ankara akupunkturakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · ankara akupunktur ve...

69
AKUPUNKTUR ANKARA ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL Yıl 2014, Cilt 2, Sayı 2 ISSN 1304-690X İnmeli Bir Olguda Gelişen Nöropatik Ağrının Akupunktur Tedavisine Dramatik Yanıtı: Olgu Sunumu Sibel MANDIROĞLU, Hülya ŞİRZAİ, Fatma YUMUŞ, Canan ÇULHA ......................................................................................................................... 1 İrritabl Barsak Sendromunun Akupunktur İle Tedavisi: Olgu Sunumu Betül BATTALOĞLU İNANÇ..................................................................................................................................................................................... 5 The Evaluation of The Reviews On Acupuncture In The Literature (Cochrane Database) Hülya UZKESER, Fatih AKÇAY ................................................................................................................................................................................ 9 Yaşlı Sağlığında Kaplıcanın Önemi Ramazan GÖKBUNAR, Turan GÜNDÜZ................................................................................................................................................................. 14 İskeminin Akupunkturla Kontrol Altına Alınması Cemal ÇEVİK ....................................................................................................................................................................................................... 21 Çin’de Akupunktur Noktası Özgüllüğünün Araştırılmasıyla İlgili Derleme: Mevcut Durum ve Beklentiler Çeviren: Didem AKÇALI ....................................................................................................................................................................................... 28 Akupunktur Hizmetinin SGK Tarafından Ödenmesinde Güncel Durum Ahmet DÖKER ..................................................................................................................................................................................................... 45 Tibet’in Zen Kaseleri Ayfer KUZULUGİL................................................................................................................................................................................................. 48 İstanbul’dan Bir ICMART Geçti: XVI. ICMART Dünya Medikal Akupunktur Kongresi İzlenimleri Saliha KARATAY ................................................................................................................................................................................................... 50 Belkemiğindeki Geyşa Noktası H. Volkan ACAR................................................................................................................................................................................................... 55 Güncel Haber....................................................................................................................................................................................................... 57 Açık Erişim / Open Access www.ankaraakupunkturdernegi.org

Upload: doanngoc

Post on 01-May-2019

256 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

AKUPUNKTUR ANKARA

ANKARA ACUPUNCTURE AND COMPLEMENTARY MEDICINE JOURNAL

Yıl 2014, Cilt 2, Sayı 2 ISSN 1304-690X

İnmeli Bir Olguda Gelişen Nöropatik Ağrının Akupunktur Tedavisine Dramatik Yanıtı: Olgu Sunumu Sibel MANDIROĞLU, Hülya ŞİRZAİ, Fatma YUMUŞ, Canan ÇULHA ......................................................................................................................... 1

İrritabl Barsak Sendromunun Akupunktur İle Tedavisi: Olgu Sunumu Betül BATTALOĞLU İNANÇ ..................................................................................................................................................................................... 5

The Evaluation of The Reviews On Acupuncture In The Literature (Cochrane Database)

Hülya UZKESER, Fatih AKÇAY ................................................................................................................................................................................ 9

Yaşlı Sağlığında Kaplıcanın Önemi Ramazan GÖKBUNAR, Turan GÜNDÜZ................................................................................................................................................................. 14

İskeminin Akupunkturla Kontrol Altına Alınması Cemal ÇEVİK ....................................................................................................................................................................................................... 21

Çin’de Akupunktur Noktası Özgüllüğünün Araştırılmasıyla İlgili Derleme: Mevcut Durum ve Beklentiler Çeviren: Didem AKÇALI ....................................................................................................................................................................................... 28

Akupunktur Hizmetinin SGK Tarafından Ödenmesinde Güncel Durum Ahmet DÖKER ..................................................................................................................................................................................................... 45

Tibet’in Zen Kaseleri Ayfer KUZULUGİL ................................................................................................................................................................................................. 48

İstanbul’dan Bir ICMART Geçti: XVI. ICMART Dünya Medikal Akupunktur Kongresi İzlenimleri Saliha KARATAY ................................................................................................................................................................................................... 50

Belkemiğindeki Geyşa Noktası H. Volkan ACAR ................................................................................................................................................................................................... 55

Güncel Haber ....................................................................................................................................................................................................... 57

AN

KARA

AKU

PUN

KTU

R VE

TA

MA

MLA

YIC

I TIP

DER

GİS

İ

Açık Erişim / Open Accesswww.ankaraakupunkturdernegi.org

Page 2: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

Page 3: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

ii

ANKARA AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP DERNEĞİ

Yönetim Kurulu (Asil)

Başkan : Cemal ÇEVİK Başkan Yrd. : Tuğrul CABIOĞLU Muhasip : Ersel GEÇİOĞLU Genel Sekreter : H. Volkan ACAR Genel Sekreter Yrd. : Ahmet DÖKER

Denetim Kurulu (Asil)

Bülent ÇİVİTÇİ Tayfun BALIM Z. Işıl BİRKAN

Yönetim Kurulu (Yedek)

Osman ÖZCAN Saliha KARATAY Ayfer KUZULUGİL Setenay MİT Bilge GEÇİOĞLU

Denetim Kurulu (Yedek)

Neşe ÇAKIROĞLU Kamil KASABALI Abdurrahman AKSOY

web adresi : www.ankaraakupunkturdernegi.org e-posta : [email protected] twitter : @AkupAnkara

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği’nin yayın organıdır

Yaygın süreli yayın

SAHİBİ

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği adına Cemal ÇEVİK Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya AD, Ankara

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

H. Volkan ACAR

EDİTÖR

Prof. Dr. Cemal ÇEVİK

EDİTÖR YARDIMCILARI

Doç. Dr. H. Volkan ACAR [email protected] Dr. Ahmet DÖKER [email protected]

19. Sokak (Eski 60. Sok.) No:36/2 Emek-ANKARA Telefon/ Faks: 0312-213 99 00 GSM: 0541-731 57 52 (hafta içi 09.00–19.00)

KAPAK FOTOĞRAFI: Dr. M. Noyan KESKİN

DİZGİ-BASKI

Kuban Matbaacılık Yayıncılık - İvedik Organize Sanayi Matbaacılar Sitesi 1514. Sokak No: 20 Ankara Tel: 0 312 395 20 70 Faks: 0 312 395 37 23 www.kubanmatbaa.com

Baskı Tarihi : Kasım 2014

Yayın Aralığı : Yılda iki kez basılır

DANIŞMA KURULU

Uzm. Dr. M. Fuat ABUT Serbest Hekim, İstanbulDoç. Dr. Didem Tuba AKÇALI Gazi Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Algoloji BD, AnkaraProf. Dr. Fatih AKÇAY Atatürk Ün. Tıp Fak. Biyokimya AD ve Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Yöntemleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, ErzurumProf. Dr. Afitap ANIL Gazi Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, AnkaraDoç. Dr. Deniz ASLAN Gazi Ün. Tıp Fak. Çocuk Sağ. ve Hst. AD, Ped. Hematoloji BD, AnkaraProf. Dr. Sefer AYCAN Gazi Ün. Tıp Fak. Halk Sağlığı AD, AnkaraProf. Dr. Avni BABACAN Gazi Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Algoloji BD, AnkaraProf. Dr. Ayşe BİLGEHAN Gazi Ün. Tıp Fak. Tıbbi Biyokimya AD, AnkaraProf. Dr. Mustafa BİRİNCİOĞLU Adnan Menderes Ün. Tıp Fak. Tıbbi Farmakoloji AD, AydınProf. Dr. Hayrünnisa BOLAY BELEN Gazi Ün. Tıp Fak. Nöroloji AD, AnkaraDoç. Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU Başkent Ün. Tıp Fak. Fizyoloji AD, AnkaraProf. Dr. Özlem COŞKUN Gazi Ün. Tıp Fak. Nöroloji AD, AnkaraDoç. Dr. Yusuf Özgür ÇAKMAK Koç Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, İstanbulProf. Dr. Baha ÇELİK Kafkas Ün. Tıp Fak. Fiziksel Tıp ve Rehab. AD, KarsProf. Dr. Cemal ÇEVİK Gazi Ün. Tıp Fak. Tıbbi Biyokimya AD, AnkaraUzm. Dr. Bülent ÇİVİTÇİ Özel Gümüşiğne Fizik Tedavi Merkezi, AnkaraProf. Dr. Sibel DİNÇER Gazi Ün. Tıp Fak. Fizyoloji AD, AnkaraUzm. Dr. Baki DÖKME Serbest Hekim, İstanbulProf. Dr. Yakup GÜMÜŞALAN Fatih Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, İstanbulProf. Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU Karadeniz Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, TrabzonProf. Dr. Ahmet KAVAKLI Fırat Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, ElazığProf. Dr. Mustafa KAVUTCU Gazi Ün. Tıp Fak. Tıbbi Biyokimya AD, AnkaraDr. Ayfer KUZULUGİL Serbest Hekim, AnkaraDoç. Dr. Ahmet MAHLİ Özel Koru Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü, Ankara Prof. Dr. Tuncay PEKER Gazi Ün. Tıp Fak. Anatomi AD, AnkaraProf. Dr. Fatma SARICAOĞLU Hacettepe Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, AnkaraProf. Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN İstanbul Ün. Beden Eğitimi ve Spor YO, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği AD, İstanbulProf. Dr. Osman ÖZCAN Fatih Ün. Tıp Fak. Histoloji ve Embriyoloji AD, AnkaraProf. Dr. Kaya ÖZKUŞ İstanbul Ün. Cerrahpaşa Tıp Fak. Anatomi AD, İstanbulDoç. Dr. İlhan ÖZTEKİN Trakya Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Algoloji BD, EdirneProf. Dr. Adnan ÖZTÜRK İstanbul Ün. İstanbul Tıp Fak. Anatomi AD, İstanbulProf. Dr. Birsen SAYGIN Ankara Ün. Tıp Fak. Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD, Ankara (Emekli)Prof. Dr. Vesile SEPİCİ Gazi Ün. Tıp Fak. Fiziksel Tıp ve Rehab. AD, Ankara (Emekli)Prof. Dr. Ayşe SERDAROĞLU Gazi Ün. Tıp Fak. Çocuk Sağ. ve Hst. AD, Çocuk Nörolojisi BD, AnkaraProf. Dr. Ekrem SEZİK Gazi Ün. Eczacılık Fak. Farmakognozi AD, AnkaraProf. Dr. Nedim SULTAN Gazi Ün. Tıp Fak. Tıbbi Mikrobiyoloji AD, AnkaraProf. Dr. Mustafa ŞARE Gazi Ün. Tıp Fak. Genel Cerrahi AD, AnkaraProf. Dr. İbrahim TEKEOĞLU Sakarya Ün. Tıp Fak. Fiziksel Tıp ve Rehab. AD, SakaryaDr. Murat TOPOĞLU Serbest Hekim, İstanbulProf. Dr. Hüseyin UYSAL Necmettin Erbakan Ün. Tıp Fak. Fizyoloji AD, KonyaProf. Dr. Erdem YEŞİLADA Yeditepe Ün. Eczacılık Fak. Farmakognozi ve Fitoterapi AD, İstanbulUzm. Dr. Nüzhet ZİYAL Serbest Hekim, İstanbul

Page 4: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

iii

EDİTÖRDEN

Değerli Meslektaşlarım,

Uzun bir aradan sonra yeniden yayınlamaya başladığımız Dergimizin yeni sayısıyla karşınıza çıkıyoruz.

Önceki sayımızın gördüğü büyük ilgi, bizi çok heyecanlandırdı ve mutlu etti. Gördük ki Türk akupunktur camiası, düzenli yayınlanacak yerli bir Dergiyi okumaktan büyük keyif alıyor.

Önceki sayıda bazı hatalarımızın ve eksikliklerimizin olmasına rağmen, sizlerden aldığımız olumlu tepkiler bizim için önemli bir itici güç oldu. Bu nedenle, bu yeni sayıda Dergimizin içeriğine bazı eklemeler de yaptık.

Bir yenilik olarak, bundan böyle Dergimizde çeviri makaleler de yer alacak. Dünya literatüründe kendine yer bulmuş, akupunktur ve diğer tamamlayıcı tıp yöntemlerine hem teorik hem de pratik anlamda katkı sağlayan önemli makalelerin çevirilerini artık Dergimizin sayfalarında okuyabileceksiniz.

Bir önceki sayıda da belirttiğim gibi, Dergimiz sizlerin ilgisi ve katkısıyla devamlılığını sağlayacaktır. Bu nedenle Dergiyle ilgili görüş, öneri ve eleştirilerinizi bize iletmenizi bekliyoruz.

Dergimizin akupunktur ve tamamlayıcı tıbbın diğer yöntemleriyle ilgili her tür bilimsel yazıya açık olduğunu tekrar hatırlatıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Prof. Dr. Cemal ÇEVİK

Page 5: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

iv

YAZARLARA BİLGİ

1- Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği’nin bir yayın organı olup akupunktur ve tamamlayıcı tıp konularında bilimsel birikime katkısı olan araştırmaları ve bilimsel içerikli yazıları yayınlar.

2- Dergide yayınlanacak makale tipleri şunlardır: Editöryal yazı, klinik ve deneysel araştırma, derleme, olgu sunumu/olgu serisi, (kaynak belirtilmek koşuluyla) yabancı dilde basılmış makale çevirisi, eğitim yazısı, kitap tanıtımı, bilimsel toplantı (kongre, sempozyum, kurs, vb.) izlenimi, bilimsel toplantı sunum özetleri, güncel, editöre mektup vb.

3- Dergi altı ayda bir, yılda iki kez yayınlanır.

4- Gönderilen yazılar daha önce başka bir dergide yayınlanmamış olmalıdır. Herhangi bir kongrede ya da bilimsel toplantıda özet olarak sunulmuş ise toplantının adı, tarihi ve düzenlendiği şehir belirtilmelidir.

5- Yazıların tüm bilimsel ve etik sorumluluğu yazarlara aittir.

6- Dergi yazım dili Türkçe ve İngilizcedir. Teknik terimler Türkçe, Latince ve Türk tıp terminolojisine yerleşmiş sözcüklerle yazılmalıdır.

7- Yazarların, akupunktur meridyen (kanal) ve nokta isimleri kullanımında 1989’da Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmiş kısaltmalara uyulması beklenir (Akciğer-LU, Kalın barsak-LI, Mide-ST, Dalak-SP, Kalp-HT, İnce barsak-SI, Mesane-BL, Böbrek-KI, Perikard-PC, Üçlü ısıtıcı (Sanjiao)-TE, Safra kesesi-GB, Karaciğer-LR, Yönetici Kanal (Du)-GV, Üreme Kanalı (Ren)-CV).

Akupunktur nokta kısaltmaları şu örneklere uygun olmalıdır: BL 56, LR 3, GV 20 vb.

Çince kökenli deyimler italik yazılmalıdır (de qi, Yin, Yang, Yintang vb.).

Sıradışı (ekstra) noktaların yazımında pinyin yazılımlı Çince isim de kullanılmalı ve yazım şu örneğe uygun olmalıdır: Yintang (EX-HN3), Taiyang (EX-HN5) vb. (http://aim.bmj.com/content/7/1/21.full.pdf+html)

8 - Metne eşlik eden görsel materyal için şu özelliklere dikkat edilmelidir:

Tablolar, Excel veya Word programlarından birinde hazırlanmalıdır.

Şekiller, Grafikler, Excel, Word veya çizim programlarından (Corel, Freehand, Adobe illustrator) birinde sayısal olarak hazırlanmalıdır.

Fotoğraflar, 300 dpi çözünürlüğünde olmalıdır.

9 - Gönderilen yazılarla birlikte, YAYIN HAKLARI DEVİR FORMU da gönderilmelidir. Dergide örneği bulunan ve tüm yazarlarca imzalanmış olan bu form, tarayıcıdan geçirildikten sonra yazıyla birlikte e-posta yoluyla Dergiye iletilmelidir.

10- Gönderilen tüm yazılar, önce Editörün ön incelemesinden geçer ve daha sonra hakem(ler)e gönderilir. Editör, yazıyı doğrudan reddetme, hakem(ler)e gönderme, hakem incelemesinden sonra kabul ya da reddetme hakkına sahiptir. Editör, yayın koşullarına uymayan yazıları yayınlamamak, düzeltmek üzere yazarına geri vermek veya yazarın izni ile düzeltmek, biçimce düzenlemek ya da kısaltmak yetkisine sahiptir. Derginin, kabul edilmeyen yazıların bütününü ya da bir bölümünü (tablo, şekil, fotoğraf vb) geri gönderme zorunluluğu yoktur.

11- Yazım kuralları:

a) Dergiye gönderilecek yazılar, Word dosyasında 12 punto, çift aralıklı olarak, Times New Roman ya da Arial fontunda yazılmalı ve sayfalar ilk sayfadan itibaren numaralandırılmalıdır.

b) İlk sayfada sadece şu bilgiler bulunmalıdır:

Başlık, İngilizce başlık

Yazar(lar)ın adı, soyadı, unvanı ve (varsa) görev yaptığı kurum, şehir

Sorumlu yazarın iletişim bilgileri (Adı, soyadı, (varsa) görev yeri, adres, telefon ve e-posta bilgileri). Ayrıca varsa yazı ile ilgili bilgi (Kongre sunumu, kurum desteği, vb.) yazılmalıdır. Yazar(lar)ın yazıyla ilgili herhangi bir çıkar ilişkisi söz konusu ise (ticari ilişki, sponsorluk sağlama vb.) bu durum,

Yazarlara Bilgi

Page 6: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

v

belirtilmelidir. Böyle bir durum mevcut değilse, “Yazar(lar)ın, bu yazıyla ilgili herhangi bir çıkar ilişkisi bulunmamaktadır” ibaresi eklenmelidir.

c) İkinci sayfada Türkçe ve İngilizce özet ile Anahtar Sözcükler bulunmalıdır

• Özet (En fazla250 sözcük) veAnahtar Sözcükler(3-6 arası).

* Klinik ve deneysel çalışmaların özeti için alt başlıklar: Giriş, Gereç ve Yöntem, Bulgular, Tartışma

* Olgu sunumu/olgu serisi özeti için alt başlıklar: Giriş, Olgu(lar), Tartışma.

• İngilizce özet (Abstract) (En fazla 250 sözcük) ve“Key Words” (Kaynak olarak www.nlm.nih.gov/mesh/MBrowser.html adresi kullanılmalıdır).

* Klinik ve deneysel çalışmaların özeti için alt başlıklar: Introduction, Materials and Methods, Results, Discussion)

* Olgu sunumu/olgu serisi özeti için alt başlıklar: Introduction, Case(s), Discussion.

d) Metin, 3. sayfadan itibaren başlamalıdır. Sözcük sayısı, (özet hariç, kaynaklar dahil olmak üzere) olgu sunumu/olgu serisi’nde 1500’ü, diğer tüm yazılarda 6000 sözcüğü geçmemelidir.

• Klinikvedeneyselçalışmalarınbaşlıklarışuşekildeolmalıdır:

* Giriş, Gereç ve Yöntem, Bulgular, Tartışma

• Olgu sunumu/olgu serisi için başlıklar şu şekildeolmalıdır:

• Giriş,Olgu(lar),Tartışma.

e) Kaynaklar, metinde yer alma sırasına göre numaralandırılmalıdır. Kaynak, metinde cümle içinde ya da sonunda, noktalama işaretinden önce, parantez içinde Arabik rakamlarla, aralarında virgül ya da çizgi ile belirtilmelidir. Örnek: (1, 2) ya da (1, 2-4) şeklinde…

Tablo, grafik ve resim altyazılarında kaynaklar da, parantez içinde Arabik rakamlarla numaralandırılır. Kaynakların doğruluğu yazarların sorumluluğunda-

dır. Dergi adları Index Medicus dizinindeki tarza uy-

gun olarak kısaltılmış olmalı ve eğer verilen kaynak

Index Medicus’da yoksa tam adı ile belirtilmelidir.

Yazar sayısı, altı ve daha az olan makalelerde tüm

yazarların adı yazılır; yazar sayısı yedi ve daha fazla

ise, ilk altı yazarın adından sonra “et al.” ilave edilir.

Kaynak sayısı, derlemelerde 80’i, klinik ve deney-

sel araştırmalarda 40’ı, olgu sunumu/olgu serisinde

15’i, diğer tür yayınlarda 10’u aşmamalıdır.

Kaynak yazım örnekleri:

Dergi makalesi

• Mandıroğlu S, Cevik C, AylıM. Acupuncture for

neuropathic pain due to bortezomib in a patient

with multiple myeloma. Acupunct Med 2014,

32(2), 194-196.

Kitap

• Deadman P, Al-KhafajiM, Baker K.Amanual of

acupuncture. JCM Publications, 1998.

Kitap bölümü

• Jane JA, Persing JA. Neurosurgical treatment of

craniosynostosis. In: Cohen MM, Kim D (eds).

Craniosynostosis: Diagnosis and management. 2

nd edition. New York: Raven Press;1986, 249-95.

Elektronik Ortam Kaynağı

• WorldHealthOrganization.A Proposed Standard

International Acupuncture Nomenclature: Report

of a WHO Scientific Group. http://apps.who.

int/medicinedocs/en/d/Jh2947e/ (erişim tarihi

25.04.2014)

13- Dergide yayımlanması istenilen tüm yazıların,

e-posta yoluyla info@ankaraakupunkturdernegi.

org adresine gönderilmesi gerekmektedir.

12- Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi’nde

yayınlanan tüm yazılardaki içerik, yazar(lar)ın kişisel

görüşüdür, Editör ya da Yayın Kurulu’nun görüşü

değildir. Editör ya da Yayın Kurulu bu yazılar için

herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

Page 7: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

vi

YAYIN HAKLARI DEVİR FORMU

Sayın Editör,

Aşağıda başlığı ve yazar(lar)ı belirtilen ve yayınlanması dileğiyle gönderdiğimiz yazımızın, yayına

kabul edildiği takdirde her tür yayın haklarını ANKARA AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP DERGİSİ’ne

devrettiğim(iz)i beyan ederiz. Yayın hakları kapsamında, yazının her türlü formunun basımı, çoğaltılması, da-

ğıtılması ile mikrofilm ya da elektronik ortamda yayını (online) veya benzer reprodüksiyonlar bulunmaktadır.

Yazı, Dergi yayın kurallarına ve etik kurallara uygun olarak hazırlanmıştır. İnsanlar üzerinde yapılan

çalışmalarda hastaların ya da vasilerinin izni alınmıştır. Bilimsel toplantılarda bildiri özeti olarak sunumu hariç

olmak üzere, tam metin olarak daha önce başka herhangi bir yerde Türkçe ya da yabancı bir dilde yayınlanma-

mıştır ya da yayın için değerlendirme aşamasında değildir. Yazının tüm bilimsel ve etik sorumluluğu tarafım(ız)

a aittir. Yazı içeriğindeki tüm bilgiler, tüm yazarlar tarafından onaylanmış durumdadır. Yazı içeriğindeki bilgile-

rin tümü doğru ve gerçektir, ortaya çıkabilecek yanlışlık ve eksikliklerin sorumluluğu tarafım(ız)a aittir.

Yazının başlığı:…………………………………………………………………………………………........………

…………………………………………………………………………………………………………...……………

Yazar adı, soyadı İmza Tarih

İletişimden sorumlu yazar

Ad, soyad:

Yazışma adresi:

Tel:

e-posta:

Yayın Hakları Devir Formu

Page 8: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

vii

İÇİNDEKİLER

İnmeli Bir Olguda Gelişen Nöropatik Ağrının Akupunktur Tedavisine Dramatik Yanıtı: Olgu Sunumu Sibel MANDIROĞLU, Hülya ŞİRZAİ, Fatma YUMUŞ, Canan ÇULHA ............................................................. 1

İrritabl Barsak Sendromunun Akupunktur İle Tedavisi: Olgu Sunumu Betül BATTALOĞLU İNANÇ ......................................................................................................................... 5

The Evaluation of The Reviews on Acupuncture In The Literature (Cochrane Database)

Hülya UZKESER, Fatih AKÇAY .................................................................................................................... 9

Yaşlı Sağlığında Kaplıcanın Önemi Ramazan GÖKBUNAR, Turan GÜNDÜZ .................................................................................................... 14

İskeminin Akupunkturla Kontrol Altına Alınması Cemal ÇEVİK ........................................................................................................................................... 21

Çin’de Akupunktur Noktası Özgüllüğünün Araştırılmasıyla İlgili Derleme: Mevcut Durum ve Beklentiler Çeviren: Didem AKÇALI ........................................................................................................................... 28

Akupunktur Hizmetinin SGK Tarafından Ödenmesinde Güncel Durum Ahmet DÖKER ......................................................................................................................................... 45

Tibet’in Zen Kaseleri Ayfer KUZULUGİL ..................................................................................................................................... 48

İstanbul’dan Bir ICMART Geçti: XVI. ICMART Dünya Medikal Akupunktur Kongresi İzlenimleri Saliha KARATAY ....................................................................................................................................... 50

Belkemiğindeki Geyşa Noktası H. Volkan ACAR ....................................................................................................................................... 55

Güncel Haber ........................................................................................................................................... 57

Page 9: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan
Page 10: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

1

İletişim Bilgileri: Dr. Sibel MANDIROĞLU, Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği, ANKARA Tel: 0 312 310 32 30 - 1345 GSM: 0 532 763 71 55 [email protected]

İNMELİ BİR OLGUDA GELİŞEN NÖROPATİK AĞRININ AKUPUNKTUR TEDAVİSİNE DRAMATİK YANITI: OLGU SUNUMU

DRAMATIC RESPONSE OF NEUROPHATIC PAIN TO ACUPUNCTURE TREATMENT IN A STROKE PATIENT: CASE REPORT

Uzm. Dr. Sibel MANDIROĞLU, Uzm. Dr. Hülya ŞİRZAİ, Dr. Fatma YUMUŞ, Doç. Dr. Canan ÇULHA

Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği, ANKARA

Özet

Giriş: İnmeli hastalarda kranialde ve vücutta sık görülen nöropatik ağrı uyku problemlerine neden olmakta, rehabilitasyon programına katılımı engellemekte ve yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir. Tempo-rooksipital bölgede nöropatik ağrısı olan ve akupunktur tedavisine dramatik yanıt veren inme geçirmiş bir olgumuzu sunmayı amaçladık.

Olgu: 65 yaşında bayan hasta tromboembolik serebrovasküler hastalığa bağlı sol hemipleji tanısı ile kliniği-mize kabul edildi. Olgumuzun sağ temporooksipital bölgede yanıcı tarzda ağrısı mevcuttu. Ağrı nedeni ile geceleri uyku kalitesi bozulmuştu. Servikal direk grafilerinde hafif düzeyde dejeneratif değişiklikler mevcuttu. Servikal her yöne eklem hareket açıklığı normaldi, servikal traksiyon ve kompresyon testleri negatifti. Ol-gumuzun mevcut yakınması nöropatik ağrı ile uyumluydu. Ağrısı VAS (Visual Analague Scale 1-10 mm) ile 8/10, LANSS (Leeds Assessment of Neuropathic Symptoms and Signs Pain Scale) ağrı skalasına göre ise 13/24 olarak değerlendirildi. Mevcut protokol, önceki deneyimlerimiz ve olgumuzun Geleneksel Çin Tıbbı ilkelerine göre değerlendirilmesi sonucunda, sağda GB 20, GB 21, LI 4, ST 36, SP 6, SP 9, LR 3, solda LI 4 ve LR 3 vücut akupunktur noktalarına tedavi başlandı. Her seansta 20 dakika olmak üzere haftada 2 kez toplam 10 seans akupunktur uygulandı. İkinci seans sonrasında ağrı tamamen geçti (VAS:0, LANSS:0). Uyku düzeni normale döndü. Akupunktur tedavisi esnasında herhangi bir yan etkiye rastlanmadı.

Tartışma: Akupunktur, inmeli olgularda görülen nöropatik ağrı üzerine etkili ve güvenli bir tamamlayıcı tıp metodudur. İleri yaşta, komorbid hastalıkları mevcut olan ve çoklu medikal tedavinin riskli olduğu olgularda tedavi seçenekleri arasında bulundurulmalıdır.

Anahtar sözcükler: Akupunktur, inme, nöropatik ağrı

Abstract

Introduction: Neuropathic pain, which can be seen in the cranium and the body of stroke patients, causes sleep disorder, prevents participation in rehabilitation programs and negatively affects quality of life. Here we aim to present a stroke case with temporooccipital pain which dramatically responded to acupuncture treatment.

Ankara Akupunktur 2014; 2 (2): 1-4

Page 11: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

2

Giriş

Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlamasına göre inme; vasküler nedenler dışında görünür bir neden olmak-sızın, fokal serebral fonksiyon kaybına ait belirti ve bulguların hızla yerleşmesi ile karakterize bir klinik sendromdur (1). İnmeli olgularda santral ağrı sereb-ral vasküler lezyonlara bağlı olarak gelişmektedir (2). Bu olgularda ağrı tedavisinde çoğu kez medikal tedavi yetersiz kalmaktadır. Burada temporooksi-pital bölgede nöropatik ağrısı olan ve akupunktur tedavisine dramatik yanıt veren inme geçirmiş bir olgumuzu sunmayı amaçladık.

Olgu

65 yaşında bayan hasta tromboembolik serebrovas-küler hastalığa bağlı sol hemipleji tanısıyla kliniğimize rehabilitasyon tedavisi için kabul edildi. Olgumuzun sağ temporooksipital bölgeden boyuna yayılan yanıcı tarzda ağrı şikayeti mevcuttu. Ağrı nedeni ile gece-leri uyku düzeni ve kalitesinin bozulduğunu ifade ediyordu. Ayrıca klinisyen gözlemiyle rehabilitasyon programına katılımını da olumsuz etkilemekteydi. Lokomotor sistem muayenesinde servikal diskopa-ti lehine yapılan kompresyon ve traksiyon testleri negatifti. Servikal direk radyografide minimal de-

jeneratif değişiklikler mevcuttu. Ağrısı VAS (0-10)’a göre 8, LANSS (Leeds Assessment of Neuropathic Symptoms and Signs Pain Scale)’a göre ise 13/24 olarak değerlendirildi (3). Olgumuza medikal ve fizik tedavi uygulandı. Ancak ağrı durumunda düzelme olmaması nedeni ile akupunktur tedavisi açısından değerlendirildi. Daha önceki deneyimlerimiz ve ge-leneksel Çin tıbbı prensiplerine uygun olarak tedavi protokolü belirlendi. Tek kullanımlık steril akupunk-tur iğneleri (0,25x25 mm, Shangai Kangnian Medi-cal Device Co, China) kullanıldı. İğneleme hastamız künt bir ağrı ya da akupunktur hissi (de qi) hissedin-ceye kadar 10-20 mm derinliğe yerleştirildi. Sağda GB 20, GB 21, LI 4, ST 36, SP 6, SP 9, LR 3, sol-da LI 4, LR 3 vücut akupunktur noktalarına tedavi başlandı. Her seansta 20 dakika olmak üzere haftada 2 kez toplam 10 seans akupunktur uygulandı. İkinci seans sonrasında ağrı tamamen geçti (VAS:0/10, LANSS:0/24) (Şekil 1). Uyku düzeni normale döndü. Akupunktur tedavisi sırasında herhangi bir yan etkiye rastlanmadı.

Tartışma

Nöropatik ağrı periferal nosiseptörlerin uyarımı ol-maksızın santral veya periferik sinir sisteminin yapı-sal lezyonları ve fonksiyon bozukluğuna bağlı olarak

Case: 65 years old woman diagnosed with left hemiplegia due to serebrovascular disease was admitted to our clinic. She had right temporoocipital burning pain. Due to pain at night her quality of sleep was disturbed. There were mild degenerative changes in cervical x-ray. Cervical range of motion was normal in every direction and cervical traction and compression tests were negative. Her complaint was consistent with neuropathic pain. When evaluated according to VAS (0-10), pain was 8/10 and 13/24 when evaluated according to LANSS. Treatment was administered to GB 20, GB 21, LI 4, ST 36, SP 6, SP 9, LR 3 points on the rightside and LI 4 and LR 3 points on the leftside in accordance with current protocol, our former experience and evaluation of the case according to traditional Chinese medicine principles. Acupunture treatment was administered 10 sessions, two times a week, each time lasting 20 minutes. After the second session, her pain was totally disappeared and her sleep pattern was back to normal. There was no sign of side effect during the treatment.

Discussion: Acupuncture is an effective and safe complementary medical method for neuropathic pain in stroke cases. It should be included among the treatment alternatives for older cases with comorbid diseases and where multiple medical treatment is risky.

Key words: Acupuncture, stroke, neuropathic pain

Sibel MANDIROĞLU, Hülya ŞİRZAİ, Fatma YUMUŞ, Canan ÇULHA

Page 12: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

3

gelişmektedir (4, 5). Nöropatik ağrının bir alt grubu olan santral ağrı, santral sinir sistemi lezyonu veya disfonksiyonu sonucu ortaya çıkan ağrıdır. Sant-ral nöropatik ağrı serebral veya spinal kord lezyon-ları sebebiyle oluşabilir. İnmeli olgularda görülen santral ağrının nedeni sinir sisteminin inme lezyonu sebebiyle hasara uğramasıdır. Santral ağrı medulla spinalisten serebral kortekse kadar uzanan santral sinir sisteminden kaynaklanmaktadır. Santral ağrının oluşmasında santral sinir sisteminin duyusal yolları-nın inhibisyonu, sempatik sistem disfonksiyonu, hi-potalamik bozukluklar, nosiseptif götürücü sistemin inhibisyon bozukluğu, sekonder ileti yolları oluşması, paleospinotalamik sistemle ilgili polisinaptik yolların aktivasyonu, deafferente santral duyusal nukleusla-rın anormal paterni, deafferente talamik yolların hi-peraktivitesi rol oynayabilir (6).

İnmeli olgularda santral ağrı, rehabilitasyon progra-mına katılımı ve yaşam kalitesini ve olumsuz olarak etkilemektedir (7). Güncel tedavi seçeneklerinde tri-siklik antidepresanlar, gabapentin gibi ilaçlar ilk sırayı almaktadır. Ancak genellikle hastaların ileri yaşta ol-ması, inmeli olgularda komorbid hastalıkların mevcu-diyeti ve çoklu ilaç kullanımı bu ilaçların potansiyel yan etkileri bu tür ilaçların uzun süreli kullanımını en-gellemektedir (8).

Akupunkturun analjezik etkisi üzerine yapılan ça-lışmalar daha çok nosiseptif ağrı ile ilgili olmasına

rağmen son yıllarda diyabete ve kemoteropatik ajan-lara bağlı periferik nöropatik ağrıda da etkinliğini gösteren çalışmalar mevcuttur (9-12). Akupunktu-run analjezik etkisi hayvan deneyleri ile gösterilmiştir. Kasları innerve eden sinirlerin uyarılması, spinal kord, orta beyin ve hipotalamo-hipofizer aksı uyararak en-dorfin ve enkefalin gibi nörotransmitterlerin salınımı-na neden olmaktadır (13). Akupunkturun analjezik etkisinden sorumlu diğer bir mekanizma ise inhibitör inen ağrı yollarının aktivasyonu, limbik sistem deak-tivasyonu, kortikal serebral vazodilatasyon sonucu inflamatuar faktörlerin inhibe edilmesiyle oluşmakta-dır. Bizim olgumuzda da akupunkturun etkisi benzer mekanizma ile endorfin salınımını arttırıp, proinfla-matuar sitokinleri azaltması ile açıklanabilir.

Sonuç olarak; akupunktur, inmeli olgularda görülen nöropatik ağrı üzerine etkili ve güvenli bir tamamla-yıcı tıp metodudur. İleri yaşta, komorbid hastalıkları mevcut olan ve çoklu medikal tedavinin riskli olduğu olgularda tedavi seçenekleri arasında bulundurulma-lıdır.

Kaynaklar

1. Utku U. İnme Tanımı, Etiyolojisi, Sınıflandırma ve Risk Faktörleri. Türk Fiz Tıp Rehab Derg 2007, 53 (Özel Sayı 1), 1-3.

2. Krause T, Brunecker P, Pittl S, Taskin B, Laubisch D, Winter B, Lentza ME, Malzahn U, Villringer K,

 

Şekil 1. Akupunktur seansna göre VAS ve LANSS skorlarndaki değişim. 

0

2

4

6

8

10

12

14

1.seans 2.seans 3.seans 4.seans 5.seans 6.seans

VAS

LANSS

Şekil 1. Akupunktur seansına göre VAS ve LANSS skorlarındaki değişim.

Page 13: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

4

Villringer A, Jungehulsing GJ. Thalamic sensory strokes with and without pain: differences in lesion patterns in the ventral posterior thalamus. J Neurol Neurosurg Psychiatry 2012, 83(8), 776-84.

3. Yücel A, Şenocak M. Results of the Leeds assessment of neuropathic symptoms and signs pain scale in Turkey: a validation study. Pain 2004, 5(8), 427-432.

4. Bebek N., Ertaş M. Nöropatik ağrı. Ağrı 2007, 19, 3.

5. Hansson P. Neuropathic pain: clinical characteristics and diagnostic workup. Eur J Pain 2002, 6 (supple A), 47-50.

6. Nicholson BD. Evaluation and treatment of central pain syndromes. Neurology 2004, 62, 30-36.

7. Gonzales GR. Central pain: Diagnosis and treatment strategies. Neurology 1995, 45(Suppl 9), S11-36.

8. Chen B, Stitik TP, Foye PM, Nadler SF, DeLisa JA. Central poststroke pain syndrome: Yet another use for gabapentin? Am J Phys Med Rehabil 2002, 81, 718-20.

9. MacPherson H, Altman DG, Hammerschlag R, Li Y, Wu T, White A, Moher D; STRICTA Revision Group. Revised STandards for Reporting Interventions in Clinical Trials of Acupuncture (STRICTA): extending the CONSORT statement. Acupunct Med 2010, 28, 83-93.

10. Xu LB, Long SJ, Chen XL. Clinical observation on treatment of diabetic peripheral neuropathies by tapping collaterals with skin needles. Chin Acupunct Moxibus 2003, 23(6), 329–331.

11. Han BX, Zhou L Acupuncture and Chinese Herbal Medicine Treatment of Diabetic Peripheral Neuropathy Clinical Observation. Guangming Journal of Chinese Medicine 2009, 24(8), 1521–1522.

12. Zhang C, Ma YX, Yan Y. Clinical effects of acupuncture for diabetic peripheral neuropathy. J Tradit Chin Med 2010, 30(1), 13-4.

13. Han JS. Acupuncture: neuropeptide release produced byelectrical stimulation of different frequencies. Trends in Neurosciences 2003, 26(1), 17–22.

Sibel MANDIROĞLU, Hülya ŞİRZAİ, Fatma YUMUŞ, Canan ÇULHA

Page 14: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

5

Giriş

İrritabl barsak sendromu (IBS), genellikle alt abdomi-nal lokasyonlu, kronik veya rekürren karın ağrısı ve rahatsızlık hissi, barsak fonksiyonundaki düzensizlik, rahatsızlık, abdominal distansiyon ve sık sık dışkılama ile karın distansiyonunun olduğu, fonksiyonel gast-rointestinal bir hastalıktır. Kuzey Amerika’da yetişkin-lerin yaklaşık %10-15’i IBS’dan muzdariptir ve yaşam kalitesinde önemli bir azalma ile birliktedir. IBS, iş ve okul devamsızlıklarının en yaygın nedenlerinden bi-

ridir. Büyük sanayileşmiş ülkelerde, IBS ile ilgili doğ-rudan ve dolaylı harcamaların yıllık maliyet tahmini 41 milyar doları aşmaktadır. IBS’nun patofizyolojisi intestinal motilite, visseral aşırı duyarlılık, anormallik-ler ve visseral bilgilerin işlenmesindeki değişiklikleri içerir. Yakın zamana kadar, IBS’na yönelik olan teda-viler, belirli barsak semptomlarına (ishal, kabızlık ya da karın ağrısı) ve IBS ile ilişkili diğer semptomlara yönelikti, kesin tedavi etkinliği olmamaktaydı. Sözü edilen yeni tedaviler de, IBS’nun tedavi seçenekleri için sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle, birçok IBS’lu has-

İRRİTABL BARSAK SENDROMUNUN AKUPUNKTUR İLE TEDAVİSİ: OLGU SUNUMU

TREATMENT OF IRRITABL BOWEL SYNDROME WITH ACUPUNCTURE: A CASE REPORT

Yard. Doç. Dr. Betül BATTALOĞLU İNANÇ Mardin Artuklu Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, MARDİN

Özet

Bu çalışma, irritabl barsak sendromunun (IBS) akupunktur ile tedavisini içermektedir. 29 yaşında, sağlık çalı-şanı, ishal semptomlu IBS hastası. Tanısı Üniversite Hastanesi Gastroenteroloji bölümünce koyulmuş. Hasta verilen ilaçlarını kullanmış, ancak yarar görmemiş. Semptomları devam etmiştir. Hastaya, akupunktur tedavisi planlandı. Kulak ve vücut akupunkturu, hastaya 12 seans uygulandı. Tedavi bitiminden bu yana şikayetleri tekrarlamadı.

Anahtar Kelimeler: İrritabl barsak sendromu, akupunktur

Abstract

This report describes a case of irritable bowel syndrome (IBS) as a result of acupuncture treatment. A 29 year old woman with a long history of irritabl bowel syndrome with diarrhea. Diagnosed revealed by University Hospital Gastroenterology clinic. Patient had used drugs, but had not seem benefits. Symptoms had conti-nued. Acupuncture treatment was planned for the patient. Treated patient 12 sessions with ear and body acupunture. Complaints were not repeat for 4 years.

Key Words: Irritable bowel syndrome, acupuncture.

İletişim Bilgileri: Dr. Betül BATTALOĞLU, Mardin Artuklu Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Meydanbaşı-MARDİN Tel: 0482 2121395, GSM: 0505 2685539 [email protected]

18-22 Mayıs 2011 tarihleri arasında Fethiye’de gerçekleştirilen 10. Ulusal Aile Hekimliği Kongresi’nde sunulmuştur

Ankara Akupunktur 2014; 2 (2): 5-8

Page 15: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

6

tanın akupunktur gibi tamamlayıcı ve alternatif tıp (TAT) yöntemleri denemesi şaşırtıcı değildir (1).

Olgu

29 yaşında, evli, sağlık çalışanı (Hemşire). Karın ağrısı, ishal ve artan barsak hareketleri sebebiyle Üniversi-te Hastanesi’ne başvurdu. Araştırmaların sonunda hastaya gastroenteroloji bölümünde tanısı konuldu. Antispazmodiklerle gastrointestinal motilitenin nor-malleşmesine çalışıldı, selektif serotonin geri alım inhibitörü ve bir opioid reseptör agonisti loperamit ile hastanın tedavisi planlandı. Hasta iki yıl boyunca tedavi gördü, ama semptomlarında bir değişme ol-madı. Ani dışkılama ihtiyacı gerekliliği de, hastanın sosyal hayatını etkilemeye başladı. Kendisine olan güveni azaldı. Hastaya, bu aşamada, akupunktur tedavisi planlandı. Kulak dedeksiyonu, noktaları tes-pit etmek için yapıldı. Anti-depresyon noktası, anti-agresyon noktası, ana omega hattı noktaları, şüphe noktası ve barsak noktası, hastanın dominant sağ kulağı üzerinde işaretlendi. Ve LI 11, ST 36, ST 25, LR 3, LI 4 tedavi süresince kullanılan vücut noktaları oldu. Tüm tedavi süresince, kulak dedekte edilerek ve sadece sinyal veren noktalar iğnelenerek yapıldı. Has-tanın şikayetleri seanslar süresince geriledi. Ve hasta, hastalığının tedavi olabiliceğine inanmaya başladı. 12 seans sonunda hastanın tüm semptomları yok ola-rak, akupunktur tedavisi sonlandırıldı. Hastanın bu güne kadar (4 yıl) şikayetleri tekrarlamadı.

Tartışma

IBS’nun patogenezi bilinmemekle birlikte, beslenme, gen mutasyonları, psikososyal faktörler ve immün süreçlerin çok faktörlü bir tutulumu varsayılmaktadır. IBS’nun patofizyolojisi ile ilişkili bir teori ise, merkezi sinir sistemi (MSS) ile barsak arasındaki nörotrans-misyon girişimini içermektedir. Bir dizi MSS yapısının, enterik sinir sistemi olarak adlandırılan, serotonerjik ve kolinerjik sinirlerle barsak bağlantısı mevcuttur (2). Wu ve ark. bir hayvan modelinde, iç organ hipe-raljezisinin iyileştirilmesinde, akupunkturun etkisini değerlendirdiler. Ve elektroakupunktur (EA) ile, be-yin-barsak ekseninde, merkezi (santral) serotonerjik aktivitelerin (down regülasyon) aşağı düzenlenmesi yoluyla visseral hiperaljezi zayıflatıldı (3). Chu ve ark. akupunkturun IBS’daki ağrı düzenlemesini açıklaya-

bilecek teoriyi destekleyecek iki yol açıklamaktadır-lar; 1) İnsulada serotonin yolunun modülasyonu 2) Yüksek kortikal merkezin, talamusun pulvinar ve medial çekirdek yolu aracılığıyla duygu ve sevgi mo-dülasyonu (4). Çeşitli çalışmalar, akupunktur stimü-lasyonunun, otonomik boyutunu, hipotalamus, me-dulla oblongata, ventrolateral periakuaduktal gri ve dorsomedial prefrontal cortex alanlarının katıldığı, bir mezensefalik ve beyin ağı tarafınca oluşturulduğunu göstermiştir. Tüm bu alanlar, otonomik regülasyonu gerektirmektedir (5). Zusanli (ST 36) noktasının sti-mülasyonu ile, dorsal sütun medial lemniscus yolu-nun modülasyonu, kısmen de visseral fonksiyonların regülasyonu olmaktadır, bu akupunktur etkisidir. Bu mekanizma, dorsal sütun yolu aktivasyonunun bili-nen temel yoludur (6). ST 36 ve LR 3 noktalarının akupunktur ile uyarılması, P maddesi, vazoaktif in-testinal peptid ve somatostatin düzeylerinin, down regülasyon yolu ile, ishalin ön planda olduğu IBS (IBS-D)’lu ratlarda, IBS-D semptomlarının rahatlatma-sına katkıda bulunmaktadır (7). IBS’nun tedavisi için, yaygın olarak kullanılan ST 25 ve ST 37 noktalarının uyarımı ile, kolon dokusundaki 5-hidroksitriptamin (5-HT) konsantrasyonları, 5-HT3 reseptörü (5-HT3R) ve 5-HT4 reseptörü (5-T4R) kantitatif olarak, enzim- bağlantılı (enzyme-linked) immunosorbent yöntem ile analiz edilmiştir. Ancak 5-HT3R konsantrasyonu üzerinde bir etki göstermemiştir (8). Bir başka çalış-mada, ST 25’in EA ile uyarımı abdomende gastrik motiliteyi etkin biçimde azaltıyor iken, LI 11 ve ST 37’nin üst ve alt ekstremitelerde EA ile uyarımı, mide hareketi üzerinde uyarıcı bir etkiye neden olmaktadır; çiftler halinde uygulandığında ST25 ve ST37, mide hareket kabiliyeti üzerinde supresyon gösterirken, LI 11 ve ST 37 gastrik aktiviteyi teşvik etmektedir, bu durum farklı akupunktur noktalarının stimülasyon et-kisinin özgüllüğünü düşündürür (9). Biz de çalışma-mızda, akupunktur noktalarının stimülasyonunun, lokal ve sistemik sinir ve cilt, kas, bağ dokuları, beyin ve iç organlardaki nöroaktif bileşenlerinin uyarılarak düzenlendiğini ve tedaviye yardımcı olduğunu dü-şündük. Diğer yandan, kronik hastalıklar, hemen he-men her zaman depresyon ile beraber görülmektedir. Birkaç randomize kontrollü çalışmalarda, psikojenik bozuklukların akupunktur tedavisi için olumlu sonuç-lar gözlenmiştir, ancak çalışmaların kalitesi nispeten zayıf ve örnek boyutları yetersiz bulunmuştur. Ancak,

Betül BATTALOĞLU İNANÇ

Page 16: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

7

titiz deneysel tasarım ve yeterli örnek boyutlarını kul-lanarak daha fazla klinik çalışmanın gerekliliği gö-rülmektedir (10). Ancak, çalışmamızda biz duygusal durumunu iyileştirmek için akupunkturun etkili oldu-ğunu düşündük. Çünkü, IBS ve bu tür kronik hastalık-lar, depresyon, anksiyete ve şüpheyi hastalıkla bera-ber getirmektedir. Psikolojik sıkıntı, IBS hastalarında sık görülen bir belirti ve aynı zamanda IBS belirtilerini artıran da bir faktördür. Ve biz bu semptomun, has-tanın tedavi edilmesiyle birlikte, gerilediğini görerek, hastalıklardaki psikolojik semptomların akupunkturla tedavi edilebileceğini düşündük.

IBS’nun, nedensel faktörleri arasında, bağırsak hare-ketliliği ve bağırsak düz kasının fonksiyonel bozuk-luğu, viseral parestezi, beyin - bağırsak eksenindeki değişiklikler, psikolojik faktörler, gastrointestinal hor-monlar ve bağırsak enfeksiyonu bulunmaktadır (11). IBS için geçerli farmakolojik tedavi yaklaşımları, sade-ce semptom azalmasına dayalı olduğundan, birçok hasta yeterli tedavi olamamakta ve yaşam kalitelerin-de memnuniyetsizlikler olmaktadır. Buna ek olarak, birçok farmakolojik tedavi yaklaşımları da, küçük bir hasta grubunda, minimal yan etkiler ile ilişkili olarak, tedavi oluşturmaktadır (12). Bu hastalık hayatı tehdit edici değildir, sağlıkla ilgili hayat kalitesinin düşük al-gılanmasına, fiziksel sınırlılıklara hem ağrı, hem de genel sağlık algısında sınırlamalara neden olmaktadır (11). Doktorların ve sağlık personelinin hastalarını en iyi şekilde desteklemek için tamamlayıcı tıp eğitimi ya da bilgilerini almaları gerekmektedir. Bitkisel te-daviler, probiyotikler, diyet değişiklikleri, akupunktur, yoga, hipnoterapi, bilişsel ve davranışsal tedaviler gibi, TAT tedavileri, kronik IBS koşullarında bir dizi yüksek plasebo tepkisi ile faydalı gözükmektedirler (12). İnsan kıymetlidir. Doktorlar, hastaların zihinsel sıkıntı ve hastalık gelişim süreçlerini anlamaya ça-lışmalıdırlar. Yani, doktorlar ellerindeki tüm bilgi ve becerileriyle hastalıkla mücadele etmelidirler. Has-talarına, potansiyel tedavi seçeneklerini, sonuçları ve iyileşme süreçlerini gerçekçi hedeflerle, sevecen ve destekleyici bir ortam sağlayarak açıklamalıdırlar. Bu hastalar için, umutsuzluğun üstesinden gelmek önemlidir. Daha fazla çalışmalarla, IBS için akupunk-turun tedavi edici etkisinin net ortaya konması ge-rekebilir. Ancak, önemli olan sadece ilaç, sadece al-ternatif tedavi yöntemleri değil, hastanın mutluluğu,

hastalığının tedavisi için kombine yöntemlerin etkili kullanımı daha akılcı gözükmektedir.

Kaynaklar

1. Lembo AJ, Conboy L, Kelley JM, et al. A treatment trial of acupuncture in IBS patients. Am J Gastroen-terol 2009; 104(6): 1489–97.

2. Yoon LS, Grundmann O, Koepp L, et al. Manage-ment of irritable bowel syndrome (IBS) in adults: Conventional and complementary/alternative ap-proaches. Alternative Medicine Review 2011; 16(2): 134-51.

3. Wu CYJ, Ziea TCE, Lao L, et al. Effect of electroacu-puncture on visceral hyperalgesia, serotonin and fos expression in an animal model of irritable bowel syndrome. J Neurogastroenterol Motil 2010; 16(3): 306-14.

4. Chu CWC, Wu CYJ, Yew TWD, et al. Does acu-puncture therapy alter activation of neural pathway for pain perception in irritable bowel syndrome? A comparative study of true and sham acupuncture using functional magnetic resonance imaging. J Neurogastroenterol Motil 2012; 18(3): 305-16.

5. Li QQ, Shi GX, Xu Q, et al. Acupuncture effect and central autonomic regulation. Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine 2013; 267959: 1-6.

6. Zhang ZJ, Wang XM, McAlonan GM. Neural acu-puncture unit: A new concept for interpreting ef-fects and mechanisms of acupuncture. Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine 2012; 429412: 1-23.

7. Liu MR, Xiao RF, Peng ZP, et al. Effect of acupunc-ture at “Zusanli” (ST 36) and “Taichong” (LR 3) on gastrointestinal hormone levels in rats with diar-rhea type irritable bowel syndrome. Zhen Ci Yan Jiu 2012; 37(5): 363-8.

8. Liu HR, Wang XM, Zhoe EH, et al. Acupuncture at both ST25 and ST37 improves the pain threshold of chronic visceral hypersensitivity rats. Neurochem Res 2009; 34(11): 1914-8.

Page 17: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

8

9. Yu Z, Xia YB, Lu MX, et al. Influence of electroacu-puncture stimulation of “tianshu” (ST 25), “quchi” (LI 11) and “shangjuxu” (ST 37) and their pairs on gastric motility in the rat. Zhen Ci Yan Jiu 2013; 38(1): 40-7.

10. Kawakita K, Okada K. Acupuncture therapy: mech-anism of action, efficacy, and safety: a potential in-tervention for psychogenic disorders? BioPsychoSo-cial Medicine 2014; 8: 4.

11. Chao GQ, Zhang S. Effectiveness of acupuncture to treat irritable bowel syndrome: A meta-analysis. World J Gastroenterol 2014; 20(7): 1871-77.

12. Grundman O, Yoon SL. Complementary and alter-native medicines in irritable bowel syndrome: An integrative view. World J Gastroenterol 2014; 20(2): 346-62.

Betül BATTALOĞLU İNANÇ

Page 18: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

9

Acupuncture has about 5000 years of history with a very wide range of indications. The number of articles on acupuncture increases markedly especially in the last ten years, and recently such papers find places in the western journals with good impact factors in addition to journals of complementary and alternative medicine (CAM).

Although the five-thousand-year history, in 1800s the acupuncture has been recognized in western countries and was appeared in western literature source (1). Acupuncture has been replaced in modern scientific medicine practices by the World

Health Organization in 1976 (2). In the recent years, the popularity of CAM increases markedly in the USA and Europe. For example, there are over 300.000 CAM providers (more than half are nonmedical professionals). This suggests up to 65 CAM (35 nonmedical and 30 medical persons) per 100.000 inhabitants compared to the European Union figures for general practitioners (95 per 100.000 inhabitants). On the other hand, acupuncture (nearly 100.000) is the most provided method for both physicians (80.000) and nonmedical practitioners (~20.000). In USA, National Institute of Health established

THE EVALUATION OF THE REVIEWS ON ACUPUNCTURE IN THE LITERATURE (COCHRANE DATABASE)*

Assist. Prof. Dr. Hülya UZKESER1, Prof. Dr. Fatih AKÇAY2

1 Department of Physical Medicine and Rehabilitation, Medical Faculty, Ataturk University, Erzurum-TURKEY2 Director, Research and Practice Center for Acupuncture and Complementary Therapy Modalities, Ataturk University, Erzurum-TURKEY

ABSTRACT

We aimed to evaluate the published review articles related to acupuncture up to now. There were 12343 recorded topics about acupuncture by the date of April 2014. Especially within the last 10 years, there was a fast increment in the number of publications leading to several fold increases. When we refined publications as title, we could find 7904 publications. These publications and citations were increased especially from 2000s. In this paper, we have focused particularly on the reviews. There were a total of 512 reviews. When we searched the source titles of the reviews, we found 50 reviews in Cochrane database on acupuncture of these 31 reviews were reported from China. Others were from England (n=12), Australia (n=10), USA (n=10) and Canada (n=5). All were classified in the field of general internal medicine and were in English. Ten reviews were from Sichuan University, 10 from University of Hong Kong and 5 from University of Maryland. Authors could not reach confident conclusions about the efficacy and safety of acupuncture in the most of the reviews in Cochrane database. They concluded that more high-quality researches are needed. Anyway, it has been observed that the number of reviews increases in the recent years on acupuncture.

Key words: Acupuncture, Review, Cochrane database

Corresponding author: Dr. Hülya UZKESER, Ataturk University, Faculty of Medicine, Department of Physical Medicine and Rehabilitation, 25240 Erzurum, Turkey Tel: +90 505 889 39 32 [email protected] * Presented in XVI. World Congress on Medical Acupuncture (ICMART) 06-08-June, ISTANBUL, TURKEY

Ankara Akupunktur 2014; 2 (2): 9-13

Page 19: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

10

the office of alternative medicine in 1992 with the initial budget of about $ 2 million then in 1998, national Center for Complementary and Alternative Medicine (NCCAM) war opened with its budget being increased to approximately $ 20 million and the budget increased over $ 100 million by 2002. Meanwhile, some universities established some master and doctorate programs on CAM including acupuncture. CAM has a considerable economic and social impact accounting for up to 1% of service, sales and percentage of gross domestic products in the Europe. In Turkey, Gazi University opened regular acupuncture courses with scientific content and curriculum by the approval of Ministry of Health in 2002. Such developments naturally led to increased numbers of publications related to acupuncture by 2000s (3).

When we analyzed publications on acupuncture, previously we could see generally side effects and negative results in the western medical literature. A lot of acupuncture research projects and acupuncture publications occurred in the literature with the interest of university centers in the recent years. Especially, increasing in the allocated budget to the CAM by the National Institute of Health may also have considerable impacts in the number of publications (4).

METHOD

We aimed to evaluate the published review articles related to acupuncture up to now. Publications were investigated using “Web of Science” internet search engine with the keyword “acupuncture”. There were 12.343 recorded topics about acupuncture by the date of April 2014.

LITERATURE

When we refined publications as title, we could find 7.904 publications. These publications and citations were increased especially from 2000s. Most of the publications were in the article format. Others were letter, meeting abstract, review, editorial material and book report, respectively.

There were a total of 512 reviews; the highest number (n= 139) was from the USA. The significant

number of the reviews was in the field of integrative complementary medicine; neurology, internal medicine and anesthesiology were the following ones. Reviews about obstetrics, pharmacology, oncology, psychiatry, orthopedics and rheumatology were in low numbers (Figure-1). Ninety-four percent of reviews were written in English, followed by German and Russian. Edzard Ernst is the author having the highest number of reviews (n= 43) in the literature among the authors.

COCHRANE DATABASE

When we search the source titles of the reviews, we could find 50 reviews in Cochrane database about acupuncture by the date of April 2014. Thirty-one reviews were reported from China. Others were from England (n=12), Australia (n=10), USA (n=10) and Canada (n=5), respectively. All were classified in the field of general internal medicine and were in English.

In Cochrane database, 10 reviews were from Sichuan University and 10 reviews were from University of Hong Kong and 5 from University of Maryland (Table-1). Cheuk and Wong have the most number of reviews in Cochrane database that each of them has 8 reviews (5-8).

FEW EXAMPLES FROM COCHRANE DATABASE

The first review “Acupuncture and dry-needling for low back pain’’ was published in 2005 in the Cochrane database and has been cited 116 times up to now. Also this review was the most cited article

Figure. 1

Hülya UZKESER, Fatih AKÇAY

Page 20: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

11

in the Cochrane database on these subjects (9). In this review, thirty-five randomized controlled trials were examined. Authors updated the searches from 1996 to February 2003. They could not comment the confident conclusions, because of small sample sizes and low methodological quality of the studies. There were only three trials for acute low-back pain. Besides this, it was stated that there was pain relief and functional improvement in acupuncture for chronic low-back pain when compared to no treatment or sham therapy. These effects were only observed immediately after the end of the sessions and at short-term follow-ups. Anyway, it can be stated that acupuncture is useful when adding to other conventional therapies, than the conventional therapies alone.

“Acupuncture for acute stroke’’ and “Acupuncture for migraine prophylaxis” were also among the high cited reviews. Both of them have been cited 65 times (10,11). Fourteen trials involving 1208 patients were included in the review of acupuncture for acute stroke (10). Compared with sham acupuncture or open control acupuncture was shown to have a borderline effect in decreasing death rates from stroke. Also the global neurogical deficit score changed significantly, favoring acupuncture, concluding that acupuncture is safe but without clear evidence of benefit. The low number of cases is probably an important limitation in demonstrating the benefits of acupuncture.

The study of “Acupuncture for migraine prophylaxis’’ conducted with 4419 participants (11). In fourteen trials, true acupuncture was compared with sham acupuncture and pooled analyses revealed no significant superiority of true acupuncture, although the finding of single trials revealed quite different results. In four trials, acupuncture compared with prophylactic drug treatment. In two trials, acupuncture compared with relaxation and no significant interpretation was caught. In other 12 trials, acupuncture had an additional benefit to the migrane attacks and as an overall conclusion most of these studies reviewed that acupuncture is at least as effective as sometimes more effective than prophylactic drug treatment and it has also fewer side effects. In the light of these findings, it can be said that acupuncture is effective and can be safely applied in individuals willing to undergo this modality.

In another study conducted on the subject of nausea and vomiting. The study of Stimulation of the wrist acupuncture point P6 for preventing postoperative nausea and vomiting were cited 47 times up to now (12). The authors evaluated 40 trials including 4858 participants. When compared with sham acupuncture, true acupuncture on P6 significantly lowered nausea (RR 0.71, 95% CI 0.61 to 0.83); vomiting (RR 0.70, 95% CI 0.59 to 0.83), and the need for rescue antiemetics (RR 0.69, 95% CI 0.57 to 0.83). No significant difference was detected between childhood and adulthood groups and

Table-1: Organizations Of The Cohrane Reviews

Organization n

SICHUAN UNIVERSITY 10

UNIVERSITY OF HONG KONG 10

BEIJING UNIVERSITY OF CHINESE MEDICINE 5

UNIVERSITY OF MARYLAND BALTIMORE 5

UNIVERSITY OF WESTERN SYDNEY 5

UNIVERSITY SYSTEM OF MARYLAND 5

UNIVERSITY OF PLYMOUTH 4

CHINESE ACADEMY OF MEDICAL SCIENCES 3

TECHNICAL UNIVERSITY OF MUNICH 3

Page 21: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

12

between invasive and noninvasive acupuncture application in terms of effectiveness (12).

Smoking cessation was the other popular issue in acupuncture. Acupuncture and related interventions for smoking cessation were cited 42 times (13). Thirty-eight studies were included in this review. In this review, it was stated that acupuncture was not more effective than sham acupuncture for short and long-term follow-ups. Also, it was reported that there was no evidence that acupuncture is superior to psychological interventions in the short- or long-term. However, limited superiority was found in acupressure when compared to sham acupressure for short-term results. This effectiveness could not be observed in long term. In fourteen trials, it was stated that continuous auricular stimulation has short-term benefit compared to sham stimulation. In this study, the numbers of publications investigating the subject of laser stimulation were 6 trials for short-term and 2 trials for long-term, follow-ups. It was shown that electrostimulation was not superior to sham electrostimulation (13).

Reviews were not about only these issues. There were wide varieties of titles such as shoulder pain, osteoarthritis, tinnitus, asthma and sleep disorders (14,15). Reviews in Cochrane database were cited 800 times in total (figure- 2). The citation of the reviews was correlated with the number of publications. While the numbers of citations in 2007 were 30, that number was increased to 170 in 2012.

When we were looking at the distribution by the year, the mean numbers of reviews were about five until 2011; this number was increased to ten in 2011. Descending and ascending course was continued in

subsequent years (Figure-3). The reviews related to acupuncture increased markedly especially in the last ten years, and recently such papers find places in the western journals with good impact factors in addition to journals of CAM. However, a quality difference between articles was fairly significant. We observed that the standardization in acupuncture research was needed.

CONCLUSION

Authors could not reach confident conclusions about the efficacy and safety of acupuncture in most of the reviews in Cochrane database. We concluded that more high-quality researches are needed to reach clear results in the future.

REFERENCES

1- Aktürk Z, Akcay F. Acupuncture in Scientific Studies: The Review of Literature between1970-2010. Turkiye Klinikleri J PM&R-Special Topics 2010; 3(1):29-34

2- Bonnerman RH. [The WHO view point on acupuncture]. Rev Med Interna Nerol Psihiatr Neurochir Dermatovnerol Neurol Psihiatr Neurochir 1982; 27(2):103-8.

3- http://www.cambrella.eu/home.php

4- Berman BM, Hartnoll S, Bausell B. CAM evaluation comes in to the mainstream: NIH specialized Centers of research and the University of Maryland Center for Alternative Medicine Research in Arthritis. Complement Ther Med2000; 8(2):119-22.

Figure. 2

Figure. 3

Hülya UZKESER, Fatih AKÇAY

Page 22: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

13

5- Wong V, Cheuk DK, Lee S, Chu V. Acupuncture for acute management and rehabilitation of traumatic brain injury. Cochrane Database Syst Rev. 2013 Mar 28; 3:CD007700

6- Wong V, Cheuk DK, Chu V. Acupuncture for hypoxic ischemic encephalopathy in neonates. Cochrane Database Syst Rev. 2013 Jan 31; 1:CD007968.

7- Cheuk DK, Yeung WF, Chung KF, Wong V. Acupuncture for insomnia. Cochrane Database Syst Rev. 2012 Sep 12; 9:CD005472

8- Cheuk DK, Wong V. Acupuncture for epilepsy. Cochrane Database Syst Rev. 2008 Oct 8;(4):CD005062.

9- Furlan AD, van Tulder M, Cherkin D, Tsukayama H, Lao L, Koes B, Berman B. Acupuncture and dry-needling for low back pain. Spine (Phila Pa 1976). 2005 Apr 15; 30(8):944-63

10- Zhang SH, Liu M, Asplund K, Li L. Acupuncture for acute stroke. Cochrane Database Syst Rev. 2005 Apr 18 ;(2):CD003317

11- Linde K, Allais G, Brinkhaus B, Manheimer E,

Vickers A, White AR. Acupuncture for migraine

prophylaxis. Cochrane Database Syst Rev. 2009 Jan

21;(1):CD001218.

12- Lee A, Fan LT. Stimulation of the wrist acupuncture

point P6 for preventing postoperative nausea and

vomiting. Cochrane Database Syst Rev. 2009 Apr

15;(2):CD003281.

13- White AR, Rampes H, Liu JP, Stead LF, Campbell J.

Acupuncture and related interventions for smoking

cessation. Cochrane Database Syst Rev. 2011 Jan

19;(1):CD000009.

14- Green S, Buchbinder R, Hetrick S. Acupuncture for

shoulder pain. Cochrane Database Syst Rev. 2005

Apr 18;(2):CD005319.

15- Manheimer E, Cheng K, Linde K, Lao L, Yoo

J, Wieland S, van der Windt DA, Berman BM,

Bouter LM. Acupuncture for peripheral joint

osteoarthritis. Cochrane Database Syst Rev. 2010

Jan 20;(1):CD001977.

Page 23: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

14

YAŞLI SAĞLIĞINDA KAPLICANIN ÖNEMİ

THE IMPORTANCE OF THERMAL WATERS IN THE CARE OF THE ELDERLY

Prof. Dr. Ramazan GÖKBUNAR1, Doç. Dr. Turan GÜNDÜZ2

1 Celal Bayar Üniversitesi, İİBF, Uncubozköy Yerleşkesi-MANİSA 2 Celal Bayar Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri MYO, Uncubozköy Yerleşkesi-MANİSA

ÖZET

Sağlıklı olma durumu, fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan kendine yetebilme ve bağımsız hayat sürmeyi ifade ederken; yaşlılık ise fizyolojik bir süreç olup bireylerin fiziksel ve ruhsal yeterliliklerini geri dönüşümsüz ola-rak yitirmeleri olarak tanımlanabilir. Dünya nüfusunun hızla yaşlanması, yaşam sürelerinin uzaması, daha iyi yaşama ve yaşlanma arzusu için son yıllarda termal su bulunan bölgelerde, yaşlıların sürekli veya aralıklı olarak kalabileceği yaşam alanları (tatil ve bakım amaçlı) yapılmakta ve hızla da yaygınlaşmaktadır. Gerek önleyici tedavi gerekse zinde kalma ihtiyacında yaşlanan nüfusun, daha fazla termal kür (tedavi) ve alternatif tedavi arama gereksinimlerini ortaya çıkmaktadır.

Günümüzde kentler, markalaşarak farklılıklarını pazarlama ihtiyacı duymakta, başka kentlerden sahip olduğu olanakları ayıracak kendilerini simgeleştiren sembolleri bulma uğraşı içindedirler. Kitlelerin kent adını duy-duklarında ne düşündüklerinin toplamı olan kent markası imajı giderek önem kazanmaktadır. Bu bağlamda, dünyada ve ülkemizde yaşlı nüfusun sağlık ihtiyaçlarının giderilmesinde sağlık turizmi çekicilikleri bakımından yüksek değerlere sahip Termal Turizm Merkezleri önem kazanmaktadır.

Bu çalışmada, genel olarak yaşlılık ve yaşlı sağlığında kaplıca konusu ele alınmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Sağlık Turizmi, Destinasyon, Tamamlayıcı Tıp ve Akupunktur

ABSTRACT

While the state of being healthy refers to sustainability of one’s self at a physical, social and spiritual level coupled with the capacity to live one’s life independently, old age state being a physiological process is the gradual loss of individuals’ physical and mental capacities. By the advent of factors such as the ageing of the world population at a rapid pace, the extension of life expectancy rate, the desire to ageand live at a better level, living areas to compliment and respond to the needs of aged population at a both care and resort level have been developed and on the rise to get popular. Both preventative care and healthy life concern shave brought about the need for the thermal water cure treatment.

Urban centers feel the need to differentiate trademarks to meet the need of marketing and find themselves in the process of finding symbols to differentiate themselves from other cities trademarks. The urban trademark

İletişim Bilgileri: Dr. Turan GÜNDÜZ, Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Uncubozköy Yerleşkesi C Blok, MANİSA Telefon: 0236 2371378; GSM: 0536 3398688; [email protected]

Bu çalışma, 15-18 Ekim 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen Marka Kent Sandıklı Sempozyumu’nda sunulan bildiriden derlenmiştir.

Ankara Akupunktur 2014; 2 (2): 14-20

Ramazan GÖKBUNAR, Turan GÜNDÜZ

Page 24: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

15

I- GİRİŞ

Sosyoekonomik gelişmeler ve hijyen şartlarındaki iyi-leşmeler insan ömrünün uzamasına katkıda bulun-maktadır. Bu durum, insanın sağlığını koruma ve daha sağlıklı yaşlanma isteğini ön plana çıkarmakta-dır.

Yaşlanma biyolojik bir süreç olup fizyolojik, biyokim-yasal ve ruhsal işlevlerde azalma ve kayıplara eşlik et-mektedir. Toplam nüfusun % 10’unun yaşlıların oluş-turduğu toplumlar “yaşlı toplum”, % 10’dan daha fazla nüfusa sahip toplumlar da “çok yaşlı toplum” sayılmaktadır. Dünyada nüfus hızla yaşlanmakta, 2000 yılında gelişmiş ülkelerde 60 ve üzerindeki yaş-taki bireyler toplam nüfusun 1/5’ini oluştururken ge-lecek 50 yıl içinde bu oranın toplam nüfusun 1/3’üne çıkacağı öngörülmektedir (1-3).

2030 yılında dünya nüfusunun 1,4 milyarlık bölümü-nün yaşlı nüfus olacağı öngörülmektedir. Dünyanın en yaşlı üç ülkesi sırayla % 24,4 ile Japonya, % 21,1 ile Almanya ve %20,8 ile İtalya’dır. Tüm dünya ülke-lerinde olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfus sayısı giderek artma eğilimindedir. Ülkemizde yaşlı nüfus oranı 2013 yılında yaklaşık % 7,7 iken bu oranın 2023’de10,2 olması, 2050 yılında bugünkünün yak-laşık üç katı olacağı (% 17.32) öngörülmektedir. 10 milyonu aşan yaşlı nüfusun, 2050 yılında 14 milyona ulaşması öngörülmektedir. Bu öngörüler şimdiden “çok yaşlı toplum” olma yolunda hızla ilerlediğimizi göstermektedir. Türkiye, yaşlanma hızı bakımından en yüksek ülkelerden birisi olmasına karşılık yaşlı ba-kım hizmetleri bu hızın çok gerisinde kalmaktadır (1, 2, 4).

50 yaş ve üstü insanlar, sağlıkta önleyici tedavi ve zinde kalma arzusu ile sürekli artan yüksek kaliteli

sağlık hizmeti olanaklarına yönelik talep oluşturmak-tadırlar. Gerek tedavi gerekse zinde kalma ihtiyacında yaşlanan nüfusun, daha fazla termal kür gereksinimi ortaya çıkmaktadır. İklim avantajları nedeniyle özel-likle romatizmal hastalıkların görüldüğü Kuzey Avru-pa ve İskandinav ülkelerinde, bu talep daha yoğun hissedilmektedir. Ayrıca, coğrafi yakınlık faktörü de göz önünde bulundurulduğunda, Ortadoğu ülkeleri için Türkiye önemli bir termal destinasyon ülkesi ko-numundadır (5).

Çok eski zamanlardan beri termal ve mineralli sular sağlıkta tedavi veya dinlenme amaçlı kullanılmakta-dır. Başlangıçta hastalarına şifa arayan insanların ve savaş yorgunu askerlerin sağlıklarına kavuşmaları amacıyla hizmet sunan kaplıcaların hedef kitlesi sü-rekli olarak genişlemektedir (6).

Son yıllarda mineralli suların sağlık turizmi kapsamın-da sağlığı koruma/geliştirme, tedavi edici ve iyileştir-me etkisi bilimsel yayınlarla da desteklenerek giderek yaygınlaşmaktadır.

II- YAŞLI SAĞLIĞINDA KAPLICA TURİZMİ VE TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI

Günlük yaşantının getirdiği stres ve yorgunluklardan uzak bir kaplıca ortamı; kişide fiziksel, bedensel, ruh sağlığını koruma ve iyileştirmek, ağrısız günlük ya-şam, sağlıklı yaşlanma için de ideal bir ortam oluş-turmaktadır. Mineralli su banyoları, inhalasyonlar (soluma) ve çamur uygulamaları, sıcak su havuzları gibi kaplıcalara özgü tedavi yöntemlerin yanı sıra eg-zersiz, masaj, diyet ve beslenme, oksijen tedavisi, gü-zellik ve bakım uygulamaları, diğer doğal ve tamam-layıcı tedavi yöntemleri kaplıcaları sağlığın korunması ve sürdürülmesinde ilgi çekici ortamları haline getir-mektedir. Su ile iyileştirmede suyun sıcak, soğuk ve

a combination of what people think about a certain locality gets more and more important. In such context, Thermal Waters Centre occupies an important place in the fulfilling the needs of the global and country’s need to meet the needs of elderly population.

In this study, the age and general health of the elderly subjects are discussed in the spa.

Keywords: Health Care Tourism, Destination, Complemantary Medicine and Acupuncture.

Page 25: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

16

farklı şekillerde akıtılması ya da püskürtülmesi kişide dinlenme, rahatlama, ağrıda azalma gibi tedavi edici etkisini göstermektedir (7). Uygulanan tedavi kürleri, kronik rahatsızlıkları olanların tedavisinde yararlı ol-duğu kadar yaşlıların başkalarının yardımına ihtiyaç duymadan günlük yaşantılarını sürdürebilmelerinde de önemlidir.

Yılda birkaç kez ya da kısa süreli (10 -14 günlük) kap-lıca veya termal su tedavisinin, insan sağlığı üzerinde olumlu etkilerinin olmasının yanı sıra ruhsal zindelik ve iyi bir tatil geçirme imkânı da vardır.

Kaplıca Turizmi (8-11).

(i) Dinlenme amaçlı kaplıca turizmi: Turistlerin bir kısmı, özellikle yaşlı kesimi jeotermal kaynak-larından dinlenme amaçlamaktadırlar. Burada kaplıcanın bulunduğu coğrafik bölge, jeoter-malin kalitesi ve tesisin ambiyansı önemlidir. Asıl amaç dinlenme ve eğlence ikinci amaç rahatlama ve iyilik halini sürdürebilmektir.

(ii) Tedavi amaçlı kaplıca turizmi: Devam eden kronik hastalıkları olan ve sağlık otoriteleri tara-fından teşhisi ve endikasyonu konmuş hastalık-ların tedavisi için kaplıcalardan faydalanılmasının yaralı olacağı düşünülen kişiler gelmektedir.

Avrupa (özelikle Doğu Avrupa’da) ülkelerinde genel-likle tedavi amaçlı (kür terapisi) kaplıca hizmetleri ön plandadır. ABD, Kanada ve birçok Asya ülkelerinde kaplıca hizmetleri genellikle tatil amaçlı kaliteli sağ-lık hizmeti (wellness/iyi hissetme-restness/rahatlama) sunulmaktadır (12).

Yaşlılarda kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları ve ha-reket kısıtlılığı gibi günlük yaşamlarını sınırlandıran durum sık görülmektedir. Yaşlıların günlük yaşamla-rını sürdürebilmelerine yardımcı olmak için sıcak su tedavileri ve masaj yapılır iken bu kişilere ağrının akut veya kronik oluşuna, ağrının şiddetine göre değiş-mekle beraber haftada 2 ya da 3 kez tamamlayıcı tıp yöntemlerinden olan akupunktur uygulaması yapıla-rak ağrıları hafifletilerek sosyal aktiviteleri artırılabilir. Bireyin günlük yaşam aktiviteleri artırılarak dışa ba-ğımlılığı azaltılabilir. Uygulanan bu tedavi yöntemin-de kişiye her hangi bir ilaç ya da kimyasal madde ve-

rilmeden kuru iğneler, elektriksel uyaranlar veya laser uyarımlar ile yapılabilmektedir (13,14).

Dünya nüfusunun hızla yaşlanması, yaşam sürele-rinin uzaması, daha iyi yaşama ve yaşlanma arzusu için son yıllarda termal su bulunan bölgelerde yaşlı ve özürlülerin sürekli veya aralıklı olarak kalabileceği yaşam alanları (tatil ve bakım amaçlı) yapılmakta ve hızla da yaygınlaşmaktadır (7). Hatta son yıllarda her türlü sağlık ve sosyal imkanların sunulduğu tatil köyü konsepti yaygınlaşmaktadır.

Kaplıca Tedavisinde:

(i) Islak terapiler

Hidroterapi: Su ile yapılan bütün tedavi yöntemleri-ni içerir. Mineral içeriğinden çok mekanik bir miktar-da termik etkiden yararlanılır.

Balnetermal Terapi: Termo-mineral sularla, peloid ve gazların banyo, içme ve inhalasyon şeklinde uygu-lanan tedavi yöntemidir.

(ii) Kuru Terapiler (masajlar, vücudun sarılıp sarma-lanması)

(iii) Zindelik Terapileri (oksijen tedavisi)

(iv) Güzellik Terapileri

(v) Spa Tedavisi (Spa; Su ile gelen sağlık)

(vi) Aquaterapi

Kaplıca Tedavisinin Yararları:

• Suileyapılantedavidebireyinbedenselveruhsalaçıdan iyileştirilmesi,

• Kandolaşımınındüzenlenmesi,

• Toksinlerinvücuttanatılmasını(detoks)hızlandır-ma,

• Sindirimsisteminindüzenliçalışmasınayardımcıolma,

• Romatizma hastalıkların iyileşmesine yardımolma,

• Kaslarıyumuşatıpgevşetipkasspazmlarınınçö-zülmesine yardımcı olma ve var olan hareket kı-sıtlılığını açma,

Ramazan GÖKBUNAR, Turan GÜNDÜZ

Page 26: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

17

• Kemikveeklemlerdekiağrılarıazaltma,

• Vücudun biyoenerjisinin düzenlenmesi ve dokuyenilenmesini yardımcı olma,

• Strestenkurtulmavezihinselzindeliksağlama,

• Gerginlik ve uykubozukluklarını iyileştirici etkiyapma,

• Yağların eritilip vücudun forma girmesine yar-dımcı olma,

• Ciltdokusuüzerindepürüzsüzleşmesine,güzel-leşme ve anti-aging etkisi oluşturma,

• Varolanhastalığınıtedavietme,

• Günlükyaşamaktivitelerindeyeterliliğisağlamakve fonksiyonel kapasiteyi koruma,

• Sosyal yaşamdaki engelliği aşarak yaşamını ko-laylaştırma, topluma kazandırma,

• Kişininkendisiniiyihissetmesinisağlayanendor-fin salınımında artış sağlama,

• Ağırlığınazalmasıağrılıvegüçsüzkaslaradestekolur ve hareketi kolaylaştırma,

• Hidrostatik basınç etkisiyle vücuttaki ödeminazaltılması ve eklem içi yapıların gerginliğinde ve eklem kapsülündeki artmış basıncın azaltılması,

• Ilıksuyunetkisiileözelvegenelkasgruplarındagevşeme oluşması, ağrı azaltılması,

• Hastanınyakınmalarındarahatlamasağlanması.

Tüm bu uygulamalar kişinin yaşlanması üzerinde olumlu etki yaparak dinç ve başarılı yaşlanmaya kat-kıda bulunmaktadır.

Thoron içeren sıcak su kaynaklarının şeker hastalığı ve hipertansiyon hastalığı olan hastaların büyük ya-rar gördükleri, dokularda kan dolaşımını artırdığı ve insülüne olan bağımlılığı azalttığı (15), sülfür içeren suların anti inflamatuvar ve anti-oksidan etkiyle en-feksiyon hastalıklarından koruduğu ve immun sis-temi güçlendirdiği (16), balneoterapinin psoriasisli hastaların tedavisinde rahatlıkla kullanılabileceği (17) çalışmalarda belirtilmektedir. Yine bir çalışmada diz osteoartriti olan yaşlılarda SPA ve balneoterapi birlik-te uygulamasında yaşlıların hareket fonksiyonlarının attığı ve ağrılarının azaldığı bildirilmektedir (18,19).

Ağrı tedavisinde akupunkturun etkinliği bilenmekte-dir. Bu tur kronik şikâyeti olan yaşlılara termal tedavi-ni yanı sıra akupunktur tedavisi uygulanmasıyla ağrısı azaltılacak ve yasam konforu artırılabilir. Bu tedavinin yaşlı sağlığı üzerinde herhangi bir yan etkisi de yoktur (20,21).

Kronik kas iskelet sistemi ağrı şikâyetleri olan yaşlılar termal tedaviler uygulanmaktadır. Termal tedavi, ağrı tedavisinde başarılı olan tamamlayıcı tıp yöntemle-riyle birlikte uygulandığında etkisi daha kısa sürede görülmekte ve daha uzun süre devam etmektedir. Uzun süreli sırt ve bel ağrısı olan yaşlılara termal te-davinin yanı sıra akupunktur tedavisinin uygulandığı bir çalışmada iyileşmenin kısa sürede olduğu, etkinli-ğin uzun sürdüğü ve istatistiksel olarak anlamlı sonuç aldığı bildirilmektedir (22).

Yaşlı hastada termal tedavi uygulamaları:

Suların özellikleri, ideal su sıcaklığı genelde 34-36 de-recedir. Bu sıcaklıktaki suda uygulanacak banyonun süresi günlük bir defada 20 dakikadır. Banyolar 2-4 hafta süreyle, günde bir ya da gün aşırı bir banyo şeklinde yapılır. Haftada bir gün ara verilmeli, termal krize dikkat edilmeli, termo-indifferent ya da hipo-termal banyolar tercih edilmeli, hipertermal banyolar kardio-vasküler yüklenme açısından öncelikle düşü-nülmemeli, yaşlı hastalarda özellikle boyuna kadar immersiyon uygulamaları yerine lokal uygulamalar yapılmalıdır.

Yaşlı hastada termal tedavinin uygulanamayaca-ğı durumlar:

• KalpveSolunumsistemihastalıkları

• Ciddiperiferikdamarhastalıkları

• Kanamabozuklukları

• Atopikegzema

• Akutinflamatuvarartritler

• Ateşlihastalıklar

• Ürinersistemenfeksiyonları

• Açıkyaralar

• Yanıklar

Page 27: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

18

III- SAĞLIK TURİZM MARKALAŞMASINDA KENTLER İÇİN ÖNERİLER

Türkiye, kaplıcaları bakımından dünyanın en önemli merkezlerinden biri olmasına rağmen profesyonel-leşmiş hizmet sunumu yapan işletme sayısının azlı-ğı, termal turizm pazarından aldığı payın artmasını engellemektedir. Kaplıca potansiyelini keşfeden yabancılar yatırımcılar, kendi işletmelerini kurmaya başlamışlardır. Bir İngiliz şirketin Pamukkale’de kap-lıca merkezi satın alması dikkat çekici ve uyarıcı bir gelişmedir (23).

Termal Turizm Merkezilerinin markalaşmasında:

- Sağlık turizm markası olabilmesine yönelik vizyon ve misyon açıkça belirtilmelidir.

- Avrupa’nın termal sağlık merkezi olarak konum-landırılan özelikle yaşlı Avrupalılar için vazgeçil-mez sayılan Karloy Vary (Karlsbad) Termali gibi yerlerdeki iyi uygulamalar örnek alınmalıdır.

- Markalaşma sürecinde, termal turizm bölgeleri ile özdeşleşecek tamamen gerçek bir imaj özel-likle termal turizmde şifa bulma amacıyla katılan veya katılacak turistlerde “güvenli bir termal tu-rizm” algısı oluşturmak önemlidir.

- Uygun, sevimli, akılda kalıcı kent logosu ve çar-pıcı slogan geliştirilmelidir. Termal turizm bölge-lerini tanıtırken sahip olduğu özellikleri, markada sunulacak bileşenleri, hedef kitle göz önünde bulundurarak hazırlanmalıdır.

- Sağlık turizm hizmeti sunan/sunacak kurum ve kuruluşlarda sağlığa uygunluk, alt yapı hizmet-leri, yeterli tıbbi teknolojiler, uluslararası ortak te-davi protokolleri, yeterli bilgi teknolojileri, yeterli uzmanlığa sahip personel gibi beşeri ve teknik standartlara ulaşma gereklidir.

- Sağlık turizm markası haline gelmesinin etkin-leştirilmesi amacıyla tanıtım programları ve kam-panyalar sürekli düzenlenmelidir. Bu kapsamda termalde uygulanacak olan tedavilerin ne şekil-de kürler olduğu, kaç gün gerekli olduğu, hangi hastalıkların tedavisi için kullanıldığı ve kaplıca-

dan yararlanma biçimleri, sağlığına kavuşmuş in-sanların hikâyelerinin yer aldığı filmler çekilmeli-dir.

- Kür merkezi ve tedavi amaçlı hizmet veren klinik ve benzeri birimlerin işletilmesinde uzman kurum ve kuruluşlardan sürekli destek alınmalıdır.

- Termal turizm diğer turizm türleriyle entegrasyo-nu sağlanarak çevredeki diğer kültürel ve doğal değerlerle de ilişkilendirilmelidir. Termal kaynaklı (konaklama, kür-tedavi merkezi ve kür parkı gibi) tesisler başta olmak üzere golf, dağ ve doğa tu-rizmi, su sporları, eğlence merkezleri v.b. turizm türleri ile bütünleşmesi yönündeki çalışmalar artırılmalıdır. Bu bağlamda, sağlık, zindelik, rek-reasyon, eğlence, dinlence ve spor tesisleri gibi imkanların yer aldığı ve 12 ay boyunca hizmet verebilen tesislerin sayısı artırılmalıdır.

- Konaklamalarda, yemeğinden, yatağına, kahval-tısından çocuk mamasına kadar her şey sağlık ve şifa konsepti üzerine kurulmalıdır.

- Ana yollar üzerinde “Sağlık bir adım ötede, şifa bir adım ötede” v.b. sloganlarla billboardlar rek-lam amacıyla kullanılabilir. Uygun giriş noktaları-na kademeli olarak “hoş geldiniz Tanıtım Ofisle-ri” kurulabilir.

- Google sistemi ve 3G sistemi ile uyumlu çalışan bir Dijital Kent Tanıtımı sistemi kurulabilir. Yine sosyal ağlar etkin kullanılabilir.

- Otellere gelen turistlerin tutum ve davranışları, memnuniyet düzeyleri, şikâyet ve önerileri sürekli alınmalı ve değerlenmelidir.

IV- SONUÇ

Son olarak, her 4 yaşlıdan en az birinin bakıma muh-taç olduğu ülkemizde az sayıdaki bakım merkezle-rinin çoğu üç büyük ilde yoğunlaşmış durumdadır. Dolayısıyla ülkemizdeki termal turizm merkezleri yaşlı bakım evleri/huzurevlerinin kurulacağı en mükemmel yerlerdir.

Termal turizm merkezlerinde yaşlı turizmine ve yatırı-mına uygun olan bölgelerde yaşlının günlük aktivite-

Ramazan GÖKBUNAR, Turan GÜNDÜZ

Page 28: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

19

lerine ve yaşamasına uygun olarak altyapısına önem verilmelidir. Yaşlı turizmi için kentsel mobilyalar, alt-yapı, yürüme yolları, yaya geçitlerinin sesli olması gibi yaşlılara kolaylık sağlayacak imkânlar sürekli ge-liştirilmelidir. Yine yaşlı turizmi ile ilgili sağlık ve am-bulans hizmetleri, acil ve yoğun bakım ünitelerinin varlığı sağlanmalıdır.

KAYNAKLAR

1- Çakır Ö. Yaşlanan Türkiye’de Barınma ve Kakım Sorununa Bakış. Aydın, 2014.

2- Tufan İ. Türkiye Yaşlılık Raporu, http://www.itgevakif.com/pdfs/I..T%C3%BCrkiyeYa%C5%9Fl%C4%B1l%C4%B1kRaporu_itufan_sicher.pdf, (7.08.2014).

3- Hablemitoğlu Ş, Özen E. Yaşlı Refahı Yaşlılar İçin Sosyal Hizmet, Ankara: Kilit Yayınları, 2010.

4- TÜİK. İstatistiklerle Yaşlılar, 2013, Sayı: 16057. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri .do?id=16057, (19.03.2014).

5- Samsun İl İdaresi. Samsun Ekonomisine Yön Veren Sektörler Rekabet Analizi, Samsun: Sİİ Ar-Ge Daire Başkanlığı Yayını, 2011.

6- Sandıkçı M. Alternatif Tatilden Alternatif Tedaviye Termal Turizmde İnovasyon Süreci: Afyonkarahisar Örneği.14. Ulusal Turizm Kongresi (5-8 Aralık 2013-Kayseri), Kayseri: Erciyes Ün. Turizm Fakültesi Yayını, ss.236-248.

7- Sağlık Bakanlığı. Türkiye Medikal Turizm Değerlendirme Raporu 2013, Ankara.

8- Sağlık Bakanlığı.Turizm ve Sağlık, 2013, http://www.saglik.gov.tr/SaglikTurizmi/belge/1-10592/turizm-ve-saglik.html, (5.08.2014).

9- Kültür ve Turizm Bakanlığı. Türkiye’de Sağlık ve Termal Turizm. http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/TR,11479/turkiyede-saglik-ve-termal-turizm.html, (5.08.2014).

10- Karagülle Z. Kaplıca Turizmi ve Yaşlılık, Özel Sayı, Türk Geriatri Kongresi 2012.

11- Aydın D. Kaplıca Turizmi. dursunaydin.com/theme/images/kaplıca %20sunum.ppt, (5.08.2014).

12- Arısoy R. Dünya Ülkelerinde Kaplıca ‘Thermal’ Turizmin Önemi. http://www.turizmguncel.com/makale/dunya-ulkelerinde-kaplica-thermal-turizmin-onemi--m152.html, (21.07.2014).

13- Çevik C. Medikal Akupunktur, 2. Basım, Ankara: Promat A.Ş, 2001.

14- Vickers AJ, Linde K. Acupuncture for Chronic Pain. JAMA 2014; 311: 955-6.

15- Kataoka T, Aoyama Y, Sakoda A, Nakagawa S, Yamaoka K. Basic Study on Biochemical Mechanism of Thoronand Thermal Therapy. Physiol Chem Phys Med NMR 2006; 38(2):85-92.

16- Prandelli C, Parola C, Buizza L, Delbarba A, Marziano M, Salvi V, Zacchi V, Memo M, Sozzani S, Calza S, Uberti D, Bosisio D. Sulphurous Thermal Water Increases the Release of The Anti-inflammatory Cytokine IL-10 and Modulates Antioxidant Enzyme Activity. Int J Immunopathol Pharmacol, 2013; 26(3): 633-46.

17- Zumiani G, Tasin L, Urbani F, Tinozzi CC, Carabelli A, Cristofolini M. Clinico-Statistical Study on Hydropinic and BalneothermalTherapy of Psoriatic Patients Using the Low Mineral-Content Waters of the Comano Springs. Minerva Med 1986; 77(16): 627-34.

18- Cutović M, Jović S, Konstantinović L, Lazović M, Jovanović T, Vesović V. Theeffects of balneotherapy on knee osteoarthritis. Med Pregl 2006; 59 Suppl1: 47-50.

19- Yurtkuran M, Alp A, Nasircilar A, Bingöl U, Altan L, Sarpdere G. Balneo-therapy and tap water therapy in the treatment of kneeosteoarthritis. Rheumatol Int 2006; 27(1): 19-27.

20- Hinman RS, McCrory P, Pirotta M, Relf I, Forbes A, Crossley KM, Williamson E, Kyriakides M, Novy K, Metcalf BR, Harris A, Reddy P, Conaghan PG, Bennell KL. Acupuncture for chronic knee pain: a randomized clinical trial. JAMA 2014; 312(13): 1313-22.

21- Vickers AJ, Cronin AM, Maschino AC, Lewith G, MacPherson H, Foster NE, Sherman KJ, Witt CM, Linde K. AcupunctureTrialists’ Collaboration.

Page 29: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

20

Acupuncture for Chronic Pain: Individual Patient Data Meta-analysis. Arch Intern Med 2012; 172: 1444-53.

22- Kulisch A, Bender T, Németh A, Szekeres L. Effect of thermal water and adjunctive electrotherapy on chronic low backpain: a double-blind, randomized, follow-up study. J Rehabil Med 2009; 41(1): 73-9.

23- Taşkın E, Şener HY. Sağlık Turizm Markası: Kütahya. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2013; 36. http://birimler.dpu.edu.tr/app/views/panel/ckfinder/userfiles/17/files/DERG_/36/253-260.pdf, (9.08.2014).

Ramazan GÖKBUNAR, Turan GÜNDÜZ

Page 30: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

21

Giriş

İskemi mevcut Batı tıbbı uygulamaları ile yeteri kadar kontrol altına alınamayan ve bu yüzden kişilerin haya-tını ve işgücünü kaybettiren patolojik bir durumdur. Gelişmiş ülkelerde inmeler, kalp hastalıkları ve kan-serden sonra üçüncü sırada ölüme sebep olmakta-dır(1). Bu sıklığı dolayısıyla beyin iskemileri oluşumla-rı üzerine moleküler düzeyde yapılan çalışmalarla bir çok bilgi elde edilmiş ancak klinik olarak henüz etkin bir tedavi metoduna ulaşılamamıştır. İskemi oluşma-

dan önce koruyucu tıp uygulaması şeklinde ve iskemi

oluştuktan hemen sonra akut olarak, iskemi yerleşip

kronik hale geldikten sonra da akupunktur uygula-

maları söz konusudur. İnme geçiren hastaların sade-

ce çok azı tamamen iyileşirken çoğunluğu iskemik

beyin tahribi ile beraber gözüken orta veya ileri dere-

cede nörolojik bozukluklar yaşamlarını sürdürmekte-

dirler. Kısmi paraliz, hafıza bozukluğu, düşünmede,

konuşmada zorluk, hareketlerde bozukluk şeklindeki

nörolojik bozukluklar sık görülmektedir.

İSKEMİNİN AKUPUNKTURLA KONTROL ALTINA ALINMASI

CONTROL OF ISCHEMIA WITH ACUPUNCTURE

Prof. Dr. Cemal ÇEVİK Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı ve Akupunktur Birimi, ANKARA

İletişim Bilgileri: Prof. Dr. Cemal Çevik, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı ve Akupunktur Birimi, ANKARA Tel: 0312 2024607 [email protected]

Abstract

Stroke is the third leading cause of death and a major cause of disability in industrialized countries. At pre-sent, although progress has been made in understanding the molecular pathways that lead to ischemic cell death, the current clinical treatments remain poorly effective. Brain ischemic injury is comprised of two major pathophysiological processes, a loss of oxygen and glucose supply induced by vascular occlusion is followed by a series of acute metabolic changes. This consequently causes the collapse of energy-producing processes resulting in the disintegration of cell membranes and neuronal death at the center/core of infarction. In the center or core of the ischemic territory, cell death progresses within minutes as a result of acute blood flow deficits, low ATP levels, ionic disruption and severe metabolic failures. Recently, it has been proven to have a positive effect on post-stroke patients in multi-center studies involving large datasets of clinical observa-tions and evidence-based literature analyses. However, the underlying mechanism of this relationship is still unclear. There are numerous methods to study the mechanisms of treating stroke by acupuncture. Cerebral functional imaging has been successfully combined with acupuncture researches. Needling at acupoints can activate particular cerebral areas under physiological conditions in humans. In addition, the response of the brain to needling at a single acupoint and needling at acupoints in different meridians or different regions has been studied and compared with true, sham and different manipulations of needling. We focused to collect and discuss given studies related acupuncture and efficacy of the brain ischemia.

Key Words: Acupuncture; Ischemia; Stroke

Ankara Akupunktur 2014; 2 (2): 21-27

Page 31: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

22

Pratikte inme, beyini sulayan kan damarlarının tıkan-masıyla veya kanama ile ortaya çıkan belirtilerin tü-müne verilen addır (1, 2, 3).

Bugünlerde akupunktur uygulamaları daha çok is-kemiden sonra ortaya çıkan felçler, hafıza kayıpları, konuşma kayıpları gibi kalıcı duruma geçmiş du-rumlarda çaresiz kalınınca “bir de akupunktur yap-tıralım” şeklinde akupunktur tedavisine hastalar ya-kınları tarafından getirilmektedir. Ülkemizde henüz akupunkturla iskemi tedavilerine hastane ortamında geçilememiştir. Bu vakalarda etkinliğini izlediğimiz akupunktur uygulamalarına geçilmedeki gecikme hayatının en verimli devrelerinde insanlarımızın ha-yatlarını kaybetmelerine veya toplum yaşamından dışlanmalarına sebep olmaktadır. Yurt dışında bazı merkezlerde iskemide akupunkturun etkinliği kabul görmüş ve mekanizmaya yönelik çalışmalardan elde edilen verilere göre klinik uygulamalara başlanmıştır.

Son zamanlarda akupunkturun iskemiyi yönetmede-ki etki mekanizması üzerine deneysel çalışmalar yo-ğunlaşmıştır (4, 5). Çalışmaların çoğu deneysel olarak iskemi oluşturulmuş hayvanlar üzerinde yapılmıştır. Artan deneysel çalışmaların bir kısmında akupunk-turun extra meridyenlerinden olan Ren (conception vessel) ve Du (governer vessel) meridyenlerinden se-çilen noktaların iğnelenmesiyle nöral rejenerasyon üzerine olumlu etkilerin ortaya çıktığı gösterilmiştir (6). Bu çalışmalar bize klinikte akupunkturun uygu-lanması isteğimizin gerekçelerini oluşturmaktadırlar. Klinik pratiklerle de bu meridyenlere ait noktaların et-kin oldukları ve kullanmada elde edilen faydalar ispat edilmiştir (5, 6).

İskemik Atak

İskemi, dokuların yeteri kadar kanlanamamaları dola-yısıyla tahrip olmalarına denir. Dokulara kan girişinin azalması sonucunda hücresel metabolizma için ge-rekli olan oksijen ve glukoz temin edilemez. Hücreler oksijensiz ve substratsız (glukoz) kaldıklarından yeteri kadar enerji üretemezler. Oksijenin temin edilemedi-ği durumlarda hücrelerde anaerobik glukolizis olur, glukoz pirüvik aside kadar yıkıldıktan sonra Krebs sik-lusuna giriş olmadığından laktata dönüşür ve laktat birikimi olur. Biriken laktat, ortamın pH’sını düşürür. Düşen pH ile beraber lizozamal enzimler aktive olur

ve hücre zarı ve proteinleri parçalanır, hücrelerde nekroz ve ölüm oluşur.

İskemi, çoğu kez kan damarları ile ilgili bir problem-den doğar. Damarlardaki tıkanmalar dolaysıyla doku-lar yeteri kadar kanlanamazlar. İskemiye vücudun bir bölgesinde oluşan lokal anemi olarak da bakılabilir. Bu anemi, NO eksikliği ile endotelin hakimiyetine bağlı vazokonstriksiyon, trombosit agregasyonları, emboli gibi sebeplerle oluşan konjesyon sonucudur. Kalp ve beyin gibi aerobik dokular olarak 3-4 dakika gibi bir sürede iskemi ile geriye dönüşsüz olarak tah-rip olabilirler. Beyine 10 saniye kan girişi olmadığında şuur kaybı olur. Böbreklerde tahribat 20 dakika sonra olur.

Beyin iskemisi, iskemik strok, serebral iskemi, sereb-rovasküler iskemi gibi isimler de alır. Beyine yeteri kadar kan girişi olmadığında gözükür. İskemi kısa süreli olursa tahribat geriye dönüşlüdür, uzun süreli ve ilerleyici ise tahribat kalıcı olarak ortaya çıkar. İs-kemi akut veya kronik olabilir. Akut iskemik strok’ta hızla müdahele yapılırsa geriye dönüş olur, kronik iskemi demansla veya vasküler demansla sonuçlanır. Çok kısa süreli beyin iskemisi transiyent iskemik atak olarak isimlendirilir. İskemi fokal veya global olabilir. Fokal beyin iskemisi, serebral damarların kan pıhtısı ile tıkanması sonucu oluşur. Tıkanan damarın besle-diği bölgelerde hücre ölümleri olur. Damarlardaki bu tıkanıklık trombosiz veya emboli ile olur. Bu olaylar sonucu global iskemi beyine giren kan miktarının ani-den düşmesiyle olur. Bu azalma çoğu kez kardiyak arrest yüzünden artış gösterir. İskemi kısa süreli olur-sa tahribat geriye dönüşlüdür, uzun süreli ve ilerleyici ise tahribat kalıcı olarak ortaya çıkar, infarktüs oluşur, nekroz meydana gelir ve hücreler ölürler. Böyle bir durumda nekroz sınırlı olmaz, iskemik hücrelerden salınan eksitatör nörotransmittörlerle (glutamat) nek-roz alanı genişler.

Beyin iskemisinde ana belirtiler

Belirtiler tutulan yerle ilgili olarak değişir. Genel ola-rak değişiklikler, görüş bozulması, vücut hareketle-rinin değişmesi, konuşmada değişiklik şeklindedir. İnternal karotid arterde tek taraflı bir tıkanma varsa bir gözde körlük oluşur. Tutulan taraftaki kolda veya bacakta güçsüzlük, vücudun bütün bir yan tarafında

Cemal ÇEVİK

Page 32: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

23

güçsüzlük olur. Vertebral arterlerin dallanma yerinde bir tıkanıklık varsa kulak çınlaması, vertigo, çift gör-me, vücudun iki tarafında güçsüzlük görülür. Konuş-mada zorluk ve koordinasyon kaybı görülebilir.

Patofizyoloji

İskemi boyunca beyin, aerobik metabolizmayı yürüte-mez. Aeorobik metabolizma için olmazsa olmaz olan oksijen ve sübsrat yeterli değildir. Bu yüzden anae-robik metabolizmaya yönelir. Ancak beyin glukoz azlığından dolayı anaerobik metabolizmayı da uzun süre yürütemez, bu yüzden yeterince ATP üretemez. Beyin ATP deposu çok azdır ve dört dakika içerisinde sıfırlanır. Biyokimyasal olarak anaerobik yolla üretilen enerji (ATP) yeteri kadar olmadığından hücre zarı, elektrokimyasal gradyenti sağlayamaz. Na-K pom-pası gibi hücre zarından geçişleri sağlayan kompleks proteinlerin çalışabilmeleri için de gerekli olan ATP üretilemediğinden hücre içi ve dışı iyon geçişi (Na+, K+, Ca+2) kontrol edilemez. Hücre membranının bu kabiliyetinin kaybı sonunda sitozol içerisine yoğun kalsiyum akışı olur. Bu akış dolaysıyla sinaptik vezi-küllerden eksitatör bir nörotransmittör olan glutamat sızması olur. Aşırı sitozol kalsiyum yüksekliğine bağ-lı olarak, lipolizis (yağların parçalanması), nekrozu ilerleten kalsiyuma bağlı aktive olan bir proteaz olan calpain’in (kalpain) aktivasyonu ile proteinlerin yıkılı-mı, protein sentezinde durma, metabolik artıkların atımı yavaşlaması gibi olaylar gözükür. Kan akışı on saniye engellenirse şuur kaybı, yirmi saniyeyi geçerse elektriksel aktivitede durma olur.

Biri diğerini tetikleyen bir seri olaylar (kaskad) şeklin-de iskemiyi ele alırsak yani iskemik bir kaskad şeklin-de incelersek çizgisel bir ilerleme görürüz iskemide. Ancak olaylar her zaman çizgisel olur demek doğru değildir. Bazen birden fazla sebep aynı olayı doğurur ve dairesel bir gelişme gözükür. Bazı hücreler aldıkları kan miktarına göre farklı cevaplar oluşturabilirler. Bu farklılıklara rağmen ortak bir kaskaddan bahsetmek söz konusudur ve bu kaskad aşağıdaki şekilde sıra-lanır:

1- Hücreler anaerobik metabolizma yoluna yönelir-ler ve laktik asit üretirler.

2- İyon geçiren pompaların çalışması çok yavaşlar.

3- İyon pompaları hücreden kalsiyumu dışarıya atamaz. Hücre içersindeki kalsiyum seviyesi çok artar.

4- Kalsiyum varlığında glutamat artar.

5- Glutamat, NMDA reseptörlerini uyarır ve Ca++ geçirgen NMDA reseptörleri, daha fazla kalsiyum’un hücreden içeriye girmesi için açılır.

6- Fazla kalsiyum girişi hücreleri aşırı uyarır ve ser-best radikaller, reaktif oksijen türevleri zararlı kimyasalların artmasına sebep olur. Kalpain, en-donüklaazlar, ATPazlar, ve phospholipazlar gibi enzimleri aktive ederek eksitoksisiteye sebep olur. Bu noktada kalsiyum daha fazla glutamat salınımına sebep olur.

7- Hücre zarları fosfolipazlarca yıkıldığında memb-ranların geçirgenlikleri artar ve hücre içersine daha fazla iyon ve zararlı kimyasallar girer.

8- Mitokondriler parçalanarak toksinleri ve apopi-totik faktörleri sitoplazmaya salarlar.

9- Kaspaz bağımlı apoptosis başlatılınca hücreler-de intihar başlar.

10- Nekroz süresince hücreler ölmeye başlarlar ve glutamat ve toksik kimyasallar çevreye yayılır. Yakındaki nöronlar toksinlerle zehirlenirler, glu-tamat nöronları aşırı uyarır.

11- Şayet beyin reperfüze edilirse, reperfüzyon ha-rabiyeti oluşur.

12- İnflamasyon cevabı oluşur ve fagositik hücreler tahrip olmuş ancak henüz canlı olan dokuları yutarlar.

13- Zararlı kimyasallar kan beyin engelini tahrip ederler.

14- Kan damarlarındaki albümin gibi büyük mole-küllerin kan beyin engelini aşarak beyin doku-suna sızarlar. Ozmozla beyin dokusuna sıvı çe-kerler. Beyinde şişmeye sebep olurlar. Oluşan bu vazojenik ödem dolaysıyla beyin dokusu baskı altında kalır ve tahrip olur.

Page 33: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

24

Beyin iskemisi ataklar halinde olur. Her atak sonucun-da nöron kaybı olur. Bu kayıplar nöronların tamirleri ile veya beyindeki kök hücrelerden (stem cell) yeni nöron üretimiyle giderilebilirler. Bir çok nörotropik veya growth faktörler hücre canlılığını veya prolife-rasyonunu arttırırlar. Böylece iskemik doku tamir edil-meye çalışılır.

İskemi belirteçleri

İskemi belirteçleri hayvanlarda araştırma yapılırken kullanılanlar ve insanlarda klinikte akut bir atak tespi-tinde kullanılanlar olmak üzere iki gruba ayrılabilirler.

a) Araştırma amacı ile yapılan testler doku düzeyinde yapılırlar. İskeminin mekanizmasına yönelik testler-dir. İnsanlarda klinikte yapılanlar testler ise çoğu kez venöz kandan iskeminin teşhis ve tedavisine yönelik olarak yapılan testlerdir.

b) Hayvanlarla yapılan testler veya markerlar - İske-miden sonra nöronal patolojinin gelişme basamağını göstermede önemli markerlar (göstergeler) vardır. Protonkogenler ve onların bilgilerine göre üretilen çekirdek proteini olan onkoproteinler bu gösterge-lerdendirler. Protoonkogenler hücrede ortaya çıkan değişikliklere çok hızlı cevap oluştururlar. Hücreleri etkileyerek büyüme ve farklılaşmayı sağlayan etken-ler tarafından hızlı ve geçici transkripsiyonu sağlanan gen c-fos’tur. Fos proteinleri de c-fos geninin ürünü olan çekirdek proteinleridir. Fos proteinleri çekirdek-sel üçüncü ulak olarak değerlendirilir (DNA, RNA, protein). En erken gen (Immediate Early Gene, IEG) grubundan bir protoonkojen olan c-fos geni ve AP-1 (Activator Protein-1) ailesi üyesi onkoproteinlerden olan Fos proteinlerinin ekspresyonu ve birikimi çeşit-li uyarılara yanıt olarak hücre aktivasyonu ile birlikte artar. Bu gen ve proteinler hücre çoğalması, farklılaş-ması ve programlı ölümünde (apoptosis) en önemli rolü oynamaktadırlar. Transkripsiyonun potansiyel aktivatörü olan c-fos geni ve Fos proteinleri bu bi-yolojik süreçlerle ilgisi yüzünden özellikle doğumsal anomalilerin, onkojenik transformasyonun ve normal gelişimin değerlendirilmesinde önemli bir anahtardır. c-fos geninin transkripsiyonu, hücreleri etkileyerek büyüme ve farklılaşmayı sağlayan çok sayıda etken tarafından hızla ve geçici olarak sağlanır (12). Bu yüzden c-fos geni hücrede herhangi bir uyarana karşı

ilk yanıt veren genlerdendir (Immediate Early Gene, IEG veya Early Responses Gene, ERG). Bu gruba giren genler hücre büyümesi (growth), çoğalması (prolife-rasyonu), farklılaşması (differansiasyon) ve hücrenin programlı ölümü (apoptosis) ile ilgili transkripsiyon faktörleridir.

IEG (Immediate Early Gene) grubundan

olan c-fos geni çekirdeksel (nükleer) bir transkrip-siyon faktörüdür ve nükleer üçüncü ulak veya hüc-resel işlevler yönünden ana anahtar (cellular master switch) olarak düşünülmektedir (12).

Fos proteinleri yine bir IEG olan c-jun geninin ürettiği Jun proteinleri ile birlikte transkripsiyon faktör komp-leksi Activator Protein-1 (AP-1) in komponentleri olarak birlikte işlev görürler. Fos proteinlerinin eks-presyonu tipik olarak geçicidir. Ancak bu ailenin bazı üyelerinin ekspresyonundaki yüksekliğin devamının kronik stimülasyonlar tarafından provake edildiği ra-por edilmiştir (12).

Bir başka marker (gösterge) olarak hsp70 mRNA ve proteini görülmektedir (13). Bir nöron popülasyo-nunda hsp70 mRNA tarafından kodlanan iyileşmeyi gösteren protein sentezi iskemiden sağ kalan nö-ronlarla ilgili fikir vermektedir. Geçici mRNA ifade-lenmesinden sonra immün reaktif hsp70 proteininin gözükmesi iyileşme halini gösterirken uzun süreli hsp70mRNA ifadelenmesi ileri derecede nöronal tah-ribatla ilgilidir. İskemiden sonra fos ve jun immünre-aktiviteleri artar(13). Ve bu durum resirkülasyonun ilk devrelerindeki gen aktivasyonunu gösterir. Fos ve uyarılmış mRNA ile kodlanmış hsp70’in birlikte bulunması belirli bir nöron populasyonunda protein sentezinin başlaması ve RNA’nın bilgisinin açığa çık-ması arasındaki zaman, kompleks etkileşimlere bağ-lıdır. Belki de saatler ve günlerce hsp 70 dolaşımının fizyolojisi başka faktörlerle de ilişkilidir. Geçici mRNA bilgisinin açığa çıkması ve daha sonra immün reak-tif hsp 70’in gözükmesi iskemiden ve diğer travma-lardan kurtulmayı gösterir. Ancak uzun süre hsp70 görülmesi ileri derecede nöronal tahribatla ilgilidir. İskemiden sonra Fos ve Jun immunoreaktivitesi artar. En erken yeniden sirkülasyon boyunca fonksiyonel gen ifadelenmesinin indekslerini sağlar. Fos immüno-reaktivitesinin birikmesi 1-3 saatlik resirkülasyonda c-fos MRNA nın translasyonuna izin verildiğini gös-terir. Jun-like immunoreaktivite 2 dakikalık iskemiyi takiben CA1 nöronlarda 6 saat sonra protein sente-

Cemal ÇEVİK

Page 34: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

25

zinde artış görülmüştür. İskemiden kısa bir süre sonra Jun-like immunoreactivitenin hipokampustaki CA1 nöronlarda birikiminin gösterilmesi gen açılımında geniş değişikliğin görülmesi iskemiye toleransı gös-termektedir.

Serebral iskemiyi takiben c-fos geninin ifadelendi-rilmesinde değişiklikler olur. Protoonkogenlerden c-myc ve s-myc ve onkosüpressör gen olan p53 bazı hücrelerdeki apoptosizi etkilerler. Buna karşın proto-onkogen olan bcl-2 apoptosizi inhibe eder.

Klinikte, iskemi teşhis ve tedavisi takibi amacıyla kul-lanılan birçok biyomarker (belirteç) vardır. Beyin iske-misi geçirdiğinden şüphelenilen kişilerin venöz kanla-rı alınarak yapılan testlerdir. Bunlar, arteriyal kan pH düzeyi, laktik asit düzeyi, Serum S100B, metallopro-teinase 9 (MMP-9), D-dimer, caspase-3, CK-BB gibi testlerdir. Testler beraberce yapıldığında teşhis etme oranları artmaktadır. Bu testler iskemik alan genişliği ile ilgili de fikir verirler (14, 15, 16). Klinikte akupunk-tur uygulandığında bu testlerle akupunktur etkinliği takip edilebilir. Tabii FDP-PET ‘in beyin kan ve glukoz artışını tesbitte önemli bir yeri olduğundan bahset-mek gerekir.

İskemi tedavisi

Onanmış tek tedavi trombolizisdir. İntravenöz olarak verilen recombinant doku plazminojen aktivatörü ile plazminojen plazmine çevrilerek pıhtı çözülmeye çalı-şılır. Ancak bu tedavinin uygulanma zaman aralığı çok dardır. Az sayıdaki hasta bu tedaviden istifade edebil-mektedir. Şu andaki kabüle göre inme tedavisi pıhtı çözme tedavisinin nöroprotection (sinir koruma) ve/ veya prorejenerasyon (yenilenme) tedavisi olmaksızın yapılması yetersiz bir uygulamadır. Bu yüzden yeni ve etkin tedavi metodlarını araştırma önceliği devam etmektedir. Tekrarlayacak olursak, iskemi tedavisin-de hali hazırdaki durumda, Batı tıbbı uygulamaları olarak, trombolizisi sağlamaya, inflamasyonu kontrol etmeye yönelik ilaçlar, antioksidanlar ve nöroprotek-tanlar kullanılmaktadır. Yani tedavide trombolizis’in dışında iskemik kaskatta ortaya çıkan patolojileri düzeltmeye yönelik ilaçlar da kullanılıyor. Örnek ve-recek olursak nöroprotektan olarak kalsiyum kanal blokerleri ve glutamat antagonistlerini verebiliriz. Bu ilaçlarla kaskatın bir basamağı bloke edilerek fayda

sağlanılmaya çalışılıyor. Son zamanlarda nöroprotek-tan olarak NMDA reseptör antagonistlerine bel bağ-landı ancak beklenilen etki elde edilemedi. Daha son-ra nöroprotektan etkiye ek olarak antioksidan özellik gösteren preparatlar hazırlandı. Amerika’da 7 Ekim 2003’te kannabinoidler bu amaçla tedaviye sokuldu-lar. Kannabinoidlerle ilgili literatüre bir çok çalışma bu uygulamadan sonra girdi.

Akupunkturla iskemi tedavisi

Akupunkturla beyinde bazı merkezler aktive edile-bilmektedir. Bu merkezlerde kan akışının ve glukoz kullanımının arttığı tesbit edilmiştir. FDG PET-CT teknikleri kullanılarak SJ 5 (Waiguan, TE-5) nokta-sı iğnelendikten sonra BA 30 (Brodmann Area 30) bölgesinin aktivasyonu izlenmiştir. Araştırıcılar, SJ 5 noktasının beyinin görev yapan bölgelerinde glukoz metabolizmasını düzenleyici etkisini gözlemişlerdir. İnmeden çıkmaya yardımcı olmak üzere iğnelenen SJ 5 sağlıklı hemisferlerde glukoz metabolizmasını arttırırken inmeden etkilenmiş beyin hemisferinde glukoz metabolizmasını azaltmıştır. Bu bize, etkinin problemli bölgeye değil bütün beyine yönelik ola-rak oluştuğunu düşündürür. SJ 5 sağlam hemisferde motor icra bölgesini limbik bölgeyi, görmeyle ilgili bölgeyi aktive ederken sağlıksız olan hemisferde de motor bölgeyi ve sağlıklı hemisferin serebellumunu deaktive etmektedir. Ayrıca sağlıklı hemisferin glukoz kullanımın arttırırken etkilenmiş olan hemisferin glu-koz metabolizmasını azaltmaktadır. Bu mekanizma hemiplejiden çıkmada geçerli bir mekanizma gibi gö-zükmektedir (11). GV 16 ve GV 9 noktalarına elekt-roakupunktur uygulandığında hipokampal alanlarda c-fos’ta düşme görülmüştür. Bilindiği gibi c-fos bir protoonkogendir. 62 kiloDaltonluk bir protein‘i kod-lar. Bu protein proto-jun ile heterodimer oluşturur. Bu birleşme ile AP-1 (aktivatör protein) oluşur. Bu protein kompleksi özel yerinden DNA’yı bağlar. Hedef genleri aktive eder. Böylece m-RNA ve bunlara uygun prote-inler üretilir. Bu proteinlerin iskemiden çıkma, iyileş-me ile beraber yükseldiği izlenmiştir. Son zamanlarda yapılan deneysel ve klinik çalışmalar akupunkturla iskeminin kontrol altına alınabileceğini göstermek-tedir. Bu iddia iskemi belirteçlerindeki değişmelerle doğrulanmak istenmektedir. LI 4 ve ST 36 noktala-rının aktivasyonu ile c-fos expresyonu baskılanarak iskeminin tetiklediği apopitosiz azaltıldığı bildiriliyor.

Page 35: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

26

Apopitosizin azaltılması nekroz hızının düşmesine se-bep olup, alan büyümesini önleyebilir. Ancak iskemi-den hemen sonra GV 20 ve GV 26 noktalarının uya-rılmasıyla c-fos expresyonu arttırdığı da bildiriliyor. Bu noktaların akut durumlarda kullanılmaları apopitosizi arttıracaklarından mahsurlu olabilir. Sanki bazı nokta-ların akut devrede kullanmalarının mahsurlu olduğu şeklinde bir kanaat oluşmasına sebebiyet veriyor bu bulgular. Bazı noktaların uygulanmasıyla akupunktur, iskemiden sonra artan c-fos’un aşırı ekspresyonunu engelleyerek iskemi alanını küçültmektedir. İskemi alanını küçültmeye sebep olan temel noktalar LI 4 ve ST 36 olarak gözükmektedir. Sanjiao kanalından seçilen SJ 5 noktası beyin kan akımını artırmakta ve özellikle Brodman merkezinde aktivasyona sebep ol-maktadır (11).

C-jun ve c-fos iskemide artış gösteriyorlar. İskemi ba-şında, iskemi oluşmadan önce LI 4 iğnelendiğinde hem c-jun’da hem de c-fos’ta yükselme oluyor. Bu iki genin transkripsiyon faktörleri hipoksik iskemik be-yinlerde tahribata cevap olarak artıyorlar. Böyle gen-lerin hızlı ve geçici yükselmeleri ve onların üretimine sebep oldukları proteinler hücresel iyileşmeyle, apo-pitosizle veya hücre ölümüyle ilgililer. Erken gen olan c-fos farklı iskemik olaylarda farklı cevaplar oluşturu-yor (14). Bu yüzden bu alanda daha çok tartışmalar olacağı gibi bir görünüm ortaya çıkmaktadır. Serebral iskemi akupunkturla tedavi edilen en yaygın hastalık-lardan biridir. Klasik akupunktur anlayışı ile Ren ve Du meridyenden seçilen noktalar Yin ve Yang dengesini sağlayarak nöronal rejenerasyonu, beyindeki nöronal stem cell’lerin nöronlara dönüşmesini ve proliferas-yonunu sağlamaktadırlar (16). Growth faktörlerin üretimini genetik ifadelenmeyi etkileyerek arttırması, angiogenesizi arttırması ve apoptosizi inhibe etmesi iskemi olan tarafta aktiviteyi azaltırken sağlam taraf-ta artırması (metabolizma üzerinden), beyin kan akı-mını, glukoz düzeyini arttırması (7), nitrik oksit sente-zinin artması (17) iskemiyi yönetmede akupunkturun oluşturduğu etkilerdir (5, 6, 7, 8).

Kaynaklar

1- Lo EH, Dalkara T, Moskowitz MA Mechanisms, challenges and opportunities in stroke. Nat Rev Neurosci 2003; 4: 399–415.

2- Barber PA, Auer RN, Buchan AM, Sutherland GR. Understanding and managing ischemic stroke. Can J Physiol Pharmacol 2001; 79: 283–296.

3- Dirnagl U, Iadecola C, Moskowitz MA. Pathobiology ofischaemic stroke: an integrated view. Trends Neurosci 1999; 22: 391–397.

4- Luo WS, Yu HB, Yang ZX, Pi M, Diao LH, Rao XD. Influence of Ren and Du meridian electro-acupuncture on neural stem cell proliferation and extracellular signal-regulated kinase pathway in a rat model of focal cerebral ischemia injury. Neural Regen Res 2010; 5: 433-438.

5- Yang ZX, Yu HB, Yang FX, Wang L, Pi M, Luo WS, Rao XD, Ma XM. Study on the effects of electroacupuncture at the conception vessel on proliferation of neural stem cells in the subventricular zone by retrovirus plasmid pLXSN-EGFP tracer technique in brain ischemia rats. Zhonghua Zhong Yi Yao Xue Kan 2010; 28: 10-12.

6- Peng JH, Yu HB, Pi M, Liu YF. Clinical observation of acupuncture therapy of regulating the conception vessel and unblocking the governor vessel in combination with rehabilitation training in treatment of ischemic stroke. Guangdong Yi Xue 2008; 29: 1410-1411.

7- Huang Y, Tang CZ, Wang SX, Lu YJ, Shen W, Yang JJ, Chen JQ, Lin RY, Cui SY, Xiao HL, Qu SS, Lai XS, Shan BC. Acupuncture regulates theglucose metabolism in cerebral functional regions in chronic stage ischemic stroke patients—A PET-CT cerebral functional imaging study. BMC Neuroscience 2012; 13: 75.

8- Du Y, Shi L, Li J, Xiong J, Li B, et al. Angiogenesis and improved cerebral blood flow in the ischemic boundary area were detected after electroacupuncture treatment to rats with ischemic stroke. Neurol Res 2011; 33: 101–107.

9- Ren L, Zhang WA, Fang NY, Wang JX. The influence of electro-acupuncture on neural plasticity in acute cerebral infarction. Neurol Res 2008; 30: 985–989.

Cemal ÇEVİK

Page 36: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

27

10- Tao J, Xue XH, Chen LD, Yang SL, Jiang M, et al. Electroacupuncture improves neurological deficits and enhances proliferation and differentiation of endogenous nerve stem cells in rats with focal cerebral ischemia. Neurol Res 2010; 32: 198–204.

11- Liu R. Clinical experience in acupuncture treatment of apoplexy. J Tradit Chin Med 2005; 25: 190–192.

12- Sheng M, Greenberg M. The regulation and function of c-fos and other immediate early genes in the nervous system. Stroke 1995; 26: 1639-1648.

13- Takemoto O, Tomimoto H, Yanagihara T. Induction of c-fos and c-jun gene products and heat shock protein after brief and prolonged cerebral ischemia in gerbils. Stroke 1995; 26: 1639-48.

14- Dassan P, Keir G, Brown MM. Criteria for a clinically informative serum biomarker in acute ischemic

stroke: a review of S100B. Cerebrovasc Dis 2009; 27: 295-302.

15- Montaner J, Mendioroz M, Ribó M, Delgado P, Quintana M, Penalba A, Chacón P, Molina C, Fernández-Cadenas I, Rosell A, Alvarez-Sabín J. A panel of biomarkers including caspase-3 and D-dimer may differentiate acute stroke from stroke-mimicking conditions in the emergency department. J Internal Med 2011; 270: 166-74.

16- Han X, Huang X, Wang Y, Chen H. A study of astrocyte activation in the periinfarct region after cerebral ischemia with electroacupuncture. Brain Inj 2010; 24: 773–779.

17- Tsuchiya M, Sato EF, Inoue M, Asada A. Acupuncture enhances generation of nitric oxide and increases local circulation. Anesth Analg 2007; 104: 301–307.

Page 37: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

28

1. Giriş

Çin’de 2500 yıldır akupunktur hastalıkların tedavi-sinde ve genel iyiliğin devamlılığı için kullanılmakta-dır. Akupunkturla ilgili bazı geleneksel teoriler batı tıbbi dışı konuları benimsemiştir ve dolayısıyla mo-dern tıbbi uygulamayla uyumsuz gözükebilir. Yine de, akupunktur batı ülkelerinde çeşitli durumlar için alternatif ve tamamlayıcı bir yöntem olarak ka-bul görmüştür. Sistematik derlemeler ve randomize kontrollü çalışmalar dahil güvenilir pek çok çalışma akupunkturun geniş aralıkta hastalıkların tedavisinde güvenli ve etkin olduğunu göstermiştir (1-6). Nöro-görüntüleme çalışmalarında akupunkturun nöral iliş-kisi ve diğer biyolojik mekanizmaları da incelenmiştir (7-11). Son zamanlarda, klinik çalışmalarda akupunk-

tur noktası olan ve olmayan bölgelerde şüpheli aku-punktur etkisi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır (12-14) ve nörogörüntüleme çalışmaları da akupunktur nokta özgüllüğüyle ilgili soruları gündeme getirmiştir (15-16). Akupunkur Araştırma Topluluğu (SAR), 2007 Kasım’da yapılan uluslararası toplantıda farklı ülke-lerden bilim adamları arasında akupunktur nokta öz-güllüğü konusunda yoğun tartışmalar yaşanmıştır ve akupunktur uygulamasında temel bilimsel sorun ola-rak kabul edilmiştir. Amerikan Akupunktur Derneği 2010’da, akupunktur nokta özgüllüğünün akupunk-tur araştırmalarında bir paradoks olduğunu beyaz bültenle yayınlamıştır (17).

2006’da Çin Hükümeti, Ulusal Temel Araştırma Prog-ramını kurdu (973 program) ve bir alan da akupunk-

ÇİN’DE AKUPUNKTUR NOKTASI ÖZGÜLLÜĞÜNÜN ARAŞTIRILMASIYLA İLGİLİ DERLEME:

MEVCUT DURUM VE BEKLENTİLER

Ling Zhao1, Ji Chen2, Cun-Zhi Liu3, Ying Li1, Ding-Jun Cai1, Yong Tang1, Jie Yang1, Fan-Rong Liang1

1 Chengdu University of Traditional Chinese Medicine, Sichuan, Chengdu 610075, China2 Foreign Languages School, Chengdu University of Traditional Chinese Medicine, Sichuan, Chengdu 610075, China3 Beijing Hospital of Traditional Chinese Medicine Affiliated to Capital Medical University, Beijing 100010, China

Çeviren: Doç. Dr. Didem AKÇALI Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Algoloji Bilim Dalı, ANKARA

İletişim Bilgileri: Dr. Didem AKÇALI, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Algoloji Bilim Dalı, ANKARA Tel: 0532 7401345 [email protected]

Özet: Akupunktur noktası özgüllüğü teorisi klinikte kullanılan akupunktur noktalarının etkilerinin aydınlatıl-masında önemlidir. Akupunktur ve moksibüsyonda bilim adamlarınca uluslararası araştırmalarda akupunktur noktası özgüllüğü odak olmuştur. Çin Bilim Bakanlığı 2006’da Ulusal Temel Bilim Araştırma Programı’nı kabul ederek başlattı (973 program); programlardan birisi de Klinik Etkinliğine Göre Akupunktur Noktası Özgüllüğü Üzerine Temel Bilimdi. Bu tür veri bulma yaklaşımlarıyla, kanıta dayalı tıp, klinik epidemiyoloji, nörogörüntü-leme, moleküler biyoloji, nörofizyoloji ve matabolomik ile literatür araştırması, klinik değerlendirme ve biyo-lojik çalışmalar yapıldı. Akupunktur noktası özgüllüğünün varlığı ve özelliklerinin meridyen boyunca ilerleyen, göreceli, inatçı ve durumsal etkiler olduğu ispat edildi. Akupunktur noktası özgüllüğüyle ilgili biyolojik temelli ön araştırmalar yapıldı.

Çeviri Makale

Ankara Akupunktur 2014; 2 (2): 28-44

Page 38: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

29

tur nokta özgüllüğü konusunda daha kesin veri top-lamak için Klinik Etkinliğe Dayalı Akupunktur Nokta Özgüllüğü programıdır. Çoklu işbirliği ile akupunktu-run klinik iyileştirmesini ve biyolojik temelini incele-mek için geleneksel araştırma yöntemleriyle modern yaklaşımlar birlikte kullanılmıştır. Sonuçta, Çin’de 5 yıl akupunktur nokta özgüllüğü araştırmasından son-ra önemli ilerleme kaydedilmiştir.

2. Akupunktur noktası özgüllüğüyle ilgili literatür araştırmalarında gelişmeler

Veri toplama ve bilgisayar- işleme teknolojileriyle migren, fonksiyonel dispepsi (FD), uterusa bağlı has-talıklar ve dismenore konularında 2.600.000 parça eski ve yeni yazı Çin’de bilim adamlarınca toplandı ve sıralandı. Kanıta dayalı tıp yaklaşımı ve fikirleriyle bu veri tabanı filtrelendi ve ulaşım sağlandı. Akupunktur reçeteleri ana eleman olarak incelendi ve akupunktu-run etkisiyle ilgili veriler çıkartıldı; bu yolla tarihi lite-ratüre dayalı akupunktur nokta özgüllüğü temelli veri tabanı oluşturuldu (18). Bunun temelinde, geliştirme aracı olarak Microsoft. NET, C# dili geliştirme dili ola-rak ve Microsoft SQL Sunucu 2005 veri işletme siste-mi olarak kullanıldı ve Akupunktur Nokta Özgüllüğü Veri Oluşturma Ortamı hazırlandı. Bu ortamla 4 ana fonksiyonu izleyen çok yönlü ve çok katmanlı birleş-tirme analizi yapılabildi: akupunktur reçetesinin stan-dardizasyonu, moksibisyon reçetesinin standardizas-yonu, akupunktur noktalarının analizi, merdiyenlerin analizi (19).

Literatürde veri tarama Shaoyang merdiyeni üzerin-deki akupunktur noktalarının esas olarak, Yangming meridyenindekilerin de ikinci sırada migrende seçilen-ler olduğunu ortaya koydu. Shaoyang meridyeninde-ki Fengchi (GB20) ve Waiguan (TE5) migrende sıklıkla kullanılırken Touwei (ST8) ve Zusanli (ST36) migrende sadece doktorlar tarafından kullanılıyordu (20, 21). Ayak footyang meridyenindeki akupunktur noktaları FD için ilk seçenekti; bunların arasında midenin alarm ve transport (Fu ve Mu) noktaları olan Zusanli (ST36) ve Liangqiu (ST34) özellikle tercih ediliyordu. Ek ola-rak, Zhongwan (CV12) ve Weishu (BL21) noktaları sık kullanılıyordu (22, 23). Uterusa bağlı hastalıklarda ve dismenorede kullanılan akupunktur noktaları ge-nellikle dalak meridyeni, Ren meridyeni, ve böbrek meridyeni üzerindedir; bunlardan Sanyinjiao (SP6),

Guanyuan (CV4) ve Taixi (KI3) her meridyenden de sık kullanılandı (24, 25). Bu bulgular, meridyen aku-punktur nokta özgüllüğü için ön koşul olduğundan akupunktur noktalarının özgüllüğünün meridyenle-rin yoluyla yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Dahası, akupunktur noktalarının özgüllüğü meridyen kisiyle örtüşme derecesiyle koreledir.

3. Akupunktur noktası özgüllüğüyle ilgili klinik çalışmalar

Kanıta dayalı tıp konusu ve yöntemleriyle ilişkili ola-rak klinik epidemiyoloji ve iyi klinik uygulamalar pren-siplerine göre 2469 migren, FD, Primer dismenore (PD) ve iskemik inmeli katılımcı toplandı. Akupunktur noktalarının özgüllüğü için 7 çok merkezli randomize kontrollü çalışma (RKÇ) yapıldı (Tablo 1).

Akut migrende akupunkturun hızlı etkisi üzerine bir RKÇ’da 180 katılımcı santral olarak gerçek akupunk-tur grubu (Shaoyang meridyeninde), sham akupunk-tur grup 1 (literatüre göre uzak ve meridyen dışı nok-talarda) ve sham akupunktur grup 2 (2 meridyenin orta noktaları) olarak randomize edildi. Çalışmada 3 grupta da tedaviden 24 saat sonra olarak genel de-ğerlendirmede ve ağrıda azalma, relaps ya da artma şeklinde anlamlı farklar kaydedildi (p<0,05). Vizuel analog skalada (VAS) her üç grupta tedaviden 4 saat sonra bazale göre anlmalı fark bulundu (p<0,05). Tedaviden 4 saat sonra VAS değerlerinde gerçek akupunktur, sham akupunktur grup 1 ve 2’de sıra-sıyla medyan 1 cm, 0,5 ve 0,1 cm azalma kaydedildi. Benzer olarak, tedaviden sonra 2. saatte bazale göre VAS değerlerinde her 3 grupta da fark kaydedildi (p<0,05). Benzer olarak, her 3 grupta da tedaviden 2 saat sonra VAS skorlarında bazalle karşılaştırıldığında anlamlı fark izlendi (p<0,05). Ancak tedaviden 2 saat sonra, VAS skorlarında bazalle karşılaştırıldığında sa-dece gerçek akupunktur grubunda medyan 0,7 cm anlamlı azalma oldu (p<0,01). Bu bulgular esas aku-punktur noktalarından özel fizyolojik etkinlik sağlan-dığı iddiasını desteklemektedir (26).

Sonraki RKÇ’de akupunkturun migrende uzun süreli analjezik etkinliği 480 migrenli hastada, tedavi gru-bu 1 (Shaoyang’a özel akupunktur), tedavi grubu 2 (Shaoyang’a özel olmayan akupunktur), tedavi gru-bu 3 (Yangming’e özel akupunktur) ve kontrol grubu

Page 39: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

30

(akupunktur noktası yok) olarak 3 gruba randomi-ze edilerek çalışıldı. Han’ın akupunktur noktası sinir stimulatörü (HANS, Model LH 200A TENS, Nanjing, China) yardımıyla sağ ve sol akupunktur noktaları sırayla 30 dakika kullanıldı. Tedaviler arka arkaya 5 gün günde 1 kez uygulandı. Akupunktur tedavi ve kontrol gruplarındaki hastalar 4 haftada toplam 20 tedavi aldılar. Esas çıkarım, randomizasyondan 5-8 hafta sonra migren gün sayısıydı. İkincil çıkarımlar migren atak frekansı, migren şiddeti ve Migrene Özel Yaşam Kalitesi Anketiydi. Sonuçlara göre, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında akupunktur grupların-da 5-8. haftalarda daha az migrenli gün sayısı elde edildi; ancak tedaviler arasında fark anlamlı değildi (p> 0,05). Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında tüm tedavi gruplarında 13-16. haftalarda migrenli gün sayısında anlamlı azalma kaydedildi (Shaoyang’a özel akupunkturla kontrol, p<0,01; Shaoyang’a özel ol-mayan akupunktur; kontrol p<0,01; Yangming’e özel akupunktur ve kontrol p<0,05) bulundu. Her 3 grupta kontrol grubuyla karşılaştırıldığında ikincil çıkarımlarda anlamlı, fakat klinikte önemi olmayan yarar izlendi. Akupunktur grupları arasında anlamlı fark yoktu (27).

Çok merkezli randomize 6 gruptan oluşan akupunk-tur çalışmasında FD’si olan 712 hastada gruplar: grup 1, mide meridyenine özel akupunktur noktaları; grup 2, mide meridyenine ait olmayan akupunktur nokta-ları; grup 3, alarm ve transport (Fu ve Mu) noktala-rına özel akupunktur; grup 4, safra kesesi meridye-nine özel akupunktur noktaları; grup 5, akupunktur noktası olmayan yerlere sham akupunktur; grup 6, itoprid (dispepsi ilacı). her akupunktur noktası ya da akupunktur noktası olmayan bölgenin iğne girişin-den sonra 30 dakika elektroakupunkturla uyarılması için Han’ın akupunktur sinir stimulatörü kullanıldı. Hastalar 4 haftada toplam 20 tedavi aldılar. Tedavi ardısıra 5 tedavi gününü takiben 2 gün dinlenme şeklinde uygulandı. Bu çalışmada hem 4 hafta, hem de 12 hafta takipleri yapıldı. Sonuçlar, hastanın yanı-tı, Dispepsi Semptom İndeksi (SID), Nepean Dispepsi İndeksi’ne (NDI) bağlı yaşam kalitesinde (QOL) iyileş-me ölçeklerinde semptomlarda iyiye gidişle ölçüldü (28). Sonuçlara göre, akupunktur FD tedavisinde et-kiliydi ve akupunktur noktası olmayan bölgelere yapı-lan uygulamadan daha başarılıydı. Tedavinin sonun-

da SID ve QOL’de 4 ve 12 hafta devam eden iyileşme kaydedildi. Toplam yanıt akupunktur grup 1’de en iyi, sham akupunkturda itropirid ve diğer akupunktur gruplarından daha kötüydü (p<0,05). Benzer olarak, semptomlar ve QOL iyileşmesinde grup 1 ve diğer gruplar arasında anlamlı fark vardı (p<0,05) (29).

Akupunkturun PD üzerine etkisini araştırmak için 3 klinik çalışma yapılmıştı. Birinci çalışmada PD’si olan 66 hasta, gelişigüzel sayı tablosu kullanılarak 2 gru-ba ayrıldı. Menstrüel ağrı sırasında tedavi grubuna bilateral akupunktur noktalarına Sanyinjiao (SP6) iğnelenme (deqi) hissi alındıktan sonra 5 dk uygu-lama yapıldı; kontrol grubuna bilateral Xuanzhong (GB39) noktasına 5 dk akupunktur uygulandı. Tedavi grubundaki hastalarda, kontrol grubuyla karşılaştırıl-dığında tedaviden 5 dk sonra anlamlı olarak mens-trüel ağrıda azalma (p<0,001); pulsatilite indeksin-de (p<0,001); direnç indeksinde (p<0,01) ve uterin arterlerde sistolik / diastolik tepe nokta oranında (A/B) fark p<0,01) bildirildi. Bu çalışma SP6’nın iğ-nelenmesinin PD olan hastalarda hemen uterin kan akımını artırdığını, GB39’un bu etkisi olmadığını gös-terdi (30). İkinci RKÇ’da PD’si olan uygun 200 has-ta seçildi. Hastalar akupunktur noktası, akupunktur noktasıyla ilişkili olmayan nokta veya akupunktur olmayan şeklinde gruplandırıldılar. Akupunktur ve sham akupunktur PD’yi tedavi etmek için günde 1 kez 3 gün elektroakupunkturla akupunktur ve sham akupunktur Sanyinjiao (SP6)’ya, ilişkisiz akupunktur noktasına (Xuanzhong, GB39) veya akupunkturla ilişkisiz bölgeye uygulandı. Esas sonuç, bazal ve uy-gulamanın başlamasından itibaren 5, 10, 30 ve 60 dk VAS skorlarıyla ölçülen ağrı şiddetiydi. İkincil sonuçlar Cox retrospektif semptom skalası, verbal derecelen-dirme skalası, ağrının toplam süresi ve katılımcıların 3 menstrüel siklus süresince analjezik kullanım ora-nıydı. Akupunktur uygulanan hastalarda VAS karşı-laştırıldığında akupunktur grubunda (p<0,001); ilgi-siz akupunktur noktasında (p<0,001) ve akupunktur noktası olmayan yerde (p<0,01) akupunktur nokta-sı olmayan gruba göre anlamlı iyileşme kaydedildi. İkincil sonuçlar açısından 4 grup arasında fark yoktu (p>0,05). Bu çalışmalar, dismenore ağrısını geçirerek akupunkturun akupunktur yapılmamasına üstün-lüğünü gösterdi. Ancak, akupuktur noktasına aku-punktur ve ilgisiz akupunktur noktasına akupunktur

Didem AKÇALI

Page 40: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

31

uygulaması arasında fark yoktu; benzer şekilde aku-punktur noktası uygulaması ile akupunktur noktası olmayan yere uygulama arasında da fark bulunmadı (31). Üçüncü RKÇ, ikinci çalışmanın sonuçlarına day-narak planlandı. PD olan hasta sayısı 501’e çıkartıldı; hastalar akupunktur grubu (Sanyinjiao, SP6), ilgisiz akupunktur noktası (Xuanzhong, GB39) ve aku-punktur noktası olmayan yere uygulama yapılacak 3 gruba randomize edildi (31, 32). Menstruasyonun 1. gününde VAS skoru 40 mm’nin üstünde olduğunda 30 dk elektroakupunktur uygulandı. Tedavi günde 1 kere olmak üzere 3 ardısıra gün uygulandı. Tedavi-nin 1. seansında tedavi öncesi ve Han’ın akupunk-tur sinir stimulatörüne bağlandıktan 5, 10 dk sonra, iğneler çıkartıldıktan hemen sonra ve 30 dk sonra VAS değerlendirilerek hızlı analjezik etki kaydedildi. Tedavinin 2. ve 3. seanslarında VAS tedaviden önce sorularak kümülatif analjezik etki belirlendi; benzer ölçüm metodu tedavinin son gününde ve sonraki menstruasyondan önce değerlendirilerek kümülatif ve süregiden analjezik etki değerlendirildi. Sonuçlara göre, 1.,2.,3. tedavi seansları Sanyinjiao (SP6) uygu-lanan hastalarda, hızlı, kümülatif ve süregiden anal-jezik etki Xuanzhong (GB39) ve akupunktur noktası kullanılmayan gruplarından anlamlı olarak daha üs-tündü (p<0,05).

Yedinci RKÇ’da 4 klinik merkezden toplanan 290 is-kemik inme hastası akupunktur noktası ve akupunk-tur noktası olmayan tedavi uygulamalarına göre ran-domize edildi. Akupunktur noktalarına resusitasyon tedavisi (‘Xing Nao Kai Qiao’) ve akupunktur noktası olmayan noktalara 4 hafta boyunca günde 1 kez de-vamlı uygulama yapıldı. Tedavi sonuçlarını değerlen-dirmede Barthel indeksi, Ulusal Enstitü Sağlık İnme Skalası ve Çin İnme Skalası kullanıldı. Akupunktur noktası olmayan grupla karşılaştırıldığında akupunk-tur grubunda 6 aya kadar Barthel indeksinde ortala-ma değerlerin anlamlı olarak yüksek olduğu (p<0,01) ve tekrarlama hızının akupunktur grubunda anlamlı olarak azaldığı (p<0,001) kaydedildi. Ancak her iki grubun ölüm oranları benzerdi (p>0,05). Ek olarak akupunktur her iki grupta Ulusal Enstitü Sağlık İnme Skalasında 2. haftada değil (p>0,05) ancak 4. hafta-da (p<0,01) anlamlı farka yol açtı. Akupunktur nok-tası olan ve olmayan bölgelerin tedavisi sonucunda Çin İnme Skalasında 4. haftada (p<0,001) ve İnmeye

Özel Yaşam Kalite İndeksinde (p<0,01) anlamlı iyileş-me ortaya çıktı (33, 34) (Tablo 1).

4. Biyolojik yapılarda akupunktur noktası özgüllüğüyle ilgili gelişmeler

Akupunktur nokatalarında etkide ana temel anato-mik yapılardır. Meridyenler ya da akupunktur nokta-larına eşdeğer yapılar bulunmamış olsa da noktalar her zaman sinir, lenf ve kan damarlarından zengin bölgelerdedir. Burası sinir uçlarının, sinir reseptörleri-nin, kan damarlarının, mukopolisakkaritlerin ve mast hücrelerinin yoğun dağıldığı bölgedir.

Histolojik yöntemlerle, Çinli araştırıcılar akupunktu-run analjezik etkisini araştırmak için hayvan çalışma-ları yapmışlar, akupunktur noktaları ve diğer nokta-lardaki mast hücre sayısı ve degranulasyon oranını incelemişlerdir. Ek olarak, mast hücreleriyle akupunk-tur nokta etkisi ilişkisini belirlemek için morfolojik ve moleküler biyolojik metodlar kullanılan yoğun sistematik araştırmalar yapılmıştır; bu çalışmalar di-ğer tekniklere ek olarak akupunktur noktasına lokal anestezik enjeksiyonu, patch klemp ve konfokal lazer tarayıcı mikroskopiden oluşmaktadır.

4.1. Mast hücre degranulasyonu - akupunktur nokta özgüllüğüyle pozitif korelasyon. Aku-punktur alanlarında mast hücre degranulasyonunda artış kaydedilmiştir (35). Bu granüllerin analjezik sin-yal oluşturmak için akupunktur reseptörünü uyardığı, granüllerin perifere diffüze olduğu ve merdiyen bo-yunca yayılan his fenomenine katkıda bulunduğu sa-nılmaktadır. Mast hücre degranülasyonunu önlemek için kromolin sodyum kullanıldığında, akupunkturun analjezik etkisi belirgin olarak azalır. Dolayısıyla, deg-ranule mast hücreleri akupunktur analjezisiyle ilişkili görünmektedir; bu da akupunktur nokta özgüllü-ğüyle pozitif koreledir. Mast hücre degranülasyonu akupunktur analjezisinin başlangıcı için başlatıcı sin-yallerden biridir (35-37).

4.2. Mast hücre aktivasyonu- akupunktur nok-talarındaki kollajen liflerle ilişkili. Akupunktur noktalarında kollajen lifler içiçe geçer ve 3 boyutlu ağ benzeri bir doku oluşturur. Bu noktaya akupunk-tur iğnesi kaldırma, itme ya da döndürme tekniğiyle batırıldığında iğne dermisin yoğun tabakasındaki bağ

Page 41: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

32

TABLO 1: Çin’de akupunktur nokta özgüllüğüyle ilgili RKÇ

Çalışma Araştırma objesi Örneklem büyüklüğü

Gruplar Esas sonuç Sonuç

Li ve ark (26) Akut migren atak hastaları

180 Gerçek akupunnktur grubu: Waiguan (TE5), Yang-lingquan (GB34), Quixu (GB40), Jiaosun (TE20), Feng-chi (GB20)

Sham akupunktur grup 1: (1) Kolun medyalinde del-toid ve biseps kaslarının birleşiminde deltoid kasının başlangıç noktasının ön kenarında; (2) Dirseğin ucuy-la aksillanın orta noktasında; (3) ulnar tarafta hume-rusun epikondilus medialisi ile el bileğinin ulnar tara-fının orta noktası; (4) Zusanli (ST36) yatay olarak 1-2 cm lateralinde tibia kenarında; (5) Orta uyluk bölge-sinin içinde anterior superio iliak çıkıntıyla patellanın rektus femoris üzerinde lateral üst köşesi orta nokta-sının 2cm laterali;

Sham akupunktur grup 2: (1) Üçlü ısıtıcıyla Waiguan (TE5)’in lateralindeki ince barsak noktalarının yatay olarak orta noktasında; (2) Qiuxu (GB40) ve Jiexi (ST41) arasındaki çizginin orta noktası; (3) Yangling-quan (GB34)’ün lateralindeki safra kesesi ve mesane meridyenlerinin orta noktası yatay olarak; (4) Jiaosun (TE20) ile Shuaigu (GB8) arasındaki çizginin orta nok-tası; (5) Fengchi (GB20) ile Anmian (ekstra nokta) ara-sındaki çizginin orta noktası, bilateral

Ağrı (VAS) +

Li ve ark (27) Migren hastaları 480 Grup 1: Waiguan (TE5), Yanglingquan (GB34), Qiuxu (GB40), Fengchi (GB20)

Grup 2: Luxi (TE19), Ganyangluo (TE8), Xiyangguan (GB33), Diwuhui (GB42)

Grup 3: Touwei (ST8), Pianli (LI6), Zusanli (ST36), Chongyang (ST42)

Grup 4: (1) Kolun medyalinde deltoid kasının inser-siyosunun ön kenarında deltoid ve biseps kaslarının birleşim yerinde; (2) Dirsek ucu ile aksillanın orta noktasında ; (3) Ulnar tarafta, humerusun epikondilis medyalisiyle el bileğinin ulnar tarafı arasında orta nok-tada; (4) Tibianın kenarında yatay olarak Zusanli’nin (ST36) 1,2 cm lateralinde

Migrenli gün sayısı

-

Ma ve ark (29) FD hastaları 712 Grup 1: Chongyang (ST42), Fenglong (ST40), Liang-qiu (ST36)

Grup 2: Tiaokou (ST38), Dubi (ST35), Yinshi (ST33), Futu (ST32)

Grup 3: Weishu (BL21), Zhongwan (CV12)

Grup 4: Qiuxu (GB40) Guangming (GB37), Yangling-quan (GB34), Waiqiu (GB36)

Grup 5: Migren çalışmasındaki grubun aynısı (örnek-lem: 480)

Grup 6: İtoprid oral

SID skoru +

Yu ve ark (30) PD hastaları 66 Tedavi grubu: Sanyinjiao (SP6)

Kontrol grubu: Xuanzhong, (GB39)

PI, RI, A/B +

Didem AKÇALI

Page 42: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

33

dokuyu uyararak kollajen lifleri deforme eder; bu da mast hücre degranulasyonunu ortaya çıkartır. Ancak, kollajen liflerin hasarlanırsa iğne manipulasyonuyla lifler üzerinde bu etki oluşturulamaz; dolayısıyla aku-punktur analjezisi mast hücre degranulasyonunun azalmasına bağlı olarak azalır (38).

Analjezik etki, ratlarda Zusanli (ST36) noktasına el akupunkturu ve elektroakupunktur arasında afferent mekanizmada karşıtlık bazında çalışıldı. Tip I kolla-jenaz ya da kromolin sodyum önceden verilerek el akupunkturunun analjezik etkisini anlamlı olarak azalttı (p<0,05); ancak elektroakupunkturda değişik-lik olmadı (p>0,05). Yukarıdaki yöntemlerle el aku-punkturu ve elektroakupunkturla indüklenen mast hücre degranulasyon hızı anlamlı olarak inhibe oldu (p<0,05) (39). Sonuçlar, el akupunkturunda mekanik kuvvetin alıcısı olan kollajen liflerin periferik sinyal ile-timinde öneli rol oynadığını gösterdi. El akupunktur iğnesinin uyarısıyla oluşan başlatıcı sinyal, kollajen lifler ve mast hücre aktivasyonuyla ilişkili olabilir; bu yolla akupunktur bilgisi santral sinir sistemine iletilir. Ancak, elektroakupunktur iğnesiyle oluşan sinyal di-rekt sinirler aracılı periferik sinir reseptörlerin aktive olmasıyla iletilir.

4.3. Bölgesel elamanların yeri- akupunktur nok-ta özgüllüğü. Bir çalışmada araştırıcılar 4 akupunk-tur noktasında: Jianshi (PC5), Ximen (PC4), Tiaoku (ST38) ve Xiajuxu (ST39) ve çevre dokularda Ca, Fe, Cu ve Zn’nun tipik direkt grafisini araştırmışlardı. İn-san doku örneklerinin çalışılmasında X-ışını floresans analizi ve protonla indüklenen X-ışını emisyonu ve sinkroton X-ışını floresans analizi doku bileşimini in-celemek için uygulandı. Çalışmada akupunktur nok-taları ve akupunktur noktası olmayan bölgeler arasın-daki yapı farkları belirlendi. Akupunktur noktalarında mast hücre konsantrasyonu ve mikrodamarlarda bi-rikim daha fazlaydı. Ca, Fe, Cu ve Zn, incelenen 4 akupunktur noktasından 3’ünde akupunktur noktası olmayan bölgelere göre anlamlı olarak yüksekti. Cu/Fe oranı Jianshi (PC5), Tiaoku (ST38), Xiajuxu (ST39) noktalarında benzerdi, ancak Ximen (PC4) noktasın-da farklıydı. Her akupunktur noktası, uzun ekseni meridyen boyunca olan eliptik şekildeydi. Dolayısıy-la, akupunktur noktalardan çevreye doğru mineral içeriğinin azalmasının meridyen yönünde daha yavaş olacağı farzedildi (40).

Liu ve ark (31) PD hastaları 200 Akupunktur noktası grubu: Sanyinjiao (SP6)

İlgisiz akupunktur noktası: Xuanzhong (GB39)

Akupunktur noktası olmayan grup: bacağın lateral kenarı, dış malleolun 3 inch yukarısı, tibianın ön çıkın-tısının 1,5 inch arkası

Akupunktur yapılmayan grup

Ağrı (VAS) -

Liu, Ma PD hastaları 501 Akupunktur noktası grubu: Sanyinjiao (SP6)

İlgisiz akupunktur noktası: Xuanzhong (GB39)

Akupunktur noktası olmayan grup: bacağın lateral kenarı, dış malleolun 3 inch yukarısı, tibianın ön çıkın-tısının 1,5 inch arkası

Akupunktur yapılmayan grup

Ağrı (VAS) +

Shen ve ark (34)

İskemik inme hastaları

290 Akupunktur noktası grubu: Temel akupunktur nokta-ları- Neiguan (PC6), Shuigou (DU26), Sanyinjiao (SP6), ek akupunktur noktaları- Jiquan (HT1), Weizhong (BL40), Chize (LU5)

Akupunktur noktası olmayan grup: yukarıda bahsedi-len akupunktur noktalarının 3 mm uzağı

Genel semp-tomlar (BI, relaps hızı)

+

Page 43: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

34

5. Akupunktur noktalarının özel reaksi yonları ve biyofizyolojik özellikleri

Biyofiziksel özellikleri, elektrik ve sıcalık özelliklerini inceleyen çalışmalarla akupunktur nokta özgüllüğü çalışılmıştır. Bir çalışmada insanda akupunktur nok-talarında volt-amper (V-A) özellikleri, karakteristik li-neer olmayan V-A eğrisinin bu noktalarda olduğunu gösterdi. Kontrol noktalarla karşılaştırıldığında aku-punktur noktalarında sıklıkla düşük elektriksel direnç bulunuyordu. Sağlıklı gönüllülerde, 6 yin meridyende akupunktur noktalarında kosin analizinde ve ampli-tüd testinde akupunktur noktalarının sirkadyan ritme göre vücut ısı değişiklikleriyle açık sirkadyan değişki-likler gösterdiği kaydedildi (41).

Sağlıklı 49 üniversite öğrencisi bayanda, menstrüas-yonun 1. gününde ve menstrüasyondan 3 gün sonra üç ayak yin meridyeninde uterusla ilgili akupunktur noktalarında ve akupunktur noktası olmayan bölge-lerde akupunktur noktalarındaki menstruasyona ya-nıt karşılaştırıldı (Tablo 2). Uterusla ilgili akupunktur noktaları Xuehai (SP10), Diji (SP8), Zhongdu (LR6), Sanyinjiao (SP6), Taixi (K13), Taibai (SP3), Taichong (LR3) ve Shuiquan (KI5), uterusla ilgili olmayan aku-punktur noktaları Xuanzhong (GB39) ve yakındaki meridyen dışı nokta Xuanzhong (GB39) seçildi. So-nuçlar, menstrüasyonun 1. gününde 3. gününe göre böbrek meridyeninin yuan kaynak noktası olan Taixi (KI3), Sahoyin anlamlı olarak sıcaklığın düşük oldu-ğunu gösterdi (p<0,001). Bu 2 gün arasında diğer ölçüm noktaları ararsında fark yoktu (p>0,05) (42) Tablo 2.

Sağlıklı 100 üniversite öğrencisi 10 gruba randomize edildi; Zusanli (ST36), Fenglong (ST40), Chongyang (ST42), Yinlingquan (SP9), Gongsun (SP4), Taibai (SP3), Guangming (GB37), Qiuxu (GB40) akupunk-tur noktalarına 20 dakika akupunktur uygulandı ve elekrogastrogramla akupunktur öncesi ve sonrasında gastrik fonksiyon monitorize edildi. Sonuçlar, gast-rik elektriksel alanın değişim oranında akupunktur noktaları ve akupunktur noktası olmayan yerlerin ve farklı meridyenlerde akupunktur noktalarının iğne-lenmesinin anlamlı fark olduğunu gösterdi (p<0,05). Zusanli (ST36), gastrik fonksiyonla ilgili en güçlü etki-yi yaptı (p<0,05) (43).

Pulmoner fonksiyona etkinin incelenmesi için 104 gönüllüde bilateral Taiyuan (LU9), Neiguan (PC6), Daling (PC7) noktalarına ve akupunktur noktası ol-mayan yerlere kızılötesi ışınım yapıldı. Sonuçlar kızılö-tesi ışınımla pulmoner fonksiyon arasında 10 nokta-dan 6’sında korelasyon olduğunu gösterdi. Kızılötesi ışınım düzeyi ve 1. saniye zorlu ekspitasyon hacmin-de ve sol Taiyuan’da (LU9) kızılötesi ışınım düzeyi ve maksimum gönüllü ventilasyonda korelasyon bulun-du (p<0,001 veya p< 0,01). Dolayısıyla sol Taiyuan’da (LU9) kızılötesi ışınım pulmoner fonksiyonu en iyi yansıtıyordu (44).

6. Akupunktur noktası özgüllüğüyle fonk- siyonel durumun korelasyonu

Akupunktur noktaları, tanısal olarak patojen varlığını teşhis ve hastalığı iyileştirmek için kullanılabilir. Vücu-dun bileşiminde değişikliklerle tanı gücü değişebilir; bu fizyolojik olarak ‘sessiz’ ve patolojik olarak ‘aktif’ olmak şeklinde ortaya çıkar. Bir kısım araştırmacılar, iç organlar hastalıktan etkilendiğinde akupunktur nok-ta duyarlılılığının potansiyel olarak dinamik fonksiyo-nel değişikliklere yol açarak akupunktur nokta özgül-lüğünü yansıttığını göstermişlerdir (45).

Ratlarda intragastrik mukoz membrana hardal yağı verilmesi, histolojik incelemeye göre intragastrik mu-kozada ödem ve kan damarlarında dilatasyonla ve endogastrik kaplamada ülserasyonla gösterilen masif mukoz inflamasyona yol açar. İntragastrik mukozaya hardal yağı verilen 7 ratta da, karın cildinin tamamın-da, özellikle orta hat çevresinde karın üst ve altında ve sırtın ortasında, birkaç tane de uylukta ve kasıkta küçük mavi noktalar ortaya çıktı. Mavi noktaların sa-yısı ve dağılımı ratlar arasında oldukça farklıydı. Nok-talar enjeksiyondan 20 dk sonra belirmeye başladı ve 50 dakikada çoğu nokta görülüyordu. Noktalar 1-3 mm çapta, oldukça küçüktü. Ancak, bazı noktalar daha uzun ve 3-6 mm uzunluğundaydı. Aksine, 4 kontrol ratın 2’sinde intragastrik mukoz membrana serum fizyolojik enjeksiyonu sonrasında ciltte renk değişikliği olmadı. Kalan 2 kontrol ratta sadece karın ortasında 3-5 küçük mavi nokta belirdi; bu ratlarda karın cildine sınırlı ekstravazasyon abdominal cerrahi insizyona bağlı olabileceği düşünüldü. Mavi nokta-ların ciltte dağılımı gastrik segmental innervasyona uyuyor diye spekulasyon yapılabilir (46).

Didem AKÇALI

Page 44: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

35

Çalışma Uygulanan Örneklem büyüklüğü

Gruplar Birincil gösterge Sonuçlar

She ve ark (42)

Sağlıklı kadınlar

49 Xuehai (SP10), Dij, (SP8), Zhongdu (LR6), Sanyinjiao (SP6), Taixi (KI3), Taibai (SP3), Taichong (LR3), Shu-iquan (KI5), Xuanzhong (GB39), akupunktur noktası olmayan:

Menstruasyonun 1. gününde ve mens-truasyon bittikten 3 gün sonra akupunk-tur noktası olan ve olmayan yerlerde cilt sıcaklığı

Taixi’nin (KI 3) menstruasyona özel yanıtı var

Chen ve ark (43)

Sağlıklı öğrenciler

100 Zusanli (ST36), Fenglong (ST40), Chongyang (ST42), Yinlingquan (SP9), Gongsun (SP4), Taibai (SP3), Guangming (GB37), Qiuxu (GB40) ve akupunktur noktası olma-yan: tibia kenarında yatay olarak Zusanli’nin (ST36) 1-2 cm laterali

Ortalama gastrik elektriksel aktivitede değişiklik

Gastrik fonksiyona Zusanli (ST36) etkisi fazla. Mide ve dalak meridyeni mideyle yakın ilişkidedir

Deng ve ark (44)

Gönüllüler 104 Bilateral Taiyuan (LU9), Neiguan (PC6), Daling (PC7), akupunktur noktası olmayan 1: Taiyuan (LU9) ve Daling’in (PC7) orta noktası; akupunktur noktası olmayan 2: Neiguan (PC6) lateralinde kalan perikard ve akciğer meridyenleri ortasında

FEV1, MVV Sol Taiyuan (LU9) pulmoner fonksiyonu yansıtabilir

Liu ve ark (49)

Koroner arter has-talığı olan hastalar

50 Bilateral Taiyuan (LU9), Shenmen (HT7), Daling (PC7)

1,5-16µm aralığında kızılötesi radyasyonun belirlenmesi

Shenmen (HT7) ve Daling (PC7) miyokard iskemiside pa-tolojik durumu yansıtır

Lai ve ark (50), Zhang ve ark (51), Huang ve ark (52)

Sağlıklı gönüllüler

36 Waiguan (TE5); sham TE5 iğnelem; açık olasebo TE5 iğneleme; aku-punktur noktası olmayan: Waigu-an (TE5) düzeyinde elin Shaoyang Üçlü ısıtıcı meridyeniyle elin Taiyan ince barsak meridyeninin orta nok-tası

PET-CT veya fMRI ile serebral yanıtların alınması

Waiguan (TE5) kulak bozuk-luklarında, kardiyovasküler hastalıkalrda, üst ekstremite paralizisi ve kan basıncında dalgalanmalar

Huang ve ark. (53, 54)

İskemik inme hastaları

55 Waiguan (TE5) iğneleme grubu, Waiguan (TE5) sham iğneleme grubu, sham nokta sham iğneleme durumu ve iğnelenmeyen grup

PET-CT veya fMRI ile serebral yanıtların alınması

Waiguan (TE5) sağlıklı hemis-ferde motor hareket ve gör-meyle ilişkili serebral bölge-lerde ve etkilenen hemisferde limbik sistemi özel olarak ak-tive eder; iskemik inmeli has-talarda motor hareketle ilişkili beyin bölgesini, etkilenen he-misferin duygu ve bilişle ilgili bölgelerini belirgin olarak de-aktive eder.

Zeng ve ark (56)

FD hastaları 20 Mide meridyenindeki akupunktur noktaları. Liangqui (ST34), Feng-long (ST40) ve Chongyang (ST42);

Akupunktur noktası olmayanlar: (1)Deltoid kasının insersiyosunun deltoid ve biseps kasları birleşimin-de kolun medyalinde; (2) Dirsek ucu ve aksillanın orta noktası; (3) Ulnar tarafta humerusun medyal epikondiliyle ulnar tarafta el bileği-nin orta noktası; (4) tibia kenarın-da yatay olarak Zusanli’nin (ST36) 1-2 cm laterali

Serebral glukometa-bolizma değişir; PET-CT ile incelenir

Homeostatik afferent ağın modulasyonunda insula, ACC ve hipotalamus dahil daha çarpıcı modulasyon FD has-talarında mideye özel aku-punkturun özel mekanizması olabilir

Tablo 2: Çin’de akupunktur nokta özgüllüğüyle ilgili biyolojik temelli çalışmalar

Page 45: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

36

Akut gastrik mukozal hasar (AGMI) ratta modellen-di ve tüyler traş edildikten sonra tüm vücut cildinde plazmadan ekstravaze olan Evans mavisi (EB) noktala-rına bakıldı. Ekstravaze EB noktaları dağılımı: %47,5 Geshu (BL17), %58,82 Jizhong (GV6), %88,23 Pishu (BL20), %82,35 Weishu (BL21), %17,64 Zhongwan (CV12) ve %5,88 Shangwan (CV13) şeklindeydi. EB noktalarının plazma ekstravazasyonu nadiren normal kontrol ratlarda da gözlendi ve %0,9 serum fizyolojik verilen ratlarda az sayıdaydı. Model ve normal kont-rol gruplarında ve model ve serum fizyolojik grupla-rında ekstravaze EB nokta sayısında anlamlı fark vardı (p<0,01, p<0,05). Ekstravaze EB nokta sayısı gastrik mukoza hasarı fazına bağlıydı ve AGMI’nin doğal ta-miri ile yavaş yavaş kayboluyordu (47).

Koroner arter hastalığı olan 31 hasta ve sağlıklı ki-şilerde sol Neiguan’ın (PC6) kızılötesi ışınımı karşı-laştırıldığında 1,5-3,3 µm, 10,7-12,5 µm ve 14,1-15,9 µm dalga boyunda anlamlı farklar kaydedildi (p<0,01) (48). Başka bir çalışmada 47 sağlıklı kişi ve 50 koroner arter hastasında elin yin meridyenlerinde yuan-kaynak akupunktur noktasının kızılötesi ışını-mı 1,5-16 µm aralığında karşılaştırıldı. Spektral şekil analizi ve kızıl ötesi şiddeti karşılaştırıldığında sağlıklı gönüllülerde aynı bilateral akupunktur noktasının her iki yanında kızıl ötesi şiddetinde anlamlı fark yoktu (p>0,05).; ancak koroner arter hastalarında Daling (PC7) ve Shenmen (HT7) noktalarında kızıl ötesi ışı-nımda anlamlı fark kaydedildi (p<0,05) (49).

7. Akupunktur noktası özgüllüğünün nörogörüntülenmesi

Bir çalışmada sağlıklı gönüllülere, sağ elde Waiguan (TE5) iğnelendikten sonra serebral yanıtların değer-lendirildiği 2 nörogörüntüleme deneyi uygulandı. Çalışmanın birinci kısımda Waiguan’ın (TE5) gerçek, sham ve açık plasebo iğnelenmesinin pozitron emis-yon tomografisi (PET) ile beyin bölgelerinde metabo-lik değişiklikler incelendi. Bu çalışmada, sham aku-punkturla karşılaştırıldığında gerçek akupunkturda sol temporal lobda (Broadmann 42, BA42), insula (BA13) ve serebellumun aktive olduğu kaydedildi. Plasebo iğnelemeyle karşılaştırıldığında gerçek aku-punktur ile her iki parietal lobda, oksipital lobda ve kuneusta BA 13, 7, 42 aktivasyon gözlendi. Serebral glukoz metabolizması plaseboyla karşılaştırıldığında

sham akupunktur grubunda özellikle primer ve se-konder motor kortekste (BA4, BA6) ve assosiyatif görme korteksinde (BA19) değişti (50, 51). Çalışma-nın ikinci kısmında Waiguan’ın (TE5) gerçek, sham ve plasebo iğneleme sonrasında fonksiyonel manye-tik rezonans görüntüleme (fMRI) ile rejyonel serebral aktivasyonu çalışıldı. Sonuçlar sham iğnelemeyle kar-şılaştırıldığında gerçek iğnelemenin superior frontal girusu (BA8) ve serebellumu aktive ettiği gösterildi. Sham noktayla karşılaştırıldığında gerçek iğneleme sağ pariyetal lobu, serbellumu ve sağ inferior semi-lunar lobu aktive etti (52). Bu sonuçlar, Waiguan’da (TE5) gerçek iğnelemeye beyin yanıtının sham yerle-re uygulama ya da gerçek akupunktur noktalarına sham iğnelemeden anlamlı olarak farklı olduğunu gösterdi. İnsula dürtüsel ve agresif davranışı ve tem-poral lob da işitsel fonksiyonları düzenler. Parietal lob vücudun karşı tarafından duyuları alır ve yazma ve üst ekstremitenin hareketi gibi aktivitelerde superior frontal girus rol oynar. Serebellum, gövde kaslarının hareketini düzenler; denge ve postur sağlanmasın-da önemli rol oynar. Bu ilk sonuçlar kulak fonksiyon bozukluklarında, kardiyovasküler hastalıklarda, üst ekstremite paralizilerinde ve kan basıncı sorunlarında tedavide Waiguan (TE5) için kanıt oluşturur.

Bir çalışmada, sağ hemisferinde hasar olan 43 iskemik inme hastası, Waiguan (TE5) iğneleme grubu, sham iğneleme grubu, sham nokta iğneleme grubu, sham nokta sham iğneleme grubu ve iğnelenmeyen grup olarak randomize edildi. İğneleme sırasında serebral fonksiyonu belirlemek için PET kullanıldı. İğnelenme-yen grupla karşılaştırıldığında akupunktur noktası iğneleme grubunda BA30’da aktivasyon kadedildi. Sham noktanın sham iğnelenmesi BA6’da deaktivas-yon yaptı. Akupunktur noktasının sham iğnelenme-siyle karşılaştırıldığında TE5’in iğnelenmesi BA13, 19 ve 47’yi aktive etti. Sham noktanın iğnelenmesiyle kıyaslandığında akupunktur noktasının iğnelenme-si BA9’da deaktivasyona neden oldu (53). Tipik sağ taraflı hemiplejisi olan 12 iskemik inme hastasında yapılan çalışmada, hastalar 2 gruba randomize edil-di: bir gruba sham iğneleme ve sağlıklı ekstremiteye Waiguan (TE5) uygulandı; diğer gruba sham noktaya sham ve gerçek iğneleme yapıldı. TE5’te sham iğne-lemeyle karşılaştırıldığında TE5’in gerçek iğnlenmesi BA4, 6, 24 ve 32 alanlarını deaktive etti. Ek olarak

Didem AKÇALI

Page 46: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

37

sham noktayla karşılaştırıldığında TE5’in iğnelenme-si bilateral hipotalamusu deaktive etti (54). Genelde inme hastalarında TE5, sağlıklı hemisferde ve etkile-nen hemisferin limbik sisteminde motor hareket ve görmeyle ilişkili serebral bölgeleri aktive etti; etkile-nen hemisferin de motor hareket ilişkili serebral böl-ge, duygu alanı ve bilişsel bölgeyi deaktive etti. Bu, iskemik inme hastalarının klinik tedavisinde anahtar mekanizma gibi görünmektedir.

Migreni olan 6 hasta, shaoyang merdyeninde Feng-chi (GB20), Waiguan (TE5) ve Yanglingquan (GB34) noktalarına akupunkturla tedavi edildi. taramada PET ve istatisitiksel Parametrik Haritalama yazılımı 2 veri analizinde ve sağlıklı beyin fonksiyonel görüntüle-mesiyle karşılaştırmada ve migren hastalarında atak öncesi ve sonrası beyin glukoz metabolizmasında değişikliklerin araştırılmasında kullanıldı. Sonuçlar, akupunkturdan sonra, beyinde eksite olan beyin sapı ve insula gibi alanların belirgin olarak azaldığını ve glikoz metabolizması düşük beyin alanlarının sağ temporal lobdan her iki temporal loba değiştiğini gösterdi (p<0,005). Pons, insula ve anterior frontal girus gibi alanlar kronik migrende shaoyang merid-yeninde akupunkturun indüklemesiyle analjeziklerin olası hedef bölgesidir. Bilateral temporal loblarda metabolizmanın azalması, olasılıkla shaoyang me-ridyeninde akupunkturun migren tedavisinde etkisini göstermektedir (55).

Nörogörüntüleme çalışmaları, akupunktur noktası olmayan bölgelerle karşılaştırıldığında akupunktur noktalarının FD hastalarında beyin fonksiyonlarına daha geniş etkisi olduğunu ve akupunktur nokta özgüllüğünün santral sinir sistemiyle düzenlendiğini gösterdi. Bir çalışmada FD olan 40 hasta ve 20 sağ-lıklı gönüllüde PET- bilgisayarlı tomografi (BT) uygu-landı. Sonuç, sağlıklı gönüllülerle karşılaştırıldığında FD hastalarında bilateral insula, anterior singulat korteks (ACC), orta singulat kortex (MCC), cerebel-lum, talamus, prefrontal girus, postsantral girus, orta temporal girus, superior temporal girus, putamen, sağ parahipokampal girus, klaustrum ve sol preku-neusta glikoz metabolizma düzeyleri daha yüksekti (p<0,001). ACC, insula, MCC ve serebellumda sinyal artışı semptom indeksinin dispepsi skorlarıyla pozitif (p<0,01) ve NDI skorlarıyla negatif koreleydi (p<0,01).

Dolayısıyla, ACC, insula, talamus, MCC ve serbellum FD şiddetiyle yakından ilişkilidir (57). Bir başka çalış-mada, 20 FD hastası akupunktur ya da sham aku-punktur alacak şekilde randomize edildi; tedaviden önce ve sonra PET-CT ile incelendi. Tedavi etkinliği için NDI ve SID kullanıldı. Akupunktur, mide meridye-nindeki noktalar uygulandı: Linagqiu (ST34), Zusanli (ST36), Fenglong (ST40) ve Chongyang (ST42) idi. Sham akupunktur, yukarıdaki FD klinik deneyindeki gibi akupunktur noktası olmayan 4 bölgeye uygulan-dı.Sonuçlara göre, akupunktur ve sham akupunktur beyinde farklı yanıtlar ortaya çıkarttı. Akupunktur grubunda, tedavi sonrasında beyin sapı, ACC, insu-la, talamus ve hipotalamusta deaktivasyon SID sko-runun düşmesi ve NDI skorunun artmasıyla ilişkiliydi (p<0,05, düzeltilmiş). Sham akupunktur grubunda, beyin sapı ve talamustaki deaktivasyon NDI skorunda artışla korleydi (p<0,1, düzeltilmiş) (56).

8. Akupunktur noktası özgüllüğünün metabolomik çalışması

FD olan hastalarda, tedavi sonrasında mide merid-yenine özel noktalarda, mide meridyeninin özel ol-mayan noktalarında, safra kesesi meridyeni nokta-larında ve akupunktur noktası olmayan yerlerde 1H nükleer manyetik rezonans (NMR) spektroskopiyle plazma metabolitlerinin ölçüldüğü bir çalışmada ya-pıldı. Akupunktur ve diğer noktaların seçimi yukarıda FD çalışmasındaki gibiydi. FD hastalarında, latent bio-markerlar plazma fosfatidilkolin ve lösin/izolösin, NDI skorlarıyla ilişkiliydi. Akupunktur noktaları, akupunk-tur noktası olmayan yerlere göre anahtar metabolik maddeleri düzenlemekte daha etkiliydi ve hastalıkla ilişkili meridyene ait özel akupunktur noktaları (mide meridyeni), özel olmayan akupunktur noktaları, baş-ka meridyene ait özel noktalar (safra kesesi merid-yeni) ve akupunktur noktası olmayanlardan üstündü (58, 59). Metabolik terimlerle, sonuç akupunktur noktalarının regulator etkiler için güçlü, hedefe yö-nelik düzenleyici etkisi olduğu, ancak akupunktur noktası olmayan yerlerin daha zayıf etki ve daha dar düzenleyici kapsama sahip olduğudur.

9. Tartışma

Kritik teorik yapıya göre, akupunktur nokta özgüllü-ğü klinikte akupunktur nokta seçiminde çok önem-

Page 47: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

38

lidir ve klinik etkide, biyolojik yapıda ve biyofizik özellik arz eder. Klinik etkinin özgüllüğü, akupunktur nokta özgüllüğüne bağlıdır ve dolayısıyla Çin’de ve deniz aşırı yerlerde tartışılmaktadır. Akupunktur nok-ta özgüllüğü belirtilen aralıkta ve tedavi etkinliğinde gerçek akupunktur noktaları ve akupunktur noktası olmayanlarda farklara odaklanır. Akupunktur nokta-sı olan ve olmayanlarda farklı akupunktur nokatları ve meridyen tropizmine bakılmıştır. Böylelikle, temel araştırmalarla aynı meridyene ait akupunktur nok-talarının farklı etkileri incelenmiştir. Özellikleriyle bir meridyendeki akupunktur noktaları ilişkili oldukları organla ilgili farklı etkiler ortaya çıkartabilirler. Farklı klinik durumlarda, doktorlar meridyen, bölgesel ya da visseral farklılıkları değerlendirip ilgili bölgedeki akupunktur terminalleriyle ilgili veya özel tedavi et-kileri olan akupunktur noktalarını dikkatlice seçerler. Merdiyenlerin gidişi ve akupunktur noktalarının özel-likleri dikkate alındığında akupunktur klinik tedaviler-de etkilidir. Ancak, Çin kaynaklı olmayan çalışmalar-da akupunktur noktası dışında vücüdün her yerinde tedavi etkisi olabileceğinden akupunktur nokta öz-güllüğü olmadığı belirtilmişti. Bu hipoteze göre, aku-punktur noktası olmayan noktalar da uyarıldıklarında akupunktur noktalarındakiyle aynı tedavi etkinliğini gösterir.

Son yıllarda Çin dışı klinik ve deneysel çalışmalar-da akupunktur nokta özgüllüğü önem kazanmış ve karışık sonuçlar elde edilmiştir. Akupunktur nokta özgüllüğünün incelendiği bir ssitematik derlemede 1998-2009 arsındaki 12 çalışmanın 6’sı akupunktur noktalarını pozitif göstermiş, kalan 6 çalışma, aku-punktur noktalarının varlığını kanıtlayamamış ve kla-sik akupunkturun sham akupunkturdan farklı olma-dığını bildirmişlerdir (60). Çin’den akupunktur nokta özgüllüğüyle ilgili pozitif çalışmaların diğer ülkelerden fazla olması tartışmasızdır. Çin ve denizaşırı ülkelerde çalışmalarda farklı yanıtlara güvenmek taraf tutma ve çalışmanın kalitesi incelenmeden zordur.

9.1. Kontrollerin Hazırlanması. Yazarların görüşü-ne göre, akupunktur noktaları etkilerini 3 yolla gös-terirler: akupunktur noktalarının esas fonksiyonu ve endikasyonları, doktor- hasta ilişkisi gibi plasebo etki-ler, hastaların beklentileri.

Akupunktur nokta özgüllüğü incelenirken akupunk-tur noktaları ve ilgili meridyenler değerlendirilmelidir. Dolayısıyla mevcut klinik etkilerin tam analizi şu 3 düzeyde yapılmalıdır: akupunktur noktasına karşılık akupunktur noktası olmayan nokta, farklı merdiyen-lerdeki aynı etkiyi gösteren farklı akupunktur nok-taları, bir meridyendeki farklı akupunktur noktaları. Günümüzde akupunktur nokta özgüllüğüyle ilgili ça-lışmalar 3 gruba ayrılır: akupunktur noktası olmayan, minimal akupunktur (yüzeysel iğneleme); plasebo iğneleme (invazif olmayan iğneleme). Aynı merdiyen-deki akupunktur noktalarının ve farklı merdiyenler-deki aynı etkiyi gösteren farklı akupunktur noktaları karşılaştırılması nadirdir.

Minimal akupunktur akupunktur nokta özgüllüğü çalışmalarında sıklıkla kullanılsa da, kontrol olarak kullanılıp kullanılamayacağı sorgulanmalıdır. Minimal akupunkturun uzun bir geçmişi vardır ve iğnelerin epidermis, dermis veya subkutan dokuya sınırlı yer-leştirilmesidir. Akupunktur teorisine göre, minimal akupunktur 12 meridyen sistemine göre kesin ay-rımı olan etkisini kutanöz bölgede gösterir (pi bu). Bazı çalışmalar, kutanöz bölgeyi uyarmanın özel te-davi etkileri yapabileceğini bildirmiştir (12, 61, 62). Bazı temel çalışmalar, gerçek akupunktur ve minimal akupunkturun minimal akupunkturun klinik etkisi-nin objektif kanıtı olan duyusal afferentlerin aktivas-yonu etkisini göstermiştir (63-66). Ancak, minimal akupunkturun kardiyovasküler yanıtı üzerine yapılan çalışmada, bazı araştırmacılar geçerli bir kontrol yön-temi olarak kullanmışlardır (67). Bu çalışmaların ince-lenmesi aşağıdaki soruların yanıtlanmasında önemli-dir. Minimal akupunktur kontrol grubunda düzgün uygulandı mı? Minimal akupunktur ve hastalığın te-davisi ve uyarılan vücut bölümü arasında korelasyon var mıdır? Ancak, minimal akupunktura akupunktur nokta özgüllüğü çalışmalarındaki diğer kontrol yön-temlerinin yanında öncelik verilemez.

9.2. Çalışmanın Amacı. Sağlıklı gönüllülerde aku-punktur nokta özgüllüğüyle ilgili çalışmalar, özellikle deniz aşırı nörogörüntülemeyle yapılmıştır (11, 15, 68-70). Akupunktur noktalarının durumu ve özgül-lüğü arasındaki korelasyonla ilgili çalışmalar şunları göstermiştir: Akupunktur noktaları, normal fizyolojik koşullarda genellikle ‘sessizdir’; ancak patolojik du-

Didem AKÇALI

Page 48: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

39

rumda göreceli olarak ‘duyarlıdır’ (71). Patojenlerin geçişinde, belirgin sendromlarda, düzenleyici organ-larda ve yin ve yang dengelemede akupunktur, fizyo-lojik durumda değil patolojik durumlarda terapötik etkilidir. Sonuç olarak, fizyolojik durumdaki aku-punktur çalışmalarında patolojik durumlarda olma-yan kısıtlılıklar vardır.

Akupunkturun ağrı tedavisinde sık kullanıldığı bilin-mektedir; migrende (6, 12, 26, 61, 72), fibromiyalji-de (62, 75-77), osteoartritte (1, 78, 79) ve diğer ağ-rılı hastalıklarda akupunktur nokta özgüllüğüyle ilgili pek çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların sonuçları karmaşıktır. Ağrı bireysel değişkenliği olan, objektif olmayan bir duyudur; çalışmada yanlılığa neden ola-bilir. Bazı çalışmalar, akupunktur ağrı çalışmalarında güvenilmez sonuçlarının yanıtların ölçümlerinde de-ğişkenliği bildirmişlerdir (80).

Migren ve FD hastalarında etkilenen merdiyende iğnelenen akupunktur noktaları, etkilenmeyen me-ridyenlere akupunktur uygulaması ve akupunktur noktası olmayan yerlere uygulamaların yapıldığı çalış-malar yapılmıştır. Sonuçlara göre, FD hastalarında, ilk 4 haftada akupunktur grubunda tedavi etkisi en yük-sekti. 8. haftada ve etkilenen meridyende (mide me-ridyeni) diğer meridyenlerde (safra kesesi meridyeni) uygulama yapılan hastalardan daha iyi yanıt alındı. Dahası, akupunktur noktalarının etkilenen meridyen-de (mide meridyeni) iğnlenmesi, o meridyende aku-punktur noktası olmayan yerlerin iğnelenmesine göre daha etkiliydi (29). Migrende esas sonuç, 8. haftada akupunktur grubunun akupunktur noktası olmayan gruba göre daha iyi tedavi olduğuydu. Akupunktur grubunda, 16. haftada etkilenen meridyende (Sha-oyang meridyeni), diğer meridyene (mide meridye-ni) göre tedavi etkisi daha iyiydi. Ek olarak, etkilenen meridyende (Shaoyang meridyeni), özel akupunktur noktaları akupunktur noktası olmayan yerlere göre daha duyarlıydı (72). Buna göre, akupunktur nokta-larının özgüllüğü ve etki edecekleri zaman hastalık türüne göre değişiyordu.

Dahası, lokal tedavilerde kullanılan A-shi noktala-rı sıklıkla ağrı tedavisinde kabul görmüştür. Ancak, A-shi noktaları, klasik akupunktur teorisine göre kla-sik akupunktur noktaları değildir ve hastalığı iyileş-tiremezler. Dolayısıyla, akupunktur nokta özgüllüğü

hastalığın kendisinden de etkilenir. Ancak, bu etkinin nasıl olduğunu anlamak için yeni çalışmalar gerekli-dir.

9.3. Klinik Çalışmaların Planlanması. Akupunk-turda Çin ve diğer ülkelerde 2 tip klinik RKÇ yapıl-maktadır- yarar ve etkinlik çalışmaları. Bu 2 çalışma tipinde amaç ve yapılanlar oldukça farklıdır. ‘Yarar’ özel uygulamanın kontrollü ortamda faydalı olup ol-madığını inceler. Yarar çalışması, çalışmanın kontrollü deney ortamında açıklayıcı tipte bir çalışmadır. Yarar çalışması, tedavinin etki sebebine yoğunlaşır; örne-ğin plaseboyla karşılaştırır. ‘Etkinlik’ tedavinin rutin koşullara benzer durumda etkili olup olmadığıyla ilgilenir ve daha pragmatik bir yaklaşım sağlar (81, 82). Çin’de akupunktur nokta özgüllüğü çalışmala-rı, her zaman akupunktur noktaları ve akupunktur noktası olmayan noktaların güçlü hipotezlerle ve katı uygunluk kriterleriyle uygulanan yarar çalışmalarıdır (26, 29-32, 72). Ancak, diğer ülkelerde araştırmacılar rutin tedavi ve sham akupunkturu karşılaştıran etkin-lik çalışmalarıdır (83).

Yarar ve etkinlik çalışmalarının amaçlarına, girişime göre, tedavi prensibi değişir. Kural olarak yarar çalış-masında tedavi protokolü sıklıkla standart veya yarı standart yöntemler ve her katılımcının aynı akupunk-tur nokta tedavisi veya özel semptomlarına yönelik ek noktalar ile yapılır. Etkinlik çalışmasında, klinik ça-lışma ardından daha gerçekçi sonuçlar elde edilir ve genellikle akupunkturistin bireye yönelik tek tedavi uygulayabileceği daha esnek bir tedavi protokolune sahiptir (81, 83). Çin’de çalışmalar standart tedavi-lerle yapılan çalışmalar (26, 29, 31, 72) yarı standard tedavilere (6, 34) göre daha azdır. Deniz aşırı ülkeler-de her iki çalışma tipi de kullanılır (84, 85) ve birkaç deniz aşırı çalışmada bireysel tedaviler uygulanmıştır (86).

Bu çalışma, akupunktur nokta özgüllüğünün güveni-lirliği ile ilgili olduğundan, yarar çalışmasının düzeni önemlidir. Girişim olarak, standart tedavi, eşlik eden faktörleri elemek için iyidir ve sonucun güvenilirliğini destekler. Standart tedavi, bir sendrom farklılaşma-sınyla başa çıkmakta zayıf olsa da, Geleneksel Çin Tıbbıyla (TCM) uyumsuz değildir, çünkü akupunktur tedavisi meridyen farklılığını esas, bölgesel farklılığı

Page 49: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

40

önemli ve visseral farklılığı ek olarak alır (87). Bu stan-dart tedavi protokolü, gelişigüzel planlanan özellikler değildir; hastalığın özelliklerine dayanır; bu da aku-punktur noktalarının neden kullanılması gerektiğini ortaya koyar. Örneğin, migren Shaoyang meridyeni-nin hastalığıdır; Shaoyang meridyenindeki akupunk-tur noktaları tedavide ilk seçenektir. FD, visseral or-ganlarla ilgilidir; böylece tedavi protokolu merdiyen farklılaşmasını değil visseral bakışla tedavi edilir; uy-gulama alarm ve transport (Fu ve Mu) noktaları veya diğer mide meridyen noktalarına yapılır.

Akupunktur nokta özgüllüğü ve sendromların ayır-dedilmesi, klinik akupunktur tedavisinde esastır. Akupunktur nokta seçimi sendroma göre çeşitli aku-punktur noktalarının etkilerine göre yapılır. Yukarıda belirtildiği gibi, akupunktur nokta seçimi, meridyen farklılaşması, bölgesel farklılıklar ve visseral farklılaş-mayla ilişkilidir. Birincisi, merdiyen farklılaşması, nok-taların meridyenle yürüyen etkisini ve akupunktur tedavisinde visseral farklılaşmayı yansıtır. İkincisi, eski literatürde belirtildiği gibi, bölgesel farklılaşma nok-taların lokal etkisini yansıtır: ‘nokta yeri hastalıklar-da endikedir’. Visseral farklılaşma, akupunktur nok-talarının visseral özgüllüğünün back-shu, front-mu, lower-he ve kaynak-yuan noktaları gibi organlara özgül noktaları yansıtır. Dahası, ampirik kabul edilen bazı akupunktur noktaları bazı hastalıklarda etkilidir. Tipik örnekler burada gebelikte yanlış fetal pozisyon için Zhiyin (BL67), hemoroid için Chengshan (GB57) ve mide ağrısı için Lianqiu’dur (ST40).

9.4. Akupunktur Nokta Özgüllüğünü Etkileyen Faktörler

9.4.1. Manipulasyon Teknikleri. Yukarıda belirtildi-ği gibi, iğnenin manipulasyonu, akupunktur noktala-rının tedavi etkisinde en önemli faktörlerden biridir; derinlik, şiddet ve süreyle (akupunktur tedavisi) ilgi-lidir. Pek çok çalışmada, akupunkturda farklı derin-liklerin santral sinir sisteminde farklı etkiler ve farklı klinik sonuçlar ortaya çıkartabildiğini göstermiştir; akupunktur şiddeti etkide önemlidir (88-95). Etkin tedavide de qi (iğne hissinin ortaya çıkması), önemli bir faktördür ve hem derinlik hem de şiddeti içerir. Klasik akupunktur teorisinde de qi tedavi etkisinin or-taya çıkması için ön şarttır. De qi, nahoşluk, uyuşma,

gerginlik ve ağırlık hissi gibidir; varsa, iğneledikten sonra klasik meridyen yolu ve kollateraller boyunca ilerleyebilir. De qi, akupunktur sırasında olan ağrıdan tamamen farklıdır. Bazı fMRI çalışmalarında beynin akupunktura yanıtının iğneleme hissi ortaya çıkan ve sadece ağrı duyusu olan kişilerde farklı olduğu göste-rilmiştir (96, 97).

Günümüzde, akupunkturla tedavi süresi Çin’de ve deniz aşırı ülkelerde farklıdır. Çin’de hastalar, kültürel fark ve tedavi beklentisi nedeniyle haftada 3-5 kez tedavi almak isterler. Deniz aşırı hastalar, haftada 1-2 kez tedavi olmayı tercih ederler (4, 12, 66). Aku-punkturun birikici ve devamlı etkisi haftalık sık iğne-lemeyle ilişkilidir. Ancak, şimdiye kadar akupunktur tedavisinin tedavi sıklığı araştırılmamıştır.

Akupunkturda doz-etki ilişkisi 3 ana faktörle ilişkilidir- derinlik, şiddet ve zaman aralığı. Bazı bilim adamları parametreler ve akupunktur özgüllüğüyle ilgili tanım-layıcı çalışmalar yapmıştır. Önce, orta serebral arterde iskemi olan ratlarda akupunktur noktalarının tedavi etkisinin akupunktur noktası olmayan yerlerden daha başarılı olduğu gösterildi; ratlar farklı araştırıcılar ta-rafından farklı uyarı parametreleriyle çalışılıyordu (frekans ve süre). Bu yolla, araştırıcılar akupunktur noktaları için ideal uyarıyı buldular (98). Bu çalışma, akupunktur çalışma prensiplerinin akupunktur nokta özgüllüğüyle ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu alanla-ra akupunktur nokta özgüllüğü için en iyi uyarı yön-temleri araştırılmıştır; Bu parametreler akupunktur nokta özgüllüğü ile mi ilgilidir ve bunların özgüllüğe tam etkisi nedir?

Akupunktur, akupunktur noktalarının tedavisi ciddi klinik durumları etkilediğinden yüksek klinik beceri gerektirir: akupunktur nokta seçimi, kaldırma, itme ve döndürme uygulamaları; iğneleme derinliği. Fre-kans ve şiddet göreceli olarak sabitlenebilse de, yine de uygulayıcıların noktaları uygun seçmesi ve elekt-roakupunktur uygulamadan önce iğneleme yapması gereklidir. Ancak, hiç bir sistematik derlemede aku-punktiristin klinik becerisinin akupunkturun klinik yanıtına etkisi çalışılmamıştır. Akupunktur nokta öz-güllüğüyle ilgili Çin’de ve Çin dışı çalışmalarda elde edilen sonuçlardaki farklar profesyonel deneyim farkı ve eğitim düzeyiyle etkilenmiş olabilir (60, 99).

Didem AKÇALI

Page 50: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

41

9.4.2. Akupunktur Noktalarının Birlikte Kullanı-mı. Akupunktur noktalarının birlikte kullanımı, akupunkturda önemli bir konudur. Klasik aku-punktur teorisinde, back-shu ve front-mu noktaları-nın birlikte kullanılması ve kaynak ve bağlantı nokta-larının ve 8 meridyenin konfluens (kavşak) noktaları klinisyenlerin nokta seçimini yönlendirir. Uygun aku-punktur noktalarının birlikte kullanılmasıyla sinerjistik etki elde edileceği çalışmalarda gösterilmiştir.

9.5. Yayın Önyargısı. İlginç olarak Çin’de yapılan pek çok akupunktur noktası özgüllüğü araştırması etkinliğe dair olumlu sonuçlanmamıştır. Batılı araştır-macılar arasında akupunktur nokta özgüllüğüyle ilgili uzlaşma yoktur. Bazı araştırmacıların kişisel olarak po-zitif sonuçlar yazmaya eğilimi olduğu reddedilemez. Ancak, bu fenomen araştırmacının temelini yansıtır; örneğin akupunktur noktası özgüllüğü etkisiyle ilgili temel inancı olması, akupunktur tedavisine güven-mesi, kişilerin uyumu ve bazı sosyal faktörler. Diğer yandan yayın önyargısı, kontrollerin planlanması, ça-lışmanın tipi ve klinik çalışmaların çalışma düzeni gibi sebeplere bağlı olabilir.

10. Sonuçlar

Akupunktur noktası özgüllüğüyle ilgili araştırmalar akupunktur teorisini zenginleştirmek ve geliştirmek için özellikle anlamlıdır ve pratiğin klinik tedavi edici değerinin artırılması için de eğitici yönden değerlidir. Günümüzde Çin’de bu konuda yapılan çalışmalar akupunktur nokta özgüllüğünü ve temel prensipleri-ni kanıtlamıştır, ancak akupunktur nokta özgüllüğü-nü araştırmak için genomik, epigenetik ve moleküler görüntüleme ve ilgili modern teknolojinin tam olarak kullanılması gereklidir. Akupunktur noktası özgül-lüğünün dünyada yoğun, sistemli ve tam anlamıyla uygulanması için çok düzeyli araştırmalar yönetilme-si gereklidir. Akupunktur nokta kombinasyonlarının, iğneleme tekniklerinin ve akupunktur nokta özgül-lüğüyle ki oluşmasının altta yatan mekanizmalarının etkisini anlamak için akupunkturun bilimsel yapısını genişletmek gereklidir.

Ek olarak, akupunktur noktası özgüllüğü akupunk-tur çalışmalarında uluslararası ilgi çekmiştir ve çoğu yenilikçi üniversitede araştırma ekipleri bu alanda çalışmaktadır. Uluslararası araştırma ekiplerinde fark-

lı disiplinlerden işbirliği ve iletişim güvenilir bilimsel dil ve akupunkturun gelişimi için kaynakların entegre edilmesinde yararlı olacaktır.

[1] B. M. Berman, L. Lao, P. Langenberg, W. L. Lee, A. M. K. Gilpin, and M. C. Hochberg, “Effectiveness of acupuncture as adjunctive therapy in osteoarthritis of the knee. A randomized, controlled trial,” Annals of Internal Medicine, vol. 141, no. 12, pp. 901–910, 2004.

[2] K. Linde, G. Allais, B. Brinkhaus, E. Manheimer, A. Vickers, and A. R. White, “Acupuncture for migraine prophylaxis,” Cochrane Database of Systematic Re-views, no. 1, Article ID CD001218, 2009.

[3] A. Lee and L. T. Fan, “Stimulation of the wrist acupuncture point P6 for pre-venting postoperative nausea and vomiting,” Cochrane Database of Systematic Reviews, no. 2, Article ID CD003281, 2009.

[4] A. F. Molsberger, T. Schneider, H. Gotthardt, and A. Drabik, “German Ran-domized Acupuncture Trial for chronic shoulder pain (GRASP)—a pragmatic, controlled, patientblinded, multi-centre trial in an outpatient care environ-ment,” Pain, vol. 151, no. 1, pp. 146–154, 2010.

[5] H. Cao, X. Pan, H. Li, and J. Liu, “Acupuncture for treatment of insomnia: a systematic review of randomized Controlled trials,” Journal of Alternative and Complementary Medicine, vol. 15, no. 11, pp. 1171–1186, 2009.

[6] L. P. Wang, X. Z. Zhang, J. Guo et al., “Efficacy of acupuncture for migrai-ne prophylaxis: a single-blinded, doubledummy, randomized controlled trial,” Pain, vol. 152, no. 8, pp. 1864–1871, 2011.

[7] W. Qin, J. Tian, L. Bai et al., “FMRI connectivity analysis of acupuncture ef-fects on an amygdala-associated brain network,” Molecular Pain, vol. 4, article 55, 2008.

[8] F. Beissner, R. Deichmann, C. Henke, and K. J. Bar, “Acupuncture—deep pain with an autonomic dimension?” Neuroimage, vol. 60, no. 1, pp. 653–660, 2012.

[9] T. Witzel, V. Napadow, N. W. Kettner, M. G. Vangel, M. S. Hamalainen, and R. P. Dhond, “Differences in cortical response to acupressure and electroacu-puncture stimuli,” BMC Neuroscience, vol. 12, article 73, 2011.

[10] B. J. Na, G. H. Jahng, S. U. Park et al., “An fMRI study of neuronal speci-ficity of an acupoint: electroacupuncture stimulation of Yanglingquan (GB34) and its sham point,” Neuroscience Letters, vol. 464, no. 1, pp. 1–5, 2009.

[11] K. K. S. Hui, O. Marina, J. D. Claunch et al., “Acupuncture mobilizes the brain’s default mode and its anti-correlated network in healthy subjects,” Brain Research, vol. 1287, pp. 84–103, 2009.

[12] K. Linde, A. Streng, S. J¨urgens et al., “Acupuncture for patients with mig-raine: a randomized controlled trial,” Journal of the American Medical Associ-ation, vol. 293, no. 17, pp. 2118–2125, 2005.

[13] N. E. Foster, E. Thomas, P. Barlas et al., “Acupuncture as an adjunct to exer-cise based physiotherapy for osteoarthritis of the knee: randomised controlled trial,” British Medical Journal, vol. 335, no. 7617, pp. 436–440, 2007.

[14] N. P. Assefi, K. J. Sherman, C. Jacobsen, J. Goldberg, W. R. Smith, and D. Buchwald, “A randomized clinical trial of acupuncture compared with sham acupuncture in fibromyalgia,” Annals of InternalMedicine, vol. 143, no. 1, pp. 10–19, 2005.

[15] J. Kong, T. J. Kaptchuk, J. M. Webb et al., “Functional neuroanatomical in-vestigation of vision-related acupuncture point specificity—a multisession fMRI study,” Human Brain Mapping, vol. 30, no. 1, pp. 38–46, 2009.

[16] J. Pariente, P. White, R. S. J. Frackowiak, and G. Lewith, “Expectancy and belief modulate the neuronal substrates of pain treated by acupuncture,” Neu-roImage, vol. 25, no. 4, pp. 1161–1167, 2005.

[17] H. M. Langevin, P. M. Wayne, H. Macpherson et al., “Paradoxes in acu-puncture research: strategies for moving forward,” Evidence-Based Comple-mentary and Alternative Medicine, vol. 2011, Article ID 180805, 11 pages, 2011.

Page 51: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

42

[18] Y. L. Ren and F. R. Liang, “Review of literature on the specificity of therape-utic effects of acupoints on the basis of data mining,” Acupuncture Research, vol. 34, no. 3, pp. 199–201, 2009.

[19] Y. L. Ren, L. Zhao, Q. Chen, and F. R. Liang, “Application of data mining on selection and specificity of acupoints,” Journal of Traditional ChineseMedicine, vol. 51, no. 1, pp. 47–51, 2010.

[20] L. Zhao, F. R. Liang, Y. Li, F.W. Zhang, H. Zheng, and X.Wu, “Improved quality monitoring of multi-center acupuncture clinical trials in China,” Trials, vol. 10, article 123, 2009.

[21] Q. Chen, X. Wu, S. Lu et al., “Characteristics and related factors analysis on fourteen meridian Acupoints in migraine treatment,” Liaoning Journal of Traditional Chinese Medicine, vol. 36, no. 9, pp. 1477–1480, 2009.

[22] Y. L. Ren, L. Zhao, M. L. Liu, and F. R. Liang, “Data mining-based study on characteristics of Acupoints selection on ancient acupuncture treatment of functional dyspepsia,” Liaoning Journal of Traditional Chinese Medicine, vol. 36, no. 2, pp. 259–262, 2009.

[23] X. Xie, H. Zhu, X. Wu, Q. Chen, and F. LIang, “Regularity of acupoints’ app-lication in acupuncture and moxibustion clinical trials for functional dyspepsia,” Journal of Chengdu University of TCM, vol. 31, no. 1, pp. 1–4, 2008.

[24] X. Chen, J. P. Xie, J. Zhu et al., “Acupoint selection rules in dysmenorrhea treatment,” Shanghai Journal of Acupuncture and Moxibustion, vol. 27, no. 6, pp. 45–46, 2008.

[25] X. Chen, J. Zhu, J. Xie et al., “Rules of selection points on treating diseases related to uterus by acupuncture and moxibustion,” Chinese Archives of Tradi-tional Chinese Medicine, vol. 26, no. 9, pp. 1905–1906, 2008.

[26] Y. Li, F. Liang, X. Yang et al., “Acupuncture for treating acute attacks of migraine: a randomized controlled trial,” Headache, vol. 49, no. 6, pp. 805–816, 2009.

[27] Y. Li, F. Liang, S. Yu et al., “Randomized controlled trial to treat migraine with acupuncture: design and protocol,” Trials, vol. 9, article 57, 2008.

[28] H. Zheng, X. P. Tian, Y. Li et al., “Acupuncture as a treatment for functional dyspepsia: design and methods of a randomized controlled trial,” Trials, vol. 10, article 75, 2009.

[29] T. T. Ma, S. Y. Yu, Y. Li, F. R. Liang et al., “Randomised clinical trial: an assessment of acupuncture on specific meridian or specific acupoint vs. sham acupuncture for treating functional dyspepsia,” Alimentary Pharmacology & Therapeutics, vol. 35, pp. 552–561, 2012.

[30] Y. P. Yu, L. X. Ma, Y. X. Ma et al., “Immediate effect of acupuncture at San-yinjiao (SP6) and Xuanzhong (GB39) on Uterine arterial blood flow in primary dysmenorrhea,” Journal of Alternative and Complementary Medicine, vol. 16, no. 10, pp. 1073–1078, 2010.

[31] C. Z. Liu, J. P. Xie, L. P. Wang et al., “Immediate analgesia effect of single point acupuncture in primary dysmenorrhea: a randomized controlled trial,” Pain Medicine, vol. 12, no. 2, pp. 300–307, 2011.

[32] Y. X. Ma, L. X. Ma, X. L. Liu et al., “A comparative study on the immediate effects of electroacupuncture at sanyinjiao (SP6), xuanzhong (GB39) and a non-meridian point, on menstrual pain and uterine arterial blood flow, in primary dysmenorrhea patients,” Pain Medicine, vol. 11, no. 10, pp. 1564–1575, 2010.

[33] L.-W. Ni, P.-F. Shen, Z.-L. Zhang, J.-K. Guo, and J. Xiong, “Effect on neural function of Xingnao Kaiqiao and nonacupoint in treating acute cerebral infarc-tion,” China Journal of Traditional Chinese Medicine and Pharmacy, vol. 26, no. 5, pp. 891–897, 2011.

[34] P. Shen, L. Kong, L. Ni et al. et al., “Acupuncture intervention in ischemic stroke: a randomized controlled prospective study,” The American Journal of ChineseMedicine, vol. 40, no. 4, pp. 685–693, 2012.

[35] D. Zhang, G. Ding, X. Shen et al., “Role of mast cells in acupuncture effect: a pilot study,” Explore, vol. 4, no. 3, pp. 170–177, 2008.

[36] D. Zhang, G. H. Ding, X. Y. Shen et al., “Influence ofmast cell function on the analgesic effect of acupuncture of ”Zusanli” (ST 36) in rats,” Acupuncture Research, vol. 32, no. 3, pp. 147–152, 2007.

[37] H. Huang, R. Zhan, X. J. Yu, D. Zhang, W. M. Li, and G. H. Ding, “Effects of acupoint-nerve block on mast cell activity, manual acupuncture- and electroa-cupunctureinduced analgesia in adjuvant arthritis rats,” Acupuncture Research, vol. 34, no. 1, pp. 31–35, 2009.

[38] X. Yu, G. Ding, H. Huang, J. Lin,W. Yao, and R. Zhan, “Role of collagen fibers in acupuncture analgesia therapy on rats,” Connective Tissue Research, vol. 50, no. 2, pp. 110–120, 2009.

[39] X. J. Yu, R. Zhan, H. Huang, and G. H. Ding, “Analysis on the difference of afferentmechanism of analgesic signals from manual acupuncture and electro-acupuncture of ”Zusanli” (ST 36),” Acupuncture Research, vol. 33, no. 5, pp. 310–315, 2008.

[40] X. Yan, X. Zhang, C. Liu et al., “Do acupuncture points exist?” Physics in Medicine and Biology, vol. 54, no. 9, pp. N143–N150, 2009.

[41] X. Y. Shen, J. Z. Wei, Y. H. Zhang et al., “Study on Voltampere (V-A) cha-racteristics of human acupoints,” Chinese Acupuncture&Moxibustion, vol. 26, no. 4, pp. 267–271, 2006.

[42] Y. She, C. Qi, L. Ma et al., “A comparative study on skin temperature res-ponse to menstruation at uterine-related acupoint,” Zhong Hua Zhong Yi Yao Za Zhi, vol. 26, no. 5, pp. 897–901, 2011.

[43] T.Chen, X. Yu, andX. Liu, “Study on the effect of acupunctur different acu-points on area of gastric electrical activity of healthy people,” Chines Archives of Traditional Chinese Medicine, vol. 28, no. 10, pp. 2054–2058, 2010.

[44] H. Deng, X. Shen, G. Ding, H. Zhang, L. Zhao, and J. Ying, “Study on the speciality of the infrared radiation at LU9,” Chinese Archives of Traditional Chi-nese Medicine, vol. 26, no. 10, pp. 494–495, 2008.

[45] P. Rong, B. Zhu Y, X. Li, H. Gao, L. Ben, Li et al., “Mechanism of acupunc-ture regulating visceral sensation and mobility,” Frontiers of Medicine, vol. 5, no. 2, pp. 151–156, 2011.

[46] Y. Q. Li, B. Zhu, P. J. Rong, H. Ben, and Y. H. Li, “Effective regularity in mo-dulation on gastric motility induced by different acupoint stimulation,” World Journal of Gastroenterology, vol. 12, no. 47, pp. 7642–7648, 2006.

[47] B. Cheng, H. Shi, C. F. Ji, J. H. Li, S. L. Chen, and X. H. Jing, “Distribution of the activated acupoints after acute gastric mucosal injury in the rat,” Acupunc-ture Research, vol. 35, no. 3, pp. 193–197, 2010.

[48] Y. Ding, G. Ding, X. Shen et al., “Observation on the characters of infrared radiation spectrum of acupoints in normal humans and CHD patients,” Journal of Biomedical Engineering, vol. 23, no. 2, pp. 309–312, 2006.

[49] H. Liu, X. Shen, H. Deng, and G. Ding, “The faint infrared radiation spect-rum study on source-points of the three Yin meridian of hand in coronary heart disease,” Liaoning Journal of Traditional Chinese Medicine, vol. 33, no. 5, pp. 519–520, 2006.

[50] X. Lai, G. Zhang, Y. Huang et al., “A cerebral functional imaging study by positron emission tomography in healthy volunteers receiving true or sham acu-puncture needling,” Neuroscience Letters, vol. 452, no. 2, pp. 194–199, 2009.

[51] G. Zhang, Y. Huang, C. Tang et al., “Study on cerebral functional images after puncturing Waiguan (TE5),” Journal of Traditional Chinese Medicine, vol. 50, no. 4, pp. 324–332, 2009.

[52] Y. Huang, X. Lai, B. Shan et al., “Specific cerebral activation following true and shamWaiguan (SJ 5) needling: functional magnetic resonance imaging evi-dence,” Neural Regeneration Research, vol. 5, no. 22, pp. 1712–1716, 2010.

[53] Y. Huang, C. Tang, S. Wang et al. et al., “Acupuncture regulates the glu-cose metabolism in cerebral functional regions in chronic stage ischemic stroke patients—a PET-CT cerebral functional imaging study,” BMC Neuroscience, vol. 13, no. 1, article 75, 2012.

Didem AKÇALI

Page 52: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

43

[54] Y. Huang, H. Xiao, J. Chen et al., “Needling at the Waiguan(SJ5) in healthy limbs deactivated functional brain areas in ischemic stroke patients,” Neural Regeneration Research, vol. 6, no. 36, pp. 2829–2833, 2011.

[55] X. Z. Li, X. G. Liu, W. Z. Song, Y. Tang, F. Zeng, and F. R. Liang, “Effect of acupuncture at acupoints of the Shaoyang Meridian on cerebral glucose metabolism in the patient of chronic migraine,” Chinese Acupuncture & Moxi-bustion, vol. 28, no. 11, pp. 854–859, 2008.

[56] F. Zeng, W. Qin, T. Ma et al. et al., “Influence of acupuncture treatment on cerebral activity in functional dyspepsia patients and its relationship with efficacy,” The American Journal of Gastroenterology, vol. 107, no. 8, pp. 1236–1247, 2012.

[57] F. Zeng, W. Qin, F. Liang et al., “Abnormal resting brain activity in patients with functional dyspepsia is related to

symptom severity,” Gastroenterology, vol. 141, no. 2, pp. 499–506, 2011.

[58] Q. Wu, Q. Zhang, B. Sun et al., “1H NMR-based metabonomic study on the metabolic changes in the plasma of patients with functional dyspepsia and the effect of acupuncture,” Journal of Pharmaceutical and Biomedical Analysis, vol. 51, no. 3, pp. 698–704, 2010.

[59] Q. F. Wu, S. Z. Xu, S. Yu, X. Z. Yan, Y. Tang, J. Liu et al., “Yangming Me-ridian specificity on 1H NMR-based metabonomics,” Lishizhen Medicine and Materia Medica Research, vol. 21, no. 10, pp. 2674–2676, 2010.

[60] H. Zhang, Z. Bian, and Z. Lin, “Are acupoints specific for diseases? A syste-matic review of the randomized controlled trials with sham acupuncture cont-rols,” Chinese Medicine, vol. 5, article 1, 2010.

[61] H. C. Diener, K. Kronfeld, G. Boewing et al., “Efficacy of acupuncture for the prophylaxis of migraine: a multicentre randomised controlled clinical trial,” The Lancet Neurology, vol. 5, no. 4, pp. 310–316, 2006.

[62] M. Haake, H. H.M¨uller, C. Schade-Brittinger et al., “German Acupuncture Trials (GERAC) for chronic low back pain: randomized, multicenter, blinded, parallel-group trial with 3 groups,” Archives of Internal Medicine, vol. 167, no. 17, pp. 1892–1898, 2007.

[63] I. Lund and T. Lundeberg, “Are minimal, superficial or sham acupuncture procedures acceptable as inert placebo controls?” Acupuncture in Medicine, vol. 24, no. 1, pp. 13–15, 2006.

[64] H. Johansen-Berg, V. Christensen, M. Woolrich, and P. M. Matthews, “At-tention to touch modulates activity in both primary and secondary somatosen-sory areas,” NeuroReport, vol. 11, no. 6, pp. 1237–1241, 2000.

[65] H. Olausson, Y. Lamarre, H. Backlund et al., “Unmyelinated tactile afferents signal touch and project to insular cortex,” Nature Neuroscience, vol. 5, no. 9, pp. 900–904, 2002.

[66] I. Lund, J. N¨aslund, and T. Lundeberg, “Minimal acupuncture is not a valid placebo control in randomised controlled trials of acupuncture: a physiologist’s perspective,” Chinese Medicine, vol. 4, article 1, 2009.

[67] W. Zhou, L. W. Fu, S. C. Tjen-A-Looi, P. Li, and J. C. Longhurst, “Afferent mechanisms underlying stimulation modality-related modulation of acupunctu-re-related cardiovascular responses,” Journal of Applied Physiology, vol. 98, no. 3, pp. 872–880, 2005.

[68] V. Napadow, R. Dhond, K. Park et al., “Time-variant fMRI activity in the brainstem and higher structures in response to acupuncture,” NeuroImage, vol. 47, no. 1, pp. 289–301, 2009.

[69] D. D. Dougherty, J. Kong, M. Webb, A. A. Bonab, A. J. Fischman, and R. L. Gollub, “A combined [11C]diprenorphine PET study and fMRI study of acu-puncture analgesia,” Behavioural Brain Research, vol. 193, no. 1, pp. 63–68, 2008.

[70] C. E. Zyloney, K. Jensen, G. Polich et al., “Imaging the functional connec-tivity of the Periaqueductal Gray during genuine and sham electroacupuncture treatment,” Molecular Pain, vol. 6, article 80, 2010.

[71] X. Yu, B. Zhu, J. Gao et al., “The scientific basis of the dynamic process of acupoints,” Journal of Traditional Chinese Medicine, vol. 48, no. 11, pp. 971–973, 2007.

[72] Y. Li H Zheng, C. M. Witt et al., “Acupuncture for migraine prophylaxis: a randomized controlled trial,” Canadian Medical Association Journal, vol. 184, no. 4, pp. 401–410, 2012.

[73] C. Deluze, L. Bosia, A. Zirbs, A. Chantraine, and T. L. Vischer, “Electroacu-puncture in fibromyalgia: results of a controlled trial,” British Medical Journal, vol. 305, no. 6864, pp. 1249– 1252, 1992.

[74] R. E. Harris, X. Tian, D. A. Williams et al., “Treatment of fibromyalgia with formula acupuncture: investigation of needle placement, needle stimulation, and treatment frequency,” Journal of Alternative and Complementary Medici-ne, vol. 11, no. 4, pp. 663–671, 2005.

[75] B. Brinkhaus, C. M. Witt, S. Jena et al., “Acupuncture in patients with chronic low back pain: a randomized controlled trial,” Archives of Internal Me-dicine, vol. 166, no. 4, pp. 450– 457, 2006.

[76] C. F. Meng, D. Wang, J. Ngeow, L. Lao, M. Peterson, and S. Paget, “Acu-puncture for chronic low back pain in older

patients: a randomized, controlled trial,” Rheumatology, vol. 42, no. 12, pp. 1508–1517, 2003.

[77] A. D.Wasan, J. Kong, L. D. Pham, T. J. Kaptchuk, R. Edwards, and R. L. Gollub, “The impact of placebo, psychopathology, and expectations on the response to acupuncture needling in patients with chronic low back pain,” Journal of Pain, vol. 11, no. 6, pp. 555–563, 2010.

[78] C.Witt, B. Brinkhaus, S. Jena et al., “Acupuncture in patients with osteo-arthritis of the knee: a randomised trial,” The Lancet, vol. 366, no. 9480, pp. 136–143, 2005.

[79] B. Brinkhaus, C. M. Witt, S. Jena et al., “Physician and treatment cha-racteristics in a randomised multicentre trial of acupuncture in patients with osteoarthritis of the knee,” Complementary Therapies inMedicine, vol. 15, no. 3, pp. 180– 189, 2007.

[80] E. M. Choi, F. Jiang, and J. C. Longhurst, “Point specificity in acupuncture,” Chinese Medicine, vol. 7, article 4, 2012.

[81] C. M. Witt, “Efficacy, effectiveness, pragmatic trials— guidan-ce on terminology and the advantages of pragmatic trials,” Forschende Komplement¨armedizin, vol. 16, no. 5, pp. 292–294, 2009.

[82] Z. Deng, S. Zhou, Y. Li, and L. Zhao, “Thinking on the design scheme of clinical trial with the example of migraine treated by acupuncture,” Zhongguo Zhen Jiu, vol. 32, no. 6, pp. 559– 562, 2012.

[83] J. Vas, A´ . Rebollo, E. Perea-Milla et al., “Study protocol for a pragmatic randomised controlled trial in general practice investigating the effectiveness of acupuncture against migraine,” BMC Complementary and Alternative Medici-ne, vol. 8, article 12, 2008.

[84] M. Fink, E.Wolkenstein, M. Karst, and A. Gehrke, “Acupuncture in chronic epicondylitis: a randomized controlled trial,” Rheumatology, vol. 41, no. 2, pp. 205–209, 2002.

[85] A. Vincent,D. L. Barton, J.N.Mandrekar et al., “Acupuncture for hot flas-hes: a randomized, sham-controlled clinical study,” Menopause, vol. 14, no. 1, pp. 45–52, 2007.

[86] E. Facco, A. Liguori, F. Petti et al., “Traditional acupuncture in migraine: a controlled, randomized study,” Headache, vol. 48, no. 3, pp. 398–407, 2008.

[87] F. R. Liang, F. Zeng, and Y. Tang, “Thinking about building a clinical syndro-me differentiation system of acupuncture and moxibustion,” Chinese Acupunc-ture & Moxibustion, vol. 28, no. 8, pp. 551–553, 2008.

[88] J. S.Han, X. H. Chen, S. L. Sun et al., “Effect of low- and highfrequency TENS onMet-enkephalin-Arg-Phe and dynorphin A immunoreactivity in human lumbar CSF,” Pain, vol. 47, no. 3, pp. 295–298, 1991.

Page 53: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

44

[89] W. Y. Zhou, A. L. S. C. Tjen, and J. C. Longhurst, “lation of cardiovascular responses in rats,” Journal of Applied Physiology, vol. 99, no. 3, pp. 851–860, 2005.

[90] W. T. Zhang, Z. Jin, G. H. Cui et al., “Relations between brain network acti-vation and analgesic effect induced by low vs. high frequency electrical acupo-int stimulation in different subjects: a functional magnetic resonance imaging study,” Brain Research, vol. 982, no. 2, pp. 168–178, 2003.

[91] D. L. Somers and F. R. Clemente, “Contralateral high or a combination of high- and low-frequency transcutaneous electrical nerve stimulation reduces mechanical allodynia and alters dorsal horn neurotransmitter content in neuro-pathic rats,” Journal of Pain, vol. 10, no. 2, pp. 221–229, 2009.

[92] J. H. Lee, K. H. Kim, J. W. Hong, W. C. Lee, and S. Koo, “Comparison of electroacupuncture frequency-related effects on heart rate variability in healthy volunteers: a randomized clinical trial,” Journal of Acupuncture and MeridianS-tudies, vol. 4, no. 2, pp. 107–115, 2011.

[93] E. Kim, J. H. Cho,W. S. Jung, S. Lee, and S. C. Pak, “Effect of acupuncture on heart rate variability in primary dysmenorrheic women,” American Journal of Chinese Medicine, vol. 39, no. 2, pp. 243–249, 2011.

[94] M. T. Wu, J. C. Hsieh, J. Xiong et al., “Central nervous pathway for acupun-ture stimulation: localization of processing with functional MR imaging of the brain—preliminary experience,” Radiology, vol. 212, no. 1, pp. 133–141, 1999.

[95] B. Xu, X. C. Yu, C. Y. Chen et al., “Relationship between efficacy of elect-roacupuncture and electroacupuncture stimulation

of different acupoints and different tissue layers of acupoint area in hypotensi-on plus bradycardia rats,” Acupuncture Research, vol. 35, no. 6, pp. 422–428, 2010.

[96] K. K. Hui, J. Liu, N. Makris, R. L. Gollub, A. J. Chen et al., “Acupuncture modulates the limbic system and subcortical gray structures of the human bra-in: evidence from fMRI studies in normal subjects,” Human Brain Mapping, vol. 9, no. 1, pp. 13–25, 2000.

[97] A. U. Asghar, G. Green, M. F. Lythgoe, G. Lewith, and H. MacPherson, “Acupuncture needling sensation: the neural correlates of deqi using fMRI,” Brain Research, vol. 1315, pp. 111–118, 2010.

[98] Y. Y. Wei, X. N. Fan, S. Wang, S. Yang, and X. M. Shi, “Specificity effect of acupuncture at ”Shuigou” (GV 26) on brain infarction area in MCAO rats and the influence of acupuncture parameter,” Chinese Acupuncture & Moxibusti-on, vol. 30, no. 3, pp. 221–225, 2010.

[99] L. Zhao, F. W. Zhang, Y. Li et al., “Adverse events associated with acupunc-ture: three multicentre randomized controlled trials of 1968 cases in China,” Trials, vol. 12, article 87, 2011.

[100] S. Kong, Q. Shan, and A. Dong, “Synergetic and antagonistic effects of Shu-point andMu-point of the lung on pulmonary functions,” Chinese Acu-puncture & Moxibustion, vol. 24, no. 12, pp. 840–842, 2004.

[101] Y. Wang, “Clinical study on the synergic and antagonistic effects of pericardial Back-Shu and Front-Mu point compatibility,” Shanghai Journal of

Ac puncture and Moxibustion, vol. 24, no. 6, pp. 29–32.

Not: Türkçe çevirisi yapılan bu makalenin özgün hali, 2012 yılında Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine dergisinde yayımlanmıştır.

Ling Zhao, Ji Chen, Cun-Zhi Liu, et al., “A Review of Acupoint Specificity Research in China: Status Quo and Prospects,” Eviden-ce-Based Complementary and Alternative Medicine, vol. 2012, Article ID 543943, 16 pages, 2012. doi:10.1155/2012/543943.

Didem AKÇALI

Page 54: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

45

Bilindiği üzere Akupunktur, Dünya Sağlık Teşkilatı ta-rafından 1979 yılında bilimsel bir tıbbi tedavi yöntemi olarak kabul edilmiş ve tedavi kapsamındaki hastalık-lar da yayınlanmış bulunmaktadır.

Ülkemizde ise Akupunktur uygulamaları bu tarihten çok daha önce yapılmakla birlikte, 1991 yılında Sağ-lık Bakanlığı’nın yayınladığı Akupunktur Yönetmeliği sonrasında anılan Bakanlıkça Akupunktur Eğitimi’ne başlanılması, Akupunktur Bilim Kurulu kurularak uy-gulayıcıların sertifikasyon standartlarının belirlenip Bakanlık onayına tabi tutulmasıyla birlikte resmiyet kazanarak hızla yaygınlaşmaya başlamıştır.

17 Eylül 2002 tarih ve 24879 sayılı resmi gazetede yayınlanan Akupunktur Yönetmeliği ile de Akupunk-

tur Eğitimlerinin hangi eğitim kurumlarında ve nasıl verileceği ile Akupunktur uygulamalarının usul ve esasları belirlenmiştir.

Bugün için bazı üniversiteler ve Sağlık Bakanlığı Eği-tim Hastaneleri’nde söz konusu eğitimler verilmekte ve yine birçok Üniversite ve Sağlık Bakanlığı Hastane-si ile özel sağlık kurum ve kuruluşunda Akupunktur hizmeti başarıyla hastalarımıza ulaştırılmaktadır.

Sağlık Bakanlığı’nca tıbbi tedavi yöntemlerinden biri-si olarak kabul edilerek Yönetmelik ile usul ve esasları belirlenen Akupunktur, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Yasasına göre Sosyal Gü-venlik Kurumunca finansmanı sağlanılacak sağlık hizmetleri kapsamında yer almasına rağmen halen

AKUPUNKTUR HİZMETİNİN SGK TARAFINDAN ÖDENMESİNDE GÜNCEL DURUM

Dr. Ahmet DÖKER Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü, ANKARA

İletişim Bilgileri: Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü, ANKARA

Tel: 0 505 950 03 51 [email protected]

Özet:

Akupunktur, Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından 1979 yılında bilimsel bir tıbbi tedavi yöntemi olarak kabul edil-miş ve tedavi kapsamındaki hastalıklar da yayınlanmış bulunmaktadır. Ülkemizde ise Akupunktur uygulama-ları bu tarihten çok daha önce yapılmakla birlikte, 1991 yılında Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı Akupunktur Yönetmeliği sonrasında anılan Bakanlıkça Akupunktur Eğitimi’ne başlanılması, Akupunktur Bilim Kurulu kuru-larak uygulayıcıların sertifikasyon standartlarının belirlenip Bakanlık onayına tabi tutulmasıyla birlikte resmiyet kazanmıştır. Bugün için birçok üniversite ve Sağlık Bakanlığı Hastanesi ile özel sağlık kurum ve kuruluşunda Akupunktur hizmeti başarıyla hastalarımıza ulaştırılmaktadır. Ancak 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Yasasına göre akupunktur, Sosyal Güvenlik Kurumunca finansmanı sağlanılacak sağlık hiz-metleri kapsamında yer almasına rağmen halen Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin ödeme kalemleri arasında yer almamaktadır. Akupunktur hizmetinin ödeme listesinde yer almasının sağlayacağı yarar ve sakıncalar, ödeme listesinde yer alması halinde hangi hastalıklarda uygulanacağı, fiyatlandırmanın ne şe-kilde olacağı, faturalamanın nasıl yapılacağı ile bu konuda Akupunktur camiasının aynı dili kullanarak birlikte hareket etmesinin önemi gibi konuların değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ankara Akupunktur 2014; 2 (2): 45-47

Page 55: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

46

Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin ödeme kalemleri arasında yer almamaktadır.

Bu durum, Akupunkturun ülke çapında yaygınlaşa-mayıp gelişememesi ve bir çok hastanın bu tedavi yönteminden yararlanamaması sonucunu doğur-maktadır.

Bu nedenle, Akupunkturun ödeme listesinde yer almasının sağlayacağı yarar ve sakıncalar, ödeme listesinde yer alması halinde hangi hastalıklarda uy-gulanacağı, fiyatlandırmanın ne şekilde olacağı, fatu-ralamanın nasıl yapılacağı ile bu konuda Akupunktur camiasının aynı dili kullanarak birlikte hareket etme-sinin önemi gibi konuların değerlendirilmesi gerek-mektedir.

Akupunktur SGK’ nın sağladığı sağlık hizmetleri arasında yer almakta mıdır?

Bu konuda belirleyici ana mevzuat olan yasanın ilgili maddeleri şu şekildedir.

Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi

MADDE 63- Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı kalmalarını; hasta-lanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finans-manı sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır:

a) Kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yö-nelik koruyucu sağlık hizmetleri ile insan sağlığına za-rarlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.

b) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yata-rak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik mu-ayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, hasta takibi ve rehabi-litasyon hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nak-line ve hücre tedavilerine yönelik sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık

meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzeri-ne yapacakları tıbbî bakım ve tedaviler…

Kurumca finansmanı sağlanmayacak sağlık hiz-metleri

MADDE 64- Kurumca finansmanı sağlanmaya-cak sağlık hizmetleri şunlardır:

a) Vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş kazası ile meslek hastalığına, kazaya, hastalıklara veya konjenital nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda yapılacak sağlık hizmetleri dışında este-tik amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodontik diş tedavileri.

b) Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat verilmeyen sağlık hizmetleri ile Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul edilmeyen sağlık hizmetleri.

c) (Ek: 17/4/2008-5754/41 md.) Yabancı ülke va-tandaşlarının; genel sağlık sigortalısı veya genel sağ-lık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayıl-dığı tarihten önce mevcut olan kronik hastalıkları…

Görüldüğü üzere Akupunktur, hem 63. Maddenin bi-rinci fıkrasının (b) bendi kapsamına girmekte hem de Sağlık Bakanlığı tarafından bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmesi nedeniyle finansmanı sağlanmayacak olan sağlık hizmetlerinin dışında tutulmaktadır. Dola-yısıyla Akupunktur, SGK tarafından finansmanı karşı-lanabilecek sağlık hizmetleri arasında bulunmaktadır.

Fiyatlandırma mevzuatı ve bu konuda izlenil-mesi gereken yol nasıl olmalıdır?

Yasanın ilgili maddeleri şöyledir.

Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin be-lirlenmesi

MADDE 72- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/44 md.) 65 inci madde gereği ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sağlık Hizmetle-ri Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon, tıp eğitimini, hizmet basamağını, alt yapı ve kaynak kul-lanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak sağlık hiz-meti sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere

Ahmet DÖKER

Page 56: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

47

ayrı ayrı sınıflandırabilir. Komisyon, 63 üncü madde hükümlerine göre finansmanı sağlanan sağlık hiz-metlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık hiz-metinin sunulduğu il ve basamak, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla hayati öneme sa-hip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası büt-çesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf için tek tek veya gruplandırarak belirlemeye yetkilidir.

Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağ-lık giderlerinin ödenmesi

MADDE 73- (Değişik: 17/4/2008-5754/45 md.)

Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt için-deki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları ara-sında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağ-lık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hiz-meti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır.

Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Ko-misyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının gi-derleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin bir katına kadar alınabilecek ilave üc-retin tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu tavan dahilinde alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir.

Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik hizmeti ile dördüncü fıkrada belirtilen istisnai sağlık hizmetleri dışında, sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden ilave ücret talep edemez. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2010-5947/19 md.)

Yukarıdaki hükümlerden anlaşıldığı üzere, Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan sağlık hizmetlerinin fiyatları, Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belir-lenmekte ve ayrıca Bakanlar Kurulunun belirlediği

üst sınırı (bu sınır hizmet fiyatının bir katını geçemez) aşmayacak şekilde SGK tarafından belirlenen bir ilave ücret de bu fiyatlara eklenilebilmektedir. Şu an için Bakanlar Kurulunca belirlenen üst sınır sağlık hizmeti fiyatının %70’ i dir.

SGK’ nın şu an ki uygulamasına göre; Genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilere sağlık hizmeti vere-bilmek için, SGK ile sözleşme yapılması gerekmekte olup yalnızca acil sağlık hizmetleri sözleşme dışında da karşılanmaktadır. SGK şu an için muayenehaneler ile sözleşme yapmamakta olup, resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşları ile sözleşme imzalamaktadır.

Ortak hareket etmenin önemi!

Sağlık Uygulama Tebliği incelendiğinde hekimlerin el emeğine uygulanan ücretlerin dünya ortalamalarının çok altında kaldığı ve uzun yıllardır da artırılmayıp sabit kaldığı görülmektedir. Akupunkturun adı ge-çen tebliğ kapsamına alınması halinde gerçekçi bir fiyatlandırma ile başlanılması için, camia olarak ortak hareket edilmesi önem taşımaktadır. Zira Akupunk-tur, diğer poliklinik hizmetlerine göre, iki üç kat daha uzun süreli ve daha zahmetli olabilmektedir.

Ortak hareket edilmesi gereken daha önemli diğer konu ise akupunkturun uygulanabileceği hastalıkla-rın neler olacağı hususudur.

SGK her iki konuda da üniversiteler, Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ve ilgili derneklerden görüş alarak çalışmalarını yürütmektedir.

Bu iki konuda da camia olarak gereken çalışmalar şimdiden yapılarak ortak tek bir görüş oluşturulmalı ve süreç başladığında hazırlıksız yakalanmamalıyız.

Diğer yandan, Akupunkturun SGK Sağlık Uygulama Tebliği ödeme kalemleri arasında yer almasının sağ-layacağı yarar ve sakıncalar da tartışılması gereken konular arasında yer almaktadır.

Kaynaklar:

1. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigor-tası Yasası.

Page 57: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

48

Batı’da Tibet, Zen veya Himalaya “Singing Bowls’’, Japonya’da “Suzu gong” olarak adlandırılan me-tal kaseler 2500 yıl önce Buddha Shakyamuni (İ.Ö. 560-480) döneminde meditasyonu derinleştirmek ve aydınlanmaya yardımcı olarak kullanılmıştır. Tibet’in eski animistik dininden köken almış olup tantrik Bu-dist ritüel aracıdır. Ayrıca Tibet, Nepal, Hindistan, Butan, Çin, Japonya, Kore, Vietnam gibi ülkelerde yüzyıllar boyunca migren, eklem, sırt ve bel ağrılarını tedavi etmede de kullanılmıştır.

Günümüzde Batı ülkelerinde de tanınmış olan Zen kaseleri, meditasyon, müzik, masaj, Reiki ve yoga te-rapistler tarafından vücudun enerji sistemini (çakrala-rı) düzenlemek, sağlığı desteklemek, sağ ve sol beyni senkronize etmek, immün sistemi uyarmak, stres ve ağrı gidermek amaçlı kullanılmaktadır.

İşlenmemiş 7 ayrı metali içeren özel bir kombinas-yondan yapılmaktadır. Oxford Üniversitesi tarafından antik kaselerde yapılan metalürjik analizde, ağırlıklı olarak bakır ve kalay alaşımı yanında demir, kurşun, çinko, altın, gümüş ve civa tespit edilmiştir. Gelenek-sel olarak altın Güneşi, gümüş Ayı, demir Marsı, kalay Jüpiteri, bakır Venüsü, çinko Satürnü ve civa da Mer-

kürü temsil etmektedir. Bunlar el yapımı olup çekiçle dövülerek yapılmıştır.

Bu kaseler günümüzde modern tekniklerle, tornada ve pirinç alaşımından üretilmektedirler. Keçe tokmak-larla vurularak veya deri sarılmış ağaç tokmaklar sür-tülerek çalınan bu kaseler, ebat ve ağırlıklarına göre farklı multifonik ve poliharmonik sesler çıkarırlar. El yapımı olanlar, özellikle dolunayda yapılmış olanlar özel kalitede ses frekansları üretirler.

TİBET’İN ZEN KASELERİ

TİBETAN SINGING BOWLS

Dr. Ayfer KUZULUGİL Serbest Hekim, ANKARA

İletişim Bilgileri: Dr. Ayfer Kuzulugil, Meşrutiyet Caddesi No: 29/19 Ali Bey Apt. Kat:7 Kızılay - ANKARA Tel: 0312 419 55 71/72 [email protected]

Abstract

Tibetan singing bowls have been used in Far East for hundreds of years. Primary effects of singing bowls are to regulate chakras, to support health, to stimulate immune system and to alleviate stress and pain. Original singing bowls are composed of seven metals including cupper, tin, iron, lead, gold, silver and mercury. Sin-ging bowls can be considered as one of the complementary and alternative therapies with its stress relieve-ning effect.

Ankara Akupunktur 2014; 2 (2): 48-49

Ayfer KUZULUGİL

Page 58: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

49

Bazıları dini karakterde ikonografi, spritüel motifler ve semboller, “Om Mani Padme Hum” gibi mant-ralarla süslenmektedir. Geleneksel bir sanat olarak Nepal’de halen elde yapılmaktadır.

Zen kaseleri ile ilgili günümüze kadar gelen yazılı bir metin bulunmamaktadır. Ancak eski Tibet resimlerin-de ve heykellerinde tasvir edildiği görüldüğü ve dün-yanın çeşitli ülkelerinde 15. yüzyıldan kalma antika kaselerin koleksiyonlarda mevcut olduğu bilinmekte-dir.

Zen kaselerinin sağlık üzerine olan etkileri konusun-da çeşitli görüşler mevcuttur. Zen kaseleri zengin ses tonları ve titreşimler üretmektedirler. Bu titreşimlerin hücreler içindeki inbalansı düzelttiği, beyinde teta dalgalarını artırarak derin rölaksasyon sağladığı öne sürülmüştür. Ancak bu konuda yeterli bilimsel çalış-ma yoktur.

Mevcut az sayıdaki çalışmalardan biri Research in Complementary Medicine’de, 2008’de yayınlanmış-tır. Kronik omurga ağrısı olan 54 hastaya altışar seans Zen kase tedavisi uygulanmıştır. Çalışma sonunda, bu grupla birlikte plasebo grubunda da ağrıların azaldığı saptanmıştır. Araştırmacılar, ağrıdaki azalmanın stre-sin azalmasıyla ilişkili olduğu sonucuna varmıştır. Do-layısıyla ağrı üzerine doğrudan bir etkisi olmasa da Zen kaseleri, stresi azaltarak dolaylı yoldan analjezik etki sağlayabilirler.

Sağlığı korumak ve iyileştirmek amacıyla her kültür-den kadim tedavilerin yaygın olarak kullanılmaya başladığı günümüzde, Zen kaselerinin bu amaçla kullanılabileceği düşünülmektedir.

Page 59: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

50

XVI. ICMART kongresi bu yıl 6-8 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da yapıldı. İstanbul biz katılımcıları, şanına ve kongreye yakışır tarzda akupunktur felse-fesine uygun bir şekilde ağırladı. Sabahları bulutlu ve bol yağmurlu saatleriyle Yin olan hava öğleden son-ra güneşin açmasıyla tam bir Yang’a dönüşüyordu. Kongrenin yapıldığı Harbiye Askeri Müzesi’ne gelirken ve giderken İstanbul’un serin meltemlerinin getirdiği ıhlamur ağaçlarının kokuları ve hanımeli kokuları bizleri mest ediyordu.

Kongre 6 Haziran cuma sabahı, başta ICMART baş-kanı Dr. Helena Pinto Ferreira, onursal başkan Dr. François Beyens, genel sekreter Dr. Walburg Marić-Oehler, kongre başkanı Dr. Mehmet Fuat Abut ve

Dr. Nüzhet Ziyal olmak üzere bir çok kişinin, kongre ve akupunkturun geleceği hakkında çeşitli dilek ve temennilerinin yer aldığı açılış konuşmalarıyla başla-dı. Konuşmalar sırasında arka planda, sonradan IC-MART adını alacak olan ilk dünya bilimsel akupunk-tur kongresini düzenleyen Dr. Johannes Bischko’yu ve Akademik Akupunktur Derneği başkanı Dr. Meh-met Fuat Abut’u tanıtan videolar gösterildi.

Kongre başkanı Dr. Mehmet Fuat Abut yaptığı açılış konuşmasının sonunda, XVI. ICMART kongresi adı-na yaptırılan bir sanat tasarımını sunmak istediğini söyledi. Sahneye getirilen kapalı perdelerin altından, ışık ve sis efektleri arasında bir kolunu ileriye doğru uzatmış estetik duruşlu bir erkek heykeli çıktı (Şekil

İSTANBUL’DAN BİR ICMART GEÇTİ: XVI. ICMART DÜNYA MEDİKAL AKUPUNKTUR KONGRESİ

İZLENİMLERİ

AN ICMART PASSED FROM ISTANBUL: OBSERVATIONS OF XVI. ICMART WORLD CONGRESS ON MEDICAL ACUPUNCTURE

Prof. Dr. Saliha KARATAY Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, ANKARA

İletişim Bilgileri: Prof. Dr. Saliha Karatay, Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü, ANKARA Tel: 0312 2162611 e-mail: [email protected]

Kongre İzlenimi

Page 60: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

51

1). Siyah renkli bu heykelin öne, ileriye doğru uzan-mış elinde kalp meridyeninin noktaları kırmızı küçük ampullerle gösterilmişti. Kırmızı ve siyahın uyum-lu birlikteliği kalp meridyeniyle de birleşince ortaya akupunktur adına etkileyici bir tablo çıktı. Heykelin akupunktur kongresi adına hiçbir ücret alınmadan yapıldığının belirtilmesi ve sahneye davet edilen hey-keltıraşın “Sanat ve bilim el ele” şeklindeki ifadesi etkilenen izleyicilerden bol alkış aldı. Bu güzel sanat tasarımı kongre boyunca XVI. ICMART kongresinin simgesi olarak ana salonu süsledi. Ardından dört ki-şilik küçük bir orkestra tarafından 1 saatlik bir klasik müzik dinletisi sunuldu.

Kongre oturumları Dr. Mehmet Fuat Abut’un tek sa-lon olarak yaptığı “Akupunktur ve elektriksel nötra-lite” başlıklı sunumuyla başladı. Ardından 3 ayrı sa-londa eş zamanlı sunumlar yapıldı. Eş zamanlı çeviri

yapılması nedeniyle sunumlar İngilizce ya da Türkçe olarak yapılabildi. İlk günkü oturumlarda genel ola-rak akupunkturla santral sinir sisteminin ilişkisi, nö-roimmün mekanizmalar, ağrı, nöroendokrin meka-nizmalar gibi konularda çeşitli konuşmalar yapıldı. Anatomist Dr. Ahmet Kalaycıoğlu izleyicilere kendi deyimiyle akupunkturun anatomisini, biraz da santral sinir sistemini anlattı. Dr. Tuğrul Cabıoğlu “Akupunk-turun otonom sinir sistemine etkisi” ve “Akupunktur ile ağrı kontrol sistemi” şeklinde iki derin fizyolojik konuyu peş peşe sunarak yüksek bir performans sergiledi. Öte yandan, kongrede Türk katılımcılar tarafından deyim yerindeyse bir depresyon halkası oluşturuldu. Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği başkanı Dr. Cemal Çevik “Akupunktur ve depresyon” konulu bir sunum yaparak depresyonun etyopatogenezi ve akupunkturun etki mekanizmaları üzerinde durdu. Salona sığmayan katılımcıların çoğu konuşmayı ayakta izledi. Dr. Ayfer Kuzulugil “Dep-resyon tedavisinde aurikuloterapi” başlıklı sunumuy-la depresyonun kulak akupunkturuyla tedavisini ele aldı. Dr. Elif Mirza’nın literatürde depresyon tedavi-sinde akupunkturun etkilerini araştıran çalışmaların sonuçlarını sunmasıyla depresyon ve akupunktur hal-kası tamamlanmış oldu.

Kongrede akupunkturun yanında ilgi çeken değişik uygulama ve tekniklerden de bahsedildi. Hipnoz, kupa çekme, rezonans terapisi, geleneksel Çin bit-kileriyle fitoterapi, nöral terapi, proloterapi gibi fark-lı uygulamaların ele alınması, katılımcılar ve kongre açısından bir zenginlik oldu. Çeşitli workshoplar-da değişik teknikler hakkında bilgi verilerek uygu-lamalar gösterildi. Dr. Asuman Kaplan Algın intra dermal iğneleme tekniğini anlatarak ağrılı, kronik hastalıklarla pre-operatif ve post-operatif durumlar-da, kozmetik cilt problemlerinde iğnelerin cilt içinde tutulduğundan bahsetti. Dr. Michael Weber tıpta lazer tedavilerinin lazer akupunktur, intravenöz, in-terstisyel, intraartiküler ve fotodinamik lazer tera-pileri şeklinde yeni metodlarını anlattı. Bu ilginç su-numa göre vücut, skalp ve kulağa uygulanan lazer akupunkturla akupunkturun tüm endikasyonlarında ağrısız ve etkili bir tedavi yapmak mümkündü. Ko-nuşmacı, intravenöz lazer tedavisinin lazer ışığının sistemik uygulanması şeklinde yapıldığını, bununla immün sistemin stimüle edildiğini, mikrodolaşımın

Şekil 1. XVI. ICMART kongresine atfedilen sanat tasarımı ve sol kolunda gösterilen kalp meridyeni

Ankara Akupunktur 2014; 2 (2): 50-54

Page 61: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

52

iyileştirildiğini, sporcularda enduransın arttırıldığını belirtti. İnterstisyel lazer terapisinin injüri bölgesine yakın derin dokulara, farklı lazer tiplerinin bir fibe-roptik kateter şeklinde uygulanmasıyla yapıldığını ve disk hernilerinin, sinir injürilerinin tedavisinde kulla-nıldığını anlattı. İntraartiküler lazer terapisinin ise ek-lemin içine yerleştirilen bir fiberoptik lazer kateterle osteoartritlerde uygulandığını belirtti. Böylece farklı, yeni lazer tedavi metodları gündeme gelmiş oldu.

Dr. Kemal Nuri Özerkan ABD’deki Dr. Yoshiaki Omu-ra tarafından geliştirilen Holiterapi metodunu bir workshopta tanıttı. Bu yöntemde bir aracı kişi kulla-nılarak Bi-Digital O-Ring testinin yapılışı, bu halkanın açılabilmesine göre kullanılacak akupunktur nokta-larının belirlenmesi ilgi çekti. Ancak Dr. Özerkan’ın da belirttiği gibi, hekim kendisi için uygun nesnelerin ya da uygun tedavi noktalarının belirlenmesinde de bir aracı vücuda ihtiyaç duyuyordu. Bu izlediğimiz su-num bizlere akupunktur noktalarının belirli bir ener-jiye sahip olduğunu, noktaların bu enerjilerinin ister Bi-Digital O-Ring testi, ister nabız teşhisi, ister V.A.S. nabız cevabı alınması, ister sarkaç kullanımı, isterse de başka yöntemler kullanılarak tespit edilebileceğini düşündürdü.

Kongrede adı geçen bir diğer teknik Wolfram Stör tarafından sunulan “very point” tekniğiydi. Bu tek-nik kronik ağrısı olan hastalarda, akupunktur iğne-siyle kulaktaki noktalara ya da hastada bulunan tüm skarların çevrelerine akupunktur iğnesiyle tek tek dokunarak, hasta hangi noktada daha çok irkilirse o noktayı iğnelemeyi içeriyordu. Bu en hassas skar nok-tası ya da kulak noktası iğnelendiğinde hastanın ya-kındığı kronik ağrısının da iyileştiği anlatıldı. Bazen bu odak noktası iğnelendiğinde, hastada ağlama krizleri gibi emosyonel boşalma reaksiyonları da görülebildi-ği belirtildi.

Kongrede hem ülkemizden hem de diğer ülkelerden iyi dizayn edilmiş, bilimsel kalitesi yüksek bir çok çalış-ma da sunuldu. Dr. Yusuf Özgür Çakmak tarafından sunulan iki güzel çalışma vardı. Bunlardan birinde, Parkinson hastalığının tedavisinde son zamanlarda popüler olan ve beyine implante edilen elektrotlarla uygulanan derin beyin stimülasyonunu taklit eden, ancak dışarıdan uygulanan bir elektroakupunktur ci-hazı geliştirdiklerini anlattı. Bu cihazla yapılan elekt-

roakupunktur tedavisinin Parkinson semptomları üzerinde faydalı etkilere neden olduğunu belirtti. Bu hem akupunktur adına hem de Parkinson hastaları adına ümit verici bir sonuçtu. Diğer çalışma ise bir hayvan çalışmasıydı. Bu ilginç araştırmada altışar rat içeren iki grubun birer testisine torsiyon uygulanarak iskemiye sokulmuş, sonra da bir gruba manuel aku-punktur, diğer gruba elektroakupunktur uygulanmış-tı. Elektroakupunktur grubunda unilateral torsiyona rağmen bilateral testi kan akımı anlamlı şekilde dü-zelirken, manuel akupunktur grubunda hiçbir tarafta anlamlı değişiklik olmadığı belirtildi.

İngiltere’den David J Carr ise yapmayı planladıkları bir çalışma protokolünü kongrede sundu. Buna göre, fetal gelişme geriliğine yol açan azalmış uterin kan akımını arttırabilmek için, 22-24 haftalık gebe olan 130 kadını içerecek 2 gruplu bu çalışmada, uteru-sun segmental inervasyonuna karşılık gelen (T12-L2, S2-S4) noktalardaki kaslara elektroakupunktur uy-gulanacaktı. Sonuçta elektroakupunkturun kontrol grubuna göre uterus kan akımını ve fetal büyüme parametrelerini etkileyip etkilemediği, güvenli olup olmadığı araştırılacaktı. Bu sunum katılımcılara, plan-ladıkları çalışmaların protokollerini bu şekilde uluslar arası kongrelerde sunabilecekleri fikrini vermesi açı-sından faydalı oldu.

Kongrede sunulan ve yeni bilimsel sonuçlar ifade eden çalışmalar arasında ilk üçte denebilecek bir çalışma, Marcus Beacker’in akupunkturda psiko-fizyolojik gevşeme cevabını araştırdığı çalışmasıydı. Akupunkturun gevşeme etkisinin mekanizmasını inceleyen bu ilginç çalışmada 48 sağlıklı gönüllü 4 gruba ayrılarak sessiz bir odada yatırılmıştı. Grup A’ya vertekste bulunan dörtlü Sishencong (EX-HN1) nok-talarına akupunktur, grup B’ye gevşemeleri için sözel telkin, grup C’ye hem akupunktur hem sözel telkin uygulanırken, grup D’nin hiçbir şey yapılmadan sa-dece yatması sağlanmıştı. Gevşeme cevabını ölçmek için arteriyel kan basıncı, kalp hızı, elektrodermal ak-tivite (EDA) ve kişilerin kendi duygu durumunu skor-ladıkları bir skala değerlendirilmişti. Konuşmacı, me-rakla sonuçları bekleyen izleyicilere dönüp “sonuçlar korkunçtu!” deyince salonda bir kahkaha koptu. Gerçekten de araştırmacılar için hayal kırıklığı olabile-cek şekilde, tüm gruplarda başlangıca göre sempatik

Saliha KARATAY

Page 62: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

53

sinir aktivitesinde ve psikolojik aktivasyonda azalma şeklinde anlamlı bir gevşeme cevabı alınmıştı. Bu sonuçlar üzerine konuşmacının 2 yorumu oldu. İlk yorumu, deneklerin sağlıklı olmasının, düzenleyici etkisi olan akupunkturun gerçek gevşeme cevabının gösterilememesine yol açmış olabileceğiydi. Diğer akla gelebilecek açıklama ise, kişilerin bir şey yap-madan 20-30 dakika yatabilmesinin bile önemli bir gevşeme oluşturabilmesiydi. Bu çalışmada kullanılan EDA ölçümü, başka çalışmalarda da kullanılabilecek güzel bir yöntem olarak katılımcılarca bir köşeye not edildi (Şekil 2).

Kongrede benim bilimsel yönden en beğendiğim ça-lışma, İsviçre’den Dr. Brigitte Ausfeld-Hafter’ın sun-duğu, postmenopozal kadınlarda sıcak basması ve yaşam kalitesi üzerine akupunkturun ve geleneksel Çin bitki tedavisinin etkilerinin çift plasebo kont-rolle araştırılmasıydı. Çalışmanın tek kısıtlılığı hasta sayısının az olmasıydı. 40 hasta 4 gruba bölününce her gruba 10’ar hasta gibi az sayıda hasta düşüyor-du. Bunun farkında olan konuşmacı ülke nüfusu-nun az olduğunu, bu çalışmayı tamamlamanın bile yıllarını aldığını belirtti. Bu bilgi, ülkemiz şartlarının bilimsel çalışmalar için bizi ne kadar şanslı kıldığını düşündürdü. Araştırmada 4 grubun birine akupunk-tur, 2. gruba sham (yalancı) akupunktur, 3. gruba Çin bitki tedavisi, 4. gruba da plasebo bitki tedavisi 12 hafta uygulanmıştı. Hastalar tedavi bitiminden sonra

3 ay izlenmişti. Değerlendirmelerde sıcak basma sık-lığı ve oranı ile Menopoz Rating Skalası kullanılmış-tı. Sham akupunktur grubunda meridyen üzerinde bulunmayan ve akupunktur noktası olmayan nokta-lar seçilmişti. Sonuçta akupunktur grubu diğer tüm gruplardan anlamlı derecede farklı şekilde tüm para-metrelerde düzelmeye neden olmuştu. Bu düzelme 3 aylık takipte de sürüyordu. Bitki tedavisi ile plasebo bitki tedavisi arasında ise hiçbir fark bulunamamıştı. Bu çalışmanın en güzel tarafı akupunktur tedavisinin dizaynıydı. Bilindiği gibi akupunktur çalışmalarında, uygulanan akupunktur protokolünün belirlenmesi hep tartışma konusu olmaktadır. Akupunkturistle-rin bir kısmı akupunktur tedavisinin etkili olması için hastanın ihtiyaçlarına, meridyenlerdeki enerji bozuk-luğuna göre düzenlenmesi gerektiğini savunmakta, bu nedenle tüm hastalara aynı tedavi protokolü-nü uygulayan çalışmaların yapılamayacağını belirt-mektedir. Ancak akupunkturun etkinliğinin kanıta dayalı tıp alanında bilinmesi ve kabul görmesi için, objektif ölçütlerin kullanıldığı, kontrol gruplarının ol-duğu, başka araştırmacıların da tekrarlayabileceği, katılımcıların ve tedavilerin homojen olduğu bilim-sel çalışmaların yapılarak sonuçlarının yayınlanması gerekmektedir. İşte Dr. Hafter’in sunduğu bu çalışma, bu iki görüşü aynı potada birleştirmiş ve sonraki çalış-malar için yol gösterici olmuştur. Bu çalışmanın aku-punktur grubunda, tüm hastalar için hem standart bazı noktalar kullanılmış, hem de hastaya göre deği-şen noktalar seçilmişti. Akupunktur felsefesine göre menopoz semptomlarının biri Karaciğer-Böbrek Yin eksikliği, diğeri de Dalak-Böbrek Yang eksikliği olmak üzere iki tip bozukluğa bağlı meydana geldiği düşü-nülmüş. Gruptaki hastalar bu iki bozukluktan hangi-sine uyuyorsa ona dahil edilerek kendi içlerinde ikiye ayrılmış. Karaciğer -Böbrek Yin eksikliği olan her has-taya, standart, herkese uygulanan noktalara ek ola-rak, eksikliğe özel belli sayıda nokta da iğnelenmişti. Eklenen noktalar tüm Karaciğer -Böbrek Yin eksikliği olan hastalarda aynıydı. Dalak-Böbrek Yang eksik-liği olanlara da standart noktalara ek olarak, kendi içlerinde özel birkaç nokta ilave edilmişti. Böylece akupunktur grubundaki hastaların hepsi, hem aynı noktalardan hem de kendi semptomuna özel ancak benzer semptomlu hastalarla aynı noktalardan tedavi almıştı ve hasta grupları yine homojenize edilmişti.

Şekil 2. Marcus Beacker’in çalışmasında yapılan elektrodermal aktivite (EDA) ölçümü

Page 63: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

54

Akupunktur protokolünün hem standardize hem de hastaya özel yapılması başarılmış, akupunkturun et-kinliği de arttırılmıştı. Akupunkturun etkisinin tedavi bitiminden sonra 3 aylık takipte de hala sürüyor ol-ması etkileyici bir sonuçtu ve bu sonuç ülkemizden sunulan başka bir çalışmayla da örtüşüyordu. Tara-fımdan sunulan çalışma fibromiyalji sendromunda akupunktur tedavisinin hem klinik parametreler, hem de serotonin ve substans-P düzeylerine etkisini araştırmıştı. Çalışmada biri sham diğeri de plasebo olmak üzere 2 kontrol grubu vardı. 75 hasta 3 gru-ba ayrılarak 4 haftalık 8 seans tedavi uygulanmıştı. Akupunktur grubunda 18 nokta, plasebo akupunk-tur grubunda aynı 18 noktaya iğne batmayıp flas-ter üzerinde batmış görünecek şekilde simülasyon, sham grubunda ise 18 akupunktur noktası olma-yan yere iğne batırma şeklinde uygulama yapılmıştı. Akupunkturun plasebo etkilerini ölçmek için plasebo grubu, cilde iğne batmasıyla oluşan değişiklikleri de-ğerlendirmek için de sham akupunktur grubu alın-mıştı. Hastalar tedavi bitiminden sonra 1. ay ve 3. ayda da tekrar değerlendirilmişti. Tedavi sonunda, en çok akupunktur grubunda olmak üzere her 3 grupta da klinik parametrelerde anlamlı düzelmeler bulun-du. Ancak bu iyileşmeler, akupunktur grubunda 3. ayda da devam ederken sham akupunktur grubun-da 1 ay sürmüş, plasebo grubunda ise tedavi bitişin-den sonra kaybolmuştu. Serum serotonin düzeyleri akupunktur ve sham gruplarında anlamlı derecede artarken, substans-P düzeyleri akupunktur ve plase-bo gruplarında azalmıştı. Bu araştırmanın sonuçları, fibromiyaljide akupunkturun serotonin ve substans-P düzeylerine etkisini araştıran ilk çalışma olması açısın-dan önemliydi.

Sunulan diğer bir kaliteli çalışma, Dr. Yasemin Çayır’ın migren hastalarında akupunktur tedavisinin Matriks Metalloproteinaz-2 aktivitesine etkisini inceleyen araştırmasıydı. 27 migren hastasında, 5 haftalık 10 seans akupunktur tedavisinin ağrı ve yaşam kalitesi-ni iyileştirmenin yanında, Matriks Metalloproteinaz-2 aktivitesini de anlamlı şekilde azalttığı bulunmuştu. Matriks Metalloproteinaz-2 konsantrasyonları ise de-ğişmemişti.

Kongrede bir çok yerli ve yabancı medikal firmasının stantları ilgi odağı oldu. Ancak medikal bir kong-

rede bir medya kuruluşunun da stand açması Türk katılımcılarda rahatsızlık uyandırdı.

Kongrenin son günü, üzerinde “A needle a day ke-eps the pain away” yazan güler yüzlü yaka iğneleri biz katılımcıları da gülümsetti (Şekil 3).

Yüzümüzdeki tebessümlerle İstanbul’daki ICMART kongresinden ayrıldık (Şekil 4).

Şekil 3. Gülen yüzlü yaka iğneleri

Şekil 4. İstanbul’a veda

Saliha KARATAY

Page 64: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

55

İğneleme, dağlama, kanatma gibi yöntemler Türk halkı tarafından bilinmiş ve halk tıbbı uygulamalarının bir parçası olarak kabul edilmiş olsa da, 20. yüzyılda akupunktur sözcüğü geniş kitlelerce çok duyulmuş değildi. Bu anlamda akupunktur sözcüğünün tanınıp yaygınlaşmasında, sağlık çalışanlarından çok kitle ile-tişim araçlarının önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Buna örnek olarak da çeşitli gazete ve dergilerde çe-viri yoluyla yapılmış olan bazı haberler verilebilir.

Bu sayıda vereceğimiz örnek, Kıbrıs’ta yayınlanan BOZKURT gazetesinin 7 Haziran 1962 tarihli sayısın-dan alınan bir haber olacak.

Bu haberin üst başlığı Vicudumuzdaki 800 Esrarlı Nokta, başlığı da Aküpunktur İlmi Bu Noktalara

İğne Batırarak Sağlığımızı Düzenliyor şeklindedir. Alt başlıkta ise şu ifadeler yer almaktadır: Belkemi-ğindeki “Geyşa” noktası iğnelendiği takdirde, eşlerini cinsel bakımdan tatmin edemiyen er-kekler kudret kazanmaktadırlar.

Şimdi, (yazım yanlışları ve matbaa hatalarına dokun-madan) gazetede yer alan yazıyı aynen alıntılayalım.

VİCUDUMUZDAKİ 800 ESRARLI NOKTA

AKÜPUNKTUR İLMİ BU NOKTALARA İĞNE BATIRARAK SAĞLIĞIMIZI DÜZENLİYOR

”TARİH” bir tekerrürden ibarettir derler. Bu sözler her konu için muteber olmamakla beraber bilhassa dok-

BELKEMİĞİNDEKİ GEYŞA NOKTASI

Doç. Dr. H. Volkan ACAR Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, ANKARA

İletişim Bilgileri: H. Volkan ACAR, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi Kliniği, Altındağ-ANKARA Tel: 0312-59533184 [email protected]

Tarih KöşesiAnkara Akupunktur 2014; 2 (2): 55-56

Page 65: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

56

torluk ilmi için çok doğrudur. Bir taraftan vitaminler, hormonlar, antibiotikler, radyoaktif izotoplarla çeşitli dertlere çareler bulunurken öte yandan da otlar ve köklerden çıkarılan eski kocakarı ilaçlarına binlerce yıl öncesine ait tedavi metodlarına dönülmektedir. Mesala bugün “Trankilizan” tabir edilen ilaçların en gözde olanı Hintlilerin asırlardan beri faydalandıkları “Rouwolfia – Serpentina” adlı bitkinin köklerinden çıkarılmaktadır. Şimdi Avrupa üniversitelerinde dok-tor namzetlerine mecburen öğretilen “Aküpunktür” (İğne batırarak tedavi” de Çinlilerin 5000 yıldır kul-landıkları bir metodtur.

“YAŞAMANIN TADI” NOTASI NEREDE?

Akupunktür’ün tesir şekli, Batılılar için pek kolayca kavranılacak bir şey değildir. Derialtına, bacağa, diz-kapağına iki milimetre batırılan bir altın ya da gümüş iğnenin, karaciğerimizin iyi işlemesini sağlayabileceği bizlere hayli tuhaf gelir.

Oysa ki, Çinlilere sorarsak bunun izahı çok basittir. Onlara göre Vücudumuzda bir takım enerji anaforla-rı vardır. Bu enerjiler “King” denilen kanallar yoluyla bütün uzuvlarımıza yayılırlar. Her king belirli bir uzvu besler. Bu enerji ceryanları bazı “starateji noktalara batırılan iğnelerle düzenlenirler. Kullanılan madene göre (Atılan veye gümüş) ceryanların şiddeti artırılır.

İğne batırma tedavisi, daha ziyade organların çalışma bozukluklarını düzenler. Çinlilerin tespit etmiş olduk-ları bazı noktalar pek şairane isimler taşır.

Kiminin adı “İlahi kayıtsızlık” kiminin “İkinci gençlik” kiminin “Yaşamanın tadı” dır.

İĞNELER KENDİ KENDİNE DÜŞÜYOR

Ayrıca “pi-tchoun” isimli burun üstünde bir nokta vardır ki, iğnelenince sarhoşluğu açar.

Belkemiğindeki “geyşa” noktası ise, iğnelendiği takdirde eşlerini cinsel bakımdan tatmin edemeyen kocalara kudret ve zindelik sağlar. Bunların dışında, daha az önemli “800” stratejik nokta daha mev-cuttur. Vücuduğumun, erbabı tarafından bilinen bu Akupuntür iğneleri 2-3 santim uzunluğundadır ve sadece 2 milimetre kadar batırılır. Hiç acı vermez.

Burada enteresan olan bir husus, iğnelerin belirli bir süre sonunda kendi kendine vücuttan ayrılıp düş-meleridir. Bu basit iğneler sankikarışık bir elektronik beyne sahipmişler gibi vücut içinde ne kadar dura-caklarını hesaplamaktadırlar. Eski masalların sihirli eş-yaları gibi bilinmeyen bir kuvvet bu iğneleri hareket ettirmektedir.

AVRUPA ÜNİVERSİTELERİN DE KÖKSÜLERİ VAR

500 yıllık Aküpunktür ilmi sadece yeniden itibar ka-zanmakla kalmayıp birçok Batı memleketlerinin tıp fakültelerinde mecburi kur halide okutulmaktadır. Bir “Anatomi” ya da ‘farmakodinami” kürsüsü gibi şimdi bu üniversitelerde Aküpunktür kürsüleri ihdas edilmiş bulunmaktadır. Bilhassa Sovyetler Birliğinde-Tıp Fkültelerinin son sömestrinde 6 ay Aküpunktür okutulmakta bu branşta ehliey alamıyana mezuniyet belgesi verilmemektedir.

Fransa’da Akupunktür sanatını münhasıran hekim-ler icra edebilmektedir ve halen bu memlekette 350 Akupunktürcü mevcuttur.

İğne tedavisi özellikle “psikosomatik” (ruh ile ilgili or-ganlara iyi gelmektedir.

3 yıllık psikanaliz tedavisinin veremediği netice 2-3 iğne ile alınmaktadır. “Stress” halleri de nilen sebep-siz endişeler de Aküpunktürün tesir alanına girmek-tedir.

Volkan ACAR

Page 66: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014

57

GüncelHaber

Güney Kore’den konuklarımız vardı

Türkiye’de bazı resmi temaslarda bulunan Güney Kore heyeti Derneğimizi de ziyaret etti. Sağlık Bakanlığı’nca yürütülmekte olan ve geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının yasal bir zemine oturtulması çalışma-ları kapsamında Türkiye’ye gelen Güney Kore heyeti, 24 Ekim 2014 tarihinde ANKARA AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP DERNEĞİ’ne bir ziyarette bulundu. Heyette, Güney Kore Dongguk Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kim Dong-Il, Dr. Yun Jung-Min, Medipol Üniversitesi Hastanesi’nde eğitim vermekte olan Dr. Eun Sang-Jeon ve Türk-Kore Kültür İletişim Derneği Yönetim Kurlu Başkanı Park Yong-Durk yer aldı.

Türkiye ve Güney Kore’deki akupunktur ve diğer tamamlayıcı tıp uygulamalarının mevcut durumunun görü-şüldüğü ziyarette Dernek Başkanımız Prof. Dr. Cemal ÇEVİK ve bazı dernek üyeleri hazır bulundu.

Görüşmede, karşılıklı eğitim olanaklarının ve olası ortak çalışma alanlarının neler olabileceği konuşuldu ve iki ülke akupunktur ve tamamlayıcı tıp camiaları arasındaki ilişkilerin artarak sürdürülmesi dilekleri iletildi.

Prof. Dr. Mustafa BİRİNCİOĞLU, Üniversitelerarası Kurul Başkanı oldu

Üyelerimiz arasında bulunan, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Mustafa BİRİNCİOĞLU, Tür-kiye ve KKTC’deki toplam 184 üniversitenin bağlı bulunduğu Üniversitelerarası Kurul’un başkanlığına getirildi.

Üniversitelerarası Kurul Başkanı seçilen ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa BİRİNCİOĞLU, Tıbbi Farmakoloji uzma-nı ve 2007’de Gazi Üniversitesi’nde Akupunktur eğitimi almıştı.

1 Ağustos 2014 tarihinde göreve başlayan Prof. Dr. Mustafa BİRİNCİOĞLU’na yeni görevinde başarılar diliyo-ruz.

Page 67: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

58

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği yayınlandı

Çalışmaları uzun bir süredir Sağlık Bakanlığı’nca yürütülmekte olan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama-ları Yönetmeliği, 27 Ekim 2014 tarihli ve 29158 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Yönetmeliğin getirdiği en büyük yenilik, akupunktur dışındaki diğer tamamlayıcı tıp uygulamalarını da yasal bir zemine oturtuyor olmasıdır. Bilindiği gibi bu zamana kadar, tamamlayıcı tıp uygulamalarından sadece aku-punkturun kendine ait bir yönetmeliği vardı.

Yönetmeliğin tamamı Derneğimizin web sitesinden okunabilir www.ankaraakupunkturdernegi.org

Dernek Genel Kurulu yapıldı

ANKARA AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP DERNEĞİ’nin Olağan Genel Kurulu, 18 Ekim 2014 tarihinde gerçekleştirildi.

İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşu ile başlayan Genel Kurul’da önce, geçen döneme ait Faaliyet Ra-poru okundu. Rapor üzerine yapılan görüşmelerden sonra, yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelikleri için seçim yapıldı. Genel Kurul’da son olarak, gelecek dönem gerçekleştirilmesi düşünülen faaliyetlerle ilgili görüşler ve öneriler dile getirildi.

Derneğimizin geçtiğimiz dönemde yürüttüğü etkinliklerden bazıları şunlardır:

* Türkiye’deki diğer akupunktur dernekleri ile ortak yürütülen çalışmalar kapsamında, 12-14 Ekim 2012 tarihlerinde Ankara-Kızılcahamam’da 7. Uluslararası Katılımlı Ulusal Akupunktur Kongresi düzenlen-miştir.

* Derneğimizin iki yılda bir organize ettiği sempozyumlara devam edilmiş ve 27-29 Eylül 2013 tarihleri arasında Ankara-Kızılcahamam’da 3. Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Sempozyumu düzenlenmiştir.

* Uzun bir süredir atıl halde bulunan Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi yeniden yayımlan-maya başlanmıştır.

* Dernek bünyesinde Nöral Terapi, Mezoterapi, Fitoterapi, Auriküloterapi, Kupa Tedavisi (Hacamat), Hirudoterapi, Manuel Terapi ve İleri Düzey Akupunktur kursları düzenlenmiştir.

* Derneğimize ait bir Twitter hesabı (@AkupAnkara) oluşturulmuştur.

19.10.2011 tarihinde gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul ile göreve başlayan ve üç yıl süreyle bu görevleri başarıyla sürdüren Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerine teşekkür ediyor, Kurul üyeliklerine yeni seçi-lenlere başarılar diliyoruz.

Page 68: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

BERK BÜLBÜLTel: 0533 525 25 54E-mail: [email protected] Berkmed Medikalhttps://twitter.com/berkmedrayonex

İletişim

Page 69: ANKARA AKUPUNKTURakupunkturvetamamlayicitip.org/2018/03/dergi222.pdf · Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi, 2014 iii EDİTÖRDEN Değerli Meslektaşlarım, Uzun bir aradan

60

8. Uluslararası KatılımlıUlusal Akupunktur Kongresi

16-19 Mayıs 2015’de Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde Gerçekleştirilecektir.Ayrıntılar Belirlendikten Sonra Gerekli Duyurular Yapılacaktır.

İrtibat: Prof. Dr. Fatih AKÇAY

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyokimya AD ve Akupunktur ve TamamlayıcıTıp Yöntemleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü, ERZURUM.

[email protected][email protected]

Gsm: 0 532 386 99 46

KUANTUMSAĞLIKKuantum Sağlık Hizmetleri Tic. ve Turizm Ltd. Şti

SUNRİSESUNSET MANYETİK ALAN YATAĞI - Kapiller dolaşımı ve oksijenasyonu artırır, Sinir rejenerasyonu sağlar, ağrı tedavisinde kemik erimesinde uykunun düzenlenmesinde, yara iyileşmesinde, bağışıklığın desteklenmesinde ve anti-aging’de başarıyla kullanılır.

AYAK DETOX CİHAZI OKYANUSUN ŞİFASI AYAĞINIZIN ALTINDA Aynı anda 2 kişinin kullanabileceği bir cihaz,Toksinlerinden arınan hücreler fonksiyonlarını geri kazanırken enerji metabolizması da düzelmeye başlar. Birçok metabolik hastalıkta, kilo vermede, eklem ağrılarında, lenf dolaşımı ile ilgili problemlerde faydalıdır.

KRİSTAL IŞIK Theragem Füzyon dielektrik rezonans teknolojisiSafir - Pırlanta & Akik – Zümrüt – Yakut ve benzeri taşlar1- Teta terapi ile mutlu bir bedende mutlu bir zihin, 2- Dalağın dengelenmesiyle güçlü bir bağışıklık3- Assamblaj noktasının düzeltilmesi ile zihinsel, duygusal, ruhsal açıdan vücudun rahatlaması.

BİOREZONANS BİOFEEDBACK Batı tıbbından daha ileri düşünenler ve daha fazlasını bekleyenler için. Geleceğin teknolojisi daima bir adım önde. Enerji tıbbı canlılık, uyum enerji. Kuantum tıbbı ile yaşama tekrar merhaba deyin

SCİO EDUCTOR

POLAT İŞ MERKEZİ CEMAL SAHİR SOK NO:29/19 MECİDİYEKÖY İST Tel: 0212-3583635www.kuantumsaglik.com