hac ve umre hİzmetlerİ genel mÜdÜrlÜĞÜ hac ve umre hazirlik kurslari

Post on 21-Jan-2016

123 Views

Category:

Documents

0 Downloads

Preview:

Click to see full reader

DESCRIPTION

HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI. T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI. HAC MENASİKİ VE HACCIN HİKMETLERİ. HAC. *Hac kastetmek, ziyaret etmek, yönelmek demektir. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI

T.C.BAŞBAKANLIK

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

HAC MENASİKİ VE HACCIN HİKMETLERİ

*Hac kastetmek, ziyaret etmek,

yönelmek demektir.

*Hac; ibadet maksadıyla

senenin belirli günlerinde ihrama

girerek Kabe’yi tavaf etmek ve

Arafat'ta vakfe yapmak suretiyle

yapılan bir ibadettir.

*Hac ruhun Allah’a yükselişini

temsil eder.

HAC

ن� م� ال�ب�ي�ت� �ج ح� الن!اس� ع�ل�ى ل�ل'ه� و� ) ب�يال س� �ل�ي�ه� إ ت�ط�اع� اس�

Ona yol bulmaya (Hacc'a gitmeye) gücü yetenlere, Allah için o Beyt'in hac edilmesi, insanların üzerine (farz)dır.

(Al-i İmran, 97)

ق� س1 ي�ف� ل�م� و� ف1ث� ي�ر� ل�م� ف� لل'9ه� ج! ح� م�ن�ه1 �م

أ1 ل�د�ت�ه1 و� ك�ي�و�م� ع� ج� ر�

Allah için, kötü söz söylemeden ve büyük günah işlemeden hacceden kimse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahsız

olarak (evine) döner. (Buhari, Hac, 4)

Allah (c.c.) Şöyle Buyuruyor:

Yürümek, koşmak, dönmek, taş atmak vb. hac ve umre dışında ibadet olmayan fiillerdir.

Menâsikin; * Şart,

* Farz, * Vacip, * Sünnet, * Adap

olanları vardır.Hacda yapılan her menâsikin sembolik bir anlamı, mümini eğitici ve bilinçlendirici yönü ve hikmeti

bulunmaktadır.

MENÂSİK

* Hikmet kavramının bir çok tanımı yapılmıştır.

Bunlar arasında felsefe, yüksek bilgi, gizli sebep

sayılabilir.

* Hikmet Yüce Allah’ın hüküm koyarken gözettiği

gayedir.

HİKMET

نك�ر� ال�م1 و� اء ح�ش� ال�ف� ع�ن� ت�ن�ه�ى ة� ال� الص! إ�ن!(Gerçekten namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor.)

(Ankebut, 45)

ات�ن�ا و يق� ل�م� ى م1وس� اء ج� ا ل�م! أ�نظ1ر� ر�ن�ي

أ� Pب ر� ال� ق� ب�ه1 ر� ه1 ك�ل!م� و��ل�ي�ك� إ

Musa (A.S), tayin ettiğimiz (belirlediğimiz) zamanda gelince, Rabbi onunla konuştu. (Araf,

143)

* Mîkât randevu yeri ve zamanı demektir.

* Hacda mikat ihram mahalline verilen addır.

MÎKÂT

* Mikat haccın başladığı yer ve zamanı ifade eder.

* Mikata giren mümin, kendisini Tur Dağı’na Allah ile konuşmaya giden Hz. Musa gibi hissetmelidir.

* Randevu sadece buluşmayı sağlayan bir araçtır.

* Amaç ise randevunun sonucudur.

* Bu randevunun sonucunu niyet, sabır, gayret, samimiyet ve bu kutsal iklimi en verimli şekilde değerlendirmek belirleyecektir.

MÎKÂT

ي�ر خ� ذ�ل�ك� و�ى� الت!ق� ل�ب�اس1 و�Takva elbisesi daha hayırlıdır.

(A’râf, 26)

* İhram helallerin haram kılınması demektir.

* İhram, yapılmasına izin verilen bazı söz, fiil ve

davranışların hac süresince haram kılınmasına verilen

addır.

İHRAM

* İhram makamdan, mevkiden ve tüm

imtiyazlardan arınmanın simgesidir.

* Hacılar sosyal ve ekonomik statüleri gösteren

dünya elbiselerini, makam ve mevkii gösteren

üniformaları çıkararak, herkesin Allah önünde eşit

olduğunu gösteren iki sade giysiye bürünürler.

* Böylece karakteri örten, kişiliği gizleyen süslü

elbiseler atılmış, takva elbisesi giyilmiştir.

İHRAM

* İhram kefeni sembolize eder. Beyaz ihramıyla hacılar,

kabirden diriliş ve mahşerde toplanışı hatırlatır. Hacı bu

provanın gerçeğine daha iyi hazırlanmaya söz verir.

Ruhunda kalbi bir dirilişi gerçekleştirir.

* İhram zahiri bir kıyafet değişikliğinin ötesinde, yaşam

tarzı ve davranış biçiminin de değiştirilmesidir.

İhramlıyken uzak durduğu bazı helaller ona

kötü alışkanlıklardan ve bağımlılıklardan kurtulmasını

telkin eder.

İHRAM

TELBİYEAllah’ım! Davetine icabet ediyorum. Emrine boyun

eğiyorum. Bütün varlığımla sana teslim oldum. Senin hiçbir ortağın yoktur. Tekrar tekrar davetine icabet ediyorum. Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet senindir mülk de

senin... Senin hiçbir ortağın yoktur.

* Telbiye getiren mümin kendisini Kabe’sine çağıran Rabbinin

tam huzurunda hisseder.

* Telbiye getiren mümin davetini duydum, emrine uydum,

huzuruna geldim, bütün benliğimle ve içtenliğimle

emrindeyim, der.

TELBİYE

* Telbiye, dünyanın dört bir yanından gelen, renk, dil,

ülke ve kültürleri farklı, ancak hedef ve gayeleri aynı

olan milyonlarca Müslüman’ın hep birlikte

seslendirdikleri ortak bir ant, ortak bir paroladır.

* Telbiye getiren mümin hac ibadeti sona erdikten

sonrada namaz, oruç, zekat, dürüstlük, adalet,

samimiyet, vb. hususlarda “emrine amadeyim

Allah’ım” diyebilmelidir.

TELBİYE

YASAKLAR

ج�د�ال� � و�ال ف�س�وق� � و�ال ف�ث� ر� � ف�ال �ح�ج� ال ف�يه�ن� ف�ر�ض� ج�د�ال� ف�م�ن � و�ال ف�س�وق� � و�ال ف�ث� ر� � ف�ال �ح�ج� ال ف�يه�ن� ف�ر�ض� ف�م�ن

��ح�ج ال �ح�ج� ف�ي ال Kim hac aylarında, ihrama girerek hacca başlarsa, artık hacda ف�ي

kadına yaklaşmak (ve benzeri davranışlar),

fâsıklık (günaha sapmak), cedelleşmek (sürtüşmek, kavga etmek) yoktur. (Bakara, 197)

Mekke’nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, hayvanları ürkütülüp rahatsız edilmez

Yitiği kimse tarafından alınamaz; ancak sahibini arayarak alıp muhafza eder.

(Buhari,Cezau’s-sayd, 9)

• Namaz’a başlarken iftitah tekbiri ile bazı

davranışlar nasıl namazda yasaklanıyorsa,

yine oruca başlarken yemek içmek ve cinsel

arzuların tatmini imsak ile nasıl yasak hale

geliyorsa;

• Hacda ihramla birlikte önceden mübah olan

bazı şeyler hac boyu yasak hale gelmektedir.

• RAFES: Cinsel arzularla ilgili her türlü şehevi

yasaklar

• FISK VE FÜSUK: Her türlü günah, kötülük

ve suçlar

• CİDAL: Kavga, kapışma, tartışma, sövüşme,

dövüşme gibi tüm olumsuz davranışlar

Kur’an bu konuda üç türlü yasaktan söz etmektedir:

* İhram yasakları sadece insanlar değil canlı ve

cansız hemen herşeyi kapsamaktadır. Bütün

hayvanlar, bütün bitkiler ve hatta tabiatın tamamı

ihramlı için artık dokunulmaz bir sit alanıdır.

* İhram süresince toplumsal barışı ve bütünlüğü

bozucu bencilliği uyandırıcı geçici haz ve

manfaatleri hatırlatıcı her türlü fiil yasaklanmıştır.

ك(ا ب�ار� م1 ب�ب�ك!ة� ل�ل!ذ�ي ل�لن!اس� ع� و1ض� cب�ي�ت و!ل�أ� إ�ن!

ين� لPل�ع�ال�م� د(ى و�ه1

Şüphesiz, insanlar için kurulan ilk ibadet evi, elbette Mekke’de, âlemlere

rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Kâ’be’dir. (Âl-i İmran, 96)

Rasûlullah (sav) bir tavaf esnasında Kâbe’ye hitaben şöyle buyurdular:

Sen ne kadar temizsin, kokun da ne güzel! Sen ne yücesin, senin hürmetin

de ne büyük! Muhammed’in nefsini elinde tutan Zât-ı Zülcelâl’e yemin

olsun ki, bir mü’minin Allah katındaki kıymeti, senin kıymetinden daha

büyüktür. Mü’minin malının ve kanının hürmeti de böyledir. Biz,

mü’minler hakkında sadece hüsn-i zanda bulunuruz. (İbn Mace, Fiten, 2.)

KÂBE

* Hac ibadetinin yapıldığı mekânların merkezinde Kâbe vardır.

* Lâmekân olan Yüce Allah (cc) “evim” buyurarak Kabe’yi

şereflendirmiştir. (Bakara, 125)

* Kâbe ve çevresi harem bölgesidir. Saygısızlık yapılmamalıdır.

* Müminin kalbi de en az Kabe kadar hürmete layıktır. Mümin

de saygın ve dokunulmazdır.

KÂBE

م� ه1 ن1ذ1ور� وا ل�ي1وف1 و� م� ث�ه1 ت�ف� وا ض1 ل�ي�ق� ث1م!

ال�ع�ت�يق� ب�ال�ب�ي�ت� وا ل�ي�ط!و!ف1 و�Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler

ve Beyt-i Atik’i (Kâbe’yi) tavaf etsinler. (Hacc, 29)

TAVAF

*Tavaf, ziyaret etmek, dönmek

demektir.

* Kabeyi tavaf, namaz gibidir.

* Hacı tavaf ederken, Yüce Allah’ın

huzurunda olduğunun bilincinde

olmalıdır.

* Hacı tavaf ederken, O’na yaraşan

bir ta’zim ve muhabbet içinde

olmalıdır.

* Hz. İbrahim oğlu İsmail ile

Allah’ın evini nasıl inşa ettilerse,

hacı da tavaf ederken, iman evini,

gönül evini yeniden inşa etmelidir.

• REMEL: Erkeklerin tavafın ilk üç şavtında daha heybetli

yürümeleridir.

• IZDIBA: Erkeklerin tavafta ihramlı iken sağ omuzlarını açık

bulundurmalarıdır.

Bu iki davranış Medine-i Münevvere’ye hicretten yedi yıl sonra tavaf etme

imkanı bulan sahabenin, kendilerini müşriklere karşı daha güçlü

göstermeleri temeline dayanmaktadır.

Bugün tavafta remel ve ıztıba yapan hacı, günümüz müslümanlarının diğer

insanlara karşı daha güçlü olmalarını temin için neler yapılması gerektiğini

düşünmelidir.

* Hacı tavaf esnasında sürekli Kâbe’ye bakarken, O’nun

azametini temaşa ederken, Yüce Allah’ın da kendisinin

kalbine ve ameline baktığını unutmamalıdır.

“Allah sizin görüşünüze ve malınıza, mülkünüze bakmaz;

Yalnızca kalblerinize ve amallerinize bakar.”(Müslim, Birr ve Sıla, 34.)

Hz. Ömer bir defasında Haceru’l Esved’e seslenerek

“ Biliyorum ki, sen bir taşsın. Ne zarar, ne de fayda

verirsin. Eğer ben, Rasulullah’ın sana dokunduğunu

görmeseydim, sana el sürmez, seni öpmezdim.

(Buhari Hac, 57) (Tirmizi Hac, 49) (Tirmizi Hac, 113) (İbn Mace, Menasik, 32)

HACERU’L-ESVED

İstilam, Haceru’l-esvedi selamlamadır.

İzdiham olması durumunda kul hakkına

tecavüz etmemek için uzaktan el

işaretiyle yapılır

* Haceru’l-esvedi istilam, Allah’a verdiği

ahdi yenilemedir.

* Haceru’l-esvedi istilam, Rahman ile

musafaha yapmaktır.

* Ruhlar âleminde verdiği sözü, hayatı

boyunca iman ve ameliyle yerine getirirken,

haceru’l- esvedi istilam etmek suretiyle de

ahdini yeniler ve güçlendirir.

MÜLTEZEM

الل'ه� � وا ر1 ت�غ�ف� اس� ف� آؤ1وك� ج� م� ه1 س� أ�نف1 � وا ظ!ل�م1 إ�ذ م� �ن!ه1 أ ل�و� و�ا يم( ح� ر! اب(ا ت�و! الل'ه� � د1وا ل�و�ج� ول1 س1 الر! م1 ل�ه1 ر� ت�غ�ف� و�اس�

Ve onlar nefslerine zulmettikleri zaman, eğer sana gelselerdi,

böylece Allah'tan mağfiret dileselerdi ve Resûl de onlar için

mağfiret dileseydi, mutlaka Allah'ı, (iki tarafın da)

tövbelerini (onların tövbesini ve Resûl'ün mağfiret talebini)

kabul eden ve rahmet edici olarak bulurlardı.

(Nisâ, 64)

Mültezem: Bir şeyi üzerine gerekli kılmak, sarılmak,

sarmaşmak anlamına gelen fiilden türetilmiştir.

*Mültezem, Haceru’l-Esved ile kabe

kapısındaki kalan bölümdür.

*Hacıların göz yaşları içeresinde yapışıp

inleyerek dua ettikleri yerdir.

*Hacı izdihama neden olmamak kaydıyla

mültezemde kendisini affettirmek

için içtenlikle yalvarır, yakarır, göz yaşı

döker.

MAKAM-I İBRAHİM

لpى م1ص� يم� اه� �ب�ر� إ ام� م!ق� م�ن ذ1وا� ات!خ� و�

İbrâhîm'in makamından bir namaz yeri edinin. (Bakara, 125)

* Hz. Peygamber (sav), makam-ı İbrahim’de 2 rekat namaz kılmış

ve zamm-ı sure olarak birinci rekatta Kafirun, ikinci rekatta ihlas

surelerini okumuştur.

* Hz. İbrahim oğlu İsmail ile Kabe’yi yeniden inşa ederken üzereni

basıp iskele olarak kullanıldığı veya insanları hac’ca davet için

üzerine çıktığı rivayetleri vardır.

* Hacı Allah’ın nazargahı olan kendi

gönül evini yeniden inşa ederken hangi

iskeleleri kullanacağını, ayağının hangi

sağlam temellere basması gerektiğini

düşünmelidir.

* İnsanları Allah’a davet ederken

hangi seviyeye çıkmalı, nasıl bir

dayanak kullanmalı? İlim, ahlak, mal,

samimiyet, gayret, emanet, ehliyet…

SA’Y

الل'ه� ع�آئ�ر� ش� م�ن و�ة� ر� ال�م� و� ا ف� الص! إ�ن!“Muhakkak ki Safa ve Merve, Allah'ın (ibadet yerlerini

gösterir dîni) şiarlarındandır.”

(Bakara, 158)

* Sa’y, çalışma, gayret etme, çabalama, iş, emek, koşmak, hızlı

ve canlı yürüyüş demektir.

* Safa’dan başlayıp Merve’de biten toplam yedi gidiş-dönüşe

sa’y denir.

* Safa ve Merve tepeleri Allah’ın (cc) sembollerindendir.* Hz. Hacer henüz emmekte olan oğlu İsmail’e su ararken bu iki tepe arasında koşturmuştu. * Hacı sa’y ederken kafalarda kalblerde açılan yarıkları kapatacak, ahlakı, maneviyatı, ilmi, hayrı, hakikati ve hizmeti yeşertecek, nesillerimize hayat verecek manevi zemzemi aramalıdır. •Hz. Hacer oğlu İsmail’i Cebrail’in yerden çıkardığı su ile kurtarmıştı. Bizim İsmaillerimiz de Cebrail’in semadan getirdiği ab-ı hayat yani Kur’an ile kurtulacaktır. • Hacı, Safa ile Merve arasında yavrusuna su arayan Hz. Hacer annemizin koşuşturmasından ilham alarak çaresizlik karşısında ümit ve çözüme odaklanmalıdır.

33

ZEMZEMZemzem suyu, ne için içilirse o yararı sağlar. (Ahmed B.Hanbel, Müsned, III, 357)

• Zemzem Allah’ın Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail’e ihsan ettiği mübarek

suyun adıdır.

• Hacı Hz. İbrahim ve İsmail’in Kabeyi ibadet için temizledikleri gibi tavaf

ederken gönül evi olan kalbini takva ile temizler. Zemzem ile de midesini

temizleyerek bir daha haram lokma ve şüpheli rızık girmeyecek hale

gelinceye kadar arındırır.

• Hacı aç gözlülüğünü doyuracak kadar zemzem içer.

• Haramdan beslenme hastalığına şifa verecek kadar doyasıya zemzem

içer.

• Hacdan sonra zemzem temizlediği midesini tekrar bozmamaya,

kazancını haramlarla kirletmemeye, Çocuklarını haksız kazançla

beslememeye söz verir.

ARAFATHac, Arafat(ta olmak)tır. Tirmizi, Hac, 57.

*Arafat, bilme, anlama, tanıma, güzel koku

anlamlarına gelir.

* Arafat’ta vakfede geçirilen vakitler, haccın bel

kemiğini oluşturmaktadır.

Arafat; Hakikati bilmektir.

Hakikati tanımaktır.

Hakikati anlamaktır.

Arif olmaktır.

Marufa ermektir.

Marifete ermektir.

Marifetullaha ermektir.

Dirilişi fark etmektir.

Mahşeri yaşamaktır.

Mahkeme-i kübrayı hissetmektir

VAKFEAllah’ın Arefe gününden başka kullarını

cehennemden daha fazla azad ettiği hiçbir gün

yoktur. Gerçekten Yüce Allah o gün yaklaşır ve

meleklere

“ Şu toza toprağa karışmış kullarıma bir bakın!

Bunlar ne istediler” diyerek Arafattaki hacılarla

övünür.

(Müslim, Hac, 436.)

* Vakfe, duruş, duruşma, durulaşma demektir.

* Vakfe kıyamet gününde insanların Allah’ın huzurunda bekleyişini hatırlatır.

* Vakfe korku ile ümit arası heyecanlı bir bekleyiştir.

* Vakfe insanın ölmeden önce ölmesidir.

* Vakfe insanın hesaba çekilmeden önce nefsini hesaba çekmesidir.

* Vakfe, mahkeme-i Kübra öncesi yapılan duruşmadır.

* Vakfe can-ı gönülden yakarış, günahlardan arınma, durulma ve durulaşmadır.

* Küfrün gerektiğinde tek millet olduğu gibi, İslam’ın da tek millet olduğunun asaletli bir duruşudur.

cات ف� ع�ر� مPن� ت1م أ�ف�ض� إ�ذ�ا ف�

ع�ر� ال�م�ش� ند� ع� الل'ه� � وا اذ�ك1ر1 ف�

ام� ر� ال�ح�

د�اك1م� ه� ا ك�م� وه1 اذ�ك1ر1 و�

Artık Arafat'tan akın akın geldiğiniz zaman

Meş'aril Haram'ın yanında Allah'ı zikredin. Ve

sizi hidayete erdirdiği şekilde siz de O'nu

zikredin.

(Bakara, 198)

MÜZDELİFE

* Arafat ile Mina arasında yer

alan bir bölgenin adıdır.

* Akşam ve yatsı namazları

cem-i tehirle burada kılınır.

* Hz. Peygamber (sav) burada

kıbleye karşı, tekbir, tehlil ve

kelime-i şehadet içeren bir dua

ve yakarışta bulunmuştur.

* Şeytana karşı girişilecek

sembolik bir savaşın

hazırlığıdır.

ى ر�أ� �نPي إ ب1ن�ي! ي�ا ال� ق� ع�ي� الس! ع�ه1 م� ب�ل�غ� ا ل�م! ف�

ن�ام� ال�م� ف�ي

ى ت�ر� اذ�ا م� انظ1ر� ف� ك� �ذ�ب�ح1 أ �نPي أ

اء ش� إ�ن د1ن�ي ت�ج� س� ت1ؤ�م�ر1 ا م� ع�ل� اف� �ب�ت� أ ي�ا ال� ق�

اب�ر�ين� الص! م�ن� الل!ه1

Böylece onunla beraber çalışma çağına eriştiği

zaman dedi ki:

"Ey oğulcuğum! Gerçekten ben, uykuda seni

boğazladığımı gördüm. Haydi bak (bir düşün). Bu

konudaki görüşün nedir?" (İsmail A.S): "Ey

babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni

sabredenlerden bulacaksın" dedi. (Sâffât, 102)

MİNA

MİNA

* Mina aşırı istek ve arzu anlamına gelir.

*Hz. İbrahim ve İsmail’in Allah’ olan aşklarının sınandığı

yerdir.

* Mina can, mal, mülk, mesken, evlat, eş, kardeş, ticaret,

mevki, makam, rütbe gibi fani sevgilerin aşıldığı, Allah

sevgisinde zirveye ulaşıldığı yerdir.

*Hacı Mina’da kesilen kurbanla kendisini Allah yolundan

alıkoyan tüm arzu ve isteklerini de kurban eder.

و�م�ن� م� �ي�د�يه� أ ب�ي�ن� مPن م آلت�ي�ن!ه1 ث1م!

م� ه� ل�ف� خ�

م� آئ�ل�ه� م� ش� و�ع�ن م� ان�ه� �ي�م� أ و�ع�ن�

Sonra, elbette onlara, önlerinden,

arkalarından,

sağlarından ve sollarından geleceğim

(A’râf, 17)

CEMERAT

* Taşlama, Hz. İbrahim’in kendisini

engellemeye çalışan şeytanı kovmak için

taş atmasını hatırlatır.

* Müminin şeytana karşı giriştiği savaşı

sembolize eder.

* Hacı attığı her taşı nefsine, şehvetine

ve şeytana karşı atar. Kendisini hata ve

günaha sürükleyen bütün bu farklı

savaş alanlarını bir bir yok etmeye

çalışır.

* Gurur, kibir, mal, mülk, makam,

mevki, rutbe, şan-şöhret, benlik,

gençlik-güzellik, evlilik, çoluk-çocuk…

KURBAN ل�ك1م� الل!ه� ع�ائ�ر� ش� مPن ل�ك1م ا ع�ل�ن�اه� ج� ال�ب1د�ن� و�ي�ر| خ� ا يه� ف�

و�اف! ص� ا ع�ل�ي�ه� الل!ه� م� اس� وا اذ�ك1ر1 ف�أ�ط�ع�م1وا و� ا ن�ه� م� ك1ل1وا ف� ا ن1وب1ه� ج1 ب�ت� و�ج� إ�ذ�ا ف�

ع�ت�ر! ال�م1 و� ان�ع� ال�ق�Bedeneleri (deve ve sığır cinsi hayvanları), sizin için Allah'ın şiarlarından

(emirlerinden, farzlarından) kıldık. Onda (onların kurban edilmesinde)

sizin için hayır vardır. Onların (kurbanlarının) üzerine saf dururken

(ayaktayken tekbir getirin), (kurban kesilirken) Allah'ın İsmi'ni zikredin

(besmele ile kesin). Yanları üzerine düşünce (kesilince), artık ondan

yeyin ve isteyeni de istemeyeni de doyurun. (Hac, 36)

Kurbanın kesilmesi…

46

• Hacda kesilen kurbanlar, Allah’a teslimiyetin sembolleridir. (Hac, 36)

• Asıl ve önemli olan kurbanın eti değil, takvamızdır. (Hac, 37)

• Kesilen kurbanın kanı, sahibinden kirlerin giderilmesini ve günahların dökülmesini

sembolize eder. (Hac, 29)

* Hedy kurbanı hacının Rabbine hediyesidir. Allah için malında vazgeçtiğini ifade

eder.

* Hacı ot koparmanın bile yasak olduğu ihram durumunda kurban keser. Böylece

Allah’a bağlılığını ve fedakârlığını ifade eder. Etini yoksul İslam ülkelerine

göndererek hiç tanımadığı din kardeşine destek olur.

* Kurban hac görevini bitirebilmiş olmanın şükrüdür. Ramazan ayının sonunda oruç

ibadetini tamamlamanın şükrünü eda için nasıl bayram yapıyorsa, hac ibadetini

tamamlamanın şükrünü eda için de kurban kesilerek bayram yapılır.

Hz. Peygamber (S.A.V):

"Allahım! başlarını traş ettirenlere merhamet et." diye dua etmiş,

sahabeden bazıları, "Saçlarını kısaltanlara da dua etseniz ey Allahın

Resulü?" demişler, O da dördüncüsünde "Saçlarını kısaltanlara da"

diyerek onlar için de dua etmiştir. (Buhari, Hac, 127)

* Sa’yden sonra umre veya temettu hac yapanlar, tıraş olarak

bedenlerinden bir parça feda ederler. Bu, Allah için saçını feda ettiği

gibi, gerektiğinde canını da Allah yolunda feda edebileceğinin

simgeler.

* Baştan düşen her bir saç teli, adeta dökülen günahları simgeler.

TIRAŞ OLMAK

Dr. Nusret DEDEBolu İl Müftü Yardımcısı

top related