tÜrkİye cumhurİyetİ’ne yÖnelİk dÜnya bankasi Ülke...
Post on 19-Mar-2020
10 Views
Preview:
TRANSCRIPT
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE YÖNELİK DÜNYA BANKASI
ÜLKE İŞBİRLİĞİ STRATEJİSİ2012 - 2015
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
2008 MY – 2011 MY dönemini kapsayan son Ülke İşbirliği Stratejisi (Rapor 42026 TR) İcra Direktörleri tarafından 28 Şubat 2008 tarihinde görüşülmüştür. 2008 MY – 2011 MY Ülke İşbirliği Stratejisi İlerleme Raporu (Rapor No. 51689 TR) 3 Aralık 2009 tarihinde yayınlanmıştır.
KUR DEĞERLERİ
Para Birimi: 8 Şubat 2012 itibariyle 1 ABD$ = 1,74 Türk Lirası (TL)
MALİ YIL
1 Ocak – 31 Aralık
KISALTMALAR
AAA Analitik ve İstişari Çalışmalar AKP Adalet ve Kalkınma Partisi ALMP Aktif İşgücü Piyasası Programları APL Uyarlanabilir Politika Kredisi CA Cari Açık TCMB Türkiye Cumhuriyeti Merkez
Bankası CEM Ülke Ekonomik Memorandumu CPS Ülke İşbirliği Stratejisi STÖ Sivil Toplum Örgütü CTF Temiz Teknoloji Fonu DPL Kalkınma Politikası Kredisi EBRD Avrupa İmar ve Kalkınma BankasıEC Avrupa Komisyonu EÇE Erken Çocukluk Eğitimi ÇED Çevresel Etki Değerlendirme ESES Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji
GüvenliğiESW Ekonomik ve Sektör Çalışması AB Avrupa Birliği EUR Avro YDY Yabancı Doğrudan Yatırım FCO Birleşik Krallık Dış İşleri Bakanlığı GSYH Gayrisafi Yurtiçi Hasıla HDI Beşeri Gelişim Endeksi SDP Sağlıkta Dönüşüm Programı IBRD Uluslararası İmar ve Kalkınma
Bankası ICA Yatırım Ortamı Değerlendirmesi IDF Kurumsal Gelişim Fonu IFC Uluslararası Finans Kurumu UFK Uluslararası Finans Kuruluşları IMF Uluslararası Para Fonu IPA Katılım Öncesi Yardım Aracı İŞKUR Türkiye İş Kurumu İSMEP İstanbul Deprem Riskini Azaltma
ve Acil Durum Hazırlık Projesi JPPR Ortak Portföy Performans
İncelemesi
KENTGES Ulusal Entegre Kentsel Gelişim Stratejisi
M&E İzleme ve Değerlendirme MDG Binyıl Kalkınma Hedefl eri MIC Orta Gelirli Ülke MIGA Çok Tarafl ı Yatırım Garanti
Ajansı MB Maliye Bakanlığı SB Sağlık Bakanlığı OVP Orta Vadeli Program (Türkiye)MW Megavat STK Sivil Toplum Kuruluşu ODA Resmi Kalkınma Yardımı OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma ÖrgütüKMY Kamu Mali Yönetimi Ar-Ge Araştırma ve Geliştirme KOBİ Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmeler KİT Kamu İktisadi Teşebbüsü SGK Sosyal Güvenlik Kurumu SSTF Güney-Güney Deneyim Paylaşımı
Vakıf Fonu SWAp Sektör Yaklaşımı TY Teknik Yardım TEİAŞ Türkiye Elektrik İletim Anonim
ŞirketiTL Türk Lirası TOG Toplum Gönüllüleri Vakfı UN Birleşmiş Milletler UNDP Birleşmiş Milletler Kalkınma
ProgramıUNICEF Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu WBG Dünya Bankası Grubu YOIKK Yatırım Ortamını İyileştirme
Koordinasyon Kurulu (Türkiye)
Geridönüşümlü Kağıt
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE YÖNELİK DÜNYA BANKASIÜLKE İŞBİRLİĞİ STRATEJİSİ 2012-2015
YÖNETİCİ ÖZETİ ....................................................................................................................................................... iiiI. ÜLKE GÖRÜNÜMÜ .............................................................................................................................................. 1 Ülke Arka Planı ve Siyasi ve Sosyal Görünüm ................................................................................................... 1II. EKONOMİK GÖRÜNÜM .................................................................................................................................... 3III. VİZYON VE KALKINMA ZORLUKLARI ........................................................................................................ 7 Rekabet Gücünü ve İstihdamı Arttırma Zorluğu ............................................................................................... 7 Eşitliği ve Kamu Hizmetlerini İyileştirme Zorluğu .......................................................................................... 10 Sürdürülebilir Kalkınmayı Derinleştirme Zorluğu .......................................................................................... 14IV. TÜRKİYE-DÜNYA BANKASI GRUBU İŞBİRLİĞİ ...................................................................................... 17 Önceki Ülke İşbirliği Stratejisi ............................................................................................................................. 17 2008-11 MY Ülke İşbirliği Stratejisi Tamamlama Raporundan Çıkarılan Dersler ....................................... 18 Paydaş İstişareleri ve Müşteri Ülke Anketi........................................................................................................ 19V. SONUÇ ALANLARI ............................................................................................................................................ 21 2012-15 MY Ülke İşbirliği Stratejisinin Stratejik Amaçları ............................................................................... 21 Ortak Bir İşbirliği Alanı: Türkiye’nin Deneyimlerinin, Sonuçlarının, Bilgi ve Kapasitesinin Paylaşılması ...........28VI. UYGULAMA ......................................................................................................................................................... 31 2012-15 MY İşbirliği Stratejisinin Uygulanması ................................................................................................ 31VII. RİSKLER................................................................................................................................................................ 33
CPS-EKLER Ek 1: Türkiye – Dünya Bankası Grubu Ülke İşbirliği Stratejisi 2012-15 MY: Sonuç Çerçevesi .............. 34Ek 2: Makroekonomik Gelişmeler ve Sürdürülebilirlik Analizi ................................................................. 40Ek 3: 2008-11 MY Ülke İşbirliği Stratejisi Tamamlama Raporu ................................................................... 49
CPS STANDART EK TABLOLARIEk A2: Bir Bakışta Ülke Görünümü ...................................................................................................................... 75Ek B2: Banka Portföy Performansı ve Yönetimi ile ilgili Seçilen Göstergeler ................................................ 78Ek B3 IBRD Gösterge Finansman Programı 2012-15 MY ................................................................................. 79Ek B3: IFC Yatırım Operasyonları Programı ....................................................................................................... 80Ek B4 IBRD Gösterge Finansman Dışı Programı 2012-15 MY .......................................................................... 81Ek B5: Sosyal Göstergeler ........................................................................................................................................ 82
İÇİNDEKİLER
Ek B6: Kilit Ekonomik Göstergeler ........................................................................................................................ 83Ek B7: Kilit Yükümlülük Göstergeleri .................................................................................................................. 85Ek B8: IBRD Operasyon Portföyü ......................................................................................................................... 86Ek B8: IFC Taahhüt Edilen ve Kullandırılan-Ödenmemiş Yatırım Portföyü .................................................. 87
TABLOLAR:Tablo 1: Bazı Makroekonomik Göstergeler (2005-2011) ............................................................................................ 4Tablo 2: Orta Vadeli Makroekonomik Projeksiyonlar ve Hedefl er ......................................................................... 6Tablo 3: 2012-15 MY Dönemi için Öngörülen IBRD Finansman Programı .......................................................... 28
ŞEKİLLER: Şekil A: Türkiye CPS 12-15 MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları .........................................................ivŞekil 1: Sermaye Girişlerinin Bileşimi .......................................................................................................................... 4Şekil 2: 1997-2010 Döneminde Türkiye’nin İhracat Pazarının Çeşitlenmesi .......................................................... 8Şekil 3: Türkiye CPS 12-15 MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları ......................................................... 21
METİN KUTULARI: Metin Kutusu 1: Ekonomik Büyümenin Temelini Oluşturacak Yönetişimin Uygulanması ............................. 13Metin Kutusu 2: Türkiye’nin Deneyimlerini Paylaşmak —İki Başarı Hikayesi .................................................. 29
Harita No.33501
IBRD IFC MIGA
Başkan Yardımcısı Philippe Le Houérou Dimitris Tsitsiragos Izumi Kobayashi
Ülke Direktörü Martin Raiser 1 Ocak 2012’den beriUlrich Zachau 30 Aralık 2011’e kadar Sybile Lazar Ravi Vish
Görev Ekibi Lideri Ina-Marlene Ruthenberg George Konda Franciscus Linden
Ülke Operasyonlar Sorumlusu Benjamin Welch
Bu Ülke İşbirliği Stratejisi (CPS), mevcut ve önceki IBRD Ülke Direktörleri Martin Raiser ve Ulrich Zachau ile IFC Ortak Direktörü Sybile Lazar’ın rehberliği altında, Görev Ekibi Lideri ve IBRD Türkiye Ülke Program Koordinatörü Ina-Marlene Ruthenberg’in liderliğini yaptığı bir ekip tarafından hazırlanmıştır. IFC ekibinin liderliğini IFC Avrupa ve Orta Asya Bölümü Baş Ekonomisti George Konda yapmıştır. MIGA ekibinin liderliğini ise Kıdemli Risk Yönetimi Görevlisi Franciscus Linden yapmıştır.
CPS ekibinde Benjamin Welch, Carlos Piñerúa, Cristobal Ridao-Cano, Florian Fichtl, Mara Warwick, Marina Wes ve Tunya Celasin yer almıştır. Michelle McCue ve Zafar Ahmed (danışman) ekibe destek sağlamıştır.
Stratejinin hazırlanmasına Türkiye Ülke Ekibinin aşağıdaki üyeleri ve diğer çalışma arkadaşları önemli katkıda bulunmuşlardır: Adriana Jordanova Damianova; Agi Kiss; Ahmet Levent Yener; Alper Ahmet Oğuz; Aziz Bouzaher; Brian G. Bedard; Carla Pittalis; Cevdet Çağdaş Ünal; Cristian Aedo, Donato De Rosa; Elif Ayhan; Elif Yonca Yükseker; Esra Arıkan; Fisun Altınbaş; Funda Canlı; Isfandyar Zaman Khan; John Balafoutis; Jolanta Kryspin-Watson; Kamer Karakurum Özdemir; Kari Nyman; Martha Lawrence; Mediha Ağar; Nathalie Weier Johnson; Naveed Hassan Naqvi; Özerk Aslan; Özgür Avcuoğlu; Paul Levy; Pınar Baydar; Rekha Menon; Salih Kemal Kalyoncu; Sameer Shukla; Seda Aroymak; Selma Karaman; Sergio Gonzalez; Serkan Tekneci; Shinya Nishimura; Simon Davies, Steen Byskov; Stephen Karam; Tatyana Leonova; Ülker Karamullaoğlu; Yeşim Akcollu; Zeynep Lalik (IBRD).
Dünya Bankası Grubu Türkiye Ülke Ekibinin diğer üyeleri de (IBRD, IFC ve MIGA dahil olmak üzere) katkıda bulunmuşlardır.
iii
YÖNETİCİ ÖZETİ
i. Türkiye’nin geçmiş on yılda kaydettiği hızlı büyüme ve kalkınma, küresel ekonominin başarı öykülerinden birisini oluşturmaktadır. Bugün Türkiye 75 milyonluk nüfusu ve 735 milyar ABD$ düzeyindeki GSYH’si ile üst orta gelirli bir ülkedir ve dünyadaki 16. büyük ekonomiye sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılına kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmek Hükümet hedefi olarak açıklanmıştır. Türkiye AB üyeliği için bir aday ülkedir, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve G20 üyesidir ve iki tarafl ı Resmi Kalkınma Yardımlarının (ODA) giderek daha fazla önem kazanan bir donörüdür. Türkiye, Dünya Bankası Grubu’nun (WBG) en büyük orta gelirli ortaklarından birisidir.
ii. Türkiye önümüzdeki dönemde Avrupa borç krizinin yayılma etkileri de dahil olmak üzere önemli ekonomik riskler ile karşı karşıyadır. Yurt içi tasarrufl arı düşük düzeyde olan Türkiye’nin ekonomik büyümesi yatırımları ve büyümeyi fi nanse edecek sermaye girişlerine bağlıdır. Ülkedeki yüksek cari açık ve fi nansman bileşimi kritik endişe kaynakları olmaya devam etmektedir. Küresel faaliyetlerdeki zayıf görünüm ve daha ciddi uluslararası fi nansman sıkıntıları Türkiye’ye yayılma potansiyeli taşımaktadır. Türkiye’nin dış fi nansmana olan bağımlılığı ülkeyi ani yükseliş ve düşük döngülerine eğilimli hale getirmiştir ve önümüzdeki dönemdeki kilit zorluk 2010 ve 2011 yıllarında kaydedilen yüksek büyüme oranlarından sonra yumuşak bir iniş sağlamak olacaktır.
iii. Özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere başka ülkeler, son yıllarda kaydettiği gelir artışları ve sosyal sonuçlar itibariyle Türkiye’yi ilgi çekici bir kalkınma modeli olarak takip etmektedirler. On yıldan kısa bir süre içerisinde kişi başına düşen gelir neredeyse üç katına çıkmıştır ve şu anda 10.000 ABD$’nı geçmiş durumdadır. Hükümet’in 2023 “vizyonu” kişi başına gelirin 25.000 ABD$’na ulaşmasını amaçlamaktadır. 2003 yılında yüzde 28,1 olan yoksulluk oranı 2008 yılında yüzde 17,1’e düşmüş, 2009 yılında ise küresel kriz sonucunda 1 puanlık bir artışla yüzde 18,1’e yükselmiştir. Krizin hanehalklarını etkilediği ana kanal olan işgücü piyasalarında hızlı bir toparlanma yaşandığından dolayı 2009 yılından bu yana yoksulluk oranının tekrar düşüşe geçtiği tahmin edilmektedir. Ekim 2011 itibariyle mevsimsel olarak düzeltilmiş işsizlik oranı yüzde 9,1 olarak, istihdam oranı ise yüzde 45,4 olarak gerçekleşmiş ve kriz öncesi seviyelere göre bile iyileşme kaydedilmiştir. Bu başarıların altında ekonomik büyüme ve sosyal politikalar yatmaktadır. Örneğin, 2003 yılında ülke çapında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programının sonuçları, özellikle kadınlar olmak üzere Türk halkının sağlık durumlarında kayda değer kazanımlar sağlandığını göstermektedir. Öte yandan, bölgesel eşitsizlikler, cinsiyet eşitsizlikleri ve başka alanlardaki eşitsizlikler devam etmektedir ve önemli bir zorluk teşkil etmektedir.
iv. Bu Ülke İşbirliği Stratejisi (CPS) Türkiye’nin hızlı, sürdürülebilir, içerici ve çevreye duyarlı bir büyüme sağlama hedefi ne katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Stratejinin tasarımı, özellikle Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) 1 ve Orta Vadeli Program (2012-2014) olmak üzere Türkiye’nin kendi kalkınma çerçevelerinde belirlenen öncelikleri yansıtmaktadır ve değişikliklere karşı uyarlama konusunda esnek olması amaçlanmaktadır. Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki desteğinin temel kriteri; kalkınma zorluklarının ele alınmasına yardımcı olacak fi nansman, analiz, danışmanlık ve uygulama desteği ile karşılaştırma ölçütleri sunmaya ve politika ve programların geliştirilmesine ve uygulanmasına yardımcı olmaya yönelik küresel bilgi paylaşımı yoluyla sağlanacak ‘stratejik katma değer’dir.
1 2014 yılından itibaren başlayacak olan Onuncu Kalkınma Planı hazırlanmaktadır.
iv
v. CPS’in üç temel stratejik amacı ve ekseni bulunmaktadır: rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması; eşitliğin ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi; ve sürdürülebilir kalkınmanın derinleştirilmesi. Bu amaçlara ulaşmak için, Türkiye Hükümeti, özel sektör, sivil toplum ve Dünya Bankası Grubu dört yıllık CPS dönemi boyunca Şekil A’da belirtilen on adet kilit sonuç doğrultusunda birlikte çalışmayı planlamaktadır.
vi. Stratejik Amaç 1: ‘Rekabet Gücünün ve İstihdamın Arttırılması’. Planlanan CPS faaliyetleri arasında şunlar bulunmaktadır: (i) halihazırda hazırlanmakta olan Ulusal İstihdam Stratejisinin kabulünü ve uygulanmasını Kalkınma Politikası Kredisi (DPL) fi nansmanı ve analitik ve istişare çalışmalar (AAA) ile desteklemek. Bu faaliyetin amacı; özellikle beceri seviyesi düşük gençlerin ve kadınların kayıtlı istihdama dahil edilmesi ve becerilerin yükseltilmesi üzerinde odaklanan istihdam aktivasyon programlarının genişletilmesi olmak üzere üretken istihdamı arttırmaktır; (ii) Yatırım ve iş ortamı reformları için ve ulusal rekabet politika çerçevesi ile ilgili gözden geçirmenin tamamlanması için destek sağlamak; ve (iii) Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) ve ihracatçılara orta ve uzun vadeli fi nansman sağlamak.
Şekil A: Türkiye CPS 12-15 MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları
vii. Stratejik Amaç 2: ‘Eşitliğin ve Kamu Hizmetlerinin İyileştirilmesi. Planlanan CPS faaliyetleri arasında şunlar bulunmaktadır: (i) erken çocukluk eğitimine (EÇE) yönelik fi nansmanı arttırmak; (ii) Sağlık Bakanlığı’nın (hizmet sağlayıcı rolünü değil) liderlik fonksiyonlarını güçlendirmek; (iii) özel sektör Fırsat Eşitliği sertifi kasyon programını geliştirmek ve uygulamak; ve (iv) kamu iktisadi teşebbüslerinde (KİT) yönetişim ile ilgili analitik ve istişari çalışmalar.
viii. Stratejik Amaç 3: ‘Sürdürülebilir Kalkınmanın Derinleştirilmesi. Planlanan CPS faaliyetleri arasında şunlar bulunmaktadır: (i) enerji, çevre ve iklim değişikliği zorluklarının daha bütüncül bir şekilde ele alınmasına yönelik politika danışmanlığı ve fi nansman sağlamak; (ii) su havzası yönetim stratejisinin tamamlanması için destek sağlamak; ve (iii) Türkiye’nin 2010-2023 Entegre Kentsel Gelişim Stratejisi ve Eylem Planını esas alan Sürdürülebilir Şehirler Programı için IBRD ve IFC aracılığıyla analizler, danışmanlık hizmetleri ve yatırım fi nansmanı sağlamak.
v
ix. ‘Türkiye’nin Deneyimlerini, Sonuçlarını, Bilgilerini ve Kapasitesini Paylaşmak’ CPS’in üç amacının ortak bir boyutunu oluşturmaktadır. Türkiye ve Dünya Bankası, Türkiye’nin başarılı ekonomik ve sosyal reformlarının paylaşılması konusunda işbirliği yapmanın yollarını araştırmaktadır. Özellikle üzerinde durulan iki alan; sağlık sektörü politikası, reformu ve performansı ile afetlerin önlenmesi ve etkilerinin azaltılmasıdır. Dünya Bankası Grubu Türkiye’nin bu deneyimlerini ve başarılarını daha geniş bir uluslararası kitle ile paylaşmak için kendi küresel ağından yararlanmayı istemektedir.
x. Türkiye bu CPS döneminde büyük ölçekli bir borçlu olmaya devam edecek olmakla birlikte, analitik ve istişari çalışmaların rolü nispeten artacaktır. Bilgi hizmetleri ve teknik yardımlar; analiz, küresel deneyim ve uygulama desteği yoluyla değer katarlar. Hükümet’in analitik ve istişari çalışmalara olan devam eden talebini yansıtan bir şekilde, IBRD’nin Türkiye’ye yönelik çalışma programı bütçesi içerisinde AAA harcamalarının payı geçtiğimiz dört yıl boyunca istikrarlı bir şekilde artmıştır. Hükümet’in yüksek düzeylerdeki IBRD fi nansmanının sürdürülmesi talebine cevap olarak, CPS 12-15 MY 4,45 milyar ABD$ düzeyinde bir IBRD fi nansman programı öngörmektedir. IFC’nin Türkiye’deki kendi yatırım programının da yıllık 425-500 milyon ABD$ veya CPS döneminde toplam 1,7-2 milyar ABD$ düzeyinde kalması beklenmektedir.
xi. Türkiye ile olan geçmişteki işbirliğinden neler öğrenebiliriz? Dünya Bankası Grubu üç kolunun becerilerini bir araya getirdiğinde en etkili olabilmektedir: IBRD, IFC ve MIGA. Yeni CPS’te de önemli bir yer tutmaya devam edecek olan KOBİ’lerin, ihracatçıların ve enerji verimliliği yatırımlarının desteklenmesi gibi alanlarda birbirini tamamlayıcı çalışma fırsatları oldukça fazladır. 2008-11 MY CPS deneyiminden çıkarılan dersler arasında şunlar yer almaktadır:
• Uzun vadeli stratejik hedefl eri destekleyen ve bilgi ve fi nansman operasyonlarını bir araya getiren bir politika diyalogunun sistematik bir şekilde geliştirilmesi ve sürdürülmesi reformların desteklenmesi bakımından hayati öneme sahiptir.
• Bir önceki CPS döneminde başlayan çevre ve iklim değişikliği ile ilgili yeni çalışmalar, politika diyaloğu için stratejik giriş noktalarını tespit etmenin ve ülke öncelikleri değişirken bu alandaki çalışmaları güçlendirme fırsatlarını yakalamanın önemini ortaya koymaktadır.
• Önceki CPS döneminde Türk yetkililer tarafından da olumlu karşılanan izleme ve değerlendirme üzerindeki odağın arttırılması sayesinde Türkiye – Dünya Bankası Grubu işbirliği daha da derinleştirilmiştir.
• Birkaç alanda, Türkiye’nin bazıları Dünya Bankası Grubu ile ortak bir şekilde gerçekleştirilen politikaları ve reformları uluslararası düzeyde takdir kazanmıştır. Bu durum, Türkiye’nin ve Dünya Bankası Grubu’nun bilgi ve deneyimlerin bölgedeki ve dünyadaki diğer ülkeler ile paylaşılması konusunda birlikte çalışması için bir fırsat sunmaktadır.
xii. Bu CPS’in sonuçları önemli dış ekonomik risklere tabidir. Artan küresel belirsizlik ve Avrupa’da ve diğer gelişmiş ekonomilerde kötüleşen ekonomik büyüme ve istikrar beklentileri; Türk ihracatçılar için küresel talep, üretim artışı ve buna bağlı olarak mali performans, ve Türkiye’nin yatırımlarını fi nanse edecek uluslararası özel sermaye akışları bakımlarından aşağı yönlü riskler doğurmaktadır. Küresel ekonominin daha fazla bozulması gibi en ciddi riskleri azaltmanın anahtarı sağlam makroekonomik yönetimde–ve özellikle de cari açığın kontrol altına alınıp azaltılmasına yönelik önlemlerde- yatmaktadır. Orta vadede, üretkenliğin arttırılması, ihracatın genişletilip çeşitlendirilmesi, yurt içi tasarrufl arın arttırılması, enerji verimliliğinin arttırılması ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, Türkiye’nin dış fi nansmana olan bağımlılığını azaltmanın anahtarları olacaktır. Türkiye, karmaşık ve zorlu reformların etkili bir şekilde uygulanmasının önünde siyasi ve ekonomik riskler ile karşı karşıyadır – ancak bu riskler sistematik politika diyaloğu, katılımcı proje hazırlama ve uygulama, ve kanıta dayalı analitik çalışmalar yoluyla azaltılabilir niteliktedir. Türkiye ayrıca yakın geçmişteki trajik Van depreminin de gösterdiği gibi ciddi bir doğal afet riski ile de karşı karşıyadır.
1
I. ÜLKE GÖRÜNÜMÜ
Ülke Arka Planı ve Siyasi ve Sosyal Görünüm
1. Türkiye’nin geçmiş on yılda kaydettiği hızlı büyüme ve kalkınma, küresel ekonominin başarı öykülerinden birisini oluşturmaktadır. Bugün Türkiye 75 milyonluk nüfusu ve 735 milyar ABD$ düzeyindeki GSYH’si ile üst orta gelirli bir ülkedir ve dünyadaki 16. büyük ekonomiye sahiptir. On yıldan kısa bir süre içerisinde kişi başına düşen gelir neredeyse üç katına çıkmıştır ve şu anda 10.000 ABD$’nı geçmiş durumdadır. Standard & Poor’s Eylül 2011’de Türkiye’nin yerel para birimi cinsinden kredi notunu yatırım yapılabilir düzeye yükseltmiştir.2 Türkiye anne ve bebek ölüm oranları ve evrensel ilköğretim bakımlarından Binyıl Kalkınma Hedefl erine daha şimdiden ulaşmış durumdadır, ve 2015 yılına kadar diğer Binyıl Kalkınma Hedefl erine ulaşma yolunda başarılı bir şekilde ilerlemektedir. Türkiye AB üyeliği için bir aday ülkedir, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve G20 üyesidir ve iki tarafl ı Resmi Kalkınma Yardımlarının (ODA) giderek daha fazla önem kazanan bir donörüdür3. Türkiye, Dünya Bankası Grubu’nun en büyük orta gelirli ortaklarından birisidir.
2. Uzun süredir devam eden siyasi istikrar ekonomik büyümeye yardımcı oldu. Haziran 2011’de yapılan seçimleri Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kazanarak, tek meclisli parlamentoda 550 sandalyeden 327’sine sahip oldu ve tek partili hükümetini üçüncü döneme taşıma yetkisini elde etti. Türk halkı daha önce Eylül 2010’da gerçekleştirilen referandumda oylamaya sunulan anayasa reform paketini de onaylamıştı. Parlamento Ekim 2011’de yeni bir anayasa üzerinde çalışmaya başladı ve 2012 yıl sonuna kadar bir anayasa taslağı hazırlamayı bekliyor4. Anayasa değişikliklerinin veya yeni bir anayasanın onaylanması için parlamentoda üçte ikilik bir çoğunluk (367 veya daha fazla oy), veya referanduma götürülebilmesi için yüzde 60’lık bir çoğunluk (330 veya daha fazla oy) gerekecektir.
3. Türkiye’nin bölgesel ve küresel rolü büyüyor. Türkiye Orta Doğu ile ilişkilerini genişleterek ve Afrika, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya’daki mevcudiyetini arttırarak bölgedeki ülkeler ile olan ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlayan bir süreç başlatmıştır. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki son siyasi gelişmeler, bölgenin ve dünyanın dikkatini diğer ülkelere ilham veren Türkiye’nin siyasi ve ekonomik sistemi üzerinde yoğunlaştırmıştır. Başbakan Erdoğan Haziran 2011’deki seçim zaferi sonrası yaptığı konuşmada bu ilgiyi kabul etmiş ve Türkiye’nin tüm bölge ile olan bağlarını genişletmeyi ve derinleştirmeyi istediğini belirtmiştir.
4. Türkiye on yıllık ekonomik büyümenin desteği ile sosyal sonuçlarda kazanımlar elde etti. 2003 yılında yüzde 28,1 olan yoksulluk oranı 2008 itibariyle yüzde 17,1’e düştü (ulusal yoksulluk sınırı esas alınarak), ancak kırsal bölgelerde değişiklik olmadı. Aşırı yoksulluk neredeyse kayboldu. Eşitsizlik azaldı ancak hala bir zorluk teşkil etmeye devam etmektedir. Kriz hanehalklarını temel olarak işgücü piyasası yoluyla etkiledi. Resmi tahminlere göre kriz 2009 yılında yoksulluk oranında bir puanlık bir artışa yol açtı. Daha yakın zamanlı rakamlar henüz mevcut olmamakla birlikte, işgücü piyasalarının hızlı bir şekilde toparlanması ile birlikte yoksulluk oranının kriz sonrasında düştüğü tahmin edilmektedir. Ekim 2011 itibariyle mevsimsel olarak düzeltilmiş işsizlik oranı yüzde 9,1 olarak, istihdam oranı ise yüzde 45,4 olarak gerçekleşmiş ve kriz öncesi seviyelere göre bile iyileşme kaydedilmiştir. Bu başarıların altında ekonomik büyüme, sosyal politikalar ve 2003 yılında ülke çapında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Programı yatmaktadır. Özellikle kadınların olmak 2 S&P, Eylül 2011’de Türkiye’nin fi nans sektöründeki “devam eden iyileşmeleri” ve yerel kredi piyasalarındaki genişlemeyi gerekçe göstererek,
ülkenin yerel para birimi cinsinden kredi notunu bir kademe yükselterek BBB olarak belirledi. 3 Türkiye’nin ODA yardımları 2003 ile 2010 arasında neredeyse 15 kat artarak 67 milyon ABD$’dan 967 milyon ABD$’na ulaşmıştır ve büyük
ölçüde iki tarafl ıdır (2010: 920 milyon ABD$ iki tarafl ı, 47 milyon ABD$ çok tarafl ı). İki tarafl ı yardımların en fazla sağlandığı ülkeler Afganistan, Kırgız Cumhuriyeti, Pakistan, Kazakistan ve Irak’tır. Türkiye’nin, Uluslararası Kalkınma Birliği’nin (IDA) 16. yenilemesine katkısı 15,5 milyon ABD$ (yüzde 0,06’lık bir pay) olmuştur ve IDA15’teki katkısı ile aynı düzeydedir.
4 Yeni bir anayasa taslağının hazırlanması ile görevli Meclis Komisyonu 2012 yılına kadar bir taslak hazırlamayı amaçlamaktadır.
2
üzere Türk halkının sağlık durumu iyileşmiştir. 2005 yılında 100.000 canlı doğumda 29 olan anne ölüm oranı 2010 yılında 16,4’e düşmüştür; 2005 yılında 25 olan bebek ölüm oranı ise 2010 yılında 10,1’e düşmüştür, ve böylelikle anne ve bebek ölüm oranları ile ilgili Binyıl Kalkınma Hedefl erine ulaşılmıştır. Özellikle kızlar için olmak üzere eğitime erişim oranında da artış kaydedilmiştir: Türkiye neredeyse ilköğretimde evrensel okullaşmaya ulaşmış, ortaöğretimdeki okullaşma oranı ise yüzde 69’a yükselmiştir.
5. Avrupa Birliği’ne (AB) katılım bir öncelik olmaya devam etmektedir. Türkiye AB ile köklü bir ilişkiye sahiptir. Avrupa Birliği Türkiye’nin en büyük ekonomik ortağıdır ve Türkiye’nin ticaretinin yüzde 46’sını oluşturmaktadır. Türkiye 1999 yılında Helsinki’de gerçekleştirilen zirvede AB üyeliği için tam aday statüsüne kavuşmuştur. Katılım müzakereleri Ekim 2005’te başlamıştır ve her ne kadar Türkiye’nin istediğinden daha yavaş olsa da ilerlemektedir. Haziran 2011 seçimlerinden sonra, Hükümet AB’ye katılım çalışmalarını yürüten kurumu bakanlık düzeyine yükselterek Avrupa Birliği Bakanlığı’nı kurmuştur. Müktesebatın 13 faslı üzerindeki müzakereler şu anda açıktır. 35 fasıldan birisi (Fasıl 25: Bilim ve Araştırma) açılmış ve geçici olarak kapanmıştır. Türkiye, stratejik amaçlarından birisi olan AB’ye katılım yolunda reformları devam ettirmeye kararlıdır. Türkiye, hem ihracat ve ithalatın daha sofi stike hale gelmesi hem de fi nansmana erişimin artması yoluyla AB ile entegrasyonun derinleştirilmesinden önemli faydalar elde etmiştir5.
5 Büyümenin Altın Kuralı: Avrupa Ekonomik Modeli'ne Görkeminin Yeniden Kazandırılması (Dünya Bankası, ISBN: 978-0-8213-8965-2, 2012).
3
6. Türkiye güçlü kamu ve özel sektör bilançolarından faydalanmakla birlikte, dışarıdan fi nanse edilen bir talep patlaması son zamanlarda Türkiye’nin direncini zayıfl atmıştır. 2010-11 dönemindeki güçlü büyüme hızla büyüyen bir cari açığa yol açmıştır. Mevcut belirsiz dış ekonomik ortamda, büyümenin önünde önemli riskler mevcuttur (özellikle 2012 yılında). Son ekonomik gelişmeler aşağıda incelenmekte ve daha sonra orta vadedeki beklentiler ve riskler ele alınmaktadır.
Son Ekonomik Gelişmeler
7. Türkiye’nin son on yıl içerisindeki makroekonomik politikaları ve yapısal reformları sağlam bir ekonomik büyüme sağlamıştır. Reel GSYH artışı 1990’larda ortalama yüzde 4 iken 2003-07 döneminde ortalama olarak neredeyse yüzde 7’ye ulaşmıştır. 2008-2009 küresel krizinin ardından büyüme tekrar hız kazanmış, 2010 yılında yüzde 9 ve 2011 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 9,6 olarak gerçekleşmiştir. Kişi başına gelir şu anda 10.067 ABD$ düzeyindedir. Kamu sektörünün faiz dışı dengesi 2004-2010 döneminde ortalama olarak GSYH’nin yaklaşık yüzde 2,8’i olarak gerçekleşmiştir ve gayrisafi kamu borcunun GSYH içindeki payı 2002 yılında yüzde 73,4 iken 2010 yılında yüzde 45’e düşmüştür, ancak 2008-09 küresel krizi sırasında hafi f bir artış göstermiştir.
8. Son yıllarda tüketiciler, yatırımcılar ve fi nansal piyasalarda tesis edilen güven Hükümet’in 2008-2009 küresel krizi sırasında genişlemeci makroekonomik politikalar uygulamasına olanak tanımıştır. Türkiye’nin GSYH’si 2009 yılında kısa süren ancak keskin bir düşüş (yüzde 4,8) yaşamıştır. Döngüsel ürünler üzerinde yoğunlaşan ithalat ve ihracatta 2009 yılında düşüş yaşanmıştır. Yabancı doğrudan yatırımlar önemli ölçüde yavaşlamış ve 2008 yılında GSYH’nin yüzde 2,3’ü (17 milyar ABD$) düzeyinde iken 2009 yılında yüzde 1,1’e (6,9 milyar ABD$) düşmüştür. İşsizlik oranı 2008 yılına göre 4,2 puanlık bir artışla 2009 yılında yüzde 16,1 ile en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Yetkililer bankacılık sektöründe güvenin ve likiditenin korunması için hızla önlem almışlar (rezerv gerekliliklerinin düşürülmesi ve bir “kör aracı” kredi olanağının tekrar uygulamaya konulması gibi yollarla) ve bir dizi istihdam önlemi ile birlikte mali teşvikleri uygulamaya koymuşlardır. Ekim 2008 ile Kasım 2009 arasında, gecelik faiz oranları kümülatif olarak 10,25 puan düşürülmüştür. Genel kamu mali açığı, temel olarak otomatik istikrar sağlayıcı önlemlerin (Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan bütçe transferlerinin GSYH’nin yaklaşık yüzde 1,8’i kadar arttırılması gibi) devreye sokulması sebebiyle 2008 yılındaki GSYH’nin yüzde 1,6’sı düzeyinden 2009 yılında yüzde 5,5’e yükselmiştir. Genişlemeci politikaların da yardımıyla, GSYH şu anda kriz öncesi zirveden neredeyse yüzde 10 daha yüksektir ve işsizlik oranı işgücüne katılım oranındaki yükseliş ile birlikte 2008 ortasından bu yana ilk kez Nisan 2011’de yüzde 10’un altına düşmüştür. Bununla birlikte, Türkiye yüksek büyüme performansının fi nansmanını ve artan enfl asyon oranlarını yönetmek gibi zorlu bir görevle karşı karşıyadır.
II. EKONOMİK GÖRÜNÜM
4
Şekil 1: Sermaye Girişlerinin Bileşimi
9. 2010-2011’de hızlı büyümenin tekrar başlaması ile birlikte, 2009 yılında son sekiz yıllık dönemin en düşük seviyesinde olan Türkiye’nin cari açığı 2011 yılında tarihi derecede yüksek düzeylere ulaştı ve bu açık büyük ölçüde kısa vadeli sermaye girişleri ile fi nanse edildi. 2009 yılında 14 milyar ABD$ (GSYH’nin yüzde 2,3’ü) olan cari açık, 2010 yılında 47,1 milyar ABD$’na (GSYH’nin yüzde 6,4’ü) ve Kasım 2011 itibariyle son 12 aylık bazda 77,8 milyar ABD$’na (GSYH’nin yüzde 9,8’i) yükseldi. Ayrıca, cari açığın fi nansman bileşiminde kötüleşme yaşandı; toplam girişlerde yabancı doğrudan yatırımların payı 2007’deki yüzde 45 düzeyinden 2011 yılında yüzde 18’e düştü (Şekil 1). Ticaret açığının önemli bir kısmı enerjiden kaynaklanıyor olmakla birlikte (son yıllarda GSYH’nin ortalama yüzde 5’i), enerji dışı denge kötüleşmeye önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Özel sektör cari açığın büyük bir kısmını oluşturmuş ve buna paralel olarak özel sektörün dış borcu da 2008 yılındaki 188 milyar ABD$ düzeyinden 2011 yılında 202,2 milyar ABD$’na yükselmiştir. Cari açık fi nansmanının yüksek düzeyi ve kısa vadeli yapısı yakın gelecekte devam edecek gibi görünmektedir. Bununla ilişkili olarak, küresel fi nansal piyasalarda artan riskten kaçınma eğiliminin Türkiye’yi etkilemesi halinde, büyümede önemli bir yavaşlama riski de ortaya çıkacaktır.
Tablo 1: Bazı Makroekonomik Göstergeler (2005-2011) 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011Tah.
GSYH Artışı (%) 8.4 6.9 4.7 0.7 -4.8 9.0 8.0
Yatırım (GSYH’nin %’si) 20.4 22.4 21.4 22.1 15.3 20.2 23.0
Yurt içi Tasarrufl ar (GSYH’nin %’si) 15.9 16.6 15.5 16.8 13.2 13.9 13.3
İşsizlik Oranı (%) 10.6 10.2 10.3 11.0 14.0 11.9 9.8*
TÜFE Enfl asyon (%) (dönem sonu) 7.7 9.7 8.4 10.1 6.5 6.4 10.5*
Kamu Sektörü Faiz Dışı Dengesi / GSYH, % 5.0 4.5 3.2 1.6 -1.0 0.8 1.2
Gayrisafi Kamu Borcu / GSYH 54.1 48.2 42.2 42.9 48.9 45.0 40.2
Gayrisafi Dış Borç / GSYH 35.3 39.5 38.5 37.8 43.6 39.5 41.3
Cari Açık/GSYH (%) 4.6 6.1 5.8 5.7 2.3 6.4 9.8
Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) 50.2 60.7 74.7 72.9 74.8 86.0 88.2*
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Kalkınma Bakanlığı, TCMB, TÜİK, Seçilen 2011 değişkenleri için Banka tahminleri. *Gerçekleşen
5
10. Yüksek büyüme temel mali dengedeki iyileşmelerin devam etmesini sağladı; ancak faiz dışı harcamalar hâlâ kriz öncesi seviyelerin üzerinde. 2009 yılında GSYH’nin yüzde 5,5’i düzeyinde olan genel kamu mali açığı 2011 yılında tahmini olarak yüzde 1,2’ye düşmüştür ve kamu borcunun GSYH’ye oranı 2008 yılında kriz ile ilişkili olarak yaşanan artıştan sonra tekrar aşağı yönlü olarak seyretmeye başlamıştır. Mali açıktaki azalma vergi gelirlerinin güçlü döngüsel yapısını yansıtmaktadır, ancak uygulamaya konulan kapsamlı bir vergi yeniden yapılandırma programı ve faiz giderlerindeki azalma da buna katkıda bulunmuştur. Bununla birlikte, faiz dışı giderler kriz öncesi düzeylerin önemli ölçüde üzerindedir ve bunun temel sebeplerinden birisi yüksek sermaye yatırımları, ücret ve emeklilik maaşı giderleridir. Döngüsel faktörlere göre düzeltme yapıldığında, altta yatan yapısal mali pozisyonda gevşeme olduğu görülmektedir -2007 yılında GSYH’nin yüzde 1,3’ü kadar bir yapısal faiz dışı fazla gerçekleşmiş iken, 2011 yılında GSYH’nin yaklaşık yüzde 1’i kadar bir açık gerçekleşmiştir.
11. Zor politika ödünleşimleri ile karşı karşıya kalan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) ‘alışılmışın dışında’ bir politika uygulamış ve 2011 yılının sonlarında sıkılaştırıcı bir konuma geçmiştir. Zayıf bir küresel ekonomi, Avro bölgesindeki kriz ve 2010 yılındaki yüksek sermaye girişlerinden ve Lira üzerindeki yukarı yönlü baskıdan 2011 yılında azalan sermaye girişlerine ve Lira üzerindeki aşağı yönlü baskıya geçiş zor ekonomik politika ödünleşimleri ortaya koymuştur. 2010 yılının sonlarında, hızla artan sermaye girişleri karşısında TCMB ‘alışılmışın dışında’ bir para politikası benimseyerek gecelik faiz oranlarını düşürmüştür. Bunun amacı, bir yandan yurt içi kredileri kısmaya yönelik olarak rezerv gerekliliklerini arttırırken aynı zamanda portföy yatırımcılarını lira cinsinden varlıklarda kısa vadeli ‘faiz arbitrajı’ pozisyonu almaktan caydırmaktı. Bunun sonucunda lira önemli ölçüde zayıfl arken, Haziran 2011’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından makro-ihtiyati çerçevede önlemlerin uygulamaya konulması ile birlikte kredi artışında bir yavaşlama başlamıştır. Küresel ekonomi ile ilgili endişeleri ve yurt içinde bir yavaşlamanın ilk göstergelerini dikkate alan TCMB, Ağustos ayının başında politika faiz oranını 50 baz puan düşürdü. Enfl asyonda yaşanan artış (temel olarak Kasım 2010’dan bu yana kümülatif olarak yüzde 30’a ulaşan değer kaybının bir yansıması olarak) karşısında, TCMB Ekim 2011 ortalarından bu yana para politikasında bir sıkılaşmaya giderek, diğerlerinin yanında gecelik borç verme oranlarını düşürmüş ve yüksek miktarlı döviz satış ihalelerine ve doğrudan müdahalelere başlamıştır. Sonuç olarak, Aralık 2010’da yüzde 6,5 olan bankalar arası gecelik faiz oranı Aralık 2011’de yüzde 11,2’ye yükselmiştir ve yine aynı dönemde gösterge niteliğindeki devlet tahvili faiz oranı yüzde 7,11’den yüzde 11,04’e yükselmiştir.
12. İhtiyaçlarda ani bir artış olması halinde, Türkiye’nin kamu güvenlik ağı kapasitesi ve hazırlık düzeyi orta seviyededir. Sosyal yardım harcamaları hala uluslararası standartlara göre düşüktür (2010 yılında GSYH’nin yüzde 1,2’si), ancak hızlı bir şekilde artmaktadır (2012 yılı için yüzde 40’lık bir bütçe artışı sağlanmıştır). Yeşil Kart ve Şartlı Nakit Transferi gibi büyük programların yanında çok sayıda küçük program mevcuttur. Sosyal yardımlardan sorumlu yeni bir bakanlığın kurulması ve Entegre Sosyal Yardım Bilgi Sisteminin (SOYBİS) uygulamaya konulması sayesinde bu programlar şu anda daha iyi bir şekilde entegre edilmiş durumdadır. Tüm yardımları hedefl eyen tek ve daha iyi bir gelir testi geliştirmeye yönelik çabalar ile birlikte, bu yeni sistem sosyal yardım sisteminin tek bir gelir testi yoluyla uygunluk durumunu otomatik ve nesnel olarak tespit ederek gelecekteki krizlere daha iyi cevap verebilmesini sağlayacaktır.
Orta Vadeli Ekonomik Beklentiler 13. Büyümenin 2012 yılında önemli ölçüde yavaşlaması ve orta vadede toparlanarak yıllık yaklaşık yüzde 5 seviyelerine ulaşması beklenmektedir. Kredi artışındaki yavaşlamanın ve iç ve dış talepteki düşüşün ardından, 2011 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 9,6 olarak gerçekleşen büyümenin 2011 yılının son çeyreğinde yavaşlaması beklenmektedir. Yıllık bazdaki haftalık kredi artış oranı Aralık 2011 ortasında yüzde 23’e düşmüştür ve bu oran Ocak 2011’de ulaştığı zirve olan yüzde 50 düzeyinin yarısından daha azdır. Yıllık GSYH artışının 2011 yılında yüzde 8 civarında ve 2012 yılında yüzde 3 civarında gerçekleşmesi beklenmektedir. 2012 sonrasındaki orta vadeli makroekonomik görünüm daha olumludur ve Hükümet’in Orta Vadeli Programı doğrultusunda özel sektörün başını çektiği güçlü bir iç talep ile birlikte yıllık yaklaşık yüzde 5’lik bir GSYH artışı öngörülmektedir. Öngörülen bu büyüme orta vadede yüzde 5-6 civarındaki cari açığı fi nanse etmeye yönelik sermaye girişlerine dayanmaktadır.
6
14. Orta Vadeli Programda öngörülen büyüme seyri Türkiye’nin henüz tamamlanmamış yapısal reform gündemindeki ilerlemenin sürdürülmesi koşuluna dayandırılmıştır. Bu reformlar arasında yeni ticaret kanununun ve borçlar kanununun uygulanması; işgücü piyasası reformu; uzun vadeli mali tasarrufl arı arttırmaya yönelik önlemler; ve elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve enerji verimliliğinin arttırılması yoluyla ithal yakıta olan bağımlılığın azaltılmasına yönelik önlemler yer almaktadır.
Tablo 2: Orta Vadeli Makroekonomik Projeksiyonlar ve Hedefl er2012 2013 2014 2015 2016
Büyüme (%) 2.9 4 5 5 5
TÜFE Enfl asyonu (%) (dönem sonu) 7 5.2 5 5 5
Kamu Sektörü Faiz Dışı Dengesi / GSYH, % 1.3 1.1 1.4 1.7 1.9
Gayrisafi Kamu Borcu / GSYH1 38.4 37.0 35.2 33.2 31.2
Gayrisafi Dış Borç / GSYH 42.6 43.0 42.6 41.8 41.1
Cari Açık (milyar ABD$) 63.7 66.0 66.4 64.9 61.1
Cari Açık / GSYH (%) 7.6 7.3 6.9 6.3 5.6
Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) 90.4 91.9 95.1 97.1 100.81 Dünya Bankası personelinin toplam kamu borç stokuna (OVP’de belirtilen AB tanımlı genel kamu borç stoku ile uyumlu olarak) ve gayrisafi dış borç stokuna ilişkin tahminleri.
Kaynak: Dünya Bankası Personeli Projeksiyonları
15. Baz senaryodaki olumlu görünüme rağmen, bir dizi dış ve iç faktör Avrupa borç krizinin yayılma etkileri de dahil olmak üzere ileriye dönük önemli riskler ortaya koymaktadır. Yurt içi tasarrufl arı düşük seviyede olan Türkiye’nin ekonomik büyümesi ithalatı fi nanse etmeye yönelik sermaye girişlerine bağlıdır. Ülkenin yüksek cari açığı ve fi nansman bileşimi kritik endişe kaynakları olmaya devam etmektedir. Avro bölgesindeki krizin derinleşmesi ve buna bağlı olarak güven arayışı içerisinde yükselen piyasalara sermaye girişlerinin ani olarak durması ihtimalini esas alan senaryoda, Türkiye yeni bir resesyon durumu ile karşı karşıya kalabilir. Sürdürülebilirlik analizi için, bakınız Ek 2.
7
16. Türkiye Hükümeti iddialı kalkınma hedefl eri belirlemiştir. Türkiye, cumhuriyetin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılına kadar dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi haline gelmeyi amaçlamaktadır. Hükümet’in 2023 ‘vizyonu’6 2 trilyon ABD$’lık bir gayrisafi yurtiçi hasıla; 1 trilyon ABD$’nın üzerinde bir dış ticaret hacmi; 25.000 ABD$’na ulaşan bir kişi başına düşen gelir; ve yüzde 5’e düşmüş bir işsizlik oranı öngörmektedir. Türkiye aynı zamanda AB ile tam üyelik müzakerelerinin tamamlanmasını; İstanbul’un önde gelen bir uluslararası fi nans merkezi haline getirilmesini ve hem bölgede hem de dünya çapında önde gelen bir üretim ve hizmet merkezi haline gelmeyi amaçlamaktadır7.
17. Türkiye’nin kalkınma hedefl erine ulaşabilmek ve sürdürülebilir bir büyümeyi gerçekleştirebilmek için, Hükümet Dokuzuncu Kalkınma Planında (2007-2013)8, Orta Vadeli Programında (2012-2014) ve yıllık programlarında belirtilen çeşitli ekonomik politikaları ve yapısal reformları takip etmektedir. Öncelikler arasında şunlar yer almaktadır: (i) istikrarı korumaya ve kısa ve orta vadeli kırılganlıkları azaltmaya yönelik sağlam makroekonomik politikalar ve ilgili yapısal mali politikalar; (ii) rekabet gücünü arttırmaya ve özellikle kadınlar ve gençler için olmak üzere istihdam yaratmak için gerçekleştirilecek yatırım ortamı, işgücü piyasası ve beceri reformları; (iii) temel eğitim reformları ve üretkenliği arttırmaya ve fırsat eşitliği yoluyla büyümenin kazanımlarının paylaşılmasına yönelik sağlık ve sosyal refah reformlarının sürdürülmesi; ve (iv) enerji verimliliğini arttırmaya yönelik enerji ve su sektörü reformlarının ve yatırımlarının sürdürülmesi; yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, enerji arz güvenliğinin arttırılması, sera gazı salımlarının azaltılması ve iklim değişikliği etkilerinin azaltılması ve uyum sağlanması.
Rekabet Gücünü ve İstihdamı Arttırma Zorluğu
18. Son on yılda Hükümet’in birbirini takip eden çok yıllı programları sürdürülebilir kamu borcu ve dış borç pozisyonlarını desteklemeye yönelik makroekonomik politikalara ve fi nansal reformlara dayandırılmıştır. 2001 bankacılık krizi sırasında GSYH yüzde 5,7 küçülmüştü ve ülke uyumlu bir yapısal reform sürecine girmişti. Bu reformlar, diğerlerinin yanında, mali yönetimin ve kamu mali yönetiminin iyileştirilmesini ve makroekonomik yönetim çerçevesinin revize edilmesini içeriyordu. Bu kapsamda bağımsız bir TCMB şu anda enfl asyon hedefl emesinden sorumludur ve lira diğer para birimleri karşısında serbest bir şekilde dalgalanmaktadır. Bu reformların etkisi oldukça çarpıcı olmuştur. Uluslararası Para Fonu (IMF) tanımlı kamu sektörü faiz dışı dengesi 2004-07 döneminde ortalama olarak GSYH’nin yaklaşık yüzde 4,5’i düzeyinde gerçekleşmiştir ve küresel kriz sırasında 2008-2009 yıllarında uygulanan daha genişlemeci politikalar sonucunda faiz dışı denge 2010 yılında tekrar yüzde 1,6’ya düşmüştür. 2002 yılında GSYH’nin yüzde 73,4’ü düzeyinde olan gayrisafi kamu borcu keskin bir düşüşle 2010 yılında yüzde 45’e gerilemiştir. 2001 krizi sonrasında özel sektör ve kamu sektörü bilançolarının güçlendirilmesi Türkiye’yi 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik ve fi nansal krizde dirençli hale getirmiştir, ancak toparlanma sürecinde büyüyen dış dengesizlikler bu direncin bir kısmını aşındırmıştır.
19. Hükümet’in 2012-14 dönemine yönelik orta vadeli programının genel makroekonomik hedefi , rekabet gücünü arttırarak, ihracatı arttırarak ve çeşitlendirerek ve böylelikle cari açığın kontrol altına alınıp düşürülmesine yardımcı olarak sağlam büyümeyi devam ettirmek ve istihdam yaratmaktır. Türkiye’nin ticarete açıklığı –GSYH içinde ithalat ve ihracatın payı olarak ölçülür– geçtiğimiz on yılda orta
6 Bakınız Başbakan Erdoğan’ın “Hedef 2023” başlıklı Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) 2011 seçim bildirgesi.7 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV): ‘Türkiye’nin Büyüme Bilmecesi’, Mart 2011.8 2014 yılından itibaren başlayacak olan Onuncu Kalkınma Planı hazırlanmaktadır.
III. VİZYON VE KALKINMAZORLUKLARI
8
derecede artarken, belirlenen hedefl erden birisi 2010 yılında 114 milyar ABD$ olan ihracatı 2023 yılına kadar 500 milyar ABD$ düzeyine çıkarmaktır. Bu arada, ihracatın sektörel bileşiminde değişim yaşanmıştır ve tekstil ve hazır giyimden makine ihracatına doğru bir geçiş yaşanmıştır. Türkiye’nin AB-27 ile olan ticaretinde de değişimler yaşanmıştır; özellikle Almanya’nın toplam ihracat içindeki payı 1997-99 döneminde yüzde 20,7 iken 2007-09 döneminde yüzde 10,5’e düşmüştür. 1997-99 döneminde Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı beş ülke (Almanya, ABD, İngiltere, İtalya ve Fransa) toplam ihracatın yüzde 45,9’unu oluştururken, 2005 yılında en fazla ihracat yapılan beş ülke (Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve Irak) toplam ihracatın sadece yüzde 40,4’ünü oluşturmuştur.
Şekil 2: 1997-2010 Döneminde Türkiye’nin İhracat Pazarının Çeşitlenmesi
55.1%
14.5%
9.7%
5.4%1.1%
8.7%5.5%
MENA
AsyaAB27
49.1%
23.6%
3.8%
6.1%2.2%
10.8%4.5%
MENA
A r a
Asya AB27
20. Türkiye’nin genç ve artan nüfusu için daha fazla ve daha iyi işler yaratmak en önemli orta vadeli zorluktur. Uluslararası fi nansal kriz sonrasında işgücü piyasası esnek bir şekilde kendini uyarlamakla birlikte, özellikle kadınlar ve gençler arasında olmak üzere hala düşük aktivite oranları ve düşük işgücü üretkenliği ile karakterizedir. Çalışma çağındaki nüfusun (15-64 yaş) yarısından azı istihdam edilmektedir –ki bu OECD ortalamasından 20 puan daha düşüktür- ve kadınların istihdam oranı özellikle düşüktür (yüzde 26,5). Çoğunlukla kadınlar olmak üzere gençlerin (15-24 yaş) yaklaşık yüzde 31,1’i ne çalışmakta ne de okula devam etmektedir —OECD ülkeleri arasında aktif olmayan gençlerin en yüksek payı. İstihdamdaki kayıt dışılık (sosyal güvencesi olmayan işler olarak tanımlanır) önemli ölçüde azalmıştır ancak hala çalışanların yüzde 43,3’ünü etkilemektedir (tarım sektörü hariç olduğunda yüzde 29,1) ve bu durum Türkiye’nin işgücü üretkenliğinin OECD ve benzer ülkelere göre düşük kalmasına katkıda bulunmaktadır. Kentleşme, tarımsal işgücünün dağılması ve hala hızla artan çalışma çağındaki nüfus (2020 yılına kadar artacak) işgücü piyasası üzerinde baskı yaratmaya devam edecektir.
21. Hükümet’in işgücü piyasası ve istihdam gündemine öncelik vermesi, Türkiye’nin giderek kapanan demografi k penceresini kullanmasına ve daha fazla ve daha üretken istihdamın mümkün olduğunca hızlı bir şekilde yaratılmasının temellerini atmasına olanak tanıyacaktır. Hükümet 2008 yılında kayıt dışılığın azaltılmasına yönelik bir eylem planını uygulamaya koydu. 2008 yılındaki işgücü reformu ile ücret dışı işgücü maliyetleri düşürüldü ve Aktif İşgücü Piyasası Programlarını (ALMP) tüm kayıtlı işsizlere açtı. Daha sonra, Hükümet aktif işgücü piyasası programlarının kapsamını genişletti ve mesleki eğitim üzerinde odaklanarak bu programların anlamlılığını arttırdı. 2011 yılında çıkarılan torba yasa ile yarı zamanlı çalışmanın önündeki engeller azaltıldı ve yeni işe alınacak çalışanlar (özellikle kadınlar ve gençler) için destek programı uygulamaya konuldu.
9
22. Hükümet, işgücü piyasalarını daha esnek hale getirirken işçiler için sağlanacak korumayı arttırmak üzerinde odaklanan yeni bir Ulusal İstihdam Stratejisi hazırlamaktadır. Tartışılmakta olan politika ve reformlar arasında şunlar bulunmaktadır: yarı zamanlı, sabit süreli veya geçici çalışmanın önündeki sınırlamaların ve engellerin azaltılması da dahil olmak üzere daha esnek istihdam sözleşmeleri; önceden fi nanse edilen kıdem tazminatı hesaplarının uygulamaya konulması ve işsizlik sigortasının kapsamının genişletilmesi; ve kayıt dışılığın azaltılması amacıyla iş kanunlarının daha sıkı uygulanması ve bilinçlendirme faaliyetleri. Ayrıca, özellikle düşük beceri seviyesine sahip gençler ile kadınlar arasında olmak üzere, maliyet etkin bir şekilde ve daha iyi hedefl eme ve profi l oluşturma (hizmetler paketinin işsizlerin ihtiyaçlarına göre uyarlanabilmesi için) ve sosyal yardımların aktivasyon ile ilişkilendirilmesi yoluyla istihdam aktivasyon programlarının ve hizmetlerinin daha da yaygınlaştırılmasına yönelik çabalar da değerlendirilmektedir. Yeni Ulusal İstihdam Stratejisi, işler ile uyumlu becerilerin oluşturulması için ortaöğretim müfredatının iyileştirilmesine, ortaöğretimde program tercihinin ve esnekliğinin arttırılmasına ve yüksek öğretimde kalite güvencesinin arttırılmasına yönelik olarak devam etmekte olan ve planlanan reformlar için tamamlayıcı nitelikte olacaktır.
23. İstihdam, girişimcilik ve yenilikçilik için becerilerin oluşturulması üretken istihdamı artıracaktır. Çalışma çağındaki nüfusun yarısının eğitim düzeyi temel öğretimin altındadır ve bu grup işsizlerin yüzde 64’ünü ve kayıt dışı istihdam edilenlerin yüzde 65’ini oluşturmaktadır. Genç çalışanlar daha eğitimlidir ve beceri seviyeleri daha yüksektir, ancak yine de OECD ülkelerindeki akranlarından daha geridedirler. Türkiye’deki şirketler becerileri iş operasyonlarının önündeki üçüncü en önemli kısıt olarak görmektedir – krediye erişim ve yolsuzluktan sonra. Hükümet, erken çocukluk eğitimi yoluyla güçlü bir temelin oluşturulması; temel eğitim yoluyla temel becerilerin kazandırılması; yüksek kaliteli orta öğretim ve yüksek öğretim yoluyla iş ile uyumlu becerilerin kazandırılması; ve özellikle beceri seviyesi düşük gençler ve kadınlar için olmak üzere becerilerin yükseltilmesi ve istihdam engellerinin azaltılması gibi zorluklar üzerinde odaklanmaktadır.
24. İş dünyasına yönelik düzenleyici rejimin iyileştirilmesine yönelik çabaları sürdürmek de özel sektörün rekabet gücü arttırmak bakımından önemli olacaktır. Türkiye özel sektör ile daha yakın istişare gibi yollarla iş düzenlemelerini iyileştirmeye yönelik atılımlar yapmıştır. Bu en belirgin olarak Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) platformu yoluyla gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte, hâlâ aşılması gereken zorluklar mevcuttur; örneğin bürokrasi işletmeler üzerinde ciddi bir maliyet oluşturmaya devam etmektedir.9 Düzenleyici reform süresindeki lider kurum olan Başbakanlık düzenleyici reform ulusal stratejisinin hazırlanması aşamasında bu zorlukları ele almaktadır. Bu çalışmaların hükümet içi koordinasyonun iyileştirilmesi, çok sayıdaki ilgili kanun ve ikincil düzenlemenin daha iyi dokümante edilmesi ve idari sadeleştirme ile ilgili bir pilot proje üzerinde odaklanması beklenmektedir.10
25. Türkiye iç pazarının daha rekabetçi hale getirilmesi konusunda ilerleme kaydetmiştir ve yetkililer özellikle kamu iktisadi teşebbüsleri alanında olmak üzere çözülmeyi bekleyen zorlukları belirleyerek bunları çözmek için çalışmalara başlamışlardır. Türkiye tekelleşmeyi önlemeye ve birleşmeleri kontrol altına almaya yönelik politikaların uygulamasını güçlendirmiştir ve AB ile büyük ölçüde uyumlaşma sağlamıştır. 2000’li yılların başlarında önemli bir özelleştirme programı başlatılmış ve en büyük 500 şirket arasında KİT’lerin net satışlarının payını yüzde 23’e (2009) düşmüştür. Enerji özelleştirmeleri ilerledikçe bu pay daha da düşecektir. Bununla birlikte, ekonominin bazı alanlarında kamu mülkiyeti hala yaygın olduğundan dolayı bu konu bir gündem olarak yerini korumaktadır.11 Ayrıca, bu şirketler kamu desteği almaktadır ve genellikle düzenleyici fonksiyonlar açık bir şekilde birbirinden ayrılmamaktadır. Bu risk piyasayı bozmakta ve pazara yeni girecek potansiyel özel şirketler ve yatırımcılar için adil olmayan bir oyun alanı yaratmaktadır.
9 Dünya Bankası’nın 2008-2009 İşletme Anketine göre, Türkiye’de üst düzey yöneticilerin devlet düzenlemelerinin getirdiği gereklilikler ile uğraşarak harcadığı zaman ortalama yüzde 27 iken, Avrupa ve Orta Asya bölgesinde ortalama yüzde 15’tir.
10 Etki analizi alanında teknik kapasitenin geliştirilmesi ve düzenlemenin işletmelere ve vatandaşlara getirdiği maliyetlerin daha iyi ölçülmesi.11 Kaynak: Hazine KİT İstatistikleri; Fortune ilk 500 şirket listesi; ve personel hesaplamaları.
10
26. Hükümet uzun vadeli büyümeyi sağlamak için yenilikçiliğin önemini kabul etmektedir. Yenilikçilik sürdürülebilir zenginlik ve büyümeyi arttırarak “zenginliğin sessiz motoru” olarak işlev görebilir. Türkiye’nin küresel olarak entegre büyük şirketlerini tamamlayıcı olarak uluslararası ölçekte rekabetçi bir KOBİ sektörünün genişlemesini sağlayabilir. Kamu sektörünün ve özellikle de özel sektörün Ar-Ge harcamaları mevcut şirketlerin üretkenliklerini arttırabilir ve yeni yenilikçi şirketlerin oluşmasını teşvik edebilir. Türkiye hâlâ yurt dışından öncü teknolojileri kabul ederek yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olmakla birlikte, birçok Avrupa ülkesi ile toplam çıktının yüzde 27’sini ve istihdamın yüzde 80’ini oluşturan KOBİ’ler arasında ürün ve proses yenilikçiliğini arttırma zorluğunu paylaşmaktadır.
27. Daha derin ve daha geniş fi nansal piyasalar yatırımları ve rekabetçiliği teşvik edecektir. Türkiye’nin fi nansal sistemi 2001 krizinden bu yana derinleşmiştir ve fi nansal sistem varlıkları 2010 itibariyle GSYH’nin yüzde 105’i kadardır. Bununla birlikte, banka dışı fi nansal kuruluşların sayısı ve çeşidi nispeten yüksek olmasına rağmen, bankacılık sektörünün zaten nispeten yüksek olan piyasa payı artmıştır. Öte yandan, son zamanlardaki kazanımlara rağmen, hem aktifl erin hem de pasifl erin vade profi li kısa vadeli yapıdadır –mevduatların ortalama vadesi yaklaşık 45 gündür ve kredilerin yaklaşık yarısının kalan vadesi Haziran 2011 sonu itibariyle bir yıl veya daha kısadır. Türkiye’de bankacılık hizmetlerinden yararlanma seviyesi hâlâ nispeten düşüktür ve kredilerin GSYH’ye oranı yaklaşık yüzde 50’dir.
28. Türkiye’nin fi nansal hizmetler kapsama oranı kırsal bölgelerde ve kadınlara ait işletmeler arasında özellikle düşüktür. Finansmana erişimin arttırılması, hem çiftçilerin hem de tarımsal ürün işleme şirketlerinin–özellikle KOBİ segmentindekiler- üretim varlıklarını geliştirebilmeleri, AB’deki rakipleri ile rekabet edebilmeleri ve Avrupa Birliği’nin gıda güvenliği standartlarına uyum sağlayabilmeleri için kritik öneme sahiptir. Türkiye’de kadınların sahibi olduğu şirketler kayıtlı KOBİ’lerin neredeyse yüzde 40’ını oluşturmaktadır ve bunların sadece yüzde 15’i fi nansmana erişebilmektedir. Bankacılık ortamı kadınları bankalardan fi nansman temin etmeye teşvik etmemektedir.
29. Tarımda ve kırsal alanlarda üretkenlik ve rekabetçilik artmaktadır, ancak bu artış diğer sektörlere ve kentsel bölgelere göre daha yavaştır —ve Hükümet politikaları ve programları, kırsal rekabetçilik, kırsal alanlarda istihdam yaratma ve kırsal alanlardan kentsel alanlara göç gibi zorlukları ele almayı amaçlıyor. Türkiye ihracat potansiyeline sahip bazı ürünlerin üretiminde lider konumdadır; ancak sınırlı teknik kapasite ve insan kapasitesi ile Türkiye’nin tarımsal ürün ihracatı için en büyük potansiyel pazar olan AB’nin gıda güvenliği standartlarına uyumsuzluk Türkiye’nin tarımsal işletme sektörünün gelişmesini kısıtlamaktadır. Tarım politikaları tarım sektörünü AB standartlarına uyumlaştırmayı amaçlamaktadır ve bu çerçevede tarımsal işletmelerin modernizasyonu üzerinde özellikle odaklanılmaktadır. Hükümet, gıda sektörü de dahil olmak üzere kırsal alanlarda yapılacak özel sektör yatırımları ile kırsal alanlarda fırsatlar yaratmayı amaçlayan Ar-Ge ve insan kaynakları yatırımlarını destekleyen ve verimliliği, rekabet gücünü ve piyasaya erişimi arttırmayı sağlayan önlemlere yönelik politikalar geliştirmeyi amaçlamaktadır. Hükümet ayrıca enerji, tarım, çevre ve iklim değişikliği zorluklarını ele almak amacıyla su yönetiminin güçlendirilmesi için de çalışmalar yapmaktadır. Olası Hükümet müdahaleleri arasında, gıda işleme sektörünün modernizasyonuna yönelik programlar; arazi konsolidasyonunun yenilikçi bir şekilde rasyonelleştirilmesi; ve su havzası yönetimine ve stratejik bölgesel kalkınmaya ilişkin entegre yaklaşımlar yer alabilir.
Eşitliği ve Kamu Hizmetlerini İyileştirme Zorluğu
30. Ortalama sosyal sonuçlarda iyileşme kaydedilmesine rağmen, çok küçük yaşlarda başlayan ve okul çağında daha da pekişen büyük eşitsizlikler mevcuttur. Türkiye’nin Beşeri Kalkınma Endeksi (HDI) 2005 yılında 0,671 iken 2011 yılında 0,699’a yükselmiştir ve bu değer endeksi OECD ortalamasının altında olmasına rağmen Türkiye’yi yüksek Beşeri kalkınma grubuna yerleştirmiştir. Bununla birlikte, Türkiye’nin eşitsizliğe göre düzeltilmiş Beşeri Gelişim Endeksi (IHDI) —sağlık, eğitim ve gelir ölçülerindeki eşitsizliklere göre düzeltilmiş endeks— nominal HDI değerinden yüzde 23 daha düşüktür. Bu eşitsizliğin büyük bir bölümü bireylerin kendi kontrollerinin dışındaki faktörler ile açıklanmaktadır: varlık eşitsizliğinin üçte biri doğum yeri ve anne-babanın eğitim durumu gibi faktörler ile açıklanmaktadır. Fırsat eşitsizliği nesilden
11
nesle geçmektedir, dolayısıyla çok küçük yaşlardan itibaren ortaya çıkarak yoksul çocukların yaşamda başarılı olma şanslarını sınırlamaktadır: düşük fırsat grubundaki 0-5 yaş arası çocukların yüzde 29’u büyüme geriliği yaşarken (yetersiz beslenmenin bir göstergesi olan yaşa göre çok düşük boy) bu oran yüksek fırsat grubunda yüzde 3’tür.12 Benzer farklılıklar çocuk bakımında ve okul öncesi eğitimden yararlanmada da görülebilmektedir. Okul sistemi bu farklılıkları daha da pekiştirmektedir ve sonuçta eğitim başarısında ve öğrenme sonuçlarında da farklılıklara yol açmaktadır.
31. Hükümet tüm çocuklara güçlü bir temel sağlayarak eşitsizliklerin erken aşamada düzeltilmesi amacıyla erken çocukluk eğitimini (EÇE) yaygınlaştırmayı planlamaktadır. Türkiye’de çocukların bir yıl daha fazla okul öncesi eğitim almasını sağlamak, ailelerin gelirlerini yüzde 8 arttırabilir, yoksul ailelerin sayısını yüzde 11 azaltabilir ve kadınların işgücüne katılımını yüzde 9 yükseltebilir. 2014 yılına kadar 5 yaş grubundaki çocuklar arasında evrensel okullaşmayı sağlamaya yönelik bir plan uygulanmaktadır.13 Bu plana dayalı olarak, erken çocukluk eğitiminin daha da yaygınlaştırılması ve iyileştirilmesi amacı, kamu fi nansmanının arttırılması;dezavantajlı çocuklara ve geri kalmış illere yönelik hedefl i kaynakların sağlanması; eğitim standartlarını ve bu standartların izlenmesini ve uygulanmasını sağlamaya yönelik bir mekanizma içeren bir kalite güvence sistemi; ve bu gruplara ulaşma yönündeki hükümet çabaları özel sektör ve STK’lar ile tamamlanarak desteklenebilir.
32. Hükümet, fırsat eşitliğinin sağlanmasına ve tüm çocuklara temel becerilerin sunulmasına yardımcı olmak için öğretmen kalitesini ve düşük performansa sahip okullarda sunulan eğitim hizmetlerini iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye’de 15 yaşındaki ortalama bir öğrenci, ortalama bir OECD öğrencesine göre yaklaşık bir tam okul yılı geridedir. Bununla birlikte, performans okullar ve bölgeler arasında değişiklik göstermektedir: Fen ve Anadolu liselerindeki öğrenciler OECD düzeylerinde bir performansa sahip iken, diğer okullardaki öğrenciler (ki bunlar toplam öğrenci sayısının yüzde 75’ini oluşturmaktadır) daha düşük bir performansa sahiptir. Bu eşitsizliklerin kökü kısmen orta öğretime giriş sınavında ve bunun yarattığı özel dershane sisteminde yatmaktadır. Hükümet bu sistemi gözden geçirmekte ve dershanelere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmayı hedefl emektedir. Hizmet içi öğretmen eğitimini yaygınlaştırmaya ve iyileştirmeye yönelik çalışmalar devam etmektedir. Eğitim sisteminin ve öğrenme sonuçlarının iyileştirilmesine yönelik diğer kilit zorluklar ve fırsatlar arasında; fi nansmanı maliyetlere göre tahsis eden, dezavantajlı okullara daha ilave kaynaklar sağlayan ve tüm düzeylerde okullara fi nansal özerklik ve hesap verebilirlik sağlayan daha nesnel ve şeffaf bir eğitim fi nansman sisteminin geliştirilmesi yer almaktadır.14
33. Eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliği alanında iyileşme kaydedilmiştir, ancak ekonomik fırsatlara erişim konusunda çok büyük eşitsizlikler mevcuttur. 0-5 yaş arası erkek ve kız çocuklar arasında aşılama ve büyüme geriliği bakımından neredeyse hiçbir fark bulunmamaktadır. Anne ölüm oranı keskin bir şekilde düşürülmüştür. Neredeyse tüm kız ve erkek çocuklar ilköğretime devam etmektedir; ancak 2011 yılı itibariyle ortaöğretimde kızların okullaşma oranı erkeklerin okullaşma oranında 6 puan daha düşüktür (sırasıyla yüzde 66 ve yüzde 72). Bununla birlikte, kadınların sadece dörtte biri çalışırken (çalışan erkeklerin oranı yüzde 67), çalışan kadınların yüzde 60’ı kayıt dışı sektörde çalışmakta (erkeklerde bu oran yüzde 37), ve şirketlerin sadece yüzde 9’u üst düzey kadın yöneticiye sahiptir. Gençler arasında bile kadınların yüzde 48,1’i ne okula gitmekte ne de çalışmaktadır (bu oran erkeklerde yüzde 21,6). Kadınların daha fazla ve daha iyi işlere erişimini sağlamak ve girişimcilik fırsatlarını arttırmak, Türkiye’deki toplam üretken istihdamı arttıracaktır. Çalışan kadınların oranında 6 puanlık bir artış, geliri yüzde 7 yükseltebilir ve yoksulluğu yüzde 15 düşürebilir.
12 Düşük fırsat grubu kırsal alanlarda yaşayan çocukları, anne-babasının eğitim düzeyi ilkokul mezunu veya daha düşük olan çocukları ve evde konuşulan ana dilin Türkçe olmadığı aileleri içermektedir. Yüksek fırsat grubu kentsel alanlarda yaşayan çocukları, annesinin eğitim düzeyi en az ortaöğretim babasının en az yüksek öğretim mezunu olan çocukları ve evde konuşulan ana dilin Türkçe olduğu aileleri içermektedir. Daha fazla bilgi için, bakınız; Türkiye: Fırsat Eşitliği ve Erken Çocukluk Gelişimi (Dünya Bankası, Rapor No. 48627-TR, Şubat 2010).
13 Türkiye: Fırsat Eşitliği ve Erken Çocukluk Gelişimi (Dünya Bankası, Rapor No. 48627-TR, Şubat 2010).14 Okul karneleri, okul hesap verebilirliğini arttırmanın araçlarından birisi olabilir.
12
34. Türkiye’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı 2003 yılından bu yana sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık hizmetlerinin kalitesi bakımlarından önemli kazanımlar sağladı ve genel sağlık sonuçlarında kümülatif iyileşmelere yol açtı.15 Aile hekimliği modeli tüm ülkede uygulamaya girmiş durumdadır ve Genel Sağlık Sigortası nüfusun büyük bir kısmını kapsamaktadır16. Hem iç faktörler (sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri kapsama oranlarındaki artışlar) hem de dış faktörler (yeni ve pahalı teknolojilere olan talepteki artış, yaşlanan nüfus ve bulaşıcı olmayan hastalıklarının insidansındaki artış) önümüzdeki yıllarda sağlık hizmetlerinin maliyetlerini yukarı çekecektir. Global harcama tavanları kısa vadede sağlık harcamalarının kontrol altına alınmasına yardımcı olmuştur, ancak sağlık harcamalarının altında yatan faktörlerin ele alınması sağlık sisteminin uzun vadeli sürdürülebilirliğini daha da güçlendirebilir. Hükümet, bu yüksek performansı sürdürebilmek için, sağlık harcamalarında verimliliği arttırmaya yönelik ilave reformlar üzerinde çalışmaktadır. Bunlar arasında, temel yardım paketinin gözden geçirilmesi, hizmet sağlayıcılara yapılan ödemelerinde ve maliyet kontrol mekanizmalarında iyileşme sağlanması (tüm hastanelerde yataklı ve ayaklı hasta hizmetlerine yönelik tanı ilişkili grup ödemelerinin yaygınlaştırılması gibi önlemler yoluyla ); ilaç politikalarının ve hastane özerkliğinin güçlendirilmesi; ve özellikle Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar gibi stratejik alanlarda aile hekimlerinin sistemin bekçileri olarak hareket etmelerine yönelik teşviklerin uygulamaya konulması yer almaktadır.
35. Türkiye’nin 2008 yılında uygulamaya koyduğu sosyal güvenlik reformu kamu emeklilik sistemlerinin kapsamını iyileştirmiştir ve önemli tasarrufl ar sağlaması beklenmektedir - ancak yine de bunlar emeklilik sisteminin uzun vadede dengesini sağlamak için yetersizdir. Türkiye’de emeklilik harcamaları, genç nüfusu yansıtan şekilde yüksek gelirli OECD ülkelerine göre hâlâ daha düşük düzeydedir (GSYH’nin yüzde 7’si). Bununla birlikte, emeklilik harcamalarının yarıdan fazlası bütçe transferleri yoluyla fi nanse edilmektedir. Bunun sebebi, kamudan emekliliğe hak kazanma koşullarının cömert olması (erken emeklilik, düşük asgari hizmet yılı) nedeniyle, genç ve artan bir nüfusa sahip bir ülke için sistemin bağımlılık oranının yüksek olmasıdır (faydalanıcı başına iki kişiden daha az kişi katkıda bulunuyor). 2008 yılında yapılan reform ile emeklilik parametrelerinde düzenleme yapılarak emeklilik yaşı kademeli olarak yükseltilmiş, prim ödeme süresi arttırılmış ve tahakkuk oranı düşürülmüştür. Ancak bu düzenlemeler birkaç onyılı kapsayan bir süre içerisinde kademeli olarak uygulamaya konulacaktır ve bu artan kapsamın ve yaşlanan nüfusun 2050 yılına kadar GSYH’nin yüzde 3’ü düzeyinde kalması beklenen emeklilik sistemi açıkları üzerindeki etkilerini karşılamak için çok yavaştır. Emeklilik sisteminin uzun vadeli sürdürülebilirliğini iyileştirmek için, kamu emeklilik sistemlerinde ilave parametrik düzeltmelerin yapılması, kayıtlı işgücüne katılımın arttırılması ve özel emeklilik sistemlerinin yaygınlaştırılması gerekecektir. Sosyal güvenlik açıklarını azaltmaya yönelik mevcut çabalar, daha iyi izleme, uygulama ve bilinçlendirme yoluyla kayıt dışılığın azaltılması ve sağlık harcamalarının kontrol altına alınması üzerinde odaklanmaktadır.
36. Hükümet entegre bir sosyal yardım sistemini geliştirmek ve refah yardımı alanların yoksulluktan kurtarılmasına yönelik hedefl i sosyal yardımları arttırmak için adımlar atıyor. Son yıllarda sosyal yardım harcamaları hızlı bir şekilde yükselmiştir, ancak uluslararası standartlara göre hala düşük düzeydedir (GSYH’nin yüzde 1,2’si). Sosyal yardım programları arasındaki koordinasyon geçmişte sınırlı ölçüde olmuştur. Haziran 2011 seçimlerinden sonra, Hükümet merkezi yönetim tarafından sağlanacak tüm sosyal yardımların sorumluluğunu yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na verdi. Hükümet, yardımların daha etkili bir şekilde hedefl enebilmesi amacıyla tek bir gelir testi uygulamasını içeren yeni bir Entegre Sosyal Yardım Bilgi Sistemi uygulamaktadır. Çalışabilecek durumda olan tüm sosyal yardım faydalanıcılarının İŞKUR’a kaydolması gerekmektedir.
37. Hem sektörlerde (sağlık ve sosyal yardım gibi) hem de daha geniş anlamda merkezi yönetim düzeyinde kamu mali yönetim sisteminin reformunda elde edilen başarılar temel alınarak, Türkiye şu anda uygulama sorunları ve reformların kamunun diğer sektörlerine yaygınlaştırılması üzerinde odaklanmaktadır. Merkezi düzeyde, Hükümet Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile oluşturulan sistemler ile ilgili olarak beş yılda edinilen deneyimleri esas alarak kanunda değişiklikler yapmayı 15 Örneğin, 2005 ile 2010 yılları arasında anne ölüm oranı 100.000 canlı doğumda 29’dan 16,4’e düşmüştür. Aynı dönemde bebek ölüm oranı da
1.000 canlı doğumda 25’ten 10,1’e düşmüştür.16 Ocak 2012’den itibaren, primsiz sağlık sigortası (eskiden Yeşil Kart olarak biliniyordu) kapsamında vatandaşlara sunulan sağlık hizmetlerinin
maliyeti SGK’nın bilançolarında görülecek ve SGK’ya genel bütçeden aktarılacak ödeneklerden karşılanacak.
13
planlamaktadır. Hükümet’in önceliklerinden birisi planlar, programlar ve bütçeler arasındaki bağları güçlendirmek olacaktır —örneğin mevcut bütçe kanunu ile uyumlu program esaslı bir bütçe sınıfl andırmasına geçiş gibi yollarla. Diğer alanlar arasında, yeni dış ve iç denetim çerçevesinin tam olarak uygulanması; iç denetim fonksiyonunun tamamen entegre edilmesi; ve taahhüt izleme sisteminde iyileştirmeler yapılması yer almaktadır. Ayrıca, Hükümet birçok yerel yönetimin kapasitesinin zayıf olması gibi sebeplerle bugüne kadarki ilerlemenin planlanandan geride kaldığı yerel yönetimlere yönelik kamu mali yönetim ve hesap verebilirlik çerçevesindeki reformları genişletmeyi ve derinleştirmeyi planlamaktadır. Hükümet aynı zamanda bir yandan kamu iktisadi teşebbüslerinin şeffafl ığını, hesap verebilirliğini ve verimliliğini arttırırken aynı zamanda KİT’lerin faaliyet gösterdiği pazarlara özel sektör girişini ve yatırımlarını teşvik etmek amacıyla KİT’lere yönelik yeni bir yönetişim çerçevesi hazırlamayı planlamaktadır.
38. Hükümet, bir yandan mali disiplini korurken aynı zamanda kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi üzerinde odaklanarak Türkiye’nin merkeziyetçilikten uzaklaşma gündemini ilerletmeyi planlamaktadır. Hükümet, 2012 Yılı Programında yerel yönetimlerin öz kaynakları ile ilgili yeni bir mevzuat hazırlamak istediğini açıklamıştır. Bu çalışma, yönetim düzeyleri arasındaki mali ilişkilerde reform yapmaya yönelik daha önceki çabaları tamamlayıcı nitelikte olacaktır.
Metin Kutusu 1: Ekonomik Büyümenin Temelini Oluşturacak Yönetişimin Uygulanması Genel anlamda, Türkiye birçok yönetişim göstergesi bakımından diğer üst orta gelirli ülkelerin ve Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki ülkelerin önündedir. Yönetişim zorluklarının ele alınmasına yönelik uygun bir yasal çerçevenin uygulamaya konulması için önemli atılımlar yapılmıştır. Bununla birlikte, uygulama sorunları ve daha genel anlamda sivil toplumun bilgiye erişimi ve bilgiyi kullanımı bakımlarından sorular mevcuttur1. Bu metin kutusu, yetkililerin ve Dünya Bankası’nın geçmişte işbirliği yaptığı ve bu işbirliği stratejisi döneminde de birlikte çalışmaya devam etmeyi planladığı alanlar üzerinde odaklanarak kamu ve özel sektördeki yönetişim zorluklarının bir özetini sunmaktadır:Yönetişim ve Kamu Sektörü: • Kamu Mali Yönetim Performansı: 2010 yılında gerçekleştirilen bir karşılaştırma çalışması, iç kontrol ve denetim sistemleri ile
taahhütlerin izlenmesi de dahil olmak üzere aşağı akım bütçe yönetiminde iyileştirilmesi gereken alanları vurgulamıştır. Çalışmada ayrıca dış denetimin modernizasyonu alanındaki ilerlemenin,kamu mali yönetim sisteminin diğer alanlarında kaydedilen ilerlemenin gerisinde kaldığı belirtilmiştir. 2010 yılında yürürlüğe giren yeni, Sayıştay Kanunu, Sayıştay’ın yetkilerini tüm kamu sektörünü kapsayacak şekilde genişletmekte, uluslararası standartlara uygun fi nansal denetim ve performans denetim uygulamalarını getirmekte ve daha iyi kontrole yönelik yasal dayanağı sağlamaktadır.
• Yolsuzlukla Mücadele Yasal Çerçevesi: 2010 yılında, önleyici ve bilinç düzeyini yükseltici önlemler üzerinde odaklanan ulusal bir Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı kabul edilmiştir. Ceza Kanunu ile kamu ihale, kamu mali yönetim, bilgi edinme hakkı ve malvarlığı beyanı ile ilgili mevzuat kapsamında spesifi k hükümlerin kabul edilmesi yasal çerçeveyi güçlendirmiştir. Kamu İhale Kurumu, Etik Kurulu, İç Denetim Koordinasyon Kurulu ve daha özerk bir Gelir İdaresi Başkanlığı gibi, kurumlar yoluyla uygulama çabaları geliştirilmiştir. Vergi idaresi, gümrük ve işletme ruhsatlarının verilmesi ile ilgili prosedürlerin daha etkin hale getirilmesi verimliliği arttırmış ve yolsuzluk fırsatlarını azaltmıştır. Yargı Reformu ve Kayıt Dışılıkla Mücadele Stratejileri hazırlanmış ve uygulamayı takip etmek üzere eylem planları oluşturulmuştur.
Yönetişim ve Özel Sektör: • Ruhsatlandırma Prosedürleri: Türkiye etkin ve şeffaf ruhsatlandırma prosedürlerinin sunulması bakımından benzer ülkelerin
gerisinde kalmıştır. Ürün pazarı düzenlemesi ile ilgili OECD göstergeleri, Türkiye’deki idari prosedürlerin bulanıklığını koruduğunu ve piyasaya yeni girecek aktörler için yüksek giriş bariyerleri uygulamaya devam ettiğini göstermektedir. Örneğin, AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye’de şirket kuruluşu için tamamlanması gereken adımlar daha fazladır, kamu ve özel sektör kuruluşları ile daha fazla etkileşim gerektirmektedir, tescil işlemlerinin tamamlanması için daha fazla zaman ve para gerekmektedir, ve bilgi edinme ve ruhsat alma için başvurulacak tek bir irtibat noktası (tek durak ofi s) bulunmamaktadır. Öte yandan, Dünya Bankası’nın 2008-2009 İşletme Anketine göre, üst düzey yöneticilerin kamu düzenlemelerinin gerektirdiği işlemler için harcadığı zamanın payı, Türkiye’de ortalama yüzde 27 iken, Avrupa ve Orta Asya bölgesinin genelinde ortalama yüzde 15’tir.
• Kurumsal Yönetişim ve Sözleşme Yürütme: Haziran 2012’de yürürlüğe girecek yeni Ticaret Kanununun uygulanması ve bürokrasiyi azaltmaya yönelik olarak atılacak ilave adımlar Türkiye’de kurumsal yönetişimin iyileştirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Yeni Kanunun temel yaklaşımı, Türk şirketlerinin mali durumlarına duyulan güvenin arttırılması ve böylelikle küresel rekabet güçlerinin arttırılması amacıyla daha şeffaf kurumsal yönetişim ilkelerinin uygulamaya konulmasıdır. Kanun dört temel direğe dayanmaktadır: Şeffafl ık, Hesap Verebilirlik, Düzenleyici Yenilikçilik ve Adillik. Türkiye’nin bu reform sonrasında Dünya Bankası’nın İş Yapma Kolaylığı derecelendirmelerinde puanını yükselteceği tahmin edilmektedir.
1 Küresel Dürüstlük birimi tarafından Türkiye’de yönetişim ile ilgili ayrıntılı bir rapor kısa süre önce hazırlanmıştır. Karşılaştırma için ihtiyaç duyulacak verilere Uluslararası Şeffafl ık Örgütü’nün yıllık raporlarından, Bertelsmann Dönüşüm Endeksinden ve Dünya Bankası Enstitüsü Yönetişim Göstergelerinden ulaşılabilir. İş ortamı ve İşletme Performansı Anketi özel sektör perspektifi nden yönetişim sorunları ile ilgili bilgiler sunmaktadır. Bu metin kutusu, yukarıda belirtilen kaynaklara ve başka kamu kaynaklarına dayanmaktadır.
14
Sürdürülebilir Kalkınmayı Derinleştirme Zorluğu
39. Türkiye, son on yıl içerisinde hız kazanan temel enerji sektörü reformunu esas alarak, bir yandan iklim değişikliğini azaltırken diğer yandan daha güvenilir ve verimli bir enerji arzı sağlamaya yönelik olarak harekete geçmiştir. Küresel kriz sırasında yaşanan geçici bir yavaşlamadan sonra, ekonomik büyümedeki yeniden sıçramayı yansıtan bir şekilde, özellikle elektrik (2010 yılında yüzde 7 artan) olmak üzere enerji talebi hızlı bir şekilde artmaya devam etmektedir. Türkiye 2008 ve 2011 yılları arasında önemli bir yeni üretim kapasitesi ilave etmiştir -11,400 MW. Bununla birlikte, gelecekteki talep artışının yıllık yüzde 6,5-7,5 arasında olacağı tahmin edilmektedir ve tahminler büyük ölçekli üretim yatırımlarının yapılmaması halinde, ortalama hidrolojik koşullar altında Türkiye’nin 2015/16’da arz açıkları yaşamaya başlayabileceğini göstermektedir. Bu alandaki zorluklar arasında şunlar bulunmaktadır:
i. İthalat bağımlılığı: Enerji ithalatı (çoğunlukla petrol ve gaz) Türkiye’nin toplam ithalatının yüzde 20’den fazlasını ve cari açığının yaklaşık yüzde 50’sini oluşturmaktadır. Şu anda toplam elektrik üretiminin neredeyse yarısı doğal gazdan sağlanmaktadır ve doğal gaz yüzde 31 ile birincil enerji arzında en yüksek paya sahiptir (daha sonra yüzde 28 ile petrol gelmektedir). Dolayısıyla, Türkiye’nin ithal gaza olan bağımlılığı enerji güvenliği risklerini arttırabilir -hem miktar hem de fi yat bakımından. Özellikle yenilenebilir enerji kaynakları yoluyla olmak üzere enerji arzının daha fazla çeşitlendirilmesi bu ithalat bağımlılığının zaman içinde azaltılmasına yardımcı olabilir.
ii. Daha fazla hidroelektrik enerji için yasal ve düzenleyici çerçevenin güçlendirilmesi: Türkiye 140 TWh olarak tahmin edilen ve yaklaşık yüzde 40’ını kullandığı hidroelektrik potansiyelinin tamamını kullanmayı hedefl iyor. Yeni projeler için potansiyel kümülatif çevresel etkilerin ve baraj güvenliği sorunlarının ele alınması gerekmektedir.
iii. Daha fazla rüzgar enerjisi için iletim şebekesi yatırımları: Türkiye, 2010 itibariyle 1.300 MW’ın biraz üzerinde rüzgar enerjisi üretim kapasitesini 2023 yılına kadar 20.000 MW’a ulaştırmayı hedefl emektedir. Rüzgar enerjisinin üretimi dağınık bir dağılıma sahiptir, yapım süresi kısadır ve elektrik üretimi kesintili bir şekilde ve önemli değişkenlikler ile gerçekleşir. Dolayısıyla, iletim sistemi ile ilgili zorluk, hala büyük ölçüde test edilmemiş ruhsatlandırma ve SmartGrid (Akıllı Şebeke) uygulamaları gibi şebeke bağlantı mekanizmalarının büyük ölçekli bir şekilde uygulanmasıdır.
iv. Enerji verimliliği yoluyla iklim değişikliğinin azaltılması: Türkiye’nin ekonomisi nispeten enerji yoğun bir ekonomidir – GSYH’nin her 1.000 doları için 0,26 ton petrol eşdeğeri (tpe) enerji harcanmaktadır (2008 itibariyle OECD ortalaması 0,18’dir). Yakın zamanda hazırlanan bir Dünya Bankası çalışmasında17 sadece sanayi ve bina sektörlerinde, toplam enerji tasarrufu potansiyelinin yaklaşık yüzde 27 veya 15,1 milyon ton (yıllık enerji ithalatının yaklaşık yüzde 20’si) olduğu tahmin edilmektedir. Dolayısıyla, enerji verimliliğinin sistematik olarak takip edilmesi bir önceliktir ve Türkiye’nin enerji güvenliği, makro/mali istikrar, rekabet gücü, iklim değişikliğinin azaltılması ve çevresel sürdürülebilirlik için kritik öneme sahiptir. Hükümet enerji verimliliğinin teşvik edilmesi için gerekli yasal, düzenleyici/fi yatlandırma ve kurumsal önlemlerden birçoğunu almıştır ve özel hedefl i kredi hatları yoluyla bu yatırımların fi nansmanını desteklemektedir.
40. Doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve doğanın korunması, iklim değişikliğine uyum ile birlikte Türkiye için önemi giderek artan uzun vadeli zorluklardır. Türkiye’nin sahip olduğu doğal kaynaklar, enerji kullanımındaki artış, sanayi, ulaşım, turizm ve tarımdan kaynaklanan giderek artan baskı ile yüz yüze kalmaktadır ve bu durum su stresine, toprak erozyonuna ve kirliliğe yol açmaktadır. Aynı zamanda, Türkiye coğrafi konumu ve durumu ile doğal kaynak tabanının hassasiyeti sebebiyle Avrupa ve Orta Asya bölgesinde iklim değişkenliğine ve değişikliğine karşı en fazla kırılgan olan ülkelerden birisidir. Sorunlar arasında şunlar yer almaktadır: su stresi (Türkiye zaten halihazırda uluslararası standartlara göre
17 Türkiye’de Enerji Tasarrufu Potansiyelinin Kullanılması (Dünya Bankası, Rapor No. 52210-TR, Ocak 2011).
15
su stresi olan bir ülke olarak kabul edilmektedir);18 ve ciddi toprak bozunumu (Türkiye’nin yüzölçümünün yüzde 59’dan fazlası ciddi erozyona maruz kalmıştır ve ormanlar eskiden yüzde 70’lik bir alanı kaplarken şu anda yüzde 26’lık bir alanı kaplamaktadır). Türkiye çevre ve ormancılık sektörlerinde bir dizi düzenleyici ve kurumsal reformu zaten ele almaya başlamıştır ve altyapı, kirlilik azaltma ve ağaçlandırma yatırım programlarına öncelik vermektedir. Bu zorlukları ele almaya yönelik önlemler artık Hükümet için bir öncelik haline gelmektedir. AB ile Çevre faslı üzerindeki müzakereler Aralık 2009’da açılmıştır.
41. Şehirler Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma gündeminde ön planda yer alan bir konudur. Türkiye’de şehirleşmenin hızı, 1950’lerde sadece 4 milyon kişinin (nüfusun yüzde 25’i) şehirlerde yaşadığı ve tarımın hakim olduğu bir ekonomiyi, nüfusunun yüzde 70’inden fazlasının şehirlerde yaşadığı küresel ölçekte rekabetçi bir endüstriyel ekonomiye dönüştürmüştür. Şehirler insan sermayesini, yenilikçiliği ve bilgi birikimini şehir merkezlerinde bir araya getirerek bu ekonomik dönüşümü sağlamış olmakla birlikte, aynı zamanda yeni sürdürülebilirlik zorluklarını da beraberinde getirmiştir. Örneğin, son 30 yıl içerisinde motorizasyon oranları on kattan fazla artarak (1.000 kişi başına 15 araçtan, 1.000 kişi başına 190 araca), büyüyen metropol alanlarına tıkanıklık maliyetleri getirmişlerdir. Konut açığı kiraları yükseltmiş, hizmetlerin yetersiz olduğu riskli alanlarda gecekondulaşmaya yol açmış ve deprem risklerine karşı kırılgan standart altı konutlar yapılmıştır. Türkiye’deki şehirlerin sürdürülebilirliğinin arttırılabilmesi için daha uzun vadeli planlama perspektifl eri önemli olacaktır. Aynı zamanda, daha iyi arazi kullanım planlaması ve yatırımların yaşam döngüsü bazında maliyetlendirmesine geçiş de önemli olacaktır –bunların başlangıç maliyetleri daha yüksek olabilmekle birlikte, uzun vadede daha fazla ekonomik fayda getireceklerdir. Hükümet’in yeni yayınlanan Ulusal Entegre Kentsel Gelişim Stratejisi (KENTGES 2011) bu ileriye dönük kentsel planlama ilkelerini yansıtmaktadır.
42. Türkiye özellikle deprem olmak üzere doğal afetlere karşı kırılgandır. Ülkenin yüksek riskli bağlamı içerisinde, İstanbul Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde bulunması, yüksek nüfusu, ve ticari/endüstriyel yoğunluğu sebebiyle depreme karşı en kırılgan şehirdir. Hükümet ulusal acil durum yönetim sisteminin ve İstanbul’daki yerel sistemin güçlendirilmesi bakımından ilerleme kaydetmiştir. Ayrıca, İstanbul’daki kamu binalarının depreme karşı güçlendirilmesine yönelik geniş kapsamlı proje, uluslararası ölçekte saygı gösterilen bir örnektir. Bununla birlikte, İstanbul’daki deneyimin ülkenin diğer yüksek riskli bölgelerinde de tekrarlanabilmesi ve mevcut etki azaltma eylemlerinin özel ve ticari binaları da kapsayacak şekilde genişletilebilmesi için yapılması gereken çok şey bulunmaktadır. İklim değişikliği gibi uzun vadeli etkilere karşı hazırlık da dahil olmak üzere afet riskinin azaltılması Türkiye’nin kentsel gelişim gündeminin odak konularından birisidir.
18 Türkiye’nin yenilenebilir su kaynaklarının yıllık kişi başına yaklaşık 1.500 m3 olduğu tahmin edilmektedir ve iklim değişikliği ve kaynakların kötü kullanımı sebebiyle gelecekte daha da düşmesi beklenmektedir.
17
Önceki Ülke İşbirliği Stratejisi
43. 2008-11 MY CPS döneminde, Türkiye bir yandan küresel ekonomik krizin etkilerini başarılı bir şekilde atlatırken aynı zamanda önemli kalkınma sonuçları elde etmiştir ve Dünya Bankası burada bir katalizör rolü oynamıştır. Türkiye’nin genel anlamda güçlü ekonomik performansının kalbinde sağlam hükümet politikaları yatmaktadır. Dünya Bankası Grubu ile işbirliği içerisinde gerçekleştirilen politikalar, programlar ve projeler, somut kalkınma sonuçları üretmiştir. Örneğin, 2002 ile 2010 yılları arasında elektrik iletim kapasitesi ve puant kapasite yüzde 60 artmıştır. Sağlık sisteminin kapsama oranının ve verimliliğinin arttırılması ülke genelinde sağlık sonuçlarının iyileşmesini sağlamış ve uluslararası takdir toplamıştır. İstanbul Valiliği’nin şehrin depreme karşı dayanıklılığının arttırılması ve afet müdahale ve hazırlık kapasitesinin arttırılması konusunda kaydettiği ilerleme uluslararası alanda örnek olarak gösterilmektedir. CPS’in çoğu kilometre taşı başarılmış veya kısmen başarılmıştır (bakınız CPS Tamamlama Raporu, Ek 3).
44. Önceki CPS döneminde, Türkiye’nin IBRD, IFC ve MIGA ile işbirliği stratejik odaklı olmakla birlikte -küresel kriz sırasında Dünya Bankası Grubu’nun zamanlı bir şekilde arttırdığı fi nansal katkı ve bilgi hizmetleri ile birlikte- büyüklüğü, önemi ve gücü artmıştır:
a) Artan fi nansman: Türkiye 2011 MY sonu itibariyle 12,9 milyar ABD$ tutarındaki henüz ödenmemiş taahhüdü ile IBRD’nin ikinci en büyük borçlu ülkesi haline gelmiştir. CPS kapsamındaki toplam yeni IBRD fi nansman taahhüdü 7,6 milyar ABD$ olmuştur –başlangıçta öngörülen 6,2 milyar ABD$ tutarındaki taahhüde göre 1,4 milyar ABD$’lık artış küresel mali krizin etkilerinin giderilmesine yardımcı olmak için arttırılan fi nansal desteği yansıtmaktadır. IFC 45 proje için 2 milyar ABD$ tutarında fi nansman sağlamıştır: yüzde 41’i altyapı sektöründe, yüzde 38’i fi nansal sektörde; ve yüzde 21’i imalat, tarımsal işletme, sağlık ve eğitim sektörlerinde. Türkiye şu anda MIGA’nın ikinci en büyük müşterisidir –toplam yükümlülüğü 2008 MY sonunda 671,8 milyon ABD$ iken 2011 MY sonu itibariyle 951 milyon ABD$’na yükselmiştir.
b) Kapsamlı talep odaklı bilgi hizmetleri ve teknik yardım: IBRD’nin geniş analitik ve istişari çalışmalar (AAA) programı Türkiye’nin politika ve reform önceliklerinin desteklenmesi üzerinde odaklanmıştır. Birçoğu Hükümet ile ortaklaşa ve diğer kalkınma ortakları ile işbirliği içerisinde hazırlanan toplam 52 bilgi ürünü hazırlanmıştır. Ele alınan konular arasında, kamu mali yönetim çalışması, kayıt dışılık ve tasarrufl ar, enerji sektörü reformu ve düzenlemesi, gıda güvenliği ve havza yönetimi, eğitimin kalitesi, kadınların istihdamı, cinsiyet sertifi kalandırma çalışması, fırsat eşit(siz)liği, yatırım ortamı, rekabet ve iş ortamının düzenlemesi, ve şirket tahvilleri, piyasasının geliştirilmesi yer almaktadır.
45. CPS’in esnek çerçevesi Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’yi stratejinin başlangıçtaki kapsamının da ötesinde sonuçlar elde etmesi için desteklemesini sağlamıştır. Dünya Bankası Grubu, Türkiye’nin ilave destek talebini karşılayabilmiş ve bir yandan uzun vadeli kalkınma öncelikleri üzerindeki odağı korurken aynı zamanda yeni ortaya çıkan acil zorlukların ele alınabilmesi için analitik çalışmaların ve fi nansmanın bileşiminde ve sıralamasında uyarlama yapabilmiştir. CPS aynı zamanda Türkiye ve Dünya Bankası Grubu’nun iklim değişikliği ve çevresel yönetim alanında yeni bir işbirliği başlatmasına olanak tanımıştır. Başlangıçtaki strateji iklim değişikliği ve çevre alanlarında program faaliyetlerini ayrıntılı bir şekilde içermiyordu, ancak daha sonra bu alanda işbirliğinin geliştirilmesi için olanak tanımıştır. Bu işbirliği daha sonra hem analitik çalışmalar hem de fi nansman yoluyla gelişmiştir ve yeni CPS kapsamında daha da artması beklenmektedir.
IV. TÜRKİYE-DÜNYA BANKASIGRUBU İŞBİRLİĞİ
18
46. Dünya Bankası Grubu’nun tüm stratejik sektörlerdeki olanaklarının arttırılması işbirliğini güçlendirmiştir. Özel sektörün geliştirilmesi ile ilgili çalışma iyi bir örnektir. IBRD yatırım ortamı değerlendirmeleri (ICA) ve Türkiye’de şirket tahvilleri piyasasının geliştirilmesi ile ilgili bir yol haritasının hazırlanması gibi yollarla orta ve uzun vadeli,politika konuları üzerinde odaklanabilmiştir. IFC altyapı projeleri üzerinde odaklanmış, özel fi nansal kuruluşlar yoluyla 1,6 milyar ABD$’lık bir kaynağı harekete geçirmiş, ve şirketlerin rekabet güçlerini arttırmalarına ve Balkanlar, Rusya, Gürcistan, Tunus ve Mısır gibi uluslararası pazarlara açılmalarına yardımcı olmuştur. Hem IBRD hem de IFC, fi nansmana acil bir şekilde ihtiyaç duyulan küresel kriz sırasında KOBİ’lere ve ihracatçılara sağladıkları fi nansmanı arttırmışlardır —ve böylece geniş anlamda tamamlayıcı bir müşteri tabanına hizmet etmişlerdir. MIGA da özel sektörü desteklemiş ve dışarıya açılmayı amaçlayan Türk şirketlerine yardımcı olmuştur – önceki CPS’in kapanış tarihi itibariyle bu gibi yatırımlara garanti sağlayan beş adet aktif proje mevcuttu.
2008-11 MY Ülke İşbirliği Stratejisi Tamamlama Raporundan Çıkarılan Dersler
47. Ders 1: Bilgi ve fi nansman operasyonlarını bir araya getirerek uzun vadeli stratejik hedefl eri destekleyen bir politika diyalogunun sistematik bir şekilde geliştirilmesi ve sürdürülmesi reformların desteklenmesi bakımından hayati öneme sahiptir. Büyük ölçekli politika reformlarını ve yasal reformları uygulamak zaman alır; dolayısıyla iyi sonuçların elde edilebilmesi için esneklik ve sabır kritiktir. Ticaret Kanunu (hazırlanması yedi yıl sürmüştür) ile ilgili olarak yapılan işbirliği, önceki CPS’ten uzun vadeli işbirliğinin değerinin bir örneğini sunmaktadır. Başarıyı arttırmak için, analitik çalışmalar ile politika fi nansmanının ulusal kalkınma planlarına ve orta vadeli programlara tam olarak entegrasyonu kritik öneme sahiptir. Çalışmaların, belirli bir sıra ile birbirini destekleyen modüler müdahaleler şeklinde program odaklı olarak yapılandırılması özellikle etkili olmaktadır.
48. Ders 2: Bir önceki CPS döneminde başlayan çevre ve iklim değişikliği ile ilgili yeni taahhüt, stratejik giriş noktalarını dikkatli bir şekilde tespit etmenin ve ülke öncelikleri değiştikçe ortaya çıkan fırsatları yakalamanın önemini ve değerini ortaya koymaktadır. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu 2008-11 MY CPS kapsamında çevre konusunu bir eksen olarak kullanmama konusunda anlaşmaya varmışlardı ve bu durum 2004-2007 döneminde çevre gündemindeki ilerlemenin sınırlı düzeyde olmasını yansıtıyordu. 2008-11 CPS döneminde Türkiye’nin inisiyatifi nde bu konuda olası bir çalışmayı yeniden düşünmeyi kararlaştırmışlardı. 2009 yılında Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne katılması ve AB müktesebatının Çevre faslı ile ilgili müzakerelerin açılması, bu konuda yeni bir taahhüt için bir fırsat ve giriş noktası sunmuştur. Bu fırsat, Türkiye ile Dünya Bankası Grubu’nun enerji alanındaki işbirliğinden doğmuştur. Elektrik DPL dizisi, Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Güvenliği (ESES) DPL olarak genişletilmiştir ve üç bileşen üzerinde kurgulanmıştır: enerji, iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik. Bu çalışma, 2012 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Konferansına (Rio+20) hazırlık çalışmalarında işbirliği yapılmasını sağlamıştır. IFC artan elektrik talebini karşılamaya yönelik düşük karbonlu çözümler elde etmek için Türkiye’nin serbestleştirme programına sağladığı destekten yararlanmıştır.
49. Ders 3: İzleme ve değerlendirme üzerindeki odağın, Türk yetkililer tarafından da memnuniyetle karşılanarak güçlendirilmesi, Türkiye – Dünya Bankası Grubu işbirliğinin daha da geliştirilmesi için bir araç olmuştur. Türkiye ve Dünya Bankası, izleme ve değerlendirmeyi ve Hükümet ile Dünya Bankası Grubu tarafından desteklenen programların sonuç odağını güçlendirmede işbirliği yapmak için birbirini takip eden program odaklı Ortak Portföy İlerleme Raporu (JPPR) hazırlamaktadır. Dünya Bankası aynı zamanda IDF fi nansmanı ile izleme ve değerlendirme konusunda teknik yardım sağlamıştır ve Türkiye ile Dünya Bankası CPS dönemindeki birçok göreve özgü İzleme ve Değerlendirme faaliyetlerinde işbirliği yapmıştır. Bu kapsamda, Dünya Bankası’nın kendi İzleme ve Değerlendirme yaklaşımının güçlendirilmesi amacıyla tüm AAA çalışmalarına sonuç çerçevelerinin dahil edilmesine yönelik özel çabalar da yer almaktadır.
19
50. Ders 4: Bazı alanlarla Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu ile işbirliği içerisinde gerçekleştirdiği politikalar ve reformlar uluslararası alanda takdir kazanmıştır. Bunun örnekleri arasında sağlık, enerji piyasasının geliştirilmesi ve afet riski yönetimi yer almaktadır. Bu deneyim, bu CPS döneminde bu gibi Türkiye-Dünya Bankası Grubu işbirliği çabalarının daha da ileri götürülmesi için bir temel sunmaktadır. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, hem bölgedeki diğer ülkeler ile hem de küresel olarak bilgi paylaşımını sağlamak ve kalkınmaya katkıda bulunmak için birlikte çalışarak işbirliği yapmayı planlamaktadır.
51. Dünya Bankası Grubu, üç kolunu (IBRD, IFC ve MIGA) daha da etkin hale getirerek Türkiye ile olan işbirliğinde daha etkili olmaya devam edecektir. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, önceki CPS döneminde Dünya Bankası Grubu’nun tüm parçalarının Türkiye’deki müşterilerine tamamlayıcı fi nansman ve hizmetler sağladığı bir alan olan özel sektörü destekleme alanındaki yaklaşımlarını sürdürmeyi beklemektedir.
Paydaş İstişareleri ve Müşteri Ülke Anketi
52. 2011 yılında yeni CPS hazırlıkları kapsamında gerçekleştirilen Müşteri Ülke Anketi, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki çalışmaları ile ilgili çok çeşitli görüşler ortaya koymuştur. Ankete katılanların Türkiye – Dünya Bankası Grubu işbirliği için tespit ettiği kalkınma öncelikleri, eğitim (özellikle beceriler üzerinde odaklanarak); çevre ve doğal kaynak yönetimi; istihdam; enerji; ve afete hazırlık olmuştur19. Bu tercihler, bu CPS’te belirlenen öncelikler ve CPS Tamamlama Raporunda sunulan analizler ile geniş anlamda tutarlıdır. Kalkınma öncelikleri şu şekilde belirlenmiştir: kırsal kalkınma; kayıtlı sektörde istihdam olanaklarının arttırılması; özel sektör büyümesi ve yatırımları için fırsatların arttırılması; okul öncesi eğitime erişim; ve ekonomik büyüme. Kırsal kalkınma hariç olmak üzere, bu sektör öncelikleri büyük ölçüde bir önceki CPS kapsamında yapılan çalışmaları yansıtmaktadır. Öte yandan, anketin katılımcıları Dünya Bankası’nın Türkiye’deki en büyük zayıfl ığı olarak süreçlerin yavaşlığını ve karmaşıklığını belirtmiştir ve kamu dışındaki paydaşlar ile etkileşimi iyileştirilmesi gereken bir alan olarak tespit etmiştir. Katılımcılar ayrıca Dünya Bankası Grubu’nun çalışmalarının Türkiye’de yoksulluğu azaltmada özellikle etkili olmadığını algılamaktadır.
53. Dünya Bankası Grubu, bu CPS’i hazırlarken muhatapları ve sivil toplum temsilcileri ile biçimlendirilmiş istişareler ve çalıştaylar gerçekleştirmiştir. Dünya Bankası Grubu’nun hem kamuda hem de sivil toplum tarafındaki muhatapları ile düzenli olarak gerçekleştirdiği istişare sürecine ek olarak, Ankara, Erzurum ve İstanbul’da toplantılar gerçekleştirilmiştir. Genel anlamda tüm tarafl ardan alınan geri bildirimler teşvik edici olmuştur ve hem Dünya Bankası’nın bugüne kadar Türkiye’de yapmış olduğu çalışmaların etkililiği ile ilgili gerçekçi bir vizyon sunmuş hem de işbirliğinin gelecekteki yönelimleri (yeni CPS ve sonrası için) ile ilgili değerli girdiler sağlamıştır. Bu CPS kapsamında, Türkiye ile olan işbirliğini daha da güçlendirmek ve yapılan çalışmaların müşteri taleplerini giderek daha iyi bir şekilde karşılayabilmesini sağlamak için, Dünya Bankası Grubu Türkiye’deki sivil toplum ve daha geniş penceredeki muhatapları ile birlikte çalışmaya ve onları dinlemeye devam edecektir.
19 Türkiye’nin cevap oranı yüzde 32’dir.
21
2012-15 MY Ülke İşbirliği Stratejisinin Stratejik Amaçları
54. Bu işbirliği stratejisinin amacı, Türkiye’nin hızlı, sürdürülebilir, içerici ve çevreye saygılı büyümesine katkıda bulunmaktır. Türkiye reform programının uygulanmasına yol gösteren bir dizi açık stratejik kalkınma çerçevelerine sahiptir. En önemli orta-uzun vadeli programlar, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013)20, Orta Vadeli Program ve Katılım Öncesi Ekonomik Program (2011-13)’dır; Hükümet’in Yıllık Programları bunları tamamlamaktadır. CPS tasarımı bu programlarda belirlenen öncelikleri yansıtmaktadır ve değişikliklere cevap verme esnekliğine sahiptir. Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki desteğinin temel kriteri; kalkınma zorluklarının ele alınmasına yardımcı olacak fi nansman, analiz, danışmanlık ve uygulama desteği ile karşılaştırma ölçütleri sunmaya ve politika ve programların geliştirilmesine ve uygulanmasına yardımcı olmaya yönelik küresel bilgi paylaşımı yoluyla sağlanacak ‘stratejik katma değer’dir.
55. CPS üç ana stratejik amaca sahiptir: rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması, eşitliğin ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi, ve sürdürülebilir kalkınmanın derinleştirilmesi. Bu amaçlara ulaşmak için, Türkiye Hükümeti, özel sektör, sivil toplum ve Dünya Bankası Grubu, dört yıllık CPS dönemi boyunca aşağıdaki on sonucu elde etmeye yönelik olarak birlikte çalışmayı planlamaktadır:
Şekil 3: Türkiye CPS 12-15 MY: Stratejik Amaçlar ve CPS Sonuç Alanları
20 2014 yılından itibaren başlayacak olan Onuncu Kalkınma Planı hazırlanmaktadır.
V. SONUÇ ALANLARI
22
56. Esnek bir CPS tasarımı. CPS’in sonuç çerçevesi, dört yıllık CPS döneminin tamamı boyunca Dünya Bankası Grubu ile Türkiye arasındaki işbirliğinin kalkınma sonuçlarını tanımlamaktadır. Bu CPS sonuçları somut hükümet hedefl erine sağlanacak olan katkıları temsil etmektedir. CPS sonuçlarının başarılması yolunda kaydedilecek ilerlemenin izlenebilmesi için bazı spesifi k kilometre taşları belirlenmiştir. Bu kilometre taşları, çoğunlukla analitik ve istişari çalışmalar ve DPL fi nansmanı yoluyla öngörülen işbirliğini ve mümkün olduğu ölçüde bazı alanlarda planlanan Dünya Bankası Grubu fi nansmanlı yatırımların uygulamasına dayalı nicel hedefl eri yansıtmaktadır. Kilometre taşlarının kapsamı 2012-13 MY dönemi üzerinde odaklanmaktadır. 2014-15 MY döneminin kilometre taşları CPS İlerleme Raporu ile belirlenecektir ve böylelikle değişen önceliklere göre dönem ortası uyarlamalar mümkün olacaktır. Bu program odaklı yaklaşımın uygulayıcı kuruluşların sahiplendiği gerçekçi ve doğrulanabilir kilometre taşlarının oluşturulmasını sağlaması beklenmektedir.
57. Kapsamlı bir analitik ve istişari çalışma (AAA) programı, Türkiye-Dünya Bankası Grubu işbirliğinin merkezi bir özelliği olmaya devam edecektir. Bilgi hizmetleri ve teknik yardım, kaliteli analizlerin, küresel deneyimlerin ve uygulama desteğinin sağlanması yoluyla değer katar. Hükümet’in AAA faaliyetlerine verdiği yüksek değeri yansıtan bir şekilde, IBRD’nin Türkiye’ye yönelik toplam çalışma programı bütçesi içerisinde AAA harcamalarının payı geçtiğimiz dört yıllık dönemde istikrarlı bir şekilde yükselmiştir. Yeni CPS kapsamında, Türkiye ve Dünya Bankası, maliyet paylaşımı seçenekleri de dahil olmak üzere geniş kapsamlı ve güçlü bir AAA programının sürdürülmesine yönelik modaliteleri araştırmayı ve tespit etmeyi beklemektedir.
58. Dünya Bankası Grubu fi nansman programı. Hükümet’in yüksek düzeydeki IBRD fi nansmanının sürdürülmesi talebine cevap olarak, 2012-15 MY Ülke İşbirliği Stratejisi, 4,45 milyar ABD$ civarında bir IBRD fi nansman programı öngörmektedir. Gösterge niteliğindeki bir fi nansman programı Tablo 3’te sunulmuştur. Toplam tutarlar, diğerlerinin yanında, hükümetin talep ve performansı, ülkedeki ve küresel ölçekteki ekonomik ve fi nansal gelişmeler, IBRD’nin fi nansman kapasitesi ve CPS döneminde diğer ülkelerin talepleri gibi faktörlere bağlı olacaktır. 2014-15 MY dönemine ilişkin IBRD fi nansman programı CPS İlerleme Raporu hazırlandığı zaman son halini alacaktır. IFC’nin Türkiye’deki kendi yatırım programının yıllık bazda 425-500 milyon ABD$ düzeyinde veya CPS dönemi boyunca toplam 1,7-2 milyar ABD$ düzeyinde kalması beklenmektedir. IFC’nin yıllık olarak fi nansal sektöre 200-230 milyon ABD$, altyapı sektörüne 130-150 milyon ABD$, imalat, tarımsal işletme ve hizmet sektörlerine 90-120 milyon ABD$ düzeyinde yatırım yapması beklenmektedir. IFC danışmanlık çalışmalarını sürdürülebilir enerji ve cinsiyet fi nansmanı üzerinde odaklandırmaya devam edecektir.
Stratejik Amaç 1: Rekabet Gücünün ve İstihdamın Arttırılması
Dünya Bankası Grubu aşağıdaki sonuçlara katkıda bulunacaktır:Sonuç 1: Makroekonomik ve fi nansal istikrarın sürdürülmesi ve ihracatın, yurt içi tasarrufl arın ve dışsal
etkilere karşı dayanıklılığın güçlendirilmesi Sonuç 2: Özellikle kadınlar ve gençler için olmak üzere istihdamın arttırılması ve kayıt dışı istihdamın
azaltılması Sonuç 3: Yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi; fi nansmana erişimin derinleştirilmesi ve genişletilmesi
59. Sonuç 1: Makroekonomik ve fi nansal istikrarın sürdürülmesi ve ihracatın, yurt içi tasarrufl arın ve dışsal etkilere karşı dayanıklılığın güçlendirilmesi. Hükümet’in orta vadeli programında, güçlü ekonomik politika ve reformların sürdürülmesine dayalı olarak önümüzdeki dört yıllık dönemde sağlam bir büyüme öngörülmektedir. Bununla birlikte, güçlü büyümenin yan ürünü olarak yeni kırılganlıklar ortaya çıkmıştır. Bunların yakın vadede ortadan kaybolması olası değildir ve geçmişteki ani yükseliş ve düşüş döngülerinin önlenebilmesi için bunların dikkatli bir şekilde yönetilmesi önemli olacaktır. Üretkenliği, istihdamı arttırmaya ve uzun vadeli mali tasarrufl arı sağlamaya yönelik devam etmekte olan ve planlanan reformların uygulanması da kritik öneme sahip olacaktır. Bu reformlar arasında şunlar bulunmaktadır: Yeni ticaret kanununun ve borçlar kanunun uygulanması; kıdem tazminatı reformu ve istihdamda esnekliğin arttırılması da dahil olmak üzere
23
planlanan ikinci aşama işgücü piyasası reformlarının uygulanması; iş ortamının iyileştirilmesi; ve şirketler kesiminin üretkenliğini ve kârlılığını kademeli olarak arttırılmasına yardımcı olacak yeni özelleştirmelerin gerçekleştirilmesi.
60. Sonuç 2: Özellikle kadınlar ve gençler için olmak üzere istihdamın arttırılması ve kayıt dışı istihdamın azaltılması. Dünya Bankası, özellikle işgücü piyasasının esnekliğini ve çalışanlar için sağlanan korumayı, işgücü piyasası ile beceriler ve eğitim arasındaki uyumu, gençler ve kadınlar gibi hassas grupların istihdam edilebilirliğini arttırmak ve kayıt dışılığı azaltmak üzerinde odaklanması beklenen yeni kapsamlı Ulusal İstihdam Stratejisinin uygulanması da dahil olmak üzere Hükümet’in işgücü piyasası reformu ve istihdam yaratma gündemini desteklemeye devam etmeyi planlamaktadır. Dünya Bankası Grubu Hükümet’in becerilerin geliştirilmesi üzerinde odaklanan iyi tasarlanmış istihdam aktivasyon programlarının yaygınlaştırılması yoluyla özellikle beceri seviyesi düşük gençlerin ve kadınların kayıtlı istihdama dahil edilmesi olmak üzere üretken istihdamı arttırma çabalarını desteklemeyi amaçlamaktadır. Büyüme, rekabet gücü ve istihdam ile ilgili olarak planlanan yeni program odaklı DPL dizilerinin işgücü piyasasının esnekliğini ve çalışanlara sağlanan korumayı arttırmaya ve kayıt dışı istihdamı azaltmaya yönelik politika eylemleri içermesi beklenmektedir. AAA çalışmalarının, Ulusal İstihdam Stratejisinin geliştirilmesini ve uygulanmasını; İşgücü ile ilgili ESW, Program Odaklı Eğitim ESW gibi çalışmalar yoluyla eğitim ve öğretim girişimlerini; ve teknik yardımları (örneğin Program Odaklı Beşeri Gelişim Teknik Yardımı) desteklemesi beklenmektedir. Dünya Bankası Grubu’nun aynı zamanda mesleki eğitim programlarının etkililiği ile ilgili olarak Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) ile birlikte çalışmaya devam etmesi beklenmektedir.
61. Sonuç 3: Yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi; fi nansmana erişimin derinleştirilmesi ve genişletilmesi. Devam etmekte olan İkinci KOBİ’ler için Finansmana Erişim Projesinin (2010 MY;) temel amacı, üretim faaliyetlerinin arttırılmasına ve istihdam yaratılmasına katkıda bulunabilmek için Türkiye’deki küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin orta ve uzun vadeli fi nansmana erişimlerini genişletmek ve derinleştirmektir. Dördüncü İhracat Finansmanı Aracılık Kredisi (2008 MY), ihracat yapan özel sektör işletmelerine orta ve uzun vadeli işletme ve yatırım fi nansmanı sağlayarak ihracatı desteklemekte ve fi nansal aracıların geliştirilmesi yoluyla fi nansal sektörün şirketlere fi nansman sağlama olanağını arttırmaktadır. Önerilen CPS kilometre taşlarının ve bunlara ulaşmaya yardımcı olacak faaliyetlerin aşağıdakileri içermesi beklenmektedir:
• Ulusal rekabet politika çerçevesi ile ilgili olarak, Türkiye Rekabet Kurumu ile olan politika diyaloğunu yansıtan bir gözden geçirmenin, büyüme, rekabet gücü ve istihdamı destekleyen planlanan program odaklı DPL yoluyla geliştirilmesi ve tamamlanması.
• Örneğin bir “tek durak ofi s” gibi bir sadeleştirilmiş ruhsat ve izin idaresinin uygulamaya konulması veya daha geniş anlamda (tartışma aşamasındadır) teknik yardım (örneğin Yatırım Ortamı ve Rekabetçilik Teknik Yardımı) sonuçlarını yansıtan bir ulusal düzenleyici reform stratejisinin oluşturulması. Düzenleyici reform stratejisi şunları kapsayacaktır: (a) yeni düzenlemelerin uygulamaya konulması için Düzenleyici Etki Analizinden resmi olarak yararlanılması, (b) paydaşlar ile yapılacak resmi istişareler gibi yollarla düzenleyici sürecin şeffafl ığının arttırılması; ve (c) Türkiye için spesifi k izlenebilir hedefl erin yer aldığı iyi tanımlanmış bir idari sadeleştirme programının uygulamaya konulması.
• Gelecekteki politikalar için bilgi girdisi sağlamak amacıyla, örneğin 2010 ICA raporuna dayalı olarak bölgesel Yatırım Ortamı Değerlendirmelerinin (ICA) uygulanmasını ve fi nansmanını yansıtacak şekilde özel sektörün karşı karşıya olduğu zorlukların ve fırsatların bölgesel boyutlarının tespit edilmesi.
• Ar-Ge harcamalarının verimliliğini arttırmaya ve özel sektörün Ar-Ge çalışmalarındaki rolünü arttırmaya yönelik reformlar üzerinde odaklanan politika diyaloğunu, analizleri ve teknik yardım çalışmalarını yansıtacak şekilde, kamu araştırmalarının ticarileştirilmesine ve özel sektör araştırmaları için sağlanan teşviklerin yeniden dengelenmesine yardımcı olacak bir yasal çerçeve için politika seçeneklerinin geliştirilmesi21.
21 Türkiye 2023 yılına kadar Ar-Ge harcamalarını GSYH’nin yüzde 3’ü düzeyine, özel sektör Ar-Ge harcamalarını da GSYH’nin yüzde 2’si düzeyine yükseltmeyi hedefl emektedir. (Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 23. toplantısında kabul edilen karar). 2010 yılında (mevcut son rakamın ait olduğu yıl) Ar-Ge harcamaları GSYH’nin yüzde 0,84’ü düzeyindeydi.
24
• Finansal aracıların daha uzun vade profi line sahip yatırım projelerini değerlendirme kapasitelerinin geliştirilmesi yoluyla KOBİ’lerin ve ihracatçıların daha uzun vadeli fi nansmana erişimlerinin arttırılması: IBRD KOBİ’lere (tarımsal işletme ve mikro işletmeler gibi spesifi k sektörler üzerinde odaklanarak) ve ihracatçılara yönelik kredi hatlarını fi nanse etmeye devam etmeyi planlamaktadır. IFC 2012-15 MY döneminde fi nansal sektöre 800 milyon ABD$’dan fazla yatırım yapmayı ve şu konular üzerinde odaklanmayı planlamaktadır: (a) yetersiz hizmet alan sektörler ve bölgeler üzerinde odaklanarak fi nansal içermenin sağlanması – tarımsal işletmelerin üretim varlıklarının geliştirilmesi gibi; (b) bankaların kadınlara ait KOBİ’ler üzerinde odaklanmasını sağlayarak cinsiyet çalışmalarının fi nansmanı; (c) Türkiye şirket tahvilleri piyasasının geliştirilmesi gibi yeni fi kirlerin ve ürünlerin geliştirilmesi; ve (d) Güney-Güney işbirliği. Gerekli olması halinde, IFC Türkiye’ye talep odaklı ve diğer uluslararası fi nans kuruluşları ile aktif koordinasyon içerisinde hızlı bir şekilde yaygınlaştırılabilecek hızlı ve eşgüdümlü krize müdahale desteği sağlayabilecektir.
• Banka dışı yükümlülükler için yatırımcı tabanının genişletilmesi, banka düzenleyicilerin sistem risklerini değerlendirme kapasitelerinin arttırılması ve fi nansal aracılığın derinleştirilmesi ile ilgili teknik yardım (örneğin Finansal Sektörü Geliştirme Teknik Tardımı) sonuçları yansıtılarak fi nansal sektörün etkililiğinin arttırılması.
62. Yönetişim ve kamu mali yönetim sistemleri ile ilgili reformlar için Türkiye’ye sağlanan destek, Dünya Bankası Grubu’nun Yönetişim ve Yolsuzlukla Mücadele (GAC) gündeminin bir parçasını oluşturmaktadır. Banka’nın yönetişim konusundaki yaklaşımı, hem Türkiye’ye sağladığı desteklerin kalkınma etkililiğini doğrudan bir şekilde arttırmayı hem de Türkiye’nin ülke sistemlerini güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Dünya Bankası’nın GAC gündeminin uygulanmasında ülke sahiplenmesi ve liderliği hayati öneme sahip olduğundan dolayı, müşteri talebi bu alandaki çalışmalarda belirleyici olmaya devam edecektir. Bu bakımdan, Hükümet’in KİT’lere yönelik yeni yönetişim çerçevesi için sağlanacak destek özellikle önemli olacaktır ve önceki CPS kapsamında yapılan çalışmalar için tamamlayıcı nitelikte olacaktır.
Stratejik Amaç 2: Eşitliğin ve Kamu Hizmetlerinin İyileştirilmesi
Dünya Bankası Grubu aşağıdaki sonuçlara katkıda bulunacaktır:Sonuç 4: Erken çocukluk eğitiminin kalitesinin ve kapsamının arttırılması Sonuç 5: Daha etkili ve fi nansal açıdan sürdürülebilir bir sağlık sistemi; başka ülkeler Türkiye’nin
başarılı deneyimlerinden dersler çıkarmak istediklerini ifade etmişlerdir Sonuç 6: Fırsat Eşitliği doğrultusunda ilerleme kaydedilmesi Sonuç 7: Kamu hizmetlerinin ve yönetişimin iyileştirilmesi
63. Sonuç 4: Erken çocukluk eğitiminin (EÇE) kalitesinin ve kapsamının arttırılması. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, CPS faaliyetlerinin, herkes için fırsat eşitliği temel hedefi doğrultusunda erken çocukluk eğitiminin kapsamının genişletilmesine ve iyileştirilmesine katkıda bulunmasını planlamaktadır. Türkiye’de erken çocukluk eğitiminin yaygınlaştırılmasına ve iyileştirilmesine yönelik bir programın geliştirilmesi ve uygulanması için sağlayacağı destek, 2014 yılına kadar 5 yaş grubu çocuklar arasında evrensel okullaşmayı sağlamada kaydedilen ilerlemeyi esas alacaktır ve bu doğrultuda bir dizi program odaklı analitik çalışma, teknik destek ve fi nansman operasyonunu içerebilecektir. Hükümet’in erken çocukluk eğitimi programının, sağlam bir kalite güvence sistemini ve muhtemelen dezavantajlı çocuklara ve geri kalmış illere sağlanacak hedefl i kaynakları içermesi beklenmektedir.
64. Sonuç 5: Daha etkili ve fi nansal açıdan sürdürülebilir bir sağlık sistemi; başka ülkeler Türkiye’nin başarılı deneyimlerinden dersler çıkarmak istediklerini ifade etmişlerdir. Dünya Bankası Grubu, Sağlık Bakanlığı 2010-14 Stratejik Planında açıklanan ve Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kapsama oranını, etkililiğini ve fi nansal sürdürülebilirliğini arttırmayı amaçlayan Sağlıkta Dönüşüm Programını desteklemeyi planlamaktadır. Devam etmekte olan Sağlıkta Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik Reformu APL2, Sosyal Güvenlik
25
Kurumu’nun (SGK) ve Sağlık Bakanlığı’nın (SB) hizmet sağlayıcı ödemelerinde ve sağlık sistemlerinin performansında yapılacak reformların oluşturulmasındaki ve uygulanmasındaki etkililiğini arttırmaya ve bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesine ve kontrol altına alınmasına yönelik çıktıya dayalı fi nansman pilot uygulamasına yönelik sağlanan destekler yoluyla bu sonuçlara katkıda bulunmaktadır. CPS faaliyetlerinin; Sağlık Bakanlığı’na liderlik fonksiyonlarını gerçekleştirmesi için kapasite oluşturma desteği sağlanmasını, aile hekimliği programını güçlendirme çalışmalarının devam ettirilmesini, hizmet sağlayıcı ödeme sistemlerinde iyileştirme yapılmasını ve ilaç harcamaları ile rasyonel ilaç kullanımı üzerinde odaklanılmasını içermesi beklenmektedir. Hazırlanacak çalışmaların ve sağlanacak teknik desteğin (örneğin Sağlık ile ilgili Program Odaklı ESW –aile hekimliği modelinin değerlendirilmesi, pozitif teşviklerin etki değerlendirmesi, ilaçların rasyonel kullanımı, ve yardım paketi ile hastalık yükünün değerlendirilmesi) Dünya Bankası Grubu katılımının birer unsuru olması beklenmektedir. Bu gündemin, potansiyel olarak sonuca dayalı kullandırımların yapılacağı bir operasyon ile desteklenmesi beklenmektedir. Sağlıkta Dönüşüm Programı halihazırda küresel bir “iyi uygulama” reformu olarak kabul edilmektedir ve CPS kapsamında bu deneyimin bölgede ve küresel ölçekte paylaşılmasına yönelik modalitelerin araştırılması beklenmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın ‘Sağlıkta Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Programı’ ve SB stratejik planı büyük kentsel alanların dışında parasal açıdan karşılanabilir hizmetlerin sunulmasını amaçlamaktadır. IFC bu amacı sağlık şirketleri için özel fi nansman ürünlerinin tasarlanması yoluyla desteklemeyi planlamaktadır.
65. Sonuç 6: Fırsat Eşitliği doğrultusunda ilerleme kaydedilmesi. CPS programı, Hükümet’in kadınların ekonomik fırsatlara erişimini –özellikle de kayıtlı istihdam ve girişimcilik fırsatlarına erişimini- arttırmaya yönelik çabalarını desteklemeyi planlamaktadır. Yeni CPS kapsamında, Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, 2009 yılında tamamlanan Kadınların İşgücüne Katılımı Çalışmasının22 da katkısıyla kamu ve politika yapıcılar arasındaki başlatılan tartışmanın kazandırdığı ivmeyi devam ettirmeyi planlamaktadır. Analitik çalışmaların ve Teknik Yardım faaliyetlerinin, aşağıdaki sonuçların elde edilmesine yardımcı olacak çabaları desteklemesi beklenmektedir: (i) beceri seviyesi düşük kadınların kayıtlı istihdama dahil edilmesi; (ii) parasal açıdan karşılanabilir çocuk bakımına erişim; (iii) işyerinde Fırsat Eşitliğinin arttırılması; ve, (iv) kadın girişimciliğinin arttırılması. Hükümet ve özel sektör, beceri seviyesi düşük kadınlar için istihdam aktivasyon programlarının yaygınlaştırılmasını planlamaktadır. Dünya Bankası Grubu tarafından desteklenen ve halen uygulaması devam etmekte olan cinsiyet sertifi kalandırma programı, Fırsat Eşitliğinin istihdamda fırsat eşitliğine yönelik içselleştirilmiş bir iş uygulaması olarak kabul edilmesini sağlayacaktır. Bu CPS döneminde pilot uygulamanın tamamlanması ve modelin ülke çapında yaygınlaştırılması beklenmektedir. Ayrıca, özel sektörde Fırsat Eşitliği üzerinde odaklanan bir çalışma planlanmaktadır. IFC, kayıtlı KOBİ’lerin neredeyse yüzde 40’ını oluşturan kadınlara ait işletmelere daha iyi hizmet sunmak amacıyla kadınları banka fi nansmanından yararlanmaya teşvik etmeyi istemektedir. Türkiye’de “Kadınlara Yönelik Bankacılık Hizmetlerini” teşvik etmek için, IFC Türkiye’deki bankaların kadınlara ait KOBİ’lere daha fazla ulaşabilmelerini sağlayacak bir platform oluşturacaktır. IFC ilgilenen fi nansal kuruluşlara yatırım ve danışmanlık hizmetlerinden oluşan bir paket sunacak ve kadınlara ait işletmeler üzerinde odaklanmaya teşvik edecektir.
66. Sonuç 7: Kamu hizmetlerinin ve yönetişimin iyileştirilmesi. Dünya Bankası Grubu, analitik çalışmalar ve teknik yardım ile kamu harcama ve mali yönetimindeki program odaklı çalışmalarını sürdürmeyi planlamaktadır. Dünya Bankası Grubu desteği, Kamu Harcama Gözden Geçirmesi (2012 MY) kapsamında ulaştırma sektörü için sağlanacak politik tavsiyelerini ve Vatandaş Karnesi sistemi üzerindeki çalışmaların sürdürülmesini içermektedir. Dünya Bankası Grubu aynı zamanda Türkiye Hükümeti’nin yerel yönetimlerin mali yönetimlerini ve mali durumlarını güçlendirmek ve KİT’ler arasında yönetişimin iyileştirilmesi yönündeki çabalarını desteklemek için Hükümet ile yakın bir şekilde çalışmayı planlamaktadır. Eğitim hizmetleri alanında, daha güçlü yönetişim mekanizmaları da dahil olmak üzere eğitime erişimin, eğitim kalitesinin ve eşitliğin iyileştirilmesi yoluyla CPS’in Hükümet’in öğrenme standartlarını iyileştirme çabalarını desteklemesi beklenmektedir. Aşağıda belirtilen çabaları desteklemeye yönelik çalışmalar ve teknik yardım faaliyetleri planlanmaktadır: (i) fi nansmanı (girdilere göre değil) maliyetlere göre dağıtan daha nesnel ve şeffaf bir eğitim fi nansman sisteminin geliştirilmesi; (ii) dezavantajlı okullara ilave kaynak 22 Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı: Eğilimler, Belirleyiciler ve Politika Çerçevesi (Dünya Bankası, Rapor No. 48508-TR, Kasım 2009).
26
sağlanması; (iii) okul mali özerkliğinin arttırılması; ve (iv) okul ve öğretmen yönetişiminin ve hesap verebilirliğinin arttırılması (örneğin öğretmen karneleri yoluyla). Devam etmekte olan Orta Öğretim Projesi (2015 MY) kapsamındaki Okul Geliştirme Programının, Türkiye’nin dört bir yanındaki dezavantajlı okullara 3.500 adet hibe sağlaması beklenmektedir. IFC, mevcut piyasa oynamalarının ve birçok geleneksel fi nans bankasının piyasadan çekilmesinin sonucunda ortaya çıkan önemli fi nansman boşlukları göz önüne alındığında ulaştırma sektöründe giderek daha fazla rol oynamanın fırsatlarını araştıracaktır. IFC, borç ve öz sermaye desteği ve başka fi nansal kuruluşlardan kaynakların harekete geçirilmesi yoluyla özel sektörün otoyolların ve köprülerin fi nansmanına ve işletimine katılımını desteklemeyi planlamaktadır.
Stratejik Amaç 3: Sürdürülebilir Kalkınmanın Derinleştirilmesi
Dünya Bankası Grubu aşağıdaki sonuçlara katkıda bulunacaktır:Sonuç 8: Güvenilir ve verimli enerji arzının arttırılması; yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla
kullanılması ve uygulanmakta olan iklim eylemlerinin arttırılması Sonuç 9: Çevre yönetiminin ve iklim değişikliğine uyumun güçlendirilmesi Sonuç 10: Türkiye’deki şehirlerin sürdürülebilirliğinin arttırılması
67. Sonuç 8: Güvenilir ve verimli enerji arzının arttırılması; yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve uygulanmakta olan iklim eylemlerinin arttırılması. 2012-15 MY döneminde, Türkiye ve Dünya Bankası Grubu enerji, çevre ve iklim değişikliği konularını entegre bir şekilde ele almaya devam edecektir —bu 2008-11 MY CPS kapsamında başarısı kanıtlanmış bir yaklaşımdır. Kilometre taşları arasında şunlar bulunmaktadır: (i) en az 10.000 MW’lık yeni üretim kapasitesinin devreye alınması, elektrik arz/talep dengesizliklerinin azaltılması/önlenmesi ve/veya yeni gaz ithalat sözleşmelerinin yapılması yoluyla enerji güvenliğinin arttırılması, (ii) yenilenebilir enerji yatırımlarının arttırılarak 2009 yılında yüzde 19 olan yenilenebilir enerji üretiminin toplam üretim içindeki payının 2015 yılına kadar yüzde 30’a veya daha yüksek bir seviyeye çıkarılması yoluyla yenilenebilir enerji kapasitesinin arttırılması, (iii) sağlanacak teknik yardım desteği ile İklim Değişikliği Eylem Planının uygulanması, (iv) Enerji Verimliliği Stratejisinin kabulü, ve (v) sera gazı salımları için piyasa bazlı bir mekanizmanın kabulü. Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi (2009 MY), özel sektör mülkiyetindeki ve işletmesindeki tesislerde yerli kaynaklara dayalı enerji üretimini ve talep tarafı enerji verimliliğini arttırmaya ve bu şekilde sera gazı salımlarının azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Devam etmekte olan Güneydoğu Avrupa Enerji Topluluğu Projesi (2011 MY) Türkiye’deki elektrik iletim sisteminin güvenilirliğini ve kapasitesini arttıracak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerjiyi sisteme entegre etme yeteneğini geliştirecektir. Bu kilometre taşlarına ulaşabilmek için planlanan veya olası enerji sektörü CPS faaliyetleri şunları içermektedir:
i. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji üzerinde odaklanarak AAA çalışmalarının sürdürülmesi.ii. Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) DPL dizisi kapsamında
üçüncü bir operasyonun uygulanması. ESES DPL 3 programı, elektrik ve gaz sektörlerinin yeniden yapılandırılmaya devam edilmesi; elektrik piyasasının geliştirilmeye devam edilmesi, yenilenebilir enerji, Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı ve AB’nin Büyük Yakma Tesisleri Direktifi nin ulusal mevzuata aktarılması konuları etrafında kurgulanmıştır.
iii. Yenilenebilir enerjinin geliştirilmesi, özel şirketlerde, bina sektöründe ve elektrik üretiminde enerji verimliliğinin arttırılması yoluyla enerji güvenliğini ve sera gazı salımlarının sınırlandırılmasını desteklemek; Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin (TEİAŞ) yenilenebilir enerjiyi ulusal elektrik sistemine entegre etmesine yardımcı olmak; yenilenebilir enerji üretiminin dağıtım sistemine entegre edilmesine yardımcı olmak; ve/veya gaz depolama tesisi için yeterli fi nansman sağlanması amacıyla yatırım fi nansmanı temin edilmesi.
iv. Türkiye’nin Dünya Bankası tarafından yönetilen Piyasa Hazırlık Ortaklığına katılımı, görüş alışverişinde bulunma ve yaklaşık 15 orta gelirli ülkenin deneyimlerinden dersler çıkarma fırsatı sunmaktadır.
27
v. Karmaşık enerji sektörü reformları ve programları için sağlanan AB IPA (Katılım Öncesi Yardım Aracı) hibe desteği, muhtemelen 2012 yılında yaklaşık 11,8 milyon Avro (tatmin edici bir proje fi şine bağlı olarak) civarında bir başlangıç fi nansmanı ile Dünya Bankası Grubu tarafından yönetilen analitik ve teknik yardım çalışmalarından yararlanabilir. Böyle bir girdi reform hızının korunmasına yardımcı olacak ve Çok Yıllı Gösterge Niteliğindeki Planlama Dokümanında enerji sektörü öncelikleri olarak belirtilen elektrik ve gaz piyasasının geliştirilmesi, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjinin entegrasyonu alanlarında kurumsal kapasiteleri güçlendirecektir.
vi. IFC aynı zamanda sürdürülebilir enerji, yenilenebilir enerji (örneğin jeotermal, hidro, rüzgar) ve gaz dağıtım projeleri için sağlanacak fi nansmanı ön plana çıkarmayı düşünmektedir. IFC, alternatif yatırımlar ile elde edilemeyecek yüksek kalkınma etkileri yaratacak ve önemli sera gazı emisyon azaltımları sağlayacak projeler ve IFC’nin bir harekete geçirme rolü oynayabileceği projeler üzerinde odaklanacaktır. IFC Varlık Yönetim Şirketi ve yeni Küresel Altyapı Fonu yoluyla yüksek maliyetli sermaye yatırımlarını desteklemenin fırsatlarını araştıracaktır.
68. Sonuç 9: Çevre yönetiminin ve iklim değişikliğine uyumun güçlendirilmesi. Sürdürülebilir ve adil kaynak yönetimi ve çevre koruma için sağlanacak Dünya Bankası Grubu desteğinin, AB çevre müktesebatının uygulanması ve Türkiye’nin çevresel açıdan sürdürülebilir büyümeye yatırım yapabilmesi için sahip olduğu seçeneklerin (sürdürülebilir muhasebe, karbon piyasaları, tarım ve su yönetimi gibi iklime duyarlı sektörlerde iklim değişikliğine uyum, orman yönetimi, ve Ulusal Havza Yönetim Stratejisinin tamamlanması gibi) araştırılması üzerinde odaklanması beklenmektedir. Dünya Bankası Grubu AAA çalışmaları yoluyla Türkiye’nin Rio+20 Konferansındaki pozisyonunun formülasyonuna destek sağlamayı planlamaktadır. Su Havzaları Yönetimi ile ilgili program odaklı AAA çalışmasının devamı kapsamında, nehir havzalarında yer alan su kullanan tesisler için kümülatif etki değerlendirmelerinin mevcut mevzuata entegre edilmesine yönelik bir metodolojinin, etkili izleme ve değerlendirme araçlarının geliştirilmesi, ve sosyal, çevresel ve ekonomik kriterler kullanılarak yatırımların daha etkili bir şekilde hedefl enmesi beklenmektedir. Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) Kalkınma Politikası Kredi dizisi kapsamındaki son operasyonunun, çevre politikalarının uygulanmasını kapsaması beklenmektedir —örneğin, ilgili AB mevzuatı ile daha fazla uyumlaşmanın sağlanması, çevresel izin ve yaptırım süreçlerinin güçlendirilmesi, ve yeni ekonomik araçların geliştirilmesi ve kullanımı gibi.
69. Sonuç 10: Türkiye’deki şehirlerin sürdürülebilirliğinin arttırılması. CPS Sürdürülebilir Şehirler Programı yoluyla Türkiye’nin kentleşme zorluğuna karşı müdahalelerini desteklemeyi öngörmektedir. Sürdürülebilir Şehirler Programının, Entegre Kentsel Gelişim Stratejisi ve Eylem Planını (2010-2023) esas alarak, hükümetin, sivil toplumun, fi nansman kuruluşlarının ve benzeri ortaklar ile Dünya Bankası Grubu’nun aşağıdakileri desteklemeye yönelik çok sektörlü bir şekilde birlikte çalışmasına yönelik şemsiye bir çerçeve sağlaması beklenmektedir: (i) kentsel ulaşım, konut ve arazi piyasaları gibi kentsel gelişim alanlarında bir risk değerlendirmesini de içeren politika analizi ve danışmanlığı; şehir yönetiminin iyileştirilmesi; toplulaşma ve bölgesel gelişmenin yükseltilmesi, kentsel/kırsal alan bağlantılarının geliştirilmesi, ve şehirlerin fi nansmanı; (ii) kamu kurumlarının, şehir yönetimlerinin ve yurt içindeki fi nansman kuruluşlarının şehirlerin fi nansal kapasitelerini değerlendirme ve güçlendirme kapasitelerinin oluşturulması; (iii) şehir sürdürülebilirliğinin ve yaşanabilirliğinin izlenmesine yönelik küresel deneyimlerden yararlanılması; ve (iv) şehirlerde çevre ve enerji verimliliği yatırımlarına yönelik muhtemelen İller Bankası aracılığıyla yatırım fi nansmanı sağlanması. Sürdürülebilir Şehirler Programı zaman içinde gelişirken, başka faaliyet alanları ve mekanizmaları da dahil edilebilir. Banka ile birlikte, IFC fi nansal yönetim kapasitesinin oluşturulması ve proje hazırlık ve yönetim standartlarının iyileştirilmesi amacıyla belediye düzeyinde destek sağlayarak Sürdürülebilir Şehirler Programına katkıda bulunacaktır. IFC bunun için hem Avro hem de yerel para birim cinsiden doğrudan birinci derece krediler de dahil olmak üzere çok çeşitli ürünlerden yararlanarak, yerel bankalar aracılığıyla, kaynaklarını bir portföy yaklaşımı ve Avro cinsiden krediler için kur riskinden korunma yoluyla kanalize edebilir. IFC yetersiz hizmet alan belediyeler için fi nansmana erişim imkanlarını çoğaltmak amacıyla yerel bankalar ile işbirliği yapmayı planlamaktadır. Dünya Bankası ve IFC/Kamu-Özel Altyapı Danışmanlığı
28
Fonu, belediye düzeyinde fi nansal ve çevresel sürdürülebilirliğin ve kamu hizmetlerinin verimliliğinin arttırılabilmesi amacıyla Türkiye’nin merkezi hükümetine ve yerel yönetimlerine teknik yardım sağlamaya yönelik ortak bir girişim başlatmıştır. İstanbul’da sürdürülmekte olan afet riskini azaltma ve acil durum hazırlık programı bu kapsamda ayrıntılı bir değerlendirmeden geçirilecektir. Bu bilgilere dayalı olarak, Türkiye’nin afet riskini azaltma programının genişletilmesi konusu tartışılacaktır.
70. Dünya Bankası Grubu CPS dönemi boyunca seçilen kırsal kalkınma zorluklarının ele alınmasında yapılabilecek olası bir işbirliği imkanını Türk muhatapları ile birlikte araştırmayı planlamaktadır. Araştırılacak alanlar arasında şunlar yer almaktadır: kırsal rekabet gücünün güçlendirilmesine ve kırsal bölgelerden kentlere göçün yönetilmesine yönelik politikalar; tarımsal işletmelerin modernizasyonu da dahil olmak üzere yenilikçi kırsal yatırımların geliştirilmesine yönelik teknik yardım ve olası bir fi nansman; ve havza yönetimi, arazi birleştirme, yerel ekonomik kalkınma için sürdürülebilir turizm, ve tarım sektöründe iklim değişikliğine uyum gibi alanlarda teknik yardım. Devam etmekte olan diyalog ve analitik ve istişari çalışmalar esas alınarak, CPS İlerleme Raporunda 2014-15 MY CPS programına dahil edilebilecek ilave spesifi k faaliyetler tespit edilebilir.
Tablo 3: 2012-15 MY Dönemi için Öngörülen IBRD Finansman ProgramıMY12 MY13 MY14 MY15
Proje Adı MilyonABD$ Proje Adı Milyon
ABD$ Proje Adı MilyonABD$ Proje Adı Milyon
ABD$
Kalkınma Politikası Finansmanı (DPL)
Üçüncü Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü DPL
600Program Odaklı DPL Büyüme, Rekabet Gücü ve İstihdam
600 DPL (tbd) 350 0
DPL Ara Toplam 600 DPL Ara Toplam 600 DPL Ara Toplam 350 DPL Ara Toplam 0
Yatırım Finansmanı
Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Ek Finansmanı
500 Özel Sektör Enerji Verimliliği 200 Finansmana erişim alanı: KOBİ veya ihracatçılar
KOBİ’lerin Finansmana Erişimi (Gıda Güvenliği)
200 Eğitim/İstihdam alanları
Sağlık Projesi 200 Sürdürülebilir Şehirler/Afet/Su Havzası/Enerji alanları
Ödenek kararlaştırılacak 100
Yatırım Ara Toplam 500 Yatırım Ara Toplam 700 Yatırım Ara Toplam 700 Yatırım Ara Toplam 1,000
Toplam 1,100 Toplam 1,300 Toplam 1050 Toplam 1,000
Toplam zarf, milyon ABD$: 4,450Not: 2014-15 MY IBRD Finansman Programı gösterge niteliğinde olup CPS İlerleme Raporu zamanında kesinleştirilecektir
Ortak Bir İşbirliği Alanı: Türkiye’nin Deneyimlerinin, Sonuçlarının, Bilgi ve Kapasitesinin Paylaşılması
71. Türkiye’nin kalkınma başarısı ve bazı ekonomik ve sosyal reformları uluslararası alanda ilgi ve takdir kazanmıştır. Türkiye aynı zamanda uluslararası kalkınma işbirliğinin belirli unsurlarının genişletilmesi ve güçlendirilmesi ile de giderek daha fazla bir şekilde ilgilenmektedir. Türkiye ve Dünya Bankası birlikte Türkiye’nin deneyimlerini yurt dışında paylaşmanın yollarını araştırmaktadır. Özellikle ilgilenilen alanlar arasında sağlık sektörü reformu ve afet önleme ve risk azaltma çalışmaları yer almaktadır (bakınız Metin Kutusu 2). Dünya Bankası’nın kalkınma deneyimlerinin paylaşılmasındaki “katma değeri”, küresel ağının genişliği ve gücü ile birlikte önde gelen bir uluslararası kalkınma kuruluşu olarak ve uluslararası en iyi uygulamaların doğrulanmasında üstlendiği “dürüst aracı” rolü sayesinde sahip olduğu güvenilirliktir. İlk adım olarak Türkiye ile komşuları arasındaki ticaret ilişkilerinin araştırılması için çalışma başlatılmıştır.
29
Türkiye’den, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinden, ve Kafkaslar bölgesinden ekipler Türkiye’nin başarısının bölgesel ölçekte paylaşılmasında Dünya Bankası’nın sağlayabileceği destekler ile ilgili fırsatları belirlemişlerdir. Kullanılabilecek diğer Dünya Bankası araçları arasında; Dünya Bankası Enstitüsü’nden (WBI) sağlanabilecek destekler, Güney-Güney Deneyim Paylaşımı Vakıf Fonu (SSTF), Bilgi Platformları Girişimi ve Küresel Uzman Ekipleri bulunmaktadır.
Metin Kutusu 2: Türkiye’nin Deneyimlerini Paylaşmak —İki Başarı Hikayesi
Etkili Afet Riski Azaltımı ve Yönetimi: İstanbul Deneyimi İstanbul Valiliği 2005 yılında İstanbul’un olası depremlere hazırlanabilmesi için İstanbul Deprem Riski Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesini (ISMEP) başlatmıştır. Proje, önleyici yatırımlar (özellikle okulların ve hastanelerin depreme karşı güçlendirilmesi veya yeniden inşası) ve programlar (örneğin yaygın kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları) ile afet müdahale yatırımlarını (modern ekipman ve iletişim sistemleri donatılmış oldukça gelişmiş bir teknolojiye sahip afet yönetim merkezi) ve bina yönetmeliklerinin ve arazi kullanım planlarının daha iyi bir şekilde uygulanması –ve Türkiye’de bir ilk olarak kültürel miras niteliğindeki binaların sayısallaştırılmış bir envanterinin ve binaların depreme karşı güçlendirilmesine yönelik pilot projelerin hazırlanması- gibi destekleyici önlemleri bir araya getirmesi bakımından yenilikçi bir yaklaşıma öncülük etmiştir. Başlangıçta 550 milyon ABD$ tutarındaki bir IBRD kredisi ile desteklenen projeye, Uluslararası Finans Kuruluşları tarafından toplam 969,8 milyon Avro (yaklaşık 1,3 milyar ABD$) tutarında fi nansman sağlanmıştır. İstanbul Valiliği, Başbakanlık Afet Yönetim Başkanlığı’nın desteği ile ve İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) vasıtasıyla halihazırda deneyimlerini bölgedeki komşuları ve dünyanın diğer ülkeleri ile paylaşmaktadır ve CPS dönemi boyunca bu faaliyetleri yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye devam etmeyi planlamaktadır. Planlanan faaliyetler arasında, proje metodolojisinin, kılavuz ilkelerinin ve yayınlarının tanıtılması; eğitim modülleri, eğitim materyalleri veya eğitici eğitimleri yoluyla eğitim hizmetlerinin sağlanması; kamuoyu kampanya modellerinin oluşturulması; çalıştaylar, seminerler ve konferanslar; yerinde incelemeler; ve ihtiyaç değerlendirmelerine dayalı olarak özelleştirilmiş proje tasarım, uygulama ve yaygınlaştırma faaliyetleri yer almaktadır.
Sağlık Sektörü Reformu: Herkese Karşılanabilir Genel Sağlık Sigortası ve Kaliteli Sağlık Hizmetleri Sunulması 2003 yılından bu yana uygulanmakta olan Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) yoluyla Türkiye’nin sağlık sektörünün ve sağlık hizmetleri sisteminin dönüşümü birçok ülkenin dikkatini çekmiştir ve Türkiye bu anlamda bazı ülkeler ile işbirliği anlaşmaları yapmıştır. Sağlık Bakanlığı Stratejik Planının hedefl erinden birisi, başarılı deneyimini sistematik bir şekilde paylaşmak ve sağlık politikalarının ve sağlık hizmetleri sistemlerinin tasarımı ve uygulanması ile ilgili olarak diğer ülkeler ve ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile yapılan işbirliğini genişletmek ve güçlendirmektir. Spesifi k olarak, Sağlık Bakanlığı (i) uluslararası kuruluşlar ile olan projelerin sayısını ve kalitesini yükseltmeyi, (ii) yeni işbirliği anlaşmaları yapmayı, (iii) uluslararası kuruluşlar ile birlikte yapılan çalışmalarda kendi verimliliğini ve etkililiğini arttırmayı, (iv) üçüncü ülkelere yönelik projeler ve programlar uygulamayı, ve (v) çerçeve anlaşmalar kapsamında Türkiye’ye gelen yabancılara yönelik eğitim ve araştırma faaliyetleri gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Komşu ülkeler, Balkan, Orta Asya, Orta Doğu ülkeleri, Afganistan, Pakistan, Afrika ülkeleri ve ilgilenen diğer ülkeler potansiyel ortaklardır. Sağlık Bakanlığı’nın başarı hikayesini paylaşacağı bazı öncelikli alanlar arasında, sağlık sistemi analizi, eğitim programlarının geliştirilmesi, ve SDP ve spesifi k konular ile ilgili sunumların ve eğitim materyallerinin hazırlanması yer almaktadır.
31
2012-15 İşbirliği Stratejisinin Uygulanması
Programın Yönetilmesi
72. Analitik ve İstişari Çalışmalar (AAA) Türkiye ile Dünya Bankası arasındaki işbirliğinde merkezi bir öneme sahiptir ve daha da artması beklenmektedir —program odaklı çok yıllı çalışmalar; ‘ayrı’ tek yıllık çalışmalar; ve “tam zamanında” çalışmalar ile. Yeni CPS kapsamında, Ekonomik ve Sektörel Çalışmaların (ESW) ve teknik yardım faaliyetlerinin iki şekilde fi nanse edilmesi beklenmektedir. Dünya Bankası’nın çekirdek AAA çalışmaları devam edecek olmakla birlikte, Türkiye ve Dünya Bankası AAA programının maliyet paylaşımlı faaliyetler ile desteklenmesinin yollarını araştıracaktır. Türkiye-Dünya Bankası işbirliğinin bir unsuru olarak maliyet paylaşımının Hükümet’in ilave görevleri seçmesine, tasarlamasına ve uygulamasına olanak tanıması beklenmektedir.
73. Finansman çerçevesi 2012-15 MY CPS döneminde 4,45 milyar ABD$ düzeyinde bir fi nansman öngörmektedir. Kalkınma Politikası Finansmanı (DPL) politika danışmanlı ve desteği ile esnek fi nansmanı bir araya getirmesi bakımından kanıtlanmış bir geçmişe sahiptir ve önemli bir rol oynamaya devam etmesi beklenmektedir. Aynı zamanda, genel fi nansman zarfının bir parçasını oluşturan yatırım fi nansmanının oranının da yükselmesi beklenmektedir. Önceki CPS’ten çıkarılan dersleri yansıtan bir şekilde, IBRD fi nansmanının zamanlamasının ve bileşiminin esnek bir şekilde yönetilmesi ve böylelikle genel zarf içerisinde değişen küresel koşullara ve ülke önceliklerine cevap olarak fi nansman araçları ve çalışma alanları arasında çeşitlenen bir fi nansmana olanak tanıması beklenmektedir. Önümüzdeki CPS döneminde, Türkiye ve Dünya Bankası aynı zamanda Sonuca Odaklı Program gibi yeni yatırım fi nansmanı araçlarının kullanım imkanlarını araştırmayı istemektedir.
74. IFC Türkiye’deki programını maksimum kalkınma etkisi elde edilecek şekilde tasarlamayı amaçlamaktadır. IFC’nin yatırım hacminin artması beklenmemekle birlikte, stratejisi esnektir ve Dünya Bankası’nın orta gelirli ülkelere yönelik yaklaşımı ile tutarlıdır. IFC, rekabetçilik gündemi ve istihdam yaratma üzerinde odaklanan ülke ihtiyaçları doğrultusunda müdahale alanlarını, ürünlerini ve araçlarını uyarlamayı amaçlamaktadır. IFC ekonominin daha az hizmet alan segmentlerini hedefl eyerek Mikro, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji, belediyeler ve ülkenin daha yoksul bölgeleri gibi alanlarda fi nansman sağlamayı planlamaktadır. IFC, Güney-Güney yatırımlarını teşvik etmeyi ve Türk şirketlerinin bölgede ve dünyanın diğer bölgelerinde yatırım yapmasını desteklemeyi amaçlamaktadır.
75. Türkiye – Dünya Bankası Grubu işbirliği, Türkiye’nin kalkınma programının sadece küçük bir bölümünü kapsamaktadır. Dolayısıyla, Dünya Bankası Grubu fi nansmanı, Türkiye’nin toplam dış fi nansmanının sadece küçük bir oranını oluşturmaktadır23. Yeni CPS kapsamında, Dünya Bankası Grubu katkılarının temel olarak katalizör desteği şeklinde olması hedefl enmektedir. Doğrudan atıf imkansız olmamakla birlikte genellikle zorlayıcı olacaktır -ancak yine de Türkiye’nin Dünya Bankası hizmetlerine yönelik devam eden yüksek talebi bu katkının katma değeri için eksik ve dolaylı bir gösterge sunabilir. Bu değerlendirmede, fi nansal risk yönetimi ile ilgili hususlar ve bütçe sınırlamaları göz önüne alındığında, IBRD hizmetlerine olan talebin IBRD’nin sağlayabileceği yeni fi nansman ve bilgi hizmetlerinin düzeyini zaten aşmaya devam ettiği önemle dikkate alınmalıdır.
23 2008-11 MY döneminde ortalama olarak 1,9 milyar ABD$ yeni taahhüt miktarına ve 1,71 milyar ABD$ kullandırım miktarına ulaşan Dünya Bankası Grubu fi nansmanının ölçeği, Türkiye’nin 2010 itibariyle 321,4 milyar ABD$ olarak gerçekleşen toplam kamu borcuna göre oldukça küçüktür ve Türkiye’nin ortalama kamu dış borçlanmasının (2007-2010 arasında 8,43 milyar ABD$) yüzde 23’ünü ve 2007-2009 dönemindeki ortalama yıllık toplam gayrisafi dış borcunun (266 milyar ABD$) yüzde 1’den azını oluşturmuştur.
VI. UYGULAMA
32
Kredi Portföyü ve Bekleyen Kredi Yönetimi 76. IBRD’nin portföyünün yoğun ve stratejik odaklı olmaya devam etmesi beklenmektedir. Kredi portföyünü yoğunlaştırmaya ve odağını arttırmaya yönelik olarak yapılan çabalar sonucunda, daha az sayıda ancak daha büyük çaplı operasyonlar ortaya çıkmıştır. Ortalama yatırım kredisi büyüklüğü 2008 MY’da 245 milyon ABD$ iken, 2011 MY sonu itibariyle 339 milyon ABD$’na yükselmiştir. Ocak 2012 itibariyle, Türkiye portföyünde 14 adet proje bulunmakta ve net taahhüt miktarı 5,56 milyar ABD$’dır –2007 MY sonu itibariyle 24 proje bulunmaktaydı ve net taahhüt miktarı 5,67 milyar ABD$ idi. Hükümet ile birlikte yapılan uyumlu çabalar ve ortak portföy yönetimi sayesinde portföy kalitesi yükselmeye devam etmiştir. Uygulama sorunlarına yönelik takip edilen proaktif bir yaklaşım sayesinde, sorunlu proje sayısı önemli ölçüde düşmüştür – 2009 MY sonunda beş projeden 2012 MY ilk yarısı itibariyle bir projeye. Proje uygulamasında kaydedilen iyi ilerleme, 2011 MY sonu itibariyle yüzde 32’lik ve 2012 MY ilk yarısı itibariyle yüzde 20’lik bir kullandırım oranı olarak kendini göstermiştir.77. Gerçekleştirilecek bir satın alma gözden geçirmesi yoluyla, satın alma konusunda verimliliğin arttırılması ve ulusal ihale mevzuatı ile Dünya Bankası satın alma prosedürleri arasındaki farklılıklardan kaynaklanan zorlukların aşılması planlanmaktadır. Önerilen gözden geçirme, Banka’nın ulusal mevzuat kapsamındaki yasaklamaları Ocak 2011 Satın Alma Kılavuzlarında belirtilen çerçevede tanımasına yardımcı olacaktır ve ulusal kuralları anlamasını sağlayacaktır. Ulusal ihale mevzuatı, ulusal olarak yasaklı şirketler ile sadece ulusal rekabetçi ihalelere değil aynı zamanda uluslararası rekabetçi ihalelere de katılmasını yasakladığından dolayı, satın alma süreçlerinin itibar ve uygulama ile ilgili çözülmesi zor riskler yaratması tehlikesi söz konusudur. Planlanan Satın Alma Gözden Geçirmesinde bu konunun incelenmesi ve sistemik çözümlerin araştırılması beklenmektedir. Sağlık ve eğitim sektörlerinde gerçekleştirilebilecek sonuca dayalı potansiyel projeler göz önünde bulundurularak, Dünya Bankası Hükümet ile satın alma konusunda bir diyalog süreci başlatacak ve bu gibi operasyonlarda proje hazırlama ve uygulama için esas alınacak satın alma değerlendirmeleri gerçekleştirecektir.Kalkınma Ajansları ve Ortakları ile birlikte Çalışmak 78. Sivil toplum ile iyi ve geniş kapsamlı ilişkiler Türkiye-Dünya Bankası Grubu işbirliğinin önemli bir parçasını oluşturmaya devam etmektedir. Dünya Bankası, bir önceki CPS döneminde başlatılan ve sivil toplumun Sağlıkta Dönüşüm Projesi ve İSMEP gibi projelerin hazırlık ve uygulama aşamalarına katıldığı çalışmaları sürdürerek, ilişkilerini genişletmek ve derinleştirmek istemektedir. Dünya Bankası, Türkiye Yatırım Danışma Konseyi ve TBMM ile birlikte çalışarak ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) gibi sivil toplum kuruluşlarının katılımını sağlamanın yeni yöntemlerini geliştirerek birleştirici gücünü kullanmaya devam etmeyi amaçlamaktadır. Bu CPS’in geliştirilmesi sürecinde sivil toplum ile birlikte gerçekleştirilen istişarelerin de ötesinde, Dünya Bankası akademik kuruluşlar, düşünce kuruluşları, özel sektör dernekleri, işletmeler ve STK’lar ile olan ilişkilerin etkiliğini en üst düzeye çıkarmanın yollarını araştıracaktır. 79. Kalkınma ortakları ile güçlü ve iyi bir ilişkinin sürdürülmesi. Dünya Bankası IMF ile yakın bir şekilde çalışmaya devam ederek makroekonomik konularda ve daha geniş bağlamdaki çeşitli yapısal konularda uzmanlık birikimini paylaşacaktır.Ankara’da UNDP ve UNICEF ile yakın çalışma ilişkilerini devam ettirmeyi istemektedir. Türkiye, Dünya Bankası Grubu ve Avrupa Birliği, bir yandan çok tarafl ı ilişkilerini güçlendirirken, “Avrupa 2020” ile uyumlaşmayı daha da güçlendirmek için yakın bir işbirliği içerisinde çalışmaktadır. AB Komisyonu ile Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya’dan Sorumlu Başkan Yardımcılığı arasında düzenli toplantılar planlanmaktadır; bu toplantıların ilki AB İstihdam Genel Müdürlüğü ile Ekim 2010’da gerçekleştirilmiştir ve ikincisinin Mart 2012’de gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Üç tarafl ı kurumsal işbirliğinin yeni bir aşaması, enerji gibi önemli sektörlerde daha yakın operasyonel işbirliği için yeni fırsatlar sunabilir. Örneğin, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Avrupa Birliği Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yapılan bir çalışma sonucunda, Dünya Bankası’nın enerji ile ilgili teknik ve analitik yardımı için 2012 AB IPA fi nansmanı kapsamında yaklaşık 10 milyon Avro’luk bir fi nansman programlanmaktadır. Dünya Bankası Grubu ayrıca iki tarafl ı ortaklar ile ilişkileri geliştirmek de istemektedir – Dünya Bankası’nın özel sektör ekibi tarafından 2012 mali yılında İngiltere Dış İşleri Bakanlığı (FCO) ile idari prosedürlerin sadeleştirilmesi ile ilgili olarak yürütülen pilot proje esas alınarak. IFC, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası ve Kreditanstalt für Wiederaufbau Bankengruppe (Alman Kalkınma Bankası) gibi diğer uluslararası kredi kuruluşları ile yakın bir şekilde çalışmayı sürdürmek istemektedir.
33
80. Bu CPS ile hedefl enen sonuçlar ekonomik ve dış risklere tabidir. Artan küresel belirsizlikler ve Avrupa’da ve diğer gelişmiş ekonomilerde kötüleşen ekonomik büyüme ve istikrar beklentileri; Türk ihracatçılar için küresel talep, üretim artışı ve buna bağlı olarak mali performans, ve Türkiye’nin yatırımlarını fi nanse edecek uluslararası özel sermaye akışları bakımlarından aşağı yönlü riskler doğurmaktadır. En temel makroekonomik risk, sermaye akışlarının tersine dönmesidir; böyle bir durumda, cari açığın yüksek düzeyi ve fi nansmanın kısa vadeli bileşimi göz önüne alındığında, büyümede önemli bir yavaşlama yaşanabilir. Aynı zamanda küresel fi nansal sistemde daha fazla sistemik bozulma riski de mevcuttur ve bunun Türkiye ekonomisi üzerinde potansiyel olarak ciddi dalgalanma etkileri olabilir. Küresel ekonominin daha fazla bozulması gibi en ciddi riskleri azaltmanın anahtarı sağlam makroekonomik yönetimde–ve özellikle de cari açığın kontrol altına alınıp azaltılmasına yönelik önlemlerde- yatmaktadır. Orta vadede, üretkenliğin arttırılması, ihracatın genişletilip çeşitlendirilmesi, yurt içi tasarrufl arın arttırılması, enerji verimliliğinin arttırılması ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, Türkiye’nin dış fi nansmana olan bağımlılığını azaltmanın anahtarları olacaktır. 81. Dünya Bankası tarafından desteklenen programlar yoluyla azaltılmış olsa da, doğal afet riskleri hâlâ mevcuttur. Türkiye depremlere karşı özellikle hassas bir konumdadır ve ülkenin yüksek riskli bağlamı içerisinde, İstanbul Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde bulunması, yüksek nüfusu, ve ticari/ endüstriyel yoğunluğu sebebiyle depreme karşı en kırılgan şehirdir. En son Van’da yaşanan trajik depremin gösterdiği gibi, sismik aktivite ile ilgili risklere karşı hazırlıklı olmak ve bu riskleri azaltmak Türkiye’nin önündeki en önemli kalkınma zorluklarından birisidir ve Dünya Bankası Grubu ile Türk yetkililer yeni CPS döneminde de bu konudaki mevcut diyaloğu sürdürmeyi planlamaktadır.82. Uygulama Riskleri. Hükümet’in Dokuzuncu Kalkınma Planını destekleyen CPS’in uygulanması için reform programı üzerinde sosyal uzlaşıya ve kurumsal kapasiteye ihtiyaç duyulmaktadır. Reform programının birçok unsurunun karmaşıklığı ve sosyal etkileri, ilgili tüm tarafl ar arasında uzlaşı sağlanmasını gerektirmektedir. Bununla birlikte, bu süreçlerin uygulanmaması halinde reform uygulaması daha sorunlu olacaktır. Dünya Bankası tarafından desteklenen projelerin hazırlık ve uygulama aşamaları üzerinde ülkedeki muhataplar ile sistematik bir politika diyaloğu ve yapılacak analitik ve istişari çalışmalar ülkenin reform sürecini destekleyebilir. Özellikle izleme ve değerlendirme alanında olmak üzere kurumsal kapasite oluşturma, politika ve projelerin uygulamasını güçlendirir.
VII. RİSKLER
34
Tür
kiye
– D
ünya
Ban
kası
Gru
bu Ü
lke
İşbi
rliğ
i Str
atej
isi 2
012-
15 M
Y: S
onuç
Çer
çeve
si
Stra
teji
k Te
ma
1: R
ekab
et G
ücün
ün v
e İs
tihd
amın
Art
tırı
lmas
ıC
PS’in
Kat
kıda
Bul
undu
ğu Ü
lke
Kal
kınm
a So
nuçl
arı
CPS
Pro
gram
ının
Kil
omet
re T
aşla
rı v
e Ç
ıktı
ları
Dün
ya B
anka
sı G
rubu
Pro
gram
ı
Ülk
e D
üzey
inde
ki G
öste
rgel
er:
• 20
15 y
ılına
kad
ar o
rtal
a yü
zde
4,5’
lik e
kono
mik
büy
üme.
• 20
10 y
ılınd
a yü
zde
43 o
lan
istih
dam
ora
nını
n 20
15 y
ılınd
a yü
zde
45’e
yük
selti
lmes
i.•
İŞK
UR
’un
(Tür
kiye
İş K
urum
u) m
esle
ki e
ğitim
kur
ları
nın
kaps
amın
ın g
eniş
letil
mes
i ve
uyum
lulu
ğunu
n ar
ttır
ılmas
ı.•
2008
yılı
nda
2,44
ola
n “G
iriş
imci
liğin
Önü
ndek
i Eng
elle
r” O
ECD
Ürü
n Pa
zarı
Düz
enle
me
Gös
terg
esin
in d
üşür
ülm
esi.
• 20
10 y
ılınd
a yü
zde
43 o
lan
iş s
ektö
rünü
n ar
aştır
ma
ve g
eliş
tirm
e ha
rcam
alar
ında
ki p
ayın
ın y
ükse
ltilm
esi.
•
2010
yılı
nda
yüzd
e 23
ola
n K
OBİ
kre
dile
rini
n or
anın
ın a
rttır
ılmas
ı ve
2010
yılı
nda
GSY
H’n
in y
üzde
5,5
’i dü
zeyi
nde
olan
fi na
nsal
yat
ırım
cı ta
banı
büy
üklü
ğünü
n
(s
igor
tacı
lık v
arlık
ları
, yat
ırım
fonl
arı v
e öz
el e
mek
lilik
fonl
arı)
yüks
eltil
mes
i.So
nuç
1: M
akro
ekon
omik
ve
fi nan
sal
isti
krar
ın s
ürdü
rülm
esi v
e ih
raca
tın,
yur
t iç
i tas
arru
fl arı
n ve
dış
sal e
tkil
ere
karş
ı da
yanı
klıl
ığın
güç
lend
iril
mes
i: •
Büyü
me,
istih
dam
, rek
abet
güc
ü ve
ta
sarr
uf p
oliti
kala
rını
içer
en O
rta
Vad
eli
Prog
ram
ın u
ygul
anm
ası.
• 20
10 y
ılınd
a yü
zde
13,9
ola
n yu
rt iç
i ta
sarr
ufl a
rın
oran
ının
yük
selti
lmes
i.•
2010
yılı
nda
yüzd
e 29
,1 o
lan
(WBG
pe
rson
eli h
esap
lam
alar
ı) ta
rım
dış
ı is
tihda
mda
kay
ıt dı
şılık
ora
nını
n dü
şürü
lmes
i.K
amu
borc
u se
viye
leri
nin
düşü
rülm
eye
deva
m e
dilm
esi.
�
Tica
ret s
onuç
ları
ve
ticar
etin
önü
ndek
i kıs
ıtlar
ın
şirk
et d
üzey
inde
ki a
naliz
i de
dahi
l olm
ak ü
zere
, tic
aret
in re
kabe
t güc
ü ve
böl
gese
l tic
aret
in
ente
gras
yonu
ile
ilgili
AA
A’d
a be
lirle
nen
şeki
lde
polit
ika
seçe
nekl
erin
in g
eliş
tirilm
esi.
�
Serm
aye
Piya
sası
Kur
ulu
tara
fında
n ha
zırl
anm
akta
ol
an u
lusa
l fi n
ansa
l eği
tim s
trat
ejis
i bak
ımın
dan
hane
halk
ı fi n
ansa
l oku
ryaz
arlığ
ı ile
ilgi
li bi
r ka
rşıla
ştır
ma
anke
ti de
dah
il ol
mak
üze
re, H
üküm
et
ve D
ünya
Ban
kası
Gru
bu’n
un T
asar
rufl a
r ile
ilg
ili C
EM’d
e (2
011
MY
) bel
irtil
en ş
ekild
e yu
rt iç
i ta
sarr
ufl a
rın
artt
ırılm
asın
a yö
nelik
pol
itika
lar i
le
ilgili
gör
üşm
eler
in s
ürdü
rmes
i ve
uygu
lam
ası.
�
Kam
u ha
rcam
alar
ının
ver
imlil
iğin
i art
tırm
aya
yöne
lik p
oliti
ka s
eçen
ekle
rini
n ge
liştir
ilmes
i.
Gös
terg
e Fi
nans
man
:•
Prog
ram
Oda
klı K
alkı
nma
Polit
ikas
ı Kre
disi
- B
üyüm
e, R
ekab
et
Güc
ü ve
İstih
dam
(13
MY
)•
Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si –
dah
a so
nra
belir
lene
cek
(201
4 M
Y)
Dev
am E
den
ve G
öste
rge
AA
A Ç
alış
mal
arı:
• ES
W P
rogr
am O
dakl
ı Kam
u H
arca
ma
ve M
ali Y
önet
im 4
–
Gen
el K
amu
Har
cam
a G
özde
n G
eçir
mes
i (20
12 M
Y)
• ES
W T
icar
et il
e ilg
ili Ü
lke
Ekon
omik
Mem
oran
dum
u 1
& 2
(201
2 M
Y v
e 20
13 M
Y)
• ES
W Y
eni Ü
lke
Ekon
omik
Mem
oran
dum
u (d
aha
sonr
a be
lirle
nece
k) (2
013
MY
)•
Fina
nsal
Oku
ryaz
arlık
Tek
nik
Yar
dım
ı (Ta
sarr
uf il
e ilg
ili
Prog
ram
Oda
klı Ü
lke
Ekon
omik
Mem
oran
dum
unun
dev
amı
nite
liğin
de) (
2012
MY
)•
B
ölge
sel A
AA
: Tür
kiye
, Kaf
kasl
ar v
e M
aşre
k Bö
lges
inde
Böl
gese
l
T
icar
et –
Eko
nom
ik E
nteg
rasy
on (2
013
MY
)So
nuç
2: Ö
zell
ikle
kad
ınla
r ve
genç
ler i
çin
olm
ak ü
zere
isti
hdam
ın a
rttı
rılm
ası v
e ka
yıt d
ışı i
stih
dam
ın a
zalt
ılm
ası:
• 20
11 y
ılınd
a yü
zde
21 o
lan,
İŞK
UR
m
esle
ki e
ğitim
kur
slar
ında
eği
tim d
üzey
i lis
enin
altı
nda
olan
gen
çler
in v
e ka
dınl
arın
or
anın
ın y
ükse
ltilm
esi.
• 20
08 y
ılınd
a yü
zde
3,46
ola
n Tü
rkiy
e’ni
n İs
tihda
m K
orum
a M
evzu
atı E
ndek
si
puan
ının
düş
ürül
mes
i.•
IFC
’nin
reel
sek
tör p
ortf
öy ş
irke
tleri
nin
yakl
aşık
70.
000
kişi
lik is
tihda
m s
ağla
mas
ı.
�
Ulu
sal İ
stih
dam
Str
atej
isin
in u
ygul
anm
asın
a de
stek
sa
ğlan
mas
ı ve
bu k
apsa
mda
: (i)
önce
den
fi nan
se
edile
n kı
dem
tazm
inat
ı hes
apla
rını
n uy
gula
may
a ko
nulm
ası y
önün
de il
erle
me
kayd
edilm
esi;
(ii)
işsi
zlik
sig
orta
sını
n ka
psam
a or
anın
ın a
rttır
ılmas
ı; (ii
i) ya
rı z
aman
lı, s
abit
süre
li ve
geç
ici i
şler
in
önün
deki
cay
dırı
cı e
tken
leri
n az
altıl
mas
ı.�
Be
ceri
sev
iyes
i düş
ük g
ençl
ere
ve k
adın
lara
yö
nelik
istih
dam
akt
ivas
yon
prog
ram
ları
nın
mal
iyet
etk
ililiğ
inin
art
tırılm
asın
a yö
nelik
pol
itika
se
çene
kler
inin
gel
iştir
ilmes
i.�
Be
ceri
sev
iyes
i düş
ük g
ençl
ere
ve k
adın
lara
yö
nelik
istih
dam
akt
ivas
yon
prog
ram
ları
nın
yayg
ınla
ştır
ılmas
ı.�
K
ayıt
dışı
lığı a
zaltm
ak iç
in, d
enet
imin
ko
ordi
nasy
onun
u iy
ileşt
irm
eye
yöne
lik ö
nlem
leri
de
içer
en y
eni K
ayıt
Dış
ılık
Eyle
m P
lanı
nın
uygu
lanm
ası.
Dev
am E
den
Fina
nsm
an:
• TF
SIE
F (E
tki D
eğer
lend
irm
e iç
in İs
pany
ol V
akıf
Fonu
): M
esle
ki
Eğiti
m P
rogr
amla
rını
n Et
ki D
eğer
lend
irm
esi (
2010
MY
)G
öste
rge
Fina
nsm
an:
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si -
Büyü
me,
Rek
abet
G
ücü
ve İs
tihda
m (2
013
MY
)•
Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si –
dah
a so
nra
belir
lene
cek
(201
4 M
Y)
• Eğ
itim
/İst
ihda
m A
lanl
arı (
2014
-15
MY
) •
IFC
Ree
l sek
tör v
e fi n
ansa
l sek
tör y
atır
ımla
rı
Dev
am E
den
ve G
öste
rge
AA
A Ç
alış
mal
arı:
• ES
W P
rogr
am O
dakl
ı İst
ihda
m Ç
alış
mas
ı 1: İ
ş D
öngü
sü Y
oluy
la
İşgü
cü P
iyas
alar
ının
Yön
etilm
esi (
2013
MY
)•
ESW
Pro
gram
Oda
klı İ
stih
dam
Çal
ışm
ası 2
: Bec
eri S
eviy
esi
Düş
ük G
ençl
erin
ve
Kad
ınla
rın
Akt
ivas
yonu
(201
3 M
Y)
• ES
W P
rogr
am O
dakl
ı İst
ihda
m Ç
alış
mas
ı 3: İ
şgüc
ü H
arek
etlil
iği
(201
4 M
Y)
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Beş
eri G
eliş
im T
ekni
k Y
ardı
mı 1
& 2
(201
2 M
Y
ve 2
013
MY
)•
Türk
iye
İş K
urum
u’nu
n (İ
ŞKU
R) M
esle
ki E
ğitim
Pro
gram
ları
nın
Etki
Değ
erle
ndir
mes
i (20
12 M
Y)
• M
esle
ki E
ğitim
e IF
C D
este
ği
Ek 1
35
Stra
tejik
Tem
a 1:
Rek
abet
Güc
ünün
ve
İsti
hdam
ın A
rttı
rılm
ası
CPS
’in K
atkı
da B
ulun
duğu
Ülk
e K
alkı
nma
Sonu
çlar
ıC
PS P
rogr
amın
ın K
ilom
etre
Taş
ları
ve
Çık
tılar
ıD
ünya
Ban
kası
Gru
bu P
rogr
amı
Sonu
ç 3
: Ya
tırım
ve
iş o
rtam
ının
iy
ileşt
irilm
esi;
fi nan
sman
a er
işim
in
deri
nleş
tirilm
esi v
e ge
nişl
etilm
esi:
(a) Y
atır
ım v
e iş
ort
amın
ın iy
ileşt
irilm
esi:
• İm
alat
sek
törü
ndek
i bir
şir
ketin
bir
iş
letm
e ru
hsat
ı alm
ası i
çin
geçe
n gü
n sa
yısı
nın
62’d
en d
üşür
ülm
esi (
2010
ICA
). •
İş Y
apm
a K
olay
lığı r
apor
unda
Yat
ırım
cı
Kor
uma
Güc
ü En
deks
inde
ki 5
,7 o
lan
puan
ın y
ükse
ltilm
esi (
2012
Rap
oru)
.
(b) F
inan
sman
a er
işim
in iy
ileşt
irilm
esi:
• IBR
D fi
nans
man
ında
n ya
rarl
anan
şi
rket
leri
n ih
raca
t art
ışın
ın s
ektö
rdek
i ih
raca
t art
ışın
a gö
re s
ıfırd
an b
üyük
olm
ası.
• IBR
D fi
nans
man
ında
n ya
rarl
anan
K
OBİ
’leri
n sa
tış a
rtış
ının
enfl
asy
ona
göre
dü
zelti
lmiş
hal
inin
sıfı
rdan
büy
ük o
lmas
ı. • I
BRD
fi na
nsm
anın
dan
yara
rlan
an
fi nan
sal k
urul
uşla
r içi
n ga
yris
afi t
akip
teki
kr
edi o
ranı
nın
bank
acılı
k se
ktör
ünün
or
tala
mas
ını g
eçm
emes
i (20
01 s
onu
itiba
riyl
e yü
zde
2,7,
BD
DK
).• I
FC y
erel
fi na
nsal
ara
cıla
r yol
uyla
yak
laşı
k 10
0.00
0 K
OBİ
müş
teri
sine
ve
120.
000
çiftç
iye
fi nan
sman
sağ
lana
cağı
nı ta
hmin
et
mek
tedi
r.
(a)
Yatır
ım v
e iş o
rtam
ı:�
“Te
k du
rak
ofi s
ler”
yol
uyla
sad
eleş
tirilm
iş ru
hsat
id
ares
inin
uyg
ulam
aya
konu
lmas
ı �
Ulu
sal r
ekab
et p
oliti
ka ç
erçe
vesi
nin
fonk
siyo
nel
ince
lem
esin
in ta
mam
lanm
ası.
� K
amu
araş
tırm
alar
ının
tica
rile
ştir
ilmes
ine
ve
özel
ara
ştır
mal
ara
yöne
lik te
şvik
leri
n ye
nide
n de
ngel
enm
esin
e yö
nelik
bir
yas
al ç
erçe
ve iç
in p
oliti
ka
seçe
nekl
erin
in g
eliş
tirilm
esi.
� G
elec
ekte
ki p
oliti
kala
r içi
n bi
lgi g
irdi
si s
ağla
mak
üz
ere
özel
sekt
örün
önü
ndek
i zor
lukl
arın
ve
fırsa
tları
n bö
lges
el b
oyut
ları
nın
tesp
it ed
ilmes
i
(b)
Fina
nsm
ana
erişi
m
� B
anka
cılık
Düz
enle
me
ve D
enet
lem
e K
urum
u’nu
n pi
yasa
risk
leri
ni iz
lem
e ka
pasi
tesi
nin
geliş
tirilm
esi
� F
inan
sal a
racı
ları
n da
ha u
zun
vade
pro
fi lin
e sa
hip
yatır
ım p
roje
leri
ni d
eğer
lend
irm
e ka
pasi
tesi
nin
geliş
tirilm
esi
� Ö
zel m
enku
l kıy
met
lere
yön
elik
yat
ırım
cı ta
banı
nın
geliş
tirilm
esin
e yö
nelik
pol
itika
eyl
emle
rini
n ka
bul
edilm
esi /
uyg
ulan
may
a ba
şlan
mas
ı
Dev
am E
den
Fina
nsm
an:
• K
OBİ
’ler i
çin
Fina
nsm
ana
Eriş
im P
roje
si –
I (2
006
MY)
• D
ördü
ncü
İhra
cat F
inan
sman
ı Ara
cılık
Kre
disi
(EFI
L IV
) (20
08
MY)
• K
OBİ
’ler i
çin
Fina
nsm
ana
Eriş
im P
roje
si –
II (2
010
MY)
• M
IGA
Fin
ansa
l sek
tör p
roje
sine
gar
anti
sağl
anm
ası
G
öste
rge
Fina
nsm
an:
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si -
Büyü
me,
Rek
abet
G
ücü
ve İs
tihda
m (2
013
MY)
• K
alkı
nma
Polit
ikas
ı Kre
disi
– d
aha
sonr
a be
lirle
nece
k (2
014
MY)
• K
OBİ
’leri
n Fi
nans
man
a Er
işim
i (G
ıda
Güv
enliğ
i) (2
013
MY)
• Fi
nans
man
a Er
işim
Ala
nı: K
OBİ
’ler v
eya
İhra
catç
ılar (
2014
-15
MY)
• IF
C E
nerji
sek
törü
ndek
i yat
ırım
ları
•
IFC
Kır
sal a
lanl
arda
ki y
atır
ımla
rın
fi nan
sman
ı •
IFC
Şir
ket t
ahvi
lleri
piy
asas
ının
gel
iştir
ilmes
i •
IFC
Sek
üriti
zasy
on y
apıs
ının
kul
lanı
mı
• IF
C T
arım
sal i
şlet
mel
ere
ve y
enile
nebi
lir e
nerji
pro
jele
rine
ku
lland
ırılm
ak ü
zere
ban
kacı
lık s
ektö
rüne
uzu
n va
deli
fi nan
sman
sağ
lanm
ası
• IF
C G
üney
-Gün
ey p
roje
leri
ne d
este
k •
IFC
Kıs
a va
deli
fi nan
sman
ve
ticar
et
• IF
C F
inan
sal a
racı
lar y
oluy
la K
OBİ
’lere
fi na
nsm
an d
este
ği
• IF
C S
iste
mik
ban
kacı
lık s
ektö
rü ri
skin
i aza
ltmay
a yö
nelik
öz
serm
aye
yatır
ımla
rı
• IF
C S
iste
mik
açı
dan
önem
li ba
tılı b
anka
ları
n Tü
rkiy
e’de
ki b
ağlı
orta
klık
ları
na d
este
k D
evam
Ede
n ve
Gös
terg
e A
AA
Çal
ışm
alar
ı:•
Tekn
ik Y
ardı
m –
Böl
gese
l Yat
ırım
Ort
amı D
eğer
lend
irm
eler
ini
içer
en “
Yatır
ım O
rtam
ı ve
Reka
betç
ilik”
(201
2 M
Y)•
Tekn
ik Y
ardı
m –
Fin
ansa
l Sek
törü
n G
eliş
tirilm
esi (
FY12
)•
WBI
Ort
ak M
ENA
/EC
A/W
BI b
ilgi p
ayla
şım
gir
işim
i: ‘T
ekno
loji
Edin
imi,
Yeni
likçi
lik v
e G
iriş
imci
lik N
asıl
Sağl
anır
?’
Ek 1
36Ek
1
Stra
tejik
Tem
a 2:
Eşi
tliğ
in v
e K
amu
Hiz
met
leri
nin
İyile
ştir
ilmes
iC
PS’in
Kat
kıda
Bul
undu
ğu Ü
lke
Kal
kınm
a So
nuçl
arı
CPS
Pro
gram
ının
Kilo
met
re T
aşla
rı v
e Ç
ıktıl
arı
Dün
ya B
anka
sı G
rubu
Pro
gram
ı
Ülk
e D
üzey
inde
ki G
öste
rgel
er:
• 20
11 y
ılınd
a yü
zde
30 o
lan
okul
önc
esi e
ğitim
de o
kulla
şma
oran
ının
201
4 yı
lında
yüz
de 7
0’e
yüks
eltil
mes
i • S
osya
l Güv
enlik
Kur
umu’
nun
ilaç
harc
amal
arın
ın to
plam
daki
pay
ının
201
0 yı
lında
ki y
üzde
41,
6 dü
zeyi
nden
201
4 yı
lında
yüz
de 3
7,5’
e dü
şürü
lmes
i yol
uyla
sağ
lıkta
kay
nak
dağı
lımın
ın iy
ileşt
irilm
esi
• Sağ
lık B
akan
lığı’n
ın 2
015
yılın
a ka
dar y
enid
en y
apıla
ndır
ılara
k sa
dece
sağ
lık s
ektö
ründ
e lid
erlik
fonk
siyo
nlar
ı üze
rind
e od
akla
nmas
ı.•
Yüzd
e 27
,6 o
lan
kadı
nlar
ın iş
gücü
ne k
atılı
m o
ranı
nın
(TÜ
İK, 2
010)
yük
selti
lmes
i.•
Ort
aöğr
etim
deki
oku
llaşm
a or
anın
daki
6 p
uanl
ık c
insi
yet f
arkı
nın
(201
0 iti
bari
yle)
öne
mli
ölçü
de a
zaltı
lmas
ı.So
nuç
4: E
rken
çoc
uklu
k eğ
itim
inin
(EÇ
E)
kalit
esin
in v
e ka
psam
ının
art
tırılm
ası:
• G
öste
rge
proj
e ta
sarı
mın
a da
yalı
olar
ak
belir
lene
cek.
�
ESW
’nin
sağ
laya
cağı
bilg
iler ı
şığı
nda
erke
n ço
cukl
uk
eğiti
min
in y
aygı
nlaş
tırılm
asın
a ve
iyile
ştir
ilmes
ine
yöne
lik b
ir p
rogr
amın
gel
iştir
ilmes
i. �
Er
ken
çocu
kluk
eği
timi i
çin,
açı
k eğ
itim
sta
ndar
tları
ve
bu
stan
dart
ları
n iz
lenm
esin
e ve
uyg
ulan
mas
ına
yöne
lik m
ekan
izm
alar
ı içe
ren
kalit
e gü
venc
esi
sist
emin
in u
ygul
amay
a ko
nulm
ası.
�
Kay
nakl
arın
dez
avan
tajlı
çoc
ukla
ra v
e er
ken
çocu
kluk
eği
timi k
ayıt
oran
ları
nın
düşü
k ol
duğu
ill
ere
yönl
endi
rilm
esin
e yö
nelik
mek
aniz
mal
arın
uy
gula
may
a ko
nulm
ası.
Gös
terg
e Fi
nans
man
:•
Eğiti
m/İ
stih
dam
Ala
nlar
ı (20
14-1
5 M
Y)
Dev
am E
den
ve G
öste
rge
AA
A Ç
alış
mal
arı:
• ES
W P
rogr
am O
dakl
ı Eği
tim Ç
alış
mas
ı: Fi
nans
man
ve
Hes
ap
Ver
ebili
rlik
1&
2 (2
012
MY
ve 2
013
MY)
Sonu
ç 5:
Dah
a et
kili
ve fi
nans
al a
çıda
n sü
rdür
üleb
ilir b
ir s
ağlık
sis
tem
i; ba
şka
ülke
ler T
ürki
ye’n
in b
aşar
ılı
dene
yim
leri
nden
der
sler
çık
arm
ak
iste
dikl
erin
i ifa
de e
tmiş
lerd
ir:
• Sa
ğlık
Bak
anlığ
ı’nın
201
5 yı
lına
kada
r ye
nide
n ya
pıla
ndır
ılara
k sa
dece
sağ
lık
sekt
örün
de li
derl
ik fo
nksi
yonl
arı ü
zeri
nde
odak
lanm
ası.
• Tü
m k
amu
hast
anel
erin
in k
amu
hast
ane
birl
ikle
ri o
lara
k te
şkila
tland
ırılm
ası v
e gl
obal
büt
çede
n pe
rfor
man
s söz
leşm
eler
ine
göre
öde
me
yapı
lmas
ı.
�
Sağl
ık B
akan
lığı’n
ın li
derl
ik fo
nksi
yonl
arın
ı yer
ine
getir
me
kapa
site
sini
n ar
ttırı
lmas
ı. �
Bi
r yan
dan
mal
iyet
leri
kon
trol
altı
na a
lırke
n ay
nı
zam
anda
kal
iteli
sağl
ık h
izm
etle
rini
n su
nulm
asın
ı sa
ğlay
acak
pol
itika
seç
enek
leri
nin
geliş
tirilm
esi/
kabu
lü. S
eçen
ekle
r ara
sınd
a şu
nlar
yer
ala
bilir
: (i)
Sosy
al G
üven
lik K
urum
u’nu
n sa
ğlık
har
cam
alar
ı ka
tego
rile
rind
e gl
obal
har
cam
a ta
vanl
arın
ın
belir
lenm
esin
e yö
nelik
mek
aniz
mal
arın
revi
zyon
u;
(ii) t
üm S
B ha
stan
eler
inde
yat
aklı
ve a
yakt
a ha
sta
hizm
etle
ri iç
in ta
nıya
iliş
kin
grup
(DRG
) öde
mel
eri;
(iii)
ilaç
harc
amal
arın
ın a
zaltı
lmas
ı ve
ilaçl
arın
ra
syon
el k
ulla
nım
ının
teşv
ik e
dilm
esi;
ve (i
v) a
ile
heki
mle
ri a
rası
nda
önle
yici
müd
ahal
eler
ile
ilişk
ili
teşv
ikle
rin
kade
mel
i ola
rak
uygu
lam
aya
konu
lmas
ı. �
Tü
rkiy
e’ni
n sa
ğlık
refo
rmun
daki
den
eyim
leri
nin
bölg
edek
i ve
düny
adak
i baş
ka ü
lkel
er il
e pa
ylaş
ılmas
ı – H
üküm
et il
e gö
rüşü
lüyo
r.
Dev
am E
den
Fina
nsm
an:
• Sa
ğlık
ta D
önüş
üm v
e So
syal
Güv
enlik
Ref
orm
Pro
jesi
APL
2
(200
9 M
Y)•
TF G
PF (Y
önet
işim
Ort
aklık
Fon
u): S
ağlık
ta D
önüş
üm v
e So
syal
G
üven
lik R
efor
mu
(200
9 M
Y)•
TF ID
F (K
urum
sal G
eliş
im F
onu)
: Tek
Sağ
lık S
trat
ejis
i Pla
nlam
ası
ve E
kono
mik
Ana
lizi İ
çin
Kur
umsa
l Kap
asite
Güç
lend
irm
e (2
011
MY)
Gös
terg
e Fi
nans
man
:•
Sağl
ık P
roje
si (2
013
MY)
•
IFC
Sağ
lık ş
irke
tleri
ne d
este
k D
evam
Ede
n ve
Gös
terg
e A
AA
Çal
ışm
alar
ı: •
ESW
Pro
gram
Oda
klı S
ağlık
Çal
ışm
ası:
Aile
Hek
imliğ
i (20
12 M
Y)
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Sağ
lık Ç
alış
mas
ı: İla
ç (2
013
MY)
• W
BI fa
aliy
etle
ri
37Ek
1
Stra
tejik
Tem
a 2:
Eşi
tliğ
in v
e K
amu
Hiz
met
leri
nin
İyile
ştir
ilmes
iC
PS’in
Kat
kıda
Bul
undu
ğu Ü
lke
Kal
kınm
a So
nuçl
arı
CPS
Pro
gram
ının
Kilo
met
re T
aşla
rı v
e Ç
ıktıl
arı
Dün
ya B
anka
sı G
rubu
Pro
gram
ı
Sonu
ç 6:
Fır
sat E
şitli
ği d
oğru
ltusu
nda
ilerl
eme
kayd
edilm
esi:
• 20
15 s
onun
a ka
dar e
n az
20
şirk
ete
yeni
Fır
sat E
şitli
ği S
ertifi
kas
ı ver
ilmes
i. Ba
şlan
gıç
düze
yi: 2
011
yılı
itiba
riyl
e sı
fır.
• K
adın
ları
n sa
hibi
old
uğu
ilave
900
küç
ük
ve o
rta
büyü
klük
teki
işle
tmey
e gö
re
fi nan
sal d
este
ğin
ayar
lanm
ası.
• IF
C ta
rafın
dan
fi nan
sman
sağ
lana
n K
OBİ
’ler y
oluy
la k
adın
lara
ait
900
KO
Bİ’n
in d
este
klen
mes
i ile
kad
ınla
rın
işgü
cüne
kat
ılım
ının
art
tırılm
ası.
�
İşye
rind
e Fı
rsat
Eşi
tliği
ni te
şvik
etm
eye
yöne
lik
cins
iyet
ser
tifi k
alan
dırm
a pr
ogra
mın
ın g
eliş
tirile
rek
Tem
muz
201
2’ye
kad
ar 1
1 şi
rket
te u
ygul
anm
ası.
�
Aşa
ğıda
ki y
olla
rla
kadı
nlar
ın k
ayıtl
ı ist
ihda
mın
ı ar
ttırm
aya
yöne
lik p
oliti
ka s
eçen
ekle
rini
n ge
liştir
ilmes
i (i)
esne
k sö
zleş
mel
er; (
ii) is
tihda
m
aktiv
asyo
n pr
ogra
mla
rı; v
e (ii
i) ço
cuk
bakı
m
hizm
etle
rine
eri
şim
.�
Ya
tırım
ort
amın
da k
adın
ları
n ön
ünde
ki e
ngel
leri
n te
spit
edilm
esi.
Gös
terg
e Fi
nans
man
:•
IFC
Cin
siye
t fi n
ansm
anı
Dev
am E
den
ve G
öste
rge
AA
A Ç
alış
mal
arı:
• ES
W P
rogr
am O
dakl
ı İst
ihda
m Ç
alış
mas
ı 2: B
ecer
i Sev
iyes
i D
üşük
Gen
çler
in v
e K
adın
ları
n A
ktiv
asyo
nu (2
013
MY)
• Te
knik
Yar
dım
–Ö
zel S
ektö
rde
Fırs
at E
şitli
ği 1
&2
(201
2 M
Y ve
20
13 M
Y)•
Türk
iye
İş K
urum
u’nu
n (İŞ
KU
R) M
esle
ki E
ğitim
Pr
ogra
mla
rını
n Et
ki D
eğer
lend
irm
esi (
2012
MY)
Sonu
ç 7
: Kam
u hi
zmet
leri
nin
ve
yöne
tişim
in iy
ileşt
irilm
esi:
• Eğ
itim
in fi
nans
man
ı, öğ
retm
en
polit
ikal
arı,
okul
öze
rkliğ
i ve
hesa
p ve
rebi
lirliğ
i ala
nlar
ında
Tür
kiye
’nin
, Eğ
itim
Son
uçla
rı iç
in S
iste
m
Değ
erle
ndir
me
ve K
arşı
laşt
ırm
a (S
ABE
R)
sonu
çlar
ı ile
ölç
ülen
dur
umun
un d
iğer
ül
kele
re g
öre
iyile
şmes
i. Ba
şlan
gıç
duru
mu
2012
’de
belir
lene
cekt
ir.
• 201
0 PE
FA p
uanl
arı g
ibi i
ncel
enm
eler
e da
yalı
olar
ak b
ütçe
nin,
şef
fafl ı
ğın
ve
hesa
p ve
rebi
lirliğ
in a
rtm
ası.
• V
atan
daş
Kar
nesi
ne d
ayal
ı ola
rak
kam
u ku
rum
ları
ara
sınd
a da
ha fa
zla
puan
al
mak
için
güç
lü b
ir re
kabe
t olu
şmas
ı. Ba
şlan
gıç
duru
mu:
1 p
ilot b
eled
iye
(Man
isa)
. Hed
ef: 6
bel
ediy
e.
• KİT
’lerd
e yö
netiş
imin
iyile
ştir
ilmes
i iç
in y
eni b
ir K
İT ç
erçe
ve m
evzu
atın
ın
hazı
rlan
mas
ı.
�
Kam
u ku
rum
ları
nda
fi nan
sal y
önet
im v
e yö
netiş
imin
iyile
ştir
ilmes
i am
acıy
la a
şağı
daki
ler
üzer
inde
oda
klan
an p
oliti
ka s
eçen
ekle
rini
n ge
liştir
ilmes
i:
• Eğ
itim
: (i)
nesn
el v
e şe
ffaf b
ir e
ğitim
fi na
nsm
an
sist
emin
in g
eliş
tirilm
esi (
ii) o
kulla
rın
mal
i öz
erkl
iğin
in a
rttır
ılmas
ı; ve
(iii)
eği
tim s
iste
min
in
tüm
düz
eyle
rind
e he
sap
vere
bilir
liğin
art
tırılm
ası.
• Ye
rel y
önet
imle
rin
fi nan
sal y
önet
im y
apıs
ı ve
mal
i du
rum
u.•
Kam
u ik
tisad
i teş
ebbü
sler
inde
yön
etiş
im.
• U
laşt
ırm
a se
ktör
ü ha
rcam
alar
ı. �
V
atan
daş
Kar
nesi
form
atın
ın h
azır
lanm
ası v
e M
anis
a Be
ledi
yesi
nin
2012
ank
etin
i ken
disi
nin
fi nan
se e
tmes
i.�
O
kul G
eliş
tirm
e Pr
ogra
mı (
OG
P) k
apsa
mın
da
Haz
iran
201
2’ye
kad
ar 3
.500
dez
avan
tajlı
oku
la y
eni
hibe
leri
n sa
ğlan
mas
ı.
Dev
am E
den
Fina
nsm
an:
• O
rta
Öğr
etim
Pro
jesi
(200
5 M
Y)•
TF G
PF (Y
önet
işim
Ort
aklık
Fon
u): Y
eni K
amu
Mal
i Yön
etim
Ç
erçe
vesi
nde
TBM
M v
e TB
MM
Büt
çe K
omis
yonu
için
Kap
asite
O
luşt
urm
a (2
009
MY)
• TF
IDF
(Kur
umsa
l Gel
işim
Fon
u): İ
ç D
enet
im iç
in K
apas
ite
Olu
ştur
ma
• TF
SA
FE (H
esap
Ver
ebili
rliğ
in v
e İti
bari
Ort
amın
G
üçle
ndir
ilmes
i): S
ayış
tay’
ın Ü
st D
enet
im F
onks
iyon
unun
G
eliş
tirilm
esi
Gös
terg
e Fi
nans
man
:•
IFC
Ula
ştır
ma
lojis
tiği y
atır
ımla
rı
• IF
C B
eled
iyel
erin
fi na
nsm
anı
Dev
am E
den
ve G
öste
rge
AA
A Ç
alış
mal
arı:
• ES
W P
rogr
am O
dakl
ı Kam
u H
arca
ma
ve M
ali Y
önet
im
Çal
ışm
ası 3
– K
amu
Ula
ştır
ma
Har
cam
alar
ı Göz
den
Geç
irm
esi
(201
2 M
Y)•
ESW
Pro
gram
Oda
klı K
amu
Har
cam
a ve
Mal
i Yön
etim
Ç
alış
mas
ı 4 –
Gen
el K
amu
Har
cam
alar
ı (20
12 M
Y)•
ESW
Pro
gram
Oda
klı E
ğitim
Çal
ışm
ası:
Fina
nsm
an v
e H
esap
V
ereb
ilirl
ik 1
&2
(201
2 M
Y ve
201
3 M
Y)•
ESW
Pro
gram
Oda
klı K
amu
Har
cam
a ve
Mal
i Yön
etim
Ç
alış
mas
ı 4 –
dev
amı (
2013
MY)
• Te
knik
Yar
dım
- K
İT’le
rde
Yöne
tişim
(201
2 M
Y)
38Ek
1
Stra
tejik
Tem
a 3:
Sür
dürü
lebi
lir K
alkı
nman
ın D
erin
leşt
irilm
esi
CPS
’in K
atkı
da B
ulun
duğu
Ülk
e K
alkı
nma
Sonu
çlar
ıC
PS P
rogr
amın
ın K
ilom
etre
Taş
ları
ve
Çık
tılar
ıD
ünya
Ban
kası
Gru
bu P
rogr
amı
Ülk
e D
üzey
inde
ki G
öste
rgel
er:
• 20
11 U
lusa
l İkl
im D
eğiş
ikliğ
i Eyl
em P
lanı
nın
uygu
lanm
ası.
• U
ygul
anan
ve
plan
lana
n po
litik
a ve
önl
emle
r son
ucun
da b
irin
cil e
nerji
yoğ
unlu
ğunu
202
3 yı
lına
kada
r 201
1 yı
lına
göre
yüz
de 2
0 az
alta
rak
ener
ji ve
rim
liliğ
inin
art
tırılm
ası h
edefi
doğ
rultu
sund
a ile
rlem
e ka
yded
ilmes
i.•
2013
yılı
ndan
önc
e on
ayla
naca
k Su
Kan
unu
kaps
amın
da s
u ka
ynak
ları
yön
etim
inin
iyile
ştir
ilmes
i yol
uyla
iklim
değ
işik
liğin
e uy
umun
iyile
ştir
ilmes
i.•
Türk
iye’
nin
şehi
rler
inin
sür
dürü
lebi
lirliğ
inin
art
tırılm
ası;
başa
rım
lar E
nteg
re K
ents
el G
eliş
im S
trat
ejis
i ve
Eyle
m P
lanı
na (K
ENTG
ES) g
öre
ölçü
lece
k.
Sonu
ç 8
: G
üven
ilir v
e ve
rim
li en
erji
arzı
nın
arttı
rılm
ası;
yeni
lene
bilir
ene
rji
kayn
akla
rını
n da
ha fa
zla
kulla
nılm
ası v
e uy
gula
nmak
ta o
lan
iklim
eyl
emle
rini
n ar
ttırı
lmas
ı: •
201
5 yı
lına
kada
r en
az 1
0.00
0 M
W
yeni
üre
tim k
apas
itesi
nin
ekle
nmes
iyle
gü
veni
lir v
e ve
rim
li en
erji
arzı
nın
arttı
rılm
ası.
• 20
09 y
ılınd
a yü
zde
18 o
lan
yeni
lene
bilir
en
erji
kayn
akla
rınd
an e
lekt
rik
üret
imin
in
topl
am e
lekt
rik
üret
imi i
çind
eki p
ayın
ın
2015
yılı
nda
%30
vey
a da
ha y
ükse
ğe
çıka
rılm
ası.
• IFC
’nin
por
tföy
şirk
etle
ri y
oluy
la 2
015
MY’
na k
adar
yak
laşı
k 6
mily
on e
lekt
rik
tüke
ticis
ine
ulaş
mas
ı Baş
lang
ıç d
üzey
i: 20
11 M
Y iti
bari
yle
2,6
mily
on tü
ketic
i.
�
Ener
ji V
erim
liliğ
i Str
atej
isin
in k
abul
edi
lmes
i.�
M
evcu
t bin
alar
da e
nerji
ver
imlil
iğin
i art
tırm
a ey
lem
pla
nını
n 20
14 y
ılına
kad
ar g
eliş
tirilm
esi.
�
İk
lim D
eğiş
ikliğ
i Eyl
em P
lanı
nın
uygu
lanm
aya
başl
anm
ası.
�
Sera
gaz
ı sal
ımla
rına
yön
elik
piy
asa
esas
lı m
ekan
izm
anın
kab
ul e
dilm
esi.
�
Türk
iye’
nin
ener
ji ve
rim
liliğ
inin
ve
yeni
lene
bilir
en
erjin
in a
rttır
ılmas
ı ve
“ikl
im e
ylem
inin
” ol
ası b
ir
odak
ala
nı o
lara
k ka
bulü
yol
uyla
‘sür
dürü
lebi
lir
kalk
ınm
a’ v
izyo
nunu
n uy
gula
nmas
ına
yöne
lik
polit
ika
seçe
nekl
erin
in g
eliş
tirilm
esi.
Dev
am E
den
Fina
nsm
an:
• G
az S
ektö
rü G
eliş
tirm
e Pr
ojes
i (20
06 M
Y)•
Elek
trik
Dağ
ıtım
Reh
abili
tasy
on P
roje
si (2
007
MY)
• Ö
zel S
ektö
r Yen
ilene
bilir
Ene
rji v
e En
erji
Ver
imlil
iği P
roje
si (2
009
MY)
• G
üney
doğu
Avr
upa
Ener
ji To
plul
uğu
(EC
SEE)
APL
6 Pr
ojes
i (20
11 M
Y)•
TF C
TF (T
emiz
Tek
nolo
ji Fo
nu):
Öze
l Sek
tör Y
enile
nebi
lir E
nerji
ve
Ener
ji V
erim
liliğ
i Pr
ojes
i (20
09 M
Y)•
TF IF
C G
eoFu
nd (J
eote
rmal
Ene
rji G
eliş
tirm
e Pr
ogra
mı):
Tek
nik
Yard
ım (2
011
MY)
• TF
PM
R (P
iyas
a H
azır
lık O
rtak
lığı):
Kar
bon
Piya
sala
rı G
iriş
imle
ri
Gös
terg
e Fi
nans
man
:•
Üçü
ncü
Prog
ram
Oda
klı Ç
evre
sel S
ürdü
rüle
bilir
lik v
e En
erji
sekt
örü
(ESE
S) K
alkı
nma
Polit
ikas
ı Kre
disi
(201
2 M
Y)•
Öze
l Sek
tör Y
enile
nebi
lir E
nerji
ve
Ener
ji V
erim
liliğ
i Ek
Fina
nsm
anı (
2012
MY)
• Ö
zel S
ektö
r Ene
rji V
erim
liliğ
i (20
13 M
Y)•
IFC
Sür
dürü
lebi
lir e
nerji
fi na
nsm
anı
• IF
C Y
enile
nebi
lir e
nerji
pro
jele
rine
fi na
nsm
an (j
eote
rmal
, hid
ro v
e rü
zgar
)•
IFC
Gaz
dağ
ıtım
pro
jele
rine
fi na
nsm
an
Dev
am E
den
ve G
öste
rge
AA
A Ç
alış
mal
arı:
• Te
knik
Yar
dım
– E
nerji
Ver
imlil
iği v
e Ye
nile
nebi
lir E
nerji
(201
3 M
Y)•
Bölg
esel
AA
A: M
aşre
k El
ektr
ik Ş
ebek
eler
inin
Sen
kron
izas
yonu
na Y
önel
ik B
ekle
ntile
rin
Değ
erle
ndir
ilmes
i ve
Yol H
arita
sı (d
aha
sonr
a be
lirle
nece
k)
Sonu
ç 9
: Çev
re y
önet
imin
in v
e ik
lim
deği
şikl
iğin
e uy
umun
güç
lend
irilm
esi:
• “Ç
evre
Kan
unu
Uya
rınc
a A
lınm
ası
Ger
eken
İzin
ler v
e Ru
hsat
lar
Yöne
tmel
iğin
e” ta
bi tü
m ş
irke
tleri
n yü
zde
50’s
inin
, ser
tifi k
alı ç
evre
gör
evlil
eri
istih
dam
etm
esi.
• Su
hav
zası
yön
etim
inin
iyile
ştir
ilmes
i: (a
) Su
Çer
çeve
Dir
ektifi
nde
bel
irtil
en
esas
lar d
ikka
te a
lınar
ak T
ürki
ye’n
in
25 n
ehir
hav
zası
için
kor
uma
eyle
m
plan
ları
nın
hazı
rlan
mas
ı.Ba
şlan
gıç
Dur
umu:
200
9 yı
lında
4 h
avza
; H
edef
: 201
2 so
nuna
kad
ar e
n az
20
havz
a.
Dur
um: 2
011
sonu
itib
ariy
le 1
5 ha
vza.
(b) S
u ha
vzas
ı ısl
ahın
a ta
bi tu
tula
n al
anın
ar
ttırı
lmas
ı: G
öste
rge
proj
e ta
sarı
mın
a da
yalı
olar
ak b
elir
lene
cek.
�
AB
ile Ç
evre
fasl
ı üze
rind
eki m
üzak
erel
er 2
009
yılın
da a
çılm
ıştır
ve
deva
m e
tmek
tedi
r.�
Ç
evre
sel E
tki D
eğer
lend
irm
e ile
ilgi
li ol
arak
97
/11/
EC v
e 20
03/3
5/EC
say
ılı d
irek
tifl e
r ile
de
ğişt
irile
n 85
/337
/EEC
say
ılı d
irek
tifi n
ulu
sal
mev
zuat
a ak
tarı
lmas
ı ve
uygu
lanm
ası.
�
ÇED
yön
etm
eliğ
inin
uyg
ulan
mas
ı yol
uyla
çev
rese
l ka
rar v
erm
e sü
reci
nde
şeffa
fl ığı
n ve
hal
kın
katıl
ımın
ın a
rttır
ılmas
ı. Ç
ED k
arar
ları
nın
Çev
re v
e Şe
hirc
ilik
Baka
nlığ
ı’nın
web
site
sind
e aç
ıkla
nmas
ı.�
İl
müd
ürlü
kler
inde
çev
rese
l izi
nler
in v
erilm
esi,
izle
nmes
i ve
dene
timi i
le il
gili
ente
gre
bir s
iste
min
ku
rulm
ası.
�
Ulu
sal S
u H
avza
ları
Yön
etim
Str
atej
isin
in Y
ükse
k Pl
anla
ma
Kur
ulu
tara
fında
n ka
bul e
dilm
esi v
e uy
gula
nmay
a ba
şlan
mas
ı. �
M
evzu
atın
, neh
ir h
avza
ları
nda
su k
ulla
nan
tesi
sler
iç
in k
ümül
atif
etki
değ
erle
ndir
mes
ini i
çere
cek
şeki
lde
günc
elle
nmes
i.
Dev
am E
den
Fina
nsm
an:
• A
nado
lu S
u H
avza
ları
Reh
abili
tasy
on P
roje
si +
GEF
Pro
jesi
(200
4 M
Y)•
TF G
EF3
Tam
Ölç
ekli
Proj
e: T
ürki
ye A
nado
lu S
u H
avza
ları
Reh
abili
tasy
on P
roje
si (2
005
MY)
• TF
PRO
FOR
(Orm
an P
rogr
amı):
Tür
kiye
’de
Su H
avza
sı R
ehab
ilita
syon
Yat
ırım
ları
nın
Hed
efl e
nmes
ine
Des
tek
(200
9 M
Y)G
öste
rge
Fina
nsm
an:
• Ü
çünc
ü Pr
ogra
m O
dakl
ı Çev
rese
l Sür
dürü
lebi
lirlik
ve
Ener
ji se
ktör
ü (E
SES)
Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si (2
012
MY)
• Sü
rdür
üleb
ilir Ş
ehir
ler/
Afe
t / S
u H
avza
sı /
Ene
rji A
lanl
arı (
2014
-15
MY)
• IF
C M
aden
cilik
sek
törü
nde
Türk
iye’
nin
sını
r böl
gele
rind
eki k
üçük
ara
ma
şirk
etle
rine
öz
serm
aye
yatır
ımla
rı
Dev
am E
den
ve G
öste
rge
AA
A Ç
alış
mal
arı:
• ES
W R
io+2
0/D
aha
Tem
iz Ü
retim
(201
2 M
Y)•
ESW
Yen
i Ülk
e Ek
onom
ik M
emor
andu
mu
(dah
a so
nra
belir
lene
cek)
(201
3 M
Y)•
Tekn
ik Y
ardı
m -
Gıd
a G
üven
liği P
rogr
am O
dakl
ı Tek
nik
Yard
ım Ç
alış
mas
ı (20
12 M
Y)•
Tekn
ik Y
ardı
m -
Ulu
sal A
fet R
iski
ni A
zaltm
a Ç
alış
mas
ı (20
12 M
Y)
• Te
knik
Yar
dım
- U
lusa
l Su
Hav
zası
Yön
etim
(201
2 M
Y)
39Ek
1
Stra
tejik
Tem
a 3:
Sür
dürü
lebi
lir K
alkı
nman
ın D
erin
leşt
irilm
esi
CPS
’in K
atkı
da B
ulun
duğu
Ülk
e K
alkı
nma
Sonu
çlar
ıC
PS P
rogr
amın
ın K
ilom
etre
Taş
ları
ve
Çık
tılar
ıD
ünya
Ban
kası
Gru
bu P
rogr
amı
Sonu
ç 1
0: T
ürki
ye’d
eki ş
ehir
leri
n sü
rdür
üleb
ilirl
iğin
in a
rttır
ılmas
ı:•
Bele
diye
Hiz
met
leri
Pro
jesi
ka
psam
ında
ki d
ört p
ilot i
lde
ilave
42
0.00
0 ki
şini
n da
ha s
u te
min
i, çö
p to
plam
a ve
kan
aliz
asyo
n gi
bi te
mel
ken
tsel
hiz
met
lere
er
işim
inin
sağ
lanm
ası.
• D
ört p
ilot ş
ehri
n, e
nerji
ve
rim
liliğ
inin
art
tırılm
ası,
karb
on
salım
ları
nın
azal
tılm
ası v
e/ve
ya fi
nans
al s
ürdü
rüle
bilir
liğin
ar
ttırı
lmas
ı yol
uyla
Sür
dürü
lebi
lir
Şehi
rler
End
eksi
per
form
ans
hede
fl eri
ni k
arşı
lam
ası.
• İs
tanb
ul B
üyük
şehi
r Bel
ediy
esi
sını
rlar
ı içe
risi
ndek
i top
lam
en
az 7
50 k
amu
bina
sını
n bü
yük
bir
depr
eme
karş
ı güç
lend
irilm
esi/
yeni
den
inşa
sı -
201
1 iti
bari
yle
595
bina
.
�
Aşa
ğıda
ki a
maç
lar i
çin
kilit
ken
tsel
al
anla
r ile
ilgi
li pr
ogra
mın
gel
iştir
ilmes
i ve
tart
ışılm
ası:
(i) k
ents
el u
laşı
m v
e ko
nut
olan
akla
rını
n iy
ileşt
irilm
esi;
(ii) ş
ehir
lerd
e fi n
ansa
l kap
asite
de
dahi
l olm
ak ü
zere
ka
pasi
te o
luşt
urm
anın
yay
gınl
aştır
ılmas
ı; (ii
i) ul
usla
rara
sı d
eney
imle
re d
ayal
ı ol
arak
şeh
irle
rin
sürd
ürül
ebili
rliğ
inin
ve
yaş
anab
ilirl
iğin
in iz
lenm
esi;
ve (i
v)
şehi
rler
deki
çev
re v
e en
erji
veri
mlil
iği
yatır
ımla
rını
n İll
er B
anka
sı a
racı
lığıy
la
fi nan
se e
dilm
esi.
�
Şehi
rler
in e
nerji
ver
imlil
iği s
tand
artla
rını
bi
na iz
inle
rine
ve
inşa
at ru
hsat
ları
na d
ahil
etm
eler
i kon
usun
da d
este
klen
mes
ine
yöne
lik p
oliti
ka s
eçen
ekle
rini
n ge
liştir
ilmes
i.�
20
13 y
ılına
kad
ar b
eş ö
ncel
ikli
ildek
i (A
nkar
a, A
ntal
ya, İ
stan
bul,
İzm
ir v
e G
azia
ntep
) en
az 4
mily
on p
arse
l içi
n ta
pu
ve k
adas
tro
bilg
i sis
tem
leri
nin
sayı
sal
olar
ak e
rişi
lebi
lir h
ale
getir
ilmes
i. �
Ş
ehir
leşm
e po
litik
asın
ın g
eliş
tirilm
esin
in
dest
ekle
nmes
i.�
Tü
rkiy
e’ni
n sa
nayi
sek
törl
erin
de
daha
tem
iz ü
retim
e ge
çiş
vizy
onun
un
uygu
lanm
ası i
çin
polit
ika
seçe
nekl
erin
in
geliş
tirilm
esi.
Dev
am E
den
Fina
nsm
an:
• Be
ledi
ye H
izm
etle
ri P
roje
si (2
005
MY)
+ E
k Fi
nans
man
(201
0 M
Y)•
İsta
nbul
Dep
rem
Ris
kini
Aza
ltma
ve A
cil D
urum
Haz
ırlık
Pro
jesi
(200
5 M
Y)
+ Ek
Fin
ansm
an (2
010
MY)
•
Tapu
ve
Kad
astr
o M
oder
niza
syon
Pro
jesi
(200
8 M
Y)•
MIG
A İs
tanb
ul M
etro
su d
a da
hil o
lmak
üze
re a
ltyap
ı pro
jele
rine
gar
anti
sağl
anm
ası
• TF
GFD
RR (K
üres
el A
fet A
zaltm
a ve
Yen
iden
Yap
ıland
ırm
a Fo
nu):
Afe
t Ri
skin
i Aza
ltma
ve H
azır
lık (2
009
MY)
• TF
PPI
AF
(Kam
u-Ö
zel A
ltyap
ı Dan
ışm
a Fo
nu):
Sürd
ürül
ebili
r Şeh
irle
r (B
eled
iye
Kre
di D
erec
elen
dirm
e İş
lem
leri
nin
Yapı
land
ırm
ası)
Gös
terg
e Fi
nans
man
:•
Sürd
ürül
ebili
r Şeh
irle
r/ A
fet /
Su
Hav
zası
/ E
nerji
Ala
nlar
ı (20
14-1
5 M
Y)•
IFC
Bel
ediy
e fi n
ansm
anı
Dev
am E
den
ve G
öste
rge
AA
A Ç
alış
mal
arı:
• ES
W S
ürdü
rüle
bilir
Şeh
irle
r 1&
2 (2
012
MY
ve 2
013
MY)
40
MAKROEKONOMİK EK
Son Ekonomik Gelişmeler24
1. GSYH’nin yüzde 5,7 küçüldüğü ve bankalar için oldukça maliyetli bir yeniden sermayelendirme işleminin gerçekleştirildiği 2001 bankacılık krizinden sonra, Türkiye uyumlu yapısal reformlardan oluşan bir süreç başlatmıştır. Reformlar oldukça geniş kapsamlıydı ve maliye yönetimini ve kamu mali yönetimini iyileştirmeyi, bankacılık denetleme fonksiyonunun güçlendirilmesini, kapsamlı bir sosyal güvenlik reformunun uygulamaya konulmasını, makroekonomik yönetim çerçevesinin yeniden yapılandırılmasını amaçlıyordu ve bu çerçevede bağımsız bir TCMB’nin enfl asyon hedefl emesinden sorumlu olması öngörülüyordu.
2. Geçtiğimiz on yıllık dönemde Türkiye’nin makroekonomik politikaları ve yapısal reformları sağlam bir ekonomik büyüme sağlamıştır. 2001 ile 2010 arasında reel GSYH yüzde 50 artmıştır ve 1990’larda yüzde 4 olan ortalama büyüme oranı 2003-07 döneminde neredeyse yüzde 7 olmuştur. 2008-2009 küresel krizinin sonrasında büyüme oranı tekrar hızla yükselmeye başlamıştır ve 2010 yılında yüzde 9, 2011 yılının ilk üç çeyreğinde ise yüzde 9,6 olarak gerçekleşmiştir. 2002 yılından bu yana kişi başına gelir neredeyse üç kat yükselmiş ve şu anda 10.067 ABD$ düzeyindedir. 2004-2010 döneminde kamu sektörünün ortalama faiz dışı dengesi GSYH’nin yüzde 2,8’i oranında gerçekleşmiştir ve 2008-09 küresel krizi sonrasında hafi f bir artış olmakla birlikte gayrisafi kamu borcunun GSYH’ye oranı 2002 yılında yüzde 73,4 iken 2010 yılında yüzde 45’e düşürülmüştür. Enfl asyon yüzde 70’ler gibi yüksek bir düzeyde iken yüzde 10’un altına düşürülmüştür. Sağlıklı ihracat artışı (2004-10 döneminde yıllık yüzde 13) dışsal kırılganlıkların sınırlanmasına katkıda bulunmuştur. Güçlü rezerv oluşumu ile birlikte, tüm önemli kredi derecelendirme kuruluşlarının 2008 sonrasındaki not artırımları ve görünüm revizyonları ülkenin beklentilerindeki iyileşmeleri göstermiştir. En son olarak, Eylül 2011’de S&P Türkiye’nin yerel para birimi cinsindeki puanını bir derece yükselterek BBB- olarak belirlemiştir. Kasım 2011’de Fitch Türkiye’nin ülke kredi notu görünümünü pozitiften durağana çevirirken kredi notunu BB+ olarak korudu; bu makroekonomik istikrar ile yaklaşan yakın vadeli riskleri yansıtmaktadır (bakınız aşağıdaki bölüm).
3. Hükümet 2008-2009 küresel krizi sırasında genişlemeci makroekonomik politikalar benimsemiştir. 2009 yılında Türkiye’nin GSYH’si kısa süreli ancak keskin bir şekilde düşmüştür (yüzde 4,8); bu yatırımcı ve tüketici güveninin güçlü bir kötüleşmesinin ve dış talepte ve sermaye girişlerinde bir düşüşün yansımasıdır. İhracat daha az etkilenmesine rağmen ithalatın iç talepteki keskin yavaşlama ya tepki vermesi sonucunda cari açıkta önemli bir azalma olmuştur. 2008 yılında GSYH’nin yüzde 2,3’ü (17 milyar ABD$) düzeyinde olan yabancı doğrudan yatırım önemli bir şekilde yavaşlayarak 2009 yılında yüzde 1,1’e (6,9 milyar ABD$) düşmüştür. İşsizlik Şubat 2009’da 2008’in aynı ayına göre yüzde 35’lik bir artışla yüzde 16,1’e ulaşarak rekor kırdı. Yetkililer bankacılık sektöründe güveni ve likiditeyi korumak için hızlı bir şekilde harekete geçtiler (rezerv gerekliliklerinin düşürülmesi, ve “kör aracı” kredi olanağının sunulması gibi yollarla) ve bir dizi istihdam önlemleri ile birlikte mali teşvikleri uygulamaya koydular. Ekim 2008 ile Kasım 2009 arasında, gecelik faiz oranları kümülatif olarak 10,25 puan düşürülmüştür. Genel kamu mali açığı, temel olarak otomatik istikrar sağlayıcı önlemlerin (Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan bütçe transferlerinin GSYH’nin yaklaşık yüzde 1,8’i kadar arttırılması gibi) devreye sokulması sebebiyle 2008 yılındaki GSYH’nin yüzde 1,6’sı düzeyinden 2009 yılında yüzde 5,5’e yükselmiştir. Genişlemeci politikaların da etkisiyle, işsizlik oranı 2009 ortasında zirveye çıkmıştır ve GSYH 2009’un son çeyreğinde toparlanmaya başlamıştır.
4. Küresel likidite ve Türkiye’nin sağlıklı bilançoları sayesindeki hızlı kredi artışının25 ve yüksek sermaye girişlerinin de etkisiyle, Türkiye’nin GSYH’sı 2010 yılında yüzde 9 ve 2011 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 9,6 oranında büyümüş ve 2009 resesyonu atlatılmıştır. GSYH şu anda kriz öncesindeki zirve düzeyinden neredeyse yüzde 10 daha yüksektir. Son iki yıl içerisindeki büyümenin başlıca itici güçleri, tarihi düzeyde düşük faiz oranlarının etkisiyle özel sektörün yatırım talebi ve iç tüketim olmuştur. 2010 yılında ekonomik büyüme yüzde 9 olarak gerçekleşmiştir ve bu büyümede özel tüketim ve özel yatırımlar önemli bir paya sahip olmuştur (her biri yaklaşık 5 puanlık bir paya sahip olmakla birlikte, net ihracat negatif bir 24 Son ekonomik gelişmelerin bir grafi k gösterimi için, bakınız Şekil 2-15.25 Yıllık baza getirilmiş haftalık kredi artışı Ocak 2011’de yüzde 50 ile zirveye ulaşmıştır.
Ek 2
41
katkıda bulunmuştur; bakınız Tablo 1). Yurt içi tasarrufl arın çok düşük olması ve bunun yanında Türkiye’nin bilançolarının sağlıklı olması ve bazı ileri ekonomilerdeki parasal gevşemeler gibi etkenlerle, büyüme ithalatı fi nanse etmeye yönelik kısa vadeli sermaye girişlerine dayalı olmuştur (çoğunluklu bankacılık sistemi aracılığıyla), bu arada Yabancı Doğrudan Yatırım (YDY) ise düşük düzeyde kalmıştır. Bu durumda cari açığın artmasına önemli ölçüde katkıda bulunmuştur.
5. Yüksek orandaki ithalat artışı (özellikle sermaye mallarının ve ara malların ithalatı) Türkiye’nin cari açığında hızlı bir yükselişe sebep olmuştur ve 2009 yılında son sekiz yıllık dönemin en düşük seviyesinde iken 2011 yılında tarihi derecede yüksek düzeylere ulaşmıştır. 2009 yılında 14 milyar ABD$ (GSYH’nin yüzde 2,3’ü) olan cari açık, 2010 yılında 47,1 milyar ABD$’na (GSYH’nin yüzde 6,4’ü) ve Kasım 2011 itibariyle son 12 aylık bazda 77,8 milyar ABD$’na (GSYH’nin yüzde 9,8’i) yükselmiştir. Ayrıca, cari açığın fi nansman bileşiminde kötüleşme yaşanmıştır; toplam girişlerde yabancı doğrudan yatırımların payı 2007’deki yüzde 45 düzeyinden 2011 yılında yüzde 18’e düşmüştür (Şekil 1). Ticaret açığının önemli bir kısmı enerjiden kaynaklanıyor olmakla birlikte (son yıllarda GSYH’nin ortalama yüzde 5’i), enerji dışı denge kötüleşmeye önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Özel sektör cari açığın büyük bir kısmını oluşturmuş ve buna paralel olarak özel sektörün dış borcu da 2008 yılındaki 188 milyar ABD$ düzeyinden 2011 yılında 202,2 milyar ABD$’na yükselmiştir. Cari açık fi nansmanının yüksek düzeyi ve kısa vadeli yapısı yakın gelecekte devam edecek gibi görünmektedir. Bununla ilişkili olarak, küresel fi nansal piyasalarda artan riskten kaçınma eğiliminin Türkiye’yi etkilemesi halinde, büyümede önemli bir yavaşlama riski de ortaya çıkacaktır.
Şekil 1. Sermaye Girişlerinin Bileşimi
-10000
0
10000
20000
30000
40000
50000
60000
70000
80000
2006 2007 2008 2009 2010 2011 (Oca-Eki)
YDY
milyon ABD$
Kaynak: TCMB.
6. İşgücüne katılım oranının yükselmesinin etkisiyle de olsa, işsizlik oranı kriz öncesi seviyelerin altına inmiştir ancak hâlâ yüksektir. Şubat 2009’da yüzde 16’yı aşarak zirveye ulaşan mevsimsel olarak düzeltilmiş işsizlik oranı istikrarlı bir şekilde düşerek Ekim 2011’de yüzde 9,1 olarak gerçekleşmiş ve kriz öncesi düzeylerin de altına inmiştir. Bununla birlikte, Türkiye’deki açık işsizlik mutlak bazda yüksektir ve Türkiye işgücü piyasası düşük aktivite oranları ve yüksek kayıt dışı istihdam oranları ile karakterizedir. 2010 itibariyle çalışma çağındaki (15-64 yaş) kadınlar arasındaki istihdam oranı OECD ve Avrupa ve Orta Asya ülkeleri arasında en düşük orandır. Ayrıca, her ne kadar kayıt dışı istihdam biraz azalsa da bunların yaklaşık yüzde 40’ı da kayıt dışı sektörde çalışmaktadır.
Ek 2
42
Tablo 1: Bazı Makroekonomik Göstergeler (2005-2011) 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Tah.
Büyüme (%) 8.4 6.9 4.7 0.7 -4.8 9.0 8.0
Büyümeye Katkı Oranları (yüzde)
Tüketim 5.8 4.1 4.4 0.0 -0.8 5.0 6.3
Özel 5.6 3.3 3.8 -0.2 -1.6 4.7 5.5
Gayrisafi Sabit Sermaye Oluşumu 3.9 3.2 0.8 -1.5 -4.5 6.0 4.8
Özel 3.1 3.1 0.6 -2.0 -4.4 5.4 4.4
Net İhracat -1.4 -0.3 -1.2 1.9 2.7 -4.4 -3.0
İhracat 1.9 1.6 1.8 0.7 -1.3 0.9 1.4
İthalat -3.3 -1.9 -3.0 1.2 4.0 -5.2 -4.4
Stok Değişimi 0.1 -0.1 0.6 0.3 -2.3 2.4 -0.1
GSYH (milyar ABD$) 481.5 526.4 648.6 742.1 616.7 734.9 791.5
Tüketim (GSYH’nin %’si olarak) 83.1 82.5 83.8 82.3 85.8 85.3 86.2Yatırım (GSYH’nin %’si olarak) 20.4 22.4 21.4 22.1 15.3 20.2 23.0Yurt İçi Tasarruf (GSYH’nin %’si olarak) 15.9 16.6 15.5 16.8 13.2 13.9 13.3Kredi Artışı (%) 56.8 40.2 27.9 29.8 7.1 33.7 29.5İşsizlik Oranı (%) 10.6 10.2 10.3 11.0 14.0 11.9 9.8*
TÜFE Enfl asyonu (%) (dönem sonu) 7.7 9.7 8.4 10.1 6.5 6.4 10.5*
Genel Kamu Geliri/GSYH, % 32.9 34.8 33.6 32.9 34.6 35.5 36.9
Genel Kamu Gideri/GSYH, % 33.0 33.4 33.8 34.6 40.1 38.4 38.1
Genel Kamu Dengesi/GSYH, % -0.1 1.4 -0.2 -1.6 -5.5 -2.9 -1.2
Kamu Sektörü Faiz Dışı Fazlası/GSYH, % 5.0 4.5 3.2 1.6 -1.0 0.8 1.2
Gayrisafi Kamu Borcu/GSYH1 54.1 48.2 42.2 42.9 48.9 45.0 40.2
Gayrisafi Dış Borç /GSYH 35.3 39.5 38.5 37.8 43.6 39.5 41.3
İhracat Artışı (f.o.b.) 16.3 16.4 25.4 23.1 -22.6 11.5 18.5*
İthalat Artışı (c.i.f.) 19.7 19.5 21.8 18.8 -30.2 31.7 29.8*
Cari Açık (milyar ABD$) 22.3 32.2 38.4 42.0 14.0 47.1 77.2*
Cari Açık/GSYH (%) 4.6 6.1 5.8 5.7 2.3 6.4 9.8
Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) 50.2 60.7 74.7 72.9 74.8 86.0 88.2*
Rezervler (ithalat ayı olarak) 5.2 5.2 5.3 4.3 6.4 5.6 4.4*
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, Kalkınma Bakanlığı, BDDK, TCMB, TÜİK, seçilen 2011 değişkenleri için Banka tahminleri.1 Hazine Müsteşarlığı tanımlı gayrisafi kamu borcu, AB tanımlı genel kamu borç stokundan farklılık göstermektedir. Bu fark, AB tanımlı borcun aşağıdaki düzeltme kalemlerinden kaynaklanmaktadır: (i) sıfır kuponlu menkul kıymetlerin üzerinde yazılı değer üzerinden kaydedilmesi; (ii) TÜFE endeksli tahviller için enfl asyon değişiminin dahil edilmesi; (iii) Hazine tarafından tedavüle sürülen bozuk paraların dahil edilmesi; ve farklı kamu kurumlarının elinde bulundurduğu devlet tahvillerinin çıkarılması, (iv) KİT’lerin borç stoklarının çıkarılması. *gerçekleşen
7. Yüksek büyüme temel mali dengedeki iyileşmelerin devam etmesini sağladı; ancak faiz dışı harcamalar hâlâ kriz öncesi seviyelerin üzerinde. 2009 yılında GSYH’nin yüzde 5,5’i düzeyinde olan genel kamu mali açığı 2011 yılında tahmini olarak yüzde 1,2’ye düşmüştür ve kamu borcunun GSYH’ye oranı 2008 yılında kriz ile ilişkili olarak yaşanan artıştan sonra tekrar aşağı yönlü olarak seyretmeye başlamıştır. Mali açıktaki azalma vergi gelirlerinin güçlü döngüsel yapısını yansıtmaktadır, ancak uygulamaya konulan kapsamlı bir vergi yeniden yapılandırma programı ve faiz giderlerindeki azalma da buna katkıda bulunmuştur. Bununla birlikte, faiz dışı giderler kriz öncesi düzeylerin önemli ölçüde üzerindedir ve bunun temel sebepleri yüksek sermaye yatırımları, ücret ve emeklilik maaşı giderleridir. Son yıllarda yapısal bir gevşeme olmuştur
Ek 2
43
ve 2007 yılında yapısal faiz dışı fazla GSYH’nin yüzde 1,3’ü kadar iken, 2011 yılında tahmini olarak GSYH’nin yaklaşık yüzde 1’i kadar bir açık gerçekleşmiştir.
8. Zor politika ödünleşimleri ile karşı karşıya kalan TCMB ‘alışılmışın dışında’ bir politika uygulamış ve 2011 yılının sonlarında sıkılaştırıcı bir konuma geçmiştir. Zayıf bir küresel ekonomi ve 2010 yılındaki yüksek sermaye girişlerinden ve Lira üzerindeki yukarı yönlü baskıdan 2011 yılında azalan sermaye girişlerine ve Lira üzerindeki aşağı yönlü baskıya geçiş, zor ekonomik politika ödünleşimleri ortaya koymuştur. 2010 yılının sonlarında, hızla artan sermaye girişleri karşısında TCMB ‘alışılmışın dışında’ bir para politikası benimseyerek gecelik faiz oranlarını düşürmüştür. Bunun amacı, bir yandan yurt içi kredileri kısmaya yönelik olarak rezerv gerekliliklerini arttırırken aynı zamanda portföy yatırımcılarını lira cinsinden varlıklarda kısa vadeli ‘faiz arbitrajı’ pozisyonu almaktan caydırmaktı. Bunun sonucunda lira önemli ölçüde zayıfl arken, Haziran 2011’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından makro-ihtiyati çerçevede önlemlerin uygulamaya konulması ile birlikte kredi artışında bir yavaşlama başlamıştır. Küresel ekonomi ile ilgili endişeleri ve yurt içinde bir yavaşlamanın ilk göstergelerini dikkate alan TCMB, Ağustos 2011 başında politika faiz oranını 50 baz puan düşürdü.
9. Enfl asyonda yaşanan artış (temel olarak Kasım 2010’dan bu yana kümülatif olarak yüzde 30’a ulaşan değer kaybının bir yansıması olarak) karşısında, TCMB Ekim 2011 ortalarından itibaren para politikasında bir sıkılaşmaya gitmiştir. TCMB, diğerlerinin yanında gecelik borç verme oranlarını düşürmüş ve yüksek miktarlı döviz satış ihalelerine ve doğrudan müdahalelere başlamıştır. Sonuç olarak, Aralık 2010’da yüzde 6,5 olan bankalar arası gecelik faiz oranı Aralık 2011’de yüzde 11,2’ye yükselmiştir ve yine aynı dönemde gösterge niteliğindeki devlet tahvili faiz oranı yüzde 7,11’den yüzde 11,04’e yükselmiştir.
10. Türkiye’nin EMBI ülke farkı toplam yükselen piyasa endeksini aşmayı sürdürmüştür. Kriz sonrasındaki 889 baz puan düzeyinden (27 Ekim 2008) Kasım 2009 sonu itibariyle 265 baz puana düşmüş ve neredeyse kriz öncesi seviyelere dönmüştür. Kasım 2010 ortasında Türkiye’nin EMBI farkı 159 baz puana düşmüş, ancak Kasım 2011 sonu itibariyle tekrar 352 baz puana yükselmiştir (ancak yine de yükselen piyasalar için geçerli olan 413 baz puanlık EMBI küresel farkının altındadır).
Orta Vadeli Ekonomik Beklentiler
11. Büyümenin 2012 yılında önemli ölçüde yavaşlaması ve orta vadede toparlanarak yıllık yaklaşık yüzde 5 seviyelerine ulaşması beklenmektedir. Yıllık bazdaki haftalık kredi artış oranı Aralık 2011 ortasında yüzde 23’e düşmüştür ve bu oran Ocak 2011’de ulaştığı zirve olan yüzde 50 düzeyinin yarısından daha azdır. Kredi artışındaki yavaşlama ve iç ve dış talepteki düşüş ile birlikte, büyümenin 2011 yılının son çeyreğinde yavaşladığı ve yıllık büyümeyi yüzde 8’ler civarına çektiği tahmin edilmektedir. Reel GSYH artışının 2012 yılında yavaşlayarak yaklaşık yüzde 3 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. 2012 sonrasındaki orta vadeli makroekonomik görünüm daha olumludur ve Hükümet’in Orta Vadeli Programı doğrultusunda özel sektörün başını çektiği güçlü bir iç talep ile birlikte yıllık yaklaşık yüzde 5’lik bir GSYH artışı öngörülmektedir. Öngörülen bu büyüme orta vadede yüzde 5-6 civarındaki cari açığı fi nanse etmeye yönelik sermaye girişlerine dayanmaktadır.
12. Bu büyüme seyri Türkiye’nin henüz tamamlanmamış yapısal reform gündemindeki ilerlemenin sürdürülmesi koşuluna dayandırılmıştır. Bu reformlar arasında yeni ticaret kanununun ve borçlar kanununun uygulanması; işgücü piyasası reformu; uzun vadeli mali tasarrufl arı arttırmaya yönelik önlemler; ve elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması ve enerji verimliliğinin arttırılması yoluyla ithal yakıta olan bağımlılığın azaltılmasına yönelik önlemler yer almaktadır. Yapısal reformların, artan rekabet gücünün ve küresel büyümedeki artışın etkisiyle ve yükselen yurt içi tasarrufl arın desteğiyle, cari açığın dönem sonrasındaki yıllarda daralması beklenmektedir.
13. OVP mali dengelerde kademeli iyileşmeler öngörmektedir. Kamu sektörü tarafında, Tablo 2 2009 yılında yüzde 1,0 olan kamu sektörü faiz dışı açığının 2014 yılında yüzde 1,4’lük bir faiz dışı fazlaya
Ek 2
44
dönüşeceğini göstermektedir. Buna paralel olarak, 2009 yılında yüzde 5,5 açık veren genel kamu dengesinin 2014 yılında yüzde 0,5’lik bir açık vermesi öngörülmektedir. Mevcut küresel ekonomik belirsizlikler göz önüne alındığında, yetkililerin ihtiyatlı kalmaya devam etmesi ve mali politikadan sapmaları önlemeleri gerekmektedir. Bu, mevcut değişken ortamda hızlı bir şekilde artabilecek risklerin sınırlanmasına, yatırımcı güveninin güçlendirilmesine ve toplam talebin ılımlı düzeylerde tutulmasına yardımcı olacaktır.
14. 2012-14 dönemindeki mali uyarlamalar temel olarak harcama önlemlerinden gelecektir. 2009 yılında yaklaşık yüzde 40 düzeyinde olan genel kamu harcamalarının GSYH içindeki payının 2014 yılında yaklaşık olarak yüzde 36,8’e düşeceği ve borçlanma gereksinimi azaltacağı öngörülmektedir. OVP döneminde harcamalarda öngörülen azalmanın, (temel olarak mal ve hizmet harcamalarındaki kısıntı yoluyla) cari harcamalardaki azalmadan ve (dengesindeki iyileşmeden dolayı) Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılacak cari transferlerdeki azalmadan kaynaklanması öngörülmektedir.
Tablo 2: Orta Vadeli Makroekonomik Projeksiyonlar ve Hedefl er2012 2013 2014 2015 2016
Büyüme (%) 2.9 4 5 5 5
Büyümeye Katkı Oranları (yüzde)Tüketim 2.5 3.2 3.6 3.4 3.3 Özel 2.3 2.9 3.3 3.3 3.2
Gayrisafi Sermaye Oluşumu 1 1.7 2.2 2.3 2.3
Özel 0.8 1.2 1.9 2.1 2.2
Net İhracat -0.5 -0.9 -0.8 -0.7 -0.6 İhracat 1.7 1.5 2 2.1 2.4 İthalat -2.2 -2.4 -2.8 -2.8 -3TÜFE Enfl asyonu (%) (dönem sonu) 7 5.2 5 5 5Genel Kamu Gelirleri/GSYH, % 36.4 36.5 36.3 36 36Genel Kamu Giderleri/GSYH, % 37.4 37.2 36.8 36.5 36.4Genel Kamu Dengesi/GSYH, % -1 -0.7 -0.5 -0.5 -0.4Kamu Sektörü Faiz Dışı Dengesi/GSYH, % 1.3 1.1 1.4 1.7 1.9
Gayrisafi Kamu Borcu/GSYH1 38.4 37 35.2 33.2 31.2
Gayrisafi Dış Borç/GSYH 42.6 43.0 42.6 41.8 41.1
Cari Açık (milyar ABD$) 63.7 66 66.4 64.9 61.1Cari Açık/GSYH (%) 7.6 7.3 6.9 6.3 5.6
Rezervler (milyar ABD$) (altın dahil) 90.4 91.9 95.1 97.1 100.81 Dünya Bankası uzmanlarının toplam kamu borç stokuna (OVP’da belirtilen AB tanımlı genel kamu borç stoku ile uyumlu olarak) ve gayrisafi dış borç stokuna ilişkin tahminleri.Kaynak: Dünya Bankası Uzmanları Projeksiyonları
15. Dış fi nansman ihtiyaçları 2012-16 döneminde yüksek düzeyini sürdürecektir (Tablo 3). Türkiye, özelleştirme çabaları ve birleşme ve edinim potansiyeli göz önüne alındığında daha fazla YDY çekecek bir pozisyonda olmalıdır. Başlangıçtaki net YDY girişinin 2012 yılında 13 milyar ABD$’na ve 2016 yılında 18,1 milyar ABD$’na yükselmesi öngörülmektedir. Benzer şekilde, net portföy akışlarının da devam eden Eurobond ihraçları ve iş piyasanın fi nansmanı arttırma potansiyeli ile tutarlı olarak pozitif olacağı varsayılmaktadır. Bununla birlikte, burada varsayılandan (100 ABD$) daha yüksek petrol fi yatlarının belirli bir süre devam etmesi ilave dış fi nansman gereklilikleri doğuracaktır - bu önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi gereken bir risktir. Petrol fi yatlarındaki 10 ABD$’lık bir artış cari açığı GSYH’nin tahmini olarak yüzde 0,4-0,5’i kadar yükseltecektir ve büyüme oranının 0,2-0,3 puan daha düşük gerçekleşmesine yol açacaktır.
Ek 2
45
Tablo 3: Dış Finansman Projeksiyonları (milyar ABD$) 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
Gayrisafi fi nansman gereksinimi 82.9 61.2 92.9 118.6 102.5 102.3 101.3 95.8 89.9
Cari açık 42.0 14.0 47.1 77.2 63.7 66.0 66.4 64.9 61.1
Eurobond geri ödemeleri 3.4 1.9 2.6 1.7 2.5 1.6 3.3 3.8 4.6Orta ve uzun vadeli borç amortismanı 37.5 45.3 43.2 39.7 36.3 34.7 31.6 27.0 24.3
Kamu sektörü 5.4 3.9 5.3 5.7 5.2 4.0 3.9 3.3 3.2 Banka dışı özel sektör 24.9 33.8 31.2 27.1 20.1 22.7 20.8 16.9 14.8 Bankalar 7.2 7.6 6.7 6.9 11.0 8.0 6.9 6.8 6.3 Sermaye girişleri 81.9 61.3 105.7 116.7 103.1 103.8 102.0 96.9 92.9YDY (net) 17.0 6.9 7.6 13.4 13.0 16.5 17.1 17.8 18.1Portföy (net) -5.0 0.2 16.1 22.2 17.1 22.3 25.4 29.5 33.9Genel kamu 8.9 4.8 6.7 4.9 6.2 4.8 4.7 4.0 3.8Banka dışı özel sektör (Orta ve Uzun Vade) 47.7 24.4 25.1 29.7 25.1 29.5 27.0 22.0 19.2
Bankalar (Orta ve Uzun Vade) 8.1 6.0 7.6 12.3 17.0 12.0 10.4 10.2 9.5Net Hata ve Atlamalar 4.1 4.1 2.7 12.2 0.8 0.0 0.0 0.0 0.0Kısa vadeli girişler (net) 1.1 14.9 39.8 22.1 23.8 18.7 17.4 13.4 8.4Rezerv değişimi 1.1 -0.1 -12.8 1.8 0.5 -1.5 -0.7 -1.1 -3.0Çevirme Oranı (%) Varsayımları Merkezi yönetim 163.3 123.6 127.2 85.3 120.0 120.0 120.0 120.0 120.0 Şirketler (OUV) 191.4 72.2 80.5 109.6 125.0 130.0 130.0 130.0 130.0 Bankalar (OUV) 112.9 78.6 114.1 177.6 155.0 150.0 150.0 150.0 150.0Kaynak: Hazine Müsteşarlığı ve TCMB (2011’e kadar), Dünya Bankası Uzmanlarının Projeksiyonları
16. Baz senaryodaki olumlu görünüme rağmen, bir dizi dış ve iç faktör önümüzdeki dönem için Avrupa borç krizinin yayılma etkilerinden kaynaklananlar da dahil olmak üzere yüksek riskler ortaya koymaktadır. Türkiye’nin dış fi nansmana olan bağımlılığı ülkeyi ani yükseliş ve ani düşüş döngülerine maruz bırakmıştır. Zayıfl ayan küresel ekonomik görünüm ve giderek ağırlaşan uluslararası fi nansman sıkıntıları, Türkiye’ye de yayılma potansiyeline sahiptir. Avro bölgesinde krizin derinleştiği ve buna bağlı olarak güvenli limanlara kaçış sebebiyle yükselen piyasalara sermaye akışlarının durduğu bir senaryoda, Türkiye’nin yeniden bir resesyona girmesi olasıdır.
17. Böyle bir senaryoda, baz senaryoya göre, kamu borcu yükselecektir. Kamu borcu sürdürülebilirlik analizi, Türkiye’nin borç yükünün sürdürülebilirliğinin önündeki risklerin baz senaryoda orta düzeyde olduğunu göstermektedir. Makroekonomik baz senaryoya göre, 2010 itibariyle GSYH’nin yüzde 45’i düzeyinde olan gayrisafi kamu borcunun 2015 yılında yüzde 33,2’ye düşeceği öngörülmektedir. Bununla birlikte, yukarıda açıklanan aşırı olumsuz senaryoya göre, faiz oranları yükselecek, kurda değer kaybı olacak, GSYH küçülecek ve mali performans kötüleşecektir. Sonuç olarak, kamu borcunun GSYH’ye oranı 2013 yılında yüzde 44,4’e yükselecek (başlangıç düzeyine göre 7,4 puan daha yüksek), daha sonra aşağı yönlü bir seyir izleyerek 2016 yılında yüzde 39’a düşecektir.
Ek 2
46
Şekil 2. Kamu Borcunun Sürdürülebilirliği
25,0
30,0
35,0
40,0
45,0
2011 2012 2013 2014 2015 2016 Baz Olumsuz
GSYH %
18. Dış borç dinamikleri de ciddi derecede olumsuz bir şoka karşı kırılgandır. 2002 ile 2005 yılları arasında önemli bir düşüşle yüzde 56,2’den yüzde 35,3’e indikten sonra, dış borç 2011 sonu itibariyle yüzde 41,3 seviyesindedir. Baz senaryoda dış borç oranının 2012 sonuna kadar yüzde 42,6’ya yükseleceği ve 2016 sonuna kadar yüzde 41,1’e düşeceği tahmin ediliyor. Bununla birlikte, dış borç sürdürülebilirlik analizi, sermaye akışlarında ani bir durma olması halinde dış borcun GSYH’ye oranının yüzde 41,3’ten 2014 yılında yüzde 48’e yükseleceğini gösteriyor (baz duruma göre 5,3 puan daha yüksek) (Şekil 3). Dış borç oranındaki artışın hızı daha sonra yavaşlayacak ve 2016’da yüzde 48,6 olarak gerçekleşecektir.
Şekil 3. Dış Borç Sürdürülebilirliği
Ek 2
30
35
40
45
50
2011 2012 2013 2014 2015 2016
Baz Olumsuz
GSYH %
47
2000’li Yılların Büyüme Hikayesi:
Şek. 4. Türkiye son yıllarda güçlü bir şekilde büyüdü. Şek. 5. Ticaretteki canlılık bunu destekledi.
Şek. 6. Ayrıca düşen enfl asyon da katkıda bulundu. Şek. 7. Büyüme kamu borcunun düşmesine yardımcı oldu.
Şek. 8. Diğer faktörlerin yanında, güçlü kredi artışı Şek. 9. … cari açığı yükseltti.
Ek 2
RReel GGSYYH AArtıışı: 220011-20010Reel GSYH Artışı: 2001-2010
TTÜFFE EEnflaasyoonuTÜFE Enfl asyonu
Yılllık BBazdda KKreddi AArtışşı (%%)Yıllık Bazda Kredi Artışı (%)
Gayyrisafi KKammu BBorccu (GGSYYH %%’ssi)Gayrisafi Kamu Borcu (GSYH %’si)
CCarri Deengee (GSYHH %%’si))Cari Denge (GSYH %’si)
İtthalat v
İh
ve İh
hraca
hrac
at En
at E
ndeks
Ende
si
eksle
İth
eri:
halat
200
Ende
01-2
eksi
010İthalat ve İhracat Endeksleri: 2001-2010
İhracat Endeksi İthalat Endeksi
48
Küresel Mali Kriz Sonrası Toparlanma:
Şek. 10. Kamu harcamalarında geçici bir artış … Şek. 11. … politika faiz oranının düşürülmesi…
Şek. 12. … ekonomide güvenin tazelenmesi … Şek. 13. … ve kredi artışının yükselmesi…
Şek. 14. … işsizliğin kriz öncesi seviyelerin altına Şek. 15. … aynı zamanda cari açık hızla yükseldidüşürülmesine yardımcı oldu. ve kırılganlıkları keskin bir şekilde arttırdı.
Ek 2
TCCMBB Poolitikka FFaiz OraanıTCMB Politika Faiz Oranı
AAylıık Cari AAçıkk (mmilyoon AABDD$)Aylık Cari Açık (milyon ABD$)İşssizlikk Oranıı
İşsizlik Oranı
GGelirr ve
Gel
Gid
lir
der ((GSYYH
Gide
%’
er
si)Gelir ve Gider (GSYH %’si)
Gelir Gider
Tüke
Tük
etici
ketic
güve
ci ve
en en
e Şir
ndeks
rket
si
tler kesi
Re
imi g
el se
güv
ektör
eni
güveen enndekksi
Tüketici ve Şirketler kesimi güveni
Tüketici güven endeksi Reel sektör güven endeksi TTüketici kkrediisi ar
K
rtışı
Kredii Arrtışı
Şirk
(%)
ketle
)
r Kesimi kreddi arttışı
Kredi Artışı (%)
Tüketici kredisi artışı Şirketler Kesimi kredi artışı
49
TÜRKİYE: ÜLKE İŞBİRLİĞİ STRATEJİSİ TAMAMLAMA RAPORU Dünya Bankası Grubu 2008-11 MY26
I. GİRİŞ VE GENEL BAKIŞ 1. Türkiye ile Dünya Bankası Grubu arasındaki 2008-11 MY Ülke İşbirliği Stratejisi küresel mali krizin etkili olduğu bir ortamda uygulanmıştır. Küresel ekonominin kötüye gitmesi Türkiye önemli ölçüde etkiledi, ancak ekonomi hızlı ve güçlü bir şekilde toparlandı. Türkiye’nin küresel kriz öncesindeki sağlam büyüme performansı, küresel kriz sırasındaki dayanıklılığı ve küresel kriz sonrasında tekrar hızlı bir şekilde büyümeye başlaması, 2001 yılındaki krizden bu yana uygulanan ve bugün de devam ettirilen güçlü ekonomik yönetime ve temel ve yapısal reformlara dayanmaktadır —bunların hepsinde Dünya Bankası Grubu’nun desteği vardır. 2. CPS döneminde Türkiye Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD), Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Çok Tarafl ı Yatırım Garanti Ajansı (MIGA) ile olan işbirliğini genişletmiş ve güçlendirmiştir. Bu CPS dönemindeki toplam 7,6 milyar ABD$ tutarındaki yeni IBRD fi nansmanı —küresel krizin etkilerinin ortadan kaldırılmasına yönelik fi nansal destekteki artış sebebiyle başlangıçta öngörülen 6,2 milyar ABD$’lık miktara göre 1,4 milyar ABD$’lık artış— sonucunda, Türkiye 12,9 milyar ABD$’lık kalan borç miktarı ile Haziran 2011 itibariyle IBRD’nin ikinci en büyük borçlusu olmuştur. Toplam yeni IFC fi nansmanı 2,0 milyar ABD$ olarak gerçekleşmiştir ve taahhüt edilen portföyü yüzde 82 büyümüştür. Türkiye MIGA’nın ikinci en büyük müşterisidir; 2008 itibariyle 671,8 milyon ABD$ düzeyindeki toplam yükümlülüğü yüzde 42’lik bir artışla 2011 MY sonu itibariyle 951 milyon ABD$’na yükselmiştir. 3. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu CPS döneminin ortasında stratejide uyarlama yapmıştır. Ülke İşbirliği Stratejisi İlerleme Raporunda (CPSPR) açıklanan değişiklik, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’yi mali krize karşı müdahalelerinde ve sürdürülebilir büyümenin tekrar başlatılmasında desteklemesine olanak tanımıştır. Uyarlanan CPS, makroekonomik dayanıklılık ve istikrarın sağlanması; özellikle Türkiye’deki istihdamın yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) olmak üzere özel sektöre sağlanan orta vadeli kredileri arttırılması; ve sürdürülebilir ekonomik büyüme ve istihdam yaratma için gerekli temeli oluşturacak orta vadeli yapısal reformlar üzerinde odaklanıyordu —ayrıca CPSPR ile çevre ve iklim değişikliği de yeni odak alanları olarak getirilmişti. IFC stratejisini, müşterilerinin krizden ayakta çıkabilmelerine ve rekabet güçlerini arttırmalarına ve aynı zamanda istihdamı korumalarına ve yeni işler yaratmalarına yardımcı olmak için yeniden uyarladı. 4. Bu öz değerlendirme, 2008-11 MY CPS’in başarılı olduğunu ortaya koymaktadır. Hem programın sonuç matrisinde belirtilen CPS sonuçlarını etkilemedeki performansı hem de Dünya Bankası Grubu’nun CPS dönemindeki program tasarım ve uygulama yönetim performansı tatmin edici olarak değerlendirilmiştir. Bunun sebepleri şunlardır:• Tüm CPS kilometre taşlarına ulaşılmış veya kısmen ulaşılmıştır (ayrıntılar için bakınız aşağıdaki Bölüm
III). Dünya Bankası Grubu tarafından desteklenen sağlam politikalar ve reformlar, Türkiye’nin genel anlamdaki güçlü ekonomik performansına katkıda bulunmuştur —küresel kriz sebebiyle iki yıl ara veren hızlı büyüme; makroekonomik ve mali istikrar; ve artan istihdam. Ayrıca, Dünya Bankası Grubu’nun desteği ve işbirliği ile gerçekleştirilen politikalar programlar ve projeler kilit CPS alanlarında somut kalkınma sonuçları üretmiştir. Örneğin, elektrik iletim ve puant kapasitesi 2002 ile 2010 arasında yüzde 60 artmıştır. Sağlık sisteminin kapsadığı nüfusun ve verimliliğinin artması, ülke çapında sağlık sonuçlarını iyileştirmiştir ve bu başarı uluslararası takdir kazanmıştır. İstanbul Valiliği’nin, şehrin depremlere karşı dayanıklılığının güçlendirilmesi ve afetlere hazırlık ve müdahale kapasitesinin arttırılması konusunda kaydettiği ilerleme uluslararası ölçekte bir rol model olarak kabul edilmektedir.
26 CPS Tarihi: 25 Ocak 2008 (Rapor No. 42026 TR). Kurul’da görüşülme tarihi: 28 Şubat 2008. CPS İlerleme Raporu Tarihi: 3 Aralık 2009 (Rapor No. 51689-TR). Ina-Marlene Ruthenberg, Ben Welch ve Türkiye Ülke Ekibi tarafından hazırlanmıştır. George Konda IFC katkılarına, ve Franciscus Johannes Linden MIGA katkılarına liderlik etmiştir. 26 Ekim 2011.
Ek 3
50
• CPS’in açık tasarımı, esnek dönem ortası uyarlama özelliği ve etkili uygulaması, tüm hedefl ere ve kilometre taşlarına 2008-09 küresel mali krizinin oldukça zorlu bağlamında bile en azından kısmen de olsa ulaşılmasını sağlamıştır. Tam olarak ulaşılamamakla birlikte kısmen ulaşılan hedefl er ve kilometre taşları; özel yatırımların arttırılması, ihracatın rekabet gücünün arttırılması ve istihdamın arttırılması gibi kriz etkilerine karşı özellikle hassas alanlarda yoğunlaşmaktadır.
• CPS başlangıçta öngörülen kapsam ve hedefl erin de ötesinde sonuçlar sağlamıştır. Dünya Bankası Grubu, küresel krize karşı müdahalelerde Türkiye ile yakın bir şekilde birlikte çalışmıştır. Türkiye’nin enerji reformlarına sağlanan destek büyüyerek yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması alanlarında işbirliğine dönüşmüştür. Türkiye, Temiz Teknoloji Fonu’ndan (CTF) yararlanan ilk ülke olmuştur. Temiz enerji ve iklim değişikliği konularında birlikte yapılan çalışmalar ve su havzalarının yönetimi ve AB çevre düzenlemeleri ile uyumlaşma konularında özel olarak sağlanan bilgi hizmetleri, 2012-15 CPS çerçevesinde bu bağlamda bir sürdürülebilirlik ekseninin ele alınmasına yol açmıştır.
II. ÜLKE HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA KAYDEDİLEN İLERLEME Türkiye GSYH artışında etkileyici bir sıçrama ile birlikte küresel mali krizden çıkmıştır.
Cari açık bir kırılganlık oluşturmaya devam etmektedir. 5. Türkiye, Dokuzuncu Kalkınma Planında27 ve 2010 BKH raporunda belirtilen Binyıl Kalkınma Hedefl erinde ortaya konulan kalkınma hedefl erine ulaşmada önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Türkiye’nin kişi başına düşen geliri 2002 yılında bu yana neredeyse üç kat artarak 10.000 ABD$’nı aşmıştır28. Aşırı yoksulluk ortadan kaldırılmıştır; ilköğretim ve anne sağlığı hedefl erine ulaşılmıştır; bebek ölüm oranlarının düşürülmesinde ve çevresel sürdürülebilirliğin yükseltilmesinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir; ve Türkiye şu anda kalan diğer Binyıl Kalkınma Hedefl erine 2015 yılına kadar ulaşma yolunda ilerlemektedir29. Yavaş olmakla birlikte AB ile uyumlaşma süreci ilerlemektedir —AB müktesebatının 13 faslı üzerinde müzakereler açılmıştır ve 1 (Bilim ve Araştırma) fasıl geçici olarak kapatılmıştır. Türkiye 2003 yılında 67 milyon ABD$ olan net resmi kalkınma yardımlarını 2010 yılında 967 milyon ABD$’na yükseltmiştir30. 6. Türkiye’nin ekonomik istikrarı artmış ve kredi notları yükselmiştir,31 ancak yine de ülkenin cari açığı kritik bir kırılganlık oluşturmaya devam etmektedir. Kriz öncesinde, 2003-2007 arası ortalama yüzde 7’yi bulan hızlı ekonomik büyüme sonrasında, 2009 yılında GSYH yüzde 4,8 küçüldü ve Şubat 2009’da işsizlik oranı yüzde 16,1 (gençler arasında yüzde 29) ile zirveye çıktı. Bununla birlikte, Türkiye ekonomisi hızlı ve güçlü bir şekilde toparlanarak 2010 yılında yüzde 9 ve 2011 yılının ilk yarısında yüzde 10,2 büyüdü; işsizlik oranı Mayıs-Ağustos 2011’de yüzde 9,2 ile kriz öncesi seviyelere indi. Sağlam büyümeye tekrar hızlı bir şekilde geçilmesi, sağlıklı ve ihtiyatlı makroekonomik yönetimin ve iddialı ekonomik reformların Türkiye’yi uluslararası ölçekte önde gelen ekonomilerden birisi haline getiren on yıllık büyüme başarısını 2010’dan itibaren devam ettirmiştir. AB tanımlı gayrisafi kamu borcunun oranı 2001 yılında yüzde 77,9 iken 2010 yılında yüzde 42,2’ye düşmüştür (küresel kriz sırasındaki geçici artış sonrasında bile). Hükümet’in faiz dışı fazlası 2006 yılında GSYH’nin yüzde 5,3’ü düzeyinde iken 2010 yılında yüzde 0,7’ye düşmüştür; ve faiz dışı fazlanın 2011 yılında artması beklenmektedir32. Bu geniş çaplı başarılara rağmen, hâlâ aşılması gereken zorluklar bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi cari açıktır. Haziran 2011 itibariyle 12 aylık cari açık 74,6 milyar ABD$’na ulaşmıştır, ve Haziran 2011 itibariyle yıllık baza getirilmiş cari açık GSYH’nin yüzde 9,3’üne ulaşmıştır —kredi, ithalat ve çıktı artışındaki soğumanın ilk işaretleri henüz yansımamıştır. Cari açığın yüzde 60’tan fazlası Türkiye’nin yapısal olarak enerji ithalatına olan bağımlılığını yansıtmaktadır. Neredeyse 27 Türkiye’nin Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) bu stratejik amaçları listelemektedir: rekabet gücünün arttırılması, istihdamın arttırılması,
insani gelişimin ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi, bölgesel kalkınmanın sağlanması, ve kamu hizmetlerinde kalitenin ve verimliliğin arttırılması.
28 TÜİK’e göre, kişi başına düşen GSYH 2002 yılında 3.492 ABD$, 2010 yılında 10.079 ABD$’dır.29 Diğer Binyıl Kalkınma Hedefl eri arasında; evrensel ilköğretim (Hedef 2), cinsiyet eşitliği ve kadınların yetkinleştirilmesi (Hedef 3); çocuk ölüm
oranının düşürülmesi (Hedef 4); HIV/AIDS, sıtma ve diğer hastalıklar (Hedef 6); çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması (Hedef 7); ve kalkınma için küresel ortaklık (Hedef 8) yer almaktadır.
30 Kaynak: OECD DAC istatistikleri. 31 2007 sonunda, S&P, Moody’s ve Fitch’in derecelendirmeleri sırasıyla BB-, Ba3 ve BB idi. 17 Ağustos 2011 itibariyle, BB, Ba2 ve BB+’ya
yükseldiler.32 Kaynak: TCMB Genel Kamu Dengesi.
Ek 3
51
yarısının kısa vadeli sermaye girişleri ile fi nanse edildiği düşünüldüğünde, yüksek cari açık özellikle bir kırılganlık oluşturmaktadır.7. Finansal sektör kriz sırasında dayanıklılığını ispatlamıştır; fi nansal piyasalar yavaş bir şekilde derinleşmektedir ancak orta ve uzun vadeli kredi hâlâ kıttır. CPS döneminin ve küresel krizin öncesi olan 2007 yılına göre bugün kredi piyasaları daha güçlüdür ve fi nansal hizmetlerin kapsamı daha geniştir. 2008-09 sonrasında banka kredileri önemli ölçüde artmıştır; 2010 itibariyle ekonomideki toplam kredilerin GSYH içindeki payı yüzde 48’dir – 2006 yılında GSMH’nın yüzde 32’si düzeyindeydi33. Bununla birlikte, kredi portföylerinin vade profi li iyileşmekle birlikte, Haziran 2011 sonu itibariyle banka kredilerinin yaklaşık yüzde 50’si bir yıldan az bir kalan vadeye sahiptir. Diğer fi nansman şekilleri de paralel bir şekilde genişlemiştir: kiralama, faktöring ve tüketici fi nansmanı varlıkları 2006 yılında 20 milyar TL iken, 2010 itibariyle yüzde 80’in üzerinde bir artışla 36,4 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bankalar tarafından ihraç edilen tahviller neredeyse on kat artmıştır; Temmuz 2011 itibariyle tedavüldeki şirket tahvillerinin miktarı 14,3 milyar TL’dir.8. İş ortamına yönelik bir reform programı devam etmektedir, ancak 2008-2009’da keskin bir şekilde düşen ticaret performansı kısmen zayıf dış talep sebebiyle yavaş bir şekilde iyileşmektedir. İhracat artışı 2010 yılının sonlarında ve 2011 yılının başlarında zayıf talep (özellikle Avrupa’daki) sebebiyle yavaşlamıştır34. Yabancı doğrudan yatırım girişleri de kriz sırasında önemli ölçüde azalmıştır35. 2010 yılındaki önemli artışlara rağmen, henüz kriz öncesi seviyelere ulaşmamıştır. Krizden önce başlatılan iş ortamı reformları tekrar başlamıştır. 2010 ve 2011 yıllarında yatırım ortamını modernleştirmeye ve AB düzenlemeleri ile daha fazla uyumlu hale getirmeye yönelik kapsamlı düzenlemeler kabul edilmiştir —temel reformlar içeren ve şirketler kesimi ve ticaret için “yeni bir anayasa” olarak nitelendirilebilecek yeni bir Ticaret Kanunu; yeni bir Borçlar Kanunu; yeni bir Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu; ve yeni Devlet Yardımlarının İzlenmesine ve Denetlenmesine ilişkin Kanun gibi. 9. İstihdam ve işgücü piyasası reformu tamamlanmamıştır. Hükümet reformları iki ayrı pakete ayırmıştır. 2008 yılında kabul edilen İşgücü Paketi ile ücret dışı işgücü maliyetleri düşürülmüş ve sosyal güvenlik primi işveren payında 5 puanlık bir indirim yapılmıştır. Bu düzenlemeler vergi yüklerini hafi fl etmiş, istihdam sağlamanın fi nansal olmayan maliyetlerini düşürmüş ve Aktif İşgücü Piyasası Politikalarının (ALMP) yaygınlaştırılmasını desteklemiştir. Şubat 2011’de çıkarılan Torba Kanun ile yarı zamanlı çalışmanın önündeki, caydırıcı etkenler azaltılmıştır. Hükümet’in 2011-2013 Orta Vadeli Programında, işgücü piyasasının esnekliğini arttırmaya ve işçilere daha fazla koruma sağlanmasına yönelik reformları içeren yeni bir kapsamlı istihdam stratejisinin kabulü ve uygulanması öngörülmektedir. 10. Türkiye’nin enerji reformları etkileyici sonuçlar vermiştir. Etkili yönetim ve düzenleme, enerji güvenliğini ve konutlara ve şirketlere güvenilir enerji arzını arttırmıştır. 2006 yılında 176 TWh olan yıllık üretim, 2010 yılında 210 TWh’a ulaşmıştır. 2008 yılından bu yana elektrik tarifeleri tüm maliyetleri yansıtmaktadır. 2006 yılında yüzde 3 olan özel sektörün dağıtımdaki payı 2010 yılında yüzde 44’e ulaşmıştır. Yenilenebilir enerji kapasitesi ve yatırımları artmıştır: özel sektöre ait yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinde üretilen elektrik miktarı dokuz kat artmıştır -2002 yılında 1.490 GWh iken 2010 yılında 14.002 GWh olmuştur. 2007 yılında çıkarılan Enerji Verimliliği Kanunu enerji verimliliği çalışmalarına yeni bir ivme kazandırmıştır.
Sosyal sonuçlar iyileşmiştir 11. Sağlık sonuçları iyileşmiştir. Eğitime ve sosyal güvenliğe erişim artmıştır. Hükümet verilerine göre, 2005 yılında 100.000 canlı doğumda 28,5 olan anne ölüm oranı 2010 yılında 16,4’e düşmüştür; yine aynı dönemde bebek ölüm oranı ise 1.000 canlı doğumda 25’ten 10,1’e düşmüştür —bebek ölüm oranı diğer OECD üyelerine göre hâlâ yüksek olmakla birlikte bu büyük bir başarıdır. Eğitime erişim önemli ölçüde iyileşmiştir: ilköğretimde okullaşma neredeyse evrenseldir, ve orta öğretimde okullaşma ve tamamlama oranları da yükselmektedir (ayrıntılar için, bakınız paragraf 28). Yüzde 30 olan okul öncesi eğitimde okullaşma oranı hızla yükselmektedir, ancak benzer gelir düzeyine sahip ülkeler ile karşılaştırıldığında düşük kalmaktadır.
33 TÜİK 2006 yılında GSMH’yi hesaplıyordu, artık GSYH’yi hesaplıyor.34 2011-2013 OVP ile hedefl er 2011 için 127 milyar ABD$, 2012 için 143,5 milyar ABD$ ve 2013 için 160 milyar ABD$ olarak revize edildi.35 Gayrisafi YDY: 22 milyar ABD$ (2007), 19,5 milyar ABD$ (2008), 8,4 milyar ABD$ (2009) ve 8,9 milyar ABD$ (2010).
Ek 3
52
Tüketime (gıda ve gıda dışı) dayalı yoksulluk36 2002 yılında yüzde 27 iken 2008 yılında yüzde 17’ye düşmüştür; küresel kriz sırasında hafi f bir artışla yüzde 18’e yükselmekle birlikte, 2010-2011 döneminde yine düşüşünü sürdürdüğü tahmin edilmektedir.
Kamu sektörü yönetimi ve hizmet sunumu hem kalite hem de şeffafl ık bakımından iyileşiyor 12. Kamu sektörü yönetimi iyileşmiştir. Başarılı araçlar arasında orta vadeli proje ve bütçeler, stratejik planlar ve performans programları yer almaktadır. Türkiye’nin sistematik bir şekilde uyguladığı kamu mali yönetim reformları, özellikle ulusal düzeyde olmak üzere hükümet bütçelerinin kapsamlılığını, şeffafl ığını, hesap verebilirliğini ve güvenilirliğini arttırmıştır. Aynı zamanda tüm merkezi kamu idaresi çapında kamu sektörünün ve kamu hizmet sunumunun kapasitesini, şeffafl ığını ve etkililiğini de güçlendirmiştir.13. Belediyelerin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi kilit bir öneme sahiptir; afet riski yönetiminde sağlanan iyileşme bir başarıdır. Türkiye’nin şehirleşme oranı yüzde 65’e ulaşmıştır. 2011 yılında çıkarılan İller Bankası A.Ş. Kanunu, belediyelerin altyapı fi nansmanının ve etkili yerel fi nansal yönetim sistemlerinin geliştirilmesinde önemli bir başarıdır. Türkiye’nin 2010-2023 dönemini kapsayan yeni Entegre Kentsel Gelişim Stratejisi ve Eylem Planı, mekansal planlama ve altyapı önceliklendirme de dahil olmak üzere şehirlerin geliştirilmesi için kapsamlı bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Türkiye afet yönetim sisteminin geliştirilmesi bakımından önemli atılımlar yapmıştır. İstanbul Deprem Riski Azaltma ve Acil Durum Hazırlık Projesi bu alanda uluslararası ölçekte önde gelen bir örnek olarak gösterilmektedir.
III. ÜLKE İŞBİRLİĞİ PROGRAMININ KALKINMA SONUÇLARI
Eksen 1: Rekabetçilik ve İstihdam Fırsatları Makroekonomik istikrar ve ekonomik büyüme sürdürülmüştür.
14. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, CPS’i makroekonomik dayanıklılık ve istikrar, özellikle KOBİ’ler olmak üzere özel sektöre orta vadeli kredileri sağlanması ve büyümenin ve istihdam yaratmanın temelini oluşturacak orta vadeli yapısal reformlar üzerinde odaklanacak şekilde uyarlayarak küresel ekonomik krize cevap vermiştir. CPS programının uygulanması, Türkiye’nin sağlam ve sağlıklı ekonomik büyüme sağlamasına, mali performansını iyileştirmesine ve enfl asyon oranını düşürmesine (CPS döneminin sonu olan Haziran 2011 itibariyle yüzde 6,2’ye düşmüştür) destek ve katkı sağlamıştır. 15. Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye ile olan işbirliğinin merkezinde dört adet program odaklı kalkınma politikası kredi dizisi ile birlikte rekabetçilik, istihdam, kamu sektörü, enerji, çevresel sürdürülebilirlik ve krize karşı müdahale üzerinde odaklanan paralel program odaklı AAA çalışmaları yer almaktadır37. Dört adet DPL dizisi ile toplam 4,4 milyar ABD$ tutarında IBRD fi nansmanı sağlanmıştır. Daha önemlisi, DPL dizileri ve paralel AAA çalışmaları, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye ile makroekonomik politika ve orta vadeli yapısal reformlar konusundaki işbirliğinin ve ortak çalışmalarının kilit araçlarını oluşturmuştur. 11 adet IBRD ve 45 adet IFC yatırım projesi ile ekonomik büyüme de desteklenmiştir.
Özel yatırımlar, ihracatın rekabet gücü ve fi nansal sektör performansı küresel mali krizin etkilerini hissetmiştir, ancak dayanıklı olduğunu göstermiştir.
16. İhracatçı şirketlere ve KOBİ’lere sağlanan fi nansman da dahil olmak üzere özel sektör kredileri kriz sırasında küçüldükten sonra hızla artışa geçmiştir. 2009 yılında reel bazda düz bir seyir izleyen toplam krediler 2010 yılında yüzde 33,9 artmıştır; KOBİ kredileri ise yüzde 50,6 artmıştır. CPS döneminin tamamı boyunca, KOBİ’lere sağlanan krediler yüzde 64 artmıştır. 2007-2010 döneminde özellikle KOBİ kredileri olmak üzere toplam kredilerdeki artış özellikle dikkat çekmektedir; çünkü küresel kriz özellikle KOBİ’ler olmak
36 Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki uygulamasına paralel olarak, bu Tamamlama Raporunda Türkiye Hükümeti’nin belirlediği yoksulluk sınırı kullanılmıştır.
37 CPS dönemindeki Kalkınma Politikası Kredileri: Rekabetçilik ve İstihdam DPL 2 (CEDPL2) – 500 milyon ABD$. (CEDPL 1 bir önceki CAS kapsamında yer alıyordu.) Program Odaklı Kamu Sektörü DPL 2 (PPDPL) – 400 milyon ABD$ (PPDPL 1 bir önceki CAS kapsamında yer alıyordu.); Adil Büyüme ve
İstihdamın Yeniden Tesisi (REGE) DPL 1 – 1,3 milyar ABD$; ve REGE DPL 2 – 700 milyon ABD$. Küresel kriz karşısında, PPDPL dizisi, kalan CEDPL gündeminin kilit unsurlarını da içeren REGE dizisi olarak devam ettirilmiştir.
Program Odaklı Elektrik DPL (PEDPL) 1 – 800 milyon ABD$- ve Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) DPL 2 -700 milyon ABD$. İklim değişikliğini ve çevreyi de kapsadıktan sonra kredi dizisinin adı değiştirilmiştir (PEDPL yerine ESES olmuştur).
Ek 3
53
üzere özel sektöre sağlanan kredileri keskin bir şekilde azaltmıştır. Bununla birlikte, vadeler kademeli bir şekilde uzamakla birlikte, krediler hâlâ büyük ölçüde kısa vadelidir; bu durum uzun vadeli fi nansman kıtlığını yansıtmaktadır. 2010 Yatırım Ortamı Değerlendirmesi ankete katılan şirketlerin çoğunluğunun (özellikle KOBİ’ler olmak üzere) fi nansmana erişim ile ilgili sorunların büyümelerinin önünde bir engel teşkil ettiğini bildirmiştir. Türkiye’de KOBİ’ler toplam yatırımın neredeyse yarısını, toplam perakende satışın üçte ikisini ve toplam ihracatın yaklaşık yüzde 60’ını oluşturmaktadır. Hem IBRD hem de IFC fi nansmanı Türkiye’deki özel sektörün kriz sırasında üretimlerini, ihracatlarını ve istihdamlarını sürdürmelerine yardımcı olmuştur. IBRD tarafından sağlanan kredi hatları ihracatçı şirketlerin ve KOBİ’lerin desteklenmesini hedefl emiştir. IBRD’nin AAA programında kredi hatlarının sonuçlarının değerlendirilmesine yönelik bir değerlendirme yer almıştır —bu değerlendirme KOBİ’lere yönelik iki kredi hattının, tahmini olarak 9.300 kişilik istihdam yaratılmasına katkıda bulunduğunu ve ikinci ihracat fi nansmanı aracılık kredisinden (EFIL II) yararlanan şirketlerin ihracatlarını CPS döneminde yüzde 117 arttırdıklarını göstermiştir. KOBİ kredi hatlarında, kullandırılan kaynakların ortalama yüzde 25’inin yetersiz hizmet alan bölgelere sağlanması yönünde bir koşul yer almıştır. IFC desteği ise kısa vadeli ticaret fi nansmanı ve borç çevirme, ihracat yoluyla risk çeşitlendirme, portföy fi nansal kuruluşları ve özel sermaye yatırımları yoluyla mikro işletmelere ve KOBİ’lere fi nansman sağlanması, ve başka fi nansal kuruluşlardan uzun vadeli kaynakların harekete geçirilmesi üzerinde odaklanmıştır (1,73 milyar ABD$). IFC’nin müşterisi olan bankalar mikro işletmelere ve KOBİ’lere 10 milyar ABD$’nın üzerinde kredi sağlamaktadır ve portföy şirketleri 16.000’i kadın olmak üzere 68.000 kişiyi istihdam etmektedir.17. Yatırım ortamı, ihracatın rekabet gücü, teknoloji kullanımı ve yenilikçilik yavaş bir iyileşme göstermektedir; daha fazla ilerleme kaydedilmesi bir önceliktir. CPS programında, iş ve yatırım ortamı reformlarını desteklemek üzere kapsamlı analitik ve istişari hizmetler ile politika esaslı fi nansman yer almıştır —yatırım ortamı değerlendirmeleri, İş Ortamı ve İşletme Performansı Anketleri (BEEPS), KOBİ’lerin geliştirilmesi ile ilgili bir çalışma, ve İkinci, Rekabetçilik ve İstihdam Kalkınma Politikası Kredisi (CEDPL) ve Adil Büyüme ve İstihdamın Yeniden Tesisi Kalkınma Politikası Kredisi (REGE DPL) dizileri kapsamında sağlanan krediler dahil olmak üzere. Program, küresel kriz sırasında yatırım ortamı reformlarının hızının korunmasına yardımcı olmuştur. Dünya Bankası Grubu’nun desteği ile, Ticaret Kanunu ve Devlet Yardımlarının İzlenmesi ve Denetlenmesi Hakkında Kanun gibi önemli reformların kabulü de dahil olmak üzere önemli ilerleme kaydedilmiştir. Bununla birlikte,kilometre taşlarına ulaşmadaki ilerleme yavaş olmuştur. 2010 yılında yeni bir Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Kanun tasarısı hazırlanmıştır (bu arada 3996 sayılı YİD Kanunu değiştirilmiştir ve ikincil mevzuat YİD modeline dayalı otoyol projelerinin önünü açmak için buna göre revize edilmiştir); yeni Fikri Mülkiyet Hakları mevzuatı uygulamasının hâlâ AB standartlarına yükseltilmesi gerekmektedir ve Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi ve uygulanması zaman alacaktır. Yeni bir sermaye piyasaları kanununun hazırlıkları devam etmektedir. IBRD ve IFC, bir şirket tahvilleri piyasasının geliştirilmesi konusunda Sermaye Piyasası Kurulu’na destek sağlanması için birlikte çalışmaktadır. Bu arada, IFC fi nansmanı Türk şirketlerinin rekabet güçlerinin yeni teknolojiler (örneğin enerji verimliliği ve daha temiz üretim) ile arttırılmasına ve Türk şirketlerinin bölgesel ve küresel alanda genişlemesine (Balkanlar’da, Rusya’da, Gürcistan’da, Haiti’de, Tunus’ta, Mısır’da ve Arjantin’de 350 milyon ABD$’nın üzerinde fi nansmanın sağlandığı 15 proje) yardımcı olmuştur. MIGA da bu alanda yoğun bir şekilde çalışmıştır. Türkiye’de 5 adet proje (4 altyapı ve 1 fi nans) 38 gerçekleştirilmiştir ve bunların toplam gayrisafi yükümlülüğü 1,02 milyar ABD$’nı bulmaktadır. İstanbul’un Anadolu yakasındaki ilk yeraltı metro sistemi MIGA’nın yeni garanti aracı ile desteklenmiştir. MIGA, Irak’ta bir Türk yatırımcı tarafından gerçekleştirilen bir imalat yatırımını desteklemek için de bir garanti sağlamıştır; bununla birlikte MIGA’nın Türkiye dışındaki Türk yatırımları için sağladığı garantilerin toplam gayrisafi yükümlülüğü 29 milyon ABD$’na ulaşmıştır -5 aktif proje için.
Türkiye’nin düşük istihdam oranı ve yüksek kayıt dışılık düzeyi hâlâ çözülmeyi bekleyen bir zorluktur 18. Türkiye’nin düşük istihdam oranları ve yüksek kayıt dışılık seviyeleri, üretken istihdamı arttırmaya yönelik politikaları birinci öncelik haline getirmiştir. Çoğu hükümet ve diğer kalkınma ortakları ile birlikte gerçekleştirilen bir dizi analiz ve istişari çalışmalar ile, işgücü vergileri, kayıt dışı ekonomi, kadınların işgücüne katılımı ve gençlerin istihdamı konularında kilit politika tavsiyeleri oluşturulmuştur. PPDPL-REGE DPL dizisi kapsamındaki IBRD fi nansmanı, Türkiye’nin ücret dışı işgücü maliyetlerinin düşürülmesi ve becerilerin 38 Bandırma Limanı (2 proje), ve İstanbul’daki Otogar- Bağcılar-İkitelli-Olimpiyat Köyü ve Kadıköy-Kartal-Kaynarca metro projeleri.
Ek 3
54
geliştirilmesi üzerinde odaklanan 2008 yılındaki işgücü piyasası reformunun ilk aşamasını desteklemiştir. Yürütülen Teknik Yardım çalışmaları, krize müdahale amaçlı bir istihdam paketinin hazırlanmasını; Aktif İşgücü Piyasası Politikalarının (ALMP) genişletilmesini ve iyileştirilmesini;39 ve yakında yayınlanacak olan Ulusal İstihdam Stratejisinin geliştirilmesini desteklenmiştir.
Enerji arzı daha güvenilir ve daha verimlidir. 19. Türkiye enerji reformlarının uygulanması ve enerji güvenliğinin arttırılması alanında etkileyici bir geçmiş performansa sahiptir. CPS döneminde, Türkiye enerji stratejisini güncellemiştir ve maliyetleri yansıtan bir fi yatlandırmaya geçmiştir. IBRD’nin sağladığı fi nansman ve bilgi faaliyetleri, tarife reformunu, özelleştirmeyi, enerji piyasasının serbestleştirilmesini ve düzenlenmesini, elektrik üretim rehabilitasyon ve iletim yatırımlarını, ve Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin (TEİAŞ) güçlendirilmesini desteklemiştir. IFC enerji sektöründeki 5 proje için yaklaşık 2,2 milyar ABD$ tutarında bir yatırım yapmıştır (560 milyon ABD$ kendi fi nansmanı ve 1,6 milyar ABD$ başka kredi kuruluşlarının harekete geçirilmesi yoluyla). Elektrik sektörü, IFC’nin altyapı yatırımlarının çoğunluğunu oluşturmuştur. IFC yatırımları, Türkiye’nin özelleştirilen ilk iki dağıtım şirketinden biri de dahil olmak üzere özel sektörün elektrik dağıtımına katılması ve özellikle temiz enerji projeleri olmak üzere yeni üretim projeleri yoluyla arz güvenliği üzerinde odaklanmıştır40. 20. Yenilenebilir enerji kullanımının ve enerji verimliliğinin arttırılması Türkiye için hayati öneme sahiptir. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımları enerji arz güvenliğini arttırmakta; enerji ithalatını, dolayısıyla cari açığı azaltmaya yardımcı olmakta; ve sera gazı salımlarını azaltarak iklim değişikliği etkilerinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Kısacası bu yatırımlar dört yönlü bir kazanım sağlamaktadır. Türkiye-Dünya Bankası Grubu işbirliği, yenilenebilir enerji kullanımının ve enerji verimliliğinin arttırılması üzerinde odaklanmıştır ve CPS döneminde Türkiye yenilenebilir enerjiye yönelik açık bir yasal-düzenleyici çerçeve oluşturmuş; enerji verimliliği mevzuatını uygulamış; ve yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğini yeni Ulusal İklim Değişikliği Stratejisine kilit bileşenler olarak dahil etmiştir. Sonuç olarak, Türkiye özellikle rüzgar ve küçük HES’ler olmak üzere yenilenebilir enerjinin geliştirilmesine yönelik önemli düzeyde özel yatırım çekebilmiştir. Kapsamlı IBRD bilgi hizmetleri ve PEDPL-ESES DPL dizileri yeni mevzuatı ve reformları desteklemiştir. Dünya Bankası Grubu fi nansmanı, özellikle rüzgar enerjisi ve küçük HES’ler olmak üzere yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği41 alanında yapılan yatırımlara yönelik yerel kuruluşlar aracılığıyla kullandırılan IBRD fi nansmanını içermektedir. IBRD ve IFC Temiz Teknoloji Fonu (CTF) ile işbirliği yapmıştır. IFC aynı zamanda ilk sınırlı başvurulu rüzgar santrali fi nansmanını başlatmıştır, güneş teknolojisi gibi yeni teknolojilere yapılacak özel sektör yatırımlarının zeminini oluşturmuştur, uluslararası oyuncular ile yerel ortaklar arasında ortak girişimleri kolaylaştırmıştır ve Mart 2011’de IFC’nin sürdürülebilir yatırımları teşvik etmeye yönelik daha geniş çaplı çabası kapsamında “Türkiye’de Sürdürülebilir Yatırım” raporunu yayınlamıştır. 21. İklim değişikliğinin ele alınması bir öncelik haline geliyor. Türkiye 26 Ağustos 2009 tarihinde Kyoto Protokolü’ne taraf oldu ve Hükümet ile Dünya Bankası Grubu Türkiye’nin iklim değişikliğinin etkilerini azaltma ve uyum sağlama çalışmalarında işbirliği yapmaya başladılar. Türkiye’nin sera gazı salımlarının yüzde 70’ten fazlası enerji sektöründen kaynaklandığından dolayı, iklim değişikliği etkilerinin azaltılması “yeşil ve temiz” enerji yatırımları ve reformları ile yakından ilişkilidir. Bu ilişki Türkiye’nin yeni Ulusal İklim Değişikliği Stratejisinde ve yakında yayınlanacak olan Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planında yansıtılmaktadır. Dünya Bankası, sağladığı danışmanlık hizmetleri ve Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü (ESES) DPL II kredisi yoluyla Ulusal İklim Değişikliği Stratejisi ve Eylem Planını desteklemiştir. IFC enerji verimliliği ve daha temiz üretim üzerinde odaklanan yeni teknolojilere yatırım yapacak müşteri şirketlerini desteklemiştir. Ayrıca, IFC’nin enerji sektöründeki yatırımları yenilenebilir enerji projeleri üzerinde de odaklanmıştır42. Türkiye’nin Avrupa ve Orta Asya bölgesinde iklim değişikliğinden en fazla
39 2007 yılında 33.000 olan ALMP faydalanıcı sayısının 2011 yılında 400.000 olması beklenmektedir.. 40 Enerjisa, Project Finance Euromoney Dergisi tarafından 2008 yılında “Avrupa’da Yılın Enerji Portföy Finansmanı” ve EMEA Finance Dergisi
tarafından 2008 yılında “En İyi Enerji Anlaşması” ödülüne layık görülmüştür. 41 Bu CPS kapsamındaki IBRD Kredi Hatları şunladır: Dördüncü İhracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL IV), 2008; KOBİ’ler için Finansmana
Erişim – Ek Finansman, 2009 ; Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği, 2009; KOBİ’ler için Finansmana Erişim – İkinci Ek Finansman, 2010; KOBİ’ler için Finansmana Erişim II, 2010; ve Dördüncü İhracat Finansmanı Aracılık Kredisi (EFIL IV) Ek Finansman, 2011.
42 Sadece Enerjisa projesinin tek başına 20.000 MWh’ın üzerinde temiz enerji üretmesi beklenmektedir; bu Türkiye’nin enerji ihtiyacının neredeyse yüzde 10’unu oluşturmaktadır ve 2014 yılına kadar CO2 salımlarını yıllık yaklaşık 1,15 milyon ton azaltması beklenmektedir.
Ek 3
55
etkilenecek ülkelerden birisi olması beklendiğinden dolayı, iklim değişikliğine uyum orta vadede giderek daha fazla önem kazanacaktır.
Eksen 2: Adil Beşeri ve Sosyal Kalkınma Sosyal güvenlik sistemi güçlendirildi ve daha adil hale getirildi.
22. Türkiye’nin sağlık ve sosyal güvenlik reformu ile (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 2066 yılında kabul edildi, 2008 yılında değiştirildi ve kanunun çoğu 1 Ekim 2008’de yürürlüğe girdi) genel sağlık sigortası sistemi oluşturuldu, sistemin yoksulları daha fazla kapsaması sağlandı, ve emeklilik sisteminde temel reformlar yapıldı. 1992 yılında oluşturulan Yeşil Kart sistemi asgari bir miktarın (kanunla belirlenen) altında kazanan ve herhangi bir kamu sigortası bulunmayanlar için sağlık hizmetlerine ücretsiz erişim imkanı tanımaktadır. 2004 yılında Yeşil Kart programı 6,852 milyon kişiyi kapsarken, 2009 yılında bu rakam 9,4 milyon kişiye ulaşmıştır. Genel sağlık sigortasının uygulamaya konulması ile birlikte, nüfus içinde bir sağlık sigortası olanların payı önemli ölçüde artmıştır (2005 yılında yüzde 85 iken 2010 yılında yüzde 96,2 olmuştur). 5510 sayılı kanunun Geçici 12. Madde hükümleri uyarınca tüm Yeşil Kart sahiplerinin 2012 yılına kadar kapsama dahil olması beklenmektedir. Sağlık ve sosyal güvenlik reformu aynı zamanda memur, işçi ve Bağkur emeklilerini daha iyi bir şekilde uyumlaştırarak emeklilik sistemini uzun vadede mali sürdürülebilirliğe sahip olacağı bir sürece sokmuştur.23. Sosyal yardım programlarının bütünleştirilmesi için bazı başlangıç adımları atılmıştır. Sosyal yardım harcamaları hızlı bir şekilde artmasına rağmen, 2009 itibariyle GSYH’nin yüzde 1,2’si düzeyinde kalmıştır. Haziran 2011 seçimlerinden sonra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adında yeni bir Bakanlık kurulmuştur ve tüm sosyal yardımlar tek bir çatı altında toplanmıştır. Entegre bir sosyal yardım bilgi sistemi geliştirilmiş ve işler hale getirilmiştir. 24. Dünya Bankası Grubu, sosyal yardım reformunun desteklenmesinde ve eşitlik ve içermenin iyileştirilmesine yönelik çabalarda Türkiye ile yakın bir işbirliği yapmıştır. PPDPL ve REGE DPL dizileri ve paralel politika diyalogu, analizler ve danışmanlık hizmetleri sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası reformunu, mevcut sosyal güvenlik programlarını Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesinde birleştirmeye yönelik idari reformu ve kriz müdahale önlemlerini desteklemiştir. İkinci Özelleştirme Sosyal Destek Projesi (PSSP2) kamu iktisadi teşekküllerinin (KİT) özelleştirilmesinin olumsuz sosyal ve ekonomik etkilerini azaltarak özelleştirme programına yardımcı olmuştur. Analitik çalışmalar, teknik yardım ve yakın politika diyalogu kapsamında, ekonomik yavaşlamanın refah etkileri, işgücü aktivasyon politikaları, emeklilik programları ve Yeşil Kart programı değerlendirmeleri yapılmıştır.25. Biri kadınların işgücüne katılımı (Hükümet ile birlikte) ve diğeri fırsat eşitliği hakkında olmak üzere yapılan iki önemli çalışma, yeni analizler sunarak, kamuoyu tartışmalarını ilerleterek ve politikalar için bilgi girdisi sağlayarak Türkiye’deki kilit sosyal politika konularında yeni bir çığır açmıştır. Kadınların işgücüne katılımı çalışmasında, kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 29’a çıkarılması (Türkiye’nin 9. Kalkınma Planındaki hedef oran) ve işgücü piyasasına yeni girenlerin tam zamanlı işler bulmaları halinde yoksulluk oranının yüzde 15,5’e düşürülebileceği bulunmuştur. Fırsat eşitliği çalışmasında, çocuklar arasında erken yaşlardan itibaren büyük demografi k fırsat eşitsizliklerinin bulunduğu ortaya konulmuştur ve erken çocukluk gelişiminin, fırsat eşitliğini arttırmaya, büyümeyi güçlendirmeye ve yoksulluğu azaltmaya yönelik etkili bir araç olabileceği savunulmuştur. Çalışmaların bulguları, Dünya Bankası Grubu ve Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen bir Erken Çocukluk Gelişimi (EÇG) konferansında ele alınmıştır. Daha sonra, Erken Çocukluk Gelişimi (EÇG) ile ilgili bir yuvarlak masa toplantısı ve kaliteli EÇG hizmetlerinin yaygınlaştırılması ile ilgili bir çalışma gerçekleştirilmiştir —UNICEF ile işbirliği içerisinde ve Hükümet’in evrensel okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasına yönelik öncelikli programının desteği ile.
Türkiye’nin sağlık sistemi daha etkili hale geldi 26. Türkiye’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini sağlamıştır. Program sayesinde erişim, fi nansal koruma, hizmet kapsamı ve hasta memnuniyeti gibi göstergelerde iyileşme sağlanmıştır. SDP kapsamında Aralık 2010’da tamamlanan Aile Hekimliği uygulamasının yaygınlaştırılması çalışması ülke çapında hasta memnuniyet düzeylerini yükseltmiş ve sağlık hizmetlerine erişimi arttırmıştır. Aile hekimliğinin uygulandığı illerde ortalama hasta memnuniyet oranı 2004 yılında yüzde 69 iken, 2008 yılında yüzde 86 olmuştur.
Ek 3
56
27. Sağlıkta Dönüşüm Programının güçlü bir şekilde uygulanmasına yönelik Dünya Bankası Grubu desteği, genel sağlık sigortasının uygulamaya konulmasına ve sağlık sisteminin performansının ve fi nansal sürdürülebilirliğinin iyileştirilmesine yönelik olarak PPDPL-REGE DPL dizisi kapsamında sağlanan destek için tamamlayıcı nitelikte olmuştur. IBRD’nin SDP için sağladığı destek sağlık sigortasının kapsamının arttırılması, aile hekimliğinin yaygınlaştırılması ve iyileştirilmesi, hastane özerkliğinin arttırılması ve performans yönetiminin güçlendirilmesi üzerinde odaklanmıştır. IBRD’nin sağladığı destek kapsamında iki adet Uyarlanabilir Program Kredisi —Sağlıkta Geçiş Projesi ve Sağlıkta Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik Reformu Projesi—ve bunlara paralel olarak sağlanan danışmanlık hizmetleri ve teknik yardımlar yer almıştır. 2008 yılında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ile ortaklaşa hazırlanan bir çalışmada sağlık sisteminin performansı değerlendirilmiş ve reformların derinleştirilmesine yönelik analitik temel sağlanmıştır. Dünya Bankası Enstitüsü (WBI) sağlık sektörü reformu ve sürdürülebilir fi nansman ile ilgili olarak politika yapıcıların ve paydaşların birlikte çalışmalarını sağlamıştır. IFC toplam tutarı 50 milyon ABD$’nı bulan iki yatırım ile özel sektör katılımını desteklemiştir. Türkiye’nin önde gelen bir fi nansal kiralama şirketine sağlanan bir kredi yoluyla, IFC 550 adet KOBİ sağlık projesini desteklemiştir. Ayrıca, sıkıntılı durumdaki önemli bir sağlık hizmet sağlayıcısına yapılan sermaye yatırımları yoluyla, IFC sınır bölgelerinde ve yetersiz hizmet alan bölgelerde kaliteli özel sağlık hizmetlerine karşılanabilir fi yatlar ile erişimin arttırılmasını sağlamıştır.
Eğitim sistemi, büyüyor, bir reform sürecinden geçiyor ve işgücü talebine karşı hassasiyetini arttırıyor 28. Eğitim reformları okula erişimin ve eğitim başarısının arttırılmasını sağlamıştır. İlköğretimde şu anda neredeyse evrensel okullaşma sağlanmıştır (2010-2011 eğitim-öğretim yılında yüzde 98). CPS döneminde orta öğretim okullaşma ve tamamlama oranları da önemli ölçüde yükselmiştir: 2006-2007 yılında yüzde 57 olan okullaşma oranı 2010-2011 yılında yüzde 69’a yükselmiştir, tamamlama oranı aynı dönemde yüzde 45’ten yüzde 51’e yükselmiştir43. Hükümet’in 2014 yılına kadar 5 yaş grubundaki çocuklar arasında evrensel okullaşma sağlamaya yönelik programını yaygınlaştırması ile birlikte, ilköğretim öncesindeki okullaşma oranları hızla yükselmektedir. Bölgesel eşitsizlikler ve cinsiyet eşitsizlikleri hâlâ önemini korumaktadır. Örneğin, 2010-2011 yılında okul öncesi eğitimde okullaşma oranı Hakkari’de yüzde 13 iken Amasya’da yüzde 59’dur ve kızların ortaöğretimdeki okullaşma oranı erkeklerin oranından 6 puan daha düşüktür (kızlar için yüzde 66, erkekler için yüzde 72). Türkiye’nin, 15 yaş grubundaki çocukların eğitim başarılarının değerlendirildiği Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programındaki (PISA) sonuçları, 2009 yılında 2006 yılına göre önemli ölçüde iyileşmiştir; bunun sebeplerinden birisi ilköğretimdeki yeni eğitim müfredatıdır. Bununla birlikte, 15 yaş grubundaki ortalama bir çocuk hâlâ ortalama ve OECD öğrencisinin bir tam okul yılı gerisindedir. 29. Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu ile eğitim alanındaki işbirliği, kalite ve eşitliğin arttırılması üzerinde odaklanmıştır. IBRD tarafından desteklenen Orta Öğretim Projesi (OÖP), yeni bir ortaöğretim müfredatının geliştirilmesi ve orta öğretimin kalite ve uyumunun arttırılmasına yönelik ulusal bir mesleki rehberlik ve danışmanlık sisteminin geliştirilmesi çalışmalarını içermiştir —mesleki eğitim ve öğretim için bir ulusal yeterlilik çerçevesinin geliştirilmesi ve hizmet içi öğretmen eğitiminin geliştirilmesi ile birlikte. Dezavantajlı okulların kalitesini yükseltmek için, OÖP kapsamında bir okul hibeleri programı uygulamaya konulmuş ve okullar için değişik bir fi nansman modelinin pilot uygulaması yapılmıştır: kaynaklar öğrenci sayısına göre dağıtılmaktadır ve okullar bu kaynakların kullanımında özerkliğe sahip olmaktadır. Yapılan analitik ve istişari çalışmalar kapsamında, temel eğitimde kalite ve eşitliğin arttırılması ve erken çocukluk eğitimi ile ilgili çalışmalar gerçekleştirilmiştir.
Eksen 3: Kaliteli Kamu Hizmetlerinin Etkin Sunumu Kamu harcama yönetim sistemi iyileşmiştir. Kamu sektöründe yönetişim güçlendirilmiştir.
30. Haziran 2010’da gerçekleştirilen Kamu Mali Yönetim Performansı (PFPM) karşılaştırma çalışmasına göre, Türkiye’nin kamu sektörünün genişliği, şeffafl ığı, hesap verebilirliği ve güvenilirliği artmıştır. Türkiye merkezi hükümet kurumlarının, sistemlerinin ve kamu sektöründe şeffafl ık ve performans ile ilgili kanunlarının çoğunda reform yapmıştır. 2006 yılında çıkarılan Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun (KMYK) CPS dönemi boyunca etkili bir şekilde uygulanması yoluyla ilgili kurumlara mali yönetim ve iç 43 Burada ortaöğretim tamamlama oranı, 20-24 yaş grubunda en az ortaöğretimi tamamlamış olanların oranı olarak tanımlanmıştır. Veriler İşgücü
Anketinden alınmıştır.
Ek 3
57
kontrol yetki ve sorumluluğu verilmiştir. Buna göre, mali kontrol ve iç ve dış denetim yapıları önemli ölçüde iyileşmiştir. Aralık 2010’da Sayıştay Kanunu’nun yürürlüğe konulması ile birlikte, Sayıştay’ın tüm genel hükümet kurumlarını denetleme yetkisi genişletilmiştir ve yapısı KMYK kanunu ile uyumlu hale getirilmiştir. 31. Kamu sektörü reformu alanında Türkiye ile Dünya Bankası Grubu’nun işbirliği kapsamında hem analitik ve istişari hizmetler hem de fi nansman yer almıştır. Hükümet ve TBMM ile birlikte uygulanan program odaklı kamu harcama ve kamu mali yönetim analitik çalışması ve teknik yardımı ile PPDPL-REGE DPL dizisi kapsamında sağlanan fi nansal destek Ulusal Kalkınma Planı ile yakın bir şekilde entegre edilmiştir. Bunların program odaklı tasarımı, tamamen uygulanması ve sunulması için genellikle birkaç yıl gerektiren karmaşık kamu sektörü yasal ve düzenleyici reformlarının desteklenmesinde etkili olduğunu kanıtlamıştır. Bunların iki örneği, tüm genel kamu kurumlarında mali kontrol ve iç denetim için strateji geliştirme birimlerinin kurulması ve Maliye ve Sağlık Bakanlıklarının SDP kapsamındaki program harcamalarını takip edebilmesi için spesifi k kodların geliştirilmesidir. TCDD Demiryolları Yeniden Yapılandırma Projesi kalkınma amaçlarına ulaşmıştır; işletme gelirleri ve işletme gelirlerinin giderlere oranı ticari açıdan sürdürülebilir seviyelere yükselmiştir. Bir kanun tasarısı hazırlıkları devam etmekle birlikte, TCDD’nin hukuki statüsü değişmemiştir.32. Yönetişimin yargı ile ilgili yönlerindeki ilerleme yavaş olmuştur. Şubat 2011’de yeni bir Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu kabul edilmiştir ve Hükümet arabuluculuk ile ilgili bir kanun tasarısını TBMM Adalet Komisyonu’na yeniden sunmayı planlamaktadır. Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ile, mahkemelerin yüzde 100’ünde online bağlantı kurulmuştur. Yargı Reformu Stratejisi ve Eylem Planı 2009 yılında kabul edilmiş ve yayınlanmıştır. Bölgesel Temyiz Mahkemeleri 15 merkezde (İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Konya, Samsun, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Sakarya, Gaziantep, Antalya, Kayseri, Trabzon ve Van) kurulmuştur ancak henüz faaliyete geçmemiştir. Bununla birlikte, tüm bu mahkemelerin başsavcıları Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından atanmıştır. Yargı süreçlerinin verimliliği ile ilgili reform yavaş ilerlemektedir ve Türkiye’nin bu alanda Dünya Bankası katkısı için talebi oldukça sınırlı olmuştur.
Yerel hizmet sunumunda ve afetlere hazırlık durumunda iyileşme kaydedilmiştir. 33. Belediye reformunda ilerleme kaydedilmiştir. Yerel yönetimlere yapılan toplam bütçe transferlerinin vergi gelirleri içindeki payı, 2007 yılında yüzde 9 iken 2010 yılında yüzde 10’a yükselmiştir (yerel düzeyde kalkınmayı destekleyen BELDES ve KÖYDES programları dahil edildiğinde, yerel yönetimlere bütçe transferleri aynı dönemde yüzde 10’dan yüzde 11’e yükselmiştir). 2011 yılında kabul edilen İller Bankası A.Ş. Kanunu, belediye altyapı fi nansmanı ve etkili yerel mali yönetim sistemleri bakımından oldukça önemli bir gelişme olmuştur. Kadastro modernizasyonu alanında ilerleme kaydedilmiştir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü (TKGM) uluslararası uygulamalara ve standartlara uygun gayrimenkul değerleme politikası üzerinde çalışmaya başlamıştır ve 24 kurum şu anda sayısal kadastro bilgilerine online olarak erişebilmektedir -18 olan hedef geçilmiştir. IBRD’nin İller Bankası vasıtasıyla belediye altyapı yatırımlarına sağladığı başarılı destek sonucunda, sonuçların daha da yaygınlaştırılması amacıyla 2010 yılında bir ek fi nansman sağlanmıştır. IFC’nin İstanbul Metrosu için yaptığı yatırım, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’de alt-ulusal düzeyde devlet garantisi olmadan sağladığı ilk fi nansmandır ve kentsel gelişim sektöründe özel sektör katılımı için bir öncü projesi haline gelmiştir. Bu, Türkiye’de belediyelere daha fazla mali güç ve bağımsızlık sağlanması bakımından önemli bir adım olarak görülmektedir. Başlangıçtaki CPS amaçlarının ötesinde, Türkiye ve Dünya Bankası Grubu “Sürdürülebilir Şehirler” konusunda bir çalışma başlatmıştır ve Türkiye yeni bir Entegre Kentsel Gelişim Stratejisi ve Eylem Planı (2010-2023) kabul etmiştir —strateji mekansal planlama ve altyapı önceliklendirme de dahil olmak üzere şehirlerin geliştirilmesi konusunda kapsamlı bir yaklaşım öngörmektedir. 34. İstanbul’un afete hazırlık durumunda kaydettiği iyileşmeler uluslararası bir başarı öyküsüdür. Özellikle okullar, hastaneler ve yurtlar olmak üzere kamu binalarının depreme karşı güçlendirilmesi için yatırımlar yapılmıştır. Tespit edilen 1.576 kamu binasından 496’sının güçlendirme çalışmaları Dünya Bankası, AYB ve Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası’nın ortak fi nansmanı ile Şubat 2011’de tamamlanmıştır. İstanbul Deprem Riski Azaltma Acil Durum Hazırlık Projesi (ISMEP) kapsamında Küresel Afet Azaltma ve Yeniden Yapılandırma Fonu ve Dünya Bankası Enstitüsü ile de işbirliği yapılmıştır. Başbakanlık bünyesinde, daha önce dağınık bir durumda olan kurumsal sorumlulukları ulusal düzeyde tek bir çatı altında toplayan bir Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı kurulmuştur.
Ek 3
58
IV. DÜNYA BANKASI GRUBU PERFORMANSI Ülke İşbirliği Tasarımı
35. CPS, Türkiye’nin değişen kalkınma önceliklerine dayalı, tamamen uyumlu ve uyarlanabilir olacak şekilde tasarlanmıştır. Esnek CPS tasarımı küresel mali kriz sırasında test edilmiş ve başarılı olduğu kanıtlanmıştır –strateji dönem ortası ilerleme gözden geçirmesinde (CPSPR) uyarlanmıştır. DPL desteği artmıştır ve ekonomik büyümeyi ve istihdam yaratmayı desteklemeye (REGE DPL dizisi)44 yönelik orta vadeli yapısal reformlar ve makroekonomik istikrar üzerinde odaklanmıştır. Müşteri talebi karşısında IBRD CPS döneminde toplam fi nansmanı 7,6 milyar ABD$’na yükseltmiştir; 2010 mali yılında 3 milyar ABD$ taahhüt edilmiştir. Buna paralel olarak, IFC küresel kredi kısıtlarını göz önünde bulundurarak kısa vadeli borçlarını çeviren müşteri şirketler üzerinde odaklanmış, ticaret fi nansmanı gibi çok fazla ihtiyaç duyulan alanlarda kısa vadeli fi nansman sağlamış ve diğer fi nansal kuruluşlardan uzun vadeli kaynaklar harekete geçirmiştir (1,73 milyar ABD$). 36. CPS, ulusal politikalar için bilgi girdisi ve destek sağlamak üzere tasarlanan danışmanlık hizmetleri ve ulusal ölçekteki büyük programlara ve seçilen spesifi k projelere katkıda bulunan Dünya Bankası Grubu fi nansmanı ile Türkiye’nin Dokuzuncu Kalkınma Planını destekleyecek şekilde tasarlanmıştır. Finansmanın ve bilgi hizmetlerinin birlikte sunulması, desteğin hedefl i, etkili ve zamanlı bir şekilde sunulmasını sağlamıştır. Program odaklı AAA ve DPL araçlarının yaygın bir şekilde kullanımı, IBRD’nin geniş kapsamlı kalkınma hedefl eri ve programları için birkaç yılı kapsayan bir dönemde özelleştirilmiş, tutarlı ancak esnek destek sağlayabilmesine olanak tanımıştır. Büyük hacimli kredi hatları (3’ü Ek Finansman olmak üzere 6 adet Dünya Bankası Grubu operasyonu ile toplam 2,35 milyar ABD$) CPS programının kendine özgü bir özelliğidir ve Dünya Bankası Grubu fi nansmanının kapsamının geniş ve kullandırımının hızlı olmasını sağlamaktadır.45 Bu tasarım tercihleri, ülke taleplerini ve Türkiye ile Dünya Bankası Grubu’nun maksimum DBG “katma değerinin” sağlanabileceği alanların ortak bir değerlendirmesini yansıtmaktadır. Doğal olarak, Türkiye-Dünya Bankası Grubu işbirliği Türkiye’nin kalkınma programının sadece küçük bir bölümünü kapsamaktadır ve Dünya Bankası Grubu’nun sağladığı fi nansman Türkiye’nin toplam dış fi nansmanının sadece küçük bir oranını oluşturmaktadır46. Dolayısıyla, Dünya Bankası Grubu’nun katkısı temel olarak katalizör şeklinde olmuştur; doğrudan atıf imkansız olmamakla birlikte genellikle zorlayıcı olacaktır ancak yine de Türkiye’nin Dünya Bankası hizmetlerine yönelik devam eden yüksek talebi bu katkının katma değeri için eksik ve dolaylı bir gösterge sunabilir. Finansal risk yönetimi ile ilgili hususlar ve bütçe sınırlamaları göz önüne alındığında, IBRD hizmetlerine olan talep IBRD’nin sağlayabileceği yeni fi nansman ve bilgi hizmetlerinin düzeyini zaten aşmaya devam etmektedir. 37. Genel olarak, CPS sonuç çerçevesi ilerleme ve performansın ölçülmesine yönelik faydalı bir yapı olmuştur. Sonuç çerçevesindeki kilometre taşlarına ulaşılmıştır. Sonuçların hedefl ere göre incelenmesinde, başlangıçta belirlenen bazı kilometre taşlarının ve hedefl erin kriz sonucunda ülke ve program öncelikleri değiştiğinden dolayı daha az anlamlı hale geldiği göz önünde bulundurulmalıdır. Dolayısıyla, CPS’in eğitim sistemini iyileştirme ve eğitimin işgücü piyasası talebine karşı hassasiyetini arttırma hedefi ne (Eksen 2C) daha dar bir anlamda olsa da büyük ölçüde ulaşıldığı değerlendirilmektedir. Benzer şekilde, özel yatırımlarının ve ihracatta rekabet gücünün arttırılması ve daha derin ve daha geniş bir fi nansal sektör (Eksen 1B) hedefi doğrultusunda ilerleme kaydedilmiştir, ancak yatırım ortamının modernizasyonuna yönelik mevzuat ancak 2010 sonlarında ve 2011 başlarında çıkarılmıştır. Kamu-Özel Sektör Ortaklığı ve ifl as ile ilgili yeni kanunlar çıkarılmadığından dolayı, kilometre taşlarına ulaşma yolundaki ilerleme beklenenden yavaş olmuştur, bu eksendeki genel hedefl ere kısmen ulaşıldığı değerlendirilmektedir. Aynı zamanda, Dünya Bankası Grubu desteği CPS kapsamında başlangıçta öngörülenlerin ötesinde ilave sonuçların elde edilmesine de katkıda bulunmuştur. Bunlar yukarıda açıklanmaktadır.44 REGE-DPL, küresel krizin etkilerinin yönetiminden, mali konsolidasyona ve paylaşılan büyümeye geçiş üzerinde odaklanmıştır ve aşağıdaki
amaçlara katkıda bulunmuştur: (1) ekonomik yönetim; (2) kamu mali yönetimi; (3) karşılanabilir evrensel sağlık hizmetleri ve eğitime erişimin arttırılması; (4) istihdam; (5) yatırım ortamının iyileştirilmesi; ve (6) özellikle KOBİ’ler için olmak üzere fi nansal aracılığın arttırılması.
45 Dünya Bankası Grubu’nun Bağımsız Değerlendirme Grubu (IEG) iki ihracat fi nansmanı kredisinin sonuçlarını (EFIL II ve III) yüksek düzeyde tatmin edici olarak derecelendirmiştir.
46 2008-11 MY döneminde ortalama olarak 1,9 milyar ABD$ yeni taahhüt miktarına ve 1,71 milyar ABD$ kullandırım miktarına ulaşan Dünya Bankası Grubu fi nansmanının ölçeği, Türkiye’nin 2010 itibariyle 321,4 milyar ABD$ olarak gerçekleşen toplam kamu borcuna göre oldukça küçüktür ve Türkiye’nin ortalama kamu dış borçlanmasının (2007-2010 arasında 8,43 milyar ABD$) yüzde 23’ünü ve 2007-2009 dönemindeki ortalama yıllık toplam gayrisafi dış borcunun (266 milyar ABD$) yüzde 1’den azını oluşturmuştur.
Ek 3
59
CPS Uygulaması 38. IBRD’nin portföyü büyüktür, odaklıdır ve önemli ölçüde iyileşme kaydetmiştir. Kullandırım oranları istikrarlı bir şekilde artarak, 2008 mali yılında yüzde 20 iken 2011 yılında yüzde 31 olmuştur. CPS döneminin büyük kısmında neredeyse yüzde 100 olarak devam eden yüzde 94’lük gerçekleşme oranı ve proaktif portföy yönetimi (yüzde 67) ile birlikte, 2011 MY sonu itibariyle sadece bir sorunlu proje kalmıştır (2010 MY sonunda 3 adet ve 2011 MY ortasında 4 adet sorunlu proje bulunmaktaydı). Tek sorunlu proje, borçlunun talebi üzerine Temmuz 2011’de iptal edilen İstanbul Belediye Altyapı Projesidir (Kredi No. 4866-TU).39. 2008-11 MY dönemindeki IFC fi nansmanı 2 milyar ABD$’lık taahhüt ile 45 projeye yayılmıştır -2004-07 MY döneminde 1,55 milyar ABD$’lık taahhüt ve 35 proje vardı. IFC aynı zamanda özel sektöre yardımcı olmak amacıyla özel fi nansal kuruluşlar yoluyla 1,73 milyar ABD$ tutarında bir kaynağı harekete geçirmiştir. Hedefl enen alanlar arasında ihracatçılar, mikro işletmeler ve KOBİ’ler, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, daha temiz üretim ve enerji güvenliği, sağlık, altyapı, ticaret fi nansmanı ve bölgede ve dünyada yatırım yapan Türk şirketlerinin desteklenmesi yer almıştır.40. Türkiye’nin kilit politika ve reform öncelikleri üzerinde odaklanan kapsamlı bir analitik ve istişari (AAA) çalışmalar programının uygulanması CPS’in başarısında merkezi bir rol oynamıştır. IBRD’nin AAA programı kapsamında, birçoğu Hükümet ile ortaklaşa ve akademik kuruluşlar, Birleşmiş Milletler kuruluşları ve diğer kalkınma ortakları ile işbirliği içerisinde hazırlanan 52 önemli bilgi ürünü yer almıştır. Ele alınan konular; kamu mali yönetimi, kayıt dışılık ve tasarrufl ardan enerji sektörü reformu ve düzenlemesine, gıda güvenliğine, su havzaları yönetimine, eğitimin kalitesine, kadınların istihdamına ve cinsiyet sertifi kalandırmasına, fırsat eşit(siz)liğine, yatırım ortamına, rekabet ve iş ortamı düzenlemesine, ve şirket tahvilleri piyasasının geliştirilmesine kadar çeşitlilik göstermiştir. Program aynı zamanda Ağustos 2007 ve Haziran 2011’de yeni gelen Hükümetler için taslak mevzuatın ve reform seçeneklerinin odaklı ve zamanlı analizlerini ve politika notlarını da içermiştir. Türkiye’deki muhatapların bu bilgi hizmetlerine olan güçlü talebi, kökleri talebe odaklı seçim ve tasarımlarında, işbirliği içerisinde hazırlanmalarında, çok çeşitli paydaşlar ile bulgular ve sonuçlar üzerinde yapılan tartışmalarda ve bilgi faaliyetleri için sonuç çerçevelerinin giderek daha fazla kullanımında yatan katma değerlerinin bir kanıtıdır. 41. Sivil toplum ile iyi ilişkiler. Sivil toplum, Sağlıkta Dönüşüm Programı ve İSMEP gibi projelerin hazırlık ve uygulama aşamalarına katılmıştır. Dünya Bankası Grubu, akademik kuruluşlar, düşünce kuruluşları, özel sektör dernekleri ve işletmeleri, ve TÜSİAD (Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği) ve KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) gibi çok çeşitli sivil toplum kuruluşu ile birlikte çalışmaktadır. Dünya Bankası Grubu birleştirici bir rol oynamıştır: TBMM ile birlikte çalışarak Dünya Su Forumunu desteklemiştir ve 2009 Yıllık Toplantılarını İstanbul’da gerçekleştirmiştir. Dünya Bankası Grubu’nun birleştirici gücünün spesifi k bir örneği, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve UNDP ile birlikte gerçekleştirilen insani gelişme diyaloğu. CPSCR’ın hazırlanması sürecinde, Dünya Bankası Grubu CPS döneminde yapılan çalışmalar ile ilgili düşünceleri tartışmak ve rapora girdi elde etmek amacıyla sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışmıştır.42. Kalkınma ortakları ile güçlü işbirliği. Dünya Bankası Grubu makroekonomik konularda Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yakın bir işbirliği içerisinde çalışmaktadır ve emeklilik sistemi, enerji sektörü ve çeşitli diğer yapısal konular hakkındaki deneyimini paylaşmaktadır. Ankara’da AB, UNDP ve UNICEF ile yakın bir ilişki sürdürmektedir. Dünya Bankası Grubu’nun özel sektör ekibinin (ECSPF) idari prosedürleri sadeleştirmeye yönelik bir pilot projenin fi nansmanı için İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan 100.000 £’lik bir kaynağı harekete geçirmesi özellikle belirtilmesi gereken bir başarıdır ve Dünya Bankası Grubu için Türkiye’de bir ilktir. IFC Türkiye’deki diğer uluslararası fi nansal kuruluşlar ile işbirliğini arttırmıştır. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Temiz Teknoloji Fonu hakkında bir ülke çalışma planı yapılmıştır; IFC’nin Ana İşbirliği Anlaşmasına dayalı olarak Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası ile ilk kez bir sendikasyon kredisi sağlanmıştır; FMO ile ortaklaşa bir şekilde bir müşteri bankaya tali kredi sağlanmıştır; ve enerji verimliliği ve mikro işletmelere ve KOBİ’lere fi nansman sağlanması hakkındaki iki projede KfW ile işbirliği yapılmıştır.
Ek 3
60
43. 2011 Ülke Anketi Dünya Bankası’nın çalışmaları ile ilgili çok çeşitli görüşler ortaya koymuştur. Yüzde 32’lik bir yanıt oranı ile, katılımcılar eğitimi (beceriler), çevre ve doğal kaynak yönetimini, istihdamı, enerjiyi ve afet hazırlık çalışmalarını, Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki işbirliğinin kilit kalkınma öncelikleri olarak belirlemiştir. Bu tercih, CPS ve bu CPSCR’daki analizler ile geniş anlamda tutarlıdır. Sektör öncelikleri şu şekilde tespit edilmiştir: kırsal kalkınma, kayıtlı sektörde iş olanaklarının arttırılması, özel sektör büyümesi/yatırımları için fırsatların arttırılması, okul öncesi eğitime erişim, ve makroekonomik büyüme. Kırsal kalkınma hariç olmak üzere, bunlar büyük ölçüde bu CPS kapsamında gerçekleştirilen çalışmaları yansıtmaktadır. Öte yandan, katılımcılar süreçlerin karmaşıklığını ve yavaşlığını Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’deki çalışmalarının en büyük zayıfl ığı olarak belirtmiştir ve kamu dışındaki paydaşlar ile etkileşimi iyileştirilmesi gereken kilit alan olarak tespit etmiştir. Ayrıca, katılımcılar arasında Dünya Bankası Grubu’nun çalışmalarının yoksulluğu azaltmada özellikle etkili olmadığı yönünde bir algı mevcuttur.
V. ÇIKARILAN KİLİT DERSLER VE ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEME İLİŞKİN TAVSİYELER 44. Bilgi ve fi nansman araçlarını bir araya getiren ve uzun vadeli stratejik hedefl eri destekleyen bir politika diyaloğunun sistematik olarak geliştirilmesi ve sürdürülmesi reformların desteklenmesi bakımından hayati öneme sahiptir. Önemli politika reformlarının ve yasal reformların uygulanması zaman alabilir; dolayısıyla esneklik ve sabır başarıya ulaşmada kritik öneme sahiptir. Ticaret Kanunu (hazırlanması yedi yıl sürmüştür) ile ilgili olarak yapılan işbirliği uzun vadeli ortak çalışmanın değerini gösteren bir örnektir. Başarıyı arttırmak için, analitik çalışmalar ile politika fi nansmanının ulusal kalkınma planlarına ve orta vadeli programlara tam olarak entegre edilmesi çok önemlidir. Çalışmaların, sıralı bir şekilde birbirine dayanan modüler müdahaleler şeklinde program odaklı olarak yapılandırılması özellikle etkili olmuştur.45. Çevre ve iklim değişikliği alanlarındaki ortak çalışmanın hikayesi: geri çekil, stratejik giriş noktalarını belirle ve ülke öncelikleri değiştikçe açılan fırsatları yakala. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, 2004-2007 döneminde çevre gündeminde kaydedilen ilerlemenin sınırlı olması sebebiyle, 2008-11 MY CPS kapsamında çevre konusunu bir eksen olarak kullanmama konusunda bir anlaşmaya varmıştı; 2008-11 CPS döneminin sonlarına doğru Türkiye’nin inisiyatifi ile bu alanda olası bir işbirliğinin tekrar değerlendirilmesi kararlaştırılmıştı. Daha sonra, 2009 yılında Türkiye’nin Kyoto Protokolüne katılması ve AB müktesebatının Çevre faslı üzerindeki müzakerelerin açılması, çevre ve iklim değişikliği ile ilgili yeni bir ortak çalışma için bir fırsat ve giriş noktası sağladı. Bu yeni ortak çalışma, Türkiye ile Dünya Bankası Grubu’nun enerji alanındaki işbirliğinden doğdu. Elektrik DPL dizisi, ESES DPL dizisi olarak üç bileşeni kapsayacak şekilde genişletildi: enerji, iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik. Bu çalışma, 2012 Sürdürülebilir Kalkınma Konferansına (Rio+20) hazırlık sürecinde işbirliği yapılmasını sağladı. IFC artan elektrik talebine cevap vermeye yönelik düşük karbonlu çözümler sağlamak için Türkiye’nin serbestleştirme programına desteğinden yararlandı. 46. İzleme ve Değerlendirme ve sonuçlar üzerindeki odağın güçlendirilmesi olumlu karşılandı ve faydalı oldu. Türkiye ve Dünya Bankası Grubu, hükümet ve Dünya Bankası Grubu tarafından desteklenen programlar için izleme değerlendirmenin ve sonuç odağının güçlendirilmesinde işbirliği yapmıştır - birbirini izleyen program odaklı JPPR, IDF fi nansmanı ile izleme ve değerlendirme konusunda teknik yardım ve başka birçok göreve özgü izleme ve değerlendirme faaliyetleri yoluyla. Sonuç çerçevelerinin tüm AAA faaliyetlerine dahil edilmesi için özel bir çaba sarf edilmiştir. İzleme ve değerlendirme ile güçlü sonuç odağının ortak bir örneği, İŞKUR ile mesleki eğitim konusunda yapılan çalışmadır. 47. Başarının paylaşılması. Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu ile işbirliği içerisinde uyguladığı bazı politika ve reformlar kendi alanlarında yapılan çalışmalar için önde gelen örnekler oluştur. Bunlar arasında aşağıdakiler bulunmaktadır: (1) Sağlıkta Dönüşüm Programı; (2) enerji piyasasının geliştirilmesi, ve (3) afet riski yönetimi. Bu deneyimler Türkiye ile Dünya Bankası Grubu arasında önümüzdeki 2012-15 CPS döneminde bilgi paylaşımı ve hem bölgesel hem de küresel ölçekte diğer ülkeler ile birlikte kalkınmaya katkıda bulunmak bakımından gerçekleştirilecek işbirliği için bir temel oluşturmaktadır.
Ek 3
61Ek
3
CPS
Tam
amla
ma
Rap
oru
Sonu
ç M
atri
si (2
6 Ek
im 2
011)
2008
-11
MY
CPS
uyg
ulam
asın
ın o
rtak
bir
bul
gusu
, Tür
kiye
’nin
Dün
ya B
anka
sı G
rubu
’nun
des
teği
ile
Türk
iye-
WBG
işbi
rliğ
inin
kili
t ala
nlar
ında
ulu
slar
aras
ı iyi
uyg
ulam
a k
abul
edi
lebi
lece
k so
nuçl
ar e
lde
ettiğ
idir
. Örn
ekle
r ara
sınd
a şu
nlar
bul
unm
akta
dır:
(1) S
ağlık
ta D
önüş
üm P
rogr
amı;
(2) e
nerji
piy
asas
ının
gel
iştir
ilmes
i, ve
(3) a
fet r
iski
yön
etim
i. Bu
den
eyim
ler T
ürki
ye il
e D
ünya
Ba
nkas
ı Gru
bu a
rası
nda
önüm
üzde
ki 2
012-
15 C
PS d
önem
inde
bilg
i pay
laşı
mı v
e he
m b
ölge
sel h
em d
e kü
rese
l ölç
ekte
diğ
er ü
lkel
er il
e bi
rlik
te k
alkı
nmay
a ka
tkıd
a bu
lunm
ak b
akım
ında
n ge
rçek
leşt
irile
cek
işbi
rliğ
i içi
n bi
r tem
el o
luşt
urm
akta
dır.
Ekse
n 1:
Rek
abet
çilik
ve
İstih
dam
Fır
satla
rı
1A. M
akro
ekon
omik
İstik
rarı
n ve
Eko
nom
ik B
üyüm
enin
Sür
dürü
lmes
iC
PS’in
Etk
iledi
ği K
ilit U
lusa
l Son
uçla
r ve
Gös
terg
eler
(ola
sı W
BG k
atkı
sı g
öz ö
nüne
alın
mad
an)
CPS
dön
emin
de W
BG’n
in E
tkile
diği
Kilo
met
re T
aşla
rı/G
öste
rgel
er
(WBG
faal
iyet
leri
nin
olas
ı kat
kısı
göz
önü
ne a
lınar
ak)
• Sağ
lıklı
mak
ro p
oliti
kala
r sür
dürü
lebi
lir k
amu
borc
u ve
sağ
lam
bir
dış
poz
isyo
n sa
ğlam
ıştır
.�
Gen
el k
amu
mal
i aç
ığı
2010
yılı
nda
GSY
H’n
in y
üzde
3,7
’sin
e dü
ştü,
gay
risa
fi ka
mu
borc
unun
GSY
H iç
inde
ki p
ayı i
se 2
010
itiba
riyl
e yü
zde
45’e
indi
. Kri
zin
etki
si se
bebi
yle
mal
i he
defl e
rin
ve k
amu
borc
u he
defl e
rini
n re
vize
edi
lmes
i ger
ekm
iştir
ve
2011
-13
Ort
a V
adel
i Pr
ogra
m 2
013
yılın
a ka
dar
gene
l kam
u m
ali a
çığı
nın
GSY
H’n
in y
üzde
1,1
’ine
indi
rilm
esin
i ve
AB
tanı
mlı
kam
u bo
rcun
un o
ranı
nın
yüzd
e 36
,8’e
düş
ürül
mes
ini ö
ngör
mek
tedi
r.
• A
AA
bul
gula
rına
day
andı
rıla
n et
kili
ekon
omik
pol
itika
diy
alog
u.�
Baş
arıld
ı: P
rogr
am o
dakl
ı A
AA
(an
aliti
k ve
ist
işar
i ça
lışm
alar
) et
kili
bir
polit
ika
diya
logu
sa
ğlad
ı. Bu
kap
sam
da ik
i pro
gram
oda
klı Ü
lke
Ekon
omik
Mem
oran
dum
u (C
EM)
hazı
rlan
dı:
biri
Kay
ıt D
ışılı
k, d
iğer
i Ta
sarr
ufl a
r ve
Büy
üme
hakk
ında
. Ü
ç yı
l bo
yunc
a Pr
ogra
m O
dakl
ı K
amu
Har
cam
a ve
Mal
i Yön
etim
çal
ışm
alar
ı yür
ütül
dü.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• A
dil B
üyüm
e ve
İstih
dam
ın Y
enid
en T
esis
i Pro
gram
Oda
klı D
PL (R
EGE
DPL
). O
nay
Tari
hi: 0
3/23
/201
0.
• İk
inci
Adi
l Büy
üme
ve İs
tihda
mın
Yen
iden
Tes
isi P
rogr
am O
dakl
ı DPL
(REG
E D
PL II
). O
nay
Tari
hi: 5
/5/2
011.
• İk
inci
Pro
gram
Oda
klı Ç
evre
sel S
ürdü
rüle
bilir
lik v
e En
erji
Sekt
örü
Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si (E
SES
II).
Ona
y Ta
rihi
: 6/1
5/20
10.
• Bi
rinc
i Pro
gram
Oda
klı E
lekt
rik
Sekt
örü
DPL
. Ona
y Ta
rihi
: 06/
11/2
009.
Kap
anış
Tar
ihi:
08/3
1/20
03. I
CR:
08/
31/2
003.
• Re
kabe
tçili
k ve
İstih
dam
DPL
(CED
PL).
Ona
y Ta
rihi
: 06/
28/2
007.
ICR:
03/
16/2
009.
IEG
son
uç d
erec
elen
dirm
esi:
Tatm
in E
dici
.•
İkin
ci R
ekab
etçi
lik v
e İs
tihda
m D
PL (C
EDPL
II).
Ona
y Ta
rihi
: 12/
16/2
008.
ICR:
04/
28/2
010.
IEG
son
uç d
erec
elen
dirm
esi:
Tatm
in E
dici
.•
İkin
ci P
rogr
am O
dakl
ı Kam
u Se
ktör
ü K
alkı
nma
Polit
ikas
ı Kre
disi
(PPD
PL II
). O
nay
Tari
hi: 0
6/19
/200
8.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
AA
A v
e Bi
lgi F
aaliy
etle
ri:
• Ü
lke
Ekon
omik
Mem
oran
dum
u: K
ayıt
Dış
ılık
– Se
bepl
eri,
Sonu
çlar
ı ve
Polit
ikal
ar. A
IS im
za: 0
9/16
/200
8. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/30
/200
9.•
Prog
ram
Oda
klı Ü
lke
Ekon
omik
Mem
oran
dum
u: K
ayıt
Dış
ılık
ile il
gili
Ulu
slar
aras
ı Den
eyim
ler.
AIS
imza
: 11/
01/2
007.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
30/2
008.
•
Ülk
e Ek
onom
ik M
emor
andu
mu:
Tas
arru
fl ar v
e Sü
rdür
üleb
ilir B
üyüm
e. A
IS im
za: 0
5/28
/201
0. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/30
/201
0•
Ülk
e Ek
onom
ik M
emor
andu
mu:
Tas
arru
fl ar v
e Sü
rdür
üleb
ilir B
üyüm
e II
. AIS
imza
: 10/
21/2
010.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
30/2
011
• Ü
lke
Ekon
omik
Mem
oran
dum
u II
– Y
ükse
k Bü
yüm
enin
Sür
dürü
lmes
i: Se
çile
n K
onul
ar. A
IS im
za: 0
4/04
/200
6. M
üşte
riye
Tes
lim: 1
1/26
/200
7.
1B. Ö
zel Y
atır
ımla
rın
ve İh
raca
tın R
ekab
et G
ücün
ün A
rttır
ılmas
ı; Fi
nans
al S
ektö
rün
Der
inle
ştir
ilmes
i ve
Gen
işle
tilm
esi
CPS
’in E
tkile
diği
Kili
t Ulu
sal S
onuç
lar v
e G
öste
rgel
erC
PS d
önem
inde
WBG
’nun
Etk
iledi
ği K
ilom
etre
Taş
ları
/Gös
terg
eler
Öze
l sek
tör:
• İhr
acat
art
ış h
ızı y
ıllık
yüz
de 1
1,2’
ye y
ükse
lmiş
tir. B
aşla
ngıç
sev
iyes
i yüz
de 8
,5 id
i.�
İhra
cat a
rtış
hız
ı 200
7, 2
008,
200
9 ve
201
0 yı
lları
nda
sıra
sıyl
a yü
zde
25,4
, yüz
de 2
3,1,
yüz
de
-22,
6 ve
yüz
de 1
1,6
olm
uştu
r. K
rizi
n et
kile
ri s
ebeb
iyle
, 201
1-20
13 O
VP’
de h
edefl
er 2
011
yılı
için
127
mily
ar A
BD$,
201
2 yı
lı iç
in 1
43,5
mily
ar A
BD$
ve 2
013
yılı
için
160
mily
ar A
BD$
olar
ak re
vize
edi
lmiş
tir.
• Güç
lü Y
DY
giri
şini
n sü
rdür
ülm
esi.
Başl
angı
ç D
urum
u: Y
ıllık
ort
alam
a 12
,1 m
ilyar
ABD
$. 2
006
Ger
çekl
eşm
e: 2
0,1
mily
ar A
BD$.
� G
ayri
safi
YDY,
22
mily
ar A
BD$
(200
7), 1
9,5
mily
ar A
BD$
(200
8), 8
,4 A
BD$
(200
9) v
e 8,
9 m
ilyar
ABD
$ (2
010)
ola
rak
gerç
ekle
şmiş
tir. Y
DY
giri
şler
i kür
sel m
ali k
rizd
en e
tkile
nmiş
tir.
Hük
ümet
yen
i hed
efl e
ri h
enüz
açı
klam
amış
tır.
• 200
7 yı
lında
GSY
H’n
in y
üzde
0,7
1’i (
2006
yılı
nda
GSY
H’n
in y
üzde
0,8
’i) d
üzey
inde
ola
n A
r-G
e ha
rcam
alar
ının
201
3 yı
lında
yüz
de 2
’ye
yüks
eltil
mes
i. �
2009
: Ar-
Ge
harc
amal
arın
GSY
H’n
in y
üzde
0,8
5’i d
üzey
inde
.
• İhr
acat
çı ş
irke
tler v
e K
OBİ
’ler i
çin
orta
vad
eli fi
nan
sman
ın a
rttır
ılmas
ı.�
Başa
rıld
ı. 20
07 il
e 20
10 a
rası
nda,
Öze
l Sek
töre
sağ
lana
n to
plan
kre
dile
r yü
zde
99,2
, KO
Bİ’le
re
sağl
anan
kre
dile
r yü
zde
63,9
yük
selm
iştir
. N
ot:
Türk
iye
Bank
acılı
k Se
ktör
ü H
esap
Pla
nı
ihra
catç
ılara
sağ
lana
n fi
nans
man
ı ayr
ı bir
kal
em h
alin
de g
öste
rmem
ekte
dir.
� 20
10 y
ılınd
a to
plam
kre
dile
rin
yıllı
k ar
tış o
ranı
yüz
de 3
3,9
olur
ken,
KO
Bİ’le
re k
ulla
ndır
ılan
kred
ileri
n ar
tış o
ranı
yüz
de 5
0,6
olm
uştu
r. N
ot:
Türk
iye
Bank
acılı
k Se
ktör
ü H
esap
Pla
nı
ihra
catç
ılara
sağ
lana
n fi
nans
man
ı ayr
ı bir
kal
em h
alin
de g
öste
rmem
ekte
dir.
• Ban
ka ta
rafın
dan
dest
ekle
nen
ulu
slar
aras
ı diy
aloğ
un, d
anış
man
lık ç
alış
mal
arın
ın v
e ça
lışta
ylar
ın
sağl
adığ
ı bilg
i gir
disi
ile
etki
li bi
r Kam
u-Ö
zel S
ektö
r Ort
aklığ
ı mev
zuat
ının
haz
ırla
nmas
ı.�
Kıs
men
Baş
arıld
ı. 20
07 y
ılınd
a ha
zırl
anan
kan
un t
asla
ğı,
2010
yılı
nda
ilgili
tüm
bak
anlık
lar
tara
fında
n in
cele
ndi
ve n
ihai
bir
tas
arı
hazı
rlan
dı.
Bu a
rada
, 39
96 s
ayılı
YİD
Kan
unu
deği
ştir
ilmiş
tir v
e ik
inci
l mev
zuat
YİD
mod
elin
e da
yalı
otoy
ol p
roje
leri
nin
önün
ü aç
mak
için
bu
na g
öre
revi
ze e
dilm
iştir
(20
11/1
807
sayı
lı Ba
kanl
ar K
urul
u K
arar
ı).
62Ek
3
Fina
nsal
Sek
tör:
• Kre
di p
iyas
alar
ının
güç
lend
irilm
esi y
oluy
la T
ürki
ye’d
e öz
el s
ektö
rün
fi nan
sman
a er
işim
inin
ar
ttırı
lmas
ı. H
edef
: 200
6 yı
lında
GSM
H’n
in y
üzde
31,
7’si
düz
eyin
de o
lan
topl
am k
redi
leri
n,
2011
yılı
na k
adar
yüz
de 3
5’le
re y
ükse
ltilm
esi.
� 2
010:
Top
lam
kre
dile
rin
GSY
H iç
inde
ki p
ayı y
üzde
48
olar
ak g
erçe
kleş
miş
tir. N
ot: T
ÜİK
ar
tık G
SMH
yer
ine
GSY
H h
esap
lam
akta
dır.
• Tür
kiye
’de,
Ban
ka D
ışı
Fina
nsal
Kur
uluş
var
lıkla
rı (
kira
lam
a va
rlık
ları
ve
sigo
rta
şirk
eti
varl
ıkla
rı/t
opla
m fi
nans
al s
ektö
r va
rlık
ları
) ile
ölç
ülen
ba
nka
dışı
fi na
nsm
anın
gel
iştir
ilmes
i yo
luyl
a fi n
ansa
l hiz
met
leri
n ka
psam
ının
gen
işle
tilm
esi.
� 20
06 y
ılınd
a 19
,7 m
ilyar
TL
olan
kir
alam
a, fa
ktör
ing
ve tü
ketic
i fi n
ansm
anı v
arlık
ları
, 201
0 yı
lında
36,
4 m
ilyar
TL’
ye y
ükse
lmiş
tir. 2
006
yılın
da 1
7 m
ilyar
TL
olan
sig
orta
cılık
sek
törü
va
rlık
ları
Mar
t 201
1 so
nu it
ibar
iyle
36,
6 m
ilyar
TL’
ye y
ükse
lmiş
tir.
• AB
mük
tese
batı
ile u
yum
lu F
ikri
Mül
kiye
t Hak
ları
mev
zuat
ının
haz
ırla
nmas
ı.�
Kıs
men
Baş
arıld
ı: Ya
sal ç
erçe
ve m
evcu
t anc
ak ö
zelli
kle
Sına
i Mül
kiye
t Hak
ları
ala
nınd
a ol
mak
üz
ere u
ygul
aman
ın A
B st
anda
rtla
rına
yük
selti
lmes
i ger
ekiy
or. K
ilit y
asa
uygu
layı
cı k
urum
ları
n ve
Pat
ent
Enst
itüsü
’nün
kap
asite
sini
n gü
çlen
diri
lmes
i ger
ekiy
or. K
amu-
özel
sek
tör
işbi
rliğ
ini
iyile
ştir
mey
e ve
ara
ştır
mal
arın
tica
rile
ştir
ilmes
ine
yöne
lik ö
nlem
lere
hâl
â ih
tiyaç
duy
uluy
or.
• Gir
iş v
e çı
kışl
arı k
olay
laşt
ırm
aya
ve a
yakt
a ka
lan
şirk
etle
rin
büyü
mel
erin
in ö
nünd
eki e
ngel
leri
n ka
ldır
ılmas
ına
yöne
lik y
atır
ım o
rtam
ı ref
orm
ları
nın
uygu
lanm
ası.
Örn
eğin
; a)
mev
zuat
da
dahi
l ol
mak
üze
re ifl
as
refo
rmu;
b) A
B ile
uyu
mlu
dev
let y
ardı
mla
rı m
evzu
atın
ın o
nayl
anm
ası v
e c)
iş
yapm
anın
kol
ayla
ştır
ılmas
ı yol
uyla
işle
tmel
erin
kay
ıtlı h
ale
getir
ilmes
i.�
Kıs
men
Baş
arıld
ı: D
evle
t Yar
dım
ları
nın
İzle
nmes
ine
ve D
enet
lenm
esin
e D
air K
anun
201
1 yı
lının
baş
ları
nda
onay
land
ı. H
üküm
et, “
zam
an v
ergi
sini
” az
altm
aya
yöne
lik b
ir d
üzen
leyi
ci
refo
rm s
trat
ejis
inin
gel
iştir
ilmes
i ile
ilgi
li bi
r Tek
nik
Yard
ım k
onus
unda
Ban
ka il
e or
tak
bir
çalış
ma
yürü
tüyo
r. A
dale
t Bak
anlığ
ı, m
evcu
t eks
iklik
lerd
en b
azıla
rını
n gi
deri
lmes
ine
yöne
lik
olar
ak ifl
as
mev
zuat
ında
yap
ılaca
k de
ğişi
klik
ler i
çin
bir t
asla
k ha
zırl
adı ,
anc
ak o
nay
süre
ci iç
in
henü
z bi
r tak
vim
bel
irle
nmiş
değ
il.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Ele
ktri
k Se
ktör
ü D
PL. O
nay
Tari
hi: 0
6/11
/200
9.•
Adi
l Büy
üme
ve İs
tihda
mın
Yen
iden
Tes
isi P
rogr
am O
dakl
ı DPL
(REG
E D
PL).
Ona
y Ta
rihi
: 03/
23/2
010.
•
İkin
ci A
dil B
üyüm
e ve
İstih
dam
ın Y
enid
en T
esis
i Pro
gram
Oda
klı D
PL (R
EGE
DPL
II).
Ona
y Ta
rihi
: 5/5
/201
1.•
Reka
betç
ilik
ve İs
tihda
m (C
EDPL
). O
nay
Tari
hi: 0
6/28
/200
7. IC
R: 0
3/16
/200
9. IE
G s
onuç
der
ecel
endi
rmes
i: Ta
tmin
Edi
ci.
• İk
inci
Rek
abet
çilik
ve
İstih
dam
DPL
(CED
PL II
). O
nay
Tari
hi: 1
2/16
/200
8. IC
R: 0
4/28
/201
0. IE
G s
onuç
der
ecel
endi
rmes
i: Ta
tmin
Edi
ci.
• İk
inci
İhra
cat F
inan
sman
ı Ara
cılık
Kre
disi
(EFI
L II
). O
nay
Tari
hi: 0
1/13
/200
4. IC
R: 0
2/07
/200
8. IE
G s
onuç
der
ecel
endi
rmes
i: Yü
ksek
Düz
eyde
Tat
min
Edi
ci.
• Ü
çünc
ü İh
raca
t Fin
ansm
anı A
racı
lık K
redi
si (E
FIL
III).
Ona
y Ta
rihi
: 05/
17/2
005.
ICR:
12/
23/2
009.
IEG
son
uç d
erec
elen
dirm
esi:
Yüks
ek D
üzey
de T
atm
in E
dici
.•
Dör
dünc
ü İh
raca
t Fin
ansm
anı A
racı
lık K
redi
si (E
FIL
IV).
Ona
y Ta
rihi
: 05/
22/2
008.
• D
ördü
ncü
İhra
cat F
inan
sman
ı Ara
cılık
Kre
disi
– E
k Fi
nans
man
(EFI
L IV
AF)
. Ona
y Ta
rihi
: 03/
17/2
011.
• K
üçük
ve
Ort
a Bü
yükl
ükte
ki İş
letm
eler
için
Fin
ansm
ana
Eriş
im. O
nay
Tari
hi: 0
6/08
/200
6.•
Küç
ük v
e O
rta
Büyü
klük
teki
İşle
tmel
er iç
in F
inan
sman
a Er
işim
- Ek
Fina
nsm
an. O
nay
Tari
hi: 0
6/19
/200
7.•
Küç
ük v
e O
rta
Büyü
klük
teki
İşle
tmel
er iç
in F
inan
sman
a Er
işim
- Ek
Fina
nsm
an. O
nay
Tari
hi: 1
2/09
/200
8.•
Küç
ük v
e O
rta
Büyü
klük
teki
İşle
tmel
er iç
in F
inan
sman
a Er
işim
- Ek
Fina
nsm
an. I
I. O
nay
Tari
hi: 1
2/15
/200
9.•
Küç
ük v
e O
rta
Büyü
klük
teki
İşle
tmel
er iç
in F
inan
sman
a Er
işim
Kre
di H
attı
- II.
Ona
y Ta
rihi
: 06/
15/2
010.
• Ö
zel S
ektö
r Yen
ilene
bilir
Ene
rji v
e En
erji
Ver
imlil
iği P
roje
si. O
nay:
05/
28/2
009.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
AA
A v
e Bi
lgi F
aaliy
etle
ri:
• Ö
zel S
ektö
rde
Fırs
at E
şitli
ğini
n Te
şvik
Edi
lmes
i. A
IS im
za: 1
2/15
/201
0. P
rogr
am b
irin
ci a
şam
asın
ın ta
mam
lanm
ası
- pilo
t uyg
ulam
alar
ın ta
sarı
mı v
e ba
şlat
ılmas
ı: 06
/30/
2011
.•
Yatır
ım O
rtam
ı Değ
erle
ndir
mes
i: K
rizd
en Ö
zel S
ektö
r Önc
ülüğ
ünde
Büy
ümey
e G
eçiş
. AIS
imza
: 01/
27/2
009.
Müş
teri
ye T
eslim
: 03/
24/2
010.
• 20
10 Y
atır
ım O
rtam
ı Değ
erle
ndir
mes
inin
Dev
amı N
iteliğ
inde
Tek
nik
Yard
ım. A
IS im
za: 0
9/27
/201
0. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/29
/201
1.•
Şirk
et B
orçl
arı T
asfi y
e Ç
erçe
vesi
. AIS
imza
: 11/
09/2
009.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
28/2
010.
• K
redi
Hat
ları
Son
uç D
eğer
lend
irm
esi.
AIS
imza
: 08/
16/2
010.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
28/2
011.
• Şi
rket
Tah
ville
ri P
iyas
asın
ın G
eliş
tirilm
esi –
Önc
elik
ler v
e Zo
rluk
lar.
AIS
imza
: 07/
20/2
010.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
29/2
010.
• K
OBİ
’leri
n Bü
yüm
esi i
çin
Koş
ulla
rın
İyile
ştir
ilmes
i - F
inan
sman
ve
Yeni
likçi
lik. A
IS im
za: 0
9/14
/200
9. M
üşte
riye
Tes
lim: 1
2/03
/201
0.•
Kür
esel
Eko
nom
ik K
rizi
n Tü
rkiy
e’ni
n Şi
rket
ler K
esim
i Üze
rind
eki E
tkile
ri. A
IS im
za: 1
2/30
/200
9. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/22
/200
9.•
Yeni
likçi
lik N
otu:
Ulu
sal Y
enili
kçili
k Si
stem
i Ark
a Pl
an N
otu.
AIS
imza
: 09/
19/2
007.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
30/2
008.
• İk
inci
Nes
il K
amu-
Öze
l Sek
tör O
rtak
lığı P
roje
leri
için
Pol
itika
ları
n, K
urum
sal v
e Ya
sal Ç
erçe
veni
n G
eliş
tirilm
esi:
AIS
imza
: 01/
25/2
007.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
02/2
008.
•
Ulu
sal Y
enili
kçili
k ve
Tek
nolo
ji Si
stem
i: So
n İle
rlem
eler
ve
Dev
am E
den
Zorl
ukla
r. A
IS im
za:
07/2
1/20
08. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/29
/200
9.
• Re
kabe
t Güc
ü iç
in U
lusa
l Yen
ilikç
ilik
ve T
ekno
loji
Polit
ikas
ı - 2
. AIS
imza
: 12/
30/2
009.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
11/2
010.
Hen
üz y
ayın
lanm
adı.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IF
C ç
alış
mal
arı:
•
Yere
l ban
kala
r ile
bir
likte
mik
ro iş
letm
eler
e ve
KO
Bİ’le
re 4
00 m
ilyon
ABD
$’nı
n üz
erin
de fi
nans
man
sağ
lanm
ası (
5 pr
oje)
; kır
sal a
lanl
ar ü
zeri
nde
odak
lanı
lmış
tır.
• K
redi
piy
asas
ının
cid
di b
ir ş
ekild
e da
rald
ığı b
ir d
önem
de, r
ekab
etçi
lik v
e ih
raca
t yol
uyla
risk
çeş
itlen
dirm
e iç
in 2
00 m
ilyon
ABD
$’nı
n üz
erin
de fi
nans
man
sağ
lanm
ası
(7 y
erel
şir
ket).
• Ti
care
tin fi
nans
man
ı ve
sürd
ürül
ebili
r ene
rji fi
nans
man
ı içi
n 3
yere
l ban
kaya
fi na
nsm
an s
ağla
nmas
ı.•
İki k
onte
ynır
elle
çlem
e te
sisi
, bir
öze
l sek
tör d
oğal
gaz
dağ
ıtım
şebe
kesi
(IFC
’nin
alty
apı s
ektö
ründ
e sa
ğlad
ığı i
lk T
L kr
edi)
ve b
ir p
etro
l dep
olam
a ve
iske
le te
sisi
dah
il ol
mak
üze
re a
ltyap
ı sek
törl
erin
e 16
0 m
ilyon
A
BD$’
nın
üzer
inde
fi na
nsm
an s
ağla
nmas
ı (4
pro
je).
• Tü
rkiy
e dı
şınd
a ya
tırım
yap
an T
ürk
şirk
etle
rine
des
tek:
200
8-11
MY
döne
min
de I
FC T
ürk
şirk
etle
rini
n Ba
lkan
lar’d
a, R
usya
’da,
Gür
cist
an’d
a, H
aiti’
de,
Tunu
s’ta
, H
indi
stan
’da,
Mıs
ır’d
a ve
Arja
ntin
’de
gerç
ekle
ştir
diği
13
proj
e iç
in 3
50 m
ilyon
ABD
$’nı
n üz
erin
de y
atır
ım y
apm
ıştır
.Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
MIG
A ç
alış
mal
arı:
• To
plam
gay
risa
fi yü
küm
lülü
ğü 1
,02
mily
ar A
BD$’
nı b
ulan
5 p
roje
(4 a
ltyap
ı ve
1 fi n
ans)
. •
Türk
iye
dışı
nda
(Irak
’ta) i
ş ya
pan
bir
Türk
şir
ketin
e de
gar
anti
sağl
anm
ıştır
; MIG
A’n
ın T
ürki
ye d
ışın
da y
apıla
n Tü
rk y
atır
ımla
rı iç
in s
ağla
dığı
gar
antil
erin
topl
am g
ayri
safi
yükü
mlü
lüğü
29
mily
on A
BD$’
na
ulaş
mış
tır (4
akt
if pr
oje)
.
63Ek
3
1C: İ
stih
dam
ın A
rttır
ılmas
ı
CPS
’in E
tkile
diği
Kili
t Ulu
sal S
onuç
lar v
e G
öste
rgel
erC
PS d
önem
inde
WBG
’nin
Etk
iledi
ği K
ilom
etre
Taş
ları
/Gös
terg
eler
İstih
dam
ın A
rttır
ılmas
ı:• İ
şgüc
ü pi
yasa
sını
n es
nekl
iğin
i ar
ttıra
n ve
işç
ileri
n et
kili
bir
şeki
lde
koru
nmas
ını
sağl
ayan
iş
gücü
piy
asas
ı ref
orm
u ka
nunu
nun
çıka
rılm
ası.
� 20
10 v
e 201
1 yıll
arın
da H
üküm
et A
ktif
İşgü
cü P
iyas
ası P
oliti
kala
rını
gen
işle
tmey
e dev
am et
ti ve
mes
leki
eği
timin
kal
itesi
ni v
e uy
umlu
luğu
nu a
rttır
may
a yö
nelik
ref
orm
lar
uygu
lam
aya
koyd
u. Ş
ubat
201
1’de
çık
arıla
n “T
orba
Kan
un”
esne
k sö
zleş
mel
er y
apıla
bilm
esin
e ve
yen
i iş
e al
ımla
ra s
ağla
nan
hede
fl i d
este
kler
in u
zatıl
mas
ına
yöne
lik b
azı
deği
şikl
ikle
r ge
tirdi
. İş
gücü
piy
asas
ının
esn
ekliğ
ini a
rttır
may
a ve
işçi
leri
n ko
runm
asın
a yö
nelik
refo
rmla
r içe
ren
kaps
amlı
bir i
stih
dam
str
atej
isi h
azır
lanm
ıştır
.
• KİT
’leri
n öz
elle
ştir
ilmes
i se
bebi
yle
işte
n çı
karı
lan
en a
z 3.
000
işçi
nin,
200
7-20
11 d
önem
inde
İşç
i Ye
rleş
tirm
e H
izm
etle
ri k
apsa
mın
da k
adro
lu iş
lere
yer
leşt
irilm
esi.
� K
ısm
en
Başa
rıld
ı: Ba
zı
işçi
ler
şu
anda
İş
çi
Yerl
eştir
me
Hiz
met
leri
ka
psam
ında
de
stek
be
klem
ekte
dir.
• Ban
ka ta
rafın
dan
dest
ekle
nen
AA
A ç
alış
mal
arın
ın iş
gücü
piy
asas
ı ile
ilgi
li po
litik
alar
a bi
lgi g
irdi
si
sağl
amas
ı.�
Başa
rıld
ı: A
nalit
ik ç
alış
mal
ar iş
gücü
ver
gile
ri, k
ayıt
dışı
eko
nom
i, ka
dınl
arın
işgü
cüne
kat
ılım
ı ve
gen
çler
in is
tihda
mı g
ibi k
onul
arı e
le a
lmış
tır. P
rogr
am O
dakl
ı Beş
eri G
eliş
im T
ekni
k Ya
rdım
ça
lışm
ası
kaps
amın
da,
Akt
if İş
gücü
Piy
asas
ı Po
litik
alar
ı, iş
gücü
piy
asas
ı dü
zenl
emel
eri,
istih
dam
ile
ilgili
kri
z ön
lem
leri
ve
etki
değ
erle
ndir
me
ile il
gili
kapa
site
gel
iştir
me
konu
ları
nda
danı
şman
lık h
izm
etle
ri s
ağla
nmış
tır.
Bu ç
alış
man
ın s
undu
ğu b
ulgu
lar
ve p
oliti
ka s
eçen
ekle
ri,
kam
u ve
kam
u dı
şı p
ayda
şlar
ara
sınd
aki p
oliti
ka ta
rtış
mal
arı i
çin
bilg
i gir
disi
sağ
lam
ıştır
.
• İşg
ücü
mal
iyet
leri
nin
azal
tılm
asın
a ve
işg
ücü
piya
sası
nın
esne
kliğ
inin
ve
işçi
ler
için
sağ
lana
n ko
rum
anın
art
tırılm
asın
a yö
nelik
önl
emle
rin
uygu
lanm
ası
�
Kıs
men
Baş
arıld
ı: B
irin
ci a
şam
a iş
gücü
piy
asas
ı re
form
ları
ile
ücr
et d
ışı
işgü
cü m
aliy
etle
ri
işve
renl
er i
çin
istih
dam
ın fi
nan
sal
olm
ayan
mal
iyet
leri
düş
ürül
dü (
örne
ğin
mes
leğe
özg
ü is
tihda
m k
otal
arın
ın v
eya
ben
zer
yasa
l kı
sıtla
r) v
e A
ktif
İşgü
cü P
iyas
ası
Polit
ikal
arın
ın
geni
şlet
ilmes
ine
olan
ak t
anın
dı.
İkin
ci a
şam
a iş
gücü
piy
asas
ı re
form
ları
(kı
sa s
ürel
i ve
yar
ı za
man
lı ça
lışm
a, i
şsiz
lik s
igor
tası
, kı
dem
taz
min
atı,
ve b
enze
ri h
usus
ları
n el
e al
ındı
ğı)
hâlâ
be
kliy
or, v
e bu
refo
rmla
rı d
a iç
eren
kap
sam
lı bi
r ist
ihda
m s
trat
ejis
inin
haz
ırlık
ları
sür
üyor
. �
CPS
Ba
şarı
ları
nın
Öte
sind
e:
Hük
ümet
ek
onom
ik
yava
şlam
a ka
rşıs
ında
, m
esle
ki
eğiti
m
yayg
ınla
ştır
ılmas
ı (2
008’
de 3
0.00
0 fa
ydal
anıc
ıdan
201
0’da
yak
laşı
k 21
0.00
0 fa
ydal
anıc
ıya)
, ka
mud
a ça
lıştır
ma
ve ü
cret
süb
vans
iyon
ları
gib
i ön
lem
leri
içe
ren
birk
aç a
det
istih
dam
pa
ketin
i uy
gula
may
a ko
ydu.
Kri
z so
nras
ında
Akt
if İş
gücü
Piy
asas
ı Po
litik
alar
ının
(A
LMP)
ya
ygın
laşt
ırılm
asın
a ve
kal
itesi
nin
yüks
eltil
mes
ine
yöne
lik ç
abal
ar d
evam
etti
(Hük
ümet
200
7 yı
lında
33.
000
olan
ALM
P fa
ydal
anıc
ı sa
yısı
nı 2
011’
de 4
00.0
00’e
çık
mas
ını
bekl
emek
tedi
r; m
esle
ki e
ğitim
hiz
met
sağ
layı
cıla
rı i
çin
kalit
e de
ğerl
endi
rmes
inin
uyg
ulam
aya
konu
lmas
ı).
IBRD
bu
prog
ram
ları
des
tekl
emiş
tir.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• A
dil B
üyüm
e ve
İstih
dam
ın Y
enid
en T
esis
i Pro
gram
Oda
klı (
REG
E) D
PL. O
nay
Tari
hi: 0
3/23
/201
0.
• İk
inci
Adi
l Büy
üme
ve İs
tihda
mın
Yen
iden
Tes
isi P
rogr
am O
dakl
ı DPL
(RE
GE
DPL
II).
Ona
y Ta
rihi
: 5/5
/201
1.•
Reka
betç
ilik
ve İs
tihda
m D
PL (C
EDPL
). O
nay
Tari
hi: 0
6/28
/200
7. IC
R: 0
3/16
/200
9. IE
G s
onuç
der
ecel
endi
rmes
i: Ta
tmin
Edi
ci.
• İk
inci
Rek
abet
çilik
ve
İstih
dam
DPL
(CED
PL II
). O
nay
Tari
hi: 1
2/16
/200
8. IC
R: 0
4/28
/201
0. IE
G s
onuç
der
ecel
endi
rmes
i: Ta
tmin
Edi
ci.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
AA
A v
e Bi
lgi F
aaliy
etle
ri:
• İŞ
KU
R M
esle
ki E
ğitim
Tek
nik
Yard
ımı.
AIS
imza
: 11/
03/2
010.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
22/2
010
ve il
gili
Vak
ıf Fo
nu A
IS im
za ta
rihi
: 02/
19/2
009.
Müş
teri
ye T
eslim
: 02/
16/2
010
• Tü
rkiy
e’de
Kad
ınla
rın
İşgü
cüne
Kat
ılım
ı: Eğ
ilim
ler,
Belir
leyi
cile
r ve
Polit
ika
Çer
çeve
si,.
AIS
imza
: 04/
10/2
008.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
30/2
009.
• Tü
rkiy
e’ni
n G
elec
ek N
esill
erin
e Ya
tırım
Yap
mak
: Oku
ldan
İşe
Geç
iş v
e Tü
rkiy
e’ni
n K
alkı
nmas
ı. A
IS im
za: 0
7/01
/200
6. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
2/06
/200
8.•
Türk
iye’
de İş
gücü
Ver
gile
rini
n İs
tihda
m Ü
zeri
ndek
i Etk
ileri
nin
ve S
osya
l Güv
enlik
Fon
ları
nın
Den
gele
rini
n Ta
hmin
Edi
lmes
i. A
IS im
za: 0
4/29
/200
8. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/06
/200
8.Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
IFC
ve
MIG
A ç
alış
mal
arı:
• Tü
m fa
aliy
etle
r ist
ihda
mın
art
tırılm
asın
a ka
tkıd
a bu
lunm
uştu
r.
64Ek
3
1D: G
üven
ilir v
e V
erim
li En
erji
Arz
ı
CPS
’in E
tkile
diği
Kili
t Ulu
sal S
onuç
lar v
e G
öste
rgel
erC
PS d
önem
inde
WBG
’nin
Etk
iledi
ği K
ilom
etre
Taş
ları
/Gös
terg
eler
• Dah
a iy
i ta
lep
yöne
timi
ve ü
retim
in a
rttır
ılmas
ı yo
luyl
a el
eckt
rik
arz
güve
nliğ
inin
art
tırılm
ası.
Başl
angı
ç D
urum
u: 2
006
yılın
da y
ıllık
176
TW
h ür
etim
.�
Yıllı
k ür
etim
200
8 yı
lında
198
TW
h ve
201
0 yı
lında
210
TWh
olm
uştu
r.
• Mal
iyet
leri
n el
ektr
ik t
arife
leri
ne t
am o
lara
k ya
nsıtı
lmas
ı. Ba
şlan
gıç
Dur
umu:
tük
etic
ilere
yan
sıtıl
an
elek
trik
mal
iyet
leri
nin
oran
ı- 20
06 it
ibar
iyle
yüz
de 9
1.�
200
8 yı
lında
n bu
yan
a m
aliy
etle
rin
yüzd
e 10
0’ü
yans
ıtılm
akta
dır.
• 200
6 yı
lında
yüz
de 1
5,1
olan
dağ
ıtım
sis
tem
i tek
nik
kayı
plar
ının
aza
ltılm
ası.
� D
ağıtı
m si
stem
i kay
ıpla
rı 2
008
yılın
da y
üzde
14,
4’e
düşü
rülm
üştü
r, da
ha so
nra
2010
yılı
nda
yüzd
e 18
,6’y
a yü
ksel
miş
tir. K
alan
(he
nüz
özel
leşt
irilm
emiş
) da
ğıtım
şir
ketle
ri k
ayıp
-kaç
ak o
ranl
arın
ın
yüks
ek o
lduğ
u şi
rket
ler o
lduğ
u iç
in b
u ra
kam
baş
lang
ıçta
ki ra
kam
dan
daha
yük
sekt
ir.
• Ele
ktri
k da
ğıtım
ve
üret
im s
ektö
rler
ine
özel
sek
tör
katıl
ımın
ın a
rttır
ılmas
ı. Ba
şlan
gıç
Dur
umu:
200
6 iti
bari
yle
elek
trik
üre
timin
in y
üzde
55’
ini ö
zel s
ektö
r ge
rçek
leşt
iriy
ordu
ve
piya
sanı
n yü
zde
3’ün
e öz
el d
ağıtı
m ş
irke
tleri
hiz
met
ver
iyor
du.
� 20
10 y
ılı it
ibar
iyle
, üre
timin
yüz
de 5
5’i ö
zel s
ektö
r üre
tim ş
irke
tleri
tara
fında
n ge
rçek
leşt
irild
i ve
özel
dağ
ıtım
şir
ketle
rini
n da
ğıttı
ğı e
lekt
rik
oran
ı piy
asan
ın y
akla
şık
yüzd
e 44
’üne
ula
ştı.
(Not
: Ele
ktri
k Pi
yasa
sını
n G
eliş
tirilm
esi.
Başl
angı
ç D
urum
u –
Piya
sada
sat
ılan
elek
triğ
in to
plam
ile
tilen
ele
ktri
k iç
inde
ki p
ayı:
2004
itib
ariy
le y
üzde
0)
� 20
10 y
ılınd
a el
ektr
iğin
yüz
de 2
4’ü
piya
sa y
oluy
la s
atıld
ı.
• Tar
ife b
elir
lem
e mek
aniz
mal
arın
ın, m
aliy
etle
rin
tam
amın
ın a
ra v
e son
kul
lanı
cı ta
rife
leri
ne y
ansı
tılm
asın
a ol
anak
tanı
yaca
k şe
kild
e re
vize
edi
lmes
i.�
Başa
rıld
ı: M
ekan
izm
a Şu
bat 2
008’
de o
nayl
andı
ve
Tem
muz
200
8’de
yür
ürlü
ğe g
irdi
.
• Ana
litik
ça
lışm
alar
ın
bilg
i gi
rdis
i ve
en
erji
prog
ram
ı fi n
ansm
anı
ile
arz
güve
nliğ
i ön
lem
leri
nin
uygu
lanm
ası:
örne
ğin
arz
ve ta
lep
tara
fı en
erji
veri
mlil
iğin
in a
rttır
ılmas
ı; ye
nile
nebi
lir e
nerji
üre
timin
in
arttı
rılm
ası;
CPS
dön
emin
de k
apas
ite m
ekan
izm
alar
ının
uyg
ulam
aya
konu
lmas
ı.�
Başa
rıld
ı: A
nalit
ik ç
alış
mal
ar H
üküm
et’i
etki
li bi
r şe
kild
e bi
lgile
ndir
miş
tir v
e en
erji
prog
ram
ı fi n
ansm
anı y
enile
nebi
lir en
erji
üret
imin
in a
rttır
ılmas
ı ve e
nerji
ver
imlil
iği y
atır
ımla
rını
n de
stek
lenm
esi
üzer
inde
oda
klan
mış
tır.
• Piy
asa
işle
yişi
ile
ve
üret
im,
iletim
ve
dağı
tım ş
ebek
eler
inin
reh
abili
tasy
onu
ile i
lgili
dan
ışm
anlık
hi
zmet
leri
nin
katk
ısıy
la T
ürki
ye’d
e el
ektr
ik p
iyas
asın
ın v
e el
ektr
ik si
stem
leri
nin
oper
asyo
nel e
tkili
liğin
in
arttı
rılm
ası (
ölçü
t: ni
hai p
iyas
a ku
ralla
rını
n on
ayla
nmas
ı ve
daha
son
ra C
PS d
önem
inde
uyg
ulan
mas
ı).�
Kıs
men
Baş
arıld
ı: Su
nula
n ve
dev
am e
den
danı
şman
lık h
izm
etle
rini
n ka
tkıs
ıyla
ope
rasy
onel
etk
ililiğ
in
arttı
rıld
ığı t
ahm
in e
dilm
ekte
dir.
Piya
sa k
ural
ları
EPD
K ta
rafın
dan
onay
land
ı. G
ün ö
nces
i piy
asas
ı tes
t ed
ildi v
e 1
Ara
lık 2
011’
de b
aşla
tılm
ası p
lanl
anm
akta
dır.
• Ene
rji v
erim
liliğ
i kan
unun
un u
ygul
anm
aya
başl
anm
ası.
� Ba
şarı
ldı:
Uyg
ulam
a ba
şlad
ı, çe
şitli
yön
etm
elik
ler
onay
land
ı. D
anış
man
lık h
izm
etle
rini
n sa
ğlad
ığı
bilg
i gir
disi
ile,
bu
alan
da te
mel
düz
enle
yici
kur
uluş
ola
n Eİ
E’ni
n en
erji
veri
mlil
iği i
le il
gili
yetk
ileri
ve
kap
asite
si g
üçle
ndir
iliyo
r. B
anka
yat
ırım
kre
dile
ri k
ilit
sana
yi s
ektö
rler
inde
ene
rji v
erim
liliğ
ini
dest
ekliy
or.
• [Is
ıtma
veri
mlil
iğin
i gös
term
eye
yöne
lik p
ilot j
eote
rmal
pro
gram
. Önc
elik
ler d
eğiş
tiğin
den
dola
yı d
önem
or
tası
nda
bu g
öste
rge
çıka
rılm
ıştır
– a
rtık
bir
CPS
am
acı d
eğild
ir.]
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• İk
inci
Pro
gram
Oda
klı Ç
evre
sel S
ürdü
rüle
bilir
lik v
e En
erji
Sekt
örü
Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si (E
SES
DPL
II).
Ona
y Ta
rihi
: 6/1
5/20
10.
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Ele
ktri
k se
ktör
ü D
PL. O
nay
Tari
hi: 0
6/11
/200
9.•
Reka
betç
ilik
ve İs
tihda
m D
PL (C
EDPL
). O
nay
Tari
hi: 0
6/28
/200
7. IC
R: 0
3/16
/200
9. IE
G s
onuç
der
ecel
endi
rmes
i: Ta
tmin
Edi
ci.
• İk
inci
Rek
abet
çilik
ve
İstih
dam
DPL
(CED
PL II
). O
nay
Tari
hi: 1
2/16
/200
8. IC
R: 0
4/28
/201
0. IE
G s
onuç
der
ecel
endi
rmes
i: Ta
tmin
Edi
ci.
• Ö
zel S
ektö
r Yen
ilene
bilir
Ene
rji v
e En
erji
Ver
imlil
iği P
roje
si. O
nay
Tari
hi: 0
5/28
/200
9.•
Yeni
lene
bilir
Ene
rji P
roje
si. O
nay
Tari
hi: 0
3/25
/200
4. IC
R: 3
/10/
2010
. IEG
son
uç d
erec
elen
dirm
esi:
Yüks
ek D
üzey
de T
atm
in E
dici
.•
İkin
ci G
üney
doğu
Avr
upa
Ener
ji To
plul
uğu
APL
(ESC
EE A
PL II
). O
nay
Tari
hi: 0
4/04
/200
5. IC
R: 0
8/04
/201
1.
• Ü
çünc
ü G
üney
doğu
Avr
upa
Ener
ji To
plul
uğu
APL
(ESC
EE A
PL II
I). O
nay
Tari
hi: 0
3/24
/200
6. IC
R: 0
8/04
/201
1.•
Altı
ncı G
üney
doğu
Avr
upa
Ener
ji To
plul
uğu
APL
(ESC
EE A
PL V
I). O
nay
Tari
hi: 0
8/20
/201
0.
• U
lusa
l İle
tim Ş
ebek
esi P
roje
si. O
nay
Tari
hi: 0
6/11
/199
8. K
apan
ış T
arih
i: 12
/31/
2007
. IEG
son
uç d
erec
elen
dirm
esi:
Yüks
ek D
üzey
de T
atm
in E
dici
.•
Elek
trik
Üre
tim R
ehab
ilita
syon
ve
Yeni
den
Yapı
land
ırm
a Pr
ojes
i. O
nay
Tari
hi: 0
6/06
/200
6. IC
R 04
/28/
2010
. •
Elek
trik
Dağ
ıtım
Reh
abili
tasy
on P
roje
si. O
nay
Tari
hi: 0
4/19
/200
7.
• G
az S
ektö
rü G
eliş
tirm
e Pr
ojes
i. O
nay
Tari
hi: 1
1/29
/200
5.Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
IBR
D A
AA
ve
Bilg
i Faa
liyet
leri
:•
Ener
ji V
erim
liliğ
i Değ
erle
ndir
mes
i: ‘E
nerji
Tas
arru
fu P
otan
siye
linin
Kul
lanı
lmas
ı’. A
IS im
za: 0
7/31
/200
8. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
2/08
/201
0.•
Prog
ram
Oda
klı E
nerji
Sek
törü
Çal
ışm
ası.
AIS
imza
: 11/
20/2
008.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
23/2
008.
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Ene
rji S
ektö
rü Ç
alış
mas
ı (Tü
rkiy
e En
erji
Stra
tejis
i). A
IS im
za: 0
2/05
/200
8. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/23
/200
8.•
Tekn
ik Y
ardı
m: E
SMA
P –
Elek
trik
Piy
asas
ı Ope
rasy
onla
rını
n D
este
klen
mes
i. A
IS im
za: 0
2/20
/200
7. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
8/25
/201
0.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IF
C ç
alış
mal
arı:
• 5
proj
e ka
psam
ında
yap
ılan
yakl
aşık
560
mily
on A
BD$
tuta
rınd
aki e
nerji
arz
güv
enliğ
i yat
ırım
ları
ve
1,6
mily
ar A
BD$
tuta
rınd
a ha
reke
te g
eçir
ilen
fi nan
sman
ile
yakl
aşık
3.3
00 M
W k
urul
u gü
ç iç
in d
este
k sa
ğlan
mış
tır –
küçü
k H
ES’le
r ve
rüzg
ar s
antr
alle
ri d
ahil
olm
ak ü
zere
. Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
Ort
ak IB
RD
ve
IFC
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• Te
miz
Tek
nolo
ji Fo
nu (C
TF)
Çık
arıla
n K
ilit D
ersl
er v
e So
nrak
i CPS
için
Tav
siye
ler:
Bilg
i ve
fi nan
sman
ara
çlar
ını b
ir a
raya
get
iren
ve
uzun
vad
eli s
trat
ejik
hed
efl e
ri d
este
kley
en b
ir p
oliti
ka d
iyal
ogun
un s
iste
mat
ik o
lara
k ge
liştir
ilmes
i ve
sürd
ürül
mes
i ref
orm
ları
n de
stek
lenm
esi b
akım
ında
n ha
yati
önem
e sa
hipt
ir. Ö
nem
li po
litik
a re
form
ları
nın
ve y
asal
refo
rmla
rın
uygu
lanm
ası z
aman
ala
bilir
; dol
ayıs
ıyla
esn
eklik
ve
sabı
r baş
arıy
a ul
aşm
ada
kriti
k ön
eme
sahi
ptir
. Tic
aret
Kan
unu
(haz
ırla
nmas
ı yed
i yı
l sür
müş
tür)
ile
ilgili
ola
rak
yapı
lan
işbi
rliğ
i uzu
n va
deli
orta
k ça
lışm
anın
değ
erin
i gös
tere
n bi
r örn
ektir
. Baş
arıy
ı art
tırm
ak iç
in, a
nalit
ik ç
alış
mal
ar il
e po
litik
a fi n
ansm
anın
ın u
lusa
l kal
kınm
a pl
anla
rına
ve
orta
va
deli
prog
ram
lara
tam
ola
rak
ente
gre
edilm
esi ç
ok ö
nem
lidir
. Çal
ışm
alar
ın, s
ıral
ı bir
şek
ilde
birb
irin
e da
yana
n m
odül
er m
üdah
alel
er ş
eklin
de p
rogr
am o
dakl
ı ola
rak
yapı
land
ırılm
ası ö
zelli
kle
etki
li ol
muş
tur.
65Ek
3
Ekse
n 2:
Adi
l Beş
eri v
e So
syal
Gel
işim
2A: S
osya
l Güv
enlik
Sis
tem
inin
Etk
ililiğ
inin
Art
tırılm
ası v
e G
elir
Dağ
ılım
ının
, Sos
yal İ
çerm
enin
ve
Yoks
ullu
kla
Müc
adel
enin
İyile
ştir
ilmes
i
CPS
’in E
tkile
diği
Kili
t Ulu
sal S
onuç
lar v
e G
öste
rgel
erC
PS d
önem
inde
WBG
’nin
Etk
iledi
ği K
ilom
etre
Taş
ları
/Gös
terg
eler
• Yen
i sos
yal s
igor
tala
r ve
gene
l sağ
lık s
igor
tası
kan
unun
un b
aşar
ılı b
ir ş
ekild
e uy
gula
nmas
ının
da
gös
terd
iği g
ibi s
osya
l güv
enlik
sis
tem
inin
uzu
n va
deli
sürd
ürül
ebili
rliğ
inin
art
tırılm
ası.
� M
evzu
at k
abul
edi
ldi
ve u
ygul
amay
a ko
nuld
u. E
mek
lilik
sis
tem
inin
uzu
n va
deli
mal
i de
nges
i iyi
leşe
cek.
• Em
eklil
ik s
iste
min
de e
şitli
ğin
artm
ası:
İşçi
lere
, mem
urla
ra v
e Ba
ğkur
’lula
ra y
önel
ik e
mek
lilik
pa
ram
etre
leri
nin
birl
eştir
ilmes
i.�
Tam
amen
uyg
ulan
dı.
• Sağ
lıkta
yok
sulla
ra e
tkili
bir
fi na
nsal
kor
uma
sağl
anm
ası:
prim
siz
sağl
ık s
igor
tası
için
yen
i bir
he
defl e
me
sist
emin
in (
gelir
tes
ti gi
bi)
uygu
lam
aya
konu
lmas
ı, uy
gula
nmas
ı, ve
201
1 yı
lında
kı
rılg
an n
üfus
un e
n az
yüz
de 5
0’si
ne u
laşm
ası.
� H
edefl
em
e se
çene
kler
i ile
ilgi
li te
knik
gör
üşm
eler
baş
ladı
. 551
0 sa
yılı
Kan
un u
yarı
nca,
tüm
ye
şil k
art s
ahip
leri
201
2 yı
lına
kada
r ge
nel s
ağlık
sig
orta
sı k
apsa
mın
a gi
rece
k ve
pri
mle
ri
devl
et ta
rafın
dan
karş
ılana
cak.
• Açı
k bi
r yö
netim
yet
kisi
ne
ve y
eter
li bü
tçe
fi nan
sman
ına
sahi
p ko
ordi
ne b
ir s
osya
l yar
dım
si
stem
inin
olu
ştur
ulm
ası.
� Tü
m so
syal
yar
dım
ları
tek
bir ç
atı a
ltınd
a to
play
an y
eni “
Aile
ve S
osya
l Pol
itika
lar B
akan
lığı”
ku
ruld
u.
• Rev
ize
edile
n so
syal
sig
orta
lar
ve g
enel
sağ
lık s
igor
tası
kan
unun
un k
abul
edi
lmes
i ve
yürü
rlüğ
e ko
nulm
ası.
� Ba
şarı
ldı.
• Eşg
üdüm
lü b
ir so
syal
yar
dım
sist
emi o
luşt
uran
sosy
al y
ardı
mla
r kan
unun
un y
ürür
lüğe
kon
ulm
ası.
� Kıs
men
Baş
arıld
ı: Eş
güdü
mlü
bir
sos
yal y
ardı
m s
iste
mi o
luşt
uran
bir
sos
yal y
ardı
mla
r kan
unu
yürü
rlüğ
e ko
nulm
ası,
anca
k en
tegr
e bi
r sos
yal y
ardı
m s
iste
min
in o
luşt
urul
mas
ına
yöne
lik ik
i ön
emli
adım
atıl
dı: (
i) tü
m y
ardı
mla
r art
ık y
eni k
urul
an A
ile v
e So
syal
Pol
itika
lar B
akan
lığı
büny
esin
de te
k bi
r çat
ı altı
nda
yöne
tiliy
or, v
e (ii
) bir
Ent
egre
Sos
yal Y
ardı
m B
ilgi S
iste
mi
(SO
YBİS
) gel
iştir
ildi v
e fa
aliy
ete
soku
ldu.
• Kır
ılgan
gru
plar
ara
sınd
a so
syal
sig
orta
kap
sam
ının
art
tırılm
ası.
� Ba
şarı
ldı.
Zoru
nlu
sigo
rta
prog
ram
ları
nın
ve y
oksu
llar
aras
ında
yeş
il ka
rt p
rogr
amın
ın
kaps
amın
ın g
eniş
letil
mes
i so
nucu
nda,
bir
sağ
lık s
igor
tası
kap
sam
ında
bul
unan
nüf
us o
ranı
20
10 y
ılınd
a yü
zde
96,2
’ye
yüks
eldi
(200
5 yı
lında
yüz
de 8
6 id
i).
Yeşi
l kar
t sah
iple
rine
yön
elik
etk
ili b
ir g
elir
test
i sis
tem
inin
gel
iştir
ilmes
i ve
uygu
lam
aya
konu
lmas
ı.�
Kıs
men
Baş
arıld
ı. C
PS d
önem
inde
bir
gel
ir t
esti
uygu
lam
aya
konu
lmam
ış o
lmak
la b
irlik
te,
yeni
kur
ulan
Aile
ve
Sosy
al P
oliti
kala
r Ba
kanl
ığı’n
ın S
OYB
İS y
oluy
la g
eliş
tirdi
ği b
ir g
elir
te
sti
kulla
nıla
rak
Oca
k 20
12’d
en
itiba
ren
prim
siz
sağl
ık
sigo
rtas
ı fa
ydal
anıc
ıları
te
spit
edilm
eye
başl
anac
aktır
. Yeş
il K
art p
rogr
amı y
oksu
llar
için
iyi b
ir ş
ekild
e he
defl e
nmiş
tir: Y
eşil
Kar
t sa
hipl
erin
in y
üzde
71’
i nü
fusu
n en
yok
sul
yüzd
e 25
’lik
kesi
min
de y
er a
lmak
tadı
r ve
uy
gunl
uğun
u ka
ybed
enle
r iç
in y
ardı
mla
rın
kesi
lmes
ine
yöne
lik id
ari k
ontr
ol m
ekan
izm
alar
ı ol
uştu
ruld
u.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• A
dil B
üyüm
e ve
İstih
dam
ın Y
enid
en T
esis
i Pro
gram
Oda
klı D
PL (R
EGE
DPL
). O
nay
Tari
hi: 0
3/23
/201
0.
• İk
inci
Adi
l Büy
üme
ve İs
tihda
mın
Yen
iden
Tes
isi P
rogr
am O
dakl
ı DPL
(REG
E D
PL II
). O
nay
Tari
hi: 5
/5/2
011.
• İk
inci
Pro
gram
Oda
klı K
amu
Sekt
örü
Gel
iştir
me
Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si (P
PDPL
II).
Ona
y Ta
rihi
: 06/
19/2
008.
•
Öze
lleşt
irm
e So
syal
Des
tek
Proj
esi (
PSSP
2).
Ona
y Ta
rihi
: 06/
14/2
005.
ICR:
04/
29/2
010.
IEG
son
uç d
erec
elen
dirm
esi:
Tatm
in E
dici
.Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
IBR
D A
AA
ve
Bilg
i Faa
liyet
leri
:•
Prog
ram
Oda
klı B
eşer
i Gel
işim
Tek
nik
Yard
ım P
rogr
amı.
AIS
imza
: 10/
20/2
010.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
24/2
011.
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Sos
yal G
üven
lik v
e İş
gücü
Tek
nik
Yard
ım P
rogr
amı.
AIS
imza
: 11/
20/2
008.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
22/2
009.
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Sos
yal S
igor
ta D
anış
man
lığı T
ekni
k Ya
rdım
Pro
gram
ı. A
IS im
za: 1
1/06
/200
7. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/02
/200
8.•
Prog
ram
Oda
klı R
efah
ve
Sosy
al P
oliti
ka T
ekni
k Ya
rdım
Pro
gram
ı. A
IS im
za: 1
1/01
/200
7. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
5/28
/200
9.•
Ekon
omik
Yav
aşla
man
ın S
osya
l Etk
ileri
nin
Değ
erle
ndir
ilmes
i. A
IS im
za: 1
1/09
/200
9. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/29
/201
0.
66Ek
3
2B: S
ağlı
k Si
stem
inin
Dah
a Et
kili
Hal
e G
etir
ilm
esi
CPS
’in E
tkil
ediğ
i Kil
it U
lusa
l Son
uçla
r ve
Gös
terg
eler
CPS
dön
emin
de W
BG
’nin
Etk
iled
iği K
ilom
etre
Taş
ları
/Gös
terg
eler
• Sağ
lık h
izm
etle
rini
n te
knik
ver
imlil
iğin
in v
e da
ğılım
ver
imlil
iğin
in a
rttır
ılmas
ı. Ö
zelli
kle:
(i)
önl
eyic
i ve
tem
el s
ağlık
hiz
met
leri
içi
n ya
pıla
n ha
rcam
alar
ın t
opla
m s
ağlık
har
cam
alar
ı iç
inde
ki p
ayın
ın 2
006
yılın
daki
yüz
de 2
5 dü
zeyi
nden
201
1 yı
lında
yüz
de 3
0 ve
ya d
aha
yüks
ek
bir
düze
ye ç
ıkar
ılmas
ı; (ii
) 20
06 y
ılınd
a yü
zde
64 o
lan
(yüz
de 6
5 id
i, dü
zelti
ldi)
hast
anel
erin
do
lulu
k yü
zdes
inin
en
az 1
0 pu
an y
ükse
ltile
rek
2011
yılı
nda
yüzd
e 75
’e ç
ıkar
ılmas
ı. �
2009
itib
ariy
le: (
i) ön
leyi
ci v
e te
mel
sağ
lık h
izm
etle
ri iç
in y
apıla
n ha
rcam
alar
ın p
ayı y
üzde
27
’ye
yüks
eldi
, ve
(ii) h
asta
nele
rin
dolu
luk
oran
ı yüz
de 6
3 ile
ner
edey
se a
ynı k
aldı
.
• Aile
hek
imliğ
inin
ve
güçl
endi
rilm
iş t
oplu
m s
ağlığ
ı hi
zmet
leri
nin
Türk
iye’
nin
en a
z 15
ilin
de
uygu
lanm
ası.
� Ba
şarı
ldı:
Aile
Hek
imliğ
i (A
H)
sist
emi ü
lke
çapı
nda
uygu
lanm
aya
başl
andı
ve
13 A
ralık
201
0 iti
bari
yle
tüm
ülk
e nü
fusu
nu (7
2,5
mily
on) k
apsa
mak
tadı
r. 2
005
yılın
da 1
00.0
00 c
anlı
doğu
mda
28
,5 o
lan
anne
ölü
m o
ranı
, 201
0 yı
lında
16,
4’e
düşt
ü (B
inyı
l Kal
kınm
a H
edefl
eri
nin
anne
ölü
m
oran
ı ile
ilgi
li he
defi n
e şi
mdi
den
ulaş
ıldı),
ve
2005
yılı
nda
1.00
0 ca
nlı d
oğum
da 2
5 ol
an b
ebek
öl
üm o
ranı
200
8 yı
lında
17’
ye d
üştü
(200
9 ve
201
0 yı
lında
dah
a fa
zla
iyile
şme
gözl
endi
). �
CPS
Baş
arıla
rını
n Ö
tesi
nde:
Gen
el s
ağlık
sig
orta
sınd
a ön
emli
ilerl
eme
kayd
edild
i: bi
r sa
ğlık
si
gort
asın
ın k
apsa
mın
da o
lan
nüfu
s or
anı 2
005
yılın
da y
üzde
86
iken
201
0 yı
lında
yüz
de 9
6,2’
ye
yüks
eldi
.Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
IBR
D P
ortf
öyü
ve F
inan
sman
Faa
liyet
leri
:•
İkin
ci P
rogr
am O
dakl
ı Kam
u Se
ktör
ü K
alkı
nma
Polit
ikas
ı Kre
disi
(PPD
PL II
). O
nay
Tari
hi: 0
6/19
/200
8.
• Sa
ğlık
Sek
törü
nde
Geç
iş A
PL. O
nay
Tari
hi: 0
5/20
/200
4. IC
R: 0
7/14
/201
0.•
Sağ
lıkta
Dön
üşüm
ve
Sosy
al G
üven
lik R
efor
mu
Proj
esi A
PL II
. Ona
y Ta
rihi
: 06/
11/2
009.
Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
IBR
D A
AA
ve
Bilg
i Faa
liyet
leri
:•
Türk
iye’
nin
sağl
ık s
ektö
ründ
e ve
rim
lilik
ve
mal
iyet
leri
n ko
ntro
l altı
na a
lınm
ası.
AIS
imza
: 09/
22/2
010.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
9/20
11.
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Sağ
lık Ç
alış
mas
ı. A
IS im
za: 1
0/09
/200
7. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
8/15
/200
8.•
Sağl
ık S
ektö
rü K
urum
sal D
eğer
lend
irm
esi.
AIS
imza
: 02/
23/2
007.
Müş
teri
ye T
eslim
: 03/
05/2
008.
• H
asta
ne S
ektö
ründ
e Pe
rfor
man
sa D
ayal
ı Öde
me
(TF)
. AIS
imza
: 03/
10/2
008.
Müş
teri
ye T
eslim
: 07/
30/2
009.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IF
C ç
alış
mal
arı:
• İk
i ade
t pro
jeye
yap
ılan
50 m
ilyon
ABD
$ tu
tarı
ndak
i yat
ırım
ile
özel
sek
törü
n sa
ğlık
sek
törü
ne k
atılı
mın
a de
stek
sağ
land
ı. Ö
nde
gele
n bi
r kir
alam
a şi
rket
ine
sağl
anan
bir
kre
di y
oluy
la IF
C 5
50
KO
Bİ d
ağlık
pro
jesi
ni d
este
kled
i. Sı
kınt
ılı b
ir d
urum
daki
öne
mli
bir s
ağlık
hiz
met
sağ
layı
cısı
na y
apıla
n se
rmay
e ya
tırım
ları
yol
uyla
, IFC
Tür
kiye
’nin
sın
ır b
ölge
leri
nde
ve y
eter
siz
hizm
et a
lan
bölg
eler
de k
alite
li öz
el s
ağlık
hiz
met
leri
ne k
arşı
lana
bilir
fi ya
tlar i
le e
rişi
min
art
tırılm
asın
ı sağ
lam
ıştır
.
2C: E
ğiti
m S
iste
min
in G
eliş
tiri
lmes
i ve
Eğit
imin
İşgü
cü T
aleb
ine
Duy
arlı
lığı
nın
Art
tırı
lmas
ı
CPS
’in E
tkil
ediğ
i Kil
it U
lusa
l Son
uçla
r ve
Gös
terg
eler
CPS
dön
emin
de W
BG
’nin
Etk
iled
iği K
ilom
etre
Taş
ları
/Gös
terg
eler
• Ort
aöğr
etim
ta
mam
lam
a/er
işim
or
anın
ın
(20-
24
yaş
genç
ler
aras
ında
) yü
zde
50’y
e yü
ksel
tilm
esi.
Başl
angı
ç D
urum
u: 2
006
yılın
da y
üzde
44,
7.�
2009
yılı
nda,
ort
aöğr
etim
tam
amla
ma/
eriş
im o
ranı
yüz
de 5
2’ye
ula
şara
k (İ
şgüc
ü A
nket
i) C
PS d
önem
i içi
n be
lirle
nen
hede
fi aş
tı.
• Eği
timin
ka
lites
inin
ve
öğ
renc
i ba
şarı
sını
n iy
ileşt
irilm
esi:
2006
ile
20
09
aras
ında
PI
SA
sonu
çlar
ında
iyi
leşm
e sa
ğlan
mas
ı (b
aşla
ngıç
: ort
alam
a pu
an -
424
) ve
öğr
enci
ler
aras
ında
ki
eşits
izlik
leri
n az
altıl
mas
ı.�
2006
ile
2009
ara
sınd
a PI
SA p
uanl
arın
da ö
nem
li iy
ileşm
e ka
yded
ilmiş
tir. O
rtal
ama
Oku
ma
puan
ı 447
’den
464
’e; M
atem
atik
pua
nı 4
24’te
n 44
5’e;
ve
Fen
puan
ı 424
’ten
454’
e yü
ksel
miş
tir.
Oku
ma
test
inde
1. y
eter
lilik
düz
eyin
in a
ltınd
aki
öğre
nci
oran
ı yü
zde
11’d
en y
üzde
6’y
a dü
şürü
lmüş
tür.
• Esn
ek,
mod
üler
ve
yete
rlili
k es
aslı
yaşa
m b
oyu
öğre
nme
stra
tejis
inin
gel
iştir
ilmes
i ve
uy
gula
nmas
ı.�
Yaş
am b
oyu
öğre
nme
stra
tejis
i Haz
iran
200
9’da
yay
ınla
nmış
tır. O
ÖP
kaps
amın
da, r
eviz
e ed
ilen
orta
öğre
tim m
üfre
datı
9. v
e 12
. sın
ıfl ar
ara
sınd
aki
öğre
ncile
r iç
in d
ört
ana
ders
te
uygu
lanm
ıştır
.
• Rev
ize
edile
n or
taöğ
retim
müf
reda
tının
9. v
e 12
. sın
ıfl ar
ara
sınd
aki ö
ğren
cile
r iç
in d
ört a
na d
erst
e uy
gula
nmas
ı.�
Başa
rıld
ı.
• Ulu
sal m
esle
ki re
hber
lik v
e da
nışm
anlık
sis
tem
inin
gel
iştir
ilmes
i ve
uygu
lanm
ası.
� Ba
şarı
ldı.
OÖ
P ka
psam
ında
ulu
sal
mes
leki
reh
berl
ik v
e da
nışm
anlık
sis
tem
i ge
liştir
ildi
ve
uygu
land
ı.
• [Y
aban
cı
dil
öğre
tmen
leri
ne
yöne
lik
eğiti
m
prog
ram
ının
ta
sarl
anm
ası,
uygu
lanm
ası
ve
değe
rlen
diri
lmes
i.�
CPD
dön
em o
rtas
ında
önc
elik
ler d
eğiş
tiği i
çin
göst
erge
çıka
rılm
ıştır
– ar
tık b
ir C
PS a
mac
ı değ
ildir
–
Ort
a Ö
ğret
im P
roje
si (
OÖ
P) y
enid
en y
apıla
ndır
ılmış
tır v
e ar
tık y
aban
cı d
il öğ
retm
enle
rini
n eğ
itim
ine
ilişk
in b
ir b
ileşe
n iç
erm
emek
tedi
r.]
• Eği
timin
kal
itesi
ile
ilgili
ola
rak
ulus
al ta
rtış
mal
ara
bilg
i gir
disi
sağ
lanm
ası.
� Ba
şarı
ldı.
2006
ile
200
9 ar
asın
da P
ISA
pua
nlar
ında
öne
mli
iyile
şmel
er k
ayde
dild
i. O
rtal
ama
Oku
ma
puan
ı 447
’den
464
’e; M
atem
atik
pua
nı 4
24’te
n 44
5’e;
ve
Fen
puan
ı 424
’ten
454’
e yü
ksel
di.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• İk
inci
Pro
gram
Oda
klı K
amu
Sekt
örü
Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si (P
PDPL
II).
Ona
y Ta
rihi
: 06/
19/2
008.
•
Ort
a Ö
ğret
im P
roje
si. O
nay
Tari
hi: 0
3/15
/200
5.•
Tem
el E
ğitim
Pro
jesi
APL
2. O
nay
Tari
hi: 0
7/16
/200
2. IC
R: 0
2/29
/200
8. IE
G s
onuç
der
ecel
endi
rmes
i: O
rta
Düz
eyde
Tat
min
Edi
ci.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
AA
A v
e Bi
lgi F
aaliy
etle
ri:
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Eği
tim Ç
alış
mas
ı: Er
ken
Çoc
uklu
k Eğ
itim
i. A
IS im
za: 1
1/02
/201
0. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/30
/201
1.•
Prog
ram
Oda
klı E
ğitim
Çal
ışm
ası:T
ürki
ye’d
e T
emel
Eği
timde
Kal
ite v
e Eş
itliğ
in A
rttır
ılmas
ı: Z
orlu
klar
ve
Seçe
nekl
er. A
IS im
za: 0
1/31
/200
8. M
üşte
riye
Tes
lim:0
6/23
/201
0.
67Ek
3
Çık
arıla
n K
ilit D
ersl
er v
e So
nrak
i CPS
için
Tav
siye
ler:
İzle
me
ve D
eğer
lend
irm
e ve
son
uçla
r üze
rind
eki o
dağı
n gü
çlen
diri
lmes
i olu
mlu
kar
şıla
ndı v
e fa
ydal
ı old
u. T
ürki
ye v
e D
ünya
Ban
kası
Gru
bu, H
üküm
et v
e D
ünya
Ban
kası
Gru
bu ta
rafın
dan
dest
ekle
nen
prog
ram
lar i
çin
izle
me
değe
rlen
dirm
enin
ve
sonu
ç od
ağın
ın g
üçle
ndir
ilmes
inde
işbi
rliğ
i yap
mış
tır -
bir
biri
ni iz
leye
n pr
ogra
m o
dakl
ı JPP
R, ID
F fi n
ansm
anı i
le iz
lem
e ve
değ
erle
ndir
me
konu
sund
a te
knik
yar
dım
ve
başk
a bi
rçok
gör
eve
özgü
izle
me
ve d
eğer
lend
irm
e fa
aliy
etle
ri y
oluy
la. S
onuç
çer
çeve
leri
nin
tüm
AA
A fa
aliy
etle
rine
dah
il ed
ilmes
i içi
n öz
el b
ir ç
aba
sarf
edi
lmiş
tir.
İzle
me
ve d
eğer
lend
irm
e ile
güç
lü s
onuç
oda
ğını
n or
tak
bir ö
rneğ
i, İŞ
KU
R ile
mes
leki
eği
tim k
onus
unda
yap
ılan
çalış
mad
ır.
Ekse
n 3:
Kal
iteli
Kam
u H
izm
etle
rini
n Et
kin
Sunu
mu
3A:
Kam
u H
arca
mal
arı Y
önet
im S
iste
min
in R
asyo
nelle
ştir
ilmes
i ve
İyi Y
apıla
ndır
ılmas
ı
CPS
’in E
tkile
diği
Kili
t Ulu
sal S
onuç
lar v
e G
öste
rgel
erC
PS d
önem
inde
WBG
’nin
Etk
iledi
ği K
ilom
etre
Taş
ları
/Gös
terg
eler
• Say
ışta
y’a
tüm
gen
el k
amu
kuru
mla
rını
den
etle
me
ve fi
nan
sal
ve p
erfo
rman
s de
netim
i ya
pma
yetk
isi v
erilm
esi.
� A
ralık
201
0’da
kab
ul e
dile
n Sa
yışt
ay K
anun
u Sa
yışt
ay’ın
yet
kile
rini
gen
işle
tmek
te v
e ya
pısı
nı K
amu
Mal
i Yön
etim
ve
Kon
trol
Kan
unu
ile u
yum
lu h
ale
getir
mek
tedi
r.
• Kam
u se
rmay
e bi
riki
min
in v
erim
liliğ
inin
ve
ekon
omik
öm
rünü
n ar
ttırı
lmas
ı.�
2007
yılı
nda
GSY
H’n
in y
üzde
0,2
’si d
üzey
inde
ola
n to
plam
mer
kezi
yön
etim
bak
ım v
e on
arım
gid
erle
ri, 2
010
yılın
da G
SYH
’nin
yüz
de 0
,3’ü
ne y
ükse
ldi.
• Kam
u M
ali Y
önet
im v
e K
ontr
ol K
anun
unun
etk
ili u
ygul
amas
ının
sür
dürü
lmes
i.�
Tam
amen
uyg
ulan
dı.
• Fin
ansa
l kon
trol
leri
n ve
iç v
e dı
ş de
netim
yap
ıları
nın
iyile
ştir
ilmes
i.�
2006
yılı
nda
çıka
rıla
n K
amu
Mal
i Yö
netim
ve
Kon
trol
Kan
unu
fi nan
sal
kont
rol
ve i
ç de
netim
fonk
siyo
nlar
ını m
erke
zi y
önet
im k
urum
ları
ndan
ilgi
li ku
rum
lara
dev
retm
ekte
dir.
Bu d
üzen
lem
e şu
and
a ta
m o
lara
k uy
gula
nmak
tadı
r ve
önem
li bi
r iyi
leşm
e sa
ğlam
akta
dır.
• TC
DD
(D
emir
yolla
rı Ş
irke
ti) i
şlet
me
gelir
leri
nin
ticar
i ol
arak
sür
dürü
lebi
lir s
eviy
eler
e çı
karı
lmas
ı.�
Trafi
kte
n el
de e
dile
n iş
letm
e ge
lirle
ri 2
007
ile 2
010
aras
ında
513
mily
on T
L’de
n 65
7 m
ilyon
TL
’ye
çıka
rılm
ıştır
. İşl
etm
e or
anı (
işle
tme
gide
rler
inin
işle
tme
gelir
leri
ne o
ranı
) da
ayn
ı dö
nem
de m
arjin
al b
ir d
üzey
de y
ükse
lmiş
tir –
yüzd
e 3,
14’te
n yü
zde
3,17
’ye.
• Yen
i Say
ışta
y K
anun
unun
kab
ul e
dilm
esi v
e uy
gula
may
a ko
nulm
ası.
� Ba
şarı
ldı:
Mev
cut k
abul
edi
ldi v
e uy
gula
nmay
a ba
şlan
dı.
• Tüm
mer
kezi
yön
etim
kur
umla
rınd
a st
rate
ji ge
liştir
me
başk
anlık
ları
nın
faal
iyet
e ge
çmes
i ve
tüm
m
erke
zi y
önet
im k
urum
ları
nın
stra
tejik
pla
nlar
ını t
amam
lam
ası.
� Ba
şarı
ldı:
Fin
ansa
l kon
trol
ve
iç d
enet
imde
n so
rum
lu s
trat
eji g
eliş
tirm
e bi
rim
leri
tüm
mer
kezi
yö
netim
kur
umla
rınd
a ol
uştu
ruld
u ve
faa
liyet
e ge
çti.
Stra
tejik
pla
nlar
sad
ece
tüm
mer
kezi
yö
netim
kur
umla
rınd
a de
ğil,
aynı
zam
anda
yer
el y
önet
imle
rde
ve K
İT’le
rde
de ta
mam
land
ı.
• Sağ
lıkta
Dön
üşüm
Pro
gram
ı ka
psam
ında
Mal
iye
Baka
nlığ
ı’nın
ve
Sağl
ık B
akan
lığı’n
ın p
rogr
am
harc
amal
arın
ı tak
ip e
tmes
ine
olan
ak ta
nıya
cak
spes
ifi k
kodl
arın
uyg
ulan
mas
ı.�
Başa
rıld
ı.
• TC
DD
’nin
tica
ri b
ir k
urul
uş o
lara
k hu
kuki
ve
işle
tme
açıla
rınd
an y
enid
en y
apıla
ndır
ılmas
ı.�
Başa
rıla
mad
ı. TC
DD
kan
un t
asar
ısı
hazı
rlan
ma
aşam
asın
da o
lduğ
u iç
in,
CPS
dön
emin
de
TCD
D’n
in
huku
ki
stat
üsü
deği
ştir
ilem
emiş
tir.
Proj
e ka
psam
ında
, TC
DD
ta
rafın
dan
ticar
i m
uhas
ebe
ve d
enet
im p
rose
dürl
erin
in e
nteg
re e
dilm
esi v
e ba
şka
kuru
msa
l gel
işm
eler
için
adı
mla
r at
ılmış
tır, a
ncak
yas
al r
efor
m o
lmad
an b
u iç
önl
emle
rin
etki
liliğ
i sı
nırl
ı dü
zeyd
e ka
lmak
tadı
r. Pr
ojen
in 2
009
yılın
da y
enid
en y
apıla
ndır
ılmas
ında
n bu
yan
a tic
arile
şme
ile il
gili
başk
a bi
r ad
ım
atılm
amış
tır.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• A
dil B
üyüm
e ve
İstik
rarı
n Ye
nide
n Te
sisi
Pro
gram
Oda
klı D
PL (R
EGE
DPL
). O
nay
Tari
hi: 0
3/23
/201
0.
• İk
inci
Adi
l Büy
üme
ve İs
tikra
rın
Yeni
den
Tesi
si P
rogr
am O
dakl
ı DPL
(REG
E D
PL II
). O
nay
Tari
hi: 5
/5/2
011.
• İk
inci
Pro
gram
Oda
klı K
amu
Sekt
örü
Kal
kınm
a Po
litik
ası K
redi
si (P
PDPL
II).
Ona
y Ta
rihi
: 06/
19/2
008.
Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
IBR
D A
AA
ve
Bilg
i Faa
liyet
leri
:•
İkin
ci P
rogr
am O
dakl
ı Kam
u H
arca
ma
ve M
ali Y
önet
im Ç
alış
mas
ı. A
IS im
za: 0
7/20
/200
9. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/28
/201
0.
• TB
MM
ve
Sayı
ştay
için
Fin
ansa
l Yön
etim
Tek
nik
Yard
ım P
rogr
amı:
AIS
imza
: 02/
09/2
009.
Müş
teri
ye T
eslim
: 04/
12/2
010.
•
Bele
diye
Fin
ansm
anı v
e Bö
lges
el K
alkı
nma
Çal
ışta
yı. A
IS im
za: 0
3/31
/200
8. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/26
/200
8.•
Prog
ram
Oda
klı B
eled
iye
Fina
nsm
anı v
e Bö
lges
el K
alkı
nma
Çal
ışm
ası.
AIS
imza
: 01/
28/2
008.
Müş
teri
ye T
eslim
: 05/
28/2
009.
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Kam
u H
arca
ma
ve M
ali Y
önet
im Ç
alış
mas
ı. A
IS im
za: 0
8/07
/200
8. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/30
/200
9.
68Ek
3
3B: K
amu
Sekt
örün
de Y
önet
işim
in G
üçle
ndir
ilmes
i
CPS
’in E
tkile
diği
Kili
t Ulu
sal S
onuç
lar v
e G
öste
rgel
erC
PS d
önem
inde
WBG
’nin
Etk
iledi
ği K
ilom
etre
Taş
ları
/Gös
terg
eler
• Yar
gıla
ma
süre
cini
n ve
yas
al v
e ku
rum
sal y
apıla
rın
kalit
esin
in y
ükse
ltilm
esi y
oluy
la h
ızlı,
ad
il ve
güv
enili
r bir
yar
gı s
iste
min
in s
ağla
nmas
ı.
� Ya
rgı
Refo
rmu
Stra
tejis
i ve
Eyl
em P
lanı
Bak
anla
r K
urul
u ta
rafın
dan
kabu
l ed
ilmiş
ve
yayı
nlan
mış
tır.
• Huk
uk si
stem
inde
alte
rnat
if ih
tilaf
çöz
üm y
önte
mle
ri y
oluy
la h
ukuk
i iht
ilafl a
rın
hızl
ı, ba
sit
ve e
tkili
bir
şek
ilde,
düş
ük m
aliy
etle
ve
yarg
ı mak
amla
rını
n iş
yük
ü az
altıl
arak
çöz
ülm
esi.
� A
rabu
lucu
luk
Kan
un T
asar
ısı
Türk
iye
Büyü
k M
illet
Mec
lisi
Ada
let
Kom
isyo
nu’n
a ye
nide
n su
nula
cak.
• Hiz
met
leri
n el
ektr
onik
ort
ama
akta
rılm
ası
ve y
argı
kur
umla
rı i
le d
iğer
kam
u ku
rum
ları
ar
asın
da b
ilgi p
ayla
şım
ının
sağl
anm
ası y
oluy
la, y
argı
hiz
met
leri
nde
veri
mlil
iğin
art
tırılm
ası
ve y
argı
sür
ecin
in h
ızla
ndır
ılmas
ı.�
Önü
müz
deki
yıll
arda
Ulu
sal
Yarg
ı A
ğı P
roje
si (
UYA
P) i
le e
-Dev
let
proj
esin
in e
nteg
re
edilm
esi b
ekle
nmek
tedi
r..
• Yen
i Huk
uk M
uhak
emel
eri U
sulü
Kan
unun
un ç
ıkar
ılmas
ı.�
Başa
rıld
ı: Ye
ni H
ukuk
Muh
akem
eler
i Usu
lü K
anun
u Şu
bat 2
011’
de k
abul
edi
ldi.
• En
az 3
Böl
gese
l Tem
yiz
Mah
kem
esin
in k
urul
mas
ı ve
tam
ola
rak
faal
iyet
e ge
çmes
i.�
Kıs
men
Baş
arıld
ı: Bö
lges
el T
emyi
z M
ahke
mel
eri 1
5 m
erke
zde
(İs
tanb
ul, B
ursa
, İzm
ir, A
nkar
a,
Kon
ya, S
amsu
n, A
dana
, Erz
urum
, Diy
arba
kır,
Saka
rya,
Gaz
iant
ep, A
ntal
ya, K
ayse
ri, T
rabz
on v
e V
an) k
urul
du a
ncak
hen
üz fa
aliy
ete
geçm
edi.
Anc
ak tü
m b
u m
ahke
mel
erin
baş
savc
ıları
Hak
imle
r ve
Sav
cıla
r Yük
sek
Kur
ulu
tara
fında
n at
andı
.
• Ulu
sal Y
argı
Ağı
Pro
jesi
nin
(UYA
P) u
ygul
anm
ası i
le b
irlik
te C
PS d
önem
inin
son
una
kada
r m
ahke
mel
erin
en
az y
üzde
95’
inde
onl
ine
bağl
antı
sağl
anm
ası.
� Ba
şarı
ldı:
Mah
kem
eler
in y
üzde
100
’ünd
e on
line
bağl
antı
mev
cut.
• Mah
kem
eler
üze
rind
e od
akla
nara
k ya
rgı h
izm
etle
rini
n da
ha h
ızlı
ve d
aha
veri
mli
sağ
lanm
asın
a yö
nelik
ola
rak
yarg
ı ref
orm
unun
der
inle
ştir
ilmes
i içi
n po
litik
a ön
erile
rini
n ha
zırl
anm
ası.
� Ba
şarı
ldı:
Yarg
ı Ref
orm
u St
rate
jisi v
e Ey
lem
Pla
nı 2
009
yılın
da B
akan
lar K
urul
u ta
rafın
dan
kabu
l edi
lmiş
ve
yayı
nlan
mış
tır. E
ylem
Pla
nını
n uy
gula
nmas
ı bel
irle
ne ta
kvim
e uy
gun
olar
ak
ilerl
emek
tedi
r. Ba
kanl
ık s
trat
ejiy
i gün
celle
mey
e yö
nelik
çal
ışm
a ba
şlat
mış
tır.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• A
dil B
üyüm
e ve
İstik
rarı
n Ye
nide
n Te
sisi
Pro
gram
Oda
klı D
PL (R
EGE
DPL
). O
nay
Tari
hi: 0
3/23
/201
0.
• İk
inci
Adi
l Büy
üme
ve İs
tikra
rın
Yeni
den
Tesi
si P
rogr
am O
dakl
ı DPL
II (R
EGE
DPL
II).
Ona
y Ta
rihi
: 5/5
/201
1.•
İkin
ci P
rogr
am O
dakl
ı Kam
u Se
ktör
ü K
alkı
nma
Polit
ikas
ı Kre
disi
(PPD
PL II
). O
nay
Tari
hi: 0
6/19
/200
8.
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
AA
A v
e Bi
lgi F
aaliy
etle
ri:
• Ya
rgı R
efor
mu
Tekn
ik Y
ardı
mı.
AIS
imza
: 12/
17/2
008.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
30/2
010.
•
Yarg
ı Ref
orm
u Te
knik
Yar
dım
ı. A
IS im
za: 0
5/27
/200
9. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/11
/200
9.
69Ek
3
3C: Y
erel
Hiz
met
Sun
umun
un v
e A
fete
Haz
ırlık
Dur
umun
un İy
ileşt
irilm
esi
CPS
’in E
tkile
diği
Kili
t Ulu
sal S
onuç
lar v
e G
öste
rgel
erC
PS d
önem
inde
WBG
’nin
Etk
iledi
ği K
ilom
etre
Taş
ları
/Gös
terg
eler
Bele
diye
Gel
iştir
me:
• Be
ledi
ye k
ayna
klar
ının
dah
a ve
rim
li ku
llanı
lmas
ını s
ağla
mak
am
acıy
la, y
eter
li iş
letm
e ve
bak
ım
ve e
kono
mik
açı
dan
uygu
lana
bilir
önc
elik
li al
tyap
ı pro
jele
rini
n he
defl i
bir
şek
ilde
tam
amla
nmas
ı gi
bi k
amu
harc
ama
yöne
timi r
efor
mla
rını
n uy
gula
nmas
ı.�
Yere
l yön
etim
lere
topl
am b
ütçe
tran
sfer
inin
ver
gi g
elir
leri
için
deki
pay
ı 200
7 ile
201
0 yı
lları
ar
asın
da y
üzde
9’d
an y
üzde
10’
a yü
ksel
miş
tir. (
yere
l düz
eyde
kal
kınm
ayı d
este
kley
en
BELD
ES v
e K
ÖYD
ES p
rogr
amla
rı d
ahil
edild
iğin
de, y
erel
yön
etim
lere
büt
çe tr
ansf
erle
ri a
ynı
döne
mde
yüz
de 1
0’da
n yü
zde
11’e
yük
selm
iştir
).
• Ye
rel m
ali y
önet
im s
iste
mle
rini
n; k
ayna
klar
ın ta
kibi
, hiz
met
düz
eyle
rini
n iz
lenm
esi v
e be
ledi
ye
ve ç
evre
alty
apıs
ına
serm
aye
yatır
ımla
rını
n pr
ogra
mla
nmas
ı ba
kım
ları
ndan
u
lusl
arar
ası
uygu
lam
alar
ve
stan
dart
lar i
le u
yum
lu o
lmas
ının
sağ
lanm
ası.
� 20
11 y
ılınd
a ka
bul e
dile
n İll
er B
anka
sı A
.Ş. K
anun
u, b
eled
iye
alty
apı fi
nan
sman
ı ve
etki
li ye
rel
mal
i yö
netim
sis
tem
leri
bak
ımın
dan
oldu
kça
önem
li bi
r ge
lişm
e ol
muş
tur.
Yeni
kan
un İ
ller
Bank
ası’n
ın g
eçm
iş 6
yıld
a ge
rçek
leşt
irdi
ği d
ahili
refo
rmla
rın
çoğu
nu b
ir a
raya
get
irm
ekte
dir.
• Ye
rel
yöne
timle
rin
Haz
ine’
ye o
lan
vade
si g
eçm
iş b
orçl
arın
ın a
zaltı
lmas
ı. (2
007
itiba
riyl
e 4,
215
mily
ar T
L ol
arak
tahm
in e
dilm
ekte
dir)
. �
Vad
esi g
eçm
iş b
orçl
ar 2
007
ile 2
010
aras
ında
nom
inal
baz
da 5
,976
mily
ar T
L’de
n 7,
790
mily
ar
TL’y
e yü
ksel
di. G
SYH
’ye
oran
ola
rak
borç
lar s
abit
düze
yde
kald
ı –yü
zde
0,7.
• M
ali
olan
akla
rın
sını
rlı
oldu
ğu a
lanl
arda
ki s
orun
ları
n çö
zülm
esi
amac
ıyla
yer
el h
izm
etle
re v
e be
ledi
ye fi
nans
man
ına
özel
sek
tör k
atılı
mın
ın a
rttır
ılmas
ı.� F
atur
alam
a,
tahs
ilat,
saya
ç ok
uma
ve
bakı
m
gibi
ba
zı
hizm
etle
r öz
el
yükl
enic
ilere
ya
ptır
ıldığ
ında
n do
layı
baz
ı iş
letm
e ve
bak
ım a
lanl
arın
da a
rtış
kay
dedi
lmiş
tir.
Kad
astr
o/Ta
pu:
• M
ahke
mel
erde
kad
astr
o ih
tilafl
arı
nın
azal
tılm
ası.
� Bu
gös
terg
e Ta
pu v
e K
adas
tro
Gen
el M
üdür
lüğü
’nün
(TK
GM
) 20
10-1
4 St
rate
jik P
lanı
çe
rçev
esin
de g
özde
n ge
çiri
lmek
tedi
r. H
azir
an 2
011
için
bir
dön
em o
rtas
ı gö
zden
geç
irm
e pr
ogra
mla
nmış
tır. N
isan
201
0’da
, TK
GM
ver
i ta
banı
ndak
i to
plam
ars
a sa
yısı
içi
nde
ihtil
afl ı
arsa
ları
n pa
yını
n yü
zde
2,5
oldu
ğunu
bild
irm
iştir
. İyi
leşm
eler
bir
kaç
fakt
öre
bağl
ıdır
; örn
eğin
(a
) kam
u ar
azile
ri d
e da
hil o
lmak
üze
re k
ırsa
l ala
nlar
ın d
aha
fazl
a ka
psan
mas
ı; (b
) ölç
ümle
rde
daha
iyi
tek
nolo
ji ku
llanı
mı;
ve (
c) k
adas
tro
yeni
lem
eler
i sı
rası
nda
topl
uluk
ları
n da
ha i
yi
bilg
ilend
irilm
esi.
• Gay
rim
enku
l bilg
ileri
nin
gene
l e-D
evle
t pro
gram
ına
ente
gre
edilm
esi.
� 24
kuru
m şu
and
a sa
yısa
l kad
astr
o bi
lgile
rine
onl
ine
olar
ak e
rişe
bilm
ekte
dir v
e 18
kur
um h
edefi
ge
çilm
iştir
. (ka
ynak
: TK
GM
)
• Kad
astr
o M
oder
niza
syon
u ka
psam
ında
ga
yrim
enku
l de
ğerl
eme
polit
ikas
ının
ul
usla
rara
sı
stan
dart
lar v
e uy
gula
mal
ar il
e uy
umla
ştır
ılmas
ı.�
TKG
M u
lusl
arar
ası s
tand
artla
ra u
ygun
gay
rim
enku
l değ
erle
me
polit
ikas
ı üze
rind
e ça
lışm
aya
başl
amış
tır.
Afe
te H
azır
lık:
• Afe
t yön
etim
i ile
ilgi
li ku
rum
sal s
orum
lulu
klar
ı dah
a et
kin
hale
get
irilm
esi.
� Fa
rklı
kuru
mla
r ar
asın
daki
dağ
ınık
fon
ksiy
onla
rın
birl
eştir
ilmes
ine
ve U
lusa
l Afe
t Yö
netim
i ve
Aci
l Dur
um B
aşka
nlığ
ı’nın
kur
ulm
asın
a ili
şkin
kan
un H
azir
an 2
009’
da ç
ıkar
ılmış
tır. İ
kinc
il m
evzu
at v
e da
hili
yeni
den
teşk
ilatla
ndır
ma
çalış
mal
arı
başa
rılı
bir
şeki
lde
tam
amla
nmış
tır.
Kur
umun
aci
l dur
umla
rı y
önet
me
kapa
site
si a
rtm
ıştır
.
Bele
diye
Gel
iştir
me:
• Y
erel
mal
i dis
iplin
i sağ
laya
cak
Bele
diye
Gel
irle
ri K
anun
unun
çık
arılm
ası.
� Baş
arıla
mad
ı: Be
ledi
yele
rin
kend
i faa
liyet
leri
nden
üre
ttikl
eri g
elir
ler i
le il
gili
mev
zuat
hen
üz h
azır
lanm
adı
• İl Ö
zel İ
dare
leri
ve
Bele
diye
ler
için
yen
i gel
ir p
ayla
şım
ı kan
unun
un ç
ıkar
ılara
k m
erke
zi y
önet
imde
n ye
rel
yöne
timle
re g
elir
tran
sfer
leri
nin
arttı
rılm
ası.
� Ba
şarı
ldı:
Kan
un T
emm
uz 2
008’
de ç
ıkar
ıldı.
Yere
l yön
etim
lere
topl
am b
ütçe
tran
sfer
inin
ver
gi g
elir
leri
iç
inde
ki p
ayı
2007
ile
201
0 yı
lları
ara
sınd
a yü
zde
9’da
n yü
zde
10’a
yük
selm
iştir
. (y
erel
düz
eyde
ka
lkın
may
ı de
stek
leye
n BE
LDES
ve
KÖ
YDES
pro
gram
ları
dah
il ed
ildiğ
inde
, yer
el y
önet
imle
re b
ütçe
tr
ansf
erle
ri a
ynı d
önem
de y
üzde
10’
dan
yüzd
e 11
’e y
ükse
lmiş
tir).
• Hed
efl e
nen
bele
diye
lerd
e be
ledi
ye a
ltyap
ısın
ın k
alite
sini
n iy
ileşt
irilm
esi (
ölçü
t: su
tem
ini,
kana
lizas
yon
ve
katı
atık
hiz
met
leri
nin
2 m
ilyon
vey
a da
ha fa
zla
kulla
nıcı
ya h
izm
et v
erec
ek ş
ekild
e ge
nişl
etilm
esi)
� [B
aşar
ıldı:
başl
angı
çta y
anlış
bel
irle
nen
hede
fl er d
üzel
tildi
kten
sonr
a]. B
eled
iye H
izm
etle
ri P
roje
si, 8
70.0
00
kişi
nin
su te
min
ine
eriş
ebilm
esi i
çin
yapı
lan
bağl
antıl
arı fi
nan
se e
tti, k
atılı
mcı
bel
ediy
eler
in b
azıla
rınd
a su
sist
emin
deki
kay
ıpla
rı y
üzde
30’
lara
kad
ar a
zaltt
ı, ve
kan
aliz
asyo
n si
stem
leri
ni 3
00.0
00’d
en fa
zla
kişi
yi
kaps
ayac
ak ş
ekild
e ge
nişl
etti.
Top
lam
nüf
usu
75.0
00 o
lan
ve d
aha
önce
kat
ı atık
düz
enli
depo
lam
a te
sisi
bu
lunm
ayan
iki b
eled
iyey
e ye
ni te
sisl
erle
tam
amen
hiz
met
ver
ilmey
e ba
şlan
dı.
• İs
tanb
ul’d
a he
defl e
nen
kam
u te
sisl
erin
in b
üyük
bir
dep
rem
e ka
rşı g
üçle
ndir
ilmes
i. �
İsta
nbul
Bel
ediy
esi b
u ça
lışm
aya
Dün
ya B
anka
sı il
e de
vam
etm
eme
kara
rı a
ldığ
ında
n do
layı
bu
göst
erge
ar
tık g
eçer
li de
ğild
ir –
art
ık b
ir C
PS a
mac
ı de
ğil.
Yol
alty
apıs
ının
dep
rem
e ka
rşı
güçl
endi
rilm
esi
için
ön
erile
n ça
lışm
a uy
gula
nmam
ıştır
.K
adas
tro/
Tapu
: •
Mah
kem
eler
deki
kad
astr
o ih
tilafl
arı
nın
sayı
sını
n dü
şürü
lmes
i (he
defl e
nen
odak
ala
nlar
da g
ayri
men
kulle
r iç
inde
ki ih
tilafl
ı ol
anla
rın
payı
nın
200
7 ile
201
3 ar
asın
da y
üzde
4’te
n yü
zde
2’ye
düş
ürül
mes
i).�
Başa
rıld
ı: 20
10 so
nu it
ibar
iyle
, kad
astr
o ih
tilaf
ı bul
unan
gay
rim
enku
lleri
n pa
yı y
üzde
2,5’
e düş
ürül
müş
tür;
2013
hed
efi n
e ul
aşm
a yo
lund
a ba
şarı
lı bi
r şek
ilde
ilerl
enm
ekte
dir.
•
Ara
zi
idar
esin
in
otom
asyo
nu
yolu
yla,
ga
yrim
enku
l de
ğerl
eme,
ve
rgile
ndir
me
ve
kent
sel
geliş
imin
iy
ileşt
irilm
esi.
� K
ısm
en B
aşar
ıldı:
Hük
ümet
, öze
l sek
tör k
urul
uşla
rı, a
kade
mik
kur
uluş
lar v
e si
vil t
oplu
m te
msi
lcile
rind
en
oluş
an
bazı
ko
mis
yonl
ar
oluş
turu
lmuş
tur.K
omis
yonl
ar
çalış
mal
arın
ı ta
mam
lam
ıştır
(g
ünce
llem
e be
klen
mek
tedi
r). D
eğer
lem
e ve
ver
gile
ndir
me
ile il
gili
kuru
msa
l çer
çeve
üze
rind
e an
laşm
aya
varı
lmış
tır
ve T
KG
M’n
in r
olü
açık
lığa
kavu
ştur
ulm
uştu
r. TK
GM
hük
ümet
bün
yesi
nde
kaps
amlı
bir
istiş
are
pros
edür
ü ba
şlat
mış
tır v
e ba
zı y
aban
cı k
urum
lar
ile g
örüş
alış
veri
şi y
apılm
ıştır
. Pol
itika
gel
iştir
me
ve
pilo
t uyg
ulam
adak
i ile
rlem
enin
hız
land
ırılm
ası g
erek
mek
tedi
r.• 2
0 ild
e kı
rsal
ara
zi p
arse
lleri
nin
kada
stro
har
itala
rını
n, b
elge
li m
ülk
sahi
pler
inin
tap
ular
ının
ve
elek
tron
ik
kada
stro
kay
ıtlar
ının
olm
ası.
� B
aşar
ıldı.
• Ort
ofot
o ha
rita
lar d
a da
hil o
lmak
üze
re 4
0.00
0 ki
lom
etre
kare
lik a
ltlık
har
itanı
n ha
zırl
anm
ası.
� Ba
şarı
ldı:
46.0
00
kilo
met
reka
reni
n üz
erin
de
altlı
k ha
rita
ha
zırl
anm
ıştır
. 20
10
sonu
nda
78.3
97
kilo
met
reka
relik
altl
ık h
arita
içi
n sö
zleş
me
yapı
lmış
tır,
80.0
00 k
m2 ’l
ik a
ltlık
har
ita 2
011
sonu
na k
adar
ta
mam
lana
cak.
• En
az 4
mily
on p
arse
lin s
ayıs
al o
lara
k ye
nile
nmes
i ve
günc
elle
nmes
i.�
Kıs
men
Baş
arıld
ı. 9
01.
205
pars
el 2
010
sonu
nda
sözl
eşm
eye
bağl
andı
ve
heps
i 20
11 s
onun
a ka
dar
tam
amla
naca
k.
Büyü
k pa
rsel
ler
TKG
M
bütç
esin
den
fi nan
se
edild
i. İla
ve
pars
elle
r hü
küm
etin
öz
ka
ynak
ları
ndan
fi na
nse
edild
i.A
fete
Haz
ırlık
: • İ
stan
bul i
linde
400
oku
lun
ve h
asta
neni
n gü
çlen
diri
lmes
i.�
Başa
rıld
ı. İs
tanb
ul il
inde
öze
llikl
e ok
ulla
r, ha
stan
eler
ve
yurt
lar
olm
ak ü
zere
kam
u bi
nala
rını
n de
prem
e ka
rşı g
üçle
ndir
ilmes
i içi
n ya
tırım
lar y
apıld
ı. G
üçle
ndir
ilmes
i ger
ektiğ
i bel
irle
nen
1.57
6 ka
mu
bina
sınd
an
496’
sını
n (4
58 o
kul v
e 6
hast
ane)
güç
lend
irm
esi Ş
ubat
201
1 iti
bari
yle
tam
amla
ndı –
Dün
ya B
anka
sı, A
YB
ve A
vrup
a K
onse
yi K
alkı
nma
Bank
ası fi
nan
sman
ı ile
.
70Ek
3
Bu s
onuc
a ka
tkıd
a bu
luna
n IB
RD
Por
tföy
ü ve
Fin
ansm
an F
aaliy
etle
ri:
• A
dil B
üyüm
enin
ve
İstih
dam
ın Y
enid
en T
esis
i Pro
gram
Oda
klı D
PL (R
EGE
DPL
). O
nay
Tari
hi: 0
3/23
/201
0.
• İk
inci
Adi
l Büy
ümen
in v
e İs
tihda
mın
Yen
iden
Tes
isi P
rogr
am O
dakl
ı DPL
(REG
E D
PL II
). O
nay
Tari
hi: 5
/5/2
011.
• İk
inci
Çev
rese
l Sür
dürü
lebi
lirlik
ve
Ener
ji Se
ktör
ü K
alkı
nma
Polit
ikas
ı Kre
disi
(ESE
S D
PL II
). O
nay
Tari
hi: 6
/15/
2010
.•
İkin
ci P
rogr
am O
dakl
ı Kam
u Se
ktör
ü K
alkı
nma
Polit
ikas
ı Kre
disi
(PPD
PL II
). O
nay
Tari
hi: 0
6/19
/200
8.
• İs
tanb
ul D
epre
m R
iski
ni A
zaltm
a ve
Aci
l Dur
um H
azır
lık. O
nay
Tari
hi: 0
5/26
/200
5.•
İsta
nbul
Dep
rem
Ris
kini
Aza
ltma
ve A
cil D
urum
Haz
ırlık
: Ek
Fina
nsm
an. O
nay
Tari
hi: 0
4/21
/201
1.•
Bele
diye
Hiz
met
leri
. Ona
y Ta
rihi
: 06/
23/2
005.
• Be
ledi
ye H
izm
etle
ri: E
k Fi
nans
man
. Ona
y Ta
rihi
: 05/
06/2
010.
• İs
tanb
ul B
eled
iye
Alty
apı P
roje
si. O
nay
Tari
hi: 0
6/28
/200
7.•
Tapu
ve
Kad
astr
o M
oder
niza
syon
Pro
jesi
. Ona
y Ta
rihi
: 05/
01/2
008.
• Ta
rım
Ref
orm
u U
ygul
ama
Proj
esi.
Ona
y Ta
rihi
: 07/
12/2
001.
Kap
anış
Tar
ihi:
12/3
1/20
08. I
CR:
11/
24/2
009.
IEG
son
uç d
erec
elen
dirm
esi:
Ort
a D
üzey
de T
atm
in E
dici
• A
nado
lu S
u H
avza
ları
Reh
abili
tasy
on P
roje
si. O
nay
Tari
hi: 0
6/01
/200
4. K
apan
ış T
arih
i: 06
/30/
2012
. IEG
son
uç d
erec
elen
dirm
esi:
Ort
a D
üzey
de T
atm
in E
dici
.•
Dem
iryo
lları
Yen
iden
Yap
ıland
ırm
a Pr
ojes
i. O
nay
Tari
hi: 0
6/09
/200
5.•
Kuş
Gri
bi v
e İn
sana
Tes
ir E
den
Salg
ın H
azır
lık v
e M
üdah
ale.
Ona
y Ta
rihi
: 04/
24/2
006.
• M
ontr
eal P
roto
kolü
Kap
sam
ında
Ozo
n Ta
baka
sını
İnce
lten
Mad
dele
rin
Kul
lanı
mın
ın A
zaltı
lmas
ı Pro
jesi
-2. 0
5/10
/199
5. K
apan
ış T
arih
i: 12
/31/
2007
. IC
R: 0
6/24
/200
8. IE
G s
onuç
de
rece
lend
irm
esi:
Tatm
in E
dici
. Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
IBR
D A
AA
ve
Bilg
i Faa
liyet
leri
:•
Prog
ram
Oda
klı S
ürdü
rüle
bilir
lik T
ekni
k Ya
rdım
ı/Ç
evre
ve
Doğ
al K
ayna
k Yö
netim
i. A
IS im
za: 1
0/09
/200
9. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/29
/201
0.•
Çev
rese
l Sür
dürü
lebi
lirlik
Pro
gram
Oda
klı K
redi
Dış
ı Tek
nik
Yard
ım 2
. AIS
imza
: 09/
09/2
010.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
29/2
011.
• Pr
ogra
m O
dakl
ı Gıd
a G
üven
liği T
ekni
k Ya
rdım
ı. A
IS im
za: 0
2/23
/200
9. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
7/19
/201
0.•
Prog
ram
Oda
klı G
ıda
Güv
enliğ
i Tek
nik
Yard
ımı.
AIS
imza
: 09/
02/2
011.
Müş
teri
ye T
eslim
: 06/
30/2
011.
• Su
Diy
aloğ
u: A
IS im
za: 0
2/06
/200
9. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/17
/200
9.•
İsta
nbul
Fin
ans
Not
u. A
IS im
za: 0
5/09
/200
5. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
4/30
/200
8.•
Fina
nsal
Ara
cılık
ve
Prog
ram
Oda
klı O
pera
syon
lard
a K
orum
a Ö
nlem
leri
Pol
itika
ları
nın
Uyg
ulan
mas
ı. A
IS im
za: 0
9/27
/201
0. M
üşte
riye
Tes
lim: 0
6/30
/201
1.Bu
son
uca
katk
ıda
bulu
nan
IFC
çal
ışm
alar
ı: •
İsta
nbul
Met
ro y
atır
ımı,
Türk
iye’
de a
lt-ul
usal
düz
eyde
dev
let g
aran
tisi o
lmad
an s
ağla
nan
ilk fi
nans
man
olm
ası b
akım
ında
n bi
r san
cak
gem
isi p
roje
dir.
Çık
arıla
n K
ilit D
ersl
er v
e So
nrak
i CPS
için
Tav
siye
ler:
Çev
re v
e ik
lim d
eğiş
ikliğ
i ala
nlar
ında
ki o
rtak
çal
ışm
anın
hik
ayes
i: ge
ri ç
ekil,
str
atej
ik g
iriş
nok
tala
rını
bel
irle
ve
ülke
önc
elik
leri
değ
iştik
çe a
çıla
n fı
rsat
ları
yak
ala.
Tür
kiye
ve
Dün
ya B
anka
sı
Gru
bu, 2
004-
2007
dön
emin
de ç
evre
gün
dem
inde
kay
dedi
len
ilerl
emen
in s
ınır
lı ol
mas
ı seb
ebiy
le, 2
008-
11 M
Y C
PS k
apsa
mın
da ç
evre
kon
usun
u bi
r eks
en o
lara
k ku
llanm
ama
konu
sund
a bi
r an
laşm
aya
varm
ıştı;
200
8-11
CPS
dön
emin
in s
onla
rına
doğ
ru T
ürki
ye’n
in in
isiy
atifi
ile
bu a
land
a ol
ası b
ir iş
birl
iğin
in te
krar
değ
erle
ndir
ilmes
i kar
arla
ştır
ılmış
tı. D
aha
sonr
a, 2
009
yılın
da T
ürki
ye’n
in
Kyo
to P
roto
kolü
ne k
atılm
ası v
e A
B m
ükte
seba
tının
Çev
re fa
slı ü
zeri
ndek
i müz
aker
eler
in a
çılm
ası,
çevr
e ve
iklim
değ
işik
liği i
le il
gili
yeni
bir
ort
ak ç
alış
ma
için
bir
fırs
at v
e gi
riş
nokt
ası s
ağla
dı. B
u ye
ni o
rtak
çal
ışm
a, T
ürki
ye il
e D
ünya
Ban
kası
Gru
bu’n
un e
nerji
ala
nınd
aki i
şbir
liğin
den
doğd
u. E
lekt
rik
DPL
diz
isi,
ESES
DPL
diz
isi o
lara
k üç
bile
şeni
kap
saya
cak
şeki
lde
geni
şlet
ildi:
ener
ji, ik
lim
deği
şikl
iği v
e çe
vres
el s
ürdü
rüle
bilir
lik. B
u ça
lışm
a, 2
012
Sürd
ürül
ebili
r Kal
kınm
a K
onfe
rans
ına
(Rio
+20)
haz
ırlık
sür
ecin
de iş
birl
iği y
apılm
asın
ı sağ
ladı
. IFC
art
an e
lekt
rik
tale
bine
cev
ap v
erm
eye
yöne
lik d
üşük
kar
bonl
u çö
züm
ler s
ağla
mak
için
Tür
kiye
’nin
ser
best
leşt
irm
e pr
ogra
mın
a de
steğ
inde
n ya
rarl
andı
.
71Ek
3
Plan
lana
n Fi
nans
man
Pro
gram
ı ve
Ger
çekl
eşm
eler
: 200
8-11
MY
2008
-11
MY
CPS
Pla
nlar
ı20
08-1
1 M
Y C
PS G
erçe
kleş
mel
eri
FYPr
oje
Mily
on A
BD$
M
ilyon
ABD
$IB
RD
IBR
D20
08
MY
Üç
alan
dan
biri
nde
Kal
kınm
a Po
litik
ası F
inan
sman
ı:K
alkı
nma
Polit
ikas
ı Fi
nans
man
ı•
Prog
ram
Oda
klı K
amu
Sekt
örü
Gel
iştir
me
(PPD
PL)
•
İkin
ci P
rogr
am O
dakl
ı Pr
ogra
m O
dakl
ı Kam
u Se
ktör
ü G
eliş
tirm
e (P
PDPL
II)
400
• Re
kabe
tçili
k ve
İstih
dam
(CED
PL)
500-
800
• En
erji
Ya
tırı
m F
inan
sman
ı Seç
enek
leri
:
Yatı
rım
Fin
ansm
anı
•
Tapu
ve
Kad
astr
o M
oder
niza
syon
20
0•
Tapu
ve
Kad
astr
o M
oder
niza
syon
203
• İh
raca
t Fin
ansm
anı A
racı
lık K
redi
si (E
FIL)
300-
500
• D
ördü
ncü
İhra
cat F
inan
sman
ı Ara
cılık
Ek
Fina
nsm
anı (
EFIL
IV)
600
• Be
ledi
ye M
oder
niza
syon
II30
0
A
ra T
opla
m1,
300-
1800
Ara
Top
lam
1,20
320
09
MY
Üç
alan
dan
biri
nde
Kal
kınm
a Po
litik
ası
Fina
nsm
anı :
Kal
kınm
a Po
litik
ası
Fina
nsm
anı
•
Prog
ram
Oda
klı K
amu
Sekt
örü
Gel
iştir
me
(PPD
PL)
• Re
kabe
tçili
k ve
İstih
dam
(CED
PL)
600-
900
• İk
inci
Rek
abet
çilik
ve
İstih
dam
(CED
PL II
)50
0
• En
erji
•
Biri
nci P
rogr
am O
dakl
ı Ele
ktri
k Se
ktör
ü (P
EDPL
)80
0
Yatı
rım
Fin
ansm
anı S
eçen
ekle
ri :
Yatı
rım
Fin
ansm
anı
• Ö
zel S
ektö
r Yen
ilene
bilir
Ene
rji v
e En
erji
Ver
imlil
iği
•
Öze
l Sek
tör Y
enile
nebi
lir E
nerji
ve
Ener
ji V
erim
liliğ
i50
0
• En
erji
Yatır
ımla
rı
• En
erji
Arz
Güv
enliğ
i Sek
tör Y
atır
ımla
rı
900-
1,20
0
•
Sağl
ık R
efor
mu
ve S
osya
l Güv
enlik
II /
Sağl
ık (G
SS U
ygul
ama)
•
Sağl
ık R
efor
mu
ve S
osya
l Güv
enlik
II75
G
erçe
kleş
en İl
ave
Proj
eler
:
• K
OBİ
’ler i
çin
Fina
nsm
ana
Eriş
im (E
k Fi
nans
man
)20
0
Ara
Top
lam
1,50
0-2,
000
Ara
Top
lam
2,07
5
2008
-09
MY
Ara
Top
lam
ı 2,
800-
3,90
020
08-0
9 M
Y A
ra T
opla
mı
3,27
8
72Ek
3
2008
-11
MY
CPS
Pla
nlar
ı20
08-1
1 M
Y C
PS G
erçe
kleş
mel
eri
FYPr
oje
Mily
on A
BD$
M
ilyon
ABD
$IB
RD
IBR
D20
10
MY
2 al
anın
bir
inde
ki v
eya
her i
kisi
ndek
i Kal
kınm
a Po
litik
ası
Fina
nsm
anı:
Kal
kınm
a Po
litik
ası F
inan
sman
ı
• A
dil B
üyüm
e ve
İstih
dam
ın Y
enid
en T
esis
i DPL
1,50
0-2,
000
• A
dil B
üyüm
e ve
İstih
dam
ın Y
enid
en T
esis
i Pro
gram
O
dakl
ı DPL
(REG
E)1,
300
• Ç
evre
sel S
ürdü
rüle
bilir
lik v
e En
erji
Sekt
örü
(ESE
S)
• İk
inci
Pro
gram
Oda
klı
Çev
rese
l Sür
dürü
lebi
lirlik
ve
Ener
ji Se
ktör
ü D
PL (E
SES
II)
700
Yatı
rım
Fin
ansm
anı S
eçen
ekle
ri:
Yatı
rım
Fin
ansm
anı
• K
üçük
ve
Ort
a Bü
yükl
ükte
ki İş
letm
eler
için
Fi
nans
man
a Er
işim
(Ek
Fina
nsm
an)
•
Küç
ük v
e O
rta
Büyü
klük
teki
İşle
tmel
er iç
in
Fina
nsm
ana
Eriş
im (E
k Fi
nans
man
II)
250
• K
üçük
ve
Ort
a Bü
yükl
ükte
ki İş
letm
eler
için
Fi
nans
man
a Er
işim
– II
3,00
0 •
Küç
ük v
e O
rta
Büyü
klük
teki
İşle
tmel
er iç
in
Fina
nsm
ana
Eriş
im –
II
500
• Be
ledi
ye H
izm
etle
ri (E
k Fi
nans
man
)
• Be
ledi
ye H
izm
etle
ri (E
k Fi
nans
man
)24
0
• En
erji
Arz
Güv
enliğ
i Sek
tör Y
atır
ımı
• So
syal
Kor
uma
İnsa
n Se
rmay
esi
Subt
otal
2,00
0-5,
000
Ara
Top
lam
2,99
020
11
MY
2 al
anın
bir
inde
ki v
eya
her i
kisi
ndek
i Kal
kınm
a Po
litik
ası
Fina
nsm
anı :
Kal
kınm
a Po
litik
ası F
inan
sman
ı
• A
dil B
üyüm
e ve
İstih
dam
ın Y
enid
en T
esis
i Pro
gram
O
dakl
ı DPL
700
• İk
inci
Adi
l Büy
üme
ve İs
tihda
mın
Yen
iden
Tes
isi
Prog
ram
Oda
klı D
PL (
REG
E II
) 70
0
• Ç
evre
sel S
ürdü
rüle
bilir
lik v
e En
erji
Sekt
örü
(ESE
S) II
Yatı
rım
Fin
ansm
anı S
eçen
ekle
ri :
Yatı
rım
Fin
ansm
anı
• D
ördü
ncü
İhra
cat F
inan
sman
ı Ara
cılık
(EFI
L IV
) Ek
Fina
nsm
an
• D
ördü
ncü
İhra
cat F
inan
sman
ı Ara
cılık
(EFI
L IV
) Ek
Fina
nsm
an30
0
• G
üney
doğu
Avr
upa
Ener
ji To
plul
uğu
(EC
SEE)
APL
6 [
Ener
ji A
rz G
üven
liği S
ektö
r Yat
ırım
ı ]72
2 •
Gün
eydo
ğu A
vrup
a En
erji
Topl
uluğ
u (E
CSE
E)
A
PL 6
[ En
erji
Arz
Güv
enliğ
i Sek
tör Y
atır
ımı ]
220
• Be
ledi
ye H
izm
etle
ri (E
k Fi
nans
man
)
• So
syal
Kor
uma
İnsa
n Se
rmay
esi
G
erçe
kleş
en İl
ave
Proj
eler
:
• İs
tanb
ul D
epre
m R
iski
ni A
zaltm
a ve
Aci
l Dur
um
Haz
ırlık
(ISM
EP) E
k Fi
nans
man
15
0
Ara
Top
lam
1,42
2A
ra T
opla
m1,
370
2010
-11
MY
Ara
Top
lam
ı 2,
000-
3,00
0
2010
-11
MY
Ara
Top
lam
ı 4,
360
2008
-11
MY
Topl
amı
4,00
0-7,
500
20
08-1
1 M
Y To
plam
ı7,
638
73Ek 3
Planlanan Finansman Dışı Hizmetler ve Gerçekleşmeler: 2008-11 MY2008-11 MY CPS Planları 2008-11 MY CPS Gerçekleşmeleri
2008 MY
Ülke Ekonomik Memorandumu (CEM II): Yüksek Büyümenin Sürdürülmesi
Ülke Ekonomik Memorandumu (CEM II): Yüksek Büyümenin Sürdürülmesi
Program Odaklı Ülke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Dışılık ile ilgili Uluslararası Deneyimler
Program Odaklı Ülke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Dışılık ile ilgili Uluslararası Deneyimler
Türkiye’nin Gelecek Nesillerine Yatırım Yapmak: Okuldan İşe Geçiş ve Türkiye’nin Kalkınması (Gençlerin İstihdamı – İSTİHDAM ve Politika olarak planlanmıştı)
Türkiye’nin Gelecek Nesillerine Yatırım Yapmak: Okuldan İşe Geçiş ve Türkiye’nin Kalkınması
Sağlık Sektörü Entegre İtibari Değerlendirmesi Sağlık Sektörü Entegre İtibari Değerlendirmesi
Yenilikçilik Notu: Ulusal Yenilikçilik Sistemi Arka Plan Notu (Teknoloji, kabul, araştırma ve geliştirme, ve yenilikçilik olarak planlanmıştı)
Yenilikçilik Notu: Ulusal Yenilikçilik Sistemi Arka Plan Notu
İstanbul Belediye Geliştirme İstanbul Finans Notu Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması - Teknik Yardım Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması - Teknik Yardım
Program Odaklı Sosyal Güvenlik ve İşgücü Teknik Yardımı( (1) Program Odaklı Sosyal Sigorta ve (2) Program Odaklı Refah ve Sosyal Politika olarak planlanmıştı)
Program Odaklı Sosyal Güvenlik ve İşgücü Teknik Yardımı
Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Danışmanlık Çalışması ve Teknik Yardım
Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Danışmanlık Çalışması ve Teknik Yardım (İkinci Nesil KÖO için Politika, Kurumsal ve Yasal Çerçevenin Geliştirilmesi)
Politika Notları ve Hükümet ile Diyalog - Teknik Yardım Politika Notları ve Hükümet ile Diyalog - Teknik Yardım (teslim edildi ancak SAP’de kaydedilmedi)
Belediye Mali Yönetim ve Bölgesel Kalkınma Çalıştayı – Teknik Yardım
Belediye Mali Yönetim ve Bölgesel Kalkınma Çalıştayı – Teknik Yardım
Yatırım Ortamı Değerlendirmesi (2010 MY’da teslim edildi) İlave Gerçekleşen Ürünler:
Eğitimin Kalitesi (2010 MY’da teslim edildi ) Türkiye’de İşgücü Vergilerinin İstihdam Üzerindeki Etkilerinin ve Sosyal Güvenlik Fonlarının Dengelerinin Tahmin Edilmesi (bir önceki CPS’te İşgücü Vergileri Çalışması olarak planlanmıştı)
2009 MY
Ülke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Dışılık – Sebepler, Sonuçlar ve Politikalar
Ülke Ekonomik Memorandumu: Kayıt Dışılık – Sebepler, Sonuçlar ve Politikalar
Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımı: Türkiye’de Kadınların İşgücüne Katılımında Eğilimler
Türkiye’de Sağlık Sistemlerinin Gözden Geçirilmesi - OECD ile ortaklaşa (Sağlık Sektörü Değerlendirmesi olarak planlanmıştı)
Türkiye’de Sağlık Sistemlerinin Gözden Geçirilmesi - OECD ile ortaklaşa
Ulusal Yenilikçilik ve Teknoloji Sistemi: Son İlerlemeler ve Devam Eden Zorluklar (Program Odaklı Teknoloji ve Yenilikçilik olarak planlanmıştı)
Ulusal Yenilikçilik ve Teknoloji Sistemi: Son İlerlemeler ve Devam Eden Zorluklar
Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim
Su Sektörü Diyaloğu/Dünya Su Forumu – Teknik Yardım Su Sektörü Diyaloğu/Dünya Su Forumu – Teknik Yardım
Program Odaklı Refah ve Sosyal Politika – Teknik Yardım Program Odaklı Refah ve Sosyal Politika – Teknik Yardım
Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması - Teknik Yardım Program Odaklı Enerji Sektörü Çalışması - Teknik YardımYargı Reformu – Teknik Yardım Yargı Reformu – Teknik Yardım İlave Gerçekleşen Ürünler:
Türkiye’de Yaşam Şansları: Gelecek Nesiller için Fırsatların Çoğaltılması Program Odaklı Sosyal Güvenlik ve İşgücü Teknik Yardımı
Program Odaklı Belediye Finansmanı ve Bölgesel Kalkınma Teknik Yardımı
74 Ek 3
2008-11 MY CPS Planları 2008-11 MY CPS Gerçekleşmeleri2010 MY
Büyüme CEM: Tasarrufl ar ve Sürdürülebilir Büyüme I Büyüme CEM: Tasarrufl ar ve Sürdürülebilir Büyüme I
Ekonomik Yavaşlamanın Refah Etkisi ve İstihdam için Politika Seçenekleri
Ekonomik Yavaşlamanın Refah Etkisi ve İstihdam için Politika Seçenekleri
Yatırım Ortamı Değerlendirmesi: Krizden Özel Sektör Öncülüğünde Büyümeye Geçiş ( Yatırım Ortamı Değerlendirmesi ve İşletme Anketi olarak planlanmıştı)
Yatırım Ortamı Değerlendirmesi: Krizden Özel Sektör Öncülüğünde Büyümeye Geçiş
Program Odaklı Teknoloji ve Yenilikçilik Program Odaklı Teknoloji ve Yenilikçilik
Program Odaklı Eğitim: Eğitimin Kalitesi Türkiye’de Temel Eğitimde Kalite ve Eşitliğin Arttırılması: Zorluklar ve Seçenekler
Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim - Teknik Yardım
İkinci Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim Çalışması (PPER2) Teknik Yardımı ve TBMM ve Sayıştay için Finansal Yönetim Teknik Yardımı
Yargı Reformu – Teknik Yardım Yargı Reformu - Teknik Yardım
Program Odaklı Beşeri Gelişim – Teknik Yardım Program Odaklı Beşeri Gelişim - Teknik Yardım
İŞKUR Mesleki Eğitim Teknik Yardımı İŞKUR Mesleki Eğitim Teknik Yardımı
Enerji Tasarrufu Potansiyelinin Kullanılması – Teknik Yardım (Enerji Verimliliği Değerlendirmesi olarak planlanmıştı)
Enerji Tasarrufu Potansiyelinin Kullanılması – Teknik Yardım
Program Odaklı Enerji Sektörü Teknik Yardımı Elektrik Piyasaları için Kapasite Oluşturma – Teknik Yardım
Program Odaklı Gıda Güvenliği Teknik Yardımı Program Odaklı Gıda Güvenliği Teknik Yardımı
Şirket Yeniden Yapılandırma /Tasfi ye Reformu – Teknik Yardım
Tartışma Arka Plan Notu: Şirket Yeniden Yapılandırma /Tasfi ye Reformu – Teknik Yardım
Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik Teknik Yardımı: (i) sektör rekabetçiliği ve AB müktesebatı, (ii) Ulusal Havza Yönetimi
Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik Teknik Yardımı: (i) sektör rekabetçiliği ve AB müktesebatı, (ii) Ulusal Havza Yönetimi
Krizin Etkilerini Değerlendirmeye Yönelik İşletme Anketi – Teknik Yardım
Küresel Ekonomik Krizin Türkiye’deki Şirketler Kesimi Üzerindeki Etkisi - Teknik Yardım
Program Odaklı Belediye Finansmanı - Teknik Yardım (sunulmadı)
KOBİ’lerin Gelişiminin Sağlanması (2011 MY’da sunuldu) İlave Gerçekleşen Ürünler
Ekonomik Yavaşlamanın Sosyal Etkilerinin Değerlendirilmesi
2011 MY
Ülke Ekonomik Memorandumu: Tasarrufl ar ve Sürdürülebilir Büyüme II
Ülke Ekonomik Memorandumu: Tasarrufl ar ve Sürdürülebilir Büyüme II
Program Odaklı Eğitim Program Odaklı Eğitim : Erken Çocukluk Gelişimi
KOBİ’lerin Gelişiminin Sağlanması KOBİ’lerin Gelişiminin Sağlanması
Program Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim 2012 MY’da sunulacak
İŞKUR Mesleki Eğitim Teknik Yardımı İŞKUR Mesleki Eğitim Teknik Yardımı
Program Odaklı Beşeri Gelişim - Teknik Yardım Program Odaklı Beşeri Gelişim - Teknik Yardım
Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik Teknik Yardımı: (i) sektör rekabetçiliği ve AB müktesebatı, (ii) Ulusal Havza Yönetimi
Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik Teknik Yardımı: (i) sektör rekabetçiliği ve AB müktesebatı, (ii) Ulusal Havza Yönetimi
Program Odaklı Gıda Güvenliği Teknik Yardımı Program Odaklı Gıda Güvenliği Teknik Yardımı
İlave Gerçekleşen Ürünler
Şirket Tahvilleri Piyasasının Geliştirilmesi – Öncelikler ve Zorluklar
Türkiye’nin Sağlık Sektöründe Verimlilik ve Maliyet Kısıtları
Finansal Aracılık ve Program Odaklı Operasyonlarda Koruma Önlemleri Politikalarının Uygulanması - Teknik Yardım
Yatırım Ortamı Değerlendirmesi – takip Teknik Yardım TA
Özel Sektörde Fırsat Eşitliğinin Teşvik Edilmesi – Teknik Yardım
Kredi Hattı Etki Değerlendirmesi – Teknik Yardım
75
Bir bakışta Türkiye
Kilit Kalkınma GöstergeleriTürkiye
Avrupa & Orta Asya
ÜstOrtaGelir
(2010)
Nüfus, yıl ortası (milyon)Yüzölçümü (bin kilometrekare)Nüfus artışı (%)Kentsel nüfus (toplam nüfusun %’si)
72.8784 1.369
40423,549
0.364
1,00248,659
0.975
Gayrisafi Milli Gelir (Atlas yöntemi, milyar ABD$)Kişi başına Gayrisafi Milli Gelir (Atlas yöntemi, ABD$)Kişi başına Gayrisafi Milli Gelir (SAGP, uluslararası $)
722,3 9,930
13,500
2,7466,793
12,609
7,5157,502
12,440GSYH artışı (%)Kişi başına GSYH artışı (%)
9.07.6
-5.8 -6.1
-2.6 -3.4
(en son tahmin, 2004–2010)
Yoksulluk oranı, günde 1,25$ bazında (SAGP, %)Yoksulluk oranı, günde 2,00 $ bazında (SAGP, %) Doğumda yaşam beklentisi (yıl)Bebek ölüm oranı (1.000 canlı doğumda)Çocuklarda yetersiz beslenme (5 yaş altı çocukların %’si)
39
72194
49
7019..
..
..7219..
Yetişkin okuryazarlığı, erkek (15+ yaş grubunun %’si)Yetişkin okuryazarlığı, kadın (15+ yaş grubunun %’si) İlköğretimde brüt okullaşma, erkek (yaş grubunun %’si)İlköğretimde brüt okullaşma, kız (yaş grubunun %’si)
9685
10198
9997
10098
9491
111110
İyileştirilmiş su kaynağına erişim (nüfusun %’si)İyileştirilmiş kanalizasyon tesislerine erişim (nüfusun %’si)
9990
9589
9584
Net Yardım Akışları 1980 1990 2000 2010
(milyon ABD$)Net ODA ve resmi yardım 954 1,202 327 1,362En büyük 3 donör (2008 yılında): Avrupa Birliği Kurumları Japonya Fransa
-25
33
-2432465
187144
8
787211155
Yardım (GSMG’in %’si)Kişi başına düşen yardım (ABD$)
1.422
0.822
0.15
0.219
Uzun Vadeli Ekonomik Eğilimler
Tüketici Fiyatları (yıllık %’lik değişim)GSYH zımni defl atörü (yıllık %’lik değişim)
..93.0
60.358.2
54.949.2
8.66.3
Döviz kuru (yıllık ortalama, 1 ABD$ karşılığı)Ticaret haddi endeksi (2000 = 100)
0.096
0.0109
0.6100
1.592
1980-1990 1990-2000 2000-2010(ortalama yıllık artış, %)
Nüfus, yıl ortası (milyon)GSYH (milyon ABD$)
44.1 68,789
54.1 150,676
63.6266,568
72.8735,657
2.05.3
1.63.9
1.34.7
(GSYH’nin Yüzdesi)TarımSanayi İmalatHizmetler
26.5 23.8 17.3 49.7
18.132.222.749.8
11.331.522.557.2
9.626.717.763.8
1.27.27.35.2
1.34.74.74.0
1.65.25.15.0
Hanehalkı nihai tüketim harcamasıGenel yönetim nihai tüketim harcamasıGayrisafi sermaye oluşumu
77.0 11.6 18.2
68.711.024.5
70.511.720.8
71.314.319.9
..
..
..
3.54.64.7
5.04.16.7
Mal ve Hizmetler ihracatıMal ve Hizmetler ithalatıGayrisafi tasarruf
5.211.9
..
13.417.6
..
20.123.1
..
21.126.6
..
..
..
..
11.110.8
..
5.88.2..
Not: İtalik olarak verilen rakamlar, belirtilenler dışındaki yıllar içindir. 2010 verileri ön verilerdir. Grup verileri 2009 yılına aittir. “..” verinin mevcut olmadığını gösterir.a. Yardım verileri 2009 yılına aittir.
Development Economics, Development Data Group (DECDG).
2/7/12
Ek A2
95 05
76
Ödemeler ve Ticaret Dengesi 2000 2010(milyon ABD$)Toplam mal ihracatı (fob) 27,775 113,883Toplam mal ithalatı (cif) 54,503 185,544Net mal ve hizmetler ticareti -10,682 -41,410
Cari işlemler dengesi -9,823 -47,101 GSYH’nin yüzdesi olarak -3.7 -6.4
İşçi dövizleri ve çalışan tazminatları (alındılar) 4,560 948
Rezervler, altın dahil 26,106 85,961
Merkezi Hükümet Maliyesi
(GSYH’nin %’si olarak)Cari gelir (hibeler dahil) 18.1 22.2 Vergi geliri 15.9 19.1Cari gider 26.5 22.5
Genel fazla/açık -8.0 -3.2
En yüksek marjinal vergi oranı (%) Bireysel 45 35 Kurumsal 33 20
Dış Borç ve Kaynak Akışları
(milyon ABD$)Kullanılan ve ödenmeyen toplam borç 116,646 293,872Toplam borç servisi 20,684 58,688Borç hafi fl etme (HIPC, MDRI) - -
Toplam borç (GSYH’nin yüzdesi) 43.8 39.9Toplam borç servisi (ihracatın %’si) 39.0 36.6
Yabancı doğrudan yatırım (net giriş) 982 7,955Portföy sermayesi (net giriş) 489 2,827
Özel Sektör Gelişimi 2000 2010
İş kurmak için gereken zaman (gün) - 6İş kurma maliyeti (Kişi başı GSMG’nin %’si) - 17.2Mülkiyet tescili için gereken zaman (gün) - 6
İş yapmanın önündeki başlıca engeller 2000 2010 (ankete katılan yöneticilerin yüzdesi) Vergi oranları .. 37.6 Ekonomik ve düzenleyici politik belirsizliği .. 31.1
Borsa değeri (GSYH’nin %’si) 26.1 41.7Banka sermaye-aktif oranı (%) 6.1 13.4
Teknoloji ve Altyapı 2000 2009
Asfalt yol (toplamın %’si) 34.0 ..Sabit hat ve mobil telefon aboneleri (100 kişide) 52 106İleri teknoloji ihracatı (imalat ürünleri ihracatının %’si) 4.9 1.9
Çevre
Tarım arazisi (toplam arazi alanının %’si) 53 51Orman alanı (toplam arazi alanının yüzdesi) 13.2 14.7Milli koruma alanları (toplam arazi alanının yüzdesi) .. ..
Kişi başına düşen tatlı su kaynağı (m3) 3,319 3,109Tatlı su çekimi (milyar m3) 42.0 ..
Kişi başına CO2 salımı (mt) 3.2 4.0
Birim enerji tüketimi başına GSYH (kg petrol eşdeğeri başına 2005 SAGP $) 8.2 9.1
Kişi başına enerji tüketimi (kg petrol eşdeğeri) 1,149 1,232
Dünya Bankası Grubu portföyü 2000 2009
(milyon ABD$)
IBRD Toplam Kullanılan ve Ödenmeyen Borç 3,634 9,769 Kullanımlar 1,291 2,281 Anapara geri ödemeleri 486 662 Faiz ödemeleri 237 304
IDA Toplam Kullanılan ve Ödenmeyen Borç 101 48 Kullanımlar 0 0 Toplam borç servisi 7 6
IFC (mali yıl) Toplam kullanılan ve ödenmeyen portföy 1,089 1,914 IFC’nin kendi hesabı 619 1,305 Kullanımlar - IFC’nin kendi hesabına 110 140 Portföy satışları, ön ödemeler ve geri ödemeler - IFC’nin kendi hesabına 96 107
MIGA Brüt yükümlülük 195 612 Yeni garantiler 0 0
Not: İtalik olarak verilen rakamlar, belirtilenler dışındaki yıllar içindir. 2010 verileri ön verilerdir. 2/7/12”..” verinin mevcut olmadığını gösterir. “–” gözlemin geçerli olmadığını gösterir.
Development Economics, Development Data Group (DECDG).
Ek A2
77
Binyıl Kalkınma Hedefl eri
1990 ile 2015 arasında ulaşılacak bazı hedefl er(tahminler gösterilen tarihe en yakındır, +/- 2 yıl) TürkiyeHedef 1: Aşırı yoksulluk ve yetersiz beslenme oranlarının yarıya indirilmesi 1990 1995 2000 2009Yoksulluk oranı, günde 1,25$ bazında (SAGP, nüfusun %’si) .. 2,1 <2 2.7Yoksulluk oranı, ulusal yoksulluk sınırı (nüfusun yüzdesi) .. .. 27.0 18.1En yoksul beşte birlik kesimin gelir veya tüketim payı (%) .. 5,8 5,6 5,7Yetersiz beslenme prevalansı (5 yaş altı çocukların %’si) .. 9,0 7,0 ..
Hedef 2: Çocukların ilköğretimi tamamlamalarının sağlanmasıİlköğretimde okullaşma (net, %) 90 89 92 95İlköğretim tamamlama oranı (ilgili yaş grubunun %’si) 88 89 .. 93Ortaöğretimde okullaşma (brüt, %) 47 57 70 92Gençlik okuryazarlık oranı (15-24 yaş grubunun yüzdesi) 93 .. .. 98
Hedef 3: Eğitimde cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi ve kadınların yetkinleştirilmesiİlk ve orta öğretimde kızların erkeklere oranı (%) 81 81 83 93Tarım dışı sektörde istihdam edilen kadınlar (tarım dışı istihdamın yüzdesi) 16 17 19 22Kadınların mecliste sahip olduğu sandalye sayısının oranı (%) 1 2 4 9
Hedef 4: 5 yaş altı ölüm oranının üçte iki oranında azaltılması5 yaş altı ölüm oranı (1.000 kişide) 84 62 42 20Bebek ölüm oranı (1.000 canlı doğumda) 69 52 36 19Kızamığa karşı bağışıklıklandırma (aşılanan bir yaş grubunun oranı, %) 78 65 87 97
Hedef 5: Anne ölüm oranını dörtte üç oranında azaltmakAnne ölüm oranı (modellenmiş tahmin, 100.000 canlı doğumda) 68 51 39 23Uzman sağlık personeli eşliğinde doğum (toplamın yüzdesi) .. 76 81 95Doğum Kontrol Prevalansı (15-49 yaş kadınların yüzdesi) 63 63 64 73
Hedef 6: HIV/AIDS ve diğer önemli hastalıkların durdurulması ve yayılımının tersine çevrilmesiHIV prevalansı (15-49 yaş grubunun yüzdesi) 0,1 0,1 0,1 0,1Tüberküloz insidansı (100.000 kişide) 58 58 46 29DOTS kapsamında tespit edilen tüberküloz vakaları (%) 75 65 59 77
Hedef 7: Temel ihtiyaçlara sürdürülebilir erişimi olmayan kişilerin oranının yarıya indirilmesiİyi su kaynağına erişim (nüfusun yüzdesi) 85 89 93 99İyi sanitasyon olanaklarına erişim (nüfusun yüzdesi) 84 85 87 90Orman arazisi (toplam arazi alanının yüzdesi) 12,6 .. 13,2 14,7Milli koruma alanları (toplam arazi alanının yüzdesi) .. .. .. ..CO2 salımı (kişi başına metrik ton) 2,7 2,9 3,2 4,0Birim enerji kullanımı başına GSYH (her bir kg petrol eşdeğeri için, sabit 2005 SAGP, $) 8,3 8,3 8,2 9,1
Hedef 8: Kalkınma için küresel ortaklığın geliştirilmesiSabit telefon hattı aboneleri (100 kişide) 12,2 21,4 27,7 22,1Cep Telefonu Aboneleri (100 kişide) 0,1 0,7 24,3 83,9İnternet kullanıcıları (100 kişide) 0,0 0,1 3,8 35,3Kişisel bilgisayarlar (100 kişide) 0,5 1,5 3,8 6,1
Not: İtalik olarak verilen rakamlar, belirtilenler dışındaki yıllar içindir. “..” verinin mevcut olmadığını gösterir. 3.1.12
Development Economics, Development Data Group (DECDG).
Ek A2
78
Türkiye - Banka Portföy Performans ve Yönetiminin Seçilen Göstergeleri* Ocak 2012 itibariyle
Gösterge 2009 2010 2011 2012 f
Portföy DeğerlendirmesiUygulamadaki Proje Sayısı a 21 18 16 14Ortalama Uygulama Süresi (yıl) b 3.2 3.8 4.7 5.3Sorunlu Projelerin Yüzdesi -sayıya göre a, c 23.8 16.7 6.3 7.1Sorunlu Projelerin Yüzdesi -miktara göre a, c 21.8 13.3 5.9 1.9Risk altındaki projelerin yüzdesi -sayıya göre a, d 23.8 16.7 6.3 7.1Risk altındaki projelerin yüzdesi -miktara göre a, d 21.8 13.3 5.9 1.9Kullandırım Oranı (%) e 22.3 26.4 31.0 21.6Portföy Yönetimi Yıl içinde JPPR (evet/hayır) Evet Evet Evet EvetDenetleme Kaynakları (toplam, ABD$, 000) 2,485 2,627 2,336 508Ortalama Denetleme (ABD$, 000 / proje) 92 109 117 32
Açıklayıcı Bilgiler 1980 MY’dan bu yana
Son BeşMY
IEG tarafından değerlendirilen projeler-sayıya göre 127 14IEG tarafından değerlendirilen projeler-miktara göre (milyon ABD$) 17,505.8 2,998.9
IEG tarafından U veya HU olarak derecelendirilen proje yüzdesi – sayıya göre 25.8 7.7
IEG tarafından U veya HU olarak derecelendirilen proje yüzdesi – miktara göre 23.1 9.4
Notlar:a. Portföy Yönetimi Yıllık Raporunda gösterildiği gibi (cari MY dışında).b. Banka’nın ülke portföyündeki projelerin ortalama yaşı. c. Kalkınma amaçları (DO) ve/veya uygulamadaki ilerleme (IP) bakımından U/HU olarak derecelendirilen projelerin yüzdesid. Yıl içindeki kullandırımların, yıl başında Banka’nın portföyündeki kullandırılmayan bakiyeye oranı: Sadece yatırım projeleri. e. Portföy Geliştirme Programında tanımlandığı gibi. f. 2012 MY rakamları eksik mali yılı temsil etmektedir. * Tüm aktif projeleri ve mali yıl içinde portföyden çıkan projeleri de içeren Kullandırım Oranı dışında, tüm göstergeler
Portföydeki aktif projeler içindir.
Ek B2
79
Türkiye – Gösterge IBRD Kredi Programı Şubat 2012 itibariyle
StratejikAmaç Proje Adı
IBRDMilyonABD$
StratejikÖdüller(Y/O/D)
UygulamaRiskleri(Y/O/D)
2012 MY Projeleri 1,100
SA1, SA3SA3
Üçüncü Program Odaklı Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü DPLÖzel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Ek Finansman
600500
YO
DO
2013 MY Projeleri 1,300
SA1SA3SA1SA2
Program Odaklı DPL - Büyüme, Rekabetçilik ve İstihdamÖzel Sektör Enerji VerimliliğiKOBİ’lerin Finansmana Erişimi (Gıda Güvenliği)Sağlık ProjesiDiğer (tahsis edilecek)
600200200200100
YOOY
DOOD
2014-2015 MY Proje Temaları 2,050
SA1SA1SA2SA3
DPL - daha sonra belirlenecek Finansmana Erişim Alanı: KOBİ veya İhracatçılar Eğitim/İstihdam Alanları Sürdürülebilir Şehirler/Afet/Su Havzası/Enerji Alanları
350
1,700
YOYO
DODO
Notlar:Son yıllara ait program CPS İlerleme Raporu yoluyla belirlenecek.Stratejik Amaçlar (SA)SA1 Rekabetçiliğin ve İstihdamın Arttırılması SA2 Eşitliğin ve Kamu Hizmetlerinin İyileştirilmesi SA3 Sürdürülebilir Kalkınmanın Derinleştirilmesi Stratejik Ödüller ve Uygulama Riskleri Y: Yüksek; O: Orta; D: Düşük
Ek B3
80
Türkiye - IFC Yatırım Operasyonları ProgramıOcak 2012 itibariyle
2009 2010 2011 2012*Orijinal Taahhütler (milyon ABD$)
IFC ve Katılımcılar 351.7 437.4 1,246.4 227.2Sadece IFC’nin kendi hesabına 351.7 427.4 459.1 227.2
Sektörlere göre Orijinal Taahhütler (%) - Sadece IFC hesabıKonaklama ve Turizm Hizmetleri 3.9Tarım ve Ormancılık 2.8Toplu Yatırım Araçları 3.2Elektrik Enerjisi 20.3 17.5 35.9Finans ve Sigortacılık 4.0 64.8 55.1 100.0Yiyecek ve İçecek 3.6Sağlık 5.4Sanayi ve Tüketici Ürünleri 5.3Metal Dışı Maden Ürünleri İmalatı 16.5Birincil Metaller 8.5 0.6Kağıt ve Selüloz 11.4Nakliye ve Depolama 22.2 4.7Temel Kamu Hizmetleri 14.2
100.0 100.0 100.0 100.0
Yatırım Araçlarına göre Orijinal Taahhütler (%) - Sadece IFC hesabıSermaye 2.9 15.8 9.4 1.4Garanti 4.0 5.1 8.4 43.6Kredi 71.8 76.7 71.3 55.0Kredi Benzeri 21.3 2.3 10.9 0.0
100.0 100.0 100.0 100.0* Veriler 01 Ocak 2012 itibariyledir.
Ek B3
81
Türkiye – Gösterge Niteliğindeki Kredi Dışı Hizmetlerin Özeti Şubat 2012 itibariyle
Devam Eden ve Planlanan Faaliyetler TamamlamaMY
HedefKitle Amaç
Ekonomik ve Sektör Çalışması (ESW)Ticaret ile ilgili Ülke Ekonomik Memorandumu 1 MY12 G, B, P, O KG, PD, PSProgram Odaklı Sağlık 1: Aile Hekimliği MY12 G, D, B, P KG, PD, PSProgram Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim 3 - Ulaştırma PER MY12 G, B, P, O KG, PDProgram Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim 4 - Genel PER MY12 G, B, P, O KG, PDProgram Odaklı Eğitim: Finansman ve Hesap Verebilirlik 1 MY12 GD, B, P KG, PD, PSRio+20/Daha Temiz Üretim MY12 G, D, B, P KG, PD
Sürdürülebilir Şehirler 1 MY12 G, D, B, P KG, PD, PSTicaret ile ilgili Ülke Ekonomik Memorandumu 2 MY13 G, B, P, O KG, PD, PSYeni Ülke Ekonomik Memorandumu (CEM) (daha sonra belirlenecek) MY13 G, B, P, O KG, PD, PSProgram Odaklı Sağlık 2: İlaç MY13 G,D, B, P KG, PD, PSProgram Odaklı Kamu Harcama ve Mali Yönetim 4 - devamı MY13 G, B, P, O KG, PD, PSProgram Odaklı İstihdam 1: İş Döngüsü Yoluyla İşgücü Piyasalarının Yönetilmesi MY13 G, D, B, P KG, PD, PSProgram Odaklı İstihdam 2: Beceri Seviyesi Düşük Gençlerin ve Kadınların Aktivasyonu MY13 G, D, B, P KG, PD, PSProgram Odaklı Eğitim: Finansman ve Hesap Verebilirlik 2 MY13 GD, B, P KG, PD, PSSürdürülebilir Şehirler 2 MY13 G, D, B, P KG, PD, PSProgram Odaklı İstihdam 3: İşgücü Hareketliliği MY14 G, D, B, P KG, PD, PS
Teknik Yardım (TY)Program Odaklı İnsani Gelişim 1 MY12 G PS, KGFinansal Okuryazarlık MY12 G, O PSGıda Güvenliği Program Odaklı TY MY12 G PSUlusal Su Havzaları Yönetimi MY12 G PSFinansal Sektörün Geliştirilmesi 1 MY12 G, O PSYatırım Ortamı ve Rekabetçilik - Bölgesel Yatırım Ortamı Değerlendirmeleri dahil MY12 G KG, PSUlusal Afet Riski Azaltma MY12 G PSÖzel Sektörde Cinsiyet Eşitliği 1 MY12 O PSKİT’lerde Yönetişim MY12 G KGÖzel Sektörde Cinsiyet Eşitliği 2 MY13 O PSProgram Odaklı İnsani Gelişim 2 MY13 G PS, KGEnerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji MY13 G, O PS
Etki DeğerlendirmeİŞKUR’un Meslekli Eğitim Programları için Etki Değerlendirmesi MY12 G PS, KG
Türkiye’yi Önemli Ölçüde Kapsayan Bölgesel AAA ÇalışmalarıMaşrek Elektrik Şebekelerinin Senkronizasyonu için Beklentilerin ve Yol Haritasının Değerlendirilmesi Daha Sonra G, B, P KG, PD, PSBölgesel Ticaret - Türkiye, Kafkaslar ve Maşrek Bölgesinde Ekonomik Entegrasyon MY13 G, D, B, P KG, PD, PS
Notlar:Son yıllara ait program CPS İlerleme Raporu yoluyla belirlenecek.En son tamamlananların bir listesi için CPS Tamamlama Raporuna bakınız (Ek 3))Hedef Kitle: Hükümet (G); Donör (D); Dünya Bankası Grubu (B); Kamuoyu (P); Diğer (O)Amaç: Bilgi Üretimi (KG); Kamuoyu Tartışması (PD); Sorun Çözme (PS)
Ek B4
82
Türkiye’nin Sosyal Göstergeleri
Son Tek Yıl Aynı bölge/gelir grubu
1980-85 1990-95 2003-10 Avrupa &Orta Asya
Üst - OrtaGelir
NÜFUSToplam Nüfus, yıl ortası(milyon) 50.7 61.2 73.7 404.2 1,001.7 Büyüme oranı (%, dönemin yıllık ortalaması) 2.5 1.7 1.3 0.2 0.9Kentsel Nüfus(nüfusun %’si) 53.0 62.1 76.3 64.0 74.9Toplam doğum oranı (kadın başına doğum) 3.6 2.7 2.1 1.8 2.0
YOKSULLUK (Nüfusun %’si)
Ulusal kişi endeksi .. .. 18.1 .. .. Kentsel kişi endeksi .. .. 8.9 .. .. Kırsal kişi endeksi .. .. 38.7 .. ..GELİRKişi başına düşen GSMH (ABD$) 1,250 2,720 8,720 6,793 7,502Tüketici fi yatları endeksi (2000=100) 0 2 141 141 127Gıda fi yatları endeksi (2000=100) 0 6 336 .. ..GELİR/TÜKETİM DAĞILIMIGini endeksi .. 49.0 41.5 .. ..En düşük 1/5’lik kesim (gelir veya tüketimin %’si) .. 4.9 5.6 .. ..En yüksek 1/5’lik kesim (gelir veya tüketimin %’si) .. 54.9 47.6 .. ..SOSYAL GÖSTERGELERKamu Harcaması Sağlık (GSYH’nin %’si) .. 1.8 6.1 3.9 3.8 Eğitim (GSYH’nin %’si) 1.8 2.3 4.0 4.1 4.3İlköğretimde net okullaşma oranı (yaş grubunun %’si) Toplam 85 89 98 92 93 Erkek .. 92 98 93 93 Kız .. 86 98 92 92İyileştirilmiş su kaynağına erişim (nüfusun %’si) Toplam .. 89 99 95 95 Kentsel .. 95 100 98 98 Kırsal .. 79 96 89 86Aşılama Oranı (12-33 aylık çocukların %’si) Kızamık 61 65 97 96 93 DPT 55 67 96 95 93Çocuklarda yetersiz beslenme (5 yaş altı çocukların %’si) .. 9 4 .. ..Doğumda ortalama yaşam beklentisi (yıl) Toplam 62 68 74 70 72 Erkek 60 65 72 66 69 Kız 64 70 77 75 75Ölüm Oranı Bebek (1.000 canlı doğumda) 85 52 19 19 19 5 yaş altı (1.000 çocukta) 107 62 20 21 22 Yetişkin (15-59) Erkek (1.000 kişide) .. .. 149 286 201 Kadın (1.000 kişide) .. .. 83 123 122 Anne (modellenmiş, 100.000 canlı doğumda) .. 70 23 32 82Uzman sağlık personeli eşliğinde doğum (%) .. 76 95 97 96
Not: 0 veya 0.0, sıfır veya gösterilen birimin yarısından az anlamına gelir. Net okullaşma oranı: ISCED76’dan ISCED97’ye geçiş sebebiyle 1997 ile 1998 arasında seride kesinti var. Aşılama: birinci yaş öncesinde veya anketten önce herhangi bir zamanda aşılanan 12-23 aylık çocukları kapsar.
Dünya Kalkınma Göstergeleri veri tabanı, Dünya Bankası – 15 Nisan 2011.
Ek B5
83
Türkiye – Kilit Ekonomik Göstergeler
Gerçekleşme Tahmin Projeksiyon
Gösterge 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013Ulusal hesaplar (GSYH’nin %’si olarak)Gayrisafi Yurtiçi Hasılaa 100 100 100 100 100 100 100 100 100 Tarım 11 10 9 9 9 10 9 9 9 Sanayi 29 29 28 28 26 27 27 28 28 Hizmetler 61 62 63 64 65 64 64 63 63Toplam Tüketim 84 83 84 83 86 86 86 83 83Gayrisafi yurt içi sabit yatırım 21 22 22 20 17 19 22 22 22 Kamu yatırımı 3 3 3 3 3 4 2 2 2 Özel yatırım 18 19 18 17 14 15 20 20 20İhracat (GNFS)b 22 23 22 24 23 21 22 24 25İthalat (GNFS) 25 28 27 28 24 27 31 30 30Gayrisafi yurt içi tasarruf 16 17 16 17 14 14 14 17 17Gayrisafi milli tasarruf c 16 16 16 16 13 14 13 15 15Memorandum kalemleriGayrisafi yurt içi hasıla 482,980 529,936 647,851 735,190 615,722 735,657 791,516 839,788 898,654(cari fi yatlarla, milyon ABD$)Kişi başına GSMH (ABD$, Atlas yöntemi) 6,480 7,460 8,440 9,280 9,050 9,990 10,470 11,016 11,511Reel yıllık büyüme oranları (%, 87 fi yatlarından hesaplanmıştır)Gayrisafi yurt içi hasıla, piyasa fi yatları ile 8,4 6,9 4,7 0,7 -4,8 9,0 8,0 2,9 4,0 Gayrisafi yurt içi gelir 8,3 5,7 5,1 -0,1 -4,3 8,3 6,6 2,3 4,4Reel yıllık büyüme oranları (%, 87 fi yatlarından hesaplanmıştır) Gayrisafi yurt içi hasıla, piyasa fi yatları ile 7,0 5,5 3,3 -0,7 -6,0 7,6 6,7 2,3 3,0 Toplam tüketim 5,7 3,7 4,2 -1,4 -2,3 4,7 6,0 1,9 2,8 Özel tüketim 6,4 3,3 4,1 -1,6 -3,5 5,4 5,9 1,8 2,6Ödemeler Dengesi (milyon ABD$) İhracat (GNFS)b 105,122 119,161 144,291 175,871 143,113 155,371 182,473 196,324 221,206 Mal, FOB 78,365 93,612 115,361 140,800 109,647 120,902 143,491 147,301 162,433 İthalat (GNFS)b 122,941 146,606 177,860 211,581 151,214 -196,781 253,638 250,135 271,702 Mal, FOB 111,445 134,669 162,213 193,821 134,497 177,347 232,897 242,252 264,193 Kaynak Dengesi -17,819 -27,445 -33,569 -35,710 -8,101 -41,410 -71,165 -53,811 -50,496 Net cari transferler 1,454 1,908 2,243 2,113 2,299 1,448 1,734 7,797 7,310 Cari işlemler dengesi -22,204 -32,193 -38,434 -41,959 -13,991 -47,101 -77,157 -63,745 -65,992 Net özel yabancı doğrudan yatırım 8,967 19,261 19,941 16,955 6,858 7,629 13,440 12,954 16,448 Uzun vadeli krediler (net) 12,856 28,609 26,824 22,624 -10,302 11,226 2,839 25,515 26,644 Resmi -652 705 1,445 2,274 3,123 3,832 782 386 -506 Özel 13,507 27,903 25,379 20,350 -13,425 7,394 2,057 25,129 27,150 Diğer sermaye (net, hata ve atlamalar dahil) 18,228 -9,563 -299 1,323 17,546 42,225 59,089 25,735 25,822 Rezervlerde değişimd -17,847 -6,114 -8,032 1,057 -111 -13,979 1,789 -459 -2,922Memorandum kalemleriKaynak dengesi (GSYH’nin %’si) -3,7 -5,2 -5,2 -4,9 -1,3 -5,6 -9,0 -6,4 -5,6Reel yıllık artış oranları ( 1987 fi yatları) Mal ihracatı (FOB) 9,7 12,4 11,3 6,6 -7,8 6,3 1,0 16,2 13,1 Birincil .. .. 7,3 16,4 21,1 -4,8 -6,4 6,4 7,0 İmalatçılar .. .. 11,8 5,2 -12,1 8,6 3,2 18,1 14,3 Mal İthalatı (CIF) 11,9 10,0 11,1 -1,0 -13,3 21,3 12,1 5,1 14,5
(devam ediyor)
Ek B6
84
Türkiye – Kilit Ekonomik Göstergeler(devamı)
Gerçekleşme Tahmin Projeksiyon
Gösterge 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Kamu Maliyesi (GSYH’nin %’si, piyasa fi yatları ile)e
Cari gelir 32,9 34,8 33,6 32,9 34,6 35,4 36,9 36,4 36,5
Cari gider 33,0 33,4 33,8 34,6 40,1 38,3 38,1 37,4 37,2
Cari işlemler fazlası (+) veya açığı (-) -0,1 1,4 -0,2 -1,7 -5,5 -2,9 -1,2 -1,0 -0,7
Sermaye gideri 2,2 2,4 2,0 2,5 2,7 3,4 3,6 3,6 3,5
Dış fi nansman -0,3 -0,1 -0,3 0,4 0,6 0,7 3,2 2,9 3,3
Parasal Göstergeler
M2/GSYH 41,1 43,3 45,6 49,9 56,4 57,8 57,8 57,8 57,8
M2 Artışı (%) 38,5 23,0 17,0 23,4 13,3 18,9 19,9 10,2 10,3
Özel sektör kredi artışı / 73,7 115,8 81,9 76,4 41,3 88,3 89,5 84,4 84,9
Toplam kredi artışı (%)
Fiyat Endeksleri (1987 = 100)
Mal ihracatı fi yat endeksi 123,6 128,0 144,3 166,6 139,8 146,6 170,0 162,0 156,9
Mal ithalatı fi yat endeksi 124,1 134,9 147,9 177,5 142,8 155,0 177,2 171,3 163,1
Mal ticaret haddi endeksi 99,7 94,9 97,6 93,9 97,9 94,6 95,9 94,6 96,2
Reel döviz kuru (ABD$/YPB) 114,0 112,9 122,0 123,0 114,7 127,3 130,6 128,9 127,3
Reel Faiz Oranları
Tüketici Fiyatları Endeksi (% değişim) 8,2 9,6 8,7 10,4 6,3 8,6 12,4 7,0 5,2
GSYH defl atörü (% değişim) 7,1 9,3 6,2 12,0 5,3 6,3 11,0 7,5 5,0
a. Faktör maliyetinde GSYH b. “GNFS”: “mallar ve faktör dışı hizmetler.”c. Resmi sermaye hibeleri hariç olmak üzere net karşılıksız transferleri içerir.d. IMF kaynakları kullanımı dahil.e. Konsolide merkezi hükümet.f. “YPB”: Yerel Para Birimi. ABD$/YPB oranındaki artış değerlenmeyi gösterir.Yuvarlamalar sebebiyle yüzdeler toplandığında tam 100 sonucunu vermeyebilir..
Ek B6
85Ek B7
Türkiye – Kilit Risk Göstergeleri
Gerçekleşme Tahmin Projeksiyon
Gösterge 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013
Kullanılan ve Ödenmemiş 169,919 207,736 249,478 280,367 268,374 289,387 327,140 356,286 383,932
Toplam Borç (TDO) (milyon ABD$)a
Net kullandırım (milyon ABD$)a 9,316 27,811 36,149 26,487 -10,408 -688 1,598 22,995 20,778
Toplam Borç Servisi (TDS) 36,803 40,070 48,685 53,798 58,789 55,703 48,212 45,110 33,357
(milyon ABD$)a
Borç ve borç servisi göstergeleri %
TDO/MHİ b 155.0 166.6 164.2 152.2 179.9 180.4 180.6 177.7 169.1
TDO/GSYH 35.2 39.2 38.5 38.1 43.6 39.3 41.3 42.8 43.1
TDS/XGS 33.6 32.1 32.0 29.2 39.4 34.7 26.6 22.5 14.7
İmtiyazlı/TDO 2.5 2.1 2.4 2.6 3.3 3.4 3.3 3.4 3.3
IBRD risk göstergeleri (%)
IBRD Borç Servisi/kamu Borç Servisi 4.7 6.0 6.0 6.4 7.8 6.6 6.7 6.7 7.5
Tercih Edilen kreditör BS/kamu 47.1 51.0 40.9 25.3 19.7 29.4 33.1 27.6 20.8
BS (%) c
IBRD BS/MHİ 0.9 0.9 0.7 0.5 0.6 0.5 0.5 0.5 0.5
IBRD TDO (milyon ABD$) d 5,829 6,854 7,541 8,046 9,769 11,563 11,835 12,259 12,891
Garantilerin şimdiki
değeri (milyon ABD$)
IBRD portföyünün payı (%) 5 6 7 7 9 11 12 12 12
IDA TDO (milyon ABD$)d 71 65 59 54 48 42 36 31 26
IFC (milyon ABD$)f 1,058 1,274 1,417 1,875 1,970 2,122 2,507 2,866 3,185
Krediler 853 1,082 929 1,292 1,403 1,329 1,600 1,896 2,196
Sermaye ve sermaye benzeri /c 205 192 488 584 567 793 907 969 989
MIGA
MIGA garantileri (milyon ABD$) 135 135 135 672 612 667 953
a. Kamu borçlarını ve devlet garantili borçları, özel garantisiz borçları, IMF kredileri kullanımını, ve net kısa vadeli sermayeyi içerir.b. “MHİ” işçi dövizleri de dahil olmak üzere mal ve hizmet ihracatı anlamına gelir.c. Tercih edilen kreditörler IBRD, IDA, bölgesel çok tarafl ı kalkınma bankaları, IMF, ve Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) olarak tanımlanmıştır.d. Garantilerin şimdiki değerini içerir e. Sermaye ve sermaye benzeri kredileri ve sermaye araçlarını içerir. f. IFC’nin Taahhüt Edilen Portföyü, MY sonu itibariyle dünya ve bölge proje tahsislerine göre düzeltilmiştir.
86Ek
B8
Türk
iye
– O
pera
syon
lar P
ortf
öyü
(IBR
D/I
DA
ve
Hib
eler
)O
cak
2012
itib
ariy
le
Kap
anan
Pro
jele
r
168
IBR
D/I
DA
a/M
ilyon
ABD
$
Topl
am K
ulla
ndır
ılan(
Akt
if)3,
189.
2
ger
i öde
nen
167.
3To
plam
Kul
land
ırıla
n (K
apal
ı)10
,718
.2
ger
i öde
nen
6,15
1.3
Topl
am K
ulla
ndır
ılan
(Akt
if+ K
apal
ı)13
,907
.4
ger
i öde
nen
6,31
8.6
Topl
am K
ulla
nılm
ayan
(Akt
if)2,
414.
5To
plam
Kul
lanı
lmay
an (K
apal
ı)6.
2To
plam
Kul
lanı
lmay
an (A
ktif+
Kap
alı)
2,42
0.7
Akt
if P
roje
ler
Son
PSR
Den
etle
me N
otu
Orij
inal
Tut
ar, M
ilyon
ABD
$Be
klen
en v
e Ger
çekt
enK
ulla
ndırı
mla
rA
rası
ndak
i Far
k /b
Proj
e Kod
uPr
oje A
dıK
alkı
nma
Am
açla
rıU
ygul
amad
aki
İlerle
me
Mal
i Yıl
IBRD
IDA
HİB
Eİp
tal
Kulla
nıl
may
an.
Orij
.Re
vize
P070
950
Ana
dolu
Su
Hav
zala
rı R
ehab
ilita
syon
SS
2004
20.0
4.3
0.7
3.8
P075
094
Ana
dolu
Su
Hav
zala
rı R
ehab
ilita
syon
(GEF
)S
S20
047.
00.
70.
3P0
8188
0Be
ledi
ye H
izm
etle
riS
S20
0551
5.0
257.
9-0
.550
.7P0
7732
8D
emir
yolla
rı Y
enid
en Y
apıla
ndır
ma
MS
MS
2005
184.
769
.161
.154
.1P0
6614
9O
rta
Öğr
etim
MS
MU
2005
104.
035
.931
.831
.8P0
7835
9İs
tanb
ul D
epre
m R
iski
ni A
zaltm
a ve
Aci
l Dur
um H
azır
lıkS
S20
0555
0.0
188.
66.
720
.3P0
9376
5G
az S
ektö
rü G
eliş
tirm
eM
SM
S20
0632
5.0
243.
020
6.3
P082
822
KO
Bİ’le
r içi
n Fi
nans
man
a Er
işim
SS
2006
696.
99.
1-4
50.3
-311
.6P0
9680
1El
ektr
ik D
ağıtı
m R
ehab
ilita
syon
MS
MS
2007
269.
417
7.4
129.
6P1
0628
4Ta
pu v
e K
adas
tro
Mod
erni
zasy
onM
SM
S20
0820
3.0
134.
812
4.6
P096
858
Dör
dünc
ü İh
raca
t Fin
ansm
anı A
racı
lık K
redi
si (E
FIL
IV)
SS
2008
900.
035
6.9
-94.
9P1
0217
2Sa
ğlık
ta D
önüş
üm v
e So
syal
Güv
enlik
Ref
orm
u (A
PL2)
SS
2009
75.1
50.4
5.2
P112
578
Öze
l Sek
tör Y
enile
nebi
lir E
nerji
ve
Ener
ji V
erim
liliğ
iH
SS
2009
1,00
0.0
529.
1-2
21.9
P118
308
KO
Bİ’le
r içi
n Fi
nans
man
a Er
işim
-IIS
S20
1050
0.0
177.
3-2
14.4
P110
841
Gün
eydo
ğu A
vrup
a En
erji
Topl
uluğ
u (E
CSE
E) A
PL6
SS
2011
220.
018
4.3
Gen
el S
onuç
5,56
3.1
7.0
4.3
2,41
5.2
-412
.6-1
54.8
a/ K
ulla
ndır
ım v
erile
ri a
yın
ilk h
afta
sını
n so
nund
a gü
ncel
lenm
ekte
dir.
b/ B
ugün
e ka
dar h
edefl
ene
n ku
lland
ırım
lar e
ksi d
eğer
lend
irm
e za
man
ında
tahm
in e
dild
iği ş
ekliy
le b
ugün
e ka
dar g
erçe
kleş
en k
ulla
ndır
ımla
r.
87Ek
B8
Türk
iye
- IFC
: Taa
hhüt
Edi
len
ve K
ulla
ndır
ılan-
Öde
nmem
iş Y
atır
ım P
ortf
öyü
Oca
k 20
12 it
ibar
iyle
(Mily
on A
BD$)
Taah
hüt
Kur
uluş
Taah
hüt E
dile
nK
ulla
ndır
ılan
ve Ö
denm
emiş
Mal
i Yıl
Kıs
a A
dıK
redi
Serm
aye
**Se
rmay
e Ben
zeri
*GT/
RM
Kat
ılım
cıK
redi
Serm
aye
**Se
rmay
e Ben
zeri
*GT/
RM
Kat
ılım
cı20
08A
KO
19.0
19.0
2003
/04/
10/
11A
kban
k15
0.0
150.
020
10A
kene
rji65
.010
.065
.010
.019
99/2
011/
12
Alte
rnat
ifban
k25
.050
.025
.050
.020
08A
rkas
Gro
up19
.41.
519
.420
09/1
0A
ssan
Alu
min
yum
19.7
24.3
10.0
19.7
24.3
10.0
2008
Ata
teks
25.0
25.0
2006
/07
Ave
a30
.960
.430
.960
.420
01/2
007
Banv
it25
.025
.020
08D
elta
Pet
role
um36
.036
.020
11D
eniz
Bank
AS
65.9
65.9
2008
/201
1En
erjis
a29
3.8
1,14
6.4
0.0
206.
151
4.5
2010
Eura
sia
Cap
ital
13.2
1.9
1997
/98/
2006
/ 10
Fina
ns L
easi
ng46
.446
.411
/12/
2007
Fina
nsba
nk A
.S.
142.
614
2.6
2002
Gun
kol
4.6
0.0
4.6
0.0
2009
IZG
AZ
43.5
43.5
6/7/
2005
Inte
rcity
0.9
0.9
2009
Ista
nbul
MM
I56
.356
.320
07/
08/
09K
ucuk
calik
17.3
17.3
1991
/199
8/20
06K
ula
5.2
5.2
2009
May
See
d7.
27.
220
04M
etek
san
Sist
em1.
71.
719
98/2
002/
06/0
9M
oder
n K
arto
n35
15.0
2.0
3515
.02.
019
92N
ASC
O0.
00.
020
08Po
suda
24.0
24.0
2009
Roto
r Ele
ktri
k63
.663
.620
11SE
DA
S74
.774
.774
.774
.720
06/0
7Sa
nko
Gro
up50
.036
.450
.036
.420
07/1
0Sa
rten
20.2
20.2
2008
/09/
10/1
1/12
Seke
r Ban
k82
.937
.637
.582
.920
.437
.519
98/2
002/
08So
ktas
20.3
20.3
2006
/07
Stan
dard
Pro
fi l16
.73.
816
.73.
820
10TC
E Eg
e20
.020
.019
64/
67/
69/
72/
75/
77/
80/
83/
90/
93/
2005
/ 12
TSK
B50
.050
2011
Tam
ek G
ida
14.1
8.5
1979
/ 83
/ 84
/ 89
/ 90
/ 91
/ 93
/ 96
/ 99
/ 05
/ 09
Trak
ya C
am28
.030
.019
.630
.019
95/9
9/20
03/0
5/08
Turk
Eko
n Ba
nk12
1.5
28.5
121.
528
.520
02Tu
rkis
h PE
F0.
40.
120
07Tu
rkis
h PE
F II
33.1
28.1
2011
/12
UH
G25
.025
.020
07U
nitim
13.1
12.0
13.1
12.0
1999
/200
0U
zel
3.8
1.6
3.8
1.6
2005
YUC
E1.
21.
219
97/9
8/20
08/
10/
11Ya
pi K
redi
Lea
se88
.888
.820
12Ya
pi K
redi
Ban
k75
.068
.475
.068
.4D
ünya
ve
Bölg
esel
Pro
je T
ahsi
sler
i20
04BT
C P
ipel
ine
34.3
34.3
2010
Eura
sian
2.6
2.6
2010
Kor
dsa
Bras
il12
.512
.520
10Ru
ssia
n H
otel
1.4
2010
Rus
Hot
el K
ali
3.2
2010
Rus
Hot
el S
amar
a4.
120
10Ru
s H
otel
Yar
o3.
020
09TA
V T
uni.
Equi
ty7.
07.
0To
plam
Por
tföy
1,34
2.6
267.
761
5.5
107.
41,
360.
01,
318.
223
2.5
527.
810
5.9
728.
1
* Gar
anti
ve R
isk
Yöne
tim Ü
rünl
erin
i bel
irtir
.**
Ser
may
e Be
nzer
i, he
m k
redi
hem
de
serm
aye
türl
erin
i içe
rir.
Tuz
Tuz
Göl
üG
ölü
Hoy
ran
Hoy
ran
Göl
üG
ölü
Bays
ehir
Bays
ehir
Göl
üG
ölü
Aks
ehir
Aks
ehir
Göl
üG
ölü
Çoru
h
Mur
at
Kura
Firat
Saka
rya
Devr
ez Ki
zil
Ceke
rek
Kizil
Seyhan
Göksu
Ceyh
an
Kelki
t
Kuz
ey A
nado
lu D
ag
lari
Toro
s D
agla
ri
Kara
man
Kara
man
Kony
aKo
nya
Aks
aray
Aks
aray
Nig
deN
igde
Nev
sehi
rN
evse
hir
Kays
eri
Kays
eri
Mal
atya
Mal
atya
Adi
yam
anA
diya
man
Elaz
igEl
azigTu
ncel
iTu
ncel
i
Erzi
ncan
Erzi
ncan
Bing
ölBi
ngöl
Mus
Mus
Bitli
sBi
tlis
Diy
arba
kir
Diy
arba
kir
Batm
anBa
tman
Siirt
Siirt
Sirn
akSi
rnak
Mar
din
Mar
din
Hak
kari
Hak
kari
Van
Van
Agr
iA
gri
Igdi
rIg
dir
Erzu
rum
Erzu
rum
Kars
Kars
Artv
inA
rtvin
Rize
Rize
Güm
üsha
neG
ümüs
hane
Bayb
urt
Bayb
urt
Gire
sun
Gire
sun
Toka
tTo
kat
Siva
sSi
vas
Am
asya
Am
asya
Kasta
mon
ouKa
stam
onou
Çank
iriÇa
nkiri
Kara
bük
Kara
bük
Bolu
Bolu
Saka
rya
Saka
rya
(Ada
paza
ri)(A
dapa
zari)
Koca
eli
Koca
eli
(Izm
it)(Iz
mit)
Bile
cik
Bile
cik Es
kise
hir
Eski
sehi
r
Küta
hya
Küta
hya
Burs
aBu
rsa
Yalo
vaYa
lova
Istan
bul
Istan
bul
Teki
rdag
Teki
rdag
Edirn
eEd
irne
Kirk
lare
liKi
rkla
reli
Çana
kkal
eÇa
nakk
ale
Balik
esir
Balik
esir
Man
isaM
anisa
Izm
irIz
mir
Usa
kU
sak
Ayd
inA
ydin
Den
izli
Den
izli
Burd
urBu
rdur
Ispar
taIsp
arta
Afy
onA
fyon
Ant
alya
Ant
alya
Mug
laM
ugla
Kirik
kale
Kirik
kale
Çoru
mÇo
rum Yo
zgat
Yozg
at
Kirs
ehir
Kirs
ehir
Ada
naA
danaOsm
aniy
eO
sman
iye
Kahr
aman
Kahr
aman
Mar
as M
aras
Gaz
iant
epG
azia
ntep
Kilis
Kilis
Sanl
iurfa
Sanl
iurfa
Ard
ahan
Ard
ahan
AN
KARA
AN
KARA
Aras
Düz
ceD
üzce
SY
RIA
N A
RA
BS
YR
IAN
AR
AB
REP
UB
LIC
REP
UB
LIC
IRA
QIR
AQ
AR
MEN
IAA
RM
ENIA
GEO
RG
IAG
EOR
GIA
BU
LGA
RIA
BU
LGA
RIA
RU
SS
IAN
FED
ERA
TIO
NR
US
SIA
N F
EDER
ATI
ON AZE
R-A
ZER-
BAIJA
NBA
IJAN
AZE
R.A
ZER.
To
To
Batu
mi
Batu
mi
To
To
Kiro
vaka
nKi
rova
kan
ToToM
aku
Mak
u ToToSa
lmas
Salm
as
ToToO
roum
ieh
Oro
umie
h
ToToD
ahuk
Dah
ukTo
Dam
irTo
Dam
irKa
buKa
buToTo
Al H
asak
ahA
l Has
akah
ToToA
lepp
oA
lepp
o
ToToBu
rgas
Burg
asToTo
Kurd
zhal
iKu
rdzh
ali
Kara
man
Kony
a
Aks
aray
Nig
de
Nev
sehi
rKa
yser
i
Mal
atya
Adi
yam
an
Elaz
igTunc
eli
Erzi
ncan
Bing
ölM
us
Bitli
s
Diy
arba
kir
Batm
anSi
irt
Sirn
akM
ardi
n
Hak
kari
Van
Agr
iIg
dir
Erzu
rum
Kars
Artv
in
Rize
Trab
zon
Güm
üsha
neBa
ybur
t
Gire
sun
Ord
u
Toka
t
Siva
s
Am
asya
Sam
sun
Sino
p
Kasta
mon
ou
Çank
iri
Kara
bük
Barti
nZo
ngul
dak Bo
lu
Düz
ce
Saka
rya
(Ada
paza
ri)
Koca
eli
(Izm
it)
Bile
cik Es
kise
hir
Küta
hya
Burs
a
Yalo
va
Istan
bul
Teki
rdag
Edirn
eKi
rkla
reli
Çana
kkal
e
Balik
esir
Man
isaIz
mir
Usa
k
Ayd
in
Den
izli
Burd
urIsp
arta
Afy
on
Ant
alya
Mug
la
Kirik
kale
Çoru
m Yozg
at
Kirs
ehir
Icel
(Mer
sin)
Ada
na
Hat
ay (A
ntak
ya)
Osm
aniy
e
Kahr
aman
Mar
as
Gaz
iant
ep
Kilis
Sanl
iurfa
Ard
ahan
AN
KARA
SY
RIA
N A
RA
BR
EPU
BLI
C
IRA
Q
ISLA
MIC
REP.
OF
IRA
N
AR
MEN
IA
GEO
RG
IA
BU
LGA
RIA
RU
SS
IAN
FED
ERA
TIO
N AZE
R-BA
IJAN
AZE
R.
GREECE
GREECE
Tuz
Göl
ü
Hoy
ran
Göl
üBa
yseh
irG
ölü
Aks
ehir
Göl
ü
Lake
Van
Çoru
h
Mur
at
Kura
Aras
Firat
Tigr
is
Eu
phra
tes
Saka
rya
Devr
ez Ki
zil
Ceke
rek
Kizil
Seyhan
Göksu
Ceyh
an
Kelki
t
Bla
ck
Sea
Med
iter
rane
an
Sea
Sea
ofM
arm
ara
Gul
f of
Ant
alya
Istan
bul S
trait
(Bos
phor
us)
Çana
kkal
eSt
rait
(Dar
dane
lles)
To
Batu
mi
To
Kiro
vaka
n
ToM
aku To
Salm
as
ToO
roum
ieh
ToD
ahuk
To D
amir
Kabu
ToA
l Has
akah
ToA
lepp
o
To L
adhi
qiya
h
ToBu
rgas
ToKu
rdzh
ali
ToKo
mat
ini
Kuz
ey A
nado
lu D
ag
lari
Toro
s D
agla
ri
Agr
i Dag
i(5
166
m)
26°E
28°E
30°E
32°E
34°E
36°E
38°E
42°E
44°E
30°E
28°E
32°E
34°E
36°N
38°N
40°N
42°N
40°N
42°N
TURK
EY
This
map
was
pro
duce
d by
the
Map
Des
ign
Uni
t of T
he W
orld
Ban
k.
The
boun
darie
s, c
olor
s, d
enom
inat
ions
and
any
oth
er in
form
atio
nsh
own
on th
is m
ap d
o no
t im
ply,
on
the
part
of T
he W
orld
Ban
kG
roup
, any
judg
men
t on
the
lega
l sta
tus
of a
ny te
rrito
ry, o
r an
yen
dors
emen
t or
acce
ptan
ce o
f suc
h bo
unda
ries.
050
150
100
050
100
150
Mile
s
200
Kilo
met
ers
IBRD 33501R2
JULY 2008
TUR
KEY
PRO
VIN
CE
CA
PITA
LS*
NAT
ION
AL
CA
PITA
L
RIV
ERS
MA
IN R
OA
DS
RAILR
OA
DS
PRO
VIN
CE
BOU
ND
ARI
ES*
INTE
RNAT
ION
AL
BOU
ND
ARI
ES
*Pro
vinc
e na
mes
are
the
sam
e as
thei
r ca
pita
ls.
top related