deneme

Bismillah...

2 İnsan ve Medeniyet

3İnsan ve Medeniyetİnsan ve Medeniyet

Takdim


Gündem


Bartın AGD

82 İL 82 SAHABÎ BARTIN’DA…

Yaz döneminde kısa bir ara verilen 82 İl 82 Sahabî projesi kaldığı yerden devam ediyor. Projenin 18.programı Bartın’da yapıldı. Ümmetin Hâkimi Ebû’d-Derda b. Zeyd’in anlatıldığı program, Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başladı. Selamlama konuşmasının ardından projenin tanıtım filmi izlendi. Daha sonra kürsüye Mu-hammed Emin Yıldırım Hocamız davet edildi.

Sözlerine neden Ebû’d-Derda’nın (ra) Bartın’da anlatıldığını be-lirterek başlayan Hocamız, “Veda Haccı sırasında Peygam-berimizi dinleyen sahabe sayısı-nın 124.000 olduğunu, bunlar-dan sadece 10.000 civarında sahabenin isimlerinin ve bir kısmının da hayatlarının bilindi-ğini, dolayısı ile meşhur Ebû’d-Derda’nın Şam’da vefat ettiği bilgisinin doğru olduğunu, an-cak Bartın’da bulunan kabrin

ya makam veyahut da bu isim ve künyede başka bir sahabî olabileceğini” söyledi.

Hocamız daha sonra: “Madem Hz. Ebû’d-Derda adına burada bir kabir/makam var, madem adı burada var, o halde tadı da olsun” diyerek, o büyük sahabînin hayatını çok farklı yönleri ile anlattı.

Zaman zaman heyecanların arttığı, zaman zaman gözlerin yaşardığı programda Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, Ebû’d-Derda’nın (ra) hayatının, sözlerinin ve rivayet ettiği hadislerinin üzerinden çok önemli mesajlar verdi. Konuşmasının


başında Ebû’d-Derda’dan aktardığı bir söz dinleyenleri adeta sarstı. O sözde, büyük sahabî diyordu ki: “Cahile, bilmeyene bir kez yazıklar olsun, bilip de gere-ğini yerine getirmeyene ise yedi kez yazıklar olsun.”

Peygamberimizin (sas) : “Her hak sahibine hakkını verin.” fermanına uyarak Ebû’d-Derda’nın nasıl hayatında buna riayet ettiğini belirten Hocamız, “O bize şu beş hakkın nasıl ödenmesi gerektiğini öğretmiştir” diyerek, bunların; “ İlmin, muallimliğin, talebeliğin, dostluğun ve babalığın hakkı” olduğunu söyledi.

Bu beş hak konusunda Ebû’d-Derda’nın bizlerin dünyasına vermek istediği mesajların ise şunlar olduğunu belirtti:

1. İlmin hakkı, ameldir; öğren-diklerinle amel et ki, bilginin hamalı değil, sahibi olabilesin.

2. Muallimliğin hakkı, mer-hamettir; talim ve terbiyenin temeline merhameti yerleştir ki, adam gibi adamlar yetiştirebi-lesin.

3. Talebeliğin hakkı, istikrar ve azimdir; kalbini, aklını, bedenini dağınıklıktan kurtar ki, basamakları birer birer çıkabilesin.

4. Dostluğun hakkı, sadakattir; ne olursa olsun dostuna el uzat ki, onu düştüğü yerden kaldırıp, cennete beraberce yürüyebilesin.

5. Babalığın hakkı, evlatlarının istikbali için yanmaktır; istikbali malda, soyda, güzellikte, şanda, şöhrette arama ki, yanlışa düşmeyesin.

Hocamız konuşmasını, Ebû’d-Derda’nın vefatını ve vasiyetini anlatarak tamam-ladı.


Deneme BKerem [email protected]

Toplum çoğunluğuyla bazı koltuklarda yetkili olmak, her zaman doğru ve yararlı işler yapıldığı anlamına gelmez. Faydalı olduğunuzu anlayabilmek için, yanınızdaki dost bildiklerinizden elde ettiğiniz bilgilerle anlaşılamaz, toplumun her kesimini dinleye-medikten sonra hiçbir yere varamazsınız.

Bu günlerde su kesintileri sebebiyle Belediye üzerinde Bartın halkının haklı feryatları dolaşıyor, Sayın Başkan’ın samimiyet ve gayretlerini tam anlamıyla geçekçi buluyorum, fakat idarecilik ve kadro yapısında ki faydalı olma etkisinden uzak duruşu, maalesef şehir yapısını geliştirmekte yetersiz.

Öncelikle, su sıkıntısının ilimizde bir türlü çözülememiş olması, bahaneleri ne olursa olsun, vatandaş nezdinde her zaman eksi puan olarak gün yüzünde olacak.

“Ulupınar isale hattındaki arıza nedeniyle…” cümleleriyle başlayan, devamında suyun verilme tarihleri hakkında bile tutarsız olan yetkili arkadaşlar, vatandaş için en önemli unsurların başında gelen problemi çözemedikten sonra, caddelere döşenen taşların, değiştirilen lambaların, yenilenen çöp bidonlarının vs. vs. ne anlamı olabilir?

Belediye mensubu arkadaşların ortamlarını gidip yerinde gördüğümüzde, içler acısı bir ortamla karşılaşıyor muyuz?

Belediye Binasında çalışma alanları yetersiz mi?

Kullanacak dokümanları ve malzemeleri eksik mi?

Çalışanların sayısı mı yetersiz?

Hayrına mı çalışıyorlar, para almıyorlar mı?

Ulaşım ve diğer araçlarında eksiklikler mi var?

Bu sorulara cevaplar “HAYIR”

Anlamakta zorluk çekiyorum, gördüklerim bu soruların tamamına cevap veriyor, amma bu su meselesinin halen çözülememiş olmasına bir anlam veremiyorum.

Belediye Teşkilatı Çilek Festivali, Cumhuriyet Meydanı etkinlikleri ve bilumum man-evi değerleri zedeleyici faaliyetler üzerinden propaganda yaparak, kaç para harcadığını

SİTEMLER


bile bilemediğim ortamları oluştururken, su meselesi üzerinde kesin çözüm üretme yoluna gidemiyor.

Çilek güzeli seçerken, hangi değerlere hizmet edildiğini anlamakta zorlanan bir halkın, bu zaaflarından çıkarılabilecek sonuç bu olmamalı? Tabi ki hayır, öncelikli meselelerin halledilmesi şart.

Evinde akan suyun içilmesinin neredeyse imkânsız olduğu, giderek büyüyen şehir merkezinin halen yıllar öncesine dayana alt yapı sistemiyle çalışması ve sanatçı adı altında ne idüğü belirsiz kişilere milyarlar vererek vatandaşın zihnini bulandıran sisteme müdahale edilmesi gerekli değil mi?

Tüm Türkiye Deprem Yönetmeliği üzerine çalışmaları ve yeni şehirleşme sistematiğini oluştururken, büyük deprem fay hattına en yakın il olan Bartın bu konuda halen bir çalışma başlatmış değil.

Şu son günlerde Sayın Başkanın bir düğün merasimi var, herkes ve har zemin bunu reklam ettiğinden, ben uzatmayacağım. Tek derdim şu; nereye gitsem bu davetiyel-erden görüyorum, hangi binaya, hangi kata veya hangi siteye baksam bu davetiyelerden var. Geçenlerde Bartın Belediyesi Tanıtım Dergisi vardı, o da aynen, nereye baksam gördüğüm bir şeydi. Bu özel davet ve matbu tanıtım sistemi nasıl çalışıyor bilemiyo-rum. Bu iki basit örnek kaç bin tane basıldı, dağıtım belediye mensupları tarafından mı yapılıyor, masrafları nasıl ödeniyor bilemiyorum. Belediyenin bir internet sitesi var, orada her türlü irili ufaklı bilgiye ulaşılabilen örnekler mevcut, fakat bu su sorununun kesin cevabı ve belediyenin harcamaları gibi şeffaflık olan yapılar olmadığından göre-miyorum.

“Kardeşim git, sor ve öğren” diyebil-irsiniz.

Aynı şeyi ben size yönelteyim, hadi bir sorun ve cevabınızı alın.

Bakalım öğrenebilecek misiniz?

Fazla uzatmadan kapatayım (aslında Bartın’da yaşayan herkesin söyleyeceği daha çok şey var). Toplumda herkesin bir rolü var, bazı roller var ki, eleştirenler olmaz ise doğruyu bulamayacağınız mekânları barındırır. Bu söylemlerim insanlara bulundukları yerlerin ve mesuliyetlerinin konu-munu hatırlatmaktan başka bir şey içermiyor.

deneme

Documents