asır süresi

Post on 12-Jul-2015

58 Views

Category:

Education

7 Downloads

Preview:

Click to see full reader

TRANSCRIPT

والعصر

ن ال سانا ن

خسر لفى

1

Andolsun zamana ki, insan gerçektenziyan içindedir.

2

الذينام نواا ل

ال لواالص وعم حا

وتواصواب ال ح

وتواصواب ال بر ص

3

Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka(Onlar ziyanda değillerdir).

4

Çok kısa ama hayatın tümünü kapsayan bir sûre. İmam Şâfiî efendimizin deyimiyle Kur’an’da Rabbimiz başka hiçbir sûre göndermeseydi biz kullarına yetecek bir sûre. İnsan hayatının eksenini teşkil eden bir sûre.

5

Taberâni’nin rivâyetinde Ashab-ı Kirâm efendilerimizin sürekli birbirlerine hatırlattıkları, karşılaşan iki Sahâbenin birbirlerine okuyup tavsiye etmeden ayrılmadıkları, içeriği hatırda daima canlı tutulması gereken bir sûre. İnsan hayatının eksenini teşkil eden bir sûre.

6

Sûrenin başında Rabbimiz asra yemin eder.İnsanın en büyük sermayesi olan ömrüne dikkat çekilir.

7

Allah, Asr'a yemin ederek insanların ziyanda olduğunu bildirmektedir.İnsan, ömrünün her anında ya sevap veya bir günah işlemektedir.

8

Eğer günah işliyorsa bu açık bir ziyandır. Eğer sevap işliyorsa, belki kaçırdığı sevap daha büyükolabileceğinden bu da bir çeşit ziyândır.

9

Ancak dört özellik taşıyan kimselerin bu ziyandan kurtulacaktır. 1-İman, 2-Salih amel, 3-Birbirine hakkı tavsiye etmek, 4-Birbirine sabrı telkin etmek.

10

İnsana verilen ömür bir buz gibi hızla erimektedir. Kârlı çıkanlar ancak bu dört özelliği taşıyanlar ve bu dünyada hayatlarını ona göre düzenleyenler olacaktır.

11

"Hüsrân" kelimesine, "kâr"ın zıddıdır. Kur'an-ı Kerîm "hüsran" kelimesini, "felah", yani kurtuluş kelimesinin zıddı olarak da kullanmıştır.

12

Kur'an-ı Kerîm gerçek imanın ne olduğunu aşağıdaki ayetlerde açıklamıştır:

13

نونا نماالمؤم

واب الله الذينامن

ورسول ه

ابواثملميرت(Hucurât,15)

14

"Müminler onlardır ki Allah'a ve Rasulüne inandılar; sonra şüphe etmediler." (Hucurât,15)

15

الذينقالوارب ثماا ن ستقامواناالله(Fussilet,30)

16

"Rabbimiz Allah'tır deyip sonra doğru yolda sebat edenler.“(Fussilet,30)

17

نونالذينا لا نماالمؤم وج رالله قلوبهمذاذك (Enfâl, 2)

18

"Mü’minler o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir...“(Enfâl, 2)

19

نون فلورب كليؤم

موكفيماش جربينهمحتهىيحك

دوافىانفس اقثمليج م ام محرجا ضي ه

ا ويسل مواتسليما(Nisâ,65)

20

"Hayır, Rabbin hakkı için, onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamıyla teslim olmadıkça inanmış olmazlar." (Nisâ,65)

21

Ancak, sadece Allah’ın varlığına değil, aynı zamanda tek ilâh olduğuna, ortağı bulunmadığına, insanların ibadet edeceği yegane varlık olduğuna,

22

dua ve tevekkül edilecek varlığın yalnız O olduğuna, O'nun farzlarının yerine getirilip O'nun yasaklarından uzak durulacağına,

23

her şeyi işiten ve görenin ancak O olduğuna, insanın sadece fiillerini değil, gizli niyetlerini de bildiğine inanmaktır.

24

İmanın ikinci bölümü ise, Rasulullah (s.a.s.)'a inanmaktır. O'nun Allah tarafından gönderilmiş en büyük rehber olduğuna, getirdiği Kur’an’ın Hakk olduğuna, O'na itaat etmenin zorunlu olduğunainanmaktır.

25

aynı zamanda bu iman meleklere, kitaplara, peygamberlere ve Kur'an'a iman etmeyi kapsamaktadır.

26

İmanın üçüncü bölümü iseâhirete inanmaktır. İnsanın bu dünya hayatı ilk ve son değildir.İnsan ölümden sonra tekrar diriltilecektir.

27

Bu dünyada yaptıklarının hesabını Allah'a verecek ve bunun sonunda salih amel işleyenler mükâfatlandırılacak;kötü olanlar ise cezaya çarptırılacaklardır.

28

İnsanın hüsrandan kurtulması için gerekli olan; imandan sonra salih ameldir."Salih" kelimesinin anlamı bütün iyiliği kapsar.

29

Kur'an'a göre kökü imana dayanmayan hiçbir amel salih amel sayılmaz.

30

Herhangi bir amel Allah ve Resulü’nün bildirdiği hidâyete uygun işlense de, iman olmaksızın salih amel sayılmaz.

31

Onun için Kur'an-ı Kerîm'de nerede amelden söz edilmişse, orada iman da zikredilmiş ve salih amel imandan sonra anılmıştır.

32

İman ettikten ve salih amel işledikten sonra, birbirine Hakk'ı telkin ve sabrı tavsiye etmektir.

33

Bunun anlamı, birincisi; iman edenler ve salih amel işleyenler bunu ferdî olarak yapmakla kalmamalı, aynı zamanda mümin ve salih bir toplum meydana getirmelidirler.

34

İkincisi; bu toplumu bozulmaktan koruyabilmek için her fert Hakkı ve sabrı tavsiye ederek kendi sorumluluğunu yerine getirmelidir.

35

Herkesin birbirine hakkı ve sabrı telkin etmesi farzdır.

36

37

İnsan, iman ve salih amellekendini düzeltir.Hakkı ve sabrı tavsiye etmekle toplumu düzeltir.Böylece hem sağlam bir fert hem de sağlam bir toplum meydana gelmiş olur.

Rabbimiz bizler için kendisinden başkaları adına yemini yasaklar.Ama Rabbimiz kendi zâtı dışında bir kısım varlıkları üzerine yemin ediyor.

38

Acaba Rabbimiz böyle bir yemini bize yasakladığı halde niçin mahlukâtı üzerine yemin ediyor?

39

1- Rabbimizin üzerine yemin ettiği varlıklarya insanlar tarafından inkâr edilmiş,önemleri hafife alınmış varlıklardır ki,Rabbimiz böylece onlar üzerine yeminleonların varlığını pekiştirmek istemiştir.

40

2- Veya insanlar Allah’ın yarattığı o varlıkların kendileri, kendi yaşamları için ne kadar önemli olduklarından gafildirler de, Rabbimiz onlar üzerine yemin ederek onların önemine işaret buyurmaktadır.

41

3- Veyahut da insanlar o varlıklar hakkındayanlış değerlendirmeler yapmışlar. Allah’ın yaratıklarını tanrılaştırmışlar, onlara Allah’ın sıfat ve yetkilerini vermişlerdir.

42

Rabbimiz onlar üzerine yemin ederkenonların birer kul olduklarını, kendi ulûhiyet ve rubûbiyet sıfatlarına sahip olmadıklarını ortaya koymayı murad etmiştir.

43

Rabbimizin üzerine yemin ettiği asrı şöyle anlamaya çalışıyoruz:

44

1. Asr, zamandır. Rabbimiz, insanın içinde yaşadığı, tüm amellerini içinde gerçekleştirdiği, ömür tükettiği zamana yemin ediyor.

45

Zamanın kıymetini bilmeyen insan mutlak sûrette ziyândadır. İnsan en büyük sermayesi olan zamanını Allah yolunda harcamayarak, boş şeylerin peşinde kullanarakkaybetmektedir.

46

Aslında bu zamanın sahibi insan değilAllah’tır. İnsanın sermayesi Allah’a aittir.

47

zamanı sahibine vermek, onun sahibinin arzuları istikâmetinde harcamak zorundayız. İşte Rabbimiz sûrenin ilk âyetinde buna dikkat çekiyor.

48

49

Kimi de asr, ikindi vaktidir demişler. İkindi vaktine ve ikindi namazınınönemine dikkat çekmek içinyapılmıştır. .

50

Gün bitmek üzereyken hâlâ kâra geçememiş, günün son fırsatını değerlendiremeyip evine eli boş dönen bir insan kayb etmiştir demek.

51

Kimi de Asr’dan kasıt Asr-ı Saadet olduğunu da söylemiştir.Rabbimiz asr-ı saadete yemin ederek asr-ı saadetin önemine dikkat çekmekİstemiştir.

insanlar içinde bulundukları zamandan,asırdan şikayet ederler. Zamana sövüp sayarlar. Beğenmedikleri her şeyi, her kötülüğü içinde yaşadıkları zamana, asra yüklerler.

52

“Zaman kötü! Kötü zamana kaldık! Ne kötü günlere kaldık! Zaman bozuldu! Devir değişti!” diyerek iyilikleri ve faziletleri hep kendilerinden önceki zamana, aksi olanları da hep kendi zaman veasırlarına yüklerler.

53

Halbuki zaman aynı zamandır. Önceki zamanla şimdiki zaman arasındahiçbir fark yoktur.

54

İşte zaman üzerine yemin ederek Rabbimiz insanları bu yanılgıları konusundauyarmaktadır.

55

Zamanda bir kötülük, bir şer yoktur. Ne eşyada, ne zamanda bir uğursuzluk, bir kötülük yoktur.

56

Asıl şer, asıl kötülük bizzat o zaman içinde yaşayan insanların kendilerindedir.

57

Allah’ım!Bizi asrı anlayanlardan eyle.Asrın kadru kıymetini bilenlerden eyle.Bizi ziyan ve zarar edenlerden eyleme Bizi iman edenlerden eyleBizi salih amel işleyenlerden eyle.Bizi birbirine hakkı ve sabrı tavsiyeedenlerden eyle.

58

top related