muhtasar w. f.delung ve a. jones tefsiri muhtasar ola rak ingilizce'ye tercüme etmiştir....

Post on 20-Sep-2020

5 Views

Category:

Documents

0 Downloads

Preview:

Click to see full reader

TRANSCRIPT

den "muhtarat" (antoloji) adıyla yaptığı seç­meler de bir bakıma ihtisar sayılır. Bu tür eserlerin en eskisi Mufaddal ed-Dabbl'­nin el-Mutaçlçlaliyyat'ı ile Asınal'nin el­Asma'iyyat'ıdır. Daha sonra hamase tü­rü antolojiler ortaya çıkmıştır. Bir bilim ala­nıyla ilgili bilgileri özlü bir şekilde anlatan ve umumiyetle "el-mukaddime", "el-muh­tasar" adlarıyla anılan, lsa b. Abdülaziz el­Cezuli, İbn Acurrum, İbn Babeşaz ve Halid el-Ezherl'nin el-Mu]faddime fi'n-na]J.v'­leri ile Zemahşeri'nin Mu]faddimetü'l­edeb'i gibi eserler temel bilgilerin derlen­diği metinlerdir.

Osmanlı müellifleri, özellikle medrese­lerde okutulan kitaplarla sarf-nahiv ve belagat konularındaki Arapça ve Farsça hacimli eserlerin yine kendi dillerinde muh­tasarlarını yapmıştır. Bunun dışında dini konulardan dil ve edebiyata, tarih ve coğ­rafyaya, matematik ve tıbba kadar çok geniş bir yelpazede ana hatlarıyla bilgi ak­taran muhtasarlar telifine yönelmişlerdir. "Muhtasar" başlığını taşıyan Türkçe yazıl­mış eserleri kaydeden M. Seyfettin Özege bunlardan 250 kadarını tesbit etmiştir (Katalog, lll , 1201-1215). Aynı eserde "müntehabat" adını taşıyan altmış beş (lll , 1266-1272), "hulasa" başlıklı altmış dört (ll, 603-610) ve "mülahhas" adlı on (lll, 1258-1259) eser belirlenmiştir. Kütüp­hane katalogları tarandığında yazma ve matbu olarak sayısı bir hayli artacak olan bu eserlerin bir bölümü Keşiü'z;-z;unun ve zeyilleriyle Osmanlı Müellifleri'nde yer almıştır.

BİBLİYOGRAFYA :

Lisanü'l-'Arab, "]Jşr" md.; Tehilnev"i, Keşşaf (Dahrüc), ı, 114; Kamus Tercümesi, ll, 294-295; Keşfü'?·?Unün, 1, 129, 130; ll, 1071-1073, 1169, 1299-1300, 1310, 1333, ı373, 1546, 1562, ı563, ı594, ı623 , 1630-ı63ı, ı708, ı733, ı754, ı764,

1767, ı 776, 1790; Brockeımann, GAL, ı, ı34,

347,353, 36ı, 376; ayrıca bk. tür.yer.; Suppl., 1, ı73, ı96, 197,226, 25ı, 516, 519,706 vd ., 880, 965; ll , 196, 48ı, 1043; ayrıca bk. tür.yer.; İza­f:ıu'l-meknün, ı, 47, 49, 318, 3ı9, 433, 437; ay­rıca bk. tür.yer.; Özege, Katalog, II, 603-610; lll, ı2oı-12ı5, ı258-ı259, ı266-1272; Bustani, DM, ll, 6 ı 8-620; Cengiz Orhonlu, "Telhls", iA, Xll/1, s. 148-1 49; el-Kamüsü'l-islam~ ı, 492-493; H. Kilpatrick, "Abridgements", Encyclopedia of Ara­bic Literature (ed. ı. S. Meisami- P. Starkey) , Lon-don 1998, ı, 23-24. r;ı;:ı .

Ilmi !sMAiL DuRMuş

D TEFSİR. Tefsir alanında kaleme alın­mış eserlerin, müellifleri veya başkaları ta­rafından kısaltılması yaygın bir uygulama­dır. Bazı tefsirler öncekilerin muhtasarı ol­duğu halde müellifleri bunu ifade etme­miştir. İlk hacimli tefsirlerden olan Tabe-

ri' nin Cami' u '1-beyan'ı, Ebu Yahya Mu­hammed b. Sumadih et-Tücibitarafından Mul].taşar min Tefsiri'l-İmam et-Taberi adıyla ihtisar edilmiştir. Muhammed Ali es-Sabuni ve Salih Ahmed Rıza eserin ikin­ci bir muhtasarını hazırlamıştır. Cami' u 'I­beyan bir heyet tarafından özetlenerek Farsça'ya çevrilmiştir. J. Cooper, W. F. Ma­delung ve A. Jones tefsiri muhtasar ola­rak ingilizce'ye tercüme etmiştir. Pierre Gode'nin yaptığı muhtasar bir Fransızca çeviri de bulunmaktadır (DİA, Yil, 106-107).

Vahidi el-Basit, el-V asit ii tefsiri'l­Kur'ani'l-mecid ve el-Veciz ii tefsiri'l­Kur'ani'l-'aziz adıyla birbirinin muhtasa­rı olarak üç tefsir yazmıştır. Dirayet tefsi­rinin en önemli teliflerinden olan Zemah­şerl'ye ait el-Keşşdt üzerine çeşitli ihtisar çalışmaları yapılmıştır. Kaynaklarda Ta­bersi'nin Mul].taşarü'l-Keşşaf'ından söz edilir (Zirikll, V, 148) Muhammed b. Ali el-Ensari'nin Mul].taşarü'l-Keşşaf'ı ile Abdullah b. Hadi ez-Zeydl'nin aynı adlı ese­ri ve Muhammed Sıddlk Hasan Han'ın Iju­laşatü '1-Keşşaf'ı diğer ihtisar çalışmala­rındandır. Abdülkerlm b. Ali el-lraki, hoca­sı İbnü'I-Müneyyir'in el-Keşşaf'ta yer alan i'tizali görüşleri reddetmek amacıyla ka­leme aldığı el-İntişat adlı eserindeki aşı­rılıkları gidermek için el-İnşai mul].taşa­rü'l-İntişai mine'l-Keşşaf'ı telif etmiş­tir. İbn Hişam en-Nahvi bu iki eseri kısai­tarak Mul].taşarü'l-İntişaf mine'l-Keş­şaf'ı meydana getirmiştir. Kadi Beyzavl'­nin Envarü't-tenzil'i müstakil bir telif gi­bi görünüyorsa da gerçekte el-Keşşaf'ın bir özeti mahiyetindedir (krş Keşfü'?·?U­

nün, ı , 187; 11, 148 ı) Ebü'l-Berekat en-Ne­sefı, Medarikü't-tenzil'i ile bir bakıma el-Keşşaf'ı ikinci bir ihtisara tabi tutmuş­tur. Aralarındaki ciddi benzerlikler dolayı­sıyla Nesefı'nin eserini Envarü 't-tenzil'in muhtasarı olarak görenler de vardır. Ebu Hayyan el-Endelüsl, el-Ba]J.rü'l-mu]J.it'in­de el-Keşşai'tan büyük ölçüde istifade etmiş ve onu özetlemiştir.

Şii müfessirlerinden Tabersi'nin Mec­ma'u'l-beyan'ını Zeynüddin Ali b. Yunus Zübdetü'l-beyani'l-münteza' min Mec­ma'i'l-beyan, İbrahim Kutubşah diye bi­linen Hocegi-i Şirazi Mul].taşaru Mec­ma'i'l-beyan ve Takıyyüddin İbrahim el­Kef'aml Kurdçlatü 'n-naz;ir ve l].uldşa­tü 't-tefsir ismiyle ihtisar etmiştir (DİA, xxvııı, 257). Ebü'l-Ferec İbnü'l-Cevzi, akı­beti bilinmeyen el-Mugni adlı çok geniş tefsirini kendisi ihtisar ederek Zadü'l-me­sir'i ortaya koymuş, bunu da kısaltıp Tey­sirü'l-beyan ii tefsiri'l-Kur'an'ı ve bu

MU HTASAR

iki eseri özetleyerek Te~kiretü'l-erib ii tefsiri'l-garib'i meydana getirmiştir. Fah­reddin er-Razl'nin Mefati]J.u '1-gayb'ı Bur­haneddin en-Nesefı tarafından el-Mul].­taşar bi'l-vazı]J., Nizameddin en-Nisabu­ri tarafından Gara'ibü'l-Kur'an ve re­gii'ibü'l-fur]fiin ve Kadi Muhammed er­Rigi tarafından et-Tenvir fi't-tefsir mul].­taşarü't-Tefsiri'l-kebir adıyla ihtisar edil­miştir (Keşfü'?·?Unün, ll, 1756-1757; DİA, XXVIII, 350).

Beyzavl'nin Envarü't-tenzil'ini Muham­med b. Muhammed b. Abdurrahman (a.g.e., Xl, 26 ı) ve İbnü'I-imad Mul].ta­şaru Envari't-tenzil ve esrari't-te'vil adıyla ihtisar etmiştir. Ebü'l-Berekat en­Nesefı'nin Medarikü't-tenzil ve ]J.a]fa'i­]fu't-te'vil'i Burhaneddin en-Nesefı. Ah­med b. Aybek el-imadi, Ebu Muhammed Zeynüddin Abdurrahman b. Ebu Bekir el-Ayni ve Ebu Abdullah Sıddik b. ömer el-Herevl tarafından ayrı ayrı kısaltılmıştır (Çetiner, s. 50). Ali b. Muhammed el-Ha­zin'in telif ettiği Lübdbü't-te'vil ii me'a­ni't-tenzil, Ferra el-Begavi'nin Me'ali­mü't-tenzil'inden yapılmış bir özet nite­liği taşır. Şeyh Abdülganl ed-Dakar Lübd­bü't-te'vil'i Mul].taşaru Tefsiri'l-Ijazin adıyla kısmen ihtisar etmiştir. Ebu Hay­yan el-Endelüsl, el-Ba]J.rü'l-mu]J.it adlı tefsirini en-Nehrü'l-mad mine'l-Ba]J.r ismiyle kısaltmışsa da bu muhtasar fazla rağbet görmemiştir. Ebü'l-Fida İbn Ke­sir'in Tefsirü'l-Kur'ani'l-'az;im'i Muham­med Ali es-Sabuni tarafından Mul].taşa­ru Tefsiri İbn Keşir ve Muhammed Ne­slb er-Rifai tarafından Teysirü '1-'aliyyi'l­]fadir li'l].tişari Teişiri İbn Keşir adıyla ihtisar edilmiştir.

Hıdır b. Abdurrahman el-Ezdi ed-Dı­maşki'nin et-Tibyan ii tefsiri'l-Kur'an'ı­nı Ayıntabi Muhammed (Mehmed) b. Ham­za el-Hanefi özetleyerek Türkçe'ye aktar­mıştır. Osmanlı döneminin en meşhur halk tefsiri olan eser Tercemetü't-Tibyan ii tefsiri'l-Kur'an, Tercüme-i Tibyan, Tel­sir-i Tibyan adlarıyla çokça istinsah edil­miş ve basılmıştır. Süleyman Fahir bu ter­cümeyi Kur'an-ı Kerim Meali ve Tefsi­ri: Tibyan Tefsiri ismiyle özetleyip sade­leştirmiştir. Hüseyin Vaiz-i Kaşifı'nin Me­vahib-i 'Aliyye adlı Farsça tefsiri, İsmail Ferruh Efendi tarafından Telsir-i Meva­kib adıyla muhtasar olarak Türkçe'ye ak­tanimıştır. İsmail Hakkı Bursevi'nin RCı­]J.u'l-beyan'ını Muhammed Ali es-Sabun! Tenvirü'l-e~han min Tefsiri RCı]J.i'l-be­yan adıyla kısaltmıştır. Bunun yanında "hulasatü't-tefasir. Iübabü't-tefasir. uyu­nü't-tefasir, zübdetü't-tefasir" adıyla ve

59

MUHTASAR

özetierne yoluyla hazırlanan tefsirler de mevcut olup bunlar genellikle pratik ihti­yaçları gidermek için basit bir üslupla ha­zırlanmıştır (bazıları için bk. Mollaibrahi­moğlu , s. 73 , 265, 397, 409, 453-461) .

Kur'an ilimlerine dair eserler içinde İbn Haleveyh'in günümüze ulaşmayan İ'ra­bü'l-Kur'an'ı İ'rabü'l-]fıra'ati 's-seb' ve 'ilelüha, el-Bedi' ti'l-]fıra 'at adlı eseri ise Mu]]taşar ii şevag;g;i'l-Kur'an min Kita­bi'l-1-Bedi' adıyla kendisi tarafından ihti­sar edilmiştir. İ'rabü şelaşine sCıre isimli kitabının iki ayrı muhtasarı vardır. Ebü'I­Ferec İbnü'I-Cevzi'nin FünCınü '1-efnan ii ' uyCıni 'ulCımi'l-Kur'an ' ı Mu]]taşaru

FünCıni'l-efnan ii 'ulCımi'l-Kur'an ismiy­le kısaltdmıştır (Brockelmann, 1, 663) . İbn Receb'e göre İbnü'I-Cevii Nüzhetü 'l-a'yü­ni'n-neva~ir ii 'ilmi'l-vücCıh ve'n-ne­~a'ir adlı kitabını el-VücCıh ve'n-neva­~ir fi'l-vücCıh ve 'n-ne~a'ir ismiyle ihti­sar etmiştir (e?-Zeyl 'ala Taba~ati'L-Ha­nabile, 1, 416) . İbnü'I-Cevzi'nin el-Muşaf­fa bi-eküffi ehli'r-rusu]] min 'ilmi 'n-na­si]] ve'l-mensu]] adlı eseri de Nasi]]u'l­Kur'an ve mensu]]uh (Nevasil].u'l-Kur­'an, 'Umdetü 'r-rasil]. If ma'rifeti'L-mensül]. ve 'n-nasil].) adlı kendi eserinin muhtasa­rıdır.

BİBLİYOGRAFYA :

İbnü'I-Cevzl, Nüzhetü'l-a'yün, neşredenin gi­rişi , s. 76; Zehebl, A'lamü'n-nübeUi', XXI, 368; İbn Receb, ~-leyl'ala Tabai!;ati 'l-l:fanabile, Bey­rut, ts. (Darü'l-ma'rife), 1, 416, 417; Hüseyin Yaiz-i Kaşifı, Tefsir-i Mevakib (tre. !smail Ferruh Efendi). İstanbul 1320, tercüme edenin önsözü, s. 3; Keş­fü'?-?Unün, 1, 187; ll , 1477, 1481, 1627, 1756-1757; Sicill-i Osman!, 1, 389; Osmanlı Müellifle­ri, 1, 129; Brockelmann. GAL, 1, 663; Hediyye­tü 'l-'ari{fn, ı, 604; Cevdet Muhammed Muham­med el-Mehdi, el-Va/:ıidi ve menhecühü fi't-tef­sir, Kahire 1978, s. 86-87; Zirikl1, ei-A'Iam (Fet­hullah) , V, 148; Bedreddin Çetiner, Ebü'l-Bere­kat en-Nesefi ve Medarik Te{sfri, İstanbul 1995, s. 50; Süleyman Mollaibrahimoğlu , Süleymaniye Kütüphanesinde Bulunan Yazma Te{sirler, İs­tanbul2002, s. 73, 197-199,265, 397, 409, 453-461 ; Abdülhamit Birışık, "Osmanlıca Tefsir Ter­cümeleri ve Hüseyin Vaiz-i Kaşifi'nin Mevahib-i Aliyye'si", Islami Araştırmalar Dergisi, XYII/1, Ankara 2004, s. 60; İsmail Cerrahoğlu, "Ciimiu'l­beyan an te'vili ay i'l-Kur'an" , DİA, VII, 106-107; a.mlf., "Envarü't- tenzil ve esraru't-te'vil", a.e., XI, 261 ; Musa. Kazım Yılmaz, "Mecmau'l-be­yan", a.e., XXVIII , 257 ; Lutfullah Cebeci, "Meffi­tlhu'l-gayb", a.e., XXVIII, 350.

Iii ABDÜLHAMİT BiRIŞIK

D HADiS. Muhtasar türü kitaplar ha­dis ilminde de yaygındır. Sahabe dönemin­de sahlfelere yazmak suretiyle başlayan hadis kitabeti bir müddet sonra cüzlerin ve ardından kitapların telifine dönüşmüş,

60

ll. (VIII.) yüzyılın ortalarından itibaren ca­mi', muvatta, musannef ve müsned türü hacimli eserler kaleme alınmıştır. Nitekim İslami ilimler sahasında telif edilen ilk ha­cimli eserler hadis kitaplarıdır. Muhaddis­ler, hadis derleme yolculukları sırasında topladıkları rivayetleri belli usullerle tasnif etmeye çalışmışlardır. Esasen konularına göre tasnif edilen ilk hadis kitaplarını bi­rer muhtasar olarak düşünmek mümkün­dür. Çünkü bu eserler, müellifin derlediği pek çok rivayet arasından onun şartlarına uygun olanların seçilmesiyle meydana ge­tirilmiştir. Mesela ilk hacimli eserlerden biri olan imam Malik'in el-Muvatta'ı baş­langıçta 1 0.000 (veya 4000) hadis ihtiva ederken sonradan musannifi tarafından ihtisar edilince bu sayı 1720'ye düşmüştür.

Ahmed b. Hanbel'in el-Müsned'i, Buharl ve Müslim'in el-Cami'u 'ş-şal).il). 'leri gibi eserler de yüzbinlerce rivayet arasından seçilerek oluşturulmuştur.

İlk dönemlerde hadis kitaplarında riva­yetler senedieriyle birlikte zikredilirken ha­dislerin kaynaklara intikalinden sonra IV. (X.) asrın ortalarından itibaren senedler hazfedilip hadisler sadece metinleriyle ya­zılmaya başlanmıştır. Hacimli eserlerin te­lif edilmesinden ve bunların şerhlerinin kaleme alınmasından sonra bu eserlerde­ki bilgilere kolayca ulaşma, şerhlerde za­manla eskiyen bilgileri ayıklama ve bun­ları mükerrer rivayetlerden arındırma ih­tiyacı muhtasar eserlerin kaleme alınma­sına vesile olmuştur. Bunlara genellikle muhtasar denilmekle birlikte başlıkların­

da hulasa, ihtisar, telhls, mülahhas, teh­zib, takrlb, münteka, muhtar, muktetaf ve müntehab gibi kelimeler kullanılmıştır. Hadis metinlerinin yanı sıra usul ve rica! kitapları dahil hadis ilimlerinin her alanın­da pek çok muhtasar eserle karşılaşmak mümkündür. Metin özeti anlamındaki ilk muhtasarlardan biri Kabisi'nin imam Ma­lik'in el-Muvatta'ını özetiediği Kitabü Müld]]]]ışi'l-Muvatta' adlı eseridir. Ebü'I­VeiTd el-Bad de Tahavi'nin Müşkilü'l-aşar'ı­

nı Mu]]taşar min Müşkili'l-aşar (Mul].­taşaru Müşkili 'L-iişar) adıyla ihtisar etmiş, bu muhtasarı daha sonra Cemal ei-Malatl el-Mu'taşar mine'l-Mul)taşar min Müş­kili'l-aşar ismiyle ikinci defa özetlemiştir. Münzirl, Müslim'in el-Cami'u'ş-şal).il).'ini

Mu]]taşaru ŞaJ:ıiJ:ıi Müslim, Ebu Da­vGd'un es-Sünen'ini Mu]]taşaru Süne­ni Ebi Davud, Ebu Ca'fer Ömer ei-Kazvl­nl, Beyhaki'nin Şu'abü'l-iman'ını Mul)­taşaru Şu'abi'l-iman; Hatlb et-Tebrlzl, Begavl'nin Meşabil).u's-sünne adlı ese­rini Mişkdtü'l-Meşabil)., Zehebl, Ahmed

b. Hüseyin ei-Beyhaki'nin es-Sünenü'l­kübra'sını Mu]]taşarü 's-Süneni'l-kübra, Hakim en-NisabGrl'nin el-Müstedrek 'ale'ş-Şal).il).ayn isimli eserini Tel]]işü'l­Müstedrek; İbn Hacer ei-Askalanl, Mün­zirl'nin et-Tergib ve 't-terhib'ini Mu]]ta­şarü't-Tergib ve't-terhib, kendisine ait Fetl).u'l-bdri isimli Buharl şerhini de İt­l).dfü'l-]fiiri bi']]tişari Fetl).i'l-bdri; Mu­hammed b. Abdülbaki ez-Zürkanl, Şern­seddin es-Sehavl'nin el-Ma]fiişıdü'l-J:ıa­sene'sini Mu]]taşarü '1-Ma]faşıdi'l-l).a­

sene; Yusuf b . İsmail en-Nebhanl, Ne­vevl'nin Riyazü 'ş-şalil).in'ini Mu]]taşaru Kitabi Riyazi'ş-şalil).in adıyla ihtisar et­miştir. Hadis usulü kitaplarından özellik­le İbnü's-Salah'ın Mu]faddime'sini birçok muhaddis kısaltmıştır. Nevevi'nin et-Ta]f­rib ve 't-teysir'i, Alaeddin İbnü't-Türk­ınani'nin Mu]]taşaru 'UJCımi'l-J:ıadiş'i ve İbn Keslr'in İ]]tişaru 'UJ(imi'l-J:ıadiş'i bun­lar arasında sayılabilir.

Rica! kitapları üzerinde VII. (XIII.) yüzyıl­dan sonra pek çok ihtisar çalışması yapıl­mıştır. Bunların içinde en çok ihtisar edi­len eser Yusuf b. Abdurrahman ei-Mizzl'­nin Tehg;ibü'l-Kemal ii esma'i'r-rical'i­dir. Zehebl bu eseri önce Teg;hibü't-Teh­g;ib adıyla kısaltmış, daha sonra bunu el­Kaşif ii ma'rifeti men lehı1 rivaye ti'l­Kütübi's-sitte ismiyle yeniden özetlemiş­tir. Mizzl'nin Tehg;ibü'l-Kemal'ini Tehg;i­bü't-Tehg;ib adıyla ihtisar eden İbn Hacer ei-Askalanl daha sonra bu eserini özetie­yerek Ta]fribü't-Tehg;ib adını vermiştir.

Safiyyüddin Ahmed b. Abdullah ei-Hazre­cl, Zehebl'nin Teg;hibü't-Tehg;ib'ini lju­ldşatü Teg;hibi Tehg;ibi'l-Kemal ismiyle özetlemiştir. İbn Adi'nin önemli rica! kitap­larından el-Kamil ii çlu'ata'i'r-rical'ini MakriZi Mu]]taşarü'l-Kamil fi'çl -çlu'ata' ve 'ileli'l-J:ıadiş; Ebü'I-Kasım İbn Asa­kir'in Taril)u Medineti Dımaş]f'ını da çağdaş müelliflerden Abdülkadir Bedran Tehg;ibü Tari]].i Dımaş]f adıyla ihtisar et­miştir.

Bir eserin adındaki "muhtasar" kelime­si her zaman onun bir başka eserin ihti­sarı olduğunu göstermez. Hadis alimleri, bir konu hakkında özet bilgi vermek üze­re kaleme aldıkları eserlerine de muhta­sar adını vermişlerdir. Hatlb ei-Bağdadl'­nin Mu]]taşaru naşil).ati ehli'l-l).adiş, Tibl'nin el-ljulaşa ii uşCıli 'l-l).adiş, İb­nü'I-Cezerl'nin Mu]]taşar ii 'ilmi 'l-J:ıadiş,

Seyyid Şerif ei-Cürcanl'nin el-Mu]]taşar ii uşuli'l-J:ıadiş adlı eserleri bu tür çalış­malardandır.

Hadis metinlerine dair bazı muhtasar­lar Türkçe'ye çevrilmiş ve şerhedilmiştir.

top related