barış ardahan - img.antoloji.comimg.antoloji.com/i/sair/pdf/8/baris_ardahan_11138_68607.pdf7 renk...

Barış Ardahan

- şiirler -

Yayın Tarihi:

17.4.2004

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

http://www.antoloji.com

www.antoloji.com - kültür ve sanat

Barış Ardahan (Türkü tadında şiirler dileğiyle...)Güneşin o ilk doğuş anına en son ne zaman tanık oldun. İnsanoğlu, taptazeışıklarının tüm vücuduna yayılmasını ne zaman izledin kendinde, bir sonbaharsabahı o ılıklığı ne zaman hissettin yüreğinde... Bizler aslında bize her gününbir lütûf olduğunu anlamayacak kadar duyarsız bir şekilde geçip gidiyoruz buhayattan. Hangimiz sabah gözünü açtığında bunu dünyaya tekrarlıyor: Bugünözel bir gün çünkü ben bugün de yaşıyorum; gözlerim açık, ilk nefesimibilinçli bir şekilde çektim içime, bu bir ayrıcalık, bugün özel bir gün, evet..bugün bana bir gün daha yaşama şansı verildi diye. İnsan yaşamında nesorunlar var ama biz o kazağı alamadık diye bütün günü o güzelim ruhumuzave bedenimize azap çektirmekle geçiriyoruz veya sevgiliniz sizin sevginizinyüceliğini anlamadı diye kahroluyoruz veya sular gitti diye, hava soğudu diyebütün gün kendimize ve sevdiklerimize surat asıyoruz. Bir de şöyledüşünelim; siz başlı başınıza bir yaşamsınız ve hayatta telafi edilemeyecektek şey ölümdür. Sular elbette gelecektir, soğuk hava için biraz daha sıkıgiyinebiliriz, sevgilin seni anlamıyorsa aslında senin ssevdana layık olmadığınıpekâlâ algılayabilirsin... Peki bu hayata ne zaman gülümseyeceksin, nezaman kendin için birşeyler yapacaksın, en sevdiğin çiçeği hâlâ başkalarındanbekliyorsun, bugün kendine niye o çiçeği almıyorsun, ne zamanmiskinliğinden bir sabahta ödün verip doğanın ısrarla uyanışına kendini deşahit etmiyorsun, unutma ki bu hayatı güzelleştirecek olan da çekilmez halegetirecek olan da sensin, sakın başkalarını suçlama... Hadi artık her sabahyüreğine kocaman gülümsemelerle dolu bir nefes çek ve bütün gün verdiğinher nefesin içine bu gülümsemelerden katarak etrafındaki tüm canlı varlıklarıvarlığından haberdar et. Hayata öyelsine gelme ve de öylesine gitme,unutmaki bir ağacın gövdesine sarıldığında onun kalp atışlarını duyabilecekkadar bu dünyada duyarlı yaşamak senin elinde, her ne olursa olsun tanıveya tanıma ama GÜNAYDIN 'ını ve GÜLÜMSEME 'ni hiç bir canlıdan eksiketme. Unutma sen bu dünyada başlı başına bir yaşamsın ve bu yüzden bilevarlığın çok özel...



***** aRDaHaN

Şişli-Güneşli25.06.2001 İSTANBUL

Anlamı yok sensizliğinPerdeler, gökkuşağı, gölgemDışarıda güneşli bir haziran sabahı...

Sabah olur bir istanbul gecesinin ardındanAkşam giyinir beyaz elbiseleriniNe söylesem boş, kelimeler bir, bir; istanbul hanımefendisi

Kocaman parıldayan bir kalpKömür karası gözler alev alev...

Anlamı silinmiş bir hüzün;Sen gelince cezaevinin parmaklıklarından atlar.

Düşmek üzeredir gecenin gizi koynunaBir İstanbul akşamı,Şişli-güneşli hattı25.06.2001 İSTANBUL

Akşam güneşim, sudamlam, paylaşılmazım7 renk ve ümit, bir sevi şiiriGeceleri gülün dikeni,Ne arar insan, ne bulur şu fani dünyada...Akşam üstleri, gündüzün bekçileri, İSTANBUL

Anlamı yok pencerelerin, güneşinPerdeler, gökkuşagı, birde senAkşam yine giyinir cezaevi elbiseleriniNe söylesem boş...Nasıl sevebilirim ki sensiz?Anlamı silinmiş kömür karası geceleri...

25.06.2001 İSTANBUL...

Barış Ardahan



*GeCe de SaRHoŞ ŞiŞeLeR de*

Gece de sarhoş olacak eminim bu sefer......Tiriyaki gibi tütecek sabahlara değin,Yıldızlar dökülecek gökyüzünden......Işığı ilk defa yetişemeyecek gündüzlerin

......Önce şişelere sarılacağızSonra mezeler gelecek ardısıra......Beyaz peynir, kavun, domates, unuttuğum niceleri;Derken gökyüzü örtecek üzerimizi......Gam'ı, kederi boğacak rakı şişeleriGün karanlık kalacak, güneş karanlık

Son bir çığlıkla uyanacak güneş......Alev alev yanacak geceUtancından kızaracak gökyüzü......Ve biz yine geç kalmış olacağız....

Barış Ardahan



.:.:FiGüRaN:.:.

......Bir sevda masalı düş'le gerçek arasındaHiç insan eli değmemiş......Başka masallara benzemeyen, benzetilemeyenYazarı benim, yaşayanı benim, kahramanı benim,......Sevgilerin en yücesini sunarım kadehte aşıklaraVe sadece sevmesini bilenler yer alabilir;......Beş para etmez insanlar sadece figürandır masallarımda....

Barış Ardahan



.:Kediler ve Aşıklar:.

Dolmabahçedeki kedileri bilir misiniz?..........ya oraya gelen aşıkları?Aşık olmak için Dolmabahçeye mi gitmek lazım..........yoksa; kedi olmak için mi illa ki?Aslında ben Dolmabahçeden çok bALIKLARA üzülüyorum..........Ne çektiğimi ancak Dolmabahçe bilebilir....Tek şahidimse deniz; onunsa konuşacak 'yüz'ü yok...

Barış Ardahan



Adı Olmayan Şiir

Seni sevmek, yaşamak gözlerindeBir hayali anlatmak, bir ömrü harcamakSeni sevmek ve sığınmak gökyüzüneSen uyurken çiçekleri dökmek avuçlarınaVe sığınıp bir ağaç gölgesine, düşlemekKar yağdığında bembeyaz olmak, çocuklaşmakSeni sevmek yaşamın paylaşılmazıPencereden sabahı beklemekGeçen kuşların kanadında aramak seniÇam ağaçlarının yeşilinde, ırmağın gürültüsünde bulmakHer geçen gün daha da sen olmakSen ve sensiz olmak...

Bir gecenin gündüzü beklemesi gibi beklemekUzun ve karanlıkUmutsuz ve yalnızSeni bağırmak sensiz sokaklaraSesim kısılana dek 'SENİ SEVİYORUM' demekKokunu duymak gün boyunca yanımdaVe paylaşabilmek her türkünün nakaratınıO son gülü koklayabilmek amacımSeninle olabilmek ise tek ARZUM...

Barış Ardahan



Adım......... Öğretmen

Elinde tuttuğu torbada bir lokma ekmeğiYırtık pet şişesinde umutlarıSoruyorum ihtiyara adını yoksulluk diyorYardım etmek istiyorum benim gibi niceleri var diyorElini öpmek istiyorum utanıyor, etrafına bakınıyorKonuşmak istiyorum, iki damla gözyaşı, boynunu büküyorHıçkırarak ağlıyor ihtiyar...

Ayrılmamı istiyor benden, kaderim benzemesin evlat diyerekDayanamıyorum takip ediyorum hayatıİki duvar arasında üstünde yırtık çuvallar,Elinde kuru ekmek parçası suyla da gitmiyor artıkDüğümleniyor herşey ihtiyar adamın boğazınaÜstündeki kıyafetler adem misali, dayanamıyor artıkOturuveriyor Azraille başbaşa duvar kenarınaHala lutûfkar, hala buyur ediyor elindekileriHala paylaşma çabası içerisinde birşeyleriHala öğretiyor, hala eğitiyorDayanamıyorum soruyorum ihtiyaraNeden hayat, neden insanlarAdım.......... öğretmen diyor....

Barış Ardahan



Ağlar mısın BEYAZIM? ...

Bir gün kötü haberimi alsan,Ağlar mısın beyazımSolmuş resmimin elinden tutupBeni kara topraklarla paylaşır mısın?

Bırakır mısın beni yapayalnız,Gözyaşlarımı dindirebilir misin?Bir bebeğin ağlamasına kulaklarını tıkayabilir misin?Ya beni sevmediğini söyleyebilir misin?

Üzülür müsün beyazım bana birşey olsa,Mezarımı ziyaret edebilir misin?Ellerinle bana bir avuç su verir misin?Soğuk gecelerde bensiz yapabilir misin?

Ellerimi uzatsam sana kavuşmak için;Ellerinle ellerimi tutar mısın?Bana yeni bir hayat bağışlar mısın sevdiğim?Çocuklarımın eşi olur musun?

Gözlerimin içine bakıp SENİ SEVİYORUM dermisin?

Barış Ardahan



Aklın Neredeydi?

Hiç ummazdın seni bırakıp gideceğiniSen onun herşeyiydin, hayatıAkşam oldu mu gözleri seni arardı; merak ederdiEllerini tutmak, gözlerinin içine bakmakHatta yanında durmak bile mutlu ederdi onuTelefonlarda sesini duydumu kimse tutamazdıHele birde ' seni seviyorum ' dediysen...

Hatırlıyor musun?En son ne zaman ona sımsıcak gülümsedinHangi gündü onu en son öperek uğurladığınSöylenmesi gereken güzel kelimeleri anımsıyor musun hala?Belki de sevdiğini bile unutmuşşundur; kimdir bu adam?' Tanıştırayım eşin, hayat arkadaşın, bir yastığın '

Son konuşmanızı hatırlıyor musun?En son ne zaman seni seviyorum dediğiniDil'ini en son ne zaman kullandığını onun içinYanındayken bilemedin madem kıymetiniEller ayırmak isterken neredeydi yüreğin?O gökyüzünde bile senin olurken; aklın neredeydi.

Barış Ardahan



Altıyüzüncü Şiir (Ensar AKTAŞ' a teşekkürler '600. şiir')

600.'cü şiirini ben yazmak istedimİçinde 1' den 599.'cu şiire kadar esintiler olanAltı üstü 599 değil mi?Ha bir eksik ha bir fazlaBiten aşklar da 1'den başlamamış mıydı sanki?Yüreğimi tazeledim..

Barış Ardahan



Annemi kaybettim...

Hayallerimi kaybettim annem,Çocukluğumda kazandığım tüm güzellikleriBana öğrettiğin oyunları bile unuttum annem,Gözlerindeki gülümsemeyi...

Kaç dakika olduki asır gibi geliyorYokluğun bir bıcak gibi bağrım deliyorDüşündükçe annem insan nasıl deli oluyor,Nasıl bırakıp gitmeyi düşündün beni annem

Ne yaparım şimdi küçücük dünyamdaHayat bir zindan oldu bana bu genç yaşımdaİçtiğim suyun bile anlamı yok sen olmayınca yanımdaAnnem neden götürmedin beni de koynunda...

Hiç yaramazlık yapmazdım, üzmezdim seni;Sen uykundan uyanana kadar beklerdim seni,Dilimlediğin ekmeğimi sevdiğim gibi seni,Bir seni, seni sevmeyi özledim annem

Özledim, ağladım annem; sözüm tutamadım.İçlendimde hasretini içimde yutamadımGözlerimi yumdumda annem seni unutamadım..Bana yaşamak yarımdır bundan gayrı...

Seni Seviyorum ANNEM...

Barış Ardahan



Aşk rüyadır çoğu zaman...

Aşk nasıl bir şey dostlar?Dalar gider derler bazen insan içinNeden mi? nedenini ben de bilemiyorum...Keşke öğrenebilsem...Hiçbir şey yok zamana ait, durdu mu ki?Süzüle süzüle damlıyor kalbine insanınDurdurulmaz isyanı dillerde gönlünDalar gidersin ya bazenİşte aşk o diyorlar doğru mu?Yüreğin kuş olur çırpınır diyorlar, ürkek de olsaHani kalbinin atışı ayyuka çıkar,Birazda utanırsın diyorlar...Daha neler demiyorlar ki? ..Kalbin hükmeder olur ya tüm bedenineAcabalar başlar ya, ne yapsamlar.Dilin keğimi de yok...Ne yapsak ki?Yağmurda yâri düşünmek diyorlar aşkaSabahı beklemek 'GÜNAYDIN' diyebilmek içinBilenler bulması zor diyorlar gerçeğiniKaybetmesi kolay...Hiç yaşamadım, ne dersiniz dostlar?

Barış Ardahan



Atmak Vardı

Şimdi mehtaba karşı uzanmak vardıDalgaların ninnisinde uyumakGüneşin doğuşunu seyretmek doyasıyaGök yüzü kızıl, yer yüzü kızıl, kızılca kıyamet...

Oturup iki tek atmak var şimdiHafiften çakır keyif başlamak yeni bir güneBir günde olsada şişede saklamak dertleriKırılmasın diye şişeyi denize atmak vardı...

Barış Ardahan



Ayna

:.

Sana en değerli hediyemi veriyorum

''Küçük bir ayna...''

.....Bakıp ta küçük sanılanın

...........aslında

.................ne denli büyük olabileceğini

........................görmen dileğiyle..

:.

Barış Ardahan



Aytence

Birgün bir sır geçti yanımdanEsmerceydi, birazda güzelceBuğuluydu gözleri, İstanbulluymuş...Güzelden de güzel geldi bana o günBir hanımefendi geçti tüm güzelliğiyle sereserpeBiraz ürkek, çokca nazlı, birazda...

Bahar geçti tüm güzelliğiyle yanımdanBeyaz oldu, pembe oldu, düş oldu günlerimBir güzel geçti yanımdan, birde...Gülüşünü görebildim ancakDalga oldu yıktı kalenin duvarlarınıNe bir öncekine benziyordu nede bir sonrakine

Tekrar tekrar gördüm, gün güzel olduArkadaşlık güzel oldu, dostluk güzelGüzelin anlamını öğrendim, güzelceGün güzele döndü, güzel güneMutluluklar diliyorum sana güzelceBiraz kendimden çokca sence...

Barış Ardahan



Bağlama Geceler

Yağmurda şemsiye kullanmayan bir kalpHer adımda ezilen bastonum..Tüten bacasından çıkan yanık kalbim;Yağmur, baston ve baca...Dostlarım, sevdiklerim,Hayatım...Yanı başımda ölümün sessizliğiYıllar sonra yalnız; tek başımaSensizliğim,Tuvaldeki fırça izleri, herşey...Yüreğimi resmeder bu bağlama gecelerde..Ne seveceğim bir düş,Nede sevemeyeceğim bir gül isterim...Hayat mutlu edecekse beniSeni hatırlatan bir nefes getirsinBir tek onu,Bir tek onu isterimYalnız değilsem,Tutunacak umudum varsaBaşımı her kaldırdığımda;Gökyüzünden hâlâ bir yıldız tutabiliyorsam,Yıldızlar sevdaysa; aşksa, tutkuysa...ve o yıldızlar bir bir süzülüp kalbime ulaşabiliyorsa hâlâ.........Gene anılarım geldi aklıma; heyecanlandım işte...Halbuki doktor yasakladı aşkı, sevdayı, heyecanıAzda canlar yakmamıştım hani; yakışıklıydım da...Yaşım yasakları kaldıramadı.......Doktor cânı değil hayatı yasakladı! ..

Barış Ardahan



Beni Hatırla

Bir mum alevi gibi titrerken gözlerinDalgalar fısıldıyorsa beni sanaBir ceylanın kalbi gibi ürkek atıyorsa kalbinVe bihaberse yüreğin aşka dairSevmeyi ve sevilmeyi bekliyorsanHer mum yakışında beni hatırla.

Barış Ardahan



Bir fincan kahve...

Yaşamak, yaşamak bir acı kaderYalnızlığında bir fincan kahveninHatırında dolaşmak kırk gün kırk geceYaşamak, hergünüyle yaşanası olmak

Yaşamak, yaşamak hergün hayatı yenidenBir sonrakine ulaşmak bir öncekini kaybetmedenHiç durmadan endişe, özlemÖzgürlüğü için uçan bir sineğin cama vuruşu yaşamak

Her dakikasında yaşamak hayatın anlamındaBir kartal misali engin ve durgunBir çığlık gibi hür ve gür olabilmek gerektiğindeYaşamak, her yönüyle örnek olmak yeni nesillere

Yaşamak, bir boş uçurum yanlızlığında insanınBir arayış, araç, amaç, teselli...Bir umut sevdalılar için yaşamakYaşamak ölmeye değer bir hayat bulmakYaşamak...

Bir güvercinin kanat çırpmasıBir babanın ekmek kavgası, yaşamakBir annenin feryadı, çocukları...Hayatın tadı, tuzu yaşamak

Yaşamak, insan gibiYaşamak, üretmekYaşamak, üzülmek ve sevinmekYaşamak, bir gül, bir el öpülesiYaşamak, vazgeçilmezi hayatınYaşamak, bir adım önde başı dik yaşamak!

Barış ARDAHAN

Barış Ardahan



Biz iki kardeştik...

Zeytin karası gözlerini severdim en çok senin,Ne de güzeldi boncuk boncuk gökyüzü gözlerin,Ağlayınca nemli bulutlar düşerdi gözlerine,Kıyamazdım, toplardım...

Sesini her duyduğumda kapılara koşardımBir güvercin olurdu kalbim,Avuçlarıma sevgi dolar;Taşardım...

Su sesine benzetirdim sesini, gülerdinVe hatta dalga geçerdim musluklarla,Bülbüller toplanırdı sen beni uyuturken;Hain karga gelir, bozardı...

Çoğu kez evdeki süpürgeyi saklardımSaçların kıskanmasın diyeSaçlarını elektrik çarpardı;Ağlardım...

Kıskanırdım hep seni aynalardan,Babam ayna getirirdi eve, kırardım! !Sinirlenirdi bana, bazen döverdi,Sen olur; ayna olur, susardım...

Sever gibi kızardı annemiz bizeYaramazlar çabuk ortalığı toplayın diye.Sen odayı;Ben mutfağı toplardım...

Annemle babam kavga ederdi ya bazen,Sen annemli olurdun, ben babamlıSonra biz de kavga ederdik mahsuzcuktan;Ben annemi öperdim, sen babamı! ..

Barış Ardahan



Böyle şiir olur mu?

Dedikodular yapılır asırlar boyuO şunu dediBu bunu dediŞu şunu dediO bunu yaptıBu bunu yaptıŞu şunu yaptıKıskanır insan hemcinslerinden kendiniOnun karışı bunu almışBunun karısı şunu almışŞunun karısı....Onun 1999 model arabası varBunun 2003 model arabası varŞunun son model arabası varDünya üzerinde insan oldukça kıskançlık da olacak elbetO benden güzelBu benden daha güzelŞu benden çok daha güzelO şu saç modelini yaptırmışBu şu saç modelini yaptırmışŞu şu saç modelini yaptırmışValla bu işin sonu yok ben bulamadımYok o bunu seviyormuşYok bu bunu çok seviyormuşYok şu şunu daha fazla seviyormuşO şunu sevdi bunu söylediBu bunu sevdi şunu söylediŞu şunu sevdi onu söylediBen sevdim, hemde delice, milletten bananeYok o, şu, bu...Onu dedi, bunu dedi, şunu dediDilim seviyorum dediYüreğim onayladıBende yazdımO da çatlasın, şu da çatlasın, bu da çatlasın...

Barış Ardahan



Buğulu camlar

Zamanla alışırsın buğulu camların ardından bakmayaZamanla hayata alışırsın...

Kalmasını isterken gökyüzündeki yıldızlarınAmansız bir karanlıkta bulursun kendiniOyunun adı kovalamacadır;Karanlığı söndürürsün, temenniler yıldızlaşır o zamanVe her yıldızı alıp göğsüne takmak istersin

Zamanla alışırsın buğulu camların ardından bakmayaZamanla hayata alışırsın...

Tutmak istersin bir çocuğun elinden; tutamazsın!Agusunda boğulursun; gözyaşlarında,Sevmek istersin; kaçırır gözlerini sendenBağırmak istersin...Çocukluğun aklına gelir; ağlarsın! !

Son bir kez bakarsın hayatın ardından,Zamanla alışırsın buğulu camların ardından bakmayaZamanla hayata alışırsın;Kelimeler yalnızlığın olur...

Barış Ardahan



DENEMELER

BİR SU DAMLASI GÖKYÜZÜNDEDALGA DALGA ÇİSİL ÇİSİL YÂR GÖZLERİMDECAMA DAYANMIŞ YORGUN YÜREĞİMDEYÂR SESİYLE AŞKA UYANDIM

Barış Ardahan



Eş ruh...

Hayat sevmek,Sevmek aşık olmak,Aşık olmak şiir,Şiir tutku,Tutku paylaşmak,Paylaşmak insan,İnsan çoğalmak,Çoğalmak ihtiyaç,İhtiyaç zaruriyetZaruriyet hayatın ta kendisiHayatın ta kendisi bile eş ruha sahip ise;Neden insanlar hala kendilerinden kaçıyorlar?

Barış Ardahan



GeCe ŞaHiT

......Bir gece şahitti o ateşli öpüşmeye,,,

.............Dudaklar sen;

......Ben ise dil'im....

Barış Ardahan



Gençliğimi geri verin..

Ne zamanı susturabilir yüreğin,Ne geçmişi geri getirebilir artık bileğinYaşadığınız güzellikler sizin olsun;Yeter ki bana gençliğimi geri verin...

.....

.....

Elmalar al al olur baharın güzün,Yapraklar yeşil yeşil tarhana kokarIrgatlar çapa sallar pamuk tarlalarındaÇapası alın teri olur pamuğun yâr

Değerini bilemedim, büyüklüğünü,Ellerden gördüm nasıl hasretle tüttüğünüAkşam olupta bel'im büktüğünü..İşle o zaman gidince anladım

Yaylasından geçemez oldumAkan pınarından içemez oldumGüzel gördümde sevemez oldum..Yâr'ım benden gittin gideli...

Barış Ardahan



Gidenlerin Türküsü

Kimdir ki bu dağları böyle hırçınlaştıranYüreğine kamçılar vurup ah eden sevdiğineİhaneti dost bilip varlığına sırt çevirenİhanet; sessizliğin ilk adımı, düşman başına...

Dinmedi içimdeki öfkemSessizliğim oldun gitgide, yalanlarımFarkında değildim geçen baharların,Kışım oldun, unutmak istedim seniSon bir umutla haykırdım geceye kal diyeVagonlarına yükledim sorularımı hayatınO kim di? Sen kimdin? Biz kimdik? ...

Barış Ardahan



Gurur taşıyorlar

Bir akşam nasıl kar yağıyor,İşim vardı ben ilçedeydim,5-10 dakika geçiktim,Gelmemişlerdir diye düşünüyordum,Hepsi ordaydılar...

Derse başlamadan önce konuştum teker tekerBir tanesi ne dedi biliyor musun?

Gece gözümü kapatıyorum,Gözümün önüne yazılar geliyor,Okumaya çalışıyorumİnanamıyorum kendime ben miyim?Gecenin bir yarısında uykumu bölerekRüyamda bi gayret okumaya çalışıyorum

Satı hanım, 4 çocuk annesi, 65 yaşındaÇok başarılı değil, birazda mahçupBoynunu bükerek yanıma geldi akşam kurstan önceOnu yapamıyor diye göndereceğimizi sanmışNasıl sarılıyor boynuma göndermeyin diye...Ağlıyorum...

Ben gayret ediyorum ama bu kadar oluyor diyorBeni göndermeyin ben gidip geleyimBir köşede sessiz sedasız otururum, engellemem kimseyiNe öğrenirsem kâr, bir daha bu fırsatı bulamam

Dinliyorum herkesi bir bir,Yanlarına gidip defterlerine yeni öğrettiğim fişi yazıyorum

Kulağıma eğilmiş diyor ki;Sana ekmek,yumurta getirdim,çıkışta önden gitme de vereyimHepsinin elinde kendi yaptıkları birşeylerKimisinde peynir, kimisinde yoğurt, kimisinde bir parça ekmek, kıt kanaatÇocuklar gibi hepsi, yüzleri gülüyor...

Bizim okula taşımalı eğitim yapıyorlar,Bir emektar servisle köy yollarında; umut taşıyorlarGurur taşıyorlar....

Barış Ardahan



GüLüN öMRü TeZ oLuR

..........Doğar tomurcukhayata atılır;........Büyür goncahayatı öğrenir;......Ölür gül...bir seviyi anlatır,Yada soğuk yüreklere yangın olur...doğar, büyür ve ölür goncagül...

Barış Ardahan



GÜNEŞ

Var mıydı böyle habersiz bırakıp gitmek dostlarını?Bu muydu seninle konuştuklarımız?Hayallerin, düşlerin ne olacak şimdi?Ya bizler...

Daha bir gün önce paylaşmadık mı hüzünlerimizi?Anılarımızla kahkahalara meydan okumadık mı?Bizler değil miydik yenilmemek için söz veren hayataKadere yenilmek ONSEKİZİNDE...

Sen değil miydin yapacağım çok şey var diyen?İdealim buydu, BAŞARDIM, BAŞARACAĞIM...Daha neler neler konuşmuştuk o son gündeHatırlıyorsun, alacaksın değil mi?

Bu kadar kolay mı sanıyorsun bizlerden kurtulmak.Çok mu uzak sanki bizler için de orada olmak.Hayata doymadan 18'inde toprağın olmak.Ne gariptir ki bir dakika önce yaşayıp.Bir dakika sonra kuş olup ebediyen uçmak.

Barış Ardahan



Hayatın tasviri...

Hayatın sizlerle en kısa özetini paylaşmak istedim affınıza sığınarak;

'Hay...-At'........'Ha...-yAt'........'ha...-Y-...at'

'Doğar'. 'Yaşar'. 'Ölür'

İNSAN...

Barış Ardahan



Hecelerim YaĞMuR oldu...

Yalnızlığını gözledimHüzünlü bakışlardaBir haykırış oldun bendeSensiz geçen hazanlardaYağmur yağar geceleriHüzün kokar heceleriBir sevda masalındaDudaklarım senin oldu...Hecem oldun şiirlerde'S' ler kaldı gülüşlerdeSensiz geçen her gecede,Hecelerim yağmur oldu!

Barış Ardahan



İlk Seni Böyle Sevdim

Yaralım, ceylanım, beyazımHayat kaynağım, pınarımGökkubbem, evim, ışığımAnlamım, anlatamadığımGülüşüm, hüznüm, barakamÇökmüşüm, üzgünüm, bicanımRüzgarım, karım, yağmurum, sudamlamYüreğimde titreyenim, busemİlk AŞKIM benimGözbebeğim...Adım, anlamım' ***********'m... '07/09/2002

Barış Ardahan



İnsanların ADI YaLaN

Gün gelir sözler yağmur olur, kar olurRüzgâr olur unutulur bu koca dünyadaSöze dair bir iz bile bulamazsın ardındanYalan olur, inkâr olur, is olurGün gelir sese dair bir iz bulamazsınBeste olur, nakış olur, saz olurSes sus olur, tel kopar, yarım olurDuygu olur, güç olur, ulaşamazsınGün gelir sevdaya karşı bir umut bulamazsınÖksüz olur, yâr olur, sevdalı olurŞimşek olur gürler, çocuk olur ağlarKorkarsın fakat duyamazsın...Barış ARDAHAN

Barış Ardahan



İstanbul buraya kadar...

Şimdi beni yüreğimden vurdun kardeşimKardeşler kardeşlerini vurmazdı ama sen iyi ettinSanki bir parçam canlandı şimdi dizelerinle yarım kalanBoğazda balık tuttuğum günlerimi hatırladımOltama vuran güzel deniz kızlarını,Bir de İstanbul'da hayatı...

Kız kulesini anımsattı gözlerimde masalsıHaykıran beşikteki bebekleri agular arasındaSenden yana güzel olan birkaç dipnotu...Ah İstanbul,Hayat sensin, dert sensin, öğretensin;Yıkıl İSTANBUL, düş dizlerimin dibineBaşın kalsın altında, günahların....Yuttuğun insanlar yürek olsun, düş olsun sanaDua olsun, gözyaşı...

Don İSTANBULYan İstanbulYut yutabildiğin kadarGenç, yaşlı, demedenBir sigara dumanında kaybolana kadarHafızada iz olana kadarÖlene kadar herşey İstanbulBuraya kadar...

Barış Ardahan



Karanlıkta güneşi gördüm...

Bulutlar yastığım oldu...O gece uyumadımGözleri ve gülüşleri görmeliydinMuhteşemdi...

10 tane yeni güne atan kalpSanki yıllara inat, meydan okuyorlardıYeniden hecelediler hayatıSilbaştan öğrendiler......

Deftere yazılan her hecedeOkuma yazma azmini gördüm70 yaşındaki delikanlıları15' indeki genç kızlarıSu başında okunan yazılarıKerpiç duvarlara çamurla sıvanan gülücükleri gördüm

Hayat içinde hayatı gördümAzmi, heyecanı, kuşakları gördüm sıra sıra7 'den 70 ' i gördümÖğretmen olduğumdan beriİlk defa karanlıkta güneşi gördüm....

Barış Ardahan



Kırçiçeği

Bir kırçiçeği hayal etsenGözleri mavi, yaprakları efûliDans etse rüzgârla,1,1-2,1-2-3Yalanlarında bizi anlatsaTaşlaşmış toprağı kıskandırsaVe umutlarında çocuklar yeşertse

Bir sevda hayal etsenMasallarda süregelenYaşlı dede ve torununu...Sallanan sandalyeler gibi rahatBir şiir gibi akıcı olsaBirsu, hayat ve yarınlar...

Bir umut hayal etsenHayatında kötü olmayanEn kötü düşü sevda, hep sevdalıDuvar gibi sert, köhne kulübeBir duman gibi serseri, maviye karaBuz parçası, ince ve mağrur

Bir gonca hayal etsenEl değmemiş, sereserpeGözlere inat, manalı, cesurSadece yağmurla sevişenSaatlerce, günlerce, yorgunca...Umarsızca, Yâre gül, güle naz...

Barış Ardahan



Korkak Şairler

İçlenirim ya sevdiğim elimde değil, özledim seni::::Çocukluğuma uzanırdı elim seninleykenSaçlarında hüzünleri örüp; sevdaları büyütürdük evcilik oyunlarındaAynı erik ağacından elma aşırırdık hatta; bizimkisi macera olsun...

Bir ipin ucunda sallanan kuklaydık ikimizdePiyano tuşlarında salınan güzel birer besteKüçük ellerinde beslenen kocaman umutlarÇocuktuk işte ikimizde...

Kayıp kentlerin değersiz elmaslarıydık o günlerdeBacağımız aksak yüreğimiz tek,Sarmaş dolaş sallanan yapraklardan farksızdık,Serseri bir hüzün keserdi hep yolumuzu; ağlardık...

Yüreğimizdi umutlarımız gibi tek sermayemiz,Korkularımızdı yalanlarımızdan ayıran bizi adam gibi,Bir sokak lambasına sarılıp ağladığım günü hatırlarım senin için;Yalan yanlış sevdaları anlatan KORKAK şairler gibi...

Barış Ardahan



Merak Eder Oldum

Dediler ki bir ceylan suya inmiş elinde gülüNailine kurşun çekmiş hiç etmiş diliZülfün teli nakış olmuş islenmiş ırmak dalıMerak eder oldum namluda ki güzel egi....

Yürek çıkmış artık yar elindenGüzel gelir çirkinin ardındanKimse gülmez kederinden ahındanYar güle ne'dem eder merak eder oldum....Üzme egim kendi kendiniSu bile bilir kendi bendiniTutulacak gülü sümbülüSır olalı merak eder oldum....Yar elinde dalda gülü almadımSoran oldu seni ona vermedimGülmedin diye diken bile dermedimYar ne zaman gülecek merak eder oldum......Simdi egi sorar anlamını yazımıBilmez ki kendi yazar şiirin sözünüNe yapayım göremedik güzel yüzünüGüzel derdinden gülemez oldum..

Barış Ardahan



Miss ********

Yalnızlık yarım, yârim gardiyanlar,Bir istanbul akşamı hüzün dolu, aşk doluBeşiktaş - Şişli - Güneşli...25.06.2001 İSTANBUL

Ve mahkemeler devralır nöbeti gecedenBir kalemin dertli horultusu vurur geceyeBirde tik tak sesleri duyulur, unutmuşum...Ayak sesi mektup olur, yollar sevdalı...

Sabah olur kör olası bir gecenin ardındanUmut dolu, yük dolu, güç doluBaşarmak arzusu, yorgunluk, sevinç ve tabiki senYine akşam olur bir sevdalı gündüzün ardındanGeceyi bekler yalnız koynunda sabah,Umudu besler her doğan yeni günde;Noktaların kalktığı, bu tekerrür gecelerde...

Barış Ardahan



Ne güzel

Hey gidi koca çınar,Senin de yaprakların sararıyor artıkBak görüyor musun; dinle o zaman,Artık çocuklar yok etrafında; kahkahalarBir sen, bir ben, bir de emektar bank var; başbaşa kaldık...Bak görüyormusun, sen de ben de şiir olduk sonunda

Üzülme bre koca çınar; hem biliyor musun?Ne güzel bir şiiri paylaşmak seninleYaşamak unutulmuş mısralarda kesik kesikKimi gün biraz fazla kimi gün biraz eksikYaşlanmak her şiirin son dizesinde

Hayat bu değil mi?Sonu aramak,Sonu olmayan şiirlerde...

Barış Ardahan



Olması Gereken

... ve benzememek yangında yanan bir dalaYok olmamak, ezilmemek yangınaBarındırabilmek amacım daha fazla kuşu dallarımdaVe onların seslerini duyabilmek taşıyabildiğim sürece

Kavgam bunun için, sevdam, düşümHergün bir fikir ileri gidebilmekBir adım ilerleyebilmek, büyütebilmek adımlarımıBana sunulanla yetinmemek...

Her gün ileriye taşımak amacım kendimiAlabildiğim kadar; en az verebilmek!Bir su gibi yol bulmak engelli yollardaHer gün sulayabilmek bir susuz tarlayı

Konuştuğumda ifade edebilmek kendimiVe benzememek savaşlarda yitirilmiş evlereHer gün yeniden başlayıp bir tuğla daha koyabilmek üzerineHer gün yeni bir kat çıkabilmek amacım hayataVe hayatın üzerine...

Barış Ardahan



Ozan ol dediler...

Şiir yazmayacaktım çok ısrar ettilerBu çocuk şiir yazmayı beceremez dedilerHer yazdığım şiirin arkasından güldülerŞiir olduk yine ne fayda

Elimden tutup bir ozana verdilerAl eline bir bağlama ustan gibi ol dedilerKırdığım sazların parasını da vermedilerŞiir olduk yine ne fayda

Dayanamadılar el kızına gittilerKaynanama dert yanıp hırslarını güttülerBir de sopa bulup belim ağrı dürttülerŞiir olduk yine ne fayda

Ellerim tutmaz oldu belim büküldüEl kızının narin teli zülfüne döküldüBen seni sevdim boşver dedi dikildiŞimdi ozan olsam kime ne fayda

Barış ARDAHAN

Barış Ardahan



Ölüm Bize Biz Ölüme Yabancı

Bana güzeli kim öğretecek şimdi?Gözlerimle yaktığım ateşi kim söndürebilecek annemHangi masal kahramanı oynayabilecek ölümü benim gibiKim SAVAŞ'ı unutturabilecek bana, ya seni...

....

....

Ölümler sessiz gelir geceleri,Geceyi ağıtlar böler hece heceGözyaşları yüzler yıkar...Heceler ölüm kokar, gözyaşı...

Ne haberi vardır ölümün heceden,Ne geci, ne genci dinler;Yürek durur kurtulur yâ bu beden,Biz ölüme, ölüm bize yabancı.

Hancı doldur, azrailde misafirim bu gece,Hey yabancı; evet sen, yüzü kanlıSon nefesinde gül getir, selam getir anamdan...Unutmuşsundur ya alamadıkca canımı,Ölüm bize biz ölüme yabancı...

Barış Ardahan



Sedef Gözler

Gözler tanıdık bir güzel aradıYine günlerden birgündü,Diğer günlerden farksız bir günSedef gözlere mahkum olduğum bir gündü;Sedeflerden bir gündü.

Gamzelerin ağladığı bir gün takip etti o günü,Yine günlerden bir gündüDiğer günlerden farklıGamzelerin güldüğü birgün oldu,O gündü işte o gün, beklenen;Sedeflerin gamzelere mahkum olduğu gün;

Doğuşum senin olduğum o gündü...

Barış Ardahan



Seni Seviyorum...

Gece karanlığı örter üstümüGece ayaz, gece sessiz, gece sensizBöcekler bile bir farklı ötüyor yokluğundaGece yârim, gece sırdaşım, gece mâhkumSokak lambaları bile aydınlatmıyor karanlığıSesinle dans eden ağaçlar da yok artıkSeni görünce delice atan kalpSenin yokluğunda ay bile hüzünlü, ay donukSenin oturduğun sandalyen bile artık bana düşmanSu içtiğin bardağın, çatalın, tabağın...Dokunduğunda ses veren bozuk zilimArtık o bile çalmıyor...iyice sustu.Nedendir bilmemTelefonlar bir sevdalı gelir oldu bana yokluğundaÖzlemeyi özlemişim besbelliDüşünmeyi, sevmeyi birini, birileriniAşkı özlemişim, tutkuyu, su içmeyi, heyecanıSessizliğe dil olmayı, haykırmayı özlemişimKaybettiğim düşlerimi özlemişimVarlığında doğduğum kadar yokluğunda ölmeyi'SENİ SEVİYORUM'demeyi özlemişim'S E N İ S E V İ Y O R U M'

Barış Ardahan



Sevdam Kalsın Yüreğinde

Olur ya birgün olurda sevmediğini anlarsan,Vur kalbimi, vur duvarlara, taşlaraHer atışında senin ismini söylesin.Her durduğunda bir daha vur kendini görene kadar, acıma...

Gün gelirde yanıldığını anlarsan,Durma çarp kapıyı arkana bakmadanNe rüzgarın, ne de sesini duyayım ayrılığınAnsızın, güpegündüz yık git beni...

Sevdiğini; özlediğini anlarsan,Durma koş, düşünme hiçbirşeyiAnahtarım sensin; EŞİM, tüten bacamBekleme gir hayatıma, sesimsin

Gün gelirde TÜKENDİĞİMİ anlarsan...Ne olur unut beni, adımı unut,Güzellikler kalsın üzerine titrediğim yüreğinde,SEVDAM KALSIN...

Barış Ardahan



Sivilcem:.1...

Kaderim yüzümdeki küçük sivilcemSanki patlatsam onu bütün sıkıntılarım gidecekBaş koyduğum yastığımdaki anılarım lime lime olmuşCam ardından kedileri besleyen sevimli bir kuş misali<br>

Çocukluğumun en çok çelik çomak oynadığımız sokaklarını özledimHer seferinde camını kırdığım kasabımızın yüzünüKöşe başındaki boyacı sandıklarınıEllerinde 5 lira simit kuyruğundaki gülümseyen çocukları<br>

Gecelerim hep aynı düşle bölünürdü o sokaktaHer sabah aynı merdivenler uğurlardı adımlarımıVe her köşeyi döndüğümde yine o güzel çıkardı karşımaAçılamayıp ta kelimeleri yuttuğum şarap misali

Barış Ardahan



Şiirin Adını Sahibi Koyacak

Gördüğümde ıslak mıydı ellerinYoksa kaderin nemi mi vurmuştu gölgesineRüzgarında savrulurken gözlerin ilkbakışındaBana bir çocuğun ellerini uzattığını hatırlattın..

......

Heyecandan mıdır bilmem uzatamadım ellerimi o yokuştanVe çekemedim gözlerimi o aynı noktadaki kaçıştanKorkumdan kelimeler gözlerimi kapattı;Belkide yorgunluktan...

İlk defa yeniden birisinin gözlerindeki çocuğu gördümBelki de kendimin çocukluğuydu bu; ondan ısındımGeçen her dakika nasılda uzun geldi bana zamana kısıldımSaati ters çevirip gözlerinde ben durdum; zamanı durduramadım...

Anlaşılamamak ya benim tek korkum biliyorum anlatamadımSen durdukça ben bundan kurtulamadımGözlerinin içi güldü ya sonra birden anlayamadımSevincimden kalbimi göğe düşürdüm...

........................................................................

Sevindirmek ne güzel değil mi minicik bir çocuğuGözlerindeki mutluluğu okumak yanındaBir de kelebek hediye etmek ona uçurması içinAldığın kelebeği dünden beri unutamadım...

Baka kaldım ardın sıra yokuştan sen ayrılırkenO yokuşa ardından tırmanamadımKöşeyi dönüpte kayboldun ya birden senO yokuşa bir türlü ısınamadım...

Sana teşekkür etme fırsatım olamadıNe olduğunu o anda anlayamadımAklım başıma geç geldi amaGördüğüm güzelliği, inceliği unutamadım

Sana bir şiir yollayacağım doğaçlama çala kalem yazılanNedenini biliyorsun, sende gizli, senin olan...Hayatımın 330 sayfasını okudum dün gece soluksuz hiç durmadanVe herşey için;Sana teşekkür etmek istedim ardın sıra o yokuştan...

Barış Ardahan



Tütün Mahkumu...

Yine bir akşam eski akşamlardan farksızYine uykusuz gecelerin mahkûmuyum benGökyüzünde bile birkaç yıldızın ışığı yanıyorBense yalnızlığınla sohbet ediyorum.Uzanmış gecenin bir yarısı şiir yazıyorum iyi mi?Garip bir duygu kalem oluyor seni her düşündüğümdeKalbimin zoruyla yazıyor ellerimVe sadece ben duyuyorum yazdıklarımıEllerim, tütün sarısı ellerimSadece senin için mola veriyorSadece senin için, gecenin bir yarısıDumanların kapladığı zehirli akşamlarda...

Barış Ardahan



Üç Saniye...

.:İnsanoğlu AŞK'ı üç saniyede keşfeder;

.:Bir: Ağırbaşlılık

.:İki: Şefkat

.:Üç: Kuvvet

.:Bir, iki, üç...

Barış Ardahan



Yalnızlık İnsan Yarısı...

Boğulur rüzgarda insanın sesiEritir bakışlar o kor çeliğiBir deli yürek vurdumu seniKaybeder kendini yalnızlıkta insanGit gide ırmak kurur, toprak kurur, yürek kururSanırsın ki yürek sus olmuş imdada vururİnsan sevince durmaz zaman ki; o dururKaybeder kendini yalnızlıkta insanKimseye uymaz Barıştır sözümYalanda, düşmanlıkta yoktur gözümŞiir yazdım belli aşktır özümKaybeder kendini yalnızlıkta insan

Barış Ardahan



Yanık olur yörüklerin sevdası...

Yanık olur yörüklerin sevdasıKokusu öyle böyle değil ta ötelerden gelirBenzemez hiçbir şeyeNe boğazdaki balığa nede rakıya değişirim

Tanık olur yörüklerin sevdasıTürkü tuttururlar ardı sıra dağlaraNice yavuklular okur yiğidiniSevda türküsü derler işte bunun adına

Sevdiği yiğidine kilim dokurNakış nakış işler yüreğinin motifini ak gelinGerektiğinde sırdaş, gerektiğinde er olurSevda türküsü derler işte bunun adına

Anadolum, kadınım, erimPaylaşılmazım, yüreğimAdım, namusum, anlamımVarlığım, sevdam, sevda türküm benim

Barış Ardahan



Yaşarcasına...

Zamanı ve hayatı aldatırız çoğu zamanHayatımızı değiştiririz sözdeVarı da yoğu da aynı yere uğurlarızZamanı zamana dağıtır kendimizi aldatırız

Yorumlar kalır yaşamdan sonlardaKendimizden yalan, yanlış bahsederizBaşkasını sunarız kadehte buseyeYüreğin titrediği yerde çaresiz kalır susarız

Biz böyleyiz işte..Asıl olan seslenir içimizdenGüzeli, çoğu seçeriz, rahatı, gülümsemeyiRüzgârın tasıdığı meltem dokunursa bize sahte yüzlere bürünürüz

Başarmışcasına;Sonunda bir parça yolculuk yorgunluğu sarar bedenimiziSevdalının mektubunu ulaştırma heyecanı desem; buda sahtedir...Ve yeni mektupları beklerken beni bana anlatır hayatKalemlerin sustuğu yerde; işte o zaman çekilmez olur hayat!

Barış Ardahan



Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Yirmi ay oldu gülüm seveli,Gülü dikensiz sayıp onun olalıAşkı anlayıp ta yarım kalalı;Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Eller çok bilirken ben hiç bilmedim,Haramı, yanlışı, göçü seçmedimDüşündükçe uçurumdan nasıl uçmadım;Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Ağladim çoğu kez, diken ağlar mı?Dalları olmayan ağaca kuşlar konar mı?Yârinden ayrı olana dayan denir mi?Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Bir iken iki oldum, eller kıskandıSevgime aşkıma düşler süslendi,Ben sustukça kara karga hırslandı;Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Gül istedi dikenleri aldırdım,Dikenleri ellerimle yoldurdum,Akan kanımı hasretinle durdurdum;Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Uzak dert oldu şu kel başıma,Kimse bilmez döktüğüm yaşı tek başıma,Anlatsam masal gelir dert yoldaşıma;Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Üzüldükçe derdime dertler ekledim,Sevdiğimden düş değil sabır bekledim,Tütün bacama hergün duman yükledim;Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Gün geçti dertli yollardan geçtik,Bir yudum suyu beraber içtik,Zaman zoru vurdu, ondan da geçtik;Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Bugün gördüm diye dünler kıskandıGözüm yere baktı yeller kıskandı,Kerem ile Aslı, Mecnûn kıskandı;Yollar yetmez mi canım yaktığın! !

Kara kaşın var diye sevmedim seniEller servet verdi vermedim seni,Her soluduğum nefeste özledim seni;Yollar yetti gayrı canım yaktığın! ! !

Barış Ardahan



ZeLZeLe

B aşardım sonunda tekrar tekrar ölmedim; yedi kat dile kolayA rkamda ceset bile bırakmadan taşıdım kanlarıR ahat yüzü görmedim kıvrıldığım çeliklerdeI sırgan otlarını saymazsam rahattım da yatarken kuş tüyü betonlarda..Ş aşılacak kadar da uMUTLUYDU azrail; korkan ise yine ben; o terk-i diyarlarda

A rdında bahar kışa döndü,sıcak ayazaR üyalar kabus görür oldu, azrail ise melek...D emirler sanki duvarları değil yüreğimi deliyorduA rdım sıra bekleyenler taş oldu, demir oldu, ayaz oldu,H ayat yine sundu gülümseyen zehrini; zehir, ağlattı...A rdı sıra nicelerini bıraktı; sımsıcak yürekli çelik güllereN az yaptı; şaka yaptı aklınca zelzele, ölümüne sevenlere...

Barış Ardahan


barış ardahan - img.antoloji.comimg.antoloji.com/i/sair/pdf/8/baris_ardahan_11138_68607.pdf7 renk...

Documents