basel ii ned ir?
DESCRIPTION
Basel II Ned ir?. İÇİNDEKİLER. Basel II Nedir? Basel II Hakkında Genel Bilgi Basel II Amaçları Bankacılık Düzenlemeleri Bizi Neden İlgilendiriyor? Basel II Ne Getiriyor? Basel II ve Türkiye Bankacılık Kesimi Üzerindeki Etkisi Reel Kesim Üzerindeki Etkisi Basel II ve KOBİ’lere Etkisi - PowerPoint PPT PresentationTRANSCRIPT
İÇİNDEKİLER1. Basel II Nedir?
1. Basel II Hakkında Genel Bilgi
2. Basel II Amaçları3. Bankacılık Düzenlemeleri
Bizi Neden İlgilendiriyor?4. Basel II Ne Getiriyor?
2. Basel II ve Türkiye1. Bankacılık Kesimi Üzerindeki
Etkisi2. Reel Kesim Üzerindeki Etkisi
3. Basel II ve KOBİ’lere Etkisi
1. KOBİ Tanımları2. Basel II KOBİ’lere Etkisi3. KOBİ’lerin Genel Sorunları
4. Basel II Geçiş Sürecinde KOBİ’ler
1. KOBİ’lerin Alması Gereken Önlemler
2. Bankalar Kredi Faizini ve Teminatları Nasıl Belirleyecek?
3. Kredi Teminatları Konusunda Neler Yapılmalı
4. Muhasebede Neler Yapılmalı?5. Finansman Departmanında Neler
Yapılmalı?6. Yönetim Olarak Neler Yapılmalı?
5. KOBİ’lerin Derecelendirilmesi
1. Derecelendirme için Başvuru ve Faydası
2. Derecelendirme Kuruluşu Nedir?3. Derecelendirme Notlarının
Anlamı
1. Basel II Hakkında Genel Bilgiler2. Basel II Ne Amaçlamaktadır3. Bankacılık Düzenlemeleri Bizi Neden İlgilendiriyor?4. Basel II Ne Getiriyor?
1.1. Basel II Uzlaşısı Hakkında Genel Bilgiler
BASEL I ve II : İsviçre’nin BASEL kentinde yerleşik “Bank For İnternational Settleements” (BIS) bünyesinde faaliyet gösteren Takas Bank’ın koordinatörlüğü’nde oluşturulan ve G-10 diye tabir edilen gelişmiş ülkelerin bankacılık denetim otoriteleri ve merkez bankaları yetkililerinin bir araya gelerek oluşturdukları ve 1988 yılında uluslararası standart haline getirilmesini önerdikleri sermaye uzlaşısının adıdır.
BIS : Ülkelerin merkez bankalarının bir araya gelerek
oluşturdukları uluslararası bir kuruluştur. Bankaların dünya çapında ortak standartlarda çalışmasını sağlamak üzere, 1974 yılında “BIS” bünyesinde “Basel Komitesi” oluşturulmuştur.
1.1. Basel II Uzlaşısı Hakkında Genel Bilgiler
“Basel Komitesi” tarafından 1988’de yayımlanan BASEL-I Standartları ile bankaların uyması gereken standartlar belirlenmiş ve bankaların krize karşı dayanıklılığını arttırmak üzere:
Banka sermayelerinin, riskli aktiflere oranının %8’den az olamayacağını ifade eden sermaye yeterlilik rasyosu getirilmiştir.
Zamanla mali piyasaların daha da gelişmesi ve
işlemlerin karmaşıklaşması sonucu, Basel-I kriterlerinin yetersiz kaldığı görülmüş ve yeni standartlar için çalışma başlatılmıştır.
1.1. Basel II Uzlaşısı Hakkında Genel Bilgiler
Basel II diye adlandırılan ve bankacılığı daha sıkı bire disiplin altına almayı amaçlayan düzenlemeler, 2007 başından itibaren uluslararası piyasalarda uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemizde de 2009 yılı başından itibaren uygulanmaya başlayacaktı; ne var ki, kriz nedeniyle BDDK tarafından ertelendi.
Yani, bir bankanın alacağı toplam risk tutarı, özkaynaklarının 12,5 katı ile sınırlandırılmıştır. Meselâ; özsermayesi 100 birim alan bir bankanın taşıyabileceği toplam risk 1.250 birim olarak öngörülmüştür. Eğer taşınan risk 2.500 para birimi ise, bankanın özsermayesinin 200 para birimine çıkarılması kuralı getirilmiştir.
Basel II uzlaşısı çerçevesinde yapılan yeni düzenleme,
sadece uluslararası düzeyde faaliyet gösteren bankalara yönelik hükümler içermekte, diğer bankaları da kapsamına almaktadır.
1.1. Basel II Uzlaşısı Hakkında Genel Bilgiler Basel II Uzlaşısı, 3 ana unsurdan
oluşmaktadır.
1.2. Basel II İle Ne Amaçlanmaktadır?Amaç, bankalar açısından sermaye yönetimini
risk odaklı hale getirmektir. Böylece, kredi maliyet ve teminatların da kredi alanların riskleri doğrultusunda oluşmasını sağlamaktır.
Örnek olarak; banka kredi risk yığılmalarına göre belirli sektörlerden veya belirli riskteki müşterilerden uzak durabilecek ya da tersine bu grupta risklerini arttırabilecektir.
1.3. Bankacılık Düzenlemeleri Bizi Neden İlgilendiriyor?
Ülkemiz dışında gelişen bu düzenlemeler gerçekte işletmelerimizi yakından ilgilendirmektedir. Çünkü, tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de firmalar ciddi manada işletme sermayesi sıkıntısı çekmektedir; yani kredi kullanmaktadırlar. Dolayısıyla, firmalarımızın bankacılık sektörüne uzak kalmaları son derece zordur.
1.4. Basel II Ne Getiriyor?BASEL-I BASEL-II
Bankaların Sermaye Yeterliliği (%8)
Risk Kalemleri
Kredi riski, Piyasa riski,
Basel I geleneksel kredi
değerlendirmesinde “iyi kredi” vermektir.
- Bankaların Sermaye Yeterliliği (%8) - Piyasa disiplini için risk kalemlerine
ek: • Operasyonel risk (Bu da sermaye
yeter-lilik ihtiyacını arttırıyor)
- Risk Odaklı Sermaye Yönetimi. Risk Odaklı Kredi Fiyatlaması
- Kullanılacak kredinin türünden vadesine, teminatından firma derecelendirilmesine kadar çeşitli kriterler, kredilerin fiyatına yansıyacaktır.
- Kredi verilen firmaların derecelendirme notu düştükçe bankanın riski artacağı için banka, hem daha çok sermaye ayırmak zorunda kalacak, hem de daha çok kaynağını getiriden mahrum bırakacaktır. Bu durumda firmalara kullandırılacak kredilerin maliyetleri artacaktır.
1.4. Basel II Ne Getiriyor?BASEL-I BASEL-II
Mali yapısı iyi çıkan firmalara kredi tahsis edilir, mali yapısı iyi olmayan firmalara kredi kullandırılmaz veya yüksek faiz uygulanır.
Mali yapısı zayıf olan
firmalardan güçlü teminat alınarak da kredi kullandırılabilir.
Basel-II’de Üç Temel Amaç Vardır.
Bankaların riskini daha iyi ölçmek ve bu-nu asgari sermaye ile ilişkilendirmek,
İç ve dış denetimi güçlendirmek,
Şeffaf ve uluslararası
muhasebe standart-larına uygun bilançolar yoluyla piyasa disiplinini sağlamak,
1.4. Basel II Ne Getiriyor?BASEL-I BASEL-II
Risk Ağırlığı :
Özel sektöre verilen kredilerde risk ağırlığı %100
Risk Ağırlığı :
Standart metodu uygulayan bankalar, kre-di notu bulunmayan şirketlere yine %100
Yıllık cirosu 50 milyon
€’dan düşük olan şirketler KOBİ kapsamında değerlen-dirilerek standart metotda herhangi bir bankadan aldıkları 1 milyon €’ya kadar olan borçları %75 risk ağırlığında tutul-maktadır.
1.4. Basel II Ne Getiriyor?Standart Metod Kapsamında Şirketlere
Uygulanacak Olan Risk Ağırlıkları:
Bu kapsamda şirketlerin yüksek kredi notu almak amacıyla daha saydam bir mali yapıya kavuşarak daha çok kayıt altına girecekleri öngörülmektedir.
Şirketin Kredi Notu
AAA+’dan
AA-’ye
A+’dan A-’ye
BBB+’dan
BB-’ye
BB-’nin Altında
Notu Olmaya
n
Risk Ağırlıkla
rı%20 %50 %100 %150 %100
1.4. Basel II Ne Getiriyor?Asgari Sermaye Yükümlülüğü:
Kredi Riski :
Verilen kredinin geri dönmeme riskidir. Kredi riskinin hesaplamasında “standart yaklaşım” ve “içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşım” olmak üzere iki yaklaşım sunulmaktadır.
1.4. Basel II Ne Getiriyor?Piyasa Riski :
Bankanın veya kredi verilen işletmenin faaliyet gösterdiği sektörde yaşanabilecek olumsuz gelişmelerin ortaya çıkardığı risklerdir.
Operasyonel Riski :
İşletme içinde çalışanlar, uygulanan sistemler ve kontrol süreçlerinde yaşanan hatalar nedeniyle işletme varlıklarının zarar görmesi veya mevcut fırsatlardan yararlanamamadır.
1. Bankacılık Kesimi Üzerindeki Etkisi2. Reel Kesim Üzerindeki Etkisi
2.1. Bankacılık Kesimini Nasıl Etkiler?Bankacılık sektörü, sermaye yeterlilik oranını tutturabilmek
için Basel II sözleşmesinin ardından müşterilere karşı uygulamalarında önemli değişiklikler yapmak zorunda kalacaklardır.
Basel II’nin basit bir sermaye yeterlilik rasyosu olmadığı açıktır. Bunun dışında;
Türk hazine kâğıtları için uygulanan %0 risk ağırlığı artık
kullanılmayacak; ülke rating’i dolayısıyla %100 risk ağırlığı uygulanacaktır.
Türkiye’nin OECD üyesi olması avantajı sona erecek, yurt dışı
borçlanma maliyetleri artacaktır. (Kulüp Kuralı)
Ülke rating’inin düşük olması nedeniyle dış ticaretin finansmanında ve yurtdışı borçlanmalarda maliyetler yükselecektir.
2.2. Reel Kesimi Nasıl Etkiler?Firmalar daha ucuz kredi kullanabilmek için iyi risk
derecesine ve kredi notuna sahip olmaya çalışacaklardır. Bunu sağlamak için de reel sektörün gerekli tedbirleri almaya bir an önce başlaması gerekecektir.
Her şeyden önce sistem, “bankalar-kredi müşterisi-derecelendirme kuruluşu” üzerine oturtulmuş durumdadır. Yani, sadece bankalara yönelik düzenleme olarak algılanmamalıdır. Bankalar, bu kuralları konunun tarafı olan müşterilerine karşı tavizsiz bir şekilde uygulayacaklardır.
Bu arada piyasa riskleri doğrultusunda artan kaynak
maliyetleri, beraberinde reel kesime sağlanan kredilerinin de maliyetlerini arttıracak veya kredi teminini zorlaştırabilecektir.
2.2. Reel Kesimi Nasıl Etkiler?Konuyu KOBİ’ler açısından değerlendirdiğimizde şu
sonuçlar ortaya çıkacaktır:
Güçlü sermaye yapısına sahip olan şirketlerinin derecelendirme notları (rating) daha iyi alacağından; bunların daha düşük maliyetli kredi kullanma imkanı doğacaktır. Aksi durumda ise KOBİ’lerin kredi maliyetleri artacaktır.
Özellikle KOBİ’lerin daha ağırlıklı kayıt dışı işlemlerinin bulunması nedeniyle bilançoları gerçeği tam olarak yansıtmayacak ve dolayısıyla doğru bir kredi fiyatlandırma imkanı olmayacaktır.
Bankaların sermaye uygulamasıyla kredinin subjektif yöntemlerle “iyi” veya “kötü” kredi olarak isimlendirilmesi sürecinden, kredinin “çok riskli” veya “az riskli” olduğunun tayini sürecine geçilerek fiyatlamalar yapılacaktır. Bu risk odaklı kredi fiyatlaması, işletmelerin kullanacakları kredilerin bütün şartlarını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilecektir.
2.2. Reel Kesimi Nasıl Etkiler?Kullanılan kredinin türünden vadesine, teminatından
işletme derecelendirme notuna kadar çeşitli işletmelerin kullanacakları kredilerin fiyatına yansıyacaktır.
Bu bağlamda, Basel II’nin Türk reel sektörüne sağlanan kredilere etkisi iki açıdan önemlidir.
Öncelikle, bankanın aktiflerinde yer alan kredi ve menkul kıymetler için bulundurmaları gereken sermaye miktarı Basel II ile birlikte artacaktır. Bankaların psiflerine yansıyan borçlanma maliyetleri ise kısmen yükselecektir.
Tüm bunların sonucunda reel sektöre sağlanan kredi maliyetlerinin göreceli olarak artması ve kredi limitlerinin bir miktar daralması muhtemeldir.
2.2. Reel Kesimi Nasıl Etkiler?
2.2. Reel Kesimi Nasıl Etkiler?Basel II, bankaların sermaye yeterliliklerinin
ölçülmesine ve değerlendirilmesine ilişkin düzenlemeleri içermektedir.
Basel II, uygulamaya girmesiyle;
– Bankaları, – Bankaların müşterilerini, – Kredi derecelendirme kuruluşlarını, – Bankacılık düzenleyici otoritelerini ve – Genel makro eğilimleri doğrudan etkileyecektir.
1. KOBİ Tanımları2. Basel II KOBİ’lere Etkisi3. KOBİ’lerin Genel Sorunları
3.1. KOBİ TanımlarıÜlkemizde KOBİ olarak sınıflandırılan işletmelerin toplam
işletmeler içindeki payı (sayı olarak) %98,8 civarındadır.
Ülke düzeyinde sağlanan istihdamın %46’sı ve katma değerin %36’sı KOBİ’lere aittir. İhracattaki payı ise %8’dir.
İSO’nun açılamasına göre; ilk 1.000 işletmenin 660’ı KOBİ
kategorisinde yer almaktadır. (Zira, cirosu 50 milyon €’nun altındadır.
Basel II’deki KOBİ tanımı ile ülkemiz açısından halen
geçerli olan KOBİ tanımları farklılıklar göstermektedir.
3.1. KOBİ Tanımları
3.1. KOBİ Tanımları
3.1. KOBİ Tanımları
3.2. Basel II’nin KOBİ’lere EtkileriKOBİ’ler hangi sektörde olursa olsun, iç pazarın sermaye
gücü yüksek firmaları arasında varlığını sürdürebilmeleri için kendilerini dünyanın gerçekleriyle baş etmeye hazırlamalıdırlar.
Diğer bir ifadeyle, BASEL II’ye geçip öncesinde gerekli hazırlıklarını yaparak, BASEL II standartlarına kendilerini hazırlamalıdırlar.
Basel II öncesi bankalar, firmalara kredi kullandırırken
geleneksel yaklaşıma göre hareket ederlerdi. Buna göre her firma, piyasa konusunda tecrübeli uzmanlarca incelenir, istihbarat yapılır, sonuçta oluşmasını olan firmalara kredi verilirdi.
3.2. Basel II’nin KOBİ’lere EtkileriKısacası, kredilendirme uzman görüşleri ile yapıldığı için
sonuçlar subjektif olmakta, bir uzmanca olumsuz bulunan, diğer bir uzmanca olumlu bulunabilmekte, dolayısıyla kredilendirme, taşınan risklerin sayısal avantajlarından yararlanamamakta, farklı bankaların farklı değerlendirme kriterleri bankacılık sektöründe ortak bir fiyatlanmanın olmamasını engellemekteydi.
İşte, geleneksel yaklaşımın bu ve benzer dejavantajlarının
zaman içinde ortaya çıkmasıyla bankalarda geleneksel yaklaşımdan risk odaklı yaklaşıma doğru bir kayış başlamıştır.
Basel II ile birlikte gelen risk odaklı yaklaşıma göre, iyi ya
da kötü kredi değil, riskli ya da az riskli kredi vardır. Buna göre, bir kredinin riskli olması onun kötü olduğu anlamına gelmez; önemli olan kredinin riskinin iyi analiz edilmesi ve doğru fiyatlandırmasıdır.
KOBİ temsilcileri açısından kredi riski, firmaların kullandığı
kredilerin bankalar üzerinde yaşadığı risk olarak yorumlanabilir.
3.2. Basel II’nin KOBİ’lere EtkileriBu anlamda, riskliliğin ölçümü iki unsura dayanmaktadır.
Kredi kullananın risklilik seviyesi ( Firma derecelendirme sistemi ile ölçülür. )
Kredi işleminin risklilik seviyesi ( İşlem çeşidi, teminat
yada para birimi gibi unsurlar-la değerlendirilmektedir.) Basel II ile beraber bankalar kredi verdiği firmaların
taşıdıkları riskleri ölçümleye-bilmek için, firmalara derecelendirme notu vereceklerdir.
3.2. Basel II’nin KOBİ’lere EtkileriDerecelendirme notuna etki eden faktörle ise;
Firmanın finansman verileri ( Kantitatif Rating) : Bilanço gelir tablosu, nakit alım tablosu gibi verilerle finansal analizlerin yapılması sonucu elde edilecektir.
Niteliksel veriler ( Kalitatif Rating): Yöneticilerin veya ortakların geçmişleri, firma pazar payı, dış ticaret kapasitesi gibi unsurların değerlendirilmesi sonucu elde edilecektir.
Basel II standartları çerçevesinde bankalar kredi talebinde bulunan kuruluşları iki gruba bölecektir.
3.2. Basel II’nin KOBİ’lere EtkileriBir bankadan kullandıkları kredi tutarı 1 milyon €’nun
altında bulunan firmalar o bankanın perakende portföyünde, 1 milyon €’nun üzerinde bulunanlar ise kurumsal portföyde değerlendirilecektir.
Dolayısıyla firmalar, içinde bulunduğu portföyün risk
ağırlıklarına tabi olacaklardır. Kurumsal portföy içindeki firmalar dış derecelendirme kuruluşlarınca değerlendirilecek olup bu firmaların kredi maliyetleri daha da yüksek olacaktır.
Bu noktada firmaların artan kredi maliyetleriyle karşılaşmaması için alacakları kredileri farklı bankalara bölmeleri yaralarına olacaktır.
Perakende portföyünde yer alan firmalar için herhangi bir
dış derecelendirme notu söz konusu olmayıp, bu firmalar için standart %75 risk ağırlığı uygulanacaktır.
3.3. KOBİ’lerin Genel Sorunları 1) Finansman Sorunları : Damarlarda dolaşan kana benzetilen
fon kaynakları, işletmeler için hayati önem taşımakta ve yetersizliği halinde faaliyetler etkin ve gerektiği gibi yerine getirilememektedir.
KOBİ’lerin %90’ı bankalara kredi kullanmak amacıyla başvurmaktadır.
Bankaların kaynaklarının kısıtlı olması, alternatiflerin bulunmaması, bankacılık sisteminde yaşanan temel sıkıntılar sebebiyle yıllardır KOBİ’lerin finansman sorunu çözülememiştir.
Öte yandan;
– KOBİ’lerin özsermayelerinin yetersiz olması, – Kayıt dışı faaliyetler nedeniyle şeffaf olmayan mali raporlar, – Bilgi yetersizliği, – Sağlam teminat sunamama, – Alternatif finansman kaynaklarından yararlanamama,
gibi sorunlar KOBİ’lerin uygun finansmana erişmesini
zorlaştırmıştır.
3.3. KOBİ’lerin Genel Sorunları2) Şeffaflık Sorunları : KOBİ’lerin şu an farklı kuruluşlar
için farklı mali raporlar üretmeleri söz konusudur.
KOBİ bilançolarının kredilendirmeye uygun olmaması ( Negatif sermaye, bilançodaki zarar) kayıtdışı işlemlerin bulunması, derecelendirme aşamasında yaşanacak zorluklar olarak beklenmektedir.
3.3. KOBİ’lerin Genel Sorunları3) Riske Bağlı Fiyat Belirleme ve Teminatlar :
Bankalar KOBİ’lere kullandıkları kredilerin maliyetini derecelendirme notuna göre belirleyeceklerdir. İyi not düşük faiz oranının, düşük not ise yüksek faiz oranının uygulanmasını ifade edecektir.
Bu konuda KOBİ’lerin iyi derecelendirme notu alabilecek mali ve kurumsal göstergelere sahip olduklarını düşünmek pek de mümkün değildir.
Riske bağlı fiyat belirlemede zorlayıcı bir diğer unsur da
kullandırılacak krediler için firmaların verecekleri teminatlardır. Mevcut uygulamada geçerli olan teminatlar Basel II’de kabul edilmemektedir.
3.3. KOBİ’lerin Genel Sorunları4) Kurumsal Yönetim Anlayışındaki Eksiklikler : Basel
II’ye göre kredilendirmede firmaların kredi değerlerinin belirlenmesinde sadece finansal göstergeler değil, yönetsel ve diğer niteliksel göstergeler de dikkate alınacaktır. ( Firma yönetiminin kalitesi, tecrübesi, finansmanın yaşı, Pazar payı, sektördeki konumu vb. )
Bu açıdan konuya bakıldığında da KOBİ’lerin bu alanlarda
notunun başarısız olduğu söylenebilir.
1. KOBİ’lerin Alması Gereken Önlemler2. Bankalar Kredi Faizini ve Teminatları Nasıl Belirleyecek?3. Kredi Teminatları Konusunda Neler Yapılmalı4. Muhasebede Neler Yapılmalı?5. Finansman Departmanında Neler Yapılmalı?6. Yönetim Olarak Neler Yapılmalı?
4.1. KOBİ’lerin Basel II Sürecinde Alması Gereken ÖnlemlerBankalar hayatlarını devam ettirebilmek ve sermayelerini
arttırabilmek için KOBİ’ lere ihtiyaç duymaktadırlar. Bu nedenle, karşılıklı fayda ilişkisi içerisinde, bankalar ve KOBİ’ ler, Basel II standartlarını birlikte yürüteceklerdir.
Basel II ile birlikte bankalar kredi tahsis etmeden evvel şirketlerin finansman performansı yanısıra yönetişim performansıyla da ilgilenecektir.
Basel II sürecinde KOBİ’ler aşağıda sayılan önlemleri almak
suretiyle bağımsız dercelendirme kuruluşlarından ve bankalardan alacakları derecelendirme notlarını yükselterek düşük maliyetli kredi kullanma imkanına sahip olacaklardır
4.1. KOBİ’lerin Basel II Sürecinde Alması Gereken ÖnlemlerBu önlemler:
1) Firmaların esas faaliyet konularında çalışması,2) Kayıtdışı ekonominin kayıt içine alınması,3)Firmanın kantitatif ve kalitatif göstergelerinin iyileştirilerek iyi
derecelendirme notu elde edilmesi,4) Şeffaf , doğru,uluslararası standartlarda mali tabloların
üretilmesi,5) Basel II’nin öngördüğü teminat yapısına uyum sağlaması,6)Sermayelerini güçlendirmeleri ve karşılığı yüksek projelere
yatırım yapılması,7)Uzmanlaşmayı sağlamak üzere nitelikli insan kaynağına yatırım
yapılması,8)Faaliyetlerden doğan risklerini kompanse (hedge) edecek
finansal enstrümanların kullanılması,9)Factoring, leasing, yabancı yatırımcılarla tam veya kısmi
ortaklıklar ve borsa kanalıyla hisse senedi itfası gibi alternatif finansman yöntemlerinden mümkün olduğunca yararlanılması,
4.1. KOBİ’lerin Basel II Sürecinde Alması Gereken ÖnlemlerTürkiye ekonomisi açısından önemli yer tutan KOBİ’ler,
Basel II’ye geçmeden önce önemli bir takım hazırlıklar yaparak stratejik yol haritalarını belirlemeleri gerekmektedir.
Bağımsız derecelendirme kuruluşları ile bankalar tarafından derecelendirmeye tabi tutulacak olan KOBİ’lerin değerlendirilecek olan özelliklerinin en başında sahip olduğu işletme sermayesi gelmektedir.
Basel II’nin getirdiği yeniliklerden bir diğeri de şeffaflık’tır.
KOBİ’lerin sağlıklı bir derecelendirme ve dolayısıyla verimli bir kredi süreci yaşayabilmesi için finansal ve niteliksel bilgilerden oluşan gerekli tüm bilgilerini bankalara ve bağımsız derecelendirme kuruluşlarına zamanında, güvenilir ve yeterli bir şekilde sunması gerekmektedir.
4.1. KOBİ’lerin Basel II Sürecinde Alması Gereken Önlemler
KOBİ bilançolarının kredilendirmeye uygun olamaması ya da işletme sermayesinin eksikliği, bilançonun zararlı olması, kayıt dışı işlemlerinin bulunması KOBİ’lerin derecelendirme aşamasında yaşayacağı zorlukların başında gelmektedir.
Basel II ile birlikte yürürlüğe girecek bir diğer değişiklik de
bankaların kredi taleplerinde işletmelere uygulayacakları risk bazlı fiyatlama’dır. Risk bazlı fiyatlama, bankanın işletmeye kredi satarken riski yüksek ürünlere ve kredi derecesi düşük müşterilere krediyi daha yüksek fiyata satması olarak yorumlanabilir.
Risk bağlı fiyatlamada göz önünde bulundurulacak zorunlu bir
diğer unsur da işletmelerin kredi taleplerinde verecekleri teminatlardır.
4.1. KOBİ’lerin Basel II Sürecinde Alması Gereken ÖnlemlerBasel II kapsamında kabul edilmesi öngörülen teminatlar:
Nakit Para Altın Ana endeksteki hisse senetleri Mevduat ve mevduat sertifikası Yatırım Fonları Borçlanma Senetleri
Bunların dışında gerçek müşteri çekleri ve senetleri ile ortak ve grup şirketleri kefaletleri teminat kapsamına alınmamıştır.
4.1. KOBİ’lerin Basel II Sürecinde Alması Gereken ÖnlemlerAyrıca, Basel II uygulamaları kapsamında ticari emlak
ipoteği karşılığı verilen kredilerin (işyeri, fabrika, depo, vs.) teminat kapsamına alınması özel ve oldukça zorlayıcı şartlara bağlanmıştır.
Kredi maliyetini etkileyecek anahtar faktörlerin başında KOBİ’lerin borçlu derecelendirme notu, bankaların içsel derecelendirme notu, kullandıkları kredi türü ile bankalara sunacakları teminatların kalitesi gelmektedir.
4.1. KOBİ’lerin Basel II Sürecinde Alması Gereken Önlemler Sonuç olarak:
Basel II’ye geçmeden önce KOBİ’lerin işletme yönetiminden finansal performanslarına kadar gerekli değişiklikleri yaparak uluslar arası rekabete kendilerini hazırlamalıdırlar. Yani işletmeler;
1) Esas faaliyet konularında çalışmaya ağırlık vermeli,
2) Kayıt dışını kayıt altına almalı,
3) Faaliyetlerden doğan risklerini en aza indirecek finansal enstrümanlar kullanmalı,
4) Basel II’nin öngördüğü teminat yapısına uygun olarak sermaye yapılarını güçlendirmeli,
5) Uluslararası kabul görülmüş standartlarda, yeterli, doğru, güvenilir mali tabloların hazırlanması,
4.1. KOBİ’lerin Basel II Sürecinde Alması Gereken ÖnlemlerSonuç olarak:
Basel II’ye geçmeden önce KOBİ’lerin işletme yönetiminden finansal performanslarına kadar gerekli değişiklikleri yaparak uluslar arası rekabete kendilerini hazırlamalıdırlar. Yani işletmeler;
6) Raporlama ve veri tabanı konularında yeni teknolojik yatırımların tamamlanması,
7) Kurumsal yönetim kültürünün en üst yöneticiden tüm çalışanlara kadar yerleştirilmesi,
8) Risk yönetimi konusunda uzmanlaşmayı sağlamak üzere nitelikli insan kaynağına yatırım yapılması,
9) Karar almada her türlü riskin dikkate alınmasını sağlayan bir sistemin kurulması gibi önlemler alınmalıdır.
4.2. Bankalar Kredi Faizini ve Teminatları Nasıl Belirleyecektir? Mevcut uygulamadan bir örnek olarak; bir firma üç ayrı bankanın kredi
analistleri, istihbarat ve kredi değerlendirme birimleri tarafından ayrı ayrı değerlendirilerek üç ayrı sonuç alabilmektedir.
Basel II sonrasında ise bir firma üç ayrı bankaya derecelendirme notunu
götürecek ve benzer sonuçları alacaktır. Basel II’nin esası, “riske bağlı fiyatlandırma ve teminatlandırma”’ya
dayanmaktadır. Derecelendirme notu olmayan ya da kötü olan işletmelerin kredi talepleri ya
daha başaından reddedilebilecek ya daha fazla teminat ile faiz sonucunu doğurabilecektir.
Özetle, faiz oranları riske göre farklılaşacaktır. Bunun nedeni, bankaların kredi
maliyetleridir. Çünkü, derecelendirme notu olmayan veya kötü olan firma için bankanın bulundurması gereken sermaye karşılığı yüksek olacaktır.
Belki de maliyet ve yükümlülüklere katlanamayan banka kredi teklifinde dahi
bulunmayacaktır. Elbette sadece faiz değil, teminatlar da derecelendirme notuna bağlı olarak
artacak ya da azalacaktır.
4.3. Kredi Teminatları Konusunda Neler Yapılmalı? Ülkemizde en sık rastlanan kredi teminatları; fabrika,
depo, ticarethane vb. işletme alanlarının ipotek altına alınması, alınan müşteri çek ve senetlerinin teminat olarak verilmesi ve ortakların, grup veya ilişkili şirketlerinin birbirine kefaletidir.
İşte en önemli sorun bu noktada başlamaktadır. Basel II ile
ülkemizde en çok kullanılan bu teminatlar kabaca söylemek gerekirse ortadan kalkmaktadır. En azından zorlaşmaktadır.
Yine de bütün bunlar bir yasak olarak algılanmamalıdır. Zayıf
kefalet alınabilecek, ancak kredi kullanan ve kullandırana faiz ya da teminat avantajı olarak önemli bir fayda sağlamayacaktır.
Müşteri çeki-senedi, ticari gayrimenkul ipotek teminatları da bankanın sermaye yükümlülüklerine fayda sağlamayacağından, bankanın bu teminatlara gönülsüz yaklaşması, başka teminatlar istemesi ve nihayetinde kendi yüksek maliyeti nedeniyle yüksek faiz teklif etmesine yol açacaktır.
4.4. Muhasebede Neler Yapılmalı?Bir çok işletmenin yaşaması kredi kullanımının sürmesine
bağlıdır. Kurumsal kredi kullanımı ise ancak derecelendirme ile sürebilecektir. Derecelendirmenin temelinde ise resmi kayıtlar verilir.
Uygulamada; güçlü patron-zayıf işletme ikilisinde patron
kefil olduğu müddetçe zayıf işletmenin banka kredisi kullanabildiğini biliyoruz.
Oysa Basel II sonrasında derecelendirme notu açsısından
işletme bilançosuna yansımayan kavramların derecelendirme notuna bir katkısı olmayacaktır.
Bu durumda Basel II sonrasında (derecelendirme notu
gerektirmeyen 1 milyon €’nun altında perakende kredilerden yararlanmak yeterli olmuyorsa) patronun ya sermayeyi güçlendirmesi ya da kefalet yerine altın, hazine bonosu, konut ipoteği gibi somut teminatları ortaya koyması gerekecektir.
4.4. Muhasebede Neler Yapılmalı?Muhasebe sadece vergi kanunlarına endeksli olarak
yürütülen basit yaklaşımlar artık kesinlikle terk edilmelidir.
KOBİ’ler dahil olmak üzere işletmelerde UFRS’ye ya da TMSK’nın hazırlayıp yayımladığı muhasebe kurallarına uygun mali tabloların hazırlanması için gerekli profesyonel mali danışmanlık hizmeti alınmalıdır.
Derecelendirme notunun belirlenmesinde birinci öneme
sahip olduğundan en iyi finansal raporlama için gerekli alt yapı şimdiden kurulmalıdır.
Finansal tabloların uluslararası standartlarda bağımsız
denetime tabi tutulması faydalıdır. Artık işletmenin derecelendirme notu önemli olduğundan
kayıtdışı uygulamalardan uzak durulmalıdır.
4.4. Muhasebede Neler Yapılmalı?Kayıtdışı hasılat ve maliyetler mali tabloların güvenirliğini
etkilediğinden direkt olarak firmanın risk primini yükseltecektir.
Ayrıca sermaye yapısı güçlendirilmeli, kurum kârları ortaklara dağıtılmayarak sermayeye ilave edilmeli ve gerekirse yeni ortaklık oluşumlarında yer alınmalıdır.
Benzer faaliyetlerin zayıf birkaç firma ile görülmesi yerine
sermaye yapısı güçlü tek bir firma üzerinden görülmesi tercih edilmelidir.
4.5. Finansman Departmanında Neler Yapılmalı? 1 milyon €’nun altındaki krediler perakende kabul edilerek
derecelendirme notu aranmayacağından çok sayıda bankadan bu tutarın altında kredi imkanın hazır olabilmesi için bu bankalarda limit oluşturmak üzere şimdiden finansal çalışmalara başlanılmalıdır.
Böylece, derecelendirme notu zayıf olan bir firma örnek olarak; 3 milyon € tutarında kredi ihtiyacı var ise; tümünü tek bir bankadan alarak derecelendirme prosedürüne girmek yerine, 3-4 bankadan limit oluşturarak dışarıda kalabilir.
Yüksek rating alabileceğini tahmin eden firmaların ise tersine,
derecelendirme notu ile bankalara gitmelerine fayda vardır. KOBİ’ler dahil olmak üzere tüm işletmeler;
- faiz riski, - açık pozisyon, - kur riski
gibi risk unsurlarını iyi yönettiklerini açıklayıp ispatlamak durumunda kalacaklarından bu konuda da nitelikli finansal uzman ya da danışman bulundurulmalı ve dahası bu çabalarını dökümante etmelidirler.
4.5. Finansman Departmanında Neler Yapılmalı?Müşteri çek ve senetleri teminat olarak kullanılmayacağına
göre factoring işlemleri artacaktır. Özellikle dönemsel nakit açıkları sebebiyle oluşan finansman ihtiyaçlarının factoring yoluyla giderilmesi gerekecektir. Dolayısıyla, ihtiyaç duyulan factoring limitleri şimdiden alınmalıdır.
Aynı şekilde kredi imkanlarının daralabileceği tehlikesine
karşı,
- leasing, - halka açılma, - özel sermaye, - yeni ortak alma, - satış, - birleşme gibi diğer finansman ve sermaye temini imkânları araştırılmalıdır.
Fizibilitesi iyi ve nitelikli projeler oluşturmak da kredi temininde önemli bir alternatif olacaktır.
4.6. Yönetim Olarak Neler Yapılmalı? Kurumsal yönetim kültürü en üst yöneticiden tüm çalışanlara
kadar yerleştirilmelidir. Firma sahibinin gücü yerine firmanın gücü önemlidir.
Dolayısıyla firma dışında tutulan kaynaklar firmaya sokulmalıdır. Patronlar şahsi servetlerini daha fazla işe yansıtmalıdırlar.
Firmalar esas faaliyet konularında odaklanmalı ve burada
faaliyet kârlılıklarını arttırmalıdırlar. Başta muhasebe ve finansman bölümünde çalışanlar olmak
üzere nitelikli insan kaynaklarına yatırım yapmalıdırlar. Karar almada her türlü riskin dikkate alınmasını sağlayan bir
yönetim anlayışı benimsenmelidir. Kısaca, oyunun kuralı risktir ve az riskli olmayı sağlamak ve
ispat etmek yöneticinin sorumluluğundadır.
1. Derecelendirme için Başvuru ve Faydası2. Derecelendirme Kuruluşu Nedir?3. Derecelendirme Notlarının Anlamı
5.1. Derecelendirme İçin Başvuru ve Faydası Rating uygulamasıyla bankalar, işletmelere kredi verip vermeme
konusunda ancak bir ölçüte sahip olmaktadır.
Rating sisteminin kullanılmasında amaç, işletmenin taşıdığı riskleri objektif olarak ölçmektir. Bu işlev, ancak bir dilin olmasına yardımcı olmanın yanında bankaların her işletme için benzer fiyatlamalar yapmasına hizmet edecektir.
Basel II’ye cirosu 50 milyon €’nun altında olan işletmeler KOBİ
sayılmaktadır. Ülkemiz firmalarının büyük çoğunluğu KOBİ statüsüne girmektedir.
Bir bankadan 1 milyon €’nun altında krediler için derecelendirme
gerekmemektedir. Dolayısıyla, her bir bankadan 1 milyon €’nun altında kredi kullanımında derecelendirmeye ihtiyaç olmayabilir.
Bireysel krediler de doğal olarak derecelendirme gereğinin dışındadır. Bunların dışındaki tüm kurumsal kredi ihtiyaçlarında derecelendirme
gereklidir. Ayrıca, şirket birleşme ve satın almaları, yabancı ortaklık, yurt dışı finansman temini gibi bir çok başka sebeple de derecelendirme notuna ihtiyaç olabilecektir.
5.1. Derecelendirme İçin Başvuru ve Faydası Derecelendirme almak firmalara aşağıdaki faydaları
sağlayabilir:
Faiz maliyetlerinde avantaj sağlayabilir.
Kurumsal yatırımcıları çekerek finansman imkânlarını genişletir.
Piyasalarda yeterince tanınmayan firmaların borçlanma piyasalarına girmelerini sağlar.
Şirketin kendi yönetimi için de bir rehberdir ve performans değerlemesine imkan sağlar.
Kurumların otokontrol sistemlerinin ve yönetim kalitesinin gelişimini teşvik eder, etkinliği arttırır.
Yurt içi ve yurt dışından ortaklık işbirliği vadelendirme ve kredibilitenin işareti vb. her türlü talebe yönelik olarak ilgili çarelere kurumun mali ve mali olmayan yapısı hakkında kapsamlı bilgi sağlar.
5.2. Derecelendirme Kuruluşu Nedir?Basel II ile “Bağımsız derecelendirme (rating)
kuruluşları” hayatımıza girmek-tedirler. İşletmeler bu kuruluşlara başvurarak başta mali tablolar olmak üzere bilgilerini verecek ve derecelendirme notlarının açıklanmasını talep edeceklerdir.
Bu kuruluşlar kredi derecelendirme konusunda faaliyet
göstermek üzere yetki almış bağımsız, gerekli uzman eleman vb. altyapıya sahip özel şirketlerdir.
Kabaca eskiden her bankanın istihbarat ve kredi analiz
servislerinin görevinin artık bu şirketler tarafından yapılacağı söylenebilir.
5.3. Derecelendirme Notlarının AnlamlarıDerecelendirme kurumları tarafından verilen kredi
derecelendirme notları genellikle birbirine benzemekte olup, en yüksek kaliteyi gösteren AAA’dan başlayıp en düşük (temerrüd) kalite olan D’ye kadar verilmektedir.
AAA, AA, A ve BBB kategorisinde derecelendirilen kurum ve menkul kıymetler, pi-yasa tarafından “yatırım yapılabilir.”
BB, B, CCC, CC ve C kategorisinde derecelendirilen kurum
ve menkul kıymetler, piyasa tarafından “spekülatif” olarak değerlendirilebilir.
5.3. Derecelendirme Notlarının AnlamlarıBir örnek teşkil etmesi bakımından (X) Kurumsal Yönetim ve
Derecelendirme A.Ş. tarafından uygulanan notlar aşağıda belirtilmiştir:
AAA: En yüksek kredi kalitesi çok yüksek finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti çok yüksek. İşletmelerdeki ani değişiklikler, ekonomik ve finansal koşullar yatırım riskini önemli sayılmayacak bir miktarda arttırabilir.
A+AA-: Finansal yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti
yüksek ancak olumsuz ekonomik koşul ve değişimlerden etkilenebilir.
BBB+BBBBBB-: Finansal yükümlülüklerini yerine getirme
kabiliyeti yeterli ancak olumsuz ekonomik koşul ve değişimlerden etkilenme riski daha fazla menkul kıymet ise, uygun koruma parametrelerine sahip ama ihraççının olumsuz ekonomik koşul ve değişimler dolayısıyla yükümlülüğünü yerine getirme kapasitesi zayıflayabilir.
5.3. Derecelendirme Notlarının Anlamları Bir örnek teşkil etmesi bakımından (X) Kurumsal Yönetim ve
Derecelendirme A.Ş. tarafından uygulanan notlar aşağıda belirtilmiştir:
BB+BBBB-: Asgari seviyede spekülatif özelliklere sahip kısa vadede tehlikede değil ama olumsuz finansal ve ekonomik koşulların yarattığı belirsizliklerle yüz yüze. Menkul kıymet ise, yatırım yapılabilir seviyenin altında ama zamanında ödeme mevcut veya diğer spekülatif kıymetlerden daha az tehlikede. Ne var ki, ihraççının olumsuz ekonomik koşul ve değişimler dolayısıyla yükümlülüğünü yerine getirme kapasitesi zayıflarsa ciddi belirsizlikler ortaya çıkabilir.
BB+BB-: Finansal Yükümlülüklerini Yerine getirme Kapasitesine Şu anda Sahip Ancak Olumsuz Ekonomik ve Finansal Koşullara Karşı Hayli Hassas
Menkul kıymet ise, zamanında ödenmeme riski var. Finansal korunma faktörleri, ekonominin, sektörün ve ihraççının durumuna göre yüksek dalgalanmalar gösterebilir.
CCC: Yatırım Yapılabilir Kategorisinin Oldukça Altında
Tehlikede ve finansal yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için ekonomik, sektörel ve finansal koşulların olumlu gelişmesi gerek. Menkul kıymet ise, anapara ve faizin zamanında ödenmesi hakkında ciddi belirsizlikler var.
5.3. Derecelendirme Notlarının Anlamları Bir örnek teşkil etmesi bakımından (X) Kurumsal Yönetim ve
Derecelendirme A.Ş. tarafından uygulanan notlar aşağıda belirtilmiştir:
CC: Hayli tehlikede
Finansal yükümlülüklerin ödenmeme riski yüksek. C: En Spekülatif Derece
Konkordato ilân edilmiş ama finansal yükümlülükler halihazırda yerine getiriliyor. Risk çok yüksek. Bu not aynı zamanda, ödemeleri geç yapılan menkul kıymetler için de tahsis edilir. Bu tür menkul kıymetlerde kredi kalitesi ve bir derece koruma unsurları vardır ama belirsizlikler ve olumsuz koşullara hassasiyet seviyesi çok daha ağır basar.
D: Temerrüt
Şirket finansal yükümlülüklerini yerine getiremiyor veya söz konusu menkul kıymetin anapara ve/veya faizi ödenemiyor.
5.3. Derecelendirme Notlarının AnlamlarıBir örnek teşkil etmesi bakımından (X) Kurumsal Yönetim
ve Derecelendirme A.Ş. tarafından uygulanan notlar aşağıda belirtilmiştir:
Görünüm Tanımları: Gelecekte kredi derecelendirme notunun hangi istikamete doğru hareket etme potansiyeli olduğunu gösterir. Görünümler;
Olumlu: Not arttırılabilir. Olumsuz: Not düşürülebilir. Durağan: Değişim beklenmiyor. Değişim Sürecinde: Not arttırılabilir veya düşürülebilir. İzleme: Yakın bir gelecekte bir not değişikliği olasılığı olduğunu ve
değişikliğin hangi yönde (olumlu, olumsuz, durağan, gelişmekte) olabileceğini belirtir.
Dinelediğiniz için teşekkürler...