Çevre gazeteciliği - yakup Çetin
TRANSCRIPT
www.yakupcetin.com
T.C.SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ (T.Y.L)RADYO TELEVİZYON VE SİNEMA ANA BİLİM DALI
İLETİŞİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
ÇEVRE GAZETECİLİĞİ
Yakup ÇETİN
154323012008
Haber’de Uzmanlık Alanları Dersi
Yrd. Doç. Dr. Mete KAZAZ
www.yakupcetin.com
iÇİNDEKİLER1. Giriş.2. Çevre kavramı.3. Çevre konusunda görülen problematik noktalar.4. Çevre konusundaki yaklaşımlar.5. Çevre yaklaşımları arasındaki farklar.6. Türkiye’de çevre duyarlılığı. 7. Çevre duyarlığında eğitim.8. Çevre duyarlılığında medyanın yeri.9. Uzmanlık alanı olarak çevre gazeteciliği.10. Çevre Gazeteciliğinin Tarihçesi.11. Çevre Muhabirinde olması gereken vasıflar.12. Çevre Gazeteciliğinde Etik Kurallar.13. Türkiye’de çevre gazeteciliği. 14. Kaynaklar.
www.yakupcetin.com
Günümüz insanının belki de en büyük hayal kırıklıklarından birisi, insanoğluna sınırsız kaynaklarıyla hizmet edeceğine inandığı
yeryüzünün kaynaklarının tükenebilir ve yok olabilir olduğunu öğrenmesi olmuştur.
www.yakupcetin.com
İNSAN DÜNYAYüzey alanı1.000 - 2.191 m2
Yüzey alanı 510.067.420 km2
Karalar 148.847.000 km2 (%29,2)
Denizler 361.220.420 km2 (%70,8)
www.yakupcetin.com
ÇEVRE KAVRAMI1970 Öncesi 1970 Sonrası
Ortam, bulunulan yerin çevresi Bir yerdeki fiziksel ve kimyasal koşullar ile birlikte yaşayan
canlının oluşturduğu ortama o canlının çevresi denir
www.yakupcetin.com
Çevre konusunda görülen problematik noktalar1. Dünyadaki iktisadi kaynakların sınırlı olmasına karşın insanların sonsuz tüketim arzusu
vardır ve egemen sistem kapitalizmin bunu artırması.
2. Kıt kaynaklarla donatılmış dünyada insanların sınırsız ilerlemek ve büyümek için çaba harcamaları ve bu çabaları yüce bir ideal olarak benimsemeleri.
3. Üçüncü dünya ülkelerinde fakirlik ve geri kalmışlık çevre sorunlarına yol açmakta ve oluşan çevre sorunları yeni sorunlara yol açmaktadır. 3. Dünya ülkeleri gelişmek için çevreyi tahrip ederken çevrenin korunmasının maliyetinden dolayı bu konularda çalışmaların yapılmaması.
4. Sonsuz hırs ile Çevreyi tahrip eden sermayenin bir taraftan çevre sorununa çözüm olarak alternatif kazanç sağlama yollarına girmesi.
5. Çevre korumanın maliyetlerinin kim tarafından karşılanacağı sorunudur.
6. Çevreye koruma amaçlı uygulanan metotlarda bile çevrenin nasıl bir tepki vereceğinin bilinmemesi.
7. Çevre sorunlarının nedenleri ve çözümleri noktasında fikir birliği sağlanamamasıdır.
www.yakupcetin.com
Çevre duyarlılığı için çıkarılan ilk yasa 1273 yılında İngiltere’de Sanayi devrimi sonrası hava kirliliği ve çevreye çöp atılamamasını kapsamaktaydı.
www.yakupcetin.com
Son 60 Yılda Tarım alanı haline gelen topraklar 18 ve 19 yıllardaki alanlara eş değer.Şuan Dünyamızın %24’ü ekili alan olarak kullanılıyor.
www.yakupcetin.com
Konya Karapınar – Meke Gölü
Son 40 yılda göl ve derelerde su çekilmesinde büyük artış yaşandı.
İnsan oğlu dünya tatlı suyunun %50’sini tek başına harcıyor.
www.yakupcetin.com
Ormanların yok olması, kolera ve sıtma olmak üzere bir çok hastalığa davet çıkarıyor.
www.yakupcetin.com
17. ve 18. yüzyılda çevre sorunlarına dikkat çeken
düşünürlerin sözleri; John Locke “İnsanlığın ortak malı olan değerlerden yararlanabilmek için, herkesin kendi malını, başkalarına zarar vermeyecek biçimde
kullanması gerektiğine dikkat çekmiştir.
Thomas Malthus “Nüfus artışı gıda arzının çok üstünde olduğunu belirtmiş ve ilerleyen zamanlarda insanlığın açlıkla karşı karşı
kalacağını savunmuştur.”
Jean Jacques Rousseau İnsanların Toplum yararı söz konusu olduğunda bireysel çıkarlardan vazgeçmesi gerektiğini ön görmüştür.
Prof.Dr Ruşen Keleş Tüketim faaliyetlerin hayıtın içindeki yerine dikkat etmek için Descartes(Dekart) in “Düşünüyorum o halde varım
sözünü” “tüketiyorum o halde varım” olarak değiştirerek konuya dikkat çekmiştir.
www.yakupcetin.com
Uluslar arası çevre raporlarından ilki olan Massachusetts
Üniversitesi raporu olan “Büyümenin sınırları” raporu büyük ilgi uyandırmış olsa da az gelişmiş ülkeler raporu politik buldu ve
gelişmelerinin önünde bir engel olarak değerlendirdiler.
Bu raporun yayınlandığı yıl 5 Haziran 1972’de Birleşmiş Milletler Dünya Çevre Konferansı gerçekleştirildi. Bu toplantı Dünya Çevre Programının kurulmasında önemli rol oynamıştır
ve aynı toplantıda “5 Haziran’ın Dünya ve Çevre günü” olarak belirlenmesi kararı da çıkmıştır.
www.yakupcetin.com
Çevre Sorununa “İnsan Merkezci” ve “Çevre Merkezci” yaklaşım
İnsan Merkezci yaklaşım, insan istek ve çıkarların ön
planda tutulduğu yaklaşımdır. Bu yaklaşımda çevredeki her şey insanların isteklerini karşıladığı kadar önemlidir.
Çevre Merkezci yaklaşımda insanlarda doğadaki diğer varlıklarla eş değer görülür ve doğanın parçası olarak
kabul edilir.
www.yakupcetin.com
Sanayi Devriminin Olumsuz Etkileri Sürdürülebilir Dünya Görüşü 1. Biz doğadan ayrıyız.2. Biz diğer türlerden üsteyiz.3. Rolümüz vahşi doğayı fethetmek ona
boyun eğdirmek ve amaçlarımız için onu kullanmaktır.
4. Kaynaklar sınırsızdır. 5. Kullandıklarımızı her zaman
atabileceğimiz uzak bir nokta vardır. 6. Bilim ve teknoloji her sorunu çözer.7. Ne kadar üretir ve tüketirsek o kadar
ileri oluruz. Ekonomik büyümeye sınır yoktur.
8. En önemi birey veya ulus dünyanın kaynaklarına en çok hükmeden kullanandır.
1. İnsan doğanın bir parçasıdır. Tüm canlılar bir birine bağımlıdır.
2. Doğa düzeninde bu gün yapılan değişikliklerin gelecekte insanlar ve canlılar üzerindeki etkileri öngörülemez.
3. Dünya karmaşıktır, Bilim ve Teknoloji tam olarak döngüyü anlamlandıramaz.
4. Dünya insana ait değil, insan doğaya aittir. 5. İnsanın doğadaki rolu, Doğayı anlayıp onunla etkileşime
girmesidir. 6. Her canlı veya nesne doğanın bütünlüğü içerisinde
anlamlıdır. 7. Temel gereksinimler karşılanırken doğaya en az zarar
verecek yöntemler uygulanmalıdır. Doğa sadece temel gereksinimleri karşılayacak potansiyeldedir.
8. Doğadaki sınırlı kaynaklar kullanılırken aç gözlülük yapılmamalıdır.
9. Dünyayı daha iyi bir yer olarak bırakamıyorsak en azından bulduğumuz gibi bırakmalıyız.
10.Herkes kendi kirliliği ve çevreye verdiği zarardan sorumludur, atıklarımızı başka alanlara veya ülkelere dökmek kimyasal savaş uygulamakla eş değerdir.
11.Doğayı korumada yasaların önünde olmalıyız. 12.Türlerin yok olmasını önlemek için aşırı doğumlar
önlenmelidir. 13.Yoksulluğu önlemek için yapılan yardımlar lutuf değil bir
görev olarak görülmelidir. 14.Doğayı ve kendimizi sevmeyi doğayla barışık yaşamayı
bir yaşam felsefesi olarak kabul etmeliyiz.
Çevre yaklaşımları arasındaki farklar.
www.yakupcetin.com
Türkiye’de Çevre Duyarlılığı
1978 yılında Çevre Müsteşarlığı kuruldu.1991 yılında Çevre Bakanlığı Kuruldu2003 yılında Bakanlık Orman Bakanlığı ile
birleştirilerek Çevre ve Orman Bakanlığı oldu.
Türkiye Kalkınma ile Çevrenin korunması arasında ikilemdeki bir ülkedir. Çevre üzerindeki ülkemizdeki
en belirgin etki Ormansızlaşma ve Erozyondur. Bunun çözümü için ülkemizde Cumhuriyetin ilk
yıllarından itibaren ağaçlandırma faaliyetleri yürütülmektedir.
www.yakupcetin.com
Çevre Duyarlılığında EğitimÇevre Bilincinin bireylerde yer edebilmesi için Aile, Eğitim Kurumları, Kitle iletişim araçlarının ve sivil toplum kuruluşlarının büyük bir önemi vardır.
Çevre Bilincine sahip kişi; çevre dostu davranışların yanı sıra, çevrenin bozulmasına tarafsız, duyarsız kalmayan, egoist davranmayan ve sadece kişisel kazanımları hırsa dönüştürmeyen kişidir.
www.yakupcetin.com
Çevre Duyarlılığında Medyanın YeriÇevre duyarlılığının artırılması ve çevreye olumsuz
etkilerle ilgili haberler ve bu haberlere konu alan sorunların çözümleri ile ilgili çözümler Medyada çok az yer almaktadır. Medyanın çevre konusuna fazla değinmesindeki sebepler arasında magazin, spor vs haberlerin daha fazla reklam çekmesi ve bezende çevreye zarar veren kurum veya kuruluşların Medya için reklam veren pozisyonunda olması gibi sebeplerden dolayı medya çevre haberlerine ağırlık vermemektedir.
Söz konusu bir çevre haberi yayınlanıyorsa da çeşitli
medya teknikleri ile yayınlanan haberler önemsizleştirilmektedir.
www.yakupcetin.com
Çevre Duyarlılığında Medyanın YeriMedya, çevre olaylarında bir yatırım
faaliyeti sonrası oluşan çevre sorunuysa bu olayları görmezden gelmeyi tercih ederler.
Ancak Çevre sorunu doğal afet vb. kendiliğinden oluşan bir durumsa medyanın bu konuya çok hassas davrandığı görülmektedir.
www.yakupcetin.com
Uzmanlık Alanı Olarak Çevre GazeteciliğiGazetecilikte ilk zamanlarda basılı medyada gelir basılı
gazetelerin satışından elde edilebiliyordu ve medya sadece medya faaliyetleri yürütüyordu.
Günümüzde ise artık gazetelerin satışından elde ettikleri gelirden daha çok reklamdan büyük kazançlar elde edilebilmektedir ve günümüz medyası sadece Basılı, Görsel ve işitsel medya faaliyetleri ile ilgilenmiyor.
Günümüzde medya kapitalist sistemden beslenen bir yapının içinde olduğu için bu sistemin çıkardığı çevre sorunlarına gösterebilecekleri hassasiyet ve önem ortadadır. Çevre Gazeteciliği yapan bireylerinde Medya şirketlerinde olduğu gibi Siyasi, Ekonomik menfaatler dışında kalması düşünülemez.
www.yakupcetin.com
Çevre Gazeteciliğinin TarihçesiÇevre gazeteciliğinin kökleri doğa yazarcılığına
dayanmaktadır. Çevre gazeteciliğinin başlangıcı 19. Yüzyılda Hanry David Thoreau ve Perkins Marsh gibi yazarların doğanın güzelliği hakkındaki yazıları ve bu güzelliklerin korunmasına dikkat çekmeleri ile başlamıştır.
Doğa hakkındaki yazarlığın geçmişi çok eskilere dayansa da Çevre Haberciliği 1970’li yılarak kadar tam şekillenmemiştir. Rachel Carson’un “Sessiz Bazhar” isimli kitabın 1962 yılında yayımlanması, 1970 yılında Birleşmiş Milletler ve Unesco tarafından yapılan toplantılar sonrası Uluslar arası Çevre Eğitimi Programının ortaya çıkması, çevre politikaların ve yasaların çıkması ve 60’lı 70’li yıllardaki çevre örgütlerinin aktif rol oynaması ile birlikte 1990 yılında kurulan Çevre Muhabirleri Derneği ‘nin kurulması ile birlikte bu meslek daha fazla bilinmeye başlandı.
www.yakupcetin.com
Çevre Gazeteciliği
Çevre Haberciliği insanoğlunun kendi türü dışındaki canlı cansız varlıklarla etkileşimiyle ilgili olarak
ortaya çıkan olaylar, sorunlar hakkında ki habercilik faaliyetleridir
www.yakupcetin.com
Çevre Muhabirleri devamlı olarak güncel sorunlardan haberdar olmalı ve güncel sorunlarla ilgili kamuyu bilgilendirmelidir.
Gazetecilik mesleğinin genel etik kurallarından birisi olan objektifliğe karşın çevre muhabirciliğinde muhabirin çevrenin tarafı olarak haber yapması Çevre Gazeteciliğinde genel kabul görmüş bir durumdur. İçinde bulunduğumuz Dünya’mızın yanı evimizin genel sağlığı açısından taraflı yaklaşmak gerekmektedir.
www.yakupcetin.com
Çevre Muhabirinde olması gereken vasıflar
1. Bilimsel lisanı ve uygulamaları anlamalı.2. Geçmişteki çevresel olaylar hakkında bilgili olmalı.3. Çevre politikaları ve çevre örgütleri hakkında bilgi sahibi
olmalı. 4. Güncel sorunlar hakkında bilgi sahibi olmalı. 5. Tüm elde ettiği yukarıdaki bilgileri anlaşılabilir bir şekilde
kamuya akıtabilmeli.
www.yakupcetin.com
Çevre Gazeteciliğinde Etik Kurallar1. Temiz çevre ve Sürdürülebilir kalkınma temel haktır ve yaşam, sağlık ve
esenlik haklarıyla yakından ilişkilidir. Çevre muhabirinin görevi yerel, ulusal ve evrensel boyuttaki çevresel tehditleri kamuya bildirmelidir.
2. Çevre muhabiri ticari veya politik hiçbir kaygı gütmeden çevre üzerinde ortaya çıkan yeni bilgi, haber ve görüşü bildirmelidir.
3. Çevre muhabiri kamuyu bilgilendirirken mümkün olduğunca çok kaynak göstermeli spekülasyona dayalı yanlı yorumlardan kaçınmalıdır.
4. Çevre Muhabiri ulaştığı bilgi, haber ve kaynaklara diğer tüm kişi, kurum veya meslektaşlarının da ulaşması için yardımcı olmalıdır.
5. Çevre muhabiri yeniliklere açık olmalı, daha önce doğru bildiği bilgiyi düzeltebilmeli ve kamuyu yeni bilgi ışığında aydınlatmalıdır.
www.yakupcetin.com
Türkiye’de Çevre Gazeteciliği
Türkiye’de kayıtlı hiçbir çevre muhabiri yoktur, Çevre muhabiri olarak çalışan insanlarsa diğer muhabirlik alanları asli alanları iken bu alana sadece katkı yapmaktadırlar. Ülkemizde Çevre Gazeteciliğindeki en büyük eksiklik Çevre konusunda Uzmanlaşma eksikliğidir. Şuan ülkemizde olan şekilde değil de tam tersi yönde her alanda (örneğin Ekonomi, Turizm vb) alanların içene Çevre konularının katılması gerekmektedir. Çevre haberciliği felaket haberciliği görünümünden çıkartılarak insanların dikkati çekilmelidir, mesela gezi programları gibi sevilen ilgi duyulan konuların içersine Çevre konuları yerleştirilmelidir.
Türkiye’de ise gazeteciler çalıştıkları kurumun iç politikasından dışarı taşamadıkları veya özellikle ekoloji alanında bir bilinç olmadığından çevre gazeteciliği de kadük kaldı. Tabi buna çalışılan kurumların mevcut hükümetler ve iş dünyasıyla olan dirsek teması da unutulmamalı.
Siyasi habercilik, magazinsel habercilik, sportif habercilik gibi toplumdan geri besleme oluşmayınca, basın da bu alanda uzmanlaşmasına gerek duyulan muhabirler oluşamadı.
www.yakupcetin.com
KaynaklarŞövalyelik Mesleği Gazeteciliğin
Uzmanlık Alanları EKOIQ Yayın Yönetmeni Barış Doğru Çevre Gazetecileri Derneği