bu ders notlari, sosyal bİlgİler ders · pdf filekalan din, bilim, düĢünce,...

46
Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 1 BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS KİTAPLARI VE WEB ORTAMINDAKĠ BĠLGĠLERDEN DERLENEREK, TAMAMEN ÖĞRENCĠLERĠN YARARLANMASI AMACIYLA HAZIRLANMIġTIR. TĠCARĠ AMAÇLI KULLANILMASI YASAKTIR. ZEKĠ DOĞAN SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETMENĠ sosyalciniz.wordpress.com

Upload: dophuc

Post on 06-Feb-2018

229 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 1

BU DERS NOTLARI,

SOSYAL BİLGİLER DERS KİTAPLARI

VE WEB ORTAMINDAKĠ BĠLGĠLERDEN DERLENEREK,

TAMAMEN ÖĞRENCĠLERĠN YARARLANMASI AMACIYLA HAZIRLANMIġTIR.

TĠCARĠ AMAÇLI KULLANILMASI YASAKTIR.

ZEKĠ DOĞAN

SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETMENĠ

sosyalciniz.wordpress.com

Page 2: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 2

ĠÇĠNDEKĠLER

1.ÜNĠTE – HAKLARIMI ÖĞRENĠYORUM…………………………………………………………………………………….3

BĠZ BU TOPLUMUN BĠR ÜYESĠYĠZ……………………………………………………………………………………………………………………….3

ROLLERĠMĠZ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..3

ÇOCUK HAKLARINA YOLCULUK………………………………………………………………………………………………………………………...5

2.ÜNĠTE - GÜZEL ÜLKEM………………………………………………………………………………………………………..6

ÜLKEMĠZDE DOĞAL VARLIKLAR VE TARĠHÎ MEKÂNLAR…………………………………………………………………………………….6

ZENGĠN KÜLTÜRÜMÜZ………………………………………………………………………………………………………………………………………7

ATATÜRK’Ü ANLAMAK…………………………………………………………………………………………………………………………………….10

3.ÜNĠTE-BÖLGEMĠZĠ TANIYALIM…………………………………………………………………………………………..15

HARĠTANIN DĠLĠ……………………………………………………………………………………………………………………………………………….15

BÖLGEMĠZĠ TANIYALIM……………………………………………………………………………………………………………………………………15

ĠKLĠM VE ĠNSAN FALĠYETLERĠ…………………………………………………………………………………………………………………………..16

ÜLKEMĠZDE GÖRÜLEN ĠKLĠM TĠPLERĠ………………………………………………………………………………………………………………17

YAġANACAK YERLER………………………………………………………………………………………………………………………………………..18

BÖLGELERĠMĠZ VE ÖZELLĠKLERĠ……………………………………………………………………………………………………………………….18

DOĞA VE ĠNSAN-DOĞAL AFETLER…………………………………………………………………………………………………………………..22

HANGĠ ĠL HANGĠ BÖLGEDE………………………………………………………………………………………………………………………………23

4.ÜNĠTE - ÜRETTĠKLERĠMĠZ…………………………………………………………………………………………………………………………..24

YURDUMUZDA EKONOMĠK HAYAT VE MESLEKLER………………………………………………………………………………………..24

BÖLGELERĠMĠZDE EKONOMĠK FAALĠYETLER……………………………………………………………………………………………………24

EKONOMĠ VE ĠNSAN FAKTÖRÜ……………………………………………………………………………………………………………………….28

5.ÜNĠTE - GERÇEKLEġEN DÜġLER…………………………………………………………………………………………………………….…..29

HAYATIMIZ NASIL KOLAYLAġTI……………………………………………………………………………………………………………………....29

TEKNOLOJĠ ĠLE GELEN DEĞĠġĠM……………………………………………………………………………………………………………………...29

HAYATIMIZI KOLAYLAġTIRANLAR…………………………………………………………………………………………………………………..31

ATATÜRK’ÜN GÖSTERDĠĞĠ YOL……………………………………………………………………………………………………………………...32

BĠLGĠ KAYNAKLARIMIZ……………………………………………………………………………………………………………………………………33

6.ÜNĠTE – TOPLUM ĠÇĠN ÇALIġANLAR……………………………………………………………………………………………………….34

TOPLUM ĠÇĠN ÇALIġANLAR…………………………………………………………………………………………………………………………....34

BĠZE HĠZMET EDENLER……………………………………………………………………………………………………………………………….…..34

ELĠMĠZDEN TUTANLAR-SĠVĠL TOPLUM KURULUġLARI……………………………………………………………………………….….36

7.ÜNĠTE – BĠR ÜLKE, BĠR BAYRAK……………………………………………………………………………………………………………….38

YASALAR BĠZĠM ĠÇĠN VAR……………………………………………………………………………………………………………………………….38

ÜLKEMĠZĠN YÖNETĠM YAPISI………………………………………………………………………………………………………………………….39

ĠL VE ĠLÇE YÖNETĠMĠ……………………………………………………………………………………………………………………………………….41

ORTAK DEĞERLERĠMĠZ……………………………………………………………………………………………………………………………………42

8.ÜNĠTE – HEPĠMĠZĠN DÜNYASI…………………………………………………………………………………………………………………..43

DÜNYA ÇOCUKLARI………………………………………………………………………………………………………………………………………..43

ÜLKELER VE EKONOMĠK ALIġVERĠġ…………………………………………………………………………………………………………………43

DÜNYANIN HAZĠNELERĠ………………………………………………………………………………………………………………………………….45

Page 3: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 3

BĠZ BU TOPLUMUN BĠR ÜYESĠYĠZ

Her canlı gibi insanlar da doğarlar, büyürler ve

ölürler. Ġnsanlar yaĢamları boyunca pek çok grubun

içinde yer alırlar. Ġçinde yer aldıkları gruplarda

çeĢitli roller ve sorumluluklar üstlenirler. Ġnsanların

grup içinde üstlendikleri roller ve sorumlulukla

onların bir kısım haklara sahip olmasını sağlar.

Ġnsanların içinde yer aldığı baĢlıca gruplar aile,

okul ve toplumdur.

Doğduğumuzda yanımızda annemiz ve babamız

vardı. Ġçine girdiğimiz bu insanlarla bir grup

oluĢtururuz. Bu ilk gruba aile adını veriyoruz.

Aile, katıldığımız ilk sosyal gruptur.

GRUP - KALABALIK (TOPLULUK)

Örnek: 5-A sınıfı, basketbol takımı oyuncuları, aile, halk

oyunu ekibi, akrabalar, küme arkadaĢları vb.

Örnek: Caddede gezen insanlar, konser izleyicileri,

sahilde güneĢlenen insanlar, markette alıĢ veriĢ

yapanlar, okul bahçesindeki veliler vb.

KALABALIK ve GRUP ARASINDAKĠ FARKLAR

Kalabalık Grup

Rastlantı sonucu bir

araya gelirler.

Ġsteyerek planlayarak bir

araya gelirler.

Ortak amaçları yoktur. Ortak amaçları vardır.

Birbirlerini yakından

tanımazlar.

Birbirlerini yakından

tanırlar.

Aralarında iliĢki ve

alıĢveriĢ yoktur.

Aralarında iliĢki ve

alıĢveriĢ vardır.

Süreklilik yoktur. Süreklilik vardır.

o Ġçinde yer aldığımız en önemli grup ailedir.

o Okullardaki müzik, satranç, tiyatro kulübü de birer

gruptur.

o Sınıf futbol takımımız bir gruptur.

o Servis arkadaĢları bir gruptur.

Aile en küçük kurumdur.

Kurumlar, resmi kurumlar ve özel kurumlar olarak

ikiye ayrılır.

Resmi Kurumlar: Devlete ait kurumlardır. Okullar,

hastaneler, belediye, sağlık ocakları, emniyet

müdürlükleri, vergi dairesi, nüfus müdürlükleri vb.

Özel Kurumlar: Özel okullar, eczaneler, özel

hastaneler, dershaneler, özel sürücü kursları.

Aile, okul, üyesi olduğumuz kurumlara örnektir.

Belediyeler, Galatasaray, BeĢiktaĢ, Fenerbahçe

kulüpleri birer kurumdur.

ROLLERĠMĠZ

Grup üyesi olarak üzerimize düĢenleri yapmalı,

rollerimizi yerine getirmeliyiz.

Anne, baba, ağabey, abla gibi sözcükler aile

içinde üstlenilen rolleri ifade eder.

Futbol takımında kalecilik, forvet oyuncusu bir

roldür.

Öğretmenlik, okul müdürlüğü, sınıf ve kulüp

baĢkanlığı birer roldür.

SOSYAL BĠLGĠLER 5

1.ÜNĠTE HAKLARIMI ÖĞRENĠYORUM

GRUP: Ortak bir amaç için bir araya gelen, en az iki ve

daha fazla kiĢiden oluĢan ve aralarında iliĢki bulunan

topluluğa grup denir.

BĠREY: Toplumu oluĢturan insanlardan her birine birey

denir.

Her insan bir bireydir. Her birey bir ya da daha

fazla grubun içinde yer alır. Bir kimse birden çok

grubun içerisine yer alabilir ve her grupta farklı

roller üstlenebilir.

KALABALIK: Rastlantı sonucu bir araya gelen,

birbirlerini tanımayan ve aralarında iliĢki olmayan

topluluğa kalabalık denir.

KURUM: Toplumsal bir görevi yerine getirmek için yazılı

kurallara ve kanunlara göre kurulmuĢ olan kuruluĢlardır.

KURUMLARIN ÖZELLĠKLERĠ

1. Kanunlar ve yazılı kurallar çerçevesinde kurulur.

2. Bir gereksinimden ortaya çıkar.

3. Bir hizmet veya mal üretir.

4. Gönüllü ve maaĢlı çalıĢanları vardır.

5. BaĢka kurumlarca denetlenir.

6. Bağlı bulunduğu üst kurumları vardır.

7. Yetkileri ve sorumlulukları yazılı kurallarla

belirlenmiĢtir.

ROL: Bir grup etkinliğinde yer alan bireylerin

üstlendikleri görevlere rol denir. Bir baĢka deyiĢle; üyesi

olduğumuz grupta üstlenmemiz gereken görevlerdir.

Page 4: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 4

Birden fazla grup içinde yer alıyorsak her grupta

farklı bir rolümüz olur. Örneğin; ailede abla,

sınıfta sınıf baĢkanı, futbol takımında kaptan,

tiyatro kulübünde oyuncu olabiliriz.

Anne ve babanın ailenin geçimini sağlamak ve

çocuklara bakmak zorunda olması,

Öğrencinin okula gitmek ve ödevlerini yapmak

zorunda olması,

Futbol takımında kalecinin gol yememek için

çalıĢması birer görevdir.

Her birey grup içinde üstlendiği rolünün gereği

olan görevini yaparken sorumluluk bilinciyle

hareket etmelidir. Grup içinde sorumluluğu yerine

getirmediği zaman grubun baĢarısını azaltır,

amacına ulaĢmasına engeller

Ailede, okulda, arkadaĢ grubunda

sorumluluklarımız vardır.

Okula zamanında gelip, derslerine zamanında

giren, öğretmenin verdiği görevi zamanında yapan

bir öğrenci sorumluluğunu yerine getirmiĢ olur.

Aksini yapan öğrenci sorumsuz öğrenci olarak

kabul edilir.

Üyesi olduğumuz grup ve kurumlardaki

rollerimizi, sorumluluklarımızı ve haklarımızı

bilmeliyiz. Bunları bilip yerine getirirsek;

o Güven duygumuz artar.

o KarĢılıklı iliĢkiler güçlenir.

o Toplumsal refah düzeyi artar.

o Sorumluluk duygumuz geliĢir.

o KiĢiliğimiz olumlu yönde geliĢir.

o Birlik içinde, uyumlu yaĢarız.

BĠREYLER VE GRUPLAR

Her insan, toplum içinde yaĢayan bir varlıktır. Her

toplumda farklı amaçlarla oluĢturulmuĢ pek çok

grup vardır. Ġnsanlar farklı zamanlarda değiĢik

gruplar içerisinde farklı görev ve sorumluluklar

alırlar.

Örneğin;

Aile içinde çocuk, anne veya baba olmak,

Okulda öğrenci, öğretmen veya müdür olmak,

Futbol takımında antrenör, forvet, defans oyuncusu

veya kaleci olmak,

Fabrikada patron, müdür, Ģef ya da iĢçi olmak,

Ġnsanların farklı zamanlarda farklı gruplar içine

farklı roller üstlendiklerini göstermektedir.

HAKLARIMIZ VE SORUMLULUKLARIMIZ

Hepimiz doğduğumuz günden itibaren çeĢitli

kurum ve grupların içinde yer alırız. Aile, okul,

fabrika bu grup ve kurumlardan bazılarıdır.

Ġçinde bulunduğumuz grup ve kurumlara ait çeĢitli

rollerimiz vardır. ( Ailede baba, okulda öğretmen,

sınıfta öğrenci, fabrikada iĢçi gibi )

Ġçinde yer aldığımız grup ve kurumlarda

üstlendiğimiz rollerle iliĢkili haklarımız vardır.

( Baba olarak aile bireylerinden saygı görmek,

öğretmen olarak sınıfı yönetmek, öğrenci

olarak okulda eğitim görmek, iĢçi olarak maaĢ

almak gibi )

Bu haklarımızı kullanırken de yerine getirmemiz

gereken bir kısım sorumluluklarımız vardır.

( Baba olarak ailenin geçimini sağlamak,

öğretmen olarak öğrencileri en iyi Ģekilde

eğitmek, öğrenci olarak derslerimize alıĢıp

ödevlerimizi yapmak gibi ).

o Hak ve sorumluluklar birbirlerinin

tamamlayıcısıdır. Bir grup ya da kurumda hak

sahibi olmak, sorumluluk sahibi olmayı da

beraberinde getirir.

o KiĢi haklarının bir kısmı yasalar tarafından güvence

altına alınmıĢtır.

o Bazı haklar ise ahlaki açıdan önemlidir. Örneğin;

tiyatro bileti almak için kuyrukta beklerken sizden

sonra gelen biri sizin önünüze geçmeye çalıĢırsa bu

durumda hakkınız çiğnenmiĢ olur. Sıraya girmiĢ

olmak, size sıranız geldiğinde bilet alma hakkı verir.

Burada sözü edilen türden bir hakkın çiğnenmesi

hukuk açısından ceza gerektirmez.

o Bireylerin yasalar tarafından güvence altına alınmıĢ

hakları da vardır. Örneğin; eğitim hakkı, sağlık

hakkı gibi.

ĠNSAN HAKLARI

Her insan, insan olduğu için doğuĢtan bazı haklara

sahiptir. Anayasamızın 12. maddesinde; “Herkes,

kiĢiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez,

vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.”

denilmiĢtir.

GÖREV: Bir grup içinde yer alan bireylerin rollerinin

gereğini yerine getirme zorunluluğudur.

SORUMLULUK: Bir gruba üye olan bireylerin

üstlendiği rolün gereklerini yerine getirmesidir.

HAK: Hak, bir Ģeyi yapabilme yetkisidir.

Bir gruba dâhil olan bireylerin neleri yapabileceklerini

gösterir.

Page 5: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 5

Ġnsan hak ve özgürlüklerinin bazıları Ģunlardır;

YaĢama hakkı,

Konut edinme hakkı,

ÇalıĢma hakkı,

Eğitim hakkı,

Mülkiyet hakkı,

Hak arama özgürlüğü,

Din ve vicdan özgürlüğü,

Bilim ve sanat özgürlüğü,

YerleĢme ve seyahat özgürlüğü,

KiĢi özgürlüğü ve güvenliği

DüĢünce ve kanaat özgürlüğü,

Ġnsanların sahip olduğu bu haklar ellerinden

alınamaz.

ÇOCUK HAKLARINA YOLCULUK

BirleĢmiĢ Milletler Genel Kurulu tarafından 20

Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk

Haklarına Dair SözleĢme, Türkiye Cumhuriyeti

tarafından 14 Eylül 1990 tarihinde kabul edildi.

Bu sözleĢmeyle çocukların hakları sözleĢmeye imza

atan tüm devletle tarafından resmen kabul edildi

ve bu devletler bu hakları sağlama yükümlülüğü

altına girdiler. SözleĢmeye taraf olan devletler

kendi yükümlülüklerindeki 18 yaĢın altında bulunan

çocuklara sözleĢmede yazılı olan bütün hakları

tanımakla yükümlüdür.

Her insan 18 yaĢına kadar çocuk sayılır.

Çocuk Haklarına Dair SözleĢme

1. Her çocuğun yaĢama hakkı vardır.

2. Her çocuğun zihinsel, bedensel, duygusal, geliĢim

hakkı korunmalıdır.

3. Her çocuğun yeterli beslenme, barınma,

dinlenme ve tıbbi bakım hakkı vardır.

4. Her çocuğun oyun hakkı ve yeteneklerini

geliĢtirebilme hakkı vardır.

5. Her çocuğun sağlıklı bir çevrede yaĢama hakkı

vardır.

6. Her çocuğun isim, vatandaĢlık, anne ve babasını

bilme ve onlar tarafından bakılma hakkı vardır.

7. Her çocuğun sosyal güvenlikten yararlanma hakkı

vardır.

8. Her çocuk dinlenme, oynama ve eğlenme

hakkına sahiptir.

9. Her çocuğun kendisi ile ilgili iĢlemlere katılma ve

görüĢ bildirme hakkı vardır.

10. Hiçbir çocuk ağır iĢlerde çalıĢtırılamaz.

11. Her çocuğun din ve vicdan özgürlüğüne saygı

gösterilmesi gerekir.

12. Çocuklar her türlü sömürü, kötü muamele, Ģiddet

ve ihmale karĢı korunmalıdır.

Çocuk haklarının korunması amacıyla UNICEF

( BirleĢmiĢ Milletle Çocuklara Yardım Fonu )

kurulmuĢtur. UNICEF’in amacı dil, din, ırk, millet

ayrımı yapmadan dünyadaki tüm çocuklara

yardım etmektir.

Ülkemizde de bu amaçla SHÇEK ( Sosyal Hizmetler

ve Çocuk Esirgeme Kurumu ) kurulmuĢ, yetiĢtirme

yurtları açılmıĢtır.

20 Kasım günü, tüm dünyada Çocuk Hakları

Günü olarak kutlanmaktadır.

Page 6: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 6

GÜZEL ÜLKEM

ÜLKEMĠZDE DOĞAL VARLIKLAR VE

TARĠHÎ MEKÂNLAR

Ülkemiz, eski çağlardan itibaren önemli bir yerleĢim

merkezi olmuĢtur. Bunda, iklimin yaĢamaya

elveriĢli olması, verimli topraklara ve bol su

kaynaklarına sahip olması, ticaret ve göç yolları

üzerinde bulunması etkili olmuĢtur. Yurdumuzun

bu özellikleri tarih boyunca pek çok uygarlığa ev

sahipliği yapmasını sağlamıĢtır.

Doğal varlıkların yapılıĢında insanlar görev

almamıĢlardır.

Doğanın kendisinde var olan coğrafi unsurlardır.

Ġnsanlar tarafından sonradan keĢfedilmiĢ ve

çevresine yeni yerleĢim yerleri kurulmuĢtur.

Denizler, deniz kıyıları, adalar, doğal oluĢumlar,

karlı dağlar, göller, ırmaklar, ormanlar ve milli

parklar turistlerin gezip konakladığı baĢlıca

yerlerdir.

Ülkemizdeki güzelliklerden biri de doğal

parklardır. Doğal parklar, manzarası ve farklı

nitelikleri olduğundan koruma altına alınmıĢ

yerlerdir. En bilinen doğal parklar arasında;

Manyas KuĢ Cenneti, Uludağ, Yedigöller vardır.

Ülkeler, doğallığın bozulup kaybolmaması için o

bölgeyi koruma altına alırlar.

Camiler, kiliseler, hamamlar, kervansaraylar vb.

Ankara Kalesi, Bergama Antik Kenti, Dolmabahçe

Sarayı, Selimiye Camii gibi…

Yerebatan Sarayı, Ahlat Mezarlığı, Çanakkale

ġehitliği, Beypazarı Evleri gibi…

Bunlar mimari yapı olabilecekleri gibi basit çanak

çömlek olmanın yanı sıra sanat eserleri de

olabilirler. Çanak, çömlek, kılıç, eski paralar,

mühürler vb.

ĠshakpaĢa Sarayı, Sümela Manastırı, ġerife Bacı

Heykeli gibi…

o Tarihi eserler insanlar tarafından yapılmıĢlardır.

o Tarihi eserler koruma altındadırlar. Zarar

görmemeleri için korunurlar.

o Tarihi eserler insanlığın ortak mirası olduğundan

ziyaretçilere açık tutulur.

o Ülkemiz, tarihi eserler bakımından çok zengindir.

Bunun sebebi ise, yurdumuzun ilk çağlardan beri

birçok medeniyete ev sahipliği yapmasıdır.

o Saraylar, evler, köprüler, tiyatrolar, kaleler,

camiler, kiliseler, hamamlar ve kervansaraylar

tarihi eserlere örnek verilebilir.

SOSYAL BĠLGĠLER 5

2.ÜNĠTE ADIM ADIM TÜRKĠYE

Doğal Varlık: Doğada insan eli değmeden

kendiliğinden oluĢan ve gezilip görülebilecek özelliği

olan unsurlara doğal varlık denir.

Dağ, deniz, ova ırmak, göl, orman vb. gibi

Yurdumuzun Belli BaĢlı Doğal Güzellikleri

DamlataĢ Mağarası – Antalya

Pamukkale Travertenleri – Denizli

Manavgat ġelalesi – Antalya

Saklıkent – Muğla

Kelebekler Vadisi – Muğla

Cennet ve Cehennem Mağaraları – Mersin

Ġnsuyu Mağarası – Burdur

KuĢ Cenneti – Balıkesir

Abant Gölü – Bolu

Ağrı Dağı – Ağrı

Peri Bacaları – NevĢehir

Tarihi Eser: GeçmiĢ uygarlıklardan bugüne kadar

kalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari

gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir.

Tarihi Mekân: GeçmiĢte yaĢamıĢ insan

topluluklarının kalıntılarının bulunduğu yapı ve

alanlara verilen addır.

Tarihi Nesne: Ġnsanlığı çok eski zamanlarından

günümüze kadar kalmıĢ eserleridir

Tarihi Yapıt: Tarihi bir niteliği olan, geçmiĢten kalan

eserlere denir.

NOT: Tarihi mekân, tarihi yapıt, tarihi nesne

kavramlar genellikle tarihi eser baĢlığı altında

sorulur. Bu tür sorularda ayrıntıya girilmiĢse verilen

eserin daha çok hangi alanla ilgili olduğuna bakarak

cevaplandırınız.

Page 7: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 7

Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı Terimler

Miras: Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı

her Ģeye miras adı verilir.

Tarihi Miras: GeçmiĢ uygarlıklardan günümüze kalan

ve insanlık için değer taĢıyan eserlerin tümüdür.

Ortak Miras: Tüm insanlık için değer taĢıyan tarihi,

doğal ve kültürel varlıkların tümü. Yazı alfabe, bilimsel

buluĢlar, Peribacaları, Çin Seddi, Mısır Piramitleri, Taç

Mahal gibi.

Saray: Eskiden hükümdarların, önemli kiĢilerin

oturdukları ve ülkeyi yönettikleri yerdir.

Cami: Müslümanların ibadet ettikleri yerdir.

Kilise: Hıristiyanların ibadet ettikleri yere denir.

Havra: Musevilerin ibadet ettikleri yere denir.

Türbe: Önemli kiĢiler için yapılmıĢ anıt mezar

niteliğinde olan ve içinde mescit de bulunan yapıdır.

Medrese: Müslüman ülkelerde orta ve yüksek eğitimin

yapıldığı eğitim kurumlarına medrese denir.

Külliye: Bir caminin çevresinde cami ile birlikte

kurulmuĢ medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb.

yapıların bütünü.

DarüĢĢifa: Eskiden hastanelere verilen addır.

Kümbet: Anıt mezarlara kümbet denir.

Hisar: Bir Ģehrin veya önemli bir yerin korunması için

taĢtan yapılmıĢ, yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde

hendekler bulunan küçük kalelere hisar denir.

Kale: DüĢman saldırılarından korunmak için yapılmıĢ

etrafı surlarla çevrili askeri yapıların bulunduğu

bölgedir.

Harabe: YıkılmıĢ veya yıkılmaya yüz tutmuĢ yapılara

harabe denir.

Kervansaray: Selçuklular ve Osmanlılar döneminde

yolcuların ve ticaret kervanlarının ihtiyaçlarını karĢılayıp

güvenliklerini sağlamak için yapılmıĢ büyük konaklama

yerleridir.

Ġmarethane: Ücretsiz yemek dağıtılan yer, aĢevi.

Sahaflar: Özellikle eski kitapların satıldığı yerdir.

Ozan: Saz çalarak Ģiirler, deyiĢler ve destanlar söyleyen

halk sanatçısı, saz Ģairi, aĢık.

TARĠHĠ ESERLERĠMĠZ

Selimiye Cami – Edirne

YeĢil Türbe – Bursa

Efes Antik Kenti – Ġzmir

Topkapı Sarayı – Ġstanbul

Nemrut Harabeleri – Adıyaman

Artemis Tapınağı – Ġzmir

Sümela Manastırı – Trabzon

Aspendos Tiyatrosu – Antalya

Apollon Tapınağı – Aydın

Troya Antik Kenti – Çanakkale

Balıklı Göl – ġanlıurfa

Zeugma Antik Kenti – Gaziantep

Ani Harabeleri – Kars

ĠshakpaĢa Sarayı-Ağrı

Safranbolu Evleri-Kastamonu

Çatalhöyük-Konya

Alacahöyük-Çorum

Sultanahmet Camii-Ġstanbul

Dünya Miras Listesi

Tüm dünya için önemli bir değer taĢıyan

UNESCO'ya ( BirleĢmiĢ Milletler Eğitim, Bilim ve

Kültür TeĢkilatı ) bağlı Dünya Miras Komitesi

tarafından belirlenmiĢ ve bulundukları ülkenin

devleti tarafından korunması garanti edilmiĢ doğal

ve kültürel varlıkların listesidir. Böyle bir liste

oluĢturmadaki amaç, tüm insanlığın malı olan

değerlerin korunmasında uluslararası iĢ birliğini

mümkün kılmaktır.

Ülkemizin, dünya miras listesinde yer alan

doğal ve kültürel varlıklarından bazıları

Ģunlardır:

Ġstanbul'un Tarihi Alanları

Divriği Ulu Camii ve DarüĢĢifası (Sivas)

HattuĢa (Boğazköy) - Hitit BaĢkenti (Çorum)

Nemrut Dağı (Adıyaman - Kahta)

Xanthos-Letoon (Antalya - Muğla)

Safranbolu ġehri (Karabük)

Troya Antik Kenti (Çanakkale)

Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne)

Çatalhöyük Neolitik Kenti (Konya)

Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (Ġzmir)

Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı Ġmparatorluğunun

DoğuĢu (Bursa)

Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri

Efes

Ani Arkeolojik Alanı kültürel olarak;

Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (NevĢehir)

Pamukkale-Hierapolis (Denizli) hem kültürel, hem

doğal miras olarak listeye alınmıĢtır.

ZENGĠN KÜLTÜRÜMÜZ

Dil, din, örf, adet, gelenek ve görenekler, ahlak

kuralları, giyim kuĢam Ģekli, yemek çeĢitleri

kültürel unsurlardandır.

Ayrıca eğlenme Ģekli, halk oyunları, düğün ve

niĢan törenleri, dini ve milli bayramlar, özel

günler de toplumun kültürünü yansıtan ögelerdir.

KÜLTÜR: Bir toplumun tarihi geliĢme süreci içinde

meydana getirdiği maddi ve manevi değerlerin

bütünüdür. Bir baĢka deyiĢle kültür, toplumun kendisine

ait olan ve onu diğer toplumlardan farklı kılan değerler

bütünüdür.

Page 8: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 8

Yöreler arasındaki bu kültürel farklılıkların

sebepleri Ģunlardır:

o Türkiye’nin yeri, coğrafi konumu

o Eğitim

o Yüzey Ģekilleri

o Gelenek ve görenekler

o Ġklimi ve bitki örtüsü

kültürel farklılığın oluĢmasında etkin nedenler

arasında sayılabilir.

Bölgelerin iklimi ve bitki örtüsü insanların

yaĢamına, barınma ve beslenmesine etki eder.

Yöreler arasında farklı ev tipi ve yemek çeĢitleri görülür.

Karadeniz Bölgesi’nde bol ormanlık yapısı ve

yağmurlu olmasından dolayı köy evleri ağaçtan yapılır.

Evlerde çatı bulunur.

Hayvancılıkla uğraĢan Doğu Anadolu Bölgesi’nde

daha çok et yemekleri yapılır.

Balıkçığın yaygın olduğu Karadeniz Bölgesi’nde ise

balıklı yemek türleri yapılır.

Dini inançlar, gelenekler, görenekler, örf ve

adetler kültürün en önemli öğeleridir. Ülkemizde

bu tip kültürel değerler özenle yaĢatılmaktadır.

Dini ve milli bayramlar, düğün ve niĢan

törenleri, hasta ve akraba ziyaretleri,

misafirlikler kültürel değerlerimizin yaĢatılmasında

önemli bir yere sahiptir. Türk kültürü dünyanın en

zengin kültürlerindendir.

DĠN: Kutsal ve ahlaki nitelikleri, çeĢitli ayin, değer ve

kuralları olan inançlar bütününe verilen isim veya

değerdir. Ġslamiyet, Hristiyanlık, Musevilik gibi.

GELENEK: Bir toplumda eskilerden kalmıĢ, saygın

tutulup kuĢaktan kuĢağa aktarılan, yaptırım gücü olan

kültürel alıĢkanlık ve davranıĢlardır. Kız isteme, düğün

törenleri, kına gecesi gibi.

GÖRENEK: Bir Ģeyi eskiden görüldüğü gibi yapma

alıĢkanlığı, adet. Misafire kahve ikram etme, sağ elle

yemek yeme gibi.

ÖRF: Yasa olmadığı halde toplumun bireyleri arasında

ortak alıĢkanlık olarak uygulanan akla uygun, dince iyi

kabul edilen davranıĢ ve kurallardır. Büyüklere saygılı

olmak, hile yapmamak gibi

ADET: Bir toplumda nesilden nesile geçen, halk

arasında uygulanan iyilik ve kötülük, değer

hükümlerine göre yapılması ve yapılmaması gereken

davranıĢları belirten kurallardır. Gelinlik giymek gibi

Yöresel yemeklerimiz de kültürümüzü oluĢturan

unsurlardan biridir.

Bazı yemeklerimiz ve tatlılarımız adeta bulunduğu

bölge ile özdeĢleĢmiĢtir. Mantı denince akla

Kayseri, Oltu Kebabı ya da Cağ kebabı denince

Erzurum akla gelmektedir. Ya da Karadeniz’in

hamsili pilavı, Gaziantep’in baklavası,

KahramanmaraĢ’ın dövme dondurması, Mersin’in

tantuni ve cezeryesi o yöreyle özdeĢleĢmiĢtir.

YÖRESEL YEMEKLERĠMĠZ

LEZZETLERĠMĠZ

Mantı Kayseri

Künefe Hatay

PiĢmaniye Ġzmit

Çay Rize

Leblebi Çorum

HoĢmerim Balıkesir

Fındık Ordu-Giresun

KeĢkek Aydın-Muğla

HaĢhaĢ Afyon

Kaymak Afyon

Ġzmir Köfte Ġzmir

Ġnegöl Köfte Bursa

Ġskender Kebap Bursa

Otlu Peynir Van

ġalgam Suyu Adana

Dondurma KahramanmaraĢ

Kültürel zenginliğimizin bir baĢka kanıtı da mimari

eserlerimizdir. Evler, köprüler, saraylar vb. gibi

eserler tarihimizin tanıklarıdır. GeçmiĢle günümüz

arasında köprü olan bu eserler Türk mimarisinin en

güzel örneklerini oluĢturmaktadır. Bu kültürel

öğelerimizin korunması ve gelecek kuĢaklara

aktarılması hepimizin görevidir.

Bu doğrultuda ülkemizin çeĢitli bölgelerinde

geleneksel Türk evleri koruma altına alınmıĢtır.

Safranbolu, Beypazarı, Amasya evleri birer

müze konumundadır.

Ülkemizin kültürel özellikleri sadece mimari ve

sanatla sınırlı değildir. Yöresel yemeklerimiz,

dokumalarımız, sporlarımız da bu zenginliğe

katkı sağlamıĢtır.

Kültür, ülkeden ülkeye değiĢebileceği gibi bir

ülke içinde bölgeden bölgeye hatta yöreden

yöreye de değiĢebilir. Birbirine komĢu olan iki

köy arasında bile konuĢma Ģivesi, düğün ve niĢan

geleneği, giyim ve kuĢam sekli gibi kültürel

değerler konusunda az ya da çok farklılık olabilir.

Buna "kültürel farklılık" denir. Bir baĢka deyiĢle

kültürel farklılık kültürel ögelerin farklı bölgelerde

veya ülkelerde çeĢitli yönleriyle birbirinden farklı

olmasıdır.

Page 9: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 9

EskiĢehir’in lüle taĢı, Erzurum’un oltu taĢı,

Afyon’un mermeri, Kütahya’nın porseleni,

Edirne’nin Kırkpınar yağlı güreĢleri kültürel

zenginliklerimizdendir.

Yöresel kıyafetlerimiz de kültürümüzü

oluĢturan unsurlardandır. Günümüzde ülkemizin

hemen hemen her yöresinde modern, çağın

Ģartlarına uygun giysiler giyilmektedir. Yöresel

kıyafetler ise daha çok kına, niĢan, düğün gibi

törenlerde veya halk oyunlarında giyilmektedir.

Kültürel ögelerimizi oluĢturan unsurlardan biri

de el sanatlarımızdır. El emeği ve göz nuruyla

oluĢturulan el sanatlarımıza, Anadolu insanının

duyguları yansımıĢtır.

YÖRESEL EL SANATLARIMIZDAN BAZILARI

Adıyaman Kilim

Siirt Battaniye

Isparta Halı

Kayseri(Bünyan) Halı

Kütahya Çinicilik-Porselen

NevĢehir Çömlekçilik

Afyon Mermercilik

Gaziantep Bakırcılık

Folklor Kültürümüz

Belirli bir bölge halkı arasında ortak olan ve içinde

halkoyunları, masallar, müzik, masallar, müzik, dans,

efsaneler, atasözleri, Ģakaların yer aldığı kültür

unsurların bütününe folklor denir.

Ülkemizde halk oyunları bölgelere göre çeĢitlilik

göstermektedir.

Folklor kültürünün bölgelere göre değiĢmesinin

baĢlıca nedenleri yaĢanılan yörenin iklimi, bitki

örtüsü, coğrafi koĢulları ile gelenek ve

görenekleridir.

Türkülerimiz de kültürümüzü oluĢturan önemli

öğelerden biridir.

ORTAK SEVĠNÇLERĠMĠZ

o Kültürümüz, milli birlik ve beraberliğimizi

pekiĢtirmede önemli rol oynar. Buna kültürel birlik

de denir.

o Dini ve milli bayramlarımız ile mevsimlik

bayramlar, milli birlik ve beraberliğimizi sağlayan

önemli kültürel unsurlardandır.

o Ramazan ve Kurban Bayramları dini

bayramlarımızdır.

o 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor

Bayramı,

30 Ağustos Zafer Bayramı,

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı da milli

bayramlarımızdandır.

o Ayrıca Nevruz ve Hıdırellez gibi mevsimlik

bayramlarımız da vardır.

o Askere uğurlama ve düğünlerimiz de ortak

sevinçlerimiz arasındadır.

o Kültür zamanla değiĢime uğrayıp geliĢebilir.

Kültürün en önemli özelliği ulusal olmasıdır. Kültür

birliği, milletin bütünleĢmesini, devamlılığını sağlar.

Önemli KiĢiliklerimiz

Ülkemizde bazı Ģehirler, ünü dünyaya yayılmıĢ Türk

büyükleri ile tanınmıĢtır. Bu kiĢilerin ortaya koydukları

eserler ve düĢünceler tüm insanlığın beğenisini

kazanmıĢtır. Bunların en önemlileri Ģunlardır:

Mevlana: En önemli eseri Mesnevidir. Her yıl

Mevlana’nın ölüm yıl dönümdü olan 17 Aralık’ta,

Konya’da büyük bir katılımla ġeb-i Arus törenleri

düzenlenir.

Nasreddin Hoca(AkĢehir-Konya)

Evliya Çelebi

Yunus Emre (EskiĢehir)

Hacı BektaĢ-ı Veli (NevĢehir)

Ünlü Halk Ozanlarımız

Karacaoğlan (Osmaniye),

Dadaloğlu (Kayseri)

Pir Sultan Abdal (Sivas),

Köroğlu (Bolu),

NeĢet ErtaĢ (KırĢehir),

Özay Gönlüm (Denizli)

Kültürümüzden Seçmeler

Para Kesesi, Ġbrik, Çarık, Çeyiz sandığı, Dantel, BeĢik,

Tulum, Kemençe, Davul-Zurna, Saz

Ege bölgesinde zeybek

Karadeniz’de horon,

Güneydoğu Anadolu’da halay,

Trakya’da hora,

Ankara’da “misket,

Artvin’de atabarı,

Edirne’de karĢılama,

Erzurum’da bar,

Akdeniz’de kaĢık

Page 10: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 10

ATATÜRK’Ü ANLAMAK

Atatürkçülük, ülke gerçeklerinden doğmuĢ bir

düĢünce sistemidir. Buna Atatürkçü DüĢünce Sistemi

de denir. Atatürkçü DüĢünce Sistemi durduğu yerde

ortaya çıkmamıĢtır. Tarihi bir geliĢmenin ürünüdür.

ATATÜRK ĠNKILAPLARI

Atatürk, ülkemizi çağdaĢ uygarlıklar düzeyine

çıkarmak amacıyla bir dizi yenilik yapmıĢtır. Bu

yeniliklere inkılap adı verilir. Atatürk inkılapları belirli bir

düzen ve sıraya göre yapılmıĢtır. Hepsi bir bütündür.

Atatürk inkılaplarını beĢ ana grupta

toplayabiliriz. Bunlar:

Siyasal (yönetim) alanda inkılaplar,

Hukuk alanında inkılaplar,

Toplumsal alandaki inkılaplar,

Eğitim ve kültürel alanındaki inkılaplar,

Ekonomi ve bayındırlık alanında yapılan

inkılaplardır.

SĠYASAL ALANDA ĠNKILAPLAR

Ülkenin yönetimi, egemenliğin kullanılması gibi

alanlarda yapılan inkılaplardır.

1. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılması:

KurtuluĢ SavaĢı’nın devam ettiği günlerde, 23 Nisan

1920’de TBMM açıldı. Böylece yeni Türk devleti

kurulmuĢ oldu. Meclisin aldığı kararla egemenlik hakkı

padiĢahtan millete geçmiĢ oldu.

2. Saltanatın Kaldırılması:

TBMM, 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırdı. Böylece

hem Osmanlı Devleti hem de padiĢahlık ortadan kalmıĢ

oldu. Türkiye’de egemenliğin millete ait olduğu kesinlik

kazanmıĢ oldu.

3. Cumhuriyetin Ġlan Edilmesi:

KurtuluĢ SavaĢı sırasında yeni sorunlar yaĢamamak için

yeni devletin yönetim Ģeklinin ne olacağı

konuĢulmamıĢtı. SavaĢ kazanıldıktan sonra bu durum

gündeme geldi. Atatürk’ün çabaları ile 29 Ekim

1923’te cumhuriyet ilan edildi. Böylece millet

egemenliğine en uygun yönetim Ģekli benimsenmiĢ

oldu.

4. Halifeliğin Kaldırılması:

Osmanlı Devleti zamanında padiĢahlık ve halifelik

görevi birlikte yürütülüyordu. Saltanatın

kaldırılmasından sonra halifelik bir süre devam etmiĢti.

Ancak bu durum ülkede din ve devlet baĢkanlığı

Ģeklinde ikiliğe neden oluyordu. Üstelik inkılaplara ve

cumhuriyete karĢı olanlar eski rejime dönmek için

halifeliği kullanıyordu. Bunun üzerine 3 Mart 1924’te

halifelik kaldırıldı. Böylece laikleĢme yolunda en

önemli adım atıldı. Cumhuriyetin temelleri

sağlamlaĢtırılarak inkılapların yapılması kolaylaĢtırıldı.

5. Siyasi Partilerin Kurulması: Atatürk farklı görüĢ ve

düĢüncelerin yönetimde yer almasını istiyordu. Bunun

için çok partili hayata geçmek gerektiğine inanıyordu.

Atatürk’ün önerisi ile siyasi partiler kuruldu. Ancak

kurulan yeni partiler inkılap ve cumhuriyet karĢıtlarının

eline geçtiğinden kapatılmak zorunda kalınmıĢtır.(1924)

HUKUK ALANINDA ĠNKILAPLAR

Toplum için vatandaĢların birbirleriyle ve devletle olan

iliĢkilerini düzenleyen kurallar vardır. Bunlardan biri de

hukuk kurallarıdır.

1. Anayasaların Yapılması:

Atatürk, KurtuluĢ SavaĢı’nın devam ettiği günlerde bir

anayasa hazırlanmasını sağlamıĢtı. 1921’de TeĢkilat-ı

Esasiye adıyla 1921 Anayasası kabul edildi. Ancak bu

anayasada önemli eksikler vardı. Bu nedenle 1924’te

yeni bir anayasa yapılmıĢtır. (1924 Anayasası)

2. Türk Medeni Kanunu’nun Kabul Edilmesi:

Toplum yaĢamında evlenme, boĢanma, miras gibi

konuları düzenleyen yasalara “Medeni Kanun” denilir.

Atatürk, Türk Medeni Kanunu’nun çıkarılmasını

sağlamıĢtır.

Türk milletini aklın ve bilimin öncülüğünde

çağdaĢ uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak için

Atatürk tarafından ortaya konulan fikir ve düĢüncelere

Atatürkçülük denir.

TBMM’nin açılması 1920

Saltanatın kaldırılması 1922

Cumhuriyetin ilan edilmesi 1923

Halifeliğin kaldırılması 1924

Birden fazla siyasi partinin kurulması 1924

Kadınlara seçme seçilme hakkının verilmesi 1934

Anayasaların hazırlanması 1921-1924

Böylece

kadın erkek eĢitliği sağlanmıĢ,

resmi nikâh zorunlu olmuĢ,

boĢanma hakkı kadına da tanınmıĢ,

mirastan kadınların da pay alması sağlanmıĢtır.

(1926)

Page 11: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 11

3. Kadınlara Siyasal Hakların Verilmesi:

Atatürk’ün çabalarıyla kadınlara seçme ve seçilme

hakkı tanınmıĢtır.

EĞĠTĠM ALANINDA ĠNKILAPLAR

Türk milletinin uygar ve çağdaĢ bir ulus olmasını

hedefleyen Atatürk eğitim alanında köklü yeniliklerin

yapılmasını sağlamıĢtır.

1. Eğitim ve Öğretimde Birliğin Sağlanması

(Tevhid-i Tedrisat Kanunu):

Osmanlı Devleti zamanında temel eğitim kurumları

medreselerdi. Ancak Osmanlı Devleti’nin son

yıllarında devlet tarafından Avrupa tarzında eğitim

veren okullar da açılmıĢtı. Ayrıca azınlıklara ve

yabancılara da okul açma izni verilmiĢti. Bu durum

eğitimde karıĢıklığa ve ikiliğe yol açıyordu.

2. Harf Ġnkılabı:

Osmanlı devleti zamanında Arap alfabesi

kullanılıyordu. Bu alfabe hem Türkçenin yapısına uygun

değil, hem de okuma yazması zordu.

Bu nedenle Mustafa Kemal, 1 Kasım 1928’de Harf

Ġnkılabı yapılmıĢ, Arap alfabesi kaldırılarak

yerine Latin Alfabesi kabul edilmiĢtir.

Atatürk, okuma yazma oranını artırmak için Millet

Mekteplerini açtırmıĢtır. Bu okullarda yaĢlı- genç,

kadın-erkek herkese okuma yazma öğretilmeye

çalıĢılmıĢtır.

3. Türk Tarih ve Türk Dil Kurumunun Kurulması:

o Atatürk tarafından Türk tarihi ile ilgili doğru ve

ayrıntılı bilgilere ulaĢmak için Türk Tarih

Kurumu(1931),

o Türk dilini geliĢtirmek, Türk dilini yabancı dillerin

etkisinden kurtarmak ve bilim dili haline getirmek

için Türk Dil Kurumu kurulmuĢtur.(1932)

4. ÇağdaĢ Eğitim ve Sanat AnlayıĢının GeliĢtirilmesi:

Atatürk, ülkemizde eğitimin geliĢmesi için

üniversitelerin kurulmasını sağlamıĢ, sanatın geliĢmesi

için güzel sanatlara önem vermiĢ, devlet

konservatuarının açılmasını sağlamıĢtır.

SOSYAL VE TOPLUMSAL ALANDA ĠNKILAPLAR

Atatürk, toplumsal alanda yaptığı inkılaplarda günlük

hayatı kolaylaĢtırmayı ve milli birliği sağlamayı

amaçlamıĢtır.

1. Kılık Kıyafette Yenilik:

Osmanlı devleti zamanında ülkede kılık kıyafet birliği

yoktu. Farklı din ve milletlere mensup insanlar, farklı

sosyal gruplar ile devlet memurları farklı kıyafetler

giyerlerdi. Bu durum toplumda ayrılıklara neden

olduğundan milli birliğe zarar veriyordu. Ayrıca

Mustafa Kemal Türk milletinin dıĢ görünüĢ olarak da

çağdaĢ olmasını istiyordu. Bu nedenle kılık kıyafet

alanında bazı yenilikler yapıldı.

ġapka Giyilmesi Hakkında Kanun çıkarıldı.(1925)

Fes ve sarık yasaklandı.

Her dinin en üst din adamları dıĢındakilerin dini

kıyafetle gezmesi yasaklandı.

2. Takvim, Saat ve Ölçülerde Yenilik:

o Osmanlı devleti zamanında, takvim, saat ile uzunluk

ve ağırlık ölçüleri konusunda birlik yoktu. Bu durum

hem ülke içindeki hem de yabancı ülkelerle yapılan

ticareti güçleĢtiriyordu.

o Bu nedenle Osmanlı Devleti’nde kullanılan Hicri ve

Rumi takvim kaldırılıp tüm dünyanın kullandığı

Miladi Takvim kabul edildi. (1925) Alaturka saat

yerine de milletler arası saat sistemine geçildi.

o 1931’de Ölçüler Kanunu çıkarıldı. Osmanlı devleti

zamanında arĢın, endaze, okka, Ģinik gibi eski

ölçü birimleri kaldırıldı. Yerine tüm dünya

ülkelerinin kullandığı uzunluk ölçüsü olarak metre,

ağırlık ölçüsü olarak kilogram sıvı ölçüsü olarak da

litre kabul edilmiĢtir.

o 1935’te hafta tatili cuma gününden Pazar gününe

alınmıĢtır.

1930’da belediye,

1933’te muhtarlık,

1934’te milletvekili seçme ve seçilme hakkı

elde ettiler. Böylece siyasal alanda kadın erkek

eĢitliği sağlanmıĢ, kadınlarda ülke yönetimine

katılmaya baĢlamıĢtır. ( 1934 )

3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği)

Kanunu’nu çıkarılarak;

medreseler kapatılmıĢ,

bütün okullar MEB’e bağlanmıĢ,

okullarda kız erkek ayrımına son verilerek

karma eğitime geçilmiĢ,

laik ve çağdaĢ eğitime geçilmiĢtir.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu

Yeni Türk Alfabesinin-Latin harflerinin kabulü

Millet mekteplerinin açılması

Türk Tarih Kurumu'nun kurulması

Türk Dil Kurumu'nun kurulması

Ġstanbul Üniversitesinin açılması

Ankara’da Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi açılması

Güzel Sanatlar Akademisi ve Devlet

Konservatuarının açılması

Page 12: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 12

3. Din Kurumlarının Düzenlenmesi: Atatürk, dinin ve

din kurumlarının kullanılarak halkın sömürülmesine

karĢıydı.

Birer dini kurum olan tekke, zaviye ve türbeler

dini duygular kullanılarak halkın sömürüldüğü

yerler olmuĢtu. Bu nedenle 1925’te çıkarılan bir

kanunla tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı.

Atatürk bu konu ile ilgili olarak “Türkiye

Cumhuriyeti Ģeyhler, derviĢler, müritler ve mensuplar

memleketi olamaz” demiĢtir.

4. Soyadı Kanunu’nun Çıkarılması:

Osmanlı Devleti zamanında insanların soyadı yoktu.

Resmi kayıtlarda isimlerin yanına baba adı doğum yeri

ve lakabı yazılıyordu.

o Ancak bu durum okul, askerlik, evlilik, vergi ve tapu

gibi resmi iĢlemlerde karıĢıklıklara yol açıyordu. Bu

karıĢıklığı ortadan kaldırmak için Soyadı Kanunu

çıkarılarak herkesin bir soyadı alması

kararlaĢtırıldı.(1934)

o TBMM tarafından, Mustafa Kemal’e “Atatürk”

soyadını verilmiĢtir.

5. Kadın-Erkek EĢitliğinin Sağlanması:

KurtuluĢ SavaĢı’nda erkeği ile omuz omuza savaĢan ve

her türlü fedakârlığa katlanan Türk kadını her alanda

erkeklerle eĢit olmalıydı. Bu nedenle kadın hakları ile

ilgili birçok yenilikler yapıldı.

Okullarda kız-erkek ayrımına son verilerek karma

eğitime geçildi.

Türk Medeni Kanunu çıkarılarak evlenme,

boĢanma, miras gibi konularda kadın erkek eĢitliği

sağlanmıĢtır.

Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilerek siyasi

alanda da kadın erkek eĢitliği sağlanmıĢtır.

EKONOMĠ ALANINDA YAPILAN ĠNKILAPLAR

Bir ülkenin yükselip çağdaĢ ve uygar bir toplum haline

gelmesini sağlayan en önemli unsur ekonomidir.

Ekonomik durumu zayıf olan devletler geliĢemezler.

Hatta çoğu zaman bağımsızlığını bile koruyamazlar.

Bundan dolayı Atatürk, ekonomi alanında da yenilikler

yapılamasını sağlamıĢtır.

1. Tarım Alanında Yapılan Yenilikler:

Tarımda ıslah edilmiĢ tohum, gübre ve makine

kullanılması teĢvik edilmeye baĢlanmıĢtır. Örnek

çiftlikler kurulmuĢ, ziraat okulları açılmıĢtır.

Köylüden alınan AĢar vergisi kaldırılmıĢtır.(1925)

2. Sanayi Alanında Yapılan Yenilikler:

Sanayinin geliĢmesi için “Sanayi-i TeĢvik Kanunu”

çıkarılarak sanayi kuruluĢlarının kurulması ve özel

teĢebbüsün desteklenmesi amaçlanmıĢtır.

Devletçilik ilkesi benimsenerek “I. BeĢ Yıllık Kalkınma

Planı” uygulanmaya baĢlanmıĢtır.

3. Milli Ekonomi Politikasının Benimsenmesi:

Mustafa Kemal, ekonomik sorunları görmek ve

çözüm üretmek için Ġzmir’de Ġktisat Kongresi’ni

toplamıĢtır.

Bu kongrede milli ekonominin kurulması ve

hammaddesi ülke içinde olan sanayi

kuruluĢlarına öncelik verilmesi kararlaĢtırılmıĢtır.

(1923)

4. Kabotaj Kanunu’nun Çıkarılması:

Kabotaj; bir devletin kendi karasularında yük ve

yolcu taĢıma, gemi iĢletme hakkıdır. Bu hak

Osmanlı Devleti zamanında yabancı Ģirketlere

verilmiĢti. Bu durum egemenlik haklarımıza aykırı

idi.

Kabotaj Kanunu çıkarılarak Türk limanları

arasında gemi iĢletme hakkı yabancılardan

alınarak Türklere verilmiĢtir. Yani denizyolları

millileĢtirilmiĢtir. (1 Temmuz 1926 )

5. Bayındırlık Faaliyetleri:

Osmanlı Devleti zamanında yeterli yol

yapılmamıĢtı. Devletin son zamanlarında yapılan bir

miktar demir yolu dıĢında ulaĢım ilkel yollarla

yapılıyordu.

Cumhuriyetin kurulmasından sonra Atatürk,

ülkenin geliĢmesi için demir yolu ve kara yolu

yapımına ağırlık verilmiĢtir.

Düzenli kentleĢmeyi sağlamak için Ģehir

planlamacılığına önem verilmiĢtir.

ATATÜRK ĠLKELERĠ

Atatürk Ġlkelerinin Ortak Özellikleri:

o Türk toplumunun ihtiyaçlarından doğmuĢtur.

o Akla ve mantığa uygundur.

o Atatürk tarafından hem sözle hem de uygulama ile

belirlenmiĢtir.

Takvim, saat ve ölçülerde yapılan yeniliklerin

amacı Avrupalı ülkelerle olan ekonomik

iliĢkilerde kolaylık sağlamaktır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız, demokratik ve

çağdaĢ bir devlet olarak varlığını sürdürmesi, muasır

medeniyetler seviyesine ulaĢması için Atatürk

tarafından ortaya konulan ilkelerdir. Bunlar;

1- Cumhuriyetçilik

2- Milliyetçilik

3- Halkçılık

4- Laiklik

5- Devletçilik

6- Ġnkılapçılık

Page 13: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 13

o DıĢ baskı ve zorlama yoktur.

o Bir bütündür, birbirlerinden ayrılamazlar.

HALKIN YÖNETĠMĠ: CUMHURĠYET

CUMHURĠYETÇĠLĠK

Özellikleri:

Devlet baĢkanı ve milletvekilleri seçimle belirlenir.

Ülke, halkın seçtiği vekiller tarafından yönetilir.

Yönetimde demokrasi esastır.

VatandaĢların hak ve özgürlükleri devlet koruması

altına alınmıĢtır.

Devlet iĢleyiĢi anaysa ve yasalara göre yapılır.

Cumhuriyetçilik Ġlkesi Doğrultusunda GerçekleĢen

Ġnkılaplar

TBMM’nin açılması

Saltanatın kaldırılması

Cumhuriyetin ilan edilmesi

Halifeliğin kaldırılması

Birden fazla siyasi partinin kurulması

Kadınlara seçme seçilme hakkının verilmesi

Anayasaların hazırlanması

BĠRLĠK VE BERABERLĠĞĠMĠZĠN DAYANAĞI:

MĠLLĠYETÇĠLĠK

o Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi birleĢtirici ve

bütünleĢtiricidir. Türk ulusuna bağlı olan, kendini

Türk sayan herkes Türk milletinin bireyidir. Irkçılığa

karĢıdır.

o Atatürk milliyetçiliği, Türk ulusunun bağımsızlığını

her Ģeyin üstünde tutar. Akılcıdır, gerçekçidir. Ortak

vatan, dil ve kader birliği kavramları bu ilkeyle

ilgilidir.

o Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü

bunu ifade eder.

Özellikleri:

Milli birlik ve beraberliği esas alır.

Milletini seven herkes ülkesinin kalkınması için

çalıĢmalıdır.

Kendisini Türk ulusuna adayan herkes Türk’tür,

ilkesini benimser.

Milliyetçilik Ġlkesi Doğrultusunda GerçekleĢen

Ġnkılaplar

KurtuluĢ SavaĢı’nın kazanılması

TBMM’nin açılması

Ġstiklâl MarĢı’nın kabulü

Yeni Türk Devleti’nin kurulması

Kapitülasyonların kaldırılması

Kabotaj Kanunu'nun çıkarılması

Türk Tarih Kurumu'nun kurulması

Türk Dil Kurumu'nun kurulması

Yabancı okulların ayrıcalıklarının kaldırılarak Milli

Eğitim Bakanlığı'na bağlanması

Yabancı okullarda Türkçe, tarih ve coğrafya

derslerinin Türk öğretmenler tarafından okutulması

EġĠT VATANDAġLIK: HALKÇILIK

o Halkçılık ilkesi, toplumda sınıf ayrımına karĢıdır.

o Herkes yasalar karĢısında aynı haklara sahiptir.

o Hiçbir kiĢiye, aileye, zümreye ayrıcalık

tanınamaz.

Özellikleri:

Halk devlet yönetimine katılır.

Herkes kanunlar önünde eĢit haklara sahiptir.

Cumhuriyetçiliğin ve milliyetçiliğin doğal bir

sonucudur.

Halkçılık Ġlkesi Doğrultusunda GerçekleĢen

Ġnkılaplar

Cumhuriyetin ilanı

Türk Medeni Kanunu’nun kabul edilmesi

Tekke, zaviye ve türbelerin kaldırılması

Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun kabulü

Kılık kıyafette değiĢiklik yapılması

Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi

AĢar vergisinin kaldırılması

Soyadı Kanunu’nun çıkarılması

Hastane ve sağlık ocaklarının açılması

Cumhuriyet, bir yönetim Ģeklidir. Halkın kendi

kendini yönetmesini esas alır. Cumhuriyet

yönetiminde egemenlik millete aittir. Türk

milleti seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kendini

yönetir.

Ulusal egemenlik, seçim, ulusal irade, çok

partili seçim, seçme ve seçilme hakkı gibi

kavramlar bu ilkeyle alakalıdır.

Egemenlik kayıtsız Ģartsız milletindir.

o Milliyetçilik, kiĢinin kendi milletini sevmesi,

milletini yüceltmesi ve milletinin mutluluğu

için çalıĢmasıdır. Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi

milli birlik ve beraberliği temel alır. Kaynağını

KurtuluĢ SavaĢı oluĢturur. Çünkü milliyetçilik ilkesi

KurtuluĢ SavaĢı kazanılmasında etkin bir rol

oynamıĢtır.

Halk: Bir ülkede oturan, o ülkeyi bilen, geleceğini o

ülkeye bağlamıĢ insanların bütününe halk denilir.

Halkçılık, herkesin kanunlar önünde eĢit haklara

sahip olması, devletin milletin çıkarına ve halkın

yararına bir siyaset izlenmesidir.

Page 14: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 14

AKLIN VE BĠLĠMĠN REHBERĠ: LAĠKLĠK

o Laiklik ilkesinin kabul edilmesiyle devlet yönetimi

akla ve bilime dayandırılmıĢtır. Bu ilke

doğrultusunda hukuk siteminde, eğitim siteminde,

sosyal yaĢamda akılcı ve bilimsel değiĢiklikler

yapılmıĢtır. Türk toplumunun çağdaĢlaĢma yolu

açılmıĢtır.

Özellikleri:

Devlet yönetiminde din ve devlet iĢleri birbirinden

ayrı tutulur.

Akla ve bilime önem verilir, yasalar din kurallarına

dayandırılamaz.

DüĢünce ve inanca saygı esastır. Herkesin inanç

özgürlüğü vardır.

Laiklik Ġlkesi Doğrultusunda GerçekleĢen Ġnkılaplar

Saltanatın kaldırılması

Halifeliğin kaldırılması

Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun kabul edilmesi

Medreselerin kapatılması

Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması

Türk Medeni Kanunu’nun kabul edilmesi

Diyanet Din iĢleri BaĢkanlığı’nın kurulması

Anayasadan “Devletin dini Ġslâm’dır” maddesinin

kaldırılması

Laiklik ilkesi 1937’de anayasaya girmiĢtir.

HALK VE DEVLET EL ELE GÜÇLÜ EKONOMĠYE:

DEVLETÇĠLĠK

o Yani gerektiğinde fabrika ve Ģirket kurup

iĢletmesidir. Bu ilke ekonomiyle ilgilidir. Bu sayede

demir çelik, dokuma, cam ve Ģeker dalları kısa

sürede kurulmuĢtur.

o Devletçilik ilkesi, ekonomik kalkınmanın yanında

sosyal ve kültürel kalkınmayı da amaçlar.

Özellikleri:

Devletin ekonomik, sosyal ve kültürel alanda

kalkınmasını amaçlamıĢtır.

Özel sektörün (vatandaĢların) özel iĢ yerleri

kurmalarını destekler ve örnek olur.

Devlet, ülkedeki ekonomik kaynakları belirler ve

iĢletir.

Devletçilik Ġlkesi Doğrultusunda GerçekleĢen

Ġnkılaplar

Ġzmir Ġktisat Kongresi’nin yapılması

Sümerbank ve Etibank gibi bankaların kurulması

Karabük Demir-Çelik Fabrikalarının kurulması

Tarımda modern yöntemlerin uygulanması

Maden Tetkik Arama Enstitüsünün kurulması

Kabotaj Kanunu’nun kabulü

Demir yollarının devletleĢtirilmesi

YENĠYE ĠYĠYE DOĞRU ĠLERLEMEK: ĠNKILAPÇILIK

Özellikleri:

Kurumların sürekli yenilenmesi, çağa ayak

uydurması anlamına gelir.

GeliĢmesi durmuĢ olan bütün kurum ve kuruluĢları

kaldırıp yerine daha yeni ve daha çağdaĢ olanını

getirir.

Bütün yenilikler bu ilke doğrultusunda yapılmıĢtır.

GerçekleĢtirilen bütün inkılaplar bu ilkenin

uygulama örnekleridir.

ATATÜRK’ÜN SON GÜNLERĠ

Atatürk, tüm ömrünü Türk milletinin çağdaĢ

toplumlar seviyesine çıkması için harcamıĢtır. 1938

yılı baĢlarında Bursa’ya yaptığı bir gezi sırasında

hastalanan Atatürk Çankaya KöĢk’ünde bir süre

dinlendi.

Mayıs ayında güney illerini kapsayan bir inceleme

gezisi kendisini yorduğu için yeniden hastalandı.

Ankara’ya döndü. Atatürk; Hatay’ın Türkiye’ye

katılmasına büyük önem vermekteydi. Bu nedenle

doktorların kesin dinlenmesi talimatına rağmen

Hatay’a gitti. Burada incelemelerde bulundu.

Bu yoğun tempo Atatürk’ün hastalığının artmasına

neden oldu. Tüm dünyaya örnek olan büyük önder,

10 Kasım 1938 yılında saat dokuzu beĢ gece

Ġstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini

yumdu.

19 Kasım günü naaĢı, top arabasıyla Gülhane

Parkı’na götürüldü. Buradan Yavuz zırhlısı ile

Ġzmit’e oradan da özel bir trenle Ankara’ya getirildi.

21 Kasım 1938 tarihinde yabancı devletlerin de

gönderdiği askeri birliklerle temsil ettiği büyük bir

devlet töreni yapıldı. NaaĢı, Etnoğrafya

Müzesi’nde hazırlanan geçici kabre konuldu.

10 Kasım 1953’te Ankara Rasattepe’deki

Anıtkabir’e defnedildi.

Laiklik; din ve devlet iĢlerinin birbirinden

ayrılması, devlet kurumlarının ve hukuk

kurallarının dini kurallara değil, akla ve

bilime dayandırılmasıdır.

Devletçilik; devletin ekonomik hayatın içinde yer

alması, ekonomik kalkınmanın devlet eliyle

gerçekleĢtirilmesidir.

Ġnkılap: EskimiĢ, çağdıĢı kalmıĢ bir toplum ve devlet

düzeninin daha iyi bir duruma getirilmesi için yapılan

köklü değiĢikliklerdir.

Ġnkılapçılık ilkesi; Türk toplumunun sürekli geliĢmeye,

yenileĢmeye açık olmasını sağlamıĢtır.

Ġnkılapçılık ilkesi sürekli yeniyi, iyiyi, güzeli esas almıĢtır.

Page 15: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 15

HARĠTANIN DĠLĠ

Yeryüzündeki doğal ve beĢeri unsurların

oluĢturduğu görünümlerin her birine yer Ģekilleri

denir.

Dağ: Çevresine göre yüksekte kalan yeryüzü Ģekillerine dağ denir. Ġki çeĢittir: 1. Tek dağ 2. Sıradağ Tek dağ: Bulunduğu yerde tek baĢına yükselen

dağa verilen addır.

Sıradağ: Aralarında uzunlamasına vadilerin

bulunduğu ve birbiriyle bağlantılı dağlar dizisidir.

Doruk: Dağın en yüksek yerine doruk denir.

Etek: Dağların alt kısımlarına etek adı verilir.

Geçit: Dağların arasındaki yollara geçit adı verilir.

Tepe: Yüksekliği 500 metreyi geçmeyen yer

kabartılarıdır.

Ova: Çevresine göre alçakta kalmıĢ, olan geniĢ

düzlüklerdir.

Plato: Akarsular tarafından derin biçimde yarılmıĢ

yüksek ve geniĢ düzlüklerdir.

Vadi: Akarsuların yataklarını derinleĢtirerek

oluĢturduğu “u” veya “v” Ģeklindeki uzun oluklardır.

Delta: Bir ırmağın çatallanarak denize veya göle

kavuĢtuğu yerde oluĢan üçgen biçimli ovalardır.

Deniz: Okyanusların karaların içine doğru girmiĢ

kollarıdır.

Koy: Denizin, karanın içine küçük girinti hâlinde

sokulduğu yere koy denir. Koylar, körfezden daha

küçük ve daha sığ girintilerdir

Körfez: Denizlerin, büyük ve derin girintiler halinde

karaların içine sokulduğu yerlere denir.

Burun: Kara parçalarının denize doğru uzanmıĢ

bölümlerdir.

Boğaz: Ġki denizi birbirine bağlayan dar su geçitleridir.

Ada: Etrafı sularla çevrili kara parçasıdır.

Yarımada: Üç tarafı sularla çevrili kara parçasıdır.

Göl: Karlara üzerinde bulunan dört tarafı kapalı

çukurlardaki su birikintileridir. Göller 2 türlüdür.

1. Doğal göller 2. Baraj gölleri

Akarsu: Yağmur, kaynak, buz ve kar sularının bir yatak

içinde toplandıktan sonra, bir eğim doğrultusunda akıp

giden sulardır.

Akarsuların en küçüğü deredir. Dereler birleĢerek

çayları oluĢturur. Çayların birleĢmesiyle de en büyük

akarsu olan ırmaklar (nehirler) oluĢur. Orman: Ağaçlarla kaplı geniĢ alanlardır.

Harita: Yeryüzünün tamamının veya bir kısmının

kuĢbakıĢı olarak belirli bir oranda küçültülerek bir

düzlem üzerine geçirilmesine harita denir.

Kasaba: Kentlerden küçük, köyden büyük, henüz kırsal

özelliklerini yitirmemiĢ olan yerleĢim birimidir.

Köy: Nüfusu iki bine kadar olan, Ģehirlerden uzakta

bulunan küçük yerleĢim alanlarıdır.

Kırsal: Az insanın barındığı, genellikle kır durumda olan

yer.

Yer Ģekilleri doğal ve beĢeri unsurlar olarak iki

grupta incelenir.

Doğal Unsurlar: Doğada kendiliğinden bulunan,

meydan gelmesinde insanların doğrudan etkili

olmadığı yeryüzü Ģekilleridir. Dağ, ova, orman, plato,

göl ve vadiyi doğal unsurlara örnek olarak verebiliriz.

BeĢeri Unsurlar: Ġnsanlar doğal varlıklara çeĢitli

Ģekillerde müdahale ederek yeni oluĢumlar meydana

getiriler. Ġnsanların etkisiyle oluĢan unsurlara beĢeri

unsurlar denir. ġehirler, tüneller, yollar, barajlar,

maden sahaları, kanallar, köprüler beĢeri unsurlardır.

BÖLGEMĠZĠ TANIYALIM

Bir bölgede görülen doğal özellikler; yer Ģekilleri,

iklim ve bitki örtüsüdür.

BeĢeri özellikler nüfus ve yerleĢmedir.

Ekonomik özellikler ise tarım, turizm, madencilik

ve ticarettir.

Yer kabuğu üzerinde oluĢmuĢ kabarık ve çukur

Ģekillerin hepsine birden yüzey Ģekilleri denir.

BaĢlıca yüzey Ģekilleri dağlar, ovalar, platolar,

vadiler vb.’dir. Çevremizde gördüğümüz bu yüzey

Ģekillerinin yükseklikleri her zaman deniz seviyesine

göre hesaplanır.

Dünyamızın her yerinde deniz aynı seviyededir.

Sıfır (0) metredir.

Ovalar ve özellikle delta ovaları tarıma

elveriĢliyken, platolar daha çok hayvancılığa

elveriĢlidir.

Ege Bölgesi’nde kıyılar girintili çıkıntılı

olduğundan bölgede çok sayıda koy, körfez,

burun, ada, yarımada bulunmaktadır.

SOSYAL BĠLGĠLER 5

3.ÜNĠTE BÖLGEMĠZĠ TANIYALIM

Bölge: Doğal, beĢeri ve ekonomik özellikler

bakımından diğer yerlerden ayrılan, kendi sınırları

içinde benzer özellikler gösteren geniĢ alanlara bölge

denir.

Page 16: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 16

Haritalar üzerinde bulunan renkler ve çeĢitli

iĢaretler, haritanın dilidir. Bu iĢaretler ve renkler

sayesinde bir haritadan pek çok bilgi öğrenebiliriz.

Fiziki haritada yer alan renklerin her birinin

anlamı vardır. Fiziki haritalarda kullanılan renklerin

hangi yükseltileri ve derinlikleri ifade ettiği, haritanın

bir kenarında harita iĢaretleri (lejant) bölümünde

gösterilir.

Haritada denizler, göller ve akarsular mavi ve

tonlarıyla gösterilir.

Karalarda:

Yükseltisi az olan yerler, ovalar yeĢil tonlarıyla, ( 0-

500 metre )

Yükseltisi biraz yüksek olan yerler, yaylalar sarı

renkle, ( 500-1000 metre )

Yükseltisi orta derecede yüksek olan yerler açık

kahverengi ile, ( 1000-1500 metre )

Yükseltisi çok fazla olan yerler, yüksek dağlar ise

koyu kahverengi ( 1500 ve yukarısı ) ile gösterilir.

YÜKSELTĠ BASAMAKLARI

Ülkemizin Yeryüzü ġekilleri:

1. Ortalama yükselti oldukça fazladır.(1132 m)

2. Yükselti batıdan doğuya doğru gidildikçe artar.

3. Özellikle iç bölgelerde düzlükler geniĢ yer kaplar.

4. Ovaların yükseltileri de fazladır.

5. Ülkemizin yarısı 1000-2000 m arası yükseltiye

sahiptir.

6. Ülkemizin, yüksek sıradağları doğu batı yönünde

uzandığından, Akdeniz ve Karadeniz Bölgesi’nde

denize paralel, Ege’de denize dik olarak uzanır.

ĠKLĠM VE ĠNSAN FALĠYETLERĠ

Yurdumuzda farklı iklim tiplerinin oluĢmasında

en önemli etkenler;

Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması,

Ilıman iklim kuĢağında olması,

Yükseltinin batıdan doğuya artması

Yüzey Ģekillerinin farklılığı

ĠKLĠMĠN ĠNSANLARIN YAġAMINDAKĠ ETKĠLERĠ

Ġklim;

YetiĢtirilen tarım ürünleri çeĢitliliğini,

Doğal bitki örtüsü çeĢitliliğini,

Turizm faaliyetlerini ve çeĢitliliğini

Kıyafet (giysi) seçimini,

Isınma yöntem ve malzemelerin türünü,

Ġnsanların ten(deri) renklerini,

Ġnsanların yemek kültürünü ve çeĢitliliğini,

Su kaynaklarının azlığını ve çokluğunu,

Kültür, spor, sanat faaliyetlerini,

Ekonomik faaliyetlerini ve türünü,

Evlerin Ģekillerini, ev yapım malzemelerinin türünü,

YerleĢme ve nüfusun ülke içindeki dağılımını,

Hayvancılık faaliyetlerini ve hayvan türlerini etkiler.

Ġklim özellikleri insan, bitki ve hayvan yaĢantısını

doğrudan etkiler. Sert iklime sahip olan bölgelerde

evlerin yapı malzemesi, Ģekli farklıdır. Ġnsanlar kalın

giyecekler giyerler. Binalarda çeĢitli ısıtma ve

soğuktan korunma yöntemleri kullanılır. Sıcak

iklime sahip olanlar ise sıcaktan korunmak için

çeĢitli yöntemler kullanırlar

Ġklim, insanların yaĢam biçimi kadar ekonomik

faaliyetlerini de etkiler. Ülkemizin kıyı kesimlerinde

balıkçılık, iç kesimlerde tarıma elveriĢli alanlarda

tarım, dağlık alanlarda da hayvancılık ve ticaret

yapılır.

Yeryüzü Ģekillerini gösteren haritalara fiziki

haritalar denir. Dağları, ovaları, denizleri, gölleri,

akarsuları, platoları vb. yeryüzü Ģekillerini fiziki

haritalarda görebiliriz. Fiziki haritalarda yeryüzü

Ģekilleri değiĢik Ģekillerde gösterilir.

Lejant: Haritada kullanılan iĢaretlerin ve anlamlarının

gösterildiği tabloya lejant denir.

Ġklim: Bir yerde görülen hava olaylarının uzun yıllar

boyunca gösterdiği ortalama duruma iklim denir.

“Akdeniz bölgesinde yaz mevsimi sıcak ve kurak

geçer” ifadesi bir ortalama durumu belirttiği için iklim

özelliklerini yansıtır.

Hava durumu: Bir yerde görülen anlık, birkaç saatlik,

birkaç günlük yani kısa süreli hava olaylarıdır.

“Hafta sonu yağıĢ bekleniyor, parça bulutlu geçecek,

sağanak yağıĢlı, karla karıĢık yağmurlu” gibi ifadeler

hava durumunu belirtmek için kullanılır.

Page 17: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 17

Ġklim; ulaĢım, ticaret gibi ekonomik faaliyetlerin

yanı sıra turizm etkinliklerini de nasıl olacağını

belirler. KıĢın uzun sürdüğü kar yağıĢlarının görüldüğü

yerlerde kıĢ turizmi geliĢmiĢtir.

Ġklimin bitki örtüsü üzerinde etkisi vardır.

Karadeniz’in dağların denize bakan yamaçlarında gür

ormanlarla kaplıdır. Deniz seviyesinden yükseklere

doğru ormanlar görülür. Dağların en üst kısımlarında

ise çayırlar görülür. Ġç kısımlarda ise bozkırlar görülür.

Ġç kısımlarda ağaç ve orman, akarsu kenarlarında seyrek

olarak veya insanların ulaĢmadığı dağların yüksek

kesimlerinde görülür.

ÜLKEMĠZDE GÖRÜLEN ĠKLĠM TÜRLERĠ

KARADENĠZ ĠKLĠMĠ

o Orman ürünlerinin fazla olmasından dolayı kırsal

kesimlerde evlerin büyük bir bölümü ahĢap

malzemeden ve üçgen çatılı yapılmıĢtır.

o Rize ve çevresi yurdumuzun en yağıĢlı yöresidir.

o Karadeniz kıyıları ve Marmara’nın kuzey

kesimlerinde görülür.

o Ġklimin özelliği bölgenin batısından doğuya doğru

gidildikçe daha belirginleĢmesidir

o Her mevsim bol yağıĢ ve ılıman bir iklim isteyen

çay, fındık, mısır ve kivi gibi tarım ürünleri

yetiĢtirilir.

Karadeniz iklimi yağış ve sıcaklık grafiği

AKDENĠZ ĠKLĠMĠ

Don olaylarına ve kar yağıĢlarına çok az rastlanır.

GüneĢlenme süresi fazladır.

Seracılık yaygın olarak yapılır. Nedeni; güneĢli gün

sayısının fazla olması ve kıĢların ılık geçmesidir.

Akdeniz ve Ege kıyılarıyla, Marmara Bölgesi’nin

güney kısmında ve Güneydoğu Anadolu

Bölgesi’nin batısında görülür.

YetiĢtirilen tarım ürünleri; turunçgiller (limon,

portakal, greyfurt), muz, zeytin, susam, pamuk,

üzüm, incir, tütün vb.

Akdeniz iklimi yağış ve sıcaklık grafiği

KARASAL ĠKLĠM

En önemli özelliği havanın çabuk ısınıp, çabuk

soğumasıdır. Diğer bir özelliği de gece ve gündüz

sıcaklıkları arasındaki farkın çok olmasıdır.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde Ģiddetli karasal iklim

görülür.

Karasal iklimin görüldüğü yerlerde kıĢlar uzun ve

sert geçtiği için ulaĢımda, tarımda, ısınmada zorluklar

yaĢanır.

Bu iklim Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ġç

Anadolu bölgeleri ile Marmara ve Ege bölgelerinin iç

kesimlerinde etkili olmaktadır

Karasal iklimin hakim olduğu kesimlerde buğday,

arpa, çavdar, yulaf, mercimek, nohut, Ģekerpancarı,

elma, armut, üzüm, haĢhaĢ gibi tarım ürünleri

yetiĢtirilir.

Karasal iklim yağış ve sıcaklık grafiği

o Yazları serin, kıĢları ılık, her mevsim yağıĢlı

geçer.

o Her mevsim yağıĢlı olmakla birlikte, yağıĢlar en

çok sonbaharda en az ilkbaharda görülür.

o YağıĢlar fazla olduğu için bitki örtüsünü

ormanlar oluĢturur.

Yazlar sıcak ve kurak, kıĢlar ılık ve yağıĢlıdır.

En fazla yağıĢı kıĢın, en az yağıĢı yazın alır.

Bitki örtüsü makidir. Makiler, yaz kuraklığına

dayanıklı olan ve bütün yıl yeĢil kalabilen çalı ve

kısa boylu ağaçlardır.

Ülkemizde en yaygın görülen iklim çeĢididir.

Yazları sıcak ve kurak, kıĢları soğuk ve kar

yağıĢlıdır.

YağıĢlar en çok ilkbaharda, en az ise yaz aylarında

görülür.

Bitki örtüsü, ilkbahar yağıĢlarıyla yeĢeren yazın ise

sıcaklıktan dolayı kuruyan otlardan oluĢan bozkırlardır.

Page 18: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 18

YAġADIĞIMIZ BÖLGE – YAġANACAK YERLER

NÜFUS DAĞILIġINI ETKĠLEYEN FAKTÖRLER

FĠZĠKĠ FAKTÖRLER

1-ĠKLĠM: Ülkemizde nüfus, ılıman iklimin görüldüğü

kıyı bölgelerimizde yoğunlaĢır. KıĢların sert, uzun ve

yağıĢın az olduğu karasal iklim Ģartlarının olduğu

yerlerde ise nüfus tenhadır. Türkiye’de denizin

ılımanlaĢtırıcı etkisinden dolayı nüfusun büyük kısmı

Marmara, Ege, Karadeniz, Akdeniz kıyılarında

toplanmıĢtır.

2-YER ġEKĠLLERĠ: Dağlık ve engebeli alanlarda nüfus

yoğunluğu seyrek, ovalarda ve toprak türünün tarıma

uygun olduğu alanlarda nüfus yoğundur.

Yer ġekillerine göre tenha yerler: Yıldız Dağları

Bölümü, Anadolu’nun yüksek kesimleri, TaĢeli Platosu,

Biga Yarımadası, Teke Yarımadası, Hakkâri Bölümü,

MenteĢe Yöresi

3- TOPRAK ÖZELLĠKLERĠ: Verimli toprakların

bulunduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B. Menderes,

Bafra, ÇarĢamba ovaları) nüfusça kalabalık iken, Tuz

Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz topraklar

bulunduğundan nüfus çok azdır.

4-YER ALTI KAYNAKLARI: Madenlerin veya enerji

kaynaklarının iĢletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç

vardır. Bu alanlarda nüfus fazladır. TaĢkömürünün

çıkarıldığı Zonguldak, linyit kömürünün çıkarıldığı

Manisa (Soma), petrolün çıkarıldığı Batman nüfusun

yoğun olduğu yerlerdir.

5-SU KAYNAKLARI: Ġçme ve kullanma suyunun temini,

tarım ve sanayide suya ihtiyaç duyulması nedeniyle

ülkemizde birçok yerleĢim yeri su kaynaklarının

etrafında toplanmıĢtır. Özellikle iklimin kurak olduğu Ġç

Anadolu’da nüfus; akarsu boyları, yer altı su

kaynaklarının çevreleri ve göl kenarlarında toplanmıĢtır.

BEġERĠ FAKTÖRLER

1-SANAYĠ: Sanayinin geliĢtiği yerlerde iĢ olanaklarının

fazla olması, bu alanlarda nüfusun artmasını sağlar. Bu

artıĢ göçlerle meydana gelmektedir.

Sanayiye göre nüfusun yoğun olduğu yerler:

Çatalca–Kocaeli Bölümü, Bursa çevresi, Ġzmir,

Zonguldak, EskiĢehir-Ankara, Çukurova-Adana,

Ġskenderun

2-TARIM: Tarımın yoğun yapıldığı alanların nüfusları

artmıĢtır. Tarım genellikle ovalarda yapılır.

Kıyı ovaları: Bafra, ÇarĢamba, Gediz, Çukurova,

Ġç ovalar: Konya, Harran, Adapazarı, Bursa,

3-TURĠZM: Turizmin yoğunlaĢtığı yerlerde yerleĢme ve

nüfus artmıĢtır. Ülkemizde Ege ve Akdeniz kıyılarındaki

merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaĢmıĢtır

4-ULAġIM: UlaĢımın zor sağlandığı yerler tenha, ulaĢım

kavĢağında olan illerimizin nüfusu fazladır.

EskiĢehir, Ankara, Gaziantep, Kayseri’de ulaĢımın

rahatlığı ticaretin geliĢmesini sağlamıĢ böylece nüfusun

yoğunlaĢmasına neden olmuĢtur.

Yoğun Nüfuslu Yerler

Doğu Karadeniz kıyıları

Marmara Denizi kıyıları

Ege Bölgesi'nin kıyıları ile iç kesimlerdeki ovalar

Antalya körfezi

Çukurova çevresi

Seyrek Nüfuslu Yerler

Yıldız Dağları Bölümü

Karadeniz Bölgesi'nin dağlık alanları

MenteĢe Yöresi

TaĢeli Platosu

Teke Yarımadası

Tuz Gölü çevresi

BÖLGELERĠMĠZ VE ÖZELLĠKLERĠ

Yurdumuz büyük bir ülkedir. Yeryüzü Ģekilleri,

iklimi, bitki örtüsü, nüfusu ve ekonomik özellikleri her

yerde aynı değildir. Bu özellikler göz önünde

bulundurularak benzerlik görülen yerler coğrafi

bölgeleri oluĢturmuĢtur. 1941 yılında yapılan “Birinci

Türk Coğrafya Kongresi’nde ülkemiz yedi bölgeye

ayrılmıĢtır.

Marmara bölgesinde hem Akdeniz iklimi, hem

Karadeniz iklimi, hem de Karasal iklim

görülmektedir. Üç iklimin bir arada etkili olduğu

bu iklim tipine “geçiĢ iklimi” veya Marmara

iklimi de denilmektedir.

Üç iklim türünün özelliklerinin görüldüğü geçiĢ

ikliminin en belirgin özelliği iklim çeĢitliliğinin

hem bitki örtüsünde hem de tarım ürünlerinde

çeĢitliliğe sebep olmasıdır.

Coğrafi Bölgelerimiz:

1-Karadeniz Bölgesi 2- Marmara Bölgesi

3- Ege bölgesi 4- Akdeniz bölgesi

5- Doğu Anadolu Bölgesi 6- Ġç Anadolu Bölgesi

7- Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Page 19: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 19

KARADENĠZ BÖLGESĠ

Konumu: Adını kuzeyindeki Karadeniz’den alır. Doğu

Anadolu, Ġç Anadolu ve Marmara Bölgesi ile komĢudur.

Yer ġekilleri ve UlaĢım: Engebeli bir arazi yapısı vardır.

Dağlar denize paralel uzandığı için kıyılar fazla

girintili ve çıkıntılı değildir. Bu durum kıyı

kesimlerden iç kesimlere geçiĢi zorlaĢtırmakta, ulaĢımın

daha çok kıyı Ģeridinde yoğunlaĢmasına neden

olmaktadır.

Dağları: Küre, Bolu, Ilgaz, Canik ve Köroğlu dağları

oluĢturur. En yüksek yeri Kaçkar Doruğu’dur.

Ovaları: Bafra, ÇarĢamba ovaları delta ovalarıdır.

Akarsuları: Kızılırmak, YeĢilırmak, Sakarya, Filyos ve

Çoruh nehri en önemli akarsulardır.

Temel Geçim Kaynakları: Temel geçim kaynağı

tarımdır. Bölge çay, fındık ve kenevir üretiminde

Türkiye’de 1. sıradadır.

Bunun yanında madencilik (taĢ kömürü, bakır,

demir…) hayvancılık, balıkçılık, arıcılık, ormancılık da

diğer önemli geçim kaynaklarındandır.

MARMARA BÖLGESĠ

Konumu: Adını Marmara Denizi’nden almıĢtır.

Marmara Bölgesi; Ġstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve

Çanakkale Boğazı tarafından ikiye bölünmüĢtür.

Batıdaki toprakları Avrupa Kıtası’na, doğudaki

toprakları Asya Kıtası’na aittir.

Yer ġekilleri ve UlaĢım: Ortalama yükseltisi en az

olan bölgemizdir. BaĢlıca dağları Uludağ, Kaz Dağı ve

Yıldız Dağlarıdır. Bölgenin en yüksek dağı Uludağ’dır.

Ġstanbul ve Çanakkale boğazları bu bölgede yer

alır. Gökçeada ve Bozcaada da bu bölgede yer alır.

Sakarya, Susurluk, Meriç ve Ergene en önemli

akarsularıdır.

Ulubat, Ġznik, Sapanca, Manyas gölleri bu

bölgededir.

Ġklimi: Bölgenin kuzeyinde Karadeniz, güneyinde

Akdeniz, iç kesimlerinde ise karasal iklim görülür.

Temel Geçim Kaynakları: Sanayi çok geliĢmiĢtir.

Türkiye’deki endüstri kuruluĢlarının %25’i bu

bölgededir.

Marmara Bölgesi, bölge yüzölçümüne göre

tarım alanları en fazla olduğu bölgemizdir. Bölge,

ayçiçeği, Ģeftali, kestane ve pirinç üretiminde ilk

sıradadır. Zeytin, tütün, Ģekerpancarı, üzüm, mısır ve

buğday tarımı yapılan diğer ürünlerdir.

Eğitim, sağlık, ulaĢım ve haberleĢme olanaklarının

en fazla olduğu bölgedir.

EGE BÖLGESĠ

Yer ġekilleri ve UlaĢım: Ege Bölgesi’nde dağlar denize

dik uzanır. Bu nedenle Ege kıyılarımız çok girintili ve

çıkıntılıdır. Sahil boyunca çok sayıda ada, yarım ada,

koy ve körfez bulunur. Kıyıdan iç kesimlere gidildikçe

yükselti artar.

Dağlar kıyıya dik uzandığından doğal olarak iç

kesimlere ulaĢım, daha kolay olmaktadır.

Emir, Murat, Boz, Yunt, Aydın ve Madra dağları bu

bölgemizde yer almaktadır.

Bölgenin en önemli akarsuları Bakırçay, Gediz,

Büyük Menderes ve Küçük Menderes’tir.

Ġklimi ve Bitki Örtüsü: Kıyılarda Akdeniz, iç kesimlerde

karasal iklim görülür. Ancak, dağların uzanıĢ yönü

Her mevsim yağıĢlı ılıman bir iklimi vardır. Bitki

örtüsü ormandır.

Ülkemizin en fazla yağıĢ alan bölgesidir.

Türkiye’nin %25’ini kaplayan ormanlarıyla,

ormanlık alanın en fazla olduğu bölgedir.

En fazla heyelan olan bölgedir. Bunun en temel

nedeni yağıĢların fazla, bölgenin dağlık olmasıdır.

Kırsal nüfusun en fazla olduğu bölgemizdir.

Köylerde arazi yapısından dolayı evler dağınıktır.

Bölge çay, fındık ve kenevir üretiminde

Türkiye’de 1. sıradadır.

Ülkemizde balıkçılığın en yaygın olduğu

bölgedir.

Ülkemizde taĢ kömürünün tamamı, bakırın

yarısı bu bölgeden sağlanır.

o Ortalama yükseltisi en az olan bölgemizdir.

o Nüfus yoğunluğu en fazla olan bölgedir. Nüfus

yoğunluğunun temel sebepleri iklim, yer Ģekilleri

ve bölgenin coğrafi konumudur.

o Ayçiçeği, Ģeftali, kestane ve pirinç üretiminde ilk

sıradadır.

o Sanayinin en çok geliĢtiği ve sanayide çalıĢan

nüfusun en çok olduğu bölgedir. Bu nedenle en

çok iç göç alan bölgedir.

o Ticaretin en çok geliĢtiği bölgedir.

o Enerji üretiminin en az, buna karĢın tüketiminin en

fazla olduğu bölgedir.

o Kümes hayvancılığı, ipek böcekçiliği ve ahır

hayvancılığında ilk sırada yer alır.

o Tarihi ve doğal güzelliklerinden dolayı en fazla

turist çeken ve turizm gelirleri en fazla olan

bölgemizdir.

Page 20: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 20

sayesinde kıyıdaki Akdeniz iklimi iç kesimlere kadar

sokulabilmektedir.

Ekonomisi tarıma dayalıdır.

Zeytin, üzüm, incir, haĢhaĢ ve tütün üretiminde

birinci sıradadır. Ülkemiz de, Dünya kuru incir

üretiminde ilk, zeytin üretiminde dördüncü

sıradadır. Bununla beraber pamuk ve turunçgil

üretiminde de önde gelen bölgelerdendir. Ġç

kesimlerde ise Ģekerpancarı ve tahıl tarımı

yaygındır.

Marmara’dan sonra, sanayinin en çok geliĢtiği

bölgedir. Bunun sebebi, bölgede ulaĢım, sermaye,

hammadde ve iĢgücü gibi imkânların fazla olmasıdır.

Ege bölgesi iç ve dıĢ ticaretin en fazla geliĢtiği

bölgelerimizden birisidir. Her yıl düzenlenen

Uluslararası Ġzmir Fuarı ülkemizin dıĢ ticareti

açısından önemli bir yere sahiptir.

Tarihi ve doğal güzelliklerinden dolayı çok fazla

turist çeken bölgemizdir. Turizm gelirleri bakımından

Marmara Bölgesi’nden sonra ikinci sıradadır.

AKDENĠZ BÖLGESĠ

Bölge genel olarak engebeli ve dağlıktır. Dağlar

kıyıya paralel olarak uzandığı için kıyı ile iç kesimler

arasındaki ulaĢım zorlaĢmıĢtır. Bu nedenle ulaĢım

Çubuk, Sertavul, Gülek ve Belen gibi geçitlerle

sağlanır.

GeniĢ ve verimli ovaların yanında dağlık alanlarında

geniĢ yer kapladığı bir bölgedir. Çukurova, Amik

Ovası, Silifke Ovası, Antalya Ovası en önemli

ovalardandır.

Toros Dağları bölgenin batısından baĢlayıp Doğu

Anadolu’ya kadar uzanan ülkemizin en uzun

sıradağlarıdır.

TaĢeli ve Teke plâtoları Akdeniz Bölgesi’ndedir.

Ceyhan, Seyhan ve Aksu en önemli akarsulardır.

Burdur, Isparta, Eğirdir göllerinin bulunduğu Göller

Yöresi olarak bilinen bölümde bu bölgemizde yer alır.

Kıyı Ģeridi boyunca tipik Akdeniz iklimi görülür.

Yazlar sıcak ve kurak, kıĢlar ılık ve yağıĢlıdır. Bu iklim

tarım üretimi ve ürün çeĢitliliği açısından çok elveriĢli

bir ortam oluĢturmuĢtur.

Akdeniz Bölgesi’nin doğal bitki örtüsü

makilerdir. (defne, taflan, kocayemiĢ, mersin, zakkum

vb.) dir.

Akdeniz bölgesi, orman bakımından

Karadeniz’den sonra gelir. Akdeniz bölgesindeki

ormanlar ülkemizdeki ormanların %24’ünü oluĢturur.

Bölgede taĢ evler yaygın olarak görülür.

Kırsal kesimde küçükbaĢ hayvancılık yaygındır.

Bölgede turizm geliĢmiĢtir. Akdeniz ikliminin

özellikleri nedeniyle yaz turizmi en erken baĢladığı

ve en geç bittiği bölgedir.

Ekonomisi daha çok tarıma dayalıdır.

Türkiye’de muz üretimi sadece Akdeniz

Bölgesi’nde yapılır.

Bölge yerfıstığı, muz, gül, mısır, soya fasulyesi,

turunçgiller ve sebze üretiminde birinci sıradadır.

Pamuk ve tahıl da yoğun olarak üretilir.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESĠ

Bölge, Türkiye’nin güneydoğu kesimini oluĢturur.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi; genel olarak plato ve

ovalardan oluĢur. Engebeli arazi azdır. Bu nedenle

ulaĢım da kolay sağlanır.

Bölgenin ortasında sönmüĢ bir volkan olan

Karacadağ bulunur.

Bölgede yer alan baĢlıca akarsular Fırat ve

Dicle’dir.

Bölge ulaĢımında yer Ģekilleri veya iklimin olumsuz

bir etkisi yoktur.

Ġklim kısmen karasaldır. Gaziantep ve çevresinde

Akdeniz ikliminin etkileri görülür. Bu nedenle bölgenin

batı kesimlerinde zeytin yetiĢtirilir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin doğal bitki örtüsü

bozkırdır. Ormanlık alanlar yok denecek kadar

azdır.

Ege Bölgesi’nde dağlar denize dik uzanır. Bu

nedenle Ege kıyıları çok girintili ve çıkıntılıdır.

Zeytin, üzüm, haĢhaĢ, tütün, incir üretiminde

birinci sıradadır. (ZÜHTĠ)

Seracılıkta Akdeniz’den sonra ikinci sıradadır.

Çiniciliğin ve halıcılığın merkezi konumundadır.

Bölge, yer altı kaynakları yönünden zengindir.

Türkiye’de linyitin en çok çıkarıldığı bölgedir.

Marmara’dan sonra, sanayinin en çok geliĢtiği

bölgedir.

Yurdumuzun yüzölçümü bakımından en küçük

bölgesidir.

Orman oranı en az olan bölgemizdir.

Pamuk, antepfıstığı, mercimek ve karpuz

üretiminde ilk sırada yer alır.

Ülkemizde çıkarılan petrolün tamamına yakını bu

bölgeden sağlanır.

Toroslar ülkemizin en uzun sıradağlarıdır.

Seracılığın en çok yapıldığı bölgedir.

Kıl keçisinin en çok beslendiği bölgedir.

Muz üretiminin yapıldığı tek bölgedir.

KıĢ mevsiminin en ılık geçtiği bölgedir.

Page 21: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 21

Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Sulama

imkanlarının sınırlı olduğu sahalarda, buğday, arpa,

kırmızı mercimek, tütün ve üzüm tarımı yapılırken,

sulamanın yeterli olduğu yerlerde pamuk yetiĢtirilir.

Ülkemizde çıkarılan petrolün tamamına yakını bu

bölgeden sağlanır. Bu üretim, Türkiye petrol

tüketiminin yaklaĢık %15’ini karĢılamaktadır.

Bölgede sınır ticareti de yaygındır. Sınır ticareti

bölge ekonomisini olumlu yönde etkilemektedir.

GAP Projesi bölgede halen sürmektedir.

Türkiye’nin en büyük ve önemli baraj gölleri bu

bölgede yer alır. GAP sayesinde bölgenin büyük bir

kısmı sulama imkanına kavuĢmuĢtur. Bu durum

bölgede tarım üretiminde büyük artıĢların olmasını

sağlamıĢtır. Türkiye’de pamuğun yarısı bu bölgede

üretilmektedir.

DOĞU ANADOLU BÖLGESĠ

Doğu Anadolu Bölgesi, 2000-2200 m ortalama

yükseltisiyle en yüksek bölgemizdir. Türkiye’nin

çatısı olarak bilinir.

Nemrut, Tendürek, Süphan ve Ağrı volkanik

dağları bu bölgededir.

Erzurum-Kars Plâtosu bu plâtoların en büyük

olanıdır ve hayvancılığın geliĢmesinde de en büyük

etkendir.

Aras, Kura, Fırat, Dicle ve Zap bölgenin önemli

akarsularıdır.

Bölgedeki akarsuların hidroelektrik üretim

potansiyelleri fazladır. Bunun sebebi yükselti ve

eğimin etkisiyle, akarsuların derin vadilerden

akmasıdır.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde karasal iklim özellikleri

görülür. Yazları kısa ve sıcak, kıĢları uzun ve soğuk

geçen karasal bir iklime sahiptir.

Doğu Anadolu Bölgesi’nin doğal bitki örtüsü

bozkırdır. Ġklimin etkisiyle bölgede toprak ve taĢ

evler yaygın olarak görülür.

Daha çok arpa, buğday, Ģeker pancarı tarımı

yapılır. Ayrıca kayısı üretiminde birinci sıradadır.

Zengin maden yatakları vardır. Ancak iklim ve

ulaĢım zorluklarından dolayı iĢletilememektedir.

ĠÇ ANADOLU BÖLGESĠ

o Bölge; Türkiye’nin orta kesiminde yer alır.

Türkiye’nin ikinci büyük bölgesidir. Bölgenin,

Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç her bölgeyle

sınırı vardır.

o Bölge etrafı dağlarla çevrili büyük bir çanak

görünümündedir. Yüksek plâto Ģeklindeki düzlükler

geniĢ yer kaplar. Bu yüzden ulaĢımı kısmen

kolaydır.

o Sakarya ve Kızılırmak en önemli akarsularıdır.

o Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü

burada yer alır.

o Erciyes, Hasandağı, Melendiz, Karacadağ,

Karadağ sönmüĢ volkanik dağları bu bölgededir.

o Bölgede yüksek plâtolar geniĢ yer kaplar. Bunlar,

Obruk, Haymana, Cihanbeyli, Bozok ve

Uzunyayla platolarıdır.

o BaĢlıca ovaları ise Konya ve Yukarı Sakarya

ovalarıdır.

o Bölgede karasal iklim etkilidir. Yazlar sıcak ve

kurak, kıĢlar soğuk ve kar yağıĢlı geçer.

o Ormanlık alanlar azdır. Daha çok bozkır bitki

örtüsü hâkimdir.

o Ġklimin etkisiyle ve bölgede bulunan malzemeden

dolayı toprak ve taĢ evler yaygın olarak görülür.

o Ġç Anadolu Bölgesi’nin ekonomisi daha çok tarım

ve hayvancılığa dayanır.

o Sanayide gün geçtikçe geliĢmektedir. Endüstri

kuruluĢlarının, Marmara ve Ege Bölgesi’nden sonra

en yoğun olduğu bölgedir.

YERLEġME VE YERLEġMEYĠ ETKĠLEYEN ETKENLER

YerleĢme: Ġnsanların, farklı türdeki konutlarda,

yaĢamlarını toplu ya da dağınık Ģekilde sürdürmelerine

yerleĢme denir.

Ġlk insanlar su kaynaklarının bol (akarsu ve göl

kenarı), toprağın verimli, iklim koĢullarının uygun,

Alan (yüzölçümü) bakımından en büyük

bölgemizdir.

Yükseltisi en fazla olan bölgemizdir.

En yüksek dağımız Ağrı Dağı ve en büyük

gölümüz Van Gölü bu bölgede yer alır.

Hayvancılığın en yaygın olduğu bölgedir.

Sanayinin en az geliĢtiği bölgedir.

Kayısı üretiminin en fazla yapıldığı bölgedir.

(Malatya)

o En az yağıĢ alan bölgemizdir.

o Tarım alanlarının en geniĢ olduğu bölgedir.

Yaygın olarak tahıl tarımı yapılır.

o Buğday, arpa, çavdar, Ģekerpancarı, patates,

yeĢil mercimek, nohut, armut ve elmanın en

fazla yetiĢtirildiği bölgedir.

o Patates, buğday, arpa, nohut üretiminde

Türkiye’de birincidir.

Koyun yetiĢtiriciliğinin en fazla yapıldığı bölgedir.

Page 22: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 22

ev yapmaya elveriĢli malzemenin bol olduğu yerleri

yerleĢim yeri olarak tercih etmiĢlerdir.

Ülkemizde, farklı iklim özelliklerine bağlı olarak

farklı konut(ev) tipleri görülür.

1. Toprak Evler: YağıĢın yeterli olmadığı kurak

bölgelerde özellikle Ġç Anadolu ve Güneydoğu

Anadolu bölgelerimizde yaygındır

2. TaĢ Evler: Kurak ve yarı kurak iklim özelliklerinin

görüldüğü ağacın yetersiz olduğu bölgelerde özellikle

Akdeniz Bölgesi’nde yaygındır.

3. AhĢap Evler: YağıĢın dolayısıyla orman örtüsünün

geniĢ yer kapladığı bölgelerde özellikle Karadeniz

Bölgesi’nde yaygındır.

Bir Yerin YerleĢim Yeri Olarak Tercih Edilmesinde

ġunlar Etkilidir:

1. Ġklim koĢulları: YerleĢmeyi etkileyen en önemli

etkendir.

2. Yeryüzü Ģekilleri: Dağlık, çok engebeli ve yüksek

yerler, ulaĢımın ve yerleĢmelerin kurulmasını ve

geliĢmesini önemli ölçüde engeller. Buna karĢılık düz,

ovalık alanlarda tarım, ulaĢım, sanayi faaliyetleri daha

çok geliĢtiğinden nüfus kalabalıktır.

3. Ekonomik Faaliyetler ve Doğal kaynaklar: Sanayi

ve ticaret faaliyetlerinin yoğun olduğu yerlerde iĢ

olanakları fazla olduğundan, yerleĢme daha çok olur.

4. Verimli topraklar: Toprağı verimli yerler nüfusça

kalabalık yerlerdir.

5. Sosyal ve kültürel etkenler: Eğitim, sağlık, sosyal ve

kültürel olanakları geliĢmiĢ olduğu ve alıĢveriĢ

merkezleri olduğu yerlerin nüfusları kalabalıktır.

Ülkemizde YerleĢimin En Az Olduğu Yerler:

YağıĢın en az olduğu Tuz Gölü çevresi ile dağlık,

engebeli ve soğuk bir iklime sahip olan Hakkâri

Bölümü, Yıldız Dağları Bölümü, TaĢeli Plâtosu, Teke

Yarımadası ve MenteĢe Yöresi’dir

YerleĢme Türleri:

Kırsal YerleĢmelerin Özellikleri:

Nüfusu on binin altında olan köy, kasaba ve ilçedir.

Ekonomik faaliyetler genellikle tarım ve

hayvancılığa dayanmaktadır.

Konut yapımında kullanılan malzeme, bulunulan

yerin iklim ve doğal koĢullarına göre taĢ,

Evler genellikle çok katlı değildir.

Kentsel YerleĢmenin Özellikleri:

Nüfusu on binin üzerinde olan ilçe, Ģehir,

büyükĢehir ve metropollerdir.

Ekonomik faaliyetler sanayi ve ticaret olmak üzere

çok çeĢitlidir.

Evler genellikle betonarme ve çok katlıdır.

DOĞA VE ĠNSAN

DOĞAL AFETLER, NEDENLERĠ VE KORUNMA

YOLLARI

DEPREM: Yer kabuğundaki aniden oluĢan sarsıntı ve

titreĢimlere deprem denir. Depremler, yer kabuğunun

derin katmanlarının kırılıp, yer değiĢtirmesiyle ya da

yanardağ faaliyetleriyle oluĢan büyük sarsıntılardır.

Depremin zamanı, Ģiddeti ve nerede olacağı

önceden bilinmemektedir. Dolayısıyla can ve mal

kayıplarının olmaması için önceden birtakım

tedbirler almak; bununla beraber deprem anında

ve sonrasında nasıl davranılacağını bilmek gerekir.

Depremleri inceleyen bilim dalına sismoloji,

süresini ve Ģiddetini kaydeden alete de sismograf

denir.

Depremin Etkileri:

1. Büyük can ve mal kayıplarına neden olur.

2. Ġnsanların ruh ve beden sağlığı üzerinde uzun yıllar

sürecek etkiler bırakır.

3. Binlerce insanın sakat kalmasına neden olur.

4. ĠĢgücü ve enerji kayıplarına neden olur.

5.Ülke ekonomisine büyük zararlar verir.

Deprem Zararlarını Azaltmak için:

1. Binalar fay hatları ve yumuĢak zeminler üzerine

yapılmamalıdır.

2. Bina yapımında Ģiddetli depremlere dayanıklı

malzeme kullanılmamalıdır.

3. Deprem tatbikatları sıkça yapılmalı ve halk deprem

konusunda çok iyi eğitilmelidir.

4. Evlerimizde hareketli ve devrildiğinde insanlara zarar

verecek eĢyalar sabitlenmelidir.

5. Depreme dayanıksız yapılar yıkılmalı ya da

güçlendirilmelidir.

6. Deprem bölgesinde çok katlı binalar yapılmamalıdır.

HEYELAN (TOPRAK KAYMASI): TaĢ, toprak ve

kayaların eğimli arazilerde kayarak yer değiĢtirmesi

olayına heyelan denir.

Nedenleri:

ġiddetli yağıĢlar,

Eğimli arazi,

Yol yapım çalıĢmaları,

Ormanların yok edilmesi,

ġiddetli depremler,

Doğada meydana gelen ve yıkımlara sebep olan hızlı

değiĢimlere doğal afet denir.

Ülkemizde Ģiddetli ve bol yağıĢ ile arazinin fazla

eğimli olması gibi nedenlerden dolayı heyelan

en fazla Karadeniz Bölgesi’nde görülür.

Page 23: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 23

Toprak kaymasında zararı en aza indirebilmek

için:

Riskli yerlerin yerleĢim alanı olarak seçilmemesi,

Eğimli arazilerin ağaçlandırılmaması,

Destek duvarlarının yapılması gerekir.

EROZYON (Toprak AĢınması): Toprağın aĢınmasını

önleyen bitki örtüsünün yok edilmesi sonucu, koruyucu

örtüden yoksun kalan toprağın su ve rüzgarın

etkisiyle aĢınması ve taĢınması olayıdır.

Erozyonu artıran nedenler:

Toprağı koruyan bitki örtüsünün bilinçsizce yok

edilmesi,

Toprağın eğim yönünde sürülmesi,

ġiddetli ve çok yağıĢ,

Sert rüzgarlar,

Toprak ve doğal bitki örtüsüne insan eliyle yapılan

müdahaleler.

Erozyonun zararları:

o Verimli tarım alanları daralır. Büyük ekonomik

kayıplara yol açar.

o Baraj göllerinin dolmasına, dolayısıyla barajların

ömrünün kısalmasına neden olur.

o Can ve mal kayıplarına yol açabilir.

Erozyonu önlemek ve zararlarından korunmak için:

Ağaçlandırma çalıĢmaları yapılmalı,

Eğimli arazilere teraslandırma (sekiler) yapılmalı,

Tarlalar eğim doğrultusunda sürülmeli

Baraj gölü yamaçlarını ağaçlandırmalı,

Mevcut bitki örtüsü korunmalı,

Erozyonun zararları konusunda halkı eğitmeli ve

belli bir bilinç oluĢturulmalıdır

SEL: ġiddetli yağmurlar sonucu nehirlerin taĢması ile

ortaya çıkan oldukça yıkıcı su baskınlarına sel denir.

Selden Korunmak için:

Dere yatakları temiz tutulmalı,

Ormanlık alanlar çoğaltılmalı,

Akarsular üzerinde barajlar ve bentler yapılmalı,

Arazi teraslanmalı (taraçalandırılmalı)

ġehirlerde atık suların tahliyesi için gerekli altyapı

çalıĢmaları yapılmalıdır.

ÇIĞ: Dağın yüksek bir yerinde birikmiĢ büyük kar

kütlelerinin yer çekiminin etkisiyle yerinden kopup

yuvarlanması ve yuvarlandıkça büyümesiyle oluĢan dev

kar kütlelerinin inmesi olayına çığ denir.

Çığın oluĢmasını engellemek ve zararlarından

korunmak için:

yerleĢim yeri olarak tercih

edilmemeli,

yapılmalıdır.

ORMAN YANGINI: Genellikle insanlardan kaynaklanan

sebeplerden olmak üzere çeĢitli sebeplerle büyük

yangınlar çıkar. Bu yangınlarda ormanlarımızın büyük

bir kısmı yok olur.

HANGĠ ĠL HANGĠ BÖLGEDE

BÖLGE ĠLLER

Marmara

Bölgesi

Balıkesir, Bilecik, Bursa, Çanakkale,

Edirne, Ġstanbul, Kırklareli,

Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Yalova

Ege

Bölgesi

Afyon, Aydın, Denizli, Ġzmir,

Kütahya, Manisa, Muğla, UĢak

Akdeniz

Bölgesi

Adana, Antalya, Burdur, Hatay,

Isparta, Ġçel, KahramanmaraĢ,

Osmaniye

Karadeniz

Bölgesi

Artvin, Amasya, Bartın, Bayburt,

Bolu, Çorum, Düzce, Giresun,

GümüĢhane, Karabük,

Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun,

Sinop, Tokat, Trabzon, Zonguldak

Doğu Anadolu

Bölgesi

Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis,

Elazığ, Erzincan, Erzurum,

Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, MuĢ,

ġırnak, Tunceli, Van,

Ġç Anadolu

Bölgesi

Aksaray, Ankara, Çankırı,

EskiĢehir, Karaman, Kayseri,

Kırıkkale, KırĢehir, Konya,

NevĢehir, Niğde, Sivas, Yozgat

Güneydoğu

Anadolu

Bölgesi

Adıyaman, Batman, Diyarbakır,

Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt,

ġanlıurfa,

Çığ genellikle bitki örtüsü olamayan dağlar ile

eğimli ve çok karlı arazilerde görülür. Bu nedenle

çığ en çok Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki dağlık

kesimlerde görülür.

Son yıllarda yaĢanan sellerde can ve mal

kayıplarının artmasının en önemli nedeni çarpık

kentleĢme ve yerleĢim yerlerinin dere

kenarlarında kurulmasıdır.

o Orman yangınların en çok görüldüğü bölgeler

yaz aylarının sıcak ve kurak geçtiği Akdeniz ve

Ege bölgeleridir. o Orman yangınlarının en az görüldüğü bölge her

mevsim yağıĢlı geçen Karadeniz bölgesidir

Page 24: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 24

YURDUMUZDA EKONOMĠK HAYAT VE MESLEKLER

Ekonomi, insanların geçimlerini sürdürmek için

yaptıkları her türlü üretim, dağıtım, pazarlama ve

tüketim faaliyetlerini inceleyen bilim dalıdır.

Bir bölgedeki ekonomik faaliyetleri o bölgenin

coğrafi yapısı, yer altı ve yer üstü zenginlikleri,

iklimi, ulaĢım yolları belirler. Bir bölgede tarıma

elveriĢli toprakların olması o bölgede tarım yapılmasına

imkân sağlar. Bir bölgede yetiĢtirilen ürünleri de o

bölgenin iklimi belirler.

Tarım: Toprağın ekilmesi ve iĢlenmesi yoluyla

topraktan faydalanma iĢlerinin bütününe tarım denir.

Hayvancılık: ÇeĢitli hayvanların beslenerek para

kazanılması faaliyetine denir. KüçükbaĢ (Koyun, Keçi),

BüyükbaĢ (Ġnek, Öküz), Kümes (Tavuk, Hindi), Ġpek

Böcekciliği, Balıkcılık ve Arıcılık birer hayvancılık

faaliyetidir.

Madencilik: Yer altında bulunan ( demir, kömür,

petrol ) ekonomik değeri olan herhangi bir maddeyi

yeryüzüne çıkarıp onu paraya dönüĢtürme iĢidir.

Madenciliğin amacı, ekonomiye gerekli doğal

hammaddeyi sağlamaktır.

Sanayi: Ham maddeleri iĢlenmiĢ (kullanılabilir ve

tüketilebilir) ya da yarı iĢlenmiĢ ürün haline getirmeye

yarayan faaliyetlerin tümüdür. Sanayi üretiminin

yapıldığı yere fabrika denir.

Turizm: Ġnsanların gezmek, dinlenmek, eğlenmek

vb. amaçlarla yaptıkları gezilere denir. Yaz turizmi, KıĢ

turizmi, Tarih turizmi, Doğa turizmi vb.

Ormancılık: Ormanları kullanarak insanların

ihtiyaçlarının karĢılanmasıdır.

Hizmet: Bir Ģey üretilmeyip sadece hizmet edilen

ekonomik faaliyetlere denir. Memurluk (Polis,

Öğretmen, Doktor), Bankacılık, ĠnĢaat, Askerler vb.

Üretim: Ġnsanların ihtiyaç duyduğu mal ya da

hizmetin meydana getirilmesidir. Buğday yetiĢtirmek,

ekmek yapmak, mobilya yapmak birer üretim

faaliyetidir.

Dağıtım: Ürünlerin tüketiciye ulaĢması için

üretildiği yerden malın alınıp satılacağı yere taĢınması

olayıdır.

Tüketim: Ġnsanların ihtiyaçları olan ürünleri satın

alarak kullanması olayına tüketim adı verilir. Ekmek,

makarna, peynir, sebze meyvelerin satın alınıp yenmesi,

mağazalardan çeĢitli giyim eĢyası almak, mobilya ve

beyaz eĢya alıp kullanmak gibi faaliyetleri tüketime

örnek olarak verebiliriz.

BÖLGELERE GÖRE EKONOMĠK FAALĠYETLER

ĠÇ ANADOLU BÖLGESĠ

Ġç Anadolu Bölgesi'nde karasal iklim hâkimdir.

KıĢlar çok soğuk ve kar yağıĢlı geçtiği için don olayı

görülmektedir. Ġklime uygun olarak daha çok tahıl

ürünleri yetiĢtirilmektedir.

Yer Ģekilleri ve iklim koĢulları tahıl tarımını ön plana

çıkarır. Nadas ihtiyacı duyulur. Düzlüklerin geniĢ yer

kaplaması makineli tarımı kolaylaĢtırır. Tarım iklim

Ģartlarına bağlıdır. Özellikle ilkbahar yağıĢlarının

yetersizliği veya gecikmesi, tahıl üretiminde önemli

dalgalanmalar oluĢturur.

SOSYAL BĠLGĠLER 5

4.ÜNĠTE ÜRETTĠKLERĠMĠZ

Üretim, tüketim ve dağıtım ile ilgili her türlü

çalıĢmaya ekonomik faaliyet denir.

Ekonomide üç temel faaliyet alanı vardır. Bunlar

üretim, dağıtım ve tüketimdir.

Ġnsanların geçimlerini sağlayabilmek için

uğraĢtıkları ekonomik faaliyetler Ģunlardır:

Tarım, Hayvancılık, Sanayi, Ticaret, Madencilik, Turizm,

Ormancılık UlaĢım, Hizmet sektörü (bankacılık, eğitim,

sağlık ticaret vb.) gibi ekonomik faaliyetler insanların

geçimlerini sağladıkları baĢlıca iĢ alanlarıdır.

Ġhracat: Bir ülkenin baĢka bir ülkeye mal satmasıdır.

(dıĢ satım)

Ġthalat: Bir ülkenin baĢka bir ülkeden mal

almasıdır.(dıĢ alım)

Buğday, arpa, çavdar, Ģekerpancarı, patates,

yeĢil mercimek, nohut ve elmanın en fazla yetiĢtirildiği

bölgemizdir. Özellikle ülkemizde üretilen patates,

nohut ve Ģeker pancarının büyük bir bölümü bu

bölgeden karĢılanır.

Tarım alanları en geniĢ bölgemizdir. Ülkemizin

"tahıl ambarı" olarak adlandırılır. Türkiye ekonomisine

en önemli katkısı tarım sektöründedir.

Page 25: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 25

Arazi yapısı ve bitki örtüsü küçükbaĢ

hayvancılığa daha uygundur. Bölge toplam hayvan

sayısının en fazla olduğu bölgemizdir.

Ġç Anadolu Bölgesi'nde yağıĢ azlığı nedeni ile gür

otlaklara rastlanmaz. Bozkır denilen bitki örtüsü

hakimdir. Bu nedenle bölge küçükbaĢ hayvancılığın

en fazla yapıldığı bölgemizdir. Özellikle koyun, kıl

keçisi ve tiftik(Ankara) keçisi beslenir.

Sanayisi geliĢme yolundadır. Sanayi kuruluĢlarının,

Marmara ve Ege Bölgesi'nden sonra en fazla olduğu

bölgemizdir. Sanayi kuruluĢları Ankara, Kırıkkale,

EskiĢehir, Konya ve Kayseri'de yoğunlaĢmıĢtır. Petrol

arıtma tesislerinden Orta Anadolu Petrol Rafinerisi

Kırıkkale'de kurulmuĢtur.

Turizmin en fazla geliĢtiği dördüncü

bölgemizdir. Çünkü bölge; doğa, tarih ve kültür

değerleri açısından çok zengin bir bölgemizdir.

KARADENĠZ BÖLGESĠ

Dağlık ve engebeli bir yeryüzü Ģekline sahip

olması, iç kesimlerle ulaĢımın yeterince geliĢmemesi

gibi etkenler, bölge ekonomisini olumsuz etkilemiĢtir.

Karadeniz Bölgesi, her mevsim yağıĢ aldığından bol

yağıĢ isteyen ürünler yetiĢtirilir. Doğal bitki örtüsü

ormandır. Ormanların çokluğu, ağaçla ilgili ekonomik

faaliyetlerin geliĢmesini sağlamıĢtır.

Bölgede dağlar geniĢ yer kaplamaktadır. Bu yüzden

Karadeniz Bölgesi'nde araziler engebelidir.

TaĢkömürü (Zonguldak), bakır (Küre, Murgul) ve

linyit yatakları sayesinde madencilik geliĢmiĢtir.

Bölgedeki halk çiftçilik, madencilik, balıkçılık yaparak

geçimini sağlar.

Karadeniz kıyılarında fazla yağıĢtan ve güneĢli

gün sayısının az olmasından dolayı sebzecilik fazla

geliĢmemiĢtir. Ancak Orta Karadeniz Bölümü'nde

yükseltinin ve ılıman iklimin etkisiyle Bafra ve ÇarĢamba

ovalarında sebzecilik yaygındır.

Tokat ve Amasya'da elma, Doğu Karadeniz

kıyılarında kivi ve mandalina az da olsa üretimi

yapılan meyvelerdir.

Tarım alanlarının yetersiz olması, her mevsimi

yağıĢlı olmasından dolayı, bol su kaynaklarına ve

otlaklara sahip olması gibi nedenlerle hayvancılık,

Karadeniz Bölgesi kırsal kesiminde halkın önemli

bir geçim kaynağıdır.

Doğal bitki örtüsü zenginliğinden dolayı arıcılık da

oldukça yaygındır.

YağıĢların en çok olduğu bu bölgemiz ormanlar

bakımından da en zengin olan bölgemizdir. Bu

yüzden Karadeniz Bölgesinde orman ürünlerine bağlı

sanayi fazladır. Kağıt fabrikaları, mobilya, sunta ve

kereste fabrikaları gibi.

Bölge maden kaynakları bakımından fazla zengin

değildir. Ancak Türkiye taĢkömürü üretiminin

tamamını, bakırın ise %50'den fazlası bu bölgeye

aittir.

Bölge turizm bakımından önemli bir gelir

potansiyeline sahiptir. Bölgenin sahip olduğu doğal ve

tarihi güzellikler turizme önemli katkısı vardır. Ancak

her mevsim yağıĢlı olmasından dolayı deniz turizmi

fazla geliĢmemiĢtir.

AKDENĠZ BÖLGESĠ

Akdeniz iklimi sayesinde kıĢlar ılık geçer. Ancak

iklimin etkisi, Toros Dağları'nın kıyıya paralel

uzanması nedeniyle iç kesimlere ulaĢmaz. Tarım,

sanayi, ticaret ve turizm bölge ekonomisinde önemli

yer tutar.

Akdeniz bölgesinin ekonomisi daha çok tarıma

dayalıdır. ÇalıĢan nüfusun büyük bölümü tarımla

uğraĢır.

Madenler açısından fazla zengin değildir. Lüle taĢı

(EskiĢehir), krom, linyit (Ankara), kaya tuzu

(NevĢehir), civa (Konya), bor mineralleri (EskiĢehir)

baĢlıca çıkarılan madenlerdir. Tuz Gölü'nden önemli

oranda tuz üretimi yapılmaktadır.

Bölgede, ülkemizde yetiĢtirilen ürünlerin;

Çayın tamamı,

Fındığın %83'ünü

YeĢil mercimek ve patatesin %50'ye yakını,

Mısırın %50'si

Tütünün yaklaĢık %15'i elde edilir.

Bu bölge ayrıca; ülke balıkçığında önemli bir

yer tutar.

Karadeniz kıyılarında tarım alanlarının yetersiz

olması ve sanayinin az geliĢmesi gibi nedenlerle, kıyı

Ģeridindeki bölge halkı, balıkçılığa yönelmiĢtir. Bu

nedenle ülkemizde denizlerden sağlanan balık

üretiminin yaklaĢık %70'i Karadeniz Bölgesi'nden

sağlanır.

Bölgede sanayi kuruluĢları, bölgenin doğal

kaynakları ve doğal özelliklerine göre ĢekillenmiĢtir.

Bölge bakır iĢletmeleri, kereste ve kağıt fabrikaları,

çay, fındık, Ģeker, çimento, cam, demir-çelik

fabrikaları bölgenin baĢlıca sanayi kuruluĢlarıdır.

Türkiye'de tarımdan elde edilen gelirin en

yüksek olduğu bölgedir.

Page 26: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 26

Bölümde verimli tarım alanlarının oluĢu ve iklim

Ģartlarının uygunluğu yıl boyunca tarım faaliyetlerinin

üretilmesini sağlamıĢtır. Topraktan yılda iki veya üç

defa ürün alınabilmektedir.

Akdeniz Bölgesi'ndeki ekili alanların yaklaĢık üçte

ikisinde tahıl tarımı yapılır. Tahıl ürünleri arasında

buğday ve arpa önde gelir. Bölgede sanayi bitkilerinin

üretimi de önemli bir yere sahiptir.

Sanayi bitkilerinden pamuk, bölgenin ana gelir

kaynaklarından birisidir.

Meyvecilikte ilk sırayı turunçgiller alır.

Türkiye'nin turunçgiller üretiminin önemli bir kısmı bu

bölgemizde gerçekleĢtirilir. Muz, ise bu bölgeye özgü

bir meyvedir.

Akdeniz bölgesinde hayvancılık fazla geliĢmemiĢtir.

Bu nedenle ülke ekonomisine fazla katkı sağlamaz.

Sığır, koyun ve keçi Toroslar'da yaylacılık yapanlar

tarafından yetiĢtirilir.

Bölge turizmden elde edilen gelirler bakımından

üçüncü sıradadır. Turizm kıyı kesimlerinde özelikle de

Antalya çevresinde önemli bir gelir kaynağıdır.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESĠ

Bölgenin ana geçim kaynağı tarımdır. GAP

(Güney doğu Anadolu Projesi)'ın tam anlamıyla

uygulamaya girmesiyle tarım ürünlerinde de artıĢ

sağlanacaktır.

Sulamanın sınırlı olduğu yerlerde buğday, arpa,

kırmızı mercimek, tütün tarımı yapılırken, sulamanın

yeterli olduğu yerlerde pamuk yetiĢtirilir.

Tarımda en önemli sorun, kuraklık ve sulamanın

yetersizliğidir. Tamamlanmaya çalıĢılan GAP ile bu

olumsuzluğun ortadan kaldırılması hedeflenmektedir.

Bölgede platolar ve bozkırlar çok görüldüğü için

küçükbaĢ hayvancılık (koyun, keçi) yaygın olarak

yapılır. Keçi daha çok yüksek alanlarda yaygındır.

Canlı hayvan ticaretinin geliĢmiĢ olduğu bölgede,

hayvansal ürünler önemli bir gelir kaynağıdır.

Bölgede sınır ticareti yaygındır.

Bölge tarihsel geçmiĢli ve kalıntıları ile turizme

hizmet etmektedir. Ancak yeterli tanıtım ve alt yapı

olmadığından turizm yeterince geliĢmemiĢtir.

DOĞU ANADOLU BÖLGESĠ

Bölgenin batısı ve güneyinde iklim daha

yumuĢaktır. Ayrıca sulama imkanları daha fazladır.

Buna rağmen bölgede sanayi pek geliĢmediğinden

halkın çoğunluğu geçimini tarım ve hayvancılıktan

sağlamaktadır.

Bölgede üretilen en önemli ürünler buğday ve

arpadır.

Bölgede otlak ve meraların fazla olması, iklimsel

ve yeryüzü koĢullarından dolayı tarımsal

faaliyetlerin yeterince yapılamamasından dolayı

hayvancılık en önemli geçim kaynağı haline

gelmiĢtir. Hayvancılıkta geleneksel yöntemlerin

kullanılması ürün miktarını düĢürmektedir.

Erzurum-Kars Bölümü'nde yaz yağıĢlarının fazla

olmasıyla oluĢan çayırlar büyükbaĢ

hayvancılığın geliĢmesini sağlamıĢtır. Bölgenin

güneyindeki ovalarda ise küçükbaĢ hayvancılık

geliĢmiĢtir.

Bölgede yapılan hayvancılığın ülke ekonomisinde

önemli yeri vardır. Ayrıca arıcılık (bal üretimi)

önemli geçim kaynaklarındandır.

Adana Bölümü'nde sanayi daha fazla geliĢmiĢtir.

Adana Bölümü'nde dokuma, madeni eĢya, tütün,

gıda, kimya, suni gübre, plastik, tarım araçları,

çimento, cam ve tuğla fabrikaları vardır.

Mersin önemli bir liman kentidir. Bu ilimizde AtaĢ

Petrol Rafinerisi bulunur.

Akdeniz Bölgesi'nde meyve ve sebze yetiĢtiriciliği

de önemlidir. KıĢ sıcaklıkları yüksek olduğu için

don olaylarına pek rastlanmaz. Bu nedenle

Seracılık çok geliĢmiĢtir.

Kırmızı mercimek, Antep fıstığı, kırmızı biber,

ve karpuz bölgedeki önemli tarım ürünleridir.

GAP sayesinde ülkemizde yetiĢtirilen

pamuğun % 50’si artık bu bölgede

yetiĢtirilmektedir.

Bölgede Gaziantep dıĢında sanayi çok fazla

geliĢmemiĢtir. BaĢlıca sanayi kolları tarım ürünleri ve

petrole dayalı olarak geliĢmiĢtir.

Türkiye'de petrolün büyük bir bölümü bu

bölgede çıkarılmaktadır. Bu üretim, Türkiye petrol

tüketiminin yaklaĢık %15'ini karĢılar.

Batman'daki Petrol rafinerisi, bölgenin de en

önemli sanayi kuruluĢudur.

Bölgede tarım fazla geliĢmemiĢtir. Çünkü bölge,

ülkemizin en dağlık ve en engebeli bölgesi

olduğundan tarıma elveriĢli toprakları azdır. Yaz

mevsimi kısa ve yaz sıcakları yetersizdir.

Yurdumuzda tarım ürünlerinin en geç

olgunlaĢtığı bölgedir. Sıcaklık çok düĢük

olduğu için sebze üretimine en az elveriĢli

bölgemizdir.

Page 27: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 27

Türkiye'de maden rezervinin (miktarının) en

fazla olduğu bölgemizdir. Ancak bu madenler

ulaĢım zorluğu ve ekonomik nedenlerden dolayı

yeterince iĢletilememektedir.

Ġklim ve yer Ģekillerinin olumsuz etkilerinin

görüldüğü bölgede, sanayi yeterince

geliĢmemiĢtir. Sanayi üretimi bakımından en

geri kalmıĢ bölgemizdir.

Bölgedeki sanayi kuruluĢları daha çok tarım ve

madenciliğe dayalıdır. Bölgede Ģeker, dokuma,

sigara, maden, yem, hayvansal ürünler, çimento

sanayisi yer almaktadır.

Bölge, Türkiye ekonomisine en fazla katkıyı

elektrik enerjisi, hayvancılık ve madencilik

alanında sağlamaktadır.

Bölgenin turizm etkinlikleri tarihi zenginlikler ve

doğal güzellikler üzerine kurulmuĢtur. Ancak

turizm potansiyeli olmasına karĢın ulaĢım, iklim

Ģartları, büyük merkezlere uzak olması, tanıtım

eksikliği gibi nedenlerle turizmin bölge ülke

ekonomisine katkısı çok azdır.

EGE BÖLGESĠ

o Dağlar denize dik uzandığı için iklimin etkisi iç

kesimlere kadar uzanır. Tarım ve hayvancılık,

sanayi, ticaret ve madencilik geliĢmiĢtir.

o Akdeniz iklimi görüldüğü için ılıman bir iklime

sahiptir. Bölgede tarım oldukça geliĢmiĢtir. Bölge,

yüzölçümüne göre ekili dikili alanların oranları %24

ile Türkiye'de üçüncü sırada yer almaktadır.

o MenteĢe Yöresi'nde ise arıcılık (çam balı üretimi)

yaygın olarak yapılır. Büyük kentler çevresinde

(Ġzmir-Manisa- Denizli) kümes hayvancılığı,

Muğla, Aydın, Ġzmir, Manisa çevresinde arıcılık,

kıyılarda balıkçılık yapılır.

o Sanayi bakımından Marmara Bölgesi'nden sonra

ikinci sırada yer alır. Bölümler arasında geliĢmiĢlik

ve sanayi oranı bakımından farklılık vardır.

o Jeotermal Enerji: Yerin derinliklerinden gelen

sıcak buhar, gaz ve sudan elde edilen enerjidir.

Denizli-Sarayköy Türkiye'nin tek jeotermal enerji

santralidir.

MARMARA BÖLGESĠ

Türkiye'deki üç iklim tipinin de görüldüğü

Marmara Bölgesi ekonomik faaliyetler bakımından

çeĢitlilik gösterir. Tarım ve hayvancılığın yanı sıra

ulaĢım rahatlığı nedeniyle sanayi ve ticaret de

oldukça geliĢmiĢtir

Coğrafi bölgelerimiz içerisinde yükseltisi en az

olan bölgemizdir. Ekili dikili arazi oranı %30'dur.

Ormanlık alan oranı %11,5'tir.

Yüz ölçümüne göre ekili dikili alanı en fazla

olan bölgemizdir. Sebebi engebenin az,

düzlüklerin fazla olmasıdır.

Ġstanbul ve çevresinde kümes hayvancılığı,

Bursa ve Bilecik çevresinde ipekböcekçiliği

yapılmaktadır.

Ġç ve dıĢ ticaretin en çok geliĢtiği bölgemizdir.

UlaĢımın ve ham madde temininin kolay olması

ve pazarlama kolaylığı gibi sebeplerle sanayisi

çok geliĢmiĢtir. Milli gelirimizin önemli bir kısmı bu

bölgemizden karĢılanır.

Bölgede yer Ģekillerinin engebeli ve su

kaynaklarının yeterli olması nedeniyle, su

gücünden elektrik enerjisi elde edilir.

Hidroelektrik üretimin en fazla olduğu

bölgemizdir. Bu nedenle en fazla elektrik

enerjisi üretilen bölgemizdir.

o Kıyı Ģeridinde zeytin, pamuk, incir, tütün,

turunçgiller gibi ürünler ile çeĢitli sebzeler

yetiĢtirilir. Ġç kesimlerde ise karasal iklim

özelliklerinin de etkisiyle Ģekerpancarı, haĢhaĢ ve

tahıl tarımı yaygındır.

o Zeytin-Üzüm-HaĢhaĢ-Tütün-Ġncir (ZÜHTĠ)

üretiminde Türkiye’de birinci sıradadır.

o Türkiye'de en fazla linyitin çıkarıldığı ve en

kaliteli linyitlerin bulunduğu bölgemizdir.

o Linyit yatakları fazla olduğu için termik santraller

de fazladır. Yatağan (Muğla), Tunçbilek (Kütahya)

Soma (Manisa) da termik santraller vardır.

Termik Santral: Buhar gücü ile çalıĢtırılan santrallere

denir. Bu santraller linyit, taĢkömürü ya da doğalgaz ile

çalıĢtırılarak elektrik enerjisi elde edilir.

Bölge Türkiye'nin ayçiçeği üretiminin yaklaĢık

%73'ünü gerçekleĢtirir. Bağcılık da hayli

geliĢmiĢtir.

Sanayisi ve ekonomisi en çok geliĢen

bölgemizdir. Ülkemizin en büyük sanayi bölgesi

Ġstanbul-Kocaeli-Adapazarı arasında

bulunmaktadır.

Page 28: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 28

Enerji tüketiminde ilk sıralardadır. Türkiye’ de

üretilen enerjinin üçte biri Marmara Bölgesi'nde

tüketilir.

BaĢlıca sanayi ürünleri olarak otomotiv, iĢlenmiĢ

gıda, dokuma, hazır giyim, çimento, kağıt,

petro-kimya ürünleri, beyaz eĢya ürünlerini

sayabiliriz.

EKONOMĠ VE ĠNSAN FAKTÖRÜ (MESLEKLER)

Ülkemizde ekonomik faaliyetlerin çeĢitli olması

ve insan ihtiyaçlarının çeĢitliliği birbirinden farklı

pek çok mesleğin ortaya çıkmasını sağlamıĢtır.

Verimli toprakları ve uygun iklim koĢulları

ülkemizde tarımın geliĢmesini sağlamıĢtır. Böylece

çiftçilik Anadolu'da ilk geliĢen mesleklerden olmuĢtur.

Kırsal kesimlerde daha çok tarımla ilgili meslek grupları

geliĢmiĢtir. Çiftçiler, ziraat teknisyenleri, ziraat

mühendisleri, veterinerler, tarım iĢçileri tarım

alanında çalıĢan baĢlıca meslek gruplarını oluĢturur.

Halı ve kilim dokumacılığı, bakır iĢlemeciliği,

topraktan kap kacak yapımı da ilk meslekleri

arasındadır.

Büyük yerleĢim merkezlerinde ise daha çok,

kalabalık nüfusun ihtiyaçlarını karĢılayacak meslek

grupları vardır. Öğretmen, polis, avukat, doktor,

hemĢire, hâkim, savcı, memur, bankacı, eczacı vb.

görevleri yürüten kiĢiler ham madde iĢleyerek üretim

yapmazlar. Bu meslek grupları hizmet üreterek

geçimlerini sağlarlar.

Günümüzde hizmet üreten birçok meslek

gruplarını söyleyebiliriz. Bunlardan bazıları Ģunlardır:

AĢçı, garson, taksi Ģoförü, kuaför, pilot, rehber,

postacı, kameraman, bilgisayar mühendisi, kasap,

makinist, manav, dalgıç, teknisyen gibi.

GĠRĠġĠMCĠ: YetiĢtirilen ürünleri değerlendirip yeni

üretim alanları oluĢturan kiĢilere giriĢimci adı verilir.

o RAFĠNERĠ: Ham petrolün iĢlenip, benzin ve dizel

gibi daha kullanıĢlı petrol ürünlerine

dönüĢtürüldüğü fabrikalardır.

PETROL RAFĠNERĠLERĠMĠZ

Bulunduğu Ġl Rafineri Adı

Batman Batman

Ġzmit ĠpraĢ

Ġzmir Aliağa

Mersin AtaĢ

Kırıkkale Orta Anadolu

Marmara bölgesinde sanayinin geliĢmesinde etkili

olan faktörler:

Hammadde teminin kolay olması,

ĠĢ gücünün fazla olması,

Pazarlama kolaylıkları,

UlaĢımın kolaylığı,

Tüketici nüfusun fazla olması gibi etmenler

sanayinin geliĢmesinde etkili olmuĢtur.

Page 29: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 29

HAYATIMIZ NASIL KOLAYLAġTI?

BULUġLAR VE TEKNOLOJĠK GELĠġMELER

BuluĢlar, insanoğlunun ihtiyaçlarını karĢılama ve

karĢılaĢtığı problemleri çözme gayret ve

merakından doğmaktadır. Bununla beraber, planlı ve

sürekli bir çalıĢma gerekmektedir.

BuluĢlar ve icatlar insan yaĢamını kolaylaĢtırır

ve değiĢtirir. Teknoloji bilimsel bilgilerden

yararlanarak insanoğlunun ihtiyaçlarına uygun alet ve

araçların yapılması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve

yetenektir.

Bilim ve teknoloji arasında sıkı bir iliĢki vardır.

BuluĢlar, teknolojik geliĢmeler sayesinde zamanla

geliĢmiĢ ve iĢlevleri artmıĢtır.

BuluĢların ortaya çıkması için insanoğlunun belli bir

bilimsel ve teknolojik birikime sahip olması gerekmiĢtir.

Günümüzde buluĢların çoğu, daha önce yapılan

çalıĢmaların, birikimlerin ve aletlerin geliĢtirilmesinin bir

sonucu olarak ortaya çıkmıĢtır.

TEKNOLOJĠ ĠLE GELEN DEĞĠġĠM

OLUMLU ETKĠLERĠ: Günlük hayatımızda pek çok

teknolojik buluĢu kullanmaktayız. Bu buluĢlar

iletiĢimden sağlığa, eğitimden ulaĢıma, beslenmeden

eğlenceye kadar birçok alanda yaĢantımızı

kolaylaĢtırmaya devam etmektedir.

Ġnsanlar, yeryüzünde var oldukları ilk çağlardan

itibaren çevresini incelemeye ve ondan

yararlanmaya çalıĢmıĢtır. Yıllar geçtikçe alet

yapma tekniklerini geliĢtirmiĢlerdir.

TaĢ aletlerin bir ucu kesme iĢlemleri için sivriltip

diğer ucunu ise elle tutmak için yontmuĢlardır.

Göçebe hayatı terk ederek yerleĢik geçen insanlar

evler, köyler ve Ģehirler kurmuĢlardır. Toprağı

ekmeyi öğrenmiĢ. Buğday, arpa, mısır, mercimek

gibi tahılları yetiĢtirip beslenmelerinde

kullanmıĢlardır. Koyun, keçi, sığır ve at gibi bazı

hayvanları evcilleĢtirmiĢlerdir.

Tekerlekle birlikte insanların yaĢamını kolaylaĢtıran

pek çok araç bulunmuĢtur. Bu araçlar zamanla

geliĢtirilmiĢ ve günümüzdeki bilgi ve teknoloji

seviyesine ulaĢılmıĢtır.

Elektrik de önemli buluĢlardan bir diğeridir. Ġlk

insanlar geceleri aydınlanmak için ateĢ yakmıĢlardır.

Daha sonra gece aydınlanmalarında mum ve gaz yağı

kullanmıĢtır. Petrolün bulunması ile gaz lambası ve lüks

gibi aydınlatma araçları bulunmuĢtur.

o Aydınlatma alanındaki en önemli buluĢ ise

Edison'un elektrikle çalıĢan ampulü bulması ile

olmuĢtur. Ġnsanlar elektrik ve ampul sayesinde

evlerini ve iĢ yerlerini geceleri de aydınlatmaya

baĢladılar. Bu sayede iĢlerini gece de yapma

olanağı elde ettiler.

UlaĢımda da teknolojik geliĢmeler sağlayarak

insanların zamanı daha verimli kılmaya baĢlamıĢlardır.

Büyük yollar, su kanalları, köprüler yaparak ulaĢımda

büyük kolaylıklar sağlamıĢlardır. Eskiden aylarca at

üstünde giderek ulaĢabildiği bir yere günümüzde

uçakla birkaç saat sonra ulaĢabilmektedir.

Evimizde kullandığımız teknolojik aletler

hayatımızı çok kolaylaĢtırmaktadır. Örneğin fırında

hazırladığımız bir yemek piĢerken, aynı zamanda ortaya

çıkan bulaĢıkları bulaĢık makinesinde yıkayabiliyoruz.

SOSYAL BĠLGĠLER 5

5.ÜNĠTE GERÇEKLEġEN DÜġLER

Mucit; yeni bir buluĢ ortaya koyan, icat eden kiĢiye

mucit denir.

BuluĢ(Ġcat), bir Ģeyin ilk kez ortaya konulmasına veya

icat edilmesine denir.

Ġnsanlık tarihinin en önemli buluĢu ateĢtir.

AteĢin bulunmasıyla birlikte, insanlar yemek piĢirme,

ısınma gibi pek çok alanda ateĢi kullanmaya

baĢlanmıĢlardır.

Ġnsanların ilk önemli buluĢlarından biri de

tekerlektir. Tekerlek ilk olarak çömlekçi çarkı olarak

kullanılmıĢtır. Tekerlekli arabaların yapılması insanların

yaĢamında büyük kolaylıklar sağlamıĢtır.

o Sanayi alanında yapılan en büyük buluĢ, buhar

makinesinin icadı olmuĢtur. Buhar gücünün

makinelerde kullanılmasıyla sanayi çağı baĢlamıĢtır.

Bu sayede geliĢtirilen gemi, otomobil, uçak yapımı

ticaret ve ulaĢımda büyük kolaylıklar sağlamıĢtır.

o Bilgisayar ve internetin keĢfedilmesi ile bilgi

çağı baĢlamıĢtır. Bilgisayarlarda bilgiyi

depolama, internet ile de kısa sürede bilgiyi

paylaĢma ve aynı zamanda bu bilgilere ulaĢma

olanakları da arttı Giderek artan insan nüfusunun

barınması için dev apartmanlar yapıldı. Bu

apartmanların ısınması için kalorifer sistemleri

kuruldu.

Page 30: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 30

BulaĢıklar yıkanırken televizyon izleyebiliyor ya da

bulaĢıklar yıkanırken, yemek piĢerken elbiselerimizi

ütüleyebiliyoruz. Buradan da anlaĢılıyor ki evde

kullandığımız teknolojik aletler hayatımızda çok büyük

kolaylıklar sağlamıĢtır.

Günümüzde sağlık alanında da birçok buluĢ ve

icatları görmekteyiz. Ġnsanların yakalandıkları

hastalıkların tedavisi ya da teĢhisi için sağlık

çalıĢanları birçok teknolojik aletleri kullanmaktadır.

Örneğin, doktor bizi muayene ederken stetoskop

kullanır. Röntgen veya MR cihazı ya da tahlil makineleri

yardımı ile hastalığımıza teĢhis konulur. Ayrıca

günümüzde ameliyatlarda da birçok teknolojik

geliĢmeler takip edilmektedir. Hastalığımızın

tedavisinde kullandığımız ilaçlarda olumlu buluĢ ve

icatlardandır.

TEKNOLOJĠNĠN OLUMSUZ ETKĠLERĠ

Günlük yaĢamımızda buluĢ ve icatları sık sık kullanırız.

BuluĢ ve icatların olumlu yönleri olduğu kadar olumsuz

yanları da vardır.

Teknolojinin zararları, teknolojiden yararlanma

durumuna göre değiĢmektedir.

Bilgisayar baĢında çok fazla zaman geçirirsek

göz ve beden sağlığımız bozulabilir. ArkadaĢlık ve

aile içi iletiĢimizde olumsuzluklar ortaya çıkabilir. Sosyal

yönümüz geliĢmeyebilir.

Otobüs, uçak, metro, otomobil, motosiklet gibi bir

çok ulaĢım araçları hayatımızın her alanına girmeye

baĢlamıĢtır. Bu taĢıtlarda sürekli teknolojik geliĢmeler

olmaktadır. Ancak bu araçları kullanırken kurallara

uymadan ve çok hızlı kullanırsak kazalara neden

olabilir. Bu da can ve mal kaybına yol açmaktadır.

Ayrıca, ulaĢım araçları havayı, toprağı ve suyu

kirletmekte ve gürültü kirliliğine yol açmaktadır.

Evimizdeki elektrikli araçları doğru

kullanmadığımızda hayatımız tehlikeye girebilir.

SavaĢ uçakları, atom bombası vb. buluĢ ve icatların

olumsuz yanlarındandır. Ġkinci Dünya SavaĢı'nda

Japonya'ya atılan atom bombası yüz binlerce insanın

birkaç dakika içerisinde ölümüne yol açmıĢtır.

Yapılan büyük yollar ve hava kirliliği ormanların

yok olmasına neden olmaktadır. Ormanlarla birlikte

pek çok canlı türü de yok olma tehlikesiyle karĢı

karĢıyadır.

Teknolojinin yol açtığı küresel ısınma ve iklim

değiĢikliği nedeniyle birçok hayvan türünün nesli

tükenmek üzeredir.

Teknolojinin neden olduğu kirlilik insan

sağlığını da tehdit etmektedir. Hava, su ve toprağın

kirlenmesi baĢta astım ve çeĢitli kanser türleri olmak

üzere pek çok hastalığın artmasına neden olmuĢtur. Bu

yüzden insanların sağlık harcamamaları da artmaktadır.

Hayatımızı hem olumlu hem de olumsuz yönde

etkileyen buluĢ ve icatlarda vardır. Örneğin, cep

telefonları iletiĢim alanında insanlara kolaylık sağlar.

Fakat uzun süre kullanıldığında yaydığı radyasyon

nedeniyle insan sağlığına zarar verir.

Kredi kartları hayatımızı kolaylaĢtıran teknolojik

geliĢmelerinden birisidir. Ancak gelirimizin çok

üzerinde harcama yapmak, ekonomik durumumuz, ruh

sağlığımız ve aile hayatımızda çok büyük sıkıntılar

ortaya çıkarabilir.

Ġlaçlar doktor tavsiyesi ile kullandığımızda

olumlu etkisi görüldüğü gibi, doktor tavsiyesi

olmadan her aklımıza geldiğinde kullandığımızda

sağlığımıza zarar verebilir.

Birçok teknolojik buluĢun üretildiği büyük tesisler

olan fabrikalar, gerekli önlemler alınmadığında, canlı

yaĢamını tehdit eden büyük çevre felaketine yol

açabilir.

Bilim Ġnsanlarının Özellikleri:

Ġyi bir gözlemcidirler.

ġüphecidirler. Olup biteni olduğu gibi kabul

etmezler.

EleĢtiricidirler ve eleĢtiriye açıktırlar.

Meraklı, sorgulayıcı ve araĢtırmacıdırlar.

Sabırlı ve kararlıdırlar. Bu nedenle çalıĢmalarını,

sonuca ulaĢıncaya kadar sürdürürler.

Planlıdırlar. Zamanı verimli kullanırlar.

Tarafsız (objekif) ve önyargısızdırlar.

GeniĢ bir hayal ve yorumlama gücüne sahiptirler.

DüĢünüp yeni fikirler üretirler.

Gerçeklerden ödün vermeden savunurlar.

Hata yapmaktan korkmazlar.

Bilim insanı bilimsel bir çalıĢma yaparken Ģu

basamakları izler;

Merak ettiği araĢtırmanın baĢlangıcında problemi

belirler.

Problemle ilgili olayları izler, gözlem yapar.

Problemle ilgili deneyler yaparak küçük sonuçlar

çıkarır, tahminlerde bulunur.

Bilim: Evreni ve evrende meydana gelen olayları,

deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak sonuçlar

çıkarmaya çalıĢan düzenli bilgidir.

Bilim Adamı: Bir soruna çözüm bulmak için harekete

geçen kiĢidir.

Page 31: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 31

Bulunduğu sonuçlarla ilgili genelleme yapar, ilkeler

bulur.

Bulunan ilkeleri yeni deneylere uygulayıp

doğruluğunu kanıtlar. Eğer kesin sonuçlara ulaĢırsa

bu tüm dünyada kabul edilir, kanunlaĢır.

Bilim insanları hedeflerine uzun araĢtırmalar ve

çalıĢmalar yaparak ulaĢmıĢlardır. Her çalıĢma olumlu

sonuçlanmıĢ veya bazı çalıĢmalar sonunda farklı

buluĢlara ulaĢılmıĢtır.

Bilim insanları, sahip oldukları bilgilerle yetinmeyip

problemin çözümüne yönelik değiĢik kaynaklardan

bilgi toplamayı da ihmal etmezler. BaĢka bilim

adamlarının görüĢ ve bulgularından da yararlanırlar.

Doğru yöntemleri bulmaya çalıĢarak zaman kaybını en

aza indirmeye çalıĢırlar.

HAYATIMIZI KOLAYLAġTIRANLAR

BĠLĠMĠN ÖNCÜLERĠ

(AVRUPALI BĠLĠM ADAMLARINDAN BAZILARI)

THOMAS EDĠSON: Bini aĢkın buluĢ yapan;

elektrik ampulünü, fonografi ve film gösterme

makinelerini geliĢtiren Amerikalı mucittir. Havası

boĢaltılmıĢ bir ortamda ıĢık yayan ve düĢük akımla

çalıĢan ampul yapmayı baĢarmıĢ bir bilim adamıdır.

LOUĠS PASTEUR: Fransa da doğmuĢ bu bilim

adamı fizik, kimya ve tıp alanındaki çalıĢmaları ile

tanınmıĢtır. Ġnsan ve hayvanlarda görülen Ģarbon, tavuk

kolerası ve kuduz hastalıkları ile bağıĢıklık

mekanizması ve aĢı hazırlama teknikleri üzerinde

çalıĢmıĢtır. Pasteur'un tüm dünyada tanınmasını

sağlayan buluĢu ise kuduz aĢısıdır. Kuduz aĢısı diğer

aĢıların da önünü açmıĢtır.

MADAM CURĠE: Polonyalı ünlü kadın fizikçidir.

Kanser hastalığını tedavi eden radyoaktivite ıĢınlarını

bulmuĢtur. Bilim dalında Nobel Ödülü'nü iki kere alan

ilk bilim insanı olmuĢtur.

GUGLĠELMO MARCONĠ: Ġtalya'da doğan bu bilim

adamı ilk baĢarılı telsiz telgraf sistemini geliĢtirmiĢtir.

Kısa dalga radyo iletiĢimi üzerinde yaptığı çalıĢmalarla

modern radyo yayımcılığının geliĢmesini sağladığından,

radyonun babası olarak tanınmıĢtır.

ALBERT EĠNSTEĠN: Yüzyılımızın önemli

isimlerinden birisidir. O, ilk defa Galileo tarafından dile

getirilen fakat kendisinin geliĢtirdiği Ġzafiyet Teorisi,

ayrıca madde-enerji iliĢkisini veren ünlü denklemi ile

tanınmaktadır. Einstein, sadece iyi bir fizikçi değil aynı

zamanda yetenekli bir matematikçiydi.

ISAAC NEWTON: Ġngiltere'de doğmuĢtur. Fizik,

matematik, astronomi alanlarında buluĢlar yapan,

büyük bir mucittir. Bilimin geliĢmesine büyük katkısı

olmuĢtur. Fiziğin en temel konularından biri olan

madde-enerji arasındaki iliĢkiyi açığa çıkarmaya

çalıĢmıĢtır. Aynalı teleskopu geliĢtirmiĢtir. Evrensel

kütle çekim kanununu (yerçekimi kanunu) ortaya

atmıĢtır.

GALĠLEO: Fizik, matematik ve astronomi gibi

konularda çığır açan çalıĢmalar yapmıĢ ve ilgisi daha

çok hareket üzerine yoğunlaĢmıĢtı. Teleskopu

astronomik alanda kullanan ilk bilim adamıdır.

Dünyanın güneĢ çevresinde döndüğünü

savunmuĢtur. GüneĢi gözlemlemiĢ ve GüneĢ üzerinde

bulunan gölgelerin GüneĢ'in üzerinde yer alan lekeler

olduğunu kanıtlamıĢtır. Teleskopu yaptı.

Termometreyi, sarkacı buldu.

PASCAL: Küçük yaĢta kendini gösteren bir deha

örneğidir. Henüz 12 yaĢında iken, hiç geometri bilgisine

sahip olmadığı halde daireler ve eĢkenar üçgenler

çizmeye baĢlayarak, bir üçgenin iç açılarının

toplamının iki dik açıya eĢit olduğunu bulmuĢtur.16

yaĢındayken geometri ve fizik kitapları yazmıĢtır. 19

yaĢında ise aritmetik iĢlemlerini mekanik olarak yapan

bir hesap makinesi icat etmiĢtir.

ALEXANDER GRAHAM BELL: Telefonu icat

etmiĢtir. Graham Bell aslında, sağırların sessizliğini

ortadan kaldırmaya çalıĢıyordu. Bunu baĢaramadı ama

telefonla birbirinden kilometrelerce uzaktaki insanların

birbirlerini duymalarını sağlayan telefonu bulmuĢtur.

ALFRED NOBEL: Dinamitin mucidi olarak bilinir.

Servetinin bir kısmını her yıl insanlığa hizmette

bulunanlara sunulmasını vasiyet etti. Bu ödüller fizik,

kimya, tıp ya da fizyoloji, edebiyat ve barıĢa hizmet

olmak üzere toplam beĢ dalda verilmektedir. 1900

yılında Ġsveç Hükümeti Nobel Vakfı'nı kurdu. Bu yıldan

sonra da Nobel ödülleri düzenli olarak verilmeye

baĢlandı.

LEONARDO DA VĠNCĠ: Ünlü Ġtalyan mimarı,

mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti,

müzisyeni, heykeltıraĢı, yazarı ve ressamıdır. En

tanınmıĢ eseri Mona Lisa Tablosudur.

SAMUEL MORSE: 1836'da morse alfabesi çalıĢan

ilk telgraf örneğini yaptı. Morse ayrıca bir su kütlesi

üstünden, demiryolu altından ve iletken herhangi bir

Ģeyden sinyal gönderebilen radyo telgrafın icadına

öncülük etti. Kendi adını verdiği bir telgraf kodu

tasarladı.

ALEXANDER FLEMĠNG: Öldürücü bakteriyel

hastalıklarla savaĢabilen ilk antibiyotik olarak tarihe

geçen "penisilin”i bulmuĢtur.

Page 32: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 32

CHARLES FRANCĠS RĠCHTER: Bugünde

kullandığımız depremin Ģiddetini (büyüklüğünü)

ölçmeye yarayan, kendi adıyla anılan "Richter

Ölçeğini" geliĢtirmiĢtir.

TÜRK-ĠSLAM BĠLĠM ADAMLARINDAN BAZILARI

FARABĠ: Avrupa’da Muallim-i Sani (Ġkinci öğretmen)

olarak bilinir. Doğa bilimleri ve felsefe tarihi alanında

yaklaĢık 100 eser yazdı. Felsefe ve mantık alanında

yaptığı çalıĢmaları ile büyük ün kazanmıĢ bir bilim

adamıdır.

ĠBN-Ġ SĠNA: Avrupa’da Avicenna olarak bilinir.

Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik

gibi bilgi ve beceri gerektiren çeĢitli alanlarda

çalıĢmalar yapmıĢtır. "Tıbbın Kanunu" (el- Kanun fi’t

tıp) adlı eseri XII. Yüzyılda Latince'ye çevrildi. Ġbn-i Sina

700 yıl Avrupa'nın tıp hocası oldu.

PĠRĠ REĠS: EĢsiz bir harita ve deniz bilimleri üstadı

olmasının yanı sıra, Osmanlı tarihinde izler bırakmıĢ

kaptandır. 1513 tarihli ilk dünya haritasını çizdi.

Derlediği denizcilik notlarını bir Denizcilik Kitabı olan

Kitab-ı Bahriye'de bir araya getirdi.

GÜNÜMÜZDE ÜNLÜ TÜRK BĠLĠM ADAMLARI

CAHĠT ARF: ġu anda kullandığımız 10 liraların

arkasında fotoğrafı yer alan Cahit Arf, dünyaca ünlü

bir matematikçimizdir. Kendi adıyla bilinen

matematik kuramları (Arf teoremi) ile dünya çapında

tanınır.

PROF. DR. GAZĠ YAġARGĠL: Beyin ve sinir sistemleri

üzerine yaptığı çalıĢmalarla tıp alanında çok önemli

buluĢlar gerçekleĢtiren Türk bilim adamıdır. Mikro

cerrahiyi beyinle ilgili hastalıklarda uygulayarak çok zor

ve hassas bölgelerdeki tümörlerin alınabileceğini

kanıtlamıĢtır. Bu baĢarılarından dolayı Dünya Beyin

Cerrahları Birliği tarafından "yüzyılın adamı"

seçilmiĢtir.

PROF. DR. MEHMET ÖZ: Kalp-damar cerrahıdır. Kalp

ve damar hastalıkları üzerinde yaptığı çalıĢmalardan

dolayı "yılın doktoru" seçilmiĢtir. Mehmet Öz halen

Amerika'da meslek yaĢantısını devama ettirmektedir.

PROF.DR. AYDIN SAYILI: Türkiye’de bilim

tarihçiliğinin yerleĢmesini sağlamıĢ bilim adamıdır.

Ordinaryüs Profesör Doktor ünvanı taĢır. Aydın Sayılı,

dünyada bilim tarihi alanında bilinen ilk doktora

derecesinin sahibidir. 5 Türk Lirası banknotlarının arka

yüzünde portresi bulunur.

PROF. DR. OKTAY SĠNANOĞLU: Oktay Sinanoğlu

kimya ve biyoloji alanında çalıĢmaları bulunan bilim

insanımızdır. 50 yıldır çözülemeyen bir matematik

kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaĢında

profesör unvanını aldı.

ATATÜRK’ÜN GÖSTERDĠĞĠ YOL

ATATÜRK'ÜN BĠLĠM VE TEKNOLOJĠYE VERDĠĞĠ

ÖNEM

Kendi yer altı ve yer üstü kaynaklarını iĢleyip,

kazanca dönüĢtüremeyen, kendi toprağını

ekemeyen, kendi sanayisini kuramayan devletler,

kesinlikle geliĢemez. Atatürk bu gerçeği bildiği için

"Hayatta en hakiki mürĢit ilimdir, fendir" ve

"Ġlim, fen ve uzmanlık nerede varsa, sanayi

nerede varsa gidip, öğrenmeye mecburuz. Bilim

ve teknik nerede ise oradan alacağız ve herkesin

kafasına koyacağız. Bilim ve teknik için kayıt ve

Ģart yoktur." demiĢtir. Ona göre bilimin milleti

yoktur. Daima bilimsel ve teknolojik geliĢmelerin

takipçisi olmamızı öğütlemiĢtir.

Atatürk bilime ve teknolojiye önem verdiğini

sadece sözleriyle değil, bu alanda yapmıĢ olduğu

bir takım uygulamalarıyla da göstermiĢtir.

1925'te "Ġstikbal göklerdedir" diyerek Türk Hava

Kurumu'nun kurulmasını sağlamıĢtır.

Ġlköğretim devlet eliyle zorunlu ve parasız hale

getirilmiĢtir. Her yaĢtan kiĢiye okuma-yazma öğretmek

amacıyla "Millet Mektepleri" açılmıĢtır.

1932'de Türk Dil Kurumunu kurdurmuĢtur.

Mesleki ve teknik eğitime önem verilerek erkek ve

kız sanat ve meslek okulları açılmıĢtır.

1936-1937 yıllarında kendi eliyle "Geometri" adlı

bir kitap yazmıĢtır.

1933'te ziraat(tarım) alanında bilimsel çalıĢmalar ve

geliĢmeler yapmak üzere Ankara Yüksek Ziraat

Enstitüsü kuruldu.

1935'te yer altı kaynaklarının araĢtırılması için

Maden tetkik Arama Enstitüsü (MTA) ve Etibank

kurulmuĢtur.

1935'te Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi

açılmıĢtır.

Page 33: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 33

BĠLGĠ KAYNAKLARIMIZ

Kitaplar: Bir konuda çeĢitli düzeylerde bilgi içeren,

genellikle tek ciltten oluĢan, bir veya daha fazla yazar

tarafından yazılmıĢ temel bilgi kaynaklarıdır.

Sözlükler: Bir sözcüğün yazılıĢını, okunuĢunu,

anlamını veya baĢka dillerdeki karĢılığını öğrenmek için

baĢvurulan kaynaklardır.

Ansiklopediler: ÇeĢitli konularda belirli bir

yönteme göre düzenlenen, bilim, sanat gibi uğraĢ

dallarının tüm bilgilerini ayrıntılı olarak bir arada

bulunduran ve genellikle birkaç ciltten oluĢan

kitaplardır.

Almanaklar: Yılda bir çıkan ve o yılın olaylarını

anlatan kitaplardır.

Atlaslar: Dünyanın, bir ülkenin, veya bir bölgenin

fiziki ve siyasi coğrafyası, ekonomisi,, tarih vb.

konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiĢ

coğrafya haritalarıdır.

Biyografi: kiĢilerin hayatını anlatan eserlerdir.

Biyografilerde, kiĢinin hayatı baĢka kiĢi ve kiĢiler

tarafından yazıya geçirilir.

Otobiyografi: Otobiyografiler de biyografilerde

olduğu gibi kiĢilerin yaĢam öykülerini konu alır.

Aralarındaki fark ise; otobiyografilerde yaĢam öyküsünü

anlatan kiĢinin kendisi olmalıdır.

Kronolojiler: Bilgiyi oluĢ sırasına göre aktaran

kaynaklardır. Kronolojilerde bilgi genellikle tablolar

halinde sunulur.

Kaynak CD'ler: Günümüzde öğretici birçok kitap

ve ansiklopediler CD'lere yerleĢtirilmiĢtir.

Bunların dıĢında video filmler, kasetler,

mikrofilmler gibi bilgi kaynakları da vardır.

AraĢtırma ve Kaynak Kullanma Yöntemi:

1-Konunun sınırları ve konuyla ilgili kaynaklar belirlenir.

2-Kütüphanelerden ve internetten faydalanarak gerekli

bilgiler toplanır.

3-AraĢtırma raporu düzenlenir.

4-AraĢtırma sonunda yararlanılan kaynaklar belirtilir.

Aksi takdirde telif hakkı doğar

Çocuklarla ilgili yayın yapan süreli yayınlardan

bazıları Bilim Teknik Dergisi, Bilim Çocuk

Dergisi, Meraklı Minik gibi dergilerdir.

KAYNAKÇA NASIL YAZILIR?

o Kaynakça, bir araĢtırmada ya da bir eserde

yararlanılan kaynakların gösterildiği bölüme denir.

o Kaynakça bölümünde:

Yazarın adı soyadı

Kitabın adı

Kitabın yayınevi

Basıldığı yer ve tarihi yazılır.

Telif sözcüğü, kitap yazmak; resim, heykel ya da beste

yapmak; bir sanat eseri meydana getirmek anlamına

gelir.

Telif hakkı ise bir fikir veya sanat eserini meydana

getiren kiĢinin, bu eserden doğan haklarının tümü

demektir.

Süreli yayınlar: Belirli aralıklarla yayımlanan dergi

ve gazete gibi yayınlardır. Bu yayınlar günlük,

haftalık veya aylık olabilir. Bunlara süreli yayın adı

verilir.

En önemli süreli yayınlar dergilerdir. Dergiler; belirli

bir alanda, uzmanlar tarafından yazılmıĢ makaleleri

içerir.

Bilgi edinmek amacıyla kullandığımız yayınlara

bilgi kaynakları denir.

Gazete, dergi, kitap, ansiklopedi, internet gibi

kaynaklardan bilgi edinebiliriz.

Page 34: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 34

TOPLUM ĠÇĠN ÇALIġANLAR

Ġnsan toplum içinde doğar, yaĢar ve büyür.

Hayatını sürdürmek için birçok Ģeye ihtiyaç duyar.

Bunlardan bazılarını kendimiz tek baĢımıza

karĢılayabiliriz. Ama bazılarını baĢkalarından yardım

alarak karĢılayabiliriz. Bu insan için bir zorunluluktur.

Çünkü insan dayanıĢma ve yardımlaĢma içinde

olmak zorundadır.

Ġnsanların, yaĢamlarını daha iyi sürdürebilmesi, bazı

temel ihtiyaçların karĢılanmasına bağlıdır.

Bu temel ihtiyaçlar; beslenme, sağlık, giyinme,

eğitim, barınma, adalet, güvenlik, yaĢanabilir bir

çevredir.

Bu temel ihtiyaçlarımız aynı zamanda en doğal

haklarımızdır. Temel ihtiyaçlarımız dıĢında eğitim,

sağlık, güvenlik, ulaĢım gibi toplumsal yaĢamdan

doğan ihtiyaçlarımız da vardır. Ayrıca karĢılandığında

mutluluk duyacağımız sosyal ihtiyaçlarımız da vardır.

Dinlenme, eğlenme, gezme, kitap okuma gibi...

Ġhtiyaçlarımızı tek baĢımıza karĢılayamayız.

Bunun için insanların yardımlaĢması ve iĢ bölümü

yapması gerekmektedir. Bu durum çeĢitli

mesleklerin ve bu mesleklere sahip insanların

çalıĢtığı kuruluĢların ortaya çıkmasına neden

olmuĢtur.

Günümüzde toplumun temel ihtiyaçlarını

devlet(resmi) ve sivil toplum kuruluĢları birlikte

karĢılamaktadırlar. Toplumun temel ihtiyaçlarını

karĢılamak öncelikle devletin görevidir.

BĠZE HĠZMET EDENLER

Ġnsanların toplum hâlinde yaĢamaya baĢlamaları

bazı sorunları beraberinde getirmiĢtir. Toplumu

oluĢturan bireyler arasındaki anlaĢmazlıklar ve

güçlü olanların zayıflara haksızlık yapması bu

sorunların en önemlilerini oluĢturmuĢtur.

Toplum yaĢamını tehdit eden bu sorunların

çözümü için güçlü bir otoriteye ihtiyaç

duyulmuĢtur. Bu ihtiyaç devlet denilen kurumun

ortaya çıkmasını sağlamıĢtır.

Devlet, görevlerini yerine getirmek için çeĢitli

kurumlar oluĢturmuĢtur. Bu örgütlere resmi kurum

ya da resmi örgüt denilmektedir.

RESMĠ KURUMLAR

Resmi kurumlar; CumhurbaĢkanlığı, Bakanlıklar,

TBMM, Mahkemeler, Devlet okulları, Devlet

hastaneleri, Sağlık ocakları, Nüfus müdürlüğü,

Valilikler, Kaymakamlık, Belediye, Muhtarlık gibi

kuruluĢlar resmi kurumlardır.

Resmi Kurumların Özellikleri:

Masrafları (giderleri) devlet tarafından karĢılanır.

ÇalıĢanların tek amacı topluma hizmet etmek,

toplumun sorunlarına çözüm bulmaktır.

ÇalıĢma Ģartları ve yöntemleri devlet tarafından

belirlenir.

ÇalıĢanlar, hizmetlerinin karĢılığında "maaĢ" denilen

ücret alırlar.

ÇalıĢanlar arasında mevki(makam) ve görev farkı

vardır.

Resmi kurumlara kamu kurumları da denir.

ÇalıĢanlarına da "kamu görevlisi" ya da "memur"

denir.

Toplumun Temel Ġhtiyaçlarını KarĢılamak Ġçin

Kurulan Resmi Kurumlar

1. EĞĠTĠM KURUMLARI: Toplumumuzun eğitim ve

öğretim ihtiyacını karĢılamak amacıyla oluĢturulmuĢ

kurumlarımızdır. Eğitim kurumlarımızın en önemlisi

Milli Eğitim Bakanlığıdır.

Ülkemizdeki eğitim ihtiyacı Ģu eğitim kurumları

tarafından sağlanmaktadır:

SOSYAL BĠLGĠLER 5

6. ÜNĠTE TOPLUM ĠÇĠN ÇALIġANLAR

Toplum: Aynı toprak parçası üzerinde bir arada

yaĢayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iĢ birliği

yapan insanların tümüdür.

Yalnızca insanlarla bir araya gelerek

giderebileceğimiz ihtiyaçlarımıza temel ihtiyaçlar

denir.

Devlet: Sınırları belli bir toprak parçası üzerinde

yaĢayan insanların oluĢturduğu, siyasi olarak

örgütlenmiĢ düzendir.

o Devleti oluĢturan üç önemli unsur, vatan(toprak

parçası), millet(halk), siyasi güç (hükümet)’tür.

Devletin; toplumun eğitim, sağlık, güvenlik,

barınma, beslenme, sağlıklı bir çevre gibi temel

ihtiyaçlarını karĢılamak amacıyla kurduğu

kurumlara "resmi kurum" denir.

Page 35: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 35

KreĢler ve Anaokulları, Ġlkokullar, Ortaokullar,

Ortaöğretim Kurumları (Liseler) Dershaneler ve

Sürücü Kursları, Üniversiteler, Halk Eğitim

Merkezleri, Açıköğretim Okulları.

2. SAĞLIK KURUMLARI: Her toplum için sağlığın

önemli bir yeri vardır. Sağlıksız nesillerin yaĢadığı

toplumlar ilerleyip kalkınamazlar. Bu nedenle

ülkemizde de sağlığa önem verilmiĢtir. Devlet, topluma

sağlık hizmeti vermesi için pek çok kurum

oluĢturmuĢtur. Sağlık kurumlarımız, insanların

hastalıklardan korunması, teĢhis ve tedavisi hizmetlerini

vermek için kurulmuĢlardır.

Bunların baĢlıcaları Ģunlardır: Sağlık Bakanlığı,

Hastaneler, Sağlık Ocakları, Dispanserler, Eczaneler,

Senatoryumlar, Tıp merkezleri, Sağlık evleri,

Devletin Sağlık Görevi:

Sağlık kurumları açmak,

Doktor, hemĢire ve hasta bakıcıları yetiĢtirmek

Hastaların tedavileri için gerekli ilaçları ve tıbbi

malzemeleri temin etmek,

Sağlık hizmetlerini tüm vatandaĢlara götürmek

3. ADALET KURUMLARI: Adalet, hakkın gözetilmesi

ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın

ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Adalet karĢısında güçlü

ile güçsüz, zengin ile fakir eĢit haklara sahiptir. Adalet,

hukuk kurallarına göre bağımsız yargı sonucunda

oluĢur. Mahkemeler, vatandaĢların birbirileriyle

anlaĢmazlıklarını çözmek, suçluları kanunlara dayanarak

cezalandırmak amacıyla kurulmuĢlardır.

Hakimler, savcılar, avukatlar, Adalet Bakanlığına

bağlı olarak çalıĢırlar.

Mahkemeler, karakollar, cezaevleri, Adli Tıp

Kurumu, Anayasa Mahkemesi, DanıĢtay, Yargıtay

gibi kurumları vardır.

4. GÜVENLĠK KURUMLARI: Devletin kuruluĢ

amaçlarının baĢında güvenlik gelir. Toplumun iç ve dıĢ

çatıĢmalardan ve saldırılardan korunması devletin

temel görevlerindendir. Devlet pek çok güvenlik kurum

oluĢturmuĢtur.

Bunların baĢlıcaları Ģunlardır: ĠçiĢleri Bakanlığı, Milli

savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri

(Genelkurmay BaĢkanlığı), Polis TeĢkilatı (Emniyet

Genel Müdürlüğü)

Ülkemizde iç güvenliğin sağlanması Ġç ĠĢleri

Bakanlığının sorumluluğundadır. Polis teĢkilatı ve

karakollar ĠçiĢleri Bakanlığına bağlıdır.

TÜRK SĠLAHLI KUVVETLERĠ: Ülkemizi, dıĢ tehditlere

karĢı korumak Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevidir.

Genelkurmay BaĢkanlığına bağlı Kara, Deniz, Hava

Kuvvetleri Komutanlıkları ve Jandarma Genel

Komutanlığından oluĢan askeri gücümüze "Türk

Silahlı Kuvvetleri" denir.

Türk silahlı Kuvvetlerinin birinci görevi Türk vatanını

ve Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamaktır.

5. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMLARI: Ġnsanlar

yaĢamlarını devam ettirmek için çalıĢmak zorundadır.

Ama hayat boyunca çalıĢmak, sağlıklı kalmak ve

kimseye muhtaç olmadan yaĢamak zordur. Bu nedenle

çalıĢanların maaĢlarının bir bölümü devlete bağlı

sosyal güvenlik kurumlarına kesinti olarak ödenir.

Bu parayla devlet çalıĢanlarının tedavi giderlerini

karĢılar. Emekli olduklarında ise onlara ikramiye

verilir, emekli maaĢları ödenir, sağlık giderleri

karĢılanır. Buna sosyal güvenlik sistemi denir.

Ülkemizde üç farklı sosyal güvenlik kurumu vardır.

Bunlar:

Emekli Sandığı: Resmi kurumlarda çalıĢanların, sağlık,

güvenlik gibi ihtiyaçlarını karĢılayıp onları destekleyen

kurumdur. Emekli Sandığı, devlet memurlarına hizmet

verir.

Sosyal Sigortalar Kurumu(SSK): Resmi ve özel

sektörün çeĢitli alanlarında iĢçi olarak çalıĢan

vatandaĢların sosyal haklarını düzenleyen ve onlara

hizmet veren bir kurumdur.

Bağ- Kur: Çiftçi, esnaf, zanaatkâr gibi kendi iĢ alanlarını

kurup buralarda çalıĢan insanların sosyal haklarını

düzenlemek için çalıĢır.

Bu üç kurum Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)

altında hizmet vermeye baĢlamıĢtır.

6. YERLEġME VE KONUT EDĠNDĠRME(BARINMA)

KURUMLARI: Kurulacak Ģehirlerin nerede kurulacağı,

ev yapma izinleri, yolları, planlaması, bakıma muhtaç ve

kimsesizlerin kalacak yerleri bu kurumlar tarafından

yönetilir.

Bayındırlık ve Ġskan(yerleĢme) Bakanlığı,

BaĢbakanlık Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı(TOKĠ) ve

belediyeler toplumumuzun yerleĢme ve konut(ev)

edinme sorumluluğunu üstlenmiĢ resmi kurumlarıdır.

Oteller, Huzurevleri, Çocuk Esirgeme Yurtları gibi

belli baĢlı kurumları da vardır.

7. ÇEVRE ĠLE ĠLGĠLĠ KURUMLAR: Ülkemizde çevre

sorunlarının ortaya çıkmasını önlemek amacıyla devlet

tarafından Çevre ve Orman Bakanlığı kurulmuĢtur.

YaĢadığımız çevrenin düzeni, temizliği, ağaçlandırılması

gibi çalıĢmalar bu bakanlığın sorumluluğundadır. Çevre

Page 36: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 36

sorunları bu bakanlığa bağlı birimler tarafından

çözülmeye çalıĢılır.

Ülkemizin tarihi ve kültürel varlıklarının

korunmasını ve ülke turizminin geliĢtirilmesi iĢini

de Kültür ve Turizm Bakanlığı üstlenmektedir.

Devlet Su iĢleri Genel müdürlüğü, Devlet

Meteoroloji ĠĢleri genel Müdürlüğü, Orman

Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu

BaĢkanlığı gibi kurumları vardır.

Çevre temizliği ve düzeni, park ve bahçelerin

bakımı, çevrenin korunması gibi konularda

belediyeler önemli görevler üstlenir.

ELĠMĠZDEN TUTANLAR

SĠVĠL TOPLUM KURULUġLARI

Günümüzde toplumun ihtiyaçlarının karĢılaması

sadece devletin görevi olmaktan çıkmıĢtır ÇeĢitli

konularda duyarlı bireyler bir araya gelerek

eğitim, sağlık, çevre, kültür, insan hakları, bilim

ve teknoloji gibi toplumu temel ihtiyaçlarının

karĢılaması ve çeĢitli sorularına çözüm

bulabilmek amacıyla sivil toplum örgütleri

kurmaktadırlar.

Demokratik toplumlarda tüm ihtiyaçları devlet tek

baĢına karĢılayamaz. Bu nedenle insanlar bir araya

gelerek dernek, vakıf ve sendikalar kurarlar.

Bunlara Sivil Toplum KuruluĢu (STK) denir.

Sivil toplum örgütlerinin en önemli özelliği

hizmetin para karĢılığında değil de gönüllü olarak

yapılmasıdır.

Sivil toplum kuruluĢları dernek, vakıf, sendika,

birlik, oda adları altında faaliyet gösterirler.

Ġnsanlar sivil toplum kuruluĢlarına üye olup

faaliyetlerine katılabilirler. ÇalıĢmalara maddi ve

manevi katkılarda bulunabilirler. Ayrıca sivil toplum

kuruluĢlarını desteklemek için üye olmak Ģart

değildir. Hayırsever insanlar istediği zaman istediği

sivil toplum kuruluĢuna yardımda bulunabilirler.

BAZI KAVRAMLAR

Sivil: Resmi olmayan, doğrudan devlete ait olmayan

her Ģey anlamında kullanılan bir terimdir.

Sivil Toplum: Devlet kuruluĢlarına bağlı olmadan,

halkın kendi içinde gönüllülük esasına dayalı olarak

oluĢturduğu topluluk anlamına gelmektedir.

Oda: Serbest meslek sahiplerinin (esnaf ve

sanatkârların) bir araya gelerek kurdukları mesleki

dayanıĢma kuruluĢlarıdır. Sanayi Odası, ġoförler Odası,

Ticaret Odası gibi.

Sendika: ĠĢçi, iĢveren ve memurların hak ve

kazançlarını korumak için kurulan dayanıĢma

birlikleridir.

Dernek: Belirli ve ortak bir amacı gerçekleĢtirmek için

kurulan yasal topluluğa dernek denir. Sakatlar Derneği,

ÇağdaĢ YaĢamı Destekleme Derneği gibi.

Örgüt: Ortak bir amaç veya bir iĢi gerçekleĢtirmek için

bir araya gelen kurum ya da kiĢilerin oluĢturduğu

birliğe örgüt denir. YeĢil BarıĢ Örgütü (Greenpeace),

BirleĢmiĢ Milletler Örgütü gibi

Vakıf: Bir hizmetin, bir iĢin gelecekte de yapılması için

belli Ģartlarla ve resmi bir yolla ayrılarak bir kimse

tarafından bırakılan mülk veya para ve bu hizmeti

yapmak için oluĢturulmuĢ (hayır) kurumlarıdır. Türk

Eğitim Vakfı, Tema Vakfı gibi.

SĠVĠL TOPLUM KURULUġLARI ĠLE

RESMĠ KURUMLARIN FARKLI VE BENZER YÖNLERĠ

Farklı Yönleri:

Sivil toplum kuruluĢlarına katılım gönüllü; resmi

kurumlara zorunludur.

Sivil toplum kuruluĢlarında çalıĢma ücretsiz; resmi

kurumlarda çalıĢma karĢılığında ücret alırlar.

Sivil toplum kuruluĢlarının mesai saatleri değiĢken

olabilirken resmi kurumlarınki sabittir. ÇalıĢanları

resmi tatil dıĢında çalıĢmak zorundadır.

Resmi kurumların çalıĢanları arasında ast- üst iliĢkisi

varken sivil toplum kuruluĢlarında birey diğerleriyle

dayanıĢma içindedir ve yardımlaĢma ön plandadır.

Bir baĢka deyiĢle; ast-üst iliĢkisi yoktur.

Benzer Yönleri:

o Sivil toplum kuruluĢları da resmi kurumlarda kâr

amacı gütmezler.

o Her ikisi de bireyin sorunlarıyla hem de toplumsal

sorunlarla ilgilenirler.

Sivil Toplum Örgütlerinin Özellikleri

Gönüllük esasına göre çalıĢırlar.

ÇalıĢanların tek amacı topluma hizmet etmek,

toplumun sorunlarına çözüm bulmaktır.

ÇalıĢanlar, hizmetlerinin karĢılığında ücret almazlar.

ÇalıĢanlar görevlerini yaparken ast- üst iliĢkisi içinde

çalıĢmazlar.

Her birey diğerleriyle dayanıĢma içindedir ve

yardımlaĢma ön plandadır.

Devletin katkısı yoktur. Ancak örgütlenmelerini ve

faaliyetlerini devletin koyduğu yasalar çerçevesinde

gerçekleĢtirirler.

Devletin yetersiz kaldığı hizmetlerde halkın yararına

çalıĢmalar yaparlar.

Masraflarını (ihtiyaçlarını), çalıĢmalara destek veren

üyelerin bağıĢlarıyla karĢılarlar. Oda, sendika, dernek

veya vakıf adı altında faaliyet gösteriler.

Page 37: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 37

o Ġkisinin de amacı topluma hizmet etmektir.

o Her ikisi de yasal kuruluĢlardır.

ÜLKEMĠZDEKĠ BAġLICA SĠVĠL TOPLUM

KURULUġLARI

Bir toplumda sivil toplum kuruluĢlarının fazla ve çeĢitli

olması toplum için yararlıdır. Ülkemizde yakın amaçlarla

çeĢitli alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum

kuruluĢları vardır.

Eğitim Alanında Faaliyet Gösteren KuruluĢlar

Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGEV)

Anne Çocuk Eğitimi Vakfı (AÇEV)

ÇağdaĢ Eğitim Vakfı (ÇEV)

Milli Eğitim Vakfı (MEV)

Türkiye Eğitim Vakfı (TEV)

Türk Eğitim Derneği (TED)

Sağlık Alanında Faaliyet Gösteren KuruluĢlar

Lösemili Çocuklar Vakfı,

Türk Kalp Vakfı

Türk Böbrek Vakfı

Türk Diyabet Vakfı

Sigarayla SavaĢanlar Derneği

Kızılay ve YeĢilay

KIZILAY: 1868 yılında Hilal-i Ahmer adıyla devlet

tarafından kurulmuĢ yarı gönüllü bir dernektir.

Derneğe "Kızılay" adını Mustafa Kemal Atatürk

vermiĢtir.

Amacı yaralılara, felaketzedelere, zor ve muhtaç

durumda olan kiĢilere, özelikle temel

ihtiyaçlarını karĢılamakta güçlük çeken kiĢilere

yardımcı olmaktır.

Kızılay toplumun yararına kan bağıĢı

kampanyaları düzenler, doğal afetlerin

gerçekleĢtiği durumlarda gerekli önlemleri

almaya çalıĢır.

YEġĠLAY: YeĢilay alkol, sigara ve uyuĢturucu gibi

bağımlılık yapan maddelerin zararlarından korunma, bu

tür bağımlılığı olanlara yardımcı olma görevini

üstlenmiĢ önemli bir kurumdur.

Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Alanında

Faaliyet Gösteren KuruluĢlar

Mehmetçik Vakfı

Cansuyu Derneği

Yardımeli Derneği

Darülaceze

DARÜLACEZE: Ġstanbul'daki baĢıboĢ gezen çocukların,

cami avlularında yatan kimsesiz ve sakatların bir araya

toplanıp ıslah edilerek zanaat sahibi: yapılması ve kalan

ömürlerini huzur içinde geçirmelerinin sağlanması

amacıyla kurulmuĢtur. KuruluĢundan beri ibadete açık

olan cami, kilise ve havrasıyla dünyada eĢi olmayan bir

hayır kuruluĢudur. Din, dil, ırk, sınıf, cinsiyet ve yaĢ farkı

gözetmeksizin herkese hizmet sunmaktadır.

Ġnsan Hakları Alanında Faaliyet Gösteren KuruluĢlar

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER): Tüketici

haklarının yasallaĢmasında ve korunmasında

önemli roller üstlenmiĢ olan TÜKODER, 1990

yılında kurulmuĢtur.

Ġnsan Hakları Derneği (ĠHD)

Doğal Afetlerde Ġlk Yardım ve Arama Kurtarma

Alanında Faaliyet Gösteren KuruluĢlar

Arama Kurtarma Derneği (AKUT): Doğa

koĢullarında meydana gelen kaybolma ve kaza

olaylarında, deprem, sel gibi doğal afetlerde ve

büyük kazalarda, tamamen gönüllü olarak, baĢı

dertte olan kiĢilere en kısa sürede ulaĢmak

kazazedelere temel ilkyardım desteğini sağlamak

ve bu tür olaylarda can kaybını en aza indirmek

amacıyla kurulmuĢtur.

Çevre Alanında Faaliyet Gösteren KuruluĢlar

Tema Vakfı (TEMA): Tema Vakfı, Türkiye Erozyonla

Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları

Koruma Vakfının kısa yazılıĢıdır. Düzenlediği

ağaçlandırma kampanyalarıyla adından söz ettiren

TEMA Vakfı erozyonla mücadeleyi ulusal bir görev

olarak görmektedir. Faaliyetlerini sürdürürken

resmi, özel ve uluslar arası kuruluĢlarla iĢbirliği

yapmaktadır.

Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma

Vakfı (ÇEKÜL)

Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme

Vakfı (ÇEVKO)

Doğal Hayatı Koruma Derneği

GREENPEACE: 1971'de kurulmuĢ ve dünyanın dört

bir yanında doğal çevreyi tahrip edenlere karĢı

güçlü bir Ģekilde mücadele eden bir sivil toplum

kuruluĢudur.

Page 38: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 38

YASALAR BĠZĠM ĠÇĠN VAR

o Ġnsanlar toplum halinde yaĢar. Dünyada birbirinden

farklı özelliklere sahip birçok toplum bulunur. Her

toplumda da toplumsal yaĢamı düzenleyen yasalar

vardır. Eğer toplumsal yaĢamı düzenleyen yasalar

olmasaydı, toplumda bir düzen oluĢmazdı.

o Toplumsal yaĢamı düzenleyen yasalar yazısız ve

yazılı kurallar olmak üzere ikiye ayrılır.

1. YAZISIZ KURALLAR

Bu kurallar toplum içindeki davranıĢlarımızı

düzenleyen saygı ve sevgiyi temel alan kurallardır.

Bu yasalar, kiĢilerin davranıĢlarını iyi-kötü, doğru-

yanlıĢ, olumlu-olumsuz olarak değerlendirirler.

Bunlara uymayan kiĢiler toplum tarafından

ayıplanır, kınanır.

Bu kurallara uymayan kiĢiye devlet ceza vermez.

Ancak bu kiĢilere toplum hoĢ gözle bakmaz, ayıplar

ve dıĢlar.

Yazısız kurallar;

Toplum içinde kendiliğinden doğar.

DavranıĢ biçimleri ile nesilden nesle geçer ve

süreklilik kazanır.

Toplumdan topluma değiĢiklikler gösterebilir.

Yazısız kurallardan bazıları Ģunlardır:

Kendi haklarımızı korumak ve baĢkalarının

haklarına saygılı olmak

KomĢularımızla iyi geçinmek

Sokakta, otobüste yüksek sesle konuĢmamak

Büyüklere saygı, küçüklere sevgi göstermek

Toplu taĢıma araçlarında hastalara, yaĢlılara,

engellilere yer vermek

Örf ve Âdet: Toplumun bireylerden beklediği

davranıĢlardır. Örf ve âdetler toplumun saygı

duyulmasını istediği değerlerden oluĢur.

Gelenek: Bir toplumda, bir toplulukta saygın tutulup

kuĢaktan kuĢağa iletilen, yaptırım gücü olan

alıĢkanlıklar, bilgi, töre ve davranıĢlara gelenek denir.

Görenek: En sade tanımıyla bir Ģeyi görüle geldiği gibi

yapma alıĢkanlığı olan görenek, sosyal alıĢkanlık gibi

gerekli ve uygun görülenleri kapsar. Ama bunların

mutlaka yerine getirilmesini istemez. Göreneğin örfe,

âdet, geleneğe bakarak yaptırım gücü daha zayıftır.

Ahlâk: Toplumun iyi ve doğru kabul edilen davranıĢları

yapmak kötü ve yanlıĢ kabul edilen davranıĢları

yapmamaktır.

2. YAZILI KURALLAR

o Bu hukuk kuralları, hem bireylerin birbirleriyle hem

de devletle olan iliĢkilerini düzenler.

o Bunlar toplumdaki bireylerin uyması zorunlu olan

kurallardır. Hiç kimse yasaların düzenlediği bu

kurallara uymama hakkına sahip değildir.

ANAYASA Yazılı kuralların en önemlisi anayasadır.

Anayasa devletin temel niteliklerini tanımlar ve

vatandaĢların hak ve özgürlüklerini belirtir.

Anayasaların Özellikleri

Kısa ve öz olarak hazırlanmıĢtır.

Bütün konuların özüdür. Kanunlar anayasaya uygun

olarak hazırlanır.

Millet ya da milletin seçtiği temsilciler tarafından

hazırlanıp kabul edilir.

VatandaĢların temel hak ve görevlerini belirtir.

Devletin nasıl yönetileceğini gösterir.

Egemenliğin kim tarafından ve nasıl kullanılacağını

açıklar.

Hukuk kuralları herkes için geçerli olan genel

kurallardır. KiĢilere göre farklı uygulanmaz.

Yazılı kuralları devlet koyar. YurttaĢlar bu kurallara

uymak zorundadırlar. Uymayanlar devlet tarafından

belirlenen suç özelliğine göre cezalandırılırlar.

Yazılı kuralları genel ve özel kurallar olmak üzere iki

kısımda ele alabiliriz:

SOSYAL BĠLGĠLER 5

7. ÜNĠTE BĠR ÜLKE, BĠR BAYRAK

Örfler, âdetler, gelenek ve görenekler, görgü

kuralları, ahlak kuralları yazısız kurallardır.

Toplum hayatını düzenleyen yazılı hukuk

kurallarıdır. Bunlar anayasa, kanun, tüzük ve

yönetmelik adlarını alırlar.

Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirten,

vatandaĢların temel haklarını tespit eden yazılı

belgedir. Anayasa devletin temel kanunudur.

Bu bakımdan yasa, tüzük ve yönetmeliklerden önce

gelir. Hiçbir kanun anayasaya aykırı olamaz.

YASA: Devletin yasama organı (TBMM) tarafından

anayasaya uygun olarak hazırlanmıĢ, herkesin

uymak zorunda olduğu yaptırıma bağlı kurallardır.

Page 39: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 39

Genel Kurallar: Toplumu oluĢturan tüm bireylerin

uyması gereken kurallardır.

Hırsızlık yapmamak, baĢkalarının haklarını ihmal

etmemek, baĢkalarının canına ve malına zarar

vermemek, askerlik yapmak, vergi vermek gibi

Özel Kurallar: KiĢinin içinde bulunduğu toplumun

yaĢayıĢını düzenleyen özel kurallardır.

Okula giden bir öğrencinin okulda uyması gereken

özel kurallar gibi

ANAYASALARIMIZ

1921 ANAYASASI (TEġKĠLAT-I ESASĠYE)

Cumhuriyetin ilanından önce KurtuluĢ SavaĢı

devam ederken kabul edilen bir anayasadır.

Ayrıntılı olmayan kısa bir anayasa olup hak ve

özgürlüklere yer vermemiĢtir.

Yasama, yürütme ve yargı güçleri TBMM’de

toplanmıĢtır. (Güçler birliği)

Türk tarihinin en kısa süreli anayasasıdır.

1924 ANAYASASI

Cumhuriyet döneminin ilk anayasasıdır.

En uzun süreli anayasamızdır.

1937 yılında Atatürk ilkeleri bu anayasaya girmiĢtir.

En çok değiĢiklik yapılan anayasadır.

Devletin yönetim Ģekli cumhuriyettir.

Devletin dini Ġslam, baĢkenti Ankara ve dili

Türkçe’dir.

Devletin baĢkenti, rejimi ve bayrağı değiĢtirilemez.

Yasama ve Yürütme yetkileri meclise aittir.

Yargı, bağımsız mahkemelerce yürütülür.

Devletin dini Ġslam’dır maddesi 1928 yılında

anayasadan çıkarıldı.

1961 ANAYASASI

Temel insan hak ve özgürlüklerine en fazla yer

veren anayasamızdır. Bu nedenle en özgürlükçü

anayasamızdır.

Yasama, yürütme ve yargı organları (güçleri)

birbirinden tamamen ayrılmıĢtır. Böylece “Güçler

Ayrılığı” kesinleĢmiĢtir.

1982 YASASI

Bugün kullandığımız anayasamızdır.

1961 Anayasası’nın getirmiĢ olduğu özgürlüklerde

kısıtlamaya gitmiĢtir.

ANAYASAMIZIN DEĞĠġTĠRĠLEMEYECEK MADDELERĠ

DEVLETĠN TEMEL ORGANLARI

ÜLKEMĠZĠN YÖNETĠM YAPISI

Devletin görevlerini yapması için oluĢturulan

organlardır. Bu organlar Yasama, Yürütme ve Yargı

organlarıdır. Devlet görevlerinin ayrı ayrı organlar

tarafından yerine getirilmesine "Güçler Ayrılığı Ġlkesi"

denir.

TBMM’nin Görevleri

o Kanun koymak, değiĢtirmek ve kaldırmak

o Bakanları denetlemek,

o Para basılmasına karar vermek,

o SavaĢ ilanına karar vermek,

o Uluslararası antlaĢmaları onaylamak

o Genel ve özel af ilanına karar vermek

o TBMM, seçimlerin yenilenmesine karar vermek.

CUMHURBAġKANI: CumhurbaĢkanı devletin baĢıdır.

Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin

birliğini temsil eder. Anayasanın uygulanmasını,

devlet kurumlarının düzenli ve uyumlu çalıĢmasını

gözetir.

MADDE 1. Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

(Devletin Ģekli)

MADDE 2. Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli

dayanıĢma ve adalet anlayıĢı içinde, insan haklarına

saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, baĢlangıçta

belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve

sosyal bir Hukuk Devleti'dir. (Cumhuriyetin nitelikleri)

MADDE 3. Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle

bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, Ģekli

kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli

marĢı "Ġstiklal MarĢı"dır. BaĢkenti Ankara'dır.

( Bölünmez bütünlüğü, resmi dili, milli marĢı,

bayrağı, baĢkenti)

MADDE 4. Anayasamızın 1. maddesindeki devletin

Ģeklinin Cumhuriyet olduğu, 2. maddesindeki

Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri

değiĢtirilemez ve değiĢtirilmesi teklifi verilemez.

1-YASAMA: Yasama, yasa (kanun) yapma demektir.

Anayasamızda yasama görevi Türkiye Büyük

Millet Meclisine (TBMM) verilmiĢtir.

TBMM millet tarafından seçilen 550

milletvekilinden oluĢur. Milletvekili seçimleri 4

yılda bir yapılır.

2-YÜRÜTME: Yürütme, kanunları uygulama yetkisidir.

Yürütme yetkisi CumhurbaĢkanı ve Bakanlar

Kuruluna verilmiĢtir.

Page 40: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 40

CumhurbaĢkanının Görevleri:

1. Gerektiğinde TBMM'yi toplantıya çağırmak,

2. Yasaları yayımlamak,

3. Yasaları yeniden görüĢülmek üzere Türkiye Büyük

Millet Meclisi'ne geri göndermek (Veto yetkisi),

4. BaĢbakanı atamak ve istifasını kabul etmek,

5. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı

Kuvvetleri'nin BaĢkomutanlığını temsil etmek,

CUMHURBAġKANLARIMIZ

1. Mustafa Kemal Atatürk 2. Ġsmet Ġnönü

3. Celal Bayar 4. Cemal Gürsel 5. Cevdet Sunay

6. Fahri Korutürk 7. Kenan Evren 8. Turgut Özal

9. Süleyman Demirel 10. Ahmet Necdet Sezer

11. Abdullah Gül 12. Recep Tayyip Erdoğan

BAKANLAR KURULU: Bakanlar Kurulunun diğer adı

hükümettir. Bakanlar Kurulu, BaĢbakan ve

bakanlardan oluĢur.

BaĢbakan, TBMM üyeleri arasından cumhurbaĢkanı

tarafından atanır. Bakanlar baĢbakan tarafından

belirlenir ve atamaları cumhurbaĢkanının onayına

sunulur.

Bakanlar Kurulu oluĢtuktan sonra en geç bir hafta

içinde hükümet programı TBMM’de okunarak

güvenoyuna sunulur.

TBMM’den güvenoyu alan hükümet resmen

kurulmuĢ olur ve ülkeyi yönetmeye baĢlar.

Güvenoyu: Hükümetin TBMM’deki

milletvekillerinden en az yarıdan bir fazlasının

oyunu almasıdır. (275+1=276)

BAZI BAKANLIKLAR VE GÖREVLERĠ

Adalet Bakanlığı: Adalet iĢlerinin yürütülmesi için

gerekli hukuki, mali ve yönetimle ilgili koĢulları

sağlamak üzere kurulmuĢ bir örgüttür.

ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı: ÇalıĢma

hayatını düzenlemek, çalıĢma barıĢını sağlamak, iĢ

sağlığı ve güvenliğini geliĢtiren tedbirler almak,

toplumun tüm kesimlerinin sosyal güvenliğini

sağlayacak ve istihdamı artıracak Ģartları geliĢtirmek.

Çevre ve ġehircilik Bakanlığı: YerleĢmeye, çevreye ve

yapılaĢmaya dair imar, çevre, yapı ve yapım mevzuatını

hazırlamak, uygulamaları izlemek ve denetlemek

DıĢiĢleri Bakanlığı: Türkiye Cumhuriyetinin yabancı

devletler ve uluslararası kuruluĢlarla iliĢkilerini

yürütmek ve kuruluĢ kanununda belirtilen diğer

görevleri yerine getirmek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı: Ülkenin enerji ve

tabii kaynaklara olan kısa ve uzun vadeli ihtiyacını

belirlemek, temini için gerekli politikaların tespitine

yardımcı olmak, planlamalarını yapmak

ĠçiĢleri Bakanlığı: Yurdun iç güvenliğini ve asayiĢini

sağlamak, kamu düzenini korumak, illerin genel

idaresini düzenlemek

Kültür ve Turizm Bakanlığı: Kültürel değerleri

yaĢatmak, geliĢtirmek, yaymak, tanıtmak,

değerlendirmek ve benimsetmek, tarihî ve kültürel

varlıkların tahribini ve yok edilmesini önlemek, yurdun

turizme elveriĢli bütün imkânlarını ülke ekonomisine

olumlu katkı sağlayacak Ģekilde değerlendirmek

Maliye Bakanlığı: Maliye politikalarının

hazırlanmasına yardımcı olmak, maliye politikasının

uygulanması, uygulamanın izlenmesi ve denetlenmesi

hizmetlerini yapmak

Milli Eğitim Bakanlığı: Türkiye Cumhuriyeti’nde

eğitim ve öğretim hizmetlerini planlamak,

programlamak, yürütmek, takip ve denetim altında

bulundurmak

Sağlık Bakanlığı: Ülke insanlarının yaĢamının beden

ve ruh sağlığı içinde devamını sağlamak, ülkenin sağlık

koĢullarını düzeltmek, halka sağlık hizmetlerini

ulaĢtırmak

UlaĢtırma Bakanlığı: UlaĢtırma, denizcilik, haberleĢme

ve posta iĢ ve hizmetlerinin geliĢtirilmesi, kurulması,

kurdurulması, iĢletilmesi ve iĢlettirilmesi hususlarında,

ilgili kurum ve kuruluĢlarla koordinasyon içerisinde,

milli politika, strateji ve hedefleri belirlemek ve

uygulamak.

Yargıyı sağlayan organlar;

1. Normal Mahkemeler 2. Yüksek Mahkemeler

Anayasamızda belirtilen yüksek mahkemeler

Ģunlardır:

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, DanıĢtay, Askerî

Mahkemeler, UyuĢmazlık Mahkemeleri

CumhurbaĢkanlığı makamının herhangi bir

nedenle geçici olarak boĢalması durumunda da

yenisi seçilinceye kadar, Türkiye Büyük Millet

Meclisi BaĢkanı, cumhurbaĢkanlığına vekillik eder.

3-YARGI: VatandaĢın birbirleriyle ve devletle olan

sorunlarının hukuki yollarla çözülmesidir.

Yargı yetkisi bağımsız mahkemelere verilmiĢtir.

Devletin yargı görevini yürüten mahkemelerin tam

bağımsız olmaları gerekmektedir.

Page 41: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 41

ÜLKEMĠZĠN YÖNETĠM YAPISI

MERKEZĠ YÖNETĠM

Ülkemizin baĢkenti Ankara’dır. Bu nedenle

ülkemizin merkezi yönetim birimleri Ankara’da

bulunur.

Ülkemizde merkezi yönetimin baĢında

CumhurbaĢkanı, BaĢbakan ve Bakanlar Kurulu

bulunmaktadır.

YAġADIĞIMIZ YERĠN YÖNETĠMĠ

Ülkemiz, devletin kamu hizmetlerini her yere daha

rahat götürebilmesi, toplumun ihtiyaçlarını

karĢılayabilmesi amacıyla il ve ilçelere ayrılmıĢtır.

ĠL YÖNETĠMĠ

o Her bakanlığın il ve ilçelerde müdürlükleri,

müdürleri, kamu hizmetlerini yürütecek daire

ve kurumları vardır.

o Merkezde, ilde ve ilçede bulunan bu kamu

görevlileri bakan adına çalıĢırlar. Bakanlığın

çıkardığı yasa ve yönetmelikleri uygularlar. Ġller

yasa ile kurulur.

o Ġl yönetimi üç bölümden oluĢur. Bunlar; Vali, Ġl

yönetim baĢkanları, Ġl Ġdare Kurulu’dur.

Ġl Yönetim BaĢkanları: Ġllerde bakanlıklara bağlı il

örgütleri kurulur. Bunlar il müdürlükleri biçimindedir.

Görevlerinden dolayı valiye karĢı sorumludurlar. Bu

müdürlüklerden bazıları Ģunlardır:

Milli Eğitim Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Emniyet

Müdürlüğü, Tarım Ġl Müdürlüğü gibi.

Ġl Ġdare Kurulu: Ġl idare kurulu; yönetsel alanda valiye

yardımcı kuruluĢtur. DanıĢma niteliğindeki görevleri

yerine getirir.

ĠLÇE YÖNETĠMĠ

Bucak Yönetimi: Bucak; aralarında iliĢki bulunan

kasaba ve köylerden meydana gelen yönetim

birimlerine bucak denir. Bucak müdürleri tarafından

yönetilir. (Günümüzde bucakların bir iĢlevselliği

kalmamıĢtır.)

YEREL YÖNETĠMLER

BELEDĠYE YÖNETĠMĠ: Nüfusu 2000’in üzerinde olan

yerler ile nüfuslarına bakılmaksızın il ve ilçe

merkezlerinde halkın temel ihtiyaçlarını karĢılamak

üzere hükümet kararıyla kurulmuĢ yerel yönetim

birimidir. Bir Ģehrin belediye baĢkanı o Ģehirde oturan

insanlar tarafından seçilir.

ĠL ÖZEL ĠDARESĠ: Ġlin yerel ihtiyaçlarını karĢılamak

üzere oluĢturulmuĢtur. Bu hizmetlere mali gücü

oranında katkıda bulunur. Ġl özel idare müdürü, özel

idareyi vali adına yönetir.

KÖY YÖNETĠMĠ: Köy, en küçük yönetim birimidir.

Köy yönetiminin baĢında muhtar bulunur. Muhtar

yerel seçimlerle belirlenir. Devletin kendisine verdiği

görevleri yapar

ULUSAL EGEMENLĠK VE ULUSAL BAĞIMSIZLIK

Ulus, millet demektir. Egemenlik ise devlet yönetme

gücüdür. Bir devletin yasama, yürütme ve yargı güçleri

ile silahlı güçlerinin tümüdür. Egemenlik tüm bu güçleri

kullanabilme, emretme ve emirlerini yerine getirebilme

gücüdür. Egemenlik, bir milletin geleceği ile ilgili son

sözü söyleme ve son kararı verebilme yetkisi ve

gücüdür.

MERKEZĠ YÖNETĠM: Merkezi yönetim, devlet

iĢlerinin baĢkentten yönetildiği idari sistemdir.

o Ġllerde merkezi yönetimin temsilcisi validir.

Ġlçelerde kaymakamdır. Bulundukları yeri devlet

adına yönetirler.

o Ġl ve ilçelerin sınırları içinde bulunan köylerden

hem valiler hem de kaymakamlar sorumludur.

VALĠ: Ġlde yönetimin baĢıdır. Aynı zamanda ilde

devletin, hükümetin yani bakanlıkların temsilcisidir.

Vali, ĠçiĢleri Bakanlığının önerisi, Bakanlar Kurulu

kararı ve cumhurbaĢkanının onayı ile atanır.

Ġlde yasaları ve hükümet emirlerini uygular.

Ġl merkezi yönetimi içindeki kuruluĢlar arasında iĢ

birliğini sağlar.

Ġlçeler illere bağlı idari birimlerdir. Ġlçe yönetimin

baĢında kaymakam bulunur.

Kaymakamlar valiye bağlı olarak görev yapar,

yasalarla kendine verilen görevleri yerine getirir.

Kendisine bağlı kuruluĢları denetler, bunlar arasında

iĢ birliği sağlar.

Askeri kuruluĢlar ve yargı kuruluĢları

kaymakamın denetimi dıĢındadır.

Ġllerde, ilçelerde ve köylerde yaĢayanlara o

bölgelerin gerektirdiği bazı hizmetlerin

götürülmesini sağlamak amacı ile kurulan

yönetim örgütlerine yerel yönetimler denir.

Page 42: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 42

Ulusal Egemenlik ise devlet yönetme gücünün

millete(ulusa) ait olmasıdır. Devleti yönetme yetkisine

sahip olanların (devleti yöneticilerinin), bu yetkiyi

ulustan almalarıdır. Devleti yönetecek kiĢilerin, millet

tarafından seçilmesi demektir.

Ulusal bağımsızlık; baĢka devletlerin sömürgesi

olmamak, hür yaĢamak demektir.

ORTAK DEĞERLERĠMĠZ

BAĞIMSIZLIK SEMBOLLERĠMĠZ

o Bir ülkenin özgür ve bağımsız olduğunu gösteren

çeĢitli semboller vardır. Bu semboller değerlidir.

Devletler için çok önemlidir. Özgür bir Ģekilde

yaĢamımızı sürdürebilmek için onları korumalı ve

saygı göstermeliyiz.

o Devletimizin bağımsızlık sembolleri Ģunlardır:

Bayrağımız, Ġstiklal MarĢımız, Atatürk ve Anıtkabir,

Dilimiz, CumhurbaĢkanlığı Forsu, BaĢkentimiz,

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Lirası (Paramız),

Anayasamız, Milli Takımlarımız, Ulusal Egemenlik

ve Çocuk Bayramımız

BAYRAĞIMIZ: Ülkemizin en önemli bağımsızlık

sembolüdür. Rengini vatan için can veren Ģehitlerimizin

kanından alan bayrağımız bizim için çok kutsaldır.

Bayrağımızdaki ay bağımsızlığın, yıldız da

Ģehitlerimizin simgesidir. Bayrağımızdaki kırmızı renk

eski Türk geleneklerine göre hâkimiyeti anlatır. Beyaz

renk güç, ululuk ve adaletin yanında temizliği de ifade

eder. Bayrağımızın resmi Ģekli 29 Mayıs 1936 yılında

çıkarılan “Bayrak Kanunu” ile belirlenmiĢtir.

ĠSTĠKLÂL MARġIMIZ: Ġstiklal MarĢımız da bayrağımız

gibi ulusal egemenlik sembollerindedir. Ġstiklal

MarĢımızın yazarı Mehmet Akif ERSOY’dur. Ġstiklâl

MarĢımız TBMM tarafından 12 Mart 1921 tarihinde

kabul edilmiĢtir. 1930 yılında Osman Zeki ÜNGÖR

tarafından bestelenmiĢtir.

CUMHURBAġKANLIĞI FORSU: CumhurbaĢkanlığı

Forsu; Türkiye Cumhuriyeti CumhurbaĢkanı’nın

ikametgâhında, ziyareti süresince bulunduğu yerde,

bayrak direğine çekilir, gece ve gündüz çekili kalır.

BAġKENTĠMĠZ: Bağımsız her ülkenin bir baĢkenti

vardır. Türkiye’nin baĢkenti Ankara’dır.

TÜRKĠYE BÜYÜK MĠLLET MECLĠSĠ: Milli Mücadele

sırasında 23 Nisan 1920’de açılan TBMM, ülkemiz için

ulusal egemenlik sembolümüzdür.

PARAMIZ (TÜRK LĠRASI): Bağımsızlık sembollerinden

biri de paradır. Paralarda bir takım semboller ve

kültürel öğeler bulunur. Ülkemizin para birimi Türk

Lirasıdır.

DĠLĠMĠZ: Ülkemizde resmi dil Türkçedir. Bu nedenle

Türkçemiz de egemenlik sembollerimizdendir.

ATATÜRK VE ANITKABĠR: Türk milletinin bağımsız ve

egemen bir ulus olmasında en büyük pay Atatürk’

ündür. Bu nedenle Atatürk ve anıtkabir bağımsızlık

sembollerimizdendir

ANAYASAMIZ: Anayasa, milletin ideal yaĢam tarzını

yansıtır. Bu yönüyle de anayasa bağımsızlığı simgeler.

T.C. Anayasası milletimizin egemenlik

sembollerimizdendir.

MĠLLĠ TAKIMLARIMIZ: Ülkemizin dünya devletleri

karĢısında temsil eden milli takımlarımız da egemenlik

ve bağımsızlık sembollerimizdendir.

ULUSAL EGEMENLĠK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ:

TBMM’nin açıldığı gün olması ve millet egemenliğinin

gerçekleĢmesi yolunda atılmıĢ en önemli gün olduğu

için ulusal egemenlik sembollerimizdendir.

CumhurbaĢkanlığı Forsundaki 16 yıldız Türklerin

tarihte kurduğu devletleri, ortadaki güneĢ

Türkiye Cumhuriyetini temsil eder.

Page 43: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 43

DÜNYA ÇOCUKLARI

Çocuklar toplumun geleceği ve yeryüzünün neĢe

kaynağıdır. Yeryüzünde yedi kıta üzerinde

milyarlarca çocuk yaĢar. Her çocuğun yaĢadığı

ülkenin Ģartlarına göre yaĢam biçimi,

konuĢtuğu dil, gelenek ve görenekleri farklı

farklıdır. Deri rengi farklı, kiĢilikleri farklı farklıdır.

Dünyanın farklı yerlerinde yaĢasalar da, değiĢik

kültürlere sahip olsalar da bütün çocukların bazı

ortak özellikleri vardır:

Bütün çocuklar oyundan ve oyuncaklardan

hoĢlanır. Erkek çocukların çoğu futbol, basketbol

gibi hareketli sporlardan hoĢlanır. Kızlar ise ip

atlamaktan, bebekleriyle oynamaktan hoĢlanır.

Dünyanı tüm ülkelerinde çocuklar tanımayı,

arkadaĢlarıyla gezi etkinliklerine katılmayı severler.

Bir parka gidip salıncaklara binmekten, kaydırakta

kaymaktan bütün çocuklar zevk alır.

Çocukların sevdikleri yiyecekler de birbirine çok

benzer. ġekere, çikolataya, dondurmaya bütün

çocuklar bayılır.

Kız olsun, erkek olsun bütün çocuklar çizgi film

izlemeyi, bilgisayar oyunları oynamayı severler.

Bütün çocuklar resimli kitapları, çizgi romanları

severek okurlar.

Çocukların ortak özellikleri olduğu gibi ilgi

alanlarında da benzerlik görülebilir. Örneğin,

bilime ilgi duymak, araĢtırma, koleksiyon yapmayı

sevmek, dans etmek, bir müzik aleti çalmak gibi.

Çocuk olmaktan dolayı ama en önemlisi insan

olduğumuz için pek çok ortak özelliğimiz vardır.

Farklı milletlerden, farklı kültürlerden de olsa tüm

dünya çocuklarının ortak özelliklerinden biri de

oyun oynamaktadır. Hatta çocuklar; birbirlerinin

dilini bilmeseler bile oyun oynayabilmektedirler.

Dünya'nın neresinde olursa olsun, tüm çocuklar;

Sevmeyi ve sevilmeyi,

Korunmayı,

Sağlıklı bir Ģekilde bakılıp büyütülmeyi, hak eder ve

ister.

Tüm çocukların en büyük ortak özelliği ise sevgiye,

ilgiye, bakıma, korunmaya, paylaĢma ve

sosyalleĢmeye olan ihtiyaçlarıdır

ÜLKELER VE EKONOMĠK ALIġVERĠġ

o Mal ve hizmetlerin alınıp satılmasını alıĢveriĢ

olarak adlandırabiliriz. AlıĢveriĢler ekonomik

faaliyetlerdir. Ekonomik faaliyetler kiĢiler arasında

yapılabildiği gibi ülkeler arasında da yapılabilir.

Ülkeler, ihtiyaçlarını

karĢılamak için

üretim yaparlar. Bazı

ürünlerin üretimi

yetersiz kaldığında

bu ihtiyaçlarını diğer ülkelerden karĢılarlar. Böylece

ülkeler arasında ekonomik alıĢveriĢ oluĢur. Satın

aldığımız bazı ürünlerin etiketlerinde "Made in

Turkey", "Made in Japan" gibi ifadeler görürüz.

Bunlar, o malın nerede üretildiğini belirten

ifadelerdir.

Ticaret: Bir ürün ya da hizmetin alınması ya da

satılması yoluyla yapılan ekonomik etkinliklere ticaret

denir. Kısaca kar elde etmek için yapılan alıĢveriĢe

ticaret denir.

Ülke içerisinde yapılan ekonomik faaliyetlere iç

ticaret, ülke dıĢına yapılan ekonomik faaliyetlere

de dıĢ ticaret denir.

DıĢ ticaret ithalat ve ihracat olarak ikiye ayrılır.

Dünya ihracat listelerinde Türkiye 33. en büyük

ihracatçı konumunda yer alıyor. Bu listede Almanya

baĢı çekerken onu Çin, ABD ve Japonya takip

etmektedir.

SOSYAL BĠLGĠLER 5

8. ÜNĠTE HEPĠMĠZĠ DÜNYASI

ĠHRACAT: Bir ülkenin baĢka ülkelere mal satmasına

ihracat denir.

Page 44: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 44

BaĢlıca Ġhraç Ettiklerimiz

Tarım Ürünlerimiz: Pamuk, fındık, kuru incir,

çekirdeksiz kuru üzüm, turunçgiller, tütün, antepfıstığı,

çay, zeytin ve zeytinyağı, kuru kayısı.

Hayvansal Ürünlerimiz: Yün, deri, yumurta, canlı

hayvan.

Madenlerimiz: Krom, bakır, demir, tuz, çinko, bor

minerali, manganez, cıva, mermer

Dokuma ve Tekstil: Pamuk ipliği, kumaĢ, hazır giyim,

deri eĢya, halı

Sanayi Ürünleri: Demir-çelik, otomobil, beyaz eĢya,

televizyon, mobilya, kimyasal ürünler, gübre, cam,

seramik, çimento

Toplam ihracatımızın yaklaĢık %40'ını oluĢturan

ilk 7 ülke Ģunlardır:

Almanya, Ġngiltere, Ġtalya, Fransa, Rusya, Ġspanya,

ABD

KomĢu Ülkelerin Ġhracatımızdaki Yeri:

Yunanistan, Bulgaristan, Ġran, Azerbaycan, Suriye,

Gürcistan Ģeklinde sıralanmaktadır.

Ülkemizin komĢu ülkelerle olan ihracatında ana

ürün sanayi ürünleridir. Bu durum ülkemizin komĢu

ülkelere göre saniyede geliĢtiğinin göstergesidir.

ĠTHALAT: Bir ürünü, ham maddeyi veya hizmeti baĢka

bir ülkeden satın alma iĢine "ithalat" denir. Bir ülkenin

baĢka bir ülkeden mal almasıdır. DıĢ alım da denir.

Page 45: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 45

Ülkeler Ģu nedenlerden dolayı ithalat yaparlar:

Satın alınan ürün ya da ham madde o ülkede hiç

üretilmiyor ya da bulunmuyor olabilir.

Var olan kaynaklar, ihtiyacı karĢılayacak düzeyde

olmayabilir.

DıĢarıdan alındığında daha ucuza mal olabilir ya da

daha kârlı olabilir.

BaĢlıca Ġthal Ettiklerimiz

Petrol ve petrol ürünleri (ilk sırada yer alır).

Makine ve ulaĢtırma araçları.

Elektronik cihazlar (cep telefonu, bilgisayar ve

bilgisayar parçaları, fotokopi makinesi, faks,

televizyon, müzik sistemleri, elektronik oyuncak vb)

Demir - çelik ürünleri

TaĢkömürü, alüminyum, fosfat

Kimyasal maddeler

Ġlaç

Optik aletler

Lüks tüketim maddeleri (otomobil, giysi süs

eĢyaları, mobilya, dekorasyon malzemeleri gibi)

Kahve, muz, kakao, pirinç gibi tarım ürünleri

Ġthalatımızda Ġlk Ona Giren Ülkeler: Almanya, Ġtalya,

Rusya, Fransa, Ġngiltere, ABD, Ġsviçre, Çin, Ġspanya,

Ġsrail'dir

Türkiye'nin dıĢ ticaretinde ithalat daha fazla

yapılmaktadır.

Ġthalatta en çok sanayi ürünleri satın alır.

Ülkemiz bir tarım ülkesi olduğundan en az tarım

ürünü ithal edilir.

Türkiye'nin en fazla ithalat ve ihracat yaptığı

ülkelerin baĢında Almanya gelir.

ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLERDE ULAġIM

Eski dönemlerde ülkelerarası ticaret genellikle

hayvanlarla ve küçük gemilerle yapılıyordu.

Hayvanlara ve gemilere yüklenen mallar, haftalarca

süren yolculuktan sonra atılacağı ülkeye

ulaĢtırılıyordu. Ayrıca haberleĢme(iletiĢim) araçları

da henüz geliĢmediği için yolculardan uzun bir süre

haber alınamıyordu.

Zamanla gemiler büyüdü, hızlandı, okyanuslara ve

büyük dalgalara dayanıklı hale geldi. Demir yolu

ulaĢımının baĢlaması ve geliĢmesi ile ülkelerarası

ticari taĢımacılığında büyük kolaylıklar sağlandı.

Böylece ülkelerarası ticaret daha kolay, daha hızlı,

daha az tehlikeli hatta daha kazançlı hale geldi.

Günümüzde iletiĢim ve ulaĢım teknolojisinin hızla

geliĢmesi ülkeler arası ekonomik iliĢkileri olumlu

yönde etkilemiĢtir. Uçak, tren, gemilerle taĢımacılık

ve ulaĢım alanlarında ortaya çıkan sorunlar en aza

indirilmiĢtir. Zamandan tasarruf edilerek daha fazla

miktarda ürün taĢınmaktadır.

Bir yerden bir yere ticari mal taĢımak için en

çok uçak, gemi, tren, tır ve kamyon kullanılır.

Zamanla bu ulaĢım araçları geliĢerek daha hızlı ve

daha çok yük taĢıyabilir hâle gelmiĢlerdir. Eskiden

onlarca at arabasının taĢıyabildiği yükü, bugün bir

tır tek baĢına taĢıyabilmektedir.

UlaĢım araçlarından bir defada en çok yük

taĢıyabileni gemilerdir. Gemilere yüklenen

"konteynır'lar gemiden indirilip tırlara yüklendikten

sonra gideceği yere karayoluyla ulaĢtırılmaktadır.

Ġnsanlar birbirleriyle iletiĢime geçmeden ticaret de

yapamazlar. YurtdıĢından mal almak veya

yurtdıĢına mal satmak isteyen bir kimse öncelikle

karĢısındaki kiĢiyle iletiĢime geçmelidir.

HaberleĢme teknolojisinin geliĢmesiyle ülkeler

arası uzaklığın önemi azalmıĢ, iletiĢim

kolaylaĢmıĢtır. Televizyon ve internette yayınlanan

reklâmlar sayesinde üretilen ürünler tüm dünyada

daha kolay tanıtılmaktadır.

Ülkeler ürünlerini internet siteleri üzerinden

satabilmektedirler. Ġnternet, uydu sistemleri,

faks, telefon vb. iletiĢim araçları ticaretin

artmasını, hızlanmasını sağlamıĢtır.

DÜNYANIN HAZĠNELERĠ

ORTAK MĠRAS ÖĞELERĠ

o Miras, bir neslin kendisinden sonra gelecek

kuĢaklar bıraktığı her Ģeydir.

o Ortak Miras: Ġnsanlığın kuĢaktan kuĢağa bıraktığı

maddi ve manevi değerlerin tümüne ortak miras

denir.

o DüĢünce, edebiyat, sanat, bilim, teknoloji,

mimari gibi maddi ve manevi değerler bütünüdür.

Bu ürünler bütün inanlar için anlamlıdır ve bu

nedenle de insanlığın ortak mirası olarak kabul

edilirler. Bu bırakılan ögelerin bir kısmı insan

emeğiyle yapılmıĢ eserler, bazıları ise doğal olarak

oluĢan eserlerdir.

Doğal Varlıklarımızın Bazıları:

Peribacaları-Kapadokya

Cennet Cehennem Obruğu-Mersin

Yedigöller-Bolu

Manyas KuĢ Cenneti-Balıkesir

Ġnsan Yapımı Varlıklarımızdan Bazıları:

Sümela Manastırı-Trabzon

Topkapı Sarayı-Ġstanbul

Harput Kalesi-Elazığ

Nemrut-Adıyaman

Page 46: BU DERS NOTLARI, SOSYAL BİLGİLER DERS · PDF filekalan din, bilim, düĢünce, sanat, edebiyat ve mimari gibi alanlarda ortaya konan eserlerdir. n: ... Tarihi Eserlerle Ġlgili Bazı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni Sayfa 46

ORTAK MĠRASIN ÖZELLĠKLERĠ

Ortak miras, tüm insanların binlerce yıl süresince

oluĢturduğu birikimlerdir.

Ortak miras, tek bir ulusa ait değildir, tüm

insanlığın malıdır.

Ortak mirasa katkıda bulunmak, tüm insanlığın

yararınadır.

Her insan ve millet ortak mirasın ürünlerinden

yararlanma hakkına sahiptir.

Ortak mirası korumak ve yeni katkılar sağlamak

tüm insanlığın görevidir.

Sit Alan: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen

çeĢitli medeniyetlerin ürünü olup, yaĢadıkları devirlerin

sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini

yansıtan kent ve kent kalıntıları ile önemli tarihi

olayların yaĢandıkları yerler ve tespiti yapılmıĢ doğal

güzellikleri ile korunması gerekli alanlardır.

BirleĢmiĢ Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü

(UNESCO): 1972'de kabul edilen bir anlaĢmayla

dünyanın korunması gereken kültürel ve doğal

varlıkları için bir "Dünya Mirası Listesi" oluĢturdu.

AntlaĢma, bu listeye alınan kültür hazineleri veya doğal

alanların uluslararası iĢbirliği yoluyla, sıkı kurallar

altında, bulunduğu ülke hükümeti tarafından

korunmasını öngörüyor.

Kültürel Miras Alanları: Tarihi binalar, arkeolojik

alanlar, anıtsal heykeller veya tablolar olabileceği gibi

bütünüyle bir kent veya kentin belirli bir alanı da

olabilir.

Doğal Miras Alanları: Benzersiz güzellikleri olan

bölgeler, dünyada türleri tehlike altında bulunan bitki

ve hayvan varlıklarının yaĢadıkları yerlerdir. Hem doğal

hem kültürel yerler yan yana olduğu bölgeler de karma

miras alanlarıdır.

Düzenli olarak yenilene listede 2007 yılı itibariyle 138

ülkeye ait 830 varlık bulunmaktadır. Bunların 644'ü

kültürel, 162'si doğal, 24'ü ise kültürel ve doğal varlıktır.

DÜNYANIN YENĠ YEDĠ HARĠKASI

Ġsviçre merkezli New Wonders Vakfı, dünyanın yeni 7

harikasını belirlemek için baĢlattığı 21 finalist eser

katıldı. Dünyanın dört bir yanından yaklaĢık 100 milyon

kiĢi cep telefonu ve yeni yedi harika adlı internet

sitesinde 6 yıl boyunca oy kullanarak dünyanın yeni

yedi harikasını seçti. Cep telefonu ve internet oylarıyla

belirlenen dünyanın yeni 7 harikası Ģunlardır:

1- Ürdün'deki Petra Antik Kenti

2- Çin Seddi

3- Brezilya'daki Kurtarıcı Ġsa heykeli

4- Peru'daki Machu Picchu Antik Kenti

5- Meksika'daki Chichen Itza Piramidi

6- Ġtalya'nın Roma kentindeki Kolezyum

7- Hindistan'daki Taç Mahal

Ortak Mirası Koruma Yolları

Kütüphaneler: Bilim, düĢünce ve edebiyat

ürünlerinin korunduğu ve bunlardan insanların

yararlanmasının sağlandığı yerlerdir.

Müzeler: Sanat ürünlerinin, buluntuların

korunduğu, sergilendiği ve bunların insanların

ziyaretine sunulduğu yerlerdir.

Uluslararası KuruluĢlar: Ortak miras ürünlerinin

korunması, gelecek kuĢaklara aktarılması, bu

konuda insanların bilinçlendirilmesi faaliyetlerini

yürüten örgütlerdir.

Yeni Teknolojiler: Binlerce kitapta toplanan ve

korunması için geniĢ mekânlar gerektiren yazılı ve

görsel ürünler günümüz teknolojisi sayesinde

kolayca depolanmakta, korunmaktadır.

Yasal Düzenlemeler: Ulusal ve uluslararası

düzeydeki resmî kuruluĢlar yoluyla yapılan yasal

düzenlemelerle doğal, tarihî ve kültürel varlıklar

korunmaya çalıĢılmaktadır.

Eğitim: Ġnsanlığın ortak mirası olan doğal ve

kültürel varlıklar ile tarihî çevrelerin ve eserlerin

korunması konusunda “duyarlılık” oluĢturulmasında

eğitim öncelikli koĢuldur.

Dünyadaki Ortak Miras Eserlerinden Bazıları

Pamukkale Travertenleri-Denizli/Türkiye

Safranbolu Evleri-Kastamonu/Türkiye

Orhun Yazıtları-Moğolistan

Pisa Kulesi-Ġtalya

Victoria ġelaleleri-Zambiya/Zimbabve

Dev Sekoya Ağaçları-Amerika (ABD)

Kukuul Kaan Piramidi-Meksika

Sidney Opera Evi-Avustralya