Çocuk ve adölesanlarda depresyon

Post on 19-Mar-2016

168 Views

Category:

Documents

5 Downloads

Preview:

Click to see full reader

DESCRIPTION

Çocuk ve Adölesanlarda Depresyon. BAŞLIKLAR. TANIM EPİDEMİYOLOJİ ETYOLOJİ TEDAVİ. TANIM. Depresyon iyi ve üzerinde bir çok çalışma yapılmış psikiyatrik bozukluktur. Toplumsal prevelansı ve etkileri nedeni ile gün geçtikçe üzerinde daha fazla durulmaya başlanmıştır. TANIM. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Çocuk ve Adölesanlarda Çocuk ve Adölesanlarda DepresyonDepresyon

BAŞLIKLARBAŞLIKLAR

TANIMTANIM EPİDEMİYOLOJİEPİDEMİYOLOJİ ETYOLOJİETYOLOJİ TEDAVİTEDAVİ

TANIMTANIM

Depresyon iyi ve üzerinde bir Depresyon iyi ve üzerinde bir çok çalışma yapılmış psikiyatrik çok çalışma yapılmış psikiyatrik bozukluktur.bozukluktur.

Toplumsal prevelansı ve etkileri Toplumsal prevelansı ve etkileri nedeni ile gün geçtikçe üzerinde nedeni ile gün geçtikçe üzerinde daha fazla durulmaya daha fazla durulmaya başlanmıştır. başlanmıştır.

TANIMTANIM

Özellikle son 20 yılda çocukluk Özellikle son 20 yılda çocukluk ve ergenlik çağı depresyonları ve ergenlik çağı depresyonları daha fazla ilgi çekmektedir daha fazla ilgi çekmektedir (Emslie GJ, 1997)(Emslie GJ, 1997)

Çocuk ve ergenlik dönemi Çocuk ve ergenlik dönemi depresyonlarının etyoloji ve depresyonlarının etyoloji ve tedavisine yönelik çalışmalar tedavisine yönelik çalışmalar artmaktadır.artmaktadır.

TANIMTANIM

Ancak çocukluk ve ergenlik Ancak çocukluk ve ergenlik dönemine yönelik yapılan tedavi dönemine yönelik yapılan tedavi araştırmaları erişkin depresyonunda araştırmaları erişkin depresyonunda olduğu kadar fazla değildir olduğu kadar fazla değildir

Kişinin iş, sosyal ,akademik, aile ve Kişinin iş, sosyal ,akademik, aile ve diğer alanlarında işlevsellik kaybına diğer alanlarında işlevsellik kaybına neden olması nedeni ile tedavisi neden olması nedeni ile tedavisi önemlidir. önemlidir.

TANIMTANIM

Hipokrat’ın MÖ 400 yılında mani Hipokrat’ın MÖ 400 yılında mani ve melankoliyi tanımlaması ile ve melankoliyi tanımlaması ile birlikte depresyon ve birlikte depresyon ve duygudurum bozukluklarının duygudurum bozukluklarının tanımlanması açısından tanımlanması açısından başlangıç olmuştur. başlangıç olmuştur.

TANIMTANIM

M.S. 40 yıllarında Romalı doktor M.S. 40 yıllarında Romalı doktor Celsus melankoli’yi kara safra Celsus melankoli’yi kara safra şeklinde açıklamış ve depresyon şeklinde açıklamış ve depresyon nedenini kara safraya nedenini kara safraya bağlamıştır (Kaplan HI 1998). bağlamıştır (Kaplan HI 1998).

TANIMTANIM

Duygulanım (Affect) bireyin Duygulanım (Affect) bireyin anılara, düşüncelere, olaylara ve anılara, düşüncelere, olaylara ve farklı uyaranlara duygusal farklı uyaranlara duygusal katılabilme yetisidir. katılabilme yetisidir.

TANIMTANIM

Duygulanım, neşe, öfke, üzüntü, Duygulanım, neşe, öfke, üzüntü, nefret, kin şeklinde olabilir. nefret, kin şeklinde olabilir. Duygudurum (Mood) ise Duygudurum (Mood) ise duygulanımın uzamış halidir. duygulanımın uzamış halidir.

TANIMTANIM

Kişinin duygudurumu normal, Kişinin duygudurumu normal, üzüntülü, mutlu, öfkeli olabilir. üzüntülü, mutlu, öfkeli olabilir.

Duygulanımın belli bir süre Duygulanımın belli bir süre uzaması ve aşırılığa kaçması uzaması ve aşırılığa kaçması durumunda duygudurum durumunda duygudurum bozukluğundan bahsedilir. bozukluğundan bahsedilir.

TANIMTANIM

Kişi az veya çok Kişi az veya çok duygudurumunu kontrol edebilir. duygudurumunu kontrol edebilir. Kontrol duygusunun kaybolduğu Kontrol duygusunun kaybolduğu durumlarda duygudurum durumlarda duygudurum bozukluğunun başka bir bozukluğunun başka bir açıklamasıdır. açıklamasıdır.

TANIMTANIM

Aşırı öfkeli, aşırı neşeli, aşırı Aşırı öfkeli, aşırı neşeli, aşırı üzüntü durumların kişinin üzüntü durumların kişinin hayatına hakim olması uzaması hayatına hakim olması uzaması veya mevcut duruma uygun veya mevcut duruma uygun olmayan duygulanım, olmayan duygulanım, duygudurum bozukluğunun duygudurum bozukluğunun göstergesi olabilirgöstergesi olabilir

TANIMTANIM

Orta çağda depresyonu en iyi Orta çağda depresyonu en iyi tanımlayanlardan birisi de İbni tanımlayanlardan birisi de İbni Sina (980-1027) olmuştur Sina (980-1027) olmuştur

DSM-IV kriterlerine göre DSM-IV kriterlerine göre duygudurum bozuklukları içinde duygudurum bozuklukları içinde yer almaktadır (APA-1994).yer almaktadır (APA-1994).

TANIMTANIM I-)Major Depresyon için DSM-I-)Major Depresyon için DSM-

IV kriterleri (APA-1994) : IV kriterleri (APA-1994) : A-İki haftalık bir dönem A-İki haftalık bir dönem

aşağıdaki semptomlardan aşağıdaki semptomlardan beşinin( yada daha beşinin( yada daha fazlasının) bulunmuş olması; fazlasının) bulunmuş olması; semptomlardan en az birinin semptomlardan en az birinin ya (bir)depresif duygudurum ya (bir)depresif duygudurum yada (iki) ilgi kaybı yada artık yada (iki) ilgi kaybı yada artık zevk alamama, olması zevk alamama, olması gerekir.gerekir.

TANIMTANIM Ya hastanın kendisinin bildirmesi Ya hastanın kendisinin bildirmesi

(örn. Kendisini üzgün ya da (örn. Kendisini üzgün ya da boşlukta hisseder) ya da boşlukta hisseder) ya da başkalarının gözlemesi (örn. başkalarının gözlemesi (örn. Ağlamaklı bir görünümü vardır) Ağlamaklı bir görünümü vardır) ile belirli, hemen her gün, ile belirli, hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren yaklaşık gün boyu süren depresif duygudurum. depresif duygudurum.

Not:Çocuklarda ve ergenlerde Not:Çocuklarda ve ergenlerde irritabl duygudurum bulunabilir.irritabl duygudurum bulunabilir.

TANIMTANIM Hemen her gün, yaklaşık gün Hemen her gün, yaklaşık gün

boyu süren, tüm etkinliklere karşı boyu süren, tüm etkinliklere karşı ya da bu etkinliklerin çoğuna ya da bu etkinliklerin çoğuna karşı ilgide belirgin azalma ya da karşı ilgide belirgin azalma ya da artık bunlardan eskisi gibi zevk artık bunlardan eskisi gibi zevk alamıyor olma (ya hastanın alamıyor olma (ya hastanın kendisinin bildirmesi ya da kendisinin bildirmesi ya da başkalarınca gözleniyor olması başkalarınca gözleniyor olması ile belirlendiği üzere)ile belirlendiği üzere)

TANIMTANIM Perhizde değilken önemli derece Perhizde değilken önemli derece

kilo kaybı ya da kilo alımının kilo kaybı ya da kilo alımının olması (örn. Ayda, vücut olması (örn. Ayda, vücut kilosunun %5 inden fazlası kilosunun %5 inden fazlası olmak üzere) ya da hemen her olmak üzere) ya da hemen her gün iştahın azalmış ya da artmış gün iştahın azalmış ya da artmış olması olması

Not: çocuklarda, beklenen kilo Not: çocuklarda, beklenen kilo alımının olmaması.alımının olmaması.

TANIMTANIM Hemen her gün, Hemen her gün,

insomnia(uykusuzluk) ya da insomnia(uykusuzluk) ya da hipersomnia(aşırı uyku) olması hipersomnia(aşırı uyku) olması

Hemen her gün, psikomotor Hemen her gün, psikomotor ajitasyon ya da retardasyonun ajitasyon ya da retardasyonun olmasıolması

TANIMTANIM Hemen her gün, yorgunluk Hemen her gün, yorgunluk

bitkinlik ya da enerji kaybının bitkinlik ya da enerji kaybının olmasıolması

Hemen her gün, değersizlik, Hemen her gün, değersizlik, aşırı ya da uygun olmayan aşırı ya da uygun olmayan suçluluk duygularının (sanrısal suçluluk duygularının (sanrısal olabilir) olması (sadece hasta olabilir) olması (sadece hasta olmaktan ötürü kendini kınama olmaktan ötürü kendini kınama ya da suçluluk duyma olarak ya da suçluluk duyma olarak değil)değil)

TANIMTANIM Hemen her gün düşünme ya da Hemen her gün düşünme ya da

düşüncelerinin belirli bir konu düşüncelerinin belirli bir konu üzerinde yoğunlaştırma üzerinde yoğunlaştırma yetisinde azalma ya da yetisinde azalma ya da kararsızlık (ya hastanın kendisi kararsızlık (ya hastanın kendisi söyler ya da başkaları bunu söyler ya da başkaları bunu gözlemiştir)gözlemiştir)

TANIMTANIM

Yineleyen ölüm düşünceleri Yineleyen ölüm düşünceleri (sadece ölmekten korkma olarak (sadece ölmekten korkma olarak değil), özgül bir tasarı kurmaksızın değil), özgül bir tasarı kurmaksızın yineleyen intihar etme yineleyen intihar etme düşünceleri, intihar girişimi ya da düşünceleri, intihar girişimi ya da intihar etmek üzere özgül bir intihar etmek üzere özgül bir tasarının olmasıtasarının olması

TANIMTANIM

B-Bu semptomlar bir mikst epizodun B-Bu semptomlar bir mikst epizodun tanı ölçütlerini karşılamamaktadır tanı ölçütlerini karşılamamaktadır

C-Bu semptomlar klinik açıdan C-Bu semptomlar klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da diğer önemli mesleki alanlarda ya da diğer önemli işlevsellik alanlarında bozulmaya işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.neden olur.

TANIMTANIM

D-Bu semptomlar bir madde D-Bu semptomlar bir madde kullanımının (örn. Kötüye kullanımının (örn. Kötüye kullanılabilen bir ilaç, tedavi için kullanılabilen bir ilaç, tedavi için kullanılan bir ilaç) ya da genel kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun tıbbi bir durumun (örn.hipotiroidizm) doğrudan (örn.hipotiroidizm) doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir. fizyolojik etkilerine bağlı değildir.

TANIMTANIM

E-Bu semptomlar Yas’la daha iyi E-Bu semptomlar Yas’la daha iyi açıklanamaz, yani sevilen birinin açıklanamaz, yani sevilen birinin yitirilmesinden sonra bu semptomlar yitirilmesinden sonra bu semptomlar iki aydan daha uzun sürer ya da bu iki aydan daha uzun sürer ya da bu semptomlar, belirgin bir işlevsel semptomlar, belirgin bir işlevsel bozulma, değersizlik düşünceleri ile bozulma, değersizlik düşünceleri ile hastalık düzeyinde uğraşıp durma, hastalık düzeyinde uğraşıp durma, intihar düşünceleri, psikotik intihar düşünceleri, psikotik semptomlar ya da psikomotor semptomlar ya da psikomotor retardasyonla belirlidir.retardasyonla belirlidir.

TANIMTANIM Çocukluk ve ergenlik dönemi Çocukluk ve ergenlik dönemi

depresyonunda tanı aşamasında depresyonunda tanı aşamasında bazı zorluklar yaşanmaktadır. bazı zorluklar yaşanmaktadır.

Özellikle bu dönemdeki çocuklarda Özellikle bu dönemdeki çocuklarda belirti ve duyguları tanımlayabilmek belirti ve duyguları tanımlayabilmek zor olduğu gibi çocuklarında kendi zor olduğu gibi çocuklarında kendi duygularını ifade etmesinde zorluklar duygularını ifade etmesinde zorluklar yaşanmaktadır (Angold A, 1988). yaşanmaktadır (Angold A, 1988).

TANIMTANIM

DSM-IV tanı kriterlerinde yer DSM-IV tanı kriterlerinde yer alan depresyon belirtileri alan depresyon belirtileri çocuklar içinde geçerlidir(APA, çocuklar içinde geçerlidir(APA, 1994). 1994).

Bununla birlikte depresyon Bununla birlikte depresyon belirtileri çocukluk ve ergenlikte belirtileri çocukluk ve ergenlikte bazı farklılıklar gösterebilir bazı farklılıklar gösterebilir (Lewinshon PM, 1985).(Lewinshon PM, 1985).

TANIMTANIM

Çocukluk ve ergenlik depresyonunda bazı Çocukluk ve ergenlik depresyonunda bazı belirtiler şu şekilde sıralanabilir ; belirtiler şu şekilde sıralanabilir ;

*Üzgün yüz görünümü, *Üzgün yüz görünümü, *Çabuk sinirlenme, *Çabuk sinirlenme, *Uyku ve iştah değişiklikleri, *Uyku ve iştah değişiklikleri, *Azalmış sosyal ilişkiler, *Azalmış sosyal ilişkiler, *Öfke patlamaları, *Öfke patlamaları, *Düşük benlik saygısı, *Düşük benlik saygısı, *Madde kullanımı, *Madde kullanımı, *Okul başarısında azalma, *Okul başarısında azalma, *Riskli davranışlar, *Riskli davranışlar, *Ayrılma kaygısı *Ayrılma kaygısı

EPİDEMİYOLOJİEPİDEMİYOLOJİ

Major depresif bozukluğun Major depresif bozukluğun yaşam boyu gelişme olasılığı yaşam boyu gelişme olasılığı toplum örnekleminde kadınlar toplum örnekleminde kadınlar için %10-25, erkekler için %5-12 için %10-25, erkekler için %5-12 arasında değişmektedir (APA arasında değişmektedir (APA 1994). 1994).

EPİDEMİYOLOJİEPİDEMİYOLOJİ

Türkiye’de yapılan çalışmalarda Türkiye’de yapılan çalışmalarda erişkinler için depresyon oranı erişkinler için depresyon oranı %11,6 bulunmuştur (Rezaki M %11,6 bulunmuştur (Rezaki M ve ark 1993). ve ark 1993).

EPİDEMİYOLOJİEPİDEMİYOLOJİ

Depresyonun sıklığı ile ilgili Depresyonun sıklığı ile ilgili yapılmış bir çok araştırma yapılmış bir çok araştırma mevcut bulunmaktadır. mevcut bulunmaktadır.

Depresyon sıklığı çocuklarda Depresyon sıklığı çocuklarda %2-4 , ergenlerde %5-10 olarak %2-4 , ergenlerde %5-10 olarak bulunmuştur(Shaw JA, 1988).bulunmuştur(Shaw JA, 1988).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Nörokimyasal faktörler: Nörokimyasal faktörler: Serotonin(5HT) ve Serotonin(5HT) ve norepinefrin(NE) duygudurum norepinefrin(NE) duygudurum bozukluklarında en çok adı bozukluklarında en çok adı geçen iki biyojenik amindir.geçen iki biyojenik amindir.

ETYOLOJİETYOLOJİ

Norepinefrinin temel metaboliti Norepinefrinin temel metaboliti MHPG (3-metoksi-4-MHPG (3-metoksi-4-hidroksifenilglikol) düzeyinin hidroksifenilglikol) düzeyinin BOS ölçümü merkezi NE BOS ölçümü merkezi NE dolaşımının en iyi göstergesi dolaşımının en iyi göstergesi kabul edilir (Jimerson DC 1984). kabul edilir (Jimerson DC 1984).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Üriner MHPG (3-metoksi-4-Üriner MHPG (3-metoksi-4-hidroksifenilglikol) düzeyleri hidroksifenilglikol) düzeyleri ayrıca bazı çalışmalarda ayrıca bazı çalışmalarda çalışılmış olup depresyon çalışılmış olup depresyon esnasında bu düzeylerin düşük esnasında bu düzeylerin düşük olduğu gösterilmiştir (Mass JW olduğu gösterilmiştir (Mass JW ve ark 1982).ve ark 1982).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Presnaptik NE (Norepinefrin) Presnaptik NE (Norepinefrin) aktivitesinin bipolar aktivitesinin bipolar depresyonda azalabileceğini ve depresyonda azalabileceğini ve manide artabileceğini gösteren manide artabileceğini gösteren çalışmalar yapılmıştır (Siever LJ çalışmalar yapılmıştır (Siever LJ 1987) 1987)

ETYOLOJİETYOLOJİ

Norepinefrin salınmasında ki Norepinefrin salınmasında ki major mekanizma snaptik major mekanizma snaptik aralıkta bulunan alfa-2 aralıkta bulunan alfa-2 adrenoreseptör inhibisyonu ile adrenoreseptör inhibisyonu ile düzenlenir. Bu reseptör düzenlenir. Bu reseptör uyarılarak NE salınımı uyarılarak NE salınımı durdurulabilir. durdurulabilir.

ETYOLOJİETYOLOJİ

Bu görüş depresyonlu Bu görüş depresyonlu hastalardaki trombosit alfa-2 hastalardaki trombosit alfa-2 adrenoreseptör yoğunluğundaki adrenoreseptör yoğunluğundaki artış hem de antidepresan artış hem de antidepresan tedavi ile trombosit alfa-2 tedavi ile trombosit alfa-2 adrenoreseptör yoğunluğundaki adrenoreseptör yoğunluğundaki azalma ile desteklenmiştir azalma ile desteklenmiştir (Garcia- Sevilla JA 1989). (Garcia- Sevilla JA 1989).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Depresyonlu ve intihar eğilimli Depresyonlu ve intihar eğilimli hastalarda 5HT metaboliti olan hastalarda 5HT metaboliti olan 5HIAA (5 hidroksi indol asetik 5HIAA (5 hidroksi indol asetik asit) düzeylerinin BOS’da düşük asit) düzeylerinin BOS’da düşük olduğu gösterilmiştir (Agren H olduğu gösterilmiştir (Agren H 1980) .1980) .

ETYOLOJİETYOLOJİ

Depresyonda 5HT ye dönüşecek Depresyonda 5HT ye dönüşecek *Triptofanın azalmış yararlanımı, *Triptofanın azalmış yararlanımı, *azalmış 5HT ateşlenmesi, *azalmış 5HT ateşlenmesi, *artmış *artmış gerialım, gerialım, *azalmış postsnaptik reseptör yanıtı *azalmış postsnaptik reseptör yanıtı

serotonin sisteminin etkili olduğunu serotonin sisteminin etkili olduğunu göstermektedir (Eaton WW ve ark göstermektedir (Eaton WW ve ark 1997). 1997).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Dopamin (DA) ile ilgili olarak Dopamin (DA) ile ilgili olarak depresyon hastalarında azalmış DA depresyon hastalarında azalmış DA aktivitesi bulunmuştur. aktivitesi bulunmuştur.

Ek olarak metildopa ve rezerpin gibi Ek olarak metildopa ve rezerpin gibi ilaçların depresyona neden olması ilaçların depresyona neden olması Dopamin ile ilgili bazı kuramları Dopamin ile ilgili bazı kuramları ortaya atılmasına neden olmuştur ortaya atılmasına neden olmuştur (Willner P 1983).(Willner P 1983).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Kolinerjik (Ach) sistemin depresyonda Kolinerjik (Ach) sistemin depresyonda ya da depresyonun dışa vurumunda ya da depresyonun dışa vurumunda etkili olduğu düşünülmektedir. etkili olduğu düşünülmektedir.

Depresyonda normalde adrenerjik-Depresyonda normalde adrenerjik-kolinerjik dengenin kolinerjik baskınlık kolinerjik dengenin kolinerjik baskınlık nedeni ile bozulduğu öne sürülmüştür nedeni ile bozulduğu öne sürülmüştür (Eaton WW ve ark 1997). (Eaton WW ve ark 1997).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Nöroendokrin bozulmanın bir göstergesi Nöroendokrin bozulmanın bir göstergesi olarak depresyonda hipotalamus-hipofiz-olarak depresyonda hipotalamus-hipofiz-adrenal döngü bozulmuştur. adrenal döngü bozulmuştur.

Hipofizden ACTH salınımı artar ve bu Hipofizden ACTH salınımı artar ve bu durum plazma kortizol düzeylerini artırır. durum plazma kortizol düzeylerini artırır.

Deksametazon supresyon testi (DST) Deksametazon supresyon testi (DST) depresyonda ki kişilerde bozulmuştur. depresyonda ki kişilerde bozulmuştur.

ETYOLOJİETYOLOJİ

Aile ve akraba çalışmaları Aile ve akraba çalışmaları duygudurum bozukluğu olan duygudurum bozukluğu olan hastaların birinci derece hastaların birinci derece akrabalarında hastalanma riskinin akrabalarında hastalanma riskinin belirgin olarak arttığını göstermiştir. belirgin olarak arttığını göstermiştir.

Bipolarlı hastalarının akrabalarında Bipolarlı hastalarının akrabalarında Bipolar I %4-24, Bipolar II %1-5 Bipolar I %4-24, Bipolar II %1-5 oranında, Major depresyon %4-24 oranında, Major depresyon %4-24 oranında bulunmuştur (APA- 1994) oranında bulunmuştur (APA- 1994)

ETYOLOJİETYOLOJİ

Tek yumurta ikizlerinde eş Tek yumurta ikizlerinde eş hastalanma oranının %50-92,5 , hastalanma oranının %50-92,5 , dizigot ikizlerde %20 oranında dizigot ikizlerde %20 oranında bulunmuştur (Dohr KB ve ark, 1989) bulunmuştur (Dohr KB ve ark, 1989)

Mani veya psikotik depresyonlu Mani veya psikotik depresyonlu kişilerin CT (Cranial tomography) kişilerin CT (Cranial tomography) sonuçlarında bazı hastalarda sonuçlarında bazı hastalarda ventriküllerde genişlemeler haricinde ventriküllerde genişlemeler haricinde önemli bir anomali tespit önemli bir anomali tespit edilmemiştir. edilmemiştir.

ETYOLOJİETYOLOJİ

MRI (Magnetic Resonance MRI (Magnetic Resonance Imaging) incelemelerinde bazı Imaging) incelemelerinde bazı major depresyonlu kişilerde major depresyonlu kişilerde kontrol grubuna göre daha kontrol grubuna göre daha küçük nucleus caudatus ve küçük nucleus caudatus ve frontal lob bulunmuştur (Kaplan frontal lob bulunmuştur (Kaplan HI 1998, Buchsbaum MS 1993). HI 1998, Buchsbaum MS 1993).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Çocuk ve ergenlerde etyolojik Çocuk ve ergenlerde etyolojik faktörlere yönelik biyolojik faktörlere yönelik biyolojik çalışmalar oldukça kısıtlı çalışmalar oldukça kısıtlı bulunmaktadırbulunmaktadır

ETYOLOJİETYOLOJİ

Psikodinamik görüşler: Psikodinamik görüşler: Pskikanalitik yaklaşım genel Pskikanalitik yaklaşım genel olarak depresyonu oral döneme olarak depresyonu oral döneme saplanmanın sonucu olarak saplanmanın sonucu olarak değerlendirir. değerlendirir.

ETYOLOJİETYOLOJİ

Karl Abraham’a göre Karl Abraham’a göre depresyondaki kişiler derin bir depresyondaki kişiler derin bir kararsızlık (ambivalans) kararsızlık (ambivalans) gösterirler. gösterirler.

ETYOLOJİETYOLOJİ

Depresyondaki birey Depresyondaki birey başkalarına yönelik güçlü bir başkalarına yönelik güçlü bir nefret duygusu taşır ve nefret duygusu taşır ve sevgisinin dışa vurumunu önler. sevgisinin dışa vurumunu önler.

ETYOLOJİETYOLOJİ

’’Ben insanları sevmem, Ben insanları sevmem, onlardan nefret etmem gerek’’ onlardan nefret etmem gerek’’ der. Bunun bilincine varamaz ve der. Bunun bilincine varamaz ve insanlar benden nefret ediyor insanlar benden nefret ediyor sonucuna varır (Abraham K sonucuna varır (Abraham K 1911).1911).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Beck’in ortaya attığı bilişsel triad Beck’in ortaya attığı bilişsel triad herkes tarafından kabul görmektedir herkes tarafından kabul görmektedir bu görüşe göre bu görüşe göre

1-)olumsuz kendine bakış (herşey kötü 1-)olumsuz kendine bakış (herşey kötü çünkü ben kötüyüm) çünkü ben kötüyüm)

2-) geçmiş tecrübelerin olumsuz 2-) geçmiş tecrübelerin olumsuz yorumlanması (herşey her zaman yorumlanması (herşey her zaman kötü gitti) kötü gitti)

3-) geleceğin olumsuz 3-) geleceğin olumsuz değerlendirilmesi (olumsuzluk değerlendirilmesi (olumsuzluk beklentisi) (Beck AT ve ark 1983)beklentisi) (Beck AT ve ark 1983)

ETYOLOJİETYOLOJİ

Sosyal çevre ve kişiler arası Sosyal çevre ve kişiler arası ortam, bozulmuş sosyal roller ve ortam, bozulmuş sosyal roller ve doyumsuz insan ilişkileri doyumsuz insan ilişkileri depresyonda önemli etkenlerdir depresyonda önemli etkenlerdir (Hokanson JE ve ark 1989). (Hokanson JE ve ark 1989).

ETYOLOJİETYOLOJİ

Cohen ve ark. BPD li hastaların Cohen ve ark. BPD li hastaların anneyi itaat ve anneyi itaat ve mükemmeliyetçilik isteyen güçlü mükemmeliyetçilik isteyen güçlü birey babayı ise yetersiz ve birey babayı ise yetersiz ve gülünç, olumsuz modeller olarak gülünç, olumsuz modeller olarak değerlendirdiklerini bildirdiler değerlendirdiklerini bildirdiler (McKnew 1979). (McKnew 1979).

TEDAVİTEDAVİ

Çocukluk ve ergenlik çağı Çocukluk ve ergenlik çağı depresyonlarında tedavi oldukça depresyonlarında tedavi oldukça önemlidir. önemlidir.

Zamanında ve uygun müdahale Zamanında ve uygun müdahale sonucu işlevsellik kaybı en aza sonucu işlevsellik kaybı en aza indirilebilecektir. indirilebilecektir.

TEDAVİTEDAVİ

Depresyon nedeni ile Depresyon nedeni ile görülebilecek sosyal ve görülebilecek sosyal ve akademik zorluklar uygun tedavi akademik zorluklar uygun tedavi ile en aza indirilebilir. ile en aza indirilebilir.

Tedavide okula giden çocuk ve Tedavide okula giden çocuk ve gençler için öğretmenlerin gençler için öğretmenlerin işbirliği önemlidirişbirliği önemlidir

TEDAVİTEDAVİ

Tedavi yaklaşımı çocuğun Tedavi yaklaşımı çocuğun *yaşına, *yaşına, *kognitif gelişimine, *kognitif gelişimine, *okul *okul durumuna durumuna *ailesinin *ailesinin sosyal ve ekonomik durumuna sosyal ve ekonomik durumuna göre planlanmalıdır. göre planlanmalıdır.

Tedaviye uyum çocuk ve ailesi Tedaviye uyum çocuk ve ailesi açısından hesaba katılmalıdır. açısından hesaba katılmalıdır.

TEDAVİTEDAVİ

Birçok aile ve öğretmen Birçok aile ve öğretmen depresyon semptomlarını depresyon semptomlarını tanımakta güçlük çekmektedirtanımakta güçlük çekmektedir

Depresyon semptomları yaşın Depresyon semptomları yaşın getirdiği davranışlar olarak getirdiği davranışlar olarak görülmektedirgörülmektedir

TEDAVİTEDAVİ

Özellikle komorbid durumlarda Özellikle komorbid durumlarda başka başka psikiyatrik başka başka psikiyatrik problemlerin olması depresyon problemlerin olması depresyon belirtilerini gölgeleyebilirbelirtilerini gölgeleyebilir

Örnek olarak hiperaktivite Örnek olarak hiperaktivite davranışlarına odaklanan aile davranışlarına odaklanan aile depresyon belirtilerini fark depresyon belirtilerini fark edemeyebiliredemeyebilir

TEDAVİTEDAVİ

Anne ve babada bulunan Anne ve babada bulunan depresyon durumu çocuk ve depresyon durumu çocuk ve gençlerin duygudurumunu gençlerin duygudurumunu etkileretkiler

Ailesel yatkınlığı olan çocuk ve Ailesel yatkınlığı olan çocuk ve gençlere özellikle dikkat gençlere özellikle dikkat edilmelidiredilmelidir

TEDAVİTEDAVİ

Çocuklarda tedavi ile birlikte Çocuklarda tedavi ile birlikte işlevsellik artışı olmakta işlevsellik artışı olmakta --davranımdavranım problemleri problemleri --okul başarısıokul başarısı --arkadaş ilişkileriarkadaş ilişkileri --anne baba ile ilişkisianne baba ile ilişkisidüzelmektedirdüzelmektedir

TEDAVİTEDAVİ

Tedavide farklı yaklaşımlar söz Tedavide farklı yaklaşımlar söz konusu olmakla birlikte kombine konusu olmakla birlikte kombine ve tek başına da bu yaklaşımlar ve tek başına da bu yaklaşımlar uygulanabilir.uygulanabilir.

1-Psikoterapi1-Psikoterapi2-Farmakoterapi2-Farmakoterapi3-Psikososyal müdahale3-Psikososyal müdahale

TEDAVİTEDAVİ

Psikoterapi Psikoterapi Bireysel, davranışçı ve bilişsel terapi Bireysel, davranışçı ve bilişsel terapi

metodları çocuklarda metodları çocuklarda uygulanabileceği gibi yaşına göre uygulanabileceği gibi yaşına göre oyun terapisi, art terapi de oyun terapisi, art terapi de uygulanabilmektedir. Buradaki amaç uygulanabilmektedir. Buradaki amaç çocuğun olumsuz pekiştireçleri çocuğun olumsuz pekiştireçleri azaltmasını sağlamaya çalışmaktır azaltmasını sağlamaya çalışmaktır (Garfinkel BD, 1986).(Garfinkel BD, 1986).

TEDAVİTEDAVİ

Çocuklarda örneğin oyun Çocuklarda örneğin oyun terapisi ile terapisi ile

*duygu ifadesi, *duygu ifadesi, *agresyon deşarjı, *agresyon deşarjı, *içsel dünyanın *içsel dünyanın

projeksiyonu, projeksiyonu, *nonverbal yol ile kendini *nonverbal yol ile kendini

ifade etme olanağı ifade etme olanağı sağlanabilmektedirsağlanabilmektedir

TEDAVİTEDAVİ

Bilişsel terapilerde çocuğun Bilişsel terapilerde çocuğun düşünce dünyasında pekiştirdiği düşünce dünyasında pekiştirdiği yanlış kognisyonların yanlış kognisyonların değiştirilmesi sağlanabilir. değiştirilmesi sağlanabilir.

Depresyon nedeni ile düşük Depresyon nedeni ile düşük benlik saygısı terapi sürecinde benlik saygısı terapi sürecinde artırılabilirartırılabilir

TEDAVİTEDAVİ

FarmakoterapiFarmakoterapi

SSRI grubu anti depresanlarSSRI grubu anti depresanlar Trisiklik antidepresanlarTrisiklik antidepresanlar Yeni kuşak antidepresanlarYeni kuşak antidepresanlar

TEDAVİTEDAVİ

SSRI grubu antidepresanlarSSRI grubu antidepresanlar Fluoksetin, sertralin, fluvoksamin, Fluoksetin, sertralin, fluvoksamin,

paroksetin, sitalopram sık bir paroksetin, sitalopram sık bir şekilde kullanılırşekilde kullanılır

Etkinliği yapılan bir çok araştırma Etkinliği yapılan bir çok araştırma ile gösterilmiştirile gösterilmiştir

Tedavi dozu erişkin dozuna Tedavi dozu erişkin dozuna yakındıryakındır

TEDAVİTEDAVİ

En sık görülen yan etkiler: hafif En sık görülen yan etkiler: hafif sedasyon, bulantı, baş dönmesi, sedasyon, bulantı, baş dönmesi, baş ağrısı, iştah azlığı sayılabilirbaş ağrısı, iştah azlığı sayılabilir

Tedavi süresi ortalama 6-9 ay Tedavi süresi ortalama 6-9 ay kadar olup klinik gidişata göre kadar olup klinik gidişata göre karar verilirkarar verilir

TEDAVİTEDAVİ

1989 yılında fluoksetin’in 1989 yılında fluoksetin’in piyasaya çıkmasıyla birlikte piyasaya çıkmasıyla birlikte SSRI ların kullanım alanları SSRI ların kullanım alanları giderek yaygınlaşmıştır. giderek yaygınlaşmıştır.

Çocuklarda ve ergenlerde farklı Çocuklarda ve ergenlerde farklı SSRI lar kullanılmaktadır SSRI lar kullanılmaktadır (Siemon JD, 1990) (Siemon JD, 1990)

TEDAVİTEDAVİ

Diğer SSRI grubu antidepresanlar Diğer SSRI grubu antidepresanlar olan sertralin, fluvoksamin, olan sertralin, fluvoksamin, paroksetin ve sitalopram ile kullanım paroksetin ve sitalopram ile kullanım devam edegelmiştir. devam edegelmiştir.

Çok merkezli randomize klinik Çok merkezli randomize klinik çalışmalar giderek artarak çocuk ve çalışmalar giderek artarak çocuk ve ergenlerde kullanımı çalışmalar ile ergenlerde kullanımı çalışmalar ile desteklenmiştir. desteklenmiştir.

TEDAVİTEDAVİ

Bu tür ilaçların Merkezi sinir Bu tür ilaçların Merkezi sinir sistemine, kardiyovasküler sistemine, kardiyovasküler sisteme ve Gastrointestinal sisteme ve Gastrointestinal sisteme belirgin yan etkilerinin sisteme belirgin yan etkilerinin olmaması trisiklik olmaması trisiklik antidepresanlara göre daha antidepresanlara göre daha fazla tercih edilmelerine neden fazla tercih edilmelerine neden olmuştur. olmuştur.

TEDAVİTEDAVİ

Çocuklarda ilaç seçimi çocuğun Çocuklarda ilaç seçimi çocuğun yaşına uygun olmalıdır. yaşına uygun olmalıdır.

Özellikle erişkinlerde Özellikle erişkinlerde kullanılmalarına karşın bazı kullanılmalarına karşın bazı SSRI grubu ilaçların çocukluk SSRI grubu ilaçların çocukluk çağı ile ilgili olarak hala FDA çağı ile ilgili olarak hala FDA onayı bulunmamaktadır.onayı bulunmamaktadır.

TEDAVİTEDAVİ

Tedavide başlangıç dozu Tedavide başlangıç dozu mümkün olduğunca düşük mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır. tutulmalıdır.

Elde ettiğimiz klinik tecrübelere Elde ettiğimiz klinik tecrübelere göre bir çok olguda başlangıç göre bir çok olguda başlangıç dozu tedavi dozu olabilmektedir. dozu tedavi dozu olabilmektedir.

TEDAVİTEDAVİ

İlaçların yarı ömürleri etkinliğin İlaçların yarı ömürleri etkinliğin ortaya çıkması açısından ortaya çıkması açısından hesaba katılmalıdır. hesaba katılmalıdır.

Tedavi süresi depresyon Tedavi süresi depresyon belirtileri kayboluncaya kadar belirtileri kayboluncaya kadar sürdürülmelidir sürdürülmelidir

TEDAVİTEDAVİ

Sertralin’in başlangıç dozu 25-Sertralin’in başlangıç dozu 25-50 mg/gün, fluvoksamin 25-50 50 mg/gün, fluvoksamin 25-50 mg/gün, paroksetin 10-20 mg/gün, paroksetin 10-20 mg/gün , sitalopram 10-20 mg/gün , sitalopram 10-20 mg/gündür.mg/gündür.

TEDAVİTEDAVİ

Maksimum doz çocuğun yaşına Maksimum doz çocuğun yaşına ve kilosuna göre değişebilmekle ve kilosuna göre değişebilmekle beraber bu konuda kesin veriler beraber bu konuda kesin veriler bulunmamaktadır. bulunmamaktadır.

TEDAVİTEDAVİ

Trisiklik antidepresanlarTrisiklik antidepresanlar 1950 li yıllardan günümüze 1950 li yıllardan günümüze

kullanılmaktadırkullanılmaktadır Kardiotoksik yan etkiler nedeni Kardiotoksik yan etkiler nedeni

ile dikkatli kullanılmalıdırile dikkatli kullanılmalıdır İmipramin, klomipramin, İmipramin, klomipramin,

amitriptilin kullanılabiliramitriptilin kullanılabilir

TEDAVİTEDAVİ

Anti kolinerjik yan etkilere dikkat Anti kolinerjik yan etkilere dikkat etmek gerekir (agız kuruluğu, etmek gerekir (agız kuruluğu, görme bulanıklığı vb)görme bulanıklığı vb)

İmipramin kg başına 3-5 mg İmipramin kg başına 3-5 mg kullanılabilir ancak yan etkiler kullanılabilir ancak yan etkiler konusunda dikkatli olmak konusunda dikkatli olmak gerekirgerekir

TEDAVİTEDAVİ

Yeni kuşak antidepresanların Yeni kuşak antidepresanların kullanıma girmesi ile kullanıma girmesi ile Trisikliklerin depresyon Trisikliklerin depresyon tedavisinde kullanımları iyice tedavisinde kullanımları iyice azalmıştırazalmıştır

TEDAVİTEDAVİ

Yeni kuşak antidepresanlar: Yeni kuşak antidepresanlar: venlafaksin, reboksetin, venlafaksin, reboksetin, mirtazapin mirtazapin

Yeterli sayıda kontrollü çalışma Yeterli sayıda kontrollü çalışma yokturyoktur

TEDAVİTEDAVİ

Psikososyal müdahalePsikososyal müdahale

İşlevsellik kaybını azaltma ve İşlevsellik kaybını azaltma ve bozulan kişiler arası ilişkileri bozulan kişiler arası ilişkileri düzeltme amaçlı okul ve aile düzeltme amaçlı okul ve aile ortamının düzenlenmesi gerekirortamının düzenlenmesi gerekir

Uygun psikososyal destek, sosyal Uygun psikososyal destek, sosyal ilişkilerin desteklenmesi, ek ilişkilerin desteklenmesi, ek akademik destek ve okul desteği vbakademik destek ve okul desteği vb

KaynaklarKaynaklar 1-)Emslie GJ, Rush AJ, Weinberg WA, Kowatch WA, et al. Double blind 1-)Emslie GJ, Rush AJ, Weinberg WA, Kowatch WA, et al. Double blind

placebo-controlled trial of fluoxetine in depressed children and placebo-controlled trial of fluoxetine in depressed children and adolescents. Arc Gen Pschiatry. 1997;54:1031-1037adolescents. Arc Gen Pschiatry. 1997;54:1031-1037

2-) Angold A: Childhood and adolescent depression I. Epidemiological and 2-) Angold A: Childhood and adolescent depression I. Epidemiological and aetiological aspects. Br J Psychiatry 1988;152:661-617.aetiological aspects. Br J Psychiatry 1988;152:661-617.

3-) DSM-IV, Diagnostik and statiscal manual of mental disorders. 3-) DSM-IV, Diagnostik and statiscal manual of mental disorders. APA,1994.APA,1994.

4-)Lewinshon PM: A behavioral approach to depression. In essential 4-)Lewinshon PM: A behavioral approach to depression. In essential papers on depression. Ed. Coyne JC, New York, Elsevier Publishers. papers on depression. Ed. Coyne JC, New York, Elsevier Publishers. 1985.1985.

5) Shaw JA: Childhood depression. Med Clin North Am 1988; 72:831-845.5) Shaw JA: Childhood depression. Med Clin North Am 1988; 72:831-845. 6)Garfinkel BD: Major Affective Dsorders in children and adolescents. In 6)Garfinkel BD: Major Affective Dsorders in children and adolescents. In

the medical basis of psychiatry. Ed. Winokur G, ClaytonP. Philadelphia, the medical basis of psychiatry. Ed. Winokur G, ClaytonP. Philadelphia, WB Saunders Company, 1986.WB Saunders Company, 1986.

7)Simeon JD, Dinicola VF, Ferguson HB, et al: Adolescent depression: a 7)Simeon JD, Dinicola VF, Ferguson HB, et al: Adolescent depression: a placebo-controlled fluoxetine treatment study follow-up . Prog placebo-controlled fluoxetine treatment study follow-up . Prog Neuropsychopharmacol Biol Psychiatry 1990;14:791-795Neuropsychopharmacol Biol Psychiatry 1990;14:791-795

8)Puig-Antich J, Perel JM, Lipatkin W, et al: Imıpramine in prepubertal 8)Puig-Antich J, Perel JM, Lipatkin W, et al: Imıpramine in prepubertal major depressive disorders. Arch. Gen Psychiatry 1987,44:81-89major depressive disorders. Arch. Gen Psychiatry 1987,44:81-89

top related