9 sinif 1 ünite bölüm 1 2 simya sunumu 1saat

Post on 16-Jan-2015

54.472 Views

Category:

Documents

9 Downloads

Preview:

Click to see full reader

DESCRIPTION

9. sınıflar Simyadan Kimyaya Ünitesi

TRANSCRIPT

Bugünkü kimya biliminin temeli simyaya dayanır.

:Maddenin sınama yanılma yoluyla incelenmesidir.

İnsanların temel ihtiyaçlarını karşılama amacıyla başlayan keşifler daha sonra 2 amacı da beraberinde getirmiştir:

1- Zengin olma

2- Ölümsüz oma

Ölümsüzlük iksiri

Ölümsüzlük iksiri: içtiğinde insanların ölmeden sonsuza dek yaşamasını sağlayacak sıvı.

Bu iksiri bulduğu öne sürülen Lokman Hekim ile ilgili bir araştırma yapınız.

Zengin olma "Altın" diye tanımladığımız şeyin

varlığını fark ettiğinden beri, insan bunu değerli saymıştır. Belki de insanlar tarafından bilinen ilk maden altındır.

İlkel insanın altına ilgi duymasının en önemli nedenlerinden biri, belki de birincisi altının katışıksız, başka şeylerle karışık olmaksızın bulunmasıydı. Parlak, kendine has sarı rengi ve ışık ışık göz alması da ilkel insani çekmiş,süs eşyaları yapmak için ona sahip olmak istemişti.

Çok kolay işlenebilen bir maden olmasının anlaşılmasıyla, altına verilen değer daha artmıştır.

Simyacıların amacı:demir →bakır → kurşun → kalay → cıva → gümüş → altın

Gerçekten demir ve bakır gibi ucuz metalleri altına dönüştürmek mümkün müdür?

On beşinci yüzyılın sonunda iki imparator, günümüzde Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag olan şehirde çalışmaları için dünyanın önde gelen iki simyacısıyla anlaşmıştı. O sıralar bu nedenle kente 'Simyanın Başkenti' adı takıldı. Ne var ki bu İngiliz simyacı Edward Kelley altın yaratmayı başaramayınca hapse atılmıştı.

Sahtekârlar da var tabii. Derler ki, o sıralarda Prag'a Arabistan'dan bir yabancı gelmiş. Kentin en zengin adamlarını bir ziyafete çağırmış, yanlarında getirecekleri altını çoğaltıp birkaç katına çıkarma sözü vermiş. Hevesli zenginlerin ziyafete getirdikleri altınları topladıktan sonra da kimyasal maddelerle ve yumurta kabukları ile at gübresi gibi tuhaf şeylerle bir karışım hazırlamış. Meğer bu karışım bir koku bombasıymış ve onun sayesinde altınları da toplayıp kaçmış.

Felsefe taşı

Çoğu Harry Potter hayranının bildiği gibi Nicolas Flamel gerçekten yaşamış biri. 1330 yılında Paris yakınlarında doğdu. Astrolojiyle ilgilenmeye başlamadan şairlik, ressamlık ve katiplik yaptı. Sonra, 1357 yılında, kendi ifadesine göre rüyasında ona bir kitap gönderen bir melek gördü. Melek ‘ Flamel ‘ dedi, “ bu kitaba bak. Ondan hiçbir şey anlamayacaksın, başkaları da anlamayacak. Ama gün gelecek sen bu kitapta başka hiç kimsenin göremediği bir şey göreceksin. “ Flamel ertesi gün o kitabı bir kitapçıda gördü. Çok ucuza satılıyordu, çünkü hiç kimse içinde yazılanları anlamıyordu. Büyük bir çaba harcayarak, İbrani’ce bilen bir bilginin yardımıyla, metni çözdü. Bu metin, adi metalleri altına çevirmeyi anlatan bir el kitabıydı.

Ne yazık ki, talimata göre özel bir madde gerekiyordu: Bir Felsefe Taşı. Bunun nasıl bir şey olduğu da doğru dürüst anlatılmamıştı. Flamel esrarlı maddeyi bulmak için onlarca yıl süren deneyler yaptı. 17 Ocak    1383’te güncesine şunları yazdı:

“Sonunda aradığım şeyi buldum. Onu keskin kokusundan tanıdım ve onun sayesinde sihri gerçekleştirebildim. Karışımın ilk maddesini hazırlamayı öğrenmiştim ve sadece kitapta yazılanları kelimesi kelimesine uygulamam gerekiyordu. Deneyi ilk kez gerçekleştirdiğimde cıva kullandım, bunun altı yüz gram kadarını saf gümüşe dönüştürdüm. Daha sonra, aynı yılın 25 Nisan’ında aynı miktarda cıva ve kırmızı taşla aynı işlemi yaptığımda, cıvayı aynı miktarda altına dönüştürdüm.”

Bu tanımlamada “keskin kokusu” diğer simyacıların, felsefe taşının kükürt olduğuna inanmasına yol açtı. Ama başka kimsenin bu işlemi tekrarladığına ilişkin bir bilgi yok. Tarih, Flamel’ın 1410 yılında, karısı Perenelle’den birkaç yıl önce öldüğü yazıyor. Ancak yandaşlarından bir kısmı, onun altın yaratmanın yanı sıra, ölümsüzlük sağlayan hayat iksirini de bulduğuna inanırlardı. Bu iksir sayesinde aslında karısıyla onun yaşamaya devam ettiğini söylerler.

Simyanın kimya bilimine katkıları 3 ana başlıkta incelenebilir:

1. Yeni kimyasal maddelerin Hg,kükürt gibi ve özellikle bazı karışımların ilk defa elde edilmesi

• 9. yüzyılda bir grup Çinli simyacı garip karışımlar yaparak ölümsüzlük iksirini arıyorlardı. Garip bir tesadüfle dünyanın kaderini değiştiren ve aradıklarının tersine kısa yoldan ölüme götüren birşey buldular. Buldukları madde “Barut” idi.

. • 1675 yılında Alman bilimadamı Hennig Brand 50 kova idrarı, zamanla altına dönüşeceğini umarak aylarca mahzeninde sakladı. Ama simya ve kimyanın etkileşimi sonucu parlak, hemen alev alan garip bir karışım ortaya çıktı. Bulduğu elementin adı “Fosfor” idi

2. Bugün laboratuarda kullandığımız deney araç ve gereçlerinin ilk basit örneklerinin keşfedilip kullanılması

İmbik, kaplar, fırın ,vs

3. Günümüzde kimya deneylerinde bazı yöntemlerin ve en temel işlemlerin kullanılması

Damıtma , süblimleşme,çözme, katılaştırma

FilojistonKuramı18. YY

Simyacılar ateş elementinin yanması sırasında havanın (oksijenin) bir kısmının kaybolduğunu ve geriye yanmayan bir atık (azot) bıraktığını tespit etmiştir.

Kaçıp giden maddeyi de filojiston (ateş ruhu) olarak adlandırmıştır.Bu gün biliyoruz ki yanma denilen şey, bir maddenin havanın oksijeniyle tepkimesinden başka bir şey değildir.

ÖDEV: Tanınmış simyacılardan Cabir Bin HayyanRaziİbni SinaRobert Boyleçalışmalarını araştırıp sunumunun

yapılması

Simya çağını kısaca özetlemek gerekirse;

· Simyacılar, maddelerin dönüşüm yapa yapa en saf madde olan altına dönüşebileceğine inanıyorlardı.· İnsanların ölümsüzlük iksirini bulacaklarına inanırlar.· Simyacılar bir tür filozoflardır.· Simyacılar deney ve bilimsel yöntem gibi belli kuralları olan bilginler değildirler.

Element Kavramının tarihsel

gelişimi

1. Antik yunanda başlayan nesnel element (ateş, toprak, hava, su)

2. Rönesans dönemi

3. Atom temelinde element

4. Proton sayısı temelinde element

1.(M.Ö. 384-328) Antik çağda tamamaen

düşünceye dayalı hiçbir deneysel gerçeklik temeline dayanmayan element kavramı hakimdir.

En etkin ve en büyük otoritesi olan Aristo ve ; maddenin atomlu yapıda olduğu görüşünü küçümseyip maddelerin bir “yüksek aklın”görüntüleri olduğunu savundular.

Aristo ya göre elementler; toprak→ateş→hava→su şeklindeydi.

Aristo’nun bu dört elementinin ilkelerini de;

kuruluk→ ıslaklık → sıcaklık → soğukluk oluşturuyordu.

Toprak, ateş, hava ve su gerçekten bir element midir?

2.

Rönesans döneminde element ;

kendinden daha basit maddelere dönüşmeyen olarak tanımlanmıştır .

Bu yüzden kireç, sodyum hidroksit gibi zor ayrışan maddeler uzun süre element sayılmıştır.

Daha sonra yeni elementler keşfedildikçe, tüm elementlerin eninde sonunda "altın"a dönüşeceği düşüncesinden yola çıkan simyacılar tarafından, güneş (altın) merkezli sistemdeki her gezegenin adı, bir elemente verildi. O dönemde bilinen elementlerin bazılarının "simya" sembolleri şöyle:

3.

• Boyle elementi maddenin parçalanmayan yapıtaşları olarak tanımlamıştır.

• Birçok bileşik kimyasal yöntemlerle ayrıştırılarak elementler elde edilmiştir.

4.

• Modern kimyada element; tek tür atomlardan oluşur ve türünü atomun çekirdeğindeki proton sayısı belirlemektedir.

Berzelius Sembolleri

top related