bebek news sayı 20

Ekim 2014 Yıl 2 Sayı 20

HAMİLELİK DÖNEMİNDE

OLUŞAN ‘’PSİKOLOJİK SORUNLAR’’

OKUL fObiSi içiN

ÖNLEMiNizi ALiN

TAzE SU içMEK

HAMiLELER vE bEbEKLER

içiN DAHA DA ÖNEMLi

çOcUKLARDA NEzLE vE GRibAL ENfEKSiyONLAR

OKUL ÖNcESİ DİŞ cHEcK-UP’i bAŞARiyi ARTiRiyOR

Röpo

rtaj

Klin

ik P

sk.G

ül Y

İĞİT

Prof

.Dr.Y

onca

TA

BAK

Uzm

.Psk

.Sib

el D

eniz

Tol

edo

Bebek Newsİmtiyaz Sahibi

Metronom Medya Adına

Eyüp Kervangü[email protected]

EditörSibel Deniz Toledo

MuhabirMerve Balkan

Reklam Ve TanıtımAyten Mert

[email protected]ürsel Daşdemir-İzzet Gültekin

FotoğrafCengiz Güzel

TasarımMehmet Pınarcı

Hukuk DanışmanıBarış Çabuk

Katkıda BulunanlarHicran Yılmaz Metin AltayŞükrü Sözen Ayhan Ekinci

Yiğit Buğra ArıcıGökcen Gül Hamza Özçelik

Web tasarımCeyhun Kocal

AdresMetronom Medya

Barbaros Mah. Mor Sümbül Sok. Deluxia Palace No: 5 D.383

Batı Ataşehir/İstanbul

0 216 566 95 66 0 216 566 75 27

www.bebeknews.comwww.metronommedya.com

Bebek News dergisinde kullanılan haberler izin

alınmadan,kaynak gösterilmeden başka

yayınlarda kullanılamaz.Reklamlardan reklam veren

firma sorumludur.

EDİTÖRPsikologSibel Deniz TOLEDO

ANNE OLMAK

Güven Duygusu En Önemlisi

Bir çocuğun bebeklikten itibaren genç yetişkinliğe kadar ihtiyaç duyduğu en önemli duygu güven duygusudur. Bebeğin doğduğu andan itibaren annesiyle bir arada bulunmak, annesinin ihtiyaçlarına duyarlı olması böylelikle hayatta kalabilmek için annesine güvenebileceğini bilmesi temel gereksinimidir. Böylelikle annesi ve ardından çevresi ile güvenli bağlanma gerçekleşetirebilir.

Anne çocuğun bu güveni kazanması için neler yapabilir;

1. Çocuğa yaşına ve becerilerine uygun sorumluluklar verebilir.

2. Çocuğun endişe duyabileceği durumlarda; doktora gitmek, aşı olmak, anaokuluna başlamak gibi, çocuğu önceden bilgilendirip, kafasındaki soru işaretlerini gidermeye çalışabilir.

3. Çocukta kaygı yaratabilecek haber ve görüntüleri izlemesine engel olabilir.

4. Çocuğun yerine yapmaktansa nasıl yapabileceğini çocuğa öğretip kendisinin yapması için teşvik edebilir.

5. Bir sıkıntısı olduğunda onun yanında ve destek olduğunu hissettirebilir.

6. Hata yaptığında, azarlamak ve sevgisizlikle cezalandırmak yerine, hatasını uygun bir dille anlatıp sonucunda neler olabileceğini öğretebilir.

7. En önemlisi kendi ayakları üzerinde durmasına destek olur.

Anne olmak içeride kopan tüm kaygılarla mücadeler ederken bunu çocuğa hissettirmemektir.

İÇİNDEKİLER16

20

56

62

82

çOcUKLARDA NEzLE vE GRibAL ENfEKSiyONLAR

OKUL fObiSi içiN ÖNLEMiNizi

ALiN

OKUL ÖNcESİ DİŞ cHEcK-

UP’i bAŞARiyi ARTiRiyOR

KEPçE KULAK EĞİTİM bAŞARiSiNi

OLUMSUz ETKİLİyOR

DOĞRUM SONRASi LEKELERİ KOLAycA

yOK EDİLİyOR

4 Bebek News • Ekim 2014

Farmasi Doğal Zeytinyağlı Bebek Şampuanı


Ekim 2014 • Bebek News 5

Bebeğinize banyoyu sevdiren şampuan


Doğumdan itibaren kullanılmak üzere bebeğiniz için özel formüle edilen Doğal Zeytinyağlı Bebek Şampuanı, bebeğinizin

hassas saçlarının her telini derinlemesine temizlerken zeytinyağının iyileştirici etkisi ile yumuşacık saç derisine

ihtiyacı olan nemi verir. Yumuşak formülü ile gözlerini yakmaz ve kolayca durulanıp taranır

6 Bebek News • Ekim 20146 Bebek News • Ekim 2014

Ekim 2014 • Bebek News 7Ekim 2014 • Bebek News 7

çilek’ten Masalsı bir Tasarım

fairy bebek Karyolası


RÖPORTAJ

HAMİLELİK DÖNEMİNDE OLUŞAN ‘’PSİKOLOJİK SORUNLAR’’

Özel çalışma alanı doğuma hazırlık eğitimi olan aynı zaman da doğum psikoloğu olan Uzm.Psikolog Sibel Deniz Toledo,Metronom Medya muhabiri Emir

çavdar ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi

bebekNews:Öncelikle kendinizden biraz bahsedebilirmisiniz ?

Sibel Deniz Toledo:boğaziçi üniversitesi psikoloji bölümü mezunuyum.İstanbul Ticaret üniversitesinde de Uygulamalı Psikoloji yüksek Lisansı yaptım.yetişkinlerle çalışıyorum.Aile sorunları,çiftlerin birbirleri ile iletişim sorunları ve yaşanan psikolojik süreçlerle ilgili çalışmalar yapıyorum.bir özel alanım da hamilelelik ve doğumdur.

b.N.:Doğuma hazırlık terapisi nedir?bu konuda biraz bilgi verebilirmisiniz ?

S.D.T.:Doğuma hazırlık eğitimi dediğimiz bir alan var.Anne adaylarını doğuma hazırlamak üzerine dayalı.benim verdiğim sistem 2 tam gün alıyor ve yaklaşık 18 saat sürüyor. burada doğumu daha rahat,daha kolay bir şekile getirilmesine dair tüm gerekli bilgiler, örneğin, ‘’doğum nedir ?,doğumu etkileyen süreçler nedir ?,aktif doğum pozisyonları nelerdir ?,

gevşeme teknikleri nelerdir ?’’,gibi soruları gündeme getiriyoruz ve hamile bayanlara öğretiyoruz.Hamilelik psiko terapisinde de daha çok annelerin korkuları,kaygıları,daha önce yaptığı doğum da yaşadığı kötü anılar varsa onlar,bütün hepsiyle tek tek çalışıyoruz.

b.N.:çiftler bu konuda ne kadar bilinçli ?

S.D.T.:Açıkçası hem bilinçli hem değil.Doğum şu anda daha medakalize olduğu için medikal kısmında bilinçliler.Mesela doktor seçimi,kontrolleri,bebeğe dair kitaplar okuyorlar.İşin mekanik yönüyle ilgililer ama doğum mekanik değil aslında,doğum daha doğal bir süreçtir.Doğum daha içgüdüsel ilerlemesi gereken bir süreçtir.Kadının bedeni doğurmak için tasarlanmış.Kadın nasıl doğuracağını biliyor aslında,bebekte nasıl doğacağını biliyor.biz sadece o bilgiler unutmuş durumdayız.benim yapamaya çalıştığım o bilgileri ailelere hatırlatmak.


b.N.:Hamilelik döneminde yaşanan psikolojik sorunlar,bebeği olumsuz yönde etkiler mi ?

S.D.T.:Uzun süreli sıkıntılar bebeğe yansıyabilir.çünkü bebek anne rahmine düştüğü andan itibaren hisleride gelişmeye başlıyor. Anne’nin hisettiği herşeyi aslında bebekte hissediyor.burada şöyle bir avantajımız var.bebek her koşulda sevildiğini,istendiğini,beklenen bir bebek olduğunu hissettiği zaman çok daha az etkileniyor annenin süreçlerinden.Ama anne bebekle bağlantısını keserse,bebekle iletişim kurmassa ,ona istenmediğini hissetirdiği anda bebek bundan olumsuz bir şekilde etkilenebilir.

b.N.:Anne adayları psikolojik destek almanın zamanının geldiğini nasıl anlayabilirler?

S.D.T.:Aşırı kaygı varsa bence psikolojik destek alınmalıdır.’’Olmuyor,çok korkuyorum’’noktalarında,depresif bir hal varsa,artık bebeği istememe noktasında yada anneleği hiç hazır hissetmediği noktalarında psikolojik destek almaları önemlidir.

b.N.:Size gelen çiftlerde en çok karşılaştığınız durum nedir ?

S.D.T.:Kaygı,panik,’’bebeğime bir şey olacak mı ?,bebeğim iyi mi?,ben iyi bir anne olacakmıyım ? gibi kaygılar ve nasıl doğracağım’’genelde hamilelik sürecindeki sıkıntılar bunlardır.bir de eşlerin birbirleri ile olan sıkıntıları çıkabiliyor.Kadın hamile kaldığında çok farklı bir duygu durumuna doğru gidiyor.

Hormonları çok farklı çalışıyor.bu yüzden de eşlerin birbirleri ile iletişim kurmaları çok önemlidir.

b.N.:Hamilelik döneminde müzik dinlemek gerçekten bebeğe faydalımıdır ?

S.D.T.:Kesinlikle faydalıdır.çünkü bebek onları kayıt ediyor.Özellikle rahatlatıcı,sakinleştirici,hoş müzikler dinlemek bebeğide rahatlatıyor.Aynı zaman da bebeğin kayıtlarına da geçiyor.bebek anne karnında çevredeki bütün sesleri duyuyor.fakat tabii ki de bizim duyduğumuz gibi değil,biraz daha boğuk bir şekilde işitiyor.

bu kefiyli söyleşi için Sibel Hanım’a çok teşekkür ediyoruz...

Uzm.Psikolog Sibel Deniz Toledo


Nezle hastalığındaki şikayetler, hafif ateş, halsizlik, yorgunluk, burun akıntısı veya tıkanıklığı, hapşırık, hafif öksürük, boğazda kaşıntı veya boğaz ağrısıdır. Gripte bu bulguların yanında baş ağrısı, şiddetli kas ve eklem ağrıları görülür. Ateş gripte daha yüksek ve ateş düşürücülere daha dirençlidir. Aradaki bir önemli fark da boğaz veya kulak enfeksiyonu ya da zatüre gibi ikincil bakteriyel enfeksiyonların nezleye oranla gripten sonra daha sık görülmesidir.

Nezle ve grip salgınlar yaparak iş gücü kaybına ve okul devamsızlığına neden olmaktadır ve bu nedenle hastalıkların önlenmesi ve tedavisi önemlidir.

SAĞLIK

Uz. Dr.Mustafa çiftçi

çocuklarda Nezle ve Gribal Enfeksiyonlar

Sıcak yaz aylarının geçip nispeten soğuk sonbaharın gelmesi grip ve nezleye yol açan virüslere yaşamak ve çoğalmak için uygun ortam hazırlar. Okulların açılması ve yaz

aylarındaki kadar ortam havalandırmasının yapılmaması bu virüslerin salgın yapmalarını

sağlar. Grip ve nezleden asıl etkilenen bağışıklık sistemi erişkinler kadar güçlü

olmayan çocuklardır. Özellikle çocuklarda gribal enfeksiyon geçirirken üzerine

bakteriyel üst solunum yolu hastalıkları gibi ikincil enfeksiyonların eklenmesi sık görülür

bu hastalıklar, hasta kişilerin öksürdüklerinde ve hapşırdıklarında havaya saçtıkları küçük damlacıklar ile bulaşır. Nezle ve gribin önlenmesi bulaşmanın azaltılması ve vücudumuzun direncinin artırılması ile sağlanır.

Özellikle ortak kullanılan mekanlar sık sık havalandırılmalı, özel dezenfektanlar ile çevre temizliği yapılmalı, hasta kişiler istirahat etmeli, tek kullanımlık kağıt mendiller kullanmalı, el temizliğine özen göstermeli, el dezenfektanları kullanılmalıdır. Hapşırırken veya öksürürken el içi değil kağıt mendil veya kolumuzun iç kısmı kullanılmalıdır.


bağışıklık sistemini güçlendirmek için doğal c vitamini kaynağı olan sebze ve meyveler yenmeli, karbonhidrat ve protein yeterli olacak şekilde dengeli beslenmelidir. Her yaşta ve her durumda bol sıvı tüketilmesi önerilir. bağışıklık sistemini zayıflatan stresten kaçınılmalıdır.

Gribe karşı bir başka önlem de grip aşısıdır. Grip aşısı her sene salgına yol açması olası etken belirlenerek hazırlanır ve gribe karşı %100 korumaz. Özellikle grip aşısı yapılması önerilen hasta grupları vardır: Kronik (kalıcı) hastalığı olan çocuklar (Kalp hastalığı, böbrek hastalığı, alerji, astım ve şeker hastalığı) ve bu çocukların aileleri, salisilat (Aspirin) tedavisi alan çocuklar, bağışıklık sistemi baskılanmış (Ağır böbrek ve kalp hastaları, kanser tedavisi alan, organ nakli geçirmiş) kişilerin aileleri ve küçük çocukların (altı ayın altında) ailelerinin ve 65 yaş üzeri kişilerin aşılanması önerilmektedir. Emziren annelerin ve ilk 3 ayını geçirmiş hamilelerin

eğer isterlerse aşılanmalarında sakınca yoktur. Grip aşısı grip sezonu başlamadan en erken zamanda uygulanmalıdır.

Nezle ve grip hastalıklarının etkeni virüsler olduğundan antibiyotiklerin tedavide yeri yoktur. Ancak ikincil bakteriyel enfeksiyonlar oluşmuşsa doktor önerisi ile kullanılabilir.

Nezlenin tedavisinde istirahat edilmeli, bol sıvı ve vitamin içeren yiyecekler tüketilmelidir. ihlamur, nane-limon gibi ılık bitkisel çaylardan yararlanılabilir. Sigara dumanına maruz kalınmamalı, ortam sık sık havalandırılmalıdır. Tedavide bulguları azaltan ağrı kesiciler, gribal enfeksiyon ilaçları kullanılabilir. burun temizliği mekanik olarak veya ticari olarak satılan tuzlu sular ile yapılabilir. Grip tedavisinde nezle tedavisine ek olarak bazı antiviral ilaçlar doktor gözetiminde kullanılabilir.


Uzman Görüşü

Aileler dikkat: Okul fobisi için önleminizi alınMilli Eğitim Bakanlığı(MEB) mecburi ilköğretim çağına giren 1milyon 335 bin 721 çocuğun ilkokul 1. sınıf, 1 milyon 217 bin 737öğrencinin ise ortaokul 5. sınıf öğrencinin 8 Eylül Pazartesi günü okula başladı. Geçtiğimiz yıllarda sadece ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin okullar açılmadan bir hafta önce aldığı oryantasyon eğitimini bu yıl ortaokul ve lise birinci sınıf öğrencileri de alacak. Uzmanlar, yeni bir hayata atılacak öğrencilerin okul fobisi yaşayabileceğini hatırlatarak aileleri sorun oluşmadan tedbir alınması konusunda uyarıyor.



Zambak Kültür Kitapları Yayın Yönetmeni Eğitimci – Yazar Mehmet Azim, okul fobisi ile ilgili başta anne-babalar olmak üzere öğretmen ve öğrencilere çok önemli uyarılarda bulundu. Azim genellikle ilkokul birinci sınıf öğrencilerinde başlayan okul fobisinin eğitim öğretim hayatının her aşamasında karşımıza çıkabileceğini belirtti.

İlkokul birinci sınıfa başlayan bazı öğrencilerde okula gitmekte isteksizlik, zorlanma hatta direnme görülebildiğini söyleyen Azim, “Bu konuda hem veliler hem öğretmenler hem de rehber öğretmenler dikkatli olmalı ve sorun büyümeden gerekli önlemler alınmalı.” dedi.

Özellikle kaygı bozukluğu olan çocuklarda, okul fobisinin daha sık görüldüğünün altını çizen Azim, kaygı bozukluklarının temelinde ise biyolojik etkenlerin olabileceğini söyledi. Sorunun çözümünde profesyonel bir destek alınması gerektiği hatırlatan Azim, “Ancak eğitim- öğretim faaliyetlerine bakan yönüyle ailelerin ve öğretmenlerin, öğrenciye pozitif yaklaşımı, problemi azaltacak ve çözümü hızlandıracaktır.” şeklinde konuştu.

Hem Anne Hem de Baba İlgili Olmalı

Çocuğun, okul dışında farklı nedenlerle de olsa sık sık ayrı kalması, ömür boyu taşınacak etkilere neden olabileceğinin önemine işaret eden Mehmet Azim, anneleri uyardı: “Anneler, zorunlu olmadıkça çocuklarından uzun süre ayrılmamalıdırlar. Ayrı kalma durumlarında, annenin yerini alacak yetkin aile bireylerine ihtiyaç vardır. Onlar, annenin yokluğunu mümkün mertebe hissettirmemeye çalışmalıdırlar. Zira okul fobisi olan çocukların çoğunda, anneden ayrılma kaygısının olduğu araştırmalarla belirlenmiştir.” Aile içinde güven duygusunun gelişmesi için bir diğer nedenin uygun baba modeli olduğunu anlatan Azim, babalara önemli tavsiyelerde bulundu: “Çocuk, her zaman babanın varlığını, sıcak nefesini, yakın ilgisini ister. Dolayısıyla iş yoğunluğu, yorgunluk bahanesiyle çocuklardan uzak duran babalar, okul fobisi, başarısızlık, disiplinsizlik gibi birçok sıkıntının oluşmasına istemeden de olsa zemin hazırlamaktadırlar. Küçük zihinsel engelleri olmasına rağmen, bazı çocukların, ailenin ilgisi ve yetkililerin hassasiyeti sayesinde normal öğrenciler gibi öğrenebildiğinin birçok örneği vardır. İlgisiz aileler nedeniyle kaybedilmiş, birçok öğrenciden bahsetmek de mümkündür.”


Öğretmen İlgisi Çok Önemli

“Çocuğun, okulda sıcacık bir öğretmen ilgisiyle karşılaşması, fobi riskini azaltacaktır. Daha okulun ilk günlerinde öğretmenin iyi bir gözlem yapması, öğrencileri tanımaya çalışması ve çocuklarla tek tek ilgilenmesi, öğrencilerle öğretmen arasında sıcak ilişkilere vesile olacaktır.” diyen Azim, İlkokul birinci sınıf seviyesinde fazla verilen ödevlerin, çocukta başarısızlık duygusu oluşturabileceğini ve telafi edilemeyecek performans kaybına sebep olabileceği konusunda öğretmenleri uyardı.

Okul Fobisini 3Adımda Aşın

Okul fobisi tedavisinin çözümünde zamanlamanın çok önemli olduğunun altını çizen Azim, bunun için öğretmenin, velinin ve diğer paydaşların hassas olması gerektiğini belirterek “Okul fobisi için üç adım çok önemli, ilki okul fobisini dile getirmeyin, kaygılı olduğunuzu belli etmeyin, çocuklarla etkili zaman geçirin ve son olarak eğlenceli eğitim ortam oluşturun. Bu üç adım okul fobisini aşmada çok önemli.” dedi.


CHICCO URBAN PUSET İLE ÖZGÜR YÜRÜYÜŞLER


Genç ve modern ebeveynler için tasarlanan Chicco Urban çift yönlü bebek arabası ile bebeğinizle şehri

keşfetmek çok daha rahat ve konforlu


RÖPORTAJ

‘’Tüp bebek psikolojisi’’Klinik psikolog

Gül yiğit,tüp bebek sürecinde

yaşananları,aile ve anne psikolojisini, Metronom

Medya muhabiri Emir çavdar’a anlattı

bebekNews:Öncelikle sizi tanıyalım bize kendinizi anlatabilirmisiniz ?

Gül yiğit:1983 yılında İstanbul’da doğdum.İstanbul Özel Ayazağa işık Lisesi’nde ilk ve ortaokul öğrenimimi tamamladım.Liseyi İsviçre St Moritz ‘de ,üniversiteyi ise Amerika birleşik Devletleri Saint Louis Üniversitesinde Psikoloji bölümünde eğitimimi tamamladım.fransa Paris’de University Paris Descartes’de ‘cinsel işlev bozuklukları ve İnfertelite üzerine uzmanlık yaptım. Aynı yıl içerisinde Harvard Medical School’dan Müzik Terapisi Sertifikası aldım. çapa ve cerrahpaşa Tıp fakültesi’nde‘Geriatri, Obezite ve yeme bozuklukları üzerine çalışmalarda bulundum, İstanbul’un önde gelen hastahanelerinde ‘cinsel İşlev bozukluklarında Kognitif Davranış ve ‘Holistik cinsel’ Terapileri uyguladım. bunun yanında ‘Sistematik Psikoterapi ve Narratif yaklaşım’ ile Aile ve Evlilik Danışmanlığı vermekteyim.

b.N.:Tüp bebek tedavi sürecinde psikolojik desteğin önemi nedir?

G.y.: çocuk sahibi olmayı arzu eden ancak olamayan çiftlere yönelik psikolojik desteğin ana hedefi, psikolojik tedaviden çok, çiftlerin yaşadıkları problem ile ilgili psikososyal desteğin sağlanması,özellikle yaşadıkları stresle nasıl başa çıkabileceklerine yönelik çalışmaların yapılmasıdır. bu süreç hafife alınmaması gereken bir süreçtir.Psikolojik destek, bu dönemin birey üzerinde yaratacağı etkileri en aza indirmeyi hedefler.Her çift için yaşadıkları problemin anlamı farklı olabilir.

Klinik Psikolog Gül yiğit


b.N.:Size gelen çiftlerde en çok karşılaştığınız durum nedir?

G.y.:Tüp bebek vakalarında, yetersizlik,suçluluk duygusu bastırılmış oluyor.Sorun her iki taraftada olabiliyor,tek tarafta da iki tarafta da olsa ağırlıklı olarak gelen vakaların çoğunda gözlemlediğim durum yetersizlik ve bastırılmış suçluluk duygusudur. Özellikle sorun erkek vaka kaynaklı ise bu durumlar psikolojik destek alınmama halinde hep olumsuz şekilde sonlanıyor.

b.N.:Doğum sonrası anne de görülebilen ‘’lohusalık’’ sendromu belirtileri nelerdir?

G.y.: -Şiddetli hüzün ya da boşluk duygusu; duygusal küntlük ya da duyarsızlık

-Aşırı yorgunluk, enerji eksikliği gibi bedensel yakınmalar

-Aile, arkadaş ya da keyif veren etkinliklerden uzak durma

-Konsanslenmesiyle, uykusuyla ilgili endişeler, bebeğe zarar verme kotrasyon güçlüğü

- bellek zayıflığı

- Psikomotor hareketlilikte artış, yerinde duramama

-Endişe, sinirlilik, sıkıntı, bunaltı, kendiliğinden ağlamalar ve panik atak

-İştahsızlık, kilo kaybı, uykusuzluk

-bebekle ilgilenmek istememe ve bebeği öldürmek istemeyle ilgili düşünceler

-Mutlu olmaları gerekirken çökkün duygulara sahip oldukları için suçluluk duygusu, ilgi ve istek kaybı.

b.N.:Genellikle hangi yaş grubundaki doğum yapan kadınlar yaşıyor?

G.y.:Erken yaşta gebe kalan (bluğ çağının hemen sonrasında) kadınlarda risk %30 daha fazladır. Geçmişte depresyon öyküsü olan kadınlarda doğum sonrası depresyon riski %25’tir. Daha önceki gebeliğinde doğum sonrası depresyon yaşayan ve şimdi ise hüzün bulguları mevcut olan kadınlarda major depresyon gelişme riski %85’tir.

b.N.:Depresyonun tedavisinde hangi yöntemler önerilir?

G.y.:Doğum sonrası duygusal değişmelerin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bu durumun tedavisi mümkündür. Doğum hüznü durumu ortaya çıktığında, istirahat ederek, bebek uyuduğunda uyuyarak, aile bireyleri ya da arkadaşlarından yardım alarak, her gün düzenli duş alıp giyinerek, dışarı çıkıp yürüyüş yaparak ve rahatlamak isteği zamanlarda bir çocuk bakıcısını çağırarak rahatlayabilir. Daha ağır depresif durum ortaya çıktığında mutlaka tıbbi değerlendirme yapılmalıdır. Depresyona neden olabilecek tıbbi durumlarıdışlamak için tıbbi muayene, tetkikler ve gerektiğinde antidepresan veya antipsikotik ilaç uygulaması yapılabilir. bireysel terapi ya da grup terapisi, mümkün olduğunda anne ve babaya yönelik danışmanlık verilir.


b.N.:Hamilelik sırasında bir kadının bu duruma maruz kalmaması için kadın doğum uzmanına ne gibi görevler düşüyor?

G.y.:İlk gebelik vizitinde mutlaka detaylı bir öykü alması ve geçirilmiş psikiatrik bozuklukları ve ailede psikiatrik hastalık öyküsünü sorgulamak gerekir. bu tip öyküleri olan hastalarda bu konuda dikkatli davranması gerekir. Annenin tüm soruları, gebelikle ilgili endişeleri değerlendirilip, gerekli cevapların verilmesi önemlidir. Gebelik boyunca anneye özellikle baba tarafından sosyal destek sağlanması önerilir. Gebelik takiplerinde ve yapılacak tetkiklerde anneye destek olması önerilir. Doğum eyleminin uzun ve zor olmaması için gereken her türlü önlemi doktorun alması önemlidir.Gebelik öncesinde herhangi bir psikiyatrik hastalığı olan ya da daha önceki doğumu sonrasında depresyon geçirmiş olan hastalara bu desteği önermek gerekir.

b.N.:Doğum psikozu ile lohusa sendromu arasındaki farklılıklar nelerdir?

G.y.:Lohusa sendromu (annelik hüznü) doğum sonrası birkaç gün içinde başlayıp 7-10 gün içinde düzelir. bunaltı, sıkıntı, sinirlilik, ağlama, çabuk sinirlenme, unutkanlık ve dikkat dağınıklığı gözlenir.

Lohusa sendromu kendiliğinden düzelir ve tedaviye genellikle gerek kalmaz. Doğum sonrası psikozu, doğum sonrası depresyonunun daha ağır bir şeklidir. Semptomları, hezeyanlar (yanlışdüşünceler), halüsinasyonlar (ses duyma ya da gerçek olmayan bir şeyler görme), bebeğe zarar verme düşünceleri ve ağır depresif belirtilerdir. Mutlaka bu gurup hastanın bir uzman tarafından değerlendirilmesi ve tıbbi yardım alması gerekir.

b.N.:Anne adaylarına bu konuda önerileriniz neler olabilir?

G.y.:Gebeliğin normal fizyolojik bir olay olduğunu akıllarından çıkarmamaları gereklidir.


yeni bir bebekle baş başa kalmak, ona bakmak yeni doğum yapmış anneleri tedirgin eder. Aylardır beklediği bebek yanı başındadır ama başka bir varlıktır; küçücük, konuşamamakta, istediğini anlatamamakta ve ağlamaktadır. Onu emzirmek, temizlemek, altını açmak, gazını çıkarmak gibi işler sizi beklemektedir. bambaşka bir sayfa açılmıştır. Anneliğin ilk adımlarını atmakta, onunla yaşamayı öğrenmekte, siz onu o sizi tanımaya çalışmakta ve birbirinize alışma dönemindesiniz. bu zor dönemde mutlaka eş ve aile desteği almakta fayda var. Ayrıca bu dönemi daha rahat atlatmak için bir doğum öncesi eğitim grubuna katılmak, gerekli dökümanları okumak faydalı olacaktır. Ayrıca onları tedirgin eden, kaygılandıran her türlü fizyolojik ve psikolojik değişiklikleri doktorları ile paylaşmaları ve kafalarında büyütmemeleri gerekir.

b.N.:Tüp bebek tedavisinde Türkiye ne durumda ?

G.y.:Türkiye’de her ne kadar tüp bebeğin başlangıcı dünyanın gerisinde olsa da bugün gelinen noktaya bakıldığında çağın imkânlarını yakalamış ve aradaki açığı kapatma seviyesine ulaşmış bir düzeyde tüp bebek uygulamasını görmekteyiz. Ülkemizde ilk tüp bebek1987 yılında Ege Üniversitesi Tıp fakültesi’nde dünyaya geldi. Aradan geçen 27 yılın ardından artık Türkiye, gerek özel gerek ise Sağlık bakanlığı bünyesinde açılan eğitim ve araştırma hastaneleri bünyesinde 120 tüp bebek merkeziyle bu alanda başarılıçalışmaya imza atan bir ülkedir.

bu verimli sohbet için Gül Hanıma çok teşekkür ediyoruz..


Çocukların eğlence & öğrence şehri KidzMondo, eylül ayına yeniliklerle başladı! 40’tan fazla meslek ünitesinin bulunduğu KidzMondo’da çocuklar artık astronot olup uzay mekiğiyle keşfe de çıkıyor, dans&müzik kulübünde karaoke eşliğinde şarkı söyleyip doyasıya dans da ediyor!

Trump Alışveriş Merkezi’nde yer alan, mimarisiyle gerçek dünyanın küçültülmüş halini yansıtan çocukların eğlence&öğrence şehri KidzMondo, yeni eğitim ve öğretim yılının start aldığı Eylül ayına yeniliklerle başladı. Çocuklar tamamıyla kendileri için tasarlanmış ve 40’tan fazla meslek biriminin yer aldığı

KidzMondo’da ikinci sezon yeniliklerle başlıyorUzay Üssü ve Dans Kulübü de geldi

KidzMondo’da seçtikleri mesleklerde çalışıp para kazanıyor, para harcıyor. Gerçek bir uçağın bulunduğu havaalanından giriş yaptıkları bu eğlenceli şehirde hem meslekleri öğreniyor hem de yaşamın ekonomik döngüsünü kavrıyor.

KidzMondo eylül ayı itibarıyla artık çok daha renkli, hareketli ve eğlenceli! İtfaiyeciden doktora, inşaat ustasından moda tasarımcısına akla gelen her mesleği KidzMondo’da deneyimleyen çocuklar artık uzay üssünde astronot da oluyor, dans & müzik kulübünde DJ’lik de yapıyor…


KidzMondo Uzay Üssü

Çocuklar ‘Uzay Üssü’ olarak adlandırılan Astronomi ve Uzay Mekiği Ünitesi’nde hayallerinin sınırlarını zorluyor. Uzay üssünde çocuklar ya astronot olup uzay mekiği ile uzaya seyahat ediyor ya da kontrolör olup ana merkezde mekiğin uçuşunu yönlendiriyor. Astronomi bilimine dair her şey uygulamalı olarak KidzMondo Uzay Üssü’nde öğreniliyor!

KidzMondo Dans&Müzik Kulübü

Ve KidzMondo Dans & Müzik Kulübü… Nam-ı diğer Karaoke Odası! Kidizenler buraya bayılacak! Tavanda parlak disko toplarından ışıl ışıl göz alan bir sahneye her şey bu odada! Çocukların içindeki sanatçı ruhu ortaya çıkaran bu birimde çocuklar isterlerse karaoke yapıyor, isterlerse DJ kabinine geçip seçtiği müzikleri çalıyor. En eğlenceli partiler burada düzenlenecek, en güzel şarkılar burada çalınacak. Dans, müzik, eğlence artık Kidizenler’den sorulacak.


Philips AvENT Natural göğüs pompaları ve biberonlar ile daha

fazla konfor ve anne sütüAnnelerin 1 numaralı tavsiyesi* ve 30 yıllık tecrübesiyle Philips AvENT, Natural serisindeki göğüs pompaları ile annelere en konforlu kullanımı sunarak bebeklerin anne sütü ile daha fazla beslenmesini sağlıyor. Natural biberonlarının tasarımı ve dokusu da bebekler için biberonla beslenmeyi daha doğal hale getiriyor


Emzirme uzmanları ile birlikte geliştirilen Philips AvENT’in Natural Serisi’nde bulunan Manuel ve Elektronik Göğüs Pompaları, annelere

rahatlık sunacak ve bebeklerin daha fazla anne sütüyle beslenmesine imkan sağlayacak şekilde geliştirildi. Philips AvENT Natural comfort

Pompalar, konforlu kullanımı sayesinde sütün biberona aktığını kontrol etmek için annelerin öne doğru eğilme sorununu ortadan kaldırıyor.

Annelere daha konforlu sağma pozisyonu sağlayan Philips AvENT Natural comfort Pompalar, sütün biberona aktığından emin olmak için annelerin

öne doğru eğilmeleri sorununu ortadan kaldırıyor. Manuel pompaların ele uyumlu yapısı sayesinde pompalama işlemi daha az yorucu olurken,

elektrikli pompalarda bulunan dört farklı ayar sayesinde anneler kendileri için en uygun olan ayarı seçebiliyor. Philips AvENT’in patentli beş yapraklı

masaj başlıkları, bu seride de devam ediyor. Masaj başlıklarının daha yumuşak ve rahat dokusu, süt akışını harekete geçirerek daha fazla süt

elde edilmesini sağlıyor


RÖPORTAJ

ASTiM’A KÖKTEN çÖzÜM ‘’DİL ALTi AŞi TEDAvİSİ’’

bebekNews:İlk önce sizi tanıyalım,biraz kendinizden bahsedebilirmisiniz?

Prof.Dr.Yonca Tabak:Astım ve alerji uzmanıyım.1966’da İstanbul da doğdum. İlk öğreniminin ardından orta öğrenimimi Üsküdar Amerikan Kız Koleji’nde tamamladım. Yüksek öğrenimimi 1984 -1990 İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’inde tamamlayarak 1996 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı oldum. Daha sonra Çocuk Alerjisi ve Astım konuları üzerinde doktora çalışmaları yaptım.42 yaşında profosör oldum.Son 4 yıldır da sadece muayenem de çalışıyorum.Hastaların daha bilinçli olması için yazılar yazıyorum.Geçen sene’’Çocuklar ve Alerji’’ kitabımı çıkarttım.

çocuk alerjisi ve hastalıkları uzmanı Prof.Dr.yonca Tabak ,çocuk alerjilerilerinde alınması gereken önlemleri,nasıl teşhis koyabileceğimizi MetronomMedya muhabiri Emir çavdar’a anlattı


b.N:İsterseniz astım hastalığından bahsedelim biraz,astım daha çok kimlerde görülmektedir?

Y.T.:Astım,çocuklarda çok görülmekte,10 çocuktan birisi astım,yetişkinlerde ise 4 yetişkinden 1’i astım,alerjiye bakıcak olursak da 5 çocuktan birisi alerjik,tabi bugünün astımlı çocukları da ilerde erişkin döneminde de astımlı olma olasılığı yüksek,bu konuda şöyle bir yanılgı var;zannediyorlar ki ‘’çocukluk çağı astımı geçer.’’ama öyle değil bi grup hastalıklar geçiyor bi grup hastalıklar geçmiyor.Hangisi geçer diye baktığımız zaman,genelde alerjsi olanların geçmediğini görüyoruz.Bu yanlış bilgi nedeniylede,alerjik astımı olan çocuklar hiçbirşey yapmadan nasılsa geçicek diye bekliyorlar ama geçmiyor çünkü ;alerji doğumdan itibaren başlayan kartopu gibi katlanarak çoğalan bi durum yani gıda alerjisiyle başlıyor ilk 3 yaş içinde,sonra üstüne ev tozu alerjisi ekleniyor,onun üstüne polen alerjisi ekleniyor ergenlik dönemine geldiği zaman bi bakmışsınız ki 15 yaşında bir çocukta 3-5 tane alerji birden var.Halbuki bu daha 3-4 yaşındayken,tek bir maddeye alerji varken tespit edilmiş olsa ve bunun üzerine gidilse,üzerine gitmekten kastımız artık alerjide yenilikler var.Dilaltı damla aşı tedavisiyle,alerjinin küçük yaşta tedavi imkanı var.Ama bunu bilmeyen aileler,çocuk alerjik olmasına rağmen bekliyorlar,bekleyince de bu sefer artıyor.Üstüne astım ekleniyor,o zaman zaten tedavisi daha zor bir duruma geliyor.

b.N.:çocuklarda astım belirtileri nelerdir ?

Y.T.:Astımın ilk belirtisi şiddetli öksürük yani kriz şeklinde,durmaksızın hatta gece sabaha karşı gelen öksürük olması çok daha astıma özeldir.Çocuğu uyutmayan,uykudan uyandıran 30 dakika süresince hiç bir başka yöntemle engellenemeyen bir öksürük krizi gelir.Bu öksürük krizi çoğu zaman da nefes açıcı buharla atlatılır.Bunu bilir aslında bir çok aile,çocuk çünkü öksürükten duramadığı için acile gitmek zorunda kalır.Acilde özel bir ilaçlı buhar verilir.Onunla açılır.O nefes açıcı buhara yanıt veriyor olması astımın en önemli belirtilerinden biridir.Astım hangi saatte ne sıklıklarla kriz geldiğine göre astım teşhisi konulur.

b.N.:çocuklar neden astım olur ?

Y.T.:Birinci neden alerjidir.Çocuklar %90 alerji sebebiyle astım oluyorlar.Bu alerjide en çok 0-3 yaşta gıda alerjisine bağlı olabilir.3 yaşından sonra da en sık neden ev tozu akarı alerjisidir.Ergenlikte de buna polen alerjisi ekleniyor.Yani alerjinin de çeşitleri var ve yaşa göre şekilleniyor.Bir şekilde vücudumuz bazı gıdalara,solunum yoluyuyla alınan maddelere anormal tepki gösteriyor.Normalde biz,o madde doğada varolduğu için vücudumuz hiç tepki vermeden bizimle temas edebilmesi gerekirken o alerjik vücut yapısı,o maddeye aşırı tepki verdiği anda bronş daralıyor.Bu akut etkisi,yani hızlı gelişen alerjik maddeyle temas sonrasında gelişen astım ataklarından sorumludur.

b.N.:Astım nasıl tedavi edilebilir?

Y.T.:Öncelikle teşhisin arkasında durmak lazım,yani ‘’benim çocuğum astım değil ‘’demeden,tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu kabul edip tedaviye karar vermek gerekiyor.Bunun 2.adımı,öncelikle hastalığın %90 alerjik olduğunu kabul edip,bunun bir çocuk alerjisi uzmanı tarafından tedavi edilmesi gerekteğini bilmek,o yönde yönlenmek gerekiyor.3. Adım alerjik olunan maddenin saptanması,yani çocuk alerjik mi alerjik değil mi 3.adım bu olmalı,astımın alerjik olup olmadığının araştırılması,eğer bu alerjik ise o zaman alerjik olunan maddeye karşı alınacak önlemleri uygulamak gerekiyor.Ev düzeni ve yaşam düzeninin değiştirilmesi gerekiyor.Bu temel sağlanmassa,üstüne vereceğin hiç bir tedavi tam olarak oluşturmayacaktır.Bu temel nedir?Diyelim ki hastanın ev tozu alerjisi varsa,evde kesinlikle halı olmaması,yatağa özel alerji kılıfının kullanılması gerekmektedir.Yine küf alerjisi olan bir çcuğunda yaşadığı evde rütubet olmaması olan yerlerin kurutulması,evde fazla çicek bulundurulmaması,evde hayvan varsa hayvan alerjisine karşı gereken önlemlerin alınması,sigaranın kesinlikle evin içinde içilmemesi,atak tetikleyici grubunda yer alan kimyasallardan çamar suyu,parfüm,oda spreyi gibi keskin kokulardan çocuğun uzak tutulması.Bu ev düzeni sağlandıktan sonra 2. bir diğer adım yaşam düzeninde beslenmenin düzeltilmesidir.

Tedavide önce çocuğun ataklarının önlenmesi gerekiyor.bunu da en hızlı ilaç tedavisi sağlıyor.

En etkiliyeci atak önleyici tedavi yani az önce bahsettiğimiz bronşun içinisaran yanık gibi dokunun normale çevrilmesi sağlayan ilaç kortizonlu spreylerdir.Bu akciğer dokusu için ayrı,maskeyle solunan kortizonlu spreyler,hava yolunun burunla devam ettiği düşünülürse burnun da astımın bir parçası olduğunu kabul edip,buruna da benzeri bir kortizonlu spreyle uygun dozda başlanması gerekiyor.Bu sayede 15 – 20 gün içinde gece öksürük krizleri,burun tıkanıklığı,balgamlı öksürüğü düzeltilip çocuğun iyi halde tutulması gerekiyor.Bunun üzerine de başlanacak kökten çözüm sonuçlanana kadar bu ilaç tedavisinin sürdürülmesi gerekiyor.Bunun ne kadar süreceğini de çocuk alerjisi uzmanının saptaması gerekiyor.Çünkü aile kökten ana problemin çözülüp çözülmediğini net bilemeyeceği için eğer ilacın yan etkisinden korkup da erken keserse hemen atak gelecektir.Bir kere atağın gelmesi tedaviyi 2-3 ay geriye götürecektir.

b.N.:Astım ilaçlarının boy kısalığı ve kilo yaptığı doğru mudur?

Y.T.:Hayır doğru değildir.Bu da yanlış bir bilgidir.Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalar var.Alerji ilaçları eğer uygun dozda kullanılıyorsa herhangi bir yan etkisi yoktur.Bazen yanlış kullanıma bağlı örneğin hasta doktor kontolünde olmadan yüksek dozda ilaç kullanabilir.Yüksek doza çıkıldığı zaman yan etkisi olur.Hastalığı kontrol altında tutmadığınız her durumda zaten boy kısalığı olabilir.

b.N.:Alerji türleri nelerdir?

Y.T.:Astım alerjinin bir türüdür.Bir diğer alerjik hastalık alerjik nezledir.Alerjik nezle ‘saman nezlesi’ olarak bildiğimiz,hapşırık,burun kaşıntısı,burun akıntısı ve burun tıkanıklığının yoğun olarak görüldüğü beraberinde göz kaşıntısının eşlik edebildiği bir tablodur.Bu da yine alevlenmeler halinde gelebilir.Örneğin ev tozu alerjisi vardır çocuğun, göğsünde Bir şey yoktur ama burnu tıkalıdır.Bu yüzden çocuğun geniz et büyüyor.Bu sefer gidiyorlar kulak,burun,boğaza geniz etini aldırıyorlar.Ama altta yatan alerjik nezle geçmediği için geniz eti tekrar büyüyor.Buradan da çıkacak sorun alerjik nezle gibi hapşırması,burnunun akması gerekmiyor.Sadece burnu tıkalıysa ve sık enfeksiyon geçiriyorsa kulak buru boğazdan önce mutlaka bir alerji uzmanına gitmeleri lazım .Alerjiye yönelik tedavi başladığı zaman geniz etinde küçülme gözlemleniyor zaten.Diğer bir alerji de ‘alerjik

egzama’ bebeklikte başlayan cilt kuruluğu,kaşıntı,isilik benzeri kırmızı pütür pütür döküntülerle seyir eden bir tablodur.Bunun da teşhisi çok önemli çünkü ,diyelimki çocuğun egzaması var.Nemlendiricilerle hafif bir şekilde atlatılıyor.Bu durum zamanla geçebilir.Burada alerjik egzamanın çocuğun alerjik olduğunu gösterdiğini bilmek gerekiyor.Gıda alerjisi ve alerjik egzamayla başlayan tablo zaman içinde alerjik astıma dönüyor.O noktada egzamayı bir belirti,gösterge gibi görmek gerekiyor.Hafif te olsa o çocuğun alerjik olduğunu bilmek ve ona göre tedbirleri almak gerekiyor.Eğer ilerleme gösterirse tedavisi daha zor bir duruma dönüyor.Bütün bu hastalıkların alerjik egzamanın,alerjik nezlenin,alerjik astımın bir şekilde çakıştığını bilmek lazım.Eğer bir tanesi bile mevcut ise bu sefer diyerini tetikler.Bu en çok gördüğümüz alerjik tablodur.


Disney by Samsonite: Spiderman Koleksiyonu


PLANTOYS OYUNCAKLAR İLE BEBEĞİNİZ HEM ÖĞRENSİN HEM

EĞLENSİN


bebeği olan her annenin en büyük yardımcılarından biri olan bebek bakım çantaları, farklı özellikleriyle ebeveynlerin imdadına yetişiyor. bebeğiniz büyüyene dek yanınızdan ayırmadığınız bu çantaları seçerken farklı renk alternatifleri ve tasarımlar tercih ederek hem kıyafetlerinize hem ihtiyaçlarınıza uygun seçimler yapabilirsiniz. farklı özelliklere sahip bebek bakım çantaları arıyorsanız, Amerikadaniste.com aracılığıyla Amerika’dan da kolayca alışveriş yapabilirsiniz

Annelerin vazgeçilmez yardımcısı


Bosch ile okula hazırlık sağlıklı ve lezzetli


Bosch MES4010 katı meyve sıkacağı ile her öğünde tazelik ve bol vitamin Dünyanın ilk seramik bıçaklı katı meyve sıkacağı Bosch MES4010, 84mm genişliğindeki XXL besleme ağzı ile, farklı meyve ve sebze türlerini kesmeye gerek kalmaksızın kolaylıkla içecekler hazırlamayı sağlıyor. 1200 Watt gücündeki motoru ve üç farklı hız ayarı ile sert veya yumuşak tüm meyve ve sebzelerden mümkün olan en fazla suyun elde edilmesini olanak tanıyor. Tüm parçaları birbirinden ayrılabiliyor ve bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Kaymayı engelleyen lastik ayakları sarsıntısız çalışma özelliği sağlarken, otomatik posa atma işlemi meyve suyunu rafine hale getiriyor ve meyve suyu sürahisinde bulunan köpük ayrıştırıcı parça da köpüklü meyve suyu içmeyenler için ideal alternatifi yaratıyor. Okul çağındaki çocuklar için her öğünde tazelik ve bol vitamin sunarak, günlerine zindelik katıyor.


Uzman Görüşü

OKUL ÖNcESİ DİŞ cHEcK-UP’i bAŞARiyi ARTiRiyOR OKULLARDA

DİŞ fiRçALAMA SAATİ OLMALiTürkiye’nin ilk diş hastanesi Dentistanbul uzmanları, okulların açıldığı bu dönemde aileleri çocuklarının diş sağlığına dikkat

etmeleri konusunda uyarıyor. Okullarda diş fırçalama saati olmasının çürüklere karşı savaşta büyük bir kazanım olacağına işaret eden uzmanlar, çocukların diş hekimiyle

dişleri ağrımadan önce kontrole gittikleri zaman tanışmasının başarıda önemli bir rol oynayacağına dikkat çekiyor

KAHvALTi ETMESE bİLE DİŞLERİNİ fiRçALAMALi

Dentistanbul Diş Hastanesi pedodontisti (çocuk diş sağlığı uzmanı) Dr. Hilal Sillelioğlu, okul döneminde çocukların sabahları okula giderken kahvaltı etse de etmese de mutlaka dişlerini fırçalayıp evden çıkmaları gerektiğine dikkat çekiyor. Gece boyunca ağzı kapalı ve nemli bir ortamda kaldığı için bakteri oluşumunun devam edeceğine işaret eden Dr. Sillelioğlu, “Akşam yatarken fırçalamış olması, ağzında hiç yemek artığı kalmadığı anlamına gelmiyor. El becerileri yeterince gelişmediğinden, istenildiği kadar plağı da dişlerinden uzaklaştıramıyorlar. O yüzden ne kadar sık fırçalarlarsa, dişleri o kadar temiz olur. Sabah kahvaltı etmeden çıksalar bile dişlerini fırçalamaları şart” şeklinde konuştu.

OKULLARDA DİŞ fiRçALAMA SAATİ OLMALi

Küçük yaş gruplarının kendilerine uygun lavabolar olmadığı için okulda kendi başlarına dişlerini fırçalamakta zorlanacaklarına işaret eden Dr. Sillelioğlu, öğretmenlerin eşliğinde beslenme saatinden sonra “diş fırçalama” uygulamasıyla çürüklerin önemli ölçüde önlenebileceğini iddia etti. Dr. Sillelioğlu, şöyle konuştu: “Hiçbir çocuk öğlen saati kendiliğinden lavaboya gidip dişlerini fırçalamaz. Çünkü arkadaşlarının o sırada oyun oynadığını görüyor. Ama öğretmenleri bilinçlendirir ve yemekten sonra, ‘Şimdi de ellerimizi yıkayıp dişlerimizi fırçalama vakti’ diyerek onları toplu halde diş fırçalamaya yönlendirirlerse, çocuk diş sağlığında önemli bir başarı kazanırız.”


DOKTORA DİŞLERİ AĞRiMADAN GİTMELİ

Çocukların diş doktoruna ne kadar küçük yaşta gitmeye başlarlarsa tedavi koltuğundan o kadar az korkacaklarını vurgulayan Dr. Sillelioğlu, “Diş hekimine ilk gidişleri dişleri ağrırken olmamalı. Hiçbir problemi yokken kontrole gelmeli. Diş hekimini korkulacak bir insan olarak tanımamalı. Gelip koltuğa oturacak, dişlerini gösterecek. Dişler muayene edilecek. Gerekirse dişlerini daha güzel fırçala diye uyarılıp hiçbir uygulama yapılmadan yollanacak. Bir sonraki gelişinde ise ‘çok güzel fırçalamışsın’ diye hediye vereceğiz. Böyle gide gele diş doktoruna alışacak. Daha sonra da çürük oluşumunu önlemek ve dişleri çürük oluşumuna karşı güçlendirmek amacı ile fissür örtücü ve yüzeysel fluorid uygulaması gibi diş çürüğünden koruyucu işlemler yapılacak.”


EN çOK AĞRiyAN DİŞ EN SONA KALiR

Okul dönemindeki yoğunluklar nedeniyle anne baba diş tedavilerinin bir an önce bitmesi konusunda ısrarcı oluyor. Ancak çocuk tedaviye psikolojik olarak doğru hazırlanmazsa tedavinin yapılması neredeyse imkânsız hale gelebiliyor. Dr. Sillelioğlu, bu konudaki görüşlerini şöyle aktarıyor: “Aile bir an evvel bütün işlemler bitsin istiyor. Önce en derin çürüğün tedavisini istiyorlar çünkü onları rahatsız eden o diş. Çocuk o diş ağrıdığı için öncelikle ağrıyan dişin tedavisi yapılsın istiyorlar. Ama biz önce en çok ağrıyan dişten başlayamayız.

Çocuğun ağzında bir sürü işlem yapılacaksa biz önce en basitinden başlarız, en zoruna gideriz. Ve haftada bir gibi randevularla en zoruna doğru gideriz. Çünkü haftada 2 randevu gibi çok sık randevular olursa, 3. günden sonra çocuk artık gelmek istemeyecektir. Eğer “kanal tedavisi” gibi zor işlemlerden başlarsak çocuk daha sonra diğer basit işlemlerde de durmaz. Bu yüzden ancak çok acil bir durum varsa, yüzü şiştiyse ve çocuk tedaviye uyumluysa en çok ağrıyan dişle tedaviye başlarız. Uyumsuz çocuklarda ise genel anastezi veya sedasyon altında diş tedavisi yaptığımız durumlar bile olabiliyor.”


fiRçALAMA ALiŞKANLiĞiNi OyUNLA KAzANDiRiN

Dişleri çıkmaya başladığı 6 aylık dönemden itibaren düzenli (6 ayda bir) doktora gelen çocukların diş sağlığının rahatlıkla takip edilebileceğini ve çürümeye başlayan dişlerin basit müdahalelerle kurtarılacağına işaret eden Dr. Sillelioğlu, bu sayede doğuştan dişle doğan, fazla ya da eksik dişi olan çocukların zamanında tedavi edileceğini belirtti. Türkiye’de çocuğunu ağrısı olmadan doktora getiren ailelere sadece eğitimli kesimde nadiren rastlandığını söyleyen Sillelioğlu, 7 yaşında ağzında birçok çürükle dişçi koltuğuna oturan çocuklara sık rastladıklarını anlattı. Fırçalama alışkanlığının küçük yaşlarda kazanıldığına dikkat çeken Dr. Sillelioğlu, çocuk dişlerini fırçalatmaya direnç gösterirse oyun yöntemine başvurulabileceğini söyledi: “Çocuk dişlerini fırçalamanıza izin vermiyorsa, olayı oyun haline getirin. Kendi diş fırçanızı çocuğun eline verin ve dişlerinizi fırçalamasına izin verin. Sonra da sıra bende diyerek oyun oynuyormuşçasına dişlerini fırçalayın. Böylece bunun zararlı bir durum olmadığını anlayacak ve bir süre sonra kendi başına dişlerini fırçalayacaktır.”

OKUL DÖNEMİNDE çÜRÜK OLUŞMASiNi ENGELLEMEK İçİN 6 ALTiN ÖNERİ

• Çocuğunuzun sabah kahvaltı sonrası ve akşamları yatmadan önce olmak üzere günde en az iki kez dişlerini fırçalamasını sağlayın.

• Gece yatmadan önce süt içme alışkanlığı olan çocuklarda, dişler fırçalansa bile sütün tamamen diş yüzeyinden uzaklaştırılması zordur. Bu nedenle dişlerin süt içildikten sonra yeniden fırçalanması gerekir.

• Dişler fırçalandıktan sonra sadece su içilebilir. Bunun dışında içilen ya da yenilen her şeyden sonra yeniden dişlerin fırçalanması gerekir.

• Çocuğunuzun şeker tüketimini sınırlandırın. Şekerli yiyecek ve içecekleri ara öğünlerde vermek yerine ana öğünlerden hemen sonra verip sonrasında dişlerini fırçalamasını sağlayın. Asitli içecek içerken “ne yapalım çocuğun da canı çekiyor” düşüncesiyle çocuğa da aynı içecek verilmemeli. Unutulmamalı ki kola dolapta durduğu müddetçe anne baba içerken çocuğun da canı isteyecek. Çocuğunun iyiliği için asitli içecekler eve sokulmamalı.

• Okulların başladığı dönemlerde pedodontistinize giderek çocuğunuzun ağız ve diş sağlığı muayenesini yaptırın. Bu sayede varsa başlangıç durumundaki çürükleri, ağrı yapmadan tedavi edilir ve eğitim döneminde size sıkıntı çıkarmaz.

• Çürük oluşumunu önlemek ve dişleri çürük oluşumuna karşı güçlendirmek amacı ile fissür örtücü ve yüzeysel fluorid uygulaması gibi diş çürüğünden koruyucu uygulamaları, okulların başladığı bu dönemde yaptırın.


bosch çevre çocuk Tiyatrosu yeni sezonundaTürkiye’nin 12 ilini gezerek, on binlerce miniği tiyatro ile buluşturmaya devam edecekbosch çevre çocuk Tiyatrosu yeni sezon açılışını iğdır’da yapıyor 2008’den bu yana yaklaşık 90 bin çocuğa ulaşarak, çevreye duyarlı nesiller yetiştirilmesine katkıda bulunan bosch çevre çocuk Tiyatrosu, yeni sezonda perdelerini iğdır’da açıyor. Ardından Kars, Ardahan, Erzurum, bayburt, Gümüşhane, Erzincan, Sivas, yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale’yi geziyor, kapanışı ise Ankara’da yapıyor. yeni sezon boyunca toplamda 12 ili gezecek olan bosch çevre çocuk Tiyatrosu sayesinde 10 binlerce çocuk ve aileleri, “La fonten Orman Mahkemesinde” adlı hayvan ve doğa sevgisi aşılayan oyun ile eğlenirken öğrenmeye devam ediyor.


Toplum içinde yaşanan görüntü farklılıkları hayatın her döneminde insanlar için psikolojik bir yük oluşturur. Söz konusu farklılıklardan biri ise kepçe kulak görünümüdür. Tedavi edilmediği takdirde özelikle okul çağı çocukluk döneminde, çocukların eğitim ve sosyal hayat başarısını etkileyen bir durum olarak karşılaşılan kepçe kulak rahatsızlığı, doğum sonrası kulak kıkırdak kıvrımlarının tam olarak oluşmamasından kaynaklanıyor.

Estecenter Plastik cerrahi Merkezi doktorlarından Estetik ve Plastik cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven; “Kepçe kulak durumu ameliyat ile düzeltilebilen ve işin ehli tarafından yapıldığında kesin ve kalıcı tedavisi olabilen kulağın şekil bozukluklarından en sık görülenidir.

Uzman Görüşü

KEPçE KULAK GÖRÜNÜMÜ EĞİTİM vE SOSyAL HAyAT bAŞARiSiNi OLUMSUz ETKİLİyORTedavisi hastane yatışı gerektirmeyen 1-1.5 saatlik bir operasyon

Ailelerin durumu takip edip mümkün olduğunca okul öncesi döneme tedavi yoluna gitmeleri çocuklar için oldukça yararlı olacaktır. çocukların okula olan ilgisinin azalmasını, sosyal fobi yaşamalarını engellemek için kritik bir öneme sahip olan bu adım ile ilerde yaşanabilecek psikolojik sorunlarında önüne geçilmiş olunacaktır” diyor.

“Doç. Dr. Erdem Güven; “Nedeni tam olarak bilinmeyen bu durum, kulak kıvrımları yeterince oluşmadığından kulakların başın her iki yanında dışarı doğru çıkık bir şekilde konumlanmasıyla oluşuyor. Genetik geçişi direk olarak gösterilmemekle birlikte ailede bulunması çocuklarda da bir yatkınlık oluşturabiliyor’ diyor

İdeal tedavi dönemi okul öncesi 5.5 – 6 yaştır.


Doç. Dr. Erdem Güven, kulağın yapısını oluşturan kıvrımların temel olarak doğumdan sonra ilk 5-6 yaşlarına kadar oluştuğunu ve rahatsızlığı genel olarak fonksiyonel veya işitsel bir bozukluğa yol açmadığını belirtiyor. Doç. Dr. Güven; “tavsiye edilen ideal tedavi yaşı kulak gelişiminin tamamlandığı dönem olan, ilkokula başlamadan önce 5,5- 6 yaş civarıdır. bunun nedeni ise okulda çocukların arkadaşları tarafından sosyal travmaya uğramasını engellemek ve çocuğun kendine olan güveninin kaybolmasının önüne geçilmesidir. Ayrıca erken yaşta yapılacak bir operasyon çocuklar tarafından daha rahat tolere edilebiliyor’.


“Kepçe kulağın kesin tedavisi cerrahidir”

Plastik cerrahide kepçe kulağın kesin tedavisinin cerrahi olduğunu belirten Estetik ve Plastik cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven; “Ancak yeni doğan bebeklerde ilk bir yaşında saç bandı kullanılması da tavsiye edilir. bant kullanılmadan da kendiliğinden düzelebilen birçok bebek bulunduğundan saç bandının kesin etkisinin olup olmadığı tam olarak saptanamamıştır. farklı cerrahların ip ile kepçe kulak düzeltilmesi de mümkün olabilen ancak zaman içinde açılamalara yol açabilen bir yöntemde mevcuttur. bu yöntemde kulağın arkasından iplerle kulak geriye doğru çekilmektedir. Lokal anesteziyle gerçekleştirilen bu işlemde kulak kıkırdakları yeniden şekillendirilmediği için sadece ip ile çekilen kulakta zaman içinde iplerin gevşemesi veya açılması ile rahatsızlık tekrar edebilmektedir. bu nedenle kalıcı işlemin gerçekleştirilmesi daha çok tavsiye edilmektedir” diyor.

Kepçe kulak görünümü 6 yaşından sonra kendiliğinden düzelmez

Kulak kıkırdak gelişimi 5-6 yaşlarında tamamlandığından sonraki dönemlerde problemin kendiliğinden düzelmesi söz konusu değildir. Kepçe kulak deformitesi çocukların üzerine oldukça büyük bir psikolojik yük getirebilmektedir. Özellikle ilkokul döneminde arkadaşları tarafından alay edilen çocuklar da kendine güven kaybı, toplum içine çıkamama, topluluk önünde konuşma zaafiyeti, derslerde başarısızlık, okula gitmek istememe gibi psikolojik travmaya bağlı semptomlar görülebilmektedir.

Tedavisi hastane yatışı gerektirmeyen 1-1.5 saatlik bir operasyon.

cerrahi tedavinin genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirildiğini, daha küçük çocuklarda ise sedasyon anestezisi ile sakinleştirilip uygulanabildiğini belirten Estecenter Plastik cerrahi Merkezi doktorlarından Estetik ve Plastik cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Erdem Güven; “Genellikle 1-1.5 saatlik bir operasyon olup hastanede kalmayı gerektirmeyen günübirlik bir işlem şeklinde uygulanmaktadır. cerrahi girişimde kulak arkasından girilerek kulak kıkırdakları inceltilir, gerekiyorsa yumuşatılır ve özel iplikler ile geri pozisyonda ve kıvrımları yeniden oluşturularak şekillendirilir. Kulak arkası kıvrımından girilerek yapıldığı için ameliyat sonrasında görülebilir bir iz kalması söz konusu değildir” diyor.

Ayrıca ameliyat sonrası kafa sargısının 1 veya 2 günde çıkartılarak saç bandına geçildiğini belirten Doç. Dr Güven, “saç bandının 1 hafta gece gündüz kullanılması tavsiye ederiz. İlk iki gün hafif bir ağrı kesici önerilir genellikle antibiyotik kullanımı gerekmez”.

5 yaşından itibaren her yaşta kepçe kulak ameliyatı yapılabildiğini belirten Doç. Dr. Erdem Güven; “Genellikle çocuk hastalarda ameliyat daha iyi tolere ediliyor. çocuklar ameliyat sonrasında hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edebiliyorlar. Erişkinlerde ise biraz daha ilk gün ağrı hissedilebilir. Ancak genel olarak ağrılı bir ameliyat olmayıp iyileşme dönemi rahat ve sorunsuz geçirilen bir işlemdir”.



iMAGiNARiUM ‘OyUN’ vE ‘yENİLİK’ ESASiNA DAyANAN

yENİ 2014 SONbAHAR-KiŞ KOLEKSİyONUNU SUNDUOyun ve çocuk eğitiminde lider İspanyol

markası imaginarium, çağdaşlık, zariflik ve yenilik gibi markanın bilinen özelliklerine

odaklanan ve basitliği ön plana çıkaran 2014 Sonbahar-Kış koleksiyonunu piyasaya sürdü

• 2014 Sonbahar-Kış koleksiyonunda; basitlik, çağdaşlık ve imaginarium’un yeni ürün geliştirme vizyonuna olan güçlü bağlılığını yansıtan teknolojik ürünler ön plana çıkmaktadır.

• 6 ila 12 yaşındaki çocuklar için oyun ve büyüme gereksinimlerine cevap veren yeni ürünler ilave edilmiştir.

• yeni koleksiyon, misafirlerin daha rahat bir şekilde seçim yapmalarını sağlamak üzere altı alana ayrılmıştır.

bu yılın Sonbahar-Kış koleksiyonu, en son teknolojiyle üretilmiş oyun ve öğrenim ürünlerinde olduğu gibi markanın yeni ürün

geliştirme vizyonuna bağlılığını da göstermektedir.

6 ila 12 yaş arası çocuklar için yeni ürünler

yeni koleksiyonun en önemli özelliklerinden biri, 6 yaş üzeri çocuklar için ürün sayısının artmış olmasıdır. yaşı daha büyük olan çocukların öğrenimlerine yardımcı olmak için tasarlanan ürünlerin bazılarında, deneysel ve bilimsel öğrenim için teknolojik oyun ve oyuncaklar da bulunuyor.

400’den fazlası yeni ürün olmak üzere toplam 2.000 parçadan oluşan yeni koleksiyon, küçük ve büyük çocukların gereksinimleri ve gelişimi için bir dizi oyun çözümleri sunuyor.


imaginarium’un yeni alanları

2014 Sonbahar-Kış koleksiyonundaki bir diğer yenilik ise imaginarium ürünlerinin mağazalarda sergilenme şekli. farklı evrenlerden oluşan yeni koleksiyon, çocuklara ve ailelere daha fazla hitap ediyor. bu yeni düzen misafirlerin mağaza içi deneyimi kazanmasına ve imaginarium ürünleri ile daha kişisel bir ilişki kurmasına olanak sağlıyor.

bebek: bu alanda, hem yeni doğan bebeklerin duyularını harekete geçirmesine yardımcı olmak üzere oyun ve oyuncaklar, hem de erken çocukluk dönemindeki çocuklar için ürünler bulunuyor. bu ürünler, 0 ila 3 yaş arası çocukların da becerilerini geliştirmesine yardımcı oluyor. bu yeni konseptin örneklerinde baby fitness Multi-play çok konumlu oyun battaniyesi, Activity Pyramid aktivite seti ve Neo Moto 2.0 motorbisikleti yer alıyor. bu ürünlerin tamamı bebeklerin ilk hareketlerini ve psikomotor aktivitelerini teşvik ediyor ve ayrıca en küçük yaştaki çocukların kavramları keşfetmesine de yardımcı oluyor.

Oyun: bu alanda, imaginarium çocukların hayal gücünün önemli bir rol oynadığı oyuncakları ön plana çıkarıyor. To be…Doctor Set, babybebé doll ve Grand chef Master Kitchen oyun mutfağı, çocukların yaratıcılığını ve sosyal becerilerini geliştirmek için kullanabileceği oyuncakların sadece bazıları.

İfade: Kültür sanat ile ilgili tüm oyuncakları içeren, çocukların farkındalığını ve yaratıcılığını teşvik eden bir alandır. bu sezonun yeni ürünlerinden biri olan Pixel Art bu alanda öne çıkan bir üründür. Pixel Art, çocukların fotoğraflarını sanata dönüştürmesine olanak sağlıyor.

Spor: imaginarium, çocuklara spor alışkanlığını ilk yıllardan itibaren kolayca kazandıran bir ürün serisi olan Pre-Sport gibi ürünlerle egzersiz yoluyla sağlıklı bir yaşamı teşvik etmeyi hedefliyor.

Teknoloji: Oyna, öğren ve iletişime geç. Teknoloji kategorisi, her şeyden önce güvenli bir ortamda, yeni bir oynama ve öğrenme yöntemi sunduğundan şirketin kararlılıkla devam ettirdiği alanlardan biridir. Öne çıkan ürünler arasında, özellikle çocuklar için tasarlanmış gerçek bir akıllı telefon olan Paquito Mix ve çocukları antik Mısır’da etkileşimli bir yolculuğa çıkaran iWow civilizations Egypt 3.0 gibi iWow serisindeki ürünler bulunuyor.

Eğlenceli Eğitim (eğitim + eğlence): bu alanda, çocukların eleştirel düşünce ve muhakeme becerilerini teşvik ederek etrafımızdaki dünya hakkında sayısız şeyi tecrübe etmesine, oluşturmasına ve keşfetmesine olanak sağlayan ürünler yer alıyor. bu nedenle, gerçek bir uçan kamera olan Droni ve tuzlu su üzerinde giden Eco Salt Water motorsikletleriri gibi şaşırtıcı yeni ürünler bu kategoride bulunuyor.


Masal Dünyası


Çocuklarınız RobotlaşmasınUzun süre televizyon izleyen çocuklar

tembelleşiyor. Yapılan araştırmalara göre, çocukların 7 yaşına kadar televizyon yada

bilgisayar başında harcadıkları zaman 1 yıllık zamana eşit geliyor. Bu süre ise

çocukların gelişimi engelliyor


Gelişen teknoloji ile birlikte hayatın bir parçası olan televizyon, internet ve bilgisayar oyunları çocuklar için riskler teşkil ediyor. Televizyon ve Bilgisayar’ın doğru kullanılmaması halinde çocuklarda yaratığı zararlarla ilgi yapılan araştırmalara göre en büyük risk, çocukların tembelleşmesi ve gelişimini engellemesi olarak gösteriliyor. Araştırmalarda, 7 yaşına kadar zamanını televizyon ve bilgisayar başında harcayan çocukların kaybettiği zaman ise tam 1 yıl. Uzmanlara göre , bilgisayar kullanımının olumsuz etkileri çocukların dokularını yetişkinlere göre 10 kat daha fazla etkiliyor. Evde tablet bilgisayar, dizüstü bilgisayarların ve cep telefonlarının yakınlarda yer almamasına dikkat edilmesi gerektiği konusunda dikkatli olunması gerekiyor. Oynadıkları oyun ve izledikleri ile gelişiminde herhangi bir yol kat edemeyen çocukların, beyinlerini robotlaştırarak dışarıdaki hayatı unutabildiklerini belirten uzmanlar, ailelerin çocuklarını

zihinsel ve fiziksel gelişimine katkıda bulunacak evde veya dışarıda farklı oyunlar oynamaya teşvik etmeleri gerektiğini belirtiyorlar.

Aileler dikkatli olmalı

Çocukların gelişimi için ailelerin çok dikkatli olması gerektiğini belirten Pal Oyuncak Ürün Müdürü Murat Üstünbaş bu konuda ailelere görevler düştüğünü söyledi. Üstünbaş ailelere tavsiyelerde bulunarak” Ailelerin bilgisayarın önünden kalkmayan çocukların bu alışkanlıktan vazgeçirilmesi için yardımcı olmaları gerekiyor. TV ya da bilgisayar başından kaldırmak için onlara oyuncak alarak, dikkatlerini çekebilirsiniz. Alacağınız akıl oyunları temalı oyuncaklar, çocuklarınızın eğlenerek zekâlarının gelişmesine katkıda bulunacaktır. Bu yöntem ile düşünen, çabalayan ve üreterek geliştiren çocuklarınızın, gelecekteki hayatını kolaylaştırabilirsiniz” şeklinde konuştu.

vİTALE İLE SONbAHARDA EvİNİzİN RENGİ TOPRAK TONLARi



Evdema’nın hayalleri evlere taşıyan aksesuar markası vitale, sonbahar trendini toprak tonları olarak belirleyerek doğadan aldığı ilhamla evlere şıklığı getiriyorvitale’nin doğadan ilham alan Sonbahar-Kış koleksiyonunun dikkat çeken renkleri; toprak tonları, hardal, turkuvaz renklerin hakim olduğu ürünler. çizgisel tasarım, arkaik dönem esintileri ve minimal çizgilerin kullanıldığı koleksiyon, evinde sadeliği sevenler için tasarlanmış gibi. yeni koleksiyonun “Harita ve İstanbul” serisi ise şıklığıyla göz dolduruyor. Eski dönem Dünya Haritaları’nın tabak, matara, küllük, vazo üstüne çalışılmasıyla oluşturulan koleksiyonda, yaldızlı renkler ve kızıl-kahve tonları ağırlık kazanıyor.İstanbul serisi, yaşam alanında nostaljiyi hissetmek isteyenler için ideal. Gri renkler, siyah-beyaz fotoğraf baskıları ve eskitme tasarım dönemin havasını başarıyla yansıtıyor. Şekerlik, vazo, küllük gibi evinizin her köşesinde severek kullanacağınız ürünleri seçtiği konseptle birleştiren vitale, birbirinden iddialı ürünleriyle evinizin vazgeçilmezi olacak.


Taze su içmek hamileler ve bebekler

için daha da önemliWaternet ile musluklardan

taze su akıyor


yetişkin ve sağlıklı bir insan vücudunda bulunan su oranı yüzde 70 iken, çocuklarda bu oran yaklaşık yüzde 85, yeni doğan bebeklerde ise yüzde 90’dır. Sağlıklı bir hayatın temel unsurlarından biri olan su, hayatın bazı dönemlerinde daha da büyük bir öneme sahiptir. Örneğin gebelikte vücudun su ihtiyacı daha da artar. çocuklar ise yetişkinlere oranla vücutlarındaki suyu daha hızlı kaybettiği için, ihtiyaç duydukları suyu geri kazanmalarını sağlamak önemlidir.

‘Sağlıklı Su Herkesin Hakkı’ sloganıyla taze suyu en güvenilir ve kolay şekilde tüketici ile buluşturmayı amaçlayan Waternet, su arıtımında son teknoloji olan ters osmoz teknolojisi sayesinde her türlü bakteriden arınmış taze suya ulaşmayı ayrıcalık olmaktan çıkarıyor. Waternet Genel Müdür yardımcısı Aydın bolkar, içtikleri suyun kalitesine önem veren anne adaylarının ve çocuklu ailelerin Waternet’in sunduğu hizmete büyük ilgi gösterdiğini belirtiyor.

Tüm canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için suya ihtiyaç duyar. yetişkin ve sağlıklı bir insan vücudunda bulunan su oranı yüzde 70 iken, çocuklarda bu oran yaklaşık yüzde 85, yeni doğan bebeklerde ise yüzde 90’dır. Sağlıklı bir hayatın temel unsurlarından biri olan su, hayatın bazı dönemlerinde daha da büyük bir öneme sahiptir. Örneğin gebelikte vücudun su ihtiyacı daha da artar.

Hamile bir kadının, hem kendisinin hem de bebeğinin su ihtiyacını karşılamak için günde en az 3 litre su tüketmesi önerilmektedir. Hamilelikte yeterli su tüketimi, rahimde kasılmaları engelleyerek erken doğumu önler, bulantıyı ve vücutta ödem oluşumunu azaltır. Su, anne karnındaki bebeğin sağlıklı gelişimi açısından da vazgeçilmez öneme sahiptir.

çocuklar yetişkinlere oranla vücutlarındaki suyu daha hızlı kaybederler. bu nedenle çocukların, özellikle de yeni doğan bebeklerin ihtiyaç duydukları suyu geri kazanmalarını sağlamak önemlidir. yeni doğan bebekler ve küçük çocuklar, yeterli su tüketmedikleri takdirde ishal ve kusma gibi ciddi sorunlar yaşayabilirler.

Taze suya ulaşmanın en kolay yolu

Hamile kadınların, bebeklerin ve küçük çocukların bakteriden arındırılmış taze su içmesi çok önemli. Özellikle büyük şehirlerde taze suya ulaşmak giderek zorlaşırken, ‘Sağlıklı Su Herkesin Hakkı’ sloganıyla taze suyu en güvenilir ve kolay şekilde tüketici ile buluşturmayı amaçlayan Waternet, musluklardan taze su akmasını sağlıyor. Waternet’in herkesin taze ve sağlıklı suyu kendi evlerinde üretebilmesini sağlayan benzersiz hizmeti, su arıtımında son teknoloji olan ters osmoz teknolojisi sayesinde her türlü bakteriden arınmış taze suya ulaşmayı ayrıcalık olmaktan çıkarıyor.


Kahvaltılık gevrekler çocuklarda zihinsel performansı olumlu etkiliyor

yapılan araştırmalara göre, evde kahvaltı eden çocuklarda, etmeyenlere kıyasla obezite riski azalıyor. Özellikle kahvaltılık gevreklerin zihinsel performansa olumlu katkısı, yapılan çalışmalarda ön plana çıkıyor. Glisemik indeksi yani kan şekerini yükseltme hızı düşük olan kahvaltılık gevrekler, hem küçük yaşlardan itibaren kahvaltı alışkanlığını desteklemeye, hem de süt ile beraber tüketilerek çocukların sağlıklı büyümesi ve dengeli beslenmesinin yanı sıra zihinsel performansın artmasına yardımcı olabiliyor


Yaz tatilinin sona ermesi ve okulların açılmasıyla birlikte çocuklar daha erken saatlerde uyanıyor. Kimi zaman yataktan geç kalkarak kahvaltıya ayıracağı zamanı uyuyarak değerlendirmek isteyen ya da iştahsız olan çocuklar, günün en önemli öğünü kahvaltıyı atlayabiliyorlar. Ancak uzmanlar, dengeli bir kahvaltıyla güne başlamanın, daha sağlıklı ve başarılı bir hayat yolunda atılması gereken büyük bir adım olduğunu ortaya koyuyor.Çocuk Sağlığı Araştırma ve Eğitim Enstitüsü tarafından yapılan çocuk ve bebeklerde beslenme ve yaşam tarzının sağlığa olumsuz etkilerinin tanımlanması ve önlenmesi çalışması, sekiz Avrupa ülkesinden alınan verilerle hazırlandı. Bu çalışma için, 2-10 yaş aralığında ve %51’i erkek olan 8863 çocukla yapılan anketlerle çocukların kahvaltı alışkanlıkları belirlendi. Ardından çocuklar, evde kahvaltı edip etmediklerine göre iki gruba ayrıldı. Günümüzde çok

yaygın olarak görülen obezite ve kalp damar hastalıkları riskine ilişkin kan yağı verileri (kolesterol ve trigliserit) alınırken, ağırlık, bel çevresi ve tansiyon ölçümleri gerçekleştirildi. Bir ivmeölçer kullanılarak 3 ila 11 günlük fiziksel aktivite tahmini yapıldı ve çocuklar günlük fiziksel aktivite sürelerine göre gruplandırıldılar. Evde kahvaltı etmenin sağlığa olumlu etkileri var Çocukların %70’ten fazlası, çoğunlukla evde kahvaltı ettiğini belirtti. Evde kahvaltı eden çocukların obezite riskinin daha düşük olduğu, kalp damar hastalıkları ile ilişkili kan değerlerinin daha iyi olduğu ve daha ince bir bele sahip oldukları görüldü. Okul çağındaki erkek çocuklarda, evde kahvaltı etmek daha düşük obezite riski ve vücut yağı, daha fazla yüksek HDL (iyi huylu) kolesterol ve düşük trigliseritle ilişkilendirildi. Okul çağındaki kız çocuklarda ise, evde kahvaltı etmek daha ince bir bel çevresi, yüksek HDL kolesterol ve düşük toplam kolesterol ve trigliseritle ilişkilendirildi.


8 aylık özel budama ve bakım yöntemleriyle, Milas’ta yetiştirilen organik zeytin ağaçlarından elde edilen saf yağlar ile üretilen Hatice Teyze Bebek ve Has Zeytinyağı sabunları, her annenin çocuğu için dilediği özenli, sağlıklı ve doğal bakımı sunuyor. Hatice Teyze’nin Bebek Sabunu, bebeklerin cildini en doğal biçimde temizleyerek, ciltlerinin sağlıkla hava almasını sağlıyor. Böylece bebeklerin ciltleri korunmuş oluyor; yumuşacık tenlerinde de pişik oluşmuyor. Bebeklerin ipeksi saçlarına da iyi gelen bu sabunlar, saç köklerini besleyip diplerini güçlendiriyor. Ciltteki özel etkileri kadar rahatlatan kokusuyla da ilgi gören Hatice Teyze sabunları sayesinde bebekler rahatça ve huzurla uyuyor. Saf Zeytinyağlı sabunun içeriğinde bulunan patchouli ve limon otu yağları, bedenle birlikte ruhu da özel bir bakıma alıyor. Cilt

HATİcE TEyzE’NİN SAbUNLARi bEbEĞİNİzİN cİLDİNE DOST

zeytinyağının ham madde olarak kullanıldığı Hatice Teyze Has zeytinyağı Sabunu ve bebek Sabunu yeni nesile sağlıklı ürünler sunuyor

hücrelerinin yenilenmesini destekleyen, nem oranını dengeleyen patchouli, yaralı, hasar görmüş ciltte ve hızlı kilo alıp verme, ani boy uzaması, hamilelik dönemi gibi durumlarda oluşan cilt çatlaklarında iyileştirici etkilere sahip. Bedendeki özel etkileri ile dikkat çeken patchoulinin zihni arındıran, kararsızlık yaşanan dönemlerde adeta terapi etkisi gösteren, ruhu yatıştıran, gerginliği azaltan etkileri de oldukça iddialı. Limon otu ise kaybettiğiniz enerjiyi hem bedeninize, hem de ruhunuza geri kazandıran çok özel bir içerik. Ayrıca konsantrasyonu arttıran ve moral bozukluklarına iyi gelen özellikleri de bulunuyor. Hatice Teyze sabunları, bebeği ve çocuğu için özenli, sağlıklı ve doğal bakımları tercih edenlerin, çocuğu kadar kendi de bebeksi bir cilde sahip olmak isteyenlerin, hamilelikte, ani kilo değişimlerinde oluşan çatlaklar için çözüm arayanların ideal bakım ürünü olarak raflarda yerini aldı.


DiviNiA GÜzELLİK MERKEzİ’NDE UyGULANAN cİLT bAKiMiyLA DOĞRUM SONRASi LEKELERİ KOLAycA yOK EDİLİyOR

GÜZELLİK

cildin sağlıklı olması için özen göstermek, cilt bakımları yaptırmak, yaşın ilerlemesiyle oluşacak kırışıklık ve deformasyon gibi problemlerin önlenmesi bakımından avantaj sağlıyor. Aksi takdirde Uv ışınları, makyaj, sigara, stres, hava değişimleri ve yanlış beslenme cildi olumsuz yönde etkiliyor, cilt yorgun ve solgun görünüyor. Doğum sonrasında hormonal değişimlerin etkisiyle ciltte kalan bazı lekelenmeler de, doğru cilt bakımı yapılmadığında kalıcı olabiliyor


cilt bakımı, farklı uygulamaların etkisiyle cildi canlandırıyor

20’li yaşlardan itibaren her

kadının hem cilt hijyeni, bakımı ve korunması amaçlarıyla,

düzenli olarak ayda bir kez cilt bakımı yaptırması gerekiyor.

Doğum sonrası lekeler gibi cilt problemleri, cilt bakımı sayesinde

etkisiz hale getirilebiliyor. cilt bakımı uygulaması yaklaşık iki

saat sürüyor; süt ve tonik ile temizleme, peeling, ozon artı

buhar, serum ve ampul emilimi yüz masajı, maske, yüksek frekans ve

kremleme işlemlerini kapsıyor. bu uygulamalar ile cilt temizleniyor,

tıkalı gözenekler açılıyor, kan dolaşımı hızlandırılıyor, cilt ölü

hücre ve siyah noktalardan arındırılıyor; nem depo edici ve

hücre yenileyici işlemlerle canlı bir cilt ortaya çıkıyor


Kit bakımlar ile cilt lekeleri tarih oluyor

Klasik cilt bakımının yanı sıra kişiye özel kit bakımlarda öneriliyor. bunlar kırışıklık bakımları, akne bakımları, doğum sonrası leke bakımları ve vitamin bakımları olmak üzere kişiye sunuluyor. cilt tipine ve ihtiyacına en uygun bakım belirlendikten sonra seans aralıkları cildin durumu gözlemlenerek, haftada bir iki haftada bir olarak devam ettirilmesi önem kazanıyor.

Kit bakımlar ortalama 8 ile 12 seans arasında gözle görülür başarılı sonuçlar sağlıyor. Salon bakımlarının yanı sıra, evde de cilt için uygulanabilecek farklı yöntemler kullanılıyor. Örneğin; tonik ihtiyacını karşılamak için, her akşam gülsuyu kullanmak gibi alternatif çözümler oluşturulabiliyor. Sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak için zararlı ışınlardan cilt korunması, düzenli olarak cilt bakımı yaptırılması, bunların ev bakımlarıyla desteklenmesi gerekiyor.

cilt bakımının etkinliğini artırmak için, dikkat edilmesi gerekenler - Günde 2 litre su içilmelidir. - Düzenli cilt bakımı yaptırılmalıdır. - Sigara içmekten kaçınılmalıdır. - Aşırı güneşlenilmemelidir. - Makyaj çıkarmadan yatılmamalıdır. - cilt aksatılmadan her gün nemlendirilmelidir. - Her hafta bir peeling yapılmalıdır. - 15 günde bir maske uygulanmalıdır. - Sivilce ve komedonlar bilinçsizce sıkılmamalıdır.

- cilt tipine uygun bir güneş koruyucu kullanılmalıdır.

- yüz ölü hücrelerden temizlerken sert hareketlerden ve zorlamalardan kaçınılmalıdır. Ölü hücreler cilt yüzeyindedir ve hafif bir sürtme hareketiyle kolayca dökülür. Aksi takdirde henüz dökülmeye hazır olmayan hücrelerin de zorlanmasına ve netice olarak kılcal damarların yüzeye çıkmasına, koruyucu yağların yok edilmesine ve cildinizin tahriş olmasına sebep olunabilir.

bebek news sayı 20

Documents