budizm de nirvana anlayisi the nirvana concept in budhism

122
 I T.C. ERCYES ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ BUDZM’DE NRVANA ANLAYIŞI Tezi Hazırlayan Fatih ŞAHN Tez Danışmanı Prof. Dr Harun GÜNGÖR Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Dinler Tarihi Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Eylül-2005 KAYSER 

Upload: gercekh

Post on 08-Apr-2018

240 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 1/122

  I

T.C.

ERCYES ÜNVERSTES 

SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ 

BUDZM’DE NRVANA ANLAYIŞI

Tezi Hazırlayan

Fatih ŞAHN

Tez Danışmanı

Prof. Dr Harun GÜNGÖR

Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı

Dinler Tarihi Bilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi

Eylül-2005KAYSER 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 2/122

  II

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 3/122

  III

  T.C.

Erciyes Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü 

Budizm’de Nirvana Anlayışı

Tezi Hazırlayan

Fatih ŞAHN

Tez Danışmanı

Prof. Dr Harun GÜNGÖR

Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı

Dinler Tarihi Bilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi

Eylül-2005

KAYSER 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 4/122

  IV

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 5/122

  I

ÖNSÖZ

Uzak Doğu dinlerinden birisi olan Budizm, Dinler Tarihi’ne Hint kaynaklı bir inanç

sistemi olarak geçmiştir. Budizm MÖ VI. yüzyılda Buddha tarafından kurulmuş ve

zaman içerisinde evrensel nitelik kazanmış bir inanç sistemidir. Hindistan’da doğmuş 

olmakla birlikte, belirli bir zaman diliminden sonra Hindistan’da tutunamamış, ancak

dünyanın bir çok ülkesine yayılmış ve evrensel bir din hüviyetine bürünmüştür. Şu an

itibariyle dünya üzerinde 350- 400 milyon civarında Budist’in var olduğu kayıtlarda yer

alsa da, bu sayının çeşitli amaçlara hizmet etmek için aşırı şekilde abartıldığını

savunanlar olduğu gibi, bu sayının gerçek Budist sayısından daha az olduğunu

düşünenlerde mevcuttur. çinde bulunduğumuz modern çağda Budizm; Hindistan, Çin,

Mançurya, Moğolistan, Seylan, Japonya, Tayland, Tibet, Kore, Birmanya, Bhutan,

Laos, Kamboçya, Vietnam, Singapur, Malezya, Doğu Bengal ile bir çok Uzak Doğu ve

Güney Asya ülkelerinde, hatta Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerine kadar yayılmayı

başarmıştır.

Budizm’in bir din kurucusu, kutsal kitabı, öğretileri ve bir cemaati mevcut olmasına

rağmen müşahhas bir Tanrı, ruh ve ahiret anlayışı mevcut değildir. Bu dini, ilginç kılan

hususların başında da işte bu özellik gelmektedir. Bu sebeple Budizm’in bir din, tarikat,

mezhep yada ahlaki bir ekol olup olmadığı yıllardır tartışılagelmiştir. Budizm’i

Buddha’nın yaşam öyküsü çerçevesinde dine dönüştürülmüş bir yaşam felsefesi olarak

tanımlayanlar mevcut olduğu gibi onu bir ahlak ve felsefe sistemi olarak tanımlayanlar

da mevcuttur. Ancak dinin tek bir tanımı mevcut olmadığı için Budizm: Budist’lere

göre din, Brahmanizm mensuplarına göre Hinduizm’in bir mezhebi, bir başkasına göre

de bir ahlak sistemi olarak kabul edilebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus

şudur:nanan kimse,inandığı şeyin din olduğunu iddia ediyorsa, başkalarının bu iddianın

tersini savunması, inanan kimsenin inanmış olduğu değerlerinde bir farklılık meydana

getirmez.

Budizm’in kurucusu olan Buddha, vedalar kanunlarının otoritesine karşı çıkmış, kast verahiplik doktrinlerini ortadan kaldırmıştır. Buddha, saray hayatı ve çile gibi iki aşırılık

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 6/122

  II

arasındaki orta yolu telkin etmiş, bu iki aşırılığı ızdıraplı bulurken, orta yolda bilgi,

kurtuluş ve mutluluk bulmuştur. Öyle anlaşılıyor ki bu orta yol kişiyi bu dünyadan, bir

daha dönmemek üzere kurtarır ve Nirvana’ya ulaştırır. Kişi, ızdırap ve onun giderilmesihakkındaki gerçekleri öğrenir,  iyi bir Budist olarak yaşarsa Nirvana’ya ulaşır.  Bir

Budist’in Nirvana’ya erişebilmesi için, arzu ve ihtirası yok edip hikmet olgunluğuna

kavuşması gerekmektedir. Zaten kişi, tenasühten ancak Nirvana’ya erişerek kurtulabilir. 

Budizm’de temel hedef Nirvana’ya ulaşmaktır. Buddha’nın kendisi, yaşarken

Nirvana’ya ulaşmış ve talebelerine de Nirvana’ya ulaşmayı temel hedef olarak

koymuştur. şte Budizm için temel hedef olacak kadar önemli olan Nirvana anlayışını,

araştırmama tez konusu olarak seçmekle, Budizm’in daha iyi anlaşılmasına bir nebzeolsun katkı sağlayacağım kanaatindeyim.

Bu gün pek çok kimse, Nirvana kavramının hangi dinle ilgili bir kavram olduğunu

bilmeden, hatta Nirvana’nın tam manasıyla ne anlama geldiğini dahi anlamadan günlük

hayatlarında pek çok kez kullanmaktadır. Bazı kimseler Nirvana’yı ölümden sonraki

hayat, bazıları dünya hayatından kurtuluş, bazıları ise ebedi mutluluğa erişme anlamında

kullanmaktadır. şte bu yanlış ve farklı kullanımları ortadan kaldırmak ve Nirvana’nın

gerçek anlamını ortaya koymak arzusu, beni bu tezi hazırlamaya teşvik etmiştir.

Bu çalışmamın amacı, Budizm’de Nirvana’ya giden yolu ve tekniklerini ortaya koymak,

Nirvana’dan kastedilenin ne olduğunu, derinlemesine bir inceleme yaparak gözler

önüne sermektir. Ancak unutulmamalıdır ki, Nirvana öldükten sonra değil, burada ve şu

anda, yaşarken gerçekleştirilebilen ruhsal bir durumdur. Bu nedenle Nirvana’nın

gerçekleştirilebileceği belirli bir yer de yoktur: Ne doğuda ne batıda, ne kuzeyde ne

güneyde. Kişi yaşamını doğru bir çizgi üzerine oturtabilirse ister Çin’de olsun isterTürkiye’de, Nirvana’ya erişebilir.

Araştırma konumuz olan “Budizm’de Nirvana Anlayışı”nı ortaya koymak için öncelikle

ilk kaynak olan Budistlerin kutsal yazılarından hareket etmemiz gerekmektedir. Zira,

Buddha düşüncesini anlamanın en iyi yolu, Budist kitaplarını dikkatlice incelemektir.

Ancak, Budist kutsal kitapları olan Tripitaka’nın yani üç sepetin dili Palice’dir. Pali dili

ise ölü bir dildir. şte araştırmamızdaki en önemli sınırlılıkta buradan

kaynaklanmaktadır. Budistlerin kutsal metinlerine doğrudan ulaşamamamız ve Pali

dilini bilmiyor olmamız, yine de bu çalışmayı yapmamıza engel teşkil etmemiştir. Bu

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 7/122

  III

çalışmamızın neticesinde, Budizm’de Tanrı anlayışı ile Nirvana anlayışı arasında bir

ilişki olup olmadığı, Buddha’nın Nirvana anlayışı ile ölüme çare bulup bulmadığı,

Nirvana’nın diğer dinlerdeki ahiret anlayışıyla ne derece ilgili olduğu gibi pek çokhusus da belirli bir dereceye kadar anlaşılma imkanı bulacaktır.

Bu çalışma boyunca yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Harun GÜNGÖR’e, Doç. Dr.

Mustafa ÜNAL’a, Yrd. Doç. Dr. Huzeyfe SAYIM’a teşekkürü bir borç biliyorum.

Bu çalışmamızla bir takım eksik bilgileri tamamlamış isek veya yanlış bilgileri

düzeltmiş isek ne mutlu bize.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 8/122

  IV

BUDZM’DE NRVANA ANLAYIŞI

Budizm, Hindistan’da Buddha tarafından kurulmuş bir dindir. Bu din, kendisine temel

hedef olarak da Nirvana anlayışını seçmiştir. Budizm’de son derece önemli olan

Nirvana anlayışını araştırmama tez konusu yaparken amacım, Nirvana kavramı ile ilgili

gerçekleri göz önüne sererek Budizm’in daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve bu

kavramın tam olarak neyi ifade ettiğini ortaya koymaktır.

Araştırma konumuz olan Budizm’de Nirvana Anlayışı’nı dört bölüm altında incelemeyi

uygun bulduk. Birinci ve ikinci bölümü Buddha ve onun öğretilerine ayırırken, üçüncüve dördüncü bölümü ise asıl konumuz olan Nirvana ve onun içeriğine ayırdık. Birinci

bölümde Budizm’in kurucusu olarak kabul edilen Buddha’nın hayatını ele aldıktan

sonra ikinci bölümde Buddha’nın öğretileri başlığı altında Budizm’in inanç, ibadet ve

ahlak esasları ile Budist mezhepleri ve Budizm’in yayılışını konu edindik. Üçüncü

bölümde asıl tez konumuz olan Nirvana’nın lügat ve terim anlamını ele aldıktan sonra

Nirvana’nın içeriğine değinip dördüncü bölümde ise Budizm’deki doğum ölüm dengesi,

karma ve tenasüh inancı ile bu inançların Nirvana ile olan ilişkisine değinip tezimizi

bitirmeyi uygun bulduk.

Bu çalışma sırasında Budizm’in asıl metinleri olarak kabul edilen Tripitaka’ya

doğrudan ulaşamamamız ve tercümelerden hareket ederek bu çalışmamızı

hazırlamamız, tezimizdeki bilgilerin kesinliğine gölge düşürse de elimizden geldiği

kadar titizlikle sağlam kaynaklardan bilgi edinmeye çalıştık. Yine Budizm’in asıl

metinlerinin Buddha’nın ölümünden uzun bir süre sonra yazıya geçirilmiş olması ve

efsanelerin zaman zaman bu metinlere karışması elimizdeki bilgilerin kesinliğine darbe

vuran bir başka husustur. Bu çalışmamız yukarıda belirttiğim gerçekler göz ardı

edilmeden okunmalı ve buna göre yorumlanmalıdır.

Netice itibariyle bu çalışma sonucunda Nirvana’nın bu dünyadan sonra değil, yaşarken

şu anda erişilebilecek bir mevki olduğu kanaatine vardık. Eğer bir Budist sekiz dilimli

yolu takip ederse mutlaka Nirvana’ya erer ve neticesinde tenasühe (reenkarnasyona) son

vererek ruhunu da rahatlatmış olur. Böylece Budist Nirvana’ya ererek hem ruhunu

doğum-ölüm silsilesinden kurtaracak hem de ebedi mutluluğa ermiş olacaktır.

Anahtar Kelimeler: 1. Buddha 2. Nirvana 3. Karma 4. Tenasüh 5. Mutluluk

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 9/122

  V

THE NIRVANA CONCEPT IN BUDHISM

Budhism is a religion founded by Buddha in India. This religion has chosen the Nirvana

concept as the main objective. The purpose that we have decided to work on this

concept in this work is to make Budhism to be comprehended better revealing the truth

about Nirvana.

We have examined the subject “Nirvana Concept in Budhism” throughout four

chapters. The first and second chapters are related to Buddha and his doctrines while the

last two chapters are concerned about the main subject Nirvana and its content. We have

mentioned about the life of Buddha, who is known as the founder of Budhism in the

first chapter. In the second chapter, the concern is the principles of belief, pray and

morality of Budhism, and the sects of Budhism along with its spread. We have handled

the literal and terminological meaning of Nirvana and mentioned about its content in the

third chapter. The fourth chapter is about the balance between birth and death in

Budhism, the belief of ‘karma’ and rebirth, and the relation of these beliefs to Nirvana.

During the research, although we could not reach Tripataka, which is accepted as the

major scriptures of Budhism directly, and we tried hard to use reliable resources as

much as we could. Becaues the major scriptures of Budhism was inscribed long after

the death of Buddha and sometimes legends were entered in the texts, we had

difficulties during our research. Our work should be read and interpreted without

ignoring the truths mentianed above.

Consequently, we have come to the decision that Nirvana is a state that can be achievedwhile surviving, but not after death. If a Budhist follows the eight-step way, he can

achieve Nirvana and, as a result, can release his sool calling off rebirth. By achieving

Nirvana, the Budhist can both save his sool from rebirth, and can obtain eternal

happiness.

Key words: 1. Buddha 2. Nirvana 3. Karma 4. Rebirth 5. Happiness

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 10/122

  VI

ÇNDEKLER 

ÖNSÖZ ....................................................................................................................... IÖZET.......................................................................................................................... IV

ABSTRACT................................................................................................................ V

ÇNDEKLER ..........................................................................................................VI

I. BÖLÜM

BUDDHA’NIN YAŞAM ÖYKÜSÜ

I-BUDDHA’NIN KMLĞ ....................................................................................... 2

II-BUDDHA’NIN DOĞUMU, GENÇLĞ VEAYDINLANMAYA ERŞMES .... 6

III-BUDDHA’NIN SON GÜNLER VE ÖLÜMÜ .................................................. 11

II. BÖLÜM

GENEL HATLARIYLA BUDZM

I-BUDDHA’NIN ÖĞRETLER .............................................................................. 14

II-LK BUDSTLER VE BUDST KONSLLER ................................................... 19

III-BUDZM’N HAYAT ANLAYIŞI ..................................................................... 21

A) NANÇ ESASLARI............................................................................................. 22

B) BADET ESASLARI ........................................................................................... 26

C) AHLAK ESASLARI............................................................................................. 30

IV- BUDZM’DE SEKZ DLML YOL................................................................. 33

V- BUDST MEZHEPLER ...................................................................................... 37

A) HNAYANA MEZHEB ...................................................................................... 38

B) MAHAYANA MEZHEB .................................................................................... 40

VI- BUDZM’N YAYILIŞI...................................................................................... 42

VII- HNDSTAN DIŞINDA BUDZM…………………………………………….44

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 11/122

  VII

A) ÇN BUDZM .................................................................................................... 45

B) JAPON BUDZM ................................................................................................ 46

C) SEYLAN BUDZM............................................................................................. 47

D) BURMA BUDZM.............................................................................................. 48

E) TAYLAND BUDZM.......................................................................................... 49

III. BÖLÜM

A) NRVANA KAVRAMI

I- NRVANA’NIN TERM VE LÜGAT ANLAMI.................................................. 51

II- HNAYANA MEZHEBNN NRVANA ANLAYIŞI ........................................ 61

III-MAHAYANA MEZHEBNN NRVANA ANLAYIŞI ..................................... 63

B) NRVANA’NIN ÇERĞ 

I- NRVANA’YA GRMEK ÇN YAPILMASI GEREKENLER…………………69

II- NRVANA’YA ERŞEN KMSENN DURUMU............................................... 75

III-NRVANA’YI AMAÇLAYAN KMSEDE BULUNMASI GEREKEN

ÖZELLKLER……………………………………………………………………….78

IV- NRVANA VE ÖLÜMDEN SONRAK HAYATIN BLNMEZLĞ……...…82

IV. BÖLÜM

BUDZM’DE DOĞUM ÖLÜM DENGES ÇERSNDE NRVANA’NIN YER 

I-BUDZM’DE KARMA VE TENASÜH LŞKS................................................. 87

II-NRVANA’NIN KARMA VE TENASÜHLE LŞKS .................................... 100

SONUÇ .................................................................................................................... 104

BBLYOĞRAFYA................................................................................................. 105

ÖZGEÇMŞ ............................................................................................................. 111

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 12/122

  1

I. BÖLÜM

BUDDHA’NIN YAŞAM ÖYKÜSÜ 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 13/122

  2

I- BUDDHA’NIN KMLĞ 

Buddha, Budizm’in kurucusuna verilen isimdir.1 “Beden isteklerini yenerek Tanrısalbilgiye ulaşan ermiş”2 anlamına gelen Buddha ismi, “uyanmak, bilincinde olmak,

bilmek anlamına gelen BUDH kökünden türemiş bir kelimedir.”3 Buddha sözcüğünün

Sanskritçe’de “aydınlanmış” anlamına geldiği de kitaplarda sık sık geçmektedir.4 

Buddha, tahminen M.Ö. 563/483 yılları arasında yaşamış bir Hint düşünürüdür.

Buddha’nın asıl ismi Siddharttha (amacını gerçekleştiren)dir.5 O’na ailesinin ve

kabilesinin verdiği isim ise Gautama’dır.

Gautama, Hindistan’da Kapilavastu’da şimdiki Nepal’de Lumbini Koruluğu’nda

dünyaya gelmiştir. Yaşamış olduğu yer ‘Tarai’ adındaki ormanlık ve bataklıkla kaplı,

havası nemli bir bölgedir. Bu konudaki ilk tarihi belge, 1896 yılında ele geçirilmi ş olan

Kral Aşoka’nın M.Ö. 250 yılında diktirdiği bir abidedir. Üzerinde “Burada ulu zat

doğdu” yazısı vardır. Yine aynı bölgede, 1898 yılında “Piprava” denen yerde ki bir

mezarlıkta bulunan kaplardan birinde eski dil ile “Bu kap Sakya kabilesinden Ulu

Buddha’nın kutsal eşyasıdır” ibaresi bulunmuştur. Bu belgeler bize, Buddha’nın doğupbüyüdüğü bölgeye işaret etmektedir.6 

Buddha’nın hayatını anlatmaya geçmeden önce şunu açıkça ifade etmeliyiz ki,

Gautama’nın hayatı sadece onun takipçilerinin şifahi sözleri ve gelenekleriyle

bilinmektedir. Bu gelenekler ise Buddha’nın ölümünden sonra, yaklaşık yedi asır sonra

yazıya geçirilmiştir.7

1-A.S.Geden, Buddha, Encylopedia Of Religion And Ethics, Tandu 1909, V.II,P.881-885;Ö.Rıza Doğrul, Yeryüzünde Dinler Tarihi, stanbul 1947,s.1172-Orhan Hançerlioğlu, Dünya nançları Sözlüğü, stanbul 1993,s. 903-Juan Mascora, Dhammapada Gerçeğe Giden Yol, Çeviren:M. Ali Işım, stanbul 1992,s.784-M. Kemal Atik,Budizm, slami Kavramlar, Ankara 1997,s.136-1375-Paul Carus, Buddha’nın Öğretisi (Çeviren:Teoman Uçkun), stanbul 1984,s. 156-Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Isparta 2000,s. 1807-Hayrettin Şahin, Japon Budizmi, Y. Lisans Tezi,Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 1990,s. 22

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 14/122

  3

Buddha’ya Buddha olduktan sonra verilen lakaplardan birisi de ‘Tathagata’dır.8 

Buddha’nın babası Suddhadhana, Sakya kabilesinin zengin bir prensi olup, kşatriya

sınıfına dahildir.9 Annesinin ismi ise Maya, diğer adıyla Mahamaya’dır. Rivayete göreannesi Maya, Buddha’nın doğumundan önce bir rüya görmüş ve bu rüyada da ona

doğacak çocuğunun ileride bir mürşit, evrensel bir imparator ve üstat olacağı

bildirilmiştir. Buddha kşatriya sınıfından bir babadan dünyaya geldiği için kşatriya

(savaşçılar,asiller) kastına mensup bir kimsedir.10

Buddha’nın hayatına bakıldığında Buddha bir din kurmak, bir lider olmak vs gibi bir

amaç gütmemiştir. Buddha’nın vaazları dahi Upanişadların öğretisinin bir uzantısı

niteliğindedir. Belki de, “Buddha’nın öğretilerinin yani Budizm’in, Brahmanizm’den

ayrı bir din, ayrı bir akım olarak gelişmesinin nedeni, felsefi içeriğinin farklılığından

ziyade, kurulu düzenin kurumlarını onaylamamasında aramak gerekmektedir.”11

Buddha’yı çalışan, uğraşan, vaaz eden ve devamlı olarak Nirvana’ya ulaşmaya çalışan

bir insan olarak nitelemek mümkündür. O, sadece ilkeleri doğrultusunda çalışmış ve

buna uygun olarak yaşamıştır. Neticede de kendi yolunu kendisi çizmiş ve aradığı

hakikate ulaşmıştır. Bazen de Buddha, tamamen mucizelere sahip, sihirli ve olağanüstüyetenekleri bulunan birisi olarak tanımlanmıştır.12 

A.Mithat Efendi ise Buddha’nın hayatının MÖ 622/542 tarihleri arasında geçtiğini

savunmuştur.13 Buddha’nın hayatının hangi tarihlerde geçtiğinin önemi şuradan

anlaşılmaktadır: “Buddha’nın böyle bir hayatı seçmesinde onun içinde doğup büyüdüğü

ailesinin, ailece mensubu bulundukları mezhebin, onun karakterinin teşekkülünde

büyük rolü olan hayat mücadelelerinin ve bu mücadeleler sırasında karşılaştığı çeşitli

karışık problemlerin çok büyük tesiri olmuştur.”14

8-Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi,Ankara 1997,s. 1599-Ali Şeriati, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 16010-Mehmet Aydın, Din Fenomeni, Konya 1995, s. 344; Mehmet Taplamacıoğlu, KarşılaştırmalıDinler Tarihi, Ankara 1966, s. 20111-lhan Güngören, Zen Budizm Bir Yaşama Sanatı, stanbul 1995, s. 8112-A.Ö. Hilmi Budda, Dinler Tarihi, stanbul 1935, s. 23613-Ahmet Mithat Efendi, Tarihi Edyan, stanbul 1329, s. 31814-Abidin til, “Buda Tanrı’yı Reddetmiyor mu?”, AÜFD,11.sayı,1963, s. 11-15

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 15/122

  4

Buddha, hayatının hiçbir safhasında kendisinin uluhiyetini iddia etmemiştir.

Kendisindeki “Buddha’lığın en büyük mabut tarafından verilmiş bir feyz olduğunu

söylerken, sonraları kendi taraftarları onu uluhiyete kadar çıkartmış ve onun dinitelkinlerinde bir takım değişiklikler meydana getirmişlerdir.”15

Başlangıçta Buddha ‘Gerçek Tanrı’yı değil, onun yaşadığı devirlerde, Brahmanların

vasıflandırdıkları bir Tanrı tipini inkar etmişti.”16 Buddha’nın aklının almadığı nokta;

kulları tarafından zarar görebilecek, birinci defasında yapmış olduğu şeyden ikinci

defasında pişmanlık duyabilecek, alelade bir yeryüzü kralı gibi bir takım hediyelerden

hoşlanabilecek, aldatılabilecek, bir takım zaafları ve düşkünlükleri bulunabilecek bir

Tanrı karakteriydi. Ancak Buddha’nın ölümüyle birlikte, Buddha’nın öğrencileri onu bir

Tanrı olarak vasıflandırmışlar ve onun heykellerini yapıp tapınaklara koyarak, ibadet

maksadıyla o heykellere hediyeler sunmaya başlamışlar ve bunu dini bir zorunluluk

haline dönüştürmüşlerdir. Belki de Budizm’de ki en büyük bozulma ve değişim burada

baş göstermiştir.

Buddha ve öğrencileri, kendi rahiplerinin topladıkları sadakalarla ve aldıkları

hediyelerle geçinmeye çalışmışlardır. Oysa Buddha fakir bir kimse değildi. Fakat onuniçin önemli olan; inandığı şey uğruna, her türlü zevkten ve sefaletten uzak orta bir yol

takip etmekti. Bunun için o, davet edildiği her eve gider ve vaazlarda bulunarak, kendi

öğretilerini yaymaya çalışırdı. Ona göre her insan birbirine eşit mesafedeydi. Bir kralla

esirin onun gözünde farkı yoktu.

Sonuç itibariyle Budizm’i çok sayıda başka dinlerle karşılaştırdığımız zaman onun

özgün yanı şudur; “bazı kırılma noktalarında toplumsal çevrenin geleneklerine karşıt

olan bu din, kurucusu tarafından kendi yaşam deneyiminin içinden çekilip

çıkartılmıştır.”17 Bu sebeple Nirvana’yı anlatmaya geçmeden önce Buddha’nın yaşamını

tanımanın önemi büyüktür.

Bazıları, Buddha’yı Hindistan’ın en büyük toplum reformcusu olarak kabul

15-Abidin til, “Buddha Tanrı’yı Reddetmiyor mu?”, A.Ü..F.D.,11.sayı, 1963, s. 11-1516-Felicien Challeaye, Dinler Tarihi (Çeviren:Semih Tiryakioğlu), stanbul 2002, s. 6617-Charles Sammuel, Buddhism, The Worlds Religions,New York1954, s. 119-120

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 16/122

  5

etmektedir. Oysa Buddha’nın, hiçbir zaman Hindistan’ın toplumsal yapısında bir

değişiklik yapmak, insanların yaşam şartlarını düzeltmek gibi bir amacı olmamıştı.

Buddha, sadece insanların yaşamlarındaki yanılgılarının farkına varıp mutluluğaerişmeleri için bir yol göstermiştir. Aslında Buddha’nın bu davranışı, tutumu Hint

kültüründen kaynaklanıyordu. Batı kültüründen kaynaklanan ve sa’dan beri sürdürülen

eğitimde kişinin, yalnız kendisini değil başkalarını da düşünmesi gerektiği, kişisel

isteklerinin, amaçlarının toplumun düzenine uyması gerektiği düşüncesidir. Halbuki

Hint kültüründe temel olan çocuğun başkalarının etkisi altında kalmaması düşüncesidir.

Bu düşüncenin en ileri boyutunu yoga öğretisinde görürüz. Hint kültüründeki bu

düşüncenin kökeni çok eskilere dayanan pasif ve kötümser bir düşüncedir. Bu düşüncebiçiminin bir başka kalıtçısı da Buddha olmuştur. “Çileci Buddhacı keşişlerin de tek

amacı kendilerini diğer insanlardan soyutlanarak, diğer insanlara karşı pasif kalarak,

istekleri , tutkuları yok edip kurtuluşa erişmekti.” 18 

18-Walter Ruben, Eski Metinlere Göre Budizm, Hazırlayan: Lütfü Bozkurt, stanbul 1995, s.123-124

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 17/122

  6

II- BUDDHA’NIN

DOĞUMU-GENÇLĞ VE AYDINLANMAYA ERŞMES 

Buddha’nın hayatını anlatmaya geçmeden önce, Siddhartha Gautama’nın hayatının

sadece onun takipçilerinin şifahi sözleri ve gelenekleriyle bu günlere geldiğini belirtmek

uygun olur. Bu şifahi sözler ve gelenekler ise Buddha’nın ölümünden asırlarca sonra

(yaklaşık 6-7 asır sonra) yazıya geçirilme imkanı bulmuştur. şte bu süreç neticesinde

Buddha’nın doğumu ve yaşamı öylesine efsaneleştirilmiş ve öylesine olağan dışı

simgesel motiflerle süslenmiştir ki, çoğu zaman gerçeği hayalden ayırmak olanağı

ortadan kalkmıştır.

Buddha’nın babası Suddhadhana, kşatriya sınıfına dahildir ve Sakya kabilesinin zengin

bir prensidir. Bir başka ifadeyle “Buddha’nın babası, Himalaya eteklerinde şimdiki

Nepal’in bulunduğu bölgede başkenti Kapilavastu olan bölgede küçük bir

hükümdarlığın kralıdır.”1 Buddha’nın annesi ise Maya veya bir başka ifadeyle

Mahamaya’dır.

Buddha, Kuzey Hindistan’da Himalaya eteklerinde 2 Lumbini Koruluğu’nda annesine

hiçbir ağrı ve sızı vermeden dünyaya gelmiştir.3 Sakya kabilesine mensup bir birey

olarak doğduğu için daha sonraları ona Sakyamuni, yani “Sakya Kabilesi’nin Bilgesi,

Sakyalıların Sessiz Zahidi” denilmiştir.

Rivayete göre Maya, Buddha’nın doğumundan önce bir rüya görmüş ve bu rüyada ona,

doğacak olan erkek çocuğun ileride meşhur bir mürşit, evrensel bir imparator ve üstat

olacağı bildirilmiştir. Hatta Maya Buddha’nın, kendi karnına beyaz bir fil şeklinde

girdiğini de görmüştür ve bu sebeple fil, bütün Budistler için kutsal sayılmıştır. Doğum

yapma zamanı gelince Maya, kendi ailesini ziyarete giderken yolda, Lumbini

Koruluğu’nda, kutsal bir incir ağacının dalından tutunarak, sağ tarafından hiçbir ağrı ve

sızı hissetmeden Buddha’yı dünyaya getirmiştir.4 Buddha’nın doğduğu gün olan 8

Aralık gecesi de, Budizm’in kutsal gecesi olmuştur.5

1-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 1602-Jhoseph Gaer, How The Great Religions Began, New York 1956, s. 181

3-Walter Ruben, Budizm Tarihi ( Çeviren:Abidin til), Ankara 1947, s.524-Felicien Challeaye, Dinler Tarihi (Çeviren:Semih Tiryakioğlu), stanbul 2002, s. 665-Ömer Rıza Doğrul, Yeryüzünde Dinler Tarihi, stanbul 1942, s. 113

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 18/122

  7

Konunun başlangıcında Buddha’nın hayatının simgesel motiflerle süslendiğini ifade

etmiştim. Buna örnek olarak şu hadiseleri gösterebiliriz: “Buddha doğarken bir zelzele

olmuş, otuz iki mucize vuku bulmuş, körlerin gözleri açılmış, aksaklıklar düzelmiş vecehennemlerin ateşi sönmüştür.”6 Buddha doğduğunda Tanrılar onu beyaz bir çamaşır

içinde bulmuş ve ona banyo yaptırmışlardır. Sonra da ona, arzusuna kavuşan anlamına

gelen Siddhartha adını vermişlerdir. Buddha doğduktan yedi gün sonra, annesinin vefat

ettiği de rivayetler arasındadır. Buddha, teyzesi ve üvey annesi tarafından

büyütülmüştür.

Buddha’nın babası, falcılara baş vurarak oğlunun geleceği hakkında bilgi almak istemiş 

ve falcılardan oğlunun ileride bir Buddha olacağını öğrenmiştir. Bunun üzerine

Suddhadhana, oğlunun bir Buddha olmasını engellemek için Buddha’yı saray hayatı

içine hapsetmiş, refah ve zevk içinde iyi bir hayat ve iyi bir eğitim imkanı sağlamıştır.

Buddha yaklaşık yirmi yaşına kadar bu saray hayatını devam ettirmiştir.

Efsaneye göre Buddha’nın doğumundan önce onun doğumuyla ilgili haberler verildiği

gibi, onun evrensel bir hükümdar olacağı, evini ve ailesini terk edip bir rahip kaftanı

giyeceği, Buddha ( insanlığın kurtuluşu için bir aydınlatıcı) olacağı önceden kahinlertarafından haber verilmiştir. 7 “O, tamamen mucizelere sahip, sihirli ve insan üstü

yetenekleri olan bir kişi olarak gösterilmiştir.” 8

Babası Suddhadhana, Siddharta’nın kendisine varis olacağını belirterek, oğlunu

kendisine vasi tayin etmiştir. Buddha on altı yaşına kadar saraydan dışarı çıkmamış,

zevk ve eğlence içinde yaşamış, hiçbir yoksulluk ve sıkıntı çekmemiştir. On altı yaşına

geldiğinde ise kuzeni Yasadhara ile evlenmiş ve yirmi yaşına kadar, sarayın dışındaki

hayattan, halkın çektiklerinden habersiz, bolluk ve refah içinde yaşamını sürdürmüştür.

Buddha, yirmi bir yaşında iken, babasının bütün gayret ve çabalarına rağmen, kendi

yolunu kendisi çizmeye karar vermiştir. Bir gün babasının yasağına uymayarak

saraydan dışarı çıkmış ve gerçek hayatın saray hayatından çok farklı olduğunun farkına

6-E.A.Burrt, The Teaching Of The Compassionate Buddhism,160, London 1955, s. 1607-A.S.Geden, Buddha, Encylopedia Religion and Ethics ,New York 1909, V.2,P.881

8-Walter A. Clark, Buddha, Encylopedia Amerikana, New York 1954, V.4,P.675

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 19/122

  8

varmıştır. Çünkü Buddha, sarayın dışına çıktığında önce bir ihtiyar görür, ertesi gün

hasta birisine, bir sonraki gün bir cenazeye, daha sonraki gün de dilenci bir ki şiye

rastlar. Bunun üzerine oldukça sarsılan Buddha, yıllardır yaşadığı zevk ve refahhayatından, dünya nimetlerinden vazgeçip gerçeği aramaya, ızdırap bilmecesini

çözmeye karar verir.

Bu arada Buddha’nın kuzeni Yasadhara’dan bir erkek çocuğu dünyaya gelir ve adını da

Rahula koyarlar. Buddha yirmi dokuz yaşına gelince bir gece yarısı eşini ve oğlunu terk

ederek ormana gider, üzerindeki mücevherleri uşağına verir ve at ile uşağını geri

gönderir. Daha sonra saçlarını köklerinden kesip suya atarak, üzerindeki elbiselerini de

gezginci bir rahiple değiştirir. Bunu takiben aydınlanma için çalışmalarına başlar.

Buddha artık, dünyanın acı ve ızdıraplarını çözmek için harekete geçmiştir. Buddha

zihni gelişmeyi sağlayan yoga metotlarını öğrenerek manevi sükun ve huzura ulaşmada

ehliyet kazanmak istemiştir. Buddha, Gautama ismini kullanarak altı yıl bir deri bir

kemik kalıncaya kadar sert bir züht hayatı yaşamıştır. “Nerede ise ölmeye yakın

olmuştur.”9 Gautama bir süre sonra bu hayatın kendisine sükunet, huzur ve ilham

vermediğini anlayarak bu hayattan vazgeçer, tekrar yiyip içmeye başlar. Onun bu

tutarsızlıklarına olanak vermeyen beş zahit arkadaşı da onu terk eder.

Buddha, böylece önce zevk ve sefa hayatını sonra da zahitlik hayatını tadar. Gautama

bu ikisi arasında bir orta yol bulmaya karar verir. Bunun neticesinde “Uruvela

yakınındaki Neranjera Nehri kıyısındaki yabani bir incir (Boddhi) ağacının altında” 10 

oturup tefekküre dalar. Gautama otuz beş yaşlarında bir Temmuz dolunayında

gayesine ulaşmış 11 ve zihni aydınlanarak “Buddha” olmuştur. Bu aydınlanma yeri,

Budistler için kutsal bir mekan haline gelmiştir. Buddha, bulmuş olduğu hakikatiyaymaya karar verir ve ilk vaazını Benares’deki Sarnath Geyik Parkı’nda kendisinden

ayrılan beş zahide yapar 12 ve bu vaaz “Kanunun Tekerleğini Döndürmek” diye

isimlendirilir. şte bu sebeple sekiz dilimli tekerlek Budizm’in sembolü olmuştur.

9-Annamaria Schimmel, Dinler Tarihine Giriş, stanbul 1999, s. 12610-L.Ligeti, Bilinmeyen ç Asya (Çeviren: Sadrettin Karatay), Ankara 1986, s. 23711-Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, stanbul 1983, s. 155

12-Ekrem Sarıkçıoğlu, age , s.158

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 20/122

  9

Buddha, aydınlanmaya eriştikten sonra bir çok havari ve öğrenci toplamaya başlamış 

ve cemaatini oluşturma yolunda ilk adımını atmıştır. Bu cemaat Sangha diye bilinen ilk

rahipler topluluğudur. Buddha, uzun zaman kadınların Sangha’ya alınmasını reddettiysede halası ve karısının ısrarıyla kadınlarda bu teşkilata girmeyi başarmışlardır.

Buddha’nın oğlu Rahula’nın da bu teşkilata girdiği bilinmektedir. 13

Buddha bulduğu hakikati tüm insanlığa yaymak için harekete geçmiş ve kırk rahibini

misyoner olarak görevlendirmiş ve onlara dünyanın dört bir tarafına dağılarak

inançlarını insanlara yaymalarını emretmiştir. Buddha’nın yapmak istediği şey,

insanların hayatlarını kendi kendine kontrol, sadelik ve iffetle düzenlemelerini

sağlamaktı. Onun ilk mühtedileri ise Sariputta ve Moggallana idi.14

lk Budist konsillerine göre de Gautama toplumun kurucusu olarak kabul edilmiş,

Buddha ismi ise daha sonra verilmiştir.15

Buddha, bundan sonra kırk beş yıl daha yaşayarak Mogadha Krallığı, Ragagriha

civarındaki ülkeleri, Sravasti, Kuzeybatı Hindistan ve Pencap’ta uzun süre dolaşarak

ilke ve doktrinlerini yaymaya çalışmıştır. Öğrettiği doktrinler ise genelde kabul gördü

ve hızla dünyanın bir çok yerine yayıldı.16

Buddha, bütün bu çalışmaları yaparken hiçbir zaman kendisinin uluhiyetini iddia

etmemiştir.17 Buddha’lığın kendisine verilmiş fazilet olduğunu savunurken, aynı

zamanda müşahhas bir Tanrı fikrini de ortaya çıkarmamıştır. Sadece o günün şartlarında

Tanrı olarak kabul edilen varlıkların varlığını inkar etmiştir. Ancak Buddha’nın

ölümünden hemen sonra, Budistler onu uluhiyete kadar çıkartmışlar ve onun koymuş 

olduğu dini telkinleri değiştirmişlerdir.18

13-A.Ö. Hilmi Budda, Dinler Tarihi, stanbul 1935, s. 24114-Ekrem Sarıkçıoğlu, age, s. 260-26115-Frank E. Roynalds, Charles Hollisey, Buddhism, The Encylopedia Of Religion, London1987, V.II,P.334-35116-A.S. Geden, Buddha, Encylopedia Religion and Ethics, New York 1909 ,V.2, P.88317-Walter A. Clark, Buddha, Encylopedia Amerikane, New York 1954,V.IV, P.67518-A. Mithat Efendi, Tarihi Edyan, stanbul 1329, s. 260-261

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 21/122

  10

Buddha ve öğrencileri kendi rahiplerinin topladıkları sadakalarla ve aldıkları hediyelerle

geçinirlerdi. Çoğu kere prensesler ve zenginler, Buddha ile birlikte ileri gelen

talebelerini de yemeklere davet ederlerdi. Buddha da yemeklerde vaaz ederek, inandığıhakikati yayardı. Buddha’nın rahipleri sarı elbiseler giyerler ve saçlarını

kazıtırlardı. Ancak bu dinde sınıf farkı yoktu. Her insan birbirine eşit mesafede idi.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 22/122

  11

  III- BUDDHA’NIN SON GÜNLER VE ÖLÜMÜ

Siddharta Gautama Buddha’nın hayatının son günlerine geçmeden önce, onun yaşam

hikayesini kısaca özetlememiz gerekirse şunları söyleyebiliriz: Buddha Himalaya

eteklerinde Sakya kabilesinin hükümdarının oğlu olarak şimdiki Nepal’de Lumbuni

Koruluğu’nda dünyaya gelmiş, yirmi bir yaşına kadar saray hayatı yaşayıp, bu yaştan

sonra evini ve ailesini terk edip altı sene çile hayatı çekmiş ve sonunda iki hayattan da

(zevk hayatı ve çile hayatı) tat almayıp, otuz beş yaşlarında Neranjera Nehri kıyılarında

kendince gerçeği bulup, aydınlanmaya ulaşmış bir şahsiyettir. Buddha ölene kadar da bu

bulduğu hakikati insanlara yaymak için çaba sarf etmiştir.

Buddha, Kusinagara’daki (Patna’nın kuzeybatısına 160 km mesafede küçük bir şehir)

Uttar Prateşt’te seksen yaşında ölünceye kadar, hayatının son kırk elli yılını

Hindistan’ın kuzeyinde ve ortasında vaazlarla geçirmiştir. 2 Bu vaazlarında inandığı

hakikati anlatmış ve taraftar toplamaya çalışmıştır. Kendisinden sonra bu doktrini

devam ettirmeleri için de birçok öğrenci yetiştirmiştir.3 

Geleneğe göre seksen yaşını geçtiğinde artık öleceğini, böylece şakirtlerini ve görevini

bırakacağını anlayan “Buddha, beraberinde Ananda ile Uttar-Pradesth’te Malla’lıların

ülkesinde bulunan Kushinagara’ya gitmiştir.”4 Bu yolculuktan önce ilk sancıları

başlayan Buddha, bütün rahiplerin üç ay içinde Kushinagara’daki toplantı yerinde

toplanmalarını istemiştir. Hatta Kushinagara’ya giderken yolda durumu ağırlaşmıştır.

Toplantı yerinde Buddha, bir sedir hazırlatılıp başı kuzeye gelecek şekilde sağ yanı

üzerine yatırıldıktan sonra Ananda ve keşişlere son öğüdünü vermiş ve son sözlerini

söylemiştir. Bunun neticesinde Buddha’nın ruhu bilginin en yüksek dört mertebesinden

geçerek sükunete ermiştir.5

Buddha ölmeden önce toplantı yerinde beş yüz şakirdine, telkininde ve Sangha

kurallarında anlamadıkları bir şey olup olmadığını sormuş, soruyu üç kez

1-Korhan Kaya, Budistlerin Kutsal Kitapları, Ankara 1999, s. 142-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 162

3-Walter Ruben, “Budizm’in Menşei ve Özü”, An.Ü.D.T.C.F.D, I cilt, sayı 5,Ankara, 19434-Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 1665-Ö. Hilmi Budda, Dinler Tarihi, stanbul 1935, s. 226

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 23/122

  12

tekrarlamasına rağmen, hayır cevabını almıştır. Buddha ise bu cevaptan sonra, orada

bulunan beş yüz kişinin nihai kurtuluşunun garanti olduğunu açıklamış ve onlara şöyle

hitap etmiştir: “Kardeşlerim, şimdi sizden ayrılacağım. Her şey geçicidir.Kurtuluşunuza gayret edin”. Buddha bu sözlerinin ardından Nirvana’ya ulaşmıştır.

Buddha ölmeden önce muritlerine veda ederken, kendi yakınlarından en sevdiği şahıs

olan Ananda’nın ağlamak için saklandığını öğrenir ve sevgi dolu bir sesle onu yanına

çağırarak şunları söyler:”Ey Ananda, böyle ağlayıp sızlama, umutsuzluğa kaptırma

kendini. Sana daha önce de demedim mi? nsanın sevdiği her şeyden, hayran olduğu her

şeyden, bunların hepsinden ayrılması, yoksun kalması, sıyrılması gerekir. Doğan,

yaratılan, elle yapılan, dolayısıyla geçici olan her şeyin yok olmaması mümkün müdür

ey Ananda? Olur şey değildir bu. Fakat sen ey Ananda, sen uzun zaman Mükemmel’e

karşı sevecenlikle, iyilikle dolu bir saygı gösterdin: bunu yapmacığa sapmadan

sevinçle,sınırsız biçimde, düşüncenle olduğu kadar sözlerin ve eylemlerinle de yaptın.

Sen iyilik yaptın, ey Ananda;tuttuğun yolda direnirsen, çok geçmeden tüm

günahlarından arınacaksın.”6 Müritlerine son olarak: “Yılmadan savaşınız” dedikten

sonra da ölür.

O, yalnızca kendi fikirleri doğrultusunda çalışmış ve hayatını bu fikirlerin mücadelesini

vermekle geçirmiş olan 7 bir Hintli düşünürdür.8

Netice de, seksen yaşında iken, öğretmeye ve vaaz etmeye adadığı ömrü sona eren

Buddha, öğrencilerinden ve rahiplerinden ayrılmış, sonsuz olan Nirvana’ya ulaşmıştır.

Buddha’nın ölümü, aynen doğumu gibi semadan gelen haberciler ve işaretlerle önceden

bildirilmiştir. Cenazesi şehir dışına taşınarak, güzel kokulu bir ormana kaldırılmış,

cesedi törenle yakılmış  9 ve mukaddes kalıntıları Kushinagara’da muhafaza altına

alınmıştır.10 

6-Felicien Challeaye, Dinler Tarihi, Çeviren: Semih Tiryakioğlu, stanbul 2002, s. 697-Walter A. Clark, Buddha,Encylopedia Amerikane, New York 1954, V.IV, P.6758-S. Radha Krishan, Buddha And His Religion, ndian Religions, New Delhi 1979, s. 159-1729-lhan Güngören, Buda ve Öğretisi, stanbul 1994, s. 6710-A.S. Geden, Encylopedia Of Religion And Ethics, Tandu 1909, VII, P.881-883

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 24/122

  13

 

II. BÖLÜM

GENEL HATLARIYLA

BUDZM

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 25/122

  14

 I-BUDDHA’NIN ÖĞRETLER 

Budizm, MÖ VI. Yüzyılda Buddha tarafından kurulmuş ve evrensel nitelik kazanmış bir

dindir.1 Uzak Doğu dinleri arasında yer alan Budizm, Hint kaynaklı bir inanç sistemidir.

Budizm, Hindistan’da doğmuş olmasına rağmen, daha sonra dünyanın birçok ülkesine

yayılmayı başarmıştır. Dünya üzerinde 350-400 milyon 2 civarında Budist olduğu

kitaplarda yer alsa da, bu sayısının çok aşırı şekilde abartılı olduğunu savunanlar olduğu

gibi, bu sayıyı çok az bulanlar da mevcuttur. Bu din, Hindistan’daki kısa bir kabul

görme sürecinden sonra, zamanla birçok mensup toplamaya ve dünyanın çok değişik

yerlerindeki insanlar tarafından benimsenmeye başlanmıştır. Hatta günümüzde debirçok kimseyi cazibesi içine almaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Oysa bazı

düşünürler, Budistlerin sayısını aşırı şekilde abartıldığını, bunun sebebinin de Batı’nın

kendi dininde tutamadığı insanların müslüman olmasını engellemek olduğunu

savunmaktadırlar.3 Günümüzde Budist mensupları; Hindistan, Çin, Mançurya,

Moğolistan, Seylan, Japonya, Tayland, Tibet, Kore, Birmanya, Bhutan, Laos,

Kamboçya, Vietnam, Singapur, Malezya, Doğu Bengal, Güney Asya ve Uzak Doğu

ülkeleri4

ile Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde yaşamlarını sürdürmektedirler.5

 Ayrıca Türk’ler arasında da bu dini kabul eden boylar olduğu bilinmektedir. 6

Budizm dini, adını kurucusu Buda’dan almıştır. Asya ülkelerinde bu din, Buddha

disiplini anlamında “Buda-Sasana” diye bilinmektedir. Budizm’in bir din kurucusu,

kutsal kitabı ve bir cemaati mevcut olmasına rağmen tanrı, ruh ve ahiret anlayışı söz

konusu değildir. Bu sebeple Budizm’in bir din, tarikat, mezhep yada felsefi bir ekol

olup olmadığı tartışmalara neden olmuştur. Budizm’i “Buddha’nın öğretisi ve yaşam

öyküsü çevresinde dine dönüştürülmüş bir yaşam felsefesi” 7 olarak tanımlayanlar

olduğu gibi, bir ahlak ve felsefe sistemi 8 olarak da tanımlayan mevcuttur. Ancak dinin

1-Frank E. Roynalds, Charles Hollisey,, Buddhism, The Encylopedia Of Religion, London1987, V.II, P. 334-3512-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara, 1997, s. 1593-Osman Cilacı, Günümüz Dünya Dinleri, Ankara, 1995, s. 1324-Günay Tümer ,Abdurrahman Küçük, age, s. 159

5-Ahmet Güç, “Budizm”, Şamil slam Ansiklopedisi, I. cilt, stanbul 1990, s. 212-2536-.Kafesoğlu, Türk Tarihi, TDEK, I. cilt, Ankara, 1992, s.11-2297-lhan Güngören, Zen Budizm Bir Yaşama Sanatı, stanbul 1995, s. 798-Hüseyin G. Yurtaydın, Mehmet Dağ, Dinler Tarihi, Ankara 1978, s. 122

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 26/122

  15

tek bir tanımı mevcut olmadığı için hangisinin din, hangisinin felsefi ekol, hangisinin

ahlak sistemi olduğunu kesin çizgilerle birbirinden ayırma imkanı pek mümkün

görünmemektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus şudur; inanan kimse, inandığışeyi din olduğu iddia ediyorsa, başkalarının tersini iddia etmesi bu hususu değiştirmez.

Bazı Müslüman araştırmacılar, Budizm’in Hz. Muhammed zamanındaki büyük

dinlerden birisi olduğu iddia etmişlerdir. Kur’an-ı Kerim doğrudan doğruya Buddha’dan

bahsetmemesine rağmen, bazı araştırmacılar Kur’an’daki “Zül-Kifl” kelimesini,

Buddha’nın doğum yeri Kapilavastu ile mukayese ederler ve “Zül Kifl” kelimesindeki

besteleyici ve gıda manalarından hareketle Buddha’nın babasının ismi Suddhadana (saf,

temiz olan gıda) ile bağlantı kurmaya çalışırlar. Yine Kur’an’ın Tin Suresi’ndeki incir

ağıcının, Buddha’nın altında ilhama kavuştuğu Boddhi ağacını ifade ettiği de ileri

sürülmüştür.9 Ancak yapılan bu yorumlar bir zorlamadan öteye geçemeyecek kadar

dayanaksız görünmektedir. Şahsi kanaatim; Kur’an’ı Kerim ayetlerinde geçen bir

kelimeye zoraki bir anlam yüklemenin, bazı çevrelere veya şahıslara fayda sağlamaya

çalışmak amacından öteye geçemeyeceğidir.

“Budizm, Hindistan’daki Brahman şekilciliğine ve kast taassubuna karşı, protestohareketi olarak ortaya çıkmış bir dindir.”10 “Buddha, Veda’ların otoritesini, Vedik

kurban sistemini, kişinin kendisine yoga vb. yollarla eziyet vermesini, ferdi ruhu ve

manastır düzeninde kast ayrımını reddederek” 11 kendi yolunu çizmiştir. Buddha’nın

doktrinine Budizm’de “Dhamma” adı verilmektedir. Buddha Dhamma’yı ilk vaazı

“Kanunun Tekerleğini Döndürmek” şeklinde açıklamıştır ve bu sebeple sekiz dilimli

tekerlek Budizm’in sembolü olmuştur.

Budizm’in kaynağı, Brahmanizm gibi Upanişatlara dayanmaktadır. Fakat Budizm,

Brahmanist doktrinleri reddeder. Buddha, vedalar kanunlarının otoritesine karşı çıkmış,

kast ve rahiplik doktrinlerini tamamen ortadan kaldırmıştır. Budizm’e göre aklın

kontrolü altındaki dini hayat zaruridir. Budizm, aşırı sert bir münzevilik hayatı ve

9-Muhammed Hamidullah, slam Peygamberi (Çeviren: Salih Tuğ), I. cilt, stanbul 1980, s.700-70110-Charles Sammuel, Buddhism, The Worlds Religions, New York 1954, P.119-154

11-Günay Tümer, “Budizm”, Türkiye Diyanet Vakfı slam Ansiklopedisi,VI. cilt, stanbul1992, s. 353

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 27/122

  16

bu hayattan zevk arama anlayışı (ifrat ve tefrit) arasında orta bir yol takip etmiştir.

Neticede tabiat üstü otoritelere, insan üstü olaylara ilgi duymayan Budizm, zihni ve

duygusal nitelikleri reddeden, vedaların şekilciliğine karşı çıkan, ahlaki bir protestohareketi niteliği kazanmıştır.

“Budizm, dünya dini olması ve misyoner faaliyetlerinden ötürü Hristiyanlık’a benzer”.

12 Çünkü Budizm’de milliyetçilik ve sosyal hayatın belirli şekillerinden ayrı kalma gibi

prensipler yoktur. Budizm, manastır hayatına önem vermekle birlikte aktif dünya

hayatından çekilen rahiplere ve Nirvana‘yı hedefleyen mü’minlere sahiptir.

Budizm’in ana özellikleri ise şunlardır:

- Pratik ahlaki telkin eder, sakinliğe ve aklın huzuruna sebep olur.

- Budizm, düşünce ve şahsi tecrübeler üzerine kurulmuş olup, teolojikdoktrinlere karşıdır.

- Hayatın tamamı öteki dünya gayesine (Nirvana’ya) doğru yönlendirilmiştir.

-  Amaç, karma ve tenasühten kurtulup, Nirvana’ya ulaşmaktır.

-  Bu din, mitolojiyi, gelenekçiliği, ayin ve ibadetleri, büyücülük ve sihirbazlığıreddeder.

-  nsanın akli bilgisini sınırlayan agnostik bir davranış vardır.

Bütün bu özelliklerden sonra, Buddha’nın etrafındaki insanlara verdiği dersler

neticesinde doğan bu din,13 “başlangıçta bir ahlak sistemi görünümündeyken, gelişerek

tam bir din haline dönüşmüştür.”14

Buddha, saray hayatı ve çile gibi iki aşırılık arasındaki orta yolu telkin etmiştir. ki

aşırılık ızdıraplı iken orta yolda bilgi, mutluluk ve kurtuluş vardır. Bu orta ızdıraplarla

dolu bu dünyadan insanı kurtararak, Nirvana’ya ulaşmasını sağlar. Nirvana’ya ulaşmak

ise, Budizm’de ki temel hedeftir. Buddha’nın kendisi yaşarken Nirvana’ya ulaşmış ve

talebelerine de Nirvana’ya ulaşmayı temel hedef olarak göstermiştir.

12-Hayrettin Şahin, Japon Budizmi, Y. Lisans Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 1990, s.88

13-“Budizm”, Türk Ansiklopedisi, VIII. cilt, Ankara 1956, s. 29914-A. Abdullah Masdusi, Yaşayan Dünya Dinleri (Çeviren: Mesut Sadık), stanbul, 1981, s. 125

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 28/122

  17

Budizm üzerine yapmış olduğum bu araştırmadan sonra kesin olarak şunu

söyleyebilirim: Budizm, yerel bir din olarak ortaya çıkıp daha sonra evrensel nitelik

kazanan ve bu kadar fazla mensup toplayabilmiş ender öğretilerden biridir.Budizm Hindistan’da doğmuş, ancak Hindistan’da tutunamayıp diğer ülkelerde varlığını

devam ettirmiş ve evrensel bir din haline dönüşmüştür.

Budizm bu özelliğini kazanırken asla savaşmamış, devamlı nefislerin terbiye edilmesi

gayesine hizmet etmiştir. Bunun neticesinde miskinlik ve tembellik bu dinin en açık

alameti haline gelmiştir. Nitekim Türklerin Budizm’le tanışmasına rağmen, bu dinin

Türkler arasında genel bir kabul görmemesinin sebebi de bu husustur.15

Evrensel dinler arasında kendini kabul ettirmek ve yayılmak için savaşmamış olan tek

din olan Budizm’de insanın kurtuluşu kendisine aittir, Tanrısına değil. Çünkü

Budizm’de karma doktrini itikadın temeli sayılır. Bunun neticesinde de kurtuluş,mutlu

sona erme, insanın kendi amellerine bağlı olmaktadır. Budizm’de Tanrının bu düzene

bir müdahalesi söz konusu değildir ve insan bu dünyada ne ekerse onu biçer.

Budizm’de karma ve tenasüh anlayışı,insanların hayatını düzenleyen iki düzenektir. Bu

karma ve tenasühten kurtuluş yolu ise Nirvana’ya ulaşmaktır. Çünkü Budistler için

Nirvana, ebedi saadet ve mutluluk,acı ve ihtiraslardan kurtulmak demektir. Kişi ancak

Nirvana’ya ulaşarak tenasüh denilen doğum-ölüm silsilesinden kurtulabilir.

Budizm’in kurucusu Buddha, öğretilerini yayma hususunda her ne kadar savaşmamış 

olsa da kendisi kşatriya (savaşçılar) sınıfına dahildir. Onunla ilgili anlatılan bir çok

hadise öylesine efsaneleşmiştir ki, onun hakkında söylenilenlerin hangisinin doğru,

hangisinin yanlış olduğu bilinemeyecek kadar karmaşık hale dönüşmüştür. Aslında

Buddha’nın doğum öncesi ve doğum anındakine ait olarak anlatılan bir çok olay, Hz

sa’nın durumu ve Hz Muhammed’in doğumu anında cereyan eden hadiselerle

benzerlik taşımaktadır. Örneğin, Hz sa gibi Buddha da Tanrı olmadığını söylediği

halde daha sonraki taraftarları, onları Tanrı ilan etmiştir. Yine Buddha’nın doğumu

esnasında vuku bulduğu iddia edilen bir çok hadise, Hz Muhammed’in doğumu

esnasında meydana geldiği rivayet edilen olaylarla hayli benzerlik taşımaktadır.

15-Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, age, s. 159; .Kafesoğlu, Türk Tarihi,TDEK, I. cilt,Ankara 1992, s. 11-229

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 29/122

  18

Budizm’e göre bütün insanlar eşittir. Aradaki tek fark bilgi ve şehvetle galip gelmekle

mümkün olabilir. Bütün bunlarla birlikte Budizm’de, başlangıçta müşahhas bir Tanrı

fikri ve ruh kavramı yer almazken, Buddha’nın ölümünden sonra Budizm’de gözlegörülür değişiklikler yaşanmaya başlanmıştır. Örneğin Buddha’nın ölümünün ardından

Budistler onu ilah ilan etmişler ve onun heykellerini tapınaklara koyup, heykellerine

tapmaya, çiçek ve tütsüler sunmaya başlamışlardır. Aydınlanmaya erdiği yeri, hac yeri

ilan etmişler ve Budizm’de olmayan birçok hususu dinin içine sokmuştur.

Aslında Budizm’in ortaya çıkışı bir protesto hareketi niteliğindedir. Hinduizm’deki kast

sistemine, Brahmanların otoritesine, savaşmaya ve bunun gibi pek çok hususa karşı

çıkan ve bunları protesto eden Budizm, daha sonra kendi doktrini ortaya koymuştur.

Ancak bu yeni doktrini ortaya koyarken Hinduizm’deki bir çok inanç ve gelenekten

yararlanmayı da ihmal etmemiştir.

Budizm’in kuzey mezhebi Çin, Japonya,Tibet, Nepal ve Sumatara’da yayılma imkanı

bulurken,16 güney mezhebi ise Burma, Seylan ve Siyam’da yayılmıştır. Budizm bu

ülkelere yayılırken aynı zamanda bir çok değişikliğe de uğramıştır. Yayıldığı

bölgelerdeki kültür, coğrafya ve yaşam biçimi Budizm’i etkilemiş, neticede Budizm bubölgelerdeki yaşam standartlarına uygun hale getirilmiştir.

Netice itibariyle bu öğreti her şeyden önce kişinin her konuyu özgürce incelemesi,

özgürce denemesi esasına dayanmaktadır. şte bu noktadan hareketle de diğer tüm

dinsel öğretilerden ayrılmaktadır. Biz bu yargıya ise Buddha’nın şu sözlerinden

hareketle varmış bulunmaktayız: “Bir şeye sırf kulaktan duydunuz diye inanmayın,

birkaç kuşaktan beri değer veriliyor diye, geleneklerin de doğru olduğuna inanmayın.

Sırf hocalarınızın otoritesine dayanıyor diye de hiçbir şeye inanmayın. Ancak kendi

hissettiğiniz, denediğiniz ve doğru olarak kabul ettiğiniz, kendinizin ve başkalarının

iyiliğine olan şeylere inanın ve tutumunuzu onlara duyurun”. 17

Bugün itibariyle, Buddha’nın ölümünden 2400 yıl sonra, onun öğretileri milyonlarca

insan tarafından yaşatılmaktadır.18 

16-Nakamura Hajima, Mahayana Buddhism, The Encylopedia Of Religion, London 1987, V. II,

P. 457-47217-Felicien Challeaye, Dinler Tarihi (Çeviren: Semih Tiryakioğlu), stanbul 2002, s. 77118-By Joseph Gaer, How The Great Religions Began, New York 1956, s. 41

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 30/122

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 31/122

  20

bir Budist olan mparator Aşoka zamanında üçüncü konsil toplandı.3 Yaklaşık bin

rahibin katıldığı konsilde Aşoka, daha ikinci konsil öncesi başlamış olan doktrindeki

fikir ayrılığının yeniden alevlenmesi üzerine, tebaası arasındaki ahengi sağlamak vemezhep kavgasını önlemek için böyle bir konsile destek vermiştir. Konsil sonrası

Budizm, o günün Hindistan’ındaki dört krallıktan birisi olan Magahha’dan Hindintan’a

yayılmıştır.

“Aşoka zamanında Magadha, tabi kaynakları, madenleri, tarım ve milletler arası

ticaretiyle bir imparatorluk haline gelmiştir.”4 Aşoka Budist olmadan önce topraklarını

genişletmek için giriştiği savaşlarda kanlı katliamlardan iğrenmeye ve canlılara acımaya

başlamış, bunun üzerine eşlerinden birinin telkiniyle Budist olmuştur. Düşmanla

savaşmayı bırakan Aşoka, bundan sonra nefsiyle savaşmıştır. Budizm,Aşoka ile birlikte

büyün Hindistan’a yayılmış ve kuvvetlenmiştir. Hatta Hindistan’ın çeşitli yerlerinde taş 

ve kitabelere, Budist düşüncelerini yazdırtmıştır.

3-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 160

4-Kemal Çaşdaş, “Reformcu Yönleriyle Buddha ve Aşoka”, Ank.Ün.D.oğu Dilleri Dergisi,Ankara 1970

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 32/122

  21

  III- BUDZM’N HAYAT ANLAYIŞI

Budizm’de “Buddha’nın doktrinine Pali dilinde “Dhamma” adı verilmektedir.”1 Buddha, ulaştığı hayat kanununu ilan ettiğinde saray hayatı ve çile gibi iki aşırılık

arasındaki orta yolu telkin etmiştir. ki aşırılığı ızdıraplı bulurken orta yolda mutluluk ve

kurtuluş olduğunu savunmuştur. Kişi, bu gerçekle kendisine yön tayin eder ve iyi bir

Budist olarak yaşarsa Nirvana’ya ulaşır. Bunun neticesinde de tenasüh ve karmadan

kurtulur.2

Buddha!nın doktrininin felsefi yönü, kötümser olarak addedilir. Çünkü Buddha, hayatın

tabii olaylarını (doğum, ölüm, ihtiyarlık, çocukluk vb. gibi) bir ızdırap olarak görmüş 

ve bundan kurtuluşu bütün arzu ve ihtiraslardan uzaklaşmaya bağlamıştır.

“Budizm’in hedefi, kişinin kendini bilmesi, yenilemesi ve geliştirmesidir.”3 Temel

amaç, sonrasız bir hayat değil, Nirvana’ya yani değişmez mutluluğa ulaşmaktır.

Neticede Budizm ilke olarak bilgisizlik ve şiddetli isteklerden doğan varoluşun

kötülüğünü öğretir. Bu sebeple Tanrı’nın varlığını bile dikkate almaz.

Budizm, bir hikmet (akıl) dinidir. Buddha,nın öğretileri başlangıçtan sonuna kadar

hikmet üzerine kurulmuştur. Buddha,nın tüm amacı ve gayesi, kurtuluş ve serbestliği

tamamen hikmet, ilim ve irfanla gerçekleştirmektir. Bütün vehim ve aldanmalar ilim

yoluyla ortadan kalkar bütün şehvet ve hırslar bilgiyle yenilir iman ise fazileti

kaynağıdır.

Budizm’e göre tam serbestlik ve hürriyetin yolu Nirvana’dır. Her şey bu noktadan

başlar. Bu nedenle herhangi bir kararsızlığa gerek yoktur. Zaten “herhangi bir

kararsızlığa düşmeden fikir ve yaşantıda birliği sağlamak, Hint felsefesi ve dinlerinin en

belirgin özelliğidir”.4 

1-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 1632-lhan Güngören, Zen Budizm Bir Yaşama Sanatı,stanbul 1995, s. 74-75

3-Bozkurt Güvenç, Japon Kültürü, Ankara 1980, s. 1074-Y.Hikmet Bayur, Hint Dinleri, stanbul 1935, s. 212

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 33/122

  22

 A)  NANÇ ESASLARI

Aslında Budizm, bir tapma ve ibadetten farklı bir öğretidir. Buddha, hakikatin sahibi,

nizamın idarecisi ve hayatın aydınlatıcısından başka bir şey değildir. Bununla birlikte

bu din, “Buddha’nın kişiliği ve şahsiyeti üzerine bina olunmuştur.”5

Budizm’in tembelliği Triratna’da toplanmıştır. Buna üç kısım cevher denilir. Bunlar:

Buddha, Dharma ve Sangha’dır. Dharma Buddha’nın bulup geliştirdiği doktrin ve

akidedir ki, Budizm’in hayat merkezini teşkil etmektedir. “slamiyet’te Kur’an-ı

Kerim’in, Hristiyanlık’ta ise Hz .isa’nın tuttuğu yeri Budizm’de Dharma tutmaktadır.”

6 Yani Budizm’deki en önemli kural ve kaide Dharma’ dır. Sangha ise, başlangıçta

erkek rahipler cemaati iken, daha sonraları içerisine kadınlarında dahil edildiği Budist

rahip ve rahibeler cemaatidir. 7 Akide bu üç temeli şu şekilde ifade etmektedir:

“Buddha’ya sığınıyorum, Dharma’ya sığınıyorum, Sangha’ya sığınıyorum.”

Buddha’nın Tanrı, ruh ve ölüm sonrasıyla ilgili sorulara verdiği cevaplara gelince,aslında Buddha’nın bu durumda uyguladığı metot, Sokrates’in diyalektik metotunun bir

benzeridir. Bu tür sorular karşısında Buddha, sadece itirazlarını belirtir ve bu konularda

ilgili makul olan başka şeyler gösterirdi. Sorulara tam cevap vermeyip, kendi görüşünü

ortaya koymaya çalışırdı.

Budizm’de inanç bazında dört önemli soru vardır.

-Kainatın yaratılıp yaratılmadığı,

-Kainatın sonlu olup olmadığı,

-Hayatın bedenle aynı olup olmadığı,

-Ölümden sonra bir insanın varolup olamayacağı.

5-Ömer Budda, Hint Dinleri, stanbul 1935, s. 1416-Mehmet Taplamacıoğlu, Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Ankara 1960, s. 1217-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 189-190

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 34/122

  23

 Kainatın yaratılıp yaratılmadığı ve sonlu olup olmadığı soruları, Tanrı fikrini konunun

merkezine taşımaktadır. Budizm’de özellikle Tanrı’yı ve ruhu anmak, yani zikretmek

yoktur. “Budizm, başlangıçta dünyanın hakimi ve yaratıcısı olan zati bir Tanrıyı

reddeder.”8 Bu Tanrıları insanlardan daha çok kudretli ve daha yüksek bir varlık olarak

görmez.

Budizm, ilk ortaya çıktığında Hinduizm’e karşı bir tepki hareketi niteliği taşıyan, ateist

karakterli, ibadet fikrine sahip olmayan bir dindir. Ancak buradaki “ateist karakterden

maksat, Tanrıyı inkar değil, şahsi kurtuluşu Nirvana’da bulmaktır.”9 Zamanla şekil

değiştiren Budizm’de Buddha’nın bizzat kendisi tanrısallaştırılmış ve heykelleri

yapılarak tapınılmaya başlanmıştır. Zamanla bazı Budist mezhepleri ruhun varlığını ve

tenasühü, bazıları da Tanrı ve ibadet şekillerini geliştirerek ve yeni bir boyut katarak

inanmaya başlamışlardır.

Oysa başlangıçta Budizm’de müşahhas bir Tanrı fikri yoktur. Mevcut olan ilahlara ve

meleklere benzeyen ruhani varlıklar doğumların silsilesine bağlı olarak görülmektedir.

Yaratıcı bir tanrının varlığı ise, Buddha tarafından açıkça münakaşa edilmez. Buddha

gerçek Tanrıyı değil, onun yaşadığı devirlerle de Brahmanların vasıflandırdığı tanrıları

reddetmiştir.10 Aslında Budistler de Buddha gibi kainatı kimin yarattığı konusunda

ilgisizdirler. Tanrıyı reddetmezler ama onunla ilgilenmezler de. Dünya Tanrı’nın

dünyası değildir. Dünya insanların hırs ve arzularından ortaya çıkmıştır. Bu nedenle

dünyevi her şeyi reddederler.

Budizm politeizme karşı çok müsamahalıdır. Bu sebeple Budizm’de pek çok koruyucu

ve yardım edici uluhiyetlere dua edilir. Tanrılara dua edilmesine de itiraz edilmez.

Çünkü Budist ilahiyatçılar bu Tanrıları halkın ihtiyacı olarak görürler. Ayrıca, genel

itibariyle “Budizm’de monoteizm tasavvuru da yoktur.”11 

8-Abidin til, “Buddha Tanrıyı Reddetmiyor mu” A.Ü..F.D, 11. sayı, Ankara 1963, s. 11-159-Günay, Tümer,Abdurrahman Küçük, age., s. 114

10-Abidin til, age, s. 11-1511-Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Isparta 2000, s. 160-161

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 35/122

  24

 Budistlerin temel kaynakları olan kutsal kitaplarına gelince, onlara Tiripitaka (Kanunun

üç sepeti) adı verilir. Bu üç sepet Budist öğretilerinin ilk kaynağıdırlar. Tripitaka’ların

sözlü şekli kral Aşoka dönemine (M.Ö 242) kadar devam etmiş ve yazıya Buddha’nın

üç öğrencisi tarafından geçirilmiştir.

Buddha, inandığı hakikatleri insanlara yaymak için bir ömür harcamış, ancak kendisi

geriye hiçbir kitap bırakmamıştır. Budistler Buddha’nın vaazlarını Pali-kanan adlı bir

kitapta toplandığı, bu vaazların orijinal şeliyle 400 yıl kadar sözlü olarak rivayet

edildiğini ve nihayet yazılarla tesbit edildiğini kabul ederler. Pali- kanan büyük sayıda

kitaplar teşekkül eder ve içinde pek çok tekrarlar ihtiva eder. Budizm’in kutsal kitabı

olan Tripitaka, MÖ I. ve II. Yüzyıllarda yazıya geçirilmiştir.12

Bu üç sepet şunlardır:

“1-Viyana pitaka ( Disiplin sepeti ) : Bu sepet, Sangha yani rahiplik teşkilata ile ilgili

usul ve kaidelerin, bunların nasıl ve ne şekilde yerine getirileceği gibi konuları ihtiva

eder. Bu bölümde rahip olmayanlarla ilgili hususular yer alır. Rahip ve rahibelerin

oyması gereken kural ve kaideler, ayin usulleri, beslenme, giyinme ve vaazla ilgili

hususlar bu bölümün içeriğini oluşturur.

2-Sutta Pitaka ( Vaazlar ve Öğretiler sepeti ) : Bu bölüm Tripitaka’nın en önemli

bölümüdür. Buddha’nın fikirlerini açıkladığı çoğu konuşma bu bölümde yer alır. Bu

sebeple bu bölüme Doktrin “Dharma” sepeti de denir.

3- Abdidihamma Pitaka ( Genişletilmiş Doktrin, felsefi ve psikolojik yorumlar sepeti):

Buddha’nın vaazlarının yorumunu ihtiva eder. Yedi eserden meydana gelmiştir.

Budizm’in felsefesi ve psikolojik yanı bu bölümde yer alır.” 13 

12-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s.18713-Budizm, Türk Ansiklopedisi,VIII.cilt, Ankara 1956, s. 301

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 36/122

  25

 Budizm’de inançla ilgili bir başka hususta, Hristiyanlık’taki Paraklit

(Faraklit) gibi gelecekte varolacak ve ortaya çıkacak olan bir şahsiyete Budizmde de

inanılmasıdır. Budistlere göre Buddha, dinini tamamlayamadığını, kendisinden sonra

Maitreya yani “herkese, alemlere rahmet” bir kimsenin gelip, bu dini tamamlayacağını

ifade etmiştir.

Bu inanç, slamiyet’teki Mehdi ve Hristiyanlık’taki Mesih inancının bir benzeridir.

Hristiyanlık’ta Hz sa’nın beklenen bir kurtarıcı olduğu, slamiyet’te ise Mehdi’nin

yeryüzüne inerek tüm insanlığı ıslah edeceği fikri vardır. şte Budizm’de de Maitreya

denilen ve Budizm’i tamamlayıp, tüm insanları kurtaracak bir şahsiyetin varlığından söz

edilmektedir. Budizm bu inanç anlayışıyla, sami dinlerle benzerlik göstermekte ve

belki de sami dinlerden alıntı yapmaktadır. Her ne kadar Budizm, hem Hristiyanlık hem

de slamiyet’ten önceye dayanıyorsa da bir çok inanç esasında olduğu gibi, Maitreya

inancında da sonradan bir teşekküle gitmiş olabilir.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 37/122

  26

 B) BADET ESASLARI 

Başlangıçta ibadet fikri yer almayan Budizm’de, daha sonraları bir takım ibadetler ihdas

edilmiştir. Budizm’de ibadet sayılabilecek tek husus, oruç günü merasimidir. Budist

rahipleri ay başında ve ayın on dördünde olmak üzere her ay iki defa toplanırlar ve bu

toplantılarda Budizm’in ilkelerinin tam olarak uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilir.

Budizm’de Buddha’nın doğduğu, yüksek ilhama kavuştuğu, şeriat tekerleğini

döndürdüğü ve Nirvana’ya kavuştuğu yerler mukaddes kabul edilir ve buralara

ziyaretler yapılır. Her dinde olduğu gibi Budizm’de de her Budist’in uymak zorunda

olduğu kurallar vardır ve bunlar ibadet sayılır:

- Tıraş olmak,-Sarı elbise giymek,-ki ayda bir defa oruç tutmak,-Oruçlu iken günahları itiraf etmek,-badeti tefekkürle yapmak.14 

Budizm’de yüce varlığa karşı yapılması gereken bir dua ve ibadet söz konusu

değildir. Ancak Buddha, ölümünden sonra Tanrılaştırıldığı için ona karşı bir takımibadetler yapılmaya başlanmıştır.Önce Buddha’nın heykelleri yapılmış sonra yapılan

bu heykeller Pagadolara yerleştirilip onlara tapınılmaya başlanmıştır. Bununla

birlikte Budistlerin önem verdiği üç şey vardır: Buddha’nın heykelleri, Buddha’nın

hatıraları ve Buddha’nın altında ilhama kavuştuğu Bodhi ağacı.

Budist’lerce kutsal kabul edilen ve ziyaret edilen dört büyük yer vardır.

Bunlar:

-Buddha’nın doğum yeri olan Nepal’deki Lumbuni Koruluğu

-Buddha’nın ilk vaazını verdiği Benares’deki Sarnatha Geyik Parkı

-Buddha’nın öldüğü yer olan Uttar-Pradeş şehri

-Buddha’nın aydınlanma yeri olan Bihar’daki Bodhi Gaya

14-Mehmet Aydın, Osman Cilacı,Dinler Tarihi, Konya 1995, s.145

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 38/122

  27

Buddha, insanların sayısız putlara taptıklarını görmüş ve bunun doğru olmadığını

savunmuştur. Bu nedenle başlangıçta Budizm’de put ve heykel yok iken Buddha’nın

ölümüyle birlikte onun taraftarları tarafından Buddha heykelleri yapılmaya başlanmıştır.Budizm’de yalnız Buddha’ya değil, önemli şahsiyetlerin mezarına’da çiçek konur ve

mum yakılır. Budist cemaatine girmek ise herkese serbesttir. Bütün kötülüklerin

kaynağı ise cinsi tatmin olarak görülmektedir.15

slam dinindeki tavaf gibi, Budizm’de de mabetlerin etrafında bir veya en fazla iki defa

dönerek tavaf yapmak ibadet sayılmaktadır.16 

Budistler arasındaki en büyük ayrılık ise, rahiplerle normal halk arasındadır. Rahiplik,

Budizm’in çekirdeğini teşkil ederken, Budizm’de yüksek hedefe yönelik şartlara da

ancak rahipler riayet edebilir. Budizm’in bütün kural ve kaidelerine uyan rahiplerin

bazıları münzevi olarak yaşıyorken, bazıları da toplum içinde yaşarlar. Rahipler aynı

zamanda Sangha‘yı teşkil ederler ve hakiki Budistler olarak kabul edilirler.

Rahiplik hayatının üç temel esası ise: fakirlik, bekarlık ve sükunettir. Rahiplerin dünya

ile ilgili hiçbir mal ve mülkü yoktur. Bir Budist Rahip olduğu andan itibaren sadece

şunları bulundurabilir; bir sadaka tası, bir iğne, bir tesbih, iki hafta da bir saçını tıraş 

edebilmesi için bir ustura ve geniş ve uzun yünden yapılmış bir entari. Rahipler, evsiz

ve yurtsuz yaşamak zorundadırlar. Yiyeceklerini ise aldıkları sadakalarla temin

ederler. Para sahibi olmaları (zengin olmaları ) yasaktır. Bekarlık, Rahiplik hayatının

temelini teşkil eder. “Bekaret en yüksek ideal, cinsi hayat ise küfür sayılır.”17

Budizm’de rahiplik teşkilatına Sangha adı verilir. Sangha Buddha tarafından

oluşturulmuştur ve dünyanın en eski bekar rahipler topluluğudur. 18 Sangha’da

rahipler olduğu gibi rahibelerde mevcuttur. Ancak rahibeler bu teşkilata daha sonradan

dahil edilmişlerdir. Sangha’daki rahiplere “Bhiksu” ismi verilirken, rahibeler ise

“Bhiksuni” diye isimlendirilir.

15- Günay Tümer, Abdurrahman küçük, age, s. 100

16- Mehmet Aydın, Osman cilacı, age, s. 31-3217- Ekrem Sarıkçıoğlu, age, s. 165-16818- Ahmet Mithat Efendi, Tarihi Edyan, stanbul, 1329, s. 320-321

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 39/122

  28

Rahip olmak için belirli yeteneklere sahip, on beş yaşını bitirmiş, anne babasının iznini

almış kimseler, teşkilatın ilk basamağına kabul edilir. Teşkilata giren kimse önce saç ve

sakalını keser, sarı elbiseler giyer, bir imtihandan geçer ve başarılı olursa Sangha’yakatılır. Sangha’ya dahil olan kimse erkek veya kadın hiç fark etmez. Bu teşkilattan

ayrılamadıkları sürece evlenemezler. Ancak eğer teşkilattan ayrılırsa isterse

evlenebilirler ve normal hayatlarına devam edebilirler.

Rahiplerin saç ve sakallarını ustura ile kazıma, dinlenme, öğle yemeğinden sonra ertesi

gün öğle yemeğine kadar ağızlarını bir şey koymama, hiçbir eğlenceye katılmama,

mecburi birkaç eşya dışında bir mala sahip olmama gibi kurallara uyması da bir

zorunluluktur.19 Sangha üyesi rahipler Japonya’da siyah, Burma’da portakal rengi,

Seylan, Kamboçya ve Tayland’da ise sarı renkli elbiseler giymişlerdir. Manastırlarda

yaşayan rahip ve rahibeler, her Budist’in yapması gerektiği sarhoş eden içki ve esrar

gibi uyuşturuculardan uzak durmalıdırlar. Sabah ve öğle arasında katı yemek yemeleri

yasak olan rahipler aynı zamanda hal ve hareketlerinde de her zaman iffetli olmak

zorundadırlar.

Rahipler on Budist emrini öğrenip yerine getirmekle mükelleftirler.20 Bu on emirşunlardır:

“Öldürmeyeceksin,

Zina etmeyeceksin,

çki içmeyeceksin,

Kimseyi aldatmayacaksın,

Az yemek yiyeceksin,

Şarkı söyleyenleri dinlemeyecek, dans edenleri izlemeyeceksin,

Süslü elbiseler giymeyecek, süs eşyaları ve kokular kullanmayacaksın,

Rahat ve konforlu yerlerde yatmayacaksın, 

19- Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 10220- Gerald L. Berry, Religions Of The World, New York 1956, P.47

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 40/122

  29

 Sana verilmeyenleri almayacaksın,

Altın ve gümüş kullanmayacaksın.”21 

Budizm, başlangıçta özellikle alçakgönüllü ve sade, münzevi şahsiyetler tarafından

yayılmıştır. Buddha’nın yaptığı gibi onlarda, kendilerinin peşlerinden inançlarını

yayacak ve devam ettirecek öğrenciler bırakmamışlardır. Az önce sıraladığımız on emir,

her Budist için bir yol gösterici rehber olmuştur ve Budist’ler hayatlarını bu emirlere

göre yönlendirmişlerdir.

Bunun neticesinde, her ne kadar başlangıçta mevcut olmasa dahi, her mezhep belirli bir

tapınak ve mabedi merkez tayin etmiştir. Buralar kutsal sayılmış ve buralara ihtimam

gösterilmiştir. Hatta her mabedin bir ismi vardır. Ancak “Budist mabetlerine isim

vermek için özel ve geleneksel bir sistem oluşturulmuştur. Mabetlere çift isim verilir.

San-Zen (Yama), Ji-var- in ( Tera), Koyasan- Kongöbuji gibi.”22

Budist tapınakları,dünyanın bir çok ülkesinde eğitim faaliyetlerine de karışmaktadır.

Kolejlerden ortaokullara hatta anaokullarına kadar yayılmış bir eğitim sistemi vardır. Bu

okullarda rahiplik hakkında bilgiler verilmektedir. Bu eğitime katılan öğrencilere ise

burs vb. gibi maddi yardımlarda bulunulmaktadır.

Budist mabetleri, bulundukları ülkelere göre farklı modeller ihtiva ederler. Bunlardan en

önemlilerinden birisi ve Japonya’da kullanılanı ”Garan” modelidir. “Bu modelin

özelliklerine göre yapılan bir Budist mabedi, üstü çatılı, bir balkonlu, kare veya

dikdörtgen şeklinde olur. Mabetlere bir giriş kapısından girilir ve bu giriş kapısı güneye

doğru olur. Mabette bir konferans salonu ve pagoda (Budistlerin mabetlerine verilen

genel isim, ayin ve rahiplerin toplantı yeri) bulunur. Salon ise taş kaide üzerine

yükselip, köşeler bitişik ve çatı altı üç kenarlı duvarla yapılır.” 23 

21-Hayrettin Şahin, Japon Budizm’i, Y. Lisans Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 1990, s.11422-lhan Güngören, Buda ve öğretisi, stanbul 1994, s. 11823-Sanat Tarihi Ansiklopedisi, stanbul 1998, s. 42

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 41/122

  30

C) AHLAK ESASLARI 

Budizm, teoride ve pratikte merhameti ve müsamahayı esas alan bir dindir. Buddha’nınmerhameti sınırsız olduğu için Budistlerde onun yolunu takip eder. Budizm, aslında bir

eşitlik ve kurtuluş dinidir. Bu dinin ideal olan davranışları da müsamaha ve

merhamettir.

Suç işlemek ahlaksızlık, saadet ise fazilettir. Sıkıntıya tahammül etmek, doğru

söylemek, güzel olanı sevmek ve itaat ahlaki kuralların başında gelir. Budizm’in ahlak

anlayışına göre insan öldürmek,hırsızlık yapmak, gasbetmek, yalancılık, iftira,

dedikodu, kin, tamahkarlık ve çekememezlik gibi kötü huylar yasaktır. Sarhoş olmak,

esrar kullanmak, çok yemek yemek, şarkı türkü vb. gibi müzik dinlemek, yüksek ve

rahat yataklarda yatmak, altın gümüş gibi ziynet eşyası takmak, bunları almak ve

satmak ise hoş karşılanmaz. 24 

Budizm’in bu yasaklara karşı dört temel emri vardır:

-Sabır ve tahammül

-Sebat ve metanet-Akıl ve hikmet-Ataya iyi davranmak

Bunlara ilave olarak işlerinde düzenli olmak ve verilen sözü tutmakta sayılabilir.

Buddha’ya göre ahlak; dünyadaki bütün arzu ve isteklerden kurtulmaktır. Aslında bu

husus, Budizm’in temel hedefidir. Ahlak için ise şunlar gereklidir:

-“Canlı varlıkları öldürmemek,

-Başkalarının malını almamak,-Cinsel arzulardan vazgeçmek,-Yalan söylememek,-Sarhoş edici içecekler içmemek.”25 

24-Ahmet Mithat Efendi,age, s. 260-26125-Ömer Hilmi Budda, Dinler Tarihi, stanbul 1935, s. 303; Gerald L. Berry, age, P.47

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 42/122

  31

Bu dinde canlıları öldürmeme fikri olduğu için, Budistler et yemez,kasaplık yapmazlar.

çki yasak olduğu için meyhanecilik yapmazlar. Ayrıca silah,zehir ve uyuşturucu imal

etmez, bunları satmaz ve satın almazlar. yi bir Budist ava çıkmaz, balık tutmaz, ateş etmez ve kanlı sporlara girişmez.

yi bir Budist, aynı zamanda cömert ve eli açık olmalıdır. Zira cömertlik, Budizm’in

maddi şeylere bağlanmama tavsiyesinden hareketle bir zorunluluk teşkil etmektedir.

Yeni bir Pagoda (Budist manastırı) yaptırmak, yardımda bulunmak,rahip adaylarına

kefil olmak,manastıra su sağlamak, rahiplere yiyecek yardımında bulunmak ve

misafirperverlik ise en büyük faziletler arasındadır. 26 

Budizm’de iyi bir Budist olmak için bir takım özelliklerin ihtiva edilmesigerekmektedir. Bunlar:

“Birincisi dört düşüncedir. Bunlar, vücudun düşüncesi, aklın düşüncesi, fikirlerin

düşüncesi ve mantığın düşüncesidir.

kincisi dört kat büyük ihtiva sarf eder. Sıkıntı doğuran şeyleri önlemek için gayret

etmek, yanlış fikir doğuran şeyleri saklamak için gayret etmek, evvelce yaşayanlara

iyilik etmek için gayret etmek ve varolan insanlara iyilik yapmak için gayret sarf etmek.

Üçüncüsü Iddhi’dır ki,dört kat sepet demektir. Iddhı’yı elde etmek, Iddhı’yı elde etmek

için çaba sarf etmek, Iddhı’nın araştırılması ve kalbin doğru olması.

Dördüncüsü ve beşincisi beş bölümden ibarettir. Uygulama, inancın zevki, gayret,

düşünce-tefekkür ve akıllılık.

Altıncısı aklın yedi çeşidinden ibarettir. Bunlar: gayret, anlayış, düşünce,

araştırma, sevinç, rahatlık ve sükunet.”27 

Bütün bunlardan sonra diyebiliriz ki, Budizm’de insanın kurtuluşu ne olduğuna değil,

ne yaptığına bağlıdır.

26-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 101-10227-Ali hsan Yitik,Hint kökenli Dinlerde Karma nancının Tenasüh nancıyla lişkisi,stanbul 1996, s. 128

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 43/122

  32

Budizm’e göre atalara saygı, anne ve babaya itaat esastır. Bununla birlikte mahalli

örf ve adetlere saygı gösterilmesi iyi bir Budist’te aranan şartlar arasındadır. Örneğin

bir çocuğun ailesine karşı görevleri şunlardır:-Ailesinin işlerine bakmak,-Ailesinin arzu,istek ve ihtiyaçlarını karşılamak,-Kendi şahsi arzu ve isteklerinden vazgeçmek,-Yaptığı her şeyi onlara itiraf etmek.

yi bir ailenin çocuklarına karşı görevlerine gelince:-Küçük bir çocukken ona sevgi ve ilgi göstermek,-Onun yiyeceğini temin etmek,-Onu borç içinde kalmaktan kurtarmak,

-Çocuğuna güzel bir evlilik sağlamak,-Bütün mal ve mülkünü çocuğuna bırakmak.

Bunları karşılıklı olarak gerçekleştiren çocuk ve aile, büyük bir mutluluk,maddi bir

refah ve karmayı temin eder.

slamiyet’te olduğu gibi Budizm’de de, bir kimse annesini sol omzunda, babasını da sağ 

omzunda taşısa bile onlara olan borcunu ödeyemez. Budizm’de anne ve babaya saygının

ödülü, bir sonraki hayatta başarılı olmaktır. Anne ve babasına saygı gösteren çocuk,

gelecek hayatını garanti altına almış demektir. Bir anne çocuğunu dokuz ay

karnında taşır,  doğduğu zaman beslenme ve büyümesini sağlar. Bu nedenle bütün

dinlerde anneye olan borç, ancak anneye karşı tam bir itaatle ödenir. annesine sırtını

dönen çocuk üç büyük kötülüğe maruz kalır. Bunlar: cehennem,aç bir hortlak ve hayvan

olmak. Budizm’de karma inancı hakim olduğu için, bir önceki hayatta kişinin yapmış 

olduğu işler bir sonraki hayatının şeklini belirlemiş olur.

Budizm’de aile, yaşayanlarla sınırlandırılamaz. Yedi ile dokuz nesil önceki atalar dahi

aileye dahildir. Ölen aile fertleri yaşıyormuş gibi nezaket ve saygı isterler. Onlara

yapılan saygısızlık canlı bir varlığa yapılan saygısızlık gibi kabul edilir.

Herva Ressau Budizm’in bütün bu ahlak esaslarından yola çıkarak “Budizm’i, varlığın

esrarını çözmeye çalışan, hayatın ızdırap ve zevklerinden vazgeçerek kamil ve olgun

insan olma yollarını araştıran bir ahlak felsefesi” 28 olarak nitelendiriyor. Bütün dinlerde

anneye olan borç, ancak anneye karşı tam bir itaatle ödenir. Annesine sırtını dönen

çocuk üç büyük kötülüğe maruz kalır.

28- Herva Ressau, Dinler, stanbul 1970, s. 168

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 44/122

  33

 IV- BUDZM’DE SEKZ DLML YOL

Buddha’nın ortaya koymuş olduğu bu din her ne kadar Buddha’nın ölümünden sonra

değişiklik kazansa ve değişik coğrafyalarda farklı şekiller almış olsa da, Budizm’in

kendine has bir iç bütünlüğü söz konusudur. Budizm’in yapı taşı olarak kabul edilen ve

yine arzu ve ihtirasların giderilmesinde başvurulan temel yöntem Sekiz Dilimli Yol’dur.

Budizm doktrininin felsefi yönü kötümserdi. Çünkü “Buddha hayatın tabii olaylarını bir

ızdırap olarak görüyor ve bundan kurtuluşu, bütün arzu ve ihtiraslardan uzaklaşmaya

bağlıyordu.”1 Aslında bu, Upanişatlarda rastlanan hayat görüşünün geliştirilmiş bir

şekliydi. Bazı araştırmacılar ise bu durumu, bir kötümserlik olarakdeğerlendirmemişlerdir.2

Budizm’in ana telkini, inanç ile hakikat arasında hayatın ızdıraplarla dolu olmasıdır.

Dört kutsal temel gerçek ise Buddha’nın kurtuluş telkininin özünü oluşturmuştur.

Birincisi: Izdırap nedir? nsan varlığının mahiyeti ızdırap, acı, kötülük ve tatminsizliktir.

Dünya hayatındaki doğum, hastalık,yaşlılık, ölüm vb. gibi bir çok hadise ızdıraptır. Bu

sebeple dünya hayatına dalıp, dünyaya sarılma, hayatın gerçeklerinden uzak kalma acıve ızdıraptır.

kincisi: Izdırabın sebebi nedir? Izdırabın sebebi arzu ve ihtirastır. Budizm’e göre

insanın dünya ile ilgili arzu ve ihtirasları, acı ve ızdıraba sebep olur.

nsanların arzu ve ihtirasları iki grupta toplanabilir. Birinci grup, nefis ve nefis

hazlarına düşkünlükten gelen tutkular... Mala, mülke, paraya, üne,

hazza düşkünlük,yenmek başarmak, kazanmak gibi hırslar, aşırı cinsel tutkular gibi

şeyler... kinci grup tutkularsa manevi olanlardır. “Ruhun ölmezliğine tutunmaya

çalışmak, öldükten sonra da varlığını sürdürmeye çalışmak, genedoğumda bu

yaşamdakinden daha iyi bir durum elde etmek gibi dinsel tutkulardır.”3 

1-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 114

2-Mircea Eliade, Dinler Tarihi Sözlüğü, stanbul 1997, s. 53-lhan Güngören, Zen Budizm Bir Yaşama Sanatı, stanbul 1995, s. 94

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 45/122

  34

Üçüncüsü: Izdırap durdurulmadığı sürece dünyadaki, fani ve süreksiz işler devam

edip gidecektir. Bu fanilikten ve devam edip giden olaylar zincirinden kurtulmanın

yolu ise Nirvana’ya ulaşmaktır.

Nirvana’ya ulaşmak acı ve ızdırabı yok etmektir. Budizm’de genellikle Nirvana’ya

ulaşmak denince Buddha’lığa ulaşmak amaçlanmaktadır. Zaten Budizm’deki temel

hedef Nirvana’ya ulaşmaktır. “Nirvana maya yanılgısının, doğum-ölüm döngüsünün

tam karşıtıdır. Yani karmanın etkisini yitirdiği bir alandır.”4 Bu konu ile ilgili ileride

daha ayrıntılı bilgi verilecektir.

Dördüncüsü : Dördüncü yüce gerçek, acıyı ızdırabı yenip Nirvana’ya ulaşmak için

Buddha’nın gösterdiği yol, yöntemdir.

Buddha’nın önermiş olduğu yöntem ne aşırı çile, perhiz yoludur, ne de aşırı nefse, nefis

hazlarına düşkünlük yoludur. Bu yol ikisinin ortasındaki orta yoldur. Yani sekiz

basamaklı yüce yoldur. Uyanmak, aydınlanmak, Nirvana’ya ulaşmak, Buddha olmak

ancak bu sekiz dilimli yol ile mümkündür.

“Bu sekiz madde, Maha Parinibbara Sutta’da geçen üç ana maddenin sonradan

genişletilmiş şeklidir.” 5 Bu yüce yolun ilk iki basamağı düşünceyle sonra gelen dördü

davranışla, en sonda gelen ikisi de uyanmayla, aydınlanmayla ilgilidir. Üç ana madde

halinde toplayabileceğimiz sekiz basamak şunlardır: Sila, Samadhi, ve Panna’dır.

“Sekiz dilimli yolun basamakları şunlardır: 

1-  Doğru görüş 

2-  Doğru anlayış 3-  Doğru sözlülük

4-  Doğru davranış 

5-  Doğru yaşam biçimi

6-  Doğru çaba, doğru uygulama

7- Doğru bilinçlilik

4-lhan Güngören, age, s. 955-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s.114

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 46/122

  35

  8-Tam uyanıklık.”6 

Sila’ya sekiz dilimli yoldan üç madde girer. Doğru söz, doğru davranış ve doğru geçim.

“Doğru söz ve davranışa her Budist’in uymak zorunda olduğu beş emir açıklık getirir.Bunlar: öldürmemek, zarar vermemek, çalmamak, duyularını yanlış yola yöneltmemek,

yalan yanlış konuşmamak, içki ve uyuşturucu kullanmamak.”7 Aslında bu beş emir,

bütün dinlerde uyulması gereken temel emir ve yasaklar arasındadır. doğru geçim ise

beş yasağı içerir: kasaplık, meyhanecilik, esrarcılık, silah ve zehir imalatçılığı

yapmamak. yi bir Budist avlanmaz, balık tutmaz, sigara içmez, zina etmez vs.

“Samadhi, bir hedefe zihnini yöneltmek, konsantre olmak anlamında meditasyona

delalet eder. Samadhi’ye sekiz dilimli yoldan doğru muhakeme ve doğru murakebe

girer. Doğru muhakeme, Budist’in söylediği, yaptığı, düşündüğü, işlerde gösterdiği

zihin keskinliğine delalet eder. Doğru murakabe ise, akla gelen düşüncelerin tahlili,

nefsin kontrolü, zihnin bir konuya yönelmesi ve kin, hırs, hile vb. şeylerin neden

kaynaklandığının belirlenmesini ihtiva eder.”8

“Samadhi, derinlemesine bir iç suskunluk, bir iç barış, gücünü bütünü birden kavrayan

uyanıklıktan olan bir coşku halidir.”9 Bir kere Samadhi ye ulaşıldımı,Samadhi etkisiniher durumda sürdürür. Yürürken, gezerken, otururken yatarken, samadhinin vermiş 

olduğu iç suskunluğu, iç barışı beraberimizde hissederiz.

Budizm’in samadhiye ulaşmak için önerdiği yol dhyanadır. Yani Batı dillerine

meditasyon olarak çevrilen uygulama. Çince’ye Ch’an diye geçmiş olan bu sözcük yazı

özellikleri nedeniyle Japonca’ya da Zen olarak geçmiş ve uygulama Zazen adını

almıştır. Dhyana hem zihni tam uyanık tutmak, hem de samadhi anlamlarını içerecek

bir genişlikte kullanılır. Dhyana denince Buddha heykellerinde görülen bağdaş kurup

kımıldamadan oturmak akla gelir. Aslında bu tür oturma pek çok kimsenin sandığı gibi

bir tutum değil, Budist’e göre oturmanın doğal biçimidir. Yapacak başka bir şeyi

olmayınca öylece oturup zihnini de kendi haline bırakmak Budist’e çok olumlu, çok

uygun bir davranış olarak görünmektedir.

6-lhan Güngören, Buda ve öğretisi,stanbul 1994, s. 126-1277-Annamaria Schimmel, Dinler Tarihine Giriş, stanbul 1999, s. 1288-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 4639-lhan Güngören, age, s. 9

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 47/122

  36

Panna ise Budist’in en yüksek seviyesine delalet eder. Pannaya sekiz dilimli yoldan

doğru anlayış, doğru düşünce ve doğru niyet girer. Doğru anlayış; alemi ve insan

varlığını doğru yorumlamak, doğru düşünce, zihnin duygusal arzu, kötülük,zulüm gibitutumlarından arındırılması,doğru niyet ise,sonunda pişman olunacak veya başarısızlığa

düşülecek yollara gitmeyip ihlasla zihinde iyi duygular beslemeyi ifade eder.

Bütün bu prensiplerden sonra Buddha geride bir kitap bırakmayıp, yerine geçecek

kimseyi de belirlememiş, sadece bu sekiz dilimli yolun takip edilmesini istemiştir.10 

Buddha’nın amacı, dünyayı olduğundan iyi veya kötü göstermek değil, onu olduğu gibi

bütünlüğü içinde görmemizi sağlamıştır.

Netice itibariyle “sekiz basamaklı yüce yol, ağırlığını meditasyon (dhayana) üzerine

koymuş bir tür yoga öğretisidir.”11 Buddha’nın yogasını uygulayan kimse, kişiliğinin,

benliğinin dar kabuğunu kırar, sınırsız sonsuzla bütünleşir, böylece en temel, en yüce

gerçekle kendini özdeşleştirmiş olur.

Sekiz basamaklı yüce yol, aydınlanmayla, Nirvana ile aramızdaki engelleri birer birer,

basamak aşmamıza yardımcı olmak amacını güdüyor. Her basamak bizi biraz daha

ızdırabı yatıştırıp zihni sakinleştirmeye, yaşamı, var oluşu, gerçekliği, varlığımızı

kendimizle, çevremizle bütünleştirmeye yaklaştırıyor.

şte bu sekiz dilimli yolu başarıyla aşan kimse için artık sonsuz, sınırsız bir mutluluk

vardır. O mutlulukta Nirvana’ya ulaşmaktır.

10-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 46311-Maurice A. Conney, Buddhism, Encylopedia Of Religion, Delhi 1976, V.II, P.80-81

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 48/122

  37

V- BUDST MEZHEPLER 

Sirddhartha Gautama Buddha, hayatı boyunca kendi öğretilerini ve telkinlerini takipedecek birçok öğrenci bulmuştur. Ölümünden yaklaşık bir asır sonra Buddha’nın

takipçileri, onun prensiplerini farklı açılardan değişik şekillerde yorumlayarak, farklı

mezhepler meydana getirmişlerdir. Budizm’de Buddha’dan sonra iki büyük mezhep

ortaya çıkmıştır. Bunlardan birisi Mahayana Mezhebi (Büyük Araba ), diğeri ise

Hinayana Mezhebi (Küçük Araba)dır. Hinayana Mezhebi’nin diğer adı ise Threvada

Budizmi’dir. Hinayana Mezhebi daha çok Seylan, Burma, Tayland, Laos ve

Komboçya’da yayılma imkanı bulurken, Mahayana Mezhebi ise Çin ,Tibet, Kore veJaponya’da yayılmıştır.

Bütün Budist inançlarında Buddha’nın yolunu takip etmek esastır. Bu nedenle Budist

mezhepleri, Buddha’nın şahsiyetine büyük saygı gösterirler. Aslında Budizm’in hemen

hemen bütün şekilleri manastıra ait emirleri, yani inziva hayatını ihtiva eder. Fakat

Budizm’in çeşitli kolları, inançlarında ve uygulamalarında büyük farklılıklar gösterirler.

Şimdi, bu farklı uygulama ve inanç esaslarına sahip, Budizm’in iki büyük mezhebini

ayrıntılı bir şekilde incelemeye çalışalım.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 49/122

  38

A) HNAYANA ( THREVADA ) MEZHEB 

Budizm, Hindistan’daki kısa bir kabul görme sürecinden sonra, Hindistan’ın dışına

yayılmaya başlayınca Buddha’nın öğretileri, çeşitli ırklardan farklı kültüre, geleneğe,töre ve alışkanlıklara sahip insanlarla karşılaştı. Değişik coğrafi şartlar altında, farklı

iklimlerde yaşayan insanlarla karşılaşan Budist öğretilerinde de elbette ki belirli

farklılıklar meydana gelmiştir.

Hinayana Budizm’i Buddha’nın en iyi öğrencilerinden olan Sariputta tarafından

kurulmuştur.1 Bu mezhep, daha çok güneydeki ülkelere yayıldığını için Güney Mezhebi

diye de bilinmektedir. Seylan, Burma, Tayland, Laos ve Kamboçya Threvada

Budizmi’in yayıldığı ülkeler arasındadır.

Aslında bu mezhep, Budizm’in en eski biçimini, ortadoks biçimini, görünüşünü

sürdürmekten başka bir şey yapmamıştır. “Bu mezhep, Budizm’in temel üçlü

(Buddha,Dharma, Sangha ) fikir üzerinde kurulmuş, Tanrılara ve ruhlara pek önem

vermeyen, olayların geçiciliğine, hayatın ve yeniden doğmanın acı verdiğine, insanın

ancak Nirvana’ya erişerek kurtulacağına inanan bir Budist topluluğudur.”2

Bu mezhep, Buddha’yı üstün ve mucizevi bir şahsiyet olarak görürken, Buddha’yı aslaTanrılaştırma cihetine gitmemiştir. “Hinayanistler, Budizm’in tarihi öğretilerine saygı

gösterirken, insan hayatının ızdıraplardan kurtulması için yardım etmeyi kurtuluşu

gerçekleştirmeyi, aklın sükuna kavuşması için yardım etmeyi amaçlar.”3 Bu mezhep,

Buddha’nın tavsiye ettiği doğru davranışları uygular ve günahlarından kaçınır. Hülasa

Hinayana Mezhebi’nde sessizlik ve sükunet hakimdir.

Hinayana Mezhebine göre “Buddha bir Tanrı değil, bir öğretmen, örnek ve rehber

niteliğinde bir kimsedir.”4 Zaten Hinayanistler, Tanrı fikrine fazla önem vermeyen, bir

başka ifadeyle o günün şartlarındaki Tanrı anlayışını kabul etmeyen Buddha’nın Tanrı

fikrini aynen kabul eden kimselerdir. Buna mukabil olarak Hinayana Mezhebi

Dharma’yı Buddha’nın öğrettiği hakikat, Sangha’yı da Buddha’nın öğrencilerinin sınıfı

ve kardeşliği olarak kabul eder.

1-Abdülkadir Şeybe, Yaşayan Dünya Dinleri ve Mezhepleri, stanbul 1995, s. 154 2-Annamaria Schimmel, Dinler Tarihine Giriş, stanbul 1999, s.131; “Budizm”, Dinler TarihiAnsiklopedisi, stanbul, Tarihsiz,VIII.cilt, s. 6893- lhan Güngören, Buda ve Öğretisi, stanbul 1994, s. 1654-lhan Güngören, age, s. 165

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 50/122

  39

Hinayanist manastırlarındaki rahipler insanlarla diyalog kurmaktan men edilemezler.

Her köyde bir manastır vardır ve manastırlarda da Buddha’ya karşı ayinler düzenlenir.

Manastırlar genellikle dini ayin ve törenlere uygun olarak döşenmiştir. Hinayanistleribadet maksadıyla bu manastırlara giderek, Buddha’nın bu tapınaklarda yer alan ziyaret

ederler.

Hinayana Mezhebi’nde temel amaç; insanın kendi kurtuluşu ile uğraşıp, ne kadar çabuk

olursa olsun Nirvanaýa erişmeye çalışmaktır. Ona bu yolda yardım eden kurtarıcı bir

ilah da yoktur. Bu sayede de bu fırka, asli Budizm’in adet ve tasavvurlarına sadık

kalmıştır.5 

5-Annamaria Schimmel, ege, s. 131

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 51/122

  40

B) MAHAYANA MEZHEB 

Ne zaman doğduğu kesin olarak bilinmeyen (tahminen MÖ I. yüzyıl –MS I. yüzyılarası) Mahayana Budizm’i, Büyük Araba Mezhebi diye de bilinir. “Bu mezhebin

ülküsü, ilhama kavuşup Nirvana’ya varmış Buddha değil, mahlukatın saadetini kendi

kurtuluşuna tercih eden Buddha’dır”.1 Bu mezhebe dahil olan insan, bir tehlike anında

yalnız kendisi değil hem cinslerini de kurtarmaya çalışmalıdır.

nsanın Buddha’ya inanması, ona teslim olması, onun ezeli akdine güvenmesi bu

mezhebin temel özelliğidir. Bu mezhebin ortaya çıkmasıyla birlikte, o zamana kadar

dinin merkezini teşkil eden Dhamma’nın yerini Buddha’nın şahsiyeti almıştır.

Mahayanacılar, Hinayana Mezhebi mensuplarının belirli ama sınırlı bir alandaki

kimselere kurtuluş yolu gösterdiklerini, kendilerinin ise Hinayanacılar kadar akıl,hikmet

ve irfana yer vermekle birlikte onlardan daha fazla sevgi,şefkat üzerinde durduklarını

açıklarlar.2

Bu mezhebin bir diğer özelliği de “Bodhisattava” (Buddha adayı) kavramına getirdikleri

önem ve genişliklerdir. Onlara göre bütün inananlar hatta nefse sahip bütün varlıklar

dahi Buddha olabilir, aydınlanmaya erişebilir. nsan hayatının en büyük gayesi ve ideali

bu olmalıydı. Mahayana Mezhebine göre fert yalnızca kendiliğinden Nirvana’ya

ulaşmak zorunda değildir. Fakat Buddha olmak zorundadır.3

Hinayanistler Buddha’yı tanrılaştırmazken, bunun aksine Mahayanistler Buddha’yı her

ne kadar bir Tanrı olarak ilan etmişlerse de onu Tanrının bütün sıfatlarına malik olan,

sonsuz ve her şeyi kapsayan,hikmet ve bilgiyi temsil eden bir şahsiyet olarak kabul

etmişlerdir.

Bu mezhep, kimi Budistlerin Hinayana öğretilerini şekilde eksik, uygulama da yetersiz

görmelerinin neticesinde eski Hinayana yazı ve metinlerini derinden incelemeleri

neticesinde ortaya çıkmıştır. “Mahayana, Hinayana Mezhebi’ne göre daha az ferdiyetçi

1-Annamaria Schimmel, Dinler Tarihine Giriş, stanbul 1999, s. 1312-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi,Ankara 1997, s. 1693-Mehmet Taplamacıoğlu, Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Ankara, 1966, s. 156

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 52/122

  41

 

ve daha çok toplumcudur.”4 Daha öncede belirtmiş olduğumuz gibi bu mezhepte her

Budist Buddha olmak zorundadır, ancak fert olarak kendiliğinden Nirvana’ya ulaşmakzorunda değildir.

Budizm’de Dharma denilen doktrinler, Budizm’in dünyanın farklı bölgelerine

yayılmaya başlamasıyla birlikte zorunlu olarak dinsel ve esrarlı bir karakter almaya

başlamıştır. Bu nedenle de entelektüel yapısını kaybetmiştir. Çok fazla zıt kültürel

faaliyet ve değişikliklerden etkilenerek insanlar arasında yayılan Mahayana

Mezhebi’nin temel hedefi de sadece kendi yasası için kutsal olmayı başarmış bir ermiş 

değil, Nirvana’nın eşiğine kadar ulaşıp Nirvana’ya geçemeyen, arkada kalanları

kurtarmak için arkasına dönen kişidir.5

Öğreti ve doktrin alanında yeni bir biçimde insanların karşısına çıkan Mahayana

Budizm’i, Çin, Kore ve Japonya’da daha fazla yayılma imkanı bulmuştur. Mahayana

Mezhebi’nin, yan mezhepleri ise Husso, Sanron, Kegon, Tendai, Shingon ve

Nichiren’dir.

“Ne zaman doğduğu tam olarak bilinemeyen bu mezhebin, geniş edebiyatına gelince,

hayalle dolu hikaye ve lejondlarda, Buddha’nın hayatından bahsederek kerametlerini

anlatmaktadır; hemen hemen bütün din kurucularında olduğu gibi Buddha’nın da bir kız

tarafından doğrulduğu, doğuşunun en harikulade olaylarla vuku bulduğu

anlatılmaktadır.”6

Mahayana Mezhebi’nde büyük miktarda mevcut olan Buddha ve Bodisattava’lar,

çoğunlukla Tanrı haline getirmişlerdir. Gautama Siddhartha yirmi beşinci Buddha

sayılmaktadır ve tarih boyunca bu dünyada tecelli eden her Buddha’nı birer ruhani

Buddha’sı ve onun Bodisattava’sı vardır.

4-Hayrettin Şahin, Japon Budizmi, Y.Lisans Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 1990,s. 565-Mehmet Taplamacıoğlu, age, s. 1566-Annamaria Schimmel,age, s. 131

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 53/122

  42

VI- BUDZM’N YAYILIŞI

Buddha’nın telkinleriyle bir inanç sistemi haline gelen Budizm, yayılmak ve gelişmek

için kendisine has bir yol tutmuştur. Budist bir kimse, sekiz dilimli yoldan yürürse

huzura erer ve Nirvana’ya ulaşır prensibini ortaya koyan Buddha, adeta bir ihtilal

yapmıştır.

Buddha ilahlara, kahinlere, dua ve ibadetlere yer vermeyerek Brahmanizm’i tamamen

reddediyor onun ilke ve inançlarını kabul etmiyordu. Bunun neticesinde hayatın

emniyetsizliğinden kurtulmak için yeni bir inanç sistemi getirmiştir. Temel

amaçlarından birisi de Brahmanizm’in getirdiği kast sistemini ortadan kaldırmaktı.Çünkü Buddha’ya göre insanlar arasında ayrım olmayıp yüksek ve alçak insan yoktu.

nsanlar hareketlerine ve davranışlarına göre mukayese edilmeliydi. Bu sebeple

Buddha, sosyal ahlaka değer vererek, ferdiyetçiliğe karşı çıkmış ve yardımlaşmayı

tavsiye etmiştir.1

Buddha “Putperestlik ve kötülüğe karşı mücadele eden, cazibesini halka karşı

gösterdiği demokratik saygıdan alan bir şahsiyetti.”2 Onun ölümü Budizm için, çok

önemli bir dönüm noktası olmuştur. Buddha sağlığında iken inandığı hakikatlerini

kendisi yaymış, rahiplerine de kendisinden sonra yaymalarını emretmiştir.Buddha’nın

ölümü üzerine, rahipleri onun öğretilerini yaymaya başlamıştır. Ancak bu saatten sonra

Budizm’de köklü değişiklikler yaşanmaya başlamıştır. 3 Buddha’nın kendisinin hiç

önem vermediği ve üzerinde durmadığı ilahlık makamı farklı bir bünyeye bürünmüştür.

Bizzat Buddha’nın kendisi ilahlığa yükseltilmiştir. Bu ilah fikrini esas alan

Mahayana Mezhebi ortaya çıkınca, artık Budizm Buddha’nın yolundan

ayrılmıştır. Mahayana Mezhebi ile birlikte “Brahmanizm’de Buddha’yı

isyana sürükleyen ne varsa, onun adına izafe olunmuş ve Budizm’e karışmıştır.”4 Bunun

akabinde Budizm, putlarla süslendikten ve çeşit çeşit hikayelerle renklendirildikten

sonra yayılmasına hızla devam etmiştir. Burada şu hususu da belirtmeliyiz: Mahayana

Mezhebi’nin Buddha’yı ilah ilan etmesine karşılık, Hinayana Mezhebi mensupları

1-Ö. Rıza Doğrul, Yeryüzünde Dinler Tarihi, stanbul 1947, s. 124-131 2-lhan Güngören, Zen Budizm Bir yaşama sanatı, stanbul 1995, s. 14

3-Abdullah Masdusi, Yaşayan Dünya Dinleri, Ankara 1995, s. 1384-lhan Güngören, Buda ve öğretisi,stanbul 1994, s. 174

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 54/122

  43

Buddha’yı normal bir insan, bir rehber olarak kabul etmişlerdir.

MÖ 264’te Hindistan imparatoru olan Aşoka, kendisini Budizm’in yayılmasına

adamıştır. Fethettiği bölgelere bizzat kendisi giderek, civar ülkelere de misyonerlerini

göndererek Budizm’i büyük bir coğrafyaya hakim duruma getirmiştir. Aşoka taş 

sütunlar diktirip, üzerine Budizm’le ilgili metinler yazdırmak suretiyle bir takım

bilgilerin bu günlere kadar gelmesini de sağlamıştır.5 Aşoka’dan sonra gelen Maurya

kralları zamanında, Budist mparatorluğu önce duraklama sonra da küçük prensliklere

bölünme sürecine girmiştir.6 

Buddha bir ahlak sistemi kurmuş ve bu şekliyle inançlarını yaymıştır. Fakat onun

öğrencileri ahlak öğretilerinin yerine ayinler ihdas ederek, bunlarla meşgul olmuşlardır.

Ancak şunu da unutmamak gerekir ki: Budizm her aşamada aklı kullanarak gelişmiştir.7 

Buddha’nın öğrencilerine göre ilah Buddha’ya itaat etmek insanın kendisini kurtarması

için yeterliydi. Nirvana’ya ulaşmak da putların ayaklarını öpmek sayesinde

kazanılıyordu. Velhasıl, Budizm yayıldıkça değişiyor 8 ve farklı bölgelere yayıldıkça

esas özünden daha fazla ödün veriyordu.

Yayılma esnasında Budizm büyük değişikliklere uğramış, başka inançlardan etkilenmiş 

ve mahalli kültürlerle uzaklaşarak amacına ulaşmış nihayetinde de “bir dinden ziyade,

bir dinler ailesine dönüşmüştür.”9 “Seylan,Burma, Siyam, Moğolistan ve Japon

Budilikleri arasında o kadar büyük fark vardır ki bunların her birini müstakil

addetmek derecesine kadar varmak mümkündür.”10 

Budizm, Çin’de Taoizm’in Japonya’da Şintoizm’in, Hindistan’da ise Hinduizm’in etkisi

altında kalarak, orjinalliğini belli bir süreçten sonra devam ettirememiştir.

5-Walter Ruben, Budizm Tarihi, Ankara 1947, s. 8; Kemal Çağdaş, “Reformcu YönleriyleBuddha ve Aşoka”, Doğu Dilleri Dergisi, Ankara 19676-Walter Ruben, Eski Hint Tarihi( Çev: Ziya Şenbay ), I. cilt, Ankara 1947, s.1927-Korhan Kaya, Budistlerin Kutsal Kitapları,Ankara 1999, s. 318-Ö. Rıza Doğrul, age, s.124-131

9-Abdullah Masdusi, Yaşayan Dünya Dinleri,stanbul 1981, s.12910-Mehmet Aydın, Din Fenomeni, Konya 1995, s. 335

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 55/122

  44

  VII- HNDSTAN DIŞINDA BUDZM

Budizm, Hindistan da ortaya çıkmış ancak Hindistan la sınırlı kalmayıp dünyanın bir

çok ülkelere yayılarak evrensel bir niteliğe bürünmüştür. Budizm’in Hindistan dışında

yayılması ise Budist mezheplerinin ortaya çıkmasından sonra meydana gelmiştir.

“Mahayana Mezhebi, Çin’e Çen-Yen, Japonya’ya ise Shingon adlarıyla intikal

etmiştir.” 11 O sıralarda Budizm , misyoner keşişleri sayesinde Hint yarım adasının

batısında ve Deken’de de yayılmaktadır. Budizm’in Seylan’a girişi ise Kral Aşoka

zamanında gerçekleşmiştir. Tayland ve Burma’ya geçişi ise Mahayana şeklinde vuku

bulurken daha sonraları Seylan’dan gelen Therava’da Budizm’i buralara hakim

olmuştur.

On üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda ise Therava’da Budizm’i Seylan ve

Tayland’dan Kamboçya ve Laos’a yayılırken Mahayana Budizm’i de Çin’den

Vietnam’a geçmiştir. Bütün bu ülkelerde ve diğerlerinde “Budizm tarihi, coğrafi,

milli ve mahalli şartlara göre şekillendiği gibi iki önemli Budist Mezhebi elemanlarının

da yer yer kaynaştığını görmekteyiz.”12

Bu gün itibariyle Seylan’ın yüzde atmışı, Tayland, Burma, Laos ve Kamboçya’nın

yüzde doksanı hala Budist’tir. Pali diline dayanan Budizm ile ilgili bilgiler XIX.

yüzyılda Avrupa ve Amerika’ya kadar yayılmıştır. Böylece başta ngiltere olmak üzere

Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde, Buddha’nın hayatı ve doktrinine ilgi

hayli artmıştır. Bu gün bu ülkelerde doğudan gelme keşişlerle birlikte, keşiş olmayan

Budist’lerin sayısı da hayli fazladır. Günümüzde Hindistan’da, aydınlar arasında

Hinduizm’den memnuniyetsizlik sonucu bu eski mirasa dönenler olduğu gibi, kast dışı

kimselerden Budizm’e girmiş ayrı bir topluluk da bulunmaktadır.13

Günümüzde ise Budist mensupları başta Hindistan olmak üzere Çin, Mançurya,

Moğolistan, Seylan,Tayland, Burma, Kamboçya, Laos, Doğu Bengal, Vietnam, Bhutan,

Birmanya, Singapur, Malezya, Tibet, Kore ve Japonya olmak üzere bir çok ülkede yer

almaktadırlar.Ancak Budizm, bu ülkelerde bir takım değişiklikler geçirmiş ve neredeyse

11-Mircea Eliade, Dinler Tarihi Sözlüğü, stanbul 1997, s. 6012-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 17213-P.T.Raju, Wing-tsit Chen, Joseph M. Kitagova, Asya Dinleri, Hazırlayan: smail R. Faruki,stanbul 2002, s. 353

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 56/122

  45

başlangıçtaki Buddha’nın doktrinlerinden çok farklı bir anlayış içine girmiştir. Şimdi

Budizm’in Hindistan dışındaki ülkelere nasıl girdiğini ve ne şekilde bir gelişme

gösterdiğinin üzerinde duralım.

A) ÇN BUDZM 

Çin’de hakim olan üç dinden birisi de Budizm’dir. Budizm’in Çin’e ne zaman girdiği

kesin olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar Budizm’in Çin’e girişini Çin

kaynaklarına dayanarak MÖ 69 yılına dayandırırken,14 bazı araştırmacılar ise

Budizm’in Çin’deki geçmişini en azından MÖ iki bin yılına kadar geri götürmektedir.15

“Bu tarihten daha önce Çin’in Budizm’le ilgisi olmuşsa bile bu ilgiden geriye kalan

belirgin bir iz yoktur.”16 “Budizm’in Çin’de resmi olarak tanınması ise imparator

Mingati devrinde ve miladi atmış bir tarihinde vuku bulmuştur .”17

Çin, Tibet ve Japon Budizmi’nin her birinin kendisine mahsus özellikleri vardır.

Bununla birlikte üçünün de en bariz özelliği Mahayanist olmalarıdır.18 

Birinci yüzyıldan itibaren Budizm, Asya ipek Yolu boyunca Çin’e kadar uzanmıştır.

Han Hanedanının yıkılması sonucu Kuzey Çini işgal eden Çinli olmayan halklara 300

senelik hakimiyetleri sırasında Mahayanacı keşişler siyasi ve askeri işlerde danışmanlık

yapmışlar, sihirbazlıkla da büyük şöhret kazanmışlardır. Budist vaizler, özellikle Tu-

teng zamanında hemen hemen bütün kuzey çini Budist yapmayı başarmışlardır. Ancak

şunu da unutmamak gerekir:Budizm Çin’e Orta Asya’dan girdiğinde 19 iyice eskimiş,

kendi içinde bir takım değişikliklere uğramıştır. “Mahayana metinlerinin çevirisi ise,

Kuşan’dan gelen Yüe-ci Lokarakşa’yla birlikte başlamıştır.”20 

14-C.P.Fitzgerald, A. Cosize, History Of East Asia, Penguin Books, 1974, P.6415- Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 17216-D.T. Suzuki, On ndian Mahayana Buddhism, New York 1968, P.3317- M. Şemsettin Günaltay, Tarihi Edyan, Tarihsiz, s. 300-30118-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 1919-Bahattin Ögel, Türk Kültür Tarihine Giriş, III. cilt, Ankara 1991, s. 6020-D.T.Suzuki, On ndian Mahayana Buddhism, New York 1968, P.33

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 57/122

  46

“Budizm’in Çin’de geniş bir şekilde yayılması, Buddha’nın doğrudan doğruya

uyanıklığı elde etmek için meditasyon özel tekniklerini öğreten Chan (Japonya’da Zen;

Sanskitçe’de Dhyana, meditasyon ) ekolü tarafından gerçekleştirilmiştir.”21 Tien Taiekolü, Çin’deki Tien Tai dağındaki manastırlarda ortaya çıkmış, IV. Yüzyılda Kore’nin

güneyinde tutunmuş ve IX . yüzyılın ortalarında da japonya’da Tendai adıyla varlığını

sürdürmüştür. Temiz ülke ekolü ise, muhtemelen bir Mahayana topluluğudur. Bu

ekolün temel felsefesi, kişiye sonsuz inayet, güç, fazilet verebilecek olan Buddha ve

Bodisadvalan döndürerek onların yardımını kazanmaktadır. Huan yan ekolüne gelince,

bu ekol Cihanşumul tezahürlerin temeli olan sürekli bir zihni telkin eder.

Son olarak şunu söyleyebiliriz ki, “Çin’deki Budist rahiplerin en aşağı sınıftan oldukları

cihetle, cahil, son derece pis ve bayağı adamlar olmaları Çin’de Budizm’in yayılmasını

etkilemiştir.”22

B) JAPON BUDZM 

Günümüzde entelektüel olarak en yaratıcı Budizm, şüphesiz Japon Budizmi’dir.

“Budizm, Japonya’ya VI. Yüzyılın ikinci yarısında girmiş ancak başlangıçta başarısız

olmuştur.”23 Daha sonraları ise Budizm, getirmiş olduğu yeni manevi disiplin ve

yetiştirme sistemleri ile teşkilatlı rahip teşekkülleriyle Japon halkının hayatında başlıca

dini güç haline gelmiştir. Bu ekol, bir halk dini olarak dünyevi çıkarlar için büyüsel ve

tabiat üstü yardım iddiasında bulunmuştur. Bunun için Doğu Asya Buddha’nın yoluna

çok şey borçludur.”24

Budist Jodo ve Shingon mezhepleri Japonya’da doğmuştur. Bunlardan Jodo, Honen

tarafından ortaya çıkarılmış, Shinram tarafından da geliştirilmiştir. Jodo, Çinlilerin

temiz ülke ekolülün karşılığıdır ve bu ekole göre Buddha; ezeli nur hikmet ve sevgi

sahibidir. Jodonun Japonya’da dört faklı kolu vardır. Bunlar: Sihinshu, Jodo,

Yuzunembutsu ve ji’dir.

21-Mircea Eliade, age, s. 6422-M.Şemsettin Günaltay, age, s.65

23-Eugene Herrigel, Zen Budizm Yolu( Çeviren: Sedat Ümran ), stanbul 1995, s. 924-Mircea Eliade, age, s. 65

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 58/122

  47

Japonya’daki bir başka Budist mezhebi ise Tendaidir.Tendai’yi Japonya’da kuran

Dengyo Daishi’dir. Tendai mezhebine göre bütün sırlar fazilettir ve bir kimse kendi

şuurunda Buddha’lığı gerçekleştirebilir. Japonya da Tendai ile birlikte Shingonmezhebi de inanç ve felsefi düşüncenin itici gücü olmuştur. Shingon, Çin’e yolculuk

yapan ve Keşmirli bir Hintliden eğitim alan Kukai tarafından sistematize edilmiştir.

Shingon ikonografisi Japon dini sanatında çok önemli bir yere sahiptir.

Sonunda Çin’de “Chan” diye bilinen, Japonya’da Zen adını alan Budizm’in bir ekolü,

Budist ekoller içerisinde patladı ve sadece Japonya’da kalmayıp bütün dünyaya

yayılmıştır. Zen Budizm, kutsal metinlere, söz ve kavramlara, omlara dayanan

yorumlara değil, Budizm’in esas özünü ve ruhunu aksettirdiğini iddia ettiği kendi

telkinatına önem verir. Bu çok önemli ve etkili mezhep, bir iç tecrübeyi geliştirme

yoluyla hakikatin doğrudan ve mistik olarak kazanılmasına dayanır. Zen Budizm’in

Japonya’daki kollarına gelince, bunlar Soto, Rinzai ve Obaku’dur.

Japon Budizmi’ndeki inanç esasları, genel Budizm’deki inanç ve ibadet esasları ile

benzerlik gösterir. Zira Japonya’da yayılan Budizm, temelde Budizm’in iki ana

mezhebinden biri olan Mahayana Mezhebi’ne dayanır. Japon Budizmi’nin kendimezhepleri ise temel konularda genel Budizm ile aynı iken, teferruatta farklılık

göstermektedir.

C) SEYLAN BUDZM 

Kral Aşoka zamanında, Seylan kralının Budizm’i kabul etmesiyle birlikte, Budizm

Seylan’a girmiştir. Seylan’ın başkenti Anuradhapura’da bir “vihara” (manastır) açılmış 

ve böylece Budizm Seylan’a iyice yerleşmiştir.

Seylan Theravada geleneğinin en önemli iki eseri, Buddhaghosa’nın Tripitaka üzerine

yayılmış Sinhalese şerhlerini Pali dilinde yeniden kaleme aldığı eser ile yine

Buddhaghosa’nın Budist telkinatının geniş bir özetini yaptığı eserdir. Seylan’da

Budizm’in gelişinden 1815’teki ngiliz işgaline kadar olan devrede ülkeyi idare

edeninde Budist olması irtenmiştir. Miladın ilk yüzyılında yaşamış bir Seylan kralının

Mahavira’ya değilde, münferit keşişlere hediye vermesi ise Abhayagini mezhebinidoğurmuştur.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 59/122

  48

Bu mezhep etkilerin ocağı olmuştur. Mahavira’nın keşişleri ise Thravada

gelenekçiliğinin koruyucu bekçileri olarak, Abhayagini doğmadan önce, Tripitaka’yı I.

Yüzyılda yazılı hale getirmişlerdir. Bunun üzerine Abhayagini mensupları, hemThravada hem de Mahayana telkinatını inceleyerek dışa açık bir yıl tutmuşlardır.

Daha sonra bir üçüncü mezhep, Jetoana da bir önceki mezhebin yolunu tutmuştur.

Sonraki yüzyıllarda bu üç mezhep Seylan’daki Sangha’nın temelini oluşturmuştur.

Bu yüzyıllarda Güney Hindistan ve Hindu etkisi giderek artmış ve hatta Hindu Tanrıları

Şiva ve Vişnu için tapınaklar yapılmıştır. Bununla birlikte XI. yüzyıldaki milli uyanış 

sonucu Budizm yeniden güç kazanmış ve Thravada gelenekçiliği altında mezhepler

birleştirilmiştir.25

Seylan’da halk, keşişlerin yaşadığı viharaları kutsal ziyaret yeri olarak görürler. lk

viharalar içinde bir yadigarın gömülü olduğu dagabalar (pagoda) ve bir de “Bo

Ağacı”ndan oluşan bir büyündür. Anuradhapura’daki bu Bo Ağacı’nın Buddha’nın

altında ilhama kavuştuğu Gaya’daki ağaçtan kesildiği ve Mahinda’nın kız kardeşi

tarafından Seylan’a getirildiği iddia edilmektedir. IV. yüzyıldan bu yana, Buddha’nın

heykelleri ve Bo Ağacı, viharaların değişmez aksesuarları arasındadır. Daha sonra XII.

yüzyıldan itibaren “Devalaya” denilen Hint Tanrılarının putları da viharalarda yer

almaya başlamıştır.

Seylan’da Budizm’in gelişip, etkili olmaya başlamasıyla birlikte 1947’den bu yana milli

bir kalkınma devam edip günümüze kadar gelmiştir. Hatta Seylan’da iki Budist

üniversitesi dahi kurulmuştur. Seylan Budizmi hakkında bilinmesi gereken bir diğer

husus ise, Seylan Budizmi’nin eski Budizm’in en önemli merkezlerinden biri

olduğudur.D)BURMA BUDZM 

Budizm Burma’ya III. yüzyıldan itibaren girmiştir. Burma’da önce Sarvastiva’da

Sanskritçe’ye dayanan Budizm varken, daha sonra Pali Budizmi’de kendisini

göstermeye başlamıştır. Çin’li seyyahların kayıtları, VII. yüzyıldan itibaren hem

Thravada hem de Sarvastivada mensuplarının Burma’da bulunduğunun ortaya Budizm

tantrik bir yapıya ulaşmış ve neticede Yukarı Burma’da XI. yüzyıllarda Budizm’in

bozulmuş bir şekli hakim olmuştur.

25-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 177

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 60/122

  49

VIII-IX. yüzyıllarda aşağı Burma’da Kuzeydoğu Hindistan’daki Bengal’den gelen

Mahayana Budizmi’nin bulunduğu görülmektedir. Çok geçmeden bu Thravada Budizmi

ile yerli, mahalli inançların zaman içinde karışımı ise Burma Budizmi’ni oluşturmuştur.Burma Budizmi, Güneydoğu Asya ve diğer bölgelerde olduğu gibi, manastır hayatına

girenler ve girmeyenlerden oluşmuş iki veche arz eder. Burma’da Thravada dışında, az

sayıda tecrit edilmiş Mahayana manastırı da mevcuttur. Mahayana mensupları,

kuzeydeki dağlık bölge ve Doğu Burma Shen eyaletlerinde yaşayan mahalli Gurka ve

Rangoon’daki Çin topluluğudur.

Burma’da manastırlar halkın moral ve eğitim işlerinde yardımcı olmaktadır. Krallar

tarafından yaptırılan pagodalar (tapınaklar) ise dikkat çeken ibadethaneler arasındadır.

Bir çok şehir ve kasabalarda keşiş olmayanlarda manastırlara bağlıdırlar. Halk

tarafından hibe edilmiş, altın yapraklarla kaplı Rangoon Dagon Pagodası

Mandalaydakiler gibi ziyaret yeri kabul edilir ve şenliklerde bütün Budistler tarafından

toplanır.

E) TAYLAND BUDiZMi

Tayland’da Budizm’in tarihçesi VI. yüzyıla dayanmaktadır. Tayland halkının yüzde

doksan dördü Budist’tir. Tayland Budizmi, diğer Güneydoğu Asya ülkeleri gibi

Thravada mezhebine dahildir.

Tayland’ın güneyinde, önceleri Hinayana Mezhebi hakimdi. VIII-XIII. yüzyıllar

arasında etkin olan Hinayana Mezhebi, XI-XIV. yüzyıllarda Kimmerler’in ülkeyi ele

geçirmesi sonucu Hindu geleneğine yenik düşmüştür. XIV. yüzyılda Tayland’ın milli

tarihi başlamış ve bu yüzyılda Seylan’a giden Siyam’lı keşişler, dönüşlerinde

Tayland’da kaldılar ve oradaki yeni Budist gelişmeleri yaydılar. Bundan sonra ise

Tayland’da Thravada Budizmi hakim olmuştur.

1851’de tahta çıkıp on yedi yıl hüküm süren Mongkut, Sangha teşkilatı ile ilgili

yenilikler yapmış ve modern Tayland’ın temellerini atmıştır. kinci Dünya Savaşı’ndan

bu yana Tayland’ın şehir bölgelerinde Batı etkisi kendisini göstermekteyse de şehir dışı

bölgelerde Budizm kültür, inanç ve gelenekleri de ağırlığını hissettirmektedir. 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 61/122

  50

 

III. BÖLÜM 

A) NRVANA KAVRAMI 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 62/122

  51

  I- NRVANA’NIN LÜGAT VE TERM ANLAMI 

“Nirvana kelimesinin kökü olarak “nibbati” fiili kabul edilir. Bu fiil ise üfleyerek

serinletmeyi ifade eder. lk Budist geleneğinde bu kelime “serinlemiş”, “arzu ve

ihtirasların, kötülüklerin ateşinden kurtulmuş, sakinleşmiş ideal adam” olmayı dile

getirmekteydi. Böyle bir insan, aydınlanmaya kavuşmuş, Nirvana’ya ermiş olarak

nitelendiriliyordu.”1

Nirvana, sözlük anlamı olarak “yok olmak yada ateşin sönmesi” anlamına gelir.2 

Buddha vaazında “Her şey yakıcı, yok edici bir ateştir. Peki bu yakıcı, yok edici ateş 

nereden geliyor? Kardeşlerim bunu size söyleyelim. Bu ateş, istek ve tutku ateşidir; bu

ateş öfke ve nefret ateşidir; bu ateş görünümün yanıltıcı çekiciliğine kapılmaktan gelen

ateştir” demiştir.3 Doğum, ölüm, hastalık, ızdırap, göz yaşı, tedirginlik, umutsuzluk, işte

bunların hepsi bu ateşi beslemektedir.

Şinasi Gündüz ise Nirvana’yı “Budizm’e göre aydınlanmış ruhun tekrar tekrar vücut

bulma kısır döngüsünden kurtulması, buna son vermesi” olarak tanımlamıştır.4

Nirvana (Nibbana) Pali metinlerinde ise durgunluk, dinginlik, huzur, arınmışlık ve

ölümsüzlük şeklinde nitelendirilmektedir. Bazı batılı bilginler Nirvana’yı yok olma

şeklinde anlamışlarsa da bu doğru değildir.5 Buddha, insanın duygu ve arzularını bir

ateşe benzetmiş, Nirvana’yı da bu ateşin sönmesi şeklinde açıklamıştır.

Orhan Hançerlioğlu, Nirvana’nın Satskritçe’de acıdan kaçma anlamına geldiğini ifade

eder.6 Bir başka açıdan ise Nirvana, “arzunun yok olması, doğru yoldan çıkışın yok

olmasıdır.”7 Bu dört kutsal gerçeğin cahili olmanın artık sona ermesidir.

Buna göre Nirvana bireysel arzunun yok oluşu, ayrılma parçası olan acının sönmesidir.8 

Fakat bireysel varlığın yok olması acaba tüm varlığın yok olması, salt yokluk mu

1-Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1988, s. 1942-Walter Ruben, Eski Metinlere Göre Budizm,Hazırlayan: Lütfü Bozkurt, stanbul 2000, s. 1393-lhan Güngören, Buda ve Öğretisi, stanbul 1981, s. 1174-Şinasi Gündüz, Din ve nançlar Sözlüğü, Konya 1995, s. 2865-Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 194

6-Orhan Hançerlioğlu, Dünya nançları Sözlüğü, stanbul 1993, s. 3677-Felicien Challeaye,Dinler Tarihi (Çeviren:Semih Tiryakioğlu), stanbul 2002, s. 738-Ananda Coomaraswamy, Hinduizm ve Budizm, stanbul 2000, s. 99

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 63/122

  52

demektir? Yoksa, tersi olarak, bizim bireysel varlığından çok farklı olduğu için

kendisinden ancak olumsuz terimler söz edebileceğimiz bir varlık; her bireyselliğin

sınırlarını Mutlak’ın içinde silindikleri üstün bir varlık mı demektir. Bu önemli soruçeşitli Budist okullar ve Budizm’in çeşitli kuralcıları tarafından çeşitli tarzlarda

çözülmüştür.

Osman Cilacı ise Nirvana kelimesinin Sanskritçe, acıdan kaçma anlamına geldiğini

ifade etmekle birlikte “Budizm’de ruhun bir bedenden diğerine geçmek suretiyle onu

türlü yaratıklar halinde yaşamaktan kurtaran en yüksek mertebe olan Nirvana, yok olma

değil, ruh göçüne son verme” anlamına gelir demektedir.9

Nirvana kavramı bundan yaklaşık 25 asır önce Kuzey Hindistan’da Siddhartha Gautama

tarafından ortaya konulmuştur. “Sanskritçe bir kelime olan Nirvana, temel olarak Budist

yaşam yolunun kutsal amacı olarak anlaşılmıştır. Bu kelime ngilizce “enlightenment”

(aydınlanma) teriminin yerine kullanılmıştır.”10 Annamaria Schimmel ise Nirvana’nın

kelimelerle ifade edilemeyeceğini, akıl ile erişilemeyeceğini, bunun için de aklın

Nirvana’yı bir yokluk olarak algıladığını savunmaktadır.11

Budizm daimi bir gerçeklik olan Nirvana’nın varlığında ısrar eder. “Nirvana dini

gayelere uygun, sürekli bir varlık gibi anlayış huzuru demektir. Nirvana, hiddet, öfke,

hırs, istek ve arzu ateşinden uzak durmaktır.”12 “Gerçek saadette işte bu ızdıraplardan

nihai kurtuluşla, yalnız Nirvana’ya ulaşmakla olur.”13 Nirvana ölümsüzlük, ölmezlik,

kurtarma, serbestlik, saadet ve diğer taraftan istirahat ve sevgi kelimesiyle de eş 

anlamlıdır.

Ayrıca “Nirvana terimi Vedalar ve Upanişadlar gibi eski dönemlere ait Hindu

metinlerinde geçmemekle birlikte Bhagavad Gita ve Mahabharata gibi metinlerde yer

alır. Buralarda Nirvana, Tanrısal alemle birlik içindeki kurtulmuş ruhların mekanı

anlamına gelir.”14 

9- Osman Cilacı, Dinler ve nançlar Terminolojisi, stanbul 2001, s. 26810-Thomas P. Kasulus, Nirvana, The Encylopedia of Religion, London 1987, V.X, P.44811-Annamaria Schimmel, Dinler Tarihine Giriş, stanbul 1999, s. 12912-Budizm, Türk Ansiklopedisi, Ankara 1956, VIII. cilt, s. 301; Juan Mascora, Dhammapada

Gerçeğe giden Yol ( Çeviren: M. Ali Işım), stanbul 1992, s. 7713-Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Isparta 2000, s. 18914- Şinasi Gündüz, age, s. 26

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 64/122

  53

Bir başka açıdan bakıldığında “Nirvana’ya ulaşmak acı ve ızdırabın yok edilmesidir, bir

mutluluk durumudur.”15 Nirvana mutluluğa, algılar ötesi, aşkın gerçeğe verilen ad

olarak da tanımlanır. Yine alevin, duygusal birikimlerin yok olması anlamını da içerir.16 Ayrıca Nirvana’nın bağımsızlık ve iç özgürlük sözcükleriyle de eş anlamlı kullanıldığı

yerlerde olmaktadır.

Buddha’nın baş  şakirdi Sariputta Upatissa ise Nirvana’yı “istek ve tutkuların, kin ve

nefretin yok olması, yanılarak yolunu şaşırmışlıktan kurtulma” şeklinde tarif etmiştir.17 

Kimilerine göre Nirvana, psikolojik bakımdan sevinçsiz ve ızdırapsız huzur, kozmoloji

bakımından insanın doğum silsilesinden kurtulmuş olması, metafizik bakımdan ise en

yüksek kıymet, yeni müsbet bir mahiyettir.18

“Erken Budist metinlerinde ise, Nirvana her şeyden önce, kederli insan problemlerinin

varlığına dair uygulamalı (pratik) bir çözüm yoluna benzetilmiştir.”19

Buddha’ya göre Nirvana, görültülü bir ummana benzeyen dünyanın gidişinde sakin bir

adadır. Ama onun sırrı, bütün mistikliğin arayıp bulduğu son hakikatın sırrı gibi

kelimelerle ifade edilemez, akıl ile erişemez; bunun için, akıl onu yalnız yokluk olarak

anlamaktadır. Nirvana ölümde değildir; bilakis, insan bu hayatta iken Nirvana’ya

kavuşabilir; maddi sıfatlarını ölümünden sonra büyük Nirvana’ya gideceği zaman

kaybeder. Fakat varlık arzusu kadar tehlikeli bir istek de ölüm arzusudur;ölüme susayan

bir insan Nirvana’ya ulaşamaz.20 Nirvana’ya ancak aklın bir safhası olan zihni ve

düşünce sistemi ile ulaşılabilir.21

Halka verilen vaazlarda ise “Nirvana altın göklü bir cennettir ki, içinde devimsi lötüs

çiçekleri vardır; burada insan her türlü acıdan sıyrılır, hoş bir müzik kulakları okşar, tatlı

bir ışık içinde güzel dansözler olan Apsaraları seyreden kimse, gözleriylede zevk

duyar.22

15-lhan Güngören, Zen Budizm Bir Yaşama Sanatı, stanbul 1995, s. 9416-L.De La Vallee Poıssın, Nirvana,Encylopedia Religion and Ethics, London 1909, IX.cilt, s.37717- Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s.194;lhan Güngören, age, s. 11718- Annamaria Schimmel, age, s. 12619-Thomas P. Kasulus, age, s.448

20-Annamaria Schimmel, age, s.126-12721-Gerald L. Berry, Religions Of The World, New York 1958, s. 4422-Felicien Challeaye, age, s.78

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 65/122

  54

Budizm’de Nirvana, henüz dünyada iken kavuşulan bir yerdir. Oysa diğer dinler

insanlara öbür hayatta mesut ve bahtiyar geçirilen bir hayat vaad ederler.23 Bu nedenle

Budizm’de insanın kurtuluşu, diğer dinlerden farklı olarak ortaya çıkar. Çünkü insanınkurtuluşu kendisine bağlıdır.24

“Nirvana’ya ulaşmak, murakebe ve kendini kontrol etmekle mümkündür. Bu

murakebenin dört derecesi vardır. Bunlar:

1-nzivaya çekilmek

2-Dünyadan el etek çekmekten haz duymak

3-Bu hazdan sonra, sakin ve durgun bir zevk haline ermek

4-Ne sevinç ne de üzüntü duymadan, iyilik ve kötülükten uzaklaşmak;huzur ve

sükun içinde yaşamak.

Bunlardan dördüncü dereceye ulaşabilen kişi artık Nirvana’ya ulaşmıştır.”25 

Nirvana, akıl için yokluk olduğundan dolayı, Buddha metafizik meselelerden hiç

bahsetmemiştir. Nirvana’ya kavuşmuş olan orada var mı, yok mu? Bu dünya ezeli ve

ebedi mi, muvakkat mı? diye soranlara cevap vermemiştir. Çünkü bu “meseleler, ne

murakebeyi icra etmek ve doğru yoldan yürümek için gereklidir, ne de kurtuluşa

yardımcı olur.”26

Buddha’nın mü’minleri, yalnız bu hayatın ötesinde, dünyanın sona erdiği yerde bu

saadete kavuşmayı beklememişlerdir. Bu hayatta Nirvana’ya varmanın saadetinden

istifade etmeyi ümit etmişlerdir. Pek çok metin, henüz yaşadığı esnada Nirvana’ya

ulaşmış bir çok şahsiyetin varlığından bahsetmektedir:

“Zevk ve arzuyu gidermiş, hikmet sahibi olan talebe, bu dünyadan itibaren ölümden

kurtulmuş, sükunet, ezeli ikametgah olan Nirvana’ya kavuşmuştur”.27 

23-Walter Ruben, Budizm Tarihi, Ankara 1947, s. 10724-Challes S. Braden, Buddhism, The Worlds Religions, New York 1954, P.119/34; AbdulkadirŞeybe, Yaşayan Dünya Dinleri ve Mezhepleri (Çeviren:Osman Cilacı), stanbul 1995, s. 11125-Şaban Kuzgun, Dinler Tarihi Ders Notları, Kayseri 1983, s. 61; Annamaria Schimmel, age,s. 129

26-Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 19427-Ömer Budda, Dinler Tarihi, stanbul 1938, s. 299-300

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 66/122

  55

Budist öğretisinin temelinde, ruhların çeşitli varlık şekillerinde yeniden vücut bulmaları

yer alır. Kötü amellerde bulunanların ruhların, ölümden sonra kötü karmalarıyla uzun

zaman cehennem azabı görürler ve daha sonra da yeryüzünde yeni bir vücutla doğarlar.yi amellerde bulunanlar ise, tanrılar aleminde ikamet etme mükafatını

kazanırlar. Kemalatlarına göre, gök tabakalarından birine giderler,bir müddet orada

yaşarlar. Bilge kişiler ise Tanrılar dünyasının zevkli hayatına da önem vermezler, çünkü

semavi varlıklarında bir gün gelip dünyanın ızdıraplı hayatına geri döneceklerini

bilirler.28 Tanrılarında saadet hayatları geçicidir. Gerçek saadet ise, ızdıraplardan nihai

kurtuluşla, Nirvana’ya ulaşmakla elde edilebilir.

Budizm’de insanın yönelmesi gereken amaç, arzunun yok edilmesidir. Bu inanç

sisteminde hiç bir çıkar gütmeyen insan, kendini doğum ve ölüm dünyasından sıyırır,

bencilliği ile birlikte bireyselliğini de yok eder ve o kimse artık Nirvana’ya erer. Zaten

“Nirvana bencillik ve bireysellikten kurtulmuş bir kimsenin oturduğu yer olarak

anlaşılmıştır.”29 

Nirvana, “arzunun yok olması, hıncın yok olması, doğru yoldan çıkışın yok

olması”dır.30 Budizm’deki dört kutsal gerçeğin cahili olmanın artık sona ermesidir. Bir

başka ifadeyle Nirvana, bireysel varlığın yok oluşu ve bunun ayrılmaz parçası olan

acının sönmesidir.

Bir insan çıkar gütmediği için yüceldikçe, insanlığın çeşitli aşamalarında da daha çok

yükselir ve Buddha’nın haline daha çok yaklaşır. Yaşamaya olan susamışlığı iyice alt

ettiği zaman da kurtuluşa erer, Nirvana’ya ulaşır.31 

Budizm’de sosyal düzeyi ne olursa olsun, her insan kurtuluşa kavuşabilir. Bununla

birlikte daha kanaatkar bir yaşayışı yeğleyen erkekler keşiş, kadınlar da rahibe

olabilirler. Keşişler bekar kalmak ve yoksul olmak zorundadırlar ama, sevince erişme

arzusundan vazgeçmiş oldukları için, yine de sevinç içinde yaşarlar. Nitekim günün

birinde tüm dünyalardaki bütün varlıklar ve en ufacık toz zerrecikleri bile Nirvana’ya

ulaşacaktır.32 

28-Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan günümüze Dinler Tarihi, Isparta 2000, s. 18929-Ömer Budda, age, s. 29830-Felicien Challeaye, age, s. 74; Ömer Hilmi Budda, age, s. 30031-lhan Güngören, age, s.118; Felicien Challeaye, age, s. 76

32-Felicien Challeaye, age, s. 76

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 67/122

  56

Budizm’in genel inancına göre ruh ölmez ve bedenden bedene geçer. Böylece

gerçekleşen ruh göçü,sürüp giden bir yaşam acısını simgeler. Daha açık bir ifadeyle acı

çeken ruh bedenden bedene geçmekle acıyı da sürdürmüş olmaktadır. Budizm’e göre buacının son bulması ancak aydınlanma ve eğitimle mümkündür. Aydınlanan ruh

Nirvana’ya geçebilir; eş deyişiyle artık ruh göçü son bulur, ruh da acı çekmekten

kurtularak rahata kavuşur.33 Bu anlamda Nirvana ruh göçünün son bulması demektir.

Orhan Hançerlioğlu Nirvana’nın Alman düşünür ve felsefenin kurucusu Schopenhaver

tarafından “dünyadan vazgeçme” anlamında kullanıldığını bildirir. 34 De La La Vallee

Poussın ise Nirvana’yı “doktrinel bir ifade ile saf kurtuluş ve basit (anlaşılır) bir yok

olma hali” olduğunu ifade eder.35

Buddha’nın öğretisinin tek amacı, Nirvana’ya götüren yolu bulmaktır.36 Kuşkusuz bu

yolu izleyen kimsenin tüm çalışmasının hedefi de, Nirvana’ya doğru yol almaktan başka

bir şey olamaz.

Nirvana’ya ulaşmak isteyen insan, zevk ve sefadan kaçınmalıdır. Fakat nefsini zorlama

ve çile zihniyetinden de kaçınmalıdır. Yani orta yolu takip etmek gereklidir. Budizm’e

göre insan; “ölmek için doğar, doğmak için ölür.” Yeniden doğum ve ölüm Nirvana’yakadar devam eder. Budizm’de Nirvana’ya ulaşanlar bütün sıkıntı ve felaketlerden

kurtulur. Bir daha da hayata ve onun kötülükleriyle sıkıntı ve eziyetlerine dönmez.

Nirvana’ya ulaşan, rahat bir hayata ve sükunete kavuşur. nsanlığın felaketinin sebebi

cehalettir. htiyarlık, hastalık ve ölüm de bu sebeplerdendir. Cehaleti ve dolayısıyla

insanlığın felaketini ortadan kaldıracak olan tek şey ilimdir. Bu ilim talimi ilim değil,

nefsidir. Büyün ruh kuvvetleri bu ilim için hareket etmelidir. Bütün bunları

gerçekleştiren Nirvana’ya ulaşmış olur.37

Nirvana denilen şey, kişinin kurtuluşa ermesi, bu dünyada değil, öbür dünyada

beklediği bir mükafat olmayıp, bu hayatta iken ulaşılabilip kemalinden istifade

edilebilen bir saadettir. Bu kemale erenlerde sönmesi lazım olan istek, ihtiras, kin,

delalet, korkular ve ümitler sönmüştür.

33-Orhan Hançerlioğlu, age, s. 36734-Orhan Hançerlioğlu, age, s. 367

35- De La La Vallee Poussın, The Religion and Ethics, London 1909, V.X, P.37736-lhan Güngören, age, s. 11537 -Ahmet Mithat Efendi, Tarihi Edyan, stanbul 1329, s. 329

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 68/122

  57

Peki Nirvana hiçlik, yokluk demek midir? Dünyevi varlıktan kurtuluş varlığın

tamamıyla sonu demek midir? Kemale erişmiş olan kimse ölünce bu yokluğa, bu hiçliğe

mi girmiş oluyor?Bu soruların cevabının bizzat Nirvana (sönme veya söndürme) kelimesinin kendisinde

verildiğini zannedenler mevcuttur. Hakikaten de Hint edebiyatında kurtuluşu yokluktan

ibaret gösteren bir çok metin bulunmaktadır. Bu metinlerden bazıları insanı, ilmi bir

surette başlayarak, onda devam eden bir şey olmadığını öğütlemişlerdir. Bir vaka olarak

“insan” Prusha, yahut “varlık” Sattua, ruh yahut şahıs atta yoktur. Bu gibi tabirler,

unsurların imtizacının basit adlarından başka bir şey değildir. Bunlar ölümle dağılırlar.38 

Fakat Nirvana’yı yoklukla, hiçlikle birleştiren fikir, Budizm’in ilk ve asli

doktrinlerinden biri değildir. Budizm’i “yokluk dini” diye tasvir ederek onu her şeyin

künhü olarak olarak gösterilen bu vasıftan çıkarmaya çalışmak, Buddha ve ilk

müminlerinin görüşlerinden en esaslı olan şey hakkında aldanmaktan başka bir netice

vermez. Buddha böyle bir kurtuluş fikriyle hareket etmemiştir.

Nirvana sözcüğü batı dünyasında, henüz Budist metinlerinin batı dillerine ters düşecek

bir tarzda yorumlanmıştır. Batı, Nirvana’yı ölümden sonra gerçekleşecek ve sonsuzakadar sürecek aşkın bir mutluluk durumu mu olduğu, yoksa şu varlığımızla ilgili her

şeyin ölümle yok olması anlamına mı geldiği konusunda çelişkili görüşler ortaya

koymuştur.39 Oysa Buddha’nın öğretisinde Nirvana, ölümden sonra değil, yaşarken,

burada ve şu anda gerçekleştirilebilecek bir ruhsal durumdur. Nirvana şu anda

gerçekleştirilebilen bir mutluluk durumudur.40

Buddha bilgelik ağıcı altında tam ve anlaşılmaz aydınlanmaya eriştiği zaman, aynı

zamanda Nirvana’ya’da ulaşmıştı. Buddha eriştiği Nirvana’yı ise şöyle açıklamıştır:

“Nirvana’ya erişince onun doğmamış, oluşmamış, eşsiz, bozulmamış, tüm

bağımlılıktan arınmışlık olduğunu anladım. Bu eriştiğim durum gerçekten derin,

sezilmesi anlaşılması güç, dingin, yetkin, mantığın sırlarından taşan, çok ince, ancak

bilgelerce gerçekleştirilebilecek bir durum.”41

38-Ömer Budda,age, s. 10139-lhan Güngören, age, 117

40-De La La Vallee Poussın, The Encylopedia Religion and Ethics,London, 1909,V.X,P.37741-S. Spencer, Mysticism in World Religion,London, 1963,77

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 69/122

  58

Buddha bunları söylerken bu yaşantısının gizemlerini ayrıntılı olarak açıklamaktan çok,

bu hedefe nasıl varılacağını anlatmayı daha uygun gördüğü anlaşılmaktadır.

Nirvana’nın bulunabileceği belirli bir yer yoktur.42 Nirvana ne doğuda, ne batıda, ne

kuzeyde ne de güneyde, ne gökte nede yerdedir. Ama her kim ki, yaşamını doğru bir

çizgiye oturtabilir, kendini yanılgının kışkırttığı isteklerden, tutkulardan kurtulabilirse,43 

akılcı bir çabayla ister Yunanistan’da, ister Çin’de, ister skenderiye’de, isterse

Türkiye’de otursa Nirvana’yı bulabilir.

Bu ruhsal durumda insan kuşkusuz düşünce alanının da, dil olanaklarının da

yetişemeyeceği bir düzeye yücelmiş oluyor. Ancak Nirvana hayatı, normal yaşantıyı da

yok etmiyor. Nirvana’yı gerçekleştiren kimsenin bir yandan da günlük yaşantısını daha

da büyük bir beceriyle, her şeyi daha bir kolay yanından tutarak yürütmesine de engel

olmuyor. Nirvana’ya erişen kimsenin başkalarından tek farkı, özgür istencinin ürünü

olan eylemlerinde beğenilmek yada beğenilmemek gibi bir güdü etkin olmuyor, yaptığı

işlerde alkış beklemiyor, başarı yada kazanç onu fazla sevindirmediği gibi başarısızlık

yada yitimde fazla üzmüyor.44 Acı da çekiyor, korkuda duyuyor ama bütün bunlara

bilgece katlanmasını, olayların doğal akımına boyun eğmesini biliyor.45

Nirvana , bir bakıma bütünden kopuk, ayrı bir yaratık olarak sürdüğümüz yaşamın

sonucudur. Bireysel varlığımızı bütün içinde eritip bütünle bütün olmak, benlikten

soyunmak, değişip duran koşulların, nedensellik bağlarının ürünü olan beni değişmez,

kalıcı bir şey sanmak yanılgısından kurtulmaktadır.46

Bir yoruma göre de Nirvana yalnızca yok olmak, sönmek anlamında değil, oluşum,

değişim ardındaki, nedenselliği etkisinin dışında temel gerçeğe erişmek

anlamındadır. Nedenselliğin egemen olduğu varoluş alanını algılıyoruz. Ya

nedenselliğin dışında olan nedir? sonsuzluk mu? yokluk mu? Bildiğimiz tek şey, orada

nedenselliğin geçerli olmadığıdır.

42-lhan Güngören, age, s. 116; Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s.19543-Ananda Coomaraswamy, Hinduizm ve Budizm, stanbul 2000, s.9644-lhan Güngören, age, s.11845-Walter Ruben, Buddhism Tarihi, Ankara 1947, s. 83

46-lhan Güngören, age, s. 118

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 70/122

  59

lhan Güngören’in H. Oldenberg’in Le Bouddha isimli eserinden yaptığı alıntıda

Buddha diyor ki “Doğmamış, oluşmamış, biçim almamış, bileşmemiş bir şey var. O şey

olmasaydı doğmuş, oluşmuş, biçim almış, bileşmiş de olmayacaktı.”47 “(O zaman)doğmuş, oluşmuş, biçim almış, bileşmiş için bir kurtuluş yolu da olmayacaktı.”48

“Bir görüşe göre doğmuş olanda, doğmamış olanda içinde bir şeyler saklıyor. O halde

Nirvana: görünümün, oluşumun, değişimin ardında görünmeden, oluşmadan,

değişmeden kalan temel gerçeğe verilen isim midir? Ancak bu görüş tüm Budist

okullarının benimsediği bir görüş değildir. Çünkü böyle bir yorum yokluğu, hiçliği bir

tözmüş gibi görme eğilimine yol açabilir. O zamanda Upanişatların Atman’ı yerine

yokluk, hiçlik konmuş olur. Böylelikle de yokluk, hiçlik yaşantıyla doğrulanamayacak

fizik ötesi bir insana dönüşebilir. Buddha’nın tözsüz evren öğretisiyle, tek gerçeğin

oluşumun sürekliliği olduğu ilkesiyle bu görüşün çelişebileceği düşünülebilir.”49

Konuyu toparlayacak olursak “Nirvana kelimesi, nihai bir sonuçtur ve halen yanmakta

olan kimselerin daha fazla üzerinde soru soramayacağı bir şeydir. Başka bir ifadeyle

yol, bir yandan pratik diğer yandan müşahedeye dayalı iki disiplin içermektedir.

Nirvana aynı zamanda ahlaki bir denge durumunu da içerir. Bu konuda Buddha “iyiyeve kötüye bağlanmanın ötesine geçen, saf olup kendisine hiçbir tozun karışmadığı,

dingin olan kimseye ben gerçeke Brahman derim” ifadesini kullanmıştır.”50 

The Encylopedia of Religion’da ise psikolojik ve ontolojik düşünceye göre Nirvana’nın

doğasının hakikatleri kapsadığını ve bu sebeple Budist tarihi boyunca bu iki düşüncenin

bir arada varolup birinin diğerini tamamlayarak, tek taraflı bir perspektifin ortaya çıkıp

çarpıtılmasını engellediğinden bahsedilmiştir.51 

Buddha şöyle der: “Her şey, her varlık yakıcı bir ateştir. Göz yakıcı bir ateştir. Gözün

gördüğü her biçim, her nesne yakıcı bir ateştir. Görmekten doğan bir izlenimle,

duygularda yakıcı bir ateştir. Acaba bu yakıcı ateş nereden çıkıyor, nereden alevleniyor?

Bu ateş isteğin, hırsın, öfkenin, çekememezliğin ateşidir.”52 

47- lhan Güngören,age, s. 12048- lhan Güngören,age, s. 120

49- lhan Güngören,age, s. 12050-Ananda Coomaraswamy, age, s. 101-10351-Thomas P. Kasulus, age, s. 45452-Walter Ruben, Eski Metinlere Göre Budizm, Hazırlayan:Lütfi Bozkurt, stanbul 1995, s.137

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 71/122

  60

şte Buddha’nın konuşmalarında simge olarak sık sık kullandığı ateş kavramı Hint

kültüründe hayli önemli bir yer tutmaktadır. Buddha bu ateşi ızdırabın simgesi olarak

görmekte ve bu ızdıraba, bu ateşe bir çare bulma arayışına girerek neticede Nirvana’yıyani aydınlanmayı keşfetmiştir. Her Budiste düşen görev de imkan ve şartlar ne olursa

olsun Nirvana’ya ulaşmak ve doğum ölüm silsilesinden kurtulmaktır.

Nirvana’nın içeriği ile ilgili olan şu dörtlükle Nirvana’dan kasdedilenin daha iyi

anlaşılacağı kanaatindeyim.

“Sağlık en büyük servettir.

Halinden hoşnut olma ise en büyük hazine

Kendine güven en büyük dosttur

En büyük mutluluksa NRVANA.”53 

53- Walter Ruben, age, s. 142-143

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 72/122

  61

II- HNAYANA MEZHEBNN NRVANA ANLAYIŞI

Hinayana ve Mahayana mezhepleri Budizm’in temel hedefi olan Nirvana’yı farklışekillerde algılamışlardır.

Hinayana Mezhebi’ne göre Nirvana acı ve ızdırapların durdurulması demektir.1 Kişi

Nirvana’ya ulaştığı zaman arzu ve isteklerden kurtularak, onlardan vazgeçer. Bu

nedenle rahipler arzu ve isteklerden mahrumdurlar. Onlar ölümsüzlüğü, barışı ve

Nirvana’ya ulaşmayı gaye edinmişlerdir. Nirvana’da ise ölüm ve yaşlılık yoktur. Çünkü

Nirvana süreklidir. Nirvana kusursuz ve tükenmez bir gayretle, özel bir idrakle

ulaşılabilen bir mertebedir.

Bir başka ifadeyle kelime anlamı sönmek, dinmek anlamına gelen Nirvana, henüz bu

dünyada iken üç büyük yükten kin, hırs ve boş ümitlerden kurtulmayı ifade eder. Bunu

gerçekleştiren kutsal kimse ölümüyle, varlığını teşekkül ettiren sebeplerin bütün

çeşitlerini imha etmiş olur. Tekrar vücut bulma imkanlarını ortadan kaldırmış olur. Bu

durumda “Nirvana bir yokluk demektir”.2 Fakat bu izafi bir yokluktur, mutlak değildir.

Ona ulaşabilenler, ifadesi mümkün olmayan dünya üstü zevklere kavuşabilirler.3

Yine Hinayana mensuplarına göre Nirvana: varlık, ihtiyarlık, ölüm ve ızdıraplardan

kurtulmadır. Ancak Nirvana yok olma değil, yüce gerçeğin gerçekleşmesi, ihtirasın yok

olması, 4 acı ve ızdırapların durdurulmasıdır. 5

Hinayana Mezhebi’nde insan yalnız kendi kurtuluşu ile uğraşıp, ne kadar çabuk olursa

olsun Nirvana’ya erişmeye çalışmalıdır. Ona bu yolda yardım edecek kurtarıcı bir ilah

da yoktur.6 Bu düşüncesinden dolayı “Budizm’in bireysel mutluluğu gaye edinmesine

Hinayana, sosyal saadeti gaye edinmesine ise Mahayana denir.”7 

1-Hayrettin Şahin, Japon Budizmi, Y. Lisans Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 1990, s.1002-Şinasi Gündüz, Din ve nançlar Sözlüğü, Konya 1995, s. 2683-Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Isparta 2000, s. 1894-Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 1945-Buddha ve Buddhism, Colliers Encylopedia, Kanada 1974, V.IV, P.6676-Annamaria Schimmel, Dinler Tarihine Giriş, Ankara 1965, s.133;Mehmet Taplamacıoğlu,

Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Ankara 1966, s.1567-Osman Cilacı, Dinler ve nançlar Terminalojisi, stanbul 2001, s. 67

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 73/122

  62

Hinayana Budizm’inde Buddha denince, yalnızca tarihsel Buddha, yani Gaotama

Buddha’dan söz edildiği anlaşılır. Buddha’nın aydınlanma olayından önceki durumu

konu edilince de Bodhisattva sözcüğü kullanılır. Buddha’nın önerdiği yolu izleyerekaydınlanmayı başarmış Nirvana’yı gerçekleştirmiş kimseleri tanımlamak için kullanılan

sözcükse Arhat’tır. 8 

“Hinayana Budacılığına bağlı okullara göre “kurtuluşu” tarif etmek, açıklamak, belirli

kavramlarla yorumlamak imkansızdır. Hinayana Budacılara göre, mademki bütün

yaşam ve acılar geçici ve bir diğerinin meydana gelmesine neden olan olguların sürekli

yenilenmesinden oluşuyor, o halde kurtuluş da bu oluşumun durması demektir. Öyle ise

kurtuluşu yalnızca yeniden beden bulma bitimi biçiminde açıklamak gerekir diyorlardı.

Ancak Budacılığın bu ekolü kurtuluş için açık bir tanım bulamamış ve öğretisi olan

yeniden beden bulmanın bitimini yeterince açıklayamamıştır.”9

Sonuç itibariyle Hinayana, Budizm’in ilk şekillerine verilen isimdir.10 Hinayana

Mezhebi olayların geçiciliğine, hayatın ve yeniden doğmanın acı verdiğine, insanın

ancak Nirvana’ya erişerek kurtuluşa erişeceğine inanır.11 Bu fikirleri neticesinde de

Hinayana Mezhebi bazı farklarla Seylan, Kamboçya, Laos, Tayland ve Burma’daağırlık kazanmıştır.12 

8-lhan Güngören, Buda ve Öğretisi, stanbul,1994, s. 1769-Walter Ruben, Eski Metinlere Göre Budizm, Hazırlayan: Lütfi Bozkurt, stanbul 2000, s. 144-14510-Andrea Bareau, “Hinayana Buddhism”, The Enyclopedia Of Religion, London1987,V.II,P.444-45711-“Buddizm”,Dinler Tarihi Ansiklopedisi, III. cilt, stanbul, Tarihsiz, s.68912-Francois Houang, Buddhism,ntroduction To The Great Religion, ndia 1964, P.57-66

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 74/122

  63

III- MAHAYANA MEZHEBNN NRVANA ANLAYIŞI

Sanskritçe acıdan kaçma anlamına gelen Nirvana, ruh göçünün son bulması anlamına da

gelmiştir.1 Budizm’de ruh göçü inancı gereği her Budist iyi veya kötü amellerinin

neticesinde yeniden dünyaya gelmekte ve daha önceki davranışlarının ve hayat

serüveninin karşılığını bir sonraki doğumunda almaktadır. yi amellerde bulunanlar

Tanrılar aleminde ikamet etme mükafatını kazanırken, kötü amellerde bulunanların

ruhları, ölümden sonra kötü karmalarıyla uzun zaman cehennem azabı görürler. Bütün

bunlar gelip geçici şeylerdir. Gerçek saadet ise, ızdıraplardan kurtulmakla, yani

Nirvana’ya erişmekle mümkün olmaktadır.

Mahayana Mezhebi , Buddha’nın takip ettiği yolun yanında başka yollar bulmuş, başka

din ve doktrinlerden faydalanmakta bir mahsur görmemiştir.2 Bu hususu da göz önünde

bulundurmak şartıyla Mahayana Mezhebine göre Nirvana kurtuluş ve mükafattır, hiçlik

ve yok etme değildir.3 Bir başka ifadeyle Nirvana, dünyevi sıkıntı ve acıların insanı

etkileyemeyeceği bir ruh huzuru halidir.4 Nesne ile öznenin, benle evrenin yok olması,

yani katışıksız yokluk demektir.5

Yine Mahayana’ya göre Nirvana yok olma değildir, fakat o bir barış, mükemmellik

kazanma, hikmet kemaline ulaşma, sonsuz mutluluğa kavuşmadır.6

Mahayana Mezhebi Nirvana’yı bir lambanın sönüşüyle karşılaştırır ve Hinayana

Mezhebi’nin görüşünü kalitesiz bir Nirvana olarak vasıflandırır. Önemli olan

Bodhisattva’nın ulaştığı yüksek ve gerçek Nirvana’dır ki,bu hareketli bir durumdur. Bu

duruma yükselmiş kutsal kişi cehaletten, ızdıraplardan ve karmadan kurtulmuş olur;

bütün canlıların saadeti için çalışır.

1-Orhan Hançerlioğlu, Dünya nançları Sözlüğü, stanbul 1993, s. 3672-Nakamura Hajima, Mahayana Buddhism, ntroduction The Great Religions, ndia 1964, P.57-663-Buddha ve Buddhism, Colliers Encylopedia, Kanada 1994, V.5,P.6674-Felicien Challeaye, Dinler Tarihi ( Çeviren:Semih Tiryakioğlu), stanbul 2002, s. 77

5-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s.1946-Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Isparta 2000, s.189

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 75/122

  64

Mahayana Mezhebi’ne mensup bir Budist’in amacı, büyük bir arabası olduğu için

tehlike anında bir çok arkadaşını da kurtarabilen bir insan nevinden, hemcinslerine de

kurtuluşa giden yolu göstermektir. Bundan dolayı Mahayana Mezhebi’nin ülküsü;ilhama kavuşup, Nirvana’ya varmış Buddha değil, mahlukatın saadetini kendi

kurtuluşuna tercih eden Bodisattva (yani Buddha namzedi), mümkün olduğu derecede

insanlara kurtuluş yoluna kılavuzlukla uğraşıp bütün insanlara da sevgi, saadet ve

bahtiyarlık verip Nirvana’nın mesut sükunetine erişmekten vazgeçendir.7 Bir başka

ifadeyle Bodisattva, kalabalığı kurtarmak için ebedi huzurunu feda eden bir uludur.8

Mahayana’da dinin sırrı: eski Budizm’in ülküsünü teşkil eden “Buddha yolundan

yürüyerek Nirvana’ya uğramak” prensibi değil, insanın Buddha’ya inanması, ona teslim

olması, onun ezeli ahdine güvenmesidir. O zaman kader dinin merkezini teşkil eden

Dhamma’nın yerine Buddha’nın şahsiyeti geçmiştir.9

Mahayana’nın asıl amacının sırf kurgusal, akla seslenen bir fizik ötesi, bir Tanrı bilim

sistemi kurmaktan daha çok, Nirvana yolculuğunda karşılaşılacak ruhsal sorunlara

çözüm getirmek, uygulama alanında yolu kolaylaştırıcı yöntemler bulmak olduğunu

söylemek, sanıyorum ki Mahayana’nın konumunu daha iyi belirtmiş olacak.Mahayanacı’nın da temel ilgisinin tıpkı Nihayana’da olduğu gibi kurtuluş olduğu, fizik

ötesi yada tanrı bilimsel konuların bu amaca yardımcı olmak için ve yardımcı olduğu

oranda ele alındığı her durumuyla belli oluyor.10

Mahayana’da, Buddha sözünün anlamı, Hinayana dan farklıdır. Mahayanacı’lar

aydınlanan, Nirvanayı gerçekleştiren herkese Buddha ününü vermekte cimrilik

etmezler. Bu bakımdan yola giren, kendini bu amaca adayan herkes Mahayana’cının

gözünde bir Buda adayı, bir Bodhisattva’dır. Bodhisattva Nirvana’yı

gerçekleştirebilecek bir aydınlanma aşamasına gelipte, dünyadan kaçma anlamındaki bir

Nirvana’yı geri çeviren, tüm insanların, tüm canlıların iyiliği için çalışmayı,

başkalarına yararlı olmayı bir tutku durumuna getiren bir yiğit, bir insanlık simgesi, bir

örnek insandır.

7-Annamaria Shimmel, Dinler Tarihine Giriş, age, s. 1328-Cemil Meriç, Bir Dünyanın Eşiğinde, stanbul 1979, s. 65

9-Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s.19510-lhan Güngören, Buddha ve Öğretisi, stanbul 1994, s. 175

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 76/122

  65

Mahayanacı’nın görüşüne göre Nirvana’yı sırf kendi yararları için isteyenler, yalnızca

kendi ruhsal esenliklerin, ruhsal ve maddesel bağımsızlıkların peşinde koşan kimseler

bencillikle suçlanmalıdır. Mahayanacı bu gibi kimseleri aşağılamak için dinleyici,seyirci (Srvaka, Pratyeka Buddha) gibi deyimler kullanmadan edemez.

Boddhisattva’lara gelince, onlar yalnız seyretmekle kalmazlar, tüm dünyanın acısını,

çilesini içlerinde taşırlar. Acıma duygusu,sevecenlik (karuna) onların seyirci

kalmalarına izin vermez. Buddhisattva’lar cömertce, şimdiki yaşamlarını da, gelecek

yaşamlarını da, tüm canlıların iyiliğine adamış kimselerdir. Boddhisattva olabilmek için

Buddha’nın faziletlerini yapmak ve her bilgisini öğrenmek zorunluluğu vardır.11 Aşk,

merhamet ve faziletle geçen bir ömür sonunda her insan Boddhisattva olabilir.12 Boddhisattva tutkuların yakıcı ateşiyle, zevk ve hazzın peşinde koşmaz ama arkasından

koşmadığı, kendiliğinden önüne çıkan zevk ve hazzına hayır demez. Boddhisattva

yaşamdan kaçmayan, korkusuzca yaşamı göğüsleyen, üstlenen bir yaşam ustasıdır. 13 

Mahayana göre “her Boddhisttva zihnini öyle eğitmelidir ki şöyle düşüne bilsin: ne

türden olursa olsun,tüm duyarlığı olan varlıklar benim çabamla Nirvana’nın sınırsız

özgürlüğüne ulaşabilmelidir. Çünkü sayısız,sayılamayacak kadar çok varlık kurtuluşa

ulaşmadıkça hiçbir varlık kurtuluşa ulaşmış olamaz. Niçin bu böyledir Subhuti? Çünkü

hiçbir Boddhisattva, gerçekten bir Boddhisattva’ysa, bir benlik,bir kişilik büyünden

kopuk, aylık bir bireylik savunda olamazda ondan”.14 

Bu bakış açısı bizi Boddhisattva öğretisinin Buddha’nın Anatman öğretisinin doğal bir

uzantısı olduğu sonucuna götürüyor. Boddhisattava, bir yanılgıdan köklenen ben’in

bencil çıkarlarının önüne toplumsal yararı geçirmiş olmakla gene de kendi yararına

hizmet etmiş olmuyor mu? Kendiside bütünün ayırtılmaz bir parçası olduğuna göre,toplumsal yarar kendi yararını da içeriyor kuşkusuz. Topluma zarar veren bencil

çıkarlarının kendide toplumun bir parçası olduğuna göre kendi kendisine de zarar

vermemesi olanaksız.

11-Ömer Budda, Dinler Tarihi, stanbul 1935, s. 31112-Cemil Meriç, age, s. 6513-D.T.Suzuki, On indian Mahayana Buddhism, s.79-85

14-Alan Watts, The Way of Zen, s. 81

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 77/122

  66

Mahayana sutraları Bodhisattva’nın uyanıp aydınlanınca dünyayı bir başka, daha bir

güzel, daha büyülü, daha coşku verici görmeye başlayacağından söz eder dururlar.

Bunun böyle oluşu, Bodhisattva’nın böylesiliği ardında gizlenen dinginliği, uyumu,dengeyi algılamakta ve bundan mutluluk duymaktaki becerisine bağlanabilir belki.

Bizim karşımızda da durup duruyor bunlar ama alıcı gözle bakmadığımızdan,

baktığımız zaman da yanılgı ve bencillik gözlüğüyle baktığımız için, bizim gördüğümüz

dünya Bodhisattva’nın dünyasından adam akıllı değişik yada dünyanın öteki kıyıdan

görünüşü bir başka...

Mahayana Tanrı bilimi ise, herkesin kolaylıkla anlayacağı basit bir önerme üzerine

oturtulmuştu. “Herkeste, her canlıda, her varlıkta Buddha doğası vardır. HepimizBuddha’yla aynı yapıyı, aynı yaratılışı paylaşıyoruz. Kendi içine bak, Buddha olduğunu

göreceksin. Eğer sen bir şey, Buddha’lık başka bir şey olursa, o zaman ikilik var

demektir. Oysa her türlü ikilik yanılgıdır. Bunun için Buddha’lık sende zaten varolan

bir şey olmalı.” şte Mahayana’nın bildirisi buydu ve Mahayana Tanrı bilimi bu bildiriyi

kendine temel yapmıştı.15

Ayrıca “zaman zaman mitolojinin aşırı gelişmesi Mahayana Budizmi’nin şu

kurtarıcılarında görüldüğü gibi tarihsel olan her şeyi yok eder: Avida ve Avalokiteşvera

ve Manjusri, Maitra ve Vairo Cano. Bu kurtarıcılarda eski mistik şahsiyetlerle birlikte

evvela kendisinden zuhur ettikleri tarihsel Gautama Buddha’yı çok az bir şekilde ayırt

edebilmekteyiz.”16

“ Mahayana Budacılığına göre gerçek olan tek şey ancak diğer bir nedende beden

bulmayan, oluşmayan şeydir. Bu ekolün düşüncesi Buddha’nın kurtuluşun Nirvana’nın

hiçbir nedenden doğmadığı düşüncesine dayanmaktadır.”17

şte bu Tanrı ve Bodhisattva anlayışı, Mahayana Mezhebi’nin Nirvana anlayışının

şekillenmesini sağlamıştır. Netice itibariyle Mahayana’ya göre kurtuluş ve hayat aynı

şeylerdir. Kurtuluş, varolan ve mutluluk olan şeyin kendisidir. Bu da alemin

kendisinden başka bir şey değildir.18 Velhasıl Mahayana Mezhebi Hinayana’ya göre

15-D.T. Suzuki, On Indian Mahayana Buddhism, s.63

16-Joachim Wach, Dinler Tarihi, stanbul 2004, s. 27617-Walter Ruben, Eski Metinlere Göre Budizm,Hazırlayan: Lütfi Bozkurt, stanbul 2000, s.14518-Walter Ruben, Budizm Tarihi, Ankara 1947, s. 109

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 78/122

  67

 

daha az bireyci ve toplumcudur.19

Mahayana Mezhebi bu görüşleri doğrultusunda şu anda Nepal, Tibet, Çin, Vietnam,

Kore, Japonya ve Kamboçya’ya kadar yayılmayı başarmış misyoner hüviyete sahip bir

ekoldür.20 

19-Mehmet Taplamacıoğlu, Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Ankara 1966, s. 15620-Nakamura Hajima, Mahayana Buddhism, The Encylopedia Of Religion, London

1987,V.II,P.457-472

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 79/122

  68

 

B) NRVANA’NIN ÇERĞ 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 80/122

  69

I- NRVANA’YA GRMEK ÇN YAPILMASI GEREKENLER

Nirvana’nın ne anlama geldiğini, bu kelimenin içeriğini, ne ifade ettiğinin anlaşıldığını

düşünerek şimdide Nirvana’ya ulaşmak için yapılması gerekenlerin neler olduğunu

kısaca özetlemeye çalışalım.

Budist öğretisi dört yüce gerçek etrafında toplanmıştır. Bunlardan birincisi (dukkha) acı

ve ızdıraptır. kincisi ise boş şeylere, boş kalıplara karşı duyulan istek ve duygulardır. 1 

Bu aşırı istek ve duygular ise birinci gerçek olan acı ve ızdırabın asıl nedenidirler. Bu

aşırı istek ve tutkular iki bölümde irdelenebilir. Birinci bölüm nefis ve nefis hazlarına

duyulan düşkünlükten gelen tutkulardır. Bunlar mala, mülke, paraya, üne, hazza

düşkünlük, yenmek, başarmak, kazanmak gibi hırslar ve aşırı cinsel tutkulardan

oluşur. Bütün bu istek ve arzuların kökenine inildiği zaman, bunların hepsi gücünü

cahillikten, yanılgıdan alır. kinci bölümdeki tutkular ise manevi olanlardır. Bunlar da

ruhun ölmezliğine tutunmaya çalışmak, öldükten sonrada varlığını sürdürmek, gene

doğumda bu yaşamdakinden daha iyi bir durum elde etmek isteği gibi dinsel istekler,

tutkulardır. Bu tutkular da günah işleme kaygısı, dinsel vecibelerini yerine

getirememekten kaynaklanan kaygı gibi binlerce nedenle acı ve ızdıraba neden olurlar.

Birinci ve ikinci yüce gerçekler birbiriyle sıkı sıkıya ilişkilidir. Biri varoluşun bir

hastalığıysa ikincisi de bu hastalığın sebebidir. Üçüncü ve dördüncü yüce gerçekler ise

bu hastalığa nasıl çare bulunabileceğini ve bu hastalıktan kurtulmak için izlenecek yolu

gösteriyorlar.2

Üçüncü yüce gerçek ise Nirvana’dır. Nirvana’ya ulaşmak bir bakıma acı ve ızdırabı yok

etmektir. Genel anlamıyla alevin sönmesi,dalgaların yatışması, zihindeki duygusal

birikimlerin yok olması gibi anlamlara gelen Nirvana’ya ulaşmadaki temel amaç,

Buddha’lığa erişmektir.

Dördüncü yüce gerçek ise acıyı, ızdırabı yenip Nirvana’ya ulaşmak için Buddha’nın

gösterdiği yöntemdir. Bu yol, ne aşırı züht hayatı, çilekeşlik ve perhiz yolu ne de

1-lhan Güngören, Zen Budizm Bir Yaşama Sanatı, stanbul 1995, s. 932-Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Isparta 2000, s. 189

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 81/122

  70

nefsani arzuları tatmin etme yoludur. Bu yol bu ikisinin arasındaki orta yoldur. Bu yol 

sekiz basamaklı yüce yoldur. Uyanmak, aydınlanmak, Nirvana’ya ve Buddhalığa

ulaşmak ancak bu sekiz dilimli yol sayesinde gerçekleştirilebilir. 3 Bu yüce yolun ilkiki basamağı düşünceyle sonra gelen dördü davranışla, en sonda gelen ikisi de

uyanma ve aydınlanma ile ilgilidir. 

Buddha’nın kendiside bu yoldan giderek aydınlanmış, Nirvana’yı gerçekleştirmiş,

böylece başarılı sonuçlarını kendi üzerinde sınamış olduğu bu yöntemi tüm insanlar için

bir kurtuluş yolu olarak önermiştir. Böylece Buddha’nın öğretisinin sekiz basamaklı

yüce yolun son noktasına varılmakla gerçekleştirileceği ortaya çıkmaktadır. Sekiz

basamaklı yüce yol, ağırlığını meditasyon üzerine kurmuş bir tür yoga öğretidir.4Bu

öğretinin Brahmanların yogasıyla ve Cainaların yogasıyla benzer yanları olmakla

birlikte, onların ikisinden de önemli bazı noktalarda ayrılıp farklılaşır. Buddha’nın

öğretisinin Upanişadlardan farkı, Buddha’nın önerdiği bu yogada Tanrıyla yada Atman

adı verilen evrensel tözle özdeşliğinin bilişine varma gibi bir amacının olmayışıdır.

Buddha’nın yogasını uygulayan kimse kişiliğinin, benliğinin dar kabuğunu kırar,

sınırsız dipsiz ve sonsuzla bütünleşir, böylelikle de en temel en yüce gerçekle kendini

özdeşlemiş olur. Buddha'nın öğretisinin diğer öğretilerden bir başka farkı da,

Buddha’nın kendi nefsine eziyet etmeye çileciliğe karşı çıkmış, nefse acı vermek eziyet

etmekle aşırı nefis hazlarına düşkünlük arasındaki orta yolu seçmiş olmasıdır.5 

Sekiz basamaklı yüce yolun temel amacı, aydınlanmayla (Nirvana’yla) aramızdaki

engelleri birer birer, aşmamıza yardımcı olmaktır. Her basamak bizi biraz daha ızdırabı

yatıştırıp zihni sakinleştirmeye, yaşamı varoluşu gerçekliği böyleciliğiyle kavramaya,

ayrık bütünden kopuk varlığımızı kendimizle çevremizle Sekiz basamaklı yüce

yolun her basamağının adına Samyag sözcüğü öncülük ediyor. Samyag, tam yada

eksiksiz demektir ve genellikle eski çevirilerde doğru sözcüğüyle karşılıklandırılmıştır. 

Bu yüce yolun ilk iki basamağı daha çok zihinsel işlevlerle ilgilidir.

1-Tam görüş 

2-Tam anlayış 

3-Mehmet Aydın, Osman Cilacı, Dinler Tarihi, Konya Tarihsiz, s.1184-lhan Güngören, Buda ve Öğretisi, stanbul1994, s. 124; Ananda Coomaraswamy, age, s.103 5-Annamaria Schimmel, age, s. 124-130; Şaban Kuzgun, age, s. 61-62

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 82/122

  71

Bu basamaklar kendimizi de, dünyayı da olduğu gibi, bütün gerçekliğiyle, her şeyin

oluşum ve değişim içinde olduğunu, sürekli bir tözün olmadığı anlayışını kazandırmayı

amaçlıyor. Sekizinci basamak ise tam görüş, tam anlayışın en son, en kesin yetkinliğeulaştırıldığı basamaktır. Tam görüş, tam anlayış sekiz basamaklı yolun hem başı hem

de sonudur. Temel hedef, adım adım tam görüş ve tam anlayışın gerçekleştirilmesidir.

Aradaki basamaklar ise bu amaca varmamızı kolaylaştıran yöntemler yada amaçla

aramızdaki engelleri ortadan kaldıran uygulamalardır.

Sonra gelen dört basamak ise davranışlarla, eylemlerle ilgilidir. 3-Doğru sözlülük 

4-Doğru yaşam biçimi 

5-Tam çaba, tam uygulama

Doğru sözlülük adından anlaşıldığı gibi sözlerinde, konuşmalarında doğruluk, içtenlik,

sevecenlikten ayrılmamak, yalan söylememektir. Tam davranış, bencil bir amaç

gütmeden, önceden tasarlamadan, içtenlikle, içten geldiği için yapılan davranıştır.

Doğru yaşam biçimi ekmeğini kazanmakla, yaşamını sağlamakta yetkinlikten,

doğruluktan ayrılmamak, kendine yetecek olandan çoğunu elde etmeye çalışmamaktır.Tam çaba tam uygulama ise amacın yanılgıdan kurtulma, aydınlanma olduğunun bir an

bile gözden uzak tutulmamasıdır.

Sekiz basamaklı yüce yolda yol almak her Budistin yapabileceği bir iş değildir. Kendi

kurtuluşumuzu kendimiz sağlamak için, kesinlikle sürekli bir çaba içinde olmak, tüm

varlığımızı bir arada bir bütünlük içinde tutan istenci kurtuluşa, aydınlanmaya,

Nirvana’ya doğru yönlendirmek gerekmektedir.

Bu yüce yolun son iki basamağı ise meditasyonun uygulanmasıyla ilgilidir. Bu

basamaklar: 

7-Tam bilinçlilik 

8-Tam uyanıklık

Meditasyon, Sanskritçe dhyana sözcüğünün karşılığı olup, derin derin düşünmeyi değil,

belki bunun tam tersini, düşüncenin anlaşılmasını; gidimli, çıkarımlı düşünceden

arıtılmış bir zihinle, salt bilinçli olmayı, uyanık olmayı amaçlayan bir yöntemdir. Zihni 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 83/122

  72

belirli bir şey, örneğin nefes alıp verme sürecinde yoğunlaştırıp, her yöne yönelik bir

dikkat, bir uyanıklıkla gerçeğe bir içgörü kazanıp bilgeliğin filizlenip sürgün vermesini,

gelişip büyümesini sağlayacak ortamı yaratmak için yapılan bir uygulamadır.6

Meditasyon hem tam bilinçliliği hem de tam uyanıklığı içine alan bir uygulamadır. Tam

bilinçlilik gerçekleştirince, tam uyanıklık kendiliğinden gelir. Tam uyanıklık ise sekiz

basamaklı yüce yolun sekizinci ve son basamağıdır. şte bu son basamağa kadar

ilerleyen kimse için artık Nirvana ‘nın yolu açılmış demektir. Bundan sonra o kimse

için üzüntü ve keder söz konusu olmayacaktır. Her şeye daha güzel bir yanından

yaklaşacak hem bu dünya işleri hem de diğer taraftaki hayatı kolaylaşacaktır.

Buddha ölmeden önce bütün yoga aşamalarını, basamaklarını geçip Nirvana’ya,

aydınlanmaya erişmiştir. Buddhacı geleneklere göre Buddha bu seviyeye, bu dereceye

bütün yoga basamaklarını, yani hayali gökteki tabakaları geçmiştir. Bu ise mükemmel

bir ruh gezisi idi. Halbuki Buddha’nın aydınlanmaya, Nirvana’ya erişmeden önce incir

ağacının dibinde yaptığı içe dalınç uygulamasının amacı başkaydı. Buddha’nın bu içe

“anadan kör olarak doğan birini tasavvur ediniz. Bu adam na siyahi ne beyazı, ne

maviyi ne de sarıyı birbirinden ayırt edebilecek ve görecek durumdadır. Onun için düzdalıncında (meditasyonunda) amacı her şey hakkında tam bir bilgeliğe sahip olmaktı.7 

Nirvana’yı açıklamak üzere Buddha’nın vermiş olduğu bir misal ise şöyledir: Mesela

olanla olmayanın hiçbir farkı yoktur. O ne semadaki güneşi ne ayı ne de yıldızları

görmüştür. Bir gün ona birisi gelse ve beyaz, temiz ve lekesiz gömleğin çok hoş bir şey

olduğunu ve giyince çok güzel göründüğünü ona söylese; kör insan böyle bir gömleği

o zamana kadar beyaz, temiz ve lekesiz bir gömleği var zannıyla duyduğu muazzam

sevinç nasıl birden bire kedere, utanca ve hiddete terk edecektir. O ana kadar sevgi ve

minnettarlık hisleriyle bağlı bulunduğu kötü almak istediği zaman fena bir satıcı ona

sokularak yağlı, isle kirletilmiş bir gömleği ona satsa kör bilmeden bu gömleği giyecek

ve onu güzel bilerek ötede beride sevinçle dolaşacaktır. Bir zaman sonra körün gözü

tedavi yoluyla iyileşirde kör görmeye başlarsa kötü kalpli satıcıya ne kadar da düşman

6-lhan Güngören, age, s. 1307-Walter Ruben, Eski Metinlere Göre Budizm, Hazırlayan: Lütfi Bozkurt, stanbul, s.109-112 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 84/122

  73

kesilecektir. Ama o, bu hileli ve kötü adamın şerrinden kurtulduğu için de büyük bir

sevinç içerisindedir. Tadına doyulmaz bir sevinç, fırtınalardan kurtularak sahile ayak

basabilmiş olanlardaki sevinç, işte Nirvana budur. Nirvana’yı ağır bir hastalık atlatmış bir kimsenin, eski hastalığını her hatırladığında duyacağı ferahlık ve saadet hissine

benzetebiliriz.”8 

Buddha’ya göre Nirvana, bir kaynağı olmayan, şekil değiştirmemiş olan, bir çok

unsurlardan meydana gelmemiş olan bir durumdur. Yaşadığımız sürece bir takım işler

yaparız. şlerimizin mahiyetine göre ya cezalarını çeker, ya da mükafatlarını toplarız.

Bu cezalar ve mükafatlar neticesindedir ki, fert boyuna doğar ve tekrar ölür. şte bu

yıpratıcı ve üzücü doğum-ölüm silsilesinden kurtulmak gerekmektedir. Bunun tek çaresi

ise sekiz dilimli yolu takip ederek Nirvana’ya ulaşmaktır.

Nirvana nihai bir sonuçtur ve halen yanmakta olan kimselerin daha fazla üzerinde soru

soramayacağı bir şeydir.9 Nirvana, zincirleme devam eden doğup ölmelerin,

sebeplerleneticelerden ibaret olan bütün bir hayatın durması ve sönmesidir. Şiddetli

arzular, nefret hisleri ve bilgisizce davranışlardan müteşekkil bir hayat! Ferdin bu

akışı üzerinde hiçbir etkisi yoktur; oda kendini bu akıntıya kaptırmış durumdadır. Buakıntı onu istediği yere sürükler.

Akıntının kesilmesiyle ferdi varlıkta ortadan kalkar. Şiddetli arzular, nefret hisleri ve

bilgisizce davranışlar, bir kandil alevini besleyen ve yaşatan yağa benzer: Yağını

kestiğiniz de alevdeki ışık da söner gider.

Görülüyor ki Buddha, Nirvana ile bir bitiş anını tesbit ediyor veya hastanın, nekahat

devrinde, eski hastalığını her hatırladığındaki ruh alemini tasvire çalışıyor. Hiçbir

sözünde O, Brahmanlar Tanrı’yı yanlış anladılar, gerçek Tanrı o değildir budur

zamanda Buddha Tanrıları da Nirvana’ya muhtaç kabul eder ve Tanrılara Tanrılıktan

sıyrılarak Arhatlığa yükselmelerini ve Buddha olmalarını tavsiye eder.10 demektedir.

Onun ölçüsüne göre Tanrıların yaşamakta olduğu alemde de gerçek saadet yoktur.

8-Abidin til, “Buddha Tanrı’yı Reddetmiyor mu?”, AÜFD,Ankara, 1963,11.sayı,169-Ananda Coomaraswamy,age,10110Abidin til, age, s.16

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 85/122

  74

Tanrılarında gerçek saadete ihtiyaçları vardır. Binaenaleyh, Buddha’nın Nirvana’sı ile

“gasıp bir Tanrı Beyaz Taht’tan indirilmiş ve gerçek olan Tanrı, layıkıyla ve hakkı

bulunduğu mevkiye yeniden yükseltilmiş ve oturtulmuş” diyemeyeceğiz. AynıMahatma Gandi, “Budizm’de diyor “Nirvana’yı büsbütün yanarak ortadan kaybolmak

anlamında almamak icabeder, Nirvana’da bizde mevcut olan düşük değerler, kötü

taraflar ve günahlar yanar ve kül haline gelirler. Mesela Nirvana’yı, ateşle yakılmış bir

kadavradan arta kalmış siyah kömürlere benzetmek doğru değildir. Nirvana geri kalan

kısım; gerçekten benliğini bulmuş ve sonsuzluğun kalbine sığınabilmiş olan bir ruhun

ölmez saadetidir.11  şte bu sebeple herkes mutlaka bir gün arhatlığa yükselip

Nirvana’ya ulaşmalıdır. 

Nirvana’ya ulaşmak isteyen insan, zevk ve sefadan kaçınmalıdır. Fakat nefsini zorlama

ve çile zihniyetinden de kaçınmalıdır. Yani orta yolu takip etmek gereklidir. Budizm’e

göre insan ölmek için doğar, doğmak için de ölür. Hayat ve ölüm Nirvana’ya kadar

devam eder. Nirvana’ya ulaşanlar bütün sıkıntı ve felaketlerden kurtulur. Bir daha da

onun kötülükleriyle sıkıntı ve eziyetlerine dönmez. nsanlığın felaketinin sebebi

cehalettir. htiyarlık, hastalık ve ölümde bu sebeplerdendir. Cehaleti ve dolayısıyla

insanlığın felaketini ortadan kaldıracak tek şey ilimdir. Bu ilim, talimi ilim değil,

nefsidir. Bu ilim için bütün ruh kuvvetleri hareket etmelidir. Bütün bunları yapan

Nirvana’ya ulaşmış demektir.12 Nirvana’ya ulaşmak ise “Münzevinin Münzeviye doğru

uçuşu”nu tamamlamasıdır.13 

Netice itibariyle “her kasta mensup insan, gayret göstermek suretiyle kurtuluşa, yani

Nirvana’ya ulaşabilir”.14 

Zaten “Nirvana’ya giren kişi, kişiliğini yitirip evrensel barışın bir parçası olur.

Nirvana’ya geçen ruh, tıpkı kırılan bir vazonun içindeki havanın uzaya karışması gibi

sonsuzluk içinde erir.”15

11- Abidin til, age, s. 16-1712-Ahmet Mithat Efendi, Tarihi Edyan, stanbul 1329, s. 329

13-Ananda Coomaraswamy,age,s.11214-OsmanCilacı,age,615-Orhan Hançerlioğlu, age, s. 367

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 86/122

  75

  II- NRVANA’YA ERŞEN KMSENN DURUMU

Budizm’de temel hedef hiç şüphesiz Nirvana’ya ulaşmaktır. Her ne kadar Hinayana ve

Mahayana mezhepleri Nirvana’yı farklı şekillerde algılamış olsalar da bu gerçek

değişmemiştir. Zira Budizm’de Nirvana kavramı daima en büyük mutluluk ve

ulaşılması gerekli olan temel hedef olarak kabul görmüştür.1 Nirvana’dan kast edilenin

ne olduğunu uzun uzun anlattıktan sonra sıra, Nirvana’ya erişen insanın nasıl bir haleti

ruhiye içinde bulunduğunu açıklama konusuna geldi.

Buddha’nın bizzat kendisi Nirvana yaşantısını şöyle ifade etmiştir: “Nirvana’ya erince

onun doğmamış, oluşmamış, eşsiz, bozulmamış, tüm bağımlılıklardan arınmış olduğunu

anladım. Bu eriştiğim durum gerçekten derin, sezilmesi, anlaşılması güç, dingin, yetkin

mantığın sınırların da taşan,çok ince ancak bilgelerce gerçekleştirilebilecek bir durum.”2 

Buddha bu kadarını söylemekle yetiniyor,bu yaşantısının gizlerinin ayrıntılı olarak

açıklamaktan çok,bu hedefe nasıl varılacağını anlatmayı daha uygun gördüğü

anlaşılıyor.

Hiç şüphesiz ki Nirvana ölümden sonra değil, yaşam sırasında gerçekleştirilebilecek bir

ruhsal durumdur. Buna en iyi örneği Dhammapada’dan verebiliriz: “O kimse ki

yanılgının çıkmazından, doğum ölüm döngüsünden (samsara) kendini kurtarmış, öteki

kıyıya geçmiştir: tutkuları, istekleri bir yana bırakıp Nirvana’yı gerçekleştirmiştir, işte

ben ona gerçek brahman derim.”3

Buddha’nın öğrencilerinden Sariputta Nirvana’yı “istek ve tutkuların yok olması:

yanılgı içinde yolunu şaşırmışlıktan kurtulma” 4  şeklinde tarif etmiştir. Her kim ki

yaşamını dogru bir çizgiye oturtabilir, kendini yanılgının ateşinden kurtarabilirse

dünyanın neresinde olursa olsun Nirvanaya erişebilir. Çünkü Nirvana’yı

ulaşabileceğimiz bir yer yoktur. Ne doğuda ne batıda ne kuzeyde ne de güneyde. 5

1-Walter Ruben, Eski Metinlere Göre Budizm, Hazırlayan: Lütfi Bozkurt, stanbul 2000, s.1392-S. Spenser, Mysticism in World Religion, London 1963, s. 773-Juan Mascora, Dhammapada Gerçeğe Giden Yol (Çeviren: M. Ali Işım), stanbul 1992, s. 4144-lhan Güngören, Buda ve Öğretisi, stanbul 1994, s. 117

5-A.K. Coomaraswamy, Buddha and the Gospel of Buddhism, Harper and Row 1964, s. 117

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 87/122

  76

“Buddha’nın görüşlerini tam anlamıyla anlayabilmek için şu iki nokta üzerinde durmak

gerekir. Bunlardan birincisi Buddha’nın kurtuluştan, Nirvana’ya erişmekten ne

anlatmak istediğidir. Buddha’ya göre kurtuluş kişinin yanılgılarını fark edip nedensellikyasasından, tutsaklığından kendisini kurtarmasıdır. Bu dünyada var olan her şey gelip

geçici olgulardan oluştuğu ve bu olguların da on iki halkalı neden sonuç zincirine bağlı

bulunduğuna göre kurtuluşa, Nirvana’ya erişmek bu zinciri kırmakla mümkün olacaktı.

kinci nokta ise kurtuluşun bir yoga durumu olarak kabul edilmesidir. Bir yogi, yerli

halkların dokuz gök tabakası şemasına uygun olarak içe dalınç (meditasyon) aşamaları

geçirir. Aşama aşama yükselerek en üst tabakaya yani kurtuluş tabakasına erişir. Bu

aynı zamanda simgesel kozmik tabakaları da geçmek demektir. Budacılıkta Nirvana’ya,kurtuluşa erişme aynı zamanda bu kozmik tabakalardan da kurtulma anlamına gelir.”6

Bu ruhsal durumda insan kuşkusuz düşünce alanın da, dil olanaklarının da

yetişemeyeceği bir düzeye yücelmiş oluyor. Ama Nirvana yaşantısı deneysel yaşantıyı

da yok etmiyor. Nirvana’yı gerçekleştiren kimsenin bir yandan da günlük yaşamını,

hatta daha da büyük bir beceriyle, her şeyi daha bir kolay yanından tutarak yürütmesine

de engel olmuyor. Eylemlerinin bir takım nedensel zorunluluklar (karma) yaratmaması

da olanaksız elbette. Nirvana’ya erişen kimsenin başkalarından tek farkı, bu

zorunlulukların dışında kalmayı başarabilmesi...Bir örnek vermek gerekirse özgür

istencinin ürünü olan eylemlerin de beğenilmek ya da beğenilmemek gibi bir güdü etkin

olmuyor, yaptığı işlerden alkış beklemiyor, başarı yada kazanç onu fazla sevindirmediği

gibi başarısızlık yada yitimde fazla üzmüyor.

Nirvana’ya erişen kimse kuşkusuz acı da çekiyor. Buddha’nın bile yaşamının son

dönemlerinde ciddi bir hastalığa tutulduğunu ve acı çektiğini biliyoruz. Korku daduyuyor ama bütün bunlara bilgece katlanmasını, olayların doğal akımına boyun

eğmesini biliyor. Çocuğunu yitiren acılı anaya Buddha’nın verebileceği ilaç, ölümün

evrenselliğine vurgu yapmaktan fazla bir şey olmamıştı.

6-Walter Ruben, Eski Metinlere Göre Budizm, Hazırlayan: Lütfü Bozkurt, stanbul 1995, s.143

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 88/122

  77

Nirvana bir bakıma bütünden kopuk ayrı bir yaratık olarak sürdürdüğümüz yaşamın

sonudur. Bireysel varlığımızı bütün içinde eritip bütünle bütün olmak, benlikten

soyulmak, değişip duran koşulların, nedensellik bağlarının ürünü olan ben’i değişmez,kalıcı bir şey sanmak yanılgısından kurtulmaktır.

Bir yoruma göre de Nirvana yalnızca yok olmak, sönmek anlamında değil, oluşumun,

değişimin ardındaki, nedenselliğin etkisinin dışındaki temel gerçeğe erişmek

anlamındadır. Nesnelliğin egemen olduğu varoluş anını algılıyoruz. Ya nedenselliğin

dışında olan nedir? Sonsuzluk mu? Yokluk mu? Bildiğimiz tek şey, orada nedenselliğin

geçerli olmadığıdır.

Bir kez Nirvana’ya erişen kimse artık ölene dek o durumda mı kalır? Kuşkusuz

Nirvana’nın gelip geçici daha önemsiz, daha hafif biçimleri de vardır. Ama bunlara

Nirvana demeye değmez. nsanın yanılgıyı fark edip zihninin gözünü açması, duygusal

biçimlenmeleri yok etmeye yetmiyor. çgörünün bize kazandırdığı anlayışla

duygularımızı, davranışlarımızı, eylemlerimizi tutarlı bir ayar, bir uyum içine

girebilmemiz için güçlü bir istence de gerek var. Gözünü açmakla iş bitmiş olmuyor,

içgörünün gösterdiği yeni yol, çok kez eski inanlarımızdan, davranışlarımızdan, durmuş oturmuş yeni düzenimizden vazgeçmemizi de zorluyor. Bunun için de yüreklilik pek

gözlülük gerekli. Yaşadığımız sürece önümüze her an yeni yeni tuzaklar çıkması

kaçınılmaz bir yazgı. Hatta Nirvana’ya erişme yada Nirvana’yı sürdürme isteği de böyle

bir tuzak olabilir. Gene de Nirvana’yı sürdürebilmek için sürekli, bir çaba içinde

olmaktan başka bir yol yok. Ama bir kez Nirvana’yı gerçekleştiren kimse, zaman zaman

eriştiği yüceliklerden aşağı düşse bile Nirvana’yı gerçekleştirmeden önceki durumuna

geri dönmesi de söz konusu değil. Yanılgının zincirlerinden kendini bir kez olsunkurtarmış olan artık dünyaya eski gözlükleriyle bakmayacağı kesin.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 89/122

  78

III- NRVANA’YI AMAÇLAYAN KMSEDE BULUNMASI

GEREKEN ÖZELLKLER

Hepimizin mutluluğu arayan ve acının üstesinden gelmeye çalışan tabii bir isteği vardır.

Bu içgüdüsel bir şeydir. Mutluluk hepimizin başarmayı hedef edindiği temel bir amaç

olduğuna göre, bu amacı gerçekleştirmek için neler yapılması gerektiği de başlı başlına

özel bir konudur. Budizm’de mutluluğa ulaşmanın anlamı, bize acı veren her türlü istek

ve tutkulardan kurtulmaktır. Peki bu nasıl sağlanabilir? Elbette ki Nirvana’ya ulaşarak.

Bilindiği üzere Buddha öğretisini dört temel gerçek etrafında toplamıştır. Bunlardan ilki

acı ve ızdırap, ikincisi acının ve ızdırabın asıl nedeni olan istek ve tutkular, üçüncüsü

Nirvana, dördüncüsü ise acıyı ızdırabı yenip Nirvana’ya ulaşmak için izlenmesi gereken

yoldur.1

Nirvana acı ve ızdırabın etkisiz kaldığı bir alan olarak tanımlanır ve Nirvana ulaşmak

istemekle elde edilebilecek bir durum değildir. Her istek, her tutku gibi Nirvana’ya

ulaşmak isteği de huzursuzluk, sabırsızlık, umut kırıklığı, ızdırap nedeni olabilir. O

zaman Nirvana’ya ulaşmayı istemek de bizi Nirvana’dan uzaklaştıracaktır. O halde

Nirvana istenmeden, çaba harcanmadan ulaşılacak bir durum olmalı. Nirvana’yaulaşmaya çalışmak Nirvana’ya ulaşmayı olanaksızlaştırır. Bütün istekler, tutkular gibi

Nirvana’ya ulaşmak tutkusu da bırakılmalıdır.2 

Peki ızdıraptan kurtulup aydınlanmak, Nirvana’ya erişmek için neler yapılmalı?

zlenecek yöntem nedir? Bunu belirleyen Buddha’nın sekiz dilimli yoludur. Nirvana’yı

amaçlayan kimsenin de işte bu sekiz dilimli yolda ki her türlü görevi harfiyen yerine

getirmesi gerekmektedir.

Sekiz basamaklı yüce yol aydınlanmayla, Nirvana’yla aramızdaki engelleri birer

birer, basamak basamak aşmamıza yardımcı olmak amacını güdüyor.3 Her basamak bizi

biraz daha ızdırabı yatıştırıp zihni sakinleştirmeye, yaşamı, var oluşu, gerçekliği

kavramaya, ayrık, bütünden kopuk varlığımızı kendimizle çevremizle bütünleştirmeye

yaklaştırıyor.

1-zzet Karaağaç, Kutsal Dalai Lama Dört Yüce Gerçek, stanbul 2002, s. 37-382-lhan Güngören, Zen Budizm Bir Yaşama Sanatı, stanbul 1995, s. 953-lhan Güngören, Buddha ve Öğretisi, stanbul 1994, s. 127

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 90/122

  79

Nirvana’ya ulaşmayı amaçlayan kimsenin şu sekiz maddeye harfiyen uyması gereklidir.

1-  Tam görüş 

2-  Tam anlayış 

3-  Doğru sözlülük

4-  Tam davranış 

5-  Doğru yaşam biçimi

6-  Tam çaba, tam uygulama

7-  Tam bilinçlilik

8-  Tam uyanıklık 4 

Tam görüş, tam anlayış sekiz basamaklı yüce yolun hem başı hem de sonudur. Adım

adım, basamak basamak hedef tam görüş, tam anlayışı gerçekleştirmektir. Aradaki

basamaklar ya bu amaca varmamızı kolaylaştıran yöntemler ya da amaçla aramızdaki

engelleri ortadan kaldıran uygulamalardır. Bu basamaklar kendimizi de dünyayı da

olduğu gibi görmeyi, her şeyin oluşum değişim içinde olduğu, değişmeden kalan sürekli

bir tözün olmadığı anlayışına ulaşmayı, böyle bir görüş ve anlayışı kazandırmayı

amaçlıyor.

Sonra gelen dört basamak davranışlarla eylemlerle ilgilidir. Doğru sözlülük adından da

anlaşıldığı gibi sözlerinde, konuşmalarında doğruluk, içtenlik, sevecenlikten

ayrılmamak, yalan söylememektir. Budizm’in ahlak yasası olarak bilinen beş kuraldan

biri de yine yalan söylememektir.5 

Tam davranış, bencil bir amaç gütmeden, önceden tasarlamadan, içtenlikle, içten geldiği

için yapılan davranıştır. Eğer iyilik diye yaptığınız şeylerden bir ödül bekliyorsanız,

beğenilmek, alkışlanmak yada onaylanmak istiyorsanız bu yaptığınız şeylerin size

özgürlük getirebileceğini ummanız boşunadır. Tam davranış özgür istencinizin ürünü

olan, içten geldiği için, hiçbir amaç gütmeden yapılan davranıştır. Örneğin yalnızca

iyilik olsun diye yoldaki bir taşı kaldırıp kenara koymak gibi. Üstelik hiçbir çıkar

gütmeden.

4- Annamaria Schimmel, Dinler Tarihine Giriş, stanbul 1999, s. 1245- Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 194

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 91/122

  80

Doğru yaşam biçimi, ekmeğini kazanmakta, yaşamını sağlamakta yetkinlikten,

doğruluktan ayrılmamak, kendine yetecek olandan çoğunu elde etmeye çalışmamaktır.

Tam çaba, tam uygulama amacın yanılgıdan kurtulma, aydınlanma olduğunun bir anbile gözden uzak tutulmasıdır. Her şeyin eksiksiz tam bir özenle yapılmasıdır. Bir

Budist’in oturması, kalkması, yürümesi en önemli işleri bile bir dinsel törenin

gereğiymişçesine büyük bir dikkatle, büyük bir özenle yapılmalıdır.

Sekiz basamaklı yüce yolda yol almak öyle aylakların, gevşek kimselerin yapacağı bir iş 

değildir. Kendi kurtuluşumuzu kendimiz sağlamak için, kesinlikle sürekli bir çaba

içinde olmak, bir tutkalmışçasına beş kümeden oluşan tüm varlığımızı bir arada bir

birlik bütünlük içinde tutan istenci kurtuluşa, aydınlanmaya, Nirvana’ya doğru

yönlendirmek gerekir.

Sekiz basamaklı yüce yolun son iki basamağı meditasyon ile ilgilidir. Meditasyonun

Budizm’deki önemini Dhammapada’dan aldığımız şu sözlerden de anlıyoruz: “Bilge

olmayan meditasyon yapmaz, meditasyon yapmayan da bilge olmaz. Ama bilge olan,

meditasyon yapan kimse Nirvana’ya çok yaklaşmış olur.”6

Budist meditasyonunun ilk aşaması, tam bilinçliliği gerçekleştirmektir. Tam bilinçliliğin

belki en anlaşılır tanımı, tüm duyumların, duyguların, düşüncelerin, ruhsal durumların

ardında olacak biçimde bir alıcılık, bir uyanıklık durumunun sürdürülmesi olarak

yapılabilir. Algının kapıları öylesine açık tutulsun ki her algı hiçbir engelle

karşılaşmadan bilince ulaşabilsin.

Meditasyon hem tam bilinçliliği , hem de tam uyanıklığı içine alan bir uygulamadır.

Tam bilinçlilik gerçekleştirilince, tam uyanıklıksa sekiz basamaklı yüce yol un sekizinci

ve sonuncu basamağıdır.

nsan bir kez tam uyanıklık, durumuna girince tüm ikilikler yok oluyor; düşünenin

düşünceden, bilenin bilişinden, öznenin nesneden kopukluğu diye bir şey kalmıyor;

zihinle yaşantı arasında bölüntü kalkıyor.

6-lhan Güngören, age, s.113 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 92/122

  81

Bir yanda zihin bir yanda yaşantı diye iki ayrı şey kalmayınca gören görülen

görme,bilen bilinen bilme bir yaşantı içinde bütünleşiyor. yalnızca görme ya da bilme

yaşantısı kalıyor geriye. Ben’le, ben olmayan arasındaki çizgide yok oluyor.Ben aradançekilince ben’in yok olmasıyla oluşan boşluk mutlak mutluluk bilinciyle oluyor. Artık

Nirvana’nın kapıları açılmıştır.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 93/122

  82

IV- NRVANA VE ÖLÜMDEN SONRAK HAYATIN BLNMEZLĞ 

Buddha’nın talebeleri tarafından sorulan soruların başında “Buddhalık seviyesindeerişmiş bir kimsenin öldükten sonra varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği” sorusu gelir.

Buda bu sorulara yanıt vermekten her zaman kaçınmıştır. Buda izdeşçilerinin bu tür

konularla uğraşmalarının kendilerine bir yarar sağlamayacağını söylüyordu. O bu tür

konular üzerinde konuşulmasına bile taraftar değildi. Buda’nın ölümden sonra ne

olacağının, Budalık seviyesine ulaşmış bir kimsenin öldükten sonra var olup

olmayacağını konularının izdeşçileri tarafından konuşulmasının bir yararı olmayacağını

söylemesine rağmen Buda’nın ölümünden sonra ortaya çıkan Budacı okullarda üzerindeen fazla tartılışan konuların başında bu gelmiştir. Bu okullarda ölümden sonraki yaşam

üzerine değişik felsefi kuramlar ortaya atılmıştır.1

Budanın ölümüyle gerçekleştirdiği durumu dile getirmek için kullanılan sözcük

parinirvana’dır (Pali: parinibbana) Pari sözcüğüyse nirvana’nın anlamını, yani yok

olma, sönme durumunu şiddetlendirmek, vurgulamak için kullanılan bir öntakıdır.

Parinirvana tam olarak sönmek, yok olma anlamındadır.2 Buda kendisinin öldükten

sonra ne olacağı ya da nirvana’ya erişmiş bir kimsenin ölümünden sonrasıyla ilgili

sorulara yanıt vermek istemediğini açıkça belirtmişti. Bu konuda kendisine soru soran

Malunkyaputta’ya: “Nirvana’ya erişmiş olan kimse öldükten sonra varlığını sürdürür de

demiyorum, sürdürmez de demiyorum, şimdi var, öldükten sonra yok da demiyorum,

şimdide yok, öldükten sonra da yok da demiyorum. Hem niçin bunları açıklayayım?

Bunları bilmekten elde edilecek hiçbir yarar yoktur. Bunları bilmek ne öğretinin temel

ilkeleriyle ilgilidir, ne istenci etkiler, ne de isteklerin, tutkuların yok edilmesine, yüce

bilgeligin, Nirvana’nın elde edilmesine yarar. Onun için açıklamaya gerek

görmüyorum”3 diyordu. Bir yandan da, “Rüzgarın söndürdüğü alev nereye gidiyor?

Sönüyor, gözden yitiyor. Bunun gibi doğum ölüm döngüsünden kendini kurtaran bilge

de ad ve bedeninden sıyrılıyor, sönüp gözden yitiyor.”4 

1-Walter Ruben, Eski Metinlere Göre Budizm, Hazırlayan: Lütfü Bozkurt, stanbul 1995, s. 1432-lhan Güngören, Buda ve Öğretisi, stanbul 1994, s. 1213-A.K. Coomaraswamy, Buddha and the Gospel of Buddhism, Harper and Row, s. 120-1214- H. Oldenberg, Le Bouddha, s. 320

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 94/122

  83

Ya da “Ocaktaki kızgın korlar birer birer sönünce ateşin nereye gittiğini kim bilebilir?

Tam aydınlanmaya, özgürlüğe erişen kimse de öyledir. stek ve tutkular selini geçen

kimse dingin, sakin denizin sularına varınca ondan hiçbir iz kalmaz.”5“Beş katışmaçtan(khanda,skr:skhanda) oluşan bütünlüğü dağılacağından bu katışmaçlarla sınırlanan

kısıtlı kişiliğinden kurtulur. Onu tanımlamaya yarayacak hiçbir şey kalmaz ortada.

Böyle bir durum içinse varolma yada varolmama gibi sözcüklerin bir anlamı olmaz.

Artık o kimse her türlü bilişin dışındadır. Okyanus gibi dipsiz ve sınırsızdır.” diyordu.

Öğrencileri direterek, “O yok mu olmuştur, yoksa gene doğumun zorunluluğundan mı

kendini kurtarmıştır?” diye Buddha’yı sıkıştırdıkları zamansa: “Onun varlığını

bilebilmek için elimizde hiçbir ölçek yok. Ancak olmadığını bilebiliriz. Bütün nitelikleriyok olunca ondan söz edebilmek olanağıda ortadan kalkar.”6 diye yanıt veriyordu.

Buddha’nın kuşkusuz bu tutumuyla anlatmak istediği şey Nirvana’ya erişen kimsenin

yalnız bu dünya ile ilgili istek ve tutkulardan değil, ölümden sonrasıyla ilgili bütün istek

ve kaygılardan da vazgeçmesi gerekliliğiydi. Diyordu ki :“şte bu ben, bu da dünya

diyorsanız, ben öldükten sonra da sürekli, değişmeden kalacak bir benliğim olacak, diye

düşünüyorsanız, böyle bir düşünce tam anlamıyla kendini beğenmişlikten gelen bir

akılsızlık değil mi?”7

Bir başka açıdan da Buddha ölümden sonrasıyla ilgili istekleri, umutları olmanın

kaygılara, ızdıraba yol açabileceğini, böyle bir durumunsa kurtuluşa engel olacağını

düşünüyordu. Buddha’ya göre aydınlanabilmek, Nirvana’ya erişebilmek için

anlaşılması kesinkes gerekli bir yanılgıydı.

Nirvana’ya erişince insan bütünden ayrı kopuk, bölünmüş benliğinden sıyrılıyor, o

zaman da geriye ölecek bir şey kalmıyor. Bundan 2500 yıl önce Hindistan’da kent kent,

köy köy dolaşıp “şitmedik demeyin! Ölüme çare bulundu,” diye herkesi Buddha’nın

öğretisini benimsemeye çağıran dervişlerin anlatmak istediği şey herhalde bu olmalıydı.

Eğer ben yoksa ben’in gerçek, değişmez, kalıcı bir birliği, bütünlüğü yoksa, o zaman

ortada ölecek olan, ölümlü olan bir şey de yok demektir. Epikurus’un “Yaşadığımız

sürece ölüm yok” sözleriyle bu görüş arasında bir benzerlik kurmadan edemiyor insan.

5-S. Spenser, Mysticism in World Religion, London 1963, s. 796- lhan Güngören, age, s. 1227- H. Oldenberg, age, s. 310

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 95/122

  84

Ama kanımca Buddha’nın öğretisi en basit, en anlaşılır bir dille Ö IV. yüzyılda

yaşamış Taocu bilge Chuang-Tzu’nun şu sözleri özümlüyor:

“Bir zamanların gerçek insanı, yaşama sarılmayı da, ölümden korkmayı da bilmezdi.

Fazla keyiflenmeden gelir, sorun çıkarmadan da giderdi. Bir bakarsın gelmiş, bir

bakarsın gitmiş. Hepsi bu kadar...Nerede başladığını unutmaz, nereye gideceğini

öğrenmeye çalışmazdı. Kendisine verilenlerle yetinip, keyfini çıkarmayı, sonradan da

uzatmadan geri vermeyi bilirdi.” 8 

Buddha’nın kendisi, şu anda ve olduğu yerde kendisinin bilinemez olduğunu söyler. Ne

tanrılar ne de insanlar onu görebilirler. Onu bir takım suretlerde gören veya onu bir

takım kelimelerle düşünenler, onu kesinlikle görmezler. Buddha ben ne rahibim, ne

şehzadeyim, ne çiftçiyim, ne de herhangi bir sınıftan biriyim; bilen birisi ve aynı

zamanda hiç kimse olmayan insani niteliklerin hiç bulaşmadığı birisi olarak dünyayı

dolaşıyorum, bana aile soyadımı sormak boşunadır diyordu. O kendisini tam olarak

takip edilebileceği hiçbir iz bırakmaz. Şu anda ve burada olan Buddha, kavranamaz ve

bu aşkın şahsiyetle ilgili olarak, bedensel ve psişik çözülmeden sonra bir oluşum geçirip

geçirmediğini söyleyemeyiz. Bu her iki imkandan ne biri ne de ötekisi bu konuda kabuledilir veya reddedilir. Onunla ilgili söyleyebileceğimiz tek şey, onun var olduğudur;

onun kim olduğunu veya nerede olduğunu sormak boş bir sorudur.9

Nirvana’ya bu ülküsel amaca, varlıklar ancak bir yaşam boyunca ilerleyerek ulaşırlar.

Buna karşın, böyle ilerleyişin bir yaşamdan ötekine geçen aynı ruhun sürekliliği

anlamına geleceği ve böylece de Brahman’ların öz ruhuna dönülmüş olacağı gibi bir

karşı çıkış ileri sürülebilir. Budist düşünürleri buna da şöyle cevap veriyorlar. Yaşamlar

dizisinde nöbetleşe yer alan varlıklar ne tıpatıp aynı, ne de birbirlerinden tümüyle başka

varlıklardır: Tıpkı gece boyu yanan bir alevin hiç bir zaman tümüyle aynı,yada tümüyle

başka olmayışı gibi. Herhalde şurasını bilmekte ahlaksal yarar vardır: Yaşamlar

dizisinde kötü eylemler “akılsız kimsenin ayağına dolaşırlar,” ve “iyilik yapan kimse

bu dünyadan ötekine geçtiğinde yaptığı iyilikler onu, tıpkı bir yolcuyu dönüşünde

karşılayan hasımları ve dostları gibi karşılarlar.

8-lhan Güngören, age, s. 1239-Ananda Coomaraswamy, Hinduizm ve Budizm, stanbul 2000, s. 108

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 96/122

  85

Ali hsan Yitik’in Hint Kökenli Dinlerde Karma nancının tenasüh nancıyla lişkisi

isimli eserinde çağdaş Budist araştırmacılardan birisi olan W.Sri Rahula’nın

What the Buddha Taught isimli eserinde ölümden sonraki hayat konusununBudizm’de cevaplandırılamayan sorular kategorisine girdiğini belirttikten sonra

şöyle devam ettiğinden bahsediliyor: “Buddha bile bu konuda konuştuğunda, bir

arahata ölümden sonra ne olduğunu tasvir edecek bir kelimenin dilimizde

bulunmadığını belirtti. Vaccha isimli müridinin bu konudaki bir sorusuna verdiği

cevapta Buddha, doğmak, doğmamak vb. sözlerin arahatın durumunu açıklamak için

uygun kelimeler olmadığını; çünkü madde, duyum, algılama, zihni aktiviteler, bilinçlik

gibi dünyevi varoluşla ilgili bütün özellikler, arahatlık derecesindeki bir kimse içintamamen tahrip edilmiş ve yok olmuş özelliklerdir. Bunlar arahatın ölümünden sonra

artık hiçbir zaman yeniden ortaya çıkmayacaklardır”.

Ali hsan Yitik aynı eserde bir başka Budist araştırmacı E. W. Hopkins’in ise,

Buddha’nın öğrencilerini ve araştırmacıları, kişinin ölümünden sonraki kaderini

araştırmaktan ve bu konuda soru sormaktan alıkoymak için her yolu deneyeceğini

belirtmiş ve görüşlerini şöyle ifade etmiştir. Buddha Nirvana’ya ulaşmanın varlığın yok

oluşuna yol açtığına inanmış ve hiçbir zaman ölümsüz bir varlık fikrini

benimsememiştir. Onun ısrarla üzerinde durduğu konu herkesin karma ve yeniden

doğuş doktrinlerini tam anlamıyla kabul ederek, mümkün olduğu kadar çabuk,, içinde

bulunduğu bu sıkıntılı doğum- ölüm çemberinden bir an önce kurtulmaya gayret

göstermiştir.

“Rahula ve Hopkins’in ifadelerine dayanarak şunları söyleyebiliriz: Buddha’ya göre

kişinin kendini içinde bulunduğu sıkıntılı doğum-ölüm çemberinden kurtaracak orta

yolun gereklerini ifa etmek yerine, geçmiş ve gelecek durumunu araştırması, hatta şu

andaki varlığının mahiyeti ile ilgili kafasında ürettiği problemlere çözümler önermesi

hayal ortamında dolaşmak olarak kabul edildiğini; ve hakim kimselerin ise, böyle boş 

şeylerle uğraşmak yerine dört temel hakikat üzerinde düşünmelerinin önerildiğini

söyleyebiliriz.”10

10-Ali hsan Yitik, Hint Kökenli Dinlerde Karma nancının Tenasüh nancıyla lişkisi, stanbul1996, s. 129-130

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 97/122

  86

 

IV. BÖLÜM

BUDZM’DE DOĞUM ÖLÜM

DENGES  ÇERSNDE

NRVANA’NIN YER 

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 98/122

  87

I- BUDZM’DE KARMA VE TENASÜH LŞKS 

Bütün Hint dinlerinde mevcut olan ortak inançlardan birisi de “Karma”ve “Tenasüh”

inancıdır. Hint kaynaklı bütün dinler, kozmoloji ve ahiret anlayışlarını karma ve tenasüh

inançları üzerine bina etmişlerdir. Ancak bu karma ve tenasüh inançlarının anlamı ve

yorumu bütün Hint dinlerinde aynı anlamı karşılamamaktadır. Nitekim bizim üzerinde

duracağımız Budizm ahiret anlayışı ve kozmolojisi de, karma ve tenasüh anlayışını

Hinduizm’in karma ve tenasüh anlayışından farklı algılamış ve bu doğrultuda bir takım

yorumlarda bulunmuştur.

“Karma, zaman ve uzay içinde oluşan tüm olaylarda etkinliğini sürdüren nedensellik

yasasının Doğu kültüründeki karşılığı” 1 olmakla birlikte; “iş davranış anlamına gelen,

fakat çoğu defa işleri yürüten, bu ve gelecek hayatta bir çok maddi etkileri bulunan

kanunu da ifade eden bir terimdir.”2 “Bu terim Sanskritçe’de “yapmak, etmek”3 

anlamındaki Kri kökünden türeyen ve “aksiyon, fiil, yapıp etme vb.” anlamları ifade

eden bir isimdir.”4 Karma eski vedalar devrinde gözükmeyip, Upanişadlarla ortaya

çıkmakla birlikte, bu ve gelecek hayattaki sosyal farklılıkların, iyi-kötü kaderin önceki

hayatta yapılan iyi-kötü işler sonucu olarak oluştuğunu ifade eder.

Budist kutsal literatürünün dili olmamakla birlikte günümüzde kullanılmayan bir dil

olan Pali dilinde ise bu kavram “Karma” şeklindedir ve içerdiği anlam itibariyle aynı

anlamı ifade etmektedir.5 Ancak bununla birlikte karmanın delalet ettiği anlam her

halükarda dünyevi sevinç ve üzüntüleri mutlaka yaşayarak bir hayattan diğerine

geçmeye mecbur edilmemiş ve karma, kendimizi ister istemez teslim etmek zorunda

olduğumuz esrarengiz bir yaratanın bize zorla kabul ettirdiği kader olma anlayışından

uzaklaştırılmıştır.6

Budizm’de karma, iş ve vazife demektir. Bu sebeple Budizm’de karma fikrinin etkisi ve

hayatın tenasühü iki açıdan değerlendirilebilir. Biri ahlaki, diğeri duygusaldır. Ahlaki

1-lhan Güngören, Zen Budizm Bir Yaşama Sanatı, stanbul 1995, s. 652-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 1997, s. 1923-Orhan Hançerlioğlu, Dünya nançları Sözlüğü, stanbul 1993, s. 3164-Ali hsan Yitik, Hint kökenli Dinlerde Karma nancının Tenasüh nancıyla lişkisi,

stanbul 1996, s. 132-1355-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 1926-Abdullah Masdusi, Yaşayan Dünya Dinleri, stanbul 1987, s. 127

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 99/122

  88

etki, ferdi varlığın bütün bölümlerindeki günah anlayışıdır. Bu ahlaki duygular,

hayatın sefaletiyle karşılaşanlarda uysallık uyandırır. Karma fikri, insanın duygularını

etkiler ve insan ilişkileriyle doğan duygularla desteklenen cemaat anlayışını geliştirir.Karma fikrinin diğer sonucu da hayır severlik duygusunu ve uygulamasını geliştirmede

görülmektedir. Ahlak ve duygu birleştirilerek,başkalarının faydası için niyet edilen

hayırlı bir işe ithaf edilebilir.7

Budizm karma doktrini, “itikadın temeli” olarak kabul eder. Bu, yaşayan varlıkların

dönen bir tekerleğidir. Fakat mutlak olan her şeyi reddeder görünür. “Kozmos, devamlı

ve ebedi bir akım, benlik ise bir hayaldir.”8

Ayrıca “Karma, acımasızca işleyen bir ahlak kuralı”9 olarak da kabul edilebilir.

“Budizm’de canlıların ruhu devamlı olarak dünyaya gelir ve bu işleyen kurala karma

denir.” 10 Bu kural hiç aksamadan sürüp gider. Ta ki Nirvana’ya erene kadar. “Normal

yaşamda kast değiştirmenin yasak olduğu Hint düşüncesinde kast değiştirmenin tek

yolu gibi düşünülmektedir.”11 Budizm’de alt mertebeden bir üst mertebeye geçmenin

tek yolu da denebilir.

Karma terimi Budizm’de, Hinduizm’de ifade ettiği anlama nazaran daha sınırlıdır. Zira

karma veya kamma terimi, Budist düşünce sistemi içerisinde, sadece belirli bir arzu

sonucu iradi olarak icra edilen ve ahlaki öneme sahip fiziki ve zihni fiilleri ifade eder.

Karma; mükafat beklemeksizin hareket etme, kişinin davranışının, içinde yaşadığı kast

sisteminden değil, insanın kendi iradesinden geldiğini ifade eder.12 Ayrıca bazen bu

terimin, “fiillerin meydana getirdiği tesir veya fiil ile sonucu arasındaki doğru orantıyı

düzenleyen prensip”13 anlamında kullanıldığı da görülmektedir. Yani karma, bir

anlamda irade etmedir. radenin dışında gerçekleşen tırnakların veya saçın, sakalın

uzaması, yenilen içilen yiyeceklerin midede hazmedilmesi vb. gibi şeyler karma olarak

nitelendirilemezler.

7-Hayrettin Şahin, Japon Budizmi,Y. Lisans Tezi,Sosyal Bilimler Enstitüsü,Kayseri 1990,s. 1028-Herwe Ressau, Dinler, stanbul 1970, s. 969-Şinasi Gündüz, Din ve nançlar Sözlüğü, Konya 1998, s. 21310-Osman Cilacı, Dinler ve nançlar Terminolojisi, stanbul 2001, s. 67

11-Şinasi Gündüz, age, s. 21312-Hayrettin Şahin, age, s. 10113-Ali hsan Yitik,age, s.133

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 100/122

  89

Karma,kişinin içinde bulunduğu kast dilimine göre değişmeyen görevi, bir nevi mecburi

kader anlayışıdır. Buddha burada iradi davranışa işaret etmiştir. Dolayısıyla karma,

kişinin iradesiyle yaptığı şeyi ve bunun neticesini kapsar.

Kişinin yapmış olduğu şeyler, kişi için kaçılamayacak bir sonuç doğurur. Bütün insanlar

böyle bir karmayı miras alır ve bunu diğer bir karma takip eder. Bu devam edip giden

süreç bir determinizmi çağrıştırsa da aslında öyle değildir. Çünkü kendi karması içinde

her birey iyi veya kötü iş yapmakta hürdür. Kişinin kendi karması, bir işi yapması için

kişiyi asla zorlamamaktadır. “Budist görüşe göre yeni karma için önemli olan, davranış 

değil iradedir.”14 Zira karmanın semerelerini fail, ya bu hayatta yani doğumda veya

daha sonraki doğumda görecektir. yilik yapıp ahlaki davranışlarda bulunan kimsenin

karması iyi; kötülük yapıp, hırs, kin ve hilenin esiri olan kimsenin karması ise kötü

olacaktır. Bunun başka izah edilir bir tarafı da yoktur.

Dolayısıyla karma, bir sebep sonuç kanunudur. Kim ne yapmışsa, onun semeresini

mutlaka olacaktır. Her davranış kişiye geribildirim olarak dönecek ve meyvesini iyi

veya kötü verecektir. yiliğin karşılığı iyilik, kötülüğün karşılığı da kötülük olarak

alınacaktır. Bunda hiç şüphe yoktur. slam dinindeki “Kim zerre kadar iyilik işlemişsemükafatını, kim de zerre kadar kötülük işlemişse karşılığını alır”15 ayetinde olduğu gibi.

“Karma; fiziki alemde olduğu gibi, ahlaki ve zihni alemde de insanın takip etmesi

gerekli bir kanun bulunduğunu ifade eder.”16 Bu karma kanuna göre, bu hayatta işlenen

her türlü amel, canlının kaderine tesir eder ve onun tekrar vücut bulmasına neden olur.

Bunun neticesi olarak bütün canlılar, kendi kanunlarını kendi amelleriyle

belirlerler.17Bütün insanlar ne ekerlerse onu biçerler. Bundan kaçış söz konusu değildir

Karma doktrini, Budizm’den öncede varolmasına rağmen, Buddha ve Sangha cemaatı

tarafından bir hayli genişletilmiştir. Neticesinde “Budist karma kanununa göre insan,

her halükarda dünyevi sevinç ve üzüntüleri mutlaka yaşayarak bir hayattan ötekine

geçmeye mecbur edilmemiş ve karma, kendimizi ister istemez teslim etmek zorunda

14-Günay, Tümer , Abdurrahman Küçük, age, s. 19315-Kuran-ı Kerim, Zilzal Suresi, 7.8. ayetler16-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 19417-lhan Güngören, age, s. 66

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 101/122

  90

olduğumuz esrarengiz bir yaratanın bize zorla kabul ettirdiği kader olma anlayışından

uzaklaştırılmıştır.”18

Netice itibariyle Budizm’de bir ferdin önceki hayatında yapmış olduğu iyi veya kötü

hareketler onu bu hayattaki, şu andaki mevcut konumuna getirmiştir. Yapılmış olan iyi

hareketlerin mükafatı, kötü hareketlerin de cezası kişinin kaderini belirlemiştir. Karma

kanunu bir nevi, monoteist dinlerin tanrısını andıran bir rol oynamaktadır. Ferdin

yaptığı ve başına gelen her şey kendisine aittir. Bir fert, iyilik yaparak gelecek hayattaki

durumunu ıslah edebilir, hatta yükselerek tanrılar seviyesine gelebilir.19

Budizm’de karma, klasik Hint sisteminde olduğu gibi başlıca üç kısımdan oluşur. Bu üç

kısım bazı araştırmacılar tarafından karmanın temel unsurları olarak kabul edilir.

a)“Cetana: Bir kişiyi eyleme iten, içindeki gizli güç, arzu-istek veya faili o fiili icra

etmeye sevk eden sebep demektir. Başka bir ifadeyle cetana, herhangi bir eylemin

ortaya çıkmasından önceki hazırlık dönemi ve bu devrede kişiyi eyleme yönelten arzu

ve istek anlamına gelir. Budizm’de kişiyi eyleme yönelten sebepler başlıca beş gruba

ayrılır. Bunlar; Avidya (cehalet), asmita ( egoizm), raga (muhabbet), duesha (nefret) ve

abhinevasa (inatçılık)tır. Bu tür huylar tamamen yok edilmeden kişinin karma ve onunortaya çıkaracağı sonuçlardan kurtulması mümkün değildir.

b)Samudacara veya vijnapti karma: Eylemin bilfiil ortaya çıktığı andır. Yani karmanın

başkaları tarafından gözlemlenebildiği yegane safhadır.

c) Vasana veya samskara: Bir eylemin sonucunda ortaya çıkan ve failinden

bundan sonra sadır olacak fiili belirleyebilme kudretindeki etkidir. Birkimsenin ömrünün son anında icra ettiği bir fiilin ortaya çıkardığı vasana, onun yeniden

doğuş formunu ve statüsünü belirler. Bireylerin son andaki karmaları farklı olduğu için

bireyler arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar ortaya çıkmaktadır.”20 Nitekim Ali

hsan Yitik’in The Questions of Milinda adlı eserden aldığı pasajda Nagasena, Kral

Milinda’nın bu konudaki bir sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Nasıl ki, değişik meyvelerin

18-Abdullah Masdusi, age, s.12719-Budizm, Türk Ansiklopedisi, VIII: cilt, Ankara 1956, s. 30020-Ali hsan Yitik,age, s. 133

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 102/122

  91

tatlarının birbirinden farklı oluşu, onların tohumlarının farklılığından kaynaklanıyorsa,

insanlar arasındaki sosyal statü farklarının ve eşitsizliklerin nedenleri de, meyveler gibi

onların tohumlardan meydana gelmeleri, yani bu insanların karmalarının farklı oluşunedeniyledir. Çünkü Buddha’nın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ey Brahminler! Şunu

bilin ki, herkes kendi karmasına sahiptir ve herkes kendi karmasının mirasçısıdır. şte

insanları aşağı ve yukarı tabakalara ayıran da bu karmadır.”21 

Budizm’de karmanın bir çok tasnifi yapılmıştır. Bu tasnifleri kısaca tanıtmaya çalışalım.

A-  Budizm’de en yaygın tasnif, karmanın ahlaki niteliği göz önüne alınarak yapılan

tasniftir. Buna göre fiiller akusala, kusala ve avyakrita olmak üzere üç temel gruba

ayrılır. Akusala olarak nitelendirilen ve sonucunda kötülük olan on fiil şunlardır:

1- Her hangi bir canlı varlığı incitmek veya öldürmek

2- Hırsızlık yapmak

3- Zina etmek

4- Yalan söylemek

5- Gıybet etmek ve dedikodu yapmak6- Küfretmek

7- Boş veya lüzumsuz konuşmak

8- Açgözlülük

9- Başkası hakkında kötü zan beslemek

10- Yanlış ve hatalı görüş sahibi olmak

Kasula denilen davranışlar ise bu on fiilin olumsuzlarıdır ve iyi sonuç, fazilet ortayaçıkaran davranışlardır.

Avyakrita fiiller ise, Nirvana’ya kavuşmuş Buddha’ların, Nirvana’ya ulaşma anından

Parinirvana olarak kabul edilen ölümlerine kadar geçen zaman dilimi içerisinde icra

etmiş oldukları fiillere verilen isimdir

21-Ali hsan Yitik age, s. 133

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 103/122

  92

B-  kinci bir karma tasnifi, fiilin kaynağına göredir. Buna göre fiiller, kaya karma

(bedeni fiil), vaci karma ( sözel fiil) ve mana karma ( zihni fiil) olmak üzere üç

gruba ayrılır.

C-  Üçüncü bir tasnif, ortaya çıkardıkları sonuçların kayıtlayıcı nitelikte olup

olmamasına göredir. Buna göre fiiller sasrava ve anasvara karmalar olmak üzere

ikiye ayrılır. Sasvara karma adı verilen fiiller dünyevi bir arzu istek sonucu icra

edildikleri için ortaya çıkardıkları sonuç iyi gözükse de, faili doğum-ölüm çarkına

bağlayıcı nitelikte olmasından ötürü nihai noktadan kötüdür. Anasvara karmalar ise,

düzenli meditasyon sonucunda aydınlanmaya kavuşan kimselerin, aydınlanmadanölümlerine kadar geçen süre zarfında yaptıkları fiillerdir.

D-  Bir başka tasnif ise fiillerin ortaya çıkardığı sonuçların ahlaki niteliğine göre

yapılan tasniftir. Bu tasnifin birinci tasniften farkı, bu tasnifteki ahlaki niteliğin yani

sıra fiillerin ortaya çıkardıkları sonucun bilfiil ortaya çıkma süresi de göz önüne

alınmıştır. Buna göre fiiller şu kategorilere ayrılır.

a)Semeresini anında veren en kötü beş fiil şunlardır: Anne katli, baba katli, bir

Arahat’ın öldürülmesi veya yaralanması ve Sangha teşkilatının içinde hizipçilik

yapılmasıdır.

b)Neticeleri mutlak anlamda kötü olan fiiller

c)Neticeleri mutlak anlamda iyi olan fiiller

d)Hem iyi hem de köyü netice veren fiiller: Böyle fiillere örnek olarak, bir kimsenin

ailesinin geçimini sağlamak için çiftçilik yapması gösterilebilir. Böyle bir davranış,

kişinin ailesine karşı olan sorumluluğunu yerine getirmesi açısından iyi, gözle

görülmeyen pek çok canlının yok edilmesine neden olduğu için de kötüdür.

e)yi veya kötü sonuç vermeyen fiiller: Azizlerin yapmış olduğu eylemler bu tür fiillere

örnek olarak gösterilebilir.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 104/122

  93

E- Beşinci bir tasnif ise karmaların semerelerini verdikleri zaman dilimi açısındandır.

Buna göre fiiller;

1-Semeresi şu andaki varoluş sürecinde ortaya çıkan fiiller

2-Bir sonraki varoluş aşamasında semeresini verecek olan fiiller

3-Bundan sonraki ikinci varoluş aşamasında semeresini verecek fiiller

4-Semeresini ne zaman vereceği belli olmayan fiiller

F- Son karma tasnifi ise, fiilin ve onun ortaya çıkaracağı sonucun etkili olduğu alana

göredir. Buna göre fiiller ferdi ve kollektif olmak üzere ikiye ayrılır.

Hülasa karma yasası aslında kolay anlaşılır bir yasadır: “Ne ekersen onu biçersin.” O

halde düşünce ekersen davranış, davranış ekersen alışkanlık, alışkanlık ekersen huy, huy

ekersen yazgı biçersin 22 dediğimiz zaman karma yasasını özetlemiş oluyoruz.

Her düşünce, her davranış, her söz, her eylem hem kendi zihnimizde hem de dışımızda

bir takım tepkiler yaratıyor. Ancak unutmamalıyız ki, her düşüncemiz, her davranışımız

bizim geçmişimizin, önceki düşünce ve davranışlarımızın toplamından başka bir şey

değildir. Böyle düşündüğümüz, böyle söylediğimiz zaman daha önceki düşüncelerimiz,

sözlerimiz, davranışlarımız bizi böyle düşünmeye, davranmaya zorladığı için böyle

düşünüp, davranıyoruz.

22-lhan Güngören, age, s. 68

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 105/122

  94

 

Tenasüh ise, bir ruhun bir bedenden diğerine geçmesini ifade eder.23 Tenasüh yeniden

doğuş, tekrar tekrar gelme anlamına gelen Samsara’yı ifade eder. Tenasühten yaniyeniden doğuştan kaçınmak ise mümkün değildir. 24 Tenasühten kurtulmanın tek yolu

var. Oda Nirvana’ya ulaşmaktır.25 Tenasüh inancı gereği ölen her insanın ruhu yeni bir

bedene girmek suretiyle yeniden doğar. “Ruh sahibinin geçirmiş olduğu ömrün iyi veya

kötü olmasıyla, ruh da iyi veya kötü bir sonuca ulaşır.”26 

“Batı dillerindeki karşılığı Reenkarnasyon olan tenasüh, tekrar doğma bedenlenme,

yeniden doğuş olarak da tarif edilmektedir.27 Istılah da ise tenasüh, ölümünden sonra bir

ruhun yeniden insan bedenine girerek dünyaya tekrar gelmesi inancıdır.”28 Tenasüh

inancı daha ziyade Hint menşeli olmakla birlikte ran, eski Mısır ve Yunanistan’da da

bu inanca rastlanılmaktadır. Yorum ve anlayış farklılıkları bir tarafa bırakılacak olursa

bu inancı, Hindistan’da bulanık bir mistisizm, Mısır’da mucizevi bir natüralizm,ran’da

ise tabiatüstü antropomorfizm şeklinde görülmektedir.

Budizm’de tenasüh adı verilen ruh göçü, yani ruhun bir bedenden başka bir bedene

geçme fikri çok önemli bir yer tutar.29 Budizm’e göre her insan yapmış olduğuamellerin neticesini bu tenasüh anlayışı sayesinde elde eder. yilik yapmışsa sonraki

hayatında mutlu yaşar,kötülük işlemişse sonraki hayatında kötü bir hayat sürer.

“Tenasüh,bitmek bilmeyen bir yeniden doğuş silsilesidir ve içinde bir eziyet ve çile

yumağı taşır.”30 Tenasüh, sadece insan şeklinde değil, en küçük sinekten insana kadar

olan bütün canlı kategorilerini içine alan, bir yeniden hayata dönüştür. Bu yeniden

doğuşa bir son vermenin çaresi ise, Nirvana’ya ulaşmak ve orada mutluluğun doruğuna

çıkmaktır

“Bu nazariyeye göre, günah işleyen kimse, cehenneme gidip cezalandırılmaz;

günahkar olan kimse ancak öldükten sonra üç şekilde doğarak cezalandırılır.

23-Ahmet Mithat Efendi, Tarihi Edyan,I. cilt, stanbul 1329, s. 329 24-Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 19325-Abidin til, “Buda Tanrı’yı Reddetmiyor mu?”, AÜFD,11. Sayı, 1963, s. 114-11526-Walter Ruben, Budizm Tarihi, Ankara 1947, s. 1027-Orhan Hançerlioğlu, age, s. 874

28-Mehmet Taplamacıoğlu, Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Ankara 1960,s. 15629-Ahmet Mithat Efendi, age, s. 32930-Ali hsan Yitik, age, s. 145-150

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 106/122

  95

Birincide şeytan olarak doğar, ikincide cehennemde doğar, üçüncüsünde ise bir domuz,

bir köpek veya bunlara benzer bir hayvan olarak doğar.”31  nsan iyi davranış ve

hareketler yaparsa yeniden dünyaya gelişte daha yüksek mertebe elde etmiş olur.32

Tenasüh zihniyet olarak, Hindistan’ın bütün din, felsefe ve moral sistemlerinin esasını

teşkil eder.33 Tenasüh inancı, “ölümsüz olan ruhun ya sürekli olarak ya da

günahlarından arınıncaya kadar bir bedenden diğerine tekrar doğması” 34 veya bir başka

yorumla “ölümsüzlük ve ebedilik anlamında ruhun bir bedenden diğerine insandan

hayvana veya hayvandan insana geçmesi” 35 anlamına da gelir. Kişi öleceği zaman

parlak bir ışık görür ve ölümü anında zihni karışır ve şaşırır. Her şeyi rüya gibi görecek

aklı karışan kişi, baba ve annesinin gelecekteki durumunu sevgi içinde görür ve onlara

bakar. Bu anda bir düşünce aklını karıştırır ve kendi içinde isyankarlık zuhur eder. Şayet

yeniden bir erkek olarak dünyaya gelecekse, kişi kendisini annesiyle birlikte mutlu

olarak görür. Bu durumda babası ile çelişkili duruma gelir. şte bu anda hayat ve şuur

ortaya çıkar, ölüm ortadan kalkarak geniş bir hayat başlar.36 Buda ancak Nirvana’ya

erişmekle mümkündür.

“Buddha’dan önce Hindistan’da tenasüh ve karma inanışı var mıydı? Buddha bu ikikavramı insandan sürekli bir nefs, ruh bulunmadığını ifade eden “anatta” doktrini ile

nasıl uzlaştırdı? sorusu Budistler için önemli bir sorunu ortaya çıkarır. Zira bu,

Hindistan’da tamamen Budistlere has bir doktrindir. Budistler, ayrı bir ruh yerine,

ruhsal tezahürleri bedenle bir bütün olarak almak yoluyla insan kavramına giderler.

Yani insan, bedenle zihni özelliklerin bir bütünüdür. Bunlar güzel bir anda, doğumda bir

araya gelmiştir; acı bir anda, ölümle ayrılacaklardır.” 37

Netice itibariyle Budizm, ortaya çıkmış olduğu bölgelerin diğer felsefe ve dini

sistemleri gibi tenasüh anlayışını benimsemiş ve samsara çarkındaki her canlının, en

yüksek gaye olarak kabul edilen Nirvana’ya ulaşıncaya kadar, işlediği fiillerin ahlaki

niteliğine bağlı olarak, değişik varlık kategorilerinde varlığını devam ettirdiğine

31-Walter Ruben, age, s. 34 32-“Budizm”, Türk Tarihi, VIII. cilt, Ankara 1956, s. 299-30333-Şaban Kuzgun, Dinler Tarihi Ders Notları, Kayseri 1983, s. 62

34-Şinasi Gündüz, age, s. 36535-Osman Cilacı, age, s. 35436-Buddhism, Colliers Encylopedia, Kanada 1974,V.4,P.67637-Günay, Tümer, Abdurrahman Küçük, age, s. 193

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 107/122

  96

inanmıştır. 38 Yani Budizm’de karma - tenasüh prensibinin bütün aleme hakim olan

ve buradaki ahengi düzenleyen bir prensip olduğuna kesin bir inancın mevcudiyeti

aşikardır.

Daha öncede belirtildiği gibi Budizm’de ruh anlayışının olmayışı, ruh göçü dediğimiz

tenasüh anlayışında bazı sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Ancak Budist mantığının

özünde şu gerçeğin yattığı da yadsınmamalıdır. “Budizm’de sürekli ve değişmez bir

cevherin varlığını kabul etmek, tekamül veya sürekli gelişim fikriyle uzlaşmaz.”39

Budist anlayışında sabit ve sürekli bir cevherin kabul edilmesi, bazı araştırmacıları,

Budizm’de yeniden varoluş olayını ifade etmek için transmigrasyon (ruh göçü)

teriminin yerine, reenkarnosyon (yeniden bedenlenme) terimini kullanmaya sevk

ettiğini görüyoruz.40 Ayrıca Budist sisteminin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilen

ruh göçü anlayışının, hiçbir şekilde Buddha tarafından öğretilmiş olamayacağını ve

onun bu düşünce sistemine intikalinin Buddha’nın ölümünden çok sonralara rastladığını

savunan düşünürler de mevcuttur.41

Karma inancı, ister Buddha hayatta iken ister ölümünden daha sonra olsun Budizm’e

girmesinden sonra, Budist insanların eylemlerinin sonucuna doğrudan etki eder bir

vazifeye bürünmüştür. Bu sebeple bu noktada karma-sonuç ilişkisinden bahsetmek

zorunluluk almıştır.

Budizm’de karma-sonuç ilişkisi söz konusu olduğunda, insan fiillerini başlıca iki

kategoride ele alabiliriz. Bunlar :

a) Önceden yapılan bir davranışın zorunlu sonucu olarak ortaya çıkan fiiller

b) Belirli bir arzu, istek sonucu, iradi olarak icra edilen fiiller

Önceden yapılan bir eylemin zorunlu sonucu olarak ortaya çıkan fiiller otomatik olarak

yapıldıkları ve ferdin herhangi bir müdahalesi bulunmadığı için ahlaki bakımdan bir

önem arz etmezler.42 

38-Ali hsan Yitik, age, s.14439-T.R.V. Murti, The Central Philosophy of Buddizm, London 1980, s.31-32

40-A.L. Herman, The Problem of Evil and Indian Thought, New York 1994, s.159-16441-T.W. Rhys Davids, Indian Budizm, s.91-9242-Ali hsan Yitik, age, s.140

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 108/122

  97

 Çünkü bu tür davranışlarda iradenin rolü yok denecek kadar azdır. Belirli bir istek

neticesinde iradi olarak icra edilen fiiller ise, failini olumlu ya da olumsuz yönde

mutlaka etkileyecekleri için ahlaki açıdan önem arz ederler.

Nitekim Budist ahlaki doktrinlerinin kaynağı olan Dhammapada’da kişilerin şu anda

içinde yaşadıkları sosyal çevre ve sahip oldukları sosyal statünün geçmişteki amellere

göre belirlendiği ifade edilerek, insanların bir daha benzer acı ve sıkıntılı durumlara

düşmemeleri için, geleceklerini olumsuz yönde etkileyebilecek kötü amellerden şiddetle

kaçınılması öğütlenmektedir.43

Budist düşünce sisteminde irade ön plana çıkarılarak yapılan her türlü eylemin iyi veya

kötü mutlaka bir semere vereceği kesin olarak kabul görmekle birlikte, yapılan eylemin

neticesinde ortaya çıkacak olan etkinin ne zaman, nasıl olacağı tam anlamıyla

belirlenebilmiş değildir. Ancak anne veya baba katli, bir arahatın öldürülmesi ve Budist

cemaati arasında hizipçilik yapılması gibi en kötü kabul edilen dört fiilin yapılması

neticesinde yapılan bu davranışın semeresini hemen, anında vereceği kesin kabul

görmüştür. Çünkü bu fiillerin işlenmesi neticesinde, kişinim kefaret veya tövbe ile bu

fiillerin semeresinden kurtulması mümkün değildir. Oysa Budizm’de bazı kötü

davranışların neticesinde kişi, yapılacak tövbe veya kefaret töreni, günahkarın oğlu

veya kızının rahip veya rahibe olması ve kişinin ölümünden sonra yapılması lazım gelen

cenaze törenlerinin tam anlamıyla icra edilmesi gibi fiillerle cezadan kurtulabilmektedir.

Yine Budizm’de ölmek üzere olan Budist’in son anındaki durumu da, kişinin

karmik birikimleri üzerinde olumlu veya olumsuz etki yapabileceği kabul görmüş bir

görüştür.44

Yine Budizm’de önemli bir nokta da her fiilin belirli bir tek bir sonucu olduğunu

söylemek mümkün değildir. Çünkü Budizm’de benzer fiillerin, failin önceki veya o

fiilden sonraki karmik birikimlerine bağlı olarak değişik şahıslar için farklı sonuçlar

ortaya çıkabileceği kabul edilir.

43-Juan Mascora, Dhammapada Gerçeğe Giden Yol (Çeviren: M. Ali Işım), stanbul 1992, s. 40

44-L. Ligeti, Bilinmeyen ç Asya (Çeviren: Sadrettin Karatay), Ankara 1986, s.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 109/122

  98

“Diğer yandan karma tenasüh ilişkisiyle ilgili Budizm’deki en önemli sorun ruh, ego ve

atma gibi herhangi sürekli bir cevherin varlığını kabul etmeksizin t1 anında yapılan bir

F fiilinin ortaya çıkaracağı karmik birikimin t2 anına nasıl taşındığıdır.”45 Ayrıca herşey sürekli bir değişim içerisinde ise, fail ile fiilin semeresini gören kimse

arasındaki özdeşlik nasıl kurulabilir? Halbuki böyle bir özdeşlik kurulamadığı sürece

karma tenasüh inancının hemen hemen bütün Budist düşünürler ve araştırmacıların

iddia ettiği gibi evrensel bir ahlak yasası olduğunu söylemek mümkün olamayacaktır.

Bu konuda Kral Milinda’nın karma inancı ile anatma inancının birbiriyle nasıl

uzlaştırılabileceğine dair sorusuna Magasena’nın verdiği cevap şu iki misalle

açıklanabilir.

-  “Ey Kral! Düşünün ki, bir mango bahçesinden mango çaldığı için bahçe sahibi

tarafından yakalanarak, hakim huzuruna getirilen bir hırsız ona şöyle diyor:

“Efendim, benim aldığım mangolar, bu adamın toprağa koyduğu mangolardan

farklıdır. Onun için ben cezayı hak etmedim.” Öyleyse bu hırsız suçlu değil midir?

-  Kesinlikle efendim. O cezaya layıktır.

-  Peki, o niçin suçludur?

- Çünkü o ne derse desin, onun almış olduğu mango, bahçevanın ektiği

mangoların bir sonucu olduğu için o suçludur.

-  şte böyle Aziz Kralım. Hırsızın çaldığı meyve, bahçe sahibinin toprağa ektiği

mangonun bir meyvesi olmasından dolayı, bu olayda bahçevanın haklı olması gibi,

insanların bu isim ve formla yaptığı fiiller, başka yeni bir isim ve formun ortaya

çıkmasına neden olur. Dolayısıyla bu yeni isim ve formun önceki fiillerinin

sonuçlarından kurtulabilmesi mümkün değildir. 46 

45-Ali hsan Yitik, age, s.14246-Ali hsan Yitik, age, s.142-143

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 110/122

  99

-  “... Veya soğuk bir mevsimde, ısınmak isteyen bir kimsenin kendi tarlasında ateş 

yaktığını düşünelim. Bu kimse bir süre yaktığı ateşle ısındıktan sonra ocağı

söndürmeden bırakır gider. Yanar halde bırakılan ateş komşunun arazisine sıçrar veoradaki mahsülün yanmasına neden olur. Şimdi mahsülü yanan kimse, ateşi yakan

“Efendimiz! Ben bu adamın mahsülünü yakmadım. Benim yanar halde bıraktığım

ateş, bu adamın tarlasını yakan ateşten farklıydı. Ben suçlu değilim.” kimseyi, suçlu

olduğunu ileri sürerek yakalayıp, kral önüne getiriyor. Komşusunun mahsülünü

yakmakla itham edilen bu kimse, kendini şu şekilde savunuyor.

- Aziz Kral, size göre bu adamın savunması doğru mudur?

- Kesinlikle değil efendim.

-  Peki niçin?

-  Çünkü, o ne derse desin, adamın tarlasına sıçrayan ateş, onun yaktığı ateşin bir

sonucu olması dolayısıyla itham edilen kimse suçludur.

-  şte aynen böyle Ulu Kral... Bu isim ve form (varoluş) tarafından icra edilen iyi veya

kötü ameller yeni bir isim ve form ortaya çıkarır. Söz konusu bu ikinci isim ve form,

birincinin sonucu olmasından ötürü, onun karmik birikimlerinin etkisinden azade

kalması söz konusu değildir.47 

Sonuç itibariyle bütün bu örneklerdeki ortak nokta, olaylar arasında doğrudan, gözle

görülebilir bir ilişki söz konusu değilse bile, mutlaka bir sebep sonuç ilişkisinin mevcut

oluşudur. Karma tenasüh ilişkisinde de böyle bir sebep sonuç münasebeti vardır. Bu

nedenle fail ile semeresini gören arasında bir ayniyet olmasa dahi, söz gelişi A’nın

işlediği bir suç sebebiyle B’nin ceza alması veya mükafat görmesi Budizm’e göre

normal kabul edilmiştir.48 

47-Ali hsan Yitik, age, s. 143,48-Ali hsan Yitik,age, s. 144

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 111/122

  100

II-NRVANA’NIN KARMA VE TENASÜHLE LŞKS 

Budizm’de Nirvana karma ve tenasüh ilişkisine geçmeden önce Budist kozmoloji ve

ahiret anlayışı hakkında kısaca bilgi vermenin bu konunun anlaşılmasını daha da

kolaylaştıracağı kanaatindeyim. Her şeyden önce Budizm’de üzerinde yaşadığımız

dünyayı yaratan, onu koruyup gözeten ve varlığını sürdürmesini temin eden şahsi bir

Tanrı fikri mevcut değildir.1 Bu sebeple Budizm, bir çok araştırmacı tarafından ateist,

yani Tanrı tanımaz bir din, bir ekol olarak kabul edilmiştir. Ancak ateist teriminin

“sadece Tanrının değil, bunun yanı sıra ruh, ahiret gibi ruhani ve manevi hakikatler

varlığını topyekün inkar eden kimseler” 2 için kullanıldığı göz önüne alınacak olursa,

ateist teriminin bir din olarak Budizm için kullanılması uygun değildir.3

“Budizm’de her ne kadar müşahhas bir Tanrı fikri mevcut olmasa da, Budist kutsal

literatürünü oluşturan Sutta’larda Sakka ve Brahma gibi Tanrıların beşeriyetin ve

tanrıların üstadıBuddha’nın tarafına geçtikleri için övgüyle zikredilmeleri, bize

Budizm’de semitik kökenli dinlerdeki gibi yaratıcı, koruyucu vb. sıfatlara sahip bir

Tanrı anlayışı olmasa dahi, Tanrı fikrinin Budizm’de en azından bir varoluş kategorisi

olarak kabul edildiğini düşündürmektedir.” 4

Budizm’le ilgili hatırdan çıkarılmaması gereken bir diğer hususta şudur: Buddha’nın

kurmuş olduğu sistemin mantığı onu, bu dünyada mutlu olmamış kimselerin mutlu

olabileceği başka bir alemin varlığını kesin inkara götürmüştür. O sadece öteki dünyayı

inkar eden görüşünde ısrar etmekle kalmamış; bunun ötesinde öğrencilerini ve

araştırmacıları, kişinin ölümden sonraki kaderini araştırmaktan ve bu konuda soru

sormaktan alıkoymak için her yolu denemiştir.Ali hsan Yitik’in E. W. Hopkins’in The

Religions of  ndia isimli eserinden yaptığı alıntıda “Buddha Nirvana’ya ulaşmanın

varlığın yok oluşuna yol açtığına inanmış ve hiçbir zaman ölümsüz bir varlık fikrini

benimsememiştir.”5 Onun ısrarla üzerinde durduğu husus, herkesin karma ve yeniden

doğuş doktrinlerini tam anlamıyla kabul ederek, mümkün olduğu kadar çabuk, içinde

1-Abidin til, “Buddha Tanrı’yı Reddetmiyor mu?”, An.ÜFD, Ankara 1998, s.11-162-S.H. Bolay, Felsefi Doktrinler Sözlüğü, Ankara 1990, s. 403-Juan Mascora, Dhammapada Gerçeğe Giden Yol (Çeviren:M. Ali Işım), stanbul1992

4-Ali hsan Yitik, Hint Kökenli Dinlerde Karma nancının Tenasüh nancıyla lişkisi, stanbul1996, s. 1245-Ali hsan Yitik, age, s.148-152

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 112/122

  101

bulunduğu bu sıkıntılı doğum-ölüm çemberinden bir an önce kurtulmaya gayret

göstermesidir. Bunun için de uyanık, aydın ve iyi bir mü’min olmak başarının temel

şartıdır.

Budizm’deki temel hedef, en yüksek iyi veya mutlak kurtuluşu ifade edern Nirvana’ya

erişmektedir. Bir Budist için en yüksek gaye, içinde bulunduğu sıkıntılı varoluş 

çemberinden kurtulacak, bir an önce mutlak kurtuluş düzeyini ifade eden Nirvana’ya

yükselmektedir. Onun bu hedefe ulaşabilmesi için sekiz dilimli yolu izlemesi ve onu

katetmesi gerekir. 6

Buddha’nın talebelerine önerdiği yöntem (dharma) ne aşırı çile, perhiz yoludur, ne de

aşırı nefse ve nefsin arzularına düşkünlük yoludur. Bu yol ikisinin ortasındaki orta

yoldur. Bu yol sekiz basamaklı yüce yoldur. Bu yüce yoldan giderek uyanmak,

aydınlanmak, Nirvana’ya, Buddha’lığa ulaşmak gerçekleştirilebilir.7 Bu yüce yolun ilk

iki basamağı düşünceyle sonra gelen dördü davranışla, en sonda gelen ikisi de uyanma,

aydınlanma ile ilgilidir.

Bu sekiz dilimli yolu halis iman, halis irade, doğru konuşma, doğru hareket, doğru

çalışma, doğru fikir ve doğru düşünme olarak ta özetleyebiliriz.8 Görüldüğü gibi, ferdin

doğum-ölüm çemberinden kurtulabilmesi için tavsiye edilen bu yolun en azından doğru

konuşma,doğru hareket,doğru yaşama-ve doğru çalışma basamakları zaten doğrudan

doğruya karma teriminin muhtevası içerisine girmektedir. Buradan hareketle Budizm’de

karma inancının nihai gayeye (Nirvana’ya) ulaşmada önemli bir faktör olduğunu kabul

etmek bir zorunluluk haline gelmektedir.

Zaten “Budist kutsal literatürünü oluşturan metinlerde de ısrarla, her türlü dünyevi

mutluluğun yanı sıra, en yüksek gaye kabul edilen Nirvana’nın da ancak faziletli

ameller neticesinde elde edileceği vurgulanır. Örneğin Khuddakapatha’nın Nidhikanda

Sutta’sında, Nirvana’ya ulaşmada faziletli fiillerin rolünün ifade edildiği bölüm, ihtiyaç

duyduğu anda kullanmak üzere, sahip olduğu hazineyi toprağa gömen bir kimsenin

tasviriyle başlamaktadır. Daha sonra bu şekilde toprağa gömülen hazinenin unutulması

6-E. A. Burrt, The Teachings of The Compassinate Buddha, New York 1955, s.28-307-lhan Güngören, Zen Budizm bir Yaşama sanatı, stanbul 1995, s.968-Ali hsan Yitik, age, s.149

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 113/122

  102

veya çalınması imkanlarının mevcut olduğu hatırlatılarak, onu arzu edildiği zaman

kullanabilme ihtimalinin çok az olduğu ifade edilir. Buna karşılık, faziletli amellerle

elde edilecek manevi hazinenin ise sahibine sağlayacağı yararlar şöyle dile getiriliyor:Her erkek veya kadının sahip olduğu öyle bir hazine vardır ki, o, hürriyet, fazilet,

ölçülülük, ve soğuk kanlılık içerisinde çok iyi muhafaza edilir.

O, muhteşem bir binada, Sangha’da, fertte, yabancılar arasında anne-babada ve ilk

doğan çocuklarda saklıdır.

şte bu çok iyi muhafaza edilen ve korunması zor hazine, ölümle birlikte her şeyin onu

terk ettiği bir anda sahibine arkadaşlık eder.

O hiçbir hırsızın çalamayacağı, başkalarıyla paylaşılamayacak bir hazinedir. Öyleysebütün hakimler iyi ameller işlesinler. Çünkü ölümden sonra sahibini yalnız

bırakmayacak gazine işte budur.

O tanrılar ve insanlara haz ve mutluluk veren bir hazinedir. Onlar, arzu ettikleri her şeyi

onun sayesinde elde edebilecektir.

Beşeri olgunluk ve semavi dünyalardaki her türlü hazzı yakalama, Nirvana’ya ulaşma

da bu hazineyle mümkündür.

Hakimane bir tavırla bilgi, kurtuluş ve üstünlüğü kendisine arkadaş edinmek isteyen

kimse de bütün bu isteklerini söz konusu hazine sayesinde elde edebilir.

Ayrıca kılı kırk yaran feraset, her türlü kurtuluş, muridin kemale ermesi, zahidane

aydınlanma ve Buddha’lığın temelleri yine bu hazine sayesinde elde edilebilir.

şe faziletli, iyi fiiller ve bunların ortaya çıkardığı karmik birikim, böyle büyük bir

potansiyel oluşturur. Bu nedenle iyi ameller icra etmek hakim ve aydın kişilerce takdir

edilir.”9 

Yapılan bu uzunca açıklamalar göstermektedir ki, ahlaken iyi karmalar hem dünyevi

varoluş ve bu esnada tecrübe edilen hazlar, hem de mutlak kurtuluş ve aydınlanmanın

elde edilmesinde tek sebep olarak kabul edilmektedir.

Ali hsan Yitik’in The Questions Of Milinda’dan yaptığı alıntıda “Milindapanha’da ise,

iyi fiillerin ortaya çıkardıkları sonuçlar Pazar analojisiyle anlatılmıştır. Burada ilk olarak

kişinin ihtiyaç duyduğu her şeyi rahatlıkla bulup, satın alabileceği bir Pazar tasvir

sayesinde bütün bunların satın alınabileceği vurgulandıktan sonra Nagasena’nın şu

ifadelerine yer verilir:

9-Walter Ruben, “Budizma’nın Menşei ve Özü”, An.ÜDTCFD,I,sayı 5,Ankara 1943

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 114/122

  103

Uzun ömür, sağlık, güzellik, semavi alemde yeniden doğuş, asilzade veya üst kastlardan

birine mensup olarak tekrar doğma, Nirvana-ki bütün bunlar o pazarda satışa arz

olunmuştur. Buddha’nın pazarındaki bütün bu eşyalar, az veya çok karma ile satınalınabilir. Ey kardeşler! manını ücret olarak göster ve hoşuna giden bu malları satın

al.”10

Yukarıda almış olduğumuz iki alıntı göstermektedir ki, Budist inanç sisteminde

karmaya yüklenen fonksiyon, Hinduizm’in yüklediği fonksiyondan hem farklı hem de

daha zordur. Zira karma, geleneksel Hindu düşünce sistemlerine göre en yüksek

gayenin elde edilmesinde zorunlu şart olarak kabul edilmekte, ancak yeterli şart olarak

görülmemekteyken, Budizm’de karma Budist öğretisinin temel hedefi olan Nirvana’ya

ulaşmanın hem zorunlu hem de yeterli sebebi olarak görülmektedir.

Ancak şu ana kadar anlattığımız karma Nirvana ilişkisi, Budist inanç sistemi içerisinde

yaygın biçimde benimsenen “Nirvana’ya ancak her türlü karmanın terk edilmesi ve

yoga eksersizlerinin sıkıca uygulanmasıyla ulaşılabilir” anlayışıyla bir tezat

içermektedir. Ancak böyle bir anlayışın Budizm’in orijinal anlayışı olmaktan ziyade,

Hindu dini içerisinde bu sistemin savunucusu konumundaki Advaita Vedantasisteminden ona geçmiş olması kuvvetli bir ihtimaldir. Çünkü Buddha kurtuluşa

ulaşmanın, insanlardan uzaklaşıp inzivaya çekilmekle veya şan, şöhret ve lüks içinde

geçirilen bir hayatla değil, ancak orta yolun takip edilmesi ve kendisinin gösterdiği

sekiz dilimli yolun takip edilmesi neticesinde gerçekleşebileceğini de her vesilede

vurgulamıştır. Buddha bizzat kendi hayatında, aşırı riyazet ve mücadelenin de, sadece

zenginlik ve maddi servet gibi insanların rahatını ön plana çıkaran işlerinde mutluluğu

yakalamakta yetersiz kaldığını idrak etmiş bir kimsedir. Bu nedenle böyle birtecrübeden sonra onun, sadece yoga egzersizleriyle nihai mutluluk olarak da kabul

edilen Nirvana’ya ulaşabileceğini söylediğini düşünmek pek sağlıklı ve tutarlı

görünmemektedir. Budizm’deki bu konu ile ilgili temel görüş, her Budist’in yaptığı iyi

veya kötü eylemlerin karma ve tenasüh anlayışı gereği bir karşılığının bulunduğu ve

sekiz dilimli yolu takip eden her Budist’in Nirvana’ya erişeceğidir.

10-Ali hsan Yitik, age, s.150

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 115/122

  104

  SONUÇ

Yapmış olduğumuz bu araştırma ile Budizm’deki Nirvana kavramının ne ifade ettiğinive Nirvana kavramının Budizm’deki diğer inanç esasları ile olan ilişkilerini ortaya

koymaya çalıştık ve şu sonuçları elde ettik:

Her şeyden önce Nirvana’nın diğer dinlerde varolan cennet kavramından farklı bir

içeriğe sahip olduğu, Nirvana’nın ölüm sonrasından ziyade bu dünyada iken

ulaşılabilecek bir mertebe olduğu, dünyevi (nefsi) istek ve arzuların oluşturduğu her

türlü isteğin son bulması anlamına geldiği, tenasüh denilen doğum-ölüm silsilesindenkurtulmanın tek yolunun Nirvana’ya erişmek olduğu kanaatine vardık.

Budist inançlarına göre Nirvana normal yaşantıyı yok eden bir mertebe değildir.

Nirvana’ya erişen insan bir yandan da günlük yaşantısını devam ettirir ve hatta işlerini

daha kolay bir şekilde ve daha büyük bir beceriyle yapar. Aynı zamanda Nirvana’ya

erişen bir Budist günlük işlerini yaparkaen beğenilme yada beğenilmeme gibi bir kaygı

taşımaz. Nirvana’ya erişen insana kazanmak bir sevinç vermediği gibi, kaybetmek de

üzüntü vermez. Nirvana’ya ulaşan kişi acıda çekiyor, korku da duyuyor fakat bunlara

boyun eğmesini biliyor.

Bu çalışma sonucunda Budizm’de sosyal statüsü ne olursa olsun, ister fakir olsun ister

zengin sekiz dilimli yolu takip ederse her insan Nirvana’ya erişebilir. Bunu

gerçekleştirmek Budistin kendi elindedir. Nitekim günün birinde bütün varıkların ve

hatta ufacık toz taneciklerinin dahi Nirvana’ya ulaşacağına inanılmaktadır.

Ayrıca Nirvana’nın bulunabileceği belirli bir yer de yoktur.Nirvana ne doğuda ne

batıda ne kuzeyde ne güneyde ne yerde ne de göktedir. nsan dünyanın neresinde olursa

olsun Nirvana’ya erişebilir. Yeter ki insan yaşamını doğru bir çizgi üzerine oturtsun ve

nefsinin istek ve arzularından tamamen kurtulabilsin.

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 116/122

  105

- BBLYOĞRAFYA- 

-  AYDIN, Mehmet, Din Fenomeni, Konya, 1965

- AYDIN,Mehmet, CLACI, Osman, Dinler Tarihi,Konya, Tarihsiz

- ATK, Kemal, slami Kavramlar, Ankara, 1997

- BAYUR,Y. Hikmet, Hindistan Tarihi, Ankara, 1947

- BAYUR, Y.Hikmet, Hint Dinleri, stanbul, 1935

- BERRY, Gerald L,.Religions Of The World, New York, 1956

- BUDDA, Ömer, Hint Dinleri, stanbul, 1935

- BUDDA, Ömer, Dinler Tarihi, stanbul, 1938

- BURRT, E.A., The Teachings Of The Compassinate Buddha, New York, 1955

- BOLAY,S.H., Felsefi Doktrinler Sözlüğü, Ankara, 1990

- CARUS, Paul, Buda’nın Öğretisi, Çeviren: Teoman Uçkun, stanbul, 1984

- CHALLEAYE, Felicien, Dinler Tarihi,Çeviren: Semih Tiryakioğlu, stanbul,1972

- CLACI, Osman, Günümüz Dünya Dinleri, Ankara,1965

- CLACI, Osman, Dinler ve nançlar Terminolojisi,stanbul, 2001

- Colliers Encylopedia, Buddha ve Buddhism, Kanada, 1974,V.4, P.677

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 117/122

  106

- CLARK; Walter, Buddhism Encylopedia Amerikane, New York, 1954,V.4, P.674

- ÇAĞDAŞ, Kemal, “Reformcu Yönleriyle Buddha ve Aşoka”, AÜDD Dergisi, Ankara,1970

- DAĞ, Mehmet, YURTAYDIN, Hüseyin G., Dinler Tarihi, stanbul, 1942

- Dinler Tarihi Ansiklopedisi, Ankara, 1956 

- DOĞRUL, Ömer Rıza, Yeryüzünde Dinler Tarihi, stanbul, 1942

- EFEND, Ahmet Mithat Efendi, Tarihi Edyan, stanbul, 1329

- ELADE, Mircea, Dinler Tarihine Giriş,stanbul,2002

- ELADE, Mircea, Dinler Tarihi Sözlüğü, stanbul,1997

-  Encylopedia Americane, New York, 1954

-  Encylopedia Of Religion and Ethics, London, 1909

-  FTZGERALD; C:P., History Of East Asia, Penguin Books, 1974

-  FROM, Erik, Psikanaliz ve Zen Budizm, Çev: . Güngören, stanbul,1981

-  GEAR, Jhoseph, How The Great Religions Began, New York, 1956

-  GÜNALTAY,M. Şemsettin, Tarihi Edyan, Tarihsiz

- GÜNDÜZ, Şinasi, Din ve nançlar Sözlüğü, Konya, 1995

-  Günümüz Din ve Fikir Hareketleri Sözlüğü, stanbul,1990

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 118/122

  107

-  GÜNGÖREN, lhan, Buda ve Öğretisi, stanbul,1994

-  GÜNGÖREN, lhan, Zen Budizm Bir Yaşama Sanatı, stanbul, 1995

- GÜNGÖREN; lhan, Meditasyon ve Zazen, stanbul, 1992

-  GÜVENÇ, Bozkurt, Japon Kültürü, Ankara, 1980

-  HAMDULLAH, Muhammed, slam Peygamberi, Çev: Salih Tuğ, stanbul,1980

-  HERMAN, A.L, The Promlem Of Evil and ndian Tought, New York, 1994

- HERREGEL, Eugene, Zen Budizm’in Yolu, stanbul, 1995

-  HANÇERLOĞLU, Orhan, Dünya nançları Sözlüğü, stanbul, 1995

-  HOPKNS, E.W., Religions of ndia,

- NDAN RELGONS, New Delhi, 1979

-  TL, Abidin, “Buddha Tanrı’yı Reddetmiyor mu?”, AÜFD, Ankara, 1963

-  KAFESOĞLU, brahim, Türk Tarihi, TDEK, Ankara, 1998

-  KAYA, Korhan, Budistlerin Kutsal Kitapları, ANKARA, 1999

-  KTAGOVA; Josph, MRaju P.T., Chen Wing-tsit, Asya Dinleri, stranbul, 2002

- KUZGUN, Şaban, Dinler Tarihi Ders Notları, Kayseri, 1993

-  LGET, L., Bilinmeyen ç Asya, Çev: Sadrettin Karatay, Ankara, 1986

-  MASDUS, Abdullah, Yaşayan Dünya Dinleri, stanbul, 1983

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 119/122

  108

 

- MASCORA, Juan, Dhammapada Gerçeğe Giden Yol, Çev: M. Ali Işım, stanbul,

1992

-  MERÇ; Cemil, Bir Dünyanın Eşiğinde, stanbul, 1979

-  MURT, T.R.V, The Central Philosophy of Buddhism, London, 1980

- ÖGEL, Bahattin, Türk Kültür Tarihine Giriş, Ankara, 1991

-  RAHULA, Sri, Wat The Buddha Tought

-  RESSAU, Herwe, Dinler, stanbul, 1970

-  RHYS, Davids,T.W.ndia Buddhism

-  RUBEN, Walter, Eski Hint Tarihi, Çev: Ziya Şenbay, Ankara, 1947

-  RUBEN, Walter, “Budizm’in Menşei ve Özü”,An. ÜDTCF Dergisi, Ankara, 1993

-  RUBEN, Walter, Eski Metinlere Göre Budizm, stanbul, 2000

-  RUBEN, Walter, Budizm Tarihi, Çeviren: Abidin til, Ankara, 1947

-  ROYNALDS,Frenk E, Charles Hollisey, Buddhism The Encylopedia of Religion,

London, 1987

-  ÖGEL, Bahattin, Türk Kültür Tarihine Giriş, Ankara, 1991

- Sanat Tarihi Ansiklopedisi, stsnbul, 1998

-  SAM, Şemsettin, Tarihi Edyan, stanbul, Tarihsiz

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 120/122

  109

-  SARIKÇIOĞLU, Ekrem, Başlangıçtan Günümüze Dinler Tarihi, Isparta, 2000

-  SAMMUEL, Charles, Buddhism, The Worlds Religions, New York, 1954

-  SCHMMEL, Annamaria, Dinler Tarihine Giriş, stanbul, 1999

-  SPENSER, S.,Mhyticism n World Religion, London, 1963

- SUZUK, D.T., On ndian Mahayana Buddhism, New York, 1968

-  ŞAHN, Hayrettin, Japon Budizmi, Y. Lisans Tezi, Kayseri, 1990

-  Şamil slam Ansiklopedisi, stanbul, 1990

-  ŞERAT, Ali, Dinler Tarihi, Ankara,1997

-  ŞEYBE, Abdulkadir, Yaşayan Dünya Dinleri ve Mezhepleri, stanbul, 1995

- TAPLAMACIOĞLU, Mehmet, Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Ankara, 1960

- The World Religions, New York, 1954

-  TÜMER, Günay, KÜÇÜK, Abdurrahman, Dinler Tarihi, Ankara, 1997

-  Türk Ansiklopedisi, Ankara, 1956

-  Türkiye Diyanet Vakfı slam Ansiklopedisi, Ankara, 1997

- USLU, Şükrü, slam Öncesi Türklerde Budizm, Y. Lisans Tezi, Kayseri, 1993

- YTK, Ali hsan, Hint Kökenli Dinlerde Karma nancının Tenasüh nancıyla

lişkisi, stanbul, 1996

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 121/122

  110

- WALTER, A. Clark, Buddha, Encylopedia Amerikane, New York, 1956,

- WATT Alan, The Way Of Zen, Penguin Books, 1962

8/7/2019 Budizm de Nirvana Anlayisi the Nirvana Concept in Budhism

http://slidepdf.com/reader/full/budizm-de-nirvana-anlayisi-the-nirvana-concept-in-budhism 122/122

  111

  ÖZGEÇMŞ 

27.08.1980 tarihinde Yozgat’a bağlı Sarıkaya ilçesinde dünyaya geldi. lkokulu

Sarıkaya Yavuz Selim lkokulunda, orta öğrenimimi ve liseyi Sarıkaya mam Hatip

Lisesi’nde tamamladı. Liseyi bitirdiği yıl Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi

lahiyat Fakültesini kazandı. S.D.Ü. lahiyat Fakültesinde iki sene öğrenimimi devam

etti. 1999 ÖSS sınavına girerek Erciyes Üniversitesi lahiyat Fakültesini ilk tercihten

kazandı ve E:Ü lahiyat Fakültesi Yönetim Kurulu’nun vermiş olduğu karar

doğrultusunda ikinci sınıftan öğrenimine devam etti.

05.07.2002 tarihinde E.Ü. lahiyat Fakültesini birincilikle bitirdi. Aynı yıl Erciyes

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı, Dinler

Tarihi Bilim Dalı’nda yüksek lisansa başladı. Tez konusu olarak “Budizm’de Nirvana

Anlayışı”nı seçti ve iki senedir bu konu üzerinde çalışmalarda bulundu.

29.09.2005 tarihinde Erzurum / Çat Çok Proğramlı Lise’ye Din Kültürü ve Ahlak

Bilgisi öğretmeni olarak atandı. Halen bu görevi yürütmektedir.

Battalgazi Mahallesi Özkonut Yapı

Kooperatifi No:8 Sarıkaya / Yozgat

E t l f 0354 772 42 58