beton agregalari · betonları, ağır dingil yüklerine maruz kalacak beton yollar, barajlar ve...
TRANSCRIPT
BETON AGREGALARI -ÇÖZÜMLÜ PROBLEMLER-BİLGİ FÖYLERİ-
Prof. Dr. Müh. Ergin ARIOĞLU Yapı Merkezi Holding A.Ş.
AR-GE Bölümü
Prof. Dr. Mim. Nihal ARIOĞLU İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi
Malzeme Birimi
Dr. Müh. Ali Osman YILMAZ K.T.Ü. Maden Mühendisliği Bölümü
EVRİM YAYINEVİ
İSTANBUL / 2006
ii
©Prof Dr. Müh.Ergin ARIOĞLU Prof. Dr. Mim. Nihal ARIOĞLU Dr. Müh Ali Osman YILMAZ
BETON AGREGALARI-ÇÖZÜMLÜ PROBLEMLER-BİLGİ FÖYLERİ
Birinci Baskı, 178 s 1999, İstanbul
ISBN : 975 - 503 - 085 - 9
Genişletilmiş İkinci Baskı, 287 s 2006, İstanbul
ISBN : 975 - 503 – 145 - 6
Yayımlayan ve Dağıtım : EVRİM YAYINEVİ VE TİCARET LTD.ŞTİ.
Kadıköy İş Merkezi 10/74 Neşet Ömer Sok. 81300
Kadıköy – İstanbul Tel : 0216-347 49 63 Faks : 0216-347 76 12
e-posta : [email protected] [email protected]
http://www.evrimkitap.com
Kapak tasarımı : Y. Müh. Gözde KURT
Baskı-Cilt : Sistem Matbaacılık
Kitap kapsamında yapılan analitik çıkarımların sonuçlarından,
ileri sürülen görüş ve değerlendirmelerden yazarları sorumlu olup, çalıştıkları kurumları ve yayınevini bağlamaz.
Kitabın Her Hakkı Saklıdır ve Evrim Yayınevi ve Ticaret Ltd. Şti. aittir.
Bu kitabın tamamı veya herhangi bir bölümü yayınevinin izni
olmaksızın yayınlanamaz, teksir notu haline getirilemez, fotokopisi vb. şekilde çoğaltılamaz.
iii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ........................................................................................................ vii
TEŞEKKÜRLERİMİZ.............................................................................. ix
BİRİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ................................................................. xi
YAZARLAR............................................................................................... xv
GİRİŞ............................................................................................................ 1
PROBLEMLER
Problem : 1 Karotun Fiziksel Büyüklüklerinin Belirlenmesi ……. 34
Problem : 2 Agrega Numunesinin Su Emme Kapasitesi-Efektif
Su Emme ve Yüzey Suyu Büyüklükleri…………….. 37
Problem : 3 Beton Karışım Tasarımında Agregaların
“Yüzey Suyu”nun Düzeltilmesi…………………….. 41
Problem : 4 Agrega* Numunesinin Gevşek ve Sıkı Birim
Ağırlıklarının Belirlenmesi…………………………. 45
Problem : 5 Çeşitli Kumtaşı Numunelerinin Beton Agregası
Açısından Değerlendirilmesi………………………... 48
Problem : 6 Çeşitli Kayaç Numunelerine Ait Basınç Dayanımı-Birim
Ağırlık- Los Angeles Aşınma ve Schmidt Yüzey Sertlik
Değerleri Arasında İstatistiksel Bağıntılar………….. 54
Problem : 7 Agrega Tane Dayanımının Dolaylı Yöntemle (Ezilme
Deneyi) Kestirilmesi………………………………… 59
Problem : 8 Verilen Bir Agrega Granülometrisi İçin Karışım Suyu
Miktarının Hesaplanması…………………………… 63
Problem : 9 Agregaların İncelik Modüllerinin Hesaplanması ve
Beton Karışım Tasarımı Açısından Değerlendirilmesi. 68
Problem : 10 (İnce Agrega/Toplam Agrega) Oranının Spesifik
Yüzey İndis Yöntemiyle Belirlenmesi………………. 73
Problem : 11 Pompalanabilir Beton Karışımında Çimento
Dozajının “Agrega/Çimento” Oranına Etkisi……….. 79
Problem : 12 Kırmakum/İnce Agrega Oranının Beton Basınç
Dayanımı Üzerindeki Etkisi…………………………. 82
Problem : 13 Agregaya Karışan Kilin Betonun Fiziksel ve
Mekanik Büyüklükleri Üzerindeki Etkisi……………. 85
iv
Problem : 14 Bolomey (Beton Dayanımı-(Çimento Dozajı/Su
Miktarı)) Bağıntısında Agrega Faktörünün
Hesaplanması……………………………….………... 88
Problem : 15 Mermer Agregalı Beyaz Betonlarda Agrega
Maksimum Boyutunun Basınç Dayanımı Üzerindeki
Etkisinin Araştırılması……………………………….. 93
Problem : 16 Yüksek Dayanımlı Betonda İri Agrega Faktörünün
De Larrard Formülünden Kestirilmesi………………. 98
Problem : 17 Yüksek Dayanımlı Betonda Maksimum Agrega
Boyutu Ve Türünün Basınç-Çekme Dayanımları
Üzerine Etkileri……………………………………… 101
Problem : 18 Agrega Tane Köşeliğinin (Agrega/Çimento) Oranı ve
Beton Basınç ve Çekme Dayanımlarının Üzerine
Etkileri………………………………..……………… 104
Problem : 19 Farklı Petrografik Özellikteki Kırmataşların Betonun
Büyüklükleri Üzerine Etkileri………….……………. 110
Problem : 20 Agreganın Mekanik Büyüklükleriyle Yüksek Dayanımlı
Betonun Elastik Modülünün Kestirilmesi……………. 116
Problem : 21 Agrega Mekanik Büyüklükleriyle Betonun Elastik
Modülünün ve Maksimum Gerilmedeki Birim Kısalma
Değerinin Belirlenmesi………………………………. 122
Problem : 22 İri Agregası Çakıl ve Kırmataş Olan Betonlar İçin
(Elastik Modül/Basınç Dayanımı) Oranının
İncelenmesi…………………………….…………….. 128
Problem : 23 Agrega Mekanik Büyüklükleriyle Betonun Kuruma
Büzülmesinin Belirlenmesi………………………….. 133
Problem : 24 Ultrases Hız ve Dinamik Elastik Modül Büyüklükleriyle
Alkali Silika Reaksiyonuna Maruz Kalan Bir Betonun
Genleşmesi Arasındaki İlişkiler………..…………….. 138
BİLGİ FÖYLERİ
Bilgi Föyü : 1 Kırmataş Hammaddeleri-Jeolojik Özellikle…………. 142
Bilgi Föyü : 2 Karotların Fiziksel Özelliklerinin Tanımlanması ….... 146
Bilgi Föyü : 3 İri Agreganın Tane Dayanımı ve Beton Dayanımına
Etkisi ………………………………………………… 150
Bilgi Föyü : 4 Agregaların Aşınmaya Karşı Direnci ve Yüzey Sertlik
Özellikleri …………………………………………… 166
Bilgi Föyü : 5 Agregaların Donma-Çözünmeye Karşı Dayanıklılıkları 174
v
Bilgi Föyü : 6 Agregaların ve Betonun Lineer Genleşme Katsayıları. 176
Bilgi Föyü : 7 Alkali Silika’nın-ASR- Belirlenmesi İçin Kullanılan ..
Deney Yöntemleri ……...……………………………. 185
Bilgi Föyü : 8 Agregaların Tanelerinin Biçim Katsayıları …………. 190
Bilgi Föyü : 9 Türk Standartlarına Göre Çeşitli En Büyük Agrega
Boyutları dmak İçin Granülometrik Eğriler ve Çeşitli
Örnekler ……………………………………………... 192
Bilgi Föyü : 10 İnce Agregada İnce Madde Miktarının Belirlenmesi ve
Betona Etkileri ……………………………………… 195
Bilgi Föyü : 11 Çökme Deneyi İle Taze Betonun İşlenebilirliğinin
Ölçülmesi ve Çeşitli Beton Karışım Kıvamları ……. 200
Bilgi Föyü : 12 İnce Agrega/Toplam Agrega Oranının Su/Çimento Oranı,
Çökme Değeri ve İnce Agregada (Kumda) (600 m)’den
Geçen Miktara Göre Belirlenmesi ..………………… 205
Bilgi Föyü : 13 Agrega Konsantrasyonunun Betonun Mekanik
Büyüklükleri Üzerine Etkileri ………………………. 208
Bilgi Föyü : 14 Agrega Maksimum Boyutundan Hareketle Beton
Bileşenlerinin Belirlenmesi ….……………………… 218
Bilgi Föyü : 15 Etkin Su/Çimento Oranının (Kritik Çimento Dozajının)
Analitik Yoldan Belirlenmesi Agrega Boyutunun
(Basınç Dayanımı-Çimento Dozajı) İlişkisine Etkisi . 225
Bilgi Föyü : 16 Kırmataş Kullanımının Betonun Mekanik
Büyüklükleri Üzerindeki Etkileri ……….…………... 231
Bilgi Föyü : 17 Kompozit Malzeme Modeliyle Agrega Basınç
Dayanımının Belirlenmesi ….………………………. 234
Bilgi Föyü : 18 Beton Agregalarının Seçiminde Dikkat Edilecek Belli
Başlı Noktalar ……………………………………… 242
Bilgi Föyü : 19 Beton Agregası Üretimi İçin Düşünülen Bir
Taşocağının Kısa Değerlendirme Raporuna Örnek …. 257
Bilgi Föyü : 20 Beton Agrega Kalitesinin Denetlenmesi …..……….. 263
KAYNAKLAR…..……………………………………………………….. 285
EKLER…………………………………………………………………… 297
vi
vii
GENİŞLETİLMİŞ II. BASKI İÇİN ÖNSÖZ
İlk baskısı 1999 yılında yayımlanmış olan Çözümlü Beton Agregaları isimli kitabın baskısı 2005 ylında tükenmiştir. İlk baskıda genel agrega özellik-leri, agreganın beton karışım tasarımındaki etkileri ve mekanik büyüklüklerinin betonun basınç, çekme ve elastisite modülü üzerine etkileri “çözümlü problemler” olarak işlenmiştir. Problemlerde işlenen konuların ayrıntıları ise “bilgi föyleri” olarak verilmiştir. Bu çalışmada kitabın içeriği yeniden ele alınmış, özellikle giriş bölümü olan betonun genel özelliklerini tanımlayan kısım genişletilerek temel özellikle-re ait bilgiler agrega ile ilişkilendirilerek işlenmiştir. Ayrıca birinci baskısında olduğu gibi bu baskıda da bilgi föyleri verilmiştir. Fakat bu çalışmada, okuyucunun aynı kaynaktan izleyebilmesi amacıyla bilgi föyleri güncel beton literatürü doğrultusunda büyük ölçüde genişletilmiştir. Problemler bölümünde ise yeniden düzenleme ve ilaveler yapılmış, artan beton dayanım-dayanıklılık trendi dikkate alınarak agreganın fiziksel-mekanik özelliklerinin betonun dayanımı üzerindeki etkilerini gözeten yaklaşımlar ön plana çıkarılmıştır. Örneğin, geleneksel mühendislik uygulamalarında betonun elastisite modülü standartlarda verilen bağıntılarla hesaplanmakta fakat bu şekilde kestirimlerde tasarım çok önemli öğe olan malzemeden kopuk yapılmış olmaktadır. Daha açık deyişle taşıyıcı sistemin büzülme, sünme ve sehim gibi şekil değiştirme büyük-lüklerinin hesaplanmasında genelde karışımın özellikleri özelde ise agrega özellikleri yansıtılamamaktadır. Yaşanan kopukluğun giderilmesine bir parça yardımcı olmak üzere kitapta, gerek bilgi föyleri gerekse çözümlü problemler kapsamında yapılan analitik değerlendirmeler ile malzeme özelliklerinin tasarım performansını denetleyen temel öğeler oldukları vurgulanmaya çalışılmıştır. Yaşadığımız son depremler diğer tüm yapı malzemelerinde olduğu gibi taşıyıcı sistem malzemenin seçimi ve kullanımında da “dayanıklılık ilkesi”nin önemsenmediğini çok belirgin olarak göstermiştir. Oysaki betonun dayanıklılık istemine dayanımını artırarak değil iç yapısındaki kapiler boşlukları azaltmak ve betonun en zayıf halkası olan çimento hamuru-agrega ara yüzeylerinin aderansını güçlendirmek için mineral katkılar- öğütülmüş kalker ve kuvars tozu, yüksek fırın cürufu,uçucu kül,silika füme-kullanılmalıdır.Bu aynı zamanda 1980’li yıl-ların başından beri dünya ölçeğinde uygulamaya çalışılan ve temeli enerji kaza-nımı olan “sürdürülebilir kalkınma anlayışı”nın ana unsurlarından biridir. Kitapta Türk araştırmacıların yayınlarından mümkün olduğu kadar yararlanılmış, böylelikle bu değerli çalışmaların işlenerek uygulamaya daha büyük ölçüde yansımasına çaba gösterilmiştir. Kitabın bir önceki baskısında belirtildiği gibi genişletilmiş çalışmamızın geniş bir kullanıcı kitlesine yararlı olacağı düşünülmektedir.
Saygılarımızla
Ergin ARIOĞLU- Nihal ARIOĞLU- Ali Osman YILMAZ
Ağustos, 2006
Bilgiler işlenirse toplumlar yeni
değerler oluşturur, yavaşta olsa
zihniyetlerini yenilerler. Toplumda
bilgi işleyenlerin sayısı ne kadar
çoksa değişim de o kadar hızlı olur.
Dr. Ersin ARIOĞLU
viii
ix
TEŞEKKÜRLERİMİZ
Yazarlar, bu kitap projesine sağladıkları akademik ortam ile ulusal
mühendislik literatürümüze kazandırılması konusunda gösterdikleri sürekli ilgi
ve değerli destekten dolayı, Yapı Merkezi Holding Grubunun onursal başkanı
ve CHP İstanbul Milletvekili Dr. Müh. Sayın Ersin ARIOĞLU, yönetim kurulu
başkanı Y.Müh. Sayın Emre AYKAR ile yönetim kurulu üyeleri Y. Mim. Sayın
Köksal ANADOL, Y. Müh. Sayın Ülkü ARIOĞLU, Y. Müh. Sayın Başar
ARIOĞLU, Y. Müh. Sayın Erdem ARIOĞLU ve Y.Müh. Sayın S. Özge
ARIOĞLU’na samimi teşekkürlerini ifade ederler.
Yaşamımızın her evresinde olduğu gibi, bu çalışmanın üretimi boyunca
gösterdikleri manevi desteklerinden ötürü Y. Müh. Doktorant Mahmure Övül
ARIOĞLU, Makine Müh. Sami Enis ARIOĞLU ve Sefanur YILMAZ’a bir kez
daha teşekkürlerimizi açıklarız.
Yazarlar, bu kitap projesinde Türk Mühendislik Literatürüne kazandıran
ve kitap çalışmaları boyunca yakın ilgisini eksik etmeyen Evrim Yayınevi
Kurucu Üyesi Sayın Veli KARAÖZ’e de teşekkürlerini iletmeyi bir borç
bilirler.
Burada yazarlar, özellikle isimlerine yer veremediği için
bağışlanmalarını diledikleri, pek çok meslektaş ve şahısların da değerli katkıları
olduğunu açıklamak isterler.
x
xi
Eğer heyecan üretemezseniz
Pek de çok şey üretemezsiniz
B. Marriott
BİRİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ
Yapı ve malzeme sektörünün değişik üretim düzeylerinde-parça,
bileşen, eleman, yapı- kullanılan betonun ana bileşenleri agrega, çimento ve
sudur. Bu ana bileşenlerin yanısıra kullanım koşul ve amacına göre bazı katkı
malzemeleri ilave edilmekte, yine ana bileşenlerin kalite ve oranlarını
değiştirerek betonun beklenilen özellik ve performansa sahip olması
sağlanmaktadır.
Klasik beton literatürüne çok genel olarak bakıldığında araştırmaların
iki konu üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bunlardan biri betonun ana
bileşenlerinden biri olan agreganın (ince + iri) granülometrik özelliklerini beton
karışımlarının işlenebilirliği açısından en ideal çözümü mümkün kılan “referans
eğrilerini” tanımlamak üzerinedir. Diğer konu ise (su/bağlayıcı madde) oranının
betonun mekanik büyüklükleri (özellikle basınç dayanımı-elastik modülü)
üzerindeki etkisini istatistiksel yaklaşımlarla tanımlayan çalışmalardır. İri
agreganın mekanik büyüklüklerinin (Poisson oranı, basınç, çekme dayanımları,
elastik modül) betonun mekanik büyüklükleri üzerine etkilerinin belirlenmesi
konusundaki çalışmaların sayıları ise betonun diğer konularındaki çalışmalarla
karşılaştırıldığında çok az kalmaktadır. Literatürde gözlenen bu durum, büyük
bir olasılıkla, üretilen beton dayanım düzeylerinin oldukça düşük (150-400
kgf/cm2) olması nedeniyle agreganın betonun mekanik büyüklüklerine olan
etkisini maskelediğinden araştırmacılar bu konuya daha az eğilmiş olabilirler.
Bugün beton teknolojisi uygulamalarında -çok katlı yapılar, ön germeli büyük
açıklıklı köprüler, okyanuslarda çalışan petrol üretim platformları vb-kullanılan
betonun basınç dayanımı kabaca 1200-1400 kgf/cm2 düzeylerine ulaşmıştır
[Arıoğlu, Erdem; Arıoğlu, Nihal ve Arıoğlu, Ergin, 1999]. Önümüzdeki 2000’li
yıllarda beton basınç dayanımı trendinin aynı hızla artacağı varsayıldığında
uygulamada kullanılabilecek betonun dayanımı 1500-1750 kgf/cm2 gibi
düzeyleri zorlayacaktır. Bu tür yüksek-çok yüksek dayanımlı betonlarda
çimento hamurunun rijitliği, kullanılan agreganın rijitliğine hemen hemen eşit
olmaktadır. Başka bir anlatımla yüksek veya çok yüksek dayanımlı beton
karışım tasarımlarında agreganın basınç, çekme ve elastik modül gibi
büyüklükleri betonun mekanik özelliklerini belirgin olarak denetlemektedir.
Kısaca, agreganın betondaki işlevsel rolü ön plana çıkmaktadır.
Genelde beton hacminin % 60-80’ini oluşturan agrega betonda şu temel
işlevleri yerine getirmektedir:
xii
Betonun dış mekanik zorlamalara karşı koymasını sağlayacak taşıyıcı bir
iskelet oluşması
Granülometrik eğrisi (tane dağılımı), tane geometrisi ve yüzey
pürüzlülüğü gibi özellikleri ile betonun kompasitesini-doluluk oranını-
yükseltmektedir. Bilindiği gibi uygun olmayan agrega şekillerinde -
uzun,yassı- ıslatma suyu gereksinimi fazla olmakta ve bu gibi kusurlu
tanelerin arkasında kalan ince su film tabakası betonun dayanım ve
dayanıklılık açısından en zayıf halkasını oluşturan agrega ile çimento
hamuru arasındaki geçiş zonunun aderansını olumsuz şekilde etkiler. Bu,
betonun dayanımının ve uzun vadedeki dayanıklılık performansının
azalması demektir.
Çimento hamurunda kapiler boşluklardaki kimyasal olarak bağlanmamış
suyun zamanla buharlaşmasıyla hamurun hacimsel şekil değiştirmesi
olarak tanımlanan “kuruma büzülme”si olayını agrega sahip olduğu
rijitliği ve yüksek hacimsel konsantrasyonu nedeniyle önemli ölçüde
azaltmaktadır. Ayrıca; agreganın granülometrik yapısı, tane geometrisi,
maksimum boyutu ve su emme kapasitesi gibi özellikleri karışımın su
miktarını denetlediği içindir ki agrega, dolaylı şekilde “kuruma
büzülmesi”ni etkiler. “Kuruma büzülmesi”nin azaltılması iç bünyede
fissur ve çatlakların yoğunluğunu azaltacaktır. Bu ise betonun genel
“dayanıklılığı”nın artması demektir.
Betonun aşınmaya maruz kalacağı kullanım alanlarında (döşeme
betonları, ağır dingil yüklerine maruz kalacak beton yollar, barajlar ve
dolu savaklar, beton su boruları) agregaların aşınmaya karşı dayanıklı
olmaları gerekmektedir.
Beton karışımında yukarıda sıralanan işlevleri üstlenen agreganın
üretiminde birim m3 beton başına 20 kwh elektrik enerjisi tüketilirken aynı
büyüklük, çimento üretiminde kullanılan dozaja bağlı olarak 330 – 660 kwh
değerindedir. Dolayısıyla doğal agregalar (çakıl, kırmataş, kum) betonun ana
bileşeni olan çimentoya kıyasla çok daha ucuz bir “dolgu malzemesi”dir.
Agrega bu özelliği ile 21. Yüzyılda da beton teknolojisinin vazgeçilmez
malzeme niteliğini koruyacaktır.
Yukarıda kısaca değinilen konulardan anlaşılacağı üzere, agreganın
temel fiziksel ve mühendislik büyüklükleri (özgül ağırlık, birim ağırlık, su
emme, yüzey dokusu, tane geometrisi, en büyük boyutu, incelik modülü, ince
madde miktarı, agrega/çimento -ince agrega/toplam agrega oranları vb) karışım
su miktarını, betonun işlenebilirliğini, karışımdaki agrega miktarlarını ve beton
karışımının ıslak birim ağırlığını doğrudan doğruya etkilemektedir (Bkz. Şekil-
1). Bu nedenle özellikle ekonomik beton karışım tasarımlarını gerçekleştirmek
için kullanılacak agreganın fiziksel ve mühendislik büyüklüklerinin çok iyi
bilinmesi gerekmektedir. Öte yandan, yüksek dayanımlı betonlarda ise
xiii
BETON DAYANIMI VE DAYANIKLILIĞINI ETKİLEYEN
AGREGA BÜYÜKLÜKLERİ VE ETKİME ŞEKİLLERİ
KİMYASAL ÖZELLİKLERİ
• Agreganın kimyasal bileşimi
• Petrografik yapısı (serbest
silis miktarı, reaktif maddeler vs)
• Karbonlaşma olayı Korozyon
• Alkali silika reaksiyonu
• Çimentonun kimyasal bileşimi
• Atmosfer koşulları (nem, sıcaklık)
• CO, CO2, Cl derişimleri
• Süre
• Maksimum tane çapı
• İncelik modülü
• Agrega/çimento oranı
• İnce agrega/iri agrega
• Karışım suyu ihtiyacı
• Çökme
• Betonun dayanımı
• Elastik modülü
• su/çimento
oranı
Fiziksel •Yoğunluk
• Su emme
• Porozite
• Permeabilite
Mekanik• Basınç dayanımı
• Elastik modül
TANE DAĞILIMI, TÜRÜ (Çakıl,Kırmataş)
VE AGREGA MİKTARLARI
YAPISAL BÜYÜKLÜKLERİ
Doğrudan etkileme
Dolaylı etkileme
Notasyon:
Şekil-1 Agreganın özellikleri ve bunların betona etkime biçimleri
xiii
xiv
(28 günlük basınç dayanımı > 400 kgf/cm2-silindir numune-) agreganın
yukarıda sözü edilen büyüklüklerinin yanısıra, mekanik büyüklüklerinin de
(basınç dayanımı ve elastik modül) bilinmesi ayrı bir önem taşımaktadır.
Bu çalışma genel agrega özelliklerinin (özgül ağırlık, birim ağırlık, su
emme, granülometri eğrisi, incelik modülü vb) yanısıra agreganın beton karışım
tasarımındaki etkileri ve mekanik büyüklüklerinin betonun basınç, çekme ve
elastik modülü üzerine etkilerini “çözümlü problemler” olarak işlemiştir.
Problem kurgularında özellikle çeşitli yaklaşımlar kullanılarak beton karışım
tasarımı konusunda kullanıcıya değişik bakış açıları verilmeye çalışılmıştır.
Özellikle yüksek dayanımlı beton uygulama yoğunluğunun ülkemizde artacağı
düşünülerek; betonarmede stabilite problemlerinin önem kazandığı durumlarda
istenen elastik modülünü sağlayabilecek agrega basınç dayanımı ve elastik
modülü formüle edilmiştir. Okuyucunun agrega ile ilgili konuları birarada
bulmasını sağlayabilmek için, problemlerde işlenen konuların bazı ayrıntıları
“bilgi föyü” şeklinde kitap sonuna eklenmiştir. Agregalarla ilgili standartlara,
ulaşılabilme kolaylığı gözönünde tutularak, kitapta yer verilmemiştir. Ayrıca
agregaların kimyasal özellikleri ile ilgili bölümü olan “alkali silis” konusunun
(Bkz. Şekil-1) çok önemli olduğu ve hacimsel olarak ayrı bir kitap konusunu
oluşturabileceği düşünüldüğünden bu kitap içeriğine alınmamıştır.
Çalışmada bazı problem verileri Yapı Merkezi Prefabrikasyon A.Ş’nin
kayıtlarından alınmıştır. Yazarlar, bu olanağı sağlayan Yapı Merkezi Holding
A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Dr. Müh. Ersin ARIOĞLU’na, ayrıca bazı
daktilo metinlerini okuyarak, düzeltme işlemlerinde yardımcı olan Sayın Y.
Müh. Güngör BİNGÖL’e, kapak çalışmalarına destek veren Sayın Y.Müh. Ali
YÜKSEL’e, çalışmanın basım ve dağıtım işlerini üstlenerek Türk Mühendislik
Literatürüne kazandıran Evrim Yayınevinin sahibi Sayın Veli KARAÖZ’e ve
baskı işini titizlikle yapan Kozan Matbaası sahibi Sayın Hüseyin KOZAN ve
Çalışma Grubuna buradan en içten teşekkürlerini iletirler.
Kitabın İnşaat, Mimarlık, Maden ve Jeoloji mühendisliği eğitimi gören
öğrencilerin malzeme ve uygulamalı kaya mekaniği derslerinde yardımcı
olacağı, ayrıca agrega ve hazır beton sektörlerinde çalışan mimar ve
mühendislere de yararlı olacağı düşünülmektedir.
Saygılarımızla
E. ARIOĞLU – N. ARIOĞLU – A. O. YILMAZ
İstanbul/Ağustos 1999
xv
YAZARLAR
Ergin ARIOĞLU
1947 doğumlu Prof. Arıoğlu 1969’da İ.T.Ü Maden Fakültesi’nden Maden
Yüksek Mühendisi, 1976’da Newcastle Upon Tyne Üniversitesi’nin Maden
Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Müh, İ.T.Ü.’ de 1982’de Doç. ve 1988’de Prof.
unvanını almıştır. Yayımlanmış 250’yi aşkın bilimsel teknik makale ve bildirisi
vardır. Bunlardan 60’a yakını püskürtme beton kullanımı ve tasarımı, yüksek ve
çok yüksek dayanımlı betonun mekanik büyüklükleri ve karışım tasarımı, uçucu
küllü beton kullanımı, beton nitelik denetimi, betonun yerinde dayanımı ve
çimento-kireç stabilizasyonu ile ilgilidir. 15 adet yayımlanmış telif kitabı olup,
bunlardan üçü (Prof. Dr. Cemal Birön ile birlikte) İngilizce (Wiley, 1983),
İspanyolca (Limasa 1987) ve Farsça dillerindedir. 1987 yılından beri
International Bureau of Strata Mechanics, Katowice’nin çağrılı üyesidir. Aynı
kuruluşun 1995 yılında yayımladığı İngilizce Yeraltı Kömür Madenleri
Geoteknik Tasarım el kitabının 8. bölüm yazarıdır. TÜBİTAK tarafından
desteklenmiş, kalın linyit damarlarında betonarme suni tavan uygulaması (1970)
ve Uludağ Volfram Madeninde atık malzemesinin dolgu malzemesi olarak
kullanımı (1981) konularındaki araştırma projelerinin müellifidir. Kaya
Mekaniği, yer altı kömür madenciliği,maden yataklarının değerlendirilmesi ve
üretimi,metro projelerinin çeşitli konularında, püskürtme beton, lifli püskürtme
beton nitelik denetimi ve 1900 kgf/cm2 dayanımlı-7günlük-beton tasarımı ve
mühendislik büyüklüklerini içeren konularda, 160’nin üzerinde teknik-araştırma
raporlarının yazarıdır. Sırası ile 1994, 1996 ve 1999 yıllarında olmak üzere üç
kez Türkiye Prefabrik Birliği’nin en iyi makale ödülü sahibidir. 2002 yılında
TMMOB Maden Müh. Odası İstanbul Şubesi tarafından yabancı dillerde (1983,
1987) yıllarında yaptığı kitap yayınlarından ötürü sektörde “ilkler” ödülüne
layık görülmüştür. 1994-2000 döneminde TMMOB Maden Mühendisleri Odası,
İstanbul Şubesinin yönetim kurulu başkanlığını sürdürmüştür. Prof. Arıoğlu,
Mart 2000 tarihinde İ.T.Ü. Maden Mühendisliği Bölümü’nden emekli olmuştur.
Akademik etkinliklerine halen Yapı Merkezi Holding Grubu AR-GE
bölümünde sürdürmektedir.
Nihal ARIOĞLU
1949 yılında Karaköse’de doğdu. 1975’de İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi’nden
Mimar olarak mezun oldu. Sırası ile 1979’da Y.Mimar, 1993’de Dr. Mimar ve
1996’da Doç. Ve 2006’da Prof. unvanı aldı. Evli ve iki çocuk annesi olan
Arıoğlu’nun 50’nin üzerinde çeşitli konularda yayımlanmış makale ve bildirisi
vardır. Ayrıca, 5 adet telif kitabın ortak yazarıdır. Yapıda malzeme seçimi, yapı
değerlendirmesi konularında uzman olup 1986 yılından bu yana değişik konut
kooperatiflerinde teknik konulardan sorumlu yönetim kurulu üyeliği
yapmaktadır.1977’de İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi’nde göreve başlamış ve halen
aynı fakültenin Yapı Malzemesi Biriminde öğretim üyesidir.
xvi
Ali Osman YILMAZ
1964 Yılında Trabzon ili Şalpazarı ilçesinde doğan Yılmaz, sırasıyla 1987
yılında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’nden
Maden Mühendisi ve 1990 yılında Yük. Müh. olarak mezun oldu 1992 yılından
beri Karadeniz Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’nde akademik
çalışmaları sürdüren Yılmaz, 1998 yılında İ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü’nden
Doktor unvanını aldı.1999 yılından beri K.T.Ü. Maden Mühendisliği
Bölümünde, Yardımcı Doçent olarak çalışan Dr. Yılmaz’ın 50’yi aşkın bildiri,
makalesi ve çalışma raporunun müşterek yazarıdır. Ayrıca 6 adet müşterek
yazarlı kitabı yayımlanmıştır.
GİRİŞ
Kitap çerçevesinde beton teknolojisine yönelik olarak çok sıkça
kullanılan terimlerin teknik açıklamaları bu bölümde belirli bir ayrıntı içinde
yapılmıştır. Beton teknolojisiyle ilgili diğer hususlar ise yerli mühendislik
literatürümüzde [Cilâson, 1980; Postacıoğlu, 1984; Akman, 1992; Erdoğan,
1993 ; Erdoğan, 1995] bu kaynaklardan temin edilebilir.
Agrega: Betonun % 60-80’ini oluşturan mineral kökenli, taneli
malzemedir. Beton agregaları için en küçük boyut 0.06 mm’dir. 60 m ile 2 m
arasındaki taneli malzeme “silt”, 2 m’den ince malzeme “kil” olarak
tanımlanır. Beton literatüründe kabaca 4.75 mm’den küçük ince taneli
malzemeye “ince agrega” veya sadece “kum” denilir. “İri agrega” ise 4.75 mm
ile en büyük boyut dmak = 40 mm-betonarme betonu- arasındaki taneli
malzemeyi tanımlar. Çakıl ise kayaların parçalanmasından sonra akarsular
tarafından taşınarak depo edilen iri taneli agregalardır. Taşınma sırasında
sürtünmeden ötürü tanelerin yüzeyleri aşınarak az çok yuvarlak hale dönüşürler
ve yüzeyleri de orijinal pürüzlülüklerini büyük ölçüde kaybetmişlerdir. Kumlar,
kayanın mekanik-kimyasal şekilde parçalanıp ayrışmasından sonra aşınma-
depolanma işlemlerine bir çok kere maruz kalan ince taneli kalıntılardır.
Kumlarda en çok bulunan mineral, aşınma olayına en dayanıklı olmasından
ötürü kuvarstır. Genellikle kumlar akarsu yataklarında çakıl ile birlikte
depolanmış halde bulunurlar. Agregalar doğadan (akarsu yatakları, deniz
kıyıları, çöl) doğrudan doğruya taneli olarak temin edilebildikleri gibi taş ocağı
işletmeciliğiyle üretilen taş bloklarının kırılıp eleme işlemleri sonucunda da elde
edilebilirler. Bu şekilde üretilen taneli malzemeye “kırmataş” denilir. Kırmataş
tesislerinin atığı olan ince taneli malzemeye “kırmakum” (taşunu) denilmek-
tedir. Bu tür malzeme beton üretiminde ince agrega olarak kumla birlikte
kullanılmaktadır. (Kullanım oranı ince agreganın 0.50 ile 0.75’si kadardır.)
Agreganın granülometrik eğrisi (elek analizi): Elek açıklıkları absis,
bunlara karşı gelen %’ler ordinat alınarak ifade edilen eğriye “granülometrik
eğrisi” denilir. TS-706’daki kare elek açıklıkları en büyükten en küçüğe doğru
31.5 mm, 16 mm, 8 mm, 4 mm, 2 mm, 1 mm, 0.5 mm ve 0.25 mm’dir. Elek
açıklıkları 0.25 mm’nin 2, 4, 8, ...128 katı şeklinde olup, logaritmik eşel
yardımıyla elek açıklıklarını eşit olarak alınma kolaylığı temin eder. Agrega
karışımının boşluğunun en az diğer anlatımla kompasitesinin (doluluk oranı) en
fazla olması istenir. Böylelikle betonda hem sağlam bir taşıyıcı iskelet oluşması
hem de boşlukları dolduracak çimento hamurunun azalması gerçekleştirilebilir.
Kuşkusuz ikinci husus beton karışım tasarımının ekonomikliği ile yakından
ilintilidir. Yukarıda kısaca değinilen hususları yerine getiren granülometri
eğrilerine “referans eğrileri” denilir. İki tür granülometri eğrisi sözkonusudur:
o Sürekli granülometri eğrisi
o Kesikli (aralıklı) granülometri eğrisi
2
Sürekli granülometri eğrisinde agrega karışımı (ince + iri agrega) içinde en
inceden en iri taneye kadar tüm tane grupları bulunur. Buna karşın, kesikli
granülometri eğrisinde adından da anlaşılacağı üzere bazı tane grupları eksiktir.
İnce agreganın en büyük boyutu ile, iri agreganın en küçük boyutu arasında
büyük bir fark vardır. Beton karışımında kullanılacak agrega karışımının
granülometri eğrisi temelde şu işlevleri görmektedir [Oktar, 1984]:
Agrega karışımındaki boşluğu en aza indirmek. Böylece en fazla
“doluluk” oranını sağlayarak çimento hamurunu azaltmak.
Taze betonun fazla olmayan bir ıslatma su miktarı ile kalıbına kolay
yerleştirilebilir bir “işlenebilirliğe” sahip olması. Tane boyutunun
incelmesi tanenin özgül yüzey alanını artırmakta, (Bkz Çizelge 1,
Bardet, 1997) bu ise ıslatma su gereksiniminin artması demektir. Kısaca
ince granülometrili bir agrega karışımının kullanımı
karışım suyu beton dayanımı -aynı çimento dozajında-
sonucuna yol açacaktır.
Çizelge-1 Çeşitli Boyutlardaki Tanelerin Özellikleri.
d, mm Tane ağırlığı (1),
(gr)
Birim ağırlık için
tane sayısı (2)
Özgül yüzey
alanı(3),m2/gr
Çakıl 10.0 1.4 7.2 x 10-1 2.3 x 10-4 Kaba kum 1.0 1.4 x 10-3 7.2 x 102 2.3 x 10-3
İnce kum 0.1 1.4 x 10-6 7.2 x 105 2.3 x 10-2
Orta silt 0.01 1.4 x 10-9 7.2 x 108 2.3 x 10-1
Kil 0.001 1.4 x 10-12 7.2 x 1011 2.3
(1) 33d 38.1d
6.m
,
d = Tane boyutu, cm
Birim ağırlık = 2.65 gr/cm3 kabul edildi
(2) 33
1
d
72.0
d
6m
(3) 4
3
2
10.d
26.2
d
6
d6
d
ağırlığı Tane
alanı yüzeyTane
Taze betonun ayrışmasını önlemek. Bu koşulu sağlamak için agrega
karışımının içinde yeteri kadar ince ve orta büyüklükte tane
bulunmasıdır. Eğer agrega karışımı içinde bulunan en küçük tane boyutu
oldukça büyük olursa, bunların arasında oluşacak boşlukların boyutları
da büyük olacaktır. Bu durumda betonun yerleştirilmesi sırasında
çimento hamurunun bir kısmı kolayca bu boşluklardan geçip esas beton
karışımından ayrılabilir. Ayrışma olayını önlemek için agrega
karışımında yeterli miktarda ince boyutlu agrega taneleri bulunmalıdır.
3
Ayrıca ince boyutlu agrega tanelerinin bulunması, taze beton karışımına
bir “kohezyon” özelliği kazandırır. (Kohezyonlu beton karışımlarının
ayrışması ise çok güçtür.)
Taze betonun kalıplara ve donatıların arasına kolayca girmesini temin
etmek. Bu husus doğrudan doğruya agrega karışımında kullanılan en
büyük tane boyutuyla ilintilidir. Agreganın en büyük boyutu ise beton
karışımının kalıplara ve donatıların arasına girmesini zorlaştıracak kadar
büyük olamaz. Bu değer betonarme standartlarında tanımlanmıştır.
Terlemeyi azaltmak. Kalıbına henüz yerleşmiş taze beton karışımındaki
büyük boyutlu ve ağır katı taneli maddeler göreceli şekilde kalıbın içinde
çökelirler. Bu olayın sonucunda karışım suyunun bir ince film şeklinde
kalıbın en üst kısmında gözükmesine “terleme” denilir. Terlemeyle
birlikte şu hususlar ön plana çıkmaktadır:
o Kalıbın üst yüzeyindeki karışımın su/çimento oranı yüksektir. Eğer
beton şu veya bu nedenle iyi kür edilmiyorsa bu katmandaki su, çok
hızlı bir biçimde buharlaşır ve yapı içinde “büzülme çatlakları”nın
oluşmasına yol açar.
o Terleme sonucunda karışımdan ayrılan su özellikle iri agregaların ve
donatı çubuklarının altında “su filmcikleri” oluşturur. Böyle
oluşumlar ise agrega ile çimento hamuru arasındaki “bağlantı”yı
zayıflatarak betonun mekanik dayanımlarının azalmasına neden
olurlar.
Yeterli miktarda ince boyutlu tanelerin kullanıldığı agrega
karışımlarında, karışım suyunun büyük bir bölümü bu tanelerin yüzeylerinde
tutulabilir ve böylece terleme olayı azaltılabilir. Özetlemek gerekirse;
kohezyonu yüksek ve terlemesi sınırlı taze beton karışımları kararlı (stabilitesi
yüksek) betonlar olup, işlenebilme bakımından bu özellikleri taşıyan beton
karışımlarının üretilmesi bir amaçtır [Akman, 19992].
Agrega-çimento hamuru kenetlenmesi-aderansı- : Hidratasyon olayı
sonucunda çimento hamuru ile agrega arasında oluşan kenetlenmenin-aderans-
özellikleri betonun genel mekanik davranışlarını ve dayanıklılığını olumlu
yönde etkiler. Agrega taneleri ile çimento hamuru arasındaki kristal yapı
yönünden bir süreklilik temini bağlantıyı olumlu yönde etkileyen önemli bir
faktör olmaktadır. Buna, beton literatüründe, “epitaksi” denilmektedir [Akman,
1984; Akman, 1992]. Suyla reaksiyona giren çimentoda ilk çözünen madde
Ca(OH)2 olmakta, ve bunun belirli konsantrasyonda bulunması silikat ve
aluminat jellerinin oluşmasına olanak vermektedir. Agrega tanelerinin
yüzeylerine çökelen ve bağlantıyı oluşturan da hekzogonal kireç kristalleridir.
Agreganın kireçle aynı kimyasal yapıda olması bu kristal oluşumunun
sürekliliği bakımından büyük katkısı vardır. Kısaca, CaCO3 kökenli agregalar
(kireçtaşı, dolomit, mermer) en yüksek “epitaksik bağ” oluşturan agregalardır
[Akman, 1984].
4
Betonun mekanik büyüklüklerini önemli ölçüde denetleyen agreaga-
çimento hamuru ara yüzeyinin içsel yapısı şematik olarak iki farklı beton
karışımı-silika füme katkısız/katkılı- için Şekil-1’de görülmektedir (Goldman ve
Bentur, 1989). Silika-fümesiz çimento hamurunda çimento ile suyun kimyasal
reaksiyonu sonucunda kalsiyum silika hidrat -CSH-Ettingite-ETT-jelleri ve
kalsiyum hidroksit-CaOH2- oluşmaktadır. Çok boşluklu ve kimyasal yönden
labil olan Ca(OH)2 kristalleri Şekil-1b’den izlendiği gibi agreganın dış
yüzeyinde çökelirler. Özellikle Ca(OH)2’nin yapısı nedeniyle agrega-çimento
ara yüzeyi betonun mekanik ve dayanıklılık bakımından en zayıf kısmıdır.
Silika-füme -CSF- içeren beton karışımlarında ise Ca(OH)2, CSF ile reaksiyona
girerek yapı içinde kimyasal olarak bağlanır. Bu kimyasal stabilizasyon agrega-
çimento geçiş zonunu güçlendirir. Anılan mineral katkının puzzolanik işlevsel
a
b
c
d
Ag
Ag Ag
Ag
Şekil-1 Agrega-çimento hamuru arayüzeyi (a) Hidratasyon başlangıcı.Çimento
danecikleri ile agrega arasındaki “boşluk” karışım suyu ile doldurulmuştur. (b)
Mineral katkısız beton bileşeninde agrega yüzeyinde oluşan hidratasyon
ürünleri C-S-H-ve CH jelleri (c) Mineral katkılı –silika-füme- içeren betonda
hidratasyon başlangıcı. Agrega etrafındaki boşluklar silika-füme tarafından
doldurulmuştur. (d) Silika-füme ile sağlanan “ikincil hidratasyon” sonucunda
arayüzeydeki CH jellerinin büyük bölümü kimyasal olarak bağlanması ve
agrega-çimento hamuru geçiş zonunun “doluluk” oranının artması. Ag =
Agrega, pc= Çimento danecikleri, sf = Silika-füme, C-S-H= Kalsiyum silikat
hidrat jeli, CH= Ca(OH)2, Ett= Ettringi jeli,
5
özelliği tamamen kimyasal bileşimindeki amorf silisyum oksit-SiO2-’den
kaynaklanmaktadır. Bu kimyasal etkinin gelişimi hidratasyon kinematiği ile
yakından ilintilidir. Silika-fümenin kimyasal bileşimi, inceliği, kullanım
konsantrasyonu ve uygulanan kür süresi/koşulları sözü edilen etkinin hızını
denetleyen faktörlerdir. Anlatılan kimyasal etkinin dışında mineral katkının
“dolgu” işlevi vardır. Silika-füme normal çimentoya kıyasla daha ince
malzemedir (ortalama dane boyutu 0.1 – 0.2 m). Çimento hamurundaki
porların ince malzeme ile doldurulması hamurun “doluluk oranı”nın artması
demektir. Sonuçta Power bağıntısı-dayanım=(1-porozite)m-gereğince hamurun
tüm dayanımları artar (Arıoğlu, Ergin, 1997).
Çimento dozajı: 1 m3 yerleştirilmiş beton karışımındaki çimento
miktarına denilir. Birimi (kg/m3)’dür. Beton karışımında kullanılacak çimento
dozajının “Mç,min” değeri
5
mak
min,çd
AM , kg/m3
ile belirlenmektedir. Burada A bir amprik faktör olup betonun kullanım
koşullarına bağlıdır. Betonun normal koşullarda kullanımı durumunda A = 550,
dayanıklılığın önem kazandığı durumlarda ise A = 700 alınmaktadır. dmak =
agreganın en büyük boyutu, mm [Akman, 1992].
Beton: Beton yapay olarak üretilen bir taş olup taze-plastik-karışımı şu
şekilde tanımlanır:
Çimento hamuru = Çimento + su
Harç = Çimento hamuru + ince agrega
Beton = Harç + iri agrega
= Çimento + su + ince agrega + iri agrega
Çimento su ile reaksiyona girerek kristal yapıya dönüşür. Ekzotermik özellik
taşıyan bu olaya “hidratasyon” denilir. Hidratasyon olayının ürünleri (kristaller)
kenetlenerek çökelirler ve karmaşık bir jel yapı oluştururlar. Hidratasyon olayı
ile birlikte sertleşmeye başlayan çimento hamurunun sertliği giderek artar ve
“taşıyıcı malzeme” özelliği kazanır. Daha açık bir deyişle başlangıçta vizkoz
özellik taşıyan çimento hamuru katılaşarak dış zorlamalarının oluşturduğu
gerilmeleri karşılayabilecek bir yapı kazanır. Betonun mekanik büyüklükleri
(basınç, çekme dayanımı, elastik modül) büyük ölçüde su/çimento oranına, kür*
koşullarına (nem, sıcaklık) ve süresine bağlıdır. Kür süresi ise hidratasyon
* Üretilen betonun arzu edilen dayanım düzeyine ulaşması bakımından ortam
sıcaklığının ve neminin belirli sınırlar içinde olması gerekmektedir. Betonun belirli
süre boyunca (genellikle 7 gün) 20 C ve % 80-100 bağıl nem ortamındaki bakımına
“kür” denilir.
6
olayının tamamlanma derecesinin bir fonksiyonudur. (Hidratasyon olayının çok
uzun yıllar devam ettiği ve bunun sonucunda betonun sürekli bir biçimde
dayanım kazandığı bilinmektedir.)
Beton karışım tasarımı (taze betonun bileşenleri): İstenen niteliklere
(basınç dayanımı, işlenebilme ve ekonomiklik) sahip bir betonun bileşenlerinin
(çimento, su, iri agrega ve ince agrega katkı maddesi) miktarlarının
belirlenmesidir. Örneğin 28 günlük basınç dayanımı 25 MPa (250 kgf/cm2)-150
mm küp- ve çökme değeri 75 mm olan bir betonarme betonun bileşenleri şöyle
olsun- 1 m3 yerine yerleşmiş beton karışımı bazında-
o Çimento dozajı Mç = 340 kg
o Su Msu = 195 kg
o İri agrega Mk = 1098 kg
o İnce agrega Mi = 732 kg
Karakteristik oranlar ve büyüklükler ise -ağırlıkça-
o Su/çimento oranı
57.0340
195
M
M
ç
su
o İnce agrega oranı
4.01098732
732
MM
M
ki
i
agrega Toplam
agrega İnce
o Toplam agrega/çimento oranı
3.5340
1098732
M
MM
ç
ki
o Taze beton karışımının ıslak-plastik-birim ağırlığı (yoğunluğu):
3iksuçb kg/m 23657321098195340MMMM
yukarıdaki bileşenlerin hacimleri istenirse-1 m3 yerine yerleşmiş beton karışımı
bazında-
o Çimento 3
ç
çç m 108.0
3.15 x 1000
340
D.1000
MV
7
o Su 3
su
susu m 195.0
1 x 1000
195
D.1000
MV
o İri agrega 3
k
kk m 414.0
2.65 x 1000
1098
D.1000
MV
o İnce agrega 3
i
ii m 276.0
2.65 x 1000
732
D.1000
MV
o Hava içeriği 3
h m 01.0V
şeklinde ifade edilebilir.
Dç, Dk, ve Di büyüklükleri sırasıyla çimentonun, iri agreganın ve ince
agreganın görünen özgül ağırlığını ifade eder. Agregaya ilişkin değerler-yüzey
kuru suya doygun “YKSD”- bazda belirtilmelidir. YKSD rejiminde bulunan
agrega tanelerinin dışa açık ve birbiriyle bağlantılı boşluklarının tümü “su” ile
doludur, ancak dış yüzeyler “kuru” haldedir.
Toplam agrega hacminin 1 m3 yerine yerleştirilmiş beton karışımı
içindeki payı-agrega konsantrasyonu-ise
3ika m 690.0276.0414.0VVV
olarak hesaplanır. (1 m3 beton hacminin % 69’unu agrega oluşturmaktadır).
Agrega konsantrasyonu betonun mekanik büyüklüklerini etkileyen karakteristik
bir büyüklüktür. Aynı su/çimento oranında, betonun basınç dayanımı en az
yapan kritik bir agrega konsantrasyonu sözkonusudur. Bu değerden küçük ve
büyük konsantrasyonlarda basınç dayanımı artar. Buna karşın, artan agrega
konsantrasyonu ile çekme dayanımı ve elastik modül büyüklükleri sürekli
artmaktadır (Kocatürk ve arkadaşları, 2003). Bu konu Bilgi Föyü 13’de ayrıntılı
şekilde incelenmiştir.
Karışım tasarımında kullanılan diğer bir büyüklük ise beton karışımının
“kompasitesi”dir. Bu büyüklük beton karışımında kullanılan katı bileşenlerinin
oluşturduğu “hacmi” ifade eder.
= 33ikç m/m 80.0276.0414.0108.0VVV
Şekil 2’de sözkonusu karışıma ait bileşenlerin ağırlık ve hacim bazında
dağılım payları gösterilmiştir.
8
Şekil-2 Tipik bir beton karışımında kullanılan malzeme bileşenlerinin ağırlıkça
ve hacimce payları
Birçok kullanım üstünlüğüne-kendi ağırlığıyla istenen kesite kolayca
yayılabilen, herhangi bir iç veya dış sıkıştırma enerjisi gereksinimi olmadan
kesitte tam doluluğu sağlayabilen- sahip olan “kendiliğinden yerleşen beton”,
yüksek akıcılık ve yüksek ayrışma direnci özellikleri nedeniyle karışım bazında
geleneksel beton karışımlarından kimi “farklılık”lar içerir. En önemli farklılık
ise karışımda çok miktarda kullanılan toz malzemeler-uçucu kül, silika füme,
yüksek fırın cürufu, kırmataş tesislerinden filtrasyon yoluyla elde edilen çok
ince taş tozu- ve yeni kuşak hiperakışkanlaştırıcılardır. Burada bir fikir vermek
amacıyla kendiliğinden yerleşen betonlara-KYB- ait taze karışım bileşenleri
Çizelge-2’de (Felekoğlu, Yardımcı, Baradan, 2003) belirlenmiştir. Çizelgeden,
aynı su/çimento oranında hazırlanan KYB’lerin iri agrega (4-15 mm) miktarları
geleneksel beton karışımında kullanılan miktarlardan daha az olduğu
anlaşılmaktadır. Bu husus, sözkonusu beton karışımlarında (ince agrega/iri
agrega) oranının büyük ölçüde artması demektir.
Betona –sertleşmiş- ait fiziksel büyüklükler: Sertleşmiş beton iki
bileşenden oluşmaktadır:
Sertleşmiş beton = sertleşmiş çimento harcı + iri agrega
Hidratasyon olayının katı ürünleri
+ çimento hamuru
Boşluklar (kapiler + jel + hava)
+
İnce agrega
% 19.5
% 1
% 10.8
% 41.4
% 27.6
% 14.3
% 31
% 8.2
% 46.4
Çimento
Su
İri agrega
İnce agrega
Hava Ağırlıkça Hacimce
9
Çizelge-2 Kendiliğinden Yerleşen Beton Karışımlara Bir Örnek.
Malzeme (kg/m3) AD1 AD2 AD3 AD4 AD5 AD6
Çimento 352 350 352 350 350 350
Uçucu kül 0 185 0 203 0 0
Taş tozu 186 0 205 0 0 0
Su 192 191 194 192 191 164
İnce agrega 727 723 1062 1067 738 772
Kaba agrega 867 862 488 482 1057 1092
Kimyasal katkı 3.76 8.05 5.17 7.7 5.91 6.16
Su/çimento 0.55 0.55 0.55 0.55 0.55 0.47
Su/toz 0.36 0.36 0.35 0.35 0.55 0.47
İnce ag./kaba ag. 0.84 0.84 2.18 2.2 0.7 0.71
Basınç day. (MPa) 42.9 68.7 48.1 52.7 42.9 52.1
Taze BHA (kN/m3) 23.3 23.2 23.1 23.0 23.4 23.8 AD1….AD4 Karışımları kendiliğinden yerleşen beton örnekleridir. KYB’lerin
yayılma çapları 690 – 710 mm’dir.
AD5 ve AD6 Geleneksel beton karışımı olup, çökme değeri 170 – 180 mm’dir.
Uçucu kül: Soma termik santralı-C türü- Blaine değeri 290 m2/kg
Taş tozu: Kireçtaşı kökenli, Blaine değeri: 443 m2/kg
BHA: Birim hacim ağırlık, dayanımlar: 150 mm küp.
Sertleşmiş hamuruna ilişkin Powers’in klasik formüllerinin ayrıntılı açılımları
(Arıoğlu, Ergin ve Arıoğlu, N., 2005) kaynağından bulunabilir. Burada sadece
formüllerin en son şekli verilmiştir.
o Sertleşmiş-hidrate olmuş- çimento hamurunun kapiler porozitesi:
317.0
m36.0pk
hacmihamuru çimento
hacmiboşluk kapiler ; 0 ≤ m ≤ 1
o Çimento hamurunun toplam (kapiler+jel boşlukları) porozitesi:
317.0
m17.0pt
Burada = su/çimento oranı-ağırlıkça-, m = hidratasyon olayının tamamlanma
derecesi. -m=Hidrate olmuş çimento miktarı/Toplam çimento miktarı- İyi kür
edilmiş 28 günlük betonun hidratasyon derecesi (0.8-1.0) değerlerindedir.
Yukarıdaki bağıntılardan görüleceği üzere toplam boşluk oranı artan su/çimento
oranıyla artmakta, artan hidratasyon derecesiyle de azalmaktadır. Hidratasyon
derecesini kontrol eden en önemli büyüklükler ise kür süresi, kür ortamının
sıcaklığı ve bağıl nemidir. Bağıl nemin % 80-100, dış ortam sıcaklığının ise 20
10
~ 25 C olması hidratasyon olayının tamamlanması açısından önemlidir.
Örneğin; kür sıcaklığındaki aşırı değişimler, bağıl nemin çok düşük düzeylerde-
%50-60- olması hidratasyon olayının tamamlanmaması demektir. Ve böyle bir
ortamda üretilen betonun mekanik büyüklükleri ve dayanıklılığı betonun çok
boşluklu olması nedeniyle önemli ölçüde azalacaktır.
o Betonun porozitesi
hacim Toplam
hava)boşlukları jel ve(kapiler hacmiboşluk Toplam bp
ç
h
ç
k
kç
i
i
ç
h
a
V
a
a.
D
1
a
a.
D
1317.0
a
Vm17.0
formülünden hesaplanabilir [Neville ve Brooks, 1987]
Burada = su/çimento oranı-ağırlıkça-, m = hidratasyonun tamamlanma
derecesi, Vh = betondaki hava içeriği, aç, ai, ak = sırasıyla karışım oranları-
ağırlıkça- Di, Dk = sırasıyla ince ve iri agreganın özgül ağırlıkları
Beton karışım tasarımı maddesinde yapılan sayısal örnekteki
büyüklükler tekrar gözönünde tutulursa
Çimento Mç = 340 kg/m3
İnce agrega Mi = 732 kg/m3
İri agrega Mk = 1098 kg/m3
Karışım oranları
1340
340
M
Ma
ç
çç alınırsa
15.2340
732
M
Ma
ç
ii
23.3340
1098
M
Ma
ç
kk
11
57.0340
195
M
M
ç
su
olarak hesaplanır. Betonun porozitesi-boşluk oranı- Di = 2.65, Dk = 2.65, Vh =
0.015 ve m = 1.0 değerleri için
931.2
415.0
015.057.023.3.65.2
115.2.
65.2
1317.0
0.015 1.0 x 17.057.0pb
= 0.141 (% 14.1)
bulunur.
Betonun mekanik büyüklüklerinin
ƒ = ƒ(porozite)n = ƒ(pb)n (n < 0)
genel kuralına göre değişeceği dikkate alındığında
ç
su
M
M pb ƒ E
ilişkileri hemen yazılabilir (Bkz. su/çimento oranı). Porozite değerinin büyük
olması aynı zamanda betonun geçirimliliğini de arttıracağından böyle betonların
fiziksel-kimyasal etkilere (ıslanma/kuruma, donma çözünme, klor, CO2, sülfat
vb) karşı dayanıklılığı da az olacaktır.
Karışında kullanılan su/çimento oranının boşluk yapısı ve betonun
permeabilite büyüklüğüne etkisi şematik olarak Şekil-3’de (Soroka, 1993)
görülmektedir. Su/çimento oranının özellikle 0.60’dan büyük değerlerinde
boşluklar birbiri ile ilişkili olduğundan permeabilte değerlerinde artış hızı çok
yüksektir. Anılan oranın 0.45-0.60 değerlerinde ise yapı içindeki boşlukların bir
bölümü birbiri ile bağlıdır. Su/çimento oranının 0.45’den küçük değerlerinde
birbiri ile bağlı olan, daha açık anlatımıyla suyun bünye içinde dolaşımını
sağlayabilecek boşluklar çok azdır. Bu nedenle permeabilite değerindeki artış
hızı pratik olarak sıfırdır. Kısacası; su/çimento oranı-ağırlıkça- < 0.40 olan
betonlar “su geçirimsiz” olarak kabul edilir. Nitekim Hedegaard ve Hansen,
1992’in önerdiği ampirik bağıntılardan mineral katkısız betonların permeabilite
katsayısı ve DIN 1048’e göre su işleme derinliği sırasıyla
1251051010.86.2)4.0(10x8.2)(10x8.2K
m/sn
12
2
mak10
2
mak
4360
x10.0286.0 ;
4360
xK
3mak 10.4.7x
m < x = 0.05 m
hesaplanır. Su işleme derinliğinin “xmak” beton literatüründe “su geçirmez”
betonlar için rapor edilen x ≤ 0.05 m/sn değerinden küçük olduğu
anlaşılmaktadır.
< 0.45 Temelde boşluk
yapı sistemi süreksiz
0.45< 0.60 Boşluk
yapısında kısmen süreklilik
0.60 Kapiler boşluk
sistemi birbiriyle bağlantılı
Msu/Mç
Geçirge
nlik
Şekil-3 = su/çimento-ağırlıkça- oranının beton yapısı içindeki kapiler boşluk
sistemi ve permeabilite değeri üzerine etkileri.
İri agreganın fiziksel özelliklerinin-birim ağırlık,su emme vb- çeşitli
su/çimento oranlarında üretilmiş betonların permeabilite katsayısı üzerindeki
etkileri Çizelge-3’de (Soongswang, Tia ve Bloomquist, 1991) gösterilmiştir.
13
Çizelge-3 Agrega Türünün Betonun Permeabilite Katsayısına Etkisi Agrega türü ve
maksimum tane çapı
Su/çimento
oranı-ağırlıkça-
Permeabilite katsayısı, (x 10-12 cm/sn)
28 gün 90 gün
Boşluklu kireçtaşı
dmak= 19 mm
= 2.44
ω = %3.34
LAAD=%36
0.45
0.38
0.33
12.97
13.10
9.27
12.90
12.87
8.02
Dere çakılı
dmak= 19 mm
= 2.60
ω = %1.01
LAAD=%37
0.45
0.38
0.33
15.51
10.43
6.52
13.79
9.39
5.20
Yoğun kireçtaşı
dmak= 19 mm
= 2.73
ω = %0.42
LAAD=%17
0.45
0.38
0.33
7.72
5.56
4.67
6.55
4.85
3.86
Çimento türü: Normal Portland, = Özgül ağırlık, ω = Su emme,
LAAD = Los Angeles aşınma değeri
Çizelge yakından incelendiğinde şu sonuçlar geçerli olmaktadır:
Kayaç malzemesinin petrografisi aynı olmasına rağmen fiziksel özelliği çok
farklı olan boşluklu kireçtaşının permeabilite katsayısı-kür süresi ve
(su/çimento) oranlarından bağımsız olarak- yoğun kireçtaşına kıyasla daha
büyüktür. Aynı su/çimento oranı ve kür süresinde, diğer deyişle aynı kapiler
boşluk oranı ve hidratasyon derecesinde beton permeabilitesinin artması
tamamen kullanılan agreganın boşluklu olmasından kaynaklanmaktadır.
Verilen su/çimento oranı ile agrega türünde, beklenildiği gibi, artan kür
süresi ile permeabilite katsayısı azalmaktadır. Bu sonuç, artan kür süresiyle
kapiler boşluk oranının belirgin ölçüde azalması ile yakından ilişkilidir.
Betonun davranışı, mekanik büyüklükleri ve kür süresi ile
değişimleri: Beton, diğer mühendislik malzemeleri (ahşap, taş, çelik vb.) gibi,
üzerine etkiyen kuvvetin etkisiyle önce şekil değiştirir, sonra kesitinin taşıyabi-
leceği yük sınırına ulaşması durumunda kırılır. Bir mühendislik malzemesinin
iki temel özelliği vardır. Bunlardan biri,birim alana etkiyen kuvvet, diğer
deyişle “gerilme”, diğer özellik ise, bu gerilme altında malzemenin şekil
değiştirme büyüklüğüdür. Şekil 4’de betonun tek eksenli basınç gerilmesi
altındaki davranışını ifade eden (gerilme “ ”-birim şekil değiştirme “ ”)
karakteristik eğrisi göstermiştir. Şekil yakından incelendiğinde şu hususlar ön
plana çıkmaktadır [İşler,1978; MacGregor, 1997; Young ve arkadaşları, 1998]
Basınç dayanımının -kesitin taşıyabileceği en fazla gerilme değeri-
kabaca %30-25’i mertebesinde betonda iri agrega ile sertleşmiş harç ara
14
yüzeylerinde oluşan “aderans -bağ- çatlakları” önemli ölçüde artmaya
başlar ve genişler (Bkz. Şekil-5).
Beton basınç dayanımının % 50’sine karşı gelen gerilme düzeyine kadar
gerilme-birim şekil değiştirme eğrisi doğru şeklindedir. Bu gerilme
düzeyinden itibaren yükleme boşaltılırsa -gerilme (0.5 dayanım değeri)-
sıfıra getirildiğinde birim kısalma da sıfır olur. Bu davranışa “lineer
-elastik-” davranış denir. Bu davranışı sergileyen malzemede
gerilmelerle birim kısalmalar orantılıdır ve orantı sabitine ise
malzemenin “elastik modülü” “Ei” denir.
.E
E
0
0.2
0.4
0.6
0.8
1
1.00 2.0 3.0
Beton basýnç dayanýmý (mak
=ƒb)
o=%o2
ƒ
P
P
L
D
Birim þekil deðiþtirme,,%
b
Basınç gerilmesi:
22D
P27.1
D785.0
P
F
P
Pk = Kırılma yükü
F = Kesit alanı
D = Numunenin -karot-çapı
Maksimum basınç gerilmesi:
F
Pƒ k
bmak
Birim şekil değiştirme:
k
ko
L
LL
L
L
L= Numune yüksekliğinde
kısalma miktarı
L = Numunenin orijinal yüksekliği, Lk = Numunenin yüksekliği-kırılmada-
Şekil-4 Betonun tek eksenli basınç gerilmesi altındaki davranışı
(Beton basınç dayanımı ƒb=324 kgf/cm2)
Uygulanan gerilme düzeyinin basınç dayanımının % 80’ine çıkarılması
durumunda eğrinin doğrusallığı kaybolur ve aderans çatlakları birbirleri ile
bağlanarak çimento hamuru içinde sürekli ilerleyen çatlaklar meydana gelir
(Bkz Şekil-5d). (Gerilme/dayanım) oranının yaklaşık % 80 değeri kritik bir
değer olup, betonun uzun vadeli dayanımını ifade eder. Bu aşamada oluşan
çatlakların en belirgin özelliği şudur: Eğer yükleme boşaltılırsa, çatlakların
birbiriyle birleşme olayı kendiliğinden devam edecektir. Sonuçta beton
numunesinin taşıma kapasitesi tükenecektir. ( ) eğrisinin doğrusal olmayan
bu kısmında, beton “plastik” davranış sergiler. Bu aşamada gerilme boşaltılırsa,
0 ’da 0 olacaktır. Başka bir anlatımla, numunenin geometrik
boyutlarında “-kalıcı şekil değiştirmeler-” sözkonusudur. Maksimum basınç
gerilme değerine (bmak ƒ ) karşı gelen birim şekil değiştirme büyüklüğü
15
“ o ” beton davranışını karakterize eden diğer bir büyüklüktür. Bu değer normal
dayanımlı betonlarda genellikle 002.0o (%0.2) mertebesindedir.Beton basınç
dayanımı “ bƒ ” arttıkça “ o ” değeri de artar. “ o ” ile dayanım “ bƒ ” arasında
Bbo ƒ.A
türünde bir amprik bağıntı mevcuttur [Arıoğlu, Ergin, 1995]. A ve B regresyon
bağıntısına ait katsayıları göstermektedir. Burada B < 1’dir.
9
11
7
27 17
284 10
2330
1412
23 28
16
21
18
6
82
19
15 2413
524
13
1
20
25
a b c d
Şekil-5 Beton prizmatik bir numunenin yüklemeden önce ve sonraki çatlak
gelişimleri [Zaitsev, Yannikov ve Promyslov, 1986]. a Kuruma büzülme
çatlakları. b % 25-30 beton basınç dayanım düzeyinde çimento hamuru ile
agrega arayüzeylerinde bağ (aderans) çatlaklarının oluşumu. c % 50 basınç
dayanım düzeyinde çatlakların birbiriyle birleşerek hamur içinde ilerlemesi. d
% 80 basınç dayanımı düzeyinde gelişen çatlakların hızlı bir şekilde hamur
fazının bütününde bağlanması. Bu aşamada yük kaldırılırsa bile çatlaklar
kendiliğinden hareket eder ve numunenin taşıma kapasitesini sona erdirir.
Agreganın elastik modülü hamurun elastik modülünden daha büyük olması
nedeniyle agrega hamur içinde gelişen çatlakların ilerleme yörüngesine etki
ederek çatlağın daha uzun mesafede yapı içinde dağılmasını sağlar. Yüksek
dayanımlı betonlarda ƒ > 400 kgf/cm2 -28 günlük silindir numune- ise
agreganın tüm mekanik büyüklükleri betonun davranışında daha önemli
olmaktadır.
16
0 < o aralığında ( ) karakteristik eğrisinin analitik ifadesi
2
oo
b
2ƒ
ile tanımlanabilir [Hognestad 1951’den alıntılayan MacGregor, 1997]
bmak ƒ ’de = o ’dir. Verilen ifadeden kırılmada birim şekil değiştirme
b
bo
E
ƒ2 ,
olarak elde edilir.
Burada “Eb” betonun elastik modülünü göstermektedir. Betonun
kompozit-harç +agrega fazı- bir malzeme olduğu dikkate alınarak anılan
mekanik büyüklük,
hahab V,V,E,ƒ(EE )
genel açılımıyla ifade edilebilir. Burada Ea, Eh sırasıyla agreganın ve hamurun
elastik modülünü, Va ve Vh ise beton karışımındaki agrega ve hamurun hacimsel
konsantrasyonunu göstermektedir. Birim hacim ile agrega ve hamur
konsantrasyonları arasında 1 = Va + Vh eşitliği geçerlidir.
Beton bileşimini oluşturan tipik bir agrega çimento hamuruna-
su/çimento oranı =0.47- ait basınç gerilmesi = (birim şekil değiştirme) eğrileri
aynı su/çimento oranında hazırlanan kompozit malzemenin -beton- basınç
gerilmesi=(birim şekil değiştirme) eğrisiyle birlikte Şekil 6a’de (Hobbs, 1973)
görülmektedir. Şekil 6b’de (Hobbs, 1973) ise aynı malzemelere ait (basınç
gerilmesi-yapısal birim şekil değiştirme (uzama)- hacimsel birim şekil
değiştirme* karakteristik eğrileri izlenmektedir.
* Kısa süreli tek eksinli basınç altında silindir beton/kaya numunesinin boyuna ve enine
şekil değiştirmeleri sırasıyla “L” ve “D” ile gösterildiğinde, hacimsel şekil
değiştirme miktarı;
LDLLD4
V22
ile ifade edilebilir. Elastik bir malzemede, Poisson oranının
L
D
D
L
L
LD
D
L
D
(basınç gerilmesi pozitif alınmıştır)
olduğu dikkate alındığında, yukarıdaki bağıntıdan numunenin hacimsel şekil değiştirme
miktarı;
17
Boyuna birim şekil değiştirme, ,%
Uyg
ula
na
n b
ası
nç
gerilm
esi
, M
Pa
1 Agrega: Kaya
2 Beton = 0.47
3 Çimento hamuru = 0.47
a
Hacimsel birim şekil değiştirme, %
Uyg
ula
ma b
ası
nç
gerilm
esi
, M
Pa
Yanal birim şekil değiştirme, %
b
1 Agrega: Kaya
2 Beton = 0.47
3 Çimento hamuru
= 0.47
Şekil-6 Agrega, çimento hamuru, betona ait (a) Basınç gerilmesi-birim şekil
değiştirme eğrileri, (b) Basınç gerilmesi-hacimsel birim şekil değiştirme eğrileri
LD2LD4
LDLLLL
DD
4V
222
2
elde edilir.
Numunenin orijinal hacminin
L.D
4V
2
olduğu hatırlanırsa, hacimsel birim şekil değiştirme büyüklüğü ise
DLL 22121L
L
V
V
eşitliğinden hesaplanabilir (Attewell ve Farmer, 1976).
V
V ifadesinin maksimumuna karşı gelen “gerilme düzeyi” gevrek
malzemenin önemli bir karakteristik değeridir. Anılan gerilme düzeyi betonda genellikle
basınç dayanımının %75’i ila %80’inde oluşmaktadır. Bu gerilme düzeyinden sonra
yüklemeden ötürü oluşan çatlaklar-yük kaldırılsa bile-çok hızlı ve kontrolsüz biçimde
ilerleyerek betonun kırılmasına yol açar. Çatlaksız kaya, çimento hamuru ve betonlar
için yaklaşık maksimum birim hacim değiştirme miktarları sırasıyla %(0.1-0.4), %(0.1-
0.3) ve %(0.04-0.08) aralıklarda değişmektedir (Hobbs, 1973).
Burada L,D sırasıyla boyuna ve enine birim şekil değiştirmeyi, V/VL
hacimsel birim şekil değiştirmeyi, D ve L ise silindirik numunenin çapını ve
yüksekliğini göstermektedir.
18
İki şekil yakından incelendiğinde şu sonuçlar üretilmektedir:
Agrega kırılma noktasına kadar “lineer” bir davranış sergiler iken özellikle
çimento hamuru, belirgin bir şekilde “lineer olmayan” bir davranış, diğer
kelimelerle çok küçük gerilme artışlarında büyük miktarda şekil değiştirme-
ler gözlenmektedir. Daha önce de açıklandığı gibi, betonun davranışı basınç
dayanımının yaklaşık 0.5 düzeyine kadar elastiktir. Beton karışımında
kullanılan agrega, elastik modülüne ve hacimsel konsantrasyonuna bağlı
olarak çimento hamurunun özellikle elastik modülünü ve kırılmada birim
kısalma büyüklüğünü belirgin ölçüde değiştirmektedir. Çimento hamurunun
kırılmada birim kısalma -o,h ≈ %0.48- değeri agrega kullanımıyla -o,b ≈
%0.2’ye çekilmiştir.Diğer bir anlatımla agrega, kompozit malzemeyi-beton-
daha rijit -o,b < -o,h; Eb > Eh- hale dönüştürmektedir.
Hacimsel birim şekil değiştirme “V
V” karakteristik büyüklüğü açısından
bakıldığında, beton hem agregadan hem de çimento hamurundan çok farklı
bir davranış sergilemektedir. Şöyle ki; artan basınç gerilme -0-%80 basınç
dayanımı- düzeyiyle hacimsel birim şekil değiştirme sürekli artar, yaklaşık
%50 basınç dayanımı düzeyine kadar uygulanan gerilme “” ile anılan
büyüklük “V” arasındaki ilişki doğrusaldır. Yaklaşık basınç dayanımının
%80’ine karşı gelen gerilme düzeyinde “V/V” değeri bir maksimumdan
geçmektedir. Bu noktada uygulanan gerilme kaldırılırsa bile beton içinde
oluşan çatlaklar kendiliğinden, başka bir deyişle gerilmeden bağımsız
şekilde hızla ilerleyerek betonun yenilmesine neden olur (Bkz Şekil 5d).
Özetlenirse, 0.80 b < ≤ mak b aralığında malzemenin davranışı
tamamen “plastik”tir. Çatlakların çimento hamuru veya agrega içinde
ilerleme yörüngelerine etki eden faktörler büyük ölçüde çimento hamuru-
nun ve iri agreganın mekanik büyüklükleri (basınç, aderans dayanımları,
elastik modülü) olmaktadır. Eğer beton dayanımı <40 MPa -normal dayanım-
ise büyük olasılıkla çimento hamurunun mekanik büyüklükleri iri agrega
fazının değerlerinden daha küçüktür ve çatlakların ilerleme yörüngesi
yaygın şekilde çimento hamuru içinde ve agrega – hamur ara yüzeylerinde
gelişecektir. Diğer anlatımıyla çatlakların iri agregaların içinden geçip
ilerleme olasılığı çok azdır. Yüksek dayanımlı -b > 40 MPa- betonlarda ise
yukarıda anlatılanların tam tersi olacaktır. Kısacası; iri agregaya ilişkin
fiziksel ve mekanik büyüklükler bu tür betonlarda ön plana çıkacaktır.
Hognestad 1951 tarafından tanımlanan = () karakteristik eğrisi
düşük dayanımlı betonlar için geçerlidir. Son yıllarda taşıdığı mekanik
özellikler nedeniyle uygulama alanı giderek artan yüksek dayanımlı betonların
tek eksenli basınç altındaki gerilme-birim şekil değiştirme = () eğrisi için
beton literatüründe çeşitli modeller geliştirilmiştir. Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi
yerli mühendislik literatüründe (Arıoğlu, Erdem ve Arıoğlu, Ergin, 1991;
Arıoğlu Ergin, Köylüoğlu) kaynaklarından temin edilebilir. Burada sadece
19
(Wee, Chin ve Mansur, 1996) tarafından önerilen = () modeli verilecektir.
Sözü edilen öneri Carreira ve Chin,1985 modelinin değiştirilmiş hali olup
2k
o1
o1
b
1k
k
250.0b
5o 10.78
b
1
50k
ve
3.1
b
2
50k
Eğer b ≤ 50 MPa ise k1 = k2 =1 alınacaktır.
b,bob E./1
1
333.0bb,b 10200E 42 MPa < b ≤ 125 MPa
37 MPa < Eb,b ≤ 50.9 MPa
Kullanılan iri agrega: Granit kırmataşı
Burada: b = Tek eksenli basınç dayanımı, MPa - 100 mm x 200 mm silindir
numune*-, o = Kırılmada birim kısalma, = Birim kısalma, Eb,b=Betonun
başlangıç elastik modülü, MPa, k1=k2= Basınç dayanımına bağlı amprik
* Rashid ve Mansur, 2002 kaynağında 150 x 300 mm silindir dayanımı ile 100 x
300 mm silindir dayanımı arasında
150 x 300 = 0.96 100 x 200 -0.21, MPa (10 MPa < 100 x 200 <120 MPa)
aynı numune boyutlarına ait elastik modeller arasında da
E150 x 300 = 0.76 E100 x 300 +6.95, GPa (24 GPa < E < 56 GPa)
regresyon rapor edilmiştir.
Arıoğlu, Ergin, Arıoğlu, N. ve Girgin, 1999 çalışmasında ise
100 x 200 = 1.028 150 x 300 -0.75, MPa (10 MPa < 150 x 300 <100 MPa)
amprik bağıntısı verilmiştir. Her iki yaklaşımda rahatlıkla 10 ila 80 MPa aralığında
100 x 200 ≈ 150 x 300 kabulü yapılabilir > 80 MPa durumunda anılan çevrimlerde
belirgin bir hata yapmamak amacıyla Rashid ve Mansur 2002’in bağıntısı
kullanılmalıdır. Kırılma mekaniği kavramına dayandırılan bir diğer yaklaşıma Kim ve
Arkadaşları’ndan 1999 alıntılayan Arıoğlu, E. ve Arıoğlu, N, 2005 göre narinlik oranı
=yükseklik/çap=2 için-agrega çapının ve basınç dayanımının etkisi ihmal edilme
durumunda- incelenen silindir boyutlarına ait dayanımların oranı yaklaşık bir alınabilir.
20
-düzeltme- faktörler, = Gerilme-birim kısalma eğrisinin tümünü ifade eden
boyutsuz malzeme faktörü.
Şekil 7’de (Wee, Chin, Mansur, 1996) çeşitli beton dayanım sınıfları
için önerilen modelden elde edilen = () karakteristik eğrilerin deneysel
değerleriyle karşılaştırılması görülmektedir. Genelde modelin sonuçları
deneysel verilerle uyumu iyidir. Ayrıca; yaklaşık = 0.004’den sonra tek
eksenli dayanım değerinin 30 – 40 MPa gibi değişmez bir değere asimtot
olduğu izlenmektedir. Bu dayanım düzeyi malzemenin kırılma sonrasındaki
“kalıntı dayanımı”nı tanımlamaktadır.
Birim kısalma, x 10-3
Gerilm
e, M
Pa
G
erilm
e, M
Pa
G
erilm
e, M
Pa
Deney Kestirilen
Deney Kestirilen
Deney Kestirilen
Şekil-7 Wee, Chin ve Mansur = () modelinin çeşitli beton dayanım
sınıflarına (b = 90, 100, 120 MPa -100 mm x 200 mm silindir numune-)
21
Gevrek malzemenin üç eksenli basınç deneyinde sergiledikleri mekanik
davranış son derece ilginç ve sonuçları itibarıyla çok önemlidir. Şekil-8 (Attard
ve Setunge, 1996)’da farklı iri agrega türü içeren iki yüksek dayanımlı betona
ait üç eksenli deneylerde elde edilen (gerilme-birim şekil değiştirme)
karakteristik eğrileri görülmektedir.
Basın
ç g
eri
lmesi, M
Pa
Basın
ç g
erilm
esi, M
Pa
Deneysel veri
Kestirilen
Birim şekil değiştirme
Birim şekil değiştirme
b a
Şekil-8 Su/bağlayıcı madde-çimento+silika füme- oranı 0.26-ağırlıkça- olan, iri
agrega petrografisi farklı iki yüksek dayanımlı betonun üç eksenli basınç
deneyinde gerilme-birim şekil değiştirme eğrileri (a) Kullanılan iri agrega türü
Rhyodacite k=140 MPa, Ek = 74 GPa (b) İri agrega türü Hornfels k=390 MPa,
Ek = 74 GPa (b,r = Sırasıyla betonun tek eksenli basınç dayanımı ve üç eksenli
basınç deneyinde uygulanan radyal basınç; k, Ek = Sırasıyla kaya numunenin
-karot- tek eksenli basınç dayanımı ve elastik modülü).
Agrega petrografisinin farklılığından kaynaklanan değerlendirmeleri deneysel
verilerin sınırlı olmasından ötürü bir kenara bırakılsa, diğer sonuçlar şöyle
özetlenebilir:
Artan radyal basınç ile betonun nihai dayanımı önemli ölçüde artmaktadır.
Aynı “artış” kırılmada birim kısalma değerinde de belirgin biçimde
gözlenmektedir.
Artan radyal basınç ile aynı betonun kırılma sonrası davranışı da belirgin
biçimde değiştirilmektedir. Şöyle ki; çok küçük radyal basınçta bile
gözlenen birim kısalma tek eksenli basınç dayanımında elde edilen birim
kısalmadan, diğer kelimelerle radyal basınç ile gevrek malzemeye daha
sünek özellik kazandırılmakta bu sayede de malzemenin deformasyon
yapabilme kapasitesi belirgin ölçüde arttırılmaktadır. Bu özellik, özellikle
deprem kaynaklı yatay yüklemenin öne çıktığı durumlarda yaşamsal önem
taşır.
22
Yüksek dayanımlı betonların (60 MPa <b ≤ 132 MPa) üç eksenli
basınç altında kazandıkları dayanım ve deformasyon artışları, aşağıdaki amprik
bağıntılarla (Attard ve Setunge, 1996) ifade edilebilir:
k
d,ç
r
b
1 1
; 0.5 MPa < r ≤ 15 MPa
ç,d ≈ 0.9 ç,y
b
rb
o
1 )06.017(1
Burada: 1,b,r, ,ç,d, ç,y sırasıyla üç eksenli basınç deneyinde nihai dayanımı,
tek eksenli basınç dayanım değerini -100 mm x 200 mm- uygulanan radyal
basınçı, direkt ve yarma çekme dayanımı göstermektedir. Birimi MPa’dır. 1,o
ise sırasıyla üç eksenli ve tek eksenli basınç deneylerinde kırılma birim şekil
değiştirmeleridir.
Kaya mekaniği disiplininde üç eksenli basınç çatlaksız kaya
numunelerinin nihai dayanımını belirlemek amacıyla Johnston 1985 tarafından
geliştirilen amprik kırılma kriteri yüksek dayanımlı betonlara da başarıyla
uygulanabilir (Arıoğlu, N., Girgin ve Arıoğlu, Ergin, 2006). Anılan kırılma
kriterine ait açılımlar topluca Şekil-9’da görülmektedir. Nihai dayanım
eşitliğinde kullanılan B radyal basınç ile kazandırılan kuşatma etkisinin
etkinliğini ifade etmektedir. Fark edileceği üzere artan tek eksenli basınç
dayanımı “b” ile B değeri birden küçük olmaktadır ve malzemenin davranışı
“lineerlik”ten büyük ölçüde uzaklaşmaktadır. b → 0 durumunda ise B ≈ 1
olmaktadır. İncelenen kırılma kriteri Mohr-Coulomb lineer kırılma ifadesine
dönüşmektedir. Şekil-10 (Arıoğlu, N, Girgin ve Arıoğlu Ergin, 2006) ise
Johnston kırılma kriteri, kimi yüksek dayanımlı beton verilerine uyum
göstermektedir. Daha öncede belirtildiği üzere yüksek dayanımlı betonların
kırılma ifadesi “lineer” değildir. Nitekim; literatürde çok yaygın şekilde normal
dayanımlı betonlar için kullanılan lineer kırılma modeli (Richard, Brandtzaeg ve
Brown, 1929) deneysel verileri sağlamamaktadır.
Yukarıda kısaca değinilen amprik kırılma kriterlerinde kullanılan direkt
çekme dayanım büyüklüğü “ƒç,d” bilinmiyorsa, yarma çekme “ƒç,y” ve tek
eksenli basınç “ƒb” dayanımları arasında çıkartılan.
0.63b
0.63byç,dç, ƒ494.0ƒ387.09.0ƒ9.0ƒ ; 5 MPa < ƒb ≤ 120 MPa
-150 mm x 300 mm silindir dayanım-
n = 221, r = 0.951
23
Tek eksenli
basınç
Radyal basınç, r
ç,d ç,d
b
Üç eksenli
basınç
2b1000log0172.01B
B
d,ç
r
b
1 1
Şekil-9 Johnston kırılma kriterinin yüksek dayanımlı betonlara uygulanması. (1
= üç eksenli basınç deneyinde nihai dayanım, b = betonun tek eksenli basınç
dayanımı, MPa, ç,d = Direkt çekme dayanımı,MPa, B = Ampirik faktör. ç,d ≈
0.9 ç,y, ç,y = Yarma çekme dayanımı).
r/b
1/
b
B
d,ç
r
b
1 1
B=0.607
Kırılma kriterleri IAE,%
(1) Johnston3
(2) Xie, Elwi ve MacGroger15
(3) Richard, Brandtzaeg ve Brown33
5.5
3.7
11.5
Deneysel veri (b=60.2 MPa)
Şekil-10 Yüksek dayanımlı betona ait üç eksenli basınç deney verilerinin çeşitli
kırılma kriterleriyle karşılaştırılması (IAE= Mutlak hata yüzdesi*)
* 100.
G
KGIAE
i
2/12ii
Gi=Deneysel veri, Ki= Verilen bağıntıdan Gi için kestirilen değer. Eğer IAE=0 ise tüm
deneysel datalar verilen ifadeye analitik olarak sağlamaktadır. Genellikle IEA > 0’dir.
Çeşitli bağıntıların kestirilen kapasitelerinin karşılaştırıldığı durumlarda en küçük “IAE”
değerine sahip bağıntı tercih edilmektedir.
24
regresyon bağıntısından yararlanılarak sözkonusu büyüklük kestirilebilir
(Arıoğlu, N, Girgin ve Arıoğlu, Ergin, 2006). İfadedeki dayanımların birimi
MPa’dır. n, r notasyonları sırasıyla regresyon analizinde kullanılan veri sayısını
ve korelasyon katsayısını belirtmektedir.
Betonun temel mekanik büyüklükleri olan basınç dayanımı ve elastik
modül büyüklükleri kür süresiyle “t” artmaktadır. Örneğin; basınç dayanımının t
süresindeki değeri standart kür süresi olarak kabul edilen 28 günlük basınç
dayanımı “ƒb,28” cinsinden
t85.04
tƒ)t(ƒ b,28b
bağıntısından hesaplanabilmektedir [MacGregor, 1997]. (Çimento türü: normal
portland çimento, kür koşulları 20 2 C, % 80-100 bağıl nem)
t = 3 gün için ƒ3/ƒ28 0.46
t = 7 gün için ƒ7/ƒ28 = 0.70
t = 365 gün için ƒ365/ƒ28 = 1.16
olarak verilebilir.
Beton basınç dayanımının zamana göre değişimini veren diğer bir
bağıntı ise
4/3
4/3
28bbta
tƒ(t)ƒ
’dir (Gardner ve Zhao, 1993). Burada (t)ƒb t kür süresinde betonun ulaştığı
basınç dayanımı, ƒ28= 28 günlük basınç dayanımı, t = Kür süresi, gün, a,b=
Çimento türüne bağlı amprik katsayılar çimento I, II, III* türlerine karşı gelen
katsayılar sırasıyla a =2.8, b = 0.77; a =3.4, b = 0.72; a =1.0, b = 0.92
olmaktadır. Şekil 11 (Gardner ve Zhao, 1993), çimento türlerine bağlı olarak
ƒb(t)/ ƒ28 = ƒ(t) değişimlerini göstermektedir. Açıktır ki betonun basınç
* Çimento türü –I, normal Portland çimentosu olup, genel amaç için kullanılmaktadır.
Anılan çimentoda ana bileşenleri miktarları: CS3 %49, C2S % 25, C3A %12, ve C4AF
%8’dir. Çimento türü II ise değiştirilmiş Portland çimentosudur. Tür II, Tür I’e kıyasla
daha az hidratasyon ısına ve daha çok sülfat dayanıklılığına sahiptir. Çimento türü III
ise erken kür sürelerinde dayanımı yüksek Portland çimentosudur. Normal Portland
çimentosuna kıyasla bileşiminde C3S daha yüksek, C2S miktarı ise daha azdır. C3A ve
C4AF bileşenleri bazında bir farklılık yoktur (Erdoğan, 2003).
25
dayanımı-kür karakteristik eğrisi çimento türüne, başka bir deyişle çimentonun
ana bileşenlerine (Trikalsiyum silikat C3S, Dikalsiyum silikat C2S, Trikalsiyum
aluminat C3A, Tetrakalsiyum aluminoferrit C4AF) büyük ölçüde bağlıdır.
Özellikle C3S miktarı çimento hamurunun hem erken kür sürelerindeki dayanım
kazanımı hem de nihai dayanımı açısından önemlidir (Erdoğan, 2003).
Ülkemizde kullanılan genel çimentoların ve mineral katkılı çimentoların ana
bileşenleri fiziksel ve mekanik özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi (Yeğinobalı,
2003) kaynağından sağlanabilir.
Beklenildiği gibi, Çimento-III’nin kullanıldığı betonların ilk günlerdeki
dayanım artım hızı diğer çimentolu betonlara oranla çok yüksektir. Aynı
dayanım kazanımı ileriki kür sürelerinde gözlenmemektedir. Buna karşın
normal Portland çimentolu betonların ileriki kür sürelerindeki dayanım
kazanımları daha anlamlı olmaktadır. Özellikle, F uçucu kül katkılı betonlarda
ise sözü edilen dayanım artışı pratik mühendislik açısından çok daha belirgindir
(Arıoğlu, Ergin ve Arıoğlu, N, 2005).
Elastik modülün zamana göre değişimi ise
b,28
tb,
b,28otƒ
ƒ6.04.0ƒ2.0CE
amprik bağıntısıyla ifade edilebilir [Teychenné, Parrot ve Pomeroy, 1978].
Burada:
Et = t (gün)’deki betonun elastik modül değeri, GPa
Co = Kullanılan agrega türü ile yakından ilintili katsayı.
Co = ƒ(Ea)’dır. Ea agrega elastik modülünü gösterir.
ƒb,28 = 28 günlük beton basınç dayanımı, MPa-150 mm küp
numune-
ƒb,t = t (gün)’deki beton basınç dayanımı, MPa-150 mm küp-
“Et/E28” oranı ise
b,28
tb,
28tƒ
ƒ6.04.0E/E
amprik bağıntısından kestirilebilir [Teychenné, Parrot ve Pomeroy, 1978].
Örneğin (ƒ7/ƒ28 = 0.8) için elastik modüllerin oranı (E7/E28 ) ise yukarıdaki
formülden
E7/E28 = 0.4 + 0.6 x 0.7 = 0.82
olarak bulunur.
26
Deney verileri
Önerilen bağıntı
ACI 209-82 bağıntısı
CEB1990 bağıntısı
Deney verileri
Önerilen bağıntı
CEB1990 bağıntısı
Deney verileri
Önerilen bağıntı
ACI 209-82 bağıntısı
CEB1990 bağıntısı
28
b )t(
28
b )t(
28
b )t(
b
a
c
t, gün-20oC kür sıcaklığı-
t, gün-20oC kür sıcaklığı-
t, gün-20oC kür sıcaklığı-
Şekil-11 Beton literatüründe verilen çeşitli (ƒb(t)/ ƒ28 -kür süresi- çimento türü)
değişimleri. (a) Normal Portland çimentosu-Çimento I ile yapılan beton (b)
Değiştirilmiş Portland çimentosu-Çimento II ile üretilen beton (c) Erken
dayanımlı yüksek Portland çimentosu-Çimento III ile üretilen beton ƒb(t)=t kür
süresinde beton basınç dayanımı ƒ28= 28 günlük beton basınç dayanımı, t =
eşdeğer kür süresi -20ºC sıcaklık-gün.
27
Beton kuruma büzülmesi: Hidratasyon olayı için gerekmeyen suyun
zamanla kapiler boşluklardan buharlaşarak ayrılması sonucunda yapı
elemanlarında (kiriş, döşeme, kolon) gözlenen “hacimsel küçülme”dir. Bu olay
en genel anlamıyla
o Su/çimento oranına
o İri agreganın hacimsel konsantrasyonuna
o Beton üretiminde kullanılan agreganın türüne (mekanik
büyüklüklerine özellikle elastik modülüne)
o Elemanın eşdeğer kalınlık boyutuna
o Ortamın kür koşullarına (sıcaklık, özellikle bağıl nem)
bağlıdır. Büzülme, geri dönebilen bir olaydır. Eğer, kuru atmosfer koşullarında
geometrik boyutları küçülen, diğer deyişle büzülen bir beton numunesi suya
konduğunda tekrar yapısına su alarak “kabarma” davranışı gösterecektir.
Geçerken burada belirtilmelidir ki büzülme olayı gerilmeden tamamen
bağımsızdır.*
Betonun kuruma büzülmesi
nahb )V1(SS
aE
E)a21(21/)1(3n
amprik bağıntısıyla yaklaşık olarak kestirilebilir (Pıckett, 1956; Neville ve
Brooks, 1987 ve Saito, Kawamura ve Arakawa, 1991). Burada Sb ve Sh =
sırasıyla betonun ve çimento hamurunun kuruma büzülme büyüklüğü, Va =
agreganın hacimsel konsantrasyonu, beton ve agreganın Poisson oranları-b, a-
ve elastik modülleriyle-Eb, Ea- denetlenen bir büyüklük. Yaklaşık olarak n = 1.7
alınabilir.Beton karışımında kullanılan agreganın çimento hamurunun kuruma
büzülmesini ne ölçüde azaltıldığı Şekil-12’de açıkça görülmektedir. Örneğin; Va
= 0 (sadece çimento hamuru) iken S = Sh’dir. Va = 0.65 ise 15.0S
S
h
b
olmaktadır. Bu değerlerden agreganın üstlendiği olumlu etki sayısal şekilde
anlaşılmaktadır.
* Betonarme elemanları-kolon, kiriş,perde- yapı sistemi içinde birbiri ile bağlı
olduklarından, elemanların serbestçe şekil değiştirmeleri kısıtlanmıştır. Kısıtlanan şekil
değiştirme eleman içinde eksenel çekme gerilmelerinin oluşumuna yol açar.Özellikle
kuru ve sıcaklık değişimlerinin çok olduğu iklim koşullarında, örneğin Ankara,
Konya, Malatya gibi şehirlerimizde büzülmenin neden olduğu aşırı çatlak ve hasar
rapor edilmiştir (Ersoy, 1991).
28
0 20 40 60 80 100
0.2
0.4
0.6
0.8
1.0
Agreganın hacimsel içeriği, %
= su/çimento = 0.35
= su/çimento = 0.50
Şekil-12 Rölatif (Sb/Sh) büzülmenin agrega hacimsel içeriğiyle değişimi.
Şekil-13’de çeşitli iri agrega türlerinden üretilmiş betonlarda ölçülen
kuruma büzülme oranının zaman ile değişimleri (Troxell, Raphael ve Davis,
1958) görülmektedir (Neville ve Brooks, 1987; Neville, 1995). Açıktır ki
kullanılan agreganın petrografik yapısı betonun büzülme oranını belirgin şekilde
etkilemektedir. En büyük kuruma büzülme oranları kumtaşında elde edilirken
en düşük değerler de kireçtaşı ve kuvarsitte gözlenmiştir. Ayrıca aynı şekilden
nihai kuruma büzülme oranı (zaman t = iken) kabaca (1000-800) x 10-6 olarak
kabul edilebilir.
1010 28 90 1 2 5 20 300
200
400
600
800
1000
1200
1400
Kuvars
Granit
Kireçtaşı
Kumtaşı
Çakıl
Bazalt
Gün Zaman (log) Yıl Şekil-13 Çeşitli iri agrega türlerinden üretilen betonlarda (ölçülen büzülme
kısalma oranı – zaman) değişimleri (Numuneler 28 günlük ıslak kürden sonra
21 C ve % 50 bağıl nemde saklanmıştır).
29
ACI 209 R.92’ye göre kuruma büzülmesinin zamanla gelişimi
n,bb Bt35
tB
amprik bağıntısı ile tanımlanmaktadır (Neville, 1995). Burada verilen t (gün)
zamana karşı gelen kuruma büzülme oranı. Örneğin Bb,n = 1000.10-6 için t = 365
gündeki kuruma büzülme oranı istensin:
66b 10.910)10.1000.(
36535
365B
Başka anlatımla 1 yıl sonunda betonun büzülmesi nihai büzülmenin (t = )
yaklaşık %90’ı düzeyinde oluşacaktır.
Özetlenirse; gece gündüz sıcaklık farkının büyük ve ortam bağıl
neminin düşük olduğu iklim koşullarında betonun kuruma büzülmesinden
oluşacak deformasyonları (şekil değiştirme) en aza indirmek için agreganın türü
kullanım içeriği ve elastik modülünün çok yüksek olması gerekmektedir.
Dayanım=ƒ(su/çimento oranı) amprik bağıntıları: 1 m3 yerleştirilmiş
beton karışımında kullanılan su miktarının çimento dozajına oranı olup, betonun
mekanik büyüklüklerini (basınç, çekme dayanımı, elastik modül) doğrudan
doğruya etkiler. Beton basınç dayanımı “ƒb” ile “ çimento/su ” oranı-
ağırlıkça- arasında şu amprik bağıntılar* sözkonusudur:
2
hsuç
ç
BbVVV
VKƒ
Féret formülü
Kb = Kç.Ka
;
V
V1
K.Kƒ
2
ç
su
aç
b
ç
h
V
V oranı çok küçük olduğundan ihmal edilebilir
* Benzer regresyon modelleriyle betonun diğer mekanik büyüklükleri de (çekme
dayanımı, eğilme ve elastik modül) ifade edilebilir. Féret bağıntısının beton
geçirimsizliği katsayısına uyarlanması yerli mühendislik literatürümüzde Kocataşkın
ve Uğurlu, 1991 kaynağında verilmiştir.
30
2
aç
b.1.31
K.Kƒ
B
Aƒ (Abrams formülü)
ç
su
M
M -ağırlıkça-
5.0
M
MKƒ
su
çBb (Bolomey formülü)
Bb Aƒ
(Arıoğlu formülü)
5 logB
b Aeƒ
(Yapı Merkezi formülü)
Burada A, B, KB, Kç ve Ka katsayıları amprik faktörler olup, büyük ölçüde
kullanılan çimentonun norm dayanımı, agrega türü ve özellikleri, kür süresi ve
koşulları (sıcaklık bağıl nem) ile yakından ilintilidir. Vç, Vsu, Vh sırasıyla
karışımda kullanılan çimento su hacimlerini ve 1 m3 yerleşmiş betondaki hava
hacmini, Msu, Mç ise sırasıyla 1 m3 beton karışımında kullanılan su ve çimento
miktarlarını ifade etmektedir. Féret bağıntısındaki 3.1 değeri Vsu/Vç =
Msu/(Mç/ç) oranında bulunan çimentonun özgül ağırlığını “ç” göstermektedir.
Görüldüğü gibi aynı karışım, kür ve deney koşulları altında artan su/çimento
oranı ile betonun dayanımı azalmaktadır [Birön ve Arıoğlu, Ergin, 1983; Birön
ve Arıoğlu, Ergin, 1985].
Şekil-14 (Arıoğlu, Ergin, Arıoğlu, N. ve Girgin, 2000) beton
karışımındaki toplam hava içeriğinin-hapsolmuş +katkı ile sürüklenmiş- basınç
dayanımı ve temel tasarım büyüklükleri (toplam agrega/çimento miktarı,
çimento miktarı) üzerindeki etkilerini nomogram düzeninde göstermektedir.
(Regresyon analizinde kullanılan deneysel veriler “işlenmemiş veri” olarak
(Dewar, 1999) kaynağından alınmıştır). Şekil yakından incelendiğinden pratik
mühendislik açısından şu bulgular ön plana çıkmaktadır.
Porozite faktörü olarak tanımlanan ( + K.Vh) faktörü arttıkça beton
dayanımı önemli ölçüde azalmaktadır. (Burada K = porozite faktöründe
mutlak hata miktarını en aza indiren değerdir. 28 günlük basınç dayanımı
için K = 0.02 bulunmuştur. (Diğer terimlerin açıklamaları Şekil-14’in alt
yazısında belirtilmiştir.
31
Verilen çökme = 5 cm için porozite faktörü ile (toplam agrega
miktarı/çimento miktarı) oranı arasında çok yüksek korelasyon katsayısı ile
sonuçlanan lineer bir regresyon sözkonusudur. Buna göre artan (+0.02 Vh)
ile (toplam agrega/çimento miktarı) oranı da artmaktadır.
(Toplam agrega/çimento miktarı) oranı ile çimento miktarı arasındaki
istatistiksel ilişki azalan üstel bir bağıntı ile ifade edilebilir.
Şeki-14 (ƒb= Beton basınç dayanımı-150 mm küp-, ç
su
M
M -ağırlıkça, Vh=
Hapsolmuş +hava sürükleyici katkıdan kaynaklanan hava içeriği, %; ç
a
M
M ,
Msu = karışımda kullanılan su miktarı, kg/m3, Mç = Çimento miktarı, kg/m3, =
toplam agrega miktarı/çimento miktarı-ağırlıkça-, Ma = Toplam agrega-ince+iri-
miktarı, kg/m3, = Çökme, n= Deney veri sayısı, r = korelasyon katsayısı.)
Poisson oranı: Malzemenin mekanik büyüklüklerinden biri olup,
z
x
şeklinde tanımlanmaktadır. x = Birim uzama-numunenin yanal yöndeki
deformasyonu- z = Düşey yükleme yönündeki birim kısalma. Gevrek
malzemelerin-beton, kaya, seramik vb- elastik davranış bölgesinde (0-0.5b)
Poisson oranı uygulanan gerilme seviyesinden bağımsızdır. 0.50 dayanımından
32
sonra anılan büyüklükteki değişim hızı uygulanan gerilme seviyesine bağlıdır.
Örneğin; elastik bölge içinde = 0.17= sabit iken betonun basınç dayanımına
yakın bir gerilme düzeyinde ise =0.44 olmaktadır (Oktar, 1977). Bu büyüklük
amprik olarak betonun basınç dayanımı “ƒb” cinsinden ifade edilebilir
[Taşdemir, Lydon ve Barr, 1996]:
13.0bƒ135.0 10 MPa < ƒb < 80 MPa
ƒb = Beton basınç dayanımı, MPa -silindir numune- Normal dayanımlı
betonlarda Poisson oranı 0.18 – 0.20 arasında değer alırken yüksek dayanım
beton sınıfına giren, örneğin ƒb = 50 MPa (500 kgf/cm2) dayanım düzeyinde
Poisson oranı
224.050135.013.0
olarak kestirilmektedir.
Şekil-15’de örnek olarak verilen ( ) karakteristik eğrisinden elastik
davranışın üst sınır değerine-
50.0ƒ
karşı gelen birim kısalma
0005.0z
belirlenebilir. Teorik olarak yanal yöndeki birim uzama büyüklüğü ise ortalama
Poisson değeri 0.20 için
-4zx -1.100.0005 x 20.0.
veya
-6x -100.10
mertebesinde hesaplanabilir. Eğer bu değer mikro düzeyde ilk çatlak oluşumuna
yol açan “birim uzama” değerinden büyük ise özellikle çimento hamuru –agrega
arayüzeyinde aderans-kenetlenme-yenilmesi gözlenecektir.Direkt çekme
deneyine maruz bırakılmış çeşitli beton ve harç numunelerinde 0.95 x
maksimum gerilme ve ilk çatlakların gözlendiği düzeyler için elde edilen (birim
uzama şekil değiştirme-iri agrega hacimsel konsantrasyonu) değişimleri Şekil
11’de (Kaplan, 1963) gösterilmiştir. Şekil yakından incelendiğinde verilen
çekme gerilme düzeylerinde birim uzama büyüklüklerinin sadece iri agreganın
hacimsel konsantrasyona bağlı olduğu, anlaşılmaktadır. Diğer kelimelerle,
sözkonusu mekanik büyüklük kullanılan agrega türü (çakıl, kırmataş) ve
su/çimento oranından bağımsız olup, artan iri agrega konsantrasyonuyla belirgin
ölçüde azalmaktadır. Çekmeye zorlanan normal dayanımlı beton malzemesinde
33
en zayıf bölge çimento-agrega arayüzeyidir. Artan iri agrega konsantrasyonuyla
anılan zonun yapı içindeki alanı, daha açık deyişle toplam hasarlı hacim
artacağından, daha küçük çekme birim değiştirmelerinde çatlaklar oluşacaktır.
Ayrıca; şekilde belirtilen gerilme düzeylerine ait çekme deformasyonları
arasındaki oranının da hemen hemen iri agrega hacimsel içeriğinden bağımsız
olduğu fark edilmektedir. Aynı bulgular basınç gerilmesine zorlanan farklı
bileşimli beton ve harç numunelerinde de belirlenmiştir (Kaplan, 1963)
Çakıl = Su/çimento=0.5
Çakıl = Su/çimento=0.6
Kireçtaşı = Su/çimento=0.5
Harç = Su/çimento=0.5
Harç = Su/çimento=0.6
Kireçtaşı = Su/çimento=0.6
% 95 çekme dayanımı
Çatlak oluşumu
İri agrega konsantrasyonu-hacimce-%
Bir
im u
zam
a b
irim
şekil
değ
iştirm
e
Şekil-15 Direkt çekmede çeşitli beton ve harç numunelerinin farklı gerilme
düzeylerine karşı gelen (birim uzama-iri agrega hacimsel konsantrasyonu)
değişimleri (Örneğin bileşiminde % 40 iri agrega konsantrasyonu olan bir
betonda ilk çatlak oluşumu yaklaşık ç = 55.10-6’da oluşur.)
Birim
uzam
a ş
ekil
değiş
tirm
e, ç
34
PROBLEM : 1
KAROTUN FİZİKSEL BÜYÜKLÜKLERİNİN BELİRLENMESİ
Bir kırmataş ocağından alınan, narinlik oranı 5.1çap
yükseklik olan
NX karotun kuru ağırlığı 496Mk gr olarak ölçülmüştür. Piknometre ile
yapılan ölçmeler sonucunda kireçtaşının ortalama özgül ağırlığı D=2.7 olarak
belirlenmiştir, 48 saat su içinde bekletilen ıslak karotun ağırlığı 5.497Mı gr
ölçülmüştür. Kırmataşın temel fiziksel özelliklerini hesaplayınız. (Fiziksel
büyüklükler ile ilintili açıklamalar Bilgi Föyü 1’de belirtilmiştir.)
Çözüm
NX karot çapının d=54 mm olduğu gözönünde tutulursa, karotun
-numune- görünen hacmi
3332cm 41.1855.4 x 1.5 x 785.0.d 785.01.d.
4V
’dür.
o Karotun birim ağırlığı:
3kk gr/cm 675.2
41.185
496
V
M
o Toplam porozite
009.070.2
675.21
D1
hacmi -numune- otunKar
k
hacmin Boşlukları
p
9.0 %p
o Taşın doluluk oranı-kompasite-
991.0009.01p1k
35
o Boşluk oranı
009.0009.01
009.0
p1
pe
9.0 %e
Aynı oran aşağıdaki bağıntıdan da hesaplanabilir:
009.0 675.2
675.21 x 7.2.De
)(gr/cm
)(gr/cm)(gr/cm
k
ksu
3
33
o Islak birim ağırlık
Karotun su içeriği
100xM
MM100x
M
M
k
kı
k
su
olarak tanımlanır ve ölçülen değerler için
)( 0.30 %100x496
5.1100x
496
4965.497ağırlıkça
elde edilir.
Islak birim ağırlık değeri “ ı ” ise aşağıdaki formülden
hesaplanabilir:
3
kı gr/cm 2.6830.003)(1 675.2)1(
o Doygunluk derecesi
100xSoranıboşluk Toplam
hacmin boşluklarıdolu ileSu
ile tanımlanmaktadır. Ölçülen değerler dikkate alındığında
36
90 %8.89 %100x185.41 x 009.0
1x1
5.1
100xV.p
.D
M
S
)(cm
)cm/gr(
)gr(
susu
su
3
3
bulunur.
Elde edilen fiziksel büyüklükler irdelendiğinde, sözkonusu kırmataşın
porozitesinin çok düşük (Bkz. Çizelge-1 [Bell, 1998]), bunun sonucunda su içeriğinin -
su emme-çok az olduğu, başka bir deyişle beton karışım tasarımında hassas bir su
düzeltme hesabı gerekmeyeceği ifade edilebilir. Ayrıca, porozitenin (kireçtaşlarının
porozitesi (%0.27-4.10) aralığında değişir) çok düşük değerde olması tüm mekanik
büyüklüklerin (basınç dayanımı, çekme dayanımı, elastik modül) yüksek olması
demektir. Kısaca, incelenen kırmataş beton agregası olarak ideal özelliklere sahiptir.
Çizelge-1 Kuru yoğunluk ve Porozite Büyüklüklerine Göre Kayaçların
Sınıflandırılması
Sınıf Kuru
yoğunluk
[t/m3]
Tanımlama Porozite
[%]
Tanımlama
1 < 1.8 Çok düşük > 30 Çok yüksek
2 1.8 – 2.2 Düşük 30 – 15 Yüksek
3 2.2 – 2.55 Orta 15 – 5 Orta
4 2.55 – 2.75 Yüksek 5 – 1 Düşük
5 > 2.75 Çok yüksek < 1 Çok düşük
37
PROBLEM : 2
AGREGA NUMUNESİNİN SU EMME KAPASİTESİ-EFEKTİF SU
EMME VE YÜZEY SUYU BÜYÜKLÜKLERİ
Beton agregası olarak kullanılması düşünülen kırmataş numunesi
üzerinde yapılan deneylerin sonuçları şöyledir:
o Hava kurusu ağırlık-havada- hkM = 1083.3 gr
o Fırın kurusu ağırlık -havada- fkM = 1076.3 gr
o Doygun-kuru yüzey ağırlık-havada- dkyM = 1089.2 gr
o Doygun haldeki numunenin ağırlığı-suda- dsM = 681.5 gr
o Islak haldeki numunenin ağırlığı -havada- ıM = 1096 gr
Bu agrega numunesine ait tüm fiziksel büyüklükleri hesaplayınız.
Çözüm
Genel
Agrega numunesi, içerdiği su miktarına göre, dört değişik rejimde
bulunur. Beton karışım tasarımı açısından bu rejimdeki su içeriğinin bilinmesi
önem taşımaktadır.
Tamamen “kuru” hal : Agreganın boşluklarında su yoktur. Etüvde 110
C’ta değişmeyen ağırlıkta kalıncaya kadar ısıtılmasıyla sağlanır. Genelde 8
saat etüvde bekletilen numune bu duruma getirilebilir.
Hava kurusu: Agreganın dışarıya açık boşlukları içersinde bir miktar su
bulunur. Yalnız tüm boşluklar su ile dolu değildir. Agrega yüzeyi tamamen
kurudur.
Doygun-kuru yüzey durumu (DKY): Dışarıya açık ve birbiriyle bağlantılı
boşluklar tamamen su ile doludur. Agreganın yüzey kuru durumu ise
agreganın taneleri doygun olarak sudan çıkartıldıklarında tanelerin
yüzeyinde çıplak gözle fark edilebilen su filmi kalmayıncaya kadar
kurutulmasıyla gerçekleştirilir.
Islak-nemli-durum: Dışarıya açık, su geçirgen boşluklar su ile tamamen
doludur. Ayrıca,tanelerin yüzeyinde bir miktar su bulunur.
38
Yukarıda değinilen hususlar şematik olarak Çizelge-1’de gösterilmiştir.
Aynı çizelgede su emme kapasitesi, efektif su emme ve serbest su -yüzey suyu-
büyüklüklerinin hesabında kullanılan formüller topluca verilmiştir [Erdoğan,
1995, Young ve Arkadaşları, 1998]
Su içeriğine ilişkin büyüklüklerin hesaplanması
Su emme kapasitesi 19.1 %100x3.1076
3.10762.1089k
Efektif su emme 54.0 %100x2.1089
3.10832.1089e
Yüzey nemi 624.0 %100x2.1089
2.10891096y
Toplam su içeriği 81.1 %62.0 %19.1 %yk
veya
1.82 %100x3.1076
3.10761096100x
M
MM
fk
fkı
Nemliliğe bağlı olarak özgül ağırlıkların belirlenmesi
Hacim spesifik (özgül) ağırlık-kuru- 5.6812.1089
3.1076
MM
MD
dsdky
fkk
64.2Dk
Hacim spesifik (özgül) ağırlık-DYK- 67.25. 6812. 1089
2. 1089
MM
MD
dsdky
dky
dky
(Doygun-kuru yüzey bazında)
39
Çizelge-1 Çeşitli Nemlilik Rejimleri İçin Agrega Su İçerikleri ve Özgül Ağırlık
Tanımları
Agrega Tanelerinin Su İçeriklerine Göre Durumları
Etüv (fırın) Hava Doygun-kuru Islak
kurusu kurusu yüzey “ DKY ”
Su emme kapasitesi % ,100xM
MM
fk
fkdky
k
Efektif su emme % ,100xM
MM
dky
hkdky
e
Yüzey nemi % ,100xM
MM
dky
dkyı
y
Su içeriği-yığında- % ,100xM
MM
fk
fka
Hacim spesifik(özgül) ağırlık % ,100xMM
MD
dsdky
fkk
Doygun-yüzey kuru durumda % ,100xMM
MD
dsdky
dky
dyk
Görünür spesifik (özgül) ağırlık % ,100xMM
MD
dsfk
fkg
Su emme kapasitesi
Efektif su emme
Yüzey suyu (nemi)
Toplam su içeriği
hacim spesifik (özgül) ağırlık
-kuru-
-kuru-
Ağırlık: fkM
dkyM
fkM
aı M,M
fkM
hkM
fkM
40
Görünür spesifik ağırlık 726.25. 6813. 1076
3 . 1076
MM
MD
dsfk
fkg
“ dkyD ” büyüklüğü “ kD ” ve “ k ” cinsinden de ifade edilebilir:
67.264.2x)0119.01(D).1(D kkdky
Aynı şekilde
726.22.67 x 0119.01
64.2
D 1
DD
kk
kg
veya
724.2)167.2( 0119.01
67.2
)1D(1
DD
dkyk
dky
g
*
su emme kapasitesi ise;
0119.0164.2
67.21
D
D
k
dky
k
(%1.19)
hesaplanır.
Yukarıda kullanılan tüm formüller (NAA-1992) kaynağından alınmıştır.
Bir değer vermek gerekirse beton agregası olarak kullanılan çakıl ve
kırmataşının su emme kapasiteleri kayacın petrografik yapısına bağlı şekilde
% 0.5 - % 2 aralığında değişir. Açıktır ki büyük su emme değerleri beton
karışım tasarımında istenen basınç dayanımı düzeyinin elde edilmesi
bakımından “su düzeltme” hesabının hassas biçimde yapılmasını
gerektirmektedir. Eğer; üretim aşamasında “su düzeltme”si dikkate
alınmıyorsa, beton karışımlarının gerek çökme gerekse dayanım
büyüklüklerinde çok ciddi dalgalanmalar-anomaliler- gözlenecektir. Bu
konu ileriki problemlerde tekrar incelenecektir.
* Sonuçların çok küçük miktarda sapmaları işlemde tercih edilen basamak sayısından
kaynaklanmaktadır.
-kuru-
41
PROBLEM : 3
BETON KARIŞIM TASARIMINDA AGREGALARIN “YÜZEY
SUYU”NUN DÜZELTİLMESİ
Beton karışım tasarımının sonucunda karışım bileşenleri şöyle
oluşturulmuştur:
o Çimento 360Mç kg/m3
o Su 180Msu kg/m3
o İri agrega 1074Mk kg/m3 -DKY-
o İnce agrega 720M i kg/m3 -DKY-
o Taze beton karışımının 2334 kg/m3
yoğunluğu
Agrega stokundan alınan agregaların yüzey nemi sırasıyla iri agregada % 3.5,
ince agregada % 7 düzeyinde belirlenmiştir. Karışım tasarımında agregaların
“yüzey suyu”ndan kaynaklanan “su farkı”nı dikkate alarak karışım bileşenleri
üzerinde gereken düzeltmeleri yapınız.
Çözüm
Karışım tasarımında agregaların miktarları doygun-kuru yüzey DKY-
durum için saptanmıştır. Fakat stoktan alınan numunelerde belirli miktarda
yüzey nemi mevcuttur. Agregaların içerdiği “fazla su” nihai karışım su
miktarında kesinlikle dikkate alınmalıdır. Nem ile ilintili hesaplamalar Çizelge-
1’de gösterilmiştir.
Çizelge-1 Nem Miktarının Belirlenmesi
Karışım bileşenleri Miktarlar, [kg/m3] Nem (yüzey suyu), [kg/m3]
Çimento 360 -
Su 180 -
İri agrega 1074 0.035 x 1074 = 37.6
İnce agrega 720 0.07 x 720 = 50.4
Taze beton yoğunluğu 2334 Toplam nem = 88
“Nem düzeltmesi” yapılmış karışım bileşenleri şu nihai değerleri
alacaktırlar (Çizelge-2):
42
Çizelge-2 Nem Düzeltmesi Yapılmış Beton Karışım Bileşenleri
Çimento 360 kg/m3
Karışıma koyulacak su miktarı 180 – 88 = 92 kg/m3
İri agrega miktarı (1 + 0.035) 1074 1112 kg/m3
İnce agrega miktarı (1 + 0.07) 720 = 770 kg/m3
Taze beton karışımı yoğunluğu b = 2334 kg/m3
Eğer “nem düzeltmesi” yapılmamış olsa idi bu durumda beton
karışımına ait gerçek “ g = su/çimento” oranı -ağırlıkça-
74.0360
50.4 37.6 180
su ilave nkaynaklana Nemden
g
dir. Bu durumda 0.50 74.0g olmaktadır. Daha açık bir deyişle,
dayanım f = ƒ ( ) ilişkisi göz önünde tutulduğunda üretilecek betonların
standart basınç dayanımları (28 gündeki basınç dayanımı) hedeflenen
dayanımın çok altında kalacakları söylenebilir (Bkz. Giriş Bölümü) “ =
su/çimento” oranının beton üretimi boyunca değişiminin standart sapması “s”
2
ç
5.02su
2
ç2ç
2
su
M
.M.M
s
formülünden hesaplanabilir [Dieter, 1987].
Burada:
suM , çM = Sırasıyla beton üretiminde kullanılan su “Msu” ve çimento
“Mç” miktarlarının aritmetik ortalama değerleri.
su , ç = Sırasıyla su ve çimento miktarlarında gözlenecek
“standart sapma” değerleri
Bağıntıdan görülebileceği gibi, “Mç”de çok önemli bir değişkenlik sözkonusu
değilse ç 0 kabul edilebilir ve (su/çimento) oranının standart sapmasının
büyüklüğü -ortalama değerden sapmanın bir ölçüsü-
43
ç
su
Ms
şeklinde yazılabilir. Özetlenirse, -nemden kaynaklanan değişimler “düzeltme
hesapları” ile dikkate alınmadığı durumlarda - “ su ” daha büyük değerler
alacaktır ve sonuçta basınç dayanımı değerlerinde “önemli farklılıklar”ın
gözlenmesi kaçınılmazdır. Uygulamada karışım hesapları “ağırlık bazında”
yürütülmeli ve agregalarının yüzey nemlilikleri üretim boyunca dikkate
alınarak su/çimento oranları ve agrega miktarları düzeltilmelidirler.
Ayrıca, üretim boyunca = su/çimento oranını sabit tutan kalite kontrol
yöntemi tercih edilmelidir (Bkz. Çizelge, Arıoğlu, Ergin, 1996).
Yöntem Açıklamalar
çimento
su oranı sabit tutulmakta
çimento
su oranı büyük ölçüde
değişmemektedir.
Üretimin standart sapma büyüklüğü
az. Daha ekonomik beton üretimi söz
konusu
Eğer agrega seçimi uygun değilse su
ihtiyacı değişken
Çökme - kıvam ve işlenebilme-
sabit tutulmakta
Genel olarak beton üretiminde
çimento
su oranı değişken
Bu nedenle daha yüksek standart
sapma beklenmelidir.
Agreganın yüzey ve granülometrik
özellikleri başarılı üretimin anahtarı
konumundadır.
Beton kalite kontrol diyagramında basınç dayanımlarında çok ani bir
düşme gözleniyorsa mühendis, aşağıda sıralanan ana faktörleri ivedilikle
gözden geçirmeli ve beton üretiminde gerekli önlemleri almalıdır [Arıoğlu,
Ergin; Arıoğlu, N.,1998]
Çimento norm dayanımında düşme - kimyasal bileşiminin değişkenliği
Sistematik bir hata sonucunda = su/çimento oranında yükselme
Agrega ocaklarında malzeme özelliklerinin değişimi (ayrışma zonlarından
agrega üretimi, formasyonda süreksizliklerin artması, kırma-eleme
tesislerindeki aşınmalar, vb)
44
Agrega ocaklarının sık sık değişimi veya birkaç farklı kalitedeki ocaklardan
agrega temin edilmesi ve bunların kalite denetimlerinin yeterli düzeyde
gerçekleştirilememesi
Agrega nem içeriklerine göre gereken düzeltmelerin zamanında
yapılmaması
Üretilen betonların gereken özenle kür edilmemesi, özellikle şantiyede bazı
numunelerin “havada” kür edilmesi
Basınç deney presinin kalibrasyonunun “tam” olmaması.
Deney numunelerinin istenen geometrik form ve boyutlarda olmaması
Operatörün çok hızlı veya çok yavaş yükleme hızıyla basınç deneyini
yapması
Agrega seçiminde dikkat edilecek hususlar Bilgi Föyü 18’de belirli bir
ayrıntı içinde belirtilmiştir. Agrega kalite denetimine ilişkin açıklamalar ise
Bilgi Föyü 20’de yer almaktadır; ayrıca ince agregada ince madde miktarının
belirlenmesiyle ilgili bilgiler topluca Bilgi Föyü 10’da sunulmuştur.
45
PROBLEM : 4 AGREGA
*
NUMUNESİNİN GEVŞEK VE SIKI BİRİM
AĞIRLIKLARININ BELİRLENMESİ
Beton karışım tasarımına yönelik olarak No:1 kırmataşın kuru gevşek
ve sıkı birim ağırlıkları belirlenecektir. Özgül ağırlığı D = 2.7 kabul edilerek her
iki hal için boşluk oranlarını hesaplayınız.
Gevşek birim ağırlık Sıkı birim ağırlık**
Mkap = 2000 gr
Mkap + a = 6320 gr
Vkap = 3000 cm3
Mkap = 2000 gr -kuru-
Mkap + a = 7070 gr
Vkap = 3000 cm3
Çözüm
Gevşek birim ağırlık
kap
a
kap
kap)akap(
gV
M
V
MM
hacmi kabıDeney
ağırlığı Agrega
3
g gr/cm 44.13000
4320
3000
2000-6320
Sıkı birim ağırlık
69.13000
20007070
V
M
kap
ag
hacmi kabıDeney
ağırlığı Agregagr/cm3
* Beton literatüründe özgül ağırlıklarına göre agregalar şöyle sınıflandırılmaktadır
[Erdoğan, 1995]:
o Hafif agregalar (tüf, pomza) ≤ 2.4
o Normal ağırlıklı agregalar 2.5 – 2.8
o Ağır agregalar (barit, manyatit > 2.8
o ** Deney kalıbına agrega yüksekliği eşit olacak şekilde 3 adet katman halinde
yerleştirilir. 16 mm çapında, 60 cm uzunluğunda ucu yarım küre biçiminde bir çelik
çubuk ile her katman 25 darbe ile sıkıştırılır.
46
Her iki hal için porozite büyüklüğü
.D 10001100p
)m/kg( 3
,%
bağıntısından hesaplanabilir (Dewar ve Anderson, 1988). Burada p = porozite-
boşluk- içeriği, %, = birim ağırlık (kg/cm3), D = agreganın özgül ağırlığı
Gevşek halde porozite
6.46 %7.2 x 1000
14401100
D.10001100p
)m/kg(
g
g
3
Sıkı halde porozite
4.37 %7.2 x 1000
16901100
D.10001100p
)m/kg(
ss
3
Boşluk oranı “e” ise bilinen bağıntıdan hemen bulunabilir:
Gevşek halde
87.0466.01
466.0
p1
pe
g
g
g
(% 87)
Sıkı halde
59.0374.01
374.0
p1
pe
s
ss
(% 59)
değerleri elde edilir.
Boşluk oranları “e” aşağıda verilen bağıntılardan da bulunabilir:
47
875.011440
2.7 x 10001
D.1000e
)cm/kg(g
g3
597.011690
2.7 x 10001
D.1000e
)cm/kg(s
s3
Görüldüğü gibi sıkıştırılmış agreganın birim ağırlığı daha büyüktür.
Bunun sonucu olarak da “boşluk oranı” gevşek agregaya kıyasla daha azdır.
Agreganın “sıkıştırılmış” haldeki fiziksel büyüklükleri büyük ölçüde
Verilen tane aralığındaki agregaların granülometrik özelliklerine (tane
dağılımı, tane şekli-yuvarlak, köşeli, uzun-yassı vb- (Bkz. Bilgi Föyü 8 ve
9))
Tanelerin nem içeriği
Sıkıştırma yöntemine ve verilen sıkıştırma enerjisine bağlıdır.
48
PROBLEM : 5
ÇEŞİTLİ KUMTAŞI NUMUNELERİNİN BETON AGREGASI
AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Bir arazi çalışması kapsamında çeşitli kumtaşı aflormanlarından alınan
numuneler üzerinde çeşitli deneyler yapılmıştır. Elde edilen laboratuar sonuçları
Çizelge-1’de belirtilmiştir (Hawkins ve McConnells, 1991). Sonuçların beton
agregası açısından değerlendirilmesi istenmektedir. Problem kapsamında
yapılan değerlendirmelerin analitik açılımları kitabın yazarlarına aittir.
Çizelge-1 Çeşitli Kumtaşı Numunelerine Ait Kimyasal, Fiziksel ve mekanik
Özellikler
Kumtaşı
No
Kuvars,
%
Ortalama tek
eksenli basınç
dayanımı
-kuru-MPa
Ortalama tek
eksenli basınç
dayanımı
-doygun-MPa
Birim
ağırlık-kuru-
gr/cm3
Porozite,
% AIV ACV
1 55.3 49.3 44.2 2.126 22.1 28.4 44.4
2 41.3 36.1 22.4 2.270 18.2 41.7 44.1
3 28.3 114.2 50.0 2.459 8.6 22.7 29.8
4 82.6 198.4 182.2 2.532 1.8 8.5 14.7
5 54.0 173.3 152.2 2.768 0.8 5.7 8.9
6 40.0 152.0 107.4 2.460 11.0 13.3 22.6
AIV = Agrega darbe değeri, %. ACV = Agrega ezilme değeri
Çözüm
o Basınç dayanımı-SiO2 ilişkisi
Kumtaşında temel mineral kuvars olup, basınç dayanımıyla-kuru-
değişimi Şekil-1’de gösterilmiştir. Şekilden izleneceği gibi kuvars içeriğiyle
basınç dayanımı arasındaki istatistiksel ilişkinin zayıf olmasına rağmen,-2 ve 1
no numuneler dışında-artan SiO2 ile basınç dayanımının da artma eğilimi
gösterdiği, söylenebilir.
o Basınç dayanımları arasındaki ilişki
Kuru basınç dayanımı ile doygun basınç dayanımları arasında çıkartılan ista-
tistiksel bağıntı Şekil-2’de görülmektedir. Açıktır ki kuru basınç dayanımıyla
49
20 40 60 80 100
SiO2, %
0
40
80
120
160
200
k, M
Pa
1
2
3
4
5
6
Xk= 120.55 MPaXSiO
2=
50
.25
MP
a
Şekil-1 Kuru basınç dayanımı ile kuvars yüzdesi arasındaki ilişki (k2
X,XSiO =
Sırasıyla kuvars yüzdesinin ve kuru basınç dayanım değerlerinin aritmetik
ortalaması)
doygun basınç dayanımı arasında pozitif değerli anlamlı bir ilişki sözkonusudur.
(Doygun basınç dayanımı/kuru basınç dayanım) karakteristik oranı kuru basınç
dayanımından bağımsız olup, ortalama değeri ve değişkenlik katsayısı sırasıyla
0.74 ve %25’dir.
o Agrega darbe ve ezilme büyüklüklerinin birim ağırlık ve basınç
dayanım değerleriyle değişimleri
Anılan regresyon analizinin sonuçları nomogram düzeninde Şekil-3 ve
4’de çizilmiştir. Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi Bilgi Föyü 3’den sağlanabilir.
50
20 40 60 80 100 120 140 160 180 200Kuru basýnç dayanýmý, k,k,MPa
40
80
120
160
200
Do
yg
un
ba
sýn
ç d
aya
ným
ý,
k,d,M
Pa
1
2
3
4
5
6
1.0
0.9
0.8
0.7
0.6
0.5
0.4
1
2
3
4
5
6
k,d
/k
,y
X = 0.74 s = 0.19
V = % 25
k,d = 0.916k,k - 17.389
n = 6, r = 0.941
Şekil-2 Farklı kumtaşlarına ait basınç dayanımları arasında çıkartılan ampirik
bağıntı (n = veri sayısı, r = korelasyon katsayısı, X = Ortalama değer, s =
standart sapma, V = s/ X x100-değişkenlik katsayısı-)
Şekiller yakından incelendiğinde şu değerlendirmeler yapılabilir:
o Agreganın darbe “AIV” ve ezilme “ACV” değerleriyle kuru birim
ağırlık “k” arasında anlamlı üstel bağıntılar vardır. Artan birim ağırlık
ile AIV ve ACV değerleri azalmaktadır.
51
2 2.2 2.4 2.6 2.8 k,gr/cm3
10
20
30
40
50A
IV,%
1
2
3
4
5
6
50.0
40.0
30.0
20.0
10.0
AC
V, %
1 2
3
4
5
6
AVI= 9976.65k-7.250
n = 6, r = 0.871
ACV= 7840.2k-6.546
n = 6, r = 0.937
Şekil-3 İncelenen kumtaşları için (AIV-k-ACV) değerleri arasında çıkartılan
regresyon bağıntıları
o AIV ve ACV büyüklükleri kuru basınç dayanım “k,k” değerleriyle
korale edilebilmektedir. Eğer tek eksenli basınç dayanımının alt sınır
değeri k,k =100 MPa olarak alınırsa agrega büyüklükleri sırasıyla
çıkartılan regresyon ifadelerinden AIV ≈ % 17 ve ACV ≈ % 23 olarak
kestirilmektedir. İlginçtir ki bu değerlere karşı gelen kuru birim
ağırlıklar-alt sınır değer- ise k ≈ 2.4 gr/cm3 bulunmaktadır. Çizelge-
1’deki deneysel sonuçlara göre anılan birim ağırlık değerlerine karşı
gelen porozite ise % 8 düzeyindedir. Bu değer oldukça yüksek olup,
sözü edilen agrega su emme değeri açısından tahkik edilmelidir.
52
0 40 80 120 160 200 k,k,MPa
10
20
30
40
50A
IV,%
1
2
3
4
5
6
50.0
40.0
30.0
20.0
10.0
AC
V, %
12
3
4
5
6
AVI= 1380.31k,k-0.964
n = 6, r = 0.900
ACV= 831.8k,k-0.771
n = 6, r = 0.858
Şekil-4 Kumtaşlarında (AIV-k,k-ACV) arasında çıkartılan regresyon bağıntıları
Al-Harthi, 2001 ampirik bağıntısının (Bkz Çizelge-2) kullanımı bu
örnekte ilginç bir uygulama olacaktır. Örnekteki (Bkz Çizelge-1) basınç
dayanımları-kuru- “k,k” için anılan bağıntılardan hesaplanan agrega darbe
“AIV” ve ezilme değerleri “ACV” Çizelge-2’de verilmiştir.
Al-Harthi 2001 bağıntısının deney verileriyle karşılaştırılması Şekil-5’d
gösterilmiştir. İzlendiği gibi 40 MPa < k,k < 150 MPa basınç dayanımı
aralığında kestirilen “AIV” değerlerinin deney verilerine uyumu oldukça iyi
iken k,k > 150 MPa’dan sonra, deneysel AIV verileri incelenen ampirik
bağıntının çok altında kalmaktadır. ACV değerleri bazında bakıldığında,
ilginçtir ki AIV için ifade edilenlerin tersi gözlenmektedir.
53
Çizelge-2 AIV=(k) ve ACV=(k) Ampirik Bağıntılarından Kestirilen Agrega
İndis Büyüklükleri
Kumtaşı k,k AIV AIValt AIVüst ACV ACValt ACVüst
1 49.3 32.2 29.2 35.2 33.1 30.4 35.8 2 36.1 35.9 32.9 38.8 36.8 34.1 39.4 3 114.2 22.2 19.2 25.2 23.2 20.6 26 4 198.4 15.6 12.7 18.6 16.8 14.1 19.5 5 173.3 17.3 14.3 20.3 18.4 15.7 21.0 6 152 18.8 15.8 21.8 19.9 17.2 22.6
,%97.2ln.87.1147.78AIV k,k
,%69.2ln.73.1182.78ACV k,k
k,k MPa birimindedir.
0 40 80 120 160 200 k,k,MPa
10
20
30
40
50
AIV
,%
1
2
3
4
5
6
50.0
40.0
30.0
20.0
10.0
AC
V, %
12
3
4
5
6
Şekil-5 Al-Harthi 2001 bağıntısının deney verileriyle karşılaştırılması (AIV,
ACV = Sırasıyla agrega darbe ve ezilme değerleri, %, k,k = Basınç dayanımı-
kuru-, MPa)
54
PROBLEM : 6
ÇEŞİTLİ KAYAÇ NUMUNELERİNE AİT BASINÇ DAYANIMI-
BİRİM AĞIRLIK- LOS ANGELES AŞINMA VE SCHMIDT YÜZEY
SERTLİK DEĞERLERİ ARASINDA İSTATİSTİKSEL BAĞINTILAR
Çeşitli mağmatik kayaç numunelerinin üzerinde fiziksel ve mekanik
büyüklüklerinin belirlenmesi için bir seri deneyler yapılmıştır. Bunlara ait
sonuçlar Çizelge-1 (Kazi ve Al-Mansour, 1980) topluca verilmiştir. Basınç
dayanımı ile Los Angeles Aşınma ve Schmidt yüzey sertlik değerleri arasındaki
istatistiksel büyüklüklerin araştırılması istenmektedir. Tüm regresyon
çıkarımlarının değerlendirilmesi kitabın yazarları tarafından yapılmıştır.
Çizelge-1 Çeşitli Magmatik Kayaç Numunelerine Ait Birim Ağırlık-Basınç
Dayanımı-Los Angeles Aşınma ve Schmidt Yüzey Sertliği Ortalama Değerleri
Kayaç türü Birim ağırlık,
Mg/m3
Basınç dayanımı,
MPa
Los Angeles
Aşınma değeri
Schmidt
yüzey sertliği
Meta andezit 2.72 79 19.2 38
Andezit 2.76 170 13.5 51
Dasit 2.78 130 14.8 45
Gabro 2.58 42 37.6 26
Diorid 2.74 116 16.5 45
Kuvarslı diorid 2.74 125 15.5 46
Monzonit 2.56 42 32.0 25
Tonalit 2.67 49 23.0 28
Granodiorid 2.68 61 24.6 26
Granit 2.51 37 35.7 27
Bazalt 2.76 101 22.4 41
Riyolit dayk 2.59 103 16.5 44
Aplit dayk 2.72 151 14.4 46
Andezit dayk 2.70 123 14.8 45
Pegmatit dayk 2.50 31 39.2 22
Diabaz dayk 2.90 159 11.0 47
Çözüm
o Los Angeles Aşınma değeri ile basınç dayanım arasındaki
istatistiksel bağıntıların çıkartılması
Problem kapsamında denenen matematiksel modeller ve bunlara ait
büyüklükler toplu halde Çizelge-2’de takdim edilmiştir.
55
Çizelge-2 Los Angeles Değeri ile Basınç Dayanımı Arasındaki İstatistiksel
Bağıntılar.
Regresyon modeli A B C r + -
Bk.A
LA
(Cargill-Shakoor, 1990)
158.66 -0.681 - 0.961 8.75 -6.78
)ln( BALA k
(Al-Harthi, 2001) 89.91 -15.40 - 0.949 12.10 -8.41
).ln( BALA k
(Bu çalışma,2006) 104.63
-15.40
- 0.949
11.96
-8.60
B/ALA kk
(Bu çalışma,2006) 14.32 -20.89 - 0.912 14.79 -15.06
B/.ALA
kk
(Bu çalışma,2006)
5.51 -20.89 - 0.912 14.75 -15.11
CBALA k
(Bu çalışma,2006) 19.48 -0.179 7.49 0.903 13.48 -17.05
LA = Los Angeles değeri, %-500 devir-, k = Kaya numunesinin basınç
dayanımı, MPa, = Kaya numunesinin birim ağırlığı Mg/m3, gr/cm3, ; A,B,C
= Regresyon ifadesinin katsayıları, r = Korelasyon katsayısı, = Sapma
değeri, 100xÖ
HÖ , %. Ö = Ölçülen değer, H = Regresyondan
kestirilen değer.
Şekil-1 a ve b’de sırasıyla en iyi kestirim gücüne sahip ifadenin
değişimini ve sapmaların incelenmesi görülmektedir.
Şekil-1’den elde edilen pratik sonuçlar şöyle sıralanabilir:
o Los Angeles değeri “LA” ile basınç dayanımı “k” arasındaki ilişkiye
göre artan basınç dayanımıyla kaya malzemesinin aşınmaya karşı
direnci olan Los Angeles değeri azalmaktadır.
o İncelenen modeller arasında en düşük ortalama sapma değerlerini veren
model BkA
LA
ifadesinde elde edilmiştir. Sapmalar sırasıyla +=%
8.75 ve -=% 6.78 mertebelerinde hesaplanmıştır.
56
0 40 80 120 160 200
Basýnç dayanýmý, k, MPa
10
15
20
25
30
35
40
Lo
s A
ng
ele
s a
þýn
ma
de
ðe
ri (
LA
), L
A
B
irim
að
ýrlýk
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
1314
15
16
1 Meta andezit
2 Andezit
3 Dasit
4 Gabro
5 Diorid
6 Kuvarslý diorid
7 Monzonit
8 Tonalit
9 Granodiorid
10 Granit
11 Bazalt
12 Riyolit dayk
13 Aplit dayk
14 Andezit dayk
15 Pegmatit dayk
16 Diabaz dayk
n = 16, r = 0.961
-30
-25
-20
-15
-10
-5
0
5
10
15
20
25
Sa
pm
a (
)
no
1
2
3
45
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
1 Meta andezit2 Andezit3 Dasit4 Gabro5 Diorid6 Kuvarslý diorid7 Monzonit8 Tonalit
+
-
+ = % 8.75
- = -% 6.78
9 Granodiorid10 Granit11 Bazalt12 Riyolit dayk13 Aplit dayk14 Andezit dayk15 Pegmatit dayk16 Diabaz dayk
Şekil-1 a) LA = (k) değişimi b) ortalama sapmalar.
b
a
57
Basınç dayanımı ile Schmidt yüzey sertlik değeri arasındaki
istatistiksel bağıntılar.
Regresyon analizinde denenen modeller ve bunlara ilişkin büyüklükler
topluca Çizelge-3’de verilmiştir.
Çizelge-3 Basınç Dayanımı ile Schmidt Yüzey Sertlik Değeri Arsındaki
Regresyon Modelleri
Regresyon modeli A B r + -
BR.Ak 4.493 -74.11 0.959 13.64 -11.85
Bk R.A 0.046 2.078 0.970 10.97 -8.89
BRk e.A 10.015 0.056 0.975 10.26 -6.83
B).R.(Aln k
(Cargill-Shakoor, 1990) 0.021 2.304 0.974 10.05 -6.89
Bk )R.(A
(Arıoğlu, Ergin, Tokgöz,1991) 0.0064 2.078 0.970 9.79 -10.34
)R(Bk e.A
(Kahraman, 2001) 10.015 0.0216 0.974 8.89 -8.72
)R(Bk
3
e.A
(Bu çalışma) 41.39 4.4610-6 0.960 9.55 -18.42
k = Tek eksenli basınç dayanımı, MPa, A,B,C = Regresyon
katsayıları, R = Schmidt yüzey sertlik değeri, = Birim ağırlığı, gr/cm3,
r = Korelasyon katsayısı, +, - = Sapma değerleri
Şekil-2’de kestirim kapasitesi en iyi olan regresyon modelinin değişimi
çizilmiştir. Çizelge-2’den çıkartılan belli başlı sonuçlar şunlardır:
o Lineer modelden eksponansiyel modele geçildiğinde, iki büyüklük
arasındaki ilişkinin korelasyon katsayısı yükselmekte, diğer kelimelerle
sapma miktarı önemli ölçüde azalmaktadır.
o Schmidt yüzey sertliği değerinin birim kuru ağırlıkla birlikte
değerlendiren regresyon modelinde “kestirim kapasitesi” artmaktadır.
o Genelde (Basınç dayanımı-Schmidt yüzey sertlik değeri)
regresyonlarının korelasyon katsayıları düşüktür. Sadece bu
bağıntılardan hareketle basınç dayanımının kestirilmesi ciddi düzeyde
hatalar içerebilir. Değerlendirme yapan mühendis, anılan hususa özen
göstermelidir.
58
20 25 30 35 40 45 50 55
Schmidt yüzey sertliði, R.
20
40
60
80
100
120
140
160
180
Te
k e
kse
nli b
asýn
ç d
aya
ným
ý,
k, M
Pa
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
1112
13
14
15
16
1 Meta andezit
2 Andezit
3 Dasit
4 Gabro
5 Diorid
6 Kuvarslý diorid
7 Monzonit
8 Tonalit
9 Granodiorid
10 Granit
11 Bazalt
12 Riyolit dayk
13 Aplit dayk
14 Andezit dayk
15 Pegmatit dayk
16 Diabaz dayk
n = 16, r = 0.975
Şekil-2 Basınç dayanımı = (Schmidt yüzey sertliği)ilişikisi (n = Kullanılan veri
sayısı, r = Korelasyon katsayısı)
59
PROBLEM : 7 AGREGA TANE DAYANIMININ DOLAYLI YÖNTEMLE (EZİLME
DENEYİ) KESTİRİLMESİ
14 mm ile 10 mm arasında kalan 3 kg ağırlığında -fırın kurusu- bir
kireçtaşı kırmataşı 15 cm çaplı sert çelikten bir silindire doldurularak agrega
üzerine aynı çaptaki bir pistonla basınç deneyi presinde sıkıştırılmıştır.
Numuneye 10 dakikalık yükleme sonunda maksimum basınç kuvveti 400 kN
(40 ton) -yükleme hızı 40 kN/dak.- uygulanmıştır. Sıkıştırma sonucunda tüm
malzeme 2.40 mm’lik elekten geçirilmiştir (BS 812 – 1975) ve elek üzerinde
kalan malzemenin miktarı Mk = 2.044 kg olarak belirlenmiştir. Aynı taş
ocağından alınan 2. Numunede deneyin sonucu Mk = 2.068 kg bulunmuştur.
Deney sonuçlarının beton agregası açısından irdeleyiniz. Ayrıca, % 10 ince yük
değeri “P” ile agrega ezilme değeri “ACV” arasındaki
P = 4000 (ACV)-1
amprik bağıntısından [Türk ve Dearman, 1989] hareketle % 10 ince yük
büyüklüğünü kestiriniz.
Çözüm
Agrega ezilme değerinin belirlenmesi
BS 812 – 1975’de agreganın tane dayanım ölçütünü ifade etmek üzere
agrega ezilme değeri “ACV” tanımlanmıştır. Buna göre anılan büyüklük
100xM
-mm 40.2MACV
o
g
’dur.
Burada:
ACV = Agrega ezilme değeri, %
Mo = Deney başlangıcında kullanılan numunenin (10 mm – 14 mm)
ağırlığı, kg, Mo = 3.0 kg.
Mg = Deney sonucunda 2.40 mm’lik elekten geçen malzeme
miktarı, kg.
60
Deneysel veriler dikkate alındığında
1. deney :
kg 956.0044.20.3MMM kog
31.86 % 100x0.3
956.0ACV
2. deney :
kg 932.0068.20.3MMM kog
31.06 % 100x0.3
932.0ACV
Aritmetik ortalaması alınırsa incelenen kireçtaşı agregasının ezilme değeri:
3131.46 % 2
06.3186.31ACV
Fiziksel olarak ACV’nin küçük olması tane dayanımının yüksek olduğunu
göstermektedir.
% 10 inceler yük değerinin kestirilmesi
BS 882 – 1983’e göre ACV deneyinde 2.4 mm elekten geçen malzeme
miktarının tüm malzeme miktarına (Mo = 3 kg) oranının % 10’u karakteristik
değer olarak kabul edilmektedir ve bu orana karşı gelen uygulanan basınç
kuvveti ise “% 10 ince yük değeri” P olarak belirtilmektedir. BS 882-1983’e
[Türk ve Dearmen, 1989] göre % 10 ince yük değeri “P” için önerilen sınır
değerler şöyledir:
o Ağır trafik –beton döşemeler 150 kN (15 ton)
o Aşınmaya maruz yol kaplamaları 100 kN (10 ton)
o Diğerleri 50 kN (5 ton)
Türk ve Dearman, 1989 kaynağında rapor edilen
P = 4000 (ACV)-1 kN
bağıntısından (Bkz. Şekil-1) hareketle % 10 ince yük büyüklüğü
kN 129)31( 4000P1
olarak kestirilir.
61
0 10 20 30 400
100
200
300
400
500
600
700 Granit
Magnezyum kireçtaþý
Kuvars dolerit
Olivin dolerit
Agrega ezilme deðeri, ACV
P = 4000 x (ACV)-1
P = 5478.55 x (ACV)-1.107
n = 33, r = -0.922
Şekil-1 P – ACV ilişkisi (n = veri sayısı, r = korelasyon katsayısı)
Eğri yakından incelendiğinde azalan ACV değerlerinde P değeri
dramatik ölçüde büyümekte, diğer kelimelerle agreganın tane dayanımı
artmaktadır. BS 882 . 1983’e göre ağır trafik yüküne maruz kalacak beton bir
yolda kullanılacak agreganın ezilme değerinin “ACV” alt sınır değeri
P 150 kN; Pk = 150 kN
kabul edilirse
P = 4000 (ACV)-1
Pk=150 kN için
27150
4000ACV
bulunur. İstenen çalışma koşulu için agreganın ezilme değeri kabaca ACV < 25
olmalıdır. Agreganın aşınmaya dayanıklılığı ile ilintili bilgiler Bilgi Föyü 3 ve
4’de belirtilmiştir. Bilgi Föyü 5’de ise agreganın donma-çözünmeye ilişkin
bilgiler yeralmaktadır.
62
Değerlendirme notu
Literatürde agrega tane dayanımını ifade etmek üzere geliştirilmiş
ampirik bağıntılar yardımıyla şu sayısal çıkarımlar yapılabilir:
o Agrega darbe değeri-AIV-
o AIV=0.99 ACV-0.82=0.99 x31 -0.82=% 29.87
(Al-Harthi, 2001)
o AIV=1.18 ACV-2.08=1.18 x31 -2.08=% 34.5
(Al-Harthi, ve Abosaada, 1997)
o AIV=1.17ACV-3.80=1.17 x31 -3.80=% 32.47
(Türk ve Dearman, 1988))
Sonuçların aritmetik ortalaması alındığında
AIV ≈ %32.3
hesaplanır.
o Tek eksenli basınç dayanımının kestirilmesi
ACV = 78.82-11.73 ln k 2.69, % (r = 0.943, n = 110)
Burada k Kaya numunesinin tek eksenli basınç dayanımı, MPa. Bu
ampirik bağıntı yardımıyla agrega ezilme değeri ACV = %31 için aranan
mekanik büyüklüğün orta değeri
k ≈59 MPa
olarak kestirilir.
Diğer bir ampirik bağıntıdan da
AIV = 78.47-11.87 ln k 2.97, % (r = 0.932, n = 110)
AIV = % 32.3 için tek eksenli basınç dayanımının orta değeri
k ≈ 50 MPa
mertebesinde bulunur. (r = korelasyon katsayısı, n = regresyon analizinde
kullanılan veri sayısı). Yukarıdaki bağıntılar (Al-Harthi, 2001) kaynağından
alınmıştır.
63
PROBLEM : 8
VERİLEN BİR AGREGA GRANÜLOMETRİSİ İÇİN KARIŞIM SUYU
MİKTARININ HESAPLANMASI
Maksimum tane boyutu dmak 31.5 mm olan (ince agrega + iri agrega)
karışımına ait elek analiz sonuçları Çizelge-1’de verilmiştir. Granülometrik
eğrisini çizerek “Fuller referans eğrisi”yle karşılaştırınız. Ayrıca, çeşitli
yaklaşımlar yardımıyla taze beton karışımının çökme değeri = 100 mm için
karışım suyunu kestiriniz.
Çözüm
İlkin granülometrik eğrinin çizilmesi için gerekli büyüklük olan
“elekten geçen yığışımlı miktar”lar hesaplanır. Bu değerler Çizelge-1’de ilgili
kolonda işlenmiştir.
Elekten geçen yığışımlı miktar ve elek üzerinde kalan yığışımlı
miktarların elek göz açıklığına göre değişimleri ise Şekil-1’de çizilmiştir. Aynı
şekilde agrega karışımının ortalama tane boyutu ise işlenmiştir. Elekten geçen
miktarın % 50’sine karşı gelen elek göz açıklığı “ortalama boyut” olarak kabul
edilirse do 10 mm kestirilebilir. Dikkat edilirse elekten geçen ve kalan
eğrilerin kesim noktasının apsisi “ortalama tane boyutu”nu vermektedir.
Çizelge-1 Agrega Granülometrik Bileşimi
Elek göz
açıklığı,
[mm]
Elek üzerinde
kalan miktar,
[gr]
Elek üzerinde
kalan miktar
[%]
Elek üzerinde
kalan yığışımlı
[%]
Elekten geçen
yığışımlı miktar
[%]
63.0 0 0 0 100
31.5 5450 23.2 23.2 76.8
16.0 2600 11.1 34.3 65.7
8.0 4950 21.1 55.4 44.6
4.0 2000 8.5 63.9 36.1
2.0 2610 11.1 75 25
1.0 1485 6.3 81.3 18.7
0.5 1740 7.4 88.7 11.3
0.25 1685 7.2 95.9 4.1
Kap 980 4.2 100
Toplam
Numune 23500
miktarı
64
0.10 1.00 10.00 100.00
0
20
40
60
80
100
4.1
11.3
18.7
25
36.144.6
65.7
76.8
95.9
88.7
81.3
75
63.9
55.4
34.3
23.2
Elek göz açıklığı, mm
Ele
kte
n g
eçen
mik
tar,
%
Yığışımlı geçen
Yığışımlı kalan
Füller parabolu
d 31.5, n=0.5mak
Şekil-1 Granülometrik eğriler
Eğrinin genel görünümü agrega karışımının (ince agrega + kaba agrega)
“sürekli” özellik gösterdiğini ortaya koymaktadır. Eğrinin (elekten geçen
yığışımlı miktar-elek göz açıklığı) yukarıya doğru kayması agrega karışımının
inceldiğini gösterir ve beton karışım suyunu arttırır. Anılan eğrinin aşağıya
doğru kayması durumunda ise agrega karışımının incelik modülünün büyümesi,
diğer bir deyişle irileşmesi demektir. Diğer kelimelerle, bu durumda
işlenebilirlik açısından gerekli olan su miktarı daha az olacaktır. Özetle,
sürekli- granülometrik eğrinin eğimi karışım tasarımı bakımından
önemlidir.
Agrega bileşiminin (ince agrega + iri agrega) yoğunluğunu maksimum
diğer deyişle boşluk oranını minimum yapan granülometrik eğrinin ifadesi
% ,d
d.100P
n
mak
bağıntısı ile tanımlanmaktadır. Burada n için 0.45-0.50 değerleri önerilmektedir.
Bu bağıntı beton literatüründe “Fuller eğrisi” olarak anılmaktadır (Fuller ve
Thompson 1907’den alıntılayan Alexander ve Mindess, 2005). n = 0.50
10mm
% 50
65
değerine karşı gelen elekten geçen miktarların yüzdesi “P” aşağıdaki çizelgede
belirtilmiştir.
dmak 31.5 mm
d, mm 31.5 16 8 4 2 1 0.5 0.25
P, % 100 71 50 36 25 17.8 12.5 8.9
Fuller parabolünun değişimi, Şekil-1 üzerinde işlenmiştir. Görüldüğü gibi Fuller
eğrisi problemde incelenen verilere ait elekten geçen yığışımlı miktar yüzdesi
değişimiyle oldukça iyi uyum içindedir.
Karışım-karma- suyunun belirlenmesi
Karışım suyunun hesabı için beton literatüründe rapor edilen belli başlı
yaklaşımlar kullanılırsa:
o İncelik modülüne dayanan yaklaşım [Bolomey’den alıntılayan
Postacıoğlu, 1984]
)m10(KMsu
suM Beton karışım suyu, kg/m3
K Beton kıvamına ve kullanılacak agreganın türüne bağlı
amprik faktör (Bkz. Çizelge-2).
Çizelge-2 Beton Kıvamı ve Agrega Karışım Türüne Göre K Katsayıları
Beton kıvamı Dere kumu
ve çakıl
Dere kumu
ve kırmataş
Deniz kumu
ve kırmataş
Kuru
Plastik
Akıcı
28 – 30
31 – 33
36 – 40
33
37
43
37
40
47
m Agrega karışımına ait incelik modülü
Verilen örnek için anılan büyüklük elek üzerinde kolonların yığışımlı
değerlerinden hareketle (Bkz Çizelge-1)
66
100
,%Kolonm
17.5100
7.517
100
9.957.883.81759.634.553.342.23m
bulunur.
= 100 mm’lik çökme değeri ve (dere kumu + kırmataş)
kullanımında:
402
4337K
değeri kabul edilebilir ve karışım suyu
3
su kg/m 194)15.510( 40M
mertebesinde bulunur.
o ACI – 211.1.77 göre karışım suyu miktarının hesaplanması
18.0mak
0.1
su)(d
8.218M
, kg/m3
mm 220 mm 40
mm 40 d mm 10 mak
Beton karışımının çökme değeri, mm (Bkz. Bilgi Föyü 11)
makd Agrega karışımının maksimum tane boyutu, mm
186)(31.5
100)( 8.218M
18.0
0.1
su kg/m3
o “ABD- Ulusal Agrega Birliği”nin önerilerine göre karışım suyunun
belirlenmesi
Bu yaklaşımda maksimum agrega boyutu, çökme değeri ve agreganın
geometrik biçimine (yuvarlak-köşeli agrega) göre karışım su miktarı belirlenir.
Verilen Çizelge-3’den D = 31.5 mm, çökme = 100 mm ve köşeli kırmataş
değerlerine karşı gelen Msu değeri yaklaşık olarak 190 kg/m3 alınabilir. (Çizelge
67
Neville, 1995 kaynağından alınmıştır). Görüldüğü üzere, verilen bir çökme
değeri ve maksimum agrega boyutu için kırmataşlı betonda karışım suyu
çakıllı betona kıyasla daha fazladır.
Çizelge-3 A.B.D. Ulusal Agrega Birliği’nin Beton Karışım Suyu Miktarı İçin
Önerileri
Maksimum
agrega
boyutu
[mm]
Karışım suyu miktarı, [kg/m3]
25-50 mm çökme 75-100 mm çökme 150-175 mm çökme
Yuvarlak
agrega
[kg/m3]
Köşeli
agrega
[kg/m3]
Yuvarlak
agrega
[kg/m3]
Köşeli
agrega
[kg/m3]
Yuvarlak
agrega
[kg/m3]
Köşeli
agrega
[kg/m3]
9.5 185 210 200 225 220 250
12.7 175 200 195 215 210 235
19.0 165 190 185 205 200 220
25.4 155 175 175 200 195 210
38.1 150 165 165 185 185 200
50.8 140 160 160 180 170 185
76.2 135 155 155 170 165 180
Üç farklı yaklaşıma ait sonuçların birbiriyle uyumlu olduğu fark
edilmektedir. Karışım tasarımında kullanılan yaklaşımlara ait sonuçların
aritmetik ortalaması alınırsa:
3su kg/m 190
3
190186194M
bulunur.
68
PROBLEM : 9
AGREGALARIN İNCELİK MODÜLLERİNİN HESAPLANMASI VE
BETON KARIŞIM TASARIMI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
İnce ve iri agrega bölümleri üzerinde yapılan elek analizinin sonuçları
Çizelge-1’de gösterilmiştir. Agregaların incelik modülünü hesaplayınız ve ince
agreganın (d 4.75 mm) granülometrik eğrisini çizerek beton agregası
bakımından sonuçları irdeleyiniz. Ayrıca, ACI yöntemine göre iri agrega
miktarını hesaplayınız.
Çizelge-1 Granülometrik Analizin Sonuçları Elek boyutu* [mm] Elek üstü[gr]
İnce agrega
No. 4 (4.75) 10 No. 8 (2.36) 58
No. 16 (1.18) 102 No. 30 (0.60) 106
No. 50 (300 m) 135
No. 100 (150 m) 120
Kap 69
Numune ağırlığı 600
İri agrega
75 0 37.5 60 19 434
9.5 400 4.75 225
Kap 131
Numune ağırlığı 1250
Çözüm
Genel
Beton teknik literatüründe kullanılan incelik modülü agreganın tane
dağılımının özelliğini açıklayan amprik bir büyüklüktür. Elek analizinde elek
boyutu en küçük olan elek en alta olmak üzere, küçükten büyüğe doğru dizilmiş
olan kare delikli standart elekler üzerinde kalan agreganın yığışımlı-kümülatif-
yüzdelerinin toplamının 100 sayısına bölünmesinden bulunan büyüklüğe
“incelik modülü” denilir ve “m” ile gösterilir [Erdoğan, 1995; Neville,1995].
Kısaca, anılan büyüklük ince agrega (d 4.75 mm) için matematiksel olarak
100
yüzdesiyığışımlıagreganın kalan üzerindeElekler m
* Bazı teknik literatürde elek göz açıklığı, elek No’su demektir.
69
şeklinde ifade edilir. İri agrega (d > 4.75 mm) için “incelik modülü” aşağıda
verilen bağıntıdan bulunabilir. Bu bağıntı No: 8’den No: 100’e kadar eleklerin
üzerinde agreganın % 100’ün kaldığı kabulü için geçerlidir [Minderess ve
Young, 1981]
100
5.(100) yüzdesi yığışımlıagreganın kalan üzerindeElekler m
İncelik modülü “m” tüm agreganın granülometrik özelliklerini
tanımlayan bir sayısal büyüklük olmamakla birlikte incelik modülünün küçük
değerler alması agrega tane dağılımının “ince” özellik taşıdığı ifade edilebilir.
Örneğin; ABD beton pratiğinde ince agrega (d < 4.75 mm) için incelik
modülünün 2.3 değerinden küçük olması ve kum kaynakları arasındaki incelik
modül farklarının m = 0.2’den büyük olması istenmez [Kosmatka ve
Panarese, 1994].
Agregaların incelik modüllerinin belirlenmesi
Her iki agregaya ait yapılan hesapların ayrıntısı Çizelge-2’de
belirtilmiştir. Ayrıca yığışımlı “kalan” yüzdelerinin nasıl oluşturulduğu aynı
çizelgede üç elek boyutu için şematik biçimde açıklanmıştır.
Çizelge-2 Agregaların İncelik Modülünün Hesaplanması
Elek boyutu
[mm]
Elek üstü
[gr]
Elek üstü
[%]
Yığışımlı “kalan”
yüzde, [%]
Yığışımlı“geçen”
yüzde, [%]
İnce
Agrega
(kum)
No. 4 (4.75) 10 1.6 1.6 98.4
No. 8 (2.36) 58 9.6 11.2 88.8
No. 16 (1.18) 102 17.0 28.2 71.8
No. 30 (0.60) 106 17.6 45.8 54.2
No. 50 (300 m) 135 22.5 68.3 31.7
No. 100 (150 m) 120 20 88.3 11.7
Kap 69 - 243.4 -
Numune ağırlığı
600 gr İncelik modülü 43.2100
4.243mi
Kaba
agrega
75 0 0 0 100
37.5 60 4.8 4.8 95.2
19 434 34.7 39.5 60.5
9.5 400 32.0 71.5 28.5
4.75 225 18.0 89.5 10.5
Kap 131 - 205.3 -
Numune ağırlığı
1250 gr İncelik modülü 05.7100
)100.(53.205mk
+
+
+ +
70
İnce agrega granülometrik bileşiminin tahkiki
İnce agrega (d 4.75 mm) ait yığışımlı “geçen” miktarın elek göz
açıklığına göre değişimi şekilde çizilmiştir. Bu eğriye agreganın granülometrik
eğrisi denilir. Agrega karışımının (ince agrega + iri agrega) granülometrik
özelliği taze betonun kolayca karıştırılabilmesi, iri tanelerin çimento
hamurundan ayrışma yapmadan taşınabilmesi ve sıkıştırılabilmesi, başka bir
anlatımla betonun “işlenebilirlik” özelliğini de büyük ölçüde denetler. Ayrıca,
betonun işlenebilme özelliği beton karışım suyunu belirlediğinden verilen
çimento miktarında “ = su/çimento miktarı” oranını etkileyerek betonun basınç
dayanımını da değiştirir. Burada kısaca değinilen hususlar aşağıda gösterilen
şekilde açıklanabilir:
Agreganın
granülometrik
özellikleri
Taze beton
karışımının
işlenebilirliği
“çökme”
(su/çimento oranı)
(Agrega/çimento
oranı)
Sertleşmiş
betonun mekanik
büyüklükleri
100
80
60
40
20
0No.100 No.50 No.30 No.16 No.8 No.4
3”8
1”2
3”4
1”
Geçen yüzde -ağırlıkça-
ab
x
x
x
x
x
x
a İnce kum Örnekteki ince agrega
b İri kum
Şekil-1 İnce agregaya (kum) ait granülometrik eğri ve ASTM C 33’e göre
kullanım limitleri
71
Granülometrik eğri ve hesaplanan incelik modül değeri birlikte
değerlendirildiğinde ince agrega için şu pratik sonuçlar sıralanabilir:
Granülometrik bileşim “süreklidir” (Bkz. Şekil-2, (Young ve arkadaşları,
1998’den değiştirilerek)). Diğer kelimelerle her taneden oluşan agrega
bileşiminin birim ağırlığı büyük, boşluk oranı ise küçüktür.
İncelik modülü* mi = 2.43 > 2.3 olup beton ince agregası olarak kullanımı
uygundur. Nitekim örneğe ait granülometrik eğri ASTM C 33’de
öngörülen limitlerin arasında yer almaktadır.
İnce agreganın ortalama boyutu yığışımlı geçen eğrinin % 50’sine karşı
gelen elek göz açıklığı olarak alınabilir (do 600 m (0.60 mm)).
a
b
c
Süreklis, ps u, pu
b Uniforma, pa
c Aralıklı
= birim ağırlık
p = porozitee = boşluk oranı
Üç tane dağılımında:
Elek Göz Açıklığı
s > a > u
ps < pa < pu
es < ea < eu
a
Şekil-2 Sürekli, üniform ve aralıklı granülometrik eğriler ve özellikleri
* İnce agreganın (kum) incelik modülü küçük değerde ise (kumun bileşiminde çok ince
taneler çoğunlukta ise) betonun “işlenebilmesi” kolaylaşır. Buna karşın su gereksinimi
artarak beton karışımında ayrışıma -segresyon- ve yüzeyde aşırı terleme -su kaybı-
neden olabilir. İncelik modülü büyük değerde ise, bu durumda, betonun işlenebilme
özelliği azaldığından yerleştirme açısından problemli beton karışımı sözkonusudur.
Ayrıca, bu tür beton karışımlarında “ayrışım” olayı da gözlenebilir. Kısaca, ince
agreganın uygun granülometrik bileşiminde olması büyük önem taşır.
72
İri agrega miktarının belirlenmesi
ACI 211.1.77’e göre ince agreganın incelik modülü “mi” ve agrega
karışımının (ince agrega + iri agrega) maksimum tane boyutu “Dmak**” (mm),
beton karışım tasarımında iri agreganın hacmini “Vk” belirler (Jerath ve
Kabbani, 1983).
2.0mak41.0
i
a d.)m(
506.0V
k , m3/m3 (2.2 < mi < 3.0)
Kaba agreganın 1 m3 beton karışımındaki ağırlığı “Ma,k” ise
s,kk,ak,a .VM , kg/m3
formülünden kolayca bulunabilir. k,s = iri agrega karışımının (4.75 mm-20 mm)
sıkıştırılmış haldeki birim ağırlığı, kg/m3. Örneğin mi = 2.43, Dmak = 20 mm ve
k,s = 1700 kg/m3 değerleri için 1 m3 beton karışımında kullanılacak iri
agreganın hacmi ve ağırlığı sırasıyla
332.0
41.0k,a m/m 640.0)20.()43.2(
506.0V
10881700 x 640.0M k,a kg/m3
olarak hesaplanır.
Yukarıdaki bağıntı yakından incelendiğinde beton karışım tasarımına
yönelik olarak şu sonuçlar ön plana çıkmaktadır:
Verilen bir maksimum agrega boyutu “dmak” değerinde, artan incelik modülü
“mi” diğer bir deyişle irileşen ince agrega karışımlarında iri agreganın hacmi
azalmaktadır.
Verilen bir ince agrega inceliğinde “mi” artan “dmak” değeriyle iri agrega
hacmi “Va,k” artmaktadır.
** Maksimum tane boyutu agrega numunesindeki tanelerin tümünün geçebildiği en
küçük göz açıklıklı kare delikli elek, verilen agreganın en büyük tane boyutunu
tanımlar. TS 500 Standardına göre, en büyük tane boyutu için “çeper” etkisi
bakımından limitler belirtilmiştir:
0.2 en dar kesitli kalıp genişliği
0.75 en küçük donatı aralığı
0.3 döşeme derinliği
73
PROBLEM : 10 (İNCE AGREGA/TOPLAM AGREGA) ORANININ SPESİFİK YÜZEY
İNDİS YÖNTEMİYLE BELİRLENMESİ
Elek analizi sonuçları Çizelge-1’de verilen bir ince agrega (kum) beton
karışımında kullanılacaktır. Çökme değeri = 90 mm için agrega karışımında
agrega toplam
agrega inceoranı “spesifik yüzey” yöntemi ile belirleyiniz. Agregaya ilişkin
teknik bilgiler şöyledir:
o İnce agreganın özgül ağırlığı iD 2.650
o İri (kaba) agreganın özgül ağırlığı kD 2.700
o İri agreganın spesifik yüzeyi kSY 5.0
o Maksimum tane boyutu 20dmak mm
Çizelge-1 İnce Agreganın Tane Dağılımı
Elek göz açıklığı
[mm]
Geçen
[%]
Kalan
[%]
Spesifik yüzey
faktörü*
4.75 100 0 8
2.36 85 15 16
1.18 70 15 27
0.60 50 20 39
0.30 25 25 58
0.150 10 15 81
0 0 10 105
Çözüm
Genel
Beton karışım tasarımında ince agreganın toplam agrega karışımı
içindeki payının belirlenmesi kritik bir problemdir. Bu büyüklük, su/çimento
oranına ve taze beton karışımının çökme değeri ile yakından ilintilidir. Bu
problemin çözümünde Day, 1994’ın teklif ettiği yöntem kullanılacaktır.
Yöntemin esas ilkeleri Çizelge-2’de topluca sunulmuştur.
* Birim tane ağırlığının yüzey alanı, cm2/gr. Singh 1958’de önerilen değerler 1994’de
Day tarafından değiştirilmiştir.
74
Çizelge-2 Day, 1994 Yöntemiyle İnce Agrega Yüzdesinin Belirlenmesi
Taze dağılımın spesifik yüzey indisinin “SY” hesaplanması
Elek gözü
[mm]
Spesifik yüzey faktörü
“ƒi”
> 20 2
20 - 10 4
10 - 4.75 8
4.75 - 2.36 16
2.36 - 1.18 27
1.18 - 0.600 39
0.600 - 0.300 58
0.300 - 0.150 81
< 0.150 105
100
x ƒ% kalanSY i
Karışım agregasının (ince agrega + iri agrega) spesifik yüzey değerinin
“SYa” bulunması
% ,100xSYSY
SYSYm
ki
kai
Burada:
SYa = Karışım agregasına ait spesifik yüzey değeri
SYi , SYk = Sırasıyla ince ve iri agrega için hesaplanmış
spesifik yüzey değerleri
mi , mk = Sırasıyla ince ve iri agreganın toplam agrega
karışımı içindeki payları -ağırlıkça-
75
Çizelgenin devamı
Karışım agregasının spesifik yüzey değeri, “SYa”
6)1V( 25.0M 02.0KUFSY hça
KUF = Beton karışım “uygunluk faktörü”. Beton çökme değerine
bağlıdır (Bkz. Çizelge).
Mç = Taze beton karışımında kullanılan çimento miktarı kg/m3
Vh = Hava içeriği, %. Genelde Vh %2 kabul edilebilir.
75.5M 02.0KUFSY ça
Çökme değeri,
[mm]
KUF Açıklamalar
0 – 50 20 – 22 Dışardan uygulanan vibrasyonla
yerleştirilen ön döküm betonları
50 – 90 22 – 25 Taşıyıcı eleman (kiriş, kolon,
döşeme) betonu
80 – 100 25 – 27 Pompalanabilir beton-yoğun
betonarme donatısı mevcut.
90 – 120 26 – 28 Pompalanabilir hafif agregalı beton
karışımları
200 27 – 31 Akıcı kıvam-süperakışkandırıcı
katkıların kullanıldığı beton
karışımları.
Agrega (ince + iri) karışımının spesifik yüzey değeri
= 90 mm için verilen çizelgeden KUF = 26 alınabilir.
Mç değeri için bir ön kabul yapılabilir. Fransız beton pratiğinde
kullanılan, çimento miktarının alt sınır değerini veren amprik bağıntılardan
[Dreux, 1993] yararlanabilir:
76
o Normal dayanıklılık koşulları
3
5 )mm(mak
min kg/m ,d
550M
o Dayanıklılık istenen koşullarda
3
5 )mm(mak
min kg/m ,d
700M
o Ortalama bir değer olarak çimento miktarı
3
5 )mm(mak
min kg/m 340205
625
d
625M
kabul edilebilir. Bu değerin bilinmesi ile aşağıdaki bağıntıdan agrega karışımına
ait spesifik yüzey büyüklüğü
24.95 5.75 340 x 02.02675.5M 02.0KUFSYa ç
olarak bulunur.
Toplam agrega karışımında ince ve iri agrega yüzdelerinin
hesaplanması
Hesaplama aşamaları şöyledir:
KUF (çizelgeden) belirlenir.
çM
ve
KUF
SYa hesaplanır
k
i
a
SY
SY
SY
mi hesaplanır
km =1- im bulunur.
77
İnce agreganın spesifik yüzey değeri (Bkz Çizelge-3)
Çizelge-3 İnce Agreganın Spesifik Yüzey Değerinin Belirlenmesi.
Elek göz açıklığı
[mm]
Kalan
[%] ƒi % kalan x ƒi
4.75 0 8 0
2.36 15 16 240 1.18 15 27 405 0.60 20 39 780 0.30 25 58 1450 0.15 15 81 1215
0 10 105 1050 Toplam 5140
40.51100
5140SYi
İnce ve iri agreganın kullanım payları
43 %100x4.46
95.19100x
540.51
595.24mi
olarak belirlenir. İri agrega “mk” yüzdesi ise
ki mm100 , %
57 %43100mk
bulunmaktadır.(İnce agrega/toplam agrega oranının belirlenmesinde uygulanan
diğer bir yöntem Bilgi Föyü 10’da sunulmuştur.)
Karışım bileşenlerinin hesaplanması
Sonuçlar beton karışım bileşenleri bazında değerlendirildiğinde
o Çimento 3
ç kg/m 340M
o Su miktarı 3
0.18
0.1
0.18mak
0.1
su kg/m 200(20)
(90) x 218.8
d
Δ 218.8M
o 58.0340
200çimento/su
o Karışım agregasının (ince + iri) yoğunluğu
kkiia D.mD.m 26792700 x 0.57 2650 x 43.0
78
o Toplam agrega hacmi
h
a
a
su
su
ç
çmV
D
M
D
M
D
M1
3
olmalıdır.
02.0
2679
M
1000
200
3150
340m 1 a
3
ağırlığı özgülçimentonun
02.0M10.73.3200.0107.0m 1 a43
Bu koşuldan hareketle toplam agrega:
3
4a kg/m 179910.73.3
673.0M
İnce agrega:
3
aii kg/m 773 1799 x 43.0M.mM
İri agrega:
3akk kg/m 1025 1799 x 57.0M.mM
Beton karışım tasarımında önemli bir büyüklük olan (toplam
agrega/çimento) oranı ise bulunan değerler için
29.5M
M
ç
a
olmaktadır.
Taze beton karışımının yoğunluğu -ıslak (plastik) yoğunluk-
3
asuçb kg/m 23391799200340MMM
hesaplanır.
Burada belirtilmelidir ki problem kapsamında kabul edilen ve
kestirilen tüm karışım büyüklükleri tartışmaya açıktır. Mühendis, bir seri
deneme karışımları yaparak kullanılan yöntemin sonuçlarını dayanım,
dayanım/çimento miktarı ve çökme gibi proje verileriyle tahkik etmelidir.
79
PROBLEM : 11
POMPALANABİLİR BETON KARIŞIMINDA ÇİMENTO DOZAJININ
“AGREGA/ÇİMENTO” ORANINA ETKİSİ
Maksimum agrega boyutu dmak = 19 mm olan bir agrega karışımı
pompalanabilir beton yapımında kullanılacaktır. Karışımda Mç = 380 kg/m3 ve
300 kg/m3 çimento dozajlarının kullanılma durumları için agrega/çimento
oranlarını kestirerek sonuçları irdeleyiniz.
Çözüm
İlkin karışımda kullanılacak su miktarı belirlenmelidir. Çökme = ƒ (su
miktarı) ilişkisinden hareketle anılan büyüklük kestirilebilir. Pompalanabilir
beton karışımında çökme değeri ± 25 mm yeterli olmaktadır [Arıoğlu,
Ergin, 1977]. Bu çökme değerine karşı gelen beton işlenebilirliği “orta” ile
“yüksek” sınıflar aralığındadır [Neville, 1995] (Bkz. Bilgi Föyü 11).
mm esas alınırsa, verilen ilişkiden (Bkz Şekil-1a) Msu 187.5 kg/m3 elde edilir.
Bu değer kitap çerçevesinde kullanılan, ve pratikte uygun değerler veren amprik
bağıntı [Jerath ve Kabbani, 1983] ile tahkik edilebilir.
3
18.0
0.1
18.0mak
1.0
su kg/m 198)19(
(75) x 8.218
d
8.218M
Ayrıca karışım su miktarı [Shestoperov,1983] kaynağında verilen Msu =
(çökme değeri, maksimum agrega boyutu) abağından da tahkik edilebilir
(Bkz Şekil-1b):
mm 19d
mm 75
mak
Msu 197.5 kg/m3
Üç farklı yaklaşımın aritmetik ortalaması esas alınırsa “Msu” büyüklüğü
1953
197.5 198 5.187Msu
kg/m3
olmaktadır.
80
100
a
160 170 180 190
150
50
0
Karışım suyu, Msu,kg/m3200
2 4 6 8 10 12 14 16150
170
190
210
230
d
c
b
a
Çökme,, cm
ba dmak = 80 mm
b dmak = 40 mm
c dmak = 20 mm
d dmak = 10 mm
Maksimum agrega çapı
Şekil-1 Çeşitli karışım su miktarlarını veren ilişkiler. a Dewar ve Anderson,
1995, b Shestoperov, 1983 önerileri
Karışımlara ait su/çimento oranları -ağırlıkça- ise
Mç = 380 kg/m3 için
51.0380
195
M
M
ç
su
Mç = 300 kg/m3 için
65.0300
195
M
M
ç
su
olarak hesaplanır.
81
Dewar ve Anderson kaynağında (1998) verilen = ƒ(agrega/çimento,
su/çimento oranı) abağından hareketle karışımlara ait ( = agrega/çimento)
oranları- ağırlıkça- belirli bir yaklaşımla bulunabilir (Bkz Şekil-2).
0.30 0.40 0.50 0.60 0.70 0.800
50
100
150
34.5
6
7.5
Şekil-2 Çökme = ƒ (, ) ilişkileri
=75 mm ve 51.0 ve 0.65 değerlerine karşı gelen
=agrega/çimento oranları -ağırlıkça-
= 0.51 = 4.5
= 0.65 6
olarak elde edilir.
= ƒ (, ) abağı yakından incelendiğinde karışım tasarımına yönelik
olarak:
Verilen bir işlenebilirlik değerinde “agrega/çimento” oranı, “su/çimento”
oranı ile birlikte artmaktadır.
Verilen bir “su/çimento” oranında ise azalan “agrega/çimento” oranları ile
taze karışımın çökme değeri artmaktadır.
Verilen bir agrega/çimento oranında, beklenildiği gibi artan su/çimento
oranıyla çökme değeri çok belirgin ölçüde artmaktadır. Örneğin = 4.5 için
= 0.40’de çökme değeri “sıfır” iken = 0.55 değerine çıkarıldığında
çökme değeri büyük bir artış hızıyla 125 mm’ye ulaşmaktadır.
ç
a
M
M
Çimento
Agrega
ağırlıkçaç
su
M
M
82
PROBLEM : 12 KIRMAKUM/İNCE AGREGA ORANININ BETON BASINÇ
DAYANIMI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
[Taşdemir,C.; Kara ve Başkoca 1998] kaynağında rapor edilen, kırma-
kumun betonda kullanılabilirliği konusunda yapılan bir deneysel araştırmanın
verileri ve elde edilen sonuçları Çizelge-1’de belirtilmiştir. Deney sonuçlarını
(beton basınç dayanımı-kırmakum/ince agrega %) bazında değerlendiriniz.
Çizelge-1a Agregaların Fiziksel Özellikleri
Agrega cinsi Özgül ağırlık (kg/dm3) Su emme (%)
Deniz kumu 2.58 0.9
Yıkanmamış kırmakum 2.71 3.2
Yıkanmış kırmakum 2.71 2.6
Kırmataş I 2.69 0.7
Kırmataş II 2.71 0.5
Çizelge-1b Agregaların Granülometrik Bileşimi
Elekten geçen (%)
Elek göz boyutu (mm) 31.5 16 8 4 2 1 0.5 0.25 0.075
Deniz kumu 100 100 100 100 99 98 80 18 0.6
Yıkanmamış kırmakum 100 100 100 97 82 56 38 27 15.8
Yıkanmış kırmakum 100 100 100 88 74 52 37 27 6.5
Kırmataş I 100 100 68 26 13 0 0 0 0
Kırmataş II 100 50 1 0 0 0 0 0 0
Çizelge-1c Beton Bileşimleri ve Taze Beton Özellikleri
Beton kodu A B1 B2 B3 B4 C1 C2 C3 C4
Çimento (kg/m3) 285 292 291 282 280 288 293 289 286 Su (kg/mg3) 200 190 195 205 214 196 188 182 197 Kırmataş II (kg/m3) 652 670 666 646 639 659 670 661 655 Kırmataş I (kg/m3) 463 476 473 459 454 469 476 470 465
Kum (kg/m3) 711 547 363 176 0 539 366 180 0 Kırmataş tozu (kg/m3) 0 197 390 568 750 193 391 578 764 Akışkanlaştırıcı katkı madde (kg/m3)
1.14 1.17 1.16 1.13 1.12 1.15 1.17 1.16 1.14
Su/çimento 0.70 0.65 0.67 0.73 0.77 0.68 0.64 0.63 0.69 Çökme (mm) 180 170 170 170 170 180 180 180 170 Birim ağırlık (kg/m3) 2312 2373 2379 2337 2338 2344 2383 1362 2368
83
Çizelge-1d Basınç Dayanımları-150 mm küp numune-
Numune kodu
Küp basınç dayanımları (N/mm2)
7 günlük 28 günlük 90 günlük
A 20.0 27.0 28.3
B1 23.6 32.7 35.5
B2 21.3 30.9 35.3
B3 18.9 26.6 29.9
B4 16.5 23.8 27.8
C1 23.7 28.5 32.0
C2 24.9 34.5 35.3
C3 25.9 34.3 36.2
C4 23.8 30.3 34.9
Açıklamalar:
A serisi : İnce agregasının tamamı deniz kumu olan betonlar
B serisi : İnce agregasının bir bölümü veya tamamı yıkanmamış kırmakum ile
yer değiştirilen betonlar
B1 : İnce agregasının %25’i yıkanmamış kırmakum
B2 : İnce agregasının %50’si yıkanmamış kırmakum
B3 : İnce agregasının %75’i yıkanmamış kırmakum
B4 : İnce agregasının tamamı yıkanmamış kırmakum
C serisi : İnce agreganın bir bölümü veya tamamı yıkanmış kırmakum ile yer
değiştirilen betonlar
C1 : İnce agregasının %25’i yıkanmış kırmakum
C2 : İnce agregasının %50’si yıkanmış kırmakum
C3 : İnce agregasının %75’i yıkanmış kırmakum
C4 : İnce agregasının tamamı yıkanmış kırmakum
Çözüm
Genel
Son yıllarda özellikle İstanbul’da ince agrega (kum) temininde
yaşanan zorluklar karşısında, pratikte kırmakum (taşunu) denilen kırmataşın
atığı ince agreganın belirli oranında beton karışımlarında kum yerine
kullanılmaktadır. Kırmakum kullanımının belli başlı yararları şunlardır:
Deniz kumlarının granülometrik yapısı genellikle “üniform”dur. Deniz
kumu ile birlikte belirli oranda kullanılan kırmakum, agrega karışımının
granülometrik özelliğini iyileştirmektedir. Daha açık bir deyişle agrega
karışımının kompasitesi artmaktadır.
84
Belirli oranda karışıma katılan kırmakum ile beton karışımı daha kohezif
özellik kazanarak “pompalanabilirlik” özelliği artmaktadır.
Özellikle kireçtaşının kırmakumu ile çimento hamuru arasında sağlanan
güçlü “kimyasal aderans”, betonun uzun süredeki basınç dayanımını
arttırabilir. Bu özellikten yararlanılmak suretiyle karışım tasarımında
anlamlı sayılabilecek “çimento tasarrufu” gerçekleştirilebilir.
Değerlendirme
Beton karışımlarına ait basınç dayanımı ile “kırmakum/ince agrega %
oranı” arasındaki değişimler “yıkanmış kırmakum” ve “yıkanmamış kırmakum”
bazında Şekil-1’de [Taşdemir, C., Kara ve Başkoca, 1998] incelenmiştir.
0 100755025
35
20
30
15
25
10
40
Yıkanmamış Yıkanmış
7 gün28 gün90 gün
7 gün28 gün90 gün
Kırmakum/ince agrega,% Şekil-1 Beton basınç dayanımı-“Kırmakum/ince agrega” oranı ilişkileri
Şekil yakından incelendiğinde göze çarpan önemli sonuçlar şöyle özetlenebilir:
Beton basınç dayanımı ile kırmakum/ince agrega yüzdesi değişimlerini
maksimum kılan bir optimum kırmataş/ince agrega oranı sözkonusudur. Bu
oranı kontrol eden özellik kullanılan kırmakumun yıkanmış olup
olmadığıdır. Yıkanmamış kırmakum kullanımında anılan optimum (kırma -
kum/ince agrega) oranı kabaca % 25 iken yıkanmış kırmakum kullanımında
ise aynı karakteristik oran % 50-75 düzeylerine ulaşmaktadır. Pratik açıdan
bu oran şu şekilde yorumlanabilir: Yıkanmış kırmakum kullanımında ince
agreganın bileşimi yaklaşık (% 75 kırmakum + % 25 ince agrega) ise veri-
len kür süresindeki betonun basınç dayanımı maksimum değere ulaşacaktır.
Yıkanmış kırmakum ile üretilen betonların tamamında 7 günlük kür
süresinden sonra ölçülen basınç dayanımları % 100 deniz kumu
(kırmakum/ince agrega oranı = 0) kullanılan betonlara ait basınç
dayanımlarından daha büyüktür. Bu sonuç, yıkanmış kırmakumun
yıkanmamış kırmakuma karşı üstünlüğünü ortaya çıkarmaktadır.
85
PROBLEM : 13
AGREGAYA KARIŞAN KİLİN BETONUN FİZİKSEL VE MEKANİK
BÜYÜKLÜKLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Kayacın katmanları arasında bulunan kil, yerinde ayrılmadığı zaman kırma kum
içersine girerek agrega kalitesinin bozulmasına, dolayısıyla betonun fiziksel ve
mekanik büyüklüklerin azalmasına yol açar. Kil içeriğini beton üzerindeki
olumsuz etkisini göstermek amacıyla bir araştırma projesi yürütülmüştür. Bu
proje kapsamında üretilen beton deneme karışımları ve bunlara ait fiziksel
özellikler ve basınç dayanımları Çizelge-1’de topluca belirtilmiştir (Uluöz,
Yakut ve Düztaban, 2004). Referans-kontrol- karışımda kil içeriği sıfır olup No
2,3,4 ve 5 karışımlarında ise kırma kumdan belli miktarda azaltılıp yerine CL
sınıfı kil-düşükten orta dereceye plastik inorganik killer,çakıllı killer, kumlu ve
siltli killer, yağsız killer- kullanılmıştır. 1 m3 beton karışımında kil içeriği 41.6-
103 kg aralığında değişmiştir. Deneylerde su/çimento oranı ve çökme değeri
sabit tutulmaya çalışılmıştır.
Kil içeriğine bağlı olarak betonun su emme ve basınç dayanımı
değişimlerini inceleyiniz.
Çizelge-1a Beton karışımlarında kullanılan agregaların fiziksel özellikleri
Testler
Agrega cinsi
Kırma
çakıl
Kırma
çakıl
Kırma
çakıl
Dere
kumu
Maksimum tane çapı, mm 16 8 4 4
Organik madde rengi - - Açık sarı Açık sarı
Özgül ağırlık, g/cm3 2.700 2.695 2.595 2.650
Su emme, % 0.7 0.8 3.1 2.9
0.074 mm’lik kare göz
aralıklı elekten geçen ince
madde, %
0.8 0.9 19 2.5
Na2SO4 don kaybı, % 6.0 6.8 7.2 6.5
Los Angeles
aşınma
kaybı, %
100 devir 4.9 5.2 - -
500 devir 18.3 20.2 - -
Çözüm
Deney sonuçlarının analitik değerlendirmesine yardımcı olmak üzere, betonun
28 günlük basınç dayanım ve su emme değerlerinin değişimleri “kil içeriği”nin
fonksiyonu olarak Şekil-1’de çizilmiştir. Aynı şekilde basınç dayanımındaki
“azalma” ve su emme değerindeki “artış” oranları işlenmiştir. Şekil yakından
incelendiğinde ön plana çıkan sonuçlar şunlardır:
86
Çizelge-1b Kil Kullanılarak Üretilen Beton Deneme Karışımları ve Bunlara ait Fiziksel
Özellikler ve Basınç Dayanımları
Beton bileşenleri
1 m3 beton üretimi için ağırlık (kg) Ref.
Karışın No: 1
No:2 No: 3 No: 4 No:5
Kırma agrega
Maks. Tane çapı 16 mm
520 518 518 517 515
Maks. Tane çapı 8 mm
538 536 536 535 534
Kum Dere 425 424 423 423 422 Kırma 415 374 352 331 310
Kil - 41.6 62.4 83.0 103 Çimento 350 350 350 350 350 Süper akışkanlaştırıcı 3.5 3.5 3.5 3.5 3.5 Karışım suyu 163 165 166 167 169
Taze beton özellikleri = Msu/Mç-ağırlıkça- 0.466 0.471 0.474 0.477 0.483 Hava miktarı, % 1.1 1.0 0.9 0.8 0.8 Çökme, cm 11.0 11.5 11.0 10.5 10.5
Sertleşmiş beton özellikleri Basınç**
dayanımı 7 gün 254 198 185 161 142 28 gün 389 357 310 251 226
Basınç dayanımı azalması (28 gün),%
- 8.2 20.3 35.5 41.9
Beton birim ağırlığı, kg/m3
2347 2340 2328 2282 2252
Su emme, % 2.44 3.5 3.86 4.17 5.17 ** kgf/cm2
o Kil içeriği arttıkça 28 günlük basınç dayanımı değerleri azalmaktadır. Örneğin, kil içeriğinin 103 kg/m3 olduğu durumda dayanım düzeyindeki azalma yaklaşık %42’dir.
o Referans betonun su emme değeri %2.44 iken artan kil içeriğiyle bu fiziksel büyüklük sürekli olarak artmıştır.Sözgelimi, 103 kg/m3 kil içeriğinde betonun su emme değerindeki artış oranı %112 mertebesindedir. Beklenildiği gibi artan su emme* ile birim ağırlık değeri de azalmaktadır.
* 17 Ağustos depreminde yıkılan kimi betonarma binalardan alınan molozların-normal
agregalı- su emme ve birim ağırlık değerleri sırasıyla % 8-13-ağırlıkça- ve 1700 -2000
kg/m3 aralığında değiştiği, belirlenmiştir. Bu çalışmada çıkartılan = -15.668
+39.052 bağıntısından birim ağırlık = 2.3 t/m3 değeri için su emme büyüklüğü
yaklaşık = %3 düzeyinde elde edilir (İnan, Arıoğlu, N. ve Arıoğlu,Ergin, 2003).
Özetle; normal dayanımlı betonlarda su emme değeri genellikle % 5’in altındadır. Bu
büyüklüğün küçük değer alması, bir anlamda, betonun geçirimsizliğinin de bir ölçütü
olmaktadır. Su emme değerini denetleyen ana faktörler kullanılan agreganın su emme
değeri, çimento dozajı, agrega hacimsel konsantrasyonu, karışıma uygulanan
vibrasyonun süresi ve homojenliği, kür koşullarına gösterilen özen bir anlamda
hidratasyon derecesidir. Artan birim ağırlıkla su emme azalmakta, betonun 28 günlük
dayanımı artmaktadır (Yapı Merkezi, 2005)
87
50 60 70 80 90 100 110
Kil miktarý, Mkil, kg/m3
50
100
150
200
250
300
350
400
Ba
sýn
ç d
aya
ným
ý, f
b, kg
/m3
5.2
5.0
4.8
4.6
4.4
4.2
4.0
3.8
3.6
3.4
Su
em
me
,
,%
10
20
30
40
50
f b
, %
120
110
100
90
80
70
60
50
40
30
=,%Basýnç dayanýmý
Basýnç dayanýmý azalmasý
Su emme
Su emmede artýþ
fr = Referans betonun basýnç dayanýmý, MPa
fi = Verilen kil içeriðine karþý gelen basýnç dayanýmý, MPa
fb =Basýnç dayanýmýndaki azalma
fb=[fr-fi/fr] x100,%
r = Referans betona -kil içeriði = 0- ait su emme, %
i= Verilen kil içeriðine karþý gelen betonun su emmesi, %
= Su emme deðerindeki artýþ oraný
=[r-i/r] x100,% Şekil-1 Kil içeriğine bağlı olarak betonun 28 günlük basınç dayanımı ve su emme
değişimleri
88
PROBLEM : 14 BOLOMEY (BETON DAYANIMI-(ÇİMENTO DOZAJI/SU
MİKTARI)) BAĞINTISINDA AGREGA FAKTÖRÜNÜN
HESAPLANMASI
Beton karışımlarına ait bileşenlerin miktarları ve diğer teknik bilgiler
Çizelge-1’de topluca belirtilmiştir [Taşdemir, C., 1999].
Çizelge-1 Beton Karışım Bilgileri
Çimento, kg/m3 302 303 302 303
Su, kg/m3 180 182 181 182
Su/çimento oranı 0.6 0.6 0.6 0.6
Kırmataş I, kg/m3 667 669 666 668
Kırmataş II, kg/m3 671 673 670 672
Kum, kg/m3 554 556 554 555
Süper akışkandırıcı, kg/m3 1.6 1.6 3.4 2.4
Çökme, mm 80 90 80 80
Birim ağırlık, kg/m3 2376 2385 2376 2382
Çimento norm dayanımı “ƒç”
-28 günlük-, MPa
PÇ 42.5
51.9
PÇ 32.5
45.0
KPÇ 32.5
38.1
TÇB 32.5
35.3
Betonun 28 gündeki basınç dayanım değerleri-150 mm küp- 36.2 MPa (ƒç =51.9
MPa), 31.5 MPa (č = 45 MPa), 29 MPa (č = 38.1 MPa) ve 24.7 MPa (č =
35.3 MPa) elde edilmiştir. Karışımlarda Cebeci-kireçtaşı kullanıldığına göre
Bolomey basınç dayanımı bağıntısının iri agrega faktörünü hesaplayınız.
(1 MPa 10 kgf/cm2).
Çözüm
Genel
Bolomey formülüne göre beton basınç dayanımı “ƒ”
5.0
M
MK.ƒ5.0
M
MKƒ
su
ç
aç
su
ç
b
şeklinde ifade edilmektedir (Alıntılayan Postacıoğlu, 1975).
89
Burada:
ƒç = Çimento basınç dayanımı -28 günlük-
Ka = Agrega faktörü
Mç = Çimento miktarı, kg/m3
Msu = Su miktarı, kg/m3
“Ka” faktörü en genel şekilde
5.01
ƒ
ƒ
5.0M
Mƒ
ƒK
ç
su
ç
ç
a
olarak tanımlanabilir. Burada: ç
su
M
M -ağırlıkça-
Agrega faktörünün hesaplanması
Deney verileri dikkate alınırsa;
PÇ 42.5 çimento türü 597.0
5.06.0
19.15
36.2Ka
PÇ 32.5 çimento türü 6.0
5.06.0
145
31.5Ka
KPÇ 32.5 çimento türü 65.0
5.06.0
11.38
29Ka
TÇB 32.5 çimento türü 6.0
5.06.0
135.3
24.7Ka
değerleri bulunur.
90
Cebeci kireçtaşına ait Ka faktörü dört değerin aritmetik ortalaması
alınmak suretiyle bulunabilir.
61.04
0.6 0.65 0.6 597.0Ka
Hesaplanan agrega faktörlerinde standart sapma ve değişkenlik katsayısı
sırasıyla
s 0.025 ve 100x61.0
s100x
X
sV %. 4.18’dir.
Başka deyişle anılan faktörlerin ortalama değeri karışım tasarımında
rahatlıkla alınabilir.
Değerlendirme notu:
Agrega faktörü en genel anlamda iri agreganın fiziksel özelliklerine
dolayısı ile mekanik büyüklüklerine ve yüzey pürüzlüğüne, granülometrik özel-
liklerine bağlıdır. Agreganın yüzey nitelikleri ve granülometrik bileşiminin
önemli ölçüde değişmemesi durumunda anılan faktör iri agreganın basınç
dayanımına bağlı olacağı, ileri sürülebilir (Şekil-1). Özellikle yüksek dayanımlı
(ƒ > 40 MPa-Ø 150 mm x 300 mm silindir numune-) betonlarda agreganın
basınç dayanımının etkisi ön plana çıkmaktadır. Normal dayanımlı betonlarda
“agrega basınç dayanımı” diğer faktörlerin etkisi içinde “maskelenmiş”
durumdadır (Bkz. Şekil-2, Brown, 1993) [Arıoğlu, Ergin ve Köylüoğlu, 1996;
Arıoğlu, Ergin, 1998].
Bu konu izleyen problemde tekrar ele alınacaktır. Aşağıdaki şekilde
değişmeyen çimento norm dayanımında iri agrega faktörü “Ka”nın beton basınç
dayanımı üzerindeki etkisi şematik olarak ifade edilmiştir. İri agreganın
kalitesinin artması durumunda beton basınç dayanımında bir artış
beklenmelidir. Bu artışın büyüklüğü büyük ölçüde beton dayanımının düzeyi ile
ilintilidir. Şekil-2’den fark edileceği üzere kırmataş kullanıldığı beton
karışımında çimento dozajının kabaca Mç > 340 kg/m3 durumunda, basınç
dayanımı diğer agrega türünden üretilen betona kıyasla daha yüksektir (çimento
dozajı ile beton dayanımı düzeyi arasında çok sıkı ilinti vardır). Kısaca
vurgulanmalıdır ki iri agrega türünün dolayısıyla basınç dayanımının beton
üzerindeki etkisi yüksek dayanımlı betonda daha belirginleşmektedir.
91
Mç/Msu-ağırlıkça-
ƒ1
ƒ2
Kb
Şekil-1 Verilen (çimento/su) oranında agrega faktörünün beton basınç dayanımı
üzerine etkisi
100 200 300 400 5000
10
20
30
40
50
60
70
Çimento miktarı, kg/m3
Kırılmış kaya
Karasal çakmaktaşı
Denizsel çakmaktaşı
Şekil-2 Agrega türünün “beton basınç dayanımı-çimento miktarı” ilişkisine
etkisi
Eğer aynı agrega, 5.0
M
M
ç
su -ağırlıkça- ve PÇ 42.5 çimento türünün
kullanılması durumunda betonun, 28 gündeki basınç dayanımı -150 mm küp-
MPa 5.475.00.50.61 x 9.515.0K.ƒƒ-11
aç
düzeyinde kestirilebilir.
Agrega faktörü:
Kb =Ka . fç
ƒç=(çimentonun norm
dayanımı)= sabit
= Çökme,sabit
Ka = (Agrega yüzey yapısı,
granülometrisi, basınç
dayanımı)
Ka,2 > Ka,1 → f2 > f1
Agrega etkisinin
olmadığı aralık
92
Eğer PÇ 32.5 çimento türü kullanılacaksa 5.0 oranına karşı gelen 28
günlük beton basınç dayanımı ise
MPa 415.00.50.61 x 455.0K.ƒƒ-11
aç
olarak kestirilebilir ve = 0.60’ya kıyasla dayanım artış oranı.
29 %100x8.31
8.3141
mertebesindedir.
Aynı koşullarda su/çimento oranı a = 0.60 alındığında, betonun 28
günlük basınç dayanımı
MPa 72.36)5.06.0(61.0x9.511
bulunur.
Fark edileceği üzere su/çimento oranının 0.60’dan 0.50’ye çekilmesi
durumunda beton dayanımı artmaktadır ve artış hızı
4.29%100x72.36
72.365.47
’dir.
93
PROBLEM : 15
MERMER AGREGALI BEYAZ BETONLARDA AGREGA
MAKSİMUM BOYUTUNUN BASINÇ DAYANIMI ÜZERİNDEKİ
ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI
Beyaz betonun teknik özelliklerinin araştırıldığı bir çalışmada farklı
çimento miktarlarına ait beton özellikleri-kullanılan maksimum agrega boyutu
bazında- Çizelge-1 ve 2’de belirtilmiştir (Kırca ve Şahin 2004). Deneylerde
ÇİMSA BPÇ 42.5-28 günlük basınç dayanımı 66.5 MPa-kullanılmıştır. Beton
karışımlarını çökmesi ise 12 cm olarak düzenlenmiştir. Elde edilen basınç daya-
nımlarının maksimum agrega boyutu açısından değerlendiriniz. Problem kapsa-
mında yapılan değerlendirmelerin analitik açılımları kitabın yazarlarına aittir.
Çizelge-1 Dmak=16 mm kullanılan Beyaz Betonların Özellikleri Çimento (kg/m3) 250 300 350 400 450 500 550
Su (kg/m3) 190 196 198 202 207 209 211
Su-çimento oranı 0.76 0.65 0.57 0.51 0.46 0.42 0.38
Mermer tozu (kg/m3)-%10- 190 185 180 175 170 166 160
Mozaik I (kg/m3)-%10- 190 185 180 175 170 166 160
Mozaik II (kg/m3)-%40- 760 740 720 700 680 664 640
Mozaik III (kg/m3)-%40- 760 740 720 700 680 664 640
Taze birim ağırlık (kg/m3) 2361 2353 2360 2362 2364 2368 2369
Hava miktarı (%) 1.6 1.6 1.7 1.7 1.6 1.9 1.9
3 günlük basınç dayanımı (MPa) 21.1 27.2 36.5 42.6 49.5 53.1 49.0
7 günlük basınç dayanımı (MPa) 24.8 32.3 38.3 47.2 51.9 58.7 61.6
28 günlük basınç dayanımı (MPa) 29.8 36.9 43.3 53.8 58.7 61.9 63.2
Çizelge-2 Dmak =31.5 mm Kullanılan Beyaz Betonların Özellikleri Çimento (kg/m3) 250 300 350 400 450 500 550
Su (kg/m3) 177 180 184 187 193 196 200
Su-çimento oranı 0.71 0.60 0.53 0.47 0.43 0.39 0.36
Mermer tozu (kg/m3)-%15- 288 285 281 272 264 255 246
Mozaik I (kg/m3)-%15- 288 285 281 272 264 255 246
Mozaik II (kg/m3)-%20- 384 380 374 362 352 340 328
Mozaik III (kg/m3)-%25- 480 475 468 453 440 425 410
Mozaik IV (kg/m3)-%25- 480 475 468 453 440 425 410
Taze birim ağırlık (kg/m3) 2371 2373 2410 2389 2408 2388 2405
Hava miktarı (%) 2.0 2.0 2.0 2.0 2.0 2.1 2.0
3 günlük basınç dayanımı (MPa) 29.6 35.4 37.8 47.3 49.4 52.8 56.8
7 günlük basınç dayanımı (MPa) 33.4 38.0 39.7 51.9 55.0 57.1 59.5
28 günlük basınç dayanımı (MPa) 38.4 44.9 47.2 56.1 60.2 61.9 64.0 Dmak= Maksimum iri agrega boyutu; Mermer tozu= 4 mm-0.25 mm; Mozaik I = 4 mm-0.25 mm;
Mozaik II = (8 mm-2.0 mm); Mozaik III = (16 mm-8.0 mm); Mozaik IV=31.5 mm.
Mozaikler = Beyaz mermer agregaları. Agrega bölümünde verilen yüzdeler toplam
agrega (iri+ince) bileşimi içindeki ağırlıkça payları gösterir).
94
Çözüm
o Dmak’ın-agrega maksimum boyutu- basınç dayanımı üzerindeki
etkisinin (dayanım-su/çimento oranı) değişimiyle araştırılması
Çizelge-1 ve 2’de rapor edilen su/çimento oranı “” ve 28 günlük basınç
değerlerinden “28” yararlanarak maksimum agrega boyutunun 28=()
üzerindeki etkisi Şekil-1’de incelenmiştir. Şekilden çıkan sonuçlar şunlardır:
o Beklenildiği gibi, artan su/çimento oranıyla beyaz betonun basınç
dayanımı azalmaktadır
o Özellikle su/çimento oranı büyük betonlarda maksimum agrega çapı
Dmak = 31.5 mm’ye ait dayanım değerlerinin Dmak = 16 mm’nin
kullanıldığı betonların dayanımlarına oranla biraz daha
büyüktür.Bilindiği gibi düşük çimento miktarlarında daha az çimento
hamuru üretilebilmekte, diğer deyişle iri boyutlu agregaların küçülen
yüzey alanlarını sarabilecek çimento hamuru ortamda yeterlidir.
İlginçtir ki çimento hamuru açısından daha zengin karışımlarda örneğin
su/çimento oranının düşük olduğu betonlarda kullanılan agrega
boyutunun büyüklüğü dayanımı etkilememektedir.
o Beyaz betonla rahatlıkla “betonarme betonu” üretmek mümkündür.
0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0.8Su/çimento oraný, -aðýrlýkça-
20
30
40
50
60
70
28
gü
nlü
k b
asýn
çd
aya
ným
ý, f
28, M
Pa
Dmak = 16 mm
Dmak=31.5 mm
Şekil-1 Beyaz betonlarda Dmak değerinin (dayanım-su/çimento oranı) üzerindeki etkisi
o Bolomey bağıntısıyla Dmak etkisinin araştırılması
Bolomey bağıntısına göre 28 günlük basınç dayanımı 28 =(çimento/su)
5.0
M
MK.5.665.0
M
MK.
su
ç
a
su
ç
aç28
95
şeklinde tanımlanmakta olup, agrega faktörü “Ka”
5.0M
M5.66
K
su
ç
28a
’dan hesaplanabilir. Burada 28 Betonun 28 günlük basınç dayanımı, MPa, ç=
Kullanılan çimentonun norm basınç dayanımı-28 günlük-, ç= 66.5 MPa’dir.
Mç = Çimento miktarı kg/m3, Msu = Su miktarı, kg/m3. Dmak = 16 ve 31.5 mm
için hesaplanan agrega faktörleri ve istatistiksel değerlendirilmesi Çizelge-3’de
topluca sunulmuştur.
Çizelge-3 Dmak = 16 mm ve 31.5 mm İçin Agrega Faktörü “Ka”nın Hesaplanması
Dmak = 16 mm Dmak = 16 mm
28 Mç Msu Ka 28 Mç Msu Ka
29.8 250 190 0.55 38.4 250 177 0.63
36.9 300 196 0.54 44.9 300 180 0.57
43.3 350 198 0.51 47.2 350 184 0.50
53.8 400 202 0.55 56.1 400 187 0.51
58.7 450 207 0.53 60.2 450 193 0.49
61.9 500 209 0.49 61.9 500 196 0.45
63.2 550 211 0.45 64.0 550 200 0.42
X - 0.52 X - 0.52
S - 0.035 S - 0.070
V,% - 0.1 V,% - 0.4
28= 28 günlük basınç dayanımı, MPa; Mç = Çimento miktarı, Kg/m3; Msu = Su
miktarı, kg/m3, Ka = Agrega faktörü, Ka ait istatistiksel büyüklükler X =Ortalama
değer, s = standart sapma, Değişkenlik katsayısı V = s/ X x100, %
Çizelge-3’den hesaplanan ortalama Ka değerlerinin agrega boyutundan
bağımsız oldukları gözükmektedir. Dmak = 16 ve Dmak =31.5 mm’ye ait ortalama
Ka değerlerinin ortalaması yaklaşık olarak Ka = 0.52 alınırsa Bolomey ampirik
bağıntısı (Şekil-2).
5.0
M
M58.345.0
M
M52.0x5.66
a
ç
a
ç
28
olarak yazılabilir. Şekil-2’den elde edilen pratik sonuçlar şöyledir.
o Dmak değeri basınç dayanımını etkilememektedir.
96
o İlginçtir ki Bolomey ifadesi 1.4 < Mç/Msu < 2.3 aralığında geçerli
olmaktadır. Mç/Msu > 2.3’den sonra deney verileri Bolomey bağıntısının
altında kalmaktadır, daha açıkçası sözkonusu bağıntı belirtilen (Mç/Msu)
oranından sonra geçerliliğini yitirmektedir. (Daha yakından bakıldığın-
da, anılan aralıktan sonra –yüksek çimento dozajlarında- agrega faktörü
“Ka” küçülmektedir. (Bkz Çizelge-3)). Aynı sonuç (Arıoğlu, N., Girgin
ve Arıoğlu, Ergin, 2004) kaynağında da rapor edilmektedir.
1.3 1.4 1.5 1.6 1.7 1.8 1.9 2 2.1 2.2 2.3 2.4 2.5 2.6 2.7 2.8
Mç/Msu
20
30
40
50
60
70
80
f 28,M
Pa
Dmak = 16 mm
Dmak=31.5 mm
f28 =Ka,ort fç (Mç/Msu-0.5)
Şekil-2 Beyaz betonlarda Bolomey bağıntısının 28= (Mç/Msu) değişimi (Ka,ort =
0.52, çimento norm dayanımı ç=66.5 MPa-28 günlük-)
o Dmak değerinin (28-7-7/28) değişimlerine etkisinin araştırılması
Şekil-3’de Dmak değerinin sözü edilen değişimler üzerindeki etkisi
incelenmiştir. Açıkça görüldüğü üzere agrega boyutunun farklılığı konu edilen
değişimleri etkilememektedir. (7/28) oranı 7 dayanım düzeyine bağlı olup,
artan 7 ile anılan oranda artmaktadır. Ayrıca; beyaz betonlara ait (7/28)
oranının normal agregalı betonlara* (Arıoğlu, Ergin, Alper Odbay, 1994) kıyasla
yüksek olduğu göze çarpmaktadır. Bu bulgu, büyük ölçüde kullanılan
* Yapı Merkezi’nin çeşitli beton üretimlerine ait verilerinin değerlendirilmesi sonucunda
MPa.885.2769.0
728 n = 116, r = 0.974
MPa.347.0231.0
728/7 n = 116, r = 0.899
bağıntıları çıkartılmıştır. Dayanımlar 150 x 300 mm silindir numunedir.
97
agreganın-CaCO3- çimento hamuru ile oluşturduğu güçlü “kimyasal
aderans”dan kaynaklanmaktadır. Kısaca; erken dayanımının istendiği durumda
mermer agregası ve mermer tozunun* kullanım potansiyeli mevcuttur.
30 40 50 60 70
f7, MPa
30
40
50
60
70
f 28,M
Pa
1.00
0.96
0.92
0.88
0.84
f 7/2
8 o
ran
ý
Dmak = 16 mm
Dmak=31.5 mm
f28 = 1.926(f7)0.857
n = 14,r = 0.994
f7/28 = 0.519(f7)0.142
n = 14,r = 0.846
Şekil-3 Maksimum agrega boyutunun 28-7-7/28 değişimleri üzerindeki etkileri (28 =
28 günlük basınç dayanımı, 7 = 7 günlük basınç dayanımı)
* Çok ince toz malzemelerin betonda kullanılması uzun yıllardan beri devam eden
yaygın bir uygulamadır. Belirli miktarda öğütülmüş ince malzeme (< 125 m)
kendiliğinden yerleşen, yüksek dayanımlı/performanslı beton karışımlarında başarıyla
kullanılmaktadır. (Bornemann ve Schmidt, 2003). Normal ve yüksek performanslı
kendiliğinden yerleşen betonlarda uçucu kül ve kireçtaşı ince tozları “dolgu” olarak
kullanılmaktadır. Ultra yüksek performanslı betonlarda ( 150 MPa) ise silika fümenin
(0.1-1 m) yanı sıra kuvars pudrası-tozu-(<10 m) “mikro-dolgu” malzemesi olarak
karışıma katılmaktadır. Öğütülmüş kuvars tozu (silika füme + çimento) granüler
malzemesinin granülometrisini daha sürekli hale getirmektedir.
98
PROBLEM : 16 YÜKSEK DAYANIMLI BETONDA İRİ AGREGA FAKTÖRÜNÜN
DE LARRARD FORMÜLÜNDEN KESTİRİLMESİ
Yüksek dayanımlı beton üretimi araştırma projesi çerçevesinde teknik
özellikleri belirtilen 3 ayrı iri agrega kullanılmıştır (Bkz Çizelge-1, Şekil-1). Bu
agregalar ile 60-80 mm çökme değerinde, 28 günlük silindir basınç dayanımları
47.5 MPa - 71.2MPa aralığında olan betonlar üretilmiştir.
Dayanımları
0.267 : su/çimento
kireçtaşı : agrega İri 71.2MPa,
0.265:su/çimento
granit : agrega İri 52.5Mpa ve
0.28:su/çimento
diabaz : agrega İri 55.4 MPa, olarak elde edilmiştir. (Ham deneysel datalar
Tokyay, 1998 kaynağından alınmıştır). Deneylerde kullanılan çimento KÇ32.5
olup 28 günlük basınç dayanımı ƒç=32.9 MPa olarak belirlenmiştir. De Larrard
dayanım=ƒ (su/çimento) bağıntısının agrega faktörü “Ka” üç ayrı agrega türü
(kireçtaşı, granit, diabaz) için bulunuz.
Çizelge-1 Kullanılan Agregaların Özellikleri
Özellik Kum Kireçtaşı Granit Diabaz TS 706
Basınç dayanımı
(MPa) - 84 106 92 -
Kuru özgül ağırlık
[kg/m3] 2450 2676 2653 2780 -
DYK özgül ağırlık
[kg/m3] 2540 2697 2675 2805 -
Su emme [%] 3.55 0.29 0.80 0.82 -
Bilyalı tamburda
aşınma [%] - 24.4 42.5 22.4
Maksimum
50
Na2SO4’de dona
dayanıklılık [%] 4.08 1.08 0.98 1.31
Maks. 12 (ince agr.)
Maks. 10 (iri agr.)
Yıkanabilir madde
[%]
İhmal
edilebilir 0.38
İhmal
edilebilir
İhmal
edilebilir
Maksimum
4
Organik madde Çok açık - - - Koyu sarı
50 mm’lik üç küp numune kullanılarak belirlenmiştir.
99
0.125 0.25 0.5 1 2 4 8 160
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
Elek açıklığı, mm
Kireçtaşı
Granit
Diabaz
TS 706
Şekil-1 Deneylerde kullanılan agregalara ait granülometrik eğriler
Çözüm
Genel
De Larrard 1987 bağıntısına ait bilgiler Çizelge-2’de topluca verilmiştir.
Çizelge-2 De Larrard 1987 Bağıntısı ve Agrega Faktörünün Hesaplanması
De Larrard bağıntısı
2
sf
aç
28
11exp1K15.011.31
K.ƒƒ
0 durumunda
2aç
28 1.31
K.ƒƒ
şeklinde yazılabilir.
İri agrega faktörü
İri agrega faktörü “Ka” tüm değişmeyen deneysel koşullar altında De
Larrard bağıntısından = 0 için
ç
28
2
aƒ
ƒ.1.31K
hesaplanabilir.
100
Devamı
Burada:
28ƒ = 28 günlük beton basınç dayanımı, MPa -silindir numune-
çƒ = Çimentonun 28 günlük norm dayanımı, MPa
Ka = İri agrega faktörü
= ç
su
M
M -ağırlıkça-
suM = Karışım suyu miktarı, kg/m3
çM = Karışımda kullanılan çimento miktarı, kg/m3
Ksf = Silika füme etkinlik katsayısı. Büyük ölçüde kullanılan silika
fümenin kimyasal bileşimi ve tane inceliğine bağlıdır.
= miktarı Çimento
miktarı füme-Silica -ağırlıkça-
Agrega faktörünün hesaplanması
Ölçülen çimento norm dayanımının çƒ = 32.9 MPa olduğu dikkate
alınırsa üç ayrı iri agregaya karşı gelen Ka faktörünün değerleri [Arıoğlu, Ergin,
1998] Çizelge-3’de verilmiştir.
Çizelge-3 Agrega Litolojisine Göre Agrega Faktörleri
Agrega türü Kireçtaşı Granit Diabaz
= [Msu/Mç] 0.267 0.265 0.28
]MPa[,ƒ28 71.2 52.5 55.4
Ka 7.3 5.36 5.95
Değerlendirme notu
Hemen hemen aynı çimento/su oranlarında üretilen betonların
basınç dayanımları, görüleceği üzere, birbirinden oldukça farklıdırlar. Bu sonuç,
büyük ölçüde kullanılan agregaların farklılığı ile açıklanabilir. Genel anlamda
)ƒ(fK aa ile [Arıoğlu ve Köylüoğlu,1996] ifade edilebilir iken kireçtaşı
agregası durumunda ) aderans kimyasal,ƒ(fK aa şeklinde yazılabilir. Burada
fa =agrega taşının basınç dayanımıdır. Nitekim kireçtaşı agregasına ait basınç
dayanımı granit ve diabaz basınç dayanım değerlerinden küçük olmasına
rağmen, 28 günlük beton basınç dayanımının en yüksek değeri kireçtaşının
kullanıldığı betonda gözlenmiştir. Diğer kelimelerle kireçtaşının kimyasal
bileşimi ile çimento hidrasyon ürünlerinin bileşimleri arasındaki “süreklilik” iri
agrega ile çimento hamuru arasındaki “kimyasal aderansı” güçlendirmektedir.
Bu da betonun basınç dayanımının artmasına neden olmaktadır [Akman,1984].
101
PROBLEM : 17
YÜKSEK DAYANIMLI BETONDA MAKSİMUM AGREGA BOYUTU
VE TÜRÜNÜN BASINÇ-ÇEKME DAYANIMLARI ÜZERİNE
ETKİLERİ
Agrega türünün ve maksimum boyutunun basınç dayanımı = ƒ(kür
süresi) ilişkisi ve (çekme dayanımı/basınç dayanımı) oranı üzerine etkilerini
araştırmak için yapılan deneysel çalışmaların sonuçları Şekil-1’de belirtilmiştir.
Deneylerde kullanılan beton karışımına ait bileşenler şöyledir: ASTM I portland
çimento: 474 kg/m3 F türü : 118.6 kg/m3, su 195 kg/m3, iri agrega : 1038 kg/m3,
kum : 593 kg/m3 [Metha, 1986].
Agrega türü ve boyutu 60 günlük basınç dayanımı
“ƒb”(kgf/cm2)
60 günlük çekme dayanımı
“ƒç”(kgf/cm2)
Kumtaşı- dmak = 25.4 mm 567 53.2
Kumtaşı- dmak = 9.5 mm 598.5 60.2
Kireçtaşı- dmak = 25.4 mm 649 70.7
- 150 mm x 300 mm silindir numune- (10 kgf/cm2 = 1 MPa)
10 20 30 40 50 600
10 20 30 40 50 600
350
420
490
560
630
350
420
490
560
630
700(b)
(a) I
II
Kür süresi, gün-su içinde-
II
III
Kür süresi, gün-su içinde-
Şekil-1 Maksimum tane boyutu ve türü farklı iri agregaların kullanıldığı yüksek
dayanımlı betonlarda basınç dayanımı = (kür süresi) değişimleri
Açıklamalar:
I Maksimum agrega
boyutu dmak =9.5
mm Agrega türü:
kumtaşı
II dmak= 25.4 mm
Agrega türü :
kumtaşı
III dmak= 25.4 mm
Agrega türü :
kireçtaşı
102
Çözüm
İlkin, agrega türü ve maksimum boyutunun basınç dayanımı = ƒ(kür
süresi) ilişkisi üzerindeki etkilerini irdeleyelim. Deneysel çalışma sonuçları
yakından incelendiğinde, şu değerlendirmeler yapılabilir.
Aynı agrega türünde (kumtaşı), kullanılan maksimum agrega boyutu
betonun basınç dayanım performansını etkilemektedir. Maksimum
agrega boyutunun küçülmesi verilen kür süresindeki basınç dayanımını
arttırmaktadır. Bu sonuç özellikle yüksek dayanımlı betonlarda belirgin
olup, çimento hamuru ile agrega yüzeyi arasında bulunan “geçiş
zonu”nun özelliğiyle açıklanabilir. Büyük agrega boyutu anılan zonun
çevresel uzunluğunun büyük olması anlamındadır. Özetle, daha büyük
agrega boyutunun kullanılması yapısal özellikleri (kapiler boşluklar,
büyük boyutlu ve yassı agregaların arka yüzeylerinde kimyasal
reaksiyona girmeyen su filmlerinin varlığı vb. (Bkz. Şekil-2 [Mehta,
1986]) nedeniyle doğal olarak zayıf olan “geçiş zonu”nun çimento
hamuru içindeki yoğunluğunu arttırmaktadır.
Beton üst yüzeyindesuyun terlemesi
a b Şekil-2 a Büyük boyutlu, uzun ve yassı agregaların arkalarında ıslatma
suyunun çok ince film şeklinde toplanarak çimento hamuru- agrega geçiş
zonunda mikro çatlakların oluşumuna yol açarak beton dayanımını azaltması . b Kırılan beton numunesinde böyle uzun-yassı kusurlu bir agreganın çimento
hamurundan sıyrılması.
103
Aynı agrega maksimum boyutunda, agreganın türü beton basınç
dayanımını etkilemektedir. Kireçtaşının kullanıldığı beton basınç
dayanımı (aynı su/bağlayıcı madde 0.33 -ağırlıkça-) kumtaşlı betonun
basınç dayanımından daha büyüktür. Dikkat çekicidir ki kür süresi t > 30
gün durumunda kireçtaşlı betonda gözlenen dayanım artışı çok daha
anlamlıdır. Bu artış, büyük ölçüde sadece kireçtaşına has olan “kimyasal
aderans” ile açıklanabilir. (Kireçtaşlı betonun 60 günlük basınç
dayanımdaki artış oranı -kumtaşlı betona oranla-
14.5 %100x567
567649
mertebesindedir.
dayanımı Basınç
dayanımı Çekme oranı açısından değişimler incelenirse şu hususlar
ön plana çıkmaktadır:
Aynı agrega türünde (kumtaşı) maksimum agrega boyutunun dmak = 25.4
mm’den 9.5 mm’ye indirilmesi durumunda çekme dayanımında artış oranı
% 13 mertebesinde iken basınç dayanımında yaklaşık % 5.5 düzeyindedir.
Kısaca, maksimum agrega boyutunun küçültülmesi çekme dayanımındaki
artış yönünden daha anlamlı olmaktadır.
dayanımı Basınç
dayanımı Çekme oranı da
azalan maksimum agrega boyutuyla artmaktadır. Bu oranın büyümesi
malzemenin “süneklik” özelliğindeki artımı ifade etmektedir.
Agrega türünün kumtaşından kireçtaşına değiştirilmesi durumunda -
maksimum agrega boyutu dmak = 25.4 mm aynı- çekme ve basınç
dayanımlarındaki artış oranları sırasıyla % 32.8 ve % 14.5 düzeylerindedir.
Kısaca; agrega türünün değişimiyle sağlanan “artış” çekme gerilmesi
zorlamasında çok daha belirgindir. (Çekme dayanımı/basınç dayanımı)
oranı da 0.093’den 0.1089’a yükselmektedir.
104
PROBLEM : 18
AGREGA TANE KÖŞELİĞİNİN (AGREGA/ÇİMENTO) ORANI VE
BETON BASINÇ VE ÇEKME DAYANIMLARININ ÜZERİNE
ETKİLERİ
Bir beton araştırma projesi kapsamında petrografik kökeni aynı buna
karşın türü ve tane şekli farklı (iri) agrega kullanılmıştır. Bu agregalardan
üretilen beton karışımlarına ait deneysel bilgiler Çizelge-1 ve 2’de belirtilmiştir.
Çizelge-1 Beton Bileşimine Ait Bilgiler
İri agrega ile ilgili
bilgiler
Su/çimento
oranı
Agrega/çimento
oranı
Agrega oranları
19 – 9.5
[mm]
9.5 – 4.5
[mm]
4.8 mm
’den geçen
A
o Çakıl taşı
o Kırılmış çakıl
o Tane şekli
düzensiz
o Yüzey:düzgün
0.38
0.45
0.50
0.55
0.68
4.4
5.2
5.9
6.7
8.2
48
45
42
40
34
17
18
19
20
22
35
37
39
40
44
B
o Çakmak taşı
o Tamamı kırılmış
çakıl
o Tane şekli: köşeli
o Yüzey:düzgün
0.38
0.45
0.50
0.55
0.68
2.8
3.3
4.1
4.8
6.5
37
33.5
30
28
21
21
22
23
24
26
42
44.5
47
48
53
Çizelge-2 28 günlük basınç dayanım değerleri MPa-150 mm küp-MPa
Agrega türü = su/çimento oranı
0.38 0.45 0.50 0.55 0.68
A 56.8 45.7 39.5 35.3 22.7
B 55.8 49.1 45.8 39.7 27.1
28 günlük yarma çekme dayanımları MPa-150 mm küp-MPa
A 3.46 3.07 2.72 2.59 2.01
B 3.53 3.46 3.35 3.11 2.57
Tüm deneylerde maksimum agrega boyu dmak=19mm, çökme değeri
2 cm (8 2 “V-B” saniye -sabit-)
Agrega türünün ;
(Agrega /çimento oranı-su/çimento oranı) ilişkisi üzerindeki etkisini
105
(Basınç dayanımı-su/çimento oranı) ve (yarma çekme dayanımı-su /çimento
oranı) ilişkileri üzerindeki etkilerini ve
Çekme dayanımı/basınç dayanımı oranı üzerindeki etkilerini inceleyiniz.
(Bu deneysel veriler (Franklin ve King,1971) kaynağından alınmıştır.)
Çözüm
Agrega türü bazında agrega/çimento oranı ile su/çimento oranı
arasındaki değişimler Şekil-1’de çizilmiştir. Değişimler ve deneysel sonuçların
verildiği çizelge birlikte değerlendirildiğinde şu sonuçlar üretilmektedir:
Agrega türünden bağımsız olarak, aynı işlenebilmeyi sağlamak
bakımından artan “su/çimento”oranlarıyla birlikte “agrega/çimento” oranı
da arttırılmıştır. İki değişken arasındaki ilişki lineer bir ifadeyle temsil
edilebilir.
Aynı su/çimento oranında, kırılmamış çakıl ile yapılmış karışıma ait
(agrega/çimento) oranı kırılmış çakıllı karışımının (agrega/çimento)
oranından daha büyüktür.
Artan su/çimento oranlarında karışımların kohezyonunu sağlamak
bakımından (kum/toplam agrega) oranı da artmıştır
0.3 0.4 0.5 0.6 0.72
3
4
5
6
7
8
9
A agregası
B agregası
= Su/çimento oranı-ağırlıkça-
Şekil-1 Agrega/çimento oranı-su/çimento oranı arasındaki ilişki. İşlenebilme
sabit: 8 2 “V-B” saniye (Kabaca 2-3 cm mertebesinde bir çökmeye karşı
gelmektedir.)
106
Agrega türünün (dayanım-su/çimento oranı) ilişkileri üzerindeki
etkilerini incelemek için-çizelgedeki deneysel sonuçlardan yararlanılarak-
Şekil-2 ve 3 hazırlanmıştır. Bu şekillerden aşağıda sıralanan sonuçlar
çıkartılabilir:
Beklenildiği gibi, gerek basınç dayanımı gerekse çekme dayanımı hassas
bir biçimde su/çimento oranıyla değişmektedir. Artan su/çimento
oranıyla dayanımlar önemli ölçüde azalmaktadır.
Agreganın türü-diğer tüm agrega özellikleri ve petrografik köken aynı-
(dayanım ile su/çimento oranı) arasındaki ilişkiyi etkilemektedir. Şöyle
ki; kırılmış çakılın kullanıldığı beton karışımlarının gerek basınç
gerekse çekme dayanımları kırılmamış çakıla ait beton dayanım
değerlerinden daha büyüktür. Özellikle dayanımlar arasındaki “fark”
büyük (su/çimento) oranlarında daha belirgin olmaktadır. Bu sonuç
kırılmış agreganın tane şeklinin “köşeli” olması dolayısıyla agrega ile
çimento hamuru arasındaki bağlantının daha güçlü olmasıyla açıklana-
bilir (Bkz. Şekil-4). Diğer kelimelerle aynı su/çimento oranında agrega-
nın tane özelliklerini değiştirmek yoluyla dayanımları arttırılabilir.
Örneğin = su/çimento oranı = 0.38 iken (çekme dayanım/basınç
dayanımı) oranı 0.06’dır. = 0.68’de ise karakteristik oran 0.09’a
yükselmektedir. Kısaca, artan su/çimento oranında malzeme daha
“sünek”davranış sergilemektedir.
0.30 0.40 0.50 0.60 0.70
20
25
30
35
40
45
50
55
60
Su/çimento oranı
Bas
ınç
day
anım
ı, M
Pa
B Agregası
A Agregası
Şekil-2 A Agrega türünün basınç dayanımı-su/çimento oranı-ağırlıkça- ilişkisi
üzerindeki etkisi
ƒb=18.056 -1.235
n = 5, r = 0.971
ƒb=13.12 -1.555
n = 5, r = 0.999
107
0.30 0.40 0.50 0.60 0.70
1.00
1.50
2.00
2.50
3.00
3.50
4.00
Su/çimento oranı-ağırlıkça-
Yar
ma
çek
me
day
anım
ı, M
Pa
A Agregası
B Agregası
Şekil-3 B Agrega türünün yarma çekme dayanım-su/çimento oranı üzerindeki etkisi
Çalışma kapsamında elde edilen regresyon bağıntıları topluca Çizelge-
3’de verilmiştir.
Çizelge-3 Çıkartılan Regresyon Bağıntıları
A Agregası = 12.88–0.517, r = 0.998
B Agregası = 12.75–2.225, r = 0.995
A Agregası ƒb = 13.12–1.555, r = 0.999
B Agregası ƒb = 18.056–1.235, r = 0.971
A Agregası ƒç = 1.437–0.929, r = 0.996
B Agregası ƒç = 2.174–0.554, r = 0.935
= Agrega/çimento oranı-ağırlıkça-,b, -,ç= Sırasıyla basınç ve yarma
çekme dayanımları, MPa, = su/çimento oranı-ağırlıkça- n = veri sayısı, r =
korelasyon katsayısı
č=2.174 -0.554
n = 5, r = 0.935
č=1.437 -0.929
n = 5, r = 0.996
108
a b
Doğal agrega
Hafif agrega
Şekil-4 a Çekme gerilmesine maruz bir betonda kırılma çizgisi genelde
agreganın çekme dayanımı harcın veya çimento hamurunun çekme
dayanımından daha büyüktür. Dolayısıyla kırılma betonun en zayıf halkası olan
agrega ile harcın ara temas yüzeyinde oluşur. Eğer agrega tanesinin çekme
dayanımı düşükse veya karışımında hafif agrega kullanılmışsa kırılma
agregadan sonuçlanır ve çatlak agregayı keserek harç içinde ilerler. Agrega’nın
köşeli-pürüzlü olması-kırılmış çakıl, kırmataş- agrega ile harç arasındaki
aderansı (bağlantı kuvveti) güçlendirir. b Basınç gerilmesine maruz betonda
gözlenebilen çatlak oluşumu mikro çatlağın oluşum yeri ve izlediği yol yine
agrega-hamur ara temas yüzeyindedir. Eğer çatlaklar yaygın bir şekilde agrega
içinden geçiyorsa kullanılan agreganın dayanımı harç fazının dayanımından
daha küçüktür. Bu durum genellikle yüksek dayanımlı beton numunelerinde
gözlenmektedir.
Agrega türü ve su/çimento oranı bazında hesaplanan (yarma çekme
dayanımı/basınç dayanımı) oranları Çizelge-4’de verilmiştir.
Çizelge-4 Yarma Çekme Dayanımı/Basınç Dayanımı -150mm küp- Oranları
Agrega Su/çimento oranı
0.38 0.45 0.50 0.55 0.68
A 0.061 0.067 0.068 0.073 0.088
B 0.063 0.070 0.073 0.078 0.094
109
Çizelgenin yakından incelenmesinden şu pratik değerlendirmeler yapılabilir:
Problemde konu edilen iri agrega türlerinin sözkonusu oran üzerindeki
etkisi çok belirgin olmamakla birlikte tamamı kırılmış, tane şekli köşeli
olan B agregasıyla üretilen betonların diğer agreganın kullanıldığı
betonlara kıyasla biraz daha “sünek” bir özellik sergiledikleri ileri
sürülebilir.
Artan su/çimento oranıyla agrega türünden bağımsız olarak incelenen
karakteristik oran da artmaktadır. Bu sonuç, mekanik olarak betonun
daha “sünek” bir davranış sergilediğini işaret eder.
Betonarme disiplindeki ders kitaplarında yaygın olarak rapor edilen
(çekme dayanımı/basınç dayanımı) oranı, açıkça görüldüğü gibi, 0.10
değerini almamaktadır. Sözkonusu oran su/çimento oranına hassas
şekilde bağlı olduğundan, değişimi basınç dayanımı ile de ifade
edilebilir (Arıoğlu, N; Girgin, Arıoğlu, Ergin, 2006).
110
PROBLEM : 19
FARKLI PETROGRAFİK ÖZELLİKTEKİ KIRMATAŞLARIN
BETONUN BÜYÜKLÜKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Bir araştırma projesi kapsamında 4 farklı iri agrega-gri, beyaz, kireçtaşı,
kumtaşı, bazalt- kullanılarak çeşitli su/çimento oranlarında beton karışımları
üretilmiştir. Deneylerde kullanılan malzeme miktarları ve ölçülen mekanik
büyüklükler sırasıyla Çizelge-1 ve Çizelge-2’de verilmiştir (Şengül, Taşdemir
C. ve Taşdemir, M.A., 2002). Çizelge-2’de belirtilen (yarma çekme
dayanımı/basınç dayanımı) ve (elastik modül/basınç dayanımı) oranları ise
kitabın yazarlarınca hesaplanmış ve yorumlanmıştır. a) Basınç dayanımı =
(su/çimento oranı); su/çimento = (toplam agrega/çimento miktarı); (toplam
agrega/çimento miktarı)= (çimento miktarı) değişimleri çıkartılarak elde edilen
sonuçları iri agrega bazında değerlendiriniz. b) Basınç dayanımının
(su/çimento) ve (yarma çekme dayanımı/basınç dayanımı) oranları ile
değişimlerini regresyon analizi ile belirleyiniz. c) Aynı şekilde elastik modül ile
diğer mekanik büyüklükler arasındaki istatistiksel ilişkileri çıkartarak, sonuçları
iri agrega türü bazında tartışınız.
Çözüm
Basınç dayanımı, su/çimento oranı ve toplam agrega miktarı/çimento
miktarı arasında çıkartılan istatistiksel ilişkiler
Çizelge 1’de verilen değerlerden hareket ederek Şekil-1 hazırlanmıştır.
Şekilden şu pratik sonuçlar elde edilmektedir.
o Artan su/çimento oranı-ağırlıkça-ile basınç dayanımı azalmaktadır.
Büyük (su/çimento) oranlarında iri agrega türü basınç dayanımına etkili
olmazken, düşük (su/çimento) oranında anılan mekanik büyüklükler
üzerinde etkili olmaktadır.
o Sabit çökme değerinde beton karışımlarına ait toplam agrega/çimento
oranı-ağırlıkça- ile su/çimento oranı arasında anlamlı bir ilişki
sözkonusudur. Artan su/çimento oranıyla (toplam agrega/çimento) oranı
da artmaktadır.
o Keza toplam agrega/çimento oranı da çimento miktarıyla
değişmektedir. Karışımda kullanılan çimento miktarı azaldıkça (toplam
agrega/çimento) oranı artmaktadır. İri agrega türü sözü edilen ilişkiyi
etkilememektedir.
Mekanik büyüklükler arasındaki çeşitli istatistiksel bağıntıların
çıkartılması ve değerlendirilmesi
Şekil-2 ve 3’de regresyon analizinin sonuçları topluca görülmektedir. Şekiller
yakından incelendiğinde aşağıda sıralanan değerlendirmeler yapılabilir:
111
Çizelge-1 Beton Karışımlarına Ait Karışım Bilgileri
Karışım
kodu
Çimento,
(g/m3
Kum,
kg/m3
Kırmataş,
No 1 kg/m3
Kırmataş,
No 2 kg/m3
Yüksek
akışkanlaştırıcı, kg/m3
Silika-füme,
kg/m3
Efektif su,
kg/m3
Efektif
su/çimento
Toplam
agrega/
Çimento
Birim ağırlık,
kg/m3
C18-GK 248 554 666 666 0 0 205 0.83 7.60 2349
C25-GK 299 544 654 654 0 0 201 0.67 6.19 2364
C35-GK 347 532 640 640 0 0 201 0.58 5.22 2369
C55-GK 401 540 649 649 1.16 0 172 0.43 4.58 2420
C75-GK 450 543 653 653 2.25 0 148 0.33 4.11 2458
C90-GK 481 511 614 614 3.37 48 153 0.29 3.62 2434
C18-BK 246 549 640 635 0 0 203 0.83 7.41 2292
C25-BK 296 539 630 625 0 0 199 0.67 6.06 2308
C35-BK 344 527 616 611 0 0 199 0.58 5.10 2316
C55-BK 398 536 624 620 1.63 0 170 0.43 4.47 2369
C75-BK 447 540 629 624 2.86 0 147 0.33 4.01 2409
C90-BK 479 509 593 589 4.79 48 152 0.29 3.53 2394
C18-K 248 554 669 669 0 0 205 0.83 7.63 2354
C25-K 299 544 657 657 0 0 201 0.67 6.21 2367
C35-K 348 532 643 643 0 0 201 0.58 5.22 2376
C55-K 401 541 652 652 2.81 0 172 0.43 4.60 2429
C75-K 450 544 657 657 3.15 0 148 0.33 4.13 2469
C90-K 482 512 617 617 4.48 48 153 0.29 3.62 2442
C18-B 249 557 711 702 0 0 206 0.83 7.91 2429
C25-B 300 547 699 689 0 0 202 0.67 6.45 2441
C35-B 349 535 684 674 0 0 203 0.58 5.42 2449
C55-B 404 544 694 684 1.13 0 173 0.43 4.76 2504
C75-B 454 548 699 689 2.27 0 149 0.33 4.26 2545
C90-B 486 516 659 649 3.4 49 154 0.29 3.75 2520
GK: Gri Kireçtaşı, BK: Beyaz Kireçtaşı, K: Kumtaşı, B: Bazalt
Kırmataş I (4-16 mm); Kırmataş II: (8-31.5 mm)
111
112
o Basınç dayanımı ile yarma çekme dayanımı/basınç dayanımı
karakteristik oranı arasında anlamlı bir ilişki sözkonusudur. Buna göre
artan basınç dayanımı ile anılan oran azalmaktadır. Daha açık deyişle;
(yarma çekme dayanımı/basınç dayanımı) oranının artması basınç
dayanımının azalması veya betonun “süneklik” kazanması demektir. İri
agrega türü özellikle su/çimento oranının azaldığı, diğer kelimelerle
yüksek dayanımlı betonlarda etkili olmaktadır. Gevreklik indisinin
düşük olduğu betonlarda iri agrega türünün etkisi kaybolmaktadır.
Geçerken belirtilmelidir ki betonarme disiplininde yazılan
kitaplarda yaygın bir şekilde belirtilen (yarma çekme
dayanımı/basınç dayanımı) oranının 0.10 olmadığı açık seçik olarak
anlaşılmaktadır. Anılan oran hassas bir şekilde basınç dayanımının
düzeyine bağlıdır (Arıoğlu, N., Girgin, Arıoğlu, Ergin, 2006).
0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0.8 0.9
20
40
60
80
100
120
Ba
sýn
ç d
aya
ným
ý, ƒ
b [M
Pa
]
500 400 300 200
10
9
8
7
6
5
4
3
To
pla
m a
gre
ga
/çim
en
to(a
ç)
Gri kireçtaþý
Beyaz kireçtaþý
Kumtaþý
Bazalt
=Su/çimento=Msu/Mç, aðýrlýkça
Çimento miktarý,Mç,kg/m3
ƒb=0.00053Mç2-0.077Mç+9.21
n =24, r = 0.985
(aç)=2810.1Mç-1.0722
n= 24, r = 0.991
ƒb=19.38-1.389
n = 24, r = 0.988
(aç)=7.185[]+1.471
n= 24, r = 0.981
Şekil-1 Basınç dayanımı-su/çimento oranı- toplam agrega/çimento-çimento
arasındaki (Ma = Toplam agrega = Kum+kırmataş No:I+Kırmataş No:II,
kg/m3) ilişkiler.
113
Çizelge-2 Betonun Mekanik Büyüklükleri-35 günlük-
Karışım
kodu
Basınç
dayanımı,
MPa
Yarma
çekme
dayanımı,
MPa
[Yarma
çekme day
/basınç day.]
Elastik
modül,
GPa
[Elastik
modül/basınç
dayanımı]
Gevreklik
indisi
C18-GK 23 2.6 0.113 27700 1204 0.59
C25-GK 32.5 3.43 0.106 34,400 1,058 0.95
C35-GK 42 3.78 0.090 38,000 905 1.41
C55-GK 65 5.02 0.077 42,800 658 2.24
C75-GK 85.1 5.94 0.070 48,500 570 4.32
C90-GK 95.3 7.28 0.076 47,400 497 6.6
C18-BK 23.9 2.68 0.112 27,500 1,151 0.68
C25-BK 37.9 3.56 0.094 34,000 897 1.62
C35-BK 45.3 3.84 0.085 37,700 832 1.87
C55-BK 66.3 4.9 0.074 43,100 650 2.96
C75-BK 85 6.26 0.074 46,200 544 3.95
C90-BK 94.5 6.58 0.070 46,100 488 6.6
C18-K 23.3 2.79 0.120 25,300 1,086 0.87
C25-K 33.3 3.39 0.102 28,000 841 1.18
C35-K 42.3 3.88 0.092 34,000 804 1.59
C55-K 64.7 5.05 0.078 36,300 561 2.11
C75-K 77.8 6.07 0.078 39,600 509 2.94
C90-K 84.6 7.54 0.089 41,600 492 3.52
C18-B 23.4 2.59 0.111 31,400 1,342 0.82
C25-B 35.6 3.12 0.088 32,400 910 1.13
C35-B 45.5 3.8 0.084 37,500 824 1.65
C55-B 71.5 4.44 0.062 46,500 650 1.98
C75-B 95.3 6.44 0.068 51,100 536 2.24
C90-B 104.5 8.14 0.078 50,600 484 6.45 GK: Gri Kireçtaşı, BK: Beyaz Kireçtaşı, K: Kumtaşı, B: Bazalt
Basınç dayanımı: 150 mm küp
Yarma çekme dayanımı: 150 x 60 mm silindir numune
Elastik modül: 150 x 60 mm silindir numune
o Gevreklik indisi açısından bakıldığında, anılan oran ile betonun
gevreklik özelliğini tanımlayan indis arasında anlamlı kabul
edilebilecek bir istatistiksel ilişki vardır. Özellikle su/çimento oranının
düşük olduğu betonlarda bu uyum dikkat çekicidir. Büyük su/çimento
oranlı betonlarda sözü edilen ilişki zayıflamaktadır. Pratik mühendislik
amacına yönelik olarak artan (yarma çekme dayanımı/basınç dayanımı)
oranıyla betonun “gevreklik indisi” azalmakta, diğer anlatımla betonun
daha sünek bir davranış sergileyeceği, ileri sürülebilir.
114
o Elastik modül –su/çimento oranı arasındaki ilişki iri agrega türünden
etkilenmektedir. Özellikle elastik modül değeri itibarıyla diğer
agregalara kıyasla düşük olan kumtaşı, su/çimento oranından bağımsız
olarak regresyon ifadesinin altında yer almaktadır. Buna karşın
kullanılan agregalar arasında elastik modülü en yüksek olan bazalt ise
regresyon bağıntısının üstünde yer almaktadır. Diğer bir deyişle,
betonun elastik modülü beklenildiği gibi, karışımda kullanılan iri
agreganın elastik modülüyle yakından ilişkilidir.
0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0.8 0.9
40
60
80
100
120
0.12 0.11 0.1 0.09 0.08 0.07 0.06
7
6
5
4
3
2
1
Ge
vre
klik in
dis
i, G
IGri kireçtaþý
Beyaz kireçtaþý
Kumtaþý
Bazalt
=Su/çimento=Msu/Mç, aðýrlýkça
ƒb [MPa]
ƒç/ƒb
ƒç/ƒb=0.102ƒb-2.531
n =24, r = 0.895
GI=0.0011ƒç/ƒb-3.045
n= 24, r = 0.782
ƒb=19.38-1.389
n = 24, r = 0.988
Şekil-2 Farklı iri agrega türlerinin basınç dayanımı-su/çimento oranı; basınç dayanımı-
çekme dayanımı/basınç dayanımı oranı- gevreklik indisi arasında çıkartılan ilişkiler
(ç=Yarma çekme dayanımı, n = veri sayısı, r = korelasyon katsayısı)
o Elastik modül ile basınç dayanımı arasında Eb=AbB türünde üstel bir
ilişki belirlenmiştir. Kumtaşının iri agrega olarak kullanıldığı betonlarda
elastik modül regresyonun altında yer almıştır. Bu sonuç, daha önce de
ifade edildiği gibi anılan agreganın elastik modülünün düşük
olmasından kaynaklanmaktadır.
o (Elastik modül/basınç dayanım) karakteristik oranı da basınç dayanımı
cinsinden Eb/b =AbB türünde bir üstel bağıntı ile ifade edilebilir. B < 0
115
olduğundan artan basınç dayanımıyla sözkonusu oran azalmaktadır.
Elde edilen ilişki agrega litolojisinden etkilenmemektedir.
Düşük/normal dayanım düzeylerinde betonun Eb/b oranı 1200-1600
aralığında değişmektedir.
o Betonun gevreklik indisi Gİ, Eb/b oranıyla korele edilebilir. Artan
gevreklik indisiyle anılan oran belirgin şekilde azalmaktadır.
0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0.8 0.9
30
40
50
60
Ela
stisite
mo
dü
lü, E
b, G
Pa
120 100 80 60 40 20
Basýnç dayanýmý,ƒb [MPa]
1600
1200
800
400
[Ela
stik m
od
ül/b
asýn
ç d
ay.] [E
b/ƒ
b]
2 4 6 8Gevreklik indisi, GÝ
Gri kireçtaþý
Beyaz kireçtaþý
Kumtaþý
Bazalt
=Su/çimento=Msu/Mç, aðýrlýkça
[E/ƒb]=978.7[Gİ]-0.426
n= 24, r= 0.926[E/ƒb]=8417.8[fb]
-0.618
n= 24, r= 0.975
E=26.25[]-0.518
n= 24, r= 0.909
E=8.417[ƒb]0.381
n= 24, r= 0.939
Şekil-3 Çeşitli mekanik büyüklükler arasında çıkartılan istatistiksel bağıntılar
(n = veri sayısı, r = korelasyon katsayısı)
116
PROBLEM : 20
AGREGANIN MEKANİK BÜYÜKLÜKLERİYLE YÜKSEK
DAYANIMLI BETONUN ELASTİK MODÜLÜNÜN KESTİRİLMESİ
Bir yüksek dayanım projesinde iri agrega olarak kireçtaşı kullanılmıştır.
Agrega ile ilintili teknik bilgiler şöyledir (ortalama değerler):
Laboratuvar basınç dayanımı b lab, = 115 MPa
Yoğunluk a = 2.79 t/m3
28 günlük ve 91 günlük beton basınç dayanımları sırasıyla 28ƒ = 98 MPa ve
91ƒ = 106 MPa, çimento harcının 28 günlük elastik modülü ise Eh = 36 GPa
olarak belirlenmiştir. (Deneysel datalar “işlenmemiş veri” olarak Baalbaki ve
arkadaşları, 1991 kaynağından alınmıştır). Betonun 28 ve 91 günlük elastik
modülünü çeşitli yaklaşımlar yardımıyla hesaplayınız. Aynı kaynakta ölçülen
beton elastik modülleri E28 = 40 GPa ve E91 = 44 GPa olduğu rapor
edilmektedir. Kestirilen değerleri deneysel değerlerle karşılaştırınız.
Çözüm [Arıoğlu, N. ve Arıoğlu, Ergin,1999]
Beton basınç dayanımından hareketle elastik modülün hesaplanması
Literatürde rapor edilen çeşitli beton elastik modül-ƒ (basınç dayanımı)
ampirik bağıntıları Çizelge-1’de belirtilmiştir.
Çizelge-1 Çeşitli Beton Elastik Modül=ƒ(Basınç Dayanımı) Amprik Bağıntıları.
Bağıntı Açıklamalar
ACI Committee-363
5.1
0.5
23469.6ƒ32.3E
(1)
3kg/m 2350
9.6ƒ32.3E5.0 (2)
E = Elastik modül, GPa
ƒ = Basınç dayanımı -Ø 150 x 300
mm silindir numune- MPa
= Betonun birim ağırlığı, kg m/ 3
Normal ağırlıklı agregadan üretilen
betonlar için kullanışlı
MPa 83 ƒ MPa 21
117
Çizelgenin devamı
Norveç normu (NS3473) -1992
5.1
0.3
2400ƒ 5.9E
(3)
E [GPa], ƒ [MPa], [kg / m ]3
MPa 105 ƒ -100 mm küp-
CAN A-23.3-M.90 Kanada normu
0.5
ƒ 5E (4)
E [GPa], ƒ [MPa]
Çizelgedeki amprik bağıntıların sonuçları aşağıda topluca verilmiştir.
Kaynak Beton elastik modülü
o ACI GPa 76.399.6(98) x 32.3E0.5
o Norveç kodu GPa 15.39(112.3) x 5.9E0.3(*) (*)
o Kanada kodu GPa 49.49(98) 5E0.5
Dikkat edileceği üzere 3 farklı kaynaktan kestirilen elastik modül değerleri -
ACI’nın dışında kalanlar- ölçülen E28 = 40 GPa değerinden oldukça
farklıdırlar.
İri agreganın basınç dayanım değerinden hareketle betonun elastik
modülünün kestirilmesi
Kireçtaşı için
26.45115 x 79.271.0 71.0E72.072.0
lab,baa GPa [Arıoğlu,
Ergin, 1995]
Ampirik faktör “Co”:
26.1745.36 x 7075.0E 7075.0C838.00.838
ao GPa [Arıoğlu, E.1992]
k,28o28 ƒ2.0C E [Teychenne, Parrot ve Pomeroy,1978]
(*) s=-9.80+0.96. küp, 55 MPa < küp<130 MPa; n = 36 , r = 0.98 (Arıoğlu, Ergin,
Köylüoğlu, 1996)
118
Beton küp dayanımı -150 mm-
104.10=11.105+98 x 0.949=ƒ'+11.105949.0ƒk,28 MPa
-150 mm küp-
(Arıoğlu, Köylüoğlu,1996 b) 45 MPa < ƒk < 125 MPa
38.08=104.10 x 2.026.17E28 GPa
E28 = ƒ(Co, ƒk,28, Ea) değişimleri abak olarak Şekil-1’de gösterilmiştir
[Arıoğlu, Ergin, 1992]
5 10 15 20 25 300
10
20
30
40
20
40
60
80
Co (GPa)
ƒk,28=120 MPa
ƒk,28=100 MPa
ƒk,28=80 MPa
ƒk,28=60 MPa
ƒk,28=40 MPa
ƒk,28=20 MPa
E28=Co+Aƒk,28,GPa
x
+
x
+
++
+
+
x
Granit
BazaltMermer
Kuvars
KumtaþýKireçtaþý
Çakýl
Açýklamalar
E28 =28 günlük betonun elastik modülü
ƒk,28= 28 günlük beton dayanýmý -150 mm küp-
r= Korelasyon katsayýsý
Co =0.7075(Ea)0.838,r=0.964
Şekil-1 28 günlük beton elastik modülü “E28” beton basınç dayanımı “ƒk” ve iri
agreganın elastik modülü “Ea” ile değişimleri (Co = amprik faktör).
Problem Verileri
Ea = 45.26 GPa
Co = 17.26
ƒk,28 = 104 MPa
E28 = 38.08 GPa
119
Dikkat çekicidir ki agreganın mekanik büyüklüklerinin kullanıldığı yaklaşımın
sonucu gerçek elastik modül değerinden sadece
4.8 %100x40
4008.38
mertebesinde sapmaktadır. Örneğin Kanada standartlarındaki bağıntının sonucu
% 24 düzeyinde bir sapma göstermektedir. 91 günlük betona ait elastik modül
94.3998
106 x 0.6+0408.386.04.0EE
28
912891
GPa
olarak hesaplanır. E28 yerine ölçülen değer yukarıdaki ifadede dikkate
alındığında,
96.4198
106 x 6.04.040E91
GPa
hesaplanır ki sapmanın miktarı % 4.6 civarındadır.
Baalbaki 1997 (Alıntılayan Aitcin, 1998) kaynağında betonun elastik
modülünün kestirilmesi için
'2.0 Elog 6.41 52E a
şeklinde ampirik bağıntı geliştirilmiştir.
Burada:
E = Betonun elastik modülü, GPa
Ea = İri agreganın elastik modülü, GPa (20 GPa < Ea < 100 GPa)
ƒ = Betonun basınç dayanımı, MPa (Ø 150 x 300 mm silindir
numune)
(20 MPa < ƒ <120 MPa)
Baalbaki 1997 yaklaşımı kullanılırsa, betonun elastik modülü
log45.26 6.4152ƒ2.0logE 6.4152E 28a28 * 98 x 2.0
36.47= GPa
* Kireçtaşının ölçülen ortalama elastik modülü 49 GPa’dır. Bu değer kabul edildiğinde, betonun
28 günlük elastik modülü E28=37.91 GPa olarak bulunur ki ölçülen elastik modül değerinden
%5.2’lik bir sapma göstermektedir.
120
Elde edilen sonuç, deneysel veriden % 8.8 düzeyinde sapmaktadır.
Baalbaki 1997 E ƒ(E ƒ )a , bağıntısının Arıoğlu’nun 1995
E ma a b labn ( , ), ifadeleri ile birlikte bütünleştirilmiş formatı abak
düzeninde (Bkz Şekil-2) gösterilebilir.
30 40 50 60 70 80 90 100
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
55
40
80
120
160
200
240
280
320
İri Agrega Elastik Modülü,Ea, GPa
Bet
onu
n E
last
ik M
odü
lü, E
, G
Pa
Basınç
Day
anımı,
M
Pa
b,l
ab
Şekil-2 Beton elastik modülünün beton basınç dayanımı- iri agrega elastik
modülü- ve agreganın basınç dayanımı cinsinden değişimleri
ƒ =20 MPa
28 günlük beton basınç
dayanımı(silindir numune)
40
60
90 80
Kireçtaşı, a=2.7gr/cm3 Kumtaşı, a=2.6gr/cm3
36.47 GPa
E = -52 + 41.6 log Ea + 0.2 28ƒ
Ea = 0.71 (a.b,lab)0.72
Ea = 0.14 (a.b,lab)0.92
100
20.77 GPa
115 MPa
121
Kompozit malzeme olarak beton elastik modülünün yarı teorik
bağıntılar yardımıyla hesaplanması (Bkz Problem-21)
o Voigt modeli
GPa 41.550.6 x 45.26+0.4 x 36V . EV . EE aahh28
o Reuss modeli 0242.026.45
6.0
36
4.0
E
V
E
V
E
1
a
a
h
h
28
41.22E28 GPa
o Popovıcs modeli
22.4155.412
1EE
2
1E reussvoigt28
41385. GPa
o Bache ve Nepper
29.4126.45x36E . EE6.00.4
ah28
aVhV
GPa
-Chrıstensen modeli-
Eh =Harçın (çimento hamuru + ince agrega) elastik modülü, GPa, Ea = İri
agreganın elastik modülü, GPa; Vh , Va = sırasıyla beton karışımındaki harç ve
agrega fazının hacimsel oranları ( Vh + Va =1.0)
Kompozit malzeme kabulü ile hesaplanan beton elastik modül değerleri
deneysel değerden ( E28 40GPa) yaklaşık olarak % 3 civarında bir sapma
göstermektedir.
Baalbaki 1997 (alıntılayan Aitcin,1998) çalışmasında betonun elastik
modülünü
38.0a
22.0a
53.0h )()E()E(5.5E
regresyonu ile vermektedir. Burada Eh= harcın elastik modülü, GPa a =
Agreganın Poisson oranı (kireçtaşı için a = 0.25 alınabilir. Bkz. EK-1)
GPa 50)25.0()26.45()36(5.5E38.022.053.0
görüldüğü üzere deneysel değerden (E=40 GPa) %25 gibi büyük bir sapma
sözkonusudur. Agreganın Poisson oranının doğru değerde belirlenmesi bu
yaklaşım da çok önemlidir.
122
PROBLEM : 21
AGREGA MEKANİK BÜYÜKLÜKLERİYLE BETONUN ELASTİK
MODÜLÜNÜN VE MAKSİMUM GERİLMEDEKİ BİRİM KISALMA
DEĞERİNİN BELİRLENMESİ
Kırmataş ve çakıl kullanılan betonlarda yapılan deneylerin sonucunda
maksimum basınç gerilmesine (dayanım) “a” karşı gelen birim kısalma
büyüklüğü “o” için
75.0b
b4
b
b
o .E
26.4.
E
26.4
,(kırmataş için)
75.0b
b4
b
b
o .E
78.3.
E
78.3
(çakıl)
bağıntıları üretilmiştir. [Attard ve Setunge,1996) (Bu ifadelerde (Eb) ve (b)
değerleri MPa birimindedir). Güncel beton literatüründe beton elastik modülü
“Eb”
)MPa(. 8480E333.0
bb (10 MPa < MPa)
aE1485.0 (10 GPa < aGPa)
olarak verilmektedir [Gutierrez ve Canovas, 1995]. Burada =iri agrega
faktörü, Ea = iri agreganın elastik modülü, GPa, b = beton basınç dayanımı,
MPa -silindir numune- Her iki yaklaşımı bütünleştirerek agrega basınç
dayanımının “ a,b ” beton elastik modülü = beton basınç dayanımı) ve
kırılmadaki birim kısalma o = beton basınç dayanımı) ilişkileri üzerindeki
etkilerini analitik şekilde irdeleyiniz. (Analizde agreganın elastik modülü “Ea”
ile tek eksenli basınç dayanımı “ a,b ” arasında
93.0a,ba )(41.0E , GPa (15 MPa a,b < 400 MPa
123
amprik bağıntısı dikkate alınacaktır [Arıoğlu, Ergin, 1995]). Ayrıca, a,b =125
MPa; b=60 -silindir numune- değerlerine karşı gelen betonun elastik modülünü
ve maksimum basınç gerilmesindeki birim kısalma değerini hesaplayınız.
Çözüm
İlkin “ ” iri agrega faktörü agreganın basınç dayanımı cinsinden
ifade edilirse:
5.0a )E(1485.0
93.0
a,ba 41.0E
465.0a,b )(095.0
bağıntısı yazılabilir. Verilen tüm formüllerde a,b [MPa] ve Ea [GPa] birimleri
ile belirtilecektir. İri agrega faktörünün “ ” “Ea” ve “ a,b ” ile değişimleri bir
abak düzeninde Şekil-1’de sunulmuştur [Arıoğlu, Ergin ve Köylüoğlu, 1996;
Arıoğlu, Ergin ve Köylüoğlu, 1997]. Şekilden
a,b Ea Eb
ilişkileri hemen farkedilmektedir. Örneğin a,b =125 MPa olan bir agreganın
kullanılma durumunda abaktan iri agrega faktörü =0.9 olarak elde
edilmektedir. Geçerken burada bir hususun altı çizilmelidir: değeri basınç
dayanımının yanısıra kayacın petrografik özelliklerine de bağlıdır. Kayacın
türüne bağlı olarak “ ” için önerilen değişim aralıkları ve ortalama
büyüklükleri Çizelge-1’de belirtilmiştir [Arıoğlu, Ergin ve Köylüoğlu, 1997].
En yaygın kullanılan agregalar dikkate alındığında değerleri kireçtaşı için
=0.96, bazalt ve granit için sırasıyla 1.08 ve 0.96 önerilebilir.
124
20 40 60 80 1000
0.6
0.8
1.0
1.2
1.4
100
50
150
200
250
300
Orta dayanımlıkayaç
Yüksek dayanımlıkayaç
Ea =0.41 b,an = 467, r = 0.804
[Arıoğlu, 1995]
0.93
Ea (GPa)
=0.1485 Ea[Gutierrez,Canovas,1995]
Şekil-1 Agrega basınç dayanımından yararlanarak agrega elastik modülü ve
agrega faktörünün bulunması
Çizelge-1 Agrega Faktörü “”
Agrega
türü
Kuru
yoğunluk
[t/m3]
Tek
eksenli
basınç
dayanımı
[MPa]**
değişim
aralığı
Ortalama
Önerilen
[Gutierrez-
Canovas, 1995]
aralığı Öneri
Yoğun
kireçtaşı 2.60-2.85 100-200 0.81-1.12 0.96 0.75-1.50 0.90
Dolomit 2.20-2.70 50*-200 0.59-1.12 0.86 - -
Kumtaşı 2.10-2.50 50*-120 0.59-0.88 0.74 0.50-1.00 0.60
Kuvarsit - 200-400 1.12-1.54 1.33 1.15-1.50 1.15
Bazalt 2.75-3.00 100-300 0.81-1.35 1.08 - -
Gabro 2.92-3.05 100-300 0.81-1.35 1.08 - -
Granit 2.5-2.75 100-200 0.81-1.12 0.96 0.95-1.30 1.10 * : Beton agregası için alt limit dayanım değeri 50 MPa olarak alınmıştır. **: Dayanım sınıfı b,a >200 MPa çok yüksek; b,a > 100-200 MPa yüksek; b,a=50-100 MPa orta
125
Değiştirilmiş = a,b ) ifadesi (Arıoğlu, Ergin ve Köylüoğlu,
1996) [Gutierrez ve Canovas, 1995] bağıntısında yerine yazılırsa beton elastik
modülü
333.0b
465.0a,bb .)(6.805E (GPa)
şeklinde yazılabilir. Bu ifade )f,E( bbo bağıntısında kullanılmak suretiyle
betonun kırılmadaki birim kısalma değeri -kırmataş için- “ o ”, beton basınç
dayanımı “fb” ve iri agrega basınç dayanımı “ a,b ” cinsinden de ifade edilebilir.
Tüm değişimler çeşitli agrega basınç dayanımları ( a,b =100 – 150 – 200 MPa)
için Şekil-2’de çizilmiştir.
Değişimler yakından incelendiğinde şu pratik sonuçlar sıralanabilir:
Betonun elastik modülü kullanılan iri agrega elastik modülüne dolayısı ile
basınç dayanımına bağlıdır. Artan agrega basınç dayanımıyla betonun
elastik modülü artmaktadır. Özellikle betonarmede stabilite probleminin
öne çıktığı durumlarda yüksek dayanımlı agrega kullanımıyla betonun
elastik modülü ekonomik şekilde arttırılabilir. İlginçtir ki beton
literatüründe yaygın şekilde kullanılan Carrasquillo ve arkadaşları 1981’in
önerdikleri
2320
6900)(3320E
1.5
5.0bb
, MPa
ifadesi (Arıoğlu, Ergin, ve Köylüoğlu, 1996 ve 1997) çalışmalarında rapor
edilen -özellikle a,b =150 MPa’ya karşı gelen-bağıntı ile 15 MPa < b <
80 MPa aralığında çok iyi bir uyum içindedir.
Aynı beton dayanımı ve elastik modül değerlerinde kırmataşlı betonun
çakıllı betona kıyasla kırılmada birim kısalma değeri daha büyüktür.
Deformasyon kapasitesinin artımı, kırmataşın çimento hamuru ile
oluşturduğu aderansın kalitesi ile açıklanabilir. (Bilindiği üzere
kırmataşların pürüzlü yüzeyleri nedeniyle çimento hamuru ile geliştikleri
aderans (bağ) daha güçlüdür.)
Artan agrega basınç dayanımıyla betonun kırılmada birim kısalma
büyüklüğü azalmaktadır. Örneğin beton basınç dayanımı b = 40 MPa -
silindir numune- için a,b =100 MPa’da 3.0 %o iken a,b =150 MPa’da
25.0 %o olmaktadır.
126
0 20 40 60 80 100 120 140 160
10000
0
20000
30000
40000
50000
60000Eb (MPa)
b,a= 150 MPa
b,a= 200 MPa
b,a= 100 MPa
b,b= MPa
Değiştirilmiş
Gutierrez-Canovas
Carasquillo ve diğ.( = 2320 kg/m3)
0 20 40 60 80 100 120 140 160
1
0
2
3
4
5
6b (%)
b,a= 150 MPab,a= 100 MPa
b,a= 200 MPa
b,b= MPa
Setunge Bağıntısı, E:
Gutierrez-Canovas
Setunge Bağıntısı, E:
Carasquillo ve diğ.
[Arıoğlu,1995]
Şekil-2 Eb ve b büyüklüklerinin agrega dayanımı ile değişimleri.(Eb = Betonun elastik modülü, b=Betonun basınç dayanımı,
b,a= İri agrega malzemesinin basınç dayanımı, b = Betonun kırılmada birim şekildeğiştirme oranı.)
b, b,
126
127
Verilen agrega dayanımında ise betonun kırılmada birim kısalma büyüklüğü
betonun basınç dayanımıyla artmaktadır. Normal dayanımlı betonlarda (b
40 MPa) kırılmada birim kısalma değeri yaklaşık % 0.2 - 0.23 iken yüksek
dayanımlı betonlarda örneğin;(b=100 MPa’da 3.0 %o değerine
ulaşmaktadır. (Bu konu ile ilintili geniş bilgi [Arıoğlu, Ergin 1995 a ve b]
kaynaklarından temin edilebilir.)
Yukarıda ifade edilen sonuçların [Radowski,1999] kaynağında rapor
edilen deneysel sonuçlarla* oldukça uyumlu oldukları aşağıdaki şeklin yakından
incelenmesi ile anlaşılmaktadır.
Betonun elastik modülü -secant modülü-
Agrega faktörü 896.0125095.0095.0465.0465.0
a,b
Beton elastik modülü 0.333333.0bb (60) x 0.896 x 8480.8480E
MPa 29705
Diğer bir yaklaşıma göre 6900(60) 33206900.3320E0.55.0
bb
MPa 32616
Görüldüğü gibi, farklı karakterlerde olan yaklaşımların sonuçları
arasındaki “farklılık” pratik açıdan kabul edilebilir mertebededir.
Maksimum basınç gerilmesindeki birim kısalma değeri -kırmataş için-
0029.0)60.(31160
26.4.
E
26.4 75.0
)x(
75.0b
b
o
Her iki yaklaşıma ait sonuçların aritmetik ortalaması kabul edilmiştir.
Kırılma noktasına ait sekant elastik modülü
Tanım gereğince
MPa 206890029.0
60E
o
b
olarak bulunur.
* Anılan çalışmada kullanılan iri agregaların mekanik büyüklükleri belirtilmediğinden,
daha ayrıntılı tartışma yapılamamıştır.
128
PROBLEM : 22
İRİ AGREGASI ÇAKIL VE KIRMATAŞ OLAN BETONLAR İÇİN
(ELASTİK MODÜL/BASINÇ DAYANIMI) ORANININ
İNCELENMESİ
Elastik modül/basınç dayanımı karakteristik oranına etki eden faktör-
lerin araştırılması bu problem kapsamında ele alınmıştır.Probleme konu olan de-
neysel datalar basınç dayanımı, elastik modül- (Çizelge-1) Pinto ve Hover 1999
kaynağından alınmıştır. İri agreganın maksimum tane boyutu Dmak=25 mm olup,
çakıl ve kırmataş-kireçtaşı-kullanılmıştır. Karışımların su/çimento ve su/çimento
+ silika füme oranları sırasıyla 0.33 ve 0.30-ağırlıkça- olarak düzenlenmiştir.
Çizelge-1 Çakıl ve Kırmataş İçeren Yüksek Dayanımlı Betonlarda Basınç
Dayanımı, Elastik Modül, Elastik Modül/Basınç Dayanımı Büyüklükleri.
Kür
süresi,
gün
Basınç Dayanımı, , MPa Çakıl Kırmataş
YDB-I(55)
YDB -I(40)
YDB -I(25)
YDB -I(5D)
YDB -I(0)
YDB -II(40)
YDB -II(25)
0.5 25.30 22.40 - - - 11.90 -
1 51.50 40.90 29.40 1.90 - 47.70 34.20 7 58.40 56.00 55.10 53.10 43.90 54.50 57.70 28 60.40 64.90 66.80 66.10 60.60 61.20 62.70 90 63.60 62.40 64.20 77.60 70.60 64.40 57.80
Kür
süresi,
gün
Elastik Modül, E, GPa Çakıl Kırmataş
YDB -I(55)
YDB -I(40)
YDB -I(25)
YDB -I(5D)
YDB-I(0)
YDB -II(40)
YDB -II(25)
0.5 17.70 15.30 - - - 14.20 - 1 26.00 21.40 17.70 - - 33.90 25.60 7 - 25.00 23.30 24.60 22.40 28.90 34.90
28 26.90 23.80 27.70 29.90 27.70 34.80 30.60 90 28.50 31.10 29.70 28.50 26.80 37.60 -
Kür
süresi,
gün
Elastik Modül/Basınç Dayanımı, E/ Çakıl Kırmataş
YDB -I(55)
YDB -I(40)
YDB -I(25)
YDB -I(5D)
YDB -I(0)
YDB -II(40)
YDB -II(25)
0.5 699.60 683.04 - - - 1193.28 -
1 504.85 523.23 602.04 - - 710.69 748.54 7 - 446.43 422.87 463.28 510.25 530.28 604.85 28 445.36 366.72 414.67 452.34 457.10 568.63 488.04 90 448.11 498.40 462.62 367.27 379.60 583.85 -
(55), (40), (25), (0): Sırası ile 55, 40, 25 ve 0ºC kür sıcaklıkları
(5D) : (20ºC - 5ºC) arası değişken kür sıcaklıkları
E ve f-102 x 204 mm plastik/çelik silindir numune-değerleri (Pinto, Hover, 1999)
kaynağının sayfa 591’den alınmıştır.
E/f oranları bu çalışma yazarları tarafından hazırlanmıştır.
YDB: Yüksek dayanımlı betonu ifade etmektedir
129
Çözüm
Elastik modül/dayanım oranının kür süresi ile değişimleri
Şekil 1’de (Yılmaz, Arıoğlu, Arıoğlu, Ergin, 2006) çakıl ve kırmataş-kireçtaşı-
içeren yüksek dayanımlı betonların “E/f” oranının kür süresi ile “t” -Çizelge 1-
değişimleri gösterilmiştir. Şekil yakından incelendiğinde şu pratik sonuçlar ön
plana çıkmaktadır:
1 10 1002 4 6 8 20 40 60 800.90.70.50.3
Kür süresi, t, gün
350
400
450
500
550
600
650
700
E/f
55 oC
40 oC
25 oC
(20oC - 5oC)
0 oC
a
t1875.0
t.7.434
f
E
n =19, r = 0.900
1 10 1002 4 6 8 20 40 60 800.90.70.50.3
Kür süresi,t,gün
500
600
700
800
900
1000
1100
1200
E/F
c
b
40 oC
25 oC
t2732.0
xt3.539
f
E
n =8, r = 0.986
Şekil-1 a) Çakıl içeren yüksek dayanımlı betonlarda (Elastik modül/basınç
dayanımı “E/f”) oranının kür süresi ile “t” değişimi. b) Kırmataş-kireçtaşı-
içeren yüksek dayanımlı betonlarda E/f=(f) değişimi. n = Deney sayısı, r =
korelasyon katsayısı. Basınç dayanımları ( 104 x 204 mm) silindir numuneler
cinsindendir.
130
Verilen iri agrega ve kür koşulları için “E/” ile “t” büyüklükleri
arasında
tB
t.A/E
türünde kuvvetli bir korelasyon sözkonusudur. Artan kür süresiyle incelenen
oran azalmaktadır. Özellikle genç kür sürelerinde elastik modüldeki artış hızının
basınç dayanımından artış hızından daha büyük olmasından ötürü “E/f” oranı
çok yüksek değer almaktadır. Yaklaşık 7 günlük süre-sinden sonraki (E/)
oranının azalım hızı pratik olarak değişmemektedir.
Çıkartılan regresyon bağıntısının A ve B katsayıları büyük ölçüde
kullanılan agreganın türüne(*) bağlıdır. Özellikle kırmataşlı betonlarda
değişimin kür sıcaklığından bağımsız olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Kırmataş kullanılan betonların aynı kür süresi için çakıl içeren
betonlara kıyasla daha “rijit” davranış sergileyecekleri ifade edilebilir.
Elastik modül/dayanım oranının kür süresi ile değişimleri
Sözkonusu karakteristik oranın iri agrega bazında değişimleri Şekil-
2a’da (Yılmaz, Arıoğlu, Arıoğlu, Ergin, 2006) gösterilmiştir. Şekil-2b’de ise
karşılaştırmak amacıyla 50 yıllık betonlara ve hafif agregalı yüksek dayanımlı
betonlara ait E/= () istatistiksel büyüklükler de çizilmiştir.
Şekiller yakından incelendiğinde şu değerlendirmeler yapılabilir:
İri agregadan bağımsız olarak sözkonusu oran artan basınç dayanımıyla
azalmaktadır. Değişim bir “hiperbolik fonksiyon” ile ifade edilebilir.
Verilen bir beton basınç dayanımında (E/f) oranı iri agrega türüyle
denetlenmektedir. Kırmataşlı betonun “E/f” karakteristik oranı çakıl içeren
betonunkine kıyasla daha büyüktür. İlginçtir ki “genleştirilmiş kil” içeren
betonların “E/f” oranları göreceli olarak çok küçük değerler almaktadır.
Ayrıca; basınç dayanımının anılan betonların “E/f” oranı üzerindeki etkisi
çok azdır.
* Kuşkusuz hem kür süresinin hem de kür sıcaklığının mekanik büyüklükler üzerindeki
etkisi olgunluk kavramıyla ifade edilebilirdi. Hiperbolik olgunluk ifadesinde “hız
sabitesi”nin ve dayanımın kazanmaya başladığı “süre”nin belirlenmesi için yeterli
sayıda çok erken dayanım değerlerinin bilinmesi gerekmektedir (Carino, 1991’den
alıntılayan Yılmaz ve Arkadaşları, 2006). Bu çalışma kapsamında ise kullanılan erken
dayanım değerleri verilen sıcaklık için sadece 0.5 ve 1 gün kür sürelerine aittir. Analitik
değerlendirmenin prezisyonunu zedelememek bakımından “olgunluk kavramı” burada
kullanılmamıştır.
131
10 20 30 40 50 60 70 80
Basýnç dayanýmý, f, MPa
300
400
500
600
700
800
900
1000
1100
1200
Ela
sti
k M
od
ül/B
as
ýnç
da
ya
ným
, E
/f
ÇakýlE/f= 46826.75/([f]+45.48)
n = 19, r=0.946
KýrmataþE/f= 51126.23/([f]+31.12)
n = 7, r=0.976
a
ÇAKIL
KIRMATAÞ
55oC
40oC
25oC
(20oC - 5oC)
0oC
40oC
25oC
20 30 40 50 60 70 80 90 100 110
f
200
400
600
800
1000
1200
1400
1600
E/f
[E/f]=59667.06/([f]+18.35)n = 8, r = 0.834
[E/f]=57998.89/([f]+128.45)n = 9, r = 0.925
ÇakýlE/f= 46826.75/([f]+45.48)
n = 19, r=0.946
KýrmataþE/f= 51126.23/([f]+31.12)
n = 7, r=0.976
b
50 yýllýk beton
Hafif agrega beton-genleþtirilmiþ kil-
Şekil-3 Çeşitli koşullarda kür edilmiş çok yaşlı ve iri agrega türü farklı
betonlara ait (elastik modül/basınç dayanımı-basınç dayanımı) değişimleri.
(Hafif agregalı betonların dayanım değerleri 10 cm’lik küp numunelerine aittir.
Düzeltme yapılmamıştır. Numune formuna ait düzeltme için Bkz (Arıoğlu,
Ergin, Girgin ve Arıoğlu, N., 1999)
Deere-Miller abağının betonlara uygulanması
Kaya mekaniği disiplininde çok yaygın şekilde uygulanan Deer-Miller
1966 E/=/() abağı bu örnek kapsamında kullanılmıştır (Bkz Şekil-3)
(Yılmaz, Arıoğlu, Arıoğlu, Ergin, 2006).
132
7.5 12.5 25 50 100 200 400
16
8
4
2
1
0.5
0.25
Çok düþükdayaným
Düþükdayaným
Ortadayaným
Yüksekdayaným
ÇokYüksekdayaným
1. Kuvarsit2. Gnays3. Mermer5. Diabaz6. Granit7. Bazalt ve diðer püskürük kayaçlarý8. Kireçtaþý ve dolomit9. Kumtaþý10. Þeyl (çamurtaþý)
10
4b
5
12
3
6
4a8
97
E D C B A
Tek eksenli basýnç dayanýmý, MPa-saðlam taþ numune-
28
90
7
1
28
90
1
7
K ýr m a ta þ
7-gün
28-gün
Kýrmataþ12
1-gün
90-gün
1
7
28
90
7-gün
28-gün
Çakýl12
1-gün
90-gün
1
7
28
90
5 0 y ýl lýkb e to nn u m u n e le r i
50 yýllýk beton numuneleri15
Hafif agregalý betonlar16
Şekil-3 Kaya mekaniği disiplininde Deere ve Miller 1966 abağına göre
incelenen yüksek dayanımlı beton malzemeleri çakıl, kırmataşın (elastik modül-
basınç dayanımı) sınıflandırılması.
İzlendiği gibi iri agregası kireçtaşı olan yüksek dayanımlı betonlar Deere-Miller
abağında “Kireçtaşı ve dolomit” kayaç grubuna denk-yüksek modül oranı
(E/=500)-olmaktadır. Karşılaştırmak amacıyla hafif agregalı yüksek dayanımlı
betonlara ait elastik modül “E” ve “basınç dayanım “” değerleri aynı şekilde
işaretlenmiştir. Kayaçlar ortalama modül oranı olan 200:1 değeri ile uyumludur.
Diğer kelimelerle yüksek dayanımlı hafif agregalı betonlar tortul kökenli kayaç
olan kumtaşlarının rijitliği ile temsil edilebilir.
133
PROBLEM : 23 AGREGA MEKANİK BÜYÜKLÜKLERİYLE BETONUN KURUMA
BÜZÜLMESİNİN BELİRLENMESİ
Mühendislik özellikleri:
o Agreganın tek eksenli basınç dayanımı 140b,b MPa
o Sertleşmiş çimento hamurunun elastik modülü 20Eh GPa
o Agreganın hacimsel oranı 60.0Va
o Çimento hamurunun kuruma büzülmesi 6h 10.2500B
olan bir betonun nihai kuruma büzülme birim kısalma oranını Hansen ve Nielsen
yöntemiyle kestiriniz
Çözüm
Genel
Hansen ve Nielsen 1965 çalışmasına göre betonun kuruma büzülme
oranı
ha EE için
h
b
ha
pahha2aha
h
b
h
b
B
B
1)E/E(
1E/EVE/E2V1E/E
B
B1
B
B
(a)
ha EE için
h
a
ahaah
ahaah
h
b
h
b
B
B
1)E/E(V1)E/E(
1E/EV1E/E
B
B1
B
B
(b)
bağıntılarıyla tanımlanmaktadır [Nicholls, 1976]
Burada:
Bb = Betonun nihai kuruma büzülme oranı
Bh = Çimento karışımının nihai kuruma büzülme oranı
Ba = Agregaya ait lineer büzülme oranı
Ea, Eh = Sırasıyla agreganın ve hamurun elastik modülleri
Va = Agreganın hacimsel oranı
Eğer
Ea/Eh = ise eşitlik (a)’dan
134
1V2VB
Ba
2a
h
b (Eğri – I)
Ea/Eh = 1 ise eşitlik (a) ve (b)’den
a
h
b V1B
B (Eğri – II)
Ea/Ep = 0 ise eşitlik (b)’den
1B
B
h
b (Eğri – III)
elde edilmiştir.
Çimento hamurunda çok ince çatlaklar mevcut ise (a) ve (b)
eşitliklerinden kestirilen kuruma büzülme oranları gerçek kuruma büzülme
oranlarından daha büyük olacaktır.
h
b
B
B büzülme oranının
h
a
B
B ve
h
a
E
E cinsinden değişimleri Şekil-
1’de abak düzeninde gösterilmiştir [Hansen ve Nielsen, 1965].
0 0.2 0.4 0.6 0.8 1.0 0 0.2 0.4 0.6 0.8
0.2
0.4
0.6
0.8
0.2 0.4 0.6 0.8 1.0
1.0
0.01
0.1
0.5
1
2
510
I
II
III
Agrega oranı, Va-hacimsel-Ba/Bh değişken oranları için
büzülme oranları Bö/Bh
Ba/Bh=0
Büzülmeoranı Bb/Bh
Ea/Eh=0
Ea/Eh=
Şekil-1
h
b
B
B oranının Va,
h
a
E
E ve
h
a
B
B oranları cinsinden Hansen ve Nielsen
abağından kestirilmesi.
135
Agrega elastik modülünün kestirilmesi
Verilen abağı kullanmak için, ilkin, agreganın elastik modülünün “Ea”
hesaplanması gerekmektedir.
82.0b,ba )(76.0E , GPa
r = 0.812
n = 119 adet deneysel data [Arıoğlu, Ergin, 1995]
7.43)140(76.0E 82.0a GPa ve
(Ea/Eh) oranının hesaplanması
18.220
7.43
E
E
h
a
Betonun nihai kuruma büzülme oranı
Kireçtaşının çok kompakt, su emme oranının % 1’in altında olduğu
kabul edilirse Ba 0
0B
B
h
a ’dir
Va= 0.6, 18.2E
E
h
a ve 0E
B
h
a oranlarına karşı gelen h
b
B
B büyüklüğü
4.0B
B
h
b
olarak kestirilebilir.
İlginçtir ki verilen agrega hacim ve
h
a
B
Boranlarında artan
h
a
E
E
oranıyla betonun nihai büzülme oranı azalmaktadır. Özetle; iyi kaliteli -mekanik
büyüklükleri yüksek- agrega kullanımında, betonun kuruma birim kısalması
belirgin ölçüde azalacaktır.
Problem verileri için betonun nihai kuruma büzülme oranı
6-6hb 10.10002500.10 x 4.0B 4.0B
olarak kestirilebilir.
136
Çeşitli iri agrega türlerinden üretilmiş betonlarda ölçülen kuruma
büzülme oranının zaman ile değişimleri giriş bölümü Şekil-13’de gösterilmiştir.
Açıktır ki kullanılan agreganın petrografik yapısı betonun büzülme oranını
belirgin şekilde etkilemektedir. En büyük kuruma büzülme oranları kumtaşında
elde edilirken en düşük değerlerde kireçtaşı ve kuvarsitte gözlenmiştir. Ayrıca
aynı şekilden nihai kuruma büzülme oranı (zaman t = iken) kabaca (1000-
800) x 10-6 olarak kabul edilebilir.
ACI 209 R. 92 ye göre kuruma büzülmesinin zamanla gelişimi
n,bb Bt 35
tB
amprik bağıntısıyla tanımlanmaktadır [Alıntılayan, Neville 1995]. Burada
verilen t (gün) zamana karşı gelen kuruma büzülme oranı “Bb” ile ifade
edilmiştir. Bb,n = Nihai beton kuruma büzülme oranı. Örneğin Bb,n = 1000.10-6
için t = 365 gündeki kuruma büzülme oranı istensin:
66b 10.1000.91.010.1000.
365 35
365B
Başka anlatımla, 1 yıl sonunda betonun büzülmesi nihai büzülmenin (t = )
yaklaşık % 90’ı düzeyinde oluşacaktır.
Gardner ve arkadaşlarının 2000 geliştirdikleri modele-GL2000-göre
nihai büzülme (t = iken)
6
2/1
28
n,b 10 x30
K900B
ve verilen “t” beton yaşına karşı gelen kuruma büzülmesi ise
znemn,b ..B)t(B
olarak tanımlanmaktadır. Burada K = Çimentoya ilişkin faktör. Normal Portland
çimento, erken dayanımlı çimento için sırasıyla K = 1 ve K = 1.15 değerleri
önerilmektedir. 28 = 28 günlük beton dayanımı, MPa-silindir numune-, nem,
z.= Sırasıyla nem ve zamana ilişkin düzeltme faktörleri olup, büyüklükleri
4
nem100
n18.11
137
2/1
2
b
bz
S/V12.0tt
tt
amprik bağıntılarından hesaplanır (Alıntılayan Hassoun ve Al-Manaseer, 2005).
Açıklanmamış terimlerin anlamları şunlardır:
n = Ortamın rölatif nemi, %
t = Beton yaşı, gün
tb = Kuruma büzülmesinin başladığı süre, gün. Pratik olarak tb ≈ 8
gün alınabilir.
V,S = Sırasıyla yapı elemanının hacmi ve yüzey alanı. Bağıntıda
V/S’nin birimi mm olarak yazılacaktır.
Verilen amprik bağıntıdan nihai kurulma büzülme birim kısalma değeri
örneğin 28 = 40 MPa ve normal çimento K = 1 için
66
2/1
n,b 10.77910.40
30x1x900
bulunur. İfadeden anlaşılacağı gibi artan beton basınç dayanımıyla nihai kuruma
büzülme değeri azalmaktadır. Ayrıca, artan rölatif nem ile de B(t) büyüklüğü de
azalmaktadır.
138
PROBLEM : 24
ULTRASES HIZ VE DİNAMİK ELASTİK MODÜL
BÜYÜKLÜKLERİYLE ALKALİ SİLİKA REAKSİYONUNA MARUZ
KALAN BİR BETONUN GENLEŞMESİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER
Alkali silika reaksiyondan kaynaklanan genleşmenin yerinde
belirlenmesi amacıyla yürütülen bir araştırmada beton karışımında alkali silika
Na2Oe =% 1 olan 520 kg/m3 normal Portland çimentosu ve % 4.5 Beltane opal -
yüksek alkali silika reaktivitesi özelliği taşıyan- mineral içeren kırılmış çakıl-
dmak = 10 mm- kullanılmıştır. Deney numunelerinin boyutları genleşme ve
ultrases hız dinamik elastik modül ölçümleri için, sırasıyla 75 x 75x 300 mm ve
100 x 100 x 500 mm olarak alınmıştır. Bir gün sonra kalıpları çıkartılan
numuneler 20 1C ve %96 ± 2 bağıl nemde kür edilmiştir. Kontrol
numunelerine ait sonuçlar ile birlikte alkali silika reaksiyonuna maruz kalmış
prizmalar üzerinde ölçülen genleşme miktarları, ultrases hız ve dinamik elastik
modül değerleri Çizelge-1’de takdim edilmiştir. Tüm değerler Swamy, 1992
kaynağından alınmıştır.
Çizelge-1 Alkali-Silika Reaksiyonundan-ASR-Kaynaklanan Genleşmenin
Ultrases Hız ve Dinamik Elastik Modül Değerlerine Etkisi
Deney Karışım Yaş, gün
1 2 3 7 10 28 100 365
Genleşme, % Kontrol 0.0 0.0 0.0 0.0 0.001 0.003 0.017 0.021
% 4.5 opal 0.0 0.0 0.004 0.071 0.097 0.316 0.883 1.644
Ultrases hız,
km/sn
Kontrol 4.28 4.48 4.55 4.60 4.64 4.67 4.71 4.78
% 4.5 opal 4.12 4.27 4.32 4.02 3.70 3.48 3.29 2.70
Dinamik
modül, GPa
Kontrol 35.6 38.1 38.8 41.0 41.1 42.5 44.2 45.4
% 4.5 opal 33.9 36.3 37.5 32.7 23.7 20.8 19.6 10.4
Deney sonuçlarının analitik değerlendirilmesi istenmektedir.
Çözüm
Çizelge-1’den izlendiği gibi artan kür süresiyle birlikte ASR’den kaynaklanan
genleşme de artmaktadır. Buna karşın ultrases hız ve dinamik elastik modül
değerlerinde çarpıcı azalmalar sözkonusudur. Deney sonuçlarının
değerlendirilmesine kolaylık olması amacıyla kür süresine bağlı olarak
genleşme miktarının ultrases hız ve dinamik elastik modül değerlerinin
değişimleri Şekil-1’de nomogram düzeninde çizilmiştir. Kontrol numunelerine
ait genleşmeler çok küçük olduğundan l=(t) değişimi gösterilmemiştir.
139
1 10 100t, gün0.00
0.20
0.40
0.60
0.80
1.00
1.20
1.40
1.60
1.80
Ge
nle
þm
e,
l, %
4.80
4.50
4.20
3.90
3.60
3.30
3.00
2.70
V, km
/sn
% 4.5 Opal
%4.5 Opal-V = f(t)
Kontrol-V = f(t)
1 10 100t, gün0.00
0.20
0.40
0.60
0.80
1.00
1.20
1.40
1.60
1.80
Ge
nle
þm
e,
l, %
50.00
40.00
30.00
20.00
10.00
Ed, G
Pa
% 4.5 Opal
%4.5 Opal-V = f(t)
Kontrol-V = f(t) Şekil-1 Yaşa “t” bağlı olarak ASR’den kaynaklanan genleşmenin “l” gelişimi ve
ultrases hız “V”, dinamik elastik modülü “Ed” üzerindeki etkileri
140
Şekil-2’de ise genleşmenin “l” fonksiyonu olarak ultrases hızın “V” ve
dinamik elastik modülü “Ed” değişimleri görülmektedir.
0 0.2 0.4 0.6 0.8 1 1.2 1.4 1.6 1.8Genleþme, l, %
2.80
3.00
3.20
3.40
3.60
3.80
4.00
4.20
4.40
V, km
/sn
40
35
30
25
20
15
Ed, G
Pa
%4.5 Opal-V = f(t)
ASTM eþikdeðeri
V = 1.0 km/sn
Ed = 13.3 GPa
% 4.5 Opal-V=f( l)
Genleþme Bölgesi
Şekil-2 Alkali silika raksiyonunun ultrases hızı ve dinamik elastik modülü
üzerindeki olumsuz etkileri (ASTM’ye göre kritik genleşme değeri %0.1’dir.
%0.1’den büyük genleşme değerlerinde ise ciddi düzeyde ASR tehlikesi
sözkonusudur).
Şekil-1 ve 2 birlikte değerlendirildiğinde elde edilen sonuçlar şunlardır:
141
Opal minerali içeren agreganın kullanıldığı beton numunelerinde kür
yaşı ile birlikte ASR’den kaynaklanan genleşme artmaktadır. ASTM’ye
göre ASF açısından kritik genleşme değeri-%0.1- yaklaşık 10. gün
sonunda oluşmaktadır. (Bu değer, aynı süre için normal agregalardan
-ASR tehlikesi taşımayan- üretilen beton numunelerinde gözlenen
genleşmenin ancak 100 katı düzeyindedir.)
Normal agregalı betonlarda kür süresiyle birlikte, beklenildiği gibi,
ultrases hız ve dinamik elastik modülü değerleri belirgin biçimde
artmaktadır. Bu sonuçlar zamanla gelişen hidratasyonun oluşturduğu
jellerin kapiler boşlukları doldurmasıyla yakından ilişkilidir (Bkz Giriş
bölümü)
ASR’den etkilenen betonlarda ise artan kür süresiyle, daha açıkçası
genleşme miktarıyla ultrases hız ve dinamik elastik modül değerlerinde
çok belirgin “azalmalar” gözlenmektedir. Bu sonuç iç yapıda ASR’den
kaynaklanan süreksizlikler-mikro çatlaklar* ile açıklanabilir.
Ultrases hız deneyi ASR’den kaynaklanan “hasarları” yerinde –taşıyıcı
yapı ölçeğinde- belirlemek amacıyla başarı ile kullanılabilir.
* Araştırma sonuçlarına göre ASR’den kaynaklanan genleşme miktarı verilen alkali
içeriği, su/çimento, agrega/çimento oranlarında l= (kür süresi, reaktif silis içeriği-
toplam agrega ağırlığı cinsinden-) şeklinde ifade edilebilir. Öyle reaktif silis içerikleri
vardır ki harç/beton numunede ASF oluşmasına rağmen “genleşme” önemsiz
düzeydedir. İç yapıda herhangi bir çatlak meydana gelmez. Verilen koşullarda gelişmeyi
maksimum yapan reaktif silis miktarında ise iç yapıda hasara neden olan çatlaklar
oluşur (Hobbs, 1988).
142
BİLGİ FÖYÜ : 1 KIRMATAŞ HAMMADDELERİ-JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Genel
Yapı malzemesi olarak kullanılan, doğal ve yapay endüstriyel mineral ve
kayaçlar “Mineral Agregaları” olarak adlandırılırlar. Doğal mineral
agregalarının bileşimi kayaç ve minerallerdir. Mineraller kimyasal bileşimleri
tanımlanmış, özel kristal yapıya sahip doğal oluşumlardır. Kayaçlar ise bu
minerallerin bir araya gelmesiyle oluşurlar. Doğal agregalar olarak tanımlanan
kırmataşları meydana getiren kayaçlar, kökenlerine göre magmatik, metamorfik
ve sedimanter olmak üzere üç temel grupta yer alırlar. Kırmataş olarak
kullanılan bu kayaçların sınıflaması Çizelge-1’de belirtilmiştir. (Industrial
Minerals and Rocks Ed. F. Fefond, 1985’den alıntılayan Esenli, V.1996.)
Çizelge-1 Doğal Kırmataş Hammaddelerinin Jeolojik Sınıflandırması
Grup Genel Sınıflama Kayaç Yoğunluk
Magmatik
Plütonik
Granit
Siyenit
Diyorit
Gabro
Peridotit
2.60
2.70
2.80
2.90
2.90
Volkanik
Riyolit
Trakit
Andezit
Bazalt
Diyabaz
2.60
2.60
2.60
2.80
2.90
Sedimanter
Kimyasal
(Karbonatlı) Dolomit
Kireçtaşı
2.70
2.60
Kırıntılı
(Silisli) Konglomera,
Kumtaşı,
Kuvarsit, arkoz,
Kiltaşı, şeyl,
Arjilit, çört,
Grovak.
2.60
Metamorfik
Foliasyonlu Amfibol
Şist
Gnays
Sleyt, fillit
3.00
2.80
2.70
Foliasyonsuz Mermer
Kuvarsit
2.70
2.80
143
Kayaçlara ait genel bilgiler aşağıda verilmiştir (Genç, 1992).
Magmatik Kayaçlar
Magmanın katılaşması ile oluşmuşlardır. Magmanın katılaşma derinliğine
ve zamanına bağlı olarak derinlik-plütonik, intrüzif ve yüzey-volkanik, ekstrüzif
olmak üzere ikiye ayrılırlar. Derinlik kayaçları, 1 mm’den daha büyük tane
boyuna sahip minerallerden oluşmuştur. Volkanik kayaçlar ise 1 mm’den daha
küçük tane boyuna sahip minerallerden meydana gelmiş ve camsı
malzemelerden oluşmuşlardır. Tane boyutlarındaki bu değişim magmanın soğu-
ma derecesine ve katılaşma boyunca oluşan fiziko-kimyasal koşullara bağlıdır.
o Granit: Silis ve alkalilerce zengin, kalsiyum, demir ve magnezyumca fakir,
yeryüzünde sıkça görülen en önemli kayaçtır. Kuvars, alkali feldispat
(ortoklaz), asit plajiyoklaz, biyotit ve hornblend, nadiren piroksen esas
mineralojik bileşimini oluşturur. Tüm kristalli bir dokuya sahip olup, açık
renkler ile karakterize olur. Yüzey kayacı riyolittir
o Siyenit: Kimyasal bileşimlerinde %52-66 arasında SiO2 bulunur. Bazen çok
az, fakat genellikle hiç kuvars içermezler. Tüm kristalli ve taneli
kayaçlardır. Mineralojik bileşimi alkali feldispat, plajiyoklaz, biyotit,
hornblend şeklindedir. Granitlerle karşılaştırıldığında siyenitlere doğada
daha az rastlanır. Yüzey kayacı trakittir.
o Diyorit: Açık gri renkli, orta-iri taneli bir kayaçtır. Bileşiminde plajiyoklaz
(andezin), hornblend, biyotit ve piroksen mineralleri vardır. Kuvars hiç yok
veya çok azdır. Dış görünüşü granite benzemesine rağmen daha koyu
renklidir. Yüzey kayacı andezittir.
o Gabro: Genellikle iri kristalli, koyu renkli, mineralojik bileşimi plajiyoklaz
(labrador veya anortit), piroksen ve amfibol olan derinlik kayacıdır. Yüzey
kayacı bazalttır.
o Peridotit: Olivin ve piroksence zengin, %45 ten az SiO2 içeren koyu renkli
bir kayaçtır. Bileşimindeki olivin veya piroksene bağlı olarak dünit veya
piroksenit olarak adlandırılır
Sedimanter (Tortul) Kayaçlar
Hava suyun mekanik ve kimyasal etkisi ile oluşan parçacıkların (tortular)
su, rüzgar, dalga ve buzullarla aşınıp deniz, göl, akarsu veya karalarda üst-üste
birikmesi olayına “tortulaşma”, “çökelme” veya “sedimantasyon”; bu şekilde
oluşan kayaçlara da “tortul” veya “sedimanter” kayaçlar denir. Genellikle
tabakalı olup, çoğunlukla fosil içerirler.
o Konglomera, kumtaşı ve kuvarsitler: Bu kayaçlar, kum ve çakıl
tanelerinden birinin veya her ikisinin doğal bağlayıcı maddelerle
çimentolanması sonucu oluşmuşlardır. Bu çimento maddeleri kum, silt, kil
ve karbonat, silis, kil, dolomit, demir vb. bileşimlerinde olabilir. Eğer
144
taneler çakıl özelliğinde ise bu kayaca “konglomera” denilir. Eğer
kayaçlar, çapları 2-0.02 mm arasında olan kum büyüklüğündeki tanelerin
biraraya gelmesiyle oluşmuşlarsa “kumtaşı” veya “kuvarsit” olarak
adlandırılırlar. Kuvarsitler kuvars tanelerinden oluşmuşlardır. Konglomera
ve kumtaşları sadece sedimanter kayaçlar olmalarına rağmen, kuvarsitler
sedimanter veya metamorfik olabilirler.
o Grovak: Kum büyüklüğündeki kuvars ve feldispat tanelerinin
çimentolanmasıyla oluşmuştur. Kum boyutlu kiltaşı, şeyl, arjilit ve sleyt
kayaç parçaları matriks içinde bolca bulunur.
o Arkoz: Granitlerden türemiş, feldispatça zengin kaba taneli kumtaşlarıdır.
o Kiltaşı, şeyl, arjilit, silttaşı: Bunlar çok ince taneli kayaçlar olup,
sedimanter silt veya killerin veya kil içeren herhangi bir kayacın erozyonu
ile oluşmuşlardır. Yumuşak ve masif ise “kiltaşı” veya “silttaşı” olarak
bilinir. Eğer kiltaşı sert, tabakalı veya ince tabakalara bölünebilir haldeyse
“şeyl” olarak adlandırılır. Kuvars, feldispat ve diğer mineralleri içeren
masif ve dayanıklı ince taneli killi kayaçlar “arjilit” olarak bilinir. Arjilit
bazı şeyller gibi su ile temasta, dağılıp parçalanmazlar
o Karbonat kayaçları: Bileşiminde CO3 bulunduran kayaçlardır. Kalsit
minerali bakımından zenginse “kireçtaşı”, dolomit minerali içeriyorsa
“dolomit” olarak adlandırılırlar. Bu kayaçlar genellikle her iki minerali
belirli oranlarda içerirler. Bazı karbonat kayaçları kuvars, çört, kil
mineralleri, organik maddeler, jips ve sülfitler gibi karbonat olmayan
karışımlar içerebilirler.
o Çörtler: Mikrokristalli ve kriptokristalli kuvars, kalsedon veya opal gibi
silisçe zengin kolloidlerin yumrular halinde birikmesiyle oluşmuşlardır.
Çörtler, kireçtaşı ve dolomit formasyonlarında kum ve çakıl bileşenleri gibi
nodüllü, mercek veya çatlakları dolduran şekiller olarak izlenirler. Yine
kimyasal sedimanter kayaçlardan, karbonatça zengin, ince taneli delikli ve
hafif olan “traverten” ve “albatr”lar da kırmataş hammaddeleridirler.
Metamorfik Kayaçlar
Magmatik, metamorfik veya sedimanter kayaçların sıcaklık, basınç ve
gerilme etkisi altında veya kimyasal aktivitesi olan sıvılar (eriyikler) etkisiyle
değişmeleri, başkalaşmaları sonucu oluşmuş kayaçlardır. Bu kayaçların folis-
yasyon veya şistozite adı verilen başlıca özellikleri, birbirine paralel düzlemler
boyunca ve kolaylıkla yaprak veya dilimler halinde ayrılmaları, bölünmeleridir.
o Şist: Folisyonu oldukça belirgin, şiddetli derecede değişikliğe uğramış , orta
taneli bir kayaçtır. Mineralojik bileşimini çeşitli mikalar, kuvars, klorit ve
talk oluşturur.
o Gnays: Orta-iri taneli, kristalli, çoğunlukla açık renkli, kuvars ve
feldispatlardan meydana gelmiş kayaçlardır. Kolaylıkla levha veya
prizmalara ayrılabilir. Magmatik kayaçlardan türeyen çeşidine “ortognasy”,
sedimanter kayaçlardan türeyen çeşidine ise “paragnays” adı verilir.
145
o Sleyt(arduvaz): Bileşiminde daha çok muskovit bulunan,şeyl ve ince taneli
volkanik tüflerden oluşmuş, çok hafif metamorfizma geçirmiş bir kayaçtır.
o Fillit: Sleyte benzeyen, bileşiminde serisit, klorit ve kuvars bulunan ince
taneli bir kayaçtır. Tane boyu ve mineralojik bileşim bakımından şist ve
sleyt arasındadır.
o Mermer: Kireçtaşı, dolomitik kireçtaşı, bazen de dolomitlerin
metamorfizması sonucu oluşmuşlardır. Küçük taneli olmaları olağandır.
Bileşiminde silis, silikat, feldispat, demiroksit, manganoksit, pirit, mika,
fluorit ve organik maddeler de bulunabilir.
o Kuvarsit: % 80 den fazla kuvarstan oluşmuş, taneli-kristalli bir kayaçtır.
Kuvars taneleri birbirleri ile tam olarak çimentolanmışsa kayaca yüksek bir
dayanım verir.
Kayaçların jeomekanik özelliklerini sınıflandıran sistemlere ilişkin özlü
bilgiler ve ülkemizdeki kimi kayaç malzemeleri üzerinde yapılan
jeomekanik çalışmaların sonuçları topluca EK-1’de belirtilmiştir.
146
BİLGİ FÖYÜ : 2 KAROTLARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİNİN TANIMLANMASI
Agreganın birim ağırlık, özgül ağırlık, porozite, doluluk oranı, su
emme, geçirimlilik ve kılcallık katsayısı gibi fiziksel büyüklükleri karotların
değerlendirme aşamasında göz önüne alınması gereken temel “deneysel
veriler”dir. Karotların fiziksel özellikleri aşağıda belirtilen nedenlerden ötürü
önemlidir.
Tüm fiziksel özellikleri tanımlayan büyüklükler–mekanik büyüklükler–
basınç, çekme ve eğilme dayanımları elastik modül değerleri ile kabul edilen
güven derecesi içinde korele edilebilir. Bu korelasyonlar yardımı ile sadece
bilinen fiziksel büyüklüklerden hareketle karotların diğer mekanik
büyüklükleri kestirilebilir. Böyle bir uygulama zaman ve para ekonomisi
sağlar.
Örneğin dayanıklılık büyüklüklerinden biri olan “geçirimlilik katsayısı”
karotun boşluk oranı, su emme ve kılcallık katsayısı gibi büyüklüklerden
biriyle veya hepsi ile birlikte oluşturulan korelasyonlarla ifade edilebilir.
Özellikle çok basit ve ekonomik deneyle belirlenen karotun su emme
büyüklüğü agreganın kalitesi hakkında pratik bilgiler sağlar.
Karotların fiziksel büyüklüklerine ilişkin açıklamalar sınırlı bir ayrıntı
içinde Çizelge-1’de sunulmuştur. Daha ayrıntılı bilgi yerli mühendislik
literatüründen [Onaran,1993; Postacıoğlu, 1987] sağlanabilir.
Çizelge-1 Fiziksel Özelliklerin Tanımları
Özellik Tanım ve bağıntılar
Porozite
(boşluk oranı)
-doluluk oranı
Porozite “p” karot içindeki boşlukların “ bV ” toplam hacme
veya görünen hacme “V” oranıdır:
db
bb
VV
V
V
Vp
Doluluk oranı “k” dolu hacmin “Vd” toplam hacme “V”
oranıdır:
db
dd
VV
V
V
Vk
1kp
Kuru birim ağırlık, karotun kuru ağırlığının “ kM ” toplam
hacmine “V” oranı olarak tanımlanır:
147
Birim ağırlık-
Özgül ağırlık
(yoğunluk)
V
Mkk
Islak birim ağırlık, karotun içerdiği nem oranındaki ağırlığının
“ nM ” toplam hacmine oranıdır:
V
Mnn
Özgül ağırlık D, karot kuru ağırlığının “ kM ” dolu hacmine
“ dV ” oranıdır:
d
k
V
MD
Beton, kaya gibi boşluklu malzemelerde V > dV olduğundan
kD ’dir. Doluluk oranı “k” ve porozite “p” değerleri
sırasıyla
D
k k
D
1p k
bağıntılarından hesaplanabilir.
Su emme
oranı
Su emme oranı “ a ” -ağırlıkça- karotun emdiği suyun
ağırlığının kuru karot ağırlığına “ kM ” oranı olarak
tanımlanır:
k
k1a
M
MM
( M Mk1 ) emilen su ağırlığı olup, “ 1M ” karotun suya
doymuş ağırlığını (doygun-kuru yüzey “DKY”)
göstermektedir. Su emme oranı “ k ” hacimce de ifade
edilebilir:
k
k1kakh
M
MM.
Kalınlığı t (cm) olan bir numunenin bir yüzeyine P su basıncı
(cm) su sütunu uygulandığında ortalama basınç gradyanı
“P/t”dir ve bu büyüklük 1 cm2 birim alandan 1 saniyede
geçen su miktarı “q” (cm3) ile orantılıdır. Bu oranı tanımlayan
Devamı
148
Geçirimlilik k değerine, “geçirimlilik katsayısı” denilir:
[cm/sn] ]cm/cm[P
.sn]/cm[cm q
t/P
qk
23
Kılcallık
katsayısı
Kuru bir karotun su emme özelliğini saptamak için karotun alt
yüzeyi suyun yüzüne temas edecek şekilde yerleştirilir,
belirlenen t süre sonra alınıp tekrar tartılmak suretiyle deney
başlangıcındaki ağırlıktan “farkı” emilen su miktarını verir.
Birim alandan (sn) süre zarfında emilen su miktarı “q”
(cm3/cm2) ile t arasında;
t.Kq2
bağıntısı vardır. K kılcallık katsayısı olup boyutu cm2/sn’dir.
Genelde azalan birim ağırlık veya artan su emme değeriyle
kılcallık katsayısı artar. Bu ise, verilen t süresinde malzemenin
birim alanının fazla su emeceğini gösterir.
Örnek : I
Geometrik şekli düzgün olmayan bir kırmataş (granit) bloğu üzerinde
gerçekleştirilen deneyler sonucunda şu değerler ölçülmüştür:
o Piknometre deneyinde kullanılan toz numunenin ağırlığı M=65 gr.
Ölçülen hacim V=24.43 cm3
o Kuru numunenin ağırlığı Mk=405 gr,suya doymuş numunenin ağır-
lığı Md=410 gr, Arşimet terazisinde ölçülen ağırlık '
dM =251.8 gr
-suya doygun halde- tüm fiziksel büyüklükleri bulunuz.
Çözüm
Özgül ağırlık 66.243.24
65
V
MD
Kuru birim ağırlık khacmigörünür Numunenin
ağırlığıkuru Numunenin
= 3
dd
k gr/cm 56.28.251410
405
MM
M
Devamı
149
Toplam porozite 037.066.2
56.21
D1p k
p = % 3.7
Taşın doluluk oranı k = 1-p = 1- 0.037 = 0.963
Su emme oranı -ağırlıkça-
012.0405
405410
M
MM
k
kda
ağırlığınumunenin Kuru
miktarısu Emilen
= % 1.2
Su emme oranı -hacimce-
031.08.251410
405410
MM
MM
dd
kdh
hacmigörünen Numunenin
hacmisu Emilen
Anılan büyüklük aşağıdaki bağıntıdan da hesaplanabilir.
56.2. akh 3cm/gr x 0.012 = 0.0307
Dikkat edilirse su emme oranı -hacimce-toplam poroziteden daha
küçüktür. Anılan büyüklüğe “görünen porozite” veya “efektif porozite” denilir
ve yapı içinde dışarıya açık boşlukların hacmini belirler. (Kapalı boşluk hacmi
ise (0.037-0.031)*x158.2**cm3 = 0.949 cm3 olarak hesaplanabilir). Daha açık bir
deyişle hacimce su emme oranı yüksek olan taşın “kılcallık katsayısı” da
büyüktür.
* (Toplam porozite-hacimce su emme oranı)
** Numunenin görünen hacmi olup Arşimet terazisinde ölçülen değerlerden
hareketle
V= dM - d'M =410-251.8=158.2 cm3’dür.
150
BİLGİ FÖYÜ : 3 İRİ AGREGANIN TANE DAYANIMI VE BETON DAYANIMINA
ETKİSİ
Genel
İri agreganın tane dayanımı dolaylı şekilde ifade etmek üzere agrega
disiplininde çeşitli deneyler geliştirilmiştir. Bunlar: Agrega darbe deneyi, agrega
ezilme deneyi ve % 10 ince yük deneyidir. Anılan deneyler ve bunlardan
belirlenen indis büyüklüklerinin genel değerlendirilmesi bu bilgi föyü
kapsamında işlenecektir. Ayrıca; agrega tane dayanımını dolaylı şekilde
tanımlayan indis büyüklüklerini ele alan bazı beton araştırmaların sonuçları
burada belirli bir ayrıntı içinde konu edilecektir.
Agrega dayanımı
Tek eksenli basınç gerilmesine maruz bir agrega tanesinin dayanımı gerçeğe
yakın şekilde belirlemek aşağıda sıralanan faktörler nedeniyle güç hatta
imkansızdır:
İri agreganın boyutları çok küçük (4<d<2530 mm) ve geometrik şekilleri
küp veya silindirden farklıdırlar.
Bu nedenlerden dolayı tane dayanımı ölçülmek istenen küçük boyutlu bir iri
agrega numunesi-ideal geometrik numune olsa bile- aksiyal basınç
gerilmesinin dışında “uç etkileri” olarak ifade edilen karmaşık gerilme
zonlarının etkileri altındadır. İdealleştiriliş bir agrega numunesinin
geometrik boyutlarının küçük olmasından ötürü uçlarında meydana gelen
yüksek gerilme zonları Şekil 1a’da gösterilmiştir (Birön ve Arıoğlu, 1980
ve Thuro, Plinninger, Zäh ve Schütz, 2001’den değiştirilerek). Bu uç
etkileri altında idealleştirilmiş bir agrega numunesinin tek eksenli basınç
dayanımı narinlik-numune yüksekliği/çapı-daha büyük olan- aynı agreganın
dayanımından büyüktür. Bu “dayanım artışı” küçük boyutlu agrega
numunesinin üç eksenli basınç gerilmesine maruz kalmasıyla açıklanabilir.
Uç etkileri, bir anlamda üç eksenli basınç deneyindeki radyal-kuşatma-
basıncı temsil etmektedir. Artan radyal basınç ile numunenin dayanımı da
artmaktadır. Daha narin agrega numunesinde (Şekil 1b) ise üç eksenli
basınç gerilmesine maruz kalan hacim önemli ölçüde azalmaktadır. Daha
açık deyişle basınç dayanımındaki “artış hızı” da azalır. Uygulamalı kaya
mekaniğindeki yaygın deneysel sonuçlar narinlik oranının
151
( 2çap
yükseklik ) olması durumunda “boyut etkisi”nin pratik olarak
ihmal edilebileceğini, göstermektedir. Kaya mekaniği literatüründe narinlik
oranının basınç dayanımı üzerindeki etkisini açıklayan şu ampirik bağıntılar
vardır (Alıntılayan Arıoğlu, Ergin, Arıoğlu, N., 2005; Arıoğlu, Ergin, 1993;
Thuro ve arkadaşları, 2001)
2kk .
/27
8
(Protodyakonov, 1964)
h
d.24.088.0
2k
k
(ASTM, 1986)
Burada: k = Narinlik oranı = 2’ye karşı gelen tek eksenli basınç dayanımı,
k,2 = Narinlik oranı, 2 olan kaya numunesinin tek eksenli basınç dayanımı,
= Narinlik oranı = yükseklik/çap, h,d = Sırasıyla numunenin yüksekliği ve
çapıdır.
Görüldüğü gibi azalan “” değerlerinde (k,2/k) oranı artmaktadır.
Örneğin; Protodyakonov bağıntısına göre =1 olan numunenin tek eksenli
basınç dayanımı =2’ye kıyasla 1.125 kat daha büyüktür.
Genellikle kaya numunelerinin tek eksenli basınç dayanımının
belirlenmesinde kullanılan karot boyutları 50 x 100 mm’dir. Bu boyut iri
agreganın boyutlarından çok büyüktür. Daha açık deyişle, karot numunesinden
elde edilen dayanım değerinin düzeltilmesi gerekmektedir. Kaya mekaniği
disiplininde yaygın şekilde kullanılan Hoek-Brown 1980 ampirik bağıntısının
küçük çaplı karotlar (d < 50 mm), diğer kelimelerle idealleştirilmiş agrega
şekil/boyutları için
18.050kk )d/50(/
geçerliliği ciddi ölçüde tartışmaya açık bir konudur (Hawkins, 1998; Arıoğlu,
Ergin 1999). Şekil 2’de Hoek-Brown 1980 ifadesinin ve Hawkins 1998’in rapor
ettiği deneysel sonuçlarının - 54kk / - karot çapına göre değişimleri
görülmektedir. Açıktır ki 12.5 x 25 mm boyutundaki karotlarda ölçülen basınç
dayanımları 54 x 108 mm karot dayanımlarından daha küçüktür (Bkz Çizelge
1, Hawkins, 1998).
152
= h/d Narinlik oranı
h = Numunenin yüksekliği
d = Numunenin çapı
k = Numunenin tek eksenli
basınç dayanımı
Vy = Yüksek gerilme bölgesinin hacmi
V = Numune hacmi
Yükleme plakası ile numune
arasında oluşan sürtünme kuvveti
Uç etkisinin bulunduğu bölge: üç
eksenli basınç zonu
Kırılma hatları
1V
Vy
1V
Vy
2d/h 1d/h
1k
2k
Şekil-1 İdealleştirilmiş agrega numunesinde narinlik oranına bağlı olarak
gelişen uç etkileri
Mermer
Kireçtaşı
Granit
Bazalt
Bazalt-Andezit lav
Gabro
Mermer
Norit
Granit
Kuvars diorit
k/
k50 o
ranı
k/k50 =(50/d)0.18
Karot çapı, mm
a
b
Pilton kumtaşı
Clifton kireçtaşı
Purbeck kireçtaşı
Pennant kumtaşı
Bath taşı
Burrington Oolite kireçtaşı
Hollington kumtaşı
k/
k54 o
ran
ı
Karot çapı, mm
Şekil-2 (a) Hoek-Brown 1980 ifadesinin değişimi (b) Hawkins 1998’in deney
sonuçlarının karot çapıyla değişimleri k = Karot çapı 50 mm’den farklı
numunenin tek eksenli basınç dayanımı, k50 = Karot çapı 50 mm olan karotun
tek eksenli basınç dayanımı, d = Karot çapı, mm.
153
Halbuki; Hoek-Brown 1980 ifadesinin kestirimine göre daha küçük boyutlu
numunelerin dayanımları 50 x 100 mm’lik karot dayanımına oranla daha
büyük olmaktadır. Geçerken, Hawkins’in deney sonuçlarının tortul kökenli
kayaçlara, Hoek-Brown ifadesinin 12.5 < d < 50 mm aralığında bulunan
dayanım değerlerinin ise granit, bazalt, mermer gibi mağmatik ve metamorfik
kayaçlara ait olduğu belirtilmelidir.
Çizelge-1 7 Çeşit Tortul Kökenli Kaya Numunesi İçin Tek Eksenli Basınç
Dayanım-Kuru- Değerlerinin Karot Çapına Göre Değişimleri Karot
çapı,d,
mm
Tek eksenli basınç dayanımı, MPa
Pilton
kumtaşı
Clifton Down
kireçtaşı
Purbeck
kireçtaşı
Pennant
Kumtaşı
Bath
kumtaşı
Burrington
Oolite
Hollington
kumtaşı
12.5 138.1 61.4 48.8 45.2 9.8 78.4 18.6
25 153.0 102.2 67.6 63.3 10.7 108.1 24.4
38 177.2 140.4 125.1 82.0 12.9 140.1 28.1
54 185.5 109.0 98.0 92.2 19.0 150.6 34.9
74 168.3 98.2 90.2 76.0 14.1 130.0 33.1
100 166.0 93.0 86.1 73.0 14.0 120.0 31.3
125 148.1 86.5 82.1 69.2 12.0 106.4 31.8
150 136.8 80.3 78.0 60.2 12.0 104.2 29.2
Çizelge 1’den görüleceği gibi standart karot numunesinde 54 x 108
mm örneğin Clifton kireçtaşı için ölçülen tek eksenli basınç dayanımı 109 MPa
iken 12.5 x 25 mm boyutlu karot numunesinde dayanım değeri 61.4 MPa elde
edilmiştir. 12.5 x 25 mm boyutlu idealleştirilmiş iri agrega numunesinin
boyutlarına denk düşmektedir. Yaygın kullanılan karot çapı 50/54 mm’ye karşı
gelen dayanımının %56’sı kadardır (Bkz Şekil-2b). Özetle; Hawkins 1998
deney sonuçlarına göre “uç etkisi” 12.5 mm < d < 54 mm aralığında
gözükmemektedir. d > 54 mm durumunda “uç etkisi” çok belirgin şekilde
ortaya çıkmaktadır. Ayrıca; küçük karot çaplarında elde edilen basınç
dayanım değerlerindeki değişkenlik katsayısının çok yüksek olduğu burada
hatırlatılmalıdır.
Beton literatüründe düzgün bir geometrisi olmayan iri agrega
numunesinin basınç dayanımı
P.V
h
şeklinde tanımlanmaktadır (Hang ve Koon Su, 1996)
Burada V = Numunenin hacmi-V değeri Arşimet prensibi ile belirlenebilir-, h =
Numunenin yüksekliği, P = Kırılmada uygulanan kuvvet. Örneğin kare tabanlı
prizma için numune hacmi. V = a2.h’dir ve iri agreganın dayanımı;
154
22
a
Ph.
h.a
P
olmaktadır. Silindir şeklinde idealleştirilmiş, bir iri agreganın basınç dayanımı
ise
22
r
Ph.
h.r.
P
’dir. a = Taban kesitinin boyutu, r = Silindirin yarıçapıdır. Fark edileceği üzere
idealleştirilmiş geometrik şekiller için ( h.V
P ) bağıntısı basınç dayanımı (
= Kuvvet/kesit alanı) klasik ifadesine dönüşmektedir. Aynı kaynakta, taban
yüzeyleri düzgün hale getirilmiş 16 mm yüksekliğinde çeşitli iri agregaların
basınç dayanımları diğer fiziksel özellikleriyle birlikte rapor edilmiştir (Bkz
Çizelge-2)
Çizelge-2 İri Agregaların Fiziksel Özellikleri ve Tek Eksenli Basınç Dayanımları
Türü
Agrega Karakteristikleri
Özgül
ağırlık,
k
Özgül
ağırlık,
DYK
Su
emme,
DYK,
%
Su
emme,
hk,%
Los
Angeles
değeri, %
Sertlik
Sağlamlık
-ağırlık
kaybı-%
Basınç dayanımı(*),
MPa
X s V,%
TA 2.64 2.65 0.6 - 25 115 0.7 145.2 58.9 40.5
TB 2.50 2.55 1.9 - 21 115 0.7 157.1 57.4 36.5
TC 2.62 2.64 0.8 - 26 103 4.6 93.8 40.0 42.6
TD 1.93 2.13 9.7 0.77 62 6.0 11.2 30.5 5.9 19.3
k = Fırın kurusu, DYK = Doygun-Yüzey Kuru, HK= Hava kurusu
(*) Basınç dayanımları 16 mm yüksekliğinde numunelerde ölçülmüştür.
(Basınç dayanım deneyinde her bir agrega için 70 adet numune kullanılmıştır.)
X : Ortalama, s : Standart Sapma, V: Değişkenlik katsayısı, 100xV
sV ,%
TA, TB, TC: Kırılmış dere çakılı, TD: Kırılmış tuğla.
Çizelge 2’den şu sonuçlar göze çarpmaktadır:
Artan spesifik ağırlıkla-TC’nin dışında- iri agreganın basınç dayanımı
artmaktadır.
TC kodu ile tanımlanan agreganın dışında, tüm incelenen agrega türleri için
artan su içeriğiyle, beklenildiği gibi, iri agreganın basınç dayanımı belirgin
şekilde azalmaktadır.
155
Tüm incelenen agrega türleri için artan Los Angeles aşınma değeriyle iri
agreganın tek eksenli basınç dayanımı belirgin şekilde azalmaktadır. Los
Angeles aşınma değeri beton agregasının tane -16 mm boyutu- dayanımını
anlamlı sayılabilecek ölçüde ifade etmektedir.
Daha öncede belirtildiği üzere çok küçük boyutlu agrega tanelerinin basınç
dayanım değerlerindeki “değişkenlik katsayısı” yüksek olup, % 19 ila % 43
aralığında değişmiştir. (Normal boyutlu kaya numuneleri üzerinde ölçülen
basınç dayanımlarında hesaplanan değişkenlik katsayısı genellikle %15’den
küçüktür)
Agrega darbe değeri
Deney ilk olarak Rus araştırmacı Protodyakanov tarafından geliştirilmiş (Bilgin,
1989), daha sonraları beton agregalarının tane dayanımını dolaylı şekilde
belirlemek amacıyla aynı deney ufak tefek değişikliklerle British
Standartları’nca önerilmiştir (BS 812-1975). Deneyde, bir miktar iri agrega
12.25 mm ile 9.5 mm boyutundaki iki elekten elenir, iki elek arasında kalan
numune tartılarak ağırlığı ölçülür “Mo” ve deney silindirinin içine yerleştirilir.
13.5 ila 14.1 kg ağırlığındaki piston 381 6.5 mm yükseklikten numunenin
üzerine 15 defa düşürülür (Bkz Şekil 3a McNally, 1998). Silindirden boşaltılan
numune 2.4 mm elekten elenerek elek altına geçen malzeme miktarı “M1”
belirlenir ve agrega darbe değeri ,%100xM
MAIV
0
1 olarak tanımlanır. İki deney
yapılmalı ve sonuçlar arasında fark %1’den büyük olmamalıdır (TGS, 1985).
İskoçya’daki kimi kayalar üzerinde yapılan agrega darbe deneylerinde
elde edilen ortalama değerler ve değişim aralıkları sırasıyla şöyledir: Bazalt 11
(10-13); Andezit 13 (11-16); Granit 19 (17-21); kireçtaşı 17 (15-20) (TBG,
1985). Agrega darbe değeri “AIV” ne kadar küçük değer alınıyorsa darbe
dayanımının dolaylı olarak da mekanik dayanımlarının o kadar büyük olacağı
ifade edilebilir. Darbe değerini kontrol eden belli başlı iki faktör vardır: Kaya
türü ve deneye tabi tutulan agreganın yassılık indeksi. AIV ile bu faktörle
arasındaki ilişki
AIV = C + n İy
şeklinde lineer bir bağıntı ile tanımlanmaktadır. Burada C = Kaya türüne ilişkin
katsayı. Örneğin granit ve kireçtaşı agregalarında sırasıyla C≈17 ve C≈14
olmaktadır. İy = Yassılık indeksi. N = Yassılık özelliğini yansıtan faktör olup
0.04 0.1 aralığında değişir (TGS, 1985). İlişkiden anlaşılacağı üzere artan
yassılık indisiyle aynı tür kayalar için agrega darbe değeri de artmaktadır. Bu
nedenle deney sonuçlarının daha iyi yorumlanması açısından deneyden
önce kesinlikle iri agreganın yassılık indisi saptanmalıdır.
156
400 kN sabit aksiyal yük
İri agrega: 14 -10 mm
Değişken yük
İri agrega: 14 -10 mm
Düşürülen ağırlık
İri agrega: 12 -9.5 mm
a
b
c
400 kN sabit aksiyal yük
İri agrega: 14 -10 mm
Değişken yük
İri agrega: 14 -10 mm
Düşürülen ağırlık
İri agrega: 12 -9.5 mm
a
b
c
400 kN sabit aksiyal yük
İri agrega: 14 -10 mm
Değişken yük
İri agrega: 14 -10 mm
Düşürülen ağırlık
İri agrega: 12 -9.5 mm
a
b
c
Şekil-3 Agrega tane dayanımının belirlenmesinde kullanılan deneyler (a)
Agrega darbe deneyi (b) Agrega ezilme deneyi (c) % 10 ince deneyi
a
b
c
157
Agrega ezilme değeri
Bu deney ise yaklaşık olarak 2 kg ağırlığındaki 10-14 mm boyutlu iri agrega
numunesi aksiyal yük uygulamasıyla-400 kN nihai yüke 10 dakikada ulaşılır-
ezilir (Bkz Şekil-3b McNally, 1998). Agrega ezilme değeri “ACV”, ezilme
sonucunda 2.36 mm elekten geçen agrega miktarının “M1” deney numunesinin
ağırlığına “Mo” oranı olarak tanımlanır:
,%100xM
MACV
0
1
İstanbul ve civarında kireçtaşı aflormanlarından çıkartılan kaya
numuneleri üzerinde yapılan agrega ezilme deneylerinde ulaşılan sonuçlar
(Zarif ve Tuğrul, 2003) şöyle özetlenebilir (Zarif ve Tuğrul, 2003):
k04.021ACV n = 20, r = 0.75
75 MPa < k < 140 MPa
26.4132ACV ; n = 20; r = 0.83
26.6 kN/m3 < kN/m3
2ACV68.0AIV ; n = 20; r = 0.82
% 15 < ACV < %19
Burada:k = Tek eksenli basınç dayanımı, MPa, = Kuru yoğunluk
kN/m3, n = veri sayısı, r = korelasyon katsayısı
Açıktır ki artan basınç dayanımı ve kuru yoğunluk ile agrega ezilme
değeri “ACV” azalmaktadır. Darbe değeri ile ezilme değeri arasındaki lineer
ilişki de “pozitif”dir. Diğer kelimelerle ACV değerinde bir “azalma” AIV
değerinde de aynı yönde yansıyacaktır.
% 10 İnce yük değeri
Bu deneyde de aynı iri agrega boyutu (10-14 mm) kullanılır. Ezilme deneyinden
temel farklılığı şudur: Deneyde agrega üzerine kontrol edilen bir hızda
uygulanan yük değişkendir (Şekil-3c). Her yüklemede ince malzeme-2.36 mm
elekten geçen agrega- miktarı ölçülür ve agreganın ezilme değeri “ACI”
hesaplanır. %10 ince değerine karşı gelen kuvvetin büyüklüğü ise % 10 ince
yük değeri-%10 FACT- olarak tanımlanır. -%10 FACT büyüklüğünün 50
kN’den küçük olması durumunda iri agrega çok yumuşak ve beton işleri için
uygun değildir. Weinert, 1980 çalışmasında ACV ile %10 FACT arasında
158
ACV=38-0.08 (%10 FACT), %14 < ACV < %30
100 kN < %10 FACT < 300 kN
anlamlı bir regresyon bağıntısı rapor edilmiştir (Alıntılayan Alexander ve
Mindess, 2005). Burada ACV (%) ve % 10 FACT değeri kN olarak ifade
edilmektedir. Beton işlerinde kullanılabilecek iri agregaların % 10 FACT > 100
kN olduğu dikkate alınırsa, bu alt sınır değere karşı gelen agrega ezilme değeri
ACV = 38-0.08 (100) = % 30
olarak bulunur. Başka bir deyişle iri agreganın ACV değeri % 30’dan küçük
olmalıdır. Aşınmanın öne çıktığı beton işlerinde % 10 FACT = 300 kN alınırsa,
iri agreganın ACV büyüklüğü
ACV = 38-0.08x300= %14
olarak belirlenir. Özetlenirse; iri agreganın ezilmeye karşı direnci büyük
olmalıdır.
Al-Harthi 2001 kaynağında ACV değeri ile kaya numunelerinin tek
eksenli basınç ve nokta yük dayanımları arasında şu anlamlı regresyon ifadeleri
çıkartılmıştır:
ACV= 43.08-12.32 ln (Is) 2.42, % (n = 110, r = 0.953)
ACV= 78.82-11.73 ln (k) 2.69, % (n = 110, r = 0.943)
Burada Is = Nokta yük indisi, MPa, k = Tek eksenli basınç dayanımı, MPa.
Aynı kritik değer-ACV=%14- dikkate alındığında verilen ifadelerden nokta yük
indisi Is ≈ 8 MPa ve tek eksenli basınç dayanımı k≈ 200 MPa mertebelerinde
kestirilmektedir. Is > 5 MPa* durumunda
k = 28.Is = 28 x 8 = 224 MPa
* Nokta yük indisi Is(50) < 2 MPa ise çevirme faktörü K = 13, 2 MPa < Is(50) < 5
MPa durumunda K = 20, Is(50) > 5 MPa ise K = 28 olmaktadır. Burada Is(50) =
50 mm x 110 mm boyutlu karot üzerinde yapılan “çapsal nokta yük indisi”dir.
Nokta yük indisi bilindiğinde kayanın tek eksenli basınç dayanımı-54 mm x
108 mm karot-
k = K.Is(50)
’den kestirilebilir (Tsiambaos ve Sabatakakakis, 2003). Yerli mühendislik
literatürümüzde nokta yük indisine ilişkin daha ayrıntılı bilgi Arıoğlu, Ergin ve
Bilgin, 1978, Arıoğlu, Ergin ve Arıoğlu ve Arıoğlu, N. 2005; Ulusay,
Gökçeoğlu ve Binal, 2005 kaynaklarından temin edilebilir.
159
olduğu göz önünde tutulursa, nokta yük indisi değerinden kestirilen tek eksenli
basınç dayanımı “k”, ACV = (k)’den bulunan değer ile oldukça uyumludur.
Betonda agrega tane dayanımı değerlerinin kullanılmasına ilişkin
örnekler
Beton basınç dayanımı “b” %10 FACT büyüklüğü arasındaki ilişki
Collins 1983 kaynağında iri agregaların %10 FACT değerinin betonun
28 günlük basınç dayanımı üzerindeki etkisi incelenmiştir. Yapılan deneysel
çalışmalarda iri agrega olarak Jura ve Karbonifer yaşlı kireçtaşları, çakmaktaşı
çakılı ince agrega olarak da Thames vadisinin kumları kullanılmıştır. Karışımlar
290, 330 ve 480 kg/m3 çimento ile yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Şekil-4’de
görülmektedir (Alıntılayan Alexander ve Mindess, 2005). .
DoE Karışım tasarımı
Çimento: 480 kg/m3
Çimento: 330 kg/m3
Çimento: 290 kg/m3
Karbonifer yaşlı kireçtaşı ve Thames Vadisi kumu
Jura yaşlı kireçtaşı + Thames Vadisi kumu
% 10 ince yük değeri, %10 FACT kN
Ort
ala
ma
28
gü
nlü
k b
asın
ç d
aya
nım
ı, M
Pa
Şekil-4 % 10 ince yük değerinin çimento dozajına bağlı olarak beton dayanımı
üzerindeki etkisi.
Şekil yakından incelendiğinde çıkartılan pratik sonuçlar şunlardır:
Normal dayanımlı karışımlarda-Mç = 290 kg/m3- betonun basınç dayanımı
kullanılan iri agreganın tane dayanımından tamamen bağımsızdır.
Çimento miktarının Mç = 330 kg/m3 olduğu karışımlarda ise 30kN < %10
FACT < 140 kN aralığında iri agreganın artan %10 FACT değeriyle beton
basınç dayanımının belli belirsiz şekilde arttığı göze çarpmaktadır. %10
FACT > 140 kN durumunda ise artış trendi gözlenmemektedir.
Mç = 480 kg/m3 olan karışımlarda, diğer kelimelerle yüksek dayanımlarda
özellikle 30kN < %10 FACT < 180 kN aralığını kapsayan bölgede artan
160
tane dayanımıyla beton basınç dayanımı belirgin biçimde artmaktadır.
Başka bir ifadeyle yüksek dayanımlı betonlarda iri agreganın mekanik
dayanımı önemli olmaktadır.
Yüksek dayanımlı betonlarda agrega tane dayanım değerinin etkisi
Irvine ve Montgomery, 1999 kaynağında farklı petrografik yapıdaki-
bazalt, grovak, kireçtaşı- iri agregalara ait yassılık indisi ve dayanım
değerlerinin 28 ve 56. günlük beton basınç dayanımları üzerindeki etkisi
incelenmiştir. Tüm karışımlarda (agrega/bağlıyıcı madde) ve (su/bağlıyıcı
madde) oranları-ağırlıkça- sırasıyla 4.5 ve 0.35 alınmıştır.
Çizelge-3 ve Şekil-5 ve 6’da sırasıyla deney programında kullanılan iri
agregaya ait mühendislik özellikleri, (56 günlük basınç dayanımı-yassılık indisi)
ve (56 günlük basınç dayanımı-AIV,ACV) değişimleri görülmektedir (Irvine ve
Montgomery, 1999). Şekillerden çıkartılan sonuçlar aşağıda özetlenmiştir:
Aynı (su/bağlayıcı madde) oranına sahip betonların basınç dayanımı ile
kullanılan iri agreganın yassılık indisi arasında özellikle % 5 < yassılık
indisi < % 40 aralığında anlamlı sayılabilecek bir negatif işaretli ilişki
vardır.
0 20 40 60 80
Yassýlýk indeksi
90
100
110
120
130
Ba
sýn
ç d
aya
ným
ý, f
k, M
Pa
, (5
6 g
ün
)
Bazalt
Grovak
Kireçtaþý
Şekil-5 Yassılık indisinin 56 günlük beton basınç dayanımı -100 mm küp-
üzerine etkisi
161
Çizelge-3 Değişik Kayaçlara Ait Mekanik Büyüklükler ve İri Agrega Tane
Özellikleri
Özellik Tabakalanma Bazalt Grovak Kireçtaşı
Basınç dayanım,MPa
-
Paralel
Dik
148
-
-
-
171
199
-
97
231
Çekme dayanımı,
MPa
-
Paralel
Dik
16
-
-
-
23
15
-
22
11
Statik elastik modül,
GPa
-
Paralel
Dik
77
-
-
-
74
83
-
55
81
Özellik B1 B2 B3 B4 G1 G2 G3 G4 K1 K2 K3 K4
Kuru yoğunluk 2.9 2.9 2.9 2.9 2.7 2.7 2.7 2.7 2.6 2.6 2.6 2.6
Su emme,% 1.4 1.7 1.3 1.6 0.6 1.0 0.4 0.7 0.8 1.0 0.6 0.8
Agregaga darbe
değeri
9 14 11 18 12 19 11 19 17 17 16 21
Agrega ezilme değeri 9 13 16 22 10 16 12 15 14 16 21 23
Yassılık indisi 11 31 6 67 7 49 11 29 19 32 23 28 Not: B= Bazalt, G=Grovak, K=Kireçtaşı, 1 = 10 mm kübik, 2 = 10 mm kübik olmayan iri agrega,
3 = 20 mm kübik agrega , 4 = 20 mm kübik olmayan agrega
8 10 12 14 16 18 20 22 24
Agrega darbe deðeri-AIV-Agrega ezilme deðeri-ACV-
90
95
100
105
110
115
120
125
Ba
sýn
ç d
aya
ným
ý, f
b, M
Pa
, (5
6 g
ün
)
AIV
ACV
fb-AIV
fb-ACV
Şekil-6 Agrega darbe ve ezilme değerinin 56 günlük beton basınç dayanımı -
100 mm küp-üzerine etkisi
162
Deneysel değerlerde bu saçılma olmasına karşın,genel trend olarak artan
agrega darbe ve ezilme değerleriyle betonun basınç dayanımı azalmaktadır.
Yüksek dayanımlı betonlarda agrega tane dayanımının büyük olması,
daha açık deyişle darbe/ezilme değerlerinin elverdiği ölçüde küçük
olması gerekmektedir.
Şengül, Taşdemir C. ve Taşdemir, M.A, 2002 kaynağında rapor edilen
iri agrega ezilme değerleri, su/çimento oranı = 0.58 ve = 0.33-ağırlıkça-
karışımlara ait 28 günlük basınç dayanımı ve elastik değerlerinden yararlanarak
(Bkz Çizelge-4 ve 5) kitabın yazarları hazırlanmıştır. (Çizelgeler sözü edilen
kaynaktan derlenmiştir). Şekil-7’de ise farklı litolojiye sahip iri agregalardan
üretilen betonlara ait (basınç dayanımı-agrega ezilme değeri) ve (elastik modül-
agrega ezilme değeri) değişimleri görülmektedir.
Çizelge-4 Araştırmada Kullanılan İri Agregaların Mühendislik Özellikleri
Fiziksel ve mekanik
özellikler
İri agrega boyut dağılımı, mm
Gri kireçtaşı Beyaz
kireçtaşı Kumtaşı Bazalt
4-16 8-31.5 4-16 8-31.5 4-16 8-31.5 4-16 8-31.5
Yoğunluk (gr/cm3) 2.72 2.72 2.64 2.62 2.73 2.73 2.89 2.85
Su emme (%) 0.5 0.5 1.4 1.4 0.6 0.4 0.14 0.14
Basınç dayanımı,MPa
-30 mmx60 mm- 121 78 156 238
Elastik modül, GPa 74.3 21.5 58.0 92.1
E/a 614.0 275 372 387
Ezilme değeri, %
-BS812- 23.0 28.2 18.1 11.8
Aşı
nm
a d
eğer
i, %
Dev
ir
say
ısı
500 25.0 28.9 17.8 15.1
100 5.2 6.1 13.9 3.2
Bo
yu
t
(mm
)
10-20 10-20 10-20 10-20
163
Çizelge-5 Çeşitli Özellikteki İri Agregalardan Üretilen ve Su/Çimento Oranı
= 0.58, = 0.33-ağırlıkça-Olan Betonlara Ait Mekanik Büyüklükler.
Karışım
kodu
Su/
Çimento
Basınç
dayanımı
b
Yarma çekme
dayanımı, ç,y b/ç,y
Elastik
modülü,
Eb Eb/b
Gevreklik
indisi,GI
C 35-GK 0.58 42 3.78 0.090 38,000 905 1.41
C 75-GK 0.33 85.1 5.94 0.070 48,500 570 4.32
C 35-BK 0.58 45.3 3.84 0.085 37,700 832 1.87
C 75-BK 0.33 85 6.26 0.074 46,200 544 3.95
C 35-K 0.58 42.3 3.88 0.092 34,000 804 1.59
C 75-K 0.33 77.8 6.07 0.078 39,600 509 2.94
C 35-B 0.58 45.5 3.8 0.084 37,500 824 1.65
C 75-B 0.33 95.3 6.44 0.068 51,100 536 2.24
GK= Gri kireçtaşı, BK= Beyaz kireçtaşı, K = Kumtaşı, B = Bazalt.
Tüm dayanım ve elastik modül değerlerinin birimleri MPa’dır
Basınç dayanımı-150 mm küp-yarma çekme dayanımı- 150 x 60 mm silindir
numune, elastik modül - 150 x 300 mm silindir numune
8 12 16 20 24 28 32
ACV, %
40
50
60
70
80
90
100
f b, M
Pa
= 0.33
= 0.58
8 12 16 20 24 28 32
ACV, %
32000
36000
40000
44000
48000
52000
E, M
Pa
x 1
03
= 0.33
= 0.58
GK
BK
K
B
Şekil-7 Çeşitli iri agregalardan üretilen betonlara ait basınç dayanımı “b”,
elastik modül “Eb” büyüklüklerinin agrega ezilme değeri ACV” ile değişimleri
( = su/çimento-ağırlıkça-)
Çizelge ve Şekilden çıkartılan sonuçlar şöyle sıralanabilir:
Agrega mekanik özelliklerinden genelde bağımsız olarak su/çimento oranı
yüksek olan betonun (çekme dayanımı/basınç dayanımı) oranı su/çimento
164
oranı düşük olan betonunkine kıyasla daha büyüktür. Anılan oranın artması
betonun sünekliliğinin artması demektir (Arıoğlu, Ergin, Girgin, Arıoğlu,
N., 2002). Aynı trendin “gevreklik indisi*”için geçerli olabileceği ifade
edilebilir. Diğer kelimelerle su/çimento oranı azaldıkça, basınç dayanımı
arttıkça “gevreklik indisi” de artar (Şengül, Taşdemir, C. ve Taşdemir M.A.,
2002). Daha açık anlatımla “çekme dayanım/basınç dayanımı” oranı ile
“gevreklik indisi” birbirleri ile korele edilebilir (Bkz Poblem 19)
(Elastisite modülü/basınç dayanımı) oranı da negatif işaretli korelasyon ile
gevreklik indisiyle ilişkilendirilebilir (Bkz Problem 19).
Su/çimento oranı = 0.58 olan betonlarda basınç dayanımı, agrega ezilme
değerinden bağımsızdır. Buna karşın, = 0.33 olan beton serisinde en
yüksek dayanım, bazaltın-ezilme değeri en küçük agrega- kullanıldığı
betonlarda elde edilmiştir. Aynı sonuç elastik modül için de geçerlidir. Çok
belirgin bir eğilim olmamakla birlikte artan agrega ezilme değeriyle
betonun basınç ve elastik modül büyüklüklerinin azaldığı fark edilmektedir.
Küçük boyutlu iri agrega taneleri üzerinde ölçülen basınç
dayanımlarının değerlendirilmesi
Su/çimento oranı = 0.30 olan beton karışımlarının 7 ve 28 günlük basınç
dayanımları (Çizelge-4) ile karışımda kullanılan iri agregaların özellikleri (Bkz
Çizelge-2) arasındaki ilişkiyi araştıran Chang ve Su, 1996 çalışmanın sonuçları
çok önemlidir. Şekil 8’de ise sözkonusu araştırma sonuçlarının
değerlendirilmesi görülmektedir. Verilen su/çimento oranında artan iri agrega
basıncıyla betonun 7 ve 28 günlük basınç dayanım değerleri de artmaktadır.
Çizelge-4 Çeşitli Agrega Türleri İçin Beton Basınç Dayanımları-100 x
200mm silindir numune-
Beton basınç dayanımı, MPa
TA agrega TB agrega TC agrega TD agrega
7 gün 28 gün 7 gün 28 gün 7 gün 28 gün 7 gün 28 gün
55.1 74.3 52.0 69.8 49.1 64.4 37.6 46.0
* Betonun gevreklik indisi “Gİ” basınç dayanımının %80-100’ü arasında belirlenen
elastik deformasyon enerjisinin “SII”, kalıcı deformasyon enerjisine “SI” oranı olarak tanımlanır. Deformasyon enerjileri (SI, SII) yükleme-boşaltma rejimlerine ait gerilme
birim kısalma karakteristik eğrileri altında kalan alanların planimetre ile ölçülmesi
sonucunda bulunur. Gİ = SII/SI oranı sıfıra yaklaştıkça enerjinin tümü “kalıcı”, sonsuza
yaklaştığında ise tümü “elastik” olur. Daha açık deyişle gevreklik indisinin büyük değer
alması malzemenin kırılganlığının, gevrekliğinin artması demektir (Yıldırım, 1995).
165
0 50 100 150 200
Ýri agrega dayanýmý, fa, MPa
30
40
50
60
70
80
Be
ton
ba
sýn
ç d
aya
ným
ý, f
b, M
Pa
TB
TA
TC
TD
TB
TA
TC
TD
28 gün
7 gün
Şekil-8 Beton basınç dayanımı ile agrega dayanımı arasındaki ilişkiler. (Beton
karışımlarının su/çimento oranı = 0.30-ağırlıkça-‘dir. Agregaya ilişkin bilgiler
için Bkz Çizelge-2)
166
BİLGİ FÖYÜ : 4 AGREGALARIN AŞINMAYA KARŞI DİRENCİ VE YÜZEY
SERTLİK ÖZELLİKLERİ
Genel [Postacıoğlu, 1987, Baradan, 1998]
İlk defa ABD’nin Los Angeles şehrinde uygulanan bu deneyde
kullanılan aygıt 71.1 cm. çapında ve 50.8 cm. uzunluğunda, çelik sacdan
imal edilmiş ve yatay ekseni etrafında 30-35 (devir/dakika) ile dönebilen
bir silindirdir. Silindir içinde bir bölüm ve belirli sayıda (47.4 mm. çapında
-390.45 gr. ağırlığında küresel font top vardır. Silindir içine M0
ağırlığında, granülometrik bileşimi Çizelge-1’de belirtilen bileşimlerden
herhangi birine uyan agrega yerleştirilir. Alet ekseni etrafında 100 ve 500
devir yaptıktan sonra deney sona erdirilir. Deney sırasında agrega taneler
ve font küreler birbirlerine çarparak parçalanır, ufalanırlar. Deneyin
sonunda ufalanan malzeme No=12 (1.6. mm’lik elek göz açıklığı) elekten
elenir. Bu eleğin üstünde kalan malzemenin ağırlığı M1 ise, agreganın
aşınmaya karşı direncini ifade etmek üzere aşınma yüzdesi “ Los Angeles
aşınma değeri “
100xM
MML
o
1o , %
bağıntısından hesaplanabilir.
Çizelge-1 Los Angeles Deney Karışımları ve Koşulları
Elek Göz Boyutları
A B C D
40-25 mm arası
25-20 mm arası
20-12.5 mm arası
12.5-10 mm arası
10-8 mm arası
8-5 mm arası
5-2.5 mm arası
% 25
% 25
% 25
% 25
-
-
-
-
-
% 50
% 50
-
-
-
-
-
-
-
% 50
% 50
-
-
-
-
-
-
-
% 100
Agrega miktarı : M(kg) 5 4.55 3.3 2.5
Font küre sayısı 12 11 8 7
167
Los Angeles aşınma değerine etki eden belli başlı faktörler :
o Kayacın mineralojik-petrografik yapısı.
o Kayacın maruz kaldığı mekanik ayrışmanın derecesi.
o Mekanik büyüklükleri özellikle Schmidt yüzey sertlik değeri.
olmaktadır.
Değerlendirme
“L” ne kadar küçük değer alıyorsa, agreganın aşınmaya karşı direnci o
kadar yüksektir. ASTM standartlarına göre Los Angeles aşınma değerleri,
Devir sayısı Beton agregası Yol, havaalanı
100 devir % 10 -
500 devir % 50 % 30
olmalıdır.
İstanbul ve dolayında bulunan kimi kireçtaşı ocaklarından üretilen
agregalara ait fiziksel büyüklükleri ve Los Angeles aşınma değerleri Çizelge-
2’de [Erdoğan, 1993] sunulmuştur.
Çizelge-2 İstanbul ve Dolayında Üretilen Kimi Kireçtaşı Agregalarına Ait
Fiziksel Büyüklükler ve Aşınma Değerleri
BÖLGE
Birim Hacim
Ağırlığı
(gr/cm3)
Su Emme (%) Porozite
(%)
Darbeli Aşınma
Kayıpları (%)
Ağırlıkça Hacimce 100
Devirde
500
Devirde
İstinye 2.67 0.12 0.34 0.34 4.96 30.20
Mahmutbey 2.70 0.51 1.37 1.16 4.60 23.20
Cebeci 2.69 0.14 0.38 0.38 6.45 29.60
Çatalca 2.56 1.37 3.43 3.38 7.36 37.95
Ömerli 2.69 0.41 1.09 1.09 5.30 24.55
Gebze-Pelitli 2.67 0.11 0.30 0.30 5.49 26.90
Gebze-
Muallimköy 2.68 0.07 0.19 0.19 5.60 26.55
Görüldüğü üzere incelenen bölgelerden alınan agregaların aşınma değerleri
ASTM’ın gerek beton gerekse yol agregası olarak ön gördüğü sınırların
altındadır.
168
Los Angeles aşınma değeri ile kayaçların fiziksel ve mekanik
büyüklükleri arasındaki ilişkiler
Çeşitli Plütonik ve volkanik kayaç malzemelerine ait ortalama birim
ağırlık, basınç dayanımı, Los Angeles aşınma ve Schmidt yüzey sertlik değerleri
Çizelge-3’de (Kazi ve Mansour, 1980) topluca verilmiştir. Aynı kaynak
tarafından Şekil-1’de ise Los Angeles aşınma değerinin basınç dayanımı ve
Schmidt yüzey sertlik değerleriyle değişimleri izlenmektedir.
Çizelge-3 Çeşitli Magmatik Kayaç Malzemelerine Ait Birim Ağırlık-Basınç
Dayanımı- Los Angeles Aşınma ve Schmidt Yüzey Sertliği Ortalama Değerleri
Kayaç türü
Birim
ağırlık,
ton/m3
Basınç
dayanımı,
MPa
Los Angeles
aşınma
değeri
Schmidt
yüzey sertlik
değeri
Meta-andezit 2.72 79 19.2 38
Andezit 2.76 170 13.5 51
Dasit 2.78 130 14.8 45
Gabro 2.58 42 37.6 26
Diorit 2.74 116 16.5 45
Kuvarslı diyorit 2.74 125 15.5 46
Monzonit 2.56 42 32.0 25
Tonalit 2.67 49 23.0 28
Granodiorit 2.68 61 24.6 26
Granit 2.51 37 35.7 27
Bazalt 2.76 101 22.4 41
Riyolit 2.59 103 16.5 44
Aplit 2.72 151 14.4 46
Andezit 2.70 123 14.8 45
Pegmatit 2.50 31 39.2 22
Diabaz 2.90 159 11.0 47
Şekil-1’in incelenmesinden elde edilen pratik sonuçlar şunlardır:
o Artan basınç dayanımı “k” ile Los Angeles aşınma değeri “L”
azalmakta, daha açık deyişle kayaç malzemesinin aşınmaya karşı
dayanıklılığı artmaktadır. Yaklaşık olarak k > 150 MPa’dan sonra
aşınma değerlerindeki azalım hızı hemen hemen sıfır olmaktadır.
o Aşınma değerinin yüzey sertlik ile değişimi basınç dayanımdakine çok
benzemektedir. Zaman ve para ekonomisi sağlamak amacıyla yüzey
sertlik deneyi, Los Angeles aşınma deneyi yerine kullanılabilir.
169
40 60 80 100 120 140 160 180Basýnç dayanýmý, MPa
10
15
20
25
30
35
40
Lo
s A
ng
ele
s a
þýn
ma
de
ðe
ri, %
20 25 30 35 40 45 50 55
Yüzey sertlik
Basýnç dayanýmý
Yüzey sertlik deðeri
Şekil-1 Los Angeles aşınma değeri = (basınç dayanımı, Schmidt yüzey sertlik
değeri) değişimleri (Kayaç türleri: Plütonik ve volkanik)
Cargill ve Shakoor, 1990 kaynağında kumtaşı ve kireçtaşları için basınç
dayanımı “k” ile Los Angeles aşınma değeri “L” arasındaki istatistiksel ilişki
91.0
k
L1450
, MPa; r = -0.92; 30 MPa < k 300 MPa
şeklinde tanımlanmıştır. Burada L % ve kuru birim ağırlık Mg/m3, t/m3 olarak
yazılacaktır. r = korelasyon katsayısıdır. Bağıntıdan görüleceği gibi azalan (L/)
değerlerinde kayaç malzemesinin basınç dayanımı artmaktadır. Yaklaşık
k 200 MPa’da (L/) oranının değişim hızı pratik olarak sabitleşmektedir.
170
Çeşitli kaya türlerinin-volkanik ve tortul kökenli- dikkate alındığı daha
güncel kaynakta Los Angeles aşınma değeri ile basınç dayanımı arasındaki
ampirik bağıntı
932.0r,105n
06.4ln35.1201.88L k
şeklinde rapor dilmiştir (Al-Harthi; 2001). Burada L=Los Angeles aşınma
değeri, %. -13 < L < % 48-; k = Basınç dayanımı, MPa -30 MPa <k <300
MPa- n = Regresyon analizinde kullanılan veri sayısı, r = Korelasyon katsayısı.
Bağıntının %99 güven dercesine karşı gelen hata değerleri ise %4.06
mertebesindedir.
Sayısal Örnek: I
Ortalama birim ağırlığı ve basınç dayanımı sırasıyla 2.87 t/m3 ve 238 MPa olan
bir bazalt agregasının Los Angeles aşınma değerini kestiriniz.
Çözüm
42.20%06.4238ln35.1201.8806.4ln35.1201.88L k
olarak bulunur. Şengül, Taşdemir ve M.A. Taşdemir, 2002 kaynağında anılan
bazalt agreganın aşınma değeri % 15.1 olarak belirtilmiştir. Görüldüğü üzere
kestirilen ortalamanın alt değeri (Lalt = %16.36) deneysel değeriyle oldukça
uyumludur.
Bu örnek kapsamında Cargill ve Shakoor, 1990 kaynağında verilen
91.0
k
L1450
ampirik bağıntısının kullanılması ilginç olacaktır.
Birim ağırlık = 2.87 t/m3 ve k =238 MPa için
27.7L
olup, Los Angeles aşınma değeri ise
8.20%87.2x27.7L
bulunur. Deneysel değerden sapma miktarı
7.37%100x1.15
8.201.15
%24.48
%16.36
171
mertebesinde hesaplanır. Böyle bir sapma değeri büyük ölçüde sözkonusu
agreganın petrografik türünün farklılığından kaynaklanmıştır. (İncelenen
ampirik bağıntının tortul kökenli kaya türü için elde edildiği hatırlatılmalıdır).
Geçerken verilen ampirik bağıntıların geçerliliğinin kendi deneysel
koşullarıyla sınırlı olduğu hatırlatılmalıdır. Daha açık anlatımıyla bu tür
bağıntılardan kestirilen büyüklükler hiçbir zaman deneysel değerlerinin
yerine kullanılmamalıdırlar.
Schmidt yüzey sertlik değerine “R” ye göre kayaç sertliği
sınıflandırılması Çizelge-4’de belirtilmiştir. (ISRM ,1978’den alıntılayan
Şekercioğlu, 1998)
Çizelge-4 Schmidt Yüzey Sertlik Değerine Göre Kaya Sertliği
R Kaya Sertliği
0 – 10
10 – 20
20 – 40
40 – 50
50 – 60
60
Yumuşak
Az yumuşak
Az sert sağlam
Sert
Oldukça sert
Çok sert
Beton agregası ve yol malzemesi olarak kullanılacak kayanın Schmidt çekiç
değeri -yatay pozisyon- R 40 -L tipi çekiç- olmalıdır. (ISRM ‘ye göre Kayaç
yüzeyinde en az 3 mm. aralıklarla 20 ayrı noktadan okuma yapılması ve en
yüksek 10 değerin aritmetik ortalaması “ Schmidt yüzey sertlik okuması “
olarak kabul edilmektedir.)
Yüzey sertlik değeri ile basınç dayanımı arasında çıkartılan regresyon
bağıntıları kayaç malzemesinin basınç dayanımının kestirilmesinde ön yaklaşım
aracı olarak kullanılabilir. Ayrıntılı bilgi için (Fener ve Arkadaşları, 2005;
Dinçer ve Arkadaşları, 2004) kaynaklarına başvurulabilir. Çizelge-5’de anılan
konuya ilişkin olarak birkaç örnek bağıntı sunulmuştur.
Schmidt çekicinin yönelimi, yüzey sertlik okuması kayacın birim
ağırlığı bilindiği takdirde Şekil-2’de gösterilen abak yardımıyla basınç dayanımı
yaklaşık olarak kestirilebilir. (Deere ve Miller, 1966’dan alıntılayan Ulusay,
1994)
Örnek: II
Schmidt çekiciyle-yatay pozisyonda- yapılan bir deneyde kireçtaşı
numunesinin ortalama yüzey sertlik okuması 48 ölçülmüştür. Kayacın birim
ağırlığı = 27 kN/m3 ( 2.7 t/m3) olduğuna göre kaya numunesinin tek eksenli
basınç dayanımı Deere-Miller, 1966 abağında kestiriniz.
172
Çizelge-5 Basınç Dayanım-Schmidt Yüzey Sertlik Değeri İlişkilerine Örnekler
Kaynak Bağıntı Açıklama
Deere ve Miller, 1966 ).R0087.016.0(k 10.9.6
Genel kayaçlar
Cargill ve Shakoor,
1990
2.1).R(10.3.4ln2
k
9.2).R(10.8.1ln2
k
Kumtaşı
34 MPa < k < 70 MPa
Karbonatlı kayaçlar
55 MPa < k < 170 MPa
Arıoğlu, Ergin ve
Tokgöz, 1992 2.1
k ).R(427.0
Plütonik ve tortul kayaç
örnekleri ,
40 MPa < k < 250 MPa
r = 0.654, n = 29
k = Tek eksenli basınç dayanımı, MPa; = Kuru birim ağırlık, Mg/m3, t/m3;
R = Schmidt yüzey sertlik değeri, n = veri sayısı,r = korelasyon katsayısı
Çözüm
Abaktaki yol izlenerek kayaç eksenli basınç dayanımı 125 MPa (1250
kgf/cm2) okunur. Aynı abaktan “ortalama dayanım dağılımı” 50 MPa olarak
bulunur. Diğer kelimelerle kestirilen tek eksenli basınç dayanım değeri (125
50) MPa aralığındadır.
Ortalama değer k = 125 MPa alındığında Al-Harthi, 2001 ampirik
bağıntısından Los Angeles aşınma değeri
28%125ln35.1201.88ln35.1201.88L k
mertebesinde elde edilir. Hata sınırları dikkate alındığında anılan büyüklüğün
değişim aralığı % (28 4.06) olmaktadır.
İlginçtir ki kestirilen üst sınır değer (Lüst ≈ 32) için Cargill ve Shakoor,
1990 ampirik bağıntısından basınç dayanımı
MPa 1537.2
321450
L1450
91.091.0
k
hesaplanır ki verilen yüzey sertlik değeri R = 48-yatay- için Deere – Miller
1966 abağından kestirilen basınç dayanımı değeriyle (125 MPa) oldukça
uyumludur.
Özetlenirse; verilen kuru birim ağırlıkta “” artan basınç dayanımıyla
“k” yüzey sertlik değeri de “R” artmakta, Los Angeles aşınma değeri ise
azalmaktadır. Los Angeles aşınma değerinin azalması kayaç malzemesinin
aşınmaya karşı direncinin artması demektir.
173
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 55 60
10 20 30 40 50 60
10 20 30 40 50 60
20 30 40 50 60
20 30 40 50 60
Schmidt sertliği-Ltipi çekiç
400
350
300
250
200
150
100
90
80
70
60
50
40
30
20
10
10
Pek çok kayaç için ortalamadayanım dağılımı-MPa
1 MPa = 1 MN/m210kgf/cm2
1 KN/m3100kg/m3
Şekil-2 Schmidt yüzey sertliği-tek eksenli basınç dayanımı abağı
174
BİLGİ FÖYÜ : 5 AGREGALARIN DONMA-ÇÖZÜNMEYE KARŞI
DAYANIKLILIKLARI
Genel:
Agregaların boşluklarına nüfuz eden su, sıcaklık derecesinin sıfırın altına
düşmesi sonucunda, donarak boşluklar içinde bir “hacim artması” oluşturur.
Agrega taneleri, bu hacim artması sonucunda oluşan “içsel gerilmelere” karşı
dirençli değil ise parçalanabilirler. Böyle agregalarla üretilen betonlarda-tekrarlı
“donma-çözülme” olaylarının sonucunda- çimento hamuru ile agrega arasındaki
“aderans” da zarar görebilir. Agregaların donmaya karşı dayanıklılığını
denetleyen temel faktörler şunlardır:
o Porozite (boşluk oranı)
o Porların (gözenekler) geometrik boyutları ve dağılımları
o Yapı içinde porların birbiriyle bağlantı şekilleri (sürekli veya süreksiz)
o Donma veya çözülme sıcaklıkları
o Donma veya çözülme çevrim sayısı
Porlarda suyun donması sonucunda oluşan “içsel gerilme”nin şiddeti, örneğin
tek yönde donma gelişimi, küçük yarıçaplı boşluklardan sınırsız su geliri ve
büyük yarıçaplı boşluklarda “buz oluşumu” sözkonusu ise” maksimum basınç
R
1
r
1P bsmak
’dir [Everett 1960 ve Hayness, 1964; Asburst ve Dimes, 1990].
Pmak = Büyük boşlukta donan suyun oluşturduğu içsel gerilmenin
şiddeti, bar.
bs = Buz ile su arasındaki içsel çekme faktörü, bs 0.032 N/m
r = Su girişini sağlayan küçük boşluğun yarıçapı, m
R = Buzun oluştuğu büyük boşluğun yarıçapı, m
Örneğin R = 8r, r = 0.02 m ve bs 0.032 N/m olsun. Suyun donmasından
dolayı oluşan içsel gerilmenin büyüklüğü Pmak= 28 bar’dır. Eğer r = 1.28 m
ise aynı kabuller için Pmak = 0.4 bar olmaktadır [Asburst ve Dimes, 1990]. Daha
175
açık anlatımla, su girişini temin eden boşluğun yarıçapının artması ile büyük
boşluklardaki içsel basıncın şiddeti çok belirgin biçimde azalmaktadır.
Agregaların dona dayanıklılığının belirlenmesi-pratik yol-
Eğer agrega tanesinin suya doyma oranı
D1
pS
k
hh
< 0.80
ise incelenen agrega dona dayanıklı kabul edilebilir [Onaran, 1993].
Burada
S = Doyma oranı, h = Su emme -hacimsel- akh .
a = Su emme-ağırlıkça- k = Birim ağırlık-kuru- gr/cm3
D = Özgül ağırlık
Agreganın su emme büyüklüğü ne kadar küçük ise agreganın dona dayanıklılığı
o ölçüde artmaktadır. Agreganın su emme değeri % 0.5’den küçük ve basınç
dayanımı 1250-1500 kgf/cm2’den büyük ise dona dayanıklı kabul edilebilir.
Sodyum sülfat veya magnezyum sülfat çözeltisiyle agreganın dona
dayanıklılığının belirlenmesi
İlkin 1 lt suya en az 250 gr Na2SO4 tuzu veya en az 750 gr kristal halinde
(Na2SO410H2O) konularak bir çözelti hazırlanır. 1 kg malzeme (boyutları 16 –
32 mm olan agrega karışımı) elek içine konularak sözkonusu çözeltinin içine
daldırılır. 16 saat sonra malzeme dışarıya çıkartılır, fırında (105 C) kurutulur,
bir süre havada bırakılmak suretiyle sıcaklığı 20 C’ye kadar getirilir. Bu bir
“çevrim”e karşı gelmektedir. Aynı şekilde beş çevrim düzenlenir. En son
çevrimde agrega kurutulur sonra 15 mm’lik elekten elenir. Na2SO4 çözeltisinin
agregaya etkisi sonucunda taneler ufalanmıştır ve 16 mm’den daha küçük
boyutlu taneler oluşmuştur. Eleme sonucunda ufalanan tanelerin ağırlığının
deney öncesi ağırlığına oranı, agreganın dona karşı “sağlamlık” değerini
tanımlar. Anılan büyüklük -iri agregada- % 12’den daha küçük ise incelenen
agrega dona dayanıklıdır [Postacıoğlu, 1987]. (Magnezyum sülfat çözeltisinde
kritik değer % 18.0’yi aşmamalıdır [Erdoğan, 1995].
176
BİLGİ FÖYÜ : 6 AGREGALARIN VE BETONUN LİNEER GENLEŞME
KATSAYILARI
Genel
Agreganın ısısal özelliklerinin başında yer alan “lineer genleşme katsayısı”
birim boyutun bir derece sıcaklık değişmesi ile ne kadar uzama veya kısalma
yapacağını ifade eden büyüklüktür. Birimi mm/mm/C’dir. Betonun hacimsel
bileşimi içinde ağırlıklı (%60-80) olarak bulunan agreganın ısısal özellikleri
aynı zamanda betonun tüm ısısal özellikleri de denetler. Betonun ve/veya
agreganın lineer genleşme katsayısı aşağıda sıralanan nedenlerden dolayı önem
taşımaktadır:
o Özellikle kütle beton dökülen uygulamalarda, -baraj, yol kaplamaları
üretimi vb- agreganın lineer genleşme katsayısının büyüklüğü, betonun
dış yüzeyi ile iç kesimleri arasındaki “sıcaklık farkı” nedeniyle oluşan
“genleşme farkı”nı, daha açıkçası termal-ısısal- gerilmenin düzeyini
doğrudan doğruya etkiler. Verilen sıcaklık farkında büyük agrega lineer
genleşme katsayısı büyük termal gerilme demektir.
o Betonda kullanılan agreganın lineer genleşme katsayısı ile çimento
harcının lineer genleşme arasındaki çok büyük bir farklılığın bulunması
durumunda, verilen sıcaklık farkında bu iki malzeme farklı miktarlarda
uzayıp kısalırlar. Soğuma durumunda “büzülme” sıcaklık ortamında ise
“uzama” oluşur.Önemli termal gerilmelerin oluşmaması bakımından iki
malzemenin lineer genleşme katsayıları arasındaki “fark” 5x10-6/C’yi
geçmemelidir (Callon 1952’den alıntılayan Alexander ve Mindess,
2005)
Agregaların lineer genleşme katsayıları
Çeşitli agrega türlerine ait lineer genleşme katsayılarının değişim aralıkları ve
ortalama değerleri bu agregalardan üretilen betonların genleşme katsayıları ile
birlikte Çizelge-1’de verilmiştir (Browne, 1967’den alıntılayan Bažant ve
Kaplan, 1996).
Çizelge-1’de rapor edilen değerlerin değişimleri nomogram düzeninde
Şekil-1’de kitabın yazarları tarafından çizilmiştir.
177
Çizelge-1 Normal Sıcaklık Derecelerinde Çeşitli Agregalara ve Betonlara Ait
Lineer Genleşme Katsayıları
Kaya
türü
Tipik SiO2,
%-ağırlıkça
Genleşme katsayısı (10-6 C-1)
Kaya Beton
Aralık Ortalama Aralık Ortalama
Çört 94 7.4-13.0 11.8 11.4-12.2 13.2 Kuvartzit 94 7.0-13.2 10.3 11.7-14.6 12.1 Kumtaşı 84 4.3-12.1 9.3 9.2-13.3 11.4
Mermer * 2.2-16.0 8.3 4.1-17.4 10.7 Silisli
kireçtaşı
45 3.6-9.7 8.3 8.1-11.0 10.7
Granit 66 1.8-11.9 6.8 8.1-10.3 9.6
Dolerit 50 4.5-8.5 6.8 - 9.6 Bazalt 51 4.0-9.7 6.4 7.9-10.4 9.3
Kireçtaşı * 1.8-11.7 5.5 4.3-10.3 8.6 (*) İhmal edilebilir miktar
6 7 8 9 10 11 12
Agrega lineer genleþme katsayýsý, 10-6/oC8
9
10
11
12
13
14
Be
ton
lin
ee
r g
en
leþm
e k
ats
ayýs
ý, 1
0-6/o
C 1
2
3
45
67
8
9
100
90
80
70
60
50
SiO
2, %
12
3
5
6
78
1 Çört2 Kuvartzit3 Kumtaþý4 Mermer5 Silisli kireçtaþý6 Granit7 Dolerit8 Bazalt9 Kireçtaþý
Şekil-1 Çeşitli agregaların ve bunlardan üretilen betonların lineer genleşme
katsayıları ve agreganın SiO2 içeriği ile lineer genleşme katsayısının değişimleri
178
Şekil yakından incelendiğinde elde edilen sonuçlar şunlardır:
o SiO2 ile agrega lineer genleşme katsayısının da artış kaydettiği
görülmektedir. İlişki lineere yakındır.
o Artan agrega lineer genleşme katsayısı ile betonun genleşme katsayısı
da artmaktadır. Arasındaki ilişki lineerdir.
o Ortalama değerler itibarıyla bakıldığında agreganın petrografik yapısına
bağlı olarak lineer genleşme katsayısı 5.5 ila 11.8 x 10-6/C aralığında
değişmektedir.Buna karşın betonda ise değişim aralığı-8.6-13.2x10-6/C
daha dardır. En küçük lineer genleşme katsayısına sahip kireçtaşı
agregası olup, en yüksek genleşme özelliği olan agregalar ise çört,
kuvarsit -SiO2 içeriği en yüksek-’dir.
Çizelge-2’de artan sıcaklık değerleri için kayaların lineer genleşme
katsayıları görülmektedir (Alıntılayan Bažant ve Kaplan, 1996).
Çizelge-2 Yüksek Sıcaklıkta Çeşitli Kayaların Lineer Genleşme Katsayısı
Sıcaklık
aralığı, C
Lineer genleşme katsayısı, 10-6/C
Kumtaşı (A) Kireçtaşı (C) Granit (C) Anortozit
20 – 100 10.0 3.0 4.0 4.0
100 – 300 15.0 9.0 13.5 8.5
300 – 500 21.5 17.0 26.0 10.0
500 – 700 25.0 33.0 47.5 12.5
Çizelgeden izlendiği gibi tüm kaya türlerinde artan sıcaklıkla birlikte lineer
genleşme katsayıları da çok belirgin şekilde artmaktadır. Yangın açısından
kritik sıcaklık > 100 C* durumunda incelenen katsayıda en yüksek artış granitte
gözlenmektedir.Yangına maruz kalan betonda çimento harcı ile iri agrega
arasındaki aderansın büyük ölçüde zarar görmemesi açısından agreganın yüksek
sıcaklık altında lineer genleşme katsayısının elverdiği ölçüde küçük olması
gerekmektedir. Hafif agregaların kullanımı betonun yangına karşı direncini
önemli miktarda arttırmaktadır. (Bkz Şekil-2 Harada ve arkadaşları 1972’den
alıntılayan Bažant ve Kaplan, 1996)
* Artan sıcaklıkla betonun mekanik büyüklükleri çok önemli ölçüde azalır. Örneğin;
200C’de basınç dayanımı oda sıcaklığındaki dayanımının yaklaşık % 80’idir.
600C’ye maruz kalan betonun dayanımı ise (% 20 oda sıcaklığındaki dayanım)
düzeyindedir (Concrete Society, 1990).
179
Lin
ee
r g
en
leşm
e,
%
Sıcaklık, C
Şekil-2 Sıcaklığa bağlı olarak çeşitli kaya türlerinin lineer genleşmeleri. (a)
Kumtaşı, (b) kireçtaşı, (c) granit, (d) anortozit, (e)bazalt, (f)kireçtaşı, (g)
kumtaşı, (h) pomza.
Okuyucuya sadece bir fikir vermek amacıyla normal agregalı bir
betonun yüksek sıcaklık altında mekanik büyüklüklerinde gözlenen
“azalma”nın ortalama, üst ve alt sınır değerleri Çizelge-3’de verilmiştir.
(Blundell ve arkadaşları, 1976’dan alıntılayan Bažant ve Kaplan, 1996)
Çizelge-3 Normal Ağırlıklı Betonda Sıcaklıkla Mekanik Büyüklüklerindeki
Azalma Miktarları
Sıcaklık,
C
Basınç dayanımı Çekme dayanımı Aderans dayanımı
Alt
sınır
Üst
sınır
Ort. Alt
sınır
Üst
sınır
Ort. Alt
sınır
Üst
sınır
Ort.
20 100 100 100 100 100 100 100 100 100
50 70 95 85 65 75 70 70 85 80
90 65 90 80 65 80 75 65 90 80
100 65 90 80 70 80 75 60 85 75
200 85 110 100 60 85 70 55 50 50
300 70 100 85 50 70 60 45 40 40
400 55 95 75 35 55 45
180
Çizelgenin incelenmesinden elde edilen sonuçlar şöyle sıralanabilir:
o Artan sıcaklıkla tüm mekanik büyüklüklerde azalma sözkonusudur.
o Yüksek sıcaklığa maruz kalan betonlarda en fazla azalma -ortalama
değer bazında- sırasıyla aderans, çekme ve basınç dayanımlarında
gözlenmektedir.
o Çizelgede de belirtilmesine karşın, dayanımlarda azalmayı* denetleyen
etmenlerin başında betonda kullanılan agreganın türü gelmektedir.
Örneğin; eğilme dayanımı itibarıyla yüksek sıcaklıkta -T > 400 C-
azalma -düşükten yüksek değere doğru- sırasıyla kireçtaşlı, çakıllı
genleştirilmiş cüruf ve kumtaşlı betonlardır. Özellikle çok yüksek
sıcaklarda -T > 600 C- en fazla azalma kumtaşı agregalarının
kullanıldığı betonda gözlenmektedir. Sözgelimi T 700 C’de eğilme
dayanımı, oda sıcaklığındaki dayanımının yaklaşık % 5’i düzeyindedir.
Çizelge-4 betonun basınç dayanımının sıcaklığın ve agrega türünün
fonksiyonu olarak azalım oranlarının değişimini (Bkz Şekil-3) göstermektedir.
Şekil-4 ise betonun (ET/ET=20C) oranının agrega türü-sıcaklık ile değişimlerini
vermektedir (Phan ve Carino, 1998). Şekiller yakından incelendiğinde pratik
mühendislik açısından şu önemli sonuçlar göze çarpmaktadır:
o Basınç dayanımı açısından bakıldığında 0 < T < 300C sıcaklık
aralığında hafif agregalı betonlarda herhangi bir “azalma”
gözlenmemektedir.
o Verilen sıcaklıkta gerek basınç dayanımında gerekse elastik modül
bazında en düşük “azalmalar” hafif agregalı betonlarda meydana
gelmektedir. Çok yüksek sıcaklıkta örneğin T = 1000C bile hafif
agregalı betonda rezerv-kalan- basınç dayanımı yaklaşık (0.15b,T=20C)
düzeyindedir. T = 1200C’de tüm betonların basınç dayanımları
tükenmektedir. Silis içeriği yüksek agregalı betonda ise daha büyük
azalmalar sözkonusudur.
o Elastik modül bazında değerlendirme yapıldığında, elastik modüldeki
azalma miktarının -agrega türünden bağımsız olarak- basınç dayanımına
kıyasla daha fazla olduğu söylenebilir.
* ,%100xdayanım dakisıcaklığın Oda
dayanım kisıcaklıkta Verilen -dayanım dakisıcaklığın Odaoranı azalma Dayanımda
181
Çizelge-4 Sıcaklığa Bağlı Olarak Beton Basınç Dayanımında Azalma Miktarları
Beton sıcaklığı,
TC
K=(b,T/b,T=20C)
NDB HAB
Silisli agrega CaCO3’lü agrega
20 1 1 1
100 0.95 0.97 1
200 0.90 0.94 1
300 0.85 0.91 1
400 0.75 0.85 0.88
500 0.60 0.74 0.76
600 0.45 0.60 0.64
700 0.30 0.43 0.52
800 0.15 0.27 0.40
900 0.08 0.15 0.28
1000 0.04 0.06 0.16
1100 0.01 0.02 0.04
1200 0 0 0
b,T = Verilen T sıcaklığındaki basınç dayanımı
b,T=20C = 20 C -oda sıcaklığı-’de basınç dayanımı
NDB= Normal dayanımlı beton-normal ağırlıklı agrega-
HAB= Hafif agregalı beton
Sıcaklık,T, C
K,
%
HAB
NAB
NAB
Şekil-3 Agrega türüne bağlı olarak beton basınç dayanımındaki azalma oranının
sıcaklıkla değişimleri (K=b,T / b,T=20C açıklamalar için Bkz Çizelge-4)
182
Sıcaklık,T, C
K,
%
1- Genleşmiş kil 2- Kumtaşı 3- Karbonat 4- Bazalt 5-Kuvarsit
Tasarım zarf eğrisi-HAB-
Tasarım zarf eğrisi-NAB-
Şekil-4 Agrega türüne bağlı olarak Eb,T/Eb,T=20C= (sıcaklık) değişimleri
(Açıklamalar için Bkz Çizelge-4. Eb = Betonun elastik modülü)
Yüksek dayanımlı betonların-YDB- iç yapısı normal dayanımlı
betonlardan -NDB- farklı olduğundan anılan betonların yangın karşısındaki
davranışları da oldukça farklıdır. Özellikle YDB’de porozite ve por çapları
(su/çimento) oranının düşük olmasından dolayı daha küçüktür ve yüksek
sıcaklıkta nemin porlardan kolayca dışarıya çıkması, betonu terk etmesi
zorlaşmaktadır. Bu durum, beton bünyesi içinde önemli bir “por basıncı”nın
oluşmasına yol açar. Daha açıkçası artan sıcaklıkla birlikte “por basıncı” da
artar sonuçta; beton elemanın dış yüzeylerinde aşırı ölçüde “dökülmeler-kapak
atmalar-” gözlenir. Genellikle bu yenilme ani ve çok tahripkar biçimdedir (Phan
ve Carino, 1998)
Sertleşmiş betonlarda “sıcaklık farkı”ndan kaynaklanan genleşme
Yer değiştirmesi engellenmiş bir beton elemanında “sıcaklık” farkı”ndan
kaynaklanan çekme gerilmesinin büyüklüğü
T.E. bbç
’dir.Eğer elemanda oluşan çekme gerilmesi “ç” betonun çekme dayanımından
“ç,b” daha büyük ise çatlak oluşur:
183
MPa,348.0387.0x9.0.9.063.0
b
630.0
bb,çb,çç
5 MPa < b < 120 MPa
(Arıoğlu, N., Girgin ve Arıoğlu, Ergin, 2006). Betonun elastik modülü “Eb”
agrega faktörü “a” ve tek eksenli basınç dayanımına “b” -150x300 mm
silindir-bağlı olarak
MPa;10/10.15.2E333.0
ba4
b ; 10 MPa < b < 60 MPa
şeklinde yazılabilir (CEB-FIP MC90’den alıntılayan Hilsdorf, 1995). (Bazalt ve
yoğun kireçtaşı için a = 1.2, kuvars agregası a =1.0; Boşluklu kireçtaşı a =
0.9, kumtaşı a = 0.9)
Beton elemanında-deformasyonu kısıtlanmış- çekme çatlağı oluşumu
açısından kritik sıcaklık farkı “Tk” yukarıdaki koşuldan hareketle
ab
297.0b
5
bb
630.0b
k
10.50.3
E.
348.0T
ifadesi bulunur. Burada açıklanmamış terimleri anlamları şunlardır:
y,çb,ç , Sırasıyla betonun direkt ve yarma çekme dayanımları
b Betonun lineer genleşme katsayısı (Bkz Çizelge-1 ve Şekil-1)
a = Agregaya ilişkin faktör
Eğer T > Tk ise beton elemanında çekme çatlağı oluşur. T < Tk
ise çatlak oluşumu sözkonusu değildir. Burada T sertleşmiş-olgun-betonda
çevre sıcaklığı ile iç sıcaklığı arasındaki farkı ifade eder. Örneğin; sıcak hava
koşullarında 20 cm’lik bir beton yol kaplamasında kaplamanın üst kesimi 30C
olup, zemin tabanında yaklaşık 5C ise sıcaklık farkı T= 30C - 5C = 25C
olmaktadır. Burada bir sayısal örnek vermek gerekirse beton basınç dayanımı
b= 25 MPa, yoğun kireçtaşı a = 1.2, betonun lineer genleşme katsayısı b =
8.6.10-6/C alındığında çekme çatlağı açısından kritik sıcaklık fark
C92.1x10.6.8
)25(x10.50.3T
6
297.05
k
düzeyinde hesaplanır. Eğer beton kaplamada “sıcaklık farkı” bulunur Tk =
9C’den büyük ise “çekme çatlağı” gözlenecektir. Formülden görüleceği üzere
184
kullanılan iri agreganın elastik modülü yüksek değilse, diğer kelimelerle
betonun elastik modülü düşük ise kaplamada çok küçük sıcaklık farklarında
bile soğumadan kaynaklanan “çekme çatlağı” oluşumu sözkonusudur. Lineer
genleşme katsayısı küçük agregadan üretilen betonların “b” değeri de küçük
olacağından kritik sıcaklık farkı “Tk” büyük olacaktır.
Hidratasyon olayının erken evresinde de kullanılan çimento türüne,
miktarına ortam sıcaklığına ve elemanın boyutuna bağlı olarak betonun iç
kesiminde önemli bir sıcaklık “artışı” oluşur. Sözkonusu artışın düzeyi
C ,2.18L2.31M046.0T31.0T kçd
ampirik bağıntısıyla kestirilebilir (Masuda ve Arkadaşları, 1994) . Burada; T=
Sıcaklık artışı, C, Td= Betonun döküm sıcaklığı-yerleştirme sıcaklığı-C, Mç=
Karışımda kullanılan çimento miktarı, kg/m3, Lk = Yapı elemanının-kolon,
duvar vb- en kısa boyutu, m. Genellikle maksimum “sıcaklık artışı” beton
dökümünden 1 gün sonra oluşur ve büyüklüğü belirtildiği gibi bir çok faktöre
bağlı olarak 30 -50 C arasında değişir. Bu sıcaklık artışından sonra beton hızlı
bir şekilde soğuyarak ortam sıcaklığına ulaşır. Bu aşamada, özellikle yüzey
kısmında kılcal boyutta çekme-rötre- çatlakları oluşur. Bu çatlak oluşumunda
agreganın türü etkili rol oynamaktadır. Betona ilk günlerde “nemli kür”
uygulanması rötre çatlaklarının oluşumunu etkin şekilde önler. Çok büyük beton
hacimlerinin döküldüğü, örneğin baraj projelerinde iç sıcaklığı azaltmak
dolayısıyla rötre çatlaklarının oluşumunu önlemek için karışıma önemli
miktarlarda uçucu kül, öğütülmüş yüksek fırın cürufu katılır. Aynı zamanda
böyle uygulamada çimento tüketimi azalacağından beton karışım tasarımı
açısından da ekonomik çözümler elde edilir.
185
BİLGİ FÖYÜ : 7 ALKALİ SİLİKA’NIN-ASR- BELİRLENMESİ İÇİN KULLANILAN
DENEY YÖNTEMLERİ
Genel
Agreganın veya agrega-çimento bileşiminin alkali silika reaksiyonu açısından
reaktif olup olmadığını belirlemek için bir çok deney yöntemi geliştirilmiştir.
Bu yöntemlerin büyük bölümü çeşitli ulusal standartlara geçmiştir. Deney
yöntemlerini petrografik, kimyasal ve fiziko-kimyasal ana başlıkları altında
incelemek mümkündür. Uygulamada alınan sonuçlar ışığı altında, tek başına bir
yöntemle reaktif silika tehlikesini belirlemek oldukça güçtür hatta imkansızdır.
Diğer kelimelerle, bir yöntem ile verilen bir agreganın beton içinde ASR’ye yol
açacağı belirlenirken başka bir yöntemde aynı agrega için ASR riskinin
olmadığı belirlenebilmektedir. Bu yüzden aynı agrega ve karışım koşulları için
birkaç yöntemle ASR tehlikesinin saptanması gerekmektedir. Beton
literatüründe uygulanan yöntemler aşağıda belirli bir ayrıntı içinde
incelenmiştir. Biraz önce değinilen deneylerin farklı sonuçlar üretmesi konusu
Roger, 1993 kaynağında ayrıntılı şekilde ele alınmıştır.
o Alkali-Agrega Reaktivite Potansiyel-Kimyasal Yöntem-Yöntemi
Literatürde genellikle hızlı kimyasal yöntem olarak anılır ve silisli agregaların
reaktivite potansiyelinin kestirilmesinde uygulanır. Yöntemin esası şöyle
özetlenebilir: Betonda kullanılacak agrega kırılır ve 25 gr’lık üç adet numune
elde edilebilecek şekilde elekten (150-300 m) geçirilir. Bunlar daha sonra 1 M
sodyum hidroksit olan alkali çökelti ile 80C ortam sıcaklığında reaksiyona
sokulur, 24 saat sonra, agregadan çözülerek alınan silis miktarı ve çökeltideki
alkalinitedeki azalma saptanır. Sonuçlar kalibrasyon abağına işlenmek üzere
verilen agreganın hangi zonda-alkali silika tehlikesi var, potansiyel tehlike,
reaktif değil- bulunduğu belirlenir. Bu yöntem ASTM C 289’da yer almaktadır.
Hızlı bir yöntem olmasına karşın özellikle çok yavaş alkali silika reaksiyonuna
giren agregalara -grovak, hornfels, kuvarsit ve granit- uygulanması
önerilmemektedir (Alexandar ve Mindess, 2005). Kısacası; sözkonusu yöntem
mutlaka diğer yöntemlerle birlikte değerlendirilmelidir.
o Harç çubuk yöntemi
Yöntemde, agrega boyutu < 4.75 mm olup, çimento ile hazırlanan 25 x 25 x 285
mm boyutlu prizmatik harç çubukları 38 C ve %90 bağıl nem ortamında 3 ay –
1 yıl aralığında kürlenir. Bu zaman aralığında harç çubuklarında gözlenen boy
değişimleri ölçülür. ASTM C 33 göre değerlendirme şöyle yapılmalıdır:
186
Eğer; 3 ay sonunda boy değişimi-genleşme*- > % 0.05 ise ASR tehlikesi var
6 ay sonunda genleşme > % 0.10 ise ASR tehlikesi var
Kuvars içeriği kayalar için genleşme 52 hafta sonunda >%0.05 ise
“ASR” açısından agrega zararlıdır.
Agreganın değerlendirilmesi ancak 3 aylık bir süreden sonra
yapılabilmektedir. Bu sürenin uzun olması sözkonusu yöntemin sakıncalı
tarafını oluşturur. Kullanılacak agreganın değişik çimento kombinasyonlarıyla
harç çubukları üretilerek alkali-silika tehlikesinin belirlenmesi de yöntemin
belirgin yararlarından biridir. Bu yöntem reaktif dolomit agregaları için
önerilmemektedir (Alexander ve Mindess, 2005).
o Hızlandırılmış yöntem
Kanada CSA23.2-25A standardında yer alan bu yöntemde 25x25x285 mm
boyutlu prizmatik harç çubukları su/çimento oranı 0.47-ağırlıkça- ve agrega/
çimento oranı 2.25 olacak şekilde hazırlanır. Örnekler dökümden 24 2 saat
sonra kalıptan çıkartılır. İlk boy ölçümü yapılarak 80C sıcaklıktaki saf suya
yerleştirilir. Suda 24 2 saat kür edilen örneklerin boyları tekrar ölçülür “lo” .
Daha sonra, örnekler 80C 1 M NaOH çözeltisi içinde 14 gün bekletilir. Belirli
aralıklarda olmak üzere en az 3 ara ölçüm alınarak harç çubuklarının genleşme
miktarları saptanır. Boy ölçümlerde 0.002 hassasiyetinde komparatör kullanılır.
Değerlendirmede baz alınan kritik genleşme-14 gün sonunda- %0.15 olarak
verilmektedir. Eğer ölçülen genleşme l < % 0.15 ise verilen agrega ASR
açısından “tehlikeli” değildir. (Alıntılayan Baradan, Yazıcı ve Ürün, 2002).
Güney Afrika standardında ise 14 gün yerine 12 gün alınmaktadır (Alıntılayan
Alexander ve Mindress, 2005).
o Beton örneklerin kullanıldığı yöntem
Alkali içeriği Na2Oe=5.25 kg/m3 olacak şekilde 75 x 75 x 300 mm hazırlanan
beton örnekler sızdırmaz bir kap içerisinde su üzerinde % 100 bağıl nem ve
38C’de saklanır ve 3 aydan sonra beton örneklerin boy değişimleri periyodik
ölçümlerle belirlenir. Bu yöntem bir çok ulusal standartta –ASTM C 1293, BS
* Harç çubuğun genleşmesi-boy değişimi-
,%100xl
lll
o
ot
şeklinde hesaplanır. lo, lt = Sırasıyla harç çubuğunun deney başlangıcındaki uzunluğu,
verilen süre sonundaki uzunluğu. ASR sonunda genleşme olduğundan lt > lo’dir ve
l 0’dır.
187
812: Kısım 123 Rilem TC 191-ARP vb) yer almaktadır. Herhangi bir çimento –
agrega kombinasyonu için değerlendirme-52 hafta sonra- şöyle yapılmaktadır:
l < %0.05 ise
(CSA’da %0.04 alınmaktadır) Alkali silika tehlikesi sözkonusu değil
l =%0.05 - % 0.10 Alkali silika potansiyeli mevcut veya
orta düzeyde genleşme var
(CSA’da bu aralık % 0.04 - % 0.12 olarak tanımlanmaktadır)
l > %0.10 ise
(CSA’da ise %0.12 olmaktadır) Genleşme var
Proje kapsamında kullanılacak agrega, çimento türlerini ve karışım
oranlarını dikkate alarak alkali-silika reaksiyonu için anlamlı sonuçların
üretilmesi yöntemin en çarpıcı özelliğidir.
Türkel, Yazıcı, Baradan 2000 kaynağında İzmir Bölgesindeki
agregaların alkali silika reaktivitesi ASTM C 227 ve CSA A 23.2-25A
yöntemleriyle incelenerek yöntemlerin karşılaştırılması yapılmıştır.
Örnek
Ahmetli kumunun alkali-silika reaktivitesi’ni belirlemek amacıyla
hızlandırılmış deney yöntemi-CSA 23.2 -25 A- kullanılmıştır. Deneyde
kullanılan kum 0-4 mm elenmiş ve yıkanmıştır. Su emme ve incelik modülü %
1.42 ve 1.795’dir. Harç çubuklarının yapımında PÇ 42.5 çimentosu kullanılmış,
eşdeğer sodyum oksit değeri ise
(Na2O)e = Na2O+0.658 K2O
(Na2O)e = 0.96 + 0.658 x 0.0069 = % 0.964
olarak hesaplanmıştır.
Harç çubuklarında ölçülen genleşme değeri Çizelge-1’de belirtilmiştir (Tosun,
Yazıcı ve Baradan, 2001)
Çizelge-1 Ahmetli Kumu İçeren Harç Çubuklarında Ölçülen Genleşme
Büyüklükleri
Zaman, t-gün- 0 1 3 6 9 12 14
Genleşme,lt, % 0 0.0087 0.0616 0.1432 0.1804 0.2144 0.2523
188
Şekil-1’de ise (Tosun, Yazıcı ve Baradan, 2001) ise Çizelge-1’deki
değerlerin regresyon analiziyle değerlendirmesi görülmektedir. Aynı şekil
üzerinde Kanada standardında belirtilen kritik genleşme değeri-l = %0.15-
işlenmiştir. Açıktır ki ASR’den kaynaklanan genleşme miktarı l14=%0.2523
-14 gün sonra- olup, kritik değerden daha büyüktür. Kısacası; incelenen kum
alkali-silika reaksiyonu yönünden sakıncalıdır.
0 4 8 12 16
Zaman,gün
0.00
0.05
0.10
0.15
0.20
0.25
0.30
Ge
nle
þm
e,
l,%
Kritik genleþme
l=-0.0007t2+0.0277t-0.0031n = 7, r = 0.993
Şekil-1 Ahmetli yöresi kumu ile hazırlanan 25 x 25 x 285 mm boyutlu harç
çubuğunun genleşme-zaman değişimi.
Aynı araştırma kapsamında mineral katkı kullanımının genleşme
üzerindeki etkisi incelenmiştir. Şekil-2’de (Tasun, Yazıcı, Baradan, 2001) farklı
oranlarda mineral katkı –uçucu kül, silika füme- içeren harçların 14 günlük
genleşme miktarları görülmektedir. İki mineral katkının bir arada kullanıldığı
durumda mineral katkısız örneklere oranla ASR’den kaynaklanan genleşmenin
belirgin biçimde azaldığı izlenmektedir. Kritik genleşme miktarının-%0.15-
altında kalan genleşme ise %7.5 silika füme ve %7.5 C türü uçucu külün birlikte
kullanıldığı %15 mineral katkı oranında elde edilmiştir. Puzolanlar çimento
189
harcının kirecini bağlayarak, ortamın pH derecesini indirger ve silisin
çözünürlüğünü azaltarak ASR’yi ve jel oluşumunu önlerler. Silika füme ise
yeterince kullanıldığında, Na+ ve K+ ile reaksiyona girerek, bu alkalileri tüketir.
Böylece agregadaki reaktif silisin reaksiyona gireceği alkali olmayacaktır
(Tosun, Yazıcı ve Baradan, 2001).
Mineral katkı oranları (%)
14 G
ünlü
k g
enle
şm
e (
%)
Şekil-2 Çeşitli oranlarda mineral katkı içeren 25x25x285 mm boyutlu harç
çubuğu örneklerinin 14 günlük genleşme değerleri.
190
BİLGİ FÖYÜ : 8 AGREGALARIN TANELERİNİN BİÇİM KATSAYILARI
Biçim katsayısı “ fK ”
Bir agrega tanesinde en büyük boyutun en küçük boyuta oranı “biçim
katsayısı”nı tanımlar. Her tane aralığından alınan örneğin “n” adet tane
üzerinde kompas ile ölçümler yapılarak en büyük “ makd ” ve en küçük
boyutlar “ mind ” belirlenir ve her bir tanenin biçim katsayısı “ fiK ”
hesaplanır. İncelenen tane aralığının ortalama biçim katsayısı “ fK ” ise
n
K
K
n
1i
fi
f
imin,
i,mak
fid
dK ’ dir
Kusurlu tane şekilleri:
Uzun agrega : 2.8)~(2.5 K fi
Yassı tane : 35.0K fi boyutbüyük En
kalınlığıTanenin
Her iki tane şeklinin agrega karışımında fazla miktarda bulunması
agreganın doluluk -kompasite- değerinin azalmasına, dolayısıyla beton
bileşiminin kompasitesinin azalmasına yol açar ve bu durum ise betonun
dayanım ve dayanıklılık büyüklüklerini olumsuz şekilde etkiler
[Postacıoğlu,1987].
Agrega tanesinin hacimsel katsayısı:
n sayıda agreganın hacminin her bir agreganın en büyük boyutunu “dmak”
çap kabul eden kürelerin hacimleri toplamına oranıdır.
o Bir tane için hacimsel katsayı 3mak
3mak d
V9.1
6
d
VH
V= Bir tane agreganın gerçek hacmi
dmak
dmak
191
o Bir agrega tane aralığı için hacimsel katsayı
n
1i
3i,mak
n
1i
i
d6
V
H
n
1i
3i,mak
n
1i
i
d
V
9.1H
n2
n
1i
1i V...VVV
Çeşitli örnekler
İstanbul hazır beton sektöründe kullanılan kimi iri agrega türlerine ait
tane özellikleri Çizelge-1’de (Şengül, Taşdemir,C.; Taşdemir, A.T., 2002)
sunulmuştur.
Çizelge-1 İstanbul Civarında Üretilen Çeşitli İri Agregaların -8mm <d 31.5 mm-
Şekil Faktörleri ve Hacimsel Katsayıları
Agrega türü Şekil faktörü 3’den büyük olan
taneciklerin yüzdeleri-ağırlık bazında-
Hacimsel
katsayı,H
Ömerli kireçtaşı 16.8 0.226
Çatalca kireçtaşı 12.3 0.250
Kumtaşı 26.1 0.212
Kumtaşı 9.0 0.236 Şekil faktörünün belirlenmesinde 100 agrega tanesi alınmıştır
Değerlendirme
Beton için kullanılacak agregaların küp veya küre biçimine yakın olması istenir.
Anlaşılacağı üzere küre biçiminde “hacimsel katsayı” H = 1’dir. Anılan katsayı
küpte ise 0.37 değerindedir. Genelde H büyüklüğü 1’den ne kadar küçük değere
sahipse tanenin biçimsel kusurluluğu o kadar artar. Fransız beton standardına
göre normal dayanımlı betonlarda H 0.15 olması istenir. Yüksek performanslı
betonlarda ise H > 0.20 koşulu aranmaktadır (Şengül,Taşdemir C., Taşdemir
A.T, 2002). TS 706 Beton agregaları adlı Standarda göre, tane büyüklüğü 8
mm olan iri agregalarda şekilce kusurlu kabul edilen yassı/uzun tanelerin oranı
% 50’den büyük olmamalıdır [Erdoğan, 1995].
192
BİLGİ FÖYÜ : 9 TÜRK STANDARTLARINA GÖRE ÇEŞİTLİ EN BÜYÜK AG-
REGA BOYUTLARI dmak İÇİN GRANÜLOMETRİK EĞRİLER
ve ÇEŞİTLİ ÖRNEKLER.
0.25 0.50 1.0 2.0 4.0 8.0Elek göz açıklıkları, mm
21
57
U
0
20
40
60
80
100
11
5
42
57
85
74
61
3030
3630
21
B
C
dmak=8.0 mm
A Kesikli granülometri
Sürekli granülometri
88
74C
B
76
60
36
56
30
A
32
62
42
30
30
49
2112
18
83
0 0.25 0.50 1.0 2.0 4.0 8.0 16.0
20
40
60
80
100
Elek göz açıklıkları, mm
U
dmak=16 mm
0 0.25 0.50 1.0 2.0 4.0 8.0 16.0Elek göz açıklıkları, mm
31.5
20
40
60
80
10089
77
C
53
42
15
65
82
8
28
UA
14
30
37
47
23
30
38
6262
80dmak= 31.5 mm
Not : TS 130’a göre elek analizinde kullanılacak numune miktarları: İnce agregada en az
0.500 kg, iri agregada (4 mm < d < 63 mm): en az 20 kg olmalıdır.
C Agrega karışımı:
İnce, su gereksini- mi fazla
A Agrega karışımı: İri, su gereksinimi
az
Agrega karışımına
ait granülometrik
eğri refarans eğrileri C B A içinde kalı-
yorsa incelenen agre-ganın granülometrik
eğrisi “uygun” dur.
Eğri, B eğrisini ne kadar yakından izli-
yorsa “doluluk” açı-
sından daha uygun-
dur.
Açıklamalar:
193
Elek analiz sonuçları (Çizelge-1) verilen iri ve ince agregalar uygun bir
karışım oranları ile karıştırılıp betonarme beton üretiminde kullanılacaktır. Bu
karışıma ait granülometrik eğriyi çiziniz.
Çizelge-1 Elek Analiz Sonuçları
Elek No
Elekten geçen yüzde, [%] İstenen
aralık
değerleri
[%]
Kırmataş
I
Kırmataş
II Kum
31.5 100 100 100 100
16 15 80 100 89 – 62
8 5 15 94 77 – 38
4 0 5 78 66 – 23
2 0 0 60 53 – 14
1 0 0 35 42 – 8
0.5 0 0 26 28 – 6
0.25 0 0 10 15 – 2
Çözüm
İlkin uygun karışım oranları kabul edilerek agrega karışım eğrisinin
TS’de tanımlanan granülometrik eğrinin alt ve üst sınır değerleri arasında kalıp
kalmadığı tahkik edilir. Amprik gözlemlerin sonuçları dikkate alındığında
uygun karışım oranları -ağırlıkça-
o İnce agrega (d 4.0 mm) % 40
o İri agrega (d > 4.0 mm) % 60
olarak kabul edilir. İri agrega grubu içinde agrega payları ise ilk deneme için
kırmataş I’de % 30 ve kırmataş II’de % 30 alınabilir. Bu kabullerin ışığı altında
karışım agregasının granülometrik eğrisi (Bkz Çizelge-2) şöyle oluşacaktır:
194
Çizelge-2 Agrega Karışım Oranlarına Göre Granülometrik Bileşim
Geçen [%] Kalan [%]
32 mm 100 x 0.30 + 100 x 0.30 + 100 x 0.40 = 100 0
16 mm 15 x 0.30 + 80 x 0.30 + 100 x 0.40 = 68.5 31.5*
8 mm 5 x 0.30 + 15 x 0.30 + 94 x 0.40 = 43.6 56.4
4 mm 0 + 5 x 0.30 + 78 x 0.40 = 32.7 67.3
2 mm 0 + 0 + 60 x 0.40 = 24 76.0
1 mm 0 + 0 + 35 x 0.40 = 14 86
0.5 mm 0 + 0 + 26 x 0.40 = 10.4 89.6
0.25 mm 0 + 0 + 10 x 0.40 = 4 96
Bu agrega karışımına ait granülometrik eğri Şekil-2’de çizilmiştir.
Görüldüğü gibi elde edilen karışımın eğrisi önerilen aralıklar içinde yer
almaktadır.
Eğer tanımlanan eğri “sınır eğrileri” içinde kalmıyorsa analizde kabul
edilen agrega “karışım oranları” değiştirilerek “deneme-yanılma işlemi”ne
uygun karışım oranları bulununcaya kadar devam edilmelidir.
0 0.25 0.50 1.0 2.0 4.0 8.0 16.0Elek göz açıklıkları, mm
31.5
20
40
60
80
10089
77
53
42
15
65
82
8
28
14
4437
47
23
68
38
62
62
80
dmak= 31.5 mm
33
24
1411
4Problem verileri
Sürekli granülometri (TS 130)
A
C
C : Agrega karışımı ince. İşlenebilme için su gereksinimi fazla.
A : Agrega karışımı iri. Su gereksinimi daha az.
Şekil-2 %30 Kırmataş I + % 30 Kırmataş II ve % 60 ince agregadan oluşturulan
agrega karışımına ait granülometrik eğrisi ve maksimum agrega boyutu dmak =
31.5 mm için Türk Standartlarına göre gradasyon sınır eğrileri
* %100 – %68.5 = %31.5
195
BİLGİ FÖYÜ : 10 İNCE AGREGADA İNCE MADDE MİKTARININ BELİRLENMESİ
VE BETONA ETKİLERİ
Agregada “ince madde”nin tanımı
ABD’nin ASTM C 117 ve Birleşik Kral’lığın BS 812 No’lu standartları
“ince madde”yi tane büyüklüğü 0.075 mm’den (No=200 elekten geçen)
küçük maddeler olarak tanımlamaktadır. Türk standardına göre, ince madde
0.063 mm göz açıklıklı elekten geçen madde olarak belirtilmektedir.
İnce madde miktarının beton karışımı üzerindeki etkileri [Erdoğan,
1995]
o İri agrega ile çimento hamuru arasındaki mekanik aderansı büyük
ölçüde azaltır.
o Betonun su kaybı sonucunda oluşan kısalma olayını (büzülme-rötre)
arttırır.
o Büyük ölçüde ince madde miktarı “karışım suyu” ihtiyacını arttırır.
o Optimal değerin üzerindeki ince madde miktarı betonun
işlenebilmesini olumsuz yönde etkiler.
o Hava sürüklenmiş katkılı betonlarda karışımın hava içeriğini azaltarak
istenen etkiyi azaltır.
İnce agrega kirliliğine neden olan yaygın zararlı maddeler (Durmuş,
1995 sayfa 30-31 kaynağından aynen alınmıştır)
Kil topakları, kuru yaprak, kömür ve odun parçaları ya da bunların
kalıntıları (kül, kok gibi maddeler) çok az miktarlarda olsalar bile, sonuçları
kabul edilemeyecek derecede değiştirdiklerinden kumda bulunmaları
kesinlikle yasaklanmıştır. Çok ince ve/veya eriyen elemanlar, organik
maddeler, sülfat ve sülfür gibi maddeler ise belirli sınırlar içerisinde
sonuçları önemli derecede etkilemediklerinden, söz konusu sınırlara kadar
izin verilebilir. Örneğin çok ince ve/veya eriyen elemanlar, ancak en az 0.5
cm3’lük taneler şeklinde olmaları halinde izin verilebilmektedir. Bu
maddelerin sınır değerleri kumlar için kum eşdeğerliği deneyi ile
belirlenmeli, tüm agregalar içinse bu ince ve/veya eriyen elemanların
yıkama ve çözeltme ile belirlenen kütlesel oranlarının % 5’i geçmemesi
gerekmektedir. Organik maddeler çok ince elemanlardır. Miktarlar, çok
küçük değerlerle karakterize edilebilmektedir. Bunun için de renk ölçme
deneyi adı verilen dolaylı bir yöntem kullanılmalıdır. Agregaların içerdiği
organik maddeler üzerinde kimyasal maddelerin reaksiyonu bir renk
oluşturur. Bu rengin 24 saat sonra tipik bir rengin koyuluğundan daha fazla
196
olmaması gerekmektedir. Sülfatlar (örneğin alçıtaşları) ve sülfürler (örneğin
piritler) bulundukları kısımda hacim artışı yapmak suretiyle betonun
bozulmasına yol açmaktadırlar. Bunların kabul edilebilir miktarları susuz
sülfürik (SO3) cinsinden belirtilen kükürt oranının fonksiyonudur. Bu oran
kütle olarak % 1’i geçmemelidir. Bütün ince elemanlar gibi sülfat ve
sülfürün de en az 0.5 cm3’lük taneler şeklinde olmaları ve kütle içinde
düzenli dağılmaları gerekmektedir.
Kısaca, kumlarda bulunmaları kesinlikle yasaklanmış olan, yukarıda
belirtilen, zararlı maddeler dışında kumların kirliliği genellikle boyutları
mikrondan küçük, doğal kolloid şeklinde ince maddelerin varlığından
oluşur. Bu kolloidler mineral ve organik kolloidler olmak üzere iki sınıfta
toplanabilir.
Mineral kolloidler, kayaçların bozulup ayrışmasından oluşmaktadır.
Bunların kumda en çok bulunan türü, ince taneler halinde dağılmış olan
kildir. Bu kil kumun çimento hamuru ile kenetlenmesini kısmen ya da
tümüyle engelleyerek beton dayanımının azalmasına, su alınca şişmek
suretiyle de betonun çatlamasına yol açmaktadır.
Organik kolloidler ise hayvansal ve/veya bitkisel organik maddelerin
ayrışması ya da bozuşması suretiyle oluşmaktadır. Bunların en yaygın
görülen türleri humuslu kolloidlerdir. Humuslu kolloidler bir kısmı özellikle
killi ortamda kil taneciklerinin etrafını sarmak suretiyle aşırı “su emici” bir
zarf meydana getirmekte ve nem oranına bağlı olarak betonda “şişme” ya da
“rötre”ye yol açarlar.
Eşdeğer kum yöntemi
İnce agreganın (kum) su ile çökeltilmesi hassas sonuçlar
vermemektedir. Bu nedenle ince agrega bileşiminde yer alan silt, kil gibi
çok küçük boyutlu tanelerin çökertilmesi için özel bir çözelti hazırlanır. 1
lt’lik çökertme çözeltisinin bileşiminde (111 1) gr kalsiyum klorür + (480
5) gr gliserin + (12 1) gr sulu formaldehit bulunmalıdır. Damıtık su
kullanılma durumunda çözelti 2 ile 4 hafta bozulmadan kalabilmektedir.
Deney kabındaki çözeltinin içine incelenmesi istenen nemli kum (130 gr)
koyulur ve türbülans oluşturacak şekilde deney kabı çalkalanıp belirli bir
süre durulmaya bırakılır. Daha sonra cam deney kabından görerek veya
piston yardımıyla çökeleğin ve durulmuş -berrak- kumun yükseklikleri
kabın tabanından itibaren ölçülür. Kumun kirliliği beton literatürde kum
eşdeğerliği “ES” olarak tanımlanan büyüklük (Bkz Şekil-1) yardımıyla
ifade edilir [Durmuş, Doğangün ve Yaylı, 1988; Dreux, 1993; Durmuş
1995]. Deneyle ile ilintili daha geniş bilgi için Durmuş 1995 kaynağına
başvurulmalıdır. Kum eşdeğerliği deney sonuçlarının agreganın fiziksel
özellikleri ile ilişkisi ve beton performansı üzerindeki etkileri ise (Eryurtlu,
Işık ve Öztekin, 2004) kaynağında incelenmiştir.
197
Durulmuş temiz su
Çökelek
Temiz kum
h1
h2
100xh
hES
1
2
h2 = Temiz kumun kalınlığı
h1 = Çökelek + temiz kum
katmanının kalınlığı
Şekil-1 Kum kirliliğinin belirlenmesi
Hesaplanan “ES” değerine göre ince agreganın niteliği ve türü hakkında
bilgi Çizelge-1’den [Durmuş ve arkadaşları, 1988]
Çizelge-1 Kum Eşdeğerliği “ES” İçin Önerilen Değerler
ES Görerek ES Pistonla İnce agrega niteliği ve türü
ES < 65
ES < 60 Killi kum; rötre ve şişme tehlikesi
vardır,kaliteli betonlarda kullanılmamalıdır.
65 ES 75
60 ES 70
Hafif killi kum; bu temizlik, yaygın olarak
kullanılan betonlarda, özellikle rötreden kuşku
duyulmaması halinde kabul edilebilir bir
temizliktir.
75 ES 85
70 ES 80
Temiz kum; düşük oranda ince kil
içerdiğinden yüksek kaliteli betonlar için
uygun olmaktadır (optimum değer ES piston =
75, ES görerek = 80).
ES 85
ES 80
Çok temiz kum; ince kil yok denecek kadar az
olduğundan bu durum betonun plastisitesinin
azalmasına neden olmakta, dolayısıyla da aynı
plastisiteyi tutturmak için karma suyunun
miktarının arttırılmasını gerektirebilmektedir.
h1
198
Örneğin; ES < 60-65 olması durumunda incelenen ince agrega (kum)
killi olup beton karışımında kullanılması durumunda büzülme ve kabarma-
şişme- tehlikesi söz konusudur. Bu nedenle nitelikli beton gerektiren projelerde
bu tür kumlar kesinlikle kullanılmalıdır. İnce agregaya ait eşdeğer büyüklük
“ES”nin beton dayanımına olası etkisi şematik olarak Şekil-2’de gösterilmiştir
[Durmuş, 1995]. Farkedileceği üzere beton dayanımını maksimum kılan bir
“ES” değeri söz konusudur. Anılan durum (75-85) aralığında elde edilmektedir.
İlginçtir ki bu aralıktan büyük değerde olan bir kumun (çok temiz kum)
kullanımında ise betonun işlenebilmesi için gerekli plastisite ancak karışım
suyunun bir miktar arttırılabilmesiyle-killer yıkama yoluyla atıldığından dolayı-
gerçekleştirilebilmektedir. Bu ise beton dayanımının azalması demektir.
Maksimumdayanım
75 85 9580150ES
Şekil-2 Beton dayanımının kum eşdeğerliği (ES) ile değişimi
Beton harcına ilave edilen çeşitli ince maddelerin harç dayanımı
üzerindeki etkileri Şekil-3’de gösterilmiştir [Brown, 1993].
Şekil yakından incelendiğinde pratik açıdan şu önemli sonuçlar göze
çarpmaktadır:
o İllit, kaolinit, montmorillonit gibi killi minerallerin harca ilave edilmesi
durumunda harcın dayanımında çok dramatik azalma söz konusudur.
Şişme yönünden en aktif kil minerali olan montmorillonit kullanımında
çok az dozajda bile harcın basınç dayanımındaki azalma çok
belirgindir.
199
-50
-40
-30
-20
-10
0
+10
+20
+30
M
I
K
L
S
10 20 30 40 50 60 70
L = Kireçtaşı dolgu
S = Silis dolgu
I = İllit
K = Kaolinit
M = Montmorillonit
Kullanım dozajı-çimento ağırlığı cinsinden-%, [%] Şekil-3 İnce madde oranının beton harcının basınç dayanımı üzerindeki etkileri.
o Harca kireçtaşı tozu katılması durumunda ise, harcın davranışı çok
farklı olmaktadır. Artan kireçtaşı kullanım dozajı ile harcın
dayanımındaki artış miktarı yaklaşık % 25 düzeylerindedir. Kumtaşı
tozunun kullanıldığı harçlarda ise dayanım artış miktarı hassas biçimde
“kullanım dozajı” tarafından denetlenmektedir. Karışım tasarımında
çimento dozajının azaltılması açısından beton karışımına belirli oranda
kireçtaşı tozunun-pudra- katılmasının yararı vardır. Yerli mühendislik
literatürümüzdeki (Taşdemir, C., 1999) kaynağı bu yönden özenle
değerlendirilmelidir.
ASTM Standardına göre ince madde miktarları ince agregada betonun
yüzey görünümünün önemli olduğu durumlarda ince agrega numunesinin
% 0.5’yi geçmemelidir. Diğer beton türlerinde getirilen sınırlama ise ince
agrega numunesinin % 1’i aşmamalıdır. İri agregada ise kritik değer %1 ile
sınırlandırılmıştır. Verilen değerler “ağırlıkça”dır.
200
BİLGİ FÖYÜ : 11 ÇÖKME DENEYİ İLE TAZE BETONUN İŞLENEBİLİRLİĞİNİN
ÖLÇÜLMESİ VE ÇEŞİTLİ BETON KARIŞIM KIVAMLARI.
Çökme deneyi Abrams konisi
olarak adlandırılan koni yardımı
ile gerçekleştirilir.
İlkin temsili bir beton karışımı
alınır ve 2 dakika içinde dört eşit
yükseklikte olmak üzere koniye
yerleştirilir. Her katmana 25 adet
vuruş uygulanarak sıkıştırılır.
(Sıkıştırma çubuğu çelik 610 mm x
16 mm)
Üst katmanın yüzeyi düzeltilir,
koninin tabanında ve yan
yüzeylerinde beton karışımının
sızıntıları temizlenir.
Koni tam düşey konumda olmak
üzere yukarıya doğru özenle
hareket ettirilir.
İç çapı 203 mm
İç çapı102 mm
305 mm
Tutanak
Ayaktespityeri
Şekil-1b’de gösterildiği gibi beton karışımının “çökme” büyüklüğü 5
mm’lik bir prezisyonla belirlenir (Everett, 1975). Eğer kayma veya göçme
türünde “çökme davranışı” gözleniyorsa hemen deney yeni bir beton
karışımı üzerinde tekrarlanmalıdır.
Gerçekçökme
Kaymaçökmesi Göçme
çökmesi
Sıkıştırma çubuğu
Çökme deneyi [Everett, 1975]
Şekil-1 (a) Abrams çökme konisi (b) Taze beton karışımlarında gözlenen çeşitli
çökme türleri
a
b
201
Taze beton karışımlarında gözlenen çökme özellikleri Şekil-2’de görülmektedir
(Cilasun, 1980)
Şekil-2 Çeşitli çökme davranışları
a Sıfır çökme veya hemen hemen sıfır çökme ( = 0-25 mm)
o Su/çimento oranı düşük prekast beton elemanları, yol betonları, finişerle
veya titreşimle mastarla dökülen betonlar gibi özel betonlarda istenen
kıvam
o Düşük çimento dozajlı, çakıl fazla, düşük su/çimento oranlı
işlenebilirliği “az” olan betonların kıvamı
o İşlenebilirliği olmayan, kum oranı fazla -çimento dozajı fazla-
betonların kıvamı
b Normal çökme: Genellikle her tür betonarme inşaatta istenen kıvam,
işlenebilirliği iyi-mükemmel. Su/çimento ve ince agrega/iri agrega oranları
denetlenmiş betonun kıvamı (yan yüzeylere dokunulduğunda her iki tarafa
hareket edebilen plastik beton kıvamı) (çökme ( = 25-100 mm)
c Kayma çökmesi
o Yerleştirilme yeteneği olmayan, kaba taneli çakıl-iri agregası çok fazla,
sıkıştırma çubuğu koniye sokulduğunda iri agregalara değen düşeyden
oblik bir düzlem oluşturarak yıkılan beton kıvamı. Böyle çökme
davranışı gösteren betonlar kullanılmaz.
o Su/çimento oranı çok yüksek olan beton karışımları. Keza bu özellikte
olan karışımlar da kullanılmamalıdır.
d Ayrışma çökmesi: Su/çimento oranı yüksek, vibrasyonda hemen “ayrış-
ma”ya yatkın “yerleşebilme” özelliği yok. Bu çökmede çimento hamuru iri
agregadan ayrılır. Genellikle agrega ortada yığılır.
Taze beton karışımlarının “işlenebilirliği”ni ifade etmek üzere
uygulamada yaygın olarak kullanılan tanımlamalar ve bunlara ilişkin çökme
değerleri Çizelge-1’de verilmiştir (Neville, 1995)
Betonun işlenebilirliğine etki eden agregaya ilişkin belli başlı faktörler
şöyle sıralanabilir: Maksimum boyut, şekil, granülometrik bileşim, iri
agrega/ince agrega oranı, yüzey alanı ve su emme kapasitesi. Verilen
202
çimento,su ve agrega miktarlarında-atmosfer koşullarının (sıcaklık, nem, rüzgar
hızı) değişmemesi durumunda-betonun işlenebilirliğine etki eden temel faktör,
agreganın yüzey alanıdır. Bu geometrik faktör de maksimum tane boyutu,
granülometrik bileşim ve agreganın şekliyle denetlenmektedir. Örneğin; uzun-
yassı agregaları* ıslatmak için karışımda gerekli olan çimento hamurunun
hacmini arttıracağından, betonun işlenebilirliği, artan yüzey alanıyla azalır. Tüm
diğer koşullarının eşit olduğu durumda, maksimum agrega boyutunun artması
işlenebilirliğin artması demektir. Çizelge-2’de benzer gradasyon zonu içinde yer
alan agregaların maksimum boyutunun (su/çimento) oranı 0.55 olan betonun
işlenebilirliği agrega/çimento oranı üzerindeki etkileri görlmektedir (McIntosh
1964’den alıntılayan Dhir, 1996)
Çizelge-1 Beton İşlenebilirliğinin Tanımı ve Çökme Miktarı, mm [Neville,
1995]
Çökme yok 0
Çok düşük 5 - 10
Düşük 15 - 30
Orta 35 - 75
Yüksek 80 – 155
Çok yüksek 160 - göçme
Çizelge-2 Maksimum Agrega Boyutu-Su/Çimento Oranı 0.55 –Ağırlıkça- Olan
Betonun İşlenebilirliği ve Agrega/Çimento Oranı-Ağırlıkça- Arasındaki İlişki.
Maksimum
agrega
boyutu,
mm
Agrega/çimento oranı-ağırlıkça-
Düşük işlenebilirlik Orta işlenebilirlik Yüksek
işlenebilirlik
Düzgün
olmayan
çakıl
Kırmataş
Düzgün
olmayan
çakıl
Kırmataş
Düzgün
olmayan
çakıl
Kırmataş
9.5 5.3 4.8 4.7 4.2 4.4 3.7
19.0 6.2 5.5 5.4 4.7 4.9 4.4
37.5 7.6 6.4 6.5 5.5 5.9 5.2
Çizelge-2’den beton karışım tasarımı bakımından öne çıkan bulgular
şöyle özetlenebilir:
* Aynı hacimdeki agregalar için uzun-yassı agrega tanesinin yüzey alanı küp şeklindeki
agreganın yüzey alanından daha büyüktür. Örnek olarak 8 x 2 x 0.5 cm boyutlarındaki
bir uzun-yassı agreganın yüzey alanı : YA = 2 x (0.5 cm x 2 cm) + 2 (0.5 cm x 8 cm) +
2 x (2 cm x 8 cm) = 42 cm2’dir.
Aynı hacimdeki –V= 8 cm3- bir küp tanesinin yüzey alanı ise YA = 6 x (2 cm x 2 cm)
=24 cm2 olmaktadır. Yüzey alanları arasındaki oran 1.75’dir.
203
Verilen gradasyon ve su/çimento koşullarında değişmeyen işlenebilirlik için
maksimum agrega boyutunun artmasıyla (agrega/çimento) oranı da
artmaktadır. Bu sonuç her iki agrega türü için de geçerlidir. Çimento
tüketimi, daha açık deyişle beton ekonomisi yönünden karışımda kırmataşın
kullanımı daha uygun çözümü üretmektedir.
Değişmeyen maksimum tane boyutunda taze betonun işlenebilirliği
agrega/çimento oranının azaltılmasıyla sağlanabilir. Bu sonuçta agrega
türünden bağımsız olmakla birlikte daha ekonomik karışım tasarımı düzgün
olmayan çakıl türünde elde edilmektedir. Örneğin; dmak = 19 mm için
yüksek işlenebilirlikte anılan agrega türünde agrega/çimento oranı 4.9 iken
kırmataş kullanımında aynı oran 4.4 olmaktadır. (Birinci orana sahip beton
karışımı daha az “çimento dazajı” ile üretilmektedir.
İngiliz beton pratiğinde maksimum agrega boyutu ve çökme değerine
göre kullanılan agrega türüne bağlı olarak karışım suyu miktarları Çizelge-3’de
belirtilmiştir (Building Research Establishment –BK- raporundan alıntılayan
Bartos, 1992). Verilen bir işlenebilirlik derecesi için artan agrega maksimum
boyutuyla su miktarı belirgin şekilde azalmaktadır. Aynı agrega boyutu ve
işlenebilirlik düzeyi için kullanılacak su miktarı ise agrega türüne bağlıdır.
Örneğin; dmak = 20 mm agrega agrega boyutu ve 60-180 mm çökme aralığında
çakıl ve kırmataş için su miktarı sırasıyla 195 kg/m3 ve 225 kg/m3 olmaktadır.
Bu farklılık kırmataş tanesinin yüzey alanının çakılınkine kıyasla daha yüksek
olmasından kaynaklanmaktadır. Kuşkusuz çizelgede verilen değerlerin beton
karışım tasarımında “ön değerler” olduğu kesinlikle akıldan
çıkartılamamalıdır.
Çizelge-3 Maksimum Agrega Çapı, Agrega Türü ve İşlenebilirlik Değerlerine
Bağlı Olarak Yaklaşık Karışım Suyu Miktarları, kg/m3
Maksimum
agrega
boyutu,
mm
Agrega
türü
Çökme, mm
0-10 10-30 30-60 60-180
VeBe zamanı sn
>12 6-12 3-6 0-3
10 Çakıl 150 180 205 225
Kırmataş 180 205 230 250
20 Çakıl 135 160 180 195
Kırmataş 170 190 210 225
30 Çakıl 115 140 160 175
Kırmataş 155 175 190 205
Bugünün beton teknolojisinde uçucu kül, hava sürükleyici ve su azaltıcı
katkı maddeler-Linyosülfanatlar tuzlar ve türevleri, hidroksil ve polimerik
malzeme- kullanılarak-beton karışımlarındaki su miktarının değişmez tutulduğu
durumlarda- taze betonun işlenebilirliği önemli ölçüde arttırılabilir. Taze
betonun işlenebilirliği, açık anlatımıyla çökme değeri değişmez tutulduğunda
204
anılan katkı maddelerinin kullanımı betonun karışım suyunu önemli miktarda
azaltmakta, sonuçta daha küçük “su/çimento” oranlı bir beton karışımı
üretilmektedir. Bu ise mekanik dayanımlarının artması demektir. Ayrıca; azalan
su/çimento oranı hamurda daha az “kapiler porozite” oluşması anlamındadır.
Diğer kelimelerle, dış etkilere karşı “dayanıklı” beton üretilecektir.
Uçucu küllü ve su azaltıcı katkılı/katkısız beton karışımlarına ait
çökme-karışım suyu miktarı ilişkilerinin maksimum agrega boyutuyla
değişimleri Şekil-2’de görülmektedir. (Lovewell ve Hyland, 1986’dan
alıntılayan Bartos, 1992)
Karışım suyu, kg/m3
Çö
km
e,
mm
Maksimum agrega boyutu, mm
Katkısız
Su azaltıcı katkı maddesi
Şekil-2 Su azaltıcı katkılı/katkısız uçucu küllü betonlar çökme-maksimum
agrega boyutu-kullanılan karışım miktarı ilişkileri.
Şekil-2’nin incelenmesinden otaya çıkan pratik sonuçlar şunlardır:
Katkı kullanımından bağımsız olarak verilen agrega boyutunda, beklenildiği
gibi artan karışım suyu miktarıyla çökme artmaktadır. Keza verilen bir
işlenebilirlik için karışım suyu azalan maksimum agrega boyutuyla
artmaktadır.
Su azaltıcı katkı kullanıldığında, değişmez işlenebilirlik düzeyi için su
miktarı anlamlı ölçüde azalmaktadır. Elde edilen bu bulgu agreganın
maksimum boyutundan da bağımsızdır. Karışımdaki su miktarının azalması
aynı çimento miktarı için dayanımın artması demektir.
Beton karışımındaki su miktarı değişmez tutulduğunda ise, karışımın
işlenebilirliği-kıvamı- belirgin şekilde arttırılarak iyileştirilmektedir. Katkı
ile sağlanan bu iyileştirilme yüksek çökmenin istendiği proje koşullarında-
beton santralının şantiyeden uzak olması, beton yerleştirme işleminin çok
sıcak ve nemsiz hava koşulları altında yapılması-ciddi boyutta “çökme
kaybı”nın yaşanması- fore kazık betonun yerleştirilmesi vb- çok önemlidir.
205
BİLGİ FÖYÜ : 12 İNCE AGREGA/TOPLAM AGREGA ORANININ SU/ÇİMENTO
ORANI, ÇÖKME DEĞERİ VE İNCE AGREGADA (KUMDA) (600
m)’DEN GEÇEN MİKTARA GÖRE BELİRLENMESİ
Genel
Beton karışım tasarımında “ince agrega/toplam agrega oranı”nın
belirlenmesi kritik bir husustur. Bu oran büyük ölçüde verilen maksimum
agrega boyutu için karışıma ait su/çimento oranına, çökme değerine ve ince
agregadaki 600 m’den geçen incelerin yüzdesine bağlıdır. İngiltere Bina
Araştırma Kurumunun çalışma raporuna [Alıntılayan Neville ve Brooks,
1987] göre önerilen ince agrega/toplam agrega oranının yukarıda belirtilen
faktörlere göre değişimleri Şekil-1 a ve b’de sunulmuştur. Verilen şekiller
yakından incelendiğinde, şu sonuçlar üretilebilir.
o Verilen bir maksimum agrega boyutunda (ince malzeme/toplam agrega)
oranı = ƒ (su/çimento oranı, 600 m’den geçen incelerin oranı-ince
agregada-, çökme değeri) şeklinde ifade edilmektedir.
o Değişmeyen (su/çimento) oranında ve çökme değerinde, ince
agrega/toplam agrega oranı azalan 600 m’den geçen incelerin
miktarıyla artmaktadır. Örneğin; maksimum agrega boyutu 20 mm için
çökme = 60-180 mm su/çimento oranı = 0.5-ağırlıkça- ve 600
m’den geçen incelerin miktarı -kumda- % 60 olsun. Bu durumda (ince
agrega/toplam agrega) oranı kabaca % 37.5’dir. Eğer aynı karışım
verilerinde ince agregada 600 m’den geçen malzeme % 15 oranında ise
ince agreganın toplam agregadaki payı % 50 düzeyinde olmalıdır. Bu
oranın yüksek olmasının nedeni verilen işlenebilmeyi sağlamak
açısından karışımın “kohezif” olması, diğer kelimelerle ince malzemenin
yüksek olması gerekmektedir. Eğer maksimum agrega boyutu dmak = 20
mm’den 10 mm’ye indirilmiş ise aynı karışım verilerinde 600 m’den
geçen malzeme miktarının % 15 olması durumunda (ince agrega/toplam
agrega) oranı % 70’e çıkmaktadır.
o Artan = su/çimento oranlarında ve çökme değerlerinde verilen 600
m’den geçen incelerin oranında (ince agrega/toplam agrega) oranı
artmaktadır. Örneğin dmak = 10 mm için = 0.8, = 60-180 ve % 15
600 m’den geçen yüzde değerinde (ince agrega/toplam agrega) oranı en
yüksek değerini (%80) almaktadır. Maksimum agrega boyutunun d = 20
mm alınması durumunda, aynı karışım verilerine karşı gelen (ince
agrega/toplam agrega) oranı % 60’a kadar düşmektedir.
206
= Su/çimento oranı-ağırlıkça-
0.40.2 0.6 0.8 1.0
10
0
20
30
40
50
60
70
80
90
100
15
40
60
100
80
Çökme : 0-10 mm
Vebe : > 12 s
0.40.2 0.6 0.8 1.0
15
40
60
100
80
Çökme : 10-30 mm
Vebe : 6-12s
0.40.2 0.6 0.8 1.0
15
40
60
10080
Çökme : 30-60 mm
Vebe : 3-6s
0.40.2 0.6 0.8 1.0
15
40
60
100
80
Çökme : 60-180 mm
Vebe : 0-3s
Şekil-1 a Maksimum agrega boyutu dmak = 10 mm için (ince agrega/toplam agrega) oranı = ƒ (su/çimento oranı, 600 m’den
geçen incelerin yüzdesi.)
206
207
0.40.2 0.6 0.8 1.0
10
0
20
30
40
50
60
70
80
90
100
15
40
60
10080
Çökme : 0-10 mm
Vebe : > 12 s
0.40.2 0.6 0.8 1.0
15
40
60
100
80
Çökme : 10-30 mm
Vebe : 6-12s
0.40.2 0.6 0.8 1.0
15
40
60
10080
Çökme : 30-60 mm
Vebe : 3-6s
0.40.2 0.6 0.8 1.0
15
40
60
100
80
Çökme : 60-180 mm
Vebe : 0-3s
= Su/çimento oranı-ağırlıkça-
Şekil-1 b Maksimum agrega boyutu dmak = 20 mm için (ince agrega/toplam agrega) oranı = ƒ (su/çimento oranı, 600 m’den
geçen incelerin yüzdesi.)
207
208
BİLGİ FÖYÜ : 13 AGREGA KONSANTRASYONUNUN BETONUN MEKANİK
BÜYÜKLÜKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Genel
1 m3 beton karışımında kullanılan toplam agrega (iri+ince agrega) hacmi
“agrega konsantrasyonu” olarak tanımlanmaktadır. Bu karışım büyüklüğü sabit
(su/çimento) oranında hazırlanmış sertleşmiş betonun tüm mekanik özelliklerini
etkiler. Bu bilgi föyünde sözü edilen etkiler bir araştırma çalışmasından
hazırlanan sayısal örnek yardımıyla belirli bir ayrıntı içinde incelenmiştir.
Kullanılan deneysel bilgiler (Bkz Çizelge-1) Kocatürk ve arkadaşları, 2003
çalışmasından alınmıştır.
Agrega konsantrasyonunun betonun mekanik özellikleri üzerine
etkileri
Değinilen kaynakta rapor edilen değerlerden yararlanarak mekanik
büyüklüklerinin agrega konsantrasyonuyla değişimleri Şekil-1 ve 2’de
çıkartılmıştır. Şekiller yakından incelendiğinde şu sonuçlar ön plana
çıkmaktadır:
0 < Va < 0.45 m3/m3 aralığında artan agrega konsantrasyonu betonun basınç
dayanımını keskin bir şekilde azalmaktadır. Va > 0.45 m3/m3’den sonra
basınç dayanımı belirgin biçimde artmaktadır. Elde edilen bu fiziksel
olgunun nedenleri çok açık olmamakla birlikte özellikle 0 < Va < 0.45
m3/m3 agrega konsantrasyonunda agreganın çimento hamuruna katılmasıyla
betonun en zayıf bölgesi olan “agrega-çimento hamuru arayüzeyi” de
sürekli şekilde artmaktadır. Genellikle yüksek dayanımlı betonda agrega
“Ea” ile çimento hamurunun “Eh” elastik modüllerinin arasında büyük fark -
Ea > Eh- vardır. (Bu konu basınç gerilmesi = (birim kısalma) karakteristik
eğrisi açısından tekrar ilerde ele alınacaktır). Bu durum ara yüzeyler
üzerinde büyük gerilme konsantrasyonlarının oluşmasına neden olur. Daha
açık deyişle ara yüzeylerde çatlak yoğunluğu artar. Bu, beton basıncının
azalması demektir. Va > 0.45 m3/m3 durumunda ise verilen hidratasyon
derecesi su/çimento ve hava içeriği için sertleşmiş betonun porozitesi =
(Agrega/çimento)-1 olduğu dikkate (Neville ve Brooks, 1987) alınırsa artan
agrega hacmiyle porozite azalmakta ve basınç dayanımı artmaktadır.
Kuşkusuz bu açıklamanın tahkiki açısından verilen karışım oranlarında -
su/çimento, çimento miktarı ve hava içeriği- porozite = (Va) değişimlerinin
deneysel olarak çıkartılması gerekmektedir.
209
Çizelge-1 Agrega Hacimsel Konsantrasyonunun Etkilerinin İncelendiği
Araştırmada Kullanılan Beton Bileşenleri
Agrega Konsantrasyonu V00 V15 V30 V45 V60 V68
Çimento- PÇ 42.5- Mç, kg/m3 1567 1327 1078 837 588 423
Doğal kum (0-0.5 mm), kg/m3 0 99 198 295 391 447
Kırma kum (0-4 mm), kg/m3 0 101 202 302 400 457
Kırmataş (4-16 mm), kg/m3 0 204 407 609 806 922
Su, Msu, kg/m3 495 419 341 265 186 134
Su/çimento oranı (=Msu/Mç) 0.316 0.316 0.316 0.316 0.316 0.316
Kimyasal katkı, %, kg/m3 - - - 0.26
(2.2)
0.88
(5.2)
2.83
(12.3)
Çökme, cm - 19 9 9.5 12 11
Birim ağırlık, kg/m3 2063 2151 2226 2310 2377 2395
Hava, % 0.5 0.7 1.4 1.6 2.4 3.7
210
Basınç dayanımının tam tersi olarak artan agrega hacmiyle elastisite modülü
ve (elastik modül/basınç dayanımı)* karakteristik oranı sürekli şekilde
artmaktadır. Verilen çimento hamuru ve agrega elastisite modülleri için
artan agrega hacimsel konsantrasyonuyla betonun elastisite modülünün
artması kompozit malzeme modeliyle (Bkz Bilgi Föyü:17) rahatlıkla
açıklanabilir.
Artan agrega hacimsel konsantrasyonu ile yarma çekme dayanımı da
artmaktadır. Bir anlamda malzemenin “gevreklik indisi” olarak
tanımlanabilecek (çekme dayanımı/ basınç dayanımı) oranı da basınç
dayanımındaki benzer gelişimi sergilemektedir. Özetle; artan agrega
konsantrasyonuyla beton daha “sünek” bir özellik kazanmaktadır. Diğer
kelimelerle, düşük agrega konsantrasyonu içeren betonun kırılmadaki
mekanik davranışı “gevrek” özellik gösterecektir. (Bu tür kırılma modu
“ani” ve “tahripkar”dır. (Anılan konu belirli ayrıntı şekilde izleyen bölümde
incelenmiştir)).
0 0.15 0.3 0.45 0.6 0.75
Agrega konsantrasyonu, Va, m3/m3
72
74
76
78
80
82
Ba
sýn
ç d
aya
ným
ý, ƒ
b,M
Pa
20
24
28
32
36
40
44
Ela
stik m
od
ül, E
b, G
Pa
200
250
300
350
400
450
500
550
600
[E
b/ƒ
b]
Basýnç dayanýmý
Elastik modül
[Elastik modül/Basýnç dayanýmý]
Şekil-1 Agrega konsantrasyonuna bağlı olarak beton basınç dayanımı - 100 x
200 mm-, elastik modül ve elastik modülü/basınç dayanımı oranının değişimleri
* (Elastik modülü “Eb”/basınç dayanımı “b”) oranı malzemenin mekanik bir özelliği
olup, bir anlamda “deformasyon kapasitesi”ni açıklar (Yılmaz, Arıoğlu, N., ve Arıoğlu,
Ergin, 2006). Bu oranın büyük bir değer alması, kırılmada birim kısalma büyüklüğünün
“o” küçük olduğuna işaret eder. Bu değerlendirmeye Hognestad’ın basınç gerilmesi =
(birim kısalma) ifadesinden (Bkz Giriş bölümü) ulaşılabilir:
1
obb ) 5.0(/E
211
0 0.15 0.3 0.45 0.6 0.75
Agrega konsantrasyonu, Va, m3/m3
2
3
4
5
6
7
Ya
rma
çe
km
e d
aya
ným
ý,ƒ
ç,y,M
Pa
0.03
0.04
0.05
0.06
0.07
0.08
0.09
[ƒç,y/ƒ
b]
Yarma çekme dayanýmý
[Yarma çekme dayanýmý/Basýnç dayanýmý]
Şekil-2 Betonun yarma çekme dayanımı - 150 x 100 mm- ve [çekme
dayanımı/basınç dayanımı] oranının agrega konsantrasyonu ile değişimi
İri agrega türünün-çakıl, kırmataş, hafif agrega- beton mekanik
büyüklükleri =(agrega hacimsel konsantrasyonu) ilişkileri üzerine
etkileri
Verilen su/çimento oranı, kür süresi ve koşullarında betonun mekanik
büyüklükleri ile agrega hacimsel konsantrasyonu arasındaki ilişkiler büyük
ölçüde iri agrega türü-çakıl, kırmataş, hafif agrega- ile denetlenmektedir. Yerli
mühendislik literatürümüzde bu konuda önemli araştırma Yıldırım, 1995’e
aittir. Burada sadece anılan çalışmanın belirli sonuçları ele alınmıştır. Daha
ayrıntılı bilgi için sözü edilen kaynağa başvurulmalıdır. Şekil-3 ve 4’de
(Yıldırım, 1995) agrega türüne göre basınç ve yarma çekme dayanımı
=(agrega hacimsel konsantrasyonu) değişimleri görülmektedir. (V/V)
karakteristik oranının maksimum değerini tanımlayan çözülme sınırının (agrega
türü-konsantrasyonu) ile değişimleri ise Şekil-5’de (Yıldırım, 1995)
gösterilmiştir. Deneylerde kullanılan iri agreganın maksimum boyutu 20 mm
olup, betonlar 0.28 su/çimento oranında üretilmiştir.
212
Agrega Konsantrasyonu, m3/m3
Basın
ç d
ayanım
ı, M
Pa
(Kireçtaşı)
Şekil-3 Agrega türünün beton basınç dayanımı =(agrega konsantrasyonu)
ilişkilerine etkisi (K = Üretilen betonlarda kum kullanılan karışımlar. Diğer
karışımlarda ise 0-2 mm ince agrega kullanılmamıştır. -Basınç dayanımı: 150
x 300 mm silindir numune-)
Agrega Konsantrasyonu, m3/m3
Ya
rma
-Çe
km
e d
aya
nım
ı, M
Pa
(Kireçtaşı)
Şekil-4 Agrega türünün beton yarma çekme dayanımı =(agrega
konsantrasyonu) ilişkilerine etkisi (yarma çekme dayanımı 150 x 150 mm
silindir numune)
213
Agrega Konsantrasyonu, m3/m3
Çö
zü
lme
sın
ırı,
MP
a
Şekil-5 Çözülme sınırı-agrega türü-agrega konsantrasyonu ilişkileri (K
teriminin açıklaması Şekil-3’deki gibidir.)
Tüm şekiller dikkatle incelendiğinde şu sonuçlar elde edilmektedir:
İri agreganın türü, basınç dayanımı =(agrega konsantrasyonu)
değişimini etkilemektedir. Şöyle ki; hafif agrega kullanılan betonlarda
basınç dayanımı artan hacimsel agrega konsantrasyonuyla sürekli
azalırken, 0-2 mm’lik kum içeren kırmataşının-kireçtaşı- kullanıldığı
betonlarda ise ilkin artan agrega konsantrasyonuyla basınç dayanımı
düşmekte, kritik bir konsantrasyon değerinden sonra da basınç dayanımı
sürekli artmaktadır. Kum içeren çakıltaşının kullanıldığı betonlarda
artan agrega konsantrasyonuyla birlikte basınç dayanımı sürekli
azalmaktadır. Verilen bir agrega konsantrasyonunda aynı su/çimento
içeriğine sahip hafif agregalı betonda basınç dayanımının azalma hızı iri
agregası çakıl olan betonunkine kıyasla daha büyüktür. Ayrıca, yaklaşık
0.4 m3/m3 agrega konsantrasyonundan sonra basınç dayanımı açısından
kırmataşın çakıla kıyasla sağlayacağı net “kazanım” açıkça
izlenmektedir.
Yarma-çekme dayanımı açısından bakıldığında, yine iki farklı davranış
fark edilmektedir. Hafif agregalı betonlarda artan agrega
konsantrasyonuyla çekme dayanımı tedrici bir azalma trendi
göstermektedir. Buna karşın; kırmataş ve çakıl içeren betonlarda ise
biraz önce değinilen trendin tersi gözlenmektedir. Yine belirtilmelidir ki
214
aynı agrega konsantrasyonunda kırmataşlı (0-2 mm kum içeren seri)
betonların çekme dayanımı çakıllı betonların çekme dayanımından daha
büyüktür. Bu artış, büyük ölçüde kırmataş agregalarının yüzeylerinin
köşeli olmasından kaynaklanan “aderans” ile ilişkilidir. Özellikle
çekme/eğilme gerilmelerinin öne çıktığı betonlarda köşeli kırmataş
kullanımının taşıdığı önem bir kez daha anlaşılmaktadır. İlginçtir ki
ince agregasız kırmataşlı betonların yarma çekme dayanımlarındaki
artış hızı diğer betondakilerine kıyasla çok yüksektir.
Gerek hafif agregalı gerekse normal ağırlıklı çakıl agregalarının
kullanıldığı betonlarda yapı içinde kontrolsüz “çatlak gelişimi”nin
başladığı çözülme sınırı düzeyi diğer tür agregalı betonlara kıyasla daha
düşüktür. En düşük olan ise-agrega hacimsel konsatrasyonundan
bağımsız olarak- pomza içeren hafif betondur*. Bu sonuç ile verilen
agrega konsantrasyonunda kırmataşın, çatlak kontrolü açısından diğer
agrega türlerine kıyasla daha yararlı olduğunu açıkça belgelemektedir.
Agrega konsantrasyonunun elastik modülünün beton basınç-birim
kısalma karakteristik eğrisine etkisi
Şekil-6, (Hobbs, 1971) su/çimento oranı = 0.5 olan bir betonun elastik
modülünün agrega hacimsel konsantrasyonu ile değişimini göstermektedir.
Açıktır ki verilen agrega ve çimento hamurunun elastik modülüne bağlı olarak
betonun elastik modülü agrega konsantrasyonu ile birlikte artmaktadır. Va =
%0’da çimento hamurunun elastik modülü Eh = 15 GPa iken örneğin Va ≈ %78
agrega konsantrasyonunda elastik modülün değeri Eb = 40 GPa olmaktadır.
Artış oranı
166%100x15
1540
mertebesindedir. Agrega konsantrasyonu ile hassas şekilde değişen elastik
modül, beton basınç gerilmesi = (birim kısalma) karakteristik eğrisinin
analitik özelliklerini etkiler (Bkz Şekil-7 Young ve arkadaşları, 1998).
* Hafif agregalı betonlarda beton yoğunluğuna bağlı olarak 28 günlük basınç dayanımı
30 MPa -70 MPa aralığındadır. Örneğin; beton yoğunluğu 1300 kg/m3 için rahatlıkla 30
MPa basınç dayanımında bir betonun üretilmesi mümkündür (Nawy, 1996). Normal
ağırlıklı betonun yoğunluğu 2350 kg/m3 olduğu dikkate alındığında ağırlıktaki azalım
%80 mertebesinde olmasına karşın, “taşıyıcı” düzeyinde bir beton üretilmektedir.
Burada ağırlıkta elde edilen “kazanım” son derece önemli olup, taşıyıcı sisteme
ekonomik çözümler sağlar.
215
Agrega çimento oranı-ağırlıkça-
Agrega hacimsel konsantrasyonu, Va, %
Ea = 55 GPa
Eh = 15 GPa
Ea = 48 GPa
Eh = 15 GPa
Deneysel değerler
Ela
stik m
od
ül, G
Pa
Şekil-6 Su/çimento oranı = 0.5-ağırlıkça- olan bir beton karışımına ait (7
günlük elastik modül-agrega hacimsel konsantrasyonu) değişimleri
Aşağıdaki şekilde kompozit malzemenin tek eksenli gerilme altında
(basınç gerilmesi “ ”- birim kısalma “ ”) karakteristik eğrileri
modülüelastik (hamur)matriksin
modülüelastik agregam oranına bağlı olarak değişimleri
gösterilmiştir [Young ve arkadaşları, 1998]
216
x 2x
2y
y
Eb
m 1.0
cx 2x
2y
y
Eb
m << 1.0
d
x 2x
2y
y
Eb
m >> 1.0
b
Kırılma
x 2x
2y
y
Eh
a
Kırılma
Sadece harç
Şekil-7 b
a
E
Em oranına bağlı olarak kompozit malzemenin-beton- basınç
gerilmesi “” birim kısalma “” karakteristik eğrileri. Eb , Ea, Eh = Sırasıyla
beton, agrega ve harcın elastik modülleri.
Karakteristik eğriler yakından incelendiğinde beton davranışına yönelik
olarak şu sonuçlar (Bkz Giriş bölümü) göze çarpmaktadır:
Sadece harçtan üretilen bir kompozit malzemenin kırılma noktasına kadar
davranışı “mükemmel elastik malzeme”ye çok yakından ve kırılması “ani”
ve “tahripkar” özellik gösterir.
m >> 1 durumunda ise –normal beton dayanımına karşı gelen durum-
karakteristik eğri iki belirgin parçadan oluşmaktadır. Elastik bölge ve
plastik bölge. (0.5 0.8) x basınç dayanımı düzeyine karşı gelen gerilme
büyüklüğüne kadar “elastik”tir. Anılan değerden daha büyük gerilme
düzeylerinde malzeme içinde çatlak oluşumu belirgin olup kontrol etmeyen
bir gelişim hızıyla birbiriyle birleşerek malzemenin tamamen kırılmasına
I Elastik bölge: Bağ çatlakları
II Lineer olmayan bölge:
Kontrolsuz çatlaklar oluşumu
II
I
II
I
II
I Bağ çatlakları
II Lineer olmayan bölge: Kontrolsuz çatlak gelişimi
217
neden olur. Bu kısma ait özellikler malzemenin “süneklik” davranışını
tanımlar. Plastik bölge (elastik olmayan bölge) ne kadar uzun ise
malzemenin kırılma noktasına kadar yapacağı birim kısalma o kadar
fazladır. Kısacası, malzeme “sünek” özellik arzeder. (Kırılma, genellikle
harç ile iri agrega arasındaki geçiş zonundan başlar ve harcın içinde gelişir).
Bu tür davranışta iri agrega ait mekanik büyüklüklerin (basınç
dayanımı, elastik modül) etkileri büyük ölçüde maskelenmiştir.
m ≈ 1.0 durumunda ise malzeme (0.8 0.9) x basınç dayanımı düzeyine
kadar elastik cisim olarak davranış sergiler. Plastik bölge çok kısadır.
Malzemenin kırılması ani ve tahripkar özellik sergiler (gevrek kırılma). Bu
tür davranış yüksek dayanımlı betonlarda gözlenir. Malzeme içinde kırılma
düşey yönde ve agregaları keserek gelişir. Bu davranışta kullanılan
agreganın mekanik büyüklükleri (basınç dayanımı, elastik modülü)
önemli rol oynar.
m << 1 -hafif agrega kullanımı- durumunda betonun basınç dayanımı düşük
olup, buna karşın deformasyon yapabilme özelliği yüksektir.
218
BİLGİ FÖYÜ : 14 AGREGA MAKSİMUM BOYUTUNDAN HAREKETLE BETON
BİLEŞENLERİNİN BELİRLENMESİ
Beton karışım hedef dayanımı “ƒh”, maksimum agrega boyutu dmak, ince
agrega incelik modülü “mi” ve taze betonun çökme değeri “”, bilinmektedir.
Bu bilgi föyü kapsamında, beton bileşenlerinin miktarları ve bunlara ait
karakteristik oranları belirlenecektir.
Hesaplama aşamasında izlenecek adımlar şu sırada oluşturulabilir:
Basınç dayanımı ampirik bağıntılarından = Msu/Mç oranı belirlenir
Bu aşamada basitliği nedeniyle “Bolomey formülü” kullanılabilir.
5.0
1K5.0
M
MKƒ B
su
ç
B
buradan “ç
su
M
M ” oranı-ağırlıkça-ƒ = ƒh için
Bh
B
K 5.0ƒ
K
elde edilir.
Msu, Mç = Karışımda kullanılan su ve çimento miktarları, kg/m3
KB = Beton üretiminde kullanılan çimentonun standart kür süresindeki-
28 günlük- norm dayanımı “ç” ve agreganın türüne, granülometrik
büyüklükleri “Ka” ile ilintili amprik bir faktör. KB = ç . Ka şeklinde
yazılabilir. Açıktır ki verilene çimento norm dayanımında Kb = (Ka)
olmakta, daha açık deyişle beton dayanımını denetleyen ampirik
faktör doğrudan doğruya agrega türü ve tane özellikleriyle
değişmektedir. Kısacası; aynı çimento türü, sabit su/çimento oranı,
kür süresi ve deney koşullarında agrega faktörü “Ka” büyük olan
betonun basınç dayanımı da büyüktür. Şekil-1 (Soongswang, Tia ve
Bloomquist, 1991)’de gösterilen deneysel bulgular yukarıda ileri
sürülen hususu doğrulamaktadır (Bkz Şekil altı açıklamaları).
219
0.3 0.35 0.4 0.45 0.5
Su/çimento oraný, Msu/Mç
45
50
55
60
65
70
75
80
Ba
sýn
ç d
aya
ným
ý, f, M
Pa
Boþluklu kireçtaþý, 28 gün
Boþluklu kireçtaþý, 90 gün
Dere çakýlý, 28 gün
Dere çakýlý, 90 gün
Yoðun kireçtaþý, 28 gün
Yoðun kireçtaþý, 90 gün
Şekil-1 Agrega fiziksel özelliklerinin beton basınç dayanımı = (su/çimento,
kür süresi) ilişkilerine etkisi (Çimento: Normal portland, Çökme 7.6 cm:
Dayanımlar: 150 x 300 mm silindir. Boşluklu kireçtaşı: birim ağırlık = 2.44,
su emme ≈ %3.3 , Los Angeles aşınma değeri L = % 36, Yoğun kireçtaşı: =
2.73, ≈ %0.42, L = % 17, Dere çakılı: = 2.60, su emme ≈ %1.01, L = %
37. Verilen kür süresi, su/çimento oranı ve deney koşullarında yoğun
kireçtaşının iri agrega olarak kullanıldığı beton karışımının basınç dayanımı
diğer agregalardan üretilen betonların dayanımlarından daha yüksektir. Bu
sonuç sözkonusu agregaya karşı gelen Ka faktörünün büyük olmasından
kaynaklanmaktadır.
Su miktarının belirlenmesi
Uygulamada verdiği geçerli sonuçlar göz önünde tutulursa
18.0mak
1.0
sud
8.218M
, kg/m3
220
ampirik bağıntısından (Jearth ve Kabbani, 1983) yararlanabilir. Burada =
Çökme (mm) ve dmak = maksimum agrega boyutu (mm) birimiyle alınacaktır.
Açıktır ki verilen çökme değerlerinde artan maksimum agrega boyutuyla
karışım suyu azalmaktadır.
Çimento miktarının hesaplanması
Birinci adımda belirtilen su/çimento oranında “” hareketle çimento
miktarı-dozajı-
ç
su
M
M
18.0mak
1.0
B
Bh
Bh
B
susuç
d
8.218.
K
K5.0
K5.0
K
MMM
, kg/m3
bağıntısından hesaplanabilir.
Analitik olarak görüleceği üzere çimento miktarı “Mç”
makBhç d,,K,ƒƒM
genel fonksiyonu ile ifade edilebilir. Bu fonksiyon yardımı ile verilen çimento
ve agrega türünde örneğin
ƒh
durumunda “Mç” değerinin belirgin ölçüde arttığı görülebilir. “ƒh” ve “”
değerlerinin değişmeme durumunda ise anılan değişim Mç =ƒ ( 18.0makd ) şeklinde
bir fonksiyon ile açıklanabilir ve artan maksimum agrega boyutu ile çimento
miktarının azaldığı söylenebilir. Bu sonuç, en az çimento miktarını veren
Fransız beton standardında
2.0makmin,ç dƒM
ampirik formülüyle de uyumludur.
221
İri agrega miktarının hesaplanması
s,k2.0
mak41.0i
k .d.m
506.0M , kg/m3 - kuru-
[Jerath ve Kabbani,1983]. Doygun -yüzey kuru (DYK) iri agreganın ağırlığı ise
kk,kdyk,k M).1(M , kg/m3
formülünden hesaplanabilir. k,k = İri agreganın su emme kapasitesi -oran
olarak- k,s = İri agreganın sıkıştırılmış haldeki birim ağırlığı, kg/m3 mi = İnce
agrega (kum) incelik modülü, dmak = maksimum agrega boyutu, (mm)
Çeşitli maksimum agrega boyutları “dmak” için iri agrega miktarının
“Mk” ince agreganın incelik modülüyle “mi” değişimleri Şekil-2’de
görülmektedir.
2.20 2.40 2.60 2.80 3.00 3.20
800
900
1000
1100
1200
1300
1400
İnce agreganın incelik modülü, m i
40 mm
25 mm
20 mm
12.5 mm
d =10 mmmak
=1700 Kg/mk,s
3
İri
agre
ga
ağır
lığı,
M
Kg
/cm
k
3
Şekil-2 İri agrega ağırlığının- kuru bazında- kumun incelik modülü ve
maksimum agrega boyut ile değişimleri (k,s = 1700 kg/m3 kabul edilmiştir)
222
Şekil yakından incelendiğinde beton karışım tasarımı açısından ön plana
çıkan sonuçlar şunlardır:
o Verilen ince agrega modülünde artan maksimum tane boyutuyla iri
agrega ağırlığı artmaktadır.
o Değişmeyen maksimum agrega boyutunda ince agreganın (0-4 mm)
irileşmesiyle iri agrega miktarı tedrici şekilde azalmaktadır.
İnce agrega miktarının hesaplanması
Bu büyüklük için temel birim hacim bağıntısından hareketle
3h
k
k
i
isu
k
çm 1V
D
M
D
M
1000
M
D
M
ih
k
ksu
ç
ç
i DVD
M
1000
M
D
M1M
, kg/m3
ifadesi yazılabilir.
Burada:
Vh = Hava içeriği (%) olup maksimum agrega boyutuna bağlı olarak bir
değer kabul edilebilir. Pratik olarak hava sürüklenmemiş beton
karışımlarında dmak = 20 mm için Vh = % 2, dmak = 25 mm için Vh =
% 1.5 değerleri alınabilir [ACI 211.1-91, Hover, 1995]. Orta
şiddette donma-çözülme koşullarında kullanılacak hava
sürüklenmiş betonlarda, örneğin dmak = 20 mm için Vh = % 5 değeri
kabul edilebilir. (Genelde artan maksimum agrega boyutu ile hava
içeriği azalır).
Dç , Dk, Di = Sırasıyla çimentonun, iri agreganın ve ince agreganın
özgül ağırlıkları. Çimento için Dç = 3150’dir. Dk ise kullanılacak
agreganın petrografik türüne bağlı olarak 2500-2900 aralığında
değişir. Kum için 2600-2650 değerleri alınabilir.
Toplam agrega/çimento oranının belirlenmesi
Toplam agrega miktarı:
kia MMM
223
olup, anılan karakteristik oran
ç
ki
ç
a
M
MM
M
M
şeklinde yazılabilir.
değerinin çimento
su oranına bağlı olarak değişimleri Şekil-3’de
şekilde şematik olarak gösterilmiştir [Monteiro ve Helene, 1994]. Ayrıca, aynı
şekil üzerinde dayanım = ƒ (su /çimento) ve = ƒ (çimento miktarı) ilişkileri
işlenmek suretiyle beton karışım tasarımı büyüklüklerinin (ƒ, , , Mç)
birbiriyle etkileşimleri bütünsel biçimde gösterilmeye çalışılmıştır.
t3 > t2 > t1
t1
t3
t2
= Msu/Mç-ağırlıkça-
2
1
a
1
=Ma
Mç
Mç,1
Mç
Şekil-3 Beton karışım tasarımında temel büyüklüklerin (f, t, , , Mç) karşılıklı
etkileşimleri (2 > 1, a süperakışkanlaştırıcı katkı ilave edilmiş karışım, t=kür
süresi
Şekil-3’den uygulama açısından önemli sayılabilecek sonuçlar şöyle
özetlenebilir:
oo BA
B
Af,Af
Aef
B
B5 log
veya
1B
AM
BA
1000M
Bç
ç
veya
224
Dayanım hassas biçimde kür süresi ve su/çimento oranına bağlıdır. Verilen
bir kür süresinde azalan “ = su/çimento” oranıyla betonun tüm mekanik
büyüklükleri azalır.
Verilen bir çökme değerinde “” = (Toplam agrega/çimento miktarı)
oranı ile = su/çimento oranı arasında pozitif eğimli doğrusal bir bağıntı
= A + B söz konusudur. Katkısız beton karışımlarında artan çökme
değerinde bağıntının eğimi azalmaktadır.
Çimento miktarı “Mç” ile =Ma/Mç arasında
Bβ A
1000Mç
,kg/m3
türünde bir bağıntı mevcuttur. Burada A ve B regresyona ait katsayıları
göstermektedir. Bu ilintiye göre artan “” değerlerinde karışımda
kullanılacak çimento miktarı “Mç” belirgin ölçüde azalmaktadır.
225
BİLGİ FÖYÜ : 15 ETKİN SU/ÇİMENTO ORANININ (KRİTİK ÇİMENTO DOZAJININ)
ANALİTİK YOLDAN BELİRLENMESİ AGREGA BOYUTUNUN
(BASINÇ DAYANIMI-ÇİMENTO DOZAJI) İLİŞKİSİNE ETKİSİ
[ZOLDNER, 1961].
Beton basınç dayanımı )M,( ç ilişkisinin kurulması
ç2
ç
su1o MA
M
M.AA
(Popovics, 1990)
(Beton basınç dayanımı/çimento miktarı) ölçütünü maksimum kılan
su/çimento oranı -ağırlıkça-
2
ç
su1
ç
o
ç
AM
M.A
M
A
M
0
dM
M/d
ç
ç
koşulundan
etkin (su/çimento) oranı = e
1
o
ç
sue
A2
A
M
M
;
r'0
0A1
dı
olduğundan
e
olarak bulunur. (Popovics, 1990 ve Arıoğlu, E., 1991) Etkin e su/çimento
oranında (beton basınç dayanımı/çimento miktarı) ölçütü maksimumdur.
Ao, A1 ve A2 regresyon katsayılarının büyüklükleri hakkında bir fikir
vermek amacıyla çeşitli agregaların kullanıldığı betonlar için etkin su/çimento
oranları “ e ” Çizelge-1’de sunulmuştur. Çizelge yakından incelendiğinde etkin
su/çimento oranı (0.429 ile 0.561) değerleri arasında değişmektedir. Ayrıca,
örnek olarak granit agregasının kullanıldığı beton için (ƒ/Mç-Mç) değişimi
çizilmiştir (Bkz Şekil-1, Arıoğlu, E. ve Akyol, 1997).
Şekilden görüleceği üzere dayanım/çimento miktarı “ƒ/Mç” ölçütünü
maksimum kılan kritik çimento miktarı çM 360 kg/m3 mertebesindedir. Eğer
karışımda kullanılacak çimento miktarı (dozajı) Mç > 360 kg/m3 ise
(dayanım/çimento miktarı) ölçütü belirgin bir şekilde azalmaktadır. Daha açık
bir deyişle incelenen örnekte Mç > 360 kg/m3 durumunda basınç dayanım artış
hızı negatif olacaktır ve karışım “ekonomik” özellik taşımayacaktır.
226
Çizelge-1 Etkin Su/Çimento Oranının Belirlenmesi
Eğri
No
Agrega ç2
ç
su1o MA
M
MAAf
Regresyon katsayıları
Korelasyon
Katsayısı eç
sue
M
M
Açıklamalar
A0 A1 A2 r -A0/2A1 Dmaks Kum
I Andezit 110.16 -98.21 0.0002 0.994 0.561 19 mm Kırmataş kumu
II Dolerit 46.98 -53.57 0.083 0.998 0.438 19 mm Dekompoze granit
III Granit 47.76 -55.72 0.078 0.995 0.429 19 mm Kırmataş kumu
IV Felsit 45.08 -53.67 0.097 0.999 0.448 19 mm Ocak kumu
V Granit 66.99 -63.36 0.043 0.999 0.529 19 mm Ocak kumu
0 100 200 300 400 500 6000
0.02
0.04
0.1
0.12
0.06
0.08
0.14
0.16
Mç, kg/m3
Şekil-1 [Dayanım/Çimento miktarı] büyüklüğünün çimento miktarı ile değişimi
Beton literatüründe karışımdaki kapiler boşluk oranı “Pk”-tam hidratasyon
derecesinde-
319.0
4.0Pk
( 0.40 )
bağıntısından belirlenebilir [Hansen, 1984 ve Alexander, 1994]. Açıktır ki
4.0M
M
ç
su ’de kapiler boşluk oranı sıfır olmaktadır. Diğer kelimelerle
kapiler boşluk oranı sıfır olduğundan, betonun basınç dayanımı daha büyüktür.
Çizelge-1’den görülebileceği üzere I ve IV nolu karışımların dışında etkin
(su/çimento) oranı kabaca 0.45 değerindedir.
Etkin su/çimento oranından kritik çimento miktarının “Mç,k”
hesaplanması
ç
su
M
M
Agrega: Granit-kırmataş-
dmak = 19 mm
227
e
18.0
mak
1.0
e
suk,ç
.d
8.218MM
, kg/m3
e =0.45-0.50 olduğu dikkate alınırsa (Bkz. Çizelge-1, Arıoğlu, E. ve
Akyol, 1997) kritik çimento miktarı:
18.0
mak
1.0
k,ç
)mm(
)mm(
d
8.218.437M
, kg/m3
olarak ifade edilebilir.
Örneğin; çökme değeri 75 mm ve dmak=19 mm için kritik çimento
miktarı;
395)19(
75.437M
18.0
1.0
ç , kg/m3
bulunur. Bu miktarın üzerinde karışımda çimento kullanımı beton dayanımını
arttırmayacaktır.
Basınç dayanımı = ƒ(çimento dozajı) değişimi büyük ölçüde karışımda
kullanılan agreganın maksimum boyutu “dmak” ile denetlenmektedir. Bu konuda
Zoldner, 1961 çalışmasının sonuçları çok önemlidir [Farny ve Panarese, 1994]
(Bkz. Şekil-2 Alıntılayan Farny ve Panarese, 1994). Değişimler yakından
incelendiğinde elde edilen sonuçlar şunlardır:
En genel anlamda beton dayanımı = ƒ(çimento miktarı, maksimum agrega
boyutu)’dur ve kabaca çimento miktarı Mç > 350 kg/m3’den sonra dmak = 19
mm ile üretilen betonun basınç dayanımı dmak = 37.5 mm ile üretilen beton
basınç dayanımından daha büyüktür. Anılan çimento dozajının altında ise
basınç dayanımının en büyük değerleri dmak = 37.5 mm agreganın
kullanıldığı beton karışımında elde edilmektedir. Kabaca çimento dozajının
Mç > 400 kg/m3 olduğu durumlarda -yüksek dayanımlı betonlarda- en
yüksek basınç dayanımları dmak = 9.5 mm’nin kullanıldığı betonlarda
gerçekleştirilmektedir. İlginçtir ki dmak = 37.5 mm ve dmak = 19.0 mm’lerin
kullanıldığı beton karışımlarında basınç dayanımını maksimum kılan bir
kritik çimento dozajı sözkonusudur. İncelenen betonlarda bu değer 450 –
500 kg/m3 aralığında gözlenmektedir. Halbuki dmak = 9.5 mm olan betonda
belirgin bir maksimum basınç değeri oluşmamıştır. Kısaca, bu betonda
basınç dayanımının artış hızı devam etmektedir. Aynı sonuçlar basınç
dayanımı = ƒ(Mç, dmak) açısından bakıldığında, özellikle Mç 350 kg/m3
çimento dozajına karşı gelen basınç dayanımı=ƒ(dmak) değişiminin gayet
belirgin bir maksimum noktası vardır. Anılan durumda dmak=19 mm’de
basınç dayanımı maksimuma ulaşmaktadır. dmak =37.5 mm olan betonda ise
dayanım dikkat çekici ölçüde azalmaktadır. İlginçtir ki Mç 350 kg/m3
228
dozajlı betonun 91 günlük basınç dayanım değerlerinde ise sözü edilen bu
trend gözlenmemiştir. Verilen çimento dozajlarında (415-534 kg/m3) ise
basınç dayanım değerleri artan maksimum agrega boyutu “dmak” ile sürekli
biçimde azalmaktadır. Daha değişik bir anlatımla, yüksek dayanımlı (ƒ > 40
MPa (400 kgf/cm2)) beton üretiminde kesinlikle küçük maksimum agrega
boyutu (dmak = 9.5 mm) kullanılmalıdır
280
350
420
490
560
6309.5 19.0 37.5 9.5 19.0
Hava sürükleyici katkıkullanılmamış beton karışımları
Maksimum agrega boyutu, mm
b
38
34
38
341
12 1
12
37.5
900
700 800
600
600
700
800
900
28 günlük 91 günlük
400 500 700 800 900600140
210
280
350
420
470
560250 300 350 400 450 500
Hava sürükleyici katkıkullanılmamış beton karışımları
Çimento dozajı,lb/yd3
kg/m3
a
A
Şekil-2 a Çeşitli maksimum agrega boyutunun (28 günlük basınç dayanımı-
çimento dozajı) değişimine etkisi. Çökme değeri = 100 mm’dir. b
Çimento dozajının (28 ve 91 günlük basınç dayanımı-maksimum agrega
boyutu) değişimi üzerine etkisi
b : Çimento dozajları
900 lb/yd3 534 kg/m3
800 lb/yd3 475 kg/m3
700 lb/yd3 415 kg/m3
600 lb/yd3 356 kg/m3
a :
dmak = 9.5 mm
dmak = 19.0 mm
dmak = 37.5 mm
229
Su/çimento ve su/bağlayıcı madde oranları sırası ile 0.35 ve 0.32 -40
kg/m3 silika-füme- mineral-katkı- olan beton karışımlarında maksimum iri
agreganın boyutları 10 ve 20 mm alınmıştır. Farklı kaya litolojilerinde sözü
edilen betonların 28 günlük basınç, yarma çekme ve eğilme dayanımları
Çizelge-2’de belirtilmiştir (Al-Oraimi, Taha ve Hassan, 2006).
Çizelge-2 Farklı Kaya Türleri ve Maksimum İri Agrega Boyutu İçin Sabit
Su/Çimento Oranında Üretilmiş Betonun 28 Günlük Basınç, Yarma-Çekme ve
Eğilme Dayanımları Kaya türü dmak b, MPa (V%) e, MPa (V%) ç,y, MPa (V%)
1 10 82.3 (3.2) 11.4 (2.8 6.7 (3.6)
20 74.5 (3.1) 10.7 (2.9) 6.2 (1.9)
2 10 83.6 (1.9) 11.6 (3.3) 6.8 (2.9)
20 74.1 (2.4) 10.1 (2.6) 6.0 (2.6)
3 10 85.6 (3.5) 11.9 (3.1) 7.0 (2.6)
20 77.5 (3.7) 10.2 (2.6) 5.9 (3.2)
4 10 84 (2.9) 11.6 (1.9) 6.9 (2.5)
20 76.7 (3.2) 10.5 (2.2) 6.1 (3.2)
5 10 81.3 (4.2) 11.3 (2.7) 6.6 (1.9)
20 72.5 (3.6) 10.0 (2.7) 5.8 82.4
dmak = İri agrega maksimum boyutu b= Basınç dayanımı, 150 mm küp,
ç,y = Yarma çekme dayanımı, 150 x 300 mm
e = Eğilme dayanımı, 100 x 100 x 500 mm
V = Değişkenlik katsayısı-6 numune için- 100xX
sV ,% s = Standart sapma,
X = Ortalama değer
Çizelgeden çıkarılan sonuçlar şunlardır:
Litolojik yapıdan bağımsız olarak, iri agrega maksimum boyutunun
küçülmesi ile tüm incelenen mekanik büyüklükler artmaktadır. Su/çimento
oranının düşük olduğu betonlarda dayanımı denetleyen faktörler silika
füme miktarı ve maksimum iri agrega boyutudur. Kısacası; = (Silika
füme miktarı, dmak)’dır. Sabit silika-füme miktarında ise dayanım =
(dmak) şeklinde ifade edilebilir. (Çok yüksek dayanımlı/performanslı
betonlarda -b > 150 MPa- iri agreganın maksimum boyutu dmak 6-4
mm*’dir (Ma ve Schreider, 2002). Boyutu bu denli küçültmenin temel
felsefesi betonun en zayıf halkasını oluşturan çimento hamuru-iri agrega
ara yüzey zonuna elverdiği ölçüde “homojenleştirilmesi”dir.)
* Çok yüksek performanslı betonlarda-iri agrega olmadığından- “büzülme” değeri
normal yüksek dayanımlı betonlara kıyasla daha büyüktür. Ayrıca; hamurda çok ince
malzeme bulunmasından ötürü de elastik modül değeri, aynı basınç dayanımındaki
normal betona ait elastik modülden yaklaşık % 20 daha küçüktür (Ma ve Dietz, 2002).
230
Deney sonuçlarının bir anlamda ortalama değerden dağılmasının ölçüsü
olan “değişkenlik katsayısı” maksimum agrega boyutundan bağımsız
gözükmektedir.
Burada:
ƒ = Beton dayanımı, MPa –100 mm küp numune-
Msu = Karışım suyu, kg/m3
Mç = Çimento miktarı, kg/m3
Mç,k = Kritik çimento miktarı, kg/m3, Mç,k > Mç’de beton basınç
dayanımında artış sözkonusu değildir.
= Su/çimento oranı -ağırlıkça-ç
su
M
M
e = Etkin su/çimento oranı -ağırlıkça-
= Çökme değeri, mm
dmak = Maksimum agrega boyutu, mm
231
BİLGİ FÖYÜ : 16 KIRMATAŞ KULLANIMININ BETONUN MEKANİK
BÜYÜKLÜKLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Genel:
Küp-şekline yakın kırmataş agregalarının çimento hamuru ile oluşturdukları
aderans-yapışma-yuvarlak agregalara (çakıl) kıyasla çok daha güçlüdür.
Laboratuar araştırmaları göstermiştir ki aynı o)(su/çimentα -ağırlıkça- oranı
sahip, kırmataş agregasından oluşturulan betonun basınç dayanımı yuvarlak
taneli-çakıl-agregadan yapılan betonun basınç dayanımından daha büyüktür
(Bkz Çizelge-1 Gambhir, 1996). Bu olgu, doğrudan doğruya yukarda kısaca
değinilen köşeli agregaların çimento hamuru ile oluşturdukları güçlü “aderans
bağı” ile açıklanabilir. Eğer agreganın kimyasal bileşimi, çimento hamurunun
kimyasal bileşimine benzerlik gösteriyorsa, mekanik aderansın yanısıra
“kimyasal aderans” da güçlü oluşacaktır. Örneğin kireçtaşı kırmataşı
agregalarında sözü edilen kimyasal aderansın varlığı bilinmektedir. Kuşkusuz
köşeli agrega kullanımında istenen işlenebilirliği sağlamak bakımından ıslatma
su gereksinimi daha fazladır.
Çizelge-1 Su/Çimento Oranı 0.5-ağırlıkça- Olan Beton Karışımlarında Çimento
ve Agrega Türüne Göre Basınç Dayanımları.
Çimento türü Agrega
türü
Basınç dayanımı,MPa
3 7 28 91
Genel veya sülfata
dayanıklı Portland
çimento
Kırılmamış 18 27 40 48
Kırılmış 23 33 47 55
Erken dayanıklı
Portland çimento
Kırılmamış 25 34 46 53
Kırılmış 30 40 53 60
Eğilme ve Yarma Çekme Dayanımları Üzerindeki Etki
Özellikle köşeli, pürüzlü kırmataşın – hacimsel biçim katsayısının H > 0.15-
kullanıldığı betonların eğilme ve çekme dayanımları yuvarlak çakıllı
betonlarınkine kıyasla daha büyüktür. Bu farklılık artan basınç dayanımlarında
daha belirgin olarak göze çarpmaktadır (Bkz Şekil-1 ve 2, Shacklock, 1974)
232
Basınç dayanımı, 28 günlük, MPa
Eğilm
e d
aya
nım
ı, 2
8 g
ünlü
k,
MP
a
Çakıl için aralık
Kırmataş için aralık
Şekil-1 İri agrega türüne göre eğilme-basınç dayanım ilişkileri (Basınç
dayanımı 150 mm küp numune)
Basınç dayanımı, 28 günlük, MPa
Yarm
a ç
ekm
e d
aya
nım
ı, 2
8 g
ünlü
k,
MP
a
Çakıl için aralık
Kırmataş için aralık
Şekil-2 İri agrega türüne göre yarma çekme dayanımı ile basınç dayanımı
arasındaki ilişkiler (Basınç dayanımı 150 mm küp numune)
Şekil-1 ve 2’de gösterilen ilişkilerden özellikle eğilme ve çekme
dayanımının öne çıktığı beton projelerinde ilk tasarım aracı olarak
yararlanabilirler. Sözgelimi 28 günlük eğilme dayanımı e = 7 MPa olan bir
beton istensin. Şekil-1’den açıkça görüldüğü gibi böyle bir eğilme dayanım
233
düzeyi ancak kaliteli kırmataş ile sağlanabilir.Yine aynı şekilden, e = 7 MPa
dayanıma karşı gelen 28 günlük basınç dayanımları ise 60 MPa ve 90 MPa-150
mm küp- olmaktadır. (Yerli mühendislik literatüründe eğilme dayanımı =
(basınç dayanım) ilişkileri konusunda daha ayrıntılı bilgi (Arıoğlu, Ergin ve
Girgin, 1999) kaynağından temin edilebilir.)
Aşınma direncinin önem kazandığı projelerde de ekonomik beton
karışımı kaliteli kırmataş kullanımı ile mümkündür. Şekil-4’de (RRL 1955’den
alıntılayan Alexander ve Mindress 2005) çeşitli iri agrega türlerinin kullanıldığı
betonların ortalama aşınma derinliğinin basınç dayanımlarıyla değişimleri
görülmektedir. Şekil yakından incelendiğinde, pratik mühendislik açısından
dikkat çeken bulgular şöyle özetlenebilir:
Özellikle normal dayanımlı betonlarda iri agreganın sağlam kırmataş
içermesi betonun aşınma direncini çok belirgin şekilde arttırmaktadır.
Örneğin; basınç dayanımı b = 30 MPa için iri agregası kırılmış granit
veya hornfels içeren betonun ortalama aşınma derinliği 1 mm
düzeyindedir. Aynı dayanım düzeyinde iri agregası çakıl olan betonda ise
anılan büyüklük yaklaşık 5 mm’dir. Daha açık deyişle bu betonun
aşınmaya karşı direnci daha düşük olmaktadır. Bu sonuç yuvarlak şekilli
çakılların çimento harcıyla oluştukları zayıf kenetlenmeyle ilişkilidir.
Yüksek dayanım düzeylerinde agrega türünün ortalama aşınma derinliği
üzerinde etkisi pratik olarak kaybolmaktadır.
Çakmaktaşı çakılı
Kırılmış kireçtaşı
Kırılmış hornfels
Kırılmış granit
Basınç dayanımı, MPa
Ort
ala
ma a
şın
ma d
eri
nliğ
i, m
m
Şekil-4 İri agrega türünün ortalama (aşınma derinliği-basınç dayanım ilişkisine
etkileri)
234
BİLGİ FÖYÜ : 17
KOMPOZİT MALZEME MODELİYLE AGREGA BASINÇ
DAYANIMININ BELİRLENMESİ
Sertleşmiş betonu (çimento harcı + iri agrega)’dan oluşan ideal bir
kompozit malzeme kabul ederek agrega basınç dayanımını belirleyerek elde
edilen sonuçları çeşitli açılardan irdeleyiniz.
Genel
Beton literatüründe aksiyal basınç gerilmesi altında elastik davranışın
temel büyüklüğü olan “elastik modül”ün analitik şekilde belirleyebilmek
amacıyla geliştirilen bir çok modeller vardır. Bu modeller yardımıyla agrega
basınç dayanımının betonun mekanik büyüklükleri-Eb,b- üzerindeki etkisi
incelenebilir. Kullanılan modellere ait bağıntılar [Aitcin, 1998; Nilsen, 1992;
Özturan, 1984; Taşdemir, 1982; Hobbs 1973] ve açıklamaları topluca Çizelge-
1’de verilmiştir.
Çizelge-1 Beton Elastik Modülünün Çeşitli Kompozit Malzeme Modelleriyle
Tanımlanması
İdeal sert kompozit malzeme- paralel model-
Beton = Harç + iri agrega
Harç = Sertleşmiş çimento hamuru
+ ince agrega
Kompozit malzemede
çimento harcı ve iri
agrega bileşenleri aahhb V.EV.EE
“paralel” bağlı kabul
edilmiştir (Voigt modeli).
Agreg
a Harç
235
devamı
İdeal yumuşak kompozit malzeme (normal beton) -seri model-
Kompozit malzemede
çimento harcı ve iri
agrega bileşenleri
birbiriyle “seri” bağlıdır.
(Reuss modeli)
Agrega-harç fazlarındaki gerilme yoğunluğunu dikkate alan model
model serimodel paralel
a
a
h
h
aahh E
V
E
V)X1(
EVEV
1X
E
1(Hirsch modeli)
Burada “X” her iki modelin betonun “gerçek davranışı”ndaki katkılarını
ifade etmek üzere kullanılan amprik faktör (0 < X < 1). Bir anlamda “X” iki
bileşenin (harç agrega) arasındaki oluşan yapışmanın (bağ) derecesini belirtir.
Genellikle Portland çimentolu betonda X = 0.5 alınabilir. Paralel, seri ve
bunların birleştirilmiş şekli olan modelin iri agrega hacmine göre değişimleri
Şekil-1’de gösterilmiştir [Young ve arkadaşları, 1998]. Görüldüğü üzere paralel
model elastik modül değerlerinde “üst sınır”ı tanımlarken seri model ise anılan
büyüklüğün “alt sınır”ını belirler. Hirsch modeli her iki modelin belirlediği sınır
değerlerin arasında kalmaktadır ve daha gerçekçi davranış sergilemektedir.
Matematiksel olarak Hirsch modeli paralel ve seri modellerin geometrik
ortalaması olmaktadır.
Agreg
a
Harç
a
a
h
h
E
V
E
V
E
1
236
Devamı
0 0.01 0.20 0.30 0.40 0.50 0.60 0.70 0.80 0.90 1.00
Va, iri agrega hacimsel konsantrasyonu
b
a
c
Ea
Şekil-1 Çeşitli kompozit modellerde beton elastik modülünün agrega hacimsel
konsantrasyonu ile değişimleri
Popovics modeli
Popovics 1970 modeli; temelde Hirsch modeline çok benzer ve betonun elastik
modülünü, Voigh ve Reuss modellerinin aritmetik ortalaması olarak
tanımlamaktadır.
R,bV,bb EE2
1E
Burada Eb,v, Eb,R = Sırasıyla Voigh ve Reuss modellerinden hesaplanan beton
elastik modüllerini ifade etmektedir.
Counto modeli
Counto 1964 modeli diğer modellerden farklı olarak betonun elastik modülünü
1
ah5.0a
5.0a
h
5.0a
b
EEV
V1
E
V1
E
1
olarak tanımlamaktadır (Alıntılayan Baalbaki, Aïtcin ve Ballivy, 1992).
Hashin 1962 ve Hobbs 1971
Anılan modelde Poisson oranı a = h = 0.2 alındığında kompozit malzemenin
elastik modülü
aaha
aahahb
EV1EV1
EV1EV1EE
Açıklamalar
a Paralel model
b Seri model
c Paralel ve seri
modellerin
kombinasyonu
237
şeklinde tanımlanmaktadır (Alıntılayan Alexander ve Mindess, 2005). Bu model
ait Eb=(Va) değişimi seri modelin üstünde (Hinshin ve Counto modellerinin
altında yeralmaktadır. Modelin bu özelliği beton elastik modülünün alt sınırını
belirtmektedir.
Baalbaki modeli 1997
Bu modelde elastik modül
a
ah
h
2h
hhb
E
VV.
E
)a1(
)aV1(E.aVE
olarak ifade edilmektedir (Alıntılayan Aïtcin, 1998).
Amprik faktör:
a
h
E
Eƒ(a , iri agreganın türü, karışımda
kullanılan silika füme) göre ampirik
faktör
Eğer:
a = 1 ise model “Paralel model”,e
(Voigt modeli)
a = 0 ise model “Seri model”,e
(Reuss modeli) dönüşmektedir.
Hidrate olmuş çimento hamuru
Çimento hamuru ile agrega
arasındaki geçiş zonundaki
hidrate olmuş çimento hamuru
İri agrega fazı
Açıklanmamış terimlerin anlamları şunlardır:
Eb = Betonun elastik modülü
Eh, Ea = Sırasıyla harcın ve agreganın elastik modülleri
Vh, Va = Sırasıyla harcın ve agreganın hacimsel konsantrasyonları.
Vh + Va 1’dir
X,a = Amprik faktörler (çizelge içinde açıklanmıştır)
2 1 1
238
Çizelge-1’deki modellerden görüleceği gibi problemin çözümü için
Ea=(k) ve Eb=(b) fonksiyonlarının oluşturulması gerekmektedir. Bunlara
ilişkin açılımlar izleyen aşamalarda konu edilmiştir.
İri agreganın elastik modülü
Arıoğlu, 1995 kaynağında kayaç malzemesinin elastik modülü “Ea” basınç
dayanımı “k” cinsinden
Bka AE
şeklinde verilmektedir. Burada A ve B kaya türüne bağlı ampirik faktörlerdir.
Örneğin; volkanik kayalarda-n=173, r=0.8- A=0.47, B=0.89, tortul kayalarda-
n=119, r=0.833- ise A=0.76, B=0.82. Kaya türü ayrımı yapmaksızın
gerçekleştirilen regresyon analizinin-n = 467- sonuçlarına göre A=0.41, B=0.93,
ve r = 0.804 değerleri elde edilmektedir. n,r ise sırasıyla regresyon analizinde
kullanılan veri sayısını ve korelasyon katsayısını göstermektedir. Bağıntıda k
(MPa) ve Ea (GPa) birimlerinde alınacaktır.
Betonun elastik modülü
Betonun elastik modülü “Eb” ile basınç dayanımı “b” arasında
Bb
5.1
bB
bb A2400
AE
, (GPa)
türünde bağıntı yazılabilir [Norweigian Code,1992’den alıntılayan;Aïtcin, 1998]
A = 9.5
B = 0.3
b = Betonun yoğunluğu, kg/m3
b = Betonun basınç dayanımı, MPa -100 mm küp numune-
Beton literatüründe yaygın şekilde rapor edilen diğer bir bağıntıya göre,
beton elastik modülü:
9.6)( 32.3E5.0
bb GPa,
’dan kestirilebilir (Carrasquillo, Nilson ve Slate 1981, ACI Committee 363’den
alıntılayan Aïtcin, 1998) (b = Beton basınç dayanımı, MPa - 150 mm x 300
mm-).
İri agrega malzemesinin basınç dayanımının kestirilmesi
Örneğin Reuss modeline göre betonun elastik modülü
239
haah
hab
EVEV
EEE
şeklinde yazılabilir. Bu modelde anılan mekanik büyüklük, dolayısıyla iri
agreganın elastik modülü “alt sınır” değer olarak tanımlandığı unutulmamalıdır.
Ea ve Eb büyüklükleri yukarıdaki bağıntıda
aBk
ha
h
ahhBk
hBk'B
b
V..A
EV1
E
V.EV .A
E..A'.A
(Vh + Va ≡1)
elde edilir. Verilen harç elastik modülü “Eh”, iri agrega hacimsel
konsantrasyonu “Va”, beton dayanımı “b” ve kaya türü -A,B- için yukarıdaki
kapalı fonksiyondan, iri agreganın basınç dayanımı “k” kestirilebilir.
Yaklaşımda çimento hamuru ile iri agrega arasında gelişen kenetleme-aderans-
dikkate alınmamıştır. Bu nedenle burada konu edilen yaklaşımın sonuçları
büyük ölçüde yaklaşıktır. Buna karşın, bir çok faktörün incelenen mekanik
büyüklük üzerindeki etkisi bu yaklaşımla analitik şeklinde açıklanabilmektedir.
Sayısal örnek
Su/bağlayıcı madde-çimento + silika füme- oranı 0.27 olan bir beton
karışımında iri agrega (5-10 mm) olarak kireçtaşı kullanılacaktır. İri agreganın
hacimsel konsantrasyonu Va = %40 ve harcın 28 günlük elastik modülü,
betonun basınç dayanımı sırasıyla Eh = 35 GPa ve b = 95 MPa mertebelerinde
tasarlandığına göre iri agreganın basınç dayanımını kestiriniz.
Çözüm
o Beton elastik modülü
GPa 25.399.6)95(32.39.6)(32.3E5.05.0
bb
150 x 300 mm silindir dayanımın “s” 100 mm küp dayanımı “küp”
küps 96.080.9
küp96.080.995
MPa109küp
240
(Arıoğlu, Ergin ve Köylüoğlu, 1996) olup, Norveç beton standardına göre
betonun elastik modülü ise
GPa 81.38)109(5.9)(5.9E3.03.0
kb
bulunur.
Her iki yaklaşımın aritmetik ortalaması alındığında
GPa 39Eb
elde edilebilir.
o Reuss kompozit modeline göre betonun elastik modülü
GPa39
40.0..76.0
35)40.01(
35
V..A
E)V1(
EE
82.0k
aBk
ha
hb
(Bağıntıda elastik modülün (GPa), basınç dayanımları ise (MPa) birimleriyle
yazılacaktır). Bu ifadeden iri agrega malzemesinin tek eksenli basınç dayanımı
MPa150k
olarak bulunur.
k = 150 MPa için iri agreganın elastik modülü ise
GPa 2.46)150(76.0E82.0
a
hesaplanır. Farkedileceği üzere yüksek dayanımlı betonlarda
iri agreganın elastik modülü > hamurun elastik modülü
’dir. Eğer Ea >> Eh ise bu durumda
büyük rijitlik farkından dolayı iç yapı -hamur-agrega ara yüzeyleri- içinde aşırı
“gerilme konsantrasyonları” oluşacaktır. Bu tür betonların düşük basınç
gerilmelerinde kırılma olasılığı yüksektir. Su/çimento oranı 0.24 olan, seramik
kökenli iri agreganın (Ea= 80 MPa, k = 850 MPa) kullanıldığı yüksek
dayanımlı bir betonda 28 günlük basınç dayanımı ve elastik modül değerleri
sırasıyla b = 96.8 MPa-100 mm küp numune-, Eb=61 GPa elde edilmiştir.
(Aynı betona ait çimento hamurunun 28 günlük basınç dayanımı ve elastik
modülü 124.4 MPa ve 37.9 GPa olarak belirlenmiştir). Gerek basınç dayanımı
gerekse elastik modül bazında çok büyük farklılıklar içeren seramik kökenli iri
agregalı betonun basınç dayanımı, beklenildiği gibi yüksek bir değerde
bulunmamıştır (Aulia, Deutschmann, 1999). Daha önce de belirtildiği gibi
241
hamur ile agrega arasındaki rijitlik farkından kaynaklanan “gerilme yığılmaları”
bu sonuca neden olmuştur. Ayrıca; bu tür numunelerin kırılma modu ise çok
ani, tahripkar ve tabanca patlaması gibi seslidir.
Genel değerlendirme
Görüldüğü üzere; betonun basınç dayanımı, harcın elastik modülüne,
hacimsel konsantrasyonuna, iri agreganın hacimsel konsantrasyonuna ve iri
agreganın basınç dayanımına bağlıdır. Burada şu husus önemle belirtilmelidir.:
Normal dayanımlı betonlarda (< 40 MPa) genellikle harç fazının rijidliği
agreganın rijidliğinden daha küçüktür. Bu durumda betonun kırılması harç
fazının kırılması”ndan sonuçlanır. Diğer bir deyişle betonun kırılmasında
“agrega dayanımı” ön plana çıkmamaktadır. Agrega dayanımının ön plana
çıktığı beton dayanım düzeyleri kabaca ƒ 100 MPa (1000 kgf/cm2)
olmaktadır. Bu betonlarda harcın rijidliği agrega rijidliğidir. Dolayısıyla
yüksek –çok yüksek beton dayanımlarında iri agreganın seçimi (maksimum
agrega boyutu, yüzey durumu ve basınç dayanımı) çok önemli mühendislik
konusu olmaktadır [Arıoğlu, Erdem, Arıoğlu, Nihal, ve Arıoğlu, Ergin, 1999].
Yüksek-çok yüksek betonlarda kırılma iri agrega tanelerinin ortasından geçerek
genellikle düşey yönde gelişirler [Arıoğlu, Erdem ve Arıoğlu, Ergin, 1991].
242
BİLGİ FÖYÜ : 18 BETON AGREGALARININ SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK
BELLİ BAŞLI NOKTALAR
Agrega kaynağı: Dere yataklarından temin edilen agregalar çoğunlukla
yuvarlak şekilli olup özellikle aktif akan derelerden çıkartılan çakıl +
kumlar beton üretiminde tercih edilirler. Çakılların birim ağırlıkları gevşek
ve sıkışmış halde sırasıyla 1530–1590 kg/m3 ve 1650–1740 kg/m3 aralıkları
arasında değişir. Karışık agrega (kum + çakıl ) sıkışmış haldeki ortalama
birim ağırlık 1880 kg/m3 -kuru bazda- mertebesindedir. Derelerden
çıkartılan karışık agregaların yüzey nemleri kesinlikle hassas biçimde
belirlenmeli ve beton karışım tasarımında karışıma girecek “su miktarı”nda
bu büyüklük özenle gözönünde tutularak gerekli “düzeltmeler”
yapılmalıdır.
Agreganın jeolojik ve petrografik özellikleri: Düşünülen agrega ile ilgili
jeolojik ve petrografik bilgiler tam olmalıdır. Örneğin tortul kökenli bir
kayaç olan kumtaşının petrografik yapısı çok boşluklu ve ayrışmış mineral
tanelerinden oluştuğu arazi ve laboratuar çalışmaları sırasında belirlenmiş
ise bu yapıdaki bir kayaçtan temin edilecek agreganın kullanımı uygun
değildir. Zira, böyle bir yapıdaki kayacın tüm mekanik büyüklükleri
düşüktür.
Çimentodaki alkali oksitlerin (Na2O, K2O) reaktif silika bileşenleri (opal,
kalseduan, kristobalit, tridimit vb) içeren agrega arasında oluşan kimyasal
reaksiyon, iç yapıda genleşmelere neden olur. Bu genleşmeye beton
literatüründe alkali silika reaksiyonu (ASR) denilir. Oluşum mekanizması
Çimento
Mineral katkı-uçucu kül-
Agrega
Karışım suyu, katkı maddeleri
Alkali (Na2O,K2O) + Reaktif silika (Örneğin opal SiO2nH2O) →Alkali silika jel
ürünleri.
Alkali-silika jeli+Nem (H2O) → Genleşme-şişme basıncı-
Betonun alkali içeriği-dozajı-
Reaktif mineraller-kayalar
Agrega granülometrisi
Tekrarlı ıslanma-kuruma
Sıcaklık
243
şeklinde ifade edilebilir. Olayı denetleyen bellibaşlı faktörler yukarıda
belirtilmiştir. Beton dış yüzeyinde harita, örümcek ağı şeklinde kendini gösteren
kılcal çatlaklar, alkali silika reaksiyonunun karakteristik işaretleridir.*
Alkali silika reaksiyonuna maruz kalan betonda gözlenen boyuna uzama
miktarına** bağlı olarak tüm mekanik büyüklükleri azalır. Örneğin; %0.1
düzeyinde bir uzamada betonun basınç, yarma çekme dayanımları ve elastik
modülündeki kalıntı değerleri ASR’e maruz kalmamış betonun 28 günlük küp
dayanım cinsinden- sırasıyla % 85, % 75 ve %70’dir. Şiddetli ASR’ye maruz
beton numunesinde, sözgelimi %0.5 gibi bir uzamada mekanik büyüklüklerdeki
kalıntı değerleri yine aynı sırada %75, %50 ve %35 mertebelerindedir.
(Oberholster 2001’den alıntılayan Alexander ve Mindess, 2005). Rapor edilen
değerlerden, ASR’una maruz kalan betonlarda en belirgin “azalma”nın elastik
modülde olduğu anlaşılmaktadır. Geçerken bir hususun altı çizilmelidir:
Belirlenen tüm değerler laboratuar numuneleri bazında olup, olayın boyutu
gerçek yapı elemanlarına ve kısıtlayıcı koşulların bulunduğu ortama-donatı-
geçildiğinde çok farklı olacağı göz önünde tutulmalıdır.
Agreganın alkali silika reaktifliğine bağlı olarak beton bileşiminin
toplam alkali içeriği sodyum oksit eşdeğeri (Na2O)e*** olarak
sınırlandırılmaktadır. Örneğin, Concrete Society, 1999 kaynağında reaktivitesi
düşük olan bir agreganın kullanılmasında anılan kritik sınır değer 1 m3 beton
için ≤ 5 kg (Na2O)e olarak belirtilmektedir. Reaktivitesi yüksek bir agreganın
grovak-opal, kırılmış- kullanılması durumunda ise anılan değer ≤ 2.5 kg
(Na2O)e-1 m3 beton- olmaktadır. 1 m3 betonda çimentodan gelen alkali-eşdeğer
sodyum oksit cinsinden- miktarı 2.56 kg bulunur.
* İzmir’de son 15-20 yılda inşa edilmiş kimi betonarme köprü ve viyadüklerde ASR
sonucu çatlaklar belirlenmiştir. Nif ve Gediz nehirleri yatak ve teraslarındaki doğal
kumların bazılarının reaksiyonunun gelişmesi açısından tehlikeli kabul edilebilecek
miktarlarda reaktif silis içerdikleri rapor edilmiştir (Baradan, Yazıcı ve Ün, 2002). ** Kimi standartlarda örneğin ASTM C227’de beton üretiminde kullanılacak agrega
önce kum boyutuna öğütülmekte ardından çimento ile karıştırılarak 25 x 25 x 286 mm
boyutlu prizmalar yapılmaktadır. Bu prizmaların boyu belirli zamanlarda ölçülerek olası
alkali-silika reaksiyonun oluşturduğu “genleşme” miktarı belirlenmeye çalışılır.
Sözgelimi 6 ay sonra prizmada ölçülen uzama miktarı %0.10’dan büyük ise kullanılan
agrega alkali-silika reaksiyonu açısından uygun değildir (Baradan, 1998). Bu yöntemin
dışında daha pratik, hızlı bilgi sağlayan deneylerde mevcuttur.(Bkz ASTM C 289-
Kimyasal Yöntem (Alexander ve Mindess, 2005)). *** Portland çimentosunda sodyum oksit eşdeğeri
% Na2Oe = Na2O+0.658 (% K2O)
formülünden hesaplanabilir. Genellikle, 1 ton portland çimentosunda % 0.65
mertebesindedir. Betonda kullanılan çimento dozajı “Mç” cinsinden % Na2Oe miktarı
100
xM64.0 ç kg/m3
şeklinde yazılabilir (Concrete Society, 1999). Mç’nin birimi kg/m3’dir.
244
Agreganın alkali silika reaktifliği özenli petrografik incelemelerle
belirlenmeli, zorunluluk olmadıkça kuşku duyulan agrega türleri beton karışım-
larında kesinlikle kullanılmamalıdır. Düşük düzeyde reaktif olan agregaların
kullanımı ekonomik açıdan bir gereklilik ise, bu tür agregalar reaktif olamayan
diğer agregalarla uygun oranlarda karıştırılmalı ve beton karışımında kesinlikle
düşük alkali içeren çimento kullanılmalıdır (Baradan, Yazıcı, ve Ün, 2002).
Agregaların genel tane şekli: Yassı ve uzun taneli karışım içindeki payları
ne kadar az ise tane şekli açısından agrega o kadar iyidir. Yassı ve uzun
taneli agregaların kompasitesi düşüktür ve arzu edilen “işlenebilirlik” için
gerekli ıslatma su miktarı fazladır. Köşeli ve yüzeyi pürüzlü agregaların
kullanımı durumunda agrega ile çimento harcı arasında oluşan “mekanik
yapışma” çok güçlüdür. Yalnız bu tür agregalarla üretilen betonların
işlenebilirliğinin yuvarlak agregalı beton karışımlarına kıyasla daha zor
olduğu hatırda tutulmalıdır. Agregaların geometrik ve yüzey durumuna
ilişkin özellikler Çizelge-1’de (Postacıoğlu, 1997) belirtilmiştir. Örneğin
yüzey özelliği düzgün olan çakılın çimento hamuru ile oluşturacağı
mekanik aderans diğer agregalara kıyasla daha azdır. Bu nedenle “aderans”
bakımından bu tür agrega en elverişsiz özellik taşır. Özellikle çekme
gerilmesine maruz kalan betonlarda yuvarlak şekilli agregaların temin
edeceği “aderans” köşeli-kübik pürüzlü agregalara kıyasla daha azdır.
(a) Yuvarlak (b) Düzensiz (c) Köşeli
(d) Yassı (e) Uzun (f) Uzun ve yassı Şekil-1 Çeşitli beton agregalarının geometrik özellikleri (Açıklamalar için Bkz
Çizelge-1a’ya)
Şekilsiz
245
Çizelge-1a Agrega Geometrik Özelliklerinin Açılımları Tane şekli Açıklama Örnekler
Yuvarlak Tamamen su içerisinde sürtünme
nedeniyle yuvarlaklaşmışlardır.
Nehir yada deniz kıyısı
çakılları, çöl, deniz kıyısı
ve rüzgarın serpiştirdiği
kumlar
Şekilsiz
Doğal olarak şekilsizdirler veya
sürtünme nedeniyle kenarları
yuvarlanmış biraz şekillidirler.
Diğer çakıllar, kum veya
adi çakmak taşları
Köşeli Pürüzlü düzlemsel yüzeylerin kenarlarda
kesiştiği bir yapıdır.
Kırılmış kayaçların
bütün çeşitler, yamaç
molozu, camsı cüruf.
Yassı Agrega genişliğinin diğer iki boyuta göre
daha küçük olduğu agregalardır. Laminalı-yapraksı-kayaç
Uzun
(Prizmatik)
Genellikle köşeli ve bir boyutun diğer iki
boyutundan fark edilir şekilde daha
büyük olduğu agregalardır.
Laminalı-yapraksı-kayaç
Uzun ve yassı
Tane uzunluğunun genişliğinden ve
genişliğin ise belirgin bir şekilde
kalınlıktan daha büyük olduğu agregalar
Laminalı-yapraksı-kayaç
Çizelge-1b Beton Agregalarının Yüzey Özellikleri Grup
No. Yüzey karakteri Bazı kayaç örnekleri Kırılma yüzeyi
1 Camsı (cam gibi) Çakmak taşı, camsı letiye Konkav, oyuklu,
2 Düzgün Çakıl, arduaz, mermer, kumtaşı Gayet düzgün
3 Taneli Az veya çok miktarda
taneler var
4 Pürüzlü Bazalt, porfir, sert kumtaşları
İnce ve orta büyüklükte
taneler ve zorlukla
gözlenebilen kristaller
5 Kristalli Granit, andezit, gabro, gnays Gözle görülebilen
kristaller
6 Çok boşluklu Boşluklu kumtaşı, tüfler, pomza Gözle farkedilen boşluk
ve oyuklar
Agreganın sertliği: Eğer agrega yüzeyi, sert cisimle (çakı, çivi, vs.)
çizilmiyorsa, bu özellik agrega yüzeyinin aşınma derecesi hakkında kaba bir
bilgi sağlayacaktır. Birkaç çekiç darbesi ile kırılmayan kaya bloğunun
yüzey sertliği ve basınç dayanımı büyüktür (Bkz. Çizelge-2, ISRM,
1981’den alıntılayan Şekercioğlu, 1998). Schmidt çekiciyle arazide kaya
blokları üzerinde belirlenen “yüzey sertlik değerleri” kayanın sertliği ve
dolaylı olarak da basınç dayanım büyüklüğü hakkında pratik bilgiler verir
(Bkz Bilgi föyü 4)
246
Çizelge-2 Çizelge: Arazide Kayaçların Dayanımlarını Belirleme Ölçütleri
Tanım
Dayanım
sınıfı
simgesi
Yaklaşık tek eksenli
basınç dayanımı
Kgf/cm2 MPa
Çok Zayıf Kayaç: Jeolog çekicinin sivri
ucunun sert darbeleri altında parçalanır.
Bıçakla kesile-bilir. R1 10-250 1-25
Zayıf Kayaç: Bıçakla kesilmesi ve
kazınması zordur. Jeolog çekicinin sivri
ucu, sıkı bir darbe sonucu derince saplanır. R2 250-500 25-50
Az Dayanımlı Kayaç: Bıçakla yüzeyi
kazınamaz, jeolog çekicinin sivri ucunun
sıkı darbesiyle sığ bir delik açılabilir. R3 500-1000 50-100
Dayanımlı Kayaç: Avuç içinde tutulan
örnek, jeolog çekici ile vurulan sert bir
darbe ile kırılır. R4 1000-2000 100-200
Çok Dayanımlı Kayaç: Çatlaksız bir
örneğin kırılması için jeolog çekici ile çok
sayıda darbe gerekir. R5 >2000 >200
Eğer agrega hemen ufalanıyor veya süreksizlikler -çatlak, tabakalanma düzlemi,
kayma zonu, fay, şistozite vb- boyunca hemen kırılıyorsa veya kaya bloğuna
çekiç darbesi vurulduğunda kof, (tok olmayan) bir ses veriyorsa incelenen
kayacın mekanik dayanımları küçüktür. Ayrıca kaya bloğu üzerinde yüzeyden
içeriye doğru yayılan bir ayrışma zonu, yapısında önemli renk değişikliği gözle
fark ediliyorsa (Bkz. Çizelge-3 Anon 1995’den alıntılayan Şekercioğlu, 1998)
bu tür agregaların kullanılmadan önce fiziksel, kimyasal ve mekanik özellikleri
ayrıntılı şekilde incelenmesi gerekir.
Bozunmaya maruz kalan bir kayaç malzemesi bozunma derecesine
bağlı olarak fiziksel ve kimyasal özellikleri değişir. Burada fikir vermek
amacıyla bozunma derecesine bağlı olarak kumtaşların kimyasal bileşimindeki
değişimler Çizelge-4’de sunulmuştur (Tuğrul ve Zarif 1998). Artan bozunma
derecesiyle belirgin ölçüde SiO2, Al2O3, CaO gibi ana oksitler azalırken, Fe2O3
ve Na2O oksitleri çok az miktarda artmaktadır.
Kılıç, 1999 çalışmasında kayaç malzemelerinin bozunma-alterasyon-
derecesini sayısallaştırmak amacıyla
5.0
kt
ka
pt
pa1
V
V1BAI
ampirik bağıntısından hesaplanan “Birleştirilmiş Alterasyon İndisi”ni önermiştir
(Alıntılayan Gürocak ve Kılıç, 2005).
247
Çizelge-3 Kayaç Malzemesinin Bozunma-Ayrışma-Dereceleri
Tanımlama ölçütleri Tanım Ayrışma sınıfı
Ana kayaçta “renk değişimi”
gözlenmez. Dayanımda bir azalma
veya diğer ayrışma etkileri yoktur.
Ancak süreksizlik düzlemleri lekeli
veya renk değiştirmiş olabilir.
Taze
(ayrışmamış)
W1
Kayacın süreksizliklere yakın olan
kesimlerinde çok az “renk değişimi”
farkedilebilir.Süreksizlik yüzeyleri açık
ve renkleri çok az değişmiştir. Kayaç,
ayrışmamış kayaca oranla fark edile-
bilir bir dayanım azalması göstermez
Az ayrışmış
W2
Kayacın rengi değişmiştir.
Süreksizlikler açık olabilir. Ayrışma
kayacın içine doğru ilerlemeye
başlamıştır. Kayaç farkedilir ölçüde
dayanımı azalmıştır. Kaya oranı % 50-
90 arasındadır.
Orta derecede
ayrışmıştır
W3
Kayacın rengi büyük ölçüde
değişmiştir. Süreksizlikler açık olabilir
ve yüzeylerinin rengi değişmiştir.
Süreksizliklere yakın kesimlerde oriji-
nal doku değişmiş, ayrışma kayacın iç
kesimlerini daha fazla etkilemiştir.
Kaya oranı ise %50’den azdır.
Çok ayrışmış
W4
Kayacın rengi değişmiş ve kayaç “ze-
min” haline dönüşmüştür. Fakat kaya
tekstürü hala tanımlanabilir. Az olarak
küçük ana kayaç parçaları bulunur.
Ayrışma ürünü zeminin özellikleri
kısmen ana kayacın özelliklerini taşır.
Tamamen
ayrışmış
W5
Burada
BAI =Birleştirilmiş alterasyon indisi. Açılımı ve Anon 1995 kaynağında
rapor edilen bozunma derecesiyle bir karşılaştırması Şekil-2’de
gösterilmiştir. Sözkonusu indis (0-1.0) aralığında değişir. BAI <
1.0 durumu kayaç malzemesinde alterasyonu gösterir. Örneğin;
bazalt ve diabaz kayaçlarında BAİ <0.10 taze, 0.10 < BAİ < 0.30
az alterasyonu, 0.30 < BAİ < 0.50 orta derecede alterasyonu, 0.50
< BAİ < 0.70 çok alterasyonu, BAİ > 0.70 ise aşırı alterasyonu
ifade etmektedir.
248
Vpa, Vpt= Sırasıyla altere ve taze numuneler üzerinde ölçülen basınç
dalga hızları, m/sn
ka, kt = Sırasıyla altere ve taze kaya numunelerinin tek eksenli basınç
dayanımları, MPa veya kgf/cm2
Çizelge-4 İstanbul’da Seçilmiş Kumtaşlarının Kimyasal Bileşimlerinin
Bozunma Derecesine Göre Değişimleri
Ana
oksitler
Bozunma derecesi
I II III IV V
SiO2 (%) 70.01 69.30 67.33 63.31 60.01
Al2O3 (%) 14.30 14.50 15.07 17.20 18.80
Fe2O3 (%) 4.59 4.66 4.96 5.22 6.94
MgO (%) 0.73 0.74 0.91 0.88 0.73
CaO (%) 0.78 0.77 0.40 0.35 0.22
Na2O (%) 4.98 5.05 5.21 4.82 4.52
K2O (%) 1.09 1.17 1.35 1.91 2.25
TiO2 (%) 0.68 0.69 0.72 0.84 0.90
P2O5 (%) 0.12 0.12 0.13 0.09 0.01
MnO (%) 0.05 0.07 0.12 0.06 0.02
Cr2O3 (%) 0.013 0.014 0.015 0.016 0.019
Ba (ppm) 347 375 471 548 735
Ni (ppm) 358 332 257 261 279
Sr (ppm) 225 203 133 125 107
Zr (ppm) 246 252 262 275 335
LOI (%) 2.3 2.8 3.1 4.5 5.7
Toplam (%) 99.65 99.89 99.32 99.20 100.12
LOI: Ateş kaybı
ppm: Milyonda bir
Bozunma derecesi Anon 1995’e dayandırılmıştır.
Agregaların özgül ağırlığı: Agregaların temel fiziksel özelliklerinin birisi
olan özgül ağırlık-yoğunluk- agrega malzemesinin diğer fiziksel-porozite,
su emme, kılcallık, aşınma- ve mekanik-basınç, çekme, eğilme dayanımları,
elastik modül- özellikleriyle yakından ilişkilidir. Şöyle ki kayaç
malzemesinin özgül ağırlığı arttıkça örneğin porozite, su emme değerleri
azalmakta, mekanik dayanımları ise artmaktadır. Aynı kayaç
petrografisinde özgül ağırlığın sürekli azalması şu veya bu düzeyde bir
bozunmayı işaret eder. Şekil-3, bir kireçtaşının tek eksenli basınç
dayanımının çok geniş bir birim ağırlık aralığında değişimini göstermesi
açısından çok önemlidir. (Knudsen ve arkadaşları 1995’den alıntılayan
Frederiksen ve arkadaşları, 2003).
249
Tamamen
bozunmuş
Tü
ffit
Çok
bozunmuş
Orta derecede
bozunmuş
Az
bozunmuş
Taze
Az
bozunmuş
Orta derecede
bozunmuş Kay
a v
e
zem
in
KA
YA
K
AY
A V
E Z
EM
İN
Yam
aç
mo
lozu
Derinlik
BAİ
Aşırı
derecede
alternasyon
Çok
alternasyon
Orta
derecede
alternasyon
Az
alternasyon
Orta
derecede
alternasyon
Şekil-2 Anon 1995 ve Kılıç 1999 sınıflandırma önerilerine göre Malatya
Miosen Bazaltlarının bozunma-ayrışma/alterasyon-dereceleri
250
Birim ağırlık, t/m3
Tek e
kse
nli
basın
ç d
ayanım
ı, M
Pa
Çakmaktaşı
Kireçtaşı
Şekil-3 Kbenhavn/Kopenhak kireçtaşlarının (tek eksenli basınç dayanımı-
birim ağırlık) değişimleri.
Su emme kapasitesi: Agreganın su altındaki genel davranışı ve geçirimlilik
katsayısı hakkında bilgi veren bir fiziksel büyüklüktür. Genel olarak beton
agregalar için şu aralıklar-ağırlıkça- sözkonusudur (Erdoğan, 1995):
o Kum % 0 – 2
o Çakıl % 0.5 – 2
o Ayrışmamış bazalt-granit % 0.5 – 1
o Ayrışmış granit-bazalt % 1 – 5
(ayrışma derecesine göre)
o Kumtaşı (boşluk hacmine bağlı olarak) % 1- 7
o Çok hafif boşluklu agregalar % 20 – 30
(örneğin pomza taşı)
251
Normal ağırlıklı beton karışımlarında agreganın su emme kapasitesinin tercihen
% 1.5 – 2’den büyük olması istenmez. Bu değerden büyük olan agregaların
basınç dayanım değerlerinin de daha az olacağı akılda tutulmalıdır. Tamamen
doygun durumdaki kayaç malzemesinin basınç ve elastik modülleri kuru
durumundakine oranla daha düşüktür. Örneğin; kumtaşları için
76.0k
d
25 MPa < k ≤ 300 MPa
76.0E
E
k
d 2 GPa < k < 42 GPa
oranları verilebilir (Vasarhelyi, 2003). Burada; dk = Sırasıyla doygun ve kuru
durumdaki numunelerin tek eksenli basınç dayanımı, MPa, Ed ve Ek = Sırasıyla
doygun ve kuru durumdaki numunelerin teğet elastik modülleri, GPa.
Kayaç malzemesinin su ile temasta davranışı: Agrega taneleri su içine
koyulduğunda zamanla dış çevresinde ilkin “yumuşama” daha sonra
“erime” ve “dağılma” gözleniyorsa ve suyun rengi belirgin ölçüde
değişiyorsa incelenen agreganın kayaç malzemesi büyük olasılıkla uygun
değildir. Özellikle çamurtaşı-kiltaşı, marl ve bunlarla birlikte istiflenen
tortul kayaçların geçiş zonlarından alınan örneklerde bu tür davranışlar
gözlenebilir. Su içine koyulan fırın kurusu bir karot numunesinin 12 saat
sonra ölçülen kabarma-düşey-deformasyonu (l/l) ile tek eksenli basınç
dayanımı arasındaki ilişki kayacın su içindeki davranışını belirleyebilir.
[Şekil-4 Oliever, 1979’den alıntılayan; Bell, 1998].
Örneğin; tek eksenli basınç dayanımı 50 MPa olan bir kayaçta (kumtaşı)
su içinde bırakılan karotunda 12 saat sonra ölçülen “serbest kabarma
deformasyonu” 01.0k ölçülmüştür. Verilen abakta MPa60b ve
01.0k değerlerinin belirlediği nokta E içine düşmektedir. Sözkonusu bölge
ise kayaç malzemesinin su altındaki davranışının “zayıf” olduğunu
göstermektedir. İlginçtir ki kayaç malzemesi basınç dayanımı bazında “orta
dayanım” ile sınıflandırılırken, içsel yapısı nedeniyle “zayıf” özellik sergiler.
Daha açık deyişle incelenen malzemenin suda “erime-dağılma” olasılığı
yüksektir.
Kayaç malzemesinin suda ıslanmaya bırakılması durumunda,
zayıflamaya ve parçalanmaya karşı sergilediği davranış, kaya mekaniği
disiplininde “suda dağılmaya karşı duraylık indisi deneyi” olarak bilinen
yöntemle de belirlenebilir. Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi (Ulusay, Gökçeoğlu ve
Binal, 2005) kaynağından temin edilebilir.
252
1 2 3 4 5 10 20 30 40 50 100 2000.0001
0.0002
0.0003
0.0004
0.0005
0.001
0.002
0.003
0.004
0.005
0.01
0.02
0.03
0.04
0.060.05
0.07
Tek eksenli basınç dayanımı, b, MPa
Çok düşükdayanım
Düşükdayanım
Ortadayanım
Yüksekdayanım
Çokyüksekdayanım
Şekil-4 Kayaç malzemeleri için geodayanımlılık ölçütü: Serbest kabarma
katsayısı-tek eksenli basınç dayanım ilişkileri (k = Serbest kabarma katsayısı,
L = 12 saat sonra numunede ölçülen düşey kabarma miktarı, L = Numunenin
orijinal yüksekliği)
Kayaç malzemesinin fiziksel büyüklükleri ile mekanik büyüklükleri
arasındaki ilişkiler: Agreganın fiziksel büyüklükleriyle mekanik
büyüklükleri ve geçirimlilik katsayısı arasında anlamlı amprik bağıntılar
mevcuttur. Örneğin Niksar (Tokat) bazaltları için elde edilen regresyon
bağıntıları şöyledir [Tuğrul ve Gürpınar, 1997]:
253
7.16k
5b .10 , (r = 0.97)
8.0
b p.134 , (r = -0.95)
6.7
k3
ç 10.5.4 , (r = 0.96)
p2.09e10.5K
, (r = 0.95)
Burada: b Tek eksenli basınç dayanımı, MPa (10 MPa < b < 120 MPa).
ç Yarma çekme dayanımı, MPa (1 MPa < ç < 10 MPa). k Kuru
yoğunluk, gr/cm3 (2.2 gr/cm3 < k < 2.71 gr/cm3). p = Porozite, % (% 1.45 < p
< % 49). K = Kayacın geçirimlilik katsayısı, cm/sn. r = Korelasyon katsayısı
Ülkemizdeki granitler üzerinde gerçekleştirilen araştırmada rapor edilen
regresyon bağıntıları [Tuğrul and Zarif, 1999] aşağıda sunulmuştur.
k = 0.25 p + 26.44, (kN/m3) r = 0.86
b = -16.55 p + 183, (MPa) r = 0.83
b = 57.72 k - 1347, (MPa) r = 0.82
ç = 0.15 b - 0.73, (MPa) r = 0.92
E = 0.35 b -12, (GPa) r = 0.94
Toplam porozite p (%), kuru birim ağırlık k (kN/m3), basınç ve çekme
dayanımları, (MPa) , çb , E (GPa) birimlerindedir (E = kayacın elastik
modülü). 25.35 kN/m3) k < 26.64 kN/m3, % 0.20 < p < % 4.30, 109 MPa <
b < 193 MPa, 30.1 GPa < E < 58.5 GPa.
Bozunma derecesinin çeşitli kayaç malzemelerinin toplam porozitesi
üzerindeki etkisi Şekil-5a’da görülmektedir. Şekil-5b ve c’de ise aynı fiziksel
büyüklüğün kuru birim ağırlık ve tek eksenli basınç dayanımları arasında
çıkartılan regresyon bağıntılarının değişimleri verilmiştir (Tuğrul, 2004). Şekil
yakından incelendiğinde, agrega malzemesi şeçimi açısından önem taşıyan
sonuçlar şöyle sıralanabilir:
Bozunma derecesi kayaç malzemesinin petrografik ve iç yapısı-porozite- ile
yakından ilişkilidir. Örneğin; taze kireçtaşında boşluk miktarı göreceli
olarak diğer kayaçlarınkine kıyasla daha azdır ve artan bozunma derecesiyle
toplam porozite değerinin değişim hızını pratik ölçüde etkilememiştir.
Kumtaşı ve granodiorit örneklerinde ise bozunma ile birlikte toplam
254
porozite büyüklüğünün değişim hızı daha büyüktür. Özellikle şiddetli
bozunma derecesinde en yüksek porozite artım hızı bazalt örneğinde
gözlenmiştir.
Artan porozite ile incelenen büyüklükler önemli ölçüde azalmaktadır.
İlginçtir ki kayaç malzemesinde mekanik büyüklüklerin porozite ile
değişimini açıklayan “matematiksel model” beton karışım tasarımında
kullanılan = (Msu/Mç) ifadelerine-su/çimento oranı porozitenin bir
fonksiyonudur- çok benzer.
Bozunma derecesi
To
pla
m p
oro
zite
, p
t, %
b a Toplam porozite, pt, %
Ku
ru b
irim
ağ
ırlık, d
, (k
N/m
3)
k = 27.13-0.33pt r = 0.97
Toplam porozite, pt, %
Te
k e
kse
nli
ba
sın
ç d
ayan
ımı,
b,
MP
a
Kumtaşı : Kartal / İstanbul
Kireçtaşı : Kartal / İstanbul
Bazalt : Niksar / Tokat
Granodiorit : Çavuşbaşı/İstanbul
c
b = 195e-0.2 lnpt- r = 0.89
Şekil-5 (a)Çeşitli kayaç malzemeleri için bozunma derecesinin toplam porozite
üzerindeki etkisi, (b) Kuru birim ağırlık-toplam porozite ilişkisi (c) Tek eksenli
basınç dayanımı-toplam porozite ilişkisi- (r = Korelasyon katsayısı, bozunma
derecesi Anon, 1995’e dayandırılmıştır Bkz Çizelge-3)
255
Taze-ayrışmamış bazaltın k 2.70 gr/cm3 olduğu dikkate alınırsa
artan ayrışma derecesiyle kuru birim ağırlık k 2.3 gr/cm3’ye kadar
düşmektedir. Yukarıdaki bağıntılardan görülebileceği gibi
k p b , ç ve K
etkileşimi çıkartılabilir. Örneğin taze bazaltta ölçülen geçirimlilik katsayısı
4.10-9 cm/sn düzeyinde iken artan ayrışma derecesiyle geçirimlilik katsayısı
K=1.1 x 10-4 cm/sn olmaktadır.
Türk Standartlarına göre agrega olarak kullanılabilecek kaya
numunelerinin tek eksenli basınç dayanımının alt sınır değeri b,alt = 100 MPa-
1000 kgf/cm2-’dir. Şekil-5c’de belirtilen
tP2.0
b e195
, MPa
ifadesinden b,alt = 100 MPa’ye karşı gelen maksimum toplam porozite “Pt,mak”
değeri yaklaşık %3.3 olarak belirlenir. Bulunan değer Pt,mak için kuru birim
ağırlığın alt sınır değeri ise
tk P33.013.27
33k m/t6.2m/kN26
’dir. Regresyon bağıntılarından kestirilen sınır değerlerin uygun mertebelerde
olduğu anlaşılmaktadır.
Kuşkusuz dona dayanıklı beton üretiminde kullanılacak kırmataş
agregasının su emmesi ve porozite değerleri düşük olmalıdır. Anılan özellik için
kayaç malzemesinin su emme büyüklüğü-ağırlıkça- %0.5’den küçük ve doygun
haldeki tek eksenli basınç dayanımı en az 150 MPa olmalıdır. TS 706 EN
12620’den alıntılayan Erdoğan, 2004).
Çizelge-5’de (Kılıç, 1999’dan değiştirilerek) Bazalt ve Diabaz
kayaçlarında belirlenen fiziksel ve mekanik büyüklüklerinin istatistiksel
değerlendirilmesi görülmektedir. İncelenen kayaç malzemelerinde alterasyon
indisinin -BAİ- değişim aralığı (0.0045-0.87) olup, değişkenlik katsayısı ise
%47 mertebesinde hesaplanmıştır. Bu yüksek “değişkenlik” malzemenin tüm
fiziksel ve mekanik büyüklüklerine yansımıştır. Örneğin; tek eksenli basınç
dayanım değerinde elde edilen değişkenlik katsayısı “V” % 63 gibi çok yüksek
bir değerdir. Halbuki; birbirinden çok farklı petrografik yapıda kayaç
numunelerinde (kumtaşı, kireçtaşı, mermer, dolomit, gnays, aynı büyüklük için
256
hesaplanan değişkenlik katsayısı %10’u geçmemektedir (Cargill ve Shakoor,
1990). Kısacası; çok yüksek değişkenlik katsayısı tamamen “alternasyon”dan
kaynaklanmıştır. Ayrışmış kayaç malzemelerinin beton üretiminde kesinlikle
kırmataş agregası olarak kullanılmaması hususu Çizelge-5’den çok açık şekilde
anlaşılmaktadır.
Çizelge-5 Bazalt ve Diabaz Örneklerinin Mekanik Özellikleri ve Birleştirilmiş
Alternasyon-Bozunma- İndeksinin İstatistiksel Değerleri No
Özellikler Numune
sayısı Min Maks. X s
V
1 Kuru yoğunluk, d, t/m3 108 2.40 3.06 2.746 0.145 5.28
2 Su emme, ,% 107 0.04 5.40 1.111 1.070 96.31
3 Porozite, p % 108 0.07 16.70 4.633 3.294 71.10
4 P dalga hızı, Cp, m/sn 106 1618 6953 4861 1341 27.59
5 S dalga hızı, Cs, m/sn 106 822 3534 2475 680 27.47
6 Tek eksenli basınç dayanımı,
k, MPa 103 1.06 205.5 74.9 47.1 62.88
7 Statik elastisite, Es, MPa 90 4230.5 76102.5 40640 17792.5 43.78
8 Birleştirilmiş alternasyon
indisi, BAİ 102 0.0045 0.87 0.42 0.199 47.38
96.31
71.10
27.59 27.47
62.88
43.7847.38
5.280
10
20
30
40
50
60
70
80
90
100
1 2 3 4 5 6 7 8
Değiş
kenlik
kats
ayıs
ı, V
, %
Fiziksel ve mekanik büyüklüklerde gözlenen değişkenlik katsayısı, “V”
Min: En küçük değer, Maks: En büyük değer, X : Ortalama değer, s: Standart sapma, V:
Değişkenlik katsayısı, ,%100xX
sV
İnce madde içeriği: TS3527’ye göre agrega içinde bulunan ve tane
büyüklüğü 0.063 mm’den küçük olan maddeler “ince madde” olarak
adlandırılmaktadır. Bu tür maddeler agrega yüzeyinde çok ince bir katman
gibi yapışmış bulunan veya agrega içersinde ayrışma ürünü olarak
bulunabilecek kil tanecikleridir. Beton agregalarında izin verilebilir ince
madde miktarı tane boyunu bağlı olarak şu değerlerde olmalıdır: 0-4 mm
için %4, 1-4 mm için %3 2-8 mm için %2.0, > 4 mm –iri agrega- için %
0.5-agrega numunesinin ağırlıkça- (TS 706 EN 12620’den alıntılayan,
Erdoğan, 2004)
257
BİLGİ FÖYÜ : 19 BETON AGREGASI ÜRETİMİ İÇİN DÜŞÜNÜLEN BİR
TAŞOCAĞININ KISA DEĞERLENDİRME RAPORUNA ÖRNEK
Bu bilgi föyünde beton agregası üretimi için düşünülen bir taşocağının
kısa değerlendirme raporuna örnek teşkil edecek bir çalışma (Erdoğan, 1999)
kaynağından aynen alınarak verilmiştir.
o Jeoloji
İnceleme alanı Istranca masifinin güneyinde yer almaktadır (Şekil-1).
Masifin temelindeki eğemen litoloji amfibolit şistler oluşturmaktadır. Bu birim
ilk kez Aydın (1974) tarafından Koruköy dolayında ayrı olarak ve Amfibolitşist
adı altında tanımlanmıştır. Sözkonusu metaklastik oluşum, aynı araştırıcı
tarafından “Koruköy Formayonu” adı altında incelenmiştir.
Koruköy formasyonu, masifin en yaşlı birimini oluşturmakta ve yer yer
mikaşist, kuvarsfeldspatik şistlere geçiş göstermektedir. Temel karmaşığının en
alt birimini oluşturan bu birim Paleozoyik yaşlı Kırklareli metagraniti ve daha
sonra da Jura yaşlı Demirköy plütonu tarafından kesilmiştir. Oluşum üste doğru
kendinden daha genç olan Triyas, Jura, Üst Kretase ve Eosen yaşlı birimlerle
örtülmektedir (Şekil-2).
Şekil-1 İnceleme alanının sadeleştirilmiş jeoloji kesiti
258
Şekil-2 Kırklareli Masifinin genelleştirilmiş dikme kesiti (Aydın, 1982)
Bu nedenle masifin güney sınırı boyunca dar alanlarda gözlenmektedir.
Safaalanı köyünün 4 km KD’sunda Kedideresi tabanında ve yamaçlarında açığa
259
çıkan birim, vadi çevresinde ve topoğrafik eğimin düşük olduğu kesimlerde
amfibolit şistlerin ayrışması sonucu koyu kahve renkli kalın bir örtüye
dönüşmüştür. Sözkonusu ayrışmış zonun jeofizik ölçümlerle belirlenen kalınlığı
4-12 m arasında değişmektedir. Açılan ocak aynasında yer yer metre düzeyinde
bandlar içeren birimin derine doğru sağlamlaştığı görülmektedir.
Sağlam kaya örneklerinde koyu yeşil rengi ile karakteristik olan
amfibolit şistlerin ince kesitlerinde, yaygın olarak açık mavi-yeşil aktinot ile
yeşil hornblend bileşimli amfibollere rastlanmaktadır. Buna ek olarak kuvars,
plajiyoklas, ortoz, biotit, ve yer yer de klorit türü mineral topluluğu
izlenmektedir. Metablastik doku gösteren kayaç bir amfibolit şisttir.
Malzeme Özellikleri
o Mineralojik ve Petrografik Özellikler
Kayaç büyük oranda amfibol (aktinot, hornblend) ile buna ek olarak
kuvars, ortoz, plajiyoklaz mineralleri içermektedir. Kayaç içinde yer yer mika
ve klorit türü minerallere rastlanmaktadır. Başkalaşım sonucu kayaç yapıcı
minerallerde belirgin bir yönlenme izlenmektedir. Bu özellikleriyle kayaç bir
amfibolit şisttir.
Mineral içeriği göz önüne alındığında, alkali-agrega reaksiyonuna yol
açacak aktif silis (alkali-silikat reaksiyonu) ve dolomit (alkali-karbonat
reaksiyonu) yönünden kayaç sterildir. Bu nedenle çimento ile bu kayaçtan
üretilecek agrega arasında her hangi bir sakıncalı reaksiyon oluşmayacaktır.
o Fiziksel özellikler
Amfibolit şistten üretilen beton agregaları üzerinde yapılan fiziksel
deney sonuçları ile bu deneylere ilişkin agrega standartlarında belirtilen sınır
değerler Çizelge-1’de sunulmuştur. Çizelgeden de görüleceği gibi TS 699-TS
706’da öngörülen deneylerden elde edilen sonuçların, fiziksel özellikler
açısından amfibolitin TS 699-TS 2513 ve TS 706’ya göre agrega üretimine
uygun olduğu anlaşılmaktadır.
o Mekanik özellikler
Amfibolit şist üzerinde yapılan mekanik deneyler ve elde edilen
sonuçlar Çizelge-2’de toplu olarak verilmiştir. TS 706 ve TS 2513’e göre
mekanik özellikler yönünden de amfibolit şistin agrega üretimine uygun olduğu
görülmektedir.
260
Çizelge-1 Amfibolit Şistin Deney Sonuçları
Deney adı Deney sonuçları Standart ve sınır değer Malzeme niteliği
Sertlik (Mohs) 6 TS 699, - Uygun
Kayaç birim hacim
ağırlığı, (gr/cm3) 2.83 TS 699, - Uygun
Kayaç özgül ağırlığı,
(gr/cm3) 2.84 TS 2513, 2.55 Uygun
Su emme (%)
Ağırlıkça
Hacimce
0.35
1.03
TS 2513, 1.8 Uygun
Porozite (%) 1.03 TS 699, - Uygun
Organik madde
miktarı (%) 0.00 TS 706, 0.5 Uygun
Yüzen madde miktarı
(%) 0.00 TS 706, 0.05 Uygun
Yıkanması gereken
madde miktarı (%) 0.18 TS 706, 0.5 Uygun
Çizelge-2 Mekanik Deney Sonuçları
Deney adı Deney sonuçları Standart ve sınır değer Malzeme niteliği
Kusurlu tane oranı 14.1 TS 706, < % 50 Uygun
Don öncesi tek
eksenli basın
dayanımı, (kg/cm2)
1380 TS 2513, > 1200 Uygun
Don sonrası tek
eksenli basın
dayanımı, (kg/cm2)
1240 TS 2513, < % 5 Uygun
Na2SO4 karşısında
donma-çözünme
kaybı, (%)
10.4 TS 706, < % 18 Uygun
Darbeli aşınma, (%)
A Grubu 100 devir
A Grubu 500 devir
B Grubu 100 devir
B Grubu 500 devir
5.65
23.20
6.75
20.46
TS 706, < % 10
TS 706, < % 50
TS 706, < % 10
TS 706, < % 50
Uygun
261
Kırıcı Türünün Malzeme Geometrisine Etkisi
Bu bölümde kırıcı türünün malzeme davranışına etkisi incelenmiştir.
Deney verileri karşılaştırılırken kırıcıların kapasitesi, kırıcıların verimi ve
kırıcıların yatırım boyutu göz önüne alınmamıştır
Son yıllarda, nitelikli beton üretimi amacıyla beton santrallerinde
sağlanmasında güçlük çekilen kum boyutlu malzeme açığını gidermek amacıyla
taş kumu kullanımı yaygınlaşmıştır. Gerek amfibolit şistin kırılma sonrası
granülometrik dağılımını belirlemek ve gerekse 8 mm ve daha iri boyutlu
agrega kümesi içindeki kusurlu tane oranlarını saptamak amacıyla deneyler
yapılmıştır. Söz konusu deneyler farklı türdeki dört ayrı kırıcıdan geçirilen
agregalar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu deneylere ait elek analizi sonuçları
Şekil-3’de ve Şekil-4’de sunulmuştur.
Şekil-3 Farklı tür kırıcılardan geçirilen amfibolit şist agregasının granülometrik
dağılımı
Eğrilerin incelenmesi halinde, kırma sonrası üniform tane dağılımının
konik kırıcıdan sağlandığı, çekiçli ve çeneli kırıcıdan geçirilerek elde edilen 4
mm ve daha küçük boyutlu kümenin % 80’inin 1 mm’den daha küçük tane
boyutunu içerdiği dikkati çekmektedir. Bu boyuttaki malzeme (4 mm ve altı)
oranının konik kırıcı için % 20, merdaneli kırıcı için ise % 13’e ulaştığı
saptanmıştır. Bir başka ifade ile konik ve merdaneli kırıcıdan elde edilen taş
kumunun uygun tane boyutu dağılımı nedeniyle beton santrallerinda olduğu gibi
kullanılabileceği görülmektedir.
Kırıcılardan geçirilen malzeme kümesi içindeki kusurlu tane oranı,
standartlarda ön görülen sınır değerlerinin altındadır. Şekil 4’den de görüleceği
gibi kusurlu tane oranı tane boyutu küçüldükçe artmaktadır. Düşük kusurlu tane
oranına konik kırıcıda ulaşılmaktadır.
262
Şekil-4 Kusurlu tane oranının kırıcı türü ve tane boyutuna göre değişimi
Değerlendirme
o Standartlara göre yapılan deney sonuçlarından amfibolit şistlerin agrega
üretimine uygun olduğu görülmektedir.
o Konik ve merdaneli kırıcıların boyut küçültmede kullanılması halinde açığa
çıkan 4 mm ve daha küçük boyutlu malzeme, yıkanmaksızın taş kumu
yerine kullanılabilecektir.
263
BİLGİ FÖYÜ : 20 BETON AGREGA KALİTESİNİN DENETLENMESİ
Kalite denetiminde izlenen yöntem
Burada Yapı Merkezi Prefabrikasyon A.Ş.’nin kullandığı agrega
kaynaklarının seçimi ve bu kaynakların periyodik denetimi örnek olarak
verilecektir [Manzak, Dondurmacı, Köylüoğlu, Arıoğlu, Ergin,1996]. Tüm
denetimler ISO 9001 belgeli kalite çerçevesinde yürütülmektedir.
Uygulanan yöntemin akış şeması gerekli açıklamalarıyla birlikte Şekil-1’de
gösterilmiştir.
Deneme Sevkiyatı
Deneyler Deneme Sevkiyatı İçinTekrarlanır
Deneme Partisi Birebir ÜretimdeDenenir
Tedarikçi Aday Değerlendirme RaporuDüzenlenir-Kaynağın Uygunluğu Belirlenir
Aday Onaylı Tedarikçiler Listesine Dahil Edilir
Laboratuvar Deneyleri Yapılır veDeneme Betonu Hazırlanır
Firmayı Ziyaret(Tedarikçi aday değelendirme kontrollistesi doldurulur, yerinde numune ve
mevcut deney raporları ile referanslar alınır)
Ön Görüşme(Firmanın imkanlarını öğrenme,numune görme)
Potansiyel Firmalar Belirlenir(Araştırma ya da firmanın başvurusu)
Evet
Evet
Evet
SonuçlarUygun
mu?
Hayır Red KararıFirmaya Bildirilir
SonuçlarÖnceki
DeneylerleUyumlu
mu?
Hayır Red KararıFirmaya Bildirilir
KAYNAĞIN BELİRLENMESİ PROSEDÜRÜ
Agreganın Siparişe uygunluğuTeslimatta Kontrol Edilir
(İrsaliye Kontrolu)
Agreganın Temizliği,Farklı Agregayla Karışması,Granülometri HomojenliğiTeslimatta Kontrol Edilir
Organik Madde Miktarı DeneyiBaşlangıçta Yapılır; Sonra 6 Ayda
Bir ya da Yılda Bir İzlenir
Birim ağırlık, Özgül Ağırlık veSu Emme Deneyleri BaşlangıçtaYapılır; Ayda Bir İzlenir ya da
İki Ayda Bir İzlenir
Agreganın Granülometrik Bileşimive İncelik Modülü Haftada Bir veyaİki Haftada Bir; Kaynak Yeni İseİlk İki Hafta Her Gün, Sonraki
İki Hafta Haftada 2-3 Defa İzlenir
Agreganın Nem İçeriğiHaftada Bir veya İki Kere
Kamyondan Dökülürken veyaYağmurlu Havalarda Stoklardan
Ölçülür
KALİTE DENETİM PROSEDÜRÜ
SonuçlarUygun
mu?
Hayır Red KararıFirmaya Bildirilir
Şekil-1 Yapı Merkezi Prefabrikasyon A.Ş.’de uygulanan agrega kalite
denetiminin ana ilkeleri.
264
Agrega kalitesinin denetiminde belirlenen fiziksel büyüklükler ve
değerlendirilmesi.
Yapı Merkezi Prefabrikasyon A.Ş.’nin beton üretiminde kullandığı agrega-ların yukarıdaki şekilde belirli bir ayrıntı ile açıklanan kalite denetim prog-ramı kapsamında gerçekleştirilen deneylerin sonuçları istatistik matematiği ile değerlendirilerek ölçülen büyüklüklerin standartlarca öngörülen değerler ile karşılaştırılması yapılır. Fikir vermek amacıyla 48 adet iri agrega deneyinin (verilerin ikisi farklı bir kaynaktan alınmış, diğerleri tek bir kaynaktan (Yapı Maden A.Ş.’nin* çalıştırdığı Ömerli Taşocağı İşletmesi) temin edilmiştir.) istatistiksel değerlendirme sonuçları topluca Çizelge-1’de sunulmuştur. Ayrıca anılan büyüklüklerin inceleme dönemi içindeki kalite denetim grafiklerindeki seyirleri Şekil-2’de gösterilmiştir.
Çizelge-1 Yapı Merkezi Prefabrikasyon A.Ş. Kullanılan Agregalarının Fiziksel
Büyüklüklerinin İstatistiksel Değerlendirilmesi Fiziksel
Büyüklükler
Malzeme X Xmin Xmak. S V[%]
90%X
90%X
Yoğunluk
[kg/dm3]
No 1 Agrega 2.70 2.62 2.74 0.03 1 2.69 2.71
No 2 Agrega 2.74 2.68 2.77 0.02 1 2.73 2.74
Taşunu 2.67 2.62 2.71 0.02 1 2.66 2.68
Su emme
[%]
No 1 Agrega 0.85 0.42 1.96 0.46 55 0.68 1.01
No 2 Agrega 0.54 0.33 0.99 0.16 30 0.48 0.60
Taşunu 1.58 0.93 4.88 0.80 50 1.30 1.87
Gevşek birim
ağırlık[kg/dm3]
No 1 Agrega 1.44 1.34 1.51 0.05 3 1.43 1.46
No 2 Agrega 1.41 1.28 1.53 0.05 4 1.39 1.43
Taşunu 1.48 1.40 1.56 0.05 4 1.46 1.50
Sıkı birim ağırlık
[kg/dm3]
No 1 Agrega 1.69 1.56 1.82 0.08 5 1.66 1.71
No 2 Agrega 1.60 1.48 1.70 0.04 3 1.58 1.61
Taşunu 1.74 1.65 1.81 0.04 3 1.72 1.75
İncelik modülü
No 1 Agrega 5.55 4.70 6.06 0.38 7 5.41 5.68
No 2 Agrega 6.82 6.23 7.15 0.20 3 6.75 6.89
Taşunu 3.65 3.36 4.00 0.17 5 3.59 3.71
Açıklamalar:
N = Deney sayısı = 24
S = Standart sapma 1NXXS2
V = Değişkenlik katsayısı, % V=(S/ X ) x 100 (%)
X = Ortalama değer X =(X )/N
minX = Minimum değer 1N/tSXX 90%
maksX = Maksimum değer t = % 90 güvenirlik için
90%X = % 90 güvenirlik için ortalamanın alt sınır student sayısı
90%X = % 90 güvenirlik için ortalamanın üst sınır
* Yapı Merkezi Holding A.Ş. bünyesinde yer alan işletme 2002 tarihinde tasfiye
edilmiştir.
265
No 1 AGREGA
2.9
3
X=2.70
Yoğunluk, Kg/dm3
2.8
2.7
2.6
2.5
X=2.742.9
3
2.8
2.7
2.6
2.5
Yoğunluk, Kg/dm3
No 2 AGREGA
X=0.54
Su emme, %
0
0.5
1
1.5
2.5
3.5
3
2
BS5337:1976
X=1.411.5
1.55
1.45
1.35
1.3
1.25
1.4
Gevşek Birim Ağırlık, Kg/dm3
Su emme, %
0
0.5
1
1.5
2.5
3.5
X=0.85
3
2
BS5337:1976
Gevşek Birim Ağırlık, Kg/dm3
1.5
1.55X=1.44
1.45
1.35
1.3
1.25
1.4
Şekil-2 Deneylerde ölçülen agrega fiziksel büyüklüklerinin kalite
diyagramlarında gösterilmesi ( X
= Ortalama değer)
(4.76-9.50 mm) (9.50-25 mm)
266
İncelik Modülü İncelik Modülü
4.8
5.2
5.6
6
6.4
6.8
7.2
7.6X=6.82
1.45
1.5
1.55
1.6
1.65
1.7
1.75
1.8
1.85
X=1.60
Sıkı Birim Ağırlık, Kg/dm3
1.45
1.5
1.55
1.6
1.65
1.7
1.75
1.8
1.85
X=1.69
Sıkı Birim Ağırlık, Kg/dm3
4.4
4.8
5.2
5.6
6
6.4
6.8
7.2
7.6
X=5.55
No 2 AGREGANo 1 AGREGA
Şekil-2’nin devamı
Değerlendirme notları
o Özgül ağırlık: Her iki agrega boyutunda ölçülen özgül ağırlıkların
ortalaması 2.70 ve 2.74 olarak elde edilmiştir. Ölçülen değerlerdeki
değişkenlik katsayısı % 1 olup incelenen fiziksel büyüklüğün çok
“üniform” olduğunu işaret etmektedir.
o Su emme: Su emmenin değişken olmaması da büyük dayanım
değişimlerini önlemek, dolayısıyla karışım tasarımı ekonomisi için
istenen bir özelliktir. Su emme, kolaylıkla ölçülebilen bir özelliktir;
Ölçümlerin tekrarlanabilirliği, yorumlama kolaylığı nedeniyle pratik
olarak kullanılmaktadır. Agreganın su emme yüzdesi standartlarda
sınırlandırılmamıştır. Ancak, BS 5337’ye göre % 3 alınması tavsiye
edilmektedir (Bkz. Çizelge-2). Agrega üretilirken yoğunluğun düşük
olduğu kesimlerde, örneğin az ayrışmış aynalarda su emme miktarları
biraz yükselmektedir. Ancak geniş bir zaman aralığında bakıldığında,
tüm su emme değerlerinin ortalaması No 1 agrega için % 0.85 ve No 2
agrega için % 0.54 olup BS 5337’de vazedilen üst sınır değerin (%
3’ün) çok altında kalmaktadır. Ayrıca, birim özgül ağırlık (yoğunluk)
ile su emme arasında negatif eğimli bir doğrusal bağıntı çıkarılmıştır
(Bkz. Şekil-3).
267
Su emme,w [%]
0.50 1 1.5 22.6
2.65
2.7
2.75
2.8No 1 Agrega
No 2 Agrega
D=2.76-0.066 wr=0.767;N=48
2.5
Şekil-3 Yapı Maden A.Ş. agregaları (kireçtaşı) için yoğunluk-su emme
istatistiksel ilişkisi (r = korelasyon katsayısı, N = deney sayısı).
Görüldüğü gibi artan su emme ile yoğunluk değerinde azalma söz
konusudur.
o Gevşek ve sıkı birim ağırlık: Agreganın gevşek ve sıkı birim
ağırlıkları arasında büyük fark olması, agregaların aralarında kalan
boşlukların fazla olduğuna, tane granülometrik yapısının uygun
olmadığına işaret eder. Bu, özellikle betonun pompalanabilir özelliği
açısından sakıncalıdır. Diğer taraftan, boşlukların fazla olması, ince
malzeme ihtiyacının artmasına yol açmakta, bu boşlukların çimento ile
doldurulması gerekmektedir. Burada, belirli oranda taşunu, uçucu kül
gibi ince malzemeler kullanılarak çimentoda ekonomi sağlanabilmekte,
karışımın boşlukları bu maddelerle dolduğu için genel işlenebilirlik
özelliğini kontrol eden kohezif yapısı iyileştirilmektedir. Kalite
denetimi açısından da sıkı birim ağırlığın zaman içindeki değişimi
izlenmektedir. Böylece agrega granülometrisinde değişim olup olmadığı
hakkında ipucu edinilmektedir. Hesaplanan değişkenlik katsayısına göre
sözü geçen özelliğin değişkenliği oldukça azdır. Bu da granülometrik
yapının zaman içinde üniform kaldığını belirtmektedir. Daha önceki
bölümlerde değinildiği gibi beton karışım hesabında “sıkı agrega
yoğunluğu” dikkate alınmaktadır. Şekil-4’de, tasarım kolaylığı
açısından, “adı geçen işletme” için agreganın gevşek ve sıkı birim
ağırlığı arasında çıkarılan istatistiksel ilinti sunulmuştur.
o İncelik modülü: İncelik modülü, agreganın granülometrik özelliğini
gösteren bir büyüklüktür. Bu da, kalite denetimi -dayanım
değişkenliğinin azaltılması- bakımından önem taşımaktadır. Görüldüğü
gibi, incelik modülünün değişkenlik katsayısı Yapı Maden A.Ş.
agregaları için % 10’un altında kalmakta, granülometrik özelliğin
üniformluluğunu belirtmektedir.
268
1.25 1.3 1.35 1.4 1.45 1.5 1.551.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
S=0.024+1.13(G)r=0.752;N=48
No 1 Agrega
No 2 Agrega
Gevşek birim ağırlık, [G],kg/dm3
Şekil-4 Yapı Maden A.Ş.agregaları için gevşek-sıkı birim ağırlık ilişkisi.
(r = korelasyon katsayısı, N = deney sayısı).
Çizelge-2 Çeşitli Standartlara Göre Beton Agregalarının Sağlanması Gereken
Fiziksel ve Mekanik Özellikler
Özellik Agrega TS 706 ASTM C 33 BS 882:1983
Tane şekli, Uygunsuz Maks,
[%]
Yıkanabilir Maddeler, Maks
[%]
İri agrega 50 - C20-35 için 50*,35**
> C35 için 35*, 35**
İri agrega 0.5 1.0 Çakıl:1, Kırmataş:3
İnce agrega 4.0 Aşınan beton:3.0
Diğer : 5.0
Kum:3, Taş:15
Su emme, Maks [%] İri ve ince - - BS5337:1976’e
göre:3.0
Taş basınç dayanımı İri ve ince 1000 kg/cm2 - % 10 incelik değeri:
50 kN
Aşınma dayanımı, Maks
[%]
İri agrega Los Angeles
100 devir 10
500 devir 50
Darbeli aşınma
45
Los Angeles
500 devir 50
Darbeli aşınma 45
Dona dayanıklılık, Maks [%]
Na2SO4’e dayanıklılık
Mg2SO4’e dayanıklılık
İri agrega 18 12 -
İnce agrega 15 10 -
İri agrega 27 18 -
İnce agrega 22 15 -
Organik maddeler, Maks [%] İri ve ince 0.5 0.5 -
Sülfat miktarı, Maks [%] İri ve ince SO3 olarak:1.0 - BS5328:1981:
4/çimento
Suda çözünen klorürler,
Maks [%]
(Agrega yüzdesi olan CI
iyonları)
İri ve ince 0.2 - ***Öngermeli:2
B/A :4
Alkali-agrega reaktifliği
Uzama, Maks [%]
İri ve ince 6 ayda:0.5
1 yılda:1
3 ayda:0.05
6 yılda:0.10
-
* Doğal çakıl ** Kırmataş veya kırma çakıl *** Bu değerler, BS882:1983’ün ekinde önerilen değerlerdir.
269
K A Y N A K L A R
Aitcin, P.C. : High- Performance Concrete, E & FN Spon,
London 1998.
Afrouz, A. A. : Rock Mass Classification Systems and Modes of Ground
Failure, CRC Press Boca Raton, 1992.
Akman, S. M. :
Deniz Yapılarında Beton Teknolojisi, İ.T.Ü, Sayı 1481,
İstanbul, 1992.
Akman, S. M. :
“Beton Agregaları”, Beton Semineri, D.S.İ. Ankara,
Şubat, 1984.
Al-Harthi, A.A. : A Field Index to Determine the Strength Characteristics
of Crushed Aggregate, Bull Eng. Geo. Env., 60, 2001, pp
193-200.
Alexander, M.G. : “Cement – Saturation and its Effects on the Compressive
Strength and Stiffness of Concrete”, Cement and
Concrete Research, Vol.24 No.5, 1994.
Alexander, M. :
Mindess
Aggregates in Concretes, Taylor & Francis, London and
New York, 2005.
Al-Oraimi, S.K. :
Taha, R.
Hassan, H.F.
The Effect of the Mineralogy of Coarse Aggregate on The
Mechanical Properties of High-Strength, Construction and
Building Materials, 20, 2006, pp 499-503.
Arıoğlu, Ergin : “Yer altı Pompalanabilir Beton Karışımın Dizayn
Esasları”, Türkiye Madencilik Bilimsel ve Teknik %.
Kongresi, TMMOB Maden Mühendisleri Odası, Ankara
1977.
Arıoğlu, Ergin : Discussion to “Concrete Strength Versus Water-Cement
Ratio Relationship by Popovics, S” ACI Materials
Journal, September-October 1991, pp 583-584.
Arıoğlu, Ergin : “Discussion of Influence of Coarse Aggregate on Elastic
Properties of High Performance Concrete” by Baalbaki
W. ve Arkadaşları, ACI Materials Journal, July-August
1992, pp 425 425-427.
Arıoğlu, Ergin : Kaya Mekaniği Ders Notları, İ.T.Ü. Maden Mühendisliği
Bölümü, Maslak 1995.
270
Arıoğlu, Ergin : “Tek Eksenli Basınç Altında Maksimum Gerilmedeki
Beton Birim Kısalma Büyüklüğünün İstatistiksel
Yaklaşımla Belirlenmesi ”, Prof. I. Turgan Sabis Anısına
Sempozyum, İ.T.Ü. İnşaat Fakültesi -Yapı Merkezi ,
Ayazağa Kampüsü, İstanbul 1995a, s 49-59.
Arıoğlu, Ergin : “ Discussion of the Strain of Concrete at Peak
Compressive stress for a wide range of Compressive
Strengths by Nicola , B.De; Pani, L., Pozzo, E” Materials
and Structures, Rilem, Vol 28, August 1995, pp 611-614.
Arıoğlu, Ergin : V. Yerlici ve U. Ersoy’un “ Betonun Çekme ve Basınç
Dayanımı Arasındaki İlişki”, adlı makalesine tartışma
yazısı, İnşaat Müh.Teknik Dergisi, Cilt-7 Sayı 1, 1996, s
1153-1154
Arıoğlu, Ergin : Discussion of Statistical Properties of Plant-Produced
High Strength Concrete In Compression by Tabsh and
Aswad PCI Journal, January-February 1996, pp 92-93.
Arıoğlu, Ergin : Silika Füme İçeren Beton Karışımlarının (20 MPa < f 28
< 120 MPa) Karışım Tasarımlarının Rasyonelleştirilmesi,
Prof. Dr. Rıfat Yarar Sempozyumu, (Editör: S.S. Tezcan)
Cilt I, İ.T.Ü. İnşaat Fakültesi Dekanlığı, Türkiye Deprem
Vakfı Yayını, Aralık 1997, s. 1-15.
Arıoğlu, Ergin : Mustafa TOKYAY‘ın Agrega Tipinin Yüksek Dayanımlı
Betonların Mekanik Özelliklerine Etkileri adlı
Makalesine Tartışma Yazısı, İnşaat Müh.Odası Teknik
Dergi, Yazı 130, Cilt 9, Sayı 4, 1998, s 1829-1833.
Arıoğlu, Ergin : Discussion on “Aspects of Rock Strength” by
A.B.Hawkins, Bull.Eng. Geol.Env. 57, 1999, pp 319-320.
Arıoğlu, Ergin :
Arıoğlu, N.
Üst ve Alt Yapılarda Beton Karot Deneyleri ve
Değerlendirmesi, Evrim Yayınevi, Birinci Baskı, İstanbul,
2005.
Arıoğlu, Ergin :
Bilgin, N.
Nokta Yük Deneyi ve Uygulaması, İ.T.Ü. Dergisi, Cilt
26, Sayı:2, 1978, s 21-26.
Arıoğlu, Ergin :
Tokgöz, N.
Estimation of Rock Strength Rapidly and Reliably by the
Schmidt Hammer, Journal of Mines, Metals &Fuels,
September-October, 1991, pp 327-330.
Arıoğlu, Ergin :
Arıoğlu, N.
Üst ve Alt Yapılarda Beton Karot Deneyleri ve
Değerlendirilmesi”, Evrim Yayınevi, İstanbul, 1998.
271
Arıoğlu, Ergin :
Alper, H.
Odbay, O.
Beton Dayanımlarının Erken Kestirimi, Beton
Prefabrikasyon Dergisi, Türkiye prefabrik Birliği, Sayı:
30 Nisan 1994, s 15-18.
Arıoğlu, Ergin :
Köylüoğlu, Ö.S.
Yüksek ve Çok Yüksek Dayanımlı Betonlarda Gerilme-
Birim Kısalma Karakteristikleri, Beton Prefabrikasyon,
Sayı: 39, Yıl: 10, Türkiye Prefabrik Birliği, Ankara, 1996,
s 10-13.
Arıoğlu, Ergin :
Köylüoğlu, Ö.S.
“Discussion of Estimation of Coarse Aggregate Strength
in High-Strength Concrete” by Chang. T.P. and Su, N.K.,
ACI Materials Journals, November-December 1996a, pp.
637-639.
Arıoğlu, Ergin :
Köylüoğlu, Ö.S.
“Yüksek Dayanımlı Betonlarda Numune Boyut Etkisi”,
Beton Prefabrikasyon, Sayı :38, 1996b, s 11-15.
Arıoğlu, Ergin :
Köylüoğlu, Ö.S.
“Yüksek Dayanımlı Betonlarda Statik Elastik Model ve
Maksimum Gerilmede Birim Kısalmanın Agrega
Dayanımıyla Belirlenmesi”, Beton Prefabrikasyon, Sayı
42, Nisan 1997, s 5-11.
Arıoğlu, Ergin :
Köylüoğlu, Ö.S.
“Discussion of Stress-Strain Relationship of Confined and
Unconfined Concrete” by Attard, M.M. and Setunge, S.,
ACI Materials Journals, September-October 1997, pp
445-447.
Arıoğlu, Ergin :
Akyol, O.
“Dayanım/Çimento Miktarı Ölçütünü Maksimum Kılan
Su/Çimento Oranının Analitik Yolla Belirlenmesi”, Hazır
Beton, Aralık 1997.
Arıoğlu, Ergin :
Girgin, C.
“Direkt Çekmede Betonun Gerilme-Birim Uzama
Karakteristik Eğrisinin Tanımlanması” Beton
Prefabrikasyon, Sayı 45, 1998, s 40-50.
Arıoğlu , Ergin :
Girgin , C.
Arıoğlu , N.
Betonda Çekme/Basınç Dayanımı Oranının İrdelenmesi,
Hazır Beton Dergisi, Ocak-Şubat 2002, s 58-63.
Arıoğlu , Ergin :
Arıoğlu , Nihal
Girgin , Canan
“Normal ve Yüksek Dayanımlı Betonlarda Numune
Şekil-Boyut Etkisi”, Hazır Beton , Yıl 6 , Sayı 31,
Ocak-Şubat 1999, s 40-50.
Arıoğlu , Ergin :
Arıoğlu , N.
Girgin , C.
Hava Sürükleyici Katkılı Betonlarda Karışım Suyu-
Basınç Dayanımı-Hava İçeriği İlişkileri, Beton
Prefabrikasyon, Sayı: 56, Ekim, 2000, s 5-14.
272
Arıoğlu, Ergin :
Köylüoğlu, Ö.S.
Arıoğlu, N.
“Dünyada Geri Kazanılmış Agrega Üretim Politikalarının
Gözden Geçirilmesi ve Ülkemiz Açısından İrdelenmesi”,
I. Ulusal Kırmataş Sempozyumu, TMMOB Maden
Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Jeoloji
Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İstanbul, 1996.
Arıoğlu, Erdem :
Arıoğlu, Ergin
“Yüksek Dayanımlı Betonların Bünyesel Davranış
Parametreleri Üzerine Bir Araştırma”, Türkiye İnşaat
Mühendisliği XI Teknik Kongresi, TMMOB İnş. Müh.
Odası Cilt I, 1991, s 174-190.
Arıoğlu Erdem :
Arıoğlu, Nihal
Arıoğlu, Ergin
“Recent Investigations and Applications of High
Performance Concrete in Bridge Engineering in Poland”,
5 th International Symposium on Utilisation of High
Strength / High Performance Concrete, Sandefjord,
Norway 1999, pp 981-990.
Arıoğlu, N. :
Arıoğlu, Ergin
“İri Agrega Basınç Dayanımının Beton Elastik Modülüne
Etkisi”, Ulusal 2. Kırmataş Sempozyumu, TMMOB
Maden Müh. Odası, İstanbul Şubesi, ve TMMOB Jeoloji
Müh. Odası İstanbul Şubesi, İstanbul 1999, s 177-190.
Arıoğlu, N. :
Girgin, C.
Arıoğlu, Ergin
Evaluation of Ratio Between Splitting Tensile Strength
and Compressive Strength for Concretes up to 120 MPa
and its Application in Strength Criterion ACI Materials
Journal, Vol. 103, No: 1, pp-18-24.
Arıoğlu, N. :
Girgin, C.
Arıoğlu, Ergin
Discussion of New Strength Model Based on Water –
Cement Ratio and Capillary Porosity bt K.S. Ponn,
T.Yan, C.W. Tang and T.D.Lin, ACI Materials Journal
Vol. 101, No:2, 2004, pp 250-252.
Ashurst, J. :
Dimes, F. G.
Conservation of Building and Decorative Stone, Volume
1, Butterworth-Heinemann, London, 1990.
Attard, M.M. :
Setunge, S.
“Stress-Strain Relationship of Confined and Unconfined
Concrete”, ACI Materials Journal, V.93 No.5, September-
October 1996, pp 432-442.
Attewell, P.B. :
Former, I.W.
Principles of Engineering Geology, Chapman and Hall,
London, 1976.
Aulia, T.B. :
Deutschmann, K.
Effect of Mechanical Properties of Aggregates on
Ductility of High Performance Concrete, Leipzig Annual
Civil Engineering Report, No: 5, Universität Leipzig ,
1999, pp 133-147.
273
Baalbaki, W. :
Aitcin, P.C.
Ballivy, G.
On Predicting Elastic Modulus in High-Strength
Concrete, ACI Materials Journal, 89,5,1992, pp 517-520.
Baradan, B. : Yapı Malzemesi – II, Dokuz Eylül Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Yayınları No. 207, İzmir 1998.
Baradan, B. :
Yazıcı, H.
Ün, H.
Betonarme Yapılarda Kalıcılık, Dokuz Eylül Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Yayınları, yayın No.298, İzmir,
2002.
Barnet, J.P. : Experimental Soil Mechanics, Prentice Hall, New Jersey,
1997.
Bartos, P. :
Fresh Concrete-Properties and Tests- Elsevier,
Amsterdam, 1992.
Bell, F.G. : Environmental Geology-Principles and Practice-,
Blackwell Science Ltd., Oxford, 1998.
Bilgin, N. : İnşat ve Maden Mühendisleri İçin Uygulamalı Kazı
Mekaniği, Birsen Yayınevi, İstanbul, 1989.
Birön, C. :
Arıoğlu, Ergin
Madenlerde Tahkimat İşleri ve Tasarımı, 4. Baskı, Birsen
Yayınevi, İstanbul 1998.
Birön, C. :
Arıoğlu, Ergin
Design of Supports in Mines, John Wiley and Sons, New
York, 1983.
Bornemann, R. :
Schmidt, M.
Çeviren : R. sönmez)
Betonda Pudra Malzemelerin İşlevi, Hazır Beton Dergisi,
Istanbul, Mayıs-Haziran 2003, s 31-36.
Brown, B.V. : “Aggregate : The Greater Part of Concrete”, Concrete
2000, Volume: I, (Editors : R.K. Dhir ve M.R.Jones)
E & FN Spon, 1993, pp 279-293.
Brown, E.T. : “ Rock Characterization Testing and Monitoring, ISRM
Suggested Methods “, International Society for Rock
Mechanics, ISRM, Pergamon Press, 1981.
Chang,T.P. :
Su Koon, N.
Estimation of Coarse Aggregate Strength in High-
Strength Concrete, ACI Materials Jornal, January-
February 1996, pp 3-9
Cilâson, N. : Beton, Sezai Türkeş-Feyzi Akkaya İnşaat A.Ş.
Yayınları, No.21, İstanbul 1980.
274
Cargıll, J.S. :
Shakoor, A.
“Evaluation of Empirical Methods for Measuring the
Uniaxial Compressive Strength of Rock “, Int.J. Rock.
Mech. Min. Sci & Geomech. Abstr. Vol.27 No.6, 1990,
pp 495-502.
Concrete Society : Assessment and Repair of Fire-Damaged Concrete
Structures, Technical report No: 33, London, 1990.
Concrete Society : Alkali-Silica Reaction Minimizing the Risk of Damage to
Concrete, Technical Report No: 30, Third Edition,
Slough, 1999.
Day, K.W. : Concrete Mix Design Quality Control & Specification , E
& Spon, England, 1994.
De Larrard, F. : “Formulatıon et Propiétés des Bétons á Trés Hautes Per
formances”, Dr. Ing.Thesis Ecole Nationele des Ponts et
Chaussées, Paris, June 1987.
Dewar, Anderson : Manual of Ready Mixed Concrete.
Dhir, R.K. : Concrete, in Civil Engineering Materials, Editors: Neil
Jackson and Ravindra K.Dhir), Fifth Edition, Macmillan
Press Ltd, Hampshire and London, 1996, pp 163-317.
Dieter, G.F. : Engineering Design, McGraw – Hill Book Company,
New York, 1987.
Durmuş, A. :
Doğangün, A.
Yaylı, A.
“Kum Kirliliğinin Betonun Mekanik Özellikleri Üzerin
deki Etkisi”, Beton Prefabrikasyon, Sayı 8, Ankara 1988.
Dreux, G. : Mıse En Oeuvre Des Bétons, Bétons, Center Des Hautes
Etudes De La Cons truction, Paris, 1993.
Durmuş, A. : “Beton Nitelikleri Yönünden Optimum Kum Kirliliğinin
Belirlenmesi” (TS 8537 ‘ye uygun olarak), Beton
Prefabrikasyon Sayı 36, Ankara 1995.
Eckardstein, K.E : Pumping Concrete and Concrete Pumps, Schming GmbH,
Herne, 1983.
Erdoğan, M. : “İstanbul ve Dolayının Agrega Potansiyeli”, Mühendislik
Jeolojisi Türk Milli Komitesi Dergisi,
Sayı 14, Mart 1993.
275
Erdoğan, M. : Safaalanı (Tekirdağ) Yöresi Amfibolit Şist’inin Agrega
Özellikleri ve Kırıcı Türünün Malzeme Geometrisine
Etkisi, 1. Ulusal Kırmataş Sempozyumu, TMMOB
Maden Müh. Odası İstanbul Şubesi, İstanbul, 1999
Erdoğan, T.Y. : Beton, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık ve İletişim
A.Ş. Yayını, Ankara, 2003.
Erdoğan, T.Y. : Betonu Oluşturan Malzemeler:Agregalar, Türkiye Hazır
Beton Birliği, İstanbul, 1995.
Erdoğan, T.Y. : Beton Malzemeleri-Çimento, Agregalar, Su-, Türkiye
Hazır Beton Birliği, İstanbul, 2004.
Ersoy, U. : Betonarme Yapılarda Büzülme Etkisi, Teknik Dergi,
İMO, Nisan 1991, Ankara, s 293-308.
Eryurtlu, D. :
Işık, M.
Öztekin, E.
Kum Eşdeğerliğin Deneyinin Beton Performansı Üzerine
Etkisinin İncelenmesi, Beton 2004, Türkiye Hazır Beton
Birliği, İstanbul, 2004, s 604-614.
Everett, A. : Materials, Mitchell’s Building Construction, B. T.
Batsford Limited, London, 1975.
Farny, J.A. :
Panarese, W.C.
High-Strength Concrete Engineering Bulleting, Cement
Association, Skokie, Illinois, 1994.
Felekoğlu, B. :
Yardımcı, M.Y.
Baradan, B.
Kendiliğinden Yerleşen Betonların Aşınma ve Donma-
Çözünme Direnci, 5. Ulusal Beton Kongresi, TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Ekim 2003,
İstanbul.
Frederiksen, J.K. :
Brendstrup, J.
Eriksen, F.S.
Gordon, M.A.
Knudsen, C.
Jrgensen, M.E.
Mller, H.M.
Engineering Geology of Coperhagen, Bull Eng Geol Env,
62, 2003, 189-206.
Genç, S. : Mineraller-Kayaçlar Jeolojik Yapılar ve Saha Jeolojisi,
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Genel Yayın No.118, 2.
Baskı, Trabzon 1992.
Goldman, A. :
Bentur, A.
Bond Effects in High Strength Silica-Fume Concrete, ACI
Materials Journal, September-October, 1989, pp 440-447.
276
Gutierrez, P.A. :
Canovas, M.F.
“The Modulus of Elasticity of High Performance
Concrete”, Materials and Structures, RILEM, Vol. 28,
No.184, December 1995, s559-568.
Hansen, T.C. : “Physical Structure of Hardened Cement Paste a Classical
Approach” Materials and Structures, No.114,
November-December 1986, pp 423-436.
Hassoun, M.N. :
Al-Manaseer, A. Structural Concrete Theory and Design, John Wiley
Sons Inc. New York, 2005.
Hawkins, A.B : Aspects of Rock Strength, Bull. Eng. Env. 57, 1998, pp
17-30
Hehegaard, S.E. :
Hansen, T.C.
Water Permeability of Fly Concretes, Materials and
Structures 25, 1992, pp 381-387
Hilsdorf, H.K. :
Concrete, Chapter A, Concrete Structures Euro-Design
Handbook (Editor: Josef Eibl) Ernst Sohn, Berlin 1995,
pp 1-104.
Hobbs, D.W. : The Dependence of the Bulk Modulus, Young’s Modulus,
Creep, Shrinkage and Thermal Expansion of Concrete
Upon Aggregate Volume Concentration, Extrait de
Matériaux et Constructions No. 20, Volume:4-March
April 1971, pp 107-114.
Hobbs, D.W. : “Mix Design – Quality of Mixing Water W/C Ratio-
Hemogereity”, Le Beton Et L’eau , Serie FNB College
International Des Sciences De La Construction, France,
1985.
Hobbs, D.W. : Alkali-Silica Reaction in Concrete, Thomas Telford,
London, 1988.
Hobbs, D.W. : The Strength and Deformation of Concrete Under Short-
Term Loading: A Review, Technical Report: UDC
666.97.017:537.3/4, Cement and Concrete Association,
London, September 1973.
Holliday, L. : Composite Materials, Elsevier Publishing Company,
1966.
Hover, K. : “Graphical Approach to Mixture Proporting by ACI
211.1-91”, Concrete International, September 1995.
277
İnan, H. :
Arıoğlu, N.
Arıoğlu, Ergin
Depremde –Yıkılan Bazı Binalara Ait Beton Molozların
Fiziksel Büyüklükleri, Beton Prefabrikasyon, Yıl 17, Sayı
67, Temmuz 2003, s 5-13.
Irvine, H. :
Montgomery, F.R.
Optimizing the Use of Coarse Aggregates of the North of
Ireland in the Production of High Strength Concrete, 5 the
International Symposium on Utilization of High
Strength/High Performance Concrete Vol2, Sandefsord,
Norway, 1999, pp 1164-1173.
İşler, Ö. : “Betonda Çatlama Olayı”, T.M.M.O.B. İnşaat
Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 1978.
Jerath, S. :
Kabbani, I.A.
“Computer-Aided Concrete Mix Proportioning”,
ACI Journal, July-August 1983.
Johnson, R.B. : “Principles of Engineering Geology, John Wiley & Sons,
New York, 1988.
Kahraman, S. : Evaluation of Simple Methods for Assessing the Uniaxial
Compressive Strength of Rock , Int. J. Rock Mech. Min.
Sci., 38, 2001, pp 981-994.
Kaplan,M.F. : Strains and Stresses of Concrete at Initiation of Cracking
and Near Failure, Journal of the American Concrete
Institute, No:7, V 60, July 1963, pp 853-880.
Kazi, A :
Al-Mansour, Z.R.
Empirical Relation Between Los Angeles Abrasion and
Schmidt Hammer Strength Tests With Application to
Aggregates Around Jeddah, Q. J. Eng. Geol., London,
Vol.13, 1980, pp 45-52
Kılıç, R. : A Unified Alteration Index (UAI) for Mafic Rocks,
Engineering Engineering Geosciences, Vol.V, No: 4,
Winter 1999, pp 475-483.
Kırca, Ö. :
Şahin, M.
Hazır Beyaz Beton ve Uygulamaları, Beton 2004, Türkiye
Hazır Beton Birliği, İstanbul, 2004, s 554-563.
Kocataşkın, F. :
Uğurlu, A.
Betonda Geçirimsizlik, basınç Mukavemeti ve
İşlenebilme Özellikleri ile Bileşim Arasında Korelasyon,
Teknik Dergi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Cilt:
2, Sayı: 2, Nisan 1991, s 267-284.
Kocatürk A.N. :
Haberveren, S.
Altıntepe, A.
Bayramov, A.
Ağar, A.Ş.
Taşdemir, M.A.
Agrega Konsantrasyonunun Betonun Aşınma Direncine
Etkisi, 5. Ulusal Beton Kongresi, TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası, İstanbul Şubesi, ekim 2003, s 535-
544.
278
Kosmetka, S.H. : Design and Control of Concrete.
MacGregor, J.G. : Reinforced Concrete, International Radiation, Third
Edition Prentice-Hall Int. Inc., London, 1997.
Ma, J. :
Dietz, J.
Ultra High Performance Self Compacting Concrete ,
Leipzing Annual Civil Engineering Report No: 7/2002,
Universität Leipzing, 2002, pp 33-42.
Ma, J. :
Schnider, H..
Properties of Ultra-Performance Concrete, Leipsig
Annual Civil Engineering Report, No. 2, 2002, pp 25-32.
Masuda, Y. :
Abe, M.
Matsumoto, M.
Kogyou, A.
Strength Development of High-Strength Concrete in
Structure, Utilization of High Strength Concrete Vol: 2,
(Editors: Ivar Holand and Erik Sellevold) , Lillehammer,
Norway, 1994, pp 847-854.
Mehta, P.K. : Concrete Structure, Properties and Materials, Prentice-
Hall, Inc. New Jersey 1986.
McNally, H.H. : Soil Rock Construction Materials, E FN Spon,
London, 1998.
Mindress, S. :
Young, J.F.
Concrete, Prentice - Hall, Inc, New Jersey, 1981.
Nawy, E.G. : Fundamentals of High Strength High performance
Concrete, Longman Group Limited, Essex, 1996.
National, Aggregates :
Association-NAA
Compilation of ASTM Standards Relating to
Aggregates and Concrete, NAA Circular No.113,
MD 20910, April 1992.
Newman, K. :
Newman, J.B.
“Failure Theories and Design Criteria for Plain Concrete”,
Civil Engineering Materials Conference, Part 2,
Southampton, 1969.
Nicholls, R. : Composite Construction Materials Handbook, Prentice-
Hall, Inc, Englewood Cliffs, New Jersey, 1976.
Neville, A.M. : Properties of Concrete, Longman Group Limited, Essex,
1995.
Nilsen, A.U. : Elastic Behevior of Concrete, Dr.Ing Thesis,
Universitetet I Trondheim Norges Tekniske Hgskole,
Trondheim, Norway , 1992.
279
Oktar, O.N. : Bağlayıcı Hamurun Yapısının Betonun Kısa Süreli
İnelastik Davranışındaki Etkisi, Doktora Tezi, İ.T.Ü.
inşaat Fakültesi, İstanbul, 1977.
Oktar, O.N. : “Beton Bileşimi Hesaplarında Prensipler”, Beton
Semineri, D.S.İ., Ankara, Şubat 1984.
Olivier, H.J. : “A new engineering - geological rock durability
classification”, Engineering Geology, 14, 1979.
Onaran, K. : Malzeme Bilimi Problemleri ve Çözümleri, Bilim Teknik
Yayınevi, İstanbul 1993.
Özturan, T. : Beton Aşınmasının İki Fazlı Malzeme Olarak
İncelenmesi, Doktora Tezi, İ.T.Ü. İnşaat Fakültesi, 1984.
Panarese, W.C. : Mixtures, Thirteenth Edition, Portland Cement
Association, Illinois, 1994.
Phan, L.T. :
Carino, N.J.
Review of Mechanical Properties of HSC at Elevated
Temperature, Journal Materials in Civil Engineering,
February 1998, pp 58-64.
Postacıoğlu, B. : Yapı Malzemesi Problemleri, Çağlayan Kitabevi,
İstanbul 1975.
Postacıoğlu, B. : “Beton Bileşiminin Saptanmasında Yeni Gelişmeleri”,
İ.T.Ü. İnşaat Fakültesi Malzeme Seminerleri, İstanbul,
1984.
Rashid, M.A. :
Mansur, M.A.
Correlations Between Mechanical Properties of High-
Strength Concrete, Journal of Materials in Civil
Engineering, May-June, 2002, pp 230-238
Rogers, C.A. :
Alkali-Aggrega Reactivity in Canada, Cement Concrete
Composite, 15 , 1993, pp 13-19
Soongswang, P. :
Tia, M.
Bloomquist, D.
Factors affecting the Strength and Permeability of
Concrete Made in with Porous Limestone, ACI Matrials
Journal, July-August 1991, pp 400-406.
Soroka, I. : Concrete in Hot Environmental, E FN Spon, London,
1993.
Swamy, R.N. : Testing for Alkali-Silica Reaction, Chapter 3, The Alkali-
Silica Reaction in Concrete, (Editor: R.N. Swamy)
Blackie-Van Nostrand Reinhold, Glasgow-New York,
1992.
280
Şekercioğlu, E. : Yapıların Projelendirilmesinde Mühendislik Jeolojisi,
İkinci Baskı, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yayınları, No 28, Ankara, 1998.
Şengül, Ö :
Taşdemir, C.
Taşdemir, M.A.
Influence of Aggregate Type on Mechanical Behavior of
Normal and High Strength Concretes, ACI Materials
Journal, Vol.99 No. 6, 2002, pp 528-533.
Shestoperov, S.V. : Road and Building Materials, Mir Publishers
Moscow, 1983.
Taşdemir, M.A. : Taşıyıcı Hafif Agregalı Betonların Elastik ve Elastik
Olmayan Davranışı, Doktora Tezi, İ.T.Ü. İnşaat
Fakültesi, 1982.
Taşdemir, M.A. :
Lydon, F.D.
Barr, B.I.G.
“The Tensile Strain Capacity of Concrete”, Magazine of
Concrete Research, 48, No : 176, 1996, pp 211-218.
Taşdemir, C. :
Kara, G.
Başkoca, A.
“Kırmakumun Betonda Kullanılabilirliği”, Hazır Beton,
Ocak-Şubat 1998.
Taşdemir, C. : “Mineral Katkıların ve Kür Koşullarının Betonun Kılcal
Geçirimliliğine Etkileri”, Hazır Beton Dergisi, Yıl 6 Sayı
32 İstanbul ,1999, s 44-49.
Teychenne, D.C. :
Parrot, I.J.
Pomeroy, C.D
“Estimation of the Elastic Modulus of Concrete for the
Design of Structures” Building Research Establishment
Current Paper CP 23/78 BRE Garston, March 1978.
The Geological :
Society
Aggregates, Editors: L Collins and R.A.Fox, London,
1985.
Thuro,K. :
Plinninger, R.J.
Zäh, S.
Schütz, S.
Scale Effects in Rock Strength in Rock Strength
Properties, Rock Mechanics-a Challenge for Society,
Särkkä Eloranta (eds), 2001, pp 169-174
Tıghıouart, B. :
Benmokrane, B.
Baalbaki, W.
“Caracteristiques Mecaniques et Élastiques de Bétons á
Haute Performance Confectionnés Avec Différents Types
de Gros Granulats, Materials and Structures, Vol. 27, No
168, May 1994.
Tokyay, M. : “Agrega Tipinin Yüksek Dayanımlı Betonların Mekanik
Özelliklerine Etkileri”, I.M.O. Teknik Dergi, Yazı 118,
Cilt 9 Sayı 2, Ankara, 1998, 1627-1638.
281
Tosun, K. :
Yazıcı, H.
Baradan, B.
Uçucu kül ve Silika Tozunun Alkali-Silika Reaksiyonu
Etkisinin İncelenmesi, 46. Bildiri, Türkiye İnşaat
Mühendisliği XVI Teknik Kongresi, TMMOB İnşaat
Mühendisleri Odası, Ankara, 2001
Tsiambaous, G. :
Sabatakakis, N.
Considerations on Strength of Intact Sedimentary Rocks,
engineering Geology, 72, 2004, pp 261-273.
Tuğrul, A. : The effect of Weathering on Pore Geometry and
Compressive Strength of Selected Rock Types from
Turkey, Engineering Geology, 75 2004, pp 215-227.
Tuğrul, A. :
Gürpınar, O.
A Proposed Weathering Classification for Basalts and
Their Engineering Properties, Bulletin of International
Association of Engineering Geology, 55, 1997, pp 139-
149.
Tuğrul, A. :
Zarif, İ. H.
The Influence of Mineralogical, Textural and Chemical
Characteristics on the Durability of Selected Sandstones
in İstanbul, Turkey Bulletin of Engineering Geology and
the Environment, 57, 1998, pp 185-190.
Tuğrul, A. :
Zarif, İ. H.
Correlation of Mineralogical and Textural Characteristics
With Engineering Properties of Selected Granitic Rocks
From Turkey, Engineering Geology, 51, Elsevier, 1999.
Türk, N. :
Dearman, W.R.
“An Investigation of the Relation Between Ten Per Cent
Fines Load And Crushing Value Tests of Aggregates
(U.K.)” Bulletin of the International Association of
Engineering Geology, No. 39, Paris 1989.
Türkel, S. :
Yazıcı, H.
Baradan, B.
An Investigation on the Alkali-Silica Reactivity of İzmir
Region Aggregates, Cement and Concrete Technology in
the 2000 s Second International Symposium, Editor: A
Yeğinobalı, Proceedings Vol.2, İstanbul, pp 419-427.
Uluöz, S. :
Yakıt, E.
Düzbasan, S.
Kırma Agregadaki Taşunu ve Kil Miktarının Beton
Kalitesine Etkisi, Beton 2004 Kongresi, Türkiye Hazır
Beton Birliği, 2004, İstanbul, s 697-706.
Ulusay, R. :
Gökçeoğlu, C.
Binal, A.
Kaya Mekaniği Laboratuar Deneyleri, İkinci Baskı,
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yayınları, No. 58,
Ankara, 2005.
Vasarhelyi, B. : Some Observation Regarding the Strength and
Deformability of Sandstones in Dry and Saturated
Condition.
282
Wee, T.H. :
Chin, M.S.
Mansur, M.A.
Stress-Strain Relationship of High Strength Concrete in
Compression, Journal of Materials in Civil Engineering,
May 1996, pp 70-76.
Yapı Merkezi : Beton Karışım Tasarımında Dayanım= (Su/Çimento
Oranı) İfadelerinin Rasyonelleştirilmesi,Yapı Merkezi
Bilgi-Belge Arşivi; Çamlıca İstanbul, 1999.
Yapı Merkezi : Vilayet Binası Takviye Onarım Betonunun Kalitesi,
Bilgi-Belge Arşivi, Çamlıca, İstanbul Mayıs 2005.
Yeğinobalı, A. : Çimentoda Yeni standartlar ve Mineral Katkılar, Türkiye
Mühendislik Haberleri, Yıl 48, Sayı 426, TMMOB İnş
Müh. Odası, Ankara, 2003-4, s 56-61.
Young, J.F. :
Mindess, S.
Gray, R.J.
Şentur, A.
The Science and Technology of Civil Engineering
Materials, Prentice Hall, New Jersey, 1998.
Yıldırım, H. : Agrega Konsantrasyonunun Betonun Mekanik
Özelliklerine Etkisi, Doktora Tezi, İ.T.Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü, İstanbul, Aralık 1995.
Zaitsev, Y. :
Ovsyannikov, K.L.
Promyslov, V.F.
Design and Erection of Reinforced Concrete Structures,
Mir Publisher, Moscow, 1986.
283
EK-1 Çizelge-1 Kayaçlar İçin Tek Eksenli Basınç Dayanımı Sınıflamalarının Karşılaştırılması [Afrouz, 1992].
Jenningsvd (1973)
(kgf/cm2)20001000500250
1 MPa 200 MPa10025 50
ISRM(1979)
Çok yüksekYüksekOrtaOrta-düşük arası
DüşükÇok düşük
Çok yüksek dayanımYüksekdayanım
Ortadayanım
Düşükdayanım
Çok düşük dayanımZemin Bieniawski(1973)
Son derece sert kayaçÇok sert kayaçSert kayaçYumuşak kayaçÇok yumuşak kayaçZemin
Broch veFranklin (1972)
Son dereceyüksek dayanım
Çok yüksekdayanımYüksek dayanımOrta dayanımDüşük dayanımÇok düşük dayanım
ABD JeolojiKurumu(1972)
Son derece sağlamÇoksağlam
SağlamOrta derecede sağlamOrta derecedezayıf
ZayıfÇok zayıf
KayaçZemin
Stopledon(1968)
Çok sağlamSağlamOrta sağlamlıktaZayıfÇok zayıf
Deere andMiller (1966)
Çok yüksekdayanım
Yüksekdayanım
Ortadayanım
DüşükdayanımÇok düşük dayanım
Coates (1966)Çok sağlamSağlamZayıfÇok zayıf
(MPa)700500400300200100705040302010876543210.70.5
(kgf/cm2)700010002001001075
Tek eksenli basınç dayanımı
283
284
Çizelge-2 Kimi Kayaçlara Ait Fiziksel ve Mekanik Büyüklükler (Afrouz,1992)
Kayaçlar Kuru
yoğunluk
[t/m3]
Porozite
[%]
Basınç
dayanımı
[kgf/cm2]
Çekme
dayanımı
[kgf/cm2]
Eğilme
dayanımı
[kgf/cm2]
Elastik modül
[1000 x kgf/cm2]
Poisson
sayısı
Batolitik kayaçlar
Granit-grandiorit
Gabro
Yüzey kayaçları
Riolit
Dasit
Andezit
Bazalt
Diyabaz
Volkanik tüf
Tortul kayaçlar
Kumtaşı
Kireçtaşı (ince)
Kireçtaşı (kaba)
Kireçtaşı
Dolomit
Seyl-kil
Metamorfik kayaçlar
Mermer
Gnays
2.5-2.75
2.92-3.05
2.45-2.60
2.50-2.75
2.30-2.75
2.75-3.00
2.90-3.10
1.30-2.20
2.10-2.50
2.60-2.85
1.55-2.30
1.55-2.50
2.20-2.70
2.45-2.75
2.65-2.75
2.60-2.78
0.1-2
2-5
0.4-4
0.5-5
0.2-8
0.2-1.5
0.3-0.7
8-35
1-8
0.1-0.8
2-16
1.5-6
0.2-4
0.2-0.4
0.1-0.5
1-5
1200-2800
1500-2000
800-1600
800-1600
400-3200
300-4200
1200-2500
50-600
100-1200
500-2000
40-600
400-2000
150-2000
-
500-1800
800-2500
40-70
50-80
50-90
30-80
50-110
60-120
60-130
5-45
15-60
40-70
10-35
15-50
25-60
-
50-80
40-70
100-200
100-220
100-220
90-200
130-250
140-260
120-260
30-80
40-160
50-150
25-70
30-90
40-160
200-300
80-120
80-200
300-700
600-1000
100-200
80-180
120-350
200-1000
300-900
-
150-170
500-800
-
-
200-300
-
600-900
250-600
5-8
5-8
5-10
5-11
5-9
5-7
5-8
5-10
8-15
5-10
8
8-15
5-12
-
5-9
5-11
0
284
285
75 125 25 50 100 200 400
16
8
4
2
1
0.5
0.25
Çok düşükdayanım
Düşükdayanım
Ortadayanım
Yüksekdayanım
ÇokYüksekdayanım
1. Kuvarsit2. Gnays3. Mermer5. Diabaz6. Granit7. Bazalt ve diğer püskürük kayaçları8. Kireçtaşı ve dolomit9. Kumtaşı10. Şeyl (çamurtaşı)
10
4b
5
1
2
3
6
4a8
97
E D C B A
Tek eksenli basınç dayanımı, MPa-sağlam taş numune-
Şekil-1 Deere ve Miller 1966 abağına göre kayaçların (elastik modül- basınç
dayanımı) sınıflandırılması [Alıntılayan Bell, 1998].
12.5 7.5
286
Çizelge-3 Ülkemizde Çeşitli Granitlere Ait Fiziksel ve Mekanik Büyüklükler [Tuğrul ve Zarif, 1999]
Numune
Adı
Alındığı
Yer
Numune
sayısı
Özğül
ağırlık
Kuru birim
ağırlık
(kN/m3)
Su emme
(%)
Toplam
porozite
(%)
Nokta yük
dayanım
indeksi
(MPa)
Tek eksenli
basınç
dayanımı
(MPa)
Kuvars, Monzonit Harşit, Giresun 7 2.66 25.41-26.19 0.23-0.26 2.36-2.48 9.89-13.20 147.62-192.65
Kuvars, Monzodiyorit Topçam, Ordu 8 2.65 24.66-25.46 0.35-0.36 4.09-4.79 6.25-11.50 113.15-145.28
Kuvars, Monzonit Savcılıoba, Kırşehir 8 2.62 25.45-26.01 0.22-0.33 1.76-1.93 7.90-12.18 119.68-142.40
Kuvars, Siyenit Ömerhacılı, Kırşehir 9 2.66 25.86-26.17 0.19-0.30 1.86-2.58 7.85-11.50 139.05-153.72
Kuvars, Diyorit Çavuşbaşı, Beykoz 13 2.65 25.15-25.87 0.40-0.44 3.62-4.69 6.25-7.85 98.08-131.74
Kuvars, Monzodiyorit Çavuşbaşı, Beykoz 14 2.67 25.61-26.10 0.40-0.41 3.16-4.46 7.30-9.00 110.08-145.86
Granit Çatalca 12 2.65 25.92-26.37 0.06-0.13 0.13-0.21 9.82-10.99 144.59-173.28
Granit Kapıdağ Yarımadası 12 2.65 26.35-26.46 0.09-0.16 0.60-1.01 11.36-12.65 163.52-251.20
Monzogranit Kapıdağ Yarımadası 12 2.65 26.32-26.33 0.22-0.23 0.58-0.66 9.59-11.65 160.84-219.36
Granit, Monzogranit Kapıdağ Yarımadası 12 2.68 26.33-26.34 0.16-0.19 1.52-1.75 9.95-14.85 169.10-193.51
Granit Kapıdağ Yarımadası 10 2.67 26.56-26.68 0.04-0.09 0.18-0.24 10.12-11.85 147.20-243.68
Kuvars, Monzonit Kayacık, Çanakkale 9 2.67 26.20-26.24 0.20-0.22 1.62-1.87 9.01-11.82 152.24-192.24
Kuvars, Monzonit Alemşah, Çanakkale 9 2.64 25.49-25.86 0.26-0.27 2.26-2.67 8.08-10.57 113.92-152.96
Granodiyorit Alemşah, Çanakkale 9 2.64 25.97-26.06 0.24-0.28 1.28-1.64 9.10-9.95 149.94-193.84
Granit Demirköy,Kırklareli 10 2.62 25.81-26.09 0.19-0.28 0.46-0.82 11.35-11.65 158.44-188.96
Tonalit Gönen, Balıkesir 8 2.63 25.77-25.91 0.19-0.23 1.68-1.73 10.63-14.67 149.74-211.12
Granodiyorit Gönen, Balıkesir 8 2.63 25.79-25.85 0.21-0.23 1.71-1.94 8.98-9.60 122.94-175.28
Granodiyorit Gönen, Balıkesir 9 2.63 25.84-25.89 0.22-0.25 1.56-1.75 9.02-11.49 165.58-229.74
Granodiyorit Gönen, Balıkesir 9 2.65 26.30-26.35 0.18-0.21 0.57-0.75 9.44-12.88 163.68-189.60
286
287
Çizelge-4 Tokat-Niksar Bazaltının Ayrışma Derecesine Göre Bazı Fiziksel Büyüklükleri ve Basınç Dayanımına Etkisi
[Tuğrul and Gürpınar, 1997] Numune adı Alındığı yer Ayrışma derecesi
ANON (1995)’e göre
Kuru birim ağırlık
(kN/m3)
Toplam Porozite
(%)
Tek eksenli basınç
dayanımı, (MPa)
Bazalt Niksar – Akkuş
Ünye karayolu
I 2.57-2.81 0.39-3.49 105-136
Bazalt Niksar – Akkuş
Ünye karayolu
II - - 60-107
Bazalt Niksar – Akkuş
Ünye karayolu
III 2.58-2.79 0.62-3.26 27-53
Bazalt Niksar – Akkuş
Ünye karayolu
IV 2.18-2.41 6.98-16.90 21-36
Bazalt Niksar – Akkuş
Ünye karayolu
V 2.02-2.39 22-50 4.24
Çizelge-5 Bazı Kumtaşı Örneklerine Ait Fiziksel ve Mekanik Büyüklükler [Tuğrul and Zarif, 1998]
Numune adı
Alındığı
yer
Ayrışma derecesi
ANON (1995)’e
göre
Numune
sayısı
Kuru birim
ağırlık
(kN/m3)
Su emme
(%)
Efektif
porozite
(%)
Nokta yük
dayanım
indeksi
[MPa]
Tek eksenli
basınç dayanımı
[MPa]
Kumtaşı
(Feldspatik litarenit)
Sultanbeyli,
İstanbul
I 10 24.4-26.1 1.12-2.89 2.92-7.05 2-3.2 42-63
Kumtaşı
(Feldspatik litarenit)
Sultanbeyli,
İstanbul
II 9 23.6-24.7 2.78-3.38 6.86-7.97 1.2-2.1 26-45
Kumtaşı
(Feldspatik litarenit)
Sultanbeyli,
İstanbul
III 10 23.0-24.5 3.21-5.50 7.86-12.65 0.4-1.5 11-28
Kumtaşı
(Feldspatik litarenit)
Sultanbeyli,
İstanbul
IV 8 22.3-23.8 5.46-7.8 12.99-
17.39
0.26-0.55 3.5-12
Kumtaşı
(Feldspatik litarenit)
Sultanbeyli,
İstanbul
V 9 < 22.3 > 7.8 > 17.39 - -
287