annelerin anksiyete düzeyinin bebeklerinin gaz sancısına etkisi

Post on 16-Jul-2015

373 Views

Category:

Documents

6 Downloads

Preview:

Click to see full reader

TRANSCRIPT

*Atatürk Üniversitesi , Çocuk Sağlığı ve Hastal ıkları Hemşirel iği Ana Bil im Dalı , Erzurum**Dicle Üniversitesi , Atatürk Sağlık Yüksekokulu, Hemşirelik, Diyarbakır

ANNELERİN ANKSİYETE DÜZEYİNİN BEBEKLERİNİN GAZ SANCISINA ETKİSİ

*Duygu Arıkan *Fatma Saban **Gülbeyaz Baran

Süt çocukluğu döneminin en sık yaşanan

rahatsızlığı olan gaz sancısı (kolik),

2 hafta ile 4 ay arası diğer yönlerden sağlıklı

bebeklerde daha çok akşam saatlerinde

görülen paroksismal özellikte belli bir nedene

bağlanamayan, bacakları karına çekme,

yumruklarını sıkma, gaz çıkarma ile birlikte olan

ve tüm çabalara rağmen durdurulması zor,

aşırı ağlama ile karakterize davranışsal bir sendromdur.

GİRİŞ

Gaz sancısı küçük bir

sorun gibi görülse de, gaz

sancılı ağlayan, irrite bir

bebek, aile ilişkileri ve

ebeveyn bebek ilişkisi

üzerine yoğun duygusal

etki yapmaktadır.

56. Türkiye Milli Pediatri Kongresi28 Kasım- 02 Aralık 2012

Barsak dismotilitesi( modeli(k

arbonhidrat malabsobsiyonu,protein

intoleransı,intestinal hast vb)

interaksiyonel teori (bebeğin aile ile

iletişimindeki başarısızlık) immatür merkezi sinir

sistemi teorisidir.

Gaz sancısının etyolojisi halen aydınlatılamamıştır. 3 teori üzerinde durulmaktadır. Bunlar;

Annenin geriliminin bebeğe geçtiği ve

bu durumun gaz sancısının etyolojik

faktörlerinden biri olduğu ileri

sürülmüştür.

Ağlamanın nöropsikolojik bir mekanizma olduğu ve bebekte denge sağladığı, akşam ağlamalarının ise en çok aile geriliminin olduğu zamana rastladığı da ifade edilmiştir.

AMAÇ

Çalışma, annelerin anksiyete

düzeyinin bebeklerin gaz

sancısına etkisi olup

olmadığını saptamak

amacıyla tanımlayıcı nitelikte

planlanmış ve yapılmıştır.

YÖNTEM

Çalışmanın örneklemini 01 Nisan- 28 Ağustos

2012 tarihleri arasında Toplum Sağlık

Merkezlerine kayıtlı 1-3 aylık bebeği olan

ulaşılabilen anneler oluşturmuş, herhangi bir

örneklem seçim yöntemine gidilmeden,

uygulamanın yapıldığı zamanda Toplum

Sağlık Merkezlerine gelen ve çalışmaya

katılmak isteyen 130 anne çalışma

kapsamına alınmıştır.

1-3 aylık bebeklerde gaz sancısının

çok görülmesi

ve Wessel kriterlerinin uygulanabilirliği göz

önünde bulundurularak çalışmaya

1-3 aylık bebeklerin anneleri dahil edilmiştir.

•Annelere “bebeğinizde gaz sancısı oluyor mu? Oluyorsa bunu bebeğin hangi ifade ve davranışlarından tespit ediyorsunuz” diye sorularak bebekte gaz sancısı

olup olmadığı değerlendirilmiştir.

• Annelerin bu tanımlamasının gaz sancısını tespit etmede yeterli olup olmadığını tespit etmek

amacıyla 1954 yılında Wessel tarafından tanımlanan üçler kuralı kullanılarak gaz sancısının

varlığı tekrar kontrol edilmiştir.

VERİLERİN TOPLANMASI

Kişisel bilgi formu

Spielberger ve arkadaşları tarafından geliştirilen durumluk kaygı ölçeği

Bebeklerin gaz sancısını belirlemek için Wessel kriterleri kullanılmıştır.

Durumluk kaygı ölçeği, bireyin belirli bir anda ve belirli koşullarda kendisini nasıl hissettiğini betimlemesini,

içinde bulunduğu duruma ilişkin duygularını belirlemeyi amaçlayan ve 20 maddeden oluşan

4’lü Likert tipi bir ölçektir.

Durumluk kaygı ölçeği

Wessel’e göre başlangıcı ilk haftalarda olan genellikle ilk 3 ayda

görülen, günde 3 saatten fazla, haftada 3 günden fazla ve en az 3

hafta devam eden açıklanamayan ve kontrol edilemeyen ağlama

nöbetlerinin olma durumu gaz sancısı (kolik) olarak

tanımlanmaktadır.

Wessel kriterleri

VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

*tanımlayıcı testler

* ki kare

ve

* t testi

ETİKBilgilendirme

ve

Gönüllülük

İlkeleri yerine

getirilmiştir.

BULGULAR

Annelerin %32,3’ü 25-29 yaş aralığında, bebeklerin %53,1’i

kızdır.

Annelerin ifadelerine göre bebeklerin %76,9’unda gaz sancısı olduğu

saptanmıştır.

Annelerin %57,7’si bebeklerine gaz yapıcı gıdalar vermediğini, %58,5’i

gaz sancısı hakkındaki bilgileri sağlık personelinden, %31,5’i

komşu ve akrabalarından aldığını ifade etmişlerdir.

Bulgular

Annelerin ifadelerine göre gaz sancısı olan bebeklerin %89’unun çok ağladığı, %51’inin ayaklarını yukarı çektiği, %75’inin kızardığı, %69’unun kendini sıktığı, %55’inin gaz çıkardığı, %21’inin karnının şişdiği, %24’ünün karnından ses geldiği, %72’sinin uyumadığı, %75’inin huzursuz göründüğü ve %25’inin meme almadığı tespit edilmiştir.

Annelerin bebeklerinin önceki çocuklarında gaz

sancısı olma durumları arasında anlamlı bir

ilişki bulunmuştur (p<0.05).

Önceki çocuk

p

Bebeğin gazı var 75

.026

Bebeğin gazı yok 55

Toplam 130

Bebeğin kaçıncı çocuk olduğu, beslenme şekli,

kilosu ile gaz sancısı arasında bir ilişki

bulunmamıştır (p>0.05).

Bebeğin gazı var

Bebeğin gazı yok

p

Beslenme 75 55 .029

Kaçıncı çocuk 1 2 3 ve daha fazla

393526

1875

.126

Doğum kilosu 2500 gr dan az 2500 gr dan fazla 19

58125

.773

Anne yaşı, eğitim düzeyi, sosyal güvence ve çalışma durumunun her iki kritere göre de bebekte gaz sancısı olma durumunu etkilemediği bulunmuştur (p>0.05).

Bebeğin gazı var

Bebeğin gazı yok

p

Sosyal güvence evet hayır

9428

62

.894

Annenin eğitim düzeyi

Okur yazar değilİlköğretimOrtaöğretimyükseköğretim

8344018

011163

.229

Çalışma durumuÇalışan çalışmayan

2080

624

1.000

Gaz sancısı olan bebeklerin annelerinin kaygı düzey puan ortalaması, gaz sancısı olmayan bebeklerin annelerinin kaygı düzey puan ortalamasından daha yüksek olmakla beraber ortalamalar arasında herhangi bir farklılık tespit edilmemiştir (p>0.05).

Araştırmaya katılan annelerin kaygı puan ortalaması 43,33 olup

orta düzeyde kaygılı oldukları bulunmuştur.

SONUÇ

Annelerin kaygısının

bebeklerin gaz sancısını

etkilemediği

bulunmuştur.

Ö N E R İ

Günümüzde bebeklerin gaz sancısı

ile ilgili yapılmış araştırmalar çok azdır.

Bu yüzden ileriki zamanlarda daha

geniş örneklemde araştırmaların yürütülmesi önerilebilir.

TEŞEKKÜRLER

top related