esnek Çalışma ve kadın İşgücü
Post on 19-Jan-2016
50 Views
Preview:
DESCRIPTION
TRANSCRIPT
ESNEK ÇALIŞMA VE KADIN
İŞGÜCÜ
TKDF BAŞKANICANAN GÜLLÜ
Kadınlara yüklenen “annelik” rolü, kadınların tam zamanlı çalışmasını belirgin bir şekilde azaltmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan kadın istihdamı politikaları, “anne” olan kadınların da istihdamda tam zamanlı yer almasını hedeflemektedir.
Dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik krizler ve uluslararası finans kuruluşları tarafından dayatılan yapısal uyum programları sonucunda ortaya çıkan, işsizlik, rekabet ve kötü çalışma koşulları, enformal sektörün ve esnek çalışma modellerinin yaygınlaşmasına neden olmuştur. Enformal sektör; ucuz emek, düşük ücret, esnek çalışma saatleri, kötü çalışma koşulları ile örgütsüz ve savunmasız bireyleri istihdam etmektedir. Kadın emeğinin ikinci sınıf olarak görülmesi, enformal sektörde ağırlıklı olarak kadın istihdamına neden olmaktadır.
Bununla beraber, piyasa ekonomisine geçiş ve tarımda makineleşmenin kırdan kente göçü artırmasıyla, kente göç den eğitimsiz ya da düşük eğitimli ve vasıfsız kadınların geçim sıkıntısı nedeniyle ortaya çıkan çalışma zorunluluğu, onların emek yoğun ve örgütsüz çalışmayı içinde barındıran esnek çalışma koşullarında iş güvencesinden yoksun çalışmasına neden olmaktadır.
Öte yandan, üretim sürecine dahil olmak isteyen kadın, erkek egemen yapının dayattığı rolleri aksatmaması amacıyla, ancak esnek çalışma koşulları ile ve yine ev içerisindeki sorumluluklarının devamı olan işlerde çalıştırılmak istenmektedir.
Esnek üretim şekilleri, erkeğe göre daha ucuz ve kontrolü kolay olan, daha az
mücadeleci olarak görülen, daha düşük olan geliri nihai olarak sadece aile
bütçesine katkı olarak düşünülen ve bu yüzden uzun çalışma saatleri ve kötü
çalışma koşulları ile çalışabilecek kadınlar için uygun görülmekte ve
ataerkil ideoloji de bu süreci desteklemektedir. Bu nedenle, enformal
sektör ve esnek çalışma modelleri, kadın emeğinin en yoğun tercih edildiği
alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kadın ve kız çocuklarının yeterli ve nitelikli eğitim alamayışları da, işgücü
piyasasında insan onuruna yakışır işlerde çalışmasını zorlaştırmakta,
kadınların eğitimsiz ve niteliksiz emek olarak enformal sektörde ve esnek
çalışma modelleri ile istihdam edilmelerine neden olmaktadır.
Esnek çalışma modellerinde kadın istihdamı, işverenin yanı sıra, bazı kadınlar tarafından da aile ve iş
yaşamının uyumlaştırdığı iddiası ile nedeniyle tercih edilebilmektedir.
Ekonomik durumları kötü olan, düşük eğitimli ve vasıfsız kadınlar, tam zamanlı
çalışmayı tercih etseler de, toplumsal baskılar nedeniyle ya da eğitimli ve vasıflı
işgücü tercih edilen alanlarda istihdam olanakları bulamadıkları için kısmi zamanlı
çalışmak zorunda kalabilmektedir.
Esnek çalışma modellerinden “kısmi süreli çalışma – yarı zamanlı çalışma” kadınların
en yoğun olarak tercih edildiği çalışma şeklidir. Kısmi süreli çalışmanın özellikle kadın istihdamı için desteklenmesinin
altında yatan neden, az önce de değindiğim gibi, Türkiye gibi
özellikle ataerkil ideolojinin yoğun yaşandığı toplumlarda cinsiyete dayalı rollerin ihmal edilmemesinin ve kadının
evde yeniden üretim sürecinde de bulunabilmesinin ve “ideal eş” ve
“ideal anne” olarak sorumluluklarını yerine getirmesinin istenmesidir.
Ve dolayısıyla, kadının esnek çalışma modelleri ile istihdamı, hem “anne” ve
“eş” olarak evinin gereklerini yerine getirmesi - bir başka deyişle toplumsal cinsiyet rollerini ihmal etmemesi- ve de
evine ek gelir sağlaması bakımından kadınların eşleri tarafından da uygun
görülmektedir.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin görece sağlanmış olduğu ülkelerde, kadınlara tanınan
haklarla, kadınlar doğum sonrası kullanılan ücretsiz izinlerin ardından çalışma
hayatına kaldığı yerden devam edebilmektedir. Bu politikalar,
özellikle ebeveyn izni ve bakım hizmetlerinin devlet tarafından
sağlanmasıyla çözümlenmektedir. Türkiye gibi ataerkil zihniyetin kendini yoğun bir şekilde hissettirdiği ve dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının kısa ve orta vadede
mümkün görülmediği ülkelerde, bu politikaların ulusal mevzuata girmesi ya da
girdiği takdirde uygulanırlığının olması, ancak belki uzun vadede özlemle beklenebilir.
Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde mevzuatta yapılan değişiklikler, AB norm
ve direktiflerine göre şekillendirilmiş, fakat ülke koşulları
dikkate alınmadan düzenlenmiştir. AB’de esnek çalışma, güvenceli esneklik olarak
karşımıza çıkarken, Türkiye’de tam zamanlı çalışmanın getirdiği kazanımların, esnek çalışma
modelleriyle elde edilemeyeceği düşünülmemiş ya da ataerkil
zihniyet yapısı, kadınların esnek çalışma modelleri ile istihdamını uygun
görmüştür.
Bunun yanı sıra, işçi örgütleri enformal sektörde ve esnek çalışma koşullarıyla
çalışanları örgütleyememektedir. Örgütlenemeyen
işçiler, yasal ve sosyal korumadan yoksun kalmakta ve ILO’nun insan onuruna
yakışır iş kavramına ters düşen çalışma koşulları ile çalıştırılmaktadır.
Sonuç olarak; dünyada ve Türkiye’de yaşanan sosyo-ekonomik gelişmeler,
hizmetler sektörünün büyümesi, uluslararası rekabetin artması ve
işsizlik, çalışma ve üretim şekillerinin esnekleşmesine, ayrıca enformal sektörün
büyümesine neden olmuştur. Yeterli eğitim ve niteliğe sahip olmayan ya da eğitimli ve nitelikli olsalar da cinsiyete
dayalı işbölümü gereği evdeki sorumluluklarını yerine getirmesi
beklenen kadınların, esnek çalışma modelleri ile çalışması uygun
bulunmaktadır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması durumunda hanedeki işler eşler arasında
paylaşılacak ve bakım hizmetlerine yönelik uygun politikalar uygulanacaktır. Bu durum
da, kadının ikincil konumunun ortadan kalkmasını sağlayacak ve işgücü
piyasasına ve sosyal hayata erkeklerle eşit şartlarda katılımına katkıda bulunacaktır.
Kadının işgücü piyasasına katılımının önündeki en büyük engellerden biri olan, bakım hizmetlerinin kadının
sorumluluğundan alınması ve devlet, işçi, işveren örgütlerinin işbirliği yapması söz konusu olduğunda,
kadınların çalışma hayatına katılımının önündeki temel engel
aşılacaktır.
Ebeveyn izninin yasalaşması durumunda, çocuk bakımı, erkekler ve kadınlar tarafından eşit koşullarda üstlenilebilecek ve kadınlara tam zamanlı ve güvenceli çalışma olanağı sağlanacaktır.
Ulusal mevzuatta, enformal sektörde sosyal güvenceden yoksun çalışanların güvence altına alınmasına imkan tanıyan yeni düzenlemelere yer verilmesi, tüm çalışanların sosyal güvenceden ve örgütlenme haklarından faydalanmasına olanak sağlayacaktır.
Teşekkür Ederim…TKDF BaşkanıCanan GÜLLÜ
top related