yaŞlilik dÖnemİnde sik gÖrÜlen nÖrolojİk ......yaŞlilik dÖnemİnde sik gÖrÜlen...

Post on 16-Sep-2020

15 Views

Category:

Documents

0 Downloads

Preview:

Click to see full reader

TRANSCRIPT

YAŞLILIK DÖNEMİNDE SIK GÖRÜLEN NÖROLOJİK

HASTALIKLAR

DR.ÖĞR.ÜYESİ ASLI GENÇ

İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ YÜKSEKOKULU

HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ

DEMANS (BUNAMA) VE ALZHEIMER HASTALIĞI

DEMANS (BUNAMA)-1

• Demans terimi, beyin hücrelerinin tahribatı ve kaybına yol açan birbeyin hastalığı olan kişilerde sık rastlanan belirtileri kapsamaktadır.

• Demans tek bir hastalık ismi olmayıp, bellek ve benzeri zihinselyeteneklerin bozukluğu ile giden hastalıkların hepsine verilen genelisimdir.

• Beyin hücrelerinin kaybedilmesi doğal bir süreçtir, ancak demansaneden olan hastalıkta bu olay çok daha hızlı bir şekilde seyreder vehastanın beyninin normal çalışmamasına neden olur.

• Beyin tahribatı kişinin hafızasını, dikkat, konsantrasyon, konuşma vedüşünme gibi zihinsel fonksiyonlarını etkiler.

• Demans vakalarının küçük bir bölümü tedavi edilebilir ve geridönüşümlüdür.

DEMANS (BUNAMA)-2

• Ancak vakaların büyük çoğunluğunda tedavi imkanı yoktur.

• Demans yaşlılığın doğal bir sonucu değildir. Bu nedenle her yaşlanankişi bunamaz. Bunama patolojik bir durumdur, her zaman altındayatan bir hastalık vardır.

• Demans olarak nitelendirilebilecek bir zihinsel bozulma, meslekiperformans, sokakta, mali işlerde bağımsızlık, sıradan cihazlarınkullanımı, hobiler, ev işleri, öz bakım ile özetlenebilecek günlük yaşamaktivitelerinde (GYA) kayda değer bir bozulmaya yol açacak şiddetteolmalıdır.

DEMANS TİPLERİ

• Alzheimer tipi demans

• Frontotemporal demans

• Lewy cisimcikli demans

• Vasküler demans

• Parkinson hastalığına bağlı demans

• HIV’e bağlı demans

ALZEHEIMER-1

• Alzehimer hastalığı tüm demans vakalarının yarısındanfazlasını oluşturmaktadır.

• Alzehimer hastalığı bazı beyin hücrelerinin ölümüylekarakterize, kesin nedeni bilinmeyen nörolojik birhastalıktır.

• Alzheimer hastalığı tüm demansların %60’ından fazlasınıoluşturur. Bir inme (felç) sonrası ortaya çıkan 'vaskülerdemans' ise demansın en sık görülen ikinci tipidir.

• Bilişsel ve işlevsel düzeyde ilerleyici bir kötüleşme vehafıza ile diğer entelektüel faaliyetlerde belirgin bozulmaile karşımıza çıkar. Bunlar ;

Yeni bilgileri öğrenme veya daha önce öğrenilmiş bilgiyihatırlama becerisinde bozulma,

ALZEHEIMER-2

Konuşma bozukluğu (kelime bulma güçlüğü),

Motor işlevlerin korunuyor olmasına rağmen motor etkinliklerinyapılamaması,

Duyu işlevlerinin korunuyor olmasın rağmen objelerin tanınamaması,

Planlama, organizasyon, dikkati odaklama gibi işlevlerde bozulma.

• Hastalığın ilerlemesi 5-20 yıl (ortalama 7-8 yıl) kadar sürebilir.Hastalığın en ileri evresinde hastanın 24 saat bakıma ihtiyacı olabilir.

• Beslenme, temizlik, tuvalet ihtiyacı ancak bir bakıcı tarafındansağlanabilecektir.

• Hastalığın hastanın yakınları ve bakıcılarına etkisi büyüktür.

Alzeheimer Hastalığının Evreleri ve Belirtileri-1

• En basit ve kolay anlaşılabilir olanı hafif, orta ve ağır dönem şeklindesınıflandırma şeklidir.

• Hafif evre: Bu dönem genellikle hasta yakınları tarafından gözden kaçırılırve yanlış bir şekilde yaşlanmanın bir parçası olarak algılanabilir. Hastalığınbaşlangıcı sinsi olduğu için ilk belirtilerin ne zaman ortaya çıktığını netolarak saptamak güçtür.

• Bu dönemde en belirgin bulgular unutkanlıktır, hasta kelime bulma zorluğuyaşayabilir, zamanı şaşırabilir, özellikle tanımadığı bazen de tanıdığı yerlerdekaybolabilir, karar vermekte zorluk çekebilir.

• Çabuk sinirlenme, ani parlamalar, içe kapanma gibi kişilik değişikliklerigösterbilir. Hobi ve etkinliklere ilgisini kaybetmeye başlar.

• Banka hesabı ve faturaları takipte güçlük, bazen para hesaplarını karıştırmaveya giysi seçiminde hatalar dışında GYA’nde fazla bir bozulma yoktur.

Alzheimer Hastalığının Evreleri ve Belirtileri-2

• Orta evre: Hastalık ilerledikçe belirtiler belirginleşmeye ve günlük yaşamdaha çok etkilenmeye başlar. Hasta giderek daha unutkan olur, defalarcaaynı soruyu sorabilir.

• Yakın zamanda olmuş olayları hiç olmamışçasına siler. Tek başına yaşamasıgiderek güçleşmeye başlar.

• Alışverişte güçlükler yaşamaya başlar.

• Banyosunu, temizliğini hatırlatmak, kısmen de yardım etmek gerekebilir.

• Konuşurken takılmalar, duraksamalar ortaya çıkabilir, karışık cümlelerianlamakta güçlük başlar.

• Hayaller, hezeyanlar, inatlaşma ve hırçınlık ortaya çıkabilir.

Alzeheimer Hastalığının Evreleri ve Belirtileri-3

• Ağır evre: Bu dönemde hasta yardımsız yaşayamaz, artık yakın belleğitamamen bozulmuştur ve geriye doğru bellek bozukluğu giderekgenişlemeye, daha uzak geçmişi de kapsamaya başlar.

• Yakınını (eşi, çocuğu) ana-babasıyla karıştırabilir, aynadaki kendiyüzünü tanıyamayabilir.

• Giderek hasta kendini ifade edemez, söylenenleri anlamaz, sondönemde ise artık hiç konuşamaz hale gelir.

• Giyinmesi, temizliği ve yemek yemesi için tam yardım gerekir. İdrar vesonra dışkı tutmada güçlük başlar.

• Son dönemde hasta tam bağımlıdır.

Türkiye’de ve Dünyada Alzeheimer

• 85 yaşın üzerindeki nüfusun yaklaşık yarısı Alzeheimer hastalığı riskiile karşı karşıyadır.

• Yaşı ileri nüfus arttıkça, toplumda bu hastalığa yakalanan insan sayısıda artmaktadır.

• Gelişmiş ülkelerde yaşam beklentisi 90 yaş civarında olduğu içinproblemi en yoğun ölçüde bu ülkeler yaşamaktadır. Bugün dünyada20-25 milyon civarında Alzehiemer hastası olduğu düşünülmektedir.

• Türkiye’de yaklaşık 400 bin civarı Alzehiemer hastası olduğudüşünülmektedir. Bu sayının giderek artması beklenmektedir.

Risk Faktörleri

• Yaşlanma ve ailede Alzeheimer hastasının bulunması,

• Kadın cinsiyet,

• Down sendromu,

• Stres ve depresyon,

• Düşük eğitim düzeyi,

• Kronik alkolizm,

• Kafa travması,

• Atreroskleroz, diyabet, hipertansiyon, sigara, obezite, beyin damar hastalıkları.

FİZYOPATOLOJİ

• Sinirler arasındaki iletişimi sağlayan asetilkolin üretiminde azlama ve bunlar arasındaki dengenin bozulması söz konusudur.

• Beyin dokusunda asetil kolin üretiminde rol oynayan asetil kolin transferaz enziminin aktivitesinde azalma yeni bilgilerin öğrenilmesi ve hatırlanmasında önemli rol oynayan bu enzimin üretilmesini azaltır.

• Alzheimer hastalığında görülen bellek kaybı ve öğrenme yeteneğinde azalma bu enzimin eksikliği ile açıklanabilmektedir.

Tanı

• Hastanın öyküsü, nörolojik- mental muayene esas alınmaktadır.

• Radyolojik görüntülemeler, nöropsikolojik testler, laboratuvar testleriAlzeheimer hastalığını diğer hastalıklardan ayırmaya ve teşhisin dahakesin koyulmasına yardımcı olur

Tedavi

• Hastalığın seyrini durduran, hastayı iyileştiren eski ve normal halinedöndüren bir tedavi metodu henüz yoktur. Hastaların günlük yaşamkalitesini düşüren unutkanlık ve ilişki beceri kayıplarını geciktirmeyihedefleyen bir tedavi yaklaşımı izlenir.

• Hastaların beynindeki ilerleyici hücre ölümü sonucu eksilen asetilkolinmiktarını arttırmak için asetilkolin esteraz enzimini inhibe eden ilaçlarverilir.

• Diğer bir ilaç ise hastaların beyinlerinde artmış bir madde olan glutamatıazaltmaya yönelik olarak kullanılan memantindir.

• Hastalığa eşlik eden davranış değişiklikleri, uyku ve yeme düzensizliği gibiproblemlerin kontrolünü sağlamak için psikiyatrik ilaçlar tedaviyeeklenebilir.

• Hastaların düzenli beslenmesi ve düzenli uykusu tedaviye oldukçayardımcıdır.

Korunma • Kalp damar sağlığı önlemlerini almak: Orta yaşlarda damarsal risk

faktörlerinin belirlenmesi ve tedavisi hastalık riskini azaltacaktır.

• Sürekli yeni şeyler öğrenmek: Yüksek eğitim düzeyinin Alzeheimerhastalık belirtilerine karşı koruduğu kabul görmüştür. Eğitim, beyindesağladığı yedek zihinsel kapasiteyle hastalığın başlangıcını birkaç senegeciktirebilmektedir.

• Sürekli okumak: Zihinsel ve fiziksel aktivitelerin zihin sağlığı vebunamadan koruduğu yönünde etkilerini araştıran bir çok araştırmavardır.

• Aile içinde yaşamak: Yalnız başına yaşamak, sosyal ilişkiler içindebulunmamak, hem depresyon hem de demans riskini arttırmaktadır.

• Alkolden uzak durmak: Kronik alkolizm karaciğer, beyin, periferik sinirsistemi yanında birçok organa zararlı etkisi vardır.

PARKİNSON HASTALIĞI

• Beynin derin kısımlarında yer alan substansiya nigra kısmında dopaminiüreten sinir hücreleri hasra uğrar ve sayıları yılar içinde giderek azalır. Buhastalığın sebebi tam olarak bilinmediği için idiyopatik Parkinson hastalığıdenir.

• Hastalık 40-75 yaşları arasında, sıklıkla 60 yaşın üzerinde başlar. TümParkinson hastalarının sadece %5-10’unda hastalık başlangıç yaşı 20-40yaşları arasındadır.

• Genç yaş grubunda genetik nedenler araştırılmalıdır.

• Erkeklerde kadınlara oranla biraz daha sık görülür.

• Toplumda 65 yaş üzerinde her 100 kişiden birinin Parkinson hastası olduğukabul edilmektedir.

Belirti- Bulgular-1

• İlk belirtiler: Hastalık genellikle sinsi başlar vebelirtileri yıllar içinde, son derece yavaş amagiderek artan biçimde ilerler. Belirtiler farkedildiğinde , hastalık uzun zaman önce başlamışolabilir.

• Parkinson hastalarında ilk belirti bir elparmağında veya elde titremedir. Daha seyrekolarak ayak titremesiyle başlayabilir.

• Bazı hastalarda yazı yazarken harflerde küçülme,donuk yüz ifadesi ilk belirtiyi oluşturur.

• Özellikle genç hastalarda ilk belirti bir ayağın içedoğru dönük halde kalmasıdır (distoni).

• Hastaların hemen tümünde belirtiler tek birbeden yarısında ortaya çıkar ve zamanla karşıbeden yarısında da daha hafif olmak üzerekendini gösterir.

Belirti- Bulgular-2

• Temel belirtiler: Parkinson hastalığında dört temel semptom vardır;

1. Titreme (tremor): Genellikle hastanın doktora en sık başvurmasebebidir. Hastaların %80’ininde ortaya çıkar. Baş parmak ve işaretparmaklarının ileri-geri hareketleri ve elin bozuk para sayma veya birçakıl taşını baş ve işaret parmağı arasında yuvarlama hareketişeklinde olabilir. Etkilenmiş olan el ve ayak dinlenme sırasında datitrer.

2. Kaslarda sertleşme (rijidite): Bazı hastalar uzuvlarda sertlikhissinden yakınırlar. Çoğu kez hekimin fizik muayende pasifhareketlere direncin varlığının saptanması ile tanınır. Kas sertliğiniyorgunluk, batma hissi, ağrı veya kramp şeklinde hissedebilirler.

Belirti- Bulgular-33. Hareketlerde yavaşlama (Bradikinezi): Günlük yaşamdaki faaliyetlerintümünün belli yavaşlıkta olmasını sağlar. Basit günlük işleriniyapmasında, örneğin düğme ilikleme, kravat ve ayakkabı bağlama, yazıyazma, çatal-bıçak kullanma gibi incelik isteyen işlerde başlangıçta hafifhissettikleri güçlük giderek artar. Gözleri kırpmak, yürürken kollarısallamak gibi otomatik olarak yaptığımız hareketler zamanla kaybolur.

Yüz ifadesinde donukluk (hipomimi): Doğal yüz ifadesini oluşturan, yüzkasları hareketlerinin (mimik) ve göz kırpma gibi otomatik hareketlerinazlamasına bağlı olarak, hastalarda sabit bir bakışın eşlik ettiği donukbir yüz ifadesi gelişir.

El yazısının bozulması (mikrografi): İmzanın ya da el yazısı harflerininküçülmesi olabilmektedir.

Belirti- Bulgular-4

4. Duruş ve denge bozuklukları: Parkinsonhastaları öne doğru hafif eğik durmaeğilimindedir. Bu duruş biçimi ayakta dururken veyürürken daha belirgin hale gelir. Duruştaki diğerözellik hastanın yürürken veya ayakta dururkenbir veya her iki kolun dirsekten ve bacaklarındizden ve kalçadan bükülme eğilimidir. Duruşbozukluğu zamanla ayakta dururken, yürürken vedönüş yaparken veya sandalyeden kalkarken veileri doğru uzanırken denge kaybına vedüşmelere yol açabilir.Yürüme bozukluğu, yürürken kilitlenme vedüşmeler: Hastalık için tipik olan küçük adımlarlayürüme hali dikkati çeker. İleri evrede hastalarayaklarının ucunu yerden kaldıramazlar, bir veyaher iki ayağını sürüyerek yürürler.

Belirti- Bulgular-5

• Diğer belirtiler: Konuşma bozukluğu ve ses kısıklığı, depresyon,yorgunluk, eklem ağrısı, salya akması, kabızlık, uyku ve cinsel işlevbozuklukları, unutkanlık, ciltte yağlanma, terleme artışı, idraryetiştirememeye bağlı idrar kaçırma ve huzursuz bacak sendromusayılabilir. Belirtiler her Parkinson hastasında görülmediği gibi, ortayaçıktığı zaman her hastada aynı şiddette olmaz.

Tedavi

• Günümüzde Parkinson hastalığındaki belirtilerden sorumlu olandopamin hücrelerinin hasarını tamamen onaracak kesin bir tedavihenüz bulunmamış olmakla birlikte, hastalık belirtileri ilaçlarla önemliölçüde düzeltilebilmektedir.

• Mevcut ilaçlar beyinde eksilmiş olan dopamini ya yerine koyar veyaonun etkisini taklit eder. Bazıları dopaminin parçalanmasınıengelleyerek etkisini arttırır.

• İlaçlar kadar fizik tedavi ve egzersizde etkili olmaktadır.

Parkinson Hastalarında Kullanılan İlaçlar

• Levodopa ve KOMT inhibitörleri

• MAO-B inhibitörleri

• Dopamin reseptör agonistleri

• Antikolinerjik ilaçlar

• Amantadin

Parkinson Hastalığında Tedavi Seçimi

• Hastanın bulunduğu yaş

• Hastalık evresi

• Önde gelen belirti (titreme, hareket yavaşlığı vb.)

• Mesleğini sürdürme veya emekli olma durumu

• Unutkanlık olması

• Hayal/hezeyan gibi psikiyatrik sorunların bulunması

SEREBROVASKÜLER HASTALIKLAR (İNME)

• Beyin kan akımının bozulmasına bağlı olarak görülen klinik tablolarinme olarak adlandırılır. Dünya Sağlık Örgütü inmeyi, vasküler nedendışında görünürde neden olmadan hızlıca yerleşip beyinde fokal işlevbozukluğuna yol açan, 24 saat veya daha uzun sürebildiği gibi ölümlede sonuçlanabilen klinik bir durum olarak tanımlamaktadır.

• İnme ile benzer klinik özellikler gösteren, ancak 24 saatten kısa sürennörolojik tablo geçici iskemik atak (GİA) olarak adlandırılır. Bu tablobazı kişiler için ciddi bir inmenin ön habercisi olabilmesi bakımındanönemlidir.

İnme Tipleri

• HEMORAJİK İNME

Serebral arteryel damarların yırtılması sonucunda beyin dokusu içinde kan toplanmasıdır (%10-15).

• İSKEMİK İNME

Beyine kan götüren damarlarda tıkanıklık oluşmuştur (%80-85).

İnsidans ve Prevalans

• İnme sadece gelişmiş ülkelerde değil, tüm dünyada koroner kalphastalıkları ve kanserlerden sonra ölüm nedenleri arasında üçüncüsıradadır.

• Ortalama olarak bir yılda her 1000 kişide iki yeni inmenin ortaya çıktığıhesaplanmıştır.

• Yaşlı popülasyonda (45-84 yaş) bu oran 1000’de dörde çıkmaktadır.

• İnmeli hastaların %20’si erken dönemde olmak üzere %30’u bir yıliçinde ölmekte, yaşayanları üçte biri günlük yaşamlarını başkalarınabağımlı olarak sürdürmektedir.

İskemik İnmede Risk Faktörleri-1

• DEĞİŞTİRİLEMEYECEK RİSK FAKTÖRLERİ

Soygeçmiş veya özgeçmişte inme veya GİA öyküsü: Ailesinde inme öyküsü olanlarda inme riski %30 artmıştır.

Yaş: 55 yaşından sonra her on senede risk iki kat artmaktadır.

Cinsiyet: Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir.

Irk: Siyah ırkta, kızılderililer, Latin kökenli bazı gruplarda daha sık inme görülmektedir.

Düşük doğum tartısı: Nedeni bilinmemektedir.

İskemik İnmede Risk Faktörleri-2

• DEĞİŞTİRİLEBİLİR RİSK FAKTÖRLERİ

Hipertansiyon: Gençlerde (50 yaş) inme riskini 4 kat arttırmaktadır.

Kalp hastalıkları: Atrial fibrilasyon, koroner arter hastalığı, kalp yetersizliği, kongenital defektler, protez kapak inme riskini arttırmaktadır.

Hiperkolesterolemi: LDL yüksekliği, HDL düşüklüğü

Diabetes mellitus: Bozulmuş glikoz toleransı inme riskini 2 kat, diyabet ise 3 kat arttırmaktadır.

Abdominal obezite: Bel çevresinin erkeklerde 102, kadınlarda 88 cm’in üzerinde olması

İskemik İnmede Risk Faktörleri-3

• Fiziksel inaktivite, diyette yetersiz K veya fazla Na alınması, menapozsonrası hormon tedavisi

• Orak hücreli anemi

• İnmeye yatkınlığı arttıran diğer faktörler; metabolik sendrom, auralımigren, aşırı alkol tüketimi, uykuda solunum sorunları, inflamatuardurumlar

• Oral kontraseptifler eskiden risk faktörü olarak değerlendirilirken, günümüzde hormon içerikleri azaltıldığından, hipertansiyonu olmayan ve sigara içmeyen kadınlarda kullanımı güvenli kabul edilmektedir.

Belirti-Bulgular

• İnmede ortaya çıkan nörolojik defisit inmenin tipine göre (iskemik,hemorajik), etkilenen hemisfere, etkilenen beyin damarına, beyin bölgesineve alanın büyüklüğüne göre farklılık gösterir.

• Kan akımı bozulan damar ve bunun beslediği beyin bölgesinin fonksiyonunabağlı olarak farklı nörolojik sorunlar gelişebilir.

• İnmede görülen nörolojik semptomlar fokal ve fokal olmayan şeklindetanımlanır. Fokal semptomlar anatomik lokalizasyona işaret eder.Semptomlar hafif, orta veya ciddi, geçici veya kalıcı olabilir. Semptomlarınortak özelliği genellikle aniden ortaya çıkması ve vücudun bir tarafınıetkilemesidir.

• Non-fokal semptomlar ise anatomik lokalizasyonu işaret etmeyen venadiren fokal iskemiye bağlı olarak gelişen semptomlardır. Fokalsemptomlar ile birlikte görüldüğünde inme varlığına işaret eder.

FOKAL VE FOKAL OLMAYAN NÖROLOJİK SEMPTOMLAR

FOKAL NÖROLOJİK SEMPTOMLAR

Motor Semptomlar

• Vücudun bir yarısının tümü veya bir bölümünde zayıflık (hemi/monoparezi)

• Eş zamanlı bilateral zayıflık (paraparezi/kuadriparezi)

• Yutma güçlüğü (disfaji)

• Dengeszilik (ataksi)

Konuşma/Lisan Bozuklukları

• Konuşulan dili anlamada veya ifade etmede güçlük (afazi)

• Okumada (disleksi) veya yazmada (disgrafi) güçlük

• Hesap yapmada güçlük (diskalkuli)

• Petek konuşma (dizartri)

Duyusal Semptomlar

• Vücudun bir yarısının tümü veya bir bölümünde farklı duyu (hemisensoriyel bozukluk)

Görsel Semptomlar

Bir gözde geçici vizyon kaybı

• Görme alanının yarısı veya çeyreğinde vizyon kaybı

• Bilateral körlük

• Çift görme (diplopi)

Vestibuler Semptomlar

• Dönme hissi (vertigo)

Davranışsal/bilişsel semptomlar

• Giyinme, saç tarama, diş fırçalama vb aktivitelerde güçlük; mekan oryantasyonunda bozulma;ihmal (görsel, mekansal-algısal disfonksiyon)

• Unutkanlık (amnezi)

NON-FOKAL NÖROLOJİK SEMPTOMLAR

• Baygınlık/sersemlik hissi

• Bilinç kaybı veya değişmesi, her iki gözde görme bozukluğu

• İdrar veya dışkı inkontinansı, konfüzyon

Tanı

• Hastanın öyküsü

• Fizik muayene (nörolojik muayene)

• BT, MR

Tedavi-1

Spesifik Tedavi

• İnmede spesifik tedavi trombolizdir.

• Belirtiler ortaya çıktıktan itibaren üç saat içerisinde sağlık kurumunaulaşıp ayırıcı tanısı yapılan hastalar trombolitik ilaçlardanyararlanabilirler.

• Uygun hastalara bu tedavi uygulandığında iskemik beyin bölgelerinekan akımı tekrar sağlanabilmekte ve nörolojik defisit geridöndürülebilmektedir.

Tedavi-2

Destek Tedavi• İnmeli hastalarda çeşitli nedenlerden dolayı kan basıncı artışı, hipoksi,

hiperglisemi, hipertermi gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir.• Kan basıncındaki hızlı düşüş zaten iskemik olan beyine kan akımını daha da

azaltır. Bu nedenle beyin ödemi, kanaması yoksa, trombolizuygulanmayacaksa kan basıncına müdahale edilmemelidir. Trombolizuygulanacak hastalarda ise kontrollü bir şekilde düşürülmelidir.

• Hipoksiyi önlemek için oksijen satürasyonu %95’in üzerinde tutulmalıdır.Hastaya yarı oturur pozisyon verilmesi ve oksijen tedavisi yapılır.

• Kan şekeri yükselen hastaların kan şekeri takibinin yapılması ve gerekirseinsülin kullanılarak normal değerlerde tutulması önerilir.

• Hipertermisi olan hastalara antipiretik ile vücut sıcaklığının normaldeğerlerde tutulması önerilir.

Tedavi-3

Rehabilitasyon

• İnmede uzun dönemde amaç hastanın fiziksel ve bilişsel durumunumaksimum seviyeye çıkarmaktır.

• Rehabilitasyona akut dönemde hasta stabil duruma gelir gelmezbaşlanması gerekir.

• Rehabilitasyonda hekim, hemşire, fizyoterapist, konuşma terapisti,uğraş terapisti ile yakın ilişki içerisinde olunmalıdır.

Yaşlılarda Nörolojik Hastalıklarda Olabilecek Hemşirelik Tanıları

• Düşünme sürecinde değişim

• Bireysel bakımı sürdürmede yetersizlik

• Sözel iletişimde bozulma

• Beslenmede değişiklik/beden gereksiniminden az ya da çok beslenme

• İdrar ve/veya gaita inkontinansı

• Yaralanma riski

• Uyku alışkanlığında değişim/uykusuzluk

• Bakım verenlerin bilgi eksikliği

TEŞEKKÜRLER

top related