OCAK 2017 Sayý: 577 Fiyat: 9 TL

BÜYÜK ERDEMLER RÝSALESÝKELEBEK KANATLARINI ÇIRPINCAKUTLU BÝLDÝRÝLERÝN EN ÖNEMLÝSÝ

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Cilt: 49 Sayý: 577 Ocak 2017

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com, www.dostluk.org

adreslerinden ziyaret edebilirsiniz

ÝÇÝNDEKÝLER

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sahibi ve Genel Yayýn Müdürü:Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

0535 4554223 - 0549 7220248

Yönetim Yeri:Hayri Eðmezoðlu Sk. Ýkizler Ap.

No: 8 D: 32 Erenköy/Ýst.

Baský:Hedef Dijital Baský

Taksim Cad. No: 19/ATaksim/Ýstanbul

Fiyatý: 9 TLYýllýk Abone: 100TLYurt Dýþý: 120 TL

Aþýrýlýklardan SakýnmasýnýÖðreneceksiniz ................................... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Kutlu Bildirilerin En Önemlisi .............. 7Ahmet Kayserilioðlu

Tanrýnýn Tokadý, Mâûn Suresi ......................................14Güngör Özyiðit

Büyük Erdemler Risalesi .................. 21Nihal Gürsoy

Prag, Viyana, Budapeþte ................. 26Seyhun Güleçyüz

Enerji Maniplasyonlarý ...................... 34Çeviren: Nelda Ýnan

Kelebek KanatlarýnýÇýrpýnca ............................................ 38(Canlý Kryon Celsesi)

1

Sevgili DostlarGüç ve iktidar savaþlarý sürüyor. Ülkemiz, devletimiz, ülkemizdeki cesur ve iyi

insanlar her yanda mücadele içindeler. Ýyilerin baþarýsý, güzel günlerin gelmesiiçin dileyelim, dileyelim; þu görüþ, bu görüþ diye ayýrmadan, onu bunu bir yanabýrakarak sadece insanlýk adýna, sevgi ve ülkemizin birliði bütülüðü adýnayakaralým göklere. O’nun indirilmiþ sözlerine ve buyruklarýna uymayanlar,baþkalarýný da kendilerine benzetmek için her yolu deneyeceklerdir elbette.Onlar çýkarlarýna, bunu korumak için de yanlýþlýða ve kötülüðe inanýrlar.Halbuki sadece doðrunun bütün güzelliðiyle ortaya çýkmasý içindir belbaðladýklarý her þey ve sonunda silinecektir kendileriyle birlikte. Yeter ki iyilerve doðrular birbirlerine güvenerek, yalnýz O’na sýðýnarak ne olursa olsun iyideve doðruda kalmaya azmetsinler.

Her þey benim olsun, her þeye ve herkese hükmedeyim, ne pahasýna olursaolsun para ve iktidar bende olsun diyenler, bunun yanlarýna kalacaðýnýdüþünüyorlar; çünkü kendilerini ve bir sürü gibi görüp, sömürdükleri insanlarýyalnýz zannediyorlar koca evrende. Halbuki her þeyi idare eden büyük bir yervar, bütün bu maceranýn sonunda bir geri dönüþ, bir hesap kitap var. Ülkelere,coðrafyalara, haydi diyelim dünyaya hükmediyorlar ve kendilerini buranýnsahibi zannediyorlar, insanlarý harcýyorlar. Giderek dünya da dar geliyor,kâinata da el atmaya yelteniyorlar. Sonra ne oluyor? Ölüp gidiyorlar. Ruhsalplanda ise ilâhi idare kanunlarýna göre dünyadaki zaman nasýl geçti, gönül nasýlarýtýldý, sevgi nasýl artýrýldý ona bakýlýyor, mala, mülke, ünvanlara deðil. Tekrardünyaya gelmeleri gerekirse belki de mahvýna yol açtýklarý insanlardan biri gibive o sömürülmüþ memleketlerin birinde doðma ihtimalleri çok kuvvetli. Resminbütününü tahayyül ettiðimizde bu nasýl bir bilgisizliktir. Kendi hýrslarý ve egolarýiçin dünyayý yerinden oynatmayý bile göze alabilenlerin þerriden korunmak içinhep iyide, doðruda kalarak, huzurumuzu, ümidimizi kaybetmeye izin vermedendikkatle yaþamalý, her þeyi yalnýz O’ndan dileyerek iyilerle birlikte, yalnýz O’nasýðýnmalý, güvenmeliyiz. Ýyiliðin ve kötülüðün artýk iyice belirginleþen savaþýndaiyiliðin yanýnda yerimizi almalýyýz.

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin SevgilerimizleSEVGÝ DÜNYASI

SEVGÝ DÜNYASI2

Aþýrýlýklardan SakýnmasýnýÖðreneceksiniz

Dr. Refet Kayserilioðlu

Size verilen birçok þeyinsýnýrý ve yasaklarý vardýr.Sadece sevgi ve bilgibunun haricindedir.

Dünyadaki bütün kav-galarýn ve kötülüklerintemelinde, insanýn yalnýz kendisini, kendi isteklerini düþünmesi yatar. Ýnsan EGO'yu, bencilliði dizginlediði,nefsini, isteklerini frenlediði oranda "gerçek insan" olur.

3SEVGÝ DÜNYASI

AÞIRILIK NEDÝR?

Alýþkanlýklar, zevk alý-nan veya haz duyulan birþeyi, çok tahayyül ederek,onu çok iyi bir þey olarakdüþünerek, geliþiyor. Odüþünce ve tahayyülgiderek koyulaþýyor.Alýþýlmakta olunan þeylerialamazsa, onlara kavuþa-mazsa, yaþayamaz sanýlý-yor. Ýþte o zaman alýþkan-lýk iyice kökleþiyor vegiderek tutku halini alýyor.Köklü bir alýþkanlýða vetutkuya kapýlan kiþi dekolayca aþýrýlýða kaçýveri-yor. Çünkü yaptýðý þeyinsaðlýðý için, bedeni içinzararlý olduðunu düþüne-miyor. Aldýðý þeyin onahaz vermiþ olmasý, saðlýðýiçin de yararlý olduðuizlenimini uyandýrýyor.Haz duymak, zevk almaksaðlýða yararlý olmanýnölçüsü olabilir mi hiç?Tuzsuz yemesi gereken,yüksek tansiyonlu bir has-tanýn, "Yemeðin tadý tuzlagelir." diyerek bol tuzluyemesi saðlýðýný tehlikeliölçülerde bozabilir.Baharlý, biberli, ekþi, turþuyememesi gereken birülserli hastanýn, "Benturþu yemeden duramam,yemek baharlý, biberliolmazsa ne tadý olur!.."demesi saðlýðýný deðil, biranlýk aðýz zevkini düþün-

mesi olur. Çünkü yarýmsaat veya bir saat sonra,mide aðrýlarý baþlayacakdemektir.

Genç, güzel bir hastamvardý, cici bir kýz, 20yaþýnda, ama 105 kilogeliyor. Boyu da 1.72 cmidi. Birçok tedaviler vesýký bir rejimle 75-80 kilo-ya iniyor. Tedaviyi ve reji-mi býrakýnca yeniden 100-105 kilo oluyordu. Normal70 kilo olmasý lâzýmdý,boyuna göre. Bedenindebir organik veya hormon-sal hastalýk da yoktu.Sebep sadece çok yemekti.Rüyalarýnda bile tatlýlar,pastalar ve börekler görü-yordu. Tatlýlarý ve pastalarýbir anlatýþý vardý. Sevgili-sinden veya çok sevdiðievlâdýndan bahsediyorsanýrdýnýz. "Onlarý yeme-den nasýl durulur?!." diyebana soruyordu hayretle.Ona böylesine aþýrý yemekdüþkünlüðünün kötü biralýþkanlýk olduðunu açýk-lamýþtým.

Bir anlýk zevk veya hazçok aþýrýlýklarýn sebebioluyor. Bazen güzelgörünmek isteði, deðerlive üstün sanýlmak arzusuaþýrýlýklarýn ve alýþkanlýk-larýn nedeni oluyor.Gençlerin büyük görün-mek, üstün görünmek için

sigaraya ve içkiye alýþ-malarý buna örnektir.Sigarayý pozlar atarakiçmeleri, içtikleri sigarave içki ile övünmeleri,ne üstün kiþi olduklarýnýbildirmek içindir.

Aþýrý aza kaçanlarda da,ayný duygular hâkim ol-maktadýr. Þiþmanca bir kýzzayýflamayý hastalýk dere-cesinde istemeye baþlýyor.Öyle sýký perhiz yapýyorki, kýsa sürede zayýflýyor.O yine de perhize devamediyor. O zaman sinirbozukluklarý ve baþkahastalýklar beliriyor. Kiloalmasý için bol yemeðemecbur ediyorlar, bu defada kilo alamýyor. Sinirbozukluðu ve kilo alama-mak yüzünden doktorlaradevama baþlýyor.

Aþýrýlýk, böylece, normalsýnýrlar içinde kalamamakoluyor. Aþýrý çoða veyaaþýrý aza kaçývermek,insanlarýn güçsüzlüklerinive tecrübe ve bilgi eksik-liklerini gösteriyor. Kiþibu güçsüzlüðünü kaçýnýl-maz ve mazur göstermekiçin, türlü sebepler vebahaneler uydurabilir. Bubelki, kendini bir an içintatmin eder ama güçsüz-lüðünü ortadan kaldýrmaz.Bazýlarý da sanki birkahramanlýkmýþ ve üstün-

lükmüþ gibi güçsüzlük-leriyle ve acizlikleriyleövünme yolunu seçerler.Böylece eleþtirilerden kur-tulacaklarýný sanýrlar. "Neyapayým elimde deðil!Kendime engel olamýyo-rum. Bu yönde çok güç-süzüm"derler. Aslýnda buitiraflarý "Kendimle cengegirmek istemiyorum, ha-limden memnunum, banadokunmayýn." demenin birbaþka türlüsüdür.

HER AÞIRILIK ZARARLIDIR

Tansiyonun her yaþ vecins için, bir normal sýnýrývardýr. 15-40 yaþlarý ara-sýnda alt sýnýr 10, üst sýnýr12 dir. Kadýnlarda erkek-lerden yarým derece aþaðýoluyor. Bazý eþiði yüksekveya eþiði düþük kiþileriistisna edersek (ayrýtutarsak). Genellikle busýnýrlarýn altý ve üstü has-talýk belirtilerini meydanaçýkarýr. Düþük tansiyondabaþ dönmesi, dermansýz-lýk, uyuklama görülür.Yüksek tansiyonda da baþaðrýsý, kulak uðultusu,asabî gerginlik ve çarpýntýbelirir. Bunlarýn hangisininçok aþýrýsý daha zararlýdýr?diye sorulursa, verileceken doðru cevap: "Her ikiaþýrýlýk da çok zararlýdýr"olacaktýr. Tansiyonun 5

dereceden aþaðý düþmesibayýlmalara ve ölümekadar götürecektir.Tansiyonun 20 lerdenyukarý çýkmasý yine bayýl-malara, beyin damarlarýnýnçatlamasýna, felçlere veölüme kadar götürecektir.En güzeli ve en iyisinormal sýnýrlar içindekalmasýna özen gösteril-mesidir. Tansiyon normalolunca kiþinin bütünyaþamsal fonksiyonlarý eniyi þekilde yürür.

Bütün gereksinmeleri-mizde ayný kural geçer-lidir. Yemek bir ihtiyaçtýr.Ama vücudu besleyecekvitaminleri, mineralleri,proteini, yaðý ve karbon-hidratý en uygun dozlardaiçeren bir beslenme engüzelidir. Aþýrý beslenmede, az beslenme de zarar-lýdýr. En güzeli normal vedengeli beslenmedir.

Uyku için ve dinlenmeiçin de, ayni þey sözkonusudur. Orta yaþta birkimsenin (15 -50 yaþarasý) uyku ihtiyacý günde7-8 saattir. Bunun bir saataþaðýsýný veya bir saatfazlasýný vücut kaldýrabilir.Ama aþýrý uyku da, aþýrýuykusuzluk da vücut içinzararlýdýr. Normal ölçüleriçinde kalmasýný bilmeklâzýmdýr.

Cinsel ihtiyaç da kiþininyaþýna ve vücut yapýsýnauygun olarak, haftada iki,üç veya her gün olabilir.Bazý istisnalar, cinsel yön-den çok güçlü veya çokgüçsüz olanlar kural dýþýtutulmalýdýr. Ama vücuduher yönden saðlam vesaðlýklý olduðu halde, 15günde veya ayda bir cinselihtiyacýný tatmin, ortayaþta bir insan için azdýr.Her þeyin azý veya çoðuzararlý olduðu gibi bununda azý ve çoðu zararlýdýr.

Eðlenmek, bir ihtiyaçtýrve bir dinlencedir, ruh içinve zihin için. Hiç eðlen-memek, eðlenmeyi günahgibi, suç gibi görmek,yanlýþtýr ve zararlýdýr.Bunalýmlara, zihinselgüçsüzlüklere, sürmenajayol açar. Gece gündüzeðlenmek, hayatý eðlence-den ibaret gibi görmek iseçok zararlýdýr.

Para kazanmak birihtiyaçtýr. Bir lokma birhýrka yaþamaya razý olarakaz kazançla yetinmeyimarifet saymak doðru de-ðildir. Gece gündüz parakazanmayý, daha çokkazanmayý düþünmek deyanlýþtýr. Para ihtiyaçlarýngörülmesi ve insan kar-deþlere yardým edilmesiiçin bir araçtýr. Parayý bir

SEVGÝ DÜNYASI4

amaç gibi görmek, paranýnesiri, kölesi olmak dadünyada insandan bekle-nen tekâmülü aksatan birbüyük etkendir.

Bünye için zararlý olan,sigara ve içki gibi keyifvericilere alýþmaktan bah-setmiyorum. Bunlarýn ço-ðu kez azý bile bünye içinzarardýr. Ýnsanlar boþluk-tan, yapacak bir þey bula-mamaktan, bir de görenekve taklit olarak böyleþeylere alýþýyorlar. Helebunlarýn aþýrýsýna kaçmakbüsbütün zararlýdýr.

Eroin, morfin, esrar,kokain ve LSD gibi mad-delere alýþmak ise kesinolarak bir karakterzayýflýðýný ortaya koyar.Bunlara alýþanlarda kýsazamanda, bütün ahlâkikurallarý hiçe sayan, birçöküntü baþ gösterir.

Onur ve saygýnlýktan dabu arada bahsetmek istiyo-rum. Bir kiþinin toplumdabir yeri olmasý için bellibir saygýnlýðý ve onuruolmasý lâzýmdýr. Kiþiliksiz,sürekli horlanan ve ezilenkiþinin kimseye bir etkin-liði olamaz. Ama onur vesaygýnlýðý ileri götürüp herþeyi bir gurur ve izzetine-fis davasý yapmak, hiçbirhaklý eleþtiriyi kabul ede-

memek ve bu yüzdendevamlý çevresiyle çatýþ-mak bu kiþiye pek çokzararlar getirebilir.

Kýzmak ve korkmak,bünyenin savunma reak-siyonlarýdýr. Hiç korkma-mak, hiç kýzmamak, tepki-siz olmak, dünya hayatýn-da mümkün deðildir. Amakorkmayý ve kýzmayý aþýrýgötürmek de, kiþinin hemruhu için, hem bedeni içinçok zararlýdýr.

Psiko-somatik dediði-miz, ruhsal sebebe baðlý,bedensel hastalýklarýn kay-naðý, aþýrý kýzma ve kork-malardýr. Birçok ruhsalhastalýklar da ayný sebebebaðlýdýr. Öyleyse korkuyuve kýzmayý normal sýnýrlariçinde tutmaya alýþmalýdýr.Normal sýnýrý nedir? Kiþi-nin yaþamýný koruyacakdozda olmasýdýr. Buradaaklý, iradeyi çok iyi kul-lanmak, tecrübe sahibiolmak gerekiyor. Bir deönceden "Þöyle bir du-rumda þöyle davranýrým"diye iç hazýrlýðý yapmakhayýrlýdýr. Aksi halde ani,beklenmedik bir tehlikekarþýsýnda, savunma güç-lerini harekete geçirmesigereken korku ve kýzma,öyle aþýrý bir dozda olmak-tadýr ki, kiþi felç olmakta,hiç bir þey yapamadan,

güçsüz bir þekilde tehli-keye teslim olmaktadýr.

EN ÖNEMLÝ AÞIRILIK

En kolay yapýlanaþýrýlýk, benlik ve nefisyönünde olur. Kiþi ilkyaþlardan itibaren "ben","benim" demeye baþlar.Ben'e ait isteklerin tümünede "nefis" denir. "Ben"demesi ve insanýn kendinidüþünmesi en doðal hakký-dýr ve hattâ yaþamasý içinzorunlu bir görevidir. Amainsanlar kendilerini, yalnýzkendilerini düþünmede okadar aþýrý giderler ki,baþkalarý onlarý hiç ilgi-lendirmez. Baþkalarýnýnacýlarý, gözyaþlarý, hattâyok olmalarý pahasýnakendi isteklerini veyabazen kendi kaprislerinigerçekleþtirmekten çekin-mezler. Zevk için, biranlýk eðlence için, iþkenceyapanlarý ve adamöldürenleri duymadýnýzmý? Bu nasýl bir egoizmdirki, gözü, kendinden baþkakimseyi görmemektedir.Dünyadaki bütün kötü-lüklerin temelinde, buegoizm, bu kötü bencillikyatar. Kiþinin insanolmasý, egoyu, benidizginlediði orandadýr.Ýlâhi bildirilerin esasý,insaný bu hayvansalyönünden kurtarmak

5SEVGÝ DÜNYASI

içindir. Terbiye de geçiri-len acý, tatlý tecrübeler debunun içindir. Ýnsanýarýndýrmak demek, bencil-liðe baðlý kötülüklerden,yalnýz kendini düþünmecahilliðinden kurtarmakdemektir.

Ýnsan, elbette "ben"diyecek, elbette kendiihtiyacýný, isteklerini veçýkarýný düþünecektir. Amabunu baþkalarýna zararvermeden, hattâ onlarayararlý olarak ve hakçayapacaktýr. Hakkýmýzemeklerimizin karþýlýðýndaelde edilir. Emek karþýlýðýbir þey elde edecekdurumda deðilseniz,meselâ çocuksanýz, sakat-sanýz, hastaysanýz veya iþbulamamýþsanýz, sizeyakýnlarýnýz ve geliþmiþtoplumunuz yardým ede-cektir. Siz tembelliðiniz-den dolayý çalýþmýyor,emek vermiyorsanýz,suçlusunuz demektir.Suçunuz topluma, insankardeþlerinize ve ilâhidüzene karþýdýr.

Dünyadaki bütün kav-galarýn ve savaþlarýntemelinde de, yalnýz ken-dini veya kendi ailesinibiraz daha ilerisi, yalnýzkendi milletini düþünmekyatar. Oysa bütün insanlarýkardeþ olarak görüp sev-

meye baþlayan kimse,kavga etmeyi deðil, herinsana hizmet etmeyi,yardým etmeyi düþünür."Kendi milletini biledoðru dürüst sevemeyeninsanlardan, bütün millet-leri ve her insaný sevmeyinasýl bekleyebilirsiniz"diyeceksiniz. Biz deðil,Yaradan böyle istiyor,Yüce Yönetici Varlýklar,O'nun adýna bugününgeliþmiþ insanýndan bunubekliyor.

AÞIRILIKLARDAN NASILKURTULUNUR?

Ýnsan, her çeþit aþýrýlýk-tan kurtulmak, dengeli vedüzenli bir yaþama girmekzorundadýr. Ýnsanýndavranýþlarýna, doðruyaþam bilgileri, rehberolacaktýr. Yanlýþlarýný veeksiklerini o bilgilerinýþýðýnda düzeltecektir.Nefisini terbiye edecek,bilgilerini artýracak,sevgisini artýracak, iyi,doðru ve çalýþkan olmakiçin, aklýný ve gönlünüarýndýracaktýr. Çünküinsana akýl verilmiþtir.Ýnsan aklýyla doðrularýgörecek ve bulacaktýr.Veya Yüce Yerdenbildirilenlere kulakverecek, onlarý alýpuygulayacaktýr.

Ýnsanýn kendini veyanefsini denetlemesi, istek-lerini hakça bir dozda tut-maya alýþmasý gerekmek-tedir. Gerçek insanlýk ken-disini düþündüðü kadar,baþkalarýný da düþünebil-mekle elde edilir. Ýnsan-üstü olmak ise, önce bendeðil, önce sen, diyebile-cek seviyeye gelmekleolur. Bu seviyelere gelmekde çabayla, bunu gönüldenistemekle ve nefsinidenetlemekle, eksiklerinive yanlýþlarýný bulupdüzeltmeye çalýþmaklaolur.

Yaþam bilgileri insananeyin aþýrý, neyin normal,neyin hak, neyin haksýzlýkolduðunu apaçýk gösterir.Sýnýrlarý belli eder. Osýnýrlarýn alttan veya üst-ten dýþýna çýkmamayaçalýþmak gerekir. Dünyayaþamý insandan, süreklidikkat, uyanýk olmak,sürekli kendini eðitmek vearýndýrmak beklemektedir.Dümensiz ve frensiz birotomobille doðru yolda,dosdoðru gidilemez.Ýnsanýn yaþama ve birçokþeyleri alma ve edinmehaklarý varsa, ayný orandabirçok sorumluluklarý davardýr. Bunlardan kaçmayakalkanlara sýkýntýlar vebelâlar gelmekte gecik-mez.

SEVGÝ DÜNYASI6

7SEVGÝ DÜNYASI

Gülyüzlülerden Ýbretler: 38

Kutlu Bildirilerin En Önemlisi Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

"NE MUTLU RUHEN YOKSUL OLANLARA"

Hz. Ýsa'nýn daðdaki vaazýndan çaðýmýziçin en ibret alýnmasý gereken 9bildirinin her biri üzerinde dergimizde10 yýl önce uzun açýklamalar yap-mýþtým. Rehber varlýk Kryon'un bunlarüzerindeki yorumlarýný da sizlerle pay-laþmýþtým. "Gülyüzlülerden Ýbretler"

dizisinde Hz.Ýsa'yý anlatýrken bunlarüzerinde kýsaca durmamýz kuþkusuzgerekli. Bu 9 Bildiri’nin en önemlisibirincisi olduðundan bununla ilgiligeçmiþteki yazýmý yeni ilavelerle sizlereaktarmakta çok yarar görüyorum.Dergimizin "gönüleri" okuyucularý içinbu birinci bildiride üzerinde önemledurulmasý gereken çok büyük ibretlervar.

SEVGÝ DÜNYASI8

Matta Ýncil'inin 5 - 8 Bölümlerindebizlere aktarýlan Hz. isa'nýn 2000 yýlönceki "Daðdaki Vaaz"ý dünyanýn ençok okunan hitabesidir. Bu hitabenin 5.bölümündeki 9 cümle, ayrýca "KutluBildiriler" diye isimlendirilmiþ veonlara ayrý bir önem verilmiþtir. Kryon,neredeyse bir celsesinin tamamýný bu 9Kutlu Bildiri'nin güncel yorumuna ayýr-mýþtýr. Aslýnda bu bildirilerin tam tamý-na bugünün insanlarýný aydýnlatmak içingönderildiðini, tarih boyunca yanlýþanlaþýlan yönlerinin þimdi yerli yerinekonmasýnda hayatî bir gereklilikolduðunu Kryon önemle vurgulamýþtýr.Ayrýca bu 9 Bildiri'nin en çok enerjitaþýyanýndan baþlamak üzere önemsýrasýna göre dizildiðini de sözlerineeklemiþtir. Türkçeleþtirilmiþ üçüncükitabýn 100 - 110’uncu sayfalarýndakiyorumlardan þimdi biz en çok enerjitaþýyan, en çok deðer verilen birincisiüzerinde duracak, diðerlerini geleceksayýlarýmýza býrakacaðýz.

BÝRÝNCÝ BÝLDÝRÝ:

“Ne mutlu ruhen yoksul olanlara,çünkü göklerin egemenliði onlarýndýr.”(Matta 5/3)

Kryon, Hz. Ýsa'nýn bu en önemlibildirisinin tarih boyunca yanlýþ vetamamen tersine yorumlandýðýnýbelirterek sözlerine baþlamaktadýr.Ruhen yoksul olanlar denerek, sankialçakgönüllü, tevazu sahibi olgun kiþi-ler iþaret ediliyor sanýlmýþ ve göklerinmelekûtuna (ülkesine) sadece bu olgunkiþilerin girebileceði, diðerlerinindýþarýda kalacaðý yorumlarý yapýlmýþtýr.

Halbuki burada Hz. Ýsa, yücelmiþ kiþi-lerden deðil, tam tersine henüzgeliþmemiþ, olgunlaþmamýþ, ruhen yok-sul kalmýþ kiþilerden söz etmektedir.Ama bu, geçici bir safhadýr.Yaþayacaklarý deðiþik serüvenlerle,geçecekleri denemelerle, zamanla bir-likte onlar da yücelip olgunlaþacaklar,onlar da gökler ülkesine, O'nun katýnavaracaklardýr. Onlarý þimdiki durumlarý-na bakýp, kimsenin hor görüp, aþaðýla-maya hakký yoktur Görülüyor ki, bubildiride de "Ýnsanýn insana farksýzlýðý""Her insanýn içinde onu yukarýlara itenbir ilâhi ýþýðýn varlýðý" tekrar karþýmýzaçýkmaktadýr. Boþuna mý Mevlâna"Ümitsizlik kapýsý deðil bu kapý nasýlsanöyle gel" boþuna mý koca Yunus:"Yaratýlmýþý severim, Yaradan'danötürü" diye 700 yýldýr haykýrýp duruyor-lar.

Hindistan'daki "Kast sistemleri" gibi,insanlarý çelik duvarlarla birbirindenayýrmanýn, ayrý kümeler oluþturmanýnyanlýþlýðý apaçýk ortadadýr. AyýrýmcýlýkO'nun en sevmediði þey olduðundan, 9Kutlu Bildirinin en baþýnda "ruhen yok-sul olanlar", ayrýmcýlarýn þerrindensanki bir "Tanrýsal Þemsiye" altýndakorunmaya alýnýyorlar.

ÝKÝ OÐUL

Kryon, bu çok önemli gerçeði ortayakoyduktan sonra sözlerinin daha iyianlaþýlabilmesi için yine Ýncil'de Hz.Ýsa'nýn anlattýðý "tutumlu oðul, savurganoðul" meselini özetlemektedir. Yerigelmiþken en iyisi biz bu meseli Ýncil'-den aynen aktaralým:

9SEVGÝ DÜNYASI

“Bir adamýn iki oðlu varmýþ.Bunlardan küçüðü babasýna: "Baba,malýndan payýma düþeni bana ver"demiþ. Baba da malýný onlara paylaþtýr-mýþ. Birkaç gün sonra, küçük oðul, herþeyi toplayýp, uzak bir ülkeye gitmiþ vesefahat içinde yaþayarak, orada malýnýisraf etmiþ. Hepsini saçýp savurduktansonra, bu ülkede büyük bir kýtlýk olmuþve yoksulluk duymaya baþlamýþ. Gitmiþ,ve o ülkenin halkýndan birinin hizmetinegirmiþ; o da onu tarlalarýna domuz güt-meye göndermiþ, Domuzlarýn yediklerikeçi boynuzlan ile karným doyurmayarazý imiþ, ama kimse bunu ona vermi-yormuþ. O zaman, kendine gelip þöyledemiþ: Babamýn iþçilerinin ne kadar bolekmeði var. ben ise burada açlýktanölüyorum! Kalkýp, babamýn yanýnagideyim ve ona: "Baba, ben göðe karþýve sana karþý günah iþledim; artýk seninoðlun diye çaðrýlmaya lâyýk deðilim,bana iþçilerinden biri gibi davran!"diyeyim. Kalkmýþ, babasýnýn yanýnagelmiþ. Daha uzakta iken, babasý onu

görmüþ, acýmýþ, koþup boynunasarýlmýþ, onu öpmüþ. O zaman oðluona: "Ben göðe karþý ve sana karþýgünah iþledim; artýk senin oðlun diyeçaðrýlmaya lâyýk deðilim" demiþ. Fakatbaba hizmetçilerine: "Çabuk" demiþ,"En iyi giysiyi getirin ve ona giydirin;parmaðýna bir yüzük, ayaklarýnaayakkabýlar geçirin. Besili danayýgetirip kesin, yiyelim ve eðlenelim.Çünkü benim bu oðlum ölmüþtü,yeniden hayata döndü; kaybolmuþtu,bulundu". Sonra eðlenmeye baþla-mýþlar. Büyük oðul tarlada imiþ,dönüþünde, eve yaklaþýnca, müzik veoyun sesleri iþitmiþ. Hizmetçilerindenbirini çaðýrýp bunun ne demek olduðunuona sormuþ. Hizmetçi ona: "Kardeþindöndü; onu sað salim bulduðu için,baban da besili danayý kesti" demiþ. Ozaman o kýzmýþ ve içeri girmek iste-memiþ. Babasý dýþarý çýkýp ona yalvar-mýþ. O, babasýna: "Bunca yýldýr" diyecevap vermiþ "sana hizmet ediyorum,hiçbir vakit senin emirlerine karþý

gelmedim ve sen banahiçbir zaman, dost-larýmla eðlenebilmekiçin bir oðlak ver-medin; sonra seninmalýný kötü kadýnlar-la yiyen þu oðlungeliyor sen onun içinbesili danayý kesiyor-sun!" O zaman babaona þöyle demiþ:"Evlâdým, sen daimabenimle berabersinve her neyim varsasenindir. Fakat eðlen-mek ve sevinmek

SEVGÝ DÜNYASI10

gerekiyor, çünkü senin bu kardeþinölmüþtü, hayata döndü; kaybolmuþtu,bulundu.” (Luka 15/11 32)

ODAK NOKTASI SAVURGAN OÐUL MU?

Kryon, bu meselin odak noktasýndakikiþinin, "Savurgan Oðul" deðil;"Tutumlu Oðul" olduðunu önemlebelirtmektedir. Gerçekten de o iyi oðu-lun yükü ne kadar da fazla. Ve ondanesas istenileni yapmak ne kadar da zor.Sen yýllarca doðru yolda git, uðraþ,didin ve sonra senin hayta kardeþin afdileyip, gözyaþý döküp geri dönünce,sana daha önce hiç yapýlmayan düðün-ler, bayramlar ona yapýlsýn.

"Haksýzlýk bu!.." "Adaletsizlik bu!.."Böyle bir sürü isyan çýðlýðýnýn tutumluoðulun aðzýndan dökülüvermesini nekadar doðal karþýlarýz deðil mi? Amabelli ki gerçek iyilerden, öncülerdenbeklenen bu deðil!.. Kendisini düþün-meden, kýyaslamalara kalkmadan, onunda aynen babasý gibi, sadece ve sadece

kardeþinin kurtuluþunun sevincini yaþa-masý, en ufak ego kýrýntýsý olmadan safsevgi ile, onun da bütün benliðiyleþölene katýlmasý istenmektedir. Evet,günümüz dünyasýnda çok az seçilen biryol bu, ama Kryon, 2000 yýl öncesindenbu bildirilerin aslýnda tam da bugünleriçin; bugünlere ýþýk taþýyýp, karanlýkyollarý aydýnlatacak öncülerin dav-ranýþlarýný yönlendirmek için olduðunusöylemekte ve yorumunu þöyle tamam-lamaktadýr: "Sevgili varlýklar, bu mesel,aydýnlanmamýþ bir varlýðýn (geri dönenoðul) aydýnlandýðý bir durumu örnekle-mektedir. Ve bu size þimdi aranýzdayaþayan aydýnlanmamýþ varlýklara nasýlbakmanýz gerektiðinil göstermektedir.Çünkü bunlar gerçekten de ruhen yok-sul olanlardýr. Bunlarýn her biri, aydýn-lanmýþ harikulâde ruhlar olma potan-siyeline sahip varlýklardýr... Çünkü Ruh,bu aydýnlanmamýþ varlýklarý da, sizinkadar çok sever Onlar henüz ailededeðildirler; ama olacaklardýr. Veböylece kutlu bildiri ve ona eþlik edenöðüt þudur ki, kutlama yapýldýðýnda veaydýnlanmamýþ varlýklar aileye katýldýk-

larýnda siz de bayramedin!.. Bu durumu siziküçümseyen bir þey olarakgörmeyin. Ruhen yoksulolanlar gerçekten onur-landýrýlýrlar. Ruhen yoksulolanlar çevremizde bulu-nup kendilerini sizin "YeniÇaðýnýzda" görmeyen tümvarlýklardýr. Ancak Ruh'unþefkati önce onlar içindir.Bunun bilgeliðini anlayýn;o zaman Tanrý'yý da gerçek-ten anlayacaksýnýz."

11SEVGÝ DÜNYASI

HERKESÝN YAÞAMI AYNI DEÐERDEDÝR

Hz. Süleyman'ýn yaþamýndan dergi-mizde uzunca söz ettikten sonra "insa-nýn insana farksýzlýðýný" çarpýcý bir bi-çimde gözler önüne seren bir öyküsünüBizim Celselerimiz'den aktarmýþ veyorumlamýþtým. Oradan aktarýyorum:

** Hiç kimsenin yaþamý farklýdeðildir bir diðerinden, deðer açýsýn-dan ve siz farklý olamazsýnýz insankardeþlerinizden. Hani bir zaman, birivardý ya yüzüðü olan, biliyorsunuzismini: Süleyman. Ýþte o bile bu farký,bu farksýzlýðý bilememiþti ya. Hani birkuyuya düþürdü yüzüðünü, ona herþeyi veren yüzüðünü. Elini uzattýalmak için, bir avuç yiizük geldi eline,hepsi ayný. Kendi yüzüðünü bulmakiçin güçlük çekti ve güzel biri ona dediki: "Ýþte hepsi birbirinin aynýdýr vehepsinin sonu vardýr mutlak."

Zamanýmýzdan 3000 yýl kadar önceÝsrailoðullarý'nýn kralý ve peygamberiolarak 40 yýl hüküm sürmüþ Hz.Süleyman, biliyorsunuz bin bir hüner vehikmet sahibiydi. Kuþlarýn dilini anlý-yor, kendisine râm edilen rüzgârahükmediyor, cinleri zorlu inþaatiþlerinde çalýþtýrýyordu. Böyle birininkendisinde bir üstünlük, bir ayrýcalýkgörmesi olaðandý ama bu, hepimiziSevgisinden Vareden'in onaylayacaðýbir tutum deðildi.

Yüzüðü çok deðerliydi çünkü bütünbu olaðanüstü iþleri yapabilmesi için ilkbaþvuracaðý aracý, yüzüðüydü de ondan.

Kuyuya yüzüðünü düþürdüðünde nedenli telâþa düþtüðünü hayal bile ede-meyiz. Neyse ki yüzük derinde deðil.Ancak almak için elini uzattýðýnda, yal-nýz düþürdüðü o týlsýmlý yüzüðü deðil,avucu hepsi birbirinin ayný yüzüklerledolup taþmaz mý? Nasýl hayrettenhayrete düþmüþtü kimbilir? HerhaldeSüleyman da o çok deðer verdiði vebiricik zannettiði yüzüðü gibinicelerinin ilâhi düzen tarafýndan anýn-da oluþturuluvereceðini anlamýþtýr busuretle. Ve o kadýn güzel ve cazip olanher þeyin mutlak bir sonu olduðunusöyleyerek büyük mülk ve saltanatafazla bel baðlanmamasý gerektiðinihatýrlatmýþ oluyor.

Bu yaþam öyküsünün esas anlamý enbaþtaki paragrafta ortaya konuyor. Öncehiçbir insanýn yaþamýnýn deðer açýsýn-dan diðerlerinden farklý olmadýðýnýn altýkesin ifadelerle çiziliyor. Yani hünerlersahibi kral peygamberle, ýssýz bir kýrlýk-ta ömür sürmekte olan biçare çobanýnyaþamý ayný deðerdedir Yaradan'ýngözünde. Hz. Süleyman bu gerçeði tamtamýna kavrasýn diye bu yüzük olayýyaþatýlýyor ona. Öykülerden hisse kap-mak, ibret almak çok kolay ve çok akýl-da kalýcý. Ama Bizim Celselerimiz'deher insanýn yüce deðerini ve eþsizliðinibelirten þu cümle de yaþam öykülerikadar etkileyici:

** Her insan O'nun sevgisindenyaratýlmýþ yüce bir deðer, eþsiz bir var-lýktýr.

Son olarak Hz. Muhammed'in ha-yatýndan iki örnek sunmak istiyorum:

HZ. MUHAMMED ve KÖR ADAM

Hz. Muhammed'in islâmiyeti yaymakiçin var gücüyle çaba gösterdiðiMekke'deki ilk yýllarý... Ýþte yaptýðýsayýsýz konuþmalardan birini daha izli-yoruz. Kureyþ'in ileri gelen zenginlerinitoplamýþ onlara ilâhi gerçeklerdenbahsediyor. Hoþ, onu gönülden dinleyenpek yok ya orada, belki izi kalýr diyesabýrla konuþmasýný sürdürüyorpeygamber. Fakat o ne?.. Bu zorlapiþirmeye çalýþtýðý aþa soðuk su dökende kim? Peygamberi görmeyen fakatsesinden tanýyan bir kör adam yalvarý-yor uzaktan: "Ya Muhammed bana daanlat!.." Üzülüyor peygamber buzenginlerin bir fakir körle ayný düzeydetutulmaktan hoþlanmayacaklarýný bili-yor. Duymazlýktan geliyor adamý. Fakato tekrarlýyor dileðini.

Adam susmak bilmiyor ve sonundacanýnýn sýkýntýsýndan yüzünü ekþitipçeviriyor Hz. Muhammed... Ve çokgeçmeden Hak'kýn katýndan Abesesuresinin ilk âyetleri bir uyarý olarakvahyediliyor gülyüzlüye. Ýlâhi sözleri

Behçet Kemal Çaðlar'ýn "KuranýKerimden Ýlhamlar"ýndan dinleyelim:

Yüzünü ekþitip durursun niye?Yanýna bir garip kör geldi diyeBelki öðüt alýp ikrar verendir;Belki görenlerden daha görendir.Aklýný taktýðýn kafir kalacakNazlanana bakma sokulana bak.Kuran bir öðüttür, anlayan anlar,Yüreðe iþleyen sayfalarý var.Yüceltilmiþtir o, arýtýlmýþtýr,Ýnsaný ýslaha yaratýlmýþtýr.

Sonraki yýllarda Mekke'nin ilerigelenleri, zavallý fakirlerle beraberolmamayý Hz. Muhammed'e ýsrarlakabul ettirmek istediklerinde Rabbin'-den inen þu âyet bunu kesinlikle yasak-lamýþtý:

** Sabah akþam Rableri'nin rýzasýnýisteyerek O'na yalvaranlarý (Kureyþbüyüklerinin arzusuna uyarak) yanýn-dan kovma. Onlarýn hesabýndan sanabir sorumluluk, senin hesabýndan daonlara bir sorumluluk yok ki, bu zaval-lýlarý kovup da zalimlerden olasýn.(6/52)

AYRIMCILIK SANDILAR AMA YANILDILAR

Hz.Muhammed, âlemlerin varedicisiTek Tanrý inancýnýn yayýlmasý içinMekke'de büyük çaba sarfetmesine rað-men, putlarýndan ve putlarýn onlaraHac'da saðladýðý gelirlerden vazgeçe-meyen akrabalarý ve hemþehrilerindenfazla taraftar kazanamamýþtý. On yýlboyunca bir avuç yandaþýyla bin bir

SEVGÝ DÜNYASI12

eziyete uðramýþ, en sonunda canlarýný;onlara kucak açan Medine'ye hicretederek kurtarmýþlardý. Ne iyi ev sahip-leriydi onlar. Malýný mülkünü, iþinigücünü, akrabalarýný geride býrakarakgöç etmek zorunda kalan muhacirlereevlerini, rýzýklarýný paylaþma dâhil, hertürlü desteði saðlamýþlar; Hz. Muham-med'i þehrin yöneticisi seçerek, pey-gambere onca sýkýntýdan sonra rahat birnefes alma þükrünü yaþatmýþlardý. Üste-lik kinleri gittikçe azgýnlaþan Mekkeli-ler'in saldýrýlarýna karþý, canlarýyla mal-larýyla pek çok savaþta peygamberikorumuþlar, Müslümanlar'ýn çoðal-masýnda ona destek olmuþlardý. Geçenzaman içinde iyice kuvvetlenenMüslümanlarýn neredeyse hiçbir çatýþ-ma olmadan ezeli düþmanlarý Mekke'yifethetmesi de Medineliler'in bu yýllarsüren desteklerinin doðal bir sonucuy-du. Mekke'nin fethinden henüz bir aygeçmiþken ayaklanan putperestHavazinliler'le, Huneyn bölgesindekiçetin savaþý, kýlýç zoruyla Müslümanolmuþ Mekkeliler'in de desteðiyle ÝslâmOrdusu kazanýnca bölgenin hâkimiyetitamamen onlara geçmiþti.

Bu son zaferde çok büyük bir ganimetde elde edilmiþti. Medineliler, sabýrsýz-lýkla bunca emeklerinin karþýlýðý olarakhisselerine düþecek ganimet mallarýnýbeklemeye baþlamýþlardý. Fakat sonuçhiç de umduklarý gibi olmamýþ;Peygamber, ganimetlerin çoðunu, zorkarþýsýnda ister istemez Müslümanolmuþ akrabalarýna, Mekkeli hemþehri-lerine daðýtmýþtý. Üstelik onlarýn çoðu,zaten varlýklý kiþiler olduðu halde!..

Bütün bunlara birebir tanýk olan ve bir

anlam veremeyen binlerce Medinelibiraraya gelmiþler ve içlerinden geçeni,dillerine dökerek: "Peygamber, demekki akrabalarýný, eski tanýdýklarýný,hemþehrilerini bizden fazla seviyor. Birbize verdiklerine bak, bir de onlara?!.."diye söylenmeye baþlamýþlardý.

Peygamber durumu öðrenmektegecikmedi. Hz. Ýsa'nýn iki oðul meselindeki "Baba" rolünü bu defa Hz.Muhammed üstlenmiþti. Medinelileribir yerde toplayýp doðruca onlarlakonuþmaya gitti. Birlikte yaþadýklarýçetin günleri ve onlarýn özverileriniminnetle andýktan sonra, sözü ganimetegetirerek, yeni Müslüman olmuþMekkeliler'in kalplerinin dine ýsýnmasýve aradaki düþmanlýklarýn tamamen yokolmasý için ganimetlerin çoðunu onlaradaðýttýðýný; Medineliler'in inanç vebaðlýlýklarýndan zerrece þüphesi olma-dýðýndan buna gerek görmediðini dilegetirdikten sonra, esas onlarý titretipgözyaþlarýna gark eden son cümlesinisöyledi:

"Evet, ganimetin çoðunu onlaraverdim. Ama kendim, sizinleyim!.. Eskiþehrime, akrabalarýma deðil, sizinleberaber yine Medine'ye dönüyorum.Hangisini seçersiniz, ganimetleri mi,beni mi?!.."

Yüce amacýn farkýna varanMedinelilerde malý mülkü düþünecekhal mi kalmýþtý?!.. Gözyaþlarý içindehep bir aðýzdan haykýrdýlar: "Bizpayýmýza düþen Allah'ýn Resûlü'nü iste-riz. Biz payýmýzdan hoþnuduz!.."

13SEVGÝ DÜNYASI

SEVGÝ DÜNYASI14

edi âyetli surelerden Fatiha'dansonra ikincisi, insandan insanayatay iliþkileri irdeleyen MâûnSuresidir. Bu iki sure dinde iki

direk ve iki settir ayný zamanda. Fatiha,ibadetin sadece ve sadece Allah'a yapýlmasýnýbelirterek þirkin, Allah'a ortak koþmanýnönüne set çeker. Mâûn da toplumcu bir pay-laþýmý önererek, insandan insana iliþkininnasýl olmamasý gerektiðinden hareketle, nasýl

olmasý gerektiðini gösterir. Ve bu hakça pay-laþýmý engelleyenlerin namazlý niyetli deolsalar, buyruktan ayrýldýklarýný bildirerekþirkin önüne bir set daha çeker. Kuran dikeyokunduðunda Fatiha bizi Yaradan'la buluþtu-rur. Yatay okunduðunda ise, Mâûn suresi pay-laþýmý ve öylece kamu hakkýnýn halka ulaþ-masýný engellememeyi öngörür. (*) Her ikisurenin gereklerinin yerine getirilmemesi deinsaný þirke götürür.

Y

Tanrýnýn Tokadý Mâûn Suresi Güngör Özyiðit, Psikolog

“Rabbin vuruþu gerçekten çok þiddetlidir.” Büruc Suresi 12

15SEVGÝ DÜNYASI

ÝKÝ TÜRLÜ VURUÞ

Rabbin iki türlü vuruþu vardýr. Ýlki darb-ýkelim denilen Hz. Musa'nýn âsâsý ile taþavuruþu yani taþlaþmýþ kalplere ve zalimlerevuruþu. Buna Hakkýn vuruþu (Darb-ý Hak) dadiyebiliriz. Hakkýn vuruþundan sonra halkýnvuruþu (darb-ý halk) gelir. Bunun Kuran'dakikarþýlýðý inkýlâp, yani devrimdir. Ne var kikitlelerin o bilinç noktasýna gelip, halkýnvuruþunu yapmasý, devrimi gerçekleþtirmesiiçin yüz yýllar belki de bin yýllar geçebilir.

Hakkýn vuruþu, bir türlü uslanmayan za-limlere ya kahredici vuruþ olarak ya da belkidüzelebilirler diye mühlet vererek uyarýcývuruþ olarak gerçekleþir.

Mâûn Suresi Hakkýn uyarýcý bir vuruþuolarak, suredeki uyarýlarý dikkate almalarý içininsanlara zaman tanýmaktadýr. Mâûn suresininuyarýlarýndan alýnmasý gereken üç temel dersvardýr:

1. Allah, aldatma aracý yapýlmamalýdýr. 2. Takva (dindarlýk), insanla insan arasýnda

deðil, insanla Tanrý arasýnda deðer ve üstün-lük ölçüsüdür.

3. Kamu hakkýný (mâûna) gasp edenlerle,ibadetlerine, özellikle de namazlarýna riyabulaþtýranlar, dinin istediði ibadetleri yerinegetirseler bile, gerçekte dinsiz-imansýz sayýl-malýdýr.

4. Arap-Emevi egemen gücü, bu üçbildirinin hayata geçmemesi için her türlüönlemi almýþtýr. Ýlk olarak uydurma hadisler-le, "Hadislerin Kuran'ý neshetmesi, yanihükümden düþürmesi yoluna gidilmiþtir.Böylece Peygamberi Allah'ýn önüne geçirerekþirke düþülmüþtür. Ýkinci yol olarak kelimelerüzerinde oynayarak anlam kaydýrmasýyapýlmýþtýr. Örneðin surenin ilk âyeti olan

"Gördün mü o dini yalan sayaný?" SüleymanAteþ Hoca tefsirinde "Ceza (gününü) yalan-layaný gördün mü?" diye çeviriyor. Oysaâyette "Din (ceza) günü" denmiyor, sadece"Din" deniyor. Ateþ hocanýn Mâûn çevirisi deþöyle: "En ufak bir yardýmý esirgerler".Âyette kullanýlan fiil: "Yemme'un"Menetmek. Bunun Türkçe karþýlýðý"Engellerler" surenin ruhu ise þu: "Kamuhakkýnýn (mâûnun) yerinme ulaþmasýnýengellerler. "Yahudilikten Ýslam'a geçen ünlüyazar Muhammed Esed ise "Kuran Mesajý"kitabýnda Mâûn'un ilk âyetini kendi kafasýnagöre þöyle çeviriyor: "Hiç bütün ahlâki kural-larý yalanlayan bir insan türü tasavvur edebilirmisin?" Böyle bir cümle Mâûn suresindeolmadýðý gibi Kuran'ýn da hiçbir yerinde yok.

NÝTELÝKLÝ DÝNSÝZLÝK

Mâûn Suresi, ibadetlerine riya bulaþtýranlarýlânetleyerek, uygulamalý dinsizliði deþifreediyor.

Mâûn suresinin önemini ve deðerini bir"Çýplak Uyarýcý" olarak, bütün açýklýðý ile ilkortaya çýkaran deðerli dostum Yaþar NuriÖztürk olmuþtur. Ve yedi âyetli sureyi 410sayfalýk bir kitap haline getirmiþtir. SayýnÖztürk, Mâûn Suresi için þu saptamadabulunuyor: "Mâûn Suresi bize en zalim din-sizlik türünün dinci dinsizlik olduðunugöstermek gibi, insan aklýnýn asla keþfede-meyeceði bir yardýmda daha bulunuyor.Dincilik, kýlýk deðiþirmiþ bir dinsizliktürüdür."

Mâûn Suresinin bize ve insanlýða nasýl biruyarýda bulunduðunu yine Yaþar Nuri'dendinleyelim: "Kendine gel ey insanoðlu!Sahibi gibi göründüðün nimet ve imkânlarýntümü Allah'ýndýr. Bu yeryüzü ve içindekilerin

SEVGÝ DÜNYASI16

tümü Allah'ýndýr. Ýnsanlýk camiasý da Allah'ýnev halkýdýr. Allah'ýn nimetlerinin Allah'ýn evhalkýna ulaþmasýna engel olma. OlursanMâûn ihlalinden hesaba çekilirsin. Eyinsanoðlu! Din-iman, Tanrý- ahiret diyerekkendini aklanmýþ, kurtulmuþ sanma! Bu söz-lerin gereðini yerine getirmezsen yolun kurtu-luþa deðil, lanetin gayyasýna çýkar. Nüfuskâðýdýnda filan veya falan dine mensupolduðuna bakýlmaz. Dünyada rezilliði,ahirette de cehennemi boylarsýn. ÇünküAllah'ýn nimetlerinin, O'nun kullarýna ulaþ-masýna engel olanlar, bu ibadetleriylelânetlenmiþlerdir."

Yaþar Nuri keskin zekâsý ve dili ile Tür-kiye'deki dincilikle ilgili þunlarý söylüyor:

"Türkiye dinciliðinin eski ve yeni tüm tem-silcilerinde þaþmaz tutku, insan haklarýndanrahatsýzlýktýr. Çünkü onlara göre "Din insaniçin deðil, insan din içindir." Yani din "insanaraðmen" bir kurumdur.

Yaþar Nuri Bey'le görüþmelerimizdeTürkiye'deki dinciliðin, etnik bölücülüktendaha büyük bir tehdit ve tehlike olduðunuýsrarla söylerdi. 15 Temmuz dinci isyan giriþi-mi bu öngörüyü doðrulamýþ oldu.

Mâûn "Kamu hakký" demektir.. Zekât,resmi bin kamu hakkýdýr, resmi konu mal veimkândýr. Günümüzde bunun adý vergidir.

Halkýn verdiði vergilerin, devlet tarafýndannasýl ve nereye kullanýldýðý da Sayýþtay'ýndenetiminde olmalýdýr.

Mâûnu engellemekle kastedilen, kötülenenbir sýnýfýn, insanýn hayrýna yarayacak deðer-lerin yerine ulaþmasýný engellemiþ olma-larýdýr.

MÂÛNUN TANITTIÐI SUÇLAR

Mâûn iki grup halinde beþ suçu tanýtýyor:

1. Dini tekzibden (Yalanlamadan) doðansuçlar: Yetimi itip kakmak, yoksulu doyurma-mak, mâûnu engellemek.

2. Veyl (lânet) nedeni olan suçlar: Namaz-dan/ibadetten gaflet, namazda/ibadette riya,mâûnu engellemek.

Görüldüðü üzere "Mâûnu engellemek" heriki suç grubunda yer almaktadýr.

Mâûn suresinin taþýdýðý aðýr tehdit ve suç-lama, kamu haklarýnýn yerine ulaþmasýnýengelleyenlerin, her türlü ibadeti yerinegetirseler bile dinsiz ve imânsýz olarakdamgalanmasýdýr.

Mâûn suresi bize þunu da iþaret ediyor ki,insanlar arasýnda Mevlâna'nýn oðlu SultanVeled'in deyimiyle "Ýdris suretinde Ýblisler"veya "Makbul görünümlü melûnlar" olabilir.Bu listeye "Hârun gibi görünen Kârunlarý" daekleyebiliriz. Kuran bunlarýn alayýna birden"evliya pozuna yatmýþ Ýblisler" ya da "Þeytanevliyasý" diyor.

Þeytan evliyasý ya korku salarak ya daAllah'la kul arasýnda girip kendini O'na yak-laþtýrýcý ve þefaatçi gibi tanýtarak iþini yürütür.Aslýda yaptýklarý düpedüz Allahlýk taslama,O'na ortak koþma, yani þirktir.

17SEVGÝ DÜNYASI

RÝYA VE MÜRÂÎ

Mâûn suresi, bilinen dört inanç türüne birbeþincisini ekle. Ýnanç kimlikleri olarak

1. Mümin: Ýçinden inanan ve bunu dili ileilan eden

2. Kâfir: Ýçinden inanmayan ve bunu dili ilede söyleyen

3. Münafýk: Ýçinden inanmayan ama diliyleinandýðýný söyleyen

4. Müþrik: Allah'a inanan ama O'nun yanýnayedek ilahlar koyan kiþi.

Kuran, bu surede inançla ilgili yeni bir tipbelirliyor: Mürâî. Riyayý meslek edinmiþmürâî, inancýný çýkarýna göre ayarlayan tiptir.Mürâîler, yani ikiyüzlüler þu üç þeyi çokkolay yapmalarýyla kendilerini ele verirler:Rahatça yalan söylerler, sözlerinde durmazlarve çýkarlarý gereði çabuk inanç deðiþtirebilir-ler.

Kuran'a göre içlerinde çýkarcýlýk sakla-yanlar, içlerinde inkâr saklayanlardan dahatehlikeli ve alçaktýrlar.

Riya, bir þeyi gösteriþ için, insanlar görsündiye yapmaktýr bir yaný ile. Diðer yandan birþeyi onun amacýný, özünü gözardý ederekkendi çýkarý için yerine getirmektir.

Burada hedef Allah rýzasý deðil, kendiçýkarý olduðundan, riya ayný zamanda örtülübir þirktir.

Peygamber, þirki Allah'la oyun oynamakolarak görüyor. Biri o gülyüzlüye soruyor:

-Yarýn, kurtuluþ nasýl olacak?-Kurtuluþu hak etmek için, Allah'a hile

yapýp, O'nunla oyun oynamaktan vazgeçmekgerekir.

-Allah'la oyun oynamak nasýl olur, ey Tanrýelçisi?

-Görünüþte Allah ve Peygamberin emret-tiðini yapar, ama içinden baþka þeylerinpeþinde olursan, Allah'la oyun oynamýþ olur-sun. Riyadan sakýnýn. Çünkü riya maskeliþirktir, Allah'a ortak koþmadýr.

MALIN GÖZÜ, MAL TUTKUNLARI

Kuran, emek karþýlýðý olmayan mal artýþýpeþinde koþanlarý "Allah ve peygamberinsavaþ açtýðý kiþiler" olarak tanýtmaktadýr.Mal, denge noktasýndan saða veya solasapma anlamýndaki meyl (eðilim) kökündentüremiþtir. Kuran'ýn aþýlamamýþ yorumcusuIsfahanlý Râgýp "Sürekli deðiþen ölümlüdeðerlere mal denmesi bundandýr" der. YunusEmre bu gerçeði ölümsüz dizeler halinde dilegetirir:

Mal sahibi mülk sahibi Nerde bunun ilk sahibi Mal da yalan, mülk de yalanVar biraz da sen oyalan

Mal bir imtihan aracýdýr. Kuran malý birfitne aracý olarak görür. Fitne; iyi ile kötüyübelirlemede bir ayýklama yoludur. Mal dabize bir deneme aracý olarak emaneten veri-liyor. Mal bir emanet olduðundan, onda bütüntoplumun hakký vardýr. O nedenle mal sahibi,bunu insanlarýn hayýr ve hizmetinde kullan-mak durumundadýr.

Malý bir yücelme ve paylaþým için kullan-mayýp, onu kendinin sanýp, mal tutkunuolmak insaný Karun misali helâke, yok oluþasürükler.

Mal tutkusu da, malýn esas sahibini unu-tup, kendinin sanmasý ile insaný yine þirke

SEVGÝ DÜNYASI18

düþürür. Paranýn kulu-kölesi olmak da yineayný kapýya çýkar.

MÂÛN SURESÝ

Mâûn Suresini doðru anlayabilmek içingerekli bilgilendirmelerden sonra sureninyorumuna geçebiliriz. Önce yedi âyetlisurenin mealini verelim:

1. Gördün mü o, dini yalan sayaný?2. Ýþte odur, yetimi itip kakan3. Yoksulu doyurmayý özendirmez o4. Lânet olsun o namaz kýlanlara/dua eden-

lerle ki5. Namazlarýndan/dualarýndan gaflet

içindedir onlar6. Riyaya sapandýr onlar/gösteriþ yaparlar7. Ve onlar kamu hakkýnýn yerine ulaþmasý-

na/zekâta/yardýma/iyiliðe engel olurlar.

Þimdi 1. âyetten baþlayalým: 1. Gördün mü o, dini yalan sayaný?

Kuran, dini, Tanrý'yý, Peygamber'i ve imankonusundaki diðer deðerleri tanýmayan, inkâredenler için genele "küfür" kelimesini kul-lanýr. Küfre sapanlarý da kâfir diye tanýmlar.Gerçeðin üstünü örtmek anlamýna gelenküfür, her türlü inkârý içine alýr.

Ýkinci inkâr türü tekzîbdir (yalanlama).Kizb (yalan) kökünden türeyen tekzîb, birþeyin yalan olduðunu ilan etmektir. Kuran dilive terimleri üzerinde araþtýrmalarýyla tanýnanJapon bilgin Toshihiko Ýzutsu, tekzîb terimiile belirtilen inkârýn özelliðini þöyle açýklar:"Tekzîb, istihsan ile karýþýk bir yalanlamadýr."

Tekzîble ortaya konan inkâr türü, birtuðyan, yani azma, þýmarma ve zûlüm görün-tüsü sergiler. Tuðyanýn bir anlamý da dünya

nimet ve refahýný Allah'a kavuþmaya yeð tut-mak, dünyaya pek fazla düþkünlük göster-mektir.

Nuh ve Yunus kavmi, inkârlarýný tekzîpleortaya koymuþlardýr. Yalanlamalarýna alayýda buluþturmuþlardýr. O yüzden onlar "tekzîbkavmi" olarak tanýtýlýrlar. Böylece inkârýtekzîb yoluyla gösteren bir "Kötülük toplu-luðu" oluþtururlar. Bunlar zulüm ve servetleazanlardýr. Mal ve evlat çokluðu ile azmak,kibirlenip, diðer insanlarý küçük görmek,nimetlere karþý nankörlüktür. Tekzîb, azma vehaklara tecavüz etme olarak belirlenen birinkâr türü olarak tanýmlanabilir.

Âyet 2: "Ýþte odur yetimi itip kakan"

Ýkinci âyet, birincide sorulan soruya cevapverir. Bu cevap yedinci âyete kadar sürer.Yedinci âyette ise toplam bir yanýtla mesajtamamlanýr.

Kuran yetim hakký üzerinde ýsrarla durur.Yetimlerin korunmasýný, mallarýna dokunul-mamasýný ve yetimlerin eðitilip yeteneklerininortaya çýkarýlmasýný emreder.

Türkiye'de dincilerin servetlerinin çoðu,Mâûn ihlalleri ile, yani tüyü bitmemiþ yetim-lerin haklarýna el uzatýp gasp edilerek edinil-miþtir. Mercümek Davasý, Ýhlâs, Deniz Fenerigibi talanlar hep bu dinci kesimin marifetle-ridir. Üstelik bunlar kamu haklarýný talandandolayý ceza görmek bir yana, yüzleri bilekýzarmamakta ve soygunlarýný þeytanca birgerekçeyle haklý çýkarmaya çalýþmaktadýrlar:

Gerekçeleri de þu: "Neden utanacak mýþýz?Burasý Türkiye, burasý darül-harp (harpalaný). Biz cihat (din adýna savaþ) içindeyiz.

19SEVGÝ DÜNYASI

Bizim çalýp çýrpmamýz, cihada hizmet olduðuiçin günah sayýlmaz, tam aksine ibadet hük-mündedir."

Türkiye'de dincilik en büyük suçlarý bile,iþte böyle, ibadet sayabilecek bir çürümeiçindedir. Bunlar için dünyada rezillik, ahretteise azap hükmü verilmiþtir.

Âyet 3: "Yoksulu doyurmayý özendirmez o."

Yoksulu doyurmak, aynen yetimi korumakgibi bir sosyal devlet görevi ve gerçeðidir.Bu, fakire el açtýran "Sadaka toplumundan"insan onurunu koruyan "Sosyal devlet" sis-temine geçiþtir. Ýnsan hak ve özgürlükleriniMâûn Suresi gereði insanlara ulaþtýrmaktýr.Ramazan'da "çadýr"lara abone olmak yerine,herkesin katkýda bulunacaðý "yeryüzüsofralarý" oluþturmaktýr.

Halk bilinçlense ve gözleri açýlsa ÂþýkMahzuni gibi, o da þunlarý söyleyebilir:

Yoksulun sýrtýndan doyan doyanaBunu gören yürek nasýl dayana Yiðit muhtaç olmuþ kuru soðana Bilmem söylesem mi söylemesem mi?

Tabii ki söylemeli. Onunla yetinmemeli.Eyleme de geçmeli. Ona hak olarak verilmiþþeyleri, Mâûn Suresinin talep ettiði þeyleriistemesini bilmeli.

Âyet 4-5:"Lânet olsun o namaz kýlanlara/dua edenlere ki, namazlarýndan/dualarýndan gaflet içindedir onlar."

Kuran burada Mâûn Suresini ihlal eden-lerin, halký kandýrmak için "Kutsal Araç" gibikullandýklarý maske namazlara/ibadetlere þid-

detli bir darbe indirmektedir. Kuran'ýn kul-landýðý "Salât edenler" namaz anlamýnýn yanýsýra, her türlü ibadeti ve duayý da kapsamak-tadýr. Gerçek dindarýn kýldýðý namaz, secdeyleonu Yaradana yaklaþtýrýrken, dincinin kýldýðýmaske namaz onu þeytanla buluþturur.

GAFLETÝN KÖR KUYUSU

5.âyetteki "gaflet" veya "sehv" sýradan birlakaytlýk, aldýrmazlýk, týnmazlýk deðil. Öyleolsa lânetlenecek kadar aðýr bir þekildesuçlanmaz. Burada riya ile yan yana getirilenve riya gibi lanetlenen gaflet nedir öyleyse?Söz konusu olan gaflet (aymazlýk), Mâûnsuresinin emirlerini dikkate almamak, esgeçmektir.

Bir de ikinci bir gaflet vardýr ki, o daümniyedir. Þeytan iþi ve isteði olan ümniyeKuran'ý "anlamadan okumak"týr. Oysa aydýn-lanmanýn, Kuran'dan yararlanmanýn yolu aklýiþleterek ve anlayarak okumaktýr.

Ýnsanlarý ümniyeden, "anlamadanokumak"tan fýkhýn büyük bilgini Ýmam-ýÂzam kurtarmýþtýr. Ve inananlarýn Kurançevirisiyle, yani anladýklarý dilde okunuþuylanamaz kýlabileceklerini hükme baðlamýþtýr.Diðer mezhep imamlarý da ayný görüþte bir-leþmiþlerdir.

Âyet 6:"Riyaya sapandýr onlar/gösteriþ yaparlar"

Allah'a varmada ibadet yeterli deðildir.Sadece ve sadece Allah'a ibadet etmek, yaniþirkten arýnmýþ olmak gerekir: "Rabbinekavuþmayý uman, barýþa/hayra yönelik iþyapsýn ve Rabbine ibadette hiç kimseyi O'naortak koþmasýn" (Kehf 110)

Isfahanlý Râgýp þirki þöyle deðerlendirmek-tedir: "Bu âyette söz konusu edilen þirk,þirkin her iki anlamýný (gizli-açýk) kucakla-maktadýr." Maskeli þirk, halký Allah ile aldat-týðýndan þirkin en belâlý türüdür.

Kuran'ýn ilk inen suresi olan Alâk'da salât(namaz); istiðna (kendini ihtiyaçlar üstü zen-gin görmek) ve tuðyan (azmak, nemrutlaþ-mak) kavramlarýna karþý konmuþtur. Namaz,O'nun önünde küçüklüðümüzün farkýna var-maktýr her þeyden önce.

Riya; görmek anlamýndaki ru'yet kökündentüremiþ olup, insanýn görsünler diye birdavranýþ içine girmesidir. Riyada davranýþniyetle örtüþmez. Bu uygunsuzluk o kiþiyisamimiyetsiz kýlar. Ýnsan, ikrah (zorlama,baský) altýnda da niyetinin aksine birdavranýþta bulunur. O yüzden Bakara 256"Dinde ikrah (zorlama) yoktur" der. Riya'da,Allah'ýn görmesi için sergilenmesi gerekenbir davranýþ, insanlar görsün diye yapýlýr.

Hz. Muhammed "Ameller (davranýþlar)niyetlere göredir" diyerek niyetin önemine veönceliðine vurgu yapar. Hz. Ali bunu çokgüzel açýklar: "Ýnsan, Allah katýnda niyetiyleelde edeceði ödülü, ameliyle elde edemez.Çünkü niyette riya söz konusu deðildir."

KAMU HAK VE ÝMKÂNI

Âyet 7: "Ve onlar, kamu hakkýnýn yerine ulaþ-

masýna/zekâta/yardýmca/iyiliðe engelolurlar."

Sureye adýný veren son âyeti "Yemne'ûn"sözcüðü ile ilk âyetteki sorunun cevabýný tekkelimeyle verir: "Kamu hak ve imkânýnýn git-mesi gereken yere ulaþmasýna engel olmak."

Mâûn ihlali sadece fiilen gaspetmek, aþýr-mak, zimmete geçirmek, bizzat kul hakkýyemek deðildir. Bunu yapanlara karþý sessizkalmak, kýlýný bile kýpýrdatmamak daPeygamberin deyiþiyle "dilsiz þeytan" olmak-týr. Doðrudan çalýnýp yenmese bile, bunuyapanlara seyirci kalmak, göz yummak da osuça katýlmak anlamýna gelir. Böyle yaparak,zûlme dolaylý yoldan destek verenler þu ikiâyeti çiðnemiþ olurlar:

"Hainlere yandaþ olma! (Nisa 105)"Zûlmedenlere eðilim göstermeyin! Yoksa

ateþ sizi sarmalar. Allah'tan baþka dostlarýmýzkalmaz, size yardým da edilmez." Hud (113)

GULÛL SUÇU

Kamu haklarýna tecavüzü anlatmak içinKuran ve Hadis dilinde "gulûl" sözcüðü kul-lanýlýr. "hýyanet" ve "gizlice aþýrmak" anla-mýna gelen bu kelime "devlet malýna hýyanet"anlamýyla da uyuþur.

Gulûl, kamu hak ve imkânlarýna tecavüz-dür. Bu tecavüz, Mâûn ihlali birinci derecedekamu mal ve imkânlarý kendisine emanetedilen kiþilerce, ikinci derecede ise, onlarýnkoruduðu kiþilerce iþlenir. Gulûlün en kötüsüise, kamu topraklarýna el koymak veya koy-durmaktýr. Hz. Peygamber gulûl suçunabulaþanlarýn cenaze namazýný kýlmamýþtýr.

Mâûn Suresi, onu ihlâl edenlerin suratýnatokat gibi inerken, onun uyarýlarýný dikkattealýp, gereðini yapanlar için yüzlerini okþayan,sýrtlarýný sývazlayan yumuþak ve sýcak bir eledönüþür.

SEVGÝ DÜNYASI20

(*) Kuran'ýn dikey okunmasý, insaný Yaradan'ý ile buluþ-turan, yatay okunmasý ise insanlar arasý iliþkileridüzenleyen bilgilerin okunmasý anlamýný içerir.

SEVGÝ DÜNYASI21

ndre Comte Sponville Hakkýnda:1952 yýlýnda doðan Fransýzeðitimci ve filozof Andre ComteSponville, hümanist bir düþünce

insaný olarak bilgelik arayýþýnda güncelolaný temel almýþ, siyaset felsefesi de dâhilolmak üzere geçmiþ yüzyýllarda yaþamýþfilozoflarca ele alýnmýþ klasik temalar üze-rine çalýþmalar yayýnlamýþtýr.

Ýnsanoðlunun felsefe gibi araçlarý kulla-narak dinin ötesine geçebileceðini düþünenSponville, yirmi dile çevrilen "BüyükDeðerler Risalesi" de dahil olmak üzere

felsefenin pedagojik olarak yalýn bir dilleanlatýldýðý pek çok kitabýn yazarýdýr.Sponville halen Sorbonne'da profesörolarak ders vermektedir. "Erdem, eðerbenim düþündüðüm gibi öðrenilebilir birþeyse, ki ben bu kanýdayým, kitaplardan çokörneklerden öðrenilir."

O halde bu erdemler risalesi ne iþe yarar?Belki þuna: Ne yapmamýz ya da neolmamýz gerektiðini anlamaya çalýþmak vebu çabadan yola çýkarak, yapmamýz ya daolmamýz gereken þeyden bizi ayýran yolu,en azýndan entelektüel olarak ölçebilmek.

Büyük Erdemler RisalesiNihal Gürsoy

A

SEVGÝ DÜNYASI22

Mütevazi bir amaç, yetersiz bir amaç,ama gerekli bir amaç. Filozoflar öðrencidir.Yalnýzca bilgeler hocadýr ve öðrencilerin dekitaplara ihtiyacý vardýr. Bu durumda herkesiçin, bir ahlâk risalesinden daha acil birkitap olabilir mi?

Sponville erdemi, harekete geçiren birgüç olarak tanýmlarken, erdemin aynýzamanda öðrenilebilir bir þey olduðunuancak bunun için en baþtan ne yapmamýzya da ne olmamýz gerektiðini anlamayaçalýþmak gibi bir çaba içinde bulunma-mýzýn þart olduðunu belirtir.

Tanýmýný daha da anlaþýlýr kýlmak için"Bir bitkinin ya da ilacýn erdemi iyileþ-tirmek, býçaðýnki kesmek, insanýnki iseinsanca davranmak ve istemektir" der.

Buradan da anlaþýlacaðý üzere yazar erde-mi, insanýn varlýk sebebine uygun olarakhareket etmesi olarak yorumlamaktadýr.Yazar'a göre "Eðer erdemli eylem bize hazvermiyorsa, biz zaten erdemli olmadýðýmýziçindir."

Kitabýnda, erdemleri yorumlarken ve elealýrken asla bir ahlâk sistemi önermediðini,kaynaðýný günlük yaþamdan ve onun kiþi-lere ve zamana göre biçimlenen koþulla-rýndan aldýðýný söyler.

Öte yandan yazar, erdemin olabilmesiiçin diðer insanlarýn varlýðýnýn gerekli ol-duðu görüþündedir. Böylelikle sosyal hayat-tan da kopuk olmayan bir erdem anlayýþýortaya koymuþtur. Aþaðýda yazarýn kendisýralamasýyla bu erdemlere kýsaca göz ata-caðýz.

NEZAKET

Tüm erdemlerin kökeninde olmakla bir-likte, biçimsel bir davranýþ biçimi olduðun-da diðerlerini etkilemek amacýyla kullanýla-bileceði konusunda uyarýr yazar. O nedenlegörünüþe aldanmayýp, insanlarý yakýndantanýmanýn gereðini vurgular.

Nezaketin gerekli bir erdem olduðunuancak bunun sindirilmiþ bir nezaket olmasýdurumunda erdem olduðunun altýný çizer.Aksi halde karþýdaki kiþinin düþüncelerineyön vermek amacýyla, menfaatler doðrul-tusunda kullanýlmaya müsait bir davranýþbiçimi olmaktan öteye gidemezgörüþündedir.

SADAKAT

Yazar, öncelikle nelere karþý sadakatgöstermemiz gerektiðini sorgulamýþtýr.Örneðin: SS'lerin Hitler'e karþý sadakatiniörnek göstermiþ ve bu türden bir sadakatikötü sadakat olarak nitelendirmiþtir.

Sponville, insanýn düþüncelerine sadakatgöstermesinin çok önemli olduðunu ancakkiþinin düþüncelerini deðiþmeyecek doðru-lar olarak görmesinin, deðiþime açýk olma-mak gibi büyük bir sakýncasý bulunduðunubelirtmiþtir.

Deðiþime açýk olmadan herhangi birdüþünceye iman ölçüsünde baðlanmaya,güçlü delillere raðmen diðer düþünce veyadüþüncelere karþý çýkmayý da kötü birsadakat örneði olarak vurgulamýþ, deðiþimeve yeniliðe açýk olmak gerektiðini ifadeetmiþtir.

SEVGÝ DÜNYASI23

BASÝRET

Sponville'ye göre çaðdaþ ahlâk terminolo-jisinde yer verilmeyen basiret, çok önemlibir erdemdir. Kiþinin, arzu ve isteklerinidoðru yönlendirebilmesinin sadece iyiniyetle mümkün olamayacaðýný, hattâsadece iyi niyetle diðer koþullarý gözönünde bulundurmadan hareket etmeninpek çok istenmeyen sonuçlara götürebile-ceðini söyler. "Basiret, arzu ve isteklerimizihakikate uygun olarak yönlendirmemizisaðlayan anahtardýr" der. Doðru sonuçlarave hakikate ancak basiretle davranabilen-lerin ulaþabileceklerinin altýný çizer.

ILIMLILIK

Orta yol olarak da tabir edilebilecek olanýlýmlýlýk, aþýrýlýðýn her türlüsünden kaçýna-rak ve uç noktalarýn esiri olmadan kalitelibir yaþam sürdürebilmektir. "Düþünce,davranýþ ve yaþam biçimi olarak ýlýmlýolmak, gerçekten erdemli bir hayat sürdü-rebilmeyi saðlar" der.

CESARET

Hemen her toplumda itibargören, deðer verilen cesaret-yiðit-lik kavramýnýn ancak gösteriþtenuzak ve insanýn, insanlýðýn yararýnakullanýldýðýnda bir deðer olarakkabul edilebileceðini söylerSponville.

"Korkuyu aþarak, diðerine duyu-lan sevginin gereðini yapabilmek-tir" þeklinde cesareti tanýmlayarak,bunun bir güç gösterisi deðil,

sevginin gereði olarak yapýlmasý halinde birerdem olarak kabul edilebileceðini söyler.

ADALET

Yasalara uygun davranmanýn gerekliolduðunu ancak adaletin yasalara uygun-luktan ziyade hakkaniyetle ilgili olduðunusavunur.

"Adalet, temelini haktan aldýðý için eneksiksiz erdem olmalýdýr çünkü en küçükseviyede olsa bile haksýzlýk, adaletin tamolarak gerçekleþmediðinin göstergesidir"der.

CÖMERTLÝK

Genelde tüm erdemlerin temelinde sevgiolduðunu vurgulayan yazar, cömert kiþininkendisinin olaný verebilen, paylaþabilen kiþiolduðunu söyler.

Herkesin payýný vermekten öte bir durum-dur bu, tamamen kendine ait olaný verebil-menin temelinde insan sevgisi vardýr” der.Cömertlik erdemine sahip olabilmenin yo-lunun insan sevgisinden geçtiðini belirtir.

SEVGÝ DÜNYASI24

MERHAMET

Sponville'ye göre: "Merhamet erdemi,sýkýntý ve ýzdýrap çeken tüm varlýkla hiçbirayrým gözetmeden duygudaþlýk kurma veonlara sevgiyle yaklaþabilme durumudur."Ancak bundan da iyisi, onlarý bu durumdançýkaracak kalýcý çözümlerin ve devlet poli-tikalarýnýn geliþtirilmesidir der. Çünkü birinsanýn ya da birkaç kiþinin tüm varlýðýnýverse dahi halledemeyeceði kapasitedekisorunlar ancak devletin sosyal politikalarýsayesinde giderilebilir.

BAÐIÞLAMAK

Baðýþlamayý, affetme eylemi olarak düþü-nen yazar; sorunun temelinde kin ve öfkeolduðunu, kiþinin öncelikle kin ve öfkeduygusundan kurtulmasý durumundabaðýþlamanýn çok daha kolay olacaðýnýsavunmaktadýr. "Baðýþlamak, görmezdengelmek deðil, aksine bilerek öfke ve kinduygusu yerine, anlayýþ ve sevgiyle davra-nabilmeyi seçmektir" diye açýklýyor. Ancak,toplumsal düzeni bozucu ve diðerlerinezarar verici durumlar yaratan davranýþlarla

mücadele etmenin insani bir görev oldu-ðunu ve yasalarýn tüm toplumu bu bakým-dan güvence altýna almasý gerektiðini deekliyor.

MÝNNET

Minnettarlýk duygusunu taþýmanýn birayrýcalýklý deðer olduðunu ve kiþiden birþey eksiltmediðini, aksine bu erdemininsanlýk duygusuyla örtüþtüðünü söyler.

"Minnettarlýk duygusu, yapýlan herhangibir olumlu eyleme karþýlýk verme þeklindealgýlansa da durumun aslýnda böylealgýlanmamasý gerektiðini belirterek, min-net duygusu tamamen karþýlýksýzdýr, sevgi-den kaynaklanýr" der.

ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK

Alçakgönüllülüðün en çok kiþinin ken-disini alçakgönüllü olarak nitelendirmeme-sinden anlaþýlacaðýný söyler. Ýnsanýn olduðugibi görünmesini, sadelik ve basitliklehareket etmesini alçakgönüllülük olaraknitelendirir. Bunun aksine davranýþlarýn ise,

sahtelik ve gösteriþle ilgiliolduðunu vurgular.

HOÞGÖRÜ

Kiþinin kendi yapabilecek-lerinden, kuvvetinden veöfkesinden vazgeçebilmesiile ortaya çýkabilecek birerdemdir diyor yazar.

"Ancak kendilerindenvazgeçerek baþkalarýnýn birþey kazanabilmesini göze ala-

bilenler hoþgörü sahibi olabilirler" diyeaçýklar. Bunun yanýnda, insanlýk için zararlýolabilecek fiilleri iþleyen kiþilere karþýhoþgörü gösterilmesini ise erdemsizlikolarak nitelendirir.

SAFLIK

Anlaþýlmasý en güç erdemlerden biri ola-rak nitelendirdiði saflýk hakkýnda ise yazar,"Sevginin bir erdem olarak ortaya çýka-bilmesi için gereken bir oluþumdur" der.

YUMUÞAK HUYLULUK

Yumuþak huyluluðu en yüce erdemlerdenbiri olarak gören yazar, þiddetten uzak enbüyük yürekliliðin yumuþaklýk olduðunusöyler.

"Yumuþak huyluluk, pasiflik veya boyuneðmiþlik deðildir. Aksine, talan etmenin, yoketmenin tersine bir eylemdir" diyerek,kadýnlara daha çok yakýþtýrýlan bu erdeminaslýnda erkeklerde bulunmasý durumundaçok hoþa gideceðini vurgulayarak, erdemliinsanýn yumuþak huylu olmasý gerektiðinisöyler.

ÝYÝ NÝYET

Yazara göre, iyi niyet hakikat sevgisinigösteren en yüce erdemlerden biridir. Ýyiniyetli kiþiyi diðerlerinden ayýran en önemliözelliðin inandýðý þeyleri söylemek ya dasöylediði þeylere inanmak olduðunu belirtir."Kiþi, kendi hakikatini açýklýkla ortayakoyuyorsa bu onun iyi niyetli olduðunusahte davranýþlara yönelmediðini gösterir"diye ifade eder.

MÝZAH

Mizahý, tedavi edici bir erdem olarakgören yazar, insanýn kendisinin deðeriniabartmadan, kasmadan mizaha yatkýn birtutumla çok daha alçakgönüllü bir duruþsergileyebileceðini söyler. Mizahýn, insanlararasýnda sempati oluþturmada, toplumlakaynaþmakta önemli bir erdem olduðununaltýný çizer.

SEVGÝ-AÞK

Aþký tamamen sevgiyle iliþkilendirenyazar, aþký sadece cinsellikten ya da beyin-deki bir kimya veya dürtüden ibaret birduygu olarak görmemektedir. Sevginin,bir görev ya da sorumluluk olarak taným-lanmasýnýn çok eksik kalacaðýný söyleyenyazar, onu büyük bir güç ve erdemlerin enyücesi diye tanýmlamaktadýr.

Sponville, eserindeAristo, Descartes, Freud,Goethe, Hume, Kant, Kierkegaard,Locke, Scheler, Montaigne, Nietzsche,Rousseau, Schopenhauer, Sokrates, Spinozagibi önemli düþünürlerin fikirlerini metiniçinde birbiriyle karþýlaþtýrmýþ, kendi fikir-lerini bu yolla açýklamýþtýr. Metafizik veaþkýnlýk anlayýþýndan uzak bir erdemanlayýþýný aktarmaya çalýþtýðý kitabýndaerdemlerin öðrenilebilir ve öðretilebiliryönüne de dikkat çekmiþtir.

25SEVGÝ DÜNYASI

SEVGÝ DÜNYASI26

ao Tzu'nun öðütünün tamamýnýnuygulandýðý ülkelerin beþini gör-meye gittim. Çek Cumhuriyeti,Avusturya, Almanya, Slovakya ve

Macaristan'dan söz edeceðim sizlere.Bilmediðim memleketlere varmak, tatma-dýðým yemekleri yemek, sözlerini bilme-diðim, anlamadýðým þarkýlarla içlenmek,

kendimi yabancýnýn gözünden, yabancýyýkendi gözümde görmek, þaþýrmak, yenidenþaþýrma kabiliyetini hiç yitirmemek, altýndayatan merakýn üzerine gitmek, gördüðüm yer-ler, insanlar arasýnda baðlar kurmak ve öðren-menin sonsuzluðunda hayatý tanýmak arzusu,bildiklerimi de sizlerle paylaþmaya yönlen-diriyor beni.

Prag, Viyana, Budapeþte...Gezi NotlarýSeyhun Güleçyüz

L

Lao Tzu þöyle der: Bir yýl sonrayý düþünüyorsanýz tohum ekin.On yýl sonrayý düþünüyorsanýz aðaç dikinYüz yýl sonrayý düþünüyorsanýz insanlarý eðitin

SEVGÝ DÜNYASI27

Baharýn insaný kendinden geçiren hafifesintisiyle gezimiz Macaristan'ýn baþkentiBudapeþte'de baþladý. Tuna Nehri bu þehriBuda (Budin) ve Peþte diye ikiye bölmüþtür.Ýlk kurulan Buda þehridir. M.S. 2. YüzyýldaKeltler tarafýndan iþgal edilmiþ ve 896'da res-men þehir kurulmuþtur. 1241'de Moðollar'ýnistilasýna uðrayan Bada (Budin), 14.Yüzyýldan itibaren tarih sahnesinde yerinialmýþtýr. Peþte de kurulmaya baþlamýþtýr. Biryüzyýl Osmanlý yönetiminde kalsa da, sonrahep onun korumasýnda olarak Krallýk veÝmparatorluk olmuþtur. Türkler'e çok yakýndavranan halkýn kullandýðý dil Ural-Altay dilailesinden olmakla birlikte, oldukça fazlaTürkçe kelime de vardýr. Bektaþilik yayýl-mýþtýr. Çünkü Kanuni Sultan Süleyman'ýnMohaç seferinden sonra Budin'i fethiyle bir-likte epey Türk Budin'de kalmýþtýr. Bunlardanbiri de Bektaþi Dedesi Gülbaba'dýr. Buda'dagüller içindeki bir bahçede türbesi vardýr.Bulunduðu sokaða Gülbaba sokaðý adýný ver-miþlerdir. Anlaþýlan Avrupalýlar Macarlar'aboþuna "Hungarian" dememiþler.

Budapeþte Avrupa'nýn en güzel þehirle-rinden biridir. Ben bu þehirle Macar halkýnýbirbirine benzetiyorum. Neden mi?Anlatayým, Macarlar Buda gibi güçlü, sade,saygýlý, Peþte gibi romantik coþkuludurlar.Peþte, Buda (Budin'den) daha sonra kurulmuþBarok tarzý binalarýyla çok estetik bir bölge.

Macarlar ünlü bestecilerin ülkesi bunlardanbir tanesi Franz Liszt'dir. Abdülmecid'in da-vetlisi olarak gelmiþ konserler vermiþtir. Birde gene Macar besteci müzikolog BelaBartok da Halk Evlerinin davetlisi olarak1931'de Türkiye'ye gelmiþ, hemen ardýndanise Adana'ya gitmiþ, o bölgedeki Türkmen-lerin halk müziklerini incelemiþtir. Size BelaBartok'la ilgili bir anýmý yazamadan geçe-

meyeceðim. Ortaokulun baþlarýnda aileminyaþlýlarýndan bir dede: "Macar besteci BelaBartok arkadaþým" demiþ, bize bu söylediði(o yaþta) fýkra gibi gelmiþti ve "Yok dahaneler?" deyip gülüþmüþtük. Meðer akrabamýzhalk müziðimiz için ona yardýmcý olurkendost olmuþlar.

Gelelim Budapeþte gezimize. Sabah önceKahramanlar Meydaný'na indik. Resmi tören-lerin yapýldýðý bu meydanýn tam ortasýnda birsütun ve etrafýnda Macaristan tarihinde önem-li yer tutanlarýn heykelleri. Bu anýttakiheykellerin birçoðu Osmanlý tarihinde deönemli yer tutuyorlar. Anýtýn adý "Bin YýlAnýtý".

Oradan Adrassy Bulvarý'na geldik. ChampElyysees (Þanzelize) gibi, çok þýk maða-zalarýn bulunduðu geniþ bir cadde burasý.Ama çoðu dükkân kapanmýþ ve müze, sergisalonlarý kalabalýk. Ýnsanlar güleryüzlü ve çoksade giyimli. Tip, olarak buðday tenli, koyurenk saçlý ve orta boylular, gözlerinde hüzünvar. Ekonomileri zorda ama hiç þikâyetetmiyorlar. Öðleden sonra Buda (Budin)Kalesine gitmek üzere Budapeþte'nin en eskiköprüsü olan Zincirli Köprü'den geçtik. Kale13.yy.da Moðol istilasýndan sonra bir tepeninüstüne yapýlmýþtýr. Orijinalinden eser yokama yeni kale Gotik tarzý inþa edilmiþ güçlügörünümlü bir kale. Oradan Buda'nýn veTuna'nýn yeþil ovada kývrýmlar yaparak cansuyu olduðu bir manzarayla karþýlaþýyor-sunuz. Kalenin kütüphanesi saray gibiydi.Ýnsana yatýrým böyle oluyor deðil mi?

Öðleden sonra mavi olmayan, çok yavaþakan Tuna Nehri turumuzda Peþte'nin saraygörünümündeki Barok mimarinin en güzelörnekleri olan binalarýnýn önünden yavaþçageçerek seyre daldýk.

SEVGÝ DÜNYASI28

Mathias Kilisesi bu sýradaki eserlerdenbiriydi. 13. yy.da inþa edilmiþ bir sanat eserigörünümünde. Hemen yanýnda Barokmimarinin gerçekten çok önemli eserlerinden(Avrupa çapýnda) Parlamento Binasý var.Büyük bölümü halka açýk, içinde müzeler,resim galerileri, konser salonlarý var ve çokgýpta ettiðim bir kütüphanesi de var. Bu saraytarzý binanýn hemen yan tarafýnda; TunaNehri'nin kýyýsýnda rast gele býrakýlmýþ gibiduran demirden yapýlmýþ, eski, çeþitli boydakadýn erkek bir sürü ayakkabý gördük. Öncebir anlam veremedik, gözümüzdeki yaþlarlaonlara bakakaldýk. Çünkü onlar II. DünyaSavaþý'nda sýrtlarýndan vurulup, Tuna'yadüþen Yahudilerin geride býraktýklarýayakkabýlarýný simgeliyordu. Uzun sürekendimize gelemedik. Gece Çigan Gecesindehüzünlü günün ardýndan gülümseyerek Çiganorkestra ve danslarýný izledik, dinledik.

Buda þehrin biraz dýþýnda EstergonKalesi'ne (Macarca: Estergomi Var) gittik.12.yy.da bir tepe üzerinde Tuna kýyýsýndakurulmuþ 1241'de Moðol istilasýna kadarMacar Krallýðýnýn idare merkezi olmuþtur.1595'de Osmanlýlar'ýn kaleyi teslim almasýtürkülerimizde de yer bulmuþtur. Kale birdönem baþpiskoposluk makamý olsa da

günümüzde müzedir. Ýçinde Osmanlýyaþamýný anlatan döþenmiþ odalar, mankenOsmanlý askerleri, kadýnlarý, hamam görün-tüleri vardýr.

Sabah baharýn kokusuyla yola koyulduk.Çiçek, çimen ve ulu aðaçlarýn yoldaþlýðýndaBratislava'ya geldik. Burasý Slovakya'nýn baþþehri olan çok kozmopolit bir kent. Avustur-ya, Macaristan, Çek ve Almanlar'ýn Slovak-ya'nýn tarihinde derin izleri görülmektedir.Çok temiz, sessiz ve güler yüzlü insanlarýntarihi binalarýyla yeþillikler içindeki bu ülkesi,Tuna'nýn incilerinden biridir. Tuna Nehribenim için çocukluðumdan beri bir varlýktýr.Önce "Tuna Nehri akmam diyor" sözündendolayý, sonra da on ülkenin ve otuz þehrincan damarý olarak çok önemli olduðu için.

Akþamüstü orta Bohemya'nýn VLTAVANehri (Moldan) üzerindeki Prag þehrinegeldik. Ben bu nehre Moldan demek istiyo-rum çünkü Simetana'nýn onun için yazdýðýmuhteþem eserinde ismini eserine verdiðiMoldan Nehri'in akýþýnýn sesini sanki notalaradökmüþtür.

Prag, Unesco'nun dünya mirasý listesindeyer alan Ortaçað'da kutsal Cermen Ýmparator-

luðunun baþ þehriolmuþtur. Daha sonraHabsburg Hanedanýnaev sahipliðini yapmýþve 1918'de baðýmsýzÇekoslovakya'nýnbaþkenti olmuþtur.

Biz 1975'deMacaristan dönüþüPrag'ýn çok yakýnýndasýnýrda eli silâhlý asker-leri görünce, ürkmüþ ve

SEVGÝ DÜNYASI29

Prag'a uðramadan doðrudan Viyana'ya git-miþtik. Þimdi Prag'a gelirken ayný yollardangeçtim. Atkestanesi aðaçlarý yol boyuncagene vardý. Ne zaman karþýma çýksaatkestaneleri, yuvarlanarak böðürtlençalýlarýndan kurtulup, sarmaþýk gülleriniaþarak beni geçmiþime taþýrlar. Anýlara takýlýpkalmak ruhumu yorduðu için bir yüce bilge-nin sözüyle: "Geçmiþe dönülemez, gelecekbeklenir geleceðinden, ancak hâl hayýrlaiþlenir oya gibi" deyip, hemen þimdiyedöndüm. Bence Yaradaným'a þükretmenin enkestirme yollarýndan biri, þimdide en doðruþekilde gerektiði gibi yaþamaktýr…

Bu masalsý romantik Prag þehrinin kalbiOrtaçað'dan günümüze kadar kalan "OLD-TOWN" meydaný ve çevresinde atar. Ýlkgörünmesi gereken, meydanýn yan tarafýndakiher zaman çevresi çok kalabalýk olan saatkulesidir. Bu kuleye ASTRONOMÝK SAATKULESÝ denir. Orijinal adý "ORLOJ"dur. Enüst kattaki terastan Prag manzarasý muhte-þemdir. Bu saat kulesi dünyanýn en eskiüçüncü saat kulesidir. Çok popülerdir. Saatbaþý zil çalýnca bir dakika süren animasyonbaþlar. Saatin zil sesini bekleyen çok kala-balýk turistlerin baþý yukarýda halleri 365 güngündüz yaz kýþ devam eder. Çünkü saatinüzerinde hareket eden garip görünümlü figür-ler vardýr. Zil çalýnca önce Azrail figürü çanýçalar ve Hz. Ýsa ve 12 Havarisi sýrayla birkapýdan çýkar ötekinden girerler. Sonra dörtfigür görülür, iskelet figürü ölümü, elindeayna tutan kibri, elinde altýn kese tutanYahudi açgözlülüðü ve elinde ud tutanOsmanlý figürü keyif ve eðlenceyi sembolizeeder, en sonunda horoz öter. Bu Azrail veHoroz ölüm ve yaþamý sembolize eder vemealen her insan bir gün ölecektir diyesöyler. Saatin diskinde ve etrafýnda 12 ay ve12 saat dilimini gösteren simgeler vardýr. Ay

ve Güneþin gökyüzündeki konumunu (o ankive andaki konumu), Ayfazý, güneþin Zodiacburcu ve ekliptik üzerindeki durumunu, side-real zamanýn yanýnda, Ay düðümlerini (tutul-malarý belirtmesi açýndan) ve dönen yýldýzharitasý gibi verilerini de gösterir. NazýmHikmet'in þiirinde bile adý geçen ünlüHANUS Usta tarafýndan 1400 yýlýnda kralýnemriyle yaptýrýlmýþtýr. Kral eseri çok beðen-miþtir. Ama ne yazýk ki Hanus Usta kraldanda ünlü olunca, bir daha ayný saatten imaledilmesin diye Kralýn emriyle gözleri köredilmiþtir. Ünü asýrlardýr artarak dünyayayayýlan eser, 600 yýldýr insanlarý kendinehayran býrakmaktadýr.

Halil Cibran, "Varolan her þey, bütün diðervarolanlarla birlikte yaþar ve bütün varolan-lar o En Yüce'nin sevgisinde güven içindesonsuzca yaþarlar" der.

Oldtown meydaný 1.7 hektar büyük-lüðündedir. Prag Kalesi de bu alan içindedir.Ayrýca Gotik, Barok, Neoklasik tarzda inþaedilmiþ anýt binalar, kiliseler ve heykeller debu alanýn içindedirler. Prag Kalesi 9.Yüzyýlda bir tepede kurulmuþtur. Bohemyave kutsal Roma Germen Krallýðýndan, ÇekCumhuriyetine kadar krallarýn ve devletbaþkanlarýnýn idare merkezi olmuþtur. Bukalenin bulunduðu bölgede AZÝZ VÝTUS kat-edrali bulunur. Gotik tarzda 17.yüzyýldainþaatýna baþlanmýþ ve çok gariptir ki 1929'dabitmiþtir. Birçok kral ve kraliçenin taç giymemerasimlerine ev sahipliði yapmýþtýr. Çokihtiþamlý bir yapýdýr. Ýçerisi kalýn duvarlarýyüzünden soðuk ve karanlýktýr. Oldtownmeydanýnda iki kulesi 80 metre yükseklikteolduðu için her yerden görülen TYN Kilisesivardýr. Bu da Gotik bir mimari sergiler.VLTAVA (Moldan) Nehrinin üzerindekiköprülerden biri AÞIKLAR KÖPRÜSÜ'dür.

SEVGÝ DÜNYASI30

1357'de yapýlmýþtýr. Ve üzeri de 30 heykellesüslenmiþtir. Heykellerin aslý Prag tarihmüzesindedir. Köprüdekiler aslýnýn kopya-sýdýr. Bu köprü Oldtown'ý kaleye baðlar.Oldtown meydanýndaki binalarýn bazýlarý20.yüzyýlda eskiye uygun olarak yapýlmýþtýr.Sebebi II. Dünya Savaþýnda iki Amerikalýpilotun Prag'ý Dresden zannedip yanlýþlýklabombalamasýdýr. Bu meydandaki en anlamlýikinci eser filozof rahip Jan Hus'un çok uluheykelidir. Filozof olan rahip Jan Hus1425'de Martin Luther'den 100 sene öncedinde özgür düþünceyi savunduðu için bumeydanda, þimdi heykelin bulunduðu yerdeyakýlmýþtýr. Bu alan çok önemli bir yer iþgalediyor Çeklerin tarihinde çünkü 1621'de insanözgülüðü için baþkaldýran halktan 27 kiþininbaþý burada kesilmiþtir. Astronomik saatinbulunduðu bölgede yere bakýnca zeminde 27tane haç resmi vardýr. Haçlar ölen insanlarýsembolize etmek için oraya yerleþtir-ilmiþlerdir. Kafka'nýn evinin altýndaki kafedeotururken - ki o da bu meydanda ama birazgeride- hüzünlü düþüncelere daldým. Ýnsanýntekâmülünün öncelikle aklýn özgürlüðündenbaþlayarak her türlüsünün düþünceyle birlikteolacaðýný, özümde yaþananlarýn ýþýðýnda içimsýzlayarak hissettim.

Antoniu Dvorak'da Prag'lý ve üç seneAmerika'nýn davetlisi olarak orada kalmýþ.Tesadüfe bakýn ki, vatan hasretiyle yazdýðý veAmerika'ya ithaf ettiði Yeni Dünya SenfonisiAstronot Neil Armstrong'un ricasý üzerineuzaya ayak basarken Nasa'dan yapýlan naklenyayýnla tüm dünyada yayýnlanmýþtýr.

68 kuþaðýnýn ünlü kahramanlarýndan biriolarak kabul edilen Vaclav Havel de Çekler'inönemli yazar, devlet adamý ve politikacýsýdýr.Benim de hayran olduðum V.Havel 1968'deRuslar'ýn Çekoslovakya'yý iþgalinde özgürlük

için savaþan halkýn lideri oldu. 1989'da iseözgürlüðüne kavuþan bu ülkenin ilk cumhur-baþkaný olarak, tarihe Kadife Devrim diyegeçen özgürlük mücadelesinin isimlerin-dendir.

Prag gezimizde Terezin Nazi kampý davardý. Gitmedik ama onun yerine Yahudigettosundaki müzeye gittik. Müzenin duvar-larý kamplarda ölmüþ 80 bin Yahudi Praglýnýnisimleriyle hazýrlanmýþ kâðýtla kaplanmýþtý.Prag'dan ayrýlmadan önce gece Simetana'nýnmüziði eþliðinde tekne gezisi yapýp çok güzelbir akþam yemeði yiyerek sakinleþtik.

Sabah kuþ þakýmalarý ve ulu çam orman-larýnýn eþliðinde Çek Cumhuriyeti'nin Bo-hemya bölgesinde Prag'a çok yakýn vadide,ormanlarýn þatolarýn bulunduðu kaplýca þehriKarlovy Vary'e (Karlsbad) geldik. Çok zarifbayram kartpostalý gibi bir þehircik. Çok þýkoteller ve restoranlarý var. Yürüyüþ yaparkenana caddede mütevazý bir otelin önündekiyeni parlatýlmýþ ve ihtimam görmüþ olduðubelli olan pirinç bir tabelada: "M. KemalAtatürk burada kalmýþtýr" yazýsýyla karþýlaþ-mak hepimizi heyecanlandýrdý. Biraz dahayürüyünce çok zarif bir otele girdik. Lobi-sinde pencere yanýnda bir masada her günsabah kahvesi içen sevgili Atatürkümüz’ünanýsýný canlý tutan minik bir vazodaki kýrmýzý

SEVGÝ DÜNYASI31

tek gülü görünce ne yapacaðýmýzý þaþýrdýk.O masanýn üzerinde oranýn M. KemalAtatürk'ün yeri olduðunu yazan bir de þiltvardý. Ýnsana verilen saygýyla yüceltilmiþdeðer beni çok mutlu etti. Sadece insana ve-rilmiyor deðer, tüm canlýlar deðerli çünküKarlovy Vary'de dýþarýda (sokakta) sigaraiçmek yasak.

Elbe Nehri boyunca sergilenen manzaralareþliðinde bir Alman þehri olan Dresden'egeldik. Bu þehir için Almanya'nýn Floransa'sýdiyorlar. Þehrin merkezinde ulu bir katedralolan Meissen ve Brühl's Terrace var. BurasýDresden'i tanýmak için çok uygun uzun birhat. Kentin en ünlü manzara seyir noktasý vegenellikle çok kalabalýk. Nehrin üzerindeAgustus Köprüsü çok zarif. Kraliyet Sarayý,Zwinger Sarayý, Semper opera binasý, Barokmimarinin en güzel eserleri.. AslýndaAlmanya'nýn Saksonya eyaletinin merkezidir.Çok sayýda müzelerinde sanat eseri koleksi-yonlarý barýndýrýr. Türk müzesi ve 23.000 adetMeissen porselen fayansýna iþlenmiþ canlýboyuttaki "süvarý alayý" (Prens alayý) veya"Altýn Atlý" heykeli ile Dresden'i dünya sýra-lamasýna giren bir sanat ve kültür þehri halinegetiriyor. Þehri süsleyen heykeller ve binalar-da Rönesans eserleri de görülmeye deðer.

Þehir olarak çok temiz veçok sessiz insaný huzura davetediyordu. Akþam her þeyinahþap malzemeden yapýlmýþolduðu bir Ortaçað lokantasýn-da o dönemin kýyafetlerinigiymiþ garsonlarýn servis yap-týðý, menünün bile 16. yüzyýl-dan kalma olduðu bir lokanta-da yemek yedik. Sabah birOrtaçað þatosunda etrafýseyrederken biraz þaþkýndým.Cesky Krumlov'daydýk. Þehrin

kalesinin etrafý nehirle çevrilmiþ kalkýp inenbir köprüyle þatoya giriliyor. Her an karþý-mýza zýrhlý bir þövalye çýkabilir duygularýylaþatoyu gezdik ve en tepedeki burçtan þehriseyrettik. Küçük bir Ortaçað görüntüsü heryeri sarmýþtý.

Yine Tuna göründü ve bizi incisiyletanýþtýrdý. Beþ bin yýllýk Viyana'dayýz. 1150'deþehir statüsüne kavuþmuþtur. 1273 yýlýndaHabsburg'larýn ilk kralý Rudolf I ile altýnçaðýný yaþamýþtýr. Çünkü Kutsal RomaÝmparatorluðu'nun hükümranlýk þehri olmuþ-tur. Viyana 1365'de üniversitesini kurarakbilime kapýlarýný açmýþtýr. Ortaçað'dasavaþlar, salgýnlar, yangýnlar gibi afetlerdendolayý zor dönemler geçiren kent 1385'dekanalizasyon sistemini kurmuþ. Tuna'danalýnan suyla kente su þebekesi kurulmuþtur.1529'da þehrin etrafý surlarla çevrilmiþtir. 200yýl Osmanlýyla savaþmýþlar ama 18. yüzyýldada müttefik devlet olup, kültür alýþveriþi yap-mýþtýr. Hattâ Viyana'da Orient Akademisinde(Bugünkü Diplomat Akademisi) Türk Dili veKültürü, geleceðin diplomatlarý için zorunluders olarak okutulmuþtur. O dönemde MozartTürk Marþýný bestelerken, saray ve haremresimleri yüksek fiyata alýcý bulmuþtur.Viyana'da 18. yüzyýlda imparator olan

SEVGÝ DÜNYASI32

IV.Karl'ýn kýzý Maria Theresia (MacaristanBohemya Ýmparatoriçesi) 16 çocuðuylaAvusturya'yý totaliter bir rejimle yöneterek,çok güçlü bir devlet haline getirirken, 11kýzýnýn 10'unu politik amaçlarýna uygun kiþi-lerle evlendirmiþtir. Rusya dâhil tüm Avrupahanedanlarýnýn kan baðýyla akrabalýðýnýsaðlamýþtýr. O dönem Viyana bir kültürmerkezi olmuþtur. Sanatçýlar desteklendiðiiçin, onlarýn sanatsal duygularý yükselipyaratýcýlýðýn motorunu ateþlemiþ ve çokönemli eserler üretmiþlerdir. Mimari açýdanBarok aðýrlýklý þehrin kendisi gerçek bir tarihieserdir. Þehrin önemli saraylarýndan biri, biryazlýk saray olan Schönbrunn Sarayý'dýr.Tanrýnýn yarattýðý doða ile insanýn eserininestetik uyumunu görmek beni her zaman çokheyecanlandýrýr. Schönbrunn Sarayý 200odadýr. Çok geniþ ölçekli bir hayvanat bahçesivardýr.

Sarayýn þehrin dýþýnda inþa ediliþ sebebi ise;Kral II. Maxmillan bir gezinti sýrasýndaayaðýnýn dibinde gördüðü kaynaða eðilipsuyun tadýna bakar, beðenir ve oraya biryazlýk saray ve çok büyük bir çeþme yapýl-masýný ister. Buraya "Güzel Çeþme" anlamýný

taþýyan Schönbrunn ismi verilir. Gerçekten debahçenin tam ortasýnda bulunan bu çeþme birsanat þaheseridir. O zamanlarda "En güzelbahçe" modasý vardýr. Bu sarayda siyah mer-merden yapýlmýþ (kaplanmýþ) bir oda ilgimiziçekmiþti. Kraliçe Maria Theresae'ninkocasýnýn ölümünden sonra yaptýrdýðý yasodasý olduðunu öðrendik. .

Hofburg Sarayý Viyana'nýn içinde çok geniþalana yayýlmýþtýr. Bahçesi herkese açýktýr.Çok deðerli eserlerin bulunduðu müzesiönemlidir. Bir de benim çok etkilendiðim"Sisi" müzesi vardýr. Ben yaþtaki çok kiþiRomy Schneider'in ünlü filmi "Sisi"yi emi-nim hatýrlar. Kraliçe Sisi ve Kral dahadoðrusu imparatoriçe ve Ýmparator I. FranzJoseph'in aþklarýnýn anlatýldýðý bir filmdir. Bugerçek aþk çok yazýk ki hüsranla bitmiþtir.

Hofburg Sarayý'nýn hemen yanýnda geniþbir bahçe içinde Belvedere Sarayý vardýr. Ýkibinadan oluþan bu sarayýn birinci binasý,daimi olarak bütün empresyonistlerin tablo-larýnýn sergilendiði galerilerden ibarettir.Diðer binada ise geçici sergilerin bulunduðugaleriler vardýr. Ama sarayýn adýný öne

çýkaran husus, sevgiyle, derin duygu ve enginsanatsal bilginin doðurduðu bir eserdir ki bu,"Öpücük " tablosuyla Gustav Klimt'in (1862-1918) aþkýný anlatan eseridir.

Viyana'nýn en önemli meydanlarýndan biriStefan Platz'dýr. Bu meydandaki hâkimgörüntü ise 1147'de inþa edilmiþ olan renkliçatýlý Stefan Katedralidir. Eskiden en tepesin-de bir çan vardý ve salt bu çaný çalmak içinbir memuriyet görevi oluþturulmuþtu. Memu-run görevi, Osmanlý ordusunu gördüðünde buçaný çalmaktý. 1956 yýlýnda bu memuriyet,Osmanlý tehlikesi kalmadýðý sebebiyle Viyanabelediyesi tarafýndan fesh edilmiþtir. "Yokartýk" demeyin, oluyor böyle þeyler iþte.

Stefan Katedralinde o gün org dinletisivardý, keyifle izledim. Bu alanda çok zarifbinalarýn altýnda kafeler vardýr. Bunlardanbiri, 19 .yy.baþýndan beri formülünü ailedenbaþka kimsenin bilmediði ünlü "SacherTorte"yi yapar, hemen oturduk ve ýsmarladýk.Pastamý tam yerken karþý kaldýrýmdaki operabinasýndaki oyunun "La Traviata" operasý

olduðunu görüp, keþke bu gece orada olsamdiye iç geçirdim. Dileðim herhalde zamanlaeþ düþmüþ olacak ki, bir de ne göreyim, yantarafýma sandalyeler dizilmeye baþladý, sor-duðumda, "La Traviata"nýn, temsilbaþladýðýnda, binanýn ön duvarýnda meydan-dan seyredilebileceðini söylediler. Sevincimi,þükrümü anlatamam. Bir bilgenin sözleriylekendimi belki ifade edebilirim: "Siz safdüþüncenin temeline indiðinizde, onuntemelinin sevinç ve mutluluk olduðunugöreceksiniz."

Sabah nefis bir kahveden sonra Viyanaormanlarýna bir gezi yaptýk. 18. yy.dan beriViyana Belediyesi ormanlarýn korunmasý içinözel tedbir kalmýþ. Orman içinde Seegrotedenilen yapay bir maðara var. Burasý madençýkarmak için iþçilerin meydana getirdiðibüyük bir maðara. II. Dünya Savaþý'ndaNaziler ilk jet uçaðýný burada yapmýþlar.Ýçerde bazý malzemeler hâlâ duruyor.Maðarada bir de göl var. Tekneyle göldegezindik, ilginçti.

Ormanýn derinliklerinde 12. yy.da yapýlmýþolan en eski manastýr olan Heiligenkreuz(Kutsal Haç) manastýrýný gezdik. 1979 yýlýndaNobel Barýþ ödülüne layýk görülen RahibeTheresa da burada eðitim almýþtýr. Gezimizinsonu Mayerling faciasý olarak bilinen ünlü birfilme konu olan Mayerling köþküyle nokta-landý. 30 yaþýndaki Avusturya Ýmparatorluðuveliaht Prensi Rudolf ve sevgilisinin ölübulunduðu köþktür burasý. Anýlara, doðadakitüm canlýlara saygýnýn örneðini veren beþülkelik gezimde benim için en önemli mesaj:Tüm canlýlarýn bir bütünün parçalarý olduðu,birinin dengesini bozmanýn, hepsini etkileye-bileceðinin idrakinde olup, sevgi ve sevinçlebirbirimizi kucaklamamýz gerektiði oldu.

SEVGÝ DÜNYASI33

SEVGÝ DÜNYASI34

Öte Taraftan Konuþmalar

Enerji ManiplasyonlarýElisa Medhus, MD ; Çeviren: Nelda Ýnan

Eliza Medhus'un birebir deneyimlerinden yolaçýkarak yazýya döktüðü hikâyesini, oðlunu yiti-riþinin ardýndan onunla kurduðu irtibatýn adýmadým nasýl gerçekleþtiðini anlattýðýmýz yazý di-zimizin geçen ayki bölümünde beden esaretin-den kurtulmuþ bir ruhun yapamayacaðý birþeyin olmadýðýný, buna göre ruhlarýn önlerin-deki ve arkalarýndaki enerji alanýnda farklýlýk-lar yaratarak eþyalarý hareket ettirebildiklerini,nitekim þakalar yapmayý çok seven Erik'in debuna benzer þeyler yaptýðýný görmüþtük. Erik'inbloguna üye olan Rundi'nin, yazdýðý mektupta,bunu açýkça yaþadýðýný, Erik'in, evindeki çek-meceleri açabildiðini ve tezgâhýn üzerinebýrakmýþ olduðu kulaklýklarý bile yerindenoynatabildiðini söylemiþti. Erik yine kendi yaþadýðý evinin mutfaðýndakitezgâh üstü davlumbazýn kanatlarýnýn yönünü bile deðiþtirebilmiþti. Baþkabir gün de, paketleri uzaktan fýrlatmakla ilgili bir hüner de geliþtirmiþti.Örneðin bir medyum olan Robert Burke'ün markete gittiði her seferde onaeþlik ediyor ve onu içinde en fazla þeker ve boya bulunan tahýllarýn reyo-nuna götürüyordu. Bir keresinde bir paket Twizzler'ý Robert'in marketarabasýna 1 veya 1.5 metre uzaktaki bir raftan atabilmiþti. Erik'in yaptýðýþakalardan bir diðeri de eþyalarý saklayabilmesiydi. Nitekim annesinin ha-yatýnda en kýymet verdiði ve titizlikle her gün hazýrladýðý o günün listeleriniiçeren indeks kartýný bir süre kaybedip, sonra da bulmasýný saðlamýþtý.

Elisa Medhus

SEVGÝ DÜNYASI35

Elektrikle Oynamak

Erik'in þakalarýndan biri de elektrikleoynamaktý. Aþaðýda Norveç'teki akraba-larýmý ziyaret ettiðimde medyum RobertBurke'den aldýðým e-postayý görecek-siniz:

“Bugün kýz kardeþiniz Laura ilekonuþurken, aniden Erik ortaya çýkaraktuvaletin sifonunu çekti. Aslýnda bunubana hep yapýyor çünkü olay anýndayüzümde önce þaþýrmýþ bir ifade beliri-yor, hemen ardýndan ise onun dizlerinevura vura güldüðünü iþittiðimde ben desýrýtmaya baþlýyorum. Açýkçasý bundanLaura'ya bahsetmedim çünkü onunladerin bir sohbet içinde olduðumuzdankonuyu daðýtmak istemedim. Erik bunutam da bunun için yaptýðýný söylüyor.Beni oyundan dýþarý atmaya bayýlýyor!"Umarým hepiniz iyisinizdir ve banyo-nuzun tabaný yeterince sýcaktýr. Büyükbir ihtimalle Erik'in kafasýnda yine birþeyler var.. Heeheee…

“Kocaman kucaklýyorum sizleri,herkese sevgilerimle…

“Robert”

Erik sizin de gördüðünüz gibi su boru-larýyla da oynamaktan zevk alsa da, bu e-postanýn yazýlma sebebi o kadar ilginç ki,günler öncesinde, ana banyonun tabanýn-daki ýsýnmýþ kablolarýn tümü, kurulduðugünden beri ilk kez yandý. Hâlbukiolmasý gereken ýsýdaydýlar ama buna rað-men odadaki ýsý birdenbire 32 dereceyefýrlayýnca, kendimizi köz olmuþ kömür-lerin üzerinde yürüyormuþ gibi hissettik.Rune (eþim) sistemi yeniden kurmak

zorunda kaldý. Aklýmýza gelen ilk cümle:"Seni gidi küçük ajan" demek oldu. Buolay Erik'in bizimle iletiþim kurarkenkiklasik yöntemlerinden birisiydi. Ne hiçkimse ne de biz, beþ bin mil uzakta, elek-trik sistemindeki bu bozukluðu bilebi-lirdik. Hiçbir yerde ilan edilmemiþti.Dahasý, bu uzak dað köyündeki kabininyerlerinin ýsýnabileceðini ya da ýsýnmasýgerekebileceðini çoðu kimse bilemezdi.

Bu, Erik'in elektriði maniple ederekyaptýðý þakalardan biriyse de, insanlarýncep telefonlarýný, ev alarmlarýný, arabakilitlerini ve radyo kayýt cihazlarýný kul-lanarak da onlara þakalar yapmaktançok hoþlanýyordu.

Telefon Aramalarý

Öte âleme geçmiþ olanlar, telefon vasý-tasýyla bizlerle iletiþim kurabiliyorlarancak bu fenomen çok da yaygýn deðil.Birkaç ay önce, Erik ile iletiþim kurmaçalýþmalarý yapmaya baþladým. Bu çalýþ-malarý rahatlýkla yapabilmek için öncebeynime emir vererek onu adeta kapat-mam gerekiyordu. O da bunu isteksizceyerine getirdikten sonra her zaman yap-týðým gibi sevgi, þükür ve özlem düþün-celerimin ve duygularýmýn üzerindeyoðunlaþtým.

Ona henüz ilk birkaç soru sormuþtumki telefon çalarak konsantrasyonumudaðýttý. Bundan müthiþ derecede rahatsýzoldum çünkü bir saat düzeninde tekrarlý-yordu. Dahasý, arayan kiþinin kim oldu-ðu telefonun ekranýnda yazmýyordu.Sonrasýnda ise arayan kiþinin bana her

SEVGÝ DÜNYASI36

hangi bir telefon mesajý býrakýp býrakma-yacaðýný bekledim. Ýþittiðim þey kalbimidurdurmaya yetti. Statik elektrik olmasý-na raðmen, karþýda konuþan kiþi kesinolarak Erik'ti ve: "Hey, ben Erik'im. BenErik" diyordu. Sonra da baðlantý koptu.Telefondaki mesaj aletinin yeniden oynatdüðmesine bastýðýmda ise hiçbir mesajgözükmemiþti.

Çýlgýna dönmüþ biçimde "MesajlarýOynat" düðmesine bastýðýmda bu kez"Hiçbir yeni mesajýnýz yok" yazýsý çýktý.Net bir þekilde iþittiðim sesi neden kayýtedememiþti o halde? Hâlbuki telefonu-muzun bu âleti her þeyi en ince ayrýntýsý-na kadar kayýt eder. Son arayan kiþinintelefonu 13 haneli gözüküyordu. Bunuyeniden çevireyim dediðimde:"Çevirdiðiniz numara hizmet dýþýdýr"yazdý.

Eþyalarý Yeniden Oluþturmak

Öte âleme geçmiþ sevdiklerimiz, oranýnmadde yapýsýnda bazý objeler var ederlerve sonra da o objelerin enerjisiyle oyna-yarak, titreþimsel frekanslarýný bizim üçboyutlu dünyamýza uyarlarlar. Bazenmadeni paralar düþürürler, bazen detüyler. Diðer zamanlarda ise bizler içinanlam ifade eden diðer objeleri..

Geçenlerde kýzým Michelle ile iþleri-mizi birlikte yapmak için dýþarýya çýk-mýþtýk. Arabasýnýn hem þoför hem deyolcu kapýsýnda içeceklerin veya baþkaþeylerin konulabileceði özel gözleri var.Ýlk iþimiz bankaya gitmek olduðundanbenim tarafýmdaki göze, yatýracaðým iki

adet çekimi, çok deðerli indeks kartýmý(liste bayaðý uzundu) ve bir adet dekalem koydum. Bankadaki iþimi hallet-tikten sonra da aldýðým makbuzlarýyeniden ayný göze koydum ki daha sonrakayýt edebileyim.

Derken Russo'nun Pizzasý dükkânýnadoðru harika bir öðlen yemeði yiyebil-mek için yola çýktýk. Yemeðimizi yedik-ten sonra doðrudan gýda marketine git-meyi düþünmüþtük ama iþlerimiz plan-ladýðýmýz gibi gitmedi. Çünkü torunumArleen'in tuvaleti geldi. Tuvalet eðitiminehenüz baþlamýþ bir çocuk olduðu içinvakit kaybetmeden restoranýn tuvaletinedoðru yollandýk. Ama ne yazýk ki"tuvaletimi evdeki pembe oturaðýmdayapacaðým" diye tutturdu. Ýþte bu yüzdeneve dönmek zorunda kaldýk.

Arabayý benim evin garajýna park etti-ðimizde, yan gözdeki her þeyi dýþarýyaçýkardým: Kalemim, indeks kartým ve

SEVGÝ DÜNYASI37

makbuzlarým. Sonra da her zaman yap-týðým gibi elimi gözün içinde dolaþtýrdýmki, içerde kalmýþ bir þey var mý yok mudiye kontrol edebileyim. Acaba orada nebulmayý ümit ediyordum ki? Bir adetaltýn külçe mi? Her neyse içeri girdimve Arleen'i oturaðýnýn üzerine oturttum.Makbuzlarýmý da çek kayýt defterimeyerleþtirdim.

Arabaya geri döndüðümde, boþ olangöze yeniden baktýðýmda madeni birparanýn ýþýldadýðýný gördüm. Bu neredengelmiþti? Hâlbuki on dakika önce o gözboþtu. Michelle'e (acaba delice bir neden-le), yolcu koltuðu tarafýna geçip, oradakigöze madeni bir para koyup koymadýðýnýsordum. Elbet ki koymamýþtý. Çünküþoför koltuðu tarafýnda bozuk paralarýnýkoyacaðý bir gözü daha vardý. Omuzlarýnýsilkerek bana þöyle dedi: "Bence bunuyapan Erik'ten baþkasý deðil".. Madeniparayý parmaklarýmýn arasýna almamlabirlikte para bir anda gözden kayboldu.Yani demateryalize oldu.

Bu her ikimizi de þaþkýnlýða boðduðugibi diðer yandan da neþe verdi. Ýkimizbirden kaybolan madeni parayý yenidenaradýk ama bulamadýk. Sadece bu dadeðil, paranýn girebileceði baþka hiçbiryer yoktu.

Michelle zihnindeki gözleriyle Erik'indizlerine vura vura güldüðünü gördüðünüsöyledi. Üstelik Erik, kaybettiðimiz sankidünyanýn en deðerli elmasýymýþ gibi, heryeri didik didik ararken, ne kadar komikbir görüntü verdiðimizi söylüyordu.

Yaþadýðýmýz bu harika mucizeyi baba-ma anlattýðýmda bana gülerek, Erik'inparayý geri almadan materyalize etmesigerektiðini söyledi. "Ve ayrýca öte âlem-den gelecek paralarý unutmak daha iyiolur" dedi.

Sizin de hayal edebileceðiniz gibi, butarz þakalar, rüyalar ve ziyaretler biziminanç sistemimizi temelinden sarsmýþtý.Bir bilim kadýný ve bir hekim olarak birþeyin var olabilmesi için mutlaka ölçül-mesi ve beþ duyumuzla algýlanmasýgerektiðine inanýrdým hep. Bunlarýndýþýnda kalan her þey mistisizm katego-risine girerdi. Ama bir ruhun ölümdensonra yaþadýðýný gösteren bu elle tutulurkanýtlardan sonra her þeyi daha farklýgörmeye baþladým. Paradigmam radikalbiçimde deðiþti ve beni daha derin ipuç-larýný, cevaplarý ve gerçekleri araþtýrmayaitti.

Takip eden aylarda konuyla ilgili bu-labildiðim her þeyi okumaya baþladým.Bunlar arasýnda bu konuda hekimler vebilim adamlarý tarafýndan yazýlmýþ eserlerbulunduðu gibi doðrudan medyumlar vearacýlar tarafýndan yazýlmýþ olan kitaplarda vardý. Bu konuda yüz tane kitap oku-muþum olmalýyým kitaplýðýmýn raflarýnýaðýrlýklarýndan dolayý aþaðýya doðruçeken. Bunlarý okuyuþ amacým sadecegerçeklik kavramýmý yeniden tanýmla-mam deðil, ayný zamanda oðlumunnerede olduðunu öðrenebilmem içindi.

Gelecek Ay: Konumuza "PerdeninArkasýndan Yeni Ýliþkimiz" baþlýðýyladevam edeceðiz.

SEVGÝ DÜNYASI38

elâmlar sevgili varlýklar, benManyetik Hizmetten Kryon.Bazýlarý sandalyede oturan adamýnsadece kendi yüksek benliði için

kanallýk yaptýðýndan emin olduklarýnýdüþünüyorlar ama iþin içinde daha fazlasývar. Birlikte çalýþtýðýmýz yýllar boyuncabunun veya aksinin ispatlanmasý için sah-nede hiçbir giriþim söz konusu olmamýþtýr.Bunun nedeni de hepinizin, en büyüðün-den en küçüðüne kadar, her þeyde özgüriradeye ve serbest seçim hakkýna sahipolmanýzdýr. Bu gezegenin özelliði budur veRuh bile buna dokunamaz. Ruh'un size vesizin için yaptýklarý, onun yapmasýna izinverdiklerinize gösterilen tepkidir.

Þimdi bir an için durmanýzý istiyorum.Bir anlýðýna bile olsa burada bulunangörevlileri (maiyeti) hissetmek için kendi-nize izin verecek misiniz? Düþünce sýnýr-larýnýzý bile aþan þeyler olduðu gerçeði vesözü edilen fiziðin bile, belki de bilincebenzer bir özelliði olduðunu kabul etmekinancýnýzý zora sokabilir mi?

Belki de her þeyi bilmiyorsunuzdur.Ýnsanlarýn çoðunun içinde yer aldýðý kutu,esas olarak koruma amaçlýdýr. Bir taraftansize söylenmiþ olan þeylere inanýr, diðertaraftan geçmiþte olmuþ þeylere bakarsýnýzve bu ikisi sizin þimdiki hâl ve istikbal ileilgili gerçekliðiniz olur.

S

Kelebek Kanatlarýný ÇýrpýncaKryon Celsesi,

Medyum: Lee Carroll, 4.Aralýk.2016 Newport, Kaliforniya

Ses Kaydýndan Çözümleme ve Çeviri: Necati Tarýman

SEVGÝ DÜNYASI39

Peki, size anlatýlmýþ olan þeylerin dýþýn-da kalan Tanrý'nýn güzelliðinin kabulü okutunun neresinde bulunuyor? Kendidolabýnýzýn içine girip kapýyý da arkanýz-dan kapattýðýnýzda bunun mümkün ola-caðýný mý düþünüyorsunuz? Bizden olan-lardan trilyonlarcasý sizlerin isimlerinizinve içinde bulunduðunuz durumun yanýsýrao dolaba aðlamak için girdiðinizi biliyor.Sizler kendinizi yalnýz zannediyorsunuzama gerçek durum hakkýnda hiçbir fikrinizyok. Þimdi dinlemekte olduðunuz celsebirçok yöne gidebilir. Size neler olup bit-tiðini anlatmak istiyorum. Tüm sevgimide içine katarak size neler olup bittiðihakkýnda bilgi vermek istiyorum.

Yaptýðýmýz son celsede bir ricada bulun-muþtum. Ýnsani özelliklerinizi kýsa süre-liðine de olsa bir kenara býrakmanýzý, sankibaþka bir gezegenden gelen bir uzaylýymýþve bu gezegende bu öðretilerle karþýlaþmýþgibi ya-pýp, gülümsemenizi istiyorum.Çünkü aslýnda bunlarý tanýyor ve biliyor-sunuz. Hattâ celsede duyduðunuz sesi biryerden tanýyor olabilirsiniz. Bir uzaylýolarak hiçbir þeye karýþmýyor ve sadecegözlem yapýyorsunuz. Bunu becerebilirse-niz söylediðim her þeyi insanlar açýsýndandoðal olan o önyargýlara kapýlmadandinleyebilir ve deðerlendirebilirsiniz.

Size bazý gerçekleri anlatmak istiyorum.Ýnsanlarýn davranýþ, tutum ve düþünceleriniüstüne oturttuklarý belli temeller vardýr. Bubaðlamda insanlar gelecekle ilgili projek-siyonlarý, geçmiþte olanlar temeline dayalýolarak yaparlar. Psikolojide buna "insantabiatý" adý verilmektedir. Ýnsanlarýn dünve daha önceki gün sergiledikleri davra-nýþlar yarýn ve daha sonraki günlerde ola-caklarla ilgili bazý beklentileri ortaya

çýkarýr. Eðer geçmiþte hiçbir þey olmamýþolsaydý, gelecekteki olaylara bakýþýn çokfarklý perspektifi olurdu. Çünkü sizlergenellikle geçmiþte olanlarý alýp bunlarýgeleceðin üstüne yapýþtýrýrsýnýz.

Size bu baðlamda bir örnek vermekistiyorum. Belki de sizin kendi çocuðunuzolan veya olmayan 6 yaþýndaki güzel birçocukla berabersiniz ve o çocukla ittifakiçindesiniz. Çocuðun kalbine baktýðýnýzda,orada sadece masumiyet, sevgi ve güzellikgörüyorsunuz. Çocuða gelecek için arzuve beklentilerini sorduðunuzu ve ondangelecek için en fazla istediði þeyin resminiyapmasýný istediðinizi düþünün. Böyle biristeðe cevap vermek çocuk için pek zorolmayacaktýr. Çocuðun ilk arzusu muh-temelen ölene kadar istediði her türlüoyuncaðýn sahipliði olacaktýr. Ayrýca çocuksizinle birlikte olmak istediðini ve sizinsonuna kadar onun elini tutmanýzý isteye-cektir. Çünkü böylece kendisini hep gü-vende hissedecektir. Belki de çeþitli yerleregitmeyi ve her þeyin keyfini çýkarmayý daisteyecektir. 6 yaþýndaki bir çocuk kendigeleceðiyle ilgili olarak böyle veya bunaçok benzer bir resim çizecektir.

Olaya tepeden baktýðýnýzda, çocuðunevin banka borcu veya buna benzer þeyler-den hiç söz etmediðini anlarsýnýz çünkü 6yaþýndaki bir çocuðun yaþamýnýn gerikalan kýsmýna yansýtabileceði þeyler, gele-cekle ilgili projeksiyonlarý, onun yaþamýnýoluþturan 6 yýl ile sýnýrlýdýr. Ne demek is-tediðimi anlayabiliyor musunuz? Çocukbüyüdükçe, masumiyeti tedricen bilgeliðe,biliþe ve dengeye dönüþecektir. Eðer 6yaþýndaki çocuðun gelecekle ilgili beklen-tilerini incelerseniz, onun tanýdýðý vebildiði keyif ve hazzý geleceðine yansýt-

SEVGÝ DÜNYASI40

mak, ayrýca sizin onun yanýndaki varlýðýnýzsayesinde kendisini korkudan uzak tutmakistediðini hemen anlayabilirsiniz.

Sevgili varlýklar, sizin çaðlardan beriyapmakta olduðunuz iþte tam da budur.Bu çerçevede hep sözü edilen deðiþimisakýn ola küçümsemeyesiniz. Bu deðiþim-den astrolojide söz edildiði gibi, numerolo-jide de yer almýþtýr. Yýldýzlar tepeden herþeyi gözler ve burada olup biteni hedefler-ler. Þu anda içinde bulunduðunuz deðiþiminsanlýk tarihini de, insanýn geleceðini deyeniden yazacaktýr. Bu beyanýn yapýlmasýda, anlaþýlmasý da zordur. Geçmiþte fiilenolmuþ olan bir hadise deðiþim yüzündennasýl yeniden yazýlabilir? Ýþe bu yöndenbaktýðýnýzda, zaman dairesinin ortayaçýkardýðý paradokslar devreye girer.

Bunu daha etraflý, sevecen, öz, güzel veanlaþýlmasý kolay olacak þekilde anlata-caðým, çünkü durum zaten böyledir. Biröncülle baþlamak ve size yuvaya gelmeyebaþladýðýnýzý söylemek istiyorum. Böylebir beyaný beklemiyordunuz, öyle deðilmi? Kryon acaba bununla ne demek istiyorve yuva neresi? Bu odada bulunan vecelseyi daha sonra dinleyen yaþlý ruhlarbunlarýn hepsini yaþayarak gördüler veüstelik bunu yalnýzca Dünya gezegenindede yapmadýlar. Sizler evrenin çocuk-larýsýnýz ve galaksi sizleri gayet iyi taný-maktadýr. Çünkü sizler milyonlarca yýldanberi kelimenin tam anlamýyla fizikselolarak bu galakside bir yerlerde mevcu-diyetinizi sürdürdünüz.

Ýþte sizlerin akaþýnýzýn belli bir yerindebulunan bu hatýra (bilgi) uyanmaktaolduðu için bazý þeyleri kenarýndan köþe-sinden de olsa hatýrlamaya ve hissetmeye

baþlýyorsunuz. Bazýlarýnýz deðiþimi hisse-diyor ve sezip bekliyorsunuz. Pek çokbaþka insanýn aksine, belki de sizler birþeylerin olduðunu ve bunun iyiye alametolduðunu kendinize fýsýldýyor olabilirsiniz.Tam veya kesin olarak haberlerde yeralmadýðý için siz de durumu tam olaraktanýmlayamýyor olabilirsiniz ama bu hissezgisel olarak içinizde kýpýrdýyor.

Bazýlarýnýzýn neye uyanmaktaolduðunuzu size söylememe izin verin.Dünyada þimdiye dek hiç görülmemiþolan, insan bilincine ulaþmanýzý saðlayacakbir olgunluk düzeyine ulaþýyorsunuz.Bunun çok iyi bir þey olduðunu da hatýrla-maya baþladýnýz. Bir seferinde bir aptalýnbir noktada daha büyük gerçeðe uyanmayabaþlamadýkça, geriye bakýp o zamanakadar bir aptal gibi davrandýðýný anlama-dýkça, asla aptal olduðunu fark edemeye-ceðini söylemiþtim. Ýþte bu aþamada sizinbaþýnýza gelen tam da budur.

Daha büyük bir farkýndalýk vardýr vebu farkýndalýðýn iki ayrý bölümü var.Birinci bölüm bu yeni enerji deðiþimininbizim 20 yýldan beri sözünü ettiðimizgeliþimi harekete geçirmesidir. Deðiþimyerleþtikçe bir bilinç geliþimi artarak sü-recektir. Birçoðunuz bunu çocuklarýnda,diðerleri de kendilerinde ve etraflarýndaolanlarda göreceklerdir. Bu farkýndalýkartýþý yavaþ cereyan edecek ve toplumistekler, beklentiler, yiyecekler, çocukyetiþtirme ve benzer konular baðlamýndadeðiþim yaþayacaktýr. Bunlarýn hepsimetafiziksel alanda olmayacaktýr ama yaþlýruhlar ön cephede olacaktýr. Kendinizi iyihissettirecek bilgiler almaya baþladýnýz. Bufarkýndalýktýr. Bu geliþimdir. Birinci bölümbudur.

SEVGÝ DÜNYASI41

Ýkinci bölüm ise sizlerin evrenselakaþýnýzdýr. Sizler bu deðiþim olayýný ha-týrlamaya baþlýyorsunuz. Tabii þimdi henüzyeni baþlamakta olan deðiþimi nasýl olupda hatýrladýðýnýzý bilmek isteyebilirsiniz.Sizler geçmiþte (çok geçmiþte) bulundu-ðunuz yerlerde bunlarý yaþadýnýz. Bundanönce yükseliþ statüsüne geçen her geze-gende bunlar oldu, çünkü senaryo budur.Þimdi bu senaryo bu gezegende sahneyekondu ve siz de "deja vu" hissi yaþýyor-sunuz.

Bazýlarýnýz bu gerçeðe uyanýyorlar veben bu konudan söz ettiðimde bu insanlar-da ürpertiler ortaya çýkýyor. Sizler deðiþimive olaylarýn gidiþatýný hissedebiliyor, onadokunabiliyor ve bunlarý daha önce degörüp geçirmiþ olduðunuz duygusukafasýný kaldýrýp duruyor. Acele etmekonusunda bu kadar ýsrarcý olmanýzýnnedeni budur. Ama bu iþler aceleyegelmez ve yavaþ cereyan edecektir. Oysasiz hiç vakit kaybetmeden en kýsa zamandaiþi sonlandýrmayý istiyorsunuz, çünkü herþey gözlerinizin önünde oluyor ve siz bun-larý daha önceden gördüðünüzü bir þekildebiliyorsunuz. Bu durumda olaylara dahayukarý bir noktadan bakabiliyorsunuz veböylece geleceði öngörebilmek içingeçmiþi temel almaya gerek kalmýyor.

Sizler yuvaya geliyorsunuz çünkü yuvayüksek farkýndalýk, bilgelik, Dünyada barýþve þefkat anlamýna gelmektedir. Birçokruhsal sistem olabilir ama her bireyinseçme ve istediði þekilde tapýnma hakkývardýr. Bunu daha önce de görmüþtünüz veþimdi her þey, biraz yavaþ çekim gibi olsada yeniden oluyor. Bu sabah size beklenti-lerinizi belirlerken dikkatli olmanýzdayarar olduðunu çünkü bunlarýn size teslim

edileceðini (gerçekleþeceðini) söylemiþtim.Her þeyden önce rahatlamanýzý ve direk-siyonun sizin elinizde olduðunu bilmeniziistiyorum.

Sevgili varlýklar, sizler insan olarakyaþadýðýnýz süre boyunca anne vebabalarýnýzdan yoksun olduðunuz zamankoruma amacýna yönelik olarak kendinizeonlarýn yerini alacak bir vekil veya yedekbulmanýz gerektiði öðretildi. Onlarýn yerinialacak kiþi birlikte olduðunuz veya herhan-gi bir yerde tanýþtýðýnýz bir insan olabilirama biri olmalýdýr zira aksi halde çýlgýn vekorkutucu dünyada yapayalnýz kalýverir-siniz. Ýnsanlarýn pek çoðu için yapayalnýzkalmak tahammülü ve kabul edilmesimümkün olmayan bir durumdur. Korkuile mücadele etmek zorunda kalmayaca-ðýnýz o güvenli yere ihtiyaç duyarsýnýz vebunun için yapýlacak en iyi þey içinizdekiTanrý'nýn elini tutmaktýr. Yardýmý artýkdýþarýdan deðil, içeriden aldýðýnýz geliþimaþamasýna yaklaþtýnýz mý?

Bu yeni enerjide ruh halinde ortayaçýkan deðiþikliklerin boyutlarýnýn büyü-düðü bazýlarýnýzýn dikkati çekti. Ruh ha-lindeki bu deðiþiklikler sýrasýnda özellikleýþýk iþçilerinde derhal yardým talebindebulunma ve neden böyle hissettiklerikonusunu sorgulama eðilimi ortaya çýktý.Böyle bir durumda ýþýk iþçisinin telefonunacevap verecek ve bu hislerin neden ortayaçýktýðýný kendine göre yorumlayacak insançok olacaktýr. Ya böyle bir þeyi yapmayagerek duymasaydýnýz? Ya dengenizi kendibaþýnýza oluþturabileceðinizi, kendinizitoparlayabileceðinizi, bunun boyutlarýbiraz büyük olsa da yeniden ayarlanmadöngüsünün parçasý olduðunu ve yeni birorta nokta bulabileceðinizi bilseydiniz?

SEVGÝ DÜNYASI42

Size büyük bir elin yardým amacýylaelinizi tutmak üzere uzatýlmýþ olduðunu vebu elin sizin yüksek benliðinize, içinizdekiTanrý'ya ait olduðunu söylüyorum. Bu siziniçin yeteri kadar iyi deðil mi? Tanrý içerideolamaz mý? Tanrý mutlaka dýþarýda mýolmalýdýr? Oturup kendi elinizi tutup herþeyin iyi olduðunu söyleyerek rahatlaya-maz mýsýnýz? Ýþte bu olgunluktur ve bizbunu öðretiyoruz.

Ýki numaralý husus, ýstýrap çekmeninsonuna gelinmiþ olduðudur. Burada fizikiacý ve ýstýraptan deðil, daha çok sizlerinsürekli olarak kendinize reva gördüðünüzýstýraptan söz ediyorum. Size doðduðunuztarihten itibaren hep biraz ýstýrap çekmeniniyi bir þey olduðu söylendi. Bu eski enerjiaksiyomudur, doðru deðildir ve hiçbirzaman da doðru olmamýþtýr. Sizler doðuþ-tan itibaren muhteþemsiniz ama aynen 6yaþýndaki bir çocuk gibi bunun farkýndadeðilsiniz. Sizler aynen o çocuk gibi gele-ceðinizin sizi mutlu ettiðini bildiðiniz ooyuncaklarla dolu olmasýný istiyorsunuz.Bununla birlikte, geçen süreç içinde büyü-dünüz, büyüyorsunuz ve ýstýrap çekiyor-sunuz çünkü iþler hiç de öyle yürümüyor.

Tüm hastalýklar aslýnda ruhun içindebulunduðu insanlar tarafýndan yaratýlmak-tadýr, yani hastalýk size rastgele veyageliþigüzel þekilde gelmez. Biyolojiniz(bedeniniz) hastalýklarý içeri davet eder.Buna katýlmýyor veya bundan hoþlanmýyorolabilirsiniz ama bu her þeyden korkan vedýþarýda oynayabilmek için Güneþ'in ken-disini göstermesini bekleyen 6 yaþýndakiçocuktur. Büyüdükçe aslýnda Dünyayaýstýrap çekmek için deðil, kutlamak içingeldiðinizi anlamaya baþlýyorsunuz. Sizlermuhteþem olarak doðdunuz ve izin verirs-

eniz bu durumun daha da iyiye gitmesigerekmektedir.

Özgür irade ve serbest seçim hakkýinsanlarýn istediklerini yapma hakký ileilgilidir ama büyüdükçe bu olayý çözmüþolan kiþilerin çekim gücü de artmaktadýr.Böyle kiþiler diðer insanlarýn rol modeliolurlar. Ya ben sizi huzur içinde olan,ýstýrap çekmekten kurtulmuþ olan,sabahlarý neþeyle uyanan ve herkes gibisorunlarla boðuþmak zorunda olmalarýnaraðmen bunlara alýþýldýk þekilde tepki ver-meyen insanlarla tanýþtýrsaydým. Böyleinsanlar esas olarak etraflarýnda böyle neþedolu bir gerçeklik yaratýrlar. Böyle birkiþiyle birlikte olmak ve onunla takýlmakistemez miydiniz? Böyle bir insanýn isminivermem icap etseydi, sizin isminiziverirdim.

Dünyada yaþayan pek çok insan size buþekilde bakmak istiyor. En fazla tecrübeyeve eðitime sahip olduklarý için yaþlý ruhlarbu noktaya ulaþanlar arasýnda ön safta yeralacaklardýr. Onlar fiziksel beden içindegeçirdikleri süre içinde her türlü deneyimiedindiler. Tanrý'yý kendi yöntemleri ilesevdikleri, baþkalarýndan fazla bilgiyesahip olduklarý ve bazen biraz sihir kullan-maktan kendilerini alýkoyamadýklarý içinher türlü hakarete katlanmak zorundakalmanýn yanýnda, bazen de direðebaðlanýp yakýldýlar. Þimdi artýk bu yenienerjiye uyanýyorsunuz ve benimsöylediðim her þey olumludur. Sizdeki týl-sýmý ve huzuru gören baþkalarý da olacak-týr. O zaman sizden, sizinle birlikte olmakve birlikte takýlmak için izin isteyecek-lerdir çünkü siz dramlarla boðuþmuyor-sunuz ve tepkisel deðil, yaratýcý kiþiliðesahipsiniz. Ýþte siz busunuz yaþlý ruhlar.

SEVGÝ DÜNYASI43

Bu sizin içinizde ve bulunup çýkarýlmayýbekliyor.

Üç numaralý husus korkudur. Siz iþiçözdünüz ve korkunun karanlýk tarafýndanyaratýldýðýný ve karanlýðýn nedeninin deýþýk yoksunluðu olduðunu anladýnýz. Tümyapmanýz gereken ýþýðý açmaktýr. Çünküýþýkla birlikte karanlýk da kaybolur.Þimdiye dek pek çok kez insanlarýn birbir-lerini (karanlýk nedeniyle) göremedikleriiçin kavga ettiklerini söyledik. Dolayýsýyla,ýþýðý açýp etrafý aydýnlattýðýnýzda ve diðerinsanlarýn da içinde Tanrý olduðunu gördü-ðünüzde, onlarýn da temelde sizin gibiolduklarýný ve bazý konularda anlaþmazlýðadüþseniz bile pek çok ortak noktaya sahipolduðunuzu idrak edersiniz. Ýþte insanlýðýnbüyücek bölümü bu duruma gelebildiðindebirbirinizi öldürmekten vazgeçeceksiniz.

Sizler þu aþamada karanlýkta olduðunuziçin birbirinizi göremiyorsunuz vedolayýsýyla baþkalarýnýn size sizinhakkýnýzda ve diðerleri hakkýnda söyledik-leri temeline dayalý olarak deðerlendirmeyapýyorsunuz. Aydýnlýkta birlikteolduðunuzda ve birbirinizi gördüðünüzdediðerlerinin de aynen sizin gibi olduðununfarkýna varýp, herkesin ortak noktasýnýnTanrý tarafýndan eþit derecede sevilmekolduðunu anlayabilirsiniz. Ancak, korkuhüküm sürdükçe ve sizler karanlýkta kalmakonusunda ýsrar ettikçe, ýþýk açýlamaz veetraf aydýnlanamaz. Verdiðiniz kararlar ilegeleceðinizi belirlersiniz. Eðer herhangi birþeyin deðiþmesini istemiyorsanýz, her þeyaynen eskiden olduðu gibi kalacaktýr.

Dört numaralý husus daha büyük birresim olduðu ile ilgili farkýndalýktýr. 6yaþýnda bir çocuk sadece yakýn çevresinde

olaný görebilir. Çocuðu arabanýzla en yakýnmaðazaya götürdüðünüzde, hem kýsa olsada yolculuktan, hem de içeride görecekpek çok þey ve insan olan maðazadanhoþlanacaktýr. Çocuk sizin onu hangi tiparabada oraya götürdüðünüzü, yolda hýzsýnýrýnýn ne kadar ve diðer kurallarýn neolduðunu, sürücünün bir sürücü belgesinesahip olmasý gerektiðini, maðazanýn açýkolup olmadýðýný ve maðazada alýþveriþyapabilmek için gerekli mali imkânlarasahip olup olmadýðýnýzý bilmez.

Þu aþamada ortaya çýkmaya baþlamýþolan daha büyük farkýndalýk siz, ailenizveya ülkenizle ilgili olarak olup bitenler-den daha fazlasýný içeren çok daha büyükbir resmi açýða çýkarmaktadýr. Bu aslýndagezegen çapýndaki küresel bir farkýndalýk-týr ve sizlerin düþünme tarzýnýzý etkileyipdengelemektedir. Sizler daha önce de bunoktada bulundunuz. Bundan böyleetrafýnýza ulusal ve küresel düzeyde bak-maya baþladýðýnýz için enerjilerin elli yýlöncesine göre çok farklý olduðunu anlamaaþamasýna geliyorsunuz. Olaya böylebakýnca, savaþ zamanýnýn gelmiþ deðil,geçmiþ olduðunu da anlayabilirsiniz. Bunoktada baþka bir alana geçebiliriz. Birazsonra fizik ve özellikle de fraktal zamanhakkýnda bazý hususlardan söz edeceðim.Daha büyük resimle ilgili farkýndalýkgeliþmekte olan insan ruhunun birparçasýdýr. Eðer kendi dar alanýnýz içindekalýrsanýz, gelecek ile beklentileriniz de busýnýrlar içinde kalýr.

Beþ numaralý husus parlamaya baþlamýþolan ve sizi kendisine çeken ýþýk ile ilgi-lidir. Bu hususun altýný kalýn çizgi ileçizmek isterim. Bu ýþýk lâyýk olmak, haketmektir. Sizler þu anda üzerinde konuþ-

SEVGÝ DÜNYASI44

makta olduðum her þeye sonuna kadarlâyýksýnýz ve hepsini hak ediyorsunuz.Ruhsal sistemlerdeki yetkili merciler,aileniz ve dostlarýnýz da dâhil olmak üzere,hiç kimsenin size lâyýk olmadýðýnýzý söy-lemesine izin vermeyin. Bunu söyleyen herkim olursa olsun, cehaleti nedeniyle hatayaptýðýný kabul etmek gerekir. Apaçýk olangerçek sizlerin muhteþem ve inancýn daötesinde olacak þekilde lâyýk olduðunuz-dur.

Sizler þimdiye dek haklarýnýzdanmahrum býrakýldýnýz ve lâyýk olduðunuzinancý sizi bundan kurtaracaktýr. Iþýk iþçisiolarak ne zaman sihir kullandýysanýz, hepcezalandýrýldýnýz. Aslýna bakarsanýz, diðer-lerinin sihir olarak deðerlendikleri þeyisizler metafiziksel gerçek olarak addedi-yorsunuz. Her ne zaman insanýn kendigerçekliðini yarattýðý veya Tanrý'nýninsanýn içinde olduðu gibi hakikatlere kapýaçsanýz, baþýnýz derde giriyordu. Bu yüz-den de sürekli olarak kendi deðerini bile-meme sorunu ile karþý karþýya kalýyor-dunuz ama artýk bunun sonuna gelindi.Istýrap çekme zaruretinin de, kendi deðe-rini düþük belirleme sorununun da sonunagelindi. Sözü edilen deðiþim nedeniyle bunoktaya gelindi.

Eðer þimdiye dek perdenin menfi etkiyarattýðýný ve Dünyayý karanlýða mahkumettiðini düþünüyorsanýz, bunun hatalý birdeðerlendirme olduðunu söyleyebilirimçünkü aslýnda o perde sizin bilincinizetepki vermektedir. Kutuya sýðamayacakkadar büyüyen ve huzurun olduðu vekorkunun olmadýðý yuvaya giden insansayýsý yeteri düzeye ulaþtýðýnda perde kalk-maya baþlayacaktýr. Sizler buna lâyýksýnýz.

Sizlere üzerinde düþünmeniz gereken birþeyi dikkatli ve özenli þekilde sunabilmekiçin biraz fizik hakkýnda konuþmak istiyo-rum. Bunu duyduklarýnda birçoklarý göz-lerini devirip inanmayý baþtan reddedecek-tir. Gerçi zaman içinde bunun doðruluðuortaya çýkacaktýr ama o zaman bile birçok-larý buna inanmayý reddedecektir. Fiziðinsizlerin þu aþamada henüz bilmediðinizbazý özellikleri vardýr. Hýzlandýrýcýlarýnýz(CERN ve benzeri yerlerdeki) ne kadarbüyürse büyüsün, bunlarý bilecek noktayahâlâ ulaþmýþ deðilsiniz.

Ýki tür fizik vardýr. Biri ile çalýþabilirken,diðerini ancak gözlemleyebilirsiniz. Heriki türde hâkim durumda olan atomaltýparçacýklar vardýr. Zaten bu yüzden sizebaþtan itibaren her þeyin kütlesinideðiþtirebileceðinizi çünkü yasalarýn bunudesteklediðini söylüyoruz. Fizikte yoktanyaratýlabilecek olan birçok þey vardýr.Usûlleri, yol ve yöntemi bir kez öðrendik-ten sonra iþ sadece belirli bir senaryoiçinde moleküllerin ve atomlarýn birarayagetirilmesine kalmaktadýr.

Buna yüksek bilim diyebiliriz. Bir süresonra bu noktaya ulaþacaksýnýz ve o zamanyerçekiminin esiri olmaktan kurtulacak-sýnýz. Ýþte üzerinde oynayabileceðinizhusus budur.

Benim "çekirdek fizik" adýný verdiðim,üzerinde oynayamadýðýnýz ve sadecegözlemleyebildiðiniz baþka bir fizik türüdaha vardýr. Bu çerçevede en önemli vekafa karýþtýrýcý parça, açýldýðýnda pek çokmuamma barýndýrdýðý görülecek olan oufacýk kutu zaman'dýr. Bilim insanlarýnýztarafýndan Higg's Singlet adý verilmiþ olan

SEVGÝ DÜNYASI45

bir atomaltý parçacýk var. Bu atomaltýparçacýk ile ilgili araþtýrmalar yapýlýyorolmasýnýn nedeni onun boyutlarý ve zamanýdeðiþtirebileceðini iddia eden fizikçilerolmasýdýr (teoriye göre Higg's Singletbeþinci boyutta hareket edebiliyor veböylece geçmiþe de seyahat edebiliyor.Üstelik seyahat ederken bilgi veya haberde götürebiliyor). Bu bir çekirdekparçacýktýr.

Hepiniz zaman yolculuðu hakkýndahikâyeler duymuþsunuzdur. Zaman yolcu-luðu çözülebildiðinde, adý geçen bu atom-altý parçacýk zaman yolculuðunu olanaklýkýlacaktýr çünkü bu parçacýk baþka birboyuta girecek, zamanda geriye gidebile-cek, ardýndan yeniden sizin zamanýnýzda(aslýnda veya büyük ihtimalle kontrolsüzolarak herhangi bir zamanda) ortaya çýka-cak ve gözlemleyebilecek ama asla deðiþ-meyecektir. (Aslýnda burada daha çok her-hangi bir deðiþiklik yapamayacak demekdaha doðru olur herhalde. Örneðin, zaman-da geriye gidip birini öldürmesi mümkünolmayacak ama haber götürebilecek).

Bu fizikte çekirdek elementlerden biri-sidir. Tabii fizikte baþka çekirdek ele-mentler de vardýr. Partnerimin bugünhakkýnda konuþmaya baþladýðý alan daçekirdek elementtir, en önemli özelliðiuyum yaratmaktýr ve bu baðlamda herþeyi birbirine doðru çekmek istemektedir.

Eðer bunun nasýl ve neden çalýþtýðýnýbilseydiniz, bu sizin gülümsemenize yolaçardý. Çünkü bu sizin içinde yaþadýðýnýzfiziktir. Eðer Higgs Singlet adlý parçacýðýincelemeye baþlarsanýz, fraktal zamanýnniye bu türlü çalýþtýðýný anlayabilirsiniz.

Þimdi bilimsel konuþmaktan vazgeçipuygulamaya yönelik þeyler anlatacaðým.Zamanýn bir daire üstünde hareket ettiðiniöne sürenler var ve bunlar zamanýn daireüzerinde daha sonra yeniden ortaya çýkan(baþka bir ifade ile kendisini tekrar eden)izler býraktýðýný iddia etmektedirler. Buaçýdan bakýldýðýnda, daire üzerinde hareketeden ve izler býrakan zaman fikrinin enazýndan kýsmen gerçeði ifade ettiðinisöylemek gerekmektedir. Tarih de tekerrüretmektedir. Dolayýsýyla, daire üzerindehareket eden ve izler býrakan zamanfikrinde gerçeklik payý vardýr. Aslýndasizler sizin için düz bir çizgi olan zamandairesi üzerinde hareket ederken enerjiiþaretleriyle karþýlaþýrsýnýz. Ve bu enerjiiþaretleri bir öncekinin yaptýðýnýn aynýsýnýyaratabilirler. Daire üzerinde hareketettiðiniz için bunlar sürekli olarak kar-þýnýza çýkarlar.

Bu baðlamda aslýnda savaþýn çýkacaðýnýnvarsayýldýðý zaman çoktan geçti bile veyeni bir savaþ olmayacak. Bu noktayý 16yýl önce geçtiniz. Tüm yazýlý kutsalmetinlere ve kehanetlere raðmen bir savaþçýkmadý. Ýnsanlýðýn geriye bakýp "Savaþçýkmadý. Buna iþaret eden tüm kehanetlerbizi korkutmuþtu ama belki de bir savaþyine de çýkabilir." demesi için sizce kaçyýlýn geçmesi gerekiyor? Bu durumgerçekleþtiðinde insanlýk ne yapmýþ ola-cak? Bir savaþ çýkmasý beklentisi dilegetirildiði için bir savaþýn çýkma ihtimaliyükselecektir.

Eðer televizyon izliyorsanýz, sizleri birþeyler satýn almaya yönlendirmenin baþtagelen öncülünün korku yaratmak olduðunubilirsiniz. Bazý bilim programlarýný

SEVGÝ DÜNYASI46

izlediðinizde bazý þeylerin her halükârdaolacaðýnýn söylendiðini duymuþsunuzdur.Bunun korkutucu bir durum olduðunusöylemek gerekir çünkü böylece bir sipariþverilmiþ olmaktadýr. Ancak, asýl önemliolan husus sizlerin bunu kabul etme eði-limi gösterip göstermediðinizdir. Eðerbaþkalarý tarafýndan söylenen ve sizininanma eðilimi gösterdiðiniz þeyler varsa,bu sizin beklentiniz olmaktadýr. Beklentide çaðýrmaktadýr.

Zaman fraktalýnýn çok ilginç bir özelliðivardýr. Size Higgs Singlet ile ilgili olarakne söylemiþlerdi? Size bu parçacýðýnboyutlarý delebildiði ve böylece baþkazaman çerçevesine geçebileceði söylen-miþti. Bu pek çok insan için çok kafakarýþtýrýcý bir söylemdir. Ben size dahabasit bir þey söylemek istiyorum. Eðerzaman dairesinde bir þey deðiþtirirseniz,geleceði yeniden yazmýþ olursunuz. Baþkabir ifadeyle, daha önce var olan ve tekrar-lamaya eðilim gösteren fraktallardankaçýnýlmýþ olur diyebilir veya hafifçe farklýbir boyuta geçildiðini ve burada eskikehanetlerin gerçekleþmediðini söyleye-bilirsiniz. Böyle bir beyanda önemli birgerçeklik payý olacaktýr ve bu gelecektekeþfedilecektir.

Peki, ben bunlarý neden anlatýyorum?Bundan önceki birlikteliðimizde yap-týðýmýz celsede jokerler hakkýnda konuþ-muþtum. Bu jokerlerin bazýlarýnýn isminivermiþ ve jokerler baðlamýnda bazý kural-lardan söz etmiþtim. Jokerlerin Ruhtarafýndan yaratýlmadýðýný belirtmiþtim.Jokerlerin tarihi deðiþtiren icatlar veyamucitler olabileceðini söylemiþtim. Buçerçevede söz konusu olan durum insan-

larýn bir enerjiden yararlanmasý ve Ruh'unda buna uygun olarak yaratma eyleminegiriþmesidir. Örneðin, perdenin hafifçekaldýrýlmasý durumunda icatlarýn Dünyanýnbirçok yerinde ve ayný zamanda ortayaçýktýðý dikkatinizi çekmiþ miydi? WrightBiraderlerin ayný konu üzerinde çalýþanFransýzlardan sadece bir hafta önce den-emelerini yapmýþ olmalarý ne kadar büyükbir "tesadüf" deðil mi? Bununla ilgilibirçok baþka örnek verilebilir.

Sanki dünya bilgileri ayný zamanda vebirçok yerde veriyormuþ gibi bir görüntüvar ama bu doðru deðildir. Biz size hiçbirþey vermeyiz. Biz perdeyi hafifçe aralarýzve insanlar da bundan yararlanarak bunlarýortaya çýkarýrlar. Bu durum tekrar tekrarortaya çýkmýþtýr. Joker ile ilgili kurallarbunlardýr. Bir an için bile Ruh'un jokerliðiyarattýðýný düþünmeyin. Jokerleri siz kendikurallarýnýz, kendi bilinciniz ve kendi sis-temleriniz uyarýnca yaratýrsýnýz. Aslýndaçok yakýn bir zamanda yeni bir joker deyarattýnýz zaten. Size bu seçimin bir jokerolduðunu söylemiþtik. Joker tanýmý icabýtümüyle beklenmeyen bir olay veya kiþidirve bu olay veya kiþi her þeyin deðiþmesineyol açar.

Þimdi sizden baþka bir gezegendengeldiðinizi ve burada sadece gözlem-lediðinizi hayal etmenizi istiyorum.Böylece var olan tüm önyargýlarýnýzýgeçersiz kýlmýþ olacaksýnýz. Beni iyi din-leyin. Bunu ilk ve belki de son kez söylü-yorum. Gezegende fraktallarý hissedebileninsanlar var ve bunlarý önceden idrak ede-bilenler, önceden hissedebilenler (precog)deniyor. Hükümet bu insanlar hakkýndabilgi sahibidir. Zaman daire üzerinde

SEVGÝ DÜNYASI47

hareket etmekte olduðu ve fraktal zamandaire þeklinde gelmekte olan enerjiunsurlarýný sunduðu için bu insanlar zatenvar olaný hissedebilmekte ve ileriye yöne-lik tahminler yapabilmektedir.

Bu insanlar bunu yapmaya geçen yýlbaþladýlar. Yapýlan öngörülerden biri Þubatveya Mart ayýnda çok ciddi bir finansalçöküþ olacaðý idi. Bazýlarýnýz bu korkutucudurum hakkýnda bir þeyler duydunuz.Önceden hissedebilen bu insanlar konuhakkýnda konuþmaya baþladýlar, ardýndanbaþkalarý da konuþmaya baþladýlar vezaman yaklaþtýkça daha çok insan konuþ-maya baþladý. Ayrýca, finans âlemindefinansal kalýplarý, hisse senedi hareketleri-ni, yatýrým eðilimlerini ve ulusal borçlarýngidiþatýný inceleyen kiþiler var ve bu kiþilerde ayný konuda seslerini çýkarmaya veçöküþün gelmekte olduðunu söylemeyebaþladýlar. Hattâ bazýlarý bu seferki çökü-þün öncekilerin hepsinden daha kötü ola-caðýný, çünkü çöküþün ABD'deki herkesietkileyeceðini ve bunun da dönüp Dünya-daki herkesi etkileyeceðini söylüyorlardý.

Þimdi size Lorenz'ten ve kelebekten sözedeceðim. Lorenz (bir meteoroloji uzmaný)uzun zaman önce herhangi bir yerde birkelebek kanatlarýný çýrptýðýnda, oradan çokuzakta baþka bir yerde bir süre sonra bun-dan dolayý bir fýrtýna çýkabileceðini söy-lemiþti. Küçücük olaylar büyük olaylara,daha büyük olaylar ondan da büyük olay-lara yol açarlar. Dünyadaki herkes ABD'-deki baþkanlýk seçimlerinde belli bir sonuççýkacaðýný düþünüyordu ve bu sonuca görebazý þeylerin olmasýný bekliyordu. Buradaherkes derken tabii ki çoðunluktan sözediyorum.

Bu çerçevede olayýn beklentilere uygunolarak gerçekleþmesi durumunda finansalsistemlerde büyük deðiþiklik olmayacaktý.Ayrýlan baþkanýn ve ekibinin yerine onaçok yakýn bir baþkan ve ekip gelecekti veböylece baþarýsýzlýða uðramasý beklenensistem, yoluna beklentiye uygun olarakdevam edecekti (yani çöküþ gerçekleþe-cekti). Her þey gereði gibi çalýþtýðý içindeðiþiklik olmasý için bir neden de olma-yacaktý. Tam bu sýrada joker ortaya çýktý.Þimdi uzaydan geldiðinizi ve bu gezegenleilgili önyargýlara sahip olmadýðýnýzý hayaledin. Yukarýdan metafiziksel olarak aþaðýyýseyrediyorsunuz ve "Bu jokerin Þubat veyaMart'ta olmasý beklenen olaylarý böylesinedeðiþtiriyor olmasý çok ilginç deðil mi?"diyorsunuz.

Size ne söylediðimi anlayabiliyormusunuz? Belki de her þeyin içine birsopa sokmak ve onu hýzlýca döndürmek,böylesine büyük bir çöküþ karabasanýnýdeðiþtirebilmek için tam da ihtiyaç duyu-lan þeydi. Bunun bazý tohumlarýnýn ortayaçýkýp çýkmayacaðýný veya bunun sadece birhýçkýrýk olarak tecelli edip etmeyeceðiniizlemenizi istiyorum. Ancak, bu jokerindevreye girmemesi durumunda yukarýdabelirtilen sorunun tam beklendiði þekildeortaya çýkmasýnýn mukadder olduðunusöyleyebilirim. Önceden sezen insanlarhaklý çýkacaklardý ve fraktal zaman dabunu kanýtlayacaktý. Ama joker sayesindetüm bunlardan kaçýnmak mümkün halegelmiþtir.

Adý geçen joker Ruh tarafýndan ortayaçýkarýlmýþtýr ancak bu jokerin devreyesokulup sokulmayacaðýna insanlarýn özgüriradeleriyle karar verilmiþtir.

SEVGÝ DÜNYASI

Bütün bunlarý size söylemek durumundakaldým çünkü þimdiye dek kimse bunlarýdüþünemedi. Þimdi bundan sonra nelerolacaðýný ve hayýrlý sonucun ne olduðunusorabilirsiniz. Bu durumda finansal çöküþolmayacak mý? Bu sabah da söylediðimiçin þimdi söyleyeceðim. Sizin bu baðlam-da vereceðiniz sipariþ nedir? Bu durumubir kaðýt üzerine bunu yazmanýz ve sonra okaðýdý garsona vermeniz þeklinde düþünün.Sipariþinizi kaðýda yazarak garsonaverdiðinizde masaya ne getirilir? Sürekliolarak acý ve ýstýrap sipariþi yani en düþükdüzeydeki beklentilerin sipariþini vermek-ten býkýp usanmadýnýz mý? Diðer insanlar-dan hep ve yalnýzca berbat ve korkunçþeyler beklemekten yorulmadýnýz mý? Iþýkiþçisi böyle olamaz ve olmamalýdýr.

Þimdi duyduklarýnýzla ne yapacaksýnýz?Fizik sizin tarafýnýzý tutuyor ve rüzgâr daarkadan esiyor. Hem kiþisel olarak, hem degezegen açýsýndan çok büyük bir finansalçöküþ dehþeti olmadan iþlerin kendimecrasýnda devam etme ve gezegenin dibevurmaksýzýn önünüzdeki yýllar boyuncadaha hýzlý büyüme ihtimali her zaman kart-larýn içinde vardý. Ýþte bu, sevgili varlýklar,hiç beklemediðiniz bir düzeyde özgür irad-enizle yapmýþ olduðunuz seçimdir. Fizikburada iþin gereðini yapmaktadýr.

Bu bugünün mesajýdýr. Görevlilerihissedebiliyor musunuz? Sizin istikbali-nizin potansiyellerini bilenlerin sevincinihissedebiliyor musunuz? Aslýnda tüm kon-trole sahip olmanýza raðmen bazýlarýnýzkendilerini çok güçsüz gibi hissediyorlar.Hiçbir þey bir gecede olup bitmez. Bumesaj üzerinde iyi düþünmenizi ve geze-gende olup bitenleri çok iyi izlemeniziistiyorum. Kendinizi sabahlarý uyan-

dýðýnýzda en hayýrlý sonuçlarý almanýzýsaðlayacak sipariþi verecek þekilde ayarla-manýzý istiyorum. 6 yaþýndaki çocuklarýncehaletine esir olduðunuz günler geridekaldý ve bunun yerini olgunluk, bilgelik veþefkat aldý. Bu sayede daha büyük resmigörebilir ve hattâ onu ýþýkla boyayarakyapabilirsiniz. Hak ettiðiniz þeyleri buDünyada tezahür ettirebilirsiniz çünkübuna lâyýksýnýz. Hemen burada, eve git-tiðinizde ama her halükârda mümkün olanen kýsa zamanda iþe baþlayýn. Þu aþamadaDünyanýn ümidi sizsiniz.

Bu yeni enerjide iþlerin nasýl yürüdü-ðüyle ilgili olarak sizleri biraz aydýnlatmýþolduðumu ümit ediyorum. Daha baþka jo-kerler de yola çýktýlar ve geliyorlar.Bunlarýn bazýlarý icatlar olacaktýr. Sizeþimdiden bu icatlardan birinin fizikle vekuantum alanlarla ilgili olduðunu söyleye-bilirim. Bu icat bekleme durumundadýr vebunu silâha dönüþtürmeye yatkýnlýðýnýziyice azalana kadar da bekleme konumun-da kalacaktýr. Bu bilince ulaþtýðýnýz zamangezegende perde aralanmýþ olacak veçoðunlukla saðlýk, esenlik ve huzurla ilgiliolan daha baþka keþifler yapýlacaktýr.

Celseyi artýk kapatýyorum. Bazýlarý bucelseyi dinledikten sonra dýþarý çýkacak vebunlarýn saçmalýk olduðunu düþünecektir.Bunu biliyorum çünkü insan tabiatýnýtanýyorum. O kiþilerin verdiði sipariþi birdüþünün! Ancak, bu sizin sipariþinizdeðildir ve ben bunu biliyorum. Huzurluolun ve rahatlayýn. Yüksek benliðinizinelini bugünden tutun. Eðer bunu yapar-sanýz, daha uzun yaþayacaksýnýz. Ben çokiyi nedenlerden dolayý insanlara tutkunolan Kryon'um.

Ve öyledir.

48

DeðerliOkuyucularýmýzSevgi Dünyasý DergimizHaziran 2007 tarihindenbaþlamak üzere yalnýzcaabonelerimize ulaþmaktadýr. Bizlerle olmaya devam etmek istiyorsanýz,Haberleþme Adresi: sevgidunyasiyayinlari@gmail.comEn içten sevgilerimizleSevgi Dünyasý

“Lütfen Yeni Yýlda AboneliðiniziYenilemeyiUnutmayýnýz!..”

Adý, Soyadý: .....................................................Adres: .....................................................Posta Kodu: .....................................................Ýlçe: .....................................................Ýl: .....................................................Tel: .....................................................2017 yýlý için tek dergi fiyatý: 9.00 TLAbone ücreti: Yurt içi 100.00 TL

Yurt dýþý 120.00 TLPosta Çeki No: 10214085 (Sevgi Yayýnlarý) Ýþ Bankasý IBAN:TR77 0006 4000 0011 0180 6837 24

Ayþegül Kayserilioðlu hesabý