deneme - 1 cozum · kpss deneme sınavı - 1 genelyetenek2 genelkültür uzmanlarınkaleminden 1....

Genel Yetenek - Genel Kültür Deneme Sınavı - 1 Yanıt AnahtarıGENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR

1. C 21. A 41. C 1. E 21. E 41. C2. E 22. E 42. D 2. D 22. D 42. C3. B 23. C 43. A 3. C 23. E 43. B4. C 24. B 44. E 4. D 24. C 44. C5. D 25. E 45. B 5. A 25. E 45. B6. A 26. D 46. D 6. C 26. D 46. C7. D 27. A 47. B 7. B 27. C 47. A8. A 28. B 48. C 8. D 28. E 48. D9. B 29. C 49. D 9. A 29. D 49. D

10. D 30. D 50. B 10. E 30. E 50. E11. E 31. D 51. E 11. E 31. C 51. E12. B 32. C 52. C 12. A 32. E 52. C13. E 33. A 53. A 13. B 33. C 53. B14. C 34. E 54. E 14. A 34. D 54. D15. A 35. C 55. C 15. C 35. D 55. D16. A 36. B 56. B 16. C 36. E 56. B17. E 37. D 57. E 17. C 37. C 57. C18. D 38. D 58. A 18. B 38. E 58. C19. C 39. C 59. B 19. D 39. C 59. B20. B 40. B 60. C 20. D 40. B 60. C

Performans Değerlendirme TablosuDoğru Yanlış Boş Net

Türkçe

Matematik

Tarih

Coğrafya

Anayasa & Yurttaşlık Bilgisi

Toplam

Tekrar Edilmesi Gereken Konular

....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... ....................................................................................................................................................................... .......................................................................................................................................................................

genelyetenek genelkültür 1

KPSS Deneme Sınavı - 1uzmanlarınkaleminden

KPSS Deneme Sınavı - 1

genelyetenek genelkültür2

uzmanlarınkaleminden

1.Deyimler, belirli olay, durum ve kişi-lik özelliklerini etkili şekilde anlatmak için kullanılan, sözlü dilde nesilden nesile aktarılarak kalıplaşmış sözler-dir. Seçeneklerde altı çizili sözler bu bakımdan incelendiğinde A’da çok sa-bırlı olmak anlamında “sabır taşı” de-yiminin, B’de üstesinden gelmek an-lamında “baş etmek” deyiminin, D’de birine duyulan güvenin boşa çıkma-sı anlamında “güvendiği dağlara kar yağmak” deyiminin, E’de iş birliği yap-mak, yardımlaşmak anlamında “el ele vermek” deyiminin kullanıldığı görü-lür. Ancak C’de altı çizili söz bir duru-mu, düşünceyi kabullenmek anlamın-daki “yola gelmek” deyimi değil, yer bildiren “yola” sözcüğüyle “geldi” ey-leminin gerçek anlamlarıyla kurdukla-rı cümledir.

Doğru yanıt “C” seçeneğidir.

2.Parçada öncelikle insanoğlunun evre-ni anlamak adına çok uzak noktalara kadar uzanan araştırma çabaları “bin-lerce milyonlarca ışık yılı” sözüyle be-timlenmektedir. Ardından insanoğlu-nun kendini anlamak için de çaba har-cadığı ortaya konmakta ve bu çaba-nın olumlu sonuçlanması için gerekli olanın ne olduğu “kaç kitap yılı yol al-dığı belirleyici” sözüyle belirtilmekte-dir. Bu durumda soruda verilen söz-le insanın kendini anlama çabasının olumlu sonuçlanması için çok sayı-da kitap okuması gerektiği vurgulan-maktadır.

Doğru yanıt “E” seçeneğidir.

3.Parçada öncelikle toplumsal yaşamın herkesi ve her şeyi birbirine benzetti-ği, farklılıkları ortadan kaldırdığı belir-tilmekte ve bu eleştirilmektedir. Altı çi-zili söz de bu eleştiriye bağlı bir uya-rı niteliğindedir. “Karantina” bir hasta-lıktan kurtulmanın, hastalığı çerçeve-lemenin bir yolu olduğuna göre par-çada görüşlerini açıklayan kişiye göre sanatçılar “birbirine benzeme, aynı-laşma” hastalığına karşı “özgün, fark-lı olma” yönünde çabalamalıdır. Altı çi-zili sözle kişiye özgülük vurgusu yapıl-maktadır. Özgünlük çabasında olmak, toplumdan kopuk olmak anlamına gelmediğinden altı çizili sözle B’deki yargıya ilişkin vurgu yapıldığı kolaylık-la söylenir.

Doğru yanıt “B” seçeneğidir.

4.Tahmin, gerçekliği hakkında kesin bil-gi sahibi olunmayan bir olay veya du-rum üzerine fi kir yürütmektir. Cümle-ler bu bakımından değerlendirildiğin-de I., II., V. cümlelerde kesinlik içeren yargıların bulunduğu görülür. IV. cüm-lede ise “ne yazık ki” ve “var gibi” söz-leriyle gençliğin içinde bulunduğu bir duruma ilişkin yakınma, eleştiri belirtil-mektedir; yani IV. cümlede de tahmin yoktur. III. cümlede ise “Belki de” sö-zünün de etkisiyle kesinliği olmayan bir fi kir ortaya konmakta; yani tahmi-ne yer verilmektedir.


5.Soru çözülürken seçeneklerden nu-maralanmış cümlelere doğru incele-me yapıldığında I. cümlede anlatıcı-nın evdeki diğer bireylerle ilişkisinin iç dünyasında yarattığı bir etkiyle il-gili saptama yaptığı; II. cümlede “ne de olsa” sözüyle I. cümledeki sapta-masının gerekçesini ortaya koyduğu; III. cümlede “Baskılarla emirlerle on-ların istediği gibi” sözleriyle ailenin tu-tumuyla ilgili olumsuz eleştiri yapıldı-ğı; V. cümlede ise “Nereye kaçacağı-mı bilemezdim” sözüyle olumlu karşı-lanan bir rastlantıdan söz edildiği gö-rülür. Ancak IV. cümlede bir öngörü-den çok, anlatıcının çocukluğunda, geleceğiyle ilgili olarak kurduğu bir ta-sarısından söz ettiği rahatlıkla söyle-nebilir.

Doğru yanıt “D” seçeneğidir.

6.Bu soruda da seçeneklerden, numa-ralanmış cümlelere gidildiğinde II. cümlede “Başka hiçbir metropol” sö-züyle kişisel düzlemde bir karşılaştır-ma yapıldığı; III. cümlede geçmişi çok parlak bir şehir olan İstanbul’un şim-diki durumuyla ilgili olumsuz bir de-ğerlendirme yapıldığı, IV. cümlede “cehennemde eriyip kaynayıp duran magmaya” sözüyle somutlama yapıl-dığı; V. cümlede “tüm insanlığa karşı sorumluyuz” sözüyle var olan durumla ilgili olarak kişisel bir sorumluluk üstle-nildiği ve öz eleştiri yapıldığı görülür. Ancak I. cümlede “yeryüzünün mega-kenti olmuştur” sözüyle bir tahminden çok, İstanbul’un tarihsel konumuyla il-gili belirleme yapılmıştır.

Doğru yanıt “A” seçeneğidir

GENEL YETENEK




7.Sorudaki cümle dikkatle incelendiğin-de “Gül sunmak” gibi olumlu bir ey-lemin, onu gerçekleştiren kişiyi de olumlu etkilediğinin “bir miktar gül ko-kusu kalır” sözüyle anlatıldığı görülür.Seçenekler bu karşılılıklı etki vurgu-sunu taşıyıp taşımadıkları açısından incelendiğinde A, B, E seçenekleri-nin kolaylıkla elenebildiği görülür. Di-ğer taraftan C’de erdemli davranış sergileme-somut çıkar elde etme iliş-kisi üzerinde durulmakta; yani cümle-de asla vurgusu yapılmayan bir ilişki-lendirme belirtilmektedir.


8.Sorudaki cümlede kolay inanma ve kolay aldatılma ilişkisi vurgulanmak-tadır. Seçenekler incelendiğinde B, C, D, E’de söz konusu ilişkiyi vurgulayan yargıların bulunmadığı görülür. Ancak A’da “Her şeyi sorgulamadan çabucak kabullenmek” sözü “Kolay inanan” sö-züyle, “yalanın tuzağına çabucak düş-mek” sözü de cümledeki “kolay alda-tılır” sözüyle eşlenebilmektedir. A’daki yargı, öncüldeki yargıya anlamca en yakın olandır.

Doğru yanıt “A” seçeneğidir.

9.Parçaya bütün olarak yaklaşıldığın-da numaralanmış sözlerin niteledik-leri sözcüklerle ilişkisinin şöyle oldu-ğu görülür.

A’da hayal meyal hatırlatıyorum belirteç eylem

C’de sürekli gülerler belirteç eylem

E’de merakla izlerlerdi belirteç eylem

D’de yüksek sesle önad ad

Ancak “kimseye” sözcüğü hiçbir söz-cüğü nitelemeyen, belirsiz kişi adları-nın yerini tutan adıl ( zamir ) görevin-de bir sözcüktür.


10.Seçenekler sorudaki açıklama bakı-mından incelendiğinde aşağıdaki gibi bir durum oluştuğu görülür:A’da taç + ı > tacınıB’de yurt + u > yurdundanC’de dert + i > derdiniE’de kapak + ı > kapağınıAncak D’de ince metal levha anla-mındaki “sac” sözcüğü zaten yumu-şak ünsüz olan “c” ile sonlanmaktadır. Bu sözcükte açıklamadaki gibi bir de-ğişim yoktur.


11.Parçada I numaralı yerde yapıt adla-rında büyük harf kullanımına uyuldu-ğu görülmektedir. III numaralı yerde ise kişi adına bağlı unvan olmaktan çok övücü-niteleyici bir söz olan “bü-yük yazar” sözünde de küçük harfl erin doğru kullanıldığı, IV numaralı yerde kurum ve kuruluş adlarının kısaltma-larına getirilen eklerle ilgili doğru bir kullanım bulunduğu, II numaralı yerde ise birleşik bir sözcük olan “birçok” sözcüğünün doğru yazıldığı görülür. Ancak V numaralı yerde “Cumhur Başkanlığından” sözünün yazımı yan-lıştır çünkü birleşik sözcükler bitişik yazılır, dolayısıyla sözün doğru yazı-lışı “Cumhurbaşkanlığından” biçimin-dedir.


12.Tırnak içindeki alıntı sözlerden önce iki nokta, sıralı cümleler arasında vir-gül, eş görevli söz öbekleri arasında da virgül,eş görevli sözlerin virgüller-le ayrıldığı sıralı cümlelerin arasında noktalı virgül kullanıldığından boşluk-lara sırasıyla (:) (,) (,) (;) getirilmelidir.


13.Sorudaki cümleye bütün olarak ba-kıldığında anlatıcının çocukluğunun geçtiği İzmir’deki evlerinin yolunun betimlendiği görülür. Soru kökünden hareketle gereksiz kullanılmış sözcük aranacağına göre cümlede “büyük” ve “İzmir’deki” sözlerin kesinlikle gerek-li olduğu görülür. Öte yandan bir yo-kuş dümdüz çıkılabileceği gibi “döne döne” de çıkabileceğinden “döne döne”nin de cümleye anlamsal kat-kısı vardır. IV numaralı “çıkılan” söz-cüğü çıkarılarak cümle okunduğunda ise anlatım tamamen bozulur. Ancak “çıkılan bir yokuş” zaten tırmanıldığın-dan V numaralı “tırmanılarak” sözcü-ğü gereksizdir.

Doğru yanıt “E” seçeneğidir




14.Seçenekler dikkatle incelendiğinde A, B, D, E seçeneklerinde anlatım bo-zukluğu olmadığı görülür. Ancak C’de söz dizimine dikkat etmemenin anla-tımda açıklığı engellediği görülmek-tedir. Var olan söz diziminde tamla-yan eki eksikliği “Sanat ... mutlu etme-si” biçiminde düşüklüğe sebep olmak-tadır. Sözün doğru biçimi “Sanatın... mutlu etmesi”dir

Doğru yanıt “C”seçeneğidir.

15.Cümleye dikatle bakıldığında gerek-siz kullanılmış bir sözcüğün duruluğu bozduğu görülür. Türkçede “başvuru-da bulunmak” biçiminde bir söyleyiş doğru değildir. Çünkü dilimizde “baş-vurmak” eylemi vardır. Dolayısıyla I numaralı yerdeki sözün “Başvurduğu” biçiminde kullanılması doğru olur.


16.Parçanın genelinde “zarif, görkemli, muhteşem” gibi nitelemelerden ya-rarlanılarak, Kudüs’le karşılaştırmalar yapılarak görsel bir anlatımla yani be-timlemelerle Mardin’den söz edilmek-te; Mardin’le ilgili açıklama yapılmak-tadır. Ancak parçada ne eksiltili cümle ne de düşsellik vardır.

Doğru yanıt “A”seçeneğidir.

17.Sorunun çözümünde anahtar sözcük “Bunlar”dır. Soru kökündeki cümlede “İnsanın dişlerini daha az kullanması sonucu” sözü geçtiğine göre bu cüm-leden önce sözü edilen sonucu doğu-rabilecek olay veya durumların söz konusu edildiği bir cümlenin gelmesi gerekir. I., II., III., IV. cümleler söz ko-nusu anlamsal koşulu sağlamamakta-dır. Ancak V. cümlede dişlerin “parça-lama , kesme” gibi işlevlerinin çatal, bıçak gibi araçlarla ellere aktarıldığı belirtilmektedir. Yani söz konusu an-lamsal koşul sağlanmaktadır.


18.Bir paragrafta giriş cümlesi, kendin-den öncesine gönderme yapmayan bağımsız nitelikte olan cümledir. Bu bakımdan bir olayın anlatıldığı parça-da I. cümle “önce” sözcüğünden ötü-rü giriş cümlesi olamaz. Bu durumda I.cümlenin bulunmadığı B, C, E se-çenekeleri kolaylıkla elenir. Diğer ta-raftan IV. cümlenin hem bağımsız bir giriş cümlesi olduğu hem de II. cüm-leyle anlamsal bütünlük içinde olduğu görülür. Ayrıca I. cümleyle V. cümle arasında da anlamsal bağ vardır. Do-layısıyla I. ve IV. cümlelerin yerleri de-ğiştirilmelidir.


19.Parçada boşluktan önce Nasrettin Hoca’nın içinde yetiştiği toplumun birçok özelliğinden etkilendiği belirtil-miş; boşluktan sonra da aynı yönde düşünceler pekiştirme amacıyla orta-ya konmuştur. Boşluktan sonra gelen “yani” sözü kendinden önceki cüm-leyi açıklayan, o cümleyle yakın an-lamlı bir cümlenin başında kullanıldı-ğına göre boşluğa “halk yaratıcılığın-dan doğmuş bir düşünce imecesidir” yargısıyla paralel bir yargı getirilmeli-dir. A, B, D, E seçenekleri bu paralelli-ği sağlamaz. Ancak C’deki yargıda da Nasrettin Hoca’nın “tek kişi olmadığı” yani halk kültürünün sonucu olduğu belirtilmektedir.


20.Parçada genelde sansür ve karalan-ma korkusunun Hababam Sınıfı gibi bir başyapıtın yayınlanma sürecini nasıl etkilediği ortaya konmaktadır.Bu noktada III.cümle “Ne var ki” sözüyle I. cümleye bağlanmakta, IV. cümlede ise III. cümledeki durum detaylandı-rılmakta, V. cümle ise “çünkü” söz-cüğüyle IV. cümleye bağlanmaktadır. Ancak II. cümle, III. cümlede bildirilen yayımlanma tarihi bilgisini cümleler arası söz dizimi bağını aksatacak şe-kilde ortaya koymaktadır.

Doğru yanıt “B” seçeneğidir

21.Karışık olarak verilen cümleler genel olarak incelendiğinde sözcüklerin an-lamlarıyla ilgili olarak anlatıcının yaşa-dığı bir karmaşanın tartışıldığı görü-lür. Bu bağlamda IV numaralı cümle-nin olay akışını başlatan bağımsız bir giriş cümlesi olduğu, I cümlenin “öyle” sözcüyle IV’e; V. cümlenin “sözcükler” sözcüğüyle I’e bağlandığı görülür. Bu durumda cümlelerin doğru sıralama-sının IV - I - V - II - III şeklinde olması gerektiği rahatlıkla söylenebilir.


22.Her paragraf belirli bir konunun çeşitli bakış açılarıyla işlendiği kendi içinde bütünlüklü cümleler kümesidir. Parça-ya bu bilgi bağlamında yaklaşıldığın-da I., II., III., IV., V. cümlelerde Bur-haniye çevresindeki doğal ve tarihsel zenginlik betimlenmekte; turizmin bu zenginliklere verdiği zarar eleştiril-mektedir. VI. cümlede ise daha genel bir yaklaşımla turizm-tarihi zenginlik ilişkisinde toplumda son yıllarda olu-şan duyarlık söz konusu edilmektedir. Bu durumda VI. cümle yeni bir parag-rafın ilk cümlesi olur.


23.Parçanın genelinde anlatıcının “perde arkası” deyiminden yararlanarak izle-yicilerin, sadece sahnede sergilenen oyunla ilgili olmalarından, perde ar-kası olarak adlandırılan oyunun hazır-lanış süreciyle ilgili bilgi sahibi olma-yışlarından yakınmaktadır. Bu bakım-dan bir tahlil, değerlendirme yapıldığı ve bu değerlendirmenin tiyatro oyunu - izleyici ilişkisi üzerine olduğu söyle-nebilir. Benzer vurgu C’deki soru cüm-lesinde de bulunmaktadır.





24.Parça dikkatli okunduğunda I.cüm-lenin A’daki ve E’deki soruya, “kültür-lerle de ilgili bir mesele bu” sözünün C’deki soruya, “bütünüyle yeterli ol-maması da ayrı bir mesele” sözünün D’deki soruya ilişkin değini içerdiği gö-rülür. Ancak parçada en yaygın kulla-nıma sahip dilin hangisi olduğuna de-ğinilmemiştir.


25.Parçanın genelinde anlatıcı, kendi öğ-rencilik yıllarında büyük düşünürlerin ve bilim, siyaset insanlarının yapıtları-nı okumanın, anlamanın imkânsızmış gibi yansıtıldığını; buna bağlı olarak bazı kişilerin bir tür arabuluculuğa so-yunduğunu aktarmakta ve son cümle-de ne olursa olsun söz konusu zor ya-pıtların kişilerce okunması ve anlaşıl-maya çalışmasının gerektiğini vurgu-lamaktadır.


26.Parça dikkatli okunduğunda “Birço-ğunun çıkış noktası daha güzel gö-rünümlü bir vücuda sahip olmak olsa da” sözünün A’daki yargıya; “Tekno-lojisinin gelişimi ve buna bağlı ola-rak “bilgi ağının genişlemesiyle” sö-zünün B’deki yargıya; “bu endişeler yazın dünyasını da ilgilendiriyor” sö-zünün C’deki yargıya; “Bu tip sorular yıllardır insanların kafasını en meş-gul eden sorunlardan bazıları” cümle-sinin E’deki yargıya ilişkin olduğu gö-rülür. Ancak sağlıkla ilgili kitap yazan-ların gelir düzeyine parçada değinil-memiştir.


27.Parçanın genelinde öncelikle fut-bol konusundaki durum açısından İngiltere’yle Brezilya’nın karşılaştırıldı-ğı ancak İngiltere’nin Brezilya’nın ge-risine kaldığı belirtilmektedir. Diğer ta-raftan parçada asıl olarak Brezilya’da futbolun bir yaşam biçimi gibi algılan-masının Brezilya’yı bu alanda lider yaptığı üzerinde durulmaktadır.


28.Parça dikkatli okunduğunda “Çocuk-luğumun geçtiği yıllarda ‘çarşı’ de-nildiğinde Ulus çevresini, yani Hal, Çıkrıkçılar Yokuşu, Samanpazarı üçgenini anlardık.”cümlesinden A’ya, “Yoktan var edilmiş ilk şehir sensin” dizesinden ve parçanın genelinden C’ye; “Nitekim delikanlılık döneminde, önce Kızılay’a uzunca bir süre sonra Kavaklıdere’ye ....... taşındı” yargısın-dan D’ye; “Mutlaka alışveriş etmek manasına gelmeyen, amaçsız gezin-meden insan görme, vitrin bakma, hava alma, vakit geçirmeye kadar pek çok şey demek olan” sözünden E’ye varılabilir.


29.Parça dikkatle okunduğunda “Ömür, hayatın akışında bir parantezdir.” cümlesinden A’ya, “ama deseydi an-lamlı olmaz mıydı” cümlesinden B’ye, “Yaşam sözcüğü hayatın karşılığı ama ikisinin de yerleri ayrı.” cümlesin-den D’ye, “Yaşam değişiyor, renkleni-yor, zenginleşiyor.” cümlesinden E’ye ilişkin ipuçları elde edilebilir.


30.Parçanın genelinde yazar Antik Yunan mitolojisi ve sanatının Batı sanatında-ki etkisinden yola çıkarak kalıcı ve bü-yük sanatsal ürünler için evrenselliğin şart olduğunu belirtmektedir. Öte yan-dan yazar Nobel Edebiyat Ödülü gibi evrensel çapta ödüllere layık yapıtlar için evrenselliğe yaslanmanın bizim yazarlarımız için de bir ilke olduğunu anlatmaya çalışmaktadır.


31.Toplamları sabit olan sayılardan bi-rinin en büyük değerini alabilme-si için, diğerleri en küçük değerlerini almalıdır. O halde söz konusu 4 do-ğal sayıdan üçünü, birbirinden fark-lı ve en küçük olacak şekilde 100, 101, 102 seçelim. Bu üç sayının top-lamı 303 olduğundan, dördüncü sayı 888 303 585- = olur.


32.Verilen işleme göre, “ab” iki basamaklı sayısının 6 katı 102 olmalıdır.

. (ab)6 102= & ab 17=

“ab” iki basamaklı sayısının “6c” katı ise 1071 olarak verildiğine göre,17.(6 ) 1071c = & c6 63=

ab 17= ve c6 63= olduğundan, , ,a b c1 7 3= = = olur.

a b c 1 7 3 11+ + = + + = bulunur.Doğru yanıt “C” seçeneğidir.

33.AB57 sayısının 9 ile bölümünden ka-lan 2 ise rakamları toplamı 9’un bir tamsayı katından 2 fazladır.

.A B k5 7 9 2+ + + = +

.A B k9 10+ = -

A83B sayısının 9 ile bölümünden ka-lan, rakamları toplamının 9 ile bölü-münden kalana eşit olduğundan,

8 9. 10A B k3 8 3+ + + = - + +

.k9 1= +

Buna göre, A83B sayısının 9 ile bölü-münden kalan 1’dir.


34.a, b, c ardışık pozitif tamsayılar oldu-ğuna göre, bu sayılar sırasıyla T, Ç, T veya Ç, T, Ç biçimindedir.Bu iki durumda Ça c T T+ = + = veya Ç Ç Ça c+ = + = olacağın-dan, “a c+ ” ifadesi kesinlikle çifttir.Pozitif tamsayı kuvvetler, sayıların tek - çift durumunu değiştirmediğinden, E seçeneğinde verilen 2a cc a

+ + ifade-si kesinlikle çift tamsayıdır.





35.:4

141

21 2 3

1- - -d n

:41

41

23

31

= - - -d n

.41

41

32

31

= - - -

4 6 31 1 1

( ) ( ) ( )3 2 4

= + -

123 2 4

= + -

121

=


36.. .8

1161 2 2

5 43 5 4 4

- - = - --

- - -d d _ _n n i i

.2 2. ( ) .( )3 5 4 4=-

- - -

2 .215 16=-

-

2 15 16=-

- +

2=-


37.

21

21 12

x x2 3+ =

- -

221

221 12

x x

2 3+ =

22

22 12

x x

2 3+ =

42

82 12

( )

x x

2

+ =

2.2 28 12x x+ =

.3 2 96x=

2 32 2x 5= =

x 5=


38.

, ,0 02 0 988 50 18

+

+ -

.. . .

1002

10049 2

4 2 25 2 9 2=

+

+ -

102

107 2

2 2 5 2 3 2=

+

+ -

2.2

108 24 2 4

810

840 5= = = =


39.x x x2 2 4 2 3 1- - - - = -_ _i i7 A

x x x2 2 4 2 3 3- - - + = -7 A

x x2 2 3 4 3 3- - - = -7 A

x x2 6 8 3 3- - + = -

x x2 8 3 3 6- + - =- +

x3 3=

x1 =


40.c a

a baa

ab6 6

= + = +

.c ab1 6= +

b a0 < < olduğundan, 1ab 1 dir.

O halde, 6. 6ab 1

1 6. 1 6ab 1+ +

c 71 olur.Buna göre, c nin alabileceği en büyük tamsayı değeri 6’dır.


41.

ca b

cb11+ +

ca b

cc b1+ +

Son eşitsizlikte her iki taraf “c” ile çar-pılırsa paydalar yok olur. Ancak, c ne-gatif sayı olduğundan, bu çarpma işle-mi sonucunda eşitsizlik yön değiştirir.

. .c ca b

cc b c2+ +

a b c b2+ +

a c2


42.a b01 1 olduğundan,“ a b2 - ” ifadesi negatif,“ a2- ” ifadesi pozitif,“ b- ” ifadesi negatiftir.Mutlak değer içerisindeki pozitif ifade-ler, mutlak değerden aynen çıkarılır-ken, mutlak değer içerisindeki nega-tif ifadeler, mutlak değerden işaret de-ğiştirilerek çıkarılır.Buna göre,

a b a b2 2- - - + -

2a b a b2= - + - - +_ _ _i i i

a b a b2 2=- + + +

b2=


43..

3xx x

23 2+

+ +-

_ i

3xx x

23 22

=+

+ + -

.3

xx x

22 1

=+

+ +-

_ _i i

x 1 3= + -

x 2= -


44.x xy 282

+ = ve y yx 82+ = eşitlikleri

taraf tarafa toplanırsa,x xy y2 362 2

+ + =

x y 362+ =_ i

x y 6+ = ( x ve y pozitif )elde edilir.x xy 282

+ = ve y yx 82+ = eşitlikleri

taraf tarafa çıkarlılırsa,x y 202 2

- =

.x y x y 20- + =_ _i i

.x y 6 20- =_ i

x y 310

- =

elde edilir.Elde edilen x y 6+ = ve x y 3

10- =

eşitlikleri taraf tarafa toplanırsa,x2 6 3

10= +

x2 328

= & x 314

= bulunur.


45.Çarklardaki diş sayısı ile dönme sayı-sı ters orantılıdır. Buna göre,3 kez dönen çarkta k

3 tane,

4 kez dönen çarkta k4 tane,

6 kez dönen çarkta k6 tane diş vardır.

3 4 6k k k 360( ) ( ) ( )4 3 2

+ + =

4 3 2k k k12 360+ + =

. .k9 12 360=

k 480= olur.

En küçük çarkta k6 6

480 80= = tane

diş vardır.Doğru yanıt “B” seçeneğidir.




46.Sayı x olsun.

.x x4 4 4 4+ = -_ i

x x4 4 4 16+ = -

x x4 4 20= -

x x16 80= -

.x80 15=

x 1580

316

= =


47.Bilet sırasındaki baştan 3x -_ i kişi-nin arasında Elif vardır, aynı sırada-ki sondan x3 7-_ i kişinin içinde yine Elif vardır.O halde bu değerler toplandığında, Elif iki kez sayılmış olacaktır. Bu ne-denle sıradaki kişi sayısı,

x x3 3 7 1- + - -_ _i i kişidir.Sırada 49 kişi olduğuna göre,

x x3 3 7 1 49- + - - =_ _i i

x4 11 49- =

x4 60=

x 15=

Buna göre, Elif baştan 15 3 12- = . sıradadır. O halde Elif’ten önde olan 11 kişi vardır.


48.Başlangıçta depoda “x” litre su olsun. Deponun hacmi ise “h” litre olsun.Depoya 20 litre su ilave edilince 7

5 ’si dolduğuna göre,

.x h20 75

+ = denklemi yazılır.

Depoya su ilave etmeden, 20 litre su alındığında deponun 7

6 ’si boş kaldı-ğına göre, 7

1 ’si doludur.Buna göre,x h20 7- = denklemi yazlır.

Bu denklemin her iki tarafı 5 ile çarpı-

lırsa, .x h5 100 75

- = elde edlir.

.x h x20 75 5 100+ = = -

x x20 5 100+ = -

x120 4=

x30 = elde edilir.Doğru yanıt “C” seçeneğidir.

49.Anne ile ilk çocuğu (büyük çocuk) ara-sında 27 yaş fark vardır. İki çocuk ara-sındaki yaş farkı 7 olduğuna göre, anne ile küçük çocuğu arasındaki yaş farkı 27 7 34+ = ’tür. Buna göre, kü-çük çocuk 12 yaşına geldiğinde anne-nin yaşı, 12 34 46+ = olacaktır.


50.Bu işi A işçisi tek başına a günde, B işçisi tek başına b günde, C işçisi tek başına c günde bitirebiliyor olsun.

a b1 1

101

+ = , a c1 1

151

+ = ve

a b c1 1 1

81

+ + = veriliyor.

İlk iki denklem taraf tarafa toplanırsa,

a b c a1 1 1 1

101

151

+ + + = +

a81 1

101

151

+ = +

10 15 8a1 1 1 1

( ) ( ) ( )12 8 15

= + -

a1

12012 8 15

= + -

a1

1205

241

= =

a 24= bulunur.Doğru yanıt “B” seçeneğidir.

51.3 tanesi 2x TL’ye alındığına göre, ta-nesi x

32 TL’ye alınmıştır. Hesabın ko-

laylaşması açısından, 1 tanenin alış fi yatı 100 TL olacak şekilde bir x sa-yısı seçebiliriz.

x32 100= & x 150= olsun.

5 tanesi 6x TL’ye satıldığına göre, ta-

nesi x56 TL’ye satılmaktadır.

x yerine 150 yazılırsa, 1 tane ürünün

satış fi yatı, .5

6 150 180= TL olur.

O halde tanesi 100 TL’ye alınıp, 180 TL’ye satılan bu üründen % 80 kar edilmektedir.


52.Karışımda 2x kg şeker ve 3x kg su vardır.

x x2 3 75+ = & x 15=

O halde karışımda .2 15 30= kg şe-ker ve .3 15 45= kg su vardır.Bu karışıma 12 kg şeker ve 33 kg su eklnirse, son durumda şeker miktarı 30 12 42+ = kg ve son durumda su miktarı 45 33 78+ = kg olur. Toplam-da ise 42 78 120+ = kg karışım elde edilir.Bu karışımdaki şeker yüzdesi aşağı-daki orantı ile hesaplanabilir:

��

��

��

. .x120 100 42=

x 35=


53.x 1 2- = & x 3=

y 2 3+ = & y 1=

Verilen işlemde x yerine 3, y yerine 1 yazılırsa,

3 1 1 2 3 1 1 12 2[- + = + - +_ _ _i i i

2 3 16 1 1[ = - +

2 3 16[ = bulunur.Doğru yanıt “A” seçeneğidir.

54.En az bir kez asal sayı gelmesi ola-yının tümleyeni ( olumsuzu ) hiç asal sayı gelmemesi olayıdır. Zarın , , , , ,1 2 3 4 5 6# - numaralı altı tane yüzü olup, bunlardan , ,1 4 6# - ol-mak üzere üç tanesi asal değildir.O halde herhangi bir atışta asal sayı gelmeme olasılığı 6

321

= ’dir.

Zar üç kez atıldığında, üç atışta da asal sayı gelmeme olasılığı,

. .21

21

21

81

= ’dir.

Birbirinin tümleyeni olan iki olayın ola-sılıkları toplamı 1 olduğundan, en az bir kez asal sayı gelme olasılığı,

1 81

87

- = ’dir.





55.�

� �

�

�

��

��

�

�

��

��

��

Üçgende bir dış açının ölçüsü, kendi-sine komşu olmayan iki iç açının öl-çüleri toplamına eşittir. Buna göre,

( )m DEB 16 24 40o= + =

% ’dir.BDE ikizkenar üçgen olduğundan,

( ) ( )m DEB m DBE 40o= =

% % olur.ADC açısı, CBD üçgeninin dış açısı ol-duğundan, ( )m ADC 24 40 64o

= + =%

’dir. DAC ikizkenar üçgen olduğundan,

( ) ( )m ADC m ACD 64o= =

% % olur.ADC üçgeninin iç açıları toplamı 180 derece olduğuna göre,x 64 64 180+ + =

x 180 128= -

x 52= bulunur.


56.

� �

��

� �

�

�

��

�

FE7 A şekildeki gibi uzatıldığında, CDE ve DEK açıları iç-ters açılar olur. Ben-zer şekilde BAE ve AEK açıları da iç-ters açılar olur. İç-ters açıların ölçüleri eşit olduğundan, DEK ve AEK ikizke-nar üçgenlerdir.DK AK EK= = olduğundan, AED

bir dik üçgendir ve ( )m AED 90o=

% ’dir.Dik üçgende Pisagor bağıntısından, AD 6 8 1002 2 2

= + =

AD 10= br bulunur.O halde, EK 2

10 5= = br’dir.

ABFK bir paralelkenar olduğundan,AB KF 10 15 15= = + = br olur.


57., ,x y ve x y1 1 2 2_ _i i noktalarından

geçen doğrunun eğimi,

m x xy y1 2

1 2=

-

- kuralıyla bulunur.

, ,A ve B2 3 1 3- -_ _i i noktaların-

dan geçen doğrunun eğimi,

m 2 13 3

36 2=

- -

- -=

-=-

_ i dir.

, ,B ve C k1 3 1- -_ _i i noktaların-

dan geçen doğrunun eğimi,

m k k1 1

32

3=

- -

- - = - -

_ i dir.

A ve B den geçen doğru ile B ve C den geçen doğrunun aynı olması için yu-karıda hesaplanan eğimlerin biririne eşit olması gerekir.

3 k2 2- - =-

k3 4- - =- & k1 =


58.Grafi ğe göre, 40 bin ton tütün, 60 bin ton mısır, 80 bin ton arpa, 120 bin ton pamuk ve 60 bin ton nohut olmak üze-re toplam 360 bin ton üretim yapılmış-tır. Beş farklı ürünün toplam üretimi 360 bin ton olduğundan, ürün başına ortalama üretim 5

360 72= bin tondur.Ortalama üretim, nohut üretiminden 72 60 12- = bin ton fazladır. Buna göre, aşağıdaki orantı ile yüzdesel fark hesaplanabilir:

�� !�"#�$%�

�� !�"#��

��

. .x60 100 12=

x 20=


59.Mısır, Arpa, Pamuk ve Tütün üretiminin toplamı, 60 80 120 60 320+ + + = bin tondur.O halde dairesel grafi k, 320 bin ton ürünü gösterecektir.Aşağıdaki orantı ile arpa üretimini gösteren dilimin merkez açısı hesap-lanır:

&��'$�� &��(�$%�

��'$�� (��$�

��

320. 0.360x 8=

x 90=


60.Mısır üretimi x bin ton fazla olsun.O halde mısır üretimi x60 + , toplam üretim ise x360 + bin ton olur.Mısır üretimi, ortalama üretime eşit olacağına göre,

x x60 5360

+ = +

x x300 5 360+ = +

x4 60=

x 15= bulunur.





1.Türklerin İslamiyeti kabul etmesiy-le birlikte kurdukları devletlerde İsla-miyetten önceki Türk devletlerine iliş-kin uygulamalardan bazılarının de-vam ettiği görülmüştür. Birinci öncül-deki “Devlet hanedan ailesinin ortak malıdır.” anlayışı İslamiyetten önceki Türk devletlerinde,Türk İslam devlet-lerinde ve Osmanlı Devleti’nin kuru-luş döneminde (daha sonraki veraset düzenlemeleri yapılıncaya kadar) ka-bul edilen veraset anlayışıdır. Devle-tin idare birimlerine ayrılarak yönetil-mesi geniş toprakların idare edilmesi zorluğundan dolayı İslamiyetin kabu-lünden sonra da (sözgelimi Karahan-lılar döneminde) uygulanmıştır. Devlet yönetiminde tecrübe kazanılabilme-si için hükümdar çocuklarının küçük yönetim birimlerine vali olarak gön-derilmesi uygulaması da hem İslami-yetten önceki Türk devletlerinde (şad-lık sistemi) hem de Türk İslam devlet-lerinde (atabeylik sistemi) ve Osman-lı Devleti’nde (lalalık sistemi) görül-müştür.


2.İslamiyetten önceki Türk mimarisin-de yerleşik hayata geçilmesiyle bir-likte Uygurlardan itibaren saraylara ve yine Uygurlar döneminden itiba-ren Maniheizmin de kabulüyle tapı-nak mimarisi örneklerine rastlanmış-tır. Kümbetler Türklerde İslamiyetin benimsenmesinden itibaren görülen anıt-mezar mimarisidir.


3.Divan-ı Mezalim Türk-İslam devletle-rinde mahkeme başkanlığını bizzat sultanın yaptığı devlete yönelik suç işleyenlerin yargılandığı ve halkın şi-kayetlerinin dinlendiği mahkemelerdir.Divan-ı Mezalim mahkemelerinde ka-rarlar şer’i ve örfi hukuka göre veril-mekteydi.


4.Osmanlı Devleti’nin taşradaki en yet-kili temsilcisi, ataması padişah tara-fından yapılan beylerbeyiydi. Öncele-ri eyaletlerin askeri işlerinden sorumlu olan beylerbeyi, zamanla mülki amir durumuna gelmiştir. Taşrada beyler-beyinden sonra en yetkili yönetici san-cak beyiydi. Sancak beyinin maaşı da haslardan alınan vergi geliriyle karşı-lanırdı. Subaşı ise taşradaki güven-lik işlerinden sorumlu olan görevlidir.Beylerbeyi ve sancak beyi gibi maaş olarak has toprak almazdı.


5.Osmanlı ekonomisinde klasik dönem-de üç ana ilke etkili olmuştur. Bunlar; iaşecilik, fi skalizm ve gelenekçiliktir. İaşecilik; reayanın refahını sürekli kıl-mak için öncelikle piyasalarda isteni-len kalitede uygun fi yata yeterli mik-tarda mal bulunmasıdır. Gelenekçi-lik; iktisadi ilişkilerde mevcut dengele-ri korumayı ve var olan düzeni boza-cak değişme eğilimlerini engelleme-yi ifade etmektedir. Fiskalizm; hazine-ye ait gelirleri mümkün olduğu kadar yüksek düzeye çıkarmak ve ulaştı-ğı düzeyin altına inmesini engelleme-yi amaçlamıştır. Ahilik esnaf teşkilatı-dır.Vakıf ise bir kişinin mülklerinin ta-mamının veya bir kısmının kamu ya-rarı için süresiz olarak kullanılmasıdır.


6.Şer’i mahkemeler Müslümanlar ara-sındaki bütün davalara, Müslüman ol-mayanların sadece kamu hukuku ala-nındaki anlaşmazlıklarına ve Osmanlı tebaası ile yabancı devletlerin tebaa-sı arasındaki davalara bakan mahke-melerdir. Cemaat mahkemeleri Müs-lüman olmayanların davalarına bak-maktadır. Bu mahkemelerde hüküm kendi dinlerinin hukuk kurallarına göre verilirdi. Bu mahkemelerin yönetimi o dinin cemaat teşkilatı tarafından yü-rütülürdü. Konsolosluk mahkemele-ri kapitülasyonlardan yararlanan ya-bancı devletlerin, kendi vatandaşla-rı arasında çıkan anlaşmazlıkları çöz-mekle görevliydi. Konsolosluk mah-kemeleri Kanuni’nin Fransa’ya verdi-ği ticari imtiyazlarla birlikte kurulmuş-tur. Buraya kadar adı geçen üç mah-keme de Tanzimat’tan önce kurulmuş Tanzimat döneminde de varlığını sür-dürmüştür. Nizamiye mahkemeleri ise 1869’da Müslümanların ve Müslüman olmayanların davalarına bakmak için kurulmuştur.


7.Osmanlı Devleti 17. yüzyılda yaptı-ğı anlaşmalarda dil bilen diplomatlara ihtiyaç duydu. Devletin bu ihtiyacı 17. ve 18. yüzyıllarda ticari ilişkiler sıra-sında Avrupa dillerini rahatlıkla öğre-nen Fenerli Rumlar aracılığıyla yürü-tüldü. Ancak Rum tercümanların 1821 Mora İsyanı’na ilgi göstermeleri , dev-letin Rum memurlara duyduğu güveni sarstı. Bu durum II. Mahmut dönemin-de Babıali’de tercüme odasının kurul-masıyla giderilmeye çalışıldı.


GENEL KÜLTÜR




8.Sancak şehzadeliği uygulaması-na son verilmesi şehzadelerin tecrü-be kazanmadan devletin başına geç-meleri sonucunu doğurmuştur. Bu durum padişahların başarıları politi-kalar geliştirememelerine neden ol-muştur. Divanıhümayun’a sadraza-mın başkanlık etmesi Fatih Sultan Mehmet’ten itibaren görülen bir uygu-lamadır. Padişahın diğer devlet işleri-ne daha fazla zaman ayırması gere-ğinden doğmuştur. Kanunuesasi’nin ilan edilmesi ise anayasal sisteme ge-çilmesini sağlamıştır. Halka birtakım anayasal hakların tanınması padişa-hın mutlak otoritesini sınırlamıştır.


9.Bugünkü Danıştay’ın görevlerini üstle-nen Şura’yı Devlet 1868’ de Tanzimat döneminde kurulmuştur. Âyanların eyalet yönetimindeki varlığının padi-şah tarafından hukuken tanınması II. Mahmut döneminde Sened-i İttifak’la sağlanmıştır. İlk Osmanlı parlamento-sunun açılması Birinci Meşrutiyet dö-nemi, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurulması İstibdat dönemi , birden fazla siyasi partinin (fırka) kurulma-sı İkinci Meşrutiyet dönemi gelişme-lerindendir.


10.Coğrafi Keşifl erle birlikte Avrupalı tüc-carlar Osmanlı ile ticari ilişkilerindeki ödemelerini Doğu’dan ele geçirdikle-ri madenlerle yaptılar. Bu durum Os-manlı ekonomik dengelerinin bozul-masına, Osmanlı ülkesinde fi yat artış-larının yaşanmasına ve Osmanlı ak-çesinin değer kaybına uğramasına neden olmuştur. Bu dönemde ithalat azalmamıştır.


11.Amasya Protokollerinin imzalanma-sı bu tarihten itibarenki gelişmeler üzerinde etkili olmuştur. İlk dört se-çenekte yer alan gelişmeler Hav-za Genelgesi’nin yayımlanması, Ali Galip Olayı’nın yaşanması, Ali Rıza Paşa hükümetinin kurulması ve Mus-tafa Kemal’in askerlikten istifa etme-si Amasya Protokollerinden önce ya-şanan gelişmelerdir. Son Osmanlı Mebuslar Meclisi’nin toplanması ise Amasya Prokolleri’nin imzalanmasın-dan sonra bu protokollerde alınan ka-rara dayalı olarak 12 Ocak 1920’de İstanbul’da açılmıştır.


12.Kurtuluş Savaşı’ndaki, “Vatanın ba-ğımsızlığını sağlamak için geçi-ci bir hükümet kurulacaktır.” kara-rı Erzurum Kongresi’nin, “Anadolu ve Rumeli’deki Müdafaa-i Hukuk Cemi-yetleri birleştirimelidir.” kararı Sivas Kongresi’nin, “Batı Trakya’nın gelece-ği halkoylaması ile belirlenecektir.” ka-rarı Misakımilli’nin kapsamında yer al-maktadır.


13.KPSS sorularında Kurtuluş Sava-şı’nda ifadesinden kastedilen tarihi süreç 1919-1923 yılları arasıdır.So-rudaki öncülleri incelerken soru kö-künde yer alan iki temel noktaya dik-kat edilmelidir. Bunlardan ilki isyanın 1919-1923 yılları arasında çıkıp çık-madığıdır. İkinci dikkat edilmesi ge-reken nokta ise İstanbul hükümeti-nin halkın dini duygularını kışkırtarak bu isyanı çıkardığıdır. Demirci Meh-met Efe Ayaklanması Kurtuluş Sava-şı yıllarında çıkan bir ayaklanmadır.(Birinci noktaya uymaktadır. ) Düzen-li orduya katılmak istemeyen Kuvayı-milliye şefl eri tarafından çıkarılmıştır.(İkinci noktaya uymamaktadır.) Yoz-gat Ayaklanması hem Kurtuluş Sava-şı yıllarında hem de halkın dini duygu-larının sömürülmesiyle çıkan bir ayak-lanmadır.(Her iki koşula da uymakta-dır.) Şeyh Sait Ayaklanması Kurtuluş Savaşı’ndan sonra çıkan bir ayaklan-madır. Halkın dini duygularının sömü-rülmesiyle çıkarılan bu isyan ilk nokta-ya uymamaktadır.


14.Kurtuluş Savaşı’nda Türk ordusu Yu-nanistan, Fransa ve Ermenistan’la mücadele etmiştir.





15.Hem yoruma hem de bilgiye daya-lı çözümü gerektiren soru tarzıdır.Fransız bir temsilcinin görüşme yap-mak için İnönü Savaşlarından son-ra Ankara’ya gelmesi ikinci öncülde-ki askeri başarıların siyasi başarıları beraberinde getirdiği yorumunun hak-lılığını göstermektedir. Yunanistan’la savaşın devam ettiği bir sırada İngiltere’de Yunanistan’ı destekle-meye devam ederken Fransa’nın bir barış girişiminde bulunması Anlaşma Devletleri arasında görüş ayrılıklarını da göstermektedir. Ancak bu barış gi-rişiminden “Kurtuluş Savaşı’nın aske-ri bölümü sona ermiştir.” yargısı çıka-rılamaz.


16.Lozan Antlaşması’yla Mısır’ın ve Kıbrıs’ın İngiltere hakimiyetinde oldu-ğu kabul edilmiştir. Musul’un da için-de bulunduğu Irak sınırına ilişkin dü-zenleme Lozan Antlaşması’nın imza-lanmasından sonraya bırakılmıştır.Musul 1926 Ankara Antlaşması’yla İn-giltere yönetimindeki Irak hükümetine bırakılmıştır.


17.Soru kökünde bir düzenlemenin ön-cüllerdeki hangi düzenlemelere or-tam hazırladığı sorulmaktadır. Soruyu çözerken dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlardan ilki soru açık-lamasındaki düzenlemenin hangi ta-rihte olduğunu bilmek ve öncüllerdeki yeniliklerle uyumuna bakmak (Bir dü-zenleme kendinden sonraki yenilikleri etkileyebilir) İkincisi soru açıklamasın-daki düzenlemeyle öncüllerdeki bil-gilerin aynı vurguya sahip olmasıdır. Buna göre soru açıklamasındaki bilgi 1924 yılında yaşanmış ve laiklik vur-gusu taşımaktadır. O halde öncüller-deki yeniliklerin de hem 1924’ten son-ra yaşanması hem de laiklik vurgusu taşıması gerekmektedir. Birinci öncül laiklikle ilişkili ancak tarih anlamında soru açıklamasıyla uyumlu değildir. İkinci öncül her iki noktayı da taşıma-maktadır. Üçüncü öncül hem laiklikle ilişkili hem de 1924 tarihinden sonra (1928) yapılan bir yeniliktir.


18.Cumhuriyetin ilk yıllarındaki geliş-melerden Ankara’nın başkent olması 1923, Takrir-i Sükun Kanunu’nun çı-karılması 1925, Serbest Cumhuriyet Fırkasının kendisini feshetmesi 1930 tarihinde yaşanan gelişmelerdir.


19.1924 Anayasası’nın yürürlüğe girme-siyle 1876 Anayasası tamamen yü-rürlükten kaldırılmıştır. (1921 Ana-yasası yürürlüğe girdiğinde 1921 Anayasası’nın yetersiz kaldığı kimi durumlarda 1876 Anayasası’ndan ya-rarlanılmaktaydı.1924 Anayasası yü-rürlüğe girdiğinde ise 1876 Anayasa-sı tamamen yürürlükten kaldırılmış-tır.) 1924 Anayasası’nın kabul etti-ği anlayışlardan biri çoğunlukçu de-mokrasi anlayışıdır. Üçüncü öncülde yer alan ikili meclis yapısı ise 1961 Anayasası’nda benimsenmiştir.


20.KPSS’de Atatürk Döneminden kas-tedilen süreç 1923-1938 yılları arası-dır. Bu bağlamda Bursa Olayı 1933, kadınların milletvekili seçimlerine ka-tılması 1934 , Demokrat Parti’nin ku-rulması 1946 yılında yaşanan geliş-melerdir.


21.Atatürk Döneminde ulusal kimlik ve ulusal tarih inşası doğrultusunda eği-tim alanında yapılan çalışmalar ara-sında Arapça ve Farsça derslerinin okul programlarından çıkartılması; yabancı okullarda Türk dili, tarih ve yurttaşlık derslerinin Türk öğretmen-ler tarafından okutulması ve Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin açılması yer almaktadır.


22.Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye ekonomisinde özel kesimde yeterli sermaye birikiminin olmaması ve ulu-sal bir ekonomi (ulusal tarım, ticaret ve sanayi) oluşturma düşüncesi dev-letçilik ilkesinin uygulanmasını gerek-li hale getirmiştir. Devletçilik politikası özel sektöre karşı değildir.





23.Atatürk Döneminde milli eğitimin çağ-daş ve laik özellikler taşıması ama-cıyla Öğretimin Birleştirilmesi Kanunu kabul edilmiş ve bu kanuna dayalı ola-rak medreseler kapatılmış , üniversi-te reformu yapılarak müfredat, kadro gibi noktalarda Türkiye’deki yük-seköğretim kurumları üzerinde dü-zenlemelere gidilmiştir.


24.Atatürk’ün alıntı yapılan sözünde ulusçuluk anlayışının unsurları ara-sında din ve mezhep birliğinin yer al-madığı din ayrımı yapılmadığı belirtil-miştir. Bu durum ulusçuluk ilkesinin la-iklikle olan ilişkisini vurgulamıştır.


25.Soru açıklamasında Atatürkçü düşün-ce sisteminin düşünce hürriyetini ve laikliği temel aldığı vurgusu yapılmış-tır. Bu açıklamayla resmi bir devlet di-ninin bulunmaması,devletin din ayrı-mı gözetmemesi ve devlet yönetimi-nin din kurallarına bağlı olmaması ifa-delerinin üçü de ilişkilidir.


26.Atatürk Döneminde ulusal hukuk dü-zeninin kurulması amacıyla 1926 yı-lında hem Türk Ceza Kanunu hem de Türk Medeni Kanunu yürürlüğe gir-miştir. Nizamiye Mahkemelerinin açıl-ması ise Tanzimat dönemi hukuk ala-nındaki gelişmeleri arasında yer al-maktadır.


27.Atatürk Döneminde Türk dış politika-sında yaşanan nüfus mübadelesi so-runu sürecinde Türk-Yunan ilişkileri gerginleşti. Nüfus mübadelesi sorunu çözüldükten sonra (1930) ise 1954 yı-lında yaşanacak olan Kıbrıs sorununa kadar bu iki ülke arasındaki ilişkilerde sıkıntısız bir dönem yaşandı. Hatta bu iki devlet arasındaki yakınlaşma dış politikada Türkiye’yi ve Yunanistan’ı birlikte hareket etmeye yöneltti. 1934 yılında Türkiye ve Yunanistan’ın ön-cülüğünde kurulan Balkan Antantı iki ülke ilişkilerinin daha sağlıklı bir seyir izlemesini sağladı. Bozkurt-Lotus da-vası Türk-Fransız ilişkilerini etkileyen bir olaydır.


28.Türk dış politikasındaki yabancı okul-lar sorununu Türkiye bir iç sorun ola-rak ifade etti ve dış müdahaleyi engel-ledi. Boğazların Türk egemenliğine girmesinde ve Hatay’ın Türk toprak-larına katılmasında ise Milletler Cemi-yeti kararları etkili olmuştur.


29.Atatürk Döneminde Türkiye Briand-Kellog Paktı’na 1929’da katılmış, Sa-dabat Paktı’nın (1937) ise bizzat ku-rulmasında etkili olmuş ve bu paktın üyesi olmuştur.Varşova Paktı ise İkin-ci Dünya Savaşı’ndan sonra kurul-muştur. Türkiye Varşova Paktı’na üye olmamıştır.


30.İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türk-Amerikan ilişkilerinin yakınlaşmasın-da hem Türkiye’nin Truman Doktri-ni sonrası ABD’den askeri yardım al-ması hem de Türkiye’nin NATO’ya üye olması gelişmeleri etkili olmuştur.Türkiye’nin Bağdat Paktı’na üye ol-ması Türkiye’nin diğer Bağdat Paktı üye devletleriyle (Irak, İran, Pakistan ve İngiltere) ile olan ilişkileri üzerinde etkili olmuştur. ABD Bağdat Paktı’na üye değildir.


31.Türkiye’nin enlem boylam değerlerine bakılarak:A) Sinop-Hatay arası kuşuçumu

uzaklığa, 42° - 36° = 6 enlem 6 x 111 km=666 km hesaplamasıyla ulaşılabilir.B) Çanakkale-Iğdır arası yerel saat

farkı, 45° - 26° = 19° boylam 19 x 4 dk=76 dk. hesaplamasıyla elde edilebilir.D) İllerin bulunduğu yarım küreye

enlemlerin büyüme yönüne bakı-larak ulaşılır.Türkiye’de enlem de-ğeri kuzeye gidildikçe artar.

E) Çizgisel hız, dünyanın kendi ek-seni etrafındaki dönüş hızıdır. Ek-vatora yaklaştıkça artar, kutuplara gidildikçe azalır.

C) Çanakkale-Iğdır arası kuşuçu-mu uzaklığa ulaşılamaz, çünkü iki meridyen arası mesafe Türkiye’de kuzeye gidildikçe daralır.





32.Fay: Yerkabuğunun kırık hatlarına ve-rilen isimdir.Fay hattının geçtiği bölgelerde: (Ege Bölgesi Batı Anadolu fay hattındadır)- Termal turizm (kaplıcalar)- Deprem riski- Sıcaksu kaynakları- Genç araziler yaygındır yorumları yapılabilir.- Kıyı uzunluğu dağların uzanışına

bağlıdır. - Maden çeşitliliği ise bölgenin jeolojik

oluşumuna bağlıdır.Doğru yanıt “E” seçeniğidir.

33.Havza: Bir bölgedeki akarsuların sula-rını topladığı ve boşalttığı alana denir.Akarsular denize ulaşabiliyor ise açık havza, ulaşamaz ise kapalı havza de-nir.- Kura ve Aras Doğu Anadolu’dan

kaynağını alır ve Hazar Denizi ka-palı havzasına dökülür.

- Fırat, Doğu Anadolu’da Karasu ve Murat nehirlerinin birleşmesi ile oluşur ve Suriye ile Irak’ı geçerek Basra Körfezi açık havzasına dö-külür.


34.Grafi ğe bakılarak:I. Karasallık şiddetine, yıllık sıcaklık

farkına bakılarak ulaşılır. I.kentte yıllık 30C° sıcaklık farkı; II. kentte 20C° sıcaklık farkı var.

II. Don olayı için, sıcaklığın 0C° altı-na düştüğü aylara bakılır. I.kentte don olayı görülür, II.kentte görül-mez.

III. Yaz kuraklığına, bölgenin yağış rejimine ve sıcaklığına bakılarak ulaşılabilir. Grafi kte yağış rejimi olmadığı için yaz kuraklığı olup olmadığı belirlenemez.

IV. Kentlerin bulunduğu bölgeler hak-kında yorum yapılamaz.


35.İzmir ve Muğla aynı kıyıda olmaları-na rağmen yıllık yağış miktarı aynı de-ğildir.Bunun en önemli nedeni, İzmir’de dağlar kıyıya dik uzanırken, Muğla’da dağlar kıyıya paralel uzanır.


36.Grafi kteki beş bölgenin yüzölçümü ve nüfus miktarları verilmiştir.Nüfus yoğunluğu = Toplam Nüfus/Yü-zölçümformülünden yola çıkarak,- Nüfus yoğunluğu en fazla olan böl-

geden en az olan bölgeye doğru IV - I - V - III - II olarak sıralanabilir.

- I. bölgenin yüzölçümü az olduğu için Nüfus Yoğunluğu az değildir ak-sine fazladır.

Doğru yanıt “E” seçenğidir.

37.Türkiye’den başka ülkelere yapılan beyin göçlerinin nedenleri incelendi-ğinde,- Üniversitelerin bilimsel çalışmaları-

nın yetersiz olması- Devletin Araştırma-Geliştirme ku-

rumlarının az olması- Öğretim görevlilerinin, maaşlarının

düşük olması- Üniversitelerin yeterli donanıma sa-

hip olmaması etkili olmuştur.Fakat Türkiye’de bilim adamları üze-rinde siyasi veya etnik (milli kimliği) herhangi bir baskı yoktur.


38.Haritada gösterilen alanlar incelendi-ğide;I. Çatalca - Kocaeli Nüfus artış

oranı göçler sebebiyle en fazladırII. Kıyı EgeIII. Yukarı SakaryaIV. Çukurova - Adana Bölümü Çu-

kurova, pamuk tarımı sebebiyle mevsimlik göç alır.

V. Yukarı Murat - Van Bölümü Doğurganlık oranı en fazla olan bölümlerdir.

Doğru yanıt “E” seçenğidir.

39.Şehirler fonksiyonlarına göre:- Tarım- Sanayi- Maden- Turizm- Liman - İdari v.b. şehirler olarak sınıfl an-

dırılır.- İstanbul ve Konya tarih boyunca

Anadolu’nun en eski ve önemli ti-caret şehirleri olmuştur.

- Zonguldak, taşkömürü bulunduk-tan sonra, Batman ise 1940 yılın-da petrol bulunduktan sonra bü-yümüş olan Cumhuriyet dönemi şehirlerindendir.


40.- Tuzluluk oranı güneyden kuzeye

Akdeniz-Ege-Marmara ve Kara-deniz olarak sıralanabilir.

- Kıyı bölgelerin yıllık denizsuyu sı-caklığı enleme bağlı olarak güney-den kuzeye doğru azaldığı için

- Güneşlenme süresi Akdeniz’den Karadenize gidildikçe azalır.

- Kıyıların yağış rejimleri bölgenin yerşekillerine sıcaklığına ve ba-sınç merkezlerine göre ortaya çı-kar.

Doğru yanıt “B” seçneğidir.




41.Türkiye’de:- İç ticarette kara yolu kullanımı % 80

ile 1.sıradadır.-Dış ticarette en ucuz ulaşım deniz

yoludur, çünkü bir defada en fazla yük taşıyan ulaşım sistemidir.

- En hızlı en güvenli ulaşım hava yolu ulaşımı olduğu için turizmde en fazla kullanılan ulaşımdır.

- Sınır komşularımızdan, Gürcis-tan ile kendi sınırlarımızda demir yolu ulaşımı gelişmemiştir.


42.Bu soruda dikkat edilecek nokta, ve-rilen tarım ürünlerinin üretiminde 1.sı-rada olan bölgeleri bilmektir.

Ürün1. Sırada

olduğu böl.

En Uygun

Hayvancılık

Buğday İç Anadolu Küçükbaş

Çay Karadeniz Büyükbaş

Arpa İç Anadolu Küçükbaş

Şekerpancarı İç Anadolu Küçükbaş

IV.öncülde besi ve ahır hayvancılığı Marmara bölgesinde gelişmiştir.Yu-karıda öncüllerde Marmara bölgesinin 1.sırada olduğu bir tarım ürünü veril-memiştir.

Doğru yanıt “C” seçenğidir.

43.Orman ürünleri;- İlaç sanayinde, bitki özleri ve

yaprakları (söğüt-aspirin)- Kozmetik sanayinde, çiçek ve to-

humları,- Kağıt sanayinde, selüloz- Mobilya sanayinde, kereste ola-

rak kullanılmaktadır. Metalürji sanayinde ise metalik ma-

denler kullanılmaktadır.Doğru yanıt “B” seçeneğidir.

44.Türkiye’de maden ve madencilik sek-törü ile ilgili olarak:- Farklı jeolojik zamanlarda oluştu-ğu için maden çeşitliliği fazladır.

- Bor rezervinde, Lületaşında Dünya’da 1.sıradayız.

- Türkiye’de çıkarılan demir - krom - nikel - volfram gibi madenler ağır sanayide hammadde olarak kullanılır.

- Dış alımda 1.sırayı Petrol ve Do-ğalgaz alır.

fakat madencilik sektörünün ihracat-taki payı %1,2 dir. bu nedenle ilk sıra-da yer almaz.


45.- İç Anadolu Bölgesinin bölümleri:I. Yukarı Sakarya, en fazla nüfus ve

sanayi (Ankara-Eskişehir)II. Orta Kızılırmak, en fazla turizm-

Kapadokya yöresiIII. Yukarı Kızılırmak, en fazla yağış -

En soğuk bölüm (yükselti)IV. Konya Bölümü, toprakta çoraklaş-

manın (Tuz ve kireç) en fazla oldu-ğu bölümlerdir.


46.Türkiye’de orman dağılışı üzerinde yağış miktarı, yağış rejimi, Dağların uzanışı ve yükselti etkilidir. Güney-doğu Anadolu Bölgesinde orman oranının en az olmasında sıcaklık or-talamalarının yazın yüksek olması ve buharlaşmanın fazla olması etkilidir.


47.Ege Bölgesinde dağlar kıyıya dik ola-rak uzanır. (enine kıyı)Karadeniz Bölgesinde dağlar kıyıya paralel uzanır. (boyuna kıyı)Buna bağlı olarak - Yıllık yağış miktarı- Yağış oluşumu ( Yamaç Yağışı )- Falez oluşumu ( Boyuna kıyılarda )- Kıta sahanlığı - (Ege Bölgesi’nde

geniş, Doğu Karadeniz’de dar.)- Hinterland- İzmir limanının geniş,

Sinop limanının dar olmasında dağların uzantısı etkilidir.

A) Ormanların üst sınırında ise enlem ve sıcaklık faktörleri etkilidir.

Doğru yanıt “ A” seçeneğidir.

48.Dağınık yerleşmenin nedenleri,1. Yerşekillerinin dağlık, tarım

alanlarının parçalı olmasıdır.2. Su kaynaklarının fazla olması-

dır.- Karadeniz bölgesinde bölümle-

rin yerşekilleri ve yağış durumla-rı farklı olduğu için dağınık yer-leşme oranları da değişmiştir.





49.Esas sermayesi belirli ve paylara bö-lünmüş olan, borçlarından dolayı mal varlığı ile sorumlu bulunan ve en az beş kişinin bir araya gelmesi ile kuru-lan tüzel kişiliğe “ anonim şirket” denir.Anonim şirket Türk Ticaret Kanunu’nun 269 v.d maddelerinde düzenlenmiş olup Bir unvana sahip, Esas sermayesi belirli ve paylara

bölünmüş, Borçlarından dolayı yalnız mal

varlığı ile sorumlu olan, Şirkette pay sahibi en az beş ku-

rucunun bulunması, şartlarına bağlı olarak meydana gelen tüzel kişiliktir.

Yukarıda verilen tanım içerisinde un-surları sayılan tüzel kişilik Anonim Şir-kettir.


50.Yönetmelikler, Başbakanlık, Bakan-lıklar ve Kamu Tüzel Kişilerinin ken-di görev alanlarını ilgilendiren kanun-ların ve tüzüklerin uygulanmasını sağ-lamak üzere ve bunlara aykırı olma-mak şartıyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır. Bakanlıkların çıkarmış olduğu yönetmelikler ile kamu ku-ruluşlarının ülke çapında uygulana-cak yönetmeliklerinin yargısal de-netimi “ilk derece mahkemesi sıfa-tıyla Danıştay’da” yapılır.


51.1982 Anayasasına göre, TBMM üyeliklerinde boşalma ol-

ması halinde, TBMM üye tamsayısının yüzde

beşinde boşalma olması halinde, Bir ilin veya seçim çevresinin

TBMM’de üyesinin kalmaması halinde,

“ara seçim” yapılacağı hüküm altına alınmıştır.Yukarıdaki açıklamalar çerçevesin-de soru değerlendirildiğinde 1982 Anayasa’sının 78’inci maddesi-ne göre ara seçimin uygun tanımı “TBMM üyeliklerinde boşalma olması halinde yapılacak seçimdir.”


52.TBMM, Kanun koymak, değiştirmek, kaldır-

mak Milletlerarası anlaşmaların onay-

lanmasını uygun bulmak Bütçeyi kabul etmek KHK’lerin onayı ve kaldırılması Hizmet bakanlıklarının kurulması Bir ilin, ilçenin kurulması, Büyükşe-

hir Belediyesinin kurulması işlemlerini kanunla gerçekleştirmek-tedir.Yukarıda sayılan işlemler çerçevesin-de soru değerlendirildiğinde, TBMM kanunla yapmış olduğu işlemlerden KHK’lerin onaylanması “C” seçeneği-dinde verilmiştir. Diğeer seçeneklerde verilmiş olan Kalkınma planlarının onaylanma-

sı, Cumhurbaşkanı’nın vatana iha-

netten dolayı suçlandırılması, Bakanın yüce divana sevkine ka-

rar verilmesi, TBMM İçtüzüğünü değiştirmek,işlemleri ise TBMM tarafından “Parla-mento Kararı” ile gerçekleştirilir.


53.1982 Anayasası’na göre Milletvekili seçilebilme yeterliliği Türk vatandaşı olmak 25 yaşını doldurmuş olmak En az ilkokul mezunu olmak Askerlik hizmetini yapmış olmak Kısıtlı olmamak Kamu hizmetlerinden yasaklı olma-

mak Taksirli suçlar hariç toplam bir yıl-

dan fazla hapis cezasına hüküm giymemiş olmak

Ağır hapis cezasına hüküm giymiş olmamak

Yüz kızartıcı suçlardan hüküm giy-memiş olmak,

şartlarını taşımaktadır.Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda soru değerlendirildiğinde, 33 yaşında-ki sınırlı ehliyetsiz “kısıtlı olmamak” şartını; hırsızlık suçundan hüküm giy-miş olmak “yüz kızartıcı suçlardan hü-küm giymemiş olmak” şartını; okuma-yazma bilmek “en az ilkokul mezu-nu olmak” şartını; askerliği tecilli kişi ise “ askerlik hizmetini yapmış olmak” şartını sağlamaktadır. Çifte vatandaş-lık sahibi Türk Vatandaşı ise “Türk Va-tandaşı” olmak şartını sağlamaktadır. Çifte vatandaşlık milletvekili seçilebil-meyi engelleyen bir şart olarak karşı-mıza çıkmamaktadır.





54.Anayasası’nın 91’inci maddesi uyarın-ca temel haklar, kişi hakları ve ödev-leri ile siyasi haklar ve ödevler olağan dönem KHK’si ile düzenlenemezken sosyal ve ekonomik haklar olağan dö-nem KHK’leri düzenlenebilirler.Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde soru değerlendirildiğinde kişisel, veri-lerin korunmasına ilişkin düzenleme-ler, yabancı yayınların Türkiye’ye gir-mesi ve dağıtımına ilişkin düzenleme-ler ile dernek kurma hürriyetinin kul-lanımında uygulanacak düzenleme-ler “kişi hakları ve ödevleri başlığı; oy hakkının kullanım amacıyla uygu-lanabilir tedbirlere ilişkin düzenleme-ler ise “siyasi haklar ve ödevler” baş-lığı altında yer almaktadır. “Topraksız çiftçinin toprak sahibi yapılmasına iliş-kin düzenlemeler” ise sosyal haklar ve ödevler başlığı altında yer almakta olup Anayasa’nın 91’inci maddesine uygun olarak olağan dönem KHK’si ile düzenlenebilmektedir.


55.Birinci öncülde verilen “HSYK’nin başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Ba-kanlığı Müşteşarı kurulun tabi üyesi-dir” ifadesi 1982 Anayasası’nda ya-pılan 2010 değişkliğinden önce de mevcutken ikinci, üçüncü ve dördün-cü öncüllerde verilmiş olan “HSYK’nin yirmi iki asıl ve on iki yedek üyeden oluşması, üç daire halinde çalışma-sı, Cumhurbaşkanı’nın kurula dört asıl üyeyi yükseköğretim kurumları-nın hukuk dallarında görev yapan öğ-retim üyeleri arasından seçmesi ile Yargıtay Genel Kurulunun üç asıl üç yedek üyeyi kendi üyeleri arasından seçmesine” ilişkin düzenlemeler 1982 Anayasa’sında yapılan 2010 değişikli-ği ile getirilen yeniliklerdir.


56.Hak sahibine tek tarafl ı irade beya-nıyla Yeni bir hukuki durum yaratmak, Mevcut bir hukuki durumu değiş-

tirmek, Varolan hukuki durumu tamamen

ortadan kaldırmak,yetkisi veren haklara “inşai haklar” de-nir.İnşai haklar, yenilik doğuran haklar is-miyle de anılmaktadır.


57.1982 Anayasa’sının 89’uncu maddesi uyarınca “Cumhurbaşkanı tarafından kanunların on beş gün içinde yayım-lanacağı, yayımlanması uygun bu-lunmayanların ise aynı süre içerisin-de TBMM’ye geri gönderileceği “ku-ral olarak belirtilmişse de yine aynı hükümde bütçe kanunlarının Cum-hurbaşkanı tarafından tekrar görüşül-mek üzere geri gönderilemeyeceği, Cumhurbaşkanı’nın yayımlamak zo-runda olduğu ifade edilmiştir.Yukarıdaki açıklamalar çerçevesin-de soru değerlendirildiğinde Anayasa-nın değiştirilmesi hakkındaki kanun-lar, KHK onay kanunları, af kanunları ve belirli kişiler için çıkarılan kanunlar tekrar görülşülmek üzere geri gönde-rilebilirken Merkezi yönetim Bütçe Ka-nunu” tekrar görüşülmek üzere mecli-se geri gönderilmemektedir.


58.Merkezi Yönetim

Taşra Teşkilatı

Yerel Yerinden

Yönetim Teşkilatı

İl Genel İdaresi İl Özel İdaresi

Vali Valilik

İl İdare Kurulu İl Encümeni

İl İdare Şube

Başkanlığı

İl Genel Meclisi

İlçe İdaresi Belediyeler

Kaymakam Belediye Başkanı

İlçe İdare Kurulu Belediye Encümeni

İlçe İdare Şube

Başkanlığı

Belediye Meclisi

Bucak Köyler

Bucak Müdürü Muhtar

Bucak Meclisi Köy Derneği

Bucak Komisyonu İhtiyar Meclisi

Yukarıdaki şema çerçevesinde soru değerlendirildiğinde, Ankara Vali-liği, Fethiye Kaymakamlığı, Bur-dur İl İdare Kurulu, Amasra İlçe İda-re Şube Başkanlığı, Merkezi Yöne-timin Taşra Teşkilatı içinde yer alır-ken Kayseri İl Özel İdaresi Yerel Ye-rinden Yönetim Teşkilatı içinde yer almaktadır.


59.Dünya ekonomisinin yüzde 90’ını elinde tutan, dünyadaki en gelişmiş 20 ülkeden oluşan G-20 üyelerinin toplantısı 2015 yılında Türkiye’de yapılacaktır.


60.UNESCO, 2012 yılını “Itri Yılı” olarak ilan etmiştir. Itri, 17. yüzyıl büyük Türk bestekârıdır.


deneme - 1 cozum · kpss deneme sınavı - 1 genelyetenek2 genelkültür uzmanlarınkaleminden 1....

Documents