d B o z h u r tGÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASÎ GAZETE

Sahibi ve Ummm Neşriyat Müdürü: C ^ T O G A N : -Mes’ul Yazı İşleri Müdürü: SADİ C. TOGAN Dizilip Basıldığı yer: BOZKURT BASIMEVİ, 144 Girne Caddesi, Lefkoşa.

YIL: 15SAYI 5366 — — ÇARŞAMBA 2 MART 1966 — FİATI 15 MİL

Başkan Gürsel'in Sağ Tarafında Çekilmeler

MüşahadeCumhurbaşkanı Cemal

Gürsel’in sağlık durumunda

Yüksek Askeri Şura Toplamışımla Varılan Karara Göre

NATO DIŞINDA MÎLLÎ

yeni b ir değişiklik olmamış tır. Tedaviyi yürütmekte

~olan doktorlardan Prof. Lut- ^ f i Vural, Gürsel’in derin ko

m a halinin devam ettiğini söylemiştir.

Verilen bilgiye göre Cum­hurbaşkanının sağ tarafında geçen akşam bazı çekilmeler

BİR ORDU KURULACAKNATO Standardına Uygun Olarak Geliştir lecek Olan Türk Silâhlı Kuvvetlerine Ayrıca Elektronik Aletlerle Donatılmış Bir de Muhrip Verilecek

ANKARAYUksek Askeri Şûra dün sa­

bah da Genel Kurmay Başkan­lığında toplanarak çalışmala­rına devam etmiştir. Şûra’nın dünkü toplantısında Milli Stra teji esasları ve Türkiyenin gü­venliği ile ilgili konular eie alınmıştır. Türkiye Genel Kur may Başkanı Orgeneral Cev­

det Sunay’ın başkanlığında ça­lışmalarına devam eden Yük­sek Askeri Şûra’nın dünkü toplantısında ayrıca TUrkiyeye yapılacak Amerikan Silâh Yar dimi konusunun da ele alın­dığı bildirilmektedir. Basın ha herlerine göre Askeri Şûra’nın gündeminde milli bir kuvvet,

(Devamı 2. sayfada)

BİR HAVA GÜCÜ SORUMLUSUNUN

VERDİĞİ BİLGİYE GÖRE

Kraliyet Hava Gücü Kampı Kapatılmayacak

Acı Bir Kayıp

Temmuz ayma kadar herhangi bir müstahdemin işine son verilmiyecek

»E! LEFKOŞALefkoşadaki Kıraliyet Hava

Gücü Kampının Ağrotur’a ta­şınmasından dolayı söz konu­su kampta çalışan 350 kadar işçinin işinden çıkarılacağına dair 23 Şubat tarihli gazeteler de yayınlanan bir haber ile ilgili olarak Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Federasyonu, tahki­kat sonucu Lefkoşa Kıraliyet Hava Gücünün bir sorumlusun dan daha fazıla bilgi almıştır.

YANILTICI HABER Gazetelerde yaymlann habe

ri “yanıltıcı” olarak nitelendi ren Hava Gücü sorumlusu şun lan söylemiştir:-

“Lefkoşa Kıraliyet Hava Gü­cü kapatılmıyacak veya terke- dilmeyecek fakat Kıbrıs Cum hurfyeü makamları için lüzum lu hizmetler idame ettiren bir kamp olarak kalacak ve belir siz bir süreye kadar 120 veya daha fazla sayıda sivil müs­tahdem istihdam ettirilecek­tir.

Önümüzdeki Temmuz ayına kadar herhangi bir işçinin işi­ne son verilmesi öngörülme-

(Devamı 7. sayfada)

ile öğrendiğimize ^ K ü ^ T ü r k BasınınaSafi vP8,17 luzmet etm iş olan AlPer Tuzla’da vefat

Merhuma Tanrı-’ IiImS S * aUesine ^ sağ‘’" « ■ « ..i.: ..

TÜRK ASKERİ UÇAKLARI YUNAN İMALARINI ®IAI ETMİŞ!

ATINA:

A le^^deki Baş Temsilcisi tarafından

^S ^A illetler’e verilen n*e*tupia yapıimakta-

VAŞ1NGTON:

olmuş, fakat durum a, zama nında müdahale edilmiştir. Gürsel'in hayati belirtilerin­de b ir değişiklik yoktur. Vu­ral'ın yaptığı açıklamaya gö re, Cumhurbaşkanının haya ti belirtileri şöyledir:

Kan basıncı Kalp hızı Solunum Vücut ısısı

130/641082038

NKRUMAH MOSKOVAYA GİTTİPekinden hareketinden önce, Nkrumah kendini azledenleri ezeceğini söyledi

MOSKOVA:Gana’nın görevinden azledi

len Başkam Nkrumah Mosko va’dadır. Nkrumah uçakla Pekin’den Moskova’ya gitmiş ve hava alanında Sovyetler Birliği Dışişleri Bakam Gro- miko tarafından karşılan­mıştır. Daha sonra eski Baş kan Nkrumah Dışişleri Baka m ile birlikte hükümetin bir villâsına gitmiştir.

Nkrum ah Pekin’den hareke tinden önce, kendisini azle den ordu ve polis kuvvetleri ni ezeceği hususunda yemin etm iştir. Gana'nın Başkenti Akra’da ise, halen Gana’yı yöneten Milli Konsey Başka m General Joseph Ankra bir basın toplantısında, eğer Nkrumah Gana'ya hareket edecek olursa cürümlerinden dolayı yargılanacağım söyle miştir.

Geçen hafta cereyan eden hükümet darbesinden sonra ilk defa olarak Gana halkına radyo ile hitap eden General Anlara. Nkrum ah’m Gana’yı diktatörlüğe çevirdiğini ve ülkenin kaynaklarım israf ettiğini söylemiştir. Yeni Ga na lideri, veni b ir anayasa hazırlanır hazırlanmaz, yeni

seçimlerin yapılacağım açıkla m ıştır. Gana lideri hükümet darbesinin herhangi b ir ya bancı ülkenin yardımı olma dan yapıldığım, çünkü eski Başkan Nkrumah’m keyfi ola rak iktidarım kullanmasın­dan halkın bıkıp usanmış olduğunu ifade etmiştir.

DEVRİLEND İK TA TÖ R Ü N

KARISI

Resmimiz Cumhur başkan Yardımcısını, Kanadalı muhabirile biirarada tesbit etmektedir. (Foto: ENFORMASYON) g ........................... ........................

DR. KÜÇÜK, “ VANCOUVER PROVINCE” MUHABİRİNE ÖZEL BİR MÜLÂKAT VERDİ:

MAKARİOS ENOSS’ ı İLANEDERSE S A V A Ş OLUR

GAZETEMİZ BUGÜN

8SAYFADIR

, . . ... -Andenberi Boğaz Bö’gesânde gönüllü olarak çaiış Rum sadınlanm n öldüğüı sşrada bir

m akta olan ve geçen sonra Leftoşa’da ^«ehtt düsen Bayan E d i l m i ş t i r . Yakandaki resim, b ^ n ^ ^ törenbucenaze töreni ne

tesbit etmektedir.

LEFKOŞA:“Vancouver Province” muhabiri T om Hazliett’e bir

mülakat veren Cumhurbaşkan Yardımcısı Dr. Fazd Küçük, eğer Rumlar ENOStS üzerinde ısrar ederlerse, Türk Cemaatinin Türkiıje ile birleşip birleşmemek konu­sunda karar vermenin sadece Toplumumuza ait olacağını söylemiş, ancak Türlderin davastnm adanın bağımsız­lığını sağlamak olduğunu, adayı Türkiyeye ilhak etm e­nin sözkonusu olmadtğmı belirtmiştir. Dr. Küçük bu mü­lakatında da, Türk Tophımunun ENOSÎS’e asla rtza gös- termiyeceğini bildirmiştir. Mülâkatm tam metni şudur:

- ....... ....... --E Soru 1: Şu anda toplumumuz Kıbrıs problemine b ir hal çaresi olarak taksime taraftar mıdır?

Cevap 1: Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyetini meydana ge­tiren Zurih ve Londra andlaş malarının imzalanmasından bu yana toplum um Adanın “taksimini” savunmuş değil­dir. Ta başından beri biz Kıb r is tn bağımsız kalması ve Yunan Pan-Hellenist emper­yalizmine karşı bu bağımsız­lığın tem inat altına alınm ası üzerinde ısra r edemetmişiz- dir. Acı tecrübeler bize Kıb nsTn bağımsızlığı Öe Türk tophımunun varağını 1958’de ki ve 1963’ten bu yandakiler gibi Türkler Rum saldınla- nna karşı açık durumların-

(Devamı 8. Sayfada)(Foto: ENFORMASYON)

Bayan Nkrumah (Mısıra ağındı)

Hd Çıkarma Gemisi Daha Dün Denize indirildi

GÖLCÜK:Gölcük tersanelerinde yapı

lan 400’e r tonluk iki çıkarma gemisi ile 200’er tonluk iki malzeme gemisi dün öğleden sonra saat 14B0’da törenle denize indirilmiştir. Ayrıca iki çıkarm a gemisinin omur galan da kızağa oturtulmuş­tur. Törene Donanma Komu tanı Koramiral Bahaetttn özülker, Kocaeli Valisi HUse vin Mevlânoğlu, Tersane Ge­nel Müdürü, Gölcük Kayma kamı ile askeri ve mülki er kân katılmıştır. Bir konuşma yapan Donanma Komutam koram iral Bahae+tin özül­ker, özetle şunları söyle­miştir:

“G em ierin evsafı ne olursa olsun, bizim k in vapacaklan hronetler önemlidir. Yakın bir geiecekte bn kızaklarda daha büyük gemilerin denize mcBrBmesine şahit olucatiz."

Koramiral özülker’in ko­nuşmasından sonra

I denize indirilmiştir.

SAYFA X ( B O Z K U R T ) ......... ................ ...................................... ÇARŞAMBA: 2 MART ]

YUVARLAK MASA

m üzakere ş a n t a jl a r i

Atina Türkiyenin notasına verdiği cevapta, ’ Enosis yolunu tıkayacak ve Taka/ime imkân vere­cek bir hat çaresinin diamda’ ikili görüşmeler yaptı bileceğini duyurmuş ve Türkiyeden gelecek tepkiyi beklemeğe başlamış Şimdi bu cevabı ele alan Rum boamı bir kaç gündür, bu konu üzerinde fikir terde derek kıymetli inciler yumurtlamaktadırlar. Onlara göre. Yunanistan bu cevabi notası ile Türkiyeyc bir darbe indirmiştir. Türkiye eğer bu teklifi kaimi etmezse dünya kamuoyu o zaman müzakereleri ki­min istemediğini anlamış olacak. Yunanistan her zaman müzakerelere taraftarmış ama Turkiye savaş istediği için daima uzlaşmaz bir tutum takmmakta ve müzakereye yollarını tıkamakta imiş/..

Bizde. ~Kdavtzt karga olanm’ diye bir atasözü canla. Karşımızdakilere de bu sakat düşünce ha­kim olduğu müddetçe onların eninde umumla ada­yı ateşe atacaklarını söyleyebilmek için kahin olma­ya lüzum yoktur. Ancak karştmtztlakilcre şu şe­kilde konuşma imkânını da bizim verdiğimizi kabtd etmemiz lâzınultr. Ve bu imkânı onlara iki noktada hazırlamış bulunuyoruz.

I) Prolde mm baştndan beri son derece hatalı bir tutumla daima müzakere peşimle koştuk. Biz koş­tukça onlar kaçtılar, biz istedikçe onlar uzaklaş­tılar Ve biz onlarm bu tutumlarından istifade yol­larım araştırmadık. Bir devlet-hele Yunanistan gibi bir devlet* ortaya bir problem atar ve sonra müza­keresine yanaşmasa, onu zorla müzakereye oturt­mak veya buna icbar etmek gerekmektedir. Biz bu­nu yapmadık ve sadece -reddedilmek akıbetinden kumdnıayan- müzakere teklifleri ile yetindik. Ve tandık ki masa başına oturukluğu zaman mesele halleddccek, problem çözülecekti. Bu apayrı bir hataytlı ve bu hata bütün devre boyumla bizim dav ranıjlarumza hakim kılınmıştır, llallnıki elimizde bunun örnekleri cardı. Cenevrede bir yamlan muza kete yapılırken diğer yamlan saldırılar tertiplen­mişti Kaklı te Yunanistan Caıevre görüşmelerine, örf büyük devletlerin yavaş yavaş kafalarına yer- b jmekte olan Yunanistanm uzlaşmazlığı üzerimleki inançları soku o atmak için razı olmuştur. Ama ne­tice değişmemiş ve biz. 1964 yılının ağustos aymda. dünyaya yayınladığımız resmi bildiride “Bir yan­dım Cenevrede bizimle müzakere yanar gibi görü­nerek zaman kazanmağa çalışırken...’ deyimini kul !tınmak, dokupsufle gerçeği itiraf etmek mecburiye-

îiı u kCenevre müzakerelerinden sonra, anlaşılmaz

bir tutumla bu «"fer elçiler sedyesindeki görüşme­leri haşlattık. Ve Yunanistan bu gicişmelerde, Kıb­rıs meselesinin değil de iki devlet arasındaki mesele terin gorujubnekte olduğunu açıkça ikin etmekte fayda gönlü Bu meselelerin başında şüphesiz ki İs­tanbul Rumlarmm durumu geliyordu.

2'ı İkinci nokta ise. karşımızdakilere imkânlar sagktmamızdır. Karştmszdakiler ise imkânları değer b ildirmekte ve bizim silâhımızı kullanarak karp mldtruja geçmektedirler. Meselâ biz hemen hemen bütün nota veya protestolarımızda, bizimle miizake reye oturmalım için istek beyan eder, onlar da ka- bıd edilmıyecrk şartlar ileri sürerek müzakerelere taraftar olduklarım bildirmekte, hatta bunu bir tek lif olarak bize sunmaktadırlar. Bu durumda biz,

'm son derece saçma ve dangalakça bir miiza- rc teklifim ya reddetmek veya kabul etmek gibi

yapıla kere Iiki şıkla karp karşıya bırakılmış oluyoruz. Reddet tiğbniz takdirde. Yunan-Rum propaganda makanizması derhal harekete geçerek Tinkiyemn uzlaş­maz bîr politika takip ettiği hususunda dünyayı al­datmağa kalkışmaktadır. Son derece pasif ve zayıf propaganda imkânlarımızla onlarm iddialarım çü­rütmek ve gerçekleri halkoyuna açıklamak bizim ıçm zor ve uğraştırın olmaktadır.

Bir kere şu gerçek peşinen kabul cdibneUdir

Acı bir ölüm

Vahşi Rum saldırı­larının başladığı ilk andan b«ri Boğaz böl <j«sinde gönüllü ola­rak görev alan, vatan v« millet hizmetinde­ki görevinde canla- başla çalışan Mües- ser Kemal, vazifesi başına giderken elim bir trafik kazası sonu cunda vefat etmiştir Merhumenin cenaze törenine katılan, baş sağhğı dileyen ve de­rin acımızı paylaşan tüm soydaşlarım ıza teşekkür ederiz. \

YASLI AİLESİ

ı l U I U ( H H I I I I İ l M I I I H H I I I I I m . . . n ----- --------

NATO DIŞINDA MİLLÎ BİR ORDU KU RULACAK................. ...

(1. sayfadan devam) milli bir strateji teşkili ile adamıza ait problemler de bu­lunmaktadır. Bu konuda bir de brifing yapılacağı tahmin edilmektedir. “Cumhuriyet” gazetesi, bu konudaki haberi­nin bir yerinde şunları yaz­maktadır

“Kıbrıs bühtanının patlak vermesinden sonra Türk Silâh lı Kuvvetlerinin bir kısmının NATO emrinde bulunması, Türk Silâhlı Kuvvetlerini bazı önemli tedbirler almaya teşvik etmiştir. Bu konuda yapılan etlidler sonunda, NATO dışın­da silâh, teçhizat ve mühimma tı tamamen Türk hükümeti tarafından temin olunan bir milli ordunun kurulması ka­rarlaştırılmıştır. Bu milli ordu, Türk Milletinin bekasını,, ege­

menliğini ve güvenliğini koru yacak kabiliyette, tamamen Türk imkânları ile kurulmak­tadır

MİLLİ KUVVET KURULUYOR

Diğer taraftan ayni gazete Amerikanın Türk Silâhlı Kuv­vetlerini NATO standardlarına uygun olarak standardazisyo- nu konusunda olumlu davran maya karar verdiğini yazmış­tır. Gazeteye göre, ilgililer bu konuda Amerikanın yapa­cağı yardımın 250 ile 300 mil­yon dolar tutacağını ifade et­mişlerdir. Standardazisyon, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin Kara, Hava ve Deniz birlikle­rine yapılacaktır. Amerikan Savunma Bakan Yardımcısı Mc Naughton ve Türk Savun

ı iM iH H iu H H n H iı ı ı i H iu iH i ı m H H m H i ı ı ı ı

M i m ı ı u ı ı m ı ı ı i M i M i ı ı ı ı ı ı ı i ( . , ı ı m i ) i m m ı ı ı u ı ı m >

Sosyal Sigorta Bildirisi

Aralık 1963 tarihinde, 65 yaşım doldurub, Sosyal Si­gorta Kanunu tahtında Ihti yarlık Tekaüdiyesi ödenen şahıslar, şimdi gereken for maliteierin yapılması için, Lefkoşada, Hüviyet K artlan Dairesi binasındaki Çalışma

i ve Sosyal Sigorta Dairesine | müracaat etmeleri özlenir.

M. Kemal Sami Çalışma ve Sosyal Sigorta Müdürü.

• m .... . . . . . ...

B u l m a c aı

ı23456 7 s 9

2 3Im 4 5 6

I7 8 9

İ U u l

□ C O D D O B D aQ D D O D B D B I Iffigp m cifflp cn x n :

________________! □ □□■xrnxmu m u n□ □ C O -

KOÇ B U R C U : (21 M a r b -2 0 N isan) Başkaları ile olan m ünasebetlerin iz arzu ettiğ in iz şek ilde çere yan etm eyecek .

BOĞ A B U R C U : (21 N isan— 20 M ayıs) Bir yakı nınızla olan tem asın ız uzun zam andan beri üzerin ­d e o ld u ğu n u z b ir konuyu hal yo lu n a sokacak.

İK İZ LE R B U R C U : (21 M ayıs— 20 H aziran) Ya kınlarınızın verecek leri nasihatleri kulak arkasına atm ayınız. B unun büyük zararını görürsünüz.

Y E N G E Ç B U R C U : (21 H aziran— 20 T em m uz) M ali m evzu larda açık verm em eğe çalışm alısın ız. B ugünlerde para kazanm anın zor o lduğunu b ili­yorsunuz. {t

^ A SLA N B U R C U : (21 T em m u z— 20 A ğustos) Bir ^ b çok işin iz var. B undan fırsat b u ldukça sizi seven le-

rin kalbini a lm ayı ihm al etm eyin . İy i sıh h a tin iz var.BAŞAK BU R C U : (21 A ğustos - 20 E ylü l) Y aptığı

nız yen i b ir tanışm a, işlerin ize bü yü k faydalar sağ lavacak.

TER A Zİ BU R C U : (21 E ylü l— 20 E kim ) B irçok J konularda başarıya ulaşacaksınız. Ş eflerin iz tarafın ; dan tam m ânasıyla takdir ediliyorsunuz.

AK REP B U R C U : (21 E kim — 20 K asım ) D ikkatli bir şek ilde hareket ederek fırsatçıların sizd en isti facle etm elerine m üsaade etm em elisin iz.

YAY B U R C U : (21 Kasım— 20 Aralık) K ötü bir durum la karşılaşm ak ihtim aliniz var. E nerjik bir

ö şekilde hareket ettiğ in iz takdirde kurtulacaksınız. OĞLAK BU R C U : (21 Aralık— 20 O cak) E trafın ız

da cereyan eden hadiselere dikkat ed in iz. K uyunu zu kazmak isteyen b ir takım insanlar m evcut.

KOVA BU R C U : (21 O cak—-20 Şubat) E v v e lce yapm ış o lduğunuz program ınızı son harfine kadar tatbik etm elisiniz. E lin ize top lu para geçecek .

BALIK BU R C U : (21 Şubat— 20 M art) İy ilik ven bir kim senin yardım ını göreceksiniz. BuIrıco ■»om««J- —•• T 1

se-----------“ “ »em il yardım ını göreceksiniz. Bu sayedekısa zam anda yükselm eniz m üm kün olacak. 7

SOLDAN SAGA:

1. Olay (çoğul), 2. Tanrıya yalvarış, Biraz uzakta olanı işarettir. 3. Gemi sığınağı, 4. Aslı nebati iplikten yapılmış bez (iki ke.) 5. Gömleklik ku maş, 6. Cami reisi, 7. İlâve. Ağırlık ve diğer nitelikler ba­kımından eşit, 8. Tahsisat, 9. Anadoluda bir şehir. Cephe.

■hj ı ı ı ı ı m ı ı ı ı ı m i H i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı u ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı i i i i i ı ı ı r ı t ı t ı ı ı t ı ı ı ı ı ıa l u ı ı ı ı n ı ı t ı ı ■•«••• t u t u n t t t« n m ı ■••••■■ t u n t i m i »

Karşımızdakiler tabiiyetten yoksun maksatlı bir tu- mer. Bet ‘ 'tum izlemektedirler. Her Hangi bir tekbfte, söz ve

davranışta samimi değillerdir ve hemen her zaman bir ard düşünceleri vardır. Bu bakandan bize yapı­lan tcihflcrin. tarafımızdan kabul edilmiyeeeği bile rek yapdm aha ve bu yolla kendi yönlerinden men­faat sağlamağa çalışmaktadırlar. Nitekim son "mii- zakrre teklifinin’ de gerçek nedeni budur Nitekim bunu dünkü re evvelki günkü fitim fıatmmm yayın lanmla ila gıtrmek mümkündür. M evlâ Eleftheria hu ktmıtda o kadar ileri gitmektedir t e ospuman oyunu açığa nırmakta dahi tereddüt etme­mekledir.

“Türk Hükümeti. Yunanirtana nota vermekle Yunanistan ı bir muamma karşısında ummıştı. Şimdi Yunan Hükümetinin ikili i teklifi harpımda Türkiyenin kendisi bir

A sayfada)

YUKARIDAN AŞAĞIYA:

1. İşlerine desise katan kim se, 2. Anıt, Safra, 3. Güveyi, Tavır» 4. Tersi bayağı. Belli, zamandan evvelki saatler. 5. Benim değil, Nefi edatı, 6. Anlan yemeği. Anıt, 7. Borç vermek. 8. Tıpatıp benzer olanlar. Minareden gelen ses, 9 Bir millettir. Olabilirlik.DÜNKÜ BULMACAMIZA

HALLİSOLDAN SAGA:1. Lâmakalı. 2. Ek. Ez, 3

Fakir 4. Kran. Aşık, 5. Ey. Ah.âk» e * - —* - --IfcM 6» £r’ 7. Okuloaca, a Kıyamet, 9. Tazı. Ara

FLOP v e NYLON PABUÇLAR YENİ 1968 MODELLERİ

lYt KALİTE v e UCUZ F1ATLAR TOPTANCILARA HUSUSÎ TENZİLAT

V****® A H AŞAĞIYA :3 Ko SL*’ Akaryakıt.

(erk). 7. Krefcehil) 9 n no. Kuka 8 Chec

FABRİKA :HÜSEYİN M. ŞONYA

60 Arasta Sokak — PK 2089■r-ı-ı- 76133 _ LEFKOŞATelefon:Y

,ma Yetküiieri arasında %_w«..»vıt cu asında yinİan i>k görüşmelerden sonra Türk ve Amerikalı uzman ». baylardan kurulu bir alt kn mite geçen gün çalışmalar«* başlamıştır. Bu Komite, sun- dardazisyonun teknik yönü* bütün ayrıntıları ile hazıriıya. cak ve ileriki bir tarihte «^ , 1 «/'<-> D__ — -—* **“ lannte yjpılacak daha yüksek seviyi ki bir toplantıya hazırlıklar, bir rapor halinde sunacakta Gazete bu arada Türkiyeye t geri 50 milyon dolar tutan elektronik aletlerle donatılıp bir muhrip verileceğini di açıklamıştır. “Cumhuriyet Türkiyenin halen NATO'nı® emrinde 14 tümeninin bulun­duğunu belirtmektedir.

ATİNA:Yunan hükümeti,

yakın bazı gazetelere maksaıt olarak yazdırdığı haberlerle Türk—Yunan ikili görüşmele­ri konusunda nabız yoklamala n yapmaktadır. Aünada yayıa lanan ‘Eleftheria” gazetesi’* konudaki bir haberinde Yum nistanın Türkiye ile ikili mü- zakerelere ancak Enosis’it önlenmemesi ve Taksimin gec rilmemesi şartı ile başlayabil» ceği iddiasını ortaya atmıştır Atinanm güdümlü yaym o r ­

ganlarının bu iddiası, Atim diplomatik çevrelerinde gülünç karşılanmıştır. Ankaradan bil­dirildiğine göre, Türkiye Dışiş leri Bakanlığının bir yetkilisi bu gibi iddiaların Atina hükû meti tarafından büyük ekon» mik zorluklar içinde bulunan Yunan Halkının tansiyonum düşürmek maksadı ile ortayı atıldığını söylemiştir. Yetkiii, Türkiyenin Kıbrıs konusuna bulunacak nihaî hal çaresi ko nusundaki görüşünün açık ol­duğunu belirtmiş bunun an cak Kıbrıs Türk toplumun® tarihten ve andlaşmalardan doğan haklarının teminat al tına alınması olduğunu bildir miştir.

DOĞU ALMANYA B J /E U Y E OLMAK İSTİYOR

New-York:

Doğu Almanya Hükümet dün Birleşmiş Milletler üye Uği için resmen müracaatta bulunm uştur.. Teşkilât Gene Merkezi’nin açıklanma®göre. Doğu Almanya Liden W alter Ulbrich, Birleş?® M illetler Genel Sekreteri'

Thant'a dün gönderdiği bir m ektupta, Doğu Almanya!® Birleşm iş Milletler üyeliği»" kabul edilebilmesi için Ç* ken işlemin yapılmasını is® m iştir.

Birleşm iş Milletler Gg* Sekreterliğinin bir söze®- TJlbrich’in mektubun® ® kısa zamanda Güvenlik Rj* seyri Başkanlığına verile» nl belirtm iştir. Dünya t*kilâtına üvellk sorunu®®olarak Birleşmiş M®'®: Güvenlik Konseyi ele alı®*tadır.M I I I H i m M m i H I H

SURIYFNIN YENİ BAŞBAKANIk a b in e s in im AÇIKLAN

9 0

Suriye B a şb a k a « ^ Zayyen dün yedi ^ jrsj kurulu k ab in esiıü ^ y.«tvv TV*» Tarrrrfmluiruiu irhr. Dr. Zayyep İÜ — darbesi -b ir hüküm et darrx® - El Haftz Hükümeti bff/f rilm esüıden sonra 20*+i UUITOU1UWI .-gJjgP*'derleri tarafındanlığa tayin edüm^tirarsSı^ de yeni bakanlar Başbakan Yardın®*^, fi

¡ a i s s sIen

çjgŞAJtfBA: 2 MART 1966 IIUtMHMMWHUMINliMMIN ■■•INHIlllilllliMtii,, ••• | B O a! i t R T )* SAYFA 3

Y A N K i :

Yunan is tan ’ aGriva'ın Lefkoşa hava alanındaki ba-

_ t0plaııtısı bizim için önem taşımak- tadır Her ne karlar Grivas ile Papaz V7resi arasında önemli çatışmanın ol- Z u su yüzüne çıkmışsa da, başka bir yfaün de ortada durması gözden kaçmamaktadır. . . . . .

Grivas, Yorgacisle yarışta görünmek tedir Halbuki gerçek bu değildir. Yor- aacis paravanadır. Esas yarış Papaz Makarios ile Grivas arasındadır. Yorga- cis, Papazın emirlerini yerine getirmek te’eski patronu Grivas m karşısına Pa- Mzın arzusu ile çıkmakta, idarenin Pa­paz ve kafadarlarının elinde kalmasını ağlamaktadır. Halbuki Grivas, içli-dış- h bir oyun oynamaktadır.

Muhtelif devrelerde Grivas’m istifa haberi özellikle Yorgacisci gazetelerde yayınlanmış olmasına rağmen bu istifa bir türlü gerçekleşememiştir. Zira Gri- vasfın istifa haberleri, tamamen Papaz ve kafadarlarının oyunu olmaktan ileri bir mana ifade etmemekte idi. Papaz, Grivas’ı bertaraf etmek, Kıbrıstaki sal­tanatım istenen bir devreye kadar sür­dürmek niyetindedir. Grivas buna en­geldir. Onun istifası tüm çıkmazları hal­leder, Papazın gelecekte Atina’da Başba kanlık koltuğuna kurulmasına imkân tanır. Papaz bu yolun yolcusudur. Aksi halde, Devlet Başkanlığından çekilip Kilise köşelerinde çürümeyi neden dü­şünsün? Onun o liderlik hırsı hangi sa­hada sönsün?

Grivas, eski askerliğini, hürlüğünü de­vam ettirmek amacındadır. Ve bunu Papaza rağmen yapmaktadır. Buna uy­durduğu kulp da Papaz ve kafadarları nm bağımsızlık peşinde koştukları, ken­disinin enosisci olduğudur.

Yarış buraya kadar onları, bu nokta­dan sonra da bizi ilgilendirmektedir. Grivas hava alanında resmen ilân et­miştir: “Kıbrıs, Yunan Savunma Bakan­lığı tarahndan savunulmaktadır. Bunun için Silâhlı Kuvvetler Komutam olarak hen, Yunan Savunma Bakanından emir almaktayımF

itinan askerinin adada olduğu artık

Harp İlânıısbatlanmıştır. Dünya bunu kabul et­mektedir. Ancak dünya bu askerlerin, sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin bağımsız­lığını korumak için adada bulunduğu­nu da itirazsız benimsemiştir. Bugün bu masal sona ermek durumundadır. Gri­vas resmen adanın Yunan işgaline gir­miş olduğunu, Cumhuriyetin kalmadığı­nı, i unan askerinin Atiııadun emir al­makta olduğunu ilân etmiştir. Bu, ba­ğımsızlığın korunması değil, adanın Yunanistan’a ilhakıdır!

İnönü Hükümetlerinin Kıbrıs konu­sunda kafiyen değiştirmeğe yanaşma­dıktan bir esas prensip olmuştur: “Kıb­rıs’a harp ilân mevzu bahis değildir. Bir harp peşinen Yunanistanı da içine ala­caktır. ’ Bugünkü iktidar tarafından ya­pılan beyanlar da bu merkeze kaymış­tır. Ancak Grivas’ın açıklamasından son ra Ankaranm bu kararı tam sebe­bini bulmuş olmaktadır. Yunanistan Kıbrısı da Savunmasına almıştır. Artık Kıbrıs’taki faaliyet Yunanistandaki fa­aliyet olarak alınmaktadır.

Bundan önce böyle değil miydi? Fark sızdı. Ancak Türk Cephesi değil, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere dün­ya devletleri Kıbrıs Cumhuriyeti ile Yu­nanistan’ı ayırmakla ‘Bağımsızlık, top­rak bütünlüğü, dış müdahale’ gibi ûlvi prensipleri koruduklarım kabul etmek­te idiler. Bugün bu martavallar ayağa inmiştir. Yunanistan resmen adayı iş- gâl ettiğini, savunmanın da kendi Ba­kanlığına bağlanmış olduğunu ilân et­miştir. Artık ne Amerika, ne İngiltere ve ne deSovyetler Birliği bağımsız bir Kıbrıs’tan söz edemezler.

Burada söz Türkiyeıye düşmektedir. Her türlü iddiaya rağmen, her türlü yüksek prensiplere rağmen çabuk hır­sız bastırmaya muvaffak olmuştur. Ar­tık NATO dalaveresi, Ortadoğuda veya dünyada barış çığırtkanlığının para et­mediği Türkiye tarafından ilân edilmeli­dir. Ve ortada Kıbrıs’a çıkarmanın de­ğil Yunanistan’a harp ilânının durduğu bilinmeli, bildirilmelidir!

İSMET KOT AKmmmmm

Bu akşamkiNöbetçi Eczahane

VATAN(Saat 19.00 - 22.00

arası açıktır.)

t* * * * * * '. * * !* * * * * M * * * * * * M l l t* * M I * * * * * * * l* * * * * * f f lM M * * * * a i

Kiralık Ev AranıyorLefkoşa Surlar içinde veya

haricinde kiralık ev aranm ak tadır. Müracaat: Merhaba Ticarethanesi, 13 Kadınlar Pazarı-Lefkoşa.

Sıhhiye Servislerinin Bir Bildirisi

3.3.66 Perşembe gtinü sa­bah saat 9 da Mora tik Oku lunda ve ayni giin ö.s. saat2 de Aya Kebir îlk Okulunda3 aylıktan 12 yaşına kadar olan çocuklara çiçek aşısı yapılacağı duyurulur.

Aşı K artı olanların kartla n m da beraber getirmeleri önemle rica olunur.

Beatle la n n müziği İsra il'de yasak edildiTEL-AVtV

İsrail makamları Beatle’- lan n “Ye Ye müziğinin” bü tün ülkede yasaklamışlardır. Karar, bu topluluktakilerin “artistik değerden yoksun şarkıcılar olması” ve “kon­serlerinin her vakit hadiseli

geçmesi” yüzünden alınmış­tır.

Eğitim ve K ültür Bakanı Yardımcısı Aharon Yadlin Parlâmentoya verdiği bilgi­de, bu iki sebepten Beatle’- larrn İsrail’i ziyaretine de i- zin verilmediğini bildirmiş­tir.

Bugünden itibaren Lefkoşa - da eski Beliğ Paşa Sineması arkasındaki KORKUT HAMA- Ml’nda tellâk olarak çalışma ya başladığımı ve hergiin sa­bah saat T den gece geç va­kitlere kadar sayın halkımızın emrinde olduğumu müjdele­rim.

MUSTAFA DAVULCU (Tellâk)

E N V E RKUMAŞ MAĞAZASI

Kumaştan anlayan ve şık giyinmesini

bilen gençlerin mağazasıdır.

Bayram geliyor d iye, ne giyeceğin izi düşünm e­yiniz. Çünkü m ağaza - m ızda en yüksek kalite­de, en zengin renklerde ▼e en cazip desenlerde %100 İngiliz erkek ku­m aşlarım bulabilirsiniz.

A drese Dikkat Ediniz.

ENVER ü . İBRAHİMİş Ham Köşesi—Lefkoşa

UCUZ SATIŞBugünden itibaren benekli örgü

yünleri v e daha bazı çeşitler, ucuz satışa çıkarı­lacaktır. Miktarları az olduğundan alm akta acele ediniz v e bu fırsattan siz de faydalanınız

m u s t a f a Hü s e y in l e f k o n u k l uArasta sokağı No. 13 - Lefkoşa

MtlIlIHt*«*»**** ••*•••'• •••*•«»••••••••

“ SENİ AYHAN ISIK’ LA OYNATACAĞIZ” DEYİNCE 17 YAŞINDAKİ SEVİNÇ SOYUNDUKÇA SOYUNDU...

Eh Şimdi Şöhretin Kapısını Açtın Hayırlı, Uğurlu

Olsun, DedilerR ejisörlere göre Sevinç, bu vücutla seyirciyi

çddartacako Ö H R E T L İ b ir filim yıld ızı olm a uğruna çırpman t S ev in ç Ü çbinli, çın lçıp lak soyunuverdi!.. Ken­

d isin i soyan rejisörler, "Eh!.işle şimdi şöhretin kapmm açtın. Hayırlı, uğurlu olsun!’ dediler. S ^ m ç İ çb .nh he n ü z 17 y a ş ın d a k i. İki y ıl önce Saınt P u lch are f ra sız O rtaokulunu bitirm işti. Ama akh fikri *°hrt£ u,£ ; m ak, aşk filim lerinin unutulm az yıld ızı olm aktı. B,j g a y e ile tahsilini y an d a bıraktı.

Kendisini çok güzel bulu­yor: Fatm a Girik, Hülya Koç- yiğit, Türkân Şoray gibi ün­lü yıldızların pabucunu da­ma atacağım sanıyordu. Kı­sa yoldan şöhrete ulaşmak ı- çin ne gerektiğini biliniyor- am a kendi kafasına göre bir- şeyler yapmağa öremyordU;

îlk iş olarak Şöhretli ter filim aktörünün gölgesme

________ „____ sığınmayı kafasına koydO yaz okulu bitirmiş, saçıa-

<Ç t'Ç BtM t n örgülü b ir mektepli kız-v n iN U — “Ş°h ¿ ı Bir gün süslendi, püs-

denince, so- fendi, i l k d d a berbere gidip yundu, soyundu» saçlarım yaptırdı ve tanın

mış aktöre gitti. Yakışıklı ak­tör bu körpe kızı, kotrasına davet etti. O gece mehtap ra r dı. Biraz alkol, biraz müzik, biraz aşk...

Bunu şöhret© ulaşmak için yapmıştı ama, ne yakışıklı aktörü elde etmiş, n e de ar­zusuna ulaşabilmişti.

Sevinç Üçbinli buna aldır­madı. Gayeye ul¥ z _ 1 başka çareler aradı. Fûan pi­yasasına hâkim Prodüktör- reiisör kim varsa yanlarına yaklaştı. Güzelliği di^ t i ç ek meyince, herkesin beğendiği S S S S istifâdeyi düşündü.

İLK DERSTE — Aşk ve yatak mimlerine çok uygun bir tip olduğunu söyleyen reji­sör Haşan Kazankaya. SevinçÜçbinfli’ye ük derslerini verdi. Resimde rejisörün direkti­

fi ile kameraya poz veren Sevinç üçbinli görü lüvor.

Bir ay önce b ir pavyon sahi­binin teklifini kabul edip A- dana'da sahneye çıkmak tize re uçağa atlayıp gitti. Bura­da bir hafta kaldı. Kenriisi- ne erkek m üşterilere konso­masyon yapması teklif edil­d i Burada çalışırken annesi­nin arzusu üzerine polis ma­rifeti ile yakapaça İstanbul’a getirildi

Ama Sevinç Üçbinli, şöh­

rete kavuşmak için yeni yeni plânlar hazırlıyordu. Haşan Kazankaya adındaki prodük- tör-rejisör yeni yeni hamle­ler yapıyor, köşede kıyıda kalmış genç kızlan değerlen diriyordu. İstanbul’a gelir gelmez, Haşan Kazankayayı buldu ve ümit verici bir tek­lifle karşılandı. Ayhan Işık gibi dev b ir öktörle filim çe­virmesi teklif edildi. Ama re-

| jisörün b ir şartı vardı.Soyunmalıydı! Hem de çı­

rılçıplak soyunmalı ve seyir­ciden önce rejisörlere ken­dini beğendirmeliydi. Sevinç diin gece Haşan Kazankayat*- nm Büyük Bayram sokak 46 sayılı yazıhanesinde, bu teklifi düşündü, taşındı ve önce “Nasıl olur? Ben elbise, ferimi çıkaramam!..” dedL

(Devamı 5. Sayfada)

CAR$ AMBA: 2 mart i*

SAYFA 4

Limasol Türk Kültür Hareketlerinden Damlalar

Yazan: Zafer AL-SA.NCAK

LİMASOL TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ TİYATRO KOLU’NUN İLK EYLEMİ :

ONLAR IÇIMIZDE YAŞADIKÇA VE

PUSUDA

Halen İlk Sahne oyunculanudan olan Öner Ulu- tuğun, 1958 olavlaruu iffeyco iki perlelik oyununu, yine eski İlk Sahne oyuncularından Yücel M. Köse oğlu, hojarıyle sahneye koymuştur. Görülen luzıını uzenne, uyun içitKİt! yaşaıl iğim iz m illi mücadele devraniK' uygulanmış, kub iay, Ulus, ve Mustafa'­dan sesler yerine; Limasol şelütlcrinden ve kahra-

havactmı/, Crngiz Topel’den sesler ve­rilmiştir C m gizr..

Oyun, orta halli bir ailenin evinde geçmektedir. Çocuklarını yetiştirmek ereğiyle, feleğin karşısınakoyduğu tum güllükleri yenen bir anne ve onun üç oğlu, oyunun haçlıca kahramanlarım teşkil et­mektedirler. Oğuz'un arkadaşlarından olan Ekrem ve Halûk ise ildnci derecededirler.

Oğullardan birisi -Oğuz- m illi gayenin gerçekleş tiribnesi için çalışırken, diğer oğul -Cengiz- insan lann ideal taraflarını düşünen, şair ruhlu ve bütün insanların kardeşliğine inanıp da, karşıki unsur ile yapılan mücadeleye ilgisiz davranan birisidir. Fakat güııun birinde kardeşliğine inandığı insanlar, onild yaşındaki; en az canı kadar sevdiği küçük kardeşi ni vurup öldürmeleri üzerine, yeryüzünde kardeş­lik mevhumunun, ancak ayni ırktan, aynı dili, ayni dib. avni milli inançları taşıyan insanlar için doğ­ru olabileceğini öğrenir ve o da, gizli bir ş<-kikle; tok er olarak, kutsal «aymağa başladığı milli müca de leye katılır. -Onun bu milli uğraştan, tam bir gizlilik içinde devam edecek, ve en sonunda da, şahadet mertebesine erişecektir... -

Uncr Uiutuğ'un bu yapıtının rollerini, Kadriye Ana rolümle Perihan Halit. Oğuz rolımde Meımlulı Yalçın. Cengiz rolünde Sozal Cürçtnar, Halûk ru­hinde AB Giritli, Ekrem ruhinde özben Aksoy ve Çetin ruhinde de, Cünay Canat paylaşmışlardır.

Hemen Pusuda ovımunıın arkasından oynanan hu mnın, halkın milli hislerini kamçılamış, onları heyecanlandırmış ve geniş bir seyirci kitlesi tara­fından takdir görmüş, beğenilmiştir.

* ★ ★

Onlar İçimi zile Yaşalıkça ile beraber. Cahit Atay­ın hsr perdelik komedi ovunu; Mrmdııh Yalçın ve Gunay Ab tarafından sahneye konulmuş, bu oyu­nun rollerini. Yücel M. K ıscoğlu -Yılanoğlu-, Sozal G ur çınar -Bostancı Dursun- ve yooetmcnlerden bi­ri olan Cûnav Ali -Y'aşar- paylaşmışlardır.

(Hav. .Anadolu köylerinden birinde geçer. Köyün olan Yılanoğlu, bir üniversite mezunu olan a musallat mut. Yaşar fakir bir kasaba çocu

gudıır. Dayısının gayretiyle okumuş, hayata bir an önce atılmak ereğiyle heyecanla çırpınıyordu. Ayni kasabada Zehra isminde bir sevgilisi vardır onun. Her şeye, parası, azametiyle sahip olacağını sanan ağa. Yaşar ın elinden Yaşar ı almak için uğraşmak­tadır. Fakat Zehra, ağaya yüz vermemekte, bütün hazırlıklarını tamamlamış, sevdiceği Yaşar ı bekle­mektedir. Buna sınırsız sinirlenen ağa. Yaşarı öl­dürmek için plinlar kurar. Bostancı D ununu kan­dırır. ve hasmtna istasyon yolunda bir pusu kurar. Bostancı Dursun, küçükhilc arkadaşı olduğu için, Yaşar*ı bir türlü vurmağa muvaffak olamaz. En so­nunda Yılanoğlu Yaşar için hazırladığı kuyuya ken di düşer ve hoylece kötülüklerinin cezasını bulmuş olur.

Mart Kapıdan BaktırırKazma Küre!: Yaktırır

Mart ayında, fırtına oe soğuk günler olduğu gibi süm-

Indi zamanlan oe semaları, sağanaklar arasında gönül

| çeken, kalb büyüleyen açılıştan da vardı.

^ todir ö Şubatın 5 * ak*»u> gece minareler ş-tlzle geldiği. güneşli ve renk de yata eron, olmnrnT*ÎS_.

İt günleriyle gözlerimizi veruhlarımızı sarhoş edip şen- tirit olmuş iv* ^e,d? lendirdlgi halde, birden bi- orta yaşta b ü - ^ r i ^ Î \ fakaÎ re soğuk bir yüz gösterir, ya« y e r i n f f i u S r ^ mur. kar yatar, «piden göz y ah u tk o r^ fc k0Şar'

£ ¿ » £ * £ » 5 « : e kn ihuibiih ısranmııiulara na-a l duman attırırsa, işte Mart' şe â ir^hT > ^ » î 'î ınmu? da trota onun gibi şehri al- koyulurdu bMdak araınata

“ Homoseksüelliği

serbest b ıraka”

Oxford ü niversitesi öğren ellerinden 2000 kişi, hom o •eksüeillgl cezalandıran kanu mm kaldırılma UTTU İsteyen Wr dHekçç

ögrencSe

le n d çocuk dünyaya

retíren beyaz kadm

hapse edildiBLOEMFONTEIN

kurula bir heyet ta - j j* . çocuk dünyaya .şehri m u } ¡cin Güney Afrika'nın

olmayan

S a y

u » u n u n gıoı senn al­lak bullak eder, fırtına, so- tuk . kar ve yağmur neşeleri kaçırırdı. Hem. Martın bu kalleşliği kocakarı fırtınası gi W bir ta f ta sürmez, baron bütün Mart boyunca devam ederdi

u T T ? kestiremezdi. Ç(in-

|a fırlatacak şey olduğu hal de üç kere şu sözü tekrarlar dı:

— "Mart içeri, pire dışan!” Etrafındakiler de onunla

beraber aynı sözü tekrarla­ma« zorundaydılar. Atılan Ş®yin gürültü çıkarması, şan gır, şungur kırılması, şangır “llann duyulması şartta. O- ur a, Sokağa fırlatılan ça­pak. Çömlek, bardak, ve ta. re r i,w İn ra’,yUmuşak b ir ye-re düşmüş oiur, km lm az, o

Wr başkasını atmak gelenek icabıydı.

le«d^ o bÎ!L5ianak veya Çöm etmeğe gönlü kat- ^ ^ y a r t a r sokağa çıkıp bi- raz evvel attıkları şevi ahu

g ^ rlar’ 1,11 s**61, kah " A y a r a k

* s a n ! ”

dil üe ik rar edilir, isin, ve b ir gece eğlencesi taiiıv gidilmezse... O yıllardaki? kada göre, pireler şanmi duydukları zaman koS» ödleri kopup ölüveriyt^î Ve ben size tuhaf bir» söyliyeyim mİ? Çanak £ lek kıran evlerde pire ol®» di.

Gülmeyiniz, benim gibi fe şm a elli şu kadar yılm hü n yağmış olanlar bunu «4 iyi bilirler; çünkü bu geto ler içinde büyüdük.

Şimdilerde, Türkler araş: da, Şubatm son gecesi yas nam azından sonra çanak çömlek kıranlar var mı tf. mem? Fakat azlıklar, çanak çömlek, tabak ve testi W m akta devam ediyorlar.

M ARTA dair şiirler, p zeller, kıt’alar, riibaile

de yazılmış ve söylenmişte B unların içinde çok güzeile ri, orijinalleri vardır. Hık cinaslıları bir haylidir.

Ahmet Harndi Tanpmars dediği gibi şairden ziyadeli kahram an ve gitgide cemijs içinde b ir nevi ahlâk ven* deniyet havarisi olan Terfi F ikret, M artı şöyle tasvire diyor;

Camit nazar lariyie, sojn çehresiyle to

Ayrümak istiyor, fakat ı;nlmıyor fi

ö rte r , açar, bakar, yi*»

Birçok sürer bu rengi k reddüt, bu nazUnf

Kuşlar, zavallı yavrucağı lar bu cilvede

Sersemleşir, tahassun eda ler saçaklı'*

H er lâhza bir tahayyüle* ritle maman

Bir lâhza o gece aldanan» İnkişaf e*

Ezhara dehşet aver # şimdi mütebesıt.

B ir naz ra, şimdi £* *5 çehre-i üe ^

B ir an-ı fert içinde n»;ret« m

Çirkin değil, fakat «¡» yüzkimnrt»®

En nazlı hatlarında .net « 2

Hırçın, sinirü bfr

~ s < = s k 5 S í £

mahallerinA- bfr sangırta cet w*t sesleri IMt.İ

lirdi. Evlerde w kadar rat* tak « m dökülmüş, kutou kırık ağa vınk kavanoz kft- **• küp. esnek çömlek, tosta !>nr”„n . vazo ve sürahi varsanflORni!

— "Mart içeri, otre d ıssn '" Diyerek sokağa fırtatariar- dıBu âdet azlıklara mahsus

o lm a m ak la b m -ah -r T0rk1«r *“ " * ■ *b» vavdrms. v«mi,

- - w m m ek halinialmıştı.

O vd'*r Msrtm flk gecesi d l Y ^ S ^ o M u r u la b i l^ "W jte i n s ı S S T Î S ^ **istanbulini azlıklarla meskûn Mr kenarından kaşm dm ^A > “ ! ? hasırs s s s f î r - ' i S

K r ’*?""1 SE E *- IWyi PWl^k J 'K îS if f f iE Ü ? “ ■

! 3 f t £ 2 5 5 “ .‘»re»

M a r t , öyle öm ürlü mazisiz,

kü ay değildir. Mazısı la ra kadarvar) ve (Noma) takvim» deki yeri üçüncü a y d ı^ ra to r (Romültis) ® ^ dığı takvimde lan n başına geçerdi, ^ yaptı. «

O cağlarda,tm ilk günlerinde V es^bedinde ateş 3 ^ , » yaparlardı. On kıl. hikmet ve Minerva’nm ş e r e f i ^ y lik yapılır ve gün beş gece sürer®-

uarln. &Musa peygambej®1 İllerin â t ı r t *YP?talıP l nizden g e ç i r ^ ğ ü ı i ^ ^ tap lar da vardır- “T jy Yahudiler M art^® . # t caizse - çok — ^

^ ^ n h í l ^ ni »m. k ö k l ^ ^ k ^ ™ 13-—• “ « « bekliv«ı - r~yıve salmak iotn kibrit suvu na katıhnta 7” 1 w i ç i n d e ^ “ ^« y en in

zanıan pencemm I«* k ı r m a k - ? ^ Çanak’^ P i r S ^ * ;

ona akarlar, bmda M T.Jf,nİ2lemnesi 1

yarlar. H a r n u p ^ n da M art ayına ^

Eski R o m a l ı l^ J ^ i ; tana dişib ir insan sekim®5 ^¡¡¡f derlerdi. *bral"LT ve*®» M art, aJtnyn zer’dir. E s k i ^ rflID dokuzuncu ay®- Afrika seferine ri kabul edilen kıp« dokuzuncu »V rilm lstir. Ve Bone lannuştar.

M art haktan®u ler yazdım. tM artın daha bm 0 ^ vetleri. M art H r takım eCT

2 MART 1966 ............................. ......... ’•tHiiMiimii (B O Z K U R T ) SAYFA: 5

URSULA ANDRESS: (Onu kimse is temiyor!)

Çeşitli yaşlarda ve çeşitli mesleklere sahip yüz erkekle yapılan

dikkate değer bir anketin sonucu gerçekten şaşırtıcı oldu

URSULA ANDRESS’i Kimse istemiyor Çünkü Çok GüzelYakından olsun, uzaktan ° l s . kurduğu bütün erkeklere verdiği .«ünde hayatlarını kökünden ^r^r^kim selere feriyle de oynayan yıld ız, yetk ili kım se‘göre 21. Yüzyılın bütün özelliklerine

rakipsiz bir kadındır..*, u \ RTIK yeter. Karan- . “ mı kesin olarak ver-

durumdayım. Tahammü kalmadı. Ursula’dan ay

"«ağım. Son fümindeki •¡¡“ tef aklıma geldikçe fe-®“k geçiriyorum. Boşayaca­ğın onu.”^ n s r n ın açık resimlerini ’~®rek bunları dergi ve ga­yelerde bizzat veren, yayın ~J®'asmda da m ahzur gör-

John Derek şim di böy «konuşuyor.^ R u la Andressle 1957 yıhn ™ nollywood’d a evlenm iş-

^^-rceilo Mastroianni de ^ r Uer'le b ir açıklama yap

. ïWunda kalmıştı: p ' Wdla edildiği gibi ben

,l_ I®11- Aklımın kSşesln- geçmedi böyle b ir

n iv ? .??ul Betaıondo’nun aktı» yüzden vuvası yıkıl a-

kalsın. O da se rt b ir

m ı dediniz?.. Tanırım kendi sini.. İyi b ir kadın» Üst tara fı da a lt tarafı da beni ilgi­lendirmez. Tanrı kocasına, şayet varsa sevgiiiilerine ba­ğışlasın."

Benzer misalleri çoğalta­rak sıralam ak mümkün. Kısa cası şu: Ursula’m n yakınlık gösterdiği bütün erkekler kendisinden bucak bucak ka çıyorlar. Oysa, sinema çevre terindeki yaygın b ir kanaate göre bu genç kadın 217nci yüzyılın Venüs’ü olmağa hak kazanmış derecede güzel ve çok değişik özelliklere sahip b ir güzel

Bu, inkâr edilmez b ir ger­çek. Fakat bütün erkekler de ayni fikirde mi acaba?.. Bu sual üstünde önemle duran b ir İtalyan dergisi b ir anket .yaparak yüz erkeğe “Elinize b ir imkân geçseydi Ursnla Andressle evlenir miydiniz?” şeklinde b ir sual sormuş. Çe sitil yaşlardaki çeşitli mes­leklere sahip bu yüz erkeğin yüzü de soruya “Hayır” şek ünde cevao verdikten sonra nedenlerini de açıklamışlar.

Bu cevaplardan birkaçını

“Bazı filmlerini gördüm. Gü zel b ir kadın. H attâ çok gü­zel. Fakat güzellik kâfi mi ya?.. Sonra güzel olduğu ka­dar hırçın ve ruhsuz buldum onu. Fenalığa karşı kuvvetli bir eğilim var onda. Gözle­rindeki ışık korkuttu beni. Kadın bakışı insana huzur vermelidir... Huzurunu kaçır manialıdır. En üzgün anla­rımda bile karınım b ir bakı şı beni teselli için kâfi geli­yor. Ursula belki çok meşhur b ir kadın, ama kanm ın tım a ğı bile olamaz.”

Antikacı — Yaş 43: “öyle bir kadına ne para dayanır ne de sinir. Halbuki ben ra­hatına düşkün bir adamım. Müsrif de değilln> Onu kan lığa kabul edip sadece dük. kânda oturtsam müşterileri min sayısi yüz misli artardı belki. Ama yine de eksik ol­sun. Beni de antika diye sa­tar, dükkânı da sevgililerin­den birine bağışlardı.”

öğrenci — Yaş 23: “Kadın olarak dayanılmaz b ir güzel­liğe sahip. Bacaklan, kalçala n göğsü ve gözleri... Gerçek ten çıldırtabilir insanı. Fakat evlenmek demek çıldırıp tı­marhaneye gitmek olmasa ge rek. Biz rahat etmek, bizim le kader birliği yanacak biri ne kavuşmak, desteklenmek için evleniyoruz. Bütün ka­dınlar bövle olsaydı, nikâh daireleri kananır, verine ve ni mahkemeler açılır* . Bo- sanmalar ve cinayetler için.”

BUNLARIBİLİYOR

DÜNYAYI GEZMEK NEDEN FAYDALIDIR ?

İnsanları tanımak, bilgi sahibi olmak için gezmek, fakat aynı zamanda gezilen yerleri görmesini bilmek lâ zımdır. Bir insan sadece gü­zel yemek yemek ve eğlen­mek ve eğlenmek için seya­hat etmez. Aynı zamanda başka ülkelerde insanlar na­sıl yaşıyorlar- ülkelerinde neler yapmışlardır ve neler yapmaktadırlar? Bunları me rak ederek gezen insan bilgi sahibi olur. Daha geniş gö­rüşlü olur. Dış görünüşün altında gizlenen olayları tah­lil etmeğe baslar.ERKEK Mİ KADINA YALVARMALI ?

Valentine Day ve karısı

SEVİNECEĞİNE ÜZÜLDÜ

Spor-Totodan 36,000 Lira Kaza­nan Adamın Karısı “Parayı Geri

Verelim” Diyor!Kimse kimseye yalvarma-

malr Artık devir değişmiş- V.r .? r^ de- kadın da ken­di kişiliklerinin onlara ka­zandırdığı mânevi kıymeti bilerek davranmalıdırlar Da- ima erkeği küçülten yahut

kadlnı 'kinci plâna düşüren ve önemi olmıyan bir varlık durumuna sokan bir davranış, yanlıştır. Esa­sen, artık böyle davranışla­rın modası geçmektedir. Gençlerin erkek ve kadın arkadaşlığı konusundaki dü­şünceleri daha cok eşitliğe dayanmaktadır. Bunun her gün delillerini görmek müm- kündlir,

K*DTN NEDEN ŞİKAYET EDER?

özel haytam da fazla b ir hareket ve m âna bulama­ya1* kadın, birçok olaylar­dan ötürü şikâyetçi olur. Daima her vesile ile söyle­nir-- Bu, ruh! tatminsizliğin­den, huzursuzluğundan ileri gelir. Erkek hazan bu şikâ­yet ve söylenmeleri hiçe sa­yar. Kulaklarını tıkar yahut daha yüksek sesle bağıra­rak bunlara son vereceği­ni zanneder. Halbuki anla­yış göstermek daha kolay ve kestirm e b ir hal çaresi­dir. Kadının şikâyetlerinin neden ileri geldiğini araş­tırm ak gerekir. Bu ona bîr yüz veriş,, nânasm a gel­

mez. Sadece kadına havatta yalnız olmadığını b ir deste­ğinin bulunduğu hissini ve­rir. Ama kadın da bunun frrvmetini bilmeli ve her da­kika en küçük vesileleri b ir dram haline getirme­melidir.„ S A ^ A K H S E S t ALINIR. SA NE OLUR?

B ir insanın safra kesesi nln alınması ile vücutta sıh- hatl tehlikeye düşürecek de­ğişiklikler olmaz. Karaciğer yine de yağlan eritmeğe y e tecek kadar sıvı çıkarmağa devam eder.

ÇOTUKLARIN MÜZİK ZEVKİNE KARIŞMALI MI?un^,°fVIc*ann h an zevkleri büyüklerin zevkine benze­meyebilir. Caz m fiziğin i ala­turka müziğe tercih e d in ir ­ler RUvüklere acavio gelen, birtakım karmakarışık ses­lerden ibaretmiş hissini ve­ren parçalardan hoşlanabilir­ler. Çocukları bu zevklerin­den vazgeçirmek, azarlamak­la değil, onlara başka bir müziğin zevkini tattırmak, onlara sadece bir eğlence­den ibaret olmıyan müziği yavaş yavaş tanıtmak ve sevdirmekle olur. Çocuk, yu­muşak sözü daha çok dinler.

EV IS t ERKEĞİN GURURUNU KIRAR MI ?

Evde bazı işler vardır ki kadından ziyade erkeğe dü­şer. Birçok teknik işler daha çok erkeğin yapması gereken şeylerdir. Bulaşık yıkamak, kurulamak, süpürmek gibi işler ise kadına ait islerdir. Bununla beraber kesin bir ayırım yapmamalıdır. Çünkü bugün dışarıda erkek kadar çalışan bir kadının, esinden vardım beklemesi normaldir. Erkek bunu bir gurur mese­lesi yapmamalı

Böylesi de olur m u diye­ceksiniz am a oldu işte., ha­kikat... Geçenlerde İngiltere’­de Spor-Toto’dan 36,000 lira kazanan b ir adamın karısı, sevinip bayram yapacağı yer de, kara yaslara bürünmüş kocasına “Ne” olur parayı geri verelim” diye yalvarmış tır.. Althea Day isminde, 47 yaşındaki Ingiliz kadınının se vincinden belki de akli muva zenesini kaybettiğini ve ne söylediğini bilmez hale geldi gitti sanacaksınız ama öylesi de değil. Bilâkis kadın gayet normal ve sözlerinde gayet ciddi.. “Bu parayı geri vere- mezmiyiz yani?.. Bu paranın hayatımızı değiştireceğini ve bize daha iyi hayat şartlan sağlayacağım sanmıyorum.. Keşke bu kadar çok kazan- masaydık..” diyor, başka da birşey söylemiyor.

İngiltere’nin Oxfordshire Eyaletinin Wooton kasaba­sında fakir b ir bakkal olan 54 yaşındaki Valentine Day’e isabet eden ikramiye aslında £72,000’* r . Fakat dul annesi Ethel ve kasabada b ir bar ha ne işletmekte olan “Cissle” Clark adındaki başka b ir ka dınla ortak oynadığı için £36,000 almış diğer iki ka­dın da geri kalan £36.000*vı, her biri £18,000 alarak pay lasmışlardır.

Para eline geçer geçmez fakir bakkal kasabadaki eş, dost 350 kişiye Londra'nın

büyük bir otelinde mükellef bir şampanya ziyafeti çek­miştir. Adamın karısı, “Pa­rayı geri verelim" diye tu t­turm uş kara kara düşünür­ken bakkal, birşey söylemi­yor, sadece keyifle şampanya sim yudumluyordu. Bir ara gazetecilerle konuşan Bayan Day şunlan söylemiştir:

“Kasabadaki bakkal diikkâ mm £300 sarf ederek işletme ye açtık. Bu parayı kocam R. A. P. 'de iken biriktirm iş­tim.. işimiz iyidir. İyi ciro yapıyoruz.. Kocamla birlikte el ele verdik, dükkânımızı günden güne geliştiriyor, ha yatımızı mes’u t b ir şekilde idame ettiriyoruz. Şimdi dü­şündüğüm ve korktuğum bir husus var.. Bu para isimizi monoton mes’u t hayatımızı allak bullak edecek, m üşteri lerimlzi kaybedeceğiz. Çünkü bu kadar çok para kazandığı m m öğrenen müşterilerimiz artık bizden alış-veris etme yecekler başka dükkânları tercih edeceklerdir. Kazanma saydık ne olurdu sanki.”

Bir ara bakkal da, üst üs­te yuvarla* ğı şampanyalar­dan kendinden geçmiş bir vazivette gazetecilerin yanına yaklaştı, ve müşterilerine bir hafta müddetle bedava sa- tıs yapacağını açıkla*.. Daha sonra da sallana’ sal lana ora dan uzaklaştı ve tekrar güle oynaya şampanyalarım yu­varlamaya başla* .

MESUT OLMAK İÇİN KISKANMAMAK ŞART

SYLVIE VARTAN VE JOHNNY HOLLYDAY SAADETLERİN ÎN SIRLARINI AÇIKLADILAR

Sylvie ile Johnny, yaşa­dıktan mesut hayatı uzun zaman devam ettirebilirler mİ? Dedikodu yazarlannın merak ettikleri konulardan biri de budur. Zira şöhret­lerinin zirvesinde bulunan Od sanatkâr evlendikleri va­kit, mesut olamıyacaklan aralarından birinin mesleği­ni feda etmek zorunda ka­lacağı söyleniyordu.

Bugün ise aradan bir yıl geçmiş olmasına rağmen Bay ve Bayan Hollyday hayret e- dilecek bir hayat yaşamakta­dırlar Ne Sylvie mesleğinden vazgeçmiştir, ne de Johnny...

Aslında yuvalan ikisi için de, içinde buhmduklan o gürültü İÜ âlemden onlan kurtaran bir melce olmuştur. Johnny gü­rültülü bir konserden sonra evin# geldiği vakit, Syhrie’yi bulacağından emindir. Sylvie de konserlerinden sonra e- vtne dönünce Johnny ile be­raber tatlı dakikalar geçirece­ğini bilir. Bu. her ikisinin de basanlanmn devam etmesine başlıca sebep olmuştur.

ik in c i seb eb i jo h n n yŞÖYLE AÇIKLAMIŞTIR:

— “Sylvie’nin kıskanç mi­zaçlı olduğunu, beni kadınlar­dan kıskandığını, bana çeşitli şekillerde yapmadığını koy­madığını söylemişlerdi. Bu doğru .değildir. Sylvie de ken­di hayatını yaşıyan bir insan­dır. Ben onun zevklerine na­sıl müdahale etmiyorsam, o da beni lüzumsuz bir kıskanç­lıkla perişan etmiyor. Ben o- nun James Dean’e olan hay­ranlığını bilirim, ama hiçbir zaman James Dean’ne benze­yen bir erkeğe beni değişece­ğine inanmam.”

SYLVİE d e a y n i şe y l e r i sö y l e m e k t e d ir

— "Kocam her hafta ka- dm hayranlarından yüzlerce mektup alır. Ona fotoğraf, hâtıra kabilinden hediyeler, ge lir. Bunları çoğu zaman bera­ber okuruz. Gülüp geçeriz on­lara! Sonra Johmıy’nın eski sevgilileri ile çektirdiği fotoğ­raflara bakarım. Bunlara ö- nem bile vermem! Hattâ bazan onlarla karşılaştığımız bile olur. Johnny onlarla konuşsa bile, bunu bir dram haline ge­tirmem. Çünkü onun bana bağlı olduğunu bilirim. Eşle­rin mes’ut olmaları şu üç nok­tada anlaşmalarına bağlıdır

A— Birbirlerine saygı duy­malarına.

B— Birbirlerinin hatalarını hos görmelerine.

C— Birbirlerini kıskandık­larını asla belli etmemelerine!

ÇARŞAMBA:SAYFA 6 ( B O Z K D R T )

2 MARt ]

* Bu, bir film hikâyesi değil, gerçek maceradır. Bir süre aynı dükkânda çalışmışlardı.

★ Gönlünü küçük kıza kaptıran beş çocuk babası erkek, n iha­yet dayanamadı, onu kaçırdı

3 G Ü N L Ü K BALAYI C E Z A E V İN D E BiTTi

işte gerçek Loiita. Kendi arzusu ile kaçtığım inkâr e- diyor. "Beni ta hanca ile tehdit ettL Napoli'den deniz yo­la ile Ispanya'ya gideceğimizi, orada t&Myet değiştirerek evleneceğimizi söylüyordu. Fakat polisler bizi yakaladı­lar. Böylece kurtulm uş oldum .” V ittoria henüz 14 ya­

şında. Fakat genç irisi ve gelişmiş bir kız

"B

. A L T j N C | K

SATICILARA BİLDİRİTamamen kendi ithalim olan Naylon Kadın ve

Çocuk Pabuçtan. Flip . Floplor, Chnnastik potinleri, aynca Naylon Sandallar ve her çeşit Erkek, Kadın ve Çocuk ayakkabı lan vasıl olmuştur.

Rekabet kabul etmez Hatlarda satışa başlanmıştır. Toptan ve perakende satılır.Müracaatınız menfaatmızadır.

Zersim Selim ALTTNCIKA ım aalh No. 106 - Lefkoşa

-•î* ,cıcv xect>»^-3e-;

Makarios Yönetiminin YasakladığıVE ,

Barikatlarda SUâh Gibi Arattığı E tap

KANLI NOELBütün Kitapçılarda Satılmaktadır

Bugün Siz de Bir KANLI NOEL Alınız¿¿j&Lk ş«c- -aco»c- mm i« .- « • > » >»:■

Kırk bir yaşındaki \ntoııio , heniiz on dürt yaşındaki Vit- toria'yı, Milanodan Roma- ya götürüyor. Bir gece otel­in iizclcri geziyorlar. Oradan Napoli'ye geçiyorlar. Mak­sat Ispanya’ya gidip orada evlenmektir. Fakat onları ta­nıyan bir datıcı polise haber verince ortalık karışıyor

B ÜTÜN İtalya polisini tam üç gün üç gece meş

gul eden maceranın erkek kahram anı 41 yaşındaki An- tonlo Rinaldo. Kız ise henüz 14 ünde. Adı V ittoria Sala. Yaşından fazla gösteren genç irisi, çok güzel b ir kız. özel­likle gözleri. Erkeğin ifade­sine göre bakm akla doyul­mazmış bu gözlere. Başına ne geldiyse bu yüzden gelmiş. Nihayet günün birinde daya­namamış, kızı kaçırm ış. Hal­buki evli, beş de çocuk ba­bası.

— “Benim yerimde ldm ol sa aynı şeyi yapardı” diyor­muş şim di sanık.

Gerçek Lolita olayının ö- zetl şu:

Sala ailesi, Milano banliyö lerinden birinde yaşıyor. A- ma. Baba ve ilç kardeş. Baba kalb hastası olduğu İçin e- meklive ayrılm ış b ir inşaat ustasıdır. Verilen tazm inat­la içinde her şev bulunan bir dükkân açmış. Fakat kısa bir süre sonra dükkânda da o k ­ramayacağı b ir hale geldi­ği için istirahat« çekilmiş. Böylece de isin basma karı­sı geçmiş. Yardımcı olarak da kızı V lttoria’yı vanına al- mış. Beraberce calisin aile­nin nafakasını bol bol temin ediyorlar, b ir kftseve de beş on kuruş koyabiliyoriamuş.

L O Z A NOTOBÜS NAKLİYAT VE TAKSİ ŞİRKETİ

LEYMOSUN TEL: 3927 LEFKOŞA TEL: 5283 - 5281

LEFKOŞA — LEYMOSUN - BAFHAREKET SAATLARINI SAYIN HALKIMIZA BİLDİRMEKLE

ŞEREF DUYAR

LEYMOSUNDAN LEFKOŞA’YA »-e. «JO öa 2.00» »A* „ 43011J0

pa za r günleri8.00 1130 430

LEFKOŞADAN LEYMOSUN VE BAFA ö.e. 7.30 ö.s. 2.00„ 9.00 „ 4.30„ 1130

PAZAR GÜNLERİ 80.00 11AO 430

LEYMOSUNDAN BAFA a . 730 ö j t w. 1130

BAF'ıAN LEYMOSUN'A ve LEFKOŞAYA ö.e. 7.00 | jo

- 10.00

Leymosuadaa BoTa (U PAZAR GÜNLERİ2.00 de. Baltan Leymonın ve Lefkoşaya ö.e. 8.00 de

LOZAN OTOBÜSLERİNİN 7 MART 1966 PAZARTESİ GÜNÜNDEN İTİBAREN NORMAL SEFERLERİNE BAŞLADIĞINI SAYIN HALKIMIZA MÜJDELERİZ.

LeymosuıTdan Lefkoşa’ya Gidiş Geliş 250 MilLeymosun’dan BaFa BaFtan Leymosun ve Lefkoşaya Lefkoşa Leymosun Baf Leymosun

LOZAN Rahat ve Emin Bir Yolculuğun Garantisidir

250500250250

Antonio Rinaldo ile V ittoria Sala, Napoli’de yakalandık­tan kısa b ir müddet sonra götürüldükleri Emniyet Mü­

dürlüğünde yanyana...

Günün birinde güzel bir vitrin yaptırmak hevesine kapılmışlar. O civarda bu i- şi hem ucuza hem de istedik leri gibi yapabüecek bir a- dam var. Gayet becerikli. Elinden her şey geliyor. Fa­kat biraz şanssız galiba?.. Hayatta yerini bulamamış bir türlü. Fabrikalarda çalış mış, seyyar temsilcilik yap mış, garaj işletmiş, fakat hiç­birinde tam b ir sonuç sağla yamamış.g ir iy o r v e „

D TJ, bahis konusu aşk o- u layımn müstakbel kah

ramam Antonio Rinaldo’nun ta kendisidir. Vitrini yapmak için girdiği dükkândan bir

Ç*™ y°r - Gerçi vitrin ışı bitm iştir ama, adam bu­rada kalmanın yolunu yine de buluyor.

w Başlangıçta dükkânın mu­hasebe islerine bakma konu­su1 bir anlaşmaya yani- m istir. Fakat berikiler ken­disinden öylesine memnun kalmışlardı ki hisse yatır- maksızm onu ortaklığa k a bul ediyorlar. Bu sayede ka din, evde kalıp tedaviye müh-

lecek, dükkân da Antonio’- nun m ânfetli elleri sayesin-

^ y e c e k . gerçekten çok m a

nfetliymiş. Çünkü kısa bir5 ? S ^ dükkâada bütito

J?era5e!|l kaldıkları kü­çük kıza kadar uzanacak ve nu kendisi ile kaçmağa

mecbur edecektir. ^ “ aga HESAP ZAMANI

V RKEK tezgâhta çalışı- , yor, kız da kasaya ha ta-yor. Belirtialmak için erde mal

Sonra küçük kıy ....m anlanndaV ^a™ 2Sr m allan ürmampgeri kalım yo^1 ! 1*?1®0 06 erkeğin görieıt S e r ' S S kızın pürüzsüz ~ ^ x 1St€Tnez

tadır t a b i L ^ A ^ ü S 01* -

b ir türlü. W ayıramıyorBöylece günler m__ ,

Antonio geceleri Seçmekte, lık b e lir tü e r l^ a li1® hl^ ln dir. Bu arada »bında d ah £ **•üklar olmağa karışıkBonolar wu^T'Tır 7?ftapuşhr.toptan b S n 2 « ® i y o r .oüyor vesS îa r w Î ba geç'

mal sahiplerine hesap ver­me zamanı da gelmiştir.

Antonio, günlerce düşünüp taşmıyor. Para konusunda ip­in ucunu kaçırmış, aşk ko­nusunda da duygularını kont rol edemeyecek hale gelmiş tir.

Bir Cumartesi akşamı dük­kânı kapamadan evvel kıza beraberce kaçma tek lifin debulunuyor. Vittoria da hayır demiyor. Erkeğin arabasına atlayıp Milano istasyonuna gi diyorlar. Oradan da trenle Roma’ya.

Ne bavulları vardır ne bir şey. Roma’da indikleri otel­de ayn ayn birer odada yar tıyorlar. Ertesi gün Napoli- ye geçip möbleli bir oda kiralıyorlar. Fakat Napoli’ye gitmeden evvel Roma’nın bâ­zı müzeleriyle San Pietro k a tedralini de geamişlerdir.

Napoli’de geceyi başbaşa geçirdikten sonra ertesi sa­

bah yiyecek alm ak üzere çar­şıya çıkıyorlar. Olayı gazete lerde okum uş bulunan bir satıc ı ik isin i görür göre® tanıyor. Polise haber veriyor Y akalanıyorlar.

NE OLACAK?Ç İM Dİ Antonio Napoli'de

hapis. Kız da Milano'ya gönderilip anasına babasına teslim edilm iş durumda. Er keğin ifadesine göre, kız ken di arzusu ile kaçmıştır. Nite ldm ilk yakalandıklarında, b irb irlerinden ayrılıncaya ka. d ar hep elele durumda kal m ışlar. B irbirlerine bakıp baygın baygın tebessüm edi yorlarm ış. Şim di ise kız ta banca tehdidi ile kaçırıldı ğını söylüyorm uş.

F akat o rtada tabancaya benzer b ir suç âleti yok. Mu a yene sonucu kızın bâkire ol duğu da m eydana çıkmış. î- lerkd günlerde Vittoria km d i arzusu ile kaçtığım soyla se erkeğin cezası çok hafi! olacak. Zorla kaçırıldığında ıs ra r ederse en azından beş yol yem esi muhtemel.

A ntonio'nun karısı:

“— Kocam efendi bir » dam dır. Kimseyi zorla kaçır maz. O küçük dişi mecbur e tm iştir onu. Ceza yese de yem ese de ben kocamı afM tim ... B ütün arzum biran ev­vel evine dönmesinden, ço­cuklarına kavuşmasından I b a re ttir” diyor.

• • • • • • • • • • • • • • • • ! <

Müjde - MüjdePek yakında Leikoşa_MŞ

ğusa ve Mağusa - I*®jJ arası m untazam taksi sem lerine en ehliyetli ve emniyetli şöferlerle saym halkım ıza müjdeler®

................. „ ##•••***********"

Kumaşlarda

Ç4RŞAMBA 2 MART 1966 .......................( B O Z K U R T ) ..................»«WWW.......

r|fllllH|ÜBtlttlliiM#lfM9ttfll9Mtt|ttl0ft8HMftt8fl8ilffifll8tl8lt8itMWIBMII8N8tl§lt8M8tt8lf8tlSftM8lltHt

ÖRGÜ YÜNLERİ

DİREKT TEM İZLEYİCİ TEDBİRLERMakarios üe Grivas arasındaki ihtilâf Rum gazetelerinin başlıca yorum konusunu tes-

tü ettncktedir.Bu meselede Patris hariç bütün gazeteler Makariosu dMteidemektedlriM Ma ^iosu destekleyen gazeteler durumun temizlenmesi ve işlerin bir düzene konulması için i l e r alınması görüşünü savunmaktadırlar. FUeleftheros gazetesi, yukarıdaki başhk altındaki başyazısında şunları yazmaktadır: J ^

“ B u durumun böyle devam lık altındaki bir yazısında,„«esi halinde daha fazla ka- Grivas’ı kuvvetle desteklemek jSdar ve daha büyük teh te ve şunları yazmaktadır:

Ler doğacaktır. Bizim kendi c e p h e m i z d e n doğacak tehlıke- er yabancı düşmanlarımızdan gelecek tehlikelerden daha bü ySc olacaktır.

Akla gelen sual bu memle keti kimin idare ettiği sualidir.Kabul edilemiyecek ve deva - ama müsaade edilemiyecek bir durum yaratılmış bulun­maktadır. İkili idareye kat’i bir son verilmesi lâzımdır. Or­dunun, siyasî iktidarın bir or­ganı olduğu prensibine saygı gösterilmelidir. Siyasî iktida - nn, askerî makamların elinde bir oyuncak haline gelmesine

fırsat verilmemelidir.

Bugün bu konu üzerinde hü kûmete meydan okunmakta­dır. Devlet için tehlike çanı ¡almaya başlamıştır. Askerî enosis’ten Kıbrıs ve Yunanis­tan stratejik sahalarının birleş meşinden bahsedilmektedir. Bu ne demektir? Bize göre Kıbns—Yunanistan müşterek savunma sahası nazariyesi, bloksuz bir devlet olan Kıb- nsı Yunanistanın mensup bu-

NATO savunma siste mine sokmaktadır. Bu savun ma sistemi içinde Türkiye de bulunmaktadır. Daha derine inerek diyebiliriz ki Kıbrıs Tür kiyenin savunma sahası içinde diri!

Ktbnsm savunması sorumlu '»Şunun Yunan hükümeti ta ­mından deruhte edildiği söy­leniyor. Bu durumda farzede- * ki Yunan hükümeti bağlı bulunduğu ittifaklar ve taşıdı- ' uluslararası vecibeler dola rîsıvle veya şantaja maruz ka « b u sorumluluğunu verine Btıremıyecek duruma düşmüş „^takdirde ne olacaktır? Kıtf ^ [ maylanna tabi olan E ? sılâhh kuvvetleri vazife al?"3311 Yapacaklar ve bir tardır?3 naStl kar5’ k°yacak-

veiidt8elen diğer sual neTe' m d? mz calidir. Emin birSumtın12 yoksa hir felâket

gitmekteyiz?»e veril«. ı r cevap verilmeli tedbirler cevab>n ışığında»elidir Bu T a«my0l,Una gidil stlesıvn r, b r ö'Um'kalım me!? m i,r İrdev,et- bir cema- '’’'“niz m «İr '.k oIarak istik-C ! ? b k T es!,d ,r Bu kadarmahal nı~ davada tereddüde^ v e ar ' ,d, ,r' ° aha faz,aS n u tL ^ ydan venT|eden fcer & ' L yecek etkili ted «talidir. S 5ekilde allr>

Pife’n a .t ;-“ k"

Ir Yuzısmda ^ tln,daki difier S5*11111 ule almaiffk enosis ko ' ^^tadır kta Ve 5unlan

"’ « İ S ““ ®

"Komünist kalemşörler ve onların yoldaşları, Diğenis’e karşı pis bir savaş açmışlar­dır. Diğenis’in Kıbnstaki var­lığı yüzünden uykuları kaçan­lar kendisine şiddetle saldırı­yorlar. Fakat Diğenis’e karşı hiçbir şey elde edemiyecekler dir. Diğenis, Kibrisin başkomu tanı, millî şefidir Diğenis, yetkileri ve görevleri başkala n tarafından tayin edilecek alelâde askerlerden değildir. O milli şef durumundadır ve yegâne gayesi ve vazifesi eno sisi gerçekleştirmektir. Diğe - nis kimsenin uşağı olamaz.. Zürihi yaratarak Türkleri Kıb rısa getirenler bunu böyle bil­sinler •TÜRK NOTASI

MAHI gazetesi tam manşet olarak aşağıdaki haberi ver-T Y Î A İ f t p H î I *

“öğrendiğimize göre Türk Hükümeti, önceki gün Kıbns Dışişleri Bakanlığına bir nota göndererek Türk Alayını Mart ayı zarfında değiştirmek niye tinde olduğunu bildirmiştir. Notada Alayın değiştirileceği tarih kesin olarak belirtilme­mektedir.

Kıbrıs hükümeti dün akşama kadar Türk Alayının değiştiril mesi konusu üzerinde hiç bir karar almamış bulunuyordu.. Anlaşıldığına göre Kıbns hü­kümeti konuile ilgili olarak Yu nan hükümeti ile temashalinde bulunmaktadır. Karar, Kıbns ve Yunan hükümetleri tarafın dan müştereken alınacaktır.”

Lefkoşa Siyasî Gözlemcileri nin kanaatine göre, Kıbns hü­kümeti, Türk Alayının değişti­rilmesine müsaade edecektir.. Değiştirme işinin 26 Martta ya ptlması kuvvetle muhtemeldir. Türk Alayının değiştirilmesine müsaade etmek karan, gerek Kıbns gerekse Yunan hükûme tinin banş arzusundan doğ­maktadır. Kıbrısta durumun kötüleşmesi istenmemektedir.”

MAKARİOS, GRÎVAS VE ORDU

k. -sitil¿„“hada hT -J > t old,,* aala§mazlığın

Oysa

f f i £ S * S B E 'K Pılaraj{lS|^,d.eTbal' emrivaî - * 5 * k  tehlikeler

‘ 'itemeWp 8 ek,e5tirilrne 2? ve salim k’m,si isa ba-ı 4 T sise ^avaqardan gidi,e«5* d e s t e k yavaiî vanlf t hğınm ^ edir ^ teJ ^ n i " ^ a esaS’ budur. - ^ ediyor fcera yolunu

1 tir sin, !r hışmımız «O d» “ Hm yol

. vok 'Stıyor. Hiçg6% ür olan bu

”L ..^İsında i f = ^ koşa ve

S kles J,?,de Polycar-

' ikandaki bas

Makarios Yönetimi ile Gri­vas arasında uzun zamandan beri mevcut olan ve son gün­lerde şiddetlenen anlaşmazlık larla ilgili haberler bugünkü Rum gazetelerinde önemli ve geniş yer işgal etmektedir. Ma karios’cu Fileleftheros gazete­si tam manşet olarak ve "Ge­neral Grivas idari bakımdan Millî Muhafız Ordusunun başı değildir.” başlığı altında şunla n bildirmektedir

" Dün sabah Cumhurbaşkan lığı Sarayında Makariosla Gri­vas arasında Grivas’ın Atma­dan dönüşünden sonraki ilk görüşme yapılmıştır. Bu arada Grivas ile Kıbns hükümeti arasında ihtilâf buluduğuna dair çeşitli haberler ve şayia­lar İsrarla ortada dolaşmakta idi. Makarios ile Grivas ara­sındaki görüşmeden sonra herhangi bir açıklama yapılma ması, askeri problemin kaydet tiği gelişmeler hususundaki merak ve şaşkınlığın devamına sebeb olmuştur. Bilindiği gibi Grivas’m Atina dönüşünde ver diği demeç, askeri problemi daha şiddetli bir şekilde orta­ya çıkarmıştır.Dün bir muhabirimizin tema

sa geldiği yetkili çevreler. General Grivas’m idari bakım dan Milli Muhafız Ordusunun ve ona bağlı Yunan subayları nm başında bulunmadığını söy İçmişlerdir. General Grivas, as kerî harekât halinde Genel Kurmaya başkanlık edecektir. Bu görüş Yunan hükümeti ta­rafından da desteklenmektedir.Tasrih edilecek bir husus varsa o da orduya bağlı Yunanlı

subayların hukukî durumudur Bu halen tezekkür edilmekte olup her iki taraf da bunun uy gun bir şekilde hallini arzula maktadır.Ayni yetkili çevrelerin önem

le belirttiğine göre Kıbns ve Yunan ordulannın birleştiril­mesi ve Kıbns silâhlı kuvvet­lerinin Yunan Genel Kurmayı­na tabi olması hiç bir zaman bahis konusu olmamıştır. Kıb­rıs ve Yunan ordulannın bir­leştirilmesi, Kıbns ve Yunan hükümetlerince müştereken desteklenen tutuma aykmdır. Bilindiği gibi her iki hükümet te, Kıbns mücadelesinin genel menfaati icabı olarak Kıbns ordusunun bağımsızlığının mu hafazası gerektiğini destekle­mektedirler. Millî Muhafız Or duşu, Kıbns Temsilciler Mec tisinin yaptığı bir kanun tah tinde kurulmuş olup, İçişleri ve Savunma Bakanlığına tabi dir. Bu durumda herhangi bir değişiklik yapılamaz. Adadaki Yunanlı subaylar Kıbns Sa vunma Bakanlığının kararlan tahtinde özel görevleri ifa et inektedirler. Bu subayların Yunan tabiyetinde olması özel bir durum yaratmaktadır. Bazı problemler işte bu özellikten doğmaktadır. Halen bu prob lemler tezekkür edilmekte ve hal yolunda bulunmaktadır.

Bu arada yetkili çevreler, tarafından dün yeniden belir­tildiğine göre Kıbnsta TEA Gruplamın kurulması hususun da herhangi bir karar alınmış değildir. Binaenaleyh bu çeşit teşebbüsler her nereden gelir se gelsin kanunsuzdur. Vatan daşlar bu çeşit grupların kurul masına çalışıldığını görürlerse bunu içişleri Bakanlığına ihbar etmelidirler. Bu yoldaki keyfî hareketler adlî bir koğuştur mağa tabi tutulacaktır.Solcu HARAVGI gazetesinin

bildirdiğine göre bazı Yunanlı subayların TEA Gruplan kur­mağa çalıştıklanna dair haber ler yetkili çevreler tarafından doğrulanmıştır. Gazetenin ilâ­ve ettiğine göre söz konusu çevreler, halkı bu çeşit teşeb büsleri Cumhuriyet makamlan na ihbar etmeğe davet etmek tedirler.”

KURULMUŞ GRUPLAR MEVCUTTUR

DELEFDEA ORA gazetesi aşağıdaki haberi vermektedir;

‘Mevsuk haberlere göre Ada nın çeşitli bölgelerinde TEA Gruplarının kurulmasına çalı­şılmaktadır. Bu hafta bazı yer lerde bu gruplar tam bir gizli lik içinde kurulmuş bulunmak tadır. Hükümetin ve içişleri Bakanlığının bu gruplann kurulduğundan hiç haberleri yoktur. Gruplar tamamen par tizan kriterlere göre kurulmak ta ve bütün üyeleri tanınmış Makarios aleyhtarlan arasın­dan seçilmektedir. Grup üyele rinin tamamen Makarios aleyh tarlan arasından seçilmesi mecburiyeti onlan dar bir çerçeveye inhisar ettirmekte - dir. Şimdiye kadarkl çalışma­lar henüz tehlikeli bir durum yaratmış değildir. Fakat yakın bir gelecekte tehlikeler doğa­bilir. Halen kurulmuş olan gruplara gizlice silâh tedarik edilmesi yoluna gidileceğinden endişe edilmektedir.”

h ü k ü m et darbesi teh lik esi

DELEFDEA ORA gazetesi büyük puntolu başlıklar altın da şunlan bildirmektedir:

MIRABELYeni partileri vasıl olmuştur

Almakta acele ediniz

KEMANCI SALİH BAĞDADİMiletus No. 31 - Lefkoşa

'HMmilHMHIIIIUIIHimiyMIWHMHIHIIWtMM»MHHHWMim>WWHIIIIIIIMIIIHHIIHWIMHIMWMHMnı

ŞAHİN ve TAKSİM SİNEMALARINDA

BUGÜNDEN İTİBAREN HER GUN SAAT 2.30 VE GECE SAAT 8 .’DE

HER IKI SİNEMADA BİRDENB aştanbaşa kahram anlık v e destan dolu

Senenin en güzel Ele Filmi

Türkçe Yeni Film

I

ACI BİR KAYIPSevgili Babamız ŞAFI ALPER, 28.2.1966 günü Hakkın ra h ­metine kavuşmuştur.

Allahtan rahmet diler, acı­mızı paylaşanlara teşekkür

Tuzla2 ALPER AİLESİH M H N I l I H I H H H H H I M I M H H I I I H M H I H H t H H H m i l

Bayan AranıyorKliniğimde çalışacak , 20-

25 yaşlarında genç bir b a ­yana ihtiyaç vardır. Lise veya orta okul m ezunlan tercih olunur. Taliplerin her gün sabah 9.00— 12.00 arasında kliniğim e müra­caatları rica olunur.

Diş Hekimi RAUF O. ÜNSAL 28, Müftü Raci sokak

Lefkoşa

SAYFA: 7

Satılık LandroverAS 868 Plâka numaralı iyi

durumda bir Landrover sa taliktir. Müracaat: 9 iplik Pa zar Sokağı Lefkoşa, (Büyük Hamam karşısı).

Boş Rollerde: FİKRET HAKAN. TİJEN PAR. ATIF KAPTAN. HAYATİ HAMZAOĞLU, HÜSE­YİN BARADAN v e AHMET TARIK TEKÇE.

İLAVETEN İNGİLİZCE FİLMLER

HAVA RAPORUBugün hava açık ve güneş

li olacaksa da yükseklerde bazı bulutlar husule gelecek­tir. Rüzgârlar genel olarak güney üe doğu arasından hafif şiddette esecektir. Hava sıcaklığı 20 üe 22 derece san tigrata yükselecektir. Lefko şa Hava Alanında geçen akşam kaydedüen en düşük ve dün kaydedüen ep yüksek hava sıcaklıkları 5 üe 21 d e rece santigrattı.

EH ŞİMDİ ŞÖHRETİN KAPISINI AÇTIN HAYIRLI, UĞURLU OLSUN, DEDİLER

(3’üncü sayfadan devam) Tecrübe filminde muvaffak olursa, derhal kontrat imza­layacağı kendisine bUdirüdi. Alelâcele hazırlanan b ir kont­ra t taslağım görünce, hayal­lerinin gerçekleşmesine bir parm ak kaldı diye düşündü ve dudaklarından sadece “P e ki” kelimesi döküldü.

Rejisör Haşan Kazankaya yardımcısı ve gazetecilerin önünde önce süveterini, son­ra gömleğini ve nihayet sut­yenini çıkarıverdi. Bütün bun lar şöhret uğruna idi. Reji­sörler kendisini tebrik etti­ler ve, “işte şimdi şöhretin basamağına bastın. Bundan sonra önünde kimse d u ra maz. Sende böyle vücut var­ken seyirciyi çıldırtırsın. Teb­rik ederiz. Derhal aşk ve ya­tak filimlerine başhyacak- sınl.” dediler. Ve Sevinç Üç- binli gayesine ulaşacağına inanarak dudaklarında ta t­lı b ir tebessümle filim yazı­hanesini terketti...

ŞAHIN SİNEMASINDA

KaniY eni Renkli

DerililerinSinem askop

savaşlarımuazzam

FAR WESTBaş Rollerde: TROY DONAHUE.

PLESHETTE. DIANNE MC BAINSUZANNE

TAKSİM SİNEMASINDAÇARŞAMBA - PERŞEMBE - CUMA

Senenin en beğenilen Komedi Filmi

ON THE BEAT Baş Rolde: NORMAN WISDOM

★

CUMARTESİ — PAZAR Renkli Sinemaskop

“Atinadan gelen inanılır ha­berlere gögre Makarios’un biç hükümet darbesiyle devrilmesi

(Devamı 8. Sayfada)

SUMMER HOLIDAYBaş Rolde: CLIFF RICHARD

LEFKOŞA KIRALI YET ? HAVA KAMPI | KAPATILMAYACAK i (Birinci sayfadan devam)| inektedir. Gerçekte, Mayıs ve ) Haziran aylarında Ağroturda- İ ki yolların yeniden asfaltian- i ması esnasında Hava Gücü tra | fiğinin Lefkoşaya yönetilmesi i sebebiyle iş hacminin artması I beklenmektedir. MUstahdemie- 1 rin işten durdurulmasına daha : ziyade 1966 yılının son Uç ’ ayında başlanacaktır.’

AZAMÎ SAYI Hava Gücü sorumlusu şun-

lartda ilâve etm iştir- “İşçileri durdurma progra­

mının tatbikine Temmuzda baş lanacak ve müteakiben hiçbir istisnaya tabi tutmadan müs­tahdemlerin i ş l e r i n e son verilmesi ile ilgili normal kanunlar merhalelerle tatbik olunacaktır. Hava Gücü yetki­lileri, işten durdurulacak m üs tahdemlere diğer hava gücü kamplarında iş bulmağa çalışa çaktır. Hava Gücü Makamları, kalacak olan devamh sivil mevkileri mümkün olduğu ıdsbette azami sayıya çıkarma ğı tezekkür edeceklerdir."

ÇARŞAMBA 2

SAYFA: «B ü Z K O I T

A M E R İK A D I Ş İ Ş L E R İ B A K A N L IĞ I

S Ö Z C Ü S Ü T A R A F I N D A N

McNonghton’iin Türkiye ve Yunanistan Gezisi HakkındaDün Bir Demeç

Vifintton:

Sovyetler Birliği

Venüs’ün Yüzeyine

Bir Rus Bayrağı

İndirdilerMOSKOVA:

Sovyetler Birliğinin dün açıkladığına göre, üç buçuk ay süren bir yolculuktan sonra otomatik işleyen bir Sovyet uzay gemisi Venüs gezegenine inmiştir. Tass

TUrklye ve Yunanistan'ın ı bilmeleri için Yunanistan ve savunma kuvvetlerini daha Türkiye'ye yardımcı olmak etkili kılabtim den için Anı» j üzere kararlaştırıldığım bil- rlka bu iki n n w m b«ş yıllık dlmüştir. NATO Konseyi’nin btr plân hazırlamalarına yur ; bu karan üye memleketler

bulunmayı mütalâa | tarafından ekonomik imkân I -A—- f im btldırmişur . tar çerçeve« içinde etkili Haberler Ajansı 1un t bildir

â m S S a Birleşik Devlette1 aatonlfcuTretlar sağlanm a«' diğine göre. ‘ V m ü s I I I ad h Mni samanda tasavvurla amacmı güdecek şekilde NA lı u a y ganlal dün Venüs un rtn sadece plânlama amaçla!TO gücü amaçlarının gözden n için olduğunu ve herhangi; geçirilme« çağırışında bulun bir kı«mi seviyede askeri maktadır. Kendi kuvvetleriniyardım konusunda bir Ameri sağlamlaştırmak için TUrki- kan taahtoUUl anlamına gel ye ve Yunanistan’dan gelen medlğini belirtmiştir Dışlşle | daha fazla silâh taleplerini rt Bakanlığı"nın bir söacüsü. Vaşington'ım mütalâa etmek

te oduğuna dair basında bazı Dışişleri

M A K A R İO S E N O S lS İ İ L A N E D E R S Enan bölge ile tatm in olacak

S A V A Ş OLUa

(1. sayfadan devam) dan kurtarılmadıkça müm­kün olamıyacağını bize öğ­retmiştir. Binaenaleyh Türk leri, yirminci yüz yıün itanci yananda hiç Çekinmeden nılûm ve katliam metodlan kullanmakla şöhret yapmış olan Rumların insafına ter ketmemek için, ada dahilin de gönüllü esasına dayanan bir nüfuz aktarımı uygula mak zarureti hasıl olabilir. Şüphesiz bu, Kıbrıs Türklen nin Ada dahilinde ayrı bağım sız bir devlet kurmaları an lamına gelmez. Bizim istedi­ğimiz Federal bir Hükümet çerçevesi dahilinde Kıbrıs Türklerinin sağlam can ve

da bunda evvelki gün

İkiVaşingtonda battrtmişttr.

Dışişleri Bakanlığı Sözcü sü. uluslararası güvenlik mes «Merinden sorumlu Amerika Savunma Bakam Yardımcı« John McNaughton'un son Ankara ve Atina ziyareti ko nüm ile ilgili olarak verdiği Mlglde bu hususları açıkla mı?tır Sözcü. Mr McNaugh tenim TUrklye ve Yunanis­tan'daki savunma mes'eiele- rtrü gözden geçirmek İçin her Od ülkenin başkentlerine gittiğini söylemiş ve bu ziya reüertn herhangi btr mani ve nihai sonuçlara erişmek tçto yapılmadığına dikkati çekiniştir Savurana Bakanı Tsrdnnasmnı bu gezisi Ama rtka Birleşik Devletleri Oe NATO müttefiki bu Od ülke

■ askeri konulanla etmekte olan karsı

bklı görüşmelerin bir kısmı olarak tanımlanmıştır

Dışişleri Bakanlığı, Savun YardrmcıSJcm

Aralık avın NATO Konse

ı btr karar suretine uya

haberler çıkmıştır. bakanlığı Sözcüsü, şu nokta yı belirtm iştir

“Amerika Birleşik Devlet­leri önceliklerin tartışılma­sına re her Hd taraf da ger çekten mevcut kaynaklar kavramı içinde kesin seçimle rin sapılmasına iştirak edil­mesine ve kuvvetlerin mo­dernleşti rümesi mes’elesini müttefikleri He incelemeye hazırdır."

yüzeyine bir Sovyet bayrağı m İndirmiştir. Yine ayni ha herler ajansına göre, yol bo yunca radyo ile haberleşme sağlanabilmişse de Venüs l i n in Venüs’ün yüzeyine yaklaştığında dünya ile irtiba tı kesilmiştir.

HALTERM il l iTAKIMIMIZ

ANKARA:Anavatanımız Halter Milli

Takımının Avrupa Halter Birinciliklerine katılmasına karar verilmiştir. 15 Ekimde Doğu Berlin’de başlayacak şampiyona İçin haltercileri­miz Eylül ayı içinde Ankara da kampa alınacaktır.

Böylelikle Venüs dünyadan gönderilen bir uzay aracının ayın yüzeyi hariç temas etti ği ilk gezegendir.

RÜSLAR BU YIL İÇİNDE AYAİNSAN GÖNDEREBİLİR

VAŞÎNGTON:

Amerikan Havacılık ve U- zay Dairesi Müdürü, Sovyet ler BirliğHıin bu yıl içinde aya insan yollamayı deneye bileceğini söylemiştir. Senato Havacüık ve Uzay Komite­si’nde konuşan Müdür, büt çedeki kısıntıların Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesinin 1967 sonu veya 1968’de aya İnsan yollayabilirle ümitlerini suya düşürdüğünü belirt miştir.

mal güvenliğine sahip olabil meleridir. Eğer RumJar ha Idkaten K ibrisin bağımsız kalmasını istiyorlarsa şüphe siz toplamlardan birisi diğe risini tahakküm altına almak sızın böyle bir bağımsızlık sağlanabilir. Fakat eğer Rum lar Enosis üzerinde ısrar e- derlerse buna cevabımız Kıb n s ln sadece kendilerine ait olan kısmım ilhak edebilecek teridir. Onların, memleketimi rin bağımsızlığını ortadan, kaldırarak Türk toplumunu hürriyetinden mahrum ede rek onları yeniden Yunan boyunduruğu altında koloni- ze etmiye hakları yoktur. Kıbrıs bizim vatanimizdir ve biz memleketimizde tam can ve mal güvenliğine sahip olan hür insanlar olarak ya şamak kararındayız.

Soru 2: Böyle b ir taksimde herhangi b ir şekilde Türkiye ye ilhak bahis konusu olacak mı?

Cevap 2: Rumlar Enosis üzerinde ısrar edecek olur­larsa, kendi istikballerini ta vin etmek yani Türkiye De birleşip birleşmemek Türk toptanım a ait b ir iştir. Türk lerin davası Kıbrıs Cumhuri yetinin bağımsızlığının idame si olup “şu veya bu şekilde Türkiye’ve ilhak bahis konu su değildir.”

Som 3: Eğer taksim tar hakkuk edecek olursa Kıbrıs Türkleri halen ellerinde bulu

N H H N im ilN IM IIIH IIH m H IlH H •VVVVMt*» •••••*■* VVVt i Vlflflf***********

RUM BASININDAN ÖZETLER(7. sayfadan devim)

ve NATO çerçevesinde ENO- SlSIn bir emrivaki olarak ger çekleştirilmesi fikri terkedil- memiştir. Bilâkis Yunan: stand* ve Kıbnstaki NATO organ!-n askeri bir hükümet darbesine zemin hazırlamak İçin talimat almışlardır Eğer suikast çilerin plânlan muvaffak otuna. Ma. Varios taraftarlarına ve Solcu lan karşı amansız bir koluş­turmağa girişilecektir Söylen dütsn* göre Sufkastçiler bir

dan dönüşünde verdiği tah rtk edici demeç, istisnasız olarak bütün halk sınıflan---------- üıflai yaratmıştır.Grtvasln yalnız Yunan Genel Kurmayına tabi olduğunusöyleme« gerçek bir bomba tesiri yaratmıştır. Çünkü bu demeciyle Grivas. Kıbrıs Hükümetini ve Kıbrıs devle On! nazari olarak dağıtmış btr kimse olarak ortaya Okun* olmaktadır. Grivas’m bu tahrik «Mel demeci. YU

1. Grivas’m demeci, Hükû metin orduyu kontrol edeme diği ve kendi savunma politi kasım tayin etmek kuvvetine sahip olmadığı intibaını yar ratmaktadır.

2. Hükümet söylediklerini” wicvituv X uııaıı öavunyaparak ve Birleşmiş Millet ı ma Bakanlığına tabidir. Fa-İ M * i r o r t ı r m o v s a v m A n r ı o n r - 1 r ■ v — a a * * ■ _ _ _ • _ .

kara üste hazırlamışlardır. Us- i nf n. Hükümetiyle görüşme- t ede İsimler! bulunanlar arasın i ®n**n * *»a vermesi dlkka da Temsilciler Meclisi Başkam »Y *»hr. BMndlği gibi Grir - t ___ u ___ , . _ _ V l W . n r . _____derides. İçişleri ve Savuran* (Mam Yorgada. Enformasyon Dairesi Müdürü Hristodulu. MUtetvekîM Dr. Lissarides. AKEL Gen« SeVret«rlit: Ove leri ve diğer A KEL ileri gelen leri bulunmaktadır."

K im i ANTI NFW-YOWCAgidecek

MAH1 Mr ha

”Enun bér kaynaktan öğren

m Ktbnanu. Kıbnstaki duru mu görüşmek üzere Güvenlik KomeyMa yapacağı toplantı ya katılmak için pek muhteme ten Önümüzdeki hafta tonla rmda Nene York*a gidecektir Kıbrıs hükümeti Güvenlik Kon veyhm* toplantısını Onemh say makta ve bizzat Dışişleri Ba­kanının toplantıda haz» bulun m*s» gerektiğin» inanmakta dır Toplantıda müzakere edilecek esas konular. Arabu lucuiuk çatışmalarına devam

edibnemesi ve Barış Gc.yeniden

tanı da değüdir. Bu mevkie General Tsumbas tayin edil miştir. Grivas sadece harp harekâtı zamanlarında Genel Kurmay Başkanlığı yapacak tır. General Grivas b ir Yunan uyruklu olarak Yunan Savun

ler kararına riayet durumda değildir.

3. Kıbrıs mes’elesinin halli Kıbrıs Hükümetine bağlı de­ğildir. Eğer Yunan Hükûme ti Türkiye ve NATO ile bir anlaşma yaparak olursa ve bu anlaşma K ıbns hailem in

vasi» Yunan Hükümeti ara mnda yanılan müzakerelerde «ötüş birliğine varıldığı res ® « açıklanm ıştır. Bu do­nanda K ıbns Hükümetinin devrilmesi ve K ıbns Devleti nin dağıtılması tein suikast olftrianm n hazırlandığı hıısu ” inda hfc şüphe kalmamakta dır

G rtvasln dem e« valnız K ıbns devlerinin temellerini bsitalam ak ve K ıbns Liderli

diinvanm «tözünde t es.bb- etmekle kataam skta. fa kat avnl zamanda hürrtvet

Nennlnatfcm mflca _ . baltalam akta,

d ır O rtvasln demeci ancak « sk a rto slı sefdup etmek v . K ıbns dfMhtmak

NATO emner vaüstlertntn nlânlanna hiz- me* etmektedir.

Orivaafm ık e ıM ıh% üjVeN-ede ve İM Dİör çevre

davamız teinfnHKvlec m ruhm err OertUi üitojerin diplomatları, onvaam demecinden duv

kat bu K ıbns Silâhlı Kuvvet terinin kendisine tabi olduğu manasına gelmemektedir.

taCevap 3: Birçok E r k le r »anlarını kurtarm ak ıçm ms be ten daha salim bölgelere sığınmak zorunda kalmışlar thr. Bu, Kıbrıs Türklerinin eavri kanuni silâhlı Rum kuv veMeriyle çevrili küçük ve ».Insık bölgelerde yaşamıya devam edecekleri anlamına gelmez. K ıbns arazisinin tak Hben yüzde 301ı Türk toplu mıına aittir, ve Türkler bu arazinin herhangi bir kısmım Kumlara terketmiyecekler dir.

Soru 4: Siz kendinizi Türk bölgesinde hapis mi saymak tasınız, yoksa arzu ettiğiniz takdirde ada üzerinde ser­bestçe dolaşabilir misiniz? CEVAP 4: Hiçbir Türk, Türk

kontrolü altındaki bölgeler dışında selâmette değüdir.. Bir çok Türkler işleri icabı veya diğer maksatlarla bir Türk böl gesinden diğerine seyahat et­mek zorunda kalmaktadırlar, ve böyle yapmakla da ciddî bir tehlikeyi göze almaktadır lar. Rumların halen yoüardan Türkleri yakalayarak onları öldürmek gibi barbarca davra­nışlardan vazgeçmiş olmaları herhangi bir Türk için bir te­minat teşkil etmemektedir. Çünkü Rumların gerek bir politika gerekse şahsî olarak istedikleri anda yine eski dav ramşlaruıa devam etmeleri mümkündür. Bu sebeble gerek benim, gerekse herhangi diğer Kıbnslı bir Türk politikacısı­nın Türk kontrolü altındaki bölgeler dışında serbestçe seya hat etmesinin salim olmayaca ğı kanaatindeyim.

SORU 5: Cumhurbaşkanı Makarios Enosisi ilân edecek olursa sizin durumunuz ne ola cak?

CEVAP 5; Bu, gerek Kıbns’ ın dahilinde gerekse haricinde gayet vahim tepkiler yarata­caktır. Halen Türkiye tarafın­dan bunun iki memleket arasın da harp çıkmasına sebeb ola­cağı hakkında ciddî ihtarda bulunulmuştur. Kıbns Türk toplumu asla Enosîs kabul et-

miyecektir.SORU 6: Sizce ^

nn yemden başlan *

mada Türkiye ü e nın kuvvetlerinin deT?dar? olması ihtimali ^

CEVAP 6: Biz çam ^ temiyoruz, fakat »¿T* fından çarpışmak tZ ,,11 Takılabiliriz. Artık M * problemin RumlanTiL Yunanistana ilhak etmet ■arından doğduğunu ht* dir ki bu da daha zW?kıye Ue Yunanistan bir problemdir. Rumlari Enosis’in harbe vol bildikleri için şbndi S ne zamanı geldiğinde t kendi bağımsızhklan iiZ karar verme hakkı T tam bağımsızlık veya killerde uzlaşmaya çalıau dırlar.

SORU 7: Birleşmiş Mil* Barış Gücünün iyi bir k‘, mekte olduğu kanaatinde'siniz?

CEVAP 7: Evet, onlar. kilen çerçevesi dahilinde den geleni yapmakta* Onlar Rumlann Türklen şı uygulamakta oldukları i liam kampanyasının dunh masında ve nisbeten ki olaylann daha büyükler» tikal etmesine engel ifa kesinlikle çok favdalı ola lardır. Binaenaleyh Birleş: Milletler Barış Gücünün p asker ve gerekse paraca i dımda bulunan bütün re­lere son derece miiteşekfc Bilhassa Kanadaya Kik- gösterdiği şekilde dünya b sına hizmet ruhundan İr medvunu siikranız_

SORU 8: Birleşmiş Mi!!« Kuvvetlerinin burada W kalmasının gerekeceğine ir vor musunuz?

CEVAP 8: Birleşmiş'« ler Bans Gücünün uriasıe hal çaresine varılmazdan» avrılmMan hemen bem«! İvetl» Rumlarrn venidwT ler» karşı saldmv? «pm* »i î-lnr pAoeoVtir. hîn-»"’11 vahim n»tice!er doğurar1.

m ü z a k e r e ş a n t a jl a r !P (2. sayfadan devam)Û karşısında kalmıştır. Türkiye şimdi direkt bir 9 ----- ----u -U •

nlifini reddederlerse batılı müttefiklerinin g*“

P vermekten kaçınmak için manevra yapmakta u • 0 man kazanmaya çalışmaktadır. Eğer müzakere i1 İl lifini reddederlerse batılı müttefiklerinin g<*:,Ift

arzularına aykırı ise, Kıbns Hükümeti buna karşı koyma yaraktır.

4. Kıbrıs Hükümeti Yunan Hükümetine ve özellikle NA TO’ya bağlı olan Yunan Ge­nel Kurmayına tamamen ta bi durumdadır.

5 - B u ş a r t i a r ^

Hükümeti bağımsızlık ve seli-determination mücadele sine uzun zaman devam ede mra.

Yukanda özetlenen intiba lan yaratan Grivasln deme cL gelecekte K ıbns halkı için nahoş ye yıkıcı sonuçlar do ğurabtlir. Onun için ™a/\m bu hususta gerekeni ^ » c a ğ ı ümid edilmekte-utr.

öteyandan bazı çevrelerin bahsettiği askeri ENOSÎS yetkili çevreler tarafından saçma birşey olarak vasıflan dırümaktadır. K ıbns ve Yu nan Hükümetleri askeri ENOSÎS yapmayı hiçbir zaman düşünmemişlerdir.

Makarios Ue Yunan Hükümeti arasında yanılan müzakerelerde her iki ülke­nin askeri gücünün artırılma « üzerinde mutabakata va- nlm ışto. Şimdi General Gri TOSIn K ıbns ve Yunanistan ara te jik sahasının savunma andan Yunan Hükûmettadn sorumlu olduğu şeklinde ko S Yunan H ükûm S iÇ tadA ü meslıliyetler doğur

J u n a n Hükümeti, üzerindeMr tavzihte bulunmalıdır.

teşhir edilmiş olacaktır.Görülüyor ki, karşımızda zor duruma «“I

0 T unanistan şantaja başvurarak durumunu jari ^ mağa ve bizi güç durumlara sokmağa

tadtr.Ytınffl

Hşevi Kıbns HU- belirtmişler

K ıbns Hükümetinin bu hu i» düşündüğünü öğren

Ama kendine kargayı kılavuz yapan tanın, kıdlandığı silâhın bir de geri tepme w olduğunu her nedense hatırlamak istememekti

SALİH ÇELEBİOCU

Endonezyoda ihtil Havası Esiyof

aleytü_ , CAKARTAGakartadan gelen haberler -

de bildirildiğine göre, dün ybzıerce lise öğrencisi okulu - nu terkedip Dışişleri Bakanı Subandno ve Endonezya Ko

«G rivas mes’eiesl hakkında İd herşeyi bilecek durumdr olan çevrrierle yaptığımız te mas sonunda şunlan öğren, mis bmunuvonur

•Gerwrai Grivas MUM Muha değüdir.

rt Kuvvetleri idart bakımdan Grivas’a bağlı

KAn s Savım alt «mirleri

bir

......................- ........................

Y< ± y ^ fo $ ' S f j T E L : %

W \ 5 5 2 5m

y p s L E F K O Ş A

münist - ü' #protesto yütuy“5“^ dır. Bir Ajans, ■ Endonezya ’-înıV ^ | gittiklerini verine Kami de katıldığınıKami, ÜniversiteTeşkilâtı olup ,c,Lj«ıb ü y ü k n ü m a ^

m i ş t i .

Cakartadan^gc^jfherlerde özel me savcısının * ^için ölüm cezaa L¡rilmektedir.çra^yıik ibf^- ~büsüne önderi» ^ maktadır. Bildin««^savcı Albay b neraller koî*s^ iı)cıır=' plânlanan hır ^¡t sinden B a ş k a n jg

tarmak üzer,e,;^ıw r şeklindeki ıdtir.