ataum e-bültenataum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/360/2017/02/...ataum e-bülten temmuz...

17
ATAUM e-bülten TEMMUZ 2014 Tarihi Mahkeme Kararı Çeşitli iç sorunların da etkisiyle hükümetin düşmesine neden olan katliam, daha sonra bölgede görev yapan askerlere Hollanda devlet nişanı verilmesiyle farklı tartışmaları da beraberinde getirdi. Hollanda “günah keçisi” ilan edildiğini düşündüğü askerlerine sahip çıkarken, mağdur aileleriyse bu “hakaret” sonrasında hukuk mücadelesine devam etti. Hollanda’daki Lahey Bölge Mahkemesi, 16 Temmuz’da aldığı bir kararda Hollanda hükümeti, Birleşmiş Mil- letler ve belki de BM barış gücü operasyonlarına destek veren tüm devletler açısından dikkat çekici bir hükme vardı. Bosna Savaşı’nın sonlarında 1995’te gerçekleşen Srebrenitsa Katliamı sırasında BM barış gücünde gö- revli Hollanda birliğinin kendilerine sığınan 300 sivil Boşnak’ı Sırp askerlerine teslim etmesinden Hollanda hükümeti sorumlu tutuldu. Hollanda taburunun söz konusu kişilerin öldürüleceğini öngörmesi gerektiğini belirten kararla, teslim edilen 300 kişinin yakınları da tazminat almaya hak kazandı. (devamı 3. sayfada) BARIŞ GÜCÜ VE DEVLETLERİN SORUMLULUĞU Elâ BİLGEN Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Yıl 6 - Sayı 70 Avrupa Gündemi... üyelik ve diğer talepleriniz için [email protected] Papa Cüzzamlılara Sopayı Çekiyor (Mu?) Gökçe ÖZSU sayfa 14 Dijital Meslekler Bilgesu BÜYÜKÇOLAK sayfa 6 Makedonya’da Etnik Gerilim Emre YÜKSEL sayfa 2 Her Durumda Mağdur Mülteciler Yasemin KARADAĞ sayfa 4-5 Dikkat Casus Çıkabilir! Onur HAZNEDAR sayfa 7 Portre: Gregor Mendel Recep Ersel ERGE sayfa 12-13 Bosna Savaşı sırasında bölgede görev yapan BM Barış Gücü’ne bağlı Hollanda birliklerinin katliamı önleyememesi uluslararası sorumluluğun kime ait olduğunu tartışma gündemine taşımıştı. Hollanda Mahkemesi bu konuda tarihi bir karar verdi. devletlerle BM gibi uluslararası örgütlerin birlikte yürüttüğü operasyonlarda Hükümetin ihlaline dikkat çeken Fransa’nın Rus Ruleti: Mistral Gemileri H. Kardelen IŞIK sayfa 10-11 Srebrenitsa Konusunda Yüksek Gerilim Hattı: Rusya-AB İlişkileri Mühdan SAĞLAM sayfa 8-9

Upload: others

Post on 20-Feb-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

ATAUMe-bülten

TEMMUZ 2014

Tarihi Mahkeme Kararı

Çeşitli iç sorunların da etkisiyle hükümetin düşmesine neden olan katliam, daha sonra bölgede görev yapan askerlere Hollanda devlet nişanı verilmesiyle farklı tartışmaları da beraberinde getirdi. Hollanda “günah keçisi” ilan edildiğini düşündüğü askerlerine sahip çıkarken, mağdur aileleriyse bu “hakaret” sonrasında hukuk mücadelesine devam etti.

Hollanda’daki Lahey Bölge Mahkemesi, 16 Temmuz’da aldığı bir kararda Hollanda hükümeti, Birleşmiş Mil-letler ve belki de BM barış gücü operasyonlarına destek veren tüm devletler açısından dikkat çekici bir hükme vardı. Bosna Savaşı’nın sonlarında 1995’te gerçekleşen Srebrenitsa Katliamı sırasında BM barış gücünde gö-revli Hollanda birliğinin kendilerine sığınan 300 sivil Boşnak’ı Sırp askerlerine teslim etmesinden Hollanda hükümeti sorumlu tutuldu. Hollanda taburunun söz konusu kişilerin öldürüleceğini öngörmesi gerektiğini belirten kararla, teslim edilen 300 kişinin yakınları da tazminat almaya hak kazandı. (devamı 3. sayfada)

BARIŞ GÜCÜ VE DEVLETLERİN SORUMLULUĞUElâ BİLGEN

Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Yıl 6 - Sayı 70Avrupa Gündemi...

üyelik ve diğer talepleriniz için [email protected]

Papa Cüzzamlılara Sopayı Çekiyor (Mu?)

Gökçe ÖZSUsayfa 14

Dijital MesleklerBilgesu BÜYÜKÇOLAK

sayfa 6

Makedonya’da Etnik Gerilim

Emre YÜKSELsayfa 2

Her Durumda Mağdur Mülteciler

Yasemin KARADAĞsayfa 4-5

Dikkat Casus Çıkabilir!

Onur HAZNEDARsayfa 7

Portre: Gregor Mendel

Recep Ersel ERGEsayfa 12-13

Bosna Savaşı sırasında bölgede görev yapan BM Barış Gücü’ne bağlı Hollanda birliklerinin katliamı önleyememesiuluslararası sorumluluğun kime ait olduğunu

tartışma gündemine taşımıştı. Hollanda Mahkemesi bu konuda tarihi bir karar verdi.devletlerle BM gibi uluslararası örgütlerin birlikte yürüttüğü operasyonlarda

Hükümetin ihlaline dikkat çeken

Fransa’nın Rus Ruleti: Mistral Gemileri

H. Kardelen IŞIKsayfa 10-11

Srebrenitsa Konusunda

Yüksek Gerilim Hattı: Rusya-AB İlişkileri

Mühdan SAĞLAMsayfa 8-9

Makedonya’da Etnik GerilimEmre YÜKSEL

Birçok etnik grubun “kar- arasında çatışmalar yaşandı. müşlerdi. “Monstrum” ola- vutların aileleri de mahkeme deşlik ve birlik” şiarı altında Ülkenin temelleri de bu geri- rak bilinen bu davada, binası önüne yürümek iste-yaşamaları temelinde kuru- limle atılmış oldu ve bu geri- Üsküp Ceza Mahkemesi, tu- miş ancak polis engeliyle lan Yugoslavya’nın dağılma lim günümüze kadar da etki- tuklu bulunan yedi Arnavut- karşılaşmışlardı. Bunun üze-sürecine girmesi de yine bu sini sürdürdü. tan birini serbest bırakırken rine “mafya devlet”, “Arna-çok etnili yapısından kay- İki yıl önce beş Makedon gen- altısına “cinayet ve terör ey- vutluk” gibi sloganlar atan naklandı. Federasyonu oluş- ci öldürmekten suçlu bulu- lemi” suçlarından müebbet grup, eylemlerinin mahkum-turan birçok devlette yıllar sü- nan Arnavut kökenli altı kişi- hapis cezası verdi. Bu karar ların serbest bırakılmasına recek etnik çatışmalar ya- ye müebbet hapis cezası ve- sonrasındaysa ülkenin yak- kadar süreceğini açıkladı. şandı. Bosna’da Sırplar ve rilmesi, ülkedeki gerilimi tır- laşık dörtte birini oluşturan Üsküp’te başlayan bu pro-Boşnaklar, Kosova’da Sırplar mandırmıştı. Başkent Üsküp Arnavutlar Üsküp’te verilen testolar ayrıca Arnavut nüfu-ve Arnavutlar birbirleriyle ça- yakınlarındaki Smiljkovski cezaya protesto gösterileri sun yoğun olarak yaşadığı tıştı. Ülkesinin ismi çok etnili Gölü’nde Triçkovski, Slav- düzenledi. Mahkeme binası Kalkandelen, Gostivar ve yapısına atıfta bulunan kovski, Atskovski, Nakevski önünde toplanan kalabalık Struga gibi şehirlere de sıç-Makedonya’da da ülkenin ve Stefanovski isimli beş Ma- polisle çatıştı ve birçok gös- radı.en büyük iki etnik grubu olan kedon genç 12 Nisan 2012’ terici gözaltına alındı. Ayrıca Makedonlar ve Arnavutlar d e otomatik silahla öldürül- hapse mahkum edilen Arna-

Emre YÜKSEL

ATAUMe-bülten 2

Makedonya’da Etnik GerilimTEMMUZ 2014

Gerilimlerin tarihçesiMakedonya’da yaşanan bu 1992’de özerklik referandu- navut nüfusun yüzde 20’nin kağa çıkıp gösteriler düzen-gerilim, ülke tarihi açısından mu düzenledi. Makedonya üzerinde olduğu bölgelerde lemiş, Arnavutlara ait bazı iş-ilk değil. Bağımsızlığına referandumu yasadışı ilan et- eğitim ve sağlık gibi ihtiyaç- yerlerini yakmışlardı. Make-1991’de kavuşan ülke, bu ta- ti ve olaylara silahlı kuvvet- ların Arnavut yerel birimler- don İçişleri Bakanı Yanku-rihten itibaren Makedonlar lerle müdahale etti. Ardın- ce sağlanabilmesi bu hakla- lovska da göstericilere sağ-ve Arnavutlar arasında süre- dan 1991’de Arnavutlar rın bazılarını oluşturuyor. duyu çağrısı yapmıştı.cek etnik sorunlarla uğraştı. Tetovo Arnavut Üniversitesi’ 2000’li yıllara gelindiğin- Çeyrek asırlık bir tarihe sahip Bunun kökeniyse daha eski ni kurdu ve bu durum Make- deyse ülkede gerilim hala olan ülke hala etnik gergin-tarihlere uzanıyor. 1966’da donlar tarafından tepkiyle düşmüş değil. Mart 2013’te liklerle boğuşuyor. Mevcut Yugoslavya İçişleri Bakanı k ar şıl andı ve Üsküp’te göste- beş Arnavutun Makedonlar anayasanın kendilerini azın-Aleksander Rankoviç’in istifa riler düzenlendi. tarafından dövülmesi ülke- lık gibi gösterdiğini düşünen etmesiyle Kosova Arnavutla- 1998-1999 Kosova Savaşı’ deki etnik gerginliği tekrar ve kurucu ulus statüsü iste-rı cumhuriyet statüsüne geç- nın çıkmasıyla Makedonya’ gün yüzüne çıkardı. Üsküp’te yen Arnavutlarla, ülkenin ha-mek için gösteriler düzenle- daki Arnavutlar UÇK’yı mo- toplanan Arnavutlar başba- kim etnik yapısını oluşturan meye başladı. Bunun üzerine del alarak 2001’de Make- kanlık binasına yürüdü ve bi- Makedonlar arasında ger-Üsküp’teki Arnavutlar da Ba- donya Milli Kurtuluş Ordusu’ naya taş ve sopalarla saldır- çekleşen her olay ciddi bir tı Makedonya’nın müstakbel nu (UÇKM) kurdu. 2001’de dı. Ayrıca göstericiler Kosova gerginlik doğuruyor. Ezildik-Kosova Cumhuriyeti’ne bağ- gerçekleşen ve altı ay süren Kurtuluş Ordusu ve Büyük lerini düşünen ve ülkenin lanması yönünde gösteriler iç savaş sonunda 13 Ağustos Arnavutluk lehine sloganlar dörtte birini oluşturan Arna-yaptı. Böylece de Makedon- 2001’de ABD ve AB’nin ara- attı, Arnavutluk Dışişleri Ba- vutlar daha geniş haklar isti-ya tarihinde ilk kez Arnavut buluculuğunda Ohri Çerçe- kanlığı da gençlerin dövül- yorlar. AB’ye girme hedefi bu-sorunuyla karşılaştı. İlerle- ve Anlaşması imzalandı. Bu mesiyle ilgili olarak tepkisini lunan Makedonya’ysa bu is-yen yıllarda Arnavutlara yö- anlaşmayla birlikte Arnavut- dile getirdi. Geçtiğimiz Ma- teğini gerçekleştirmek için ül-nelik bir takım asimilasyon lar belirli siyasal ve sosyal yıs’ta da Arnavut bir gencin kesindeki etnik sorunları çöz-önlemleri alınmaya başladı. haklara kavuşmuşlardı. Par- bisikletini çaldığı Makedon mek zorunda. Ancak Monst-Ülkenin yaşadığı en ciddi lamento ve mahkemelerde bir genci bıçaklayarak öldür- rum Davası gibi benzer olay-krizse bağımsızlıkla birlikte kendi dillerini kullanabil- mesi ülkede etnik temelli ger- lar etnik gerilimleri tetikleme geldi. “Kurucu Ulus” statüsü- meleri, kanun metinlerinin g in liğe neden olmuştu. Bu- potansiyeline hala sahip.nü almak isteyen Arnavutlar, iki dilde de yayınlanması, Ar- nun üzerine Makedonlar so-

1992-1995 Bosna Savaşı sı- mayan Sırp birlikleri Temmuz Hollanda’nın rolünün belir- te elektrik teknisyeni olarak rasında BM, 6 bölgeyi “gü- 1995’te Srebrenitsa bölgesi- lenmesi amacıyla Hollanda çalışan bir gencin ailesi de o-venli bölge” ilan ederek bu- ni bombalamaya başlayınca, Savaş ve Dokümantasyon ğullarının Sırplar tarafından raların askerden arındırıl- binlerce Bosnalı Müslüman Merkezi tarafından bir rapor öldürülmesine göz yumuld-masına karar vermişti. Bu böl- da bölgedeki BM yerleşke- hazırlandı. 2002’de yayınla- uğu iddiasıyla dava açmıştı. gelerden biri de 16 Nisan sine sığınmaya başladı. Böl- nan raporda, bölgeyi savun- Hollanda Anayasası gere-1993’te BM Güvenlik Konse- gede 400 civarında Hollan- mak için gereken silahlar ve ğince askeri birliklerin yöne-yi’nin 819 sayılı kararıyla dalı barış gücü askeri görev açık bir görev tanımı olma- timinden Hollanda hükümeti “güvenli bölge” ilan edilen yapmaktaydı ve hem sayıca dan Hollandalı askerlerin sorumluydu. Lahey Bölge Srebrenitsa’ydı. Kararda “ta- hem de silah bakımından bölgeye gönderilmesi nede- Mahkemesi’yse iddiaları red-raflar ve ilgililerin tümünden Sırpların önemli bir üstünlü- niyle hükümet eleştiriliyor- detmiş ve Bosna’daki barış Srebrenitsa ve çevresinin gü- ğü vardı. Hollanda taburu- du. Rapor, dönemin hükü- gücünde görevli Hollanda venli alan olduğunu göz n un h a va desteği talebiyse metinin istifasına neden olsa taburunun BM’nin emri ve de-önünde bulundurarak hare- “savaşta tarafsız kalmak da, 2006’da yeni hükümet netimi altında olduğuna, bu ket etmeleri” talep ediliyor isteğindeki” BM komutanlı- Srebrenitsa’da görev yapmış nedenle Hollanda devletinin ve “bölgenin herhangi bir si- ğının olumsuz cevabıyla kar- olan Hollandalı BM barış gü- sorumlu tutula-mayacağına lahlı saldırı ya da diğer düş- şılandı. 11 Temmuz’da Sreb- cü askerlerini devlet ni- karar vermişti. Fakat Tem-manca davranışlardan muaf renitsa yakınlarındaki Pota- şanına layık gördü. Bunu muz 2011’de temyiz mahke-tutulması gerektiği” belirtili- çari’deki Hollanda üssü civa- “aşağılayıcı bir karar” olarak mesi bu konudaki hükmü yordu. Kararın ardından BM rında 200 binden fazla mül- değerlendiren Srebrenitsa bozdu. Gerekçesi, hüküme-Koruma Gücü’ne (UNPRO- teci toplanmıştı. Sırpların sal- kurbanlarının yakınlarıysa tin aktif olarak birlikleri ko-FOR) bağlı ilk birlikler bölge- dırıları artırma ve ellerinde Srebrenitsa Anneleri Derne- ordine ettiği ve davacı yakın-ye geldi. BM raporlarına gö- bulunan 14 Hollandalı esiri ği öncülüğünde 2007’de BM larının kamptan tahliyesi gö-re Mayıs 1993’te de taraflar öldürme tehdidi karşısında ve Hollanda aleyhine Lahey revinde başarısız olundu-Srebrenitsa ve yakınında bu- barış gücü askerleri mülteci- Bölge Mahkemesi’nde dava ğuydu. Böylece davacı olan i-lunan Jepa’nın tamamını lerin tahliyesine başladı. Ka- açtı. Başvuru gerekçesi BM ki aile tazminat almaya hak kapsayan bölgenin askerden dın ve çocuklar Müslüman Soykırım Suçunun Önlen- kazandı. 2013’te hükümetin arındırılması üzerinde anlaş- bölgelere sevk edilirken ye- mesi ve Cezalandırılması itirazını da reddeden temyiz maya vardı. Buna göre, Jepa tişkin erkekler ve erkek ço- Sözleşmesi’ne aykırı davra- mahkemesinin kararı, 16 ve Srebrenitsa’daki Sırp bir- cuklar da bir anlamda Sırp- nıldığıydı. Mahkemenin Temmuz’da Lahey Bölge likleri ve onlara ait ağır silah- ların eline bırakıldı. 2008’de BM’ye karşı yargı Mahkemesi’nin aldığı ve lar geri çekilecek, hemen ar- Hem Eski Yugoslavya Ceza yetkisinin bulunmadığına Hollanda’yı Srebrenitsa’da dından da bölgedeki Boşnak Mahkemesi hem de Ulusla- hükmetmesiyle dava Hollan- 300’den fazla Boşnak’ın öl-kuvvetleri ellerinde bulunan rarası Adalet Divanı tarafın- da hükümeti aleyhine sür- dürülmesinden sorumlu tut-silah, mühimmat ve mayın- dan soykırım olarak tanımla- dürüldü. Bu sırada bölgedeki tuğu karara da öncülük etti. ları UNPROFOR’a teslim n an v e b ir hafta içinde 8 bin- Hollanda üssünde tercüman edecekti. den fazla Boşnak’ın öldüğü olarak çalışan bir Boşnak, Ancak fiilen antlaşmaya uy- tahmin edilen katliamda kampa sığınan ailesinin, üs-

Telin öte yanındakiler?Yine de Bölge Mahkeme- kaybeden Srebrenitsa Anne- Hakları Mahkemesi’ne götü- yor. Bir yanda barış gücü as-si’nin kararı, Hollanda’yı 8 leri Derneği mensubu Muni- receklerini söyleyen kurban kerlerinin hukuksuz davra-bin kişinin ölümünden so- ra Subasic de kurbanların ka- yakınlarının avukatı da aynı nışları açısından caydırıcı rumlu gören kurban yakınla- tegorilere ayrılmasının ve so- görüşte. O da Hollanda’nın olacağını düşünerek kararı rını tatmin etmekten uzak gö- rumluluğun kısmen kabul P ot aç ari’deki taburun etrafı- olumlu karşılayanlar var. Di-rünüyor. Zira Mahkeme, sı- edilmesinin adaleti yansıt- na gelen ancak kamp içine gi- ğer yandaysa barışı koruma ğınmacıların birçoğunun m a dığ ın ı düşünüyor ve “bir remeyen kurbanlara karşı da faaliyeti sırasında meydan olay sırasında BM yerleş- anneye tellerin bir yanındaki sorumlu olduğuna inanıyor. gelen olaylardan BM yerine kesine değil Srebrenitsa ci- oğlunun ölümünden Hollan- Srebrenitsa kurbanlarının ya- bir hükümetin sorumlu tutul-varındaki ormanlık alana da devletinin sorumlu oldu- kınları itirazlarında haklı ol- masının, bundan sonrası için kaçtığını belirterek Hollan- ğunu söylerken öte yandaki salar bile, karar en azından BM operasyonlarına birlik da’nın sorumluluğunu kam- oğlunun ölümüyle ilgili so- bir hükümetin ilk defa BM hi- göndermek konusunda dev-ptaki 300 kişiyle sınırladı. Do- rumluluğun bulunmadığını i- mayesindeki bir barış gücü o- letlerin cesaretini kıracağına layısıyla pek çok kurban ya- fade etmenin nasıl mümkün perasyonu çerçevesinde ger- inananlar bulunuyor.kını tazminattan faydala- olabileceğini” soruyor. Kara- çekleştirilen faaliyetlerden namayacak. Katliamda eşini rı temyize ve sonuç alama- sorumlu tutulması bakımın-ve 50’ye yakın akrabasını maları halinde Avrupa İnsan dan oldukça önemli bulunu-

Tarihi Mahkeme KararıElâ BİLGEN

ATAUMe-bülten

3TEMMUZ 2014

Her Durumda Mağdur MültecilerYasemin KARADAĞ

Tarihin her sahnesinde in- rarlarıyla mümkün oldu. Hâ- kaçanları durduramaya- Bu doğrultuda, Avrupa Ko-sanlar savaş, işkence, siyasi lihazırda 147 devlet tarafın- cağını geçmiş deneyimleriyle misyonu 1999’dan beri Birlik şiddet gibi nedenlerle yur- dan imzalanmış olan Söz- bilmesine rağmen, yeni du- içerisinde Avrupa Ortak Sı-tlarını terk ederek başka yer- leşme’ye AB üyesi ülkelerin varlar mı inşa edecek?” ğınma Sistemi (CEAS) oluştu-lerde güvenliklerini sağla- tamamı taraf. 1993’te ilk kez Almanya, uy- rulmasına yönelik çalışmalar mak zorunda kaldı. İkinci İkinci Dünya Savaşı sonrası gun niteliklere sahip olma- yürütmekte. İlk aşaması Dünya Savaşı ve sonrası, ta- Avrupa’da yaşanan büyük yanlara tanınan sığınma hak- 2006’da tamamlanan CEAS’ rihteki en büyük insan göç- çapta yerinden edilme olay- kı garantisini ortadan kaldır- ın Stockholm Programı adıy-lerinden birine sahne oldu. larına çare olmak için hazır- mak için anayasasında deği- la başlatılan ikinci aşaması Savaş yüzünden perişan ol- lanan Cenevre Sözleşmesi şiklik yaptı ve böylece sığın- da 2014’te tamamlandı. Ye-muş Avrupa kıtasında ger- mültecilerin korunmasına yö- macıların kabulünü sınırla- ni sisteme göre, Birlik üyesi çekleşen göç hareketleriyle nelik uluslararası bir çerçeve mak ve geldikleri ülkelere ge- ülkelerin tamamında sığın-baş edebilmek için, müttefik sunsa da, özellikle Avrupa’ ri dönüşlerini kolaylaştırmak ma talebinde bulunanlar için devletler tarafından, 1943’te nın batısında sığınmanın iç in ye n i p olitikalar geliştiril- aynı prosedür izlenecek. Her Birleşmiş Milletler Yardım ve ideolojik bir tarafı vardı. Bu- mesinin önünü açtı. Batı Av- başvurucunun parmak izi Rehabilitasyon İdaresi (UNR- na göre, Sözleşme’nin uygu- rupa ülkelerine yasal giriş yol- alınarak Eurodac adlı veri ta-RA) kuruldu ve daha sonra ye- lanması komünist ülkeler- ları kapanmaya başladıkça sı- banına gönderilecek. Bu sa-rini 1947’de kurulan Ulusla- den gelen mültecilerin kabul ğınmacılar bu kez de sahte yede, gerektiğinde, kişilerin rarası Mülteci Örgütü (IRO) edilmesi demekti. Ancak, evraklarla ya da kaçakçıların hangi ülkeye sığınma tale-aldı. Tarihte ilk kez mülteci- 1970’lerden itibaren büyük yardımıyla bu ülkelere gel- binde bulunduğunun tespiti lerin ihtiyaçlarına cevap ve- mülteci grupları her geçen yıl meye başladı. Bu kez de Batı kolaylaşacak. Ardından baş-rebilecek resmi bir yapı ku- daha da artarak Avrupa’ya Avrupa’da yasa dışı göçle mü- vurucu AB hukukunda uz-rulması ve uluslararası hu- gelmeye başladı. Avrupalı ol- cadele kapsamında başlatı- man yetkili kişiler tarafından kuk kapsamında mültecilerin mayan bu yeni sığınmacılar, lan yeni sınırlama politikala- mülakata alınacak ve müla-korunmasına dair standart- Soğuk Savaş dönemi kalıpla- rı, yasadışı göçün önlenme- katın ardından kişiye mülteci ların oluşturulmasıysa, Ocak rına neredeyse hiç uymu- siyle mültecilerin korunması mi yoksa ikincil koruma sta-1949’da BM Genel Kurulu’ yordu. Batı Avrupa’ya gelen arasındaki dengeyi kurama- tüsünün mü verileceği. Bu iki nun BM Mülteciler Yüksek mülteci sayısı gelişmekte d ı ve m ültecilere kapılarını statüden birini elde eden ki-Komiserliği’ni (UNHCR) kur- olan ülkelere gelenlerin sa- açmaya razı olmayan Batı Av- şiye, statüsü dâhilindeki hak-maya karar vermesiyle gün- yısından çok daha fazlaydı. rupa, “Avrupa Kalesi” olarak lar tanınacak. Şayet, başvu-deme geldi. Bu amaç, Tem- 1989’da Berlin Duvarı’nın yı- anılmaya başladı. 1990’lar rucunun sığınma talebi mü-muz 1951’de imzalanan ve kılmasının ardından komü- boyunca göç ve sığınmayla il- lakattan sonra reddedilirse Nisan 1954’te yürürlüğe gi- nist bloktaki insanların yo- gili Birlik içerisinde gerçek- kişi mahkemeye itirazda bu-ren Mültecilerin Hukuki Sta- ğun bir şekilde Batı Avrupa’ leştirilen çalışmaların çoğu, lunabilecek. Kişi mahkeme-tüsüne Dair Cenevre Sözleş- ya akması, bölgede endişe AB ülkelerine daha sıkı giriş de haklı bulunmazsa ülkesi-mesi’yle de resmen gerçek- yarattı. Batı Avrupa ülkeleri- politikaları uygulanması n e ge ri gö nderilecek. Yakın leşti. Mülteci kavramının kap- nin sığınma politikalarında üzerineydi. Ancak sınır koru- zamanda son halini alan samının, mültecilerin hukuki yeni bir savunmacı anlayış ma önlemlerine ve göçle CEAS, bundan sonra AB’nin statüsünün ve bu konuda h â kim oldu. O dönemdeki sığınmaya getirilen kısıtla- kapılarını mültecilere biraz üye devletlerin sorumluluk- BM Mülteciler Yüksek Komi- malara rağmen Avrupa’ya daha açacak mı bilinmez larının tanımlandığı Sözleş- seri Sadako Ogata, 1992’ çok sayıda göçmenin yasal ol- ama AB, uzun bir süredir, iç me’nin uygulanma alanı, o de, mültecilerin korunmasıy- mayan yollarla girmesi en- savaşın üçüncü yılını doldur-dönemde, 1 Ocak 1951’den la ilgili ortaya çıkabilecek so- gellenemedi. Dahası, alınan duğu Suriye’den kaçan mül-önce meydana gelen olaylar runlara dair endişelerini şu önlemler kendilerini büyük tecilere kapılarını kapatması sonucunda mülteci olan kişi- sözleriyle dile getirmişti: riskler altına sokarak türlü nedeniyle eleştirilerin oda-lerle sınırlandırılmıştı. Ancak “1990’lara girerken Avrupa’ yollardan Avrupa’ya girmeye ğında. UNHCR’nin 20 Hazi-bu sınırlama, Mültecilerin nın bir yol ayrımında olduğu çalışan insanların yollarda öl- ran’da yayınladığı ülke için-Statülerine İlişkin 1967 şüphesizdir. Avrupa, göç et- mesiyle sonuçlandı. de yer değiştirmek zorunda Protokolü’yle kaldırıldı. Bu mek zorunda bırakılanlara Bu gelişmeler karşısında Bir- kalanlar, sığınmacılar ve mül-Protokol kabul edilene kadar sırtını mı dönecek, yoksa bas- lik ülkeleri 1997’de imzala- tecilere ilişkin istatistiki veri-geçen süreçte gerçekleşen k ı görenlerin ve yerlerinden dıkları Amsterdam Antlaş- ler sunan “Global Trends olaylar sonucunda mülteci e d ilenlerin haklarını koruma ması’yla, sığınma ve göç po- 2013” adlı rapor da, hem olarak tanımlanan kişilere geleneğini mi güçlendire- litikalarını geliştirme ve ka- AB’de hem de dünyada du-Sözleşme’nin uygulanabi- cek? Avrupa, duvarların, to- rar alma yetkisini AB kurum- rumun vahametini gözler lirliğiyse BM Genel Kurul ka- taliter rejimlerin zulmünden larına devretme kararı aldı. önüne seriyor.

Her Durumda Mağdur MültecilerYasemin KARADAĞ

ATAUMe-bülten 4 TEMMUZ 2014

UNHCR’nin raporuna göre, onuncu sırada da ABD yer al- bul edilmenin neredeyse yor. Af Örgütü’ne konuşan savaş, işkence ve kötü mua- makta. 2013’te listenin ilk imkânsız olduğunun farkın- 55 yaşındaki Suriyeli mülteci mele yüzünden ülkesini terk on ülkesiyse, Suriyeli mülte- da olan Suriyeli mülteciler, kadın, Yunanistan Sahil Gü-etmek zorunda kalanların sa- cilere kapılarını açanlar. Bu canlarını kurtarmak için venlik teknesinde gördükleri yısı 2013 sonu itibariyle tüm durumda da Birlik ülkelerin- sığınmak istedikleri bu ülke- muameleyi şu sözlerle anla-dünyada 51.2 milyona ulaş- den yalnızca Almanya ve lere, yine canlarını tehlikeye tıyor: “O benim oğlum diye tı. Bu kişilerin 16.7 milyonu- Fransa’nın listede yer alma- atarak ulaşmaya çalışıyorlar. bağırdım. Beni kenara ittiler nu mülteciler (5 milyonu Fi- sına çok şaşırmamak gerek. Avrupa’da güvende olacak- ve iki buçuk üç saat oğlumu listinli mülteciler) oluşturur- AB’nin Suriyeli mülteci krizi- ları umuduyla teknelerle Lib- dövmelerini izledim. Onlar-ken, 33.3 milyonunu ülke n e k arşı politikasını da, ya veya Mısır’dan İtalya’ya dan içmek için su istediği-içerisinde yer değiştirmek zo- Uluslararası Af Örgütü’nün ya da Türkiye’den Yunanis- mde bana deniz suyu verdi-runda kalanlar, 1.2 milyonu- Aralık 2013’te yayınladığı tan’a ulaşmaya çalışan mül- ler.” Bulgaristan sınırında Su-nu da sığınma talebinde bu- “An International Failure: tecilerin yanı sıra karadan, yi- riyeli mültecilerin yaşadıkları lunanlar oluşturmakta. Mül- The Syrian Refugee Crisis” ne Türkiye üzerinden Yuna- da pek farklı sayılmaz. 2013’ tecilerin yüzde 53’üyse Afga- adlı raporu açıklamakta. Ra- nistan ve Bulgaristan’a git- te Bulgaristan’a sığınma ta-nistan (2.56 milyon), Suriye pora göre, içlerinde İngiltere meye çalışan Suriyeli mülte- lebinde bulunan beş bin Su-(2.47 milyon) ve Somali’den ve İtalya’nın da bulunduğu cilerin sayısı oldukça fazla. riyeli, Türkiye sınırına 30 km (1.12 milyon) kaçanlardan o n sekiz AB ülkesi henüz bir Geçtiğimiz Ekim’de çoğunlu- uzaklıktaki Harmanlı’da ku-oluşuyor. Rapor, 2011’den Suriyeli mülteciyi bile sınırın- ğu Suriyeli 450’den fazla rulan acil durum merkezle-2013’ün sonuna kadar 2.5 dan geçirmemişken, dokuz mülteciyi Libya’dan İtalya’ya rinde çok kötü koşullarda ya-milyonu geçen mülteci sayı- AB ülkesi yalnızca 2 bin 340 taşıyan teknenin batması so- şam mücadelesi veriyor. sının 1994’teki Ruanda Soy- mülteciye kapılarını açmış. nucunda 350’den fazla mül- Gittikçe tırmanan mülteci kri-kırımı’ndan beri ilk kez bu ka- UNHCR’in işbirliğiyle başlat- tecinin yaşamını yitirmesi, gö- zi karşısında AB’nin tepkisiz-dar hızlı arttığına dikkat çeki- tığı insani yardım programı ze alınan tehlikenin boyutu- liğini “utanç verici” olarak ta-yor. Bu hızlı artışın temel ne- kapsamında 10 bin mülteci- nu gözler önüne seriyor. nımlayan Avrupa Komisyo-deni de üçüncü yılını doldu- ye kapılarını açan Alman- Çıktıkları bu tehlikeli yolcu- nu’nun İçişleri’nden Sorumlu ran Suriye’deki savaş. Nite- ya’ysa Suriye’de yaşanan in- luklarda ölmeden bu ülkele- Üyesi Cecilia Malmström, kim bu sayının 2.3 milyonu- sanlık dramına bir nebze de re ulaşmayı başaran mülte- “her Suriyeli mültecinin ka-nu da Suriyeli mülteciler o lsa s es siz kalmayan tek Bir- ciler, bu kez de buralarda bulü için ev sahibi ülkeye 6 oluşturmakta. lik ülkesi. bambaşka insanlık dışı mua- bin Euro ödeme yapılması” Şu anda 11.7 milyon mülte- Öte yandan, Suriye’nin sınırı melelerle karşı karşıya kal- önerisinin herhalde AB’nin ciye kapılarını açan ilk yirmi olan ülkelerdeki mülteci makta. AB’nin sınır koruma kapılarını mültecilere açaca-ülke sıralamasında AB ülke- kamplarında her geçen gün politikalarının desteğiyle sı- ğını düşünüyor. Görünen lerinden yalnızca sırasıyla daha da kötüleşen yaşam nırlarını göçmenlere ve mül- o ki, AB Suriyelilerin hayatta 232 bin 500 ve 187 bin 600 şartları yüzünden, AB ülkele- tecilere kapatmaya çalışan kalma mücadelesi karşısın-mülteciye ev sahipliği yapan rine ulaşmaya çalışan Suri- Yunanistan, buraya ulaşan da tepkisiz kalmaya devam Fransa ve Almanya bulun- yeli mültecilerin sayısı da Suriyeli mültecilere de türlü edecek.makta. Listenin ilk beşini Pa- gün geçtikçe artıyor. AB ülke- kötü muamelelerde bulun-kistan, İran, Lübnan, Ürdün lerine yasal yollardan mülte- duktan sonra, onları geldik-ve Türkiye oluştururken c i y a d a sığ ın macı olarak ka- leri teknelerle geri gönderi-

Suriyeli mültecilere kalenin kapıları kapalı

Her Durumda Mağdur MültecilerYasemin KARADAĞ

ATAUMe-bülten

5TEMMUZ 2014

Dijital MesleklerBilgesu BÜYÜKÇOLAK

İletişim Adres: Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAUM)

Cemal Gürsel Caddesi, 06590 Cebeci, Ankara

Telefon: 0 (312) 362 07 62

Faks: 0 (312) 320 50 61

Web: www.ataum.ankara.edu.tr/ebulten

E-posta: [email protected]

Editör: Erdem DENK

Tasarım: Turan BACI-Erdem DENK

* Yazılarınızla katkıda bulunmak için [email protected] adresine email atabilirsiniz.* ATAUM E-Bülten’de yer alan yazılar ve görüşler tamamen yazarlarına aittir. ATAUM'un resmi görüşü değildir.

* Bu e-bülten içinde yer alan özel kullanım lisanslı tüm yazı ve görsellerin bütün hakları ATAUM`a aittir.* Bu e-bülten, kaynak gösterilerek kopyalanabilir, dağıtılabilir, basılabilir.

Sahibi: ATAUM adına Çağrı ERHAN · Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Erdem DENK · Yayının Türü: Süreli (Aylık) · Basım Yeri:

Ankara Üniversitesi Basımevi, İncitaşı Sokak No:10 06510 Beşevler/ANKARA Tel: 0(312) 213 66 55 · Basım Tarihi: 8 Haziran 2014

ATAUMe-bülten

ATAUMe-bülten6

Dijital MesleklerChristos TEAZIS

Bilgesu BÜYÜKÇOLAK

Dünyada işbölümünün ve do-layısıyla yöneten-yönetilen, kadın-erkek rollerinin ortaya çıktığı süreçte adı konmamış da olsa meslekler de ortaya çıkıyor. Kol gücü-kafa gücü temelinde ayrılan bu mes-lekler, buharın işgücüne ka-tılması ve sınai üretime geçil-mesiyle de modern bir görü-nüm kazanıyor. Dijital evre-nin günümüzdeki formuna u-laşmasına kadarki süreçte meslekler daha çok el be-cerisi üzerinden şekillenir-ken, teknolojinin paralel bir

nın sağlanmasıyla ilgili çalış- yerini alıyor ve yeni bir işkolu vap bulabiliyor ve birçok so-dijital dünya oluşturmasıyla malar yürütülüyor. Ayrıca yaratıyor. Bu tip oyunlar ve run çözülebiliyor. Bir büyük artık hayal gücüne, zihinsel AB, NATO, BM gibi ulus üstü daha birçok mobil uygula- değişim de gazetecilik sektö-beceriye ve hıza dayalı mes-kurumların yakın zamanlı he- manın yaygın olması da mo- ründe yaşanıyor. Alışılmış ha-lek ayrımına doğru gidiyo-deflerinde dijital diplomasi bil uygulama yaratıcısı- bercilik anlayışından farklı o-ruz. İnsanların hızlı ürettiği sektörünü de geliştirmek bu- geliştiricisi ihtiyacı doğuru- larak artık serbest, dinamik ve hızlı tükettiği bu çağda ih-lunuyor. yor. Alışveriş anlayışı çarşı- ve sesli habercilik anlayışına tiyaç duyulan mal ve hizmet-Alışılagelen avukatlık, öğret- pazarcı şeklinden online g eç iyo ru z. Bazı gazete ve ler, bu mal ve hizmetlerin menlik, pazarlamacılık gibi alışveriş şekline bürünüyor. dergiler basım hayatlarına üretimine dayalı görev ta-meslekler, görev tanımla- Kargoculuk sektörünü de ge- devam ederek aynı zamanda nımları ve bu görevlerin ger-rında yaşanan değişikliklerle liştiren bu online alışveriş sis- online yayın yapıyorken, ba-çekleştirilmesinde kullanıla-dijital aleme uyarlanmış yeni temi nedeniyle birçok mağa- zıları da yollarına sadece di-cak teknikler de hızla değişi-tip meslekler olarak karşımı- za kendini gerçek alemde jital alemde devam ediyor. yor. Fordizmle gelişen maki-za çıkıyor. Birçok iş kolu aza- kapatıp sanal alemde yaratı- Bu örnekler dışında aslında ne kullanımına dayalı meka-larak biterken, birçok yeni yor. Online alışverişin yay- hayatın her yerinde, her sek-nik üretim, robotik üretim işkolu yaratılıyor. Akıllı tele- gınlaşmasıyla pazarlamacı- törde teknoloji ve dijital teknolojisiyle birleşerek da-fonların ve tabletlerin kulla- lık ve reklamcılık anlayışı da evrenle beraber köklü deği-ha az insana, mekana ve za-nımının yaygınlaşmasıyla fo- dijital uzmanlık gerektiren şiklikler yaşanıyor. Gitgide in-mana ihtiyaç duyarak kendi-toğrafçılık, postacılık ve ga- bir sektör haline geliyor. Ni- sanın rolünün azaldığı, az sa-ni sürekli geliştiriyor. Meka-zetecilik gibi meslekler daha tekim birçok online alışveriş yıda insanın yüksek perfor-nik üretim sonrası nasıl az elemana ihtiyaç duyulan sitesi, dijital pazarlamacılar mansına dayalı, seri ve belki zanaatlara duyulan ihtiyaç ve saha çalışmasından ofis ti- ya da sosyal medya uzman- de acımasız bir dünya oluşu-azaldıysa, dijital üretimle de pi çalışmaya doğru evrilen ları bulunduruyor. Mülakat- yor. Mesleklerinde kendini o-uzaktan ama hızlı bir şekilde bir yola giriyor. Ünlü Kodak lar, iş görüşmeleri veya top- labildiğince geliştirmiş ele-mal ve hizmet üretimi yapan firmasının zamanında 130 lantılar sanal alemde ger- manlara ve özellikle yöne-mesleklere geçiyoruz. AB’nin bin kişiyle sağladığı işi, çekleştirilebiliyor. Avukatlar ticilere ihtiyaç artıyor. Birçok yürütme organı olan Avrupa Instagram bir düzine insan müvekkilleriyle, yöneticiler sektör kendini hem gerçek Komisyonu bu yeni tip mes-çalıştırarak yapıyor. Atari- müşterileriyle, öğretmenler hem dijital alemde var etme leklerin ortaya çıkarılması ko-lerden oyun konsollarına dö- öğrencileriyle video, fotoğraf uğraşını sürdürüyor. Ancak nusunda öncülük ediyor. Ku-nüşerek genç kitlenin en bü- veya ses kaydı aracılığıyla bu gidişle gerçek alem gide-rum bünyesinde yeni dijital yük ilgi alanlarından biri ha- görüşebiliyor. Doktorun, öğ- rek dijital aleme dönüşecek mesleklerin oluşturulması, line gelen video oyunları, da- retmenin veya avukatın aya- gibi görünüyor. bu mesleklere uygun çırak-ha da küçülerek telefonlarda ğına gitmeden birçok soru ce-lık, staj ve eğitim olanakları-

TEMMUZ 2014

İnsanlar merak eder, dediko-du çıkar; devletler merak eder, casusluk çıkar! Siyasi ta-rihin biricik aktörü devletle-rin olmazsa olmaz faaliyetle-rinin başında gelen casusluk, yeşerdiği topraklarda varlı-ğını tüm hızıyla devam ettiri-yor. Üstelik küreselleşmenin ve ileri teknolojinin tüm ni-metlerinden olabildiğince ya-rarlanarak daha etkin, daha güçlü bir şekilde. Ancak bu ileri teknoloji “ne yazık ki” casusların daha kolay yaka-lanmasına da yol açabiliyor. İşte son “Alman çifte ajan” olayı da bunlardan biri: Al-man Dış İstihbarat Servisi (BND) görevlisi bir Alman,

bu ajan, 28 Mayıs’ta yazdığı Amerikan gizli servisine ilet- yeter. Dahası daha olay orta-belli bir ücret karşılığında bir elektronik posta sonucu miş. Bunun karşılığında da ya çıkalı bir hafta bile geç-ABD adına çalışıyor, gizli bel-Alman istihbarat ağına ta- 25 bin Euro gibi bu “sek- meden Federal Cumhuriyet geleri ABD birimlerine servis kılır ve hemen tutuklanır. Sor- tör”de komik sayılabilecek Başsavcılığı bir başka ajanın ediyor. Ancak bu iş bir şekil-gu sırasındaysa gerçeklik bir ücret almış. İşin başka bir daha casusluk nedeniyle de afişe alıyor ve zaten sü-tüm çıplaklığıyla ortaya çı- ilginç noktasıysa, gönderilen tutuklandığını açıkladı.rüncemede bulunan ikili iliş-kar. Buna göre söz konusu ve rilerin pek de önemli sayıl-kiler oldukça gerilimli bir sü-ajan iki yıllık bir zaman dili- mayan nitelikte olması. An-recin içine giriyor.minde 218 sayfa dokümanı cak sonuçta casusluk bu, adı 31 yaşında olduğu belirtilen

Dikkat Casus Çıkabilir!Onur HAZNEDAR

Almanya cephesinden tepki- güven temeline dayalı işbirli- döneminde olmadıklarının kanlık tarafından tüm istih-ler en başta doğal olarak ğine tamamen aykırı düşü- altını çizerek müttefikler barat kurumlarına bir yazı söylemsel düzeyde oldu. İlk yor.” Ancak Berlin John F. arası casusluğu “zaman kay- gönderildi. Yazıda, “bir son-olarak Cumhurbaşkanı Jo- Kennedy Enstitüsü dış politi- bı” olarak nitelendirdi. raki talimata kadar Ameri-achim Gauck söz konusu is- ka ve güvenlik politikaları Almanya’nın eylemsel dü- kalı ortaklarımızla işbirliğini tihbarat skandalının kanıt- profesörü Lora Anne Viola’ zeydeki tepkisiyse ülkede bu- en aza indirin” talimatının lanması durumundaki tepki- ya göre bu açıklama konu- lunan CIA istasyon şefini sı- yer aldığı belirtiliyor. Başta sini Alman ZDF kanalına ver- nun ne denli önemli olduğu- nır dışı etmek oldu. Her ne ka- Afganistan’da görev yapan diği demeçle açıkladı: “O za- nu da ortaya koyuyor. Zira dar “persona non grata” ilan Alman askerlerinin güvenliği man söylenecek tek şey kalır; Viola’ya göre Merkel’in bir edilmese de söz konusu kişi- olmak üzere Almanya’nın artık yeter!” Olayı Çin’e res- seyahat sırasında iç poli- nin en kısa zamanda ülkeyi ulusal çıkarlarını doğrudan il-mi ziyarette bulunduğu sıra- tikayı ilgilendiren bir konuda terk etmesi nazik bir şekilde gilendirebilecek konularsa da öğrenen Başbakan Ange- konuşması pek alışıldık bir istendi. Dahası, iki ülke ara- bu talimatın dışında tutulu-la Merkel’in tepkisiyse biraz durum değil. Olayın aydın- sındaki istihbarat işbirliğinin yor.daha temkinli gözüküyor: latılmasından sonra Alman- de en alt seviye indirildiği “Doğrulanması halinde çok ya’da tekrar açıklamada bu- açıklandı. Ayrıca, Bild gaze-ciddi bir iddia. Bu, ABD’yle lunan Merkel, Soğuk Savaş tesinin haberine göre Başba-

Almanya’nın tepkisi

ABD cephesine baktığımız- İranlılar ya da Kuzey Kore- Snowden olayından beri za- vensiz bir ilişkinin içine girdi-daysa olayın başlangıcından lilerden beklediğimiz bir ten ikili ilişkiler gergin bir dö- ği düşünülüyor. Alman Mars-itibaren bir suskunluk hali gö- tavır.” Öte yandan, Viya- neme girmişti. İlk başta ABD’ hall Fonu akademisyenlerin-ze çarpıyor. Söz konusu olay- na’da toplanan bir uluslar- nin Anglosakson ülkeleriyle den Stephen Szabo da bu tes-dan haberdar olunduğu, ko- arası toplantı sırasında Al- “no-spy” anlaşmaları yaptı- piti doğruluyor: “Bu Ameri-nunun yakından takip edildi- manya Dışiş leri Bakanı ğının ortaya çıkması ve kan dış politikası için bir fela-ği gibi birtakım diplomatik F r ank-Walter Steinmeier ile ABD’nin Almanya’yla benzer ket. Almanya-ABD ilişkilerin açıklamalar dışında pek de- görüşen ABD Dışişleri Bakanı bir anlaşmaya yanaşmaması bir daha eskisi gibi iyi olabi-meçte bulunulmuyor. Ancak John Kerry de kimi yorumlar ilişkileri germişti. Daha son- leceğini düşünmüyorum. Almanya’nın CIA istasyon şe- yaptı. Kerry, açıklamasında ra Snowden sayesinde Mer- İlişkiler daha çok Fransa ile fini sınır dışı etme kararıyla doğrudan skandala atıf yap- kel’in cep telefonunun dinle- olan ilişkiye benzemeye baş-birlikte ABD’den de birtakım masa da, Almanya’yla ABD nildiği ortaya çıkmış, akabin- ladı; daha çok realist, bir ti-sesler yükselmeye başladı. arasında büyük bir dostluk de Beyaz Saray derhal özür cari ilişki gibi.” Beyaz Saray Sözcüsü Josh ve “muazzam” bir işbirliği ol- dilemiş, ancak güvensizlik Oysa Obama Yönetimi’yle Earnest, skandala ilişkin ge- duğuna dikkat çekti. havasının ilişkilere hakim ol- birlikte Almanya’yla ilişkiler lişmelerin Alman hüküme- ABD’nin çeşitli ülkelerde is- masına hiç kimse engel ola- hiç olmadığı kadar iyi bir dö-tince medyaya yansıtılmasını tihbarat faaliyetinde bulun- mamıştı. Bu süreçte Almanya neme girmişti. Ancak görü-eleştirdi: “Bunu ortalığa dö- duğu aslında herkes tarafın- cephesinden ABD’ye gönde- nen o ki bugünlerde Obama keceğimize kendi aramızda dan bilinen bir gerçek. Bu r il e n mektuplar ve soru ka- da selefi Bush’un izinden gi-halledebiliriz.” ABD Temsilci- olayı farklı kılansa, olsa olsa taloglarıysa yanıtsız kalmış, diyor. Bush yönetiminin ler Meclisi İstihbarat Komite- casusluğun bir Alman tara- hatta görmezden gelinmişti. 2003 Irak krizinde yaptığı gi-si Başkanı Mike Rogers ise sı- fından yapılmış olması olabi- İşte bu son olayda bu denli bi Avrupa’yı göz ardı ederek, nır dışı etme kararını “bir kız- lir. Ancak bu son olayı barda- sert tepki gösterilmesinin ar- “eski” ve “önemsiz” olduğu-gınlık nöbetinin sonucu” ola- ğı taşıran son damla olarak dında bu “vurdumduymaz- nu ona hissettirerek ve her rak nitelendiriyor: “Bu Al- da görmek mümkün. Zira lık” yatıyor. ABD’nin Avrupa’ an güvensizlik tohumları manlardan değil, Ruslar, geçtiğimiz yıl patlak veren daki en yakın müttefikiyle gü- ekerek…

ABD cephesi

Dikkat Casus Çıkabilir!Onur HAZNEDAR

ATAUMe-bülten

7TEMMUZ 2014

Ukrayna’da iç savaş halini B r üksel-Moskova hattındaki araya geldi. Her ne kadar yaptırımlar talep ederken, alan kriz devam ederken, ekonomik gerilemenin en bü- 298 kişinin ölümüyle sonuç- İngiltere dışındaki eski üye-bakışların döndüğü bir diğer yük nedeninin Ukrayna’daki lanan operasyonun asıl suç- lerin yaptırımlar konusunda gelişmeyse stratejik ilişkilere gelişmelere Rusya’nın verdi- lusu bulanamamışsa da, şüp- çok da istekli göründükleri sahip Moskova-Brüksel hat- ği tepkiler ve AB’nin buna ver- he Rusya ve Doğu Ukrayna’ söylenemez. Almanya’nın ba-tının bu kriz sonrası değişen diği cevaptan kaynakladığı daki ayrılıkçı gruplarda yo- şından beri çekinceli yaklaş-durumu oldu. Enerjiden ta- söylenebilir. ğunlaşıyor. 17 Temmuz’dan tığı yaptırım mevzusuna rımsal gıdaya ve şirketler a- AB-Rusya ekonomik ilişkileri bu yana Rusya’nın en yetkili Fransa’nın Rusya tarafından rası işbirliğine kadar pek çok gerileme eğilimi göstermiş ol- ağzıları, uçağın düşürül- daha önceden sipariş edilen alanda karşılıklı bağımlılık i- sa da, ilişkilerdeki tıkanma- mesinde rolleri olmadığını, savaş gemilerinin teslimi için çinde bulunan Rusya’yla AB’ nın bununla sınırlı kalmadı- dahası bunun sorumlusunun tüm baskılara rağmen geri nin geleceği, Ukrayna’daki ğını söylemek gerekir. Rus- Ukrayna merkezi yönetimi ol- adım atmaması, İtalya ve Al-gelişmeler ve özellikle de Kı- ya’ya yönelik gündeme alı- duğunu ifade etse de, Mos- man enerji şirketlerinin rım’ın Rusya’ya katılımı son- nan bir diğer yaptırımın baş- kova’nın itirazlarına kulak tı- “yaptırımlara karşı değiliz, rasında Doğu Ukrayna’da ya- lığı da diplomatik ilişkilerin kandığını söylemek gerekir. ancak ticarete devam” me-şananlar dikkate alındığında dondurulması. Ancak hali- Nitekim uçağın kara kutusu- sajları vermesi AB içinde ko-gündemde önemli bir yer iş- hazırda AB böyle sert bir tep- nun bulunması ve inceleme- ordineli bir eylem planını en-gal etti. Dahası, beklenin ak- kinin Rusya’yı daha da kont- lenin sürüdürülmesine kar- gellemekle kalmıyor, ayrıca sine AB’nin silahlı bir müda- rolden çıkaracağını düşün- şın 22 Temmuz’da bir araya Brüksel’in yekvücut hareket hale yerine ekonomik ve dip- düğü için Kremlin’le yakın g e le n AB Dışişleri Bakanları- edemediğini de açık ediyor. lomatik yaptırımlarla Rusya’ ilişkide olan ve Doğu Ukray- nın ilk gündem maddesi Rus- Yine de AB içindeki bu ku-yı cezalandırma stratejisi, na’daki çatışmaların körük- ya’ya yönelik yaptırımların tuplaşmadan bağımsız ola-kazan-kazan üzerine kurulu lenmesinde rolü olduğu dü- arttırılması oldu. rak halihazırda yürürlükte ilişki biçimini durdurmamış- şünülen bazı şirketler ve H er n e ka da r AB içinde Rus- olan yaptırımlar ve Rusya’nın sa da bazı tıkanmalara ne- isimlere yönelik AB’ye giriş ya’ya yaptırım uygulanması Avrupa İmar ve Kalınma den oldu. Nitekim AB-Rusya yasağı, mal varlıklarını don- gündemde önemli bir yer iş- Bankası’ndan kredi alması-ticari ilişkileri Eurostat verile- durma gibi ara bir formülle gal etse de, tek seslilikten nın önüne geçilme ihtimali rine göre Rus ekonomisinde- yetindi. bahsetmek zor. AB’nin en bü- şimdiden Rusya ekonomisin-ki genel durgunluk ve eko- Ukrayna’daki görüşmelerin yük sorunu olan “Birliğin çı- de gediklere yol açtı. Buna nomik yaptırım kararlarının paralelinde Rusya’ya yönelik karları” ile “ulus devlet çı- rağmen Moskova adeta etkisiyle 2013 ilk çeyreğine yaptırımların dozunu artıran karı” arasındaki ayrışmanın Brüksel ve Washington’a ça-ihracatta yüzde 13, ithalat- Brüksel, son olarak 17 Tem- en büyük kanıtı Rusya konu- resiz olmadığını kanıtlamak taysa yüzde 9 gerilemeyle muz’da Rusya-Ukrayna sınırı sunda kendisini gösteriyor. istercesine yeni yönelimlere noktalandı. Özellikle AB ti- üzerindeki hava sahasını kul- AB’ye 2000’lerden sonra da- kapı aralıyor. caret hacminin geçen yıla gö- lanan Malezya Hava Yolları’ hil olan ve çoğu eski SSCB’ re yarım puanlık bir artış gös- na ait uçağın düşürülmesi se- nin parçası olan devletler en terdiği dikkate alınırsa, bebiyle 22 Temmuz’da bir y ü ks ek perdeden daha sert

Yüksek Gerilim Hattı: Rusya-AB İlişkileriMühdan SAĞLAM

Ukrayna’daki gelişmeler bo- leri gündemine almış görü- dından Brüksel Gazprom’a rupa’ya aktardığı gaza eş yunca sürekli ekonomik ve nüyor. Özellikle Ukrayna’yla “yeter artık” demişti. Haliha- miktarda gazı 30 yıllığına diplomatik yaptırımlarla kar- Gazprom arasında 3 milyar zırda arzının yarısından faz- Çin’e aktaran anlaşmaya im-şı karşıya kalan Moskova, dolarlık gaz borcu sebebiyle lasını AB ülkelerine yapan za atmıştı. Hatta Gazprom’ hem ekonomik hem de stra- gaz arzında yeninden sorun- Gazprom’sa yönünü Doğu’ dan enerji tedarik eden Av-tejik olarak farklı alternatif- ların gündeme gelmesinin ar- ya dönmüş ve neredeyse Av- rupa ülkelerinin Gazprom’a

Rusya’nın arayışı ve yeni bir döneme doğru

Yüksek Gerilim Hattı: Rusya-AB İlişkileriMühdan SAĞLAM

ATAUMe-bülten8 TEMMUZ 2014

yönelik tutumunun uzun sü- ler yaptı. Bu ziyaretlerle söz lesi basit bir girişimden ziya- iyice açığa çıktı. Öte yandan, redir fiyat konusuna takılan konusu ülkerle uluslararası d e alternatif bir yol sunma AB alternatif enerji kaynak-Gazprom-CHPC anlaşması- alanda işbirliğinin yanı sıra potansiyeli taşıyor. Nitekim ları aramaya hız vermeye nı hızlandırdığı söylenebilir. enerji, savunma sanayii, tıp, Zirve’ye evsahipliği yapan başlamak durumunda, zira Benzer biçimde özellikle teknoloji transferi gibi çeşitli Brezilya Devlet Başkanı Gazprom’un arzının büyük 2009’da AB’yle şirket arasın- alanlarda işbirliği anlaşma- Dilma Rousseff’in atılan bu bir kısmını en fazla dört yıl da iplerin gerilmesiyle Gazp- ları imzalandı. Benzer biçi- adımı ABD’nin yayılma ve is- içinde Çin’e ve Asya Pasifiğe rom Latin Amerika’dan Ja- minde BRICS zirvesinde 100 tila politikalarını dizgin- aktaracağı belli oldu.ponya’ya kadar farklı bölge milyar dolarlık rezerve sahip leyecek bir güç olarak gör- Olaylara Rusya açısından ve ülkelere enerji tedarikine bir kalkınma bankası kurul- düklerini ifade etmesi, aslın- bakırsa, ilk olarak ABD’yle ve kaynaklara ulaşma faali- ması için Fortaleza Dekle- da IMF’yle Dünya Bankası gü- AB başta olmak üzere düzeyi yetlerine hız vermişti. rasyonu imzalandı. Ukrayna dümünde şekillenen eski dü- ne olursa olsun ekonomik ve Putin yönetiminin Batı’yla ya- krizi boyunca Rusya’yla da- zene bir meydan okumaya di p lomatik yaptırımlarla kar-şanan sorunlar karşısında yanışma içinde olan ve işaret ediyor. şı karşıya kalmak ekonomide destek aradığı ve ilişkilerini BRICS zirvesine katılan 11 Sonuç olarak, Kasım 2013’te ibrenin yönünü aşağıya çe-sıkılaştırdığı bazı bölgelere Güney Amerika ülkesi, sadece Ukrayna için değil virdi. Her ne kadar küresel de değinmek gerekir. İlk ola- Fortaleza Deklerasyonu’nun AB’yle Rusya açısından da ekonomideki çalkantıların rak her ne kadar gündemde IMF ve Dünya Bankası’na bir zor ve yeni bir dönemin kapı- da ekonominin seyrine etkisi yoğun olarak Gazprom’un alternatif olduğunu ve bunu sı aralandı. Ukrayna’da Rus- olsa da, durma noktasına ge-CHPC’yle yaptığı enerji an- ABD hegemonyasını sarsa- ya’dan uzak AB’ye yakın po- len Rusya-Ukrayna ticareti laşması yer alsa da, Putin yö- cak bir girişim olarak gör- litik talepler, Kırım ve iç savaş ve AB’yle durgunluğa giren netimi Pekin ziyaretinde si- düklerini ifade etti. Güney p a hasına da olsa AB ortaklı- ilişkiler Rusya’yı orta vadede lahtan teknoloji transeferine Amerika ülkelerinin zirveye ğıyla noktalandı. Öte yan- zora sokacağa benziyor. Da-kadar pek çok alanda işbirli- neden katıldıkları da BRICS’ dan kazan-kazan formülüne hası Rusya’nın askeri ve eko-ği öngören 28 yeni anlaşma- le Güney Amerika Uluslar dayanan ve Moskova’nın öz- nomik tüm çabasına rağmen ya imza attı. Topluluğu (UNASUR) arasın- gürlükler ve demokrasi kar- Ukrayna’ya Brüksel yolunun Dahası dünya kupası nede- da işbirliği metninin imza- nesindeki kırıkların görmez- açılması hem Ukrayna’yla niyle gözlerin döndüğü Latin lanmasıyla açıklık kazandı. den gelindiği AB-Rusya iliş- Rusya arasında onarılması Amerika’da futbolda zafer Her ne kadar kurulacak kal- kilerindeyse depresyon dö- güç bir travmaya neden oldu Almanya’nın olsa da, ekono- kınma bankası ilk etapta nemi başladı. Dahası AB’nin hem de Rusya’nın küresel mik zaferin devir teslim töre- BRICS ülkeleri arasında kul- kendi içerisinde ciddi sorun- imajı ciddi anlamda hasar nini Latin Amerika ziyaret- lanıma açılacak olsa da, bu ları olduğu da bir kez daha gördü. Bununla beraber leriyle taçlandıran Rusya’nın bankanın yakın zamanda görüldü. En başta ABD olma- AB’ye alternatif olacak şekil-olduğu söylenebilir. 16-18 başta UNASUR üyeleri ve Af- dan askeri bir operasyon yü- de Çin’e enerji sevkiyatına Temmuz tarihleri arasında rika’daki pek çok ülkeye de rütülemeyeceği yine görül- imza atılması ve BRICS öze-Brezilya’da gerçekleştirilen kredi açması olası görülüyor. dü. Dahası, AB’nin ruhu ola- linde bir kalkınma bankası BRICS zirvesine katılmak için Nitekim UNASUR’la yapılan rak anılan supranasyonel kurma girişimi dikkate alın-kıtaya gelen Rus lider, arala- işbirliği anlaşması da kredi yapıyla ulus devletler arasın- dığında Rusya’nın AB’yle rında Küba, Nikaragua ve verme sürecini hızlandırmak daki gerilim Rusya’ya yaptı- ABD’ye başka bir uluslarara-Arjantin’in de olduğu altı La- için uygun bir zemin. Bunun- rım konusunda farklı ton- sı sistem mümkün mesajı ver-tin Amerika ülkesine ziyaret- la beraber, BRICS’in bu ham- larda seslerin yükselmesiyle diği söylenebilir.

Yüksek Gerilim Hattı: Rusya-AB İlişkileriMühdan SAĞLAM

ATAUMe-bülten

9TEMMUZ 2014

Ağustos 2008’de Rusya’nın Komutanı Amiral Vladmir özelliğine sahip Fransız yapı- rak devam etti. Amsterdam-Güney Osetya’yı işgali ve ar- Viysotski’nin sonradan da m ı M i stral gemileri daha o ta- Kuala Lumpur seferini yapan dından yaşanan kısa süreli açıkladığı üzere, gözler ri ht en iti ba re n Rusya’nın gün- Malezya Havayolları’na ait savaşın bıraktığı dersler hali- önünde sermişti. Bunlardan demine girmeye başladı. Ni- MH17 uçağının Ukrayna’nın hazırda Ukrayna krizinin ya- biri de Rusya’nın çıkarma ve tekim uzun süren görüşme- doğusundan geçerken füze şandığı bölgede “etkinlik in d irm e operasyonlarındaki ler sonucunda, Batı’nın en saldırısıyla düşürülmesiyle amacında olan güçler” açı- yavaşlığı nedeniyle ortaya çı- modern hücum amaçlı am- Ukrayna krizinin ABD, Rusya sından hala büyük önem ta- kan sorundu. Rusya-Gürcis- fibik gemileri arasında yer v e AB için adeta kontrol edi-şıyor. En azından Rusya için. tan Savaşı sırasında, Rus Ka- alan gemilerin alımına dair lemeyen bir yangın halini al-Yalnızca sekiz gün süren radeniz Filosu’nun Gürcistan Fransa ile Rusya 2011’de söz- ması, Mistral gemileri için de Rusya-Gürcistan Savaşı, topraklarına 26 saatte çıkar- leşme imzaladı. Ancak varı- bardağı taşıran son damla Rusya’nın bazı askeri zaaf ve dığı asker miktarını yalnızca lan anlaşmaya dair tartışma olacağa benziyor.eksikliklerini, Rus Donanma 40 dakikada çıkarabilme ç eş itli b oyutlarıyla tırmana-

Fransa’nın Rus Ruleti: Mistral GemileriH. Kardelen IŞIK

Fransa’nın Rus Ruleti: Mistral GemileriH. Kardelen IŞIK

ATAUMe-bülten10

Savaşın hemen ardından, vaş gemisi satmayı kabul et- de dikkat çekmese de aslın- Alım anlaşması, gerçekleş-2009’da Rusya’yla Fransa ti ği il an edildi. Açıklamanın da eski Doğu Bloku ülkeleri- mesi durumunda, 1949’dan enerjiden savunma sana- hemen ardından, henüz ke- nin endişelerini yerinde kıla- bu yana NATO üyesi bir ül-yisine kadar farklı alanlarda sin bir anlaşmaya varılma- cak kadar kritik önemde. Rus- kenin Rusya’ya satacağı en on beş ayrı anlaşma imzala- mışken bazı eski Doğu Bloku ya, 2010’da NATO’nun Füze büyük ağır savaş sanayii ürü-mış olsa da, Mistral tipi savaş ülkeleri bu durum karşısında Kalkanı Projesi’ni birincil teh- nü olacağından gemiyle ilgili gemilerinin satışında muta- olası endişelerini dile getir- dit olarak tanımlayarak “Or- tartışmalar da giderek çetre-bakat sağlanamamıştı. Ben- meye başladı. duda Modernizasyon Prog- fillendi. Putin’in Aralık 2009’ zer teknolojiye sahip olduğu- Rusya, doksanların son yılla- ramı” için düğmeye bastı. Bu daki başarısını tekrar edebil-nu ve kendi gemisini ürete- rında NATO’nun genişleme- programın bir ayağı olarak, me umuduyla Mart 2010’da ceğini açıklasa da, Rusya’nın sini Hitler’in doğuya doğru 2020’ye kadar deniz kuvvet- Fransa’ya giden Rusya Dev-gözüne kestirdiği bu gemi- yayılmasına (Drang nach lerini elliyi aşkın savaş gemi- let Başkanı Medvedev’in den de vazgeçmediği yalnız- Osten) benzetmiş, Ukrayna si, denizaltı ve gemiyle güç- Fransa Cumhurbaşkanı Sar-ca bir yıl sonra ortaya çıktı. ve Gürcistan’ın NATO üye- lendirmeyi hedefliyordu. kozy’yle görüşmesi Mistral Daha 2010’da Fransız Sa- liklerinin söz konusu oluşunu Mistral gemilerini de bu gemilerinin alımı konusunda vunma Sanayisi Geliştirme da “casus belli” sayacağını pr ogramın önemli bir kilo- başarıyla sonuçlansa da alı-Ajansı’ndan (DGA) yapılan a- açıklamıştı. Bu dönemin ar- metre taşı olarak addetmesi, mın kesinleşmesi için 2011’i çıklamayla Fransız Hüküme- dından gelen Mistral hamle- gemileri zihinlerin bir köşesi- beklemek gerekecekti.ti’nin Rusya’ya Mistral tipi sa- si, tek başına düşünüldüğün- ne yerleştirmişti.

Parola: Mistral

2008’de başlayan bu süreçte zümünde birlikte hareket et- sa, Güney Osetya’da aracı ro- lamda düşünüldüğünde, iki ülke öncelikle ilişkilerini ta- meye dair “ayrıcalıklı strate- lü üstlenerek ateşkes antlaş- Fransa’yla Rusya arasında nımlarken “karşılıklı güven jik ortaklık” tanımına geçildi. masının imzalanmasını sağ- Mistral gemileri alım-satım seviyesi” ve “dengeli payla- Nitekim, NATO’nun Ukrayna lamıştı. Karşılıklı olarak gi- anlaşması ABD ve Avrupa’yı şım” ifadelerine vurgu yaptı. ve Gürcistan’ı içine alacak şe- derek artan ticaret hacmi ve bu konuda “düşünmeye sevk Hemen ardından 2010 itiba- kilde genişlemesine Rusya Güney Akım gibi projeler de edeceğe” benziyordu.riyle de küresel sorunların çö- ’yla birlikte karşı çıkan Fran- dikkate değerdi. İşte bu bağ- Mistral satışı için NATO’nun

ABD ve Avrupa Mistral’e karşı

TEMMUZ 2014

açık veya resmi bir engelle- da görüşmelerde bulundu. gede NATO ittifakını ve tran- keri taşıyabiliyor. Bunların ya-mesi olmasa da, özellikle Yine de, Mart 2011’de Fran- satlantik ilişkilerini “riske nında, alınması planlanan ABD’nin bu konudaki “mem- sa’yla alım sözleşmesini ha- attığı” açıktı. gemi sayısının dört olması da nuniyetsiz” tavrı halihazırda yata geçirilerek, her biri 500 Dünyanın en modern amfi- Rusya’nın dört ana donanma devam etmekte. Alım süre- milyon Euro değerinde dört bik gemilerinden bir olan filosu olması nedeniyle dik-cinde Rusya hem kendisinin adet Mistral tipi gemi talep M istral’in özelliklerine gelin- kate değer. Gemilerin yapı-üretmediği bir askeri sistemi edildi. Fransa’nın NATO’nun ce, Fransa’nın NATO stan- mının iki ülke arasında kuru-satın almak yerine kendi ya- askeri kanadına geri dönüşü dartlarında üye ülkeler için lan bir konsorsiyum çerçeve-tırımını yapması gerektiği yö- henüz gerçekleşmişken ya- geliştirdiği gemiler, 16 adet sinde yürütülecek olmasıyla nünde eleştirileri bir nebze ol- pılan bu anlaşmaya NATO he likopter, 40 adet ana mu- da projenin her iki ülkede de sun bertaraf etmek için ge- üyeleri açısından bakıldığın- harebe tankı ya da 13 adet is tihdama katkı sağlaması mileri St. Petersburg’da gö- da, Rusya’nın bölgedeki ha- ana muharebe tankıyla bir- bekleniyor.rücüye çıkardı hem de port- reket kabiliyetini arttıracak l ikte 70 adet zırhlı aracın ya-föyünü çeşitlendirmek ama- olan bu satışı yapan Fransa’ nı sıra 4 amfibi çıkarma bo-cıyla İspanya ve Hollanda’yla nın üstü kapalı da olsa böl- tuyla 450 tam teçhizatlı as-

ATAUMe-bülten

11Fransa’nın Rus Ruleti: Mistral Gemileri

H. Kardelen IŞIK

Fransa, ABD ve Avrupa tara- ması planlanıyordu. Ancak, yle yaptırımların boyutu ko- düğü bir ortamda “Fransa’ya fından üstü kapalı olarak ya- Ukrayna’da derinleşen krizin nusunda yaşadığı anlaşmaz- verdiği destek”, Ukrayna kri-pılan “baskıyı” Rusya’nın Av- sonuçları Avrupa ve ABD’ye lık olduğu ortaya çıktı. Anlaş- zinde gelinen noktayla bir-rupa için bir tehdit olarak gö- Mistral gemilerinin satışın- manın dışına çıkılması duru- likte düşünüldüğünde hayli ö-rülmesinden vazgeçilmesi ge- dan duyduğu rahatsızlığı munda 1.1 milyar Euro taz- nem taşıyor.rektiği söylemi ve Montreux’ “fazlasıyla” dile getirme fır- minat ödemek durumunda Amsterdam-Kuala Lumpur ye dayanılarak Rusya’nın bu satı verirken diğer yandan da kalacak olan Fransa, yaptı- seferini yapan Malezya Ha-gemilerden açık denizlerdeki Fransa satışın iptal edilmesi rımlar dolayısıyla temkinli tu- vayolları’na ait uçağının dü-korsanlık faaliyetlerine yö- yönündeki telkinleri deyim tumunu Haziran’da Brüksel’ şürülmesinin ardından AB ü-nelik olarak yararlanacağı i- yerindeyse en az hasarla kar- de gerçekleştirilen G7 Zir- yeleri bir kez daha Fransa yö-fadeleriyle karşılamaya çalı- şılamaya çalışıyor. vesi’nde de sürdürdü. Hol- netimine çağrı yaparak ge-şıyor. Yine de Rus yetkililerin Bu ortamda, Mistral ge- lande, halihazırda birinci ge- milerin ihracını durdurması-bölgenin güvenliğiyle ilgili a- milerinin teslim sürecinde de- minin teslimatının yapılaca- nı istedi. Halihazırda uçağın çıklamalarında sıklıkla Mis- ğişikliğe gidilebileceği, ilk o- ğını, ikinci geminin teslimatı- düşürülmesiyle ilgili olarak tral’in yararlarını vurgula- larak Mart 2014’te, Rusya’ya nınsa AB’nin Rusya’nın Uk- Rusya’ya yönelik “şüphe-ması Avrupa’yı ve ABD’yi Kırım krizindeki tutumu ne- rayna krizindeki tutumuna lerin” giderilmemiş olmasıy-Fransa’dan daha farklı bir tu- deniyle öngörülen yaptırım- bağlı olduğunu belirtti. Pu- sa Putin’i Ukrayna krizi ko-tuma itti. Ukrayna krizinde lar kapsamında gündeme tin’in “Fransa’nın kabul et- nusunda “hayati” kararlar al-gelinen son noktadaysa bu geldi. Fransız yetkililerinin mesi durumunda yeni gemi maya itecek gibi gözüküyor. durum hiç olmadığı kadar be- yaptığı açıklamalar yaptırım- siparişleri verebileceğini” Yine de AB’nin Rusya’ya yö-lirginleşti. ların ileri bir safhaya geçme- açıklaması da “sorununun” u- nelik yaptırımlar konusunda 2011’de yapılan sözleşmeye si durumunda Rusya’nın ge- zun bir süre daha gündem- kendi içinde tam anlamıyla göre, Mistral tipi gemilerden mileri teslim alamayabilece- den düşmeyeceğini göster- bir anlaşmaya varamamış ol-ilk ikisinin inşası Fransa’da, ği doğrultusunda olsa da, a- mesi açısından önemli. ması, Otto von Bismarck’ın geriye kalan ikisiyse teknolo- çıklama adeta bir nabız Rusya’nın Mistral’den vaz- Avrupa’nın politik bir bütün-ji transferiyle Rusya’da ger- yoklamasıydı. Nitekim, Fran- geçmek bir yana ABD’yle lüğü değil yalnızca coğrafi çekleşecek. Rus donanması- sa Dışişleri Bakanı Laurent Fransa’nın Fransız bankası bir kavramı ifade ettiği yö-nın Uzakdoğu filosu ana üs- Fabius’un “yaptırımlar her- BNP Paribas’ın ödeyeceği ce- nündeki düşüncesini bu kez süne atıfla “Vladivostok” adı kese dokunmalı” ifadesiyle za ve AB-ABD Serbest Ticaret Mistral gemileri sorunu için verilen ilk geminin teslima- de Fransa’nın asıl rahatsız- Anlaşması müzakereleri ne- akla getiriyor.tının 1 Ekim 2014’te yapıl- lığının Almanya ve İngiltere’ deniyle restleşmelerin sür-

Fransa’dan geri adım yok

TEMMUZ 2014

Amacı kalıtım bilimini, yani Gerçek adıyla Johann Men- ladı. Babası önce bağ işlerin- uğraş olarak yer etti. Babası-genetiği keşfetmek değildi. del, 20 Temmuz 1822’de, d e te k oğlunun yardımından nın bahçesinde bitkileri tanı-Sadece melezleme yönte- Avusturya İmparatorluğu’ mahrum kalacağı için uzakta mış, bahçıvanlığı öğrenmişti. miyle yeni bir tür elde edip n un egemenliğindeki Bo- okumasına yanaşmamıştı, İl er ide yapacağı bilimsel ça-edemeyeceğini merak edi- hemya’da (bugünkü Çek ama sonra bu köy hayatın- lışmaları kuşkusuz bu yaşlar-yordu. Bilimsel merakını yen- Cumhuriyeti) yaklaşık yüz ha- dan kurtulabilmesi için oğlu- da geliştirdiği doğa sevgisiy-me arzusu bölge yöneticileri- neli Heinzendorf köyünde nu desteklemeye karar verdi. le beslenecekti. Maddi sıkın-nin iktisadi kalkınma planla- dünyaya geldi. Temel eğiti- O yıllarda köylü olmak yarı tılar içinde liseyi de zorlukla rıyla örtüşünce çok rahat bir mine seksen öğrencisi ve tek köle olmak gibi bir şeydi. Haf- bitirdikten sonra üniversite-çalışma ortamı yakaladı. öğretmeni olan köy okulun- tanın üç günü malikânenin ye gidebilmek için çalışması 1860’larda kalıtımın temel il- da başlamıştı. Öğrenmeye lorduna ücretsiz hizmet et- gerekiyordu. Özel ders ver-kelerini keşfettiğine emindi, düşkünlüğünü fark eden öğ- mek zorundaydılar. meye niyetlendiyse de ken-ancak beklediği ve hak ettiği retmeni sayesinde 13 mil N e ys e ki Johann o hayatı hiç disine referans olacak bir çev-ilgiyi hayatı boyunca göre- uzaktaki kasaba ortaokulu- tanımadı. Bağ işleri onun ha- resi olmadığı için öğrenci bu-meyecekti. na devam etme şansı yaka- fızasında zevkli ve öğretici bir lamadı. Stresin de etkisiyle fe-

Portre

Recep Ersel ERGE

Portre

Gregor Mendelİkinci nesilde resesif (çekinik) olan özellik, üçüncü ve sonraki nesillerde tekrar ortaya çıkabiliyordu ve

üstelik belli bir orana bağlı olarak gerçekleşiyordu bu. Deneylerini 1863’te tamamlayan Mendel, 1866’da yayımladığı makalesinde kalıtımın bazı “görünmez faktörler”e göre işlediği sonucuna varmıştı.

na halde hastalandı ve bir yı-lını evde geçirdi. 17 yaşında Olomouc Üniversitesi’nde felsefe okumaya başladıysa da çok sık hastalanmaya de-vam ediyordu. Nitekim ikinci yılın sonunda da ayrılmak zo-runda kaldı.Hocasının tavsiyesi üzerine 1843’te Brünn’de bir manas-tıra yerleşti (şimdi Çek Cum-huriyeti’nin en büyük ikinci kenti “Brno”). Ancak, başka şeylere imkânı olmadığın-dan, bir ölçüde zorunlu bir tercihti bu. 21 yaşında keşiş olmaya çok hevesli değildi. Bu yüzden olsa gerek, ölüm döşeğindeki insanlara öğüt verme işini pek beceremedi, eğitim ve araştırma işlerine kaydırıldı. 1847’de rahipliğe atanırken “Gregor” adını alan Mendel, iki yıl sonra bir lisede edebiyat ve matema-tik öğretmenliği yapmaya başladı. Bu arada, yarım ka-lan lisans eğitimine Viyana Üniversitesi’nde devam et-me şansı bulduysa da öğret-menlik bölümünün sınavla-rını iki kez üst üste vereme-yince yine diploma alamadı.Çok da üzüldüğü söylene-mez, çünkü rahip sıfatıyla fii-len öğretmenlik yapıyordu zaten. Üstelik aklı eğitimde değil araştırmadaydı. Bitki ve hayvanlarda sıkça uygula-nan melezleme yönteminin nasıl işlediğini Viyana’dan beri düşünüyordu. Özellikle, farklı türleri çiftleştirip yeni bir tür ortaya çıkarmanın len yedi karakteristik özellik siz tohumlu bezelyeler çıkı- rünmez faktörler”e göre işle-mümkün olup olmadığını me- ölçülebiliyordu. Bunlar, to- yordu. Mendel, kalıtımın te- diği sonucuna varmıştı. 20. rak ediyordu. Tam da bu se- humun rengi (sarı veya ye- mel ilkelerinden değişmezlik yüzyılın bilim adamları o fak-beple, manastırda kendisine şil), tohumun şekli (düzgün prensibine böyle ulaşmıştı. törlere “gen” adını verecekti, çok rahat bir çalışma ortamı veya biçimsiz), tohum zarının Farklı özelliklere sahip iki tü- ama 19. yüzyılın bilim adam-hazırlandı. Brünn yöneticileri rengi (gri veya beyaz), çiçek rün çapraz döllenmesiyle or- ları Mendel’in bulgularıyla de çalışmasına sonuna ka- pozisyonu (gövde etrafında taya çıkan ürün, atalarında ilgilenmediler bile. Brünn Do-dar destek olacaklardı. veya en üstte gövdenin farklı olan her bir özellik için, ğa Bilimleri Topluluğu Dergi-Brünn bölgesi yün ihtiyacını ucunda), gövde uzunluğu ( at alarından birinin özelliğini si çokça takip edilen bir dergi karşılamak için İspanya’ya kısa veya uzun), kabuk rengi aynen alıyordu. Yani atalar- olmadığından makalesi de bağımlıydı ve eğer Mendel (sarı veya yeşil) ve kabuk şek- da farklı olan özellikler ürün- dikkat çekmemişti.melezlemede zaten dene- liydi (şişkin veya büzüşmüş). de karışıp yeni bir özellik or- 1868’de Brünn Manastırı’na yimli olan bölge çiftçilerinin Farklı özelliklerin kombinas- taya çıkarmıyor, atalardan bi- başrahip olarak seçilen koyunlardan daha fazla ve- yonuyla 22 ayrı saf tür geliş- rinin özelliği diğerine baskın Mendel, son yıllarında biraz rim almasını sağlayabilirse tiren Mendel, her bir türün geliyordu. Mendel bu tip s iya se te d e girdi. Özellikle bölge ekonomisine inanıl- bir sonraki nesilde yine ta- özelliklere “baskın karakter” de manastırın vergi mükelle-maz bir katkı yapabilirdi. mamıyla kendi türüyle aynı adını verdi. “Baskıya uğra- fi yapılmasına karşı çıktı. 6 O-Meşhur deneylerine 1856’ özellikleri gösteren ürünler yan” ve dolayısıyla üründe or- cak 1884’te, 61 yaşında böb-da başladı. Kobay olarak pi- vereceğinden emin olana ka- taya çıkmayan özelliğe de rek yetmezliğinden öldüğün-sum sativum’u yani bezelye dar, iki yıl boyunca öz döllen- “resesif (çekinik) karakter” de, çiçekleri seven ve hava bitkisini seçmişti. Çünkü be- me yapmaya devam etti. dedi. durumuyla yıldızların düzenli zelye hızlı büyüyen bir bit- Sonraki altı yıldaysa saf tür- Bir diğer örnekle, sarı bezel- kayıtlarını tutan bir bilgin im-kiydi ve Mendel küçük bir bo- leri çapraz döllenmeyle ço- yeyle yeşil bezelyenin ürünü gesi bırakmıştı arkasında. ya fırçasıyla polenleri taşıya- ğaltmaya başladı. Mendel’ daima sarı bezelye oluyor, Kalıtıma ilişkin çalışmalarıy-rak döllenmeyi kolayca kont- den önce bir çocuğun anne sarılık “baskın karakter” ola- sa ancak ölümünden on beş rol edebiliyordu. Bezelye babasının özelliklerinin karı- rak ortaya çıkıyordu. Ancak yıl kadar sonra fark edildi. Bir-çiçeğini kendi poleniyle de şımına sahip olduğu sanılı- Mendel bu ürünü de döllen- birinden bağımsız üç biyolog dölleyebilirdi, başka bir yordu. Ancak Mendel, iki bit- meye tabi tuttuğunda, yeni Mendel’in makalesini keşfet-bezelye çiçeğinin poleniyle kinin çapraz döllenmesiyle ürünün üçe bir oranında ye- miş ve kendi çalışmalarının de. Birincisine öz döllenme, ortaya çıkan yeni bitkinin şil çıktığını fark etti. Yani, bi- Mendel’in ilkelerine göre yo-ikincisine çapraz döllenme farklı özellikleri açısından r inc i nesilde resesif olan r um la na bi leceğini fark et-deniyordu. Mendel ilk iki yıl atası olan bitkilerden sadece özellik, ikinci ve sonraki ne- mişlerdi. “Mendel kanunları” sadece öz döllenme yönte- birine benzediğini gözlemle- sillerde tekrar ortaya çıkabi- ifadesi ilk kez ölümünden 16 mini uyguladı. Böylece dene- di. Örneğin, düzgün tohum- liyordu ve üstelik bu belli bir yıl sonra 1900’de kullanıldı. yin asıl kısmında kullanacağı lu bezelyeyle biçimsiz to- orana bağlı olarak gerçekle- Genetik çağı başlamıştı artık. bezelye türlerinin her nesilde humlu bezelyenin döllenme- şiyordu. Deneylerini 1863’te İlerleyen yıllar içinde bilim ortaya çıkan karakteristik s ind e n y arı düzgün (veya yarı tamamlayan Mendel, 1866’ adamları genleri ve DNA’yı özelliklerini belirlemişti. Bir biçimsiz) tohumlu bir bezelye da yayımladığı “Bitki Melez- keşfedecek, 21. yüzyılın bili-bezelye bitkisinde her biri iki çıkmıyordu. Böyle bir çapraz leme Deneyleri” başlıklı ma- mi Gregor Johann Mendel’in farklı biçimde ortaya çıkabi- döllenmeden sadece biçim- kalesinde kalıtımın bazı “gö- açtığı yoldan ilerleyecekti.

21Portre: Gregor MendelRecep Ersel ERGEATAUM

e-bülten13TEMMUZ 2014

Katolik Kilisesi’nin lideri Pa- malarda bulundu. Papa, da- dofil vakalarının dayanılmaz landırıyorlar. Bu gidişatın ke-pa Francis, İtalyan La Re- nışmanlarının kendisine ver- olduğunu ve bununla müca- sinlikle hoş görülemez oldu-pubblica gazetesinin kuru- diği verilere göre pedofili d e le ed eceğinin de altını çiz- ğunu düşünüyorum” dedi. cusu ve yazarı Eugenio Scal- oranının yüzde 2’nin altında di ve “bu yüzde ikinin arasın- Arjantinli Papa böylece Ro-fari’ye verdiği özel demeçte, olduğunu, bu rakamın da da rahipler, piskoposlar ve ma Kilisesi içerisinde son yıl-kilise içinde yayılan pedofili dünya genelinde 414 bin din kardinaller de var. Diğerleri larda sık sık gündeme gelen vakaları ve din adamlarının adamından 8 binine denk de biliyor ama susuyorlar. Bir pedofili vakalarıyla ilgili ilk evliliğiyle ilgili çarpıcı açıkla- geldiğini söyledi. Papa, pe- sebep göstermeden ceza- kez rakam vermiş oldu.

10

Papa Cüzzamlılara Sopayı Çekiyor (Mu?)Gökçe ÖZSU

Papa Francis, artan çocuk is- yordu, hatta af ve merha- yetle edilmiyorsa merhamet ilgili sorulan bir soruyaysa tismarı vakaları için “Kiliseye metle kurtarmayı istediği onun kurtuluşundaki rolünü “onlar, eşler, kız evlatlar, kız de bulaşmış cüzzam hastalı- günahkarları bile. Ama so- yerine getiremez" sözlerini di- kardeşler ve sürekli olarak ğı” benzetmesinde bulundu. pasını da, o ruhu ele geçiren le getirdi. Scalfari’nin din b e led iy e başkanı ya da yerel Gereken tüm ciddiyeti göste- şeytanı savuşturmak için kul- adamlarının evlilik yasağıyla yöneticilerin çoğunun da rip istismara karşı mücadele lanıyordu. Fakat ruhlar, tüm ilgili sorduğu soruya da yanıt mafya üyesi olduğu yerler-edeceği sözünü veren Papa, yaşam boyunca işledikleri gü- veren Papa, "evlenme yasağı deki kiliselere gidiyor. O ka-İsa Peygamber’in nezaket ve nahlardan sonra son nefes- İsa'nın ölümünden 900 yıl dınlar, yakınlarının korkunç uysallığa örnek bir insan ol- lerinde pişman olabilirler" di- sonra benimsendi. Doğu Ka- suçlarının Tanrı tarafından duğunu ancak bazen ahlâki ye konuşan Papa, son nefes- tolik Kilisesi rahiplerine ev- affedileceğini mi düşünü-olarak ibadethaneleri kirle- lerinde pişman olup tövbe l e nm e izni verdi. Sorun oldu- yor? Bazı din adamları da ten kopuklara karşı sopasını edenleri kendilerinin değil ğu kesin ama geniş çaplı de- mafya gerçeğini görmezden kullandığını belirterek ken- Tanrı’nın yargılayacağını be- ğil. Zaman alacak ama çözü- geliyor. Pedofili ve mafya so-disinin de pedofil rahiplere lirterek, "Tanrı’nın merha- mün olduğunu biliyorum ve runu, Kilise’nin iki temel karşı aynı şeyi yapacağını di- meti sonsuzdur, ama asla bunu bulacağım” ifadelerini ödevi olacak” yanıtını verdi. le getirdi. "İsa herkesi sevi- tuzağa düşmez. Tövbe iyi ni- kullandı. Kendisine mafyayla

Kilisede yayılan cüzzam

Bu söyleşinin üzerine Vatikan hibinin onayı alınmamıştır. lama yapmadı. Repubblica ler binlerce yıllık bir kurumun Basın Sözcüsü Peder Federi- Papa’ya açıkça atfedilen söz- sadece gazetenin web sayfa- içine düştüğü çürümüşlüğü co Lombardi jet bir açıklama lerin yer aldığı tırnak işaret- sında Papa Francis’in Scal- ve daha çocuk yaştaki istis-yaptı ve Papa’yla Scalfari l eri s öz lerin başında açılmış fari’ye üçüncü kez konuştu- mar kurbanlarının savunma-arasında bir röportaj yapıl- olup, sözlerin sonunda ka- ğunu İngilizce haber forma- sız durumunu gözler önüne madığını, Papa’ya atfedilen panmamıştır. Bu kusur sami- tında belirtirken, Peder Lom- sererken, Scalfari’nin bir sözlerin sadece ikili arasında mi okuyucuları manipüle et- bardi’nin yaptığı karşı açık- kez daha yaşadığı gazeteci-geçen özel bir sohbete da- me girişimi midir?” lamaya da yer vermeyi ihmal lik krizinin istismar suçluları-yandığını söyledi: “Röportaj Vatikan Basın Sözcüsü Lom- etmedi. Haberin sonunda so- nın cezalandırılmasına kat-içerisinde geçen kelimelerin bardi “kayıt altına alınma- ru cümlesi olarak eklenen kıda bulunup bulunmayaca-genel kullanımı hakkında dığı”nı dile getirdiği sözlerin- “Repubblica editörlerinin ha- ğıysa bilinmiyor. Papa’nın kimse konuşmamalı ve ko- de aslında Scalfari’nin Papa’ tası veya süregelen tartışmalı ateist bir yazara rahatlıkla nuşamaz. İkili arasında ge- yla yaptığı önceki söyleşile- konularda Papa’nın müca- konuşabilmesi Katolik alemi çen samimi sohbet, samimi rini ima etmiş oldu. Çünkü dele azmi Vatikan’daki mu- için elbette güzel bir haber. ve ilginç olmakla birlikte Kili- bu Scalfari’nin ilk “vukuatı” hafazakârları direkt olarak Ancak Kilisenin şeffaflaşması senin mafya ve küçük çocuk- değildi. Scalfari Papa’yla da- korkutuyor mu?” cümlesiyse için mücadele eden Bishop ların cinsel istismar pisliği te- ha önce yaptığı bir başka söy- dikkat çekici bir ayrıntıydı. Accountability.com sitesinin masına dokunuyordu. Fakat leşide yine bir kayıt krizi ya- Ateist olmasına rağmen ön- soruşturma raporlarına da-şunu da belirtmek gerekir ki, şamış ve Papa’ya atfettiği ba- ceki söyleşilerinden birinde yanarak verdiği bilgiye göre Bay Sclafari’nin tırnak işaret- zı kelimelerin Papa tarafın- Papa’nın kendisini kutsadığı- 1950’den 2013’e kadar le ri a ra sın da Papa’ya dan söylenmediğini itiraf et- nı dile getiren La Repubblica ABD’deki Katolik din adam-atfettiği sözler deneyimli bir mek zorunda kalmıştı. gazetesi kurucusu ve yazarı larının yüzde 5.8’i istismara gazetecinin aklından yazmış Bu tartışmalı röportajın İngi- Eugenio Scalfari’nin Papa’ya bulaşmış. Daha da korkutu-olduğu sözler olmakla birlik- lizce çevirisini yayımlamayan atfederek yazdıkları, Katolik cu olanıysa site yetkililerinin te kayıt altına alınmış veya La Repubblica ise, Vatikan Ba- alemi açısından çok ses ge- Kilisedeki çocuk istismarının hassas bir şekilde deşifre sın Sözcüsü Lombardi’nin bu tirmişe benziyor. Papa’nın di- dünya genelinde yayılarak edilmemiştir ve sözlerin sa- sözlerine karşı resmi bir açık- le getirdiğini öne sürülen söz- sürdüğünü belirtmeleri.

Vatikan’dan jet yalanlama

Papa Cüzzamlılara Sopayı Çekiyor (Mu?)Gökçe ÖZSU

ATAUMe-bülten

14 TEMMUZ 2014

7

Avrupanın Marşları

Slovenya

Tanrı’nın nimeti tüm ulusların üzerinde olsunNe zaman savaş ve mücadele egemen olmazsa bu dünyaya

Kim bu parlak gün için hizmet ediyorsa uzunca süredirKimin ömrü yeterse

Herkesi özgür görmeyeKomşuluk olacak, düşmanlık olmayacaktır ondan öte

“Şerefine” –yani Zdravljica- diye sesleniyordu France Prešeren (1800-1849) bu mısraları adarken doğduğu toprakla-ra. Bu eser dünyaya gözünü açtığı 1844’te mısraların kağıt üzerindeki dizilişi bir şarap kadehini andırdığı için bir içki mec-lisi “mezesi” olarak anılmış olsa da, sözlerinin içeriği Slovenya topraklarını elinde tutan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun hoşuna gitmemişti. Mısralar sansüre takıldı. 1848’de sansür kaldırıldı ve sözlerin yayımının hemen ar-dından halk bu esere Panslavist kisveyi giydirdi. Artık farklı bir şekilde devam edecekti yoluna.

1860’lara geldiğimizde sözler ilk kez ezgiyle buluştu. Besteciler Benjamin Ipavec (1829-1908) ve Davorin Jenko’nun (1835-1914) seçmiş oldukları kısımlar halk tarafından benimsenmemiş olsa da, 1905’te sahneye çıkan bir başka müzis-yen Stanko Premrl (1880-1965) bu sözlere ruh üfleyecekti. Premrl halkın coşkuyla söylediği ve bugünlere kadar gelen besteyi ortaya çıkarmıştı ama parça asıl ününü 1917’de kazanacaktı. Yasal sıfatınıysa 1994’te, Slovenya parlamentosu Prešeren’in eserinin yedinci kıtasını ve Premrl’in ezgisini ulusal marş olarak onaylamasının ardından kazandı.

7

Tallinn Ahmet Miraç SÖNMEZ

Baltık denizinin kıyısında bu-lunan ve karşı kıyıdaki Helsinki’ye sadece 80 kilo-metre uzaklıkta bir kent Talinn. Yaklaşık 430 bin kişi-nin yaşadığı bu kent, ülke nü-fusunun neredeyse üçte biri-ni ihtiva etmekte. 13. yüzyıl-dan 20. yüzyıl başına dek Reval olarak isimlendirilen bu kente bir haritada ilk kez, gezgin bir Kuzey Afrikalı coğrafyacı ve haritacı olan Muhammed El İdrisi tarafın-dan yer verilmiş ve adı da Kolyvan olarak kaydedilmiş. Mitolojik Eston kahraman Kalev’den mülhem bu isim, Danimarkalıların 1219’deki Estonya işgali sonrasında böl-geye verilen Latince isim olan Reval ile yer değiştirmiş ve bu durum sırasıyla Töton Şövalyeliği, İsveç Krallığı, Rus Çarlığı ve Nazi Almanya-sı işgal dönemlerinde de de-

Avrupa’da askeri ve ticari bir dan, geri kalan yüzde 10 ise nüfusunun çok az da olsa ar-vam etmiş. Estonya’nın ge-birlik kurmuş olan Alman tüc- Ukraynalı, Beyaz Rus, Fin, tış göstermesi, en azından çen yüzyılın ilk çeyreğinde ta-carların yönetimindeki bir ti- Tatar, Yahudi, Azeri, Ermeni eksilmemesi. Yine en çok tu-rihinde ilk defa bağımsızlığı-caret birliği olan Hansa Ligi’ ve diğerlerinden oluşmakta. rist çeken Eston kenti olan Tal-nı kazanmasıyla kentin adı-nin bir parçası olmuş ve son- Bu, etnik Estonların oransal o- linn pek çok otel ve hosteli de nın Estonca olan ve halen kul-rasında yine Almanların kur- larak çok daha yüksek oldu- içermekte, gelen turistlerin lanılan şekli olan Tallinn’e dö-duğu bir haçlı tarikatı olan Tö- ğu ve tam bir öğrenci kenti o- aslan payını da Estonların en nüşmesinin yine işgalci Da-ton Şövalyeleri tarafından la rak n i t e leneb i l ecek yakın komşusu ve akrabası nimarkalılarla ilgili bir hikâ-Danimarka’dan satın alın- Estonya’nın ikinci kalabalık olan Finliler oluşturmakta. yesi var: Tallinn ismi, Eston-mış. Mottosu “Yardım et, Sa- kenti Tartu’ya kıyasla çok da- Avrupa’nın IT merkezi olma-cada Danimarkalıların Şehri vun ve İyileştir” olan bu kar- ha uluslararası bir ortam de- ya doğru yol alan Tallinn, anlamına gelen Taani-Linn deşlik tarikatından bu yana mek. Ayrıca Tallinn’de yaşa- Avrupa’daki pek çok büyük kelimesinin evrim geçirmiş Tallinn’deki Alman etkisi hep yanların sadece yüzde 50’si- şirketin IT departmanlarının hali. Neyse ki, Sovyet işgali ağır basmış. Estonların dini nin ana dili Estonca iken, yüz- ev sahipliğini de yapmakta. döneminde de Tallinn ismi reformasyon sonrasındaki de 46’sının ana dili Rusça. D iğer AB ülkelerine coğrafi kullanılmaya devam etmiş.hâkim inancı haline gelen Ana dili Rusça olanların çok olarak yakın ve ücretlerin AB UNESCO’nun Dünya Kültür Lütheryanizmi de bu etkiye büyük çoğunluğu Tal-linn’in ortalamasına göre düşük ol-Mirasları Listesi’nde yer alan bağlamak mümkün. Ayrıca en kalabalık yerel yönetimi duğu bu ülkede bilgisayar Tallinn’in eski şehir bölü-bu sayede soylu toprak ve kö- olan, Sovyet döneminden ka- mühendisliği en gözde mes-mündeki ilk insan yerleşim-le sahibi sınıf olarak Baltık Al- lan devasa sosyal konutların lek konumunda ve bu durum leri, yapılan arkeolojik kazı manları toplumsal bir kat- yükseldiği ve Tallinn’in nis- uluslararası şirketleri cezbe-çalışmalarına göre yaklaşık man olarak da doğmuş. peten yoksul bir bölgesi olan diyor. Ayrıca Tallinn NATO’ 5 bin yıl öncesine tarihlen-Estonlar için “Estonya’daki Lasnamae belediyesi sınırla- nun Siber Savunma ve İşbir-mekte. Pek çok işgaller gör-Muhteşem İsveç Çağı” ola- rında yaşamakta. liği Mükemmeliyet Merkezi’ müş Estonlar için Tallinn’in rak hatırlanan ve 1561’de Kenti önemli kılan bir diğer nin de 2008 yılından beri ev önemi büyük, zira aynı za-başlayıp modern Rusya’nın özellikse 2013 yılı rakamları- sahibi konumunda. manda Estonya’nın Avrupa’ kurucusu Çar I. Petro tarafın- na göre Estonya’nın toplam Yılda 1.5 milyondan fazla ki-ya, daha doğrusu İskandi-dan 1721’de son verilen İs- yurtiçi milli hâsılasının yakla- şinin ziyaret ettiği ve 2011’ navya’ya açılan kapısı olan veç hâkimiyetinden sonra iki şık yarısının Tallinn’de üretil- de Avrupa Kültür Başkent-Tallinn bir liman kenti. Üste-yüzyıl devam eden Çarlık dö- miş olması. Estonya’ya gelen lerinden biri olan Tallinn, lik Rusya’nın en büyük ikinci nemi ve sonrasındaki 1918- doğrudan yabancı sermaye 1869’dan beri her beş yılda kenti ve emperyal başkenti 1940 arasında kısa bir ba- yatırımının beşte dördü yine bir yapılan ve Estonya’nın olan St. Petersburg’a da sa-ğımsızlık döneminden sonra Tallinn’e ve Tallinn kentinin 19. yüzyıldaki ulusal uyanı-dece 300 kilometre. Bu du-50 sene süren Sovyetler Birli- merkez olduğu Harju idari şının bir sonucu olan Estonya rum Tallinn’i aynı zamanda ği dönemi ve nihayet tekrar bölgesine akmakta. Estonya’ Müzik Festivali’ne de haziran bir ticaret merkezi haline de bağımsızlık. Tallinn’in bu n ın ek o nomik çekim merke- aylarında ev sahipliği yap-getirmiş durumda. Rusya ve uluslararası hüviyeti bugün zini oluşturan Tallinn, sağlık makta. Bu seneki festival yak-İskandinavya arasındaki bir de tıpkı geçmişte olduğu gibi ve sosyal göstergeler açısın- laşık 200 bin kişiyle kutlandı kavşak noktası olarak her za-devam etmekte. Tallinn’de Es- dan da Estonya’nın en avan- ve bunların yaklaşık onda bi-man işgalci etkilere açık olan tonlar etnik kompozisyonun tajlı kenti durumunda. Belki rini de şarkıları bizzat söyle-Tallinn, 13. yüzyıldan itiba-sadece yüzde 52’sini oluş- en önemlisi de Estonya’nın yenler oluşturdu.ren zorunlu Hristiyanlaştır-turmakta, yüzde 38 Ruslar- nüfusu azalırken Tallinn’in maya tabi tutulmuş. Kuzey

EUROPEPARIS

BERLINROME

TALL

INN

DÜSSELDORFTHESSALONIKI

MOSCOW BARI

KRAKOW

LEED

SGR

AZ

LONDONCOPPENHAGEN

OSLO

AMSTERDAMVIENNAVALENCIA

ATHE

NS

MADRIDKIEV

LISB

ON

SOFIAFRANKFURT

HELSINKISTOCKHOLM

MINSK

BRAT

ISLA

VA

DUBLINLIVERPOOL

MUR

SIA

ANDORRA LA VALLA

TURNGDANSKSALZBURG TIMIŞOARA

SAN

MAR

INO

MILA

NLU

BLIN BUCHAREST

BELG

RADE

WAR

SAW

ZAGREBBERN

PODGORİCAGDANSK

PALMA DE MALLORCAZARAGOZAESPOO BE

RN

MAN

CHES

TERSHEFFIELD

MUN

ICHGENOA

TIRANALEICESTERMAİNZ

SARAJEVODORTMUD

BONN

BRUS

SELS

EINDO

VEN

NAPLES

LILLE

BOCHUMDEN HAGG

CHIŞINAU

NAPL

ESPAMPLONA

WUP

PERT

AL

COLOGNEZARAGOZA

LÜBE

CK

ATAUMe-bülten

AvrupaGündemi...

bulmak isteyene not:sadece elektronik posta kutusunda bulunur...

ATA

UM

-BİM

(08-2

011)