>back-up<

e-magazIne

etkinlikler teknoloji seyahatdanışmanlar sinema kitap

Nisan 2014-Sayı 3

>etkinlik>Gosteri..

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

BORDEAUX ULUSAL OPERASI BALE TOPLULUĞU 5, 6 Nisan 20.00 CRR Konser Salonu, Harbiye, İstanbul

Dünyanın bildiği ‘Carmina Burana’ ve Chopin’in güçlü eseri ‘Numero Uno’ tınılarıyla, Bordeaux Balesi harika stilini Cemal Reşit Rey’de göz önüne seriyor.

Charles Jude’un baş koreografisi ve Carl Orff’un güçlü eseri ‘Carmina Burana’ ve Chopin’in ‘Numero Uno’sunu arkasına alan Bordeaux Ulusal Operası, aynı zamanda bünyesinde çok kaliteli bir bale topluluğu da bulunduran Fransa’nın ender operalarından biri.

1996’dan beri Paris Operası yıldız dansçılarından Charles Jude tarafından yönetilen Bordeaux Ulusal Operası Bale Topluluğu, meşhur klasik bale eserlerinin yanı sıra yirminci yüzyılın ve günümüzün önemli modern ve çağdaş koreografilerini de başarıyla yorumluyor. Carl Orff’un dünyaca ünlü ‘Carmina Burana Sahne Kantatı’, Maurice Wainrot’un yer yer kara mizahtan beslenen koreografisinde dansı, şarkıyı ve müziği birleştirerek tutarsızlıklar ve yaşama hırsını ustaca betimleyen insanlık hallerini nefes kesici bir bale gösterisine dönüşüyor. İstanbullu sanatseverler, Bordeaux Ulusal Operası Bale Topluluğu temsilleriyle iki gün boyunca unutulmaz bir görsel-işitsel şölen yaşayacak.

>etkinlik>KONSER

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

DAVID HELFGOTT 15 Nisan 21.00 İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Salonu, Harbiye, İstanbul

Avustralyalı piyanist David Helfgott, ilgi çeken konserleriyle İstanbul’a daha önce de uğramış bir isim. Bu dehayı şimdi çıktığı son dünya turnesiyle son kez canlı izleme şansımız var; özellikle önceden yakalayamamış klasik müzik tutkunlarına duyurulur. Dünyanın en önemli piyanistlerinden olan ve hayatı Oscar ödüllü ‘Shine’ filmiyle beyazperdeye aktarılan David Helfgott, çıkacağı son dünya turnesi kapsamındaki konserle Türkiye’ye geliyor. 4 milyondan fazla albüm satışı yakalayan Helfgott, ‘The Last Great Romantic, Rahmaninov’ albümüyle Billboard dergisi tarafından ‘En Başarılı Klasik Müzik Albümü’ seçilmişti. The Guardian gazetesinin; “Pavarotti futbol fanatiklerine operayı sevdirdi, David Helfgott da hayatı boyunca hiç klasik müzik konserine gitmeyecek olan insanlara piyanoyu ve klasik müziği sevdiriyor.” dediği sanatçı, Polonya asıllı Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Melbourne’da dünyaya geldi. Beş yaşındayken, babasının öğretmenliği sayesinde başladığı piyanoda gösterdiği performansıyla ‘Harika Çocuk Piyanist’

olarak tanınan; on yaşına geldiğinde Perth’li piyano öğretmeni Frank Arndt’dan ders alan, ablasıyla katıldığı birkaç yerel yarışmada ödüller kazanan Helfgott, en zor eserlerden sayılan Romanov’un 3. piyano konçertosunu icra edebilen sayılı sanatçılardan biri.

David Helfgott’ın gerçek hayat hikâyesinden senaryolaştırılan ve aktör Geoffrey Rush’a ‘En İyi Erkek Oyuncu Oscar Ödülü’ kazandıran ‘Shine’ filminde, ruh sağlığı yerinde olmayan müzik aşığı bir babanın, sahip olamadığı müzisyen kimliğini oğluna kazandırmaya çalışması ve bu süreçte yaşanan dram konu edilmişti. Yeteneği ve müzik sevgisiyle tüm zorlukları atlatan Helfgott, Kongre Merkezi’nde senenin en güçlü konserlerinden birini verecek.

HARLEM GLOBETROTTERS20 Nisan 15.00 Ülker Sports Arena, Ataşehir, İstanbul

Potanın sihirbazları Harlem Globetrotters, orijinal takımıyla bir gösteri için Türkiye’de! 1927 yılında kurulan ve o tarihten bu yana 130 farklı ülkede 20 binden fazla gösteri maçı yapan, spor ve eğlence dünyası deyince akla ilk gelen isim olan Harlem Globetrotters, yıllar içinde devlet adamlarından krallara pek çok isim için yaptıkları özel gösterilerle dünya çapında üne kavuştu.

Pamela Anderson, Jodie Foster, William Baldwin, Sharon Stone gibi ünlülerin de fanatiği olduğu, basketten anlayan anlamayan herkesi sempatik, rahat ve bu spora süper hakim mega akrobatik tavırlarıyla kendine bağlayan güçlü bir sihri var Harlem Globetrotters’ın. Slogan şarkısı Brother Bones’un ‘Sweet Georgia Brown’ı olan topluluk; 1993’ten Globie’nin maskotu olduğu The Globetrotters’ın hareketleri bir

ya da daha fazla basket topunun mükemmel kontrolüne, dengeye ve paslara dayanıyor. The Globetrotters, çok eğlenceli ve gösteri yüklü maçlar yapmasına rağmen, esas gösterilerini, maçta sağlam bir liderlik elde ettikten sonra yapıyorlar.

1939’da ‘World Professional Basketball Tournament’ın davetini kabul eden The Globetrotters, bu turnuvanın yarı finalinde ilk defa New York Rens’le karşılaştı. Bu maç aynı zamanda tamamı siyahlardan oluşan iki takımın ilk mücadelesiydi. Maçı Rens kazandı ve sonrasında şampiyon oldu. Ancak 1940 senesinde aynı turnuvada çeyrek finalde Rens’i yenerek ve sonrasında da şampiyon olarak rövanşlarını almış oldular.

>etkinlik>Gosteri..

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

>etkinlik>konser

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

JAY JAY JOHANSON 9 Nisan 21.00/Jolly Joker İstanbul, Beyoğlu, İstanbul10 Nisan 21.00/Jolly Joker Ankara, Kavaklıdere, Ankara

Şarkıcı, söz yazarı, melankolik yorumuyla kendi tarzını ortaya koyan bir isim İsveçli müzik adamı Jay Jay Johanson. Kendisi, sevilen şarkılarıyla İstanbul ve Ankara dinleyicisiyle bir kez daha buluşmaya hazır.

Şarkıcı, söz yazarı, melankolik yorumuyla kendi tarzını ortaya koyan bir isim İsveçli müzik adamı Jay Jay Johanson. Kendisi, sevilen şarkılarıyla İstanbul ve Ankara dinleyicisiyle bir kez daha buluşmaya hazır.

1996 yılından beri müzik hayatının içinde olan, verdiği konserler sayesinde Türkiye’de geniş kitlelere ulaşan Jay Jay Johanson, şu ana dek ikisi soundtrack olmak üzere 9 albüm yaptı. Sanatçı sürekli bir değişim kaydetti ve trip-hop’tan electro-clash’e, electro’dan indie’ye farklı tarzlarda işler çıkardı. Melankolik yorumu kadar dans ettirmeyi de bilen Johanson, bu konserlerinde dinleyiciye özgün bir yolculuk vadediyor. ‘On The Radio’, ‘Believe in Us’, ‘Alone Again’, ‘So Tell The Girls That I am Back in Town’ gibi hit parçalarının yanı sıra son albümü ‘Cockroach’tan parçalarla Jolly Joker sahnelerinde.

>etkinlik>KONSER

KEREM GÖRSEV& ALLAN HARRIS9 Nisan 20.30/Zorlu Center PSM Drama Sahnesi, Beşiktaş, İstanbul11 Nisan 20.30/MEB Şura Salonu, Beşevler, Ankara 12 Nisan 20.30/E.Ü. Atatürk Kültür Merkezi, Konak, İzmir

Caz müziğin güçlü yorumcuları Kerem Görsev ve Allan Harris; İstanbul, Ankara ve İzmir’de cazseverlerle olacak.

Kerem Görsev Trio ve Allan Harris’in 1995’te başlayan müzikal işbirliği, ilk albümleri ‘Laid Back’in ardından Türkiye’de verdikleri konserlerle devam ediyor. Pek çok performanstan sonra New York’ta ikinci albümleri ‘Back Again’i kaydeden Görsev ve Harris, bu yılki turneleri kapsamında davulda Ferit Odman ve kontrbasta Kağan Yıldız’ın eşliğinde kusursuz bir dörtlü oluşturdu. Kerem Görsev ve Allan Harris’in klasik cazın en iyi yorumlarını sahneleyeceği konserlerinde, dinleyiciyi yüksek tempolu bir caz deneyimi bekliyor.

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

>etkinlik>Festival

31. ULUSLARARASI ANKARA MÜZİK FESTİVALİ4–30 Nisan Çeşitli MekânlarKuğulu Park, RHM Konser Salonu, MEB Şura Salonu gibi şehrin itibarlı sahneleri, bu yıl 31. kez düzenlenen festivalle Türkiye ve dünyadan önemli isimleri ağırlıyor.Rusya Ossipov Balalayka Orkestrası, Beatles&More ile sahne alan fusion üstadı Al Di Meola, Wagner ve Strauss etkisini zamanla Doğu tınılarına da kaydıran Polonya’nın önemli müzik ismi Szymanowski, Latinlerin her şeye rağmen kıpırtısından ödün vermeyen

müzikleriyle Simon Bolivar Quartet, dans hareketlerini beden gücü ile kullanan ilk İtalyan kökenli dans topluluğu Kataklo Atletik Dans Tiyatrosu ve daha pek çok isim için 31. Uluslararası Ankara Müzik Festivali adresini markajınıza alın.

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

>etkinlik>tiyatro

İHTİYAR BALIKÇI VE DENİZ4–30 Nisan Çeşitli MekânlarYeni dünya düzenine ayak uyduramamış bir deniz adamının mücadelesini, harika bir komedi dili ve performansı üzerinden izleyin. Yıldıray Şahinler’in yazıp yönettiği; Erkan Can, Orhan Eşkin, Salih Kırlı, Buse Sinem İren ve Yıldıray Şahinler’in rol aldığı oyunda usta oyuncu Erkan Can’ı İhtiyar Balıkçı rolünde izliyoruz. Oyun; hem deniz insanını, hem insanın yaşam karşısındaki mücadelesini, hem de yaşam boyu mücadele eden insanın yeni dünya düzeni tarafından kullanılıp kenara atılışını komedi yoluyla anlatıyor. Oyun içinde oyun tekniğiyle

kurulmuş olan ‘İhtiyar Balıkçı ve Deniz’, kulübesinde adeta ölüme yatmış olan ihtiyar bir balıkçıyı hayata döndürmek için genç bir tayfanın onu geçmişine, anılarına, denize döndürme çabasıyla oynanan hikâyelerden oluşuyor. Geçmiş katman katman açıldıkça bir yandan İhtiyar Balıkçı’nın öyküsü, öte yandan o öykünün ardındaki gerçekler su yüzüne çıkıyor.

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

>etkinlik>KONSER

THE WANTON BISHOPS24 Nisan 22.00 Hayal Kahvesi Performans, Konak, İzmir

KeyfePara ile

bu etkinliği

%25nakit geriödeme ileizleyin.

Beyrut’ta bir blues barın önündeki kavganın ortasında tanışan ve arkadaşlıklarını kavga sonrasında geçirdikleri geceye bağlayan Nader ve Eddy, gördükleri ilgiden sonra bir kez daha Türkiye’de. Armonika, gitar ve klavyesiyle beraber grubun solistliğini üstlenen Nader ile gitar, banjo ve back vokaldeki Eddy’den oluşan bir blues ve garage rock grubu The Wanton Bishops. Beyrut barlarından Fransa, Norveç, İsveç ve Danimarka’ya uzanan müzikleriyle kurulduklarından bu yana ciddi bir dinleyici kitlesi edindiler. Guns N’ Roses ve Lana Del Rey’in Lübnan

konserlerinde alt grup olarak yer alan Wanton Bishops’ın kaybettikleri bir arkadaşları için yazdıkları ‘Sleep With The Lights On’ şarkısıyla aynı adı taşıyan ilk albümleri, raflara düştüğü Aralık 2012’den bu yana olumlu eleştiriler almaya ve grubu dünyaya taşımaya devam ediyor.

>etkinlik

GELECEK AYLARDA NELER VAR?Justin Timberlake26 Mayıs 18.00/İTÜ Stadyum

Aerosmith14 Mayıs 18.00/İTÜ Stadyum

David Guetta 27 Haziran 18.00/KüçükÇiftlik Park

Metallica 13 Temmuz 17.00/İTÜ Stadyumu

Neil Young-Crazy Horse 15 Temmuz 21.30/KüçükÇiftlik Park

KeyfePara ile MyBilet ve Biletix’ten yaptığınız etkinlik harcamalarının

%25’i hesabınıza geri yatsınNasıl mı? Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

>Teknoloji

EN ACAYİP APLİKASYONLARGeçen Ekim ayında Apple, App Store’da 1 milyon aplikasyon olduğunu açıklamıştı. Bu sayının 2011’de 300 bin olduğu düşünülürse aplikasyon grafiğinin katlanarak yükseldiği ortaya çıkıyor. O halde bu aplikasyon deryasının içinden en acayip sekiz tanesini su yüzüne çıkarıyoruz. Absürt, eğlenceli, sıra dışı mobil uygulamaların evrenine dalıyoruz!

Drunk Dial No!Bu aplikasyonun kıymetini bilse bilse, sarhoş olup sağı solu arayanlar bilir. Bu durum artık nasıl hezeyanlara yol açıyorsa, bunun aplikasyonu da dükkânlarda yerini almış. Bu uygulamaya göre sarhoşken asla aramamanız gereken numaraları, 48 saate kadar rehberinizde gizleyebiliyorsunuz.

Game for CatsKedilerin video oyunu oynayabildiği bilimsel olarak kanıtlandı! Favori

cihazlarıysa iPad 3. Şimdi bahsedeceğimiz oyunsa New York Times, L.A. Times, wired.co.uk, Gizmodo, ABC News gibi itibarlı haber kanallarının da katkısıyla artık dünya çapında biliniyor. Oyun gayet basit. Kedi, ekranda beliren lazeri kovalıyor. Bir diğer versiyondaysa ekranda civa gibi sevimli bir fare var. Buradan videoya bakabilirsiniz: www.ipadgameforcats.com

Paranormal EMF Meter Hayalet avına çıkmak isteyenler için eşsiz bir hizmet. Paranormal EMF Meter ile geçtiğiniz ıssız bir yerin, evinizin kiler odasının, fırtınalı bir gecede balkon kapınızın önüne geçip ortamdaki paranormal durumu ölçebilirsiniz; tabii kendinizi fazla kaptırmamak şartıyla!

HaircasterSaçına fön çektirip yağmura tutulmak ya da bir açık hava daveti için yaptırdığınız

dağınık topuzun rüzgâr nedeniyle darmaduman olması! Bazıları için acayip olsa da bir kısım kullanıcı için en faydalı aplikasyonlardan biri halini alan Haircaster, bulunduğunuz yerin nem oranı, rüzgâr ve yağmur gibi meteorolojik değişkenlerini ortaya koyarak saç modeliniz için tavsiyelerde bulunuyor.

Run and PeeSinemadasınız ya da evde tüm dostları toplayıp sinema gecesi veriyorsunuz. Bu keyfi bölen biricik şey tuvalet ihtiyacıdır. İşte bu noktada telefonunda Run and Pee olanlar akılları filmde kalmaksınız

ihtiyaçlarını giderebilir. Uygulama için izlediğiniz filmi aratın ya da alfabetik listede bulun, tuvalete gitmek için en uygun dört dakikalık zaman aralıklarına göz atın, size uygun olan zamanda tuvalete gidin, bu esnada perdede neler aktığını detaylı bir özetle tuvalette bizzat okuyun!

iVoodooRuhani gelenekler insan hayatında aslen aynı yeri kaplasa da bazen fiziki olarak vuku edecek alan bulamıyor. Voodoo bebeği, çoğu kişinin ağzına doladığı, hayali bebekleri iğnelediği, çıktığı

topraklardan uzaktaki kültürlerde bile tutmuş bir gelenek. Bu uygulamayla kadın ya da erkek voodoo bebeklerinden birini seçiyor, hatta isterseniz bu sayıyı beş bebeğe kadar çıkarabiliyorsunuz. Sonrası dileğinizi bildik iğneleme yöntemleriyle dijital olarak yapmak. Hatta galeriden fotoğraf seçerek bebeğinizi iyice hedef kişinin görüntüsüne de uyarlayabiliyorsunuz. Bu arada burada tüm iğneler kötücül değil; pozitif, negatif, zenginlik, güç, başarı, aşk ve ruhanilik adı altında yedi tane iğne mevcut.

Hello Cow Bizce en garip aplikasyonlar, basit ve absürt olanlar. Hello Cow bu klasman için harika bir örnek; üstelik bir o kadar da eğlenceli. Her gün karşınıza bir tane

inek resmi çıkıyor; eğer dokunursanız “Mööö” diye ses çıkarıyor. Hepsi bu! Kısa bir not; bazı yorumlarda küçük çocuklar üzerinde ciddi bir bağımlılık oluşturduğu da yazıyor.

IHobo Bu ücretsiz uygulama her ne kadar projelendirenler tarafından eğitim amacıyla hazırlanmış olsa da ahlaki sorunlar içerdiği bir gerçek. Uygulamayı indiren kişi, evsiz dijital bir karaktere üç gün boyunca bakmakla yükümlü. Evsiz karakteri ihmal ettiğiniz takdirde ölüyor. Evsizlik ciddi bir sorun; ama bu sorunu bir nevi Tamagatchi versiyonuyla ele almak ne derece doğru ya da sosyal hayattaki faydalı yansıması ne tartışmakta fayda var.

KeyfePara ile MyBilet ve Biletix’ten yaptığınız sinema bileti harcamalarının

%25’i hesabınıza geri yatsınNasıl mı? Ayrıntılı bilgi için tıklayın.

>sinema İnanılmaz Örümcek Adam 2Senarist: Alex Kurtzman (senaryo), Roberto Orci (senaryo), Jeff Pinkner (senaryo), Alex Kurtzman, Roberto Orci, Jeff Pinkner, James Vanderbilt, Stan Lee (Marvel çizgi romanı), Steve Ditko (Marvel çizgi romanı) Yönetmen: Marc Webb Oyuncular: Andrew Garfield, Emma Stone, Jamie Foxx, Dane DeHaan, Campbell Scott, Martin Sheen, Stan LeeGösterim tarihi: 25 Nisan

Örümcek-Adam’ın henüz en kritik savaşının hararetinin yeterince doruk yapmadığının herkes farkındaydı. Peter Parker’ın sıradan mecburiyetleriyle Örümcek-Adam’ın olağanüstü sorumlulukları arasındaki çatışma en önemli nokta gibi dursa da devam filminde Peter Parker’ın kendisini daha büyük bir şeylerin beklediğini görüyor. Örümcek-Adam olmak artık harika yönleriyle öne çıkar. Peter Parker için hiçbir his gökdelenler arasında salınmakla, bir kahraman olmayı benimsemekle ve sevgilisi Gwen’le beraber zaman geçirmekle bir tutulamaz; fakat Örümcek-Adam olmanın bir bedeli var: Sadece Örümcek-Adam, New Yorkluları şehri tehdit eden korkunç kötü adamlardan koruyabilir. Electro’nun ortaya çıkışıyla, Peter’ın kendisinden çok daha güçlü bir düşmanla karşılaşması gerekecektir. Eski dostu Harry Osborn geri dönünce, Peter tüm düşmanlarının tek bir ortak noktası olduğunu anlar: OsCorp. Marc Webb’in yönettiği filmde hikâyenin yaratıcılarından Stan Lee’yi de kısa bir sahnede oyuncu olarak izleme şansımız var!

Nuh: Büyük Tufan

Senarist: Darren Aronofsky&Ari Handel Yönetmen: Darren AronofskyOyuncular: Russell Crowe, Jennifer Connelly, Ray Winstone, Emma Watson, Anthony Hopkins ve Logan LermanSüre: 120’Gösterim tarihi: 3 Nisan

Nuh’un Gemisi’ne dair hikâyeleri herkes bilir; destansı epik bir varoluş hikâyesidir. Sinema tarihinde daha önce sadece iki kez işlenmiş hikâyeyi ‘Requem for a Dream’, ‘The Fountain’, ‘Black Swan’ gibi çarpıcı işlerinden tanıdığımız Darren Aronofsky’nin vizöründen izleyebiliriz.

Bir süredir dönen fragmanlarıyla merak duygusu uyandırmıştı ‘Noah’. Russell Crowe cesaret, fedakârlık ve umudu anlatan bu epik hikâyenin başrolünde. Ailesini yaklaşan selden korumak için varını yoğunu ortaya koyan Noah’un hikâyesi, henüz dünyanın hiçbir yerinde vizyona girmediği için eleştirmen görüşüne yer veremesek de izleyicinin Rotten Tomatoes’daki merak oranı yüzde 95’in üzerinde. Ciddi bir ilgi göreceği kesin!

Büyük Budapeşte OteliSenarist: Stefan Zweig (esin kaynağı), Wes Anderson (hikâye), Hugo Guinness (hikâye), Wes Anderson (senaryo) Yönetmen: Wes Anderson Oyuncular: Ralph Fiennes, F. Murray Abraham, Mathieu Amalric, Adrien Brody, Willem Dafoe, Harvey Keitel, Jude Law, Bill Murray, Edward Norton Süre: 99’Gösterim tarihi:18 Nisan

Bize sorarsanız sadece bu ayın değil tüm kışın en merakla beklenen yapımı Wes Anderson’ın ‘Moonrise Kingdom’ filminden sonraki yeni çalışması olan bu yapım.

Peşi sıra gelen fragman ve tanıtım videolarıyla hem görsel dili, hem muzip havası, hem de birbirinden sıkı isimlerden örülü kadrosuyla merak uyandırmayacak gibi bir iş değil ‘The Grand Budapest Hotel’. Hatta filme ek olarak, çekim öncesi Anderson’un filmin tümünü kapsayan animasyonuna karşı da ciddi merak besliyoruz.

Film, iki savaş arasındaki dönemde ünlü bir Avrupa otelinde kapı görevlisi olarak çalışan Gustave H ile lobi görevlisi Mustafa’nın arkadaşlık hikâyesine odaklanıyor. İki iyi arkadaş otelde görevdeyken paha biçilemez bir Rönesans eseri çalınır; üstelik aile yadigârı olarak servet değerindedir. İkili kendi hayatlarındaki bu önemli savaşın mücadelesini verirken, dışarda da bir çağ değişmektedir. ‘The Life Aquatic with Steve Zissou’dan sonra bize bu coşkuyu yaşatacak bir pırıltı görüyoruz bu filmde. Kaçırmayın deriz!

EvrimSenarist: Jack Paglen Yönetmen: Wally PfisterOyuncular: Johnny Depp, Rebecca Hall, Morgan Freeman, Kate MaraSüre: 120’Gösterim tarihi: 18 Nisan

Görüntü yönetmeni olarak ‘Batman Begins’, ‘Inception’, ‘Insomnia’ gibi filmlerin, Bob Marley’in hayat hikâyesini anlatan ‘Marley’ belgeseli ve pek çok kısa film, video ve oyunun arkasında imzası olan bir isim Wally Pfister. Hatta ‘Inception’la ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ olarak Oscar sahibi de olmuştu. Yönetmen koltuğundaki ilk işi olan ‘Transcendence’i merak etmemek ne mümkün!

Gelelim filmin konusuna… Bilim adamı Will, istedikleri teknolojik yardımı yapmadığı için bir terörist grubun saldırısına uğrayarak cinayete kurban gider. Kendisi gibi bilim adamı olan eşi Evelyn, Will’in beynini gelişmiş bir süper bilgisayara entegre eder. Will’in bedeni ölmüştür ama beyni eşiyle yeniden iletişime geçer. Dahası Will, bağlı olduğu bilgisayardan internet aracılığıyla tüm dünyayı yaklaşan terörist tehlikeye karşı uyarmaya başlar. Fakat terörist grup Will’in hâlâ hayatta olduğunu fark edince süper bilgisayarı yok etmek için harekete geçerler. Başrolü bu tür bilimkurgularda izlemeye alışık olmadığımız Johnny Depp yüklenmiş.

33. İstanbul Film FestivaliBu sayfada her ay Başka Sinema salonlarında neler izleyeceğimize baksak da bu ay bir Nisan klasiği olan İstanbul Film Festivali nedeniyle kısaca festival programına odaklanmak istedik. Başka Sinema tabii ki durmuyor ve harika filmleri sinefillerle buluşturmaya devam ediyor. Nisan programı ve detaylar için Hizmet Hattı’nı arayabilirsiniz.

Gelelim bu sene 5-20 Nisan tarihleri arasında 33. kez gerçekleşecek ve her yıl 150 bin civarı seyirciyle buluşan İstanbul Film Festivali’ne. 20’nin üzerinde bölümde 200’ü aşkın filmin yanı sıra usta sinemacıların katılacağı söyleşiler, atölye çalışmaları ve sinema dersleriyle dolu iki haftaya hazır olun.

Son iki senenin nitelikli yapımlarından unutulmaz klasiklere, usta yönetmenlerin başyapıtlarından Sundance ve Berlin film festivallerinde prömiyerleri yapılan eserlere, belgesellerden çocuk filmlerine uzanan bir yelpazesi var bu seneki programın. Festival, klasikleşmiş bölümlerinin yanı sıra 2014 yılına özel bölümleriyle de ses getirecek.

Türkiye sinemasının 100. yılı için sinema yazarları Fatih Özgüven ve Engin Ertan, akademisyenler Selim Eyüboğlu ve Umut Tümay Arslan ile İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan tarafından hazırlanan ‘Bu İkiliye Dikkat’, 2014 yılında kutlanan Polonya–Türkiye arası diplomatik ilişkilerinin tesisinin 600. yıldönümü ile ilgili kutlamaların kültür programı çerçevesinde hazırlanan ‘Polonya Canlandırma Sineması’ ve Marin Karmitz’in kurduğu prodüksiyon şirketi MK2’nün 40. yılı şerefine hazırlanan ‘MK2–40. Yıl’ bu seneki festivalin heyecan verici projelerinden. Yalnızca altı film yapmasına rağmen, Rus sinemasının dünyadaki önemli temsilcilerinden biri olan, adı çoğu zaman Tarkovski’yle birlikte anılan Aleksey German’ın tüm filmleri festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. Festivalde ayrıca Türkiye sinemasının 100. yılı vesilesiyle, Balkanlar’ın ilk sinemacıları Yanaki ve Milton Manaki’nin restore edilen filmlerinin tamamı gösterilecek. Türkiye’den sinemacıları uluslararası profesyoneller ile bir araya getiren ‘Köprüde Buluşmalar’ın dokuzuncusu da yine

festival kapsamında yapılacak.

Festival programının diğer başlıkları ise; Uluslararası Yarışma, Sinemada İnsan Hakları Yarışması, Türkiye Sineması 2013-2014, Ulusal Yarışma, Yarışma Dışı, Yeni Türkiye Sineması, Belgeseller, Hisar Kısa Film Seçkisi, Özel Gösterim: Türk Klasikleri Yeniden, Akbank Galâları, Ustalar, Dünya Festivallerinden, Yeni Bir Bakış, NTV Belgesel Kuşağı, Mayınlı Bölge, Antidepresan, Çocuk Mönüsü, Geceyarısı Çılgınlığı, Nerdesin Aşkım?, 1. Dünya Savaşı ve Krizdeki Modernite, Özel Gösterim, Anılarına.

>back-up danIsmanlarI>stil ve alIsveris

EVİMİZİ BAHARA HAZIRLAMANIN EN ŞIK YOLU...Back-Up Stil ve Alışveriş Danışmanı Tülin KermenBaharla beraber yeşeren ağaçlar, rengârenk açan çiçekler, bizim de içimizde bir şeyleri harekete geçiriyor. Evimizin ve diğer tüm yaşam alanlarının yenilenmesini, filizlenmesini, renklenmesini istiyoruz. İşte 2014 dekorasyon trendlerine göre evimizde bahar temizliği yapmanın yolları…

Eklektik, country, geometrik stiller sezonun öne çıkan akımları. Gösterişli,

etnik, klasik ve modern stillerin bir arada olduğu eklektik stil, farklı dokularla evlere yaşanmışlık katıyor. Dolayısıyla eklektik bir stil istiyorsanız birkaç trend tarzı birleştirip yeni modaya uyabilirsiniz. Bahçe mobilyalarını iç mekânda kullanıp, tamamlayıcı aksesuarda da antikalardan faydalandığınızda son derece eklektik bir tarz yakalamış olursunuz.

. . .

Country tarza gelince, evdeki tuğlalarınızı beyaza boyamak evin havasını hemen yazlık country tarzına çevirecektir. Ekoseler, enine ve dikey çizgiler, döşemeden perdeye hatta duvar kâğıdına kadar evin her yerinde. Özellikle siyah ve beyaz kombinasyonu çok gözde olacak. Yastık kılıflarını geometrik desenli kılıflarla değiştirmek bile çok işe yarayacaktır.

Özellikle bahar aylarında evlerini dekore etmek isteyenler, yeşil ile beyazı birlikte kullanabilir. Sezonun öne çıkan iki rengine pastel tonlar, çiçekli desenler eşlik edebilir.

Bahçeli evlerde, minyatür botanik bahçeleri yapmak da bu sezonun yükselen trendi. Ben kaktüslerden yapılan botanik bahçeleri çok beğeniyorum.

Bu sezon, kıyafette olduğu gibi bir renkle yetinmeyerek tüm renkleri özgürce kullanabilir, renk cümbüşü yaşatabilirsiniz.

Doğallık ve sürdürebilirlik bu yılın ana teması. Ekolojik bir yaşam tarzını benimseyeceğiz. Aloe vera ve çay bitkilerine evlerinizde yer ayırın. Balkon veya bahçenizde ise nane maydanoz yetiştirebileceğiniz bir bölüm

yaratabilirsiniz.

2014’te Ev dekorasyonunuzda hayvan figürlerine sıkça yer verebilirsiniz. Baykuşlar, geyikler, kaplanlar bırakın evinizin her yerinde olsun. Eskitilmiş tarz ile geçmişe küçük bir yolculuk var. Patine, eskitilmiş doku ve kaba dokumalar göze çarpacak. Evinizdeki bazı eşyaları patineye yollayabilirsiniz.

Kumaşlarda ise ipek ve kadife gibi tekstiller, etnik tarzın vazgeçilmez malzemeleri olacak. Yaz için kadife doğru bir seçim olmasa da koltuk ‘trow’ları yaz için cankurtaran olacaklar.

Kız çocuğu odalarının vazgeçilmez rengi pembe, bu kez orkide pembesiyle çıkıyor karşımıza.

Siyah, pembe ve country tarzın malzemesi ahşap, yılın yeni eğilimlerinden. Ham ahşap masa, bank, sandalye çok moda...

70’li yılların gözdesi duvar kâğıdı ise geri döndü... Evinizin bir köşesinde duvar kâğıdını özgürce kullanın. Dolap içlerini ya da sadece yatağınızın arkasını renkli, iç açan ya da pastel renklerde bir duvar kâğıdıyla yenileyebilirsiniz.

>back-up danIsmanlarI>Beslenme

BAHAR DETOKSUYLA HAFİFLEYİNBack-Up Beslenme Danışmanı Cansu TektunalıEvinize bahar temizliği yaptığınız gibi buzdolabınızı ve midenizi de arındırarak, bedenen ve ruhen hafifleyip zinde olmak için aşağıdaki önerilerime göz atın.

Detoks; toksinlerden, zararlı maddelerden arınma anlamına gelir. Vücudun laboratuvarı diye tabir edebileceğimiz karaciğer, bu görevin çoğunu üstlenir.Yani detoks; sadece sebze, meyve suyu

.

içip, aç kalmayla geçirilen bir beslenme tarzı demek değildir. Daha az işlenmiş ve su oranı yüksek gıdaların vücudumuza girmesine izin verip, tüm sistemin dinlenmesine yardım etme amacıyla yapılır. 1 hafta boyunca bu önerileri hayatınızda uygulamayı deneyin.

KALİTELİ UYKUBahara girerken, kıştan kalma uyuşukluk, yorgunluk, isteksizlik belirtilerini en aza indirip, yavaşlayan metabolizmayı erken kalkıp erken yatarak hızlandırın.

SUYU ARTIRINÇay, kahve, soda, asitli içeceklerin verdiği uyanıklık hissi kısa sürer. Bu içecekler aynı zamanda diüretik olduğundan, vücuttan su kaybını artırarak yağlanmaya sebep olurlar. Sıvı ihtiyacınızı sudan karşılamaya çalışın.

RENKLİ BESLENİNSebzeler ve meyveler, birçok vitamin ve mineralle, lif yönünden zengindir. Yaşlanmaya sebep olan maddelere karşı koruma kalkanı oluştururlar. Daha düşük enerjili ve yüksek su içerikli olduklarından uzun süre tok tutarlar.

KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN ARININYaşamınızda bir türlü vazgeçemediğiniz,

ancak size uzun vadede zarar veren alışkanlıklarınız olabilir. Sigara ve alkol bunların başında gelen ve en yaygın olanlarıdır. Geçici çözümler ya da ertelemek, işleri çıkmaza sokup, sorunun uzamasına sebep olur. Bunlardan kurtulmak için destek alın.

AKTİF OLUNSabah saatlerinde yapacağınız 30 dk. yürüyüş veya egzersiz, tüm gün huzurlu olmanızı sağlar. Ayrıca metabolizmayı da hızlandırarak, yağ yakımına ve toksin maddelerin ter bezleri ve lenf yoluyla vücuttan atımına yardımcı olur.

İŞLENMİŞ GIDALARI AZALTINBeyaz unlu pastane ürünleri, salam, sucuk gibi şarküteri ürünleri, kızarmış yiyecekler, yağlı besinler, vücutta sistemin işleyişini yavaşlatır. Besinleri doğal haliyle tüketin.

HER ÖĞÜNDE PROTEİN Karbonhidratlı, unlu gıdalara yönelmemek için her öğünde proteinli gıdalara yer verin. Ana öğünlerde haşlanmış veya kendi yağında pişmiş tavuk, balık, yumurta, kurubaklagillerden biri; ara öğünlerde az yağlı peynir, yoğurt, süt gibi yiyeceklere yer verin.

>back-up danIsmanlarI>spor ve fItness

SPOR, ALKOL VE SİGARABack-Up Spor ve Fitness Danışmanı Serhat SıdalSigara ve aşırı alkol tüketiminin insan sağlığı üzerindeki zararlarıyla ilgili çalışmalar toplam sağlık çalışmalarının önemli bir kısmını oluşturur; herkes bu gerçeğin farkındadır. Fakat burada değinmek istediğimiz konu insanların spora başlamasıyla içki ve sigarayı bırakmasının zorunlu olduğu hissiyatını geliştirmiş olmalarıdır. Bu algı çoğu bireyin spora başlaması için koca bir engel teşkil etmektedir. Genelde sigarayı ve içkiyi bırakmak spora başlamakla aynı ana denk getirilmek istenir. İnsanlar bu alışkanlıklarından kolay kurtulamadıkları için spora da bir türlü başlayamazlar. Suçluluk hissinin bu yönde gelişmesi kişileri olumsuz yönde etkileyerek birer spor anti-sempatizanı haline dönüştürmektedir. Hâlbuki spor gel der, ne olursan ol yine de gel…

Zararlı alışkanlıklar olmadan elbette egzersiz çok daha faydalıdır, fakat diğer kitleyi görmezden gelmek, ötekileştirmek hem bu alışkanlıkları olan insanlara hem de sporla birlikte sağlıklı yaşam

ilkesine bir nevi ihanettir...

İçki ve sigara bize ne yapıyor? Sigaranın özellikle solunum, kalp ve dolaşım sistemi üzerindeki tahrip edici etkisi; içkinin yorduğu karaciğerimizin zaman içinde yağlanmaya ve fonksiyonlarının da bozulmaya başlaması, gerektiğinde yeteri kadar enerji üretemeyen bozuk bir sisteme sahip olmamıza neden olacaktır. Yeterli enerjiyi sağlayamayan beden sigaradan dolayı tam randımanlı çalışamayan bir dolaşım sistemiyle birleşince kronik yorgunluklar, psikolojik isteksizlik ve motivasyon kaybı hatta depresyon gibi yaşam kalitesini tehdit eden sorunlar ilk etapta kaçınılmaz sonuçlar olarak karşımıza çıkacaktır. Daha sonraki aşamalarda ölümcül sağlık problemlerine yol açacağı kesindir.

Ancak şu da bilinmelidir ki aşırı alkol ve sigara tüketimi yapan birinin kontrolsüzce spora başlaması ölümcül riskler taşımaktadır. Bu durumda spora başlama sırasında kesinlikle

.

doktor kontrollerinin yapılması ve çok iyi bir spor uzmanıyla çalışılması önerilir. Kalp dolaşım sisteminin, kas ve eklemlerin spor yapmaya alışması ve hazırlanması için gereken süreye anatomik adaptasyon süreci diyoruz. Bu dönem, aşırı alkol ve sigara tüketen kişilerde normal kişilere göre daha uzun tutulmalıdır. Doğru beslenme ve yükleme seviyeleri ayarlanmış egzersizlerle başlamak çok önemlidir. Bağımlılıkların yarattığı hasarları zaman içerisinde minimuma indirecek hatta

zamanla yok edecek bir inançla yola çıkmak motive edici olacaktır. Sporun yaşam tarzı haline gelmesiyle kişinin zararlı alışkanlıklarından uzaklaşmaya başladığı defalarca kanıtlanmıştır.

İnsanlar spora başladıktan sonra bedenlerindeki pozitif değişiklikleri fark etmeye başlarlar. Bunun çekici etkisine kapılarak zararlı alışkanlıklarını azaltmaya hatta zamanla bırakmaya daha eğilimli olduklarını yıllardır gözlemliyorum.

Spor ve Fitness Danışmanlığı Hizmeti hafta içi her gün mesai saatleri içerisinde 09.30–18.30 arası verilir. Telefonda hizmet süresi her seferde en fazla 15 dk. ile sınırlıdır.

>back-up danIsmanlarI>Psikolojik rehberlik.

PANİK ATAKBack-Up Psikolojik Rehberlik Danışmanı Çağlar Kahraman

Çoğunlukla nedensiz olarak ortaya çıkan panik atak, tek başına ya da çeşitli fiziksel ya da ruhsal rahatsızlıklarla birlikte de görülebilir. Genel olarak stresli bir yaşam sürmek, baskılı bir ortamda yetişmiş olmak, genetik faktörler, kendini ifade etmekte ve iletişim kurmakta sorun yaşamak, içine kapanık yaşamak, duyguların net olarak ifade edilmesine olanak sağlanmamış olması ve mükemmeliyetçi yapı, panik atak yaşama ihtimalini yükseltmektedir.

Bunların yanında geçmişte yaşanan travmatik olaylar da (kaza, tecavüz, taciz, doğal afet vs.) panik atak gelişmesine etken oluşturabilir.

Panik atak yaşayan kişi o an içerisinde büyük bir endişe ve korku yaşar. Kalp krizi ya da beyin kanaması geçirdiğini, öleceğini düşünmeye başlar. Bunun yanında terleme, çarpıntı, nefes alıp vermede bozukluk gibi fiziksel belirtiler de görülebilir.

Panik atak teşhisi konulabilmesi için aşağıdaki kriterlerden en az 4 tanesinin aniden ortaya çıkmış olması ve 10 dakika

içerisinde en yüksek seviyeye ulaşması beklenmektedir.

• Çarpıntılar, kalbin güçlü atması veya kalp atışlarının hızlanması

• Terleme• Titreme ya da sarsılma• Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma

hissi• Soluğun kesilmesi• Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma• Mide bulantısı, karında rahatsızlık.• Baş dönmesi, düşecek ya da bayılacak

gibi hissetmek• Derealizasyon (gerçek değil ya da hayalmiş

duygusu) veya depersonalizasyon (kişinin kendinden ayrılması duygusu)

• Delirme ya da kontrolü kaybetme korkusu

• Ölüm korkusu• Karıncalanma, uyuşma, hissizleşme• Üşüme, ürperme veya ateş basması

Panik atak yaşadığınızı düşündüğünüz an içerisinde mümkün olduğunca kendinizi dinlendirmeye çalışın. Bir yere uzanın ya da oturun ve kendinize bunun geçici bir atak olduğunu, fiziksel

bir sorun yaşamadığınızı, ölmeyeceğinizi, delirmeyeceğinizi ya da kalıcı başka bir sorun yaşamayacağınızı hatırlatın. Atak anında canınızı sıkacak durumlardan olabildiğince uzak durmaya çalışın, stresli bir ortamdaysanız o ortamdan ayrılın. Kafeinli içecekler, içki ve sigara içinde bulunduğunuz durumu daha da şiddetlendirebilir. Panik atak anında çok hızlı nefes alıp vermek paniği arttırır. Bu sebeple panik atak esnasında bir kese kâğıdının içinden nefes alınması, verilen karbondioksiti geri soluduğumuz için solunum hızını yavaşlatır, nefes alıp vermemizi düzene sokar.

Bunun yanında genel anlamda yaşam tarzınızda bazı değişiklikler yapmak; sağlıklı beslenmek, aşırı yemekten ve uzun süre aç kalmaktan kaçınmak, düzenli spor yapmak, sağlıklı ve kaliteli bir uyku uyumak, kafeinli, asitli ve gazlı içeceklerden olabildiğince uzak durmak, kendimizi mutlu edecek ortamlarda daha fazla bulunmak, hobiler, sosyal aktivitelerle daha fazla meşgul olmak genel anlamda size yarar sağlayacaktır.

Panik atak tedavisinde, gerek görüldüğü durumlarda ilaç tedavisi ile birlikte, danışanın gevşeme eğitimini, bilişsel yeniden yapılanma ve alışmasını konu alan

bilişsel davranışçı terapi yöntemleri faydalı olmaktadır. Öncelikle danışanın fiziksel bulguları kriz anında ortadan kaldırması beklenir. Solunum egzersizlerini ve aşamalı kas gevşetme tekniklerini içeren gevşeme eğitimi verilir. Fiziksel belirtilerle başa çıkabilme bir şekilde danışana öğretildikten sonra danışanın işlevsel olmayan olumsuz inanç ve duygularını değiştirebilmesi hedeflenir.

Alıştırma yöntemi ile birlikte danışanın korkutucu ya da tehlikeli olarak yanlış yorumladığı durumları tekrar gözden geçirip bunları normalleştirmesi sağlanır.Panik bozuklukların başka türleri de panik atak ile sıklıkla karıştırılmaktadır. O yüzden hem yaşadığınız sorunu tam olarak belirleyebilmek için hem de genel anlamda tedaviyi sağlayabilmek için bir uzmana danışmanız çok faydalı olacaktır.

>back-up danIsmanlarI>LEZZET

NEŞELİ VE LEZZETLİ KAHVALTI MASALARIBack-Up Lezzet Danışmanı Şef Ceyda Baza

.

Havaların bir soğuması bir ısınması hepimizi yorsa da baharın geldiğini bilmek güzel şey... Hele bu süreç tam da baharın aniden “merhaba” dediği bir hava ile birleşince benim gönlüm de sürekli dışarıda olmak, deniz kenarlarında yürüyüş yapmak, ağaçların-çimenlerin renklenmesini izlemek istiyor. Her sene bu zamanlarda olduğu gibi içimde İzmir özlemi büyüyor. Bostanlı’da güneşin batışını izleyesim, Foça’da denizin kokusunu içime çekerek aheste aheste yürüyesim geliyor. Biliyorum çok oluyorum ama şimdi “İstanbul’da deniz mi yok?” da demeyin lütfen. İstanbul’u da seviyorum ama bir şekilde İzmir’in yerini tutmuyor. Bu his, bu duygu kelimelere dökülmüyor ve anlatırken saçma geliyor biliyorum ama bu tutkuyu, bu özlemi ancak İzmir’de yaşamış, oranın havasını koklamış olanlar anlıyor galiba...

Tamam, kısa kesiyorum İzmir faslını!

Çünkü şu anda geri dönüp yazdıklarımı baştan okuyunca, aslında yazmak istediğim kahvaltı masalarından bu noktaya nasıl geldiğimi merak ettim gerçekten. Baharı ve baharın renklerini sofralarımıza da getirelim demek isterken bir baktım ben yine İzmir’i anlatıyorum, yapacak bir şey yok… Bu yüzden bu kısmı geçip günün en sevdiğim öğününe geliyorum şimdi ve kahvaltı diyorum. Kim sevmez ki hafta sonları uzun uzun oturulan, keyifli sohbetle şenlenen kahvaltı masalarını, değil mi?

Bu yazımda sizlerle harika bir kahvaltı masası hazırlayacağız. Güzel sebzelerin çıktığı, enginarın kokusunu duyduğumuz günlerde meyve ağaçlarının taze çiçekleri, kahvaltımızın neşelenmesine sebep olacak!

Zeytin Piyazı1 su bardağı kırmızıbiberli yeşil zeytin turşusu1/4 su bardağı ceviz1/4 su bardağı yeşil soğanYarım su bardağı maydanoz2 diş sarımsak1 tatlı kaşığı nar pekmezi (Ben nar ekşili sos kullandım.)Arzuya göre nar taneleri

Zeytinleri, cevizi, maydanozu, soğanı bıçakla ayrı ayrı kıyın. Sarımsağı dövün. Hepsini karıştırıp servis tabağına alın. Nar ekşisini döküp tuzunu ayarlayın.

Kuru Domatesli Yumurta6 yaprak kuru domates1 diş sarımsakKişi sayısına göre yumurta1 tatlı kaşığından az zeytinyağıTuz, karabiber, kekik

Önce sos tencerenizde domateslerinizi pişirin (kaynayan suda yaklaşık 10 dk.). Tavanıza yağı alıp kızdırın ve süzdüğünüz domatesleri yağda soteleyin. Sarımsağı rendeleyip ilave edin (Sarımsak benim fikrimdi; domatesin nahoş tadını aza indirmek istedim.). Kalan baharatları domateslerin üzerine serpin ve yumurtanızı kırın, arzuya göre az ya da çok pişirin.

Lezzet Danışmanlığı Hizmeti hafta içi her gün mesai saatleri içerisinde 10.00–17.30 arasında verilir.

Soğanlı Fransız Ekmeği1 su bardağı süt1/2 su bardağı su3 tatlı kaşığı kuru maya4 tatlı kaşığı şeker1 tatlı kaşığı tuz1/4 su bardağı sıvı yağ1 çorba kaşığı sirke4 su bardağı un1/2 su bardağı doğranmış soğan5 diş sarımsak1/2 demet maydanoz

Öncelikle ılık süt ve su karışımına maya ve şekeri ekleyerek 10 dakika kabarmasını bekliyoruz. Daha sonra tuz, sirke, yağ ve unu ekleyip yumuşak, ele yapışmayan bir hamur elde ediyoruz. Hamuru 1 saat bekliyoruz. Bu arada 2 kaşık margarin ile soğan, sarımsak ve maydanozu biraz kavuruyoruz. Hamuru merdane ile açıyoruz, içini hafif yağlayarak harcımızı koyup rulo şeklinde sarıyoruz. Ters çevirerek yağlanmış fırın tepsisine yerleştiriyoruz ve iki katına çıkması için hamuru bekliyoruz. 260 derece fırında hamur altın sarısı renk alana dek pişiriyoruz. Bu ekmeğin özelliği, harlı ateşte hızla pişmesidir. Böylece çok daha lezzetli oluyor. Sıcak ekmeğin üzerine tereyağı sürün ve kıyılmış maydanoz ile süsleyin.

Pazılı Kek3 bağ pazı (yeşil yaprak kısımları)Yarım demet taze soğan (kıyılmış)1 su bardağı maydanoz (kıyılmış)10 yemek kaşığı mısır unu 6 yemek kaşığı beyaz un8 yumurta3 orta boy soğan1,5 çay bardağı sıvı yağ 1 çay bardağı suTuz, karabiber, pul biber

3 bağ pazıyı çok ince şekilde kıyın. Sadece yeşil yaprakları alın. Ben saplarını saklayıp minik minik doğradım ve daha sonra yumurta, soğan ile kavurdum. Güzel bir kahvaltılık oldu.). Diğer sebzeleri de kıyın ve harmanlayın. Derin bir kapta 8 yumurtayı, unu ve baharatları harmanlayın. Yağı ve suyu ilave edin tekrar karıştırın. Son olarak da ince kıyılmış tüm sebzelerinizi ve küp küp doğradığınız soğanı ilave edip karıştırın. Tüm karışımı yağlı kağıt serilmiş tepsinize alın. Spatula ile dümdüz olmasını sağlayın. Isınmış fırında 20 dk. 150 derecede pişirin. Ardından 200 derecede üzeri kızarana kadar pişirin. Sıcak sıcak dilimleyerek servis edin.

>back-up TRAVEL

YUNAN ADALARIMykonosDillere destan gece hayatı ve muhteşem plajlarıyla Mykonos, bir eğlence adası olarak hafızalara kazınıyor. Beyaz badanalı evleri, çiçeklerle süslü daracık sokakları ve turkuaz deniziyle bu ada sizlere muhteşem tatil fotoğrafları sunmayı vaat ediyor.

Yunanistan Kykland Adaları’na bağlı Mykonos, gerek coğrafi olarak yakınlığı gerek bize yakın lezzetleri gerekse sokaklarında ritmik olarak benzer ezgileriyle ziyaretçilerine Türk sıcaklığını hissettiriyor. 1453’ten 1832’ye kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan bu güzel adada hiç yabancılık çekmeyeceğinizden emin olabilirsiniz.

Ege Denizi’ndeki Kykland Adaları’na bağlı Mykonos adası, ünlü gezi dergisi Conde Nast Traveller tarafından dünyanın en güzel 22 adası arasında seçildi. Mykonos ya da Türkiye’deki adıyla Mikanos en çok ziyaret edilen Yunan Adaları’nın başında geliyor. Ada bu ününün yanı sıra her tür turiste hoşgörülü yaklaşımıyla da öne çıkıyor. Mykonos, bu özelliği sayesinde birçok Hollywood starının da tatil uğrağı.Adım atar atmaz mükemmel bir Akdeniz havasının sarıp sarmaladığı Mykonos, Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla ziyaretçilerini bir masal dünyasına sürüklüyor. Beyaz badanalı duvarları, çivit mavisi pencere ve kapıları, begonvil ve sardunyaların süslediği balkonlarıyla Mykonos evleri ise bu masalı tamamlayan

unsurlar adeta. Bu güzel adanın sadece sokaklarında bile dolaşmanız size ayrı bir keyif verecektir ama “Buraya kadar geldik, görülecek yerleri nereler?” derseniz size ilk önerimiz ‘Küçük Venedik’ olacak. Şehir merkezinde, açık hava kafe ve restoranların sıralandığı bir kıyıda yer alan bölge, Venedik’i andıran görünümüyle bu isimle anılıyor. Ada merkezindeki kalabalıklardan uzaklaşmak, daha sakin bir ortamda bulunmak isterseniz adanın doğusundaki Aro Mera köyünde rıhtım boyunca uzanan yel değirmenleri büyüleyici. Gezinize bir de kültürel etkinlik eklemek isterseniz size 1700’lerden kalma bir binada konumlanan Folklor Müzesi’ni görmenizi tavsiye ederiz. 500’den fazla

kiliseyi barındıran Mykonos’ta görsel bakımdan en dikkat çekici olan kilise ise ada tepesine konumlanan Parapotiani.

SantoriniYunan Adaları’nın en popülerlerinden biri olan bu şirin mi şirin adaya, uluslararası havaalanıyla dünyadan her yıl on binlerce turist akın ediyor. Beyaz badanalı evleri, mavi renkli pencere ve çatılarıyla artık sembolleşmiş ve oldukça sempatik.

Adada güneşi batırmak (Tıpkı bizim Bozcaada’da yel değirmenlerinin orada yaptığımız gibi…) bir seremoniye dönüşmüş. Oia’da güneşin denize doğru dalışa geçmesini, diğer tatilcilerle birlikte, ada yamaçlarındaki evlerin arasından bir kadeh şarap eşliğinde izleyebilirsiniz. Dilerseniz en iyi manzarayı sunan tepeye, teleferiği kullanarak rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bunun dışında iki seçeneğiniz daha var; eşekler ve ayaklarınız.

Santorini’ye balayı çiftleri de oldukça rağbet gösteriyor. Evlenmeyi planlıyorsanız balayı tatilinizi geçirmeniz için iyi bir seçim olacaktır. Ya da hayatınızın aşkına evlilik teklifinizi yapabileceğiniz harika bir tatil destinasyonu olabilir.

KosBodrum’a çok yakın olan ve Turgutreis Akyarlar’dan rahatlıkla görülebilen ada, son zamanlarda ülkemizde çok popüler. Havaalanı bulunan adaya havayolu ile ulaşabileceğiniz gibi Bodrum’a tatile gitmişken feribotla da gidebilirsiniz. Adaya gidebilmek için bir pasaporta ve Shengen Vizesi’ne sahip olmanız yeterli. Adaya vardığınızda bizden izler taşıdığını göreceksiniz. Küçük kalesi, camiler, dönerciler ve hediyelik eşya dükkânlarıyla Bodrum’u hatırlatıyor.

Pırıl pırıl denizi, geniş sahil şeridi ve yemyeşil bitki örtüsüyle güzel bir deneyim sunuyor. Yolu her daim Bodrum taraflarına düşenlerdenseniz, Kos’a günübirlik ya da vaktiniz varsa daha uzun keyifli bir ziyaret yapabilirsiniz.

YUNAN ADALARI TATİLİNİZ İÇİN

Back-Up Travel’dan yapacağınız otel rezervasyonlarınızda gidiş dönüş havaalanı transferleriniz ücretsiz...Detaylı bilgi ve rezervasyon için Hizmet Hattı’nızı arayın.

SİZE ÖZEL AVANTAJLAR BACK-UP TRAVEL’DA...

>back-up TRAVEL

TAYLANDBir Güneydoğu Asya ülkesi olan, eski adıyla Siyam olarak bilinen ve tarihinde 33 ayrı Siyam Krallığı’na ev sahipliği yapmış olan Tayland, altın tapınakları, bembeyaz kumsalları, spa merkezleri, renkli ve hareketli gece hayatıyla çok seçenekli bir tatil imkânı sunuyor. Tapınaklar, Thai masajı ve Thai mutfağı bu egzotik şehrin en önemli değerlerinden… Kara

incinin vatanı olan Tayland, ayrıca yatçılık, mobilya ve havuz sektörünün vazgeçilmez malzemesi Tik ağacından yapılma eserleriyle de ünlü! Turistlerin saygı ve çiçeklerle karşılandığı, herkesin gülümsediği ülkede görgü kuralları çok önemli! Öyle ki bir Taylandlı yanında başkasının başını, saçlarını okşamak, ayakla bir şeyi işaret etmek ve Thai

şekli selamlaşmayı yapmamak hoş karşılanmıyor.

BANGKOK Thai dilinde ‘melekler şehri’ olarak anılır. Birinci Rama tarafından 1782 yılında kurulmuştur. Tayland’ın başkenti ve mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Son verilere göre nüfusu 12.000.000… Bunun yaklaşık 5.000.000 kişisi yerleşik yabancılardır. Görülecek yerlerin başında Yüzen Çarşı, Chao Phraya Nehri (tekne

turuyla), Çin Mahallesi, Wat Pho Tapınağı ve içindeki Yatan Budha Heykeli, Wat Traimit Temple Altın Budha Heykeli (5,5 ton ağırlığında), Grand Place ve içinde bulunan dünyaca ünlü Emerald Zümrüt Budha Heykeli (Taylandlılar için bu heykelin manevi değeri çok yüksektir.), Jim Thompson evi (Çin ipeğini dünyaya tanıtan ünlü tüccarın evi.) gelir. Bangkok’ta ayrıca yaklaşık 400 civarında tapınak vardır. Bangkok’a kadar gitmişken mutlaka görmeniz gereken bir şey de

Bangkok’un hayvanat bahçeleridir. Buralarda ünlü timsah şovu ve fillerin şovunu seyretmek hafızalarınıza ve kameralarınıza unutulmayacak görüntüler kaydedecektir… Bu arada Bangkok’ta bulunan Siam Ocean World (dünyanın en büyük deniz altı akvaryumu) ve Pattaya’da bulunan Under Water World, sizleri apayrı bir dünyaya götürecek ve deniz altı dünyasını keşfetmenize olanak sağlayacaktır.

KOH SAMUİKoh Samui adası Tayland Körfezi’nde olup karaya yaklaşık 15 kilometre mesafededir. Üzerinde 48.000 kişi yaşayan bu adanın çevresini bir saatte dolaşabilirsiniz. Hindistan cevizi ve palmiye ağaçlarıyla süslü olan bu adanın ikinci bir ismi de ‘Cennet Adası’dır. Adanın başkenti Nathon’dur ve buradan ana karaya ulaşmak için feribot iskelesi bulunur. Adanın en güzel sahilleri Lamai

Beach ve Chaveng’dir ve Chaveng aynı zamanda adanın eğlence merkezidir. Aktiviteler açısından çok zengin olan Koh Samui adasında scuba diving yapabilir, golf oynanarak stres atabilir, ‘go-kart’ arabalarına binerek bu heyecanı yaşayabilirsiniz. Samui Şelaleri, Big Buddha Tapınağı, maymunlar çiftliği, kelebek çiftliği, yılan çiftliğini ziyaret edip ve filler ile tropik ve egzotik ormanda safari yapıp unutulmayacak anlar yaşayabilirsiniz. Koh Samui adası zengin deniz ürünleriyle de çok ünlüdür… Özellikle de Çin Balıkçı Kasabası, bu konuda çok zengin seçenekler sunar.

PATTAYA Başkent Bangkok’un 135 km kadar güneydoğusunda yer alır. İdari olarak Chonburi’ye bağlı olsa da kendi kendini yöneten özel belediye statüsüne bağlıdır.

Bu şehirde yaşayanların çoğunluğu Batı Avrupa’dan ve Kuzey Amerika’dan gelen yabancılardır… Son zamanlarda sayılarında artış gösteren Doğu Asya ve Rusya’dan göç eden yabancıların talepleri doğrultusunda bu şehirde inşa edilen çok katlı yüksek apartman sayısı Bangkok’tan sonra ikinci sıraya oturmuştur. Pattaya hakkında anlatacak çok şey var ancak genelde buraya turistler ya alışveriş ya da seks amaçlı geliyor ve bu da Pattaya’yı doğru bir biçimde tanıtma imkânı vermiyor. Pattaya’da da denize girmek isteyenler Koh Larn adasına yolcu motorları ile ulaşabilir akşama kadar yüzebilir ve aynı motorla geri dönebilirler. Alkazar Show ve de Tiffany Show mutlaka görülmesi gereken, Avrupa’da bile eşine rastlamayacağınız gey şovlardır. Walking Street‘te caz barları, go go barları ve dünyanın hiç bir yerinde

eşine rastlayamayacağınız programları cüzi paralara görmeniz mümkündür. Pattaya’da her zaman günübirlik turlar düzenlenmektedir… Bunların içlerinde görülmesi gerekenlerin en başında Million Year Stone Park, Timsah Çiftliği Turu, Mercan Adası, ünlü Kwai Köprüsü gelir.

Pattaya aynı zamanda bir festivaller şehridir. Senenin belirli ay ve günlerinde hem turizmi canlandırmak hem de

esnafın kazancını arttırmak; aynı zamanda turistlere bir aktivite sağlayıp daha ucuz alışveriş etmelerini sağlamak için değişik festivaller yapılır. Su Festivali, Müzik Festivali, Gey Festivali, Kovboylar Festivali, Cadılar Bayramı gibi daha nice festivalleri Pattaya’da görmeniz mümkündür. Pattaya’da görülmesi gereken yerlerden birisi de Big Buddha tapınağıdır; buralara kadar gelmişken buranın da mutlaka görülmesi gerekmektedir. Pattaya’nın ikinci bir

ismi de “24 saat uyumayan şehir”dir. Zira bu şehirde yaşam ve hareket hiç durmadan devam etmektedir, tabii ki bir şartla; eğer sizin uykusuzluğa ve bu tempoya 24 saat dayanacak gücünüz varsa...

PHUKETTayland, genel olarak ‘Güney’in İncisi’ olarak anılır ve Tayland’daki en geniş adadır. Güney Tayland’ın batı kıyısını oluşturan Andaman Denizi’nde yer alan

arazi kayalık çıkıntılarla, uzun ve geniş kumsallarla, kireçtaşlı uçurumlarla, ağaçlı tepelerle, küçük haliçlerle, lagünlerle ve her çeşit tropik bitki örtüsüyle inanılmaz şekilde değişiklik gösterir. Ada, sizlere keşfetmeniz ve hoşlanmanız için birçok farklı bakış ve his sunar. Görülmeye değer tropik manzarasıyla Kata Plajı, birkaç kilometre kuzeydeki Nai Yang Plajı’nda bulunan görkemli ‘casuarina’ (yapraksız ya da çalısız bir ağaç cinsi) ağaçlarıyla

kıyaslanır. Khao Phra Thaeo Milli Parkı’nın gölgeli yağmur ormanı, Koh Siray’ın çamurlu düzlüklerinin ve mangrov (tropikal kuşaktaki kıyı ve bataklıklarda yetişen bir bitki cinsi) bataklıklarının üç katıdır. Kireçtaşlı kaya çıkıntıları adanın doğu kıyısını ve batıdaki sık granit kayalıkları oluşturur.

Phuket, gerçek bir tropik adadır ve herkese uygun bir önerisi vardır. Phuket’e yılın her döneminde gidilebilir. Ama eskiden beri, yılbaşı periyodunda zirve yapar ve en kalabalık olduğu zaman Ekim sonu ile Nisan başı arasıdır. Hayal kırıklığına uğramamak için bu vakit müddetince yer ayırtmanız gerekmektedir. Plaj ve hava koşulları bu vakitlerde dalış ve yelkencilik için de harikadır. Eğer Phuket’i yılın farklı zamanlarında ziyaret etmek isterseniz, daha uygun konaklama ve hizmet fiyatlarından yararlanırsınız ve dışarıda halen harika bir hava sizi bekler. Hatta Temmuz’dan Ekim’e kadar süren muson yağmurları dönemi boyunca, bol seçenekli açık hava faaliyetlerinden hâlâ yararlanabileceğinizi gösteren güneşin güzel görüntüsüyle birlikte küçük yağmur serpintilerine tanık olursunuz.

Phuket’te yerel Thai mutfağından tutun

da Fransız, İtalyan, Japon, Çin, Meksika, Hint ve daha birçok uluslararası mutfağa kadar her şeyi kolaylıkla bulabilirsiniz. Eğer alışverişinizi açık pazarlardan ya da batı tarzı süpermarketlerden yapmak ister isterseniz şanslısınız… Ayrıca caddelerde gelişmiş restoranlar, kaldırım kafeleri, teraslı veya bahçeli mekânlar, modaya uygun ufak yemekhaneler, fırınlar, meze dükkânları, yerel tarz kafeler ve büfeler bulabilirsiniz. Eğer vejetaryenseniz, tıpkı dini açıdan helal yiyecek talep edenler gibi, sizi memnun edecek birçok yiyecek bulabilirsiniz.

Ziyaretçiler yıl boyunca adada düzenlenen çeşitli günler ve festivallerle karşılaşıyorlar. Yeni yıl kutlaması olan Songkran gibi bazı özel olaylar yıllık olarak, her yılın aynı tarihinde düzenlenir. Çin Vejetaryen Festivali gibi diğer özel olaylar ise Ay’ın yılın dokuzuncu ayındaki evrelerine göre düzenlenir.

Taylandın dilediğiniz yerine, Back-Up Travel’ın size sunduğu özel indirim avantajları ile seyahat edin.

TAYLAND

Centara Watergate Pavillion Hotel Bangkok %10 özel indirim avantajı ile kişi başı günlük 29 avrodan itibaren…

Centara Grand Beach Resort Samui Koh Samui%10 özel indirim avantajı ile kişi başı günlük 54 avrodan itibaren…

Dusit Thani Pattaya PattayaÖzel indirim avantajı ile kişi başı günlük 54 avrodan itibaren…

Dusit Thani Hua Hin PhuketÖzel indirim avantajı ile kişi başı günlük 57 avrodan itibaren…

Detaylı bilgi ve rezervasyon için Hizmet Hattı’nızı arayın.

>Kitap Yalnız Gezgin

dağların, okyanusların içinden geçerken heybesine attığı işçilik, meteliksizlik, alkol, yazarlık, yollardaki üç günlük tanışmalar, yalnızlık ama en çok da aylaklık anlatılıyor hikâyelerde. “Gemiye binmek için Staten Adası’ndan kahrolası Pedro’ya 5.000 kilometrelik yol yapmamın sebebi sadece gemiye binip dünyayı görmek, Swettenham Rıhtımı’nda güzel zaman geçirmek, Bombay’da kız tavlamak, pis Karaçi’deki uyurları ve neyzenleri bulmak, Kahire’deki Kazbah’da kendi devrimimi başlatmak ve bunu Marsilya’dan öteki tarafa doğru yaymak değildi, sebebi sensin, eskiden yaptığımız şeyler...” diyor. ‘Yalnız Gezgin’ ne tam bir gezi günlüğü ne de kurgusal bir hikâyeler bütünü. ‘Yalnız Gezgin’de Kerouac evreni, dünyayı, yolculukları, gerçekleri, deneyimlerini, Tanrı’yı, sessizliği, ölümü, çalışmayı, tembelliği, telaşı, doğayı ve yoluna çıkan diğer her şeyi anlatıyor bize şehir şehir, kıyı kıyı gezerken.

“Kötü bir niyetim yok. Sadece başka bir dünyaya gitmek istiyorum ben.” Bu sözler Beat kuşağı denince akla ilk isimlerden biri olan şair ve yazar Jack Kerouac’ın raflara taze düşen ilk otobiyografik eserinden.

Kaliforniya’da demiryolu işçiliği, gemilerde kamarotluk, Cascade Dağı’nda yangın gözcülüğü yaparak yollarda geçirdiği yılların izini sürüyor Beat kuşağının bu en entelektüel ismi. Amerika’dan Meksika’ya, oradan Fas’a, Fransa’ya ve İngiltere’ye uzanan yolculuklarında şehirlerin,

Jack Kerouac Ayrıntı Yayınları

Bir Parmak Bal

merakına güvenen patronları, onu Soğuk Savaş’ın kültürel cephesinde savaşması için görevlendirirler: Serena’nın görev alacağı ‘Bir Parmak Bal’ adındaki operasyonun amacı, Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ülkelere karşı tavır alan, geleceği parlak genç bir İngiliz yazar adayı keşfetmek, sonra da ona burs sağlayıp yükselmesini sağlamaktır. Yazar böylece farkında olmadan İngiliz istihbaratına ve anti-komünist propagandaya hizmet etmiş olacaktır. Serena Frome’un bulduğu yazar, McEwan’ın edebiyat dünyasına adım attığı yıllardaki halinden pek çok iz taşıyan Tom Haley’dir. Haley’nin zengin ve sıra dışı hayal gücünün ürünü olan öyküleri Serena’yı çok etkiler. Fakat Serena ile Haley’nin daha ilk karşılaşmalarında başlayan yakınlıkları aşka dönüşünce işler arapsaçına dönecektir. Bu arada McEwan’ın gençlik dönemi öykülerine benzeyen ve romanın içinde özetlenen öyküler sayesinde, okur farklı edebi tatlardan da parmak parmak tatma şansı yakalayacak.

Ian McEwanYapı Kredi YayınlarıYaşayan en önemli ve en çok okunan İngiliz romancılardan biri Ian McEwan. ‘Cumartesi’, ‘Beton Bahçe’ gibi çarpıcı işleriyle İngiltere’de uzun süre çoksatanlar listelerinde bir numarada kalan yazar ‘Bir Parmak Bal’da, Soğuk Savaş siyaseti ve casusluktan aşka ve edebiyat dünyasına dek birçok noktaya temas eden sürükleyici ve pek çok sürprize gebe bir hikâyeyle takipçilerini yine hayal kırıklığına uğratmıyor.

1970’ler, İngiltere... Cambridge mezunu, genç ve güzel Serena Frome, MI5’ta memur olarak işe alınır. Fakat bir süre sonra, Serena’nın edebiyat

Klasik Mitler

aşk, savaş, kahramanlık ve ihanet hikâyeleridir. Kuşaktan kuşağa aktarılan mitler, geleneklerin oluşması ve yaygınlaşmasını sağlayarak toplumları şekillendirmiştir. Öte yandan sanat ve edebiyatın ilham kaynakları olmuşlardır. Peki, bu hikâyeleri gerçekte ne kadar biliyoruz? Klasik çağlar uzmanı Jenny March bu kitapta, tanrılar ile titanların çarpışmasından Troya’nın düşmesine kadar, bütün zamanların en önemli efsanelerini berrak bir dille yeniden anlatıyor. ‘Klasik Mitler’, her mitin kökeni, gelişimi ve yorumlamasını bir arada sunarak, dünyamızı biçimlendirmiş olan hikâyelere rehber olacak bir kaynak.

Klasik çağlar uzmanı Jenny March bu kitapta, tanrılar ile titanların çarpışmasından Troya’nın düşmesine kadar, bütün zamanların en önemli efsanelerini berrak bir dille yeniden anlatıyor.

Odysseus ve Aeneas’ın destansı yolculukları, Atina ve Roma’nın kuruluş dönemleri, İason’un Altın Post’u araması, Prometheus’un ateşi tanrılardan çalması ve klasik medeniyetin diğer bütün kahramanları, canavarları, habis şahsiyetleri, tanrıları, tanrıçaları… Eski Yunan ve Roma mitleri, anlatılmış en dramatik ve unutulmaz

Jenny March İletişim Yayınları

>back-up’ladIklarImIz

Üyemiz, gece yarısından sabah saatlerine kadar taşınma işlemi

olduğu için eşyaların başında durabilecek bir güvenlik

görevlisi bulmamızı istedi.

Üyemiz, yemesi için gri papağına tuzlu mu yoksa tuzsuz mu çekirdek vermesi gerektiğini

öğrenmek istedi.

Üyemiz, Nişantaşı’nda bir hamburgercide hamburger yediğini ve telefonunu orada

unuttuğunu ileterek, acil olarak firmanın ismini öğrenmemizi

istedi.

Üyemiz, bir besteyi göndererek parçanın kime ait olduğunu

öğrenmek istedi.

Üyemiz, hamile olan arkadaşı için karpuz bulabileceği

firmaların araştırılmasını istedi.

>back-up’lInIn ajandasI

1 NisanKış bitiyor!

Form tutmak için Spor ve Fitness

Danışmanı’nı ara…

5 NisanKardeşimin doğum günü! Q Team balon ve çiçekleri kardeşime ulaştırsın …

2 NisanBack-Up market

alışverişini yapsın ve eve teslimatını

gerçekleştirsin .

10 NisanYeni laptop almalı ...

Back-Up’ın teknoloji uzmanı, marka ve özellikleri

karşılaştırsın ve beni bilgilendirsin!

MA

RT 2

014

13 NisanYaz tatili için

erken rezervasyon yapmalı! Back-Up Travel’dan alternatifleri

öğren .

15 NisanUykusuzluk

problemim devam ediyorsa Psikolojik

Danışmanı aramalıyım!

20 NisanStil ve Alışveriş Danışmanı’ndan

yeni sezonun trendlerini

öğren .

29 NisanKuzenim ziyarete

gelecek. Back-Up, kuzenimi

havaalanından alsın ve evime

ulaştırsın!

17 Nisan23 Nisan

yaklaşıyor… Back-Up, yeğenlerim için

hediye teslimatı organizasyonu

yapsın .

12 NisanQ-Team, emlak

vergilerimi yatırsın .

6 NisanEşimin ailesiyle akşam yemeği… Back-Up, uygun

restoranları araştırsın ve

rezervasyon yapsın .