten zedelenmiþtir,"dedi John. Kennedy uzun uzun ikisine baktý ve,

"Nereden baþlayacaðýz bu durumda?" diye sordu.

"Dünya Birliði Örgütü'nün Baþkanýyla görüþmeye Artý-2100'egidebiliriz," dedi John.

***

En üst katta, üzerlerini saran manyetik örtünün altýndakibahçedeydiler. Güneþ ýþýnlarý bir þekilde kýrýlarak içeri giriyordu. Açýkmavi bir aydýnlýk doldurmuþtu içersini. Tropik bahçenin ortasýndakicam masanýn uzun tarafýna üç kiþi oturmuþtu. Biri kýsa, beyaz saçlý,yaþlýca bir kadýn; biri mavi gözlü, esmer, orta yaþlý bir adam, öbürü deþiþman, gözlüklü, kývýrcýk, uzun saçlý genç biriydi. Ortadaki kýr saçlý,mavi gözlü melez Dünya Birliði Örgütü'nün Baþkaný Kip Alwar idi. Ýkiyanýna danýþmanlarý Diana Field ile Win Dawson'u almýþtý. 'Prenses'diye tanýþtýrýlan yaþlý kadýn Sarah'ýn tanýdýðýydý. Genç olaný da

268Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 269: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Jimmy'nin üniversitede öðretmeni idi ve bu toplantýya özel olarakçaðýrýlmýþlardý. Arkalarýnda iki koruma görevlisi, parlak, siyah giysileriiçinde ayakta duruyordu. Ellerini bellerindeki kemerlere koymuþlardý,ama üzerlerinde silah yoktu. Yüzlerini örten koyu renk cam baþlýðýniçinden nereye baktýklarý belli olmuyordu.

Masanýn öbür uzun tarafýna çoðu geçmiþten gelen kiþilersýralanmýþtý. Ortada Baþkan Kennedy vardý. Bir tarafýnda John, Hans,Jimmy ve Sarah, öbür tarafýnda da Edwards, A.B.D. Hava KuvvetleriKomutaný Orgeneral Marcus Rosenthal, Ali ve Hank Sawanaoturmuþtu. Hank, Ali'nin Eksi-19,600'den getirdiði, çok uzun boylu,pullu cildi olan bir strateji uzmanýydý.

"Hoþ geldiniz dostlar. Sanýrým bu inanýlmaz toplantýyý baþlatabilirizartýk," dedi Kip Alwar.

***

Artý-2100'deki o toplantýda, ilgili yer ve zamanlardan gelecekdelegelerle derhal bir 'Zamanlararasý Deðerlendirme Toplantýsý'yapýlmasý kararlaþtýrýlmýþ, onun için en uygun yerin Eksi-7650tarihindeki Babil olduðunda görüþüne varýlmýþtý. Yani Odysse'ninolduðu yer� Gene Marilyn ile Sarah'ýn düzenleyeceði toplantýya Prof.Edwards'ýn baþkanlýk etmesi uygun bulunmuþtu.

Bu arada Babil'de, koloni temsilcileri yaptýklarý uzun toplantýlarlaanayasa taslaðýnýn büyük kýsmýný belirlemiþti. Ortak bir hukuk sistemive para biriminin oluþturulmasý kararlaþtýrdýklarý ilk kural olmuþtu.Ardýndan, yerleþtirildikleri yeri beðenmeyenlerin oralarda kalmakzorunda olmadýðý, kendi seçecekleri yere taþýnabilecekleri vediledikleri yerlerde de yeni koloniler kurabilecekleri kabul edilmiþti.Ancak birbirleriyle toprak yüzünden çatýþmamalarý için bu taþýnmalarýortak bir komisyon onaylayacak, onun için koloninin nüfusu, yerincoðrafyasý ve olanaklarý, üretilebilecek ürünler göz önüne alýnacaktý.Koloniler Birliði'nin sürekli bir baþkaný ile iki yardýmcýsý olacak, bunlartemsilciler arasýndan beþ yýllýðýna seçilecek, öbür dokuz temsilci isebirliðin Senato'sunu oluþturacaktý. Bir de tüm koloni kurullarýnýnkatýldýðý Meclis'leri olacaktý. 'Üst Ev' ve 'Alt Ev' demiþlerdi onlara.

269Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 270: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

O toplantýnýn hemen ardýndan baþlayan Birinci ZamanlararasýDeðerlendirme Toplantýsý'na, Odysse Kurul'unun yaný sýra, Babil'debulunan Üst Ev de katýlýyordu. Dýþardan, önce 1963'den GeneralRosenthal'in baþkanlýðýndaki grup, arkasýndan Artý-2100'den biriDünya Birliði'ni, biri de Daydream Cumhuriyeti'ni temsil eden iki ayrýgrup gelmiþ, Noko'nun en son aktardýðý ise beþ kiþilik Lanka ekibiolmuþtu.

Yeni gelenlere Sarah önce Babil'i gezdirmiþ, Toshiki ile NokoOdysse'yi tanýtmýþ, Pathummal Babil projesini anlatmýþtý. Ali ile Hankda tüm katýlanlara Lanka'da yapýlanlarý bir örneðiyle açýklamýþtý. Dahasonra Jimmy Doktor'un yaptýklarýný kýsaca özetlemiþ, John da songeliþmeleri ve olasý tehlikeleri sýralamýþtý. Evet, Odysse henüz öbürleritarafýndan ele geçirilmemiþti, ancak oluþturulan zaman tünellerininsonsuza kadar korunamayacaðý da açýktý. Her an beklenmeyen birilerioralardan içeri girebilir, kimseye yaþama hakký býrakmadan, zamanýele geçirebilirdi.

Ýlk günün sonunda düzenlenen toplu yemekte peþ peþe gelensorular yanýtlanarak akýllarda kalan kuþkular silinmeye çalýþýlmýþtý.Çekinilenin tersine, gruplar birbirlerine hýzla uyum saðlamýþ, kendiiçlerine kapanýp kalmamýþtý. Ýstenen birliktelik havasý beklenendençabuk gelmiþti. Hatta ilerleyen günlerde Babil bir de bir aþka sahneolmuþ, 1963'ün ekip baþý General Rosenthal ile Artý-2100'den'Prenses' Diana Field arasýndaki yakýnlaþma dostluk sýnýrlarýný çokkýsa zamanda aþmýþtý. 2100'den gelen herkes General'in adýnýtarihten biliyordu. Prenses'in anlattýðýna göre, dünyadaki yenidenyerleþim hareketleri ve uzaya açýlma projesini o yönetmiþ, bütün o gel-git hareketinin en az zararla atlatýlmasýný saðlamýþtý. Ay kolonisi ile L-4, L-5 istasyonlarý Rosenthal zamanýnda kurulmaya baþlanmýþ,dünyadan oralara yapýlan göçleri o düzenlemiþti. Ve ikinci gününakþamý Prenses kendini, hakkýnda anlatýlanlarý þaþkýnlýkla dinleyenGeneral'in kollarýna býrakmýþtý. Üçüncü günün sabahý birinin adýRomeo, öbürününki Juliet olmuþtu. Kaldýklarý dairenin kapýsýna 'DolceVerona' yazmýþtý birisi. Ýkisinin çocukça gülüþmeleri, göz göze, el eledolaþmalarý herkesi neþelendirirken, yakýnlaþmanýn düðümünü çözenþifreyi bu gençlere yakýþýr sevda saðlamýþtý.

270Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 271: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Ama� o üçüncü günün akþamý Doktor'dan gelen kýsa mesaj,oluþmuþ büyülü havayý daðýtývermiþti. Odysse'nin ýþýk küresinden,beyaz saçlý sakallý, beyaz giysili, yüzü saðlýklý bir güneþ yanýðýylaparýldayan Doktor, doðrudan John'a seslenerek, Babil'deoluþturulmaya çalýþýlan gruplaþmayý izlediklerini, bu tür çabalara hiçgerek olmadýðýný, isterse onu Alwar'ýn yerine Dünya Birliði ÖrgütüBaþkaný yapabileceðini söylemiþ, ayrýntýya girmediði gibi, ne Kopek,ne de O'Hara'dan söz etmiþti. Ortalýðý saran heyecan dalgasý içindeepey tartýþýldý elbette bu mesaj.

Ali onun düpedüz, hem de adi ve çocukça bir kandýrmaca olduðunusöyleyip Doktor'a kýzdý. Edwards, onunla Kopek'in arasýnýn açýlmýþolabileceðini, Doktor'un kendine yeni bir destek aradýðýný sanýyordu.Benny, 'o puþt herifin' her yapýlaný dýþardan izlediðini, ama oluþanbirliktelikten çekindiði için kilit durumdaki John'u aradan çekip almayaçalýþtýðýný söyledi. Jimmy'ye göre de, Doktor onlarýn attýðý her adýmýizliyor, kendi megaloman tavrý içinde, soluðunun enselerinde olduðunuoradakilere göstermek istiyordu. Hank ile General de ona katýlarak,mesajýn daha toplantý sonuçlanmadan gönderilme nedenininkatýlanlarýn akýllarýný karýþtýrýp korkutmak olduðunu belirttiler. Prenses,Doktor'un John'u Babil'den ayýrarak tek baþýna yutmak istediðineinanmýþtý. Kesinlikle bir yere gitmesini istemiyordu. Görüntülügörüþmede bile baþýna bir iþ açabilirdi. John bütün bu söylenenlerindoðru olabileceðini, ama içinde hâlâ küçük bir umut taþýdýðýný, dahadoðrusu taþýmak zorunda olduðunu söyledi. Olasý bir çatýþmanýnönüne geçebilme þansýný denemeden býrakmamak için Doktor'la birkez daha görüþülmesi gerekiyordu. Ve John tüm katýlýmcýlarýn önünde,Kennedy ve Alwar ile görüntülü bir toplantý yaptý. John'un Doktor ilekonuþmasýna karar verildi.

***

Noko Odysse'nin belirlediði 'zaman dýþý' adresle baðlantýkurduðunda, Doktor yanýnda iki kiþiyle görüntüye geldi. Biri oldukçayaþlý, ama dinç, kýrmýzý yüzlü, beyaz saçlý, kahverengi bir cüppe

271Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 272: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

giymiþ bir adam, diðeri hiçbir belirgin özelliði olmayan, kýsa saçlý,esmer, siyah bir tulum giymiþ, orta yaþlý bir kadýndý. John'uncisimlenmeyip görüntü olarak kalmasý üzerine,

"Elini sýkmadan sana nasýl 'hoþ geldin' diyebilirim John?" diyesordu Doktor, yüzünde gülümseme sayýlacak bir buruþmayla.

'Elimi sýkamayýnca, gýrtlaðýmý da sýkamýyorsun, deðil mi?' diyedüþündü John, ama yalnýzca gülümsemekle yetindi.

"Bu güvensizlik dengesiz bir çocuðun�" diyordu ki Doktor,

"Sahtekarlýk yapamayacak kadar iyi tanýyoruz birbirimizi Jeff,"diyerek sözünü kesti John onun. "Ýyisi mi doðrudan konuya girelim. Neistiyorsun?"

"Her þeyi bilen sen, benim ne isteyeceðimi de biliyor olmalýsýn. Niyesoruyorsun ki?"

"Senin aðzýndan duymak için. Belki benim düþündüðümden dahaazýný istersin."

"Her zamanki gibi, bana haksýzlýk yapýyorsun John. Bir kenara atýpdýþladýn, deðersiz bir sürü insanýn önünde kavga ettin benimle. Þimdiolduðum yere beni sen gönderdin, ama olayýn buralara varacaðýnýdüþünmemiþtin, deðil mi?"

"Ne yapmak istiyorsun?" diye sordu John. "Hepimizin bir zamantuzaðý içinde olduðunu, bir aksilik olursa hep birlikte yok olacaðýmýzýbiliyorsun. Hepsini ele geçirmeye çalýþýrken onun nazik dengesinibozabilirsin. Yoksa senin olmayan bir þeyin baþkalarýna dayaramamasý mý amacýn?"

"Beni öcülerle korkutmaya çalýþma John. Eskiden böyle hatalaryapmazdýn. Belli ki dolduruþa geliyorsun. Her neyse, benim sanaönerim açýk. Gel Artý-2100 dünyasýnýn baþý ol. Birlikte çalýþalým.Bizimle birlikte sen de kurallarýný koy. Belki o berbat dünyayý kurtarmaþansýn olsun."

"Karþýlýðýnda�?"

"Odysse'nin önünde bir iskemle," dedi Doktor. John kendinitutamayýp yüksek sesle güldü. "Gülme!" dedi Doktor, sesiniyükselterek. "Sana onurum üzerine söz veriyorum, hiçbir projenedokunmayacaðýz. Ýþlerine kesinlikle karýþmayacaðýz."

272Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 273: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Kimlere ne sözler verdin bilmiyorum, ama dünyaya sahip olmanýnötesinde, zamana hükmedebiliyor olmak müthiþ, deðil mi Jeff? Ama neyazýk ki, o hâlâ elinde deðil."

"Eee?" dedi Doktor alayla.

"Seni Odysse'nin önüne, þifresini çözecek þifreyi yerleþtirin diye mioturtalým? Zaman dýþýndaki adresini zamanýn içine oturtabilmen içinmi�?"

"Düþ gücüne hayraným John," diyerek sözünü kesti Doktor onun."Evet, dediklerinin hepsi olasý, ama hiçbiri doðru deðil.Anlaþamayacaðýmýz belli. Onun için daha fazla uzatmayalým bukonuyu. Sen benden ne istiyorsun? Ne için geldin? 2100 sanayetmemiþ anlaþýlan, ama sýrf bunu söylemek için katlanmýþ olamazsýnbu zahmete."

"Bizim tarafta, senin de içinde olduðun bir geleceðe umutla bakanbir tek ben kaldým Jeff. Ýþler daha fazla çatallanmadan, sende küçükbir hoþgörü ýþýðý kaldý mý diye bakmaya geldim. Bulamazsam dönüp,'Hepinizin en safý benmiþim. Özür dilerim,' diyeceðim bizimkilere. Ve iþolacaðýna varacak."

"Ýþler hep olacaðýna varýr zaten John. Varmadýðý olmamýþtýr. Amasen bizimle olursan baþka�"

"Nesi baþka? Benim size katýlmamla neyin deðiþeceðine inandýrbeni lütfen. Seni kendi ellerimle oturturum Odysse'nin baþýna. Benimiçin, bizim çatýþmamýzdan zarar görecek insanlar önemli, projeninbenim kalmasý deðil. Acýlar, ölümler, yýkýmlar olmasýn. Gerçi seniilgilendirmez bunlar�"

"Onun için 'Gel!' diyorum ya sana. O Alwar salaðýna güvenip bizecephe alma. Dünyayý o duruma onun gibi zavallýlar düþürdü. Seninlegüçlenir orasý."

"Bütün kavramlarýmýz ne kadar farklý Jeff. Ben dünyanýn güçlüolmasýný deðil, yaþanabilecek mutlu bir yer olmasýný isterim. Güçlüolmak isteyen sensin."

"Ben sana tam tamýna istediðin þeyi, insanlarýn zarar görmemesiniöneriyorum. Gel, koru onlarý. Yok olmak üzere olan yaþamý ayaða

273Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 274: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kaldýr, yaþanacak bir yer yap þu dünyayý. Her þeyin hassas bir dengeiçinde olduðunu, dünya olmazsa bizim de olmayacaðýmýzý ben debiliyorum. Ne yapýp yapýp onu yaþatmak zorundayýz. Yani seningelmeni kendim için istiyorum. Anladýn mý John? Þimdi inandýn mý?"

"Bunlarýn ne kadarý senin fikrin? Birlikte olduðun kiþiler adýnanereye kadar söz verebilirsin?" diye sordu John. "Seni ne kadar özgürbýrakýp, sözünü ne kadar geçerli sayarlar? Hiç emin deðilim."

"Hepimiz sonuna kadar özgürüz," dedi Doktor. "Ortaklýk haklarýnýnnerede baþlayýp, nerede biteceðini bilecek kiþileriz hepimiz."

"Öyle sözde özgürlük olmaz," diyerek burun kývýrdý John."Ýstemedikleri bir þeyi yaptýðýnda þu yanýndakilerin seni durdurma,tutuklama, hatta öldürme yetkileri yok mu?" diye sordu. Yanýndaki ikikiþide hiçbir tepki olmadý, ama Doktor kýsa bir süre durakladý.

"Her arkadaþýn yanýnda diðer ikisinin temsilcisi var," dedi sonra. "Bukonuþmamýzý kendi taraflarýna rapor etmek için..."

"Evet! Güven kavramýna pek sýðmayan bir gardiyanlar sistemi. Birsüre geçerli olur, ama fazla uzun sürmez. Toplayacaðýnýz ganimeti bilepaylaþamazsýnýz siz. Birbirinize düþersiniz. Bak, Doktor! Benim desana bir önerim var. Kabul edeceðini pek sanmýyorum ama� Gel,yanýna almak istediðin herkesle birlikte boþ bir dünyaya gönderelimseni."

"Bir tür sürgün, öyle mi?"

"Olur mu hiç? Ýster bir tatil diye düþün, ister dünyayý kendi isteðinegöre yeniden yapma önerisi diye. Keþke biri bana önerseydi böyle birþeyi. Yorulmadýn mý, doymadýn mý daha?"

"Sen bir çocuksun John," diyerek güldü Doktor. "Ben sana neöneriyorum, sen bana ne� Yoo, teþekkür ederim. Ben Odysse'yiistiyorum. Farkýndaysan bize hayýr demiyor artýk. Kokumuzu tanýyanuslu bir köpek gibi oldu. Sýra sizin kokunuza düþman yapmaya geldionu. Koyduðunuz bütün tuzaklarla siz dýþarda kalacaksýnýz yakýnda."

"Arkadaþlarýnýn onu sana kuzu kuzu býrakacaklarýný hiç sanmam,"dedi John. O sýrada görüntüye kýzýl saçlý Frederick Ericsson girdi.Gelip Doktor'un arkasýnda ayakta durdu. Alwar'ýn muhafýzlarýnýnki gibi

274Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 275: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

siyah, parlak, beli kemerli giysiden vardý üzerinde, ama baþlýktakmamýþtý. Sert bakýþlarla John'u süzüyordu. Onun arkasýndan,John'un þaþkýn bakýþlarý altýnda, Baþkan Kennedy ile Baþkan Alwargirdi görüntüye. Oturan üç kiþinin arkasýna geçip, Frederick'in ikiyanýnda durdular.

"Ben inanmayacaðýn kadar güçlüyüm John," dedi Doktor. "Ýnatetme! Gel, sen de katýl bize."

275Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 276: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

11.

Ayaða kalk! Uyumak için önümüzde sonsuzluk var.

Ömer Hayyam

Zamanlararasý ekipler John'un Doktor'la yaptýðý görüþmeninardýndan yeniden bir araya gelmiþ, Edwards o konuda genel görüþmeaçmýþtý. Ýlk sözü bir açýklama yapacaðýný belirten Lanka sözcüsü HankSawana aldý. Ona göre küçücük kalan kürsüye tutunmak için iyiceeðilip, kendilerinin insan yapýmý bir tür olduðunu, kültürlerini onlardanaldýklarýný, ancak farklý olduklarýný söyleyerek baþladý konuþmasýna.Ýnsanlarla bir þekilde 'uzaktan akraba' idiler ve henüz tamamlanmamýþbir evrim sürecini yaþýyorlardý. Kendilerinin varlýk nedeni olan insanlaraþükran duyuyorlardý, ama bu durum onlarýn kölesi olmalarýnýgerektirmiyordu. Bunlarý söyledikten sonra bir süre susaraksalondakilere baktý.

"Bu nedenle Lanka Yönetim Kurulu, insanlar arasýndaki olasý birsavaþa karýþmama kararý alýrken topluluðumuzun genel eðilimini gözönüne almýþ oldu. Ancak bireyleri de istedikleri tarafta yer alabilmelerikonusunda serbest býraktý," dedi kimi zaman tizleþen, kimi zamankalýnlaþan, kendine özgü sesiyle. Salonda uzun bir suskunluk oldu."Bunun üzerine burada bulunan dört arkadaþýmla ben sizlere katýlmakararý vererek Babil'e geldik. Bizler kiþisel olarak, zor durumlarýnda biziyapan insanlarýn yanýnda olma gereðine inanýyoruz." Kýsa süren birduraklamadan sonra bazýlarýndan tedirgin bir alkýþ aldý bu sözleri. Tamkürsüden inmek üzereyken arkalardan bir kadýn,

"Karþý tarafa katýlmak isteyenler de olabilir mi?" diye sordu. Sarahidi o.

"Evet," dedi Hank kürsüde kalarak. "Biz Lanka'dan ayrýlýncayakadar diðerlerine katýlmak isteyen çýkmamýþtý, ama kimse çýkmayacakdemek deðildir bu."

276

Page 277: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Peki hak mý bu þimdi?" diye seslendi Marilyn de. "Bazýlarýnýzýnonlarý yapanlarýn karþýsýnda yer almasý doðru mu?"

"Bizim inancýmýz bireysel özgürlüklerin her þeyin üzerindeolduðudur, sayýn bayan," dedi Hank. "Bizi yapmanýzýn bedelini bu beþkiþi buraya gelerek ödemek istedik. Ayný zamanda bizlerden size karþýolacaklarýn bedellerini ödemek için de buradayýz. Bazýlarý öbür takýmakatýlmakla insanlýða olan görevlerini o þekilde yerine getirebileceðinidüþünebilir. O onlarýn kararý ve seçimi olacaktýr," diyerek kocamanadýmlarýyla kürsüden indi. Onun üzerine salonda önce bir uðultu oldu,sonra hep bir aðýzdan bir tartýþma baþladý. Edwards ellerini çýrparakherkesi susturmak istedi.

"Arkadaþlar, arkadaþlar," dedi yüksek sesle. "Önce sözcülertoplumlarýnýn görüþünü belirtsin, tartýþmalara sonra geçelim. Tarihsýrasýyla sýra Eksi-7650 Babil sözcüsünde. Buyurun sayýn Deray."

Kürsüye gelen kiþi, bu arada Üst Ev'in Baþkaný seçilmiþ olan,Hakon Deray idi. Koloni temsilcileri, kendilerini Babil soyundansaydýklarý için, ilk baþkan olma hakkýný Babil temsilcisine vermiþti.Herkesi baþýyla selamladýktan sonra,

"Bu toplantýnýn hepimizin tarihlerine kýsaca 'Babil Buluþmasý' olarakgeçmesini önerdi bir arkadaþýmýz," diyerek baþladý konuþmasýna."Garip, ama bir araya gelen farklý zamanlardan topluluklarýnýn tarihleribundan sonra ayný olaylarý yazmaya baþlayacak. Oysa ne 1963, ne de2100'den gelenler tarih kitaplarýnda böyle bir toplantýyý okumuþlardý.Eksi'den gelen Lanka'lýlarla bizler de bu olayý yeni yaþýyoruz. Tekbaþlarýmýza olsaydýk yaþamýmýz bir boyutta akýp gidecek, böyle birparadoksun farkýnda olmayacaktýk. Özel olarak bizler bu durumumuzaya çok uzun sürecek bir evrimle ulaþacak, ya da hiç ulaþamayacaktýk.Zamanlarýný aþarak gelen ve bizimkini baþlatan kiþilere biz de þükranýzsayýn Sawana, ancak geleceklerinden endiþe ediyoruz." Bir süredurup kendisini dinleyenlere baktý. "Aramýzda zamanlararasý sorunlaranereye kadar karýþma hakkýmýzýn olduðunu tartýþtýk. Önümüzde ikitane gelecek örneði olduðunu gördük; sözcüsü bir asker olan kavgacýbir 1963 ve kendi uydularý tarafýndan yok edilmeye direnemeyenbarýþçý bir 2100. Hayýr efendim! Biz onlar gibi olmak istemiyoruz. Bunubize siz öðrettiniz. Size benzemememiz için yaptýnýz bizi. Henüz

277Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 278: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

deðiliz, ama sizlerden daha güçlü ve mutlu olmak zorundayýz. Oamaçla, en büyük yol göstericimiz geleceðin tarihinden alacaðýmýzdersler olacak."

"Bravo," dedi Pathummal yavaþça, ama salon çok sessiz olduðuiçin herkes tarafýndan duyuldu sesi.

"Öte yandan bizi bu toplantýya çaðýrarak sizlerle eþit oy hakkýtanýdýnýz," dedi Hakon Pathummal'e gülümseyerek. "Oysa sizin içinyapmamýz gerekenleri söylemeniz yeterliydi. Ýnanmasak bileisteklerinize direnemezdik, ama siz bizimle karþý çýkabileceðimiz birtartýþmaya girmeyi kabul ettiniz. Ýþte sýrf bu yüzden, yani insanlýðýn bukez yaþamý daha fazla hak etmesine katkýda bulunabilmek dileðiyle,yanýnýzda olmaya karar verdik. Henüz oluþumunun baþýnda olanevrimimiz belki bundan çok zarar görecek, ama kendimizi sonu kötübitmeye yönelmiþ bir insanlýk öyküsünü düzeltmeye adamak istiyoruz.O zaman çocuklarýmýzýn kendi geleceklerine daha þövalyece birgururla bakacaklarýna inanýyoruz. Kendi barýþçýl inançlarýmýza veayrýca gücün kesinlikle karþý tarafta olmasýna karþýn, bir savaþdurumunda yanýnýzda olacaðýz. Baþkanlarýnýz bile kalmamýþ olsada�"

Hakon kürsünün yanýndaki masada oturan Edwards'ý baþýylaselamlayarak döndü ve aðýr aðýr yürüyerek Senato'sunun üyeleriarasýndaki yerine oturdu. Salondakiler suskun ve sýkýntýlý bir þekildebeklemeye baþladý.

"1963'ün sözcüsü sayýn General Rosenthal," dedi Edwards.

"Baylar," diyerek sözlerine baþladý, "ve bayanlar," diyerek Prenses'iselamladý General. Herkes için kýsa bir gülüþme arasý yaratmýþtý butavrý. "Onlardan biri oldum, ama arkadaþýmýz bana gene de 'asker'diyerek hakaret etti," diye sürdürdü konuþmasýný gülerek. Salondakilerbir kez daha gülüþtü, çünkü üzerinde üniforma deðil, Babillilerin giydiðituruncu klima kumaþtan bir tulum vardý. Sonra yüzü gibi sesi deciddileþti. "Biz 1963 yýlýnýn A.B.D. ülkesi adýna buradayýz. Biraz önceizlediðimiz görüntü Baþkanýmýzýn taraf deðiþtirdiðini düþündürtüyorhepimize, ama kiþiler deðil, ilkeler önemlidir. Orada gördüðümüz þeyinne olduðunu tam olarak bilmesem de, diplomatlarýmýzýn þu sýralarda

278Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 279: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

dünyanýn diðer uluslarýna buradaki durumu anlatmakta olduðunubiliyorum. O ülkelerin büyük çoðunluðunun yanýmýzda olacaðýndanadým gibi eminim. Keþke burada onlar adýna da konuþuyor olsaydým,ama az kaldý. Sürdürmekte olduðumuz bu toplantýnýn dünyamýzdakiyankýsý, ülkeler arasýndaki kýsýr çekiþmeleri, insanlýk açýsýndan dahageniþ bir ufukla deðiþtirecek. Bunu görebilmek için bir falcý olmamgerekmiyor. En azýndan bize öyle bir yararý olacak burada yaþanangerginliðin. Umarým savaþ olmadan atlatabiliriz önümüzdeki bubadireyi. Evet bir askerim, ama savaþlarda kazananlarýn bile ne kadarbüyük bedeller ödediðini bilecek kadar tarih okudum. Þimdilik bir tekülke olarak ve teknolojimizin zavallýlýðýný kabul ederek tüm gücümüzükomutanýza vermeye hazýrýz. Bizler çocuklarýmýzýn, dünyayý yok olmaaþamasýna getirmiþ ana-babalarýndan utanmamasýný ve bu mavitopun mutlu yaþanabilecek bir yer olabileceðini görmelerini istiyoruz,"diyerek kürsüden indi ve Prenses'in yanýndaki yerine döndü.

Artý-2100'ün sözcülüðünü Jimmy Prenses'e býrakmýþtý. Sýrakendisine geldiði için Edwards'a bakarak yerinden kalkýp aðýradýmlarla kürsüye yürüdü yaþlý kadýn. O da General gibi turuncu birklima tulum giymiþ ve sanki daha güzelleþmiþti.

"Dostlarým," dedi yavaþça. "Bizim sorunumuzmuþ gibi görünen biranlaþmazlýðý insanlýðýn sorunu olarak görüp yanýmýzda olma sözüveren herkese teþekkür ediyorum. Bu ilginç yolculukta, Dünya BirliðiÖrgütü olarak bizim de bir savaþ çýkmamasý için çabagöstereceðimizden emin olabilirsiniz. Olasý bir savaþýn buralara kadaruzanýp uzanmayacaðýný bilemiyorum, ama biz orada topunaðzýndayýz. Bir yangýnda önce orasý yanacak diye deðil, bir ülküpeþinde olduðumuzdan barýþ için çabalýyoruz. Umarým baþarýrýz,çünkü her ne kadar adýmýz Dünya Birliði ise de, dünya tam bir birlikiçinde deðil orada da. Bize ilettiðiniz bilgileri Genel Kurul'umuzdatartýþýrken, Doktor Hopkins'in isteðinin hemen yerine getirilmesiniisteyenler olmuþtu. Öyle yapýlsaymýþ Kopek bize iliþmezmiþ.Uydulardakilerin istediði yalnýzca Odysse imiþ ve onu ele geçirmek içinbizi rehin alarak sizi korkutmaya çalýþýyorlarmýþ. Ayrýca Odyssegerçekten de insanlýðýn malý olmalýymýþ. Niye bazý ne idüðü belirsizkiþilerin elinde, böylesine tehlikeli bir silah olarak kalsýnmýþ ki?

279Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 280: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Baþta azýnlýkta olan bu görüþ yavaþ yavaþ taraftarlarýný arttýrmayabaþlamýþtý. Durum neredeyse ortada idi ki, kararýn oylanmasýnageçilmek üzereyken Alwar salonunun kapýlarýný kapattýrdý ve herkesitek tek dýþarý alarak DNA kimlik testi yaptýrttý. Bu testlerKurul'umuzdaki diplomatlarýn üçte birinin estetik ameliyatlarla asýlüyelerin yerine geçirilmiþ sahte kiþiler olduðunu ortaya çýkardý. Çoðuuydulardan gönderilmiþti. Durumun anlaþýlmasý üzerine gerçeküyelerin neredeyse tamamý Alwar'ýn önerisini onaylayarak, tümgücümüzü bu toplantýda oluþacak otoritenin hizmetine verme yönündeoy kullandý. Alwar'ýn politik bir baþarýsýydý bu. Savaþ karþýtý olanbirliðimize, gerekirse kendi uydularýmýzla savaþa hazýr olduðumuzuilan ettirmiþti.

"Evet dostlarým, savaþ karþýtý olmak, biraz önce konuþan HakonDeray arkadaþýmýzýn dediði gibi, kendi yok oluþumuza direnememekanlamýna geliyor. Biz ne 1963 kadar savaþ içinde yoðrulduk, ne deKopek kadar saldýrganlaþabiliriz. Biz insanlýðýn tarihi boyunca özlediðibarýþ ve özgürlük dünyasýný gerçekleþtirdik orada. Bedel olarakdirençsizliðimiz çýktý önümüze. Ama karþýmýza dikilenlerin kiþiliklerinebir bakýn lütfen! Kopek'i biliyorsunuz. Doktor'u siz anlattýnýz. Neyisavunduðu anlaþýlamayan Janet� onunla birleþen Mehdi Abbas�çevrelerine ezik, horlanmýþ, umutsuz kim varsa topluyorlar. Ýþteyanlýþýmýz burada. Biz bir barýþ dünyasýnýn kiþisel özgürlüklerinitaþýyabilen bireylerden oluþacaðýný sanmýþtýk. Özgürlüklerden rahatsýzolanlar hemen karþý tarafa koþtu. Bir kalabalýðýn parçasý olup, herkesgibi ortalama kalmak isteyenler onlarýn yanýnda toplandý. Doktorlarasorarsanýz bir kiþilik bozukluðudur bu. Yoksa insanlar neden gidip de,'Ben sizin belanýz olmak istiyorum,' diyen Kopek'e, 'Ne olur ol!' diye oyverir? Bizim hatamýz bu oldu iþte. Yaþamýn kendi içinde varolan ikilemiatladýk. Bizim güzel ve doðru dediðimize, bir tepki olarak çirkin veyanlýþ diyecekleri göz ardý ettik.

"Bizim onlar karþýsýnda güçsüz olduðumuzu söylüyorsunuz, amabunu söylerken sizin ölçünüz de silahþorluk. Ne var ki Tanrý herzaman iyilerin yanýndadýr. Bakýn! Bizim karþýmýza zamanýn içindenbirilerini çýkardý ve onlara, 'Sizi kurtarmak istiyoruz,' dedirtti. ÝbrahimPeygamber'in oðlunu kurban ederken gökten bir koç indirmesi gibi bir

280Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 281: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

mucize onun sizi bize göndermesi. Evet, bizler kimseye karþýkoyamayýz, çünkü silahsýzýz. Güvenebileceðimiz tek þey, bu toplantýyakatýlanlarýn bütün zamanlarýn en seçkin kiþileri olmasý. Bu kadar akýlhiçbir zaman bir araya gelmemiþti. Bunun saðlayacaðý sinerjininumuda yönelmekten baþka þansýnýn olmadýðýna inanýyorum. Onuniçin, buyurun gelin ve bizi kurtarýn. Biz sizin hepinizin özlediði barýþýz."Alkýþlar arasýnda kürsüden inerek yerine döndü Prenses.

"Arkadaþlar," diyerek ellerini kaldýrdý Edwards. Salon gidereksessizleþti. "Hepimizin gelecekten yalnýzca barýþ beklediði görülüyor.Onun için zaman yitirmeden, teknik ve askeri konularda çalýþmalaryapmak üzere komisyonlar oluþturup, kendimize bir plan hazýrlamamýzgerekiyor. Ancak sizlere þu anda salona giren bazý konuklarýmýzolduðunu bildirmek istiyorum."

Herkes arkasýna dönüp kapýya baktý. John ve Toshiki'nin arasýndaBaþkan Kennedy ile Baþkan Alwar duruyordu. Birlikte yavaþ yavaþ önedoðru yürüdüler. Kýsa süren bir sessizliðin ardýndan delegeler ayaðakalkarak onlarý þiddetle alkýþlamaya baþladý.

***

O günün gecesi John dört hanýmla Babil'deki hastanenin terasýnaçýkmýþtý. Prenses, Pathummal, Marilyn ve Sarah oturduklarý masadabir þarap þiþesini açmaya çalýþan John'u izliyordu. Iþýklarýyakmamýþlardý. Aysýz bir geceydi, ama çevrenin aydýnlýðý birbirlerinigörmelerine yetiyordu. Görüþmelere ara verildiðinde, John'unönerisiyle bir þiþe þarap ve beþ bardak alýp kimseye bir þeysöylemeden yýldýzlarýn altýna kaçmýþlardý. John þarabý bardaklaradaðýttýktan sonra kendininkini alýp kaldýrdý ve,

"Barýþa ve mutluluða," dedi.

"Mutluluða," dedi Pathummal.

"Barýþa," dedi Sarah.

"Güzelliklere," dedi Prenses de. Sonra Marilyn'e dönerek, "Sizbenim en sevdiðim kiþilerden biri olduðunuzu bilmiyorsunuz. Bir sizin,

281Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 282: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bir de Chaplin'in yeri çok özeldir bende. Sizi doðru kullanamadýklarýný,biçtikleri aptal sarýþýn tipi yerine, oyun gücünüzdeki duyarlýlýklamüzikallere yatkýnlýðýnýzý ortaya çýkarsalardý çok farklý olacaðýnýzýdüþünmüþümdür hep. Burada yaptýklarýnýzý gördükten sonra ne kadarhaklý olduðumu anladým. Siz, o bize tanýtýlan Marilyn deðilsiniz."

"Çok teþekkür ederim Prenses," dedi Marilyn, kadehini özel olarakonunkine vurarak. "Ne güzel sözler... Þýmarýklýk olmasýn diye, kimseyesöyleyememiþtim düþüncelerimi þimdiye kadar. Teþekkür ederim.Yüzyýllar sonrasýna kalmýþ olmak hoþ bir þey, ama o defter kapandýbenim için. Yaþamýmýn amacý burasý oldu."

"Burasý� burasý baþka� çok etkileyici," diye sürdürdü Prenses,öbürlerine bakarak. "Býrakýn duyduklarýmý, gördüklerime bileinanamadým daha. Olaðanüstü� garip� kýþkýrtýcý... Kolonilerin herbiri birbirinden ilginç. Sonra oluþturduklarý federasyon� nesöyleyeceðimi bilemiyorum. Lanka baþlý baþýna bir olay. Sizce bugördüklerimizin arkasýnda gerçekten ne var John?"

"Tanrý dememi bekliyorsanýz diyemeyeceðim Prenses. Onubulamadýk henüz. Bilemediðimiz çok þey var daha."

"Umarýz bütün bu yoðunluðu kaldýrabilir bizim zavallý Odysse," dediSarah.

"O olasýlýk da var, deðil mi?" diye sordu Prenses.

"Her an," dedi Marilyn, içini çekerek.

"O zaman ne yaparýz?" diye sordu Prenses. Kimse yanýtlamadýonu. "Anlýyorum," dedi onun üzerine yaþlý kadýn. "Aslýndaanlamýyorum. Niye hep tarihte olan þeylerin benzerlerini yaþadýðýnýzýbir türlü anlayamadým. Sizler de farkýndasýnýz, ama olaylarýn oluþunaengel olamýyorsunuz. Öyle deðil mi Belkýs Haným?"

"Hýý?" dedi Pathummal, düþüncelerinden sýyrýlmaya çalýþarak."Yaa, evet. Hele hele Hans'ýn bir Ýbrani kralýný oynamasýna nedemeli?"

"Sizin bir Hintli olmanýz gibi mi?" diye sordu Prenses.

"Onunki daha ironik," dedi Pathummal ve gülümseyerek baþýnýsalladý. "Yemen'de benim yaptýklarýmý daha önce Belkýs'ýn yapmýþ

282Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 283: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

olduðunu sonradan öðrendim. Okuyup araþtýrýnca� Evet, doðalkoþullar herkese ayný þeyi yaptýrýrdý belki, ama niye ben, deðil mi?"Prenses baþýyla onayladý onu. "Size bazý baþka benzerliklerden sözetmemi ister misiniz?" diye sordu Marilyn'e bakarak. O 'devam et'anlamýnda gözlerini kapatýp açtý ve elindeki þarap kadehini biryudumda içti. Pathummal diðerlerinin soran bakýþlarý üzerine, "HintMitolojisi," diye ekledi.

"Bana hep çok karýþýk gelmiþtir o," dedi Sarah. "Fazla kalabalýk�"

"Evet haklýsýn, dýþardan biraz kalabalýk görünür. Kýrk bin kadar tanrýile tanrýça vardýr Hindistan'da, ama hepsi bir yerde birleþir. Her þeyinkaynaðý, 'mutlak' demek olan Brahman'dýr. O bir sürü tanrý, aslýnda otek gücün farklý kiþilikleridir. Bir bakýma tektanrýcýlýktýr Brahmancýlýk.Brahma olup yaratýr, Viþnu olup korur, Þiva olup yok eder örneðin."

"Oraya da bulaþtýðýmýzý mý söyleyeceksin yoksa?" diye sorduMarilyn.

"Yeni yeni bazý þeyler� Önceleri bu kadar benzerlik yoktu. Sonzamanlarda�" diyerek bir süre sustu Pathummal. Marilyn onagülümseyerek baþýný sallayýnca içi rahatladý. "Yani þu uydular vedünya� bir þeyler bir yerlere oturmaya baþladý."

"Ýlginç," dedi Prenses. Þarap þiþesine uzanýp boþalan bardaðýnýdoldurdu. Þiþeyi ondan almak isteyen John'a el iþaretiyle engel oldu.Sonra öbür bardaklarýn eksiklerini tamamladý.

"Bizde Mahabharata adlý bir destanda," dedi Pathummalþarabýndan bir yudum alarak, "bir savaþ anlatýlýr. 'Eðitilmiþlerin büyükþiiri' demektir o. Kardeþ çocuklarýndan türeyen Pandava ve Kuruidiailelerinin savaþý� Sonuncusu Kuruksetra ovasýnda, M.Ö. 1000yýlýnda olur."

"Bütün bu yer adlarý ve tarihler o savaþý gerçek mi yapýyor?" dediSarah. "Ýlyada'nýn gerçekten Troya savaþýný anlattýðý gibi�?"

"Nasýl yorumlarsanýz," dedi Pathummal omuzlarýný silkerek."Pandava'lar tanrýlar tarafýndan korunur. O ailenin prenslerindenArcuna tanrý Kriþna'nýn dostudur ve girdiði savaþlarda onun çokyardýmýný görür. Destandaki ünlü bir þiir, ikisinin ölüm ve ruhgöçü

283Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 284: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

konularýndaki görüþlerini anlatýr. Yeniden doðuþ inanýþýnýn en temelanlatýmýdýr o. Her neyse� tanrýlarla olan iliþkisi yüzünden Arcuna'ya'insan yüzlü tanrý' da denir. Bir ara onlardan göksel silahlar alýr vetanrýlar kralý Ýndra'nýn arabasýyla uzaya giderek cinlerle savaþýr."

"Þimdi de cinler çýktý karþýmýza," dedi Marilyn, "hem de Frederickuzaydayken."

"Neyse ki tanrýlar Arcuna'nýn yanýndaymýþ," dedi Sarah gülerek."Asýl oðlan o olduðu için sonunda o kazanýr. Merak etme!" diyerekkadehini Mariyn'e kaldýrdý.

"Arcuna tanrýnýn arabasýyla gökyüzünde yüzlerce hava taþýtýnýn inipkalktýðý, kendi çevresinde dönen bir uyduya gider," diye sürdürdüPathummal sözlerinin üzerine basarak. "Brahma tarafýndan iki kadýncin için yapýlmýþ bir kent vardýr onun içinde." Susup elleriylegökyüzünü iþaret etti. "O iki kadýn kentlerini o kadar iyisavunuyorlarmýþ ki, tanrýlar bile sokulamýyormuþ yanlarýna. Arcuna birmermi atarak orayý yerle bir eder. Sað kalan cinler yýkýntýnýn içindesavaþý inatla sürdürür, ama sonunda hepsi yok edilir."

"Demedim mi ben sana?" dedi Sarah Marilyn'e. Gülüþtüler.

"Arcuna dünyada Kuruidi'lerle savaþýrken, ona yardým etmekisteyen Ýndra, diðer tanrýlarý yanýna alýp uçan arabasýyla gelir. Buarada� göksel tanrýlar otuz beþ tane imiþ. Biz aþaðýdaki toplantýyý tambu kadar kiþiyle yapýyoruz. Farkýnda mýsýnýz?"

"Aaa, içim sýkýþtý," dedi Prenses. "Çok bilmek ne kötüymüþ."

"Daha durun bakalým," dedi Marilyn ona. "Eee?" dedi sonraPathummal'a, ama o susarak üçünün gözlerinde dolaþtýrdý gözlerini.

"Tanrý da Cebrail'e, dönek meleklerden oluþan Þeytan'ýn ordusuylasavaþmasýný buyurmuþtu," dedi Sarah. Onun da ardýndan bir süresustular.

"Arcuna'ya ne olmuþ sonra?" diye sordu John.

"Düþmanlarýný yendikten sonra, yaþamaktan býktýðý için Ýndra'nýncenneti Svarga'ya çekilmiþ."

"Ödül olarak oraya alýnmýþtýr o," dedi Marilyn. "Hanok da ölmemiþ,Tanrý tarafýndan gökyüzüne alýnmýþtý." Baþýyla onu onayladý Prenses.

284Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 285: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Baþka kimse bir þey söylemeyince birbirlerine ve yýldýzlara bakarakþaraplarýný içtiler.

"Evet Prenses," dedi bir süre sonra John. "Þimdi siz de önümüzdekibazý olaylarýn söylencelerle benzerliðini biliyorsunuz. Ýstemediðiniz birþeyin olmasýna nasýl engel olacaksýnýz bakalým."

"Haklýsýn John," dedi Prenses. "O anlatýlan savaþa engelolamayacaðým galiba, ama gene de olabilmek için elimden gelen herþeyi yapacaðým."

"Ben de hanýmefendi. Ben de," dedi John içini çekerek. "Amabaksanýza, aþaðýdaki toplantý askeri bir yapýlanmaya doðru gidiyor.Karþýmýzdakilerin Odysse'ye el koymasýna savaþmadan nasýl engelolabileceðimizi bulamadým ben daha." O sýrada hoparlördentoplantýnýn üçüncü oturumunun baþlamak üzere olduðu bildirildi. "Buküçük kaçamaðýmýz bu kadarmýþ hanýmlar," dedi John ayaðakalkarak. "Þimdi son bir barýþ ataðý olarak, L-4 ve L-5'e birer elçigöndermeyi önereceðim."

"Ýyi olur John," dedi Prenses, onun koluna girip asansöre doðrugiderlerken.

***

Herkes müthiþ heyecanlýydý. General Rosenthal'i L-5'e götürengemi adým adým önündeki uyduya yaklaþýyordu. Yayýnladýðý üç boyutlugörüntü toplantý odasýndaki bir duvarý doldurmuþtu. Her saniye giderekbüyüyen, hiçbir ilginç yaný olmayan uydu büyük bir su deposunabenziyordu. Dýþý güneþ panolarýyla kaplýydý. Ancak ekseni çevresindedönen o karanlýk silindirin çevresini saran manyetik kalkanýn ýþýklarýnýnsürekli deðiþmesi çok etkileyiciydi. Bidonun büyüklüðü, açýlan birhangar kapýsýndan çýkan üç karþýlama gemisinin onun yanýnda nekadar küçük kaldýklarý görülünce anlaþýldý. Dünya gemisi kendi baþýnakoruma kalkanýný aþamayacaðý için onlar tarafýndan içeri alýnacaktý.Birlikte o açýk hangar kapýsýndan girip bir rýhtýma yanaþtýlar. Ýçerigirerken hafif bir parazit duymuþlardý. Rosenthal bir taramadan

285Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 286: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

geçtikleri notunu düþtü görüntünün altýndaki bölüme. Girdikleri ambarolaðanüstü büyüklükteydi. Kendilerini karþýlayan gemilerden belkiyüzlerce, daha büyüklerinden kýrk, elli tane, çok büyüklerinden de ontane kadar vardý içerde.

"Bu görüntüler inceleniyor mu?" diye sordu Alwar yanýndaki þiþmandanýþmanýna.

"Evet," dedi Win Dawson. "Hem de üç ayrý grup tarafýndan. Dahasonra birbiriyle karþýlaþtýracaklar bulgularýný." Alwar baþýný sallamaklayetindi.

"Kopek'in bize görüntü alma izni vereceðini sanmýyordum," dediJohn. "Her þeylerini gözlerimizin önüne sermeleri biraz garip deðil misizce?"

"Manyetik kalkanlarýnýn aþýlamayacaðýna güveniyorlar," dediJimmy.

Bu arada görüntüler deðiþti. Üç kiþilik dünyalý ekiple onlarý rýhtýmdakarþýlayan grup, önlerinde yukarý doðru kývrýlan hortum gibi birkoridorun sonundaki ýþýklý kapýya doðru gidiyordu. Yaklaþtýklarýndakapý kendiliðinden açýldý ve dünyalýlar içeri girdi. Onlarý getirenlerdýþarda kalmýþtý. Kapý arkalarýndan kapandý. Bir salona girmiþlerdi.Saða ve sola sýralanmýþ üçer sýra kýrmýzý koltukta yirmiye yakýn kiþioturuyordu. Yer ve duvarlar bile kýrmýzý halý ve kumaþlarla kaplanmýþtý.Tam karþýlarýndaki yüksek kürsüde beþ kiþi, onlarýn da arkasýnda dahayüksek bir kürsü ile karanlýkta kalan bir koltuk vardý. O sýrada okoltuðun arkasýndaki kapý açýldý ve içeriye birileri girdi. Tavandakiýþýklar da yanmýþtý. Kopek idi gelen. Yanýnda kahverengi cüppeli biradam ve beyaz klima tulumlu bir kadýn vardý. Kopek koltuða oturdu.Öbürleri iki yanýnda ayakta durdu.

"Hoþ geldiniz Dünyalýlar," dedi Kopek kalýn, etkileyici bir sesle.Dünya ekibinin oturacaðý bir yer yoktu. Belli ki özellikle ayaktabýrakýlmýþlardý.

"Hoþ olmasýný dileriz," dedi Rosenthal. "Bizler buraya, BirinciZamanlararasý Deðerlendirme Toplantýsý'nýn mesajýný size iletmek içingelmiþ bulunuyoruz. Ben�"

286Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 287: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Hepinizi tanýyoruz General," diyerek onun sözünü kesti Kopek.

"Doktor Hopkins ve diðer kolonilerle kurduðunuz güç birliðinindünyaya karþý takýndýðý düþmanca tavýrdan vazgeçmesini istiyoruz,"dedi Rosenthal sertçe. "Sizi, içinde yalnýz sizin olacaðýnýz bir baþkazaman boyutuna taþýmayý öneriyoruz."

"Ya kabul etmezsek?"

"O sizin bileceðiniz iþ."

"Elbette biz bileceðiz," dedi Kopek de sertleþerek. "Size nasýlgüvenelim? Bizi bir üçkâðýda getirmeyeceðinizi ne bilelim? Sizin geridönüp dönememeniz nasýl bizim isteðimize baðlýysa..."

"Onu göze almýþtýk," dedi Rosenthal. "Size bu mesajý görüntüolarak da iletebilirdik, ama güveninizi saðlamak için kalkýp kendimizgeldik. Ayrýca Baþkan Alwar, siz gönderilirken yanýnýzda olmak içingönüllü oldu."

"Çok güzel," diyerek güldü Kopek. "Yani bir adamý gözden çýkararakbizi baþýnýzdan defedeceksiniz, öyle mi? Çok ucuza gittiðimizidüþünmüyor musunuz?" Sesi birden sertleþti gene. "Bize koþul dikteedecek durumda deðilsiniz General. Önerinizi o þekilde kabuletmiyoruz, ama bize zaman makinanýzdan bir baðlantý verirsenizisteyeceðimiz boyuta kendimiz gideriz. O zaman gerçektenkurtulursunuz bizden."

"Biz size nasýl güveneceðiz?"

"Güvenmek zorundasýnýz, yoksa dünyanýz çok zarar görecek."

"Bizi küçümsüyor, sizden geri olduðumuzu düþünüyorsunuz, amazaman makinasýyla istediðimiz çaða gider, sizinkilerden çok geliþmiþsilahlarla donatabiliriz dünyayý. Siz daha parmaðýnýzý bilekýpýrdatamadan� Ýstersek buraya hiç gelmemiþ bile olabiliriz."

"Bu çocukça blöfleri býrakýn General! Zamanda 2100'den daha ilerigidemediðinizi biliyoruz. Yalanýnýzla size güvenmememiz gerektiðinikanýtladýnýz. Bu tür çýkýþlarý býrakýn da, bize istediðimizi verin. Onusaðlamak için sizi bir süre konuk edeceðiz burada."

"Bizler özel olarak Odysse hakkýnda bir þey bilmeyenlerdenseçildik. Boþuna uðraþmayýn."

287Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 288: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Çok zekisiniz, ama tarihteki ünlü General Rosenthal ayaðýmýzakadar gelmiþken þansýmýzý denememiz gerekir. Belki sizdenummadýðýmýz baþka þeyler öðrenir, deneyimlerinizden yararlanýrýz,"dedi Kopek ve General'in göndermekte olduðu görüntü birden silindi.Babil'de o konuþmalarý izleyenler birbirlerine baktý.

"Kendinden çok emin görünüyordu," dedi Alwar.

"Generale ne yapacaklar?" diye sordu Kennedy.

"Bellek taramasý," dedi Prenses. "Umarým," diye ekledi sonra. Sesisýkýntýlýydý.

"Þimdi de Ýndra'nýn gönderdiði görüntülere geçiyorum," dedi Jimmyuzun süren bir sessizliðin arkasýndan. Bu kez baþka bir uydu karþýduvarýn önünde yavaþ yavaþ büyümeye baþladý. O silindirin boyu dahakýsa, çapý daha büyüktü ve þiþman bir peynir kutusuna benziyordu.Altý, üstü antenler, güneþ panelleri ve diðer bir sürü aygýtla doluydu.Onun da çevresini manyetik alan ýþýklarý sarmýþtý. Birden uydununtepesindeki yýðýnýn içinden yeþil bir ýþýk parladý ve doðruca dünyagemisinin üzerine düþtü. Bir erkek sesi,

"Motorlarýnýzý durdurun. Sizi içeriye biz çekeceðiz," dedi. Ýstenenyapýldý.

"Öbürlerine göre teknikleri farklý," dedi Kennedy.

"Ýkisi farklý dünya," dedi Sarah. "Yerçekimiyle, yaþama biçimiyle,insanýyla�"

"Geleceðe bakýþlarýyla�" diye ekledi Prenses. "Barýþý savunmakgerekirmiþ. Güçsüz güçlüye yem oluyor. Yem durumunda olan biziz.Dünyayý pembe bir cennet yapma fikri doðru bir ütopya deðilmiþ."

"Sen de deðiþmeye baþladýn Prenses," dedi kývýrcýk saçlý WinDawson.

"Haklýsýn Win. Her neyse�" diyerek önlerindeki görüntüyü iþaretedip sustu.

Karþýlarýnda dünyalý ekibinin alýndýðý oda vardý. Ýki uzun duvarboyunca onar tane koltuk sýralanmýþtý ve hepsi kahverengi cüppeliadamlar, kadýnlarla doluydu. Kýsa duvarlarýn önlerine de üçer koltukkonmuþtu. Pathummal ile iki yardýmcýsý önlerindeki koltuklara

288Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 289: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

oturdular. Diðerleriyle aralarýnda manyetik bir perde olduðu silikyansýmalardan belliydi. O sýrada karþý duvardaki kapý açýldý ve içeriyeüç kiþi girdi. Onlar da önlerindeki boþ koltuklara oturdular. Ortadakicüppeli, beyaz saçlý adam Kevin O'Hara idi. Baþýyla konuklarýnýselamladý. Ýki yanýndaki farklý giyimli kiþiler de Doktor ile Kopek'inadamlarý olmalýydý.

"Hoþ geldiniz Dünyalýlar," dedi O'Hara. Sesi pürüzsüz, net veetkileyiciydi. Ýçinde olduklarý oda da sade, abartýsýz ve yeteri kadardý.Her þey ve her yer gri idi ve olmasý gerekenden loþtu. Gri oda,kahverengi giysiler...

"Hoþ bulduk sayýn Elçi," dedi Pathummal. "Size deðiþikzamanlardaki dünyalardan selam getirdik. Ayrýca sürmekte olan BirinciZamanlararasý Deðerlendirme Toplantýsý'nýn bir kararýný size iletmeklegörevlendirildik. Belki izliyorsunuzdur onu."

"Gelip kendinizin anlatmasý hoþ bir davranýþ oldu," dedi O'Hara.Görüntü biraz daha silikleþip parladý, ama kesilmedi.

"Dünyaya düþman bir birliðe katýlmanýz tarafýmýzdan iyikarþýlanmadý," diye sürdürdü Pathummal konuþmasýný. "Kutsal birmisyon anlayýþýyla yaþama baktýðýnýzý biliyoruz. Size karþý hiçbirönyargýmýzýn olmadýðýný bilmelisiniz. Ancak Doktor Hopkins ve BayKopek ile ortaklýðýnýz, hakkýnýzdaki olumlu fikirlerimizi ters yöndeetkiliyor. Onlarýn saldýrgan tutumlarý�"

"Ortaklarýmýz hakkýnda daha dikkatli konuþmanýzý öneririm," dediO'Hara. "Yoksa görüþmemizi kesmek zorunda kalabiliriz."

"Bizim onlara karþý olduðumuzu bilmelisiniz," dedi Pathummal, yaþlýadamýn gözdaðýna aldýrmadan. "Ýkisine yaptýðýmýz öneriyi size degetirdik. Toplumunuzu buradan, bir uygarlýk oluþmamýþ olmasýkoþuluyla, istediðiniz zamana gönderebiliriz."

"Anlýyorum," dedi O'Hara yalnýzca. Sakin sakin Pathummal'abakýyordu.

"Evrene zekâ ekmeyi düþündüðünüze göre," dedi Pathummal, "sizebulabileceðiniz en güzel olanaðý sunduðumuzu sanýyoruz. O iþi biz deyaptýk ve boþ bir dünyada on iki koloni kurduk."

289Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 290: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"On üç," dedi O'Hara.

"Evet," dedi Pathummal gülerek. "Birisi çok farklý olsa da, öyle.Haklýsýnýz. Dilerseniz size kolonilerimizle ilgili her türlü bilgiyi de açýkyüreklilikle verebiliriz."

"Teþekkür ederim Dr. Gani," dedi O'Hara. "Gerçekten içtenolduðunuz belli. Sizinle görüþ alýþveriþinde bulunabilmeyi biz de çokisterdik. Ancak içinde olduðumuz bu uzay ortamý içinde yaþamýmýzýsürdürebilmenin temel kuralý iþbirliði ve güvendir. Burada diðerkolonilerle dayanýþma içinde olmak zorundayýz. Sizlerle savaþmayacan atmýyoruz, ama kader ortaklarýmýzý da karþýnýzda yalnýzbýrakamayýz."

"Sizi anlýyorum diyemem, ama anlamaya çalýþýyorum sayýn Elçi.Siz ve Doktor Hopkins�" Pathummal sözünü bitirmedi. Bir süre ikisibirbirini süzdü.

"O beyefendi bize yepyeni bir ufuk açtý," dedi O'Hara. "Üstatlarýmýzýkutsal bir saygýyla anýyor ve önümüze açtýklarý soylu yolda sevgiyleyürüyoruz. O yolda deðiþmekten korkmuyor, hatta deðiþmemizgerektiðine inanýyoruz. Doktor Hopkins bizim için o deðiþimin anahtarýoldu."

"O anahtarla açmayý umduðunuz kapýlarý büsbütün kilitlemezsinizumarým."

"Mesajýnýzý aldýk hanýmefendi," dedi O'Hara. "Þimdi izin verirsenizarkadaþlarýmýz beyninizi tarayýp söylediklerinizle söylemediklerinizikarþýlaþtýracak. Ondan sonra geri gönderileceksiniz." Onun busözlerinden sonra görüntü kesildi.

"Ne bok iþ þu beyin tarama numarasý be?" diyerek yerinden kalktýBenny.

"Onlara karþý hiçbir sýrrýmýz kalmayacak," dedi Kennedy.

"Onlarý oraya göndermekle doðru mu ettik?" dedi Alwar da. "Kopekne kadar saldýrgan ve küstahtý."

"Ne demek istedi?" diye sordu John mýrýldanýr gibi. "Garip biri buO'Hara. Kopek'e benzemiyor. Öbürü tam beklediðim gibi çýktý, amabu... sonra görüntü neden öyle�?"

290Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 291: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bilmiyorum," dedi Jimmy düþünceli bir þekilde.

"Bu görüntüyü ben de incelemek istiyorum," dedi Win Dawson.Jimmy ile bakýþtýlar.

"O'Hara Doktor'a yaslanmýþ sanki," dedi Kennedy. "O da Odysse'yiistiyor."

"Hayýr. Sanki baþka bir þey�" dedi John. "O tuhaf sözler�bilemiyorum. Anlayamadým."

"Giderek daha çok boka batýyoruz," dedi Benny. Hafifçe öksürenPrenses'e dönüp, "Affedersiniz ama, adýný söylesek de söylemesekde, bir boka battýðýmýz kesin hanýmefendi," diye ekledi.

"Size kýzmadým genç dostum. Aslýnda ben de aðzýmý bozmaküzereyim," dedi Prenses öfkeyle. "O'Hara'dan biraz umutluydum, amagörüyorum ki onu da kýskývrak yakalamýþlar. Haklýsýnýz Bay Bernstein.O dediðiniz þeye iyice batmýþ durumdayýz."

"Sizleri o dünyadan güvenli bir yere almamýz gerekecek," dediJohn, Alwar ile Prenses'e. "Gerektiðinde Babil'e taþýmak isteyeceðinizkiþilerin bir listesini verin bize. Orada tehlikeye çok açýksýnýz."

"Yoo! Biz yerimizde kalmak zorundayýz," diye John'a karþý çýktýAlwar. "Belki orada daha korunaklý bir yere geçeriz ama�"

"Durun bir dakika," dedi Jimmy heyecanla. "L-5'ten yeni görüntülergeliyor." Susup duvardaki karlý görüntüye bakarak beklediler. Uzuncabir süre sonra General Rosenthal'in gemisinin yeniden uydunundýþýnda olduðu görüldü. Geri dönüyordu. Yoo, hedefi dünya deðil,uzaydaki Güneþ Enerji Ýstasyonlarýndan biriydi. Jimmy gemi ile iletiþimkurmaya çalýþtýysa da bir yanýt alamadý. Hýzla istasyona gidiyordu.Derhal durmalarý� ya da yönlerini deðiþtirmeleri gerekiyordu�yoksa� çok geç� Ve gemi istasyona çarptý. Ýkisi korkunç bir alevtopuna dönüþerek patladý. Görüntü bir süre boþluktaki yangýnýgösterdikten sonra kesildi.

"Hanýmlar, beyler," dedi John, "gördüðünüz gibi savaþ baþlamýþbulunuyor." Salondaki sessizlik yaþamakta olduklarý hüzünle daha dakoyulaþtý. O sýrada karanlýklar içindeki New York belirdi önlerinde.Özgürlük heykeli ay ýþýðý altýnda elindeki meþaleyi tutuyor, yalnýzca

291Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 292: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

denizdeki gemilerin ýþýklarý parlýyordu. Ardýndan peþ peþe Amerikakýtasýnýn karanlýkta kalmýþ öbür büyük kentlerine ait görüntülergelmeye baþladý; Los Angeles, Rio de Janeiro, Montreal... Onlarýnardýndan Kopek'in gülen yüzü belirdi önlerinde.

"Ne kadar kararlý olduðumuzu görüyorsunuz," dedi alayla."Dünyanýzý besleyen öbür istasyonlara þimdilik dokunmayacaðýz, amazor anlayan kiþiler olduðunuz için bir kaç uyarý daha yapacaðýz size."Kopek'in görüntüsü yerini üç ayrý yapýnýn görüntülerine býraktý.

"Soldaki Dünya Birliði Örgütü'nün merkezi," diye açýkladý Prenses."Ortadaki Birliklerarasý Ekonomi Koordinatörlüðü, üçüncüsü GüvenlikÖrgütü Genel Merkezi." Ýkinci ve üçüncü görüntüler bir anda büyükpatlamalarla alevli birer toz bulutuna dönüþtü. Bir süre sonra onlarýnyerine iki yeni görüntü geldi; Florida'daki Disney World ile Paris'tekiLafayette alýþveriþ merkezi. Onlar da, içindeki hiçbir þeyden habersizkalabalýklarla birlikte, herkesin þaþkýn bakýþlarý altýnda patladý.Ardýndan, biri Kuala Lumpur, biri de Tokyo'da olan iki gökdelengöründü. "Sadist hayvan," diye baðýrdý Prenses. Diðerleri neyapacaðýný bilemeden ya ayaða fýrlamýþ, ya da oturduðu yerde öfkeylekývranýyordu. Son iki yapý da patlarken Kopek'in sesi duyuldu.

"Þu anda dünyanýzda altý önemli merkez yok edildi. Alwarkorkaðýnýn ofisinde olmadýðýný biliyoruz, ama bizimle anlaþmayapacak bir yeri olsun diye þimdilik oraya dokunmuyoruz. Gördüðünüzgibi, istediðimizi vermekten baþka þansýnýz yok. Bizimle baþedemezsiniz. Sizler birer hiçsiniz."

***

Odysse'nin önünde Benny, Jimmy, Toshiki ve Noko bazý hesaplarýinceliyor, John, Ali, Kennedy, Alwar ve Prenses de arkalarýndakimasada oturuyordu.

"Olmuyor," dedi Jimmy sýkýntýyla arkasýna yaslanarak. "Artý-2100'ünötesine kesinlikle geçemiyor bu alet. Ne yaparsak yapalým."

"Zorlamayalým onu," dedi Ali. "Odysse bir týkanýrsa her þey yatar."

292Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 293: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Aptal füzelerimizle onlarýn önünde ne komik kalacaðýz," dediKennedy.

"Bakalým askeri kurulda ne yapacak bizimkiler," dedi John ona. Birsüre ikisi birbirlerine bakarak sustu. John sonra Japon karý-kocayadöndü ve, "Sizin ülkenizde de güneþli bir tarikat varmýþ. Bize onunhakkýnda bilgi bulabilir misiniz?" diye sordu.

"Kutsal Iþýk," dedi Noko.

"Evet, o!" dedi John. "Biliyorsun galiba."

"Gençken�" dedi Noko, ama gerisini getirmeyip sustu. "Çocuksubir heyecandý," dedi sonra biraz utanarak. "Gizli bir örgütün üyesiolmak, þifreler, paralolar," derken elleriyle bazý iþaretler yaptý,"herkesten farklý bir kimliðinin olmasý�"

"Sen elinle ne yaptýn öyle?" dedi John Noko'ya heyecanla. Herkesonlarý izliyordu.

"Bu mu?" diyerek elleriyle biraz önce yaptýðý iþaretleri bir daha yaptýNoko.

"Evet," dedi John. "O'Hara da böyle bir þey yapmýþtý."

"Ben-Bir-Kutsal-Güneþ-Iþýðýyým, demektir bu," dedi Noko aynýiþareti bir daha yaparak. "Sýradan bir el hareketi gibi gelir bilmeyene."

"Noko, sen de O'Hara ile yapýlan þu görüþmeyi bir incelesene," dediJohn kadýna.

"Olur John," dedi Noko.

O sýrada kapý açýldý ve içeri Hans ile Win Dawson girdi. Masadakiboþ birer koltuða oturdular.

"Neler yapabildik?" diye sordu Prenses onlara.

"Neler mi?" dedi Hans yaþlý kadýna düþünceli bir þekilde bakarak."Önce birliklerin iç güvenlik örgütlerinden askeri personel seçip birordu oluþturduk. Sonra gerekli araç, gereç ve silahýn üretimine geçtik,ama hiçbir þeye yetmeyecek yapacaklarýmýz."

"Uydulardan gelen görüntüleri bir çok kez inceledik. Bir sonuçalamadýk," dedi Win Dawson. "Oralara casuslar sokmamýz gerekiyor."

293Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 294: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bizim Güvenlik Örgütümüz�" dedi Alwar.

"Ne yazýk ki, baþsýz ve yönetimsiz kaldý," dedi Hans. "Elemanlarýnýtoparlamak çok zaman alacak. Dünyanýzda hemen hemen hiçbir þeydoðru dürüst çalýþmýyor. Bu arada o uydularý koruyan manyetikkalkanlarý devreden çýkaramazsak, hiçbir silah iþe yaramaz. L'leregiremeyeceðimizi anlayýnca biz de Ay'daki koloniye yöneldik. Orayasýzabilirsek, uydular için üretilen hammaddelerden bazý ipuçlarýedinebileceðimizi sanýyoruz. Belki oradan öbürlerine de geçebiliriz. Birde Ay'ýn karanlýk yüzünde bir üs kurmayý planladýk."

"Ona engel olmazlar mý?" diye sordu Alwar.

"Odysse..." dedi Hans ellerini açarak. "Orada daha kimseninolmadýðý bir zamana gidip üssümüzü kurar, bu zamanda gideryerleþiriz içine. O üssü kurmak için Daydream Cumhuriyeti SavunmaBakaný General Alan Jenkins gönüllü oldu. Ben ve Babil'den HakonDeray ona lojistik destek vererek yardýmcý olabiliriz. Ayrýca Lanka'danHank Sawana'yý da Saldýrý Grubunun baþýna getirmeyi öneriyoruz.Onayýnýzý bekliyoruz."

"Odysse'yi izleyebiliyorsa yaptýklarýnýzý anlamayacaklar mý?" diyesordu Kennedy.

"Lanka üzerinden giderek gizleyebileceðimizi sanýyoruz," dediHans. "Bir kez Jimmy'yi bile atlatmýþtýk."

"Umarýz Jimmy kadar aptallardýr," dedi Jimmy ona. "Neyi bilip, neyibilmediklerini kim bilebilir?"

"Bir de Teknik Komiteyi bizimle daha uyumlu çalýþmasý içinuyarmanýzý istiyoruz," diye ekledi Hans. "Silah üretimimize hiçyardýmcý olmadýklarý gibi, normal çalýþmalarýmýza bile köstekoluyorlar."

"O komitenin baþkaný olarak suçlanan benim aslýnda," dedi WinDawson, yerinde doðrularak. "Askeri Komite sýrf bir þeyler yapýyorolmak için elimizdeki tüm kaynaklarý bir takým ilkel silahlarýn üretimineayýrmak istiyor."

"Hayýr. Savaþ karþýtý olduklarý için karþýlar bize," dedi Hans sesiniyükselterek. "Onlara kalsa biz hiçbir þey yapmadan oturup, beylerin

294Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 295: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

mükemmeli bulmalarýný bekleyeceðiz. Kaldýrsanýza koruyucukalkanlarý! Hayýr, beceremediler, ama silah yapmada kullanýrýz diyegündelik teknolojiyi bile saklýyorlar bizden. Bazý bilgileri resmençalmak zorunda kaldýk."

"Bu neredeyse bir ihanet suçlamasýna dönüþtü," diye baðýrarakayaða kalktý Win.

"Yerinize oturun Bay Dawson," dedi John yavaþça. Win Hans'abakarak yerine oturdu. "Kaynaklarýmýzýn nasýl kullanýlacaðýný býrakýnEkonomik Komite düþünsün. Siz yalnýzca iþinizi yapýp teknik bilgiaktarýn isteyenlere. Baþka bir þey var mý Hans?"

"Evet. Her türlü haberleþmenin bizim aracýlýðýmýzla yapýlmasýnýistiyoruz. Onun dýþýndaki her türlü görüþme düþmana bilgi sýzdýrmaolarak deðerlendirilmelidir."

"Bu kadarý saçmalýk deðil mi artýk?" dedi Win elini masaya vurarak."Bu sansür deðil de nedir? Nerede kaldý bireyin�"

"Bu bir savaþ beyefendi," dedi Hans ayný þekilde sesini yükselterek."Oyun deðil. Hem de sizi korumak üzere yapýlan bir savaþ. Buönerdiðimiz þeyi sizin istemeniz, düþmana gönderilen sinyalleri bizeyönlendirecek aletleri kendiliðinizden getirmeniz gerekirdi. Ama siznedense her konuda bize karþý çýkmayý ilke edindiniz."

"Hiçbir savaþ ahlaksýzlýðý haklý kýlmak için yapýlamaz. Siz onuyapýyorsunuz. Ben burada ne arýyorum, bilemiyorum," diyerek bir kezdaha ayaða kalktý Win.

"Hiçbir yere gidemezsiniz Bay Dawson," dedi John ona. "Yerinizeoturun."

"Ne o? Tutuklu muyum?" diye sordu Win, alaycý bir þekilde.

"Savaþ durumu nedeniyle sizin kadar bilgili birini baþýboþbýrakamayýz," dedi John. "Durumunuzu ne olarak adlandýrýrsanýzadlandýrýn, buradan ayrýlamazsýnýz. Sayýn Alwar, bu koþullar altýndasizden yeni bir Teknik Komite baþkaný belirlemenizi istemekdurumundayým."

"Yapma John!" diyerek araya girdi Jimmy. "Win'e ben kefilim.Yüklenmeyin ona bu kadar."

295Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 296: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Gerçekten bu kadar kýrýcý olmanýz gerekmiyor Prof. Bach," dediAlwar da.

"Ýsterseniz yana çekilip sizi kýranlarý seyredebiliriz sayýn Baþkan,"dedi John.

***

Ayýn karanlýk tarafýnda, yeraltýna kurulan üssün bir odasýnda,General Jenkins kürsüdeydi. Önündeki koltuklarda on kadar subay ileJohn, Hans ve Hank oturuyordu. Jenkins'in sað tarafýnda ayýn üçboyutlu bir görüntüsü belirdi.

"Beyler, üssümüz bir haftadýr kullanýlabilir durumadýr." Jenkinskonuþtukça görüntü deðiþerek üssün içini göstermeye baþladý. "Yenigelenler için kýsaca açýklayayým, yerin iki yüz metre altýndabulunuyoruz. Bin kiþiyi barýndýrabilme olanaðýnýn yaný sýra,içerdekilere üç ay yetecek oksijen ve su stoklarýmýz bulunmaktadýr.Ayrýca sudan ve solunan havadan oksijen elde etmekte, geri dönüþümünitemizle pek çok þeyi yeniden kullanýlabilir duruma getirmekteyiz.Dün devreye alýnan radyoaktif filtrelerimiz yüzünden sizleri bugünburaya gönül rahatlýðýyla çaðýrabildik. Silah ve cephane depolarýmýzile uçak hangarlarýmýz gene yeraltýnda, ama güvenlik nedeniyle bizdenbiraz uzakta bulunuyorlar."

"Haberleþme Ýzleme Birimimiz de burada çalýþýyor," diye eklediHans.

"O iþ nasýl gidiyor?" diye sordu John. Hans yanýt vermesi içinJenkins'e baktý.

"On milyon sinyali bir anda analiz edebiliyor, bazý haberleþmelerikesip, deðiþtiriyor, bazýlarýnýn yalnýzca yönünü saptýrýyoruz. Kendimesajlarýmýz düþmanýn eline geçmeden istediðimiz yere ulaþýyor.Kýsacasý yakýn uzaydaki tüm haberleþme bizim tekelimizde. Örneðin,biraz önce aldýðým bir haberi sizlere iletmek istiyorum. Bu üssünkuruluþunda büyük emeði geçen Hakon Deray arkadaþýmýz bu sabahAy Kolonisi Yönetimiyle gizlice görüþmüþ." John Hans'a baktý. Hans

296Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 297: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

olumlu anlamda baþýný salladý. Jenkins konuþmasýný, yanýnda belirenaydýnlýk yüzdeki koloni yerleþimini iþaret ederek sürdürdü."Kolonilerinin bu savaþa kesinlikle karýþmak istemediðini söylemiþler.Açýk hedef durumunda olduklarý için, bir tarafý tutmalarý durumundaöbürleri tarafýndan saldýrýya uðrayýp yok edileceklerini biliyorlar.Tarafsýz kalmalarýna izin vermemiz ve savaþtan sonra onlara özerkliktanýmamýz koþuluyla içeriye gizlice girmemize razý olmuþlar. Bir gruparkadaþýmýz þu sýrada oradaki mal varlýðýnýn ve üretimin birenvanterini çýkarýyor."

"Çok güzel," dedi John.

"Ama Ay Kolonisi'nin bizimle iliþkiye geçtiðini L-5'in öðrendiðindenkuþkuluyuz," diye sürdürdü Jenkins. "Orada dünyaya hammaddeüreten bazý ünitelere sabotaj yapmýþlar. Gerekirse biz de orada birtakým sabotajlara giriþebiliriz."

"Bir taraftan onlar, bir taraftan biz, Ay Kolonisini bitiririz," dedi Hank."Ýyi ki savaþa girmiyorlar da yok olmuyorlar." Jenkins bir sürekonuþmadan ona baktý ve,

"Uydularýn enerji hammaddelerinin üretimini durdurabiliriz enazýndan," dedi. "Enerjileri olmazsa manyetik kalkanlarýnýçalýþtýramazlar." Bu arada Ay Kolonisi'nin saldýrýya uðramýþ birimleriningörüntüleri arka arkaya geliyordu. Birden kürsüde kýrmýzý bir ýþýksürekli yanýp sönmeye baþladý. Bir süre kulaklýðýný dinleyen Jenkins,"L-5 savaþ uçaklarýndan biri bize teslim olmak üzere geliyormuþ," dedi."Bizimkiler onu korumaya almýþ, ama hâlâ tehlikeli bölgedelermiþ.Pilot, General Rosenthal'in de o uçakta olduðunu söylemiþ."

"Hemen sevinmeye baþlamayalým, ama bu beklediðimiz mucizeolabilir," diyerek yerinden kalktý Hans. "Nasýl olmuþ?" diye sorduJenkins'e.

"Bilmiyorum. Gelen bilgi bu kadar."

"Buraya varmalarý ne kadar sürer?"

"Sanýrým yirmi dakika," dedi Jenkins, biraz düþündükten sonra.

"Bir önlem olarak o uçaðý boþ bir hangara indirin," dedi Hans. "Pilotile General'i de hemen birbirinden ayýrýn."

297Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 298: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

12.

Kim adam etti beni?

Güçlüler güçlüsü Zaman

Ve önü sonu gelmeyen Kader, deðil mi?

Onlar deðil mi

Senin de, benim de efendilerimiz?

Goethe

Ay üssündeki görüntü odasýnda John ile Hans yakýn uzaydayapýlmakta olan hava savaþlarýný izliyorlardý. Vurulan, parçalanan,ateþ topuna dönüþen uçaklarýn arkasýnda bazen dünya, bazen ay,bazen de diðer uydular oluyordu.

"Bu tür ne çok film çevrildi biliyor musun?" diye sordu John. Hansyalnýzca baþýný salladý. "Yoo, senin bildiklerinden sonra� Bütünbunlarý yeniden izliyor gibiyim. Oyuncak uçaklar, karton maketler, filmhileleri, garip garip uzaylý tipler� yeþil küçük adamlar... Ýnsanlar bu türolaylara inanmaya o kadar hazýrmýþ ki, Orson Welles'in bir radyooyununda Marslýlarýn saldýrdýðý haberini gerçek sanýp paniklemiþtihalk."

"Duymuþtum. Savaþtan önceydi o."

"Çoðu palavraydý, ama bunlar gerçek. Ýnsanýn kaný donuyorbaktýkça. Herhalde Azrail de böyle izliyordur dünyayý."

"Savaþ savaþtýr John. Eskisi de, yenisi de ayný. Sonuçta insanlarinsanlarý öldürüyor, araçlar parçalanýyor, kentler yok oluyor.Geçenlerde Leo Buscaglia'nýn bir sözünü okumuþtum; 'Ölüm ancakhiç yaþamamýþlarý korkutur,' diyordu. O kadar çok tehlike geçtibaþýmdan, ama ben gene de korkuyorum. Ya sen...?"

298

Page 299: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Eve'den sonra kendi adýma korkmadým galiba, ama þimdi þuoyuncak gibi dünyadaki insanlar adýna..."

"Yalnýz ölümde korkunun olmadýðý daha doðru galiba," diyerek birsüre dalgýn dalgýn önündeki savaþý izledi Hans. "Doktor'un neredeolduðunu bulamadýlar daha deðil mi?" diye sordu sonra.

"Hayýr, ama ben onun dünyada olduðunu sanýyorum."

"Nerede?" diye sordu Hans. Bu arada önlerindeki görüntüyüdeðiþtirdi. Kocaman bir dünya haritasý belirdi karþý duvarda. "Nerede olanet olasý herif?" diye sordu bir daha. "Yaptýðý þu dünyaya bak!"Haritada saldýrýya uðrayan, bombalanan, yanan, savaþýlan yerlerkýrmýzý ýþýklý noktalarla iþaretlenmiþti. Tüm dünya kýzamýk çýkarmýþ gibikýpkýrmýzý idi neredeyse. L-5'ten yapýlan ýþýn saldýrýlarýnýn yaný sýra,Mehdi Abbas'la Janet'in intihar saldýrýlarý yapan müritlerininsabotajlarýydý pek çoðu. Kutuplardaki meteoroloji istasyonlarýndan,yaðmur ormanlarýna, çöllerdeki kuyulardan, denizaltý araþtýrmaünitelerine kadar her yere yayýlmýþtý eylem alanlarý. Kendilerinin deiçinde yaþadýklarý dünyayý mahvediyordu adamlar. Patronlarýnýn odünyayý istemediði yok ettirmelerinden belliydi.

"Orta Amerika'da olabilir mi?" dedi John. Hans'ýn merakla bakmasýüzerine, "Yalnýzca bir his benimki," diye ekledi. "Onu düþününceaklýma Mayalarýn tüylü yýlan tanrýsý Quetzalcoatl geliyor da... birçaðýrýþým... ama eðer düþündüðüm gibi oradaki o Artý-100'de kendinebir kara delik hazýrladýysa zaman onun için geçmiyordur. Bizimki iseson hýzla geçiyor. Her þey bittikten sonra ortaya çýkar ve�"

O sýrada kapý çalýnarak açýldý ve rengarenk entarilerinden birinigiymiþ olan Jimmy, kollarýndan tutan iki güvenlik görevlisiyle birlikteiçeri girdi. John ile Hans'ý görünce,

"Söyleyin þunlara da býraksýnlar artýk beni," diye seslendi. "BirCumhurbaþkanýný tuttuklarýný bilmiyor mu bunlar?"

"Bilmeseler seni yanýmýza kadar getirirler miydi?" dedi Hans ona.Eliyle görevlilere iþaret etti. Onlar da Jimmy'yi býrakýp yanlarýndanayrýldý.

"Ne oldu Jimmy?" diye sordu John. "Neden geldin? Hani kimseyeizin�"

299Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 300: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Çok, çok, ama çok gizli," dedi ve sustu Jimmy. "John, Hans�"diyerek baþýný ikisinin baþýnýn arasýna sokup fýsýldayarak, "NokoO'Hara'nýn mesajýný çözdü," dedi.

"Neyi� ne mesajýný çözdü?" diye sordu John. Jimmy eliyle onunaðzýný kapattý ve gene fýsýldayarak,

"O'Hara'dan aldýðýmýz mesajýnýn içinde gizli bir mesaj daha varmýþ,"dedi.

"Neee?" dedi Hans Jimmy'nin kulaðýna neredeyse baðýrarak.

"Bunu size baþka türlü iletebilir miydim?" dedi Jimmy. "Burasýgüvenli mi?"

"Evet, evet. Anlat sen," dedi Hans Jimmy'ye sabýrsýzca.

"Noko mesajda bir enayilik olduðunu sezmiþ. Hepimiz izledik, amaiþte o Kutsal Zýpçýktýlar'dan olmak gerekiyormuþ onu anlayabilmekiçin."

"Janet de anlamýþtýr o zaman onu," dedi John. "En büyük zýpçýktý odeðil mi?"

"Sanmýyorum, çünkü Noko mesajý Odysse'de altý uzay-zamanboyutuna böldü. Onlardan birine gizlenmiþ öbür mesaj. O karlanmalar,silikleþmelerden herkes bir þeyler döndüðünü anlayabilir, amabulabilmesi için mutlaka bir Odysse'sinin olmasý gerekir. Ayrýca bulmakyetmedi, açabilmek için üzerine sýrayla kendi tarikatýnýn dört ayrý þifreçözücü anahtarýný uyguladý Noko. Açýlmadý. Sonra ikiþerli, üçerlidüzenlemeler yaptý, gene olmadý. En sonunda dördünü üst üsteuygulamayý denedi bizim yerden bitme zeka küpü. Ve bingo! Bütün oparazitler baþka bir O'Hara'ya dönüþtü." Biraz susarak öbürlerinebaktý. "Adam bizim önerimizi kabul ediyor beyler," diye fýsýldadý sonrasevinçle.

"Neyimizi kabul ediyor?" diye sordu John. Anlamadýðýndan deðil,þaþýrdýðýndan sormuþtu onu.

"Onlarý istedikleri zamana gönderme önerimizi," dedi Jimmy."Bizimle savaþmak istemediklerini, katýlmaya zorlandýklarý güçbirliðinden bir beklentilerinin olmadýðýný söylemiþ. Amaçlarýný böyledüþmanca bir ortamda gerçekleþtiremeyeceklerini, uzay boþluðunu

300Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 301: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

barýþçý bir bilinçle doldurabilmek için yardýmýmýzý beklediklerinianlatmýþ."

"Çok ilginç," dedi John. "Çok güzel, çok þaþýrtýcý� Demek ki O'HaraOdysse'nin ne olduðunu çok iyi biliyor. O mesajý onunlaçözebileceðimizi düþündüðüne göre�"

"Onu getirdin mi?" diye sordu Hans.

"Deli misin sen?" dedi Jimmy ona þaþýrarak bakýp. "Ýnanmýyorsangider bakarsýn!"

"Tamam, tamam, baþka?" diye sordu Hans onunla tartýþmamakiçin. O sýrada kürsüde çalan telefonu alýp dinledikten sonra, "Generaligetiren uçak inmiþ" diye açýkladý.

"Rosenthal'i býraktý mý Kopek?" diye sordu Jimmy. Bu kez þaþýrmasýrasý ondaydý.

"Bilmiyoruz," dedi John ayaða kalkarken. "Haydi sen de gelbizimle."

Hans önde, dar, metal koridorlardan geçerek beyaza boyanmýþ birbölüme geldiler. Nöbetçilerin açtýðý kapýdan küçük bir odaya girdiler.Ýçerisi oldukça kalabalýktý. Hank, Jenkins ve revir personelinin dýþýndaPrenses de oradaydý. Rosenthal bir camýn arkasýndaki küçük birbölmede, bedenini saran bir koltukta tek baþýna, yarý yatardurumdaydý. Öndeki camýn sað tarafýnda, içerdeki kiþinin saðlýktaramasýnýn yapýldýðýný gösteren bir takým þekiller, grafikler, yazýlarvardý ve sürekli deðiþiyordu.

"Hoþ geldiniz General. Bize ne olduðunu anlatýr mýsýnýz?" diyesordu Hans.

"Belleðimi tarayýp beni bir yere hapsetmiþlerdi," dedi Rosenthal."Ama sonra o pilot geldi ve beni buraya kaçýrdý."

"Sizi neden kaçýrmýþ olabilir?" diye sordu Hans.

"Benim uzaktan akrabammýþ. Onun adý da Rosenthal. Ailesini zordurumdan kurtarýp L-5'e taþýnmalarýný saðlamýþým. Ayrýca Kopek'ekarþýymýþ. Dünyaya 'anavatan' diyor, 'patron'unun yarattýðý vahþeti haketmediðini söylüyordu."

301Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 302: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Size çok kolay gelmedi mi bu kaçýþýnýz?" diye üçüncü soruyu dagene Hans sordu. O sýrada odaya giren bir doktor onun kulaðýna birþeyler söyleyip eline bir kaðýt verdi. Notu incelerken herkes susup onabaktý. Sonra o elindeki kaðýdý Rosenthal'e göstererek, "Sizi o pilottanayýrmakla çok doðru yapmýþýz General," dedi. "Onun canlý bir bombaolduðunu biliyor muydunuz?"

"Yoksa General de mi�?" diye atýldý Jimmy heyecanla.

"Hayýr, hayýr," dedi notu getiren doktor önlerindeki camý göstererek."General'in öyle bir durumu yok."

"Liderlerin yanlarýna konulan o ikiþer kiþi gibi," dedi Hans."Gerekirse uzaktan patlatýlacak birer Demokles'in kýlýcý... ya da kenditaraflarýna her olayý anýnda aktaran canlý kameralar� O pilot da oamaçla içimize sokulmuþ olabilir. Sizi kaçýrarak aramýza kolaycagirebilirdi. Bomba olmaktan baþka özellikleri de vardýr belki."

"Haklýsýn Hans," dedi Rosenthal, "ama o canlý bir bomba olduðunuzaten biliyor. Kendi durumunu bana yola çýkmadan söylemiþti. Tümsavaþçýlar için uygulanan standart bir iþlemmiþ o."

"Þimdiye kadar patlamadýðýna göre, buraya görevli gelmiþ olmalý,"dedi John, Hans'a bakarak. "Yoksa kaçtýðýný anladýklarý andapatlatýrlardý onu."

"Uydunun dýþýnda belli bir süre kalabiliyorlarmýþ," dedi Rosenthal."O süre dolmadan geri dönmeleri gerekiyormuþ. Burada zaten fazlakalamaz. Kana karýþtýrýlan bir sývýymýþ o bomba, temizlenmesi deolanaksýzmýþ."

"Gene de temizlemeyi bir deneyelim onun kanýný," dedi Prenses.

"Uçaðý inceletiyor musunuz?" diye sordu Hans birden Jenkins'e."Ondaki o manyetik kalkaný geçebilen aygýtý mutlaka elde etmemizgerek." Jenkins Hank'a baktý.

"Bizimkiler inceliyor," dedi Hank. "Bir patlama olursa biz dahadayanýklýyýz."

O sýrada Rosenthal boðulur gibi bir ses çýkararak titremeye baþladý.Gözlerinin beyazý dönmüþ, aðzý sonuna kadar açýlmýþtý. Çýrpýnýyor,ama baðlý olduðu için koltuktan kurtulamýyordu. Ön camdaki

302Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 303: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

göstergelerin tümü kýrmýzýya dönmüþtü ve korkunç bir hýzladeðiþiyordu.

"Belleði kendi kendine siliniyor," dedi doktor telaþla. "Ne oluyorböyle?"

"Patlamasýn?" dedi Jimmy korkuyla.

"Hepiniz dýþarý çýkýn!" diye baðýrdý doktor.

"Ben kalýyorum," dedi Prenses. Dudaklarýný ýsýrarak bir içerdekývranan adama, bir göstergelerdeki bazý yerlere dokunarak yenidüzenlemeler yapmaya çalýþan doktora bakýyordu. Yapabileceði hiçbirþey olmamasýnýn zavallýlýðý yüzünden okunuyordu.

"Hank sen uçaða git!" dedi Hans odadan çýkarlarken. "Ben pilot ilegörüþmeye gidiyorum. Jenkins sen de üssü savaþ durumuna sok!"

***

John ile Hans gene görüntüdeki çarpýþmalarý izliyordu.Heyecandan bir yere oturamamýþlardý. Uzaydan bile yer yer yandýðýgörülen dünya yuvarlaðýnýn önünde uçaklar birbirine kýyasýyasaldýrýyordu. Hepsinin içinde özellikle bir tanesi çok önemliydi onlariçin. Beþ dünya uçaðýnýn korumaya çalýþtýðý, Rosenthal'i Ay Üssü'negetiren uçak, þimdi L-5'e geri dönüyordu.

"Neden Hank da gidiyor?" diye sordu John.

"Uçaðý manyetik kalkandan geçiren aygýtý açamadýlar," dedi Hans."Bozup eldekinden de olmaktan çekindik. Hank pilotu alýp bu þansýkullanmak istedi. Kimseye haber vermeden gitmelerine ben izinverdim."

"Ya pilot bu arada patlarsa, demek istemiþtim. Hank�" dedi John.

"Onu darbeye dayanýklý cam bir bölmeye koyduk," dedi Hansyalnýzca. John, gözleri o uçakta baþýný salladý. Savaþ gemilerinintoplarýnýn ýþýnlarý parlýyor, dokunduklarýný patlatýp, sarý-kýrmýzý bir ateþtopuna dönüþtürüyordu. "Ayrýca onun orada olduðunu bilirlerse tutsakalmak için öldürmezler diye düþündüm. Ne de olsa bizim Lankaprojemiz o."

303Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 304: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Hans," dedi John ve bir süre durdu. "Eðer bu savaþta yenilir, ya dabirimize bir þey olursa� sonra söyleyemem belki... seni tanýdýðým içinçok mutluyum." Hans çok þaþýrdý. Yüzüne garip bir gülümseme yayýldý.

"Ne� neden söyledin þimdi bunu? Ne diyeceðimi þaþýrdým," diyekekeleyerek John'a baktý.

"Ben de ayný þeyi yapardým. Neyse� çok iyi savaþýyorlar," diyerekkonuyu gene süregelen savaþa çevirdi John. O sýrada Hank'ýkorumakla görevli uçaklardan biri turuncu bir buluta dönüþtü. "Zaten azolan bizimkilerin teker teker havaya uçtuklarýný gördükçe içimdaralýyor. Bir mucize gerekiyor bize."

"Korku," dedi Hans. "Senin de arkanda Azrail gibi bir Kopekbekleseydi, sen de onlar gibi ölümüne savaþýrdýn. Bak! Bizimkilerkalkana ne kadar yaklaþtý."

John farkýnda olmadan orta parmaklarýný iþaret parmaklarýnýnüzerine kývýrdý. Hank'ýn içinde olduðu, üzerinde LD-25 yazan uçakaradaki boþluklardan geçip, üzerine yaðan ýþýn selinden kaçmayaçalýþarak ýþýklý duvara yaklaþtý� yaklaþtý� deydi� yarýsýna kadariçine girdi veee� topunu ateþledi. Uydunun ortasýndaki küçük,yuvarlak bir tümseði hedef almýþtý. Ufak bir patlama oldu orada. Uçakbu arada bütünüyle kalkanýn içine girdi. Ayný noktaya peþ peþe ateþetmeye baþladý. Kovandan çýkan arýlar gibi bir sürü savaþ gemisiuydudan dýþarý fýrladý. O sýrada LD-25'in sürekli ateþ ettiði tümsekmüthiþ bir patlamayla havaya uçtu. Gözleri yakacak kadar parlak vebeyaz bir ýþýk dalgasý her yeri aydýnlattý. Kopan parçalar uzayda heryana savruldu. Patlamanýn etkisiyle uydunun yakýnýndaki uçaklar, buarada LD-25 de, epey ötelere savruldu. Ve� L-5'i saran kalkanýn ýþýklýduvarý yok oldu. Hans hemen kürsüdeki mikrofona uzanarak,

"Tüm dünya savaþ gemileri, dikkat!" diye seslendi. "Derhal L-5'esaldýrýn! Bu kýrmýzý kodlu bir duyurudur! Yineliyorum, bu kýrmýzý kodlubir duyurudur! Derhal L-5'e saldýrýn!"

"Gözlerime inanamýyorum," dedi John. L-5'in neredeyse dörtte biriyok olmuþtu. Ortasýndan ýsýrýlmýþ kapkara bir salam gibiydi karanlýðýniçinde. Bütün ýþýklarý sönmüþ, dönüþü garipleþmiþ, düzensiz biryalpalamaya dönüþmüþtü.

304Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 305: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Hank hasar raporu ver!" diye baðýrdý Hans sonra önündekimikrofona. "Hasarýný bildir Hank!" Hiçbir yanýt alamadý karþýlýðýnda.LD-25 amaçsýz bir þekilde salýnýyor ve giderek onlardanuzaklaþýyordu.

L-5'in çevresi birbirleriyle savaþan dünya ve uydu gemileriyledolmuþtu. Yedekte bekletilen bir filo da Ay Üssünden kalkmýþ savaþalanýna doðru gidiyordu. Ortalýk bir sürü hurda ve döküntüdengeçilmiyordu. Uçaklar birbiri ardýna patlýyor, uzay onlarýn turuncuýþýklarýyla aydýnlanýyordu. L-5'in ambarlarýndan bir sürü uçak dýþarýfýrlýyordu hâlâ. Bu arada Hans, LD-25'in rotasýný düzelterek Ay Üssünedoðru döndüðünü görüp sevinçle John'a gösterdi.

"Dönüyorum," diyen Hank'ýn zayýf sesini duydular. "Pilot öldü. Benyaralýyým. Uçakta hiç hava kalmadý. Bakalým geri gelebilecek miyim?"Acý acý gülümseyerek John'a döndü Hans. Gözlerinde dökülmeyenyaþlar vardý.

"Biliyor musun, bu savaþýn böyle biteceðini Ýndra bize anlatmýþtý,"dedi John, titrek bir sesle.

"Çok özledim onu da," diyerek arkasýný dönüp elleriyle gözlerini sildiHans.

"Söyle de sana Arcuna'yý anlatsýn," dedi John, onun omuzunavurarak.

***

LD-25 numaralý uçak boþ bir hangara alýndýktan sonra, kapýsýancak dýþarýdan zorlanarak açýlabildi. Ýçerisi iðrençti. Pilotun içindeolduðu cam bölme kýrýlmamýþtý, ama içi silme kan, et ve kemikparçalarý ile kaplanmýþtý. Yanmýþ pislik kokusu gibi çok garip bir kokusarmýþtý her yeri. Baygýn bulduklarý Hank'ý dýþarýya sedye ile çýkarýp,Lanka'dan getirtilen operatörlere teslim ettiler. Yaklaþýk üç saat sürenameliyatý sýrasýnda, bir kaç kez Lanka ile baðlantý kurulmasý gerekti.

L-5'in çevresindeki çarpýþmalar daha bir on saat kadar sürdü.Uydularýna dönme þansý kalmayan düþman uçaklarý genellikle intiharsaldýrýlarýyla kendilerini yok ediyor, ya da pilotlarýn patlamasýyla saf

305Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 306: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

dýþý kalýyorlardý. Sayýca çokluklarý bu þekilde yavaþ yavaþ eridi. Dahasonra uydunun içine inen savaþ, orada da on beþ saat kadar sürdü.Her duvarýn arkasý ile her odanýn dövüþe dövüþe alýnmasý gerekti.Sonunda, çoðu çoluk çocuk olan, yaklaþýk bir milyon kiþinin sað kaldýðýuydu dünyalý güçlere teslim oldu. Kopek ile yönetiminden kimseyibulamadýlar tutsaklar arasýnda. Ölülerin arasýnda da yoklardý. Hertarafa bir kez daha baktýlar. Yoklardý. Buhar olmuþlardý sanki. Bu aradaL-5 halkýndan geriye kalanlarýn, artýk yaþanamaz durumda olanuydudan bir an önce L-4'e, Ay Kolonisine ve dünyaya götürülmelerigerekiyordu. Yaþam sistemlerinin çoðu yok olmuþ, içerdeki havanýnbüyük kýsmý uzaya daðýlmýþtý. Oksijen üretim ünitelerinden pek azýdevredeydi. Hans o taþýnmalarý düzenlemek ve uydunun yenidenkullanýlabilmesi için gereken çalýþmalarý baþlatmak üzere L-5'e gitti.

***

"Çarpýþmalar þimdilik durdu," dedi John görüntüdeki Alwar ileKennedy'ye. Jimmy ile birlikte, o ikisine hem O'Hara'nýn mesajýnýiletmiþ, hem de olanlarý anlatmýþlardý.

"Bakalým nasýl olacak?" dedi Alwar. "Dünyada neredeysekullanýlabilir hiçbir þey kalmadý. Ýyi ki sizler vardýnýz da�"

"Bizimle ilgili bir melaneti yok etmek için geldiðimizi düþünün," dediJohn.

"Basit bir övgü deðildi söylediðim," dedi Alwar. "Biz bütün yaþamsistemlerimizi makinalara, bilgisayarlara, robotlara devredip kenaraçekilmiþiz. Bir enerji kesintisi tüm araçlarýmýzý devre dýþý býraktý. Sizingetirdiðiniz insanla kullanýlan araçlar olmasaydý, teslim olmaktanbaþka bir þey yapamazdýk. Uygarlaþmak insanýn elini kolunubaðlamaksa, oturup yeniden düþünmek gerekir, demek istemiþtim."

"Bizim o ilkel malzemeleri sizinkiler adam etmeseydi hiçbiryararýmýz olmazdý," dedi Kennedy. "Gene de ucuz kurtulduk sayýlýr."

"Odysse'yi bir ele geçirselerdi görürdünüz siz gününüzü," dediJimmy. "L-4 akýllý davrandý da, kimse dokunmadý ona, ama benimDaydream'imde taþ üstünde taþ býrakmadýlar."

306Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 307: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Onu demek istemiþtim," dedi Kennedy.

"Erkenden sevinmeye baþlamayýn beyler," dedi John. "Daha savaþbitmedi. Kopek ile Doktor'u bulamadýk henüz." Düþünceli bakýþlarla birsüre birbirlerini izlediler. "O'Hara ile iletiþim kurar kurmaz gene sizedöneceðiz." Selamlaþarak haberleþmeye son verdiler. John Jimmy ilesessizce bakýþýrken içeri Jenkins girdi ve,

"Ýkiniz de buradasýnýz. Ýyi," diyerek yanlarýna geldi. "Benden niyesakladýnýz?" diye sertçe sordu John'a. "O gemiyi Hank resmen bendençaldý. Bu güvensizliðin nedeni nedir?"

"Sen bir askersin Jenkins," dedi John. "Bazý konularýn gizlilikdereceleri olduðunu bizden daha iyi bilirsin. Güvenmesek seni buüssün baþýna getirir�"

"Hayýr güvenmiyorsunuz," dedi Jenkins sesini yükselterek. "Jimmyyüzünden güven duymuyorsunuz bana. Onu komik bir çocuk olarakgörüyor, yaptýklarýna oyun diye bakýyorsunuz. Ben de o çocuðakapýlanmýþ emekli bir askerim. Verilen buyruklarý uygularým yalnýzca.Öyle deðil mi?"

"Kimseye bir þey söylenmedi," diyerek araya girdi Jimmy."Arkadaþlar inisiyatif kullanmýþ. John ile ben bile sonradan öðrendikolayý. Gene de bu baþarý hepimizin."

"Saçma!" dedi Jenkins. "Bütün baþarýlar size yazýlýyor. Biz fikrimizisöylemeye kalkýnca susturuluyoruz. Asker dediðin düþünmez çünkü,bir robottur."

"Bu tartýþma burada bitsin!" dedi John Jenkins'e sertçe. Kapýnýnyanýndaki iki görevli yanlarýna geldi.

"Çýkabilirsin Jenkins," dedi Jimmy de Savunma Bakanýna. Jenkinsiki görevlinin arasýnda arkasýna baka baka toplantý odasýndan çýktý.

***

Aralarýna Noko'yu almýþ olan John ile Jimmy'nin karþýsýnda, Alwar,Kennedy ve O'Hara'nýn görüntüsü vardý bu kez. Yaþlý adamýn saðkolunun cüppesinin altýnda askýda olduðu belliydi. Yüzünde de yer yer

307Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 308: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

morluklar, þiþlikler vardý. Noko ona bir takým el iþaretleri yaparak selamverdi. Yaþlý adam sol eliyle benzer iþaretler yaparak ona karþýlýkverdikten sonra öbürlerini baþýyla selamladý.

"Hoþ geldiniz sayýn Elçi," dedi John. "Nasýlsýnýz?"

"Çok teþekkür ederim sayýn Profesör," dedi O'Hara. "L-5'in sizeteslim olmasý üzerine, bizim yanýmýzdaki temsilcisi kendini patlattý. Üçdeðerli arkadaþýmýz öldü, bazýlarý da yaralandý. Ben de birazetkilendim," diyerek sað kolunu iþaret etti.

"Geçmiþ olsun," dedi Alwar. O'Hara bir baþ iþaretiyle teþekkür ettiona.

"Bu kadarla kurtulabilmeniz bir þans doðrusu," dedi Kennedy.

"Gerçekten öyle sayýn Baþkan," dedi O'Hara ona dönüp. "Bildiðimkadarýyla siz benzer bir olaydan sað çýkamamýþtýnýz. Ama eðerDoktor'un temsilcisi de kendini patlatsaydý hiçbirimiz kurtulamazdýk. Oteslim olmayý seçtiði için bir zincirleme reaksiyon olmadý. Tanrýnýnkorumasýyla þimdi burada sizlerle birlikteyim." Bir süre sustuktansonra, "Þifreyi sizin çözdüðünüzü anlýyorum benim sevgili ýþýn kýzým,"dedi Noko'ya. "Size onun için ayrýca teþekkür ederim. Üstün bir zekaörneði gösterdiniz."

"Sizinki de çok ustaca idi sayýn Elçi," dedi Noko. Utancýndan yüzükýzarmýþtý ve önüne bakýyordu.

"Arkadaþlarýmýz Kopek ve ekibini L-5'te bulamadý sayýn Elçi,"diyerek uzamaya baþlayan sessizliðe son verdi John. "O patlamaylayok olmuþ olabilirler mi?"

"Olabilir," dedi O'Hara, ama bir süre düþündükten sonra,"olmayabilir de," diye ekledi. "Emin olmak için mikroskobik taramayaptýrmalýsýnýz orada. Uydunun havaya uçan kýsmýnda idiyseler bile,hücrelerinin izini bir yerlerde bulunabilir. Aklýma gelen baþka birolasýlýk, patlamadan hemen önce Doktor'un onlarý yanýna almýþolmasýdýr."

"Nereye?" diye atýldý Alwar. "Doktor size de bir kaçýþ yolu önermiþolmalý, diye düþünüyorum."

"Hayýr efendim, nerede olduklarýný bilmiyorum," dedi O'Hara

308Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 309: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yavaþça. "Sizinle savaþa girmediðimiz için bizi farklý tutmuþlaranlaþýlan."

"Özür dilerim sayýn Elçi," diyerek araya girdi John. "Sizi bulurbulmaz sorgulamaya baþladýðýmýzý düþünmeyin. Önerimizi kabul edipsavaþa katýlmamakla, baþarýmýza çok büyük bir katkýdabulunduðunuzu unutamayýz. Onun için en baþta, kiþiliðinizde tüm L-4halkýna teþekkürlerimizi sunmak istiyoruz."

"Sayýn üstadým," dedi O'Hara John'a dönerek. "Bir barýþ önerisigönderme inceliðini gösterdiðiniz için asýl biz size teþekkür borçluyuz.Milyonlarca kiþinin öldüðü bir savaþý üç ölü, bir kaç yaralýyla atlatmaolanaðý verdiniz bize. Uzayda kesiþen iki çizgi gibi olduk. Her birimizinkendine ait farklý gelecek beklentileri var. Önerinizi kabul edip buralarýterk etmekle, sizinle bir daha karþýlaþmamayý kesinleþtirmiþ oluyoruz.Bizi baþka bir zamana göndermeniz bizim için yeterli. Keþfinize sahipolma peþinde hiç deðiliz."

"Neden?" diye sordu Jimmy. "Ýlkelerinize mi uymuyor?"

"Tam öyle deðil çocuðum," dedi O'Hara ona bakýp. "Ahlakigelmeseydi hiç kullanmazdýk onu. Çok büyük bir keþiftebulunduðunuzun, fizikte bir çýðýr açtýðýnýzýn, insanlýðý yepyeni ufuklarataþýdýðýnýzýn farkýndayýz. Bizim onu kullanmamýz, Tanrýnýn sunduðu birarmaðaný kabul etmektir yalnýzca. Ancak zamana sahip olmayýgerçekten istemiyoruz. Biz evrene yayýlmak istiyoruz. Ýçinde yaratýlmýþolduðumuz bu evrene� Tanrý bizim burada olmamýzý istedi çünkü.Ýnsan geliþtikçe uzay küçüldü. Uzay küçülünce zamanýn ufku büyüdü.O büyüklük içinde tanrýsallýkla insanlýðýn sýnýrýný kendimize göre doðruçizmek istiyoruz. Tsiolkovsky'nin dediði gibi biz de, dünyanýn insanlarýnbeþiði olduðuna, ama sonsuza kadar beþikte yaþanmayacaðýnainanýyoruz. Çünkü yaþam bir tek gezegene hapsedilemeyecek kadardeðerlidir. Giderek uzaya daðýlan insanlar birbirinden kopupfarklýlaþýrmýþ. Olsun! Tek merkezli sistemlerin uygarlýðýmýza nezararlar verdiðini hepimiz çok iyi biliyoruz. Burada bir referandumyaptýk. Halkýmýzýn % 92'si boþ bir dünyaya taþýnmayý kabul etti.Ýstemeyen % 8'in de dilediði yerlere gitmelerini saðlayacaðýz. Baþkayerlerden bize katýlmayý isteyeceklere de kapýmýzý açýk tutacaðýz busüre içinde."

309Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 310: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Dindar biri olmama karþýn, sizi gerçekten anlayamýyorum sayýnElçi," dedi Kennedy. "Evrene yayýlmayý istiyorsunuz, ama zamanahayýr! Oysa ikisini de Tanrý yarattý. Bir çeliþki deðil mi söylediðiniz?Sonra, böylesine önemli bir geliþmeye arkanýzý nasýldönebiliyorsunuz? L-4'ün þimdiki halký zaman yolculuðunun yapýldýðýnýbiliyor. Bugün merak etmiyor olabilirler, ama ilerde de mietmeyecekler? Çocuklarýnýz sizin kadar kayýtsýz kalabilecek mi?Söylenceye dönüþüp, daha tehlikeli olmaz mý o bilgi zamanla? Sýrfzamandan öðreneceklerimiz için bu serüvenin içindeyiz biz. Þimdidenedindiklerimiz bile yeter gösterdiðimiz tüm çabaya. Geleceðe bakarakönü týkalý yollarda üstelemenin anlamsýzlýðýný gördük en azýndan."

"O da bizim dindar tarafýmýz sayýn Baþkan," dedi O'Haragülümseyerek.

"Tanrýdan kopmaktan çekiniyorlar," diyerek araya girdi Noko,çekingen sesiyle. Hepsi dönüp ona baktý. "Tanrý kendi yarattýðýzamanýn içindedir. Zaman yoksa, Tanrý yoktur. Zaman farklýysa, Tanrýda farklýdýr." Bunun bir tarikat bilgisi olduðu açýktý.

"Evet ýþýn kýzým," dedi O'Hara, ona sevecen bakýþlarla bakarak.

"Biz burada zamanla oynadýðýmýz için Tanrý'yý dejenere etmiþolduk," diye sürdürdü Noko. "Odysse'yi kullanarak Odysse'ninolmadýðý bir zamana gitmeleri, zaman orada tek parça olacaðý için,Tanrýnýn tartýþýlmaz birliðini bir kez daha saðlayacak." O'Hara baþýnýsallayarak ve gülümseyerek Noko'ya bakýyordu.

"Her yerde senin gibi ýþýnlarýn olduðunu bilmek bizim en büyükkývancýmýz kýzým," dedi o sözünü bitirince.

"Biraz önce isteyen herkesin size katýlabileceðini söylediniz sayýnElçi," dedi Alwar. "Janet Hopkins ile Mehdi Abbas da olabilir mi onlararasýnda? Hatta isterse Doktor Hopkins de�?"

"Neden olmasýn sayýn Baþkan?" dedi O'Hara. "Tanrý'nýn kullarýnýndiðer kullar tarafýndan hiçbir þekilde kýsýtlanmamasý gerektiðineinanýrýz biz. Kural koyma hakký yalnýz O'nundur. Biz saydýðýnýz okiþilerle bir iþbirliðine giremedik, çünkü onlar kendi kurallarýyla gelipTanrý'nýn bizim için oluþturduðu gücü ele geçirmek istediler.Misyonumuzla ilgili gibi görünüyorlardý, özellikle hanýmefendi, ama

310Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 311: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

düþüncelerimize hiç saygý duymadýklarý kýsa sürede ortaya çýktý. OysaKopek'e deðil de, birazcýk bize yakýn olsalardý bu savaþ hiç çýkmazdý.Evet sayýn Baþkan, buradan ayrýlýncaya kadar kapýmýzý bizim gibidüþünen herkese açýk tutmak istiyoruz. Sevgi ve barýþ adýna�"

"Görüþlerinize saygý duyuyorum," dedi John uzun süren birsessizliðin ardýndan. "Sizi anladýðýmý da sanýyorum, ama hak verdiðimanlamýna gelmiyor bu. Vermem de gerekmiyor zaten. Gandi,demokrasinin ayný þekilde düþünenlerin bir araya gelmesi olmadýðýný,farklýlarýn bir arada yaþayabilmesi olduðunu söylemiþti. Dediðiniz gibi,keþke uzayda karþýlaþan çizgiler olmasaydýk. Keþke buradakalsaydýnýz da birlikte farklýlýklarýmýzý yaþayabilseydik, ama ýþýn kýzýnýzBayan Noko Yamagata'yý bizim çeþitliliðimize kattýðýnýz bir armaðanolarak kabul edeceðimizi bilin lütfen."

"Çok güzel konuþuyorsunuz üstat," dedi O'Hara John'agülümseyerek. "Teþekkür ederim. Giderken üzüleceðimizisöyleyemem, ama sizleri çok özleyeceðimizi bilin sizler de. Doktor ilehanýmýnýn nerede olduðunu bilmiyoruz. Odysse ile kurduðu baðlantýdolayýsýyla sizi de bir anlamda kendi büyük riskinin içinde tutuyor.Ýsterseniz size Odysse'ye dýþarýdan yapýlan baðlantýlarýn nasýlkesileceðini gösterebiliriz. Ýstemediðiniz her þeyi kendi dýþýnýzahapsetmiþ olursunuz."

"Vay!" diye bir çýðlýk attý Jimmy.

"Onunla," dedi John da, "bizden isteyeceðiniz her þeyin bedeliniödemiþ olursunuz sayýn Elçi."

"Size teslim olan temsilcisi kanalýyla Doktor'a ulaþamaz mýyýz?"diye sordu Alwar.

"Ne yazýk ki hayýr sayýn Baþkan. Yalnýzca kendi mesajlarýnýgönderebiliyordu o. Bir sürü aynaya çarptýrýlan bir görüntü gibi�Milyonlarca olasýlýk içinde hangisinin doðru rota olduðu bilinmedendoðru adres bulunamaz, ama o kiþi üzerinde çalýþýrken Doktor'un sizinaranýzdaki temsilcisini tespit ettik."

"Yaa?" dedi John kuþkuyla.

"Kimmiþ?" diye atýldý Jimmy.

311Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 312: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Aydaki üssünüzün komutaný General Jenkins," dedi O'Hara sözüfazla uzatmadan. "Dediðimiz yöntemi Odysse'ye uygulayýnca onundýþarýya bir huni gibi uzandýðýný göreceksiniz siz de."

"Teþekkür ederiz," dedi John Jimmy'ye bakarak. "Bu bilgi bizim içingerçekten çok deðerli." Canýnýn ne kadar sýkýldýðýný belli etmekistemese de, sesinin titremesine engel olamamýþtý.

"Bir de, bizi gönderdikten sonra bizimle olan baðlantýnýzýkoparmanýzý rica edeceðim sizden üstadým," dedi O'Hara. "Bunun içinbana söz vermeniz yeterli."

"Nasýl isterseniz," dedi John yalnýzca.

"Dr. Gani ile, ortamýn koþullarýndan dolayý, yeterinceilgilenememiþtik. Onu çok ilgilendirecek bazý çalýþmalarýmýz var. HankSawana ile birlikte, çünkü onu da özel olarak kutlamak istiyoruz, biziziyaret etmelerini rica etsem, çok þey mi istemiþ olurum?"

"Dr. Gani'nin isteðinizi seve seve kabul edeceðinden eminim, amaHank arkadaþýmýz aðýr yaralý sayýn Elçi. Ne zaman düzelip ayaðakalkabileceðini bilemiyoruz. Gene de çaðýrýnýzý ileteceðim. Ancak Dr.Gani ile Dr. Kalender, Hank'ýn arkadaþlarýndan biriyle yanýnýza hemengelebilir."

"Çok, çok teþekkür ederim üstadým," dedi O'Hara. Sevincinigizleyememiþ, belki de John'un gösterdiði açýklýk karþýsýnda gizlemeyegerek görmemiþti. "Açýkça söylemek gerekirse, Dr. Kalender'inLanka'da yaptýklarý misyonumuzun Ýncil'i olmak durumunda. Çünküinsanlarýn genetik yapýsýný deðiþtirmeden uzaya açýlamayacaðýmýzýbiliyoruz. Ne bedenlerimiz, ne de psikolojimiz oradaki deðiþikortamlara uygun. Evrene zekâyý ancak farklý bedenlerde, olduklarýdünyalarda yaþayabilecek canlýlar biçiminde ekebiliriz. Sizin oradaedindiðiniz bilgileri istemeyi aklýmdan bile geçiremezken, siz onu altýnbir tepsi içinde önümüze koyuyorsunuz. Sizleri tanýdýðýma gerçektençok memnun oldum. Umarým her þey sizin dilediðiniz gibi olur."

"Sizin de sayýn Elçi," dedi John.

"Hoþça kalýn dostum," dedi Alwar.

"Güle güle sayýn Elçi," dedi Kennedy.

312Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 313: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Öbür tarafta görüþmek üzere babacýðým," dedi Jimmy de.

"Hoþça kalýn," dedi O'Hara, her birini ayrý ayrý selamlayarak. "Hoþçakal küçük ýþýn kýzým," dedi sonra Noko'ya dönüp. Sol eliyle bir takýmiþaretler yaptý ona. Noko da benzerlerini yaparak yanýtladý onu. VeO'Hara'nýn görüntüsü yavaþ yavaþ silindi. Onun biraz önce olduðu boþyere uzun süre dalgýn dalgýn baktýlar.

"Güle güle arkadaþ," dedi John yavaþça. "Ýyi yolculuklar. Seniözleyeceðim." Sonra öbürlerine dönerek, "O'Hara'yý yeni bir Musaolarak yolcu ettiðimizin farkýnda mýsýnýz?" diye ekledi. "Halkýný yanýnakatýp�"

"Gerçekten� ama birini aramýzda býraktýlar," dedi Jimmy, Noko'yabakarak. "Onlara bu kadar yakýn olacaðýný hiç ummazdým. Çok hoþ!"

"Benim yerim kocamýn ve sizlerin yaný," dedi kadýn kesin bir sesleyavaþça.

"Tamam, tamam," dedi Jimmy ellerini kaldýrýp korkmuþ gibi yaparak."Neden gitmedin diye sormadým."

John da Noko'ya bakýyordu. Onu kendi baþýna biri olarak deðil,Odysse'nin bir parçasý gibi görmüþtü hep. Yoo, hayýr! Hep sevmiþti osessiz kadýný, ama onun da dediði gibi, yeri hep Toshiki'nin arkasýndaolmuþtu. Çoðu zaman o sanki hiç yokmuþ gibi davranmýþlar, o dakendini ortaya atacak davranýþlarda bulunmamýþtý. Ona yeni bir gözlebakarken kadýnlýk, kiþilik, egoizm, kapris gibi kavramlar geçti aklýndan.Evde de böyle miydi acaba? Kocasý ne derse yapan, hiçbir sözünekarþý çýkmayan, kutsal köle gibi bir kadýn� Karýsýný ne çok özlediðinekaydý düþüncesi. Artýk çok daha dingin ve telaþsýz düþünebiliyorduonu. Gözlerinin önünde beliren ýþýltýlý gözleri epeydir yüreðiniacýtmýyordu. Acýya ve alýnyazýsýna karþý içinde yoðunlaþan öfke yeriniyavaþ yavaþ farklý bir sevgiye býrakmýþtý. Yaþarken sevdiðinden dahafarklý bir sevgiyle seviyordu sanki artýk onu. Gülümseyerek elini uzatýpgörüntüdeki karýsýnýn yanaðýný okþadý. O da sanki John'un eli gerçekdeðil de, kendisi gibi bir görüntüymüþ gibi, pembeleþen yanaðýný onauzattý.

"Zamaný dejenere etmek sizi rahatsýz etmedi mi Bayan Yamagata?"diye sordu Alwar, John'un düþüncelerinin arasýna girerek. "Yerinizkocanýzýn yaný olabilir, ama onu Odysse ile bizzat siz kurcalýyorsunuz."

313Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 314: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Geçmiþle þimdiyi karýþtýrmayýn sayýn Alwar," dedi Noko, yüzükýzararak. "Odysse ile yaþayan birinin deðiþmeden kalabileceðini nasýldüþünebilirsiniz?"

"Sizi suçlamak için söylememiþtim," dedi Alwar, özür diler gibi."Ama tanýyýnca ben bile etkilendim O'Hara'dan. Sanýrým siz de öyleProfesör Bach." John baþýný sallayarak onayladý onu. Bir sürebirbirlerine baktýlar. "Her neyse... ben bu arada herkesi bir arayagetirecek bir Barýþ Töreni düzenlemeyi düþündüm. Ne dersiniz?"

"Çok iyi olur ama�" dedi Kennedy düþünceli bir þekilde. "Ben dahaçaðýmýn insanlarýnýn bu konuda nasýl davranacaklarýný bilmiyorum. Birtakým yeni tartýþmalara mý yol açýlacak, yoksa içinde yaþadýðýmýz itdalaþýný yok edecek ortak bir amaç mý bulunmuþ olacak? Emindeðilim."

"Sanýrým her savaþ gibi bu sonuncusu da insanlara kýsa bir süreders olacak," dedi John ona. "Düþmanlýðýn ne boyutlaravarabileceðinin en çýlgýn örneklerinden birini yaþadýk burada. Hem dehiç gereði yokken�"

"Keþke ben de sizin kadar emin olabilseydim," dedi Kennedy içiniçekerek. "Keþke ben de�"

***

Odada yalnýz kalýnca bilgisayarda kendi adýna gelmiþ ve 'Çok Gizli'olarak kodlanmýþ bir notun olduðunu fark etti John. Þifresini girerekaçtýðý mesaj kýsacýktý; 'General Jenkins'i odasýnda kendini öldürmüþolarak bulduk.' Notu Dr. Hardy ve Teðmen Roberts adlý tanýmadýðý ikikiþi imzalamýþtý. Arkasýna yaslanarak gözlerini tavana dikti.'Doðruymuþ,' diye geçirdi aklýndan. 'Yargýlarýmýz ne kadar göreceli.General'i L-5'ten kaçýran pilot doðru yolu seçmiþ bir kahraman oluyorda, Doktor'a bilgi ileten kiþiyi hain diye damgalýyoruz hemen. Ben deWin Dawson'dan kuþkulanmýþtým, meðer Jenkins� Ýkisi de Jimmy'ninadamý idi. Dawson'u bana karþý savunmuþ, Jenkins'i savunmamýþtý.O'Hara onun adýný söyleyince kýzmýþtým. Demek ki karþý taraf

314Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 315: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

açýsýndan oldukça doðru bir seçimmiþ Jenkins. Ne sorunu vardýacaba? Ordudan baþarýyla emekli olmuþ, küçük ama önemli bircumhuriyetinin bakaný idi. Ne önermiþlerdi de, durumunu, adýný, hattayaþamýný riske atarak öyle bir ihaneti kabul etmiþti? Çok tuhaf! Hâlâinsanlarýn inançlarý doðrultusunda bir tarafý seçebileceðinidüþünmüyorum. Ya da kazanmak için güçlünün yanýnda olmakistemesini� Sanki herkes bizim tarafýmýzda olmak zorundaymýþ gibi...Megalomani bu, baþka bir þey deðil.'

'Geçmiþi ve ailesi araþtýrýlsýn!' diye bir not düþüp Jimmy ile Hans'agönderdi o gelen mesajý. Sonra iç haberleþmeden revire, Rosenthal'inodasýna baðlandý. Adam o küçük odadaki koltukta uyuyor, Prenses deyanýndaki bir sandalyeye oturmuþ onu izliyordu.

"Durumu nasýl Prenses?" diye sordu yavaþça, kadýný ürkütmemekiçin. O bakýþlarýný yavaþça yatan adamdan John'un görüntüsüneçevirdi ve gülümsemeye çalýþarak,

"Ýyi," dedi, ama sesindeki hüznü gizleyememiþti. "Her dakika dahaiyiye gidiyor. Bellek yenilenmesi %20'lere ulaþtý. Daha ne kadarýnýnyenilenebileceðini bilmiyor doktorlar. Gerçi þimdiye kadar olan dayetermiþ kendine yeni bir yaþam kurmasýna, ama iþlem sürüyor.Bakalým nereye kadar�"

"Gördüðüm kadarýyla kendini iþine adamýþsýn Bayan Nightingale,"dedi John onu biraz neþelendirmek için.

"Ne o? Baþka bir iþ mi vardý?" diye sordu Prenses.

"Yoo, hayýr!" dedi John. "Yalnýzca sevginin gücünü kutlamakistemiþtim." Ona ne Jenkins'i, ne de O'Hara ile görüþtüklerini anlattý.Nasýl olsa zamaný gelince her þeyi öðrenecekti.

"Seni çok seviyorum John," dedi Prenses gülümseyerek. "Teþekkürederim."

"Bir þey deðil Kraliçe. Ben de seni çok seviyorum. Ona iyi bak!"diyerek görüntüyü deðiþtirdi. Bu kez revirde Hank'ýn odasý belirdiönünde. Koca adam bir kaç tanesinin birleþtirilmesiyle yapýlmýþ büyükbir yataðýn içinde oturmuþ, yanýndaki doktorlarla konuþuyordu.Beklediðinden daha iyi görmüþtü onu. "Ziyaretçi kabul ediyormusunuz?" diye sordu.

315Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 316: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Çok sevinirim John," dedi Hank sol elini kaldýrarak. "Ben iyiyim.Merak etmeyin!"

"Çok hýzlý bir geliþme gösteriyor efendim," dedi doktorlardan biriheyecanla. Lanka'dan gelenlerden deðildi o. "Kýskanýlacak kadarçabuk yeniliyor kendini. Ýnanýlmaz! Harika!"

"Çok güzel," dedi John ona. "O zaman sana kýsaca, O'Hara ilekonuþup barýþ yaptýðýmýzý söyleyebilirim Hank. Onlar bize bir takýmbilgiler verecek, biz de onlarý geçmiþ zamanda boþ bir dünyayagöndereceðiz. Gitmeden önce Ýndra ve seninle görüþmek istedi."

"Öyle mi?" diye sordu Hank ilgiyle. "Neden?"

"Sanýrým hem seni merak ediyor, hem de kutlamak istiyor.Bilmiyorsun belki, ama sen her yerde günün adamýsýn. Ne günü�yüzyýllarýn kahramaný oldun. Kazandýðýmýz bu zaferi o pilotla sanaborçluyuz. Çok iyiydin dostum. Sana herkesten önce ben teþekküretmek istedim."

"Teþekküre gerek yok. Ben görevimi yaptým, demem gerekiyor,deðil mi?" diyerek gülmeye çalýþtý Hank. "Þey� yani� giderim...sevinirim," dedi ama, aklý bir þeye takýlmýþ gibiydi.

"Ne o Hank? Canýný sýkan bir þey mi var?"

"Yoo, hayýr," dedi Hank ve bir süre önüne bakarak sustu. "Ama�ben de... onlarla birlikte gitmek istiyorum."

"Ne� ne� neden? Nereden çýktý þimdi bu?"

"Þimdi çýkmadý John. Epeydir düþünüyordum. Lanka çok karýþýk biryer. Siz elinizi çektiðiniz anda çok gaddar bir kavga yaþanacak. Bazýtürler hepten yok olacak. Ama eðer O'Hara ile gidersem, o boþ yerdekendi soyumu oluþturabilirim. Cork çok haklýydý John. Benim dekahramaným o."

"Yaaa?" dedi John. "Yaþadýðý yeri beðenmeyip baþka cennetlerpeþinde koþan ilk kiþi o deðildi. Sen de sonuncu olmayacaksýn. Ogittiðin yerin cennet olmadýðýný anlayýnca ne yapacaksýn?" DurupHank'a baktý, ama o soruyu duymamýþ gibi önüne bakmayý sürdürdü."Biz de bu savaþ yoðunluðundan kurtulur kurtulmaz, Lanka'da birarada yaþayamayacak türleri farklý zamanlara daðýtmayý, iþin baþýnada seni getirmeyi düþünüyorduk. "

316Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 317: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"O sizin projeniz John. Ali çok iyi yapar onu. Eminim. Ben O'hara ilegitmek istiyorum. Bir soyun atasý olarak kendi yurdumu kurmak,türümü yayma misyonunu baþlatmayý düþünüyorum."

"O gideceðiniz zamanda insanlarla seninkiler iki farklý türoluþturmayacak mý? Orada da bir ayýklanma-kalma, ya da en azýndanbir üstünlük kavgasý olmayacak mý?"

"Olmayacaðýný umuyorum dostum. Çünkü bizim türümüzündýþýnda, barýþý gerçekten isteyenlerin bir tek onlar olduðunu gördüm.Ýki farklý türün birbirini etkilemesiyle daha mutlu bir dünya kurulacaðýnainanýyorum."

"Biz de bu savaþtan yeterince ders aldýk Hank."

"Umarým haklýsýndýr John. Umarým öbürleri de almýþtýr senin 'aldýk'dediðin dersleri. Gerçi sizin bir ders almanýz zaten gerekmiyordu.Barýþ okulundan diplomalýydýnýz siz. Asýl ders almasý gerekenlersehâlâ ortada yok. Deðil mi? Onlarýn neden olduðu bu yýkýntýyý adametme iþi de size kaldý."

"Gitmekte kararlýsýn galiba," dedi John. Hank yalnýzcagülümseyerek baþýný salladý. "Ýndra ile L-4'e giderken, sanaMahabbarata Savaþlarýný anlatmasýný iste. Olur mu sevgili Arcuna?"Bir süre susarak koca adamýn iri, siyah gözlerine baktý. "Sanayüreðimin en içten duygularýyla baþarýlar dilerim. Sizi çok merakedeceðiz, ama haberleþemeyeceðiz. Çünkü O'Hara baðlantýnýnkesilmesini istedi."

"Haklý. Gemilerin yakýlmasý gerekir. Ben de sizi merak edeceðim."

"Seni þimdiden özlemeye baþladým be Hank."

"Bir ara gel de, savaþ ve barýþ hakkýnda yazdýðým bir þiiri okuyayýmsana."

"Tamam koca romantik. Tamam," dedi John. Ona bakarken,yanýnda patlayan pilotu düþündü. Uçaktaki o iðrenç koku geldi aklýna.Ýçi kalktý. 'Nasýl dayandý onca þoka?' diye aklýndan geçirdi ama, 'Ruhuda kendi kadar saðlam,' diye yanýtladý kendini.

Daha sonra Ay Kolonisini arayýp Hakon Deray ile görüþtü. Önceyönetimi üstlenmesi konusunda gösterdiði sorumluluktan dolayý onu

317Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 318: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kutlayýp teþekkür etti. O'Hara ile yaptýklarý görüþmeyi özetledi sonra.Ardýndan oradaki durum hakkýnda bilgi aldý. Yapýlmasý gerekenlerkonusunda önerilerini sorduðunda Hakon, karanlýk yüzdeki üssünaydýnlýk yüzdeki koloninin bir parçasý yapýlmasýný, ikisinin yeraltýndanbir tünelle birbirine baðlanarak, özerk bir kurul tarafýndan yönetilmesigerektiðini söyledi. Nüfusu arttýrýlmalý, onun için L-5'ten taþýnangöçmenler orada kalmaya özendirilmeli, koloni ikinci sýnýflýktan birþekilde kurtarýlmalýydý. John ondan önerilerini bir taslak olarakhazýrlayýp, yapýlacak ilk Odysse Kurulu toplantýsýna getirmesini istedi.

"Alwar'ýn düzenleyeceði Barýþ Töreninde, hem Ay'ý, hem de Babil'itemsil edeceksin bu durumda," dedi sonra. Hakon düþünceli birþekilde baþýný sallayýp,

"Doktor ne olacak?" diye sordu.

"Henüz bilmiyoruz. Odysse'yi daha iyi korumaya çalýþacaðýz."Hakon dudaklarýný buruþturarak John'a baktý, ama bir þey söylemedi.

***

John, Benny ve Jimmy, Odysse'nin odasýnda, Pathummal'in L-4'tengetirmiþ olduðu bilgi kristallerine bakýyordu. Toshiki ile Noko ortadakimasanýn öbür tarafýndaydý ve hiçbiri oturmamýþtý.

"Bu lanet olasý fitilleri Odysse'nin kýçýna sokmak zorunda olmakhoþuma gitmiyor," dedi Benny. "Sýradan bir bilgisayar deðil ki, bizim tekvarlýk nedenimiz o."

"Kaç kez kontrol edildi, kimse bir þey bulamadý," dedi Jimmy."Lanka'da, Win'in laboratuarýnda... Toshiki ile Noko da inceledi. Hepsibunlarýn bizim için bir hazine deðerinde olduðunu söylüyor."

"Bizim tarafýn iyi niyetinden eminim," dedi Benny, "ama kabul etmekzorundayýz ki, O'Hara hepimizden akýllý. Teknolojik olarak bizden çokileri o manastýr fýrlamasý. Hiçbirimizin çakamayacaðý bir virüssokuþturmuþ olamazlar mý bunlarýn içine? Ne zaman hareketegeçeceðini bilemeyeceðimiz saatli bir bomba� kendi iþleri bittiktensonra� güümm! Neden olmasýn? Herif mesajýný Kopek'le Janet'in

318Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 319: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

gözlerinin içine baka baka göndermiþti bize. Bu kez atlatmasýgerekenlerse bir takým zamanlararasý yumuþakçalar�"

"Ne yapalým o zaman?" diye sordu Jimmy. "Kullanmayalým mýbunlarý?"

"Benimki yalnýzca kötümser bir varsayým," dedi Benny.

"Haklýsýn," dedi John. "Hepimiz senin kuþkularýný paylaþýyoruz.Odysse'yi korumak zorunda olduðumuzu da biliyoruz."

"Odysse'yi kullanacaklar, ama karþýlar ona," dedi Benny. "Odüþündürüyor beni. Burasýný, o kirletti diye terk ediyorlar. Bizimkonumuzu da bizden iyi biliyor herifler. Postalarken bir yanlýþlýkyapmayalým diye eksiklerimizi tamamlýyorlar. Herkes kontrol etmiþ.Kim o herkes? Win Dawson eþittir Jimmy. Yani o ne biliyorsa, Jimmykanalýyla biz de ayný þeyleri biliyoruz. Lanka derseniz tümüyle bizimbildiklerimiz üzerine kuruldu. Toshiki ile Noko da biziz. Onun için,'Kristaller temizmiþ,' demeyin bana. Ama görüyorum ki, bir tek bençýkýntýlýk yapýyorum. Ne diyeyim? Umarým yanýlýyorumdur."

"Bu kararýn oybirliðiyle çýkmasýný istiyorum Benny," dedi John.

"O zaman iþiniz çok zor," dedi Benny yüzünü ekþiterek.

"O kadar da zor deðil," dedi Jimmy ona. "Eðer bu kristallerde birvirüs varsa, zamanlararasý ayna simetrisi oluþturarak onu yokedebiliriz. Gerçi deneme olanaðýmýz yok, ama simetriler arasýndaki enküçük farklýlýðý Odysse hemen yakalar. Ayrýca onlar kendileri gitmekistiyor. Baðlantýyý keserek geri dönüþ kapýsýný kapatýyorlar."

"Ben ne diyorum, sen ne diyorsun," dedi Benny Jimmy'ye. "Benimkuþkum ilkesel."

***

Belki de Kopek'in kendine ayýrdýðý için yýkmadýðý Dünya BirliðiÖrgütü'nün merkezindeki büyük toplantý salonu son koltuðuna kadardoluydu. Duvarlarýn, yerin, tavanýn ve koltuklarýn renginden dolayý'Eflatun Salon' denirdi oraya. Iþýklardan oluþmuþ hareketli bir dünyaharitasýnýn önündeki uzun kürsüde Alwar ile Danýþmanlar Kurulu'nun

319Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 320: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

on sekiz üyesi oturuyordu. Prenses ile Win Dawson da aralarýndaydý.Salonun ilk üç sýra koltuðu koyu kýrmýzý döþemeleriyle diðerlerindenayrýydý ve günün onur konuklarýna ayrýlmýþlardý. Savaþta yararlýkgöstermiþ kiþiler veya onlarýn yakýnlarý idi oradakiler. Herkesten uzunboyuyla en sol-öndeki koltukta katlanmýþ gibi oturan Hank ile baþlayansýra, LD-25 numaralý uçaðýn içinde patlayan pilot Dan Rosenthal'insekiz yaþýndaki kýzý Helen ve yanýnda asker üniformasý içinde oturanGeneral Rosenthal ile sürüyordu.

Salonun iki yanýna baþka salonlarýn üç boyutlu görüntülerisýralanmýþtý. Alwar'ýn kürsüsüne göre soldaki duvarda üç,karþýdakinde bir, saðdakinde de gene üç görüntü vardý. Soldaki ilkgörüntü 1963'ün Birleþmiþ Uluslar Genel Kurul salonununki idi vetýklým týklým doluydu. Hatta koridorda biri sedyede, biri de tekerlekliiskemlede iki hasta vardý. Tüm ülkeler kral, baþkan, ya da baþbakanlardüzeyinde temsil ediliyordu. En önde beþ sürekli üye ülkenintemsilcileri vardý. Ortada John F. Kennedy, solunda Mao Tse-Tung veHarold MacMillan, saðýnda da Charles de Gaulle ile Nikita Kruþçevoturuyordu. Sanki bütün o soðuk savaþý, nükleer dalaþma vekamplaþmalarý onlar yapmýyormuþ gibi son derece masumgörünüyorlardý. Gerçi Mao ile Kruþçev'i yan yana oturtamamýþlardýama� olsun.

Onun yanýnda L-4'ün gri salonunun görüntüsü vardý. O'Hara ileSeçilmiþler kahverengi cüppeleriyle o büyücek odayý doldurmuþtu. Bukez sanki biraz daha aydýnlýk gibi idi orasý ve içindekiler açýkçagülümsüyordu. Üçüncüsü Ay Kolonisi'nin görüntüsü idi. Koloni'nin eskiYönetim Kurulu üyeleri ile o kurula atanmýþ eþit sayýdaki yeni üye birmasanýn iki yanýna karþýlýklý sýralanmýþtý. Savaþa karýþmadýklarý içineskilerin de kurulda kalmasýný öneren Hakon masanýn karþý ucundaoturuyordu. Alwar'ýn tam karþýsýndaki duvarda ise, yaralý L-5'in uzaydayalpalayan görüntüsü vardý. O karanlýk ve parçalanmýþ bidon korkusaçarak uzayýn soðuk karanlýðý içinde dönüyordu. Orasý adýna hiçbirtemsilci yoktu.

Eflatun salonun sað tarafýndaki ilk görüntüde, önde Odysse Kuruluyer almýþtý. Benny, Hans, Ali, Toshiki, Noko, Edwards, Jimmy,Pathummal, Sarah ve Marilyn ortalarýna John'u alarak ilk sýradaki

320Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 321: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

koltuklardaydý. Hemen arkalarýnda Babil Koloniler Birliði'nin Baþkan veSenatörleri, onlarýn da arkasýnda on iki koloninin Yönetim Kuruluüyeleri toplanmýþtý. John'un hemen arkasýnda oturan Hakon Derayayný anda hem orada, hem de karþýlarýndaki Ay Kolonisi'ningörüntüsünde yer almýþtý. Biraz dikkat edince bu farklý yerlerdegörünme olayýnýn onunla sýnýrlý olmadýðý görülüyordu. Zamanyolculuklarýna katýlmýþ kiþilerin bazýlarý bir kaç yerde birdenbulunuyordu. Prof. Edwards da hem 1963'ün salonunda, hem deJohn'un yanýnda idi örneðin. Sonra Ali, Jimmy gibi diðerleri� Butekniði Toshiki ile Win Dawson geliþtirmiþti, ama Odysse'yi bu ustalýklakullanmak Noko'nun becerisiydi.

Saðdaki görüntülerin ortasýnda Lanka temsilcilerininki vardý.Aralarýnda küçücük kalan Ali'nin olduðu o grup, birbirine benzemeyenüç farklý türden oluþmuþtu. Ýnsanlardan ayýrdedilmek için kendilerine'lanklar' diyen türler kendi içlerinde bir arada oturmuþlar, birlikteliklerinede Uluslar Birliði Konseyi demiþlerdi. Birbirlerini ayrý türler olarak deðilde, ayrý uluslar gibi görmeleri sevindiriciydi. Hank O'Hara'nýn peþindenboþuna mý gidiyordu? Yoksa kendi serüvenci ruhunun rüzgarý mýneden oluyordu o yolculuða? Hank onlarýn arasýnda yoktu. YalnýzAlwar'ýn Eflatun Salonunda yer almak istemiþti. Lanka Konsey'ineAli'nin yanýnda oturan karýsý Jar Sawana baþkanlýk ediyordu.

Sonuncusu Daydream Cumhuriyeti Senatosu'nun inanýlmazgörüntüsü idi. Baþlarýnda Jimmy ile arkadaþlarý Joe Near ile JackMercy'nin olduðu grupta kimler yoktu ki� Julius Sezar, Cengiz Han,Büyük Ýskender, Perikles, Hannibal, Attila, II. Ramses ve Kleopatra gibiünlü liderlerin yanýsýra Sokrates, Herakleitos, Arkhimedes, Buda,Konfüçyüs, Zerdüþt, Dante, Milton, Shakespeare, Leonardo da Vincigibi pek çok tanýdýk kiþi klima kumaþtan giysileri içinde 2100 adýnaoradaydý. Yüz kiþilik salonlarýnýn tamamý dolu idi onlarýn da. Ve bütüno görüntüler toplantýya katýlan her zaman diliminde canlý olarakyayýnlanýyor, o güne dek yapýlan bu en büyük yayýný yaklaþýk onbeþmilyar insan ile lank izliyordu.

Açýþ konuþmasýný, yerinde ayaða kalkarak Alwar yaptý.Zamanlararasý kapýnýn açýlmasýndan duyduðu mutluluðu belirterekbaþladý sözlerine. Ancak onun önlerine açtýðý müthiþ ufukta insanlarýn

321Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 322: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

evrenin gizini çözmekle uðraþacaklarýna, hoþgörüsüzlük ve hýrsýnneden olduðu bir savaþta boþu boþuna pek çok þeyin yitirildiðinisöyledi. Kendi dünyalarýnýn ekonomik deðerinin %60'ýnýn yokolduðunu ve tüm sistemlerinin çalýþamaz duruma geldiðini, kazanýlanbarýþý geçmiþten gelip yanlarýnda yer alma yürekliliðini gösterenatalarýna borçlu olduklarýný anlatarak sürdürdü konuþmasýný.Zamanlararasý iþbirliðinin baþarýsý olan bu zaferden alýnacak pek çokdersin olduðunu ekledi sonra. Bir özeleþtiri yapmak gerekirse,uygarlýklarýnýn insaný göz ardý etmiþ olduðunu, bir kýsmý hýzlageliþirken büyük çoðunluðun olayýn dýþýnda kaldýðýný ve giderekmakasýn arasýnýn açýldýðýný yeni fark etmiþlerdi. Mehdi Abbas o toplumdýþýna itilmiþlerin çobaný olmuþ, içlerindeki öfkeyi patlama noktasýnagetirip kötülerin hizmetine sunmuþtu. Gerçi yapýlan her savaþtan sonrayeterince ders aldýðý sanýlan insanlýðýn bir süre sonra yeni bir savaþakalkýþtýðýný, ama kendilerinin hâlâ bir umut taþýdýðýný, savaþlarýn artýkyapýlamaz kýlýnmasýnýn yollarýnýn bulunmasý gerektiðini belirtti.Kimseyi dýþarda býrakmadan tüm insanlýðý içine alacak yeni birprogram yapýlmalý, daha doðrusu yeni bir oyun tarzý bulunmalýydý.Bunun için Dünya Birliðine baðlý bir Ekonomik Güvenlik Konseyioluþturmayý düþünüyorlardý. Bu konsey elde edilen tüm deðerlerinherkese ulaþmasýný saðlamalýydý. Çünkü onlara göre, dünyaya sahipolunmasý bilginin yayýlma oranýna baðlýydý. Deðerler bilgi ileoluþuyordu. Bu kez de bu iþi beceremezlerse gelecek kuþaklar onlarýyaþadýklarýndan ders almayan ahmaklar sürüsü olarak suçlamaktançekinmeyecekti. Son bir kaç gün içinde ölen bir milyara yakýn insanýnsavaþlar tarihinin son kurbanlarý olmasýný diledi. Son olarak kendisaflarýnda savaþa katýlanlar adýna John Bach, John Kennedy, JimmyOcean, Hakon Deray ile Hank Sawana'ya ve tarafsýz kalarak onlaradolaylý yardým etmiþ olan Kevin O'Hara'ya ayrý ayrý teþekkür etti.Hank'tan söz ederken ona 'titan' demesi bütün gruplarýn koca lankýalkýþlamasýna neden oldu.

Alwar'ýn arkasýndan söz alan Kennedy konuþmasýna, savaþlarýnartýk yapýlamaz kýlýnmasý konusuna yürekten katýldýðýný söyleyerekbaþladý. Zamanlararasý barýþýn tek tek her dönemdeki barýþtan dahaönemli olduðunu söyleyip, kazanýlan zaferi barýþçý küçük balýklarýnbirleþerek köpekbalýklarýný yenmesine benzetti. Silah güçlerinin

322Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 323: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yetersiz olmasýna karþýn haklýlýklarýna olan inançlarý onlara bu yoluaçmýþtý. Alwar'a bakarak, bu son savaþtan kendi zamanlarýnýn bazýdersler aldýðýný belirtti. Daha önce A.B.D. ile S.S.C.B. arasýndaoluþturulmak istenen tüm barýþ çabalarýna karþýn, iki ülke ordularýnýniki kez karþý karþýya geldiðini anýmsattý. Bir kez Berlin'de, bir kez deKüba'da savaþ çýkmasýna ramak kalmýþtý. Oralarda çýkacak nükleersavaþlarýn tüm insanlarý etkileyeceðini herkes biliyordu, ama gene deönü alýnamamýþtý geliþmelerin. Ancak bu kez, yani bir hafta önce,5.Aðustos.1963'de Ýngiltere, A.B.D. ve S.S.C.B. arasýnda Moskova'da,Nükleer Denemeleri Yasaklama Antlaþmasý imzalandýðýný açýkladý.Geçen bir hafta gibi kýsa sürede yüzden fazla devletin o antlaþmayaimza koyduðunu, Fransa ve Çin gibi henüz imzalamayan ülkelerin dekatýlýmýyla olayýn dünyasal bir oybirliðine dönüþmesini bekledikleriniekledi, Mao Tse-Tung'a bakarak. O iki elini yana açarak gülümsediyalnýzca.

Daha sonra söz alan O'Hara, bir veda konuþmasý yaptýðýnýsöyleyerek sözlerine baþladý. Kendinden önceki konuþmacýlarýn barýþözlemiyle dolu sözlerine Daydream Cumhuriyeti Senatosu'ndaki ünlüsavaþçýlarýn bile karþý çýkmayacaðýný sanýyordu. Ancak gene osalonda olan Herakleitos'un dediði gibi, içinde savaþý gizleyen barýþdiyalektiðin özünü oluþturuyordu. Dolayýsýyla ikisi her zaman birlikte veiç içe olacaktý. O yüzden kendileri, barýþla birlikte varolup savaþýnyerine geçecek baþka bir unsur arayýp bulmuþlardý; o da barýþý evreneyayma savaþýydý. Onu yaþamlarýnýn amacý yaparak sürekli kýldýklarýnýanlattý. Barýþ isteyenler de savaþýn yerine onun gibi sürekli bir amaçkoymak zorundaydý. Odysse'nin onlarla iliþkisini keseceði konusundasöz verenlerden kuþkularý yoktu, ama ilerde Odysse'yi izinsizkurcalayan bazý torunlar olursa, karþýlarýnda gerçek barýþýn çiçekaçmýþ olduðu, evrene yayýlmýþ bir bütün ülke bulacaklarýný söyleyereksözlerini tamamladý.

Son sözü alan John konuþmasýna, gidenlere baþarý dileklerinisunarak baþladý. Yaþam içindeki geliþmenin çeliþkilerde yattýðýný,öleceðini bile bile L-5'ten kaçan pilot Rosenthal'in gönlünün dünyada,L-5'i yok eden Hank'ýn gönlünün de O'Hara'nýn düþlerindeki cennetteolduðunu söyledi. Bu çeliþki gibi görünen çeþitliliðinin aslýnda kültürel

323Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 324: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

bir erginliðe açýldýðýný, O'Hara her ne kadar inanmasa da, asýlçeliþkinin kendi içimizde olduðunu, bizi onun yaptýðýný, nereye gidilirsegidilsin kendimizi de yanýmýzda taþýyacaðýmýz için ondan kurtuluþunolmadýðýný anlattý. Ayrýca o çeliþkinin bir itici güç olduðunu, örneðin bubarýþý kalýcý kýlma çabalarýný Doktor Hopkins ile Kopek'in çýkardýðýsavaþa borçlu olduklarýný söyledi. Onlarý henüz bulamadýklarýný, amaartýk korkmalarýna gerek kalmadýðýný, yalnýzca buradabulunamadýklarý için onlar adýna üzüldüðünü söyleyip,

"Keþke onlar da aramýzda olsalardý bugün," diyerek bitirdi sözlerini.

Ondan sonra savaþ kahramanlarýnýn ödüllendirilmesine geçildi.Hank'ýn, madalyasýný takmasý için Alwar'ýn önünde yere diz çökmesiherkesi güldürdü. Patlayan pilotun kýzý Helen'in babasýnýn madalyasýnýalýrken aðlamasý pek çok gözde yaþa neden oldu. Ayný küçük kýzýnRosenthal'in elini tutarak madalyasýný almaya götürmesi de çoðu kiþiyihüzünlendirdi. O törene çaðýrýlmýþ olanlarýn hepsine madalya veniþanlarý alkýþlarla verildikten sonra, L-5'in karþý duvardaki görüntüsüsilindi. Yerine 300 kiþilik bir orkestra ile 300 kiþilik bir koro geldi. Herkesoturduðu yerde o tarafa döndü. Iþýklar biraz kýsýldý ve Hank'ýn savaþ-barýþ konulu þiiri üzerine L-4'te bestelenen koral eser seslendirildi.Yapýlan müzik ve arkasýnda yer alan savaþ görüntüleri tüyleri dikendiken edecek kadar etkili idi. Gösteri patlayan bir L-5'in içine düþerekbitti en sonunda. Tüm gruplar sahnedekileri uzun bir süre ayaktaalkýþladý. Sonra, önce orkestra ve koronun görüntüsü yok oldu,ardýndan sýrayla diðerleri.

Kendi küçük zamanlarýnýn içinde hiç olmadýklarý kadar yoðun biryalnýz býrakýlmýþlýk duygusu içine düþtüler. Oysa, eskiden olduðu gibi,kendi kalabalýklarý arasýndaydý her biri.

"Her halde onlar da bizim þimdi dinlediðimiz sessizliði dinliyordur,"dedi Benny yanýnda oturan John'a, uzun süren bir suskunluðunardýndan.

324Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 325: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

13.

Zavallý insanoðlu, sen Tanrý'yý kendinde taþýyorsun.

Dido Sotiriyu

Odysse'nin yeþil ýþýk küresinde o zamana kadar görmedikleri birkarmaþa vardý. Sanki uzayda ýþýk hýzýyla gidiyorlarmýþ, ya da evreniniçine çekiliyormuþ, daha doðrusu düþüyorlarmýþ gibi bir görüntüyüiçleri süzülerek izliyorlardý.

"Ne kadar kaldý?" diye sordu Benny.

"28 dakika 16 saniye," diye yanýtladý Noko onu.

Odanýn karanlýðýnda Odysse'nin o bulanýklýðý önünde oturanlarýaydýnlatýyordu. John, Benny, Ali, Jimmy ile baþlarýnda birer düþüncebandý olan Toshiki ve Noko, diðer zamanlar adýna da Jar, Hakon, Winve Edwards idi onlar.

"Nasýl gidiyor?"diye yavaþça sordu John, yanýnda oturan Noko'ya.

"Hiç bir sapma olmadý þimdiye kadar," dedi kadýn. "Sürekli yeþilaralýktayýz."

"Ýþin bu kadar düzgün gitmesini, Hank'ý vermek pahasýna aldýðýmýzo kristallere borçluyuz," dedi Toshiki, Benny'ye bakarak.

"Hank'ý biz vermedik," dedi Jar. Gizleyemediði bir öfke sesini iyicetizleþtirmiþti. "O kendi gitti. Ayrýca gidip gitmediklerini de bilmiyoruz.Siz öyle söylüyorsunuz."

"Odysse öyle söylüyor," dedi Noko.

"Biliyorum, biliyorum," dedi Jar ona. "Hepsini biliyorum. Göndermeiþleminden sonra sýyýrma programý devreye girecek. Önce L-4 ileiliþkimiz kesilecek, sonra diðer zaman tünelleriyle."

"Umarýz," dedi Benny. "Birazdan ne olduðunu göreceðiz." Sesioldukça sýkýntýlýydý.

325

Page 326: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Eðer Doktor bir kara delikte hiç zaman geçirmeden bekliyorsa,"dedi Edwards, "ne olup bittiðini anlayýncaya kadar iþini bitirebilirmiyiz?" Diðerleri ona baktý. "Yani onlarýn oradaki bir anýnda biz çok þeyyapabiliyorsak, çýkarlarýna gibi görünen o olay bize çalýþýr. Onlar birönlem alýncaya kadar söküp atarýz hepsini Odysse'den."

"Ben onlardan korkmuyorum," dedi Benny yüzünü buruþturarak."Odysse'den çekiniyorum. Zamanýn uzunluðu, kýsalýðý fark etmez.Hepsi onun zaten." Edwards bir þey söylemeden baktý ona.

"26 dakika kaldý," dedi Noko.

"Ne olacaðýný 26 dakika sonra göreceðiz," dedi John. Onun dasesinde saklayamadýðý bir sýkýntý vardý. Baþýný Odysse'den öteyeçevirdi. En arkada tek baþýna oturan Jar'ýn gözlerinden iki damla yaþýnsüzüldüðünü gördü. Þaþýrdý. Lanklarýn aðlamayacaðýný düþünmüþtünedense. 'Hank'ýn yaptýðýný yapar mýydým ben?' diye düþündü.'Arkamda beni bu kadar seven bir kadýný býrakýp, dönmemek üzereçekip gider miydim? Hayýr, yapmazdým sanýrým� yani herhalde. Sevgiaðýr bir þey. Sevdin mi, kendinden aðýr basar karþýndaki. Ben nasýlbýrakýp giderdim Eve'i? Þu an bile sahip olduðum her þeyi onun içinterk edebilirim. Bütün bunlarý� Odysse'yi� Evet, ama bu kadýn dayapmadý o iþi. O kadar sevmesine karþýn erkeðinin peþinden gitmedi.'Gözlerini kapatýp karýsýný düþünmeye çalýþtý. Önünde bir sürü eskigörüntü uçuþtu, ama Eve yoktu aralarýnda. Kendini zorladý. Hayýr!Yüzünü gözlerinin önüne getiremiyordu onun. Kýrdaki koþmasýný,evlendikleri gün ettikleri dansý, çok sevdiði askýlý pembe elbisesini,spagetti karýþtýrýþýný, hatta saçlarýný tarayýþýný bile görebiliyordu da,yüzü aklýna gelmiyordu. Telaþla gözlerini açarak Jar'a özlemle baktý.En azýndan aðlayabilmek isterdi. Yerinden kalktý. Orada oturupOdysse'ye bakmaktan baþka bir þey yapamýyor, kendilerini boþuboþuna geriyorlardý. Kalan o dakikalar nasýl olsa geçecekti. Hiçgeçmediði, durduðu olmamýþtý onlarýn. "Benimle kaðýt oynamakisteyen var mý?" diye sordu. Zorla gülüþtü çevresindekiler, ama kimseyerinden kalkmadý. Odanýn karþý tarafýna yürüyüp sýrtýný duvaradayadý. Odysse ile önündekileri oradan izlemeye baþladý.

***

326Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 327: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Her þey umduklarý gibi gitmiþ, L-4'ü olduðu yerde býrakarak,içindekileri hiçbir aksilik çýkmadan Eksi-30,000'e göndermiþlerdi. Üçdakikadýr Ganj Vadisinde idi O'Hara ile halký. Gönderme iþlemininardýndan Odysse kendini formatlayýp bir daha ulaþýlmamak üzereonlarý kendi uzay-zaman giriþiminden sýyýrmýþtý. Eksi-30,000'de birsüre oyalanan sýyýrma iþlemi aradaki zamaný hýzla tarayarak gelmiþ veEksi-20,000'de aðýr aðýr iþlemeye baþlamýþtý bu kez.

"Lanka'yý da kurban vermesek bari tanrýlara," dedi Ali. "Bir aksilikolursa, iþlemi durdurarak kurtarabilir miyiz onlarý? Yoksa iþ iþtengeçmiþ mi olur?"

"Lanka'ya çok gidilip gelindi," dedi Toshiki. "En kýsa tüneli býrakýpdiðerlerini yok edecek."

"Onlarý hepimiz biliyoruz bozuk surat," dedi Benny sinirle."Sussana!"

"Benny sana ne olu�" diyecek oldu Win.

"Sen de sus!" dedi Benny ona da ve Odysse'ye doðru eðildi. "Eksi-20,000'i yitirirsek biz kalýr�" derken sustu ve önündeki numaratörebaktý. Sýyýrma iþlemi Eksi-20,000'i geçip yeniden hýzla ilerlemeyebaþlayýnca tuttuðu soluðunu býrakýp, "�mýydýk bilmiyorum," diyetamamladý sözünü. Lanka uzay-zaman giriþiminden silinmemiþti.Benny neredeyse neþeli bir sesle, "Aramýza hoþ geldiniz Jar," dediarkadaki dev kadýna. "Yeniden hoþ geldiniz." Gitti ve oturan kadýnýnpullu yanaðýný öptü.

"Hoþ bulduk," dedi Jar ona gülümseyerek. "Ben sistemdenkopmayacaðýmýzdan zaten emindim."

"Eksi-8000'leri kolay sýyýrdý. Þimdi burada, Eksi-7650'deoyalanýyor," dedi Toshiki.

"Çok normal," dedi John yanlarýna gelerek. "Burasý da en çokkullanýlan yerlerden biri." Sesi oldukça ciddiydi gene. "SonraOdysse'nin kendisi de burada." Uzun süren bir sessizlik oldu.

"Bu iþi atlatalým hepinize birer þeker vereceðim," dedi Benny.

"Bonkör Yahudi," dedi Jimmy. Herkes gülümser gibi oldu. Uzun birsessizlik daha�

327Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 328: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Girit'teki koloni yok oldu," diye baðýrdý Noko telaþla.

"Ne oluyor?" diyerek onun yanýna koþtu Benny.

"Bilmiyorum," dedi Noko. Odysse ile ilgileniyordu. "Sanki atomlarýçözülüp daðýldý."

"Sarah neredeydi?" diye sordu John.

"Marilyn ve Ýndra ile birlikte Mýsýr'a gideceklerdi," dedi Benny çabukçabuk. "Neden Lanka'da deðil de, burada oldu?" diye sordu sonra.

"Sanki içsel bir þey�" dedi Noko. "Odysse'yle ilgili gibi�"

"Durdurun iþlemi!" diye seslendi Benny.

"Hayýr!" dedi Noko. "Girit'ten bir tepki aldý Odysse. Doktor oradaydýgaliba."

"Ya da kendi olduðu boyuta oradan geçmiþ olabilir," dedi John.

"Ýþlemi durdurun!" dedi Benny bir kez daha baðýrarak. "Her þeyi yokedeceksiniz."

"Hayýr!" diye baðýrdý John da. "Sakýn yapma Noko! Zamaný durdur!Tam Girit'in yok olduðu ana geri dön ve zamaný durdur!"

Noko hýzla Odysse'ye yöneldi. Iþýk küresindeki uzay-zaman giriþimibirden küçülerek parlak bir noktaya dönüþtü ve odadaki herkes birerkaraltý olarak kaldý.

"Ne oldu?" diye sordu Hakon çekinerek.

"Biz de bir kara deliðe çekildik," dedi John. "Eðer tahminimdoðruysa� yani Odysse tam yerine indiyse� iþlem sürdüðü için�onlarý burada yakalayabiliriz sanýyorum."

"Geride býraktýklarýmýz ne oldu?" diye sordu Ali. "Onlarý bir dahanasýl bulacaðýz?"

"Onlarý yitirmedik, merak etme!" dedi John. "Zamaný yenidençalýþtýrýnca çýktýðýmýz ana geri döneceðiz."

"Umarým," dedi Benny Ali'ye, sert ve küskün bir sesle. "Eðerburadan çýkmayý baþarabilirsek� Bir daha hiç dönemeyebiliriz yanionlara aslaným."

328Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 329: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Tartýþacak zamanýmýz yoktu Benny," dedi John. "Onlar buralardabir yerlerde olmalý. Sýyýrma iþlemi olduklarý yere gelince, kendilerinikorumak için Girit'i öne atýp, bizi kandýrmak istediler. Eðer iþlemidurdursaydýk onlarý kendi elimizle korumuþ olurduk. Onlar dýþardanbizim Odysse'mizin içinde gizlenebiliyor, hatta iþlemlerimiziyönlendirebiliyorsa, biz çok daha iyisini yapabilmeliyiz. En azýndan birkara deliðe girip çýkma riskini göðüslemeliyiz."

"Biz þimdi bir kara delikte miyiz?" diye sordu Jar. John ile Jimmybaþlarýný salladýlar. "Bu odanýn dýþýnda ne var?"

"Babil," dedi John. "Yalnýzca Babil."

"Buraya hapsolduk," dedi Benny. "Öbürleri bir yerlerde, amaSarah'ýn sevgili Girit'i pýt diye yok oldu." Kimse bir þey söylemedi ona."Sonsuza dek... o� o� iþte o bir Atlantis oldu. Kýzýldeniz'de mavnabatýrma iþine Atlantis adýný koymuþtuk. Ne komik!"

"Diðerleri de gitmiþ olabilir mi?" diye sordu Edwards. "Belki de Babiltek baþýna kalmýþtýr. Öbürlerini bakamýyoruz ki."

"Her þeyi anlayacaðýz," dedi John. "Kimse panik yapmasýn."

"Sen kimseye sormadan cart diye þalteri indir," diye baðýrdý Bennyona, "sonra da gel, 'panik yapmayýn' de." Odanýn öbür ucuna doðruyürüdü, biraz durduktan sonra, "Lanet olsun!" diyerek odadan çýktý.

"O yaygaracý herif gittiðine göre daha rahat düþünebiliriz þimdi,"dedi Jimmy. "Paniðe gerek yok. Haklýsýn John. Ayrýca yaptýðýn iþ sonderece doðruydu. Sanýrým onlarla ayný kara delikteyiz þimdi. Öbürkoloniler de," dedi Edwards'a dönerek, "býraktýðýmýz yerde hiçbir þeyolmamýþ gibi kendi günlerini yaþýyor. Geri dönemezsek yaþamlarýnýbizsiz sürdürecekler. O kadar."

"Ne kadar basitmiþ," dedi Edwards, yüzünü buruþturarak.

"Kendisi burada yaþlanmýyor, Sarah orada yaþlanýyor, diye kýzdýbelki de Benny," dedi Hakon. "Giderse yaþlý bir Sarah bulacak diye�?"

"Keþke öyle olsa," dedi Jimmy. "Zaten Sarah'a göre karttý, birazdengelenmiþ olur yaþlarý."

"Þimdi ne yapacaðýz?" diye sordu Ali.

329Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 330: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Önce þu Benny'ye bir seslenin de, o da burada olsun," dedi John.Hakon yavaþça yerinden kalkýp dýþarý çýktý. "Odysse'ye mekanda birpencere açýp tarama yaptýralým. Girit'ten gittilerse olduklarý yereuzanan tüneli o þekilde bulabiliriz."

"Evet, haklýsýn," dedi Win ona katýlýp.

"Odysse onun zamanla baðlantýsýný koruyabilir," dedi Toshiki de.

"Ne kadar karýþýk her þey," dedi Edwards yerinden kalkarak. "Beneskisine göre bir fark göremiyorum, ama siz neler konuþuyorsunuz." Osýrada Benny ile Hakon içeri girdi.

"Gel Benny!" dedi John. "Odysse'ye bir�"

"Hemen üç boyutlu bir mekan penceresi açalým," dedi Benny onunsözünü keserek. "Ama zamandan kopuk olmasýn. Nereyesürüklendiðimizi bilemeyiz yoksa."

"Biz de tam onu konuþuyorduk," dedi John ve baþýný Noko'yasalladý. Jimmy ile Win de kadýnýn yanýna geldi.

"Hiç denenmedi bu iþ, deðil mi?" diye sordu Jar.

"Þimdiye kadar denenmiþ neyi yaptýk?" diye sordu Jimmy ona. "Senbile bir ilksin."

"Evet, ama," dedi Jar, "kolunu bacaðýný koparýyormuþuz gibidüþünmesin. Ne de olsa bir makine� Önce tünellerini kopardýk. Bir deboyutlarýný týraþlarsak�"

"Biraz önce hiç tartýþmadan tek boyuta indi," dedi Noko ona. Kimsebaþka bir þey söylemeyince John baþýyla Noko'ya bir kez daha iþaretetti. Hepsi soluðunu tutarak kadýnýn küçük parmaklarýný, hiç gereðiyokken, düþünce bandýna basýþýný izledi. Havada duran küçük parlaknokta yavaþ yavaþ büyürken oda da soluk bir þekilde aydýnlanmayabaþladý. Yeþil ýþýk küresi boþ olarak ortaya çýktý.

"Anladý," dedi Noko sevinçle. "Bizi gene utandýrmadý." Bir süresonra önlerinde bazý þekiller belirmeye baþladý, ama sonra birdenkarlandý yeþil küre.

"Olmuyor mu?" diye sordu Jar, Benny'ye.

"Galiba," dedi Benny, gözlerini önündeki ýþýk küresindenayýrmadan. "Buralarda dolaþmýþ olmalýlar."

330Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 331: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Sýyýrma iþlemi de yeniden baþladý galiba," dedi Edwards.

"Evet," dedi Win, sayýlarýn olduðu sað alt köþeye bakarak. "Zamanyeniden devreye girdi. Eksi-2000'lerdeyiz þu anda. Sýfýra doðru gidiyor.Onlarý arýyor."

"Sýfýrda durup bebek Ýsa'yý kucaklamak isterdim," dedi Ali.

"Doðumunu kutsamaya gelen Ýranlý magiler gibi," dedi Edwards."Ama onu Nasýra'da küçük bir çocuk olarak bulabilirsin ancak. M.Ö.12ile M.Ö.4 arasý bir tarihte doðmuþ çünkü."

"Sakýn durma!" diye seslendi Benny Noko'ya.

"Bu arada size, Odysse'nin yorgunluk belirtileri göstermeyebaþladýðýný söylemek zorundayým arkadaþlar," dedi Ali. "Az kaldý diyedile getirmek istemiyordum ama� onu biraz dinlendirmemizgerekebilir."

"Hey! Bakýn! Bir þeyler oluyor," dedi Jimmy heyecanla. Küredekikarlanmanýn içinde bazý görüntüler belirmeye baþlamýþtý. Yavaþ yavaþsivri bir yapý� bir piramit� merdivenli bir piramit� bir piramidin tepesigeldi görüntüye. Giderek netleþti ve Orta Amerika'dakilerebenzeyenlerden biri çýktý ortaya. Tepedeki taþtan odanýn önündebirileri vardý. O hareketsiz görüntüye bakýp,

"Doktor bu!" diye baðýrdý Ali. Biraz sonra gerçekten bir grup insanýnortasýnda uzun beyaz saçý, sakalýyla Doktor belirdi. Bir tarafýnda karýsýJanet, öbür tarafýnda Kopek, arkasýnda da baþkalarý vardý. Kýzýlsaçlarýndan Frederick'i tanýdýlar önce. Bazýlarýnda Kopek gibi kýrmýzýklima kumaþtan giysiler vardý. Ekibi olmalýydý onlar. Janet'in arkasýndaMehdi Abbas olmasý gereken uzun siyah sakallý, býyýklarý kýsakesilmiþ, sarýklý biriyle çýplak, iri yarý bir kaç adam duruyordu. Hepsininbaþýnda birer düþünce bandý vardý. Bu donmuþ aile fotoðrafýnýn içinebiraz sonra ormanýn sesleri girmeye baþlayýnca kiþiler de hareketetmeye baþladý.

"Beyaz tüylü� pezevenk yýlan," dedi Benny diþleri arasýndan."Buldun onu John."

"Evet, bizi buldun John," dediði duyuldu Doktor'un. "Kutlarým seni."Sesi uzaktan geliyor, ama anlaþýlýyordu.

331Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 332: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Artý-100'deyiz," dedi Jimmy. "Onun orada ne yaptýðýnýsormuþtunuz. Bilememiþtim. Buyurun, kendiniz sorun."

John uzanýp Toshiki ile Noko'nun baþlarýndaki düþünce bantlarýnýaldý ve masaya býraktý. Sonra Noko'nun kulaðýna bir þeyler söyledi.Kadýn önündeki panelde bazý düðmelere basarak kumandayý düþüncebandýndan panele aktardý. Ardýndan bazý iþlemler daha yaptý. John'abakarak baþýyla iþaret verdi.

"Ne yaparsan yap, bir iþe yaramayacak John," diye seslendi Doktor."Sana ne olacaðýný söyleyeyim. Eðer bize dokunmaya kalkarsanýzhepimiz birer virüs olup Odysse'nin içine daðýlacaðýz. Bizdenkurtulmak için kullandýðýnýz o sýyýrma iþlemini bir yýkým programýnadönüþtüreceðiz. Girit ne yapabileceðimizin bir örneðiydi. Nerede þimdio?"

"O bir kaç saniye önceydi Doktor," dedi John. "Siz kendinizi zamanakapatmýþtýnýz, biz de biraz önce sizi olduðunuz mekana kilitledik.Merak etmeyin, kýlýnýza dokunmayacaðýz, ama siz de olduðunuzyerden ayrýlamayacaksýnýz." Doktor bir eliyle alnýndaki bandabastýrarak kendini zorladý. Bir ara yok oldu, ama sonra gene göründü."Hiçbir yere gidemiyorsun, deðil mi? O piramitten görebildiðinizçevreye hapsoldunuz. Sýyýrma iþlemi bitince olduðunuz yerde tekbaþýnýza kalacaksýnýz," diyerek güldü. O bunlarý söylerken piramidintepesindekiler bir yok oluyor, bir görünüyor, hepsi olduklarý yerdençýkmanýn yollarýný arýyor, ama hemen geri dönüyorlardý. "Hem sonrahepinizin ayný yere toplanmasý ne kadar iyi olmuþ," diye sürdürdüJohn. "Böyle bir ahmaklýk yapacaðýnýz, kýrk yýl düþünsem aklýmagelmezdi, ama yapmýþsýnýz. Bütün zamanlarýn en büyük terör örgütü,mafyasý, organ hýrsýzlarý, din bezirganlarý, arsýzlarý, akýllýlarý, zekileri�sizler� kendi yaptýðýnýz o taþ kapana sýkýþýp kaldýnýz. Ýstesekayarlayamazdýk böylesini. Girit'i yok etmekle bizi erken uyardýn Jeff.Sizden bu kadar peþ peþe, saçma sapan hatalar beklemediðim içinhep bir hinlik arýyordum yaptýklarýnýzda, ama yokmuþ. Koskoca birpalavraymýþsýnýz hepiniz. Sürünün olduðunuz yerde."

Piramidin tepesindekiler korkunç hýrçýnlaþmýþtý. Çýldýrmýþ gibibaðýrýyor, küfrediyor, yerlerinde duramýyorlardý. Kopek önünü açmýþpenisini gösteriyor, Janet yumruklarýný sallýyor, Mehdi belindeki

332Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 333: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

tabancayý çýkarmýþ karþýsýndaki görüntüye ateþ ediyordu. Ýçlerinde birtek Doktor oldukça sakindi. Ellerini iki yana açýp öbürlerini susturdu ve,

"Bizimle birlikte burada neleri de hapsettiðini biliyor musun John?"diye sordu. "Bu piramidin içi silme altýn ve mücevher dolu."

"Ne iþinize yarayacak onlar?" dedi John gülerek. "Altýn tasa kankusmak oldu sizinki. Tanrýlar, tanrýçalar olmak istiyordunuz. Alýn!"

"Ayrýca Kopek size evrenin formülünü verebilir. Buna o kadar kolayhayýr diyeceðini sanmýyorum."

"O bulduysa, biz de buluruz bir gün. Sizinle hiçbir þeyin pazarlýðýnýyapmayacaðýz."

"Öyle mi sanýyorsun?" dedi Doktor ve karýsýna baþýyla bir iþaretyaptý. Janet yana çekildi. Arkasýnda aralanan kalabalýðýn içinden, ikiçýplak Maya savaþçýsýnýn kollarýndan tutarak sertçe öne sürüklediðiEve çýktý. John karýsýnýn o iki ýzbandut tarafýndan itilip kakýldýðýnýgörünce ne diyeceðini bilemedi. Eve de yalnýzca yalvaran gözlerlebakýyordu ona. Yüzünde ve kollarýnda yer yer morluklar, dudaklarýndakan izleri vardý.

'Ne yapmýþlar ona? Yoksa benim düþlerimi mi kullanýyorlar?' diyedüþündü John. Baþýnda düþünce bandý yoktu, ama gene de�Karþýsýndakiler kazanabilmek için her þeyi yapabilirdi. Hiçbir kuralyoktu onlar için. Gözlerinde biriken yaþlara engel olamýyordu. Görüþübulanmýþ, ýslak bir perdenin arkasýnda kalmýþtý karýsý.

"Onlarla sakýn pazarlýk etmeyin!" diyerek döndü ve hýzla odadançýktý.

Noko bazý düðmelere bastý. Toshiki eðilip onun kulaðýna bir þeylersöyledi. Noko baþýný salladý ve bazý düðmelere daha bastý. Benny deeðilip kadýnýn kulaðýna bir þey söyledi. Kadýn yalnýzca baþýný salladýona. Önce ekrandan gelen sesler kesildi, ardýndan görüntü dondu vegene karlanmaya baþladý. Eve yok olmuþtu hepsinden önce, sonradiðerleri eridi o karlarýn arasýnda.

"En inanýlmazý bu idi," dedi Edwards yorgun bir sesle. "Tüylerimdiken diken oldu. Ben John'un yanýna gidiyorum," diyerek dýþarý çýktý.

"Oldu mu Noko?" diye sordu Benny.

333Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 334: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bilmiyorum," dedi o, baþýný çevirmeden. "Tüm sýyýrma iþlemibitmeden bilemeyiz."

"O zaman aramýzda kalsýn," dedi Toshiki. "Boþunaumutlandýrmayalým onu."

"Þuradan bir an önce çýkalým artýk," dedi Benny. "O puþtlarý týktýk odeliðe ya�"

***

"Bir þeyler yapýp 1963 ile Artý-2100'ü güvenceye almalýyýz," dediJohn. Gözleri kýzarmýþtý. Odysse'nin yeþil küresinde uzay-zamangiriþimi gene eskisi gibi dönüyor, herkes sessizce tarih kutusundakirakamlarýn deðiþmesini izliyordu. Artý-1000'i yeni geçmiþlerdi.

"Birer koruma kalkaný oluþturabilir miyiz, diye düþünüyordum bende," dedi Win.

"Olabilir mi?" diye sordu Ali. "O zaman niye daha önce�"

"O kara delikteyken aklýma geldi," dedi Win. "Gene de emindeðilim."

"Odysse'ye ek yük getirecekse karþý çýkarým. Haberin olsun," dediAli.

"Yeni yeni zýrtapozluklara kalkýþacaðýnýza elimizden kaçan Girit'inasýl geri alabiliriz, diye düþünsenize biraz," dedi Benny.

"O uçup giderken sen bir þeyler yapsaydýn ya!" dedi Jimmy ona."Þimdi ne bok yemeye�?"

"Jimmy, lütfen!" dedi John yavaþça.

"Özür dilerim," dedi Benny, ondan beklenmeyen bir uysallýkla."Niyetim hiçbir þeye engel olmak deðil. Girit'i yitirmemizle öbürlerinikorumak arasýnda bir iliþki olmalý, diye düþünmüþtüm yalnýzca. Eðeronun nasýl�"

"Haklýsýn Benny," diye atýldý Win. Eliyle Jimmy'ye iþaret etti ve hepbirlikte bazý hesaplara daldýlar. Tarih kutusundaki rakam Artý-1900'eyaklaþýrken oluþturduklarý yeni iþlemi, John'un onayýyla, Odysse'yeyüklediler.

334Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 335: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bu iþten ne kadar eminsiniz?" diye sordu Edwards.

"Göreceðiz," dedi Win yavaþça. Hepsinin gözleri tarihkutusundaydý.

"Bu sýyýrma iþlemi bizi tek boyutlu býrakýyor. Farkýnda mýsýnýz?" diyesordu Jar. "Yani biraz önce dallý bir aðaç gibiydik. Þimdi geçmiþlegelecek tek çizgi oldu."

"Evet, haklýsýn," dedi John. "Tek geçmiþ, tek gelecek� eskisigibi�"

"Üzüldüm," dedi Jar. "Özgürlüðümüzü yitirdik gibi geliyor bana."

"1963'ü geçtik," diyerek araya girdi Noko sevinçle. "Onlar da bizimlekaldý."

"Oluyor bu iþ! Yaþasýn!" diye baðýrdý Jimmy.

"Odysse çok yoruldu John," diye seslendi Ali. "Ýþlemi birazdurduramaz mýyýz?"

"Hayýr Ali, durduramayýz. Ne oldu? Biraz daha dayanamaz mý?"

"Bilmiyorum. Biraz dinlenirse belki ama�" dedi Ali kuþkuyla. "Birtakým içsel deðiþmeler oluyor. Odysse bazý uzantýlarýný kendisikoparýyor. Öyle mi Toshy?"

"Kendisi mi koparýyor, dýþarýdan mý karýþtýrýlýyor, anlayamadým,ama dediðin doðru. Odysse tekliyor," dedi Toshiki karýsýna bakarak.Noko da baþýyla onayladý onu.

"Yani�?" diye sordu Edwards.

"Doktor olmasýn?" dedi Hakon. "Odysse'ye sýzmýþ olabilirler mi?"

"Onlar orada kaldý," dedi Noko kendinden emin bir þekilde. "Oradançýkabilmeleri için kendilerine yeni bir Odysse yapmalarý gerekir."

"Çýkarlarsa helâl olsun," dedi Jimmy.

"Size bir þey söylemek istiyorum arkadaþlar," dedi Jar. "EðerOdysse'ye bir þey olursa ben burada tek baþýma kalýrým. Bir iþe deyaramýyorum. Beni Lanka'ya geri gönderin. Öyle bir durumdabizimkilerin yanýnda olmuþ olurum."

335Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 336: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Olabilir," dedi Toshiki. John diðerlerine bakarak önündeki masadanbir düþünce bandý aldý ve Jar'ýn baþýna taktý. Uzanýp, eðilmiþ olankadýný iki yanaðýndan öperek,

"Hoþça kal Jar," dedi. "Umarým bu gerçek bir veda deðildir de, genegörüþürüz." Diðerleri de gelip kadýnla vedalaþtý John'un ardýndan.

"Ayný þeyi ben de düþünmüþ, ama dile getirememiþtim," dedi Winkadýna sarýlýrken.

"Sen gene insanlarýnýn arasýndasýn," dedi Jar ona. Win baþýylaonayladý. "Her þeyin en iyisini dilerim sizler için dostlarým. Biziyapmanýzýn bedeli olmasa da çok teþekkür ederim."

"Haydi güle güle Jar," dedi Ali. "Gideceksen oyalanma!" Jar elinikaldýrýp onlarý selamlarken yok oluverdi. "Çok dokunaklý," derken sesiaðlamaklýydý. "Þimdi bizimleydi, ama artýk yok. Ölüm gibi� ölüm gibide deðil� Orada olduklarýný ve yaþadýklarýný biliyoruz."

"Çok dokunaklý gerçekten," dedi Jimmy, "ama bu aðýtlara ne gerekvar? Ben kendi zamanýma gidebilecek miyim bakalým."

"Aslýnda sizlerin de yapabilecek fazla bir þeyiniz kalmadý," dediJohn, Jimmy ile Win'e. "Bence sizler de gidebilirsiniz. Hatta sen deEddy� Odysse nasýl Toshy?"

"O içsel deðiþimler küçük küçük patlamalara dönüþtü," dedi Toshiki.

"Hayýr," diye karþý çýktý Jimmy. "Hele þu son aþamada da buradaolalým da�" John masadan üç tane daha düþünce bandý alýp onlaradaðýttý ve,

"Sizi kovmamýz gerekiyor galiba," dedi. "Ne kadar zamanýnýnkaldýðýný bilmiyoruz. Buradaki varlýðýnýz da Odysse'yi yoruyor olabilir.Üzerindeki yükü azaltmýþ oluruz." Ýsteksizce ellerinde tuttuklarý bantlarýzorla Jimmy, Win ve Edwards'ýn baþlarýna taktý. "Hoþça kalýn. Barýþ vemutluluk sizlerle olsun," diyerek sarýldý hepsine teker teker. Ardýndanodada bir karýþýklýk oldu ve herkes birbirine sarýlmaya baþladý.

"Bize açtýðýnýz ufuk için teþekkürler," dedi Edwards.

"Odysse saðlýðýna kavuþuncaya kadar� hoþça kalýn," dedi Jimmy.

"Güle güle ulan fýrlama," dedi Benny, onu kendine çekip sarýlarak."Yaptýðýn her þey için teþekkürler."

336Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 337: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Toda raba, (*) dostum," dedi Jimmy ona. Sonra öbürlerine dönüp,"Hoþça kalýn. Beni unutmayýn," derken gözleri doluydu. Win iki elinisalladý. Ve üçünün yok oluþunu uzun bir sessizlik izledi.

"Herkes gitti yalnýz kaldýk meyhanede, diye bir þarký vardýr bizde,"dedi Ali. Kalanlar ona baktý, ama kimse bir þey söylemedi. Yeþilloþluktaki suskunluk bir süre daha sürdü.

"Þimdi nasýl?" diye sordu John Ali'ye.

"Ayný," dedi Ali. "Umarým bu vartayý bu kadarla atlatýr bizimkocaoðlan." Sesinde söylediðine inanmayan bir titreklik vardý. "Nekadar kibardýn öyle Jimmy'ye karþý," dedi sonra Benny'ye, konuyudeðiþtirip neþeli olmaya çalýþarak.

"Ne yapsaydým?" dedi Benny dalgýn dalgýn. "Ya bu patlamalar sürerde, Odysse kendini bir daha toparlayamazsa? Öyle bir durumda bennerede olmak isterim? Gidenler kendi zamanlarýna gittiler. 1963 mü,Mýsýr'daki mi benim zamaným?"

"Her þey bitmiþ gibi konuþma böyle," dedi Ali, "Odysse aslan gibiolacak bu vartayý atlatýnca."

"Belki," dedi Benny içini çekerek. "Ama sonra ne olacak? Yaniyapýlacak ne kaldý? Galiba yoruldum artýk Ali. Her þeyi yaptýk. Herþeye doydum. Þöyle Sarah ile Nil kýyýsýndaki kolonime çekilip, hurmaaðaçlarý altýnda onunla baþ baþa�"

"Hans geldi aklýma," dedi Ali. "Hans ile Ýndra� sanýrým onlar neyapacaklarýný düþünmüyorlardýr. Yollarý o kadar belli ki�"

"Belkýs'ýný bulan Süleyman baþka ne istesin?" dedi John. Gözleriakmayan yaþlarla dolmuþtu. Kimse bir þey söylemedi. "Ya iþte böyle,"dedi sonra, kendine gelir gibi çevresine bakýnarak.

"Beni kýskandýrýp durmayýn," dedi Ali, sesini neþeli olmayazorlayarak. "Benim güzeller güzeli Jar'ým kim bilir ne yapýyordurþimdi." Gülüþtüler. "Yahu Marilyn'den önce aklýma o geldi, baksanýza."

"Odysse Artý-2100'e gelmeden, þu 1943'teki maðaraya gidip, songeliþmelerin belgelerini de oradaki arþive koysam, diye düþünüyorumben de," dedi John.

337Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Toda Raba; (Ýbranice) Çok teþekkürler.

Page 338: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Bizden biri de gidebilir," dedi Hakon. "Siz burada kalýn."

"Hayýr, hemen dönerim," dedi John. "Sen Babil'e gereklisin, öbürleride Odysse'ye."

"O zaman bir an önce git de gel John," dedi Ali.

"Ben de bir þey isteyebilir miyim?" diye araya girdi Hakon.

"Elbette," dedi John.

"Þey�" dedi o çekinerek. "Ben de sizinle gidebilir miyim?"

"Nereye?" diye sordu John. Þaþýrmýþtý.

"Biraz önce Hank'ý düþündüm," dedi Hakon. "Karýsýný bile almadangitti o, ama ben ailemle gitmek istiyorum efendim."

"Neden Hakon? Bunu neden istediðini anlayamadým."

"Sizlerle birlikte çalýþtýktan, o savaþý ve� bütün bunlarý yaþadýktansonra burada kalmak istemiyorum. Beni ailemle 1943'e götürün, sizinoradaki adamýnýz olayým. Orada yaptýklarýnýz çok güzel geldi bana.Cennet gibidir herhalde."

"Dünyada cennetin olmadýðýný öðrenemedin mi sen daha?" diyesordu Ali.

"Oradaki maðaraya bir bekçi gerekmiyor mu?" diye sordu Hakon,üsteleyerek.

"Hayýr," dedi Ali. "Baþkalarýnýn dikkatini çekersiniz."

"Herkes neden bir yerlere gitmek istiyorsa, Hakon da onun içinoraya gitmek istiyor Ali," dedi Benny. "Cork�" dedi sonra elleriniaçarak. "Her þeyi o baþlattý."

"Bizlerden birinin orada olmasý benim içimi rahatlatýr Hakon," dediJohn. "Hele o birisi sen olursan� ama Babil ne olacak?"

"Burasý tamam efendim," dedi Hakon ona. "Ne olduðu da, nelerinolacaðý da belli. Bilinmeyen, hesaplanmayan bir þey kalmadý burada,ama orasý öyle deðil. Boþ, bakir, yapýlacak çok þeyin olduðu karýþýk birzaman orasý. Siz de oradan..." Susarak John'a baktý. "Özür dilerimefendim. Sizin yapamadýðýnýzý ben yaparým demek istemiyorum, amaorada yapýlabilecekler yarým kalmýþ gibi geliyor bana."

338Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 339: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Seni anlýyorum Hakon," dedi John. "Hemen git. Kimleri alacaksanal da, gel."

"Baþ üstüne efendim. Çok teþekkür ederim. Çok, çok teþekkürederim," derken Hakon John'un iki eline sarýlmýþ sallýyordu.

"Çabuk ol ama," diye seslendi Toshiki ona.

***

Yeniden masaya dönerek dosyayý toparladý John. Getirdiði paketlebirlikte onu kasaya koyup kilitledi. Sonra üzerine büyük örtüyü örtüpdöndü ve kapý olarak kullandýðý delikten eðilerek geçti. Tuzaklarýndüzenini çalýþtýrarak kapýyý kapattý. Baþlýðýnýn ýþýðýyla geldiði yoldangeri dönerek maðaradan çýktý. Güneþ çok parlaktý. Elleriyle gözleriniörterek bir süre durdu. Kuzeydeki tepelerin önünde denizi gördüðünüsandý gene. O parlaklýk su deðildi, ama duyduðu bu sesler... yakýcýgüneþin altýnda sürekli geniþleyip daralan kayalar, çatlayýp düþentaþlar, kayan kum yýðýnlarý... René Caillié bunlarýn ölümündavulcusunun sesleri olduðunu anlatmýþtý. Çölün cini Raoul'un buhomurtularýnýn yankýlarý hep bir iç korkusuyla dinlenirmiþ. Aklýna Renégelince, onu ve Heinrich Barth'ý nasýl olup da bu 1943 yýlýndaTimbuktu'da bulduðunu yeniden düþündü. Aslýnda ikisi de 1800'lüyýllarýn insanlarýydý (*). Onlarý buraya ne savurmuþtu? Garip� Herneyse� eski Hakon, yeni Hasan'la iki karýsý ve kýzlarýný bu daðýnbaþýnda, bu ürperten seslerin içinde, bunca zaman yalnýz býrakmýþtý,ama hemen aþaðýya inmek istemiyordu. Gidip yan tarafta büyük birtaþýn üzerine oturdu.

Onlarýn o çadýrý burada fazla kalmýþtý. Hem eþkýyalara açýk hedefoluyor, hem de bilen bilmeyen herkese maðarayý iþaret ediyordu.Hakon� artýk dilini Hasan'a alýþtýrsa iyi olacaktý� geldiklerinde çadýrýkurarken bir Sahra Denizi Ülkeleri Birliði oluþturmaktan söz etmiþti.Burasý hakkýnda kafa yorduðu belliydi. Kýyýlardaki sahipsiz insanlarýniþbirliðinin açacaðý yeni ufuklar, Afrika'da fakirlik ve geriliðin bir

339Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) René-Auguste Caillié (1799-1838), Heinrich Barth (1821-1865)

Page 340: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

alýnyazýsý olmadýðýný kanýtlayacaktý ona göre. Babil ve Ay'dakideneyimleri onun pek çok þeyi becereceðinin kanýtýydý, ama gene deiþbirliði içinde olmalýydýlar. Hak�san ne de olsa burayý onun kadarbilemezdi. John biraz daha ötede, çok daha büyük bir hedef koymuþtukendine; Dünya Uluslar Birliði... Fiziði býrakýp, politikaya geçmekdemekti bu.

Yaklaþýk bir aydýr Afrika'daydýlar. Anlaþýlan korktuklarý baþlarýnagelmiþ, Odysse çalýþamaz olmuþtu. Pek aklýna getirmek istemiyorduama, ölmüþ bile olabilirdi. Benny gibi, oldukça yorgun hissediyordu oda kendini de, emekli olup köþesine çekilemezdi daha. Doktor ileKopek'i düþündü. Hiçbir þey yapamayacaklarý bir ortamahapsetmiþlerdi onlarý. Görünmez duvarlar içine hapsolmuþ küçücük birorman parçasý ve altýn daðýný örten taþ bir piramit� ve o insanlar�birbirini yiyecek o kadar insan� o kadar vahþi insan� aslanlarýaslanlara atmýþ bir Roma Ýmparatoru gibi hissediyordu kendini. Ve okadar erkeðin içinde bir Janet vardý kadýn olarak, bir de karýsý... Offf!!!Kim bilir ne yapýyordu þimdi? Eve'i onlarýn elinde býrakmýþtý. Caný,ciðeri, öpmeye kýyamadýðý yanaklarý, gülen gözleri ile... Eve... Eve�Evelyn... Bu kez gülmemiþ, korkarak, yalvararak, inanamýyormuþ gibibakmýþtý John'a. O gözleri silemiyordu bir türlü aklýndan. Offf! Offf!Ýsteyince aklýna getiremediði o güzel yüzü o aðlamaklý bakýþlarla kimsürmüþtü önüne? Onu gördüðü o andan beri elektrikli sandalyeyebaðlanmýþ bir mahkum gibi zorlanýyor, ama kollarýyla kayýþlarý koparýp,beynine dolan ölümün önüne geçemiyordu. Ölüm kendininki olsa dahakolay katlanýrdý belki, ama Eve idi o sandalyedeki. Onun yerine seveseve otururdu býraksalardý da, o burada Eve'sizliðe mahkum edilmiþti.Ölüm kadar çaresiz bir yalnýzlýða... yeniden... bir kez daha�kollarýndaki kayýþlarý koparamadan� O görüntülerin bir düþ olduðunakendini inandýramýyor� kandýramýyordu. Hayýr! Düþlerinden örülen birdüþ deðildi o.

O hayvan sürüsünün yerinde olmalarýna ramak kalmýþtý. Eðer onlarkazanmýþ olsaydý þimdiye kadar çoktan öldürülmüþlerdi. Kazanmasýnakazanmýþlardý gerçi, ama neyi kendi istedikleri gibi yapabildiklerinibilemiyordu. Kader mi kazanmýþtý yoksa? Hissettiði bu yorgunluk,zamanlararasý yolculuklarda atomlarýný bir kuyrukluyýldýz gibi savura

340Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 341: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

savura dolaþtýðý için olamaz mýydý? Etiyle, kemiðiyle, düþünceleriylekendinde bir fark göremiyordu, ama ruhu karmakarýþýktý içinde. 'Bengerçek ben miyim?' diye düþündü. 'O olanlarý yaþadým mý gerçekten?'Tüm dengeleri deðiþmiþ, terazisinin þakülü kaymýþtý. Gerçekle düþükarýþtýracak kadar...

Hasan kendinden ne kadar emin görünüyordu. Neden olmasýn? Ohem herkesten güçlü, hem de kendi istediði yer ve zamandaydý. Yeniöðrendiði Arapça'nýn dýþýnda bildiði dört dil ile yolunu kendi baþýna bileçizerdi. 'Ben onun gibi deðilim. Benim olay ufkum düðümlü.Koþullanmýþ biriyim ben," diye geçirdi aklýndan. Burada kaldýðýnýanladýðýndan beri zaman zaman bir sýkýþmýþlýðýn bunalýmýnýduyuyordu. Bunca zaman buralarda boþuna oyalandýðýný,arkadaþlarýndan, Babil'den, Odysse'den bir haber bekleyerek kendinikandýrmaya çalýþtýðýný biliyordu. Gelebilecek olsalardý þimdiye dekçoktan gelip bulmuþlardý onu. Babil'e dönmeyi neden istiyordu? Projedaha tamamlanmadýðý için mi? Yoo, o zaten sonu olmayan birprojeydi. Yaþam kendi baþýna bir projeydi. Her þey onun bir parçasýydý.Sevgiler, dostluklar, ihanetler, kavgalar� Her yaþam onlarlaörülmüþtü. Onun içinde mutlak doðruya yer yoktu. Bütün doðrularkendilerine göre doðruydu.

Bunlarý þimdi söylüyordu. Daha düne kadar, dünyada cennetinolmadýðýný bile bile, yüreðinin bir köþesinde hep bazý sürprizlerinolmasýný beklemiþ, onlar da olmamýþtý. Olmayacaktý. Artýk bu kapanakýsýlmýþlýk duygusundan kurtulmalýydý. Burasý da her yer gibi bir yer,bu zaman da zamanlardan biriydi yalnýzca. Dostlarýyla birlikteolamayacaktý bir tek. Özleyecekti onlarý. Kabul, ama karýsý da nicediryanýnda deðildi. O tür yokluklarý öðretmiþti yaþam ona. Bu 'rehinkaldým' duygusunu taþýdýðý dünyada ne karýsýna, ne dostlarýnagidebilirdi. Bazýlarý doðmamýþtý bile daha. Kendisi� Kanada'yagitmeyen babasý oðluyla karýsýný Gabes'e getirirdi herhalde. Gerçigidip annesi ile küçük John'u bulabilirdi de, ne iþe yarardý o? Annesiniçok özlemiþti, ama ona nasýl anlatýrdý neyin ne, kimin kim olduðunu?Babasý için de ayný þeyleri düþünmemiþ miydi daha önce?'Deðiþtirebileceðin konularda sonuna kadar çabala, amadeðiþtiremeyeceðin þeylerin üzerine gitmeme yaþýn çoktan geldioðlum,' dedi kendi kendine.

341Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 342: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Gözleri ýþýða alýþmýþtý. Aþaðýdakileri düþünerek yerinden kalktý veönündeki dik yamaca yuvarlanmamak için taþlara tutuna tutunainmeye baþladý. Büyük kayanýn çevresini dönünce kendini çadýrýnönünde buldu, ama orada bir faklýlýk vardý. Birileri� küçük kýzlarýnsesleri yoktu örneðin. Baþka sesler� baþka kokular� Ne olduðunuanlayamadý. Adýmlarýný hýzlandýrdý. Heyecanlanmýþtý. Çadýrýn kalkýketeðinin altýndan görülen minderlerde birileri oturuyordu. Neredeysekoþarak çadýra daldý. Ve� olduðu yerde donup kaldý. Soluðutýkanmýþtý. Ne bir þey diyebildi, ne bir þey düþünebildi. Minderlerdeoturanlar karýsý Eve ile John Kennedy idi. Hasan ile karýlarý yan taraftaayakta duruyordu. Onu görünce Eve hemen fýrladý ve koþarakboynuna atýldý.

"Nerede kaldýn be John?" dedi onun yanaklarýný öperken. John daöptü onu, ama hâlâ kendinde deðildi. Etten kemikten birine sarýlýyorduve Eve'in de ta kendisiydi o. "Seni beklerken zaman bir türlü geçmedi,"diye sürdürdü sözünü karýsý eski aceleci konuþmasýyla.

"Sen� sen� sen," diye kekeleyebildi John yalnýzca. Kadýnýnkokusunu üst üste içine çekti. Gözleri dolmuþ aðlayamýyor, boðazýnabir yumruk oturmuþ yutkunamýyordu. "Sen nereden çýktýn böyle?"diyebildi zorla.

"Ne biçim 'hoþ geldin' demek bu?" dedi Eve, geriye çekilip onabakarak. Gözlerinin içi yeþil yeþil gülüyordu gene. Evet, bu Eve idi.

"Ben de hoþ buldum eski dost," dedi yanlarýna gelen Kennedy. Eliniuzatmýþtý. Tokalaþtýlar. Karýsý gibi onun da üzerinde klima kumaþtan birelbise vardý.

"Hoþ geldiniz," dedi John sesine hakim olamaya çalýþarak. Solkoluyla karýsýna sarýlmýþ, sað elini de Kennedy'ninkinden çekmemiþti.Ellerinin titremesini engellemeye çalýþýyordu. "Þaþýrdým. Þaþýrmamamgerekir, ama çok þaþýrdým. Tam kendimi sizsizliðe alýþtýrmýþken� bu...bu... çýkýp gelmeniz... Hele sen�" Karýsýný bir daha öptü. O da onu."Ne oldu? Öbürleri ne oldu? Odysse�?"

"Þöyle otur da anlatalým," dedi Kennedy onu minderlere doðruçekerek. "Düþüp bayýlacak gibisin." Oturdular. John Eve'in elini sýkýsýký tuttu. Gözlerini ondan alamýyordu. Yanaklarýna boþalmasýna engel

342Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 343: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

olamadýðý yaþlarý serbest eliyle silerken karýsýnýn elini öptü. Eve deonunkini yanaðýna bastýrarak tuttu.

"Beni çok özlemiþsin gerçekten," dedi Eve. "Týpký sizinkilerinanlattýðý gibi."

"Bizimkiler...?" diye sordu John.

"Ali, Benny, Toshiki, Noko�" dedi Eve.

"Haa, onlar," dedi John dalgýn dalgýn. Bu arada Zeliha üç bardakçayý bir tepsiyle getirip önlerine býraktý. Kennedy uzanýp bir tanesinialdý ve bir yudum içti.

"Ooo, naneli imiþ," dedi sonra beðeniyle. Hasan ile karýlarý gelipkarþýlarýna, yerdeki kilimin üzerine oturdu. Çocuklar durumda birfarklýlýk olduðunu anlamýþlardý. Biri Salima'nýn, öbürü Hasan'ýnkucaðýna hiç ses çýkarmadan süzüldü. "Siz buraya geldikten sonra�"dedi Kennedy. "Ama dur, sana þu iþi baþtan anlatayým. Sen Doktor'lason kez konuþurken Noko ile Benny, Eve'i o piramidin tepesindenalmayý denemiþler. Sen yokmuþsun o zaman onlarýn yanýnda."

"Bir gün okulda masamda çalýþýrken içim geçer gibi olmuþtu," diyearaya girdi Eve. "Sonra kendimi o garip tapýnakta, tanýmadýðýminsanlarýn arasýnda buldum. Kötü bir düþ gördüðümü, uyanýncahiçbirinin kalmayacaðýna sandým, ama her þey son derece gerçekti.'John'un orospusu' diyorlardý bana. Sonra beni o çýplak adamlaradövdürttü beyaz sakallý olan. Hep birlikte seyrettiler."

"Pislik herif! Piç kurularý!" dedi John, karýsýnýn yüzündeki morluklarýokþarken.

"Seni etkilemek içindi," dedi Kennedy. "Karýný öyle görüncedayanamayacaðýný düþündüler, ama sen dýþarý çýkmakla pazarlýkþanslarýný yok ettin. Sýyýrma iþlemi bitince Eve'i Odysse'nin önündebulmuþ bizimkiler."

"Bana bir þey söylemediler," dedi John. "Emin deðillerdi galiba."Ýkisi de baþýyla onayladý onu. "Peki ya sen�?" diye sordu Kennedy'ye.

"Odysse Artý-2090'larda týkanmýþ. Ne yazýk ki 2100'ükurtaramamýþ, ama henüz ölmediði için ufak tefek bazý baðlantýlarýyapabiliyormuþ. Durumu bildirmek için Benny aradý beni. Edwards da

343Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 344: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yanýmdaydý o sýrada. Babil'den biraz önce dönmüþ. Demokrat Parti'ninönümüzdeki seçimlerde ne beni, ne de kardeþim Bob'u baþkan adayýolarak göstereceðini söyledi bana. Deðiþen dünya koþullarýna enuygun adayýn Edwards olacaðýna karar vermiþ efendiler ve dahaBabil'deyken onayýný almýþlar bile onun. Önce karþý çýktým, inanmakistemedim, hatta Edwards'ý Odysse'yi kullanarak altýmý oymaklasuçladým. Seçimlere baðýmsýz olarak girmeyi bile düþündüm, ama çokaz kiþinin benimle olacaðýný anladým. Hatta biri yüzüme karþý, 'artýkdevletin urlarýný temizlemesi gerektiðini' bile söyledi. Nankör politika...Eddy, acele karar verirsem, istediðim yere gönderecekti beni. Oönerdiði bir sürgündü, ama Doktor'unkine benzemiyordu en azýndan.Bir seçim þansý veriyordu bana. Orada kalýp olanlarý kenardanizlemenin benim için onur kýrýcý olacaðýný düþünmüþ. Haklýydý. Kendibaþlattýðým bir hareketin dýþýnda tutulacaðým yerde kalmamalýydým.Önce geleceðe gitmeyi düþündüm. Orada ilkel biri olarak kalacaðýmýdüþünüp vazgeçtim. Sonra burasý geldi aklýma. Senden dinlediklerimçok etkilemiþti beni. Ama almaya gittiðim karým benimle gelmekistemedi. Çocuklarýyla kalýp kendi 'doðru' zamanýný yaþamak istediðinisöyledi. Kardeþime de karýsý benzer bir yanýt vermiþ. Ailelerimiz bilebizi yalnýz býrakýyordu yani. Ne kadar hüzünlü, deðil mi? Böylesine terkedilmek ölümden de beter biliyor musun? Ölüm insanýn elindeolmayan bir durum. Bir alýnyazýsý, ama bu� Neyse, ikimizi önceBabil'e aldý sizinkiler. Bobby orayý görünce, baþka yere gitmekistemedi. Ben de Eve'i alýp buraya geldim."

"1963 sensiz�" dedi John.

"Belki daha iyi olur," diyerek onun sözünü kesti Kennedy. Garip birgülümseme vardý dudaklarýnda. "Bu arada Fransa da antlaþmayaimza koydu. Kruþçev ile Mao aralarýnda bir saldýrmazlýk antlaþmasýimzalamaktan söz ediyorlardý. Mao'nun karýsý Chiang Ching karþýymýþo yumuþamaya, ama sanýrým yakýnda o da benim durumuma düþecekkendi ülkesinde. Her þey alt üst olurken bazý þeylerin deðiþmedenkalmasýný bekleyemeyiz, deðil mi? Eddy, Birleþmiþ Uluslar Örgütünüdaha etkin bir konuma getirmekten söz ediyordu. Belki sen bile, benimyerime onun orada iþ baþýnda olmasýný yeðlersin." John'a bakarak birsüre sustu. John da sustu. Bir anlamda kabul etmek miydi o? "Eve'e

344Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 345: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yaþadýklarýmýzý, yaptýklarýmýzý anlatmaya çalýþtýk," diye sürdürdüKennedy, konuyu deðiþtirerek. "Sarsýlmýþtý, yaralýydý, þok geçiriyordu.Anlatýlanlara inanamýyordu. Biraz benden dolayý inanýr gibi oldugaliba."

"Öldüm de öbür dünyaya gittim sandým," dedi Eve. "Öyle pat diyekim inanýr o zaman yolculuklarýna, ölmeyen ölülere, yeniden yaþanankutsal kitap öykülerine? Yok, Süleyman'mýþ, Musa'ymýþ,Arcuna'ymýþ... Bana da bir otomobil kazasýnda öldüðümü, dahadoðrusu öleceðimi söylediler. Sen olsan inanýr mýydýn?" John yalnýzcaomuzlarýný silkti. "Ama sonra Odysse benden özür diledi."

"Kim? Haa? Neden?"

"Daha doðrusu ikimizden özür diledi," diye sürdürdü Eve. "Önce,ona yüklediðiniz bilgileri birleþtirerek projenizi kendincebütünleþtirdiðini söyledi. Sizinkine tarihte olan þekliyle bir yön çizmiþ.Benny çok kýzdý ona. 'Geçmiþe benzesin diye mi Girit'in uçmasýna izinverdin aptal herif?' diye sordu." John arkadaþýný düþünerek gülümsedi."Odysse onu doðruladý. Sonra da bizden özür diledi. Senin iki kez gelipbeni bulma çabana o engel olmuþ. Meðer herkese birer rolyakýþtýrýrken, sana en büyüðünü ayýrmýþ. O nedenle senin yalnýzolman gerekiyormuþ. Tek baþýna� bensiz�"

"Vay puþt vay!" dedi John hýrsla. "Kusura bakmayýn, Benny'leþtimbiraz ama�" Nereye dökeceðini bilemediði öfkesi gözlerindentaþýyordu.

"Benny de aynen öyle söylemiþti," diyerek güldü Kennedy. "Odysse,onu yaratan düþ gücün için, sana teþekkür etmemizi istedi. Seni çoksevmiþ. Bana da, beni buraya kendisinin göndermediðini, ama olayýntarihin bana biçtiði role çok uyduðunu söyledi. Orada olan herkesiistediði yer ve zamana götürdükten sonra kendisi And DaðlarýndaMachu Picchu'ya çekilecekmiþ."

"Toshy ile Noko da onunla mý gitmek istedi?" diye sordu John.

"Evet," dedi Kennedy biraz þaþýrarak. "Nereden bildin?"

"Bilmiyorum. Yalnýzca bir his�" Gerçekten Machu Picchu ile Japonkarý-kocayý aklýnda niye çakýþtýrdýðýný bilemiyordu. (*)

345Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Japon göçmen Alberto Fujimori, Nisan 1990'da, Peru'da baþkanlýk seçiminikazandý.

Page 346: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Benny sana selam gönderdi. Eve'e kavuþtuðun anda yanýndaolmayý çok istermiþ, ama Odysse bir cýzlamý çekerse Mýsýr'daSarah'ýyla olamazmýþ. Onu anlayacaðýndan eminmiþ."

"Elbette," dedi John gülümseyerek. "Hem de nasýl..." Eve'in elini birdaha öptü.

"Marilyn de�" dedi sonra Kennedy biraz zorlanarak, "Benny ileMýsýr'a gitmeyi seçti. Ne benim, ne Ali'nin yanýnda olmak istedi. Gerçiben baþkanlýk rütbemden soyunduktan sonra Ali ile yarýþamazdým,ama buraya biraz da o var diye� Neyse, saf bir umutmuþ benimki.Onun ne kadar deðiþtiðini göz ardý etmiþim. Marilyn'in isteðini duyarduymaz, Benny Odysse ile dalga geçmeye baþladý. Onun dandik birmakine olduðunu, her þeyi kendinin ayarladýðýný sandýðýný, amahiçbir... þeyi... anlarsýnýz iþte� onun yapmadýðýný söyledi. Odysseistese de, istemese de, Sarah Yukarý Mýsýr'ýn firavunlar gibi kýrmýzýlargiyen kraliçesi Haþepsut olacakmýþ, Marilyn'in de Aþaðý Mýsýr'ýn beyazkraliçesi Kleopatra. Kendisi de iki Mýsýr'ý birleþtiren Firavun Menesolup, bütün ülkenin kýrmýzý-beyaz tacýný giyecekmiþ. Bunlarýsöyledikten sonra bir de nanik yaptý ona."

"Marilyn, sevgili Marilyn," dedi John yavaþça. "Aslýnda ne de yakýþýrKleopatra'lýk ona, ama biliyorsunuz, kendini yýlanlara sokturaraköldürmüþtü o da. Gene ayný sona mý sürükleniyor yoksa bizim kýz?Kimse engel olmadý mý ona? Ali ne yaptý?"

"O Lanka'ya gitmeyi seçti. Oradaki projeyi sürdürecekmiþ.Ayrýlýrken Marilyn'e sarýlýþý, onun büyümüþ karnýný okþamasý, hiçgöremeyeceði çocuðuyla annesini çok özleyeceðini söyleyerekaðlamasý çok dokunaklýydý. Sanki Hank'ýn Lanka'da boþalan yerinindoldurulmasý gerekiyordu."

"Ne garip bir yaprak dökümü," dedi John. Kennedy baþýnýsallayarak onayladý onu. "Hans ile Ýndra herhalde..."

"Onlar zaten birlikte Kudüs'telermiþ," dedi Eve. John'un kolunuçimdirerek, "Bütün bunlar bir düþ deðil, deðil mi?" diye sordu. "Banahâlâ öyleymiþ gibi geliyor da."

"Sen de peþimden buralara sürüklendin. Sevecek misin bakalým,"dedi John ona.

346Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 347: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Sýkýlmaya zamaným olmayacak. Beni merak etme sen."

"Ya sen...?" diyerek Kennedy'ye döndü John.

"Benimki belli; gene politika. Ama bu kez Amerika yetmez bana.Düþünüyorum da, Birleþmiþ Uluslar Örgütü 1945'de, savaþtan sonrakurulmuþtu. Burada da savaþ yeni bittiðine göre�"

"Ama uluslar yerine daha büyük birlikleri örgütleyip, dünyayý bizimyaþadýðýmýzdan daha barýþçýl bir ortama taþýmalýyýz," diyerek onunsözünü kesti John.

"Alwar'ýn bile düþleyip de yapamadýðý dünyayý kurmalýyýz," diyerekbu kez Kennedy atýldý. "Eddy de benim koltuðumda ayný þeyeuðraþacak sanýrým. Anladýðým kadarýyla bu kez seninle ayný kulvardaolacaðýz John."

"Þu anda dünyanýn içinde bulunduðu bulanýk ortam bize çok uygun.Bu keþmekeþin içinde yepyeni umutlar yeþertmenin tam zamaný.Bunca acý çeken insan, bizim barýþla ilgili konuþmalarýmýzý cankulaðýyla dinleyecektir. Hakon burada Sahra Denizi Ülkeleri Birliði'nioluþturmayý düþünüyordu. Belki onunla baþlanýr iþe. Onun içinGabes'e, babamýn yanýna gidecek."

"Çok güzel," diyerek elini uzattý Kennedy. John onu tuttu. Hakon daelini onlarýnkinin üzerine koydu ve üçü birden tokalaþtý. "Gene eskidostlarla çalýþacaðýz yani. Haa, bir de Olof Palme adýnda Ýsveçli birpolitikacýyý aramýza alsak iyi olurmuþ. Ben öldükten sonra süren Viet-nam savaþýnda, onun Amerikan politikasýna karþý olduðunu söylediOdysse. Savaþmamak için ordudan kaçan Amerikan askerlerininsýðýnma isteklerini kabul ettiði için iki ülkenin arasý açýlmýþ biraz, amabiz iyi anlaþacakmýþýz."

"Yahu, hiç akýl var mý sizde?" diyerek güldü Eve. "Bütün oBaþkanlýklarý, Babil Beyliklerini býrakýp buraya gelin ve bir kez dahasýfýrdan baþlayýn."

"Alwar ile Jimmy yerlerinde kaldý, ama onlar da yýkýlan dünyalarýndasýfýrdan baþlayacak Eve," dedi John. "Ayrýca Hans Kudüs'teSüleyman'lýk yaparken bana bir mektup göndermiþti. Zamanýn veyaþamýn dairesel iþlediðini düþünmeye baþladýðýný yazmýþ, Aristo'yu

347Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 348: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

örnek vermiþti. Hindulara göre, zaman çarký döndükçe dilimler herdönüþte ayný noktalara gelirmiþ. Bazý yeni düþünürler (*) de bu sürekliyinelemelerin sözünü etmiþ. Güya insanlar öldükten sonra geneyaþamlarýnýn baþýna döner, eski yaþadýklarýný bir daha yaþarlarmýþ.Sonsuza kadar� bir daha� bir daha�"

"Sen iyice felsefeye kaymýþsýn John," dedi Eve. Kocasýnabeðeniyle bakýyordu.

"Nasýl kaymasýn?" dedi Kennedy. Birbirlerine bakarak sustular.

"Þey� Bay John," dedi onlardan biraz ötede oturan Zeliha. "Þey�ben� yani� sýrasý mý bilmiyorum, ama biz de burada özgür müyüz?"

"Elbette Zeliha. Ne demek istiyorsun?" dedi John ona dönüp.

"O zaman� ben� ben Gabes'e gitmek istemiyorum. BayanKennedy gibi çocuðumu alýp� yani Hakon'un ikinci karýsý olarak�Kusura bakma Hakon. Seni seviyorum. Salima'yý da seviyorum, amasen istediklerini yaparken eve týkýlýp çocuk büyütmek banayetmeyecek. Burada Babil'in kurallarý geçerli deðilse benim deisteklerim�"

"Nelermiþ onlar?" diye atýldý Hakon. Þaþýrmýþ, biraz da bozulmuþtu."Sen hâlâ benim karýmsýn."

"Biz yokuz bile bu zamanda," dedi Zeliha. "Olmayan kiþiler karýkoca da olmaz."

"Biz bal gibi varýz. Ne demek oluyor bu?"

"Senin gitmek istediðin özel bir yer var mý Zeliha?" diye sordu Johnkadýna. Olayýn bir aile kavgasýna dönüþmesini istememiþti. Zeliha'nýnfarklý olduðunu biliyordu, ama bu kadar erken tavýr koymasýnýbeklememiþti doðrusu. Onlarý Babil tarzý bir yaþama zorlayýp, iki karýsývar diye Hakon'a Hasan deyip, Arap kýlýðýna sokmuþtu yalnýzca.Karýlarýndan birini boþamasýný mý istemeliydi yoksa ondan? Gördüðükadarýyla olay onun isteyeceklerini aþmýþtý. Kocasýna söylediklerininhepsini aslýnda John'a söylüyordu o. 'Seni ve öbür karýný seviyorum,'diyerek onlarý aradan çýkarmýþtý, ama Hakon onu anlamamaktadireniyordu.

348Son Antlaþma - Can Eryümlü

(*) Emesa'lý Piskopos Nemesius, (M.S. 4. yy.)

Page 349: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"Eðer izin verirseniz ben Avrupa'ya gitmek istiyorum," dedi ZelihaJohn'a. "Orasý berbat bir yýkýntý bugün. Yapýlacak çok iþ olmalý." Eveuzanýp onun elini tuttu.

"Ama biz burasý için eðitildik," dedi Hakon, sesini biraz yükselterek.

"Ben zaten yalnýz gitmek istiyorum. Orasý için kendimi eðitmem enfazla bir ayýmý alýr."

"Sen�" derken sustu ve sözünü bitirmedi Hakon. Sonra yanýndaoturan öbür karýsýna dönüp, "Peki sen nereye gitmek istiyorsunSalima?" diye sordu.

"Ben seninle gelmek istiyorum Hasan," dedi o önüne bakarak."Benim yerim senin yanýn." Hakon bu söz üzerine açýkça rahatlayýpçevresindekilere baktý ve,

"Biz Gabes'e gidiyoruz," dedi John'a. "Ben de seni seviyorumZeliha. Sana olan sevgimi ayrýlýklar eksiltmeyecek. Dilediðiniyapmakta özgürsün."

"Teþekkür ederim," dedi Zeliha. Sesinde hafif alaycý bir týný vardý,ama daha fazla tartýþmak istemediði belliydi. Sonra, "Ben hepinizi çokseviyorum. Benim ailemsiniz sizler," dedi diðerlerine.

"Biz bir aileyiz gerçekten," dedi John gülümseyerek. Kollarýný açýpbekledi. Ýki küçük kýz oturduklarý kucaklardan kalkýp sevinçle gülüþerekona koþtu. John onlarý kucaklayýp yanaklarýný öperken Eve kendineyakýn olanýn saçýný okþadý. Öbür eli Zeliha'nýnkini býrakmamýþtý. "Haydibakalým," diyerek çocuklarla birlikte ayaða kalktý John. "Yeni bir dünyadýþarda bizi bekliyor."

"Yeni Kopek'lere, Doktor'lara izin vermeyelim burada," dedi Hakon.

"Onlar hep olacak dostum. Onlar hep olacak," dedi Kennedy ayaðakalkarken. Kadýnlarýn bir araya gelip konuþmaya baþladýklarýnýgörünce John'u biraz öteye çekip, "Sana bir þey sormak istiyorum,"dedi, öbürlerinin duyamayacaðý bir sesle. "Yoksa biz gerçekten öldükmü? Ne dersin?" John ona soran bakýþlarla bakýnca, "Yanidüþünüyorum da, hepimiz yaþarken ya bir kaza geçirdik, yayaralandýk, ya da hastalandýk. Hatta öldük. Olof Palme de 1986 yýlýndasilahlý bir saldýrýyla ölecekmiþ örneðin. Hans savaþta yaralanmýþ.

349Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 350: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

Marilyn, Eve, Bobby, ben� hatta sen bile� Eve ölürken o arabadansen nasýl sað çýkmýþtýn?"

"Bilmiyorum."

"Yoksa senin Odysse dediðin zaman makinasý, Kharon'un (*) kayýðýmýydý?"

"Bilmiyorum, ama ben aðzýmda hiç para bulmadým."

ÝZMÝR. 2000

350Son Antlaþma - Can Eryümlü

Page 351: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

"...insanýn insan olarak korkusu her yerde ayný..."

Can Eryümlü ile "Son Antlaþma" üzerine bir röportaj

altkitap: "Son Antlaþma" insanýn baþýný döndürecek kadar zenginizleklere sahip bir eser. Ama bu tatlý karmaþanýn ortasýnda zamanahükmetmek, zamaný yenmek, geleceði kurgulamak ve geçmiþi deðiþtirmekekseninde þekillenen bir çekirdek var. Bu da bir zaman makinesi yordamýylayapýlýyor. "Zaman Makinesi" H.G. Wells'in ayný adlý 1885 tarihli eserinden buyana çokça iþlenmiþ, neredeyse "kült" olmuþ bir konu. "Son Antlaþma"nýnkonuya yepyeni bir yorum getirdiði açýk. Her þeyden önce bu zamanyolculuðunu Tevrat öyküleri içinde yaptýrýyor. Ancak , bir yazar için bu tür birkonuda kalem oynatmaya karar vermenin özel sebepleri olmalý. Nasýl kararverdiniz? Size bu eseri yazdýran sebep nedir?

C. Eryümlü: 'Ben, Zaman Tanrýsý' adlý romaným, günümüzde ama eskiYunan mitolojisinin öyküleri içinde dolaþmaktaydý. Zaman tanrýsý Kronos'tanzamanýn fotoðrafýný çekme iþini alan iki arkadaþýn, ister istemez tanrýlarýnsorunlarý ve kavgalarýna karýþmalarý konu ediliyordu. Ve iþ sonunda gidipPrometheus'u kurtarmaya kalkýþmaya kadar varýyordu. 'Son Antlaþma' ise,adýndan anlaþýlacaðý gibi, Eski Antlaþma olan Tevrat öyküleri içindedolaþýyor. Evet, Tevrat'la, özellikle de Tekvin bölümü ile baþlýyor öykü;cennet bahçesinin yapýlmasý, Adem'in yapýlmasý, Þeytan'ýn onu kandýrmasý,cennetten kovulma, vb. Ancak olay diðer dinlere de iliþmek zorunda kalýyorgeliþtikçe; Budizm, Maya dini, eski Mýsýr dini, vb. Onlarý, yani tarihimiziuzaydan gelenler deðil, gene biz (torunlarýmýz) yaptýk gibi bir paradoksuiçeriyor roman. Eski ve Yeni Antlaþmalar üzerlerinde en çok konuþulmuþ,yazýlýp çizilmiþ, tartýþýlmýþ kitaplardýr. Zaman yolculuðu konusunun kültolmasýndan da öte. Asýl o düþündürdü beni bu konuya dalarken. Biraz fazlaaraþtýrma yapmamý gerektirdi. Onlarda söylenmemiþ ne olabilirdi? Ýnsanýnher þeyi yapabilmeye gücünün yeteceði gibi bir sonuç çýktý sonunda. Þayetkavga etmemeyi, kendini yok etmemeyi becerebilirse�

altkitap: Her romanda olduðu gibi sizin romanýnýzýn da kahramanlarý var.Ama öte yandan sanki tüm kahramanlarý ve mekanlarý kapsayan tek birkahramaný var : Zaman. Zaman mefhumu ile önceki kitaplarýnýzda da çokçauðraþtýðýnýzý görüyoruz. Zaman mefhumu sizin için çok mu önemli?

C. Eryümlü: Haklýsýnýz, zaman benim için çok önemli. Hatta baþ

i

Page 352: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

kahraman genelde o romanlarýmda. Çünkü daha henüz ne olduðuanlaþýlamamýþ bir konu, fiziðin tam olarak çözemediði, geometrisinianlayamadýðý, bakir bir alan o. Mekanýn üç boyutu çözüldü deniyor, yazamanýn da baþka boyutlarý, ya onun da kendine has bir geometrisi varsa?Biz onlarý bir gün anlayabilecek miyiz? Anlayabilirsek ne biçim insanlarolacaðýz? Kýsacasý, dünyanýn henüz keþfedilmediði dönemlerdeokyanuslara açýlmanýn heyecanýný veriyor o konu bana. Beni kendineçeken, bir bilinmeze açýlmanýn gerektirdiði yüreklilik.

altkitap: Eserinizi okuduktan sonra insaný Tevrat'ý bulup okumak/yenidenokumak isteði sarýyor. Bu çok doðal; hem eserin kendisinden hem de sizinsöylediklerinizden Tevrat'ýn bu romaný yazarken baþvurduðunuz temelkaynak olduðu anlaþýlýyor. Ancak böyle bir konu, sizin de söylediðiniz gibi,daha kapsamlý bir araþtýrma gerektirir. Kitabýnýzý okuyup meraklanacakokurlar adýna soralým: Son Antlaþma"nýn Tevrat dýþýndaki kaynaklarýnelerdir?

C. Eryümlü: 'Son Antlaþma'nýn genel akýþý Tevrat öyküleri içindegezinirken, aslýnda farklý bir kurguyu oluþturup, farklý bir tetikleyiciyi öneçýkarýyor; insaný. Orada anlatýlanlarýn hepsi yalnýzca Tanrý tarafýndan deðil,biz insanlar tarafýndan da yapýlabilirmiþ meðerse. Ancak insanlýkgünümüzdekinden biraz daha ötede olabilmeli ki, fiziðe (özellikle zamanýniþleyiþine) ve biyolojiye (özellikle genetiðe) müdahale edebilsin. Bu daromaný bir anlamda bilimkurguya yaklaþtýrýrken gelecekle ilgili öngörüleri deiçermeye zorluyor. Gelecekte dünya nasýl olacak? Ýnsanlar nasýlyaþayacak? Daha þimdiden dünyamýzda beliren farklýlaþma ve ayrýþmalargelecekte daha farklý ortamlara taþýnan toplumlarda (Aydakilerde,uydularda, diðer gezegenlerde� ya da dünyanýn farklý bölgelerinde�) neboyutlara varacak? Bu farklýlaþmalar ne gibi kutuplaþmalar doðurabilir?Bütün bunlar, aslýnda ayný kaynaktan çýkýlmasýna karþýn, (hepimizTanzanya'daki vadiden dünyaya daðýlan maymunumsularýn soyundan deðilmiyiz?) hep yaþadýðýmýz ayrýþmalar. Hem günümüzde, hem de geçmiþte...Onun için roman Ýkinci Dünya Savaþý ile ilgili alternatif bir tarih önermesiylebaþlýyor. Hatta alternatif bir dünya coðrafyasý önermesiyle de� Bu romanbir ölçüde gelecek öngörüsü, tarih, coðrafya, toplum bilimi, fizik, biyoloji gibitemel bilimleri, dinleri (yalnýzca Tevrat'ý deðil, diðer belli baþlýlarýný da) veinsanlýðýn farklý kültürlerini içeriyor, ama edebiyata soyunmuþ biri olarak,benim asýl ilgim insana. Ýnsanýn çok kompleks bir yapýsý var. Bütün oyukarda saydýðým alanlara (uzmanlaþmasýna gerçekten hiç gerek yok) ilgiduyabildiði gibi, pek çok farklýlýðý birden yaþayýp, dinlerin birbirinden ayýrdýðýiyi ile kötüyü bile içinde bir arada barýndýrabiliyor. Asýl kaynaðýmýn insanolduðunu söyleyebiliriz yani sizin bu sorunuza karþýlýk.

altkitap: "Son Antlaþma"nýn zaman içinde dolaþan kahramanlarý kimizaman tarihe müdahale ediyorlar. Ancak, bir kaç istisna dýþýnda her þeytarihte nasýl olmuþsa öyle olup bitiyor. Bu da lineer bir tarih anlayýþýna vedeterministik bir bakýþ açýsýna götürüyor bizi. Sanýrýz okuyucuyu Tevratöyküleri içinde bir zaman yolculuðuna çýkarma , o öyküleri yeniden

iiSöyleþi - Can Eryümlü

Page 353: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

yaþatma/kurgulama isteðinden kaynaklanan kaçýnýlmaz bir sonuç bu. Nedersiniz ?

C. Eryümlü: Þimdilerde 'Eðer Öyle Olsaydý' türünde alternatif tarihkitaplarý yayýnlanýyor. Hepsi dünyamýzý bugünkü dünya yapan, belli dönümnoktalarýndan yola çýkan alternatif tarihleri öngörüyor. Yani geçmiþte belli birzamanda belli koþullarda oluþan durumlar, eðer öyle olmasaydý, hangi farklýkoþullarda nasýl geliþirdi, gibisine. Ama ne kadar farklý olurdu dünya? Yanibiraz daha yukardan, olaya bir bütün olarak bakarsak, insanlýðýn baþtanbugüne geliþinin öyküsü neredeyse lineer. Bu genel akýþýn bazý tek tekdürtülerle deðiþeceðine ben kiþisel olarak inanmýyorum. Determinizmburada baþlýyor. Yani maymun ayaða kalkýp ilk aleti kullanmaya baþladýktansonra, (atom bombasý da o ilk aletler sýnýfýndan) eðer kendini yoketmemiþse, oluþacak akýþ aþaðý yukarý belli. Belki bu iþ dünyada ilk canlýhücrenin oluþumuyla baþlýyor. Daha maymuna falan gelmeden yani. Ondansonraki geliþim nasýl olsa insana, daha doðrusu düþünen herhangi bircanlýya uzanan bir evrim içinde olacaktý. Baþka bir deyiþle, bir dere, önüneçýkan bir tümsek yüzünden o vadiye deðil de, öbür vadiye akabilir, amaonun asýl hedefi denize varmaksa, sonunda nasýl olsa varýr. Yani o alternatiftarihlerin (minyatür deðiþikliklerin) çok fazla bir etkisi olamaz asýl oluþumda.Varacaðý noktaya daha erken, ya da geç varýr insanlýk, ama ille de varýr.Onun için romanda bazý kýsa vadeli deðiþtirmelerden söz ettim. Sonrasýndaçýkan 'zamanlararasý savaþ'ta da (bütün yüreðimle onu umuyorum) insanlýkkendisini yok etmiyor.

altkitap: Dramatik yapýlarýný ve þiirsel anlatýmlarýný göz önüne alýrsakdinsel metinlerin bir edebiyatçýnýn ilgisini çekmesi þaþýrtýcý deðil. Ancak bumetinlere sýký sýkýya baðlý insanlarýn bu konuda özel ve bazen abartýlý birduyarlýlýklarýnýn olduðu da ortada. Dinsel bir metinden hareketle bir romankaleme alýrken bu konuda tereddütleriniz oldu mu? Karþýlaþtýðýnýz güçlüklerinasýl aþtýnýz?

C. Eryümlü: Dinsel bir metinden hareketle� diyorsunuz, ama ben birdindar olarak bakmadým olaya. O zaman þimdiye kadar hepsöylenegelmiþlerden olurdu benim de söylediklerim. Dindarlar bir kuyununiçinden gökyüzüne bakýp 'tepede elli yýldýz var,' derler. Hunileri o kadarýnýalýr çünkü. Ben yeryüzüne çýkýp binlerce yýldýza bakmayý yeðledim. Nekadar çoðunu görebilirsem görebileyim diye. Dindarlar birde kaldýklarý içinötekini anlayamazlar. Kendilerininkine sýký sýkýya tutunmak ötekinigörmemeyi, bilmemeyi, bir anlamda da reddetmeyi getirir. Ama kuyunundýþýndaki biri bazý genellemeleri yapabilir. Bütün önünde açýk olacaðý için...Farklýlýklarýn özde deðil, yalnýzca tapýnma biçimlerinde olduðunu farkedebilir. Dinsel bir metinden yola çýkmayý, insanlýk düþünce tarihininbaþlangýcý onlar olduðu için seçtim. Çünkü insanlar önce korkmuþlar, sonrao korkuyu din olarak adlandýrmýþlar. Tevrat'tan baþlamamýn nedeni ise, dinintanrýyla insan arasýndaki vicdani bir hesaplaþma olduðunu en iyi o verdiðiiçindi. Yoksa o, kendi alanýndaki ilk asla deðil. Tevrat da kendindenöncekilerin, Sümer'in, Asur'un, Mýsýr'ýn bir birikimi. Ama hani, 'insanýn ilkaklýna gelen doðrudur,' derler ya, iþte Tevrat aþaðý yukarý o. On emir. Ne

iiiSöyleþi - Can Eryümlü

Page 354: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

diyor? 'Çalma, öldürme, komþunun karýsýna sarkma�' Eh, bunlar deðil mibir toplumu toplum yapýp, insanlarý bir arada kuzu kuzu yaþatan þeyler?Tanrýyý insanýn içine yerleþtirilmiþ bir polis yaparak, insanýn iþleyebileceðipotansiyel kötülüklere engel olan? Aslýnda bütün dinlerin amacý da bu deðilmi? Boþ verin biçim farklýlýklarýna, insanýn insan olarak korkusu her yerdeayný. Tanzanya'daki vadide duyduðu o ilk korku� O hiç deðiþmedi.

altkitap: Bu konuyu biraz daha açýklýk getirebilir misiniz? Hiç tereddütyaþamadýnýz mý?

C. Eryümlü: 'Dinsel bir metin' deyince Tevrat'ýn özel bir yerininolduðunu düþünüyorum diðerleri arasýnda. Mezopotamya ve Orta Doðumitolojilerini bir bütün olarak derleyen bir yapýsý var. Hatta bir yandanMýsýr'a, öte yandan Ýran ve Hindistan'a uzanan bir bakýþ açýsýna sahip.Bütün bunlar ilk kez onda birleþmiþ. Evet, küçük bir kabilenin din kitabýsayýlmýþ o, ama yaptýðý bütünleyici iþlem insanlýðýn o güne dek oluþturduðutüm düþünce yapýsýný içeriyor bir bakýma. Ýnsanlýðýn baþýndan beridüþünülen, 'insan nasýl oldu?' 'dünya nasýl oldu?' gibi sorulara kendince biryanýt getiriyor. Hatta Ýncil ve Kuran da ondan yola çýkan yorumlarýsürdürüyor. Pek çok kiþi ve kuruluþ bu yorumlarý yeniden kendine göre (dinolarak, tarikat olarak, bilimkurgu olarak) yorumlamýþ. Bir gezegene gidip deorada yaþamý baþlatan insanlar, ya da gruplar hakkýnda o kadar çok romanvar ki� Hatta G.Altov ve V.Juravleva'nýn 'Evrenin Türküsü' adlýromanlarýnda bir gezegene giden insanlar orada resmen Ýncil'de anlatýlancenneti bulurlar ve hangisi daha iyi, cennet mi, dünya mý, diye tartýþýr,okuyucuyu tartýþtýrýrlar. Yani bu konu aslýnda yalnýzca din kitaplarýnýn deðil,hepimizin aklýna takýlan bir konu.

Türk ve Müslüman olarak bu konuya nasýl eðildiðim sorusuna ise,evrensel olmaya çalýþarak diye yanýt verebilirim. Kendimi doðumumdaiçinde bulduðum kuyunun dýþýna çýkarmaya, konuya dünya insanlarý gibibakmaya çalýþarak� Olasý tepkileri düþünmedim, yani dürüst olmakgerekirse, düþünmemeye çalýþtým. Söylemek istediklerimi söyleyebilmeözgürlüðümü kýsýtlamamak, daha en baþýnda kendi kendime bir sansürkoymamak, gelecekte oluþacaðýna inandýðým özgür dünyanýn bir insanýolarak olaya bakabilmek için yürekli de olmak gerektiðine inanýyorum. Ogünler (hele bu günlerde 'dinsel terör' sözü ne kadar da moda, deðil mi?)mutlaka geçecek çünkü. Dünya, üzerinde sýnýrlar olmayan bir yer, insanlarcoðrafi koþullara göre biçimlenmiþ büyük topluluklar içinde, bir anlamdafolklorik farklýlýklarýný özgürce yaþayabilen fertler olacak. Yaþamak istedikleriahlaki yapýyý özgürce seçebilecekler. Onun için romanýmda o kadar çokulus, daha doðrusu farklý kültürlerden karakterler var. Hintlisi, Japonu,Türkü, Kanadalýsý, Almaný, hatta geçmiþten günümüzden, gelecekteninsanlar� hatta hatta insan olmayanlar bile� Oradaki Babil aslýndageçmiþin deðil, geleceðin toplumu. Gelecek nasýl olacak? sorusuna bir yanýtaslýnda oradaki geliþmeler, sürtüþmeler, kavgalar, savaþlar. Sömürü bitecek,varsýl, yoksul farký ortadan kalkacak, dolayýsýyla kavga sona erecek mi?Ben ereceðine inanýyorum. Daha önce, 'insanlar kendi kendilerini yok

ivSöyleþi - Can Eryümlü

Page 355: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

etmemiþse,' demiþtim. Kavganýn sürmesinin bir yok oluþa neden olacaðýnýgören insanlýðýn, o insan olma eþiðini mutlaka aþacaðýna inanmak istiyorum.Umuyorum.

altkitap: Romanda bir de Türk kahramanýnýz var. Ali Kalender. Birbiyolog. Bu kahramanýn milliyeti ve mesleði romanda ne gibi bir göreviyerine getiriyor? Ýþaret ettiði bir þey var mý? Bu seçiminizin özel bir sebebimi var?

C. Eryümlü: Romandaki Türk kahraman aslýnda bir Etiyopyalý, ya daArap falan da olabilirdi. Hintli kadýn da onun gibi biri aslýnda. Ali'ninmilliyetinin, romanýn yazarýnýn Türk olmasýndan baþka bir nedeni yok.(Ulusal bir imza diyelim mi? Bizden birileri de oralarda olabilir, dileði diyelimmi buna?) Neden ille geri kalmýþ bir ülkeden derseniz, oralardaki insanlarýnda adam gibi yerlerde okuyunca, zor da olsa, taa tepelere çýkabileceðinianlatmak istiyorum o karakterlerle. Benim ülkem, diðer geri kalmýþlar gibi,týkanýk bir yer, ama insan her yerde insan. Ülkenin týkanýklýðý insanlarýnýnönünü týkayamýyor bazen (Ýdil Biret). O da bir Amerikalý kadar yer açabiliyorkendine bazý insani bilek güreþlerinde. Ancak romaný Türkiye'de kurgulamakgibi ulusal bir tuzaða düþmemek istedim. (Hani adamýn biri Ýstanbul'dayaþayan yerli Mayk Hammer'ler yazmýþ ya, o kadar ucuzlatamazdým olayý.)Adýnýn, soyadýnýn da simgesel anlamlarý var. Kalender Türkçe, amaÝngilizce'de 'Calender' takvim anlamýna geliyor. Onun bütün arkadaþlarý onuöyle anlýyorlardýr mutlaka. Mr. Calender; Bay Takvim. Aslýnda Ali Kalender,Büyük Zaman anlamýný içeriyor. O gittikleri zamaný yani� Bir biyolog olmasýise, yalnýzca o ekipte yer alabilmesini saðlayan bir meslek dalý. Fizikçi, yada bilgisayarcý da olabilirdi.

altkitap: Sayýn Eryümlü, "Son Antlaþma" kurgusunun gücünü açýkçahissettiren ve fantastik edebiyatýn tüm alt türleri ile açýk veya örtük biçimdedirsek temasýnda olan bir eser. Bu tarifin içine dahil edilebilecek eserlerininsan unsurunu ihmal ettiklerine dair genel bir kaný vardýr. Oysa sizineseriniz tüm bunlarýn insan unsurunu vurgulamak için yapýldýðý izleniminiuyandýrdý bizde. Ne dersiniz? Sizin roman kurgusu ve fantastik edebiyathakkýndaki görüþleriniz nelerdir?

C. Eryümlü: Çok haklýsýnýz. Ýlle de bir fantastik, ya da bilimkurgu romanyazmak deðildi amacým. O tarzý anlatmak istediðim paradoksa daha uygunbulduðum için seçtim yalnýzca. Bildiðiniz gibi, bilimkurgu romanlardabilinmeyen, yepyeni ortamlar oluþturur önce yazarlar ve olaylar onlarýniçinde geliþir. Ancak tümüyle bilimsel verilere dayalý ve olabilir olmalýdýr oyaratýlan ortamlar. Genellikle de gelecekte geçer olaylar (bilim daha ilerlemiþolacaðý ve geçmiþte öylesi olmadýðý için). Bir anlamda, bilim kadar katýdýryani tutumu. (Örneðin baþka bir gezegenin coðrafyasýnda geçen farklýyaþam biçimleri� ama ille de biyoloji ve fiziðe baðlý olmalýdýr oluþturulan odünya.) Oysa fantastik romanda yazar olabildiðince özgürdür. Her þeyisöyleyebilir. Onun tanýmladýðý ortamda her þey olasýdýr. ('Zamanýn BittiðiYer' adlý romaným kaðýtlarý yerken okumayý öðrenen bir kitap kurdununöyküsüdür.) Öyle bir þey olabilir mi? Olamaz, ama yazmýþ iþte adam. Peki,

vSöyleþi - Can Eryümlü

Page 356: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

'Son Antlaþma' bunlardan hangisine girer? Hangi tanýma daha yakýndýr?Ursula LeGuin, "Bilimkurgu geleceðin mitolojisidir," der. Sanýrým buyaklaþýmla fanteziden uzaklaþýyor benim romaným. Gelecekten elde edilmiþbir takým olanaklarla bildiðimiz, en eski öykülerin içine dönülüyor. Ancak tamolarak bilimkurguya da oturtamýyorum doðrusu ben benimkini. Çünkü, sizinde dediðiniz gibi, bu romandaki bilimkurgu öðeleri birer araç yalnýzca. Bütüno geliþmiþlik, pýt diye geçmiþe gidebilmek için kullanýlýyor. Zaten çok fazlada geleceðe doðru açmadým olaylarýn gidiþini. Sýrf bu yüzden. Amacýmeskiyi, daha doðrusu bildiðimiz insaný tartýþmak olduðu için. Baþka bir deyiþdaha vardýr; 'Doðu toplumlarý eskiye, batý toplumlarý geleceðe bakar. Oyüzden bilimkurgu batýnýn ürünüdür,' derler. Sanýrým benimki kendine özgübir yol seçti kendine. Batýnýn malzemesiyle doðunun bakýþ açýsýný iþledi.'Kendine özgü' den baþka bir kategoriye oturtamýyorum yani 'SonAntlaþmayý' ben.

altkitap: Eserinizi Türk romancýlýðýnýn tarihsel geliþimi içinde hanginoktada görüyorsunuz?

C. Eryümlü: Benim romaným, yukarýda saydýðým nedenlerden ötürü,Türk romaný sýnýflandýrmasýna girer mi? Bir arkadaþýmýn dediði gibi, 'Türkromanýnda düþ gücü yoktur,' gibi büyük sözler söylemek istemiyorum, amaönüme konulan sýradanlýktan sýyrýlmaya çalýþan bir çabam olduðunusöyleyebilirim. Bu çabamda yalnýz olmadýðýmý, benim gibi baþkalarýnýn daolduðunu biliyorum. 'Son Antlaþma' bir Türk romaný sonuçta. Ýçindeki AliKalender karakteriyle de adýný geçiriyor içinde. Benim bu çabamýn Türkromanýnýn bir aþamasý olarak görülüp görülmeyeceðini ise ben deðil,baþkalarý söylesin. Gauguin'in Tahiti'de yaptýðý resimler ne kadar Fransýzresmidir? diye de çok tartýþýlmýþtý, ama basbayaðý Fransýz resmidir benceonlar. Sanýrým benimki de mevcutlardan farklý bir bakýþ açýsý yakalamayaçalýþan bir örnek. Þimdi ben bu romaný bir yabancý yayýnevine versem, 'Türkromaný' olduðu için yayýnlanma þansý neredeyse sýfýrdýr. (Daha önce baþýmageldiði için biliyorum.) Bu bile, benim gibi, romanýmýn da Türk olduðunun birgöstergesi deðil mi? Eh, yayýnlanmayacak diye de yazmayacak mýydým?Ülkesinin týkanmýþlýðýna karþýn, Türklerin de söyleyeceði þeyler var. Hem deonlarýn konularýnda. Onlarýn tarzý içinde. Onlarýn anlayacaðý dilde. Belki desýrf bu nedenle, bu romanýn Türkiye'de nasýl karþýlanacaðýný çok merakediyorum doðrusu.

altkitap: Eserini internet üzerindeki bir yayýnevinden elektronik kitapformunda yayýnlatan bir yazar olarak neler hissediyorsunuz? Bu yeniyayýncýlýk türü ve genel olarak internet hakkýndaki görüþlerinizi alabilirmiyiz?

C. Eryümlü: Benim en çok sevdiðim kent Ýskenderiye'dir, biliyormusunuz? 'Dünyanýn bütün bilgisini bir yerde toplamak' istiyorlardý çünküoradakiler. Kente gelen gemilerden ayakbastý parasý yerine ayakbastý kitabýisterlermiþ. Ýnternet o olmadý mý? Düþlerdeki Ýskenderiye deðil mi o?Dünyanýn bütün bilgisinin biriktiði yer� Her yerdeki kitaplýklar yavaþ yavaþinternete geçiyor. Vatikan arþivleri bile� Onlar yaptý, ben yapamadým diye

viSöyleþi - Can Eryümlü

Page 357: altkitap.netaltkitap.net/wp-content/uploads/2012/12/Son-Antlasma-Can-Eryumlu.pdfaltkitap - roman 1 Son Antlaþma Can Eryümlü Aralýk 2001 Yayýna Hazýrlayan: Yücel Balku Düzelti:

üzülmüyorum, koskoca kitaplýklar benim evimde de oluyor çünkü.Parmaðýmýn ucunda� ama ben gene de biraz eskiyim galiba bunun için.Tamam, gelecek onda. Kitaplar artýk kaðýttan olmayacak. Bazý ülkelerdekaðýtsýz ofisler, bakanlýklar oluþmaya baþladý. Bir CD aldým, içinde 5,000kitap vardý. Hem de hiç bir yerde bulamayacaðým kadar eskiler, ama ben oCD' ye göre taþ devrindenim. Kitabý bildiðimiz þekliyle seviyorum çünkü. Birtane, bir tane� Birini elime alýnca okþuyor, kokluyorum okumayabaþlamadan önce. Sertliði, ya da yumuþaklýðý, dokusu, kokusu da önemlibenim için. Onu elimde hissediyorum. Daha çok benim hissediyorum. Belkide formu bildiðim bir form olduðu için� Bir fetiþ mi benim için o? Deyin kiöyle. Ne yapalým ki, çocuklarýmýz benim bu yaptýklarýmý yapamayacak, amadaha çok bilgiye, hem de hepsine ulaþacak. Belki benim üç gündeokuduðum bir kitabý üç dakikada okuyacak. Biliyorum, gelecek o, ama benspagetti gibi biriyim. Ayaðý geçmiþte, gönlü gelecekte olan bir sahaf�Kýsacasý ne orada, ne de öbüründeyim. Beni saymayýn. Ben, torunlar benimsöylediklerimin kokusunu alsýnlar diye çabalýyorum. Nasýl Gýlgamýþ ileNuh'un kokusu bana kadar kalabilmiþse�

viiSöyleþi - Can Eryümlü