anne baba tutumlari

Post on 16-Jan-2016

83 Views

Category:

Documents

0 Downloads

Preview:

Click to see full reader

DESCRIPTION

ANNE BABA TUTUMLARI. PSİKO – DUYGUSAL ÖĞELER. SOSYO-EKONOMİK ÖĞELER. Anne- baba- çocuk. Roller. İletişim(konuşma-dinleme-geri bildirim). İş gücüne katılım. Güven- paylaşım-sevgi-saygı. Sosyal statü. KİMLİK TOPLUMSALLAŞMA. BİREY. AİLE. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

ANNE BABA TUTUMLARI

PSİKO – DUYGUSAL ÖĞELER SOSYO-EKONOMİK ÖĞELER

Anne- baba- çocuk

İş gücüne katılımİletişim(konuşma-dinleme-geri bildirim)

KİMLİK TOPLUMSALLAŞMA

Sosyal statü Güven- paylaşım-sevgi-saygı

Roller

BİREY

AİLE

Eşlerin duygusal ve fiziksel gereksinimlerini karşılayan yasal birliktelik

Ortak amaçları, inançları,çıkarları ve kuralları olan insan kümesi

Çocukların beslenip, bakıldığı ve eğitildiği birincil ortam

AİLE EĞİTİMİ ÇOCUK

SÜREKLİ BİR GELİŞİM

DEĞİŞİM

AİLE İÇİ İLETİŞİM

Çocukların sağlıklı gelişim gösterebilmeleri için anne baba ve çocuklar arasındaki iletişimin sağlıklı olması gerekir. Aile ortamında sağlıklı iletişimin kurulabilmesi için aile bireylerinin birbirlerinin düşüncelerine ve fikirlerine saygılı olması ve onları dinleyip anlamsı gerekir.

İLETİŞİM ENGELLERİ

Emir verme Uyarma - gözdağı verme Ahlak dersi verme Öğüt verme - çözüm getirme Nutuk çekme - nasihat etme Yargılama – eleştirme - suçlama Övme – aşırı güven verme Duygularını hafife alma

İLETİŞİM ENGELLERİNİN SONUÇLARI

Savunmacı olur Konuşmayı engeller Yetersiz olduğunu hissettirir Kızdırır – küstürür Kavgacı yapar – karşı saldırıya geçer Anlaşılmadıklarını hissettirir Anne babasının kendisiyle ilgilenmediğini

düşünür Sorgulanıyor duygusuna kapılır

ANNE BABANIN EBEVEYNLİK GÖREV VE SORUMLULUKLARI

Çocuklara doğru örnek olmak Çocukları korumak ve desteklemek, Kuralları ve sınırları öğretmek, Sürekli ve tutarlı bir anne babalık tutumu

göstermek, Hem kendi isteklerini hem de çocuğun

isteklerini dikkate alan bir ilişki geliştirmek

AİLE ÜYELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER ÇOCUĞUN

Kendine güvenmesini Kendine ve diğer kişilere saygı duymasını Kimlik kazanmasını Kişilik gelişimini Sosyal beceriler geliştirmesini Topluma uyum sürecini

imkanlı hale getirir

ANNE BABALARIN ÇOCUKLARINA KARŞI

TAVIRLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Anne ve babanın zihinlerindeki çocuk modeli

Toplumun kültürel değerleri Ebeveyn rolü ile ilgili olarak kendisini

yeterli hissedip hissetmediği Çocuklarının sayı, cinsiyet ve kişilik

özelliklerinden memnun olup olmamaları Anne ve babanın kendi çocukluk yıllarındaki

deneyimleri Aile içinde eşler arasındaki ilişkinin niteliği

ANNE BABA TUTUMLARI

Aşırı baskıcı ve otoriter tutum Aşırı hoşgörülü ve serbest tutum Aşırı koruyucu tutum Dengesiz ve kararsız tutum İlgisiz ve duyarsız tutum Demokratik tutum

AŞIRI BASKICI VE OTORİTER TUTUMKüçüklükten beri evde tartışmalar

oluyordu annemle babam arasında. Ben çok üzülürdüm, onları barıştırmaya çalışırdım. Annem bir şey yemezdi,ben son tartışmalarında kendimi öldürmeye bile kalktım. Büyüyünce bende mi böyle olacağım diye düşündüğüm çok olmuştur.ailem beni sürekli içlerinden sevdiğini söylerdi, şımarırım diye dıştan göstermezlerdi. Ağabeyimle ilişkim olmadığı için onu adeta düşman gibi görürdüm. Kardeşim olarak saymazdım.

AŞIRI BASKICI VE OTORİTER TUTUM

Babam olaylara hep kötü ve olumsuz önyargı ile bakardı. Okul bittikten sonra sahilde arkadaşlarımla dolaşmaya, okul gezilerine gitmeme izin vermezdi.tepkileri sert olurdu. “kızım sana telefon geldi” diyeceğine “telefon sana” derdi.iki sene öncesine kadar babamla konuşmaya cesaret edemezdim. Erkeklere karşı biraz ilgisizdim,ağabeyimle tartıştığımız zaman üzerime yürürdü. Kız arkadaşımda ihtiyacım olan sevgiyi buldum (H.YAVUZER).

EBEVEYNLERİN ÖZELLİKLERİ

Çocuğun ilgi ve istekleri dikkate alınmaz Çocuğu anlama onun seviyesine inme

çabası gösterilmez Nedenleri açıklanmadan kurallar konur ve

çocuğun sorgulamadan bu kuralla uyması beklenir

Anne baba sürekli eleştiren, yargılayan, suçlayan konumdadırlar

EBEVEYNLERİN ÖZELLİKLERİ

Anne babalar çocuklarını kendi kalıplarına göre yetiştirirler

Çocuğuma eğitim veriyorum mantığıyla şiddet kullanabilirler

Çocuktan yaşının üzerinde bir olgunluk beklerler

Çocuğun özgürlüğünü kısıtlarlar

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Çocuk içine kapanık, çekingen, itaatkar olabileceği gibi saldırgan tavırlarda sergileyebilir.

Güçlü olma ve kendinden zayıfları ezme isteği vardır.

İnsanlar tarafından kolay kandırılabilirler, yanlış davranışlar yapma eğilimindedirler.

Sürekli eleştirildikleri için aşağılık duygusuna kapılırlar.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Aile ve çevreye karşı edilgen, uysal ve erdemlidirler.

Affetmeyi bilmez, hoşgörülü olmazlar. Yaratıcılıkları engellenir. Akademik başarıları düşüktür. Ceza almamak için yalan söyler.

AŞİRİ HOŞGÖRÜLÜ VE SERBEST TUTUM

2,5 yaşındaki çocuk, kalabalık olan bir ailenin tek çocuğudur. Çocuğun her isteğine uyan 4 teyzesi, her gün ona pahalı elektronik oyuncaklar taşımaktadırlar. Teyzelerinden birinin plastik oyuncak getirdiğini gören çocuk, oyuncağı alır ve camdan aşağı atar. Atarken de “bana böyle ucuz oyuncak getirmeyin” uyarısını yapar (H.YAVUZER).

EBEVEYNLERİN ÖZELLİKLERİ

Çocuğun uyması gereken kural ve kısıtlamalar yoktur. Olan kurallar da denetlenmez.

Kuralsızlık ev dışındaki alanlarda da geçerlidir.

Çocuğa verilen haklar sınırsızdır, çocuktan beklenti ise en alt seviyededir.

Çocuğa doğru yanlış öğretilmez, yaparak yaşayarak öğrenmesi beklenir.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Dedikleri olmadığında anne babasını tehdit eder ve bu tehdidi uygular.

Gururlu, kibirli ve kendini beğenen bir yapıları vardır. Bu yüzden de eleştiriye açık değillerdir.

Bencil, sorumsuz, kırılgan, şımarık ve antisosyal kişilik oluştururlar.

Kural tanımazlar. Başkalarının haklarına saygı göstermezler.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Okula ve arkadaş çevresine uyum sağlamakta güçlük çekerler.

Her daim ailesi yanında olduğu için yalnız kaldığında hayal kırıklığına uğrayıp kabuklarına çekilirler.

Sürekli kendi isteklerini olması için mücadele ederler ve daha sonra arkadaş çevresi tarafından dışlanırlar.

AŞİRİ KORUYUCU TUTUM

17 yaşında olan erkek çocuğu, “ babam hala beni kendi elleriyle besliyor, adam zevk alıyor ne yapabilirim ki. Gece tuvalete kaldırıyor, ben çişimin gelip gelmediğini bilmiyorum sanki. Erkekler bu yüzden prostat oluyor ”diyor.

Okuldan nefret ediyorum, sabahları lanet olsun diyerek evden ayrılıyorum. 1- 2 derse giriyoruz sonra da uyuyorum. Okulda her şeyde önce ben suçlanıyorum. Suçsuz yere iki kere tekme tokat yedim herkesin içinde.

AŞİRİ KORUYUCU TUTUM

Sinirlendiğim zaman, oynatacak gibi oluyorum bir yerimi acıtıyorum. Onun acısıyla kendimi durduruyorum. Bir duvara yumruk atarım. Camı indiririm aşağıya, kendimi kestiğim bile oluyor. Okumam gerekiyorsa ev tutayım, annemlerden ayrılayım başka kente gideyim. O zaman kendimi büyük bir şey başarmış hissedeceğim.” demektedir (H.YAVUZER).

EBEVEYNLERİN ÖZELLİKLERİ

Anne babalar çocuğa gereğinden fazla özen gösterip onu denetim altında tutarlar.

Çocuklarına hiçbir sorumluluk vermezler her işi kendileri yaparlar.

Yaşı kaç olursa olsun bebek gibi davranırlar. Başına bir şey gelmesin diye çocuğun

kendisinin yapmasına izin vermezler. Bu tür ailelerde doğal yaşam hakkı

verilmez. Onu ilgilendiren kararlarda yaşı kaç olursa olsun fikri sorulmaz.

AŞİRİ KORUMA NASİL OLUR?

Okul çantasını hazırlamak Giysilerini seçmek ve giydirmek Üşütür korkusuyla fazla kalın giydirmek Çocuk kendisi yemek yiyebileceği yaşta

olmasına rağmen annesini yedirmesi Aşırı kontrol etmek Başkalarıyla ilişkilerine çok fazla müdahale

etmek Hata yapmasına izin vermemek,yanlışlarını

fazla ayıplamak. Ailenin tüm planlarını çocuk-odaklı

sürdürmesi

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Aşırı bağımlı, ürkek, çekingen biri olmasına neden olur.

Yeterli psiko sosyal gelişimi yoktur. Bu yüzden hayattan edinmeleri gereken deneyimleri edinmeden hayatla karşı karşıya kaldıklarında uyum sağlamakta güçlük çekmektedirler.

Birilerinin kendi adına karar vermesini ve onu korumasını bekler. Bu ailesine olan bağımlılığını dış dünyaya genellemesidir.

Karşılaştığı sorunlarla başa çıkamayacağına inanır bu yüzden sıklıkla hata yapar.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Çocuğun kişiliği gelişmez. Çok zayıf sosyal kişiliği olduğu için atılım

yapma ve başarma gücünden yoksundurlar. Yaşama karşı içinde sürekli bir korku olur. Davranış bozuklukları (tırnak yeme, parmak

emme, alt ıslatma, kekemelik…) görülür. Ailenin aşırı koruyucu yapısı, çocuğu bencil

yapar. Daima dikkat çekmeye, çevresindeki kişilerin ona hizmet etmesini beklemeye başlar.

Ailesinden gördüğü sevgi ve himayeyi ileride eşinden de bekler. Hiç büyümeyen “yetişkin çocuk” olarak kalır.

DENGESİZ VE KARARSİZ TUTUM

8 yaşındaki Betül haftalar öncesinden arkadaşları ile kararlaştırdığı parti için anne ve babasından ayrı ayrı izin almıştır. Ancak partiye gitmeden önce anne ve babasının yaşadığı tartışma sonucunda Betül’ün partiye gitme hareketi anne ve babasının sert girişimleri ile iptal edilmiştir.

Daha sonraki günlerde, Betül’ün odasına alınacak çalışma masası için anne ve baba ayrı ayrı tercih yapıp, gerekçelerini sunmuşlardır.

DENGESİZ VE KARARSİZ TUTUM

Betül her ikisini de dinleyip, onay vermesine rağmen onlar, Betül’ü dikkate almamış, bununla yetinmeyip tercih ettikleri masaları da almaktan vazgeçmişlerdir. “Hakikatten onlara güvenmiyorum. Arkadaşlarım ile yapacağım ortak çalışmalardan, ödevlerden uzak kalıyorum. Çünkü ailem önce “evet” dediğine sonra “hayır” diyor. Bunu arkadaşlarıma anlatmam çok zor.” Diyen Betül, aile ile iletişime çok geçmemekte, çoğunlukla kendi ödev ve sorumlulukları ile baş başa kalmakta, aile dışında ise toplumsallaşma sürecini isteyerek yavaşlatmaktadır.

Anne ile baba arasındaki fikir ayrılığından dolayı yaşanan kararsızlık

Annenin kendi içinde yaşadığı kararsızlık

Babanın kendi içinde yaşadığı kararsızlık

nedeniyle dengesiz ve kararsız tutum sergilenebilir.

EBEVEYNLERİN ÖZELLİKLERİ

Çocuğun yaptığı bir davranışa bazen çok sert tepki verirken bazen çok olumlu karşılayabilirler.

Kız ve erkek çocuğa farklı davranışlar sergileyebilirler.

Eşit sorumluluk vermezler.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Aynı davranışta bulunmasına rağmen bazen ödüllendirilmesi bazen cezalandırılması ne zaman, nerede, nasıl davranacağını bilememesine neden olur.

İç çatışmalar, huzursuzluk ve öncelikle anne babaya sonra da insanlara karşı güvensizlik oluşur.

Kendi görüş ve düşüncelerini aktaramaz Çocuk kendini kanıtlamak ve dikkatleri

üzerine çekmek için ürkek, yumuşak huylu söz dinleyen ya da kendi benliğini ve bağımsızlığını göstermek için kavgacı, sinirli bir çocuk olabilir.

İLGİSİZ VE DUYARSİZ TUTUM

15 yaşında olan kız çocuğu, “babam bugüne kadar bana ihtiyacın var mı, diye sormadı. İşine çok önem veriyordu. Bana ilgisiz kalırdı. Babamın yüzünü gördüğüm süre iki saati geçmezdi. Okula gelmezdi. Derslerimi sormazdı, cebinden beş kuruşun çıkmasından korkardı. Beni çok serbest bıraktı. Bu çalma olayından sonra, arkadaşlarının iyi mi, kötü mü, arkadaş seç diye yeni yeni sormaya başladı.

İLGİSİZ VE DUYARSİZ TUTUM

Benimle hiç ilgilenmiyorlar diye düşünüyordum. Bazen acaba beni gerçekten sevmiyorlar mı diye düşündüğüm oluyordu. Bu olayı babama tepki olarak, bazı şeyleri anlaması için yaptım. Olay (çalma olayı) olmasaydı her şey eskisi gibi devam edecekti. İlgilenmeyeceklerdi benimle ( H.YAVUZER).

EBEVEYNLERİN ÖZELLİKLERİ

Çocuğa karşı denetim, çocuğun ilgi ve gereksinimlerine verilen tepki çok düşüktür.

Sadece anne, sadece baba ya da anne- baba duyarsızdır.

Çocuklarına yeteri kadar zaman ayırmazlar. Çocukları için hiçbir konuda gerekli çabayı

harcamazlar. Çocuğun ruhsal durumu ve okul başarısıyla

ilgilenmezler.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Çocuk kendini değerli görmez. Duyguların açıklamakta güçlük çeker. İçki, sigara ve kötü alışkanlıklara olan

eğilimi artar. İlgi çekmek için saldırgan ve suç teşkil eden

davranışlara yönelebilirler. Uzun vadeli plan yapamazlar.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Zamanı iyi değerlendiremezler. Yanlış arkadaşlıklar kurarlar. Başına buyruk yaşama ve evden ayrılma

davranışları görülür. Akademik başarılarında düşme görülür ve

okulu bırakırlar. Kuralla karşı çıkarlar.

DEMOKRATİK TUTUM

Sevgi, saygı, huzur, güven ve şeffaflık olan ailede çocuk bir birey olarak kabul edilir.

Aile içinde kurallar ve sınırlar herkes için ve hep birlikte belirlenir ve bu sınırlar içinde çocuk özgürdür.

Kuralların uygulanmasında çocuğa etkin bir rol ve sorumluluk verilir.

Problemlerle baş etme yolları demokratik yollarla yapılır.

Cezalandırıcı olmayan (özellikle fiziksel şiddet),

DEMOKRATİK TUTUM Sonuçtan çok süreçle ilgilenilen, Merak ve keşif duygularının beslendiği Kendi kendine yeterli olma ve kendi

problemlerini çözmenin cesaretlendirildiği, Yergi yerine övgüye odaklanılan, Anne baba birbirlerine ve çocuklarına karşı

olan duygularında net ve açıktır.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Yaratıcılardır Karar alma becerileri gelişmiştir. Kendilerine, ailelerine ve başkalarına

güvenirler. Özgüvenleri yüksektir ve sorumluluk sahibi

kişilerdir. Kurallara ve otoriteye saygı duyarlar.

ÇOCUĞUN KİŞİLİK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Kendilerinin ve başkalarının özgürlük alanlarını bilirler.

Akranları veya yetişkinlerle sağlıklı ilişkiler kurarlar.

Bir gruba dahil olma ve grup içinde görev almada zorlanmazlar.

Sosyal açıdan dengelidirler. Mutlu bireylerdir.

AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

Aile ortamı içinde ebeveynlerin çocuğa yaklaşımı büyük ölçüde çocuğun kişilik gelişimini etkilemektedir. Anne babalar çocuklarının gelişim evrelerinin farkında olmalı ve buna göre davranış geliştirmelilerdir. Aile içi iletişimde önemli olan iki olgu vardır. Bunlar:

sevgi ve saygıdır.

AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

Sevgi insanda doğuştan vardır fakat anlamını ve davranış halini aile içinde tamamlar. Bu yüzden çocuklarınıza onu sevdiğinizi söylemenin yanı sıra bunu davranışlarınızla da gösterin. Çünkü her çocuğun sevildiğini bilmeye ihtiyacı vardır. Bu bağlamda çocukla kurulacak ilişkilerde, çocuğun kazanması ve benimsemesi gerektiğine inanılan davranışlarının ebeveynler tarafından gösterilmesi gerekmektedir.

AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

Her çocuk farklı bir bireydir ve özeldir. Bu fikri asla unutmamalısınız. Çocuğunuzu bir başkasıyla kıyaslamak –bu kişi kardeşi dahi olsa- çok yanlıştır. Çocukta özgüven kaybına neden olur. Bu yüzden çocuklarınıza yarışmayı öğretmeyiniz. Başarılı olmanın sınıf birincisinin, okul birincisinin önüne geçmek değil kendi önüne geçmek, bu güne kadar yaptığının daha iyisini yapmak olduğunu öğretin.

AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

Çocuklarınızın gözündeki en büyük rol model sizlersiniz. Çocuk evde gördüğünü uygular. Siz adil ve demokratik olursanız çocuğunuzda gerek size gerekse çevresine karşı adil davranışlar sergiler. Aile içindeki modeller çocuğun sağlıklı bir cinsiyet rolü geliştirmesine de katkı sağlar.

AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

Çocuklarımıza belli yaşlardan itibaren birtakım sorumluluklar yüklemeliyiz. Ancak bu sorumluluklar çocukların yapabileceğinin üstünde ve onları yıldırıcı sorumluluklar olmamalıdır. Kapasitesinin üstündeki görevler çocuğun hayal kırıklığı yaşamasına neden olur.

AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

Eğitim ailede başlar. Bu yüzden ebeveynler çocuklarının nasıl birer birey olmasını istiyorlarsa ailede ona uygun davranışlar sergilemelidirler. Aile içinde çocuğa öyle bir eğitim verilmelidir ki çocuk bağımsız kaldığında sorumluluklarının bilincinde olmalı ve kendisine ve çevresine olan saygısını asla kaybetmemelidir.

AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

Ailelere düşen en büyük görev

toplum için yararlı ve mutlu bireyler

yetiştirmektir.

HACI LÜTFİYE ŞİRECİ REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

AYŞE ÖĞÜTPSİKOLOJİK DANIŞMAN

GAZİANTEP, 2014

top related