berceste deneme 7 - berceste akademi · berceste deneme 7 ÇÖzÜmlerİ berceste • ÇÖzÜmlÜ 10...

13
Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının İsem Yayıncılık’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. BERCESTE DENEME 7 çözümleri

Upload: others

Post on 13-Sep-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının İsem Yayıncılık’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.

B E R C E S T ED E N E M E

7çözümleri

Page 2: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEMEBERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

2

isem

yayıncılık

1. Moğolca, Altay dillerindendir. Altay dillerinin ka-rakteristik özelliklerinden biri de sondan ekleme-li olduğuna göre Moğolca da sondan eklemeli bir dildir.

a

2. Hint-Avrupa dilleriyle Ural-Altay dilleri arasında-ki farklılıklar Estonyalı bilim adamı Wiedemann tarafından 1838’de ortaya konmuştur.

c

3. Ural-Altay dillerinde zaman anlamı taşıyan kip ekleri isimler üzerinde değil eylemler üzerinde bulunur. Diğer seçenekler Ural-Altay dillerinin özelliklerini ihtiva etmektedir.

e

4. Söz konusu işlem büzülme olarak adlandırılır. Bu olayda hecelerdeki iki ünlünün bir tek ünlüde veya birden çok hecenin tek hecede toplanması söz konusudur. Bazı kaynaklar büzülme yerine “kaynaşma” yahut “ünlü kaynaşması” terimlerini de kullanmaktadır.

b

5. Şad kelimesi alıntıdır. Çünkü Orhun Türkçesin-de kelimeler ş ile başlamaz. Orhun Türkçesinde d, g, l, m, n, p, r, ş, z gibi harfler söz başında bulunmaz.

c

6. B’deki eser bir fıkıh eserinin satır altı tercüme-sinden ibarettir. C’deki eser okçuluk / atıcılıkla ilgili bir eserdir. Diğerleri ise gramer - sözlük tü-ründe eserlerdir.

b

7. Bu beyitte iyelik eki vardır ama birinci tekil şa-hıstır. Üçüncü tekil şahsa yer verilmemiştir. Anı > belirtme eki, şâhımga > yaklaşma, bilsü > emir kipi ve menök > pekiştirme edatı (ök) vardır.

e

8. Dede Korkut’tan alınan bu parçada “tanışmayın-ca” ve “tutup” kelimeleri zarf-fiildir. Bütün yük-lemler hikâye birleşik çekimlidir. Aynı zamanda “kabul etmek” “tamam etmek” gibi birleşik yapılı eylemler kullanılmıştır. Son cümledeki “sözin” kelimesinde –n eki belirtme / yükleme ekidir. Bu parçada şart kipi vardır ama birinci tekil değil üçüncü tekil çekimindedir.

c

Page 3: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

3

isem

yayıncılık

9. Harezm sahası eseri olan Kısâsü’l-Enbiyâ’dan alınan bu parçada -gen eki sıfat-fiil, -a isimden fiil, -nı ise belirtme ekidir.

a

10. Bilge Kağan Yazıtı’ndan alınan bu parçada “kooń” [koyun] kelimesi palatal n sesi içermek-te olup bir sonraki dönemde yani Uygur Döne-mi’nde bu ses “n” ve “y” seslerini gösterecek şekilde parçalanacaktır. Budist saha “y” sesini temsil ederken, Manici saha “n” sesini temsil edecektir.

b

11. Sudur (sûtra). Nom, nom sudur, nom bitig veya sudur olarak bilinir. Buda’nın öğretilerini içerir. En önemli sudurlar: Altun Yaruk, Sekiz Yükmek, Kuanşi im Pusar, Yitiken Sudur, Kşanti Kılguluk Nom Bitig.

a

12. Divanı-ı Hikmet, Karahanlı Türkçesinin Hakani-ye lehçesiyle yazılmıştır. 12. yüzyıla ait manzum bir eserdir. Eserde Arap alfabesi kullanılmıştır.

e

13. Hüseyin Baykara, Ali Şir Nevai’den sonra kla-sik Çağatay şiirinin en önemli ismidir. Soruda ayırt edici özellik, onun aynı zamanda hüküm-dar olmasıdır. 7 bölümden oluşan bir risalesi ve Divan’ı vardır.

b

14. Altay dilleri teorisinin kurucusu Ramstedt, Çu-vaşçadaki ses denkliklerini ortaya çıkaran W. Schott, aynı ses denkliğine sahip diller Moğolca ve Türkçedir. Bu durumda I, II ve IV. bilgilerde yanlışlık yapılmıştır.

d

15. tüketi; tü-: fiil kökü. -k-: fiilden isim yapım eki, -e-: isimden fiil yapım eki, -t-: fiilden fiil yapım eki, -i: zarf-fiil eki

c

16. Harezm sahası eserlerinden olan Kısâsü’l-Enbiyâ, Rabguzî tarafından kaleme alınmış olan mensur bir eserdir. Diğer eserler ise manzum-dur.

a

Page 4: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEMEBERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

4

isem

yayıncılık

17. Metnin Orhun harfli olması onun Eski Türkçe-de ortaya konduğunu gösterir. Bu yüzden Oğuz Türkçesinde kullanılan ifadelerin / sözlerin bu metinlerde olmaması icap eder. Bunlardan biri de “gül” kelimesidir. Bitki ismi olan “gül” Farsçadır.

b

18. yüzüŋ-ni, özi-ni sözcüklerinde iyelik ve belirtme, közüŋ-din sözcüğünde ayrılma eki, Hoten yazısı ise isim tamlaması içerir. Burada şartlı birleşik çekim yoktur ama şart çekimi (körse) vardır.

d

19. Söz konusu kişi Celilî’dir. Âşık Çelebi onun ham-se sahibi ve az konuşan bir şair olduğunu ve Şeh-name’yi tercüme ettiğini belirtir.

b

20. Güvahi, Pend-name adındaki eseriyle meşhur olmuştur. Bu eserinde fabl türüne uygun hikâye-lere yer vermiştir. Eserde beş yüz kadar atasö-zü ve altmış kadar fıkra / hikâye vardır. Gerçek hayattan alınan hikâyelerin bulunması bu eseri diğerlerinden ayırmaktadır.

b

21. Kaside, genellikle din ve devlet büyüklerini öv-mek amacıyla yazılan divan edebiyatı nazım bi-çimidir. Kafiye harfine göre, redifine göre, nesip kısmındaki konuya göre adlandırılabilmektedir.

a

22. Adalet Ağaoğlu, roman ve hikâyeleriyle tanın-mış bir yazar olarak bilinir. Roman ve hikâyeden önce tiyatro ile ilgilenmiştir. Yazarın bizzat ken-disi, romancılığını şu ifadelerle açıklamıştır: “Tek anlatıcıya son vermek; an’ların anlatıcısı olmak; yer zaman öğelerine değişiklik getirmek onun romancılığının ayırt edici yönüdür.”

d

23. Müzdeviç kelimesi murabba, muhammes, mü-seddes gibi nazım biçimleri için kullanılır. Son dize bütün bentlerde aynen tekrarlanıyorsa buna mütekerrir, farklı şekillerde ortaya konu-yorsa müzdeviç denir. Müzdeviç, murabba; mü-tekerrir muhammes şeklinde adlandırılır.

e

Page 5: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

5

isem

yayıncılık

24. Klâsik Türk şiiri, Fars edebiyatından çokça etki-lenmiştir. Belli nazım biçimlerinde sivrilen Fars şairlerini sıkça anan şairlerimiz bir anlamda on-ları aşmaya çalışmışlardır. Mesnevi yazan biri-nin amacı Nizâmî’yi aşmaktır. Gazelde Hâfız, kasidede ise Enverî, Selmân gibi kişiler meşhur olmuşlardır.

a

25. Hz. Hüseyin’in aile efradı ile şehit edilmesini anlatan manzum ya da mensur türdeki eserlere maktel denir. Bu türün ilk örneğini Kastamonulu Şazî 14. yüzyılda kaleme almıştır. Türün en gü-zel örneği ise Fuzuli tarafından ortaya konmuş-tur: Hadîkatü’s- Süedâ.

a

26. Verilen beytin vezni mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün şeklindedir.

a

27. Parçada “kaside” kelimesinin geleceği bir yer yoktur. Birinci boşluğa Hüsn ü Aşk, ikinciye Hayrâbâd, üçüncüsüne Refî-i Âmidî, dördüncü-süne ise mesnevi kelimeleri getirilmelidir.

d

28. Divan şiirinde zenginliği ile dile getirilen kişi Karun’dur. Firavun’un nâzırı ya da Hz. Mûsâ’nın arkadaşlarından / akrabasından olan Karun zen-gin ama cimri olmasıyla meşhurdur.

d

29. Divan şiirinde göz nergise benzetilir. Nergis ile ilgili zengin bir mitolojik veri vardır. Sevgili mest edici bakar, bakışı şehlâdır.

a

30. Beyitte ifade edilen anlam şudur: O hüma kuşu uçunca bütün halk ağlayıp inlemeye başladı.” Dolayısıyla burada Hz. Peygamber’in vefatı ifa-de edilmektedir.

c

Page 6: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEMEBERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

6

isem

yayıncılık

31. Parçada sözü edilen eğitim süreci çıraklık eği-timidir. Bu eğitim süreci görerek / taklit ederek öğrenme esasına dayanır. Âşık adayı ustasının her hâlini, her hitap ortamını yakından görür ve öğrenir. Bu süreç kısaca çıraklık eğitimi olarak adlandırılır.

c

32. Makalat’ın manzum çevirisi 15. yüzyılda Hati-boğlu tarafından yapılmıştır. 1356 beyitlik bir mesnevi olan eser mefâîlün mefâîlün feûlün ka-lıbıyla yazılmıştır.

b

33. Halk hikâyelerinde muhavere bölümü bulun-maz. Muhavere, orta oyunu ve Karagöz oyunla-rında bulunur. Karşılıklı konuşmaların yer aldığı bölümdür.

a

34. Musammat koşma, divan edebiyatındaki mu-sammat gazele benzer. İç kafiyeli koşmalardır. Her dizenin birinci ve ikinci kısımları kafiyelidir.

e

35. Kayıkçı Kul Mustafa, Türk halk edebiyatının Bektaşi koluna bağlı halk ozanıdır.

e

36. Âşık Mahsuni Şerif, badeli aşıklarımızdan değil-dir. Hem halk şairi hem bestecidir.

a

Page 7: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

7

isem

yayıncılık

37. Saz şairlerinin aruzun fâilâtün/fâilâtün/fâilâtün/fâilün kalıbıyla yazılan şiirlere divan adı verilir. Verilen beyitler - . - - / - . - - / - . - - / - . - şeklinde hecelere ayrılır. İkinci mısrada “gerü” kelimesi-nin ikinci hecesinde aruz gereği imale; “sâkînin istiğnâsını” kelimeleri arasında ulama yapılmış-tır. Vezin gereği üçüncü mısranın “çekdik el” kelimeleri arasında ulama; “başına” kelimesinin birinci ve üçüncü hecelerinde imale yapılmıştır. Aruzu bilmeyen saz şairleri 15 veya 14’lü hece ölçüsüyle yazdıkları koşmalara divanî adını ver-mişlerdir.

a

38. Nasreddin Hoca fıkraları Lamî Çelebi’den bu yana nazma çekilmiştir. İlk manzum Nasreddin Hoca fıkrası XVI. yüzyılda Güvahî tarafından yazılan Pend-name’de yer alır. Taşlıcalı Yah-ya, Orhan Seyfi Orhon, Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi şairler Nasreddin Hoca’nın bazı fıkralarını nazma çekmişlerdir. Hoca fıkraları ilk defa Fuad Köprülü, daha sonra ise Orhan Veli tarafından kitap hacminde nazma çekilmiştir.

e

39. Halk hikâyeleri manzum ve mensur olmak üzere iki kısımdan oluşur. Halk hikâyelerinde duygu ve coşkunluk bildiren ifadeler manzum kısımlarda olaylar ise mensur kısımlarda anlatılır. Hikâye anlatıcısı konunun aslına sadık kalmak koşuluy-la nesir kısımlarda değişiklik yapabilir. Hikâyenin manzum kısımlarında bir değişiklik yapamaz.

e

40. Dörtlüğün muhtevasına bakılırsa bir taşlama-dan alındığı görülür. Bu dörtlük Seyranî’nin bir taşlamasından alınmıştır. Seçenekler içerisinde A, B, C ve D seçeneğinde yer alan şairler taş-lamalarıyla bilinirken Karacaoğlan güzelleme ve varsağılarıyla bilinir.

e

41. Hayatı hakkında bilgi olmayan Kuloğlu, Tarihçi Naima’ya göre Sultan II. Osman’ı öldüren Davut Paşa’yı cellatların elinden kurtarmıştır. Şiirlerin-de aşk ve kahramanlık konularını işlemiştir. Evli-ya Çelebi’ye göre çağının ünlü ozanlarındandır.

d

42. Derlemecinin yaşadığı bölgeye ilgi duyması ge-rekmez. Zira her derleyicinin kendi doğup bü-yüdüğü ortamda derleme yapması şart değildir. Kendi memleketine ilgili olma amatör derleyicide bulunan bir nitelik olarak değerlendirilebilir.

d

Page 8: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEMEBERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

8

isem

yayıncılık

43. Tanzimat edebiyatı, divan şiirinin hüküm sür-düğü dönemde ona bir alternatif olarak ortaya çıktığı için bu şiire aralıksız hücum edip onu hü-kümsüz kılmaya ve kendine yer açmaya çalış-mıştır. Ayrıca klasisizm ve romantizm, bu devrin sanatçılarının benimsediği akımlar olması bakı-mından önemli bir ipucudur.

c

44. Parçada verilen özellikler Namık Kemal’in “Lisan-ı Osmani’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir” adlı makalesine aittir. Ya-zar bu makalede edebiyatın tarifini yapar ve edebiyatı “bir milletin bekasının teminatı” olarak görür.

a

45. “Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh ve Tir-yaki Sözleri” Cenap Şehabettin’in musahabe ve denemelerini topladığı eserlerdir. Tamat ise Ce-nap Şahabettin’in şiir kitabıdır.

e

46. Servetifünun Dönemi’nde “A. Nadir” takma adıy-la eser veren sanatçı Ali Ekrem Bolayır’dır.

b

47. Fecriati ile ilgili I, II, III ve IV. Cümlede verilen bilgiler doğrudur. Topluluğa ait eserler Servetifü-nun dergisinde yayınlanmıştır.

a

48. Yayınladıkları yazılarla Fecriati edebiyatının son bulmasına vesile olan yayın organları Rübab ve Genç Kalemler’dir.

a

49. Turan Manzumesi Ziya Gökalp’e aittir. Yazar, bu şiirle Türklüğün bütünlüğü fikrini benimsediğini ilan etmiş olur.

B

50. Öyküden alınan parça “olay öyküsü” (Maupas-sant tarzı) niteliğindedir. Memduh Şevket Esen-dal “durum öyküsü” (Çehov tarzı) yazmıştır. Soru öncülündeki öykü parçası olay ağırlıklıdır.

d

Page 9: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

9

isem

yayıncılık

51. Sözü edilen kişi Asaf Halet Çelebi’dir. Divan ve Hint edebiyatından beslenen Asaf Halet Çelebi, kendine özgü bir şiir dünyasına, sıra dışı deyiş-lere ve metaforlara sahiptir. Öncülde de ifade edildiği gibi şiiri bir bütün hâlindeki kelime olarak tasavvur etmiştir.

b

52. Sözü edilen kişi Sadullah Paşa olup Viyana ve Berlin sefirliklerinde bulunmuş bir devlet adamı-dır. Soru öncülünde ifade edildiği gibi onun en bi-linen eseri On Dokuzuncu Asır Kasidesi’dir. Nesir alanında ise Maârif-i Umûmiyye Nizamnâmesi’ne yazdığı esbâb-ı mûcibe lâyihası güzel üslubunun ve güçlü kaleminin işareti olarak değerlendirilir.

d

53. Sözü edilen kişi Behçet Necatigil olup gelenek-ten yararlanmada çok başarılı eserler vermiştir. Şiirlerinde ev hâlini sıkça işlemiş olan Necatigil “ev şairi” olarak anılır. Kapalı Çarşı, Çevre, Ev-ler, Eski Toprak, Arada, Dar Çağ, Yaz Dönemi, Divançe, İki Başına Yürümek başlıca şiir kitap-larıdır.

c

54. Parça İsmet Özel’den bahsetmektedir. Dolayı-sıyla boş bırakılan yere “İsmet Özel’in” ifadesi getirilmelidir. İlk şiirlerinde Marksist düşüncenin malzemelerini kullanan şair daha sonra geçirdi-ği düşünsel bir değişimle İslami şiire yönelmiştir. Günümüzün yaşayan şairlerinden olan İsmet Özel, aynı zamanda İstiklal Marşı Derneği’nin kurucusudur.

a

55. Ahmet Oktay, Attila İlhan, Orhan Duru ve Ferit Edgü “Mavi” grubuna dâhil olan sanatçılardır. Hilmi Yavuz bu akıma dâhil edilemez.

e

56. Şemseddin Sami’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı romanı muhayyile yönüyle zayıf olduğu ka-dar kurgu ve diyalog yönlerinden de zayıftır. Bu türün uzun bir geçmişi olmadığı için ilk örnekler ilkel diyebileceğimiz acemiliklerle doludur. Bu-nun birçok örneğini Taaşşuk-ı Talat Fitnat adlı eserde görmek mümkündür.

e

Page 10: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEMEBERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

10

isem

yayıncılık

57. Bu özellikler postmodern anlayış için geçerli-dir. Gerçeği kesin çizgilerle vermekten kaçınan postmodern yaklaşımda detaylar romanın konu-su içinde titizlikle ortaya konur.

d

58. Söz konusu yazarın özellikle Kirpinin Dedikleri adlı eserinden hareketle Refik Halit olduğu an-laşılır.

d

59. Söz konusu tartışma Dekadanlar olup özellikle Ahmed Mithat Efendi ve Cenap Şahabettin ara-sındaki yazı düellosuyla gelişmiştir.

d

60. A seçeneği yanlıştır çünkü soruda verilen şiir serbest ölçü ile yazılmıştır; kullanılan uyaklar zengin uyak değildir. C seçeneği yanlıştır çün-kü şiir kapalı bir dil ve bol imge kullanılarak ya-zılmıştır. D seçeneği yanlıştır şiir bize yazıldığı dönem hakkında bir fikir veremez. E seçeneği yanlıştır çünkü bu şiire bakarak şairinin dünya görüş hakkında fikir edinemeyiz. B seçeneğinde verilen bilgi ise doğrudur çünkü imgeler ve sür-realist bir tutum söz konusudur.

b

61. Bu yaklaşım belli bir problem ya da konu ala-nı ile ilgili verileri toplayıp analiz ederek bütüne ulaşmayı sağlayan, öğrenci etkinliğine dayanan güdüleyici bir öğretim stratejisidir. Öğrencinin kendi gözlemleri ve etkinliklerine bağlı olarak bilgi, kavram, ilke ve genellemelere ulaşma-sı teşvik edilir, öğrenci bilgiye kendisi ulaşmalı âdeta bilgiyi keşfetmelidir. Hedeften haberdar etme sunuş yoluyla öğretim stratejisinin özellik-lerindendir.

d

62. Ahmet Fakih 13. yüzyılın tasavvuf alanında ya-pıt veren ilk sanatçısıdır. Çarh-name isimli eseri “Dünya Kitabı” anlamına gelmektedir. Saltuk-na-me Sarı Saltuk adlı bir dervişin hayatını anlatan dinî destansı bir halk hikâyesidir. Anlatmaya bağ-lı edebî metinler içinde değerlendirilir, kazanım ise şiirin temasıyla ilgilidir. Diğer seçeneklerdeki eserler 16. yüzyıl sanatçılarına aittir ve Anado-lu’da yazılmış ilk şiirlerle ilgili kazanımlara uygun örnek olmazlar. C seçeneğindeki eser Fuzuli’ye, D seçeneğindeki eser Taşlıcalı Yahya’ya, E se-çeneğindeki eser ise Baki’ye aittir.

b

Page 11: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

11

isem

yayıncılık

63. İnsanlar bir problem karşısında ön yargılarla karşılaşmamak için düşüncelerini kimi zaman gizler, açıkça ifade edemez. Beyin fırtınası tek-niği bu durumu engelleyen en kullanışlı yöntem-lerdendir. Görüşler seri bir şekli de sıralanır ve herhangi bir eleştiri yapılmaz. Brifing, bir anlatım tekniğidir, konuşmacı sayısı birdir. Farklı konu-larda bir üst kurula veya yöneticiye kısa, net ve öz bilgiler vermek için kurulan sözel iletişimdir. Örnek olay yönteminde beyin fırtınası, tartışma gibi teknikler kullanılır. Kavrama ve daha üstü düzey davranışlara yöneliktir, olaydaki durum açığa kavuşturulduktan sonra yeniden yazma aşaması vardır. Argümantasyon problem çözme tekniklerindendir, hipotezleri kanıtlara dayanak-landırma söz konusudur. Çalıştayda konusunda uzman bir grubun belirli bir yer ve zamanda çok kısa ya da 3 - 4 günlüğüne toplanarak belli bir konu üzerinde derinlemesine bilgi topladıkları, tartıştıkları, probleme çözüm üretip ortak karar aldıkları tekniktir.

a

64. Açıklık ilkesi anlaşılır, sade ve açık bir dilin kul-lanılmasıdır. Bir diğer anlamı da daha çok duyu organının işe karışmasıdır. Yaşama yakınlık il-kesi, öğretim süreci içerisinde kazandırılan dav-ranışların gerçek hayatta kullanılabilir ve gerçek hayatı kolaylaştırıcı nitelikte olmasıdır. Ekono-miklilik (Tasarruf) ilkesi, en az çabayla en fazla hedef davranışın üretilmesini ifade eder. Somut-tan soyuta ilkesi, materyal kullanımını vurgula-maktadır. Öğrenciye görelik ilkesi, öğrencinin fizyolojik, psikolojik özelliklerinin, ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerinin göz önünde tutulmasıdır.

a

65. Hep O Şarkı Yakup Kadri’nin roman türündeki eseridir ve hikâye kazanımı için uygun bir örnek olamaz. A ve E seçeneğindeki eserler Halide Edip Adıvar’a aittir ve hikâye türünde yazılmıştır. Bir Serencam Yakup Kadri’nin, Asilzadeler ise Ömer Seyfettin’in hikâye türündeki eserleridir.

c

66. Seçeneklerde verilen tüm eserler edebî metinler içinde yer alır. Vaveyla şiir şeklinde yazılmıştır ve coşku ve heyecanı meydana getiren metinler içinde yer alır. Diğer eserler ise tiyatro şeklinde yazılmıştır ve olay çevresinde gelişen edebî metinlerden göstermeye bağlı metinler içinde yer alır.

c

Page 12: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEMEBERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

12

isem

yayıncılık

67. Tanımlarının yer değiştirmesi gereken maddeler II ve IV’tür. Çağdaş tiyatro türlerinde bunların dı-şında bir de absürd tiyatro vardır. Absürd tiyatro insan yaşamının akla aykırılığını temel alır ve gerçeği anlaşılamayan bir karmaşa olarak görür.

b

68. Finaller ve erişi testleri düzey belirleyici değer-lenmede kullanılan testlerdir. İzleme testi, kuiz-ler, ünite sonu testi ve formative testler ise bi-çimlendirmeye yönelik yapılan testlerdir.

b

69. 1960 kuşağı şairleri, 1961 Anayasası’nın sağ-ladığı özgürlükle birlikte, siyasal ve güncel dergilerin yoğun olarak okunduğu ve gündemi belirlediği bir ortamın etkisindelerdir. İşte bu or-tamda İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Gerçekçiler olarak isimlendirilen dönem içinde değerlendi-rilir Süreyya Berfe. Nazım Hikmet’in 1938’deki mahkûmiyeti dolayısıyla şiir dünyasından çekil-mesinden sonra daha önce yayımlanmış şiirle-rinden fikir ve nazım tekniği bakımından etki-lenmiş bazı şairler, onun şiirdeki yolunu değişik bir şekil ve üslupta devam ettirirler. Bu Şairlere 1940 Kuşağı da denilmektedir. Diğer seçenek-lerdeki sanatçıların hepsi bu kuşakta değerlen-dirilir.

d

70. Sürrealizm hakkında verilen bilgi doğrudur an-cak Tanzimat Dönemi’nde etkilenilen akımlar arasında sürrealizm etkili olmamıştır. Daha çok İkinci Yeniciler üzerinde etkili olmuş bir akımdır. Diğer seçeneklerde verilen akım özellikleri doğ-rudur ve Tanzimat Dönemi’nde etkili olmuştur.

d

71. Cidal sanatçının tiyatro türünde yazılmış eseri-dir. A ve E seçeneğindeki eserler hikâye türün-de, C ve D seçeneğindeki eserler ise roman tü-ründe yazılmıştır.

b

Page 13: BERCESTE DENEME 7 - Berceste Akademi · BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ BERCESTE • ÇÖZÜMLÜ 10 DENEME 6 i s e m y a y ı n c ı l ı k 31. Parçada sözü edilen eğitim süreci

BERCESTE DENEME 7 ÇÖZÜMLERİ

13

isem

yayıncılık

72. Güncel bir olay veya toplumu ilgilendiren bir sorunun dinleyiciler önünde bir başkan yöneti-minde tartışıldığı konuşmalara açık oturum de-nir. Kalabalık bir izleyici önünde gerçekleştirilir. Konusu önceden belli olan açık oturumda en fazla altı konuşmacı vardır. Başkan konuşmacı-lara soru sorar. Programın sonunda ise önce-den not aldığı konuşmaları özetleyerek birbiriyle ilişkilendirir. Açık oturumda bir sonuca varma amacı yoktur. (ÖSYM 2013’te sorulan benze-ri bir soruda açık oturum tanımında yer alan günce ve toplumu ilgilendiren olay kısmını göz önüne almamıştır.) Panelde amaç kavram ve ilkelere ulaşmak değil problemi farklı yönleriyle ortaya koymaktır. Münazara, tez ve antitezin iki grup arasında ve bir jüri karşısında tartışıldığı konuşmalara denir. Münazaralar birer fikir yarış-masıdır. Kollegyumda, bir grup uzman kişilerden diğer grup tartışmacılardan oluşur. Tartışmacı grup görüş belirsizliğine düştüğünde uzman-lardan oluşan grubun görüşüne başvurulur. Zıt panelde iki gurup vardır ancak bir grup soru so-rarken diğeri cevaplayıcı konumundadır.

e

73. Vurun Kahpeye sanatçının ideolojik bir tavırla yazdığı Millî Mücadele konulu romanları içinde yer alır. Diğer seçeneklerdeki romanlarında ka-dın psikolojisini ve aşkı temele almıştır. Sanatçı-nın gelenekler ve farklı kuşaklar üstüne yazdığı üçüncü grup romanlarına Tatarcık, Sonsuz Pa-nayır örnek verilebilir.

b

74. Biçimlendirmeye yönelik değerlendirmede bir ders saati, bir ünite ya da bir bölüm sonunda öğrencilerin öğrenme eksikliklerini tespit etme amacıyla kullanılır. Değer biçmeye yönelik de-ğerlendirmede, hedefe ne kadar ulaşıldığı tespit edilmeye çalışılır ve not verme kaygısı vardır. Tanımaya yönelik değerlendirme, öğrencilerin bir ders için gerekli ön koşul davranışlara sahip olma derecesini ölçen değerlendirme türüdür. Başarı testleri, değer biçmeye yönelik değerlen-dirmeler için kullanılan testlerdir.

e

75. Psikolojik durumu, önyargılar, stres, kişinin dik-katsizliği, kişinin sağlık durumu, motivasyon, kaygı ölçme kişiden kaynaklı yapılan hatalardır. Sıcak ortam, gürültü, ışık vs. ölçme ortamından kaynaklı hatalardır.

d