cümleorhangaziiho.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/34/16/762559/... · 2020. 3. 29. · d) ahmet...

12
Cümle Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir işi, bir isteği tam olarak anlatmak için bir araya getirilmiş söz veya sözcük topluluğuna “cümle” denir. Cümlede Öznellik ve Nesnellik Öznel Cümleler Söyleyenin kişisel görüşlerini yansıtan cümlelerdir. Kişisel oldukları için ispatlanması pek mümkün olmayan anlamlar taşırlar. Günlük yaşamda kullandığımız “beğeni, sitem, kınama, yakınma, şaşma, eleştiri, değerlendirme, öneri, uyarı, pişmanlık, özlem, tahmin, beklenti vb.” cümleler öznel cümle grubuna girer. Şiirsel üslubuyla gönülleri fethediyor. (beğenme) Bu yazarımız içten bir söyleyişe sahip. (beğenme) Her şeye rağmen biraz daha dikkatli olalım. (uyarı) Bence bu kitap çok satacak. (tahmin) Nesnel Cümleler Var olan bir gerçeği hiç değiştirmeden, yorum katmadan veren cümlelerdir. Su 100 derecede kaynar. İstanbul 1453’te fethedildi. Milli takım üçüncü hazırlık maçında ilk galibiyetini aldı. Öznellik ve nesnellik, kullanılan cümlenin doğruluğundan çok kişisellik ve yorum olup olmamasına bağlıdır. Sonuçta cümlenin içeriği yanlış olabilir; buna rağmen cümle nesnel olabilir. Yorum barındıran bir cümle bir başkasına aktarılırken tekrar yorum katılmamışsa nesneldir. Dostoyevski en büyük realist yazardır. Dostoyevski’nin en büyük realist yazar olduğunu düşünüyor. Örnek: (1) Dünyanın en güzel, en lezzetli inciri Türkiye’de yetişir. (II) Yıllık üretim 185 ton civarındadır. (III) Kalkınabilmemiz için bu üretimi daha da artırmalıyız. (IV) Öteden beri dışarı sattığımız mallar arasında incir önemli bir yer tutar. (V) Bu da incirlerimizin dış ülkelerde nasıl arandığını gösterir. Bu paragrafı oluşturan cümlelerden hangileri, ötekilere göre daha keskin bir biçimde ve kolaylıkla kanıtlanabilir yargılar niteliğindedir? A) I ileV B)I ileIV C)I ile III D) II ile V E) II ile IV

Upload: others

Post on 17-Feb-2021

0 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • Cümle Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir işi, bir isteği tam olarak anlatmak için bir araya getirilmiş söz veya sözcük topluluğuna “cümle” denir.

    Cümlede Öznellik ve Nesnellik

    Öznel Cümleler Söyleyenin kişisel görüşlerini yansıtan cümlelerdir. Kişisel oldukları için ispatlanması pek mümkün olmayan anlamlar taşırlar. Günlük yaşamda kullandığımız “beğeni, sitem, kınama, yakınma, şaşma, eleştiri, değerlendirme, öneri, uyarı, pişmanlık, özlem, tahmin, beklenti vb.” cümleler öznel cümle grubuna girer.

    Şiirsel üslubuyla gönülleri fethediyor. (beğenme) Bu yazarımız içten bir söyleyişe sahip. (beğenme) Her şeye rağmen biraz daha dikkatli olalım. (uyarı) Bence bu kitap çok satacak. (tahmin)

    Nesnel Cümleler Var olan bir gerçeği hiç değiştirmeden, yorum katmadan veren cümlelerdir.

    Su 100 derecede kaynar. İstanbul 1453’te fethedildi. Milli takım üçüncü hazırlık maçında ilk galibiyetini aldı.

    Öznellik ve nesnellik, kullanılan cümlenin doğruluğundan çok kişisellik ve yorum olup olmamasına bağlıdır. Sonuçta cümlenin içeriği yanlış olabilir; buna rağmen cümle nesnel olabilir.

    Yorum barındıran bir cümle bir başkasına aktarılırken tekrar yorum katılmamışsa nesneldir.

    Dostoyevski en büyük realist yazardır.

    Dostoyevski’nin en büyük realist yazar olduğunu düşünüyor.

    Örnek: (1) Dünyanın en güzel, en lezzetli inciri Türkiye’de yetişir. (II) Yıllık üretim 185 ton civarındadır. (III) Kalkınabilmemiz için bu üretimi daha da artırmalıyız. (IV) Öteden beri dışarı sattığımız mallar arasında incir önemli bir yer tutar. (V) Bu da incirlerimizin dış ülkelerde nasıl arandığını gösterir.

    Bu paragrafı oluşturan cümlelerden hangileri, ötekilere göre daha keskin bir biçimde ve kolaylıkla kanıtlanabilir yargılar niteliğindedir?

    A) I ileV B)I ileIV C)I ile III D) II ile V E) II ile IV

  • Çözüm: İlk cümle öznel bir yargı bildirmektedir. II. cümle kanıtlanabilir bir yargı taşımaktadır. III. cümle istek anlamı taşımaktadır. IV. cümle kanıtlanabilir. V. cümle yine öznelliği ağır basan ve çıkarımda bulunulan bir cümledir. Yanıt E

    Örnek:

    Aşağıdaki cümlelerden hangisinin anlatımı nesnel bir nitelik taşımaktadır?

    A) Tiyatro sinemaya göre daha eğlendiricidir. B) Deniz kenarında yaşamaya doyum olmaz. C) Kentlere göç edenlerin sayısı yıldan yıla artmaktadır. D) Güneşin batışını izlemek insana mutluluk verir. E) Resim sergileri önemli bir sanat etkinliğidir.

    Çözüm: A, B, D ve E seçeneklerinde öznel, C seçeneğinde nesnel bir anlatım söz konusudur. C seçeneğinde bizlere verilen bilgi, sayısal ve istatistiksel araştırmalara dayanılarak kanıtlanabilir. Yanıt C

    Örnek:

    Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öznel bir değerlendirme söz konusudur?

    A) Romanda anlatılanlar Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor. B) Öyküdeki kişilerin dördü kadın, üçü erkektir. C) Romanın sonunda kahramanların hepsi ölüyor. D) Kitaptaki ilk öykünün konusu köy yaşamıdır. E) Öykülerin anlatımında bir kuruluk, bir tekdüzelik görülüyor.

    Çözüm: A, B, C ve D seçenekleri nesneldir. E seçeneği ise yoruma ve tartışmaya açık olduğundan özneldir.

    Yanıt E

    Örnek: (I) Bu kitapta anlatılanlar 1940 yılında geçiyor. (II) Yazarın arka kapakta açıkladığına göre bu yapıt, yazmakta olduğu roman dizisinin ilk kitabını oluşturuyor. (III) Kitapta, Çukurova yöresi ve bu yörede yaşayanların birbirleriyle olan ilişkileri ele alınıyor. (IV) Bunlar içtenlik ve sevecenlikle yoğrulmuş, yalın bir anlatımla sergileniyor. (V) Bu anlatım açık, kısa cümleli bir dille beslendiğinden zevkle ve ilgiyle okunuyor.

    Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde söyleyenin kendi düşüncesine yer verilmiştir?

    A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV. D) III. ve IV E) IV. ve V.

    Çözüm: Paragrafın IV. ve V. cümlelerinde yazar kendi düşüncelerine yer vermiştir. I, II ve III nolu cümleler nesneldir. Yanıt E

    Örnek: (I) Önceleri yazınsal türlerin en etkilisinin roman olduğunu sanıyordum. (II) Sonra tiyatronun romandan daha güçlü, daha etkili bir tür olduğunu anladım. (III) 1940’lardan sonra da tiyatroya yöneldim. (IV) Peş peşe altı tiyatro eseri yazdım. (V) Yazdıklarım, çok büyük bir ilgi gördü ve çeşitli sahnelerde oynandı.

    Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangilerinde nesnellik söz konusudur?

    A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve V. D) III. ve IV E) IV. ve V.

  • Çözüm: III. ve IV. cümlelerde nesnellik söz konusudur; Çünkü yoruma ve duyguya yer verilmemiştir. Diğer cümlelerde yazar, öznel bir tavır sergilemiştir. Yanıt D

    Örnek:

    Aşağıdaki cümlelerin hangisi öznel bir yargıdır?

    A) Yunus Emre’nin şiirinde “bulut”un gizli gizli ağlamasından söz edilerek buluta insan niteliği verilmektedir. B) Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bu şiirinde doğadaki nesnelerin özellikleri insanlar için kullanılmıştır. C) Faruk Nafiz Çamlıbel’in, “Han Duvarları”nda birçok kez kişileştirmeye başvurduğu görülmektedir. D) Ahmet Haşim’in “Sonbahar” şiirindeki kişileştirme de çok ilgi çekicidir. E) Behçet Necatigil’in bu dizelerinde sokaklar için “gülümseyen” sözcüğü kullanılarak kişileştirme yapılmıştır.

    Çözüm: A, B, C ve E seçeneklerindeki cümleler, yorum taşımadığından nesnel bir niteliğe sahiptir. D seçeneğindeki “kişileştirme çok ilgi çekicidir.” ifadesi cümleye tartışılabilir, yani öznel bir nitelik kazandırmaktadır. Yanıt D

    Örnek:

    Aşağıdaki cümlelerden hangisi, kanıtlanabilirlik açısından ötekilerden farklı bir nitelik taşımaktadır?

    A) Bu sanatçının resimleri, duygu ve düşünceyi görselliğe dönüştüren tutarlı bir üslubun ürünüdür. B) Sanatçı kendine özgü çağdaşlık anlayışını ve eleştirel tavrını bu dizide de sürdürüyor. C) Sanatçı, bu resimlerinde gerçekleri, değişik yorum ve çağrışımlara açık biçimde vurguluyor. D) Sanatçının son resimleri insanı etkileyen ve duyguları ndan bir anlatımla, inceden inceye işlenmiştir. E) Sanatçının sarı ve yeşil renkleri ağırlıklı olarak kullandığı kırsal kesim resimlerinde, çalışan köylüler görülüyor.

    Çözüm: E seçeneğinde resimdeki renklerin sarı ve yeşil ağırlıklı olması, resimde “çalışan köylülerin görülmesi” nesneldir; Çünkü kanıtlanabilir niteliğe sahiptir. Yanıt E

    Örnek:

    Aldığım hiçbir ödülün, üzerimde şaşırtıcı bir etkisi olmadı.

    Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu cümlenin neden – sonuç yönünden açıklaması olabilir?

    A) Hepsi bilinçli olarak yaptığım çalışmalarımın ürünüydü. B) Okurlara, özgün yapıtlar verebilmenin ne kadar zor olduğunu iyi biliyorum. C) Beni anlayanların sayısı ileride değişebilir. D) Ödüllerin, çalışma gücümü kamçılayacağını düşünüyorum. E) Yapıtlarımın yeni kuşakları da etkileyeceğini sanıyorum.

    Çözüm: Söz konusu kişinin aldığı ödüllerin, kendi üzerinde şaşırtı cı etkisinin olmayış sebebi, A’ da verilmiştir. Verilen cümle ile A seçeneğindeki cümle arasına çünkü getirilirse neden – sonuç ilişkisi daha rahat görülür. Yanıt A

  • 8. Sınıf Öznel ve Nesnel Anlatım Çalışma Kağıdı

    (BURADAKİ ÇALIŞMAYI DEFTERİNE YAPMALISIN!!!)

    Aşağıdaki cümleleri öznellik ve nesnellik yönünden değerlendiriniz. Öznel olanlarının

    sonuna ”ÖZNEL” nesnel olanların sonuna ”NESNEL” yazınız.

    1. Şiir, insanı anlatan en güzel türdür. (…………………..)

    2. Dünya, kendi etrafında dönerse gece gündüz oluşur. (…………………..)

    3. Okulumuzda 3.500 öğrenci vardır. (…………………..)

    4. Çiçeklerin en güzeli ve anlamlısı güldür. (…………………..)

    5. Kendini anlatmak istiyorsan resim yapmal ısın. (…………………..)

    6. Çini deyince aklıma Kütahya gelir. (…………………..)

    7. İcatların hepsi ihtiyaçlar sonucunda icat edilmiştir. (…………………..)

    8. Türkiye’nin en sıcak bölgesi Güneydoğu Anadolu’dur. (…………………..)

    9. Sesin insanı derinden etkiliyor. (…………………..)

    10.Bu sene okulumuzdan yirmi beş öğrenci SBS’yi kazandı. (…………………..)

    11.Öğrenciler, okula severek gelirler. (…………………..)

    12.Matematik yazılı soruları çok zordu. (…………………..)

    13.Mavi renk insana huzur veren bir renktir. (…………………..)

  • 14.Çanakkale Savaşı’nda 250,000 askerimiz şehit olmuştur. (…………………..)

    15.Kaldırımlar şiiri insana yalnızlığın acısını hissettirir. (…………………..)

    16.Filler, yaşayan en büyük canlıdır. (…………………..)

    17.Ödevler sorumluluk duygusunu artırır. (…………………..)

    18.İlleri idare eden kişilere vali denir. (…………………..)

    19.Sinema, insana yeni şeyler öğretir. (…………………..)

    20.Türkiye’nin en kalabalık kenti İstanbul’dur. (…………………..)

    21.Başarısız öğrenciler yaramaz olur. (…………………..)

    22.Tatlılardan en çok baklavayı severim. (…………………..)

    23.Kızılırmak Türkiye’nin en uzun nehridir. (…………………..)

    24.İzlediğim film beni çok etkiledi. (…………………..)

    25.Dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’dir. (…………………..)

    26.Sigara, insan sağlığına zararlı maddeler içerir. (…………………..)

    27.Sessiz Gemi, şiiri insanda değişik duygular uyandırıyor. (…………………..)

    28.Öğretmenimiz, bize bugün zamirler konusunu anlattı. (…………………..)

    29.Deprem, binalara ve insanlara zarar verir. (…………………..)

    30.Yağmurlu havalarda yürümeyi severim. (…………………..)

  • Deyimler Deyim: Genellikle gerçek anlamından ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeğidir.

    Deyimlerin Özellikleri

    1. Deyimler, anonimdir yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir. “Ağzı kulaklarına varmak” sözünü ilk kimin söylediği belli değildir. Artık halkın ortak malı olmuştur.

    2. Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden deyimi oluşturan sözcüklerin yerine bu sözcüklerin eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları getirilemez, sözcüklerin yerleri değiştirilemez.

    İki ayağı bir pabuca girmek (Doğru)

    İki ayağı bir ayakkabıya girmek (Yanlış)

    3. Deyimler ders vermez yalnızca durum bildirir.

    Çenesi açılmak → Durmadan konuşmak, gevezelik etmek

    4. Deyimler mastar hâlindedir ancak zamana ve şahsa göre çekimlenebilir.

    Burnunu sokmak → Mastar hâlinde bir deyimdir.

    Burnunu sokma. → Zamana ve şahsa göre çekimlenmiş bir deyimdir.

    5. Deyimler genellikle söz öbeği şeklindendir ancak az da olsa cümle şeklinde olan deyimler de vardır.

    a. Söz Öbeği Şeklindeki Deyimler:

    Yüz yüze bakmak

    Ağzı burnu yerinde

    b. Cümle Şeklindeki Deyimler:

  • Söz anlayan beri gelsin.

    Yiğitlik sende kalsın.

    6. Deyimler, genellikle mecaz anlamlı olsa da gerçek anlamlı olan deyimler de vardır. Deyimler anlam özellikleri açısından iki bölümde ele alınır:

    a. Gerçek Anlamlı Deyimler: Tüm sözcüklerin gerçek anlamında kullanıldığı sözlerdir, mecazlı bir ifadeye yer verilmez.

    Hem suçlu hem güçlü.

    Kimi kimsesi olmamak.

    b. Mecaz Anlamlı Deyimler: Sözcüklerden en az birinin gerçek anlamı dışında kullanıldığı sözlerdir.

    Aldı sazı eline

    Ensesine yapışmak

    Atasözleri Atasözü: Deneyimlere, gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş öğüt verici nitelikteki sözlerdir.

    Atasözlerinin Özellikleri

    1. Atasözleri, anonimdir yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir. “Yolcu yolunda gerek.” Bu sözü ilk kimin söylediği belli değildir. Artık halkın ortak malı olmuştur.

    2. Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcüklerin yerine bu sözcüklerin eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları getirilemez, sözcüklerin yerleri değiştirilemez.

    Paça ıslanmadan balık tutulmaz. (Doğru)

    Pantolon ıslanmadan balık avlanmaz. (Yanlış)

    Balık tutulmaz paça ıslanmadan. (Yanlış)

  • 3. Atasözleri cümle şeklindedir ve mutlaka bir öğüt içerir.

    Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

    Rüzgâr eken fırtına biçer

    4. Atasözlerinden bazıları aynı anlama gelir.

    Bir elin nesi var, iki elin sesi var. & Yalnız taş duvar olmaz.

    Öfkeyle kalkan zararla oturur. & Keskin sirke küpüne zarar.

    5. Atasözlerinden bazıları zıt anlamlıdır.

    Eğri oturup doğru konuşalım. & Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.

    düşenin dostu olmaz. & Dost kara günde belli olur.

    6. Atasözleri, anlam özellikleri açısından üç bölümde ele alınır: a. Gerçek Anlamlı Atasözleri: Tüm sözcüklerin gerçek anlamında kullanıldığı sözlerdir, mecazlı bir ifadeye yer verilmez.

    Çok konuşan çok yanılır.

    İnsanın canı acıyan yerindedir.

    b. Mecaz Anlamlı Atasözleri: Sözcüklerden en az birinin gerçek anlamı dışında kullanıldığı sözlerdir.

    Acı patlıcanı kırağı çalmaz. (“Acı patlıcan” herhangi bir duruma alışkın olan kimse, “kırağı” da kötü durum anlamında kullanılmıştır.)

    Rüzgâr eken fırtına biçer (Rüzgâr ve fırtına mecaz anlam taşımaktadır.)

    c. Hem Gerçek hem Mecaz Anlamlı Atasözleri: İki anlama da gelebilecek şekilde kullanılan sözlerdir.

    Hamama giren terler.

  • Birinci anlam, hamama giren gerçekten terler.

    İkinci anlam, bir işe girişen, o işin güçlüklerini veya masraflarını göze almalıdır.

    Mal canın yongasıdır.

    Ağaç yaş iken eğilir.

    Özdeyişler

    Özdeyiş: Bir düşünceyi, bir duyguyu özlü bir şekilde anlatan, kim tarafından söylendiği belli olan sözlerdir.

    İnsan, harcayabildiği kadar zengindir. (Oğuz SÜLEK)

    Fenalıkların ilki ve en büyüğü, haksızlıkların cezasız kalmasıdır. (EFLATUN)

    ALIŞTIRMALAR

    A) Aşağıdaki atasözlerini ve karşılıklarını eşleştiriniz.

    a) İki karpuz bir koltuğa sığmaz. 1)Cahil, kaba insanlar iyilik yapmaya çalışırken zarar

    verirler.

    b) Kaş yapayım derken göz çıkarır. 2) İşi iyi bilen birine o iş hakkında öğüt verilmez.

    c) Kel yanında kabak anılmaz. 3) Zenginliğine güvenip çalışmayan yokluğa düşer,

    yoksullaşır.

    ç) Tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok. 4) Bir kargaşayı soğukkanlılıkla halletmek gerekir.

    d) Yangına körükle gidilmez. 5) Kimse hatasını, suçunu kabullenmez.

    e) Tereciye tere satılmaz. 6) Birinin yanında onun eksiğini çağrıştıran sözler

    edilmez.

    f) Bin bilsen de bir bilene danış. 7) Yapmaya karar verdiğin işi deneyimli kişilere

    mutlaka sormalısın.

    g) Varlığa güvenen darlığa düşer. 8)Aynı anda zor olan iki iş yapılamaz.

    ğ) Hem suçlu hem güçlü. 9) Bazı kişiler suç işledikleri halde utanmadan

    kendilerini haklı göstermeye çalışır.

    h) Suçun sahibi olmaz. 10) Bazı insanlar alınganlıklarını içinde sakladıkları için

    kendilerini yer sadece.

  • ı) Su testisi su yolunda kırılır. 11) Bir insan ne işle uğraşıyorsa başına gelen şeyler de

    o iş yüzünden olur.

    B) Birbirine benzeyen atasözlerini eşleştiriniz.

    Bostancı yağmur ister, kiremitçi kurak… Evdeki bulgur eldeki pirinçten yeğdir.

    Bugünü yumurta yarınki tavuktan iyidir. Kırkından sonra saza başlayan kıyamette

    çalar.

    Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye. Araba devrilince yol gösteren çok olur.

    Yağmurlu havada su veren çok olur. Değirmencinin derdi su, müşterininki un…

    Balık “Çok konuşurum ama ağzım su dolu.” demiş. Her ağaçtan kaşık olmaz.

    Her arı bal yapmaz. Gelin oynayamayınca “Yerim dar.” demiş.

    Kedinin boynuna ciğer asılmaz. Kümesin anahtarı tilkiye verilmez.

    Aşağıda verilen cümlelerdeki

    deyimlerin altlarını çiziniz.

    Bildiklerimi açık yüreklilikle anlattım.

    Kardeşim çok ağırbaşlı bir çocuktur.

    Öğretmenin söylediklerine kulak verdim.

    Annemin öğütleri aklımda kaldı.

    Dedem masal anlatırken ağzından bal damlar.

    Öğretmenimi derts can kulağıyla dinledim.

    Parkta kardeşine göz kulak ol.

    O çocuğu gözüm bir yerden ısırıyor.

    Arkadaşımın kulaklarını çınlattık.

    Ani siren sesi aklımı başımdan aldı.

    Mavi pantolonda gözüm kaldı.

    İki yüzlü insanlardan nefret ederim.

    Onu hiç gözüm tutmamıştı.

    Arkadaşım bana yüz vermiyor.

  • Aşağıdaki deyimlerle karşılıklarını

    örnekte olduğu gibi eşleştiriniz.

    1-dilinde tüy bitmek 8-ağır başlı olmak

    2-ağzında bakla ıslanmamak 9-el üstünde tutmak

    3-çenesi düşmek 10-baş göz etmek

    4-diş geçirememek 11-aklı yatmak

    5-elinden tutmak 12-ortalığı ayağa

    kaldırmak

    6-ayak diremek 13-anasının gözü

    7-devede kulak 14-bir ayağı çukurda

    olmak

    ( ) birisini evlendirmek ( ) çok gürültü etmek

    ( ) ciddi olmak,

    davranışlarda aşırıya

    kaçmamak

    ( ) bir şeyi tekrar

    tekrar söylemekten

    usanmak

    ( 5 ) yardım etmek ( ) çok konuşmak

    ( ) çok önemsiz ya da

    çok az ( ) inat ve ısrar etmek

    ( ) kurnaz, becerikli,

    çıkarcı

    ( ) bir kimseye çok saygı

    ve sevgi göstermek

    ( ) hiç sır saklamamak ( ) gücü yetmemek

    ( ) yaşlı, yaşayacak az

    zamanı kalmış olmak

    ( ) bir işin olabileceğine

    inanmak

  • Aşağıdaki metinde geçen deyimlerle

    bunların anlamını karşılayan cümleler

    verilmiştir. Deyimlerle cümleleri

    eşleştirin.

    a- yol vermek f- akıl erdirememek

    b- önüne geçememek g- beti benzi kül gibi

    olmak

    c- iş tutmak h-ecel terleri dökmek

    d- göz açıp kapayıncaya

    dek

    ı- canına minnet

    e- ters tarafından

    kalkmak

    i- darısı başına

    1 Gecenin bu saatinde nereye gittiğini bir türlü

    anlayamadım.

    2 Bu sefer de başarılı olamazsam diye çok

    korkuyordum.

    3 Okulların tatil olması öğretmenimizi üzse de biz

    çok memnun olduk.

    4 İstifa etmesine engel olamadık.

    5 Kazanın etkisiyle suratı sapsarı olmuştu.

    6 Mazeret bildirmeden işe gelmediği için kovuldu.

    7 Umarım sen de arkadaşların gibi bu sınavı

    geçersin.

    8 Sabahtan beri olur olmaz bahanelerle bizi

    azarlıyor.

    9 İstanbul’da bir iş bulup çalışmaya başlamış.

    10 Otobüs çok kısa bir sürede gözden kayboldu.

    a b c d e f g h ı i