bİr dindarlik ÖlÇegİ (sosyoloji'de yöntem uzerine bir...

6
DiNDARLIK (Sosyoloji'de Yöntem Uzerine Bir Doç.Dr.Kayhan MUTLU* ODTÜ, Sosyoloji Bölümü Du bir ve dini lerle ilgili olumlu veya olumsuz veya bir i fade ile dini veya kuwetli sosyolojik anlamda objektif olarak Bu noktada belirtmcliyimlci, bu esas olarak ülkemiz ele konusu ile ilgili literatürO düzeyde ele muhtelif (re ligiosity) ölçelelerinin mevcut görilrüz. Bu gibi ölçele yönelik temelinde, "bir milmkan kadar Icendi kalmaya objektif ölçiltler içerisinde, me selenin özüne veya o meseledeki yönelik, bilgi üretimine bulunabilmesi" Ülkemizde pek ve özellikle ülkelerde · bu pozitivist, müsbet bilim ve illicemizde de ve gerçekci Sosyolojik bilgi üretiminde önemli Ülkemiz sosyoloji literatürü içerisinde ile ilgili ölçekler 1%2). Fakat, bu ölçelcierin müsbet bilimsel anlamda oldukça eksik Tabii ki , bu tümünü birden burda miyorum. Bu da burada belirtmekte yarar var. ölçek: belirli gilvenirlik ve geçerlik testleri gibi bilimsel yöntemleri (Selltiz, 1959) ve bu kurallara uyulmadan bir herhangibir ölçele mev- zubahis olamaz. Örnek olarak ile oldulclan ele bu sözü edilen ölçelelerinin madde analizi, ve güvenirlik testi gibi analizlerinin ve anket verme yöntemi olarale insan- özel yönelik anketlerde tatbile edilmesi gereken "bir defada gruba uygulanarale anket verme>> (group-administered questionaire) yönteminin görülür. Okuyucuya daha sonra bu yöntem ile veri Genel olarak halk, dini ve gözeterek birbirini ve dini kültürün ortaya ibadetler (namaz, oruç, Kur'an okuma vs.) göre yapar. Fakat bu gibi gözleme ötesinde objektif bir ifade edip konusu, olur. Ve, mesele bir bilinmeziiiete Buna benzer ile ilgili olarale da çok defa Icendi belir- ten nitelikteki görilrüz. Burada ifade etmeye fikir, Ülkemizdeki bakarak, çok ve zengin örneklerle gösterilebilir. Ancak, rastgele bir örnekle konuyu ele «Son oruç gibi sadece Icendi ve tah- minine göre verileri ele bu esaslar içerisinde olan Türkiye'de subjektif bir ve bir ölçilde spekillasyon Böylesi en oruç tutma ile otomatik bir kurarken, «Hiç bir insan tek bir neden yoktur ve. bir insan ötesinde o insandan in- sana nedenleri, gibi bilimsel olan ve zengin bir literatürO (Kiesler, *Malatya dogumlu ve 1961 Malatya Lisesi mezunu.1965 Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesini bitirdikten sonra Amerika'da 1970'de University of Califomia'da Master ve 1976 U tah Sta te University de Doktora derecesini 1976 beri Orta Dogu Teknik Üniversitesi So.syoloji Bölümünde ötretim üyesi olarak

Upload: others

Post on 07-Nov-2019

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BİR DiNDARLIK ÖLÇEGİ (Sosyoloji'de Yöntem Uzerine Bir ...isamveri.org/pdfdrg/D00064/1989_4/1989_4_MUTLUK.pdf · Ülkemiz sosyoloji literatürü içerisinde dindarlık ile ilgili

BİR DiNDARLIK ÖLÇEGİ (Sosyoloji'de Yöntem Uzerine Bir Tartışma)

Doç.Dr.Kayhan MUTLU*

ODTÜ, Sosyoloji Bölümü

Du çalışmada, bir insanın dindarlığını ve dini değer­lerle ilgili olumlu veya olumsuz olmasını veya diğer bir ifade ile dini inançların, zayıf veya kuwetli olmasının; sosyolojik anlamda objektif olarak nasıl ölçülebileceğini ıartışmaktayım. Bu noktada ayrıca belirtmcliyimlci, bu çalışmamda esas olarak ülkemiz dışındaki sosyologların yaptıkları araştırmaları ele aldım.

Dindarlık konusu ile ilgili literatürO uluslararası

düzeyde ele aldığımızda muhtelif araştırmacıların

geliştirmiş olduğu dindarlık (re ligiosity) ölçelelerinin mevcut olduğunu görilrüz. Bu gibi ölçele geliştirmeye yönelik çalışmaların temelinde, "bir Sosyaloğun

milmkan olduğu kadar Icendi kişisel-subjektif değerleri dışmda kalmaya çalışarak, objektif ölçiltler içerisinde, meselenin özüne veya o meseledeki gerçeğe yönelik, bilgi üretimine katkıda bulunabilmesi" varsayımı vardır.

Ülkemizde pek göremediğim ve özellikle gelişmiş ülkelerde · gördilğüm bu pozitivist, müsbet bilim anlayışının, ve araştırma alışkanlığının illicemizde de yerleşmesinin tarafsız ve gerçekci Sosyolojik bilgi üretiminde önemli payı olacağına inanmaktayım.

Ülkemiz sosyoloji literatürü içerisinde dindarlık ile ilgili geliştirilmiş ölçekler vardır (Fırat,1977;

Taplamacıoğlu, 1%2). Fakat, bu ölçelcierin müsbet bilimsel anlamda oldukça eksik taraflarının olduğu

kanısındayım. Tabii ki, bu araştırmacıların yapmış

olduğu çalışmaların tümünü birden burda eleştir­

miyorum. Bu noktayı da ayrıca burada belirtmekte yarar var. Şüphesiz, ölçek: geliştirmenin belirli gilvenirlik ve geçerlik testleri gibi bilimsel yöntemleri bulunmaktadır (Selltiz, 1959) ve bu kurallara uyulmadan bir araştırmacının herhangibir ölçele geliştirmiş olması mev­zubahis olamaz. Örnek olarak Sayın Fırat ile Sayın Taplamacıoğlu'nun yapmış oldulclan çalışmalan ele

alırsak bu çalışmalarda sözü edilen dindarlık ölçelelerinin madde analizi, ve güvenirlik testi gibi analizlerinin olmadığını ve ayrıca anket verme yöntemi olarale insan­ların özel değerlerine yönelik anketlerde tatbile edilmesi gereken "bir defada gruba uygulanarale anket verme>> (group-administered questionaire) yönteminin yapılmadığı görülür. Okuyucuya daha sonra bu yöntem ile nasıl veri toplandığı açıkca anlatılacalctır.

Genel olarak halk, dini inançları ve değerleri

gözeterek birbirini değerlendirir ve dini kültürün ortaya koyduğu ibadetler (namaz, oruç, Kur'an okuma vs.) esasına göre dindarlık tanımlan yapar. Fakat bu gibi yaklaşımların gözleme dayalı kişisel yorumların ötesinde objektif bir gerçeği ifade edip etmı!diği konusu, aydınlığa çıkmamış olur. Ve, mesele bir bilinmeziiiete kalır. Buna benzer şekilde İslam ile ilgili olarale yapılan araştırmalarda da çok defa yazarın Icendi inancını belir­ten nitelikteki varsayımların tartışıldığını görilrüz. Burada ifade etmeye çalıştığım fikir, Ülkemizdeki yayınlara bakarak, çok çeşitli ve zengin örneklerle gösterilebilir. Ancak, rastgele bir örnekle konuyu ele alırsak, örneğin; «Son yıllarda oruç tutanların sayısının arttığı>> gibi yazarın sadece Icendi kişisel inancına ve tah­minine göre doğru olduğu varsayılan verileri ele alıp, bu esaslar içerisinde «İslama olan bağlılığın Türkiye'de arttığı'nı» tartışmak subjektif bir çalışmadır, ve bir ölçilde spekillasyon yapmaktır.

Böylesi çalışmalar en azından; oruç tutma ile isıama bağlılık arasında otomatik bir ilişki kurarken, «Hiç bir insan davranışının arkasında tek bir neden yoktur ve. bir insan davranışını~ ötesinde o davranışın insandan in­sana değlşen nedenleri, motivasyonları, inançları vardır.,.

gibi bilimsel değeri olan ve zengin bir literatürO (Kiesler,

*Malatya dogumlu ve 1961 Malatya Lisesi mezunu.1965 yılında Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesini bitirdikten sonra Amerika'da 1970'de University of Califomia'da Master ve 1976 yılında U tah S ta te University de Doktora derecesini almıştır. 1976 yılından beri Orta Dogu Teknik Üniversitesi So.syoloji Bölümünde ötretim üyesi olarak çalışmaktadır.

Page 2: BİR DiNDARLIK ÖLÇEGİ (Sosyoloji'de Yöntem Uzerine Bir ...isamveri.org/pdfdrg/D00064/1989_4/1989_4_MUTLUK.pdf · Ülkemiz sosyoloji literatürü içerisinde dindarlık ile ilgili

Bir Dindarlık 6/çegi_ (Sosyoloji'de Yöntem Üzerine Bir Tartışma)!Doç.Dr.Kayhan MUTLU 195

Tablo- I

Dindarlık Ölç~i

Maddeler

Olumlu maddeler (Positive ltems):

1. .'\.Ilah gerçekten mevcuttur 2. Kıyamet günü vardır

Madde Analizi (Madde, Toplam Puan) Peosson's koreelasyon katsayılan

0.84 0.89

3. Kuran, Allahın emirlerini iletir 0.78 4. Günlük hayatta, her türlü

karanmı Kuranda belirtilen esaslara göre veririm 0.85

5. Ölümden sonra hayat vardır 0.84 6. Mahşer günü herkes Allah'a

hesap verecektir. 0.92

7. Din, gerçeti ve güzelliti aramadır. 0.54

8. Cennet ve cehennem vardır 0.92

Olumsuz Maddeler (Negative ltems): 1. İ badetin faydası yalnız

psikolojiktir 0.75 2. .Cennet ve cehennem diye

bir yer yoktur 0.80 3. Allah ve tabiat aynı manayı

ifade eder 0.41 4. Dini konular ile ilgilenmem 0.75 5. Allaha inanmayan bir insan

bile günlük hayatta mutlu ve huzurlu bir insan olabilir 0.68

6. Dini konulan tartışmamak gerekir. 0.13

ete. 1969; Deutscher, 1973) olan bilgileri göz ardı etmek­tedirler. Ayrıca sade bir vatandaş anlayışı ile fakat akademik pozisyonlarını kullanarak sadece kişinin kendi gözlemi ve bu gözlemi ile ilgili yorumu esasına dayanan varsayımların kullanılarak tartışıldığı, fakat bu var­sayımların gerçek olup olmadığının ele alınmadığı bir spekülatif sosyoloji de böylece ortaya çık.m2k.tadır.

Şüphesiz «din» ve «dindarlık.» gibi kavramların bir­birinden farklı anlamda tanımları vardır. Çeşitli

düşünürler ve din mensupları, sosyologlar, antropologlar, ve psikologlar, hem kendi aralarında, ve hem birbirinden ayrı olarak, bu kavramları tanımlarlar. Bu çalışmada ise yalnızca ölçeksel tanımlar (operational defınitions) ele alındı. Uluslararası sosyoloji literaıüründe, kendi çalışmalarımın sınırları içerisinde dikkatimi çeken, ve bireylerin dindarlık. veya dini değer­lere bağlılık derecelerini, tamemen kabul, red etme, ve tamamen red etme (strongly Agree-Agree-Disagree­StrongJy Disagree; Likert format) arasında ifade edecek şekilde düzenlenmiş ölçeklerden yararlanarak SÖZ

konusu ölçeğimi geliştirdim (Faullıner and DeJong

1966; King, 1967; King and Hunt, 1969; Rutney and Midleton, 1961; Westie, 1953; Brown, 1962). Bu ölçelc­Ierden aldığım maddeleri (item) İngilizce'den, Türkçe'ye çevirdim ve dolayısıyla çeviriden ötürü anlamlarda meydana gelebilecek. değişmeleri ve bu maddelerin ülkemiz lcütürel ve sosyolojik yapısı içerisindeki bilimsel geçerliğini, madde analizi (item analysis) ve güvenirlik testi (reliability test) yaparak (Nie, 1975) bu Olçeğin bil­limsel anlamını ve ciddiyetini açıklamaya çalıştım.

Tablo l'de görülen bu ölçek için güvenirlik katsayısı (Internal Consistency; Cronbach's Alpha) cx = 0.94 elde edilmiştir. Bu bulgu, bu maddelerin aynı anlamagelen hep aynı bir boyutu Olçtüğünü çok kuwetli ve belirgin bir şekilde ortaya koymaktadır. Madde analizi sonuçları kuwetli ve çok kuwetli diye yorumlayabileceğimiz

neticeleri göstermiştir. Tablo 1 'deki sonuçlar ölçekteki madde puanı ile ölçek toplam puan arasındaki kor­relasyon k.at sayılarının yüksek değerleri ifade ettiğini

göstermektedir. Diğer bir ifade ile bu rakamlar istatistik­sel anlamda da kuwetli ve çok kuwetli ilişki olduğunu

ı fade etmektedir. Bu aşamada bu dış ülkelerde kullanılan böylesi dindarlık Olçck.lerinin ülkemiz koşullannda da an­lamlı sonuçlar verdiğini ayrıca ifade etmekte yarar vardır. Bu noktayı da ayrıca hatırda tuımamızda yarar vardır kanısındayım.

Ayrıca belirtilmesi gereken Onemli bir nokta, bu verilerin toplanmasında , tek bir defada grup ortamı

içerisinde anketin bireylere verilmesidir (group-ad­ministered questionnaire). Böyle bir uygulama yap­manın en belirgin nedeni; dındarlık. gibi hassas bir konuda sorulan sorulara bireyin herhangi bir sosyal­psikolojik baskı hıssetmeden, kendi hissettiği gibi, ve kendi düşündüğü gibi anket sorularına cevap vermesini sağlamaktır. Diğer bir ifade ile bireyin bu konudaki kendi gerçeğini kendini hür ve bağımsız hissederek ankete yansıtması için gereken ortamın sağlandığı ve bunun sonucu olarak. gerçeğin yansıtılmasının

kolaylaştırıldığı varsayımını yerine getirme burada söz konusu edilmektedir (Selltiz, 1 959). Takdir edilir ki böyle hassas (Tablo 1) soruları 40 veya 50 veya daha kalabalık. gruplar içerisinde cevaplandırma, bireylerde «bu sorulara vereceğim cevapları, ben'den başka

birisinin bilebilmesi imkansız>> düşüncesinin ve duygusunun oluşmasını sağlayacaktır. Böyle bir duygu ve düşüncenin de; o insanın, böyle dindar olup olmama gibi , en azından toplumsal çevre için önemi olan has&ıs konularda, kendi gerçek duygularını ve düşüncelerini

ankette belirlebilmesindeki önemi inkar edilemez. Ayrıca dindarlık. ölçeği maddeleri ankette ard arda değil, fakat bir çok diğer başka ölçele maddeleri ile

karıştırılarak uygulanmıştır. Dindarlık ölçeği mad-

Page 3: BİR DiNDARLIK ÖLÇEGİ (Sosyoloji'de Yöntem Uzerine Bir ...isamveri.org/pdfdrg/D00064/1989_4/1989_4_MUTLUK.pdf · Ülkemiz sosyoloji literatürü içerisinde dindarlık ile ilgili

196

Tablo- II

lik Korrelasyonlar (N= 536)

De~şkenler ı 2 3 4 5 6 l.Yerleşim alanı 1.00

l.Şehir

2.Kırsal alan 2.Kendinizi iyi bir

müslüman olarak gö rüyormusunuz ~.04 1.00

l.Evet 2.Hayır

3.Cinsiycı 0.24 0.06 1.00 !.Kız

2.Erkek 4.Üniversiıe kaçıncı sını f 0.28 -0.15 0.08 1.00

l.Bınnci sınıf

2.İkinci sınıf 3. Üçüncü sınıf 4.0ördüncü sınıf

5.Ailcsindeki birey sayısı (oldugu gibi kodlandı) 0.44 -0.09 0.23 0.28 1.00 6.Ailelerin gelir

duru:nu 0.41 0.02 0.34 0.27 0.39 1.00 ı. 100.00011..

fazla 2. 80-IOO.JOOTI.. 3. 60-80.00011.. 4. 60.000 TI. az

?.Dindarlık (dindar-lık ölçegine göre) 0.33- 0.44 0.19 0.35 0.28 0.30

delerinın her biri arasına yaklaşık 4-5 adet dindarlık ile hiç ılgisi olmayan başka ölçek maddesi konmasının ve ayrıca bıreye bu ankete cevap verirken cevaplama silresinde fazla bir zaman verilmemesinin amacı, bireyin anket sorulan üzerinde uzun uzun düşünmesini

önlcmektir. Bu şekilde o insanın, bu anket sorularına cevap verirken, anket sorularındalti ölçelesel gerçek amacın ne olabileceğinin bireyden mümkün olduğu

kadar saklanabilmesi sağlanmış olacaktır. Bu nokta özel­likle bu gibi değer yargıları ile ilgili hassas konular için geliştirilmiş veya geliştiriirnek istenen ölçeklerio uygulan­masında, o ölçeğin geçerliğini korumada direk etkisi mevzu bahis olan bir husustur. Takdir edilir lti, eğer birey örneğin bu ankette verdiği cevaplar ile ne kadar dindar veya ne kadar dindar olmadığının araştırıldığını hisseder olsaydı, bellti kendi gerçek konumunu değil de, kendine göre olması gerekeni ankette işaretieyebilir

olacaktı. Bu gibi cevaplar ise bu ölçeğin geçerliğini azaı­tacak veya hiç geçerlik olmayacaktı (Selltiz; 1959 veya 1976). Bu noktada şunu ayrıca belirtmekte yarar var, bireyin bir konuda gerçekten ne düşündüğünü ve hisset-

lsldmi Araştımıalar Cilt:3, Sayı:4, Ekim 1989

tiğini bilebilme amacı için geliştirilen ölçek, bir bireyin bir konuda ne düşündüğünü bilme amacına yönelik bir anket sorusu veya sorulan dizisi değildir. Bu iki konu arasında çok fark vardır. Diğer bir· ifade ile burada kanaat (opinion) ile gerçek tutum (attitude) arasındalti farkı okuyucuya iletmektc yarar var diye dUşOnüyorum. Bu fark, uluslararası sosyoloji literatüründe çok önem­senir ve ciddiye alınır. Aksi takdirde insanların sosyal meselelerimiz ile ilgili konularda anh·~ sorusuna muhatap olduklan koşullara ve ortarr 5~r:: ..ll) !.-rneyi uygun buduklan ifadelerini elde ;tmı:ı oluruz. Ama, onların gerçekten o konutar hakkınca ııı; düşündüklerıni

elde edememiş oluruz.

Daha önce belirttii'ı~ gıbi, ıilk.cmizde dindarlığı ölçtüğünü varsayan ( 1~\.:!-ıcrin uygulanmasında,

yukarıda mevzubahis edii ·n ve bir ölçeğin bilimsel değerini ifade edecek husus'nu uymakta, gereken has­sasiyet hiç gösterilmemiştir.

Tablo 1 'de görille n madde analizi sonuçlan bazı

ılginç sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Mesela, «Allah gerçekten mevcuttur» maddesini kabul etme ile, o bıreyin dindarlığı arasında çok kuvvetli bir ilişlti söz konusudur. Bu madde ile, o lıireyin dindarlık ölçeğinde elde ettiği toplam puan arasında, 0,84 Pearson kor­relasyon katsayısı elde edilmiştir. Bu sonuç burada kul­lanılan ölçek esas kabul edildiğinde bir bireyin Allah inancına sahip olması ile Kur'an, Ahiret günü, Cennetin ve Cehennemin varlığı gibi temel inançlara karşı olumlu ve inançlı olması arasında kuvvetli bir bağ olduğunu göstermektedir.

Tablo ı 'de görülen ölçek maddelerini dikkleale alarak bu öiçeğe göre, ölçeksel anlamda dindariık ile neyin ifade edildiği sorusunu ele alırsak, «kıyamet

gününe ve Kur'anın Allah'ın emirlerini açıkladığına vt.. Kur'an'da belirtildiği şeltilde hayatın yaşanınası gereğine, ve ibadet ederek ruhen huzura kavuşulacağına, ve ölümden sonra bir hayat olduğuna, ve Cennet ve Cehennemin varlığına ve dini değerlerin

insanı gerçeğe ve güzelliğe götürdUğüne» bireyin bun­ların tOmüne inanmasının dindar olması anlamını ve bunları red etmenin ise hiç dindar olmadığını ifade ettiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Diğer bir ifade ile bir birey yukarıda sözü edilen esaslara yönelik değerleri ne kadar çok kabul ediyorsa ltişi o kadar çok dindar, ve ne kadar şiddetlereddediyorsao kadar az dindar, sonucu sosyolojik anlamda ortaya çıkmaktadır.

Bu geliştirdiğim ölçeğe Namaz kılma, Kur'an okuma, Hacca gitme ve dini yayınlan izleme gibi konulan kapsayan maddelerin ilave edilmesinin daha hassas bir şekilde Ulkemiz koşullarına göre dindarlığı ölçmede yararlı olabileceği dUşUnUlebilir. Gelecekte bu konuda

Page 4: BİR DiNDARLIK ÖLÇEGİ (Sosyoloji'de Yöntem Uzerine Bir ...isamveri.org/pdfdrg/D00064/1989_4/1989_4_MUTLUK.pdf · Ülkemiz sosyoloji literatürü içerisinde dindarlık ile ilgili

Bir Dindarlık Ölçegi (Sosyoloji'de Yöntem Üzerine Bir Tartışma)!Doç.Dr.Kayhan MUTLU 197

Tablo- III

Çoklu Regresyon Analizi (N= 536) Dindarlık Bagimh Dqişken

Degişkenler Be ta Standart Standart Rlı Hata Be ta

Kendinizi iyi bir müslüman· olarak görüyormusunuz -16.50 1.51 -MO 0.19

!.Evet 2.Hayır

Yerleşim alanı 1.90 0.52 0.15 0.29 !.Şehir

2.Kırsal

Üniversite kaçıncı sınıf 2.65 0.52 0.20 0.33

!.Birinci sınıf 2.İkinci sınıf 3. Üçüncü sınıf 4.0ördüncü sınıf

Ailenin gelir durumu 1.26 0.42 0.13 0.36

ı. 100.000 1L ı azla 2. 80-100.000 1L arası 3. 60-80.000 1L arası 4. 60.000 1L az

Cinsiyet 3.87 1.36 0.11 0.37 l.Kız

2. Erkek Ailedeki birey sayısı 0.34 0.31 0.05 0.37 (oldu~ gibi kodlandı)

yapılacak: çalışmalann bu dindarlık ölçeğinin geliştiril­

mesinde ve dindarlığın daha hassas olarak: ölçülmesinde yararlı olacağı inancındayım.

Fakat ölçek geliştirirken güvenirlik ve geçerlik: meselelerinde çok: dikkatli olmak: gerekir (Selltiz, 1959). Ayrıca dikkat edilmesi gereken diğer bir önemli nokta yalnızca olaylara veya fiiliere bakarak gözlem yolu ile yorumlar yapmanın, gerçeği ifade etmemesidir. Örneğin namaz k:.ılma ve/Veya oruç tutma vetveya dini eserleri okuma ve/veya İslami dergi ve gazete sayısının artışı ile İs­lama inanma vetveya islami uyanış artıyor gibi var­sayımlan geliştirme mantıklı olabilir. Ancak bunların

bilimsel anlamda doğruluğu kanıtlanmamıştır. Bu §ekilde ilişkiler geliştirmenin bir varsayımdan başka

bir§eY alamıyacağını açıkça ifade eden zengin bir sosyoloji literatUrU olduğunu hiç unutmamak gerekir (Kiesler, 1969; Deutscher, 1973). Bu aşamada üzerinde durduğum fikir §Oyle ömeklendirilebilir. Sırf kilo verme, veya çevreye hoş görünmek için, veya çevreden takdir ve sempati toplamak için, veya çevrenin saygınlığını kazan­mak için, veya maddi bir menfaal için bazı insanlar namaz kılıyor olabilirler. Ama bu gibi amaçlarla namaz

kılma burada SOzü edilen ölçek anlamında dindar olma değildir.

Bu araştırmada geli§tirdiğim dindarlık: ölçeğine göre bireylerin dindarlığı ile bu bireylerin sosyal ve ekonomik Ozellikleri arasındaki ilişkiler (fablo 2), ve aynca dindarlık bağımlı değişken ve diğerleri bağımsız değişken nedensellik modeli ile; dindarlık konusunu ele aldım. Diğer bir ifade ile hangi sosyolojik değişkenler dindarlığı etkileyebiliyor sorusunu ele alma amacıyla,

çoklu regresyon analizleri yaptım (fablo 3). Dindarlık bakımından daha dindar olan insaniann §ehir değil fakat köy kökenli olduklannı (beta= 15; r=33) ve bu dindar bireylerin daha kalabalık aile kökenli olduklannı (r=28) ve aile gelir düzeylerinin ortanın altında (beta = 13; r=30) olduklannı bu sonuçlar göstermektedir. Aynca Üniversite öğrencilerinin birinci sınıfta değil de son sınıfa geldiklerinde daha çok dindar oldukları, bu araştırmanın sonucuna göre ortaya çıkmaktadır

(Beta=20; r=35).

Tablo 2 ve 3'de görülen önemlı sonuçlardan birı

bu araştırmadaki bireylerin kendilerini dindar olarak tanımlamaları ile dindarlık ölçeğine göre dindar olmaları arasında kuwetli bir ilişkinin olmasıdır. Bu ara§tırmada bireylere «Kendinizi iyi Bir Milslüman Olarak Görüyor­musunuz?,. sorusu sorulmu~tur ve bu bireylerin bu soruya Evet-Hayır diye verdikleri cevap sonuçları ile din­darlık ölçeğinden elde edilen toplam sonuçlar arasında (r=-44 ve Beta=-40) kuwetli istatistiksel ilişkiler

olduğunu görmekteyiz. Diğer bir ifade ile objektif olarak ölçek ile ortaya çıkan dindar olma veya dindar olmama ile bireyin kendi kendini herşeyden bağımsız olarak din­dar görmesi veya görmemesi sonuçları birbirlerine ters düşmemektedir.

Bu araştırmada aynca ifade eımeğe çalı§llğım ve bu dindarlık ölçeğinin geliştiritmesini vesile ederek okuyucuya iletmek: istediğim ve bana göre oldukça önemli görUien mesele "Sosyolojik Olayların Tanımlan­masında Yalnız Mantık ve Rasyonelliğin o olayı olduğu gibi gerçekçi bir yaklaşımla araştırıp ortaya koymaya yet­mediğidir». Aslında Sosyoloji bağımsız bir bilim dalı

olarak ortaya çıktığından beri, ki bir yüzyılı aşkın· bir zamandır, bir sosyaloğun ne kadar objektif ve ne kadar kendi değer yargıianna göre olaylan gözlemleyip ifade edebildiği meselesi tartışılmaktadır. Ve sonuç olarak bir sosyaloğun tümüyle objektif olması imkansız olsa l':!v yine de yaptığı çalışmalarda gerçeği bulması veya bulun­masına yardımcı olabilmesi için tek yolun, elinden geldiği ıtadar objekti( olmaya çalışması olduğu ortaya açık bir §ekilde çıkmıştır. Bu inanç ve görüş uluslararası sosyoloji geleneği içerisinde kabul edilmekte ve gerçekleştirilmelt-

Page 5: BİR DiNDARLIK ÖLÇEGİ (Sosyoloji'de Yöntem Uzerine Bir ...isamveri.org/pdfdrg/D00064/1989_4/1989_4_MUTLUK.pdf · Ülkemiz sosyoloji literatürü içerisinde dindarlık ile ilgili

198

tedir. Bu noktada okuyucuya özellikle; örneğin, «American Sociological Review>> gibi dergileri izlemesini

öneriri m.

Yukarıda belirtilen objektif düşünce ve gelenek içerisinde ve bu anlayış ile böylesi ölçekierin yalnızca din­darlık olayı için değil diğer sosyolojik olaylar için de Ülk.emiz Sosyoloji Lite~atüründe yer almaŞJ bizlerin toplumsal gerçekleri daha net ve daha iyi anlamamı:w bOyilk ölçüde yardım edecektir. 13u aynı zamanda gelişmenin ve ileri gitmenin de temelidir.

Burada ifade etmeye çalı~tığım görüş şu örnekler ilc de destcklenebilir. Örnek 1: Sadece düşünerek, mantık yolu ile bir insan; parmağını ateşe sokar ise «ateş parmağını yakar» gerçeğini bilebilirmiydi: (Varsayalım

ki, ateş ilc insan arasında 30 metre gibi bir mesafe var.) Örnek 2: Oır havalanında önce yolcuların dinlenme salonunda Coca-Cola içtiğini, daha sonra uçağa bindik­lerini ve havalanan uçağın düştüğünil gözleyerek izlesek; şımdi bu gözlcmc ve böyle gözlem yolu ilc elde ettiğimiz verilere dayamıralc, uçağın dilşmesine yolcuların uçak havalanmadan önce Coca-Cola içmeleri neden olmuştur sonucunu çıkarabilirmiyiz!!! Sanırım bu Ornekler sosyolojide bilimsel çalışmaların yapılma gereğini ve sadece gözlemlere dayanan kişisel ama mantıksal yorum­ların «gerçeği» ifade edemeyceğini çarpıcı bir şekilde

ifade etmektedirler. Tabiatı ile bu Ornekleri değerlen­dirirken, konu ile ilgili mevcut yanlış veya yetersiz bilgiler nedeniyle ortaya çıkacak mantık hatalarını, okuyucunun mevzu bahis ederek düşünmesi gerekir. Bu şekilde ikin­ci örneği ele alırsak halihazır genel bilgilerimiz içerisinde öyle bir gözlemden öyle bir sonuç çıkarma, bizlere mantıksız ve gillilnç gelecektir. Fakat ya böyle bir gözlemden öyle bir sonuç çıkarmanın gülilnç olduğunu bizlere gosteren, o konu ile ilgili gerçek bilgiler elde mev­cut olmasaydı ne olacaktı? diye düşünelim. Göreceğiz ki yukarıdaki örnekte söz konusu uçağın düşmesi ile ilgili gerçek bilgiler yani meseleyi o şekilde ele almanın

gülünçlüğünil belirten bilgiler, pozitivist, mOsbel bilimsel yöntem anlayışıyla yapılan ölçme ve araştırma

yaklaşımlarıyla ortaya çıkmıştır.

Bu araştırmada sözü edilen ve geliştirilmiş olan din­darlık ölçeğine göre bir insana dındar diyebiliriz ve bu sonuç Sosyaloğun kendi kişisel yorumu değildir, objektif ölçekle toplanan verilerin sonucudur. Ancak, bu ölçek mükemmel bir ölçek değildir ve bunun sonucu olarak devamlı bu yönde çalışmalar yapılmasına ihtiyaç vardır. Ama, bu ölçek mükemmel bir ölçek değil diyerek böylesi ölçekler geliştirerek sosyolojik olayları

çal_ışabilme gayretlerine de karşı çıkma yerine; destek ver­menin, ülkemiz sosyolojisinin gelişmesinde büyük katkısı olacağı kesindir. Örneğin, dindarlık olayını görünüşteki

İsliimi Araştinnalar Cilt:3, Sayı:4, Ekim 1989

şekli, bilgi ve verilere göre yorum yaparak değerlendirme, spek:Oiasyonun ötesinde değeri olmayan çalışmalar ortaya çıkarabilirken, bilimsel bir mahiyeti olan bir ölçek ile çok daha objektif yorumlar ortaya çıkarma söz konusudur. Aynı şekilde, örneğin, bir fizikçi havanın ağırlığı var diyor­sa ve bu bir gerçek ise bunun nedeni kullanılan yöntem­dir, yani bir ölçme esasına göre burada spekülasyonların olmadığını görürüz. Aynı şekilde bir sosyoloğurı, örneğin bir bireye dindar demesinde de spekülasyon yoktur, veya çok çok az vardır diyebiliriz, eğer elimizde bir din­darlık ölçeği olursa. Burada açıkca belirtmeliyim ki eğer o ölçek; ölçek geliştirme yöntemlerini ihlal etmeksizin geliştirilmişse (Sel lt z, 1959) ve o ölçek kullanılırkep ölçek kullanma esaslarına göre gereken tatbik edilmişse, bu söz konusu varsayım geçerli olabilir.

Ayrıca bu çalışmada Sosyolojik çalışmalarımııda dış ülkelerde, çalışılan konu ne ise, o konu ile ilgili yapılmış çalışmaları göz ardı etmemek gereğinide vurgulamak isterim. Görüldüğü gibi bu çalışmada daha önceleri diğer ülkelerde geliştirilmiş dindarlık ölçekleri esas alınmış ve bu ölçekierin kendi ülkemizde de kul­lanılmasının uygun olduğu sonucu ortaya çıkmıştır.

Yeniden dünyayı keşfetme anlayışı gibi bir ifade ile sanki diğer ülkelerde elde edilen sosyolojik bilginin ülkemiz sosyal ve kültürel şartlarında hiç bir yararı alamıyacağını farz etmek bir hatadır ve bir aşırılıktır. Bu çalışmaları ihmal eden bir Sosyolojiyi ülkemizde geliştirmenin Icendi içine kapalı ve dış dünyadan kopuk: bir Sosyoloji olmasından başka bir şey olamayacağının bilincinde olmak gerekir. Bu nedenle örneğin ülkemiz koşullarında görülen köyden şehire göç, veya Müslümanlık:ta ve ülkemiz kültür yapısı içerisinde kadın, ve aile yapımız gibi daha bir çok konu, yani sosyolojik: olan her konu, sadece u lkemiz sosyologlarının o konular­daki çalışmaları ile sınırlı olmamalıdır. Aynı konuları

Icendi ülkelerinde de çatışmış olan sosyologların da bul­gularını ifade eden dünya literatürO içerisinde konular ele alınmalı ve ilgili literütürün boyutları içerisinde konular çalışılmalıdır.

Yukarıda ifade edilen şekilde sosyolojik konuların ele alınması sosyal meselelerimiz ile ilgili çalışmaların okuyucuya daha zengin bir bilgi ile iletilmesini sağlayacaktır. Ayrıca konuların bu şekilde ele alınması ülkemiz sosyaloğlannın yurtdışındaki meslektaşları ile olan iletişimlerinin daha bir yoğunluk: kazanmasını temin edebilecektir.

Bu arada sosyolojik olayiann rakamlara

dönüştürülmesi,ıin ve sayı cinsinden ifade edilmesinin kendine özgü kurallan olduğu daima göz önünde tutul­malıdır ve bu kurallan ihlal etmeden veriler toplan­malıdtr. Araştırmacının kendine göre · rakamtar toplayarak; .ıben böyle buldum,. derken topladığı veriterin govenilirliğinf (reliability) ve geçerliliğini

Page 6: BİR DiNDARLIK ÖLÇEGİ (Sosyoloji'de Yöntem Uzerine Bir ...isamveri.org/pdfdrg/D00064/1989_4/1989_4_MUTLUK.pdf · Ülkemiz sosyoloji literatürü içerisinde dindarlık ile ilgili

Bir Dindarlık Ölçegi (Sosyo/oji'de Yöntem Üzerine Bir Tartışma)!Doç.Dr.Kayhan MUTLU 199

(validity) açık bir §ekilde ele alması ve ortaya çıkan değer­lendirmeleri ve sonuçları okuyucuya iletmesi şanur.

Yoksa, yanlış §ekilde toplanmış veya elde edilmi§ rakam­lar ile mOsbel bilim yaklaşımı, gerçeği saptıncı sonuçlar

ortaya çıkanr. MOsbet bilimin sosyolojide uygulamasının ciddi kurallan vardır, bu kurallara uyulmadan mOsbel bilim adı altında çatışmalar yapma hiç şüphesiz tanımı çok zor durumlar ortaya çıkarabilir.

BIBLIYOGRAFYA

1. Btown, LB.A Study of Religious Beliefs. British JOurnal of Psychology. 1962, 53, 259-272.

2. Deulscher, lrwin. What we Say, What we Do. SCOtt, t•ores­man and Company lllinois, 1973.

3. Glock, C. and Stark, R Religion and Society in Tension. Chicago: Rand Mc Nally, 1965.

4. Faulkner, j . and De Jong, G. Religiosity: An Empirical Analysis. Social Forces, 1966, 45, 246-254.5.

5. Fırat, Erd$n, Üniversite ö~ncilerinde Allah inancı ve Din Duygusu. Ankara Üniversitesi , İlahiyat Fakültesi, 1977. (Yaymlanmamış Doktora Tezi).

6. Kiesler, A C. Attitude Change: A Critical Analysis of Theorelical Approach - John Wiley and Sons, Ine., New York, 1969.

7. King, M. and Hunl, R Measuring the Religious Variable. Journal for the Scintific Study of Religion, 1969, 8.

8. King M. Measuring the Religous Variable: Nine Proposed Dimensions. Journal for the Scientific Study of Religion. 1967, 6, 173-190.

9. Putney, S. and Middleton, R Dimensions and Correlates of Religious ldeologies, Social Forces, 1961, 39, 285-290.

10. Nie, N. H., ele., SPSS. Mc Graw-Hill Book Company, New York, 1975.

11. Selltiz, Oaire. ele., Research Methods in Social Relations. Holt, Rinehart and Winston, New York, 1959.

12. Taplamacıo~u. Mehmet Ilahiyat Fakültesi Dergisi, 1952, 141-151.

TARİH ve TOPLUM

• D. :'lle hnwt DOGA~'ın On yıldır üzerinde titizlikle çalıştığı sahte mesele-sahte çözüm çemberinin kırılarak, toplum yapımızın tarihi yönelişinin arandığı mükemmel bir kitap oldu " Tarih H Toplu m .. . • Bu kitap bir yerde Türk-İslam toplumunun bir sosyal yapısı analizini oluşturmakla birlikte batılılaşma tarihinin de bilimsel \'erilerle en geniş biçimde ele alınışını ortaya koydu.

R EH BER YAYINCILIK Fevzı Çakmak Sk 13 '2 KızılayiANKARA

Tel 229 00 39