daha mutlu guniiere doĞru batım eri: akı/n kuruluş tarihi:...
TRANSCRIPT
g DAHA MUTLU GUNIiERE DOĞRUAkı/nPAZAR HARİÇ HER GÜN ÇIKAR BAĞIMSIZ AKŞAM GAZETESİ
— imtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Müdürü : K»mâl AKINCI
İdare ve Batım eri:
37 — 39
Mecidiye Sokağı
LEFKOŞA — KIBRIS
Kuruluş Tarihi: 1962
Y ıl: 5 — SAYI: 613
Fiati: 10 mil
Kıbrıs Bandıralı bir gemi battı
“New Medow” adlı .5654 tonluk, Kıbrıs bandır'alı bir gemi, Yunanistan ya - kınlarında, meydana ge len bir çatlaktan su alma sı sonucunda batmıştır' Geminin mürettebatı kur tarılmıştır. Mürettebatı
Amerika ve Ingiltere’nin aradıkları:
Geçici Bir HalÇaresi Formülü
Dialoğun kuvvetlenen iiyasko ihtimali Amerika ve İngiltere’yi endişeye düşürdü
Son günlerde Kıbrısla ilgili diplomatik iaaliye - tin büyük ölçüde arttığı müşah'ade edilmektedir, özellikle bir Amerikan ve bir Ingiliz diplomatı . nm Kıbrıs ziyaretlerine, büyük önem atfedilmektedir.
Amerikan Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Bürosu Mü dürü Mc Cuskill’in Pazar günü Kıbrıs'a yapacağı zi yaret, Kıbrısla ilgili olarak gittikçe artan diplomatik kulis faaliyeti çerçe vesinde mütelâa edilmektedir. McCuskill’in Kıbrıs meselesi ile ilgili önemli gelişmelerin kaydedilmek te olduğu bir sırada, Kıb
rıs’a gelmesi, bir tesadüf eseri sayılmamaktadır, öğrenildiğine göre McCus kili, bundan bir ay önce Kıbrıs'a gelmeği tasarla -
GENERAL MARTOLA FİNLANDİYAYA GİTTİ
Barış Gücü Komutanı General Martola, Fin Kı zil Haçınm yıllık toplantı sına başkanlık etmek üze re bu saban Finlandiy'aya gitmiştir.
General Martola Kıbrı- sa 8 Atalıkta dönecektir. Gaybubeti sırasında kendisine Tümgeneral Har . bottle vekâlet edecektir.
makta idi. Fakat ziyareti ni, Makariosun önemli gelişmeler vukübulacağm dan bahsettiği bu günlere bırakmıştır.
McCuskiH’in ziyareti . nin ciddiyeti, yapmak ar zusunu belirttiği temaslar la da anlaşılmaktadır. Öğrendiğimize göre Mc Cuskill, hem Türk hem de Rum liderleriyle görüş mek istemiştir.
McCuskiıl’in ziyareti, hâlen Kıbrısla bulunan Ankara nezdindeki Ingiliz Büyükeçliliği Müşavirle - rinden Pigott’un ziyareti ila de ilişkili görülmekte dir. Bilindiği gibi Pigott, beraberinde Ingiliz Yük ,
Yunan Armatörleri Kıbrıs'a devamlı silâh sevkiyatı yapıyorlar
İstanbul 24: Bu sabahki SON HAVADİS gazetesi, Kıbrıstaki Rumların şıma rıklıkl'arınm devam etme sine sebep olan bir gerçe ği yeni bir örn'eği ile açık
lamıştır. Bu gerçek, Kıb- rıslı Rumlara yapılan si - lâh yardımı olup, bu y'ar dım Kıbrıs Rum çapulcu I°rını şımartmakta, ve i- leri geri konuşmaya teş-
TÜRKİYE’DEKİ AMERİKAN ÜSLERİNİN DENETLENMESİ
HAKKINDA AÇIKLAMAAnkara 24 (BY): Dışiş
leri Bakanlığı Sözcüsü Ok tay Işcen, dünkü basın toplantısında “Türkiye - deki Amerikan üsleri ile tesisleri denetleniyor” yo lunda'ki haberlerle ilgili bir açıklama yapmıştır.
Ortak tesislerde incelemenin devamlı olarak ya pıldığmı bildiren Oktay Işcen, konuşmasında özet le şunları söylemiştir:
“önce şunu ifade et - mek isterim ki söz konusu tesisler, NATO Savun ma Güıcü’nün çerçevesinde kurulmuş müşterek te
sislerdir. Genel Kurmay Başkanlığının gerekli iz - ni verdiği sivil sivil ve as ’ •arî zevat her zaman bu tesislerde incelemelerde Hu'i'nabüir. Rn gibi ince- îoTv ier. esasen bugüne kadar devamlı olarak ya pılmaktaydı. Bu seferki inceleme i'e daha yüksek «“viy'ede yakılmaktadır. Bunun d j ssbebi, bilindiği gibi, Birleşik Amerika ’’e yamlsn i’ii'i anlaşmalar konusundaki çalışmalardır. Şüphesiz ki, gerek tiği takdirde, öteki tesis- ’erde de incelemeler yapılacaktır.”
vik etmektedir.SON HAVADİS gazete
sinin bildirdiğine göre, Yunanlı armatörler, Kıb. rısa silâh sevketmektedir ler. Makarios yönetimine silâh getiren gemiler, Yu nanlı armatörlere ait olup Panama bandıralıdır. İlk parti silâhların dün ada. yq çıkarıldığı ifade olunmaktadır. Bu silâhların s<on model olduğu da bil - hassa belirtilmektedir
SON HAVADİS gazetesinin yazdığına göre, Kıb rıstaki Rum çapulcular, e ğitimierini başka ülkeler, de yapmakta ve Kıbrısa gelen silâhları daha önce öğrennrr'ş olmaktadırlar.
Kıbrıs Ve Keşmir HABER gazetesinde,
‘Kıbrıs ve Keşmir’ başlık lı bir yazı yayınlayan Ah met Emin Yalman da her iki buhranın noktası nok tasma birbirine benzedi - ğini belirtmiş ve bu ihti iâflarm biı'er âfet oldukla rmdan yakınmıştır. Ah - met Emin Yalm'an, Kıb- rısta sürüp giden ihtilâ - f’n halli ile cemaatlerin inıs'anca yaşama düzenine yükseleceklerini bildir - miştir.
sek Komiseri Sir David Hunt olduğu halde, Dr. Küçük’ü ve M'akarios’u zi yaret edeı'Jk kendileriyle görüşmüş bulunmaktadır.
Bazı çevrelere göre, A- merikan hükümeti, Türk Yunan ikili görüşmeleri - nin daha uzun zaman de vam etmesine taraftardır.
RUMLAR, CAMLIKÖY’DE BİR YOLU KAPATTILARRum'lar Lefke bölgesin
de’Çamlıköyün Türk sem tine giden ana yolu 15 Ka sim 1966 tarihindenberi kapatmışlardır.
Durum B.M‘’e bildirildi ği halde hiçbir netice elde edilememiştir.
RUS KİLİSESİNDEN BİR HEYET GELİYORRus Cıtodcks kilisesini
teoısilen bir hey’et, Aralık
ayının i'kinci yarısında Kıb
rısa bir ziyaret yapacaktır.
Heyete, Leningrad Metropo
İlli N.kodemos başkanlık e
clecektir. Ziyaret, 10-15
gan süreceKiir.
Amerikalılar, ikili görüş, meler yoluyla, en sonunda bir hâl çaresi buluna, cağına inanmaktadırlar.
ikili görüşmeler karşısındaki Kıbrıs Rum tutu, mu Makarios tarafından müteaddit defalar belirtildiği şekildedir. Fakat Rumlar bu tutumun de. ğişmez olmadığını söylemeğe başlamışlardır, ikili görüşmelerin seyri hak.
(Devamı sayfa dörtte)
kurtaran bir Fransız gemi sidir. New Medow’un bat tığı yerin, Girit doğusun da olduğu bildirilmekte -dir.
BİR TÜRK
TUTUKLANDI
Dün s’abah Lârnak'a ka zasınm Beyarmudu (Per- gama) köyünden motosik letle Mağusa Kapısı barikatına vasıl olan Ahmet Osman Topal adında bir şahıs, caketinin astarniın içerisinde bir kurşun bu. lunduğu iddiasıyla eşi. ile birlikte tutuklanarak Baf Kapısı karakoluna sevke- dıilmişlerdir. Eşinin ifade si alındıktan sonra Türk kesimine geçmesine mü^a ade edilmişse de Ahmet Topal, meçhûl bir yere götürülmüş olup halen setıbest bırakılmamıştır.
Son aldığımız bir habere göre Ahmet Osman, dün Rum mahkemesine çı karılmış ve 5 gün mevkuf tutulması emrolunmuş- tur.
TAYLAND KALKINMA
BAKANI
İSTANBUL’DAİstanbul 23 (BY): Pa-
riste topi'anan UNESCO toplantısına batılmış bulu nan Tayland Kalkınma Bakanı, bugün s'a'at 16.30 da uçakla İstanbul’a gelmiştir. Tayland Kalkınma Bakanı, İstanbul’da iki gün kalacak, d'ahfc sonra Kahiıe’ye gidecektir.
Vurulan Rurn askeri dün sabah öldü
Geçen gün, Mağusa böl gesinceki askerî kampın _ da jva ramdan tabanca ile vurularak ağır surette ya î'al'anan Limaso'llu 20 yaşında Kiryakos Kurella - ris ismindeki Rum askeri yatırıldığı hastananede, dün saban s'aat 03.00’de öl müştür. Kuıellaris öldü . rülmesi hakkında, gerek sivil, gerekse askerî Rum polisleri tahkikat açmış - lardır
Bu sabahki MAHI gaze tesi, Kuıellaris’in nasıl vurulduğunun meçhul olduğunu yazmakta ve cina yeti “esrarengiz" olarak vasıflandırmaktadır. Di ğter Rum gazeteleri, Ku~ ıellarisin bir futbol maçı nin sonucu üzerinde arka daşlan ile tutuştuğu şiddetli bir münakaşa sıra - sında arkadaşlarından biri tartfınd'an vurulduğunu iddia etmektedirler
ASPiDA duruşmasında ifade veren
Sampson, Makariosun bir şahadetnamesini sundu
ATİNA’DAKİ KIBRIS ELÇİLİĞİNİN RİCASI İLE SAMPSON’UN TAKİBEDİLDİĞİ AÇIKLANDI
Atina 24: Hadiseli birşekilde devam etmekte o lan ASPIDA duruşmasında yeni bir olayın yara - tılmasınd'an suçlu görülen bir subay daha, hapse mahkûm edilmiştir. 8 ay hapse mahkûm edilen su bay, Yüzbaşı Tobras’dır. Yüzbaşı Tobras, gürültü çıkararak duruşmanın devamını engellemeğe çalışmaktan suçlu bulunmuş - utr. Bilindiği gibi aynı mahiyette bir suçtan di
ğer bir sanık yüzbaşı altı ay hapse mahkûm edilmiş ti.
Samnson’ıuı İfadesiDünkü duruşmada ikin
ci şahit olarak yüzbaşı Nittis dinlenilmiş ve on - dan sonra üçüncü şahit o lar'ak Nikos Sampson ç'ağ rılmıştır. Sampsonun ifadesi, mahkeme salonunda gürültülü sahnelere sebe- bo'lmuştur. Bu yüzden du ruşmay'a, kısa bir süre 'a. ra verilmesi de icabetmiş
tir. Bildirildiğine göre Sampson, sanıklardan yüz başı Buiukosun, geçen yı lın ilk aylarında kendisini ziyaret ederek, Yuna - nistanda. Yugoslavya ve Msıir gibi, tarafsız bir sos yalist rejim kurulması i_ çin yardımını istemiştir.
Bulukos, Sampsonun bir sualine verdiği cevapta, bu cereyanın liderinin Andrea PaDandreu oldu - ğunu söy'emistir. Samo -
(Devamı sayfa dörtte)
Perşembe, 24 Kasım 1966 A K I N
Çeşitli ülkelerde
EĞİTİMHazırlayan: Özker ÖZGÜR
mımımııımmıımıııımımıııımiHitıııtıntıııııııııımııııııııııııı ıııtııııı,ımııtııııımMMMHH»'Hn,,,mm ,,,,l,,,lım ,m ,n
I BU SABAH ÇIKAN RUM
İ GAZETELERİ NE D ÎYOR?
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİElliden çok devletçikten meydana gelmiş Ame
rika, son yüzyıllarda meydana çıkmış genç bir ulus •dur.’ Çeatli ırklardan teşekkül etmiş halkına Ulus demek gerçi pek caiz değildir, çünkü bir nsnjn meydana getiren dil, din ve dilek birliğini Amerika da bulma.k güçtür. Yine de, bir ulus olabilmek için gayet eı'.stemli çalışan ve kendi kendilerine eskiden mensup oldukları ulusun adı ile değil de Amerikalı diye hitabeden bu halka ulus demekle bir beis yok tur.
Geniş ve mümbit topraklar, zengin tabiat kay - inakları ve ucuz emek ile işe koyulan Amerikalılar kısa zamanda dünyanın en zengin ve en kuvvetli halkları 'arasında yer aldılar. 3,5 milyon mil karelik bir alana malik ABD (Amerika Birleşik Devlet leri) bugün Çin, Hindistan ve Sovyetler Birliğinden sonra düınyanın en kalabalık ülkesidir. (1961’deki sa yımlara göre nüfus 180 milyondu)
Amerikalılar, hür dünyanın lideri olmak iddia sındadırlar. Demokratik idarelerin bir numaralı mü dafii ve totaliter rejimlerin bir numaralı takbihçisi dirler. Bütün politik ve askerî manevr'aları bun'a bağlamayı adet edinmişlerdir. Aldıkları her tedbir, attıkl'arı her adım demokrasinin korunması ve totali ter rejimlerin yayılmamasını ön görür. Ne var ’ki, d-JonomiVi çıkşrlaiy Amerikfılıİaı"ı savundukları prensiplerin dışına çıkarabilmektedir. Faraz'a, pet. rol için, demokrasi ile ilişiği olmayan Iran şahlığını 'ayakta tutmaya çalıştıkları kimse tarafından inkâr edilemez bir gerç&ktir. Diğer yandan, Vietnamda bütün Vietnam '¿alkımın katılaibileceği bir seçimi tasvib etm'emekîe kalmayıp, bu seçimin gerçekleşr meşini isteyenlerin üzerine bombalar yağdırmaktadırlar. Amerkialılar demokrasiyi savunurken, Mar şal Ky gibi bir askerî diktatörü kukla gibi kullanmaktadırlar. Beri taraftan, Kıbrıs konusunda 120 bin insan’m özgürlüğü pahasına Yunanlıların top - rak ilhakını tasvip eder görünmektedirler.
Bunlara benzer tezatlarla dolu örnekl'er ar'andı ğı takdirde daha da çok bulunabilir. Amerikan hal ıkının temsilciliğini yapanların bu davranışlarının ceVabım eğitim sistemimde araıak bulabilir miyiz?
Bu yanlış tutum larına dur diyebilecek bir kamu o yunun çıkamayışı acaba eğitim sisteminin aksaklığından mı? Bu sorulara cevap bulmak şart.
(Devamı Var)
ıııımıtıııııiiiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııımımr
İngiKzler Ve Amerikalıların kadar Amerikalıların
RolüDELEFTEA ORA gaze
tesi ise. Amerikanın, Kıb rıs meselesindeki rolü ile ilgili olarak tam manşet olarak şunları bildirmektedir.:
“Mevcut belirtiler Ame rikanin Kıbrıs meselesini NATO menfaatlarına uy - gun olarak halletmek için kararlı teşebbüse geçtiği - ni göstermektedir. Birçok siyasî gözlemcilerin kana atına göre, bu genel em - peryalist menfaatl'an le . hinde bir teşebbüs olduğu için, Ingiliz hükümeti de, buna aysk uydurmak tadır. Ingilteıeyi buna zorlayan faktörlerden biri de askerî masraflarında kısıntı yapmak mecburiyetidir. Ingiltere, Orta Doğu bölgesindeki bazı üsleri ıi boşaltırken, bu yüzden durumunun zayıf lamasını önlemek için, Or ta Doğu bölgesinde, Ame rika i e işbirliğine yönelmektedir. Anlaşıldığına göre Ingiltere, elde edece ği bazı bedeller karşısında, Kıbrıs meselesinin halli ile ilgili Amerikan plânlarına yardım etmek ve bu meyanda boşaltaca ğı Dikelya üssünü ver - mek vaadinde bulunmuştur.
Havai K inc i OlacakAmerikanın Kıbrıs m s
selesini bağlamak istediği scııuç, mahut Acheson Plânına dayanmaktadır. Amerika bu plânı, ilgililere cazip göstermek için, çeşitli şekillere sokmakta ve federal tipte sahte bir Enosisi kabul ettirmeğe çalışmaktadır. Şimdiye
buyöndeki gayretleri, daha ziyade Ynn'anıstan ve Tür kiyede sariedilmiştir. Şim di Amerikalılar, Kıbrıst'a da, aynı şekilde gayretlerin sarf edilmesi zamanı - nin geldiğine inanmakta _ dır'lar. Kıbrıs Rumlarının Amerikan Plânlarına şiddetli tepki göstermeleri beklenmektedir. Kıbrıs Türklerinin tepkisi daha zayıftır. Türkler memnun değilmiş eibi görünmekte dirîer. Amerika, Kıbrıslı- ların itirazlarını bertaraf etmek maksadı ile, Mc-
Cuskn'i Kıbrısa görtdef' meğe karar vermiştir. Bu na paralel olarak Ankara riaki Amerikan Büyükelçi ?i Talbotfu W'ashington’a çağırmıştır. Talbott ve Ankara v'asıtasıyla Ameri ka, Kıbrıs Türklerinin muhalefetini bertaraf et - meğe çalışacak ,McCus - ki'Il vasıtası ile de, Rumların muvafakatini s'ağla . mağa gayret sarfedecek - tir. Fakat, muhakkak o . lan bir şey varsa o da şu dur ki, McCuskilli’n ziya retinin sonucu, Amerika için sen derece hayal kırı
cı olacaktır.”Malta’Jak i NATO
Karargâhı Ve Kıbrıs
DELEFTEA ORA gaze
tesi büyük puntolu başlık lar altındaki diğer bir ha
berinde şunları yazmakta
dır:;1 ‘Düolom'atik ve
kaynaklardan öğrendiği m ize göre, geçenlerde In tüterin in Norfolk şehrin
de yapılin NATO konferansında, Italyan delegesi NATO’nun Güney konfe -
t ansında, Italyan: delegesi
(De\amı sayf® dörtte)
Deniz altından geçirilen ve uzak mem'leketler ara sında telefon konuşmaları nı mümkün kıl'an kablola rın tamirat maksadıyla su üstüne çıkarılması gayet masraflı olduğundan bu kabloların uzun yıllar ta mire muhtaç olmadan nor mal çalışmasını sağlamak için hazırlanmasında gayet titiz davranılmakfa denize indirilmeden ence
Yazan: EDWARD AARONS — Çeviren: EŞFAK AYKAÇ
— 72 — Francesca bunları söy -
ledikten sonra pilota kah ve vermek için baş tara - fa doğru yürürken he - men aynı anda Susan geldi, Dure'll’in yanın'a o- turdu. Kafasm'a sardığı e garbın altından görünen sarı saçları, simasına bir gece evvel Durell’in tanı dığı hüviyetten tamamen ayrı, sun’i bir toyluk ifa- defi vermişti. Kızı yanın da gören Düreli kafasını çevirip John Stuyvers’e baktı. Adam galiba uyu - yordu. Kız, kendisine ka çamak nazarlarla bakarak
dedi ki:kerecik yüzüme bakma - kereceik yüzüme bakma - diniz. Düreli. Şu körolası bobinin bende olup olma dığını sormaktan gayrı
hiç bir vesüe il*.. Bu si - y'ah saçlı karı, kahve getirdiği zaman size ne söy
ledi?.”Düreli güldü, sonra ce
vap verdi :— “Konuşmalarınızı du
yan biri sizin bir misyo - ner kızı olduğuna dünya da i'ntimal vermez, Su - ssn.
— “Benim hakkımda bir şey sordu mu?”
— “Neden sorsun?”— “Bu karı beni sev -
miyor. Brna nasıl b'aktı - ğını far’k'ettiniz mi? Anlı yorum, yanınızda bir baş ka kadının mevcudiyeti . ııi müsamaha ile karşılamaca hiç tahammülü yok.’ ’
— “Kendi kendinize ?elin «îüvey oluyorsunuz Susan”
•— “Hiç hayal filân kurduğum yok. Kadınla - rı iyi l-bıdığınızdan şüphe etmiyorum dostum. Bunc'an dolayı da şimdilik rahatım. Yalnız bana aitsiniz Düreli, anlaşıldı mı?— “Pek anlaşılmadı. Ne
rede olduğumuzun ve kimlerle çevrili bulunduğumuzun farkında mısı - nız?”
— “Oh! Zaman ve me
kân müs'ait olduğu vakit buluşuruz. Buluşacağız da-. Bir gün, bütün bu macera sona erdiği zaman.”
— “Elim avucunun içi ne al Sam.”
— “Akıllıca ve doğru bir hareket olur mu bu Susan?”
Kız, kaçamak bir gü - lümsemeyle cevap verdi:
— “Misyoner kızları hakkında neler söylenir, biliyorsun şekerim.”
— “Ama John sizin b'a banız değil, değil mi?”
— Tabi değil.”Kız, gülerek, Durell’in
elini avuçlarının içine aldı.KT—4, geniş bir daire çi zip yükselerek, Musa dağının bir an görünüp kay bolan zirvesi üzerinden uçtu, dönüş yolunu göste ren bir radyo - far’m sin yallerini alarak, otoma - tik Pilotun sevk ve idaıe sinde, İstanbul’a yöneldi. Şimdi sıra dağların deniz tarafından, Sahili takip
ederek, Kuzey - batı istikametimde uçuyorlardı. Kazasız belâsız kalkıp ser best b.'r gökyüzünde Musa Dağı kîbusund'an uzak laştıkları için, Alb’ay Wie kham kendine gelir gibi olmuştu.Zaten her şey, 4. üssün ö lüleri ile beraber o dağ başında kalmaktan d'aha i yi idi. KT—4 emni bir u Ç’ktı. Hackıtt biraz genç olmasına rağmen, işinin ehli bir oilota benziyordu Wicknsm, kendi kendine: “Bir iki kadeh daha içtikten sonra, kendimi gös tereceğim. Hepsine bura - c’a kimin kum’andan oldu ğunu anlatacavım” diyor du. Bunda bir kötülük yoktu. Bir gece evvel şah sı hakkında etrafta uyandırdığı kötü intibaı silme liydi. Belki de şaşkınlığa uğramış olduğunu bilmi - yorlardı. Anlıyamazlardı ama Duıell gibi bir adamın hakkında bir Rapor vermesini önlemeliydi. E- s'asmda da zaten yanlıştı.
BAYRAK RADYOSU Akşam Y aym ':
16.00 Bir solist: Neşe Can16.30 l i jy Charles Korosu '7C0 Bir ş^rkı bir türkü17.30 Varyete Müziği18.00 Kitap Saati18.10 Dündar Baikeıı
Okuyor13.30 Haberle? ve yorum’ 18.50 Kutlu Payaıslıdan
şar kıl; r19.15 Fıkra Köşesi 19.25 Vokal Topluluklar- 19.40 N°sr'n Sipahiden-
şarkiler 20 00 Fen saati 20 10 Ritimler20.30 Inc= sazdan Ma'mr
Faslı21.00 Temsil Saati:
“Falcı i;!e Çoban’*2t.?0 S>z E-erleri21.45 Serenatlar22.00 Kaoanıs
CUMA, 25 KASIM
Sabah Yay»nı:07.00 Kur’an-ı K°rim:
‘ Bakara Sûresi”17 — 24 Ayet
07.15 Haberler07.30 Seçme şarkılar 0800 Ülkü Yürükoğludan
Türküler08.15 Org müziği 08.30. Kaoanıs12 00 Tülftv Ğerman’dan ÖĞLE YAYINI:
Şarkılar12.15 Türk basınından
Yankılar12.30 Bülent Oral okuvor12.45 los Paraguayos Top
luluğu13.10 ik i solist: Semra ö z
BU AKŞAMKİ NÖE E C Z A H A
ŞAHİN SİNEMASI: İDAM MAHKÛMÛ
A. Işık - Ç. Ilhan ‘The Cincinnati Kid’
S. McQueen - A..
TAKSAM SİNEMASI İDAM MAHKÛMÛ
A. Işık—Ç. Ilhan ‘It Happened at The
World F’air’E. Presley - J, O’Bruen
ZAFER SİNEMASI ÖPÜŞM EK YASAK I. Günay „ F. Girik
“TOPKAPI”M. Mercouri - M. Scsell
Hakimiyeti milliye, mil
letin namusudur, haysiyeti"
dir, şerefidir.Atatürk
Her terakkinin ve 'kurtu
luşun anası hürriyettir.
Atatürk
Perşembe. 24 Kasım 1966 M I H
MÜZİK DÜNYASINeşeli müzikleri ile dünya
gençliğinin sevgilileri iden oldular
— HERMAN’S HERMITS —«NO MILK TODAY» İSİMLİ PARÇA, HERMAN’S HERMİTS TOPLULUĞUNU LİSTELERDE BİRİNCİ SIRAYA YÜKSELTTİHerman's Hermits gru
bu şu günlerde Ingiltere- de “Haftamın Plâkları” lis tesinin üst basamaklarına yükselen hit’i “No Milk Today” ile yeniden ilgiyi üzerine çekti. Topluluğun şarkıları, bu yıl içinde plâk s>'atış listelerine sıray la, ‘A Must To Avoid’ — Ingiltere’ce 5, Amerikada 8; ‘Listen People’ — Ame rikada 3; ‘Leaning On The Lamp Post’ — Ameri kada 10; ‘You Won’t Be Leaving’ — Ingilterede 19 ‘This Door Swings Both Ways’ — Ingilterede 16 numaralı basamaklara çı-
kaiak girdiler. Amerika - da hemen Beatles çapında bir ime sahip olan Her m-'-ı’s Hermits’in ait melodileri çoğunlukla yeterli güçte değildi. Grubun son şarkısı “No Milk To day” onl’ar için hem yeni lik hem de kalitesiz plâk lar dizisinden bir ayrılma oldu.
HERMAN NELER DÜŞÜNÜYOR?
DİŞÇİLER: Hepsi çok i yi insanları yalnız elleri ağzımıza girinceye k’adar
İMZA AVCILARI: Beni rahatsız etmemeye baş ladıkları zaman ben üzül
Haftanın şarkılarıTürkiye Radyolarında ça
lınması en çok islenen,
plâk satışları önde giden,
şarkılar bu hafta şöyle sıra
lanıyor:
I ) Sen aşk nedir bilmez mi
sin>
2) Ağla G'taı
3) Bir ateşim yanarım
4) Çatılmış kaşlarınla
5) Şarkılar seni söyler
6) Dilşad olacak diye
7) Aşka gönül vermem
8) Unutulmuş ne varsa
9) Bu akşam bütün meyha
nelerini dolaştım İstan
bul’un
10) Bir han köşesinde
★
M a İtanın melodisi CadillacSöz ve Müzik: Brown - Cib-on - Taylor - Johnson
MailletReınegades’i şchrete ulaştıran bu şirin melodiyi Tür kiyeye Erkut Taçkın tanıttı.
My baby drew upin a brand new Cadillac.My baby draw up in a brand new Cadillac.She ain’t never never coming back!Baby, baby, baby please can't you see I ’m qn my bended kness Your heart’s so cold that it’s gonna
freeze
YENİ ÇIKAN PLÂKLAR
meye başlıj acağım.MINI-ETEKLER: He -
nüz bir tane bile alma - dım.
YÜZMEK: AnimalJohn Steel, Ho'lywood’da ki evimİ7e geldiğimde yüz meşini bilmiyordu.
SPOR: Msnchester U - ıited takımı veya a.'ansör bozuk olduğu zam'n mer divenden inip çıkma
AMERİKAN DİNLEYİCİSİ: Kalitesiz
UÇMAK: İlk kez denemek iyi. Sayıları arttıkça saatlerce oturmak mono - ton oluyor. Aslında uç - maktan korkmuyorum a -
MÜZİK DÜNYASINDAN
Bir Han köşesinde Diz çöksem önünde Doğduğuma pişmanım Boş kalan çerçeve Yalancı
Bir bakış baktın Çatılmış kaşlarınla Şoın Tesellim Derbeder Bu baharla gel Aşkın Gözyaşları Son Tren GranadaYine Gcınlüm Karardı
Gülmek isterdim gülmek Daha Dolmamış Çilem Sen aşk nedir bilmez misin Yalam Yıllar Gülmedi şu bahtım Ağla Gitar
Zeki Müren Neş’e Can Ayfer Başubüyük Behiye Aksoy
Sevim Şengül Sevim Tuna Mediha Demirkır’an Mürüvvet Kekilli Nesrin Sipahi Nesrin Sipahi Yıldız Tezcan Erol Büyükburç Erol Büyükburç Dursun Salkım Dursun Salkım Alâeddin Şensoy Gönül Akkor
Alâeddin Şensoy Muallâ Mukadder Gönül Akkor
ERIC BüRDON, Ameri k j turnesi sırasında eski
grubu Animals ile yaptığı kayıtlardan “See Sae Rider” Amerika lisesinde 1 no’ya çıktıktan sonra, “Help me Girl” de Ingiltere listecindeki yolculuğuna S6 no’dfn başladı. E ric Burden yeni toplulu . ğu “New Aümals”ı şu müzisyenlerden kurdu:
Johnny Weider (gitar), Tom Parker (organ), ve ei'.vi Animal Barry Jen - kins (davul). New Ani - mais i e sjiow’lara çıkan Burdon’un ve grulbunun muazzam olduğu belirtili yor.
— CLIFF RICHARD geçenlerde gizli olarak Lon draaaki “Haçlılar Toplan tısı”nrfa söyledi. Açık h'a yada ve genç tir topluluk önünde kendisine çitari ile esl'.k ederek “Bachelor Boy” “Living Doll” Ve ‘Why wasn’t I Bom Rich’ a dli şarkı.arını söyliyen Cliff’:n bu dinî organizes yon a üye olduğu iç ir t i l iyor.
— TRCGGS, pop-sahme sının bu yeni grubu, dün ya ülkelerini melodileriyle fethettikken sonra şim. di de bu ülkelers turneye Çıkıyor. Sırada İsveç, Hol kında, Amerika ve Fransa var. Grup bir yandan da yeni bit melodisini hazırlıyor.
— FRANÇOISE HARDY ve Jacques Brel iki Fran sız şarkıcısı konserler ver mek üzeıe Ingilterede bu Umuyorlar. Hk büyük filmi “Grand Prix” (Büyük ödül) ü geçenlerde tamamlayan Hardy, Ingiliz TV’sinde görünecek.
ma bıktırıcı..HİS MÜZIGI: Buna bir
şey diyemem işte. Eğer “His Müziği” yapsaydım kıişiler bemim komik olma ya çalıştığımı düşünürler di.
| PARA: Bir zamanlar! ^r'-nın her şey olduğu düşüncesind'eydim. Ve bü
1 tün ihtirasım para biriktirmekti. Şimdi paranın her şeyi satın alamıyaca ğını anladım.
SÜT: “No Milk Today” : (Bu ffün süt yok)
GREV: Okuduklarıma pöre Ruslar grev yapmaz larmış. Çünkü herkes ken di için çalışırmış, dolayı- sıv^ gıev yaparsan grevi yalnız kendine karşı yap mış oluyormuşsun.
KOMEDYENİ FENA
HALDE DÖVEN
ÜNLÜ ŞARKICI
F. ALAMO 13 AY HAPİS
Fransız şarkıcısı Franfk
AİEimo, Monique Le Bec a
dında bir komedyeni döv
düğü için bir Paris mahke
mesinde, 13 ay hapis ceza
sına mahkûm edilmiştir.
Yargıç, şarkıcının cezası
nı tecil etmiş, aynı suçu
b;r daha iş! ediği takdirde
cezayı 2ki katma çıkaraca
ğını söylemiştir.
Alamo, geçen yıl Pariste
ki evinde verıtği bir parti
de, komedyeni fena hâlde
dövmüşü.
BUNLARI— Beatle’larin son Ame
:ı'xa ılurnesinde, grubun
konser verdiği kentte iki
genç kızın bir binanın pen
cere balkonuna çıkarak
Paul McCartney’in gelip
VıenıdHerini ikna etmezse in
tihar edeceklerini iddia et
tiklerini, (Bu kızlar uzun
yalvarmalardan sonra içeri
alınabilmişlerdir)
— Walker Brothers'in so
listi - basçısı Scott Engel’-
in en sevdiği yemeğin Tüıîk
Musakkası olduğunu,
— Ankara Radyosu,
“Haftanın Plâlkları” nda bir
yıl önce listeden ¿üşen
“My Generation” ın listeler
de yeni yükseliyor diye a -
nons edildiğini.
DUYDUNUZ MU?
Mizah
.— Ben bu i. :asy<Kwia iniyorum. Cebimden aldığı
nız cüzdanımı verir misiniz?
KOLAYLIKMuayenesi biten hasta
çıkmadan evvel boynunu büküp doktora dönmüştü.
— “Çok özür dilerim Biraz sıkışık durumda - yım. Borcumu başka bir gün ödesem olur mu acaba?”
— “Niye olm'asm?”— “Ama kızmadınız de
ğil mi?”— “Kızacak ne var
bunda camım? Alışkınım böyle şeylere ben. Meselâ tedavi ettiğim bir marangoz vizite ücreti yerine t'a.ıa ev eşyası yaptı, bir terzi de elbise dikti, cdeştik”
— “Bu usul hiç de fena değil. rBiz de aynı şekilde ödeşebiliriz”
— “Mesleğiniz ne?”— “Tabut imâl ediyo .
rum’
OY BIRLIGI İLE Pazar günü bütün 'aile
sofra başında toplanmıştı. Yemeğe başlamadan ev - vel, baba beş çocuğuma birden ayrı ayrı bakarak sordu ;
— “Bütün hafta boyunca annenizi hiç üzmeye - nin, bir dediğini iki etme yenin, arzularını derhal yerine getirenin, ona can la başla yardım edenin ortalığı dağıtmayanın, her emrine de başüstüne diyenin kim olduğunu me rak ediyorum.”
Bütün bu su'a İleri sabır la dinleyen çocuklar koro halinde ve oybirliğiyle ce vap verdiler:
_ _ “Sen baba.."
yiLDIZLAR KONUŞUYORKOÇ BURCU: (21 Mart - 20 Nisan)
Bir meselede saflık ettiğinizi anlıyacaksı- nız gma iş siten geçmiş olacak.
BOGA BU1RCU: (21 Nisan - 20 Mayıs);, Bir anl'aşm’azlık yüzünden bir dostunuzu;
*r kaybetmek tehlikesnidesiniz*İKİZLER BURCU: (21 Mayıs - 20 Hazir?.n) ^
^ Sizi yanlış anlıyorlar, bilhassa hayatınızı^'^bölüştüğünüz insana açılınız jf-
.^YENGEÇ BURCU: (21 Haziran - 20 Temmuz) 3- Ailenizle aranızda geçimsizlik çıkacak. O ;
C r.'a göre şimdiden tedbir alınız
Î ARSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos)Yıldızlar ai'e hayatınıza son derece tatlı
lık getirecek, işleriniz d° çok iyi.J BASAT "ÎTTRCU:: (21 Ağustos - 20 Eylül) 3^ Mâlî durumunuzu ayarlayınız. Masraflar, J umduğnnHT^ov, f-izl'a artac-k.TTFRAZI BURCU: (21 Eylül . 20 Ekim) ,
Neş’enizi yakmalrınızla paylaşınız. Eliniz1 deki fırsatların faydalanınız,AKREP BURCU: (21 Ekim - 20 Kasım)
istediğiniz olacak. Scn günlerdeki endişe-'lerden kurtulrrisk üzeresiniz.YAY BURCU: (21 Kasım - 20 Aralık);
Meslek hayatınızda iyi bir fırsat çıkacak.;M Kaçırmamaya dikkat ediniz.+C OĞLAK BURCU (21 Aralık - 30 Ocak)
Bugün sıkı ç'alışmanız lâzım. Yarım kalan i •k iş başınıza iş açabilir.
KOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat).V Satürn burcunuzda size çok şeyler vaade-1^ den bir hafta başlıyor.T BALIK BURCU: (21 Şubat - 20 Mart)J Aleyhinizde konuşulanlara aldırmayınız:»'Çabanızın semeresini alacaksınız
rt IIII11III111 IU I II11IIII11IIIII11| i İ l ! I I I I l ı 111111 IH I I I I IH IIIIII1111İİKI-! I l ı m ı t
| SEVGİLİ ÖĞRENCİLER! |KALEMİNİZİN DAİMA
i KREUZER IOLMASINA DİKKAT EDİNİZ.
BU DERS YILINDA SİZ DE BİR KREUZER
DOLMA KALEME SAHİP OLUNUZ.
HER YERDE — KREUZER — İSTEYİNİZ. 1
.tıııtııııııııııııııııııııiJııııımiLiıııııımmııumiHumıtıi’Himırııııımt^
Perşembe, 24 Kasım 1966 A K I N Sayfa: 4
Parası bol bilmeyenleri
«M lYONERÎN HÂTIRALARI»
olup ta harcamasını için bir kitap çıktı
Rembrandt’m eserleri nasıl alınabilir? Eşyalarınızı n'asıl altınla kaplatabilirsiniz? özel bir hayva n’at bahçesi kurmak Veya bir transatlantik kiral’a - mak için nereye başvur - mak gerektiğini biliyor - musunuz?
Bütün bu büyüleyici soruların cevapları Times in geçen günkü s'ayısında yer alan bir ilâna göre, “Bir milyonerin hâtıra defteri”nde bulunabilir.
ilânda büyü'k harflerle göze çarpacak şekilde, “Bu kitabı Ingiltered'e an cak 5000 milyoner alacak tır.” denmekte, sonra altımda daha' gösterişsiz harflerle “fakat yarının milyonerleri ve eşleri ta
rafından gerçekten sevi - len kişiler de bu kitabı se veceklerdir” diye devam edilmektedir.
ilân şöyle devam etmek tedir: “Eğer milyonerce - niz ya da milyonerliğe gi den yolda iseniz, hiç ol - mazsa içinizde milyoner olmak için bir istek varsa tam size göı'a bir kitap la -karşılaştınız” demektir
ilânda belirtildiğine gö re, kitap sadece Ingiltere deki 5000 milyoner için 5000 nüsha hazırlanmıştır ve jcele edilmezse henüz milyonlar kazanamamış o lanlar kitabı tükenmiş bu lac'aklardır.
The Times 520 sayfalık “Bir milyonerin hâtıra defteri”nde, parası olup
da nasıl h'arcyiacağını bil meyenler için zengin bilgi olduğunu açıklamaktadır.
örneğin kitapta, Lozan da boşanma yollarını en i yi bilen avukatların adı bulunmaktadır. Parisin ö zel olarak ışıklandırılma - sı için başvurulacak yer. ler bellidir. Rahattaki en lüks otel ile, Kahiredeki deve yarışlarına katılmak için gerekli bilgi kitapta yer almıştır .
3000 liralık bir cüzdan ya da 30 000 liraya m'alo- lacak bir el çantasını nerede satın alabileceğinizi de kitap bildiriyor.
Ilânı,n en alt satırında
Basında devrim yapacak icadELEKTRONİK BEYİN
ııııııııııııım ıııııııııım ıımııııım ıııııım ııııım ıııııııııııııııım ııııiiimmııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiK
EL YAZISIN I OKUYOR'iııııııııııııımııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııımıııııııiHiııınıııııııııııııııııııııımmıtııiHiıııtııımııııııır
Elektronik beyinlerin kullanılışında yeni bir sıdım daha atılmıştır. “IBM ” adlı Amerikan şir ketinin meydana getirdiği bir “optik okuyucu” îlk defa olarak bir elek -
tronik beynin bir el yazı smı doğrudan doğruya o kumasını sağlamıştır. Ma kin'a şimdilik ancak 0’dan 9’a kadar sayıları ve ya - rım düzine kadar harfi. a yırt edebilmektedir.
ASTRONOMİ ALANINDA YENİ BİR İDDİA:
Ayın kendi ışığı varYıllardan beri okullar -
da Ayın ışığı olmadığı sa dece güneşten gelen ışın larm yansıtılması ile aydan etrafa ışık saçıldığı öğretilirdi. Modern astronomi bilginleri bu görü - şün yanlış olduğunu açık lamışl'ardır. Yapılan araş- trımalar ve denemeler so nunda, Ay’ın da kendine has ışınları olduğu ve et rafa staetıeı anlaşılmıştır.
MOSKOVA AY VE MERİH
Geçenlerde Madritteki Milletlerarası Feza Çalış, maları Kongresinde, Rus feza ilim 'adamı Leonid Sedov, Rusyanın 1965 yılın ın Mart ayından beri fezaya hiçbir kozmonot
yollanmadığını, bu al'an - da baz gıüçlük'lerle karşı laştığmı açıklamıştır. İyi haber 'alan kaynaklar, bu Eçıklam’ayı şöyle yorumlu yorlar: Rusya, beş veyadaha fazl'a kozmonot taşıyacak bir fez agemisi üstünde çalışmaktadır. Eğer Kasım ayı sonuna kadar bu gemiyi fırlatam'azsa kış mevsimi yüzünden programlarını bahara k'a. dar tehir etmek zorunda kalacak. Bu 'arada Ay’a merali, resim çeken kap- ve Merih’e televizyon ka- süller yollıyarak, gezegen ler halikındaki bilgilerini derinleştirecektir. Ay'dan sonra Rusların hedefi hiç şüphesiz Merih olacaktır.
TAKSİ SEFERLERİLefko^ıi - Limasol seferleri muntazaman
Yapılmaktadır.HAREKET SAATLERİ:
LEFKOŞA’DAN: LİMASOL’DAN:
Sabah: 7.30 Sabah: 7.00
9.30 8.30
11.30 10.30
Ö.S. 1.30 Ö.S 2.00
3.00 3.30
4.00KONFOR — UCUZLUK — EMNİYET
Not: Yolcular evlerinden aranılır ve evlerine bı
rakılır.
Adres: HALKIN SESİ MATBAASI Karşısı
Optik okuyucu Avrup'a da ilk defa olarak Frank. furtta basın mensuplarına gösterilmiştir. Bu makin'a elektronik beyinlerce işle nen belgelerin yüzde 90’ı nı meydana getiren el yaz ması bilgelerin işlenme - sinde bir devrim meyda - na getirecektir. Gerçek - ten de şimdiye kadar ’elek trik ve gaz kâğıdı fatura l'ar, sipariş makbuzları depo makbuzları, kasa fiş leri.. gibi çeşitli belgeler elektronik beyinlere veril meden önce elle delikli fişlere aktarılmak zorun - daydı ki bu, da hayli eme ği gjrektiriyordu. Bun - dan böy’e bunlardan çoğu makinaya doğrudan doğ - rüya verilebilecektir.
Ancak, elektronik be - yinlerin el yazılarını oku yabilmesi için bu yazıla - rın düzgünce olm'ası şarttır. Bund?,n dolayı elek - tronik beyinler okumayı öğrenirlerken, insanların da 'aşağı yukarı Standard bir şekilde okunaklı yazmayı öğrenmeleri gerek mektedir. Bunun anlamı meselâ 7 sayısının artık ortada küçük bir çizgi t‘a şımaması 0’ın iyice kapan
8’in 9’u andırmama
bütün bu değerli bilgilerin toplandığı kitabın fia tı verilmektedir: 210 lira.
HERKES FEZADAN DÜNYAYI SEYREDECEK
ilk defa olaı'ak, Amerikan televizyonlarında yörüngeye yerleştirilen bir fer a kapsülünden Dünya nın görünüşünü Amerikalılar seyredecekler. Apol- lo projesi ile fezaya gönde rilecek olan üç feza adamı, yanlarına film çeken bir kamera alacaklar. Bu güne kadar, fezadan tele vizyon yayınlarını ancak Cape Kennedy feza üssün daki televizyon makinele ri alabiliyordu. Bundan böyle bütün Amerikan te levizyonl'arından bu tip yayınlar seyre iilebilecek- tir.
Rum gazeteleri
ÇIPLAK AYAKLA ARABA KULLANMAK
ÇOK FAYDALIÇok uzun süre araba
kullananlar m yorgunluk - tan hayal gördükleri, göz leriııin bozulduğu, uyuya kaldıkları ve bu yüzden çeşitli trafik kazalarına s ebeb oldukları bilinen gerçeklerdendir. Geçen - lerde “Medical Journal” dergisindeki bu açıklama da araba kullananlara u- zun yolculuğa çıkmadan önce, ayakkabılarını giymemeleri ve arabayı ço. rapla kullanmaları tavsi - ye ediliyordu. Taban altı sinirlerinin uyanık kalm'a sı bütün organizmayı devamlı uyarmaya yetiyor - mus. Demek ki “çıplak a yak” araba kullanma mo dasında faydalı bir yönvarmış
(Sayfa 2’den kalan)NATOnun Güney DoğuAkdeniz karargâhının,Kıbrısa nakledilmesi fik - rini ileri sürmüştür. Bilin diğ'i gibi ,bu karargâhşimdi Maltcda bulunmaktadır. Italyan delegesi, Kıbrısta Ingilterenin, mo dern üslere ve nükleer te sislere sahip olması dolayısıyla, NATOnun Güney Doğu Akdeniz karargâhı nın Maltadan Kıbrısa n'ak
linin daha iyi olacağın1 Söylemiş ve adadaki Ingi liz üslerinin, NATO tarafından kullanılabileceği - ni belirtmiştir. Italyan de 1 eğesi karargâhın Kıbrısa naklinin, 1967 yılı zarfın da yapılmasını d'a tavsiye etmiştir.
İtalya, gittikçe kuvvetlenen donanması ile, Akdeniz bölgesinde bir ıider durumuna geçmekledir. Bu bakımdan, Italyan de lege sinin teklifi, ciddiyet le dikkate 'alınmıştır. Bu arada Italva’dan maada, diğer NATO ülkelerinin ve 'aym zamanda Türkiye
İSMET İNÖNÜ, CUMHURBAŞKANI
İLE GÖRÜŞTÜAnkara 24 (BY): Cum
hurbaşkanı Cevdet Sunay dün CHP Genel Başkanı ismet Inönüyü kabul ede rek bir saat görüşmüştür.
An’a muhalefet partisi lideri daha önce de Cumhurbaşkanlığı Genel Sek- ıeteri ile bir görüşme yap mıştır.
ismet İnönü’nün Ge .el Sekreter Alpan’la yaptığı görüşme 50 dakika sür - müştür. Kendi isteği üze rine d’aha sonra Cumhur başkanı Sunayla görüştüğünü bildiren İsmet Inö-
ziyaıet edeceklerdir.” nin de. Güney Doğu Akdeniz karargâhını, Kıbrıs a ve özellikle Dikelya üs sü_.e nakli lehinde vazi yet aldıkları bildirilmektedir. Son oVarak öğrenil diğine göre, NATO yük - -pk komutanları, yakında Kıbrıstaki Ingiliz üslerini
AMERİKA VE İNGİLTERE(1. sayfadan kalan)
kında yeni bilgi alındık, tan sonra, Kıbrıs Rum t'a rafı, bu görüşmelerle ilgi li tutumunu yeniden göz elen geçirecektir.
Diğer bir habere göre, McCuskill ile Pigott’un zi yaretleri, geçici bir hâl çaresi için sondajlarda bulunmak maksadına ma tuf bulunmaktadır.
Ingiliz ve Amerikan dip lomasisinin son günlerde, Kıbrıs meselesine karşı gösterdikleri ilgiye temias eden Lefkoşa Rum siyasî çevreleri, bunu, Türk - Yunan dialoğunun kesil - meşine her ne pahasına o lursa olsun önlemek mak şadına matuf bir teşebbüs olarak yorumlamaktadırlar. Ingilizler ve Amerikalıların kanaatma göre, i- kili görüşmeıer yoluyla, Kıbrıs meselesine köklü bir hâl çaresi bulunmasının imkânsız olduğu mu- şahade edilmiştir. Bun - d=n dolayı, ikili görüşme lerin kesileceğinden endi şe duymaktadırlar. Bu - günlerde, harekete geçme lerinin sebebi, dialoğun devamını sağlamak iste - meleridir.
Solcu Rum siyasî göz - lemcilerinin kanaatına gö re, Amerikan diplomatı MrCuskill, Türk-Yunan dialoğunun kesilmesini önlemek gayretlerinden
nü, Köşk’ten ayrılırken biri olarak Kıbrısı ziyaı i ___________î « i -------- 1 . : . , , . . . „ J“umumî olarak görüştük demiş ve gazetecilerin so rularnıı cevaplandırmış - tır.
HİNDİSTAN’ IN BÜYÜK DERDİmiiimııııııııttııııııımııııııımımmıiHiııııııııııımımıııııııııııııııııı
Üniversitehuzursuzluk yatağı
Hindisitand'aki 1.700.000 lise mezunu ^enç gelecek leri hakkında son derece karams'arlar. Son iki ay i çimde 150 şehirde devam-
j li öğrenci ayaklanmaları olmuş, polislerle dövüş . müşler, üniversite profe - sörlerini tartaklamışlar, a ı'aSrgİ-în devirmişler, si -
sı demektir* “ b“u bkkere ^ aİ£r?+ ate.?e vermişler, s'ağlandı mı, elektronik be husumette görevli olanla-
yinlerin çalışması çok ve rimli olmaktadır. Bu du rumda elektronik beyin dakikada 100-600 belge o kuyabilmektedir.
rın evlerini ve çalışma yerlerimi taşa tutmuşlar . dır. Kuzeydeki Jammu fahrindeki taşkınlıklarda ise polis, öğrencilerin taş yağmurundan kurtulmak için ateş açmış, üç öğren ci ölmüştür. Bazı bölgeler
ŞİŞMANLAR İÇİN MODA deki gençlerin ayaklanma Sekiz tombul ev îı'anı- ! ları ve tahripkâr hareket
mı, şişman kadınların da leri, Hindistan’ın bağım - iyi giyinebileceklerini gös j sizlik mücadelesi sırasın - termek ‘amacıyla bir defi | da In^ilizleıe karşı girişile düzenlemişlerdir. Defi leden sonra, mankenler - den 28 yaşındaki June Webb, model çizmek için Amerikadan teklif aldım. Çin ve Malaysia d’a dahil bütün dünyadan mektuplar geliyor” demiştir. Ba yan Webb’in ölçüleri 47- 112-J 40 cm.’dir.
len tedhiş hareketlerini bile bastırmıştır.
öğrencilerin ayaklan . maları sebepsiz değil, a - ma hçifcir zsman bu şekil gösteriler sokağa dökül - memeli. Üniversiteye gire çekler devamlı güçlükler le karşılaşıyorlar. Üniver
siteler haddinden fazla dolu az para alan profe. sörler yetersiz ve bilgisiz Üniversitelerin ilim seviyesi son derece aşağı, en fen'ssı da Hindistanin sal lana,n ekonomik durumu yüzünden, öğrenciler üniversiteyi bitirs°ler bile iş bulmakta güçlük çekecek lerini biliyorlar.
Bu vüzden Indira Gain dhi hükümeti eğitim prob lemlerin’e eğileceği yerde ön nlâna ekonomik duru - mu 'almıştır. Bu gibi me selelerin ekonomimin dü _ z",ne girmesiyle haleldile fe»ine inanmaktadır. Başbakan Indiı'a Gamdhi’nin öğrencilere karşı yumu -
ret edecek ve dialoğun d'e vamına Makarios yönetiminin itiraz etmeyeceği hususunda Makarios’tan tam söz koparmağa çalışa çaktır. Solculara göıe A- merikan hükümeti McCus kiil’in Kıbrısa yapacağı zivareti, Türk-Yunan dia. loğunu kurtarmak için, bir kurtuluş ümidi olarak görmektedir.
ASPİDA DAVASI(1. sayfadan devam)
son, Bulukosun kendisini ziyaret ettiği sırada, Yu - nan istihbaratının bir me muru olduğunu da ilâve etmiştir.
Makarios’un ŞahadetnamesiMüdafaa avukatları,
S'ampsonun ifadesine şid. defle itiraz etmişlerdir. Bunun üzerine Sampson, Makariosun imz'asını taşıyan bir şahadetnameyi, Mahkeme Reisi General Kamberis’e sunmuştur. Bu şahadetnamede, Samp son’un. “Kıbrıs kurtuluş mücadeleotndek» yararlık lardan” bahsedilmektedir.
Sampson’un TakibedilmesiSampson ayrıca, Atin'a
ya yaptığı bir ziyaret su r^'ind'a takibedildiğini
1
sak davranmadı, 'alttan al söylemiştir Bunun üzeri- ma-sını tenkid edenler oek çok. Bu tutumu.n s"a- de öŞrencüerin şiddet gös ferilerini artırmalarına yardım "edeceğini iddia e diyorlar.
AKIN Basımevi
Dizilip Basıldığı Yer:
Lefkoşa
ne sanıklardan Albay Pa papetros. Atmadaki Kıb - rıs Büyükelçiliğinin ricası üzerine, Sampson’un ta k lbed ijd i^ ıi söylemiştir. Buna karşılık Sampson, “Büyükelçi” Kranidiotis in. A^bay Papapetros’un iddiasını doğrulamak ve - Y'a yalanlamak üzere mah ''emeye çağrılmasını, malı kemeden istemiştir.