ato dergi sayi36

68
Mart 2015 Sayı: 36 ADANA T ı CARET ODASI DERGİSİ Meclis toplantımız: Fuar bereketi Adana ekonomisine yön veriyor PENTEX Fuarı’nda Adana Ticaret Odası farkındalığı Adanalı mobilyacılardan 1.3 milyon dolarlık ihracat Maslahatgüzar Oron’dan Odamıza ziyaret: Çukurovalı iş adamlarına İsrail’den davet Vergi Haftası: Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli yol alındı Ege Bölgesi Sanayi Odası’ndan Odamıza işbirliği ziyareti Yaşar Kemal’i kaybettik: Çukurova öksüz kaldı...

Upload: adana-ticaret-odasi-dergisi

Post on 08-Apr-2016

264 views

Category:

Documents


16 download

DESCRIPTION

Adana Ticaret Odası Dergisi

TRANSCRIPT

Page 1: Ato dergi sayi36

Mart 2015 Sayı: 36

ADANATıCARET ODASIDERGİSİ

♦ Meclis toplantımız: Fuar bereketi Adana ekonomisine yön veriyor ♦ PENTEX Fuarı’nda Adana Ticaret Odası farkındalığı ♦ Adanalı mobilyacılardan 1.3 milyon dolarlık ihracat ♦ Maslahatgüzar Oron’dan Odamıza ziyaret: Çukurovalı iş adamlarına İsrail’den davet ♦ Vergi Haftası: Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli yol alındı ♦ Ege Bölgesi Sanayi Odası’ndan Odamıza işbirliği ziyareti ♦ Yaşar Kemal’i kaybettik: Çukurova öksüz kaldı...

Page 2: Ato dergi sayi36
Page 3: Ato dergi sayi36
Page 4: Ato dergi sayi36

-2- | ADANA TİCARET ODASI

Adana Ticaret Odası İmtiyaz Sahibi

Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe

Genel Yayından Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Mehmet Aka

Yönetim Adresi Abidinpaşa Cd. No:52

T: 0322 351 39 11 (pbx) F: 0322 351 80 09

web: www.adanato.org.tr e-mail: [email protected]

Grafik-Tasarım Kerem Acar

Nobel KitabeviTel: (0322) 233 00 29

www.nobelkitabevi.com.tr

Reklam Rezervasyon Meltem AL

0554 588 45 45

28

9

26

31

Page 5: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -3-

İÇİNDEKİLER

Meclis Başkanı’ndan/ Şiddet, medeniyet ve sürdürülebilir kalkınma... 5Yönetim Kurulu Başkanı’ndan/ Birliktelik fotoğrafı her geçen gün büyüyor... 7Fuar bereketi Adana ekonomisine yön veriyor 9PENTEX Fuarı’nda Adana Ticaret Odası farkındalığı 12Adanalı mobilyacılardan 1.3 milyon dolarlık ihracat 18Adana İnşaat Fuarı sektörü hareketlendirdi 22Çukurovalı iş adamlarına İsrail’den davet 26Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli yol alındı 28EBSO’dan Odamıza işbirliği ziyareti 31Meclis üyelerimizden Kızılay’a kan bağışı 33Kirlettiğimiz plastiği dönüştüremiyoruz 36Enerji Verimliliği Derneği Adana’da 37Adana sağlık turizminde “Marka Kent” olacak 38Adana ‘uyuşturucuya hayır’ dedi 40Yaşar Kemal’i kaybettik: Çukurova öksüz kaldı 43İnsanlığın Nobel’ini alan Yaşar Kemal... 45Hukuk Devleti’nin temel göstergesi kadınlara gösterilen saygıdır... 48Adana ithalatındaki gerileme sürüyor 50Masallar kenti St. Petersburg (2)... 55

Page 6: Ato dergi sayi36

-4- | ADANA TİCARET ODASI

Adana Ticaret Odası üyeliğinin firmanıza sağlayacağı imkanlar...

► Ticari faaliyetleriniz sırasında ihtiyaç duyacağınız bilgi ve belgelerin temini,

► İşletmenizi geliştirebilmek için uzman çalışanlarımızdan görüş ve tavsiyeler,

► Odamızın 47 farklı meslek grubunda kayıtlı üyelere ulaşarak yeni ticari bağlantılar kurma fırsatı,

► İhtiyaç duyulan üye listelerine ve bilgilerine ulaşma imkanı,

► ATO web sayfasından sanal fuara ücretsiz katılma imkanı ve bu sayede firmanızın dünya genelinde tanıtımının sağlanması,

► Adana Ticaret Odası Dergisi’ne ücretsiz abonelik,

► Yeni girişimciler için danışmanlık ve diğer destek hizmetleri,

► ATO’nun İnsan Kaynakları Bankası’ndan yararlanma imkanı,

► Teşvikler, hibeler, fuar destekleri ve diğer fon kaynaklarına erişim için ücretsiz danışmanlık,

► Eğitim ve seminerlerde özel indirimler,

► İlk kez dış ticaret yapacak olan firmalar ile dış ticaret hacmini arttırmak isteyen firmalara danışmanlık ve takip hizmetleri,

► İşletmelerin hedef pazarları ile ilgili olarak talep edecekleri ülke raporlarının hazırlanması,

► Yurtdışına yapacağınız ticari gezilerinizde vize alımını kolaylaştıracak belgeler,

► Avrupa Birliği uyum sürecinde sektörünüzle ilgili olarak ihtiyaç duyabileceğiniz AB mevzuatlarına ve bilgilendirmelerine erişim olanağı,

► Üyelerin yaşadıkları ticari sorun ve anlaşmazlıklarda hukuki danışmanlık ve yönlendirme hizmetleri,

► Üye firmalara bankalar aracılığıyla sağlanan düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarından faydalanma olanağı,

► Üyelerimize vergi avantajı sağlayan fire ve zayiat oranlarına ilişkin raporlar,

► Adana Ticaret Odası Sosyal Hizmetler ve Eğitim Vakfı (ATOSEV) sosyal tesislerinden faydalanma imkanı,

► ATO üyesi kimliği ile ülke genelinde birçok otelde özel indirimler,

► Sanayi sicil belgesi almayı kolaylaştıran, teşvik-kota-tahsis ve ihalelerde avantaj sağlayan, ayrıca elektrikte yüzde 26,7 indirim imkanı veren kapasite raporlarının hazırlanması,

► Ve daha birçok avantajdan faydalanabilmeniz için sizi Odamıza üye olmaya bekliyoruz.

Page 7: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -5-

Tarkan KULAKMeclis Başkanı

Şiddet, medeniyet ve sürdürülebilir kalkınma...

Değerli üyelerimiz,

Sözlerime, geçtiğimiz ay Tarsus’ta yaşanan korkunç olayda Hakk’ın rah-metine kavuşan Özgecan’ı anarak baş-lamak istiyorum. Ailesine ve yakınları-na tekrar başsağlığı ve sabır diliyoruz. Ancak Özgecan’ın huzur içinde yata-bilmesi için, benzer trajik olayların ya-şanmaması için, toplum olarak elimiz-den gelenin çok daha fazlasını yapma-mız gerektiğini de, çok kötü bir şekilde de olsa, anladık diye düşünüyorum.

89 yıl önce Medeni Kanunu kabul etmiş, Türk ve Müslüman bir ülkede böylesine bir şiddete, böylesine bir ka-dın istismarına şahit olmak çok utanç verici bir durum. Nihayetinde hepimiz anamızın evladıyız, hepimiz eşimizin kocasıyız, hepimiz bacımızın kardeşi-yiz, hepimiz kızımızın babasıyız...

Hepimiz çok üzüldük, hepimiz si-yahlar giydik, hepimiz kederli anne-babasına başsağlığı diledik, hepimiz bu şiddetin ne kadar kötü, ne kadar medeniyetten uzak ve ne kadar insanlık adına utanç olduğunu konuştuk. Ama yetmez... Bir kez daha ifade etmek isti-yorum ki; toplum olarak elimizden ge-lenin fazlasını yapmamız lazım! Çünkü şiddetin olduğu yerde, kadına erkekle aynı değerin verilmediği yerde mede-niyet yaşamaz; medeniyetin olmadığı yerde de sürdürülebilir kalkınma olmaz.

Birleşmiş Milletler (BM), sağlam bir gelecek ve sürdürülebilir bir eko-nomik kalkınma için kadınların toplum içindeki yerinin güçlendirilmesinin ve kadınlar ile kız çocuklarının eğitimi-ne önem verilmesinin şart olduğunu söylüyor. Kadın-erkek eşitliğini “sür-dürülebilir kalkınmanın temeli” olarak değerlendiriyor. BM, kız çocuklarının okuldan alınarak zorla evlendirildiği, kadınların iş imkânlarının kısıtlı olduğu

ve kadına karşı şiddetin günlük hayatın bir parçası haline geldiği bir dünyayı kabullenmenin mümkün olmadığını da söylüyor. Bunun için, kadına karşı şiddetin önlenmesi ve kadınların karar alma mekanizmalarına katılımlarının artırılması gerektiğini savunuyor. BM, bu yolda ilerlemek için sadece yasal değişiklikler yapmanın yetmediğine ve yasaların etkin olarak uygulanma-sı gerektiğine de dikkat çekiyor. Oysa Medeni Kanunu kabul edişimizin üze-rinden 89 yıl geçmesine rağmen hala aşmamız gereken sorunlarımız var.

Bir çocuk, genel olarak, temel eğiti-minde ve ailesinde gördüklerini tekrar ederek yaşamını sürdürür. Çocuk say-gıyı, sevgiyi, eşitliği, adaleti, çalışmayı, tutumluluğu ve diğer güzel erdemleri de kötü davranışları da hayatının bu ilk aşamalarında görür ve öğrenir. Bizler, temel eğitimde ve aile ortamımızda çocuklarımıza saygı, sevgi, çalışkanlık gibi güzel erdem ve davranışları aşıla-yamazsak, çocuklarımızın büyüdükle-rinde, saygılı, adil, gelişmiş, refah sahi-bi olmalarını bekleyemeyiz.

Saygıyı geliştirmeyen toplumlar gü-zellikleri, sanatı, medeniyeti geliştire-mezler. Birliktelik, işbirliği, mutabakat sağlama gibi birlikte yürüme ve büyüme-nin yöntemlerini hayata geçiremez, kal-kınamazlar. Gelişme için, büyüme için birbirimize saygı göstermeye, birbirimizi anlamaya, birlikte yol almaya ihtiyacı-mız var. Şiddet ve ayrımcılık bizi mede-niyetten, maddi ve manevi kazanımlar-dan, sürdürülebilir gelişmeden alıkoyar.

Aile toplumun en küçük yapı taşı ol-duğuna göre, bir toplumu gelecekte me-deni ve gelişmiş yapacak olan bireyler, hakkı, hukuku, eşitliği, çalışkanlığı ve güzel erdemleri temel eğitim dönem-lerinde, henüz aileleri ile birlikteyken öğrenmelidirler. Ailede bunları öğren-

meyen bireylerden topluma da bir katkı vermesi, toplumda medeni davranışları sergilemesi ve toplumu ekonomik ola-rak da geliştirmesi nasıl beklenebilir?

Değerli üyelerimiz,

Medeniyetin ve sürdürülebilir eko-nomik gelişmenin temelinde hak, adalet, eşitlik, çalışkanlık gibi erdemlerin oldu-ğuna inancımla, şiddetin son bulmasını, kadınların erkek ile birlikte maddi ve manevi olarak hakkını ve sorumluluğu-nu eşit olarak alabilmesini, güzellikleri öğrenmenin yolunun trajik olayların ya-şanmasından geçmemesini diliyorum.

Satırlarıma son verirken, geçtiğimiz günlerde aramızdan ayrılan, yaşamı bo-yunca barışı, adaleti satırlarında işlemiş olan dünyaca ünlü Adanalı yazar, ede-biyatçı, düşünür Yaşar Kemal’i rahmet-le anıyorum. Biri kadına şiddet, diğeri barış ile anılacak bu iki güzel insanın hatırasına şiddetin ve eşitsizliğin son bulmasını, barışın, adaletin, refahın ve sürdürülebilir gelişmenin daim olması-nı dileyerek, tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya kadınlar gününü kutluyorum.

Sevgi ve saygılarımla...

Page 8: Ato dergi sayi36

-6- | ADANA TİCARET ODASI

Page 9: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -7-

Atila MENEVŞEYönetim Kurulu Başkanı

Birliktelik fotoğrafı her geçen gün büyüyor...Yakın zamana kadar birlikte ola-

mamanın sıkıntılarını yaşayan, bundan dolayı da başta yatırım ve istihdam olmak üzere birçok alanda kayba uğrayan Adana, Oda, Borsa ve sivil toplum kuruluşlarının oluşturdu-ğu birliktelikle her geçen gün daha da güçleniyor.

Odamızın geçmiş dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapan Sayın Ali Gizer, aynı dönemde Adana Sa-nayi Odası Başkanlığını yapan Sadi Sürenkök ve halen görevini başarıyla yürüten Borsa Başkanı Sayın Muam-mer Çalışkan’ın temellerini attıkları, “Ortak hareket edelim, Adana kazan-sın” mantığı sürekli gelişme kaydetti.

Oda ve borsa seçimlerinin tamam-lanması ve Adana Ticaret Odası Yöne-tim Kurulu Başkanlığı görevine baş-lamamla birlikte, yine aynı dönemde seçilen ADASO Yönetim Kurulu Baş-kanı Zeki Kıvanç ile Borsa’nın mev-cut Yönetim Kurulu Başkanlığı’na yeniden getirilen Muammer Çalışkan ile bir araya geldik. Birliktelik tablo-sunun geliştirilmesi yönündeki düşün-cemizi, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Baş-kanı Sayın Bekir Sütçü’yü de çembere dahil ederek genişlettik.

Kentin ekonomik, sosyal ve kültü-rel göstergelerinin artırılmasına yöne-lik alınan ortak kararlar, doğal olarak diğer sivil toplum kuruluşlarını da ha-reketlendirdi.

Bünyesinde 23 federasyon ile 155 dernek barındıran ve başında da hem-şehrimiz Sayın Süleyman Onatça’nın bulunduğu Türk girişimci ve iş dün-yası konfederasyonu (TÜRKON-FED), Adana Genç İşadamları Derne-ği, Adana İşkadınları Derneği, Adana Sanayici ve İşadamları Derneği, Ana-dolu Aslanları İşadamları Derneği, Anadolu Girişimci İşadamları Derne-ği, , Çukurova Genç İş Adamları Der-neği, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği gibi tümünün adını burada sayamayacağım çok sayıda kuruluş-la gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerin ilk gündemi, “Adana için birlikte neler yapabiliriz?” oldu.

Dikkat ederseniz sivil toplum ku-ruluşlarından herhangi birinin gerçek-leştireceği etkinlikler öncesinde, daha iyi şeyler başarabilmenin heyecanıyla karşılıklı görüş alışverişleri yapılıyor ve hedeflere ulaşılabilmesi adına or-tak çalışmalar yürütülüyor.

Oda, Borsa ve diğer sivil toplum kuruluşlarının uyumu, gündemin en önemli maddesi olan milletvekili aday adaylıklarına da olumlu yansıdı. Odamızı ziyaret eden çeşitli partilere mensup milletvekili aday adayları zi-yaretlerine, “Oluşturduğunuz birlik-teliğe imreniyoruz” sözleriyle başlı-yorlar. Adana için projelerini anlatan milletvekili aday adayları, sözlerinin son bölümünde, birlikteliğin daha da geliştirilmesi, milletvekili olmaları

halinde bu tabloya katkı konusunda çaba göstereceklerini samimi bir şe-kilde ifade ediyorlar.

Adana, belki de yıllar öncesinde tesis edilmesi gereken birliktelik tab-losunu nihayet oluşturmayı başardı. Adana için yapılacak çalışmaların içinde yer alarak elini taşın altına koymaya hazır kişi, kurum ve kuruluş sayısı her geçen gün artıyor.

Birliktelik konusunda uzun yıllar-dır Gaziantep ve Kayseri gibi kentleri örnek alan Adana’nın, son dönemde ortaya koyduğu birliktelik fotoğrafıy-la nihayet örnek alınan bir şehir ha-line geliyor olması çok sevindirici... Bizlere düşen en önemli görev, herke-si ve her kesimi içine alan yapıyı daha geliştirerek, Adana’yı ve göstergeleri-ni en üst seviyeye çıkarmaktır.

Page 10: Ato dergi sayi36

-8- | ADANA TİCARET ODASI

Page 11: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -9-

Fuar bereketi Adana ekonomisine yön veriyor

Yönetim Kurulu Başkanımız Ati-la Menevşe, Adana’nın üretiminin

değerlendirilerek yurt içi ve dışındaki pazarlarda etkinliğinin artırabilmesi-ne yönelik olarak oluşturulan, “Fuar ve Stant Desteği” uygulamasının olum-lu etkilerinin görülmeye başlandığını, ulusal ve uluslararası boyutta düzen-lenen fuarlara katılan üyelerimizin iç ve dış bağlantılarıyla kent ekonomisi-ne hareketlilik kazandırdığını söyledi.

Odamızın Şubat ayı olağan Meclis toplantısı, Tarkan Kulak başkanlığın-da gerçekleşti. Toplantının açılışında konuşan Tarkan Kulak, 19-22 Şubat 2015 tarihleri arasında Adana’da ger-çekleştirilen İnşaat Fuarı’nın oldukça başarılı geçtiğini belirterek, “Fuara, Meclisimiz’den ben de dahil olmak üzere birçok arkadaşımız stant aça-rak katılım sağladı. Dört günlük orga-nizasyonda, fuarların sektörler üze-

rindeki olumlu etkisini bir kez daha gördük. Bu tür fuarların sayısının art-masıyla kent ekonomisine daha fazla katkı sağlanacağına inanıyorum” diye konuştu. Kulak ayrıca, Kadın Girişim-ciler Kurulu tarafından; TOBB’un yanı sıra Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ti-caret Borsası desteğiyle açılan stant-ta mobil mamografi aracıyla kanser taraması yapılmasının çok anlamlı ol-duğunu söyledi.

Ocak ayı Mizanı ve Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun oybirliğiyle kabul edilmesinin ardından söz alan Yöne-tim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de fuarların kent ekonomisine sağla-dığı katkıları, son dönemde katıldıkları etkinliklerde bir kez daha görme imka-nını elde ettiklerini belirtti.

Odamızın 2014 yılında başlattığı Meslek Komiteleri Destek Programı’nı, 2015 yılında finansman miktarını ve

kapsamını genişleterek sürdürdüğü-nü ifade eden Atila Menevşe sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ekonominin büyümesi için dış pa-zarlara, özellikle ihracata yönelmenin zaruri olduğu düşüncesinden hare-ketle Meslek Komitelerimizi ve üyele-rimizi dış pazarlara açılma noktasında desteklemekteyiz. Ayrıca Adana’nın bazı sektörlerini de öne çıkarmak su-retiyle bölge ekonomisini büyütme çabası içindeyiz. Bu kapsamda tekstil sektörümüzü ön plana çıkarmak için 19-22 Şubat 2015 tarihlerinde dü-zenlenen Gaziantep PENTEX Fuarı’nda Odamız tarafından 300 metrekare stant alanı alınmış ve 14 üyemize üc-retsiz olarak tahsis edilmiştir. Adana erkek giyimini öne çıkarmak amacıyla 9, 10, 32 ve 33. Grup Meslek Komitele-rimiz tarafından katılım organizasyo-nu gerçekleştirilen bu fuar kapsamın-

Page 12: Ato dergi sayi36

-10- | ADANA TİCARET ODASI

da kadına yönelik şiddetin kınanması-na yönelik bir defile de düzenlenmiştir. Yine bu ay başında Odamızın Meslek Komitelerine sağladığı desteklerden yararlanan 16 üyemiz İstanbul Mo-bilya Fuarı İSMOB 2015’e stant alarak katılım sağlamışlardır. 27 Ocak-1 Şu-bat 2015 tarihleri arasında gerçekle-şen ve Türkiye’nin birinci, dünyanın da üçüncü büyük organizasyonu olarak bilinen İstanbul Mobilya Fuarı’na ka-tılımımız kent ekonomisinin geliştiril-mesi adına önemli bir adım olmuştur. Üyelerimizin stantlarını onlarca ül-keden yüzlerce toptan ve perakende alıcı ziyaret etmiş ve önemli miktarda ihracat bağlantısı sağlanmıştır. Fuara katılan üyelerimizin 1 milyon 305 bin dolarlık ihracat bağlantısı yaptıklarını memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Fuar süresince iç pazara ise 500 bin dolar tutarında satış yapılmıştır. Göre-ve geldiğimizden bu yana ifade ettiği-miz ve gerçekleştirmeye çalıştığımız ihracat hamlesi projesi böylelikle so-mut sonuçlarını vermeye başlamıştır. Oda kaynaklarının, kent ekonomisi ve ihracatının geliştirilmesi yönünde kul-lanılarak katma değer olarak yine ken-timize döviz olarak dönmesini sağla-yan mobilyacılarımıza teşekkür ediyor,

diğer sektörleri de bu ve benzeri ça-lışmalar içerisinde yer almaya davet ediyorum.”

Adana’da, 19-22 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen Adana İnşaat 2015 Fuarı’na da yabancı ziyaret-çi katılım desteği sunduklarını ifade eden Başkanımız Menevşe, “192 fir-manın katıldığı Adana İnşaat 2015 Fuarı’nı geçtiğimiz hafta tamamladık. Adana ekonomisini bölgesel ve ulus-lararası fuarlarla geliştirmek bir diğer önceliğimizdir. İnşaat sektörü, kendi-sine bağlı 200’den fazla alt sektörün

ürettiği mal ve hizmete talep yara-tan konumunda olduğu için bu fuarın desteklenmesi kent ekonomisi için ayrı bir önem taşıyor. Biz de Oda ola-rak bu görüşten hareketle, fuara ya-bancı ziyaretçi katılımı desteği sağ-ladık. Bu destekle İran, Irak, Suriye, Makedonya, Hırvatistan, Sırbistan ve Bosna- Hersek’ten yabancı işadam-ları fuarımızı ziyaret ederek firma-larımızla görüşme olanağı buldular. Yaklaşık 30 bin kişinin ziyaret ettiği fuara Oda olarak verdiğimiz bu des-tekle kentimizin ekonomik gelişimine katkı sağladığımızı düşünüyoruz” diye konuştu.

Tarım İhtisas Komisyonu kurulduOdamızın Şubat ayı Meclis toplan-

tısında, geçtiğimiz günlerde kurulma-sı kararlaştırılan Tarım İhtisas Komis-yonu üyeleri de belirlendi. Buna göre komisyon, Mehmet Sami Geçioğlu, Gürsel Tanrıver, Ayhan Barut, Hüse-yin Doğru, Halid Milli, Salih Talay ve Cemal Akın’dan oluştu. Komisyon, ilk aşamada organize tarım bölgesi ku-rulması, tarım meslek liselerinin ye-niden oluşturulması yönünde çalışma yapacaklar.

Page 13: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -11-

Page 14: Ato dergi sayi36

-12- | ADANA TİCARET ODASI

PENTEX Fuarı’nda Adana Ticaret Odası farkındalığı

Başkanımız Menevşe, PENTEX Fuarı’na katılan üyelerimizin önemli kazanımlar sağladığını söyledi:

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Gaziantep’te düzenle-

nen, PENTEX Penye Tekstil ve Tekno-lojileri Fuarı’na katılan üyelerimizin yurtiçi ve yurtdışı pazar payını artır-malarının yanı sıra sosyal sorumluluk alanında bir ilke de imza attıklarını belirterek, “Türkiye’yi derinden yarala-yan Özgecan cinayetiyle bir kez daha

gündeme gelen kadına şiddete karşı olduğumuzu erkek mankenlerle dü-zenlediğimiz defile ile çarpıcı bir şekil-de vurguladık” diye konuştu.

Odamız, farklı sektörlere uyguladı-ğı fuar ve stant desteği çerçevesinde 300 metrekarelik alanda, Adana Ta-nıtım Grubu adı altında 16 firmayla katıldığı PENTEX Penye Tekstil ve Tek-

nolojileri Fuarı’na damgasını vurdu. 19-22 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen fuarda, üyelerimize fuar ve stant desteği sunan Odamız, fuar kapsamında gerçekleştirdiği de-file ile de bütün Türkiye’ye, “Kadına Yönelik Şiddete Hayır” mesajını ver-meyi başardı. Oyuncu Taylan Güner ve Avantgarde Communication Manage-

Page 15: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -13-

ment Ajans Başkanı Burçak Ilıman’ın hazırladıkları, “Gonca Projesi”ni PENTEX Penye Tekstil ve Teknolojileri Fuarı’nda sergileyerek Türkiye’ye toplumsal birliktelik mesajı verdik-lerini belirten Menevşe, proje kapsamında gerçekleşen de-file ile hem Adana’da üretilen erkek giyiminin tanıtıldığını, hem de erkek mankenlerin podyumda taktıkları maske ile kadına yönelik şiddete vurgu yapıldığını söyledi.

PENTEX Fuarı’nın Adana için her anlamda yararlı oldu-ğuna işaret eden Başkanımız Menevşe konuyla ilgili açık-lamasında şu görüşlere yer verdi:

“Kadınlarımız, ailelerimiz, çocuklarımız bizlere en bü-yük emanetler. Ancak ne yazık ki son zamanlarda sık sık kadına yönelik şiddet içeren haberlerle karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız Özgecan Aslan cinayeti de Türk toplumunu derinden üzerken, kadına yönelik şid-detin simgesi haline gelmiştir. Bu acıların yeniden yaşan-maması için, farkındalık yaratmalı, toplumsal duyarlılığı-mızı göstermek için her zaman birlik içerisinde olmalıyız. Biz, Gonca Projesi ile kadına yönelik şiddetin geldiği bo-yutların altını çizmek, bu ve benzeri şiddet olaylarına olan tepkimizi göstermek istedik. Bizimle birlikte bu projede görev alan, şiddete hayır diyen PENTEX Fuarı yetkililerine, Adanalı tekstilcilere, iş ortaklarımıza ve emeği geçen her-kese teşekkür ediyoruz.”

Page 16: Ato dergi sayi36

-14- | ADANA TİCARET ODASI

Page 17: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -15-

Page 18: Ato dergi sayi36

-16- | ADANA TİCARET ODASI

Page 19: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -17-

Page 20: Ato dergi sayi36

-18- | ADANA TİCARET ODASI

Adanalı mobilyacılardan 1.3 milyon dolarlık ihracat

Adana Ticaret Odası’nın Meslek Komi-telerine sağladığı desteklerden ya-

rarlanarak İstanbul Mobilya Fuarı 2015’e katılan 16 firma, toplam 1 milyon 315 bin dolarlık ihracat bağlantısı yaptı. Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, sağla-nan fuar ve stant desteklerinin, Adana’nın ekonomik göstergelerine pozitif yansıma-larda bulunmasının sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi.

Odamızın, üyelerimizin ihracata yönel-mesini sağlamak amacıyla uygulamaya koyduğu, “Fuar ve Stant Desteği” kentin ihracat rakamlarına yansımaya başladı. 27 Ocak-1 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleşen ve Türkiye’nin birinci dünya-nın da üçüncü büyük organizasyonu olarak bilinen İstanbul Mobilya Fuarı’na, Odamız desteklerinden yararlanan Yonca Mobil-ya, Sarus Mobilya, Adova Mobilya, Başak Koltuk, Çağ Mobilya, Cantan Tekstil, HSN Mobilya, Dimax Mobilya, Hevin Mobilya,

Odamız desteğiyle gerçekleşen İSMOB Fuarı’nda, iç piyasalara 500 bin dolarlık satış gerçekleşti:

Batmaz Mobilya, Yıldız Mobilya, Tunç Mo-bilya, Alyana Mobilya, Edina Yatak ve Evcim Mobilya’dan oluşan 16 üretici firma katıldı.

Yönetim Kurulu Üyemiz Emine Nar-gile ile Meslek Komitesi Üyemiz Yücel Bayram’ın Odamız üyesi firma stantla-rını tek tek ziyaret ederek bilgi aldığı İS-MOB Fuarı süresince, 1 milyon 305 bin dolarlık ihracat bağlantısı yapıldığı belir-tildi. Emine Nargile, Odamızın üyelerine sağladığı desteğin önemine değinirken, “Stantlarımızı Fas, Tunus, Filistin, Libya, Özbekistan, Azerbaycan, Yunanistan, Ma-kedonya, Ürdün, Yemen, Irak, Arabistan, Türkmenistan, Cezayir, Slovakya, Katar, Dubai, Belçika, Kıbrıs, Rusya, Kazakistan, Dağıstan, Kosova, Tunus, Arnavutluk, Bul-garistan gibi ülkelerden yüzlerce toptan ve perakende alıcı ziyaret etmiş ve önemli miktarda ihracat bağlantısı sağlanmıştır. Mobilya sektörü olarak Odamızın sağladığı destekleri en iyi şekilde değerlendirmeyi hedefledik ve bunu da önemli ölçüde ba-şardık” diye konuştu.

Fuar süresince İstanbul, Nevşehir, Ga-ziantep, Şanlıurfa, Malatya, Mardin, Konya, Aksaray, Kayseri, Trabzon, Elazığ, Van, Ma-nisa, Samsun ve Konya’daki firmalardan ise 500 bin dolarlık sipariş alındığı belirtildi.

Mobilya sektöründen Menevşe’ye teşekkür ziyaretiAdana Marangoz ve Mobilyacılar Esnaf

Odası Başkanı Yalçın Avcı ile İSMOB 2015’e katılan firma temsilcileri, Yönetim Kuru-

lu Başkanımız Atila Menevşe’ye, sektöre sağlanan desteklerden dolayı teşekkür ziyaretinde bulundu. Avcı, “Adana mobilya sektörü, ulusal ve uluslararası fuar organi-zasyonlarına ne kadar fazla katılırsa, kent ekonomisi ve ihracata katkıları o den-li fazla olacaktır. Bunun en somut örneği İSMOB 2015’tir. Firmalar ve şahsım adına sektöre fuar ve stant desteği sunan Adana Ticaret Odası’na teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Başkanımız Atila Menevşe de, göreve geldiklerinden bu yana kent ihracatının na-sıl artırılacağına ilişkin çalışmalara ağırlık verdiklerini söyledi. Odamızın 2015 bütçe-sinden 1.3 trilyon liralık bölümünü üyelerin fuarlara katılarak ihracata yönelmeleri için ayırdıklarını da belirten Menevşe, “Adana Ticaret Odası olarak üyelerimizin sektörle-riyle ilgili bilgi ve tecrübelerinin artırılma-sı, kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi, yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda daha etkin ve aktif pay almalarının sağlanması amacıyla, Oda bütçesinde gösterilen azami sınırlar içinde ödenek ve finansman desteği sun-mak amacıyla geçen yıl yürürlüğe koydu-ğumuz ‘Meslek Grupları Destek Progra-mı’mızı bu yıl da geliştirerek sürdürüyoruz. Bu kapsamda gerçekleşen İSMOB 2015 Fuarı’na katılan 16 firmamız 1 milyon 305 bin dolarlık ihracat bağlantısı yapmıştır. Oda kaynaklarının, kent ekonomisi ve ihra-catının geliştirilmesi yönünde kullanılarak katma değer olarak yine kentimize döviz olarak dönmesini sağlayan mobilyacıları-mıza teşekkür ediyorum” dedi.

Page 21: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -19-

Adana’da Kentsel Dönüşüm Zirvesi

Türkiye’nin kentsel dönüşümünün bugüne kadar yapılmış en büyük

buluşmaları arasında yer alan “Mo-dern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nin ilki, belediye başkanları, gayrimenkul şirketleri üst düzey yet-kilileri, kentsel dönüşüme katkı sağ-layan şirket temsilcileri ve fikir ön-derlerinin katılımıyla Sheraton Adana Otel’de yapıldı.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe’nin de katıldığı, Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul şirketlerinden Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın ana sponsorluğunda düzenlenen buluşma, Dünya Gazetesi ve Cnbc-e işbirliğiyle gerçekleştirildi.

Türkiye’de son yıllarda hızla sayı-ları artan, büyüyen kentsel dönüşüm projelerinin özellikle de Adana’nın dönüşümünün konu olarak ele alındı-

ğı zirvede açılış konuşmasını gerçek-leştiren Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana’nın kentsel dönüşümde iyi bir örnek olabileceğini vurguladı. Türkiye’de çarpık kentleşmenin Cumhuriyet dönemiyle birlikte başladığına dik-kat çeken Sözlü, “Kentsel dönüşü-mü Cumhuriyet döneminde şehircilik açısından kaçırdığımız fırsatları ye-nilemek olarak görebiliriz” ifadelerini kullandı.

Rönesans Gayrimenkul Yatırım Yö-netim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkö-meroğlu ise modern şehirler için sa-dece akıllı binalar yapmanın yeterli ol-madığını vurgulayarak, “Aynı zamanda teknik, sosyal ve kültürel altyapıların da doğru planlaması şart. Bu nedenle kentsel dönüşüm projelerini önemsi-yoruz” diye konuştu.

Dünya Gazetesi Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ da, “Modern şehircilik yolculuğuna Adana’dan başladıkla-rını” belirtti. 1980 yılında Türkiye’de kentlerde yaşayanların toplam nüfusa oranının yüzde 44 iken, günümüzde bu rakamın yüzde 78’e dayandığını şehir-leşme konusunda son 35 yılda büyük bir dönüşüm yaşandığına dikkat çeken Güldağ, Türkiye’deki 20 milyon konut-tan 6.5 milyonunun dönüşüm kapsa-mında yıkılacağını belirterek, “Kavga etmeden gereğinin yapılması için kol-ların sıvanması gerek” ifadelerini kul-landı.

“Şehirlerin Yeni Yüzünü Keşfediyo-ruz” sloganıyla yola çıkan zirve daha sonra kentsel dönüşümün dinamikleri, başarı hikayeleri ve gelecek planlarının tartışıldığı 3 farklı panelle tamamlandı.

Page 22: Ato dergi sayi36

-20- | ADANA TİCARET ODASI

İnşaat sektörü “1. Çukurova Yapı Zirvesi”nde buluştu

HOME&OFFICE CONCEPT Dergisi ve Öncül Sefa İletişim Hizmetleri’nin “Yaşanabilir

bir kent” sloganıyla düzenlediği 1. Çukuro-va Yapı Zirvesi’nde; mimarlar, iç mimarlar, müteahhitler ve yerel yöneticiler, yaşadık-ları kentlerin geleceğini masaya yatırdı.

Meclis Başkanımız Tarkan Kulak’ın da katıldığı ve yapı sektörünün büyük ilgi gösterdiği zirvenin açılış konuşmasını yapan HOME&OFFICE CONCEPT Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Öncül Sefa İleti-şim Hizmetleri Kurucu Ortağı Mustafa Ön-cül, “Düzenlediğimiz bu zirvenin, Adana, Mersin, Hatay, Osmaniye ve Kahraman-maraş ile büyük bir metropol oluşturan Çukurova’ya, bölgemizin yapı sektörüne, ekonomisine mütevazı da olsa bir katkı sağlamasını diliyoruz” dedi.

Kanadalı ünlü mimar, şehir planlama-cısı, sürdürülebilir kent planlama uzmanı Sidney Rasekh zirvede, Kanada’nın Vanco-uver kentinde yapılan kentsel dönüşümü ve Vancouver kentinin nasıl dünyanın en yaşanılabilir şehrine dönüştüğünü anlattı.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da, Mersin’in ya-şanılabilir bir kent olması için yaptıkları çalışmaları katılımcılarla paylaştı. Başkan

Kocamaz, yapılacak kentsel dönüşümlerin sosyal dönüşümleri de beraberinde getir-mesi gerektiğini söyledi.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana’da faaliyet göste-ren oda ve STK’ların şehircilik ve şehirleş-me konularına kafa yorduklarını, kentlilik, kentleşme ve güzel kentler inşa etme ile ilgili farkındalığın artarak devam edeceğini belirtti. Sözlü, “Şehirleri belediye başkan-ları kurmaz, belediye başkanları planlar ya da hazır planları uygulamaya çalışır. Şehir planlamak kağıt üzerinde kolaydır. Planları uygulamak zordur” dedi.

Belediye Evleri Kentsel Dönüşüm Projesi’nin mevcut durumu ile Türkiye’nin

en büyük dönüşüm projesi olduğunu söy-leyen Sampaş Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, “Biz birçok yerde kentsel dönüşüm yapıyoruz ama bunların içerisin-de bizim en çok içimize sinen çalışma Be-lediye Evleri Kentsel Dönüşüm Projesi’dir” dedi.

Belediye Evleri Kentsel Dönüşüm Projesi’yle ilgili olarak konuşan Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ise “Yarın bir gün başımıza bela olacak binalar yapılma-sın lütfen. Çok kısa bir zaman sonra kent-sel dönüşüme ihtiyaç duyulacak binalar yapılmasın. Adana gibi deprem kuşağında yer alan bir yerde, binalara biraz daha özen göstermek gerekiyor” dedi.

Diflubenzuronun aktif madde olarak kullanımı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi,

35367-38-5 CAS ve 252-529-3 EC nu-maralı Diflubenzuron isimli aktif mad-denin, biyosidal ürünlerde kullanımı serbest olan aktif maddeler listesine eklenmesi yönünde karar aldı.

Adana Valiliği tarafından Odamıza gönderilen yazıda, söz konusu karar-da; diflubenzuron içeren ürünlerin kuru

gübrede kullanımına izin verileceği, su sistemlerinde kullanımına izin verilme-yeceği, 01.02.2015 tarihi itibarıyla kara-rın uygulamaya gireceği ve 31.01.2017 tarihine kadar üye devletlere geçiş sü-resi verildiği belirtildiğinden, bu husus biyosidal ürünlerle ilgili yapılan süre uzatmalarında uygulamaya konulduğu ifade edildi.

Page 23: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -21-

Page 24: Ato dergi sayi36

-22- | ADANA TİCARET ODASI

Adana İnşaat Fuarı sektörü hareketlendirdi

Adana İnşaat 2015-9. İnşaat Tekno-lojileri, İş ve İnşaat Makineleri, Altya-

pı, Müteahhitlik Hizmetleri Fuarı, Adana Yapıda Yenilikler, Dekorasyon, Tadilat, Yenileme ve Teknolojileri Fuarı, Adana IHS 2015-Adana 8. Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Doğalgaz Teknolojisi, Tesisat ve Yalıtım Fuarı ile Adana Kent 2015-Adana 7. Belediye İhtiyaçları, Kent Mobilyaları, Park Bahçe Düzenlemeleri ve Spor Tesisleri Fuarı eş zamanlı açıldı.

TÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş.’nin ev sahipliğinde Büyükşehir Belediyesi, Çu-kurova Belediyeler Birliği (ÇBB), İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) ile Odamızın yanı sıra TOBB’ye bağlı di-ğer Odaların destekleriyle 15 bin metre karelik alanda düzenlenen fuara, 192 firma katıldı.

TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Vali Mustafa Büyük, fuarın birçok açıdan ekonomiye katkı sağlayacağını söyledi. Kalkınma-da en önemli sektörlerin başında inşa-atın geldiğini hatırlatan Büyük, “Bura-

da firmalar kendilerini vitrine çıkartıp, takdim etme şansını elde ediyorlar. Vatandaşlarımız neyi isteyeceğini, bek-lentilerin neler olduğunu, hangi geliş-melerin olduğunu görme fırsatını yaka-lıyor. Şehirlerin büyümesinde önemli bir konumda olan belediyelerimiz sektörün değişimini izleyerek, geleceğe yöne-lik planlar yapma şansını elde ediyor” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye ve Çuku-rova Belediyeler Birliği Başkanı Burha-nettin Kocamaz, Türkiye’de ekonominin, ticaretin ve hareketin lokomotifinin inşa-at sektörü olduğunu vurguladı. Son bir-kaç aydır bölgede olaylar nedeniyle sek-törde duraklama yaşandığını ifade eden Kocamaz, “Genel manada baktığımızda inşaat sektörü ülkede ekonominin şah damarıdır. Sektördeki gelişmelerin sa-

Page 25: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -23-

dece ticaret manasıyla değil, kentlerin gelişimine, yapıların daha kaliteli hale gelmesine ve deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmesi sebebiyle de çok önemlidir. Firmalar arasındaki rekabeti ve kaliteyi geliştirmek bakımından da kıymetlidir” diye konuştu.

Adana Büyükşehir Belediye Başka-nı Hüseyin Sözlü de fuarın gelişen ve değişen inşaat teknolojileri ve estetik anlayışa yeni ufuklar kazandırmasını temenni etti. Organizasyonun, eko-nominin durağanlaştığı bu dönemde Çukurova ve ülke piyasasına katkı ve-receğine dair inancını dile getiren Söz-lü, destek veren kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.

İnşaat Müteahhitleri Konfederas-yonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, inşaatın, 250 alt sektörüyle beraber istihdama ve gayri safi millî hasılaya yüzde 25 civarında katkı sağladığını açıkladı. Tellioğlu şöyle devam etti:

“Dolayısı ile ekonominin büyük pa-yına sahip olan bir sektörün iç dina-miklerinin kaynaşması faydalıdır. Aksi takdirde kamu bürokrasisinin piyasa-dan kopuk ilişkileri sayesinde ülkede maalesef amaca çok sağlıklı yürüne-miyor. Özellikle Adana ve Mersin’de üyelerimiz en çok eski imara açılmış

bölgelerin imar revizyonu ve yeni alan-ların açılamaması konusunda sıkıntı çekiyor. Son bir yıldır kentsel dönü-şümde bir duraksama söz konusu. Belediye başkanlarımızdan meslek-taşlarımızın önünü açmalarını bekli-yoruz. Önümüzde seçim var. Seçimde bazen merkezi hükümet fren tedbirleri oluşturabiliyor.”

Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe ise ülkede gelişimin ana ek-senini inşaat sektörünü oluşturduğu-nu belirterek, bu sektörün gayri safi milli hasıla içindeki payının yüzde 30

seviyesinde olduğunu anlattı. Menevşe konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

“Ülkemiz, günden güne gelişen ve buna bağlı olarak da ihtiyaçları sürek-li artan bir ülke konumundadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi, gelişimin ana eksenini ise kaçınılmaz olarak inşa-at sektörü oluşturmaktadır. Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaa-lanları, kentsel mekânlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekânlar ile o mekânları yaşanılır kı-labilecek tüm altyapının ilk adımı inşa-atla atılmaktadır.

Page 26: Ato dergi sayi36

-24- | ADANA TİCARET ODASI

Sektöre girdi sağlayan ve faaliyet-lerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında, inşaat sektörünün Gayri Safi Milli Hasıla için-deki payının yaklaşık yüzde 30 seviye-sinde olduğu görülmektedir.

İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumunda olup; bu yaygın etki, sektörün “eko-nominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir. İnşaat, istihdam gücü yüksek sektörlerin başında gel-mektedir. TÜİK’in istihdamın sektörel dağılımı verilerine göre; tarım, hiz-metler ve sanayi sektörüyle birlikte is-tihdamı oluşturan dört ana sektörden biri inşaattır.

Bildiğiniz gibi Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız 2023 yılında, Tür-kiye ekonomisinin 2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşması hedeflenmiştir. Hal böyle olunca; istikrarlı büyüme ve bera-berinde istihdam yaratma ihtiyacı her zamankinden daha fazla olan Türkiye ekonomisi için, inşaat çok daha önemli bir sektör haline gelmiştir. Ülkemizde, son yıllarda, yalnızca belirli standartlara sahip bir bina inşa etmek değil; çevreyle

dost, sosyal yaşama ve toplumsal yapı-ya uygun, aynı zamanda estetik yönü güçlü, tüm ihtiyaçlara cevap verebilen projelerin hayata geçirildiğini görmek-teyiz. Bu çerçevede, İlimizde de buna paralel yaşanan gelişmeleri memnu-niyetle takip ediyoruz. Umuyorum bu projeler, önümüzdeki yıllarda daha da artarak devam eder ve yeni istihdam olanakları yaratarak; İlimizin en önde gelen sorunlarından biri olan işsizliğin giderilmesi yönünde katkı sağlar.

Öte yandan bugün, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda katılımcı firma ve temsilcilerinin burada bizlerle oldu-ğunu biliyorum. Umuyorum, fuar katı-lımcılarının burada yapacakları görüş-meler, hem sektörün gelişimi, hem de kurulacak yeni iş bağlantılarıyla farklı pazarlara ulaşma anlamında bölge ve ülke ekonomimize olumlu yansımalar sağlar.”

Tüyap Adana Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü de İran, Irak, Suriye, Makedonya, Hırvatistan, Sır-bistan ve Bosna- Hersek’ten konu ile ilgili işadamların fuarı ziyaret ede-ceklerini bildirdi. Geçtiğimiz yıl 27 bin 352 ziyaretçinin gezdiği fuara, bu yıl Adana başta olmak üzere 40 ilden 30 bin kişinin gelmesinin beklendiği bil-dirildi.

Page 27: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -25-

Page 28: Ato dergi sayi36

-26- | ADANA TİCARET ODASI

Çukurovalı iş adamlarına İsrail’den davet

İsrail Maslahatgüzarı Amira Oron’un Adana Ticaret Odası’nı ziyaretindeiki ülke arasındaki ticaretin artırılmasına ilişkin girişimlerde bulunulması kararlaştırıldı:

İsrail Maslahatgüzarı Amira Oron, iki ülke arasında işbirliği yapılabilecek

çok sayıda sektör olduğunu, bu yön-deki mevcut potansiyelin değerlendi-rilmesiyle ticari ilişkilerin önemli oran-da artış gösterebileceğini bildirdi.

İncelemelerde bulunmak üzere geldiği Adana’da, Ticari Ataşe Joseph Abraham ile Odamızı ziyaret eden İsra-il Maslahatgüzarı Amira Oron, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe’yle iki ülke arasındaki ticaret ve işbirliği olanaklarının nasıl artırılabileceğine ilişkin görüş alışverişinde bulundu.

Ziyaret sırasında konuşan Başkanı-mız Atila Menevşe, Türkiye’nin ağırlıklı olarak kimyasal ve petrol maddeleri olmak üzere İsrail’in en büyük ihracat pazarlarından birisi konumunda bu-lunduğunu belirtirken, bu ülkeye 2014 yılında yapılan ihracatta yüzde 11.34 artış gerçekleştiğini, İsrail’e 2014 yı-

lında Adana’dan yapılan toplam ihra-catın ise 24,5 milyon dolar dolayında bulunduğunu söyledi.

Adana’nın Ortadoğu’ya açılan en yakın ve en güvenilir kapı konumun-da olduğunu, İpek ve Baharat yolları üzerinde 2000 yıllık bir ticaret mer-kezi olan Adana’nın tarihin her döne-minde Avrupa ve Ortadoğu ticaretinde bu misyonunu sürdürdüğünü belirten Menevşe sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail için bu konumun önemli ola-cağını ve alternatif pazarlara açılmada Adana’nın tecrübe ve potansiyeliyle en iyi ortak olacağını değerlendirmekte-yiz. Adana Ticaret Odası olarak biz bu noktada üzerimize düşen her türlü gö-reve hazırız. Coğrafi ve ekonomik ya-kınlığımıza ve büyük potansiyelimize rağmen ülkemizde İsrail yatırımlarının yeterli olmadığını görüyoruz. Ülkeleri-miz arasında yatırım ve ticareti kolay-

laştıran birçok anlaşma olmasına rağ-men, gerek İsrail’de Türk yatırımları, gerekse ülkemizdeki İsrail yatırımları potansiyellerinin oldukça altındadır. Adana Avrupa’nın yatırım potansiyeli en yüksek illerinden biri olmasının yanı sıra Ortadoğu ve İsrail’in önemli yatı-rım merkezi olmayı hedeflemektedir. Bu noktada önümüzde kat edilmesi gereken oldukça fazla yol ve ortak ka-zanca dönüştürebileceğimiz büyük bir potansiyel olduğunu belirtmek isteriz. Adana yatırım olanakları bakımından Türkiye içerisinde İsrailli yatırımcılar için en uygun bölgedir. Bölgemizde ha-len bazı İsrail firmaları özellikle tarım sektöründe faaliyet göstermekte ve Çukurova tarımındaki verimliliğin ar-tırılmasına katkılarda bulunmaktadır-lar. Önümüzdeki süreçte özellikle sera tarımının geliştirilebilmesine yönelik önemli bir potansiyelin oluşacağına

Page 29: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -27-

inanıyoruz. Biz Adana Ticaret Odası olarak İsrail’den Adana’ya gelecek her iş adamını ve yatırımcıyı desteklemeye hazırız. İsrail’li yatırımcıların Adana’yı ve fırsatlarını değerlendirmesini ve her türlü soruları için Odamıza başvurma-larını rica ediyoruz. Birlikte kazanmak için işbirliğimizi arttırmaya dönük giri-şimlere en kısa zamanda başlamalı ve ticaret hacmimizi hak ettiği noktalara taşımalıyız.”

Maslahatgüzar Amira Oron’dan, İsrail’in Türk işadamlarına uyguladığı vize sürecini kolaylaştırmasını da iste-

yen Menevşe, bu yöndeki gelişmelerin Türk işadamlarının İsrail’de büyük ya-tırımlara imza atmasını sağlayacağına inandığını vurguladı.

İsrail Maslahatgüzarı Amira Oron da, göreve atandığından bu yana ilk ziyaretini Adana’ya gerçekleştirdiği-ni vurguladı. İki ülke arasında başta tarım olmak üzere işbirliği yapılacak çok sayıda sektör olduğunu, mevcut potansiyelin değerlendirilmesiyle ti-cari ilişkilerin kolaylıkla artabileceğini vurgulayan Oron, “Türkiye’nin bizim için avantajlarını biliyor ve bunları de-

ğerlendiriyoruz. Özellikle Çukurova’nın bereketli topraklarında önemli işbir-liklerine imza atabiliriz. İsrail’de 28-30 Nisan tarihlerinde tarımdaki son teknolojik yeniliklerin sergileneceği Tarım Teknolojileri Fuarı’nın hazırlıkla-rını sürdürüyoruz. Bu fuara sektördeki tüm Türk firmalarının katılımlarını arzu ediyor ve onlara davette bulunuyoruz” dedi.

Ticari Ataşe Joseph Abraham da, İsrail-Türkiye ticaretinin her geçen yıl artış gösterdiğini, geçtiğimiz yıl 5.6 milyar dolar seviyesinde bulunan iki ülke ticaretini 8 milyar dolara çıkar-mayı hedeflediklerini kaydetti. Abra-ham, “Karşılıklı ticaretin gerçekleştiği sektörlerin birbirleri ile rekabet etme-yen, birbirlerini tamamlayıcı sektörler olmaları iki ülke arasındaki ticaretin daha ileri boyutlara taşınabileceğinin göstergesidir. Bu anlamda İsrail ola-rak Adanalı firmalara kapımız her za-man açık ve İsrail firmalarıyla işbirliği için Türk firmalarını ülkemize bekliyo-ruz. Vize konusunda sıkıntı yaşayan Türk iş adamlarının bize başvurmaları halinde her türlü kolaylığı sağlayaca-ğımızı da vurgulamak isterim” diye konuştu.

Page 30: Ato dergi sayi36

-28- | ADANA TİCARET ODASI

Kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli yol alındı

Adana Vergi Dairesi Başkan Vekili Ahmet Tunalı, kayıt dışı ekonomi

ve dolayısıyla haksız rekabetin önlen-mesine yönelik çalışmalarda önemli yol alındığını belirtirken, sorunun kök-lü çözümünün her kesimin desteğiyle mümkün olabileceğini söyledi.

Adana Vergi Dairesi Başkanı Ahmet Tunalı’nın; Gelir İdaresi Grup Müdürle-ri Tahsin Atlı, Ömer Kılıç, Kamil Kurt, Recep Yavuz, Usul Müdürü Kazım Ağ-cabey, Diğer Vergiler Müdürü Hasan Atmaca, Tahsilat Müdürü Hasan Öz-kan, Mükellef Hakları ve İletişim Mü-

dürü Taner Canbolat, Beşocak Vergi Dairesi Müdürü Tülay Güler, Ziyapaşa Vergi Dairesi Müdürü Mahmut Ören, Yüreğir Vergi Dairesi Müdürü Rafet Güccan, Seyhan Vergi Dairesi Müdü-rü Muzaffer Yazgan, Çukurova Vergi Dairesi Müdürü Hasan Ayrancı, Takdir Komisyonu Başkanı Emin Çil, Denetim Koordinasyon Müdürü Yalçın Damoğlu, İnsan Kaynakları Müdürü Baki Kırbaş ile birlikte Odamıza gerçekleştirdiği zi-yaretinde; Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz, Yöne-

tim Kurulu üyelerimiz Zübeyt Şendur, Mehmet Özel, Muzaffer Emin Yumu-şak, Şahin Güneşer, Mehmet Şah Aba, Ziya Alim Koçer ile Genel Sekreterimiz Ahmet Nevruz tarafından karşılandı.

Ziyaret sırasında yaptığı konuşma-da, kamuoyunda sağlıklı vergi bilinci-nin oluşturulması ve bu bilincin toplu-mun tüm kesimlerine benimsetilmesi amacıyla geleneksel olarak kutlanan 26. Vergi Haftası’nın bu yıl 23 Şubat-1 Mart 2015 tarihleri arasında, “Vergi Geleceğimizdir” sloganı ile gerçekleş-tirildiğini anlatan Adana Vergi Dairesi

Page 31: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -29-

Başkan Vekili Ahmet Tunalı, kamu hiz-metlerinin, hızlı ve etkin şekilde yürü-tülebilmesi için gerekli olan finansman kaynağının sağlanmasında vergi gelir-lerinin önemini vurguladı. Tunalı, “Ver-gi Haftası, toplumda vergi bilincinin artırılmasını, vatandaşlarımızın vergi-ye gönüllü uyumunun sağlanmasını ve vergi konusundaki görüş ve önerileri-nin alınması ile idare mükellef ilişkileri-nin olumlu şekilde geliştirilmesini sağ-lamayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda Adana Vergi Dairesi Başkanlığı olarak hizmet kalitesinin arttırılması ve idare mükellef uyumunun sağlanması ama-cıyla ilimiz sivil toplum kuruluşları ile iletişime büyük önem veriyoruz. Vergi Haftası etkinlikleri kapsamındaki ziya-retlerimiz sırasında bize iletilen görüş ve önerileri dinleyerek mükelleflerimi-zin bizden beklentilerini öğreniyor ve bu yöndeki görüş ve önerileri daha ka-liteli hizmet hedeflerimizin oluşturul-masında değerlendiriyoruz” dedi.

Faaliyetlerinde, kayıt dışı ekonomi ve haksız rekabetin önlenmesine ağır-lık verdiklerini ve bu alanlarda önemli mesafeler aldıklarını kaydeden Tunalı, “2015-2016 yılı da kayıt dışı ve dola-yısıyla da haksız rekabetle mücadele

anlamında bizim için oldukça yoğun bir yıl olacaktır. Köklü bir geleneğe ve kurum kültürüne sahip Adana Vergi Dairesi Başkanlığı olarak tüm çalışan-larımızla birlikte güler yüzlü, kaliteli, mesleki ve etik değerleri yüksek, gü-venilir, şeffaf, etkin, öncü ve örnek bir idare olarak çalışmalarımızı şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle de ar-tırarak aralıksız bir şekilde sürdürece-ğiz” diye konuştu.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe de, Adana Ticaret Odası ola-rak vergi bilinci ve sorumluluğu konu-

sunda büyük bir hassasiyet göster-diklerini ifade etti. Menevşe sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son yıllarda vergi şuurunun oluş-masına paralel olarak kayıt dışı ora-nında da ciddi anlamda gerilemeler yaşandığına tanık olmaktan mutlu-yuz. Çünkü düzgün çalışan firmaların haksız rekabet yüzünden sıkıntılar yaşamasına yol açan kayıt dışı eko-nomi, aynı zamanda ticari hayatı da itibarsızlaştırmaktadır. Kayıt dışı çalı-şanların, kayıt dışı olmalarının bedelini kendilerine sunulan bir takım avantaj-lardan yararlanamayarak ödedikleri de bilinmelidir. İş dünyası olarak son yıl-larda vergi sistemi ve mevzuatındaki kolaylıkların artmasından büyük mut-luluk duyuyoruz. Artık sorunlarımıza telefonla bile çözülebilecek pratik çö-zümler getirilmesi son derece yerinde olmuştur. Hizmet kalitesinin yüksel-mesinden dolayı iş dünyasının vergi sistemi ve ödemelerindeki şikayetleri büyük oranda azalma göstermiştir. Bu anlamda yaptığınız aktiviteler ve başarılardan dolayı sizlere teşekkür ediyor, şahsınızda tüm kurum çalışan-larınızı kutluyor, 26. Vergi Haftası’nın tüm ülkemize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”

Page 32: Ato dergi sayi36

-30- | ADANA TİCARET ODASI

Page 33: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -31-

EBSO’dan Odamıza işbirliği ziyareti

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ile Odamız arasında yapılan görüşme-

lerde, iki kent arasında olması gereken potansiyelin oldukça altında bulunduğu belirtilen ekonomik potansiyelin artırıla-bilmesine yönelik etkin çalışmalar yapıl-ması kararlaştırıldı.

TOBB Başkan Yardımcısı ve Ege Böl-gesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Başkan Yardımcısı İbra-him Gökçüoğlu, Meclis Başkan yardımcıları Işın Yılmaz ve Hakkı Attaroğlu, Genel Sek-reter Mustafa Kalyoncu’dan oluşan EBSO Temsil Heyeti Odamızı ziyaret ederek, Meclis Başkanımız Tarkan Kulak, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Başkan Yardımcımız Mehmet Şahbaz ve Yönetim Kurulu üyelerimizle bir araya geldi.

Ziyaret sırasında EBSO Temsil Heyeti’ni Adana’da görmekten mutluluk duyduk-larını belirten Meclis Başkanımız Tarkan

Kulak ve Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, İzmir ve Adana’nın aynı karakte-re sahip kentler olduğunu ve bu anlamda sorunlarının da birbirine benzediğini vur-guladılar. Kulak ve Menevşe, EBSO Temsil Heyeti’ne kentin ve bölgenin ekonomik yapısını ve avantajlarını da anlattılar.

Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak Adana’ya ilk Meclis ziyaretini gerçek-leştirdiklerini vurgulayan TOBB Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgan-cılar da, iki kent arasındaki ticari ilişkile-rin arzulanan seviyelere yükseltilmesini amaçladıklarını söyledi.

Adana ve İzmir’in, teşvik uygulaması konusunda yaşadıkları olumsuzlukların yanı sıra, aldıkları yoğun göçten de kay-naklanan yüksek oranlı işsizlik rakamları ve sanayi geçmişleri bakımından aynı dokuya sahip kentler olduklarını ifade

eden Yorgancılar, “Bu benzerliklere rağ-men ticari ilişkilerimiz maalesef olması gerekenin çok gerisinde. Mevcut duru-ma göre Adana 100 liralık mal satıyorsa bunun ancak 1 lirasını İzmir’e satıyor. İzmir açıdan değerlendirildiğinde de du-rum böyle. Eskiden ulaşım sorunundan bahsediliyordu ama şimdi karşılıklı uçak seferlerinin de artmasıyla bu sorunun üstesinden gelindi. İzmir’de ve Adana’da karşılıklı olarak değerlendirilebilecek önemli bir potansiyel var ve yapılması gereken tek şey bu potansiyelin hareke-te geçirilmesi” diye konuştu.

Türkiye’nin bir takım iç ve dış sıkın-tılar yaşadığını, bu durumun ekonomiye de yansıdığını kaydeden EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, son dönemde yaban-cı sermayeli firmaların Türkiye’den farklı ülkelere 22 milyar dolar tutarında kar transferinde bulunmalarının ekonomi-deki olumsuzlukların artmasına yol aç-tığını kaydetti.

Türkiye’nin dünya ticaretindeki payı-nın yüzde 2.3 seviyelerinde bulunduğu-nu, 2023 yılı için hedeflenen rakamlara ulaşılabilmesi bakımından kalan yüzde 97.7’lik bölümden daha fazla pay alın-ması için çalışmalar yapılması gerekti-ğini ifade eden Yorgancılar, “Dünyadaki her evde bir Türk malının bulunmasını hedeflemeliyiz. Eğer bunu yapabilirsek yaşanılan sorunlarımızı tümüyle aşabil-memiz ve hedeflerimize ulaşabilmemiz mümkün olabilecektir” dedi.

Page 34: Ato dergi sayi36

-32- | ADANA TİCARET ODASI

İzmir ile Adana arasında dosluk ve ticaret köprüsü kurulacak

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve Adana Sanayi Odası (ADASO) tara-

fından İzmir ve Adana arasında dost-luk ve ticaret köprüsü kurulması ve geliştirilmesi için ilk buluşma gerçek-leştirildi.

Ortak meclis toplantısını Adana’da yapan EBSO ve ADASO arasında işbir-liği protokolü törenle imzalandı ve iki kentin teşvik adaletsizliğinden, işsizlik oranlarına kadar benzerlikleri bulun-duğuna dikkat çekilerek, birlikte hare-ket etme, güç ve kader birliği yapılma-sı kararı alındı.

Ortak Meclis Toplantısında konu-şan Adana Sanayi Odası Meclis Baş-kanı Hüseyin Nuri Çomu, Türkiye’nin iki güçlü sanayi odasının bir araya gelme-siyle çok önemli ve tarihi bir gün ya-şandığını belirterek, Adana ve İzmir’in güzellikte ve zorlukta aynı kaderi pay-laşan iki şehir olduğunu, ancak ticari ve yatırım ilişkilerini arzulanan seviye-de gerçekleştiremediğini söyledi.

Adana’daki yatırımlarından dolayı ADASO üyesi de olan Ege Bölgesi Sa-nayi Odası Meclis Başkanı Salih Esen de, İzmir’in Ege’nin, Adana’nın ise Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu’nun

merkezi konumunda ve pek çok ben-zerliği bulunduğunu belirtti. Esen, “İki ilde teşvik adaletsizliğinden yakınıyor. İşsizlik oranlarımız at başı gidiyor. Gerçekten işbirliği yapmamızda büyük yarar var. Aksi takdirde hak etmediği-miz büyüme oranlarıyla sürekli karşı-laşacağız” diye konuştu.

Adana Sanayi Odası Yönetim Ku-rulu Başkanı Zeki Kıvanç, Ege Bölgesi sanayicilerini Adana’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Sanayiciler olarak zor bir dönem-den geçtiklerini dile getiren Kıvanç, 2014’de yaşanan iki seçimin etkisiy-le ekonominin ikinci planda kaldığını, önümüzdeki genel seçimlerden son-raki dört yıllık sürecin makro sorun-ların çözümü açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

“Seçimsiz geçecek bu sürede, bu-rada sanayiyi temsil eden 12 odadan ikisi olan EBSO ve ADASO’ya büyük gö-revler düşmekte. Bu anlamda sorun-larımızı çözüm önerileriyle birlikte or-taya koyup takipçisi olmamız gereken bir dönem geçireceğiz” dedi.

TOBB Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu

Ender Yorgancılar, sözlerine “İzmir’in efelerinden, Akdeniz’in mert delikanlı-sı Adana’ya sevgi ve selamlar getirdik” diyerek başladı. Anadolu sermayesi-nin sağlam adımlarla ilerleyişinden mutluluk duyduğunu, sanayiye do-yan İstanbul’a alternatif bölgeler yara-tılması gerektiğini belirten Yorgancılar, bu hassas dönemde tüm sanayicilerin birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Yorgancılar, “Bugün sana-yiciler olarak, girdi maliyetlerimizden yükümlülüklerimize, kanun maddele-rinden birtakım cezalara kadar çeşitli konularla mücadele etmek zorunda kalıyoruz” dedi.

İzmir ile Adana’nın toplam net satışlarının yüzde 1’i bile bulmadı-ğını hatırlatan Yorgancılar, özellikle tekstil ve plastik sektörlerinde işbir-liği yapılabileceğine işaret etti. Yor-gancılar, “Biz geri kalmadık ki. Vergi rakamlarına bakıldığında görülecek-tir. İzmir büyür, gelişir, bunun faydası ülkemize olur. Adana büyür, gelişir, faydası ülkemize olur. Biz istiyoruz ülkemizin her yeri gelişsin büyüsün. Bu açıdan destek istiyoruz” diye ko-nuştu.

Page 35: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -33-

Meclis üyelerimizden Kızılay’a kan bağışı

Odamız ile Türk Kızılayı Adana Şubesi’nin birlikte düzenlediği kan

bağışı kampanyası çerçevesinde Meclis üyelerimizin büyük bölümü tarafından kan verildi.

Şubat ayı Meclis toplantımız öncesin-de Türk Kızılayı Adana Şubesi tarafından Odamızın 3. katına kan bağış standı ku-ruldu. Türk Kızılayı Adana Şubesi Başka-nı Ramazan Saygılı, Meclis Başkanımız Tarkan Kulak, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe ile Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerimiz tarafından büyük ilgi gösterilen stantta görevliler tarafından kan bağışı-nın önemine ilişkin bilgiler sunuldu. Ak-şam saatlerine kadar sürdürülen kan ba-ğış kampanyasında, Meclis üyelerimizin büyük bölümünün kan verdiği gözlendi.

Odamız Meclisi’nin başlangıç bölümü-ne katılan Türk Kızılayı Adana Şubesi Baş-kanı Ramazan Saygılı, Meclis Başkanımız Tarkan Kulak ve Yönetim Kurulu Başkanı-mız Atila Menevşe’ye çiçek buketi sundu. Meclisimize yönelik bir konuşma yapan Ramazan Saygılı, Adana’da 2.2 milyonluk büyük bir aile olduklarını belirterek, “2014 yılı için 1 milyon 800 milyon ünite kan ba-ğışı hedefi koyan ve bunu sağlamak için çeşitli kampanyalar düzenleyen Türk Kızı-

layı, yıl sonu itibariyle hedefinin üzerinde bağış topladı. Türk Kızılayı’nın 1 milyon 800 milyar ünite olarak belirlediği 2014 yılı kan bağışı miktarı, 1 milyon 860 bin 255 ünite olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu.

Ramazan Saygılı, tahminlerinin “Bu hedefinde aşılacağı” şeklinde olduğu-nu belirtti. Ramazan Saygılı, “Kan bağışı kampanyalarına Türkiye genelinde oldu-ğu gibi Adanalı hemşehrilerimiz de büyük ilgi gösteriyorlar. Onların gösterdiği bu ilgi her türlü takdir ve minnetin ötesindedir.

Geçen yıl nasıl ki, belirlenen hedefimi-zi aştıysak, bu yıl da vatandaşlarımızın göstereceği teveccüh sayesinde hedef-lerimizi aşacağımıza inancım tamdır. Kan bağış kampanyamızı destekleyen tüm vatandaşlarımıza gönül dolusu sevgi ve şükranlarımı sunuyorum. Kan bağışının önemini kavramış ve karşılıksız yardımda bulunmayı şiar edinmiş halkımız, her türlü iltifata layıktır. Kan bağış kampanyaları-mızın daha etkili olabilmesi için vatan-daşlarımızın yanı sıra kurum ve kuruluş-lara da yöneldik. Adana Ticaret Odası’nın göstermiş olduğu duyarlılık son derece önemli. Adana Ticaret Odası Meclisi’ne teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Me-nevşe de Türk Kızılayı tarafından ger-çekleştirilen kan bağışı kampanyalarına önem verdiklerini ve sürekli bu tür orga-nizasyonlara katılarak destek olduklarını ifade ederek, “Kan bağışlarının daha uy-gun koşullarda alınabilmesi için tasar-lanan proje kapsamında İnönü Parkı’nda programlanan Kan Bağış Evi’nin yapımını üstlendik ve geçtiğimiz günlerde faaliye-te başlamasını sağladık. Adana Ticaret Odası olarak Türk Kızılayı Adana Şubesi ile gerçekleştirdiğimiz ortak etkinliklere önümüzdeki dönemde daha fazla ağırlık vereceğiz” dedi.

Page 36: Ato dergi sayi36

-34- | ADANA TİCARET ODASI

Kızılay’dan Odamıza teşekkür plaketi

Kan bağışlarının daha uygun koşul-larda alınabilmesi için tasarlanan

proje kapsamında İnönü Parkı’na “kan bağış evi” yaptıran Odamıza, Türk Kı-zılayı Adana Şubesi Yönetim Kurulu tarafından teşekkür ziyareti gerçek-leştirildi.

Ziyaret sırasında Türk Kızılayı Ada-na Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Başkanımız Atilla Menevşe’ye, Odamı-zın kan bağışı kampanyasına katkıları ve duyarlılığı dolayısıyla bir plaket de verdi. Saygılı, “Adana Ticaret Odası’nın,

Kızılay faaliyetlerine karşı duyarlılığını biliyoruz. Son olarak da Allah’ın, in-sandan başkasına bahşetmediği kan bağışı konusundaki önemli bir sosyal sorumluluğa destek vermesi bizle-ri çok mutlu etti. ATO’ya çok teşekkür ediyoruz. Adanalılar bundan sonra Kan Bağışı Evleri’nde klimalı, daha uygun ortamlarda kan verebilecekler. Kan Bağışı Evleri sayesinde günlük kan toplama sayımız da arttı” dedi.

Başkanımız Atilla Menevşe ise “Yaptığımız bu yardım bütün Adana-lılar adına yapılmıştır. Örnek olmasını diliyorum. İnşallah hayırseverler artar ve kan bağışlarımız, günün koşullarına göre yenilenmiş daha uygun mekan-larda devam eder” diye konuştu.

Ziyarete, Türk Kızılayı Adana Şube Yönetim Kurulu üyeleri Zübeyt Şendur, Şaban Üçgül, Mahmut Nimet Dalkır, Reşat Karaca ve Veli Kasap da katıl-dılar.

Page 37: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -35-

Page 38: Ato dergi sayi36

-36- | ADANA TİCARET ODASI

Kirlettiğimiz plastiği dönüştüremiyoruz

Odamız Meclisi ve 12. Grup Mes-lek Komitesi Üyesi Mehmet Güven

Candan, “Türkiye’de plastik sektörü-nün genel yapısı ve sorunları” hakkın-da bilgi verdi.

Candan, Şubat ayı Meclis toplan-tısında yaptığı konuşmada, geri dö-nüşümü en yüksek olan ürünlerden plastiğin, ülkemizde sağlıklı ayrıştırı-lamayıp çöple kirletilmesinden dolayı ekonomik değerinin azaldığını söyledi. AB ülkelerinde plastikte geri dönüşüm oranının yüzde 50 olduğunu, ülkemiz-de ise bu oranın ancak yüzde 30 civa-rında gerçekleştiğini belirten Candan, bu durumun rakamsal olarak devasa kayıplara yol açtığını bildirdi.

Yıllık 13 milyar dolarlık değerGünümüzde ahşap, metal, cam, pa-

muk, kauçuk gibi yaşamın her alanında kullanılan ürünlerin yerini alan plasti-ğin, Türkiye’de yıllık 8.1 milyon ton üre-tim, 13 milyar dolarlık katma değerle

dev bir sektör oluşturduğunu vurgu-layan Candan, Adana‘nın plastik sek-töründe 2014 yılı verilerine göre; 256 milyon dolar ithalat, 288 milyon do-larlık da ihracat rakamlarına ulaştığını bildirdi. Mehmet Güven Candan, yurt içi ham madde üretiminde PETKİM’den başka kaynak bulunmayışının plastik üretimini yüzde 87 oranında dışa ba-ğımlı hale getirdiğini ifade etti.

Bakü, Tiflis, Ceyhan Petrol Boru Hattının Yumurtalık’tan dünyaya açıl-masının Adana’yı yakın bir gelecekte dünyanın 3. enerji merkezi yapacağı-nı belirten Candan, bölgeye kurulacak petro-kimya tesislerinin, ham madde ihtiyacını karşılaması açısından sektö-rü rahatlatacağını söyledi.

En çok ambalajda kullanılıyorMehmet Candan Güven, sunumun-

da plastiğin Türkiye’de, ambalaj sa-nayinde yüzde 40, inşaatta yüzde 22, elektrik elektronikte yüzde 10, tarım,

otomotiv ve tekstilde yüzde 4’er, diğer sektörlerde ise yüzde 14 oranında kul-lanıldığı bilgisini de verdi.

Ülkemizde geri dönüşüm meka-nizmalarının sağlıklı işlememesinden dolayı; çöple kirlenen plastiğin eko-nomiye yeniden kazandırılmasını zor-laştırdığını ifade eden Candan, “Plas-tiğin çöple kirlenmiş olması ekonomik değerini azaltmaktadır. Evlerde geri kazanılabilen atıklar olan cam, metal, plastik ve kağıtların diğer çöplerle ka-rıştırılmayıp ayrı torbalara konulma-sı aslında çok basit ve çok yararlı bir uygulamadır. Geri kazanılan plastik, pet şişe, poşet, naylon benzeri ürünler yeniden poşet, PVC, yer karosu, pis su borusu, halı ipliği gibi çok çeşitli ma-mul üretimi için kullanılabilmektedir. Plastiklerin geri kazanılması hem çev-re hem de ekonomi açısından son de-rece önemlidir” dedi.

Ancak yüzde 30’unu dönüştürebiliyoruzÜlkemizde plastiğin ancak yüzde

30 oranında dönüşümünün gerçek-leştiğini AB ülkelerinde ise bu oranın yüzde 50 civarında seyrettiğini hatır-latan Mehmet Güven Candan konuş-masını şöyle sürdürdü:

“Ülkemizde halen kişi başına günlük 0.5-0.7 kg atık malzeme çıkmaktadır. Bu atıkların yüzde 80-85’ini organik malzemeler, yüzde 7-10 kadarını kağıt, yüzde 4-6 kadarını ise plastikler oluş-turmaktadır. Çöpten toplanan bu atıklar yüzde 10-15 dolayında çöple kirlenmiş olduğundan ekonomik değer bulma-maktadır. Dolayısıyla, alınacak önlem-lerle bu atıkları ayrıştırarak toplamayı ve yeniden değerlendirmeyi sağlamak, hem ülkemiz ekonomisi hem de sağlıklı çevre için yaşamsal önemde olacaktır.”

Meclis üyemiz Mehmet Güven Candan, plastik sektörünün genel yapısı ve sorunlarını anlattı:

Page 39: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -37-

Enerji Verimliliği Derneği Adana’da

Enerjinin etkin ve verimli kullanılabilme-si için farkındalık oluşturmak, bilimsel

ve teknik araştırmalar yaptırmak ve so-nuçlarını kamu kuruluşları, vatandaşlarla paylaşarak verimliliği artırmak için tüm Türkiye’de etkin projeler geliştiren Enerji Verimliliği Derneği’nin Adana şubesi, Ada-na Sanayi Odası’nda hizmete başladı.

Açılışta konuşan Enerji Verimlili-ği Derneği Genel Sekreteri Yeşim Bey-la, Türkiye’nin ithalat kaynaklarında en önemli kalemi oluşturan enerjinin daha az tüketilebilmesinin herkesin gündeminde olması gerektiğine dikkat çekti. Yapılan hesaplamalara göre verimliliğin sağlan-ması halinde elde edilen tasarruf değe-rinin enerji kaynaklarından üretilebilecek enerjiden daha fazla olduğunu söyleyen Beyla, “Verimlilik çok önemli bir unsurdur. Çünkü bir birim mal üretebilmek için bizler gelişmiş ülkelere göre üç katı daha fazla enerji harcıyoruz” diye konuştu.

Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Enerji Verimliliği Derneği Adana Şube Başkanı Zeki Kıvanç ise, kentte güneş enerjisinin ön plana çıktığını vurgulayarak, “Türkiye’nin sahip olduğu güneş potansi-yeli dikkate alındığında güneş enerjisi kul-lanımı ülkemizin enerji geleceği açısından büyük öneme sahiptir. Yenilenebilir Enerji Kanunu’nda yapılan son düzenlemeler, bu sektörde dünya genelinde en belirleyici politikalardan olan destek politikalarının ülkemizde de uygulanmaya başlanmasına ve böylelikle yatırımların hızlanmasına im-kan sağlamıştır. Çukurova Bölgesi güneş potansiyeli olarak en elverişli bölgelerden

birisidir ve bu potansiyelin değerlendiril-mesi hem bölge hem de ülke ekonomisi için büyük öneme sahiptir. İlgili sektörde kullanılan ekipmanların bölgede üretilme-sinin meydana getireceği ekonomik katkı oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye’deki tek resmi destekli ihracat kredi kuruluşu olan Türk Eximbank’ın bu amaca yönelik olarak ihracatçıları, ihra-cata yönelik üretim yapan imalatçıları ve yurt dışında faaliyet gösteren müte-ahhit ve girişimcileri kısa, orta ve uzun vadeli nakdi ve gayri nakdi kredi, sigorta

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Me-nevşe ile Yönetim Kurulu üyelerimizin de katıldığı açılış töreninde konuşan Ada-na Büyükşehir Belediye Başkanı Hüse-yin Sözlü de, doğalgaz üzerinden elektrik elde etme politikasını ve son zamanlarda hızla artan doğalgaz santrallerini pahalı olması nedeniyle eleştirdi. Enerji tüketimi konusunda insanları bilinçlendirmek için kampanya başlatacaklarını belirten Sözlü, basit tasarruflarla ciddi kazanımlar elde edilebileceğini kaydetti. Başkan Sözlü, “Enerjide kullanım arttıkça üretim santral-leri devreye giriyor. Üretim arttıkça doğal-gaz, kömür, diğer birimler devreye giriyor ve özellikle fosil yakıtlı ithal ikame ürün-lerde dövizimiz dışarı çok gidiyor, bağım-lılığımız artıyor. Bu konuya dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak noktasında Enerji Verimliliği Derneği’nin gayretinin ne kadar önemli olduğunun farkına vardık” dedi.

Uluslararası ticaretin finansmanı programları

İhracatta Kullanılan Ahşap Ürünleri Yönetmeliği

Antrepo rejimine tabi ürünlerde değişiklik

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İhraç edilen ürün beraberinde kullanılan ahşap ambalaj malzemeleri hakkında 2014 yılı kasım ve aralık ayında 11 adet bildirim alındığı, alınan bu bildirimlerde söz konu-su ahşap ambalaj malzemelerinin ISPMİ5 (Uluslararası Bitki Sağlığı Önlemleri- Ah-şap Ambalaj Materyali) standartlarına uygun olmadığını bildirdi. TOBB yazısın-

TOBB, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca 20.12.2014 tarihinde antrepo rejimine tabi tutulduğu belirtilmiş olan; et ve et ürünleri (Konserve edilmiş et ürünleri hariç), çay, muz, cin mısırı, ceviz, badem, Antep fıstığı, yer fıstığı, tütün ve türün ürünler ve alkollü içkilerin, antrepoya alınmasını müteakip

ve garanti programları ile desteklediğini bildirdi.

Konu ile ilgili olarak yapılan açıkla-mada, “Türk Eximbank tarafından 2014 yılı içerisinde uluslararası ticaretin fi-nansmanına yönelik olarak alıcı kredisi niteliğinde üç yeni kredi ürünü geliştiri-lerek uygulamaya konulmuştur” denildi.

da söz konusu ihracatta kullanılan ahşap ambalaj malzemelerinin 04.12.2011 tarih ve 28132 sayılı Resmi Gazete’de yayım-lanan Ahşap Ambalaj Malzemelerinin Isıl İşleme Tabi Tutulması ve İşaretlenmesine Dair Yönetmelik hükümlerine göre işaret-leme yetkisi alan firmalar tarafından ısıl işleme tabi tutulmuş ve işaretlenmiş ol-ması gerektiği belirtildi.

yeniden bir iç gümrüğe veya yurtdışına transit rejimi altında taşınmasına izin ve-rilmemesine; yada gümrüksüz satış ma-ğazalarında satılmak üzere mağazanın bağlı bulunduğu gümrük idaresine sevk edilmesi durumunda transit rejimine konu edilebilmesine karar verildiği bildirdi.

Page 40: Ato dergi sayi36

-38- | ADANA TİCARET ODASI

Adana sağlık turizminde “Marka Kent” olacak

Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (Adana BTÜ), Çukurova Üniversitesi

(ÇÜ), Adana Ticaret Odası (ATO) ve Adana Sağlık Turizmi Derneği (ASTD) ortaklığında düzenlenen “Sağlık Turizminde Satış, Pa-zarlama ve Tıbbi Arapça” eğitiminin serti-fika töreni yapıldı. Ziyapaşa Yerleşkesinde yapılan törene AK Parti Adana Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünü-var, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy, Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, ASTD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Atila, bürokratlar ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katılım gösterdi.

BTÜ ile ÇÜ öğretim görevlileri ve özel hastane yöneticileri tarafından verilen ve yedi hafta süren eğitimlerin sonunda, ba-şarılı olan 13 kişiye sertifikalarının verildiği törenin açılış konuşmasını ASTD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Atila yaptı. Dr. Atila, eğitim programına katkılarından dolayı emeği geçenlere teşekkür ederken, ASTD’nin çalışmalarına 2015 yılı içerisinde yeni projelerle devam edeceğini bildirdi.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Me-nevşe de konuşmasında, amaçlarının tu-rizm sektörünün Adana’da gelişmesi sağ-lamak olduğunu ve bunun için ellerini taşın altına koyduklarını belirtti. Menevşe, “Böyle projelerin desteklenmesine yönelik alt yapı çalışmalarımız var. Sağlık Turizmi Adana için büyük bir fırsat. ATO olarak bu fırsatı

önemsiyoruz. Projenin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” ifa-delerini kullandı.

BTÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy da, “Sivil toplum kuruluşları demokrasinin ve ekonominin vazgeçilmez unsurları, geliş-mişliğin göstergesidir. Bu sebeple üniver-site olarak STK’lar ile sürekli işbirliği içe-risindeyiz. Çok yakında kampüs alanımızın temelini atıp, daha büyük organizasyonla-ra imza atacağız. Bu projede bizlerle or-tak çalışan kurumlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Çelik, yapılan çalışmalarla bay-rağı gelecek nesillere taşıyacaklarını bil-dirdi. Çelik, “Bugün burada sertifika alan arkadaşlarımız sağlık turizmini her gün daha ileriye taşıma görevlerini üstlendiler. Adana’da hizmet sektörüne yönelik proje-

lerimiz başarıya ulaştığı takdirde hem bi-reysel, hem kurumsal hem de şehir olarak gelişme sağlanacaktır. Sağlık turizminde öncülük ederek Adana ne kadar aktif oldu-ğunu gösterdi. Sertifika alan arkadaşları-mızı kutluyorum” dedi.

Adana Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Baş-kanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar da, “Ülkele-rin birbirlerine yaklaşması ve etkileşimde bulunmasıyla birlikte sorunlara en makul çözümlerin başka ülkelerde aranması, sağlık turizminin önemini ve potansiyelini arttırmıştır. Derneğimizin geldiği noktayı çok önemsiyorum. Sağlık turizmi hizmet-leri ihracat kapsamına alınmıştır. Bu, sek-tör için oldukça önemli bir gelişme. Adana BTÜ’nün bu projeye ev sahipliği yapma-sından dolayı özel bir gurur duyuyorum” dedi.

Page 41: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -39-

Çukurova turizmine katkı ödülü

Personelimize başarı belgesi

Adana Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ADRO) Dünya Rehberler Günü dolayı-

sıyla Çukurova’da turizmin gelişmesi için çalışan kişi ve kurumları ödüllendirdi. Meclis Üyemiz Halil Avcı’ya, Adana’ya ilk butik oteli kazandırdığı için plaket sunuldu.

Adana Bölgesel Turist Rehberleri Oda-sı (ADRO) 21 Şubat Dünya Rehberler Günü dolayısıyla Çukurova’da turizmin gelişmesi için çalışan kişi ve kurumları ödüllendirdi. İlki geçen yıl gerçekleştirilen “Çukurova Turizm

Ödülleri” töreninin ikincisi Adana Anemon Oteli’nde yapıldı.

Düzenlenen ödül töreninde, ADRO ta-rafından Meclis Üyemiz Halil Avcı’ya Tarihi Salih Bosnalı Konağını yok olmaktan kur-tarıp Adana’ya ilk butik oteli kazandırdığı ve şehrin tarihi kimliğinin korunmasında bölge turizmine örnek olduğu için plaket sunuldu.. Avcı’ya plaketini ADRO Onursal Başkanı Os-man Özbuldu verdi.

HOTEL BOSNALI Hotel Bosnalı, Seyhan Nehri kıyısında,

Adana’ nın binlerce yıllık geçmişe sahip ta-rihi Tepebağ semtinde yer alıyor. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı Adana’sının önemli şahsiyetlerinden Bosnalı Salih Efendi’nin 1889 yılında malikane olarak yaptırdığı tarihi bina, bugünkü sahibi Halil Avcı tara-fından yapılan restorasyon ile geçmişini ve günümüzü yaşamaya devam ediyor.

Odamız personeline yönelik her yıl gerçekleştirilen Performans

Değerlendirmesi’nin 2014 yılı sonuçları açıklandı. Meclis salonumuzda düzenle-nen törende konuşan Genel Sekreterimiz

Ahmet Nevruz, değerlendirme sonuçları-nın oldukça başarılı olduğuna değinerek, “120. Yılımızı kutladığımız 2014 yılı içe-risindeki özverili çalışmalarından dolayı tüm personelimize teşekkür ediyorum.

Burada elde edilen başarının üyelerimi-ze sunduğumuz hizmet kalitesine olumlu yansıyacağına inanıyorum. Tüm çalışma arkadaşılarımı kutluyor, başarılarının de-vamını diliyorum” diye konuştu.

Page 42: Ato dergi sayi36

-40- | ADANA TİCARET ODASI

Adana ‘uyuşturucuya hayır’ dedi

Türkiye genelinde pilot olarak belir-lenen 5 ilçe arasında yer alan Yüre-

ğir Belediyesi tarafından, “Uyuşturucu ile Mücadele Acil Eylem Planı” çerçe-vesinde “Tek Sefer Ölüme Yeter” slo-ganı ile “sessiz yürüyüş” düzenlendi.

Sular mevkiinden Atatürk Caddesi-ni takiben Atatürk Parkı’na kadar süren Spor Bakan Yardımcısı Metin Yılmaz, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünü-var, Türkiye Futbol Takımları Direktörü Fatih Terim, Büyükşehir Belediye Baş-kanı Hüseyin Sözlü, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Üs-küdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, sanatçılar Hülya Koçyiğit ve Vatan Şaşmaz ile çok sa-yıda davetli ve vatandaşların katıldığı yürüyüş güzergahı boyunca vatandaş-lar balkonlardan ve pencerelerden al-kışlarıyla etkinliğe destek verdi.

Atatürk Parkı’ndaki törende konu-şan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, Çanakkale Zaferi’nin 100. yı-lında “Uyuşturucu ile Milli Mücadele” anlayışı ile bu sorunla ilgili farkındalık

oluşturmak istediklerine dikkat çekti. Çelikcan, ‘’Bugün burada sanat, spor ve siyasetin önemli isimleri ile birlikte yürüdük. Bundan sonra büyük bir sesle uyuşturucuya hayır diyeceğiz. Yüreğir Belediyesi olarak buradan annelere babalara bir mesaj veriyoruz. Tek se-fer ölüme yeter diyoruz. Susma haykır uyuşturucuya hayır diyeceğiz’’ dedi.

Türk sinemasının önemli ismi Hül-ya Koçyiğit ise, uyuşturucu bağımlığı konusunda Türkiye’ye seslenmek için Adana’da olduklarını söyledi. Ülkenin çok can acıtan bir yarasına parmak basan, gençleri bu hususta duyarlı olmaya davet eden böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapan kurumlara teşek-kür eden Koçyiğit, “Burada gençlere şunu demek istiyorum; korkmayın, bağımlılık bir hastalıktır. Bunun bir hastalık olduğunun farkında olun ve önce ailenizden, sonra yetkililerden yardım isteyin. Çünkü tedavisi müm-kün, utanmayın, geç kalmayın. Bir anne olarak hepinize sesleniyorum; gençler önce uyuşturucudan uzak durun. Eşiniz, dostunuz, kardeşiniz bu bağımlılığa kapılmışsa ona yardım eli uzatın. Ona yardım edecek nice müesseselerimiz var. O insanlara

yardım etmek hepimizin görevi” diye konuştu.

Adana Milletvekili, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyo-nu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise uyuşturucu ile mücadelenin sadece kamunun görevi olmadığını hatırlattı. Sivil toplum kuruluşları, belediye ve toplumun diğer kesimlerini bu müca-deleye destek vermeye çağıran Ünü-var, “Bugün ‘akil gençler projesi’ ile ülkemizin önde gelen sanatçı ve spor adamları ile yapılan yürüyüş şunu gös-termiştir ki bu konu topumu topyekûn yanımıza alarak başarılabilecek bir meseledir. Adana’dan atılan bu ilk adı-mın ülke genelinde yankı bulacağına inanıyorum” diye konuştu.

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardım-cısı Prof. Dr. Atasoy, uyuşturucuyla mü-cadele kapsamında Adana’da buluştuk-larını söyledi. Uyuşturucu kaçakçılarının daha fazla kişiyi bağımlı yapabilmek için faaliyet gösterdiklerini ifade eden Ata-soy, “Sadece sağlığımız değil canımız pahasına bu maddeleri kullanarak on-ları her gün daha da zengin ediyoruz. Bu işe ‘dur’ deme zamanı geldi. Buna ‘dur’ diyecek olan yine bizim gençlerimiz ve milli mücadele ruhudur” diye konuştu.

Page 43: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -41-

Page 44: Ato dergi sayi36

-42- | ADANA TİCARET ODASI

‘STK’lar demokrasinin temel taşları’

Adana Sanayici ve İşadamla-rı Derneği (ADSİAD) Geleneksel Salı

Toplantısı’nda Adana Büyükşehir Bele-diye Başkanı Hüseyin Sözlü’yü ağırladı. ADSİAD’a yeni üye olan 20 işadamına üye-lik beratlarının verildiği ve rozetlerinin ta-kıldığı toplantıda Adana ve Mersin iş dün-yası temsilcileri ile odalar ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları bir araya geldi. Sheraton Otel’deki organizasyonun açılış konuşmasını yapan ADSİAD ve Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ÇUKU-ROVA SİFED) Başkanı Süleyman Sönmez, Adana’da kent dinamiklerini harekete ge-çirmek, Adanalılık bilincini geliştirmek için çalışan ADSİAD’ın bu kararlılığından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Tüm dünyada önemli bir atılım ya-pan hizmet sektörünün Adana’mızda da geliştirilmesinin önemine işaret eden Sönmez, şunları söyledi: “ADSİAD olarak, Çukurova’nın “Tarım İhtisas Bölgesi” ilan edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu saye-de tarım sektörü geliştiği gibi tarıma da-yalı sanayimiz de ivme kazanacaktır. Bu gerçeklerle birlikte son 10 yılda imar ko-nusunda sağlıklı bir gelişim gösteremedi-ğimizi de belirtmek istiyorum. Arsa sorunu giderilmeli, konut üreticisinin daha vizyo-nel projeler geliştirmesine olanak sağlan-malıdır. Adana’da yatırım yapmak isteyen yatırımcının önüne uzun sürece yayılan bir güvence konulabilmelidir. İmar düzenle-meleri sürekli bir değişim göstermemeli, 40-50 yıllık süreçleri kapsamalıdır. 2014 yılı verilerine göre Adana’daki mevduat hesabı toplamı 13.3 milyar lira olarak ger-çekleşmiştir. Bu mevduat birikiminin de Adana ekonomisine kazandırılması için özel projeler geliştirilmelidir. Adana, ya-

tırımların bir an önce hayata geçirilebil-mesi için tam anlamıyla güvenlikli bir kent konumuna ulaştırılmalıdır. Dünyanın her yerinden yabancı girişimcileri bölgemiz-de yatırım yapmaya çağırırken, yerel yatı-rımcıların da enerjisini, ilgisini bu bölgeye çekmemiz, yerel yatırımcıyı bölgemizde tutmamız gerekiyor.”

Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Atilla Menevşe de sivil top-lum kuruluşlarının demokrasinin temel taşlarından olduğunu belirtirken, “De-mokrasisi gelişmiş ülkelerde sivil toplum kuruluşlarının çok güçlü olduğu bilinmek-tedir. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde bir sivil toplum örgütünün 25 yılı doldurması çok önemlidir. Bu anlamda ben de ADSİ-AD camiasının bir üyesi olmaktan gurur duyuyorum. ATO Başkanı olarak ADSİAD’ı destekliyorum ve çalışmalarından ötürü kutluyorum. Son zamanlarda sivil top-lum kuruluşlarının birlik beraberlik içinde olması Adana’ya büyük güç veriyor. Bu birlikteliğin devamını diliyorum. Önümüz-deki genel seçimlerde kazanan millet-vekillerinin Adana için birlik ve beraberlik içinde olmasını da ümit ediyorum” dedi. Seyhan Belediye Başkanı ve ADSİAD üyesi Zeydan Karalar da, ADSİAD üyesi olmaktan iftihar ettiğini, Adana’da 31 Mart 2014’ten itibaren birbiriyle kapışan, didişen yapının yerini ‘Birlikte ne kadar güzel işler yapabi-liriz’ diyen insanların aldığını vurguladı.

Adana Büyükşehir Belediye Baş-kanı Hüseyin Sözlü ise Adana’da üre-ten, Adana’ya katkı koyan iş dünyasına teşekkür etti. Yabancı sermayenin ve Adana’da kökleşmiş yatırımcıların korun-ması gerektiğini dile getiren Sözlü, “Bu topraklar bereketli topraklardır. Adana,

yeni Sabancılar çıkaracak güçtedir” dedi. Adana’nın verimli, bereketli topraklar olma özelliğini devam ettireceğini kay-deden Sözlü, “Hizmet sektörü önemlidir ancak ülkelerarası rekabette bizim önü-müzü açacak olan üretimdir, üretimin ye-gane unsuru da sanayidir” diye konuştu. Yeni teknolojileri uygulamada yükte hafif pahada ağır yeni sanayilere yönelinmesinin önemine işaret eden Sözlü, şunları söyledi: “Çukurova, demir çelik sektöründe en önemli bölgelerinden biridir. Demir çe-lik sektörünü geliştirme konusunda yeni çalışmalar yapabilmeliyiz. Ülkenin kalkın-ması, iş dünyasının cesur girişimleriyle gerçekleşebilecektir. Türk sanayisinin tek-noloji ve kaynak yetersizliğinin yanı sıra en önemli eksikliği demokrasidir. Adana, üretmek isteyenlerin, yatırım yapmak is-teyenlerin demokrasi ve huzur adası ola-caktır. Yatırım yapmak isteyenler yerel yönetimleri yanında görecektir. Biz burada bu sözü veriyoruz.”

Teknik müşavirlik destekleriTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği,

hedef pazar olarak belirlenen ülkelerde teknik müşavirlik, müteahhitlik ve inşaat malzemeleri sektörlerine yönelik mal ve hizmet ihracatının artırılması amacıyla teşvik programı kapsamındaki destekle-rin artırıldığına ilişkin kararın 28.11.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığını bildirdi. Söz konusu karar ve kararın uy-gulama usul ve esaslarına ilişkin genel-geye Ekonomi Bakanlığı web sayfasın-dan (www.ydmh.gov.tr) erişilebilir.

Liman hizmet tarifesiTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği,

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca hazır-lanan Liman Hizmet Tarifesinin Belirlen-mesine ilişkin genelgenin 05.12.2014 tarihinde yürürlüğe girdiğini duyurdu. Genel olarak, liman işletmecilerinin gümrük kontrolleri sırasında sağladığı hizmetlerin kamu gücünü istismar ede-cek şekilde ayrı bir gelir kalemine dö-nüştürülmesini engellemek amacıyla bu hizmetler için azami hizmet bedellerini belirleyen genelgeye, TOBB’nin web say-fasından ulaşılabilir.

Page 45: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -43-

Yaşar Kemal’i kaybettik: Çukurova öksüz kaldıTürk edebiyatı denince akla gelen

ilk isimlerden olan, öykü, deneme ve roman gibi dallarda yüzlerce esere imzasını atan, Çukurova ve Adana’nın yetiştirdiği en önemli değerlerden olan Yaşar Kemal yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle bir süredir tedavi altında tu-tulduğu İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 28 Şubat Cu-martesi günü 92 yaşında hayata göz-lerini yumdu.

Yaşar Kemal için İstanbul’da Teşvi-kiye Camii’nde, Kültür ve Turizm Baka-nı Ömer Çelik, 11. Cumhurbaşkanı Ab-dullah Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eşbaşkanları Sela-hattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile edebiyatçılar, sanatçılar, gazete-ciler, siyasiler, büyük yazarın okurları, sevenleri ve hemşerilerinden oluşan binlerce kişinin katılımıyla cenaze na-mazı kılındı. Yaşar Kemal’in eşi aka-demisyen Ayşe Semiha Baban, yeğeni Sadık Gökçeli ile diğer yakınları cami avlusunda tek tek taziyeleri kabul etti.

Yaşar Kemal’in naaşı Teşvikiye Camii’nde kılınan namazın ardından omuzlarda taşınarak cenaze aracına konuldu ve defnedileceği Zincirlikuyu Mezarlığına getirildi. 2001’de kaybet-tiği eşi Tilda Kemal’in yanına defnedi-len yazarın mezarına, Adana Büyükşe-hir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ta-rafından, memleketi Hemite köyünden getirilen toprak serpildi.

Bir Çukurova sevdalısının öyküsü...Asıl adı Kemal Sağlık Gökçe-

li olan Yaşar Kemal, 1923 yılında Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Gökçedam (Hemite) köyünde doğdu. Ailesi aslen Van Gölü kıyısındaki Ernis köyündendir. 1. Dünya Savaşı’nın işgal yıllarında uzun bir göç sonunda ge-lirler Adana’ya. Yol kenarında, kundak

bezine sarılı halde buldukları bebeği de yanlarına alırlar. O bebek ki, Yaşar Kemal’in 10 yaşına kadar kekeme kal-masına neden olacaktır. Çünkü üvey ağabeyi olarak aileye giren bu küçük çocuk büyüdüğünde; henüz beş ya-şındaki Yaşar Kemal’in gözü önünde, camide namaz kılan babalarını öl-dürecektir. Yine küçük yaşta bir kaza nedeniyle de bir gözü kaybeder Yaşar Kemal.

Yaşamak için çalışmak zorunda olduğundan henüz orta üçüncü sınıf-tayken öğrenim hayatını noktalar ve bir çırçır fabrikasında işçilik yapmaya başlar. Irgat kâtipliği, halkevi kitaplı-ğında memurluk, öğretmen vekilliği, traktör şoförlüğü, çeltik tarlalarında, pamuk tarlalarında ırgatlık yapar. 17 yaşındayken siyasi nedenlerle ilk kez tutuklanır. Ardından yeniden ırgat-lık, arzuhalcilik yapar. 1950 yılında tekrar tutuklanarak bir yıl daha yatar Adana’da cezaevinde. Çıktıktan son-ra ise bir süre işsiz kalır Yaşar Kemal. Bu dönemin ardından İstanbul’a gele-

rek Cumhuriyet Gazetesi’nde röportaj yazarlığı yapmaya başlar 1963 yılın-da gazeteden ayrılmasından sonra enerjisini tamamen romanlarına verir. 1962 yılında, Türkiye İşçi Partisi (TİP)’e katılır ve merkez yürütme kurulu üye-liğine kadar yükselir. 1972 yılında ku-rulan Türkiye Yazarlar Sendikası’nın (TYS) kurucuları arasında yer alır ve ilk genel başkanlığını yapar.

Yaşar Kemal’in henüz çok genç-ken, o yıllarda siyasi nedenlerden ötürü Adana’da sürgünde bulunan Abidin ve Arif Dino kardeşlerle tanışması, onun gerek edebi alanda gerekse düşünce alanında açılımını sağlar. Dostlukları, Abidin Dino’nun 1993 yılındaki ölü-müne dek sürer. İleriki yıllarda Yaşar Kemal’in birçok kitabı için resimler de çizer Abidin Dino. Edebiyat dünyasın-da, ayrılmadığı bir başka dostu da Or-han Kemal’dir. Nazım Hikmet kitapları okumaktan cezaevine düşen, kade-rin güzel bir oyunu olarak cezaevinde Nazım’ın öğrencisi olan, Adanalı Orhan Kemal.

Page 46: Ato dergi sayi36

-44- | ADANA TİCARET ODASI

Çağdaş Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden; Adana ve Çukurovamızın en önemli değerlerinden;

YAŞAR KEMAL’i, “O iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gittiler”

sözleriyle sonsuzluğa uğurlarken, anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

ADANA TİCARET ODASI

İnce Memed serüveniYaşar Kemal’in ilk kitabı öykülerden

oluşan Sarı Sıcak 1952 yılında yayım-landı. Türk edebiyatında olduğu kadar dünya edebiyatında da büyük bir yere sahip olan, bir eşkıyanın ağalık siste-mine karşı mücadelesinin anlatıldığı “İnce Memed”in ilk cildi 1955 yılın-da okuyucuyla buluştu. Dört ciltten oluşan “İnce Memed”, bugüne kadar 40’tan fazla dile çevrildi.

Yer Demir Gök Bakır”da tutunacak hiçbir umudu, düşüncesi olmayan ça-resiz insanların, bir mit yaratarak ona tutunmalarını anlatan Yaşar Kemal, “Demirciler Çarşısı Cinayeti” ve “Yusuf-çuk Yusuf”ta ise Çukurova’daki toplum-sal yapının değişimini konu edinir. 20 yıl boyunca sadece yaşadığı toprakları yazan Yaşar Kemal, 70’li yıllardan iti-baren deniz insanlarının öykülerine de yer vermeye başlar. “Al Gözüm Seyrey-le Salih”te, Karadeniz’in ufak bir kasa-basında, bir çocuğun gözünden bakar toplumsal gelişmelere, “Deniz Küstü”de ise bin bir hayallerle Anadolu’dan

İstanbul’a gelenlerin öyküsünü anlatır. Son yıllarda ise “Fırat Suyu Kan Akı-yor Baksana”, “Karıncanın Su İçtiği” ve “Tanyeri Horozları” adlı romanlarıyla başka yolculuklara çıkardı okurlarını.

Yaşar Kemal, Türk edebiyatının en üretken yazarlarından biri olarak kabul ediliyor. Edebiyatın denemeden öyküye, röportajdan romana kadar pek çok tü-ründe eserler veren Yaşar Kemal’in en ünlü eserleri arasında “Binboğalar Efsa-nesi”, “Yer Demir Gök Bakır”, dört ciltten oluşan, mübadelenin konu edildiği “Bir Ada Hikayesi” gibi romanları yer alıyor. Yaşar Kemal’in son romanı olan “Tek Kanatlı Kuş” 2013 yılında yayımlandı.

Betimlemeleri ile kendine özgü, destansı bir dil yaratan Yaşar Kemal, Çukurova’nın doğası ve insanını böl-geyi hiç görmemiş okurlara bile yakın hale getirmeyi başardı. Yaşar Kemal’in, yoksulların, köylülerin, toprak ağalığı baskısı altındaki, geleneklerin kıska-cındaki insanların, göç ettirilenlerin, ezilenlerin hikayelerini anlattığı yapıt-ları onlarca dile çevrildi.

“Sanatın birinci işi başkaldırıdır”Nobel Edebiyat Ödülü’ne

Türkiye’den aday gösterilen ilk yazar olan Yaşar Kemal son olarak 2014 yı-lında her yıl Norveç Edebiyat ve İfade Özgürlüğü Akademisi’nin (Bjornson Akademi) Norveç’in ünlü milli şairi Bjornstjerne Bjornson adına verdiği, “Bjornson Ödülü”ne layık görülmüştü. Yaşar Kemal bu törende yaptığı ko-nuşmada, “Sanat insanların dünyaya bağlılığının, sevincinin büyük türkü-südür. Gerçek sanat yalanın, tüketici oburluğunun zulmün, şiddetin, bitip tükenmeyen anlamsız savaşların, bü-tün kötülüklerin karşısındadır. O, her çağdaki çarpıklıklara karşı savaşım vermiştir. Çünkü, ne olursa olsun, her biçim sanatın birinci işi başkaldırıdır” diye konuşmuştu.

(*) Kaynakça: Dündar Can, Özgen-türk Nebil; İlk Durak İstanbul’un Ente-lektüel Tarihinden Tanıklıklar, Alfa Ba-sım Dağıtım, 2005

Page 47: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -45-

İnsanlığın Nobel’ini alan Yaşar Kemal...

Prof. Dr. İbrahim ORTAŞÇukurova Üniversitesi Öğretim üyesi

[email protected]

Resim gelecek

Çukurova’nın verimli toprakla-rı artı değer üretirken çok sayıda in-san Adana’ya çalışmaya geliyordu. Van’dan Çukurova’ya göç eden bir ailenin çocuğu olan Yaşar Kemal be-reketli toprakların üretim ilişkilerinin bütün süreçlerini yaşayarak büyümüş. işçilik, su satıcılığı, çavuşluk yapmış. İçinde bulunduğu kırsal köy yaşamını kendi yeteneği ve yaratıcılığı ile anla-tarak edebiyat dünyasının en ön saf-larına çıkabilmiştir. Eserleri birçok dile çevrilmiş, milyonlarca okurun gönlün-de saygın bir konuma yükselmiş ve hatta Nobel’e aday gösterilmiştir.

Yaşar Kemal, Nobel’i İsveçlile-rin elinden almadı ancak milyon-ların kalbinde almayı başarmıştır. Çukurova’nın, Türkiye’nin yetiştirdiği bu dev çınar yüreklerdeki İnce Meh-met artık aramızda ayrıldı. Aramızdan fiziki olarak ayrıldı ancak ruhen yaz-dıkları ile öğrettikleri ile halen yaşıyor ve yaşayacak da. Yaşar Kemal “İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar” diyordu. Evet, insan yaşamı anladığı ve itiraz edebilme ce-sareti gösterdiği kadar vardır. Bütün farklıkları doğal görerek ve farklılık-lardan beslenerek bugünkü saygınlı-ğına ulaştı.

En büyük öğüdü: Kitaplarımı okuyanlar birbirlerini sömürmesinİnce Mehmet’in yazarı Çukurova-

lı Yaşar KEMAL Bilgi Üniversitesinde 2014 yılında kendisine verilen Fahri Doktora törenlerinde yaptığı konuş-masında şöyle seslenmişti:

“Kitaplarımı okuyanlar katil olma-sın, savaşa düşman olsun. İnsan insa-nın sömürülmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılamasın. Benim kitapla-rımı okuyanlar yoksullarla birlik olsun-lar, yoksulluk bütün insanlığın utancı-dır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar.”

Bu mesajlar ülkemizde ne denli karşılık gördü bilmiyorum. Mesaj çok güçlü ve tarihsel niteliktedir.

Yaşar Kemal tam bir insan tasvir-cisi, destan yazarı ve röportajcı olarak İNSANI yazdı. ‘Ben mecburen insanı anlattım’ diyordu. Çünkü içinde doğ-duğu koşular, Çukurova’nın cehennem sıcağından Torosların eteklerine kadar yoksuların, ırgatları ve Kadirli’nin ağa-larının gerçek yaşamından çıkmıştı. İnce Mehmet yaşamın ta kendisiydi Çukurova’nın tarım toplumunda.

Yaşar Kemal aynı zamanda bir doğaseverdir. Doğaya karşı saygılı olmayı ve onun insan üzerindeki et-kisini 1981’de Le Monde’da yayım-lanan röportajında “Doğanın bir süs veya manzara olmadığını, doğanın insanın canı kanı gibi” olduğunu be-lirtiyordu. Kitaplarında bol miktarda doğa nesnesi ve canlının anlatımı görülmektedir. Doğadaki farklılıkla-rı kavramış ve oradaki farklılıkların sosyal hayatta farklılıklara işaret eder gibi insanın insana zülüm et-mesine karşı çıkmıştır. “Hayatım bo-yunca nerde zülüm varsa ona karşı çıktım. İnsan birbirine tahammül et-

meli. Aynı görüşte olmasa da başka-sının kendi görüşlerini savunmasına tahammül etmesi önemli. İnsan bir-birine saygı duyarsa ve birbirine ta-hammül edebilirse insanlık gelişir ve demokratikleşir” diyor.

2015 yılı Adana 8. TÜYAP Kitap Fuarı günlerinde Yaşar Kemal yoğun bakımdaydı ancak kitapları halen ilgi görüyordu. Her yıl fuardan çok insanı-mızın kitaba olan ilgisini görmek için fuarı değişik yönlerden izliyor not alı-yorum.

Kitap Fuarı’nda farklılıkları görmek insanın birbirine önyargısız bakması ve birbirini selamlaması çok önemli. Volteri’in “Sizle aynı görüşte değilim, ancak görüşlerinizi savunmanız için sonuna kadar yanınızdayım” ifadesini hep önemsemişimdir. Bu bağlamda fuarda farklı renklerin bir arada bu-lunması istedikleri etkinliğe katılması yan yana salonlarda birbirinden faklı düşünceleri izlemesi Yaşar Kemal’in mirasına yakışır diye düşünüyorum. Bu anlayışla her renkten insan fuarda, farklı dünya görüşlerine sahip insanın aynı çatı altında binlerce insanın arzu ettiği standa uğraması ve istediği ya-zara kitaplarını imzalatması toplumun okuyarak farkına varılabilirliğini savu-nanlar için mutlu bir durum.

Yaşadığı coğrafya Yaşar Kemal’i en üst düzeyde eğittiYaşar Kemal doğal olarak iyi bir

eğitim görmedi, başlangıçta zaman zaman batılı eğitim düzeyi ve entelek-tüel düzeyi düşük diye hakir de görül-düğünü okuduklarımızdan anlıyoruz. Ancak Yaşar Kemal hayatın içinden geldiği için kısa sürede farkına varı-labilirlikle eksikliğini doğal yoldan ka-patmıştır.

Page 48: Ato dergi sayi36

-46- | ADANA TİCARET ODASI

2009 yılında Çukurova Üniversite-sinde kendisine Fahri Doktora unvanı verilmişti. Üniversitemiz kendisine yakışır bir şekilde Çukurova’nın yetiş-tirdiği değeri onurlandırmıştı. Orada yaptığı konuşmasından aldığım not-larımda barış ve insanlığın erdemle-rinden bahsetmişti. Kendisinin ya-şamında Ramazanoğlu Kitaplığında okuduğu kitapların önemini belirti. Konuşmasında “Üstünde yaşadığımız bu toprağın kültürleri dünya kültürü-ne yardım etmiş, kaynak olmuş kül-türlerdir. Bunu bizim kuşak da, batının bilim adamlarından öğrendik. Bu top-rağı pıtırak almış bugün, ama bütün Anadolu’yu pıtırak otu sarmış değil. Pıtırak hiçbir şeye yaramayan, ekin-lerin içinde biten yapışkan bir ottur. Anadolu’da yararsız kişilere pıtırak gibi derler. Öyle bir iyi talih ki bütün toprağımızı pıtırak sarmış değil. Halk-lar da, hele Anadolu gibi köklü toprak-ların insanları kolay kolay yozlaşmaz-lar. Bozulurlar, iyi niteliklerinden bir şeyler yitirirler ama yozlaşmazlar. Öy-leyse bizim asli kaynağımız, sağlam, sağlıkla sonsuz bir yaratıcılıkta halkı-

mız ve toprağımızdır. Büyük doğanın, evrenin büyük insanlığın bir parçası olan halkımız ve toprağımızdır. İyi in-sanlar da var toprağımızda ve onlara güvenmek gerekir” demişti.

Konuşmasında umudumuzu kay-betmemiz gerektiğini belirterek bir kitabından alıntı ile “Umutsuzluktan umudu öğreneceğiz. Umudum şudur ki Türkiye kendine gelecek. Ne savaş olacaktır, ne başka bir şey” demişti.

Yaşar Kemal Türkiye’nin sağduyu-suydu, barışı savundu, ayrıcalığa karşı çıktı.

İnsan Yaratıcı Bir YaratıktırYaşar Kemal bir söyleşisinde, insanın

yaratıcı olduğunu, okusun veya okuma-sın, delisi şizofreni dahi hepsinin yaratıcı olduğunu belirtiyor. “İnsan yaratıcı bir yaratıktır” diyor. Çukurova Üniversitesin-de yaptığı konuşmasında “efsane yazdı-ğını ancak kimse neden bu adam efsane yazıyor diye sormadı” diyerek bizleri sor-gulamaya davet ederken “İnsan efsane yaratan bir yaratıktır” diyordu.

Kendisi yaratıcıydı, sorgulayıcıydı ve öğrendikleri ile hepimizin de ufku-

nu açtı. Kitapları ile bizlere okuma-yı sevdirdi. Ne yazık ki yüzde 45’inin evlerinde kitap olmayan bir toplumda Yaşar Kemal ne kadar biliniyor. Hoşgö-rü mesajları ne kadar karşılık buluyor bilmiyoruz. Türkiye insanının okuması yazması, kendisini geliştirmesi ve eği-timli bir toplum yapısı ile hoşgörüyü içselleştirerek bir arada yaşamayı ba-şaracağına inandı.

Yine de iyi ki bu topraklar Yaşar Ke-mal ve diğer yazın ve düşün insanlarını yarattı. Eğer ülkemiz insanı rahat bıra-kılırsa, iyi eğitim alırsa eminim ki daha büyük yazarlar yetiştiririz. Bu ülkenin toprağı da bereketli, insanı da zeki. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu or-tam insanımızın elini kolunu bağlamış görülüyor. Eğitimdeki ezberci ve teste dayalı sınav sistemi yanında, insanın başıma bir şey gelir endişesi ile eleştiri ve kritik yapmama durumu yaratıcılı-ğın önündeki en ciddi bir sorundur.

Yaşar Kemal’in olmadığı bu dünyada kitaplarını okumak, kitapları ile yaşama-sını sağlamak herhalde ona olan saygı-nın en iyi örneği olacaktır. Teşekkürler o güzel kitaplarında öğrettikleri için...

Page 49: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -47-

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı-mız Dr. Halis Bayrak, AK Parti’den

Adana milletvekili aday adayı olması nedeniyle bu görevinden ayrıldı.

Adaylığını AK Parti Adana İl Başkanlığı’nda açıklayan Halis Bay-rak, burada toplanarak kendisini des-teklediklerine yönelik sloganlar atan

Halis Bayrak, milletvekili aday adayı oldu

partililerine yönelik konuşmasında “Hep birlikte yeni Türkiye parolasıyla çıktığımız bu kutlu yolda, yeni ana-yasa, yeni Türkiye ve başkanlık siste-mi için, 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nde AK Parti Adana Millet-vekili aday adaylığımı gururla açıklıyo-rum” dedi.

Ortadoğu Hastaneler Grubu Yöne-tim Kurulu Başkanlığı, Sağlık Turizmi Derneği ve CANEV Vakfı Üyeliği görev-lerini de yerine getiren Dr. Halis Bay-rak, düzenlediği basın toplantısında da Çukurova sevdalısı olduğunu belir-terek, “Adana’da kazanıyor, Adana’ya harcıyorum. İşletmelerimizde bine ya-kın kişi çalışıyor, Allah’ıma her zaman dua ediyorum, inşallah daha fazla kişi çalıştırırım. Önce Adanamıza sonra ül-kemize hizmet etmek için yola çıktım. Vekil olacak bilgi birikimim ve enerjim var ve başaracağımdan da kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.

Seçim çalışmalarına akademik açıdan da bakacaklarını belirten Halis Bayrak, “Adana için çok güzel projele-rimiz var. Üniversitede görevli hoca-larımız ile beraber çalışmamızı önü-müzdeki günlerde tüm Adanalı hem-şehrilerimizle paylaşacağım” dedi

Çanakkale’de Savaşı’nın “İlk Şehitlerini” 100 yıl sonra rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz...

ADANA TİCARET ODASI

Page 50: Ato dergi sayi36

-48- | ADANA TİCARET ODASI

Hukuk Devleti’nin temel göstergesikadınlara gösterilen saygıdır...

Odamız Tarsus’ta vahşice bir cinaye-te kurban giden Özgecan Aslan’ın,

Türkiye’de kadına uygulanan şiddetin son örneği olmasını dileyerek, “Kadın ve ço-cuklarımızın bu tür saldırıları tekrar ya-şamaması için yasal çerçeveler dahilinde acil olarak caydırıcı önlemler alınmalı” açıklamasını yaptı.

Yönetim Kurulu üyeleri ve persone-limiz, sosyal sorumluluk bilinciyle bir farkındalık yaratmak için Meclis salo-numuzda bir araya geldi. Toplantıda, Yönetim Kurulumuz tarafından Özgecan Aslan’ın katledilmesine yönelik olarak hazırlanan metin, Yönetim Kurulu Üye-miz Emine Nargile tarafından okundu. Duygusal anların yaşandığı toplantıda, Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğ-rencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın hunharca işlenmiş bir cinayete kurban gitmesinin bütün Türkiye’yi yasa boğdu-

Yönetim Kurulu ve personelimiz, Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesini kınadı:

ğu belirtilerek, bu cinayetin son olması istendi.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi:“Bu vahşet üzeri sürekli örtülmeye

çalışılan, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de -Kadınların değişik bi-çimlerde şiddete maruz kaldığı, şiddetin yalnızca bedenlere zarar vermeyip, kadın-ların öz saygısını, hak ihlaline direnme ve hak arama arzusunu zayıflattığı ve hatta yok ettiği- gerçeğini, yeniden gündemin en önemli maddesi haline getirmiştir. Yaklaşık 28 bin üyesiyle bölgenin önde ge-len sivil toplum kuruluşlarından biri olan Adana Ticaret Odası olarak; kadınların ekonomik alanda daha da güçlenmesine yönelik projeleri hayata geçirirken, insan-lığın kabul edemeyeceği nitelikteki olayla-rın yaşanmasını tepkiyle karşılıyor, sosyal sorumluluk bilinciyle bir farkındalık yarat-mak ve evlatlarımızın huzurlu yaşayacağı

bir ortam sağlamak adına bu ve benzeri şiddet olaylarını açık bir şekilde kınıyoruz. Adana Ticaret Odası olarak bugün ortaya koyduğumuz tepkinin, -Türkiye’nin kaybı- olarak nitelediğimiz Özgecan Aslan’ı ne yazık ki, tekrar hayata döndüremeyece-ğini biliyoruz. Amacımız Türkiye’nin, kadın haklarının hiçe sayıldığı 3. Dünya ülkele-riyle bağdaştırılma noktasına gelinmeden gerekli önlemlerin alınmasıdır. Unutul-mamalıdır ki, bu tür şiddet eylemlerinin yaşandığı, insan haklarının hiçe sayıldığı ülkelerde toplumsal refahtan söz etmek mümkün değildir. Bu nedenle, toplum içe-risinde huzursuzluk ve infial uyandıracak bu tür olayların önüne geçilmesi adına caydırıcı yasal düzenlemelerin yapılması-nı umut ediyor; toplumsal barışın korun-ması için tüm halkımızı sağduyulu olmaya davet ediyoruz.”

Page 51: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -49-

Page 52: Ato dergi sayi36

-50- | ADANA TİCARET ODASI

Kaynak: TÜİK

2014 KASIM AYINDA GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE İHRACAT %11,6 İTHALAT %10,4 AZALDITürkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Adana’nın ihracatı 2014 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,6 azalış kaydetti. Bu dönemde 168 milyon 189 bin dolar tutarında ihracat gerçekleşti. İthalat ise 2014 yılı Kasım ayında yüzde 10,4 oranında azalış kaydederek 204 milyon 241 bin dolar olarak gerçekleşti. Adana ihracatının ithalatı karşılama oranı ise 2013 yılı Kasım ayında yüzde 83,5 iken, 2014 yılı Kasım ayında yüzde 82,3’ e geriledi. 2014 yılı Kasım ayı 12 aylık toplamda ise ihracatta yüzde 0,1 artış, ithalatta ise yüzde 1,9 azalış gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2013 yılı Kasım ayı 12 aylık periyotta yüzde 72,6 iken, 2014 yılı aynı dönemde yüzde 74’e yükseldi. 2014 Ocak-Kasım döneminde ise ihracatta yüzde 0,5 artış, ithalatta ise yüzde 3,9 azalma oldu.

Aylık bültenimiz ilgili ay içinde açıklanan en son verilere göre Yazı İşleri ve Kararlar Müdürlüğü’nce düzenlenmiştir.

Adana Ticaret Odası/ Adana Ekonomi Raporu

DIŞ TİCARET

Adana ithalatındaki gerileme sürüyor

2013 Kasım Yıllık 2014 Kasım Yıllık % 2013 Kasım Ayı 2014 Kasım Ayı % 2013 Ocak-Kasım 2014 Ocak-Kasım %

İhracat (Bin $)Adana 1.924.331 1.925.300 0,1 190.286 168.189 -11,6 1.736.212 1.745.316 0,5Türkiye 151.274.059 157.561.556 4,2 14.201.227 13.080.252 -7,9 138.627.780 144.386.698 4,2

İthalat (Bin $)Adana 2.650.005 2.600.377 -1,9 228.013 204.241 -10,4 2.426.292 2.332.538 -3,9Türkiye 248.346.865 243.529.094 -1,9 21.414.219 21.386.737 -0,1 228.522.219 220.390.064 -3,6

Karşılama Oranı%Adana 72,6 74,0

83,5 82,3

71,6 74,8

Türkiye 60,9 64,7 66,3 61,2 60,7 65,5

Adana Dış Ticaretinin Aylara Göre Dağılımı300.000

250.000

200.000

150.000

100.000

50.000

0Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağst. Eylül Ekim Kasım Aralık

201 4 İthalat2013 İhracat 2014 İhracat 2013 İthalat

Yıllar Bin $ ocak şubat Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağst. Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam

2013 İhracat 150.147 158.923 159.314 162.003 169.568 138.386 152.557 145.889 161.016 148.122 190.286 179.984 1.916.196

2014 İhracat 163.464 161.155 176.458 157.960 161.349 146.749 142.496 138.516 166.982 161.998 168.189 1.745.316

2013 İthalat 218.471 217.928 224.475 264.550 213.663 248.991 204.316 216.598 166.538 228.013 267.839 277.956 2.749.338

2014 İthalat 192 019 193 739 215 741 235 520 219 074 228 896 190 448 211 207 228 525 213 129 204 241 2 332 538

Kasım Ayı Ürün Gruplarına Göre İhracat ($)ÜRÜN GRUBU 2013 2014 %DOKUMAYA ELVERİŞLİ MADDELER VE BUNLARDAN MAMUL EŞYA 49.241.067 43.946.273 -10,8BİTKİSEL ÜRÜNLER 40.182.328 38.540.947 -4,1PLASTİK VE PLASTİK ÜRÜNLERİ; KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ 21.522.823 18.586.302 -13,6ARAÇLAR, HAVA ARAÇLARI, GEMİLER VE İLGİLİ TAŞIMA ARAÇLARI 12.048.386 11.881.591 -1,4GIDA SANAYİİ MÜSTAHZARLARI 10.425.621 10.080.118 -3,3CANLI HAYVANLAR VE HAYVANSAL ÜRÜNLER 10.685.284 9.792.345 -8,4MAKİNALAR VE MEKANİK CİHAZLAR; ELEKTRİK MALZEMELERİ; 10.298.156 7.250.996 -29,6ADİ METALLER VE ADİ METALLERDEN EŞYA 7.138.740 7.009.411 -1,8KIMYA SANAYİİ VE BUNA BAĞLI SANAYİİ ÜRÜNLERİ 7.044.495 6.546.260 -7,1MUHTELİF MAMUL EŞYA 10.523.651 5.860.199 -44,3MİNERAL ÜRÜNLER 3.474.473 3.038.616 -12,5AĞAÇ VE AHŞAP EŞYA; 2.719.601 2.433.831 -10,5

TAŞ, ALÇI, ÇİMENTO, AMYANT, MİKA VEYA BENZERİ MADDELERDEN EŞYA; 2.101.409 1.047.274 -50,2ODUN VEYA DİĞER LİFLİ SELÜLOZİK MADDELERİN HAMURLARI VE KAĞIT VEYA KARTON DÖKÜNTÜ, KIRPINTI VE HURDALARI; 2.020.707 977.061 -51,6OPTİK ALET VE CİHAZLAR 583.770 500.097 -14,3SİLAHLAR VE MÜHİMMAT; BUNLARIN AKSAM, PARÇA VE AKSESUARI 125.175 389.972 211,5

AYAKKABILAR, BAŞLIKLAR,ŞEMSİYELER, GÜNEŞ ŞEMSİYELERİ, BASTONLAR 66.968 133.004 98,6

DERİLER, KÖSELELER, POSTLAR, KÜRKLER VE BU MADDELERDEN MAMUL EŞYA; 33.229 106.986 222,0

HAYVANSAL VE BİTKİSEL KATI VE SIVI YAĞLAR 64.626 SANAT ESERLERİ, KOLLEKSİYON EŞYASI VE ANTİKALAR 48.642 2.755 -94,3

TABİİ VEYA KÜLTÜR İNCİLER, KIYMETLİ VEYA YARI KIYMETLİ TAŞLAR, KIYMETLİ METALLER, 1.649 -100,0Genel Toplam 190.286.174 168.188.664 -11,6

Kasım Ayı En Fazla İhracat Yapılan İlk 10 Ülke ($)

ÜLKE 2013 2014 %

Irak 33.918.427 33.775.065 -0,4

Almanya 16.564.267 15.334.792 -7,4

Rusya Federasyonu 11.253.413 10.992.456 -2,3

ABD 7.727.606 8.460.471 9,5

İspanya 7.195.288 7.449.938 3,5

İtalya 10.131.418 6.040.174 -40,4

Fransa 6.412.137 5.986.457 -6,6

İngiltere 4.540.597 5.819.279 28,2

Suriye 5.400.383 5.466.841 1,2

Ukrayna 9.021.819 4.255.529 -52,8

Kasım Ayı Ülke Gruplarına Göre İhracat ($)

ÜKLE 2013 2014 %

Avrupa Birliği 66.945.252 59.970.570 -10,4

Gelişmiş Sekiz Ülke 57.380.235 53.427.827 -6,9

Komşu Ülkeler 48.009.707 47.728.727 -0,6

Orta Doğu Ülkeleri 57.021.029 55.428.584 -2,8

Türki Cumhuriyetler 10.744.946 7.995.592 -25,6

Uzak Doğu Ülkeleri 6.147.185 4.131.177 -32,8

Page 53: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -51-

ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ELEKTRİK VE DOĞALGAZ TÜKETİMLERİ

Kasım

Aralık

2014 ARALIK AYINDA ELEKTRİK TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %1,7, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE %10,1 ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ 2014 yılı Aralık ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde elektrik tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,1 artış yaşandı. 2013 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,1 artış gerçekleşmişti. 2014 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise yüzde 1,7 artış oldu. 2013 yılı Aralık ayında ise yüzde 0,4 azalma yaşanmıştı.Aralık ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10,6 artış gerçekleşirken, 2013 yılında yüzde 14,8 artış meydana geldi.

2014 ARALIK AYINDA DOĞALGAZ TÜKETİMİNDE BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE %2 AZALMA, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE %10,5 ARTIŞ OLDU2014 yılı Aralık ayında Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde doğalgaz tüketiminde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,5 artış yaşandı. 2013 yılında ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,3 azalma gerçekleşmişti. 2014 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre değişim oranında ise yüzde 2 azalış olmuştu. 2013 yılı Aralık ayında ise yüzde 6,8 gerileme görülmştür.Aralık ayı 12 aylık toplamlara (yıllık) bakıldığında 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,3 artış gerçekleşti. 2013 yılında yüzde 8,4 artış sağlanmıştı.

Elektrik Tüketimi (kWh) 2012-2014 AyYıllar OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK TOPLAM2012 68.046.219 67.677.308 69.281.696 68.327.827 73.614.409 73.695.893 82.970.503 77.778.948 84.354.177 76.885.639 86.038.626 86.367.605 915.157.151Bir Önceki Aya Göre %

- -0,5 2,4 -1,4 7,7 0,1 12,6 -6,3 8,5 -8,9 11,9 16,9

2013 81.950.228 76.655.039 88.295.352 88.720.932 92.916.351 89.158.532 96.456.991 81.884.611 90.728.975 78.243.014 92.925.458 92.523.797 1.050.459.280Bir Önceki Aya Göre %

-5,1 -6,5 15,2 0,5 4,7 -4,0 8,2 -15,1 10,8 -13,8 18,8 -0,4

2013-2012 % 20,4 13,3 27,4 29,8 26,2 21,0 16,3 5,3 7,6 1,8 8,0 7,1 14,8

2014 96.274.732 87.480.435 96.873.554 94.374.057 97.818.980 94.850.487 95.015.268 103.156.534 101.721.537 91.948.079 100.190.646 101.882.166 1.161.586.475Bir Önceki Aya Göre %

4,1 -9,1 10,7 -2,6 3,7 -3,0 0,2 8,6 -1,4 -9,6 9,0 1,7

2014-2013 % 17,5 14,1 9,7 6,4 5,3 6,4 -1,5 26,0 12,1 17,5 7,8 10,1 10,6

2012 2013 2014

110.000.000100.000.000

90.000.00080.000.00070.000.00060.000.00050.000.00040.000.00030.000.000 20.000.000

Ocak

Şubat

MartNisa

nMay

ısHaz

iran

Temmuz

Ağusto

sEylü

lEkim

Kasım

Aralık

Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

Elektrik Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı kWh 2012-2014

Doğalgaz Tüketimi (m3) 2012-2014

Yıllar OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK TOPLAM2012 10.885.970 10.846.199 7.490.778 7.652.987 7.493.389 7.912.972 10.927.477 10.284.322 10.740.592 10.666.357 11.273.581 11.639.147 117.680.284Bir Önceki Aya Göre % 2,5 -0,4 23,8 -11,3 -2,7 12,8 8,5 -11,9 -2,2 16,8 -19,4 21,8 2013 11.078.884 9.232.148 10.739.865 10.215.103 11.080.819 10.369.533 11.553.414 9.596.907 10.977.508 9.881.441 11.817.558 11.019.179 127.562.359Bir Önceki Aya Göre % -4,8 -16,7 16,3 -4,9 8,5 -6,4 11,4 -16,9 14,4 -10,0 19,6 -6,8

2013-2012 % 1,8 -14,9 43,4 33,5 47,9 31,0 5,7 -6,7 2,2 -7,4 4,8 -5,3 8,42014 12.409.910 10.226.809 11.685.449 11.960.224 11.659.778 10.792.534 11.243.047 11.513.044 12.319.585 11.007.191 12.421.382 12.178.002 139.416.955Bir Önceki Aya Göre % 12,6 -17,6 14,3 2,4 -2,5 -7,4 4,2 2,4 7,0 -10,7 12,8 -2,0

2014-2013 % 12,0 10,8 8,8 17,1 5,2 4,1 -2,7 20,0 12,2 11,4 5,1 10,5 9,3

2013 2014

Hazira

nTe

mmuzAğu

stos

Eylül

Ekim

2012

14.000.000

12.000.000

10.000.000

8.000.000

6.000.000

4.000.000

2.000.000

0

Ocak

Şubat

MartNisa

nMay

ıs

Kaynak : Organize Sanayi Bölgesi Üst Kuruluşu

Doğalgaz Tüketiminin Aylara Göre Dağılımı (m3) 2012-2014

Page 54: Ato dergi sayi36

-52- | ADANA TİCARET ODASI

2015 OCAK AYI ÜYE SAYISI 27.6122015 yılı Ocak ayında toplam üye sayısı 27.612 olarak gerçekleşmiş olup, bir önceki aya göre üye sayısında yüzde 0,50 azalma görüldü. 2014 Aralık ayındaki üye sayımız 27.751 olmuştu (Re’sen terler dahil edilmiştir)

Açılan-kapanan firma sayıları incelendiğinde ise; 2015 Ocak ayında 230 firma açılırken, 73 firma kapandı. 2014 yılı Ocak ayında ise 215 firma açılmış, 101 firma kapanmıştı. Buna göre 2015 yılı Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre açılan firma sayısında yüzde 7 artış, kapanan firma sayısında da yüzde 27,7 azalış gerçekleşti. (Yeni Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi gereği re’sen silinen üye kayıtları aylık tabloda gösterilmemiştir.)2014 yılı Ocak ayında ise açılan firma sayısında yüzde 5,7, kapanan firma sayısında ise yüzde 18,5 azalış olmuştu.

2014 EKİM AYINDA ADANA İLİNDE KULLANILAN NAKDİ KREDİ TOPLAMI 24 MİLYAR 940 MİLYON TL.2014 Ekim ayında Adana ilindeki nakdi krediler toplamı 24 milyar 940 milyon TL. olarak gerçekleşti. Bu kredilerin yüzde 33,4’ü kamu bankaları, yüzde 66,6’ sı özel banka kredilerinden oluştu. Türkiye’de kullanılan nakdi kredile-rin ise yüzde 1,9’u Adana’da kullanıldı. İllere göre kulla-nılan nakdi kredi toplamına göre sıralamada Adana ili 8. sırada yer aldı. 2013 yılı Ekim ayında ise kullanılan nakdi krediler toplamı 20 milyar 559 milyon TL olurken Adana iller sıralamasında 8. sıradaydı.

ADANA TİCARET ODASI ÜYE İSTATİSTİKLERİ

NAKDİ KREDİLER

İller Kamu Bankaları Özel Bankalar Toplam

ADANA 8.336.848 16.603.299 24.940.148

TOPLAM 317.614.207 1.004.652.369 1.322.266.575

Adana Payı % 2,6 1,7 1,9

Kaynak: Adana Ticaret Odası Sicil Kayıtları

Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

Adana İli Nakdi Kredilerin Aylara Göre Kümülatif Dağılımı 2013-2014 (Bin TL )

Ocak

Şubat

MartNisa

nMay

ısHaz

iran

Temmuz

Ağusto

s

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

250

200

150

100

50

0

2013 Kapanan 2015 Kapanan2014 Kapanan 2013 Açılan 2014 Açılan 2015 Açılan

Aylara Göre Açılan-Kapanan Firmalar (2012-2013-2014)

Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam

2013 Kapanan 124 102 76 74 76 99 106 50 80 65 95 130 1077

2014 Kapanan 101 63 78 109 50 83 66 57 56 73 128 154 1018

2015 Kapanan 73 73

2013 Açılan 228 211 186 193 161 173 144 122 143 109 162 174 2.006

2014 Açılan 215 159 169 144 188 165 156 141 194 129 146 198 2.004

2015 Açılan 230 230

30.000.00 0

25.000.000

20.000.000

15.000.000

10.000.000

5.000.000

0

Oca. 1

4Şub

. 14

Mar. 14

Nis. 14

May. 1

4Haz

. 14

Tem. 1

4Ağu

. 14

Eyl. 13

Eyl. 14

Eki. 13

Eki. 14

Kas. 1

3Ara.

13

Page 55: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -53-

PROTESTO EDİLEN SENETLER

Protestolu Senetlerin Aylara Göre Tutar Dağılımı (Bin TL)

Protestolu Senetlerin Aylara Göre Adet Olarak Dağılımı

2013 20122014

1.600

1.400

1.200

1.000

800

600

400

200

0

Ocak

Şubat

MartNisa

n

Mayıs

Hazira

nTe

mmuzAğu

stos

Eylül

Ekim

Kasım

Aralık

Kaynak : Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

2014 yılı Aralık ayında Adana ilinde protesto edilen senetlerin tutarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30, bir önceki aya göre de yüzde 29,16 artış gerçekleşirken, 17 milyon 968 bin TL. tutarında senet protesto edildi. İller sıralamasında ise 2014 Aralık ayında 9. sırada olan Adana’nın Türkiye genelinde protesto edilen senet tutarları arasındaki payı ise yüzde 2,32’dir.2013 yılı Aralık ayında ise Adana ilinde protesto edilen senet tutarı 13 milyon 827 bin TL. olarak açıklanmıştı. Buna göre Adana iller sıralamasında 9. sırada ve toplam senet tutarlarındaki payı ise yüzde 2,12. 12. aylık toplamda (yıllık) 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4 azalış görülmüştü. 2013 yılında ise yüzde 47 artış gerçekleşmişti. Adana, 2014 yılı genel toplamda iller sıralamasında 8. sırada yer aldı. Adana, bir önceki yıl da 8. sıradaydı.

2014 ARALIK AYINDA ADANA İLİNDE 17 MİLYON 968 BİN TL TUTARINDA 1.357 ADET SENET PROTESTO EDİLMİŞTİR2014 yılı Aralık ayında Adana ilinde protesto edilen senet sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 22,25, bir önceki aya göre ise yüzde 8,4 artış yaşandığı ve 1.357 adet senedin protesto edildiği belirtildi. İller sıralamasında ise Adana, 2014 yılı Aralık ayı itibariyle protesto edilen senet sayısında 8. sırayı aldı. Adana’nın, Türkiye genelinde protesto edilen senetler arasındaki payı ise yüzde 1,4.12 aylık toplamda (yıllık) 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 3,35 azalış gerçekleşti. 2013 yılında yüzde 16,45 artış yaşanmıştı. 2014 yılı genel toplamda iller sıralamasında ise Adana ili 9. sırada. Adana, bir önceki yıl yine 9. sıradaydı.

Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Adet Olarak Dağılımı

Yıllarİller Sıralaması

Aralık Ayı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam

2014 8 1.111 952 933 1.083 1.056 1.048 1.066 1.275 1.146 1.292 1.252 1.357 13.571

2013 10 1.384 1.161 1.138 1.136 1.166 1.191 1.244 1.070 1.047 1.219 1.176 1.110 14.042

2012 7 791 859 818 813 909 918 996 1.047 1.064 1.107 1.431 1.305 12.058

Adana İli Protesto Edilen Senetlerin Tutar Olarak Dağılımı (Bin TL)

Yıl İller Sıralaması Aralık Ayı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam

2014 9 22.368 8.755 7.760 11.440 10.680 10.578 10.359 12.162 11.075 11.834 13.911 17.968 148.889

2013 9 18.720 12.073 10.539 11.174 12.205 12.804 14.354 12.004 10.640 11.546 14.427 13.827 154.315

2012 10 8.101 7.265 8.992 5.936 6.947 8.306 8.108 8.164 9.336 9.229 12.750 11.761 104.895

Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi

2013 20142012

25.000

20.000

15.000

10.000

5.000

0

Ocak

Şubat

MartNisa

nMay

ısHaz

iran

Temmuz

Ağusto

s

Eylül

EkimKas

ım

Aralık

Page 56: Ato dergi sayi36

-54- | ADANA TİCARET ODASI

YATIRIM TEŞVİK

ADANA İLİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ

FİYAT ENDEKSLERİ

Kaynak: Ekonomi Bakanlığı

Kaynak: T.C. Maliye Bakanlığı

* TR62 Adana-Mersin İstatistiki Bölge SınıflamasıKaynak :TÜİK

2014 KASIM AYINDA ADANA İLİNE TOPLAM 72ADET 4 MİLYON 654 BİN TL SABİT YATIRIMLI YATIRIM TEŞVİKİ AÇILDI2014 yılı Ocak-Kasım döneminde Adana iline toplam 532 milyon 819 bin TL. tutarında 57 adet belge düzenlenirken, öngörülen istihdamın 1.845 kişi olduğu açıklandı. 2013 yılı aynı dönemde ise 2 milyar 610 milyon 572 bin TL. tutarında sabit yatırımlı 73 adet teşvik açılırken, öngörülen istihdam 3.152 kişiydi. 2014 yılı Ocak-Kasım dönemi itibariyle de sabit yatırımda iller sıralamasında Adana ili 28. sırada olup, toplam sabit yatırımda Türkiye payı yüzde 1. Resmi Gazete’de yayınlanan 2014 yılı Kasım ayı yatırım teşvik verilerine göre, sektörel bazda Adana iline hizmetler sektöründen 1 ve imalat sektöründen 1 adet olmak üzere toplam 2 adet teşvik açıldı. Adana’ya toplam 4 milyon 654 bin TL sabit yatırımlı teşvik verilirken öngörülen istihdamın 27 kişi olduğu öğrenildi.

2014 ARALIK AYINDA ADANA İLİ BÜTÇE AÇIĞI -1 MİLYAR 655 BİN TL OLDU2014 yılı Aralık ayı konsolide bütçe tahsilat tahakkuk oranında Adana ili yüzde 47,30 ile iller sıralamasında 74. sırada yer alıyor. Adana 2013 yılı aynı dönemde ise yüzde 47,34 tahsilat tahakkuk oranı ile yine 75. sıradaydı.Adana, genel bütçe vergi gelirlerinde illerin toplam tahakkuk içindeki payları sıralamasında 2014 yılı Aralık ayında yüzde 1.01 ile 11. sırada yer alırken, 2013 yılının aynı ayında yüzde 0,98 tahakkuk payı ile 10. sıradaydı.Aralık 2014 itibariyle Adana’nın genel bütçe gelir-gider tablosu incelendiğinde ise; merkezi bütçe geliri 2 milyar 878 milyon TL., toplam gider ise 4 milyar 533 milyon TL. oldu. Gelir gider dengesi –1 milyar 655 bin TL. olarak gerçekleşti. Aralık 2013’de bütçe dengesi ise –1 milyar 291 milyon TL. tutarındaydı

ADANA-MERSİN İSTATİSTİKİ BÖLGE SINIFLAMASINA GÖRE AYLIK ENFLASYON ORANINDA 2014 OCAK AYINDA %1,06 ARTIŞ GÖRÜLDÜİstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre TR62 Bölgesi olan Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi 2015 yılı Ocak ayı itibariyle aylık yüzde 1,06, bir önceki yılın aynı döneminde ise (yıllık) ise yüzde 6,25 değişim gösterdi. Bu oranda 2014 yılı Ocak ayında ise aylık yüzde 2,11, yıllık yüzde 7,56 değişim yaşandı. 26 İstatistiki Bölge Sınıflaması’na göre de, Adana-Mersin Bölgesi 2015 yılı Ocak ayında aylık yüzde 1,06 değişim oranı ile en fazla artış yaşanan bölgeler arasında 15. sırada yer aldı, 2014 yılı Ocak ayında ise yüzde 2,11 değişim oranı ile 13. sırada yer almıştı.Yıllık artışlara göre ise 26 İstatistiki Bölge arasında 2015 yılı Ocak ayında Adana-Mersin Bölgesi yıllık yüzde 6,25 artış oranı ile 20. sırada yer alırken, 2014 yılı Ocak ayında ise yıllık yüzde 7,56 artış ile 22. sıradaydı.

Yatırım Teşvikleri Sektörel Dağılımı Kasım 2014Sektörü Alt Sektörü Belge Adedi Sabit Yatırım (Milyon TL) İstihdam

HİZMETLER 1 1.620.400 22 Turizm 1 1.620.400 22İMALAT 1 3.034.386 5 Demir Dışı Metaller 1 3.034.386 5Genel Toplam 2 4.654.786 27

Yatırım Teşvikleri 2013-2014 Ocak-Kasım

İstihdam Sabit Yatırım (TL) Belge Adedi

Yıl 2013 2014 2013 2014 2013 2014

Türkiye Toplam 161.764 126.939 71.503.684.264 54.545.338.253 4.327 3.620

ADANA 3.152 1.845 2.610.572.773 532.819.819 73 57

Türkiye Payı% 1,9 1,5 3,7 1,0 1,7 1,6

Adana İli Bütçe Gelir-Gider Karşılaştırması Kümülatif (Bin TL)

Aralık Tahakkuk Tahsilat Top.Tah.İç. Giderler Top.Gid.İç. % %

Yıllar [1] [2] Payı (%) [3] Payı (%) [2/3] [2/1]

2013 5.750.774 2.722.567 0,70 4.014.443 0,98 67,82 47,34

2014 6.084.562 2.878.154 0,68 4.533.781 1,01 63,48 47,30

Adana İli Bütçe Gelir-Gider Genel Bütçe Gelirleri Bin TL Aralık.2013 Aralık.2014Merkezi Bütçe 2.722.567 2.878.154Genel Bütçe 2.599.482 2.746.731Vergi Gelirleri 2.319.375 2.467.664Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 74.575 86.473Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 435 71Faizler,Paylar ve Cezalar 171.767 180.631Sermaye Gelirleri 33.330 11.892Alacaklardan Tahsilatlar 0 0Özel Bütçe 123.085 131.423Harcamalar Bin TL Aralık.2013 Aralık.2014Pers. Giderleri 2.299.605 2.635.712Sosyal Güv. Kur. Öd. 408.556 474.270Mal ve Hizmet Alımları 593.242 623.218Cari Trans. 191.503 212.617Sermaye Giderleri 489.824 579.663Sermaye Trans. 26.441 4.599Borç Verme 5.272 3.702Toplam 4.014.443 4.533.781Bütçe Dengesi -1.291.876 -1.655.627

TR62 Adana-Mersin Tüketici Fiyatları Endeksi

TR62 (ADANA-MERSİN*) 2014 Ocak 2015 Ocak

TÜFE-Bir Önceki Aya Göre değişim % 2,11 1,06

TÜFE-Bir Önceki Yılın Aralık Ayına Göre Değişim %

2,11 1,06

TÜFE-Bir Önceki Yılın Aynı Ayına Göre Değişim %

7,56 6,25

TÜFE-Oniki Aylık Ortalamalara Göre Değişim %

7,73 7,73

Page 57: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -55-

Masallar kenti St. Petersburg (2)...Dostoyevski’nin, “Dünyanın en muhteşem şehri” diye tanımladığı, “Kuzeyin Venedik’i” St. Petersburg, Rönesans döneminden günümüze uzanan bir açık hava müzesi gibi:

Rus Çarı Petro: “Deli” mi, “Büyük” mü ?...Rus rehberimiz Polina’nın daha sonraki anlatımlarının ağırlıklı bölümünü, Rusya tarihi ve ağırlıklı olarak da, Rusya’nın en çok tanınan, adının önüne bizim “Deli”, onların ise “Büyük” ünvanını yakıştırdığı; Çar Petro, eşi Katherina ve dolayısıyla da bizim tarihimizin espri ile karışık rivayet-lere konu olan bir olayının kahramanı olan Baltacı Mehmet Paşa oluşturuyor. Bu açık-lamalar ışığında öncelikle “Deli Petro”dan başlayalım...

I. Petro, hayata geçirdiği çılgın projele-riyle Rus tarihinin en tanınan Çar’ı. 1703 yılında kurarak adını da verdiği, günü-müzde dünyanın en güzel şehirleri arasın-da sayılan Petrograd’ı, şimdiki adıyla St. Petersburg’u ve geride bıraktığı diğer eser-lerini görüp, tarihte yaptıklarının sadece bir

bölümüne tanık olduğunuzda, Petro’nun deliliğinin aslında, çılgın projelere imza at-mış olmasından ve bir sanatçı titizliğindeki yaratıcılığından kaynaklandığını, IQ’sunun da oldukça yüksek olduğuna inanıyorsu-nuz. Bu nedenle yazımın bundan sonraki bölümünde, kendisini “Deli” yerine “Bü-yük” Petro olarak tanımlamayı uygun gö-rüyorum...

Henüz 10 yaşındayken zaten hasta olan ağabeyi 5. İvan ile birlikte tahta çıkan, yedi yıl süresince Rusya’yı fiili olarak üvey ab-lası Sofia’nın yönetmesinin ardından 17 yaşında bir saray darbesiyle yönetimi abla-sının elinden alıp tek başına çarlığını ilan eden Petro hakkındaki bilgiler efsaneye dö-nüşmüş adeta...

Petro’nun en önemli özelliği, boyunun çok uzun (2.03 cm), ayaklarının ise boyuna göre çok küçük (38 numara) olmasıymış. Ayaklarının küçüklüğüyle halkın dalga ge-çebileceği endişesini yaşayan Petro, büyük ayakkabılar ve kocaman çizmeler giyerek durumu kurtarmaya çalışıyormuş...

Kimliğini gizleyerek Rotterdam’da iki yıl marangozluk bile yapan Petro, tam 14 meslek biliyor ve altı dili ana dili gibi ko-nuşuyormuş...

Çarlığı döneminde takvimi, alfabeyi de-ğiştirmiş, okullar hatta üniversiteler açmış. En büyük hayali güçlü bir donanmaymış. Bunun için de büyük tersaneler yaptırmış. En önemlisi de Rusya’nın Baltık Denizi’ne, dolayısıyla Avrupa’ya açılan penceresi olan günümüzün St. Petersburg’unun ku-rulmasını sağlamış.

Ülkeyi 36 yıl yönettikten sonra 53 yaşında hayata veda eden Büyük Petro, Rusya’nın geleceğine yönelik stratejik he-def ve düşüncelerine, ölümünden sonra önemli bir belge olarak tarihe geçen vasi-yetinde de yer vermiş.

Büyük Petro’nun vasiyetinin girişinde yer alan, “Ben, Rusya’yı bir dere halinde buldum; bir nehir halinde bırakıyorum. Bizden sonrakiler, Avrupa’nın çok verim-li bir denizi haline getirirler” sözü, ülkenin geleceğini Avrupa’da aradığını anlatırken, günümüzde Rusya’nın Avrupa’ya açılan penceresi olan St. Petersburg’u neden kur-duğunu da özetliyor gibi...

Katherina...Büyük Petro, çılgın projelerinin yanı

sıra, eğlenmeyi de seven bir çarmış. Ka-

Page 58: Ato dergi sayi36

-56- | ADANA TİCARET ODASI

tıldığı bir davette soylu arkadaşlarından birisinin karısı olan Martha ile tanışıyor. Estonya’da bir çamaşırcının kızı olarak dünyaya gelen Martha, o dönemdeki sa-vaşlar sırasında ilk evliliğini ülkesini işgal eden Rus Ordusu’nun rütbesiz bir askeriyle yapmış. Ancak güzelliği ve cazibesi saye-sinde bu evliliğin ardından, bu kez rütbeli Rus askerleriyle birbiri ardına farklı evli-likler yapmış ve bir er ile başlayan birlik-telikleri; onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, albay, general olarak sıralandıktan sonra soylulara geçişle farklı bir boyut kazanmış. Yaklaşık 15 yıl içerisinde 10 eş değiştirmesine rağ-men bu evliliklerinden hiç çocuk yapmayan Martha’nın kaderi, Çar Petro ile tanıştığı o davetin ardından bir kez daha değişmiş. Estonyalı çamaşırcının kızı Martha, Petro ile evlenince bir anda Rusya’nın “Çariçe”si olmuş. Martha, Petro’dan sonra Ortodoks-luğa geçmiş ve ismini de Katherina olarak değiştirmiş. Katherina, Büyük Petro ile ev-liliği sırasında 12 çocuk doğurmuş, bunlar-dan 11’i çeşitli nedenlerle hayatlarını kay-betmiş ve sadece sonradan tahta da geçecek olan Çariçe Elizabeth sağ kalmış.

Baltacı Katherina olayı...Sultan III. Ahmed, Rusya’ya karşı savaş

ilan etmesinin ardından o dönemde Sadra-zam olan Baltacı Mehmet Paşa’yı Şubat 1711’de Osmanlı Ordusu’nun başına geti-rir. Sefer hazırlıkları tamamlandıktan sonra 9 Nisan 1711’de İstanbul’dan 200 bin kişi-lik bir orduyla ayrılan Baltacı Mehmet Paşa Tuna’yı geçerek Eflak’a girer; 18 Nisan’da başlayan ve 4 gün süren, Prut Savaşı olarak da adlandırılan, “1710-1711 Osmanlı-Rus Savaşı” çarpışmaları ile Kırım Ordusu’nun da desteğiyle Rus birliklerini Prut Nehri kıyısında bulunan bataklık arazide çem-ber içine alır. Bunun üzerine Rus Ordusu Komutanı da olan Rus Çarı Büyük Petro, Moskova’ya bir mektup yazarak zor du-rumda olduklarını bildirir. Bunun üzeri-ne Çariçe Katerina araya girerek Osmanlı Devleti’ne Osmanlıların her isteğini yerine getirecek bir barış teklifinde bulunur, Bal-tacı Mehmet Paşa da bu teklifi kabul eder. Taraflar arasında 22 Temmuz 1711’de Prut Antlaşması’nın imzalanmasıyla; tümüyle yok edilme korkusunu yaşayan Rus birlik-lerine uygulanan kuşatma kaldırılır.

Önceleri bu anlaşmanın imzalanma-sından memnun olan Sultan III. Ahmed, ordusunu kuşatmadan kurtaran Çar Büyük

Petro’nun, vaatlerini yerine getirmemesi yü-zünden zor durumda kalır ve Baltacı Meh-met Paşa 20 Kasım 1711’de III. Ahmet’in emriyle sadrazamlıktan azledilerek gözden düşer. Önce Midilli, sonrasında ise Limni adasına sürgüne gönderilen Baltacı Mehmet Paşa Eylül 1712’de burada vefat eder.

Öte yandan Baltacı Mehmet Paşa ile Çariçe Katerina arasında Rus Ordusu’nun kuşatılması sırasında bir tür ilişki kuruldu-ğuna dair zaman içinde geniş kapsamlı söy-lentiler meydana gelir. Bu yöndeki iddia ve rivayetlere göre, Rus birliklerini Osmanlı Ordusu’nun kuşatmasından kurtarmak iste-yen Çariçe Katherina, Büyük Petro’nun da onayıyla Baltacı Mehmet Paşa’nın çadırını ziyaret etmiştir ve Baltacı Mehmet Paşa güya bu görüşmenin ardından kuşatmayı kaldırmıştır...

Bu olayın tümü iddia ve rivayetle-re dayanıyor kuşkusuz. Çünkü Osman-lı arşivlerinde Baltacı Mehmet Paşa ile Katherina’nın hiç karşı karşıya gelmedikle-ri belirtiliyor. Sicill-i Osmani’de de, Baltacı Mehmed Paşa ile Çariçe Katerina’nın savaş sırasında karşı karşıya gelmedikleri gibi, Çariçe Katerina’nın o sırada söz konusu bölgede olduğunu gösteren tek bir kaynak bile bulunmadığı belirtiliyormuş.

Petrograd’dan, Leningrad ve St. Petersburg’a...Büyük Petro, İtalya’dan getirdiği mi-

marları Neva Nehri’nin Baltık Denizi’ne

döküldüğü bataklık bölgeye götürdükten sonra söylediği, “Burada öyle bir şehir ku-racağım ki, bu şehir Avrupa’daki şehirler içinde en güzeli ve görkemlisi olacaktır” sözleriyle Petrograd’ın yapımına ilk harcı koyar. Büyük Petro’nun şehre adını da ve-rerek bu konudaki iddiasını ortaya koyduğu Petrograd’ın, kurulduğu yer tamamen ba-taklık olduğundan o dönemde bu bölgede inşaatlarda kullanılmak üzere tek bir taş bu-labilmek bile mümkün değilmiş. Bu neden-le Büyük Petro, yerleşmek için Petrograd’a gelen her yabancının yanında bir de taş ge-tirmesi şartını getirmiş, taş getirmeyenlerin şehre girmesini de yasaklamış.

Bazı söylentilere göre, şehrin kuruluşu sırasında 40 bin dolayında İsveçli savaş esiri, inşaat işçisi olarak çalıştırılmış ve bunlardan büyük bölümü yapım sürecinde hayatını kaybetmiş.

Büyük Petro, şehrin kuruluşunun hız-landırılabilmesi ve bir cazibe merkezi haline getirilebilmesi için ülkedeki soy-luların Petrograd’da saray ve malikane yaptırmaları ve yılın belirli dönemlerinde de burada yaşamaları zorunluluğunu ge-tirmiş. Moskova’yı hiç sevmediğinden, şehrin kuruluşunun ardından 1712 yılında ülkenin başkenti kimliğini de Petrograd’a vermiş ve Petrograd 205 yıl boyunca Çar-lık Rusyası’nın başkenti olmuş. 1917 Ekim Devrimi’nden sonra başkent yeniden Moskova’ya taşınmış.

Page 59: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -57-

Rusya Federasyonu ekonomisiRus ekonomisinin temel yapıtaşı, sahip olduğu zengin doğal kaynakları. Rusya, dünyanın en büyük doğal gaz ihracatçısı, en büyük ikinci petrol ihracatçısı, en büyük üçüncü çelik ihracatçısı konumundaRusya Federasyonu, petrol ve doğal gaz üretiminde dünyanın en önde gelen ülkelerinden. Rusya’nın ihracatının yüzde 80’den fazlasını petrol, doğal gaz, metaller ve keresteler oluşturuyor. Rusya GSYİH (nominal) bakımından dünyanın 9., satınalma gücü paritesi bakımından ise 6. büyük ekonomisi. Rusya’da ortalama aylık maaş 2000 yılında 80 dolarken, günümüzde 600-700 dolar düzeyinde. 2010 yılı itibarı ile Rusya’da halkın yaklaşık yüzde 12.7’si ulusal yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu rakam her ne kadar yüksekmiş gibi gözükse de, 1998 yılında Sovyet sonrası çöküşün en kötü noktada olduğu yüzde 40’tan önemli ölçüde aşağı çekilmiş. 2000’de sadece 8 milyon olan orta sınıf 2013’te 108 milyona yükselmiş.

Türkiye-Rusya ekonomik ve ticari ilişkileriRusya, Türkiye’nin Almanya’nın ardından ikinci büyük ticaret ortağı konumunda. 2013 yılında, RF’ye ihracatımız 7, bu ülkeden ithalatımız ise 25 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ticaret hacmimiz 32 milyar dolar, ticaret açığımız -18 milyar dolar oldu. 2014 yılı ilk 9 ayı itibariyle ithalatımız 19,3; ihracatımız ise 4,6 milyar dolar. Bu dönemde ticaret hacmimiz 23,9 milyar dolar, ticaret açığımız - 14,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türk iş çevrelerinin Rusya genelindeki ticaret ve iş merkezleri, gıda, içecek, şişe, cam, beyaz ve kahverengi eşya, bankacılık ile diğer sektörlerdeki yatırımlarının tutarı 10 milyar doların üzerinde. Rusya müteahhitlik sektörümüz açısından da özel önem taşıyor. Türk firmalarının 2013 yılı itibariyle Rusya’da 1989 yılından bu yana toplam üstlendikleri proje sayısı 1.366’ya ulaştı. Bu projelerin toplam değeri ise 50 milyar doların üzerinde. Öte yandan Türkiye’deki Rus yatırımlarının toplam değeri de 10 milyar doları aşmış durumda. Son yıllarda Rus vatandaşlarının Türkiye’de satın aldığı gayrimenkul sayısının ise 8 bin civarında olduğu belirtiliyor.Turizm, Türk-Rus ilişkilerinin önemli bir boyutunu oluşturuyor. Rusya, Almanya’dan sonra ülkemize en çok turist gönderen ülke. Ülkemizi 2014 yılında yaklaşık 4,5 milyon Rus vatandaşı turist ziyaret etmiş. Enerji, iki ülke arasındaki ilişkilerin en önemli unsurlarından birini oluşturuyor. Rusya Federasyonu ile enerji alanında kapsamlı bir işbirliği gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu Projesi, Rusya tarafından gerçekleştiriliyor.

1703 yılında Petrograd olarak kurulan kent, Lenin’in 1924 yılında ölümüne kadar tam 221 yıl bu ismi taşımış. Bu tarihten iti-baren 67 yıl süresince de Leningrad olarak anılan kentin adı, 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından yapılan halk oylaması sonucunda St. Petersburg olarak değiştirilmiş. Ancak her ne kadar adının St. Petersburg olarak değiştirilmesi-nin üzerinden 24 yıl geçmiş olsa da, alış-kanlıklardan olsa gerek, günümüzde bu isim yerine Leningrad adının daha çok kul-lanıldığına tanık oluyoruz.

1825’te Çarlığa ve toprak köleliğine kar-şı aristokratların Dekambrist Ayaklanması, 1881’de Çar II. Aleksandr’a yapılan suikast, Kışlık Saray’ın önündeki ünlü meydanda bir katliama dönüşen ve “Kanlı Pazar”olarak

tarihe geçen 1905 Devrimi, Çarlığın sonunu getiren 1917 Şubat Devrimi ve en son ola-rak Sovyetler Birliği’nin kuruluşunu sağ-layan 1917 Ekim Devrimi; Petersburg’un, dolayısıyla da Rusya tarihinin en önemli sayfaları olarak değerlendiriliyor.

II. Dünya Savaşı sırasında 8 Eylül 1941 tarihinde kuşatılarak, 872 gün süresince Nazi bombardımanı altında kalan şehirde, savaşın yanı sıra açlık yüzünden 670 bin kişi hayatını kaybetmiş. Ancak şehir tüm olumsuzluklara rağmen direnişini sürdüre-rek teslim olmayı reddetmiş.

Petersburg’un yazarları...Petersburg dünya sanatı ve edebiyatın-

da önemli izleri bulunan, Dostoyevski’den Maksim Gorki’ye, Tolstoy’dan Puşkin’e,

Rasputin’den Çaykovski’ye kadar ünlü Rus edebiyatçı ve müzisyenlere ilham veren bir şehir olarak kabul ediliyor.

Bir dünya klasiği olan “Ana” romanının ünlü yazarı Maksim Gorki, devrim önce-sinde kısa bir süre Petersburg’da cezaevin-de kalmış ve “Güneş’in Çocukları” isimli eserini burada yazmış.

Dostoyevski de, o dönemdeki ismiyle Petrograd’da yazdığı romanların büyülü malzemesini bu kentte bulmuş. Dostoyevs-ki; günümüzde dünya klasikleri arasında en önde yer alan, “Suç ve Ceza”, “Beyaz Ge-celer”, “Karamazof Kardeşler” gibi eserle-rine bu şehirde yaşarken hayat vermiş ve 1881’de St. Petersburg’da vefat etmiş.

“Savaş ve Barış” ve “Anna Karenina” adlı eserleriyle tanınan Leo Tolstoy da bir-çok ünlü eserini bu şehirde yazmış.

“Kuğu Gölü” ve “Fındıkkıran” bale mü-ziklerini de besteleyen dünyanın en önemli müzisyenlerinden Çaykovski de müzik eği-timini Petersburg’da almış ve 1893’te ko-leraya yakalandığı bu şehirde hayata veda etmiş.

Petersburg’u eserleriyle dünyaya ta-nıtan bu çok ünlü Rus sanat ve edebiyat adamlarının Petersburg’da yaşadıkları evler günümüzde müzeye dönüştürülmüş ve isimleri onlara ilham veren sokaklara, caddelere ve hatta kente gelen turistlerin ilgisini çekebilmek için otellere bile ve-rilmiş.

Hayatının önemli bölümünü o zaman-ki ismiyle Petrograd’da geçiren, 1837’de karısının onurunu korumak için girdiği bir düelloda hayatını kaybeden Rusya’nın en büyük şairi ve çağdaş Rus edebiyatının kurucusu olarak kabul edilen Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, 1703 yılında kurulan Petersburg’un 100. yılında Moskova’yı da geride bırakarak yükselişine bugün de ay-nen geçerli olduğuna tanık olduğumuz şu dizeleriyle tanıklık etmiş...

Page 60: Ato dergi sayi36

-58- | ADANA TİCARET ODASI

“Yüz yıl geçti ve genç kent, / Yarı gece ülkelerinin güzeli ve harikuladesi, / Ormanların karanlıklarından, bataklıkların balçıklarından, / Görkem ve gururla yük-seldi; / Bir zamanlar doğanın hüzünlü üvey oğlu Finli balıkçıların, / Dipleri bilinmez bu engin kıyılarda yapayalnız, / Harap ağlarını attıkları yerlerde, / Şimdi, sarayların ve ku-lelerin zarif kütleleri yükselmekte; / Şimdi gemiler, yeryüzünün dört köşesinden sürü-lerle / Bu zengin iskelelere seyretmekteler; / Neva granit elbisesini giymiş; / Sular üze-rine köprüler asılmış, / Koyu yeşil bahçe-lerle / Bezenmiş adalar, / Ve genç başkentin yanında / Solgun kalmış Moskova...”

St. Petersburg’un hazineleri...Hermitage: 1760`dan itibaren Rus Çar-

larının kış aylarını geçirdiği, yeşil-beyaz renkli, barok stilindeki Kışlık Saray da de-nilen Hermitage; büyüleyici güzelliği ve ih-tişamıyla şehrin belki de en muhteşem eseri olarak Neva Nehri kıyısında yer alıyor.

Beş binadan oluşan, cephe uzunluğu iki kilometreyi bulan, 1054 odalı barok mimari tarzındaki Kışlık Saray’ın yapım hikayesine gelince; Büyük Petro, Fransa ziyareti sırasında Versay Sarayı’na hayran kalmış. Bunun üzerine ünlü İtalyan Mimar Rastirelli’yi ülkesine getirterek, Versay’ın daha görkemli bir benzerini yapmasını istemiş. Kışlık Saray, bu talimatın üzeri-ne 1754-1762 yılları arasında, tam sekiz yılda tamamlanabilmiş. 1844 yılında I. Nikolay’ın emri ile başlayan ve 20. yüz-yılın başlarına kadar süren bir kanunla, şehirde daha yüksek bina yapımı yasaklan-dığından Kışlık Saray, uzun yıllar şehrin en yüksek binası ünvanını korumuş. Saray, zaman içerisinde ünlü mimar ve ustalar tarafından dünyanın en lüks sarayı haline getirilmiş.

Hermitage Müzesi ise Büyük Petro’nun eşi Çariçe Katerina’nın kolek-siyonundaki sanat yapıtlarının sergilene-bilmesine yönelik olarak 1764’te Kışlık Saray’ın bitişiğine inşa ettirilmiş. Çari-

çe Katerina’nın 1764-74 arasında Batı Avrupa’nın en iyi koleksiyonlarını satın almasıyla ilk temelleri atılan müze, günü-müzde de dünyanın en göz alıcı koleksi-yonlarına ev sahipliği yapıyor. Hermitage; Leonardo Da Vinci, Van Gogh, Micha-elangelo, Monet, Cezanne, Rembrandt, Rubens, Renoir, Raphael, Picasso, Matisse ve daha nice büyük sanatçının büyüleyici eserlerine ev sahipliği yapıyor ve bu alanda dünyada ancak Paris’teki Louvre Müzesi ile kıyaslanabiliyor. Hermitage’de tablo-ların yanı sıra, resimler, gravürler, antik çağ eserleri, heykeller, Batı Avrupa deko-ratif ve uygulamalı sanat eserleri, silahlar, sikkeler, madalyalar, arkeolojik eserler ve kitapların yanı sıra; Hint, Çin, Eski Mısır, Mezopotamya, Eski Yunan ve Roma sanat-larından da örnekler sergileniyor.

Dünyanın en eski ve en zengin müzele-ri arasında yer alan Hermitage Müzesi’nde 2,7 milyon eser yer alıyormuş. Müze içeri-sindeki 322 galeriyi gezmek için yaklaşık 25 kilometre yürünmesi gerekiyormuş ve her esere bir dakika ayrıldığında tüm eser-lerin gezilmesi 10 yıl sürüyormuş.

Hermitage’nin yanı sıra, Donanma ve Genelkurmay binaları tarafından çevrele-nen Saray Meydanı’nın göbeğinde yük-selen 700 ton ağırlığındaki ve 47,5 metre uzunluğundaki dünyanın en büyük tek taş sütunu olarak bilinen Alexander Zafer Sü-tunu, 1812 yılında Napolyon ordularına karşı kazanılan savaşların anısına dikilmiş. Donanma ve Genelkurmay binaları üzerin-de yer alan atlı savaşçı heykelleri ise St. Petersburg’un bu en büyük meydanının gü-zelliğine ayrı bir görkem katıyor.

Page 61: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -59-

Tatar Camii: Saint Petersburg Cami olarak da isimlendirilen Tatar Camii 1913 yılında yapılmış ve 1920’de Sovyetler Bir-liği döneminde ibadete açılmış. 1940-1956 yılları arasında ibadete kapatılarak sağlık binası olarak kullanılan camii, 1980’de restore edildikten sonra yeniden ibadete açılmış. St. Petersburg’un merkezinde bu-lunan Tatar Camii, 5 bin kişinin aynı anda ibadet edebilmesine yönelik kapasitesi, 39 metrelik gök mavisi kubbesi ve 49 metre yüksekliğindeki iki minaresiyle Avrupa’nın en geniş ve en büyük camisiymiş. Kapısı da mozaiklerle kaplı olan ve halen ibadete açık tutulan camide geçtiğimiz yıllarda baş-latılan ve tüm harcamaları Türkiye tarafın-dan üstlenilen restorasyon çalışmaları ta-mamlanmak üzere. Tatar Camii’nin bizim için bir diğer anlamlı ve önemli özelliği de caminin imamının Diyanet İşleri Başkanlı-ğımız tarafından atanan bir Türk olması.

Katerina Sarayı: 18. yüzyılda Büyük Petro’nun eşine bir hediyesi olarak yaptı-

rılan; park, saray ve binalar kompleksi, St. Petersburg’a yaklaşık 25 kilometre mesa-fedeki Puşkin kasabasında bulunuyor. Rus çarlarının yaz dönemlerinde kaldıkları bir saray olduğu için “Çarlık Sarayı” olarak da tanınıyor. 600 hektarlık bir alanı kaplayan sarayın yapımı sırasında hiçbir masraftan kaçınılmadığı, sadece 325 metre uzunlu-ğundaki dış cephe süslemesi için 100 kilo altın harcandığı söyleniyor. Hatta çatının tamamının altınla kaplı olduğuna dair riva-yetler de var. Çarlık dönemi aristokrasinin çar ailesi ile buluştuğu 846 metrekare bü-yüklüğünde olan taht salonu da altınlarla bezenmiş. Katerina Sarayı’nın en önemli mekanlarından birisi de, Kehribar Oda-sı. 1717 yılında Prusya Kralı I. Frederik, odanın dekorunun temel taşları olan süsle-meleri hediye olarak Büyük Petro’ya gön-dermiş. 30 yıl kapalı tutulan bu kehribar süslemeleri daha sonra Çariçe Elizabeth’in talimatı üzerine Yazlık Saray’da oluşturu-lan bu Kehribar Odası’nda sergilenmeye

başlamış. Baltık bölgesi kehribarlarının ti-pik renkleriyle (turuncu, sarı, kırmızı, kah-verengi) oluşturulan bezemeler, başlı başı-na bir sanat harikası olarak kabul ediliyor.

1. Katerina’dan sonra başa geçen ve “Muhteşem Katerina” olarak bilinen kızı II. Katerina, modası geçtiği gerekçesiyle Sara-yı baştan yaptırmış. II. Katerina’nın ölü-münden sonra ise; bizim kısa süreli gezimiz sırasında görme fırsatı bulamadığımız, 20 saray ve köşkten oluşan, özellikle botanik düzenlemesi, su parklarındaki 150’yi aşkın altın kaplama çeşme ve fıskiyelerinin yanı sıra altın varaklı 225 bronz heykelle süslü dev fıskiyesiyle ünlenen Peterhof Sarayı, Katerina Sarayı’nın ihtişamını geride bı-raktığından bu saray bir daha kullanılma-mış. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar sarayı tahrip etmiş, saraydaki eserleri, de-ğerli taş ve süslemeleri yerinden sökerek kaçırmışlar. Katherina Sarayı 70 yıl önce tamamen yıkılmış ve eski fotoğrafların-dan yararlanılarak yeniden yapılmış. İkin-

Page 62: Ato dergi sayi36

-60- | ADANA TİCARET ODASI

Rusya’daki etnik gruplar Rusya Federasyonu, Sovyetler Birliği döneminde farklı etnik kökenlerdeki halkların birbirleri ile entegre edilebilmesi amacıyla uygulanan politikaların bir sonucu olarak etnik köken farklılığı bakımından son derece zengin bir ülke. Bu nedenle Rusya vatandaşları için etnik köken farklılığına bakılmaksızın ve hiçbir ayrım yapılmaksızın Rossiyane (Rus) kelimesi kullanılıyor.Rusya’da 160 etnik grup tarafından yüzün üzerinde farklı dil ve lehçe konuşuluyormuş. 142,6 milyon kişi tarafından konuşulan Rusça ülkede en çok konuşulan dil. Rusça’yı 5,3 milyonla Tatarca ve 1.8 milyonla Ukraynaca izliyor. Rusça ülkenin tek resmi dili, ancak cumhuriyetler veya diğer özerk bölgelerde Rusça ile birlikte diğer dil veya diller de resmi dil olarak kabul ediliyormuş.Rusya Federasyonu’nun 145 milyona ulaşan nüfusunun 116 milyonunu Ruslar oluşturuyor. Ülke dışında, özellikle eski Sovyet ülkelerinde ise 20 milyon civarında Rus yaşadığı tahmin ediliyor.Rusya Federasyonu’nda yaşayan toplam nüfusun yüzde 8.6’sını ise Türk halkları oluşturuyor. Yani Rusya Federasyonu’nun toplam nüfusunun yaklaşık 12,2 milyonunu Türk halkları olarak bilinen Tatarlar, Başkurtlar, Çuvaşlar, Kazaklar, Azeriler, Yakutlar, Kumuklar, Tuvalar, Karaçaylar, Özbekler, Balkarlar, Kafkas Türkmenleri ve Türkler, Nogaylar, Hakaslar, Altaylar, Yaka Türkmenleri, Kırgızlar, Şorlar, Gagavuzlar, Dolganlar, Kırım Tatarları, Tofalar oluşturuyor. Bunlara bir de Rusya Federasyonu’na Türk Cumhuriyetlerinden gelen Türkler’in de eklendiği düşünüldüğünde ülkedeki Türk nüfusunun ağırlığı ortaya çıkıyor. Ülkede Türk halklarının kullandıkları Türkçe lehçeler birbirinden farklı olsa da, birbirlerini anlayamayacak düzeyde farklılık olmadığı belirtiliyor. Kaynaklara göre, Rusya Federasyonu’nda başlıca etnik gruplar ve sayıları şöyle: “6,1 milyon Tatar, 2,9 milyon Ukraynalı, 1 milyon 360 bin Çeçen, 1 milyon 130 bin Ermeni, 444 bin Yakut, 300 bin Karaçay ve Balkar, 843 bin Mordvin, 808 bin Beyaz Rus, 622 bin Azeri, 515 bin Oset, 172 bin Moldovalı, 96 bin Ahıska Türkü, 637 bin Udmurt, 604 bin Çirmişler, 233 bin Komi, 125 bin Komi-Permyak, 93 bin Karelyalı, 445 bin Buryat, 174 bin Kalmık, 41,3 bin Nenets, 35,5 bin Evenk, 16 bin Çukçe, 29 bin Hantı, 11,4 bin Mansi, 230 bin Yahudi, 597 bin Alman, 1 milyon 637 bin Çuvaş, 1 milyon 637 bin Başkurt, 422 bin Kumuk, 314 bin Tuva, 90 bin Nogay, 76 bin Hakas, 67 bin Altay, 7 bin Dolgan.”Kafkas halkları sayıları da şu şekilde sıralanıyor: “814 bin Avar, 580 bin Kabardey, 510 bin Dargi, 413 bin İnguş, 411,5 bin Lezgi, 198 bin Gürcü, 156,5 bin Lak, 131,8 bin Tabasaran, 140,5 bin Adige, 38 bin Abaza.”

Bu yazının ve ekonomik verilerin hazırlanması sırasında yararlanılan kaynaklar: T.C. Ekonomi Bakanlığı, T.C. Moskova Büyükelçiliği, Rusya Federasyonu Türkiye Büyükelçiliği, T.C. Moskova Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) web siteleri ile Vikipedi- Özgür Ansiklopedi.)

ci Dünya Savaşı’ndan sonra müze olarak yeniden restorasyondan geçirilen Katerina Sarayı’nda zaman zaman aralarında Elton John’un da bulunduğu ünlü sanatçılar kon-serler veriyormuş. Sarayın belirli salonları da davetler için ücret karşılığında kiralana-biliyormuş.

Kanlı Kilise: Kölelere özgürlük verdi-ğinden halk tarafından çok sevilen Çar II. Alexander, uğradığı altı suikast girişimin-den kurtulduktan sonra 1881 yılının mart ayında atlı arabası ile Mars Meydanı’na gelirken, bir terörist tarafından arabasına atılan bomba ile ayaklarından yaralanır ve bir hafta sonra da hayatını kaybeder. Onun anısına oğlu tarafından suikaste uğradığı yerde yapılan kiliseye bu olayın sonsuza kadar unutulmaması için, “Kanlı Kilise” adı verilmiş. Fotoğraflarından gördüğümüz Kızıl Meydan’daki katedrallerle benzer-lik taşıyan ve 25 yılda bitirilen binanın dış cephesinde yaklaşık 7 bin metrekare moza-ik kullanılmış. İlginç bir başka bilgiye göre ise Kanlı Kilise’nin birinci kulesinin yük-sekliği 81, ikinci kulesinin yüksekliği ise 67 metreymiş. 81 rakamı Çar II. Alexander’a yapılan suikastin tarihini, 67 rakamı ise çarın öldürüldüğündeki yaşını simgeliyor-muş. 1917 Ekim Devrimi sonrası kapatılan kilise, çok uzun bir restorasyon sürecinin ardından 1997 yılında müze olarak yeniden ziyarete açılmış. Kilise, renk cümbüşünün yanındaki gündüz ve gece görüntüsüyle insanı büyülüyor. Bu özelliğiyle sadece St. Petersburg’un değil, Rusya’nın da en çok ziyaret edilen yerlerinden.

Kazan Katedrali veya Kazan Kili-sesi: 96 adet 13 metrelik dev sütunları ve ihtişamlı mimarisiyle St. Petersburg’un

şaşırtıcı eserlerinden biri olan Kazan Ka-tedrali, 1801-1811 yılları arasında I. Ale-xander döneminde yaptırılmış. Sovyet dönemi boyunca, “Din ve Ateizm Tarihi Müzesi” olarak işlev gören, şimdilerde ise sadece dini evlilik törenlerine sahne olan Kazan Katedrali, pembe renkli Finlandiya granitinden yapılma sütunları ve 80 met-relik kubbesiyle şehrin en gösterişli yapı-larından.

Aziz Isaac Katedrali: 101,5 metre yüksekliği ve 12 bin kişinin ibadetine uy-gun kapasitesiyle dünyadaki en büyük Or-todoks Katedrali. Dünyanın en büyük kub-beli yapılarından birisi olarak kabul edilen ve her biri 114 tonluk 48 kırmızı granit sütun üstünde yükselen katedral inşaatına

başlandıktan tam 40 yıl sonra 1858’de ta-mamlanmış. Bir mimarlık harikası olarak değerlendirilen katedralin sadece kubbe-sinde 100 kilo altın kullanıldığı söyleniyor. Katedral, 1937 yılından itibaren müze ola-rak kullanılıyormuş.

Page 63: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -61-

Sedat ERYÜREKBağımsız Denetçi

SMMM

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun şirket ortaklarının şirketten borç almasını ya-saklaması, “Şirket ortaklarına huzur hakkı ödenir mi” sorusunu akla getirmektedir. Bu yazımda, yukarıdaki sorunun yanı sıra, Yeni Türk Ticaret Kanunu, vergi kanunları ve Sosyal Güvenlik Kanunu’nda huzur hakkı ile ilgili düzenlemelerin neler olduğunu ele almaya çalışacağım.

Şirket ortakları, şirket müdürleri ve yö-netim kurullu üyelerinin kanunlar açısın-dan belirli sorumluluk ve yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu kişilerin aldıkları bu so-rumluluk ve yükümlülükler nedeni ile karşı karşıya kaldıkları riskleri azaltmak amacı ile belirlenen maddi karşılığa, “Huzur Hak-kı” denilmektedir.

Huzur Hakkı’nın Yeni Türk Ticaret Kanunu açısından değerlendirilmesi

∫ Huzur Hakkı, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nu 394. maddesinde düzenlen-miş olup huzur hakkı olarak belirlenen bedellerin Şirketin mali yapısı ile doğru orantılı olmasına dikkat edilmelidir. şir-ketin mali yapısına uymayan huzur hak-ları ile ilgili şirket ortaklarına borç para verildiği iddiası ile karşı karşıya kalına-bileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Şirket ortaklarına huzur hakkı ödenir mi? ∂ MADDE 394- (1) Yönetim kurulu

üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlen-miş olmak şartıyla huzur hakkı, üc-ret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir.

∫ Yeni Türk Ticaret Kanununa göre huzur hakkı ödemelerinin yapılabilmesi için huzur hakkı ödenmesi ve tutarlarının esas sözleşmeye yazılması ya da genel kurul kararı alınması gereklidir.

∫ Huzur Hakkı ödemesi; Anonim şirket-lerde yönetim kurulu üyelerine ve limi-ted şirketler için müdür sıfatına sahip ortaklar ve müdür olmayan ortaklara yapılabilmekte olup diğer tüzel kişileri kapsamamaktadır.

Vergi kanunları açısından değerlendirilmesi

∫ Huzur Hakkı; Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde tanımlamış olup, öde-nen bu ücretler üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1. maddesine göre sto-paj kesintisi yapılması gerekmektedir. ∂ Madde No 61 :(2361 sayılı Kanunun

43’üncü maddesiyle değişen mad-de) Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hiz-met karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edile-bilen menfaatlerdir.◊ Ücretin ödenek, tazminat, kasa

tazminatı (Mali sorumluluk tazmi-natı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

◊ Bu kanunun uygulanmasında, aşa-ğıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:

◊ 4. Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye me-murlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;

∂ Madde No 94: (3946 sayılı Kanu-nun 22. maddesiyle değişen madde. Yürürlük; 1.1.1994) Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu mü-esseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai ka-zançlarını bilanço veya ziraî işlet-me hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptık-ları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yap-maya mecburdurlar. ∂ Hizmet erbabına ödenen ücretler

ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103. ve 104. maddelere göre,

∫ 265 seri nolu Gelir Vergisi Kanunu Ge-nel Tebliğinin uygulama başlıklı 3. bö-lümüne istinaden ödenen huzur hakla-rına asgari geçim indirimi uygulaması yapılabilmektedir.

∫ Yapılan huzur hakkı ödemeleri kurum kazancından indirim konusu yapılabil-mekte olup yapılan bu ödemeler şirketin mali yapısına uygun ve makul olmalıdır. Bu ölçütlere uymayan huzur hakkı öde-meleri, kurum kazancından indirim ko-nusu yapılsa bile vergi incelemelerinde kabul edilmemekte ve 5520 sayılı Ku-rumlar Vergisi Kanunu’nun 13. madde-sine istinaden örtülü kazanç sayılmakta ve vergisel açıdan cezai müeyyide uygu-lanmaktadır. ∂ Madde No 13 :(1) Kurumlar, ilişkili

kişilerle emsallere uygunluk ilkesi-ne aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, ka-zanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat

Page 64: Ato dergi sayi36

-62- | ADANA TİCARET ODASI

Odamız’dan Halil Altıparmak’a teşekkür plaketi

ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve ben-zeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

∫ Yapılan Huzur Hakkı ödemeleri için Ver-gi Usul Kanunu’nun 238. maddesine istinaden Huzur Hakkı Bordrosu düzen-lenmelidir. ∂ Madde No 238: İşverenler her ay öde-

dikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle (4369 sayılı Kanunun 81/A-8 inci maddesiyle değiştirilen iba-re) diğer ücret(*) üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz.

Sosyal Güvenlik Kanunu Açısından Değerlendirilmesi ∫ Huzur hakkı ödemesi yapılan kişi-

lerin şirketteki konumu ve şirketin türüne göre prime tabi olup olmadığı tespit edilmektedir.

∫ Anonim şirketlerde; yönetim kuru-lu üyeleri, 5510 sayılı Kanunun 4-1/a maddesi kapsamında yani iş akdine bağlı olarak, yönetim kurulu üyesi ol-duğu şirkette çalışıyorlarsa, bu kişilere yapılan huzur hakkı ödemelerinin si-gorta primine tabi tutulması gerekir,

∫ Anonim şirketlerde; yönetim kuru-lu üyeleri, 5510 sayılı Kanunun 4-1/b maddesi kapsamında yani Bağ-Kur’lu ise bu kişilere yapılan huzur hakkı öde-melerinin sigorta primine tabi tutulma-sına gerek bulunmamaktadır.

∫ Limited şirketler içinde Bağ-Kur’lu olan müdür sıfatına sahip ortaklar ve müdür olmayan ortaklara yapılan huzur hakkı ödemelerinin sigorta primine tabi tu-tulmasına gerek bulunmamaktadır

∫ Limited şirketler içinde iş akdine bağlı olarak çalışan müdür sıfatına sahip ki-şilere yapılan huzur hakkı ödemelerinin sigorta primine tabi tutulması gerek-mektedir.Sonuç itibari ile; Anonim şirketlerin ve

limited şirketlerin huzur hakkı ödemeleri yaparken Yeni Türk Ticaret Kanunu, vergi kanunları ve Sosyal Güvenlik Kanunu çer-çevesinde işlemlerini yapmaları gerekmek-te olup; bu konuda yapılan yanlışlar nedeni ile üç kanun mevzuatında yer alan cezai işlemlerle karşı karşıya kalacaklarını göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.

Yönetim Kurulumuz, Remzi Oğuz ta-rafından eski Türkçe ile Adana’nın

ekonomik kültürüne kazandırılan, 1924 Adana Ticaret Rehberi’ni, Türk-çeye çeviren Halil Altıparmak’a özverili çalışmalarından dolayı plaket sundu.

Yönetim Kurulu Başkanımız Atila Menevşe, Adana’nın ekonomik gelişi-mine ilişkin verilerin yakın tarihi içer-diğini, Remzi Oğuz tarafından eski Türkçe’den çevrilerek yeniden yazılan

1924 Adana Ticaret Rehberi ile önem-li bir boşluğun giderildiğini belirterek, “Adana’nın ekonomik tarihine ilişkin ciddi bir kaynak sıkıntısı yaşanıyordu. Eldeki verilerin en eskisi, Öğretmen Remzi Oğuz tarafından eski Türkçe ile yazılan 1924 Adana Ticaret Reh-beri adlı kitaptı. Bu kaynağı Odamızın isteğini hiçbir karşılık beklemeden Türkçe’ye çeviren ve kitap haline getir-memize vesile olan Halil Altıparmak’a

yaklaşık 28 bin üyemiz adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Halil Altıparmak da, böyle bir ça-lışmanın Türkçe’ye çevrilerek tekrar Adana’ya kazandırılmasına vesile olan Odamıza teşekkür ederek, “Amacım, Adana’nın ekonomik tarihine ışık tutan verilerin geleceğe taşınmasına katkı sağlamaktır. Tarihi geçmişine duyar-lılık örneği gösteren Adana Ticaret Odası’nı kutluyorum” diye konuştu.

Page 65: Ato dergi sayi36

ADANA TİCARET ODASI | -63-

Elka Fuarcılık, Yetki Belgesi’ni aldıOdamız üyesi Elka Fuarcılık firma-

sının TOBB’ye yapmış olduğu baş-vuru çerçevesinde düzenlenen Fuar Yetki Belgesi, Genel Sekreterimiz Ah-met Nevruz tarafından, Odamız Meclis üyesi de olan firma yetkilileri Levent Yamaç ile Bülent Yamaç’a verildi. Ge-nel Sekreterimiz Ahmet Nevruz, verilen belgenin önemine işaret ederek, “Fuar yetki belgesi bulunan firma sayısının artması, Adana ekonomisinin fuarlarla büyümesine katkı sağlayacaktır” dedi. Firma yetkilileri de Adana’nın fuar kül-türüne katkı sağlama yolunda yapa-cağı çalışmalarda, Odamızla birlikte ortak projelere imza atmak istedikleri söylediler.

Yıllık işletme cetveli verme süresiBilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü,

sanayi siciline kayıtlı işletmelerin yıllık işlet-me cetvellerinin, 30 Nisan 2015 tarihine ka-dar elektronik ortamda https://sanayisicil.sanayi.gov.tr ya da http://www.sanayi.gov.tr “E-Hizmetler Bölümü/Sanayi Sicil Bilgi Sis-temi” adımından giriş yapılması gerektiğini bildirdi. Açıklamada, yıllık işletme cetvelini süresi içinde vermeyenlere 835 TL. idari para cezası uygulanacağı bildirildi.

SRC 5 yeterlilik sınavıTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ara-

lık 2014’te yapılması gereken Mesleki Yeterlilik Sınavı’nın yapılamaması nede-niyle eğitimlerini başarıyla tamamlayarak sınava girmeyi bekleyen çok sayıda şofö-rün mağduriyetinin önlenmesi amacıyla yönetmelik yayınlandığını bildirdi. TOBB açıklamasında, “Yönetmeliğin 23. mad-desinde denetimle görevli kılınan kurum ve kuruluşlarca, tehlikeli madde taşıyan araçlara yönelik Yol Kenarı Denetim Ge-nelgesi (2014/TMKTDGM-02) kapsamın-da yapılacak denetimlerde, mesleki ye-terlilik kuruluşlarınca düzenlenen kurslara katılarak kurs tamamlama sınavlarında başarılı olan ve eğitim tamamlama belge-sine sahip şoförlerin bu belgeleri ibraz et-meleri halinde, bu belgelerin 31/03/2015 tarihine kadar SRC5 Belgesi Muadili olarak kabul edilmesi hususunda denetime gö-revli kurumlara talimat verilmiştir” denildi.

Page 66: Ato dergi sayi36

-64- | ADANA TİCARET ODASI

HİZMET BİRİMİNİN ADITİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ Ocak ŞubatKuruluş Tescili Sayısı 225 179Değişiklik Tescili Sayısı 453 487Terk Tescili Sayısı 85 941Verilen Belge Sayısı 2174 1748Ticari İşletme Rehni Sayısı 1 -Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı 3035 3353ODA SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ Ocak ŞubatYeni Üye Kayıt Sayısı 230 173Üye Kayıtlarında Yapılan Değişiklik Sayısı 436 489Terk Olan Üye Sayısı 369 59Verilen Belge Sayısı 4588 3056İş Makinası Tescili Sayısı 51 48Yazışma Sayısı 88 78Dosyadan Alınan Belge Sureti 14 18Ticaret Sicil Gazetesi Sureti 2357 1538MALİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ Ocak ŞubatTahsilat Makbuzu Sayısı 5861 5028Tediye Fişi Sayısı 54 44Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı 10 8YAZI İŞLERİ VE KARARLAR MÜDÜRLÜĞÜ Ocak ŞubatGelen Evrak Sayısı 824 897Giden Evrak Sayısı 497 403Sekreteryası Yapılan Oda Organ Toplantısı Sayısı 57 55İÇ TİCARET MÜDÜRLÜĞÜ Ocak ŞubatDüzenlenen Kapasite Raposu Sayısı 15 15Düzenlenen Ekspertiz Raposu Sayısı 8 21Onaylanan Sigortacılık İşlemi Sayısı 110 91Tespiti Yapılan Rayiç Bedel Sayısı 3 3Gayrimenkul Değer Tespiti Sayısı 1 1Onay Yapılan Fatura Sayısı - 1Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı 50 45Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı 18 15Tescili Adana Kebabı Başvuru Onayı - -Yerli Malı Belgesi - 1Yeterlik Belgesi / Mücbir Sebep Belgesi - 1 / -Fire, Zayiat ve Randıman Oranları Belgesi 1 1DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ORGANİZASYONLAR MÜD. Ocak ŞubatOnaylanan İhracat Evrakı Sayısı 665 1324Üyelere Verilen Danışmanlık Hizmeti Sayısı 7 14Düzenlenen Toplantı-Seminer-Organizasyon Sayısı 3 4Cevaplanan Resmi Yazışma Sayısı 9 18Web Sayfasında Yayınlanan Duyuru Sayısı 31 37BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ Ocak ŞubatBasın Bülteni Sayısı - 9Basın Toplantısı / Daveti Sayısı 3 -İDARİ İŞLER VE İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRLÜĞÜ Ocak ŞubatDüzenlenen Bordro Sayısı 7 21Düzenlenen Sevk Belgesi Sayısı 59 62Yapılan Satınalma Sayısı 1 4Yapılan Demirbaş Kaydı Sayısı - -Karşılanan İhtiyaç Talep Formu Sayısı 135 126HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ Ocak ŞubatTakibi Yapılan Dava / İcra Takip Dosyası Sayısı 70/466 71/466Aidat Borcu Konusunda Görüşülen Üye Sayısı 56 78Danışmanlık Yapılan Üye Sayısı 43 35BAŞKANLIK ÖZEL BÜRO Ocak ŞubatYönetim Kurulu Başkanına Refakat Edilen Toplantı Sayısı 16 14Yönetim Kurulu Başkanına Sunulan Belge / Rapor Sayısı 10 8BİLGİ İŞLEM ŞEFİĞİ Ocak ŞubatBakımı - Tamiri - Kurulumu Yapılan Bilgisayar / Yazıcı Sayısı 18/19 26/15

ODAMIZ HİZMET BİRİMLERİNİN OCAK - ŞUBAT 2015 AYLARI FAALİYET RAPORU

İŞLEM ADEDİ

Page 67: Ato dergi sayi36
Page 68: Ato dergi sayi36