bİr sen varsin bu dÜnyada...

4
Yıl: 2016 - 2017 Sayı: 6 1 Yasemin EVLİ BİR SEN VARSIN BU DÜNYADA Işıl ışıl parıldıyor gözlerin. Utanınca elma gibi kızarıyor yanakların, Altın saçların dalgalanıyor rüzgarda Bir sen varsın bu dünyada. Bıraktın gittin beni buralara. Kaçtın eksik bıraktın beni . Geceler günler geçti özledim seni. Bir sen varsın bu dünyada. Sen gideli bir sene oldu belki Bir his vardı içimde geleceksin sanki. Gelmesen sokaklarda ararım seni. Bir sen varsın bu dünyada Bir baktım ordasın, Koşarak sarıldım sana, Beni bırakmayıp geldin, Bir sen varsın bu dünyada. Esma İNAN DÜNYAYI KİRLETENLER sanki başka yer mi var ? Ben insanoğlu olarak Nasreddin Hoca’nın yaptığı gibi bindiğimiz dalı kestiğimiz düşünüyorum. Gidecek başka dünya olmadığına göre, böyle hoyratça kullanıp kirlettiğimiz, etinden sütünden istediğimiz gibi sanki hiç bitmeyecek sanıp yararlandığımız, bu dünya ne kadar da cömert hala her sabah aynı gülen yüzüyle güneş bizi karşılıyor. Gecelerimize fener olmaya devam ediyor ay dede. Hala ilkbahar bu toprakları aynı sevinçle canlandırıyor. Heeey!!! hadi kalkın canlanın vakit geldi dökün çiçeklerinizi diyor. Hala gelincikler aynı muhteşem güzelliği ile salınıyor gül o harika kokusunu salıyor etrafa, arı hala çok çalışkan gayretinden hiçbir şey kaybetmedi. Peki tüm bunları gören biz insanoğlu ne yapıyoruz. Elimize ne geçtiyse doğayı kirletmek için kullanıyoruz. Sizden ricam bugün balkonunuza oturup doğanın bu muhteşem işleyişini seyre başlayın ve bu doğanın bir parçası olduğunuzu unutmayın nasıl korumanız gerektiğini düşünün. Alperen DEDEOĞLU ALFA KURT Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde çok uzak diyarlarda. Kaf dağının ardında büyük bir orman varmış. Burası çok güzel bir yermiş. Buradaki ormanda bir kurt sürüsü yaşarmış bu kurt sürüsünün üyelerinin farklı farklı yetenekleri varmış. Erkek alfa kurt çok güçlüymüş. Dişi alfa kurt ise saldıracakları zaman yöntemleri bütün kurtlara tek tek anlatır. Ve gerçekten de çok işe yararmış onun yeteneği de buymuş. Üçüncü üyede çok hızlı koşup avın önünü kesermiş ve çok işe yararmış. Dördüncü üyede yavruların bakımını üstlenirmiş ve oda dişiymiş. Yavruları çok güzel bir şekilde beslermiş. Beşinci üye ise çok çevikmiş. Avına hamle yapmadan önce onun hamlesini tahmin edip avın önünü kesermiş… Neyse gelelim altıncı üyeye o aslında hep bu sürünün dağılmasını istermiş. Ve kendini çok beğenirmiş. Böbürlenip dururmuş kendini üstün görürmüş. Sürekli benden daha iyi kurt var mı? Dünyada dermiş.O böylece hüzünlü, kavgalı, mutlu ve çok büyük zaferlerle yıllar birbirlerini kovalamış. Günün birinde alfa kurdun bir yavrusu olmuş. Yavru küçücükmüş. Bu Yüzden savunmasızmış. Altıncı üye ise bu fırsatı bekliyormuş. Günün birinde altıncı üye yüzünden alfa erkek kurt bir sırtlanla boğuşmuş ve ölmüş. Bu sırada yavru büyümüş. Güçlü , çevik bir kurt olmuş. Normalde alfa kurt olması gereken oymuş. Ama altıncı üye taht için kavga etmek istemiş. Bir gün büyük bir kavgaya tutuşmuşlar. Altıncı üye kaybetmiş. Ve yaralanmış. Diğeri alfa kurt olmuş. Alfa kurt ona demiş ki senin elinde bizim gibi büyük ve güçlü bir kurt sürüsüne üye olma şansı vardı. Senin gibilerin bu dünyada yeri yoktur, demiş. Sürü iyi bir şekilde soylarını devam ettirmiş. Altıncı üyeye gelirsek o da sürüden ayrılmış. Ve kendini çok beğendiği için kendine kızıp durmuş. Zaten onu hiçbir kurt sürüsü kabul etmemiş. Ve bu olay bütün kurtlara ders olmuş. Hatice GÜRBÜZ

Upload: others

Post on 27-Feb-2021

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BİR SEN VARSIN BU DÜNYADA DÜNYAYIKİRLETENLERcubuk.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2017_10/19160009_26... · 2017. 10. 19. · 2 ÖmerZAN MİSKOKULUM Sevgi dolu yüreğin, Gözlerindenokunur

Yıl: 2016-2017Sayı: 6

1

Yasemin EVLİ

BİR SEN VARSIN BU DÜNYADA

Işıl ışıl parıldıyor gözlerin.

Utanınca elma gibi kızarıyor yanakların,

Altın saçların dalgalanıyor rüzgarda

Bir sen varsın bu dünyada.

Bıraktın gittin beni buralara.

Kaçtın eksik bıraktın beni .

Geceler günler geçti özledim seni.

Bir sen varsın bu dünyada.

Sen gideli bir sene oldu belki

Bir his vardı içimde geleceksin sanki.

Gelmesen sokaklarda ararım seni.

Bir sen varsın bu dünyada

Bir baktım ordasın,

Koşarak sarıldım sana,

Beni bırakmayıp geldin,

Bir sen varsın bu dünyada.

Esma İNAN

DÜNYAYI KİRLETENLER

… sanki başka yer mi var ?

Ben insanoğlu olarak Nasreddin Hoca’nın yaptığı gibi bindiğimiz dalı

kestiğimiz düşünüyorum. Gidecek başka dünya olmadığına göre, böyle

hoyratça kullanıp kirlettiğimiz, etinden sütünden istediğimiz gibi sanki hiç

bitmeyecek sanıp yararlandığımız, bu dünya ne kadar da cömert hala her

sabah aynı gülen yüzüyle güneş bizi karşılıyor. Gecelerimize fener olmaya

devam ediyor ay dede. Hala ilkbahar bu toprakları aynı sevinçle

canlandırıyor. Heeey!!! hadi kalkın canlanın vakit geldi dökün

çiçeklerinizi diyor. Hala gelincikler aynı muhteşem güzelliği ile salınıyor

gül o harika kokusunu salıyor etrafa, arı hala çok çalışkan gayretinden

hiçbir şey kaybetmedi. Peki tüm bunları gören biz insanoğlu ne yapıyoruz.

Elimize ne geçtiyse doğayı kirletmek için kullanıyoruz. Sizden ricam

bugün balkonunuza oturup doğanın bu muhteşem işleyişini seyre başlayın

ve bu doğanın bir parçası olduğunuzu unutmayın nasıl korumanız

gerektiğini düşünün.

Alperen DEDEOĞLU

ALFA KURT

Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde çok uzak diyarlarda. Kaf

dağının ardında büyük bir orman varmış. Burası çok güzel bir yermiş.

Buradaki ormanda bir kurt sürüsü yaşarmış bu kurt sürüsünün üyelerinin

farklı farklı yetenekleri varmış. Erkek alfa kurt çok güçlüymüş. Dişi alfa

kurt ise saldıracakları zaman yöntemleri bütün kurtlara tek tek anlatır. Ve

gerçekten de çok işe yararmış onun yeteneği de buymuş. Üçüncü üyede

çok hızlı koşup avın önünü kesermiş ve çok işe yararmış. Dördüncü üyede

yavruların bakımını üstlenirmiş ve oda dişiymiş. Yavruları çok güzel bir

şekilde beslermiş. Beşinci üye ise çok çevikmiş. Avına hamle yapmadan

önce onun hamlesini tahmin edip avın önünü kesermiş… Neyse gelelim

altıncı üyeye o aslında hep bu sürünün dağılmasını istermiş. Ve kendini

çok beğenirmiş. Böbürlenip dururmuş kendini üstün görürmüş. Sürekli

benden daha iyi kurt var mı? Dünyada dermiş. O böylece hüzünlü, kavgalı,

mutlu ve çok büyük zaferlerle yıllar birbirlerini kovalamış. Günün birinde

alfa kurdun bir yavrusu olmuş. Yavru küçücükmüş. Bu Yüzden

savunmasızmış. Altıncı üye ise bu fırsatı bekliyormuş. Günün birinde

altıncı üye yüzünden alfa erkek kurt bir sırtlanla boğuşmuş ve ölmüş. Bu

sırada yavru büyümüş. Güçlü , çevik bir kurt olmuş. Normalde alfa kurt

olması gereken oymuş. Ama altıncı üye taht için kavga etmek istemiş. Bir

gün büyük bir kavgaya tutuşmuşlar. Altıncı üye kaybetmiş. Ve yaralanmış.

Diğeri alfa kurt olmuş. Alfa kurt ona demiş ki senin elinde bizim gibi

büyük ve güçlü bir kurt sürüsüne üye olma şansı vardı. Senin gibilerin bu

dünyada yeri yoktur, demiş. Sürü iyi bir şekilde soylarını devam ettirmiş.

Altıncı üyeye gelirsek o da sürüden ayrılmış. Ve kendini çok beğendiği

için kendine kızıp durmuş. Zaten onu hiçbir kurt sürüsü kabul etmemiş. Ve

bu olay bütün kurtlara ders olmuş.

Hatice GÜRBÜZ

Page 2: BİR SEN VARSIN BU DÜNYADA DÜNYAYIKİRLETENLERcubuk.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2017_10/19160009_26... · 2017. 10. 19. · 2 ÖmerZAN MİSKOKULUM Sevgi dolu yüreğin, Gözlerindenokunur

2

Ömer ZAN

MİS KOKULUM

Sevgi dolu yüreğin,

Gözlerinden okunur.

O sımsıcak nefesin

Taaa içime dokunur.

Bana baktığın her an ,

Güven veriri gözlerin.

Hep iyi hissettirir,

Baldan tatlı sözlerin.

Sen bana dünyadaki

Huzur veren kucaksın .

Sensiz yapamam annem,

İyi ki yanımdasın.

İrem TERMİSİN

ERAGON

Çok eskiden çok farklı bir dünya varmış. Bu dünyada tüm

hayvanlar ve var olduğunu inanılan tuhaf varlıklar yaşarmış. O

kadar güzel dünyaymış ki her hayvanın, varlığını kendine ait ülkesi

varmış. Ayrı bir güzelliği de herkes başkalarının ülkesinde, hoş

karşılanırmış. Bu nedenle dostluk, misafirperverlik çok gelişmiş.

Bir gün kurtların ülkesinde bir kurt ailesi varmış. Bu aile de de üç

tane minik kurt yavrusu yaşıyormuş bu yavrulardan birisinin adı da

Emmy’miş . Bu minik çok yaramazmış . Bir gün annesiyle babası

ava çıkmışlar. Emmy’de arkadaşlarıyla oyun oynarken birden

ortadan kaybolmuş. Kardeşleri oyuna dalıp onun kaybolduğunu

fark etmemişler. Yuvaları bir yokuşta olduğu için yanlışlıkla aşağı

yuvarlanmışlar. Hava’da iyice karardığı için yolu bulamamış ve

kaybolmuş. Ama endişelenmemiş çünkü o dünyada tehlike

olmayacağını öğrenecek kadar büyümüş. Uzun bir süre yürümüş ve

havanın iyice ısındığını fark etmiş. Yolculuğu için biraz oturmuş.

Sonunda ejderlerin ülkesine geldiğini anlamış ve yürümeye devam

etmiş. İlerde kahkahalar duymuş ve eğlence olduğunu anlayıp

kahkahaların yükseldiği yere koşmuş. Üç tane minik ejderin koşup

oynadığını görmüş ve seslenmiş:

-Heeey ! Heey ! Ben de oynayabilir miyim?

Ejderhalar yeni arkadaşlarının olacağını anlayınca hemen

yanlarına çağırmışlar:

-Tabi ki ! Hep beraber oynayabiliriz! Diye bağırmışlar hep bir

ağızdan.

Emmy yanlarına koşmuş. Küçük ejderhalar meraklarından:

-Sen nereden geliyorsun? Nerelisin? Bize hiç benzemiyorsun.

Emmy’de anlatmış:

- Ben bir kurdum . Kurtlar ülkesinden geliyorum . Adım Emmy .

Bende sizin gibi üç kardeşim . Ama ben kayboldum .

Kardeşlerim annem ve babamın yanındalar . Bir süre oyun

oynamışlar ve ejderhaları anneleri çağırmış . Küçük Emmy’de

yalnız kalmak istemediğinden onlarla gitmiş . Ejderhanın annesi

yavrular tamamı diye kontrol etmek için onları saymaya

başlamış :

- Bir , iki , üç , dört . Bir dakika , dört mü ?

- Üç yavrum var sanıyordum .

- - Hayır anne , bu Emmy . Kurtlar ülkesinden gelmiş . O bir kurt

. Bizim yeni arkadaşımız .

- - Hmmm . Senin annen ve baban nerede

- - Onlar benim ülkemdeler , çok uzaktalar , Ben kayboldum .

Yürürken de kendimi burada buldum .

- O zaman madem ki çok uzaktalar , bizimle kalabilirsin .

Emmy ve küçük ejderhalar sevinçten havalara zıplamaya başladılar

ve Emmy ejderhalar ülkesinde yaşamaya başlamış . Aradan uzun

zaman geçmiş . Neredeyse dört yıl orda yaşamış . Ejderha adasında o

kadar çok zaman geçirmiş ki ejderhalarınkinden boynuz ve kanatları

çıkmış . Böylece uçabilir ve tehlikelere karşı kendini savunabilirmiş .

Bir gün uçarak gezmeye çıkmış . Ama gökyüzü biraz kapalı ve yağmur

yağacak gibiymiş . Biraz gezmiş aramış taramış ama evin yolunu

bulamamış . Burada da kaybolmuş . Yine böyle boş boş gezerken bir

çare ararken birden çok uzaktan gelen kükreme sesleri duymuş .

Hızlıca uçup ne olduğuna bakmak için ilerlemiş. Sonunda oraya

varmış , bir yere konmuş ve düşmüş :

- Bu hayvanlar ne kadarda hızlı . Herkes etrafta koşup birbiriyle

yarışıyor ve bazılarının boynunda uzun tüyler var .

Emmy meraktan çatlamadan hemen gidip birisine sormuş :

- Burası ne ülkesi ? Burada siz mi yaşıyorsunuz ? Nasıl bu kadar

hızlı olabiliyorsunuz ? Sizin adınız nedir ? Ve şu boynunuzdaki tüyler

neden bu kadar uzun ?

- Burası aslan ülkesi . Evet burada biz aslanlar yaşıyoruz . hızımızı

uzun kuyruklarımızdan alırız ve bu uzun tüyler giderse aslında bende

onun adını bilmiyorum .Galiba şey diyorlar ‘’ yele ‘’

Emmy gerçekten şaşırmış . Daha önce hiç aslan denen hayvanları

ne görmüş ne duymuş . Ve kendini tanıtmaya başlamış :

- Benim adım Emmy . Ben kurtlar ülkesindenim . Ama bence de

normal bir kurda benzemiyorum buralardan daha önce geldiğim

yerde oldu . Ama çoktan işime yarıyor.

- - Aslında bende senin gibi kanatlı ve boynuzlu görmemiştim .

Geldiğim yer ejder ülkesi olmalı .

- - Evet ! Oradan geliyorum . Ama oradan geldiğimi nasıl anladın ?

- - Tabi ki kanatlar ve boynuzlardan . Bunlar ejderhalara ait kanat ve

boynuzlardan başka bir şey olamaz . Galiba yalnızsın . Ailen kurtlar

ülkesinden olmalı . İstersen benimle kalabilirsin . Ben yalnız

yaşıyorum , canımda sıkılıyor .

- - Evet . Zaten başka nerede kalabilirim ki ?

- Ve o günden sonra aslan ülkesinde yaşamaya başlamış . Bir sabah

yanında yaşadığı aslan Emmy’ye ‘’Roca’’ adını vermek istemiş .

Emmy’de yeni ismini çok beğenmiş ve kabul etmiş . Çok uzun

zamandan sonra Roca bir dört yılda aslanlarda koşup yarışmaya

girmiş ve bu ülkede ona muhteşem bir aslan kuyruğu vermiş .

Böylece çok hızlı koşabilecekmiş . Bir gün Roca ava çıkmak istemiş

. Aslanlara söylemiş ve yola koyulmuş .Sonunda bir ceylan bulmuş

Page 3: BİR SEN VARSIN BU DÜNYADA DÜNYAYIKİRLETENLERcubuk.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2017_10/19160009_26... · 2017. 10. 19. · 2 ÖmerZAN MİSKOKULUM Sevgi dolu yüreğin, Gözlerindenokunur

3

. Hazırlanmış ve tam saldıracakken karşısına çok tuhaf siyah

çizgili bir kelebek çıkmış . O güzel kelebek Roca’nın tüm

dikkatini dağıtmış . Kelebeği takip ederken zamanın nasıl

geçtiğini anlayamamış ve kelebek onu bambaşka bir ülkeye

götürmüş . Bir süre sonra Roca yorulmuş ve kelebeği gözden

kaybetmiş . Sonra bir kükreme sesi Roca’yı kendine getirtmiş ve

biraz ürpermiş korkulu ve yorgun bir şekilde :

- Bu kelebek beni eve getirmiş olmalı aslan ülkesine ilk

geldiğim dede bu anı yaşamıştım . Zaten başka kükreyen

hayvanda tanımıyorum. Diyerek rahatlamış ve güzel bir şekilde

ilerlemiş . Rahatladığından ve yorgunluğundan gözleri kapalı

ilerliyormuş . Bir ara gözünü açma gereği duymuş ve gözlerini

açmış . O anki korkuyla içinden sular geçmiş :

- Bu çizgili hayvanlarda neyin nesi ? Hepsi birbiriyle kavga

ediyor . Bir kenara çekilmeliyim . Ama benim evde olmam

gerekiyordu . Bunlarda aslanlara benziyor , ne oldukları

olduğunda bir fikrim yok . Sakin bir yere gidip neredeyim diye

sorayım .

Roca birinci adımı tam atarken birisi bağırır :

- Heey ,sen çabuk oradan çık ! Yoksa zarar görebilirsin .

Roca hemen çıkıp onun yanına gider ve sorar : burası da neresi ?

bu çizgili hayvanlar neden kavga ediyor, neler oluyor? Çok

korkuyorum.

-Dur dur korkmana gerek yok , bir soluklan . Burası kaplan

ülkesi , onlarda kavga etmiyorlar , ediyorlar ama kötü amaçlı

değil . Onlar savaşçı kaplanlar . Düşmanlara karşı savunmalarını

geliştiriyorlar . Biraz daha orda dursaydın size zarar

verebilirlerdi .

-Aslana benziyorsunuz sadece dış görüşleriniz farklı .

- Evet . Sen galiba ordasın gidiyorsun . Aslanları iyi

tanımışınız . Ve bir de şu aslan kuyruğun arada oradan

olmuşsun.

Ondan önce de ejderhalarla . Kanat ve boynuzları…

- Sen çok zeki bir kaplansın . Bunları nereden anladın ?

- - Dış görünüşünden . Kurtlar ülkesinden değil mi ? Çünkü

kurda da benzemiyor değilsin . Buralara gelmenin nedeni

nedir ?

- -Ben kayboldum . Sağ olsun diğer ülkeler bana sahip çıktılar .

- - Benimle kalmaya ne dersin ? Yaşadığım yerde senin

yaşlarında kaplanlar var canında sıkılmaz . Bu arada senin

adın nedir ?

- - Kendimi tanıtmayı unutmuşum . Benim adım Roco . İlk

adım Emmy’di , annem ve babam vermişti bu ismimi .

- -Artık senin adın ne Emmy , nede Raco . Sana burada

‘’Abby’’ demek istiyorum .

- Raco bu ismini de kabul etmiş . Uzun süre kaplanlar yaşamış

. Kaplanlar ne yaparsa o da aynısını yapmış . Kaplanlar tam 6

sene yaşamış . Savaşçı kaplanların meydanına da bazen

gidiyormuş .

- Bu onu çok güçlendirmiş ve bu nedenle ön bacakları kaplan

bacakları olmuş . Yalnız tüm ülkelerde yaşadığını bu ülkede

yaşamamış

. Yani bir soru nedeniyle kaybolmuş . İyice güçlendiğinde anlamış ve

değerlendirerek istiyormuş . Aradan uzun süre geçmeden yanında

kaldığı kaplan gelmiş ve heyecanla :

- Abby ! Sana çok önemli bir şey söylemem çok önemli bir şey

söylemem gerekiyor .

Artık iyice güçlenedim . Kendi başının çaresine bakabilirsin .

-Ben de bunun farkındayım ve bunu değerlendirmek istiyorum .

Bunun için ne yapacağım ?

- Çok güzel !!! İşte bende bunu söylemeye çalışıyorum

Beni iyi dinle . Uzun zaman önce bu güzel dünyamız ele geçirip

kötülükle yönetmek isteyen bir ruh vardı . bu ruh dostluğu , barışı ,

kardeşliği yok etmek isteyen bir ruhtu . Ama dünyamızın birbirine olan

sevgi ve saygısı o kadar gelişmişti ki , o kötü ruhu alt etmeyi başardı ve

dünyanın tam ortasında hapsetti yavaş çıkmaya başlıyor . Sen şimdi

sorma o ruhla nasıl savaşacağım diye . Kendisi gelmeyecek .

Hayvanlara kötü davranan eziyet edip onları öldüren ‘’insan’’ adındaki

varlıkları göndererek . Bu insanlar hangi ülkemizde saldırıya geçecek

kimse bilmiyor .

-Peki o insanlar nasıl bulacağım , teker teker aramaya kalkarsam geç

kalabilirim . Bunu bilen hiç kimse yok mu ! ?

-Hmmm .Evet ! Buldum . Domuzların ülkesinde bunun bir haritası

var oraya gitmelisin yalnız acele etmeye gerek yok . Bu insanların

saldırmasına daha nerdeyse 1 yıl var . Ama belli olmaz sen yine de o

haritayı bir incele .

- Peki o zaman ben yola çıkıyorum , hoşça kalın.

Abby uçmuş uçmuş sonunda oraya varmış . Meraklılığından

etraftaki yaban domuzlarını görünce aklında kalan ne harita , ne insanlar

. Domuzlar arka bacaklarını etrafına sarıp duruyorlarmış . Abby buna

bir anlam verememiş ve hemen oradan geçen birine sormuş :

- Bunlar neden böyle yapıyorlar . ben bir anlam veremedim .

- Eğlence olsun diye etrafa çifte atlıyor

- Çiftle mi ? O da ne ? Tekme atmak gibi bir şey olabilir mi ?

- Evet . Çifte atmak . Tekme atmak yani . Bazen arkalarında duran

birisini bazen de eğlence olsun diye .

- Ben de çifte atabilmek isterdim . Çok eğlenceli görünüyor . Bunu

her gün denemeliyim işime yaracağı kesin .

- Bence de . Dene biraz yapabilirsin .

- Eeee . Ben kayboldum kalacak bir yerimde yok .

- Sorun değil bende kalabilirsin . Senin adın nedir ?

- Ben Abby . Buradan önceki isimlerim Emmy ve Roco

-Bence buradayken sana ‘’Guba ‘’ diyelim

- Olur. Çok güzel .

Guba kısa süre sonra çifte atmayı öğrenmiş . Ona domuz ülkesinde

de arka bacaklarının yerine çifte atmaya yarayan yaban domuzu

bacakları verilmiş . Bir süre çifte atma çalışmaları yapmış . O arada 11

ay geçmiş . Bir yıl tamamlanıp insanlar saldırmadan önce haritayı

bulmalıymış . Bunun için ülkelerinin en yaşlısına gitmiş . Haritayı bir

süre incelemiş ve yola çıkmış . Dünyanın öbür ucunda ‘’canavarlar

meydanı ‘’ dersem yere gitmesi gerekiyormuş . Yolda söylenirken :

Gerçekten de varmış . Bitmek bilmedi . Sanki gittiğim her metrede

yada bir metre daha elletiyor . Boş boş uçuyorum gibime geliyor .

Öylece uçarken ileride dağlar görmüş ve sevinçle hızlanmış oraya

indiğinde hiç kimseyi bulamamış . Etrafta sadece birkaç tane iri yarı

yaratık vardı onlarda olayı duyup savaşmaya gelmişlerdi . ‘’Canavarlar

meydanı ‘’ ismini duyunca Guba , orada canavarların yaşadığını

sezmişti . Aslında kimsenin yaşadığı tehlikeli şeylerin saldırıya geçeceği

yerdi . Saldırıya birkaç hafta kalmıştı . Guba da küçük bir yer bulup orda

kalmaya başladı . Sonunda zaman geldi ve insanlar saldırdı . Guba ve

diğer arkadaşları da iyice hazırlanıp onlara saldırdılar.

İnsanlar çok fazlaydı , tek seferde yerin altında 100 insan çıkıyordu .

Guba , uçarak kendini savunarak , saldıracak ve çifte atarak saldırıyordu

. Yeni yeteneklerini ne kadar işe yaradığını şimdi fark etmişti . İnsanlar

çoktu . Uzun zaman sonra yerin altından çıkmayı kestiler . Guba

kazandıklarını anladı . O kadar mutluydu ki birden her taraf bembeyaz

oldu ve kendisini annesinin , babasının ve kardeşlerinin yanında buldu ,

olanı biteni anlattı ve ailesi olduğu birçok ismin beş harflerini kullanıp ,,

anlamlandırarak ona ‘’ERAGON’’ adını verdiler . Eragon , ona

isimlerini veren ve onu konuk eden arkadaşlarını ziyaret etmeyi ve

unutmadı

İrem TERMİSİN

Page 4: BİR SEN VARSIN BU DÜNYADA DÜNYAYIKİRLETENLERcubuk.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2017_10/19160009_26... · 2017. 10. 19. · 2 ÖmerZAN MİSKOKULUM Sevgi dolu yüreğin, Gözlerindenokunur

4

İMTİYAZ SAHİBİOsman KARAKUŞ

GENEL YAYIN YÖNETMENİAysel TEKAÜT

OKUL ADRES TELEFON:Ş.SELAHATTİN ŞİŞMAN İLKÖĞRETİM KURUMLARI

Muhsin Yazıcıoğlu Mah. Sünlü Bulvarı No:36 06760 Çubuk/ANKARA 0312 838 42 23

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜBeyhan KARAÇAĞILGÖRSEL DANIŞMAN

Berrin BULUT

YAYIN KURULUMeltem METİNZeynep BİTMEZTuğba ERCAN

Elif KEÇECİ

MEVSİMLER

Sonbaharda yapraklar

Dökülünce bir bir

Okul yollarında ben

Oynuyorum birdirbir.

Kış mevsimi soğuktur.

Karlar yağar dağlara

Meraklanma , üzülme

Az kaldı baharlara.

H.Betül AKSEL

AVUCUMUZDAKİ

KELEBEK

‘’Avucumuzdaki Kelebek ‘’ adlı kitap

Ahmet Şerif İngören tarafından yazılmıştır .

Avucumuzdaki Kelebek hayatta bize nasıl

dost , nasıl kariyer seçeceğimizi nasıl iyi bir

insan olacağımızı örnekleriyle beraber

anlatmış.

Hayatın gerçekleri ve doğrularından

bahseder. Hayal bir hayatın kapısını açar.

Eren ÜKTEN

PENCEREMDEN

MOMO’YABAKIŞ

Ben momo adlı bir kitap okudum .Bu kitapta ;Momo diye bir kız vardır . Bu kız

yalnız başına yaşamaktadır. Bu kızınçok sevdiği arkadaşları vardır . Birdeduman adamlar var. . Bu adamlarinsanların zamanını alıyoruz derkenzamanını çalıyorlar . İnsanlardazamanımızdan kar ediyoruz

Rahmi ÖZERKÖPEK İLE KEDİNİN DOSTLUĞU

Bir tane evde bir köpek ile bir kedi yaşarmış. Bu iki arkadaş

hiç kavga etmezlermiş.

Kedi bir gün demiş ki:

-köpek kardeş bugün gezmeye çıkalım mı demiş,

Köpek demiş ki:

-tamam çıkalım demiş.

Sonra gezmeye şehir içine gitmişler kedi bir yerde bir tane

balık görmüş ve balığı yemeye gitmiş arada da bir köpek varmış.

Köpek kediyi kovalarken kedinin arkadaşı görmüş ve köpeği

ıştırmış köpek oradan uzaklaşmış

Köpek demiş ki:

-niye yanımdan ayrılıyorsun demiş.

Kedi demiş ki:

-orada bir tane balık gördüm onu yemek için gittim demiş.

Köpek demiş ki:

-bana da haber verebilirdin demiş.

Kedi demiş:

Bir daha sana haber vermeyeceğim demiş.

zannederken aslında duman adamlar zamanını çalıyorlarsonrasında ise ;

Momo bunu anlayıp bütün herkesi , arkadaşlarını toplayıpprotesto yapmaya karar verirle. Onlar protesto yaparken dumanadamlar aldırış etmiyorlardı. Protestodan sonra Momo’yu dumanadamlar hiçbir zaman sokağında hiçbir zaman evine götürüyor.Momo burada bütün insanların çalınmış zamanlarını görüyor .Burada o kadar çok insanın çalınmış zamanı var ki Momo bunainanamıyor. Kendi çalınmış zamanı film şeridi gibi gözününönünden geçiyor . Kendi evine döndüğünden ise her şeyigördüğü için çok şaşkındı bu olanları hemen arkadaşlarına anlattıbuna arkadaşları çok şaşırdı… Momo bundan sonra bu çalınmışzamanları geri kazanmak için elinden gelen her şeyi yapmayabaşladı. Zamanın kıymetini daha iyi anlamaya başladı.

Kişiliğimizi aklımızı düşüncelerimizi, yeteneğimizi ,

yaratıcılığımızı mücadele ruhumuzu geliştirir.

Ve bu kitap sizlere okuduğumuzda ;

Hayıtınızı etkiler ve renk katar

Hayallerinize dostlar

Ve dostlarınıza hayat…

Bu kitabı okumanız dileğiyle.

Azra YILMAZ

BIRAKMAHAYALLERİNİ

Yoksa bırakacak mısın hayallerini?Başkalarının avuçlarına gitmek bir şehir ,Solumak istediğin bir hava.Daha nice sevdalar yok mu?

Yok mu? hayatı katlanır kılan,Yaşamayı bir sebebin şu dünyada?Yer etmiyor mu şu rüyalarında?

Rüzgara teslim olmuş bir yaprak gibi olma bu defa,Yönünü sen ver hayata.

Yorulacağın dönemler çıkacak karşına.Belki de kanayacak dizleri ama unutma.İlkbahar yağmurlarıyla ektiğin tohumlar filiz verecek,Uzanacak bir ömrün yolunda.

Yüzünde konacak bir tebessüm,Göğün yedi rengi ışıldayacak bakışlarında.Aydınlık olacak günlerin,Aydınlık olacak bir haya.t

Her ilkbahar gelince

Boğulurum sevinçle

O yemyeşil kırlarda

Dolaşırım keyfimce

Yaz mevsimi sıcak

Meyveler kucak kucak

Az kaldı telaşlanma

Okullar açılacak.

Murat DERİN