bt günlüğü dergisi eylül 2017

44
09/2017 Sağlık Sektöründeki Mobil Çalışma, İyileştirilmiş Verimlilik ve İş Memnuniyetine Bağlı Şirketler Dijital Yetenek Mıknatısı Haline Gelebilir • Pepapp Uygulamasını 1.5 Milyon Kadın İndirdi! 114 Yıllık Şanlı Tarih Yeni Nesil Teknolojiler İle Hayat Buldu • Epson’un İş Yaşamına Yönelik Projeksiyon Çözümleri Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği Türk Şirketlerini de İlgilendiriyor KOBIL’den 360 Derece Uygulama Güvenligi İsmet Koyun KOBIL CEO ~

Upload: ali-yavuz-sahin

Post on 24-Jan-2018

123 views

Category:

Technology


2 download

TRANSCRIPT

Page 1: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

09/2017

Sağlık Sektöründeki Mobil Çalışma, İyileştirilmiş Verimlilik ve İş Memnuniyetine Bağlı

Şirketler Dijital Yetenek Mıknatısı Haline Gelebilir • Pepapp Uygulamasını 1.5 Milyon Kadın İndirdi! 114 Yıllık Şanlı Tarih Yeni Nesil Teknolojiler İle Hayat Buldu • Epson’un İş Yaşamına Yönelik Projeksiyon Çözümleri

Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği Türk Şirketlerini de İlgilendiriyor

KOBIL’den 360 Derece Uygulama Güvenligi

İsmet Koyun KO

BIL CEO

~

Page 2: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

Bugün geldiğimiz noktada Sanayi 4.0 ile insanlar, uluslararası sınırları aşarak dijital ortamda kontrol edilebilen makinelere bağlanabilmeye başlıyorlar.

Bosch, Sanayi 4.0’ın daha kolay anlaşılmasını sağlamak için7 temel özellik belirledi. Bu özellikler değer yaratan entegre üretim ağlarını, bunların sistemlere ve ekipmanlara uygulanmasını, sunulan yazılım ve çözümleri temsil ediyor. Ayrıca, bu kavramlar Sanayi 4.0 ürünlerini geliştirmemizde temel ilkeler olarak yer alıyor. Uygun sembollerle gösterdiğimiz bu 7 özelliği burada sizlerle paylaşıyoruz.

01001101

001

Dağıtılmış zeka

Hızlı ağbağlantısıve esnekkonfigürasyon

Açıkstandartlar

Gerçek zamanlı sanal görüntü

Dijital yaşam döngüsü yönetimi

Güvenli katma değer ağları

En büyük rol sahibi insan

sanayidegelecek.com

Page 3: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

editör

Bu aktif kullanıcılar nerede zaman geçiriyor derseniz; 6 saatin 3 saatini sosyal medyada, geriye kalan 3 saatini ise internette sörf yapmaya ayırı-yor. Ve bu 3 saat içinde de yoğun olarak alışveriş yapıyorlar. Televizyon başında harcanan sürenin ise 2 saat 14 dakika.

Türk insanının interneti yoğun olarak kullandığını bir gerçek. Bu değişim-den dolayı Türkiye online alışverişte sürekli rekor büyüme yaşıyor. Sadece bir yıl içinde internet bağımlılığımız yüzde 60 artmış durumda. Türki-ye’de günün 6 saat 46 dakikasını internette geçiren 48 milyonluk bir kitle var. Bu kitle sürekli sosyal medya ve diğer kanallarda kendilerine ulaşmak için aktif bir çalışma içinde olan e-ticaret siteleri ile temas halinde. Doğal olarak her yıl önemli bir kitle, fiziki mağazalardan uzaklaşarak online mağazaların müşterisi konumuna geliyor. Online alışverişin rahatlığı da bu değişimi hızlandırıyor.

Bu rakamlara bakarak Türkiye nüfusunun yüzde 60’ının internete bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalardan hareketle 48 milyon ki-şinin yüzde 87’sinin internete düzenli olarak her gün girdiğini görüyoruz. Haftada en az bir kez girenlerin oranının ise yüzde 9 ile sınırlı. İnternette geçirilen sürenin 3 saat 1 dakikasının sosyal medya kanallarına ayrıldığı-nı ve bu 3 saat içinde ise insanların en çok Youtube’u tıkladığı söylemeli-yim. Youtube’dan sonra insanların sırasıyla Facebook, Instagram, Twitter, WhatsApp ve Messenger’da vakit geçirdiğini görüyoruz.

İnternet Bağımlılığı Bizleri Tehdit mi Ediyor?İnternet, geleneksel medya olan TV’nin önüne geçmiş ve sadece bir yıl içinde internet bağımlılığını yüzde 60 arttırmış durumda. Film-dizi seyretmekten alışveriş yapmaya, araştırmadan sosyal medyaya kadar her konuda başvurduğumuz internetin Türkiye’deki aktif kullanıcısı sayısı ise 48 milyon kişi.

Ali Yavuz ŞAHİNGenel Yayın Yö[email protected]

3

Page 4: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

4

künye

içindekiler

03 Editör: Ali Yavuz ŞAHİN

06 Haberler

08 Rus Siber Casusların Hedefinde Avrupa

Otelleri Var

12 Türk Telekom ile Nokia, 5G ve Yeni Nesil PON

Demosu Gerçekleştirdi

14 StorageCraft’tan VMware Sunucular İçin

%100 İş Sürekliliği

16 Akıllı Telefonlarda Kota Derdine Son

18 KOBIL’den 360 Derece Uygulama Güvenliği

22 Röportaj: İsmet Koyun

24 Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği Türk

Şirketlerini de İlgilendiriyor

26 Şirketler Dijital Yetenek Mıknatısı Haline

Gelebilir

28 Epson’un İş Yaşamına Yönelik Projeksiyon

Çözümleri

30 114 Yıllık Şanlı Tarih Yeni Nesil Teknolojiler

İle Hayat Buldu

34 Kaspersky Lab, Türkiye’deki Gücünü Artırıyor

36 BT Günlüğü Test Merkezi

42 Editör: Ecevit BIKTIM

Yazı İşleri

Ali Yavuz ŞAHİNGenel Yayın Yönetmeni

(Sorumlu)

[email protected]

Ecevit BIKTIMYayın Danışmanı

[email protected]

Mehmet Ali GündüzProdüksiyon Sorumlusu

[email protected]

Editörler

Süleyman SertkayaBarış TerunCan DevecioğluMutlu ÇavuşMustafa Hanlı[email protected]

KreatifCreative [email protected]

Reklam

Reklam Departmanı[email protected]

AdresEylül Medyaİnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 ÇeliktepeKağıthane / İstanbulTel : 0212 270 36 37 PBXFax: 0212 270 36 37

DağıtımEtkin Dağıtım

Baskı ve CiltÖzgün OfsetAytekin sokak no:21 4.Levent / İstanbul

Tel : 0212 280 00 09

Fax: 0212 264 74 33

4

Page 5: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

MOBİL BASKI – OFİSTEN BAĞIMSIZ ÇALIŞMA ÖZGÜRLÜĞÜ.

©2017 Xerox Corporation. Tüm hakları saklıdır. Xerox® logosu ve küre sembolü, ConnectKey,® VersaLink® ve “Set The Page Free”, Xerox Corporation’ın ABD ve diğer ülkelerdeki tescilli markalarıdır.

6 5 % B L A C K + . 2 5 s t r o k e 1 7 0 K e r n i n g 2 7 . 8 7 p t . s i z e

S E T T H E PA G E F R E Exerox.com.tr

Yeni Xerox® Versalink® C405 renkli çok fonksiyonlu yazıcı Yeni ofis asistanınızla tanışın. İşi, üretkenliğinizi arttırmak. Güvenli, bulut bağlantılı, mobil çalışmaya hazır, özelleştirmesi kolay uygulamalarla dolu Xerox® ConnectKey® Teknolojisi ile donatıldı.

Page 6: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

Saldırganlar, geliştiricilerin Google hesaplarına eriş-mek ve kimlik doğrulama amaçlı uzantıların kötü amaçlı sürümlerini Chrome web mağazası’na gönder-mek için kimlik avı e-postaları kullandı. Bu araçlara enjekte edilen kötü niyetli kodun amacı, kullanıcılara gösterilen reklamları değiştirmek ve mağdurların kim-lik bilgilerine ulaşmaktı. Proofpoint’den gelen açıkla-maya göre; Web Developer, Chrometana, Infinity New Tab, CopyFish, Web Paint, Social Fixer, TouchVPN ve Betternet VPN ele geçirilen 8 Chrome uzantısı arasında yer alıyor. Şu anda, bu uzantıların birleşik kullanıcı ta-banlı 4.7 milyonun üzerinde kullanıcısı bulunuyor. Pro-ofpoint’e göre saldırgan, kod içerisine kötü niyetli kodu çalıştırmadan önce en az 10 dakika boyunca uzantının kurulduğundan emin olmak için bir kontrol yaparak, büyük olasılıkla algılamayı bypass etmeye çalışıyor. Araştırmacılar, “Kullanıcıların şüpheli bağlı prog-ramlara yönlendirilmelerinin yanı sıra, saldırganların gelecekteki potansiyel saldırılara yeni yollar sağlayacak şekilde Cloudflare kimlik bilgilerini topladıklarını ve sızdırdıklarını gördük.” dedi.

4.7 milyon Chrome Kullanıcısını Tehlikede

Trend Micro güvenlik araştırmacıları, CVE-2017-0199 güvenlik açığından yararlanan ve PowerPoint e-posta eki kullanarak, işletmelerin yolunu tutan yeni bir kötü amaçlı yazılım kampanyasını keşfettiler. Saldırı, kötü amaçlı yazılım içeren PowerPoint dosyasının oltalama maili olarak gönderilmesiyle başlıyor. RTF dosyalarında bulunan bir açıktan yararlanarak sisteme zararlı yazılımı yerleştiren CVE-2017-0199 olarak bilinen sıfır gün uzaktan kod çalıştırma güvenlik açığı, kendini sistemde etkin hale getirebilmek için PowerPoint dosyala-rını kullanıyor. Güvenlik açığı, saldırganın etkilenen bir sistemin denetimini ele geçirmesine olanak tanıyor. Saldırgan daha sonra uygulamaları yükleyebilir, verileri görüntüleyebilir, değiştirebilir, silebilir veya tam kullanıcı izinlerine sahip yeni hesaplar oluşturabilir. Uzman-lar, kullanıcılara daima en son güvenlik güncelleştirmeleri ile sistemlerini koruma altına almalarını önerdiler. Microsoft’un bu güvenlik açığı konusunu, Nisan ayında ele aldığını ve güncellenmiş yamaları olan kullanıcıların bu saldırılara karşı güvende olduğunu söyledi.

PowerPoint İle Yapılan Oltalama Saldırılarına Dikkat

Konni Zararlısı son dönemin en popüler Malwa-re’lerinden biri olarak karşımıza çıkmış durumda. Peki bu yeni kötücül yazılım hangi ülkeyi hedef almış durumda. Sözü fazla uzatmadan ülkeyi açık-layalım Konni Zararlısı Kuzey Kore’yi hedef almış durumda. En az üç yıl boyunca bilinmeyen bir teh-dit aktörü tarafından Kuzey Kore’den veri ve profil organizasyonlarını çalmak için RAT kullanarak aralıklı olarak siber saldırılar düzenlendiği ortaya sürüldü. Siber güvenlik araştırmacıları son üç yılda içinde Konni Zararlısı Trojan adı geçen Kuzey Kore hedeflerine karşı yapılan en az üç büyük saldırıyı tespit etti.En sonuncusu Temmuz ayında, Kuzey Kore Hükümeti’nin, ABD hedeflerine ulaşabilece-ğini düşünen Kıtalararası Balistik Füze’yi başarıyla test ettiğini duyurmasının hemen ardından geldi. Malware’i analiz eden en son güvenlik sağlayıcısı Cyclance, Konni Malware’in 2014 yılında ilk defa bir antivirüs üreticisi tarafından ortaya çıkarılan DarkHotel APT’si ile alakalı olabileceğini iddia etti. Cyclance’de tehdit analisti yöneticisi Kevin Finnigin, “Konni hala gelişen ve tam kapasiteli bir RAT” ifadesini kullandı. Şirketin analizleri sonucu da ek yeteneklerin hala geliştirildiğini gösteriyor.

Konni Zararlısı Hangi Ülkeyi Hedef Aldı?

haberler

6

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Bulut_Satis_BTGunlugu.pdf 1 11.08.2017 10:19

Page 7: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Bulut_Satis_BTGunlugu.pdf 1 11.08.2017 10:19

Page 8: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

8 9

Türkiye’nin dünya çapında bilgi güvenliği marka-sı Netsparker, büyük bir başarıya daha imza attı. Yüzde yüz yerli yazılım şirketi Netsparker, geliş-tirdiği bilgi güvenliği yazılımıyla, İngiltere dijital pazarında en önemli standartlardan sayılan G-C-loud 9 Framework’ün belirlediği birçok yeterliliği sağladığı için İngiltere Dijital Marketinde kabul edilen yazılımlar listesine girdi. Kurulduğu yıl 2009’dan bugüne geliştirdiği siber bilgi güvenliği yazılımı ile yurtiçi ve yurtdışı dijital pazarlarda başarısını ispatlayan şirket, bu onayla İngiltere dijital pazarına ürün verebilen yazılımlar arasına girdi. Dünyada web güvenlik alanında hedefleri-ni gerçekleştirmenin heyecanı içinde olduklarını vurgulayan Netsparker CEO’su Ferruh Mavituna, “İngiltere Dijital Marketi tarafından kabul edilen yazılımlar listesine girmek için G-Cloud 9 Fra-mework tarafından belirlenmiş birçok yeterliliğe sahip olmak gerekiyordu. 2009’dan bugüne yap-tığımız çalışmalarla ve kaydettiğimiz ilerlemeyle dijital güvenlik alanında ne denli başarılı olduğu-muzu kanıtlamış olduk. Türkiye’nin gururu olarak Netsparker’ın adını tüm dünya dijital pazarında yeni başarılarla duyurmaya devam edeceğiz” dedi. Netsparker CEO’su Ferruh Mavituna, İngiltere Dijital Marketi tarafından kabul edilen yazılımlar listesine girmenin önemini vurgulayarak “İngil-tere’de özel sektörde şirketler tarafından ‘bulut/çevrimiçi’ tabanlı uygulamaların kullanımı yay-gınlaştı. Bu sebeple bu listede olmanın önemi her zamankinden daha büyük. Bu onay Netsparker’ın İngiltere’de tüm bakanlık ve kurumlarca da kabul görmesi anlamına geliyor. Bu onay, aynı zamanda İngiltere’de özel sektördeki firmaların da kulla-nımı kolay ve eşsiz birçok özelliğe sahip Netspar-ker’a güvenmesini sağlıyor” dedi

Yerli Yazılım Netsparker, Yüzde Yüz İngiltere Standartlarında

Eaton kompakt IP67 I/O blok modüllerini ekleyerek akıllı kablolama ve iletişim sistemi SmartWire DT portföyünü genişletiyor. Güç yönetimi şirketi Eaton, bu modüller sayesinde makine ve sistem üreticilerine daha geniş sayıda sensör ve aktuatörleri SmartWire DT grubuna entegre etme fırsatını sunuyor. Önemli ölçüde daha kolay planlama, proje planlama, kablolama, başlangıç işletimi ve bakım gibi SmartWire DT felsefine ait özellik-ler de böylece yeni IP67 ürünleri ile kontrol panosunun dışında kullanıma sunulmaktadır. Çift tasarımlı boyut sekiz veya on altı adede kadar sensör veya aktuatörün dört veya sekiz M12 konnektörüyle bağlanmasını sağla-maktadır. Bu portföy farklı sürümlerde çok çeşitli değiş-kenleri de barındırmaktadır. Basit giriş ve çıkış modülle-riyle birlikte, karma modüller veya hatta serbest olarak yapılandırılabilen I/O modülleri de bulunmaktadır. Ek harici güç kaynağına sahip değişkenler daha fazla güce ihtiyaç duyan uygulamaları da desteklemektedir. 0.5 A 24 V çıkışlara ek olarak, 2A çıkış akımına sahip cihazlar da mevcuttur, bu da örneğin valfler gibi aktuatorlerin doğ-rudan tetiklenmesini sağlamaktadır. Eğer harici gerilim kaynağı çalışmazsa, haberleşme bağlantısı ve girişlerin durumu sabit tutulmaktadır, çünkü bu durumda gereken enerji kaynağı SmartWire DT ile sağlanmaktadır. Aşırı yük ve kısa devre alarmlarına ek olarak modüller, geri-lim kaynağının, sensör güç kaynağındaki aşırı yükün ve kurulumu yapılmamış sensörlerin durumu göstermekte-dir. Eaton, SWD Assist yazılımı sayesinde SmartWire DT ağının planlanması ve başlangıç işletimiyle denenmiş ve güvenilir destek sunmaktadır. Operatör sadece bir kaç tıklamayla konfigürasyon aracındaki tüm sistem kompo-nentlerini kolayca seçmektedir.

SmartWire-DT Blok Modülleri Çev-resel Ekipmanların Verimliliğini Arttırmada Yeni Ufuklar Açıyor

haberler

INTEL INSIDE ®. INTEL İŞLEMCİLER İLE OLAĞANÜSTÜ PERFORMANS.

| 7. NESİL INTEL® CORE™ i7-7700HQ İŞLEMCİ | WINDOWS 10 HOME || MAX Q DİZAYN GEFORCE® GTX1070 GDDR5 8GB EKRAN KARTI | VR READY | ESS SABRE HIFI |

| HI-RES AUDIO | NAHIMIC VR | 15.6 FHD 120HZ 3MS | ALÜMÜNYUM ALAŞIM KASA | | COOLER BOOST TRINITY | 16GB DDR4 | 256GB NVME M.2 PCIE SSD+ HDD 1 TB | | RENKLİ ARKA AYDINLATMALI STEELSERIES KLAVYE | KILLER DOUBLESHOT PRO |

®

Intel, Intel logosu, Intel Inside, Intel Core ve Core Inside, Intel Corporation’ın Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerdeki ticari markalarıdır.

Ürün konfigürasyonu satış noktasına göre değişiklik gösterebilir.

EN İYİLER BULUŞUYORYENİ ZİRVELEREULAŞIYOR

MSI NB GS63VR 7RG(STEALTH PRO)-051TR

SATIŞ NOKTALARI

Page 9: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

INTEL INSIDE ®. INTEL İŞLEMCİLER İLE OLAĞANÜSTÜ PERFORMANS.

| 7. NESİL INTEL® CORE™ i7-7700HQ İŞLEMCİ | WINDOWS 10 HOME || MAX Q DİZAYN GEFORCE® GTX1070 GDDR5 8GB EKRAN KARTI | VR READY | ESS SABRE HIFI |

| HI-RES AUDIO | NAHIMIC VR | 15.6 FHD 120HZ 3MS | ALÜMÜNYUM ALAŞIM KASA | | COOLER BOOST TRINITY | 16GB DDR4 | 256GB NVME M.2 PCIE SSD+ HDD 1 TB | | RENKLİ ARKA AYDINLATMALI STEELSERIES KLAVYE | KILLER DOUBLESHOT PRO |

®

Intel, Intel logosu, Intel Inside, Intel Core ve Core Inside, Intel Corporation’ın Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerdeki ticari markalarıdır.

Ürün konfigürasyonu satış noktasına göre değişiklik gösterebilir.

EN İYİLER BULUŞUYORYENİ ZİRVELEREULAŞIYOR

MSI NB GS63VR 7RG(STEALTH PRO)-051TR

SATIŞ NOKTALARI

Page 10: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

Çimentaş ile gerçekleştirilen başarı hikayesinin serüveni nasıl başladı?Bu tarz bir proje gerçekleştirdiğinizde adım adım ilerleyerek sonuca ulaşıyorsunuz. Çimentaş çok uluslu bir şirket olmakla beraber, İtalya merkezli bir şirket. Birçok servis ve hizmeti İtalya’ya outsource ediyor. Biz öncelikle Çimentaş’a internet erişim hizmetimizi sattık. Daha sonra bizim teknik kadromuz ile Çimentaş’ın teknik kadrosu bir araya geldiler. Sorunsuz, hem zaman hem maddi tasarruf elde ettikleri bu yatırım sonrasında edinilen güven ışığında farklı servisler konusunda çalışmalarda bulunduk. Karşılıklı uzun ve keyifli bir çalışma ortamından sonra kendi bünyelerinde bulunan cloud servislerini de bizim üzerimizden alma yönündeki eğilimlerini hayata geçirdik. Çimentaş’ın serverlerini VMware vCAN programı sayesinde, kullandıkları kadar ödeyebilecekleri esnek ve cost-effective bir şekilde sanallaştırma hizmet sunduk. Buradaki en önemli şey teknik kadroya güven. Telehouse Istanbul olarak bizim teknik kadromuz, konusunda uzman karşısındakine güven veren yetkinliğe sahiptir. Yapılan son proje kapsamında cloud üzerinden vmware’in VDI servisleri vermeyi hedefliyoruz. Vmware’in Vcan lisansı ile Çimentaş’a sunduğumuz hizmet karşılığında Çimentaş yeni bir storage yatırımı ve insan kaynağı yatırımı maliyetlerinden tasarruf sağlamış oldu. Şu an için Çimentaş’ın Telehouse Istanbul’dan aldığı hizmetleri değerlendirirsek firewall’ın yönetiminden bulut servislerin yönetimine kadar tüm hizmetleri bizden alarak önemli bir insan kaynağı ve maddi tasarruf elde etmiş oldu. Yatırımın faydasını özetlersek hem lisans, hem donanım ve hem de insan kayağı tarafındaki elde edilen tasarrufu ön plana çıkartabiliriz. Çimentaş’ın IT tarafı ile yaptığımız görüşmelerde BT personeli,

tüm IT operasyonlarını Teknotel’e outsource ederek kendi işlerine daha fazla odaklanma ve personelin yetkinliklerinden daha optimum şekilde yararlanma imkanı yakaladıklarını ve daha verimli bir operasyona imza attıklarını söylediler.

Çimentaş olarak yapılan bu yatırımın gereksinimleri ve elde edilen faydalar neler oldu?Önceliğimiz iş proseslerinin sürekli ve yeniden yapılanması, optimizasyonu. İşimiz teknik bir IT işi olarak görünse de değişimin merkezinde insan olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu bilinçle, IT altyapısı ve mimarisinde global stratejilere odaklandık ve teknik konuları mümkün olduğunca işin uzmanlarına bırakıp IT ekibimizi içerdeki çalışanlarımıza odakladık.Zaman içerisinde çalışanlarımızla daha da başarılı ilişkiler içerisine girebilen bir IT organizasyona dönüştük. İhtiyaçları daha hızlı ve doğru tercüme edebilir hale geldik bu bizi çok daha proaktif, öncü ve lider bir departman haline getirdi.Tabi bu süreç kolay olmadı; Türkiye genelindeki tüm sunucuları İzmir lokasyonumuzda topladık. Tüm noktaları efor, maliyet, güvenlik kapsamında en uygun entegre çözümü sunan Teknotel Telekom’u seçerek birbirine bağladık.Burada Teknotel Telekom’un şirketlere özel ve yakın çalışma imkanı, stresli ortamımızda tercih nedeni oldu, ekibimize sinerji verdi.Server ve sistemlerin yönetimi de taktir edersiniz son derece yoğun ve stresli bir durum. Ekibin sürekli hazır ve güncel tutulması da başlı başına önemli bir yüktür. Dolayısıyla serverlarımızı da servis sağlayıcımıza Telehouse Istanbul Veri Merkezi’ne kaydırma kararı aldık.

İlk projelerimizin verdiği sinerji ve imkanlar ile İzmir merkezdeki fiziksel tüm sunucu ve cihazlarımızı kapatarak, İstanbul veri merkezinden sanal sunucu hizmetlerini servis olarak almaya başladık.

Telehouse Istanbul Veri Merkezi’nden ve sunulan hizmetlerden bahseder misiniz?30 yılı aşkın süredir Türkiye’de Telekomünikasyon sektöründe önemli başarılara imza atan Teknotel Grubu’nun internet, datacenter, altyapı ve ses hizmetleri sağlayıcılığı kimlikleri ile faaliyet gösteren Teknotel Telekom, kurumların erişim ihtiyaçlarına yönelik tümleşik erişim çözümleri sunuyor.Teknotel Telekoüm’un internet, cloud, datacenter hizmetlerine ilişkin özel servislerinin en büyük farkı hiçbir bireysel servisin sunulmadığı güçlü network, yurt içi ve yurt dışında konumlanan yedekli bağlantılar üzerinden yüksek performans ve kesintisiz olanak sağlanıyor olmasıdır. Ayrıca Teknotel Telekom olarak, müşterimiz olan kurumlara global standartlarda hizmet sunma ilkesiyle hareket ediyoruz. Dünyanın en büyük Telekom şirketlerinden KDDI’ın iştiraki olan; Avrupa, Amerika ve Asya’da kendi veri merkezlerini işleten dünya devi Telehouse ve Teknotel Telekom işbirliği sonucu hayata geçen ve içeriğinde cloud ve datacenter servisleri sunduğumuz “Telehouse Istanbul Veri Merkezi”, Kozyatağı Metro istasyon çıkışının hemen yanında yer alan Teknotel Plaza’da yer alıyor. Türkiye’nin ilk “Carrier Neutral” yani “Operatör Bağımsız” veri merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyan Telehouse İstanbul’un müşterileri farklı operatörlere ait internet erişim ve noktadan noktaya bağlantı seçenekleri sayesinde esnek ve kesintisiz hizmet alma imkanı sağlıyor.

VMware vCAN sanallaştırma yatırımı ile hedeflerimizi daha da büyüttük…Ege Bölgesi’nin ilk çimento fabrikası olarak 1950 yılında kurulan Çimentaş, ürün kapasitesi anlamında bugün Türkiye’nin en büyük çimento grupları arasında yer alıyor. Ege ve Marmara Bölgeleri gibi birçok alanda faaliyette bulunan Çimentaş teknolojiye verdiği önem ve yatırım startı ile hedeflerini yükseltmeye devam ediyor. Teknotel Telekom ile öncelikle başlatılan internet erişim hizmeti yatırımı sonrasında tüm server ve altyapı hizmetlerini de “Telehouse Istanbul Veri Merkezi” kapsamına taşımayı kararlaştıran Çimentaş’ın bu yatırımı ve yatırım kararına ulaşırken geçen süreci değerlendirmek üzere Teknotel ve Telehouse Istanbul Genel Müdürü Alper Selçuk ve Çimentaş MIS-IT Müdürü Gökhan Yurtesen ile bu başarılı yatırımın hikayesini değerlendirdik.

VMware vCloud Air Ağ ProgramıYönetimli Hizmet Sağlayıcısı

Page 11: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

Telehouse’un uluslararası bilgi birikimi ve uzmanlığı ile Teknotel’in tecrübesi, pazar bilgisi, uzman kadrosu ve çözümcü yaklaşımının mükemmel uyumunun bir araya gelmesi neticesinde 1,5 milyar dolarlık bir yatırımla faaliyete geçen Telehouse Istanbul’da, Türk ve yabancı birçok önemli markaya hizmet sunuyoruz. Yüzde 56 doluluk kapasitesi ile hizmet verdiğimiz Telehouse Istanbul Datacenter’imizde hizmet verdiğimiz kurumların çoğunluğunu yabancı firmalar oluşturuyor.Disaster Recovery ve iş sürekliliği kavramlarını operasyonun merkezinde konumlandıran ve dünyada kabul gören datacenter standartlarında en üst seviyelerden biri olan Tier 3+ standardına göre tasarlanan Veri Merkezimizin servisleri arasında Cloud, Colocation, Disaster Recovery, Back-up, Güvenlik Çözümleri, Alan adı ve Hosting Servisleri bulunuyor. İnternet başlığı altında bulunan fiber optik kablo üzerinden sunulan yüksek kapasiteli Metro Ethernet, bakır kablolar üzerinden esnek kapasite seçenekleri ile simetrik erişim sağlayan xDSL, GSM ağları üzerinden sunulan Wireless erişim servisi T-3G kurumların farklı ihtiyaçlarının çözümü oluyor.

Telehouse Istanbul’a gelen müşterinin elde edeceği faydalar neler olacaktır?Londra’daki bir datacenter’e baktığımız zaman yaklaşık 270 tane carrier kablosunun merkeze girdiğini görüyoruz. Oradaki yapıyı Türkiye’ye taşımayı planlayarak Telehouse Istanbul’u Carrier Neutral bir yapıda dizayn ettik. Carrier sayısı anlamında bakıldığında Türkiye her ne kadar henüz yurtdışındaki yapının gerisinde olsa da, müşterilerimize alternatifli bir erişim altyapısı sunabilmek adına Telehouse Istanbul Carrier Neutral yapıda dizayn edilmiştir. Telehouse Istanbul Türkiye’nin ilk operatör bağımsız veri merkezidir. Bugün itibariyle Carier Natural kavramı altında şu anda Türk Telekom, Superonline, Vodafone, MedNautilus ve Turk Telekom Internatiaonal olarak 5 tane carrier ile çalışıyoruz. Her bir carrier için koyduğumuz şart datacenterin iki farklı yönünden fiber hat taşınmasıydı ve hepsi burada yedekli şekilde bulunuyor. Şu anda 5 firmanın da fiberleri burada sonlanırken içeride kabinleri dahi birbirinden fiziksel olarak ayrı bulunuyor. Herhangi bir kazı ya da hat kopması durumunda servisler hiçbir zaman kesintiye uğramadan diğer hat üzerinden devam edecek şekilde dizayn edilmiş durumda. Biz bu 5 firmanın servisini BGP (Border Gateway Protocol) yani Sınırlı Geçit Protokolü sayesinde müşterilerimize kesintisiz internet erişim hizmeti sağlıyoruz. Neden Teknotel Telekom’u tercih etmeliyim?Sektör Tecrübesi: Teknotel Grubu olarak 30 yılı aşkın süredir Telekomünikasyon sektöründeyiz.

Teknotel Telekom olarak da hedeflediğimiz bir ivme ile büyümemizi sürdürüyoruz. Vizyonumuz; kaliteli kesintisiz erişim servislerimiz ve müşteri memnuniyetini ön planda tutan yaklaşımımız sayesinde, uzun vadeli çözüm ortağı olarak firmaların yanında olmak, kendi işlerine odaklanabilmelerini ve iş süreçlerini sağlıklı bir şekilde yürütebilmelerini sağlamak.

Uzman Personel: Hizmet sektöründe insan faktörü çok önemli. Amacımız, tüm departmanlarımız ile müşterilerimize hızlı geri dönüşün ve çözüm odaklı yaklaşımın farkını yaşatmak ki bunu da tecrübeli, eğitimli ve dinamik ekibimiz ile sağlıyoruz. Kurumsal’a Hizmet Veren Altyapı: Diğer taraftan, sadece kurumsal alanda profesyonel erişim ve internet servisleri sağlıyor ve altyapımızı bireysel müşteri ve bireysel servislere açmıyoruz. Bu da servis kalitemizi arttırıyor. Geniş Servis Portföyü – Tümleşik Çözüm: Son olarak; amacımız her ölçekteki kurumsal erişim ihtiyaçlarına cevap vermek. Bu nedenle bünyemizde farklı özelliklerde birçok servis sunuyor ve müşterimize en etkili çözümü öneriyoruz. Telehouse Istanbul hangi sektörlere yönelik çözümler sunuyor?Bu noktada biraz Telehouse Istanbul’un yapısından bahsetmek gerekiyor. Telehouse globalde 45 noktada yaklaşık 65 datacentere sahip dev bir organizasyon. Bu özellik bize müşterilerimizin isteği doğrultusunda globalde bulunan herhangi bir data center üzerine burada yedekleme yapabilme imkanı sunuyor. Müşteri talebine göre bunu yapabilmek mümkün. Telehouse Istanbul olarak bizim ne sektörel ne de bölgesel bir ayrım yapmamız söz konusu değil. Biz kurumsal firmaların internet erişim

servislerine hizmet sağlayan bir yapıyız. Bu noktada hizmet verdiğimiz firmalar arasında alanında çok önemli yerde bulunan firmalar mevcut. Bunlardan önemlilerinden birisini örnek vermek gerekirse Çimentaş’ı buna örnek verebiliriz. Telehosue Istanbul olarak Çimentaş’ın tüm network servislerini ve bölgelerinin erişim servislerini “Telehouse Istanbul Veri Merkezi” üzerinden sağlıyoruz. Burada Çimentaş’a ait bir firewall konumlandırıp, onun arkasında devreleri sonlandırıyoruz. Bu şekilde Çimentaş kendi şubeleri arasında iletişimi sağlamış oluyor. Son proje olarak Çimentaş’ın İzmir’de bulunan Cloud üzerindeki servislerini de Telehosue Istanbul bünyesine taşıdık. Şu an itibariyle Çimentaş’ın SAP, Exchange gibi tüm serverleri bizim bünyemizde cloud altyapımız üzerinde çalışıyor. Çimentaş, bu sayede tüm servisleri tek elden almak suretiyle önemli bir avantaj sağlamış oluyor.

Yatırım sonrasında elde ettiğiniz kazanımlardan bahseder misiniz? Çimentaş olarak gerçekleştirdiğimiz yatırımımız sonrasında öncelikle donanım yatırımı ve finansal yükümüz azaldı.Barındırma, bakım yükü ve risklerinden kurtulduk. Felaket kurtarma ve kapasite değişimleri için çözüm esneklikleri kazandık.Kapasite kullanımına göre azaltma ve arttırmaları yapabilir hale geldik, maliyetlerimizi optimize ettik. Ekibim, teknik ve rutin işleri yerine daha fazla çalışanların ihtiyaçlarına, iş süreçlerine vakit ayırmaya başladı.Daha çok fayda sunmaya başladık, motivasyonumuz arttı. Teknotel Telekom ile data hattı, internet, network firewall, cloud server, cloud storage, cloud Bacup ve hosting ihtiyaçlarımızı ya da değişimlerini sadece çağrı açarak saatler içerisinde karşılıyoruz.İş süreçlerine çok daha yakın ve çalışanlarımızın iş ortağı duruma geldik…Dışarıdan gelecek hiçbir danışmanlık, içerdeki ekibimiz kadar katkı ve efor sağlayamaz, IT çalışanlarının teknik IT iş ve süreçlerini işin uzmanına devrederek, kıymetli zamanlarını şirket iş süreçlerine maksimum oranda odaklanmaları gerekmektedir. Bu şekilde dijital dönüşüme şirketimizin ve çalışanlarımızın uyum sağlamasına en büyük desteği verebilirler. Teknotel Telekom’un verdiği güven ile birlikte, teknolojik yenilik ve dönüşümlere daha cesur ve hızlı yönelebiliyoruz. Çok daha uzakları ve ileriyi hedefleyebiliyor olmak Çimentaş Topluluğumuz için en büyün kazancımız.

Alper SELÇUK, Teknotel ve Telehouse Istanbul Genel Müdürü

techdata.com

Page 12: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

12

Türk Telekom, Nokia ile birlikte gerçekleştirdiği 5G ve Yeni Nesil PON demolarını eş zamanlı yaparak dünyada bir ilke imza attı. 5G ve yeni nesil PON demoları ile fiber kablonun olduğu yerlerde PON ile veri taşıma kapasitesini 21 kat artırılabileceğini ortaya koymuş oldu. Demo ile ayrıca 5G’nin endüst-riyel ortamlarda sunduğu düşük gecikme özelliği, üç robotun 5G teknolojisi ile 1 milisaniye gecikme ile koordinasyon içinde çalışması da deneyimlendi. Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Doğan: “Türk Telekom olarak yıllardır sürdürdü-ğümüz çalışmalarımız ışığında 5G teknolojilerine bugünden hazır olduğumuzu gururla söyleyebilirim. Nokia ile birlikte gerçekleştirdiğimiz 5G ve Yeni Nesil PON demolarımızda da kullandığımız teknolojile-rin yakın gelecekte kamu güvenliği, akıllı şehirler, akıllı araçlar, akıllı ulaşım, e-sağlık ve Endüstri 4.0 uygulamaları başta olmak üzere, hayatın her alanın-da önemli kolaylıklar sağlayacağını ortaya koymuş olduk” dedi.

Türk Telekom ile Nokia, 5G ve Yeni Nesil PON Demosu Gerçekleştirdi

Dell EMC Forum 2017, işletmelerin dijital geleceğini şekillendirmesine yar-dımcı olacak yeni teknolojileri ve konunun önde gelen uzmanlarıyla doğru-dan iletişim kurma fırsatı sunuyor. Baş döndürücü bir hızda gelişen teknoloji dünyası, dijital dönüşümün temel unsur olacağı yeni bir çağın kapısını aralı-yor. Buna karşın BT liderlerinin çoğu, dönüşüm stratejilerini yeni yeni oluş-turmaya başladıklarını söylüyor. Dell EMC’nin Türkiye’deki CIO’lar ile yaptığı araştırmaya göre, işletmeleri dijital dönüşüm konusunda en fazla zorlayan konular şu şekilde sıralanıyor: Yetişmiş iş gücü, yeni teknolojilere gösterilen direnç, teknoloji kullanımının yeterince yaygınlaşmaması. Dell EMC Forum 2017, işletmelerin dijital geleceğini şekillendirmesine yardımcı olacak yeni teknolojileri ve konunun önde gelen uzmanlarıyla doğrudan iletişim kurma fırsatı sunuyor.

Dell EMC Forum 2017, 3 Ekim'de Gerçekleştirilecek

FARO, Focus Lazer Tarayıcı portföyüne yaptığı son eklemeleri duyurdu. FARO FocusS 70 (Faro Focus) mimarlık, mühendislik, inşaat, ürün tasarımı ve kamu güvenliği - adli tıp uzmanları için özel olarak tasarlanmış yüksek doğruluklu, kısa menzilli bir tarayıcıdır. Ocak 2017’de ödüllü FARO Focus Lazer Tarayıcı portföyüne katılan FocusM 70’e benzer şe-kilde FocusS70 de iyi bir fiyat / performans oranı ile endüstriyel klasmanda bir performans sunuyor. Ta-rayıcı, yüksek partiküllü ve nemli hava koşullarında, HDR görüntüleme ve genişletilmiş sıcaklık aralığında kullanılmak üzere 54’lük bir Ingress Protection (IP) puanına sahip. Ayrıca kullanıcılar, FARO SCENE ve Autodesk ReCap gibi üçüncü parti yazılım çözümleri de dahil olmak üzere, kendi iş akışlarında en faydalı yazılım araçlarını kullanma konusunda sınırsız öz-gürlüğe sahip olmaya devam edecekler. FARO FocusS 70 aynı zamanda, FocusM 70’in kısa mesafeli tarama gücünü, FocusS 150 veya FocusS 350’nin bir üst sevi-yedeki doğruluğunu, gerçek zamanlı, site içi kaydın eşsiz gücünü gerektiren bu uygulamalara mükemmel bir şekilde uyum sağlaması için artımlı, katma değerli bir fonksiyon setini sunuyor.

FARO, Focus 70 Lazer Tarayıcısını Tanıttı

haberler

Page 13: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

al<ut.org.tr I twitter.com/AKUT Dcrnegi I facebook.com/AKUT I in•tagram.com/AKUT De.-negi youtube.com/akut I akut.web.t.-

:C &RESCUE ASSOCIATION

~Al<UTl ARAMA KURTARMAO

AKUT yaz 2930'a gender, IOTL destek ol ya da akut.org.tr'ye gir, istedigin kadar, istedigin sureyle destek ol. AKUT, Bakanlar xunau'nun 15.01.1999 tarihli karanyla, Kamu Yaranna (:al1~an dernektir.

Page 14: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

haberler

StorageCraft, 27-31 Ağustos tarihlerinde Las Vegas’ta gerçekleştirilecek VMworld 2017 etkinliğinde yerini alıyor. StorageCraft, bu etkinlikte VMware sunucular için ödüllü, ölçeklenebilir depolama üniteleri ve felaket kurtarma çözümlerini sergileyecek ve kritik datala-rın sadece 1 dakikada kurtarılması ile ilgili örnekler sunacak. StorageCraft geçen yılki VMworld etkinliğinde ShadowProtect SPX veri koruma yazılımıyla “Best of VMworld 2016” Altın Ödülü’nü almıştı. Bu yıl da Las Vegas’daki etkinliğe katılan StorageCraft, ziyaretçiler için özel gösterileri planlıyor. VMworld ziyaretçileri; OneBlox 5210 üzerinde koşan sanal makinenin Sto-rageCraft ShadowProtect SPX® ve VirtualBootTM for vSphere teknolojisi kullanılarak 1 dakikadan kısa bir sürede kurtarılabildiğini etkinlikle görme imkanı bula-cak. Konuyla ilgili bilgi paylaşan StorageCraft CEO’su Matt Medieros; “OneBlox 5210 çözümünün VMware ortamınızın yüksek performans ihtiyaçlarınızı ne ka-dar uygun fiyata karşıladığını görünce şaşıracaksınız. OneBlox 5210, ölçeklenebilir flash depolama altyapısı ile benzersizdir. Depolama kapasitesini arttırmak sade-ce bir disk eklemek kadar basit ve zahmetsizdir. De-ğişken uzunlukta tekilleştirme ve sıkıştırma gibi güçlü veri azaltma teknolojileri kullanır. Yedek imajlarınızı OneBlox üzerinden çalıştırmak inanılmaz hızlıdır”

açıklamasını yaptı. Geniş çaplı bir felaket, işletmeler için hatırı sayılır bir kapalı kalma zamanına ve veri kay-bına neden olur. “Olağanüstü özelleştirilebilir felaket kurtarma bulut sistemimiz StorageCraft® Cloud Ser-vices™in bu tür büyük felaketlere karşı BT altyapınızı korumada nasıl yardımcı olabileceğini görün” çağrısını yapan Matt Medieros, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cloud Services, dosya klasör kurtarmaktan, bir makinenin veya tüm maki-nelerin anında sanal makine olarak kurtarıla-bilmesine kadar her alanda size yardımcı olabilir. Felaket duru-munda diledi-ğiniz gibi bir ağ oluşturup, maki-ne açılma sırasını ayarlamanızı sağlayan anında kurtarma özelli-ğimiz sadece bir tık ötenizde.”

StorageCraft’tan VMware Sunucular İçin %100 İş Sürekliliği

Commvault (NASDAQ: CVLT), Gartner Inc. tarafından, geçtiği-miz günlerde yayınlanan Veri Merkezi Yedekleme ve Kurtarma Çözümleri için Magic Quadrant’ta lider Quadrant’lar arasında gösterildi. Gartner, liderler arasında Commvault’u en çok vizyon tamlığı açısından konumlandırdı. Commvault böylece, Gart-ner’ın yedekleme ve kurtarma pazar değerlendirmesinde art arda yedinci kez bir lider olarak gösterilmiş oldu. Rapora göre, “Gartner, gelenekselden yenilikçiliğe kadar bir elverişlilik yetenekleri yelpazesi sunan önde gelen veri merkezi yedekleme çözümü sağlayıcılarının analizini ve değerlendirilmesini sağlıyor.” Commvault yönetim kurulu başkanı, başkanı ve CEO’su N. Robert Hammer, “Gartner’ın bizi bu şekilde tanımasının, yenilikçiliğimi-zin ve benzersiz müşteri servisimizin aralıksız 7 yıldır bir kanıtı olduğunu hissediyor ve bunun Commvault , müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için harika bir haber olduğunu düşünüyoruz. Yeni, geniş kapsamlı UX’lerimiz ve güçlü Commvault Data Platform üzerine kurulmuş rekabetçi, esnek fiyatlama modellerimiz tarafından izin verilen çok daha basit, kullanımı kolay çözümlerimizin pazardaki ivmemizi artırdığına ve liderliğimizi pekiş-tirdiğine inanıyoruz. Endüstri lideri otomasyonumuz, veri taşınabilirliği ve buluttaki eşsiz fonksiyonlarımızın, işletmelerin buluta doğru yolculuğunda Commvault’u liderliğe taşıdığına inanıyoruz. Çalışanlarımıza, iş ortak-larımıza ve müşterilerimize tutkuları, yenilikçilikleri ve icraatları için teşekkür etmek isterim; bu da, yalnızca klasik kurtarma kullanım örnekleri için değil aynı zamanda fidye yazılımı ile etkili bir mücadele, GDPR ve geniş veri yönetimi için çözümler sunma konusunda vizyonumuzu gerçekleştirmemize de izin vermiştir.”

Commvault, Aralıksız 7 Yıldır ‘Kurumsal Yedekleme & Kurtarma Çözümleri İçin Magic Quadrant’ta Lider Olarak Gösteriliyor

14

Page 15: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
Page 16: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

16

Vodafone, dijitalleşen dünyada değişen müşteri ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye devam ediyor. Vodafone’lular, dijitalleşen dünyanın “sınırsız deneyimler kartı”nı sunan yeni “Vodafone Pass” ile Facebook, Instagram, YouTube, Twitter, Spotify, WhatsApp, Facebook Messenger, İzlesene, Fenomen, Karnaval ve Power gibi uygulama-ları internetlerinden yemeden kullanabilecek. Voda-fone, yeni “Vodafone Pass” paketleriyle abonelerine tutkularını sınırsız yaşayacakları yepyeni bir internet deneyimi sunacak. Engin Aksoy : “Türkiye ile birlikte tüm Vodafone ülkelerinde pazardaki oyunu değişti-riyoruz”. Gelişen teknolojilerle birlikte kullanıcıların yeni “normalinin” sürekli bağlı kalmak olduğunu ifa-de eden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardım-cısı Engin Aksoy, şunları söyledi: “Hızla dijitalleşen dünyamızda kullanıcılar biten gigabaytlarla uğraş-mak, ek paket almaya çalışmak, WiFi peşinde koşmak istemiyor. En özel duygu ve anılarımızı paylaştığımız, yemekten müziğe pek çok tutkumuzu yaşadığımız dijital dünyada gigabaytların da ölçüsü olmasın istedik. Gigabayt sayma dönemini sona erdiren yeni “Vodafone Pass” paketleriyle, tüm abonelerimize sınırlara takılmadan ve gönül rahatlığıyla tutkularını yaşayabilecekleri bir internet deneyimi sunuyoruz. Yeni “Vodafone Pass” paketlerinde Türkiye’de ilk kez en popüler video, müzik, sosyal medya ve iletişim uygulamaları bir arada ve tarifedeki internetten yemi-yor. Böylece pazardaki oyunu değiştirip, gigabaytların konuşulduğu bir dünyadan uygulamaların ve içerik servislerinin konuşulduğu, abonelerimizin diledikleri yerde diledikleri internet deneyimini yaşayabilecekle-ri bir dünyaya geçerek ‘Vodafone’da tutkularınızı ya-şamak için sınırlara yer yok’ diyoruz. Vodafone olarak, abonelerimizin hayatını yenilikçi ürün ve servislerle kolaylaştırmaya devam edeceğiz.”

Akıllı Telefonlarda Kota Derdine Son

Bir Hewlett Packard Enterprise şirketi olan Aruba‘nın sponsorluğunda Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, işyerinde veya dışarda mobil teknolojinin kullanımı, sağlık sektörü çalışanlarının verimliliklerine ve işten memnun olma-larına olumlu olarak etki ediyor. Çalışanların yaklaşık onda altısının (%59) mobil teknolojinin bir sonucu olarak işlerinde daha verimli olduklarını bildirirken, yaklaşık yarısı (%48) işverenlerinin mobil çalışma uygulamalarının iyi bir sağlayıcısı olduğunu hissederlerse işlerinden daha memnun oluyorlar. Çalışanlar için mobil teknoloji kulla-nımı son yıllarda popülerlik kazanırken, bazı hastaneler tıbbi cihazlarda parazit yaratacağı korkusu ile hastane binası içinde mobil telefon kullanımını hâlâ sınırlıyorlar. Bununla birlikte raporda, çalışanların mobilite taleple-rinin artık göz ardı edilemeyeceği bir noktaya gelmekte olduğumuz ileri sürülüyor: Sağlık çalışanlarının neredey-se üçte biri (%29) mobil cihazlarını iş için kullanmalarına izin vermeyecek bir şirkette çalışmayacaklarını belir-tiyorlar. Katılımcıların, daha üretken, sadık, yaratıcı ve işten memnun olmalarında neyin etken olduğu sorusuna verdikleri cevaplara ilişkin olarak, EIU raporunda birkaç önemli eğilim dikkati çekiyor: %39‘u, her zaman her yer-de çalışmanın işten memnun olma konusunda en büyük etkiyi yaptığını söylüyor. Çalışanların %38‘i, etkin bir şekilde işbirliği yapma yeteneğinin, işlerindeki yaratıcı-lıkları üzerinde önemli bir etkisinin olduğunu söylüyor. %31‘i, sadakat için en büyük etkinin ofiste istenen yerde çalışma özgürlüğü olduğunu belirtiyor. Çalışma aynı zamanda, mobilite için optimize edilmiş işyerlerindeki sağlık hizmeti çalışanlarının daha sadık (%36) ve işlerinde (%41) daha yaratıcı olduklarını ileri sürüyor.

Sağlık Sektöründeki Mobil Çalışma, İyileştirilmiş Verimlilik ve İş Memnuniyetine Bağlı

haberler

Page 17: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

BTGunlugu.com

Page 18: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

18 19

kapak konusu

Page 19: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

18 19

KOBIL, uygulama gü-venliği üzerine bütün-cül bir bakış açısına sa-hip. KOBIL’in, gömülü (embedded) uygulama

güvenliği ve etkin uygulama gü-venliği olmak üzere iki ana pers-pektifi var.

Bu perspektiflerden ilki “Gömülü Uygulama Güvenliği” ikincisi ise “Etkin Uygulama Güvenliği. Gö-mülü Uygulama Güvenliği içerisin-de çözüm olarak sunulan “Trusted App” ve “Trusted Webview” uygu-lamaları; Etkin Uygulama Güven-liği içerisinde ise “Trusted Login” ve “Trusted Sign” uygulamaları yer alıyor.

Gömülü uygulama güvenliği, gerçek zamanlı güvenlik sağlar ve kullanılmadığı zamanlarda bile güvenlidir. Uygulama yerel, melez veya hatta web tabanlı olabilir. KOBIL Trusted App, 7 katmanlı gü-venlik platformunu tetikler. KOBIL Trusted Webview da hibrid ve web tabanlı uygulamalar için ek güven-lik sunar.

KOBIL Trusted Login, oturum açma işlemi için kimlik doğrula-mayı ve yetkilendirmeyi düzenler. Öte yandan KOBIL Trusted Sign, işlem seviyesi güvenliği için geliş-tirilmiştir.

mID Trusted Sign ve Trusted Webview bu bağlamda, KOBIL’in güvenlik felsefesini temsil eden son derece yüksek güvenlikli ürün-leridir.

mID TRUSTED SIGN Ürün Özellikleri

İşlem Güvenliği: KOBIL, çevrenizde gerçekleştirilen tüm işlemleri gü-venli hale getirerek müşterileriniz için güvenilir bir yaşam alanı sağ-lar. Güvenli işlem sayesinde müşte-rileriniz, herhangi bir zorlukla veya tehlikeyle karşı karşıya kalmaz.

Page 20: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

Bağlanma: mID Trusted Sign’ın entegrasyonundan sonra müşte-rilerinizin eylemleri ve işlemleri dijital kimliklerine bağlı olacak ve onların eylemlerini daha kolay takip edebileceksiniz. Bağlanma özelliği, müşterilerinizin hare-ketlerinin izlenmesiyle birlikte önemli ölçüde geliştirilmiş güve-nilirlik sağlar.

Dijital İmza: KOBİL mID Trusted Sign ile kullanıcılarınızın gerçek-leştirdiği her işlem dijital olarak imzalanır. Dijital İmza özelliği, firmanızın ıslak imza ile belge gereksinimini ortadan kaldırarak, müşterilerinizin dijital ortamda-ki eylemlerinden emin olmanızı sağlar.

PKI Tabanlı Müşteri Yetkisi: mID Trusted Sign’ın dijital imzalama işlemi, KOBIL’a ait Public Key Infrastructure (PKI) sertifika-sı tabanlı kimlik doğrulama ile gerçekleştirilir. KOBIL’in Digita-nium Kanalı ve sanal akıllı kart teknolojisi, müşterinin kimliğinin tüm dijital süreç boyunca korun-masını sağlar. Entegrasyonu kolay yazılım geliştirme kiti, ürünümü-zü, mevcut ve amaçlanan uygu-

lamalarınızla tüm platformlarda kullanmanıza olanak tanır.

Çoklu Ekran / Çoklu Platform: Ekranların sayısı arttıkça, ortaya çıkan platformlarla birlikte uy-gulamalara olan talep de artıyor. mID Trusted Sign, çok katmanlı uygulamaları desteklediğinden, kullanıcılarınızın verilerini her türden uygulamada 7 katmanlı güvenlik mimarisi ile güvence altına alır.

KOBIL mID Trusted Sign işlem seviyesinde güvenliği sağlar. Bu sayede, Kullanıcı Bildirimlerini Değiştirme, Yetkisiz İşlemler, Has-sas Verilere Maruz Kalma, Kimlik Avı, Pharming (illegal sitelere yönlendirilme) ve Kimlik Bilgi-lerinin Çalınması gibi çeşitli risk türleri hem yönetilebilmekte hem de azaltılabilmektedir.

KOBIL mID Trusted Sign birçok farklı senaryoda kullanılabilir. Bu senaryoları şu şekilde özetleyebi-liriz:

Dijital Bankacılık: Mobil Banka-cılık, Online Bankacılık, İşlem Güvenliği.

PSD2 Senaryoları: Açık Bankacılık (Open Banking), PISP Led Onayla-rı, AISP Led Onayları.

Ödeme Uygulamaları: Cüzdan Çözümleri, Borç / Kredi / Peşinatlı Kart Çözümleri, ATM / POS / IoT.KURUMSAL UYGULAMALAR: ERP / CRM / SCM Senaryoları, Ticari Onay (Örn. Gider Yönetimi, Satın Alma), İş Akışı Senaryoları.

mID TRUSTED WEBVIEW Ürün Özellikleri

WEB Uygulamaları ve Hibrit Uy-gulamalar İçin Önemli: Beklediği-nizden daha fazla Webview trafiği alabilirsiniz. Hibrid bir uygulama-nız olmasa bile, web trafiğinizden önemli miktarda mobil trafiği ge-lebilir. 360 derecelik bir uygulama güvenliği için, mobil uygulamayla birlikte verilen tarayıcıların da güvenlik altına alınması gerekir.

HTML Tabanlı Elementlerin Ko-runması: Bir web görüntüsünü kullanmak, mobil uygulamaların HTML, HTML5, CSS, Javascript gibi web teknolojileri kullanılarak oluşturulmasına olanak tanır.

Birçok avantaja rağmen, bu yeni güvenlik tehditlerine kapı açar. Geliştiriciler, siber saldırılara karşı gerekli güvenlik tedbirlerini alma-lılar. Ne yazık ki birçoğu, kullanı-cılarını bu tehditlere karşı koru-maktansa görmezden geliyorlar.

Kalıcı Güvenlik Kontrolleri: Her zaman kullanım halinde olmasa-lar bile uygulamaların korunması gerekir. Uygulamada bir tarayıcıya sahip olmak, anti-malware, an-ti-spyware ve anti-virüs ile korun-ma ihtiyacını beraberinde getiri-yor. Geçici güvenlik kontrolleri, mAST sunucu mimarisi ve Digita-nium Kanalı ile etkinleştirilmiştir.

20

Page 21: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

kapak konusu

21

URL Beyaz Liste: mID Trusted Se-curity ile belirli bir ayrıcalık, eri-şim, tanıma veya hizmet sağlayan web sitelerinin beyaz listelerini hazırlamak mümkündür.

Beyaz liste kara listeye alınmanın tam tersidir. URL beyaz listesini hazırlama seçeneğine sahip olmak anti-virüs, antimalware ve an-ti-spyware politikalarına yardımcı olur. URL listelerini beyaz listeye eklemek veya URL’leri kaldırmak kolay ve basittir.

SSL Bağlantısı Kontrolü: İstedi-ğiniz uzak sunucuyla konuştuğu-nuzu doğrulamak için doğrudan sunucu sertifikasına güvendiğiniz-den emin olmalısınız ve erişmeye çalıştığınız ana makine adı için sertifikanın verildiğini kontrol et-melisiniz. SSL bağlantı kontrolü, 7 katmanlı çerçevenin bir parçasıdır ve mID Trusted Webview tarafın-dan korunmaktadır.

KOBIL mID Trusted Webview, HTML tabanlı öğeleri korur. Bu sayede, Man-in-the-browser ve Manipüle UI gibi çeşitli risk türleri hem yönetilebilmekte hem de

azaltılabilmektedir.

KOBIL mID Trusted Webview bir-çok farklı senaryoda kullanılabilir. Bu senaryoları şu şekilde özetleye-biliriz:

Dijital Bankacılık: Mobil Ban-kacılık, Online Bankacılık, İşlem Güvenliği.

Ödeme Uygulamaları: Cüzdan Çözümleri, Borç / Kredi / Peşinatlı Kart Çözümleri, ATM / POS / IoT Senaryoları.

WEB Uygulamaları: Dijital Ticaret, Dijital Oyunlar, vDigital Media.

PSD2 Senaryoları: Açık Bankacılık (Open Banking), PISP Led Onayla-rı, AISP Led Onayları.

KOBIL İleri Teknoloji ve 7 Katmanlı Güvenlik İle Koruyor

KOBIL, kendisine ait olan ileri teknolojisini, “güvenliğin yedi katmanı” olarak tanımlanıyor. Bu sayede, dijital kimliğiniz yedi aşa-malı olarak koruma altına alınmış oluyor. Peki, bu bahsi geçen gü-

venliğin yedi katmanı nelerdir?

Güvenli ve Akıllı Cihaz: Cihazın dijital kimliği güvenli hala gel-meli.

Güvenli Uygulama: Uygulama-nın dijital kimliği korunmalı ve izlenmeli.

Dijital Akıllı Kart: Fiziksel olma-yan, sanal fakat akıllı kart kulla-nımı ile gerçek güvenliğin sağlan-ması.

Digitanium Channel: Özel bir KO-BIL sunucusu üzerinden kurulan ayrı bir kanalla atakların önlen-mesi. Dijital dünyada titanyum sağlamlığında güvenlik.

Contextual Security (Bağlamsal Güvenlik): Zamana, duruma ve yere göre bir dolandırıcılığın söz konusu olup olmadığının anlaşıl-ması. Gerçek zamanlı durum ve yer analizinin yapılması.

Güvenilir Dijital Kimlik: Etrafınız-daki herkesin kimliğinin, sizinkiy-le birlikte koruma altına alınması. Zenginleştirilmiş kimlik anlayışı.Dijital İmza: KOBIL PKI teknoloji-siyle son onay kısmı. Dijital imza altyapısı bankaların sistemlerinde mutlaka yer almalı.

Page 22: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

22

KOBIL CEO’su İsmet Koyun ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bakın İsmet Bey bizlere neler anlattı: “Bugün Almanya’da 20 milyon kişi KOBIL’in geliştirdiği teknolojileri kullanıyor. Dünyayı değiştirecek projeler üzerine

çalışıyoruz. Türkiye'de her dört online bankacılık kullanıcısından biri KOBIL teknolojisiyle korunuyor. Türkiye’de de dört dörtlük bir AR-GE ekibi

kurarak yatırımlarımıza devam edeceğiz ve hedefimiz çalıştığımız sektörde güvenlik alanındaki bir numaralı şirket olmak”.

Türkiye’de Güvenlik Alanındaki Bir Numaralı Şirket Olacağız

Bizlere KOBIL’den bahsedebilir misiniz? KOBIL şirketlere ne gibi çözümler sunuyor?

Türkiye’nin mühendislik gücünün de bir yansıması olan KOBIL, 31 yıl önce Almanya’da kuruldu. Kurucu-su benim. Geliştirdiğimiz yüksek teknolojiyle özellikle internet bankacılığı güvenliği konusunda, bağımsız araştırma kuruluşların tarafından lider olarak gös-teriliyoruz. KOBIL’de akıllı kart, tek seferlik şifre ve kriptografi alanlarında öncü çalışmalar yürütüyoruz. Aynı zamanda dijital kimlik, yüksek güvenlikli veri teknolojisi, uçtan uca şifreleme ve mobil güvenlik yö-netimi alanlarında da çözümlerimiz var. Burada bahsi geçen çözümleri gerçekleştirebilen ilk ve tek global Türk markasıyız.

Almanya, Türkiye, Polonya, Fransa, İsviçre ve Avustur-ya’nın yanı sıra, bugün 18 ülkede yılda 3 milyar finansal işlem gerçekleştiriyoruz. Dünyadaki büyüme strateji-miz kapsamında bankacılık-finans teknolojileri alanın-daki çözümlerimizi Silikon Vadisi’nde bulunan ofisi-mizle Amerika’ya taşıyor; Asya Kıtası’na da açılarak bir anlamda kıtalararası genişlemeyi hedefliyoruz.

Finans sektöründe pek çok firma ile çalışıyorsunuz. Fintech devrimi ile finans firmaları da alışıldıklarının dışında çözümler sunacaklar. Bu konuda güvenliğin nasıl sağlanması gerekli?

Daha 2010’lu yılların başında, Google ve Facebook gibi markaların ellerindeki bilgi gücünün farkınday-dık. O dönemlerde bankaları, online bankacılığın değişimi konusunda uyarıyorduk. Çok fazla bilgiye

erişebilen bu gibi markaların geldiği nokta itiba-riyle, güvenlik konusu günden güne çok daha fazla önem kazandı. Biz, sahip olduğumuz teknolojiyle o dönemden itibaren şirketlerin, müşterilerinin dijital kimliklerini koruyabilmelerine olanak sağlamaya başladık.

Bir de PSD2 konusu var ki bankalar istesin veya iste-mesin, sevsin veya sevmesin, İkinci Ödeme Hizmet-leri Yönergesi (Payment Services Directive - PSD) 2018’de uygulamaya girecek. Günümüzde, özellikle bankalar için “maksimum güvenliğin” adı olarak tanımlanan PSD2’den sonra, müşteriler banka hesaplarını doğrudan pazar alanlarına bağlayacak ve yeni üçüncü taraflar/partiler Ödeme Başlatma Servis Sağlayıcıları (PISP’ler) görevi görecekler. Ayrıca hesaplarını, tüm hesaplarının tek bir gö-rüntüsü için API’ler aracılığıyla toplama imkânına sahip olacaklar. Özetle, yeni üçüncü taraflar/partiler Hesap Bilgisi Servis Sağlayıcıları (AISP) olarak görev yapacaklar.

Öte yandan, online bankacılıkta Türkiye birçok olumsuz durumla karşı karşıya kalıyor. SMS mesaj-ları SIM klonlama, telefon, telefon santrali hackle-me veya sosyal mühendislik yoluyla ele geçirilerek müşterilerin hesaplarının boşaltılması... Bunlar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de online banka-cılığın kabusu haline gelen hadiseler olarak kayda geçiyor. KOBIL’de, güvenlik süreçlerinde SMS mesajı yollamadan, yüksek güvenlikli titanyum kanal üze-rinden haberleşmeyi gerçekleştiriyoruz. Titanyum kanal, telefonun hacklenme ihtimaline karşı var olan güvenlik yazılımları yerine KOBIL’in güvenlik

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Page 23: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

23

söyleşi

İsmet KoyunKOBIL CEO

kütüphanelerini kullanıyor. SMS ile giriş yapma ve işlem onayı gibi süreçler titanyum kanal kullanıla-rak gerçekleştiriliyor. KOBIL teknolojisinin iş akışla-rına entegrasyonu ile ortaya çıkan sosyal mühendis-lik, kredi kartı onayının güvenli olay (trusted sign) ile gerçekleştirilmesi, KOBIL AST teknolojisiyle müşteriye özel bilgilerin ve internet giriş şifresi-nin korunması, bilgisayardaki online bankacılık işlemleri başlamadan önce gereken güvenli ortamı sağlamadan işlemlerin başlatılmaması, işlem bitene kadar bunun kontrol edilmesi, KOBIL’in sunduğu yüksek güvenlikli teknolojinin bir sonucudur.

Son dönemde güvenlik alanında mobil çözümlerin sayısının arttığını görüyoruz. Sizin bu konuda çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Dijital kimliğin mobil dünyadaki yeri ve önemi gittikçe artıyor. Müşteriler, güvende tuttukları için şirketlerle kişisel verilerini paylaşıyorlar. Adları-nı, adreslerini ve hatta banka verilerini ifşa ederek şirketlere büyük güven duyuyorlar. Bununla birlikte oluşabilecek bir güven kaybı veya güvenlik açığı, şirketin itibarının ve varlığının temelinden sarsıl-masına da sebep olabiliyor.

KOBIL’e ait Public-Key-Infrastructure (PKI) ve sanal akıllı kart teknolojisi ve sayısız entegre güvenlik özellikleriyle, müşterinin kimliği ve verileri tüm platformlarda koruma altına alınıyor. Mobil Uy-gulama Güvenliği Teknolojisi (mAST) ile KOBIL, insanların, makinelerin ve eşyaların yanı sıra mobil uygulamaları, cihazları, işlemleri ve süreçleri dijital dünyada birbirine bağlayan akıllı bir yazılım çözü-mü sunuyor.

2017 yılını kendiniz ve çalıştığınız alan çerçevesinde nasıl yorumluyorsunuz?

2017 bizim adımıza gerçekten başarılı bir yıl oldu. SAP ile yıllardır farklı alanlarda sürdürdüğümüz işbirliğimiz bu yıl resmi iş ortaklığı ile sonuçlandı. Bunlar elbette çok sevindirici ve güzel haberler. 2018 yılında yürürlüğe girecek olan PSD2 düzenlemesi, şu an yalnızca Avrupa için geçerli olacak bir konu olsa bile, tüm şartlarını yerine getirebilen tek üreticiyiz. Türkiye’deki bankaların buna şimdiden hazır olması gerekiyor ve biz bunu onlara sağlayabiliyoruz.

Satış bölümümüzü Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde güçlendirdik. Bazı ülkelerse Türkiye ofisinden yöne-tiliyor.

Sektöre katkı sağlamak adına, tıpkı Almanya’da TU Darmstadt ile yaptığımız gibi, Türkiye’de de üniver-sitelerle daha sıkı bir çalışma içinde olmak; genç, yetenekli, motive edilmiş öğrencileri yenilikçi ürün-ler konusunda bilgilendirmek ve birlikte çalışarak onları desteklemek istiyoruz.

Gelecekte sunacağınız çözümlerle ilgili bizleri nasıl yenilikler bekliyor?

Bugün Almanya’da 20 milyon kişi KOBIL’in tekno-lojisini kullanıyor. 2017 yılı sonuna doğru dünyada bir ilk olacak ve tüm dengeleri değiştirecek, kod adına Ecosystem dediğimiz bir platformu duyurmayı planlıyoruz. Yine dünyada ilk defa yapılacak olan, aynı anda yüz, ses ve hareket ile çalışan son dere-ce yüksek güvenlikli bir ürün üzerinde çalışıyoruz. KOBIL’de 70 mühendis var. Türkiye’de de dört dört-lük bir Ar-Ge ekibi kurarak yatırımlarımıza devam edeceğiz ve güvenlik alanındaki bir numaralı şirket olacağız.

Page 24: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

24

Yönerge kullanıcı odak-lı olduğundan dolayı GDPR, Avupa Birli-ği içerisinde kişisel verilerin nasıl kulla-

nılacağını kontrol altına almayı ve kişisel veri tutan işletmelerin AB genelinde standartlaşmasını sağlayarak daha net yasal yapıya

sahip olmalarını amaçlıyor.

GDPR ile birlikte kişisel veri tanı-mının da revize edilerek yeniden yapıldığını göreceğiz. İsim, fotoğraf, e-posta, banka detayları, sosyal medya hesapları, tıbbi bilgiler, bilgisayarın IP adresi gibi kişiyi doğrudan ya da dolaylı yollarla ta-

nımlamaya yardımcı olacak veriler, GDPR ile kişisel veri tanımı içeri-sine alındı. GDPR ile Avrupa’daki bireylerin kişisel verileni işleyecek bilgi işlemciler ve denetleyiciler, çeşitli yükümlülükler altına giriyor.

GDPR Kişisel Bilgileri Toplayan ve İşleyen Şirketleri Kapsıyor

Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği Türk Şirketlerini de

İlgilendiriyorAvrupa Birliği’nin yeni Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR), Mayıs

2018’de yürürlüğe giriyor. Yeni yönetmelikle birlikte, şirketlerin organizasyon yapılarında mecburi değişiklikler yaşanacak.

Page 25: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

25

Yeni düzenleme şirketin fiziksel ko-numundan bağımsız olarak, AB’de yaşayan bireylerin kişisel bilgilerini toplayan ve işleyen tüm organizas-yonları kapsıyor. Avrupa’ya ister e-ticaret ister ilgili ülkelerdeki fiziksel mağazaları/ofisleri üzerin-den ürün veya hizmet satışı yapan tüm firmaların, kişisel veri ile ilgili işlem yapmadan önce bu verileri nasıl kullanacağıyla ilgili sıkı bir inceleme yapması gerekiyor. Yönet-melikle birlikte şirketler, herhangi bir AB ülkesinde faaliyet sürdürsün ya da sürdürmesin, AB vatandaş-larına hizmet sunuyorlarsa GDPR yükümlülüklerini yerine getirmek zorundalar. GDPR, denetleyiciler ve bilgi işlemciler olmak üzere 2 te-mele dayanıyor. Denetleyici: Kişisel verilerin işlenmesinin amaçlarını ve araçlarını kontrol eden; başkala-rıyla birlikte veya tek başına, gerçek veya tüzel kişi, kamu otoritesi, ajans veya diğer organları kapsıyor. Bilgi işlemci: Denetçi adına kişisel verileri işleyen doğal ya da tüzel kişi, kamu otoritesi, ajans ya da diğer organları temsil ediyor.

Aktivitelerin ve regülasyonların kontrol edilmesinden bilgi işlemci-ler sorumludur. Yeni yönetmelikle birlikte bilgi işlemciler veri kaybına uğrarlarsa, veri koruma kanunu kapsamında çok daha fazla sorum-lulukla yüzleşmek zorunda kalırlar.

ESET’in yaptırdığı araştırmaya göre Avrupalı firmaların yüzde 25’inin konudan haberi bile yok. Oysa bu yönetmeliğe uymayan şirketler, üst sınırı 20 milyon Euro’ya varan ağır cezalarla karşı karşıya kalacak. ESET Türkiye Genel Müdür Yar-dımcısı Alev Akkoyunlu’ya göre bu yönetmelik, Avrupa ülkeleri ile iş yapan Türk şirketlerini de ilgilen-diriyor.

AB vatandaşlarının gizlilik hak-larını korumak amacıyla son 20 yıldır yapılan en önemli reform olarak öne çıkan Genel Veri Koruma

Yönetmeliği (GDPR-General Data Protection Regulation) 25 Mayıs 2018’de yürürlüğe girecek.

Etkilerini Bilmiyorlar

Bu önemli değişikliklerin gerçek-leşmesine bir yıldan az zaman kalmış olmasına rağmen çok sayıda firmanın karşılarına ne geleceğin-den haberleri yok.

Bilgi güvenliği kuruluşu ESET adına gerçekleştirilen IDC araştırma an-ketine* katılan 700 firmanın yüzde %25’i, GDPR’den haberleri bile olmadığını iletti. 700 firmanın ya-rıdan fazlası, yüzde %52’si ise yeni düzenlemeyi duyduklarını ancak detay ve etkilerini bilmediklerini paylaştı.

Bilenler de Hazırlıklı Değil

Kanunlardan haberi olanların da durumu pek parlak görünmüyor. Firmaların %20’si henüz hazırlık-lara başlamamış, %60’ı ise halen sistemlerini düzenlemeye çalışıyor, sadece %21’lik bir kısım geleceğe hazır görünüyor.

20 Milyon Euro’ya Varan Ağır Cezalar Var

Oysa bu yönetmeliğe uymayan şirketler, çok ciddi cezalarla karşı karşıya kalacak. Yeni kanun, şir-ketlerin veri koruma, rıza şartları, müşteri veya çalışanların gizliliği gibi GDPR kurallarını ihlal etmeleri durumunda cezanın üst sınırını 20 milyon Euro’ya veya firmanın yıllık cirosunun %4’üne dek çıkarıyor.

Konu Türk Şirketlerini de İlgilendiriyor

ESET Türkiye Genel Müdür Yardım-cısı Alev Akkoyunlu’ya göre GDPR düzenlemesi yalnızca AB merkezli işletmelere odaklanmıyor. Bu deği-şiklikler, AB vatandaşlarının kişisel verilerini işleyen AB içindeki veya

dışındaki her işletmeyi etkileyecek. Yani Avrupa ülkeleri ile ticari ilişki içinde olan tüm Türk şirketleri, işle-rini sürdürebilmek için bu yönetme-liğin gerekliliklerini dikkate almak zorunda kalacak.

Önlem Almayanlar İçin Maliyet Artabilir

ESET’in araştırmasına katılan Avru-palı şirketlerin yüzde 35’i son iki yıl içerisinde bir veri sızıntısına ma-ruz kaldı ve 25 bin ile 250 bin Euro arasında değişen miktarlarda zarara uğradı. Yeni veri koruma yasasının gerekliliklerine uymamak, yüksek cezalar nedeniyle şirketlerin daha büyük maliyetlere uğramasını da beraberinde getirebilir.

Koruma Çözümlerinin En Önemlisi, Şifreleme

Alev Akkoyunlu’nun verdiği bilgiye göre, Avrupa’nın yeni veri koruma yasası (GDPR), iş için uygun gördüğü önlemleri de tanımlıyor ve bunlar arasında şifrelemenin altını çizi-yor. Şifreleme teknolojisinin başlıca faydaları; karmaşık algoritmalar sayesinde şifrelemenin çok güçlü olması, dolaşım halindeki verilerin ele geçirilmesi durumunda kullanıla-mayacak olması, geniş erişilebilirlik ve yönetim imkânı ile birlikte nispe-ten düşük uygulama maliyeti olarak karşımıza çıkıyor.

Alev AkkoyunluESET Türkiye

Genel Müdür Yardımcısı

Page 26: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

Şirketler Dijital Yetenek Mıknatısı Haline Gelebilir

Dijital iş modellerinde artış, işe alım ve yetenek seçiminde büyük zorluk oluşturuyor ve işletmelerin bugün ihtiyaç duydukları türde beceriler

piyasada az bulunuyor.

Amazon CTO’su Werner Vogels’e göre; şirketler dijital işlerini şekillen-dirmede en iyi yete-nekleri kendilerine

çekmek için hazırlık yapmalı. Sade-ce dikkatle planlanan ve yürütülen bir İK stratejisi, bir şirketin dijital dönüşümünü gerçekleştirmesine ve kendi uzun vadeli hedeflerini ger-çekleştirebileceği şekilde gelişmesi-ne olanak tanır.

Dijitalleşme gerçek zamanlı olarak daha hızlı iletişim kurmak, daha verimli çalışmak ve daha yaratıcı ol-mak için şirketlere sınırsız olanak-lar sunuyor. Ancak çığır açan dijital iş modelleri öncülere ihtiyaç duyar; Yaratıcılar, ileri görüşlü düşünürler, denenmiş yolu terk etmekten ve iş-lerine sahip çıkmaktan çekinmeyen, müşteri isteklerini hızla evrimleşen harika ürünlere, hizmetlere ve çö-zümlere nasıl dönüştüreceğini bilen mucitler. Şirketin dijital dönüşü-münü önemli ölçüde hızlandırabi-lecek doğru yeteneği ekibe katmak elzem. Ayrıca, eğer günlük kurumsal faaliyetleriniz canlı, esnek ve sosyal medya bazlı bir ortam olmada bu yeteneklerin beklentilerini karşıla-mıyorsa, dijital yerliler sırtlarınızı size dönüp başka yerlere gidebilir.

Makine öğrenimi yapan bilim in-sanları, veri analitiği uzmanları, IT güvenlik uzmanları veya geliştiri-cileri bulmak zaten zor ve müşteri-lerin dijitale olan talepleri arttıkça önümüzdeki birkaç yıl içinde bu bilgiye olan talep de önemli ölçüde

artacak. Dijital çağda yetenek seçi-mi ve işe alım da dolayısıyla geçmi-şe göre daha stratejik bir şekilde ele alınması gereken alanlardır. Peki şirketinizi dijital yetenekler için ca-zip bir işveren olarak nasıl konum-landırırsınız?

Şirketi Yeni Bir Başlangıç İçin Hazırlamak

Bunun bir yolu, önceleri dijital dü-şüncenin düşmanı olan katı yapıları ortadan kaldırmak. Dijitalleşme, eskiden sınırları keskin çizgilerle belirlenmiş alanları derhal birleştir-meyi gerektirir. Sanayi şirketlerini ele alalım. Geçmişte satış depart-manları spesifikasyonları müşteri isteklerine göre belirlerdi ve bunlar daha sonra adım adım üretim sü-recine aktarılırdı. Bu günlerde her

şeyin neredeyse aynı anda gerçek-leşmesi bekleniyor. Önceleri IT departmanları için en önemli önce-likler veri merkezlerinin donatımı, yazılım satın alma ve özel yazılım geliştirmekti. Artık şirketler sunucu kapasitesini ve yazılımlarını bulut-tan alıyor. Bu değişiklikler piyasada yetenek ararken dikkate alınmalı. Örneğin, Düsseldorf merkezli moda perakendecisi Peek&Cloppen-burg’da operasyon, geliştirme ve IT alanları birbirleriyle giderek daha fazla işbirliği yapmakta. Çünkü izole edilmiş departmanların ve katı hiyerarşilerin şirketin yenilikçi gücünü ve hızını yavaşlattığını fark ettiler. Çalışanların karar verme ko-nusunda giderek daha fazla yetkiye sahip olmalarının nedeni de budur. P&C’nin dijital dönüşümü, uzman departmanların müşteri temas nok-

26

Page 27: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

talarını güçlendiren süreçleri analiz etmelerine ve dijitalleştirmelerine yardımcı olan kadrolu bir danış-manlık ekibi tarafından desteklen-mekte.

Yaratma Özgürlüğü Tanıyın

Şirketinizi dijital yetenek için çekici kılmanın bir başka yolu da onlara olabildiğince yaratıcılık özgürlüğü vermek. Münih merkezli bir çevri-miçi otomobil, motosiklet ve ticari araç marketi olan AutoScout24 dijital kökenli bir şirkett. AutoS-cout24 karar alma süreçlerinin daha hızlı olması gerektiğini kabul ederek, müşterileriyle yakın çalışan personelini güçlendirmeye başladı. Şirket, pazar segmentleri için kâr ve zarar sorumluluğu taşıyan küçük ve çevik, çapraz fonksiyonel ekipler oluşturdu. Bu önlemler iş birimleri arasındaki bağımlılıkları ortadan kaldırdı, öz sorumluluğu artırdı, iletişim süreçlerini kolaylaştırdı ve örgütsel uyumu geliştirdi.

En Yetenekli Çalışanlarınızı Belirleyin ve Onlara İhtiyaç Duydukları Şeyleri Verin

Halihazırda sahip olduğunuz çalışanları teşvik etmek, onlarla kaynaklar sağlamak ve onlara karar yetisi vermek önemli. Çalışanlar fikirlerini gerçekleştirebilmeli ve onlardan sorumlu olmalı. Düzenli gelişim fırsatları sunmak, çalışanla-rınızdan en iyi şekilde yararlanma-nıza da yardımcı olabilir. Çoğu du-rumda, dijital öncesi çağda olduğu gibi genel bir eğitim katalogundan bir kurs seçmeyeceksiniz. Gelişim her birey için özelleştirilmelidir. Bu bir kurs, bir projeye liderlik etme fırsatı veya şirketin başka bir bö-lümünde çalıştırılarak yeni bilgiler kazandırma olabilir.

Bazı şirketler dijital dünyada bir arada düşünülmesi gereken her şeyi

birbirine bağlamak için Dijitalden Sorumlu Baş Yönetici (CDO) gibi, birçok iş birimini kapsayan pozis-yonlar yarattı. Böyle bir pozisyonun sorumlulukları gelecekteki büyüme alanlarını belirlemek, değişim sü-reçlerine öncülük etmek, şirketleri dijital çağa hazır hale getirmek ve değişen müşteri beklentilerini kar-şılamak için kaynakları yeni yollarla dağıtmak. Bu pozisyondakiler, yeni teknolojilerin yarattığı fırsatlardan şirketin yararlanabilmesini sağla-mak için yeterli dijital bilgiye sahip kişileri bulmalı.

Karma Becerilere Sahip Çalışanlar Aranıyor

En iyi dijital yeteneği bulmanın bir başka yolu da farklı becerilere sahip adayları gözden kaçırmamak. Ayrıca, örneğin otomobil tasarlayan bir kişinin, araç üreticisinin muh-temelen paranın çoğunu veri ve ha-reketlilik hizmetleri ile kazanacağı gelecekte, değer zincirinin hangi halkasında olacağının tartışılması gerekir. Bunun gerekli beceri setini nasıl etkilediği vaka bazında tanım-lanmalı ve değerlendirilmeli.

Burada iki şey önemlidir: Birinci-si müşteri odaklı olmak isteyen, müşterilerin istediğini gerçekten anlamak için geleneksel (iç) müşteri ve kurumsal IT sınırlarını aşabile-cek, yetenekli bireylere ihtiyacınız var. Bazı durumlarda çalışanları-nızı bir süreliğine müşteriye bağlı hale getirmek bile yararlı olabilir. İkincisi, dijital iş modelleri, şirkete kazandırdıkları uzmanlık ne olursa olsun veriyi gelecekte değer yarat-mada önemli bir unsur olarak gören uzmanlar gerektirir.

Maceraya Yer Açın

Son olarak, kültürünüzün yarattığı etkinin farkında olun. Günümüzün dijital yetenekleri, macera ve onlara

anlam ifade eden bir iş arıyor. İş yerinde ne kadar rahat hissedecek olurlarsa, şirketinizin başarısı için çalışmaya daha fazla istekli olurlar. Bu yetenekler ayrıca, kendileriyle aynı şekilde düşünen kişilerle çalış-mak isterler. Şirketler, kültürlerinin bu beklentileri karşılayabildiğinden emin olmalıdır. Bir şirket, çalışanla-rını etkileyen sorunlarda güçlü bir duruş sergileyerek ve yalnızca kağıt üzerinde değil, her gün çalışanlara yansıyan liderlik ilkelerine sahip olarak da kültür açısından farkını ortaya koyabilir. Amazon, başarı-sızlığa açıkça izin verilen; hatta başarısızlığın arzulandığı bir kültü-rü temsil ediyor. Çünkü tecrübelere göre dönüşümsel yeniliklere giden yol asla düz değildir ve başarısız-lık, gelişime açık bir düşüncenin işaretidir. Bu nedenle denemeyi seven, başka yolları seçmeye hazır olan ve çıkmazdan hızlı bir şekilde çıkış yapabilecek kadar enerjik olan adaylara ihtiyaç duyuluyor. Lider-lik ilkeleri de bu yolda kritik bir rol oynamakta.

Sonuç olarak, sadece dikkatle plan-lanan ve yürütülen bir İK stratejisi, bir şirketin dijital dönüşümünü gerçekleştirmesine ve kendi uzun vadeli hedeflerini gerçekleştirebi-leceği şekilde gelişmesine olanak tanır.

27

Werner VogelsAmazon CTO

Page 28: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

28

Video görüntüleme sistemlerinin popülerliği gün geçtikçe artıyor. Özellikle bu sektöre hizmet eden projeksiyon cihazlarının sunduğu faydaların artması

sevindirici. Projeksiyon konusunda uzunca yıllardır deneyimi olan Epson firmasının Türkiye Video Görüntüleme Ürünleri Satış Yöneticisi Mustafa

Akmaz sektör ve pazar hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

İş hayatı genelde ofislerde geçmekte. Epson’un ofislere yönelik projeksiyon çözümleri nelerdir?

Epson olarak ofisler için birçok farklı özellikte ürün ve çözümlerimiz mevcut. Giriş, orta ve üst seviye olarak ayırabildiğimiz ürünlerimiz, ofis yaşamında kolaylık sağlayacak ve iş verimliliğini arttıracak yüksek kalite-de teknolojik donanıma sahip. Modelleri ve belli başlı teknolojik fonksiyonları özetlemek gerekirse; ‘Ultra Mobil’ yani odadan odaya kolay taşınabilen hafif ve küçük modeller,gün ışığında bile net ve parlak görüntü verebilen yüksek lümenli lambalı ve Lazer 4K destek-li ürünler, kablo derdine son veren Wi-Fi LAN veya Miracast özellikli kablosuz seçenekler, her ortamda optimum görüntü performansı için yamuk ve çarpık duvarlarda görüntü düzeltmeye yardımcı Lens Shift (objektif kaydırma) ve Keystone Correction(çarpıklık düzeltme) fonksiyonları, projeksiyon ekranını ikiye ve dörde bölebilen video konferans için uygun ürünler, akıllı ofis ürünleri isteyenler için de; yakın mesafeden 100inç görüntü açabilen hem kalem hem de parmak interaktif(dokunmatik) özellikli ürünler şeklinde sıra-layabiliriz.

Akıllı projeksiyon çözümlerimizi biraz daha açmak isterim, zira bu alanda talep giderek artmakta. Bu yüksek teknolojiye sahip modellerle ofisinizin duva-rında hiçbir perde ve aparata ihtiyaç duymadan direk görüntü yansıtıp,ekran üzerinde dilediğiniz uygula-mayı özgürce yapabilirsiniz.

Yazın, çizin, kopyalayın, yapıştırın, büyütün,küçül-tün,ekran görüntüsünü iş arkadaşlarınıza projekiyon üzerinden mail atın, kaydedin(USB bellek ve Ethernet üzerinden) hatta direk yazıcıya gönderin. Kısacası her

şey mümkün. NFC özellikli ürünler ile görüntülerinizi anında yansıtabilir, jest özelliği sayesinde sunumları-nızı kendi el hareketlerinizle yönetebilir, uzak erişim uygulamaları ile projeksiyonunuzu her an kontrol edebilirsiniz.

Şov dünyası, kongreler gibi geniş kitlelerin katı-lımıyla gerçekleşen çalışmalar da iş dünyasının bir parçası. Geniş mekan çözümleriniz mevcut mudur?

Geniş mekanlar için farklı teknolojik fonksiyonlara ve yapıya sahip ürünler gerekmekte ve biz de Epson olarak bu bilinçle, çok yönlü, sağlam ve güçlü model-ler ürettik. Birçok uluslararası gösteri, kongre ve fuar düzenleyici iş ortağımızla geliştirdiğimiz çözümlerle ki bunların içinde LANG VE AED gibi kiralama ve organi-zasyonda Avrupa’nın önde gelen kurumları da var, her ihtiyaca cevap verebiliyoruz.

Epson’un İş Yaşamına Yönelik Projeksiyon Çözümleri

28

Page 29: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

29

6 bin lümenden 25 bin lümene kadar yüksek parlaklık, yüksek görüntü kalitesi için 4K destekli ürünler, her mekan için özel uygulama olanağı sağlayan farklı atım oranlarına sahip yeni nesil 4K lensler, uzun süreli ve zor şartlara dayanıklı 7/24 toz geçirmeyen alternatif-ler, 360 derece kullanım olanağı sağlayan ürünler gibi birçok çözüm Epson’da mevcut.

Projeksiyonda sektöre özel diye bir ayrım var mıdır, olmalı mıdır?

Böyle bir ayrımdan bahsetmek yanlış olmaz, kaldı ki müşterilerinize daha profesyonel çözümler sunmak istiyorsanız bu farklılaştırmaya gitmek zorundasınız demektir. Biz de böyle yaptık ve sektöre özel ürün ve çözümler ürettik. Bunlar; Mobil ürün grubu, sabit ofis grubu, profesyonel ürün grubu, ev sineması grubu ve eğitim grubu.

Örnek vermek gerekirse eğitim grubu ürünleri; yakın mesafeden atım özellikli, gün ışığında bile görülebilen yüksek parlaklık özelliğine sahip, uzaktan dahi daha net görüntüler için FULL HD çözünürlüklü, kablosuz seçenekli, düşük maliyetli ve uzun süreli lamba ömür-lü, öğrencilerin beraber aynı ekranda ortak çalışma-sına olanak sağlayan çoklu interaktif yapıda. Kısacası eğitim sektörünün ihtiyaçlarını bire bir karşılayacak nitelikte.

Projektör alacak karar vericilere önerileriniz neler olur?

Öncelikle kullanım alanını doğru belirlemeleri ve buna uygun ürün ve çözümler tercih etmeleri gerekli. Birkaç temel değer ve denklem var; basitçe söylersek: Ofis ürünleri için öncelik sırasıyla çözünürlük, parlaklık ve kontrast değerleri baz alınmalı. Ev sineması ürünleri içinse öncelik kontrast, çözünürlük, parlaklık olmalı-dır.

Ayrıca ürünlerde entegre ya da opsiyonel olarak sunu-lan Wi-Fi ve Miracast özellikleri kablo sıkıntısına son verebilir. Uygun fiyatlı ve uzun ömürlü projeksiyon lambası dikkat edilmesi gereken hususlar arasında mutlaka olmalı. Son olarak karar vericilere tavsiyem en başta söylediğim olacaktır, yani ihtiyacı iyi belirlemek. En iyi, çok özellikli, yüksek fiyatlı ürünler değil sizin ihtiyacınızı karşılayan ürünler doğrudur.

Teknoloji ve tasarım bazında projektör modellerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

29

söyleşi

Mustafa Akmaz Epson Türkiye

Video Görüntüleme Ürünleri Satış

Yöneticisi

Projeksiyon ürünleri gelişime ve yeniliği oldukça açık bir yapıya sahip. Yani bir bakın; artık piko dediğimiz küçük kullanım alanları için olan projeksiyonlar no-tebooktan cep telefonuna kadar bir çok ürüne entegre ediliyor. Ebatlar küçülüyor ve tasarımlar daha keyif-li. Görüntü kalitesi her yeni üründe artarak kendini yeniliyor. En son 4K ürünler pazardaki yerini aldı ve bu segment giderek yükselecek. Android uygulamaları da artık projeksiyonların içinde.

Yeni nesil LED yada lazer tabir ettiğimiz teknolojiyi kullanan projeksiyon modelleri her geçen gün hayatı-mızın içine daha fazla girmeye başlayacak. Ofis, okul, sinema ve salon derken şimdi de; yemek yaparken mutfakta yardımcı olan, yatak odanızda sizi uyan-dıran ve o güne başlamanız için size bilgiler veren, restoranlarda masa üzerinde menü yansıtan ve sipariş vermenize imkan tanıyan, mağazalarda kıyafetlerinizi üstünüze sanal olarak denemenizi sağlayan teknoloji-ler hayatımızın içine dahil oluyor. Projeksiyon sektö-ründe gelişim sürmeye devam edecek.

Page 30: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

30 31

Vodafone Park’ın tarihi 19 Mayıs kapısından girilen Beşiktaş JK Müzesi, iki kat üzerine yerleşmiş 1650 metrekarelik bir alanla Türkiye’nin en

büyük spor müzesi konumunda. Yeni nesil teknolojiler ile canlanan tarih ziyaretçilerine farklı deneyimler sunuyor.

114 Yıllık Şanlı Tarih Yeni Nesil Teknolojiler İle Hayat Buldu

Türkiye’de sporun öncü kulüplerinden biri olan Beşiktaş JK, spor tarihi ve kültürü adına da bir ilke imza atarak, geçmiş-

le gelecek arasında köprü oluştur-maya olanak yaratan yeni müzesini ziyarete açtı. Spor kültürü ve tarihini bir başlangıç noktası olarak ele alan Beşiktaş JK Müzesi sunduğu tekno-lojiler ile de konuklarını geleceğe doğru keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.

Spor faaliyetlerinin kültürel olarak sunulmasını ve toplumların sporda ulusal, uluslararası başarılı olmuş değerlerinin gelecek nesillere ulaş-tırılmasını sağlayan spor müzeleri, geçmişten günümüze spor faaliyet-lerinin gelişiminin sergilenmesinde yardımcı olan müzeler olarak da görülebilir. Bu vizyonu benimseyen Beşiktaş JK Müzesi, çok yönlü içeri-ği ve tasarımı ile bu alanda ülke-mizde bir ilk olma özelliğini taşıyor

ve öncü rolü üstleniyor.

Bir yandan Beşiktaş JK’nın başarı-larla dolu 114 yıllık tarihini müzede tüm detayları ile yansıtılırken, diğer yandan günümüz teknolojilerinin müzenin sergilemesindeki bütüncül yaklaşıma uyarlanarak kullanılması kulübün değer odaklılığı ve ileriye bakan yüzünü yansıtıyor.

Vodafone Park’ın tarihi 19 Mayıs

Page 31: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

30 31

özel haber

kapısından girilen Beşiktaş JK Mü-zesi, iki kat üzerine yerleşmiş 1650 metrekarelik bir alanla Türkiye’nin en büyük spor müzesi konumunda. Müzenin üst katında Kulübün kro-nolojisi şampiyon takım kupasıyla birlikte yer alıyor. Yalnızca futbol branşını değil, Kulüp bünyesinde-ki tüm spor dallarını ziyaretçiyle buluşturuyor. Müze aynı zamanda koleksiyonu ile bağlantılı olarak sporu sanatla buluşturmak üzere süreli sergiler düzenlediği bir geçici sergi alanına da sahip.

Beşiktaş JK’nın tarihini, değerleri aracılığıyla anlatan, ağırlıklı olarak futbol branşına yer verdikleri Kulüp müzesinin uzun dönemli misyonunu “nesiller için spor mirası ve kültü-rünü korumak” olarak belirlemiştir. Müze kulübün tarihsel yapısına ek olarak prestij de sağlayan bir mekândır. Sporun birleştirici ve eşitleyici gücüyle insanların yaşam-larını iyileştirmek, futbol aracılı-ğıyla öğrenme ve spor eğitimine katkı sağlamak sorumluluğunu da taşımaktadır. Müzemiz yalnızca bir futbol kulübü müzesi değil, bir spor tarihi müzesi olma hedefi ile yola çıkmıştır. İnteraktif alanları, engelli ve çocuk dostu yapısı ile ziyaretçi-lerine eşsiz bir deneyim yaşatmak-tadır.

Günümüz koşullarında, müzeler temsil ettikleri kültürel birikimin yanı sıra, pek çok aktiviteyi bir arada gerçekleştirme, iyi zaman geçirme ve bulunduğu ortamı deneyimleme olanağı sunuyor. Çağdaş müze yak-laşımının bir parçası olarak, müzeler ziyaretçileri için bir yandan geç-mişle bağ kurma imkânı yaratırken, diğer yandan da günümüz beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda unutul-maz bir deneyime olanak sağlamak için çalışıyor. Beşiktaş JK Müzesi de taraftarının yanı sıra tüm sporse-verleri de kucaklayarak, birbirinden farklı özellikleri barındıran çok yön-lü bir müze olarak ziyaretçilerine

çok özel bir deneyim fırsatı sunuyor.

Tarih ve Bugünün Birleşimi

Müze, yeni kurgusu ve tasarımıyla, Kulübün tüm branşlarından gelen 100’e yakın kupa ve 200’den fazla, forma, top, krampon, belge, plaket, şilt, bayrak, flama gibi objelerden oluşan koleksiyonunun yanı sıra 1903 tarihinden günümüze Kulü-bün şerefli öyküsünü görselleştiren yüzlerce fotoğraf, film ve belgelerle anlatılan bir hafızayı barındırıyor. Müzenin içinde yer alan Oktay Özaydın Kitaplığı’nda spor ve spor kültürüne ilişkin pek çok yayına erişilebiliyor.

Deneyim ve Etkileşim Merkezi

Müze, 50’den fazla dijital uygulama ile ziyaretçilere Kulübün spor dalları ile ilgili bilgiyi izleme ve etkileşim-sel olarak deneyimleme olanağı sunuyor. Kısa belgeseller niteliğin-de görüntüler, dijital sorgulama kioskları, sanal oyun ortamları, stat mappingleri bulunuyor. Ayrıca arttırılmış gerçeklik ile Vodafone Park’ta heyecanlı bir deneyim, fut-bol yıldızlarıyla ekranda buluşma, marşların söylenebileceği Karaoke odası ve rekor sahibi, taraftarın desi-bel rekoru odası müzenin öne çıkan dijital uygulamaları. Bunların yanı sıra müzenin tamamında ziyaretçi-nin dokunarak deneyimleyebileceği

ve keşfedebileceği etkileşimli alanlar da yer alıyor.

Yüzde Yüz Engelsiz

Beşiktaş JK Müzesi yüzde yüz engel-siz bir müze olarak fiziksel engelliler için katlar arası ulaşımdan, vitrin yüksekliklerine kadar tamamıyla erişilebilirlik standartlarında. Görme engelli ziyaretçilerin dinleyebildik-leri, replika koleksiyon objelerine dokunabildikleri ve sergilemede yer alan bilgileri Braille alfabesi ile okuyabildikleri eşsiz bir deneyim sunmak üzere donatıldı.

Çocuk Dostu Müze

Beşiktaş JK çocuklara ve genç nesil-lere verdiği önemi müzesine de ta-şıdı. Tüm müze 3 yaşından itibaren tüm çocuklar için ebeveynleriyle, müze rehberleri ve eğitimcileri ile birlikte gezerken oynayabilecekleri ve keşfedebilecekleri biçimde tasar-landı.

Müze Ziyaretini Unutulmaz Kılan Bir Mekan: Kartal Yuvası

Müze ziyareti sonrasında, bu de-neyimi eşsiz ve sonsuz kılmak için müze için özel olarak üretilmiş anı eşyalarını ve Beşiktaş ruhunu taşıyan pek çok ürünü bir arada bulabileceğiniz mağazayı ziyaret edebilirsiniz.

Ali Yavuz ŞAHİ[email protected]

Page 32: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

32

Kadınların dijital asistanı olma hedefiyle kullanıma sunulan Pepapp, fazlasıyla ilgi gören bir uygulama. Her geçen gün kullanım oranını artıran

uygulamanın detaylarıyla ilgili Pepapp Yönetici Ortağı Emrah Yiğit ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Pepapp uygulama olarak neler sunuyor?

Pepapp kadınların adet ve yumurtlama dönemlerini ta-kip edebileceği bir kadın asistanı. Uygulamamız Türki-ye’nin ilk dijital kadın sağlığı ve asistanı. Uygulamamız kadınların yumurtlama dönemlerini takip ederken ay içerisinde en doygun oldukları günü hesaplıyor ve bunu daha önceden kadınlara haber veriyor. Bunun yanı sıra eğlenceli ve bilgilendirici tavsiyeleriyle kadınların bu zorlu dönemlerini daha rahat ve mutlu geçirmelerine destek oluyor.

Pepapp ismi nereden geliyor?

Pepup aslında İngilizce bir kelime. Biz oradaki “UP”u “App” yaptık ve Türkçe olarak da Pepapp diye okunma-sını sağladık. Bu kelimenin İngilizce karşılığı; ortamı neşelendiren, ortama renk katan anlamında. Uygulama-mızın yaptığı şeyin de tam bunun karşılığını verdiğini söyleyebilirim.

Pepapp’in bu kadar başarılı olmasının asıl sebebi ne? Kullandığımız samimi dil ve gönderdiğimiz bildirimle-rin bu konuda önemli bir rol oynadığını söyleyebilirim. Bildirimlerimizde samimiyeti ön planda tutmaya çalışı-yoruz, kadınlarla bir arkadaş bir dost gibi konuşuyoruz. Bu durumun rakiplerimizden en büyük fark ve başarılı olmamızdaki en büyük sebep olduğunu düşünüyorum.

Pepapp gibi bir uygulama geliştirmek nereden aklınıza geldi?

Uygulama ilk etapta ben ve ortağım Tolga tarafından geliştirildi. Geçtiğimiz dönemde Tolga ile beraber Tür-kiye’nin ilk dijital sağlık ajanslarından birini kurduk. Sadece sağlık sektörüne hizmet eden bir ajans olduğu-muz için hedef kitlemiz daha çok kadınlardı ve buna göre iletişim yapıyorduk. Bunu yaparken Pepapp gibi bir uygulamanın ihtiyacını fark ettik ve bunun üzerine yap-tığımız eklemeler ile uygulamamız ortaya çıktı.

Uygulamayı geliştirirken yerel motiflerden yararlandınız mı? Ne gibi yerel özellikler kattınız?

Evet yararlandık ve yararlanmaya devam ediyoruz. Özellikle attığımız bildirimlerde bunu kullanmaya ça-lışıyoruz. Herkes bilsin ki biz yerli bir girişimiz. Bazen sadece Türklerin anlayabileceği bildirimler gönderiyoruz. Mesela “uyudun mu? Ben uyumadım” gibi. Bu tarz yerel motifler çok seviliyor ve bizleri de bu durum mutlu edi-yor. Kullanıcılarımızın mutlu olması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Sosyal medyadaki yansımalara baktı-ğımızda bu konuda doğru yolda olduğumuz görüyorum.

Kaç kişilik bir ekibiniz var? Uygulamayı geliştir-meye devam ediyor musunuz? Gelecekte nasıl özellikler eklemeyi planlıyorsunuz?

Ekibimiz sürekli büyüyor. 4 kişilik bir ekiple başladık şu an 18 kişilik bir ekibimiz var. Uygulamamızı geliştir-meye devam ediyor ve sürekli yeni bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Özellikle teknolojiyi ve dönemi takip ederek güncellemelerimizi yapıyoruz. Şöyle söyleyebilirim: 2 yıl önceki Pepapp içerisine koymayı istediğimiz özellik-lerde günümüzdeki uygulama içerisindeki özellikler çok farklı. Çünkü kullanıcılarımızın istekleri bizim için ön planda ve buna göre uygulamamızı güncellemeye devam ediyoruz. Şu andaki ilk hedefimiz uygulamamızın bir üst versiyonunu çıkarmak. Üst versiyonumuz kadınları daha yakından tanıyan, onlarla konuşan, daha çok ilgi göste-ren kişiselleştirilmiş tavsiye sistemine sahip olacak.

Bunun dışında kadınların en çok ilgilendiren konular-dan biri olan astroloji, yoga, yemek, mutfak, güzellik ve bakım gibi konularda uzmanlar tarafından kadınlara kişisel tavsiyeler ulaştıracağız. Başta da söylediğim gibi Pepapp’i eşsiz kılan özelliklerden biri olan her güne özel eşssiz tavsiyelerimize birçok alanda devam edeceğiz. Şunu belirtmem de fayda var. Bu tavsiyelerimizin her biri gerçek kişiler tarafından hazırlanmakta.

Bunların dışında Pepapp uygulaması içerisinde “uzma-

Pepapp Uygulamasını 1.5 Milyon Kadın İndirdi!

32

Page 33: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

33

nım” bölümü açılacak. Bu bölüm içerisinde kullanıcılar aslında sormak isteyip de soramadığı sorulara cevap bulacaklar. Uzmanlarımız arasında gerçek jinekolog-lar, onkologlar, astrologlar, makyaj uzmanları, dövme uzmanları ve bunun gibi kendi mesleklerinde deneyimli insanlar yer alacak. Bu sayede kadınlara gerçek uzmanla-ra kolayca erişim imkanı vermeyi hedefliyoruz.

Uygulama içi verilerinizin güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?

Öncelikle şunu belirtmeliyim cihazlar üzerinde çok az bir veri tutuyoruz. Bu verileri de SHA 256 şifreleme sistemi ile güvenliğini sağlıyoruz. Bu sayede veriler okunamaz şekilde cihaz üzerinde kayıt edilmiş oluyor. Bunun yanı sıra kullanıcılara uygulama içerisinde şifreleme seçeneği sunuyoruz. İsteyen kullanıcılar uygulama girişine şifre koyabiliyorlar. Ayrıca herhangi bir saldırıya karşı sunucu-larımızda bulunan bütün verileri üç kıtada yedekleyerek güvenliğimizi ve kullanıcılarımızın kesintisiz iletişime sahip olmasını sağlıyoruz.

Bugüne kadar uygulamayı kaç kişi indirdi? Kaç kişi aktif olarak kullanıyor?

Uygulamamızı bugüne kadar 1.5 milyon kadın indirdi. Ve bu kullanıcıların 750 bini aktif olarak Pepapp’ı kullanı-yor. Özellikle uygulama marketleri üzerinde yer alan yo-rumlarımızın bizleri sevindirdiğini söylemeliyim. Şu ana kadar rekor diyebileceğimiz 110 bine yakın yorum almış bulunmaktayız. Bu yorumların ortalaması 5 üzerinden 4.8. Çok uzun zamandır marketlerin sağlık ve fitness kategorisinde ilgi gören ilk üç uygulama içerisinde yer almaktayız.

Ekip olarak farklı uygulamalar geliştirmeyi düşünüyor musunuz?

Şu an odaklandığımız işin sadece Pepapp olduğunu söyleyebilirim. Pepapp şu anda severek yaptığımız ve he-yecanlı olduğumuz bir iş. Elbette ilerleyen günlerde yeni ürünler geliştirmeyi planlayabiliriz fakat dediğim gibi şu anda sadece Pepapp üzerine odaklanmış durumdayız.

Bugüne kadar ne kadar yatırım aldınız? En büyük yatırımcınız kim? Aldığınız ve alacağınız yatırım-ları nasıl kullanmayı planlıyorsunuz?

İlk büyük yatırımımızı Idea Field Incubation Center firmasından aldık. Pepapp şu an Amsterdam merkez-li bir şirket. Bu ay içinde kesinleşecek yatırımlarımız bulunmakta. San Francisco ve Türkiye içerisindeki bazı fonlardan da yatırım alacağız. Aldığımız yatırımları

33

söyleşiEmrah Yiğit Pepapp Yönetici Ortağı

ekibimize, ürünü ve sahip olduğumuz pazarı genişletmek için kullanıyoruz.

Sadece Türkiye’de mi kullanılıyorsunuz? Yabancı kullanıcılarınız var mı?

Pepapp şu anda altı dilde yayında. Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça, Ukraynaca ve İspanyolca olarak hizmet veriyoruz. 2017 yılı bitmeden dil desteğimize 11 dil daha eklenecek. Dünyanın her yerinden uygulamamızın kulla-nıldığını söyleyebilirim.

Yurt dışına açılma planınız var mı? Hangi ülke ya da ülkeler hedefinizde?

İlk hedefimiz Avrupa ve Amerika’ya açılmak. Buradaki kadınların da tüm ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyo-ruz. Önümüzdeki beş yıl içindeki hedefimiz dünyadaki her kadının cebinde yer alan bir asistan haline gelmek. Bunun için çok ciddi bir pazar araştırması yapıyoruz ve kadınların ilgi ve ihtiyaçlarını öğrenmeye çalışıyoruz. İlgi duyduğumuz pazarlara açılırken özellikle orada yaşayan, oranın kültürünü bilen, kadınlarını tanıyan ekipler kur-maya başladık. Bu sayede Pepapp bulunduğu coğrafyanın kültürünü bilen, kadınların ihtiyaçlarını anlayan, ilgi gösteren, öğreten, eğiten bir dijital kadın asistanı, sağlık asistanı, bir arkadaş bir dost olma yolunda ilerliyor.

Page 34: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

34

2008 yılında İstanbul’da ve geçtiğimiz yıl da Ankara’da açtığı ofisleriyle yaklaşık on yıldır ülkemizde resmen faaliyet gösteren küresel siber güvenlik devi, Türkiye’de işlerini daha da büyütmek konusunda kararlı. Haziran ayında yeni görevine başlayan Kaspersky Lab Türkiye Genel Müdürü Ivan Romashko

ile siber güvenlik

Türkiye Kaspersky Lab’ın başına geçtiniz, önce-likle hayırlı olsun. Kaspersky Lab’ın diğer ülke-lerdeki operasyonlarına baktığınızda Türkiye’yi nerede görüyorsunuz?

Teşekkür ederim. Kaspersky Lab’ın Türkiye’deki eki-binin başına geçmek benim için heyecan verici bir gelişme oldu. Çözümlerimizi her geçen gün daha geniş bir kitleye ulaştırarak, siber güvenlik seviyesini, iş dünyasının, kamu kuruluşlarının ve son kullanıcıların bu konudaki farkındalığı artırmak istiyoruz.

Türkiye’yi faaliyet gösterdiğimiz diğer ülkelerle kıyas-layacak olursak, aslında benzer bir tabloyla karşılaşı-yoruz; işimizin büyük ölçekli şirketlere yönelik tarafını geliştirmeye odaklanıyoruz ve bu doğrultuda çözümle-rimizi pazara sunuyoruz. Türkiye özelinde konuşmak gerekirse, kısa bir süre önce faaliyetlerimizin verimli-liğini artırmak için harekete geçerek yeni distribütör ağımıza yenilerini ekledik. Kurumsal çözümlerimiz için Armada ve tüketiciler özelinde ise Segment ile anlaştık.

Kaspersky Lab’ın Türkiye’de geçmişten günümü-ze gelen kemik bir kullanıcı kitlesi bulunuyor. Bu kitlenin dışında hangi konularda faaliyetler-de bulunmayı düşünüyorsunuz?

Kaspersky Lab’ı Türkiye güvenlik pazarında bir sonraki aşamaya taşımanın zamanı geldi diye düşünüyorum. Halihazırda uzun bir süredir tüm çözümlerimizi TL bazında satıyoruz. Yakın gelecekte büyük ölçekli şir-

ketlere yönelik satışlarımızı ve marka algımızı geliştir-mek üzerine odaklanacağız. Diğer yandan da KOBİ’lere ve tüketicilere yönelik satışlarımızı da geliştirmeye devam edeceğiz.

Bu seneden itibaren, buradaki ekibimizin ilkesi “10 yılda 10 kat” olacak. Bunu başarmak için gereken her şeye sahibiz ve uzun vadede işlerimizi istikrarlı bir şekilde büyütmekte kararlıyız. Kaspersky Lab, siber tehditlere karşı sektördeki en iyi korumayı sağlıyor. Ürünlerimiz, rakiplerin ürünlerini internet güvenliği alanındaki TOP3 ölçümlerinde son üç yıldır geride bırakıyor.

Katıldığımız 78 adet bağımsız test ve inceleme sonu-cunda 55 kez birinci olurken, bağımsız incelemelerin yarısında da “en iyi ürün” seçildik. Hiçbir rakibimizin bununla kıyaslanabilir bir performansı yok. Dolayısıyla Türkiye özelinde de yüksek hedeflerin ve büyük başarı-ların zamanı geldi.

Kurumsal taraftan baktığımızda Kaspersky Lab uygulamalarının kullanımının Türkiye’de ne boyutta olduğunu düşünüyorsunuz? Kullanım oranını artırmak için neler yapacaksınız?

Yaklaşık 10 yıldır Türkiye’deki pazarda tecrübemiz bulunmakta ve uç nokta koruma ürünlerimizi kullanan büyük ölçekli şirketler özelinde geniş bir portföyümüz var. Bir sonraki adımımız, bu kitleyi hedefleyen ürün ve hizmet yelpazemizin tamamını Türkiye’de kullanı-ma sunmak olacak.

Kaspersky Lab, Türkiye’deki Gücünü Artırıyor

34

Page 35: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

35

Günümüz tehditlerinin doğası gereği, siber güvenlik daha karmaşık bir yaklaşım gerektiriyor. Şirketlerin olası tehditleri sadece uç nokta korumasıyla savuş-turması mümkün değil. Aynı zamanda çalışanların da eğitilmesi gerekiyor. Bu amaçla Kaspersky Güvenlik Farkındalığı eğitimleri sunuyoruz. Ayrıca ürünlerimi-zin kurulumunun en doğru şekilde yapılabilmesi ve kullanımına en doğru şekilde devam edilebilmesi için Profesyonel Hizmetler ile de yardımcı olabiliyoruz.

Büyük şirketlerin, kısaca APT diye adlandırılan geliş-miş kalıcı tehditleri tespit edebilmesi ve onlara karşı hazırlıklı olması gerekir. Kaspersky Anti-Targeted Attack Platform çözümümüz bu tür tehditleri tespit edip onlara müdahale edebilmek için gereken tüm yazılım ve hizmetleri barındırıyor. Müdahale edilmesi gereken diğer tehdit ve güvenlik olayları özelinde de Olay Müdahale ve Dijital Adli Tıp gibi Güvenlik İstih-baratı Hizmetleri ile çözüm sunuyoruz. Bu hizmetler dahilinde tecrübe ve uzmanlığımızı da paylaşarak, müşterilerimizin gelecek tehditleri tahmin edebil-meleri ve onlara karşı hazırlanabilmeleri konusunda kendilerine yardımcı oluyoruz.

Anlaşılacağı üzere, her büyüklükteki şirketi siber tehditlere karşı korumaya yetecek, tam teşekküllü bir ürün ve hizmet portföyümüz var. Benim ve ekibimin görevi ise hepsini müşterilerimize sunmak.

2017 yılının ilk yarısı sizin için nasıl geçti? Son altı aylık dönemde beklentileriniz neler?

2017’nin ilk yarısında Türkiye’deki faaliyetlerimizin verimliliğini artırmak adına organizasyonel yapımız-da önemli bazı değişiklikler yaptık. Kanal tarafında yeni bir strateji benimsedik ve gerek B2B, gerek B2C tarafında yeni distribütörlerle anlaştık. Online tarafta da yeni iş ortaklarımız oldu. Ekibimiz profesyonellik ve verimlilik açısından ilerleme gösterdi, dolayısıyla karşılaşabileceğimiz zorluklara hazırız.

Yılın ikinci yarısında kanal tarafında değişiklikler yapmaya devam ederek pazarın gerçeklerine uygun bir stratejiyle pazarda güçlü bir şekilde büyümeyi hedefleyeceğiz.

Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı bir firma-

35

söyleşi

Ivan RomashkoKaspersky Lab Türkiye Genel Müdürü

sınız. Kaspersky Lab’ın Türkiye’de önümüzdeki dönem yatırımları hangi alanlarda olacak?

Kaspersky Lab küresel bir siber güvenlik şirketi ve Türkiye bizim için önemli bir ülke. Yaklaşık on yıl-dır yerel ofisimizle burada aktif bir şekilde faaliyet gösterip vergilerimizi ödeyerek bunu kanıtladığımızı düşünüyorum.

Dünyanın en tecrübeli ve en uzman siber güvenlik şirketlerinden biri olarak amacımız Türkiye’nin siber güvenlik konusunda gelişmesine destek olmak. Sektö-rün bir lideri olarak şirketimizin uzmanlığını Türkiye ile paylaşmak ve ülkenin siber güvenlik stratejisine kayda değer katkılarda bulunmak istiyoruz.

Page 36: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

36 37

BT Günlüğü Test Merkezi her ay yeni çıkan ürünleri mercek altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü, sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu, fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi gündelik hayatta kullandığı cihazı aynı zamanda işyerinde de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma kararı konusunda yardımcı olabilmek. Bu konuda aklınıza gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere sorabilirsiniz. Bir e-post a kadar uzağınızdayız. E-Posta adresimiz: [email protected]

donanım

Page 37: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

36 37

HTC sezgisel dokunma ile yönetim özelliğini, Edge Sense olarak adlandırdı. Bu telefon, çerçeveye uygula-dığınız basınca göre çeşitli uygulamalar çalıştırabiliyor. Örneğin avuç içinde tuttuğunuz çerçeveyi bir kere sık-tığınızda kamera çalışır hale geliyor. Kamera modun-da bu işlemi tekrarlarsanız anında fotoğraf çekiliyor. Bu modda uzun süre bir baskı uyguladığınızda ön ve arka kamera arasında geçiş yapılabiliyor. Herhangi bir mesajlaşma yazılımı veya email programında bu işlemi uyguladığınızda, dikte’yi etkinleştiriyor. Yani sesli me-sajlarınızı yazıya döküyor. Ana ekranda uzun süreli bir baskı uyguladığınızda ise Google Assistant açılıyor.

Tasarım

Çift SIM kart girişi ve su geçirmez bir yapıya sahip olan HTC U11’in ön ve arka yüzü Gorilla GLass 5 ile kaplı. 5.5 inç büyüklüğündeki ekran, 528,9 Candela parlaklık değeri ile kendisinden söz ettiriyor. Malzeme kalitesi yüksek olan ve başarılı bir işçilik ile göz dolduran HTC U11 uzaktan oldukça şık duruyor. Madalyonun diğer tarafına baktığımızda ise, Cam kaplama yüzeyi ürü-nü fazlasıyla kaygan yapıyor. HTC U11 ayrıca parmak izi için de fazlasıyla hassas. Gümüş renkli sürümde yansımalar rahatsız edici boyutta. Siyah ve beyaz renk seçeneklerinde çok şık duruyor.

Performans

HTC U11, Qualcomm’un en güncel ürünü olan Snapd-ragon 835 işlemcisini kullanıyor. Bu işlemci günlük kullanımda kullanıcıyı kesinlikle yarım yolda bırakmı-yor. Uygulamalar hızlı ve takılmadan anında açılıyor. Yaptığımız sentetik Benchmark testlerinde, HTC U11’in performansının iPhone 7’ye eşit olduğunu gördük. Bu

ürün özellikle çok çekirdek kullanan uygulamalarda yüksek bir performans sergiliyor. Tek çekirdek kullanan uygulamalarda iPhone 7’nin çok daha iyi olduğunu söy-lemek mümkün. Yine de şunu söylemekte fayda var. 4 Gbyte belleğe ve 64 GByte’lık kapasiteye sahip olan HTC U11, en performanslı Android telefonlar arasında yer alıyor.

HTC U11, 12 MP’lik bir ana kameraya sahip. Optik görüntü sabitlemesi ve f/1.7 diyafram aralığına sahip olan U11, yep yeni bir sensör kullanıyor. Oldukça hızlı olan bu sensor Snapdragon 835 işlemcisi ile çok başarılı çalışıyor. HTC U11, fotoğraf çekme düğmesine bas-madan önceden ve sonrasından da ekstra fotoğraflar çekiyor. Tüm fotoğraflar HDR Boost olarak adlandırılan oto HDR fonksiyonu ile çekiliyor. Ultra Speed otofokuz fonksiyonu sayesinde de her bir piksel’in keskinliği teker teker ayarlanıyor.

Yaptığımız testlerde HTC U11’in ana kamerası çok iyi fotoğraflar çektiğine şahit olduk. Işıklı ortamlarda iPhone 7’den daha başarılı fotoğraflar çektiğini söy-lemeliyiz. Ters ışık gibi sıkıntılı ortamlarda bile, HTC U11 daha iyi. Loş ortamlarda ise iPhone 7 bir tık daha başarılı. 16 MP’lik ön kamera ise şu ana kadar gördü-ğümüz en başarılı kamera olduğu da bir gerçek. Oto HDR özelliğini destekleyen bu kamera 150 derecelik bir görüş açısı ile fotoğraflar çekebiliyor.

Sezgisel Dokunma İle YönetimHTC U11

HTC, U11 ile kullanıcıların hayatını kolaylaştırmaya çalışıyor. Sezgisel dokunma ile uygulamaları çalıştırabilen bir akıllı telefon tasarlayan HTC, dünyada ilk olarak ses asistanı Alexa entegrasyonu ile sesli olarak yönetilebiliyor.

Teknik Özellikler:

İşlemci: Snapdragon 835Ekran: 5.5 inç 2560×1440Bellek/kapasite: 4/64 GByteKamera: 12 MP arka/16 MP önBoyut: 153,9×75,9×7,9 mmAğırlık: 169 gr

Page 38: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

38 39

donanım

Galaxy Tab S3, hantal Android tabletlerinden çok, büyük ekranlı ince bir Galaxy S7’yi andırıyor. 169 x 237 x 6 boyut değerleri ile oldukça kompakt bir ürün olan Galaxy Tab S3, tıpkı iPad gibi 4:3 formatında 9.7 inç’lik bir ekran kullanıyor. 2048×1536 piksel çözünürlüğüne sahip olan bu AMOLED ekran 5000:1’lik kontrast değe-ri ile birlikte zengin renk aralığına sahip. İlk kez UHD televizyonlardan bildiğimiz HDR teknolojisini kullanan bu ekran, Apple iPad ürünlerine karşı ciddi bir kalite farkı oluşturuyor.Samsung Galaxy Tab S3, üst seviye akıllı telefonlardan bildiğimiz dört çekirdekli Snapd-ragon 820 (2×2,15 ve2x1,6 GHz) işlemcisini kullanı-yor. Adreno 530 grafik yongasına sahip olan Tab S3, 4 Gbyte belleği ile birçok işin üstesinden geliyor. İşlemci gücünü kullan uygulamalar ve grafik yongasına yükle-nen yeni nesil 3D oyunlar, Galaxy Tab S3’ü zorlamıyor. Antutu test programında 130 000 puan elde eden Tab S3, yeni nesil iPad’i (120 000) geçiyor. iPad Pro için (160 000 puan) ne yazık ki gücü yetmiyor. 6000 mAh’lik bir bataryaya sahip olan Tab S3, yoğun kullanımda

yaklaşık 7 saat çalışabiliyor. Buna karşın iPad Pro yak-laşık 10 saat, yeni Apple iPad de 14 saatlik bir çalış-ma performansı sergiliyor. Galaxy S7’den bildiğimiz 13 ve 5 MP’lik kameralar bulunduran bu ürün günlük kullanımda kullanıcıyı yarı yolda bırakmıyor. Yüksek bir performans ile çalışan Tab S3, yeni nesil 802.11ac WLAN ve Bluetooth 4.2 teknolojileri ile donatılmış olması büyük bir avantaj. En büyük dezavantajı ise tam yük altındaki 7 saatlik çalışma süresi.

Asus Zenfone Zoom S, 5.5 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip. AMOLED teknolo-jisini kullanan bu panel keskin bir görüntü ve canlı renklerle birlikte 1920×1080 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. Zoom S, sekiz çekirdekli Snapdragon 625 işlem-cisini kullanıyor. 2 Ghz’lik bir sistem frekansında çalışan bu işlemci, Adreno 506 grafik yongası ve 4 GByte büyüklüğünde bir bellek ile birlikte çalışıyor. Zoom S’in donanım birleşenleri günlük kullanım için yeterli. İşin içine oyun girdiğinde 4 Gbyte büyüklüğündeki bellek bile yeterli kalmadığını söylemeliyiz. Örneğin As-pahlt Nitro adlı oyunda ciddi takılmalar meydana geliyor. Geekbench adlı Bench-mark programında ise Galaxy S7’nin çok çok arakasında daha çok orta sınıf ürün-lerle aynı performansı gösterdiğine şahit olduk. Üzerinde bulunan 5000 mAh’lik batarya ise kullanıcıya tam gün boyunca yetiyor. Bu batarya hızlı şarj özelliği sayesinde 3 saat içinde doluyor. Asus Zenfone Zoom S’ın arka yüzeyinde 12 MP’lik Dual kamera yer alıyor. Farklı teknik değerlere sahip olan bu kameralardan olan ana kamera düşük ışıkta yüksek performansta çekim yapmayı sağlayan SuperPixel teknolojisini kullanıyor. Arka bölümde bulunan ikinci kamera görüntüleri yaklaş-tırıp çekim yapmayı sağlıyor. Tıpkı iPhone 7 Plus’da olduğu gibi 2,3 x optik zum ile donatılmış olan bu kamera hızlı ve keskin görüntüler yakalayabiliyor. Çektiği-miz fotoğrafları incelediğimizde, Zoom S’in renkleri doygun ve keskin fotoğraflar çektiğini gördük. Bu görüntülere yakından baktığımızda Asus Zenfone Zoom S’in renklerle oynadığını ve bu sayede de gerçeklikten saptığını fark ettik.

iPad’lerin En Güçlü RakibiSamsung Galaxy Tab S3

Zenfone Ailesinin Yeni Üyesi Asus ZenFone Zoom S

Teknik Özellikler

Ekran: 9.7 inç 2048×1536 pikselİşlemci: Qualcomm Snapdragon APQ8096Bellek/Kapasite: 4/32 GbyteKamera: 13 MP arka/ 5MP önBoyut: 237 x 169 x 6 mmAğırlık: 429 gr

Teknik Özellikler

Ekran: 5.5 inç 1920×1080 pikselİşlemci: Qualcomm Snapdragon 625Bellek/Kapasite: 4/64 GbyteKamera: 12 MP arka/ 13MP önBoyut: 154.3 x 77 x 7.99 mmAğırlık: 170 gr

Page 39: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

38 39

HP Elite Slice, Apple Mac Mini’den daha küçük boyutta. En büyük özelliği ise hem harici hem de dahili olarak genişleyebilmesi. Bu esasında çok önemli bir özellik. Apple ürünlerdeki bu zayıflığı bir avantaj olarak kul-lanmak isteyen HP, benzer ürünlerle kıyasla donanım birleşenlere erişilmesi için basit ama etkili bir tasa-rım tercih etti. Kasa sistemi, altta bulunan dört vidayı döndürmek şartı ile açılıyor. Hepsi bu kadar. Kullanıcı, oldukça hızlı bir şekilde donanım birleşenlere erişebili-yor ve dört adet bellek (SODIMM) ve SATA diski zah-metsizce değiştirebiliyor.

Performans

Zengin ve güçlü donanım birleşenlere sahip olan HP Elite Slice, Skylake ailesinden gelen dört çekirdekli Intel Core i5 6500T işlemcisini üzerinde barındırıyor. 8 Gbyte bellek ve 256 GByte kapasiteli Sandisk X300 SSD disk ile güçlenen bu ürün genel kullanımda orta-lamanın üzerinde bir performans sergiliyor. Üzerinde bulunan Intel HD Graphics 530 grafik yongası oyuncu-lar için tasalanmadığını söylemeliyiz. Yine de düşük ve orta ayarlarda birçok oyunu oynayabildik.HP Elite Slice, ofis kullanımında sizi kesinlikle yarı yolda bırakmıyor. Sahip olduğu performans fazlasıyla yeterli. Daha faz-

lasını isteyen kişiler daha güçlü donanım birleşenlere başvurmaları gerekiyor.

HP Elite Slice elbette farklı konfigürasyonlarda satılı-yor. En düşük konfigürasyonda 8 GByte bellek verilir-ken üst konfigürasyonlarda 32 GByte bellek kullanılı-yor.

Üründe beğendiğimiz bir özellik, benzer ürünlerle kıyasla çok sessiz çalışan bir soğutma sistemine sahip olması. Yaptığımız denemelerde HP Elite Slice’ı tam yük altında çalıştırmamıza rağmen sessizliğinden ödün vermediğini gördük. Tam yük altında 38 Watt’lık bir güç tüketmesi de, görülmeye değer. Normal kullanımda 10 Watt, düşük güç tüketiminde de 4 Watt’lık bir güç harcayan HP Elite Slice bu alanda rakiplerine ciddi fark atıyor. Öyle ki piyasaya baktığımızda, güç tüketi-minde daha verimli bir ürün olmadığını söylemeliyiz.

Sonuç

HP Elite Slice gerçekten sıra dışı bir masaüstü bilgisa-yarı. Yüksek bir malzeme kalitesi ve başarılı bir işçiliğe sahip olan bu ürün, modüler yapısı sayesinde genişle-yebiliyor ve basit tasarımı sayesinde de donanım birle-şenleri kullanıcının isteğine göre yükseltilebiliyor.

HP bu alanda yapılması gereken her şeyi doğru yaptığı-nı düşünüyoruz. Apple, Mac mini ile tamamen tasarıma konsantre olurken, cihazın genişleyebilme özelliğini ciddi anlamda ihmal etti. Bu da cihazın güncelliğini kısıtlıyor.HP Elite Slice genişleyebildiği gibi, donanım birleşenleri de çok kolay bir şekilde yükseltilebiliyor. Bu da bu ürünü çok uzun süre güncel bir şekilde kullanıl-manızı sağlıyor.

Mac Mini’yi Gölgede BırakıyorHP Elite Slice

Mini PC sistemleri, durgun sayılabilecek masaüstü piyasasını az da olsa hareketlendiriyorlar. Bunu bilen HP, özellikle kurumsal müşterileri hedef alan ve bir mini PC sistemi olan HP Elite Slice’ı tasarladı.

Teknik Özellikler:

İşlemci: Intel Core i5 6500TEkran kartı: Intel HD 530Bellek/Kapasite: 4 /250 GByte SSDBağlantı: 4x USB 3.1, Display Port, HDMI, RJ-45, Kulaklık ve mikrofonBoyut: 165 x 35 x 165 mmAğırlık: 1.05 kg

Page 40: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

40 41

donanım

General Mobile, GM5 ve GM 5 Plus ile büyük bir başarı yakalamasını bildi. Durum böyle olunca bu başarıyı pi-yasaya yeni sürdüğü General Mobile GM 6 ’ ile sürdürme niyetinde olmasına da şaşırmamak lazım. General Mobile GM 6, 1280×720 piksel çözünürlüğüne ulaşan 5 inç’lik bir ekran kullanıyor. Şaşırtıcı derecede iyi bir görüntü kalite-si sunan bu ekran 400 nit değerinde bir parlaklık değerine sahip. Ekranın IPS panel olması önemli bir avantaj. Bu sayede canlı renkler ve keskin görüntüler elde edebiliyor. Yine de bu ekranın Full HD olmasını çok isterdik. Önceki nesilde Snapdragon 410 işlemcisini tercih eden General Mobile, GM 6’da 1.5 GHz hızında çalışan dört çekirdekli MediaTek 6737T işlemcisini kullanıyor. Snapdragon 615 işlemcisine benzer bir performans sergileyen bu işlemci, 3 GB bellek ve 32 Gbyte’lık kapasite ile beraber çalışıyor. Bu esasında önemli bir özellik. Çünkü giriş/orta seviye ürünlerinde genelde 2 Gbyte bellek ve 16 Gbyte’lık kapa-siteler kullanılıyor. Dolaysıyla GM 6’daki zengin donanım birleşenleri sayesinde ortalamanın üzerinde bir perfor-mans elde edilebiliyor.

GM 6, her ne kadar oyun sevenlere hitap etmezse de Mali T720 grafik yongası sayesinde çok fazla performans istemeyen oyunlarda kullanıcıları yarı yolda bırakmıyor. GPU ya yüklenen oyunlarda kare atlamalar ve donmalara şahit olduğumuzu söylemeliyiz. Pil konusuna gelince. General Mobile, 2500 mAh yerine GM 6’da 3000 mAh’lik bir pil kullanmayı uygun gördü. Bu pil normal kullanımda 1.5 gün rahatlıkla yetiyor. Hızlı şarj özelliği sayesinde de yaklaşık iki saat içinde doluyor.

Lenovo P2 her ne kadar orta segment bir telefon olsa da zengin donanım birle-şenleri ile kendisini farklılaştırıyor. Lenovo P2, 5.5 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip. Kalınlık olarak da benzer ürünlerle kıyasla çok az daha kalın olduğunu söylemek mümkün. Bunun nedeni de 5100 mAh’lik devasa bir pil kapasitesine sahip olması. Bu hesaba katıldığında Lenovo P2’nin esasında ince olduğunu bile söylemek mümkün. Lenovo P2, 2 GHz hızında çalışan sekiz çekirdekli Snapdra-gon 625 işlemcisini kullanıyor. Geçen yılın ürünü olan bu işlemcinin performan-sı Zenfone 3 ve Moto Z Play ile neredeyse aynı. Adreno 506 grafik yongası ise birçok ihtiyacı karşılaması için yeterli güçte. Sahip olduğu 4 Gbyte’lık bellek, el-bette performansa olumlu bir etki yaratıyor. Örneğin bir çok uygulamayı sorun-suzca ve hızlı bir şekilde açtığımıza şahit olduk. Menüler arası geçişlerde iyi bir performans sergileyen Lenovo P2, orta segment bir ürün için bekleneni veriyor. 5100 mAh’lik pili çok yoğun kullanımda 9 saat dayanabiliyor. Normal kulla-nımda bu pil 16 saat kesintisiz dayanıyor. Düşük güç tüketim modunda bu değer 47 saat’e kadar dayanıyor. Lenovo P2, otofokus ve Dual Led özellikli 13 MP’lik bir arka kameraya sahip. 5 MP’lik bir ön kamara kullanan Lenovo P2, rakiplerle kıyasla megapiksel yarışında geride kalıyor. Fakat bu P2’nin kötü fotoğraf çektiği anlamına gelmiyor. Yaptığımız denemelerde 13 MP’lik kameranın keskin, detaylı ve geniş renk spektrumuna sahip fotoğraflar çektiğine şahit olduk. Yalnız fotoğ-rafların benzer ürünlerle kıyasla biraz daha koyu çıktığını söylemek zorundayız.

Uygun Fiyatı İle Fark YaratıyorGeneral Mobile GM 6

Yüksek Pil Gücü İle Fark YaratıyorLenovo P2

Teknik Özellikler

Ekran: 5.0 inç IPS (1280×720)İşlemci: MediaTek MT6737TBellek/kapasite: 3/32 GByteKamera: 13 MP Arka/ 8 MP önBoyut: 144 x 71.3 x 8.6 mmAğırlık: 150 gr

Teknik Özellikler

Ekran: 5.5 inç 1920×1080 pikselİşlemci: Qualcomm Snapdragon 625Bellek/Kapasite: 4/32 GbyteKamera: 13 MP arka/ 5MP önBoyut: 153 x 76 x 8.3 mmAğırlık: 177 gr

Page 41: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

40 41

K8’in üzerinde 5 inç büyüklüğünde bir IPS ekran var. 1280×720 piksel çözünürlüğüne sahip olan bu ekran 351 cd/m²’lik parlaklık değeri ile yetersiz kalıyor. Gü-nümüzde giriş seviyesi telefonlar daha yüksek parlak-lık değerleri ile satılıyorlar. Bu da ister istemez ürü-nün siyah değerini de etkiliyor. LG K8’in sahip olduğu düşük parlaklık değeri, kullanıcıyı güneşli ortamlarda çok zor bir durumda bırakıyor. Ekran içeriği bu or-tamda ne yazık ki ayırt edilemiyor. TürkTelekom K8, 1.4 Ghz saat frekansında çalışan Qualcomm Snapd-ragon 425 işlemcisini kullanıyor. MicroSD kart ile 32 Gbyte eklenebilen 16 Gbyte kapasiteli K8, ne yazık ki 1.5 Gbyte’lık bellek kullanıyor. Benzer ürünler 2 Gbyte’lık bir bellek kullanırken 1.5 Gbyte’lık bir bellek

kapasitesi çok yetersiz kaldığını söylemeliyiz. Benzer bir durum Adreno 308 grafik yongası için de geçer-li. TürkTelekom K8 ile performans isteyen yeni nesil oyunları oynamak veya uygulamaları açmak neredeyse imkansız. TürkTelekom K8, 13 ve 5 MP olmak üzere iki kameraya sahip. 13 MP’lik arka kamera giriş seviyesi bir telefon için gayet başarılı olduğunu söylemeli-yiz. Çekilen fotoğraflar oldukça keskin ve net. Yalnız otofokus özelliği daha çok öndeki objeleri baz alıyor. Arkadaki objeler, fotoğraflarda çoğu kez flu çıkıyor. Manuel fokuz ile elbette bunun önüne geçilebiliyor olmasına karşın, düşük ışıklı ortamlarda tüm keskinlik kayboluyor. 5 MP’lik ön kamera ise şaşırtıcı derecede başarılı fotoğraflar çekiyor ve FullHD video kaydı da yapabiliyor.

Sony, Xperia XA1’de yeni bir ekran kullanmadı. Bu üründe 5 inç büyüklüğünde 1280×720 piksel çözünürlüğüne ulaşan HD ekran tercih edildi. Benzer ürün-lerin aynı fiyat aralığında daha yüksek çözünürlüklü ekranlara sahip olması, XA1’e ciddi bir dezavantaja neden oluyor. Xperia XA1 Helio P20 işlemcisini kullanıyor. Cortex A53 mimarili bu sekiz çekirdekli işlemci 4×2,3 GHz ve 4×1,6 GHz saat frekansında çalışıyor. Yaptığımız testlerde Xperia XA1’nin sentetik performansı Galaxy S5’den daha iyi olduğunu ve iPhone 6’ya da yaklaştığını gördük. Elbette, burada 2 GByte yerine 3 GByte kapasiteli belleklerin kulla-nılmasının da önemi büyük. Bununla birlikte 32 GByte’lık kapasitenin de iki ka-tına çıkmış olduğunu söylemeliyiz. Sony Xperia XA1, iki noktada fark yaratıyor. Bunlardan ilki eski tip kare tasarımı. İkincisi ise yenilenen kamerası. Xperia XA1, 13 MP’lik kamera yerine 23 MP’lik bir arka kamera kullanıyor. Ön tarafta ise pek bir değişiklik yok. 8 MP’lik kamera Selfie tutkunları için yeterli bir per-formans sergiliyor. Her iki kameranın, ışığın bol olduğu ortamlarda, hızlı, ka-liteli ve renkleri doygun fotoğraflar çekebildiğini gördük. Bu kameralar, Xperia Z5 Compact ile kıyaslandığında, daha az detay ve keskinlik ile fotoğraf çektiğini fark ettik. Sony Xperia XA1, bir önceki nesille göre genel olarak başarılı bir ürün. Tasarımı kesinlikle tartışmaya açık. Benzer ürünlerle kıyaslandığında ise, aynı fiyat aralığında daha performanslı ürünlerin bulunabileceği gerçeğini göz ardı etmemek gerekiyor.

Uygun Fiyatlı Akıllı Telefon Türk Telekom K8

Xperia XA’nın Yeni Veliahttı Sony Xperia XA1

Teknik Özellikler

İşlemci: Snapdragon 425 1.4 GHzEkran: 5 inç 1280×720Bellek/Kapasite: 1.5 /16 GByteKamera Ön/Arka: 5/13 MPBoyut: 8 x 144.5 x 72.1 mmAğırlık: 144 gr

Teknik Özellikler

İşlemci: Mediatek Helio P20 2.3 GHzEkran: 5 inç 1280×720Bellek/Kapasite: 3 /32 GByteKamera Ön/Arka: 8/23 MPBoyut: 8 x 145 x 67 mmAğırlık: 143 gr

Page 42: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

42 PB

editör

Son yıllarda hem ülkemizde hem de dünyada hızla gelişen ve işletmelerin giderek daha fazla ihtiyaç duymaya başladığı veri merkezleri, bulut bilişimle birlikte merkezileşecek. 2025 yılına gelindiğinde dünya çapındaki şirketlerin büyük çoğunluğunun kendi kurduğu sistem odalarını kapatarak, çok daha ve-rimli olan bulut bilişim çözümlerine geçmesi bekleniyor. Fakat yine de sistem odaları tümüyle etkisini yitirmeyip, veri merkezleri ile şirketler arasında bağ-lantı kuran daha küçük ölçekli bir platform olarak devam edecek.

Synergy Research’ün bulut operatörleri ve hizmet sağlayıcılarının gelirle-ri raporuna göre, 6 ana bulut hizmeti ve altyapısında yalnızca 2016 yılında ortalama yüzde 25’lik büyüme yaşandı. Bu büyümeyle birlikte tam 148 milyar dolarlık bir piyasa oluştu.

Örneğin, bugün Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 71’i bulut üzerinden herhangi bir çözüm kiralamaya sıcak bakıyor. Bu oran 2014 yılında ise yalnızca yüzde 30 seviyelerindeydi. Daha uygun maliyetlerle en son teknolojileri kullanabilmenin avantajı tüm işletmeleri bulut bilişim hizmeti sunan veri merkezlerine yönel-tiyor.

2025 yılına gelindiğinde işletmelerin her beş uygulamadan dördünü bulut üzerinden gerçekleşecek. Ortaya çıkan bu değişimle birlikte bulut bilişim hiz-meti sunan veri merkezlerinin önemi de daha da artacak. Yapılan araştırma-lara göre, 2025 yılında bilgisayar kullanımının dahi en az yüzde 60’ının bulut tabanlı olacağı öngörülüyor.

Bunun sonucunda da, veri merkezleri kendi teknolojilerini geliştirerek daha hızlı hizmet sunacaklar. Veri merkezi iklimlendirme yönetiminde, ağ yöne-timinde, kabin içindeki arızalarda ve felaket kurtarma sistemlerinin devreye girmesinde yapay zekânın çok daha aktif olarak kullanılması bekleniyor.

2025’te güneş enerjisi ile çalışan veri merkezlerinin olacağı, bulut kullanımı-nın artacağı ve kabin başına 50 kW’yi aşan bir enerji ihtiyacı doğacağı konu-sunda tahminlerde bulunuyor. Bununla birlikte 2025 yılında, öncelikli olarak hava-sıvı kaynaklı soğutma sistemlerinin kullanılması beklenirken, free coo-ling sistemleri ve sıvı soğutma sistemlerinin de kullanılma ihtimali bulunuyor.

Bulut Bilişim İşletmelerin Sistem Odalarını YutacakSürekli artan verileri şirket içinde depolayıp yedeklemek ve BT altyapısının kesintisizliğini sağlamaya çalışmak bü-yük maliyetlere neden oluyor. Şirketler artık kendi içinde sistem odaları kurmak yerine veri merkezleri ve bulut bili-şim çözümlerini tercih ediyor.

Ecevit BIKTIMYayın Danışmanı[email protected]

Page 43: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

BT YöneticileriBu Adreste Buluşuyor

BTGunlugu.com

Page 44: BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017

“Destek” yaz, 8728’e

mesaj at!

22x27.indd 1 04/07/2017 20:12